Aydın Berk Bilgin Gün İzi Day’s Imprint 23 Ocak - 22 Şubat 2020
Gün İzi Day’s Imprint 23 Ocak - 22 Şubat 2020
Sergiyle ilgili daha fazla bilgi için kare kodu okutun. Scan the QR code for more information about the exhibition.
“Döngünün Büyülü Görünümleri” 19. yüzyılda yaşamış bilim insanı W.H. Fox Talbot, “Fotojenik Çizimler” ismini verdiği ilk dönem fotoğraflarını üretmek için gümüş nitrat sürülmüş tuzlu kâğıttan faydalanmıştı. Güneşin etkisiyle kararan kâğıtta, üzerine konulan nesnenin ışığı gölgelemesi sonucu kendi biçimi oluşuyordu. Talbot, ortaya çıkan bu fotoğrafları daha sonra “Doğanın Kalemi” isimli kitapta paylaşmıştı. Aydın Berk Bilgin, “Fotojenik Çizimler”den yaklaşık 175 sene sonra, kâğıt negatif kullanımında yeni ve farklı bir yol izler ama bu üretim biçiminin kökleri de yine oralara uzanır. “Solargrafi” olarak tanımlanan bu güncel yöntem bir yandan fotografik görüntü oluşumunun en eski ve en temel tekniğini kullanırken öte yandan paradoksal bir şekilde en üst seviye dijital teknolojiye ihtiyaç duyar. Dijital teknoloji ile kayıt oluşturulurken, kâğıt negatif üzerindeki görüntü ilginç bir biçimde karararak yok olur. Bu, en eski ile en yeninin savaşı gibi görünse de ilginçtir ki nihai görüntünün oluşması için bu ikilinin bir araya gelmesi gerekir. Bilgin’in öncelikli amacı kendi öznel koordinatları içinde göğe ve güneşin rotasına yol açmaktır. “Güneş”e boş bir tuval sunarak onunla iş birliği yapar. Güneş de tıpkı bir kalem gibi göğü (daha doğrusu kağıdı yakarak) çizer. Yavaş ve inceden inceye. Günler, haftalar veya aylar sürer, ta ki Bilgin görünmez olan hayali görüntünün oluşumuna dur deyinceye kadar. Yavaşlamak ve sabretmek en önemli meziyettir Bilgin’in üretim biçiminde. Dijital teknoloji ve hız çağında olabildiğince yavaşlayıp
düşünmek, beklemek, yıllandırmak ve olgunlaşmasını beklemek. “Yavaş Gıda”, “Yavaş Şehir” gibi “Yavaş Fotoğraf” tavrı içindedir sanatçı. Olabilecek en yavaş haliyle fotoğraflarını var eder. Aydın Berk Bilgin’in fotoğraflarında tek söz sahibi güneş de değildir. Geri dönüştürülmüş teneke kutular içinde pozlanmaya bırakılan kâğıt negatifler de doğanın merhametine terk edilir. Duyarkat yüzey sıcak, soğuk, nem, yağmur, küf ve bakterilerle de mücadele eder. Bu eşsiz diyalog ve negatif hayalet görüntü ancak gizemli kutu karanlık odanın kırmızı ışığında açıldığı zaman görünür . Aydın Berk Bilgin’in işleri aynı zamanda aktivist bir eylemin sonuçlarıdır. Geri dönüştürülmüş teneke kutular ile yaptığı kameralarını absürt denebilecek şekilde kamusal mekânlarda sabitleyerek aktivist bir eylemde bulunur. Sonrası pozlama sürecinde kamusal alandaki bu “tanımsız” teneke nesneler kimi zaman şüpheli görülerek kriminal krizlere sebep olur ve Bilgin bununla eğlenir. Yani bu üretim pratiği aynı zamanda rutin düzene ve üretim biçimine başkaldıran demokratik bir oyun alanıdır. Olabildiğine demokratiktir çünkü para gerektirmeyen atık teneke kutular ile yaptığı iğne deliği kameralarını toplum içinde bir birey olma hakkını kullanarak kamusal mekânlara serpiştirir. Aydın Berk Bilgin’in görüntülerini deşifre etmeye çalışırken Vilem Flusser’in “…onların büyüsel özellikleri de kesinlikle göz önünde bulundurulmalıdır. Onları
‘dondurulmuş olaylar’ olarak görmek yanlıştır. Aksine görüntüler, olayların ‘durum’lara çevrilmesidir, olayların yerini görünümlerle tutarlar. Görüntülerin büyüsel güçleri, onların yüzey yapılarından, içsel çelişkilerinden ve barındırdıkları diyalektik özelliklerinden kaynaklanmaktadır” ifadesi çerçeveyi doğru bir biçimde çizer. Sonuçta ortaya konulan görüntülerde tanık olduğumuz şey, güneşin izi ile şekillenmiş kent görünümleridir. Bilgin’in gösterdiği bu yapılar bakan için tanımsız ve orada öylece duran birer kütledir. İkonografik temsiliyetleri yoktur ve bir hayalet şehirde gibidirler. Nerede ve hangi zamana ait olduklarına dair bir ipucu da barındırmazlar. Gece mi gündüz mü anlamak imkânsızdır, çünkü o kadar uzun pozlandırılmışlardır ki adeta zamansızlığa ulaşmışlardır. Hâlbuki onlar Bilgin’in kendi psikocoğrafyasında tek tek tanımlı mekânlardır ama izleyiciye genel birer mekân algısı ötesinde sır vermez. Tıpkı fotoğraflarda tanık olduğumuz zaman döngüsü gibi, onlar Bilgin’in kendi geçmişi ve yaşam döngüsü içinde yer alan çok önemli bellek kırıntılarıdır. Salt birer görünüm olmanın çok ötesinde psikolojik bir bakışın dışavurumlarıdır. Aydın Berk Bilgin, yaptığı işlerin genel çizgisinde bir yandan fotoğrafın teknoloji tarihine ve gelişimine selam verirken diğer yandan hümanist bir “artivist” olarak özel bir yerde durmaktadır.
Yusuf Murat Şen İstanbul / 2019
“Magical Views of the Cycle” 19th century scientist W.H. Fox Talbot made use of salted paper coated with silver nitrate in order to produce his first photographs that he called “Photogenic Drawings”. The paper used to turn black with the exposure to the sun and the shape of the object placed on that paper was formed on it since the object was shadowing the light. Talbot shared these photos later in the book entitled “The Pencil of Nature”. About 175 years later than the “Photogenic Drawings”, Aydın Berk Bilgin follows a new and different path in the use of paper negative but this form of production is still rooted there. This contemporary method defined as “solargraphy”, on one hand, uses the oldest and most fundamental technique for creating the photographic image, while, on the other hand, it paradoxically requires digital technology at the highest level. When the record is created by means of digital technology, the image on the paper negative curiously turns black and disappears. Although this looks like the battle between what is oldest and newest, curiously enough, this duo has to come together in order to form the ultimate image. Bilgin’s primary aim is to make way for the route of the sky and the sun within his subjective coordinates. He collaborates with the “sun” by offering it an empty canvas. As for the sun, it draws on the sky (or rather on the paper by burning it) just like a pencil. Slowly and in depth. It takes days, weeks and months until Bilgin puts a brake on the creation of the invisible latent image. Slowing down and being patient is the most important virtue in Bilgin’s form of production. Thinking and waiting for its
ripening by slowing down in the age of digital technology and speed as much as possible. The artist embraces the attitude of “Slow Photography” such as “Slow Food” and “Slow City”. He creates his photographs in the slowest way possible. It is not only the sun who has a say in Aydın Berk Bilgin’s photographs. Paper negatives abandoned in recycled tin cans for exposure are also left to the mercy of nature. The emulsion surface struggles with the heat, cold, moisture, rain, mould and bacteria as well. This unique dialogue and negative latent image only becomes visible when the mysterious box is opened in the red light of the darkroom. Aydın Berk Bilgin’s works are at the same time the results of an activist act. He acts in an activist way by absurdly fixing his cameras made out of recycled tin cans in public spaces. Afterwards, these “undefined” tin objects in public spaces during the exposure process appear suspicious, cause criminal crises and Bilgin makes fun of this. Namely, this production practice is at the same time a democratic playground rebelling against the monotonous system and form of production. It is as democratic as can be since the artist scatters in public places the pinhole cameras made out of waste tin cans without any need for money by using his right of being an individual in society. When trying to decode Aydın Berk Bilgin’s images, Vilem Flusser’s words correctly draws the framework as follows: “... the magical nature of images must be taken into account. Thus it is wrong to look for 'frozen events' in images. Rather they replace events by states of things and translate them
into scenes. The magical power of images lies in their superficial nature, and the dialectic inherent in them - the contradiction peculiar to them - must be seen in the light of this magic.” In the end, we witness urban views shaped by the trace of the sun in the presented images. These structures demonstrated by Bilgin are each undefined masses simply standing there. They do not have any iconographic representation and are, as it were, in a ghost town. They also do not give a clue regarding where they are and which time period they belong to. It is impossible to understand whether it is day or night since they are exposed so long that they reach timelessness, as it were, whereas, individually, they are defined spaces in Bilgin’s own psychogeography, however, they do not reveal to the audience what is beyond any general perception of space. Such as the time cycle that we witness in photographs, they are very important fragments of memory taking part in Bilgin’s own past and life cycle. Far beyond solely being an image, they are each expressions of a psychological perspective. Aydın Berk Bilgin, on one hand, salutes the technological history and development of photography within the general framework of his works, while, on the other hand, he has a special place as a humanist “artivist”.
Yusuf Murat Şen Istanbul / 2019
Gün İzi 49 Day's Imprint 49 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 221 gün Exposure time: 221 days
Gün İzi 43 Day's Imprint 43 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 224 gün Exposure time: 224 days
Gün İzi 186 Day's Imprint 186 Fine art baskı Fine art print 40 x 50 cm, 2014 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 365 gün Exposure time: 365 days
Gün İzi 124 Day's Imprint 124 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 71 gün Exposure time: 71 days
Gün İzi 173 Day's Imprint 173 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2014 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 365 gün Exposure time: 365 days
Gün İzi 336 Day's Imprint 336 Fine art baskı Fine art print 50 x 70 cm, 2017 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 60 gün Exposure time: 60 days
Gün İzi 337 Day's Imprint 337 Fine art baskı Fine art print 50 x 70 cm, 2017 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 183 gün Exposure time: 183 days
Gün İzi 340 Day's Imprint 340 Fine art baskı Fine art print 50 x 70 cm, 2018 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 183 gün Exposure time: 183 days
Gün İzi 74 Day's Imprint 74 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 213 gün Exposure time: 213 days
Gün İzi 297 - 298 - 299 Day's Imprint 297 - 298 - 299 Fine art baskı, triptik Fine art print, triptych 35 x 50 cm (her biri | each), 2015 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 3 gün Exposure time: 3 days
Gün İzi 137 Day's Imprint 137 Fine art baskı Fine art print 50 x 70 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 15 gün Exposure time: 15 days
Gün İzi Day's Imprint Fine art baskı Fine art print 70 x 100 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 1 gün Exposure time: 1 days
Gün İzi 51 Day's Imprint 51 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 221 gün Exposure time: 221 days
Gün İzi 60 Day's Imprint 60 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 223 gün Exposure time: 223 days
Gün İzi 38 Day's Imprint 38 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 232 gün Exposure time: 232 days
Gün İzi 61 Day's Imprint 61 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 220 gün Exposure time: 220 days
Gün İzi 125 Day's Imprint 125 Fine art baskı Fine art print 35 x 50 cm, 2013 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 180 gün Exposure time: 180 days
Gün İzi 355 Day's Imprint 355 Fine art baskı Fine art print 100 x 120, 2019 3 ed. + 1 AP * Pozlama süresi: 365 gün Exposure time: 365 days
Yayınlayan / Published by x-ist Kemankeş Karamustafa Paşa Mah. Mumhane Cd., No:50, K:2 34425 Beyoğlu / İstanbul T +90 212 291 77 84 F +90 212 343 69 35 E info@artxist.com W www.artxist.com Koordinasyon / Coordination Gamze Kantarcıoğlu Grafik Tasarım / Graphic Design Elif Lütfiye Çakır Metin / Text Yusuf Murat Şen Renk Ayrımı, Baskı ve Cilt / Color Seperation and Printing Mart Matbaa Sistemleri San. ve Tic. A. Ş. Mart Plaza, Merkez Mh. Tatlıpınar Sk. No:13 Nurtepe, Kağıthane, İstanbul T +90 212 321 23 00 F +90 212 295 11 07 W www.martmatbaa.com.tr Bu katalog, 23.01.2020-22.02.2020 tarihleri arasında Aydın Berk Bilgin'in x-ist tarafından düzenlenen “Gün İzi” adlı sergisi nedeniyle 750 adet basılmıştır. Yapıt boyutları cm birimindedir. This catalogue, of which 750 were printed, has been prepared by x-ist on the occasion of Aydın Berk Bilgin’s exhibition ‘‘Day's Imprint’’ shown between January 23rd 2020 - February 22nd 2020. Dimensions are in cm.