2 ARALIK 2019 PAZARTESİ
SAYI: 1070 KURULUŞ 1988 - YIL: 31
FİYATI 1
Sarıot Gölü Baraj yapım çed raporu yayınlandı Haberi Sayfa 2’de
Başkan Saygı, Bozkır’daki Doğalgaz tesisinde incelemelerde bulundu Bozkır Belediye Başkanı Sadettin Saygı, Enerya tarafından ilçemizde devam eden doğalgaz çalışmalarını ve doğalgaz tesisini inceledi.
Öğretmenler 1400 Rakımlı Bozkır’ın Sivri Dağına tırmandı Bozkır İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün düzenlediği etkinlikle Bozkır'da görev yapan tüm öğretmenler ilçemiz Bozkır’ın hemen yanıbaşında bulunan Sivri dağına yürüyüş gerçekleştirdiler.
İlçemiz Bozkır’a bağlı Hacılar Mahallesinde Hacılar İlköğretim ve Ortaokulu okullarının öğrencilerinin istifade edeceği çok amaçlı bir salon açılışı geçtiğimiz hafta gerçekleştirildi.
SAYFA 2
2 ARALIK 2019
Sarıot Gölü Baraj yapım çed raporu yayınlandı
Hacılar ilk ve ortaokuluna çok amaçlı salon 2 ARALIK 2019 PAZARTESİ
SAYI: 1070
İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU
HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00 ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50
HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL
ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ
İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA
Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr
BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK Yardım Niyetiyle Yapılan Kötülükler (2) Çocukları hazırcılığa alıştırma konusunda yürümeyi öğrenirken de devam etik. Çocuklar doğru dürüst emekleme davranışını kazanmadan bu seferde düşmeden yürümesini öğrenmeleri için örümceklere bindirdik. Yürümesini örümceklerde öğrenen çocuklar, yolları düşe kalka yürümek yerine ya ana kucaklarında ya da çocuk arabalarında geçmektedirler. Yürürken de kendi başına yürümek isteyip elimizden tutmak istemeyen çocuklara da düşer diye her şeye rağmen izin vermedik. Başka bir ifadeyle düştükten sonra kalkma davranışını öğrenmemeleri için elimizden geleni fazlasıyla yaptık. Bir gün baba ile oğlu kırlarda gezerken kelebeklerin kozadan çıkışlarına şahit olurlar. İlk defa böyle bir şeyle karşılaşan çocuk, babasıyla birlikte kelebeğin kozadan çıkışını seyretmeye başlar. Çocuk, kelebeklerin kozadan sıkıntı ve emek harcayarak çıktıklarını ve ardından da hemen uçtuklarını görür. Çocuk bu ya; kelebeklerin kozadan çıkarken çırpınmalarına ve sıkıntı çekmelerine acır. Bizim çocuklara iyilik olsun düşüncesiyle yaptıklarımızı çocukta kelebeklere iyilik olsun diye yapar. Elindeki değnekle onların yollarını açar. Hatta ağlarının önünü de açarak kelebeklerin kolayca kozadan çıkmalarını sağlar. Çocuk, kozadan kolayca çıkan kelebeklerin havada uçmaya başlamalarının ardından 2-3 saniye sonra düşerek öldüklerini görür. Çocuk, garibine giden bu durumu öğrenmek için babasına sorar. Baba da oğluna: “Kelebekler, uzun ve yorucu bir mücadeleden sonra kendi çabalarıyla kozadan çıkarlar. Bunun nedeni olarak da Allah, onların uçmalarını sağlayacak kanat ve bacak kaslarının gelişmesi için bu evreyi yaratmıştır. Kozadan kanat ve bacak kaslarını güçlendirerek çıkan kelebekler, uçmayı da kolayca öğrenmektedirler. Oysa senin onlara iyilik adına yapmış olduğun şey, onların sonu oluyor. Senin yardım ettiğin kelebekler, bacak ve kanat kaslarını geliştiremedikleri için yani sana göre bu sıkıntılı evreyi yaşamadıkları için uçamadan ölmektedir.” Düşmek bana çocukluğumda çok şey hatırlatır: Bisikletten düştük, eşekten düştük, ağaçtan düştük, merdivenden düştük, dereye düştük, oyun oynarken düştük ve en önemlisi bu hayat oyununda kalkıp tekrar oyuna devam edebilmek için düştük. Düştük çünkü toprağa düşen tohum gibi yeniden dirilmek için düştük. Bu anlamda düşmek (yerinde ve zamanında) demek tekrar ayağa kalkabilmeyi ve tek başına da olsa yoluna devam edebilmeyi öğrenebilmek demektir. Almanya I. Dünya Savaşı’nda, Japonya ise II. Dünya Savaşı’nda ekonomileri büyük yara almalarına rağmen bugün ekonomik olarak adlarından söz ettiriyorlarsa düştükten sonra kalkmasını öğrendikleri içindir. Biz I. Dünya Savaşı’nda aldığımız yarayla II. Dünya Savaşı’na katılmamamıza rağmen bugün Almanya ve Japonya gibi güçlü ekonomimiz yoksa bu, düştükten sonra kalkmasını öğrenemediğimizden kaynaklanmaktadır. Bugün çocuklara, düştükten sonra da kalkmasını öğretmiş olsaydık çocukların ne sınavlarını ne de işlerini düşünür olurduk. Çocukları o kadar düşündük ki onların düşünmelerine bile gerek bırakmadık. Çocukları o kadar düşündük ki dün tek başına yürüyemez diye yürümelerine yardım ettiğimiz çocuklara bugünde tek başına yiyemez diye yemek yemelerine yardım ediyoruz. Okulda ödevlerine, lise ve üniversite de tercihlerine sonra iş bulmalarına ve evlenmelerine en sonunda da boşanmalarına yardım ediyoruz. Sonuç olarak; yardım etmek niyetiyle yaptığımız birçok durumlarda çocuklara kötülük yapıyoruz. Çocuklarımızı yetiştirip eğitirken onlara ne kadar müdahale edersek; büyüdükleri zamanda kendi ayakları üzerinde durmakta o kadar zorluk çekeceklerdir. Her şeyi anne babası tarafından yapılan bu çocuklar, kendilerine güvenemediklerinden okulda olduğu kadar sosyal hayatta da sorumluluk almaktan korkacaklardır. Kendilerine güvenemeyen, kararlarını vermekte zorlanan bu çocuklar, büyüdükleri zaman bağımlı bir kişi olacaklarından hayatta hep birilerinin gölgesinde yaşayarak, yönetmekten çok yönetilmeye müsait kişiler olacaklardır.
SAYFA 3
2 ARALIK 2019
Yerköprü Şelalesi Bölgemizin ve Konyamızın Değeridir Komşu ilçelerimizden Hadim Yerköprü Şelalesi ile ilgili sosyal medyada ve bazı basın yayın kuruluşlarında gerçeği yansıtmayan çeşitli haberler yayınlanmaktadır.
Başkan Saygı, Bozkır’daki Doğalgaz tesisinde incelemelerde bulundu
SAYFA 4
2 ARALIK 2019
Bölgesel kalkınma projeleri tamamlanmalı Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkan Yardımcısı ve Konya Milletvekili Bozkırlı Mustafa Kalaycı, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bütçe görüşmeleri esnasında yaptığı konuşmada “Ekonomi, bölgesel teşvikler, yerli otomobil” konularını gündeme getirdi.
BOZKIR BAHAR ÇİÇEKLERİ GÜNDÜZ BAKIMEVİ MÜDÜRLÜĞÜNDEN KURUMUMUZDA ÇALIŞMAK ÜZERE;
ÇOCUK BAKICI SERTİFİKASI OLAN ANNE ARANMAKTADIR. İLANEN DUYRULUR.
MÜRACAAT : 0536 820 01 38 BOZKIR
ZAYİ : JHWE 20017018 Sicil Numaralı INGENICO Marka Yazar Kasama ait Ruhsatımı kaybettim. Hükümsüzdür. Habip DAĞDELEN T.C. 124 466 47060
ALİ DUTAL İSLAMCI SOSYETE Nereden çıktı nasıl çıktı bilmiyorum; battıkça batıyoruz! Allah(cc) korusun bu yolun sonu hiç iyi görünmüyor. Şimdi de pazara “İslamcı Sosyete” sürüldü. “İslamcı Sosyete” haberleri her türlü medyada sık sık gündemi meşgul eder oldu. Elbette bazı kesimler bu durumdan haz duyuyor ve de kıs kıs gülüyorlar. -Niye mi? Muhafazakar kesimin içler acısı durumuna! Haksız da sayılmazlar yani. Bugün muhafazakar kesim zenginleşmenin getirdiği dünyevileşme girdabının içine düşmüş çırpınıp durmaktadır. -Lüsk, israf, şatafat! Bu gidişat nereye kadar bilemem; ancak, büyük bir çıkmazda olduğumuz aşikar olup çıkmazdan kurtulmamız da yakın görünmüyor. Görünmüyor; çünkü, ibadetten ahlaka bir çok temel değerimizden uzaklaştık. En önemli göstergelerinden biri de “İslamcı Sosyete” kavramının ortaya çıkmasına sebep olan davranışlardır. -Ne kadar iç acıtıcı bir nitelendirme “İslamcı Sosyete”! Bu nitelendirme sıradan gibi görünse de aslında derin bir yozlaşmayı göz önüne serdiğinden çok önemli olup dikkate alınmalıdır. Kendisini siyasi olarak değil ideolojik olarak muhafazakar yani Müslüman tanımlayan herkes içine düştüğümüz bu durumu bir değil, bin kere düşünmelidir. Bu durumun sürdürebilirliği kalmamış olup bir çok cezaya duçar olabiliriz. Yol yakınken aklımızı başımıza alıp aslımıza rücu etmeliyiz. Yani, İslam’a dönmeliyiz! Kendi kendimizi kandırmayalım böyle Müslümanlık olmaz! Sadece bu olsa neyse, değil; bugün Müslümanlar acınası bir durumdadır. En önemlisi kardeş olmanın gereklerini yerine getirmekten oldukça uzaklar. Gelin gerçeği görelim! Müslümanlar olarak büyük bir bunalım sürecinden geçmekteyiz. Evde, sokakta, işyerinde kısaca her yerde her kiminle konuşursan konuş herkes birilerini suçluyor; kimsenin kimseye güveni kalmamış, herkes birbirine şüpheyle bakar hale gelmiş! Müslümanların maddi açıdan seviyelerini yükseltmeleri manevi açıdan çöküşü beraberinde getirmiştir. Bunları sadece son günlerde medyada yer alan kına, mevlit, hoş geldin partilerindeki İslami sınırları aşan şatafatlı kutlamalar da görmüyoruz. Lüks yaşam saplantısı hepimizi sarmıştır. Aslında bu büyük bir bunalımın göstergesidir. Yaşanan bu bunalım ekonomik temelli bir bunalım değildir. Toplumun her kesiminde gözü dönmüşçesine maddi ve manevi doyumsuzluk yaşanmaktadır. Bu doyumsuzluk öyle bir hal almış ki insanı, İslami değerlerden uzaklaştırarak farklı davranışlar içine sokmaktadır. Şunu da belirtmeden geçmeyeceğim. Muhafazakar kesimin yaşadığı bu bunalımı daha da abartarak insanların gözüne sokan bazı yayın organları var. Bunların derdi yaşanan abartılı kutlamalar değil, bunlar üzerinden Müslümanları aşağılamaktır. Bunlarda biliyorlar ki ülkemizin her kesiminde özellikle de maddi imkana sahip insanlarında lüks ve israf fazlasıyla var. Hatta eleştirenlerin kendileri de bu yaşam biçiminin bir parçasıdırlar. Sorun lüks ve şatafatta değil, Müslümanın lüks ve israf içerisinde olmasındadır. Aslında niyetleri iyi olsa bu eleş ti ril eri nde haks ızda s ay ıl maz lar. Birlikte çalıştığımız alkol kullanan bir arkadaşımız vardı. Alkol içilen bir mekanda kendisini muhafazakar tanımlayan birini görüyor. Bir sohbetimizde “ben içiyorum ama o kişi içmemelidir” diyerek eleştiride bulundu. Elbette ki, içki herkese haram; ancak, hem dini imanı kimseye bırakmayacaksın hem de dinin yasakladığı işleri yapacaksın! İçkiyi örnek olsun diye verdim, sadece içki de değil; hayatın tüm alanlarında adaletten ibadete Müslüman daha fazla titizlik göstermelidir. Müslüman gösterişten riyadan uzak durmalıdır. Çünkü, Müslüman üzerinden Müslümanlığı sorgulamak isteyenlere malzeme vermemelidir. Samimiyetimle ifade ediyorum; bazı medya organlarının “İslamcı Sosyete” nitelendirmelerini ve sürekli gündeme getirmelerini samimiyetten uzak, kasıtlı bulmakla birlikte bunlara alet olanlara daha fazla kızıyorum. Bunlar kadın veya erkek bu durumun vebalini bilseler Müslüman gibi davranırlardı. Ne diyeyim; Yüce Rabb’im herkese feraset versin!
SAYFA 5
2 ARALIK 2019
Öğretmenler 1400 Rakımlı Bozkır’ın Sivri Dağına tırmandı
BOZKIR YETKİLİ SERVİSİ Kombi - Klima - Isıtma Sistemleri ve Soğutma ANINDA HİZMET, ANINDA SERVİS. BOZKIR’DA HİZMETİNİZDEDİR. Kalitenin tek adresi
Personelleriyle birlikte kahvaltılı sohbet
Bozkır Belediye Başkanı Sadettin Saygı, Belediye Fen İşleri ve Temizlik İşleri personelleriyle kahvaltıda bir araya gelerek sohbet etti.
Kooperatif Başkanı Düner’den Başkan Saygı’ya Teşekkür
İlçemize bağlı Çağlayan Mahallesi Sulama Kooperatifi Başkanı Ahmet Düner, Bozkır Belediye Başkanı Sadettin Saygı’ya Sulama Kooperatifinin daha faal çalışması için yaptığı hizmetlerden dolayı teşekkür etti.