Bozkır Postası Sayı:1002

Page 1

SAYI: 1002 KURULUŞ 1988 - YIL: 30 FİYATI 1

6 AĞUSTOS 2018 PAZARTESİ

4 haftadır Bozkır’da “Kuşlara Bak Kuşlara” adlı filmin çekimlerini sürdüren Feza Filmin sahibi işadamı hemşehrimiz Mehmet Tanrısever,

Bozkır’ı Dünya’ya Tanıtacak! Dört haftadır Bozkırımızda “Kuşlara Bak Kuşlara” filminin çekimlerini sürdüren işadamı Bozkırlı hemşehrimiz Mehmet Tanrısever: “İnşallah bu çekimlerini yaptığımız sinema filminin sayesinde Bozkır’ı sadece Türkiye değil, Dünya tanıyacak.” dedi. Haberi Sayfa 3’de

Bozkır’da yüzme bilmeyen çocuk kalmayacak

Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından “Konya’da yüzme bilmeyen çocuk kalmayacak” projesi kapsamında Bozkır’a kurulan portatif yüzme havuzuna Bozkırlı çocuklar tarafından büyük ilgi gösteriliyor. Bozkır Kaymakamı Emre Öztürk, Konya Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu ve Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, yüzme havuzunun kurulu olduğu Serüstad M.T.A.L. bahçesinde yüzme öğrenen çocuklarla bir araya gelerek, çocukların sevinçlerini paylaştı. Devamı Sayfa 2’de

Sağlıkta kalite değerlendirmesi yapıldı Bozkır Devlet Hastanesinde 2018 yılı sağlıkta kalite değerlendirmesi geçtiğimiz hafta yapıldı.

Türkiye’yi kimse tehdit edemez! KONSİAD Konya Şube Başkanı Aydın, ABD’nin Hazine Bakanlığı eliyle Türkiye hükümetinin iki bakanına yönelik yürürlüğe koyduğu yaptırım kararının kabul edilemez olduğunu söyledi. Kısa adı KONSİAD olan Konyalı Sanayici ve İş Adamları Derneği Konya Şube Başkanı Hasan Hüseyin Aydın, ABD’nin Hazine Bakanlığı eliyle Türkiye hükümetinin İçişleri ve Adalet Bakanlıklarına yönelik yürürlüğe koyduğu yaptırım kararını, yazılı bir açıklama ile değerlendirdi. Açıklamasına “Türkiye bir ‘MUZ’ Cumhuriyeti Devleti değildir” ifadeleri ile başlayan KONSİAD

Konya Şube Başkanı Aydın: “Türkiye sıradan bir ülke değildir. Ayrıca Türkiye’yi tehdit etmek, kimsenin haddi de değildir. Uzun zamandır Türkiye’ye yönelik sözlü tehditler savuran ABD haddini aşarak, tehditlerini eyleme dönüştürmüştür. Müttefik ve stratejik ortak olarak gördüğümüz ABD’nin bu eylemi hem hukuka aykırı hem de kabul edilemez bir durumdur. Devamı Sayfa 2’de

Hastanemizin S a ğ lı k t a K a li t e v e Akreditasyon denetimi Sağlık Bakanlığımızın kalite değerlendiricileri tarafından 27 Temmuz 2018 Cuma günü yapıldı. Sağlık Bakanlığı Kalite ve Akreditasyon Daire Başkanlığı tarafından yapılan denetime farklı illerden gelen denetçilerin katıldığı öğrenildi. Bozkır Devlet Hastanesi idarecileri: “Hastalarımıza kaliteli sağlık hizmeti verilmesi noktasında emeği geçen, katkı sunan başta birim sorumlularımıza ve bütün kurum çalışanlarımıza ayrı ayrı teşekkürlerimizi sunarken, yararlı çalışmalarının devamını dileriz” şeklinde açıklama yaptılar. (Haber: Özgür Yılmaz)


SAYFA 2

6 AĞUSTOS 2018

Yüzme bilmeyen çocuk kalmayacak! PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK Bozkır’da Kendini “Vazgeçilmez” Gören “Ben!”

Konya’nın 55 farklı bölgesinde ve 5 ilçede bu proje kapsamında yararlanıldığını ve bu ilçelerden bir tanesinin de Bozkır olduğunu vurgulayan Konya Büyükşehir Belediyesi Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Daire Başkanı Ahmet Köseoğlu, Bozk ır ’da 300’ün üzerinde çocuğun projeden yararlandığını belirtti. Projenin yaz sonuna kadar devam edeceğini de sözlerine ekleyen Başkan Köseoğlu, bu projeden ya rarlan an ço cuk sayı sının artmasını temenni ettiğini söyledi. Projeden yararlanan ilçeler arasında Bozkır’ın olmasından dolayı mutlu ol duğ un u söyl eyen

Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, projenin gelecek yıllarda da devam etmesini temini ettiğini söyledi. Ailelerin çocuklarını bu proje kapsamında kayıt yaptırıp havuza göndermelerini dileyen Başkan Gün, “çocuklar bu proje kapsamında hem yaz tatillerini dolu dolu geçiriyor, hem yüzme öğreniyor, hem d e e ğ l e n i y o r l a r. Çocuklarımız için büyük bir etkinlik olan bu projenin devam etmesini ve bu projeden yararlanan çocuk say ıs ın ı n d ah a d a a r t m a s ı n ı t e me n n i edi yo rum. Pro jeni n B o z k ı r ’ d a uygulanmasında da emeği bulunan herkese

teşekkür ediyorum” diye konuştu. Bozkır’ın geçmiş yıllara nazaran giderek sosyal donatı alanlarının

daha da arttığını ve şehrin sosyal hayatının daha kalifiye olmaya başladığını belirten Bo zkı r Kayma ka mı

Emre Öztürk, projenin ilçede uygulanmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, emeği geçenlere teşekkür etti. (Haber: Yunus Yılmaz)

Türkiye’yi kimse tehdit edemez! K av gacı görünümü, tehditvari açıklamaları ve hukuka aykırı eylemler, ABD’ye zarar verir. KONSİAD Konya Şubesi olarak ABD’nin Hazine Bakanlığı eliyle Türkiye hükümetinin İçişleri Bakanımız Sayın Süleyman Soylu ile A d a l e t Ba k a n ı m ı z Sayın Abdülhamit Gül h akkı n da al dı kla rı hukuka aykırı kararları

tanımıyor ve şiddetle kınıyoruz” dedi. Türkiye’nin bu tür tehditlere pabuç bırakmayacak kadar güçlü bir ülke olduğunu hatırlatan Aydın açıklamasında, “Başta ABD olmak üzere aynı düşüncede olan tüm devletlere şunu hatırlatmak isterim. Türk halkı, kabadayılıkla Türkiye’yi terbiye etmeye

çalışanlara karşı tek yumruktur. Tehdit ve baskılara aldırmadan, emin adımlarla yoluna devam etmektedir. Nit ekim bu nun en büyük göstergesi de, ABD’nin hukuken geçerliliği olmayan kararına karşı T B MM ’ d e k i si y a s i partilerimizin göstermiş olduğu birlikteliktir” ifadelerini kullandı. (Haber Merkezi)

Bu yazı Bozkır’da görev yaptığım süreçteki “Ben”i anlatmaktadır. Lütfen bu yazıyı “Hiç kimse üstüne alınmasın ancak herkes benim gibi alınsın!” 1072’de Mâverâünnehir’de, Alparslan’a karşı isyan eden Melik Tekin’in en yakın adamı ve bir kale komutanı olan Yusuf Harezmî yakalanarak Alparslan’ın huzura getirilir. Alparslan, serbest bırakılmasını ister fakat Harezmî, Sultanın bir boşluğundan faydalanarak saldırır ve sultanı bıçaklar. Aldığı ağır yaranın etkisiyle bir müddet sonra vefat edecek olan Sultan Alparslan, bıçaklanmanın ardından etrafındaki adamlarına, ibret ve nasihat dolu şu son sözleri söyler ve ardından şehid olur: “Her ne zaman düşman üzerine azmetsem Allahu Teâlâ Hazretlerinden yardım isterdim. Dün bir tepe üzerine çıktığımda askerimin çokluğundan, ordumun ağırlığından bana, ayağımın altındaki dağ çalkalanıyor gibi geldi. Kuvvetimle mağrur oldum. Kendi kendime “Ben, dünyanın hükümdarıyım. Bana kim galip gelebilir!” diye bir düşünce kalbime geldi. İşte bunun neticesi olarak, Cenab-ı Hak, aciz bir kulu ile beni cezalandırdı. Kalbimden geçen bu düşünceden ve daha önce işlemiş olduğum hata ve kusurlarımdan dolayı Allah’u Teâlâ’dan af diliyor, tövbe ediyorum. La ilahe illallah Muhammedün resulullah!...” Biz insanoğlu, kendimizi ve yaptığımız işin o kadar önemli olduğunu düşünürüz ki yaptığımız işin kendimizden başka hiç kimsenin mükemmel yapacağına inanmayız. Kimseye güvenemediğimiz için de kolay kolay tatile çıkamayız. Çıksak dahi aklımız hep işte olacağı için tatilden de ruhen yorgun döneriz. Yaptığımız işe ruhen o kadar zaman ayırırız ki eşimize ve çocuklarımıza karşı sorumluluklarımız tam anlamıyla yerine getiremeyiz. Bizler, eşimize ve çocuklarımıza zaman ayırarak ailemizi kurtarmak yerine şovanistliğe soyunup vatanı kurtarmaya çalışırız. “Herkes insanlığı değiştirmeyi düşünür de, kimse önce kendini değiştirmeyi düşünmez…” der Victor Hugo. Dünya da değiştirebileceğimiz tek kişinin kendimiz olduğunu ve dünyanın değişmesi içinde öncelikle değişime kendimizden başlamak gerektiği aklımıza gelmez. İşin özünde işimiz tam yapmadığımız halde çok çalıştığımızı ve insanların bizi takdir etmediğinden şikâyet ederiz. Halimizden şikâyet ettiğimiz halde bulunduğumuz konumu da bir türlü bırakamayız. Bizler bulunduğumuz konumu ancak ya sağlık sorunlarından ya yaş haddinden ya da başka nedenlerden dolayı bırakmak zorunda kalırız. Aslında bizim psikodinamiğimizde; işlerin yoğunluğundan daha çok yaptığımız işlerin başkaları tarafından yapılması korkusu yatmaktadır. Yaptığımız işin başkaları tarafından da yapıldığını görmek kendimizi önemsiz bir kişi haline getireceği korkusu yatmaktadır. Bizler, Peygamber Efendimiz (s.a.v)’in: “Hiç ölmeyecekmiş gibi bu dünyaya, yarın ölecekmiş gibi de ahirete çalışın.” (Câmiu’s-Sagîr, II/12) hadisinin ilk kısmını dikkate aldığımız için ahiretimizi kurtaracak ve kulluk görevimizi ifa edecek ibadetleri yerine getirmeyi de aklımıza getirmeyiz. Bizim bu dünyada kalıcı ve “vazgeçilmez” gösteren durumumuzu bir hikâye ile anlatmak istiyorum. Bir gün bir doktora “gerginlik ve tedirginlikten” şikâyetçi olan bir hasta gelmiş. Yapması gereken çok işinin bulunduğunu fakat kendisinin rahatsız olduğunu işlerin ise beklemeye t ahammül ü olm adığını söylem iş. Doktor: “Bu işleri başka biri yapamaz mı ya da başkası size yardımcı olamaz mı? diye sormuş. Adam: “Onları yalnız ben yapabilirim; bütün işler bana bakıyor!” diye cevap vermiş. Doktor: “Sana bir reçete vereceğim, bu reçeteyi aynen tatbik etmen gerekiyor!” diyerek reçeteyi eline vermiş. Adam reçeteyi eline alıp baktığında, hayretler içinde kalmış. Reçetede: “Her gün en az iki saat işi bırakıp yürüyüş yapacaksın ve her haftanın yarım gününü bir mezarlıkta geçireceksin” yazıyormuş. Hasta adam: “Yürüyüşü anladık ama neden mezarlık? diye sormuş. Doktor: “Oraya gidip mezar taşlarına bakmanı istiyorum. Mezarlıklar, kendilerini vazgeçilmez sanan insanlarla doludur. Sen de onlar gibi mezara gömülünce, kendinden başkasının yapmasına imkânı olmadığını zannettiğin işlerin, başkaları tarafından da yapılmaya devam edildiğini göreceksin” demiş. Yukarıdaki hikâyede de olduğu gibi bulunduğumuz nokta da kendimizi “Vazgeçilmez” gören hâlbuki orada problem çözmek yerine problemin bir parçası olduğunun farkına varamayan bizler için de doktorun reçetesi geçerli değil mi? Aslında, kendisinde bu adam gibi hastalık bulunan herkes için geçerli bir reçete değil mi?


SAYFA 3

6 AĞUSTOS 2018

Işadamı Mehmet Tanrısever, Bozkır’ı Dünya’ya Tanıtacak! Bozkır’da yaklaşık dört haftadır devam eden “Kuşlara Bak Kuşlara” adlı filmin çekimlerinde, yöremiz insanının unutulmaya yüz tutmuş mertliği ile kahramanlığı ele alınıyor. Filmin yönetmenliğini yapan Bozkırlı işadamımız Mehmet Tanrısever geçmişteki birçok b aş a r ı l ı f i l ml e r i n i n ardından bu kez doğup, büyüdüğü memleketimiz Bozkır'da başarılı bir şeki ld e çe kim le rin i

sürdürüyor. Bo zkır'ın eşsiz güzelliklerinin ve kültürünün ele alındığı Bozkır “Kuşlara Bak Kuşlara” filminin çekimleri yaklaşık 65 kişilik ekiple dört hafta önce ilçemizde başlamıştı. 29 yıllık tecrübesiyle Bozkır'da film çekmeye karar veren Bozkırlı işadamımız Mehmet Tanrısever, filminde Bozkır insanının m e r t l i ğ i n i , kahramanlığını ve eski

kültürünü yaşatmak olduğunu anlattı. Ta n r ı s e v e r, “İnşallah bu filmimiz, B o z k ı r ı m ı z ı n coğrafyasını, insanlarımızın mertliğini, dürüstlüğünü, kahrama nlığ ını ve kültürünü anlatacaktır. Günümüzde toplumun kültür olarak çok yorgun olduğunu da görüyoruz. Bu t ü r e t kin l ikl er e ihtiyaçlar çok fazladır. Yine günümüzde çok zor günler geçiriyoruz, bunlar da bir gerçektir.

İşte ben bu gerçekleri g örerek Fe za Fil m olarak Bozkır’da böyle bir film çekmeye karar verdim.” Filmle ilçemiz Bozkır’ın eski güzelliklerinin de gün yüzüne çıkarılmasını hedefleyen hemşehrimiz Tanrısever, “Ben eski güzellikleri anlatayım, o güzelliklere ve mertliklere dönelim dedim. Biliyorsunuz eskiden mertlik, yiğitlik deyince, Türkiye’nin neresinde olursanız

olun, insanların aklına ilk Bozkır ilçemiz gelirdi. İşte biz dört haftadır Bozkırımızda “Kuşlara Bak Kuşlara” filmini çekiyoruz. İnşallah bu çekimlerini yaptığımız sinema filminin sa ye si nd e Bo zkı r ’ ı sadece Türkiye değil, Dünya tanıyacak. Bu sayede doğup, b ü y ü d ü ğ ü m memleketim Bozkır’a olan vefa borcumu ödememe vesile olacaktır” dedi. Bozkırlı Tanrısever,

En Güzel Düğün Davetiyesi Çeşitleri Uygun Fiyatlarla

bu tür yapımların aslında okul niteliği taşıdığının da altını çizerken: “İnsanlara geçmişimizi güzel hikâyelerimizi anlatmak, insanları neşelendirmek, onlara ders vermek, bu filmle geçmişimizdeki güzellikleri yeni nesillere tanıtmak ve güzel insan olmak için gençleri yine bu film sayesiyle geleceklerini tarihimize göre yön almalarını teşvik etmektir. Canla, başla fe da kârc a ça lışan ekibimizle çekimleri yaklaşık dört haftadır Bozkır’da sürdürüyoruz. “Kuşlara Bak Kuşlara” filmi inşallah 2019'da sinemaseverlerle

6 AĞUSTOS 2018 PAZARTESİ

SAYI: 1002

İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ

SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU

HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00 ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50

HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL

ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715

GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ

Bozkır Ofset Matbaa’da

buluşacaktır. Dediğim gibi bu filmin sayesinde, hem Bozkır’ın kültürünü, hem geleneğini, hem de y i ğ i t ve m e r t l i ğ i n i tanıtmış o lacağız. Yöremizdeki dağlarda, orijinal evler, orijinal mekânlar... Bozkır'daki kanyonlar Arizona'da bil e yo kt ur. Bozkır yö re si ni , k öy le ri ni , kasabalarını tanıtacağız. Bu büyük bir kültür tanıtımı olacak. İnşallah ileride Bozkır’da yerli ve yabancı turizm patlaması da olur. Bu da Bozkır’a bir-kaç fabrika yapmaktan daha iyi olur” şeklinde sözlerini tamamladı. (Haber: Yunus Yılmaz)

İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA

Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr

BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.


SAYFA 4

ALİ DUTAL DİN DEVLETİN RUHUDUR T.C. Anayasası’nın 2. Maddesinde “Türkiye Cumhuriyeti;…, demokratik, LÂİK ve sosyal bir hukuk Devletidir” açık hükmüyle din temelli bir devlet olmadığı açık açık ortaya konulmuştur. Fransızca bir kelime olan lâikliğin kelime anlamı “din adamları sınıfına ait olmayan demek “ olmakla birlikte “din hürriyeti”, “dindevlet işlerinin ayrılığı” , “din dışılık” gibi bir çok anlamla kullanılmaktadır. Din, anayasal olarak devletin içinde aktif yer almasa da her olayın neden ve sonuçları ile ilişkilendirilerek sürekli tartışılagelmiştir. Lâik bir temel üzerine kurulmuş bir devlette her olumsuz olay niye dinle ilişkilendirilir; bir türlü anlamadım, anlayan varsa söylesin! T. C . An a ya sa s ı İ sl a mi h ük ü ml e ri içermemesine rağmen devleti yönetenlerin yaptığı işlerden kaynaklı neden din suçlanır onu da bilmiyorum! Sürekli dinin tartışılması insanların dinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu durum, Müslüman bir toplum insanı için felaket ötesi olup acilen önlem alınmalı her türlü olumsuz algının önüne geçilerek din tartışılır olmaktan çıkarılmalıdır. Müslüman bir toplumda din ve devlet ilişkisi sağlam bir zemine oturtulmalıdır. Nasıl devlet ile vatandaşı birbirinden ayırmak mümkün değilse din ile devleti de birbirinden ayırmakta mümkün değildir. Din, devletin ruhudur! İnsan ve toplum hayatının en önemli iki olgusu; din ve devlettir. Dinimiz İslam; her daim devletin varlığının insanların huzur ve güven içerisinde yaşamasının en önemli vazgeçilmezi olduğunu ortaya koymaktadır. Elbette ki, bireyin hayatında dinin yerini hiçbir şey alamaz. Bireyin dinini yaşaması için de devlet çok önemlidir. Devlet-Din ilişkisinin sağlam bir temele oturması için devlet bireyin dini ihtiyaçlarını dikkate almak durumundadır. İslam, devletin yönetim şeklinin ne olacağıyla uğraşmaz; devleti yönetenlerin ve nasıl yönetmeleri gerektiği üzerinde durur. Yönetenlerin adil, merhametli, cesur, namuslu, halkın meşru ihtiyaçlarını dikkate alan kişilerden olmasını ister. Türkiye’de yaşayan Müslümanların devlete kutsiyet yüklemesinin temelinde de İslam’ın devlete verdiği önem yatmaktadır. Ülkemiz Müslümanları ve faaliyetini sürdüren Ehli Sünnet Cemaatlerin rejimi değiştirme gibi bir hedeflerinin olmadığı bilinen bir gerçektir. Bakmayın, belli dönemlerde ne olduğu belirsiz oluşumların, kışkırtıcı davranış ve söylemlerine; bunların, kimlerin taşeronu olduklarını bu millet iyi bilmektedir. Bazı halk kesimlerinin endişelerini yersiz buluyorum. Müslümanların olgun ve kapsayıcı yapısı, ülkemizin huzuru ve geleceği için büyük şa ns t ır. Bu na , yü re kt en i na nı y oru m. Bundan dolayıdır ki; bugün Ehli Sünnet kişi ve cemaatler bazı kişi ve kurumlarca mesnetsiz iddialarla hatta aşağılık iftiralarla itibarsızlaştırmak istenmekte olup bunlara itibar edilmemelidir. Bunlar İslam’ın düşmanı olduğu gibi ülkemizin ve insanımızın da düşmanıdırlar. Samimi kaygı duyan vatandaşlarımıza samimiyetimle ifade etmek isterim ki, Anayasa’mızda “LAİKLİK” olsa da olmasa da hiç kaygıya gerek yok. Hani, din ile devlet işleri ayrı olmalı; devlet dine, din devletin işleyişine karışmamalı söyleniyor ya böyle bir şey yok; kim söylerse yalan söyl er! Din devl eti n ru hudu r! İslam dini bireyin özel hayatı da dahil olmak üzere her şeye karışır. Ancak, kişinin inanıp inanmamasına karışmaz. Kişi İslam’a inanıp inanmamakta serbesttir; hiç kimse Müslüman olacaksın diye kimseyi zorlayamaz. Ancak, Diyanet İşleri Başkanlığı verilerine göre yüzde 99.2’sinin kendisini Müslüman olarak tanımladığı bir ülkede; devlet İslam Dinini vatandaşlarına öğretmek zorundadır. Çünkü, inanç güvenliği, can ve mal güvenliğinden çok daha önceliklidir. Benim devletim benim inancıma yapılabilecek her türlü içten ve dıştan saldırıya karşı beni ve ç o c u k l a r ı m ı k o r u m a k z o r u n d a d ı r.

6 AĞUSTOS 2018

Geleceğin yazılımcıları yetişiyor Konya Büyükşehir Belediyesi, GENÇ KOMEK Yaz Okulu’nda bu yıl ilk kez düzenlediği ihtisas eğitimleri kapsamında 11-16 yaş arasındaki 500 öğrenciye robotik kodlama eğitimi veriyor. Verilen eğitimler sayesinde geleceğin yazılımcıları ve teknoloji uzmanlarının yetişmesine katkı sağlanıyor. Konya Büyükşehir Beled iyesi, ya kın geleceğin teknoloji ve yazılım üzerine kurulu o l m a sı d o l a y ı s ı y l a GENÇ KOMEK Yaz Okulu’na katılan

öğrencilere, robotik kodlama eğitimi veriyor. GENÇ KOMEK’te bu yıl ilk kez verilmeye başlanan ihtisas eğitimleri kapsamında 4 farklı kurs merkezindeki

robotik kodlama eğitimlerine 11-16 yaş arası yaklaşık 500 öğrenci katılıyor. Öğrencilere teknolojiyi ve yazılımı sevdirerek gelecekte

meslek edinmelerini sağlamayı amaçlayan kodla ma eği timi, 8 haftalık ders programı halinde veriliyor ve söz konu su derslerde mBlock programı kullanılarak Scratch alt t abanı ile kodlama temelleri öğretiliyor. 2 haftalık program ile öğrenciler artık kendi oyunlarını yapabilecek seviyeye gelebiliyor. Daha sonra yazılımın 2 b oyut t a kalma ması amacıyla mBot sayesinde çocuklar robotlara komut verebiliyor ve farklı sensörler kullanabiliyor. 6’ncı haftadan itibaren ise çocuklar artık kendi

elektronik devrelerini t a s a rl a y a ra k f a r k l ı sensörleri kullanıp kendi projelerini yapabilir seviyeye geliyor. ÖĞRENCİLER ÇOK MUTLU Ülkemize katma değer ürünleri üretebilen bir neslin yetişebilmesi amacıyla verilen eğit imlere katılan öğrenciler, programlama ya p m a yı ve k e n d i oyunlarını yapabilmeyi öğrendiklerini belirterek, kendilerine hem eğlendikleri hem öğrendikleri bu imkanı sağlayan Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ettiler. (Haber Merkezi)

Huzurun; olmazsa olmaz şartıdır, Bozkır… Kış ayları boyunca zirvelerinde misafir ettiği karları; tabiatı sanki ürkütmeden, okşayarak uy a nd ı ra n g ü n eş in şefkatli elleri ile eritip, bağrından çıkan Çarşamba Çayı ile akıtan, Konya Ovası’nı su l a y a n k a n a ll a r la dayanışması, Bozkır’ın adına güzellikler katar. Se y d iş e h ir - An ta ly a karayolu aracılığıyla denize kavuştuğu noktada, dağlardan selam getiren insanlar; salimen geldim diye haber gönderir dağlara… Bütün bu devran dönerken bir yalnızlık vardır; insanların dönüp bakma dığ ı. İçinden yetişenin ekmek kavgası uğruna istemeyerek terk etmek istediği, adeta kaçarcasına geçip gittiği, güzel türkülerin yakıldığ ı, en güzel şiirlerin yazıldığı bir öksüz, bir yetim coğrafyadır Bozkır. Mutluluğun zorunlu mekânlarıdır yaylaları. Bir peri masalının rüya

ü lk es id ir or a la r. H u z u r u n ; o lm a z s a olmaz şartıdır, Bozkır… Olmakla olmamak arası, çelimsiz otların, benden bu kadar dercesine büyüyebildiği uçsuz bucaksız ve yalnızdır Bozkır. Güzellikler, m u t l u l u k l a r paylaşılırken, onun payına düşen yalnızlıktır, hüzündür. Fab rika lar ı, sa na yi siteleri yoktur. İşe hasret ellerinin çatlakları, hem güzellik, hem de sabır simgesidir. Fakirliğine, yal nızl ığına , öksüzlüğüne verdiği savaşlarda alınan mertlik madalyalarıdır. Günün birinde yağacak rahmeti sabırla bekler, yaralarına merhem diye. Kötü talihini asla şikayet etmez. Bozkır ve Bozkırlı, aylarca beklediği rahmete de, ülkesine de asla ihanet etmez. İlk fırsatta karşılığını verir, yaşlı yüzündeki cılız otları ile. Davullarla, dualarla asker ocağına uğurladığı gençleri ile.

Bozkır, elinden geleni yapmıştır. Fakirliği kadar d a cö merttir. Aylar boyunca kıt kanaat y e ş e rt ti ğ i v a r lı ğ ın ı saklamaz. Kışları çok çetin geçen coğrafyasıyla baharın ilk meyvelerinden olan kuzulara ve oğlaklara ikram eder, varlığını s a k l a m a z . B o z k ı r, üstündeki her varlığı, apaçık gösterir. Fakirliği, yalnızlığı, yetimliği, cömertliği kadar da merttir. Kalleş pusulara izin vermez. Saklanmak yoktur onda. Ufukların sonsuzluk hissi Bozkır’da ve ülkemin tüm bozkırlarında yaşanır. Sınır içinde sınırsızlığı yaşayan yiğit

yüreklerin engin gönüllerinin mekânıdır Bozkır. Güneş en güzel, en hüzünlü vedasını burada yapar. Sessizce, göz göre göre… Fakir aşlarının kaynadığı cılız ve silik ot dumanları gökyüzüne en güzel burada süzülür. Kaba yelin davet et tiği misa firin b irazcık yağmur olduğunu burada görürsünüz. “Az’larla “Şükrü” ya ş a y a n g ö n ü l le r e burada rastlarsınız. “Tevazu” ile “Vakar”lığın yuma k oldu ğu c an dostu, yüreği kavruk, Tü r k iy e ’y e se v d a lı insanları Bozkır ve bozkırlarda bulursunuz. Bozkır; gönül gözüyle bakanların en güzel

coğrafyasıdır. Cömertfakir, güzel- hüzün, savunmasız-yiğit, aşsız sofra la ra şü kürdü r. Türkiye’de bozkırlar içinde bir adet Bozkır var. Binlerce yıldır özbeöz Türk yurdu olan Bo zk ır ’a , ba ğ r ın da yaşaya n Ah mat’la r, M e m e t ’ l e r, A l ı ’ l a r, Hatma’lar; çetin koşullar yüzünden emanet gurbete çıkan emmiler, dayılar ve yeğenler sahip çıkmalıdır. El ele verip engelleri aşmalıdır. Bu çağda Bozkır ’ın yalnızlığı yazılara konu olmamalı. Bozkır ’ın bereketi, gücü insanlarımıza ı şık saçmalıd ır d iyoruz. (Haber Merkezi)


SAYFA 5

6 AĞUSTOS 2018


Huzurun; olmazsa olmaz şartıdır, Bozkır… Bozkır, üstündeki her varlığı, apaçık gösterir. Fakirliği, yalnızlığı, yetimliği, cömertliği kadar da merttir. Kalleş pusulara izin vermez. Saklanmak yoktur onda. Ufukların sonsuzluk hissi Bozkır ’da ve ülkemin tüm bozkırlarında yaşanır. Sınır içinde sınırsızlığı yaşayan yiğit yüreklerin engin gönüllerinin mekânıdır Bozkır. Huzurun; olmazsa olmaz şartıdır bizim Bozkır… İlçeler vardır Türkiye’de. Her biri ayrı coğrafyadadır. Ayrı özelliklerdedir… Her birinin bir bölgesi, bir yöresi öne çıkarılır. Ormanı, dağı, gölü, akarsuyu, denizi anlatılır. Bozkır’ın tüm doğası, güzellik adına, ins anlar ının k abul ettikleri özelliklerdir… Yeşilin her tonunun görüldüğü, doyumsuz seyirlik dağları, vadilerin sergilediği güz ell i k l er pak eti ; insanı kendi iç dünyasına döndürüp, k en di s i ni di n l e me

olanağı sağlayan güzelliklerdir Bozkır. Dağların ortasında, kurtarıcı gibi duran, umulmadık bir anda, sürpriz yaparcasına ortaya çıkıveren, yeşilin maviye dönüştüğü en güzel renk tonunda karar kılıp, başka bir yerde görülemeyen vahşi coğrafya, bağrında yetiştirdiklerini tarifsiz bir sevince b o ğ a r. B u , s a n k i yıllardır görmediği b i r i s i n i , g u r b et t e , apansız karşısında görüvermektir… Devamı Sayfa 4’de

Siyasal Vakfı Konya Grubu Bozkır’ı Gezdi Siyasal Vakfı bünyesinde Konya Grubu olarak olarak bilinen İstanbul Siysal Bilgiler Fakültesi Mezunları “Siyasal Buluşmalar” sohbetleri kapsamında 24. toplantısını Bozkır’da gerçekleştirdi. Bozkır Kaymakamı Emre Öztürk’ün ev sahipliği yaptığı programda Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün Konya Grubu üyeleri ve mensuplarına Bozkır’ı tanıttı, Bozkırda yürütülen yatırımlar ve çalışmalar hakkında sunum gerçekleştirdi. İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu olan Bo zkı r Ka ymaka mı Emre Öztürk Siyasal mezunu olmanın bir ayrıcalık ve sorumluluk o l duğ un u, İ st a nb ul Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunu Konya grubu üyelerini ve fakülte

arkadaşlarını Bozkırda misafir etmekten büyük mutluluk duyduğunu ifade etti. Grup Başkanı Ömer Tokgöz yapmış olduğu konuşmasında 2008 yılından bugüne 24.kez “Siyasal Buluşmalar” sohbet programında bir araya geldiklerini

sö y l e ye r e k b u t ü r sohbetl eri n artarak devam edeceğini belirtti. Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün sunuma başlamadan önce yapmış olduğu konuşmasında, İstanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi mezunlarını Bozkır’da ağırlamaktan mutluluk

duyduğunu ifade etti ve yapmış olduğu sunumda Bozkır’ı tanıttı, Bozkır’a 4,5 yıl boyunca yapılan yatırımlar hakkında bilgi verdi. Bozkır’ın 4,5 yılda kazandırılan yatırımlarla şehirleşme anlamında büyük mesafeler aldığını da vurgulayan Başkan Gün, bu yatırımların ö n ü m ü z d e k i dönemlerde artarak devam edeceğinin altını çizdi. Konuşmaların akabinde Bo zkı r Kayma kamı Emre Öztürk’e ve Bozkır Bel ediye Başkanı İbrahim Gün’e Konya Siyasallar Grubu Başkanı Ömer Tokgöz, pl aket at kdi m ett i, akabinde Başkan Gün Başkan Tokgöz’e Bozkır sancağı hediye etti. Programa Siyasal Vakfı Konya Grubu Başkanı ve Konya Çalışma ve İş

Kur İl Müdür Yardımcısı Ömer Tokgöz, Bozkır Kaymakamı Emre ÖZTÜRK, Doç.Dr, Erdal Bayrakçı, Sanayici Nihat TURGUT, Kuveyt Türk Bölge Müdürü Bilal Göksü, Türkiye Finans Şube Müdürü Mustafa YAMAN ve F e rh a t BÜTÜNER, Torku Grup

Finans Müdürü Ökkeş Dağı, Kara man İl temsilcisi Kamil K Ü Ç Ü K E R , Ve r g i Mü f e t t i ş i Z e k e r i y a Belkuyu, İç Denetim Uzmanı İbrahim Çatal, Kürşat Ölmez, Emekli müfettiş İbrahim NAYIR, Dış Ticaret Uzmanı M.Tahir BAŞARICI başta

olmak üzere kamu ve özel sektörde görev yapan İstanbul Üniversitesi Siyasal Bilgiler fakültesi mezunları ve aileleri katıldı. Programa ayrıca Bozkır Jandarma İlçe Ko m u t a n ı Y ü z b a şı Özgür Can da katıldı. (Haber: Özgür Yılmaz)


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.