Bozkır Postası Gazetesi Sayı:1094

Page 1

18 MAYIS 2020 PAZARTESİ

SAYI: 1094 KURULUŞ 1988 - YIL: 32

FİYATI 1

“14 Mayıs, çiftçilerin meselelerini çözmek için adım atma günüdür” ‘Berberler Covid-19’a karşı daha duyarlı olmalıdır’ 11 Mayıs itibariyle kısıtlama kararı kaldırılan berber ve kuaförler, tedbirli bir şekilde iş başı yaparak yeniden dükkânlarını açtı. Dükkânlarını açan berberler yoğun bir tempoyla çalışmaya başladı. Belediye Başkanı sadettin saygı’da: ‘Berberlerimiz Covid-19’a karşı daha duyarlı olmalıdır.’ dedi. Konya Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Kurulu’nda tüm abone gruplarının su fiyat tarifelerinde indirim yapılarak 2019 yılı fiyatlarına dönülmesi karara bağlandı. Ayrıca genel kurulda peşin satışı yapılmış bulunan su ve atıksu bedellerine dair teklif de görüşmeye açıldı.

‘Gembos yolu projesinde verilen sözler tutulmadı’


SAYFA 2

18 MAYIS 2020


SAYFA 3

18 MAYIS 2020

ALİ DUTAL Müslümanların İmtihanı, Hz. Muaviye(ra)

‘Berberler Covid-19’a karşı daha duyarlı olmalıdır’

18 MAYIS PAZARTESİ

SAYI: 1094

İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU

HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00 ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50

HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL

ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ

İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA

Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr

BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.

Peygamber Efendimiz(sav)’in vefatından sonra Eshabı Kiram Efendilerimiz arasında fitneden kaynaklanan üzücü hadiseler cereyan etmiştir. Tarih boyunca Müslümanlara en büyük zararı fitneler vermiş vermeye de devam etmektedir. Esas olan, Eshab-ı Kiram Efendilerimize zarar veren fitnelerin bize vereceği zararları düşünerek mecburiyet derecesinde uyanık olmak ve kendimizi fitneden uzak tutmaktır. Efendimiz(sav) bu olayların yaşanacağını önceden haber vermiş ve bu olaylar karşısında nasıl hareket edilmesi gerektiğiyle ilgili ümmetini uyarmıştır. “Ashabım arasında fitne çıkacak, o fitnelere karışanları, Allah-ü Teâlâ benimle olan sohbetleri hürmetine af ve mağfiret edecektir. Sonra gelenler, bu fitnelere karışan Ashabıma dil uzatarak cehenneme girecektir.” (Müslim) Maalesef, Efendimiz(sav)’in kati emirlerine rağmen büyük bir kısmı kasıtlı bir kısmı da fitneye alet olarak kendi heva ve heveslerine göre bazılarını kötülemeye devam etmişler ve etmeye devam etmektedirler. Bu durum Müslümanların imtihanı olmuştur. Bunlardan biri de Hz. Muaviye(ra) ve Hz. Hasan(ra) ve Hz. Hüseyin(ra) Efendilerimiz arasında yaşanan olaylardır. Bu durumu iki şeklide ele almak gerekmektedir. 1-Bu olayın duygusal yönünü öne çıkararak Hz. Muaviye(ra)’a dil uzatacak Efendimiz(sav)’in kati emrine hilafet ederek imtihanı kaybedeceksin, 2-Bu olayı akıl ve mantık ekseninde değerlendirerek yaşanan acıları yüreğe gömerek Efendimiz(sav)’in uyarılarını dikkate alıp imtihanı kazanacaksın, Bu kadar açık ve net bir durumla karşı karşıyayız. Haklı olarak bu durumu bu Ramazan gününde gündeme getirerek fitneye sebep oluyorsun, diyebilirsiniz ama tam tersi fitneden uzak tutmak için yazıyorum. Bu olaylar üzerinden özellikle de medyatik hocalar bilgi sahibi olmayan Müslümanların duygularını okşayarak reyting elde etmeye çalışmaktadırlar. Maalesef, bir çok Müslüman bilgisizlikten kaynaklı Peygamber Efendimiz(sav)’in bu durum ile ilgili emirlerinin hilafına duygularıyla hareket ederek kendisine zarar vermektedir. Müslüman kendisine neyin zarar neyin fayda getireceğini bilmeli duygularıyla hareket etmek yerine mantık ve akılla hareket ederek peygamberini dinlemelidir. Üzücü olan bu konu da bilgisiz Müslümanları bilgilendirmesi gereken bazı ilahiyatçılarda tersini yaparak Müslümanları yanıltmaktadırlar. Şunu özellikle belirteyim ki yanlış anlaşılma olmasın. Hz. Hüseyin Efendimiz(ra) ve ailesinin, katlinin failleri veya azmettiricileri ister Hz. Muaviye(ra)’nin oğlu Yezid olsun ister başkası kim olursa olsun Yüce Rabb’imize hesabını verecektir. Ancak, bu üzücü olay üzerinden Hz. Muaviye(ra) ve Eshab-ı Kirama yapılacak hakaret ve saygısızlığın makul görülecek bir tarafı olamaz! -Hz. Muaviye(ra) kimdir? Her şeyden önce Eshab-ı Kiramdan olup Efendimiz(sav)’in “Vahiy Katibi” dir. Aynı zamanda Efendimiz(sav)’in kayınbiraderi, Habibe(ra) annemizin kardeşidir. Ayrıca, İslam Devleti geniş topraklara Hz. Muaviye(ra)’nin halifeliği zamanında ulaşmıştır. Ehli Beyt başımızın tacı olup o yüce insanları sevmek Müslümanlığımızın gereğidir. Ehli Beyt’i sevmeyen Müslüman olamaz! Bize düşen, Ehli Beyt’i ve Hz. Vahşi(ra)’den) Hz. Ebubekir(ra)’e kadar istisnasız Hz. Muaviye(ra) dahil olmak üzere Eshab-ı Kiramın tamamını sevmek ve saymaktır. Hiçbir Müslümanın, aralarında her ne olumsuz olay olursa olsun Eshab-ı Kiram Efendilerimiz hakkında kötü söz söyleme, eleştirme, taraf olma hakkı yok; hakaret etmek, kötü söz söylemek hele hiç yok ve BÜYÜK GÜNAHTIR. Şimdi aşağıdaki Hadis-i Şerifleri okuyunuz ve imtihanınızın sonucunun ne olacağına siz karar verin. “Ashabıma dil uzatmaktan Allah’tan korkun. Benden sonra onları kötü emellerinize alet etmeyin. Onları seven, beni sevdiği için sever. Beni sevmeyen de onları sevmez. Onları inciten beni incitmiş olur. Beni inciten de Allahü Tealayı incitmiş olur. Bununda cezası gecikmeden verilir.” (Buhari) “Ümmetimden bazıları, Ashabımı kötüleyecekler. Bunlar, Müslümanlıktan ayrılacaklardır.” (Beyheki) “Allahü Teâlâ, bana ashab ve akraba olarak en iyileri seçti. Birçok kimse, ashabıma ve akrabama dil uzatır, kötülemeye çalışırlar. Böyle kimselerle oturmayın; birlikte yiyip içmeyin, bunlardan kız alıp vermeyin!” (Dare Kutni) “Ashabıma dil uzatıp sövmeyiniz, bütün benliğime hâkim olan Allah’a yemin olsun ki, sizden biriniz Uhud dağı kadar altın harcasa, onların harcadıkları bir ölçek veya onun yarısına bile ulaşamaz.” (Ebu Davut) “Eshabımı kötüleyene Allah lanet etsin.” (Taberani, Beyheki, Hakim) “Eshabımın kusurlarını söylemeyin! Kalpleriniz onlara karşı değişir. Eshabımı iyilikle anın ki, kalpleriniz ülfet etsin!” (Deylemi) “Eshabımı kötüleyen hariç, kıyamette, her müminin kurtulma ümidi vardır.”(Hakim) Bu Hadis-i Şerifleri okuyan bir Müslümanın tercihi ikinci seçenek değilse o kişinin aklına şaşarım!


SAYFA 4

18 MAYIS 2020

“Çiftçiler Günü’nün her seneden farklı olduğunun da farkındayız”

‘Gembos yolu projesinde verilen sözler tutulmadı’ İyi Parti Konya Milletvekili Beyşehirli Fahrettin Yokuş, 2020 yılında tamamlanacağı söylenen Gembos Yolu Projesi için Ulaştırma ve Alt Bakanlığına verdiği soru önergesi cevaplandırıldı. Bakanlığın Milletvekili Yokuş’un sorusuna verdiği cevaba göre verilen sözlerin tutulmadığı görülmektedir. İyi Parti Konya Milletvekili Fahrettin Yokuş: “Ulaştırma ve Alt Yapı Bakanlığına Gembos Yolu Projesinin, Konya ilimiz ile Antalya ilimizin yollarını birbirine bağlayarak, vatandaşlarımıza ulaşım, zaman ve ekonomik olarak büyük kolaylıklar sağlayacağını belirterek, projenin tamamlanacağı tarihi ve 2020 yılı bütçesinden ayrılan payı sormuştum.”

“Cumhurbaşkanımız da 27.01. 2019 tarihinde Antalya’da katılmış olduğu toplu açılış töreninde, Gembos Yolu Projesinin 2020 yılında tamamlanacağı müjdesini vermişti. Ancak verdiğim soru önergesine gelen cevaptan da anlaşılacağı üzere “Yolun 63 km’lik bölümü için 03.02.2020 tarihinde proje çalışmaları başlatılmıştır” denilmektedir. “Bakanlık tarafıma verdiği

cevapta henüz proje çalışmaları ve ihale hazırlıklarında olduğunu ifade ederken, verilen sözlerin bir kez daha tutulmadığını görmekteyiz. Gembos Yolunun 2020 yılında tamamlanması hayal oldu. Gembos yolunun tamamlanması başka baharlara kaldı.” şeklinde yaptığı açıklamalarını gazetemiz Bozkır Postasına da göndermiştir. (Haber: Yunus Yılmaz)

PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK Evlilikte Elleri Armut Toplamayanlar! (2) Adamın biri Hz. Ömer (r.a)'e karısını şikâyet etmek üzere gelir. Tam şikâyet etmek üzere kapıyı çalacakken Hz. Ömer (r.a)'in karısının da Hz. Ömer (r.a)'e bağırdığına ve halifenin buna sessiz kaldığına tanık olur. Adam şikâyetten vazgeçip dönerken durumu fark eden halife adama derdini sorar. Adam: “Ey Müminlerin Emiri!.. Karımı sana şikâyete geliyordum, baktım ki senin eşinde sana yapıyor, sen ise susuyorsun. Dönmeye karar verdim.” Hz. Ömer (r.a) gülümseyerek: “Evine dön. Unutma, hanımlarımız çok kahrımızı çekiyor. Malumun bütün ev işleri onlarda, bırak da o kadar söylensinler. Sen açma kimseye!..” der. Yeni nesil el bebek gül bebek büyütüldükleri için (Anneler babalar, okuyan kızlarını ders çalışsınlar diye ev işlerinden uzak tuttuklarından üniversite okuyan birçok kızın yemek yapmasını dahi bilmedikleri, erkekler çocuklarını da sen erkeksin diyerek sorumsuz yetiştirmektedirler.) evlilik hayatlarında da en küçük sıkıntılara sabır gösterememektedirler. Şimdiki kızlar, en küçük aile kavgalarında baba evine koşuyor. Birçok anne baba; kızına aile hayatındaki sıkıntıları anlatıp sabır göstermesini tavsiye etmek yerine; “Gel kızım, biz seni sokakta bulmadık.” demektedirler. Yine birçok anne baba çalışan kızlarına; “Sen de çalışıp para kazanıyorsun, sakın kendini ezdirme!” diyerek yangına körükle gitmektedirler. Sonrasında kızlarda “Ellerim armut toplamıyor” diyerek onlarda yangına körükle gitmektedirler. Sonucunda incir çekirdeğini doldurmayan eften püften şeylerden dolayı aileler parçalanmaktadır. Erkek tarafı da oğullarına evlilikte sabır ve anlayış gösterilmesi gerektiğini ifade etmek yerine, onlarda yangına körükle gitmektedirler. Anne babalar; “Onun kahrı mı çekilir, sana kız mı yok!” demek yerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.)’i örnek göstermelidirler. Peygamber efendimiz (s.a.v.) kadınları Allah (c.c.)’ın birer emaneti olarak görür ve onları incitmemeye çalışırdı. Eşlerine karşı son derece nazik ve kibar davranırdı. Ashabına da şu uyarıda bulunurdu: “Siz onları Allah’ın bir emaneti olarak aldınız. Onlara şefkatle muamele ediniz” . (Sahih-i Buhârî, Muhtasar, X. 398) buyururlardı. Yine Efendimiz (s.a.v.): “Sizin en hayırlınız kadınlara karşı hayırlı olanınızdır.” (El-Cemiu’sSeğir C.2, 4012) buyurmuşlardır. “...Onlarla iyi geçinin. Eğer onlardan hoşlanmazsanız (biliniz ki) Allah'ın hakkınızda çok hayırlı kılacağı bir şeyden de hoşlanmamış olabilirsiniz. (Nisâ,19) Peygamber Efendimiz (s.a.v.) yukarıdaki ayette özellikle erkeklere hitapta bulunularak eşleriyle hoşça ve güzelce geçinmelerini, onlarda hoşlanılmayacak bir hareket görseler dahi bunu kavga ve ayrılma sebebi yapmamalarını, bunlara katlanmak suretiyle bilmediği başka şeylerden mükâfatların takdir edileceğini bildirmiştir. Zamanın kutbu olarak bilinen Şeyh Ebü’l Hasan Harkani Hazretlerine eşi, hiç itibar etmez hatta kendisine nezaket dışı davranışlarda sergilermiş. Şeyh Ebü’l Hasan Harkani Hazretleri bir gün odun için dağa gitmişti. Onu ziyaret etmek için Horasan’dan gelenlere hanımı; her gelene olduğu gibi bunlara da kocası hakkında birçok olumsuz sözler söylemiş. Horasan’dan gelenlerin kalbine şüphe düşse de yinede buraya kadar gelmişken görelim diyerek dağa gidereler. Birde bakarlar ki Şeyh Ebü’l Hasan Harkani Hazretleri aslana odunlara yüklemiş hatta yılanı da kamçı olarak kullanıyormuş. Selam fas l ın dan s onr a Şey h : “ Be n han ımın tahammülsüzlüklerini çektiğim için bu aslanda bizim yükümüz çekiyor” demiş. Daha sonraki ziyaretlerinde bakmışlar ki Şeyh Ebü’l Hasan Harkani Hazretleri odunu kendi sırtında taşıyor. Sebebini sorduklarında Şeyh: “Önceki hanımım çok huysuzdu hep benim yumağımı büyütürdü. Şimdiki hanım ise çok nazik ve kibar, kendi yumağını büyütüyor.” demiş. (Mesnevî, c.VI, beyit: 2044 vd.) Sonuç olarak hiçbir sorumluluk verilmeden el bebek büyütülen yeni evliler, evlilik gibi büyük sorumluluk isteyen yükü kaldıramamaktadırlar. Bunu sonucunda da en küçük sıkıntılar sabretmek yerine ailelere intikal edilmekte bu da problemlerin büyümesine ve zaman zaman da dönüşü olmayan y o l l a ra gi r i l mes i ne ne de n o l ma k ta dı r.


SAYFA 5

18 MAYIS 2020

RAMAZAN YAZILARI SAADET ASRINDAN PORTRELER-3“Hz. Peygamber’in her zaman yanında olmaya çalışan müstesna şahıslardan Abdurrahman bin Avf(r.a) ‘ı kısaca tanıtmaya çalışacağız.” Abdurrahman bin Avf yaşarken cennetle müjdelenen on şanslı kişiden biridir. Bu dereceye Hz. Peygambere olan muhabbeti ile ulaşmıştı. Kureyş’in Zühre oğulları ailesinden olup Hz. Peygamberin annesi ile aynı soydan gelmektedirler. Müslüman olmadan önce saygın bir tüccar olarak bilinirdi. Hz. Ebu Bekir’in teşviki ile İslam’ı seçenler arasındaydı. Mekke döneminde Habeşistan hicretine katılmış fakat Mekkelilerin Müslüman olduğu yalan haberi üzerine Mekke’ye dönmüştür. Bir müddet burada kaldıktan sonra hicret emrinin verilmesi ile Medine’ye hicret etmiştir. Medine’de tüccar sahabeden Sad bin Rebi ile kardeş yapılmıştı. Kısa bir sürede Medine ticaretinden de hatırı sayılır kişiler arasına girmiştir. Hz. Peygamber’in sağlığında tüm savaşlara katılmış ve İslam ordularına ekonomik destekte bulunmuştu. Uhud savaşının son anlarında Hz. Peygamberin yanında yer alan sahabeden biridir. Hatta bu sırada ayağından yara almış ve bu yara hayatı boyunca aksayarak yürümesine sebep olmuştur. Uhut günü

20’ye yakın yara almasına rağmen Hz. Peygamber’in emri üzerine Hamra’ül Esed gazvesine katılım sağlamıştır. Dumet’ul Cendel halkının üzerine seferle görevlendirilmiştir. Bu topluluğun İslamlaşmasında etkili olmuştur. Hz. Peygamberin Yahudiler üzerine açtığı seferlere katılım göstermiştir. Mekke müşrikleri ile nihai anlaşma olan Hudeybiye Anlaşmasında şahitler arasındadır. Mekke’nin fethi sırasında Halid bin Velid’in ordusu içinde yer aldı. Tebük gazvesi sırasında orduya mali yardım yapan sahabelerden biriydi. Hz. Peygamber’in defni sırasında mezara inen kişilerden birisi de Abdurrahman bin Avf’tı. Hz. Peygamber sonrası dört halife döneminde halifelerin istişare heyetlerinde yer aldı. Halifelerin ilk hac görevlerinde onların yerine Hac emirliği vazifesini üstlenerek ümmete hac yaptırdı. Hz. Ömer’in veba salgını ve İran seferleri konusunda fikrine başvurduğu kişiydi. Yeri geldi halife ile beraber nöbet tuttu. Yeri geldi ihtiyaç sahibi halka yardım dağıttı. Hz. Ebu Bekir’in

kendisinden sonra Hz. Ömer’i tayini konusunu istişare ettiği kişiydi. Hz. Ömer’in halife seçimi için oluşturduğu şura heyetinin başkanıydı. Dolayısıyla Hz. Osman’ın halife seçimine ön ayak olan kişiydi. 75 yaşında saygın bir sahabe olarak hayata gözlerini yumarken cenaze namazını Hz. Osman’ın kıldırmasını vasiyet etmiştir. Sözün özü: Son peygamber Hz. Muhammed(s.a.v)’ e dostluk eden kişilerden biri de Abdurrahman bin Avf olmuştur. Onun ticari hayatı, cihada katılması ve Resulullah’ın her daim yanında olması ile bizlere örnektir. Bir diğer özel vasfı da Resulullah ‘a imamlık yapan kişilerden birisidir. Diğeri de Hz. Ebu Bekir’di. Rabbim yollarından gidebilmeyi nasip eylesin. Selam ve dua ile. TAZİYE: Geçen hafta yayınlanan Ümmü Mihcen ile ilgili yazıda bahsettiğimiz Ömer DÖNGELOĞLU hocanın vefatını bu yazının yazıldığı 3 Mayıs 2020 Pazar günü öğrenmiş bulunmaktayız. Allah rahmet eylesin. Cennetinde cemaliyle şereflendirsin… Mustafa AK Tarih öğretmeni mstfknyali@gmail.com

SAADET ASRINDAN PORTRELER-4“Hz. Peygamber’in her zaman yanında olmaya çalışan ve şehitlerin sembolü haline hanımlardan Ümmü Haram’ı kısaca tanıtmaya çalışacağız.” Allah yolunda cihat dinimizin gücü yeten her Müslüman için emredilmiş ibadetlerden birisidir. Müslümanın cihattan anlayacağı düşmana karşı cihattır. Buradaki düşmandan kasıt vatanına, dinine ve namusuna suikastta bulunanların yanı sıra kişinin kendi nefsiyle cihadı, kendini kötülüklerden alıkoyma mücadelesi vermesi cihadın türlerinden sayılmaktadır. Hatta nefis ile cihat diğer cihat kadar önemli sayılmaktadır. Düşmanla yapılacak olan cihadın neticesinde şehit veya gazi olmak gibi bir netice ortaya konulmaktadır. Dinimiz her iki makamı da kutsal kabul etmektedir. Bugünkü yazımızda Allah yolunda sefere çıkmış ve şehit olmuş bir hanım sahabeden bahsedeceğiz. Yani Ümmü Haram binti Milhan’dan. Ümmü Haram yani Türklerin deyimi ile Hala Sultanı yakından tanıyalım. Medine’nin Neccaroğulları kabilesindendir. Bu aile Hz. Peygamber’in dedesi Abdülmuttalib’in dayılarıdır. Bu yüzden

Hz. Peygamber’in İslam öncesinde de Medine ile bağlantıları vardır. Nitekim Peygamberimizin babası Medine’de vefat etmiştir. Asıl ismi bilinmemekle beraber kardeşi Harama nispet edilerek Ümmü Haram künyesi ile anılmıştır. Hz. Peygamberin süt teyzesi olma ihtimalinden bahsedilmektedir. Arapça ’da teyze anlamına gelen hale kelimesi Türk imlasında hala şeklini alarak Ümmü Haram’ın “Hala Sultan” unvanı ile anılmasına vesile olmuştur. Ümmü Haram Hz. Peygambere hizmet eden Enes bin Malik’in öz teyzesidir. Hz. Peygamber Ümmü Haram’ın ve Neccaroğulları’nın akrabalık bağları dolayısıyla evlerine gitmiş, sofralarına oturmuştur. Ümmü Haram’ı ailesinden kabul etmiştir. Ümmü Haram Müslümanlar ile birlikte Uhut savaşına katılmıştır. Bu savaşta geri hizmette bulunmuştur. Uhud savaşı sırasında Hz. Peygamber’in yanında son ana kadar mücadele

veren heyecanla olumlu cevap vermişti. Miladi şahsiyetlerdendir. 648-649 yıllarında Uhut savaşı sonrasındaki Dumetul yapılan bu savaşın gerçekleştiği tarihte Cendel savaşına Ümmü Haram’ın 86 yarasının ağırlığı yaşlarında olduğu nedeniyle ifade edilmektedir. katılamamıştır. Bir gün Hz. Peygamber İlerlemiş yaşına rağmen daha önce Ümmü Haram’ı ve müjdelendiği bu kutlu ailesini ziyarete yolculuğa çıkmıştı. gelmişti. Ziyarette Sefer başlamasından Ümmü Haram’ın bineğinden inerken evinde bir müddet dinlenen Allah Resulü boynu kırılmış ve şehit olmuştur. uyanınca denizlere Türbesi şehit olduğu karşı sefere giden Müslümanlar ile ilgili Larnaka’da bulunmaktadır. Kıbrıs bir rüya görmüştü. o gün için Müslüman Uyanıp rüyasını hâkimiyetine girmiştir. anlatınca Ümmü Haram kendisinin de Ümmü Haram gerek Müslümanlar gerekse o Müslümanlardan Hristiyanlar için saygı biri olması için duyulan bir kişilik Resulullah’tan dua etmesini istedi. Allah olmuştur. Sözün Özü: Resulü de sen de Resulullah’ın onlardan birisin yakınlarından biri olan buyurdu. Ümmü Haram Allah Bu olay üzerinden zaman geçmiş günler rızası için yaşına rağmen zorlu bir yılları kovalamıştı. deniz seferi Muaviye Şam valisi neticesinde Kıbrıs iken Hz. Ömer’den Kıbrıs seferi için izin seferine çıkmış ve gayesine ulaşmıştır. istemiş fakat Hz. Ömer izin vermemişti. Buradan çıkaracağımız ders Halifenin vefatının ise Allah yolunda ardından Hz. Osman’a benzer bir hayırlı işler için niyet eden kimselerin talep iletilmiş ve bu amaçlarına ulaşacağı talep kabul görmüştü. ve ebedi mükâfata Eşi Ubade bin Samit erişeceğidir. Rabbim ile birlikte Şam yollarından bölgesinde bulunan ayırmasın. Selam ve Ümmü Haram bu dua ile. denizaşırı sefer Mustafa AK Tarih öğretmeni çağrısına büyük bir mstfknyali@gmail.com


SAYFA 6

18 MAYIS 2020


SAYFA 7

18 MAYIS 2020


Bozkır Belediye Başkanı Sadettin Saygı, yaptığı hemsosyal hemde belediyecilik çalışmalarıyla tümBozkırlıların gönlünde yer ediniyor. 1 yılı geçkin bir süredir Belediye Başkanlığı yürüten Saygı, bugüne kadar Bozkırlıların gönlünde yer taht kurdu.

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek:

“Sorumluluk Cumhurbaşkanındadır”


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.