SAYI: 953 KURULUŞ 1988 - YIL: 29 FİYATI 1
21 AĞUSTOS 2017 PAZARTESİ
Geç oldu, ama iyi oldu Yıllardır devam eden ve Temmuz ayında iptal edilen şehir içi ulaşımı vatandaşların tepkisine yol açmıştı. Bunun üzerine iki hafta önce konuyu gazetemizin manşetine taşımıştık. Manşetimize kulak veren Konya Büyükşehir Belediyesi kendi görevi olan şehir içi ulaşımını geçte olsa,15 Haberi S. 2’de Ağustos 2017 tarihinde yerine getirmeye başladı.
Konuk, Aday Olmayacağını Açıkladı AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifinin 26 Ağustos 2017’de gerçekleştirilecek Genel Kurulunda aday olmayacağını açıkladı. Konya Şeker’in 18 yılda Türkiye’nin en büyük 4 gıda kuruluşundan birisi haline geldiğini ifade eden Konuk, kooperatif üyelerinden emaneti ehline teslim Haberi S. 5’da etmelerini istedi.
Bozkır’da ilk kez yapılacak Kaleli, Vatandaşlarla Hasbihal Etti Ak Parti Konya Milletvekili Muhammet Uğur Kaleli, Bozkır’da vatandaşlarla bir araya gelerek vatandaşların sorunlarını dinledi hasbihal etti. Haberi S. 2’de
60 Kişilik Bölüme Kayıtlar Başladı
Selçuk Üniversitesi Bozkır Meslek Yüksekokulu bünyesinde Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği programına ÖSYM tarafından 60 öğrencilik kontenjan verilmişti. Bunun üzerine Bozkır’da Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği programı öğrenci alımına başlandı. Yeni öğrenci alımı hakkında bilgilendirmelerde bulunan Bozkır Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Osman Tugay: “Yüksekokulumuz 20172018 Eğitim Öğretim döneminde hizmete başlayan Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği programına ÖSYM tarafından 60 öğrencilik D. Sayfa 3’de kontenjan verilmiştir.
Bozkır İlçe Müftülüğü ve Bozkır Bimder (Bozkır İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Gönüllüleri Derneği) tarafından ilçemizde ilk kez hafızlık icazet programı düzenliyor. Bozkır Yeni Kapalı Pazar alanında 22.08.2017 Salı günü yani yarın saat 20.00’de 4 hafız ve 2 hafize’nin icazet alacağı programa tüm halkımız davetlidir. Bozkır İlçe Müftülüğü ile
Bozkır Bimder tarafından yapılan davette “Aslan Mustafa'nın sunumu ve Grup Şems'in katılımıyla i l çe mi z d e i l k d e f a yapılacak olan hafızlık icazet programı, Bozkır Müftülüğüne bağlı Tevfik
Bilge ve Hz. Aişe Kur'an Kurslarımızda Hafızlıklarını t a m a m l a y a n hafızlarımızın icazet merasimine teşrifleriniz bizleri onurlandıracaktır” denilmektedir.
20. Asrın Dede Korkut’u (Prof. Dr. Faruk Sümer) Dede Korkut; Asırlarca soy soylayıp boy boylayan ve Türk Milleti’nin kültürel genlerini şekillendiren asırlara sığmayan bilge ozanı ve “Oğuzname”nin yazarıdır. Türklerin millî destanı, Dede Korkut’u günümüze taşıyan ve bu alanda dünya otoritesi sayılan Bozkırlı bilim adamımız, Prof. Dr. Faruk Sümer, 20. Asrın Dede Korkut’u sıfatını fazlasıyla hak etmiştir. Haberi S. 4’de
SAYFA 2
21 AĞUSTOS 2017
Geç oldu, ama iyi oldu Bozkır şehir içi taşıma hizmeti iptal edildikten sonra, sadece özel araçlarla veya ticari taksilerle ulaşım sağlanıyordu. İptal edilen ulaşım hizmeti özellikle hastane anlamında elzem olsa da TOKİ Konutları, Üniversite ve Anadolu Lisesi ulaşımına da hizmet vermekteydi. Şehir içi ulaşımı ile ilgili iki hafta önce gazetemizde yaptığımız habere yetkililer duyarsız kalmadı. Bozkır Belediyesi tarafından yürütülen şehir içi ulaşım hizmeti geçt iğimiz ay ipt al edilmişti. İptal edilme s e b e b i n i araştırdığımızda ise ulaşım hizmetlerinin Konya Büyükşehir Belediyesine ait olduğunu öğrenmiştik. Bu nedenle iki hafta önceki manşetimizden: “Şehir içi ulaşımı neden iptal edildi?” başlığıyla manşetten haber vermiştik ve Büyükşehir Belediyesine: “Bozkır şehir içi ulaşımını derhal yerine getirmelisiniz.” Şeklinde serzenişte bulunmuştuk. Bu ha be ri mi z ü ze ri ne , Konya Büyükşehir Belediyesi harekete geçti ve geçtiğimiz hafta Salı günü Bozkır’da şeh ir içi ul a şım ın ı faaliyete başlattı. Yıllar önce ilçemize açılan Bozkır Meslek Yüksekokulundan sonra, Bozkır Belediyesi o güzergâha servis otobüsü koymuştu. O bölgeye bazı okulların, Devlet Hastanesinin ve TOKİ konutlarının da yapılmasıyla birlikte Bozkır Belediyesi servis seferlerini artırmıştı. Ama geçtiğimiz ayda alınan ani bir kararla şehir içi seferlerinin iptal edildiğini öğrenen va tanda şl ar soluğu gazetemizde almışlardı. B i z l e r d e vatandaşlarımızın bu sesine kulak vererek
Konya Büyükşehir Be l e di y e si n de n bu güzergâhlara derhal servis aracının konulmasını istemiştik. İlçe halkının 15-20 gün bu güzergâha kendi i m k a n l a r ı y l a ulaşabildiklerini, yâda ticari taksilerle ulaştıklarını ve genelde bu durumdan devlet hastanesine gitmek için zorluklarla karşılaşan hastaların şikayetçi olduklar ına şahit olmuştuk. Konu ile ilgili araştırma yapan gazetemiz muhabiri u l a şı m ı n t a m a me n B ü y ü k ş e h i r Belediyesinde olduğunu öğrendi. Muhabirimiz konunun takipçisi olarak Konya Büyükşehir Belediyesini aradı. Yine muhabirimizin Konya B ü y ü k ş e h i r Belediyesinden edindiği bilgilere göre, üç buçuk yıl önce yürürlüğe giren Büyükşehir Yasası ile birlikte yerel yönetimlerden ulaşım hizmetlerinin tamamen alındığını ve bu durumun sonucu itibariyle iptal edildiğinin bil gisine u laşmışt ı. Geçtiğimiz ay şehir içi ulaşımı ilçemizde t a m a m e n d u rd u ru l mu şt u . Bu d u r u m i s e vatandaş larımız ın mağduriyetine sebep olmuştu. Şehir içi taşı ma hizmeti iptal edildikten
KAYBEDENLER KULÜBÜ
sonra, sadece özel araçlarla veya ticari taksilerle ulaşım s a ğ l a n a b i l i n i y o rd u . Kaldırılan ulaşım hizmeti özellikle hastane anlamında elzem olsa da TOKİ Konutları, Üniversite ve Anadolu Lisesi ulaşımına da hizmet vermekteydi. İptal edilen şehir içi ulaşımı ile ilgili iki hafta ö n c e g a z e t e m i zd e yaptığımız hab ere yetkililerin duyarsız kalmadıklarını gördük. Yayınlanan haberimizin bir hafta ardından Bozkır şehir içi ulaşımı Konya Büyükşehir Belediyesi tarafınd an il çemiz merkezde, Büyükşehir Yasasının yürürlüğe girdiği 3,5 yılın ardından
ilk defa hizmet vermeye b a ş l a d ı ğ ı g ö rü l d ü . İHALE İLANLARI NEDEN İŞİN YAPILACAĞI YERDE ÇIKAN GAZETELERE VERİLMİYOR? Büyükşehir yasası başladığı tarihten bu güne kadar ilçelerdeki gazeteleri hiç düşünmeyen ve hatırlamayan Konya Büyükşehir Belediyesi ihale ilanlarını halen Konya gazetelerine veriyor. Konya B ü y ü k ş e h i r Belediyesi’nin bu yanlıştan da bir an önce dönmesini bekliyoruz. K o n y a B ü y ü kş e h i r Belediyesinden işin yapılacağı yerde çıkan gazetelere ihale
ilanlarını da derhal vermesini bekliyoruz. İ h a l e ka n u n u n d a ki yasada da bu açıkça bel ir t ili y or. İ ş in yapılacağı yerde gazete çıkıyor ise ihale ilanlarının işin yapılacağı ye rdeki g azetede yayınlanması ibaresi açıkça geçiyor. Eskisi gibi hep Konya merkez basınına veren Konya B ü y ü k ş e h i r Belediyesinin en yakın zamanda da bu yanl ıştan d ön ere k ilçelere yaptığı ya tırıml arın ihale ilanlarını işin yapılacağı yerde çıkan gazetelere vermesini sabırsızlıkla bekliyoruz. (Haber: Yunus Yılmaz)
Vatandaşlarla Hasbihal Etti
Mi lle tveki li Uğu r Kaleli, Bozkır’da ilk önce Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün’ü
21 AĞUSTOS 2017 PAZARTESİ
makamında ziyaret etti. Milletvekili Uğur Kaleli ile Başkan Gün, Bozkır’a yapılan hizmetler
SAYI: 953
İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU
HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00 ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50
HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL
ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ
İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA
Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr
BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
değ erlendirirle rken , yapılması düşünülen bazı hizmetler konusunda da görüş alış ver işinde bulundukları belirtildi. Daha sonra Milletvekili Kaleli ve Başkan Gün partililerle Çağlayan, Dere, Sorkun, Harmanpınar, Karacahisar ve Akçapınar mahallelerini ziyaret ederek vatandaşlarla bir araya geldi. Vatandaşlarla sohbet eden Milletvekili Kaleli ve Başkan Gün, vatandaşların sorunlarını da dinlediler. Mahalle
ziyaretlerine Ak Parti Bozkır İlçe Başkanı Memduh Çelmeli, Ak Parti Bozkır kadın Kolları Başkanı Fatma
Taşdelen Soylu ve Ak Parti Bozkır Gençlik Kolları Başkanı Musa Gökdeniz de katıldı. (Haber: Yunus Yılmaz)
İki haftadır Bozkır’ımızın son durumunun analizini yapıyorum, neler olduğunu, neden olduğunu anlatmaya çalışıyorum. Köylerin boşaldığından, çarşıdaki durgunluğa kadar pek çok konuda hem öz eleştiri yapıyor hem de genel olarak durum değerlendirmesi yapıyorum. Bozkır’da yaşayan herkesin gördüğü manzarayı, birebir yaşadığını anlatıyorum. Daha önce ki yazılarımı takip edenler bilirler ki eleştirilerimizin yanında çözüm önerileri de sunuyorum. Tüm bunları yazmanın, dillendirmenin risklerini göz önüne alarak yapıyorum bunu… Bir gurup var ki bunlara trol deniyor, yani isimsiz klavye kahramanları, biz ne dersek her konuyu siyasete bağlayıp anında savunma gereği duyuyor. “Hastane de doktor yok, kardioloğ gelsin, gözcü gelsin” diyorsun, hop bu troller devreye giriyor,”kocaman bina yaptı devlet daha ne yapsın” diyor adam. “Bir ambulans daha isteyelim, yetmiyor” diyorsun, hop anında iş başında bu troller “her eve bir ambulans mı koyalım” gibi saçma sapan yorumlar yapıyor. Araştırıyorsun, doktor istemenin ambulans istemenin neresi siyasi, neresine itiraz edilebilir, kim bu diye,adam İstanbul’da yaşıyor çıkıyor. Yıllardır gelmemiş Bozkır’a ama ahkam kesiyor. Yazı tiplerine bakarsanız zaten eğitim seviyelerini de anlarsınız, zaten eğitimli bir insan bu tür konulara neden itiraz etsin ki… Burada anlatmaya çalıştığım şu ki Bozkır’da yaşayan ve eksiklikleri birebir gören bizlerin bu eksiklikleri dile getirmemiz birilerini rahatsız ediyor. Bu birileri kralın kendisi değil, kraldan çok kralcılar zaten. İşte tam da bu nokta da bu kraldan çok kralcılara şunu söylemek isterim ki, bu sorunlar birkaç ayda yada yılda oluşan sorunlar değildir, kimsenin elinde de sihirli değnek olmadığına göre yıllardır biriken sorunlar, çözümsüzlükler ve bir çok yöneticinin ileriyi görememesi yüzünden Bozkır bu haldedir. Bizim çabamız yapılan yanlışlar tekrar etmesin, gözümüzü açalım, her şey daha iyi olsun diyedir. Yoksa kimseyle ne siyasi nede şahsi bir derdimiz yoktur. Bu isimsiz troller şunu da anlasınlar ki bu tür çabaları en çok krallarına zarar vermektedir. Bir diğer konu da Bozkır’da ekonomik hayat iyice daralıyor diye haykırınca “benim işlerim iyi bana ne Bozkır’dan” diyenlere… Anlatmaya çalıştığım da bu zaten güzel kardeşim, senin benim işimin iyi olması değil mevzu,genelin işi gücü nasıl o önemli… Komşun kirasını çıkartamazken sen işler iyi diye Bozkır diliyle gubuzlanıyorsun ya, gün gelecek seni de vuracak bu mermi farkında değil misin? Biz zaten hep bu bencilliğimizden, şahsi düşünmelerimizden kaybetmedik mi? Yıllar önce bir siyasetçi şöyle demiş “bize Bozkır’dan hiç projeyle gelen olmadı ki, bir hizmet için, sanayi için gelen olmadı ki, gelenler hep çocukların tayini ve iş için gelirlerdi. Bizim de işimize gelirdi yapardık tayini, alırdık çocuğu işe biterdi görevimiz.” Maalesef Bozkır yıllarca elinde ki bürokratlarını, iş adamlarını, vekillerini yönlendiremedi. Çabalamaya çalışanları, proje üretenleri de bizden değil gibi bahanelerle bezdirdi. Bugün geldiğimiz nokta üç beş yıllık bir iş değil, yılların birikiminden kaynaklanıyor maalesef. Çabamız zarardan dönebilir miyiz,ne kadarını kurtarabiliriz çabasıdır. Bizler ön yargısız, sizden bizden demeden, ak ıl l ı harek et edi p,el i mi zdek i fırs atl arı değerlendiremediğimiz içi n k ay bedenler listesindeyiz. Bakın komşu ilçelerimize, birlik olunca, akılla hareket edince nereden nereye geldiler… Biz hâlâ birbirimizi yeme, gubuzluk ve üç kuruşluk şahsi çıkarlar peşindeyiz… Bundan kurtulmadığımız sürece de hep kaybedenler kulübünde oturacağız… Allah sonumuzu hayır etsin…
ZAYİ: 18 Ağustos 2017 Tarihinde Nüfus Cüzdanımı, kaybettim. Hükümsüzdür. Mehmet DEMİREL Demirel İnşaat - BOZKIR
SAYFA 3
21 AĞUSTOS 2017
Hadim Endemik Bitki Zengini Toros Dağları üzerinde kurulu olan komşu ilçelerimizden Hadim, doğa güzelliklerinin yanı sıra endemik bitki zenginliğiyle de bölgemizde dikkat çekiyor.
Akdeniz kıyı şeridi ile ilçemiz Bozkır’a sınır olan Toros dağlarının orta bölgesinde, dar vadiler üzerine kurulu komşu ilçemiz Hadim ilçesinin yüksek rakımlı bölgelerinde yetişen endemik bitkiler, bilim dün yası ta raf ın dan keşfedilmeyi beklediği bölge halkı tarafından belirtiliyor. Bölgede araştırma yapan Necmettin Erbakan Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Haydar Öztaş, Taşeli Bölgesinin endemik bitkiler bakımından çok zengin olduğunu söyledi. Daha önce Ermenek bölgesinin endemik bitkilerini kısmi olarak fotoğrafladığını anlatan Prof. Dr. Öztaş, “Taşeli bölgesinin bir parçası olan Hadim, çok sayıda endemik bitkiyi içerisinde barındıran önemli bir bölge. Özellikle sadece bu bölgeye has keşfedilmeyi bekleyen çok sayıda muscari ve fritillaria türleri bulunuyor. Hadim ilçesinin 18002000 m etr e yüksekliğindeki
bölgelerine çıkarak el değ me miş, b ugün e kadar tanımı yapılmamış bir hayli tür bulduk.” dedi. Bu renkte başka çiçek yok İris grubu çiçeklerin genellikle mavi olduğunu ve nadiren de kahverenginde görüldüğünü belirten Prof. Dr. Öztaş, şöyle devam etti: “Bu bölgede oldukça farklı, sarı ile kahverenginin karışımı renginde bir iris grubu çiçeğe rastladık. Yine bu bölgeye has endemik bitki olan yılanbaşlı ve fincan şeklindeki fritilllaria’nın ender g ö rü l e n t ü r l e ri i l e karşılaştık.” dedi. Turizm için önemli bir merkez Prof . Dr. Ö zt aş, ilçenin turizme kazandırılması gerektiğine işaret ederek “Hadim’in doğası çok mükemmel. Bir tarafta kar, diğer tarafta vadiler ve vadilerin içerisine ye r l e ş mi ş b u l u n a n endemik bitkiler var. Özellikle Avrupa’dan alpin grubu dediğimiz soğanlı bitkileri
keşfetmek amacıyla Ta ş e l i b ö l g e s i n d e Ermenek’ten başlayarak Akseki, Hadim, Bozkır, Ta ş k e n t B ö l g e s i n i g e z i y o r l a r. G e ç e n internet sitesinin birinde bir ilan görmüştüm. Avrupa’dan gelen turistlere 2 bin euro karşılığında bu endemik bitkilerin yerlerini gösteren, onları gezdiren ve konaklamaların ı sağlayan turizmciler var. Bu mikt ar olarak
düşünüldüğünde gerçekten büyük para. Hadim Belediye Oteli Bölgeye Değer Katacak H adi m’ e yap ıl an otelin bölgeye değer katacağını ifade eden Pr of. Dr. Özta ş, “Hadim’e 5 yıldızlı büyük bir otel yapı lmakta o l d u ğ u n u d u y du m . Hadim’in bu noktada tanıtılması, özellikle Antalya’ya gelen yabancı turistler ve
Avrupa’dan gelecek olan doğal bitki, endemik bitki türlerine meraklı kişilere tanıtılması gerekir. 5 Yıldızlı bir otelde akşam kah ve lerini içe rken ellerinde Hadim bölgesinin endemik bitkilerinin kuşe kağıda basılmış son derece güzel fotoğrafları olan bir kitap yabancıların ilgisini çekecektir.” şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ)
ALİ DUTAL ATATÜRK İSTİSMARCILIĞINDA ZİRVE-1 2017 yılı içinde olmak üzere; özellikle son günlerde Atatürk karşıtlığı ve yandaşlığı ekseninde bir çok aşırı söylem ve olaya tanık olmaktayız. Yaşanan olayları aklı selim içerisinde karşılayanların yanında mal bulmuş mağribi gibi Atatürk’ü bahane edip özellikle dindar kesimlere saldıranlarda az değil. Bütün samimiyetimle ifade etmek isterim ki; Atatürk karşıtlığı veya yandaşlığı üzerinden yapılan her türlü aşırı söylem ve davranışı doğru bulmuyorum. Yine samimiyetimle ifade ediyorum; Atatürk’e yapılabilecek en büyük saygısızlık Atatürk üzerinden yapılan her türlü istismardır. Toplumumuzun kahir ekseriyeti bunlara prim vermese de Atatürk istismarcılığının toplumun gündeminden kalkması için herkes sorumluluğu nispetinde üzerine düşeni yapmalı en azından istismarcılara pirim vermemeli. Atatürk’ü sevaplarıyla, günahlarıyla milletin gönlündeki yerinde bırakmalıyız; kıymetini bilenler bilsin bilmeyenler bilmesin! Hiçbir güç bir kimseyi ne zorla sevdirebilir ne de zorla nefret ettirebilir. Çünkü, sevgi insanın gönlündedir. Her insanı olduğu gibi Atatürk’ü de sevenler, sevmeyenler; yaptığı işleri doğru bulanlar, bulmayanlar olacak. Hakaret içermeden, edep sınırları içinde fikri temelli eleştirel söylemler olabilir. Yapılanları veya yapılmaması gerekenleri değerlendirirken günün şartları da dikkate alınmalıdır. Atatürk öleli 79 yıl olmuş; edepsizin biri çıkıyor, ailesiyle ilgili ağır laflar ediyor; milletin arasına fitne sokuyor. Her kimse alçaklar; Siverek’te uyuşturucu müptelası bir manyağın üzerine bir cübbe, kafasına bir sarık eline de tahra verip Atatürk heykeline saldırtıyorlar. -Tabii ki toplumumuz bunu yemedi, yememeli! Kim, Müslümanları Atatürk heykeline saldıracak kadar geri zekâlı zannediyorsa kendilerini kandırırlar. Herkes şunu iyi bilsin iyi anlasın; Müslümanlar akılsız değil; Müslüman yaptığı her işin sonucunun zarar mı kar mı getireceğini bilir; bilmek zorunda! -Atatürk heykeline saldıran kişi üzerine frak giyseydi, boynuna papyon başına da fötr taksaydı buna ne diyecektik? -Va rsa yok sa cü bb e, sa rık, sa kal… İğne iplik taşımaktan, cübbe giyip sarık sarmaya kadar Peygamber Efendimiz(sav)’in sünnetlerini yerine getiremesem de çok büyük saygı duyuyorum; sünnetlerine riayet edenleri de takdirle karşılıyorum. Ülkemizde kendini dindar tanımlayanların kahir ekseriyeti normal yaşamında cübbe giymez, sarık sarmaz; çoğu sakallı da değil. Geçmişte de eli sopalı, cübbeli, sarıklı, sakallı adamları kullandılar; kendi yazdıkları senaryoları oynattılar, bunları hepimiz biliyoruz. Bu olayların düzmece olduğunu toplumumuzun kahir ekseriyeti bilmesine rağmen bazı kesimler hâlâ kasıtlı olarak görmek istemiyorlar. İnsanımızın kahir ekseriyetinin dikkate almadığını biliyorum; ancak, istismarcılığı o kadar haddini aştı ki değinmeden geçmeyeceğim. Din adamı mı, siyasetçi mi karmaşık biri; bana göre Atatürk istismarcılığında zirve yapmış bu kişi, Haydar Baş! Daha önce Atatürk için hafız ve seyyid diyen H. Baş, bu sefer daha ileri giderek "Atatürk Kutbül-Aktab'tır" dedi. Kutbül Aktab; tasavvuf ve tarikattaki en büyük makam; velayet makamı, bütün evliyanın en büyüğü, kutup. -Atatürk istismarcılığının bu kadarına pes yani! Atatürk’ün on iki yıl uşaklığını yapmış Cemal GRANDA’nın anılarını anlattığı “Atatürk’ün Uşağı” adlı kitabını okudum. Kitabında Atatürk’ün içki içtiğinden sık sık bahsedilmesine rağmen namaz kıldığı, Kur’an-ı Kerim okuduğuna rastlamadım. -Atatürk’ün içki içip içmemesi, özel hayatı beni ilgilendiren bir durum değil; ancak, gelin eğri oturup doğru konuşalım; hiç Kutbül Aktab içki içer mi? Aklı selim insanların özellikle de Atatürkçülerin H. Baş’ın bu sözlerine olan tepkilerini merak ediyorum. -Bilmiyorum, gülelim mi ağlayalım mı? (Gelecek yazımda devam edeceğim.)
SAYFA 4
21 AĞUSTOS 2017
20. Asrın Dede Korkut’u (Prof. Dr. Faruk Sümer) Bozkır Gücü Spor Kulübü Başkanı Muammer Tunahan, Bozkırlı bilim adamımız, Prof. Dr. Faruk Sümer, 20. Asrın Dede Korkut’unu araştırarak gazetemize verdiği yazı dizisinde şu bilgileri paylaştı. Ulaşabildiğimiz kadarıyla 129 âdet dev eserleri oluşturmasına rağmen, “Yazdığım ilk ve son eser” dediği ve bir ömür boyu büyük bir titizlikle araştırarak kaleme aldığı
OĞUZLAR kitabı birçok baskı yapmıştır. Kitapta Oğuzlar’ın tarihi, boy teşkilâtı, destanları ana başlık halinde alınarak, bütün teferruatıyla isim ve yer belirtilerek ortaya çıkarılmış; harita ile birlikte Oğuz boylarının nüfus ve damgalarına da yer verilmiştir. Eser alanında yazılan ilk eser o lm a ö ze l li ğ i ni de taşımaktadır. Bil im sel ti t izl iğ i, Ortaçağ arkeolojisine verdiği önemle tanınmış, yazılı kaynaklar kadar
şehir harabeleri, kaleler, yüzey yerleşmeleri, me za rlı k la r, me za r taşları üzerinde a ra şt ı rm a la r y ap a r kitabeleri dikkatle okur ve değerlendirmiştir. Eğitim ve araştırmalarını yaparken Anadolu’yu karış karış gezmiştir. P ro f . Dr. F a r u k Sümer günümüzdeki bazı bilim adamları gibi çeviri, bilgi hırsızlığı ve sadece belirli bir siyasi o l uş u mu n s öz cü s ü ol mamıştır. O, eserleriyle; Türkmen,
Avşar Yörük, dadaş, efe, Çerkez, Kürt, Alevi, Sünni velhasıl toplumun tüm kesimine hitap etmiştir. Buna en büyük delilimiz ise son yıllarda sayıları hızla artan yö re sel d e rne k ve va kıfla rın in te rnet sayfalarına bakılırsa hemen hemen hepsi kendi yörelerini anlatırken kaynak olarak Prof. Dr. Faruk Sümer’in e s e r l e r i n i göstermektedirler. İşte bu yönüyle de ÇAĞDAŞ ALPERENLİK duruşunu
T.C. BOZKIR ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Sayı :2017/121 Esas KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ vekili tarafından kamulaştırılmasına karar verilen taşınmazın, öncelikle 2942 sayılı yasanın (4650 sayılı yasa ile değişik) 8. Maddesine göre pazarlıkla satın alma usulü denenmiş ancak, anlaşma sağlanamadığından aynı yasanın 10.11 maddeleri gereğince mahkememizde aşağıda numarası belirtilen dosyada parsel numarası ve nitelikleri belirtilen taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti davası açılmış olup, açılan davalardan 2017/121E. Sayılı dosyanın duruşması 22/11/2017 günü 10.10, 2017/122 Esas sayılı dosyasının duruşması 22/11/2017 günü saat 11.10, 2017/123 Esas sayılı dosyasının duruşması 22/12/2017 günü saat 10.00, 2017/124 Esas sayılı dosyasının duruşması 22/11/2017 günü saat 11.20, 2017/125 Esas sayılı dosyasının duruşması 22/11/2017 günü saat 11.00 dır MAH/KÖY DOSYA VE MEVKİ NO 2017/121 Konya İli Bozkır İlçesi Tepearası Mahallesi 2017/122 Konya İli Bozkır İlçesi Tepearası Mahallesi 2017/123 Konya İli Bozkır İlçesi Tepearası Mahallesi
ADA PARSEL DAVALILAR-ADI SOYADI NO 115 5 Dürdane PINAR
KAMULAŞTI RILANALAN
CİNSİ
69,38
Bahçe
115
6 (33)
Emine KORKMAZ
60,88
Bahçe
108
98 (33)
Ahmet İNCE Hacer BAYLI Ayşe ÇİFTÇİ Fatma ELİBOL Meliha YAVUZ Havva CANDAN Hasan Hüseyin DURSUN Fatma AVCI Ali KAYA Ayşe GÜZEL
1501,34
Bahçe
2017/124 Konya İli 114 4 24,00 Bahçe Bozkır İlçesi Tepearası Mahallesi 2017/125 Konya İli 115 2 (33) Fatma AVCI 158,88 Bahçe Bozkır İlçesi Ali KAYA Tepearası Ayşe GÜZEL Mahallesi 1-İdarece adınıza kayıtlı taşınmazların kamulaştırılmasına bir itirazınız var ise iş bu tebligatın tarafınıza tebliğinden adınıza tebligat yapılmamış ise tebligat yerine geçmek üzere mahkemece gazete ilanı yapılan ilan tarihinden itibaren 30 gün içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal, maddi hatalara karşı adli yargıda düzeltim davası açabileceğiniz, 2-Açacağınız davada husumetin KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'ne yönelteceğiniz. 3-Kamulaştırma kanunun 14. Maddesinde öngörülen 30 günlük süre içinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal davası açtığınızda, dava açtığınızı ve yürütmenin durdurulması kararı aldığınızı belgelemediğiniz taktirde kamulaştırma işleminin kesinleşeceği, 4-Mahkemece tespit edilecek kamulaştırma bedelinin TC. Ziraat Bankası Konya-Bozkır Şubesine yatırılacağı, 5-Yukarıda belirtilen hususlarla ilgili olmak üzere konuya ve taşınmaz malın değerine ilişkin tüm savunma ve delillerinizi tebliğ itibaren 10 gün içerisinde Mahkememize yazı olarak bildirmeniz. 2942 sayılı yasanın (4650 sayılı yasa ile Değişik) 10/3. Maddesi uyarınca ilan olunur. Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de
Basın:654124
da ta yıllar önce ortaya koymuştur. Atatürk Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Enver Konukçu Prof. Dr. Faruk Sümer için; Erzurum tarihi için çok önemli olan ve Erzurum’daki ilk Türk devleti olma özelliğiyle Saltuklular’ı geniş ve ilk defa bilimsel verilere dayalı a r a şt ı rm a n ı n o n u n tarafından yapılmıştır. Özellikle Karakoyunlular ve Akkoyunlular ve daha sonraki Safeviler hakkında kaleme aldığı çalışmaları ve Saltuklular’a büyük bir sevgi ile bakan ve yorumlayan tarihçi olarak hala yeri do ldurula mamıştı r. Kendisinin, Erzurum, Kars, Bitlis, Van ve çevresindeki seyahatlerinde topladığı maddi bilgileri, kaynaklar ile daha da zenginleştirmiştir.” diye belirtmiştir. “O Bir Erzurum Sevdalısıydı” Erzurumlulara Erzurum’u kastederek; “Anadolu’nun K â b e ’ s i n d e yaşıyorsunuz, hem de atalarınız gibi kara, soğuğa bile aldırmadan…” demiş, Nene Hatun için de, “Selçuklu heybetinde bir hatun idi.” diye, açıklamalarda b u l u n m u ş t u r. B i r Bozkırlı olarak bana göre O, Erzurum’a karşı hayranlığını ifade ederken her halde doğup büyüdüğü yer
olan ve herkes tarafından; “Havası ve suyu sert, insanı mert Bozkırlılar” sıfatıyla anılan bir memlekette ( K on y a , B o z k ı r, Akçapınar Köyü) doğup yetişmiş olmanın özünü yansıtmıştır. Uzun ve yorucu çalışmalarını yaparken Kon ya ve Bo zkır türküleri dinlemeyi çok severmiş, Konya’nın tarihi kent dokusunun bozulmasına da çok üzülmüş. Özellikle de 20–30 yıl ömrü kalan Altınapa Baraj’ı sularına gömülen en eski kitabeli Selçuklu Kervansaray’ı Altınapa’nın (1201) yok olmasına gönlü razı olmamıştır. Pr o f . D r. F a r uk Sümer, üç sayı halinde çıkardığı “Bozkır Tarihi Hakkında Bilgiler” isimli eserinin ilki Türk Dünyası Ta r i h Dergisi’nde 1995 H a z i r a n s a y ı sı n d a yayınlanmıştır. Eser şu an elimde mevcuttur. İleriki haftalarda bu sayfada sizlerle paylaşacağım. Atatürk Kültür Dil ve Tarih Yüksek Kurumu, Türk Tarih Kurumu Asli Üyesi, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinde, İstanbul Türk Musikisi Konservat uarında, A d a p a z a r ı Konservat uarında, Mimar Sinan Üniversitesi’nde dersler vermiş, ayrıca Londra ve Frankfurt Üniversitelerinde de misafir profesör olarak bu l un mu şt u r. 1 97 1
yılında Califo rnia Üniversitesi’nden gelen Ta r i h Bölümü Başkanlığı’nı reddederek Türkiye’de çalışmayı tercih etmiş, Türk Tarihî ve Kültürü sahasında dersler ile birçok Asya ve Avrupa ş e h i r l e r i n d e konferanslar vermiştir. O ğ u zl a r ( 1 9 6 7 ), Dede Korkut Kitabı (A. Edip Uysal ve Warren S. Walker ile birlikte, 1972); İngilizcesi; The Book of Dede Korkut, ABD, 1992), Türklerde Şehircilik, 24 Oğuz Boyundan Biri Olan Ç e p n i l e r, Ya b a n c ı Pazarı gibi yaklaşık 129 eser yayınlamış, ömrünün son yıllarını Türkistan Tarihi isimli çalışmalara adamış a nc a k bi t i r em e de n 24.10.1995 tarihinde İstanbul’da her ölümlü gibi, bu dünyaya veda etmiştir. Vefatından sonra asistanı ta ra fı n da n ça lı şma masasın dan "Türk Devletleri Tarihinde Şahıs Adları" adlı iki ciltlik bir eser derlenmiştir. Merhum Prof. Dr. Faruk Sümer’i rahmet ve şükranla anıyorum. Bozkır Gücü Spor Kulübü olarak, tarihimizi ve değerlerimizi genç nesillere aktarmak için ve Bozkır için faydalı çalışmalar ve araştırmalar yapanlara yönelik her yıl "Prof Dr Faruk Sümer Ödülü" vermeyi kararlaştırdık.
Ye n i h i z m e t e başlayacak Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği programımız ile beraber Yü ks ek ok ul um u zd a Alternatif Enerji Kaynakları Teknolojisi, B i l g i s a y a r
Programcılığı, Elektrik ve Mimari Restorasyon olmak üzere 5 programımızla hizmet vermeye devam edeceğiz. Sağlık Bilgi Sistemleri Teknikerliği programımıza tercih
noktasında ilginin yüksek olmasını beklemekteyiz. Yeni açılan programımızın yüksekokulumuza ve ilçemize hayırlı olmasını dilerim” dedi.
(Araştıran: Muammer TUNAHAN)
(Haber: Özgür Yılmaz)
SAYFA 5
21 AĞUSTOS 2017
Aday Olmayacağını Resmen Açıkladı Konya Pancar Ekicileri Kooperatifinin 26 Ağustos 2017 Cumartesi günü yapılacak 65. Olağan Genel Kurulu öncesinde AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı, Pankobirlik Genel Başkanı Recep Konuk başkanlığında istişare toplantısı düzenlendi. Konya Şeker konferans salonunda yapılan istişare toplantısına; ilçe belediye başkanları, ziraat odalarının başkanları, sivil toplum kuruluşu başkanları ile çiftçiler katıldı. AK Parti Karaman Milletvekili, TBMM Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Başkanı ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, 26 Ağustos 2017 Cumartesi tarihinde gerçekleştirilecek Konya Pancar Ekicileri Kooperatifinin 65. Olağan Genel Kurulunda aday olmayacağını açıkladı. ÇİFTÇİNİN BAŞINI ÖNE EĞDİRTMEDİK Başkan Recep Konuk, konuşmasında şu ifadelere yer verdi: “Sözlerimin en başında Konya Şeker’i kuranlara, yaptıranlara, ayakta tutanlara hayır duası etmek istiyorum. Hepsinden Allah Razı olsun. Aralarında ebediyete intikal edenlere rahmet diliyorum. Bildiğiniz gibi 26 Ağustos Cumartesi günü Kooperatifimizin seçimli Genel Kurulu’nu gerçekleştireceğiz. 1999’da Başkan adayı olarak katıldığım Genel Kurul’dan sonra bu benim Başkan olarak açılışını yapacağım 18’nci Genel Kurul. Biri Olağanüstü olmak üzere 5 kez seçimli genel kurul gerçekleştirdik. Sizlerden, çiftçi kardeşlerimden Allah Razı olsun, hiçbir genel kurulda başımızı önümüze eğdirmediniz. Ben de sizin başınızı önünüze eğdirmedim. Konya Şeker’de emanet hırkasını teslim aldığımda 43 yaşındaydım. Burada, bu salonda bulunan arkadaşlarım hatırlayacaklardır. Ben bir gün evimde otururken, Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi Başkanı olayım da makam odasında yayıla yayıla oturayım diye bu işe talip olmadım. Çumra Belediye Başkanlığım döneminde çiftçinin işi büyüsün diye şahsen başlattığım, arkadaşlarımla birlikte pişirdiğimiz, projesini tastamam hazırlattığımız, ruhsatını çıkardığımız Çumra Şeker Fabrikasını Konya Şeker’e, o zamanki kooperatif yönetimine buyurun yapın, bu fabrika çiftçinin olsun diye teslim ettik. Yani yemeği hazırladık, çiftçinin tabağına doldurma işini onlara teslim ettik. Oyaladılar, oyaladılar, oyaladılar ve bir gün yapmıyoruz dediler. Ben de o zaman çiftçinin işini büyütmeyenler, büyütmek istemeyenler gidecek, çiftçinin işini büyütenler gelecek diyerek yola çıktım. Bu kararımı, niçin aday olduğumu da ilk önce sizinle, çiftçiyle paylaştım. Birlikte yürüdük ve netice aldık. Küçük olsun benim olsun diyenler kaybetti, büyük olsun, çiftçinin tarlanın işi büyüsün diyenler kazandı.” ÇİFTÇİNİN İŞİNİ BÜYÜTECEK HAYALİMDEN VAZGEÇMEDİM On binlerce çiftçinin işini büyütmek için kurulan hayali paylaşmayanların, o hayale inanmayanların, o projeye geçer not vermeyenlerin gittiğini, bu topraklar için hayali olanların, iş ve aş üretmek için azmi olanların geldiğini belirten Başkan Recep Konuk, “Hikâye bu ya; memleketin birinde geçimini at yetiştirerek sağlayan konargöçer bizim Yörükler gibi bir aile varmış. Bu ailenin küçük oğlu da ailesinin yurt tuttuğu yerde eğitimini devam ettiriyormuş. 12-13 yaşlarında gittiği okulda öğretmeni bir ödev vermiş. Gelecekte ne yapmak istediğinize, nerede yaşamak istediğinize dair bir kompozisyon yazın demiş. Çocuk bütün gece oturup günün birinde at çiftliğine sahip olmayı hedeflediğini anlatan 7 sayfalık bir kompozisyon yazmış. Hayalini en ince ayrıntılarıyla anlatmış. 200 dekarlık bir arazi. İçinde ahırlar, padoklar, yürüyüş ve koşu yolları olan bir kroki bile çizmiş. Arazide ailesiyle yaşayacağı evi de krokiye yerleştirmiş. Ödevini gururla öğretmenine takdim etmiş. Sonuç; ödev kâğıdının üstünde kırmızı kalemle kocaman bir “sıfır”. Canı sıkılmış çocuğun, nedenini sormuş. Hocası; gerçekçi değil, demiş ve eklemiş; Paran yok. Gezgin bir aileden geliyorsun. At çiftliği kurmak için büyük para lazım. Önce arazi alacaksın. Damızlık alacaksın. Onların üremesi için işletme sermayesine ihtiyacın olacak. Ödevini yeniden gerçekleştirilebilir bir hayal kurarak yazarsan notunu tekrar gözden geçiririm demiş, öğretmen. Çocuk 1 hafta oturmuş, boşa koymuş olmamış. Doluya koymuş almamış. Hayal etmediklerini yazmış içine sinmemiş. İçine sinenleri yazmış, aynı hayal çıkmış. Fazla uzatmayayım. Eski ödevine unuttuğu bir iki detayı ekleyip, aynı kâğıdı götürmüş öğretmenine. Siz verdiğiniz notu değiştirmeyin ben de hayallerimi demiş. Sonuç o öğretmen, emekli olmadan hemen önceki 3-5 sene art arda öğrencilerini o öğrencisinin at çiftliğine yılda en az bir kere ata binmeye götürme fırsatını yakalamış. Değiştirilmeyen hayaller ve hayalinin peşinden giden inançlı bir genç sayesinde. Bizim de hayalimize kırmızı kalemle kocaman bir kırmızı çizgi çektiler. O parlak hayali karartmaya çalıştılar. Sadece o dönemin kooperatif yönetimi değil, bu projeye finansman bulmak için gittiğimiz bankacılar da kırmızı kalemle olmazı yazdılar. Onlar tavrını değiştirmedi, ben de çiftçinin işini büyütecek hayalimden vazgeçmedim. Sonuç, kredi vermediler, kaynak oluşturmayı öğrendik. Eski fabrikayı rehabilite ettik, melasta kalan şekeri almayı başardık, enerjiden, işçilikten tasarruf ettik, kendi kaynağımızı toparladık. O fabrikanın temelini attık, bitirdik. Yapmıyoruz diyenler, Konya Şeker’in 1999’daki bilançosuna bakıp, kredi notunuz sıfır bu projeyi yapamazsınız diyenler hayalimizin Konya Ovasında vücut bulmasını ancak ve ancak 4-5 sene geciktirebildiler, o kadar. Vazgeçmediğimiz o hayalimizin yani Çumra Şeker Fabrikasının temelini attığımız dönemde arkadaşlarımız o kadar heyecanlı, o kadar gayretliydi ki, gece Çumra’daki o çorak arazide kaldığımız, inşaatın sorunsuz ilerlemesi için 3-5 gün eve gitmediğimiz oluyordu. Bu gayret ve bu heyecanı sergileyen arkadaşlarıma şunu dedim; bakın hepimiz bu işe kellemizi koyduk ama unutmayın burası bir kooperatif, mahkeme kadıya mülk değil. Unutmayın mahkeme baki, kadı fani, burada da Konya Şeker baki biz faniyiz dedim. Bir gün gelecek ve ben dahil hepimiz şimdi temelini attığımız bu fabrikanın kapısından kimlik bırakarak içeri gireceğiz. Eğer o gün geldiğinde bugün sarf ettiğiniz emeğe, gösterdiğiniz fedakârlığa ah vah edecekseniz bu işle hiç uğraşmayın, dedim” dedi. KENDİ KAYNAĞIMIZI OLUŞTURDUK Kredi verilmemesine rağmen kaynak oluşturmayı öğrendiklerini, eski fabrikayı rehabilite ettiklerini, melasta kalan şekeri almayı başardıklarını,
enerjiden, işçilikten tasarruf ettiklerini, kendi kaynaklarını toparladıklarını hatırlatan Başkan Recep Konuk, “İşte o gün geldi. Ben de artık inşa ettiğim, inşasında emeğim olan 45 üretim tesisini barındıran 8’i kampüs olmak üzere 11 yerleşkenin nizamiye kapısından kimlik bırakarak gireceğim. 1999’da çiftçinin huzurunda adayım dedim, bugün de çiftçinin huzurunda aday değilim demek için sizi davet ettim. Konya Şeker’e gelirken sırtımda bir ceketim kafamda yapacaklarım vardı. Şimdi giderken, daha doğrusu emaneti teslim ederken yine sırtımda bir ceketim, gönlümde de kafamdakileri yapmış olmanın huzuru var. Bu bir ayrılık mı? Hayır. Bu bir ayrılık değil. Bir nöbet değişimidir. Recep Konuk ile Konya Şeker’in ayrılması, ayrı düşmesi elbette ki mümkün değil. Bu sadece bu aile içinde oturacağım yerin değişmesinden ibarettir. Önde olmak yerine kalabalığın arasına karışmaktan ibarettir. Ben yine Konya Şeker’in işlerine koşacağım. Ben yine Konya Şeker’in gidişini takip edeceğim. Ben yine dinlemek isterse emaneti teslim alacak arkadaşlarımla önerilerimi paylaşacağım. Ben yine Konya Şeker’in, çiftçinin işlerinin büyümesi için akıl terleteceğim. Bu 18 yılda Recep Konuk ile Konya Şeker o kadar iç içe geçti ki ben istesem de Konya Şeker’le ayrı düşemem. Benim Zihnimden Konya Şeker’i çıkarmak, kekin içinden tek tek un tanelerini ayıklamaktan zordur. Sakın yanlış anlaşılmasın, zorluk Konya Şeker için değil benim içindir. Bir insanın hayata nasıl ve nerde başladığı değil nasıl tamamladığı önemlidir. Recep Konuk olarak ben hayata köyde ve bir köy çocuğu olarak başladım. Öğretmenlik yaptım. Ticaretle meşgul oldum. Belediye Başkanlığı yaptım. Ve nihayet Konya Şekerli oldum. Bu öyle de kalacak” şeklinde konuştu. BİZ FANİYİZ, KONYA ŞEKER BAKİ Başkan Recep Konuk “Aranızda aday olmayacağınızı keşke daha önce ilan etseydin diyenler olabilir. Bunu ben de düşündüm. Daha erken açıklamadım çünkü, başında olmayacağınız bir yerde erkiniz olmaz. Bundan da kurum zarar görürdü. İş anlaşması yapacağınız şirketler karşısında kurum zayıf düşerdi. Bu nöbet değişimi gerekli mi? Evet gerekli. Sağda solda birileri yine laf edecektir. Bu nöbet değişimine çeşitli manalar yüklemek isteyenler olacaktır. Hiçbirine itibar etmeyin. Unutmayın ki, ben bu şirkette emanete talip olduğumda zorluluklarla boğuşan bir kuruma talip oldum. Koşturmaya, durmadan çalışmaya talip oldum. Bu şirketin önünde yine zorluklar olsa nöbet değişiminin sırası değil diyecek olan da benim. Bunu en iyi siz bilirsiniz. Daha 7-8 sene önce içimizden dışımızdan gelen her türlü iftiraya, her türlü yalana karşı bu kurumun zarar görmemesi bu kurumun işlerinin sekteye uğramaması için kendi itibarımı ortaya koyan benim. Bu kurumu ve çiftçinin işini hedef alanlara karşı kalkan oldum. Derdinizi benle halledin dedim. Ne tehditlere, ne iftiralara, ne yalanlara ne ayak oyunlarına pabuç bırakmadım. Şimdi işleyen bir sistemimiz var, önümüzde parlak bir gelecek var ve ben, benim gibi bir fani olmadan da bu kurumun, ilelebet baki kalacak bu kurumun işlerinin yürüdüğünü görmek ve bunu görerek daha da huzurlu olmak istiyorum. Bu nöbet değişimini gerekli kılan ikinci ve asıl büyük neden ise kurumun eriştiği hacimdir. Bu kurumun işleri o kadar büyüdü, o kadar arttı ki artık zaman zaman, zaman ayırarak yürütülecek evreyi çoktan aştı. Şahsımın durumu hepinizin malumu. Ben bu kurumda geçirdiği 18 yılda hiçbir zaman elimden gelenin en iyisini yapmayı yeterli görmedim. Benden hiç biriniz hiçbir zaman elimden gelen bu lafını duymadınız. Ben elimden gelen kadarını yapmakla yetinmedim. Bu kurum ve üretici için yapmam gereken ne kadar iş varsa hepsini eksiksiz yapmaya çalıştım. 18 yıl uykusunda bile Konya Şeker’i yaşayan birisi olarak başka mesuliyetlerim sebebiyle o mesuliyetleri yerine getirmek için harcadığım ve harcamaya mecbur olduğum zamanı, Konya Şeker’in kaybettiği zaman gibi düşünüyorum. Başka işlere ayırmak zorunda olduğum zamanı amiyane tabirle Konya Şeker’in heder edilmiş zamanı olarak görüyor, kendimi suçlu hissediyor ve o nedenle de Konya Şeker’e zaman kaybettirmemek için bu nöbet değişiminin tam zamanı diye düşünüyorum. Konya Şeker’de ben bir ağaç diktim, suladım, büyüttüm. O ağaç meyve verdi. Ülkemizin içinde bulunduğu ve bir ağacın büyümesi için 2002’den sonra AK Parti iktidarıyla başlayan ve bu süreçte görev yapan tüm hükümetlerimizin oluşturduğu olumlu yatırım iklimi de o ağacın ve o ağacın verdiği filizlerin hızlı büyümesi için elverişli bir ortam sundu. O meyvelerden yeni fidanlar yeşerttik, onları da büyüttük. 18 yılın sonunda bir baktık ki, bahçemizde 45 tane fidan büyümüş, ağaç olmuş. Bunların sayısını daha da çoğaltmak bundan sonra nöbeti devralacakların işi. Kurutmamak ise hepimizin işi. 18 yılda Konya Şeker’de 3,8 Milyar doların üzerinde yatırımla 45 üretim tesisini tamamladık. Borcumuz var mı? Elbette var. Bu 3,8 Milyar Doların 2,5 Milyar Doları ödenmiş. Kalan bakiyenin de 2031’e kadar vadesi var. Burası yılda 1 Milyarın üzerinde kar üreten Türkiye’nin elit şirketlerinden biri. Bu 3,8 Milyar Dolar yatırımı yaparken Konya Şeker eline makbuz alıp kimseden para toplamadı. Apel kesmedi. Bu yatırımları yaparken çiftçiden aldığı pancara, buğdaya, ayçiçeğine, patatese az para mı ödedi? Hayır. Aksine çiftçinin ürününe en iyi fiyatı da Konya Şeker verdi. En az yatırımlar kadar kıymetli olan, manevi kıymetinin yanında maddi kıymeti de büyük bir marka oluşturduk. Üretim tesisleri, ürettiği ürünler hariç markanın sadece logo değeri, yani bu markanın sadece isminin ve logosunun değeri 720 Milyon dolar. Bunun içinde bina yok. Arsa yok. Makine teçhizat yok. Onlar olmadan Torku Markasının kullanım hakkı ve logosunun değeri bu. Üreticisinden sadece şeker pancarı alabilen Konya Şeker bugün şeker pancarının yanında üretici ortaklarından buğday, arpa, mısır, ayçiçeği, patates, kanola, üzüm, elma, havuç, tritikale, süt ve besi hayvanı olmak üzere 17 kalem tarımsal ürün alıyor. Bu tesisler gerekli miydi? Evet. Mecburduk. Hepimizin malumu buğdayın, patatesin, mısırın yani tarımsal ürünün fiyatı yıldan yıla değişir. Bazı yıllar düşer bazı yıllar yükselir. Fiyatı değişmeyen hatta sürekli artan ürünler bunlardan üretilen mamul ürünlerdir. Mesela buğdayın fiyatı düşünce bisküvinin, makarnanın, krakerin fiyatı düşmüyor. O nedenle çiftçinin kendi ürününü işleyecek tesislerin de sahibi olması üreticinin ürettiği ürünün de fiyat garantisidir. 2000 yılında çiftçisine tarımsal ürün bedeli olarak 77,6 Milyon $ ödeyebilen, onu da gecikmeli ödeyebilen bu kurum şimdi 444,6 Milyon $ tarımsal ürün bedelini Türkiye’de her şirketten,
her kurumdan önce ödüyor. Yani beni ve yönetimimi tartıya koyarsanız çiftçi açısından 18 yılın özeti şudur. Türkiye’nin en büyük 500 şirketi içinde sadece 2 şeker fabrikasıyla 31’inci sıraya yükselmiş bir kurum. Tüm şirketleri dahil edildiğinde Türkiye’nin 16 büyük şirketi olmuş, ülkemizdeki gıda şirketlerinin içinde de 4’üncü sıraya yükselmiş bir kurum. Yani, daha çok ürün parası ödeyen, daha çok ve daha çeşitli ürün alan bir Konya Şeker. Bizim ve bizden sonra emaneti taşıyacakların tartıya çıkacağı asıl kriter budur. Gerisi teferruattır. Konya Şeker bir eşiği artık atladı. O pazara girdiğimiz dönemde önümüze çekilmek istenen setler yıkıldı. Biz bir kapı araladık ve o kapıdan girip daha önce adım atamadığımız market raflarını, pazarları fethetmeye başladık. Karşımızda mevzi tutanların mevzileri şimdi bizim elimizde. Artık buradan geriye dönüş yok. Tarık Bin Ziyad, 19 Temmuz 711’de, 12.000 kişilik ordusuyla İspanya’ya geçer. İslam’ın bayrağını dikmek için. Askerlerini indirdikten sonra, bütün gemileri ateşe verip yaktırır. Bu arada İspanya Kralı Rodric’in 100.000 kişilik ordusuyla üzerine geldiğinin haberini alır. Askerlerine şu tarihi sözü söyler: Arkanızda düşman gibi deniz, önünüzde deniz gibi düşman. Düşmanın silahı, teçhizatı, erzakı boldur. Sizin silah olarak ancak kılıçlarınız, erzak olarak da düşmanın elindeki sahip olabilecekleriniz var. Sonuç, O 12.000 kişi deniz gibi düşmanı mevzilerinden söküp attı ve Endülüs Emevi Devleti’ni kurdu. Biz de çiftçinin ürününü bir marka altında pazara sokarken gemileri yaktık. Bizim elimizde de silah olarak üretmek için kullandığımız çapa, kürek, kazma, pulluktan başka bir şey yoktu, kasalarımızda ya da bankada deste deste dizilmiş paramız yani erzakımız yoktu. O erzaka yani ekonomik güce kazma ile kürek ile işleyip alın teri ile sulayıp ürettiklerimizi kendimiz işleyerek ulaşabilirdik. Biz de onu yaptık. Artık geri dönüş yok. Biz de kendi ekonomik hâkimiyet alanımızı kurduk. Elimizde yabancı memleketlerde taklitleri üretilen bir marka ve yüzlerce ürün çeşidi var. Rakiplerimizin ayağına basa basa kendimize yer açtık. Şimdilik geriye çekildiler, kabullendiler. Bükemedikleri bileğin ucundaki eli sıktılar. Ancak kimse unutmasın ki, özellikle emaneti devralacak arkadaşlarım unutmasın ki gözleri hala ellerinden aldığımız mevzilerdedir. Tam da bu noktada bir vazifeyi yerine getirmek zorundayım. Konya Şeker bir yarışta. Bu yarışta bayrak değiştirme zamanı. İnşallah ben bayrağı nefesi ve ayakları güçlü bir arkadaşıma teslim ederim. Yıl 1969, Amerika ile Rusya o dönemde Ay’ın fethi yarışına tutuşmuşlar. Her iki ülke de Ay’a ilk ayak basan insanın kendi astronotu olması için amansız bir yarışın içinde. Uzay araçları astronotları aya götürecek, ilk giden astronot vatandaşı olduğu ülkenin bayrağını aya dikip tekrar geri dönecek. Amerika hepinizin bildiği gibi 1969’un Temmuz ayında iki astronotunu aya gönderip geri getirmeyi başardı ve o zaman ki yarışı kazandı. Kazananın niçin kazandığını ve şanlı zaferini hepimiz o dönemde aylarca dinledik, okuduk. Ya kaybeden niye kaybetti? Amerikalıların Apollo’sundan önce o dönemki Sovyetlerin de bir denemesi oldu. Apollo’nun hareketinden üç dört hafta önce onlar da bir roketi ateşlediler, ancak kalkışa 20 saniye kala roket yerden havalanamadan patladı. Sebep uzun incelemelerin ardından belli oldu. Bir cıvatanın sıkılması unutulmuştu. O cıvata sıkıldı da gevşetildi mi? Yoksa hakikaten de sıkılması mı unutuldu? Bu soruların cevabını bir tek Allah biliyor. Konya Şeker olarak biz de şimdi cıvata değiştireceğiz. Bu yapıya uyan cıvatayı hem bulmakla hem de o cıvatayı sıkmakla mükellefiz. Bu görev en başta üretici ortaklarımızın, onların bu feraseti göstereceğine eminim. 18 yıl önce o cıvatayı bulup taktılar kurum roket gibi fırladı. Şimdi de bulacaklardır. Bu sözüm üreticiyedir, kooperatif ortaklarımızadır; iyi ölçün, tartın, biçin emaneti ehline teslim edin. Unutmayın ki, acemi kasap ne satır bırakır ne masat. Hepimizin, tüm üretici ortaklarımızın unutmaması gereken husus şudur; Konya Şeker dün patika yolda traktörle ilerliyordu. 20-30 ile giderken direksiyon boşluk kaldırır, bir kazaya sebebiyet vermez. Ama şimdi Konya Şeker otobanda ilerliyor. Dünyanın en büyük 5 gıda şirketi arasına girmek istiyorsanız, çiftçinin işini büyütmek istiyorsanız buna mecbursunuz. Yani büyümeye ve hızla büyümeye mecbursunuz. Konya Şeker’de otobana çıktı ve hedefine hızla ilerliyor. 200-250 ile ilerliyor. Burada direksiyon boşluk kaldırmaz. Bu hızda hataya yer yok. O nedenle bizim vazifemiz, hepimizin vazifesi direksiyona usta birini bulmak, hata yapmayacak birinin geçmesini sağlamaktır. Bu sözüm de emanete talip olacaklaradır. Bugünden itibaren mevziinin gerisinde bekleyenlerin bizim mevzilere ilerlemek için gözleri bu kurumun üzerindedir. Birliğimize zeval vermeyin. Cıvataları gevşetmek için fırsat kollayanlara fırsat vermeyin. Unutmayın ki, dün ile bugün, hatta bugünün kendi içinde kavga çıkarsa kaybeden yarın olur. Son sözüm ise her zaman olduğu ve olacağı gibi Konya Şeker ve Konya Pancar Ekicileri Kooperatifi içindir; Konya Şeker büyüsün, Konya çiftçisi zenginliğe, refaha durmadan yürüsün. Hepiniz Hakkınızı helal edin, Allah’a emanet olun” şeklinde konuştu. (HABER MERKEZİ)
AK PARTi TüM EZBERLERi BOZDU
Ak Parti Konya Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Seçim İşleri Başkanı Ahmet Sorgun, Ak Parti’nin 16. Kuruluş yıldönümü ile ilgili gazetemiz Bozkır Postasına yazılı bir açıklama gönderdi. Ak Pa rt i Kon ya Milletvekili Genel Başkan Yardımcısı Seçim İşleri Başkanı Ahmet Sorgun gazetemize gönderdiği yazılı açıklamasında: “Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde 14 Ağustos 2001 de Ülkesine ve milletine hizmet aşkıyla yola çıkan Ak kadrolar, maruz kaldığı bütün engellemelere rağmen, ülkemize büyük bir gelişim ve değişim süreci yaşatmıştır. Ak Kadrolar iç politikadan dış politikaya, eğitimden sağlığa, adal etten emniy ete, enerjiden tarıma, u l a ş ım d an t u r i z me , ekonomiden toplumsal yaşama, demokrasiden insan haklarına kadar her alanda devrim niteliğinde icraatlara imza atmıştır.
Gece demeden, gündüz demeden, inançla, kararlılıkla, aşkla çalışan, Türkiye’nin daha güçlü bir ülke olması, daha müreffeh bir hale gel mes i i ç i n gay ret gösteren AK Parti , Türkiye’yi 2023,2053 ve 2071 hedeflerine adım adım götürmektedi r. Bütün gücünü milletten alan partimiz her zaman milletinin yanında olmuş ve millete hizmet etme sevdasıyla çalışmalarını yürütmüştür. Ak Parti bir siyasi parti olarak parti içi demokrasi, millet iradesine saygınlık, siyasi ahlak ve erdem anlamında Türk siyasi hayatına yüksek değerler manzumesi katmıştır. MİLLETİN ÜZERİNDEKİ VESAYETLER KALKTI
Yapılan tüm reformlar, at ıl an de v a dıml a r, Cumhurbaşkanımızın koymuş olduğu bu hedeflere süratle yaklaştığımızı göstermektedir . Ak Parti T ürk i y e s i y a s eti n de ezberleri bozmuş milletin egemenliği üzerindeki bütün vesayetleri k al dırmış tır. D evl eti toplumdan ayıran siyasi anlayışı tarihe gömen partimiz, “Milleti Yaşat ki Devlet yaşasın” anlayışı i le bu yüce mill etin gönlüne girmiş yapılan bütün genel ve yerel s eç imler i le referandumlarda milletimizin teveccühüne mazhar olmuştur. Önümüzdeki süreçte de milletimizin üzerimize yüklediği sorumluluğu yerine getirmek için AK Parti olarak Liderimiz Genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde daha çok çalışacağız. Teşkil at olarak, Türkiye’nin hedeflerine ulaşması için ilk gün kü aşkla gece gündüz demeden çalışmalarımıza devam edeceğiz. AK PARTİNİN KADERİ,TÜRKİYENİN
KADERİDİR Ak Parti’nin kaderi Türkiye’nin kaderi ile birleşmiştir. Ak Parti üzerinden Türkiye’ye diz çöktürmek isteyenler hedeflerine asla ulaşamayacaklar. Ülkemiz üzerinde oyun oynamaya çalışanların oyunlarına bu millet izin vermemiştir , hiçbir zaman da vermeyecektir. PKK ile yapamadıklarını, DAEŞ le, DHKPC ile y ap am a dı k l a r ın ı 1 5 Temmuz da FETÖ terör ö r g ü t ü y l e y ap m a y a çalıştılar. Milletin üzerine milletin silahlarıyla , helikopterleriyle kurşun y a ğdır dıl ar, mi l l e ti n uçaklarıyla milleti bombaladılar. Liderimiz Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşu, milletimizin fer as eti v e A l l ah’ ın yardımıyla tarihin en hain en alçak ve en acımasız darbe girişim bertaraf edilmiştir. Ülkemiz üzerinde plan yapan şer güçler artık, Türkiye’nin eski Türkiye olmadığını anladılar. H ak ’ kın emri nde, Halkın hizmetinde daha nice 16 yıllara diyor, bütün teşkilat mensuplarımıza ve milletimize sevgi ve saygılarımı sunuyorum”. (HABER MERKEZİ)
Kalaycı’dan Gün’e Ziyaret MHP Konya Milletv ekili Bozkırlı hemşehrimiz Mustafa Kalaycı, Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün’ü makamında ziyaret etti. Milletvekili Kalaycı ile Başakn Gün’ün samimi hava içerisinde geçen sohbetlerinde Bozkır’ın sorunları konuşuldu. MHP Konya Milletvekili Bozkırlı M us t af a Ka l ay c ı , Boz kır Belediy e Başkanı İbrahim Gün’ü makamında ziyaret ederek, Başkan Gün’e çalışmalarında başarılar diledi, Bozkır’ın sorunlarının takipçisi olduklarını iletti. Zi y a r e tte n duyduğu memnuniyeti dile getiren Bozkır Beledi ye Başkanı
İbrahim Gün, ziyaretlerinden dolayı Milletvekili Mustafa Kalaycı’ya ve İlçe Başkanı Ata Küçükduran’a teşekkür etti. Milletvekili Mustafa Ka l ay c ı Be l ed i y e Başkanı İbrahim Gün’ün ziyaretine M H P B oz k ır İl ç e Başkanı Ata Küçükduran’la katıl dığı gör ül dü. Milletvekili Kalaycı’nın ziyareti yaklaşık
olarak bir saat sürdüğü öğrenildi. Belediye Başk anı İbrahim Gün ile Başkan Yardımcısı Kamil Ünlü birlikte Kalaycı’ya Bozkır’a yapılan hizmetleri anlatırlarken, Bozkır’ın sorunlarını aktardılar. Milletvekili Kalaycı’da Bozkır’ın sorunlarının daima takipçisi olduğunu, olmaya da dev am ed ec eği ni söylediği belirtildi. (Haber:Resul BOLAT)
En Güzel Düğün Davetiyesi Çeşitleri Uygun Fiyatlarla Bozkır Ofset Matbaa’da