SAYI: 881 KURULUŞ 1988 - YIL: 27
28 MART 2016 PAZARTESİ
FİYATI 1
CHP Bozkır İlçe Başkanı Bahri Rıza Duran:
“BOZKIRIMIZA HAYIRLI OLSUN” Haberi S. 4’de
Ekmeğe Yapılan 15 Kuruşluk Zamma Tepki
İmam bekleyen camilerimiz, kadro bekleyen imamlarımız var
Bozkır’da 15 kuruşluk ekmek zammına vatandaşlar tepki gösterdi. Daha önce 75 kuruştan satılan 250 gram ekmeğin fiyatı 15 kuruşluk zamla birlikte 90 kuruşa yükseltildi.
MHP Konya Milletvekili Bozkırlı hemşehrimiz Mustafa Kalaycı, “Kadroları boş olan, kadro tahsisi bekleyen birçok camimiz ve Kur’an kursumuz bulunmaktadır” dedi. MHP Konya Milletvekili Bozkırlı hemşehrimiz Mustafa Kalaycı, ürkiye Büyük Millet Meclisine verdiği soru önergesini ga zetemiz Bozkır Postasına da gönderdi. Kalaycı TBMM’sine verdiği soru önergesinde; “Kadroları boş olan, kadro tahsisi bekleyen birçok camimiz ve Kur ’an k u r s u m u z bu lunmak tadır. Konya’da, tarihinde hiç imamsız kalmamış olan Bozkır-Üçpınar Kurşunlu Camii ile D. Sayfa 3’de
Bozkır İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Gönüllüleri Derneği (Bimder), Bozkır Belediyesi ve İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ortaklaşa düzenlenen programla, ilahiyatçı, yazar Ahmet Bulut’un Konuşmacı olarak katıldığı Cennetin Anahtarı Namazla Diriliş Konferansı gerçekleştirildi. Sabah saatlerinde Sarıoğlan İmam Hatip Orta Okulu öğrencilerine yönelik, öğle saatlerinde lise öğ ren cilerine yönelik, akşam saatlerinde ilçe sa kinle rin e y ön e lik olarak toplamda üç konferans gerçekleştiren Ahmet Bulut’un Ce n n e t in A n a h t a r ı Namazla Diriliş isimli konferansına katılımın yoğun olduğu konferans, Bozkırlıların y o ğ u n ka t ı l ı mı i le gerçekleştirildi. Ahmet Bulut, vermiş olduğu konferanslarda namazın g en ç , y a şlı , ha s ta de me de n kılınma sı gerektiğinin, insanın ihtiyaç duyduğu her şeyi
n a m a z d a bulabileceğinin altını çizdi. Konferansında sık
sık yaşadığı olaylardan örnek veren Ahmet Bulut, Bozkır’a üçüncü
defa geldiğini Bozkır halkının bu kadar yoğun bir katılımla D. Sayfa 2’de
İlçemizde 250 gram ekmek 75 kuruştan satışa sunulurken, fiyatların 90 kuruşa yükseltilmesi vatandaşın D. Sayfa 2’de
Su Arıtma Tesisini incelediler
Büyükşehir Yasasından önce İller Bankası tarafından ilçemize yaptırılan Bozkır atık su arıtma tesisi, Büyükşehir Yasasıyla birlikte Koski’ye devrolmuştu. Bu nedenle Koski Genel Müdürü İsmail Selim Uzbaş, Koski’ye devrolan Bozkır atık su arıtma tesisini Belediye Başkanı İbrahim Gün İle birlikte inceledi. Haberi S. 2’de
SAYFA 2
28 MART 2016
Bozkır Su Arıtma Tesisini incelediler B üy ük ş eh ir Yasasından önce ilçemiz Bozkır’ın Kanalizasyonu ve atık su tesisi İller B a n k a s ı t a ra f ı n d a n yapılmıştı. Geçtiğimiz hafta ilçemize gelen Koski Genel Müdürü İsmail Selim Uzbaş, Atık su tesisinin 10 milyon TL’ye Bozkır’a kazandırıldığını, atık su tesisiyle birlikte ilçe için çok önemli olan Çarşamba Çayının artık daha temiz olacağını ve ilçenin su varlığının da güvence altına alındığını belirtti. B o z k ı r ’ ı n , Büyükşehir yasasından en iyi şekilde yararlanan ilçeler arasında olduğunu söyleyen Koski Genel Müdürü İsmail Selim Uzbaş, Bozkır’ın her alanda kalkınması için çalışmaları yoğun bir şekilde yürüttüklerini söyledi. Bozkır Bele diye Başkanı İbrahim Gün,
Bozkır’a yatırımlarından dolayı öncelikle Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek’e, Daire Başkanlarına, Koski Genel Müdürü İsmail Selim Uzbaş’a ve tüm personellerine teşekkür ederek “Bozkır’a içme suyu olarak kullanılan grup suyunun faaliyete geçirilmesinden, arıtma tesisine kadar, içme suyunun geçtiği asbestli b o r a l a r ı n değiştirilmesinden alt yapı çalışmalarına kadar bir çok yatırımların kazandırılmasıyla Bozkır, büyük kazanımlar elde e tti . Bo zkır ’ ın h er anlamda gelişmesi için büyük çaba sarf eden başta Büyükşehir Belediye Başkanım Tahir Akyürek olmak üzere, t ü m D a i r e Başkanlarımıza, Koski Genel Müdürümüz İsmail Selim Uzbaş’a ve tüm büyükşehir personellerine teşekkür ediyorum” dedi.
Diriliş Konferansına Bozkır’dan Yoğun Katılım Namaz konusuna ilgi görmesinin büyük mutluluk duyduğunu da sözlerine ekledi. Programın açılış konuşmasında açıklamalarda bulunan Bozkır İmam hatip Lisesi Mezunları ve Gönüllüleri Derneği Başkanı Mehmet Görür “Gençliğimize hizmet edebilmek için ilçemizde devamlı olarak yeni proj eler üretmeyi amaçlamaktayız. Hayata geçirmiş o l d u ğ u m u z programlarda paydaş o la rak b izle rin he r zaman yanında yer alan B o z k ı r Ka yma ka mlığ ımız a,
Bozkır Belediyemize, B oz k ı r İ lç e M ü f t ü lü ğ ü mü z e v e Bo zkır Milli Eğ itim Müdürlüğümüze Dernek yönetimimiz adına ayrı ayrı teşekkür ederiz. Yapılan her türlü hizmetin amacı gençliğimizin bilincinin açılması ve gençlermizin başarı larını n artırılmasıdır” dedi. Programda açılış k o n u ş m a s ı gerçekleştiren Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün ko nu şmala rı nd a şu ifadelere yer verdi, “ilçemizde bu yıl itibariyle geçmiş yıllardan farklı olarak daha fazla sosyal
projelere imza atıyoruz. Ta r i h i içerikli konferanslardan dini içerikli konferanslara ve kişisel gelişim konferanslarına, tiyatrodan konser ve şenliklere kadar bir çok sosyal projelere imza atıyoruz. Bu bağlamda ilçemizdeki kalkınma atağını sosyal alanlarda d a gerçekleştiriyoruz.”dedi. Program sonunda geceye Bozkır Belediyesi Düğün salonunda konuşmacı olarak katılan Ahmet Bulut’a Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün, Ahmet Bulut’a meşhur Bozkır tahini ve Bozkır
sancağını ve Bozkır Bimder Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Görür Naht sanatıyla yapılmış tablo hediye etti.
Ekmeğe Yapılan 15 Kuruşluk Zamma Tepki t e p k is in i çe k t i. Vatandaşlar, dar gelirli aileleri n en fazla tü ke tt ikle ri gı da n ın başında gelen ekmeğe yapılan zammın sıkıntıya neden olacağını söyledi. İ lç e mi z de k i vatandaşlar, yapılan zammın dar gelirli aileleri vurduğunu belirterek zammın geri çekilmesi gerektiğini söylediler. İlçe vatandaşları;
“Ya klaşı k 10 y ıldı r buğday fiyatları aynı o ra nd a se yre d iyo r. Buğday fiyatlarına yüzde 30 zam mı yapıldı ki ekmek fiyatlarına yüzde 3 0 z a m y a p ı l ı y o r. Türkiye’nin tahıl ambarı ve un fabrikalarının en fazla olduğu Konya’da ekmek fiyatlarının bu kadar yüksek olmasını bir türlü anlayamıyoruz.” diye tepki gösterdi. B oz k ı r ’ da k i
vatandaşlar, ekmeğin 90 kuruş olduğunu görünce çok şaşırdığını ifade ederek, “Çevre ilçeler ve illerde ekmek fiyatları 70 ku ruş ile 75 ku ruş arasında değişirken Bozkır ilçesinde 90 kuruş olmasına kim karar veriyor. 250 gram ekmeğe 15 kuruş birden zam yapılıyor. Bizim in sa nla rımız fakir ekmeği dahi zor alıyor, artık ekmeği de
alamayacak demek ki. Zaten sofralarda en fazla tüketim kaynağı olan ekmeğe yapılan zam çok fa zla, b u zamma karar verenlerin bir kez daha düşünmesi gerekir.” diye konuştu. Öte yandan ilçedeki b a z ı v a t a n d a ş l a r, ma d e m e k m e k 9 0 kuruşa yükseltildiyse ekmekte kalite oranının da yükseltilmesini b e kl iy o ru z d e d il e r.
28 MART 2016 PAZARTESİ
SAYI: 881
İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ HUSUSİ İLANLAR GENEL YAYIN YÖNETMENİ SÜTUN CM.: 3.00 Yunus YILMAZ SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU
ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50
HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL
ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715
İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No: 2 - BOZKIR/KONYA
Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr
BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.
SAYFA 3
28 MART 2016
"Hain Hanede İse Kapı Kilit Tutmaz Oğul" 13 Mart 2016 Pazar akşamı Ankara-KızılayGü ve npark o tobü s duraklarında kalleşçe bir bomba-canlı bombanın patlatılmasıyla hayatların kaybeden şehitlerimize rahmetler niyaz ederken, yaralılara da acil şifalar temenni ediyorum. Ateş düştüğü yeri yakar, her ne kadar Türkiyemizin yüreği dağlansa da... Şunu önemle belirtmeliyim ki,bu kalleş saldırı,Türkiye’mize yap ılmış,top yekün yı ldı rma, sind irme, ne olacağız algısı oluşturmak içindir...Bu kalleşler ve "ÜST AKILLAR' da biliyorlar ki,burdan emellerine ekmek çıkmaz. Türkiye’min canını ac ıtır, yüreğini dağlar,ocaklara ateş düşürür.Lakin bilmiyorlar ki,vatan toprağı "ŞEHİTLERİM İZİN" kanıyla sulanıyor... Haa
Diyarbakır-Sur'da, haa Ankara-Kızılay'da, şehit olmuş Mehmed'im, Polisim, Öğrencim, anasının ga rnında Bebeğim. D ü n g i b i hafızalarda,BoğazÇanakkale harbinde 253 bin şehit vermiş bu Millet.. Al kanlarımızdan doğmuş,Ayyıldızlı bayrağımız..Dalgalanır nazlı,nazlı göklerimiz, d a ğ , taş,tepelerimizde..Rabb'ilalem şahit ebediyen d a l g a l a n a c a k TÜRKİYEMİN üzerinde.. Ya a siz leş sürüleri,kalleş iş birlikçiler,ya sizler ne olacaksınız.Döktüğünüz masum kanlarında boğulacaksınız. Sakın ola ki bu ve benzeri saldırıbombalamaları, günlük siyaset malzemesi olarak kullanmasın hiç k i m s e . H e d e f
ülke,TÜRKİYEM... Gün serinkanlı, aklıselim,sabır,basiret,fera set,olayları iyi okuma günüdür.Hatalar gözden geçirilmeli,tekrarlarına fırsat verilmemelidir. G ü n ,CumhurbaşkanıHükümet-Muhalefet ve top yekün sivil toplum olarak kenetlenme günüdür. Hiç bir saldırı TÜRKİYEMİZİN y ü k s e l i ş i n i önleyem eyecek tir. Türkiye’miz şehit kanlarıyla sulanarak, mübarek vatan toprağı olmaya devam edecektir... Allah,TÜRKİYEMİZİ dost görünen D Ü ŞM AN L A R I MI Z I N şerrinden korusun...Bütün hile,desise,hain,kalleş planlarını kendilerine döndersin. Mazi ve Atide BÜYÜK TÜRKİYE ülküsü
ile var oldu, var olacaktır... " Hain hanede ise,kapı kilit tutmaz oğul..." Dedem Korkut.. Milli birlik-beraberlik, dayanışma içerisinde bu bela-terör adlı örtülü,kalleş savaşında üstesinden gelecektir,Aziz Türk Milleti... Ali Rı za Ö ZA SL AN
İmam bekleyen camilerimiz, kadro bekleyen imamlarımız var Derebucak- Tepearası ve Beyşehir-Yazyurdu mahallesi camiinde tayini çıka n imamın yerin e aylardır atama yapılmadığı için çok sıkıntı çe ktikler ini s öyle ye n mahalle muhtarları ve sakinleri bir an önce imam
atanmasını istemektedir. Diğer ta ra ftan da, birçok cami ve Kur’an kursuna vekil, fahri ve geçici statüde din görevlileri işe alınmaktadır. Mevcut vekil, fahri ve geçici statüde görev yapan
imam, müezzin, vaiz ve Kur’an Kursu öğreticilerinin de kadro talepleri bulunmaktadır. Bu konuda; Camilerimizin ve Kur’an kurslarımızın din görevlisi ihtiyacı halen ne düzeydedir? Kaç
c a mi m iz in im a m v e müezzin kadroları boş durumda ve kaç camimiz kadro tahsisi beklemektedir? Konya’da halen imam ve müezzin ihtiyacı karşılanamayan cami sayısı nedir? Boş olan kadrolara ne zaman a t a ma y a p ıl a c a k t ır ? Tarihinde hiç imamsız kalmamış olan ve aylardır imamı bulunmayan Bozkır-Üçpınar Kurşunlu Camii ile DerebucakTepearası ve BeyşehirYa z y u r d u m a h a l le s i camilerine kısa süre içinde atama yapılacak mıdır? Ülke genelinde ve Konya’da vekil, fahri ve geçici statüde çalışan imam, müezzin, vaiz ve Kur’an kursu öğreticilerinin sayıları nedir? Diyanet İşleri Başkanlığı neden vekil, fahri ve geçici personel almaktadır? Bu durumda bu kadrolara atanmayı bekleyenlerin hakları yenmiyor mu? Ayrıca vekil, fahri ve geçici çalışanlara çok düşük ücret verilmesi bir emek sömürüsü ve çalışanlar arasında ayrımcılık ve adaletsizlik değil midir? Diyanet teşkilatımıza hiç yakışmayan bu türlü uygulamalara son verecek misiniz? Vekil, fahri ve geçici statüde çalışan imam, müezzin, vaiz ve Kur’an kursu öğreticilerine kadro verecek misiniz? Bu yönde bir çalışmanız var mıdır?” şeklinde sorular yönelten MHP Konya Milletv ek ili Bozk ırlı Mustafa Kalaycı’nın bu soru önergesine ne gibi cevap verileceği merakla bekleniyor.
ÇANAKKALE GEÇİLMEMİŞ OLUYOR MU? Çanakkale Zaferi'nin 101. sene-i devriyesinde "Çanakkale Geçilmemiş Oluyor mu?" başlığı ile bir yazı yazmak o büyük zaferi kazanan ecdadımızın şahsı manevisine ve özellikle de şehitlerimize saygısızlık olarak görülmesin. Asla ve asla böyle bir düşüncem olmadığı gibi, kendi adıma olması da mümkün değildir. Ancak, bazı gerçeklerin ortaya konulmasının göz ardı edilmemesi gerektiğini de düşünmekteyim. Bu düşüncelerle dertleşme ihtiyacı ALİ DUTAL duydum. Sürç-i lisan edersem şimdiden affola. Çanakkale Zaferi'nin gerek Türk İslam ve gerekse dünya tarihi içindeki yeri tartışılmazdır. Savaşın nedenleri sonuçları ve süreçleri üzerinde değil; sorulması ve sorgulanması gereken bir kaç husus üzerinde duracağım. Çanakkale Zaferi'nden her bahsedildiğinde samimiyetle ifade ediyorum iki husus hep içimi acıtır: 1-Bu büyük zaferinin en önemli kahramanı olan II. Abdulhamit'ten hiç bahsedilmemesi; maalesef toplumumuzun kahir ekseriyetinin bunu bilmemesi. -Gerçi öğretilmeyen şey bilinir mi? Çanakkale'ye gidip görenler bilir. Boğazı savunmak için yapılan ve büyük toplarla güçlendirilen tabyalar vardır. Bu tabyalara II.Abdühamit tarafından Almanya'dan getirtilen büyük toplar yerleştirilmiş ve tüm bölge her yönüyle savunma savaşına hazır hale getirilmiştir. Çok kısa sürede Çanakkale Boğazını geçeceklerine inanan başta İngilizler olmak üzere tüm İtilaf güçlerinin bu hayallerini suya düşüren bu hazırlıklardır. Kendilerine çok güvenen İtilaf Devletlerinin donanmaları boğazı geçemediyse buradaki esas kahraman; II. ABDÜLHAMİT'tir. Sadece bu kadar değil; savaş sırasında İstanbul''da gözetim altında tutulurken bile gösterdiği kararlı tutumuyla kaçma planları yapan ittihatçılara kaçılmaması yönünde talimatlar vermiştir. Lütfen yakın tarihimizi gerçek kaynaklardan araştıralım; neler neler göreceğiz! 2-Çanakkale Boğazını geçemeyen İtilaf devletleri 13 Kasım 1918 tarihinde İstanbul'u işgal ettiler ve 6 Ekim 1923 tarihine kadar kaldılar. Bir çok insan gibi ben de hep kendi kendime sordum: -Çanakkale geçildi mi geçilmedi mi? Elbette ki tarihi olayları değerlendirirken bir çok etkeni de göz önünde bulundurmak gerek. Ben de okuduklarım kadarıyla göz önünde bulunduruyorum. 1915'te geçilmenin sonuçları ile 1918'de geçilmenin sonuçları aynı olmayabilir. İtilaf Devletleri içinde yer alan Rusya'daki Bolşevik İhtilali'nin getirdiği iç karışıklık Rusya'nın ittifaktaki durumunu etkilemiştir. Neyse, sonuç olarak iki yıl sonra Çanakkale geçilmiş İstanbul'a girilmiştir. Başta İngilizler olmak üzere İtilaf güçlerinin İstanbul'da yaptıkları zulümlerin, öldürmelerin, namussuzlukların hattı hesabı yoktur. -Öyleyse, ülkemizin geleceğine yön verecek olan genç fidanlar, beyinler neden yok olup gittiler? -Diyeceksiniz ki, bu durumu bugün sorgulamanın ne faydası var? Bütün mesele burada; esas sorgulanması gereken, ders alınması gereken zaman; bu zaman! Geçmiş, geçmişten ders alabilirsen kıymetlidir. Geçmişten ders almayıp geçmişle öv ünme nin bir fayd ası yo ktur. Bugün e gelelim: Evet dostlar! Maalesef Çanakkale geçilmiş İstanbul'a girilmiştir! Bırakınız Çanakkale'yi, İstanbul'u; evlerimize, hatta beyinlerimize kadar girilmiştir. -Övündüğümüz, övünmekten şişindiğimiz "Çanakkale Ruhu" nerede? -Çanakkale Zaferi'nin kazanılmasında milletimize güç veren "İMAN" nerede? -Dünya üzerinde hiçbir coğrafyada bu kadar şehidin bir arada bulunduğu yer olmayan Gelibolu Yarımadası ne durumda? -Şehitlerimizin ruhunu incitiyor muyuz? -İncitiyoruz, hem de hiç olmadığı kadar incitiyoruz! Her Çanakkale konusu açıldığında şunu dile getiriyorum: Gelibolu Yarımadası'nda bulunan yerleşim yerleri o bölgeden taşınarak o bölge tamamen "Manevi Alana" dönüştürülmeli; o bölgede özellikle içki ve içki gibi her türlü şehitlerimizi incitecek kötü fiillerin işlenilmesine engel olunmalıdır. Ya düşünün Allah(cc) aşkına! Her metrekaresinde şehitlerimiz yatmaktadır. Şehitlik makamı; Peygamberler makamıdır. Şehitlerimizin yattığı mezarlarda Peygamberler mezarı gibi kutsaldır. Bunu her Müslüman bir değil; bin kere, hele hele devletimizi idare edenler daha fazla düşünmeli! -Uzatmayacağım; uzattıkça içim acıyor. -Müsaade edin şu kadarını da söyleyeyim: -Müslüman bir ülkede: -İçki, zina, riba ve daha bir çok Allah'ımızın yasakladığı fiiller aleni işleniyor; televizyonlarımız her türlü gayri ahlakı yaşamı teşvik ediyor; buna mukabil dinimiz İslam çocuklarımıza küçük yaşlardan itibaren öğretilemiyorsa ben değil siz söyleyin: ÇANAKKALE GEÇİL MEMİŞ OL UYOR MU?
SAYFA 4
28 MART 2016
“BOZKIRIMIZA HAYIRLI OLSUN” PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK Çocuklar şükredilecek bir nimet değil mi?(3) Eli ayağı düzgün; fakat sadece ayakkabıya ihtiyacı olan adamın biri, yolda yürürken takım elbiseli, bir elinde eksport çanta, gözünde güneş gözlüğü ve ayağında da gıcırgıcır ayakkabısı o la n b ir a d a m gö rü r. Ad a m h eme n : “Ey Allah’ım bir şu kuluna bak bir de bana bak! Benim bir ayakkabım dahi yokken onun bütün ihtiyaçları tam ve yepyeni. Ben senden sadece bir ayakkabı isterken, sen bütün nimetlerini bu kulunda toplamışsın.” diyerek yoluna devam eder. Köşeyi dönünce az ileride üstü başı yırtık olmaktan öte ayakları olmayan bir dilenci görür ve aklı başına gelen adam: “Yarabbi takım elbise de çanta da ayakkabı da istemiyorum. Sadece ayaklarımı istiyorum, varsın böyle de iyi benim durumum.” diyerek tövbe eder. Onun için değil mi Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammet (s.a.v): “Kendinizden üstündekilere bakmayınız, kendinizden aşağıdakilere bakınız. Çünkü kendinizden yukarıdakilere bakmak insanı isyana götürür; kendinden aşağıdakilere bakmak ise insana şükretmeyi öğretir.” buyurmuşlardır. Dünyalara değişmeyeceğimiz çocuklarımızı bize eli ayağı düzgün olarak veren Allah’a şükretmemiz gerekir. Cenab-ı Hak paha biçemeyeceğimiz, eli ayağı düzgün, zekâsı normal çocuklar verdiyse bunun değerini bilmek gerekir. Bu çocukların yetenekleri üstünde bir beklenti içine girip hem çocuklarımıza hem de kendimize bu hayatı zindan etmeyelim. Allah çocukları bize, kapasitelerinin üstünde bir şeyler beklensin ya da başka çocuklarla kıyaslayın diye vermedi. Allah bize onları, emanet olarak belli kapasitelerde verdi ki bizleri de bu kapasitedeki çocukları yetiştirmek ve eğitmek üzere görevlendirdi. Çocukların kapasiteleri konusunda bize düşen sorumluluğu Cenabı Hak; Bakara Süresinin son ayetinde (2/286): “Allah hiç kimseye gücünün yeteceğinden başka yük yüklemez. Herkesin kazandığı hayır kendisine, yaptığı kötülüğün zararı yine kendisinedir. Ey Rabbimiz, eğer unuttuk ya da yanıldıysak bizi tutup sorguya çekme! Ey Rabbimiz, bize bizden öncekilere yüklediğin gibi ağır yük yükleme! Ey Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği yükü de yükleme! Bağışla bizi, mağfiret et bizi, rahmet et bize! Sensin bizim Mevlamız, kâfir kavimlere karşı yardım et bize.” buyurarak ne çocuklarımız için ne de kendimiz için kalkamayacağımız bir yükün altına girmememizi en güzel şekilde ifade etmektedir. Bunun yanında bizlere; çocukların kapasitelerine uygun bir beklenti içinde olmamızı ve onların kapasitelerinin üstünde bir beklenti içine girmememizi istemektedir.
Geçtiğimiz hafta AK Parti Bozkır İlçe Teşkilatı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Cumhurbaşkanı Recep Ta y y i p E r d o ğ a n ’ a hakaret ettiği gerekçesiyle Bozkır Adliyesine toplu halde giderek dava açmışlardı. CHP Bozkır İlçe Başkanı Bahri Rıza Duran gazetemize verdiği yazılı ve imzalı açıklamasında, AK Parti Bozkır İlçe Teşkilatına ve yöneticilerine “Bozkır’ımıza Hayırlı Olsun” diyerek verdiği cevabında: “AKP İlçe teşkilatımız önemli bir sorunumu zu d aha çözerek Bozkırımıza büyük bir hizmette daha b u l u n m u ş t u r. C H P G e n e l B a ş k a n ı mı z Ke ma l Kılıçd aro ğlu h a k k ı n d a Cumhurbaşkanına “ D İ K T A T Ö R BOZUNTUSU” diyerek hakaret ettiği gerekçesiyle dava açmışlardır. Kendilerini bu başarılarından dolayı tebrik ediyorum. Tabi Bozkırımızın tüm sorunları halledilmiş, yapılmadık bir hizmet ka lma mış, halkımız huzur ve refah içerisinde, esnafımızın hali süper, paraya para demiyor ve müşteriden bıkmış, işsizlik diye bi kavram yok olmuş, yani ekonomi, huzur, sağlık dört dörtlük. Eee iş kalmayınca Ankara’da Cumhurbaşkanını savunacaklar. Ama AKP ilçe yö n e ti ci le r in e b a zı konularda birkaç
ZAYİ 1 Şubat 2016 Tarihinde Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Kerim BAYAR Cumhuriyet Mah. 19 Mayıs Cad. No: 1 Kat 2 – BOZKIR
ZAYİ 16 Mart 2016 Tarihinde Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Salih DEMİRTAŞ Yelbeği Mahallesi BOZKIR
GAZETEMİZE ABONE OLUNUZ
hatırlatmada bulunmak istedim. Bu hassas duyarlılığınızı ülkemizi kan gölüne dönüştüren, insanlarımızı sokağa çıkmaktan korkar hale getiren yöneticilerimizi, Dinimizle dalga geçen bakara makaracı siyasetçilerimizi özellikle ilçemizi köye dönüştürmek için seferber olan, Bozkırlıyı, evini, bağını ve bahçesini terk edip, gu rb e t e lle re gö çe zorlayan idarecilerimizi Bozkırdaki bir çok resmi daireyi kapatıp çevre ilçelere peşkeş çeken, vatandaşımızı mağdur eden yöneticilerimizi. İşsizliğe tavan yaptırıp, ilçemin gençlerini asgari ücretle taşeron firmalarla kapı kulluğu yapmaya mahkum bırakan, Bozkırlıyı iş gücü isteyen işletmeler yerine gençlik merkezi, kadın lokali gibi karın doyurmayan ekonomik getirisi olmayan hizmetlerle uyutan idarecilerimizi. Siftahsız kepenk kapatan, çek senet ödemekten bitmiş
tükenmiş esnafımızı düşünmek yerine, ilçemiz deki trafik keşmekeşliğine çare bulmak yerine, ilçe trafiğini bir kat daha artıracak esnafımıza bir darbe daha vuracak yeni AVM’ler açılmasın a müsaade eden idarecilerimizi. Eskilerin deyimiyle (dışı seni içi beni yakan) de vle t h as ta ne mizi personel yokluğundan bir zamanlar devletin ayırdığı kadroyu sanki var imiş gibi gösterip ama gerçekte olmayan ve eskinin köy sağlık ocaklarına dönüştüren siyasetçilerimizi. Bir KASIM seçimlerinden önce ilçe halkımıza bangır bangır bağırarak 100 kişinin çalışacağı binasının bile hazır olduğu söylenen ÇAĞRI MERKEZİ ne oldu? Yoksa hayalimiydi, bu konuda Bozkırlıya d o ğ ru s ö y l e m e y e n siyasetçilerimizi yargıya şikayet edecek misiniz? Ve b i r d e y a k ı n zamanda komşu bir ilimizde meydana gelen
k urs öğrencilerine tecavüz olayının failleri hakkında da adli mercilere başvuracak mısınız? Yoksa (ama onlara eğitimde veriliyordu) mu diyeceksiniz? Değerli AKP ilçe yöneticileri; bırakın artık Bozkırlının zekâsı ile dalga geçmeyi,14 yıldır uyuttuğunuz yeter artık. Cumhurbaşkanının yüzlerce danışmanı, yüzlerce koruması var, o kendini korur. Sizler B o zk ır ’ı, B oz kı rlıy ı koruyun. Bozkırın sorunlarını, işsizliği ekonomik sıkıntıları çözün çözünki bizde takdir edelim sizleri. Ama bir yerlerden talimat almadan, kendi hür düşüncenizle ve özgür iradenizle. Saygılarımla. Bahri Rıza DURAN CHP İLÇE BAŞKANI
SAYFA 5
28 MART 2016
Misafirperverlik Bozkır topraklarının kanında var Yurdumuzun her yeri aynıdır ama benim memleketim daha farklıdır, doğduğumuzdan mıdır? Yoksa suyuna taşına toprağına tutkun olduğumuzdan mıdır? Bilmiyorum ama güzeldir benim memleketim güzel.
Geçtiğimiz hafta sonu her zaman ki gibi boş bir zaman aralığı buldum ve kendimi Bozkırımızın güzelliklerini keşfetmeye çıktım. Cuma'dan Bozkır'dan Dere Kasabasına gittik, üzerinize afiyet birazda hastalık var iyicene dinleneceğim niyetimde ki boş boş oturup hastalığı atlatacağım ama nerede cumartesi kalkıyorum evde en fazla saat 10.00'a kadar duruyorum köy meydanına bizim köyün öneceğine geleni geçeni önmeye çay içip muhabbet etmeye başlıyoruz öğlen vaktine kadar.
Öğle namazı sonrası köydeki sohbetler ve muhabbetler kesmiyor biraz açılalım diyorum atlıyorum arabaya, sözde istirahat edeceğim ya çıkıyoruz boğaza diye, varıyorum baş köprüye, ya buraya gelmişken Sorkun kasabasına da uğrayayım görmüş olurum. Sorkuna da varınca buraya gelmişken ayğıra gidilmez mi diyorum oradan da çıkıyorum ver elini ayğıra (Bozkır Çarşamba Çayının kaynağı).
Ayğıra varınca hasta hasta buraya kadar neden geldiğimi anlıyorum, benim dinlenmem güzellikleri teneffüs etmem ile olabiliyor ancak. Aygır hafta sonu olmasına rağmen çok sakindi ilk önce benden başka kimse yok diye düşündüm
malüm artık yaz bize elvada diyor, hava kapalı ancak bakıyorum insanlar yine var ve ayğır dibinin su sesi ve sukunetini doyasıya yaşıyorlar. Ben'de arabamdan fotoğraf makinemi ve üç bacağımı alıyorum ve ayğırın kaynağına doğru su şarıltısı dinleyerek sessizce ortamı ciğerlerime kadar çekerek ilerliyorum. Daha öncelerden çektiğim onlarca çekimden farklı olsun diye makinemle uzun pozlamalı ve hariketli çekimler yapıyorum fotoğraflara bakanlar bu güzelliği her daim devamlı olarak izleyebilsinler diye. Burada kendimi o kadar kaptırmışım ki çekimleri yaparken zamanın nasıl geçtiğini anlayamadım, başkaları için yorucu olabilecek ve angarya olan iş; yorgun da olsan, hastada olsan seni yormaz aksine dinlendiriyor işte bizimkisi de bu hesap. Saatlerce burada çekimler yapıyorum. Ben fotoğraf çekimi ile uğraşırken insanlarda gelip gelip gidiyorlar. Bozkır'ın en güzeli mesire alanın güzelliğini görmeye yerli ve yabancı herkes görmeye geliyor. Tabi unutmamalıyız ki bu güzellikler bizlere emanet ve bu emanetlere iyi bakabilmemiz lazım ama maalesef bakamıyoruz piknik yaptıktan sonra bulduğumuz gibi güzel bırakmıyor çöplerimizle bırakıp gidiyoruz, doğaya saygının insanın kendine olan saygıdan geldiğini bilemiyoruz, inşallah bu olguda genç nesilde ziyadesi ile gelişir ve ileride bilinçle oluşacak daha güzel bir ayğır'a sahip oluruz. Saatime baktığımda ikindin vaktinin girmesine az vakit kalınca koşa koşa Karacahisar köyümüzün camisine varıyorum. Burada köylülerimiz imece usulu köy camisinin etrafında hummalı bir çalışmanın içerisindeler. Selam verip hemen abdest alıp içeri gireyim diye düşünürken çok sıcak bir karşılama ile karşılaşıyorum herkes hoş geldin emmim diyerek geliyor kısa birde muhabbet sonrası kendimi cami avlusunda buluyorum. Karacahisar köyü sanki kendim köyüm oldu Allah razı olsun her geldiğimizde bir kaç tanıdık kişiyle muhabbet ediyoruz ve ilgileniyorlar bizlerle ve hasbıhal ediyoruz. Ta b i d eğ i nm e de n g e ç me me k l a zı m Karacahisar köyümüzün imamı da bizim köylü yani Dereli. Benim tabirimle şıhım yani Ellez emmimizin oğlu. Namaz sonrası çıkan emmimlerimizle başlıyoruz muhabbete emmimizin teki soruyor söyle bakalım emmim kimsin necisin? Dereliyim emmi diyorum bilen emmilerimizden Mulla Emmi (İbrahim Topçu) bu bizim yakup diyor her tarafı çeker internete atar. Geçmiş bayramdan ve internetten sağdan soldan sohbete başlıyoruz. Köyden ayrılıp Sorkun'a gitmek istediğimde Mulla emmi diyor vaktın varsa gel emmim bir çay koyalım evde çay içelim meyve sebze yiyelim, olurdu olmaz derken sağ olsun emmimiz götürüyor evine, teyzemiz bahçelerinde yetişen meyve ve sebzelerden bir tepsi hazırlayıp önümüze getiriyor, başlıyoruz afiyetle yiyoruz şifa niyetine. Öğreniyorum ki emmimiz İstanbul'da oturuyor Baharın gelip kasım ayına kadar köyde kalıyorlar, bağ bahçe ile eğleşip kış ayı geldiğinde İstanbul'a torunlarının yanına dönüyorlarmış. Belli bir yaştan sonra aynı Mulla emmimiz gibi düşünüp davransa gurbetçilerimiz Bozkır'ımız günden güne nüfus kaybetmez ve birazda olsa bir hareketlenme yaşanır, bunun yanı sırada ata toprakları boş boş durmaz yorgun yalınız evler viraneye dönmez. Buradan misafirperver Mulla emmimize ve sıcak samimi dost karşılamalarından dolayı Karacahisar köyümüze teşekkürlerimi iletiyorum. Gezi günlüğümüz'ün başlığında da belirttiğimiz gibi misafirperverlik bu toprakların kanında var. Karacahisar köyünden Sorkun'a gelinceye kadar yeşilin içerisinde güzel manzaralar içerinde yol alıyoruz. Ara ara durup çekim yaparak bu g ü z e l l ik l e r i o k j e k t if i m i z d e n s i zl e r i ç i n ölümsüzleştiriyoruz. Karacahisar köyümüzden ayrıldıktan sonra Sorkun kasabasındaki arkadaşımız Faruk Ertekin'e telefon ediyorum, Sorkunda isen oturalım sohbet
edelim diye, Faruk diyor a b i g e l d e ğ irm e n d e oturalım diyor. (Malum sorkun çok dağınık ve YAKUP ÇETİN bulunduğumuz mahallede oturacak kahvehane yok) Tahin değirmenine gidiyoruz, burada bildiğim kadarıyla birkaç farklı m a r k a Ta h i n ü r e t i m i y a p ı y o r . B i z gittiğimizde"Mehmet Çavuş Tahin" markasına Yavuz
Ertekin abimiz tahin üretiyor. Tahin değirmeninde muhabbet ederken Faruk çay koyuyor, çay demleninceye kadar muhabbet sohbet derken çay olunca sıcak tahin ile birlikte kendilerinin yayla ballarından bir haylice ikram yanına domates biber derken bildiğin akşam yemeği sofrası kurulu verdi önümüze. Bir taraftan sohbet ederken bir taraftan karnımızı doyurduk ve burada da akşamı ettik.
Bilmeden hastalık var dinleneceğim derken bu şekilde huzur ve şifa kaynağı gıdaları kast etmişiz ama haberimiz yokmuş. Gün sonunda dönüp arkaya bakınca misafir perverlik dolu ve doğa ile iç içe mükemmel bir gün geçirdim. Bu gün beni ağırlayan evlerinin, dükkanlarının kapılarını sonuna kadar açan ağabeylerimize emmilerimize dostlarımıza teşekkür ediyorum.
SAYFA 6
28 MART 2016
Bozkır Sempozyumu 6-8 Mayıs’ta Tüm dünyada gerçekleştirilen bilimsel aktivitelerin e n ö n em lile ri a ra s ın da sa y ıla n u lu s la ra ra s ı sempozyumlar, gün geçtikçe artmakta ve farklı yerleşkelerde gerçekleşmektedir. Bugüne kadar pek çok uluslararası sempozyuma ev sahipliği yapan Konya, çok yakında yeni bir organizasyonla uluslararası sahnede yer alacaktır. Sempozyumun düzenleneceği Bozkır, Konya’nın güneyinde Akdeniz Bölgesi içerisinde yer a lma k t ad ı r. İ lç e n in batısında Seydişehir, Ahırlı ve Yalıhüyük, doğusunda Hadim ve Güneysınır, kuzeyinde Çu mra v e Ak ör en ,
güneyinde Antalya’nın Gündoğmuş i lçes i bulunmaktadır. Selçuk Üniversitesi Türkoloji Araştırmaları Enstitüsü ve Bozkır ve Çevresi Dernekler Federasyonu tarafından organize edilen, T.C. Turizm Bakanlığı, Türk Tarih Kurumu, T.C.
Bozkır Kaymakamlığı ve Bozkır Belediyesi’nce desteklenen, Geçmişten Günümüze Bo zkır U l u s l a r a r a s ı Sempozy umu, 6-8 Mayıs 2016 tarihleri arasında; Bozkır İlçesi ve Selçuk Üniversitesi Al aa d d in Ke yk ub a t Yer l eşke si nd e
Başkan Köse, 14. Uluslararası Tarım Fuarına Katıldı Bozkır Ziraat Odası Yönetimi ve Personelleri Konya'daki 14. Uluslararası Tarım, Tarımsal Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı açılışına katıldı.
gerçekleştirilecektir. Anadolu’nun b a ğ rı n d a ye r a l a n Bozkır, henüz yeterince varlığını ve gücünü duyuramadığı değerlere s a h i p t i r. Ta r i h i , coğrafyası, ekonomiye katkısı, yerel özellikleri, folklorik girdileri, mimarisi, sanatı, yaşam biçimi ve geçmişten günümüze öz değerleri. G e ç m i ş t e n Günümüze Bozkır Sempozyumunun düzenlenme amacı; tüm bu değerlerin bilimsel bir zeminde tartışılması, gerek daha önce bölge ile ilgili uğraşan akademisyenlerin gerekse konuya ilgi duyacak yeni ara ştırmacıların bir araya getirilmesi ve yeni bulgulara ulaşılmasının sağlanmasıdır. Arkeoloji, Biyoloji, Co ğra fya , Eğitim, Ekonomi, Hayvancılık, Jeoloji, Kültür, Mimarlık
ve Planlama, Sağlık, Sanat, Sosyoloji, Tarih, Turizm, Ziraat gibi farklı disiplinleri kapsayacak ola n sempozyumu n Yü rü tme K ur ulu n u , Selçuk Üniversite si Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Hasan Bahar ve Bo zkır Dernekler Federasyonu Başkanı Burhan Yılmaz oluşturmaktadır. Konya Valisi Muammer Erol, Selçuk Üniversite si R e k t ö r ü P r o f . . D r. Mustafa Şahin, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Selçukl u Belediy e Başkanı Uğur İbrahim Altay ve Prof.Dr.Mustafa Öz’ün Onur Kurulunu o l u ş t u r d u ğ u sempozyumun; geniş bir dan ışma kurulu ile Türkiye’den 13, yurt dışından 8 farklı üniversite ve 2 enstitüden k atılan kalabalık bir bilim kurulu
bulunmaktadır. Do ç. Dr.Ha vv a Alkan Bala, Yrd.Doç.Dr. Çağatay Benhür, Dr. Hatice Gül Küçükbezci, Dr. Margaret Aslan, Arş.Gör. Murat Turgut’un sekretaryasını yürüttüğü sempozyumun; ilk 2 günü Selçuk Üniversitesi A la a d d in K e yku b a t Yerleşkesi, Süleyman Demirel Kültür M e r k e z i n d e akademisyen ve araştırmacıların, halka açık sunumları olacaktır. S e mp oz yu mu n s o n günü ise bildiri sunan akademisyen ve araştırmacıların katılımı ile Bozkır ve çevresindeki tarihi turistik yerlere gezi düzenlenecek ve Bozkır halkı ile temas e d i l e c e k t i r . Sempozyumda sunulan b i l d i r i l e r, B o z k ır Belediyesince kitap olarak bastırılacaktır.
Leylekler Sarıoğlan'da Konaklı Bozkır Ziraat Odası Yönetim Kurulu Başkanı Ali Köse, Meclis Kurulu Başkanı Metin Sögüt, Ziraat Mühendisi Ali Aladağ ve Genel Sekreter Yakup Çetin Konya'da 23 Mart, 27 Mart tarihleri arasında faaliyet gösteren Tarım Fuarının açılışına katıldı. Konya Karatay Ziraat Odasında düzenlenen Konya Ziraat Odaları toplantısında Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar'ın katılımı ile gerçekleştirilen toplantıda Ge ne l Başka n Bayra kta r Sü t Üreticilerinin sorunlarını açıkladı ve Oda Başkanlarından Süt üreticilerini desteklemeleri yönünde taleplerde bulundu.
Karatay Ziraat Odası Başkanı Rıfat Ka vun e ker 'in e v sah ip li ği nd e gerçekleştirilen toplantıya Türkiye Ziraat Odaları Genel Başkanı Ş. Şemsi Bayraktar, Türkiye Ziraat Odaları Birliği Yönetim Kurulu Muhasip Üyesi Mustafa Hepokur ve Konya'da faaliyet gören ziraat odaları katıldı. Karatay Ziraat Odasında gerçekleştirilen toplantı sonrası 14. U lu s la r ar a sı Ta rı m , Ta rı m sa l Mekanizasyon ve Tarla Teknolojileri Fuarı açılışına geçildi. Başkan Köse ve ekibi Tarım fuarında Tarım sektöründeki yenilikleri yerinde inceleme fırsatı buldu.
Baharın müjdecisi olan leyleklerin her sene son cemrenin toprağa düşmesinin ardından İlçemize bağlı Sarıoğlan Mahallesinde konaklamaya başladılar. İlçemize bağlı Sarıoğlan Mahallesine yılın ilk leylekleri geldi. Baharın müjdecisi olan leyleklerin her sene son cemrenin toprağa düşmesinin ardından bu yılda yuvalarına geldiler. Geçtiğimiz yıla göre daha erken gelen, kış
mevsiminin ardından baharın müjdec isi leylekler, bıraktıkları yuvalarına geri döndüler. Öte yandan Leylekleri gören Mahalle sakinleri leyleklerin her yıl Mart ayının çıkması ve Nisan ayının girmesiy le birlikte
Sarıoğlan’a gelirlerdi. Bu yıl kış ayının oldukça az olmasından dolayı Mart a y ı n ı n o r t a l a rı n d a gelmeye başladıklarını söyleyen Mahalle sakinleri leyleklerin mahallelerine gelmesiyle birlikte Sarıoğlan’a ayrı bir renk kattı dediler.