8 HAZİRAN 2020 PAZARTESİ
SAYI: 1096 KURULUŞ 1988 - YIL: 32
FİYATI 1
Greyder Operatörü bacaklarını greyderin bıçağına kaptırdı İlçemize bağlı dış mahallelerden Kovanlık Mahallesi yakınlarında, Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen yol yapım çalışmaları sırasında şarampole düşen iş makinesini kurtarmak isteyen ve dengesini kaybedip düşen 41 yaşındaki operatör Ümit Demir bacaklarını greyderin bıçağına kaptırırken bacaklarında kopmalar olduğu belirtildi.
Bozkır’da yerel kalkınmaya bal katkısı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) desteği ile yürütülen Göksu Taşeli Havzası Kalkınma Projesi kapsamında, ilçemiz Bozkır’da Bal Dolum, Paketleme ve İşleme Tesisinin kurulması için imzalar atıldı. Yerel kalkınmaya büyük katkı sağlaması beklenen tesisin 2021 yılında üretime başlaması planlanıyor.
Engelli köpeğe yürüteç takan iki arkadaş Bozkır’da konuşulmaya devem ediyorlar Bozkır Belediyesinde çalışan iki arkadaş sokak hayvanlarını beslemeye gitmişlerdi, bir köpek dikkatlerini çekti. Yavru köpeğin arka ayakları doğuştan engelli olduğunu fark eden aynı iki arkadaş önce köpeğe sahip çıktı, sonrada yürüteç yapmışlardı.
Denetim ve bilgilendirme yapıyorlar
SAYFA 2
Engelli köpeğe yürüteç takan iki arkadaş Bozkır’da konuşulmaya devem ediyorlar
Bozkır’da yerel kalkınmaya bal katkısı
GAZETENİZ BOZKIR POSTASI’na SAHİP ÇIKINIZ !..
8 HAZİRAN 2020
PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK NEDİR BU SINAV KAYGISI? Sınav kaygısı, sınava çalışmak yerine sınavı kaybettiği takdirde başına gelebilecek olumsuzlukları düşünmektir. Sınav kaygısı, dikkatini sorulara vermek yerine d a ha ç o k s ı na v s on u n d a y a ş an a b i l e c e k olumsuzluklara yoğunlaşmaktır. Başka bir ifadeyle sınav kaygısı, kendinden beklenen başarıları gerçekleştirip gerçekleştiremeyeceği korkusudur. Sınav kaygısının temelinde çocuğun ders çalışırken ya da sınavda zihnini yapması gerekenler (ders çalışma, soru çözme) yerine anne babasının beklenti adına söylediklerini düşünmesi ve o andaki sorumluluklarını yerine getirememesi vardır. Sınav kaygısı; kişinin kendine güvenine bağlı olarak sınava yeterince motive olunamamasından, sınava yeterince çalışılmamasından, derslere ve sınava çalışılırken verimli ders çalışma tekniklerine dikkat edilmemesinden kaynaklanmaktadır. Normal sınav kaygısı çocuklar için faydalıdır; çünkü kaygı öğrenciyi öğrenmeye motive eder. Yine normal sınav kaygısı, çocuklara sorumluluk duygusu kazandırarak başarıya ulaşmayı kolaylaştırır. Sınav kaygısını daha çok; planlı ve programlı bir şekilde ders çalışmayan, sınavlarda nasıl hareket edileceğini bilmeyen, sınavı ölüm kalım savaşı olarak gören çocuklar yaşamaktadır. Yine sınav kaygısını; sınavı kaybettiği zaman ailesinin kendisini sevmeyeceğini düşünen, sınavlarda bilgisinden çok kişiliğinin ölçüleceğini düşünen, yetenekleri üstünde beklenti içinde olunan çocuklar daha fazla yaşamaktadırlar. Bununla birlikte; kendisine yapılan harcamaların hesabı sorulan, arkadaşlarıyla kıyaslanan, sınav kazanma konusunda psikolojik baskı yapılan çocuklar da sınav kaygısını fazla yaşamaktadır. Kaygı yaşayan çocuklar, yüzeysel nefes aldığından, beyne ve kana yeteri kadar oksijen gitmediğinden vücudun dengesi bozulur. Vücudunun dengesi bozulan çocuk, sağlıklı düşünemeyeceğinden s o ru l a rı d a d o ğ r u c e va p l a y a m a y a ca k t ı r. Kaygıya Bağlı Olarak Vücutta Meydana Gelen Değişikler 1. Hızlı ve yüzeysel nefes alma, eller ve bacaklarda titreme, yüzde kızarmalar, yerinde duramama, sık sık tuvalete gitme ihtiyacı, terleme, nefes almakta zorlanma, tüylerin diken diken olması, boğazların kuruması kısa süreli de olsa bellek yitimi v.s görülür. Çocukların sınavlarda yaşadıkları en büyük problem, kısa süreli de olsa bildiklerini unutmaya bağlı olarak panik yapmalarıdır. Kısa süreli bellek yitimi geçici olduğundan panik yapma yerine uygun bir nefes alma egzersizi yapılmalıdırlar. Tabi ki bu nefes alma egzersizi sınavlarda olduğu gibi sınavlara hazırlanırken de yapılmalıdır. Sınav Kaygısını Azaltmada Anne Babalara Düşen Görevler Sınavlar, eğitim ve öğretimin ayrılmaz bir parçası olduğundan öğrenci başarısı için büyük önem taşımaktadır. Çocukların emeklerinin karşılığını almaları, sınavlarda gösterecekleri performansa bağlıdır. Bilgi eksiği olmayıp da sınavı kaybeden binlerce öğrenci vardır. Bütün bunlar göz önünde bulundurulduğu zaman anne babaların da dikkat etmesi gerekenler vardır. Çocukların sınav kaygılarını azaltmada anne babalara düşen görevler: 1. Çocukların sınav kaygılarını artıracak olumsuz değerlendirmelerden ve kıyaslamalardan kaçınılmalı. Çocukl arın kaygı ları nı artı racak ort am ve ko nu şm al ard an uza k d urm al ı . Ç oc ukl a rı n başarısızlıkları yerine başarıları ön plana çıkarılmalı. 2. Çocukların sınav kaygılarına saygı duyulmalı. Çocukların kaygılarını paylaşabilecek ortamlar oluşturulmalı 3. Çocukların kapasitelerinin üstünde bir beklenti içine girilmemeli. Çocukların sınavlarda kişiliklerinin değil de bilgilerinin ölçüleceği anlatılmalı. 4. Çocuklara yapılan fedakarlıklar (dershaneye gönderdim, yemedim yedirdim….) sürekli gündeme getirilmemeli. Her şeye rağmen kendileri için vazgeçilmez oldukları hissettirilmeli. Sınavda alacağı sonuç ne olursa olsun ona olan sevgilerinin azalmayacağı ifade edilmeli. 5. Çocuğun zaman zaman yaşadığı başarısızlıkları değil, başarıları gündeme getirilmeli. Ben sana söylemiştim, benim sözümü tutsaydın... ile başlayan cümleler kurmaktan kaçınılmalı. 6. Aile içinde aile bireylerinin aynı doğrultuda düşünmeleri sağlanıp farklı tutumlar içinde olunmamasına özen gösterilmeli. 7. Onu çok sevdiğinizi, sınav sonucunun ne olursa olsun sevginizin değişmeyeceği ifade edilmeli. Sınavların hayat için bir amaç olmadığı, sadece geleceğin belirlenmesinde bir araç olduğu ifade edilmeli. 8. Anne babaların çocukları için yapacakları duaların kabul olunacağı bilinerek onlara bol bol dua edilmeli. Sonuç olarak; kaygısına saygı duyulan, kaygısının anlaşıldığını, kendisine güvenildiğini hisseden çocuklar kaygıyı daha az yaşayacak ve daha başarılı olacaklardır.
SAYFA 3
8 HAZİRAN 2020
“Konyamızın gelişmesi için el birliğiyle çalışıyoruz” Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Bozkırlı hemşehrimiz Uğur İbrahim Altay, Derebucak’ta Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı devam eden Akçabelen-Göynem mahalle yolundaki çalışmaları inceledi. Başkan Altay, “31 İlçe belediyelerimizle birlikte Konya’yı el birliğiyle geliştirmek adına gayret etmeye devam edeceğiz.” dedi.
8 HAZİRAN PAZARTESİ
SAYI: 1096
İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU
HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00 ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50
HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL
ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ
İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA
Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr
BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
ALİ DUTAL Fatih’i İtibarsızlaştırma Stratejisi Ülkemiz dindarları Osmanlı Devletinin tüm padişahlarına hürmet eder ve istisnasız tamamını hataları olsa bile eleştirel bakmaz hep sevgiyle yaklaşırlar. Hepsine hüsnü zan ile baksalar da Fatih Sultan Mehmet Han ve 2. Abdülhamit Han’a karşı ayrıca bir sevgi duyar ve bu ikisini andıkları zaman hazretleri gibi kıymetlendirici nitelendirmelerde bulunurlar. Hatta ülkemizdeki İslami hareketler özellikle de 12 Eylül 1980 darbesinden önce eylem ve söylemlerinde bu iki şahsiyeti referans almışlar bir nevi kullanmışlardır. Kullanmıştan kastım olumsuz değil, olumludur. Mesele, Arif Nihat Asya’nın Fetih Marşı miting ve salon toplantılarında çok çalınır gençler coşturulurdu. Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek, Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek, Kerpetenlerle surun di şl eri sökülecek, Özellikle şu nakarat gençlere bir misyon kazandırma ve hedefe yönlendirme de çok dile getirildi. Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın, Fat ih’in İstanbul ’u fethettiği yaştasın! Sol kesimin Fatih Sultan Mehmet Hazretlerine karşı çok olumsuz söylemleri olmasa da 2. Abdülhamit Hazretlerine hiç olumlu bakmazlardı. Onlar için hep “Kızıl Sultan” olmuş ve dönemindeki gelişmelere tarihi gerçeklik içinde bakmamışlardır. Doğrusu biz dindar kesim de “Ulu Hakan” nitelendirmesinin gizemine kapılarak 2. Abdülhamit Hazretleri dönemine yandaşlık ve karşıtlık ekseninde baktık. Çok fazla konuyu dağıtmadan Fatih Sultan Mehmet Hazretlerine dönelim. Dedim ya hiç olumsuz bakılmazdı, yalnız benim delikanlılık döneminde “TÜRK” kelimesinden rahatsızlık duyan bazı kesimler İstanbul’un Fethi ile ilgili Hadis-i Şerife uydurma diyerek bu büyük onur ve şerefe gölge düşürmeye çalışırlardı. Hiç olmayacak ve bin sene düşünsem aklıma gelmeyecek bir şey oldu. Haydar Baş, Fatih Sultan Mehmet Han Hazretlerinin “Hıristiyan” olduğunu gündeme getirdi. Bundan sonra bazıları bunu kullandılar. Mesela, o dönem İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Celal Şengör’ün "Fatih'in Müslümanlığı bile tartışılıyor…" şeklindeki sözleri oldu ve tepki de gördü. Yine de Haydar Baş’ın ortaya attığı bu görüş genel olarak karşılık bulmadı ve unutuldu. Fatih Sultan Mehmet Hazretleri ile ilgili böyle bir iddiayı bir Müslümanın ortaya koymasını İslami sınırlar içerisinde düşünmenin imkan ve ihtimali yoktur. Bir Müslümanın başka bir Müslümanı kâfirlikle suçlaması Allah(cc) korusun kişiyi dinden çıkarabilir. Elbette ki, bir kişinin son nefesinde imanlı mı imansız mı gittiğini Allah(cc) bilir. Müslüman zahire göre hüküm verir. Ben, bir kişiye Müslüman denilip denilmemesinden önce o kişinin İslam’ın lehinde ve aleyhinde neler yapıp yapmadığına bakarım. Kaldı ki, bu dünyadan göçüp giden ister Fatih Sultan Mehmet isterse başka biri kim olursa olsun bir kişiye Müslüman denmesinin veya denmemesinin o kişi açısından sonucu değiştirici bir etkisi yoktur. Fatih Sultan Mehmet Han’ın son nefesini Müslüman olarak verdiğine yüzde 99 inanıyorum; yine de en doğrusunu Allah(cc) bilir. Geçen hafta Yılmaz Özdil’in yazısı ile Abdurrahman Dilipak’ın twitter paylaşımı oldukça dikkatimi çekti. Yılmaz Özdil, “Fatih Sultan Mehmet’in Saklanan Yanları” başlığı altında çok ilginç özellikle de sahiplenici bir yazı yazmış. Çok güzel övgüler var; ancak, yazısının bir bölümünde “Sofu değildi, hatta dindar olduğu bile pek söylenemez. Galata'daki San Pietro Kilisesine gidip, ayin izlerdi” ifadelerini sıkıştırarak Müslümanların Fatih Sultan Mehmet algısının aksine farklı bir konuma oturtmaktadır. Bir nevi çaktırmadan Fatih Sultan Mehmet’e bilinenin aksi bir anlam yüklemektedir. Yani, Müslümanların gönlündeki Efendimiz(sav)’in övgüsüne mazhar olmuş Fatih Sultan Mehmet algısı zayıflatılmak istenmektedir. Açık söyleyeyim sui zanda bulunmayı sevmem; ancak, ben bu yazıda bir hinlik ve burada bir sahte sahiplenme olduğunu düşünüyorum. Yine de en doğruyu Yüce Rabb’im bilir. Bir de Abdurrahman Dilipak’ın twitterde “hayırdır arkadaşlar Fatih’i fethi savunalım derken sözümüze dikkat edelim. Fatih Doğu Roma Bizans İmparatoru idi. O ne Doğu Roma’yı yıktı ne de Bizans’ı. Bunu size kim söyledi. Fethi savunurken onu anlamadığınız anlaşılıyor. Lütfen” diyerek bir paylaşımda bulundu. İnanın ben bu paylaşımla Abdurrahman Dilipak’ın ne anlatmak istediğini anlamadım. Sadece ben değil, paylaşıma yorum yazan insanlarda bir şey anlamamış! Her halde açıklar ve öğreniriz. Eğer paylaşımdaki ifadelerin mecazi bir anlamı yoksa….neyse kötü düşünmeyeyim! Allah(cc) aklımızı alıp istikametimizi bozmasın!
SAYFA 4
8 HAZİRAN 2020
Aile Sağlık Merkezlerinde hasta sayısı birden %200 arttı Aile Hekimleri Dernekleri Federasyonu, Sağlık Bakanlığı tarafından Aile Sağlık Merkezlerine gönderilen bir yazıya tepki gösterdi. Yazının içeriğinde kamu çalışanlarının kronik hastalıklara ilişkin raporlarını Aile Hekimlerinden alacağı bildiriliyor.
Çiftçilere yem bitkisi desteği
İlçemizde 10 dekar ve üzeri arazisine yem bitkisi eken çiftçilerimiz hasat yapmadan önce Bozkır ilçe Tarım ve Orman Müdürlüğüne başvuru yaparak desteklemelerini alabilecekleri belirtilmiştir.
SAYFA 5
8 HAZİRAN 2020
Greyder Operatörünün bacakları koptu
MUSTAFA DEMİRCİ VE Yaklaşık 1 milyar BEYTÜL HİKME ÜZERİNE bisiklet olduğu
ortaya çıktı 2000 yılından 2019 yılına kadar bisikletlerle ilgili veriler toplanırken, dünyada yaklaşık 1 milyar adet bisiklet olduğu ortaya çıktı. Tam olarak net rakam verilmezken bisikletlerin neredeyse yarısının (450 milyon) Çin’de olduğu görüldü.
Bu zararı verenlere yazıklar olsun! Bozkır’da kimliği belli olmayan şahıslar tarafından kamu malına yapılan zarar girişimleri büyük tepki çekerken, bizlerde Bozkır Postası Gazetesi olarak “Yazıklar olsun” diyoruz.
‘Bozkır Gençlerbirliği her zaman var oldu’ Bozkır temsilcisi, 63 yıllık tarihi ile Konya amatör küme futbol liglerinde; yeri geldi altyapılarda, yeri geldi en alt kümede, yeri geldi en üst kümede şampiyonluklar yaşadı, sevindi; küme düştü, üzüldü ama her zaman var oldu.