Bozkır Postası Gazetesi Sayı:903

Page 1

SAYI: 903 KURULUŞ 1988 - YIL: 27

29 AĞUSTOS 2016 PAZARTESİ

FİYATI 1

Sarıkeçililer’in Sorunları Bozkır’da ela alındı

Bozkır, Hadim, Taşkent ve Seydişehir ilçelerinde bulunan Toros Yörüklerinin temsilcileri göç eden Sarıkeçililer Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Yagal’ın ev sahipliğinde, Bozkır’a bağlı Tepearası Mahallesi koruluğunda buluştu. Haberi S. 3’de

“Vatan olmazsa namusta olmaz, ırzda olmaz” İstanbul'da çalışan Bozkırlı Bayram Korkmaz, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (Fetö hainlerinin) darbe girişiminde yaralandıktan sonra ailesini görmek için Bozkır’a bağlı Yazdamı Mahallesine geldi. ÖSYM tarafından gerçekleştirilen 2016 YGS ve LYS’e göre Bozkır Anadolu Lisesinden LYS sınavına giren 53 öğrencinin 34’ü 4 yıllık lisans programlarına 3’ü ön lisans programlarına yerleşti. Böylece üniversiteyi kazanma başarısı Bozkır Anadolu Lisesinde yüzde 69.81 olarak gerçekleşti. Haberi S. 2’de

15 Temmuz’da fetö hainlerinin darbe girişiminde bulunduğu gece, arkadaşları ile Boğaz köprüsüne giden Bozkırlı hemşehrimiz Bayram Korkmaz, darbe girişimcileriyle mücadelesi sırasında

yaralanarak "demokrasi gazisi" olduğu belirtildi. Korkmaz, AA muhabi r i ne y aptığı konuş masında: “ 15 Temmuz gecesi saat 23.00 sularında Sultançifliğin’de bir cafede D. Sayfa 4’de

Artık Daha Dikkatli Olunacak Konya Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından Bozkır'daki ana caddelere plastik kasisler yapılırken, okulların bulunduğu yerlerdeki yollara da fosforlu çizgiler ile okul bölgesi olduğuna dair çizgiler çizildi.

Haberi S. 4’de

Dereköy’e Bu Sefer Demir’den Köprü Dereköy Mahallesinin içindeki köprü betondan iki sefer yapılmasına rağmen, kış aylarında hızlı akan sudan dolayı yıkılıyordu. DSİ bu sefer bu köprüyü demirden yaptı. İnşallah demirden yapılan köprüde bu kış yıkılmaz. Haberi S. 2’de


SAYFA 2

29 AĞUSTOS 2016

PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK İmam Hatipte okuyup da ne olacak(!) -2

Bozkır Anadolu Lisesi Yine Zirvede! Bozkır Anadolu Lisesinin Üniversite başarısı hakkında bilgi veren Okul Müdürü Veysel Dursun, “Bozkır Anadolu Lisesinin 18. dönem mezunlarını verdiği bu yıl için 37 öğrencimizi üniversiteye yerleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. S ın av a k at ıl an 53 öğrencimizden 34 Öğrencimiz 4 yıllık fakültelere 3 öğrencimiz ise 2 yılık ön lisans programlarına yerleşti” dedi. Bozkır Anadolu Lisesi Müdürü Veysel Dursun öğrencilerinin yerleştiği branşları şöyle sıraladı. 1 Öğr enci Hukuk Fakültesine, 9 Öğrenci Mühendislik ve Mimarlık Fakültesine, 4 Öğrenci Eğitim Fakültesine, 5 Öğrenci İktisadi ve İdari

Bilimler Fakültesine, 5 Öğrenci Fen Edebiyat Fakültesine, 1 Öğrenci İletişim Fakültesi, 8 Öğrenci Sağlık Bilimleri Fakültesi ve Sağlık Yüksekokullarına, 3 Öğrenci Spor Bilimleri Fakültesine 1 Öğrenci Açık Öğretim Fakültesine yerleşmiştir. Bozkır Anadolu Lisesi Müdürü Dursun, “Okulumuz 2015-16 Eğitim öğretim yılında Sos yal ve Kültürel anlamda gerek ilçe genel i nde ger ek il genelinde derecelere girerek birçok başarıya i m z a a t m ı ş t ı r. B u başarıları da yılsonunda akademik başarıyla taçlandırmıştır. Okul idaresi, öğretmenler ve öğrenciler kendilerini baş ar ıy a oda kl adı . Başaracaklarına

gönülden inandık. O k u l u m u z d a destekleme ve yetiştirme kursları açıldı. Yıl içinde birçok deneme sınavı yapıldı. Deneme sınavı sonuçları analiz e di l di . B u n a g ö r e öğrencilerin eksiklikleri belirlenerek öğrenciler ile birebir ilgilenildi. Okul idaresi, öğretmen ve öğrenci üçgeninin bir a r a y a ge l m e s i i l e başarıya ulaşılacağı öğrencilere anlatıldı. Sonuç olarak tercih yapan 53 öğrencimizden 3 7 ’s i Ü n i v e r s i t e y e yerleşti. Okulumuzun üniversiteyi kazanma başarısı yüzde 69.81 ol ar ak ger ç ek le şt i. Eği tim–Öğretim yılı boyunca desteklerini bizden esirgemeyen b a ş t a İ l ç e Kaymakamımız Sayın

Mustafa Demir’e ve İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Sayın Cengiz Koç’a saygılarımızı sunarız. Bu başarıya katkı sağlayan M üdür yardımcımız Ramazan Özgür Tunç’a, değerli öğretmen arkadaşlarıma, Okul Aile Birliğine teşekkür e de r i m . G el ec e ği n teminatı olan öğrencilerimizi tebrik eder ve onlara h ayat l ar ında dai m i başarılar diliyorum” diyerek konuşmalarını tamamladı.

Dereköy’e Bu Sefer Demir’den Köprü Yaklaşık olarak 3-4 yıl önce DSİ tarafından Bozkır Çarşamba Çayında ıslah çalışmaları yapılmıştı. Yapılan çalışmalar Bozkır Dereköy bölgesinde de y a pı l mı ş t ı . Bu r ad a ki

29 AĞUSTOS 2016 PAZARTESİ

çalışmalar kapsamında yüklenici firma tarafından yapılan köprü iki kere yapılmasına rağmen kış aylarında yıkılıyordu. DSİ bu sefer çareyi demirden köprü yapmakta buldu.

SAYI: 903

İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ HUSUSİ İLANLAR GENEL YAYIN YÖNETMENİ SÜTUN CM.: 3.00 Yunus YILMAZ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU

ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50

HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL

ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715

İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA

Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr

BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.

İ lç em iz e b ağ l ı D e re Mahallesi halkı arasında ise: “dikiş tutmayan köprü” olarak adlandırılan köprüye, inşallah bu sefer dikiş t ut ar deni liyo r. Bozkır Ça rşamba Çayının uzandığı D e r e kö y ’ d e d e D S İ tarafından ıslah çalışmaları devam etmişti. Dereköy Mahallesinde Çarşamba Çayının üzerinde bulunan köprü yıllardır kullanımdayken, eski köprü yıkılarak yerine daha iyisi yapılmıştı. Fakat yapılan bu yeni köprü 6-8 ay sonra yıkıldı ve proje teslim edilmediği için köprü müteahhide tekrardan

yaptırıldıysa da yapılan yeni köprü 8 ay demeden t e k ra rd a n yı kı lm ı şt ı . Aradan geçen 1, 5 yı l dan so nra yap ımı beklenen köprü, DSİ t a ra f ı nd a n b i r d a h a yıkılmaması için demirde k ö p r ü y a p t ı rd ı . D Sİ t arafından Dereköy Mahallesine yapılan demir köprü çalışmalarında, köprünün iki ucunun da ulaşım için dolgu yapılmaması köprüyü kullanışlı halden çıkarıyor. Köprüyü yapan o kısmını d a en kısa süred e yapacaktır inşallah diyoruz.

İmam Hatipte Okuyup da Ne Olacak(!)-2 Hocam: “Çocuğum İlkokulu bitirdi. Normal ortaokula mı göndereyim yoksa İmam Hatip’e mi?Sorusuyla günlük hayatta şu sıralar çok sık karşılaşmaktayım. Rivayete göre İbrahim (a.s) bir gün yoldan geçen kervanı durdurur ve onlara bir ziyafet verir. Kervandakiler yemeklerini yedikten sonra İbrahim (a.s)’a teşekkür edince İbrahim (a.s); “Sizden bir şey rica etsem yapar mısınız?” der. Kervandakiler de “Yapabileceğimiz bir şeyse neden yapmayalım” derler. İbrahim (a.s) “Sizden bir kere Allah’a secde etmenizi istiyorum” der. Kervandakilerde “O kadar yemeğini yedik, bir kere secdeden ne olacak ki” derler. Onlar secdeye gidince İbrahim (a.s) hemen ellerini açar: “Allah’ım elimde ancak bu kadar geliyor. Ben bedenlerini Sana yönelttim Sende kalplerini yönelt! Ve gerisini Sana havale ediyorum” diye dua eder. Cenab-ı Hak’ta İbrahim (a.s)’ın duasını kabul eder ve onlara iman kapısını açar. (Kaynak: Çocuklara Allah ve Namazı Bilinçaltında Sevdirebilmek, M. Emin Karabacak, Ensar Neşriyat, İst.2015) İşte bizde çocuklarımızı iyi niyet içerisinde dini eğitimlerini almak gayesiyle bedenlerini İmam Hatip’e gönderelim. Ondan sonrasını da yine İbrahim (a.s) gibi dua ederek çocuklara bu konuda yardımcı olmak gerekir. “Ey Rabbim! Beni, soyumdan gelenleri, namazı devamlı kılanlardan eyle! Ey Rabbimiz! Duamı kabul et!” (İbrahim, 40) “(Ve o kullar) Rabbimiz! Bize gözümüzü aydınlatacak eşler ve zürriyetler bağışla ve bizi takva sahiplere önder kıl derler.” (Furkan,74) Peygamber Efendimiz (s.a.v) bu konuda şöyle buyurmaktadır: “Üç duanın kabul olunmasında hiç şüphe yoktur: Mazlumun duası, misafirin duası, anne babanın duası.” (İbni Mace,3853) “Allah’ım senden çocuklarımız için hidayet, takva, iffet ve zenginlik isterim.” (Müslim, Zikir,72) “Ey Hayy ve Kayyum olan Allah’ım, rahmetinle yardıma çağırıyoruz. Çocuklarınızı bütün işlerinde doğru kıl, onları göz açıp kapayıncaya kadar ya da daha kısa süre bile nefislerine bırakma.” (Ebu Davut Cihad,35) Bir öğrenci: “…Hocam TEOG’dan iyi bir puan aldım. Ben Anadolu İmam-Hatip Lisesi’ne gitmek istiyorum. Ancak ailem göndermek istemiyor. İmam Hatip’e gidip de ne yapacan?” diyorlar.Bir öğrencimiz tarafından sorulan bu soru, Peygamber Efendimiz (s.av) bir hadisini aklıma getirdi. Resul-i Ekrem (s.a.v) bir gün şöyle buyurdu:“Yazıklar olsun ahır zaman babalarına!”Bunun üzerine ashap sordu: “Yoksa müşrik mi olacaklar?”Peygamberimiz (s.a.v): “Hayır, Müslüman kalacaklar; ama çocuklarına dini öğretmeyecek ve hatta çocukları dini öğrenmek istediklerinde onlara engel olacak ve onları dünya malı kazanmaya sevk edeceklerdir. İşte ben böyle babalardan uzağım; onlar da benden uzaktırlar.” (Müstedrek’ül-Vesâil, c.2, s.625) buyurmuştur. Hadisi okuduğum zaman bu devirde böyle babalar yokturherhalde, kıyamete yakın bir zamanda olur diye düşünüyordum.Ancak öğrenci ve öğrenci velilerinden TEOG’daki lise tercihleri ile ilgili soruları gelmeye başlayınca böyle anne babalarında günümüzde olabileceğine düşünmeye başladım.Bir zamanlar İmam-Hatip Liselerine önü kapalı diye çocuklar gönderilmiyordu. Şimdi ise her yere imam hatip açıldı, bu kadar öğrenci İmam-Hatip Lisesi’ne giderse hem çocuğum ilerde işsiz kalır hem de İmam-Hatiplerin geleceği yok diye gönderilmek istenmiyor. Bazı anne babalar ise çocuklarını İmam-Hatip’e göndermek istememelerinin nedeni olarak; ilerde iyi bir kariyer ve iyi bir iş imkânı olmamasını göstermektedir. Şu mesleklerde daha iyi para var, şu meslekler gelecek vaat ediyor diye çocukların hem ideallerini hem de geleceklerini maddiyata bağlamaktadırlar. Çocuklarının geleceği için her şeyi düşünen bu anne babalar; aslında önemsemedikleri ya da ikinci plana attıkları bir gerçeği akıllarına getirmek istemiyorlar. Bu durumu Cenabı Hak Kuran-ı Kerim de şöyle buyurmaktadır:“Ve iyi biliniz ki, mallarınız ve evlatlarınız birer imtihan aracından başka bir şey değildir. Büyük mükâfat Allah’ın katındadır.” (Enfal, 8/28) Çocuklarının bu dünyada rahat edebilmeleri için her fedakârlığı yapan anne babalar, çocuklarının dini eğitimleri söz konusu olunca aynı hassasiyeti göster(e)memektedirler. Oysa verilecek iyi bir dini eğitim, çocukları olduğu kadar anne babaları da hem sorumlulukta kurtaracak hem de ahiretleri için kurtuluşlarına neden olabilecektir. Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.v.)’in:“İnsanoğlunun öldükten sonra amelinin kesilmeyeceği üç şeyden biri de kendisi için arkadan dua edecek hayırlı evlat.” (Müslim, Vasiyyet 14)hadisini bilmeyenimiz yoktur. “Hayır Dualı” evlatlar yetiştirmek dileğiyle…


SAYFA 3

29 AĞUSTOS 2016

Sarıkeçililer’in Sorunlarını Bozkır Protokolü dinledi ALİ DUTAL HANGİMİZ SEVMEDİK HANGİMİZ GÜVENMEDİK

İl çemi z e bağl ı Tepearas ı Mahallesinin Koruluğunda Sarıkeçililer Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Yağal’a ait kıl çadırında Güneydoğum Derneği yöneticileri ve Bozkır Protokolü ağırlanarak göçeri Yörüklerinin sorunları ve istekleri masaya yatırıldı. İlçemize misafir olarak gelen ve uzun süredir Yörükler hakkında d e t ay l ı ç a l ı ş m a l a r y ür ü t e n Güneydoğum Derneği, Dernek Başkanı Duygu Sucuka, Ak Parti 22. Dönem Mardin Milletvekili Nihat Eri ve dernek yönetim kurulunun yoğun katılımı ile gerçekleştirilen toplantıya Bozkır Protokolünden Kaymakam Mustafa Demir, İlçe Garnizon Komutanı Özgür Can,İlçe Emniyet Amir vekili Veysel Er, İlçe Tarım ve Hayvancılık Müdürü Salih Öncü, İlçe Orman İşletme Şefi Se rda r Aygün ve ku rum personellerinin yanı sıra Konya Tarım İl Müdürlüğünden Şube Müdürü Bilal Kale ve Yavuz Çok katıldı. To p l a n t ı d a konuşma gerç ek leştiren Güneydoğum Derneği Başkanı Duygu Sucuka, Kaymakam Demir’in, daha önce de çalışmalarına destek verdiğini hatırlatarak, “Bugün Güneydoğum Derneği’nin Yörükler ile ilgili çalışmaları kapsamında, keçilerini otlatmak için her yıl olduğu gibi Bozkır’a göç eden Sarıkeçililer Kültür ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Yağal ve Bozkır Protokolünün misafiri olarak geldik. Güneydoğum Derneği, güney d o ğu n un t em e l s o r u nl a r ın ı siyasetin dışında kalmak şartıyla işleyen ve bu sorunlara çözüm önerileri getiren siyasi yapıdan uzak bir yardım derneğidir. Yaklaşık 10 yıldır çalışmalar yapıyoruz.

Sadece güney doğuda değil Türkiye’nin başka illerinde de çalışmalar yaptık. Örneğin, sokak çocukları, kayıp çocuklar gibi konuları İstanbul, Ankara, Antalya’da ele aldık. Uyuşturucu, kadına şiddet ve kadınların iş gücüne katılımı ve göçerler gibi konuları hep işledik. Biz göçerler konusunu güney doğuda işlerken kendimizi Toros Yörükleri’nin içerisinde bulduk, onların sorunlarını işlemeye karar verdik. Güney doğuda göçerlerin s orunl arını iş lerk en bunlar ı kitaplaştırdık. Daha ilgili makamlara ulaştırarak sorunları ve çözümleri burada diyerek demokratik baskılar yaptık. Onlar ile ilgili bir kamuoyu oluştu ve birtakım sağduyulu çalışmalarda başladı diyebilirim. Şuan da göçerler ile ilgili kış mevsiminde neler yapılabilir diye bir çalışma yapılıyor diyebilirim. Onları çalışıyorken sesimizi duyan Yörükler, Toros Yörüklerini de çalışın ve önerilerinde bulundu ve biz kendimizi Yörük dünyasında bulduk. Mersin Belediyesi ve Mersin Üniversitesi ile birlikte bu çalışmaları başlattık. Mersin’de kapsamlı bir çalışma yapıldı ve bugün Yörüklerin kendi mekânlarında, kendi yaşamlarını kendi yerlerinde incelemek üzere bu ziyareti düzenledik dernek yönetimi ve arkadaşlarımızla.” şeklinde konuştu. Bozkır Kaymakamı Mustafa Demir yapmış olduğu konuşmasında: “İlçemize toplantıya katılmak için misafir olarak gelen tüm göçerlerimize ve dernek yöneticilerimize ilçemize hoş geldiniz diyorum. İlçe yetkilileri olarak göreve geldiğimiz günden beri elimizden geldiğince resmi prosedürler çerçevesinde göçer

vatandaşlarımıza yardımcı olmaya çalışıyoruz. Güneydoğum Derneğimizin göçerlerle ilgili yapmış oldukları çalışmaları takdirle karşılıyoruz ve önceki sene Seydişehir toplantısında da gerekli bilgi alışverişinde bulunduk” dedi. Toplantının gerçekleşmesi için ev sahipliği yapan ve göç eden Sarıkeçililer Derneği Başkanı İ b r a h i m Ya ğ a l , y a p t ı ğ ı konuşmasında: “Göçerlerimizin sorunlarının belirlenmesi ve bu sorunların nasıl çözülebileceği k on u s u n da g e r ç ek l e ş t i r m i ş olduğumuz kıl çadırımızın altındaki toplantımıza hoş geldiniz. Daha öncelerden kıl keçilerin yasaklanması büyük bir sorun yaratmıştı. Devletimizden Allah razı olsun. B öyle önemli bir sorunumuzu ve bu yasağı kaldırdı. İlçe Orman işletme yetkililerine yetki verilerek bir parça olsun sorunlar kısmen de olsa çözüldü. Şuan meralarda göçerlik kültürümüzü yaşayabiliyoruz. Ya ş a d ı ğ ı m ı z s o r u n l a r d a n bahsetmek gerekirse mesela adrese dayalı sistemde sabit bir adrese kaydolmamız lazım bizlerde bu adreste bulunamadığımız için resmi tebligatlar elimize ulaşmıyor ve mağdur oluyoruz ve konakladığımız yerlerde içme suları konusunda büyükşehir yasası uygulamaları noktasında yaşadığımız bazı sorunlar var. Bu tarz toplantıları düzenleyerek yaşadığımız sorunların çözüme ulaşacağını ümit ediyoruz” dedi. Toplantı sonrası misafirlere ev sahipliği yapan göç eden Sarıkeçililer Derneği Başkanı İ b r a h i m Ya ğ a l , t o p l a n t ı y a katılanlara göçer ürünlerinden oluşan öğle yemeği ikramında bulundu.

Ülkemiz kurumlarının güvenirliği ile ilgili yapılan tüm anketlerde en güvenilir kurum her zaman TSK olmuştur. Yıllar içerisinde küçük oranlı kaymalar olmakla birlikte bu durum hiç değişmemiştir. Global Politika ve Strateji Merkezi tarafından kurumlara olan güven düzeyi ile ilgili 26 ilde 2209 kişinin katılımıyla ve yüz yüze görüşme yöntemiyle 20 Ocak – 7 Şubat 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen “Global Türkiye Toplumsal Eğilimler 2015” anketinde; Jandarma %83,3’lük oranla en güvenilir kurum iken bunu %81,8 ile Ordu; %67,9 ile Polis, %55,4 ile Cumhurbaşkanı; %53,5 ile TBMM, %52,9 ile Hükümet, %45,9 ile Yargı ve %27,8 ile Medya izlemektedir. Görüldüğü üzere; jandarma ve ordu diğer kurumlara kıyasla en güvenilir kurumlar olarak öne çıkmaktadır. Tüm içtenliğimle ifade etmek isterim ki; Türk Silahlı Kuvvetleri ülkemiz ve insanımız için çok çok önemli olup aksini aklımdan bile geçirmiyorum. Ancak, yaşanan acı gerçeklerin tüm çıplaklığı ile değerlendirilmesi; en önemlisi geriye dönük yüksek oranlı güvenin nedenlerinin araştırılması da gerekmektedir. Ülkemizi yöneten irade ve ülkemiz duyarlı insanlarının darbeci askerlerle ilgili “Türk Askeri Elbiselerini Giymiş Çeteler” ifadesini TSK’nın yıpranmaması açısından değerlendirmelerini olumlu bulmakla birlikte gerçeklerin üzerinin örtülmemesi gerektiğini de düşünüyorum. Bir ordunun en üst düzey komutanlarının yarısı; binlerce subayı ülkesine ve insanına karşı gerekçesi her ne olursa olsun ihanet içerinde bulunabiliyorsa bu durum derinlemesine sorgulanmalıdır. Sadece son olay baz alınarak değil; altmış yıl içerisinde yapılan veya teşebbüs edilen tüm darbeler sorgulanmalıdır. -Asker niye darbe yapar? -Halkı tarafından baş üstü tutulan, göz bebeği olarak görülen bir ordunun mensupları halkına niye silahını doğrultur, halkını niye katleder? Adnan MENDERES gibi bir beyefendi, ülkesine hizmet etmiş bir başbakan ve arkadaşları niye asılır? Hataları da olmuş olabilir; ama, idamı gerektiren hangi suçları vardı? 12 Mart Muhtırası, 12 Eylül Darbesi niye yapıldı; 11 Eylül günü bu asker yok muydu; neden ülkenin güvenliğini sağlamadılar da bu milletin binlerce evladını birbirlerine vurdurdular? 28 Şubat Postmodern Darbesi niye yapıldı? Çok başarılı Refahyol Hükümetinin suçu, günahı neydi? Akit Gazetesinin o günlerde kullandığı bir slogan vardı; “İRTİÇA BAHANE SOYGUN ŞAHANE”; aslına bakarsak bu slogan her şeyi anlatmaktadır. En acısı en insanın içini acıtanı 15 Temmuz Darbe girişimi; hepimiz her şeyi tüm çıplaklığı ile gördük; ne diyeyim, söylenecek söz kalmadı; bu millete bu kadar acı yaşatmaya hakkınız var mıydı? İnanın cevabını bulamıyor karmaşık duygular içindeyim. Şu yaşadıklarımızı gözler önüne getirince bırakınız bir şeyler söylemeyi düşünmek bile bana ağır geliyor. Milyonlarca asgari ücretle hayatını devam ettiren insanlar ülkesine, insanına sahip çıkarken bu insanlara topla, tankla saldırıyorsunuz! Vatanını milletini seven, canını, malını, çolunu çocuğunu vatanı için çekinmeden veren bu halka yaptığınız reva mı? Biz asker ocağını “PEYGAMBER OCAĞI” gördük; öyle bildik, öyle sevdik ve bu inançla güvendik! Ülkemiz hiç olmadığı kadar emperyalist kuşatma altındayken size en çok ihtiyaç duyulan zamanda bu millete ihanet ettiniz; küçümsenmeyecek bir kısmınızın yaptığı şu işe bir bakınız! Bilmiyorum bu darbeciler bugün ne düşünüyor, hangi pişmanlığı yaşıyorlar! O kadar çok sorulacak soru var ki cevaplanması zor ve düşündürücü… -En düşündürücüsü anket sonuçlarında en güvenilir kurum niye TSK ? -Gerçekten güveniyor muyduk yoksa samimi, gerçek düşüncelerimizi ifade etmekten imtina mı ediyorduk? Her ne olursa olsun biz askerimizi, ordumuzu seviyor ve her türlü hayal kırıklığına rağmen kırgın, üzgün ve birazda buruk güveniyoruz! Lütfen ama lütfen sizde biraz bu milleti anlayınız; bu milletin sevgisine, güvenine layık olunuz!


SAYFA 4

29 AĞUSTOS 2016

Artık Daha Dikkatli Olunacak Bozkır'daki caddeler Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından sıcak asfaltlanmasından sonra yollardaki işaret ve işaretçilerin yanı sıra Peyzaj çalışmalarına ve kasis yapımı faaliyetlerine hız verdiği görülüyor. Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından Bozkır’ın ana caddelerine sıcak asfaltlı yol yapımından sonra ilçe merkezinde aşırı hız yapan araçlar büyük bir tehlike arz ediyordu. Bunun üzerine geçtiğimiz hafta içerisinde Konya Büyükşehir Belediyesi ekipleri tarafından ana caddelere plastik kasisler monte edildi. İlçede yapılan kasis çalışmalarından sonra araç kullanan kişilerin daha kontrollü araç kullanmasını sağlamış oldu. Ayrıca Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından yol boylarında bulunan ilçemizdeki okulların önlerine de fosforlu beyaz çizgilerle okul bölgesi olduğuna dair işaretlemeler yapıldı. Bu bölgelerde de sürücüler tarafından dikkat edilmesi gerekiyor.

“Vatan olmazsa namusta olmaz, ırzda olmaz” arkadaşlarla beraber o t u r u y o r d u k . Televizyondan Boğaz köprüsünün askerler tarafından kapatıldığını şaşkınlıkla izledik. Daha sonra bu olayın darbe teşebbüsü olduğunu ve s i v i l h al k ı n d a r b e teşebbüsünü önlemek için sokaklara koştuğunu görünce arkadaşlarımla beraber girişimi önlemek için saat 00.00 civarında Avrupa yakasından Anadolu yakasına bizde geçtik ve askerlerin yolu kestiği yere vardık. Köprüde mahşeri bir kalabalık vardı, 7'den 70'e çocuğundan ihtiyarına ve gencine varıncaya kadar vatanını devletini ve milletini savunmak için herkes oradaydı. Kalabalıktaki arkadaşın teki sordu siz n i y e b ö y l e yapıyorsunuz, siz kimin askerisiniz dedi? Bu söz

üzerine askerlerin i çindeki bi r r ütbeli hakaret ederek vatanı satıyorsunuz diye çıkıştı. Halk olarak askerlere doğru ilerlediğimizde bize silah doğrulttular ve sonrasında sivil halka ateş edilmeye başlandı. Köprüye destek için gelen askeri bir otobüsü durdurduk ve durdurma sonrası askeri otobüsten açılan silahın yerden sekmesi sonucu bir kurşunla bacağımdan yaralandım. Allah bir daha devletimize ve milletimize böyle günleri yaşatmasın, Allah'ım bir daha göstermesin. Biz Türklerde bir gelenek vardır. “Konu vatansa gerisi teferruattır.” Ne ar kamda i ki çoc uk kalmış nede yarının ne olacağı pek önemli değildir. Önce Vatan, zaten vatan olmazsa, namusta olmaz ırzda

Hüseyin BORAZAN Emekli Adliye Yazı İşleri Müdürü

KANAYAN YARA- IRAK Irakta Türkmen ğardaşım. Onlar hep benim yoldaşım. Conilerden hamile kalmış Irak’taki Müslüman bacım. Hiç bitmez içimdeki acım. Kafir silahla donatmış. Vurmuş ğardaşımı ağlatmış. Türkün gücünü unutmuş. Tarih böyle demiyor ki bize. Bir gün bu hesap sorulacakmış. Türk’ü tarihten çıkarırsan İyi bil tarih diye bir şey kalmaz. Hele Türk’ün gücünü, Salaklar hiç mi hiç anlamaz. Türk’ün ahdi yerde kalmaz. Görecekler gücümüzü. Alacağız öcümüzü. Allah için verdik, sözümüzü. Bunu salaklar anlamaz. Türk’ün ahdi yerde kalmaz. Borabey’im özün sözü. Allah Müslüman Türk yaratmış bizi. Tarihimizi bir OKUSA, oğlu, kızı. Bunu salaklar anlamaz. Türk’ün ahdi yerde kalmaz.

olmaz” diyen Bozkırlı Bayram Korkmaz duygulu açıklamalarda bulunarak hepimizde

vatan sevgisi, vatanımıza sahip çıkma muhakkak olmalıdır dedi.

En Güzel Düğün Davetiyesi Çeşitleri Uygun Fiyatlarla Bozkır Ofset Matbaa’da

Sıkıştık kaldık Anadolu’ya. Atlar ile gittik Viyana’ya Harp yapardık, doya, doya. Bunu salaklar anlamaz. Türk’ün ahdi yerde kalmaz. Musul, Kerkük Türkmen yurdu. Gelen vurdu, giden vurdu. Hep ağlattılar Bozkurdu. Bunu salaklar anlamaz. Türk’ün ahdi yerde kalmaz. Borabey’im nasıl olduk. Biz DEVLETİ HAZIR BULDUK. Biz zavallı bir kul olduk. Bunu salaklar anlamaz. Türk’ün ahdi yerde kalmaz. Saddam ezdi, gelen ezdi. Hainler yurdunda gezdi. Düşmanların hepsi azdı. Borabey üzüldükçe yazdı. Bunu salaklar anlamaz. Türk’ün ahdi yerde kalmaz.


SAYFA 5

29 AĞUSTOS 2016

Sudanlı İbrahim "Bozkır Akkiseliyim" Sudanlı İbrahim’in şaşırtan Türkiye sevdası. İbrahim, Demokrasi nöbetlerinde de en önde yer aldı. Sudanlı İbrahim: “Aslen sudanlıyım, fakat bundan sonra Konya - Bozkır Akkiseliyim” diyerek, Akkiselilere de övgüler yağdırdı. Sudan vatandaşı İbrahim, 2002 yılında geldiği Türkiye’de işini kurduktan sonra Türkiye’ye yerleşti. Vatan sevgisi ve milliyetçiliği ile görenleri şaşırtan İbrahim, “Türk bayrağı bütün Müslümanların bayrağıdır. Ben bu bayrak altında yaşamaktan çok mutluyum” dedi. İbrahim, Demokrasi nöbetlerinde de en önde yer aldı. Konya’nın tanınan simalarından 42 yaşındaki Sudan vatandaşı İbrahim Ömer, 2002 yılında Türkiye’ye ailesiyle birlikte gelerek yaşamaya başladı. Konya’ya yerleşen Sudanlı İbrahim, Konya’yı çok sevdiğini ve kendisini Konyalı olarak gördüğünü dile getirdi. Evli ve iki ço cu k bab ası olan İbrahim, anne ve babasını da Türkiye’ye getirmeyi düşündüğünü söyledi. İlk olarak Aykent Ayakkabı sanayisinde ayakkabıcılık yaparak geç i mini s ağl adığını an latan İbr ahim , “ O zamanlar buraları t a n ı m a d ığ ı m v e d i l bilmedi ğim için baz ı problemlerle karşılaştım. Daha sonra zamanla alışmaya ve Konya’da arkadaşlarım olmaya başladı. İş arkadaşlarım bana dil öğreterek Konya’ya çabuk alışmamı sağladılar. Daha sonra arkadaşlarım bana dış ticaret yapabileceğim konusunda fikirler v e r d i l e r. Z a m a n l a Konya’ya alıştıktan sonra Şekerleme imalatı yapan bir fabrikayla anlaştım. Fabrikada, pazarlama bölümünde çalışmaya başladıktan sonra pazarlama bölümünde d ış ti c ar et y ap ma y ı ö ğrend im . Bu ra dan ayrıldıktan sonra, bazı T ür k ar ka daş l arım la şekerleme ve çikolata ihracatına başladım. Şu anda Türkçe İngilizce ve Arapça bildiğim için bazı Arap ülke le rine ve Su dan’a şe ke rleme ticareti yapıyorum” dedi. “ A K K İ S E L İ OLDUM!” Aslen sudanlıyım, fa ka t b unda n so nra Konya Bozkır Akkiseliyim” diyerek, Akkiselileri öven İbrahim Ömer, sıcak tavırları,

EMPATİ

insanlıkları ve babacan olmalarından kendisini Akkiseli gibi hissettiğini söyledi. İbrahim, “Akkiselilerin dik duruşları ve insanlıkları benim hoşuma gitti ve Türkiye’de yaşadığım için memleketimi Akkiseli olarak belirledim. Akkiseliler sağlam adam ve bende bundan sonra Akkiseliyim” dedi. Akkiselileri kardeşi gibi gören İbr ahim, Tüm Akkiseliler ve Türk vatandaşlarına sevgi mesajları gönderdi. “1 5 TEM M U Z’D A B AY R A ĞI K A PT IM , MEYDANLARA İNDİM” T ü r k i y e ’ n i n Mü sl üma nlar a s ahi p ç ıktığını i fade eden İbrahim, “Türkiye Müslümanlar için çok önemli bir ülke” dedi. 15 Temmuz gecesini anlatan Ömer, “Bir arkadaşım Ürdün’den geldi ve ben onu havaalanından aldım ve bir otele yerleştirdim. O esnada bana Türkiye’de olan biteni anlatan bir mesaj geldi. Ben arkadaşımı otelde bıraktım ve dışarı çıktım. Da ha s onra ail em in yanına gittim. Te l e v i z y o n d a Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın sokağa çıkın çağrısını izledim. O anda bir Türk bayrağı aldım ve bu memleket bizim dedim, meydana koştum. Evden çıkarken çocuklarım ‘Baba neler oluyor!’ dedi. Bende çocuklarıma inşallah bir şey olmaz, Allah Türkiye’yi korur diyerek

çocu kla rıma tese lli verdim. Meydana giderken ülkemiz kötü du r u m a d ü ş m ez v e in ş al la h Sur i y e gi bi olmayız diye dua ettim. Meydanlarda sabaha kadar bekledikten sonra Kapı Camiinde Sabah namazı kıldım ve eve gittim. Daha sonra televizyonu açtım, Allaha şükür, Allah bize yardım etti. Dünyada da gördüm ki diğer Müslümanlar bizlere dua etmiş. Allah kötü düşünenlerin göz l er i ni k apa ttı v e bizlerin gözlerini açtı. Bu günleri geri gördüğüm için çok mutluyum” şeklinde Türkiye sevgisini anlattı. “TÜR K BAYRAĞI MÜSLÜMANLARIN KILICIDIR” Türk bayrağı benim için Müslümanların kılıcı gibi görüyorum” diyen Ö m e r, “ T ür k m i l l e ti Müslümanların kılıcı gibi. Bu bayrak dünya Müslümanları için çok önemli. Bu dünyada tüm Müslümanların gözü bu bayrak üzerinde. Başka yerden Müslümanların bir şey beklediği yok. bu bayrak ne olursa olsun dik dursun, bizler ne olursa olsun Türk bayrağı için çalışacağız” ifadelerin kullandı. “ER DOĞA N TÜ M MÜSLÜMANLARIN LİDERİ” Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı çok sevdiğini aktaran Ömer, “C umh urb aşka nımız Erdoğan’ın Allah yardımcısı olsun” diyerek du a e t ti. Öm e r,

Cumhurbaşkanı Erdoğan’a uzun ömürler dileyerek, “Erdoğan, Tüm dünyada tek liderdir” dedi. Sudanlı İbrahim, “Cumhurbaşkanımız ne olursa olsun M üslümanların ve Türklerin başında olması gerekiyor. Bizler için Recep Ta y y ip Erdoğan’dan başka lider yok. Biz Erdoğan’ı tüm Müs lümanl arın lideri olarak görüyoruz. Allah kötüleri bizlerden ve Cumhurbaşkanımızdan uzaklaştırsın. Allah bize her tarafta yardımc ı olsun” şeklinde konuştu. “ M A Ç TA N Ö N C E Y E M E K YİYEMİYORUM” Sempatik tavırları ve Konya Spor sevgisiyle, vatandaşların gönlünde taht kuran İbrahim Ömer, f an ati k Kon y a Sp or taraftarı olduğunu söyledi. Konya spor taraftarı olan İbrahim Ömer, “Konya Sporu Konyalı olduğum için en az Konyalılar kadar seviyorum. Konyalı olmak çok ayrı bir duygu. Konya Spor maçlarına gidiyorum ve desteğimi sonuna kadar sürdürüyorum. Konya Spor’un maçı olduğu gün yemek yemediğini anlatan Ö mer, “Maç günleri, maçtan önce yediğim yemeklerden tat almıyorum. Maç bitecek ve ondan sonra yemek yiyeceğim. Maç başlamadan heyecandan yemeklerin tadını asla alamıyorum” dedi. Sami Gediz – Memleket

Yıllar önce okuduğum kitaplardan edindiğim bilgileri çevremle paylaştığımda bunların hayal olduğunu, abartılı olduğunu söylerlerdi. Oysa bugün yaşananlar gösterdi ki o yazılıp çizilenler o gün için komplo teorisi olsa da gerçeğe dönüşmüş durumda, bunu yaşayarak gördük. Biz millet olarak okumayı pek sevmediğimiz için yaşarak öğreniyoruz. İlla ki yaşayıp bizzat tecrübe etmeliyiz ki anlayabilelim. Okumayı sevmeyen bir milletiz dedim ama aslında okumayı bilmeyen de bir milletiz. Bu ne demektir açıklayalım. Okumak deyince benim aklıma her görüşten yazarı okumak gelir, ancak bir çok kişide gördüğüm sadece kendi fikrinde olanların yazılarını kitaplarını okumaktır. Oysa bu sizi geliştirmez, sadece kendi fikrinize sabitlenmenizi ve fanatikleşmenizi sağlar. 1980 darbesini örnek vereyim, o dönem yaşananları kime sorsanız kendi fikrine göre kendi görüşüne göre size bilgi verir, doğruyu bulmaksa size kalır. Doğruyu bulmaksa ancak farklı görüşlerde ki insanları dinleyerek ya da yazarlardan okuyarak elde edilebilinir. Ben o dönemi hem sağ cenahtan hem sol cenahtan bir çok farklı görüşten insanın yazdıklarını okuyarak öğrendim ve kendime göre bir doğru buldum. Anladığım ise o dönem her iki kesimde vatanı kurtarma peşinde, her iki kesimde ülkesi için mücadele veriyormuş ancak öyle bir ortam oluşturmuşlar ki her iki kesimde diğerini düşman olarak görmüş. Birbirlerini dinleyip anlayabilecekleri bir durum söz konusu olmamış, daha açıkçası birileri bu kesimlerin birbirlerini dinlemesi, anlaması, empati yapmasını istememiş. Bunu yapanlar da zaten var olan bir yarayı çıbana çevirenlermiş… O dönemde var olan problemi göremeyen ya da görmezden gelen devlet büyükleri, siyasi rant için olsa gerek problemi çözmek yerine daha da ateşlendirmeyi seçmişler, problemi çözmeye çalışanlar ise bir şekilde susturulmuşlar. Böyle bir ortamda elbette o meşhur dış mihrakların devreye girmemesi ne mümkün… Neden yazıyorum bunları, çünkü dış mihrak dediğimiz şey öyle durduk yere çıkmaz ortaya, bir yaran varsa onu bulur ve o yarayı bir güzel kaşır. Sen daha ne olduğunu anlamadan bir savaşın içinde bulursun kendini… Dün sağ-sol yarasını kaşır, bugün Türk-Kürt yarasını kaşır, ertesi gün ise mezhepler yarasını kaşır ve sen sadece bakarsın. Bizim gibi stratejik öneme sahip ülkelerde illa ki kaşıyacak bir yara bulurlar, yoksa da var etmeye gayret ederler. Yaşadığımız süreç bize göstermiştir ki bizi asla rahat bırakmayacaklar ve sürekli bir yarayı kaşıyıp duracaklar. Başlarken dediğim gibi yıllar önce komplo teorisi gibi görünen şeyler bugün gerçek oldu, şimdi ise yarın için ne komplo teorileri geliştiriliyor onlara bakmamız lazım. Bunların içinde en önde geleni mezhepler çatışması ki zaten Ortadoğu bunu yaşıyor. Olayın bize sıçratılmaması için önce devlet erkanının ardından da biz vatandaşların bilgili ve uyanık olması gerekiyor. Uyanık olmanın yolu da çok okumak ve doğru okumaktan geçiyor. Tek düze bilgilerle donatılmış, aynı fikirleri tekrar edenleri değil farklı görüşleri, farklı düşünceleri de okumak geliştirir bizi… Ancak o zaman empati yapabilir, ancak o zaman gelen tehlikeleri önceden görebilir ve buna göre tedbirler alabiliriz. Unutmayalım ki düşman her zaman tankla tüfekle gelmiyor…


SAYFA 6

29 AĞUSTOS 2016

Başkan Gün’den Çağrı Restorasyon işlemleri devam eden tarihi eski belediye binasında çalışmalar tüm hızıyla devam ederken, restorasyon işlemlerinin son aşamasına gelindi. Bunun üzerine Başkan Gün, tüm Bozkırlılara çağrıda bulundu. B o z k ı r B el e d i y e Başkanı İbrahim Gün, tarihi eski belediye binasının restorasyonu tamamlandıktan sonra Bozkır’a Kültür Müzesi kazandıracaklarını s ö y l e y e r e k , K ü l t ür Müzesinde Bozkır’ın tarihinin yansıtılacağını söyledi. Başkan Gün tüm B o z k ı r l ı hemşehrilerimize s e s l e n e r e k , “Bozkır’ımızda önemli bir eksikliği gidererek kültür müzesini faaliyete geçiriyoruz. Müzemizde Bozkır kültürüne ait, büyüklerimizden kalan tarihi değerler, kıyafetler, silahlar, tabaklar, eski Bozkır yaşamı hakkında bilgi veren fotoğraflar, bahçe aletleri, ev aletleri, saatler gi bi Bozk ır Kültürüne ait ne varsa b u r a d a s er gil ey eceği z .Tüm Bozkırlı hemşehrilerime s esl ener ek , Boz kır kültürüne ait tar ihi envanterlerin Bozkır Kültür Müzesinde yer almasını isteyen hemşehrilerimizin tarihi envanter ler i Bozkır Belediyesine isimleriyle birlikte hibe etmesini ya da Bozkır Belediyesi’ne isimleriyle birlikte göndermesini temenni ediyorum. Gönderilen tarihi envanterler, envanter sahiplerinin isimleriyle birlikte kültür müzemizde sergilenerek, Bozkır’ın kültürü yaşatılacak. Detaylı bilgi almak isteyen vatandaşlarımız, Bozkır Belediyesini arayarak bilgi alabilirler. Tüm duyarlı hemşehrilerime ş i m d i d en t e ş e k k ür ediyorum” diye konuştu.

KOP Ahırlı’da İstişare Toplantısı Yaptı

Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen ‘KOP Bölgesi genelinde kırsal dezavantajlı alanlarda yeni tarımsalkırsal kalkınma modellerinin oluşturulması’ projesinin istişare toplantısı komşu ilçelerimizden Ahırlı ilçesinde gerçekleştirildi. İlçemize yakın komşu ilçelerimizden olan Ahırlı ilçesinde Ahırlı Belediyesi To pl a n tı s al o n un d a gerçekleştirilen istişare toplantısına ilçeye bağlı mahalle muhtarları, İl Ta r ı m M ü d ü r l ü ğ ü yetkilileri, İlçe Tarım Müdürlüğü yetkilileri, Bozkır Ziraat Odası ve çok sayıda çiftçi katıldı. Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından yürütülen ‘KOP Bölgesi genelinde kırsal de za va ntajlı alanlarda yeni tarımsalkırsal kalkınma

m o d e l l e r i n i n oluşturulması’ projesinin i s t i ş a r e to p l an tı l a r ı dâhilinde Ahırlı ilçesinde gerçekleştirildi. Toplantı “K ırs al Dezavantajl ı Alanlarda Tarımsal Kırsal K alk ınmay a Yönel ik Model Geliştirilmesi ve Elma, Kiraz, Üzüm ve Ç i l e k Me y v e l er i n de Değer Zinciri Analizi Araştırma Etüt Projesi”nin istişaresinde A hırl ı v e Yalıhüy ük ilçelerinin sorunları ve talepleri masaya yatırıldı. KOP idaresinin gerçekleştirmiş olduğu proje; iki aşamadan

oluşan projenin ilk ayağı olan Kırsal Dezavantajlı alanlarda Tarımsal Kırsal K al kınmaya Y öneli k Model G el iştiri lmes i kapsamında Meyvecilik, Örtü Altı Tarım, Küçükbaş Hayvancılık, Arıcılık, İyi ve Organik Tarım, Tıbbi ve Aromatik Bitkiler, Serbest Sistem Kanatlı Hayvancılık, Üretim ve Dağıtım Kanalları, Tarımsal Örgütlenme ve Tarım Dışı Gelir Getirici Faaliyetler gibi on temel eksen başlığı altında düze nlenen is tiş are toplantılarında ilçelerin kendine özgü üretim

modelleri ve ürün çeşitleri hakkında sorunlar ve çözüm önerileri belirlenirken, Elma, Kiraz, Üzüm ve Çilek Meyvelerinde Değer Zinciri Analizi Araştırma Etüt Projesi kapsamında ise sivil toplum kuruluşları, tarım alanında uzman teknik personel ve üreticilerle anket çalışmaları yapılıyor. Proje kapsamında istişare toplantılarından elde edilecek veriler ile uydu görüntüleri kullanılarak bölge özelliklerine en uygun

ürün deseni oluşturulması verileri sonuç analizi raporuna ek lenerek v e kırsal dezavantajlı bölgelerde uygulanacak en doğru kalkınma modeli b e l i r l e n m i ş ol ac a k . A hı r l ı B e l e di y es i to pla ntı sa lonu nda gerçekleştirilen istişare t opl a ntı sı nda an k et çalışmaları yapılarak sonuçları katılımcılarla paylaşıldıktan sonra k a tıl ımc ıl ar ın bö l ge hakkındaki istek ve ş i kây etler i y etki li le r tarafından not alınarak ilçe raporuna eklendi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.