SAYI: 1028 KURULUŞ 1988 - YIL: 31 FİYATI 1
4 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ
Ahırlı’da Başkan Akgül’e yoğun ilgi Mart 2014 yerel seçimlerinde, Ak Parti’den Ahırlı Belediye Başkanı seçilen ve yaptığı hizmetleriyle Ahırlıların gönlünde taht kuran Belediye Başkanı İsa Akgül, önümüzdeki Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde, Ak Parti tarafından tekrar Ahırlı Belediye Başkan Adayı gösterildi.
Haberi S. 2’de
Ahırlı Belediye Başkanı İsa Akgül, seçim çalışmalarına yoğun tempo ile devam ederken, her vardığı seçim bölgesinde halkın yoğun ilgisiyle karşılaşıyor. Ahırlı ve Ahırlı’ya bağlı mahallelerine beş yıl boyunca yaptığı hizmetlerle Ahırlı ve mahallelerinin çehresini değiştiren Başkan Akgül’e seçmen: “Bu sefer yine Akgül” diyor.
Müdür Erdal’dan, Başkan Gün’e Ziyaret Bozkır Gençlik ve Spor Müdürü Erdoğan Erdal, Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün'ü makamında ziyaret ederek, gençlik merkezinde yapılacak olan çalışmalar ve faaliyetler hakkında istişarelerde bulundu.
Başkan Altay tramvayda vatandaşlarla bir araya geldi Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Bozkırlı hemşehrimiz Uğur İbrahim Altay, Alaaddin-Selçuk Üniversitesi seferini yapan tramvayda yolculuk yaparak vatandaşlarla fikir alışverişinde bulundu.
Devamı Sayfa 2’de
Konya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Bozkırlı hemşehrimiz Nazif Karabulut:
‘Her zaman maddi manevi desteklerimizi sürdüreceğiz’ Bozkır Gücü Spor Kulübü Başkanı Muammer Tunahan Bozkır Gücü Spor Kulübü olarak faaliyetlerine yoğun bir tempo ile devam ediyor. Tunahan, Konya Kırmızı Et Üreticileri Birliği Başkanı Bozkırlı hemşehrimiz Nazif Karabulut'u Haberi Sayfa 3’de makamında ziyaret etti.
SAYFA 2
4 ŞUBAT 2019
Dereliler’de Arabaşı bahane birlik şahane
Merkezi Konya’da bulunan Bozkır Dereliler Eğitim Kültür Turizm Sosyal Dayanışma ve Kalkındırma Derneğinin her yıl geleneksel olarak gerçekleştirildiği “Arabaşı Buluşması” etkinliği bu yıl İhsaniye İlköğretim Okulunda gerçekleşti.
Başkan Altay tramvayda vatandaşlarla
4 ŞUBAT 2019 PAZARTESİ
SAYI: 1028
İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ
HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU
ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50
HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL
ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715
İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA
Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr
BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK Mutluluğu Ararken Azrail (a.s) ile Karşılaşmak Bir gün bir küçük kedinin, devamlı olarak kuyruğunu yakalamaya çalışıp, yakalayamayınca daha büyük bir hırsla ve sinirle ayni şeyleri devam ettirdiğini gören yaşlı ve bilge kedi, neden bu hareketi yaptığını genç kediye sormuş. Genç kedi; “Mutluluğun kuyruğumda olduğunu ve onu yakalarsam mutlu olacağımı söylediler. Mutlu olmak için kuyruğumu yakalamaya çalışıyorum...” diye cevap vermiş. Yaşlı bilge kedi gülmüş; “Sen mutluluğun peşinde koşup kendini de harap ettikçe, o senden kaçar. Oysa sen gidersen o zaten peşinden gelecek...” demiş. Hayatımız boyunca hep mutluluğu ararız. Onu bulmak ve ona ulaşmak için neler yapmayız ki! Mutluluğu ararız; fakat hangi mutluluğu aradığımızı da pek bilmeyiz. Hayalimizdeki mutluluğu mu yoksa gerçek mutluluğu mu onu da bilmeyiz. İş o kadar da olsa yine iyi. Biz mutluluğun tarifini de bilmeyiz. Mutluluğu hep uzaklarda ararız. Ona ulaşmaya çalıştıkça da kaybolan bir serap gibi görürüz onu. Mutluluğu ararız; fakat nasıl bir mutluluk aradığımızı da, neden mutlu olacağımızı da bilmeyiz. Doğumdan ölüme kadar hep mutluluğu ararız; ama bir türlü bu mutluluğu yakalayamayız. Bu yazının başlığını okuduğunuzda; belki de mutluluğu bu yazıda bulacağınızı zannettiniz. Mutluğu bazen kitaplarda¸ bazen şarkılarda¸ bazen de dizilerde ararız. Ama mutluluk kaybolmuş yitik mal gibi arayıp da bulunmaz ki! Mutluluk birilerinin tekelinde değil ki aranmakla bulunsun! Mutluluk kişiden kişiye değişir. Bu nedenle mutluluğu kimisi kırlarda¸ kimisi piknikte¸ kimisi sosyal statüde¸ kimisi sanal âlemde, kimisi parada¸ kimisi altında bulacağını düşünür. Ben mutluluk aramayı sıralı dağlara benzetirim. Çocukluğumuzda arkadaşlarla birlikte yayladaki dağlara çıkardık. Yaylamızın en yüksek dağının tepesine çıkıp dünyayı oradan seyretmek için. Biz dağlara çıktıkça sıradağların sayısı ve yüksekliği artardı. Sıradağlar içindeki en yüksek dağa çıkarak bize dünyayı seyrettirecek zirveyi arardık. Fakat sıradağların arkasındaki tepeler bir türlü bitmezdi. Sonra biz yine döner yaylamızın en yüksek dağına¸ oradan seyrederdik dünyayı. Bizim olanla mutlu olmaya çalışırdık. İşte insanlardaki mutluluk arayışı da arkası kesilmeyen sıradağlar içinde en yüksek tepeyi aramaya benzer. O tepeye ulaştığımız zaman mutlu olur muyuz bilemem ama mutluluğun yüksek yerlerde (makam¸ mevki¸ para...) olmadığını bilirim. Mutluluğu ararız¸ hâlâ geçmişte aradığımız gibi. Arama herhalde ölünceye kadar devam edecek. Acaba öldükten sonra bulabilir miyiz? O’nu da Allah bilir. Geçmişimize şöyle bir bakalım, mutluluğu nelerde aradığımıza: Çocukluğumuzda; büyüdüğümüzde¸ okula gittiğimizde¸ okulu bitirdiğimizde mutlu oluruz dedik. Gençliğimizde; liseyi bitirdiğimizde¸ üniversiteyi kazandığımızda¸ üniversiteyi bitirdiğimizde¸ göreve başlayınca mutlu oluruz dedik. Yetişkinlikte ise; evlendiğimizde¸ borçları bitirdiğimizde¸ ev ve araba aldığımızda¸ çocuğumuz olduğunda¸ arabayı değiştirdiğimizde mutlu oluruz dedik. Yaş biraz daha geçince; çocuklar üniversiteyi kazandığında¸ işe yerleştiğinde¸ çocukları evlendirdiğimizde¸ emekli olduğumuzda¸ hac görevini ifa ettiğimizde mutlu oluruz dedik. Emekli olduk¸ hacca gidip geldik¸ çocukları everdik¸ her şeyimiz yerli yerinde; fakat hala mutluluğu arıyoruz. Herhalde bizim mutluluk arayışımız Azrail (a.s.) gelinceye kadar devam edecek. Mutluluğu hep şartlara bağlamışız: …. Olursa mutlu olacağım. Oysa mutluluk, karşımıza çıkan engelleri aşmaktır. Mutluluk¸ anı yaşamaktır. Dün geçmiştir¸ yarın belki gelmeyecektir. Ama bulunduğumuz “Şu an” benim elimdedir. Mutluluk "Şu an"ın farkında olarak yaşamaktır. İnsanın ne zaman mutlu olması gerektiğini bize en güzel tarif eden de her konuda olduğu gibi yine Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'dir. Bir hadislerinde Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurur: "Beş şey gelmeden beş şeyin kıymetini iyi bil! İhtiyarlık gelmeden gençliğin¸ hastalık gelmeden sıhhatin¸ fakirlik gelmeden zenginliğin¸ ölüm gelmeden hayatın¸ meşgul olmadan boş zamanın kıymetini bil." (Buharî, Rikak,3) Kısacası mutluluk; hayatımızdaki zorlukları aşmak ve hedeflerimize ulaşmak ve içinde bulunduğumuz anı değerlendirmek ve en önemlisi Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in yukarıdaki hadisine kulak vermektir.
SAYFA 3
4 ŞUBAT 2019
ALİ DUTAL TARTIŞILAN MİLLİ EĞİTİM MÜFREDATIMIZ
Ahırlı’da Başkan Akgül’e yoğun ilgi gösteriliyor
Yazan: Bahadır ALTUNAY Mahlası: Gaybeti Hakk
UYKU
Dünya şarabının sakisidir uyku! Ne zamanki uyandım; O an, içimdeki sakinin öldüğü andır. Ondan beridir kendimle meşk ediyorum, Aşk badesini ruhuma zerk ediyorum… Kim? Neden katletmiş uykumu? Sorgulamıyorum faili meçhulü. Varlık içinde yokluğun rüyasını görüyorum, Yoklukta varlığa uyanıyorum. Uyku içinde başka bir uykudan uyanmak, Nasıl anlam ifade etmiyorsa artık; Katledilen sakiye yas da tutamıyorum… Şiirlerim noter onaylı olup telif hakları şahsıma aittir.
‘Her zaman maddi manevi desteklerimizi sürdüreceğiz’
Müfredat yani öğretim programı; öğrencilere, bir dersin amaçlarını gerçekleştirme sürecinde yapılan etkinliklerin tamamını içine alan bir kılavuz olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım dar bir tanım olmasına rağmen amaçlanan hedeflere ulaşılamadığından ders müfredatları sürekli tartışıla gelmiş ve sık sık müfredat değişikliğine gidilmiştir. Çocuklarımız o kadar çok dersle karşı karşıya ki, bu derslerin tamamının amaçlandığı üzere öğretilmesi mümkün değil. Çocuklarımızın ilgi ve istidadını dikkate almadan her çocuğa her şeyi öğretelim istiyoruz, öğretemiyoruz. Öğretemeyince de en kolay yolu seçerek başlıyoruz suçlu aramaya ve eleştirmeye! Maalesef, toplum olarak eğitimden beklentilerimizi net olarak ortaya koyamadığımız gibi ne istediğimizi de bilmiyoruz. Aslında, hepimizin kafası karışık. İnsanımızı dünyevi kaygılar o kadar etkisi altına almış ki, sendroma dönüşmüş durumdadır. Bu sendrom çocuklarımıza ders baskısını artırmaktadır. Bu baskı sağlıksız bireylerin yığınlar halinde karşımıza sorun olarak çıkması sonucunu doğurmuştur. Varsa yoksa sınav! Başarı değerlendirmelerimiz tamamıyla sınav sonuçlarına göre yapılmaktadır. Bu durum temel eğitimimizi de olumsuz yönde etkilemektedir. Anaokullarımızda bile sınava hazırlık çalışmalarına yer verilmektedir. Oysa ki, temel eğitimde çocuklara toplumun temel değerleri kazandırılmalıdır. Temel değerlerini öğretemeyen veya öğretip de davranışa dönüştüremeyen toplumların bir çok sorunla karşı karşıya kalması kaçınılmaz olur. Dünyada bilim ve teknolojide önemli bir yere sahip Japonya’da çocuklar 10 yaşına kadar hiçbir sınava girmezler. Çünkü 10 yaşına kadar olan zaman çocukların en hassas dönemleridir ve çocuklularını yaşarlar. Okulda onlara 10 yaşına kadar sadece iyi insan olma, vatanına ve milletine bağlılığın önemi öğretilir. Sağlam kişilik kazanmaları için eğitim verilir. Biz ise Japonlardan daha derin bir kültüre ve inanca sahip olmamıza rağmen kendi değerlerimizi çocuklarımıza kazandıramadığımız gibi değerlerimizden de uzaklaştırıyoruz. Değerlerinden uzak hiçbir millet güçlü millet olamaz! Milli Eğitim Bakanlığımız, “Millî Eğitim Bakanlığı’nın eğitim politikaları ve öncelikleri; temel eğitim almış öğrencilerin millî, manevi, evrensel değerlere sahip; hem akademik hem de sosyal anlamda başarılı olabilen; teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilen; kendisine, toplumuna ve farklı kültürlere karşı yüksek düzeyde farkındalıkla saygı duymayı başarabilen; hayata hazır, mutlu ve sağlıklı bireyler olarak yetişmelerini sağlamak yönündedir” açıklamasıyla eğitim müfredatının önem sırasını ortaya koymaktadır. Yukarıdaki açıklamaya bakıldığı zaman çocuklarımıza kazandırılması gereken en öncelikli husus milli ve manevi değerlerin kazandırılmasıdır. Çocuklarımıza milli ve manevi değerlerimizi kazandırabilirsek diğerlerinin daha kolay kazandırılacağına inanıyorum. Çünkü, “yardımlaşma, dayanışma, hoşgörü, misafirperverlik, vatanseverlik, doğruluk, iyilik, temizlik, çalışkanlık, dürüstlük, sevgi, saygı, duyarlı olma, adil olma, paylaşmacı olma gibi” çok önemli değerler milli ve manevi değerlerimiz içinde yer almaktadır. Ayrıca, yukarıda sayılan değerler dinimiz İslam’ın biz Müslümanlara kesin olarak emrettiği değerlerdir. İyi bir Müslüman yukarıdaki değerlere sahip olur ve olmak zorundadır. Yukarıda sayılan değerlerin toplum hayatındaki durumu Müslümanlığımızın da en önemli göstergesidir. Yukarıdaki hususları tek tek ele almaya gerek olmadığını, acı gerçeği hepimizin bildiğini düşünüyorum. Elbette ki, hâlâ çok dejenere olmasına rağmen bazı değerlerimizi korumaya çalışıyoruz; ancak, Müslüman bir topluma göre hiç iyi değiliz. Müslüman insanların yaşadığı bir toplumda “adalet, dürüstlük, doğruluk vs” ile ilgili bir sorun olur mu? Acı gerçeği söylemeye dilim varmıyor; ancak, hiç iyiye gitmediğimiz gibi her geçen gün daha da kötüye gidiyoruz. Tek çıkar yol, temel eğitim başta olmak üzere müfredatımız milli ve manevi değerlerimizin kazandırılması ağırlıklı olarak hazırlanmalı tüm eğitim süreçleri denetim altına alınarak ihmale fırsat verilmemelidir. Çocuklarımızın hem dünyevi hem de uhrevi geleceği için mutlaka ve mutlaka dinimiz İslam’ın emir ve yasaklarını öğretmeliyiz. Dinimiz İslam’ın öğretilmesi hem ana babanın hem de devletimizi yönetenlerin Allah(cc)’ın kesin emriyle asli vazifesi olup vazife yerine getirilmediği takdirde Allah(cc) hesabını soracaktır. Çocuklarımızın hem bu dünyasını hem de öbür dünyasını mahvetmeyelim. Açık ve net inanarak ifade ediyorum; çocuklarımıza ehli sünnet vel cemaat akidesine uygun olarak bir anlayış kazandıramazsak huzur bulamayız. Hem ülkemizin hem Müslümanların hatta dünya insanının huzuru ehli sünnet anlayışının güçlenmesiyle mümkün olur. Müfredatımız ana eksenini ehli sünnet vel cemaat anlayışı oluşturmalıdır. Bu anlayış ile yetişen çocuklarımızın hem akademik hem sosyal ve hem de bilimsel ve teknolojik gelişmelerde başarılı olacağına inanıyorum.
SAYFA 4
4 ŞUBAT 2019
BOZKIR 4 DERSLİK İKMAL ANAOKULU YAPIM İŞİ KONYA İL MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BAKAN YARDIMCILIKLARI Bozkır 4 Derslik İkmal Anaokulu Yapım İşi yapım işi 4734 sayılı Kamu İhale Kanununun 19 uncu maddesine göre açık ihale usulü ile ihale edilecektir. İhaleye ilişkin ayrıntılı bilgiler aşağıda yer almaktadır. İhale Kayıt Numarası : 2018/676223 1-İdarenin a) Adresi : Akçeşme Mahallesi Garaj Caddesi No:4 42040 KARATAY/KONYA b) Telefon ve faks numarası : 3323533050 - 3323515940 c) Elektronik Posta Adresi : satinalma42@meb.gov.tr ç) İhale dokümanının görülebileceği : https://ekap.kik.gov.tr/EKAP/ internet adresi 2-İhale konusu yapım işinin a) Niteliği, türü ve miktarı : 1 Adet 4 Derslik Betonarme Karkas Anaokulu (ikmal) Ayrıntılı bilgiye EKAP’ta yer alan ihale dokümanı içinde bulunan idari şartnameden ulaşılabilir. b) Yapılacağı yer : Cumhuriyet Mah. 5 ada 132 parsele Bozkır/ KONYA c) İşe başlama tarihi : Sözleşmenin imzalandığı tarihten itibaren 10 gün içinde yer teslimi yapılarak işe başlanacaktır. ç) İşin süresi : Yer tesliminden itibaren 100 (yüz) takvim günüdür. 3- İhalenin a) Yapılacağı yer : Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü İnşaat Birimi Akçeşme M. Eski Garaj Cad. No: 4 Karatay /Konya b) Tarihi ve saati : 18.02.2019 - 10:30 4. İhaleye katılabilme şartları ve istenilen belgeler ile yeterlik değerlendirmesinde uygulanacak kriterler: 4.1. İhaleye katılma şartları ve istenilen belgeler: 4.1.2. Teklif vermeye yetkili olduğunu gösteren İmza Beyannamesi veya İmza Sirküleri. 4.1.2.1. Gerçek kişi olması halinde, noter tasdikli imza beyannamesi. 4.1.2.2. Tüzel kişi olması halinde, ilgisine göre tüzel kişiliğin ortakları, üyeleri veya kurucuları ile tüzel kişiliğin yönetimindeki görevlileri belirten son durumu gösterir Ticaret Sicil Gazetesi, bu bilgilerin tamamının bir Ticaret Sicil Gazetesinde bulunmaması halinde, bu bilgilerin tümünü göstermek üzere ilgili Ticaret Sicil Gazeteleri veya bu hususları gösteren belgeler ile tüzel kişiliğin noter tasdikli imza sirküleri, 4.1.3. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen teklif mektubu. 4.1.4. Şekli ve içeriği İdari Şartnamede belirlenen geçici teminat. 4.1.5 İhale konusu işte idarenin onayı ile alt yüklenici çalıştırılabilir. Ancak işin tamamı alt yüklenicilere yaptırılamaz. 4.1.6 Tüzel kişi tarafından iş deneyimi göstermek üzere sunulan belgenin, tüzel kişiliğin yarısından fazla hissesine sahip ortağına ait olması halinde, ticaret ve sanayi odası/ticaret odası bünyesinde bulunan ticaret sicil memurlukları veya serbest muhasebeci, yeminli mali müşavir ya da serbest muhasebeci mali müşavir tarafından ilk ilan tarihinden sonra düzenlenen ve düzenlendiği tarihten geriye doğru son bir yıldır kesintisiz olarak bu şartın korunduğunu gösteren belge. 4.2. Ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: İdare tarafından ekonomik ve mali yeterliğe ilişkin kriter belirtilmemiştir. 4.3. Mesleki ve Teknik yeterliğe ilişkin belgeler ve bu belgelerin taşıması gereken kriterler: 4.3.1. İş deneyim belgeleri: Son on beş yıl içinde bedel içeren bir sözleşme kapsamında taahhüt edilen ve teklif edilen bedelin % 50 oranından az olmamak üzere ihale konusu iş veya benzer işlere ilişkin iş deneyimini gösteren belgeler. 4.4.Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler ve benzer işlere denk sayılacak mühendislik ve mimarlık bölümleri: 4.4.1. Bu ihalede benzer iş olarak kabul edilecek işler: 2018 tarih ve 30453-M sayılı Resmi Gazete' de yayınlanan Yapım İşlerinde Benzer İş Grupları Tebliğinde Yer alan B- III Grubu İşler 4.4.2. Benzer işe denk sayılacak mühendislik veya mimarlık bölümleri: İnşaat Mühendisi veya Mimar 5.Ekonomik açıdan en avantajlı teklif sadece fiyat esasına göre belirlenecektir. 6. İhaleye sadece yerli istekliler katılabilecektir. 7. İhale dokümanının görülmesi ve satın alınması: 7.1. İhale dokümanı, idarenin adresinde görülebilir ve 250 TRY (Türk Lirası) karşılığı Konya İl Milli Eğitim Müdürlüğü İnşaat Birimi Akçeşme M. Eski Garaj Cad. No: 4 Karatay /Konya adresinden satın alınabilir. 7.2. İhaleye teklif verecek olanların ihale dokümanını satın almaları veya EKAP üzerinden e-imza kullanarak indirmeleri zorunludur. 8. Teklifler, ihale tarih ve saatine kadar Konya İl Milli Eğitim İnşaat Birimi adresine elden teslim edilebileceği gibi, aynı adrese iadeli taahhütlü posta vasıtasıyla da gönderilebilir. 9. İstekliler tekliflerini, anahtar teslimi götürü bedel üzerinden verecektir. İhale sonucu, üzerine ihale yapılan istekliyle anahtar teslimi götürü bedel sözleşme imzalanacaktır. Bu ihalede, işin tamamı için teklif verilecektir. 10. İstekliler teklif ettikleri bedelin %3’ünden az olmamak üzere kendi belirleyecekleri tutarda geçici teminat vereceklerdir. 11. Verilen tekliflerin geçerlilik süresi, ihale tarihinden itibaren 75 (yetmiş beş) takvim günüdür. 12. Konsorsiyum olarak ihaleye teklif verilemez. 13. Diğer hususlar: İhalede Uygulanacak Sınır Değer Katsayısı (N) : 1 Teklifi sınır değerin altında olduğu tespit edilen isteklilerin teklifleri, Kanunun 38 inci maddesinde öngörülen açıklama istenmeksizin reddedilecektir. Bu ihalede elektronik eksiltme yapılmayacaktır. Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de
Basın: 937185
Kota düştü pancar üreticisinin yüzü güldü 2001 yılında çıkarılan Şeker Kanunu ile yapılan düzenleme sonucu Türkiye’nin Avrupa (AB15) ülkelerine göre kişi başına 5-7,5 kat fazla NBŞ tüketmek durumunda kaldığını hatırlatan PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “Sayın Cumhurbaşkanımız son bir yılda aldığı iki karar ile NBŞ kotasını iki kez yarı yarıya düşürerek %2,5 seviyesine çekilmesini sağladı. Bu seviye gelişmiş ülkelerin gıda standartları ile uyumlu bir seviyedir. Pankobirlik olarak biz 2001’de yürürlüğe giren Şeker Kanunun hem hazırlık sürecinde hem de uygulama sürecinde pancar şekeri ikamesinde kullanılan ürünlere tanınan yüksek kotanın hem tüketici sağlığı açısından taşıdığı riskleri, hem ülke tarım sektörüne olumsuz etkilerini hem de pancar tarımındaki daralmanın ülke hayvancılığına olumsuz yansımalarını ısrarla dile getirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız geçtiğimiz yıl mart ayında NBŞ kotalarının %10’dan %5’e düşürüleceğini açıkladı ve 31 Temmuz’da yayınlanan Cumhurbaşkanlığı Kararı ile de NBŞ Kotası %5 olarak resmileşti. Sayın Cumhurbaşkanımız iki gün önce de NBŞ Kotasının %2,5’e düşürüldüğünü açıkladı. Sayın Cumhurbaşkanımızın 1 yıl içinde aldığı bu iki karar Sayın Cumhurbaşkanımızın hem ülke çiftçisine, pancar üreticisine sahip çıkma hem de milletimizin sağlığını koruma konusunda kararlılığının ilanıdır” dedi. NBŞ kotalarının %2,5 olarak uygulanmasının hem tüketici sağlığını hem pancar üretimini hem de pancarın en çok desteklediği yan sektörlerden biri olan hayvancılığı olumlu etkileyeceğini vurgulayan Başkan Konuk, ülke gıda sektörünün de orta vadede bu karardan kazançlı çıkacağını belirterek şunları söyledi; “Son bir yılda alınan iki karar ile NBŞ kotalarının %10’dan %2,5’e indirilerek 67 Bin 500 tonla sınırlandırılmasının ilk sonucu ülkemizin 200 Bin tonun üzerinde daha fazla pancar şekeri üretmesi demektir. Bu da yaklaşık 1,5 Milyon Ton daha fazla pancar üretimi anlamına gelir ki bu daha çok tarlaya iş bulunması çiftçinin daha çok pancar üretmesi demektir. Kararın ikinci sonucu ülke hayvancılığını pozitif manada etkileyecek olmasıdır. Malum ülkemizde son yıllarda en çok gündeme gelen konulardan biri et fiyatları ve hayvan ithalatı. Ülkemiz hayvancılığının en büyük meselelerinden biri yem materyali eksikliği. Özellikle kış aylarında kaba yem ihtiyacı had safhalara çıkıyor. Pancar ise kaba yem ihtiyacının en çok hissedildiği aylarda yani AralıkŞubat aylarında bu ihtiyacı karşılayabilecek en önemli tarımsal ürünlerden biri. Çünkü pancar Eylül-Ocak arasında fabrikalarda işlenen bir ürün ve şeker üretim sürecinde çıkan en önemli yan ürün küspe ve melas ise çok kıymetli besi materyali. Yani ülkemiz hayvancılığının kış aylarında ihtiyaç duyduğu kaba yem eksikliğini giderebilecek çok önemli bir kaynak. Bu karar ile azalacak NBŞ üretimi kadar artacak pancar şekeri üretimi, dolayısıyla da pancar üretimi ile ülkemiz 500.000 tonun üzerinde daha fazla küspe, 85.000 ton civarın da daha fazla melas üretebilecektir. Bu daha fazla üretilebilecek besi materyalinin et üretimi karşılığı bir yılda yaklaşık 16.875 tondur ki bu da 80.000 civarında büyük baş besinin sorunsuz beslenebilmesi anlamına gelmektedir bu da bu miktarda canlı hayvan ya da karkas et ithalatından ülkemizin kurtulması demektir. Kararın üçüncü sonucu tüketici sağlığı açısındandır ve bu sonuç en az üretimdeki pozitif etki kadar hatta ondan bile değerli bir sonuçtur. Pancar şekeri yerine kullanılan tatlandırıcıların tüketici sağlığına etkileri bundan bir süre önce tartışılıyordu ya da tartışmalıydı. Günümüzde ise bu konu tartışmalı olmaktan çıkmış bu ürünlerin kullanımının tüm dünyada kısıtlandığı bir süreç başlamıştır. Birçok ülke bu ürünlerin kullanıldığı içecekler başta olmak üzere gıda ürünlerine ilave vergiler koyarak
tüketimlerini daraltmak için çaba sarf ederken obezitenin en önemli nedenlerinden biri olduğu kabul edilen bu ürünle piyasa mekanizması içinde mücadele gelişmiş ülkelerden başlayarak tüm dünya da yaygınlaşmaya başlamıştır. Keza Sağlık Bakanlığımızda geçtiğimiz aylarda yayınladığı Bilim Kurulu Raporu’yla NBŞ’lerin insan sağlığına olumsuz etkilerine dikkat çekerek söz konusu ürünün tüketimin sınırlandırılması tavsiyesinde bulunmuştu. Bu kararın dördüncü sonucu ise gıda sektörümüzün yönünü orta vadede kazançlı çıkacağımız bir rotaya çevirecek olmasıdır. Her ne kadar bugün için NBŞ’ler hem üretim sürecinde kolay karışım özelliği ile maliyet, ucuz girdi olması sebebiyle özellikle ihracatta rekabet avantajı sağlıyor olsa da bu dünya pazarlarındaki gıda trendleri dikkate alındığında gıda sektörümüz açısından sürdürülebilir bir durum değildir ve orta ile uzun vadede gittikçe ihracat pazarlarımızı daraltabilecek riskler içermektedir. Çünkü gelişmiş ülkelerde gıdadaki genel trend sağlıklı ve güvenilir gıdadır. Üst ve orta gelir gurubu ülke pazarlarında tüketici sağlığı birinci önceliktir ve tüketici sağlığını korumak için piyasa mekanizması içinde olan vergi mekanizmasının yanı sıra gıda ürünlerine yönelik içerik korumalı önlemler de alınmaktadır. Bu çerçevede bir çok ülkenin pancar şekeri yerine kullanılan tatlandırıcıların kullanıldığı ürünlere ilave vergi uyguladığını düşünürsek bunun şimdilik böyle olduğunu ve bu uygulamanın ileride içerik korumaya dönüşeceğini kestirmek için kahin olmaya sanırım gerek yoktur. Gittikçe yaygınlaşan bu trend bizim gıda sektörümüzü beslenmekten ziyade doymanın temel öncelik olduğu düşük gelir gurubu pazarlardan başka pazarlara ihracat yapamaz hale getirebilirdi ki bu karar ile birlikte gıda sektörümüzün önüne yeni bir rota çizilmiştir ve inanıyorum ki fiyat rekabetinin yanı sıra ülkemiz gıda sektörü kalite ve sağlığı önceleyen ürünleri ile tüm dünya pazarlarında özellikle üst ve orta gelir gurubu pazarlarda boy gösterecektir. Pancar üreticisi olarak biz yapacağımız üretimle ülkemiz gıda sektörünü büyütmeye, iç içe olduğumuz şeker sektörümüz de tüm gıda sektörümüzü desteklemeye, onlara yine üretim sürecinde maliyet avantajı sağlayacak sıvı pancar şekeri gibi ürünlerle katkı vermeye hazırdır. Bu kararın hem tüketici sağlığı hem pancar üretimi açısından uygulamada sonucunun alınabilmesi için ise üretim ve tüketimin denetimi olmazsa olmazdır. Bu husus en az kota düzenlemesi kadar önemlidir, çünkü şeker özelleştirmesi sürecinde kamuoyuna da yansıyan ve bir NBŞ üreticisi firma tarafından hazırlanan raporda de belirtildiği gibi NBŞ tüketiminin 900 bin tonların üzerinde olduğu ve toplam NBŞ tüketiminde kayıt dışı kullanımın %70’leri aştığının tahmin edildiği açıkça belirtilmişti. Sadece bu tahmin bile NBŞ’nin hem üretim aşamasında hem de tüketim aşamasında sıkı denetime tabi tutulması zorunluluğunun en az mevzuat düzenlemesi kadar önemli olduğunun göstergesidir. Bu konuda alınabilecek bir diğer önlem ise Türk Gıda kodeksinde yapılacak değişiklik ile mamul ürünlerde kullanılan şekerin kökeninin yazılabilmesine imkân tanımaktır. Yapılan kota düzenlemeleri bu şekilde desteklendiği takdirde her bir tüketicinin de bu denetime katılması imkânına kavuşuruz ki üretim, kullanım ve tüketimden oluşacak bu üçlü denetim mekanizması ile bir yandan kayıt dışı kullanımın önlenmesini sağlarken bir yandan da kayıt dışı kullanım sonucu oluşan vergi kaybının da önüne geçebiliriz. Kararın ülkemiz ve üreticimiz için hayırlı olmasını temenni ediyor, aldığı karar ile pancar üreticisine ve milletimizin sağlığına sahip çıkan Sayın Cumhurbaşkanımıza kararlılığı için bir üretici olarak bütün pancar üreticileri adına, bir tüketici olarak da milletim adına teşekkürlerimizi arz ediyorum.” (Haber Merkezi)
SAYFA 5
4 ŞUBAT 2019
Kaymakam Bayraktar Halkın icinde Yaklaşık olarak 4 ay önce Bozkır Kaymakamı olarak atanan ve görevine başlayan Oltan Bayraktar, zaman zaman fırsat buldukça Bozkır esnaflarını ziyaret ederek esnaflarla ve halkla hasbihal edip, hal ve hatırlarını soruyor.
Konuk; Cumhurbaşkanımız 1 yılda 202.500 ton NBŞ’ye pazarı kapattı, hem pancar üreticisi hem ülke hayvancılığı hem de tüketici kazandı.
Kota düştü pancar üreticisinin yüzü güldü GAZETESİ OLMAYAN İLÇE, KURU BİR AĞACA BENZER!.. ZAYİ: Bozkır Esnaf Odasından almış olduğum, MG 728144’den 728150’ye kadar olan Seri No’lu Faturalarımı kaybettim. Hükümsüzdür. Ahmet DEĞİRMENCİ Bozkır V.D. 211 553 57368
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “2001 yılında yayımlanan şeker kanununda nişasta bazlı şeker kotaları yüzde 10 olarak belirlenmişti. Biz bu kotayı geçtiğimiz yıl yüzde 5’e düşürmüştük. Bir adım daha atıyor ve nişasta bazlı şeker kotasını yüzde 2,5’e indiriyoruz. Böylece milletimiz arasında tartışma konusu olan nişasta bazlı şeker kullanımını oldukça düşük bir seviyeye çekmiş oluyoruz. Halkımızın sağlıklı ve güvenli gıdaya erişebilmesi için üzerimize düşeni yapmaya devam edeceğiz” sözleriyle açıkladığı NBŞ kotalarının düşürülmesi kararı pancar üreticisini sevindirdi. Haberi Sayfa 4’de
ZAYİ: Anlaşmalı Matbaa’da bastırmış olduğum, Seri: A-1 008451’den 008500’e kadar olan Seri No’lu 1 Cilt Perakende Satış Fişimi kaybettim. Hükümsüzdür. Ahmet MERT Bozkır V.D. 541 542 57216 ZAYİ: Bozkır Esnaf Odasından almış olduğum, 854301’den 854400’e kadar Seri No’lu olan 2 Cilt Perakende Satış Fişimi ve 1 adet Kaşemi kaybettim. Hükümsüzdür. Dursun OKUDAN - Bozkır V.D. 121 136 58344