SAYI: 885 KURULUŞ 1988 - YIL: 27
25 NİSAN 2016 PAZARTESİ
FİYATI 1
Yukarı Mahallenin, Hayalleri Gerçek Olacak! Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, seçim çalışmalarında vermiş olduğu bir sözü daha yerine getireceklerini, Yukarı Mahallenin 10 yıllık sorununu çözmek için yukarı mahallenin yollarının ve kaldırımlarının yapılması için, 3 Mayısta ihaleye çıktıklarını söyledi.
Bozkır Belediyesi Fen İşleri Müdürlüğü tarafından 3 Mayısta ihale edilecek olan Yukarı Mahallenin yol ve kaldırım yapım işinin ihale ilanı ise geçtiğimiz haftaki Bozkır Postası g a z e t e s i n d e yayınlanmıştı. Buna göre, yukarı mahallenin tüm ara sokaklar dahil olmak üzere, toplamda 22.800 m² kilitli parke taşıyla yolların yapılması, 2.700 m² olan mevcut tüm kaldırımların yenilenmesi, kazı yapılması ve 3420 D. Sayfa 4’de metreküp
Bozkır Müftülüğünün Kutlu Doğum Konferansında;
Bayanların yoğun katılımı dikkat çekti Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (sav)'in veladetinin 1445. Yıldönümü münasebetiyle Bozkır İlçe Müftülüğü 2016 yılı Kutlu Doğum Haftası etkinliklerine geçtiğimiz hafta başladı.
Bozkır Çiftçi Malları Koruma Birliği Seçimi Yapıldı Seçim sonuçlarının ardından Çiftçi Malları Koruma Birliği Başkanı Hasan Ali Özdemir, Bozkır Çiftçi Malları Koruma Birliğinin Bozkır’a hayırlı olmasını diledi. Bozkır Çiftçi Malları Koruma Birliğinin 5 asil üye ve 5 yedek üyesi, Çiftçi Malları Koruma Birliği Murakebe Heyeti 5 asil üyesi ve 5 yedek üyesi oy çokluğuyla belirlendi. Buna göre, Çiftçi
Malları Koruma Birliği 5 asil üyesi ve 5 yedek üyesi şu isimlerden oluştu. Asil Üyelikler şu i si m ler den ol uşt u. Hasan Ali Özdemir, Eşref Acar, Numan Şimşek, D. Sayfa 3’de
Bozkır’da kreş öğrencileri taç giydiler Kutlu Doğum haftası etkinlikleri kapsamında Bozkır Müftülüğü Sonnaz Kuran Kursu okul öncesi 4-6 yaş öğrencileri Kuran-ı Kerim’e geçişleri Haberi S. 2’de dolayısıyla taç giydiler.
Bozkır Müftülüğünün Bozkır Belediyesi Düğün salonunda gerçekleştirmiş olduğu Kutl u Doğum Haf tası konf eransına İlahiyatçı Araştırmacı Yazar Hasan Basri Balcı konuşmacı olarak katıldı. Bozkır Halkının yoğun
Tüfekçi Bozkır Geçtiğimiz hafta Bozkır’ı ziyaret eden Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Seydişehirli Harun Tüfekçi, Orman ve Su İşleri Bakanlığının 12 yılda Bozkır’a 66 milyon Türk Lirası yatırım yaptığını ve yaklaşık 750 aileye de 2 milyon 200 bin Türk lirası ferdi kredi sağladıklarını vurguladı. Haberi S. 2’de
katılımı ile gerçekleştirilen g ec e ö n ce s i i k in d i n saatlerinde de Bozkır halkına yemek ikramında bulunuldu. Kutlu Doğum Haftası nedeniyle bir açıklama yapan İlçe Müftüsü Seyit Böğet, İslam D. Sayfa 4’de
SAYFA 2
25 NİSAN 2016
ALİ DUTAL ERMENİ KÜRT VE TÜRK Size iki tane hikaye anlatacağım. Birinci hikaye: Bir Ermeni bir Kürt bir de Türk arkadaş olup bir yolculuğa çıkarlar. Yolculuk esnasında acıkır ve yol üzerindeki bir konağa sığınırlar. Konak sahibi bunlara, “benim size verecek bir şeyim yok yolunuz üzerinde bir Türkün bağı var, orada karnınızı doyurursunuz” der. Bu üç kafadar bir müddet sonra bağa varır, bağda güzelce karınlarını doyururlar. Keyifleri yerine gelen üç kafadarın hainlikleri nüksedip karınlarını doyurdukları bağı güzelce talan ederler. Bağa gelen Türk bakıyor bağda üç tane adam var ve güzelim bağı talan etmişler. Bağ sahibi çok sinirlenir; ancak, sinirlendiğini belli etmeden kim olduklarını öğrenir. Ermeni, Kürt ve Türk olduklarını öğrenince Kürt ile Türk’e dönerek: -Biz sizinle din kardeşiyiz, siz benim bağımı talan etmezdiniz, bu Ermeni’ye uyup bağımı talan ettiniz; ben bu Ermeni’yi döveceğim siz karışmayın, der. Kürt ile Türk sesini çıkarmaz. Bağ sahibi Ermeni’yi ayağa kalkamayacak derecede döver. Ermeni’yi dövdükten sonra Türk’e döner: -Biz seninle aynı ırktanız ikimizde Türk’üz, sana bir şey yapmayacağım; ancak, Kürdü döveceğim, sen bu işe karışma, der. Türk sesini çıkarmaz; Kürdü de ayağa kalkamayacak derecede döver. Ermeni’yle Kürt yerde yatarken Türk’e dönerek; -“Behey adam! Hain Ermeni ve Kürt’le bağımdaki üzümü yediniz, karnınızı doyurdunuz; yediğiniz bağı neden talan ettiniz” der ve onu da ayağa kalkamayacak derecede döver. Ayağa kalkamayacak kadar dayak yiyen üç kafadardan Kürt ile Türk birbirine: -Ermeni dövülürken ses çıkarmayarak hata yaptık, biz bu dayağı hak ettik, derler. İkinci hikayeye gelince; hikaye bu ya! Yine bir Ermeni bir Kürt bir de Türk arkadaş olurlar. Aynı şekilde yolculuğa çıkıp iyice acıkırlar ve bir konağa varıp hallerini arz ederler. Konak sahibi birinci hikayede olduğu gibi yollarının üzerinde bir Türkün bağı olduğunu, orada karınlarını doyurmalarını ve bağı talan etmelerini, söyler. Yola devam ederlerken Ermeni: -Arkadaş, biz Türklerden çok iyilik gördük; yıllarca birlikte huzur içinde yaşadık; dinimize karışmadılar, namusumuza dokunmadılar ben izinsiz bağa girip üzüm yemeyeceğim; hele hele Türkün bağını yurdunu talan etmem, Türk’e halimizi arz edelim, bize sahip çıkar, der. Bunun üzerine Kürt: -Doğru dedin; bizde Müslüman Türk kardeşlerimizle yüzyıllardır tasada, sevinçte hep birlikte olduk; kanımıza kan canımıza can kattık; birlikte güldük birlikte ağladık ben de asla ihanet içersinde olamam, halimizi arz edelim, der. Bu konuşmalardan sonra Türk; İkinizde doğru söylediniz; benim necip milletim her zaman zalimlere karşı mazlumların yanında olmuş; kendine sığınanlara kucak açmış; dinlerine, canlarına, mallarına namuslarına zarar vermemiş ben de ihanet içerisinde olamam, olmamda mümkün değil, halimizi arz edelim, demiş. Nihayet bağ sahibine durumlarını arz ederler. Mal sahibi üçüne de sahip çıkar; iş verir, aş verir ve huzur içerisinde yaşarlar. Bu iki hikayeyi niye anlattığımı mutlaka anlamışsınızdır. Bu iki hikayeden ilkini bir gün size birisi anlatırsa mutlaka ikinci hikayeyi anlatana anlatınız. Birinci hikayenin içinde hinlik, Müslüman Türk Milletini aşağılama, ihanet vardır. Türk Milleti bölücülere, hainlere, işbirlikçilere dalavereye gerek duymadan cezasını vermiştir ve verecektir. Şu gerçeği de unutmamalıyız ki; ülkemize, nançlarımıza, kültürümüze karşı büyük bir saldırı vardır. Maalesef, özellikle Müslüman Türk ruhunu yok etmeye çalışanlara karşı koymada yeterli derecede başarılı değiliz. Asabiyet duygularıyla değil; ben tüm Müslüman kardeşlerimi hangi kavme mensup olursa olsun çok seviyorum; ancak, tüm içtenliğimle biz çok iyi bir milletiz. İyi bir millet olmamıza rağmen en büyük zafiyetimiz birbirimizle çok uğraşmamız ve önemsiz meseleleri bile büyüterek hep dedikodu içerisinde olmamızdır. Bir seçim biter öbür seçime kadar birbirimizle uğraşır; her olan olayın neden ve sonuçlarını birilerine havale eder; kendi görev ve sorumluluklarımızı sorgulamayız. İçimizdeki hainlere karşı bu nedenlerle gerekli tepkiyi gösterememekteyiz. Bu halin olumsuz sonuçlarını millet olarak çok ağır ödedik ve her gün ödemekteyiz. Sağduyulu, kendini nasıl tanımlarsa tanımlasın, hangi parti ve ideolojiye sahip olursa olsun, tüm milletime sesleniyorum! Bölücülere, işbirlikçilere, teröristlere, teröre teröriste destek verenlere ve tüm emperyalist güçlere karşı birlikte mücadele edelim; en önemlisi “Müslüman Türk Ruhunu” canlandırmanın gayreti içinde olalım. Ya değilse bu ağır faturaları çok öderiz… Şu hususu da açık ve net olarak ifade etmek istiyorum. Yüce Rabb’imin; Türk Milletine ihanet eden herkesin ve her kesimin cezasını verdiğine ve bundan sonrada vereceğine yüzde yüz inanıyorum. Osmanlıya ihanet eden toplulukların yaşadıklarına bir bakarsanız görürsünüz. Yeter ki “Müslüman Türk Ruhunu” kaybetmeyelim. Bizim için en büyük tehlike bu ruhun kaybedilmesidir.
Tüfekçi Bozkır’ı Ziyaret Etti Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Harun Tüfekçi, DSİ Genel Müdür Yardımcısı Mustafa Uzun, Se yd i ş e h i r B e l e d i y e Başkanı Mehmet Tutal, Orman Genel Müdürlüğü
Konya Bölge Müdürü Bekir Karacabey, Meteoroloji Konya Bölge Müdürü, DSİ Konya Bölge Müdürü, DSİ Konya Bölge Müdürü yardımcıları, Milli Parklar Konya Bölge Müdürü,
Bozkır’da kreş öğrencileri taç giydiler
Kutlu Doğum haftası etkinlikleri ka psa mı nd a Bo zkı r Müftülüğü Sonnaz Kuran Kursu okul öncesi 4-6 yaş öğrencileri Kuran-ı Kerim’e geçişleri dolayısıyla taç giydiler. Bozkır Müftülüğü çok amaçlı salonunda ailelerin katılımı ile gerçekleştirilen programda öğrencilerin okudukları Kuran-ı Kerim ve ilahilerle aileleri ö ğ r e n c i l e r i n mutluluklarını paylaştılar.
Programa Bozkır ilçe Müftüsü Seyit Böğet, Bozkır Bimder Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet G örür. Di ya net -Sen Bozkır İlçe Temsilciliği ilçe Başkanı Hüseyin Doğan ve vatandaşlar katıldı. Yapılan etkinlikler s o n ra s ı i kr a ml ar d a bulunulurken, 4-6 yaş Kuran Kursu öğrencileri Kuran-ı Kerim’e geçmeleri dolayısıyla kendileri için hazırlanan pastayı kestiler.
Seydişehir İlçe Başkanı, Seydişehir Kaymakamı, Bozkır’da bir dizi ziyaretler gerçekleştirdi. Bo z k ı r ’ d a C u ma namazı sonrası 5 bin fidan dağıtımı yapan Bakan Yardımcısı Harun Tüfekçi ve beraberindeki heyet, daha sonra Bozkır ilçe Kaymakamlığını ziyaret e d ere k, Bo zk ır ’ da ki y atır ım l ar ha k kın da bilgilendirmelerde bulundu. Orman ve Su İşleri Bakanlığının 12 yılda Bozkır’a 66 milyon Türk Lirası yatırım yaptığını ve yaklaşık 750 aileye de 2 milyon 200 bin Türk lirası ferdi kredi sağladıklarını vurgulayan Bakan Yardımcısı Harun Tüfekçi, “orman dışı ürünler diye tabir ettiğimiz ürünlerden Bozkır nasip lenmeye başladı. Orman ve Su İşleri Bakanlığı olarak Bozkır’a önemli bir köprü kazandırıyoruz. Bozkır’a hayırlı olsun dileklerimi iletiyorum. Bunun yanında Çağla yan Göletinin yükseltilmesi çalışmaları ha len d evam ediyor. Bozkır Barajından Bozkır’ın yararlanması için gerekli alan çalışmalarını b aşlattık. Şa rtla rın elvermesi durumunda Bozkır Barajındaki suyun s u la m a su y u o la r a k kullanılmasını sağlamaya
25 NİSAN 2016 PAZARTESİ
kaybettim. Hükümsüzdür. Hasan GÜLEÇ Ziraat Bankası - BOZKIR
ZAYİ: 20 Nisan 2016 Tarihinde Nüfus Cüzdanımı, kaybettim. Hükümsüzdür. Muhittin ÖZDEMİR Bademli Mahallesi - AHIRLI
SAYI: 885
İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ
SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU
HUSUSİ İLANLAR SÜTUN CM.: 3.00 ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50
HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL
ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715
GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ
ZAYİ: 20 Nisan 2016 Tarihinde Nüfus Cüzdanımı,
çalışacağız.”dedi. Kaymakam Mustafa Demir Bozkır’a gerçekleştirdikleri ziyaret içi n t eşekkür ederek Bakan Yardımcısı H a ru n T ü f e kç i’ y e e l işlemesi tablo hediye etti. Daha sonra Bozkır Belediyesini ziyaret eden Harun Tüfekçi ve be rab eri nd eki he yet , Bozkır Belediyesi önünde fidan dikimi gerçekleştirdi. Ak par ti Bo zkır İ lçe Teşkilatını da ziyaret eden Harun Tüfekçi, Bozkır’da yapılması gereken ne varsa elimizden geldiği kadar yerine getirmeye çalışacağız dedi. Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, Bakan yardımcısı Harun Tüfekçi’ye Bozkır Sancağı, Bozkır Tahini ve Bozkır Balı hediye etti. Ak Parti Bozkır İlçe Teşkilatı el işlemesi tablo hediye etti. Bozkır sınırları içinde yer alan Aygır Pınarı Mesire alanı olması için çalışmaların başladığını da müjdeleyen Harun Tüfekçi, Aygır Pınarında incelemelerde bulunarak doğaya 20 adet keklik saldı. Aygır pınarında da fidan dikimi gerçekleştiren heyet, diktikleri çınar ağacının Bozkır ’a bu günü n anısını hep yaşama sını dil edil er.
İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA
Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr
BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
SAYFA 3
25 NİSAN 2016
Öğretmenlerden Başkan Gün’e Ziyaret Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından düzenlenen “Bozkır O’nun Yolunda” projesi kapsamında Din Kültürü öğretmenleri Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün’ü makamında ziyaret etti. Öğretmenler ve öğrenciler Başkan Gün’e Peygamberimi Seviyorum isimli t-shirt ve bileklik hediye etti. Başkan Gün ziyaretten duyduğu memnuniyeti dile getirerek öğretmenlere ve öğrencilere teşekkür etti. Ülke olarak sağlıklı, ahlaklı, vizyon sahibi, hedefleri olan bir genç nesil yetişmesinde en önemli adımın Peygamber efendimizi doğru anlayıp, onun sünnetlerini yerine
getirerek, yaşamımıza yansı tarak olacağına dikkat çeken Başkan Gün, “b u ö n em li p ro j e ni n faaliyete geçmesinde emeği bulunan herkesi yürekten tebrik ediyorum. Bu proje için üzerimize düşen görevleri layıkıyla yerine getireceğimizi temin ediyorum. Pro jenin toplumumuzda önemli eksiklikleri gidermesi temennisiyle, hayırlara vesile olmasını diliyorum” dedi.
Bozkır Çiftçi Malları Koruma Birliği Seçimi Yapıldı Veli Akgül ile Kamil Hasyılmaz. Yedek Üyeliklere ise Harun Sağlam, Seyfullah İnce, Veli Sarı, Ahmet Şahin ve İbrahim Çolak. Çiftçi Malları Koruma Birliği Murakebe Heyeti Asil Üyeler ise şu şekilde: Mustafa Ali Başer, Abdurrahman Oğuz, Ahmet Keleş, Mehmet Akbulut, Mehmet Dönmez. Çiftçi Malları Koruma Birliği Murakebe Heyetine seçilen yedek üyeler: Ömer Çelik, Ahmet Arık, Yüksel Erkul, Hacı Mehmet Erkek,
İsa Çelik. Çalışmalara zaman kaybetmeden başlayacaklarını söyleyen Çiftçi Malları Koruma Birliği Başkanı Hasan Ali Özdemir, “Birliğimizin çalışmalarına hızlı bir şekilde başlayacağız. Bizler için en temel nokta, Bozkır’daki tarımsal ürünlerimizin daha güvenli yetişmesini sağlamak, çiftçilerimizin refah seviyesini yükseltmektir. Ş i md i de n h a yı r lı o lm as ı nı diliyorum” dedi.
İLAN VE GÜNDEM S.S. Sarıoğlan Beldesi Tarımsal Kalkınma Kooperatifinin 2015 yılı mali genel kurul toplantısı 14.05.2016 tarihinde saat 10.00’da kooperatif binasında yapılacaktır. İlk toplantıda ekseriyet temin edilmediği takdirde ikinci toplantı 21.05.2016 tarihinde aynı yer ve saatte yapılacaktır. Gündem aşağıdadır. Ortaklarımıza ilanen duyurulur. GÜNDEM: Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet KELEŞ 1-Açılış ve yoklama 2-Divan heyetinin teşekkülü 3-Saygı duruşu ve istiklal marşı 4-2016 yılı tahmini bütçesinin görüşülmesi ve kalemler arası aktarma yetkisinin yönetim kuruluna verilmesi 5-Yönetim ve denetleme kurulu raporlarının okunması müzakeresi ve ibrası 6-Bilanço ve gelir gider cetvellerinin görüşülmesi ve kabulü 7-Genel kurulun ana sözleşme kapsamında yönetim kuruluna devredilebilen bütün görev ve yetkiler hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi 8-Gerekli görülen süt topladığımız yerlere soğutma tankı atılması hususunda yönetim kuruluna yetki verilmesi 9.Dilek ve temenniler. 10.Kapanış
DİBEK TAŞI ARTIK YOK Bahar gelir de hafta sonu durur muyuz, bir yayla turu yapalım gözümüz gönlümüz açılsın dedik. Çat yaylasından çıktık yola, o yayla senin bu yayla benim dolaştık, doğanın huzur veren sesini dinledik, bir kez daha buralarda yaşadığımız için kendimizi şanslı hissettik. Tüm olumsuzluklara rağmen buralarda yaşamanın ne büyük bir nimet olduğunu anımsadık. Tüm cazibesine, saflığına rağmen, bu yıl yağışların az olması hatta hiç olmaması sebebiyle coşkulu neşeli değil dağlar ama yine de bu haliyle bile hayranlık uyandırıyor insanda… Akşam eve yorgun dönmemizin sebebi çok dolaşmamız değil, oksijeni bol almamızdandı. Neyse, yaylaları gezerken daha önce defalarca gittiğim ve hayran olduğum Dibek Taşı Yaylasını görmeden geçersek eksik kalırdı turumuz, orada ki tarihi eserleri bir kez daha görmek ve yanımda ki arkadaşlara da göstermek niyetiyle vardık yaylaya… Henüz Yörükler gelmemiş, birkaç aile var onlarda yeni gelmişler yerleşme çabasındalar, yeni yapılmış villaları görünce de şaşırdık haliyle… Yaylanın kenarında bulunan birkaç tarihi eseri inceledik, fotoğraf çektik ama asıl merak edilen yaylaya da adını veren dibek taşı idi. Dibek taşı denildiğine bakmayın, aslında o bir sunak, yani Tanrıya kurban adanan yer ama gel zaman git zaman bu taşa bakıp dibek taşı denmiş, yaylaya da bu sebeple dibek taşı yaylası… Ancak yönümüzü şaşırmış olmalıyız ki bir türlü yaylanın içindeki taşı bulamıyoruz, aşağıda mıydı yukarı damıydı şaşırıp bir oraya bir buraya dönüyoruz. Olması gerektiği yerde olmadığına göre biz yönümüzü şaşırmış olmalıyız diye düşünüp, orada yeni yerleşmeye çalışan Yörüklere soruyoruz. Aldığımız cevap ürkütücü ve üzücü… Adam sakince “siz dibek taşını soruyorsunuz ama onu patlattılar” diyor. Nasıl yani diye bile sormuyoruz, çünkü şaşırmıyoruz. Bu zamana kadar bile iyi dayanmıştı diyebiliyoruz içimizden küfürler ederek. Birkaç yıl önce gittiğimde sağı solu delik deşik edilmişti zaten, etrafındaki kalıntıları hiç saymıyorum, sütunlar heykeller zaten parçalanmıştı içinde bir şey var umuduyla… Ama dibek taşı yani sunak etrafının kazılmasına rağmen ayaktaydı. Ve nihayet birileri onu da patlatmış. Aslında yönümüzü falan şaşırmamışız, ilk vardığımız yerde, burada olmalıydı dediğimiz ama yerinde kocaman bir çukurun olduğu yerdeymiş meğer… Üzüntümüz öfkemiz birbirine karışsa da elimizden yapacak bir şey gelmiyor ve geri dönüyoruz. Hemen belirteyim, birilerinin iştahı kabarmasın, bir de biz kazalım falan demesin, çünkü kazılmadık yer ,patlatılmadık eser kalmamış… Yazık ki ne yazık… Yıllarca Zengibar Kalesi için çırpındık, patlatmaları, kazı hikayelerini dinleyip üzüldük, nihayetinde sesimizi duyanlar oldu ve bir hareketlenme başladı… Emeği geçenlere teşekkür ederiz. Keşke Dibek taşı içinde bir şeyler yapabilseydik ama artık çok geç, yıllar sonra kimse neden oraya Dibek taşı yaylası denildiğini bilmeyecek… Üzülmekten başka elimizden bir şey gelmeyince, vurdumduymazlığımıza, geçmişe, tarihe saygı duymayışımıza küfredip, el sallıyoruz giden değerlerimizin ardından… Hep yaptığımız gibi….
ZAYİ: 15 Nisan 2016 Tarihinde Nüfus Cüzdanımı, kaybettim. Hükümsüzdür. Arife TEKDAMAR Dereiçi Mahallesi - BOZKIR
ZAYİ: İstanbul Hocapaşa Vergi Dairesi Mükellefiyim. İstanbul’da Notere tasdik ettirmiş olduğum, 1’den 50’ye kadar olan Üç Nüshalı Bir Cilt Faturamın, 45 ile 50 Seri No’lu 5 Adet Faturam asil ve kopyaları ile birlikte kaybettim. Hükümsüzdür. Mevlüt DURMAZER Hocapaşa Vergi Dairesi: 24854233742
SAYFA 4
25 NİSAN 2016
Hayalleri Gerçek Olacak!
Bayanların yoğun katılımı dikkat çekti PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK
çıkan malzemelerin taşınması yapılacak. 3 Mayısta ihale yapıldıktan sonra 3 ay içerisinde yukarı mahallenin yolları ve ka ldı rı mla rı yapı lmı ş olacak. Yu k a r ı m a h a l l e sakinlerine hayırlı olsun dileklerini ileten Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, verilen sözlerin bir bir yerine getirildiğinin altını çizerek seçim beyannamesinde yer alan her bir maddenin ya gerçekleştirilmiş olduğunu y ad a ya p ı l ma sı iç i n girişimlere başlanıldığını vurguladı. Yukarı mahallenin yollarının ve kaldırımlarının yapılması için seçim çalışma larınd a söz verdiğini ve bu sözü yerine
getirdikleri için mutlu olduğunu dile getiren Başkan G ün, “seçim çalışmalarımızda Yukarı Mahalle sakinlerimize bir söz vermiştik. Bu sözü yerine getirmek için ilk önce yukarı mahallenin alt yapı sorununu hallettik. Şimdi üst yapı çalışmalarında da sorununu hallediyoruz. Tüm ara sokaklar dahil olmak üzere yapacağımız yol ve kaldırım sayesinde, artık yukarı mahallemiz böyle bir sorunla uzun yıllar mağdur olmayacak. Tüm hemşehrilerime, Yukarı Mahalle sakinlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Verdiğimiz tüm sözleri bir bir yerine getirmeye devam edeceğiz.”dedi.
insanların bir arada ve uyum içinde yaşamalarını sağlar. Biz bir elin beş parmağı gibiyiz tek başımıza gücümüz bir şeye yetmez ama sımsıkı bir birimize kenetlenirsek çok güçlü oluruz. Hz. Peygamberin (s.a.s.) Hadisi şerifinde olduğu gibi "Toplulukta, birlik ve beraberlikte rahmet var, ayrılıkta ise azab-ı ilahi vardır" dediği gibi kutlu doğum programına gelerek birlik ve beraberlikte kenetlenen Bozkırlı kardeşlerimize teşekkür ediyor, hepinize ayrı ayrı hoş geldiniz diyorum.” dedi. Bozkır Müftülüğü tarafından organize edilen konferans, Bozkır Belediyesi Düğün salonunda gerçekleşti. Kutlu Doğum Haftası konferansına İlahiyatçı Araştırmacı Yazar Hasan Basri Balcı konuşmacı olarak katıldı. Konferansa k a t ı l a n i l ç e vatandaşlarımız Balcı’nın muhteşem konuşmalarını pür dikkatle dinlediler. Peygamber Efendimizin Kutlu Doğum
Çocuklarda gelişim dönemleri-1
konferansına ise her yıl olduğu gibi bu yılda bayanların daha çok ve yoğun katılımları dikkatlerden kaçmadı. Bozkır Müftülüğü Kutlu Doğum Haftası dolayısıyla ilçeye bağlı mahallelerde de çok sayıda programlar gerçekleştirdi. Bozkır Belediyesi Düğün salonunda gerçekleştirilen programa Bozkır Kaymakamı Mustafa Demir, Belediye Başkanı İbrahim Gün ve Bozkır Kurum ve K u rul u şl a rın ın dai r e amirleri ile çok sayıda ilçe halkı katıldı.
Erik Erikson insan gelişimini 8 döneme ayırmıştır. Bu dönemleri şu şekilde açıklayabiliriz. 1. D ö n e m : Te m e l G ü v e n e K a r ş ı Güvensizlik Bu dönem çocuğun doğumuyla başlayıp 1,5 yaşına kadar devam eder. Bu dönemdeki çocukların en belirgin özellikleri, ellerine aldıkları her şeyi ağızlarına götürmeleri ve bunları ağızlarıyla tanımaya çalışmalarıdır. Bu dönem çocukların temel güven ya da güvensizliği öğrendikleri bir dönemdir. Bu dönemde çocuğun temel ihtiyaçlarının zamanında karşılanıp karşılanmaması çocuğun temel güven duygusunu olumlu ya da olumsuz olarak etkilemektedir. Çocuklarla bu dönemde temas halinde olan anne ya da anne yerine geçen bakıcı; çocuğun te mel i hti y aç l ar ı z am anın da k ar ş ıl an ıp karşılanmamasında büyük etkendir. Çocuğun temel ihtiyaçları dediğimiz; beslenme, uyku, ağrısının giderilmesi, altını ıslatma gibi ihtiyaçlarının zamanında ka rşıla nıp karşılanmamasına bağlı olarak çocukta güven ya da güvensizlik duygusu gelişecektir. Çocuğun karnı zamanında doyurulup, uyku düzenine dikkat edilirse, ağrıları zamanında giderilirse, altı da zamanında değiştirilirse çocukta temel güven duygusu gelişir. Bunun sonucunda da çocuk ilerde güven duygusunun gelişmesine bağlı olarak kendine ve çevresindeki insanlara güvenecektir. Çocuğun temel gereksinimleri olan karnının doyurulması, altının değiştirilmesi, uyku düzenleri ve ağrılarının giderilmesinde gereken hassasiyet gösterilmezse; çocuğu güven duygusundan yoksun bırakacaktır. Bunun sonucunda da çocuk başta kendisi olmak üzere dış dünyaya karşı güvensiz biri olacaktır. Çocukların bu dönemi sağlıklı bir şekilde geçirmesi, onların temel güven duygusunun gelişmesine bağlı olarak, ileride kendilerine güvenen bir kişi olmasını sağlayacaktır. Çocukların kendilerine olan güvenleri, gerek kendisiyle gerekse çevresiyle barışık yaşamasını sağlayacaktır. Bu dönemi olumsuz geçiren çocuklarda ise güven duygusu gelişmeyecektir. Bu çocuklar, ilerde kendilerine güvenemeyen, içine kapanık, sosyal ilişkileri zayıf birer kişiler olacaklardır. Bu kişiler ileriki dönemlerde sorumluluk almak istemeyen, güvensiz, kendisiyle ve çevresiyle barışık olmayan birer insan olacaklardır. Bu kimselerin yanında güven konusu açıldığı zaman “Bu devirde babana bil e g üven meyeceks in.” diy ec ekl er di r. 2.Dönem: Özerkliğe Karşı Utangaçlık ve Şüphe Duyma Bu dönem 1,5 yaşında başlayıp 3 yaşına kadar devam eder. Bu dönemdeki çocukların en belirgin özellikleri nesneleri tutmadır. Başka bir ifadeyle alıkoyma ve bırakma olarak görülür. Bu dönem, çocuğun tuvalet eğitimini öğrenebileceği en uygun dönemdir. Çocuğa 1,5 yaşına geldiği zaman büyük abdest dediğimiz kaka yapmayı öğretmek için her yemekten sonra (çocuk yapsın ya da yapmasın) çocuk lazımlık veya tuvalete oturtulmalıdır. Çocuğa büyük abdestini yapmayı öğrettikten sonra küçük abdest dediğimiz çişini yapmayı da öğretmeliyiz. Çocuklar belli aralıklarla, çocuğun durumuna göre lazımlığa veya tuvalete oturtularak öğretilmeye çalışılır.
SAYFA 5
25 NİSAN 2016
Misafir Gözüyle
Ankaralı Ali ERZİNCAN
GÜNÜMÜZDE AKILLI TELEFONLARIN PEŞİNE TAKILMAK parkının girişinde, meşhur köfteci Ahmet Ustanın köfte evindeyiz. Sağ yan sıramızda uzunca bir masada 2530 yaşlarında 11 genç toplu olarak siparişlerini beklemekteler. Grup halindeki düzgün kıyafetli bu gençlerin, ilk etapta dikkatimi çeken halleri, istisnasız her birinin ellerinde yada önlerinde ışıl, ışıl parlayan, yanan markalı akıllı telefonlarıydı. Grubun bir bölümü, kendilerini telefon muhabbetine kaptırmış. Diğerleri ise ya mesajlaşıyor, ya da internete giriyorlardı. Grupta akıl lı telefonsuz ol anı yok tu. Gençler bir birinden bağımsız başka bir alemde, kendi dünyalarında, gruplarından kopmuş görüntüsü sergiliyordu. Ellerindeki nasıl bir sihirli araç ki; toplu haldeki Öncelikle edindiğim bilgi kadarıyla, bu teknoloji harikası iletişim araçlarını tanıyalım istedim. Girilen verileri, hafızada tutabilen ve dış ortama çıktısı gönderilebilen, elektronik cihazlara bilgisayar denir. Birçok bilgisayar sisteminin biri birine bağlı olduğu, dünya çapında yaygın olan ve sürekli büyüyen iletişim ağı ise internettir. Üretilen bilgiyi “saklama, paylaşma ve ona kolayca ulaşma” istekleri sonrasında ortaya çıkmış olan bu internet teknolojisi yardımıyla pek çok alanda bilgilere kolay, ucuz, hızlı ve güvenli bir şekilde erişilebilir.
İnterneti bu haliyle bir bilgi denizine ya da büyükçe bir kütüphaneye benzetebiliriz. İnternet teknolojisinin ürünlerinden olan, günümüzün gözdesi şık ve gösterişli akıllı telefonların, rakip tanımaksızın halkımızın, yediden yetmişe, kadın-erkek, çoluk-çocuk ellerinden düşürmediklerini görüyoruz.
Akıllı ve cep telefonu kullanıcılarından bazılarının, yer ve zaman ortamı düşünmeksizin toplu alanlarda, ulu orta yerlerde görüşme yapmaları çevresindeki kimselerin mırıldanmalarına, sessiz tepkilerine neden olmaktadır. Ayrıca bu düşüncesiz egoistçe davranışlar, trafikte ise kazalara neden olduğu gibi, ayrıca da ışıklarda bekleyen yayaları ve diğer sürücüleri de kızdırıp çileden çıkartıyor. Şahsen benimde, birebir tanık olduğum bu davranışlarla ilgili anılarımı sizlerle paylaşmak isterim. *Ankara’nın Kızılcahamam soğuk su milli
arkadaş gruplarındaki kişileri dahi biri birinden koparabiliyordu. *Adam, trafikte seyir halinde, önü müsait olmasına rağmen aheste, aheste seyrediyor. Siz arkasındasınız, karşı yönden araçlar geliyor. Önünüzdeki muhteremi sollama şansınız yok. Mecburen vites küçültüp hız kesiyorsunuz. Arkanızdaki araçlarda size uymak zorunda. Önünüzdeki sürücü ikazınızı duymuyor. Ya da duymamazlıktan geliyor. Yani sizi önemseyip takmıyor bile. Bir ara müsait bir pozisyon yakaladığınızda öndeki muhteremi solluyorsunuz, siniriniz tepenizde yanından solladığınız araca göz atıyorsunuz adamın eli kulağında, telefon muhabbeti yapıyor. Yoldaki trafiği ve araçları umursamıyor bile, saygısız anlaşılan nerede olduğunu unutmuş. Sorumsuzca, görgüsüzce trafikte sıkıntı yaratıyor. *Bir başka zaman, bir diğeri trafik ışıklarında önümüzde, sarı, yeşil ışıklar derken araçtan tık yok, hareket yok. Arkadan size ikaz kornaları geliyor. Kornaların sayısı artıyor, kulaklarınız çınlıyor. Meğer önümüzdeki münasebetsiz telefon muhabbetinde, trafik lambalarını unutmuş, görmüyor. Birden akıl ediyor ve fırlıyor. İş işten geçmiş. Bu kez kırmızı yanıyor, biz maalesef lamba önünde yine yeşil ışığın yanmasını bekliyoruz. Arkamdaki sürücüden tedirginim, gelip bana çatacak diye. Neyse ki öndeki telefon manyağının aracının fırlamasıyla, hatanın bende olmadığını anlamış olacak ki, tepki göstermiyor. Rahatlıyorum.
*Bu kez yaya olarak sokakta yoldayım. Arkamda bir haykırış, tek kişilik tiyatro oyunundasınız sanki. Ya da meczup biri kendi kendisiyle kavga ediyor gibi geliyor size. Bir ara merak saikıyla dönüp bakıyorum arkama; Adamın kulağında cep telefonu kendinden geçmişçesine, benim varlığımı dahi fark ettiğini sanmıyorum. Boşta kalan elini öfkeyle sağa-sola sallıyor.
Adam yolda olduğunu unutmuş, evinde yada bürosundaymış gibi ruh haliyle yırtınırcasına kendini paralıyordu. M u ha ta bı na i ş y a pt ır m ış a be nz i y or. Memnuniyetsizliğini, ödeme yapmayacağını haykırıyor. Anlaşılan muhatapta adamı zorluyor, çileden çıkartıyor. Bu nasıl bir psikoloji ki; sokaktaki telefon muhabbeti insana nerede olduğunu nasılda unutturuyor. Anlamak zor. *Gelelim toplu taşıtlardaki telefon muhabbetine. Halk otobüsündeyim, bir hanım efendi arkamdaki koltukta yol boyu telefon muhabbetinde, yüksek tondan vıdı vıdı konuşuyor. Kendisini çevresine dinlettiğinin farkında bile değil. Mahremler ortalığa dökülüyor. Çoluk, çocuk komşu çekiştirmesi, daha bir çok özeline tanık oluyoruz.
Cep telefonu nasıl bir sihirli araç ki; insanların bulundukları yeri, mekanı unutturuyor. Görgü ve kural disiplininden uzaklaştırıyor. *Cep telefonu muhabbetlerinden olumlu etkilendiğim olay ise; Orta torosların dağ köylerinin birinde, genç bir Yörük kızının, merkep üstünde, iki ayağı yanlarda deh, deh diyerek, eşeğini gayretlerken, diğer yandan da yokuş yukarı olan yolunda ilerlemesi için eşeğinin karnını ayaklarıyla ara sıra tepiyordu. D oğada, gözl er den uz ak, ki m sel er i n kınayamayacağı özgür bir ortamda, merkebinin sırtında, gönlünce gülücükler atarak kendini telefon muhabbetine öylesine kaptırmış ki; Yakınımızdan geçerken belki de varlığımızdan haberdar değildi. Doğada bile cep telefonu muhabbeti sihrini göstermişti. Bizi Yörük kızımızın dünyasından çıkarıp görünmez kıl mıştı.
SAYFA 6
25 NİSAN 2016
Başkan’dan Çarşı Esnafına Ziyaret Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, Bozkır Belediyesi Birim Müdürleri ile birlikte çarşı esnafını ziyaret ederek, hayırlı işler dileklerinde bulunup esnafın sorunlarını dinledi.
İlçemiz Belediye Başkanı İbrahim Gün, geçtiğimiz hafta içerisinde ilçe esnaflarını ziyaret ederken, amaçlarının ilçe esnaflarının sorunlarını çözmek, ilçede eksik gördükleri çalışmaları esnaflardan duymak ve onların taleplerini dinlemek olduğunu söyledi. İlçe merkezinde devam eden çalışmalar hakkında
vatandaşlara ve esnafa da bilgi veren Belediye Başkanı İbrahim Gün, çalışmaların bitmesiyle birlikte Bozkır’ın çok daha iyi yerlerde olacağını belirtti. Prestij caddenin üç ay içinde bitirilmesi hedefleniyor İlçe merkezinde prestij cadde çalışmasının tüm hızıyla devam ettiğini de belirten Başkan Gün, üstlenici firma ile devamlı istişare halinde olduklarını belirterek prestij cadde çalışmasının üç ay içinde bitirilmesini hedeflediklerini söyledi. Ağaçların kesileceği söylentisi asılsız Anıt meydan düzenlemesinin ihalesinin geçtiğimiz günlerde yapıldığını ancak ihalenin yenileceğini söyleyen Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, “anıt meydan düzenlememizin ihalesi geçtiğimiz günlerde yapıldı. Ancak ihaleye katılımın yeterli düzeyde olmadığı için ihalenin yeniden yapılması kararlaştırıldı. Bir iki hafta içinde tekrar ihalesi yapılacak. Anıt meydanının ihalesi tamamlandıktan sonra araç parkına kapalı olarak vatandaşlarımıza sosyal donatı yeri olarak hizmet vermeye başlayacak. Kafeteryası ile birlikte oturma alanlarının mevcut olacağı bu projemizde yer alan tarihi çınar ağacımızın ve çevresindeki diğer ağaçlarımızın korunması bizler için en önemli unsur. Hiçbir ağacımızın kesilmesi veya yer değiştirilmesi yapılmayacak. Buradaki tarihi dokuyu canlandırarak vatandaşlarımıza daha
modern bir sosyal donatı oluşturmuş olacağız.”dedi. Anıt meydanının çevresinin yolu ve kaldırımları yenilenecek Anıt meydanı çalışmasının tamamlanmasının ardından, anıt meydanının etrafındaki yolun ve dükkanların kaldırımlarının yenileceğini de belirten Başkan Gün, “anıt meydanımızın çevresindeki yolları ve kaldırımları, buradaki tarihi dokuya uygun olarak canlandıracağız. Hem buradaki esnaflarımız, hem de ilçe sakinlerimiz tarafından Bozkır’ın gözde yerlerinden biri olacak. Çalışmalarımızı yürütürken bu konuda ilçe halkımızın sabırlı ve duyarlı olmasını diliyoruz.”diye konuştu. 10 yıllık soruna neşter vuruyoruz Bozkır’da kör düğüm haline gelen Yukarı Mahalle yolunun yapılmasıyla 10 yıllık soruna neşter vuracaklarını da dile getiren Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, “Yukarı Mahallemizin ara sokakları da dahil olmak olmaz üzere, yol ve kaldırım yapım işi için 3 Mayısta ihaleye çıkıyoruz. Yukarı mahalle sakinlerimize hayırlı olmasını diliyorum. Seçim çalışmalarında da vermiş olduğumuz bu yolun yapım sözünü de yerine getirmiş oluyoruz. Seçim çalışmalarında ne söz verdiysek hepsini bir bir yerine getiriyoruz” dedi. Esnaflar ziyaretten memnun kaldı
İlçe esnafları da Belediye Başkanının kendilerini ziyaret etmesine oldukça memnun olduklarını ve bu ziyaretlerin sık sık yapılmasını isterlerken, Bozkır’a yapılacak her türlü hizmette istişareler yapılmasının da gerekliliğine vurgu yaptılar. Esnaflarımız; “Bozkır’ımız gerçekten her yıl kan kaybediyor. Bozkır’a istihdamı sağlayacak yatırımların da gelmesi gerektiğini söylediler.
Her Türlü Nişan, Düğün Sünnet Merasimlerinizde ve Özel Günlerinizde Hizmetinizdeyiz. Caner DOĞDU 0.545 468 10 08
Özden KISSAL 0506 330 78 99
“Bozkır O’nun (s.a.v.) yolunda” Projesi
“Bozkır O’nun (s.a.v.) yolunda” projesi kapsamında Bozkır’da çeşitli etkinlikler yürütülmeye başlandı. Bozkır ilçe Milli Eğitim Müdürlüğü 2016 yılı Kutlu Doğum haftası etkinlikleri dolayısıyla “Bozkır O’nun (s.a.v.) y o lu n d a ” p ro j e s i n i hayata geçirdi. Bozkır İlçe Milli Eğitim Müdürü Cengiz Koç yapmış olduğu açıklamada: “İlçemiz B o z k ı r ’ d a Müdürlüğümüz ve İlçe Merkezindeki okullarımız da Din Kültürü eğitimi veren öğretmenlerimizin koo rdin atö rlüğ ün de yürütülen “Bozkır O’nun ( s . a . v. ) y o l u n d a ” projemiz kapsamındaki hedef kitlenin , Hz. Muhammed (sav)’in hayatı ve yaşantısını (sünnet) anmak geleneğinden ziyade anlamasını ve istendik davranış değişikliğinin süresini uzatıp kalıcılığını sağlamayı amaçlamaktayız” dedi. “Bozkır O’nun (s.a.v.) yolunda” projesi k a p sa mı n d a K u t l u
Doğum haftası boyunca ilçe genelinde y a r ı ş ma l a r, K ü lt ü r sohbetleri, ağaç dikme etkinliği, okullara bilbort hazırlama, kamu kurumlarının ziyaret edilmesi, öğrencilerle hastane ziyaretleri, esnaf ziyaretleri ve halka dağıtılmak üzere tişört bileklik basımı ve gül dağıtımı gibi e t k i n l i k l e r gerçekleştiriliyor. İlçede “Bozkır O’nun (s.a.v.) yolunda” projesi kapsamında ilk olarak İlçedeki okullarda Din Kültürü eğitimi veren öğretmenlerin koo rdin atö rlü ğ ün de ilçedeki esnaflar ve kurum kuruluşlar öğrenciler tarafından ziyaret edildi. Ziyaretler sırasında öğrenciler esnaflara ve kurum amir ve çalışanlarına lokum ikramında bulundu ve Peygamberimizin hayatından hatıraları paylaştılar.