SAYI: 942 KURULUŞ 1988 - YIL: 29 FİYATI 1
5 HAZİRAN 2017 PAZARTESİ
Bozkırlı Genç Aşkından Eridi! İnternetten tanıştığı kız arkadaşına söz veren 24 yaşındaki Bozkır’a bağlı Akçapınar’lı Ali Baş, 4 ay boyunca her gün spor ve diyet yapıp 150 kilodan 80 kiloya düştü. 150 kilodan 80 kiloya düşen Ali Baş, Akçapınar’lı Aşçı Davut Baş’ın oğlu olduğunu öğrendik.
66. Danışma Meclisi Toplantısına Baloğlu Katıldı Oğlunun 150 kilodan 80 kiloya düştüğünü öğrenen Babası Davut Baş, “oğlum Ali’yi sevdiği kıza olan aşkı eritti. Ulusal medyadan bu haberleri duyunca bende çok mutlu oldum ve oğlumu gerçekten bende tanıyamadım” dedi. Haberi S. 2’de
Çocuk Doktoru Görevine Başladı Bozkır Devlet Hastanemize Çocuk Hastalıkları Uzmanı Dr. Osman Vural atanarak görevine geçtiğimiz hafta başlamıştır.
Ak Parti 66. Danışma Meclisi Toplantısına Ak Parti Konya Milletvekili Dr. Mustafa Baloğlu'nun katılımıyla gerçekleşti. Haberi S. 2’de
Çok Mutlu Oldular! KGTÜ, proje geliştiriyor
Bozkır’da özel eğitim gören çocuklar, Bozkırgücü Spor Kulübü tarafından Konya’ya götürülerek spor yapabilirler raporu aldı. Bu haberi öğrenen özel çocukların ise mutlulukları yüzlerine vurdu.
Hayata geçirdiği projelerle adından söz ettirmeyi başaran Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi, çevre ve halk sağlığını tehdit eden haşerelerle mücadele konusunda da önemli bir görev üstlendi.
(Haber: Yunus Yılmaz)
74. Dönem Devlet Hizmet Yükümlülüğü kurası ile hastanemize yeni atanan Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Osman Vural Bozkır Devlet Hastanemizde poliklinik hizmeti vermeye başlamıştır. Bozkır Postası gazetesi olarak Uzm. Dr. Osman Vural'a yeni görevinde başarılar dilerken, ilçemize hoşgeldiniz der, Bozkır'ımıza ve halkımıza hayırlı olmasını dileriz.
Sağlık Bakanlığı ile birlikte yürütülecek olan projenin imzaları atıldı. İlerleyen dönemlerde Türkiye’nin tamamına yayılacak çalışma ile haşere kontrolünde emek, zaman ve ekonomik kaybın önlenmesi hedefleniyor. Projenin pilot illeri Konya ve Şanlıurfa, yetkilendirilen birim ise Konya Gıda ve Tarım
Üniversitesi SARGEM Biyosidal Ürün Analiz Laboratuvarı. PROJENİN İMZALARI ATILDI Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi, Sağlık Bakanlığı ile haşerelerle mücadele konusunda ortak bir proje yürütecek. İmza törenine, Konya G ı d a v e Ta r ı m Üniversitesi Rektörü D. Sayfa 4’de
İlçemizde spor faaliyetlerine başlayan Bozkırgücü Spor Kulübü Bozkır’da özel eğitim gören çocukları Konya Selçuklu Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde muayene ettirerek spor yapabilir raporu aldığını öğrendik. K u l üp B aş k a n ı Mu a m me r
Tunahan "Kulüp olarak garip Bozkır'ımın masum çocuklarını sev iyoruz ve onl arı k abiliy eti doğrultusunda spor faaliyetlerine katmak suretiyle mutlu olmalarına katkı sağlayacağız. Bize inanan Bozkırlı hemşerilerimizin desteğini bekliyorum" dedi. (Haber: Özgür Yılmaz)
SAYFA 2
5 HAZİRAN 2017
Bozkırlı Genç Aşkından Eridi!
66. Danışma Meclisi Toplantısına Baloğlu Katıldı
Ak Parti’nin 66. İlçe Danışma Meclisi toplantısı ge ç t i ği m i z h af t a Bozkır Belediyesine ait Düğün Salonunda gerçekleşti. Toplantıya Ak Parti İlçe Teşkilatı, Gençlik Kolları, Kadın Kolları
BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR
ve bazı partililerin katıldığı öğrenildi. Toplantıda Ak Parti ilçe Başkanı Memduh Çelmeli ile Belediye Başkanı İbrahim Gün birer konuşma yaptılar. Konuşmalarında 16 N i s a n r ef er a nd umu nd a, Bozk ı r ’da alı nan b a ş a r ı d a n bahsederl erken, herkese ayrı ayrı teşekkür ettiler. Öte yandan 66. Bozkır İlçe da nı ş m a Me cl i s i toplantısına katılan Ak Parti Konya M i l l e t v e k i l i Dr. Mustaf a Baloğlu, y a p t ı ğ ı konuşmasında, 16 Nisan’da sandıklara sahip çıkan, B o z k ı r ' d a k i sandıklardan %73 oy oranının çıkmasında en küçük emeği dahi bulunan her kese teşekkür etti.
YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
(Haber: Yunus Yılmaz)
5 HAZİRAN 2017 PAZARTESİ
SAYI: 942
İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU
HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00 ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50
HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL
ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ
İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA
Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr
İlç emize bağlı A k ç a p ı n a r Mahallesinden olan Aşçı Davut Baş’ın oğlu Ali Baş, İstanbul'da sağlık memuru olarak çalıştığını babasından öğrendik. Ulusal gazetelerde ve kanallarda haberlerini duyan Babası Davut Baş ise oğlunun 4 ayda 150 kilodan 80 kiloya düştüğüne inanamadı. Babası Davut Baş, “B e n o ğ lu m A l i’yi kiloların dan dolayı Konya’ya kaç defa Doktora götürmüştüm. Ama hiçbir faydası olmamıştı. Ama oğlum Ali’yi sevdiği kıza olan aşkı eritti. Bu haberleri duyunca bende çok mutlu oldum ve oğlumu gerçekten bende tanıyamadım” dedi. Bozkırlı Ali Baş, internetten tanıştığı kız arkadaşı Semiha'ya olan sözünü tutmak için 4 ay boyunca her gün spor ve diyet yaparak tam 70 kilo verdi. 150 kilodan 80 kiloya düşen Baş, "4 ay boyunca g ö rü ş me d i k. B e n i görünce tanıyamadı. Çok mutluyuz. Bayram sonrası nişanımız var. Dünya güzeli, hayatımı değ iştirdi" ded i. İstanbul'da özel bir hastanede sağlık memuru olarak çalışan 24 yaşındaki Ali Baş, internette tanıştığı kız arkadaşı Semiha'yı daha mutlu edebilmek için 4 ay boyunca her gün spor ve diyet yaptı. Kız arkadaşıyla tanıştığında 150 kilo olduğunu ifade eden Baş, "Kız arkadaşımla internette tanışmıştık. Beni kilolu halimle de beğeniyordu ama ben çok aşırı kiloluydum. Onu mutlu etmek için ne yapabilirim diye düşünüyordum. Gezip dolaşan çiftleri görünce içimiz gidiyordu ve kilo verme kararı aldım" dedi. 'GÖRÜNCE TANIYAMADI' Diyet yaptığı süre boyunca hiç görüşmediklerini belirten Baş, "Kilo
verme sürecimde yani 4 ay boyunca Semiha ile birbirimizi görmedik. Ona sürpriz yapmak i s te d im . B e n k i lo verinceye kadar o İstanbul'da, ben Konya'da yaşıyordum. 4 ay sonra Semiha'nın karşısına çıktığımda beni tanıyamadı ve kendimi zorla tanıttım. Beni gördüğünde şoke oldu. Bana herkes 'Sen kilo veremezsin' deyip dalga geçiyordu. Son halimi görenler çok şaşırıyor" diye konuştu. Kilo vermeye çalıştığı süre içinde her ay sağlık kontrolünü yaptırdığını söyleyen B a ş , "D iye t is ye n e gitmedim ve herhangi b ir zayıflama ilacı ku ll anm ad ım . Bu şekilde kilo vermek normalde sağlıksız ve doğru değil. Benim bir sağlık sıkıntım olmadı. Her ay düzenli olarak doktora kontrole gittim. Her gün 1 saat spor yap tım ve 70 kilo verdim" dedi. Diyet yaptığı 4 ay boyunca hiç görüşmediklerini s öyle ye n A li Ba ş, " S e mih a h a y a tı mı değiştirdi" dedi. 120 günde 70 kilo verip tığ gibi delikanlı oldu. 'DALGA GEÇİYORLARDI' Çocukluğundan beri kendisiyle kiloları yüzünden dalga geçildiğini vurgulayan Baş, şunları söyledi: "Çocukluğumdan beri kilolarım benim için problem oldu. Herkes dalga geçiyordu. Hatta sırf bu yüzden toplum içine çıkmaya bile çekiniyordum ve bu n e de nle artı k çok bunalmıştım. Karşıma dünyanın en güzel kızı çıktı, Semiha hayatımı değiştirdi. Kilo vermek için bir amacım oldu. Semiha'nın aşkı bana güç verdi. Onun için 4 ayda 70 kilo verdim. Şu anda her şey çok güzel g id iy o r. R a ma z a n Bayramı'nın ardından nişanımız var." (Haber: Yunus Yılmaz)
KİTAPLAR İÇİN TEŞEKKÜRLER Yaklaşık 7-8 yıl önce “Her okula bir kütüphane” adında bir kampanya yapmıştık. Kampanyamıza o günlerde çok destek gelmişti. Hatta Mersin’de yaşayan hemşerimiz Atıf Aydın abimiz bir kamyon kitap toplayıp yollamıştı. Her birini tek tek ayırıp köy okullarımıza, ilçe okullarımıza ve kalanlarını da kütüphanemize hediye etmiştik. O gün destek olan herkese yeniden teşekkür ederim. İnsanoğlunun okuması gereken üç kitap var, biri Kur’an, biri insan, diğeri de evren… Ayrı ayrı gibi görünse de aslında her biri birinin içinde gizli olan bu üç kitabı hakkıyla okumak anlamak için, çok araştırmak çok okumak gerektiğini her fırsatta söylüyorum, anlatıyorum. Okumak de yi nce bi r çoğumuzun aklı na ke ndi düşüncelerini pekiştirici kitaplar geliyor. Zıt görüşlerin neler anlattığını, neler düşündüğünü anlamak için okumanın zaman kaybı olduğunu düşünüyor insanlar. Oysa ki bu okumak değil sadece kendi düşünceleri ekseninde dönüp durmaktır. Bu yüzden empati yeteneğimiz çok zayıf ve bu yüzden birbirimizi anlamak yerine kavgalara tutuşuyoruz. Okumak isteyene kaynak çok ama bahanede çok tabi… Kitaplar çok pahalı nasıl alalım diyenlere, kütüphanede çok kitap var diyorum ve bazen bende gidip oradan kitap alıyorum. Ancak maalesef aradığımız her kitaba da ulaşamıyoruz. Özellikle yeni çıkan güncel kitapları raflarda göremiyoruz. Ödüller almış kitaplar yazarlar maalesef kütüphanemizde yok. Bu konuyu geçtiğimiz günlerde İstanbul’dan ziyaretimize gelen hemşerilerimize açmış, uzun uzun sohbet etmiştik. Onlarda aynı fikirdeydi ve toplumun okumaya alıştırılması gerektiğini, bunun için de bireysel olarak da sorumluluklarımız olduğunu konuşmuştuk. Geçtiğimiz günlerde bir mail aldım ve çok şaşırdım. Sohbet ettiğimiz hemşerilerimiz giderken kütüphanemize kitap göndereceklerini s ö yl e m i ş l e rd i . B u t ü rd e n s ö zl e r v e tutulmayışlarına alışkın olduğumdan büyük şaşkınlık yaşadım doğrusu… Bir koli kitap gerçekten de elimize geçti ve kütüphane müdürümüz Murat Akman beyi arayıp kitapları teslim etmek istedim ancak, aldığım cevap beni şaşırttı. Artık kütüphaneler kitap bağışı kabul edemiyormuş… Biz de kitapları bildiğimiz adıyla Kız Meslek lisemizin kütüphanesine bağışladık. Hemşeri lerimiz i stenirse daha da göndereceklerini söyleyerek bizi mutlu ettiler. Sadece konuşarak eleştirerek değil eyleme geçerek elinden geleni yapmaya çalışanlarla ancak ilerleyebiliriz ki maalesef toplumumuzda lafla peynir gemisi yürütmeye çalışanlar çoğunlukta… Bu yüzdendir Kürşat Bulut beyin konuşmamızın ardından eyleme geçip kitap göndermesine şaşırmamız. İstanbul’un o yoğunluğu ve karmaşası içinde zaman ayırıp bu kitapları gönderen değerli hemşerilerimiz Kürşat Bulut ve eşine ne kadar teşekkür etsem azdır. Sadece kitaplar için değil konuştuğunu hayata geçirdikleri için, dikkatte aldıkları için ve unutmadıkları için tüm Bozkır adına teşekkür ediyorum.
SAYFA 3
ALİ DUTAL İSTANBUL’UN FETHİ TÜRK TARİHİNİN ŞEREFİDİR İslâm Tarihinin önemli zaferlerinden biri olan İstanbul’un fethi, Türk Tarihinin ise övünç kaynağı, hepimizin onuru ve şerefidir. Elbette ki, bu büyük zafere onur ve şeref katan dünya coğrafyasında bir toprak parçasının elde edilmesi değil; övgülerin övgüde kifayetsiz kaldı ğı Peygamberimiz Efendimiz Hz. Muh ammed (sav )’i n övg üsü ne ma zha r olunmasıdır. Efendimizin övgüsüne mazhar olmak, değil İstanbul; dünyalardan bile kı ymetlidir. Bu büyük övgüye mazhar olabilmek için, İstanbul Müslümanlar tarafından defalarca kuşatılsa da Rabb’im bu büyük zaferi Türk Milletine nasip etmiştir. Atalarımızla ne kadar övünsek azdır! Kuru şişinmel erden , eşi nmelerd en, övünmelerden hoşlanmasam da Müslüman bir Türk olarak İslam’a hizmet etmiş milletimle övünüyorum, arkadaş! Asla, kavmiyetçi duygular içinde değilim. Kavmiyetçilik kanser kadar tehlikeli olmasının ya nı n d a Mü sl üm an l ar i çi n f el a ke t t i r. Elbette ki, İstanbul’un fethine sadece Türk askeri değil, tüm Müslüman topluluklardan askerler katılmıştır. Fetihte askerleri olan her topluluk övünç duyabilir. Her insan kavmini sever ve sevmesinde bir sakınca yoktur; sakıncalı olan kavmiyetçilik ve ırkçılıktır. Üstünlüğe gelince, üstünlük takvadadır. Övün me mi ze esas teşkil ed en, Peygamberimiz Hz. Muhammed(sav)’in; “K o s t an ti n i y ye (İ s t a n b u l ) m u h a k k ak fethedilecektir. Bu fethi yapacak hükümdar ne güzel hükümdar ve onun askerleri ne güzel askerdir” Hadis-i Şerifidir. “TÜRK” isminden rahatsız olan bazı çevreler bu Hadis-i Şerifin uydurma olduğunu söyleyerek bu büyük onura, şerefe gölge düşürmeye çalışmaktadırlar. Ben, yüzde yüz bu sözün Peygamber Efendimiz(sav)’in sözü olduğuna inanıyorum. Velev ki, Hadis-i Şerif olmasa bile Müslüman bir Türk’ü bu söz niye rahatsız eder, anlamıyorum! İstanbul’un fethinin sebepleri, süreci ve sonuçları bir bütün olarak değerlendirildiğinde hiçbir farklı yoruma gerek kalmadan Hadis-i Şerif olduğu anlaşılacaktır. - Bu söz Peygamber Efendimiz(sav)’in sözü olmasa Raşit Halifeler dönemi olmak üzere Emevîler, Abbasîler, Selçuklular ve Osmanlılar devrinde İstanbul’un fethine sürekli teşebbüs edilir kuşatma altında tutulur muydu? İlk fetih girişimi Hz. Osman(ra) Efendimiz devrinde 655 senesinde yapılmıştır. Daha sonra Emeviler devrinde Hz. Muâviye(ra) oğlu Yezid kumandasında bir orduyu İstanbul’un fethi için göndermiştir. İşte bu ordunun içinde büyük sahabi Ebu Eyyüb El Ensari Hazretleri de bulunuyordu. Ebu Eyyüb El Ensari Hazretleri bu sefere katıldığında 90 yaşının üzerindeydi. -Azıcık düşünün! O günün şartlarında 90 küsur yaşında bir piri fani 3000 km yol kat ediyor ve bu sefere katılıyor; niye? -Peygamber Efendimiz(sav)’in övgüsüne nail olmak için; başka ne olabilir ki? 29 Mayıs 1453 yılında gerçekleşen fethe kadar İstanbul Müslümanlar tarafından defalarca kuşatı lmış ve zaf er nasip olmamıştı r. İstanbul’un fethi çok çok önemlidir ve önemli olduğu için “Fethi Celil”, “Fethi Mübin” denilmiştir. Günümüze dair İstanbul ile ilgili söylenecek o kadar çok sözüm var; ancak, fethin hatırına susmak istiyorum. Kanayan yara AYASOFYA’nın acısının dinmesi ve İstanbul’un İSLAMBOL’lu yıllara dönmesini Yüce Rabb’imden diler; başta Fatih Sultan Mehmet Han olmak üzere fethin kahramanlarını rahmet ve minnetle yad ediyorum. Hz. Allah(cc) hepsinden razı olsun.
ZAYİ: 1 Nisan 2017 Tarihinde Nüfus Cüzdanımı, kaybettim. Hükümsüzdür. Ahmet YILMAZ Bozdam Mahallesi - BOZKIR
5 HAZİRAN 2017
Bozkır’da yerel medya destek görmüyor Yerel basın kuruluşları bir ilçenin en iyi gören gözü, işiten kulağıdır. Sorunların daha hızlı çözüme kavuşması için yerel medyaya yetkililerin destek olunması gerekir. Maalesef Bozkır’da 29 yıldır yetkililerin desteğini görmeden Bozkır Postası yayın hayatını sürdürmektedir. Bozkır ve bölgesinde 29 yıldır yayın yapan gaz etem iz Bozkır Postası Genel Yayın Yönetmeni Yunus Yılmaz; “Bozkır Post ası Gazet esi ol ar ak Boz kır v e y ö r es i n i n s e s i n i , kurulduğu günden bu yana başarıyla duyuruyor. Bundan sonraki yayın hayatında da yine Bozkır ’ın sesi ve kulağı olmaya devam edecektir. Bozkır’da yaşanan işsizlik krizine rağmen zor şartlar altında da ol sa gazetemizi çıkarmaya d e v a m ed i y o r uz . Bozkır Postası olarak 29 yıldır Bozkır’da zor şartlar altında gazete çıkararak bu bölgenin sorunlarını ilgili mercilere duyurduk ve başarılı da olduk. Hiç kimse diyemez ki; Bozkır Postası’nın başarısı yoktur diye. Bozkır’a 29 yıldır tek basın olarak hizmet veriyoruz. Ama hiçbir kimse bu gazete nasıl yaşıyor diye de sormadı. Hatta bazı yetkilileri ilçeye hizmet için eleştirdiğimiz de
bil e hedef olduk. Bu başarılarımızı bilenler iyi bilirler. Problemlerin bir an önce çözülmesi için dünyada olduğu gibi Tür kiye’ de de ve ilçelerde de yerel b a s ı n - y a y ı n kuruluşl arına çok büyük ihtiyaç vardır. Gerek sorunların hızlı bir şekilde çözüme kavuşması, gerekse hal kım ız ın yet ki l i mer ci ler e sesini duyurmasında yerel medyanın önemi ortadadır. Bu nedenle yer el m edy am ıza sahip çıkılması önem
Yazan: Bahadır ALTUNAY Mahlası: Gaybet-i Hakk
KÜL MİSALİ Deli çaylar çağladıkça ummana Ermek isterim murad-ı mihmana Derdest olmuş gönül didar-ı yara Gebeyim sevgiye, düşmüşüm zara El verse de ya Hızır, varsam Şaha Ondadır çektiğim derdime deva Çektiğin derler, ya cefa ya sefa Bilirim hesabım yüce divana Gaybet-i kulun olmuş Hakka aşık Dünya nimetine çalsa da kaşık Ne çare anlamış çalmasa maşuk Şükürdür sonu kül misali yanık Şiirlerim noter onaylı olup telif hakları şahsıma aittir.
ahzetmektedir. 29 y ıl dır Bozk ır ’ daki yetkililer şimdiye kadar bu gazetenin nasıl y a şa dı ğı nı , na s ıl ayakta durduğunu hiç mi hiç sormadılar” şeklinde sitem etti. Genel yayın Yönetmenimiz Yunus Yılmaz, Bozkır ve bölgedeki Belediye Başkanlarına da sitem ederek sözlerini şöyle sürdürdü; “Bozkır ve bölgedeki Belediye Başkanları bile yaptıkları hizmetlerini ve sorunlarını yerel basınımızla Ankara’ya kadar seslerini duyuruyorlar. Bozkır ve bölgeye yapılan birçok hizmetler de basın olarak katkı sağlıyoruz. Ama hiçbir Belediye Başkanı bu gazetenin nasıl yaşadığını m er ak edipte sormadıkları gibi gazetemize yıllık abone bile olamıyorlar. Biz yine de onların a ya k l ar ı n a k ad ar Bozkır Postası g a z e t e s i n i gönderiyoruz. B a ş k a n l a r ı n sorunlarını, haberlerini yayınlayarak seslerini de duyuruyoruz. Tabiki sözde bizden iyi kimse olmuyor. Bozkır ve bölgesi için eleştiriler yaptığımızda da bizden kötünün kimse olmadı ğına dair duyumlarımızda bizleri üzüyor ve şevkimizi kırıyor. Bir gazeteyi k ı r s a l b i r i l ç ed e yaşatmak inanın bir çocuk büyütmekten çok zordur” dedi.
15 Temmuz Direnişini Kazandık Ama… Yozlaşıyoruz… Her alanda yozlaşıyoruz… Giyim, kuşamda… Hâl ve hareketlerimizde… Konuşma adabında… İkili ilişkilerimizde… Üzülerek acı gerçeği ifade edelim ki… Hayatımızın her safhasında… Yozlaşma çok ciddi boyutlarda… Her şeyimiz yapaylaştı… Sunileşti… Genç kızlarımızdan tutun da… Orta yaş ve yaşlı hanımlara kadar… Hanımların hemen hemen hepsinin… İslami hayat tarzını benimseyenler de dahil… Hicab ne demek..? Tesettür ne demek..? Kadınlar ne için örtünmelidir…? Bu soruları birlikte düşündüğümüzde… Müslüman hanımların… Ayetin ruhuna uygun tesettürü, hicabı; yani örtünmesi nasıl olmalıdır…? Erkeklerin dikkatlerini çekmeyecek şekilde örtünmelidir… Etrafımıza şöyle bir bakalım… Sıradan bazı bayanların, başları açıktır ve fakat… Giyim tarzlarıyla herhangi bir dikkat çekmezler… Tesettürlü bayanların kahir ekseriyeti… Giyim tarzlarıyla, kadın erkek bütün herkesin dikkatini çekerler… Başörtüleri rengarenk… Vücut hatlarını belli edecek kadar… Daracık pantolonlar… Bluzlar veya gömleklerle… Arzı endam ediyorlar… Nerede kaldı ayetin hanımlardan istediği örtünme…? Sadece hanımlarda mı yozlaşma… Delikanlılarımıza bakalım… Kollarında veya vücutlarında… Acaib acaib dövmeler… Giyim tarzlarına baktığımız zaman… Alman çocuğu mu, Fransız çocuğu mu, Amerikalı mı… Yoksa Türkiyeli mi… Ayırt etmek imkânsız… Bütün bu olumsuzluklar… Toplumumuzun hemen her kesiminde var… Garip olan… Dindar aile çocuklarının… Kızlarının ve erkek çocuklarının da… Aynı ma’lüllüğe düçar olmaları… Kemmiyet olarak dindarlık artmakta… Ve ne acıdır ki… Keyfiyet olarak dibe vurduk… Her şeye rağmen… Bu nesille… 15 Temmuz Direnişini kazandık Elhamdülillah… Ama… Bütün bunlardan bizler sorumluyuz… Bizler… Gençlerimizin hâlini anlayacak… Onları ruh kökenlerine bağlı nesiller olarak yetiştirecek… Metodlar üzerinde çalışmalıyız… Yeni eğitim modelleri geliştirmek zorundayız… Bunda acele etmeliyiz… Tüm eğitimcilerimiz… Devlet erkânı… Kısacası hepimiz… Acele olarak bu ‘Yozlaşmaya’… Bir çare bulmalıyız… Mehmet Ali TEKİN tekin.mehmetali@gmail.com
SAYFA 4
5 HAZİRAN 2017
AK Gençlik, Ramazan’ı dolu dolu geçiriyor AK Parti Konya İl Gençlik Kolları, merkez teşkilat ve ilçelerin gerçekleştireceği onlarca etkinlikle, mazlumların ve gençlerin yanında olacaklarını açıklarlarken, Ramazan Ayını da dolu dolu geçirmekte olduklarını söylediler. AK Parti Konya İl Gençlik Kolları, bu Ramazan ayını da dolu dolu geçireceklerini açıklamışlardı. İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Sait Çelik koordinesinde yürütülen çalışmalarda, gençlik iftarları, ev iftarları, ziyaretler, üye çalışmaları, muhacirlerle iftar, iftar öncesi kumanya dağıtımı gibi onlarca etkinliğe imza atıyorlar. Konuyla alakalı açıklamalarda bulunan AK Parti Konya İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Sait Çelik, bu yıl Ramazan ayını herkesle iç içe tamamlayacaklarını dile getirirk en, yap ıla ca k etkinliklerden bahseden Başkan Çelik, şunları kaydetti: “Gençlik İftarda Buluşuyor adıyla Bosna Hersek Pazar yerinde üniversitede öğrenim gören 10 bin genç ile bir araya geliyoruz.
SEVGİ EVLERİ İLE İFTAR Kimsesiz Çocuklar için düzenlediğimiz İftar Programında Sevgi Evlerindeki kardeşlerimiz ile birlikte Piknik Alanında (mangal programı) ile bir araya geliyoruz. Sadece İftar v er m e k de ğ i l o n l ar l a eğlenerek hoş vakitler geçiriyoruz. YABANCI ÖĞRENCİLERİ İLE İFTAR Ülkelerinden uzakta öğrenim görmek için gelen kardeşlerimizin iftarda yalnız olduklarını düşünmemeleri için bir araya gelerek iftarda buluşuyoruz. Ö Ğ RE NCİ EV İ NDE İFTAR Sınav haftası dolayısıyla günleri yoğun geçen ve iftar için hazırlanamayan öğrenci kardeşlerimizin evlerine, yemeklerimiz ile birlikte misafir oluyoruz.
SURİYE ÇADIR KENTTE İFTAR Halep için kardeşlik zamanı, projesi kapsamında Suriye’nin Atme bölgesinde İlçelerimizin adını vererek kurmuş olduğumuz 31 yardım çadırında kalan kardeşlerimizle buluşarak şehrimizden götürdüğümüz yardımları iletiyoruz.” İLÇELERDE ETKİNLİK SEFERBERLİĞİ İl çe gençlik kolları teşkilatlarının da Ramazan’ı en verimli şekilde geçirmeleri için çalışma organize ettiklerini ve tüm ilçelerde yapılacağının altını çizen Başkan Çelik, “İlçelerde gerçekleştirdiğimiz “İftara Beş Kala, Gönül Sofrası, Ramazan Kolisi, ilçe iftarları ve sohbetleri organize ediyoruz” diye konuştu. Çelik, “İlçelerde de, geçen sene yapmış olduğumuz ‘Gönü l Sofrası’ iftar
programlarımız bu sene de sırasıyla yapıyoruz. Bu çalışmadaki amacımız ihtiyaç sahibi aileler ile bir arada olmak ve ramazanın ruhuna yakışır şekilde soframızı ve sofraları paylaşmaktır. Ramazan Ayı için gençlik teşkilatl arımıza özel ‘Ramazan Kolileri’, il çelerim izin genç üye sayılarına oranla gönderilecektir” dedi. HEDEF 2 MİLYON ÜYE ÇALIŞMASI Üye çalışmalarının da aktif olarak yürütüleceğini ifade den Çelik, “Gençlik kolları üye sayımız yaş sınırının 30 olmasından dolayı sürekli üyelik yapmadığımız zamanlarda geçmiş dönemlerin gerisine düşmektedir. Gücümüzün bü yükl üğün ü gös ter en göstergelerin en önemlisi olan üye sayımız ile ilgili her fırsatta
ve her faaliyette üye yapmayı bir alış kanlık haline getirmemiz gerekmektedir. “Hedef 2 Milyon Genç Üye” projesi kapsamında Ram azanda p lanl anan programların tümünde üyelik çalışması yapılması ön görülmektedir. Ramazan’ın yaz ayına gelmesinin bir sonucu olarak iftar ve sahur arasındaki zaman farkının kısa olması insanların şehirlerin belirli noktalarında zaman geçirmesine neden olmaktadır. Üye çalışmamızı iftarlardan sonra insanların yoğun olarak bulunduğu noktalarda yapılması ön görülmektedir. Özellikle ilçe merkezlerinin en yoğun olduğu noktalarda ücretsiz çay ve su ikramı yapılması ön görülmektedir” ifadelerini kullandı. ‘İftara Beş Kala’ projesinin de devam ettirileceğini bildiren
Başkan Çelik, iftar saatinde tr afi ği n yoğun o lduğ u bölgelerde vatandaşlara iftarını açabilmesi için hurma ve su paketi dağıtıldığını söyledi. BAYRAMDA ÇOCUKLARA HEDİYE Etkinliklerin saymakla bitmediğini, Ramazan’da her daim mazlumları güldürmenin gayesinde olduklarını belirten Çelik, sözlerini şu cümlelerle tamamlardı: “Yardıma muhtaç olan aileler belirlenecek ve çocuklarına yaşlarına uygun
olarak bayramlık hediye (kıyafet, ayakkabı, oyuncak) alınacaktır. Öğrenci evleri ziyaret edilerek, fakülte veya yüksekokul bulunan ilçelerimiz öğr en ci evl e ri ne if t ar yemeğinde buluşacaktır. Bir de Huzur Gecesi et ki nl i kl er i m i z ol ac ak. Düzenlenen iftar organizasyonları sonrası, bir konuşmacı eşliğinde gençlerle dini sohbetler yapılacaktır.” dedi. (HABER MERKEZİ)
KGTÜ, Haşerelerle mücadele için Sağlık Bakanlığı ile proje geliştiriyor
Prof. Dr. Cumhur Çökmüş, Sağlık Bakanlığı bürokratları ile K o n y a G ı d a v e Ta r ı m Üniversitesinde projeyi yürütecek akademisyenler katıldı. İmzaları atılan proje kapsamında çevre ve halk sağlığının korunması amacıyla kullanılan insektisitlerin ev sineği ve sivrisineklere karşı direnç gelişimi ve bölgelere ait direnç risk değerlendirmesi yapılacak. HAŞERELERLE DAHA ETKİLİ BİR ŞEKİLDE MÜCADE LE E Dİ LECEK
Türkiye’de yıllardır haşerelerle mücadele ediliyor. Ancak kullanılan aktif maddeler, zararlı böceklerde gerçekleşen direnç sonucu zamanla etkinliğini kaybediyor. İşte bu proje, ül ke m iz de y a yg ın o lar ak kullanılan aktif maddelere karşı sivrisinek ve ev sineklerinin gösterdiği direncin haritalarla be lir len m es i v e alın ac ak tedbirlerin ortaya konulmasını hedefliyor. Proje, Türkiye’nin yedi bölgesini de kapsıyor. Proje için Konya pilot il olarak seçildi ve
Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi SARGEM Biyosidal Ürün Analiz Laboratuvarı yetkilendirildi. Yürütülecek çalışmayla haşere kontrolünde gereksiz emek ve zaman harcamanın önlenmesi ve ekonomik kaybın engellenmesi amaçlanıyor. Ayrıca elde edilecek verilerle Türkiye’nin direnç haritası çıkarılacak ve bu harita, Türkiye Halk Sağlığı Kurumu için Avrupa ölçeğinde önemli bir kurumsal başarı olacak. GEREKSİZ İLAÇ KULLANIM I ÖNLENECE K İmza töreninde konuşan Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cumhur Çökmüş, “bu proje, Sağlık Bakanlığının şemsiyesi altında, Türkiye çapında gerçekleştirilecek olan kolektif bir proje. Model olarak da ilk olarak Konya ve Şanlıurfa seçildi. Çalışma ile metotlarımızı hem optimize etmiş olacağız hem de durumun ne vaziyette olduğunu iki ilimizde göstermiş olacağız. B u pr ojed e tem el a ma ç, Türkiye’de yaygın olan sivrisinek ve ev sineğinin hangi ilaçlara direnç kazandığının tespit
edilmesi... Bu şekilde hangi bölgede hangi ilaca direnç kazanıldıysa onun alternatifi olan veya duyarlı olduğu diğer ilaçların tercih edilmesi veya dirençli olan ilaçların belli bir süre kısıtlanması veya yasaklanması hedefleniyor. Bu projeyle çevre sağlığı için duyarlılık göstermiş oluyoruz, etkili olan ilacı kullanmış oluyoruz ve bu şekilde hem halk sağlığı hem de çevre sağlığı açısından g er ek siz ila ç k u llan ım ın ı minimuma indirmiş oluyoruz. Konya Gıda ve Tarım Üniversitesi rektörü olarak Sağlık Bakanlığının bu teşebbüsünü canı gönülden destekliyorum. Ülkemize mutlaka önemli katkılar yapacağına in a nıy o ru m . K on y a’ yı v e üniversitemizi model olarak düşünmelerinden dolayı da ilgili ve yetkililere teşekkür ediyorum” dedi. Sağlık Bakanlığı bürokratları da “pilot bölge olarak Konya ve Şanlıurfa’yı seçtik. Bunun sonucunda da belirli kısıtlamalara gidilecek, belirlenen aktifler o bölgelerde belirli bir süre kullanılmayacak. Doğa, insan ve hayvan için daha uygun, daha elverişli ürünler kullanılacak” diye konuştu. (HABER MERKEZİ)
T. C. BOZKIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı: 2016/212 Esas İLAN METNİ Davacı İsmail ve Raziye oğlu, 01/08/1962 doğumlu, 18935431240 T.C kimlik numaralı MUHARREM AYGÜN tarafından davalılar Bozkır Belediye Başkanlığı, Bozkır Mal Müdürlüğü aleyhine açılan Tapu İptal ve Tescil davasında dava konusu Kildere Köyü Köy içi mevkii 157 ada 2 nolu parselle ilgili olarak hak iddia eden şahıslar son ilandan başlayarak üç ay içinde Mahkememize itiraz etmesi, itiraz eden bulunmaz ya da itiraz yerinde görülmez ve davacının iddiası ispatlanmış olursa davacı adına tesciline karar verileceği hususu 4721 sayılı TMK'nın 713/4. Maddesi uyarınca ilan olunur
Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de
Basın: 612031
“Merhaba Ey Şehr-i Ramazan” Ali Rıza ÖZASLAN Merhaba ey şehri ramazan merhaba, Merhaba ey on bir ayın sultanı merhaba. Müminleri memnun ettin, münafıkları mahrum ettin, Hoş geldin, hoşluklar getirdin, mübarek ramazan. Sende indi Hazreti Kur'an, okunur sen de mukabeleler, Sen de tutulur oruçlar, sen de yapılır sahur, iftarlar... Fakir, fukara sen de doyar, tadar lezzet, ikramları, Teravihler sen de kılınır, sen de verilir Fıtır sadakalar... Sen de yapılır gönüller, sen de yıkılır dargınlık, küslükler, Ruh ve beden oruç tutarlar, sen de af edilir günahlar... Hoş geldin ey gufran ayı ramazan, hoş geldin, Camiler senle dolar taşar, dolar taşar meydanlar... Riyasızsın sen ey ramazan, makbuldür Hak katında, Sabitsin ayetlerle Kur'an'da, hadislerle Nebi'de... Sen ne güzel bir mevsimsin, çiçek açarsın bir ayda, Meyvelerin bereketlidir, bedeldir on iki ay, dört mevsime. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu kurtuluştur cehennemden, Cennet, cehennem bizden ırak, yakın olsun Sen'in Rıza'n... 15 asırdır yaşanıyor, yaşanacak ilanihaye, hayatsın sen ramazan, İkramsın sen, Alemlerin Rabbinden, Nebilerin Nebi'sinden... Geceleri sahur, gündüzleri oruç, akşamları iftar, yatsıları teravih, Sensin bize ışık saçan, sensin bize kucak açan, bayram olup koşan... Hoş geldin ey şehri ramazan, hoş geldin ey şehri ramazan, Mahyalar sana yanar, gönüller senle kanar, hoş geldin ey ramazan... “Bismillahirrahmanirrahim; Sana inandık, sana güvendik. Senin rızan için oruç tuttuk, senin vermiş olduğun nimetlerle orucumuzu açıyoruz. Hamd olsun vermiş olduğun nimetlere, sıhhat, afiyete. Sen bizi, ana, babamızı ve bütün müminleri bağışla. Ülkemize ve insanlığa selamet, hidayetler nasip eyle. Senin her şeye gücün yeter.” Amin, Amin, Amine Ya Muin.
SAYFA 5
5 HAZİRAN 2017
Bugün 5 Haziran Dünya Çevre Günü 1972 yılından beri her yılın 5 Haziran günü çevreye duyarlı dünya devletlerince Dünya Çevre Günü olarak ilan ve kabul edilmiştir. Ülkemizde
de 5 Haziran gününü içine alan hafta dünya çevre haftası olarak çeşitli etkinliklerle kutlanmaktadır. Gelecek nesillere daha yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için küresel boyutta yaşanan çevre sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak ve
tabiatı korumak devletimizin ve hükümetlerimizin öncelikli görevlerindendir. İnsanlığın bu ortak meselesi için eğitim kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının, yazılı ve görsel basının, bireylerin çevre dostu olarak hep birlikte çaba sarf etmeleri gerekir. Dünyada ki nüfus artışı, sanayileşme,
şehirleşmenin çevre sorunları, çevre kirliliğinin telafisinin neredeyse imkansız tahribatının doğal dengeyi bozması ve insanlığın geleceğini tehdit eden boyutlarda olması göz önüne alındığında dünya çevre gününü yalnızca her yılın 5 Haziran günü olarak anımsamak yetmez. Her günümüzü 5 Haziranda ki Dünya Çevre Günü titizliği ve duyarlığı içinde algılamamızın zamanıdır diye düşünüyoruz. Gelişmiş ülkelerde 1850’li yıllardan başlayan sanayileşmeyle birlikte özellikle fosil yakıtların (katı yakıtların) aşırı kullanımı, ormansızlaşma, insan etkinlikleri sonucunda sera gazları atmosferde birikerek atmosferin kimyasal özelliklerini etkilemekte, uzun vadede ise sera etkisi nedeniyle küresel ölçekte iklim değişikliğine neden olmaktadır. Atmosferde tehlikeli bir boyuta varan insan kaynaklı sera gazları emisyonlarının, iklim sistemi üzerindeki olumsuz etkisini önlemek başta karbondioksit (CO2) olmak üzere sera gazları emisyonlarını en az 1990 yılı seviyesinde tutmak amacıyla birleşmiş milletler iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi 1992 yılında RİO’da yapılarak 21 Mart 1994 yılında ise yürürlüğe girmiştir. 2008-2012 yılları arasında ise sera gazı emisyonlarını sınırlandırmayı hedefleyen ve ülkelere BM iklim değişikliği çerçeve sözleşmesi kapsamındaki sınırlandırmaya göre yükümlülük getiren Kyoto protokolünü ülke olarak ancak imzalamış bulunuyoruz. Bu sayede uluslar arası platformda sözleşme ve protokol altında oluşturulacak bütün çalışmalara katılabilecek ve iklim değişikliğinin olumsuz etkilerine açık olan ülkemizin, uyum fonu gibi mali kaynaklardan yararlanma imkânı sağlanabilecektir. Ayrıca AB müzakerelerinde de daha hızlı gelişmeler sağlanacaktır. Ülkemiz sözleşme ve protokol altında oluşturulan tüm çalışma guruplarına katılabilecek 2001 yılında Marakeş’de alınan karar çerçevesinde, özgün şartlarına uygun düzenlemelerin yapılmasını müzakere edebilecek böylece 2012 sonrasında oluşabilecek yeni anlaşmalarda daha etkin söz sahibi olacaktır. Küresel ısınma ve bunun sonucunda iklimdeki değişikliğin çok ciddi olumsuz sonuçları karşısında küresel ısınmaya karşı ilgili ve yetkililerce alınabilecek belli başlı önlemlerden birkaç örnek verelim. Daha az emisyon yayan yakıtların ve yakma sistemlerinin kullanımına özen gösterilecek. Evlerde ve köylerde kalitesiz katı yakıt ma dde si kömürün üc re ts iz dağ ıtımın a vatandaşlarca itibar edilmemeli ve yakılması önlenmeli. Yerel yönetimler (CO2) karbondioksit emisyonlarını azaltmak için eylem planları oluşturulmasında öncü rol üstlenecekler. Ağaçlandırmaya önem verilecek. Çölleşme ile mücadelede en önemli çalışmanın milli ağaçlandırma seferberliği olduğu göz ardı edilmeyecek. Temiz enerji kaynaklarından azami derecede yararlanmak için güneş, rüzgar ve jeotermal
Misafir Gözüyle
e n e rj i k a y n a k la r ın ı n kullanım kapasitelerini artıracak hidrolik enerjinin daha büyük oranlarda kullanımını sağlayacak projeler hayata geçirilecek. İhtiyacımız olan en erjin in z aman ınd a güvenilir ucuz ve kaliteli olarak ön görülen
kalkınma hızı ve sosyal gelişmeyi destekleyecek ve çevreyi koruyacak şekilde teminine gidilecek. Başta yenilenebilir enerji kaynakları olmak üzere yerli kaynaklarımızın kullanım oranı artırılacak. Enerji verimliliği ve ısı yalıtımı projelerine destek verilecek. Ayrıca çevre gönüllüsü bireylere düşen görevlerde ihmal edilmemeli örneğin bulunduğumuz yörede yerel yönetimlerden yöremizin ağaçlandırılması ile park ve bahçe talebinde bulunmalıyız. Sağlıklı
yürüyüş ve koşu parkurları ile yine çocuklarımızla sağlıklı piknik yapabileceğimiz alanların, ortamların teminini istemeliyiz. Her türlü görüntü, gürültü kirliliğinin önüne geçilmesini talep etmeliyiz. Ayrıca akarsu, gölet ve çevrenin, doğanın korunmasına temiz tutulmasına yönelik taleplerimizi ısrarla takip etmemiz gereğine inanlardanım. Kaynak: Çevre ve İnsan Sayı 73 2008-2
Başkan Akgül, Halka örnek Oldu! Komşu ilçelerimizden Ahırlı ilçe Belediye Başkanı İsa Akgül, ilçe halkına örnek olması için kendi tarlasında çilek yetiştiriciliğine başladı. Komşu ilçemiz kendilerine yardımcı Ahırlı Belediye Başkanı olacaklarını belirterek İsa Akgül kendisine ait 2 dönüm arazide ilçe sakinlerine örnek ol mas ı için e kt iğ i çileklerden ilk ma h s u l ü n ü a l d ı ğ ı görülüyor. Böylece Başkan Akgül, ilçe halkına yaptığı bu örnek davranışıyla dikkat çekti. Belediye Başkanı Akgül, gazetemizin mu h a b ir i n e k e n d i arazisinde yetiştirdiği çilek tarlasında poz verirken, ilçe halkına; “gelin sizde arazilerinizde çilek yetiştiriciliğine başlayın. Çilek yetiştiriciliği olsun ve daha başka alternatif ürünlerin yetiştiriciliği ilçemizde artarsa bölgemizin ekonomisine önemli ölçüde katkı sağlayacaktır” şeklinde konuşan Başkan, alternatif ürünler yetiştirmeleri konusunda da
ilçe ve bölge halkına seslendi. Başkan Akgül yaptığı açıklamalarının sonunda, örnek olmak için kendisine ait tarım arazisinde çilek üretmeye başladığını ve daha başka ürünlerinde bölgede üretilebileceğine vurgu yaptı. Artık çiftçilerimizin geliri iyi olan ürünlere doğru yönelmelerini de istedi. Ekim yaptığı a ra zi d e i y i v e r im aldığını ifade eden Akgül, ‘İlçemizde tarımla uğraşan vatandaşlarımızın çilek tarımına başlayarak alternatif ürünlerin çoğaltılmasını istiyorum. Nasipse ilçemizde ilk mahsulü ü r e t e r e k vatandaşlarımıza örnek olduk. Biz gösterdik darısı yeni üreticilerimize.’ dedi. (Haber: Yunus Yılmaz)
Anıt Meydanında Düzenleme Çalışmaları Başladı 30 Mart yerel seçimler öncesinde Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, Bozkır halkının isteği üzerine kapalı pazar alanı sözünü vermişti. Bu sözünü Selçuklu Belediyesi ve Bozkır Belediyesi işbirliğiyle tamamlayarak hayata geçirdi. Başkan Gün, yine Selçuklu Belediyesi ile işbirliği yaparak Anıt Meydanında düzenleme çalışmalarına başladı.
Selçuklu Belediyesi i l e B o z k ı r Belediyesinin ortaklaşa yürüttükleri ç a l ı ş m a l a r sonucunda, Bozkır’a çok amaçlı, Kapalı Pazar Alanının yapım ç a l ı ş m a l a r ı tamamlanırken, geçtiğimiz ay halkımızın hizmetine girmişti. Yin e Se lç u kl u Belediyesi ile Bozkır Belediyesi işbirliğiyle A n ıt m e yd a n ın d a d ü z e n l e m e çalışmalarına başlandı. 30 Mart yerel seçimler ö n cesi n de B o zkır halkının isteği üzerine bir kapalı pazar alanı sözü veren Bozkır B el ed iye B aşka nı
İbrahim gün, bu sözünü yerine getirmiş oldu. Selçuklu Belediyesiyle birlikte ortaklaşa yürütülen projelerden Bozkır Kapalı Pazar Alanı geçtiğimiz ay hizmete girerken, Bozkır Anıt alanında da d ü z e n l e m e çalışmalarına başlandı. Anıt a l a n ı n d a k i çalışmaların ise 2 ay sonra tamamlanacağı belirtildi. 5 BİN 346 METREKARE ÜSTÜ KAPALI ALAN
5 bin 346 metrekare alanda üstü kapalı bir şekilde tamamlanan Pazar alanından sonra, anıt meydanı yeşil alan d ü z e n l e m e
çalışmalarına geçtiğimiz hafta başlandı. Söz verdiği projelerden bir tanesini daha gerçekl e ş t i r m e n i n m u tl ul uğ u nu yaşadığını vurgulayan Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, “2017 yılımızın büyük projeler yılı olacağını söylemiştik. Bu çer çe ve de K a pa lı Pazar alanımızı
hayata geçirdik. Umuyorum ki önümüzdeki kış mevsiminde, Pazar esna flarımız artık daha konforlu, daha düzenli ve modern bir şekilde kapalı Pazar alan ına yerle şmiş oldu" dedi. Başkan Gün sözlerine şu şeklide devam etti: “Kapalı Pazar alanımız aynı zamanda çok amaçlı olarak planlanmıştır.
Hafta içi pazar esnafının olmadığı günlerde kapalı otopark olarak, yeri geldiğinde, düğün, konferans, konser ve miting alanı gibi büyük o r ga n i za syo n la r ın ya pıla bil mesi i çi n planlandı ve kapalı Pazar alanımız çokta güzel oldu. Bunun yanı sıra Anıt meydanımızda da, tamamlanan Kapalı Pazar alanı projemizle
birlikte düzenlemesini yapıyoruz. Şu anda mevcut anıt meydanı p ark ala nı o lara k k ul la n ıl ma kt a d ır. D ü z e n l e m e ya p ıl dıkta n so n ra vatandaşlarımız artık orayı yeşil alan olarak kullanacaklardır” şe klin de kon uşa n Başkan Gün, Anıt meydanındaki d ü z e n l e m e çalışmalarımızda iki a y so nra tama m-
lanacaktır dedi. Öte yandan İlçemiz Be le diye Ba şkan ı İbrahim Gün, Bozkır Kapalı Pazar Alanı ile Bozkır Anıt M e y d a n ı n ı n düzenlenme projesini üstlenen ve verdiği sözlerini fazlasıyla yerine getiren Selçuklu Belediye Başkanı Bozkırlı Uğur İbrahim Altay’a teşekkür etti. (Haber: Yunus Yılmaz)