Renovasyon Sayı 3

Page 1




08

14

İnşaat sektöründeki gerileme devam ediyor

AHK Development’dan Antalya’ya Özel Proje: KNDU VILLAS

SÜRELİ YAYIN İmtiyaz Sahibi ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Airport Medya Adına Ayşe Göktaş Genel Yayın Yönetmeni Müjdat Göktaş Yayın Danışmanı Müslüm Turgut İnşaat Mühendisi Görsel Yönetmen Semih Balseven Katkıda Bulunanlar Ayşe Karakaya İlhan Karakaya Bahri Göktaş Mesut Kanat

30

S.M. Mali Müşavir Haluk Özgen Baskı GD OFSET / İstanbul www.gdofset.com İstanbul Temsilciliği Gönenay Ajans Ayşe GÖNEN Adres: Ayazağa Mah. Şehit Naci Canan Tuncer Sk. No:13 D: 13 Sarıyer / İstanbul www.ajansgonenay.com info@ajansgonenay.com T: +90 212 332 13 04 Mobil: +90 535 512 15 99 AIRPORTPOINT MEDYA Çaybaşı Mah. 1372 Sk. Ada Apt. No:10 D-1 MURATPAŞA/ANTALYA T&F:+90 242 311 65 55 www.airportpointmedya.com www.renovasyondergi.com info@airportpointmedya.com renovasyondergi@gmail.com

Duygusal Tasarımlar Gül SAYGIN

36

44

Madagaskar macerası devam ediyor

KGM GROUP’dan Balıkesir’e 5 yıldızlı proje

Renovasyon Dergisi’nde yayınlanan yazı ve fotoğrafların tüm hakları AIRPORTPOINTMEDYA’ya aittir. İzinsiz ve kaynak gösterilerek dahi hiç bir yayın ortamında kullanılamaz. Yazarların yazılarından Renovasyon Dergisi sorumlu değildir. Renovasyon Dergisi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Reklam sayfalarında yer alan görsel ve metinler reklam verenin sorumluluğundadır. 2 / RENOVASYON


editör

Ayşe GÖKTAŞ

Değişiyor ve yenileniyoruz…

Tüm zorluklara ve yaşanan terör olayları ile dünyanın da aynı gündemi yaşadığı adeta ‘buhran’ kelimesinin anlamını bulduğu şu günlerde, dergimiz Renovasyon değişen yeni yüzüyle sizlerle 3’üncü kez buluşuyor. Artık 3 ayda bir sizlerle birlikte inşaat, gayrimenkul ve dekorasyon sektörlerinin nabzını tutmaya devam edeceğiz. Gün be gün hızla değişen şartlara rağmen ilk gün heyecanımızla sayfalarımızı hazırlıyor, sizlere daha kaliteli bir içerik sunmaya çalışıyoruz. Şu sıralar ekonominin durumundan bizler de etkileniyor ve herkes kadar zorlanıyoruz. Ancak tüm zorluklara rağmen yaptığımız işe aşık insanlar olarak koşuşturmaktan ve çalışmaktan yorulmuyoruz. Şu sıralar tek kazancımız Renovasyon dergisini hazırlarken yaşadığımız heyecan ve adrenalin süreci. Bu süreç kimi zaman hareketli, adeta bir çatışma ortamı kimi zaman da oldukça sakin ve dingin bir okyanus ferahlığı yaşatıyor bizlere. Bazen bir rüzgara ihtiyaç duymuyor değiliz. Son zamanlarda ülkemizin ihtiyaç duyduğu motivasyonu yakalamak için düzenlenen kampanyalar ve ekonomik çıkışlar, bizde de yelken etkisi yapıyor ve bizlere de enerji veriyor. Bizler bu enerjiyi sayfalarımıza aktarıyor ve sektörlere destek olmaya çalışıyoruz. Katalog dergileri sınıfında değil içeriğimizle bilgi aktarıcı ve biraz da keyif verici sayfalara imza atmaya çalışıyoruz. Bunu başardığımıza inandığımız anlarda bile rehavete kapılmadan Renovasyon Dergisi için her zaman olduğu gibi hummalı bir çalışmanın içinde bulunmayı çok istiyoruz. Bizlere destek olan tüm markalara teşekkür ediyor ve keyifle okumanız dileğiyle bol kazançlı mutlu günler diliyorum.

RENOVASYON /3




HABER 3600

AGT’den AR-GE merkezi Ağaç Mamülleri ve Orman Ürünleri sektöründe yeni teknolojiler geliştirerek katma değeri yüksek ürünler ortaya çıkarma misyonuyla hareket eden AGT, inovasyon alanındaki öncü girişimlerine bir yenisini daha ekledi. Sektörün ve Antalya’nın ilk AR-Ge merkezini, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’ndeki dev üretim tesisi bünyesinde kuran AGT, merkezdeki 22 profesyonel çalışanıyla, sektörün trendlerini belirleyecek yeni ürün ve teknolojiler üzerindeki çalışmalarını daha profesyonel bir yaklaşımla yönetmeye başladı. ANTALYA’NIN İLK AR-GE MERKEZİ Yeni ürün ve teknolojilerde söz sahibi olan marka, sektör trenlerini belirlerken ürün gamını geliştirmeyi, mevcut patentli ürünlerine yenilerini eklemeyi de sürdürüyor. İnovasyona yatırım yapan ve bu doğrultuda orman ürünleri sektöründe bir ilki gerçekleştiren firma, Antalya’daki üretim tesisi bünyesinde AGT ArGe Merkezi’ni kurdu. Aynı zamanda Antalya’nın da ilk Ar-Ge Merkezi olma özelliğini taşıyan merkezde, 16 araştırmacı ve 6 teknisyenle toplam 22 profesyonel istihdam ediliyor ve ilave 3 destek personeli görev yapıyor. 415 m² ofis alanı ve 130 m² test alanıyla toplam 545 m² lik alana kurulan Ar-Ge Merkezi, son teknolojiyle donanmış laboratuvar ve test alanıyla da dikkat çekiyor. KATMADEĞERİ YÜKSEK ÜRÜNLER AGT Ar-Ge Merkezi, mobilya sektöründe katma değeri daha da yüksek ürünler ortaya çıkarmayı hedefliyor. Kimya ve malzeme bilimleri dalında araştırmalar yaparak mevcut ürünlerin fiyat ve performanslarını iyileştirmeyi amaçlayan merkez 6 / RENOVASYON

de, yenilikçi üretim metotları ve yeni yazılımlar geliştirilerek üretim süreçlerindeki verim arttırılacak. Ar-Ge Merkezi ile, sektörde önemli bir alanda öncülük yaptıklarını dile getiren AGT Genel Müdürü Şirzat Subaşı “Dünya dördüncü Sanayi Devrimi’nin eşiğinde. Türkiye Endüstri 4.0 Platformunu’nun partner firmalarından biri olarak, inovasyona büyük önem veriyoruz. AGT Ar-Ge Merkezi ile markamızın genlerinde bulunan yenilikçilik özelliğini sistematik bir şekle dönüştürmüş olduk. Bu sayede sektörümüzde trendleri belirleyen ve kullanıcıya fayda sağlayan yepyeni ürünler ortaya çıkarmayı hedefliyor, ürün gruplarımızla sınırlı kalmayan teknolojiler üzerinde de çalıştığımızın müjdesini veriyoruz” diye konuştu.


Gayrimenkul sertifikalarında sona yaklaşıldı gelen kurumlarıyla da hem Başkanlık hem de teknik seviyede görüşmeler hızlandı. Borsa İstanbul Genel Müdürü Osman Saraç Sermaye Piyasası Kuruluyla birlikte ürün geliştirme ve bunun mevzuatının düzenlenmesi için çalışma yaptıklarını söyledi. Saraç, “Bu konuda yatırımcılarla iş birliği noktasında aracı kurumlarımızın da üstün bir gayret göstereceğini düşünüyorum. Gayrimenkul sertifikalarına çok yoğun bir talep var. Türkiye, inşaat sektöründe gelecek vadeden bir ülke. Yakın zamanda bu ürünün somuta dönüşerek Borsa’da işlem göreceğini belirtmek istiyorum” bilgisini verdi. Gayrimenkul sertifikalarının yatırımcı ve ihraççı açısından birçok faydasının bulunduğuna işaret ediliyor. Bunun, gayrimenkul piyasası açısından da önemli getirileri olduğuna dikkat çekiliyor. Gayrimenkul sertifikalarının projelerin daha fazla kişiye duyurulabilmesi, marka bilinirliğinin artması anlamında da önemli olduğu dile getiriliyor.

Borsa İstanbul Genel Müdürü Osman Saraç, gayrimenkul sertifikaları için çalışmaların hızlandığını açıkladı. Saraç, “Bu ürüne yoğun bir talep var. Yakın zamanda bu ürünün Borsa’da işlem göreceğini belirtmek istiyorum” dedi. Borsa İstanbul’da gayrimenkul sertifikalarının işlem görmesi amacıyla çalışmalar hızla devam ediyor. Bu kapsamda sektörün önde

İnşaatta güven artışı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), aralık ayına ilişkin sektörel güven endekslerini yayımladı. İnşaat sektörü güven endeksi 76,1 oldu Mevsim etkilerinden arındırılmış inşaat sektörü güven endeksi bir önceki ayda 75,75 iken bu ay yüzde 0,5 artarak 76,15 değerine yükseldi.

Endeksteki artış, gelecek üç aylık dönemde toplam çalışan sayısında artış bekleyen girişim yöneticisi sayısının artmasından kaynaklandı. Alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyini mevsim normalinin üzerinde değerlendiren girişim yöneticisi sayısında ise azalış görüldü. İnşaat sektöründe bir önceki aya göre, toplam çalışan sayısı beklentisi endeksi yüzde 4 artarken, alınan kayıtlı siparişlerin mevcut düzeyi endeksi yüzde 4,3 azaldı.

RENOVASYON /7


HABER 3600

İnşaat sektöründeki gerileme devam ediyor Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), her ay düzenli olarak hazırladığı ve sektördeki faaliyet, güven ve beklentiyi ölçümlediği “Hazır Beton Endeksi”nin 2016 Aralık ayı Raporu’nu açıkladı.

8 / RENOVASYON


Hazır Beton Endeksi, kasım ayına göre yüzde 0,4 oranında düşerek aralık ayında 98,57 seviyesine geriledi. Son iki aydır aşağı yönlü hareket eden Hazır Beton Endeksi’nde özellikle aralık ayındaki düşüş ile birlikte bu trend daha da belirgin hale geldi. Hazır Beton Endeksi’ndeki gelişmeler, hazır beton sektöründe hem mevcut hem de beklenen gelişmelerde yavaşlamaya işaret etti. Türkiye Hazır Beton Birliği, Hazır Beton Endeksi’yle inşaat ve bununla bağlantılı imalat ve hizmet sektörlerindeki mevcut durum ile beklenen gelişmeleri ortaya koydu. Aralık ayında Beklenti, Güven, Faaliyet ve bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi’nin eşik değer olan 100’ün altında kalması hazır beton sektöründeki mevcut ve beklenen gelişmelerin halen istenilen düzeyden uzak olduğunu ortaya koydu. Güven Endeksİ’ndekİ gerİleme durma eğİlİmİne geçtİ Aralık ayında Güven Endeksi’ndeki gerileme durma eğilimine geçti. Ancak, Güven Endeksi’nin değeri, hazır beton sektöründe ekonomiye olan güvenin oldukça sınırlı olduğunu gösterdi. Ankete katılanların yüzde 62’si yeni yatırım yapmayı

düşünmediğini belirtirken, yeni bir istihdamı düşünenlerin oranı ise yüzde 8’de kaldı. Ayrıca katılımcıların yüzde 36’sının istihdamda azalma yaşanacağını düşünmesi Güven Endeksi’nin kasım ayı ile aynı seviyede kalmasını sağladı. Satışlar azaldı, faalİyetler gerİledİ Ankete katılanların yüzde 72’si aralık ayında satışlarının azaldığını açıklarken yüzde 28’i ise satışlarının aynı kaldığını belirtti. Satışlarının azaldığını söyleyenlerin oranının çokluğu dikkat çekti. Kayıtlı siparişlerin azaldığını söyleyenlerin oranının yüzde 67 olması, Faaliyet Endeksi’ndeki düşüşü açıklayan faktör oldu. Bu tablo, Faaliyet Endeksi’nin de yüzde 1,1 oranında gerilemesine neden oldu. Bu gerileme aralık ayında inşaat faaliyetlerinde ve hazır beton üretimindeki düşüşe işaret etti. Geleceğe yönelİk beklentİ gerİledİ Önümüzdeki dönem gidişatını göstermesi açısından büyük önem taşıyan Beklenti Endeksi ise aralık ayını yüzde 0,1 oranında gerilemeyle tamamladı.

Anket katılımcılarının yüzde 11’i satışların artacağını düşünmesi, yüzde 68’inin ise azalacağını belirtmesi önümüzdeki döneme ilişkin beklentilerin, geçen aya kıyasla oldukça sınırlı da olsa bozulmasının temel nedeni oldu. Hazır Beton Endeksİ gerİlemeye devam edİyor Bileşik endeks olan Hazır Beton Endeksi de bu gelişmelerden olumsuz yönde etkilenerek aralık ayını yüzde 0,4 oranında düşüşle kapattı. Eşik olarak kabul edilen 100’ün altında seyreden Hazır Beton Endeksi 98,57 seviyesine geriledi. Son iki aydır aşağı yönlü hareket eden Hazır Beton Endeksi’nde özellikle aralık ayındaki düşüş ile birlikte bu trend daha da belirgin hale geldi. Hazır Beton Endeksi’ndeki gelişmeler, hazır beton sektöründe hem mevcut hem de beklenen gelişmelerde yavaşlamaya işaret etti. BEKLENTİLERİN ALTINDA RAKAMLAR Hazır Beton Endeksi Aralık Ayı Raporu sonuçları ile ilgili görüşlerini açıklayan Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık, aralık ayında 4 endeks değerinin eşik değer olan 100’ün altında kalmış olmasının, hazır beton sektöründeki mevcut ve beklenen gelişmelerin halen istenilen düzeyden uzak olduğunu ortaya koyduğunu ifade etti. ARZU EDİLEN DÜZEYDE DEĞİL Yavuz Işık, raporla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “Raporda, Faaliyet Endeksi’nin 2016 yılının ikinci yarısındaki en düşük değerini aldığını tespit ettik. Buna karşılık, yılın son ayındaki Güven Endeksi, hazır beton sektöründe iyimser bir hava olmasa da en azından güvendeki gerilemenin durduğuna işaret etti. Hazır Beton Faaliyet Endeksi son iki aydır gerilemektedir. Bu da inşaat sektörü yatırımlarında, 2016 yılının son çeyreğindeki gelişmelerin arzu ettiğimiz düzeyden uzak olduğunu göstermektedir. Son üç aydır Beklenti Endeksi’nde görülen gerileme ise oldukça yavaşlamıştır. Aralık ayında tahsilat sürecinde bozulma yaşandığını dile getirenlerin oranı yüzde 50 oldu. Kasım ayındaki yüzde 62 oranından sonra aralık ayında bu oranın yüzde 50’ye gerilemesi, sektör açısından olumlu kabul edilebilecek bir gelişmedir.” RENOVASYON /9




HABER 3600

TÜRKİYE’de son 10 yılda konut edinme yaş ortalamasının 43’ten 34’e düştüğü açıklandı. Coldwell Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş, “İnsanlar artık çok daha genç yaşta konut ediniyor” dedi.

Konut edinme yaşı 34’e düştü 12 / RENOVASYON


Coldwell Banker Türkiye, üçüncü kampını Belek bölgesindeki Cornelia Diamond Otel’de gerçekleştirdi. Dünyanın köklü gayrimenkul danışmanlık şirketlerinden Coldwell Banker’ın Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş, dünya üzerinde en çok kazandıran yatırım aracının gayrimenkul olduğunu söyledi. Coldwell Banker’in 110 yıldır faaliyette olduğunu belirten Gökhan Taş, halen 6 kıta 52 ülkede, 3 bin 500 ofis ve 100 bine yakın gayrimenkul danışmanı ile hizmet verdiğini söyledi. Taş, yılda 250 milyar dolara yakın mülk satışı gerçekleştiren Coldwell Banker’in, 2013 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösterdiğini söyledi. Türkiye’de 120’ye yakın ofis, 1500’e civarında danışmanın olduğunu belirten Gökhan Taş, “Kampta, ülkemizdeki ofislerin işletmecileri ile biraraya geldik. Hem 2016’yı değerlendirdik hem de 2017 yılına hazırlandık. Daha da büyümenin yollarını arıyoruz. Pazar her geçen yıl değişiyor. Ülkemizde piyasalar ne olacak gibi sorulara yanıtlar arıyoruz. Özellikle 1 milyon TL üzerindeki gayrimenkul pazarında, önümüzdeki dönemde çok daha fazla daralma olacak. 2016’da bu daralma başladı” dedi.

2016’nın enteresan bir yıl olduğuna dikkat çeken Gökhan Taş, “Türkiye’de, 2015’in 10 ayında 1 milyon 40 bin adet gayrimenkul satışı vardı. 2016’da 1 milyon 66 bin satış oldu. Dolayısıyla satışlarda yüzde 2.4 artış var. Özellikle eylül, ekim ayından itibaren kredili konut satışlarında ciddi anlamda artış var. Örneğin, ekim ayında 48 bin kredi kullanıldı. Sıfır ve ikinci elde Cumhuriyet tarihinin en büyük kredi kullanımı oldu. 2015 satışımız 1 milyon 289 bindi. Bu Cumhuriyet tarihinin rekoruydu. 2016’yı 1 milyon 300 bin adetle kapatacağız gibi duruyor” diye konuştu. Özellikle, 1 milyon ile 500 bin TL’lik gayrimenkullerde alım-satım hızının azaldığını aktaran Gökhan Taş, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Gelecek yıl 150-300 bin TL’lik gayrimenkul alım satımlarda çok daha fazla artış görüyoruz. Dolayısıyla pazar biraz ona doğru değişiyor ve gelişiyor. 2017’nin ilk yarısında Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve referandumu ile ilgili bir süreçle geçecek. Dolar 3.5 bandında oturur ve bu da Türkiye’deki tüketici tarafından onaylanırsa, 2017’nin de iyi geçeceğini düşünüyorum.”

Son 10 yılda konut edinme yaş ortalamasının 43’ten 34’e düştüğünü ifade eden Gökhan Taş, konuşmasını şöyle tamamladı: “İnsanlar artık çok daha genç yaşta konut ediniyor. 25-27 yaşında üniversite mezunu insanlar artık aileleriyle değil, tek başlarına yaşıyor. Bir işe girdikleri zaman çok rahat konut alıyorlar. Çok geç evlenmeye, çok rahat boşanmaya başladılar. Yalnız yaşamak, ayrı yaşamak artık aileler tarafından da normal bir şey gibi karşılanıyor. Türkiye, 29 yaş ortalaması ile Avrupa’nın en genç nüfusuna sahip ülke. Diğer Avrupa ülkelerinde ortalama 40. Dolayısıyla bu genç nüfusun barınma ihtiyacı var. Bu genç nüfus bir anlamda iyi eğitim almış, iyi okullarda mezun olmuş ve iyi yatırımlarla okutulmuş insanlar. Bu insanların girişimci olarak önleri çok açık ve çok talepleri var. Gayrimenkul sektörü her ne olursa olsun 2017’de de çok iyi sonuçlar verecek bir sektör.” RENOVASYON /13


HABER 3600

AHK Development’dan Antalya’ya Özel Proje:

KNDU VILLAS Yurt içi ve yurt dışında özellikle otel, residance ve konut alanlarında dikkat çeken çalışmalara imza atan AHK Worldwide, Antalya’daki KNDU ismini taşıyan konut projesi ile yine adından söz ettirecek. AHK Worldwide bünyesindeki AHK Development tarafından hayata geçirilecek olan KNDU projesi, konut sektörüne farklı bir soluk getirecek.

14 / RENOVASYON


Temelleri Antalya’da atılan ve hızlı bir büyüme trendi ile özellikle uluslararası otel zincirlerinin tercihi haline gelen AHK Worldwide, kendi projelerini hayata geçirdiği AHK Development ile konut sektörüne yeni bir soluk getiriyor. Lokasyonu ile dikkat çekici Otel projelerindeki başarısı ile dikkat çeken AHK Worldwide, 20 yıllık deneyimini Antalya’da hayata geçirmeye hazırlandığı KNDU projesi ile gözler önüne seriyor. Antalya’nın Kundu bölgesinde yer alan KNDU konut projesi; dünyanın en prestijli lüks otellerinin yanı sıra Akdeniz’e dökülen ve çeşitli aktivitelerin yer aldığı Aksu Deresi’nin doğu sınırında yer alıyor. Şehir merkezine 20 km Antalya Havaalanı’na ise 12 km. mesafede yer alan KNDU, mimari konseptinin yanı sıra tasarımsal açıdan da oldukça etkileyici özelliklere sahip. Kalıplaşmış çizgilerin dışında Konut sektöründeki kalıplaşmış çizgilerin dışına çıkacak olan KNDU projesi, sürdürülebilir yaşam ilkelerinden yola çıkarak tasarlandı. Sürdürülebilir yaşam felsefesiyle doğanın sadeliğini, modern mimari ve tasarımla buluşturan proje; küresel anlayışı yerel beklenti ve alışkanlıklarla buluşturacak. Kendi enerjisini üretecek KNDU; Antalya’nın güneş yoluna göre yönlendirilmiş fotovoltaik güneş panelleri aracılığıyla kendi enerjisini üretmek üzere planlandı. Güneş enerjisinden elektrik ve ısıtma, yağmur suyundan ise çevrenin sulanması sağlanacak. Çatılarda bulunan özel kumandalı pencereler sayesinde de tüm ev, doğal bir şekilde havalanacak. KNDU projesinde en dikkat çeken kısım ise her villaya ait olan kış bahçesi ve sağlıklı yaşam için yeşil koşu parkurlarının bulunuyor olmasıdır. Araç trafiği yer altında Evlerin temel yapısı üzerine oturtulan ahşap dış cephe kaplaması kabuk görevi gördüğünden yapıyı koruyarak, binanın dış biçiminin eklemli bir yapı kazanmasına yardımcı olacak. Gerek ortak yaşam alanlarında bulunan yeşil alan oranını artırmak gerekse de ortamdaki hava kirliliğini azaltmak amacıyla site girişinden itibaren araç trafiği yer altından yapılmış. Konut sahipleri yer altından villalarına ait özel garajlarına rahatlıkla ulaşabilecek. Londra’da ödül aldı AHK KNDU projesi Türkiye’de sayılı proje için alınan “Breeam Very Good” yeşil bina sertifikasına uygun olarak yapılmış olup; geçtiğimiz aylarda Londra’da düzenlenen European Property Awards yarışmasında “En Başarılı konut geliştirme projesi” dalında birinciliğe layık görüldü. Proje aynı zamanda Avrupa’daki en başarılı konut kategorisinde ise bir sonraki yarışma için aday gösterildi. RENOVASYON /15


Çok daha fazlası KNDU’da KNDU projesi hakkında açıklamalarda bulunan AHK Worldwide Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Kilit, KNDU ile konut projelerindeki kalıplaşmış tasarım ve çalışmaların dışına çıktıklarını söyledi. KNDU projesi ile yüksek konfor denilince akıllara gelenlerden çok daha fazlasını sunacaklarını belirten Kilit, “AHK KNDU kusursuz bir bütünlük adına en küçük ayrıntıları dahi projenin ana unsurları gibi değerlendirmeye özen göstermektedir. AHK KNDU projesi en seçkin markaları bir araya getirerek göz kamaştırıcı bir kombinasyona da imza atmaktadır” dedi. Yüzde 60’ı tamamlandı KNDU konut projesi için önemli bir lokasyon belirlediklerini belirten Kilit, “Kundu bölgesini seçmemizdeki en önemli neden, denize, şehre, havalimanına yakın bir mesafede yer almasıdır. Şehrin karmaşasından uzağız ancak istenildiği zaman ulaşım yolları sayesinde bu saydığımız noktalara da çok yakınız. Bulunduğumuz bölgede 5 yıldızlı seçkin oteller yer alıyor. 28 bin 90 m2 arsa üzerine inşa edilen projenin toplam yapı inşaatında kullanılan alan ise 33.674 m2’dir. KNDU projesinin kaba inşaatı yüzde 60 oranında bitmiş olup, ilk etabımızdaki villaların çelik konstrüksiyonu da tamamlandı. Projenin cephe kaplama ve ince işlerine ise halen devam ediliyor. Ayrıca hazırlanan örnek villayı kısa süre içerisinde bitirerek beğeniye sunacağız. 16 / RENOVASYON


Bu villada Armani Casa’nın mobilyaları yer alacak. Villa satışlarında dileyenler opsiyonel olarak Armani Casa ürünlerini avantajlı fiyatlarla tercih edebilecek” dedi. İlk etap 38 villadan oluşuyor KNDU projesinin 6 farklı tipte villalardan oluştuğunu hatırlatan Haldun Kilit, “KNDU villaları 3 katlı olup, her biri 600 m2 ve 970 m2 arasında değişiklik göstermektedir. 38 villadan oluşan 1. etap konutlar, elit misafirlerini 2017 yılında ağırlamaya başlayarak, yepyeni bir hayata merhaba dedirtecek” şeklinde konuştu. Antalya’ya özel AHK Worldwide olarak KNDU projesi ile farklı ve yapılmamış olanı hedeflediklerini ifade eden Haldun Kilit, bu proje ile AHK Worldwide’ın farkını da hissettireceklerini söyledi. Haldun Kilit açıklamalarına şöyle devam etti: “Antalya benim doğup büyüdüğüm, AHK’yı dünyaya taşıdığım şehir. Bu nedenle Antalya benim için çok özel bir yer. Burada yapacağımız proje de çok özel olmalıydı. Bu nedenle KNDU projemiz üzerinde titizle çalıştık ve ortaya çok güzel ve estetik bir proje çıktı. Estetik ancak bir o kadar da konforlu bir proje olacak. Kasım ayı içinde örnek villamızı da tamamlayacağız. Projemizin birinci etabını da hız kazandırdık. Antalya’ya böyle bir proje kazandıracağımız için heyecanlıyız.”

RENOVASYON /17


HABER 3600

16. Venedik Mimarlık Bienali’nin Küratörleri Belli Oldu 2018’de düzenlenecek 16. Venedik Bienali Uluslararası Mimarlık Sergisi’nin küratörleri, Grafton Architects’in kurucuları Dublinli mimarlar Yvonne Farrell ve Shelley McNamara oldu. Venedik Bienali Düzenleme Kurulu’ndan yapılan açıklamaya göre, Yvonne Farrell ve Shelley McNamara, Aravena’nın 15. Venedik Mimarlık Bienali’nin teması için vurguladığı noktalardan ilerleyecek ancak kamusal ve

18 / RENOVASYON

özel mekanların, kentsel mekanın, bölgelerin ve peyzajın kalitesini mimarlığın ana hatları olarak ele alacaklar. Mimarlık pratiğinin yanında eğitsel faaliyetlerle de öne çıkan mimarlar, Lima›da tasarladıkları UTEC Kampüsü projesiyle geçtiğimiz yıl RIBA Uluslararası Ödülü’nü almıştı. Bienal, 26 Mayıs- 25 Kasım 2018 tarihlerinde düzenlenecek.


SERBEST KÖŞE

KRİZDE

Müjdat GÖKTAŞ

Hayli çalkantılı bir dönemden geçiyoruz. Karamsar değilim ancak herkes kadar üzgün ve tedirginim. Ülkemiz ekonomik anlamda çıkış yollarını aramının yanı sıra içinde bulunduğumuz bu günlerde bir de savaş ekonomisiyle boğuşur hale geldi. Barışın hakim olduğu sınırlarımız içinde gerçekleşen terör faaliyetleri canımıza tak etti adeta. Sınırlarımız dışında süren savaş ise ekonominin can çekişmesine neden oluyor. Bu yaşananlar gereklilik mi? Evet. Coğrafi konumumuz bunu gerektiriyor.

KONUT YATIRIMI! Peki ekonomi bu durumdayken gösterilen çabalara ne kadar kulak asıyor ve kriz var dediğimiz bir ortamda yatırıma yöneliyoruz! Ekonomik kriz var diye ‘yatırım’ kelimesini yadırgamayınız, zira zamanında birikim yapanlar kriz döneminde inanılmaz karlı işlere yatırım yaparak birikimlerini ikiye katlama fırsatı yakalıyorlar. Konut edinme, bu yatırım araçlarının başında geliyor. Gayrimenkul sektörü piyasaları hareketlendiren kampanyalara imza atıyor. Nihayi tüketicilerin hali bu iken para ve sermaye piyasalarında faaliyetlerini sürdürenlerin, konut piyasasında iş yapabilmeleri çok zor. Konut piyasası uzun vadeli düşünmeyi gerektirir. Durum böyleyken, konut sektöründeki şirketlerin de enerji, AVM ve turizm yatırımlarını anlamakta güçlük çekiyorum. Konutta parayı peşin tahsil edip 24 ayda harcamak varken, başka sektörlerde parayı şimdi yatırıp, 10-15 yılda toplayacaklarını görmelerine rağmen; yatırım yapmaları beni şaşkına çeviriyor. Konutta son 15 yılda, ters rüzgar ile pek karşılaşılmadı. Bundan dolayı, çok kazançlı bir sektör olarak algılanıyor. Son yıllarda kazançlı olması, hükümet politikalarından ve bunun devamında, bankaların bireysel ve ticari kredi musluklarını açmış olmasından kaynaklanıyor. Hükümet politikaları böyle devam ettiği ve bankalar muslukları açık tuttuğu sürece sorun yok. Bu iş, işini ciddi yapanlara, yüksek kazanç vaat ediyor. Tam tersi durumda ne olur? Bunu kestirebilmek zor... Ancak şuna inanıyor ve biliyorum ki, konut kavramı Türk insanının aklında artık değişime uğradı ve çıta çok yukarılara çıktı. Artık evler sadece 4 duvar demek değil. İnsanlar nitelikli konutlarda yaşamak istiyor. Sadece İstanbul gibi büyükşehirlerde değil. Türkiye’nin neresinden konut alırsanız alın aynı taleplerle karşılaşıyorsunuz. Konut sektörü Türkiye’de bana kalırsa 50 yıl daha aynı karlılık ile devam edecek bir iş. Sağlıklı günler dilerim.

RENOVASYON /19


HABER 3600

Türkiye Hazır Beton Birliğinin (THBB) düzenlediği THBB 2016 Mimarlık Ödülü’nün sahibi Güngören Tozkoparan Ortaokulu projesiyle Uygur Mimarlık oldu.

THBB 2016 Mimarlık Ödülü sahibini buldu

1988 yılından bu yana, kuruluş amacı doğrultusunda betonun doğru ve yerinde kullanımını özendiren Türkiye Hazır Beton Birliği (THBB), malzeme seçimi ve mimari üretim sürecinde yaşanılır çevreler ile estetik yapı örneklerini ödüllendirmek amacıyla 2016 yılında THBB Mimarlık Ödülleri’nin dördüncüsünü düzenledi. Arkitera Mimarlık Merkezi ile birlikte düzenlenen THBB 2016 Mimarlık Ödülleri, önceki yıllardan ve Türkiye’deki diğer birçok mimari ödülden farklı olarak 3 aşamalı bir değerlendirme sürecinden oluştu. THBB 2016 Mimarlık Ödülleri’ne son 5 yılda üretilmiş 57 başvuru yapıldı. Ağırlıklı olarak betonun kullanıldığı bina, bina gruplarının yanı sıra mühendislik yapıları, iç mekân uygulamaları ve açık alan düzenlemelerinin de değerlendirildiği ödül sürecinde, Ömer Selçuk Baz, Hüseyin Bütüner ve Hayriye Sözen’den oluşan Seçici Kurul, başvuruları ön elemeye tabi tutarak ilk aşamada 19 projeyi daha detaylı tartışmak üzere seçti. Seçilen 19 proje tüm gün süren jüri oturumunda değerlendirildi.

20 / RENOVASYON


Güngören Tozkoparan Ortaokulu İSMEP (İstanbul’un Sismik Riskten Arındırılması Projesi) kapsamında yıkılıp yeniden yapılmasına karar verilen okullardan 44 adedi, Türkiye›nin eğitim mekânlarının çağdaşlaşması için Uygur Mimarlık tarafından önemli bir fırsat olarak değerlendirildi. Değerlendirmede, her yapının kendi ölçek, program ve zorlukları göz önüne alınarak, betonun yapı kurgusundaki rolü, tasarım ve uygulama niteliği, yapının kendi önerme ve pozisyonuna karşı geliştirdiği tutarlı çözümler, çevre ve bağlam ile kurduğu ilişkiler etkili oldu. Bu değerlendirmenin sonucunda Seçici Kurul, 19 yarı finalist arasından 6 projeyi finalist olarak belirledi. Finalist olarak belirlenen; Doğan Holding Genel Müdürlük Yapısı (NSMH); Güngören Tozkoparan Ortaokulu (Uygur Mimarlık); Lüleburgaz Şehirlerarası Otobüs Terminali (Sıddık Güvendi, Tuna Han Koç, Barış Demir, Oya Eskin Güvendi); Şişhane Park Kentsel Meydan ve Yeraltı Otoparkı (SANALarc); T Evi (Onur Teke) ve TAC-SEV Yeni Kampüsü (Erginoğlu & Çalışlar Mimarlık) projelerini yerinde ziyaret eden Seçici Kurul, THBB 2016 Mimarlık Ödülü’nün sahibi olacak projeye karar verdi. Seçici Kurul, Güngören Tozkoparan Ortaokulu projesiyle Uygur Mimarlık’ı ödüle layık gördü. Ödülün takdim edilmesi için 4 Ocak 2017 tarihinde İstanbul Nişantaşı’nda yer alan FMV Işık Okulları’nda bir tören düzenlendi. Törenin açılışında Avrupa Hazır Beton Birliği (ERMCO) ve THBB Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Işık bir konuşma yaptı. Türkiye Hazır Beton Birliğinin; kaliteli beton üretiminin yanı sıra sektörün gelişimi için her konuda çalışmalarını sürdürdüğünü; birliğin bu kapsamda, inşaat sektöründe güvenliğe, estetiğe ve çevre dostu olmaya her zaman büyük önem verdiğini ifade eden Yavuz Işık, bu önemin bir göstergesi olarak, sektörün öne çıkan firmalarını, üreticilerini ve diğer bileşenlerini her zaman desteklemek ve teşvik etmek için Yeşil Nokta Çevre Ödülleri ve Mavi Baret İş Güvenliği Ödülleri düzenleyerek sektörün gelişmesine katkı sağladıklarını söyledi.

Tektip eğitim mekânlarına karşı çıkan ve bir yere ait olmayı ön planda tutan tasarım tutumu, bu 44 adet okulun özgün eğitim mekânlarına dönüşmesine sebep oldu. Okul binalarının tamamında temel prensip olarak atölye niteliğinde, gençlerin rahat kullanmalarına yönelik esnek mekanlar yaratmak hedeflendi. Özellikle, eğitimin derslik alanlarından çok derslik dışı mekânlarda olduğu düşüncesi, tasarım ilkelerinin belirlenmesinde önemli bir kriter oldu. Derslik dışı mekânlar, interaktif eğitimin yapıldığı, yaşayanların etkileşim içinde oldukları özgürlük alanları olarak değerlendirildi. Özellikle sosyal açıdan sürdürülebilir, enerji tasarruflu işletme ve bakım giderleri minimum olan yapılar yaratmak için, yapı bileşenleri kaplanmadan ve boyanmadan, günlük hayata dair bilgi verir, kolay algılanabilir nitelikte tasarlandı ve inşa edildi. İçinde yaşayanların kendi renklerini mekânlara ilave edebilmeleri için tevazu ve yalınlık özellikle dikkat edilen bir tasarım ilkesi olarak belirlendi. Her bir okul projesi kendi içinde arazi ve ölçeğe göre farklılık gösterse de yukarıda anlatılan tasarım ilkeleri doğrultusunda aynı tasarım dili kümesine mensup bağımsız projelerdir.

Tozkoparan Ortaokulu’nda dikdörtgen planlı 4 katlı kütlenin çeperlerinde sınıflar yer alırken, ortada bırakılan üstü kapalı ve çatıdan ışık alan atrium, kış ayları için ortak teneffüs alanı olarak işlev görmekte. Bodrumda kapalı spor sahasını ve 3.katta oditoryumu barındıran bu boşluk, kısıtlı arsası olan bu okulun iç mekânlarının daha zengin bir hayata ev sahipliği yapmasına imkân vermektedir.. Künye Proje Yeri: Güngören, İstanbul Proje Tipi: İlköğretim Okulu İşveren: T.C. İstanbul Valiliği İl Özel İdaresi İstanbul Proje Ana Yüklenici: Tigris Mühendislik Müşavirlik Peyzaj Mimarlığı: Can Kubin Proje Yöneticisi: Şahin Çeven Statik Projesi: Levent Aksaray Mekanik Projesi: Bahri Türkmen Elektrik Projesi: Kemal Ovacık Tesisat Projesi: Bahri Türkmen Fotoğraf: Cemal Emden Proje Başlangıç Yılı: 2012 Proje Bitiş Yılı: 2013 İnşaat Başlangıç Yılı: 2013 İnşaat Bitiş Yılı: 2014 Arsa Alanı: 4,074 m² Toplam İnşaat Alanı: 8,636 m²

RENOVASYON /21




HABER 3600

2017 yılında teşvikler ekonomiyi canlandıracak Türkiye İMSAD tarafından düzenlenen 2016 yılının dördüncü Gündem Buluşmaları’nda 2017 yılı beklentileri, olası riskler ve fırsatlar birlikte değerlendirildi. Toplantıda konuşan Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, hükümetin ekonomiyi canlandırmak için açıkladığı teşvik paketlerine dikkat çekerek, “2017 yılına umutla bakıyoruz. Üretmeye, yatırımlarımıza devam edeceğiz” dedi. 24 / RENOVASYON

Türkiye İMSAD’ın yılda dört kez çeyrek periyotlarda düzenlediği Gündem Buluşmaları’nın bu yılki son toplantısı 15 Aralık Perşembe günü Ortaköy Feriye Lokantası’nda gerçekleştirildi. “2017: Riskler – Fırsatlar – Teşvikler” konulu toplantıda; 2016 yılı inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerinin beklentisi ve gerçekleşen durum değerlendirildi. Toplantıda Türkiye ekonomisi, inşaat ve inşaat malzemesi sektörleri için 2017’nin nasıl bir yıl olacağı, iç ve dış pazarlarda fırsatların nasıl değerlendirilmesi gerektiği, teşvik paketleri ve sektörün teşvik paketlerinden nasıl yararlanacağı, yatırım planları ve fırsatlar gibi konular ele alındı. Türkiye İMSAD Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar’ın açılış konuşmasını gerçekleştirdiği

Gündem Buluşmaları’na Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Ekonomi ve Strateji Danışmanlık Hizmetleri Başkanı Dr. Can Fuat Gürlesel ve Bali Müşavirlik Yönetici Ortağı Yasemin Bali Çetin katıldı. “Olumsuzluklara karşın 2016’yı kayıp yıl görmüyorum” 2016’nın, siyasi ve ekonomik gelişmeler açısından kolay bir yıl olmadığını belirten Hinginar, “Tüm olumsuz gelişmelere karşın 2016’yı kayıp yıl olarak değerlendirmeyi doğru bulmuyorum. Bir durağanlaşma dönemi olarak adlandırabiliriz” dedi. TÜİK’in üçüncü çeyrek verilerini açıklarken milli gelir hesaplama sisteminde revizyona gittiğine dikkat çeken


Hinginar, şunları söyledi: “TÜİK’in milli gelir hesaplamalarında yaptığı revizyonla birlikte inşaat sektöründe yüzde 7.4 büyüme gerçekleştiğini görüyoruz. Her ne kadar üçüncü çeyrekte inşaat sektörü büyümesi yüzde 1.8’de kaldıysa da, bildiğiniz gibi ilk iki çeyrekte -özellikle de ikinci çeyrekte- yakalanan büyüme ivmesi bu artışta etkili oldu. Bu artıştaki ana etkenin ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Orhangazi Köprüsü ile 3. Havalimanı inşaatı gibi büyük ölçekli kamu projeleri olduğunu söyleyebiliriz. “İhracat 15 milyar doların altında kalacak” Türkiye İMSAD Başkanı Fethi Hinginar yılın ilk 9 ayında inşaat malzemesi sektörü ihracatının yüzde 12.2 düşerek 11.4 milyar dolara gerilediğine işaret ederek şunları dile getirdi: “Geçen yıl ihracatımız 17 milyar dolara gerilemişti ve bu yılı da yaklaşık aynı tutarla tamamlarız diye öngörüyorduk, fakat son veriler ışığından hareketle değerlendirecek olursak, ihracatımız bu yılın sonunda 15 milyar doların dahi altında kalacak gibi gözüküyor. Mevcut pazarlardaki gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerimizin başında inşaat ve inşaat malzemesi sektörlerimiz geliyor. Bakın geçen yıla göre, bu yılın ilk 9 ayında yurt dışı müteahhitlik işlerinde tutar olarak yüzde 66.2, proje adedi olarak da yüzde 34.8 gerileme yaşanmış durumda. 2013’te 21 milyar doların üzerinde olan inşaat malzemesi ihracatının aradan geçen üç yılın ardından bugün 15 milyar dolara gerilediğinden söz ediyoruz. Her fırsatta dile getiriyoruz. Bu sadece sektör olarak bizim kaybımız değil, ülkemizin kaybıdır.” “2017’de inşaat sektörü yüzde 5-6 arası büyüyecektir” Her yıl sektör olarak bir siyasi ve ekonomik kriz beklentisinden bağımsız olarak değerlendirmede bulunduklarını dile getiren Hinginar’a göre, siyasi gelişmeler ışığında bakacak olursak, 2017 yılında bir referandum ülkemizi bekliyor. Bu gelişme, bir seçim atmosferi yaratabilir ve piyasalarda da buna göre bir hareketlilik görebiliriz. TÜİK’in Milli Gelir Hesaplama yöntemindeki revizyonla anlıyoruz ki, geçmiş dönemleri kayıt dışı hesaplamaları pek sağlıklı yapılmamış. Yeni sistemle özellikle inşaat sektöründe büyümenin daha sağlıklı hesaplanacağını ümit ediyoruz. TÜİK’in Milli Gelir Hesaplama yöntemindeki revizyona göre değerlendirecek olursak; Türkiye ekonomisinin 2016 yılını yüzde 2.5’luk bir büyümeyle kapanacağını öngörüyoruz. İnşaat sektörünün ise, yılı yüzde 6-7 arasında bir büyümeyle kapatacağını düşünüyoruz. 2017 yılına ilişkin beklentilerini de paylaşan Hinginar, 2017 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 3-3.5, inşaat sektörünün ise yüzde 5-6 seviyelerinde büyüyeceğini öngörüyor.

RENOVASYON /25


HABER 3600 “2017’de umutluyum, teşvikler ekonomiyi canlandıracak” Hinginar, inşaat malzemeleri sanayinin Türkiye’nin en güçlü sanayi kollarından biri olduğunu belirterek, son dönemde yaşanan gerilemelere karşın, hala Türkiye’nin en yüksek ihracat yapan ve ülke ekonomisine en çok katma değer sağlayan sektörü olduğu görüşünde. Hinginar’a göre, inşaat sektörü büyüdükçe beraberinde ekonomiyi de büyütüyor. İnşaat malzemesi sanayicileri, 2017 yılına umutla bakıyor. Hükumetin son dönemde ekonomiyi canlandırmak için açıkladığı tedbirlerin ve teşvik paketlerinin önemli ve kıymetli olduğunu vurgulayan Hinginar “İnanıyorum ki, açıklanan bu tedbirler ve teşvik paketleri 2017 yılında ivedilikle hayata geçirilirse, ekonomimize olumlu yansımasını da göreceğiz” dedi. Alkin: “Mayıstan sonra bir rahatlama olabilir” Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Prof. Dr. Kerem Alkin, Türkiye’de şu anda kredilerin

26 / RENOVASYON

mevduata oranının yüzde 124.5’e ulaştığına dikkat çekerek, bu oranlar normalleşmeden daha fazla kredi beklemenin zor olduğunu söyledi. Alkin’e göre, eğer büyük projelere kullandırılan krediler menkul kıymetleştirilerek bankalara tekrar nakit olarak sokulursa belki bu durum reel sektöre kullandırılan kredi imkanını artırabilir. Dövizdeki artışın yüzde 40 dış faktörler yüzde 60 iç faktörlerden kaynaklandığını belirten Kerem Alkin, “Döviz arzını ve TL’nin cazibesini artıracak tedbirleri artırmamız lazım. 2017 yılı mayıs ayından sonra bir rahatlama dönemine girmeyi temenni ediyorum. Referandum olup olmayacağı belli değil. Benimki tamamen iyi niyet temennisi” diye konuştu. Gürlesel: “TÜİK’in revizyonu yeni bir yönteme dayanıyor” Türkiye İMSAD Ekonomi Danışmanı Dr. Can Fuat Gürlesel, TÜİK milli gelirde yaptığı revizyona değinerek yeni yöntemin BM’nin önerdiği ve AB’nin kullandığı bir yöntem olduğunu söyledi. Gürlesel’e göre, uluslararası

alanda bu yöntemin değişmesinin ana sebebi teknolojik gelişmeler ve ilerlemeler nedeniyle daha önce ekonomik büyümenin içine katılmayan ar-ge harcamaları, teknolojik inovatif yenilikler özellikle yazılım gibi konuların ekonomik büyümeye katılması. Çetin: “Her krizin fırsata dönüşmesi mümkün” Bali Müşavirlik Yönetici Ortağı Yasemin Bali Çetin, konuşmasında sanayicilere yönelik teşvik paketleri, bölgelere ve konulara göre uygulanan teşvik türleri hakkında bilgi verdi. Çetin, her krizin fırsata dönüştürülmesinin mümkün olduğunu belirterek şunları söyledi: “Türk işadamı geçtiğimiz 40 yılda birçok krizi fırsatlarla beraber karşıladı. Bugünkü konum sadece yatırımların desteklenmesi olmayacak. Onlarca işkolunu kapsıyor. Sadece inşaatın değil diğer sektörlerin de her hareketi inşaatı dolaylı dolaysız etkiliyor. Otomotivden sonra ciddi büyüklüğü kapsıyor. İhracatın gidişi iyi değil.”


TERS AÇI

HAYAT: KAYBETMEYİ

Müslüm TURGUT / İnşaat Mühendisi

Ahmet Ümit’in KUKLA adlı kitabında bir gazete yönetmenine atıfta bulunarak yazdığı şu deyim son günlerde kafama takıldı ve beni üzerinde düşünmeye sevk etti. Cümle şöyle; “Hayat kaybetmeyi bilme ve öğrenme sanatıdır “

ÖĞRENME SANATIDIR Ana rahminde cenin olarak rahat bir ortamda ,geçim kaygısı,karı-koca dırdırı olmadan,çevresinde olup bitenlerden habersiz,annesinden beslenirken bebek dünyaya gelmesi ile birlikte tüm bunları kaybediyor. Yani kaybetmek dünyaya gelmekle başlıyor. İlerleyen süreçte insan; sevdiklerini kaybediyor. Anne ve babasını, iş insanı ise bütün mal varlığını kaybediyor. Çalışan işini, yaşladıkça da sağlığını kaybediyor. Bu kayıpları bertaraf edip bir taraftan da kazanma mücadelesi veriyor ama eninde sonunda ‘ölüm‘ karşısında Azrail’e kaybediyor… Kaybetmek ,kaybetmeyi bilmek,bundan ders çıkarmak ve gelecek nesillere deneyimlerimizi aktarmak çok önem taşıyor. Çevrenize şöyle bir bakın ve düşünün neler kaybettiğimizi ve kaybettiğimiz bazı temel şeylerin asla geri dönmeyeceğini ve döndüremeyeceğimiz bildiğimiz halde neler yapıyoruz? Bana göre kaybedildikten sonra geri döndüremeyeceğimiz 3 temel şey var; birincisi zaman, ikincisi canlı hayatı, üçüncüsü ise doğaya verdiğimiz zararlar, tahribat ve de kirlilik. Zamanı, gündelik hayatımızda plansız bir şekilde ve boş uğraşılar ile tüketirseniz, üretmez iseniz birileri ile rekabet edemezsiniz. Başarılı olamazsınız. Kaybedersiniz ve geçen zamanı geri getiremezsiniz. Yaşarken; annenize, babanıza, eşinize, çocuklarınıza sevginizi açıkça ve samimi olarak söylemezseniz, onları kaybettikten sonra söylemenizin hiç bir anlamı yoktur. Bir tasavvuf şairinin dediği gibi; “Ben öldükten sonra şefaat etme! Gelme mezarıma. Git geri geri” sözünü asla unutmamalıyız. Üzerinde yaşadığımız dünya için ise insanın yaptıkları iyi şeylerin yanı sıra çevreye ve doğaya verdiğimiz zararlar ile neleri kaybettiğimizi algılamaya kalksak, bizden sonra bu dünyada yaşayacak canlı nesline nasıl ihanet ettiğimizi görürüz. İklim değişiklikleri, denizlerdeki canlı türlerinin hızla azalması, erezyonla ekilebilir tarım alanı topraklarının kaybedilmesi, insanın teknolojik aletler ile koyun koyuna yaşaması ve de sosyal bir varlık olduğunu unutması. Kısacası insanlığını kaybetmesi. Amacım size ‘kaybetme’ üzerine karamsar düşüncelere sevk etmek değil asla. Kaybetme üzerine düşünmeye ve çareler aramaya yönlendirmekti. En az kayıpla; yaşanabilir güzel bir ülke ve dünya dileğiyle saygılar sunarım.

RENOVASYON /27




RÖPORTAJ

Televizyon ekranlarında haber spikerliği yapan ardından da evlendikten sonra Antalya’da yaşamını sürdüren ve pek çok mesleği aynı anda yürüten Gül SAYGIN, tasarımcı yönüyle sayfalarımıza konuk oldu. Duyusal ve duygusal tasarımlara imza atan Gül SAYGIN ile sahibi olduğu eleven11interior showroom’da bir araya geldik.

Duygusal Tasarımlar Gül SAYGIN

30 / RENOVASYON


Hayal gücünüze mi yoksa tecrübenizemi güvenirsiniz? Hayal gücüme de tecrübelerime de güvenirim tabi ama hayal gücü olmadan tasarım imkansız. Yaptıkça tecrübe kazanıyorsunuz. Onun için aslında her ikisine de güveniyorum. Şu ana kadar yaşanan süreçte hayatınız gözlerinizin önünden film şeridi gibi geçse, aklınızda kalan ilk kare hangi yaşanmışlık sahnesi olurdu? Belki çok klasik bir cevap olacak ama ilk kare evlendiğim gün. O gerçekten önemli ve çok özel bir gündü. Biz eşimle Paris’te evlendik. Özellikle Paris’te evlenmek istedik. Çünkü evlenme teklifini Paris’te almıştım orada da tamamladık. Aslında evlilik iki kişiyi ilgilendiren bir konu. Sevdikleriniz sadece tanık oluyor. Paris konsolosluğunda evlendik. Sonrasında Türkiye’de sevdiklerimizle kutlama yaptık. Bizim için çok özel anı ve kareler oldu. Çok ama çok özel keyifli bir gün yaşamıştık. Çoçuklarımızın doğdukları günlerde hep gözlerimin önünde. Kesinlikle bu özel günlerin bir de tarihsel önemi var. Şöyle ki; benim hayatımdaki önemli anların tarihi hep 11 rakamı. Zaten şirketimin adıda ‘eleven’. Ben önce bu durumun farkına varmadım. 11 rakamında bir sihir olduğunun önceleri farkına varmadım. Sonrasında evlilik tarihi alırken Paris konsolosluğunda haftanın bir gününü nikah gününe ayırdıklarını açıkladılar. O tarih de perşembe günü ayın 11’ine denk geliyordu ve 11 Ocak’da evlendik. Akabinde oğlum dünyaya geldi. 2 yıl sonra o da, 20.09.2009’da doğdu. Doktorumuz o tarihte olması gerektiğini söyledi. 4 yıl sonra kızımız dünyaya geldi. Kızımızda 11 Ocak’ta doğdu. Evet; hayatımdaki her şey 11 üzerine kurulu. Yani vergi numaram bile 11 ile başlıyor. İlk aldığım otomobilin plakası 11 ile başlıyor, ilk aldığım ev 11 numaralı dairedir. Bunlar bilinçli seçimler değil. Yıllar önce ilk aldığım cep telefonu numaram da bile 11 rakamı var. Tamamen tesadüf. Hayatımda 11’in enteresan sihirli bir durumu var. Tılsımlı bir tarafı var. Mağazamızın inşaatında bile her şey 11 üzerine ölçülendirilmiş. Taşlar yerleştirilirken ustalara; ‘Bakın bakalım kaçar cm aralık var? Doğru olsun’ diye sorduğumda bir hesap ediyoruz 11 rakamı çıkıyor. Her köşede bir 11 tılsımı karşımıza çıktı. Showroomun içinde bile 11 tılsımı var. Tasarım çok geniş kapsamlı bir tanım. Siz bu tanımın hangi tarafındasınız? Ben uygulanabilir tasarımları seviyorum. Yani, tasarım bir hayal gücü. Benim sloganım zaten ‘Tasarım her şey’ Tasarım aynı zamanda mutluluk. Tasarım olgusu yaşamın içinde çok önemsediğim bir olgu. İnsan beyni tasarım yapmaya çok uygun. Sadece beynimizin o kısmına kanalize olmamız gerekiyor. Aslında herkesin köşelerde kalmış bir tasarım yeteneği olduğuna inanıyorum. Çünkü hayal gücü olmayan insan olamaz. RENOVASYON /31


RÖPORTAJ Mutlaka herkesin bir hayal gücü yeteneği var. Mesleki anlamda baktığımız zaman da tasarımı uygulanabilir olduğunda seviyorum. Bana gore uygulanamayan tasarım, tasarım değildir. Ayakları yere oturan ama tavana bağlanamayan bir separator tasarım olamaz. Bence uygulanabilir tasarımlar doğru tasarımlardır. Yeni bir oluşum içindesiniz ve belkide hayalleriniz gerçekleşiyor. ‘eleven interior’ markası ile nasıl bir yol haritası çiziyorsunuz? Eleven11interior’un artık showroomda var. Showroomdaki ürünlerle de işimizi destekledik. Çünkü iç mimaride bulamadığımız malzemeler vardı. Projeler esnasında benim çok zorlandığım, Antalya’da bulunmayan özel aksesuar ve aydınlatma gibi malzemeler çok sınırlıydı. Bu sınırlama bağlamında proje ve tasarım anlamında, Antalya’ya değer katabilecek, hatta Antalya ile sınırlı kalmayarak tüm Türkiye’ye değer katabilecek markaları ülkemize getirmek istedim açıkçası. Dolayısıyla bu konuyla ilgili çok sık yurt dışı fuar ziyaretlerim oldu. Markaları belirledim. Bu çalışma sonucu showroom oluştu. Bu showroom aslında birazda talepler doğrultusunda oluştu. Çünkü ben mimarlık ofisinde bu ürünleri denemeye ve müşterilerimize sunmaya başladım. Beğenilip beğenilmediğini gözlemlemek istedim. Baktım ki, evet; çok sevildi ürünler ve müşterilerimizden olumlu talepler almaya başladık. Türk insanı gördüğünü ve dokunduğunu almak istiyor. Çok fazla kataloglardan ürün seçen bir millet değiliz. Bu nedenlerden dolayı bir showroom ihtiyacı hissettim ve mimarlık ofisiyle birlikte şimdi 3 katlı bir mağazada hizmet vermeye devam ediyoruz. Markanız çatısı altında Akdeniz Bölgesi kapsamında hangi ürünler ile birlikte yol alıyorsunuz? İşbirliği yaptığınız markalar neler? İtalyan Adrianni Rossi; çok özel duvar kağıtları koleksiyonu, özel aksesuarlar, tasarım objeler, aydınlatma elemanları ve halılardan oluşan bir ürün gamı var. Total Look serimiz ile aynı deseni hem duvar kağıdında hem de halılarda uygulayabiliyoruz. Adriani Rossi’de aslında iç mimarinin bütün son dokunuşları var. Bu nüans çok önemli. Sovetİtalia grubuda bir İtalyan firma. Cam sehpa, cam masa, mobilya, ayna gibi duvar objelerini içinde barındıran ürünler var. Bu markaların yanı sıra Belçika’dan Limited Edition var. Belçika halısı. Bu grupta çok özel bir koleksiyon. En önemli özelliği anti alerjik ve anti bakteriyel olmasıdır. Aynı zamanda geç yanma özelliğine de sahip halılardır. Bütün halılar yanar ama bazıları erken alev alır bazıları da çok geç yanar. Limited Edition halıları çok geç yanma özelliğiyle öne çıkıyor. Bu halılar özel istekle istenilen ölçülerde üretiliyor. Dolayısıyla iç mimar arkadaşlarımız bu durumda çok avantajlı bir konuma geçiyorlar. Çünkü onların hayallerindeki halıyı üretebiliyoruz. 32 / RENOVASYON


Tarkett Desso bir Hollanda halısı. Bu halılarda da duvardan duvara halı uygulaması yapılacak mekanlarda geniş bir ürün yelpazesi ile müşterinin zevkine sunuluyor. Bu markalara ek olarak İspanyol Vondom ürünleri de mağazamızda yer alıyor. Havuzbaşı masa sandalye grupları, dış bahçe grupları, saksılar. Bu markada da peyzaj mimarlarını ilgilendiren ürünler bulunmaktadır. Tüm bu markaların yanında distrübütörlüğünü üstlendiğimiz Phormalab çok önemli bir ürün. Bu ürün enerji tasarruflu yeni nesil ısıtıcı. Markayı özellikle bünyemize katmak istedim çünkü, proje bittiğinde kış aylarında varolan ısıtıcı grupları yada doğalgaz veya elektrikli ısıtıcılar ile klima beni çok mutlu etmedi. Bu ürünlerden tam randıman alınamıyor. Bu ürün tam randımanlı. Çok ilgi görüyor ve hiç rakibi yok diyebilirim. Dolayısıyla Phormalab bünyeye katılmalıydı. İtalya ile tüm sözleşmelerimi yaptım ve Türkiye’ye döndüm. Şimdi satışına başladık. Şu anda çok ilgi görüyor. Şu anda bu ürünün rakibi yok diyebilirim. Limited Edition Adriani e Rossi Hanna Korvela

Sovet Italy Phormalab Yeni proje başlangıcında nasıl bir duygu ile çalışmaya başlıyorsunuz? Projenin sonumu yoksa başlangıç anı mı sizi daha çok heyecanlandırır? Bir projeye başlarken saatlerce boş mekanda oturup boş duvarlara bakarım ve işte o anda projenin ana temasını bitiririm. Çünkü duvarlar bana ne istediğini söyler. Eşim genellikle ‘her yerde bu durumu açıklama’ diyerek gülümser. Eğer projeyi o anda zihnimde bitiremediysem ertesi gün uyandığımda bitirmiş oluyorum. Yani aslında beynin arkasında bilinçaltı projeyi çalışmaya devam ediyor. Bu çok enteresan bir durum. Tasarım olgusu farklılık yaratmaktır. O farklılığı yaratmakta çok zordur. Biz öyle makine gibi de çalışamıyoruz. Yani ‘al şu mutfağı oraya kopyala, zemini al burayadakullan gibi bir durumumuz olmadığı için buna çok fazla kafa yormamız gerekiyor. Dolayısıyla uygulanabilirliğiyle tasarımın yürümesi lazım.

Tabi bir de mekan sahibinin istekleride çok önemli. Yaşam biçimi çok önemli. Sevdiği renkler çok önemli. Hepsi bir araya geldiği zaman da mekan sahibinin istediği tasarımı ortaya koymak sanıldığı kadar kolay olmuyor. Projelerin başı beni çok heyecanlandırıyor ama sonu da etkiliyor. Çünkü her şey bittiğinde mumuna kadar yerleştirmeden projeden ayrılmam. Aksesuar ve halıyı koymadan ayrılmam. Her şey bitecek ve ev gerçekten yaşanılabilir halde olacak. Çoğu zaman da kutlama ile anahtarları teslim ettiğim olmuştur. Yani “Evim Şahane” kısmını çok seviyorum. İnsanların gözlerinde o mutluluğu ve geri dönüşü görmek çok çok önemli. Gül Saygın’ı kısaca tanımak istesek. Nasıl anlatırsınız kendinizi? İzmirliyim. Selanik kızıyım. Ege Üniversitesi mezunuyum. Bir pilot eşiyim. Evliyim 2 çocuk annesiyim. Bir oğlum ve bir kızım var. Uzun yıllar televizyon kanallarında haber spikerliği yaptım. RENOVASYON /33




LIFE STYLE

YÜKSEK İÇ MİMAR

GALİP HAKAN KÜLAHÇI

Madagaskar macerası devam ediyor

36 / RENOVASYON


Yüksek İç Mimar Art Mim Yönetim Kurulu Başkanı Galip Hakan Külahçı, gün be gün artan balık tutma tutkusunu, profesyonel adımlarla ilerletiyor. Bu tutkusunu zaman zaman sosyal medya hesaplarını da yansıtan Külahçı, Madagaskar maceralarına devam ederek kendisini takip edenleri hayran bırakıyor.

Her yıl düzenli bir şekilde sportif balıkçılık yarışmalarına katılan Külahçı, mesleğindeki başarıları, tutkunu olduğu hobilerine de yansıtıyor.

Her anı macera dolu seyahatinde denize olan tutkusu nedeniyle büyük bir keyif yaşadığını ifade eden Galip Hakan Külahçı, katıldığı yarışmalardan da ödüllerle dönüyor.

RENOVASYON /37




HABER 3600

Mimarlar

10 farklı otel odasında konuklarına

“bir deniz masalı” yaşattı

40 / RENOVASYON


Bu yıl ikincisi yapılan Hotel Design Show, ünlü tasarımcılar ile turizm yatırımcılarını tekrar bir araya getirdi. Anfaş Hotel Equipmend Fuar alanı içerisine uygulanan 10 odalı butik hotel bu organizasyon için özel çağrılan sektör profesyonellerinin buluşma noktası olduğu kadar fuar ziyaretçisi ve katılımcıları tarafından yoğun ilgi gördü.

RENOVASYON /41


HABER 3600 18-21 Ocak 2017 tarihlerinde turizm Profesyonellerini 28. kez bir araya getiren olan Anfaş Hotel Equipment Fuar Alanı içerisinde yer alan Hotel Design Show; 10 otel odası, karşılama bankosu(resepsiyon) ve lobiden oluşan 750m2 lik bir alanda bir butik hotel havası yarattı. Tasarım teması “Deniz” olarak belirlenen otel odalarının her biri ünlü tasarım ofislerinin deneyimli iç mimarları tarafından projelendirildi. Odaların bazılarında denizin altı yaşatılırken bazılarında deniz tanrıçası bir ilizyon şekilde gösterildi. Birinde deniz anası objesi ana tema olurken, diğerinde lüks bir yat hayal edildi. Ana amacı fuarda ziyaretçilerin; katılımcılara ait ürün ve ekipmanları uygulamalar içinde görerek tanımaları için otel ortamı yaratmak olan Hotel Design Show organizasyonu Anfaş, Projem Dergisi ve İç Mimarlar Odası Antalya şubesi tarafından yürütülmektedir. Tasarım ve teması tamamen özgün olan bu otel odası projeleri İç Mimarlar Odası Antalya şubesi tarafından onaylanarak koruma altına alınmıştır.

42 / RENOVASYON


İşte Hotel Design Show 2017 ye katılan mimarlık ofisleri ve tasarımcıları Artmim – İç Mimar Peri Külahçı Arkitek İç Mimarlık – İçmimar Serkan Eşmeli – İçmimar Nazan Eşmeli Gülden Şener İnterior – İçmimar Gülden Şener Go İnteriors – İçmimar Güner Onaran – İçmimar Galina Onaran İdealist Proje – İçmimar Soner Bayrakçı – Mimar Ayşin Özkara Nowart Mimarlık – Mimar Mustafa Küçükoğlu – İçmimar Tuğba Küçükoğlu Okan Tanrıverdi Mimarlık – Mimar Okan Tanrıverdi Celil Group – İçmimar Zehra Acar Zen Zen Mimarlık – Mimar Çiğdem Zenciroğlu – İçmimar Fahri Zenciroğlu İç Mimarlar Odası – İçmimar Burak Akay

RENOVASYON /43


HABER 3600

KGM GROUP’dan Balıkesir’e 5 yıldızlı proje Anahtar teslim prestijli projeleriyle adından sıkça bahsettiren ve KGM GROUP çatısı altında faaliyet gösteren KGM İnşaat, bu ay içinde temeli atılacak olan Balıkesir Hilton Duble Tree Hotel ile turizm köprüsü kuracak.

44 / RENOVASYON


ANTALYA merkezli KGM İnşaat, mart ayı içerisinde temeli atılacak olan Balıkesir Hilton Duble Tree Hotel projesi ile kentin çehresini değiştirecek muhteşem projeye imza atacak. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ile gerçekleştirilen işbirliği çerçevesinde işletmeci rolünü de üstlenen KGM GROUP Yönetim Kurulu Başkanı İlhan Karakaya, projenin tamamen kendi öz kaynaklarıyla tamamlanacağını belirterek, KGM İnşaat’ın uzun yıllara dayanan tecrübesiyle dünyaca ünlü bir hotel grubu markasının Balıkesir’e kazandırılacağını söyledi. 5 YILDIZLI TESİS Projenin bu yıl sonu itibariyle tamamlanacağını belirten İlhan Karakaya, 167 odadan oluşan tesisin 350 yatakla turizme hizmet edeceğini ifade etti. Karakaya, “Ülkemizin geleceğine güvenimiz tam ve yatırım yapmaktan kaçınmıyoruz. Aksine elimize geçen imkanlar dahilinde bu topraklara yatırım yapmak gibi bir vatan borcumuz var. Bu işbirliği kapsamında başta Balıkesir Büyükşehir Belediyesi’ne ve bizlere destek veren tüm yetkili kurumlara teşekkür ediyoruz. Amacımız Antalya’dan Balıkesir’e bir turizm köprüsü kurmak. Yıllarca Akdeniz çanağında ve yurtdışında pek çok turizm tesisinde mermer uygulamaları gerçekleştirdik , anahtar teslim tesisler inşa ettik ve yeni projelerle de yolumuza devam ediyoruz. Tecrübelerimizi işletmeciliğe de taşımayı hedefliyoruz” dedi. RENOVASYON /45


HABER 3600

World Architecture Community 24. Dönem Ödülleri’nde ülkemizden

6 Projeye Ödül World Architecture Community Ödülleri’nin 24.’sü sonuçlandı. Ödül alan projeler arasında Türkiye’den de 6 proje yer alıyor.

46 / RENOVASYON

World Architecture Community’nin 2006›dan bu yana düzenlediği dünyanın dört bir yanındaki projeleri ödüllendirdiği WA Awards’ın 24›üncüsü sonuçlandı. 24. Dönem ödüllerine 17 farklı ülkeden başvuran projeler, inşa edilmiş, tasarlanmış ve öğrenci projesi olmak üzere 3 kategoride incelendi. Her bir kategoride ise World Architecture Community onursal üyelerinin oylarıyla 10 proje, World Architecture Community üyelerinin oylarıyla 5 proje ödüle layık görüldü. Türkiye’den başvuran projeler arasından Tabanlıoğlu Mimarlık tasarımı Beyazıt Kütüphanesi inşa edilmiş projeler kategorisinde; İGLO Mimarlık tasarımı Anatolia Tiles, Office Istanbul Architects tasarımı Selçuk Gençlik ve Kültür Merkezi, Güneş Gökçek tasarımı Kızılelma Projesi tasarlanmış projeler kategorisinde; Furkan Köse tasarımı Hisart Savaş Müzesi ile Atahan Topçu tasarımı Sancak’ta Ortak Yerleşim Konut Projesi öğrenci projeleri kategorisinde ödül aldı.



HABER 3600

Fipol’den Avrupa’nın

en büyük fiberglas üretim merkezi Su kaydırakları sektörünün öncü firması Polin ile havuz sektörünün lider firması Günsu’nun bir araya gelmesiyle 2004 yılında Antalya‘da kurulan FİPOL A.Ş. 53 bin metrekarelik kapalı alan yatırımıyla, kompozit plastik, fiberglastan mamul, havuz sektörüne hitap eden ürünler sıralamasında 1 numara olmayı hedefliyor. ANTALYA’NIN dünya pazarına açılan markaları arasında yer alan FİPOL A.Ş. 2020 yılına kadar tamamlanması planlanıp, bitirilmesi sonrasında 34 bin metrekare kapalı üretim alanıyla Avrupa’nın en büyük fiberglas üretim merkezi olacak. TECRÜBE BULUŞMASI FİPOL A.Ş. İşletme Müdürü Alper Yılmaz, “Markamız gerek Günsu’nun havuz sektöründeki ve gerekse Polin’in fiberglas

48 / RENOVASYON

sektöründeki bilgi birikimleri ve tecrübeleri, ilk üretim ayağının kompozit plastik, fiberglastan mamul, havuz sektörüne hitap eden ürünler olarak hedeflenmesini sağlamış, 2007 yılında da bu konuda ilk projeler hayata geçmeye başlamıştır” dedi. SEKTÖRE FARKLI BAKIŞ AÇISI Yılmaz, markanın yeni üretim teknikleri ve alışılmışın dışında modern üretim hattı dizaynı ile sektöre farklı bakış açısı getirmeyi planladığını vurgulayarak, Hand Lay Up, Spray Up, RTM, Vakum İnfüzyon ve Pultrizyon üretim teknolojilerini kullanarak, bugüne kadar Polin’in tamamen su kaydırakları / parkları ve eğlence sektörüne odaklanması ile ihmal ettiği kompozit plastik sektörünün diğer kullanım alanlarına da cevap vermeyi hedeflediklerini söyledi. HAZIR DÜNYA PAZARI Bu sayede su kaydırakları sektörü dışındaki bugüne kadar cevapsız kalan birçok müşteri isteğinin Polin vizyonuyla FİPOL A.Ş. çatısı altında hayata geçtiğini de sözlerine ekleyen

Yılmaz, “FİPOL A.Ş. kadrosunu sektörün tecrübeli isimlerinden oluşturmuştur. Yurtiçi yüzme havuz pazarının %80’inin Antalya ve çevresinde olmasıyla, FİPOL A.Ş. pazara yakınlık avantajını da kullanarak kısa sürede yurtiçinde yatırımının hak ettiği pazar payını alacağı gibi Amerika Birleşik Devletleri, Fransa, İspanya, Yunanistan ve İsrail’e ihraç ettiği fiberglas havuz, akvaryum ve diğer ürünler ile yurtdışı pazarındaki payını her geçen gün arttırmaktadır. Bununla birlikte Polin ve Günsu Grupları’nın dünya’nın dört bir yanına dağılmış partner ağı sayesinde, ihracat hedeflerine de en kısa zamanda ulaşacaktır.” diye konuştu.



X-tanbul Design

İÇ MİMARİDE Senem SİSLİ / İç Mimar

Bu soğuk kış günlerinde içimizi biraz ısıtmak adına, yaşam alanlarımız da iç mimari ve dekorasyonda ahşap dokunuşların inceliklerinden bahsetmek istiyorum.

AHŞAP SICAKLIĞI Son dönemde iç mimaride sıklıkla kullanılan, uygulandığı ortama sıcaklık hissi vererek, samimiyet duygusunu öne çıkaran ahşap, mimari ve dekorasyonda en çok aranan ve kullanılan malzeme olarak hayatımızda yerini alıyor. Çevreyle uyumlu yaşam anlayışının gün geçtikçe artmasında çevre dostu bir malzeme olan ahşabın önemini her geçen gün daha da artıyor. Bilindiği gibi dekorasyon da pek çok malzeme kimyasal bazlı üretimler yapılarak üretiliyor. Araştırıldığında ise pek çoğunun içinde insan sağlığına zararlı yabancı maddelere rastlanıyor, oysa ahşabın çeşitliliği, yaşam alanlarına kattığı estetik ve görsel değerler dışında, tamamen doğal ve güvenilir bir malzeme olması açısından da büyük önem taşıyor. Ahşap bilinenin aksine, yanan ama yangına dayanıklı bir malzemedir.

50 / RENOVASYON

Genel kanının aksine ahşabın yangına direnci beton bahçe teraslarda su yalıtımı ve çelikten üstündür. Bugün ABD’de kapalı spor salonu gibi büyük kalabalıkların bulunacağı yerlerin, yangın tehlikesine karşı ahşap karkas olarak inşalarına gidilmektedir. Ahşabın kullanımında renk uyumları ve diğer malzemelerle birlikte nasıl kullanıldığı çok önemli, aynı ortamda birden fazla çeşitlilikte ahşabı bir arada kullanmak göz estetiğimizi ve renk karmaşasını beraberinde getirir. Belirleyeceğiniz mekanda, seçtiğiniz tek tip ahşap ve ona uygun kontrast renklerde farklı malzemeleri bir araya getirirseniz alacağınız sonuçlar çok daha estetik ve dingin olacaktır. Ahşap iç mimaride mobilya, kapı, parke, pencere, aydınlatma elemanları ve bir çok alanda estetik kaygılara cevap verirken mimaride ise güvenilir ve sağlıklı sonuçlar için tercih edilen en değerli


malzemelerin başında gelir. Ahşap işlenmesi en kolay malzemelerden biridir. Tasarımdaki kısıtlamaları ortadan kaldırır, en noktasal detaylarda dahi şaşırtıcı güzellikte etkilere ulaşılır. Günümüz teknolojisinde ahşabı çok farklı işleyeceğimiz çok güzel makineler üretilmekte, ve biz gerek tasarımla, gerekse cnc makineleri gibi teknolojik aletlerden faydalanarak ahşap üretimlerde, her alanda çok başarılı ahşap üretimler yapabilmekteyiz. Tasarım ve renk konusunda çeşitliliğinin fazla olması ayrıca tercih nedenlerinden biridir. Mevcut dokusunu ,doğal halini vernik veya cila kullanarak renk ve görünüşü değiştirilebilirsiniz. Bu nedenle kişiye özel üretimler ve tasarımlar için kullanıcıya özel, bireysel bir malzeme olarak kullanabilmekteyiz. Ayrıca renk, doku ve fiziksel özelliği ile insan üzerinde oluşturduğu olumlu psikolojik etki gerçeği konforlu yaşamlar sunan tasarımların oluşmasını sağlamaktadır. Kısacası ahşap tüm dünya ülkelerinde mimari ve dekorasyonda en değerli ve özel malzeme olarak yerini ve değerini korumaktadır. Ahşap yapıların kullanımı, Türkiye’nin deprem bölgesinde bulunması nedeni ile insan ve çevre sağlığı açısından da önemlidir. Türkiye’de ahşap yapı uygulamasının yaygınlaştırılması ve geliştirilmesi yapı sektörü açısından önemli bir gelişme olacağı için dikkat edilmesi gereken bir konudur. Ahşap sıcaklığında, güzel ve rahat ortamlar yaratacağımız, sevgi dolu yapılar yaratmak dileğiyle. Sevgilerimle.

RENOVASYON /51




HABER 3600

Türkiye İMSAD ocak ayı sektör raporu umut vaadediyor Türkiye İMSAD tarafından her ay düzenli olarak yayınlanan Sektör Raporu’na göre, 2017 yılında konut inşaatlarında işlerin artarak devam etmesi bekleniyor. Sektör genel ekonominin üzerinde ancak 2016 yılının altında bir büyüme performansı gösterecek. Avrupa inşaat sektöründeki büyüme beklentileri ise bu pazara olan inşaat malzemesi ihracatımız için daha olumlu koşullar oluşturacak.

54 / RENOVASYON

Türkiye İnşaat Malzemesi Sanayicileri Derneği (Türkiye İMSAD) ocak ayı Sektör Raporu’na göre, inşaat sektörü 2016 yılının ilk dokuz ayında yüzde 7,4 büyüdü. Yıl genelinde de büyümenin yüzde 5-6 arasında olacağı öngörülüyor. Böylece inşaat sektörü genel ekonominin ve diğer birçok sektörün üzerinde performans göstermiş olacak. 2017’de kamu yatırımları ile kentsel dönüşüm süreci inşaat sektörünü desteklemeye devam edecek. Yıl içinde özellikle referandum süreci faaliyetlerdeki gelişmelerde belirleyici etkenlerden biri olacak. Referandum sürecinin yılın ilk çeyreğinde ekonomide ve piyasalarda yeni bir bekle-gör dönemi oluşturması bekleniyor. İnşaat şirketleri yüksek kredi stoku ile çalışıyor.

2016 yılında inşaat sektörünün yurtiçinde kullandığı nakdi krediler yüzde 11,8 artış göstererek 155,62 milyar TL’ye ulaştı. İnşaat sektöründe güven endeksi 2016’nın ikinci yarısında sürekli gerileyerek 17,6 puan birden düşmüştü, ancak sektör, 2017’ye uzun bir süre sonra ilk kez ve 6 puanlık güven artışıyla girdi. 2017’de hedef pazarlarda koşulların daha uygun olması ve bu pazarlarda farklı oranlarda ekonomik büyüme görülmesi bekleniyor. Bu da Türkiye müteahhitlik ve inşaat malzemeleri sektörleri için fırsat oluşturuyor. Kamu, yatırımlarını yüzde 27 artıracak Türkiye, 2017’ye, 2016’dan devralınan


ekonomik ve siyasi gelişmelerin yarattığı atmosferde girdi. Bu çerçevede yaşanacak gelişmeler inşaat sektörünün 2017 yılı performansını da etkileyecek. Rapora göre, öncelikle hükümetin yavaşlayan ekonomiyi tekrar toparlamak için kamu, yatırımlarını yüzde 27 artıracak olması ve altyapı yatırımlarını genişletmesi inşaat sektörünü önemli ölçüde destekleyecek. 2017 yılında konut inşaatlarında işlerin artarak devam etmesi bekleniyor. 2016 yılında konut satışları yılın son 4 ayında uygulanan kampanyalar ile yeni bir rekor kırdı. 2017 yılında ise aynı satış seviyesine ulaşılması için kampanyaların sürmesi gerekiyor. 2016 yılının ikinci yarısından itibaren konut kredilerinin aylık ortalama faiz oranları yüzde 1’in altında gerçekleşti. Ancak bankaların 2017 yılı genelinde aylık ortalama yüzde 1’in altında faiz ile konut kredisi kullandırma olasılığının düşük olacağı öngörülüyor. Kentsel dönüşüm ve yenileme faaliyetleri ise mevcut belirsizliklere rağmen sürecek. Mevcut piyasa koşulları müteahhit firmaları da zorlamaya devam edecek. Döviz kuru artışları, maliyetlerdeki artışlar, piyasadaki likidite sıkışıklığı ve ödeme güçlükleri ile el konulan firmaların yarattığı dışsal etkiler sektörü zorlayacak. Tüm bunlar değerlendirildiğinde inşaat sektörü 2017 yılında genel ekonominin üzerinde ancak 2016 yılının altında bir büyüme performansı gösterecek. AB’de 2017 büyüme beklentileri olumlu Avrupa Birliği, Türkiye’nin inşaat malzemeleri ihracatı için yakın ve geleneksel pazarlarından biri. Bu çerçevede Avrupa Birliği bölgesindeki inşaat harcamalarının gelişimi önem kazanıyor. Avrupa Birliği ve özellikle euro bölgesi inşaat faaliyetleri 2008 krizinden olumsuz etkilenerek küçülmüştü. İnşaat işleri son 2 yıldır ise toparlanma eğilimi içinde olup yeniden büyüme sürecine girdi. Avrupa, dünya inşaat harcamaları içindeki payını 2008-2016 yılları arasında 6 puan kaybetmişti. 2016 yılında dünya inşaat harcamalarından Avrupa, yeniden başlayan büyümesine rağmen yüzde 18 pay alabildi. Avrupa genelinde inşaat harcamaları toplamı 1,8 trilyon dolar olarak gerçekleşti. İnşaat sektörlerinde 2015 yılından sonra 2016 yılında da büyüme sürdü, ancak göreceli olarak mütevazı büyümeler gerçekleşti. 2017 yılında ise inşaat sektörlerinde büyümenin süreceği öngörülüyor. Bununla birlikte ülkelerdeki büyümelerde farklı oranlar ortaya çıkıyor. Büyük pazarlardan Almanya’da büyüme 2017 yılında yüzde 1,0 ile yavaşlayacak. İngiltere’de ise Brexit’e rağmen 2017 yılında yüzde 2,9 büyüme bekleniyor.

Fransa’da inşaat sektöründe büyüme hızlanacak ve 2017 yılında yüzde 3,9 olacak. İspanya ve İtalya’da da inşaat sektörlerinde büyüme giderek istikrar kazanıyor. Avrupa inşaat sektöründeki büyüme beklentileri bu pazara olan inşaat malzemesi ihracatımız için 2017 yılında daha olumlu koşullar oluşturacak. Hedef pazarlarda koşullar daha uygun Müteahhitlik hizmetleri ile inşaat malzemeleri sanayi ürünlerimizin ihracatı için öncelikli ve önemli olan pazarlarda 2015 ve 2016 yıllarında ekonomik büyümeler oldukça zayıf kalmıştı. 2017 yılında ise tüm ülkelerde farklı oranlarda da olsa ekonomik büyüme bekleniyor. Petrol ve emtia fiyatlarındaki artış bunların üreticisi olan hedef pazarların ekonomilerini 2017 yılında destekleyecek. 2017 yılında müteahhitlik işleri ve ihracat için yakın ve komşu pazarların ekonomik koşullarının daha uygun olacağı öngörülüyor. İnşaat şirketleri yüksek kredi stoku ile çalışıyor 2016 yılında inşaat sektörünün yurtiçinde kullandığı kredilerde büyüme önemli ölçüde yavaşladı. 2016 yılının ilk 11 ayı sonunda inşaat sektörünün yurtiçinden kullandığı nakdi krediler yüzde 11,8 artış göstererek 155,62 milyar TL’ye ulaştı. Gayrimenkul iş geliştirme sektörünün kullandığı krediler ise aynı dönemde yıllık olarak yüzde 5,1 artarak 88,2 milyar TL’ye ulaştı. İnşaat ve gayrimenkul geliştirme sektörlerinin

kullandıkları kredi stokunda bu yavaşlama mevcut döviz kredilerinin yükselen döviz kurları nedeniyle şişmesine rağmen yaşandı. Yeni kredi kullanımı oldukça sınırlı kaldı. Yurtdışından kullanılan kredilerde ise 2016 yılının ilk 11 ayında inşaat sektöründe yurtdışında kullanılan krediler yüzde 15,9 artarak 10,85 milyar dolara yükseldi. Gayrimenkul iş geliştirme sektöründe ise yurtdışı krediler aynı dönemde yüzde 5,3 artarak 5,15 milyar dolara çıktı. İnşaat ve gayrimenkul sektörünün kredi büyümesi yavaşlamakla birlikte yüksek kredi stoku ile çalışılıyor. İnşaatta güven endeksi 6 puan yükseldi İnşaat sektöründe güven endeksi 2016 yılı ikinci yarısında sürekli gerileyerek 17,6 puan birden düştü. Güven kaybı daha çok sektörün dışındaki dinamiklerden kaynaklandı. 2017 yılının ilk ayında ise inşaat sektörü güven endeksi uzun bir süre sonra ilk kez ve 6 puan birden yükseldi. Buna karşın ocakta güven endeksi geçen yılın ocak ayı güven seviyesinin halen 9,6 puan altında. Güvendeki toparlanma ümit verici, ancak alınacak çok yol bulunuyor. Yeni işler ocakta 3,6 puan arttı Alınan yeni inşaat işleri seviyesi ocak ayında 3,6 puan arttı. Alınan yeni inşaat işlerinde mevsimselliğe rağmen gerçekleşen artış olumlu. Mevcut koşullara rağmen yeni inşaat işlerindeki iştahı gösteriyor. Ocak ayında alınan yeni inşaat işleri siparişleri geçen yılki ocak ayı seviyesinin ise 7,4 puan altında gerçekleşti.

RENOVASYON /55


HABER 3600

ARMANI/CASA İstanbul’da ilk mağazasını açtı

56 / RENOVASYON


Giorgio Armani, 6 Şubat 2017’de Mim. Kemal Öke Caddesi Kristal Apt. 17/A Maçka İstanbul adresinde bulunan ilk butik Armani/Casa mağazasını açtı. Toplam 218 m2’lik, iki katlı Armani/Casa konseptinde, özenle seçilmiş malzeme, renk ve formlardan oluşan mobilya, aksesuar ve kumaşlar, yaratıcı ve parlak, yumuşak geçişli bir atmosferde sergileniyor. Mekanda tüm görüş alanının etrafında çevresi ile birlikte ürünlerin gruplaştırılarak sergilenmesi için özel olarak tasarlanmış paneller bulunuyor. Bu paneller, iki tarafında bronz renkli, çizgili polikarbondan, ince ve parlak metal yapılı iki parçadan oluşuyor. Aksesuarlar için tasarlanan sergileme sistemi ise, parlak siyah lake ile kaplanmış, tam uzunluklarda direklerle desteklenmiş, net cam raflardan tasarlanmış. Farklı sergileme alanlarını belirlemek için ise mevcut zemin ile birleşiminde parlak siyah yansıtıcı alüminyum yerleştirilmiş.

eksiksiz iç mekan tasarım hizmetleri sağlamaktadır. Giorgio Armani’nin sanatsal yönlendirmesi ile yapılan stüdyo çalışmaları, özenli mimari araştırmaların sonucunu ve projenin kültürel, coğrafi ve mimari bağlamı üzerine kapsamlı bir çalışmanın ürünü olan yaratıcı çözümlerin geliştirilmesini içerir. Bireysel tasarımlar ise müşterinin kişisel özellikleri ve estetik değerleri göz önüne alınarak geliştirilir. Armani/Casa İçmimari Tasarım Stüdyosu’nun araştırması, yerleştirme işleminde yer alan tüm materyallerin, renklerin ve kaplamaların yanı sıra standart veya özel üretim mobilyaların tasarımında da etkili olmuştur. Bunların tümü, her tasarımın benzersiz ve müşterinin gereksinimlerine uygun olmasını sağlamaktadır. Armani/Casa İçmimari Tasarım Stüdyosu’nun en bilinen projeleri arasında ; maçka konutları istanbul, türkiye, mumbai’deki dünya kuleleri, hindistan, century spire, manila, filipinler ve

miami, florida’daki armani / casa konutları bulunmaktadır. Armani / Casa, 40 ülkede, 27 öncü mağazası ve 29 corner mağaza olmak üzere toplam 56 mağazayla hizmet vermektedir. Mağazalar, Milano, Paris, Londra, New York, Los Angeles, Miami, Hong Kong, Tokyo, Şangay pekin ve türkiye dahil olmak üzere dünyanın dört bir yanındaki büyük şehirlerde bulunmaktadır.

Kuruluşundan bu yana onbeş yılı aşkın süredir Armani/Casa, lüks mobilya sektöründe dünya lideridir. Kelime olarak stil ve zerafet, Giorgio Armani’nin sıcak, ahenkli, son derece rahat ve sofistike cenneti yaşayan hayallerinden kaynaklanmaktadır. 2003 yılından bu yana, Armani/Casa İçmimari Tasarım Stüdyosu, özel müşterilerine ve gayrimenkul müşterilerine

RENOVASYON /57


HABER 3600

Cumhuriyet Meydanı’na modern makyaj

58 / RENOVASYON


Büyükşehir Belediyesi, birçok tarihi olaya tanıklık eden, kentin sembollerinden, Cumhuriyet Meydanı ve çevresini adına ve Antalya’ya yakışır hale getiriyor. Belediye şirketi ANTEPE A.Ş. tarafından hazırlanan projede, Atatürk Anıtı, Tophane Çay Bahçesi ve Cumhuriyet Meydanı›nın özgün yapısı korunuyor. 4 bin 700 metrekarelik mevcut meydan, atıl alanlar kullanılarak, batıda dükkanların bulunduğu alana ve güneyde AKEV Çay Bahçesi’ne doğru 2 bin metrekare daha büyütülüyor ve 6 bin 700 metrekareye çıkıyor. Birçok etkinlik, miting ve kutlamaya ev sahipliği yapan meydan, büyüyen Antalya’nın ihtiyacına cevap verecek şekilde genişliyor. KADEMELİ SEYİR TERASLARI İLE DENİZ İZLENECEK Anıtlar Kurulu tarafından onaylanan Yeni Cumhuriyet Meydanı Projesi’nde meydandan

ve insan sirkülasyonundan kopuk halde bulunan Tophane Çay bahçesinin arkasındaki kirlilik yaratan dükkanlar kaldırılıyor ve genişletilen meydanın altına alınıyor. Buradaki mevcut ağaçların tamamı korunuyor. Açığa çıkan 3 bin 500 metrekarelik bu alan teraslama yapılarak, meydan ve Cumhuriyet Caddesi ile ilişkili hale getiriliyor. Kademeli seyir terasları ile vatandaşların denizi izleme imkanı bulacağı bu alan, yemyeşil peyzajı ile Antalyalıların uğramadan gidemeyecekleri bir yaşam alanına dönüştürülüyor. TOPHANE KORUNUYOR Projede, Antalya tarihinin önemli bir parçası olan Tophane Çay Bahçesi olduğu gibi korunurken, meydanın güneyindeki Kaleiçi bağlantısını sağlayan bölüm, meydanın bir parçası olarak seyir terasına dönüştürülüyor ve insanların

Kaleiçi ve denizin doyumsuz manzarasını izlemesi sağlanıyor. Projede Cumhuriyet Meydanı’nın tamamı, Başkan Menderes Türel’in ilk döneminde Valilik binasını yıkılması sonucu meydana dahil edilen bölümle bütünlük arz edecek şekilde yeşil diyabaz ve andezit taşlarla kaplanıyor. Hareketli ve renkli LED ışıklandırma sistemiyle donatılacak meydan, akşamları ayrı bir güzelliğe bürünecek. YAZ AYLARINA YETİŞECEK Atıl alanları işlevsel hale getirerek, hem meydanı genişletmeyi hem de Antalyalıları Kaleiçi ve Akdeniz’le buluşturmayı amaçlayan Antalya Cumhuriyet Meydanı ve Tophane Çay Bahçesi Düzenlemesi’nin ihale hazırlıklarında sona gelindi. Yakında ihale edilmesi beklenen projenin turizm sezonuna kadar tamamlanması hedefleniyor. Cumhuriyet Meydanı yaz mevsimine yenilenen yüzüyle girecek. RENOVASYON /59


İŞİN ASLI

MEDİTASYONEL

DEKORASYON FİKİRLERİ Aslı KONCA / İç Mimar

2017’nin güzelliklerle dolu bir yıl olmasını dileyerek, ‘’merhaba’’demek istiyorum sizlere. Bundan böyle üç ayda bir, ‘’dekorasyon eşittir meditasyon’’ sözünden yola çıkarak, evinizin ve ruhunuzun havasını, bu köşede birlikte değiştireceğiz.

Eminim, hepiniz yeni yıl ile birlikte yepyeni fikirler ve kararlarla başladınız Ocak ayına. Peki, bu yenilik ve tazelenme işlemine yaşadığınız mekanı da dahil etmeye ne dersiniz? Cevabınız, ‘evet’ ise; bu ay, günün büyük çoğunluğunu geçirdiğimiz salonlarımızdan başlayalım istedim değişim hareketine.. Konforlu, sıcacık ve keyifli zaman geçirmeyi arzuladığınız bir salon tasarımı için değişim zili çalsın o halde …. Mevsim kış olunca, ilk iş ısınma oluyor elbette. Evlerimizi nasıl ısıtırsak ısıtalım, şömineler, bir evde olabilecek en güzel donatılar arasında yer alıyor. İşte bu noktada GLAMMFİRE şömineler göz alıcı tasarımları ile mekana renk katmaya hazır. Şömine deyince, sizin de aklınıza rahat bir koltuk ve muhteşem bir okuma köşesi geldiğini hisseder gibiyim. Sovetitalia BUGATTİ koltuk ve Adriani e Rossi MOVİE lambader ile kahvenizi yudumlarken okuma keyfinize keyif katacağınız, gazetelik ve yan sehpa olarak da kullanabileceğiniz Sovetitalia

60 / RENOVASYON

ZETA sehpa okuma köşemizin olmazsa olmazları arasına girdi bile. Vee..Dostlarımız ve ailemizle sıcacık sohbetlerin mekanı olan yemek bölümünde de yine Sovetitalia ürünlerini öneriyorum sizlere.Çünkü, ahşabın sıcaklığını camın ihtişamı ile birleştirmekte usta olan SOVET İTALİA, 2017 kolleksiyonunda da harikalar yaratıyor. Bu kolleksiyona ait slim masa ve autumn chair sandalyeler, keyifli bir köşe yaratmakta üsdat.


Gelelim bir mekanın olmazsa olmazı aydınlatmaya. Adrianie Rossi kolleksiyonu, tasarımda sıkça tercih ettiğim markalardan. Özellikle aksesuar ve aydınlatma konusunda zengin ürün yelpazesi olan bu markanın ürünlerine göz atmadan yenilenme hareketinize son vermeyin derim. Çünkü salonunuza biraz daha şıklık katmak istiyorsanız önerim LORD TURTLEDOVE aydınlatma olacak. Yine aynı markada bulabileceğiniz cam şampanya kadehleri ve BEACH duvar kağıdı mekana hareket katarken sizleri bambaşka bir atmosfere taşıyacak detaylardan. Dizayn işi yavaş yavaş bittiğine göre zemini de giydirip odamızın keyfini yaşamaya başlayabiliriz. Dünyaca ünlü bir marka olan anti allerjik ve geç yanma özelliğine sahip LİMİTED EDİTİON halılar, dokunma ve görsel duyunuzu harekete geçirirken sıcaklığıyla sizi sarıp sarmalayacak. Zerafetle işlevselliği bir arada yaşayabileceğimiz yeni bir mekan tasarımında daha görüşmek üzere. Keyifle ve sevgiyle kalın. RENOVASYON /61




HABER 3600

2017 Mies Ödülü’nün Ön Seçim Listesi Açıklandı Stephen Bates, Gonçalo Byrne, Peter Cachola Schmal, Pelin Derviş, Dominique Jakob, Juulia Kauste ve Małgorzata Omilanowska’dan oluşan jüri ön seçim listesine giren 40 projeyi belirledi. Seçilen projelerin ülkelere göre dağılımları şu şekilde: Fransa 4 Portekiz ve Birleşik Krallık 4 Danimarka, İspanya, Finlandiya, Hollanda ve Norveç 3 Belçika, Almanya, İrlanda, Türkiye 2 İtalya, Litvanya, Polonya, Romanya ve İsveç 1 Ödülle ilgili yapılan bir başka istatistiki açıklama ise ön seçim listesine giren projelerin dörtte birinin 40 yaş altı mimarlar ya da henüz 10. senesini bile tamamlamamış genç mimarlık ofisleri tarafından tasarlandığı yönünde. Projelerin bulundukları bölgelerdeki coğrafi dağılımlarına bakıldığı zaman 24’ünün şehir

merkezinde, 9’unun doğal çevrede, 7’sinin ise şehir çeperinde olduğu görülüyor.

Skjern River Pump Stations (Skjern, Danimarka) Mimarlık Ofisi: Johansen Skovsted Arkitekter

Ön Seçim Listesi NAVEZ - 5 social units as Northern entrance of Brusselsf (Brüksel, Belçika)

Museum of the Royal Collections (Madrid, İspanya) Mimarlık Ofisi: Emilio Tuñón Architects; Mansilla + Tuñón Arquitectos

Polyvalent Infrastructure (Spa, Belçika) Mimarlık Ofisi: BAUKUNST European Hansemuseum (Lübeck, Almanya) Mimarlık Ofisi: Studio Andreas Heller GmbH Architects & Designers Barn (Fergitz, Almanya) Mimarlık Ofisi: Thomas Kröger Architekten Kannikegården (Ribe, Danimarka) Mimarlık Ofisi: Lundgaard & Tranberg Architects Kvæsthus Pier (Kopenhag, Danimarka) Mimarlık Ofisi: Lundgaard & Tranberg Architects

Mies van der Rohe Ödülü 2017’de ön seçim listesine giren 40 proje jüri tarafından belirlendi. Listede Türkiye’den de iki proje yer alıyor.

House 1014 (Granollers, İspanya) Mimarlık Ofisi: HARQUITECTES Collective housing for elderly people and civic and health centre (Barselona, İspanya) Mimarlık Ofisi: Bonell i Gil; peris+toral. arquitectes Suvela Chapel (Espoo, Finlandiya) Mimarlık Ofisi: OOPEAA Office for Peripheral Architecture Opinmäki School (Espoo, Finlandiya) Mimarlık Ofisi: Esa Ruskeepää Puukuokka Housing Block (house 1) (Jyväskylä, Finlandiya) Mimarlık Ofisi: OOPEAA Office for Peripheral Architecture Community Workshop (Poigny-la-Forêt, Fransa) Mimarlık Ofisi: Boidot Robin Architectes 59 Dwellings, Neppert Gardens Social Housing (Mulhouse, Haut-Rhin, Fransa) Mimarlık Ofisi: Lacaton & Vassal Architectes THE RIVESALTES MEMORIAL MUSEUM (Ribesaltes, Fransa) Mimarlık Ofisi: Rudy Ricciotti Ariane futsal sports complex (Nice, Fransa) Mimarlık Ofisi: CAB ARCHITECTES (CALORI AZIMI BOTINEAU) Model School Inchicore (Dublin, İrlanda) Mimarlık Ofisi: Donaghy + Dimond Merrion Cricket Pavilion (Dublin, İrlanda) Mimarlık Ofisi: TAKA Fondazione Prada (Milano, İtalya) Mimarlık Ofisi: OMA

Beyazıt Devlet Kütüphanesi Renevasyonu 64 / RENOVASYON

Rasu Houses (Vilnius, Litvanya) Mimarlık Ofisi: Paleko Arch Studija; PLAZMA Architecture Studio


Angelos Organik Zeytinyağı Tesisi

Landmark Nieuw-Bergen (Nieuw-Bergen, Hollanda) Mimarlık Ofisi: Monadnock Timmerhuis (Rotterdam, Hollanda) Mimarlık Ofisi: OMA deFlat Kleiburg (Amsterdam, Hollanda) Mimarlık Ofisi: NL Architects; XVW architectuur Weekend House at Sildegarnsholmen (Herøy, Norveç) Mimarlık Ofisi: Knut Hjeltnes AS Sivilarkitekter MNAL Moholt 50I50 - Timber Towers (Trondheim, Norveç) Mimarlık Ofisi: MDH Arkitekter SA; Masu planning Eldhusøya Tourist Route Project (Averøy, Norveç) Mimarlık Ofisi: Ghilardi+Hellsten Arkitekter Katyn Museum (Varşova, Polonya) Mimarlık Ofisi: BBGK Architekci House in Oeiras (Oeiras, Portekiz) Mimarlık Ofisi: Pedro Domingos Arquitectos Museum of Art, Architecture and Technology (Lizbon, Portekiz) Mimarlık Ofisi: AL_A EDP Headquarters (Lizbon, Portekiz) Mimarlık Ofisi: AIRES MATEUS Nadir Afonso Museum for Contemporary Art (Chaves, Portekiz) Mimarlık Ofisi: Álvaro Siza 2 - Arquitecto, SA

Take a(l)titude (Fagaras Mountain, Romanya) Mimarlık Ofisi: Archaeus ltd. Östermalm’s Temporary Market Hall (Stockholm, İsveç) Mimarlık Ofisi: Tengbom Angelos Organik Zeytinyağı Tesisi (İzmir, Türkiye) Mimarlık Ofisi: Mimarlar ve Han Tümertekin Beyazıt Devlet Kütüphanesi Renovasyonu (İstanbul, Türkiye) Mimarlık Ofisi: Tabanlıoğlu Mimarlık Holmes Road Studios (Londra, Birleşik Krallık) Mimarlık Ofisi: Peter Barber Architects Shepherdess Walk Housing (Londra, Birleşik Krallık) Mimarlık Ofisi: Jaccaud Zein Architects Ely Court (Londra, Birleşik Krallık) Mimarlık Ofisi: Alison Brooks Architects Granby Four Streets (Liverpool, Birleşik Krallık) Mimarlık Ofisi: ASSEMBLE RENOVASYON /65


HABER 3600

20 yıl vadeli konut projeleri ve

60 ay sıfır faiz şansı devam ediyor

66 / RENOVASYON

20 yıl vadeli konut projeleri ile İstanbul, Ankara ve Bursa gibi büyükşehirlerde ev sahibi olma şansını arttıran Emlak Konut, 60 ay vadeli faizsiz konut kredisi ile imkanı olanlara ekstra şans tanıyacağını açıkladı. 20 yıl vadeli konut kredisi veren bankalar aracılığıyla kampanyalı projelere sahip olabilecek olan vatandaşlar, 240 ay taksitle bu kredileri ödeyebilecek.


İlk kampanya seferberliğini 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası yapan Emlak Konut GYO, 2. seferberliğe 1 Şubat’ta başladı. Kampanya ile ev alacak vatandaşın peşinatı yüzde 20’den yüzde 5’e çekilirken, Türkiye’de ilk kez 240 ay yani 20 yıl vadeli konut satışı yapılmasının önü açıldı. Konut alıcısı tarafından yoğun ilgi ile karşılanan kampanyada ilk 5 günde 750 ev satıldı ve 605 milyon lira ciro elde edildi. 30 projede 15 bin bağımsız bölümü kapsayan kampanyada 60 ayda 0, 120 ayda yüzde 0.45, 240 ayda yüzde 0.79 faiz oranı ile ev sahibi olma fırsatı sunuluyor. Kampanya 31 Mart’ta bitiyor. KOTALAR DOLUYOR Kampanya başladıktan bir kaç gün sonra satış ofislerinde uzun süredir görülmeyen bir yoğunluk ile karşılaştıklarını ifade eden gayrimenkul sektörü temsilcileri, kimi konut projelerinde kampanyaya ayrılan yüzde 20 kotanın dolduğunu söyledi. Vatandaştan gelen talebi değerlendiren firmalar kampanyaya yeni konutlar eklemeyi planlıyor. Kampanyaya dahil projeler İstanbul, Ankara, Konya, Denizli, Nevşehir ve Niğde’de yer alıyor.

10 BANKADA GEÇERLİ EMLAK Konut GYO kampanyasına Akbank, Albaraka, Garanti Bankası, Halkbank, Türkiye İş Bankası, Vakıfbank, Vakıf Katılım, Yapı Kredi Bankası, Ziraat Bankası ve Ziraat Katılım Bankası destek veriyor. Kampanya ile 100 bin liralık bir kredi kullanımında 120 ayda eski faiz oranları ile 1352 lira ödeyen vatandaş şimdi 1080 lira ödüyor. 100 bin lira kredi için kampanya oranları ile 180 ayda aylık taksit 1007 lira, 240 ayda ise 930 liraya denk geliyor. 1556 LİRAYA 1+1 DAİRE KAMPANYAYA dahil olan projelerde İstanbul’da 1+1 bir daireyi 240 ay vadede 1.556 lira taksitle almak mümkün. Aynı evi 120 ay taksitle alırsanız aylık taksit 1.806 lira, 60 ayda ise 2. 786 liraya denk geliyor. Anadolu illerinde ise 1+1 daireyi 240 ay vade ile alırsanız taksitiniz 1.619 lira, 120 ayda 1.879 lira, 60 ayda ise 2.900 liraya denk geliyor.

2 ay sürecek kampanya sonunda Emlak Konut projelerinden 2.5 milyarlık satış öngörülüyor. Emlak Konut GYO’nun 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında ekonominin çarklarını döndürmek ve piyasayı canlandırmak için başlattığı yüzde 20 peşinat, 120 ay vade ve yüzde 0.70 faiz oranlı kampanya da büyük ilgi görmüştü. Kampanya kapsamında ağustos ayı boyunca 1.9 milyar lira ciro ile 2 bin 547 konut satılmıştı. Öte yandan Emlak Konut’un öncülük ettiği kampanyaya özel sektörden de destek gelmişti. Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) ile Gayrimenkul ve Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı Derneği (GYODER) de kampanyaya katılma kararı aldı. Derneklere üye firmaların 80’den fazla projesinde vade uzadı ve faiz düştü. Emlak Konut ve özel sektörün yeni kampanyada toplam 4.5 milyarlık satış yapması bekleniyor. KAMPANYALI PROJELER Emlak Konut’un “Güçlü Türkiye İçin Birlik Vakti” kampanyasının geçerli olacağı projeler şunlar: “Adım İstanbul, Avrupa Konutları Başakşehir, Avrupark, Emlak Konut Başakşehir Evleri, Başkent Emlak Konutları, Batışehir, Büyükyalı İstanbul, Ebruli Ispartakule, Esenler Emlak Konutları, Evora Denizli, Evvel İstanbul, Gebze Emlak Konutları 3. Etap, Göl Panoroma Evleri, İstmarina, Karat 34, Karat Ofis Bakırköy, Koordinat Çayyolu, Körfezkent 4, Köy Zekeriyaköy, Maslak 1453, Park Mavera 2, Metropol İstanbul, Nevşehir Emlak Konutları, Nidapark Kayaşehir, Nidapark Küçükyalı, Niğde Emlak Konutları, Sofa Loca, Tema Şehir Konya, Tual Adalar, Tual Bahçekent.” RENOVASYON /67


HABER 3600

PRADA podyumu OMA’dan Moda tasarımcılarının mimarlık dünyasının yıldız isimleriyle olan iş birlikleri mağaza tasarımlarının bir adım ötesine geçerek defile mekanlarına da sıçradı. Bu birlikteliklerin en yenisi ise 2017 İlkbahar - Yaz koleksiyonu için OMA ile el sıkışan Prada! OMA ekibinin “Total Space” adını verdiği platform; lineer bir podyum ve bu podyuma eklemlenen, yine aynı malzemeden üretilmiş basamaklı oturma bölümlerinden oluşuyor. Podyumda ise tek basamak ile kazanılan hareket dikkat çekmekte. Platformun tamamına hakim metalik yüzey, kimi zaman renk kimi zaman da doku açısından farklılaşarak kendi içinde bir kompozisyon ortaya koyuyor. Üstelik geçirgen bir tasarıma sahip olan Total Space için mimari strüktür tanımı yapmak yanlış olmaz!

Mimarlar Odası, UIA 2023 Kongresi İçin Aday Oldu

Mimarlar Odası, UIA 2023 28. Dünya Mimarlık Kongresi’ne ev sahipliği yapmak için aday olduğunu duyurdu. Uluslararası Mimarlar Birliği (Union Internationale des Architectes- UIA) 2017 Seul Dünya Mimarlık Kongresi ve Genel Kurulu hazırlık süreci devam ederken; TMMOB Mimarlar Odası, UIA 2023 28. Dünya Mimarlık Kongresi ve Genel Kurulu’na ev sahipliği yapmak üzere adaylık başvurusunu yaptı. 2005 yılında İstanbul’da, en yüksek katılımlı beş kongreden birisi olan 22. Dünya Mimarlık Kongresi›ni düzenleyen Türkiye, 2023 için kongreye ev sahipliği yapmak üzere Antalya›yı aday gösterdi. 68 / RENOVASYON



HABER 3600

Turgut Cansever Ulusal Mimarlık Ödülleri

2017

Kepez Belediyesi tarafından TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi koordinasyonuyla düzenlenen Turgut Cansever Ulusal Mimarlık Ödülleri, 2017 Proje Dalı sonuçlandı.

70 / RENOVASYON


TMMOB Mimarlar Odası Antalya Şubesi hizmet binasında Abdi Güzer, Nevzat Sayın, Tülin Hadi, Ömer Selçuk Baz, Elvan Altan ve Lütfiye Serap Yılmaz›ın katılımı ile gerçekleştirilen Seçici Kurul toplantısında, Mersin Anamur›da bulunan Anamur Atatepe Sosyal Merkezi ve Çevresi yapısıyla «Turgut Cansever Büyük Ödülü» Seden Cinasal, Fatih Yavuz, Ramazan Avcı ve Emre Şavural’a verildi. Seçici Kurul, başvuran 45 projenin değerlendirilmesi neticesinde büyük ödül dışında 2 adet başarı ödülü ve 1 adet de jüri özel ödülü belirledi. Turgut Cansever Büyük Ödülü Anamur Atatepe Sosyal Merkezi ve Çevresi, Anamur - Mersin Tasarım ekibi: Seden Cinasal, Fatih Yavuz, Ramazan Avcı, Emre Şavural Danışmanlar: Elvan Ender, Zafer Kınacı, Kemal Güravşar, Orhan Gürson Başarı Ödülü Eğirdir Çarşı, Eğirdir-Isparta Tasarım ekibi: Ali Sinan, Hasan Okan Çetin Yrd. Mim.: Başak Kalfa, Makbule Biçer, Nuran Özkam, Tuğba Kayakök Başarı Ödülü Lima Çağdaş Sanat Müzesi (MALİ) Ek Yapısı ve Çevre Düzenlemesi, Lima - Peru Tasarım ekibi: Burak Pelenk Yrd. Mim.: Eda Yazkurt Pelenk, Tuğberk Kaan

Nazlı, K.Berk Demirkan, Dilara Demiralp, Damla İçyer Jüri Takdiri Gökçeada Lise Kampüsü, Gökçeada - Çanakkale Tasarım ekibi: Pınar Gökbayrak, Ali Eray, Burçin Yıldırım Yrd. Mim.: Çağlar Yılmaz, Sinem Yardımcı, Ekin Aytaç, Arzu Meyvacı, Serkan Polat, Ayşe Selin Gürel, Zeynep Ceylan, Cansu Kaçar Danışmanlar: Elif Çelik, Hakan Çatalkaya, Eren Balkış, Serhan Çaycılar, Selahattin Özdeniz

RENOVASYON /71





Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.