Bozkır Postası Gazetesi Sayı:869

Page 1

4 OCAK 2016 PAZARTESİ

SAYI: 869 KURULUŞ 1988 - YIL: 27 FİYATI 50 Kr.

‘Acil restor ihtiyaç var’ Konya'da Helenistik dönemde kurulan, hala ayakta olan surları, tiyatrosu, zafer takı ve su kemerleriyle Roma taş işçiliğinin Anadolu'daki en önemli örneklerinden Bozkır Zengibar Kalesi'nin acil restorasyona ihtiyacı olduğu bildirildi.

Haberi Sayfa 5’de)

7,5 kilometrelik stabilize çalışması tamamlandı Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün ve Bozkır İlçe Kaymakamı Mustafa Demir, Bozkır’ın en önemli yayla yollarından bir tanesi olan, Bozkır halkı ve Yörükler için sıklıkla kullanılan Çağlayan yayla yolunun asfaltlama çalışmalarını yerinde incelediler.

K ony a Müz eler Müdürü Yusuf Benli, yaptı ğı açıklamada, ilçemiz Bozkır yakınlarında Helenistik dönemde kur ulduğu d eğe r l en di r i l en v e Zengibar Kalesi olarak bilinen antik kentin, Roma ve Bizans dönemi taş işçiliğinin en çarpıcı örnekleri arasında yer aldığını söyledi. Oldukça geniş bir alana yayılan kentin birçok güzelliğinin hala ayakta olduğuna işaret eden Benli, şöyle devam etti: “Kale surlarının büyük bölümü ve burçlar ayakta. Tiyatro, Roma d öne m in de za fer göstergesi zafer takı, Hristiyanlık döneminde kullanılan kilise, su kemerleri ve benzeri mimari yapılar dikkati (D. Sayfa 5’de) çekiyor.

Takımlarına destek artarak devam ediyor Karacahisar Derneğinin İstanbul’da organize ettiği voleybol turnuvasında tüm Karacahisarlı hemşehrilerimiz takımlarına artarak destek vermeye devam ediyor. Hem de bir araya gelerek hasret gideriyorlar.

Avukat Mehmet Gün’le hasret gideriyorlar

Hayırsever destekçileri için hatim okudular Kurulduğu yıldan bu yana hayırseverlerin sayesinde birçok projelere imza atan Bozkır Bimder Mevlid Kandilinde yardımda bulunan hayırseverler için hatim okuttu. Haberi Sayfa 6’da)

Merkezi İstanbul’da bulunan Bozkır Dere Mahallesi Derneği her zaman olduğu gibi yine düzenlediği Konferansta salonunu hınca hınç doldurdu. Başkan Ahmet Ilgaz ve Yönetim Kurulu Üyelerinin koordine ettiği Konferansa Zeytinburnu İmam Hatip Lisesinin 500 Kişilik konferans salonu dar geldi. Plat in Der gis inin Kapak yaptığı Bozkır’da Dünyaya Avukat olmak kitabını n yazarı Av. Mehmet Gün De re kas ab ası Derneğinin düzlendiği konferansta hemşerileri ile buluştu. BU buluşma haberini bizlerde Bozkır Postası olarak geçtiğimiz ha ft a g az et em i z de yayınlamıştık. Yoğun istek üzerine tekr ar yayınlıyoruz. (D. Sayfa 4’de)

Bozkır’da Mekke’nin Fethi Kutlandı

Merkezi İstanbul’da bulunan Bozkır Karacahisar Derneğinin İstanbul'da ikamet eden Bozkır Karacahisar Mahallesi sakinlerinin bir birilerini daha yakından tanımaları ve hasbi hal edebilmelerine vesile olması için Karacahisarlılar Derneğinin düzenlemiş olduğu voleybol turnuvasında bir araya gelerek hasret gideriyorlar. (D. Sayfa 4’de)

Mekke'nin Fethinin 1385. yıldönümü nedeniyle yılbaşı akşamı ilçemiz belediye yeni düğün salonunda Haberi Sayfa 3’de) gece düzenlendi.


SAYFA 2

4 OCAK 2016

Verilen Sözler Ne Oldu?

MHP Konya Milletvekili Bozkırlı hemşehrimiz Mustafa Kalaycı, TBMM Genel Kurulu’nda torba kanun teklifi üzerine yaptığı konuşmada “esnafımız, emekliler ve askerlerle” ilgili konuları gündeme getirdi. MHP Konya Mill et veki li B ozk ır lı Hemşe hrimi z Must afa Ka l a y c ı g a z e t e m i z e gö n d e rd i ğ i basın açıklamasında; Aşağıdaki konuları gündeme getirdi. “Ti cari arac ın ızı yenilerseniz ÖTV'nizi biz ödeyeceğiz” sözünüze ne oldu? Başbakanın şoför esnafına verdiği müjdelere ne oldu? 12 Mayıs 2015 tarihli Ankara Şoför Esnafı Buluşması toplantısında ne demişti? "Ticari taksi, hatlı minibüs, servis aracı, özel halk otobüsünüzü 2016 yılı sonuna kadar yenilerseniz ÖTV'nizi biz ödeyeceğiz." Hani nerede? 2016 yı lına giri yoruz, Hükümetin 2016 Eylem Planı'nda da görünmüyor. Araçlara takılacak kamera, GPRS bedeli vergiden düşülecek, minibüsçülerin motorlu taşıt vergisi sorunu çözülecek, halk otobüsleri tanımı Karayolları Trafik Kan unu 'n a e klen ece k denmişti. Bu sözlere ne oldu? Şoför esnafımıza verdiğiniz sözlerin üzerine mi yattınız? Hani sözünüz senetti? Şimdi protestolu senet mi oldu? Eğer, kredi ve vergi borcu olmayan esnaf kaldıysa hemen heykelini dikelim. "Söz verdik, yaptık." de d i k l e ri n i z e d e b i r baka lı m: "Esnaf ı mıza fa iz si z kred i d es te ği sağlayan Bakanlar Kurulu ka ra rı n ı çı k ar dı k ve uygulamaya başlandı." diyorsunuz. Doğru, bu kararlar yayımlandı ama bir esnafımızın faizsiz kredi i m k â n ı n d a n yararlanabilmesi için hangi şartlar gerekiyor haberiniz var mı? Vergi ve prim borcu olmayacak, kredi borcu olmayacak. Eğer devri iktidarınızda vergi ve kredi borcu olmayan bir

4 OCAK 2016 PAZARTESİ

esnaf kaldıysa hemen heyk eli ni di kel im. Esnafımız borç b a t a ğ ı n d a d ı r, k re d i borçlarını, vadesi gelen senetlerini, vergi ve prim borçlarını, kazanamadığı için ödeyemez duruma gelmiştir. Ve rg i v e pr im bo rçl a rı “ö de n eb il i r şek il de” yen id en yapılandırılmalı Esnafın durumunu en iyi muhasebecileri ve mali müşavirleri bilir. İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşav irler Odası geçtiğimiz günlerde beyaz sayfa önermiştir. Vergi ve prim borçlarının ödenebilir şekilde yeniden yapılandırılması, vergi ve primini düzenli ödeyenlere 5 puanlık indirim, dolaylı vergil erin p ayı nın az altılm ası gibi düz enl eme le ri ç özü m önerileri olarak sıralamıştır. Gelin, öncelikle ve hızla bu düzenlemeleri yapalım. Trafik si gortası p ri m l e ri n d e k i fa h i ş a rtı ş l a r v a ta n d a ş ı n sigortasını attırdı. Bugünlerde, başta şoför esnafımız olmak üzere, araç sahipleri trafik si g o rta s ın d a n d e rt yanmaktadır. Zorunlu trafik sigortası primlerindeki fahiş artışlar araç sahiplerini çi le de n ç ıka rmış, sigortasını attırmıştır. Trafik si go rta p ol i çe l eri neredeyse araçların kasko sig ortas ın a e ş değ er bedellere çıkmıştır. Sigorta primlerinde fiyat ka rmaşası, keyfî uygulamalar ve kontrolsüzlük yaşanıyor ama Hükûmet hiç oralı değil. Hükûmet, vatandaşın mağduriyetini seyretmemeli, bir an önce gerekli tedbirleri almalıdır. “Emeklilerimiz en az 300 lira promosyon alacaklar” demiştiniz, ne

S AYI : 869

İMTİYAZ SAHİBİ Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Adına Şerife YILMAZ HUSUSİ İLANLAR GENEL YAYIN YÖNETMENİ Yunus YILMAZ SÜTUN CM.: 3.00 SORUMLU YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ Filiz KILINÇEL DURU

ABONE ŞARTLARI POSTA ÜCRETİ DAHİL YILLIK YURT İÇİ 50

HUKUK SORUMLUSU Avukat Mustafa AKGÜL

ABONE ÜCRETLERİNİ YATIRABİLECEĞİNİZ HESAP NUMARASI BOZKIR PTT HES. NO.: 1108715

İDARE YERİ - DİZGİ VE BASKI Bozkır Postası Gazetesi ve Matbaası Yukarı Mahalle Çarşı İçi Kızılay Binası Yanı No:2 - BOZKIR/KONYA

Tel. (0332) 426 1026 - Gsm: 0530 458 1232 web: www.bozkirpostasi.com.tr email: haber@bozkirpostasi.com.tr

BU GAZETE BASIN AHLAK YASASINA UYAR YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU YAZARINA AİTTİR.

oldu? Sayın Başbakan Tü rk iye Em ekl il er Derneğinin 21 Ekim 2015 tar ih li Gene l K ur ul toplantısında "Bankalarla anlaşmalar yapıyoruz. Emeklilerimiz böylece yılda en az 300 lira promosyon almaya başlayacaklar." demi şti . Emek liye promosyon ödemesi ne oldu? Eylem planında da yok . O sö z se çi m ön ce si nd e m i k al d ı? Em ekl il e r banka promosyonu için sekiz yıldır mücadele veriyor. AKP Hükûmeti bunu bile hâ lâ be ce reme mi şt ir. Ask erl ik süresi p ri m ö d e me k s i zi n emeklilik hizmetinden sayılmalı Yıllardır ihmal edilen ve çok düşük düzeylerde kalan er ve erbaşlar ile as ke rî ö ğre nc i le rin h a r ç l ı k l a r ı yükseltilmektedir. MHP daha önce bu konuda kanun teklifleri vermiş, anca k AKP gün deme almamıştır. Şimdi bizim dediğimiz noktaya gelinmiş olmasını olumlu bulmakla birlikte yeterli görmüyoruz. Ayrıca, askerlikte geçen sü r e l er emeklilik he s ab ı n d a d oğ ru d an hizmetten sayılmalı, sigorta primleri devlet tarafından karşılanmalıdır. Askerdeki muhtaç er ve erbaşların ailelerine yapılan yardım 500 liraya çıkarılmalıdır.

As tsu bayl ar da makam ve g örev tazminatı almalı A s t s u b a y emeklilerinin on üç yıldır maruz kaldıkları ve mağdur o l d u k l a rı b ü y ü k b i r haksızlık giderilmektedir. An ca k, ast su ba yla rın b a ş l a n g ı c ı n d a n b e ri makam ve görev tazminatı alamaması ve bundan dolayı, emekli olduklarında maaşlarının önemli oranda azalması konusu yine dikkate alınmamakta ve ast su ba yl arı mı zı n bu sorunu yine göz a rdı edilmektedir. Uzman erbaş ve uzman jandarmaların hakları mutlaka iyileştirilmeli U z m a n Er b a ş Kanunu günün şartlarına göre yeniden düzenlenerek tahsil ve kıdem durumlarına göre derece ve ek göstergeleriyle tazminatları yeniden belirlenmeli ve özlü k, mali ve sosyal hakları iyileştirilmelidir. Uzman erbaşların zatî silahı devlet tarafından verilmeli ve yanlarında ta şı mal ar ı na im kân sağlanmalıd ır. Uzman jandarmalara da statüsüne uy g u n ö zl ü k h a kl a rı verilmeli, kendilerine has ek göstergeler belirlenmeli ve hakkaniyete uygun bir şeklide tazminat puanları yukarı çekilmelidir.

PSİKOLOJİK BAKIŞ M. Emin KARABACAK Teknolojinin Sinir Ettiği Anne Babalar! Teknolojinin zirve yaptığı çağımızda günümüz insanları, birçok iş ve işlemlerini teknolojiden faydalanarak yapmaktadırlar. Buna rağmen iş ve işlerini yetiştiremeyen bu insanlar, günün yoğunluğunu ve işleri bitirememenin stresini akşamları evinde yaşamaktadırlar. Akşamları eve gelen bu insanlar; “Öf, bittim, ölüyorum!..” gibi sözlerle duygu yoğunluklarını ifade etmektedirler. Zihinsel olarak yorgun olan bu insanlar, ister istemez duygu yoğunluğu da fazla yaşayacaklarından en küçük o lums uzl ukla rda si nir pa tl aması ya şayac akl ard ır. Günümüz insanları eskisi gibi bağ bahçede kazma kürekle çalışmadıkları için, bedenen yorgun olmasalar da zihnen yorgun oldukları gerçek. İnsanlar zihinsel yorgunluklarında duygu yoğunluklarını fazla yaşadıkları da bir gerçek. Ancak şu da bir gerçek ki; evlerde aile bireylerinin deşarj olma ya da tepki verme adına birbirlerine bağırabilecekleri haklılığını da ortaya koymamaktadır. Evlerde aile bireyleri birbirlerine karşı en küçük şeylere tahammülleri yok. Özellikle anne babalar, çocukların en küçük yaramazlıklarına karşı tahammülün te’si kalmıyor. Evler sanki sükûnet yeri değil de birbirlerine bağırma yeri olmuş, herkes yorgunluktan birbirine bağırmaktadır. Akşamları işten eve gelen babalar; çocukların en küçük seslerine ya da annenin azıcık çocuklarla ilgilen sözüne, kıyameti koparmaktadırlar. Anneler de sinirli bir şekilde babalara, çocuklarla iki dakika ilgilen dedik kıyameti koparıyorsun; akşama kadar ben nasıl tahammül ediyorum diyebilmektedirler. Doğru, anneler çocuklarına tahammül ediyorlar; ancak onlarında çocukların en k üçük ya rama zlı kl arı na kar şı si nir le nmekt edi rl er. Anne babalar sanki sinir küpü olmuş patlamaya hazır birer bomba gibidirler. Aile bireyleri birbirlerine karşı en küçük anlayış ve sabır göster(e)memektedirler. Evde herkes birbirine bağırmakta ve en küçük bir olumsuzluklarda herkes birbirine patlamaktadır. “Üzüm üzüme baka baka kararır.” atasözünde olduğu gibi anne babalar sinir küpü olunca çocuklarda ister istemez sinir küpü olacaktır. Babasına bir şey anlatmaya çalışan kardeşine ablası: “Kulağımın dibinde bağırıp durma ya!” diye tepki veriyor. Kardeşine tepkisini nedenini soran babaya abla: “Okulda zaten kafam şişiyor. Sınıflar olmuş kırkar kişi, sınıf susmuyor hoca susturmak için bağırıyor…” Anne babalar gerçektende sinirliler mi? Anne babalar, duygu yoğunluklarında çocuklarına karşı göstermedikleri anlayış ve sabrı, eş, dost ve arkadaş çevresine fazlasıyla gösterebilmektedirler. Anne babalar, çocukların en küçük olumsuzluklarına karşı bayramlık ağızlarına açarlarken; dost ve arkadaşlarına karşı daha anlayışlı ve daha sabırlıdırlar. Arkadaş çevresine; “Estağfirullah, önemli değil, ne demek, hay hay!” diye karşılık verilirken; çocuklardan gelen sıkıntılara karşı; “Ben sana kaç defa söyledim, ne anlamaz çocuksun!” gibi ifadelerle karşılık verilmektedir. İş yerinde alçak gönüllü ve mütevazı olan bir baba, akşam eve gelince aynı anlayışı ve mütevazılığı eş ve çocuklarına karşı göster(e)mez. Telefonda arkadaşlarına kurduğu o güzel cümleleri eş ve çocuklarına karşı kur(a)maz. Başka bir ifadeyle babalar, eşi ve çocuklarına gösterdiği sinirlilik ve umursamazlığı arkadaş çevresine göster(e)mez. Çünkü eşine ve çocuklarına davrandığı gibi davrandığı takdirde sonucun ne olacağını çok iyi bilmektedirler. Annelerde iş güç, ev işi, mutfak derken yoğun bir koşturmanın ardından onlarda yorgun düşmektedirler. Yorgunluğa okuldan dönen çocukların dertleriyle ilgilenmek ve onların arkalarını toplamak da eklenince anneler iyiden iyiye çileden çıkmaktadırlar. Çocukların ilgi ve isteklerine karşı kimseyi çekemeyecek kadar yorgun olan bu anneler, aynı geribildirimleri konu komşu ve arkadaş çevresine ver(e)memektedirler. Anneler yorgunda olsalar konu komşu ya da arkadaş çevresiyle konuşurken “Bacım, abl a, ablam…” diye konuşurlarken, çocuklarına karşı en küçük sevgi ifade eden yumuşak cümle kur(a)mazlar. Akşama kadar en güzel kelimeleri yumuşak bir şekilde arkadaşlarını kurmakta cömert davranan anne babalar; akşam evde çocuklarına bir o kadar cimrilik yaparlar. Akşama kadar yumuşak söz söylemekten yorulan birçok anne baba, çocukların ilgi ve alaka isteğine karşı verdikleri olumsuz geribildirimlerle çocukların isteklerine pişman ederler. Yorgunluktan elini kaldıracak hali olmayan bu anneler, kapısını çalan arkadaşını en güzel şekilde karşılamakta ve “Ay ne iyi etinde de geldin, gel biraz laflayalım!” diyebilmektedirler. Ya da arkadaşının bir yere gitme davetini geri çevirmek şöyle dursun seve seve gidebileceği en güzel şekilde ifade etmektedirler. Aynı durumda bir bardak su isteyen çocuklara aynı güzel ifadeler verilir mi onun yorumunu da size bırakıyorum. Hz. Musa (a.s)’a yumuşak söz söylemesini (“Ey Musa! Firavun’a karşı yumuşak söz söyle, ona yumuşaklık göster! (Tâhâ,44) ” isteyen Rabbimiz, eğitimleri konusunda anne babanın elinde birer emanet olan çocuklarla konuşurken ve onları eğitirken de yumuşak söz söylenmesi gerekmez mi? Sonuç olarak Müslüman’a; güler yüz göstermek (Müslim, Birr,144) tebessüm etmek (Tirmizi; Birr,36) ve yumuşak ve güzel söz söylemek (Buhârî, Edeb,34) sadakadır. Güler yüz, tebessüm ve yumuşak sözden eş dost ve arkadaş kadar, çocuklarında fazlasıyla hak ettiğini düşünüyorum. Bu sadakadan çocukları da mahrum bırakmak gerekir.


SAYFA 3

4 OCAK 2016

Sazlı mahallesinde sosyal tesisin temelleri atıldı

Hayırsever bir vatandaş Abdurrahman Topçu tarafından yaptırılacak olan Sazlı Mahallesi Sosyal Tesisin temelleri, Bozkır İlçe Müftüsü Seyit Böğet’in duaları eşliğinde Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün ve Bozkır İlçe Kaymakamı Mustafa Demir’in katılımlarıyla atıldı. Hayırsever vatandaş Abdurrahman Topçu tarafından ilçemize bağlı Sazlı Mahallesine sosyal tesis in temel at ma törenine katılan ve bir konuşma yapan Bozkır B e l e d i y e B a ş k a nı İbrahim Gün, her bir Bozkırlının, Bozkır ’a hizmet etme noktasında

büyük bir azi m gösterdiğine vurgu yaptı. Başkan Gün, sözlerine şu şekilde devam etti, “Bozkır’ın mahalleleriyle birlikte topyekün kalkınmasında Bel ediyem izi n ve K aym akam lığı mı zı n önemli görevl er inin y anı nda hay ır sever

hemşehrilerimize de ön emli görevler düşmektedir. Bozkır y ı l la r dı r hi z me t te n m a h r u m k al dı ğ ı n ı hepimiz biliyoruz. Bu çerçevede Bozkır ’ın mahalleleriyle birlikte t opy ekün k alk ınm a çab asında b üyük adımlar atıyoruz. Gerek

kapalı pazar alanımızın yapılmasıyla, gerek Ş eh ir k ona ğı m ı z ı n yapılmasıyla, bunun yanında prestij caddemiz, anıt meydan düzenlememizle topyekün kalkınmada büyük bir ivme kazandık. Bozkır’ın tarihi dokusunu yeniden canlandırmak

için de çalışmalarımız devam ediyor. Bunlardan en önemlisi geçtiğimiz günlerde ilk defa somut adımlarını atarak eylem planını belirlediğimiz Zengibar kalesini n turizme k a za n d ı r ıl ma s ıd ı r. Buranın t uri zme k az and ır ıl ma s ın ın

yanında Tar ihi Eski Belediye binamız ın resterasyonu ve Tarihi Selçuklu Köprümüzün resterasyonu da tarihi d o k u m u z a ö n em l i yatırımlarımız olacak. Restore çalışmalarının i h al e s i g e ç t i ğ i m i z aylarda tamamlanmış olup, gerek işi yapacak olan firma ger ekse teknik ve hava şartları olum suz luk l ar ından dolayı başlamamıştı. Bahar ayıyla birlikte bu alanların r estore çalışmaları da kaldığı yerden devam edecek. Yat ı r ı ml ar ı m ı z i lç e m e r k e z i y l e s ı nı r l ı k a l m a y ı p mahallelerimizde de dev a m edi y or. A l t yapıdan üst yapıya kadar mahallelerimizde büyük yatırımlar yaptık. Şu anda y apım ına başladı ğı mı z 5 mahallemizdeki sentetik ç i m s ah al a r ı m ı z ı n yapımına devam ed i y o r u z . M ah al l e k o na k l ar ı m ı z ı n da yapı mı da bahar aylarıyla birlikte tekrar yürüttükleri programlar yapımı devam edecek. çerçevesinde bu ay İlçemizde başlattığımız M e k k e ’ n i n F e t h i mahallelerle bir likte P r o g r a m ı n ı n topy ek ün k al kı nma ge r ç e k l e ş t i r i l di ğ i n i a t a ğ ı n d a , ö n e m l i belirttiler. Ortaklaşa sorumluluklarını yerine yürütülen programlar getirerek bu gün burada çerçevesinde her ay t e m e l i n i a t t ı ğ ı m ı z başka bir etkinliğin hayırsever vatandaşımız i l ç e d e Abdurrahman Topçu’ya gerçekleştirileceğini" t e ş e k k ü r edi y or um . ” ş ek l i nde belirttiler. konuştu.

Bozkır’da Mekke’nin Fethi Kutlandı Bozkır İlçe Müftülüğü ve Bozkır İmam Hatip Mezunları ve Gönüllüleri Derneğinin ortaklaşa düzenlemiş oldukları progr am dolayısıyla İlahiyatçı Seyit Ali Koçak hocanın s unumuyla "Mekke'nin Fethinden Gönüllerin Fethine" konulu etkinlik çok s ay ı da v at and aş ı n k a t l ı m ı i l e

gerçekleştirildi. Bozkır Belediye Yeni D üğün sa lonunda gerç ekleştirilen "Mekke'nin Fethinden Gönüllerin Fethine" programı Kuran-ı Kerim tilavet i ile başladı. Protokol konuşmaları sonrası İlahiyatçı Seyit Ali Koçak Mekke'nin Fethi konulu sohbetini gerçekleştirdi.

E tk inlik boyunc a ka tı l ım c ı lar G r up Ş em s i n in i l ah i v e ezgilerini dinledi. Etkinlik sonrasında Grup Şems Sem az en Gös t eri düzenledi, Mekke'nin Fethinin 1385. yıldönümü nedeniyle düzenlenen program İlçe Vaizi Ahmet Dinç hocanın duası sonrası sonlandırıldı.

P r o t o k o l konuşmalarını gerçekleştiren Bozkır ilçe Müftüsü Seyit Böğet ve Bozkır İmam Hatip Mezunları ve Gönüllüleri De rn e ğ i ( Bi md e r ) Başkanı Mehmet Görür "H er ay Bozkır İlçe Müftülüğü ile Bozkır ilç es inde f aali yet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarının ortaklaşa


4 OCAK 2016

GÖLGELER Mehmet CEYLAN İRADEYİ MUHAFAZA ETMEK

Dereliler Avukat Mehmet Gün’le hasret gideriyorlar Kon f eran sı n aç ıl ı ş konuşmasını n Derne k Başkanı Ahmet Ilgaz yaptı. Hemşerisi Mehmet Gül’ün hikayesini çok iyi bilen Ilg az, konuş urk en ve hemş eri sinden bah sede rk en old ukça duygu land ı. De rn eğin yaptı ğı çalı şmalardan bahseden Başkan Ahmet Ilgaz Pazar günü olmasına rağmen 500 kişilik bu sa lo n u h ı nc a h ı n ç doldurduğunuz için Sizlerle gurur duyuyorum dedi. B a ş k a n ı n konuşmasının ardından k ü r s ü y e Bo z k ı r ’ d a n Dün yaya avuka t olan Meh met Gü l ge ld i. Di kkat li ce din len mesi ge rek e n h ik ây e si ni anlatmaya başlamadan Dua yapılmasını istedi ve duanın ardından ko n f e ra n sa b a ş l a d ı . Aslında konferans demek biraz haksızlık olur. Avukat Gü n k en d i y a ş a m hikayesini anlattı. Arkadaşlarım, “Yaşadıklarını yazmalısın” dediklerinde, “Benim gibi çokları var, sıradan bir yaşa mdı , de ğe r mi ?” derdim. Büronun 25’inci yılını kutlarken; başarı hikayeni paylaşmalısın ısrarları üzerine zayıf yerimden yakalanıp ikna oldum. Günlük tutmadığım ve çok yoğun bir tempoda çalıştığım için kitap birkaç yılda tamamlandı. Evet. Ha yat ta dört çoc ukla Konya Bozkır’ın Dere Köyü’nde tek başına kalıp da binbir yoksunluk içinde dikiş dikerek, iğne vurarak, dağdan odun kesip sa tarak, inek ve keçi besleyerek ailesini bir ara da ve ay ak ta tutabilmek; onur, dürüstlük ve iyilik değerleri aşıladığı çocuklar ını sağ lıkla

büyüte bilmek… Kimin harcı ola bilir? “Ana m ağlamasın” diyerek daha 3 yaşıma bile gelmeden omzuma aldığım koca yük, yaşam yolumu çizdi. Daha o yaşta kendi kendime keşfettiğim ve üstlendiğim sorumluluk duygusu beni ha y a tım boyunca bırakmadı, ben de onu hiç terk etmedim. Yoklukları n aslında büyük bir zenginli k olduğunu fark ettim. Bizim oralarda evler iki katlı olur. Zeminde hayvanlar barınır, saman ve odunlar saklanır; o bölüme ayrı bir kapıdan girilir. Ahırın üstündeki ayrı kapıdan girilen birinci katta insanlar yaşar. Her evde geniş bir balkon ve evin ortasında bütün odaların içine açıldığı ‘hayat’ denilen ortak yaşam alanı olur. Balkonumuzun bir ucunda babamın terzi odası vardı. Baba m, keçi kılı ndan örülmüş kumaş lardan elbise dikerdi. Sonradan öğrendim; onları Cuma günleri Sırıstad’a satmaya götürürmüş. Hep O’nun gibi olmak istedim. Çünkü herke s O’nu “Çok iyi biriydi” diye anardı. Ben de O’nun gibi iyi bir insan olmak istedim. O’nu çok az tanıyabildim ve nasıl iyi o l un d u ğ u n u o nd a n öğrenme imkanım olmadı maalesef. Köydeki herkes, benim için “Bu çocuk oku mal ı” di yo rd u. İlkokuldan sonra gidilecek okul belliydi ve ortaokul tam evimizin karşısına yapılmıştı. Anam Kozlu Kö yü ’n d eki da na mı zı satmaya karar vermişti ve dünyalar benim olmuştu. Kayıt için çektireceğimiz fotoğraf için komşunun Hüse yin Ca n’ın Almanya’daki babasının

kravatını ve ceketini ödünç aldığımızı hatırlıyorum. Benim ilkokul öğretmeni değil de avukat olmam, dışımda gelişen ve kontrol edemeyeceğim olaylar ve tesadüfler sonucundadır. Ortaokuldan sonra üç yıllık Parasız Yatılı Devlet Lisesi yerine dört yıllık Çanakkale Öğretmen Okulu’nu tercih etmemim nedeni, normal liseye göre bir yıl fazla okumak ama okulu bitirir bitirmez de öğ retmen çıkmaktı. Böylece kısa zamanda geliri olan bir mesleğe başlayacak ve aileme destek olabilecektim. Fakat bu planım benim dışımdaki bir sebeple bozuldu. 1974 yılında öğretmen okul ların ın dört yıl lı k statüsü kaldırıldı, düz lise ayarına indirildi. Öğretmen olabilmek için üniversite sınavını kazanmak ve iki yıllık Eğitim Enstitüsü’nü bit irme k gerek iyo rd u. Ancak hakkımızı elimizden alan, amacımıza ulaşmayı bir yıl daha geciktiren bu d e ğ i ş i k l i ğ i öğretmenlerimizin yardımı ile ve çok çalışarak fırsata dö n üş t ürd ük . Sı na va hazırlık sırasında madem üniversite sınavına girmek zorunday ız, o zaman eğitim enstitüleri dışındaki fakülteleri de yazalım fikri ol uş tu … Ü ni ve r si te sın avın a kayı t için yatırmam gereken 100 lirayı, yazı n çalışarak ödemek üzere hocamdan borç aldım. Ve İstanbul Üni ve rs it e si Huk u k Fakültesi’ni kazandım. 1976’da girdiğim fakülteyi 1980’de bitirmiş, okuldan dört yılda mezun olma başarısını göstermiştim. Ama bu gerçek bir başarı değildi. Hocalarımız o zaman öğrencileri çok

zorlamamışlardı. İyi bir meslek edinmiştim. 3-4 yıl kadar İ st an b u l ’ d a k i a v u ka t dayımın yanında çalıştım. Bu süreçte yaşadığım zorlukları, tecrübeleri, ne d e n a yrı l ı ş ka ra rı aldığımı, ‘bir avukat-bir ça n t a ’ dö n e m i mi ve büronun kuruluş öyküsünü her ayrıntısıyla kitapta anlattı m. 80’li yıllarda uluslararası iş yapan 5-6 avukat vardı. En büyük farkları çok iyi yabancı dil biliyor olmalarıydı. Ben bütün öğrencilik hayatım bo yu nc a F ra ns ı zca öğrenmiş ama hiçbir yerde kullanamamıştım. Yine de ilerlet mek ist iyordum. Sabah Gazetesi Oxford Üniversitesi ile ortak bir İngilizce öğrenme seti veriyordu kupon biriktirerek ald ı m. Ge cel eri BBC dinleyerek, Sultanahmet’te turistlerle sohbet ederek kon uş ma ye tk in li ği mi geliştirdim. Bir Türk ile ev l e n ere k İ st a n b u l ’a ye rl e şm iş bi r İ ng i l i z avu ka tl a ta nı şt ı m ve böyl ece Dünya ’da avukatlık serüvenimde b a şl a n ı ş o l d u d e d i . Doğruluk, Dürüstlük ve başa ra bil mek i nsa nın temel İlkeleri olmalı diye Av. Mehmet Gün yaklaşık iki saat süren konferansın son u nd a 50 0’ e a kı m hemşerisine kitabının tek tek imzalayarak takdim etti. İmz a me rasi min in ardından Dere Kasabası Derneği Başkanı Ahmet Ilgaz ve Konferansa katılan Dernek ve Vakıf Başkanları ile hemşerilerine güzel bir menüden oluşan Öğle yemeği ikramında bulundu ve yemeğin a rdı ndan Konferans çekilen hatır fotoğrafı ile sona erdi.

Takımlarına destek artarak devam ediyor Dernek yönetiminin organize etmiş olduğu vole ybo l ma çlar ı Z ey t i n bu r nu A d i l e Mermerci Lisesi Spor S al o n un da de v a m edi y or. H er p az ar akşamı Saat 20:30' da gerçekleştirilen maçlara İstanbul’da bulunan tüm kara cah isa rl ıla rın buluş maları ar tar ak devam ettiği öğrenildi. Ga z e t e m iz e açıklamalarda bulunan İstanbul Karacahisarlılar Der ne ği Başk an ı Mu sta fa Dö nm ez "Turnuvamıza katılan sporcular ve takımları desteklemek için gelen köylülerimizle beraber güzel ve eğlenceli vakit geçiriyoruz. Amacımız tüm Karacahisarlıları bir araya getirerek birlik ve beraberliğimizin pekişmesidir. Allah’a şükürler olsun takımımıza da hemşehrilerimizden destek her hafta artarak devam ediyor” dedi.

İnsan hayatını idame ettirebilmesi için bazı olguları iyi tanıyıp muhafaza etmesi gerekmektedir. O olguları muhafaza edemezseniz zaten yaşama koşullarını yerine getirememiş olursunuz. İşte insan hayatının en önemli olgularından biri de iradeyi muhafaza etmektir. Eğer bir şekilde iradeyi muhafaza edemez, kaybederseniz tüm düzeniniz bozulur. İradeyi kaybetmeniz halinde kumandayı başkasına kaptırır uydu görevi görürsünüz. Önce irade kendi hayatımızda başlar. Hayatımızın nasıl yönlenmesi gerektiğini, hangi yolun daha doğru olduğunu göremez, feraset sahibi olmaz, irademizi sağlam tutamazsak kaygan bir yolda rüzgarın esintisiyle savrulur gideriz. İnsan hayatında yollar vardır ama o kadar net çizgi değildir. İnsan nefsine ağır gelen ama sonu aydınlık olan yollar olduğu gibi cazibesine kapılıp insan nefsine şirin gelen sonu karanlık olan yollar da vardır. İşte yol ayırımlarında akıl ile birleşen irade devreye girer. Eğer iradenin direksiyonu aklınızın emrinde olur, iradenizi sağlam tutarsanız zor gibi görünen yolların sonundan korkmayın ama iradenin direksiyonunu aklınıza havale etmez ve sağlam tutmazsanız nefsinize hoş gelen güzel gibi olan şeylerin sonunun hüsran olduğunu göreceksiniz. Aynen insan hayatı gibi sorumlu olduğumuz alanların, makamların, sorumluluk yükümüzün idaresinde de aklın emrine verilmiş bir iradeye ihtiyacımız vardır. Eğer sorumlu olduğunuz alanların idaresini başkalarının iradesinin gücünün korkusuyla yapar, sorumluluk alanlarında iradenizi göstermezseniz, sorumluluk alanlarınızı kötü yönetmeye mahkum olursunuz. O zaman bir sürü yanlışı da beraberinde getirirsiniz. Hatta öyle hale gelirsiniz ki, en doğru yönlendirme ve fikirleri bile kendinize karşı görürsünüz. Başka iradenin gücünün zehirlenmesiyle ne yaptığınızın farklında bile olamazsınız. Hal böyle olunca aynen insan hayatında olduğu gibi aklın emrinde olmayan zayıf bir iradeyle çok hoşmuş gibi görünen yolunuzun aslında ne felaketler getirdiğini görmek bile istemezsiniz. Bulunduğunuz alanın ne hale geldiğini, nasıl bir hal aldığını, tabiri caizse karizmasının nasıl çizildiğini fark bile edemezsiniz. Sonunda suçlayacak birilerini arar, belki de en doğru olanları görmez, doğru söylem ve fikirlere gözlerinizi kulaklarınızı kaparsınız. Çünkü o zafiyetin ezikliği altında verdiği hazımsızlığı kaldıramazsınız üstünüzden. İşte aklın emrindeki sağlam iradenin önemi bu kadar büyüktür. Hem kendi hayatınızın çizgisini, hem sorumlu olduğunuz alanların çizgisini aklın emrindeki sağlam iradeyle ve ferasetinizi birleştirerek doğru işler yapmış olursunuz. Aklınızı kullanmak için bir örnek verelim. Bir alandasınız. Görünüşte düz alan çiçeklerle kaplı fakat etrafı taşlık kayalık. Karşıya geçmek istiyorsunuz. Çiçeklik alan çok hoşunuza gidiyor. Tam yürüyeceksiniz, size bir zat: “Dur! Gitme orası bataklık, çevreyi dolaş” diyor. Siz çevrenin görüntüsüne bakıp görüntünün hoşluğuyla zatı dinlemeyip yürüyorsunuz. Tam o hoş görünümlü alanda batıyorsunuz. O zatı dinleseniz az taş kaya atlayacaktınız ama sonunda rahat gidecektiniz. Kurtulmasına kurtuluyorsunuz belki ama bir kere batıyorsunuz. O zat size gelip: “Niye laf dinlemedin? Size söylemiştim.” dediği zaman ise o zatın doğru söylediğini kabullenmez: “Ne olmuş?” deyiverirsiniz. Denediğinizi söylersiniz. Aslında bir daha oradan geçmek gibi bir niyetiniz de olmaz ama bir kere irade zafiyeti kara bir leke olarak kalır. Dilimizin döndüğünce iradenin önemine değindik. Aslında kitaplar dolar iradenin önemi hakkında. Ne yapalım köşe yazısı bu alanımız dar. Önemli olan dar alanlara çok şey sığdırabilmek değil mi?... Feraset sahipleri anlar… Selametle….

ZAYİ : 1 Aralık 2015 Tarihinde, Nüfus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Hüseyin OYNAK T.C. No: 296***72214 Çağlayan Mahallesi - BOZKIR


SAYFA 5

4 OCAK 2016

7,5 kilometrelik stabilize çalışması tamamlandı Konya Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmalara başlanan Çağlayan Yayla Yolu ile ilgili Bozkır Belediye Başkanı İbrahim Gün ve Bozkır İlçe Kaymakamı Mustafa Demir, Yörüklerin Bozkır’a geldikleri yayla yolundaki asfaltlama çalışmalarını yerinde inceleyerek, çalışmalar hakkında bilgi verdiler. Çağlayan yayla yolunun yörükler ve Bozkır halkı için önemli bir yere sahip olduğunu ve Bozkır halkının önemle yapılmasını istediği, bu isteğin yerine getirilmesinden dolayı mutlu olduklarını söyleyen Başkan Gün, asfaltlama çalışması hakkında da bilgiler verdi. Başkan Gün, “Çağlayan yayla

yolumuzun asfaltlanması için göreve geldiğim iz ilk günden it ibaren y apı lmas ı ist enilen en önem li çalışmalardan bir tanesiydi. Yaklaşık 4 ay önce ihalesi yapılan ve 1 aydır devam eden çalışmalar neticesinde bu gün 7.5 kilometrede stabilize çalışmaları tamamlanmıştır. Kış sezonuna girildiği için çalışmalara şu anda ara verildi. Baharla birlikte çalışmalar kaldığı yerden devam edecek ve toplamda 16 kilometre olan yayla yolu asfaltlanmış olacak. Bu yolumuzun genişliği 7 metre olup, güzel ve kullanışlı bir yol olacak. Bu çalışmalarda emeği geçen başta Büyükşehir Belediye Başkanım olmak üzere, Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri

Dairesi Başkanlığına teşekkür ederim” diye konuştu. Bozkır İlçe Kaymakamı Mustafa Demir ise konuşmalarında şu ifadelere yer verdi, “Yörükleriyle meşhur Bozkır için çağlayan yayla yolu çok büyük öneme sahipti. Buranın faaliyete geçmesiyle birlikte önemli bir hizmet gerçekleştirilmiş olacak. Bu hizmetin gerç ekleşmes inde emeği geç en Büyükşehir Belediye Başkanımıza, Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Daire Başkanlığına ve Bozkır Belediye Başkanımız İbrahim Gün’e şahsım ve kurumum adına teşekkür ederim” diye konuştu.

‘Acil restorasyona ihtiyaç var’ Roma döneminde bö lgeni n g arn izon k o mu t an l ı ğ ı o l ara k kullanıldığı anlaşılıyor. B ozkı r Zengibar, Konya’daki antik kentlerin en önemlilerinden biridir. Burası, Konya’nın Efes’i diyebileceğimiz önemde b ir y erl eş im ye ri d ir. ” Benli, bölgede Kültür ve Turizm Bakanlığınca 3 y ıl d ır a r a ştı rm a l a r y ap ıl d ığ ı nı b el i rt e rek şunları söyledi: “Kentin, Ulupınar ve Acılar’dan birer kapısı var. Çok küçük bir temizlik çalışmasıyla veya birkaç senelik kurtarma kazısıyla birçok eser ortaya

çıkarılabilir. Güneydeki kapıdan başlayarak devam e den bi r an a ca dde , caddenin kenarlarında dükkânlar ve zafer takına kadar uzanan bölüm şu an en çok dikka ti çeken alanlar. Elbette acil bir restorasyona ihtiyacı var. Bi r ü n i ve rsi t e mi z de n a r aş t ır m a g ör e vl i si ç a l ı şm a la ra b a şl a d ı . Mahalli bir destekle bu r es t or as y on un g e rçe kl e şe c eğ i ne v e sonuç alınacağına inanıyorum.” – Bazı bölümlere zarar verilmiş Bozkır Zengibar’da

yaptıkları incelemede bazı bölümlere zarar verildiğini tespit ettiklerini anlatan Benli, yörede yaşayanlardan bu alanın korun ması konusunda d es t ek be kl e di kl e rin i aktardı. Özel likle kaya m e z a rl a rı n ı n o l d u ğ u kısımda tahribatın fazla olduğuna işaret eden Benli, sözlerini şunları kaydetti: “Halkımızdan ricamız, kültür varlıklarımıza zarar v e rm e s i n l e r. B u n l a r geçmişten b ize ka dar g e l m i ş d e ğ e r l e r d i r. Korunup, bizden sonra g e le ce k ne si l le re

aktarılması gereken önemli kültür varlıklarıdır. İleride bu bölgenin turizm merkezi olabileceği unutulmasın. Zengibar Kalesi’ne sahip çıkarak bölgenin turizme kazandırılması konusunda destek olsunlar. Antalya yolu, o bölgeden geçiyor. Turizme kazandırılması için başlatılan çabalar, uzun soluklu çalışmalar. Zengibar ve çevresinin 10 yıl içinde turizm açısından çok önemli bir merkez haline geleceğini düşünüyorum” şeklinde konuştu.

T.C. BOZKIR BELEDİYE BAŞKANLIĞINDAN İŞYERİ KİRA İHALE İLANI 1-Mülkiyeti Belediyemize ait, İlçe Merkezi Yukarı Mahalle Fevzi paşa Caddesi No:2’de bulunan 193/1 ada Parseldeki Belediye Dükkanlarındaki 3. Kattaki takriben 376,83m2 işyeri 5 (Beş) yıl müddetle, Dere içi Mahallesi Nevzat ÇOLAK Caddesi No:5’de bulunan yaklaşık 50 m2 işyeri 3 (üç) yıl müddetle, 2886 Sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45. maddesine göre açık teklif usulü ile kiraya verilecektir 2-İhale 21.01.2016 Perşembe günü saat 10.30’da Bozkır Belediyesi hizmet binası içerisinde bulunan Encümen salonunda, Bozkır Belediye Encümeni’nce yapılacaktır. İhaleyi yapıp-yapmamakta Belediye Encümeni tamamen serbesttir. 3- İsteklilerin ihaleye katılabilmeleri için istenen belgeler: a. T.C. Vatandaşlık numarasının bulunduğu nüfus cüzdanı sureti ( ihale anında aslı ile teyid edilecektir.) b. Şartname ve eklerinin tamamen okuyup kayıtsız şartsız kabul ettiğini ve ihaleye katılmak istediği belirten dilekçe, c. İkamet Belgesi (Türkiye’de adres göstermek ), d. Geçici teminatı yatırmış olmak, e. İhaleye tüzel kişiler katılacaksa idare merkezlerinin bulunduğu yer mahkemelerinden veya siciline kayıtlı bulunduğu Ticaret veya Sanayi Odasından yada benzeri makamdan ihalenin yapıldığı yıl içinde alınmış tüzel kişiliğin sicile kayıtlı olduğuna dair belge, f. Tüzel kişilik adına ihaleye katılacak veya teklifte bulunacak kişilerin tüzel kişiliği temsile yetkili olduklarını gösterir noterlikçe tasdik edilmiş yetki belgesi ve imza sirküleri g. İstekliler adına vekâleten ihaleye iştirak ediliyorsa noterce tasdik edilmiş vekâletname ve imza sirküleri. h. İsteklilerin Bozkır Belediyesinden Borcu yoktur yazısı ibraz etmeleri. 4 -Şartn ame v e ek leri Bozkı r Be led iye Hi zmet Bi nas ı – Eml ak ve İs timl âk Mü dürlü ğü Bürosu nda be dels iz g örü leb ili r. İlan Olunur. YILLIK GEÇİÇİ NO İHALE SAATİ VASFI M² ADRESİ VE YERİ MUAMMEN BEDELİ TEMİNAT ( TL ) 1 İlçe Merkezi Yukarı Mahalle Fevzipaşa Caddesi No:2 BOZKIR İşyeri Brüt : 376.83m² 500.00 TL. 14.400.00TL+ %18 KDV 10:30 1

Dere içi Mahallesi Nevzat ÇOLAK Caddesi No:5 BOZKIR

İşyeri Brüt:50m2

100.00 TL.

1.200.00TL+ %18 KDV

10:40

İHALE EVRAKLARI VE TEMİNATA İLİŞKİN ESASLAR: İhaleye katılacak isteklilerin ihale günü saat 10.30’a kadar, encümence pazarlığa bırakılan gayrimenkuller için bir hafta sonra 28.01.2016 Perşembe günü saat 10.30’a kadar geçici teminatların yatırılması ve ihale evraklarının Belediyemiz Emlak ve İstimlak Müdürlüğüne teslim etmeleri gerekmektedir. İLAN OLUNUR. Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

Basın: 214198

www.bik.gov.tr


SAYFA 6

4 OCAK 2016

BACASI TÜTEN EVLER! Gittim… Gördüm… Geldim… Yine yol göründü…20 Aralık 2015 Pazar akşamı, Harem otogarı,Kontur 20:45 sefer sayılı,Bozkır – Meyre & Harmanpınar yoluna koyuluyorum…Daha yazıhanede gözlerimin kepenkleri kapanıyordu,otobüse binip,hele birde iki kişilik koltuk rahatlığında hemen uykuya dalıyorum…Bir anons,Metin di n le n me t e si sl e r i ,y i r mi d a ki ka i h ti y aç molası…Uyanıp,inmek ne mümkün,devam derin uykuya…Bilecik Eskişehir,Bolvadin,Çay uyuyarak geçilir,yine bir anons, Kirazlıbahçe dinlenme tesisleri… Uykumu almışım,iniyorum aşağı,lavobaya gittim,etrafı gezdim,fotoğraflar çektim…Ali Rıza abi,sende mi burdasın,ben niye görmedim deyiverdi Hacı kaptan Ali Oktay..Tabii burdayım,Haremde orta kapıdan bindim,yol boyunca uyudum,yeni gördüm sizi deyip, basıyorum deklanşöre,bir kare fotoğrafını alıyorum kaptan koltuğunda, gülümseşerek… Soğuk, fakat üşütmeyen bir ayaz var Akşehir’de… Beyşehir… Sabah 06:30,yine Ali kaptan,abi geçmiş olsun,baba nasıl? Hayırdır nerden biliyorsun,abi internetden takip ediyorum babayı…Etraf olabildiğince dumanlı,sisli,kırağı yağmış..Bir türkü tutturuyorum içimden: “Oy göresim geldi suna boylumu, Dumanlı,dumanlı oy bizim eller…” Otobüsde yan koltukda iki kişi var,bir fotoğrafımı çekmesini rice ediyorum,çekiyor sağ olsun.Abi çok sosyalsın,nerelisin? Bozkır’lıyım…Bir abim vardı,çok mert biriydi,işleri bozuldu,şimdi bir marketin kahvaltılık reyonunda çalışıyor.Asarlık’lı mı diyorum,evet,evet Asarlık’lı.. Bu ruh haliyle Seydişehir otogarına giriyoruz.. “Oturup ağlasam delisin derler, Dumanlı,dumanlı oy bizim eller…” Seydişehir & Bozkır 50 Km…Yazdam’lı bir hemşerimle aynı koltuğa geçip,koyu bir sohbete başlıyoruz…İlk ve son konu “Bozkır-Yazdam Ekibi..” Mevl üt Ya lçı nka ya, a bil er, ye ğen ler, Ya yla lı Mustafa,Meyreli düdükçü Osman…Önümüzde bir teyze ot u ru r, o d a g i rdi so h be t i mi z e; o ğl u m se n gazetecimisin..Nerden bildin teyze ! Hep fotoğraf çekiyorsun da… Gazetecinin olmadığı yerde,gazeteci sayı lı rı m,Teyze …Teyzem de Ul upı nar ’l ıymı ş… Dumanlıdır amman Bozkır dağları… Aliçerçi, Meyre, Bahatlar,Akçapınar geçilir,dumanlar arasından..Ve Bozkır…Dumandan eser yok,her halde soba dumanları bastırmış sisi, dumanı… Kontur yazanesinde iniyorum.O da ne kaldırımda ahşap bir ürün,sandık desem değil,tabut desem o da değil,inceleyince modern “arı kovanı” olduğunu anlıyorum. ”Kütük kovana" kardeş gelmiş.Karacaardıçlı bir hemşehrimiz üretiyormuş.. Çarşamba boyu yürüyerek Mantaki’de oturan eniştemin evine vasıl oldum.Zil çalınır,kapı açılır,Video ç e k i m i i ç i n m a k i n e d e a y a r l a n ı r, k a h v a l t ı masası,anam,kardeşim..Beni gelecek diye“Bozkır peynirlisi “ yaptırmış yeğenim…Hep beraber kahvaltı masasındayız, anamın elini öpüp,hal-hatırını soruyorum, Video çekimini yaparak… Tekrar Çarşamba boyu yaya olarak Bozkır belediyesi,Kontur yazanesi,Torku-Mevlana şekeri..Baba dostu Oğul Tutumlu market…Çarşı Camii öğle namazı…Namaz çıkışı “ koksu-helva “ ikramı var,göçenler için…Şadırvan’da köylüm-Ayka ayakkabı Mevlüt Ayyıldız’la selamlaşma…Yakup Çetin-Hüseyin Dumru ile görüşüyorum,Özümağa Eczanesinde…Bozkır Postası,Türk Telekom,Hükümet konağı-Adliye,Ziraat odası, OTM, Özmar marketleri…

Erdoğan Kundura…Zafer Erdoğan..Mehmet – Mustafa Güney,Mustafa Şimşek, Süleyman Yakalı.. Bozkır’a gelinirde Küflü keş,tahin,köpük alınmaz mı? Bir telefon,enişte-öğretmenim Ali Kemal Karakaş.. Ali Rıza buyur gel,evdeyiz…Dayımın yadigarı Fatma halam..Yatsı namazı Mantaki Camii..Akşam misafirlerimiz var,bizim köyden,belediye ta hsi ldarı Abdullah Ergüven,gayınları,baldızı,hanımı,toplanmışlar anamıbeni ziyarete gelmişler.Hoş bir Bozkır akşamını yaşadık.. 22 Aralık 2015 Salı sabahı 05:00 uyandım.Çıktım yola,çarşıya doğru..Fırınlar çalışır, Çarşamba Çayı ç a ğ ı l d a r… S a b a h Ez a n l a rı ç ı n l a r B o z k ı r semalarında…Açıyorum makinamı, çekiyorum bu eşsiz g üze lli ği, kayd edi yorum…Çarşı Camii …Sab ah namazı…Seydişehir minibüsü…06:15 Hareket ediyor, birkaç yolcuyla… Meyre & Harmanpınar beklemede iniyorum.Etraf tamamen sis,duman…Göz gözü görmez..Yürüyorum dumanları yararak…Köy girişinde sokak lambaları dumanı dağıtıyor,yer yer… Gaynanamın evi..Zil basılır,kapı açılır,uyanırlar ç olu k, çoc uk. Hel e Al i Niy azi -Fat ma , ma hmu r gözlerle..Birlikte kahvaltı yapılır..İnternete girilir,gerekli paylaşımlar yapılır…Zaman az,ziyaret edilecek yer çok…Ya Allah deyip çıkıyorum köyümün cadde, sokaklarına…Hacasanların Abdullah emmim, Kadirin İbrahim dayım,Musalla-Mezar ziyaretim…Bostan arasından bizim ev…Yaprakları dökmüş ağaçlar,daha bir net,güzel görünür olmuş etraf…Ulumuhar,Camii meydanı fotoğraflanır… Yu s u f eniştem. Murtaza…Helime t eyzem…Ort aharma n-Şükrü’ nün du lu,bel ediye önü,kahvesi…İki masa var oturan,beş altı kişi var oturaklarda.Zervatçı-Balıkçı tezgahını açmış,köpekler aç,ağızları açık,balıkçıya bakarlar,atsada bir şeyler kapışsak diye.. Belediye hizmet binaları boyanmış,yeşil-beyaz.Konya Büyük Şehir Belediyesi… Öğle vakti…Meyre & Harmanpınar Camii..On bir kişi s a f t u t t u k, o mu z , o m u z, y ü re k , y ü re ğ e …Ca m i i Hocam ız ,Uzun İbrahim ,Bek çi Ahmet,Hacıhüseyin,Arif,Tatışın Hasan,Dıvılının Ab d urra h ma n, Tu l uğ u n Mu sa , Bu f a ki r, Gi zi rn Memet,Bacaksızın Hüseyin… Ömer Hocam…Bağlınca Ali abim..Habibe yeni evine taşınmış..Eniştemiz Mustafa.. Demiroluk onarılmış,yeni haliyle de güzel…Mehmet Akseki ev inşaatına başlamış…Yol hazırlıkları yapılır…Fadim gelin,Beğiş Mustafa… Baca sı t üt en ev le r… Sağ da n s ay, so ld an say,aşağıdan,yukarıdan…Hesonabaşının Recep,Köy

Hayırsever destekçileri için hatim okudular

e b e s i , C i c i b a k k a l , G o n y a l ı R ı z a , Ta v u ğ u n Havva,Güccüğüylün Ali usta,Bekirin Abdullahın Bekir,Ümmü gelin,Muhtarın Memet,Lütfiye,Hafizenin Ömer,Yusuf usta,Cami imamı Yaşar,Nigarın Memet, Paşababa,Hacıhüseyin,Murtaza,Tuluğun Musa,Çanağın Hüseyin,Saracın Mustafa,Kahveci Durmuş, Ömer hoca,Köromarın Hacı, Başçavuş, Hacıfendinin A hmet ,Go car abı n A hmet ,Go car abı n H ali l İbrahim,Delidülünün Durmuşun hanımı,Sığır çobanı,Cipci İsmail,Bıdının Hacasan,Gabadayının Hasan,Nigarın Ali,Gara Ali,Sarı Ali,Saracın Habibe,Bekçi Memet,Enişte Mustafa, Mus tantik , Abdalhavanın Fatma,Cemal,Topananın Murat,Barağın Zafer,Helime gelin,Tatışınhacının hanımı,Çakır,Saf Hasan,Dıvılının Abdurrahman,Hacasanların Abdullah,Bahatlarlı A de m,Z ab ıt a H as an, Fa di m gel in ,B eğ işi n Mustafa,Zarifenin Ali,Tathüseyinin hanımı,Ahmetağanın Ahmet,Gizirin Memet,Kadirin İbrahim,Deliomarın Ömer,Bacaksızın Hüseyin,Gönnüğün Mustafa,Cinbalığın K a m i l e ,G a tır a n ın Me me t Al i , Kır ta l ı n ın Abdurrahman,Çebicin Hüseyin,Barağın Hasan,Uzun İbrahim,Kedikesen,Aksekinin hanımı… Toplamda 70 bacası tüten ev,ikiyle çarp eder 140 nüfus. Gündüğün belki dört,belki beş nüfus…Bahatlarda olsun yirmi,otuz nüfus…İşte böyle köyümüzün kış günlerindeki hali… BOZKIR… Köyler boşalmış da, dolumudur Bozkır … En az nüfuslu kış günlerini yaşar Bozkır.. Marketler, l ok an ta la r,ka hv el er, be rbe rl er, f ırı nl ar o ld uk ça kalabalık…Çarşı sakin,esnaflarda yatmış kış uykusuna.. Çarşamba çayı cılız,cılız çığıldar,ördek ve kazlar neşe katar bu cılızlığa…Aralık bitiyor henüz yok bir gram yağmur,kar…Rabb’im hayırlısını bilir… Belediye çalışmaları,yer,yer kaldırım,yol kilit taş döşemeleri,anıt meydanı çalışması…Yeni Otogar, Kültür merkezi,Şehitliğin düzenlenmesi,Kapalı pazaryeri,tarihi belediye binası,henüz başlamamış işler…Makyajla vakit geçirmeyelim,şunun şurasında ne kaldı belediye başkanlığı seçimlerine… Artık veda zamanı…Yolumuz var İstanbul’a…Alan bahçesine uğranır…Bozkır…Akşam yemeği anamla yenir…Artık veda vaktidir..Kontur sefer sayılı otobüsle y o l a k o y u l u y o ru m … Bo z k ı r, S e y d i ş e h i r, Beyşehir,Kirazlıbahçe,Metin dinlenme tesisleri… Sabahın 05:00 Bostancı köprüsü/İstanbul’a gelinir..Biraz istirahat edip,saat 08:00 mesaiye başlanır,Kadıköy-Erenköy-Ateşpare sitesinde özel güvenlik görevine devam…Rabb’im memlekete gidip,gelmenin tekrarını nasip etsin… Bozkır Postası İstanbul Haber: Ali Rıza Özaslan

Bozkır'da faaliyet gösteren Bozkır İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Gönüllüleri Derneği (Bimder) geçtiğimiz günlerde faaliyete geçirmiş olduğu Hafızlık Kursundaki öğrencilerine Dernek Faaliyetlerine maddi ve manevi desteklerini esirgemeyen tüm hayırseverlere ve geçmişlerine hatim okuttu. Bozkır İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Gönüllüleri Derneği (Bimder) ilçemizde yapmış olduğu faaliyetler ile ilçede güzel hizmetlere imza attığı görülüyor.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.