Tourism today 119 by Yedi Iletisim

Yedi Reklam Tanıtım Org. Medya, Mat. Tur. ve Tic. A.Ş. Adına Sahibi Pınar Özsevim / pinar@tourismtoday.net Genel Yayın Yönetmeni Haluk Özsevim / haluk@tourismtoday.net Haber Tuncay Sevin / tuncay@tourismtoday.net Ayşegül Yücedağ / aysegul@tourismtoday.net Ebru Altın / ebrualtin@tourismtoday.net

Mavi Bayrak’ta dünya ikincisiyiz

Sanat Yönetmeni Semih Balseven / semih@yediiletisim.com

Tasarım&Uygulama Bahar Sinemce / bahar@tourismtoday.net Reklam Koordinatörü Cengiz Özsevim cengizozsevim@tourismtoday.net

Prince Group Türkiye’deki yatırımlarına devam ediyor

Mali Danışman İlhami Uğur Sevimli Finans Neşe Başer / nese@yediiletisim.com Hukuk Danışmanı Erdal Yiğit / erdal@erdalyigit.av.tr Matbaa Promat Matbaacılık / İstanbul Tel: 0212 622 63 63

Reklam indeks AHK / ÖN KAPAK İÇİ – 1 ART-MİM / ARKA KAPAK TOYOTA BAKIRCILAR / ARKA KAPAK İÇİ TÜLAY TOSUN / 2-3 ALUMEN YAPI SİSTEMLERİ / 4-5 İŞ BANKASI / 9 İSTİKBAL / 11 BİRMOT OTOKOÇ / 13 BAŞARAN AUDİ / 15 EVİNOKS / 17 KRİSTAL ENDÜSTRİYEL / 23 ÖZTİRYAKİLER / 27 MAXSTYLE / 33 RED & WHITE / 37 WORLD TRAVEL CHANNEL / 40-41 GÜNAYDIN RESTAURANT/ 43 BAŞARAN SEAT / 47

KRT MİMARLIK / 51 KARCHER / 55 AKRA BARUT/ 57 ANADOLU HASTANESİ / 61 DURMAZLAR / 65 GALERİ KRİSTAL / 71 BECKER / 75 ASTERİA / 79 GÜRTEKNİK / 83 AHMET KASAPOĞLU / 87 BİN ROTA / 93 HILTON GARDEN INN / 101 TEMSA / 105 TAVPORT / 113 TAV PRIMECLASS / 117 ANFAŞ / 123 INTERGLOBAL / 127

Almanya Turizmcilerimiz tanıtım atağında

Levent Akkiraz Titanic Deluxe Belek’in hedefini açıkladı

Türkiye’den dünyaya 10 miras daha

Ali Özdoğan: “Bir yılı kurtaralım derken beş yılı kaybetmemeliyiz”

www.tourismtoday.net Çağlayan Mahallesi, 2076 Sk. Ya-Se Sitesi, A Blok No:22/A ANTALYA Tel: +90 242 324 79 77 Fax: +90 242 324 79 37 Tourism Today 2 ayda bir yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakkı Yedi Reklam Tan. Org. A.Ş.’ye aittir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar izin alınmaksızın kullanılamaz. Yazılardaki görüşler sahiplerine aittir.

ISSN 1304 - 1754

Thomas Cook ve Öger Tour Türkiye kapasitesini arttırdı

TÜROFED’in 14. derneği GATOD oldu

Cem Bora Sevim “Otel yatırımlarımız devam edecek”

Marmaris sezonu “Turizm Şöleni” ile açtı

Afyonkarahisar Turizmden daha fazla pay istiyor

102

Mustafa Alparslan “Şehrin ortasında gizli bir bahçeyiz”

Yakip Dinler “Kapadokya’yı korumamız gerekiyor”

Mehmet Aydın “Bizim ilk patronumuz misafirdir”

Murat Demir “Önceliğimiz bölgesel tanıtım olacak”

110

Mehmet Metin “Daha fazla VIP misafir ağırlayabilirdik”

Rakamlar doğruyu söyler! İlk 4 aylık veriler malumunuz. Şu anki verilerdeki düşüş çok büyük ve telafi edilemeyecek rakamlar değil. Ancak bu veriler yüksek sezonun durumunu da özetliyor gibi. Kasım ayından bu yana konuşulan gerileme, istatistiklere yansımaya başladı. Her ne kadar umutsuz konuşmalar yapmamaya özen göstersek de artık durum apaçık ortada. Bu seneyi bir şekilde az kayıpla atlatmak ve gelecek sezon da kayıp yaşamamak için çalışmamız gerekiyor. Çünkü bu anlayışla devam edersek korkarım gelecek seneyi de kayıpla atlatacağız. Bu sene misafirlere en iyisini sunmamız şart. Kasım ayından bu yana bilinçli turizmcilerin söylediği gibi “2016 ve 2017 yılını düşünmeliyiz.” Ancak turizmcilerin kendi çabaları bir yere kadar. Kültür ve Turizm Bakanlığı 2016 ve 2017 yılı ile ilgili çok ciddi bir tanıtım kampanyalarına imza atması şart. Her otel elinden geldiği kadar tanıtım ve pazarlama çalışması yapıyor. Bakanlığımızın da seçim sonrasında böyle büyük bir döviz girdisi sağlayan turizm sektörüne tanıtım konusunda da destek çıkmalı. Aslında bu işe Hükümet’in ayrı bir önem göstermesi gerekiyor. Hükümetimiz ülkeye giren dövizi arttırmak istiyorsa cari açığa en büyük desteği veren turizm sektörüne her türlü desteği vermeli. Özellikle Türkiye’nin imajına yönelik çalışmalar yapılması her sektöre katkı sağlayacaktır. Çünkü bu imaj sorunu sadece turizmi değil her sektörü etkiler. 2015 bize iyi ders olmalı. Bu seneden iyi ders çıkaramayanlar 2016 ve 2017 yılını da kayıpla geçirecektir. Önceden turizm sektörü için “Turizmcilerimiz krizlere alışıktır” söylemi 2015 yılında geçerliliğini yitirdi. Tatilciler artık Türkiye’yi yakından takip ediyor. Sadece turizm sektörünü değil ekonomik, insan özgürlükleri, siyasi konulardaki gelişmeler de tatil yapacak insanları etkiliyor. Dolayısı ile kriz ortamlarına alışık olan turizmcilerimizin yapacağı çalışmalar artık yeterli gelmiyor. Turizmcilerimiz artık krizlerden ve kriz gelecek düşüncesinden sıkıldı ve yoruldu. Türkiye’nin dünya turizm pastasından daha fazla pay alması için Hükümet’in daha fazla özveri göstermesi gerekiyor. Seçim sonrasında çok ciddi çalışmalar yapmazsak turizmden elde edeceğimiz döviz girdisi her sene azalacaktır. Eğer bu çalışmalar yapılmazsa üzülerek söylüyorum ki: “Türkiye turizmi daha çok kaybedecektir.”

Kısa Haberler

Corendon’a ödül yağdı

Arda Turan fahri tanıtım elçisi oldu A Milli Takımı’n Kaptanı ve Atletico Madrid’in yıldız futbolcusu Arda Turan, Edremit ve Antandros Antik Kenti’nin fahri tanıtım elçisi oldu. Arda Turan, Antandros’un bir dünya mirası olduğunu ve Edremit’in de ötesinde Türkiye için büyük bir turizm potansiyeli olduğunu belirtti. Ailesinin de Edremit’te yaşadığını belirten Arda Turan, en kısa sürede belediye başkanı Kamil Saka ile birlikte Antandros Antik Kenti’ni ziyaret etmek istediğini söyledi.

Avrupa’nın seyahat ve havayolu firmalarına ilişkin tamamen kullanıcı oylamaları sonucu kategorik değerlendirmeler yapan Zoover web sitesi, Corendon Havayolları’na “En İyi Low Cost Havayolu//Best Low Cost Airline” ve “En Popüler Low Cost Havayolu//Most Popular Low Cost Airline” ödüllerini verdi. Corendon Turizm Grubunun Hollanda merkezli tur operatörü Corendon Travel ise Avrupa’nın en fazla ziyaret edilen sitelerinden olan portal tarafından “Tüm Destinasyonlardaki En İyi Tur Operatörü//Best Allround Tour Operator” ve “Deniz Tatilindeki En Popüler Tur Operatörü//Most Popular Tour Operator Beach Holidays” in yanısıra Zoover’in Avrupa’da son derece popüler olan gençlik turizmi web sitesi gofun.nl tarafından “Gençlik Tatilindeki En Popüler Tur Operatörü//Best Tour Operator in Youngster Holidays” ödüllerine layık görüldü.

Bülent Eczacıbaşı: “Kültür turizmi büyük potansiyel yaratıyor” Antalya’da gerçekleştirilen Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin (POYD) geleneksel öğle yemeği buluşmasına katılan Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, kültür turizminin küresel ölçekte en hızlı büyüyen pazarlar arasında yer aldığını söyledi. Bülent Eczacıbaşı, “Kültür turizminin gelişimi sayesinde, turizm sezonu, ülkenin tüm bölgelerinin potansiyelini değerlendirecek şekilde tüm yıla yayılabilir. Günümüzde birçok kent, tanıtım stratejilerini kültür ve sanat üzerinden kurguluyor” dedi. Türkiye’de kültür ve turizme ayrılan payın artırılması gerektiğini savunan Eczacıbaşı, kültür turizminin öne çıkarabilmesi için kentsel, bölgesel ve ulusal turizm konseyleriyle ulusal kültür ve turizm stratejik vizyon belgesi hazırlanması gerektiğini söyledi. Ayrıca Bülent Eczacıbaşı’na dernek yönetimi tarafından, Onur Üyeliği Belgesi verildi.

Arıcı’dan “Turizm sahipsiz” iddiasına sert yanıt Nihat Tümkaya Club Nena’da Sektörün deneyimle ismi M.Nihat Tümkaya, Club Nena’nın Genel Müdürü oldu. Daha önce Ela Quality Resort, Gloria Golf Resort ve Kempinski The Dome gibi Antalya’nın önemli otellerinde görev yapan Nihat Tümkaya, Manavgat’ın Kızılağaç bölgesinde yer alan Club Nena’da yeni görevine başladı. Yeni görevi hakkında Tourism Today’e konuşan Nihat Tümkaya, “Club Nena’ya yeni bir ivme kazandırmak istiyoruz. Tesisi pazarda hak ettiği yere kavuşturmak için çalışacağız” dedi. 8

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, “Turizm sahipsiz” söylemine sert yanıt verdi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı bakanlık adına açıklamada bulunarak CHP Antalya Milletvekili adayı Niyazi Nefi Kara’nın bir haber ajansına yaptığı açıklamaya sert tepki gösterdi. Dr. Abdurrahman Arıcı yaptığı açıklamada şunları söyledi: “13 yıl önce turizmi çıkmaza sokanların bugün turizm hakkında konuşmaya hakları yoktur. CHP Antalya Milletvekili adayı Sayın Niyazi Nefi Kara talihsiz bir açıklama yaparak Turizm sezonunun başladığı şu günlerde Turizm’in sahipsiz olduğunu iddia etmiştir. Bu açıklamayı yapanların Turizm adına ülkemizde yaşanan gerçeklerden haberleri olmadığı açıktır. İktidara geldiğimizde turist sayısı bakımından dünyada 17. sıradan 2014 yılında en fazla gelen 6. sıraya yükselten bir iktidarı Turizmin sorunlarını çözüm bulamaz suçlamasında bulunmak siyaset garabetliğidir.”

Kısa Haberler

Uluslararası Karikatür Yarışması ödülleri sahiplerini buldu

Unesco, 70. yılında Gaziantep Mutfağı’ndan örnekler sundu Gaziantep Büyükşehir Belediyesi ve Gaziantep Profesyonel Aşçılar ve İşletmeler Derneği, Gaziantep mutfağını UNESCO Genel Merkezi’nde tanıttı. Paris UNESCO Genel Merkezi’nde UNESCO 70’inci yıldönümü ve Türk sözlü geleneğinin efsanevi Dede Korkut kitabının bilinen ilk nüshasının bulunmasının 200’üncü yıldönümü nedeniyle konser verildi. UNESCO Yaratıcı Şehirler içinde yer almak için Gaziantep Büyükşehir Belediyesi konserin ardından verilen resepsiyona ev sahipliği yaptı. 1000’den fazla konuğa Gaziantep yöresel mutfağından dolma, sarma, börek, köfte, kebap çeşitleri, Antep baklavası ve Antep fıstığının yer aldığı ikramlar sunuldu. TAŞFED üyesi Gaziantep Profesyonel Aşçılar ve İşletmeler Derneği Başkanı Doğa Çitçi, “Böyle bir etkinlikte görev almak ve Gaziantep mutfağı sunumlarını yapmak bizim için çok onurlandırıcı olmuştur” dedi.

En çok tercih edilen konaklama türü: Akraba evi 2014 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarından oluşan IV. çeyrekte, yurtiçinde ikamet eden 11 milyon 181 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,3 artarak 14 milyon 108 bin seyahat olarak gerçekleşti. Yıllık olarak değerlendirildiğinde, toplam seyahat sayısı bir önceki yıla göre %3,6 artarak 70 milyon 895 bin olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar, 59 milyon 169 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş, akraba evinde” kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 14 milyon 359 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel” 5 milyon 109 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı. Konaklama türleri yıllık olarak değerlendirildiğinde, seyahate çıkanlar 406 milyon 227 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş, akraba evinde” kaldı. İkinci sırada 94 milyon 287 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel” 31 milyon 407 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.

Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi ile Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) işbirliğinde, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri ile Türkiye’nin turizm alanındaki bilinirliliğinin artırılması ve çizerlerin dünyasından turizm olgusunun nasıl göründüğünü anlamak için düzenlenen 6. Uluslararası Turizm Karikatürleri Yarışması’nda dereceye girenlerin ödülleri Antalya’daki Akra Barut’ta düzenlenen törenle dağıtıldı. Yetişkinler kategorisinde Romanyalı karikatür sanatçısı Pavel Gabriel Virgil birinci, Ukraynalı sanatçı Oleksy Kustovsky ikinci, Bulgar sanatçı Trayko Popov ise üçüncü oldu. Prof. Atilla Özer adına verilen özel ödülü ise İranlı karikatür sanatçısı Heibat Ahmadi kazandı. Yetişkinler kategorisinde Farzane Vaziritabar (İran), Marek Simon (Çek Cumhuriyeti), Afri Diyansyah (Endenozya), Alireza Pakdel (İran) ve Hamed Mortazavi Alavi (İran) mansiyon ödülleri kazandı. Gençler kategorisinde ise Türkiye’den 11 yaşındaki Sıla Eroğul birinciliği kazanırken bu dalda Arda Yılmaz (14 Yaş), Ekim Sarraç (14 yaş), Melisa Demircan (12 yaş), Nehir Ergüven (9 yaş) ve Yasemin Güler (12 yaş) mansiyon ödülü kazandı.

Turizm Bakanı Çelik’in idealindeki müze Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Adana’da Kent, Sanayi, Etnografya ve Tarım Müzeleri’ni de kapsayacak şekilde yapılması planlanan Müze Kompleksi’nin inşaatını gezdi. Bakan Çelik bir süre müze inşaatını gezerek yetkililerden son durum hakkında bilgi aldı. Bakan Çelik, idealindeki müzenin, hafta sonu ailelerin, gençlerin gelip gezdikleri, eğlendikleri, 24 saat yaşayan faaliyetlerinin olduğu, şehrin atar damarlarının olduğu bir müze olduğuna dikkat çekerek şunları kaydetti: “Tam idealimdeki gibi yaşayan bir müze olacak. Şehrin hayatı ile iç içe, şehirle organik bir biçimde buluşmuş, binaların, duvarların orijinal hali korunmuş, buradaki geçmişteki yaşanmış anıların seslerin bütün hüzünlerin mutlulukların korunduğu bunun Adana’nın tarihiyle birleştiği bunun da gençlerle, çocuklarla, onların gündelik hayatıyla birleştiği bir müze olacak inşallah.”

Limak Turizm Grubu 10 bin yeni fidan dikti Antalya Bölgesi’nde sahip olduğu 4 tesisle resort otelciliğinin en iddialı markalarından Limak Turizm Grubu, sürdürülebilir kalkınma ve çevre duyarlılığı alanındaki çalışmaları ile de fark yaratıyor. Orman Bakanlığı’nın tahsis ettiği 100 dönümlük alana müşterileri adına bugüne kadar 10 bin fidan diken Limak, 2015 yılı dikimlerini Nisan ayında gerçekleştirdi. Bu yıl ilave 10.000 fidan daha diktiklerini belirten Limak Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, “Biz, Antalya’ya olan ilgimizi çevre bilincini artıran çalışmaları da destekleyerek çok yönlü olarak göstermek arzusundayız. Hedefimiz, müşterilerimiz adına oluşturduğumuz bu hatıra ormanını her geçen yıl zenginleştirmek” dedi. 10

Kısa Haberler

Titanic Deluxe Belek çocukları unutmadı Titanic Deluxe Belek’te 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kapsamında hem eğlenceli hem de anlamlı bir etkinlik düzenlendi. Serik Kaymakamlığı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı işbirliğiyle gerçekleştirilen Titanic Çocuk Şenliği kapsamında yardıma muhtaç çocuklar Titanic Deluxe Belek’te eğlence dolu özel bir gün geçirdi. Serik Kaymakamı Erol Rüstemoğlu ve Serik Belediye Başkanı Prof. Dr. Ramazan Çalık’ın da katıldığı etkinliğe gelen çocuklar Titanic Deluxe Belek Genel Müdürü Levent Akkiraz ve departman müdürleri tarafından karşılandı. Otelin futbol sahasında oluşturulan festival alanında yer alan şişme oyun parkurunda doyasıya eğlenen çocuklar sokak bandosu eşliğinde gökyüzüne dilek balonları gönderdi. İnteraktif show, olimpik oyunlar ve palyaço gösterisinin yer aldığı etkinlik çerçevesinde Dr. Rauf Mohammed şefliğindeki 15 çocuk kemancıdan oluşan Antalya Çocuk Senfoni Orkestrası da mini bir konser verdi.

Burhan Sili: “Alanya’ya veledrom yapılmalı” Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, her geçen sene artan yatak kapasitesiyle ve diğer sebeplerden dolayı daralan sezon süresinin 12 aya yayılabilmesi için spor turizminin büyük önem taşıdığını söyledi. Alanya’nın özellikle bisiklet sporuyla daha fazla anılması için ‘veledrom’a (Bisiklet salonu) ihtiyacı olduğunu da belirten Sili, “Spor kulüplerinin kamp ve yarış dönemlerinde bölgemizi tercih etmesi hem tanıtım hem de ekonomik anlamda önemli avantajlar sağlıyor” ifadelerini kullandı

JW Marriott Ankara’ya 3 ödül birden…

AKTOB’dan iki önemli araştırma daha

Dünyanın önde gelen konaklama zincirlerinden Marriott International bünyesinde gerçekleştirilen Avrupa Genel Müdürler Konferansı 2015 İstanbul Marriott Hotel Şişli’nin ev sahipliğinde gerçekleşti. JW Marriott Ankara, Avrupa’da Yılın Oteli de dahil olmak üzere 3 ödül aldı. Lüks ve kaliteyi yeniden tanımlayan hizmet anlayışı ile yol alan JW MARRIOTT ANKARA, 180 otelin yarıştığı 300’den fazla katılımcının takip ettiği törenden Yılın Oteli, Finansal Mükemmellik ve Pazar Payı Mükemmelliği olmak üzere 3 ödülle ayrıldı. Toplam 17 dalda verilen ödüllerin amacı lüks hizmet sektöründe standartları daha da yükseltmek. Her yıl düzenli olarak verilen ödüller tüm Dünyada ki Marriott otelleri ve turizm sektörü tarafından yakından takip ediliyor. JW Marriott Ankara’nın ödüllerini Genel Müdür Albert Helms aldı.

AKTOB Araştırma Birimi tarafından gerçekleştirilen 2 yeni çalışmada; Rusya pazarındaki krizin turizme olası yansımaları ile turizmde Türkiye-İspanya rekabetinin gelecek 10 yılı analiz ediliyor.“Rusya’da Ekonomik ve Sosyal Durumun Türkiye ve Pazara Olası Yansımaları” Araştırması; son dönemde yaşanan krizleri ve Türkiye turizmine olası yansımalarını, Rusya pazarının gelişim dönemlerini ortaya koyarak değerlendiriyor. “Gelecek 10 Yılda, Türkiye-İspanya Rekabeti Analizi” başlıkla araştırma, bugün özellikle paket tur pazarında başa baş mücadele eden ülkelerin ileride hangi ürün ve pazarlarda, hangi araç ve yöntemlerle farklılık göstereceğine yönelik bulguları sunuyor. Araştırma 2025 dönemine ilişkin öngörülerde de bulunuyor. Her iki araştırmaya, AKTOB resmi web sitesinden ulaşılabilir.

Necip Fuat Ersoy, IC Hotels’te Turizm sektörünün deneyimli ismi Necip Fuat Ersoy, IC Hotels İş Geliştirme ve Satış-Pazarlama Direktörü oldu. Necip Fuat Ersoy, 1 Mayıs itibari ile IC Hotels’teki yeni görevine başladı. Tourism Today’a kısa bir açıklamada bulunan Ersoy, “Türkiye turizm sektörünün önemli markası IC Hotels’te bulunmaktan dolayı mutluyum” dedi.

Kısa Haberler

Kırsal turizme 6 bakanlıktan destek geldi Bursa - Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, kırsal turizm ile ilgili dünyanın dikkatini çekecek projelerinin 6 bakanlıktan destek gördüğünü, AB Projeleri ve kalkınma ajanslarından da yararlanarak çok yakın zamanda sonuçlanacağını müjdeledi. Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, turizmle ilgili kırsal turizm boyutunu önemsediklerini belirterek, “İnsanlar artık doğayla iç içe olmak istiyor. Tatile çıkmak isteyenler artık sahillere, Efes’e gidip gelmekten bıktı. Kırsal turizm, yerli ve yabancı turistlerin en çok istediği yerler. Doğa ile iç içe tatil yapmak istiyorlar. Doğa sporlarını yapıp, oksijen deposundan yararlanıp, şelalelerin serin sularına girip, kanyonlarda dolaşmak istiyorlar. Biz de bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Onun için kırsal turizmle ilgili bütün projeleri 6 tane bakanlığa dosya halinde sunduk. Bakanlıkların hepsinden de projeye destek geldi. Avrupa Birliği projeleri ve kalkınma ajanslarından da yararlanıp bütün Bursa siyaseti, Bursa protokolü, Ankara protokolü bir araya geleceğiz. Ciddi bir projemiz var. Bu proje ile ilgili de çok yakın zamanda sonuçları alacağız” diye konuştu.

Alanya ve KKTC turizm için buluşuyor Borajet Havayolları, 11 Haziran 2015 tarihinden itibaren Alanya’yı KKTC’ye bağlayacak. Borajet Havayolları yeni nesil 98 kişilik Embraer E190 tipi jet motorlu uçaklar ile 11 Haziran’da başlayacağı uçuşları 28 Eylül 2015 tarihine kadar sürdürecek. Uçuşlar, Perşembe, Cumartesi ve Pazartesi günleri Gazipaşa Alanya Havalimanı’ndan Kuzey Kıbrıs’a karşılıklı olarak gerçekleştirilecek. Alanya-KKTC uçuşlarının biletlemesini yapacak olan Caps Travel ayrıca tatilcilere karşılıklı olarak tatil paket tur seçenekleri de sunacak. Uçuşlar öncesinde Kuzey Kıbrıs’ta çok ciddi bir Alanya tanıtımı yapılacak. Bu durum Alanya’ya yeni turist girişi sağlaması hedefleniyor. Bunun yanında Alanya halkına, yeni Alanyalılara ve yabancı turistlere 2-3 günlük değişik alternatifli Kuzey Kıbrıs gezi imkânları sunulacak. Haftanın 3 günü (Perşembe, Cumartesi ve Pazartesi) KKTC. Ercan Havalimanı’ndan 14:15’te havalanacak olan BRJ 9696 sefer sayılı uçağı, Türkiye’de bugüne kadar gerçekleşen “en kısa mesafeli yurt dışı uçuş” ile ortalama 25 dakikada Gazipaşa Alanya Havalimanına inecek. Uçak, aynı gün saat 15:45’te Gazipaşa Alanya Havalimanı’ndan aldığı yolcularla Kuzey Kıbrıs’a hareket edecek.

Süzer Grubu, Miami’de otel yapacak Mövenpick Izmir’in Genel Müdürü Erhan Çetin oldu Turizm sektörünün deneyimli ismi Erhan Çetin, Mövenpick Hotel Izmir’de Genel Müdür olarak göreve başladı. Erhan Çetin, otelcilik kariyerine lise yıllarının yaz aylarında adım atarak Sultanahmet bölgesinde bulunan küçük otellerde ve Kıbrıs’da bulunan Salamis Bay Otel’de bellboy olarak başladı. Eğitimine İstanbul Üniversitesi ingilizce işletme fakültesinde devam ederken aynı zamanda Swissotel İstanbul The Bosphorus’da çalıştı. Altı yıl bu otelin farklı departmanlarında görev aldıktan sonra Belçika, Fransa ve Almanya’nın çeşitli şehirlerinde turizm sektöründe yer almaya devam etti. Türkiye’ye döndükten sonra IC Hotels Airport Antalya’nın açılış kadrosunda yer aldı ve bu grupta satış direktörlüğü ve genel müdür yadımcılığı görevlerinde bulundu. Çetin, 2009 yılında İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı Oteli’nin açılış genel müdürü oldu. 2013 yılından bu yana ANSA Yatırım Holding’in turizm genel koordinatörlüğü görevini yürütmekteydi. 14

Geçtiğimiz aylarda New York’un en eski binalarından birini satın alarak lüks bir rezidans projesinin inşaatına başlayan Süzer Grubu, ABD’deki gayrimenkul yatırımlarına Miami ile devam ediyor. Süzer Grubu, Miami’de 40 milyon dolara satın aldığı arazinin üzerine ultra lüks bir otel inşaatına başlamak için gün sayıyor. Four Seasons Hotel & Private Residences’ın hemen bitişiğinde yer alan arazi, Miami’nin en seçkin noktalarından birinde bulunuyor. Miami’deki çalışmalarını ABD merkezli ASRR Capital ile birlikte yürüten Süzer Grubu, Miami’de 8955 Collins Avenue’daki projeyi toplamda 105 milyon doları aşan bir yatırımla gerçekleştiriyor. Süzer Grubu İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Baran Süzer, satın alınan arazideki mevcut binaların yıkılacağını ve hemen ardından da yılın son çeyreğinde inşaat sürecinin başlamış olacağını belirtti. 80 odalı olarak inşa edilecek ultra lüks otelin içerisinde 10 rezidansın yer alacağı ve proje kapsamında çok geniş bir kumsalın da bulunduğu belirtiliyor.

Paloma Hotels’in 6 oteli Mükemmellik Sertifikası aldı Türk konaklama sektörünün önemli markalarından Paloma Hotels’in 6 oteli ziyaretçilerin seyahat deneyimlerini paylaşıp yorumladığı TripAdvisor’den Mükemmellik Sertifikası almayı başardı. Paloma Hotels’in bünyesinde yer alan Sentido Sultan Beldibi, Paloma Club Sultan Özdere, Renaissance Antalya Beach Resort & SPA, Sentido Perissia, Paloma Oceana Resort ve Paloma Pasha Resort TripAdvisor’den Mükemmellik Sertifikası aldı. Bu tesislerden Sentido Sultan Beldibi, Paloma Club Sultan Özdere ve Renaissance Antalya Beach Resort & SPA bu sertifikayı 5 yıl üst üste alarak ayrı bir başarıya imza attı.

Kısa Haberler

Turizmciler üniversitede 2015’i konuştu Antalya Valiliği İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü ve Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi işbirliğinde, organize edilen “2014 Yılı Turizm Sektörü Değerlendirmesi ve 2015 Yılından Beklentiler” başlıklı panel Turizm Fakütesi Nuri Özaltın Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Aksu’nun oturum başkanlığını yaptığı panelde SunExpress Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Bahtoğlu, ICF Airports Yönetim Kurulu Üyesi Yaşar Döngel, Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar, Crystal Hotels Ceo’su Umman Çetinbaş, Antalya Tanıtım Vakfı (ATAV) Başkanı Nizamettin Şen ve NBK Touristic Genel Müdürü Recep Yavuz konuşmacı olarak yer aldı.

Golf turizminde hedef Fransa Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Türk Hava Yolları (THY) ve Crystal Hotels işbirliğinde Antalya’ya gelen Fransız tur operatörleri, AntalyaBelek’te yer alan golf sahaları ve otellerde incelemelerde bulundu. BAKA Spor Turizmi Koordinatörü Osman Erol, Antalya’da spor turizmini geliştirmek istediklerini belirterek “Fransa, golf turizmi için önemli bir potansiyele sahip. Fransa’dan daha fazla golfçü ağırlamak istiyoruz. Bu kapsamda Fransız seyahat acentalarını Antalya’ya getirerek golf sahalarımızı ve otellerimizi tanıtacağız” dedi. Fransız turizmcilerinden Maud Morel ise Fransa’da 1 milyon lisanslı golf oyuncusu bulunduğunu belirterek “Fransız golfçüler genellikle ulaşım imkanlarının daha geniş olduğu İspanya, Portekiz, Fas ve Tunus’ta golf oynamayı tercih ediyorlar. Fransa’dan Antalya’ya daha fazla golf oyuncusu gelmesi için ilk olarak uçak seferlerinin yapılması gerekiyor” dedi.

KAPTİD logosunu yeniledi 1988 yılında kurulan Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) kurulduğu günden bu yana kullandığı logosunu yeniledi. KAPTİD’in Facebook sayfasından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Yeni dönem ile birlikte günümüz şartlarına daha uygun, daha dinamik ve Kapadokya’nın temsil ettiği tüm değerleri içinde barındıran yeni bir logo tasarladık. Yakın zamanda tüm mecralarda bu logomuzu kullanacağız. Değerli yorumlarınızı bekler ve ilginize teşekkür ederiz” denildi.

Atlasglobal’den yurt dışına 4 yeni uçuş noktası Atlasglobal, yurtdışında 4 yeni uçuş noktasını birden satışa açtı. Atlasglobal’in yeni destinasyonları arasında Avrupa’da Amsterdam, Düsseldorf ve Köln, Asya’da ise Kırgızistan’ın başkenti Bişkek bulunuyor. İstanbul Atatürk Havalimanı’ndan gerçekleşecek Atlasglobal’in yeni seferlerinin detayları şöyle: Amsterdam: 18 Haziran’da başlayacak uçuşlar haftanın her günü gerçekleşiyor ve İstanbul’dan saat 10:00’da, Amsterdam’dan ise saat 13:30’da kalkıyor. Düsseldorf: 11 Haziran’da başlayacak uçuşlar haftanın her günü gerçekleşiyor ve İstanbul’dan saat 09:30’da, Düsseldorf’tan ise 12:50’de kalkıyor. Köln: 11 Haziran’da başlayacak uçuşlar haftanın her günü gerçekleşiyor ve İstanbul’dan saat 13:25’te, Köln’den ise 17:20’de kalkıyor. Bişkek: 16 Haziran’da başlayacak uçuşlar Salı, Çarşamba, Cuma, Cumartesi ve Pazar günü olmak üzere haftada beş gün gerçekleşiyor ve İstanbul’dan saat 18:55’te, Bişkek’ten ise Pazartesi, Çarşamba, Perşembe, Cumartesi ve Pazar günleri saat 04:10’da kalkarak 06:55’te İstanbul’da oluyor.

Elite World, 500 milyon dolara 5 otel açacak Elite World Otelleri, özellikle Rusya’da yaptığı yeni yatırımlarla gündemde. St. Peterburg yatırımlarının yanı sıra Haziran ayında açılacak Elite World Marmaris ve İstanbul’un Asya ve Avrupa yakasında yapımı devam eden iki dev otelle birlikte, Elite World Otelleri’nin yeni yatırımlarının toplamı arazi bedeli dahil 490 milyon doları bulacak. 2014 ve 2015 yıllarının kendileri için yatırım yılı olduğunu söyleyen Elite World Otelleri Zincir Genel Müdürü Ünsal Şınık, “Önümüzdeki dört yılda beş otel açmayı planlıyoruz. İlk olarak, 25 milyon dolar yatırımız ile Elite World Otelleri’nin ilk resort yatırımı Elite World Marmaris Otel’i İçmeler’de bu Haziran ayında açıyoruz. Yine 2014 yılında çalışmalarına başladığımız, 120 milyon dolar yatırım yaptığımız İstanbul Basın Ekspress yolundaki Elite World Europe, grubun en büyük kapasiteye sahip oteli olacak. Ayrıca bu yaz İstanbul Maltepe’deki arazimizde 350 odalı Elite World Asia Otel’in inşaatına başlıyoruz. St. Petersburg’da geçen yıl iki arazi almıştık. Biri beş, diğeri dört yıldızlı olmak üzere iki otelin inşaatına başladık. Onların açılışı da 2018’in ilk yarısı olacak” dedi. 16

Haber

Mavi Bayrak’ta

dünya ikincisiyiz Uluslararası Mavi Bayrak Jürisi, 2015 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Türkiye, 50 ülke arasında, plaj sıralamasında, 436 ödüllü plajı ile ikinci sırada yer aldı. Birinci sırada ise 578 plajla İspanya bulunuyor. Plajların yanında 2015 yılında 22 marinamız ve 14 yatımız da Mavi Bayrak almaya hak kazandı.

Türkiye, 2015 yılı için 50 ülke arasında 436 ödüllü plajı ile ikinci sıraya yükseldi. Ülkemizde Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Programı kapsamında 2014 yılında; İspanya’nın 573, Yunanistan’ın 407 plajından sonra ülkemiz 397 plaj ile üçüncü sırada yer almıştı.

İllere göre Mavi Bayrak sayısı: ANTALYA

200

MUĞLA

AYDIN

İZMİR

BALIKESİR

ÇANAKKALE

TEKİRDAĞ

EDİRNE

KIRKLARELİ

İSTANBUL

YALOVA

KOCAELİ

DÜZCE

ZONGULDAK

SAMSUN

ORDU

MERSİN

ADANA

TOPLAM

436

Çevreye karşı duyarlılığımızı gösteriyor 2015 yılında uluslararası alanda mavi bayrak uygulaması yapan 50 ülkede, toplam 3468 plaj ve 697 marinada Mavi Bayrak dalgalanacak. 15 gün ara ile sezon süresince yapılan deniz suyu analizleri, plajı kullananların güvenliğini öngören cankurtaran bulundurulması, su sporları ile yüzme alanının ayrılması, acil durum planı, çevre yönetimi ve engelliler için olanakları içeren kriterleri ile Mavi Bayrak tatil programı yapanların ve aynı zamanda tur operatörlerinin aradığı bir eko-etiket haline geldi. Bayrak sayısının çok olması, aynı zamanda plajlarımızın mikrobiyolojik açıdan temiz ve çevre yönetimi yönünden duyarlı olduğunun bir belgesidir. Yunanistan’a 41 fark attık Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Ülkemizin tüm kıyılarında daha fazla Mavi Bayrak dalgalanmasını sağlamak için bakanlık olarak çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi. İspanya’nın ilk sırada yer aldığı ve Yunanistan’ın bir süredir ikinci olduğu sıralamada Türkiye, yaz sezonu öncesinde 41 bayrak ile Yunanistan’ın önüne geçerek ikinci sıraya yükseldi. Konuyla ilgili açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, kısa sürede elde edilen bu dikkate şayan gelişmelerin bakanlık olarak ülkemiz turizm kaynaklarının, çevrenin ve doğanın korunması ilkesi çerçevesinde nitelikli bir turizm hedefine ulaşılması ve uluslararası düzeyde “marka ülke” olma çalışmalarına yoğunlaşmalarının bir sonucu olduğunu kaydetti. Bakan Çelik, “Yaz sezonuna övünç duyduğumuz gelişmeler ile başlıyoruz. Deniz-kum-güneş turizminde önemli bir yere sahip plajlarımız ve marinalarımız açısından önemli bir başarıya imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz” ifadesini kullandı. 19

Haber

Prince Group

Türkiye’deki yatırımlarına devam ediyor

Farklı alanlardaki yatırımları ile emin adımlarla büyümeye devam eden Prince Group, kozmetik sektörüne adım attı. Dünyaca ünlü kozmetik markası L’amorage Professional’ı Türkiye’ye getiren Prince Group, Mardan Palace’ta düzenlediği görkemli bir gece yeni yatırımını tanıttı.

Başta turizm sektörü olmak üzere havacılık, inşaat, taşımacılık, bilişim, lojistik, yat üretimi, spor, gıda, ambalaj ve farklı hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren Prince Group, kozmetik sektörüne adım attı. Dünyanın lider kozmetik firması L’amorage Professional’ı Türkiye’ye getiren Prince Group, Mardan Palace’ta organize ettiği lansman ile L’amorage Professional’ı seçkin davetlilere tanıttı. L’amorage Professional uzman ekiplerinin ürünleri tanıttığı görkemli gece, dünyaca ünlü bir caz grubunun konseriyle devam etti. “L’amorage Professional’a inanıyoruz” Prince Group Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Lepiev, yeni yatırımları hakkında Tourism Today’a açıklamalarda bulundu. Prince Group’un 2001 yılında kurulduğunu hatırlatan İsmail Lepiev, “Prince Group olarak başta turizm olmak üzere farklı iş dallarında yer alıyoruz. 4 yıl önce iki iş dalında yatırım yapmaya karar vermiştik. İlk adımımızı Awaros GYM ile attık. Bu yatırımımız ile insan sağlığına hizmet vermek istedik. Bu yatırımımız bizi çok mutlu etti. Bu yatırımımız ile insanların sağlıklı bir şekilde yaşamlarına devam etmesine katkıda bulunuyoruz. İkinci adımımızı da profesyonel kozmetik ürünler konusunda atmaya karar verdik. İyi bir araştırma yaparak özel teknolojilerle üretilen ve profesyonel bir kadroya sahip olan L’amorage Professional’ı Türkiye’ye getirdik. L’amorage Professional inandığımız bir ürün. Güzellik Allah’tan gelen bir hediye ve güçtür. Allah’tan gelen bu güzelliği elimizde tutabilmek için L’amorage Professional insanlara önemli ürünler sunuyor. Ünlü düşünür Aristo ‘Kişinin güzelliği en iyi tavsiye mektubundan daha iyidir’ der. L’amorage Professional’ın da ilkesinin bu olmasını istedik. Bu yola böyle çıktık” dedi.

Rusya’daki krizden dolayı büyük bir sıkıntı olacağını düşünmek istemiyoruz. Kötü düşünmek için de somut bir neden görmüyoruz. Mart’tan sonra morallerin düzeldiğini ve satışların başladığını gördük. Antalya çok özel bölgedir. Burası adeta cennetten bir köşe. Rusların gidebileceği başka bir yer yok. Ayrıca Türkiye-Rusya ilişkilerinin de çok iyi durumda olmasından dolayı Ruslar Antalya’dan vazgeçmez. Rusya pazarı için konuşulan yüzde 45 düşüşlerin olacağını düşünmüyorum. Belli bir düşüş olsa bile bu küçük bir oranda gerçekleşecektir. Devletimizin son zamandaki desteği ile bu krizin aşılacağına inanıyorum.”

Sonraki hayali üniversite İsmail Lepiev, Prince Group olarak yatırım yapmaya devam edeceklerini söyledi. Lepiev, “Bizim hayallerimiz bitmez. Her adımımız hayalle başlar. Hayalden sonra da inanmak çok önemlidir. Kozmetik yatırımımızdan sonra bir üniversite hayalim var. İnsanlara Awaros GYM ile sağlık, L’amorage Professional ile güzellik, üniversite ile de eğitim vermek istiyoruz” dedi. Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edecek Prince Group Yönetim Kurulu Başkanı İsmail Lepiev, turizm alanındaki yatırımlara 2015 yılında küçük bir ara verdiklerini dile getirdi. 2016 yılında turizm sektöründeki yatırımlarına devam edeceklerini söyleyen Lepiev, “Son üç yılda Antalya’ya yaptığımız yatırımlarla Antalya tarihinde yapılmayan hızla yatırımlara imza attık. Sadece Rusya’daki kriz nedeniyle 2015 yılında turizm yatırımlarımıza kısa bir mola vermek istedik. 2016 yılında yatırımlarımıza devam edeceğiz. Sadece turizm değil farklı sektörlerde yatırımlarımıza tüm hızımızla devam edeceğiz. Otelcilik alanında 6.500 yatağa ulaştık. Antalya bölgesinin üçüncü büyük otel grubuyuz. Çok kısa bir sürede bu sayıya ulaştık. Bu yıl nefes alma, dinlenme ve alt yapı yatırımları yapma gibi konulara konsantre olacağız. 2016 yılından sonra otel yatırımlarına da devam edeceğiz. Kesinlikle Türkiye’yi çok seven bir insanım. Yatırımlarımın çoğunu da Türkiye’ye yapıyorum. Amerika’dan Avrupa’ya kadar çok güzel yatırım fırsatları olsa bile benim ülkem Türkiye ve ben Türkiye’ye yatırım yapmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu. “Ruslar Antalya’dan vazgeçmez” Rusya’daki ekonomik krizi de değerlendiren İsmail Lepiev, Prince Group’un her konuya ve olaya pozitif bakmayı seven bir grup olduğunu söyledi. Lepiev açıklamalarına şöyle devam etti: “Rusya’daki krize kötü tarafından bakarsak; devalüasyon ile birlikte Rusya’daki erken rezervasyonların çok düştüğünü söyleyebilirim. Ama 2012 öncesine bakarsak Rusya’da, erken rezervasyon diye bir şey bilinmiyordu. Satışlarımıza Nisan ayında başlıyorduk.

Haber

TÜROFED üyelerine af geldi

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Müzik Meslek Birlikleri (MMB) arasında yapılan protokol ile bugüne kadar Müzik Meslek Birlikleri ile sözleşme yapmayan işletmeler 2014-15 yılı bedelleri üzerinden lisanslama yapabilecekler. Ayrıca bu işletmelerden geçmiş lisanslama bedelleri de alınmayacak.

Yapılan protokol ile daha önce Müzik Meslek Birlikleri ile sözleşme yapmayan işletmeler 2014-15 yılı bedelleri üzerinden lisanslama yapabilecek. Bu işletmeler ayrıca geçmiş lisanslama bedeli de ödemeyecek. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) yazılı bir açıklama yaparak kamuoyunu bilgilendirdi.

1 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

5.50 TL 6.02 TL

5.30 TL 5.80 TL

4.24 TL 4.64 TL

2.94 TL 3.22 TL

17.98 TL 16.69 TL

TÜROFED Başkanı Osman Ayık’ın imzasını taşıyan açıklama şöyle: “Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Müzik Meslek Birlikleri (MMB) arasında yapılan protokol ile yeni bir kampanya başlatılmıştır. Kampanya kapsamında bugüne kadar Müzik Meslek Birlikleri ile sözleşme yapamayan işletmelere olağanüstü ayrıcalık getirilerek 2014 ve 2015 yılı bedelleri üzerinden lisanslama yapabilmelerine olanak sağlanacaktır. Bu kapsamda, geçmiş lisanslama bedelleri alınmayacaktır.

2 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

7.64 TL 8.37 TL

6.20 TL 6.79 TL

4.22 TL 4.63 TL

25.70 TL 28.15 TL

3 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

10.94 TL 11.98 TL

8.74 TL 9.58 TL

6.08 TL 6.66 TL

36.70 TL 40.20 TL

TÜROFED ayrıcalıklarını gösteren tablo aşağıda bulunmaktadır. 2014 ve 2015 yıllarına ait tesislerin yıldızlarına göre lisanslamaya esas odabaşına fiyatları KDV hariç tabloda yer almaktadır. 6 aydan az sezonluk olarak çalışan işletmeler bu fiyatların yarısını ödeyeceklerdir. Süreli olan bu kampanyadan yararlanabilmek için işletmelerin Müzik Meslek Birlikleri’ne başvurması yararlı olacaktır. Kampanya sonucunda TÜROFED ‘in bugüne kadar sanatçıların emeklerine olan katkısının daha da artacağına inanılmaktadır. Müzik Meslek Birlikleri ile Türkiye Otelciler Federasyonu arasındaki işbirliği gelişerek devam etmektedir.

4 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

15.79 TL 17.30 TL

12.45 TL 13.63 TL

8.41 TL 9.21 TL

52.44 TL 57.45 TL

5 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

22.61 TL 24.77 TL

17.75 TL 19.44 TL

11.92 TL 13.06 TL

74.89 TL 82.05 TL

Haber

Turizmcilerimiz

Almanya’da tanıtım atağında Ülkemizin en önemli pazarlarından biri olan Almanya, Rusya’daki erken rezervasyonlardaki düşüş nedeni ile daha da büyük önem kazandı. Almanya pazarını daha da hareketlendirmek isteyen turizmcilerimiz Türkiye Otelciler Federosyanu (TÜROFED) öncülüğünde ilk defa Berlin’deki Bağımsız Seyahat Acenteleri Örgütü tarafından düzenlenen workshopa katıldı.

Rusya’da yaşanan kriz nedeniyle Avrupa ve Almanya pazarı çok daha fazla önem kazandı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) başta olmak üzere turizmcilerimiz Alman pazarına daha fazla hareket kazandırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Türkiye’yi tanıttılar 2014 yılında artış gösteren Rus turist sayısı bu yıl gerileme ile başladı. Bu durum ise Türk turizmcileri yabancı olmadıkları pazarlara yöneltti. Rotayı Alman pazarına çeviren turizmciler Almanya’nın Berlin şehrinde “Bağımsız Seyahat Acenteleri Örgütü” tarafından düzenlenen workshopa ilk kez katıldı. Tur operatörleri ve Türk turizmcilerin katılım gösterdiği organizasyonda turizmcilerimiz önemli bir tanıtım çalışması yaptı. Rakip pazarlardan Mısır ve Yunanistan’ı geride bırakacak tekliflerle tur operatörlerinin karşısına çıkan Türk turizmciler, fiyat kırmadan turisti Antalya’ya çekmek istiyor.

“Alternatifler üretilmeli”

Berlin Kültür ve Tanıtma Müşaviri Tahsin Yılmaz, sezon öncesi yapılan tanıtım faaliyetleri ile Alman turistin Türk pazarındaki ağırlığını arttırmayı amaçladıkları kaydederken, ilk üç aylık rakamlara göre Alman turist sayısında geçtiğimiz yıla göre yüzde 9 artış olduğunu söyledi. Yılmaz, Almanya’dan gelen turist profilinin aile ve çocuklu aile olduğunu ancak genç Almanları da Türkiye’ye çekmek gerektiğini söyledi. Daha fazla Alman turist için yeni alternatifler üretmek gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Biz Türkiye olarak Alman pazarında tatilcilerin planlama başladıkları zamanda ‘ben nerede tatil yapayım sorusuna’ Türkiye’nin ilk sırada gelmesi için çalışmalıyız” dedi.

Alman turist ile Rus kaybı telafi edilecek

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık ise Alman pazarının önemine değinerek, “Almanya bizim için en önemli pazarlardan. İki ana bloğumuz var: Almanya ve Rusya. Bu iki blok bizim sezonumuzun nasıl geçeceğini belirler. Bu yıl Rusya pazarında dövizin hareketliliği bizi olumsuz etkiledi, sıkıntı yaşıyoruz. Bu nedenle Alman pazarı şimdi daha fazla önem kazanıyor. Alman pazarı ile Rus turist kaybını telafi etmeyi planlıyoruz. Ayrıca gelen Alman turisti 12 aya yaymak istiyoruz” dedi.

10 yıl sonra 10 milyon Alman turist

“Türkiye’yi daha fazla anlatmalıyız”

Bağımsız Seyahat Acenteleri Örgütü Başkanı Manuel Molina da sezondan umutlu. Molina: “Çok aksiyon planladık ve Alman turistleri Türkiye’ye yönlendirmek için çalışıyoruz. Türkiye çok pozitif bir pazar. Ayrıca Türk turizmini Almanya’da daha fazla kitleye ulaşmak için daha fazla anlatmalıyız” dedi.

Osman Ayık açıklamalarına şöyle devam etti: “Bu yıl umudumuz Alman turist. Ruble krizine rağmen umudumuzu kaybetmedik. Biz hayal satıyoruz. Hayal satanlar umudunu yitirmez. Bu yıl da kara tablo çizmiyoruz. Rus turist kaybını Alman turistle gidereceğiz. Bu yıl Alman turistte yüzde 9 artış bekliyoruz. İlk kez katıldığımız bu workshopa kendimizi anlama imkanı bulduk. Alman turist Türk pazarını sever ve vazgeçmez. Alman turist sayısını gelecek 10 yılda 10 milyon Alman hedefliyoruz.”

12 ay geliyorlar

Manavgat-Side Turistik Otelciler Birliği (MASTOB) Cengiz Haydar Barut, Alman turistin en çok tercih ettiği Side bölgesinde bu yıl geçtiğimiz yıla göre hareketliliğin gözlendiğini belirtti. Barut, “Alman turist 12 ay geliyor, deniz, güneş ve kumu seviyorlar. 12 ay geldikleri için biz Alman turistlerden memnunuz” diye konuştu.

Alman ve İskandinav turist ile açık kapanacak

Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu, da Alman misafirlerin konaklama sektörünün en önemli aktörleri olduğunu söyledi. Bu senenin zor bir yıl olacağını söyleyen Bülbüloğlu, “Zorlu bir yıl bizi bekliyor. Bu zorluğu Alman turist sayısının artışı ile artı ile kapatacağız. Türk turizmci olarak tedbirimizi alıyoruz, zor bir yıl. Bu tür faaliyetlerle tanıtım yapıp sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Alman ve İskandinav ülkelerinden gelecek turistlere bu sene yaşayacağımız Rus turist kaybını aşacağız” diye konuştu.

Haber

Türkiye’den dünyaya 10 miras daha

Tarihi ve doğal güzellikleri ile dünyanın dikkatini çeken ülkemiz, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne 10 zenginliğini daha ekledi. Elindeki zenginlikleri gözler önüne seren Türkiye, her geçen sene listedeki eser sayısını artırıyor.

Türkiye’de yer alan 10 kültürel ve doğal zenginliğimiz daha UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girdi. Türkiye’nin listedeki eser sayısı 62’ye yükseldi.

AKDAMAR KLİSESİ 28

UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren eserlerimiz şöyle: Akdamar Kilisesi, Yıldız Sarayı, Aspendos Antik Kenti, Dağlık Frigya, Uzun Köprü, İsmail Fakirullah Türbesi, Stratonikeia Antik Kenti, Mudurnu Tarihi Ahi Kenti, Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları ile Eshab-ı Kehf Külliyesi. Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, son eklenenlerle birlikte ülkemizin Dünya Miras Geçici Listesindeki varlık sayısının 62’ye yükseldiğini söyledi. Bakan Çelik şu açıklamaları yaptı: “Geçici listeye 10 eserin girmesi beni çok sevindirdi ama Akdamar’ın girmesi de benim açımdan daha sevindirici oldu. Kültürel varlığımızın zenginliğini ve kültürel coğrafyamızın genişliğini göstermesi bakımından önemli bir aşama kaydettik.”

ASPENDOS ANTİK

KENTİ

KRAL KAYA MEZARLA

YILDIZ SARAYI

UZUN KÖPRÜ

MUDURNU TARİ

Hİ AHİ KENTİ

DAĞLIK FRIGYA

ESHAB-I KEHF KÜLLİYESİ

İSMAİL FAKİRULL

AH TÜRBESİ

Tİ

STRATONIKEIA ANTİK KEN

Söyleşi

Levent Akkiraz

Titanic Deluxe Belek’in hedefini açıkladı Titanic Hotels’in Antalya’daki ikinci yatırımı olan Titanic Deluxe Belek’in Genel Müdürlüğü’ne getirilen Levent Akkiraz ile hedeflerini ve Belek bölgesini konuştuk. Titanic Deluxe Belek’in 2 yılda başarılı bir performans ortaya koyduğunu söyleyen Levent Akkiraz, “Hedefimiz bu başarıyı daha da yukarıya taşımaktır” dedi.

Geçtiğimiz aylarda Titanic Deluxe Belek’in Genel Müdürü oldunuz. Nasıl bir otel devraldınız? Sizin gözünüzde Titanic Deluxe Belek nasıl bir ürün? Titanic Deluxe Belek, iki sezonunu bitirmiş üçüncü sezonuna hazırlanan Belek’in Üçkum bölgesinde tek başına konumlandırılmış, bir tarafında nehir bir tarafında golf sahası manzarası, çam ormanlarının içinde farklı bir tesis. Burası yapısı ve mimarisi ile kendisine has özellikleri olan keyifli bir otel. En üst düzey hizmet sunan tesiste herkesin dolu dolu zaman geçirebileceği birbirinden farklı alanlar mevcut. 2015 turizm sezonu tanıma ve izleme yılı mı olacak? Evet. Bu tesis iki sezondur açık olan bir tesis. Bu nedenle misafir beklentilerine göre verilen hizmet kalitesi ile hedeflenen noktaya gelindi. Gerek iç piyasada gerek batı Avrupa, Ortadoğu ve Doğu Avrupa pazarında bilinirliği olan ve yıl bazında dolulukları yüksek olan bir tesis. Yönetim kurulumuzla ve kendi otelcilik vizyonumuzla içerik ve hizmetlerimizin tekrar üzerinden geçtik, misafir ağırlama konseptimizi geliştirdik ve farklılaştırdık. Hedefimiz her sezon farklı dokunuşlarla hizmetlerimize yenilerini katarak hedef kitlemizin de beklentilerine göre otelimizi en üst segmentte konumlandırmaya devam etmek. Titanic Deluxe Belek iki yılda nasıl bir noktada yer alıyor? Buna iki yönlü bakmak lazım. Birincisi işletme ve yönetim olarak iş hedeflerimize ulaştığımız için gayet mutluyuz.

İkincisi otelimizi tercih eden misafirlerimizin memnuniyeti yüzde 90’ın üzerinde. Tabi ki memnuniyetin sürekli ve yüksek olması bizi motive ediyor. Devamlı misafir anlamında da yüzde 60’lar yakalamış durumdayız. Elbette hedefimiz bu oranı daha fazla yukarıya taşımak. Doluluk oranlarımız % 85 tüm sezonlara baktığımızda hatırı sayılı bir oran. Sizin kafanızdaki Titanic Deluxe Belek nasıl bir otel olacak? Titanic Deluxe Belek,yıl bazında yüzde 85 doluluk oranına ulaşmış otel. Hedefimiz çok değerli ve ayrıcalıklı bir ürün olarak gördüğümüz kusursuz hizmetin sunulduğu villalarımızda da paralel doluluk oranlarını elde etmek. Donanım ve fiziki olarak tesisimize farklı ilavelerimiz olmayacak. Amacımız, hizmet ve konsept anlamında sunduğumuz hizmetleri her sezon farklılaştırarak misafir beklentilerini de göz önünde bulundurarak daha da kişiselleştirerek geliştirmek. Titanic Deluxe, Belek’te yer alıyor. Titanic Deluxe Belek’teki diğer oteller ile karşılaştırdığınızda hangi konumda yer alıyor? Belek bölgesi golf, futbol, tenis, yüzme, kongre, spa ve münferit tatil olarak farklı konaklama alternatifleri sunan bir bölge. Titanic Deluxe Belek‘te bölgeye baktığımız tüm tatil olanaklarını kendi bünyesinde.

Göz alıcı mimarisi, şık tasarımı, dekorasyonu, geniş alana yayınlan outletleri ile en iyiyi arayanlara ayrıcalıklı olanaklar sunabilen en üst düzey bir tesis. Üzerinde en çok durduğumuz ve kafa yorduğumuz konu zengin mutfağımız ve sunduğumuz lezzetler. Şirketin temeli bildiğiniz gibi gastronomiye dayanıyor. Aygün ailesinin Hasır Grup bünyesinde hizmet veren restoranların tescilli başarısı bu konuda bizi de güçlendiriyor. Yiyecek-İçeçek konseptimizin içeriklerini ve sunumlarını oluştururken Hasır Grubun sinerjisiyle dünyanın farklı mutfaklarından oluşan iddialı bir hizmetimiz var. Lezzetli ve zengin bir mutfağa sahibiz. Yönetim kurulu üyelerimizin her birinin bu konudaki hatırı sayılır tecrübesi, dünya mutfaklarını yerinde özgün sunumları ile deneme ilgisi ve bizlerin de ekip olarak gastronomi konusunu fazlasıyla önemseyip dünyayı gezerek edindiğimiz tecrübeleri iş süreçlerimize yansıtmamız bu konuda bir adım önde olmamızı sağlıyor. İnternet erişimini plaj ve güneşlenme alanları dahil tesisin her alanına yaydık. Misafirlerimize günün teknolojisinden yararlanarak daha fazla imkan ve olanak sunmak kendilerini tatil yaptıkları sırada rahat hissettiriyor. Entertainment tarafında hem gün içerisinde hem akşam aktivitelerinde eğlenceli ve dolu dolu program sunmayı ayrıca önemsiyoruz. Eğlence konseptimizi misafirlerimizden gelen yorum ve öneriler doğrultusunda renklendiriyoruz.

2015 turizm sezonu için kafalarda büyük soru işaretleri mevcut. Siz 2015 yılını nasıl görüyorsunuz? 2015 yılı için çok büyük düşüşler olacağı söyleniyor. Ben, beklenen kadar büyük bir kriz yaşayacağımızı düşünmüyorum. BDT pazarında yüzde 15-20 civarında daralma olacaktır ancak bütün işletmeler önlemlerini aldı. İşletmeler iç piyasa başta olmak üzere batı Avrupa, doğu Avrupa, Ortadoğu’da tanıtım ve pazarlama aktivitelerinde bulunuyor. Bu kadar büyük ve kaliteli tesislerin boş bir yıl geçireceğini sanmıyorum.

Titanic Deluxe, sizce doğru bir lokasyonda mı yer alıyor? Konum olarak hiçbir otelde olmayan bir lokasyona sahibiz. Komşumuz yok, bize özel bir alandayız. Bize gelen sadece otelimizi görüyor. Misafirlerimiz bulunduğumuz lokasyon itibari ile doğa ve otel ile yalnız kalıyorlar. Muhteşem bir nehir ve doğa manzarasına sahibiz misafiri denize ulaştıran nehir ve sazlık arasındaki geçiş yolu, diğer taraftan muhteşem bir nehir yolculuğu misafirlerimizi çok etkiliyor. Bu yolculuğu ayrı bir serüven olarak görüyorlar. Mimari, outletlerin konumu, manzara, doğal yapının korunması ile ortaya çıkan yerleşim planı ürünümüzü farklılaştıran etkileyici unsurlar. Belek, çok güzel ve kaliteli otellere sahip. Ciddi bir rekabet içinde olacaksınız değil mi? Bölgemizde çok güçlü markalar ve çok iyi fiyatlara satan oteller ile yarışıyoruz. Özel limuzinlerle ve helikopter ile hizmet veren oteller mevcut. Bölgemizde kalite ve hizmet standardı çok yüksek. Biz de rakiplerimizden geride kalmıyoruz . Bu bölgede etkin bir marka olmaya devam edebilmek için nitelikli hizmetten taviz veremezsiniz. Belek turizmini değerlendirir misiniz? Ben 12 yıl boyunca büyük yolcu gemilerinde çalıştım. 10 tane dünya turu yaptım. Bazı kıtalara 4-5 kere gittim. Dünyanın sayılı turizm merkezlerinde konakladım. Belek’in, dünyadaki turizm merkezlerinden eksiği yok, fazlası var. Yatak kapasitesi çok yüksek. Bu kadar geniş alana yayılmış böyle bir otelcilik dünyanın başka bir yerinde yok. Belek, Maldivler de dahil deniz-kum-güneş üçlemesine en iyi yer veren tatil destinasyonudur. Misafirin her ihtiyacını karşılamaya yönelik tüm imkanların sunulduğu böyle güzel , kaliteli tesisleri başka bir yerde bulamazsınız. Buradaki sıkıntı otel dışındaki turizm olanaklarının ve verilen hizmetin geride olmasından kaynaklanıyor. 32

Otelin dışında otel kalitesinde restoran, bar ve eğlence merkezi gibi bir cazibe alanları kısıtlı. Milyonlarca dolarlık yatırımların olduğu bir bölgede bunlar neden yapılamıyor sorgulanmalı. Belek, G20 zirvesine de ev sahipliği yapacak. Bu durum Belek için ne kadar önemli? G20, Türkiye ve Belek için yapılacak en büyük reklam olacaktır. Türkiye ve Antalya bu organizasyon ile kendisini dünya çapında tanıtacak. G20’nin Türkiye’de yapılması ülke turizmi adına çok büyük başarıdır.

Haber

Ali Özdoğan

“Bir yılı kurtaralım derken beş yılı kaybetmemeliyiz”

JW Marriott Hotel Ankara ve Calista Luxury Resort ile Türk turizmine kalite katan Özdoğan Grubu’nun Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdoğan, otellerin bu sene kalite ve servisinden ödün vermemesi gerektiğini söyledi. BETUYAB Yönetim Kurulu Üyesi de olan Ali Özdoğan, “Bir yılı kurtaralım derken beş yılı kaybetmemeliyiz” dedi. Özdoğan Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Ali Özdoğan, 2015 yılının zorlu bir yıl olduğunu belirterek otellerin ne olursa olsun kalite ve servisten ödün vermemesi gerektiğine dikkat çekti. “Öncü olduk” Turizm sektörünün önemine vurgu yapan Ali Özdoğan, “Turizm sektörü bacasız fabrikadır. Bu sektör ayrıca bütün sektörlere destek veren ve hitap eden bir sektördür. Özdoğan Grubu olarak turizm sektörünü daha iyi yerlere taşımak için Calista Luxury Resort’ü yaptık. Belek bölgesinde çıtayı yükseltmek istedik ve çok ciddi yol kat ettik. Bu konuda öncü olduk ve diğer oteller de çıtayı yükseltti” dedi. “Kalite ve fiyattan taviz vermemeliyiz” Rusya’da yaşanan ekonomik krize değinen Ali Özdoğan, bu kriz nedeniyle 2015 yılında otelcilerin çok dikkatli olması gerektiğini söyledi. Özdoğan, “Son zamanlarda Rusya pazarındaki kriz gündemde. Rusya’da ciddi bir ekonomik kriz var. Herkesin bu krizin önüne nasıl geçeriz diye yorumları var. Benim yorumum ise şöyle; 1 yılı kurtaralım derken 5 yılı kaybetmemeliyiz. Rus turistlere en iyi şekilde hizmet vermeye devam etmeliyiz. Doluluklarda bir takım sıkıntılar yaşanabilir ama bunlara göğüs germeliyiz. Her sektörde sıkıntılar olabilir. Rusya pazarını kontrol altında tutup kalite ve fiyattan taviz vermeden ileriye dönük çalışmalıyız” dedi.

“Her sene aksiyon isteniyor” 8 senelik otelci olduklarını hatırlatan Ali Özdoğan açıklamalarına şöyle devam etti: “Her sene acentalar Mart ayında ‘kriz var, şu var, bu var’ diyor. Acentalar geliyor ‘aksiyon verin’ diyor. Bu seneyi ayrı tutuyorum. Ancak geçtiğimiz senelerde aynı taktiklerle devamlı aksiyonlar isteniyor. Otelcilerin birlik ve beraberlik sağlayamaması nedeniyle acentalar devamlı bu durumu lehine kullanıyor. Mümkün mertebe biz o sürecin dışında kalmaya çalışıyoruz. Siz ne kadar kendinizi korursanız koruyun bir şekilde de bu durumdan etkileniyorsunuz. Krizi fırsata çevirdi Bu seneyi zor ve sıkıntılı bir sene olarak görüyoruz. Ancak biz kalitemizden taviz vermeyeceğiz. Kötü geçen bir sezonda otelciler ilk olarak maliyetleri kısmaya çalışır. 2009 yılında da ciddi bir kriz yaşamıştık. Biz krizi fırsat olarak görüyoruz. Biz her kriz zamanında servisimizin üzerinde servis verdik. Buraya gelen insanlara daha fazlasını verdik. Bu nedenle misafirlerimizin potansiyeli hep arttı. Sürekli müşterilerimizin oranı hep arttı. “G20 Belek’in marka değerini artıracak” G20, Türkiye ve Belek bölgesi için çok büyük bir nimet. G20 için Antalya’ya ciddi bir fon ayrıldı. Belek’e gelen yollarda köprü ve kavşaklar hızla düzenleniyor. Büyükşehir Belediyesi çok güzel bir şekilde çalışmalarına devam ediyor. Kasım ayında BETUYAB’da bir toplantı yaptık. Orada bir planlama yaptık ve bir heyet kurarak bölgede yapılması gerekenleri belirledik. Bunların çalışmaları başladı. Büyükşehir Belediyesi yaptığı çalışma ile misafirlerimiz havalimanından Belek’e ışıksız olarak gelecek. G20, Belek için büyük bir fırsat olacak. Bu süreçte 15 bin kişi konaklama yapacak. 20 tane devlet başkanı geliyor. Her otele bir devlet başkanı olacak. Kasım ayında bölgenin dolulukları düşük değil ama Belek için G20 çok büyük bir şans. G20’yi akıllı bir şekilde kullanırsak Belek için iyi olacaktır. Marka değerimiz G20 ile daha da artacaktır.” 35

Haber

Batı Antalya Havalimanı’nın yeri belli oldu Demre’de tahsis alan yatırımcıların kurduğu Demre Yatırımcıları İnşaat Turizm Ortak Girişimi Ticaret ve Sanayi A.Ş. (DETUYAB), Batı Antalya Havalimanı için gereksinimler ve yer tespiti için ön rapor oluşturdu. Hazırlanan raporda havalimanının yapılması için en uygun alanın Kaş-Demre karayolu üzerinde yer alan Sarılar-Çerler bölgesi olduğu belirtildi. DETUYAB, Batı Antalya Havalimanı için hazırladığı ön raporu Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’na ve Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme eski Bakanı Lütfi Elvan’a sundu. Bakanlığın üst düzey yetkililerinin Kaş-Demre karayolu üzerindeki bölgeyi helikopter ile inceleyecekleri öğrenildi. İhtiyacın nedenleri DETUYAB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Y. Akıncıoğlu’nun imzasını taşıyan rapor ilk olarak havalimanına olan ihtiyacın nedenleri sıralandı. Raporda mevcut havalimanlarının Batı Antalya’ya olan uzaklığı, mevcut karayollarının yetersizliği, ulaşım zorluğu nedeniyle yatırımların yapılamaması, ekonomik faaliyetler için bölgenin dış pazarlara açılamaması, bölgedeki turizm ve tarım yatırımlarının verimli kullanılamaması, bölgede havalimanı yapılmasının nedenleri olarak sıralandı. Sarılar-Çerler mevkii DETUYAB’ın raporunda havalimanı için en uygun bölgenin Kaş’a 15, Demre’ye 30 km mesafede yer alan Kaş-Demre karayolu üzerindeki Sarılar-Çerler mevkii olduğu belirtildi. Raporda Sarılar-Çerler bölgesinin, arkeolojik ve doğal Sit alanı olmadığı, Özel Çevre Koruma Alanı kapsamında yer almadığı ve su sıkıntısı nedeniyle tarım arazisi olarak kullanılmadığına dikkat çekiliyor. 36

Kültür ve Turizm Bakanlığı Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü’nün DETUYAB’a gönderdiği ve bölge içinde 2863 sayılı yasa kapsamında değerlendirilebilecek kültür varlığı bulunmadığını belirten yazı da raporda yer aldı. Tüm ayrıntıların değerlendirildiği raporda meteorolojik veriler de tablolar halinde verilmiş. Bölgede yapılan ve yapılacak olan turizm yatırımlarının da ayrıntılı bilgisinin bulunduğu raporda bölgede bulunan Noel Baba Kilisesi’nin din turizmi açısından büyük öneminin bulunduğu ancak ulaşım zorluğu nedeniyle yeterli sayıda turistin bölgeye gelemediği vurgulandı. DETUYAB talip oldu Hazırladıkları ön rapor hakkında açıklamalarda bulunan DETUYAB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Y. Akıncıoğlu, “Hazırladığımız raporda bölge ekonomisi için havalimanına ihtiyacımızın bulunduğunu ve havalimanının yapılacağı arazi için öngörüde bulunduk. Batı Antalya’nın şu an için en önemli gereksinimi havalimanıdır.

Batı Antalya, bu havalimanının yapılması durumunda, Antalya ve Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır. Bölgemiz inanç turizminin en önemli duraklarından Noel Baba Kilisesi’ni bünyesinde bulunduruyor. Ayrıca farklı turizm zenginlikleri ile bölge Türk turizmine çeşitlilik de katacaktır. Ulaşım koşullarının zorluğu nedeniyle bölgemiz potansiyelini tam olarak gösteremiyor. Bizim önerdiğimiz veya Bakanlık otoritelerinin uygun bulacağı başka bir bölgeye havalimanının yapılması ekonomik anlamda bölgemize ve Türkiye’ye ciddi bir katkı sağlayacaktır. Bölgede ciddi turizm tahsisleri yapıldı. Bu tahsislerin hayata geçirilmesi sonrasında da havalimanı en önemli ihtiyaç olacaktır. Bölgemizde daha fazla turist ağırlamak istiyorsak bu havalimanı en kısa zamanda hayata geçirilmeli. Yapılmasını arzu ettiğimiz ve fizibıl olacağını düşündüğümüz Yapİşlet-Devret modeli ile çıkacak ihaleye DETUYAB olarak girmeye hazırız” diye konuştu.

Haber

DER Touristik

Antalya’daki yeni ofisini açtı

Destination Touristic Service ismi ile incoming ağı kuran DER Touristik’in, Antalya’daki yeni ofisi açıldı. Akra Barut’ta gerçekleştirilen açılış kokteyli Antalyalı turizmcilerin büyük ilgisini gördü.

Destination Touristic Service ismi ile incoming ağı kuran DER Touristik’in, Antalya’daki yeni ofisi açıldı. Antalyalı turizmciler büyük ilgi gösterdi Akra Barut’ta düzenlenen açılış kokteylinde TÜROFED Başkanı Osman Ayık, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi Sururi Çorabatır, AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, AKTOB Başkan Yardımcısı Erkan Yağcı, ALTİD Başkanı Burhan Sili, AKTOB Yönetim Kurulu Üyeleri Emir Demirci ve Mehmet Tümbül, ATAV Başkanı Nizamettin Şen, POYD Başkanı Ali Kızıldağ ve çok sayıda turizmci yer aldı. Almanya’nın ikinci büyüğü Açılış konuşmasını yapan Ertan Sakallı yapmış olduğu ev sahipliğinden dolayı Ahmet Barut’a teşekkür ederek, sözü DER Touristik Genel Müdürü Rolf Dieter Maltzahn’a verdi. DER Touristik’in genel yapılanmasıyla ilgili Antalyalı turizmcilere bilgi veren Rolf Dieter Maltzahn, geçtiğimiz yıl REWE Touristik olarak Almanya’nın ikinci büyük turizm şirketi olduklarını söyledi. “Antalya daha başarılı olacaktır” Bu yıl yeniden yapılanma sonrasında incoming faaliyet ağını düzenleme yoluna gittiklerini söyleyen Maltzahn, Destination Touristic Services adıyla kurulan yeni şirketin başına Ertan Sakallı ve Hakan Ketenci’nin getirildiğini belirtti. Maltzahn, açıklamalarına şöyle devam etti: “Antalya inanılmaz bir destinasyon. Gerek her kesime hitap eden otelleriyle, gerekse de verdiği hizmet kalitesiyle her daim önem taşımakta. Bu nedenle bu imajını gelen misafirlerine de stratejik hedefler doğrultusunda göstermeye devam ettikçe daha da başarılı olacağına inancım sonsuz.” Son olarak Markus Moscher de Antalyalı turizmcilere online pazarın önemine dikkat çeken bir konuşma gerçekleştirdi. 39

Haber

Thomas Cook’un

en iyi acentaları Türkiye’de Thomas Cook’un Almanya’daki en iyi acentaları yapılan organizasyon ile Antalya’da ağırlandı. 4 gün boyunca bölgedeki otelleri ve turizm bölgelerini gezen 225 acenta yetkilisi Almanya’da satışını yaptıkları Antalya’yı daha yakından tanıdı. Dünya seyahat devi Thomas Cook’un, Almanya’daki en iyi 225 acentası Antalya’ya gelerek hem tatil yaptı hem de bölgeyi tanıdı. Acenta yetkilileri 4 gün boyunca bölgedeki otelleri ve turizm bölgelerini gezdi. Heyecanlı bir gece Antalya’ya gelen ve ayaklarının tozu ile Paloma Grida Resort & SPA’da kendileri için hazırlanan geceye katılan acenta yetkilileri Balance Event Company’nin hazırladığı “sirk” konsepti ile eğlenceli bir gece geçirdi. Gecede birbirinden heyecanlı akrobasi gösterileri izleyen Alman acentacılar gecenin ilerleyen saatlerine kadar doyasıya eğlendi. Önemli tanıtım Organizasyon hakkında açıklama yapan Paloma Grida Resort & SPA Genel Müdürü Ayhan Çakıcı, Thomas Cook’un acenta yetkililerini ağırlamaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Rusya pazarındaki sıkıntı nedeniyle Avrupa pazarının öneminin daha fazla arttığını belirten Çakıcı, “Avrupa bizim için çok önemli bir pazar. Özellikle Alman turistler daha uzun konaklama sürelerine sahip oldukları gibi yılda 2-3 defa tatile geliyorlar. Dolayısı ile Antalya’nın ve otellerimizin tanıtımı için bu organizasyon çok önemli. Çünkü burada ağırladığımız acenta yetkilileri Türkiye’ye tatil satan ve misafir ile direkt kontak kuran insanlar. Thomas Cook, Diana Travel ve Paloma Hotels’in yaptığı bu organizasyon ile otellerin ve Antalya’nın tanıtımı amaçlanıyor. Bu etkinliği her sene yapıyoruz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bence bu tür organizasyonlar daha çok yapılmalı. Thomas Cook dışındaki diğer tur operatörlerinin de bu tür çalışmalar içinde olmaları gerekiyor” diye konuştu.

Söyleşi

Thomas Cook Öger Tour

Türkiye kapasitesini arttırdı

Travel Games için Türkiye’ye gelen Thomas Cook Orta Avrupa Direktörü Dr. Carsten Seeliger ve Öger Tour Genel Müdürü Bjoern Walther, Tourism Today’in sorularını yanıtladı. Almanya pazarı hakkında önemli açıklamalarda bulunan Seeliger ve Walther, Türkiye’nin imajına dikkat çekti. Türkiye’yi çok sevdiklerini söyleyen Seeliger ve Walther, Türkiye’nin daha fazla Alman turist ağırlaması için yapılması gerekenleri anlattı.

2014 yılında yaptığımız röportajlarda Türkiye satışlarında artış yakalayacağınızı söylemiştiniz. 2014 yılı için Türkiye satışlarındaki beklentileriniz gerçekleşti mi? Dr. Carsten Seeliger - 2014 yılı Türkiye satışlarından çok memnun kaldığımız bir yıldı. Rekor kırmadık ama geçen seneki Türkiye satışlarımızdan oldukça mutluyuz.

B.W. – Almanlara 7 ve 14 günlük tatiller satıyorduk. Artık bundan çıkıyoruz. Daha kısa vadeli tatilleri uygun fiyata verip insanların buraya gelmesini sağlamak istiyoruz. Bizim hedefimiz Türkiye’yi sadece yaz aylarında değil kış aylarında da satmak. Bu konuda da çalışmalar yapacağız.

Bjoern Walther - Öger Tour olarak 2014 Türkiye satışlarımız çok iyi gitti. Satışlarımızda yüzde 10 oranında artış oldu. Öger Tour olarak yılı iyi kapattık.

Almanlar Türkiye’de tatil yapmak için çok fazla düşünüyorlar mı? Buraya gelirken insanların kafalarında soru işaretleri doğuyor mu? C.S. - Ben kendim de Türkiye’ye çok sık geliyorum. Ailemle sonbaharda yine geleceğim. Almanların Türkiye’ye gelirken kafalarında soru işareti doğmuyor. Almanlar Türkiye’yi çok seviyor. Thomas Cook’un Almanya’daki 225 acentasını Antalya’ya getirdik. Bu tür organizasyonlar yaptığınız için çok teşekkürler. Gelen acenta çalışanlarına ne kadar misafirperver olduğunu ve buranın güzel ve gelinebilecek bir ülke olduğunu gösteriyoruz.

2015 yılı için satışların yavaş başladığı sonrasında açıldığı söyleniyor. Türkiye açısından Almanya pazarı 2015 yılı nasıl geçecek? C.S. - Evet, Ocak ayında satışlar iyi gitmedi. Bunun farkındaydık. Mart ayı itibari ile ise satışlar arttı. Şu anki satışlardan çok da memnunuz. Türkiye’de otel sayısı artıyor. Biz de bu sene kontenjanlarımızı da arttırdık. Bu kontenjanı da dolduracağımıza inanıyoruz. En çok memnun olduğumuz durum çalıştığımız otellerimiz ile çok iyi bir işbirliği ile yakaladık. B.W. - Evet, Öger Tour olarak biz de satışlara iyi başlamadık ama şu an geçen sene ile aynı gidiyoruz. Bu sene Türkiye’deki kapasitemizi de arttıracağız. Almanların yüzde 80’i tatil yapıyor. Türkiye, Almanya pazarından daha fazla turist ağırlayabilir mi? Bunun için Türkiye’nin neler yapması gerekiyor? B.W. – Türkiye kesinlikle ve kesinlikle öncelikle kaliteli servisi ve misafirperverliğinden ödün vermemeli. Her şey dahil konsepti dışında farklı konseptler oluşturulmalı. Bu sayede insanlar otellerinden çıkıp Türkiye’yi gezsin ve daha yakından tanısınlar. Ege Bölgesi’nin de büyümesi gerektiğini düşünüyorum. Bizim aldığınız en önemli şikayetlerden biri trafik. Yani havalimanından otellere transferler çok uzun sürüyor. Bu soruna çare bulmalıyız. C.S. - Kesinlikle Bjoern Walther’a katılıyorum. Eklemek istediğim konu ise Türkiye’nin fiyatlarında rakip ülkelerden çok ucuz ve çok pahalı kalmamalı. Türkiye fiyat dengesini iyi kurmalı. Yürüyüş ve bisiklet yolları oluşturulmalı. İnsanların otellerden çıkması gerekiyor. Son 10 yılda Alman tatilci profilinde değişiklik var mı? Bu değişim tatil tercihlerini nasıl etkiliyor? C.S. - Almanlar kısa ve sık tatile gidiyorlar. Kısa mesafeli yerleri tercih ediyorlar. İnternet çok önemli bir hale geldi. Ama Almanya’da bizim satışlarımızın yüzde 80’ini acentalarımız yapıyor. Değişen profil konusunda bir sıkıntı yaşamıyoruz.

B.W. - Son 2-3 yılda Türkiye’de olanları hepimiz çok iyi biliyoruz. Basın bunu çok fazla yansıtıyor. Bu durum da insanlarda ister istemez soru işaretleri doğuyor. Gelmek isteyip de gelmeyenler oldu. Thomas Cook ve Öger Tour, Türkiye tatili sattıkları için ne kadar mutlular? B.W. - Kesinlikle çok mutluyuz. 2.5 yıl önce bu işe başladık. Türkiye’nin ne kadar misafirperver olduğunu gördüm. Öger Tour olarak Almanya’da bir numara olmaktan dolayı çok mutluyuz. Şirket olarak geçen sene Antalya satışları Mayorka satışlarından çok daha iyiydi. Bu durum da bizleri mutlu ediyor. C.S. - Öger Tour’u iyi ki satın almışız. İyi bir karar verdiğimizi bir kez daha gördük. Türkiye satışlarından çok mutluyuz. Thomas Cook ve Öger Tour’un daha çok Türkiye tatili satması için Türkiye’nin neler yapması gerekiyor? B.W. - Kış aylarında kesinlikli birlikte çalışmalı ve daha fazla misafiri kış aylarında Türkiye’ye getirmeliyiz. Bunların yanında Türkiye’nin kötü imajından kesinlikle ve kesinlikle kurtulmalıyız. Ayrıca havalimanlarından otellere olan transfer konusunda bir çözüm üretmeliyiz. Özellikle uçaklarla ilgili olarak Türkiye, kendi uçak firmalarımızdaki zararlarımıza destek olması durumunda satışlarımız artacaktır. Türkiye’nin kendi uçak firmaları da kış döneminde kapasitelerini arttırıcı yönde çalışmalar yapmalı. Bunlar önemli etkenler. 45

C.S. – Kış aylarında da çalışmalıyız. Kış aylarında misafirler geldiği zaman dükkanlarını kapatan esnaf da dahil bundan herkes yarar sağlayacaktır. Kış aylarında çalışarak bu olumsuzluğu ortadan kaldırabiliriz. Türkiye, Avrupa’da hangi ülkelere daha fazla yoğunlaşmalı? B.W. - İklimi ve otelleri nedeniyle Türkiye için Avrupa’daki bütün ülkelerde potansiyel var. Ancak İsviçre, İskandinav, Hollanda ve İngiltere’ye öncelik verilebilir. C.S. – Evet, bu ülkelerde potansiyelinizi artabilirsiniz. Ancak Türkiye’nin güven imajının doğru bir şekilde yansıtılması gerekiyor. Türkiye’nin Avrupa’daki imajı nasıl? İnsanlar için Türkiye nasıl bir ülke? B.W. - Sosyal medyaya ulaşım yasaklarını çok sık duyuyoruz. Türkiye’de insanlık haklarının kısıtlanmış olması Almanya’da kötü bir imaj oluşturdu. Bu durum Türkiye için çok olumsuz bir durum. C.S. - Geçen haftalarda Futbol Federasyonu’nuzun yaptığı açıklama ve burada yaşanan olay bile imajınızı etkiliyor. O nedenle imajınız konusunda önemli bir çalışma yapmalısınız. Hollanda ve İngiltere’ye öncelik verilebilir. C.S. – Evet, bu ülkelerde potansiyelinizi artabilirsiniz. Ancak Türkiye’nin güven imajının doğru bir şekilde yansıtılması gerekiyor. Türkiye’nin Avrupa’daki imajı nasıl? İnsanlar için Türkiye nasıl bir ülke? B.W. - Sosyal medyaya ulaşım yasaklarını çok sık duyuyoruz. Türkiye’de insanlık haklarının kısıtlanmış olması Almanya’da kötü bir imaj oluşturdu. Bu durum Türkiye için çok olumsuz bir durum. C.S. - Geçen haftalarda Futbol Federasyonu’nuzun yaptığı açıklama ve burada yaşanan olay bile imajınızı etkiliyor. O nedenle imajınız konusunda önemli bir çalışma yapmalısınız. 46

Haber

TÜROFED’in 14. derneği GATOD oldu Tüm Türkiye’yi kapsayan bir federasyon olma misyonu ile hareket eden Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (GATOD) üyeliğini kabul etti. GATOD, TÜROFED’in 14. bölge derneği oldu. TÜROFED, tüm Türkiye’yi kapsamak için çalışmalarına hız verdi. Son olarak Karadeniz Bölgesi’ndeki otelleri temsil eden KATİD’i bünyesine katan TÜROFED, Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin talebine de olumlu yanıt verdi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi otellerini ve turistik işletmelerini temsil edecek olan GATOD, TÜROFED’in 14. Bölge derneği oldu. TÜROFED Yönetimi Gaziantep’te TÜROFED, Mayıs ayı yönetim kurulu toplantısını Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (GATOD) evsahipliğinde Gaziantep’te gerçekleştirdi. TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, Başkan Yardımcıları Ahmet Tok, Yavuz Torunoğulları, Mehmet İşler, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyeleri Gülçin Güner, Burhan Sili, Halil Özyurt, Tayyar Zaimoğlu, KATİD Başkanı Murat Toktaş, ÇUKTOB Başkanı Murat Demir’in katıldığı Divan Gaziantep Otel’deki toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı da katılım gösterdi. Toplantıda GATOD’un, TÜROFED’in 14. bölge derneği olduğu açıklandı.

“TÜROFED olarak yanınızdayız” GATOD Başkanı Mete Akcan ve yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda bir konuşma gerçekleştiren TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni temsil edecek olan GATOD’un kurulması bizi mutlu etti. TÜROFED’e katılım taleplerini memnuniyetle karşılayarak 51 üyesi bulunan GATOD’u federasyonumuza kabul etmiş bulunmaktayız. Bundan sonra iyi bir işbirliği ile turizmin yaygınlaşması ve turizm bilincini oluşturmak için daha çok çalışacağız. TÜROFED olarak yanınızdayız. Sizlerle daha iyi hedeflere koşacağız” dedi.

Hedef; Doğu Anadolu TÜROFED yönetimini devraldıkları zaman Türkiye’nin gerçek anlamdaki sivil toplum örgütü ve federasyonu olma gibi bir misyonlarının olduğunu hatırlatan Osman Ayık, “Geçen 3 yıllık süreçte bunu kısmen başardık. Karadeniz’de en son KATİD’i örgütlemiştik. Son halka olarak Gaziantep merkezli GATOB’u da TÜROFED bünyesine kabul ettik. Hedefimiz Doğu Anadolu Bölgesi’ni de örgütlemektir. Bunun da sağladığımız zaman TÜROFED’in hedefini gerçekleştirmiş olacağız. 2016 yılı sonuna kadar da bu hedefi gerçekleştirmek istiyoruz” şeklinde konuştu.

“TÜROFED Türkiye’yi kucaklıyor” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı da “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin örgütlenmesi ve turizme dahil olması çok önemli bir konuydu. Bölgenin turizmde hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Hepinize turizme koyduğunuz katkı için teşekkür ediyorum. Turizmi yayma adına yapılan bu çalışmanın hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu. Sivil toplum kuruluşlarının Türkiye için çok önemli olduğunu belirten Arıcı, “TÜROFED Türkiye’yi kucaklamak için çalışmalar yapıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni temsil eden GATOD’un TÜROFED’e katılımı bence çok önemli. TÜROFED Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çok güzel bir işbirliği yapıyor. Bu işbirliğinin Türkiye turizmini daha iyi yerlere getirecektir diye düşünüyorum” dedi. “Bölgemizi başarı ile temsil edeceğiz” GATOD Başkanı Mete Akcan da TÜROFED’e dahil olmaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Akçan, “Turizmde yürüyeceğimiz uzun bir yol var. Bunu da sizlerle yapmak istiyoruz. Bu birlikteliğin GATOD ve TÜROFED’e hayırlı olmasını diliyorum. Biz turizmde Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan TÜROFED’e üye olmaktan dolayı çok mutluyuz. Derneğimiz 2005 yılında kurulmuştu ancak 9 yıllık bir duraklama dönemindeydik. Derneğimizi aktif hale getirdik ve bölgemizi turizm sektöründe başarı ile temsil edeceğiz. TÜROFED’e üyelik ile birlikte elimiz daha da güçlenecek. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne yayılmayı planlıyoruz. Birkaç aya kadar 100 üyeye ulaşacağımızı düşünüyorum. Böylece daha büyük bir yapıya kavuşup sorunlarımızı çözme anlamında daha iyi sonuçlar alacağız. Bölgemizde turizmin olduğu her noktada olmak istiyoruz” diye konuştu. TÜROFED ve GATOD yönetimi toplantılar sonrasında Zeugma Mozaik Müzesi başta olmak üzere Gaziantep’in turistik bölgelerini gezerek incelemelerde bulundu.

Haber

Corendon ve Detur’dan

90 milyon Euro’luk imza Avrupa’nın en popüler low-cost havayollarından Corendon Airlines ve İskandinav pazarının önde gelen tur operatörlerinden Detur, sözleşmelerini 2017 sezonunun sonuna kadar uzatma kararı aldı. Corendon Airlines ve Detur, bu işbirliği ile Nisan 2015’de Danimarka, İsveç, Norveç ve Finlandiya’dan haftada 22 uçuş düzenlemeye başlayan iki turizm devi, sezon boyunca Antalya, Gazipaşa ve Bodrum’a bu yıl için 127.400 turist, 2016 için 136.000 turist, 2017 için ise 145.000 turist taşımayı hedefliyor. 3 yıllık imza attılar Corendon Turizm Grubu Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, Detur ile 2010 yılında başlayan işbirlikleri süresince İskandinav Pazarında beraber önemli işlere imza attıklarını belirtti. Karaer, “İlk başladığımız yıl İskandinav ülkelerinden Türkiye’ye 37.000 yolcu 50

taşımıştık. Zaman içerisinde hem Detur’un pazardaki gücünün ve marka bilinirliğinin artması hem de Corendon Airlines’ın filosunun ve hizmet ağının gelişmesi ile bu sayıyı 130.000’lere çıkardık. Pazarın büyümesine ve şirketlerimizin operasyonel gücüne olan güvenimiz sebebiyle bu sene birlikteliğimizi 3 yıl daha uzattık” şeklinde konuştu. Uçuşların yüzde 90’ı Corendon ile Detur Turizm Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Firuz Bağlıkaya ise 18 yıldır hizmet verdikleri İskandinav pazarında kaydettikleri düzenli pazar payı artışını;

pazarlama, hizmet kalitesi ve teknolojiye yaptıkları yatırıma borçlu olduklarını belirtti. Bağlıkaya “Corendon Airlines’ın operasyonel gücü ve hizmet anlayışı kadar Avrupa’da hızla büyüyen marka itibarı sebebiyle de işbirliğimizi uzun dönemli olarak geleceğe taşımak istedik. Türkiye destinasyonlarına uçuşlarımızın % 90’ını ana havayolu olarak Corendon Airlines ile başarı ile gerçekleştiriyoruz. Türk kökenli bir tur operatörü olarak ciromuzun önemli bir bölümünü gene Türk bayraklı bir hava yolu ile yapıyor olmaktan ve yurt dışından elde edilen dövizin neredeyse tamamını ülkemizde tutuyor olmaktan ayrıca çok mutluyum” dedi.

Söyleşi

Cem Bora Sevim “Otel yatırımlarımız devam edecek” Corendon Hotels & Resorts İş Geliştirme ve Grup Satış Direktörü Cem Bora Sevim, Corendon Hotels’in hedefini açıkladı. Konaklama sektöründe büyümeyi hedefleyen Corendon Hotels, Türkiye’de İstanbul, Marmaris, Side, Alanya; Avrupa’da ise Yunan Adaları, Amsterdam, İspanya’da otel yatırımları yapmak istiyor.

Corendon Turizm Grubu, tur operatörlüğü, incoming ve havayolu taşımacılığının yanında konaklama sektöründe de büyümeye devam ediyor. Corendon Hotels & Resorts, bünyesine kattığı tesisler ile otel sayısını 7’ye çıkardı. Corendon Hotels & Resorts, Türkiye’de İstanbul, Marmaris, Side, Alanya; Avrupa’da ise Yunan Adaları, Amsterdam, İspanya’da otel yatırımları yapmak istiyor. Tourism Today’in sorularını yanıtlayan Corendon Hotels & Resorts İş Geliştirme ve Grup Satış Direktörü Cem Bora Sevim, otel yatırımlarına devam edeceklerini açıklayarak, “Hem kendi tur operatörümüzün hem de çalıştığımız diğer tur operatörlerinin yolcusunun desteğini alabileceğimiz destinasyonlar önceliğimiz” dedi. Corendon Hotels hızlı hareket ederek toplam 7 otele ulaştı. Bu hızlı yükseliş planlanan bir durum muydu? Bildiğiniz üzere Corendon Turizm Grubu tur operatörlüğü, incoming ve havayolu taşımacılığı dallarında hizmet veren dolayısıyla turizmin hemen her alanında uzmanlaşmış bir grup. Hem marka bilinirliliğimiz hem hizmet kalitemiz hem de müşteri portföyümüz bize otelcilik sektöründe büyük avantaj sağlıyor. Bu sebeple bu fırsatları değerlendirerek yatırımlarımıza ivme kazandırdık.

Aslında 2014 senesinin başında biri Bodrum’daki Iassos Modern diğeri Antalya Kundu’daki Grand Park Lara olmak üzere iki otelimiz vardı. Sonra Şubat ayında Çeşme’nin iki gözde oteli olan Alaçatı’daki Solto Premier ve Boyalık’taki Miplaya Hotel’i aldık. Sene sonunda ise Amsterdam’daki The College butik otel ve Bodrum Gündoğan’daki The Blue Bosphorus’u alarak otel sayımızı 6’ya yükselttik. Son olarak da bu sezon başında yine Amsterdam’da çok özel bir konsept otel olan The Vitality’yi açtık. Yatırımlarımız hem yurt içinde hem de yurt dışında devam edecek. Corendon Hotels’in konaklama sektöründen beklentisi nedir? Otelcilik işini ayrı bir kar kalemi olarak görüyoruz. Konaklama sektöründe yatırım yaparken kriter olarak maximum 10 yıl içinde geri dönecek yatırımlar yapmaya çalışıyoruz.

Sağlam adımlar atmak adına tanıdığımız bildiğimiz destinasyonlar öncelikli tercihlerimiz oluyor. Mesela Amsterdam, Antalya, Çeşme ve Bodrum gibi. Tabii ki de sadece kendi portföyümüze çalışmıyoruz tüm yurt içi yurt dışı tüm pazarlara açığız.

Son 10 yıldır otelcilik sektöründe de çeşitli yatırımlarımız vardı. Geçen sene itibariyle de hem kendi müşterimize hitap edecek hem de karlı yatırım olacağını düşündüğümüz otelleri bünyemize katarak bu alanda da büyüme kararı aldık. 53

Corendon Hotels, Amsterdam’a iki otel birden açtı. Neden Amsterdam neden iki otel? Bu otellerden biri farklı bir ülkeye veya şehre açılamaz mıydı? Merkezi yapılanmamızın bir kısmı Antalya’da fakat bir kısmı da Amsterdam’da. Dolayısıyla buradaki otellerin yönetimi bizim için daha kolay. Corendon Hollanda’da çok tanınan ve güvenilen sevilen bir marka. Corendon’un yıllardır bu pazarda yürüttüğü başarılı operasyonlar sonucu oluşturduğu güven duygusu ve marka sadakati sonucu otellerimiz de çok başarılı oldu. Tarihi bir okul ve manastır binasında bulunan The College Hotel özgün tarzıyla; içinde gerçek bir Boeing 737 cockpitinin ve uçuş smilatörünün bulunduğu bir odası olan Vitality Hotel ise farklı konseptiyle özellikle münferit ve uluslararası iş seyahati gerçekleştiren müşterilere hitap ediyor. Corendon Hotels bünyesine yeni oteller katacak mı? Hangi bölgelerde ve ülkelerde otel açmak istiyorsunuz? Yine operasyonlarımızın olduğu destinasyonlar öncelikli hedefimiz. Mesela Kapadokya bölgesine yıllardır kültür turları düzenlemekteyiz. Özellikle Uzakdoğu, Amerika, İtalya ve İspanya ülkelerinden bu bölgeye yoğun talep var. Bu sebeple burada bir yatırım için görüşmelerimiz devam ediyor. Türkiye’de İstanbul, Marmaris, Side, Alanya; Avrupa’da ise Yunan Adaları, Amsterdam, İspanya şu anda otel yatırımı yapmak istediğimiz bölgeler. Amsterdam’da havaalanı bölgesinde bir yatırımımız daha var. 300 odalı bir airport hotel projemiz olacak. Corendon Hotels’in otel açacağı bölgelerde aradığı kriterler nelerdir? Dünyadaki seyahat trendlerini ve müşteri portföyümüzün beklentilerini göz önüne alıyoruz. Dünya turizmi alternatif turizm çeşitlerine kaymaya devam ediyor. Pazar paylarımız çeşitlendirmek istediğimiz için kıyı ve resort turizminin yanı sıra bu türlere de yatırım yapmak istiyoruz. Mesela bahsettiğim Kapadokya örneği gibi. Ya da mesela Alaçatı’daki otelimiz Premier Solto’ya Belçika ve Hollanda sörf okullarından sörf müşterisi getiriyoruz. 54

Yine hem kendi tur operatörümüzün hem de çalıştığımız diğer tur operatörlerinin yolcusunun desteğini alabileceğimiz destinasyonlar önceliğimiz. Corendon Hotels’in konaklama sektöründe en çok dikkat ettiği konu nedir? Olmazsa olmazlarınız nelerdir? Marka değerimize zarar gelmemesi en önemli kriterimiz. Müşterimizin memnuniyeti herşeyden önemli. Bu yüzden servis kalitemizi en üst seviyede turmak için elimizden geleni yapıyoruz. Türkiye’deki otel yatırımlarını değerlendirir misiniz? Sizce otel yatırımlarında yapılan en büyük yanlışlar nelerdir? Herkes otelcilik yapmak istiyor ama turizmi iyi bilmeyen otelcilik yapamaz. Fizibilite hataları yatırımların geri dönüşünü 20 yıla kadar uzatabiliyor bu da operasyonun finanse edilmesini zorlaştırıyor, Bu sebeple hiç istemesek de servis kalitesi düşüyor ve sonuçta Türkiye turizmi bundan zarar görüyor.

Serbest Köşe

Recep YAVUZ

Tuvalu bizi bekliyor Dünyadaki 190 ülkeden 126’sı Türkiye’ye vize uyguluyor. Türklerden vize talep etmeyen ülkeler genellikle Güney Amerika ülkeleri. ‘Nasıl olsa uzağız, gelemezler’ diye düşünmüş olmalılar. AB ülkelerinin tamamı ise Shengen’e sığınarak banko vize talep ediyor Türk vatandaşlarından. Vize prosedüründe işin neredeyse aşağılanmalara kadar varan eziyetli kısmı bir yana, savaş ülkeleri dışında neden en çok vizeye tabi olan ülkelerinden biriyiz, anlamak mümkün değil. Siyasi, coğrafi, ekonomik, dini, tarihi ve keyfi sebepleri yatıyor bu uygulamaların altında.

Dünyanın en küçük ülkesi, 10 bin nüfuslu Tuvalu’ya vize uyguluyoruz. Hepsi gelip İstanbul’a yerleşse kimsenin haberi olmaz. Onlar bize jest yapıp bizden vize talep etmiyorlar. Biraz zahmetli olacak ama eğer haritada yerini bulabilirseniz iyi tatiller dilerim. Dikkat edin dünya 1 derece daha ısınırsa ülke sular altında kalacak.

Türkiye’nin vize politikaları da aynı şekilde karmakarışık. 111 ülkenin vatandaşlarından vize talep ediyoruz. Kime neye göre vize uygulandığının ise ortak bir cevabı yok. 30 yıldır süregelen doğaçlama vize politikamız aynen devam ediyor. Birçok vize kararımız karşı reaksiyon olarak bir gerginlik sonucu alınmış. Avusturya vize koyunca, anında reaksiyon gösterip çakmışız vize şartını Avusturyalılara. Ama Almanya’ya, Fransa’ya diklenmemişiz o kadar. Her ülkeye ağırlığı kadar mesafe koymuş ya da yakınlaşmışız. Türkiye’nin maalesef bir vize standardı yok. Vize uyguladığımız ülkeleri karşılaştırınca mantıklı bir cevap ya da açıklama bulmak mümkün gözükmüyor; Eğer vize kararımız ekonomik ise; neden en çok vatandaşının geldiği ve çok döviz girdisi olacak Rusya ve Almanya’dan vize talep etmiyoruz? Siyasi ise neden bize vize uygulayan İsrail’e vize uygulamıyoruz? Coğrafi ise neden bizden vize talep etmeyen Maldivlere, Jamaika, Meksika ve Madagaskar’a vize uyguluyoruz? Dini ise niye Suudi Arabistan ile karşılıklı vize uyguluyoruz? Tarihi ise niçin Azerbaycan ve Türkmenistan bize vize uyguluyor? Turistik ise niye Antalya ilk 10 listesinin değişmez ülkeleri Hollanda, İngiltere, Belçika, Avusturya ve Norveç’ten vize talep ediyoruz? Karşı reaksiyon ise niçin bize vize uygulayan Fransa’ya vize uygulamıyoruz?

Emsal ise niye Danimarka, İsveç ve Finlandiya’dan vize talep etmezken Norveç vatandaşlarından vize istiyoruz? Dünyanın en küçük ülkesi, 10 bin nüfuslu Tuvalu’ya vize uyguluyoruz. Hepsi gelip İstanbul’a yerleşse kimsenin haberi olmaz. Onlar bize jest yapıp bizden vize talep etmiyorlar. Biraz zahmetli olacak ama eğer haritada yerini bulabilirseniz iyi tatiller dilerim. Dikkat edin dünya 1 derece daha ısınırsa ülke sular altında kalacak. En düşük vize harcı Ermenistan’a Vize uygulamalarımızdaki tutarsızlık kadar, vizeye tabii ülkeler için belirlediğimiz vize harçlarının da herhangi bir standarttı yok. Bahreyn’e 80 dolar ile kapıyı açıyoruz. Ardından 60 dolarlıklar geliyor, Suudi Arabistan, Haiti, Kanada, Oman gibi… Geri kalan büyük çoğunluk, özellikle Avrupa ülkeleri 20 dolar vize harcı ödüyor. En şanslı ülke ise sadece 15 dolar ödeyen Ermenistan. Kuveyt, Malta ve Meksika’dan hiç harç almıyoruz. Avrupa Birliği yolunda uzun bir zamandır kat etmekte olduğumuz süreçte vize konusundaki tutarsızlığımız AB ülkeleri ile olan diyaloglarımızda bir engel olarak önümüzde duruyor. Yılda 1 milyar insan dünyayı karış karış gezerken, dünya turizminin 6.’sı olan Türkiye’nin sağlıklı ve kalıcı bir vize politikası oluşturmasının zamanı çoktan geldi.

Haber

World Tourism Forum Dünya turizmine yön veren isimler World Tourism Forum kapsamında İstanbul’da bir araya geldi. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle ilk kez gerçekleşen forumda bu sene online turizm masaya yatırıldı. Forum kapsamında Dünya Turizm Ödülleri de sahiplerini buldu. Dünya turizmine yön veren liderler World Tourism Forum kapsamında İstanbul’da bir araya geldi. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle World Tourism Forum Türkiye’de ilk kez düzenlenen organizasyonda Avrupa, Rusya, Türki Cumhuriyetler ve Körfez Ülkeleri’nden katılımcılarla turizm sektörünün geleceği masaya yatırıldı. World Tourism Forum bu yıl online turizm konusu mercek altına alındı. Konuşmacılar Türkiye Türk turizmine övgüler yağdırdı. “Gurur duymalısınız” World Tourism Forum kapsamında konuşma yapan TripAdvisor Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Martin Verdon-Roe geçen yıl Türkiye’nin bir sürpriz yaparak tüm dünyada seyahatte en çok tercih edilen ülke seçildiğini açıkladı. Verdon-Roe, “Türkiye çok popüler bir yer oldu. Geçen sene seyahatte en çok tercih edilen ülke seçildi. Bununla gurur duymalısınız. Tüm dünyanın dikkatini çektiniz” dedi. İstanbul turizmde avantajlı Online seyahat konusunun her geçen gün öneminin arttığını vurgulayan Facebook ve Instagram MENA Bölgesi Seyahat, Otomotiv ve Finanstan Sorumlu Başkanı Terry Kane, Facebook’ta yüzde 51’le en çok seyahat anıları ve fotoğrafları paylaşıldığını söyleyerek, “Düğün veya doğum gününden daha çok seyahat fotoğrafları öne çıkıyor. Burada büyüme çok ciddi. İstanbul medeniyetler beşiği ve İstanbul’un turizmde çok ciddi avantajları var” dedi. 58

“Türk misafirperverliğine hayranım” World Tourism Forum’da açıklamalarda bulunan CNN International Finans Editörü Todd Benjamin ise Türkiye’ye ilk 20 yıl önce geldiğini ve eşine Antalya - Kalkan’da evlilik teklif ettiğini anlatarak, “Türk havayolu şirketleri çok başarılı ancak uçaktan indiğinizde trafik çok ciddi bir sorun. Türkiye’nin misafirperverliğine hayranım. Ancak İstanbul’da yollar yeterli değil. Uzun vadede trafiğe çözüm bulunması gerekiyor” diye konuştu.

“Türkiye turizmi göz dolduruyor” Amadeus Endüstriyel İlişkilerden Sorumlu Başkan Yardımcısı Svend Olav Leirvaag ise Türkiye ekonomisi ve turizminin muazzam olduğuna dikkat çekerek şöyle dedi: “Türkiye turizmi göz dolduruyor. Fiziksel alt yapı İstanbul’da geliştirilmeli. Türkiye alt yapı ulaşım sistemini geliştiriyor. Bu çok önemli bir durum. Turistler otellerde daha fazla kalacak. Seyahat danışmanlığı kavramının da önümüzdeki dönemde değişim bekliyoruz” dedi.

Türkiye’de turizm özel sektör ile yürüdü. Antalya’da en büyük turizm yatırımcısı da Antalya Büyükşehir Belediyesi’dir. 2015 senesinde turizm bölgelerimizde sadece arıtma ve kanalizasyona 150 milyon TL yatırım yaptık. Bunları yapmasaydık bindiğimiz dalı kesmiş olurduk. Turizm hızla büyüyen bir yerin sorunları da aynı oranda büyüyecektir. Biz bu sorunların ortadan kalkması için tüm gücümüzle çalışıyoruz.”

Türkiye payı arttı Expedia EMEA Piyasa Yönetimi Başkan Yardımcısı Ait Voncke yükselen piyasaların gelişmiş piyasalara göre seyahat cirolarında daha iyi durumda olduğunu belirterek, “Çin uçak biletinde lider. Dünyanın gelişmiş ülkeleri ABD ve Avrupa artık seyahat konusunda merkezde değil. Yükselen piyasalar gelişmiş piyasaları geçti. Türkiye’de yüzde 46 olan payımız yüzde 60’a çıktı. Bu çok umut verici bir gelişme bizim açımızdan’’ şeklinde konuştu. “İstanbul harika bir şehir” Eski İsveç Başbakanı Fredrik Reinfeldt, İstanbul’un harika bir şehir olduğunu belirterek, İsveç’te çok sayıda Türk’ün yaşadığını söyledi. İsveç’te yaşayan bazı Türklerin, Türk ekonomisinin daha güzel hale geldiği için ülkesine döndüğünü ifade eden Reinfeldt, turizmin tüm dünyada büyüyen bir endüstri olduğunu kaydetti. Dünya turizmine yön veren liderleri bu yıl ilk kez İstanbul’da ağırlayan World Tourism Forum, Dünya Turizm Ödülleri’ne de ev sahipliği yaptı. World Tourism Forum uluslararası değerlendirme komitesi tarafından gecede 36 kategoride Dünya Turizm Ödülleri dağıtıldı. Mesut Yar’ın sunuculuğunda ödüllerin sahiplerini bulduğu gecede dünya turizmine yön veren şirketlerin üst düzey yöneticilerinin yanı sıra yerli ve yabancı çok sayıda işadamının katılımıyla gerçekleşti.

En İyi Turizm Yatırım Grubu - Doğuş Turizm En İyi Havayolu Şirketi - Türk Hava Yolları (THY) Sosyal Medyada En İyi Havayolu Şirketi - Türk Hava Yolları (THY) En İyi Otel Grubu - Marriott Hotels Serviste Mükemmeliyet - Armani Hotel Dubai En İyi Sağlık Turizm Şirketi - Medical Park Turizm Sektörüne En İyi Reklam Çözümleri Sunan Firma Yandex En İyi Kış Turizmi Oteli - Inter Continental Davos En İyi Turizm Mobil Aplikasyonu - TripAdvisor Kullanımı En Kolay Seyahat Sitesi - TripAdvisor En İyi Online Rezervasyon Sistemi - Amadeus, En İyi Online Seyahat Acentesi - Expedia En İyi Butik Şehir Oteli - Bill and Coo Suites and Louge En İyi Resort ve Spa Ödülü - Port Nature Luxury Resort Sosyal Medyada En İyi Otel Markası - Four Seasons En İyi Teknolojiye Sahip Otel - Point Hotel En İyi Tur Operatörü - Coral Travel En Uygun Fiyatlı Havayolu Şirketi - Air Arabia, En İyi Konferans ve Fuar Merkezi - Qatar National Conference and Convention Center, En İyi Limuzin Şirketi - Limousine Plus Spora Destek Veren En İyi Seyahat Acentesi - P Travel En İyi M.I.C.E. ajansı - Kuoni En İyi Otel Teknoloji Tedarikçisi - Protel En İyi Etkinlik Tedarikçisi - M3

En Yeşil Otel - Sheraton Bursa En Lüks Butik Otel - Rixos Pera En İyi Havalimanı Oteli - TAV Airport Hotel İzmir En İyi Kent Oteli - AC Hotel İstanbul Maçka by Marriot En Lüks İş Oteli - JW Marriot Hotel Ankara En İyi Aile Oteli - Club Alla Turca En İyi Çıkış Yapan Lüks Otel Markası - CVK Hotels Park Bosphorus Havalimanlarında En İyi CIP Hizmet - TAV primeclass En Etkili Reklam Kampanyası - Home Turkey En İyi Teras Restoranı - Izaka Restoran Turizmde Yılın En İyi Belediyesi - Beyoğlu Belediyesi Jüri Özel Ödülü - Star Medya Grubu 59

Haber

Sağlık turizminde hedef büyük

Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş, gelecekte sağlık turizminin termal, medikal ve yaşlı bakım merkezi olmak üzere 3 noktada birleşeceğini söyledi. Gümüş, “Geçen yıl 500 bin kişi Türkiye’ye gelerek sağlık hizmeti aldı. Turistlerimiz geliyor, burada tatil yapıyor daha sonra bakıyoruz ki Türkiye’deki sağlık sistemini de öğreniyor. Hizmet almaya gelenlere bakıyoruz daha önce Türkiye’ye gelmişler. Bu giderek artıyor. kaliteli sağlık hizmeti ve daha uygun ücretle bu hizmetleri veriyor olması, Türkiye’ye cazibenin daha da artacağını gösteriyor” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı desteğiyle ilk kez gerçekleşen forumunda Türkiye sağlık turizmi de konuşuldu. Sağlık Bakanlığı Müsteşarı Eyüp Gümüş ve MLP Care Grup Koordinatörü Başak Erel, Türkiye sağlık turizmi hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

2 milyon uluslararası hasta Gümüş, 2014- 2018 yılları arasında Türkiye’de sağlık turizminin kalkınmada temel başlık olarak görüldüğünü belirterek, 2019 yılı itibarıyla yaklaşık 2 milyon uluslararası hastanın sağlık turizminden faydalanması için Türkiye’ye gelmesinin hedeflendiğini söyledi. Şu anda yaklaşık 2,5 miyar TL olan bu bedelin, 2019 yılında yaklaşık 8 milyar dolara çıkmasının beklendiğini anlatan Gümüş, Türkiye’deki bütün kaynaklarla birlikte bunları değerlendirdiklerini bildirdi. Tercih ediliyoruz Türkiye’nin sağlık turizminde dünyanın ilk 10 ülkesi arasında yer aldığını belirten MLP Care Grup Koordinatörü Başak Erel de “Geçtiğimiz yıl yaklaşık 450 bin yabancı hasta tedavi için Türkiye’yi tercih etti. Sağlık turizminde daha da güçlü bir konuma geleceğiz. 26 hastane ve 7 milyon hasta ortalaması ile sektörün en büyük oyuncularından olan Medical Park ve Liv Hospital da ülkemizin sağlık turizmindeki hedeflerine ulaşması için yoğun bir gayretle çalışıyor. Şu anda gerek Türkiye gerekse dünya sağlık turizminde etkin bir rol oynuyoruz. Yılda ortalama 80 - 100 bin arasında yabancı hasta tedavi olmak için bizi tercih ediyor. Organ naklinden, yetişkin ve pediatrik kemik iliği nakline, parkinson cerrahisinden, estetiğe, ortopediden KVC’ye kadar birçok özellikli branşta hizmet veriyoruz. Hedefimiz önümüzdeki yıl bu sayıyı yüzde 15 arttırmak” dedi. Türkiye sağlık merkezi olacak Bu yıl Türkiye’yi tercih eden hasta sayısının 1 milyona çıkarılmasının hedeflendiğini belirten Başak Erel, şöyle devam etti: “Sağlık Bakanlığı’nın son verilerine göre dünyada sağlık turizmi yaklaşık 100 milyar dolarlık ekonomiye sahip bir sektör. Her yıl hızla da büyüyor. Gelişmiş ülkelerle aynı teknolojiyi ve uygun fiyatlı sağlık hizmeti sunmaları nedeniyle Hindistan, Tayland ve Singapur sağlık turizminde ilk üç sırada yer alıyor.

Bu ülkeleri ise ABD, Malezya, Almanya, Meksika, Güney Afrika, Brezilya ve Türkiye takip ediyor. 2018’den sonra Türkiye, bölgenin sağlık merkezi olma yönünde güçlü bir aday olacak. 2023’lere gelindiğinde ise sağlık turizminin yarattığı ekonomik büyüklüğün 25 milyar dolarlara ulaşması hedefleniyor. Önümüzdeki yıllarda dünya sağlık sektöründe daha güçlü bir oyuncu haline geleceğiz.”

Söyleşi

Yakup Dinler

“Kapadokya’yı korumamız gerekiyor” 23. Genel Kurulu ile Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (KAPTİD) Başkanı olan Yakup Dinler Kapadokya turizmi üzerine önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birinin Kapadokya olduğunu söyleyen Yakup Dinler, “En başta Kapadokya’yı korumamız gerekiyor” dedi.

Uzun süre Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (KAPTİD) Başkanlığı’nı yürüten Ahmet Tok, yapılan Genel Kurul ile görevini bölgeyi çok iyi tanıyan Yakup Dinler’e devretti. Tourism Today olarak bölgenin sorunlarına ve ihtiyaçlarını iyi bilen Yakup Dinler ile Kapadokya turizmindeki eksiklikler ve yapılması gerekenler üzerine konuştuk. Elindeki zenginliklere rağmen Kapadokya’nın turizmden hak ettiği payı alamadığını söyleyen Yakup Dinler, “Kapadokya’yı yeterince tanıtamıyoruz. Çünkü hala eski usullere göre tanıtım yapmaya çalışıyoruz. Dönem artık belli başlı fuarlara gidip broşür dağıtma dönemi değil” dedi. Kapadokya’nın Türk turizmi içindeki yeri ve önemi sizce nedir? Biliyorsunuz ki turizm, Türkiye’nin 1 numaralı sektörü. Türkiye turizmi, ağırlıklı 2 şekilde gerçekleştiriyor. Birisi sejour turizm (Deniz, Kum, Güneş) diğeri ise kültür turizmi şeklinde. Kapadokya bu 2. ayağın, yani kültür turizminin İstanbul ile beraber 2 önemli ayağından birisi, yani olmazsa olmazıdır. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış olması, Hristiyanlığın ilk yerleşkelerinden birisi olması buna ek olarak muhteşem yerüstü ve yeraltı yerleşim şekilleri ile dünyada tek olan Kapadokya, kültür, inanç ve doğa turizmini birlikte taşıması açısından Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Peki, “Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri” dediğiniz Kapadokya, turizmden hak ettiği payı alabiliyor mu? Kısa ve net olarak cevaplamak gerekirse hayır, maalesef alamıyor. Yıllarca hep kendi içimizde veya özellikle yurtdışı fuarlarda denk geldiğimiz zaman konuşuruz, “Biz neyi yanlış yapıyoruz?” diye. Elimizde kimsede olmayan bir ürün var. Gelen kişilerin yerli veya yabancı fark etmeksizin hayranlıkla gezdiği, özellikle küçük oteller noktasında belki de Dünya’nın en iyilerinin olduğu (bunu son TripAdvisor ödülleri de doğruluyor zira birçok otelimiz listede yer aldı), her gün bir sıcak hava balonu karnavalının yaşandığı bir bölge nasıl oluyor da yılda sadece 1.3 milyon ziyaretçi çekebiliyor? Size göre Kapadokya turizminde yapılan yanlışlar nelerdir? Bunu yeterince tanıtamamak ve yeterince tanımamak olarak kısaca özetleyebiliriz. Evet, yeterince tanıtamıyoruz çünkü hala eski usullere göre tanıtım yapmaya çalışıyoruz. Dönem artık belli başlı fuarlara gidip broşür dağıtma dönemi değil. Gerçi fuarlarda dağıtacak gerçek bir Kapadokya broşürümüz de yok.

Hal böyle olunca katılımcı firmalar genelde kendi broşürlerini ve promosyonlarını dağıtmak ile meşgul oluyor haliyle. İnternet artık en kuvvetli pazarlama aracı. Fakat maalesef Kapadokya olarak kendimize ait bir web sitemiz bile yok. Bugünlerde Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) Kapadokya’nın kendi sloganı ve kendi web sitesi için çalışmalar yapıyor. Buna ek olarak Türk Hava Yolları’nın Nevşehir Müdürlüğü ve Nevşehir Valimizin himayelerinde bir çok B2B görüşme yapmak için 15-20 işletme olarak yurtdışına (Hindistan, Singapur, Malezya, Rusya, Çin, Hong Kong, İskandinavya vs.) gittik. İnanın fuarlardan çok daha verimli sonuçlar aldık. Buradan bu organizasyonlara destek veren Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası, KAPHİB ve AHİKA’ya teşekkür etmek istiyorum. 63

Dışarıdan bakıldığında çok cazip olarak gözüken otel yatırımından Kapadokya da nasibini aldı. İş bilmezlerin ve sektörü tanımayıp “otelcilikte çok para var, hadi otel yapalım!” diyenleri de görüyoruz. Diğer taraftan otelciliği ciddi ve profesyonel anlamda yapan büyük grupların (Doğuş Holding, House Hotel Grubu gibi) da Kapadokya’da ciddi yatırımlar yaptıklarını görüyoruz. Yatırıma her zaman ihtiyaç vardır, yeter ki kaliteli olsun ama şahsen bu yatırımların ağırlıklı yerel + profesyonel grupların sentezi ile oluşması gerektiğini düşünüyorum. Yeni KAPTİD Yönetimi olarak Kapadokya turizmi için neler yapacaksınız? Biliyorsunuz KAPTİD 1988 yılında kurulan ve bölgemizi TÜROFED içerisinde temsil eden tek dernek. Bizim yeni yönetim olarak önceliğimiz bölge tesislerine “KAPTİD ne yapar? Ne işe yarar?” bilinci oluşturmak ve mevcut dar yapımızdan kurtularak daha geniş katılımlı bir dernek hüviyetine bürünmek. Daha geniş katılımlı bir dernek hüviyetine bürünürken bünyemizde oluşturacağımız Projeler bölümü ile Kapadokya’ya katkı yapacak özellikle dezavantajlı istihdam gücünü Kapadokya turizmine kazandırmak adına çalışmalar yapacağız. Bu çalışmalar neticesinde Kapadokya bölgesinin ihtiyacı olan kalifiye istihdama katkı yapacağımızı düşünüyoruz. Kapadokya turizminin daha iyi yerlere gelmesi için neler yapılmalı? Eğer Kapadokya bölgesi olarak: daha çok B2B workshop organize edersek, ortak bir web sitemiz ve ortak bir sloganımız olursa, son olarak birbirimizin ayağına sıkmazsak çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Kapadokya gibi bir zenginlik sizce yeterince korunabiliyor mu? Kapadokya’yı en başta korumamız gerekiyor. Fakat korumamız gerek derken bunu bir takım çevre örgütlerinin veya unvanı içinde koruma geçen dernekler gibi isminin arkasına sığınıp yapılan yatırımlara saldırarak değil gerçek anlamda var olan değerlerimizi koruyarak yapmalıyız. Maalesef müzelerimiz ve ören yerlerimiz çok başı boş. Neredeyse hiç bir bakım ve onarım yapılmıyor. Kapadokya içi yollarımız çok iyi durumda değil yer yer ciddi sıkıntılar mevcut. Yani anlayacağınız Kapadokya’da sıkıntılar bitmez. Kapadokya’daki otel yatırımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kapadokya bölgesine ilk ciddi otel yatırımları 1987-1990 yılları arasında yapıldı. Uzun yıllar ve halen bu dönemde yapılan ve oda sayısı +120 olan bu oteller bölgenin ciddi yükünü çekti ve çekmeye devam ediyor. Fakat değişen talep ve artan turist çeşitlenmesi ile 1990’ların sonundan itibaren Kapadokya’da kaliteli küçük oteller ve mağara oteller popüler olmaya başladı. Bugün bu otellerin sayıları takriben 300 civarındadır ki 100 tanesi sadece Göreme’dedir. 64

Haber

TYD, Bölgesel Toplantısı’nı Antalya’da gerçekleştirdi

Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD), Bölgesel Toplantısı Antalya’daki Aska Lara Hotel’de gerçekleştirildi. Toplantının devamında Barlas Küntay Turizm Araştırma Ödülü de sahibine teslim edildi.

Antalya’da gerçekleştirilen toplantıya turizm yatırımcılarının yanı sıra Antalya Valisi Muammer Türker, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, TYD Başkanı Murat Ersoy ve turizmciler katılım gösterdi. Destek için geç kalındı Toplantının açılış konuşmasını TYD Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ersoy yaptı. Antalya’nın Türk turizminin başkenti olduğunu söyleyen Murat Ersoy, “Antalya, 2014 yılında 12 milyon turist ağıladı. 2023 yılı için ise hedef 20 milyon turist. Deniz, kum ve güneş turizminin yapıldığı Antalya artık 12 ay pazarlanabilmeli” dedi. Murat Ersoy konuşmasına şöyle devam etti: “500 bin yatağın ağırlaması gereken turist sayısı 20 milyondur. Ama Antalya’ya 12 milyon turist geliyor. Bu olmayınca oteller bankalarla karşı karşıya kalıyor. Bütün toplantılarda dile getirdiğimiz gibi turizm yatırımcıları bölgesel olarak çok dağınık. Bu yatırımcıların tek çatı altında toplanması gerektiğini düşünüyoruz. Beklenmedik sürprizlere karşı ayakta kalmak için bu yapılmalı. Turizme verilen desteğin açıklanması için çok geç kalındı. Tur operatörü planlamalarını çoktan yaptı. Bu desteklerin çok önceden açıklanması gerekiyordu. Krizleri 6 ay önceden görebiliyoruz. Çok önceden kriz yönetimi yapılsaydı iptal edilen uçuşların önüne geçilebilirdi. Kredi uygulaması da Nisan ayı ortasına geldik hala açıklanan bir şey yok.” Hedef 12 ay turizm TYD Antalya Bölgesel Toplantısı’nda bir konuşma gerçekleştiren Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Antalya’nın hedefinin 12 ay turizm olduğunu söyledi. Başkan Menderes Türel şu açıklamaları yaptı: “Antalya, 2000’li yıllarda 3 milyon turist görmüştü. Ben o dönem 2007 yılında 10 milyonu göreceğiz dediğimde bana gülmüşler ve hatta eleştirmişlerdir. Günümüzdeki rakamları ortada. Antalya, New York ve Paris’ten sonra en çok turist ağırlayan üçüncü şehir.

“Kimse Antalya turizmi önünde duramaz” Antalya Valisi Muammer Türker de turizm yatırımcılarına seslendi. Antalya’nın büyük bir değer olduğunu söyleyen Vali Türker, “Tarihi, doğası ve coğrafyası ile Antalya, Türk turizminin başkentidir. Antalya’da çok önemli yatırımlar bulunuyor. Spor ve sağlık gibi turizm çeşitlerinde önemli değerlere sahibiz. İklimimiz her şeye çok uygun. Antalya’da 2000 kamp yapılıyor. Adını sanını duymadığımız şehirlerden buraya uçaklar geliyor. Bütün bunları söylerken sorunlarımız da büyüyor. Kendimizi buna adapte etmemiz gerekiyor. Yeni yeni sorunlar ile karşı karşıya kalıyoruz. Devletin en üst kademesindeki üstündeki insanlar Antalya ve turizmin önemini çok iyi biliyor. Bazen sıkıntılarımız olabiliyor. Makro hedef konduğu zaman kimse Antalya turizminin önünde durmaz” dedi.

Rusya’da çok fazla tur operatörü battı. Bu durum oradaki insanlar için çok önemliydi. İşimiz bu sene çok zor. Çok fazla sorun ile karşı karşıyayız. Desteğe ihtiyacımız var. Oteller ellerinden gelen desteği yapıyor. Zor olacak ama üstesinden geleceğiz.”

Franchise Sözleşmelerinin Fayda ve Maliyet Analizleri,

Ödül, Akdeniz Üniversitesi’nin Toplantının devamında Barlas Küntay Turizm Araştırma Ödülü de sahiplerine teslim edildi. “Ulusal ve Uluslararası Otel Zincirleri ile Yapılan Otel Yönetim Anlaşmaları ve

Fakültesi’nden Dr. Hasan Gül ve Akdeniz Üniversitesi

Söz Konusu Uygulamaların Türkiye Turizmi Açısından İncelenmesi” konu başlıklı araştırmalarından dolayı Akdeniz Üniversitesi Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Akın Aksu, Akdeniz Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Sosyal Bilimler Enstitüsü Doktora öğrencisi Edina Ajanovic’e plaketleri ve ödülleri TYD Başkanı Murat Ersoy tarafından takdim edildi.

“Son dakikada toparlanmaz” Anex Tour Yönetim Kurulu Başkanı Neşet Koçkar ise Rusya pazarı için umutsuz konuştu. “Rusya’da durum hiç iyi değil” diye konuşmasına başlayan Koçkar açıklamalarına şöyle devam etti: “1 Ocak’tan bu yana Rusya’dan Antalya’ya gelen turist sayısında yüzde 47 düşüş var. Rusya’da 60 bin ruble maaş alan bir insan 10 bin rublesini tatile ayırırdı. Şimdi bu insanlar 60 bin ruble ile geçinemiyor. Rusya’da durum bu. Bu durum son dakikada toparlanmayacak. Rusya’da insanlar Antalya’ya gelmek istiyor ama son dakikaya kalırlarsa uçak bulabilecekler mi?

Design Hotel

Sextantio Albergo Diffuso

Birbirinden güzel otellere sahip olan İtalya, misafirlerine farklı ve eşsiz deneyimler yaşatmayı başarıyor. Bu sayımızda anlatacağımız İtalya’nın Abruzzo bölgesindeki “Sextantio Albergo Diffuso” ismini taşıyan küçük otel, sizi günümüzden alıp Ortaçağa götürüyor.

Farklı dizayn edilmiş akıl ve estetik dolu otellerimizin yer aldığı Design Hotel bölümümüzün bu ayki konuğu İtalya’dan. Orta İtalya olarak tabir edilen Abruzzo bölgesinde yer alan “Sextantio Albergo Diffuso”, ambiansı ile konuklarına tam bir Ortaçağ havası yaşatıyor. Santo Stefano di Sessanio Sextantio Albergo Diffuso, orta İtalya’nın Abruzzo bölgesindeki Santo Stefano di Sessanio isimli ortaçağ köyünde yer alıyor. Otel, Fiumicino Havalimanı’na 150km, Pescara Havaalanı’na ise 100km mesafede yer alıyor. Ortaçağ köyü Gran Sasso Milli Parkı’nda yer alan Santo Stefano di Sessanio isimli köy ortaçağdan kalma yapıları ile mükemmel bir şekilde muhafaza edilerek günümüze kadar ulaşmış. Sextantio Albergo Diffuso da misafirlerine bu muhteşem köyde otantik bir konaklama imkanı sunuyor. Dekoru nefes kesici Santo Stefano di Sessanio öncelikle otelciliğin farklı bir tadını sunuyor. Otelciliğe farklı bir soluk kazandıran ortaçağdan kalma binası ile misafirlerini ağırlayan Santo Stefano di Sessanio, 17. yüzyıldan kalma asma tavanları, şömineleri ve dekoru ile nefesleri kesiyor.

Dönemine sadık Santo Stefano di Sessanio’nun sahibi olan Daniele Kihlgren, köyün ve ortaçağın sunduğu atmosfere sadık kalarak otelini yerel malzemeler kullanarak restore etmiş. Tam bir ortaçağ oteli ortaya çıkaran Kihlgren, yeni deneyimler yaşamak isteyen misafirlerine farklı ve bir o kadar da otantik bir otel sunmuş. Modern imkanlar 27 odası ile hizmet veren otel, odalarındaki ambians ile farklı bir tat yakalamış. Otelin her köşesinde kendinizi ortaçağda hissedebiliyorsunuz. Ancak Daniele Kihlgren, bir oteldeki olmazsa olmaz unsurları ise unutmamış. Yerden ısıtmalı otelde internet erişimi, banyo ve tuvalet gibi unsurlar misafirlerin konforuna hitap ediyor. Yöresel yemekler Sextantio Albergo Diffuso’nun restoranı “Locanda sotto gli Archi” misafirlerine tamamı yöresel malzemelerle hazırlanan çok çeşitli yöresel yemekler sunuyor. Dönemine büyük bir titizlikle bağlı bulunan otel, yemekleri ile de yöresel tatlara sadık kalmış. Aktiviteler Bir açık hava müzesi içinde yer alan bu otantik otel dışında tırmanma, yamaç paraşütü yürüyüş ve binicilik gibi çeşitli açık hava etkinlikleri yapılabiliyor. Ayrıca ünlü kayak pistlerinin yanı sıra birçok ilginç kasaba ve köye de arabanız ile kısa sürede ulaşmanız mümkün. Otel küçük toplantı grupları için de imkanlar sunuyor.

Lezzet Ustası Hakan Tosun

“Restaurant ve büfe otelin aynasıdır”

Voyage Sorgun Executive Chef Hakan Tosun Tourism Today’in sorularının yanıtladı. Turizmin Türk Mutfağı’nın tanıtımı için çok önemli bir sektör olduğunu belirten Hakan Tosun, mutfak departmanının otellerin beyni olduğunu söyledi. Tosun, “Otelin restaurantı ve büfesi otelin aynasıdır. Yemekler güzelse ve kaliteli ise o otelin nasıl bir otel olduğunu anlayabilirsiniz” dedi. Zengin bir mutfak olarak tabir ettiğimiz Türk Mutfağı, dünya mutfakları içinde sizce nerede? Türk Mutfağı tam olarak istediği yerde değil. Türk Mutfağı’na yeterince sahip çıkmıyoruz. Genel olarak değerlendirirsek Türk Mutfağı’ndaki orijinal yemeklerimizi tam olarak yapamıyoruz. O lezzeti ve görünümü maalesef tam olarak yakalayamıyoruz. Personel eksikliği ve maliyet bunun en büyük nedenidir. Kaliteli ve marka haline gelen bazı otellerimiz Türk Mutfağı’ndan çok güzel örnekler sunabilirken bazı otellerimiz ise bunu maalesef yapamıyor. Türk Mutfağı yeterince tanınıyor mu? Mutfağımız tanınıyor ama Türk Mutfağı dendiği zaman akla ilk kebaplar geliyor. Ama Türk Mutfağı sadece kebaptan ibaret değil.

Birçok yemek ve tatlı çeşidimiz var. Türk Mutfağı’nı yeterince tanıtamıyoruz. Türk Mutfağı’nın lezzet ve ürün zenginliğini doğru ve iyi bir şekilde göstermemiz gerekiyor. Türk Mutfağı’nın tanıtımı için otellere büyük bir görev düşüyor. Otellerde kebapların yanında diğer yemeklerimizden de örnekler sunabilmeliyiz. Gelen misafirlere doğru bir şekilde mutfağımızı sunmamız gerekiyor. Ülkemize gelen misafirlerimiz o lezzeti tanırsa Türk Mutfağı dünyada daha çok tanınacaktır. Turizmin Türk Mutfağı’na katkısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Turizm ve otellerimiz Türk Mutfağı’nın tanıtımı için çok önemli bir göreve sahip. Ancak her otel için bunu söyleyemiyoruz.

w w w. k r i s ta l e n d u s t r i ye l . c o m

Türk Mutfağı’nı yanlış lanse edenler var. Ama kaliteli otel grupları, markalaşmış otel grupları Türk Mutfağı’nın tanıtımına ve gelişimine büyük katkı yapıyor. Voyage Grubu olarak buna çok dikkat ediyoruz. Yatırımcımız bu konuda çok titiz davranıyor. Yemeklerimizde her zaman kaliteli malzeme kullanıyoruz. Bu sayede daha iyi ve doğru yemekler sunabiliyoruz. Türk otel yatırımcıları mutfağa yeterince önem gösteriyor mu? Bir otelde patron ne derse o olur. Bu işin çıkış noktası yatırımcıdır. Mutfağa önem veren de var vermeyen de. Türkiye’de turizmin içinden gelen patronlar var turizme hiç girmemiş ama otel sahibi olanlar da var. Turizmi tanıyan ve turizmin içinden gelen yatırımcı mutfağına önem veriyor. Bu durum yemeğin lezzetini ve büfenin çeşitliliğini etkiler. Yatırımcı “lezzetli yemek yapacağız her şeyin orijinalini yapacağız” derse bu iş olur. Ama bunun dışında davranırsa iş yanlış yere gider. Yatırımcıların yatırım yapması, iş ve istihdam yaratmaları çok önemli. Ancak doğru insana işi teslim etmek de çok önemli. Personel bulmak çok zor. Çünkü kaliteli usta bulmak gerçekten çok zor. Bir otel için mutfak ne kadar önemli? Mutfak, bir otel için çok önemli bir departman. Bence mutfak, otelin beynidir. Neden? Çünkü en çok parayı harcayan departman mutfaktır. Ayrıca otelin restoranı ve büfesi bence otelin aynasıdır. Yemekler güzelse ve kaliteli ise o otelin nasıl bir otel olduğunu anlayabilirsiniz. Yemek ve mutfak çok önemli. Önemli olduğu gibi sorumlulukları da büyük. Dünyanın farklı yerlerinden gelen misafirlere hitap ediyorsunuz. Bu kadar insana yemek yapıyoruz. Yemeklerin iyi ve temiz bir şekilde çıkması lazım. Yanlış bir hareket misafiri mağdur eder.

Akdeniz Bölgesi’ndeki yoğun çalışan otellerde bu tadı alamıyorlar. Akdeniz’deki kaliteli ve markasına önem veren otelleri tercih etmeleri gerekiyor. Akdeniz’de çok otel var ama, otel var otel var. Doğru oteli seçmek çok önemli. Teknolojinin gelişimi ile birlikte mutfak ekipmanları da büyük bir gelişim gösterdi. Bu durum işinize nasıl yansıyor? Mutfak, yoğun bir çalışma temposunun olduğu bir bölümdür. Bu yoğunluk içinde mutfak ekipmanlarına çok iş düşüyor. Mutfak ekipmanlarının gelişimi bizim işimizi daha da kolaylaştırıyor. Öncelikle zamandan kazanıyoruz. Çok güzel fırın ve makine parkurları var.

Bu gelişim bizim işimize çok yaradı. Yalnız bu teknolojiyi yeterince kullanamayanlar da var.. Kristal Endüstriyel, yenilenen Voyage Sorgun’a da imza attı. Kristal Endüstriyel’i ve ürünlerini nasıl buluyorsunuz? Kristal Endüstriyel, olağan üstü büyüdü. Bu büyümede kendilerini sürekli geliştirmeleri önemli bir unsurdu. Bildiğiniz üzere Voyage Sorgun, baştan aşağıya yenilendi. Kristal Endüstriyel ile ciddi bir çalışma yaptık. Gayet güzel bir sonuç ortaya çıktı. Kristal Endüstriyel işini iyi yaptı. Sürekli kendileri ile de irtibattayız. Kristal Endüstriyel’in büyümeye devam edeceğine inanıyorum.

Aşçılarımızın gelişimi nasıl buluyorsunuz? Negatif konuşmak istemiyorum ama yeterince iyi şef ve iyi usta yetiştiremiyoruz. Üniversitelerden geliyorlar ama yeterli seviyede değil. Çünkü okulda aldıkları eğitimi staj yaparak daha da geliştirmeleri gerekiyor. Bu noktada öğrencinin staj yapacağı otel veya restaurant çok önemli. Doğru yeri seçerse iyi bir personel olabilir ama doğru yeri seçmezse bu mesleği bırakıyor. Şehir otelciliğini tercih edenler bu işten keyif alıyor. 73

Serbest Köşe

Necip BOZ

Yine başardık, kendimizi kandırdık Ülkeler kendi kültürleri ile anılır ama bir de genel olarak kabul gören evrensel değerler vardır. Dürüstlük, insan hakları, adalet vb. Sidney’de bulunduğum sırada başıma gelen olayı yansıtarak yazıma başlamak istiyorum. Bir ara tatilimizi Vanuatu isimli küçük bir ada devletine geçirmek istemiştik. Ülke üzerine internetten araştırma yaparken ülkenin kültürel yaşamına ilişkin bir not gördüm ve irkildim. “Alış verişte pazarlık yapmayın, hakaret kabul edilir. Kendilerinin hırsız olduğunun düşünülmesini istemezler” birden güzel ülkem aklıma geldi. Pazarlıklar, hele yabancılara 5-10 kat ile satılan malın ardından satıcıların birbirlerine yüzlerinde engelleyemedikleri gülücüklerle bakmaları aklıma geldi. Hepimiz biliyoruz zaten yabancılara satılan malların fiyatlarını.

Elbette serbest pazar ekonomisi ama onun da bir sınırı olmalı. Geçen sene gelen turistin suçu neydi o zaman? Niye % 25-35 daha fazla para ödedi. Üstelik paraları değerliyken.

İkinci örnek canım ülkemden. Avustralya’dan getirdiğim Akubra şapkamla ve kısa pantolonumla mahallemin pazarından sarımsak almak istedim, hiç konuşmadan elimle kaç lira gibi yaptım. Canım satıcı eliyle karşılık verdi normal fiyatın iki katı olarak. Bende “yuh yahu her yerde 2.5 lira” deyince asıl bomba ve ruhumuzu yansıtan cümle geldi “Abi ben seni gavur sandım” Bir Vanuatu kültürüne bakın bir de bizim kültürümüze hangisi insanı mutlu eder, kararı size bırakıyorum. Bunları niye yazdım? Sezon başında Rusya ile ilgili olarak oluşan paniği iyi değerlendirmek isteyen ve ülkemize turist getiren tur operatörlerine yaptığımız, adına aksiyon dediğimiz indirimlerdeki oranları duyunca yazmak istedim. Elbette serbest pazar ekonomisi ama onun da bir sınırı olmalı. Geçen sene gelen turistin suçu neydi o zaman? Niye % 25-35 daha fazla para ödedi. Üstelik paraları değerliyken. Tur operatörü bizi iyi tanıdığı için, bir de “pazarlık helal” ilkemizi de bildiğine göre yapacak bir şey yok. Gelecek yıl ne yapacağız? Etrafımızdaki işler düzelirse. Hangi gerekçe ile fiyatları geriye getireceğiz. Yoksa arz talep dengesidir deyip fiyatlarımızı fırlatma rampasına mı koyacağız. Bunları sübvanse etmek için kaliteye mi göz dikeceğiz, personele mi göz dikeceğiz? Yaşasın yine kazandık… Esen kalın.

Haber

Marmaris sezonu

Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) organize ettiği “İç Pazar Marmaris Turizm Şöleni” ile tur operatörleri ve uçak firmalarını bölgenin otelleri ile buluşturdu. İç pazar için bölgede bir sinerji yaratmayı planlayan GETOB, Turizm Şöleni ile önemli bir adım attı.

“Turizm Şöleni” ile açtı Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (GETOB) organize ettiği “İç Pazar Marmaris Turizm Şöleni” Marmaris Grand Yazıcı Mares Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin önde gelen acente ve havayolu temsilcilerinin standlar açarak büyük ilgi gösterdiği şölen bölge turizmi için büyük bir öneme sahip. Açılış töreni sonrasında gerçekleştirilen Marmaris Turizm Şöleni, Türkiye’nin önemli tur operatörleri, acentaları ve uçak firmalarını bölge otelcileri ile buluşturdu. Çok sayıda firmanın stand açtığı şenlik GETOB tarafından geleneksel hale getirilecek. GETOB, her sene düzenleyeceği “Marmaris Turizm Şöleni” ile bölgeye iç pazardan turist çekmek istiyor.

Bülent Bülbüloğlu: “Hedef 500 bin yerli turist” Marmaris Turizm Şöleni’nin açılış konuşmasını GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu gerçekleştirdi. Muğla bölgesinin yıllık 3 milyon 500 bin turist ağırladığını hatırlatan Bülent Bülbüloğlu, Muğla’nın Türkiye’deki üçüncü büyük destinasyon olduğunu söyledi. Bülent Bülbüloğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Marmaris ve çevresi de 1 milyon 500 bin turist ağırlamaktadır. İngiltere’de bir markayız. Ancak iç pazarımız Marmaris’i tanımıyor. Artık iç pazarda olmak istiyoruz. 100-150 bin arasında misafir ağırladığımız iç pazardan 500 bin yerli turist ağırlamak istiyoruz. Çok zengin ve farklı bir bölgeyiz. Bunu iyi tanıtamıyoruz. Marmaris Turizm Şöleni ile bunun başlangıcını yapmak istiyoruz.”

Osman Ayık: “Marmaris’in tanıtım atağına geçmesi lazım” TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Türkiye’nin kitle turizminde önemli bir mesafe kat ettiğini söyledi. Osman Ayık: “Türkiye, turizmin belli bir alanında önemli bir noktaya geldi. Bunun ilerisi var mı? Tabi ki var. Bundan sonra ürünlerimize derinlik kazandırmalıyız. Sadece iyi otelle olmuyor. Bunun yanına farklı ve başka değerleri de koymalıyız. Ulaşım turizmin en önemli can damarlarından biridir. Bu konuda Marmaris’in sıkıntısı çok büyük. İki tane büyük havalimanına yakın mesafede olmasına rağmen bu havalimanlarından yeterince faydalanamıyor. Marmaris’in tanıtım atağına geçmesi lazım. İnsanlara Marmaris’i hatırlatmak gerekiyor. Umuyorum Marmaris özlediği oranda iç pazardan pay alacaktır” dedi.

Burak Tonbul: “2015’i ‘Marmaris yılı’ ilan edebiliriz” Diana Travel Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, Marmaris’in kendisi için ayrı bir öneminin olduğunu dile getirdi. 1999 yılında profesyonel turizm hayatına Marmaris’ten başladığını hatırlatan Tonbul, “Marmaris’te yapılan organizasyon çok önemli. İç pazar son yıllarda hızla büyüyor. TÜRSAB olarak tatil yapabilme kültürünü belirli kurallar içinde destinasyonları da tanıtarak geliştirmeye çalışıyoruz. Örneğin Alaçatı Ot Festivali. Bu festival insanların dikkatini çekmeye başladı. Marmaris de kendi festivallerini bir an evvel ortaya çıkarmalı. Bu Marmaris’in tanıtımı için çok önemli. Ben buradan turizmin STK’larına bir öneri sunmak istiyorum: Her yıl Türkiye’deki bir destinasyonumuzu ‘yılın destinasyonu’ seçelim. Örneğin bu yılı ‘Marmaris yılı’ ilan edebiliriz” diye konuştu.

Bahattin Yücel: “Marmaris için iyi bir girişim” Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel ise şöyle konuştu: “Marmaris aslında iç turizmle büyüdü. Şimdi yine tekrar iç turizme yöneldi. Bence burada önemli bir adım atıldı. Bu yıl ne kadar başarılı olur göreceğiz. Türkiye’nin çok ciddi bir uçak filosu var. Bunun ne kadar verimli kullanıldığı ise tartışmalı. THY, dünyanın her tarafına çok başarılı bir şekilde uçuşlar gerçekleştiriyor. Antalya, Dalaman ve Adnan Menderes’e THY tarafından tarifeli uçuşlara ihtiyacımız var. Bunun için destek gerekiyorsa bölgeler ile bunu konuşmalıyız. Görüşmelerle iyi bir çıkış noktası yakalanabilir. Bütün destinasyonları kapsayacak şekilde bir çözüm üretmeliyiz. Marmaris Turizm Şöleni’nin iyi bir girişim olduğunu düşünüyorum. Bu girişimi çok önemsiyorum.”

M. Ali Acar: “GETOB’u gönülden kutluyorum” Marmaris Belediye Başkanı M. Ali Acar, Marmaris’in dünyanın en güzel coğrafyasına sahip olduğunu söyledi. Başkan Ali Acar şöyle konuştu: “Marmaris ile ilgili olarak butik bir turizm kenti haline gelmemizin doğru olacağını düşündük. Bunun semeresini görmeye başladık. Kent profilindeki değişiklik ile yatırımcı arkadaşlarımız kendilerini yenilemeye başladı. Kurumsal işletmelerin talep gösterdiği bir bölge haline gelmeye başladık. Sıkıntılarımız tabi ki mevcut. Kendimize iyi bir yol haritası belirleyerek ilerlemeliyiz. Bölgemizde işini düzgün yapan işletmelerin hedeflerinin üzerine çıktığını görüyoruz. Bu diğer işletmeleri de tetikledi. Yerli turizm pazarındaki artışımız belli bir noktaya gelmiştir. Bu toplantı ve etkinlik bölgemiz için çok yararlıdır. GETOB’u gönülden kutluyorum.”

Abdurrahman Arıcı: “Birlikte mücadele için varız” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Marmaris’in önemli bir turizm kenti olduğunu belirtti. Muğla’ya gelen turistin 3’te birini Marmaris’in ağırladığını ifade eden Bakan Arıcı, “Marmaris’in marka değerini nasıl öne çıkarırız artık buna bakmamız lazım. İstanbul’da iki tane havalimanı var. Muğla’da da iki tane havalimanı var. Bu önemli bir avantaj. Diğer paydaşlarla beraber buraya gelebilecek uçak sayısını arttırabilecek çabalar içinde olmalıyız. Bize aktarılanların üzerine düşüp yardımcı olacağız. Bakanlık olarak bunun için varız. Birlikte mücadele için varız. Sezonun uzatılması ve çalışanların bazı haklarının karşılanması için bakanlıklarla gerekli temaslarda da bulunuyoruz. 2015’in 2014’ten kötü olacağını düşünmüyorum” dedi.

Amir Çiçek: “Turizmi 6 ay süre ile sınırlandırmamalı” Son konuşmayı ise Muğla Valisi Amir Çiçek yaptı. Amir Çiçek turizmcilere şöyle seslendi: “Sizleri bizlerle buluşturan GETOB Başkanına teşekkür ediyorum. Kendisi ve arkadaşları fedakarca çalışıyor. Kendisi riskten bahsetti. Riskin olmadığı bir iş yok. Vizyonumuz varsa yapacağımız işi en iyi şekilde yapmak istiyorsak riskleri en aza indirmeliyiz. Türkiye’yi etkileyen olumlu ve olumsuz etkenler var. Turizm çok hassas bir sektördür. Muğla’nın imkanlarını iyi değerlendirmeliyiz. Ama turizmi 6 ay süre ile sınırlandırmamalı. Alternatif turizm denilen alanlarımız var. Alternatif turizmin her alanını Muğla’da görebiliyoruz. Bu nedenle otellerimiz restoranlarımız boş kalmaz. Turizm çalışanları 6 ay işsiz kalmaz. Muğla’da bunu yaratmanın peşindeyiz” diye konuştu. 78

Söyleşi

Hazırlayan: Tuncay Sevin

Mehmet Aydın “Bizim ilk patronumuz misafirdir”

Manavgat’ın Sorgun bölgesinde yer alan ve 27 yıldır hizmet veren Turquoise Hotel, kalitesi ve doğası ile göz kamaştırıyor. 27 yıldır kalite çizgisini korumayı başaran Turquoise Hotel, Sorgun ormanları içindeki konumu ile de misafirlerini cezbediyor. Yeşil ile mavinin buluştuğu gizli bir cennette yer alan Turquoise Hotel hakkında tesisin genel müdürü Mehmet Aydın ile konuştuk.

Öncelikle bize Turquoise Hotel’i anlatır mısınız? Turquoise Hotel hangi özellikleri ile ön plana çıkıyor Turquoise Hotel, Manavgat’ın cennetten bir köşesi olan Sorgun ormanları içinde yaklaşık 100 dönümlük bir arazi içinde yer alıyor. Otel alanı içinde 700 kızılçam ve 2 bin 500 bitki popülasyonumuz var. Tesisimiz tam kapasite ile çalıştığı zaman bin 400 kişiyi ağırlıyor. Ancak arazimizin geniş olması ve yapı itibari ile misafirlerimiz otel içinde iyi bir yayılım gösteriyor. Bu da misafirlere özel bir tatil sunuyor. Yani otel her zaman ferah ve kalabalığı göstermeyen bir yapıya sahip. Burası bir aile oteli. Ama aynı zamanda çiftlerin de çok mutlu olabileceği baş başa kalabilecekleri bir tesis. Otelimizi 1988 yılında yani Türkiye’de resort otelciliğin yeni başladığı yıllarda hizmete girmiş. Otelimiz açıldığı zaman Fransızların Accor grubuna bağlı Novotel Turquoise olarak hizmet vermeye başlamış. Kaliteli işletme mantığı ile hayata geçirilen Novotel Turquoise, Accor grubundan ayrıldıktan sonra da o kaliteyi devam ettirmiş. Tesis, 27 yıl kalite çizgisini bozmadan hizmet vermiş. Aslında üniversitelerin turizm bölümlerinde tez konusu olabilecek bir öyküye sahibiz. Turquoise Hotel, 2 yıl önce de ciddi bir renovasyondan geçti. Fiziksel yenilik ve değişimi konsepte de yansıtarak şu an Ultra Her Şey Dahil sisteminde hizmet vermeye devam ediyoruz. Bu konsept değişikliği sonrasında profesyonel show ve animasyon grupları ile çalışmaya başladık. 27 yıldır kalite çizgisinden ödün vermeden hizmet veren Turquoise Hotel’de misafir memnuniyeti istenen seviye de mi? Bizim ilk patronumuz misafirdir. Misafiri memnun ettiğimiz sürece yatırımcımız da dahil olmak üzere herkes mutlu olur. Bu otel hizmete girdiği zamandan bugüne kadar kalitesini hep yukarıda tutmuş. Ben iki yıldır bu tesiste görev yapıyorum. Biz de bu kalitenin üzerine bir şeyler eklemeye çalışıyoruz. Otelin yatırımcısı için en önemli konu kalite olmuş. Burada 400 kişi çalışıyor. Yöneticisinden en alt kademedeki personeline kadar bu kalite anlayışını görebiliyoruz. Turquoise Hotel kalite taahhüt eden bir otel. Bu taahhüdü doğru bir şekilde misafire verirseniz kaliteyi ve misafir memnuniyetini de yakalarsınız. Dolayısı ile Turquoise Hotel çok iyi bir misafir memnuniyetine sahip. Bu da çalışma arkadaşlarımızın inançları sonucunda gerçekleşiyor. Personel inanmazsa bu iş olmaz.

Kaliteli hizmetinizi devam ettirebilirseniz yeni misafirleri alabilirsiniz. Biz kesinlikle kalitemizden taviz vermeyeceğiz. Bu yönde karar aldık ve çizgimizi bozmadan devam edeceğiz. Hatta fazlasını yapmaya çalışacağız. Kriz hepimiz etkileyecek bu kaçınılmaz ama yıllardır kaliteye yatırım yapan tesisler bu krizden en az etkilenerek bu sezonu kapatacaklar. Kalitenin her zaman kazanacağına ve kazandıracağına inanıyorum. Umarım bu ve benzeri krizlerden hepimiz gereken dersleri alırız ve planlamalarımızı da ona göre yaparız. Biz çok büyük bir aileyiz. Bu sektör artık kendi sınırlarını aşmış durumda. Turizm, Türkiye için gerek maddi gerekse imaj olarak çok büyük önem taşımaktadır. Sorumluluğumuz çok büyük.

Sorgun ormanları ile iç içe bir yapınız var. Sorgun bölgesi tesise nasıl bir avantaj sağlıyor? Sorgun bölgesi gerçekten gizli bir cennet. Biz bir ormanın içinde denize sıfır konumda yer alan kaliteli bir tesisiz. Etrafımızdaki tesislerin hizmet ve standartları da yüksek. Burası, kaliteli tesislerin kümelendiği bir bölge. Bu bölgeye gelen misafirler kolay kolay başka bir bölgeyi tercih etmiyor. Başka bölgelerden Sorgun’a gelen misafir çok. Lara ve Belek’i tercih etmiş çok sayıda misafir ağırlıyoruz. Bu bölge doğa olarak korunmuş ve korunmaya devam ediliyor. Doğası ve otelleri ile gelen misafirlerine Sorgun farklılığını hissettiriyor ve bu farkı yaşattırıyor. Böyle bir bölgede yer almak otelimize büyük bir avantaj sağlıyor.

2015 yılı zorlu bir yıl olacak. Bu sene oteller maliyetlerinden kısarak para kazanmaya çalışacak. Bu kriz yılında Turquoise Hotel nasıl bir yol izleyecek? Kriz dönemlerinde dikkat edilmesi gereken ana konu kalitedir. Oteller ekonomik kayıp yaşamamak için maliyetlerinde kısıtlama yapacaktır. Ancak Turquoise Hotel bunu yapmayacak. Tabi ki her zamanki gibi kontrollü olacağız. Ancak krizin getirdiği bir takım avantajlar da var. 81

Sorgun’daki tesislerin hepsinin kaliteli olduğunu söylüyorsunuz. Bu durum rekabeti tetiklemiyor mu? Burada fiyattan çok kalite rekabeti var. Bölgemizdeki tesisler arasında tabi ki fiyat farklılıkları var. Dolulukları da hemen hemen aynı. Ben, birbirimizden misafir çalmaktan çok birbirimize misafir taşıdığımıza inanıyorum. Böyle özel bir bölge olduğunu bilen misafir bize de gelebiliyor yan taraftaki otele de gelebiliyor. Ve daha önemlisi yaptıkları yorumlarla başka misafirleri de getiriyor. Otellerimiz ciddi bir personel sıkıntısı yaşıyor. Turquoise Hotel bu sorunu nasıl çözüyor? Biz de mutlaka sıkıntı yaşıyoruz. Ancak diğer otellerin yaşadığı kadar değil. Kış aylarında otelimizi kapatıyoruz. Kapalı kaldığımız dönemde kapalı bir otel için hayli yüksek sayıda personel bizimle kalıyor. Ayrıca çalışma arkadaşlarımızın konaklama, yeme-içme ve servislerine de standartların üzerinde önem veriyoruz. Onlara huzurlu bir çalışma ortamı sağlıyoruz. Bunu sağladığımız için de insanların çalışmak istediği bir oteliz. Ayrıca yaz aylarında otelimizde başarı ile çalışan öğrenci arkadaşlarımıza burs veriyoruz. Yaklaşık 15 ila 20 arasında değişen sayıda öğrenci bizden burs alıyor. En önemli nokta ise personele yükselme imkanı tanıyoruz. 27 yıllık bir oteliz. Bizi farklılaştıran unsurlardan biri işini severek yapan insanlardır. Birçok çalışanımız yıllardır bizimle birlikte çalışıyor. Aşçı başımız 20 yıldır bu otelde çalışıyor. Komi olarak başlayıp halen bizimle çalışmaya devam eden arkadaşımız var teknik servis müdür yardımcısı inşaat döneminden beri bizimle. Mali ve idari işler müdürümüz 22 sene, teknik müdürümüz 12, F&B müdürümüz 5, odalar bölüm müdürümüz 7 senedir burada çalışıyor. Hem istikrarlı olmamız hem de çalışma arkadaşlarımıza yükselme imkanı vermemiz tercih edilmemizi sağlıyor. Misafir çeşitliliğiniz nasıl? Ağırlıklı olarak hangi ülkelerden misafir ağırlıyorsunuz? Turquoise Hotel’in ilk pazarı Hollanda’dır. Bu sene Hollanda pazarında Antalya genelinde yüzde 20 azalma olmasına rağmen biz yüzde 20 artıdayız. Memnuniyet sayesinde bunu başarıyoruz. İkinci pazarımızı Almanya ardından İngiltere ve Belçika geliyor. Burası tam bir Avrupa oteli durumunda. Ancak misafir yoğunluğu anlamında dengeli bir oteliz. Buradaki misafir oranları birbirine neredeyse denktir. Oranlar arasında çok büyük farklılıklar yok. Rus misafirlerimiz de de var. Ancak ağırladığımız Rus misafirlerimiz de Avrupalı misafir ile tatil yapmak isteyenlerden oluşuyor. 82

Haber

Hazırlayan: Ayşegül Yücedağ

Afyonkarahisar

Turizmden daha fazla pay istiyor Termal turizmin önemli duraklarından Afyonkarahisar, turizminden daha fazla pay almak istiyor. Zafer Havalimanı’nın daha etkin hale gelmesi ve yapılacak güçlü bir tanıtım ile Afyonkarahisar termali turizmden hak ettiği payı alacak. Afyonkarahisar, termal zenginliğinin yanı sıra tarihi ve doğal güzellikleri ile de göz dolduruyor. “Termal” denince ilk akla gelen şehirlerimizin başında yer alan Afyonkarahisar, günümüzde modern konaklama tesisleri ve sunduğu hizmetlerle termal turizmin başkenti durumuna geldi. Zengin ve çeşitli termal kaynaklara sahip olan Afyonkarahisar, potansiyelini yurt dışına taşıyarak turizmden daha fazla pay almak istiyor. Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, Afyonkarahisar Belediyesi Başkanı Burhanettin Çoban, Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak, Afjet A.Ş. Genel Müdürü Dr. Yusuf Ulutürk, İkbal Thermal Hotel & SPA Genel Müdürü Ali Gümüşhan, Korel Thermal Resort Genel Müdürü Ümit Uysal, Anemon Turizm İnşaat ve Ticaret AŞ İcra Kurulu Üyesi & Oteller Koordinatör Yardımcısı İlker Özyılmaz ile Afyonkarahisar ve termal turizmi üzerine konuştuk.

“Kapasitesini kullanamıyor” Afyonkarahisar’ın önemli bir hinterlanda sahip olduğunu söyleyen Afyonkarahisar Valisi Hakan Yusuf Güner, “Afyonkarahisar cazibe merkezi olmaya mecbur ve mahkûm olan bir il” dedi. Afyonkarahisar’ın tarih boyunca ve günümüzde de sahip olduğu kapasitesinin tamamını kullanmadığını belirten Güner, “Bu yönüyle de Afyonkarahisar’a bakir bir il diyebiliriz. Ancak gerek ilimizde öne çıkan sektörlere gerekse mevcut trendlere baktığımızda Afyonkarahisar ilinin trendi yükselen bir özelliğe sahip. Bu özelliği ile Afyonkarahisar’ın çevresindeki birçok büyük ili belli sektörlerde geçeceğine yürekten inanmaktayım” diye konuştu.

Dünyada önemli bir noktaya gelecek Afyonkarahisar Belediyesi Başkanı Burhanettin Çoban, Afyonkarahisar’ın yıllar boyunca özellikle termal sularıyla öne çıkmış bir şehir olduğunu söyledi. Başkan Çoban, “Şehrimiz termal alanlarıyla termal turizmde başkent olma yolunda ilerlemekte, dünyada da önemli bir termal turizm şehri haline gelmektedir. Afyonkarahisar, sağlık turizminde de önemli yatırımlara ev sahipliği yapıyor. Şehir merkezimizdeki Sağlık Bakanlığımıza ait 600 yataklı hastanemiz ve yine üniversitemizin çeşitli hastaneleri ve yine en önemlisi yeni yapılan fizik tedavi ve rehabilitasyon hastanemiz Afyonkarahisar’ı Türkiye’de en önemli sağlık merkezinden bir tanesi haline getirmiştir. İhalesi yapılacak olan onkoloji hastanesi de bölgedeki tek kanser hastanesi olma vasfını yerine getirecek. Bu hastane ile Afyonkarahisar’ın sağlık turizmde önemli bir ilerleme kaydedeceğini düşünüyorum. Güneşli gün sayısı bakımından Türkiye’deki ilk 5 il arasında yer alan Afyonkarahisar yaz kampları için spor kulüplerinin gözdesi bir il haline gelecek. Ayrıca Kültür ve Turizm Bakanlığı aracılığıyla Afyonkarahisar’a Türkiye’nin en büyük arkeoloji müzesi açılacak. Arkeoloji müzemizin en geç 2016 yılı içerisinde hizmete alınacağını bekliyoruz. Projemiz hizmete alındığı anda bölgemiz kültür turizmi açısından da önem arz edecek” dedi. Üniversite dinamo görevi yaptı Afyon Kocatepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Solak ise, 1998 yılından bu yana Afyonkarahisar’da termal sağlık turizmine ilişkin ciddi çalışmaların başladığını ve belli bir hızla sürdürüldüğünü söyledi. Termal sağlık turizminde çalışmaların önce Afyonkarahisar’ın zenginliği olan termal suyun kontrol altına alınmasıyla başladığını hatırlatan Rektör Prof. Dr. Solak şöyle konuştu: “Suyun kontrol altına alınması ve kullanılan suyun geldiği yöne tekrar gönderilmesi hızlı gelişmenin en önemli unsurudur. 1999 ila 2002 yıllarında üniversite üst yöneticileri olarak termal otel yöneticileriyle seri toplantılar yaptık. Önce turizm işletmeciliği yüksekokulu, ardından turizm fakültesinin ilgili bölümlerini açtık. Diğer taraftan termal sağlık turizmine en fazla destek veren üst kuruluş olarak çok güzel bir fizik tedavi rehabilitasyon hastanesi açtık. Termal sağlık turizmi nasıl gelişti? Böyle bir alt yapıyla gelişti. Üniversite bir dinamo olarak motor güç olarak bu alt yapıları bitirdi ve ısrarla da sürdürülebilir olmasını sağladı. Böyle olunca yatırım yatırımcıyı çekti. Şu anda toplam 8 termal otelde 6.000 dolayında yatak fiili olarak kullanılıyor. 13.000 dolayında belgeli yatak var. Afyonkarahisar toplamda iki bini aşkın yatağa sahip. Eskiden bunlar hayaldi.” Maliyetleri azalttı Afjet A.Ş. Genel Müdürü Dr. Yusuf Ulutürk de, Afyonkarahisar’da 1990’lara kadar sadece bir kaplıca hamam kültürünün var olduğunu, termal suyun 1990’dan sonra konut ısıtmasında, termal otellerde ve diğer uygulama alanlarında kullanılmaya başlandığını söyledi. Dr. Yusuf Ulutürk, kısa adı Afjet olan Afyon Jeotermal Turizm ve Ticaret A.Ş’nin jeotermal su kaynaklarıyla bölgesel ısıtma tesisleri kurmak, dönüş suları ile seralara su temin etmek amacıyla 1994 yılında kurulduğunu belirtti. Jeotermal rezervin sonraki nesillere aktarılabilmesi için reenjeksiyon (geri-basım) olayına önem verildiğini vurgulayan Ulutürk, AFJET AŞ’nin 2012 yılından itibaren bütün altyapı yatırımların bitirdiğini söyledi. Termal turizm tesislerine ve seralara jeotermal su temini sağladıklarını ileten Ulutürk, “Böylece bölgemizde bulunan otellerin konaklama maliyetlerinin azalmasına, konaklama konfor ve kalitesinin artmasına, şehrimiz için ise hava kirliliğinin azalmasına yaptığı katkıyla çok yönlü fayda sağlamaktadır” diye konuştu. 85

“Gerekli payı alamıyor” İkbal Thermal Hotel & SPA Genel Müdürü Ali Gümüşhan, Afyonkarahisar termal turizminin son zamanlarda trend olduğunu söyledi. Termal turizmden gerekli payı alamadıklarını söyleyen Ali Gümüşhan, “Her şeyin başında lansman ve tanıtım geliyor. Biz de bir ürün var ama bu ürünü tanıtamadıktan sonra hiçbir kıymeti olmuyor. Zannederim biz o konuda biraz geride kaldık. Bunun için Afyonkarahisar’ı hem ulusal hem de uluslararası platformda tanıtmaya çalışıyoruz. Fuarlara gidiyoruz, görüşmeler yapıyoruz. Bu yeterli mi? Bence yeterli değil. Buna tabi ki hem özel sektör hem de Turizm Bakanlığı Tanıtma Genel Müdürlüğü’nün de bir katkı sağlaması gerektiğini düşünüyoruz. Bölgemizde hem biz turizm yatırımları anlamında hem de diğer yan sektörler anlamında özellikle sucuk, mermer üzerine yatırımlar devam ediyor. Bunun için hem insana yatırım yapıyoruz hem de bölgede turizmle ilgili ne yapılması gerekiyorsa yapmaya çalışıyoruz. Bunun için yatırımcılarımız, profesyoneller, kamu kurumaları bu konuda işbirliği içinde. Afyonkarahisar’da kaynak çok, tanınırlık yok. Termal turizmle ilgili dünyada Türkiye’nin tanınırlığı az. Afyonkarahisar’da açılan Zafer Havalimanı’nın iç turizmde etkisini görüyoruz. Fakat dış turizmde henüz bu etkiyi göremedik. Havalimanı yapılacak tanıtımlarla beraber 1-2 yıl içinde daha verimli hale gelecektir” diye konuştu. “Zamana ihtiyaç var” Korel Thermal Resort Genel Müdürü Ümit Uysal, Afyonkarahisar’ın Yaz-Kış tercih edildiğini söyledi. Uysal, “Sesimizi soluğumuzu çok fazla duyuramıyoruz ama Afyonkarahisar’da dört mevsim turizm yapıyoruz” dedi. Bölge turizminin hamam kültüründen sağlık turizmine geçiş yaptığını söyleyen Uysal, “Hem bilimsel hem de halk ağzındaki sistem birleşmiş oldu” dedi. Korel Thermal gibi tesislerde fizik tedavi merkezlerinin bulunduğunu da söyleyen Uysal, “Hastanelerdeki gibi burada da muayene olabiliyorsunuz. İkinci durum bu tesis içinde uzman doktorlar, hemşireler, fizyoterapistler, hidroterapisiler çalışmakta. Felçli hastalara kadar klinik hizmet vermektedir. Otel konseptini, sağlık ve termal turizmini birleştirdiğiniz zaman ortaya böyle bütünleşmiş, kendi içinde çarkı dönen bir sistem oluştu. Dolayısıyla Türkiye’de bu sistemin içerisinde olan tesis sayısı parmakla sayılacak kadar çok az. Biz o tesislerden bir tanesiyiz. Zafer Havalimanı’na rağmen istenen sirkülasyon sağlanamadı. Bölgeye yurtdışındaki potansiyel tam anlamıyla çekilemedi. Tahmin ediyorum biraz daha zamana ihtiyaç var. Yerel yönetimlerimizin, havaalanı yetkililerinin bu konuda ciddi desteklerini görüyoruz. Bölgemizdeki otel sayısı da yükseliyor. Yeni inşaatlarda yavaş yavaş devreye girmeye başladı. Bunların hepsi birer potansiyeldi” dedi. 4 mevsim termal Anemon Turizm İnşaat ve Ticaret AŞ İcra Kurulu Üyesi & Oteller Koordinatör Yardımcısı İlker Özyılmaz da, Afyonkarahisar’da çok büyük bir potansiyelin olduğunu söyledi. Özyılmaz, “Afyonkarahisar’ın bilinirliği az. Yurtdışındaki fuarlara katılarak termal turizmimiz ve bölgemizdeki tesislerin tanıtımı yapılmalı. yurtdışından Afyonkarahisar’daki tesislere gelen bir aile burada hem tatil yapıyor hem de termal sularımızdan yararlanarak sağlığına kavuşuyor. Afyonkarahisar’da termal turizm dört mevsim kullanılması gerekiyor. Bayramlar, sömestr, yılbaşı gibi tatillerle sınırlı kalınmamalı. Bu yelpazeyi daha da genişletmeli. Bu anlamda sektör temsilcilerine çok büyük bir görev düşüyor. Tabi sadece otelleri değil, yöreyi ve Afyon’u tanıtmanın önemli olduğunu düşünüyorum. Afyonkarahisar Zafer Havalimanı’nın daha da aktif hale getirilmesi gerekiyor. Yurtdışından uçakların buraya gelmesi yabancı turistlerin de Afyonkarahisar’ı tercih etme nedenlerini arttıracaktır” diye konuştu. 86

Haber

Türkiye alternatifi buldu Cezayir’den İstanbul ve Antalya’ya turist getiren Celex Travel, yapacağı çalışmalarla Fas, Tunus ve Ruanda’dan da operasyonlar yapacak. Celex Travel Genel Müdürü Mehmet Bahar, alternatif pazarlardaki potansiyelin büyük olduğunu belirterek, “Krizlerin yaşandığı dönemlerde alternatif pazarlar ülkemizin de ihtiyacıdır” dedi.

Pazar çeşitliliği konusunda sıkıntı yaşan Türkiye için alternatif pazarlar büyük önem taşıyor. Ancak alternatif pazarların yeterince verimli hale getirilmemesi Türkiye’yi birkaç pazara mahkum bırakıyor. 2005 yılında kurulan ve bu sene 10. yaşını kutlayan Celex Travel, alternatif pazarlarda yaptığı çalışmalar ile Türkiye’ye farklı ülkelerden turist getiriyor. Alternatif pazarlarda Celex Travel’ın yaptığı çalışmalar hakkında konuştuğumuz Celex Travel Genel Müdürü Mehmet Bahar, alternatif pazarların Türkiye için önemine dikkat çekti. 2007 yılından buya Cezayir’den turist getiren Celex Travel, alternatif pazarlara yoğunlaşarak Türkiye’nin Pazar çeşitliliğine

önemli bir katkı sağlıyor. Cezayir’in ardından Fas, Tunus ve Ruanda’dan da turist getirmek için hazırlıklarını sürdüren Celex Travel, hedefinde Katar ve Türkmenistan da bulunuyor. “Cezayir pazarında çok ciddi bir yol aldık” Celex Travel’ın 2005 yılında kurulduğunu hatırlatan Celex Travel Genel Müdürü Mehmet Bahar, “A sınıf seyahat acentasıyız. 2005 ve 2007 yılları arasında Almanya, Rusya Bulgaristan, Polonya gibi ülkelerde araştırmalar yaptık. Bu pazarlarda çok fazla yer alamayacağımızı düşünerek radikal bir karar alıp bütün operasyonumuzu Cezayir pazarı üzerine kurduk. 2007 yılında Cezayir’den ilk charter uçuşumuzu gerçekleştirdik. 2007 yılından bu yana Cezayir pazarında çok ciddi bir yol aldık. Cezayir pazarı 12 ay süreklilik gösteren bir pazar. 12 ay çalıştığımız bir pazar. Yüzde 65 oranında operasyonlarımızı İstanbul’a yapıyoruz. Charter seferler ve THY’dan aldığımız blok bağlantılı uçuşlarla Antalya’yı da tanıtım anlamında önemli bir noktaya getirdik. Antalya da Cezayir pazarında bilinir bir destinasyon haline geldi. Çok üst düzey A plus dediğimiz otellerde ciddi bir Cezayirli alışkanlığı oluştu. Bu insanlar ekonomik anlamda ödeme gücü olan insanlar olduğu için rahatlıkla uzun konaklamalar yapıyorlar. 9 gecenin altında satışımız yok. Antalya ve İstanbul bağlantılı uçtukları için de kombin de edebiliyoruz. 5 gün Antalya, 4 gün İstanbul ya da tam tersi kombinler yapabiliyoruz” dedi.

Ülkenin ihtiyacı Celex Travel olarak kimsenin olmadığı pazarlarda yer almak istediklerini söyleyen Mehmet Bahar, “Büyük oyuncuların olduğu pazarlarda rekabet etmek zor. Ayrıca farklı işler yapmamız gerektiğine inanıyoruz. Krizlerin yaşandığı dönemlerde alternatif pazarlar ülkemizin de ihtiyacıdır” dedi.

Türkiye için yeni kapılar Cezayir’in yanında yine Fas ve Tunus’ta da çalışmalar yapacaklarını söyleyen Mehmet Bahar, “Bu ülkelerde de anlaşmalar yapmak üzereyiz. Yakında operasyonlara başlıyoruz. Son olarak Ruanda’da da bir harekete giriştik. Bu da radikal bir karardı. Burada şöyle bir sıkıntımız vardı: Ruanda, Uganda üzerinden Türkiye vize veriyordu. Bakanlığın 9 km mesafede şahsi müracaat diye bir şartı vardı. Nihayet Ocak ayında Hükümetimiz oraya bir büyükelçi atadı. Onlarla yaptığımız görüşmelerde çok yakın zamanda yapılanma ve teşkilatlanmayı kurduğu zaman Ruandalılar artık direkt başkentlerinden vize alıp THY bağlantılı uçuşları ile Antalya ve İstanbul’a gelecekler. Şu an geliyorlar ama bu istediğimiz oranda değil” şeklinde konuştu. Mehmet Bahar, İran pazarından da bir takım talepler aldıklarını söyleyerek, “Bununla ilgili görüşmelerimiz devam ediyor. Katar ve Türkmenistan’da da çalışmalar yapacağız” dedi.

Türkiye’yi çok seviyorlar Cezayir’den Türkiye’ye 180 bin turist geldiğini söyleyen Bahar, Cezayirli turist sayısının rahatlıkla iki kat artabileceğini söyledi. Bahar, “Şu anda bu uçuşlarla beraber bu pazar ciddi bir artma eğiliminde. Bu ülkede çok rahatlıkla iki katına çıkabilecek bir turist potansiyeli var Tunus, Fas ve Ruanda’da da aynı potansiyel mevcut. Türkiye bu ülkeler için vazgeçilmez bir ülke. Çünkü Türkiye’yi çok seviyorlar. Aile konseptindeki her şey dahil otelleri başka ülkelerde bulamıyorlar. Hizmeti ve sıcaklığı da Türkiye’de buluyorlar. Bu insanlar dini hassasiyeti olan insanlar. Türkiye’deki otellerin İslami koşullara uygun olduğunu bildikleri için rahat hissediyorlar. İslami otel olmasa da Türkiye’de yiyip içerken daha rahatlar. Bu saydığım pazarlarda çok sayıda turist ağırlayabiliriz. Bu konuda Celex Travel olarak çalışıyoruz. Bu ülkeler Türkiye’ye iyi bir alternatif olabilir. Gelişmeye çok müsait pazarlar. Bu ülkelerdeki insanlar Arapça konuşmalarına rağmen Arap değiller. Uzun yıllar Fransız ekolünde yaşadıkları için Fransız kültürü taşıyorlar. Otel içindeki davranışları çok pozitif” diye konuştu.

Söyleşi

Murat Demir

“Önceliğimiz bölgesel tanıtım olacak” Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (ÇUKTOB) yeni Başkanı Murat Demir, göreve gelmesinden kısa bir süre sonra Tourism Today’in sorularını yanıtladı. Çukurova’nın turizm potansiyeli ve bölge turizminde yapılması gerekenleri anlatan Murat Demir, “Önceliğimiz bölgesel tanıtım olacak” dedi.

Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (ÇUKTOB) 11. Genel Kurulu’nda Tayyar Zaimoğlu’ndan Başkanlığı devralan Murat Demir ile Çukurova turizmini konuştuk. Çukurova Bölgesi’nin zengin bir tunizn potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Murat Demir, “Bölgemizin zenginliklerinden şu ana kadar tam olarak faydalandığımızı söyleyemeyiz” dedi. Demir, bölge turizminin daha iyi yerlere gelmesi için bölgesel tanıtım ve bölgesel havalimanının kurulması gerektiğini ifade etti. Öncelikle Çukurova Bölgesi’nin turizm potansiyeli hakkında neler düşünüyorsunuz? Çukurova Bölgesi yüksek bir turizm potansiyeline sahip. Üstelik bu potansiyel çeşitlilik de arz ediyor. Bölgenin en batısında Mersin, deniz-kum-güneş diye özetlediğimiz turizm çeşidi için uygun. Bunun yanı sıra kültür turizmi, inanç turizmi, yayla turizmi potansiyeli de var. Üstelik bu potansiyele sahip alanların çok büyük kısmı bakir. Tarsus, Adana ve Osmaniye de benzer şekilde turizmin birçok alanı için potansiyel taşıyor. Deniz turizmi, inanç turizmi, kültür turizmi, yayla turizmi… Hatay’ın doğal zenginlikleri, kültürel-tarihsel mirasını anlatmak için saatlerce konuşmak lazım.

Yani bölgenin her bir köşesi, insanların gelip gezmek isteyeceği, konaklamak isteyeceği kadar güzel, zengin, farklı. Her insan hayatında bir kez de olsa bu bölgeyi görmeli, gezmeli, bu bölgenin havasını solumalı diye düşünüyorum. Bölgenin turizm zenginliği ortada. Peki, Çukurova bu zenginliklerden yeterince faydalanabilmiş mi? Hayır. Turizm bu bölge için yeni bir konu aslında. Bölge eskiden beri tarım, ticaret, sanayi bölgesi olarak öne çıkmış. Antalya’nın turizm trenine bindiği günlerde bu bölgede sanayi kuruluşları gelişmiş. Son yıllarda bölgemizde turizm alanında yatırım yapılabilir fikri oluşmaya başladı. Turizme açılabilecek alanlar belirlendi, bunlarla ilgili çalışmalar yapıldı. Ama bölgenin zenginliklerinden şu ana kadar tam olarak faydalandığımızı söyleyemeyiz. Çukurova Bölgesi’ni Türk turizmi içinde daha aktif hale getirmek ve turizmden daha fazla pay almasını sağlamak için neler yapılmalı? Öncelikle bölgesel planlar yapmak gerekiyor. En önemli adım, bölgesel havalimanının kurulması. Tanıtımın bölgesel düzeyde yapılması gerekiyor. 91

Özellikle Adana ile Mersin’i bugün ekonominin hiçbir alanında birbirinden ayıramıyoruz. Turizmde de ayıramayız. Bu iki kent turizmde birbirine rakip olmamalı. Turizm konusunda birlikte düşünmeli, birlikte plan yapmalı. Çukurova Bölgesi’nin özellikle üzerinde durması gereken turizm çeşidi nedir? Neden? Buna tek bir kelimeyle tek bir türle yanıt veremem. Az önce de söyledim; Çukurova yöresinde turizmin her çeşidinin potansiyeli var. Mersin sahillerini yok sayıp deniz turizmini geri plana itebilir misiniz? Ya da kültürel tarihsel mirasları yok sayabilir misiniz, geri plana itebilir misiniz? Hayır. Onun için bölgede ille de şu turizm türü öne çıksın diyemeyiz. Her alanda potansiyel var. Türkiye’nin Suriye ve Irak gibi komşularındaki sıkıntılar Çukurova turizmini nasıl etkiledi? Ülkeler arası seyahat eden turisti en çok korkutan, seyahat planlarını değiştirmesine neden olan şey savaştır. Savaş riski bile turist hareketlerini düşürür. Bölgenin sıkıntılı olması elbette Türkiye’nin turizmini de etkiliyor.

Çukurova Bölgesi’ndeki turizm yatırımları yeterli mi? Bölgenin yeni yatırımlara ihtiyaç var mı? Yeterli değil. Az önce de vurguladım, bölgesel havalimanı ihtiyacımız var. Şehirlerimizin tarihi alanlarının günlük yaşama katılması, dolayısıyla turistlerin vakit geçirebileceği yerler haline getirilmesi lazım. Bu konuda iyi durumda değiliz. Otel yatırımları, sektör oyuncularının yatırım önceliklerine göre bölgeye geliyor. Şehir otelleri yatırımları daha fazla. Ama deniz turizmi alanına hitap eden nitelikli otel sayımız yeterli değil. Turizm sürekli yatırım, sürekli değişim gerektiren bir sektör. Yatırımı yaptım, bitti diye bir şey yok. Onun için yeni yatırımlara elbette ihtiyaç var. Yeni ÇUKTOB yönetimi olarak Çukurova Bölgesi’nde özellikle üzerinde duracağınız konular neler olacak? Bölgesel düşünme, bölgesel tanıtım… Önceliğimiz bu. Çünkü bölge illeri olarak beklentilerimiz ve sorunlarımız ortak. 92

Çukurova Bölgesi’ndeki turizmciler yeterince birlik ve beraberlik içinde çalışabiliyor mu? Birlik beraberlik içindeyiz diye düşünüyorum. Neticede aynı gemideyiz. Herkesin düştüğü yerde bir kişinin yükselmesi mümkün değil. Turizmde işletmeler, oteller ya hep birlikte yükselirler ya hep birlikte düşerler. Çünkü turizmde esas olan bölgelerdir, şehirlerdir. İmajı bozulmuş bir şehirde en iyi oteli açsanız da, kendi kalitenizle değil, o şehirle anılırsınız. Çukurova Bölgesi’nde turizm bilinci ne durumda. Halk turizm sektörünün getirilerini ve turistin değerini yeterince biliyor mu? Bölge insanı turizmin öneminin farkında. Çünkü önümüzde birkaç örnek vardı. Antalya, Muğla, bir zamanlar İzmir’in bazı ilçeleri… Onların turizmden dolayı kazandıklarını bu yörenin insanı da gördü, duydu. Onun için yöre insanının turizme sıcak baktığını düşünüyorum.

Haber

Lara Anadolu Hastanesi

Sağlık Turizmi’nde daha etkin olacak Antalya’da 6 hastanesi ile hizmet veren Özel Anadolu Hastaneleri, Antalya-Lara bölgesinde yer alan Medline Antalya Hastanesi’ni bünyesine kattı. Lara bölgesindeki turizm tesislerine en yakın hastane olan yeni ismi ile Lara Anadolu Hastanesi, “Sağlık Turizmi”nde daha etkin bir rol oynayacak.

Özel Anadolu Hastaneleri, Antalya-Lara bölgesinde satın aldığı Medline Antalya Hastanesi ile hastane sayısını 7’ye yükseltti. “Lara Anadolu Hastanesi” ismi ile hizmet verecek olan hastane, “Sağlık Turizmi”nde daha etkin şekilde yer alacak. Lara Anadolu Hastanesi hakkında Özel Anadolu Hastaneleri Genel Koordinatörü Dr. İrfan Erdoğan ile konuştuk. Büyümek için satın alma yolunu seçti Özel Anadolu Hastaneleri Genel Koordinatörü Dr. İrfan Erdoğan, Öncelikle bu yatırımın stratejik bir yatırım olduğunu söyledi. Dr. Erdoğan yapılan yatırımın nedenlerini şöyle sıraladı: “Nedenlerin en önemlisi Sağlık Bakanlığı politikaları ve 2008 yılından beri uygulanan yeni hastane yatırımlarının düzenlenmesi-kısıtlanmasıplanlamaya tabi tutulması nedeniyle yeni hastane yapmak (özellikle Antalya gibi “yoğunluğu yüksek” noktalarda) neredeyse mümkün değil. Bu nedenle eğer büyüme istek ve veya ihtiyacınız var ise satın alma yolundan gitmek durumundasınız. Onkoloji ve Psikiyatri Biz, anlaşılacağı üzere, şirketimizin ilk kurulduğu (1993) yılından bugüne daima büyümek arzusu ve bir noktadan sonra aynı zamanda mecburiyetinde bir grup olduk. Bize göre Lara bölgesi gerek yerleşik nüfusu gerekse turizm açısından daha çok ciddi ölçekte büyüme trendinde olup, o bölgede özel hastane olarak sadece eski ismi ile Medline Hastanesi bulunmaktadır. Üstelik bu hastane 136 yatağı, 55 uzman hekim kadrosu, 16 branşı ile iyi bir ruhsat ve hizmet kapasitesine sahip. Fakat diğer önemli bir sebep de özellikle diğer grup hastanelerimiz içeriğinde de olmayan başta Onkoloji, Psikiyatri gibi özellikli branşlara sahip olması satın almaya götüren en önemli çıkış noktası oldu. Böylece şu anda grup toplamında 555 yatak, 55600 m2 kapalı alan, 200 doktor, 2000 toplam çalışan sayısına ulaşmış olduk.

Sağlık Turizmi Öte yandan bilindiği üzere biz Anadolu Grubu olarak yabancı hasta alanında bölgede çok etkin bir grubuz. 20 yılı aşkın bir zamanda biriktirdiğimiz yabancı hasta tedavisi, bilgi ve tecrübelerimizi artık ‘sağlık turizmi’ diye bilinen yurt dışından sadece tedavi olma amacı ile Antalya’ya gelecek misafirler için hayata geçirmek istiyoruz. Bunu derken, şu anda yapılmıyor anlaşılmasın, fakat kastettiğimiz, yakın coğrafya ve aslında dünya genelinde gerçek anlamda Antalya’nın sağlık turizmi için anılan bir destinasyon olacağı günlere gelinmesi için önemli katkıyı yapacak bir hamleyi kastediyoruz. Bunun için Antalya çok sayıda sağlık kuruluşu ile teorik olarak bu alanda çok iddialı olabilecek bir şehir. Biz kendi grubumuzda bu “start”ı buradan vermek ve özellikle de Onkoloji ile başlatmak istiyoruz. Diğer önemli bir sebep de elbette Lara / Kundu bölgesinde yoğun olan yabancı misafir ve turizm tesislerine daha yakın olmak ve burada ihtiyaçlara daha spesifik cevap verebilmek olmuştur.” “Herkes kazanç sağlayacak” Dr. İrfan Erdoğan, Lara Anadolu Hastanesi ile Sağlık Turizmi’nde daha etkin rol oynayacaklarını söyledi. Yapılan yatırımın ana sebeplerinden birinin Sağlık Turizmi olduğunu belirten Dr. Erdoğan sözlerine şöyle devam etti: “Bunun için grubumuz içindeki en uygun bina yapısı, lokalizasyonu, kurulumu, fiziki şartları, doktor yapısı vb birçok unsurun olması, ilaveten dediğimiz gibi yılların uluslararası hasta tecrübesini kolaylıkla dönüştürebileceğimiz potansiyeli ile üstelik çok özellikli bir veya iki dala odaklanarak yapabileceğimize inandığımız için ‘sağlık turizmi’ alanında etkin faaliyetlerde bulunacağız. Sağlık turizmi konusu çok konuşulmuş, konuşulan bir ‘genel’ ifade olup onlarca alt kırılımları ve tanımları olmasına rağmen, bizim yapmak istediğimizin farkını bir örnekle vereyim; elbette her tür ‘vaka’ ülkemiz, şehrimiz ve hastane için kıymetli olmakla birlikte, yine ülke, şehir ve hastane olarak bu işten kazançlı çıkmak lazım. Zaten turizm de ‘kazanmak’ için yapılır. Örneğin çok bilinen bir göz hastalıkları, saç ekimi, plastik cerrahi, diş implantasyonu vb. ön planda konuşulan ‘sağlık turizmi’ hizmetleridir. Ancak burada bir ayrıntı bu tür ‘vaka’ların alacakları sağlık hizmetleri bir kaç gün kalması ile yeterli bir süredir. Halbuki bir ‘onkoloji’ vakasında bu ‘kalış’ süreleri ‘haftalar’ ile ve tekrar tekrar “gelmeler” ile ölçülmelidir. Bu ‘uzun süreli’ kalışlar ise genelde hastane dışı yani konaklama tesislerinde olacaktır. Böylece ‘turizm’ faaliyetindeki birçok unsur (hastane, otel, restoran, taksi, esnaf, vb) herkesin kazanç sağlayabileceği bir arada kazanç sağlayacaktır.”

Haber

Yavuz Torunoğulları

güven tazeledi Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (FETOB) 10. Seçimli Olağan Genel Kurulu, Ölüdeniz Orka Sunlife Resort Hotel’de gerçekleştirildi. Yavuz Torunoğulları, genel kurulda güven tazeleyerek FETOB’un 3 yıl daha başkanlığını yapacak.

Ölüdeniz Orka Sunlife Resort Hotel’de gerçekleştirilen FETOB 10. Seçimli Olağan Genel Kurulu’na FETOB üyelerinin yanı sıra Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık da katıldı. FETOB Olağan Genel Kurulu’na tek liste ile giren mevcut Başkan Yavuz Torunoğulları, bölge turizmcilerinin desteğini alarak 3 yıl daha FETOB’un başkanlığını yürütecek. FETOB’un yeni yönetim kurulu önümüzdeki günlerde yapacağı toplantı ile görev dağılımını yapacak. Yapılan Olağan Genel Kurul sonrasında açıklamalar yapan FETOB Başkanı Yavuz Torunoğulları, “Yaptığımız Genel Kurul ile yönetimdeki arkadaşlarımızla 3 yıl daha FETOB’un çatısı altında bölge turizmi için çalışmalar yapacağız. Yönetim kurulumuzda değişiklikler yaptık. Yönetim kurulumuzda bölgemizin hatırı sayılır ve büyük tesislerinin yöneticilerine görev verdik. Önümüzdeki günlerde sadece yönetim kurulu ile değil FETOB üyeleri ile bir araya gelerek yol haritamızı belirleyeceğiz. 3 yıllık süreçte önceliğimiz bölgemizin alt yapı eksiklerine dikkat çekerek bu eksikliklerin giderilmesi için girişimlerde bulunacağız. İkinci olarak da; bölgemiz tanınan bir turizm destinasyonu ancak iç pazarda ve yurt dışında tanıtım çalışmaları yaparak bölgemizin bilinirliliğini arttırmak istiyoruz. Bu konuda da girişimlerimiz olacak. Pazar çeşitliliği sağlamak bölgemiz için çok önemli” dedi.

FETOB’un Yeni Yönetim Kurulu: Yavuz Torunoğulları Bülent Uysal Zihni Bilgiç Hasan Gürsel Nurkaya Gündoğdu Mehmet Biçer Mustafa Argın FETOB’un TÜROFED Delegeleri Yavuz Torunoğulları Bülent Uysal Zihni Bilgiç Hasan Gürsel Nurkaya Gündoğdu Mehmet Biçer Mustafa Argın Ufuk Çelik Nejat Ece Ramazan Gümüşhan Şükrü Çetin Uğur Serindağ Hikmet Selçuk Nizamettin Yıldırım Engin Uysal

Haber

Hobart Dünya Bayiler

Toplantısı Antalya’da yapıldı

Almanya’nın ünlü markalarından Hobart, 2015 Dünya Bayiler Toplantısı’nı Türkiye bayisi olan Kristal Endüstriyel’in ev sahipliğinde Antalya’da yaptı. 16-18 Nisan 2015 tarihleri arasında Hobart’ın üst düzey yöneticileri ve dünyanın çeşitli ülkelerinden 23 Hobart bayisinin temsilcilerinin katıldığı toplantı Belek’te yer alan Crystal Tat Beach Resort & Spa’da gerçekleştirildi. Yeni ürünleri tanıdılar Bulaşık makineleri alanında dünyada önemli firmaları arasında yer alan Hobart’ın üst yönetimi, hazırladığı organizasyonda şirket deneyimleri ve yeni ürünler hakkında bayilere bilgiler verdi. Hobart yöneticileri ve bayileri, toplantının ikinci gününde Kristal Endüstriyel’in Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan fabrikasını da ziyaret etti.

Bulaşık makineleri alanında bir dünya markası olan Hobart, 2015 Dünya Bayiler Toplantısı’nı Antalya’da gerçekleştirdi. Kristal Endüstriyel’in evsahipliğinde Antalya’da bir araya gelen Hobart yönetimi ve bayileri, yaptıkları toplantı ve gezilerle önemli bir organizasyona imza attı. Antalya’da memnun ayrıldılar Hobart 2015 Dünya Bayiler Toplantısı, yine Crystal Tat Beach Resort & Spa’da gerçekleştirilen Gala Yemeği ile son buldu. Hobart üst düzey yöneticileri ve bayileri toplantının Antalya’da yapılmasından dolayı memnuniyetlerini belirtirken Kristal Endüstriyel Antalya Genel Müdürü Ramazan Kaynakçı da Kristal Endüstriyel olarak bir dünya markasını misafir etmekten dolayı mutlu olduklarını söyledi.

Hayran oldular Kristal Endüstriyel’in modern tesisini gezen Hobart bayileri, ürünleri ve ürünlerin imalat aşamalarını detaylı bir şekilde inceledi. Kristal Endüstriyel Antalya Genel Müdürü Ramazan Kaynakçı, fabrika hakkında Hobart bayilerini ayrıntılı bir şekilde bilgilendirdi. Fabrikayı ve üretim çeşitliliğini çok etkileyici bulduklarını ifade eden Hobart bayileri, bu ziyareti kendileri için bir fırsat olduğunu belirttiler. Bayi yetkilileri Kristal Endüstriyel’in ürünleri için bundan böyle ticari anlamda ilişkilerin devam edeceğini, tedarik ve proje için tekrar görüşme fırsatı yaratacaklarını ifade ettiler.

Haber

Jumeirah

kalitesi Bodrum’da Dubai Holding’in lüks otel firması Jumeirah Grup’un, Türkiye’deki ikinci oteli Jumeirah Bodrum Palace, Bodrum Zeytinlikahve’de kapılarını ziyaretçilerine açtı. Otelin açılışına ilişkin basın toplantısı; Jumeirah Grup Başkanı ve Grup CEO’su Gerald Lawless ve Jumeirah Bodrum Palace’ın Genel Müdürü Mete Atakuman’ın ev sahipliğinde, Jumeirah Grup’un Türkiye’deki ilk oteli Pera Palace Hotel Jumeirah’ta gerçekleştirildi. Jumeirah Grup Başkanı Gerald Lawless, Jumeirah Bodrum Palace’ın, yılda 4,5 milyondan fazla turist ağırlayan Bodrum’a yeni bir soluk getireceğini söyledi. Jumeirah’tan stratejik hamle Dünyanın en lüks otel yönetim grubu olan Jumeirah Grup olarak, Londra, Frankfurt ve Roma’dan sonra Türkiye’de ilk kez Pera Palace Hotel Jumeirah ile faaliyete başladıklarını hatırlatan Gerald Lawless, “Jumeirah Bodrum Palace ile turizm sektöründe farkımızı ortaya koyacağız. Tesisi inşa eden Targets Investments’ın Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Dalkıran ile gerçekleştirdiğimiz güçlü işbirliğimizin ardından, dünya standartlarında bir ekibi bir araya getirdik” dedi. Jumeirah kalitesi Bodrum’un Jumeirah’ın Türkiye’deki marka varlığının büyümesi açısından önemli bir stratejik hamle olduğuna dikkat çeken Lawless, “Türk rivierasında yer alan muhteşem otelimizle konuklarımıza Jumeirah kalitesini burada da yaşatacağız. Bu anlamda Jumeirah Bodrum Palace, lüks turist için çekim merkezi olacak. Bu anlamda da Türkiye’nin lüks turizminin ivmelenmesine önemli katkı sağlayacağımıza inanıyorum” diye konuştu. “Türkiye’nin en lüks otellerinden biriyiz” Daha önce Jumeirah Bilgah Beach Otel’in Genel Müdürlük görevini yürüten, Jumeirah Bodrum Palace’ın Genel Müdürü Mete Atakuman ise basın toplantısında yaptığı konuşmada, Jumeirah Bodrum Palace’ın Türk turizmine çok ciddi katkı sağlayacağını söyledi. 98

Lüks otel grubu Jumeirah, Türkiye’deki ikinci oteli Jumeirah Bodrum Palace hizmete girdi. Geleneksel saray mimarisi konseptiyle tasarlanan Jumeirah Bodrum Palace, misafirlerine lüks geniş suitlerden oluşan 135 oda, lüks döşenmiş villalar ve 6 yatak odalı bir sarayla hizmet verecek.

Mayıs ayından itibaren misafirlerini “Stay Different” motto’suyla ağırlamaya başlayacaklarını belirten Atakuman, Jumeirah Bodrum Palace’ın geleneksel saray mimarisi konseptiyle tasarlandığını ve 135 oda yer aldığını vurguladı. Atakuman, “Jumeirah Bodrum Palace, Bodrum’un Torba ilçesindeki Zeytinlikahve koyunda 110 bin metrekarelik alana kuruldu. Altın varaklı kubbeye sahip ana binada 56 grand ve premium suit bulunuyor. 57 adet lüks villaya sahip Jumeirah Bodrum Palace için Türkiye’nin en lüks otellerinden biri olarak iddialıyız” dedi. Bodrum’a büyük katkı sağlayacak Türkiye’nin, 2014 yılında 40 milyon kişiyi aşan turist sayısıyla, dünya turizminde ilk sıralarda yer aldığına dikkat çeken Atakuman, Türk turizminin kalbi olan Bodrum’da, Jumeirah gibi bir dünya markasının yer almasının Türk turizmini daha da yücelteceğini söyledi. Jumeirah Bodrum Palace’ın Bodrum sağlayacağı katkılara da değinen Atakuman, “2014 yılının ilk 7 ayında 1.758.944 turist ağırlayan Bodrum, 2014’ün son 5 ayında %10,2 artış kaydederek 1.939.699 misafir sayısına ulaştı. Sürekli yükselen bir ivmeyle dünyanın her yerinden turist ağırlayan Bodrum’un turist sayısının Jumeirah Bodrum Palace’ın açılışıyla yine artış göstereceğini tahmin ediyorum” dedi. “En fazla tercih edilen tesis olacak” Jumeirah Bodrum Palace olarak, henüz hizmete girmeden Körfez, Rusya, BDT, Avrupa ülkelerinden rezervasyon aldıklarını belirten Mete Atakuman, “Özellikle uzun dönemli villalarımız çok rağbet görüyor. Jumeirah Bodrum Palace olarak Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, Özbekistan, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan’dan turist bekliyoruz. Hedefimiz Haziran ayının ortasından itibaren yüzde 90 oranında doluluğa ulaşmak ve 2016 yılında Bodrum turizminin en fazla tercih edilen tesisi olmak” dedi.

Jumeirah Bodrum Palace Bodrum ilçe merkezinden yaklaşık 10 dakika uzaklıkta olan Jumeirah Bodrum Palace, lüks geniş suitlerden oluşan tamamı deniz manzaralı ve geniş teraslı büyük suitler, villalar ve altı yatak odalı bir saraydan oluşan 135 oda, lüks döşenmiş villalar ve 6 yatak odalı bir saray içeriyor. Barlar yelpazesi ve villalara ait 49 özel havuza ek olarak sekiz aile havuzunun yer aldığı tesiste misafirler, Ege kıyısında dinlenmenin yanı sıra paraşüt ile yelken, rüzgar sörfü, su kayağı, balıkçılık, yelken ve skuba dalışı gibi faaliyetlerden faydalanabiliyor. 110 bin metrekarelik bir alan üzerine kurulan Jumeirah Bodrum Palace, çeşitli restoranlar, salonlar ve barlar, 12 bakım odası bulunan Talise Spa, lüks hamam, tam donanımlı bir fitness merkezi, Kids Castle oyun merkezi, dünyanın önde gelen markalarının mağazaları mevcut. Jumeirah Bodrum Palace’ın en ilgi çekici bölümlerinden biri ise benzersiz deniz görüntüsü ile 2 bin metrekarelik alana yayılan “Saray” ve her biri bir ensuite ve jakuzi içeren 6 gösterişli yatak odası. Ayrıca Saray içerisinde, deniz suyu tesisatına sahip özel bir kapalı ve açık yüzme havuzu, sadece Saray misafirlerine özel iskele, geleneksel bir Türk hamamı ve sauna içeriyor. Misafirlere ayrıca 24 saat boyunca tahsis edilen butler hizmeti de sunuluyor. 99

Serbest Köşe

Nazif DEMİR

Turizm emekçileri Bizler hanımefendi ve beyefendilere hizmet eden hanımefendi ve beyefendileriz. Turizm eğer bir kültür ise kültürlü insanlara ancak kültürlü insanlar hitap ve hizmet edebilir. Dünyanın her ülkesinden ziyaretçi alan Türkiyemiz’de, gelen konuklarımızı hem ağırlamak, memnun etmek, hem de Türk kültürünü gözlemleme imkanı vermekteyiz.

İşletmelerin bakış açısı kadar turizm çalışanlarının da kendisini yetiştirmesi, geliştirmesi ve farklılığını yansıtması tabii çok önemli. Günlük gazete okumadan, sosyal faaliyetleri takip etmeden, hatta hava durumunu veya otelinde bulunan milliyetin takımının bile akşam oynadığı maçtan haberi olmadan mesaiye başlamak büyük eksiklik demektir.

Gelen konuklar ziyaretleri esnasında en fazla konakladıkları otellerde çalışanları görerek Türk insanları ve kültürleri hakkında bir intiba edinmektedir. Resepsiyonda kendi lisanlarında hitap eden turizm elemanının yabancı dil bilgisi kadar vücut dili, kelimeleri kullanması, hitap şekli en çok dikkat ettikleri konulardır. Türkiye hakkında veya bulunduğu il hakkında her konuda bilgi almak için ilk muhatabı eğer resepsiyon memuru ise resepsiyon memurunun kültür birikimi büyük önem arz etmektedir. Daha sonrasında her turizm elemanı ile muhatap oldukça yorumlama ve kıyaslama yapılmaktadır. Günümüzde öyle klas işletmeler ve oteller açmaktayız ki bunun içinde hem ülkenizi hem tesisinizi temsil edecek çalışanlarımızı aynı güzel değerlerde istihdam ediyor muyuz, emek harcıyor muyuz tartışılır. İşletmelerin bakış açısı kadar turizm çalışanlarının da kendisini yetiştirmesi, geliştirmesi ve farklılığını yansıtması tabii

100

çok önemli. Günlük gazete okumadan, sosyal faaliyetleri takip etmeden, hatta hava durumunu veya otelinde bulunan milliyetin takımının bile akşam oynadığı maçtan haberi olmadan mesaiye başlamak büyük eksiklik demektir. Turizmin gelecekte en büyük sorunu olmaya başlamış ama daha da artarak büyüyecek sorunu nitelikli turizm çalışanı eksikliği olacağı aşikardır. İstediğimiz kadar nitelikli otel ve işletmeler açalım içinde aynı nitelikte iş gücü yaratılmaz ise bu tesislerin bir önemi kalmayacaktır. Turizm politikası olarak birçok konuda eksikliğimiz veya yetersizliğimiz olduğu gibi bu konuda da sıkıntılarımız var. Turizm okulları, liseleri, kursları, temel eğitimi sağlasa bile kişinin sosyal eğitimi

için destekler sağlanıp turizm de daha nitelikli, daha kültürlü iş gücü yaratmak zorundayız. Bu iş gücü ülkemizin tanınmasında en etkin silahımız olacağı gibi turizm girdilerinin ülke ekonomisine olumlu etkisi ve daha fazla pay almamızda çok önemli rol alacaktır. Her çalışanımız, hanımefendi ve beyefendi olarak yetiştirilir ve aynı nitelikte çalışma zemini sağlanır ise gelen her hanımefendi ve beyefendi de bizim hem hizmetimizden memnun kalacak hem de turizm gelirlerinin ve istihdamın artmasına neden olacaktır. Yatırımcımızın, çalışanımızın, emekçimizin, ülkemizin, daha iyi şartlara kavuşması ve güzel sezonların yaşanması temennisi ile…

101

Söyleşi

Mustafa Alparslan “Şehrin ortasında gizli bir bahçeyiz” Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel hakkında tesisin genel müdürü Mustafa Alparslan ile konuştuk. Tourism Today’in sorularını yanıtlayan Alparslan, Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel için “Şehrin ortasında resort otel kıvamında bir gizli bahçeyiz” dedi.

102

Wyndham Grand İstanbul Kalamış size göre nasıl bir otel? Otelimiz önce dış görünümüyle çok etkileyici. Fransız tipi mimari özellikler taşımasıyla ilgi uyandırıyor. Lobiden içeriye girdiğinizden itibaren ise her bir bölümünde ayrı zevkler duyacağınız, insanı gerçekten çeken, huzur ve mutluluk veren, heyecan uyandıran dokunuşları kolayca hissedebileceğiniz bir otel. Otelimiz; 210 oda kapasiteli, Kadıköy Kalamış Marina’da eşsiz bir lokasyonda, tüm bağlantı yollarının düğüm noktasında, muhteşem deniz manzarasına sahip, dünyaca ünlü mimar Ali Çiçek ile iç mimar Eren Yorulmazer tarafından tasarlanan estetik güzellikler, tarihsel ve kültürel ifadeler ile modern bir binada şekil bulmuştur. Kendine has bir ruhu olan hizmet noktası olarak tasarlanmış, her türlü konfor detayı düşünülmüştür. HIP konsept (High Individual Service / Place) diye adlandırılan “Kendine Has Biçimlendirilmiş Özel Mekanları ile Sunulan Kişisel Servisi” hedefleyen yapısı ile iş dünyasının lüks ve özel servisi makul fiyatlarla tecrübe edebileceği bir şehir otelidir. Wyndham Grand İstanbul Kalamış’ın kalite anlayışını tanımlar mısınız? Benim kalite anlayışımın temelinde “Taklidi yapılamayan tek şey, kalitenin kendisidir” prensibi yatıyor. Bu bağlamda, otelimizin yönetim felsefesini de bu anlayışın üzerine inşa etmeye çalıştık. Otelin mefruşatından, demirbaş eşyalarına, ürün hammaddelerinin seçiminden sunumuna, personel seçiminden onların eğitimine ve aidiyet duygusunun oluşturulmasına kadar her faaliyet ve süreçte, misafir memnuniyetine olumlu etki yapacağına inandığımız faktörler titizlikle ele alınmakta ve hayata geçirecek düzenlemeler ivedilikle icra edilmektedir. Bunlar da otelimizin kaliteli hizmet vermesinde çok önemli rol oynamaktadır. Bunların yansımasına örnek olarak; otelimizin geçtiğimiz günlerde dünyanın saygın denetim kuruluşlarından EBS Global Certification’dan Türkiye’deki Wyndham otelleri arasında ilk kez ISO 22000/HACCP Uluslararası Gıda Güvenliği Sertifikası’nı almasını, turizm endüstrisinin Oscar’ı olarak adlandırılan ve 500 adayın yarıştığı World Travel Awards’ta 2013 yılında “Türkiye’nin En İyi İş Oteli” seçilmesini sayabiliriz. Ayrıca 2013’te Las Vegas’ta düzenlenen Wyndham Global Conference’ta Avrupa, Afrika ve Orta Doğu bölgelerindeki tüm grup otellerini geride bırakarak “Yılın Oteli” ödülüne layık görülmemiz ve bölgemizde en yüksek memnuniyet derecelendirmesine sahip olmamız da kaliteli hizmetlerimiz sonucunda ortaya çıkan başarılarımızdandır. Wyndham Grand İstanbul Kalamış’ı sadece bir otel olarak tanımlamak doğru olur mu? Ben bu soruyu yanıtlarken kişisel olarak çok hoşuma giden, misafirlerimizin bizi nitelerken kullandığı “Urban Resort” tanımı ile özdeşleşen ve bir otelden çok fazlasını sunduğumuza inandığım tanıma vurgu yapmak istiyorum.

Otelin bahçesinde yeşillikler içerisinde sakin, trafik sesinden uzak, huzur içerisinde zaman geçirebilir, muhteşem Kalamış manzarası eşliğinde ve yine yeşillikler arasında otelimizin terasında içkinizi yudumlayabilir, size denizin üzerinde yüzüyormuş hissi verecek olan “sonsuzluk havuzunda” harika bir dinginlik yaşayabilir ve 3.500 metrekarelik eşsiz Blue Harmony SPA’mızda alacağınız Uzak Doğu masajı sonrası Ege’nin iki yakasından lezzetleri Ouzo Roof Restaurant’ta denize karşı bir akşam yemeği ile devam ettirebilir ve sizler için özel tasarlanmış, her detayı titizlikle düşünülmüş odalarımızda evinizin rahatlığının da ötesinde günü sonlandırabilirsiniz. Burada önemli bir bilgiyi de paylaşmak istiyorum: Otelimiz açılışından bu yana özellikle yaz aylarında sadece haftasonları İstanbul’un yorgunluğunu atıp sakin bir hafta sonu geçirmek, üç adet havuzumuzdan yararlanarak yenilenmek isteyen misafirlerimizle doluyor. Ben de bu tanımı otelimize çok yakıştırıyorum, gerçekten şehrin ortasında resort otel kıvamında bir “gizli bahçeyiz”.

Wyndham Grand İstanbul Kalamış’ın lokasyonunu nasıl değerlendiriyorsunuz? Bulunduğunuz lokasyon size nasıl avantaj sağlıyor? Ben otelimizin lokasyonunu tek kelime ile “eşsiz” olarak değerlendiriyorum. İstanbul gerçekten ölmeden önce görülmesi gereken metropollerden biri. Şu anda en çok ziyaret edilen ilk 10 lokasyondan biri olarak her geçen gün cazibesini artırmakta ve turist gelişindeki artış bu oranlarda devam ederse tarihi, kültürü, doğal güzellikleri bir arada sunan eğlence dünyası ve zengin mutfağı ile de üç beş yıl içerisinde ilk 3’e girmeye aday şehirlerden biri. Otelimiz de Anadolu yakasının en güzel bölgesinde olup tüm ulaşım ağlarının düğüm noktalarına son derece yakındır. Özellikle yabancı misafirlerimizin geri bildirimlerinden, bulunduğumuz lokasyonun avantajlarının çok olumlu karşılandığını görüyoruz. Deniz taksi kullanarak Kalamış Marina’ya gelip oradan yürüyerek otele ulaşmak büyük bir lüks. Yoğun bir iş gününün sonunda Bağdat Caddesi’nde yürümek, pek çok önemli alışveriş merkezine ve markalara kolayca ulaşabilmek, marinada temiz hava alarak dış alan spor aktiviteleri yapabilmek, otelimizi bu konularda da rakipsiz kılıyor. Wyndham Grand İstanbul Kalamış, açıldığı günden bugüne nasıl bir performans ortaya koydu? Doluluk ortalaması ve hedeflenen performans yönetimi memnun etti mi? Otelimiz Anadolu yakasında çok yeni bir otel olarak 2014 yılını; 17.094 kişi 41.398 geceleme ve % 54,01 yıllık avarage doluluk ve misafir memnuniyetinde de lider olarak tamamladı. 103

Ülkemize çok yeni gelen bir markanın temsilcisi olarak bölgemizde gerçekleştirdiğimiz performans ve hedeflediğimize çok yakın bu değerler, bizleri memnun etmiş ve geleceğe çok olumlu bakmamızı sağlayan bir projeksiyon tutmuştur. Geçtiğimiz yıldan elde edilen tecrübeler ve alınan dersler ışığında pek çok yeni tanıtım ve satış stratejisi enstrümanını da hayata geçirerek 2015 yılı doluluk hedefimizi %65 olarak tespit ettik. Bizim anlayışımıza göre doluluk oranlarındaki hedeflere ulaşmada asıl faktör, etkin bir tanıtım ile birlikte misafirlerimizin otelimizden mutlu ayrılmaları ve tekrar bizi tercih etmeleridir. Geçtiğimiz yılı değerlendirdiğimizde %30 “tekrar gelen misafir” oranını yakalamış olmamız, yeni bir otel olarak doğru yolda olduğumuzun önemli bir göstergesidir diye değerlendiriyorum. Özellikle İstanbul’un dünyada bir cazibe merkezi olarak anılmasına, Anadolu yakasından yükselen bir değer olarak önemli katkıda bulunduğumuza inanıyorum. Otelimizde yakaladığımız %60’lık yabancı turist oranının ve ortalama kalış süresinin 2,84 gün ile ortalamaların üzerinde gerçekleşmesinin de farkındalık yaratmada elde ettiğimiz bu başarımızın bir göstergesi olduğunu düşünüyorum. İstanbul’da yapılan çok sayıda otel yatırımı bulunuyor. Bu durum keskin bir rekabet ortamı yaratıyor. Bu rekabet ortamı Wyndham Grand İstanbul Kalamış’ı nasıl etkiliyor? İstanbul’a gelen misafir sayısı, yıllara göre artış trendi, bunların geliş şekilleri, kullanılan hava alanlarının artış yüzdeleri, otellerde kalış süreleri, misafir profilleri ve ortalama harcama miktarı gibi çok farklı veriler incelendiğinde; ileriye yönelik olumlu beklentilerin yatırımcıların konaklama sektöründeki yatırımlarını sürdüreceğini göstermektedir. Burada esas sorun; yapılacak yatırımların bölgesi, yatırımın cinsi, miktarı, arz talep dengesindeki yeri gibi uzun ve orta vadede fizibilite çalışması ve analizi yapılmış şekilde devletle eşgüdüm içerisinde yürütülmesidir. Kısa sürede talebin doyacağı öngörülen bölgelere plansız yapılan oteller ileride yatırımcısını da üzecektir. Yatırımın cinsinin de iyi planlanması büyük önem arz etmektedir. Örneğin aynı bölgede gereğinden fazla üst segmentte hizmet veren oteller, birbirlerinin misafirini alabilmek için düşük fiyat politikasına gidecek; bu da kar oranlarını azaltacak ve dolayısıyla yatırımın geri dönüş sürecini çok uzatacaktır. Verilere göre sadece İstanbul’daki 5 yıldızlı otel miktarı, ülkemizin 2 - 3 katı turist sayısına sahip ülkelerdeki 5 yıldızlı otel sayısından fazladır. Geçtiğimiz yıl verilerine göre İstanbul’a gelen turist sayısında sağlanan artışın; özellikle 5 yıldızlı otellere yansımadığı, tam tersine doluluk oranlarında % 2,5 seviyelerinde azalma, günlük ortalama fiyatta da gerileme olduğu tespit edilmiştir. Burada da çarpık kentleşme gibi bir çarpık konaklama olduğu görülmektedir. 104

Gerekli alt yapı çalışmaları ve tüm turizm aktörlerinin bir araya geldiği platformlarda, özellikle orta vadeli planlar masaya yatırılmadan ve eşgüdüm sağlanmadan gerçekçi stratejilerin oluşturulamayacağını ve sonuçta yatırımcıların özellikle orta ve uzun vadede sıkıntı yaşayabileceklerini değerlendiriyorum. Yatırımların bu şekilde plansızca yapılmasının, özellikle kaliteli personel istihdamında çok önemli ağır bir sorun yarattığı ve ileride bunun katlanarak artacağını da kestirmek hiç zor değil. Sektör; yatırım bölgesi, alt yapısı, personeli, bina danışmanlığı vb. tüm yönleriyle ele alınabileceği ve bir koordinasyona ve yönlendirmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu anlattığım konular çerçevesinde otel olarak bizim performansımıza ve rakiplerimizle yarışma konusuna ait bir iç sorun saptamamız olmayıp, Türkiye ve özellikle İstanbul Turizm Stratejik Planlaması’nın yanlışlıklarının bize yansımalarından etkilendiğimizin tespitini yapmaktayız. Misafirlerin otelde en çok beğendiği özellik nedir? Neden? Misafirlerimizin rezervasyonundan başlayarak check-out sonrası yorumlarına kadar sürekli iletişimi ön gören bir bilgi akış sistemi kurduk. Bu sistemde otel yönetimine devamlı misafir yorumları ulaşmakta ve günlük toplantılarla iyileştirme sahaları tespit edilmekte, eksik görülen hususlar derhal tamamlanmakta ve böylece aylık ve yıllık değerlendirme yapabileceğimiz bir “misafir memnuniyet veri tabanı” oluşturularak sağlıklı veriler toplamaktayız. Bunlara dayanarak söyleyebilirim ki; misafirlerimizin beğenisinin yoğunlaştığı iki ana çok ayırt edici unsur var: Bunlardan birincisi, çok uzun yıllar yerine konabilecek alternatifi olabileceğini düşünmediğim lokasyon eşsizliği, diğeri ise kendini gerçekten bu otele ait hisseden, kendini “Wyndham Kalamış aile bireyi” olarak gören, bundan gurur duyan ve mutlu olarak işine gelen, yüksek iş disiplinine sahip genç ve dinamik kadrosunun servis ve hizmet anlayışıdır. Tesisinizin 2015 hedefi nedir? Bu hedeflere ulaşmak için neler yapacaksınız? Her ticari kuruluşta olduğu gibi otelimizde de, tüm gelir ve giderlerin öngörülere dayandırıldığı bir bütçe hazırlığı yapılmaktadır.

Takvim yılı öncesi yönetim kurulumuz tarafından ulusal ve uluslararası turizm bağlantılı tüm veriler detaylı olarak incelenmekte, işinin uzmanı olan profesyonel kadromuz tarafından bunlar sayısal olarak ifade edilmekte ve yıllık bütçe tahminleri yapılarak yönetim kuruluna çok detaylı olarak sunulmakta ve revizyonlar sonucunda otel yönetimine yıllık hedef ve ara hedefler verilmektedir. Bu yılki hedeflerimiz; bölgemizdeki en yüksek ortalama oda fiyatı ile % 65 doluluk ortalamasına ulaşmak, bunun yanında misafir memnuniyetinden hiç ödün vermeden bulunduğumuz seviyenin de üstüne çıkarmak ve aidiyeti yüksek, genç ve dinamik “Wyndham Aile bireylerini” bünyemizde bulundurmaya devam ederek turizm ordusuna nitelikli personel kazandırmaktır. Toplantı ve düğün organizasyonları otelinizin hedefine nasıl katkı sağlayacak? Düğün ve toplantı organizasyonları otelimizin en başarılı olduğu faaliyet alanlarının başında gelmektedir. Üç farklı salonumuzda yılda ortalama yüz civarında düğün organizasyonu icra etmekte olup özellikle Anadolu yakasında rakipsiziz diyebilirim. Literatürde en zor organizasyon türlerinden biri olarak bilinen düğün organizasyonlarımız; servis, lezzet, konum, görsellik ve kişiye özel hizmet anlayışımızla en üst beğeni seviyesinde geri dönüş almaktadır. Her düğün sonrası aldığımız duygu dolu teşekkür mektupları, bu konudaki iddiamızı kanıtlayan verilerdir diye değerlendiriyorum. Toplantılar kapsamında ise ulusal ve uluslararası pek çok büyük organizasyona ev sahipliğini büyük başarılarla tamamladık. Bu ana kadar yaklaşık 40.000 kişiyi banket organizasyonlarımızla ağırladık. Farklı büyüklüklerde toplam 18 toplantı salonu olan otelimiz, farklılık yaratmak için sürekli kendini yenilemektedir. Toplantı organizasyonlarında da gerçekten kendimizi rakipsiz olarak görüyorum. 2015 yılında toplantı ve düğün organizasyonlarında misafir memnuniyetlerinde oluşturulan üst seviyedeki konumun sürekliliğini sağlamak, Anadolu yakasında sektöre öncülük yaparak fiyatların bu bölgede de belli bir istikrar ile gerçekleştirilmesi, bütçelerinin üzerinde rakamlar gerçekleştirilmesi, Anadolu yakasına var olmayan potansiyeli çekerek bölgeyi geliştirmek hedeflerimiz arasındadır.

105

Haber

Dünyanın gözü Türkiye’deydi 51. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, 26 Nisan-3 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. Dünyanın en iyi spor kanalı Eurosport’tan canlı olarak yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, Alanya, Antalya, Kemer, Elmalı, Fethiye, Marmaris, Muğla, Pamukkale, Denizli, Selçuk, Kuşadası, İzmir ve İstanbul gibi Türkiye turizminin önemli şehirlerinin tanıtımında büyük bir rol oynadı.

106

Bu sene 51.’si yapılan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, muhteşem etapları ile yine göz doldurdu. Alanya’dan başlayıp İstanbul’da sona eren Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Türkiye’nin önemli turizm merkezleri büyük bir tanıtım içinde yer aldı. 76 ülkede yayımlanan tur, Türkiye’nin tanıtımında yine etkin bir rol oynadı. Turizm merkezleri Milyonlarca kişinin ekranları başından takip ettiği tur Alanya-Alanya etabı ile başladı. İstanbul-İstanbul etabı ile sona eren tur etapları şöyle oluştu: Alanya-Alanya, Alanya-Antalya, Kemer-Elmalı, Fethiye-Marmaris, MuğlaPamukkale, Denizli-Selçuk, Kuşadası-İzmir ve İstanbulİstanbul. 168 sporcu pedal çevirdi Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) takviminde 2. HC kategorisinde yer alan ve 8 etaptan oluşan 51. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda (TUR) her biri 8 sporcudan oluşan 21 profesyonel takım, toplam 168 sporcu pedal çevirdi. Bünyelerinde farklı ülkelerden sporcuları barındıran takımlar arasında tescil edildikleri ülkelere göre İtalya’dan 5, Belçika’dan 4, Avustralya ve ABD’den 2, Kolombiya, Fransa, Kazakistan, Polonya, Rusya, Güney Afrika, İspanya ve Türkiye adına 1’er takım yarıştı. Ve kazanan… 51. Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda sekiz etap sonunda Genel Klasman Birincisi Lampre takımından Kristijan Durasek Turkuaz Formanın sahibi oldu. TUR 2015’te 3 etap zaferine imza atan ünlü İngiliz sprinter Mark Cavendish sprint puanlarında birinciliğe ulaşarak Yeşil Mayoyu sırtına geçirirken, Juan Valencıa Gonzalez en iyi tırmanışçı unvanını tescilleyen Kırmızı mayoyu kazandı. TUR 2015’in finalinde İstanbul-İstanbul etabını kazanan Lluis Mas Bonet aynı zamanda beyaz renkli Türkiye Güzellikleri formasına ulaşan isimdi.

107

Haber

Yaşam Sanat Galerisi,

“Huzursuz Bacak” ile açıldı Özel Yaşam Hastaneleri, Manavgat’ta bulunan yeni hastanesi Özel Manavgat Yaşam Hastanesi bünyesinde hizmet verecek olan “Yaşam Sanat Galerisi”ni Y. Bahadır Yıldız’ın “Huzursuz Bacak” isimli sergisi ile açtı. Özel Yaşam Hastaneleri, Manavgat’ta faaliyete açacağı yeni hastanesi Özel Manavgat Yaşam Hastanesi’nde “Yaşam Sanat Galerisi” isimli bir sergi alanı oluşturarak sanata ve sanatçıya destek olacak. Sanatsal etkinlik ve sergilere ev sahipliği yapacak olan “Yaşam Sanat Galerisi” düzenlenen kokteyl ile açıldı. Yaşam Sanat Galerisi’nin içinden geçen ve Özel Yaşam Hastaneleri tarafından koruma altına alınan antik su yolu da sanatseverlerin ve halkın ziyaretine açılmış oldu. Özel Yaşam Hastaneleri Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Özkan ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tülin Özkan’ın evsahipliğinde gerçekleştirilen açılış törenine Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel’in yanı sıra Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Antalya İl Kültür ve Turizm Müdür Yardımcısı İlknur Selçuk Köker, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Ahmet Boztaş, Antalya milletvekili adayları ve seçkin davetliler katıldı. Kokteylin ardından gerçekleşen protokol konuşmaları sonrasında davetliler açılış ile birlikte Y. Bahadır Yıldız’ın “Huzursuz Bacak” isimli sergisini gezdi. Sanatçı Yıldız, Antalya Vali Yardımcısı Recep Yüksel ve Manavgat Belediye Başkanı Şükrü Sözen ile birlikte sergiyi gezerek konuklarına eserleri hakkında bilgiler verdi.

108

Haber

Paloma Renaissance’tan

Yepyeni bir “merhaba” Paloma Hotels’in Kemer’de yer alan tesisi Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA tamamen yenilenerek sezona yepyeni bir başlangıç yaptı. Yenilenerek Nisan ayında sezonu açan Paloma Renaissance, eşsiz doğası ve hizmet anlayışı ile misafirlerini ağırlamaya devam edecek.

Paloma Hotels’in Kemer’deki gözde tesisi Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA, baştan aşağıya yenilendi. Paloma Renaissance yapılan renovasyonun ardından Nisan ayında misafirlerini ağırlamaya başladı. Kış dönemi içinde renove edilen Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA’da tüm odalar, barlar, restoranlar, spor alanları ve ortak alanlar baştan aşağıya yenilendi. Yepyeni bir görünüm kazanan 347 odalı tesis renovasyonun ardından Nisan ayında tekrar hizmete girdi. Renovasyon ile birlikte yeni bir görünüm kazanan çam ağaçlarıyla çevrili Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA, denize sıfır konumu ile misafirlerine doğa ile başbaşa tatil sunmaya devam edecek. Geniş bahçesi ile ferah bir tatile imza atan Paloma Renaissance, ultra her şey dahil konsepti ve dünyanın çeşitli mutfaklarından 6 adet a la carte restoranı ile misafirlerinin damak tadına da sesleniyor.

109

Söyleşi

Mehmet Metin

“Daha fazla VIP misafir ağırlayabilirdik”

Consul Travel Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Metin, VIP misafirler hakkında Tourism Today’a konuştu. VIP turistin Türkiye’ye ilgisini değerlendiren Mehmet Metin, “Zamanında ufak ufak yatırımlar yapılsaydı şimdi daha fazla zengin turist ağırlayabilirdik” dedi.

110

Ama ağırlık BDT ve Rusya pazarıdır. Bu ülkeler çocukları ile gelen kalabalık ailelerdir. Türkiye’de en çok nereye geliyorlar? Türkiye’de en çok Antalya’ya geliyorlar. Günübirlik veya bir iki günlüğüne de İstanbul’a gidiyorlar. Son yıllarda İstanbul’a büyük bir ilgi var. Tanındıkça İstanbul’a ilgi artıyor. Uluslararası organizasyonlar İstanbul’un ismini daha fazla duyuruyor. İstanbul ayrıca 3 tane imparatorluğa başkentlik yaptı. Tarihi değerleri çok. İstanbul insanlara ilginç geliyor.

Consul Travel Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Metin ile 15 yıldır hizmet verdikleri VIP misafir hakkında konuştuk. Mehmet Metin, VIP misafirin Türkiye’ye olan ilgisini ve VIP turistin artması için yapılması gerekenleri anlattı. VIP turistin daha çok Antalya’ya ilgi gösterdiğini söyleyen Mehmet Metin, Antalya’ya tarifeli seferin koyulması gerektiğini söyledi. Mehmet Metin ayrıca, turistik bölgelerin trenle birbirine bağlanması gerektiğini de belirterek, “Yakın şehirleri trenle birbirine bağlamalıyız. Bu VIP için de normal turist için de verimli bir çalışma olur” dedi. Öncelikle geçtiğimiz haftalarda Antalya’da yaptığınız organizasyon ile ilgili olarak bilgi verir misiniz? Başta Rusya ve Kazakistan olmak üzere 9 ülkeden VIP satış yapan acenta sahipleri ve bu acentaların üst düzey yetkililerini Antalya’da ağırladık. Bu acenta yetkililerini workshoplarla Türkiye’deki üst segment oteller ile buluşturduk. Bu organizasyonu ilk kez geçen sene yapmıştık. Bu sene ikincisini organize ettik. Bu organizasyonu geleneksel hale getirmeyi planlıyoruz. Bu tür organizasyonları belli bir istikrarla devam etmek zorundasınız. Ne olursa olsun bu tür organizasyonların yapılması şart. Antalya’daki organizasyon ile acentalar isteklerini ve fikirlerini otellerle paylaştı. Birebir görüşmeler yaparak acentalar ile otelleri rahat bir çalışma ortamında buluşturduk. Acentalar Antalya’da hem dinlendi hem de çalıştılar.

VIP misafirin Türkiye’ye ilgisi nasıl? Daha fazla VIP turist için neler yapılmalı? VIP turistin Türkiye’ye ilgisi var. Bakarsanız otellerimiz gerçekten VIP. Ancak şöyle bir sıkıntı var: Otelin 100 metre ilerisinde 5 yıldızlı otelin 1 yıldızını bile bulamıyorsunuz. Burada kimi eleştirmek lazım kime öneri götürmek lazım bu ayrı bir konu. Türkiye’de 40 senedir turizm yapılıyor. Bu süre içinde Türkiye’de ufak ufak yatırımlar yapılsaydı bugün VIP ve zengin turist sayısı daha fazla olabilirdi. Öncelikle charter uçuş ile üst düzey turist gelmez. Burada bir öneri sunmamız lazım. İstanbul’a 1000-1200 tane uçak iniyor. Bunun 200 tanesini Antalya’ya indirsinler. Türk cumhuriyetlerinden yapılan tarifeli uçuşlarında haftada 6 gün uçuluyorsa iki gününü Antalya’ya indirin. O zaman Antalya’daki VIP turist sayısı daha fazla olur. Ayrıca çevrenin de gelişmesi gerekiyor. Bu işler sadece lüks otelle olmuyor. Çevre, alt yapı eksiklikleri giderilmeli. Örneğin raylı sistem gelişmeli. Bugün İzmir’den trene binen turist Anamur’a kadar gidemiyor. Bunu yapamıyorsak Tekirova’dan Alanya’ya kadar yapalım. Yakın şehirleri trenle birbirine bağlamalıyız. Yollarımız güzel ama otobanda yolculuk yorucudur. Trende daha iyi olur. Bu VIP için de normal turist için de daha verimli bir çalışma olur. İşte bunlar bir anda olmaz. 40 yılda bunların hepsi rahatlıkla yapılabilirdi.

Rusya ve BDT ülkelerindeki kriz malum. Zengin turist Türkiye’ye gelmeye devam edecek mi? Muhakkak durgunluk olacak. Ne kadar zengin olsalar da durgunluk olacaktır. Ama bu durgunluğun oransal değeri ne olur bilemiyoruz. BDT ülkesi zaten Mayıs’tan sonra gelir. Mayısa kadar getirdiğimiz misafirler tanıtım amaçlı ve promosyonla gelenlerdir. Zengin turistin belli bir bütçesi vardır. 20 gün olmazsa 10 gün tatil yapar. Ama muhakkak gelecektir. Gelmeye devam edecekler ama oradaki enflasyondan dolayı tedirginler. Onlarda da geçen sene büyük bir silkinme oldu. 40’tan fazla iyi operatör kapandı. Bu durum Moskova ve St. Petersburg’u çok tedirgin etti. Bu tür krizlerden sonra tekrar ayağa kalkmak süre alır. Bu pazar 1-2 yılda toparlanır. Ama yılsonunda ne olacağını göreceğiz. Bu sezonu geçiş sezonu olarak değerlendirelim.

Türkiye’ye gelen turist en çok nereden geliyor? Genel olarak BDT pazarından daha fazla VIP turist geliyo. Almanya veya batıdan gelen golf misafirlerimiz var. 111

Consul Travel’ın 2015 hedefi nedir? Biz şirket olarak her zaman karımızı arttırma hedefindeyiz. 15 yıl önce bu işe başladığımız zaman 1500-2000 kişi getiriyorduk. Şimdi 25 bin kişi getiriyoruz. Toplantı grupları, düğün ve doğum günü organizasyonları ile birlikte bu sayı 30 bini buluyor. Biz kafa saymıyoruz. Ama biz her sene yukarıdayız. Şu kadar milyon dolar getireceğiz, bu kadar insan getireceğiz demiyoruz. Rakamsal bir bütçemiz vardır. Benim bütçem geçen sene 5 ise bu sene 6 olur. Her sene kendimize yüzde 2 ile 5 arasında bir artış hedefi koyarız. Başka tur operatörü gibi yüzde 30 büyüyeceğiz diye bir olayımız yok. Bizim için yüzde 2 iyi bir rakamdır. Acelemiz yok. VIP misafire hizmet vermenin zorlukları nedir? Yaptığımız işte usül ‘Kazan kazan’dır. Otelimiz çok güzel her şeyi güzel yapıyoruz. Ama ben az kazanıyorsam mutlu olamam ki. Bizim de maliyetlerimiz var. İnsan çalıştırıyoruz ve emek harcıyoruz. Biz personelimizi elimizde tutuyoruz. Yaz aylarında personel sayımız artıyor. Belli giderlerimiz var. Operasyonlardaki araçlarımızı çoğaltmaya çalışıyoruz. Biz otobüs ile hizmet vermiyoruz. Mercedes minibüslerle hizmet veriyoruz. Söz verdiğimiz şeylerin arkasında durmamız lazım. Bizim 100 bin, 500 bin kişi getireceğim gibi bir niyetimiz ve hedefimiz yok. ‘Mehmet, senin işin ne güzel rizikoya girmiyorsun’ diyorlar ama biz bunun için emek ve para harcıyoruz. Turist havadan gelmiyor. Bizim maliyetlerimiz o kadar ucuz değil. VIP misafirler ile çalışıyorsunuz. Consul Travel’ın karşılaştığı sıkıntılar nelerdir? 7-8 farklı ülkeden insanlar çalıştırıyoruz. Bu insanların çalışması için devletten izin almamız gerekiyor. Bu süreç uzun sürüyor. Bunu biraz daha kolaylaştırmaları lazım. En büyük sıkıntımız yabancı personel çalıştırmakta. Elçiliklerden çalışma izni alıyoruz. 3 defa emniyete gidiyoruz ancak bir kişi için izin alabiliyoruz. Bu adamı çalıştıralım mı çalıştırmayalım mı? Sezon 3-4 ay. Bir de şöyle bir sorunumuz var: Taşımacılık konusunda sıkıntılarımız var. Bölgesel yaptırımlar var. Uygunsuz şeyler oluyor. Bize ‘binek araçla turist taşımayın’ diyorlar. Engelleniyoruz. Özel araç ile turisti taşıyamazsak VIP olmaz. VIP misafiri otobüsle mi taşıyacağız? Bu sorunlar bizi hem yoruyor hem de işten soğutuyor.

112

Haber

Günaydın, yurt dışına Antalya’dan adım atacak

Günaydın, ‘Kebap & Steakhouse’ konsepti ile Antalya’daki şubesini hizmete açtı. Yurt dışına açılmak için hazırlıklarını sürdüren Günaydın, yabancı misafirler ile Türk turizminin başkenti Antalya’da buluşacak. Günaydın’ın kurucusu Cüneyt Asan, Tourism Today’a konuştu.

Yıllardır süregelen uzmanlığı ile et severlerin ilk tercihi olan Günaydın, 42. şubesini, Türk turizminin başkenti Antalya’da açtı. ‘Kebap & Steakhouse’ konseptinde Antalya ile buluşan Günaydın, marifetli ustaların dokunuşuyla damaklarda unutulmaz tatlar bırakacak. Antalya’da 3400 m2 kullanım alanında 390 kişi kapasitesi ile hizmet vermeye başlayan Günaydın Kebap & Steakhouse, dekorasyonu ve deneyimli personeliyle damak tadına önem verenlerin vazgeçilmez mekanı olmayı hedefliyor. “Bu güzel şehirde olalım istedik” Günaydın’ın kurucusu Cüneyt Asan, dünyanın en önemli turizm destinasyonlarından biri olan Antalya’da olmaktan dolayı çok mutlu olduklarını söyledi. Antalyalıların Günaydın’ı çok sevdiğini ve kendisine ‘Günaydın’ı Antalya’ya getirin’ şeklinde isteklerin olduğunu hatırlatan Cüneyt Asan, “İstanbul’da Antalya’dan çok sayıda misafir ağırlıyoruz. Antalyalı misafirlerimiz bize ‘Antalya’da bir şube açın’ diyorlardı. Markamız büyüdükçe istekler de arttı. O kadar çok istek ve talep vardı ki bu istekleri artık kıramazdık. Bu güzel şehirde de olalım istedik. Antalya’daki şubemizi de açarak Antalyalılar ile buluştuk. Turizm nedeniyle dünyanın birçok ülkesinden insanlar Antalya’ya geliyor. Burası denizi, havası, doğası ile çok farklı bir şehir. Biz de kendimizi dünyalı görüyoruz. Dünyanın farklı ülkelerinden insanların buluştuğu Antalya’ya Günaydın olarak biz de geldik. Günaydın, sadece Antalyalılarla değil buraya gelen farklı ülkelerden insanlarla da buluşacak. Antalya’da güzel günler yaşayacağımızı düşünüyoruz” dedi. Yabancı misafir ile tanışacak Günaydın’ın Antalya’da önemli bir görevinin bulunduğunu söyleyen Cüneyt Asan, açıklamalarına şöyle devam etti: “Günaydın olarak hedefimiz bu yıldan itibaren Dubai, Londra, Katar, Abu Dabi, New York şubelerini açmaktır. Bunun içinde bu şehirlerde fizibilite çalışmaları yapıyoruz. Antalya’da da turizm büyük bir sektör. Burası 12 milyon yabancı misafir ağırlıyor.

114

Türkiye’de ilk Cüneyt Asan, Günaydın’ın sırrını da açıkladı. Asan açıklamalarına şöyle devam etti: “Biz kasap kökenli olduğumuz için herkesten bir adım öndeyiz. Bir işi yaparken ham maddeniz iyi değilse siz onu iyi mamül haline getiremezsiniz. Ürün varsa ve o ürünü iyi tanıyorsanız bir adım öndesinizdir. Bu nedenle kendi çiftliğimizde 10 bin dana ve 5 bin kuzu besliyoruz. Bu da Türkiye’de bir ilktir. Kendi markası için kendi etini üreten tek markayız. Bu bizim için çok büyük bir avantaj. Biz ürünümüzü çok iyi şekilde mamüle çeviriyoruz.”

Bu anlamda Antalya bizim için çok önemli. Antalya, dünyanın her yerinden ziyaretçi ağırlıyor. Bu insanlar bir şekilde Günaydın ile de tanışacak. Yeni bir aşinalık ve farkındalık yaratmak için yurt dışına çıkmadan onlarla Antalya’da buluşmuş ve tanışmış olacağız. Günaydın Antalya, yurt dışına çıkmadan önce yabancı misafirlerimizle iyi bir tanışma fırsatı sunacak.” Türk kebabını ve etini tanıtacak Cüneyt Asan, Günaydın Antalya ile Türkiye’nin lezzetlerini yabancı misafirlere tanıtmak istediklerini de söyledi. Asan, “Dünyanın en iyi ve lezzetli mutfağına sahip olmamıza rağmen dünya mutfakları içinde yerimiz yok. Dolayısı ile Günaydın’a gelen yabancı misafirlere Türk kebabını en doğru şekilde göstermek istiyoruz.

Avrupa’da Türk Mutfağı ve Türk kebabı dendiği zaman akıllara sadece döner geliyor. Avrupa’da da döner çok kötü yapılıyor. Avrupa’ya adım attığımız zaman dönere de bir standart getireceğiz. En önemli görevlerimizden biri de bu. Günaydın Antalya’da, kebabın yanında steakhouse konsepti de var. Burada Avrupalılara steak’in ne kadar iyi yapıldığını hatta onlardan daha iyi yaptığımızı göstereceğiz. Avrupa’da çok iyi materyal var ama iyi pişirme yok. Biz de ise ikisi birden var. İstanbul’da Avrupa’dan misafirlerimiz geldiği zaman ‘Bu eti nasıl bu kadar iyi yapıyorsunuz. Etin en iyisi bizim ülkemizde var sizin kadar iyi yapamıyoruz’ diyorlar. Doğru pişirme tekniğini bilmedikleri için yapamıyorlar.”

Saygının göstergesi Günaydın Antalya’nın dekorasyonu ve hizmet anlayışını da değerlendiren Cüneyt Asan, “Bir işte toplam kaliteyi yakalamak lazım. Ürün iyi hizmet iyi değil, hizmetiniz iyi mekanınız iyi değilse olmaz. Bunların hepsi önemli. Toplam kaliteyi yakalarsanız işin boyutu değişir. Bu kadar kaliteli boyutlarda bu işi yapmak misafire saygının göstergesidir. Günaydın Antalya’da dekorasyon için çok ciddi bir para harcandı. Bu da buraya gelecek olan misafirlere saygımızdandır” diye konuştu. Öncü olacak Cüneyt Asan, Günaydın’ın Kebap & Steakhouse konsepti ile Antalya’ya gelmesinin diğer markalar için de öncü olacağını söyledi. Asan, “Antalya’da büyük bir potansiyel var. Antalya’ya gelmesi gereken markaların gelmediğini ve geç kaldıklarını düşünüyorum. Bizim gelmemiz diğer markaları tetikleyecektir. Çünkü Günaydın Kebap & Steakhouse olarak Antalya’da çok başarılı olacağız. Bunu gören diğer markalar da buraya gelmek isteyecekler” dedi. 115

Haber

Kaplan Uğur Akkor “Golf turizmi için yeni sahalar açılmalı”

Crystal Tat Beach Golf Resort & Spa Genel Müdürü Kaplan Uğur Akkor, Türkiye’nin golf turizminden daha fazla yararlanabilmesi için yeni sahaların açılması gerektiğini söyledi. Akkor, ayrıca golf sahalarına karşı çıkan çevreci ve köylülerin de golf ve golf sahaları hakkında bilinçlendirilmesi gerektiğini dile getirdi. Crystal Tat Beach Golf Resort & Spa Genel Müdürü Kaplan Uğur Akkor, Türkiye’nin golf turizmden daha fazla pay alması için yeni sahaların yapılması gerektiğini söyledi. Olumsuzluklar golf turizmini etkiler Yüksek sezonda Antalya-Belek’teki golf sahalarının yeterli gelmediğini söyleyen Akkor, “Manavgat’ta golf sahası projeleri vardı ancak olmadı. Alanya’da ise 11 tane golf sahası için bir proje bulunuyor. Bu sahaların Türk turizmine kazandırılması gerekiyor. Golf turizminden daha fazla pay alabilmemiz için bu sahaların devreye girmesi lazım. Belek’te yüksek sezonda bir sahada 400 oyuncu oluyor. Her oyunca 9 dakikalık aralarla bu sahada tura çıkıyor. Bazen sahadaki trafik sıkışıyor. Böyle olunca golfçüler hem oynadıkları oyundan hem de sahadan keyif alamıyor. Bu durum golf turizmimizi olumsuz etkiliyor” dedi. Sahalara karşı çıkanlar bilinçlendirilmeli İnsanların golf sahaları ile ilgili yanlış bilgilendirildiğini de söyleyen Akkor, “Golf demek ormanların yok edilmesi anlamına gelmiyor aksine golf sahaları ormanları koruyan bir yapıdır.

116

Bu nedenle öncelikle çevrecilerin ve köylülerin bilinçlendirilmesi de gerekiyor” dedi. “Öncelikle halk tanımalı” Kaplan Uğur Akkor, golf turizminin gelişmesi için Türkiye’deki golf oynayanların da sayısının artması gerektiğini söyledi. Akkor, “Sadece Fransa’da 1 milyonun üzerinde lisanslı golfçü bulunuyor. Bu rakam Türkiye’de bin 200. Golfü öncelikle halkımıza iyi anlatmamız ve tanıtmamız gerekiyor” dişe konuştu.

117

Haber

İzmir Turizm Ödülleri sahiplerini buldu

“2015 Yılı İzmir Turizm Ödülleri” sahiplerini buldu. İzmirli turizmcilerin büyük ilgi gösterdiği törene, İzmir Valisi Mustafa Toprak ve TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy da katıldı. Turizm Haftası, 2015 Yılı İzmir Turizm Ödülleri töreni ile son buldu.

118

Bu yıl 39’uncusu kutlanan Turizm Haftası, İzmir Sabancı Kültür Sarayı’nda düzenlenen “2015 yılı 7’inci Turizm Ödülleri” organizasyonuyla birlikte son buldu. Geceye, başta İzmir Valisi Mustafa Toprak, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Sırrı Aydoğan, İzmir Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz, Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Başkanı (ETİK) ve Türkiye Otelciler Federasyonu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler ile ETİK Yönetim Kurulu Üyeleri olmak üzere turizm camiasının önde gelen isimleri katıldı

Turizm diğer sektörlerin öncüsü Gecede bir konuşma gerçekleştiren İzmir Valisi Mustafa Toprak şu açıklamaları yaptı: “Bir taraftan yerel yönetimlerimiz, Büyükşehir Belediyemiz, Kaymakamlıklarımız, Turizm İl Müdürlüğümüz, turizm yatırımcılarımız, valiliğimiz, İZKA’nın ve vatandaşlarımızın tüm katkılarıyla önemli gelişmeler oluyor. Bununla birlikte turizm, koordinasyon içerisinde bir işbirliği sağlanarak daha da derlenip toparlanacaktır. Bu işler biraz da organizasyon işidir. ETİK gibi meslek örgütlerimiz her noktada olduğu gibi İzmir’e de turizm adına daha fazla turistin gelmesi için gerekli katkıları sağlıyorlar. Ben kendilerine çok teşekkür ediyorum. Ülkemizin 2023 yılı hedefi 50 milyon turist, 50 milyar dolar gelirdir. Bu rakamlara 2023 yılından önce 3 ya da 5 yıl içerisinde de ulaşılacağına inanıyorum. Ülkemizin milli ulusal bütçesini, özellikle ana gelir kalemlerinde turizm gelirinin çok önemli bir gelir olduğunu, katkı sağladığını ve istihdamı, sadece turizm sektörü olmamakla birlikte turizmi diğer sektörlerin öncüsü olarak kabul edersek, 50’ye yakın alt sektöre de lokomotif görevi gördüğünü görmemiz lazım. Ülkemiz turizm sektöründe iyi işler çıkardığında diğer sektörleri de yanında sürüklüyor. Özellikle turizm çeşitliliğine giderek sağlık, kongre, golf ve buna benzer spor branşlarını da geliştirterek termal turizmdeki altyapıyı da değiştirdiğimizde ve uluslar arası eğitim merkezi noktasına getirdiğimizde hem rakam; hem de katma değeri ve geliri yüksek olan bir turizm yapısını da sağlamış oluruz.”

Ödül kazananlar: Turizm Profesyoneli: Funda Çam - Wyndnam Grand İzmir Özdilek Konaklama Tesisi (Resort Otel): Boyalık Beach Hotel Spa Çeşme Konaklama Tesisi (Şehir Oteli): Hilton İzmir

42 milyonluk potansiyel ETİK Başkanı Mehmet İşler ise Turizm Haftası kapanış gecesinde şu açıklamaları yaptı: “1982 yılında teşvik kanunumuzun çıkmasından sonra toplam turist sayımız 1 milyon 400 bindi. Bugün, 2015 yılı itibariyle gelen turist sayımız ise 37 milyon oldu. Bu seyahatlere yurt dışından gelen kendi vatandaşlarımızı da katarsak Türkiye, yaklaşık 42 milyonluk bir potansiyeli oluşturuyor. 1 milyar 387 milyon olan dünya turist sayısı da her yıl yüzde 3 ila 4 artıyor. 1982 yılında yatak sayımız toplam 62 bindi. 2015 yılında ise 2 buçuk milyon yatak sayısına “ulaştık. Turizm gelirlerimiz 1982 yılında 400 milyon dolardı. Bugün itibariyle 36 milyar dolar civarında bir girdimiz var. 1982 yılında Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli tesis sayımız 596 taneymiş. Bugün ise 5 bin tane tesis yarattık. Yılda 2 buçuk milyar dolar sadece otellerimizde teknik servis bakım onarım bedeli ödüyoruz. İstihdamın yüzde 16 buçuğunu, cari açığın yüzde 25’ini ve ihracatımızın da yüzde 21 buçuğunu oluşturuyoruz. İzmirli turizmciler olarak yüzde 11 buçuk, ihracatla birlikte yüzde 15’lere varan istihdam sağlıyoruz. Salonu dolduran kardeşlerimizle birlikte biz bu başarı hikayesini yazdık. Elimizi taşın altına koyarak yarattığımız istihdam ve turizm girdisiyle biz bir başarı yarattık. Dediklerimi de veriler gayet açık bir şekilde doğruluyor. Bu yüzden başarılarından dolayı salonu dolduran kardeşlerimi alkışlıyorum.”

Profesyonel Turizm Rehberi: Konstantino Reggio Sağlık Turizmine Katkı: MedicalPark Hastaneler Grubu Seyahat Acentesi: İtaltur Turizm Seyahat Acentesi Tur Operatörü: Turkuaz Turizm Şef Aşçı: Necdet Polat Yeme İçme ve Eğlence Tesisi: Beğendik Abi Lokantası Onur Ödülü: Zuhal Yorgancıoğlu Özel Ödül: Nevzat Peker

Ödüller dağıtıldı Açılış konuşmalarının ardından yapılan ödül töreninde “2015 Yılı İzmir Turizm Ödülleri” sahiplerini buldu. Ödül kategorilerini ise yılın turizm profesyoneli, profesyonel turizm rehberi, şef aşçı, resort otel, şehir oteli, yeme – içme ve eğlence tesisi, seyahat acentesi, tur operatörü, sağlık turizmine katkı, jüri özel ödülü ve onur ödülü oluşturdu. 2015 yılı Jüri Üyeleri ise İzmir İl, Kültür ve Turizm Müdürü Abdülaziz Ediz, ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, TÜRSAB İzmir Bölge Yönetim Kurulu Üyesi Osman Kızılıtuğ, İzmir Turizm Rehberleri Odası Başkanı Nebil Altınel, Ege Turizm Derneği Başkanı Önder Kayın, İzmir Aşçılar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Necmettin Erşahin, Dokuz Eylül Üniversitesi Prof. Dr. Alp Timur, Ege TV’den Erkan Kocabaş ve Anadolu Ajansı’ndan Tolga Albey oldu. 119

Haber

BTİOYO-BİTYO 40. yılını kutladı Türkiye’nin en köklü turizm üniversitesi olan, turizm okulları içinde ilk mezunlar derneğini hayata geçiren ve sektörün tarihine tanıklık eden Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi (BTİOYO-BİTYO), 40. yılını düzenlenen etkinliklerle kutladı. 3 gün süren etkinlikler yurt içi ve yurt dışından gelen çok sayıda BTİOYO mezununu bir araya getirdi.

Gala Yemeği 40. Yıl etkinliklerine Gala Yemeği damga vurdu. Mezunlar başta olmak üzere eğitmenler, emekli eğitmenler, okulun memurları ve görevlilerinin de içinde bulunduğu yaklaşık 600 kişinin katılım gösterdiği Gala Yemeği, coşku içerisinde geçti. Eşleri ve çocukları ile birlikte galaya katılan ve önemli bir beraberlik örneği gösteren BTİOYO mezunları her sene olduğu gibi bu sene de kenetlendi. Gala Gecesi’nde BTİOYO mezunu olup hayatını kaybedenler de unutulmadı.

Kutlama ve etkinlikler Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi öğrencileri ile mezunlarının bir araya gelmesi ile başladı. Buluşmanın ardından Balıkesir Üniversitesi Turizm Fakültesi Konferans Salonu’nda bir açılış programı gerçekleştirildi. Açılışa Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Edip Uğur, Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Özdemir ve çok sayıda BTİOYO mezunu katıldı. Turizm sektörüne damga vurdular Programda bir konuşma gerçekleştiren Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt, bugüne kadar 6500 mezun verdiklerini belirterek, BTİOYO mezunlarının turizm sektörüne damga vurduğunu söyledi. Balıkesir Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kerim Özdemir ise BTİOYO mezunlarının ülkenin dört bir yanında Balıkesir’i başarı ile temsil etmesini gururla izlediklerini ifade etti. Farklı etkinlikler düzenlendi Açılış konuşmaları ve teşekkür plaketleri sonrasında sergi açılışları, Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Uygulama Mutfağı açılışı, BTİOYO Müzesi, Mezunlar Anı Defteri Açılışı, Kantin Etkinlikleri, Btiyatro, Halı Saha Turnuvası, gibi farklı etkinlikler gerçekleştirildi.

120

Balıkesir’e hareket kattılar Yurt dışı ve yurt içinde önemli görevlerde bulunan yönetici, yatırımcı ve akademisyenlerin aralarında bulunduğu BTİOYO mezunları, Balıkesir sokaklarında gezerek şehir ile hasret de giderdi. Yüzlerce BTİOYO mezunu Balıkesir caddelerini hareketlendirerek şehre renk kattılar. Etkinliklerin son gününde ise 40. Yıl Kahvaltısı, 40. Yıl Dersi ve Sembolik Diploma Töreni ve 40. Yıl Fidan Dikimi ile son buldu. BTİOYO mezunları, 3 gün süren etkinlikleri organize eden ve yine BTİOYO mezunu olan Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Cevdet Avcıkurt, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Ahmet Köroğlu ve Yrd. Doç. Dr. Sabahattin Karaman’a teşekkür ederek Balıkesir’den ayrıldı.

Haber

Dedeman Hotels’in

16 oteli İstanbul’da buluştu Yurt içi ve yurt dışında toplam 16 otel ile hizmet veren Türkiye’nin ilk uluslararası otel zinciri Dedeman Hotels & Resorts International’ın tüm otellerinin genel müdürleri ve merkez ofis yöneticileri “Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Yönetim Toplantısı”nda bir araya geldi.

Misafirlerine 50 yıla yakın süredir bulundukları şehrin en güzel bölgelerinde profesyonel çalışanlarıyla hizmet veren Dedeman Hotels & Resorts International’ın, yurt içi ve yurt dışındaki 16 otelinin genel müdürleri ile merkez ofis yöneticileri 7 - 12 Nisan tarihlerinde Dedeman Bostancı’da gerçekleştirilen “Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Yönetim Toplantısı”nda buluştu. Birlikte keyifli vakit geçirdiler Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya ev sahipliğinde gerçekleşen etkinlik kapsamında Dedeman otelleri genel müdürler ve merkez ofis yöneticileri beş gün boyunca yöneticilik odaklı eğitimler almanın ve karşılıklı fikir alışverişinde bulunmanın yanı sıra Dedeman Ailesi olarak birlikte keyifli vakit geçirdiler. Etkinlik kapsamında gerçekleştirilen “Sonuç Odaklı Yaklaşım Eğitimi”nde Hedefler ile “Her Gün Yapılan İşler Arasındaki İlişki, Hedefe Ulaşamama Durumunda Sebep-Mazeret İlişkisi, Çizginin Altında Ve Çizginin Üstünde Düşünme Kavramları, Sonuçları Elde Edebilmek İçin Kullanılan 4 Adım” konuları masaya yatırıldı. Park Dedeman Levent’i gezdiler Etkinliğe katılanlar ayrıca; açılışa hazırlanan Park Dedeman Levent’i Otel Müdürü Tunay Erdal eşliğinde ziyaret ettiler. Program süresince Otel Genel Müdürleri ve merkez ofis yöneticileri mevcut işleyiş, 2015 stratejik hedefleri ve ilerlenen yolu da değerlendirme ve fikirlerini paylaşma fırsatı buldular. 2014 ödülleri dağıtıldı Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Yönetim Toplantısı’nın sonunda Dedeman Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Banu Dedeman’ın da katılımıyla 2014 yılı değerlendirmelerine göre ödüller dağıtıldı: En Yüksek Brüt İşletme Karı Oranı Ödülü - Park Dedeman Gaziantep Bütçeye Göre En İyi Karlılık Performansı Ödülü - Dedeman Zonguldak En Yüksek Misafir Memnuniyeti Ödülü - Dedeman Konya En Yüksek Çevrimiçi Reputasyon Ödülü - Dedeman Bostancı En Yüksek Doluluk Oranı Ödülü - Dedeman Kapadokya En Yüksek Oda Karlılığı Ödülü - Dedeman Diyarbakır En Yüksek F&B Karlılığı Ödülü - Dedeman Zonguldak Bütçeye Göre En İyi “Ortalama Oda Fiyatı” Performansı Ödülü - Dedeman Rize Fark Yaratan Gelir Projesi Ödülü - Dedeman Konya

121

Haber

Sağlık turizmimizin sembolü Rusya’dan Rus heykeltraş Oleg Kievski, Antalya’da kanser tedavisi gören eşi Mariia Voytko’nun sağlığına kavuşması nedeniyle teşekkür etmek için elleri ile yaptığı “Hayat Ağacı” isimli heykelini Antalya’ya armağan etti.

122

Lenf Kanseri olduğunu öğrenen Mariia Voytko, Rusya’da tedavinin yavaş ilerleyeceğini düşünerek Antalya Sağlık Turizmi Derneği (ANSAT) Başkanı Cengiz Yılmaz aracılığı ile Antalya’da yer alan Memorial&Medstar Kanser Merkezi’ne başvurdu. Yapılan yenilikçi tedavi ve uygulamalarda iki çocuk annesi Mariia Voytko kısa sürede sağlığına kavuştu. Hayat Ağacı ile teşekkür etti Çok sevdiği eşi Mariia Voytko’nun sağlığına kavuşmasına çok sevinen Rus heykeltraş Oleg Kievski, Antalya ve doktorlarına teşekkür etmek için bir heykel yapmaya karar verdi. “Hayat Ağacı” adını verdiği eserini bitiren Rus heykeltraş Kievski, Antalya’daki Mardan Palace’ta düzenlenen bir tören ile heykeli Memorial Sağlık Grubu’na armağan etti.

Memorial Sağlık Grubu’nun da Antalya’ya armağan ettiği heykel Antalya Kültür Merkezi’nde sergilenecek. “Teşekkürler Antalya” Hayat Ağacı’nı Antalya’ya hediye eden Rus heykeltraş Oleg Kievski, Memorial Sağlık Grubu, Prof. Dr. İhsan Karadoğan ve ekibine teşekkür etti. Kievski, “Çok güzel şartlarda tedavi gördük. Prof. Dr. İhsan Karadoğan ve ekibi sanatçı gibi çalıştılar. Profesörlerden hasta bakıcıya kadar herkes tedaviye katkı koydu. ANSAT sayesinde Antalya’ya geldik. Bu heykel benim teşekkürümün bir sembolüdür. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu ağacın aynı zamanda Rusya-Türkiye arasındaki kardeşliği sembolize etmesini de istiyoruz. Teşekkürler Antalya” diye konuştu.

Haber

Think Tank 4

Turizm Düşünce Platformu tarafından organize edilen Think Thank panellerinin 4.’sü The Marmara Antalya’da gerçekleştirildi. Think Thank 4’ün konuları ise “Neden yeni nesil acentecilik” ve “Nöro Marketing” oldu.

Turizmde yeni nesil satış yöntemleri

Panelin ilk konuşmacısı MTS-OTS Genel Müdürü Münci Karakaya “Neden yeni nesil acentecilik” başlığını taşıyan bir sunum gerçekleştirdi. Münci Karakaya, 1998 yılında Windows 98’in çıkmasıyla internette birçok işin daha kolay yapılabilir hale geldiğini, dünyadaki herhangi bir şehirdeki otellerle daha kolay bağlantı kurulabildiğini söyledi. Almanya’da reise bürolarının sayısı azalıyor Turizmde online’nın öneminden bahseden Karakaya, İngiltere’nin yaklaşık yüzde 60’ının online üzerinden tatil satın aldığını belirterek, “Almanya’da ise 70.7 milyon kişi tatil yapıyor. 28.5 milyonu (Yüzde 40) paket tur ve tur operatörleri tarafından organize edilen paketleri alıyor. Paket turların yüzde 85’i reise bürolar tarafından satılıyor. Almanya’nın yüzde 80’i tatil yapıyor. Almanya’daki Reise Büroların 2004’te sayısı 13 bin 730 iken bu sayı 2014 yılında 9 bin 720’ye düştü. Bu rakam Avrupa’nın en yüksek rakamı. 2025 yılında ise Almanya’da acente sayısının 7 bin 720’ye düşeceği tahmin ediliyor. Almanya’da 2500 tur operatörü var. Tur operatörlerinin 5’i pazarın yüzde 60’ını paylaşıyor. Almanya’da sadece bisiklet turları düzenleyen 33 tur operatörü var” diye konuştu. Münci Karakaya, 2015 yılı ile 2025 yılları arasının Süper

124

Speed (Süper hız) çağı olacağını, bu dönemde turizmde her işin çok daha kolay yapılabileceğini, her şeyi akıllı telefonlar veya akıllı saatler ile yapılabileceğini sözlerine ekledi. Türkiye’de internet SunExpress Satış ve Pazarlama Müdürü Emre Bahtoğlu da “Nöro Marketing” hakkında turizmcilere seslendi. Bahtoğlu şöyle konuştu: “Nöro Marketing insan beyninin çeşitli bölgelerine ‘girerek’ hedefi 12’den vurma yollarını arayan pazarlama çalışmalarının tamamıdır. Tüketici davranışının altında yatanın ne olduğunu ortaya çıkarır. Neden Nöro Marketing derseniz Çünkü geleneksel pazarlama artık işe yaramıyor. Çok fazla bilgi, çok fazla yerde sunuluyor ve artık derinlemesine araştıramıyoruz. Artık tüketicimiz daha yüzeysel (ve hızlı) düşünerek karar veriyor. Eskiden: tüketiciye sorardık, neye ihtiyacın var? Satış ve pazarlama konusunda yakın geçmişte: kantitatif ve kalitatif araştırmalar, bu günlerde: ne istersin diye sorup, cevaplarına güvenmiyoruz. Yüz ifadeleri, göz hareketleri, duygusal mimikleri, ses analizleri, kalp atışları ve EEG (elektroansefalogram). Yeni pazarlama araştırmaları: karşılıklı iletişim ile tüketicini ne düşündüğünü değil, konu hakkında nasıl hissettiğini soruyor.”

Haber

Alkoçlar’dan butik otelciliğe yeni yorum

Ege’nin derin mavisini, Alaçatı evlerinin naif dokusunu, şıklıkla bütünleşen eğlence ve tatil anlayışını Alkoçlar “misafirperverliği’ ile sunan “Alkoçlar Exclusive Alaçatı Hotel” kapılarını açıyor.

Alkoçlar Grubu’nun yeni oteli Alkoçlar Exclusive Alaçatı Hotel, Çeşme’nin muhteşem deniz manzarasına eşlik eden 45.000 m2’lik alana kurulu özel konumu, 152 adet birbirinden şık oda ve süitleri, kendine ait özel plajı, iki iskelesi, Türk ve dünya mutfağının eşsiz lezzetlerini sunan restoranları, SPA’sı ve aileler için düşünülmüş çocuk aktivite alanları ile misafirlerini hayallerindeki tatili yaşayabilmeleri için bekliyor. Her şey dahil sistemini, butik otel anlayışıyla birleştiren Alkoçlar Exclusive Alaçatı’da misafirler kendilerini çok özel, çok ayrıcalıklı hissedecek. Beyaz ve romantizm başrolde… Butik otel konforunu, her detayı düşünülmüş kaliteli hizmet anlayışı ile birleştiren Alkoçlar Exclusive Alaçatı’nın dekorasyonunda Alaçatı evlerinin dokusu ön plana çıkıyor. Otelin genelinde kullanılan beyaz renge eşlik eden Ege mavisi ile yeşil peyzaj, aksesuarlardaki romantik dokularla dingin ve huzurlu bir ortam yaratıyor. Çeşme’nin en özel koylarından birinde bulunan Alkoçlar Exclusive Alaçatı’nın kendine ait 350 metrelik plajının yanı sıra hem stili hem de kapasitesi ile dikkat çeken özel havuzları da bulunuyor. Tatlı ve tuzlu su gibi her keyfe ve talebe yönelik özenle kurgulanan havuzlar, denize paralel olarak tasarlanmış. Beach bölümünde bulunan iskeleler ise adeta denizin ortasında, her şeyden uzakta hissini yaşatıyor. Unutulmaz tatil Türk ve dünya mutfağının eşsiz tatlarını yaşatan Alkoçlar Exclusive Alaçatı’nın restoranlarında sunulan seçenekler Çin mutfağından İtalyan lezzetlerine, yaz mevsiminin ve Alaçatı’nın keyfini tamamlayan balıklardan mezelere, ayrıcalıklı sunumlarla hazırlanan açık büfelerden çocukları mutlu eden tatlara kadar uzanıyor. Her yaşa ve zevke hitap eden aktiviteleri ile eğlenceli bir tatil alternatifi de sunan Alkoçlar Exclusive Alaçatı’da çocuklara özel oluşturulan programlar ve hizmetler de yer alıyor. Her şeyin en ince detaylar ile düşünüldüğü Alkoçlar Exclusive Alaçatı, suit odada üç hafta veya daha uzun süreli konaklama yapacak olan misafirlerine özel ücretsiz helikopter servisi ve havaalanından Alkoçlar Exclusive Alaçatı’ya transfer hizmeti sağlıyor. 125

Kısa Haberler

Calista Luxury Resort 250 çocuğu ağırladı Belek’in gözde tesislerinden Calista Luxury Resort, 6 yıl önce başladığı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı etkinlikleri kapsamında bu sene de 250 çocuğu ağırladı. 80’i organ nakli bekleyen toplam 250 çocuk, Calista Luxury Resort’te çok özel bir gün geçirdi. Konu hakkında bir açıklama yapan Calista Luxury Resort Genel Müdürü Ali Kızıldağ, “Çocuklarımızı mutlu ettiğimiz için çok sevinçliyiz. Minik öğrencilerimiz otelimizde hem eğitim aldı hem de turizmi tanıdı. Bölgemizdeki diğer oteller de bu tür etkinlikler yapıyor. Geçen sene Belek’teki oteller 780 öğrenci ağırladı. Biz geçen sene kimsesiz çocukları da ağırlamıştık. Bu sene organ nakli bekleyen 80 çocuğu da burada ağırladık. Toplam 250 çocuk 23 Nisan’da Calista’da doyasıya bir gün yaşadı.”

Award of Excellence, Alva Donna Beach Resort Comfort’un Alva Donna Beach Resort Comfort, Booking.com kullanıcılarının paylaştığı yorumlar neticesinde “Award of Excellence” ödülüne layık görüldü. Alva Donna Beach Resort Comfort, online satış ve yorum sitesi Booking.com tarafından verilen “Award of Excellence” ödülünün sahibi olarak hizmet kalitesini bir kez daha tescillemiş oldu. Tesisin iki yıl içinde almış olduğu ödüllerin ortak özelliğinin misafirlerin tarafsız yorumları neticesinde belirlendiğini söyleyen Alva Donna Beach Resort Comfort İşletme Müdürü İsa Bakar, “Otelimizin misafir memnuniyetine vermiş olduğu önem ve kaliteli hizmet anlayışının ödüller ile tescillenmesi bizleri çok memnun etti. Aldığımız ödüller, misafirlerimize daha iyi hizmet verebilmek amacıyla bizleri daha çok çalışmaya teşvik ediyor” dedi.

Corendon Airlines filosunu büyüttü Sene başında logolarını yenileyen Corendon Airlines’ın filosunun 11. uçağı Boeing 737-800 tipi TJ-S, yeni logo ile kaplanmış gövdesi ile ilk uçuşunu gerçekleştirdi. Siera’nın yeni logolu gövdesi kadar son teknoloji ile modifiye edilmiş kanat uçları da dikkat çekti. “Yeni nesil kıvrık kanat ucu” olarak tanımlanan “Split-Scimatar Winglet” özelliği sayesinde yakıt ve karbon salınımı tasarrufu sağlanırken performans artışı da amaçlanıyor. Bu da yaklaşık olarak, uçak başı yıllık 170.000 litre jet yakıtı ve 476 ton karbondioksit salınımı tasarrufu anlamına geliyor. Dolayısı ile performansı arttıran yenilik; 1135 kilogram yük kapasitesi veya 140 kilometre menzil artışı avantajı sağlıyor.

Thomas Cook’un acentaları Antalya’da kıyasıya yarıştı Dünyanın en önemli seyahat acentalarından Thomas Cook’un bu yıl 9’ncusunu düzenlediği Thomas Cook Travel Games 2015, 19-22 Nisan tarihleri arasında Antalya Belek yöresinde yapıldı. 105 bin m2 üzerine inşa edilen kapalı, açık ve su sporları tesisleri ile 50’den fazla spor branşına ve kamplara ev sahipliği yapan modern bir spor kompleksi olan Gloria Sports Arena’da ‘Olimpiyat Ruhu’ ana teması ile gerçekleşen final etkinliğinde takımlar madalya kazanmak için hem kıyasıya mücadele etti hem eğlendi. Thomas Cook İşletme Müdürü Dr. Carsten Seeliger, “Travel Games 2015 katılımcıları olarak Gloria Sports Arena’nın hepimizi hayran bırakan tesislerinde unutulmaz bir gün geçirdik. Katılımcıların podyuma çıkabilmek için atlet olmalarına gerek yok. Önemli olan bilgiye sahip olmak ve hep birlikte takım ruhuyla mücadele edebilmek” dedi. Seeliger, ayrıca 3 gün süreyle Thomas Cook seyahat acentaları çalışanlarını misafir eden Gloria Golf Resort ekibine güler yüzlü konukseverlikleri için teşekkür etti. 126

Endüstriyel buzdolabı enerji verimliliğinde Öztiryakiler damgası Öztiryakiler buzdolapları, monoblok baskı kabini ile HACCP standartlarına ve hijyen şartlarına uygun olarak tasarlanmıştır. Bunun yanında, kabin içi raf kullanımı pratik ve kolay temizlenebilir özelliği ile ergonomiktir. Soğutma sistemleri mekanik tasarımları, izolasyonları, teknolojileri ve kontrol üniteleri ile benzer sınıftakilerle enerji verimliliği ön plandadır. Her ölçekteki işletme tarafından tercih edilen soğutucu ürün grubunun yeni üyesi buzdolapları, bilgisayar ortamına bağlanarak tek bir merkezden diğer buzdolapları ve soğuk odalarla birlikte bilgisayar ortamında ve internette izlenebiliyor. Ayrıca merkezi soğutma sitemlerinde dünyada yeni kullanılmaya başlanan bir teknolojiyi ilk kullanan firmalardan biri olan Öztiryakiler, soğutma cihazlarını kademeli olarak %10-%100 aralığında kontrol edilebiliyor ve bu sayede yüksek enerji tasarrufu sağlayabiliyor. Öztiryakiler buzdolaplarında kullanılan mikro işlemci sayesinde HACCP gıda güvenliği, kapı açık alarmı ve yüksek kondenser sıcaklığı alarmı gibi güvenlik önlemleri standart olarak sunuluyor. Opsiyonel olarak cihazlara USB port takılabiliyor böylece adetsel olarak daha az buzdolabı kullanan küçük işletmeler merkezi izleme sistemi yerine usb disklerine dataları kaydederek bilgisayarlarında günlük veya haftalık olarak takip yapabiliyor.

Kısa Haberler

Magic Life Jacaranda’dan örnek davranış Magic Life Jacaranda Hotel’de toplanan kullanılmayan veya az kullanılan eşyalar Manavgat Belediyesi bünyesinde hizmet veren Sosyal Market’e bağışlandı. Otel misafirlerinin unuttuğu ya da bağışladığı kıyafetler ile çalışanların topladığı eşyalar özenle seçilerek ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmak üzere “Sosyal Market”e götürüldü. Magic Life Jacaranda Hotel çalışanları ayrıca Manavgat Belediyesi’nde Kültür ve Sosyal İşler Müdürü Halis Akkaya’yı ziyaret etti. Halis Akkaya, Sosyal Market’in öneminden bahsederek, “Magic Life Jacaranda Hotel’e de hassasiyetlerinden dolayı teşekkür ediyoruz” dedi. Magic Life Jacaranda Hotel Genel Müdürü Murat Uçar da otellerin yalnız ticarethane olmadığını, sosyal sorumluluk projeleri ile bölge halkının da yanında olmanın önemini vurgulayarak, bu gibi desteklere devam edeceklerini söyledi.

Hilton Garden Inn, Türkiye’deki 31. tesisini açtı Hilton Worldwide’ın lüks ve uygun fiyatlı ödüllü otel markası Hilton Garden Inn, markanın dünya çapında 600’yü aşan portföyüne dahil olan Hilton Garden Inn Çorlu’nun açılışını bugün duyurdu. Santeks İplik ve Brode A.Ş’ye ait olan yeni Hilton Garden Inn Çorlu’nun işletmeciliği AB Danışmanlık – Ahmet Bilgin tarafından yapılıyor. Hilton Garden Inn Global Başkanı Adrian Kurre, konuyla ilgili olarak, “Türkiye şirketimiz için çok önemli bir pazar. Geçen yıl, Hilton Worldwide Türkiye’de sekiz tesis açılışı yaptı. Bu yıl da Türkiye’deki Hilton Garden Inn portföyümüzü büyütmek için sabırsızlanıyoruz” dedi. Kurre “Ocak ayında açılışını yaptığımız Hilton Garden Inn İstanbul Atatürk Havalimanı otelimizden sonra Türkiye’deki en yeni tesisimiz olarak Hilton Garden Inn Çorlu’nun açılışını yapmaktan heyecan duyuyoruz.”

Karcher, turizmdeki liderliğini arttırarak sürdürüyor 1935’den bu yana temizlik makine, ekipman ve aksesuarlarının yanı sıra temizlik kimyasal ve deterjanları üretmekte olan Karcher, dünya üzerinde 190’ı aşkın ülkede 40.000 satış noktasıyla kullanıcılara hizmet sağlamaya devam ediyor. Sanayi devi Karcher, temizlik makineleri sektöründeki 80 yıllık üretim/satış liderliğini; Karcher Türkiye olarak Türkiye’de de 15 yıldır sürdürüyor. Karcher, Türkiye’de turizmin kalbinin attığı Akdeniz Bölgesi’nde de güçlü iş ortağı Kristal Endustriyel ile sektördeki liderliğini her geçen gün arttırarak devam ettirmeyi hedefliyor. Karcher’in hem ürün grubunu ve hizmetlerini bir arada müşterilerle buluşturan, tüm dünyada aynı konseptle hizmet vermekte olan Karcher Center ve Karcher Store yapılanmasının Türkiye’deki 15.si olan “Karcher Store Kristal” Haziran ayında Antalya’daki turizmcilerle buluşacak. 128

Evinoks’a Kreatif Ürün Ödülü Akbank’ın ana sponsorluğunda, Vodafone, DHL Express ve Dünya Gazetesi’nin katkılarıyla gerçekleştirilen “İhracatın Yıldızları-İhracatı Teşvik Ödülleri” İstanbul Swissotel’de gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Evinoks, geliştirmiş olduğu “Akıllı Büfe Yönetim Sistemleri” diğer adıyla “I-Buffet” ürünü ile kreatif ürün ödülü dalında ikincilik ödülünü kazandı. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’la birlikte ihracat ve iş dünyasından seçkin konukların katıldığı törende, Evinoks adına ödülü alan Evinoks Yönetim Kurulu Başkanı N. Coşkun İrfan, “Evinoks sektöründe Türkiye’nin lider ismi olmaya, dünyada marka olma yolunda hızla ilerlemeye devam etmektedir. Yenilik düşüncesini benimseyen çalışmalarıyla fark yaratarak, inovatif çizgimizden şaşmadan, yeniliklerin öncüsü olmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Devalüasyona rağmen yüzde 40 artış planlanıyor Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) ve Alanya Tanıtma Vakfı (ALTAV) Yönetim Kurulu Üyesi Elvan Güneş, Azerbaycan turizm pazarının nabzını tuttu. Elvan Güneş, yaptığı görüşmelerden elde ettiği bilgileri ve izlenimlerini şöyle aktardı: “Azerbaycan Tanıtma Müşaviri Ahmet Seyit Aslan’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen fuara Alanya Tanıtma Vakfı (ALTAV) olarak iştirak ettik. Çok etkili ve verimli bir fuar süreci geçirdik. Bu pazarda yaklaşık yüzde 35 devalüasyon olmasına rağmen yüzde 40 artış planlanmış. Geçen yıl yaklaşık 630 bin kişi ülkemize gelmiş” dişe konuştu.

Haber

Hilton Worldwide

Türkiye’de 4 otel daha açacak Hilton Worldwide, Türkiye’de orta ölçekli pazarda Hilton Garden Inn ve ekonomi sınıfındaki Hampton by Hilton markaları altında dört yeni otel açmak için anlaşmaya vardı. Bu son anlaşmalarla birlikte, Türkiye’de 60. yılını kutlayan Hilton Worldwide’ın halihazırda faaliyette olan ve açılması planlanan otellerinin toplam sayısı 60’ı geçti. Türkiye’deki 60. yılını kutlayan Hilton Worldwide faaliyette olan ve açılması planlanan otellerinin sayısını 60’a çıkardı. Hilton Garden Inn portföyüne Isparta ve Safranbolu’yu eklerken, Hampton by Hilton da Kahramanmaraş ve İzmir Aliağa’daki yeni otelleriyle hizmet verecek. Dört otelin de 2016’da açılması bekleniyor. “Türkiye’deki portföyümüzü daha da güçlendirecek” Hilton Worldwide Avrupa ve Afrika Geliştirmeden Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Patrick Fitzgibbon konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton otellerine olan talep de arttı. Bu son anlaşmalar, Avrupa’nın en önemli turistik merkezlerinden biri olan Türkiye’deki portföyümüzü daha da güçlendirecek.” “Planımızda 20’den fazla otel var” Hilton Worldwide Odaklı Hizmetler ve Hampton Marka Yönetimi Global Başkanı Phil Cordell, “Odaklı hizmet markalarımız ile yedi yıl önce Türkiye pazarına girdik. Şu an da 10’dan fazla Hilton Garden Inn ve Hampton by Hilton otelimizle hizmet veriyoruz; planlarımız arasında, bu tesislere 20’den fazla otel daha eklemek var. Türkiye’nin önemli şehirlerinde açacağımız bu otellerde ilk konuklarımızı ağırlamak için sabırsızlanıyoruz” dedi.

Hilton Garden Inn Isparta Hilton Garden Inn Isparta, 12 katlı binasında 150 odayla hizmet verecek. Şener Gıda Mağazacılık İnşaat Turizm San. Tic. A.Ş. adına Hilton Worldwide tarafından yönetilecek olan tesisin 2016’nın ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor.

Hampton by Hilton Kahramanmaraş 80 odası ile hizmet verecek olan Hampton by Hilton Kahramanmaraş’ın binası kapsamlı bir restorasyondan geçiyor. Otelin 2016’nın üçüncü çeyreğinde kapılarını açması bekleniyor. Otel, Bellizade Turizm Otelcilik Gıda San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından işletilecek.

Hilton Garden Inn Safranbolu 128 odalı Hilton Garden Inn Safranbolu, restoranı, bahçe ve lobi barları ile hizmet verecek. Tesis ayrıca bağımsız işletilen dahili bir spa’ya da sahip olacak. Pürpa Turizm ve Otelcilik San. Ve Tic. A.Ş. adına Hilton Worldwide tarafından işletilecek olan otelin 2016’ın ilk çeyreğinde açılması bekleniyor.

Hampton by Hilton Izmir/Aliağa Hampton by Hilton Aliağa, konuklarına 117 odanın yanı sıra ortalama 44 metrekarelik beş toplantı salonuyla hizmet verecek. İmtiyaz hakları Hilton Worldwide tarafından yeni sahibi İzmir Mühendislik Müşavirlik Makine ve Demir Çelik Sanayi Ticaret A.Ş.’ye verilecek otelin 2016 başında açılması planlanıyor. 129

Kısa Haberler

Pegasus, ilk çeyrekte yine pazardan daha hızlı büyüdü 2015 yılı Ocak - Mart dönemini kapsayan ilk çeyrek trafik sonuçlarını açıklayan Pegasus Hava Yolları, toplam misafir sayısını bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 10,8 artırarak 4,52 milyona yükseltti. 2014 yılı ilk çeyreğinde 80 olan hat sayısı, bu yılın ilk çeyreğinde 89’a ulaşan Pegasus’un, iç hat pazar payı yüzde 28 dış hat pazar payı ise yüzde 12,3 olarak gerçekleşti. Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Sertaç Haybat; “2014’ü çift haneli ve pazardan hızlı büyüyerek, kapatmıştık. 2015 yılına da hızlı bir giriş yaptık. Devlet Hava Meydanları İşletmesi Genel Müdürlüğü’nün (DHMİ) istatistiklerine göre bu yılın ilk çeyreğinde sektörde toplam misafir sayısı yüzde 7,7 artış gösterirken bizim toplam misafir sayımız yüzde 10,8 artış gösterdi. Pegasus, yine aynı dönemde pazardan %40 daha hızlı büyüyerek geçen yıllarda olduğu gibi çift haneli büyümesini sürdürdü. Sektörün büyümesine katkı sağlayan ana oyunculardan biri olarak, daha çok misafirimizi uygun fiyatlarla gidecekleri yere ulaştırmaktan mutluluk duyuyoruz.” dedi.

Sennacity, Almanya ve Uzakdoğu’yu hedefliyor Sennacity Hotel, Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle turizm’in yeni gözdesi Eskişehir’i dünya pazarlarında tanıtmaya hazırlanıyor. Eskişehir’e yurt dışından gelen turistlerin %10’luk bir dilimde olduğunu ve bu oranı arttırmak için yurtdışı fuarlar ile sosyal medyayı etkin bir şekilde kullandıklarını belirten Sennacity Hotel Genel Müdürü Kaan Erdin, “Bölgemiz, daha ziyade yerli turist ağırlıyor. Dış pazardan gelen misafirler de, iş amaçlı olarak geliyor. Yabancı misafirlerimizin payı %10’u buluyor. Hedef pazar olarak, Almanya ve Uzakdoğu ülkelerini planlıyoruz. İlgili fuarlara katılarak, online kanalda farklı aksiyonlarla hedef pazarlara ulaşacağız” dedi. 130

Sandıklı Thermal Park Hotel 5 yaşında Sandıklı Thermal Park Hotel‘in 5. yılını düzenlediği organizasyon ile kutladı. Kutlama, Sandıklı Thermal Park Hotel Genel Müdürü Ahmet Yılmaz Yavuz, Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yusuf Aydın, Yönetim Kurulu Üyeleri ve misafirlerin katıldığı barbekü partisi ile başladı. Sandıklı Thermal Park Hotel’in 5. yıl etkinliği çerçevesinde düzenlenen gala gecesi de yoğun bir ilgi gördü. Gecede Milletvekili Ahmet Toptaş, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi Rektörü Mustafa Solak, Sandıklı Kaymakamı Faik Arıcan, Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Çöl ve protokol üyeleri de yer aldı. Gecede Sandıklı Thermal Park Hotel Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yusuf Aydın, Yönetim Kurulu Üyeleri, Genel Müdür Ahmet Yılmaz Yavuz, departman müdürleri ve 5.yılını dolduran personellere plaketleri takdim edildi.

Mövenpick Hotel İzmir’de 5 görev değişikliği Mövenpick Hotels&Resorts’un İzmir’deki 5 yıldızlı oteli Mövenpick Hotel İzmir’de 5 birimde terfi ve görev değişikliği yapıldı. Mövenpick Hotel İzmir’de açılışından bu yana Yiyecek&İçecek bölümünde farklı departmanlarda görev alan Gökhan Çakır, yiyecek ve içecek müdürlüğüne, otelin 2 senedir Executive sous şef pozisyonunu başarıyla yürüten Murat Yıldız ise executive şefliğe terfi etti. 2012 yılından bu yana otelin halkla ilişkiler müdürlüğünü yapan Merih Hasaltun Yumlu, görevine halkla ilişkiler ve kalite müdürü olarak devam edecek. İzmir’in önde gelen firmalarında insan kaynakları bölümünde çalıştıktan sonra Mövenpick Hotel Izmir ile turizm sektörüne adım atan Buket Sevin de insan kaynakları müdür yardımcısı pozisyonuna terfi etti. 7 senedir otelin teknik servis bölümünde çalışan Mesut Atik ise teknik servis müdür yardımıcılığına atandı.

Can Özkan, Antakya Ottoman Palace’ta Yaklaşık 28 yıldır Antalya’da 5 yıldızlı otellerde görev yapan Can Özkan, Antakya Ottoman Palace’ın yeni Genel Müdürü oldu. Konu hakkında bir açıklama yapan Özkan, “’Yıllar sonra askerliğimi yaptığım bölgede, bu seçkin tesise birikim ve deneyimlerimi aktaracak olmaktan son derece mutluyum” dedi.

Haber

Aylar öncesinden uçak biletini alıp seyahati planlamak ve kısa süreli yurtdışı tatillerine çıkmak bu yılın seyahat trendlerinin başında geliyor. Tatilsepeti.com’un yaptığı araştırmaya göre, özellikle çalışan kesim, havayolu firmalarının uygun fiyatlı kampanyaları sayesinde 50 Euro’dan başlayan fiyatlarla biletlerini satın alıp, aylar öncesinden 3-4 günlük yurtdışı seyahatleri planlayabiliyorlar.

2015’

3-4 günlük in yurtdışı turizm trendi: seyahatleri

Son dönemlerde birçok kişi seyahat planlarını en az 6-7 ay önceden tamamlıyor, uçak biletlerini satın alıyor ve heyecanla tatil gününün yaklaşmasını bekliyorlar. Bu durumun yılın seyahat trendlerinin başında geldiğini belirten Tatilsepeti.com Genel Müdürü Koray Küçükyılmaz, havayolu firmalarının uygun fiyatlı kampanyalar uygulamasının ve bu yılki resmi tatillerin bu trendde büyük etkisi olduğunu belirtti.

23 Nisan perşembeye, 1 Mayıs cuma gününe, 19 Mayıs ise salıya denk geliyor. Çalışanlar bu tatilleri yıllık izinleriyle birleştirerek tatil planları yapmayı tercih edebiliyorlar. Ayrıca son zamanlarda, özellikle yurtdışı tatillerinde bazı destinasyonların tercih edilirliği yükseliş gösteriyor. Roma ve Paris liderliğini korurken, Napoli, Lyon, Valencia, Amsterdam ve Edinburg gibi lokasyonların da popülaritesi hızla artıyor.”

Koray Küçükyılmaz, seyahat tutkunlarının çoğunluğunun, özellikle yurtdışı tatilleri için 6-7 ay önceden biletlerini aldıklarını, 3-4 günlük yakın lokasyon tatillerini ya da 3 aylık uzun seyahatleri tercih ettiklerini belirtti. Konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Birçok tatilci artık havayolu firmalarının uygun fiyatlı kampanyalarını takip ediyor ve seyahatlerini aylar öncesinden planlıyorlar. Bu doğrultuda, 50 Euro’dan başlayan uçak bileti ve gecelik 15 Euro’dan başlayan konaklama seçenekleriyle tatil yapma fırsatını yakalayabiliyorlar. Tüm bunların yanı sıra, kısa süreli tatil planlarında bu yılki resmi tatillerin de büyük etkisi bulunuyor.

131

Kısa Haberler

Evinoks’un zincir otel projeleri göz kamaştırıyor Evinoks Servis Ekipmanları, faydalı ürün ve farklı tasarım sunabilmek, fark edilebilir mekanlar yaratabilmek için çalışmalarına devam ediyor. Otellerin mimarisine göre her projesini farklı tasarlayan firma, proje öncesinde tasarım departmanında yoğun çalışmalar gerçekleştirerek otellerin proje ve uygulama taleplerine özel, şık çözümler sunuyor. Dev otel zincirleri ile iş ortaklığına çok önem verdiklerini bildiren Evinoks Yönetim Kurulu Başkanı N. Coşkun İrfan, bu markaları Evinoks kalitesiyle buluşturmaya devam edeceklerini söyledi. Evinoks; Hilton, Sheraton, Mövenpick gibi devlerle çalışmasının yanı sıra, 2015 yılında da Rixos Hotels gibi çok özel ve iddialı projelere imza atmaya devam ediyor. Bir otelin misafirlerine sunmak istediği hizmet kalitesini en üst seviyeye çıkaracak şekilde çözümler üreten Evinoks, Rixos seçkinliğine uygun bir proje gerçekleştirdi.

BIX Kurumsal’dan turizmcilere reklamasyon etkinliği BIX Kurumsal ve Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği’nin (POYD) işbirliğinde organize edilen Reklamasyon Yönetimi etkinliği, Miracle Deluxe Resort’te gerçekleştirildi. Etkinlik içerisinde, BIX Kurumsal Hukuk Danışmanları, Av. Fulya Baykal ile Av. Banu Altunlu Reklamasyon Yönetimi ile ilgili temel bilgiler vererek, reklamasyon konusunun hukuki boyutlarını değerlendirdi. Konu hakkında bir açıklama yapan Bülent Dokuzluoğlu “BIX Kurumsal olarak, Türkiye’nin turizm başkenti olan Antalya’da faaliyete başladığımız 2005 yılında beri, çok sayıda işletmeye, gıda hijyeni, misafir güvenliği ve ISO standartları konusunda denetim ve danışmanlık hizmetleri vermekteyiz. Bu çalışmalar sırasında, sektörümüzde reklamasyon yönetimi konusunda otel işletmelerinde farklı uygulamalarla karşılaştık” dedi.

Ekolojik tatil konseptli Viverde, Antalya’da Turizm sektörünün dünya lideri Alman tur operatörü TUI, Viverde konseptli oteller zincirine Berke Ranch’i de ekledi. Turizm alanında 1995 yılından bugüne hizmet veren Berke Ranch, Türkiye’nin en güzel sahil bölgesi olan Antalya’da, Toros Dağlarının eteklerinde yer alıyor. Doğa sporları, at tutkunları ve doğaseverler için mükemmel bir tatil fırsatı sunuyor. Toroslar’ın ikinci yüksek tepesi Tahtalı Dağı’nın “2365m.” ve Ağva deresinin buluştuğu bir noktada konumlanan otel, büyüleyici konseptiyle adeta bir cenneti andırıyor. Butik otel olarak yıllardır kaliteli hizmet veren Berke Ranch, yeşil yaşam, tatil anlayışı ile tüm doğa severleri farklı bir tatil deneyimi yaşamaları adına eşsiz güzellikte ki bu mekana bekliyor.

Öztiryakiler, Ulusal Aşçılık Kampı’nda şeflerin yanındaydı Aşçılık Okulu Mezunlar Derneği (ASOMDER) tarafından organize edilen 1. Ulusal Aşçılık Kampı 25 Nisan-2 Mayıs tarihleri arasında gerçekleştirildi. Kamptaki workshop ve eğitim mutfaklarını Öztiryakiler kurdu. Mengen’de yapılan etkinlikte Öztiryakiler A.Ş. Genel Müdürü Yüksel Yalçın, gazlı, elektrikli, basınçlı ve nötr ürünlerin uluslararası standartlarını, tesisat yönetmeliklerini, cihazların kullanımı, bakımı ve satış sonrası servis uygulamalarını anlattı. Öztiryakiler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki de «Geçmişten Geleceğe Gastronomi» başlıklı panelde turizm ve gastronominin paralel gelişimi üzerinde durdu. Türk mutfağının dünyaya anlatılması konusunda yapılan çalışmaları taktirle izlediğini de anlatan Tahsin Öztiryaki “Türk mutfağını dünyaya anlatmanız lazım” dedi.

Club Nena personeli atık yağlar ile tekerlekli sandalye alacak Ayel Çevre Danışmanlık tarafından Manavgat Kızılağaç bölgesinde bulunan Club Nena’da verilen çevre eğitimlerinde çöplerin ayrıştırılması, tehlikeli atıklar, organik atıklar, inorganik atıklar, tehlikeli atıkların önemi konuları anlatıldı. Öte yandan, Club Nena Personeli aldıkları karar ile otelden çıkan ve evlerinde biriktirdikleri bitkisel atık yağları otele getirip teslim ediyor. Otel içerisinde oluşturulan toplama kutularında biriktirilen bitkisel atık yağların ilgili yerlere teslim edilmesi ile bedensel engelliler için tekerlekli sandalye alacaklarını belirten otel yetkilileri, tüm çalışanların bu konuda duyarlı olduklarını ve onlara teşekkür ettiklerini söylediler. 132