Tt 120

Page 1

sayı

120 temmuz / ağustos 2015

TÜROFED’den ciddi uyarı Göktuğ Özdemir “Lüks otel, yüksek gelir anlamına gelmez”

Mehmet Kayni “Yumruğu ilk vuran kazanır” Aziz Dinçer Koleksiyonu ile Rusların gönlünde taht kurdu Gökhan Angın “Hedefimiz 20 otel” Seyfi İmamoğlu “İranlı turistlerin ilk tercihi Türkiye” Nurkaya Gündoğdu “Eksiklikler giderilmezse Fethiye potansiyelini kullanamaz” Ayça Beslen “Önceliğimiz bölgemizin kalkınmasıdır” Antalya’dan İstanbul’a uzanan serüven

Kapak Görseli: Barut Hotels








8


9


20

22

Yedi Reklam Tanıtım Org. Medya, Mat. Tur. ve Tic. A.Ş. Adına Sahibi Pınar Özsevim / pinar@tourismtoday.net Genel Yayın Yönetmeni Haluk Özsevim / haluk@tourismtoday.net Haber Tuncay Sevin / tuncay@tourismtoday.net Ayşegül Yücedağ / aysegul@tourismtoday.net Ebru Altın / ebrualtin@tourismtoday.net

TÜROFED’den ciddi uyarı

Sanat Yönetmeni Semih Balseven / semih@yediiletisim.com

26

Tasarım&Uygulama Bahar Sinemce / bahar@tourismtoday.net Reklam Koordinatörü Cengiz Özsevim cengizozsevim@tourismtoday.net

Ufuk Cömertoğlu “Bu belayı başımıza kendimiz açtık”

30

Reklam Aslı Tıraş / aslitiras@yedireklam.com Sevil Ermiş / sevilermis@yedireklam.com Mali Danışman İlhami Uğur Sevimli Finans Neşe Başer / nese@yediiletisim.com

İlk önerge turizm için

Hukuk Danışmanı Erdal Yiğit / erdal@erdalyigit.av.tr Matbaa GD OFSET / İstanbul www.gdofset.com

34

Reklam indeks AHK - GW / ÖN KAPAK İÇİ – 1 ART-MİM / ARKA KAPAK TOYOTA BAKIRCILAR / ARKA KAPAK İÇİ VODAFONE / 2-3 ALUMEN YAPI SİSTEMLERİ / 4-5 TÜLAY TOSUN / 6-7 İSTİKBAL / 11 ÖZTİRYAKİLER / 13 POLİN / 15 AKRA BARUT / 17 GÜNSU / 19 CEYSU / 25 AHMET KASAPOĞLU / 28-29 KRİSTAL ENDÜSTRİYEL / 33 ASTERİA / 37 WORLD TRAVEL CHANEL/ 40-41 MAXSTYLE / 43 BECKER / 47

GALERİ KRİSTAL / 51-55 DEEPO / 63 KRT MİMARLIK / 67 BİNROTA / 71 DURMAZLAR / 77 MÜYORBİR / 81 BİRMOT / 83 GÜNLAS OTOMOTİV / 87 TEMSA / 93 ANADOLU HASTANESİ / 95 ANTALYA EXPO 2016 / 97 TAV PRIMECLASS / 101 TAVPORT / 105 GÜRTEKNİK / 109 TÜYAP BURSA / 113 YAPEX / 115 ANFAŞ / 127 INTERGLOBAL / 129

AKTOB iç pazara ışık tuttu

44

Göktuğ Özdemir “Lüks otel, yüksek gelir anlamına gelmez”

38

Yılmaz Ulusoy’dan Türk turizmine sert eleştiri

48

www.tourismtoday.net Çağlayan Mahallesi, 2076 Sk. Ya-Se Sitesi, A Blok No:22/A ANTALYA Tel: +90 242 324 79 77 Fax: +90 242 324 79 37 Tourism Today 2 ayda bir yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakkı Yedi Reklam Tan. Org. A.Ş.’ye aittir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar izin alınmaksızın kullanılamaz. Yazılardaki görüşler sahiplerine aittir.

ISSN 1304 - 1754 10

Mehmet Kayni “Yumruğu ilk vuran kazanır”

TÜROFED 10 yaşında


52

Aziz Dinçer Koleksiyonu ile Rusların gönlünde taht kurdu

64

60

Nurkaya Gündoğdu “Eksiklikler giderilmezse Fethiye potansiyelini kullanamaz”

68

Nereye gidiyoruz? Malum işimiz gereği hem ülkemizi hem de dünyayı geziyoruz. Bu yazıyı güzel bir Ege kasabası olan Muğla Ören’den yazıyorum. Bayramın 2. günü ve sabah Bodrum’a dostlarımı görmeye gittim. Birkaç da yeni tesisi gezme fırsatım oldu. Dostlarla hasret giderip sonra da dönüş yaptık.Kafamda turizm cenneti Bodrum’dan dönerken bir sürü düşünce oluştu. Yol bitti eve geldik bacanağın otoparkında başka bir araç kendi evi gibi park etmiş gitmiş. Kızdım önce sonra gülümsedim. Çünkü yolda düşündüklerim bu olayla doğrulanıyordu sanki. Kuralsız ve saygısız yaşıyoruz.

Miura Hotel

78

Seyfi İmamoğlu “İranlı turistlerin ilk tercihi Türkiye”

102

Antalya’dan İstanbul’a uzanan serüven

Sami Kahrıman “Mutfağına yatırım yapan otel kazanır”

90

Gökhan Angın “Hedefimiz 20 otel”

110

Ayça Beslen “Önceliğimiz bölgemizin kalkınmasıdır”

Allah bize öyle bir ülke vermiş ki hangi güzelliğini anlatalım. Allah vermiş ama biz ne yapmışız? Göç yolda düzelir mantığıyla her yeri berbat etmişiz. Çevre düzeni mi? Ne ki o... Mimari kötü, alt yapı evlere şenlik, genel konsept sıfır. Plan yok, strateji yok. Ülke çıkarlarını boşver, şahsi çıkarlarını düşün ve bunun için ölümüne mücadele et. Yan taraftaki arsa sahipleri ortalığı katletti onu emsal göster sen de yap. Yapılanı kimse yıkmaz zaten. Millet çalışarak ev almak için yıllarca uğraşsın sen gecekondu ile ev sahibi ol. Evinin içi temiz olsun apartman ve sokak önemli değil. Temel zihniyet KISA YOLDAN ZENGİN OLMAK... Gerisi önemsiz. Para her şey... Avrupa’da şirketler 50. ve üzerindeki yaşlarını kutluyor. Bizde on yaşında firma olabilene helal olsun. Çalışanların aynı iş yerinde 5 yıl devam etmesi büyük başarı. Kısacası dostlar bu kafa ile süreklilik olmaz. Süreklilik olmayınca da düzen olmaz, plan olmaz. KURAL OLMAZ. Ya peki bu medeni ülke insanları uzaydan mı geldi? Adamların ülkesine gidiyoruz halk kural ne ise sorgusuz uyuyor. Bence problem bizde. Yine o özlü söze geliyoruz: “Eğitim şart.” Genel kuralları ve organizasyonu net ve yoruma gerek kalmayacak şekilde düzenlemeliyiz. Sabretmeyi ve planlama yapmayı öğrenmeliyiz. ÖNCE KENDİMİZ İÇİN YAŞANABİLİR ORTAMLAR VE YERLEŞİM BÖLGELERİ YAPMALIYIZ. Genel altyapımız olmadan geçici çözümlerle bu iş yürümez. Sırıtır. Nasıl mı? Yaparsın dünyanın en iyi otelini fakat karşında çakma ürünleri satarlar. Bölgeyi gezmek isteyen misafir toplu ulaşım aracı bulamaz ve çıkamaz ,çıksa da pişman olur. Bizde turizm yapıyoruz deriz ve hep sorunları öteleriz. Ey dostlar bu ülkenin değerlerini el birliği ile yok ediyoruz. Soralım kendimize; “NEREYE GİDİYORUZ.” Sağlıcakla kalın. 11


Kısa Haberler

30 otel el değiştirdi Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) ile Ekin Grubu’nun birlikte yayınladığıaraştırmaya göre bu yılın daha ilk beş aylık döneminde el değiştiren otel sayısı geçen yılın tamamının iki katını geçti. Araştırmaya göre el değiştiren oteller yalnız bir bölgede ya da kıyılarda değil, Türkiye’nin her yerinde, kıyı ve şehir otellerinde de yaşandı. El değiştiren oteller arasında büyük kapasiteli olanlar yanında küçük ve orta kapasiteli olanlar da var. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, turizmde son yılların en ağır krizinin yaşandığını belirterek, “Sektörde son yılların en ağır krizi yaşanıyor. Sektörün lokomotifi konaklama kesiminde sezona girerken işten personel çıkarma ilk kez yaşanıyor. Oteller el değiştiriyor” dedi.

Vergi rekortmeni: Diana Turizm Aydın Vergi Dairesi Başkanlığı 2014 yılına ait kazançlar doğrultusunda gelirler vergisi ve kurumlar vergisi rekortmenlerini açıkladı. Gelirler vergisi rekortmeni Şefik Çerçioğlu, kurumlar vergisi rekortmeni ise Diana Turizm oldu. Kurumlar vergisinde ilk ona giren şirketler ve ödeyecekleri vergi miktarları şu şekilde sıralandı; Diana Tur. Otel. Tic. ve San. A.Ş Turizm Seyahat 8 Milyon 475 Bin 271,15 TL, Diana Otel Yatırımları ve İş Otel İşletmesi 8 Milyon 283 Bin 851,31 TL, Jantsa Jant San. ve Tic. Aş. 7 Milyon 497 Bin 158,47 TL, Batı Ege Mermer Tic. Aş. Mermercilik 3 Milyon 815 Bin 845,34 TL, Alpler Ziraat Alet. San. ve Tic. Aş. 3 Milyon 151 Bin 265,45 TL, Polat Mak. San. Tic. A.Ş. 2 Milyon 849 Bin 930,67 TL, 8 ve 9 sıradakiler isimlerini açıklamak istemezken, 10 sıraya Bir Milyon 671 Bin 447,14 TL Sibelco Turkey Mad. San. Tic. A.Ş. aldı.

Hedef 6 milyon turist Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, 2015 yılının ilk 6 ayında Aydın’a 2 milyon 750 bin turistin geldiğini söyledi. Aktakka, 2015 yılının sonuna kadar toplamda 6 milyon turistin Aydın’a gelmesini beklediklerini söyledi. Kuşadası, Didim, Karacasu gibi turistik merkezlere sahip olan Aydın, 2015 yılının ilk 6 ayında yerli ve yabancı turist akınına uğradı. Geçtiğimiz yıl ilk 6 ayda 2 milyon 500 bin turist ağırlayan Aydın’a bu yılın aynı döneminde ise 2 milyon 750 bin turist ziyaret etti. İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir’den sonra Aydın’ın ülkede en fazla turist gelen 5’inci il olduğunu kaydeden Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, “Aydın’ı 2014 yılında yaklaşık 5 milyon 500 bin turist ziyaret etti. 2015 yılının sonuna kadar toplamda 6 milyon turistin kentimize gelmesini bekliyoruz’.

Corendon Kıbrıs seferlerine son verecek

IATI, Samuel Eto’o için sponsor oldu

Corendon, 29 Haziran itibariyle adaya düzenlediği uçuş sayısını da haftada bire düşürdü. Geçtiğimiz yıl tur operatörü olarak Kıbrıs’a haftada 3 sefer düzenleyen Türkiye ve Hollanda’nın en büyük turizm gruplarından Corendon, adadan aldığı hizmetin kalitesinden de memnun olmayışı sebebiyle yüksek sezonda seferlerini iptal etmeye başladı. Grup, Ekim sonu itibariyle şu anda sadece Pazartesi günleri düzenlediği uçuşlara da son vereceğini ve kış döneminde uçuş planlamayacağını açıkladı.

Dünyaca ünlü futbolcu Samuel Eto’o IATI’nin sponsorluğunda Antalyaspor’a imza attı. Dünyaca ünlü futbolcu Samuel Eto’o IATI’nin sponsorluğunda Antalyaspor’a imza attı. 7 Temmuz Salı Günü Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenen imza törenine 1000’den fazla Antalyasporlu taraftar katıldı. Törende konuşan Antalyaspor Asbaşkanı ve IATI CEO’su ünlü turizmci Levent Aydın: “Samuel Eto’o yaşayan bir efsanedir. Afrika kıtasının gelmiş geçmiş en çok gol atan futbolcusudur. Antalyaspor filmi yeni başlıyor, çok aksiyonlu, gişe rekorları kıracak. Stadımız 33 bin kişilik. Kiminizin parasına, kiminizin duasına, kiminizin de giriş biletinize ihtiyacımız var. Hayırlı uğurlu olsun” dedi.

12



Kısa Haberler

Thomas Cook, operasyonlarını Güney Ege’ye kaydırdı

5. kez Avrupa’nın en iyisi seçildi: THY Skytrax yolcu değerlendirme sonuçlarına göre THY, dünyanın ‘En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu’, ‘En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu İkramı’ ve ‘Güney Avrupa’nın En İyi Hava Yolu Şirketi’ ödülleri almaya hak kazandı. Paris, Porte de Versailles’daki Passenger Terminal EXPO, Kongre ve Sergi Salonu’nda açıklanan ödüller, Skytrax CEO’su Edward Plaisted tarafından Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil’e takdim edildi.

Thomas Cook, Tunus’ta meydana gelen silahlı saldırı sonucu çok sayıda turistin hayatını kaybetmesi sonrasında bu ülkeye yaptığı tüm turizm hareketini durdurarak Tunus operasyonunu komple kapattığını açıkladı. Konu hakkında bilgi veren Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bülbüloğlu, “Thomas Cook’un Grup Ceo’su Peter Fankhauser geçtiğimiz günlerde bölgemize geldi. Kendisini Dalaman Havalimanı’nda uçakta karşılayarak bölgemiz hakkında bilgilendirmede bulunduk. Görüşmelerimiz neticesinde Fankhauser, Thomas Cook’un Tunus operasyonunu kesin olarak kapattıklarını ifade etti. Cumartesi günü itibariyle Tunus’a bağlanan 5 uçağın Dalaman Havalimanı’na yönelteceğini, taleplerin değerlendirilmesi sonucunda uçak sayısının 9’a kadar çıkabileceğini söyledi” dedi. Başkan Bülbüloğlu, diğer tur operatörlerinden TUI’nin de Tunus operasyonunu başka ülkelere kaydıracağını öğrendiklerini söyledi.

İşte Rixos Hotels’in muhteşem oteli Rixos Hotels’in Antalya’da inşaatı devam eden yeni oteli Rixos Theme Park, muhteşem mimarisi ile dikkat çekiyor. Son hızla inşaatı devam eden otel, beyaz rengi ve görkemli mimarisi ile Belek yolu üzerinden geçenleri büyülüyor.

Murat Ersoy: “Turizmin kanunla kurulmuş bir birliğe ihtiyaç var” Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Yüksek Danışma Kurulu Toplantısı Martı İstanbul Hotel’de yapıldı. TYD Başkanı Murat Ersoy toplantıda önemli açıklamalarda bulundu. Turizme 1984 yılında rehber olarak başladığını belirten Ersoy, “Rusya pazarında olanlar beklendiği kadar dramatik olmadı. Her şey çok hızlı gelişiyor. Belki yarın daha farklı gelişmeler olacak. Sektörün esnek olması gerekiyor. Ülke sezonu uzatarak aynı blançoları yakalayabilir. Bunun yolu hızlı karar almaktan geçiyor. Biz devletten bu yetkiyi istiyoruz. Tek bir ses olarak hareket edersek hızlı karar alıp olumsuzlukları lehimize çevirebileceğiz. O nedenle kanunla kurulmuş bir birliğe ihtiyaç var. Bunu başarırsak yabancı yatırımcılarında korkmadan geldiği bir ülke haline geleceğiz” dedi.

Titanic Deluxe, “En İyi Konferans Oteli” seçildi Titanic Deluxe Belek, “Antalya Bölgesi’nin En İyi Konferans Otelleri” kategorisinde birinci oldu. Türkiye’nin en seçkin otel zincirlerinden Titanic Hotels bünyesinde hizmet veren Titanic Deluxe Belek, Rusya ve BDT pazarının en popüler internet portalı TopHotels.ru tarafından yapılan değerlendirmeler sonucunda “Antalya Bölgesi’nin En İyi Konferans Otelleri” kategorisinde birinci oldu. Hizmet kalitesi, toplantı salonu sayısı, ekipman-teknik donanım, banket konsepti ve nitelikli personel gibi farklı kriterlerin göz önünde bulundurularak gerçekleştirilen seçimde, eksperler tarafından dünyadan ve Türkiye’den yüzlerce otel değerlendirildi. Yüksek kalitedeki teknik altyapısı ve hepsi birbirinden şık, kullanışlı salonlarıyla toplantı ve davetlerin en seçkin adreslerinden biri olan Titanic Deluxe Belek, belirlenen ilk 10 otel arasından birincilik ödülüne layık görüldü. 14



Kısa Haberler

Gloria Hotels & Resorts en iyiler arasında Rusya ve Bağımsız Devletler Topluluğu BDT’nin en büyük online otel katoloğu Tophotels.ru sitesi üzerinden yapılan oylamalar sonucunda; Türkiye’nin en iyi balayı, aile, dizayn, konferans ve spa kategorilerinde yer alan oteller belirlendi. Özaltın Holding’in turizm yatırımları olan Gloria Golf Resort ve Gloria Serenity Resort, iki kategoride Türkiye’nin en iyi ilk 10 oteli arasında yer aldı. Çok sayıda uluslararası toplantıya evsahipliği yapan Gloria Golf Resort, Türkiye’nin en iyi 10 konferans otelinden biri olurken, doğanın güzelliğini lüks ve konforla buluşturan Gloria Serenity Resort da Türkiye’deki en iyi dizayna sahip 10 otelden biri seçildi. Geçtiğimiz yıllarda da bir çok kez bu listeye girme başarısı gösteren Gloria Hotels&Resorts otelleri, Rusya ve BDT’nin en prestijli turizm sitesi tarafından bir kez daha onurlandırıldı.

Turizmcilerden örnek davranış Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi’ne bağlı Kök Hücre Gönüllü Verici Merkezi yetkilileri Destination Touristic Service’i ziyaret ederek TÜRKKÖK Projesi hakkında bilgi verdi. Acenta çalışanlarından Ebru Akşahin’in öncülüğünde gerçekleşen organizasyon sonucunda Destination Touristic Service’in 30 çalışanı kan bağışında bulundu. TÜRKÖK Projesi, Türkiye’de hematopoetik kök hücre nakli tedavisi olması gereken hastalar için bir Kemik İliği Bankası oluşturulması ve bu bankaya gönüllü olarak kemik iliği veya periferik kök hücre bağışlamak isteyen bağışçı adaylarının bulunmasını amaçlıyor. Destination Touristic Service çalışanları ile bir araya gelen Kök Hücre Gönüllü Verici Merkezi yetkilileri, kök Hücre ve bağışı hakkında bilgiler verdi. Bilgilendirme toplantısı sonrasında Kök Hücre Bağışı’na katkıda bulunmak isteyen 30 Destination Touristic Service çalışanı kan verdi.

KETOB, Beldibi’nde sorunları masaya yatırdı Kemer Turistik Otelciler Birliği (KETOB), Nirvana Lagoon Villas Suites’de düzenlediği toplantı ile bölge turizminde yaşanan sorunları masaya yatırdı. Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, TÜROFED Başkanı Osman Ayık ve KETAV Başkanı Volkan Yorulmaz’ın da katılım gösterdiği toplantıda Beldibi bölgesi otel yöneticilerinin bölge turizminde yaşadığı sorunlar ve öneriler gündeme alındı. KETOB Başkanı Tayyar Gül bölge birliklerinin tek çatı altında toplanmasının ardından yönetim kurullarında aldıkları kararla birlikte tüm beldelerde otel yöneticilerinin bölgelerinde yaşadığı ya da yaşayabileceği sorunlar veya bölge turizminin gelişimi adına sunacağı önerileri dinlemek amacıyla toplantı organize etmeye başladıklarını söyledi. Bu toplantının ilkini Çamyuva bölgesi otelcileri ile bir ay önce gerçekleştirdiklerini belirten Tayyar Gül, “Bugün Beldibi otelcilerinin taleplerini dinlemek. Yöneticilere KETOB’un faaliyetleri hakkında bilgi vermek amacıyla toplandık. Toplantı çok verimli geçti. Talepleri dinlendik ve KETOB olarak konular tek tek takip edilecek” dedi. 16

Batılı turist oranı düşüyor Küçük Oteller Derneği’nin üyeleri ile gerçekleştirdiği Ocak – Haziran 2015, ilk 6 ayın anket sonuçları açıklandı. Küçük Oteller Derneği; üyelerinin değerlendirmesiyle 2015 yılının ilk 6 ayı (Ocak- Haziran 2015) anket raporu sonuçlarını açıkladı. İstanbul, Kapadokya, Alaçatı, Bodrum, Antalya, Datça, Marmaris, Burdur, Güneydoğu Anadolu, Burdur, Kaş, Ayvalık-Cunda, Bozcaada, Göcek, Dalyan, Karaburun, Fethiye gibi Türkiye’nin pek çok bölgesinden Küçük Oteller Derneği üyesi 75 otelin katıldığı ankette, aşağıdaki sonuçlar ortaya çıktı. Üyelerinden anket sorularına gelen yanıtları değerlendiren Küçük Oteller Derneği Başkanı Ö.Faruk Boyacı, batılı turist sayısında ciddi bir düşüş yaşandığını, Çinli turist sayısında ise ülke genelinde bir artışın göze çarptığını söyledi.

60. yılını kutluyor Türkiye’nin ilk beş yıldızlı uluslararası oteli Hilton İstanbul Bosphorus, 60. yılını kutluyor. Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan, 60. yıl ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Kapılarını açtığı 11 Haziran 1955 tarihinden bu yana otelimizde, Türk misafirperverliğinin elçileri olarak, hizmet kalitesinden ödün vermeden konuklarımızı ağırlamayı sürdürüyoruz. Hilton’u farklı millet ve kültürler arasında bir dostluk köprüsü olarak yaşatmaya ve İstanbullulara ve Türk turizmine en iyi şekilde hizmet vermeye devam edeceğiz.”



Kısa Haberler

Turizmcilerden 2016 uyarısı Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, 2015 yılı turizm sezonunu değerlendirerek 2016 yılı ile ilgili uyarılarda bulundu. Mehmet İşler sektör olarak bu yıl ilk etapta turist sayısında yaşanabilecek düşüşü engellemeyi amaçladıklarını ifade etse de, 2015 yılı sonunda ülke turizminin yaklaşık 5 milyar dolarlık bir kayıp yaşayacağının altını çizdi. Ülke turizminin yakın geleceği hakkında konuşan ETİK Başkanı İşler, 2016 yılı için de hemen çalışmalara başlanması gerektiğini söyledi. Yapılacak planlamayla 2016 ve 2017 yılları için önlem alınması gerektiğini ifade eden İşler, “2016 yılı için ümidimizi kesmemek üzere şimdiden çalışılmalara başlanılması gerekmektedir. Aksi takdirde, 2016 ve 2017 yıllarında bu bağlamda bazı risklere girilecektir” dedi.

Ramada Encore Kartal hizmete girdi Dolphiner Turizm’in ilk otel yatırımı Ramada Encore Kartal, Haziran ayı itibariyle kapılarını açtı. Ramada Encore Kartal, Haziran ayı itibarıyla misafirlerine kapılarını açtı. Konu hakkında bir açıklama yapan Ramada Encore Kartal Genel Müdürü Mehmet Emin Kocaaliler, “Ramada Encore Kartal olarak bir iş oteli kimliğiyle Haziran ayı itibariyle hizmet vermeye başladık. İş oteli konseptinde olan otelimiz, bu konsepte uygun toplantıların ve konaklamaların gerçekleşeceği bir formda tasarlandı. Teknik donanım, hizmet kalitesi, konfor ve ayrıcalıklı hizmetler Ramada Encore Kartal’da misafirlerimizin beğenisine sunulmuştur. Bununla birlikte standartların üstünde hizmet veren restoranımızla da misafirlerimizi ağırlıyoruz. Hizmet çeşitliliğini sağlayarak yüksek kalitede bir sunum ile misafirlerimizi buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.

Acentalar İzmir’i keşfetti

Kriz Didim’i etkilemedi

Yedi yıldır İzmir’in tanıtımı ve gelişmesi için birçok etkinliğe ev sahipliği yapmakta olan Swissôtel Büyük Efes, geleneksel hale gelen “İzmir ve Çevresi Tanıtım Turu” etkinliğiyle bu yıl dördüncü kez Türkiye’nin önde gelen acenta sahipleri ve yöneticileriyle bir araya geldi. Toplam 14 farklı noktayı üç gün boyunca inceleme fırsatı bulan acentacılar, her yerden ayrı ayrı etkilendiklerini dile getirdiler. Grup, İzmir’in etkinlikler için ne kadar zengin bir skalaya sahip olduğunun bir kez daha farkına vardıklarını ifade ettiler. Otelin Genel Müdürü H. Rıza Elibol, İzmir’deki etkinlik alanlarını tanıtmak amacıyla dört yıldır devam ettirmekte oldukları “İzmir ve Çevresi Tanıtım Turu” sayesinde her sene İzmir’deki etkinlik alanlarının bilinirliğinin biraz daha arttığını ifade ederken, İzmir’de bu tür etkinlikleri düzenleyen ilk ve tek otel olduklarının da altınız çizdi.

Başta Rusya ve BDT ülkeleri olmak üzere önemli pazarlarda yaşanan düşüş tüm turizm merkezlerimizi olumsuz etkiledi. Ancak Ege Bölgesi’nin önemli turizm merkezlerinden Didim İstanbullu ve Almanya’dan gelen Türk misafirleri ile krizinden pek etkilenmedi. Didim Turizm Derneği Başkanı Ercüment Alkaner, 2015 yaz döneminde turizmde yaşanan krizin Didim’e pek etkilemeyeceğini kaydederek “Didim’in kendine özgü müşterisi var. Havası ve denizinden etkilenen İstanbullu, Almancı denilen Türk müşterisi var. Şu ana kadar pek etkilemedi” dedi. Alkaner, yapılan promosyonları da eleştirdi. Alkaner, “Promosyon yaparsanız ama yüksek boyutlara varmamalı. İnsanlar siz bu fiyatlarda satıyorsanız neden geçmişte bize yüksek sattınız diye tepkilerde olabilir. Tur operatörleri da fiyatların düşmemesini istiyor” diye konuştu.

Park Dedeman Levent açıldı Dedeman Grubu’nun yeni oteli Park Dedeman Levent, kapılarını açtı. Grup, Dedeman İstanbul’dan sonra bu kez de Park Dedeman konsepti ve Dedeman konukseverliği ile İstanbul’un merkezinde, Levent’te hizmet vermeye başladı. Park Dedeman Levent, iş ve tatil amaçlı ziyaretler, toplantı ve davetler için şehrin kalbindeki otel alternatifi oluyor. Otel açılışıyla ilgili konuşan Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Müdürü Emrullah Akçakaya, “Park Dedeman Levent, iş dünyasının konaklama ihtiyaçlarına çok hızlı ve eksiksiz bir şekilde cevap veren Park Dedeman markasının İstanbul’da açılan ilk oteli. Genç ve dinamik yapısı, lokasyonu ve hizmet kalitesiyle aynı zamanda Park Dedeman zincirine rol modeli olma özelliğini de taşıyor. Yeni otelimiz Dedeman Grubu’nun 17’nci oteli olma özelliğine sahip. Grubumuz ülke ekonomisinde stratejik önem taşıyan turizm sektörüne yatırımlarına devam edecek. Projelerimiz yurtiçi ve yurtdışında sürecek” dedi. 18



Kısa Haberler

Koylarımızı turistler temizledi Deniz Temiz Derneği (TURMEPA), TUI Destination Services Turkey, Tantur Turizm önderliğinde Fethiye’nin Boncuklu ve Zeytinliova koylarında kıyı temizliği yapıldı. Organizasyona TUI Destination Services Turkey ve Tantur Turizm’den 38 katılımcı destek verdi. Kıyı temizliğine turistler de katılırken, 79 büyük boy atık toplandı. Organizasyon Ece Saray Marina’dan Dinçer 9 isimli tekne ile hem karadan hem de denizden katılımcılarla gerçekleşti. Boncuklu ve Zeytinliova kıyı temizliğinde Kuleli Koyu işletmesi Halkla ilişkiler ve Pazarlama Müdüresi Nevgün Güldöken tarafından ikramlarla destek verilerek katkı sağlandı.

Tatil planlarında son sözü kim söylüyor? Seyahat arama sitesi Momomda tarafından gerçekleştirilen bir araştırma Türklerin tatil alışkanlıklarına ışık tutuyor: Tatillerimizi aylar öncesinden planlıyor, gidilecek yer konusunda ise birçoğumuz tercihi partnerimize bırakıyoruz. Yapılan araştırmada yüzde 75’lik bir grup “Destinasyonu ben belirliyorum!” derken, sayıları hiç de azımsanmayacak kadar fazla olan katılımcılar (yüzde 49) tatil yerini seçerken partnerlerinin belirleyici olduğunu vurguluyor. 18 -22 yaş arası gençlerin yüzde 33’ü seyahat söz konusu olduğuna ebeveynlerinin isteklerine uyarken, buna karşılık 36 – 55 yaş arasındakilerin yüzde 38’i çocuklarının tatilde nereye gidileceğine karar verdiğini söylüyor.

Xanadu Resort Belek 15. yaşını kutladı 2014 yılı itibarı ile OTI Holding bünyesine dahil olan, High Class konsepti ile yüksek zevk ve beğeniye hitap eden Xanadu Resort Belek’in, 15. yaş kutlamasına, oteldeki misafirlerin yanı sıra, sektör temsilcileri, basın mensupları ve OTI Holding yöneticileri ile Yönetim Kurulu üyeleri katılım gösterdi. 150 bin metrekare alana kurulu olan tesiste, 1 Haziran günü sabah saatlerinde başlayan eğlence gece geç saatlere kadar devam etti. “X-Gate Party” adı ile kurgulanan konsepti ile Xanadu Resort’un yeni bir döneme geçmesini sembolize eden organizasyonun gündüz bölümünde DJ ve dans şovları ile misafirler keyifli anlar yaşadı. Saat 21:30’da Xanadu Resort Hotel Genel Müdürünün açılış konuşmasının ardından kesilen dev doğum günü pastası ve gerçekleşen muhteşem bir havai fişek şov ile açılışı yapılan gecede sergilenen görsel şov karşısında misafirler adeta büyülendi.

İran’dan turizmcilerimize iyi haber İran ile nükleer programını kısıtlaması karşılığında Tahran’a uygulanan yaptırımların hafifletilmesini öngören anlaşma taraflarca kabul edildi. Turizmciler durumun Türkiye turizmine olumlu yansıyacağını söyledi. Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır, “Bu karar birçok alanda olduğu gibi turizmde de ilişkilerin normalleştirilmesini de sağlayacaktır” diyen Bayındır, şu bilgileri verdi: “Yaptırımların hafiflemesi turizmi durumu daha da rahatlatacaktır. İran turizmde bizim için çok önemli bir pazar. Bir dönem bu ülkeden gelen turist sayısı 2 milyona dayanmıştı. Sözgelimi 2010 yılında 1 milyon 885 bir İranlı turist ağırladık. 2012 yılında bu rakam 1 milyon 186 bin kişiye geriledi. Bunda ülkesinden pek turist çıkışı istemeyen İran’ın da etkisi var. Şimdi yeniden yükseltmenin yollarını arıyoruz. 2013 yılında 1 milyon 196 bin, 2014 yılında 1 milyon 590 bin İranlı turist geldi. Yani son iki yıldır yeniden yükselme eğilimi mevcut. Geçen yıl gerçekleşen yüzde 32’lik yükselme dikkat çekici” diye konuştu.

Suhan Hotels, ikinci otelini Kuşadası’na açtı Yapımı tamamlanan Kuşadası Suhan 360 Hotel & Spa hizmete girdi. 4’ü kral, 2’si engelli olmak üzere 144 odalı Suhan 360 Hotel & Spa +12 yaş özelliği ile yetişkinler oteli olarak hizmet verecek. Kuşadası ve Ege turizmine yeni bir heyecan getirecek olan Suhan 360 Hotel & Spa Yönetim Kurulu Başkanı Can Öğütçü, acentecilik geçmişi olan şirketlerinin ilk tesislerini 2010 yılında Kapadokya’da açtığına dikkati çekerek, Kapadokya’daki otellerinde sundukları kaliteyi ve hizmet anlayışını Kuşadası’na taşıdıklarını söyledi. Otelin hem mimarisi, hem tasarımı ve hem konumuyla fark yaratacağını kaydeden Öğütçü, “Kuşadası’nın kaliteli bir turizm tesisine ihtiyacı olduğunu düşündük. Ayrıca otelimizde engelli konuklarımızın rahat tatil yapmaları için tüm imkanları düşündük. 12 yaş üstü misafir ağırlayacağımız ve bir yetişkinler oteli konseptiyle herşey dahil’in yanı sıra oda kahvaltı ve yarım pansiyon olarak hizmet vereceğimiz otelimiz, ayrıca ısıtmalı havuzlara sahip“ dedi. 20



Haber

TÜROFED’den ciddi uyarı Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Antalya’da gerçekleştirdiği basın toplantısında turizm sektörü ile ilgili ciddi uyarılarda bulundu. Osman Ayık, “2015 yılı kaybımız yaklaşık 5 milyar doları bulacak” dedi.

22


Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu, Antalya’da düzenlediği basın toplantısı ile turizm sektörünün alarm verdiğini açıkladı. Önemli uyarılarda bulunan TÜROFED Yönetimi bir an önce önlemler alınması gerektiğine dikkat çekti. Porto Bello Hotels’de gerçekleştirilen toplantıya TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, TÜROFED Başkan Yardımcıları Ahmet Tok, Sururi Çorabatır, Mehmet İşler, TÜROFED Genel Sekreteri Savaş Çolakoğlu, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Toktaş, Bülent Bülbüloğlu, Tayyar Zaimoğlu, Halil Özyurt, Burhan Sili, Gülçin Güner, Haluk Beceren, Gazi Murat Şen ve AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman katıldı. Basın toplantısında TÜROFED adına Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık açıklamalarda bulundu. Osman Ayık, TÜROFED’in 10. yılını kutlayarak başladığı konuşmasında şu açıklamaları yaptı: TÜROFED 10 yaşında Bilindiği gibi Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), otel işletmeciliği mesleği başta olmak üzere, turizm mevzuatı kapsamına giren ve girebilecek olan meslek mensuplarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak; mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak; mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini sağlamak; meslek mensuplarının birbirleri ve kamuoyu ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak; meslek ahlâk ve disiplinini korumak; turizmin, bütün fonksiyonları ile ülke yararına gelişmesini sağlamak amacı ile üyelerine etkili ve düzenli hizmet verebilmeleri için mesleki birlik ve beraberliğin kurulmasını sağlamak; derneklerin birbirleri ve merkezle işbirliğini ve koordinasyonunu gerçekleştirmek; üyelerin birbirleriyle, turizme ilişkin kamu ve özel sektör kuruluş ve örgütleri ile olan ilişkilerini koordine etmek; aralarında hızlı ve doğru bilgi alışverişini sağlamak amacıyla 30.06.2005 tarihinde kuruldu. 2500 üyeye sahip Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD), Bodrum Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER), Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB), Ege Turistik İşletmeciler Derneği (ETİK), Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği (GÜMTOB), Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) ile başlayan yolculuğumuz, sivil toplum kuruluşların önemini bilen ve Türkiye Otelciler

Federasyonu’nu Türkiye’nin turizm sektörünün şemsiyesi yapma hedefiyle yönetimlerde görev alan arkadaşlarımızın çabası ve işletmecilerimizin katılımıyla daha sonra Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (DENTUROD), Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (FETOB), Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB), Kuşadası Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KODER) Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği (KATİD) ve Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GATOD) ile Federasyonumuz genişlemiş ve bugün Türkiye’nin coğrafi dağılımı doğrultusunda Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alan bir şemsiyeyi oluşturmanın haklı gururunu taşımaktadır. Bugün 14 bölgesel derneğimiz ve bunlara bağlı Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli 2.500 üyesiyle, Türkiye ibaresini hak edecek bir nitelikte otelcilerimizi bir araya getirmiş olmaktan mutluyuz. TÜROFED olarak asıl vizyonumuz, ülkemizde faaliyet gösteren Bakanlık ve belediye belgeli ayrımını ortadan kaldırarak tek bir belge altında, tüm konaklama ve yemeiçme tesislerini dünya turizm gelişmelerine uygun, çağdaş, yüksek kalitede bir şemsiyenin altına toplamaktır. Kolay bir hedef olmadığını biliyoruz, ancak göstereceğimiz çaba ve etkinliklerle hedefimize doğru yürüyeceğiz. Ayrıca bugüne kadar kamu kuruluşları tarafından yapılan belgelendirme işlerini üzerine alarak turizm alanında hem haksız rekabeti önlemek hem de bütünleşmeyi sağlamak açısından yeni bir anlayışı ortaya koymak istiyoruz. Kendi etik değerlerimizi de oluşturmak ve bu konuda etkin çalışmak için sivil toplum örgütlerinin yararına inanan tüm sektör bileşenlerini federasyonumuza davet ediyoruz. Bu vesile ile bugüne kadar sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunanlara, TÜROFED’in kuruluşundan bu yana emeği geçenlere, sektörümüzde çalışan tüm emekçilere şükranlarımızı sunarız. Türkiye ekonomisinin lokomotifi Türkiye otelcilik sektörü olarak yaklaşık 80 milyar ABD Doları yatırım sermayeli gücüyle yılda 35 milyar ABD Doları üzerinde turizm geliri sağlamakta, yaklaşık 40 milyon turistin konaklamasına olanak vermekte ve bu tesislerimizde emek yoğun sektör olarak 1.200.000 kişiye iş olanağı yaratılmaktadır. Bu da istihdamın yaklaşık yüzde 9’una tekabül etmektedir. Aileleri ile birlikte yaklaşık 6 milyon kişiye ekonomik katkıda bulunan turizm, 54 yan sektörle iş ilişkisinde bulunmaktadır. Türkiye’nin cari açığının kapatılmasında önemli katkısı bulunmakta ve ihracatımızın % 20’sini turizm sektörü gelirleri oluşturmaktadır. Ayrıca ihracat kalemi olarak

değerlendirildiği zaman yüzde 95 yerli sermaye kullanılmaktadır. Turizmin en önemli aktörlerinden biri olarak Türkiye turizminin zorlu bir süreç geçirdiğini üzülerek belirtmek istiyoruz. Bu zorlu süreci iyi yönetemezsek daha olumsuz sonuçların ortaya çıkacağını görmekteyiz. Turizmciler tıkandı Türkiye turizmi, kısa sürede mucizeler yaratarak dünya turizm otoritelerinin başarı örneği olarak gösterdiği bir grafik ortaya koymuştur. Türkiye, son 30 yılda 400 bin turistten 42 milyon turist ağırlayan ve 400 milyon dolardan 36 milyar dolar turizm geliri sağlayan dünyanın sayılı turizm ülkelerinden biri haline gelmiştir. Bu başarı özel sektör ve devletin el ele vermesi sayesinde elde edilmiştir. Türkiye turizm sektörü, her zaman kendi ayakları üzerinde durmayı başaran, krizleri iyi yöneten ve krizlerden büyüyerek çıkan bir sektör olmuştur. Ancak bu sefer durum çok daha farklıdır. Turizmcilerimiz sorunların çözümü konusunda artık tıkanmış durumdadır. 5 milyar dolar Bilindiği gibi ana pazarımız Almanya’da; turizmcilerimizin gösterdiği öngörü sayesinde yaptığı atakla kısmen artış yakalanmakla birlikte Rusya pazarındaki durumun düzelmemesi nedeniyle ciddi bir sıkıntıya düşülmüştür. Yılın ilk yarısında sadece Antalya bölgesinde yüzde 9’luk bir düşüş yaşanmaktadır. Ayrıca konaklamadaki ortalama kalış süresi 9.5 günden 8 güne inmiş durumdadır. Dolayısı ile yılsonu etkisi daha büyük olacaktır. Tahminlerimize göre turizm gelirimizin çarpan katkısı da ele alındığı zaman yaklaşık 5 MİLYAR DOLAR kayıp söz konusu olacaktır. Bu kayıp sadece turizmcileri değil tüm ekonomiyi de etkileyecektir. Cari açığa ve istihdama büyük bir katkı sağlayan turizm sektörü 2016 ve 2017 yılında da bu tehlike ile karşı karşıyadır. Yapılacak olan ise gayet net bir şekilde bellidir: 1- Turizmin devlet politikası haline getirilmesi 2- Turizm Teşvik Kanunu’nun güncellenmesi 3- Tüm turizm sektörü bileşenlerinin oluşturduğu çatı örgütünün oluşturulması 4- Belgelendirmedeki farklılıkların ortadan kaldırılması 5- Ortak bir stratejinin ve tanıtımın belinlenmesi 6- 12 ay istihdam için prim desteğinin sağlanması 7- Kamu-özel sektör işbirliğinin sürdürülmesi Eğer 2023 yılında 50 milyon turist 50 milyar dolar turizm geliri hedefliyorsak bir an önce harekete geçmemiz gerekmektedir.” 23


Haber

Ufuk Cömertoğlu “Bu belayı başımıza kendimiz açtık”

Delphin Hotels&Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Cömertoğlu, Rusya ile büyük bir krizin içinde bulunan Antalya turizmini değerlendirdi. Yaşanan krizin sadece 2015 yılını kapsamadığını belirten Cömertoğlu, sıkıntının önümüzdeki yıllarda da devam edebileceğini söyledi. Sıkıntının Cömertoğlu, “Bu belayı başımıza kendimiz açtık” dedi. Rusya’daki ekonomik kriz nedeniyle bu ülkeden gelen turist sayısının düşüş göstermesi en çok Antalya otellerini etkiledi. Özellikle Rusya ağırlıklı çalışan otellerin yaşadığı kayıplar diğer otellere göre daha fazla oldu. Rusya’dan gelen turist sayısının düşmesi, gelen Rus turistlerin geceleme sayısının azalması ve bir de misafir çekme adına yapılan fiyat indirimleri turizmcileri zora soktu. Antalya’daki yatak sayısının artması ise sonucun daha ağır olmasına neden oldu.

24


Delphin Hotels&Resorts Yönetim Kurulu Başkanı Ufuk Cömertoğlu, 2015 yılını Tourism Today’e değerlendirdi. Delphin Hotels’in gösterdiği performans ve Antalya turizmini değerlendiren Ufuk Cömertoğlu, samimi açıklamalarda bulundu.

Plansız büyüme “Bu belayı başımıza kendimiz açtık” diyen Ufuk Cömertoğlu açıklamalarına şöyle devam etti: “Bir şeyi çok üretirseniz marka olamazsızın. 700-800 odalı oteller olmaması lazımdı. Eskiden 15 Mayıs’ta sezon başlardı 15 Eylül’de biterdi. 120 gün yüksek sezonumuz vardı. 120 günlük yüksek sezonu da 80 euro ortalamadan satıyorduk. Yüksek sezon şimdi 40 güne düştü. 200 oda ile bu parayı kazanacakken şimdi 600 odalı otel ile aynı parayı kazarımaya çalışıyoruz.

Sıkıntı burada. Bu duruma plansız büyüme yol açtı.” Neler yapılmalı? İyi turizmcilerin bu kriz döneminden sıyrılacağını söyleyen Ufuk Cömertoğlu, “Bu işi iyi yapanlar kalacak. Yapamayanlar da bırakacak. Ayrıca Avrupa’da Türkiye’ye daha gelmeyen çok turist var. Sadece Almanya’da Türkiye’ye gelmeyen 60 milyon Alman var. Bu turistleri Türkiye’ye getirmek için çalışmalıyız. Bir diğer konu ise imaj. Ciddi bir çalışma ile imajımızı düzeltmemiz şart” dedi.

Sıkıntılar sürebilir Delphin Hotels olarak sezon başındaki hareketlilikle erken reservasyonu uzattıklarını söyleyen Ufuk Cömertoğlu, Alanya’daki otellerin satışlarının iyi gittiğini ancak Antalya Lara’daki otellerin satışlarında dalgalanmalar olduğunu söyledi. Cömertoğlu, “Mevcut duruma göre Delphin Hotels olarak bu sene yüzde 5-10 oranında düşüş yaşarız. Antalya geneline bakarsak bu kayıp yüzde 20’yi bulacaktır. Ayrıca gecelemeler ve fiyatlar da düştü. 21 gün kalan 14 gün, 14 gün kalan 7 gün, 7 gün kalan da 5 gün kalmaya başladı. Gecelemeler düşünce pax artması lazım ama bununla ilgili de sıkıntılar var. Bu sıkıntılar sadece 2015 yılı için geçerli değil. Önümüzdeki yıllarda da bu sorunları yaşayabiliriz’ dedi.

25


Haber

ETİK yeni yönetimini belirledi Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin (ETİK) 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı Hilton İzmir’de gerçekleştirildi. Tek listenin yer aldığı Genel Kurul’da ETİK’in yeni yönetimi belirlendi. İzmir Valisi Mustafa Toprak ve TÜROFED Başkanı Osman Ayık’ın da katılım gösterdiği Genel Kurul’a mevcut başkan Mehmet İşler’in oluşturduğu tek liste ile girildi. Yapılan konuşmaların ardından gerçekleştirilen seçim ile ETİK’in yeni yönetimi belirlendi. ETİK Yönetimi yapacağı toplantı sonrasında görev dağılımını yapacak. Yönetim Kurulu Mehmet İşler (Club Neilson Club Phokaia) Şinasi Akçay (Maksima Paradise) Uğur Şahbaz (Anemon Ege) Bülent Tercan (White Boutique) Timur Ömür Gönülşen (Pasaport Kordon) İlter Yılmaz (Blanca Otel) Reyhan Koç (SC Inn Otel) Casim Alaybaşı (Cactus Club Yalı Resort) Adil Çakır (Se-Sa Turizm) Gökhan Angın (Ephesus Princess) Gökhan Sengel (Hitit Otel) Haluk Alay (Aqua Fantasy) Özgür Ardil (Walkin Otel) Bahadır Erin (Hilton İzmir) Ebru Akyürekli Bartocini (Double Tree By Hilton) Ayça Beslen (Ramada Kemalpaşa) Funda Çam (Wyndham Grand İzmir Özdilek) Gülşah Elikbank (Mini Otel) Orhan Belge (Boyalık Beach Otel) Didem Dirik (BW Konak) Serdar Demir (Manisa Dovs Otel) Sadun Alp (Sürmeli Efes) Hakan Tank (Tanık Otel) Denetim Kurulu Serkan Sığınmış (Atlantis Susuzlu) Emsal Yolgörmez (Sayanora Eğl. Merk.) Erhan Aygün (Lidya Sardes) 26



Haber

İlk önerge turizm için

CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, TBMM’deki ilk önergesini, turizmde yaşanan kayıplarla ilgili verdi. Antalya’da turist hareketliliğinde yaklaşık yüzde 10’luk bir gerileme yaşandığını hatırlatan Budak, “Acil ve akılcı önlemler gerekli” dedi.

28


Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, TBMM’deki ilk önergesini, turizmde yaşanan kayıplarla ilgili verdi. Antalya’da turist hareketliliğinde yaklaşık yüzde 10’luk bir gerileme yaşandığını, yıl sonunda kaybın 1 milyon turiste ulaşabileceğine dikkat çekerek, “Diğer sektörlerle birlikte yaklaşık 2.5 milyar dolarlık kayba seyirci kalınamaz. Acil ve akılcı önlemler gerekli” dedi.

Budak, şöyle devam etti: “Türkiye’nin Avrupa’da bozulan imajını düzeltmek için bu yıl ek tanıtım etkinlikleri yürütülmüş müdür? Yürütülmemiş ise gerekçesi nedir? Turizmdeki düşüş bağlantılı tarım, gıda, alkollü ve alkolsüz içecek gibi sektörleri de olumsuz etkilemeye başladığına göre, Hükümetiniz, krizin daha da derinleşmemesi için turizm ve diğer sektörlerle ortak çözümler geliştirmek için bir adım atacak mıdır?”

Antalya için özel önlem var mı? Türkiye’ye milyarlarca dolar katkı ve binlerce yurttaşa istihdam sağlayan turizm sektörünün bu sezonu en az kayıpla sezon geçirmesi sağlanabilecek midir? Yılda 12 milyonu aşkın turist ağırlayan turizmin başkenti Antalya için özel bir önlem alınacak mıdır? Yaklaşık 2.5 milyar dolarlık kayıp, Hükümetiniz tarafından ciddiye alınmayacak mıdır?”

Ciddi kan kaybı var CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak, Kültür ve Turizm Bakanı’nın yanıtlaması istemiyle verdiği önergede, Rusya’da yaşanan kriz, Türkiye’nin Avrupa’da bozulan imajı ve bölgemizde yaşanan çatışmalar nedeniyle turizmde ciddi bir kan kaybı yaşandığına dikkat çekti. “Geliyorum” diyen krizin geldiğini ve Antalya’da yaklaşık yüzde 10’luk bir daralma ortaya çıktığını vurgulayan Budak, “2 Temmuz itibariyle Antalya’ya gelen turist sayısında 408 bin kişilik düşüş var ve bu düşüş yalnızca Rusya değil, aynı zamanda Avrupa’daki birçok pazarımızda da yaşanıyor. Otellerimiz hem fiyat indirimi yaptılar hem de istihdamı azalmak zorunda kaldılar. Turizm başta ticaret olmak üzere 58 sektörü etkilemektedir. Antalya Ticaret Borsası, turizmdeki daralmanın tarım ve gıda sektörlerini de negatif yönde etkilediğini, otellerden sipariş alamayan firmaların zor duruma düştüğünü ve istihdam kayıplarının yaşandığını açıklamıştır. Yıl sonu öngörülerine göre, turist kaybı 1 milyon düzeyinde olacak, çarpan etkisiyle yaklaşık 2.5 milyar dolarlık gelir kaybı yaşanabilecektir. Türkiye’nin süreci izlemek yerine acil ve akılcı önlemler geliştirmesi gereklidir” diye konuştu. Sezon öncesi ne yapıldı Turizm sezonu öncesinde, turist hareketliliğinde bir düşüş öngörüldüğünü, Bakanlığın bu konuda bir çalışma yapıp yapmadığı konusunda bilgi isteyen Budak, “Yaşanacak düşüş konusunda turizm alanında faaliyet gösteren örgütlerle bir çalışma yapılmış mıdır? Turizmde yaşanabilecek kayıplara karşı Bakanlığınız hangi önlemleri geliştirmiş ve uygulamıştır? Hangi sonuçlara ulaşılmıştır? Yüzde 10’luk kayıp, alınan önlemlere rağmen mi ortaya çıkmıştır?” diye sordu. Uçuş teşviği Önergede teşvikleri de gündeme getiren Budak, “Turizme teşvik amacıyla gündeme gelen uçuş desteğinin düşük sezon sayılan Nisan-Mayıs dönemi ile sınırlı tutulmasının nedeni nedir? Bunun yeterli olmayacağı öngörülememiş midir? Bu desteğin, yoğun sezon olan Haziran-TemmuzAğustos döneminde de sürdürülmesi için bir çalışma yapılacak mıdır?” sorusuna yanıt istedi. 29




Söyleşi Hazırlayan: Tuncay Sevin

Göktuğ Özdemir

“Lüks otel, yüksek gelir anlamına gelmez”

32

Uluslararası zincirlerin dikkat çeken otellerinde üst düzey yöneticilik yapan Göktuğ Özdemir, yılların verdiği tecrübeyi kullanarak yerli ve yabancı yatırımcılara danışmanlık hizmeti vermeye başladı. Danışmanlığın yanında Bodrum’da işletmeciliğe de adım atan Göktuğ Özdemir ile Türkiye’deki otel yatırımları üzerine konuştuk.


W Hotel, Ritz Carlton, Hillside, Le Meridien gibi önemli otellerde yöneticilik yapan son olarak da Makyol Turizm Grubu’nda CEO görevinde bulunan Göktuğ Özdemir, şimdi yerli ve yabancı yatırımcılara otel, restoran ve gayrimenkul geliştirme konularında danışmanlık hizmeti veriyor. GO Proje Yönetim ve İnşaat adı altında kendi şirketini kuran Özdemir, Bodrum’da Highlight Hotel ve X Beach ile işletmeciliğe de adım attı. Tourism Today’in sorularını yanıtlayan Göktuğ Özdemir, otel yatırımı yapacak yatırımcılara önemli ipuçları verdi. “Yeni otel yatırımlarında bence en önemli konu yatırıma başlamadan önce otelin kime, hangi konseptte satılacağının belirlenmesi olmalı” diyen Özdemir, “Gereğinden büyük, lüks ve yüksek maliyetlerle yapılan oteller daha yüksek gelir ve karlılık anlamına gelmiyor” dedi. W Hotel, Ritz Carlton, Hillside, Le Meridien gibi otellerin yöneticiliğini yaptınız. Son olarak da Makyol Turizm Grubu’nda CEO olarak yer aldınız. Şimdi ise Bodrum’da kendi otelinizi işletiyorsunuz. Neden böyle bir karar aldınız? Yirmi yılı aşkın profesyonel yöneticilik hayatımdan sonra GO Proje Yönetim ve İnşaat adı altında kendi şirketimi kurdum. Bu şirket ile otel, restoran ve gayrimenkul geliştirme konularında yerli ve yabancı yatırımcılara işletme ve ilk yatırım konularında danışmanlık hizmetleri verirken aynı zamanda anahtar teslim projelerde üretmeye başladım. Sektörde edindiğim tecrübeleri bu şekilde ihtiyacı olan kişi ve kurumlara aktarırken karşımıza çıkan birtakım fırsatları da kendi bünyemizde değerlendirmeye karar verdik. Özellikle turizm sektöründe aktif olarak işletmeci olmak istemeyen yatırımcılara gerek işletme anlaşmaları gerekse de kiralama yöntemiyle çözüm ortağı oluyoruz. Highlight Hotel ve X Beach de bu şekilde değerlendirdiğimiz projelerden biri oldu. Oteli on yıllığına kiraladık ve işletmeye bu sene başladık. Uluslararası otel zincirlerinde yöneticilik yapmak mı daha zor yoksa kendi otelinizi işletmek mi? Her ikisinin de zorlukları ve güzellikleri var tabii ki. Uluslararası firmalarda arkanızda küresel gücü, anlaşmaları, marka bilinirliği ve know-how’ı olan bir grubun varlığı hissediyorsunuz. Bu size pazarda önemli avantajlar sağlarken bu şirketlerin ağır karar alma süreçleri ve fazla esnek olmayan yapılarından dolayı bazen her istediğiniz kararı istediğiniz hızda uygulamaya geçiremiyorsunuz. Kendi otelimizde ise çok daha hızlı ve yaratıcı kararlar alıp bunları hemen uygulamaya sokabiliyoruz. Ancak kendi işletmenizde markanızı anlatmak ve bilinirliği artırmak daha zor oluyor. Neyse ki sosyal medya bu konuda imdadımıza yetişti ve işlerimizi biraz kolaylaştırdı.

Otel işletmeciliği için neden Bodrum’u tercih ettiniz? Biz şirketimizle ilk yola çıktığımızda kendimize öncelikli hedef olarak Bodrum, İstanbul ve Antalya’yı belirlemiştik. Bu destinasyonları turizmin göz bebeği olduğu ve yapılan yatırımın karşılığının daha kolay alındığı yerler olduğu için seçmiştik. Şimdi Bodrum projemizde bunun ne denli doğru bir karar olduğunu görüyoruz. Highlight Hotel’in değer katabileceğimiz bir tesis olduğunu biliyorduk ama Bodrum’un artan cazibesi sayesinde hedeflerimize daha kısa bir zamanda ulaştık. Zaten Bodrum geneline de baktığımız zaman hem yerli hem de uluslararası otel zincirlerinin buraya olan ilgisinin her geçen gün arttığını görüyoruz. Mandarin, Aman Resorts, JW Marriott, Four Seasons, Viceroy gibi zincirler burada yerlerini aldılar bile, diğer büyük gruplarında sürekli yer aradığını biliyorum. Türkiye konaklama sektörünü değerlendirir misiniz? Türkiye, otel yatırımı yapmak için doğru bir ülke mi? Türkiye otel yatırımı için çok doğru bir ülke ancak son yıllarda artan arz sebebiyle yapılacak yatırımın doğru lokasyonda, doğru konseptte ve doğru maliyetlerde yapılması büyük önem kazandı. 33


Şu anda bazı bölgelerdeki tesislerin talepten fazla büyüyen oda ve yatak sayıları nedeniyle oldukça zorlandığını görüyoruz. Türkiye’de oluşan bu arz-talep dengesizliğinin çözümü sizce nedir? Bence Türkiye’deki en büyük sıkıntı, turizm sektörüne yön verecek bir üst kurumun ve kanunların olmayışından kaynaklanıyor. Türkiye’nin dünya çapında sıralamaya girebildiği yegane sektörlerden biri olan turizmin regüle edileceği, tanıtım faaliyetlerinden, altyapı yatırımlarına, otel yapım izni vermekten kalite kontrolü ve yıldız dağıtım işine kadar tüm konularda yetkin bir Sivil Toplum Kuruluşumuz olmalı diye düşünüyorum. Bu kuruluş getireceği vizyon ve yapacağı uzun vadeli planlamalarla bir master plan çerçevesinde yeni yatırımların nerede ve ne büyüklükte olması gerektiğine karar verebilir. Bu şekilde belirli bölgelerdeki arz artışı yerine talebe göre bir dengelenme sağlanabilir. Yeni bir otel yatırımında en çok dikkat edilmesi gereken konu nedir? Yeni otel yatırımlarında bence en önemli konu yatırıma başlamadan önce otelin kime, hangi konseptte satılacağının belirlenmesi olmalı. Maalesef benim yatırımcılardan sıklıkla duyduğum yorum, “Oteli yaptık, çok da para harcadık ancak bir türlü oteli dolduramıyoruz” oluyor. Oysa fizibilite ve iş planının yatırıma başlamadan önce yapılması ve otelin yapılacağı lokasyonda, misafir beklentilerine uygun, doğru fiyatla pazarlanabilir ve yatırım maliyetlerinin bu beklentilerle örtüşüyor olması gerekiyor. Bazen düşünülenden daha az para harcayarak daha çok gelir elde edilebiliyor. Gereğinden büyük, lüks ve yüksek maliyetlerle yapılan oteller daha yüksek gelir ve karlılık anlamına gelmiyor. Bundan sonra da yeni yapılacak olan otellere danışmanlık yapacak mısınız? İşletmesini alacağınız yeni tesisler olacak mı? Şu anda aktif olarak danışmanlık verdiğimiz yerli ve yabancı şirketlerimiz var. Yeni gelen danışmanlık taleplerine mevcut müşterimizle çelişmediği takdirde olumlu bakıyoruz. İşletme antlaşması ile yöneteceğimiz ve/veya kiralayacağımız bazı tesislerle de görüşmelerimiz sürüyor. Şu anda İstanbul’da 2 adet butik otel ve Antalya’da 1 adet 5 yıldızlı otelle konuşuyoruz. Genelde müşteri profilimizi halen hizmette olan ancak işletme zorlukları yaşayan oteller veya yatırımcılarının sektörde faal işletmeci olarak bulunmak istemedikleri tesisler oluşturuyor. Değer katabileceğimiz bir proje olduğunu hissedersek yatırımcıya en uygun olan modele beraberce karar verip hızlı bir şekilde işe başlayabiliyoruz. 34



Haber

AKTOB iç pazara ışık tuttu Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Araştırma Birimi’nin hazırladığı “Yurtiçi Seyahat Pazarı Araştırması” yayımlandı. Yurtiçi seyahat pazarının son yıllardaki gelişimini; tüketici tercihleri, değişen eğilimler, harcamalar, turistik gecelemeler gibi birçok değişkeni tarihi perspektif içinde ele alıp analiz eden araştırma, pazarın gelecek yıllarda istikrarlı olarak büyümesinde nelerin yapılması gerektiği konusunda da önerilerde bulunuyor.

36

Son yıllarda farklı pazarlarda yaşanan kriz yurtiçi seyahat pazarı gündeme daha çok taşıyor. Son 5 senedir turizmcilerin çok fazla dile getirdiği yurtiçi seyahat pazarı bu sene daha fazla öneme sahip. Rusya pazarındaki gelişmeler ile birlikte alternatif pazar arayışına giren turizmcilerin ilk gözdesi yurtiçi seyahat pazarı oldu.


Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Ar-Ge Birimi, “Yurtiçi Seyahat Pazarı Araştırması” ile iç pazara ışık tuttu. İç pazarı analiz eden araştırmada pazarın büyümesi için neler yapılması gerektiği de anlatıldı. İşte Yurtiçi Seyahat Pazarı Araştırması’ndan çarpıcı bölümler: Toplam trafik 63 milyon kişiyi aştı 2014 yılı bulgularına göre, yurtiçi seyahat pazarına katılan 63,8 milyon kişinin; 55,9 milyonu ülkemiz içinde, 7,9 milyonu da ülkemiz dışına seyahat etmektedir. Son 10 yılda seyahat eden kişi sayısı 35 milyondan 64 milyona çıkmıştır. Tatil amaçlı trafik gelişiyor Yurtiçinde seyahat eden vatandaşların esas amacı % 65,7 ile yakın, akraba ve arkadaş ziyaretleri olurken, tatil amaçlı ziyaretler ise toplamın % 19,2’sini oluşturuyor. Öte yandan yurtdışına seyahat eden yerleşik vatandaşların % 36,3’ü tatil amaçlı, % 27,7’si de iş amaçlı olarak çıkış yaptı. Paket turlar 2014 yılı verilerine göre yurtiçi ve yurtdışına yapılan seyahatlerde 4 milyondan fazla kişi paket turlarla seyahat etti. Geçen yılın bulgularına göre; yurtiçinde seyahat edenlerin % 5’i, yurtdışına çıkan kişilerin de % 17’si paket turları tercih etti. Yurtdışı seyahatler Yurtdışına çıkışlarda ilk sıraları; Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan ve bazı Arap ülkeleri alırken, bu ülkelere yönelik talebin turistik olmaktan çok genel ziyaret, işticaret, hac ve umre veya günübirlik hareketler olduğu anlaşılmaktadır. Bu ülke ve bölgeler toplam yurtdışı çıkışlardan % 60 gibi yüksek oranda bir pay alıyor. Diğer yandan, yurtdışı çıkışların % 15’i gibi önemli bir kısmını oluşturan Avrupa ülkelerine yönelik seyahatlerde tatil vb amaçlar daha yoğun olarak görülüyor. Yurtiçi seyahatler Ülke içinde yapılan seyahatler ve gecelemelerde ise Akdeniz, Ege, Marmara ve iç Anadolu bölgeleri toplam talebin yaklaşık % 85’ini alıyor. Talep ayrımı gözetmeksizin, İl düzeyinde özellikle konaklama tesislerinde yapılan gecelemeler bazında ele alındığında ise; Antalya, İstanbul, Muğla, İzmir, Balıkesir, Ankara, Afyonkarahisar, Bursa, Çanakkale, Mersin ve Mevşehir’in ilk sıraları aldığı gözleniyor. Paket tur yurtdışı seyahatler 2014 yılı verilerine göre, Türkiye’den yurtdışına seyahat eden 8 milyon kişinin yaklaşık 1,4 milyonu paket turları tercih etti. Paket turların yarısına yakını Avrupa ülkelerine yönelik seyahatlerde gerçekleşti. Komşu ülkeler ile Arap ve Körfez ülkelerine yönelik seyahatler de paket turların % 30’luk kısmını oluşturdu.

Paket tur yurtiçi seyahatler 2014 yılı verileri ile değerlendirildiğinde görülüyor ki, ülkemiz içinde seyahat eden 52 milyon kişinin % 5’lik kısmı paket turları tercih eder duruma geldi. Nicelik olarak 2 milyonu aşan paket müşterisi sayısının gelecek 5 yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor. İç talep açısından paket turlarla seyahat edenlerin yönlendiği iller arasında; Antalya, Muğla, İzmir, İstanbul, Balıkesir, Aydın, Afyonkarahisar, Bursa, Çanakkale ve Nevşehir öne çıkmaktadır. Turistik ilçe ve merkezler bazında ise, Alanya, Kemer, Bodrum, Marmaris, Manavgat, Kuşadası ve Çeşme öne çıkıyor. Erken Rezervasyonlar Erken rezervasyon kampanyaları başlamadan önce 250300 bin yerli tatilci seyahatlerini önceden alma eğiliminde idi. Kampanyaların 2008’de başlaması ile birlikte yurtiçi pazarda acenteler kanalı ile tatil alanların sayısı 2009’da 1 milyon kişiye çıktı. 2013’te 1,8 milyona çıkan hacim 2014’te 2 milyonu aştı. Tur operatörleri ve pazardaki durum Bugün yurtiçi seyahat pazarında, yurtiçi ve yurtdışı tur ve paketler satan 20 kadar tur operatörü ve acente bulunmaktadır. 2014 yılı veriler esas alındığında, tatil ve paket pazarında ulaşılan müşteri sayısı bakımından ilk sıraları; ETS Tur (Yüzde 30), Jolly Tour (Yüzde 21), Anı Tur (Yüzde 13), Mika Tur (Yüzde 11) ve Tatil.com (Yüzde 9) alıyor. Bu şirketleri, Coral Travel, Touristica, İrem Tur, Tez Tour ve Setur gibi gruplar takip ediyor. Esas müşteri çalışanlar ve patronlar Acentelere ve sunulan ürün niteliklerine göre değişmekle birlikte, yurtiçi seyahat pazarında acentelerle tatil alan kitlenin % 59-60’lık bölümünü ücretli olarak çalışanlar oluşturuyor. İşveren ve esnaf kesiminin toplam tatil satışlarındaki payı ise % 22 dolayında. Öte yandan emekliler % 9, öğrenciler de % 3 dolayında paya sahip. Yine şirketlere göre farklılık göstermekle beraber, tatile çıkanların % 80-90’lık bölümünü orta ve üst gelir grubu kitle oluşturuyor. Kalan kısmı ise düşük gelirli tatilcilerdir. Talebin kaynağı büyük şehirler Seyahat veya tatil için acente ve tur operatörlerine başvuran kitlenin büyük bölümü büyük şehirlerde alım yapıyor. Anket bulgularına göre, tatilin satın alındığı iller içinde en büyük pay % 65 ile İstanbul. İstanbul’u; Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya ve Muğla gibi kentler takip ediyor. Ekonomik gelişme ve ekonomik tatile destek Pazarda yapılan bazı anketlerde de ortaya konduğu gibi, yurtiçi seyahat pazarının gelişmesinde en önemli unsur ekonomik refah düzeyi. Geçmişe oranla, daha ekonomik ve ulaşılabilir tatil seçenekleri bulan insanlar, seyahate ve tatil paketlerine daha fazla katılım gösteriyorlar.

Tatil masraflarını karşılayabilme durumu Yurtiçi pazarın, ekonomik durumla bağını gösteren bir diğer gösterge de hanelerin, masrafları karşılayabilme durumu. TÜİK tarafından açıklanan Yaşam Koşulları Göstergelerine göre, ülkemizde kişilerin “Evden uzakta bir haftalık tatil masrafının karşılanabilme oranı % 21,5’tir. Yani nüfusun % 78,5’i bir haftalık tatil masraflarını karşılayabilir durumda değildir. Ulaşılabilirlik artırılmalı Bugün, eskisine oranla, yurtiçi seyahat pazarının daha fazla organize hareket edebilmesi için, tatil destinasyonlarına olan ulaşım olanaklarının geliştirilmesi, hizmet bütünlünün sağlanması gerekmektedir. Kültür turizmine destek Yurtiçi pazardaki hareketlerin büyük oranda kültürel, dini, ailevi vb sosyal değerler üzerinden gerçekleştiğinden hareketle, özellikle bu unsurları entegre eden ürün, bölge tanıtımlarının artırılması gerekmektedir. Tatil dönemleri ve talebin yıla yayılması eğitim ve öğretim kurumlarının yarıyıl ve yıllık tatil dönemlerinin zamanlaması da iç pazarın bir diğer önemli konusudur ki, bu yurtdışında bir çok ülkede farklı zaman dilimlerine ayrılmış durumdadır. Türkiye, iç talebin yönetilmesi ve sezonun yayılması açısından tatil dönemlerinin farklılaştırılması üzerine ciddi bir fizibilite yapmalıdır. Tatilci profilinin analizi Yurtiçi pazara katılan tatilcilerin; kim oldukları, nasıl hareket ettikleri gibi göstergeler bugüne kadar detaylı bir analizle ortaya konamadı. Çeşitli kurum, kuruluş ve firmaların yaptıkları dar kapsamlı anketlerden öteye geçemeyen bilgiler için, yeni ve kapsamlı bir araştırma yapılması gerekmektedir. Tatilin finansmanı ve kredi sistemi Bugün bankaların sağladığı imkanlarla tatil satışları, eskisine oranla daha fazla taksitli alınabilir durumdadır. Ancak, ekonomik ve sosyal realite dikkate alındığında, tatilcilere ve şirketlere özel faizli turizm kredilerinin, KDV muafiyetlerinin sunulması üzerinde daha fazla çalışılması önerilebilir. İmaj, algı yönetimi ve eğitim politikası Ülkemiz turizminin yalnızca deniz ve güneş ürünlerine değil, kültür, sağlık, tarih vb unsurları içeren paketlere de gereksinimi vardır. Bu türden talebin yaratılmasında, sahip olunan tarihi, kültürel ve turistik değerlerin eğitim sisteminde, merak uyandırıcı ve sahiplenici bir şekilde, kişilere aktarılması hayati öneme sahiptir. 37


Haber

BODER yeni yönetimini seçti Bodrum Otelciler Derneği (BODER), gerçekleştirdiği Olağan Genel Kurul ile yeni yönetimini seçti. BODER’İn mevcut Başkan Halil Özyurt, güven tazeleyerek yeniden BODER’in başkanı seçildi.

Bodrum Otelciler Derneği’nin (BODER) Olağan Genel Kurulu Isis Otel’de gerçekleştirildi. Tek liste ile girilen genel kurulda BODER’in yeni başkanı ve yönetimi de belli oldu. Yönetim Kurulu Tek listeyle gidilen genel kurula, BODER’in yönetimi şu isimlerden oluştu: Halil Özyurt, Hasan Güven, Orhan Kavala, Deniz Taş, Alişir Şahin, Dursun Külcü, İbrahim Özman, Mehmet Aydınoğlu, Ömer Faruk Dengiz, Melih Alemdar, Fatma Cingöz, Sedat Balıkçı, Çağlar Sakaoğlu, Nilsen Özen ve Sinan Durukan. Yedek Liste Yedek Liste de ise şu isimler yer aldı: Serdar Sarıl, Ali Akbaba, Kerem Özyurt, Serkan Gider, Vedat Öncal, Eyüp Özdemir, Bülent Bayrakçı, Hadi Türk, Onursal Özatacan, Eray Yaşyerli, Bilge Koçhan, Mehmet Tulunay ve Atilla Özsezer. Kalite yükselecek Genel kurulda bir konuşma gerçekleştiren Halil Özyurt, bölgede kaliteyi yükseltmeyi hedeflediklerini açıkladı. Turizm personelinin eğitimine yönelik çalışmalara da hız vereceklerini belirten Özyurt, “Bodrum’u tanıtmaya devam edeceğiz. Yapacağımız inceleme ve gözlemlerle Bodrum’da işletme kalitesini yükseltmeye dönük çalışmalar yapacağız” dedi. 38



Haber Hazırlayan: Halil Öncü

Yılmaz Ulusoy’dan

Türk turizmine sert eleştiri Kemer’de yer alan Ulusoy Tatil Köyü’nün sahibi ve Yılmaz Ulusoy Holding A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı olan Yılmaz Ulusoy turizmdeki gelişmeleri değerlendirdi. Yaptığı açıklamalarla Türk turizmini eleştiren Ulusoy, “Sektör bilgisiz, çalışanlar eğitimsiz, devlet ilgisiz” dedi.

40


Kemer’de yer alan Ulusoy Tatil Köyü’nün ve aynı zamanda Yılmaz Ulusoy Holding A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy turizmdeki gelişmeleri değerlendirdi. Kemer Ulusoy Tatil Köyü’nde, Halil Öncü’ye açıklamalarda bulunan Yılmaz Ulusoy, Türk turizminin acilen master plana ihtiyacı olduğunu ifade ederek, son dönem sektörde yaşanan krizin, krizden öte felaket olduğunu söyledi. Ulusoy, “Türk turizmi bu sene pazarlama hataları, yatırım hataları ve devletin ilgisizliğinden ötürü çok çok zor bir dönem yaşamaktadır. Yüzde 3’lerde ya da yüzde 5’lerdeki kayıplara kriz denir. Siz eğer koca Rusya pazarında yüzde 30 kaybettiyseniz buna felaket denir. İnanın, 1990 Körfez krizi turizmi bu kadar vurmamıştı” dedi. Kriz değil felaket “Turizm kötü değil, çok kötü” diyerek sözlerine devam eden Yılmaz Ulusoy şu açıklamaları yaptı: “Turizmin kötü olacağı belliydi. Çünkü son 10 yılda turizme hiç bakılmadı. Ne yatırımcı, ne devlet turizmin gerektiği şekilde hareket etmedi. 2008 krizi dünyayı kasıp kavururken, Türkiye’de sanki hiçbir şey yokmuş gibi cennet havası varmış gibi bir hava çizilip, kimsenin umurunda olmadı. Devlet bu işe hiç bakmadı. İçerisinde bulunduğumuz duruma bir haftada ya da bir ayda gelinmedi. Şu anda 2008 krizi hala geçmiş değil. Bana göre 2008 krizi dünyada üç dört sene daha devam edecek. Bunu krizin ilk zamanlarında da söylemiştim. Hal böyle iken, dünyanın dört bir yanındaki ülkelerde Brezilya, İspanya, İtalya ve en son Yunanistan gibi ülkeler yerlerde sürünürken , “Bize bir şey olmaz biz güçlü devletiz” dedik. Ben Almanya ziyaretimde Alman Başbakanının ağzından şunu duydum. ‘2.Dünya Savaşından daha kötü şartlar yaşıyoruz’ dedi. Bunu Merkel söylerken, biz iyiyiz, biz idare ederiz, bizim kumumuz güneşimiz, denizimiz var dedik ve bu günlere geldik. Ama bu böyle gitmez. Türk Turizmi bu sene pazarlama hataları, yatırım hataları ve devletin ilgisizliğinden ötürü çok çok zor bir dönem yaşamaktadır. % 3’lerde ya da % 5’lerde kriz denir. Siz eğer koca Rusya pazarında % 30 kaybettiyseniz buna felaket denir. Ben 1990 yılında da bu işin içerisindeydim. 1990 Körfez krizi bu kadar turizmi vurmamıştı. Şu anda Türk turizmi 1990 yılından daha da kötü. Bunun sebebi bir türlü sektörle devletin biraya gelememesidir. Bu arada sektör bir türlü kendi içinde tutarlı olamamıştır. Çok sayıda dernekler ile bölünen sektör farklı sesler ile adeta 999 düğüm, 999 değişik ses olmuştur. Maalesef tek ses olamadık. Devletin karşısına oturup, bu gidiş nereyedir, bu gidiş felakettir, Türkiye’de bu kadar büyük yatırım yapılmıştır, Turizm gelirleri ülkemiz için çok önemli gelirlerdir, istihdamda büyük katkısı vardır, eğer bu yol kesilirse Türkiye bundan çok büyük darbe alır diyerek bu anlatılmadı.

Devlette bu arada sektörden nasıl olsa veriyorlar diye, kumdan aldı, denizden aldı, iskeleden aldı, yatırımdan aldı. Bu dünyanın hiçbir yerinde görülmemiştir.” “Doğanız yoksa, turizmden bahsedemezsiniz” Alta yapının her geçen gün eskidiğine dikkat çeken Ulusoy doğanın turizm için olmazsa olmazı olduğunun altını çizdi. Ulusoy “Maalesef altyapı eskimiştir. Tekirova’dan Alanya’ya kadar tabiat bozulmuştur. Tabiat tamamen tahrip edildi. Öylesine tahrip edildi ki, daha doğrusu yok edildi. 45 yıl önce İspanya’ya gittiğimde bunu görmüştüm. 35 sene önce Türkiye’de turizme başladığımızda Turizm yatırımlarında da inşallah burası böyle olmaz demiştim. Şu olabilir mi? Ağaçları keseceksiniz, yerine bina yapacaksınız. Eğer sizin doğanız yoksa turizmden bahsedemezsiniz. Eğer denizin temiz değilse, turizmden bahsedemezsiniz. Eğer eğitiminizi halledemediyseniz turizmden bahsedemezsiniz. Eğer kültür anlamında bir yere gelemediyseniz turizm zaten yoktur. Turizm kültürdür. Hem de kültürün doruk noktasıdır. Türkiye’de önüne gelen tesis yaptı. Öylesine acımasız bir şekilde o güzellikler yok edildi ki, bir daha geri gelmesi mümkün değildir. Ben hep bağırdım bu konuda. O tarihlerde Belek yapılırken, sayın Rahmetli Özal’a söylemiştim. Burada çok sayıda ağaç var. Bunları keserseniz bunlar 400 yılda anca geri gelir dedim. Sonra bana Reisicumhur olduğunda karşılaştığımda doğru söylediğim ifade etmişti. Sektör bilgisiz, çalışanlar eğitimsiz, devlet ilgisiz. Bu da eşittir bugünkü felakettir” dedi. “Turizmin ailen master plana ihtiyacı var” Turizmde master planın şart olduğuna dikkat çeken Ulusoy “Turizmde bir an önce geçmiş bir analiz edilmelidir. Acilen turizmin bir master plana ihtiyacı vardır. Şu anda tüm noksanlar hepsi, kanun, kararname, genelge ve yönergeler ile düzeltilmelidir. Sonra bu işin başına bilen bir adam konulmalıdır. Yani turizme getirdim seni koydum la bu iş olmaz. Birincisinden şuandaki bakanımıza kadar tüm turizm bakanlarının hepsine saygı duyuyorum. Turizm öyle bir şeydir ki, bir giderse kolay geri gelmez. Bu neye benziyor biliyor musunuz? İnsanlar eğer sevmezlerse evliliklerini bile devam ettiremiyorlar. Devlet yapacağını yapmalı. Son günlerde Yunanistan’a yardım edeceğimiz söylentileri yaygınlaştı. Bunu nasıl söylersiniz? Şu anda vatandaşımızın hali ortada, turizmcimizin hali ortada, Otelci bitmiş durumda. Böyle bir şey olabilir mi? Sektör aklını başına almalı. Her kişi turizmci olamaz. Her insan sanayici olamaz. Çok sıkıntıya dayanamayan insan, sanayici olamaz. Çok dertli olmayan sanata, kültüre, edebe ve terbiyeye, adaba, nezakete sahip olamayan da turizmci olamaz. Turizm sıkıntılı bir iştir.

Her birey, her müşteri bin tane problemdir. Turizmci hepsine güler yüzle, tatlı dille çözüm bulmalıdır. Ben yıllarca karayolunda milyarlarca insan taşıdım. Bu işi iyi bilenlerden biriyim” diye konuştu. “Müfettişlerimiz ile kendi kendimizi test ve kontrol ediyoruz” Yılmaz Ulusoy tesislerinde müfettişler bulunduğunu ifade ederek “Doğayı koruduk. Denizimizi koruduk. Tesisi temiz tuttuk. Olabildiği ölçüde iyi personel yetiştirdik. Ve ikramı olması gerektiği kadar yaptık. Şu anda tüm tesislerimizde müfettişlerimiz var. Ben yıllarca otobüs iletmelerimizde müfettişleri kullandım. Şu anda bulunduğumuz otelimizde de müfettişimiz var. Bundan kimsenin haberi olmaz. Gelir bakar, notu alır ve sonra bana detayları anlatır. Bu çok önemli bir şeydir. Bu kendi kendini test etme ve hizmeti kontrol etmedir” dedi. “Bölgeyi ürün bazında çeşitlendirmemiz gerekiyor” Ulusoy, “ Tesis yapıyorsunuz. Tesis yapan diyor ki, ben bunun parasını 10 yıl sonra geri alırım. Şimdi bu rakam 30 seneye çıktı. 30 sene de bir tesis dayanmaz. 20 senede dayanmaz. Her beş yılda bir tesisi yenilemeniz gerekir. Başka türlü misafirine kabul ettirmezsin. A’dan Z’ye çevreden tutun, denize, kumdan turun binaya yatağa kadar günün şartlarına göre ayarlamanız gerekiyor. Yumurtaları bir sepete koymayalım. Bir sıkıntı gelir dedik. Rusya, Rusya diye diye bölgeyi Rusya ile bütünleştirdik. Bu çok yanlış. Bölgeyi ürün bazında çeşitlendirmemiz gerekiyor. Eğer çeşitlendirmezsek hiçbir işe yaramaz. Burada büyük hata yapıldı. Avrupa, Rusya ve Türkiye. Bunu balanslamak gerekiyor” diye konuştu.

41




Haber

TUI Rusya

davaları kaybetti TUI’nin Rusya’daki ayağı olan TT-Travel (TUI Russia) Prince Group bünyesinde yer alan Kogalımavia Havayolları’na açtığı 4 davayı da kaybetti. TT-Travel, şimdi ise büyük bir tazminat davası ile karşı karşıya kalacak gibi görünüyor. Prince Group’ta yapılan yazılı açıklama şöyle: “TUI’nin Rusya’daki şirketi TT-Travel (TUI Russia), şirketimiz Prince Group bünyesinde bulunan Metrojet markası altında çalışan Kogalımavia Havayolları’na açtığı davaları kaybetmiştir.

TUI’nin Rusya’daki kardeş şirketi TT-Travel (TUI Russia), Prince Group bünyesinde bulunan Metrojet markası altındaki Kogalımavia Havayolları’na açtığı 4 davayı da kaybetti. Büyük bir ticari kayba uğradıklarını belirten Prince Group, maddi ve manevi büyük bir dava açmaya hazırlandıklarını açıkladı.

Kamuoyunun da bildiği üzere; 2012 yılında Metrojet markası altında çalışan Rus havayolu şirketi Kogalımavia ile TT-Travel (TUI Russia) Rusya’da çok talep gören destinasyonlara charter anlaşması imzalamıştı. 2012 yılında başlayan bu işbirliğimiz, 21 Ağustos 2014 tarihinde TT-Travel yönetiminin aldığı karar ile tek taraflı olarak sona erdirilmişti. Tek taraflı alınan bu karar sonrasında TT-Travel, şirketimiz bünyesinde yer alan Kogalimavia’ya yaptığı 12.6 milyon dolar tutarındaki ön ödemenin iadesini, açmış olduğu 4 dava ile geri istemiştir. Açılan 4 dava, Rusya Mahkemeleri tarafından yapılan incelemelerin ardından şirketimiz lehine sonuçlanmıştır. TT-Travel, şirketimize açmış olduğu 4 davayı da kaybetmiştir. Konu hakkında Prince Group Genel Müdürümüz Cengiz Ötenkaya şu açıklamaları yapmıştır: “2012 yılında Rus havayolu şirketi Kogalimavia ve TT-Travel arasında Rusya’da çok talep gören destinasyonlara charter anlaşması yapılmıştır. 2012 yılında başlayan işbirliğimiz 2013 yılının sonunda Türkiye DMC Taşımacılık incoming hizmeti ile geliştirilmiştir.

44

Şirketimiz bu anlaşma sonrasında yatırımlar yaparak yeni uçaklar, transfer araçları alıp ayrıca çok sayıda otelle de anlaşmalar imzalamıştır. Ancak 2014 yılında TTTravel yönetimi tarafından tek taraflı olarak işbirliğinin durdurulması kararı verilmiştir. Bu kapsamda yapmış olduğumuz diyalog çağrımız sonuçsuz kalmıştır. Bu anlaşmayı tek taraflı olarak fesheden ve şirketimizin maddi ve manevi büyük zarar görmesine neden olan TT-Travel, şirketimize dava açarak depozitonun geri ödenmesini istemiştir. Görülen davalar sunucunda Rusya mahkemeleri şirketimize açılan 4 davayı da lehimize sonuçlandırmıştır. İşbirliğinin zamansız bir şekilde sona erdirilmesi ve banka hesaplarımızın bloke edilmesi şirketimizi dava sürecinde büyük bir zarara uğratmıştır. Rusya’da görülen mahkeme sonuçlarını bekleyerek haklılığımızın doğru olduğunu gösterdik. Bize yaptıkları 12.6 milyon dolarlık ön ödemeyi geri isteyen TT-Travel, şirketimizi yaklaşık 35 milyon dolar zarara uğratmıştır. Bundan sonraki süreçte uğradığımız ticari zarar için maddi ve manevi büyük bir dava açmaya hazırlanmaktayız.”



Söyleşi

Mehmet Kayni

Mehmet Kayni Mehmet Kayni “Yumruğu ilk vuran kazanır” Sunis Hotels Satış Pazarlama Koordinatörü Mehmet Kayni, satış ve pazarlama departmanlarının önemine değindi. Tourism Today’in sorularını yanıtlayan deneyimli turizmci Mehmet Kayni, 2015 krizine de değerlendirdi. Oteli doldurma adına yapılan fiyat indirimlerine de değinen Kayni, “Dikkatsiz ve kontrolsüz fiyat indirimleri 2016 ve 2017 yılları için ‘Bu fiyatlara satabiliyorsanız bu saate kadar neden satmadınız’ diye baskı yaratacak” dedi.

46


Sunis Hotels Satış Pazarlama Koordinatörü Mehmet Kayni, Tourism Today’in sorularına cevap verdi. Satış ve pazarlama departmanları üzerine önemli açıklamalarda bulunan deneyimli turizmci, aksiyonların doğru zamanda verilmesi gerektiğini belirterek, “Yumruğu ilk vuran kazanır” dedi. Satış ve pazarlamaya otelin ön büro müdürlerinin baktığını söyleyen Mehmet Kayni “Pazarlar ve bunun yanında oteller çoğaldı. Rekabet, ayrı bir iş olmaya başladı. Bu nedenlerden dolayı her otelin satış ve pazarlama departmanı var. Bu bölüme ayrı bir önem gösteriliyor” şeklinde konuştu. Bir otel için satış ve pazarlama departmanları sizce ne kadar önemlidir? Bunu direkt söyleyebilirim. Bir apartman binası düşünün daireler var ama zili yok. Zilsiz apartman olur mu? Pazarlama ve satış bir otelde öncelikli olması gereken departmandır. Geliri olmayan hiçbir şeyin gideri de olmaz. Geliri sağlayan satış pazarlama departmanıdır. Bu nedenle satış ve pazarlama departmanı bir otelin beynidir. Oteliniz var ama pazarlama ve satış yapmıyorsunuz. Böyle bir şey olamaz.

Özellikle sektördeki arz-talep dengesinin bozulması ile bu önem arttı. Kurumsal ve ciddi otel zincirleri satış ve pazarlama departmanlarına çok önem veriyor. Oteller bu departmana mecburen önem vermek zorundalar. Çünkü para kazanmak ve kar elde etmek için ellerindeki otelleri pazarlayıp satmaları lazım. Önceki yıllarda gerekli önem neden verilmiyordu? Önceki yıllarda satış ve pazarlamaya ön büro müdürleri bakıyordu. 1999-2000 yılına kadar otellerde satışpazarlama departmanı yok iken bu bölüm ile ön büro müdürleri ilgileniyordu. 1999-2000 yılları sonrasında bu departman önem kazanmaya başladı. Bu süreç sonrasında tesisler satış ve pazarlamaya ağırlık vermeye başladı. Çünkü pazarlar ve bunun yanında oteller çoğaldı. Rekabet, ayrı bir iş olmaya başladı. Bu nedenlerden dolayı her otelin satış ve pazarlama departmanı var. Bu bölüme de ayrı bir önem gösteriliyor.

Türkiye’deki oteller kendilerini doğru bir şekilde pazarlayıp satabiliyor mu? Oteller kendilerini bireysel olarak pazarlarken başarılılar. Ama tek başına otelin kendisini pazarlanması yeterli değil. Turizm bir bütündür. Bu bütünlük içinde devlet de olacak dernekler de olacak oteller de. Toplu hareket edilirse daha doğru ve etkili bir tanıtım ve pazarlama olur. Otellerimiz bireysel hareket ediyor ve otellerini bir şekilde tanıtıp pazarlıyor. Ama bu işin içinde devlet ve dernekler de olmalı ki bütünsel bir satış ve pazarlama çalışması yapılsın. Devlet destekli bir ülke olarak daha etkili ve opsiyonel bir pazarlama çalışması olsa daha başarılı sonuçlar alabiliriz.

Peki, oteller satış-pazarlama departmanlarına yeterince önem veriyor mu? Daha önce önem verilmiyordu ancak bu önem verilmeye başlandı. Uzun zamandır özellikle 2000’li yıllarda çok önem verilmiyordu.

47


2015 yılı ile ilgili olarak da İlk yumruğu vuranlar kazandı. O dönemde yüzde 30 promosyona gidenler otellerini belli oranda doldurabildi. Ancak şimdi müdahale etmek isteyenler ve yüzde 50 indirimler yapanlar var. Bu indirim kaliteden çok ödün vermek demektir.

Peki, Türkiye doğru bir şekilde pazarlanıp satılabiliyor mu? Burada devletin daha etkin olması lazım. Türkiye daha doğru bir şekilde pazarlanabilir. Bu konuda devletimizin daha etkin olması daha iyi olacaktır. Bölgesel pazarlamanın her zaman daha mı etkili olacağı söyleniyor. Bu duruma katılıyor musunuz? Tabi ki daha etkili olur. Birlik ve beraberlik anlamında iyi işler ortaya çıkar. Ancak buna da bölgesel olarak fuarda oturup çay kahve içme olarak bakmamamız lazım. Daha etkili insanları ve ülkemizi pazarlayacağımız doğru zamanda doğru insanlarla bir araya gelmemiz gerekiyor. Nokta atışı yapmamız lazım. Çayı kahveyi kendi kendimize değil onlarla içmeliyiz. Sunis Hotels, satış ve pazarlama konusunda nasıl bir politika izliyor? Ben Sunis Hotels’te 1.5 yıldır görev yapıyorum. Satış ve pazarlamaya birlikte çok daha etkili girdik. Sunis Hotels olarak merkez satış ofisi oluşturduk. Bu ofisin içinde online pazarlama ve call center bölümleri oluşturduk. Kendimiz de artık direkt satış yapabiliyoruz. Marketing anlamında da ciddi çalışmalar yapıyoruz. Yurt dışındaki partnerlerimizle organizasyonlar yapıyoruz. Bu sene 4 ülke de daha bu organizasyonumuzu yapacağız. Bu organizasyonda aşçılarımız Türk yemeklerinden örnekler sunarak Sunis Hotels kalitesinde sunuyor. Gideceğimiz ülkelerde 500 tane iyi satış yapan seyahat acentası ile bir araya geleceğiz. Türk mutfağını ve misafirperverliğini anlatıyoruz. İyi bir politika uyguladığımızı düşünüyorum. 2015 yılı bildiğiniz gibi sıkıntılı. Ancak Sunis Hotels olarak 2 tesisimizde hiçbir şekilde promosyona gitmedik. Bir iki tesisimizde de ise sadece yüzde 10 dolayında promosyon yaptık. Önümüzdeki sene de enflasyon oranında artışlarla satışlar yapacağız. Sunis Hotels, büyüyen bir grup. Son olarak Sunis Efes Royal’i açtınız. Otel sayısının artması pazarlama ve satışı ne kadar etkiliyor? Tabi ki büyüyen ve yeni ilave tesisler işimizi kolaylaştırmıyor.

48

Ancak grubumuzun gücünden dolayı kolay bir satış ve marketing yaptık. Yeni oyuncuyu piyasaya doğru yerde doğru zamanda doğru bir şekilde anlatmanız lazım. Biz Özdere’de ciddi bir tanıtım yaptık. Satışlarımız doluluğumuzu çok güzel bir noktaya getirdi. 2015 yılı sonunda ortaya iyi bir grafik çıkacaktır. Satış ve pazarlamayı grup olarak yapıyoruz. Grup olarak satış ve pazarlama yaptığımız için de çok büyük bir sıkıntı yaşamayacağız. 2015 kriz dolu bir yıl. Geçtiğimiz sene turizmciler 2015’in satış ve pazarlama departmanlarının yılı olacağını söylüyordu. Bir krizi satış ve pazarlama departmanları bertaraf edebilir mi? Tabi ki edebilir. Benim anlayışıma göre satış öngörüdür. Önünü görebilmektir. Ancak bu durum bulunduğunuz kurumla ve gücünüzle da alakalıdır. “Kaliteden ödün vermeyeceğim ve fiyatları indirmeyeceğim” derseniz bu bir duruştur. Şahsi olarak 2014 yılının Aralık ayında bu durumu ve tabloyu görmüştük. O zaman önlem almak önemliydi. Bir söz vardır “İlk yumruğu vuran kazanır” diye.

Bu durumdan 2016 ve 2017 yılları da etkilenecek değil mi? Evet, 2016 ve 2017 yılı da bu durumdan etkilenecek. Bu fiyat indirimleri 2016 ve 2017 yılları için otellere “Bu fiyatlara satabiliyorsanız bu saate kadar neden satmadınız” diye baskı oluşturacak. Bu ciddi fiyat indirimleri yiyecekiçecek kalitesini çok etkileyecektir. Şu anda tüketici çok bilinçli. Tüketici hangi oteli alacağını iyi biliyor. Ellerindeki teknolojik imkanlar sayesinde iyi gözlemliyorlar. Yıllardır uğraş vererek ayağa kaldırdığımız hizmet kalitemiz ve kaliteli tesisler bir anda yıkılıyor. Turizm adına üzerinde çalıştığınız yapıyı bilinçsizce harcadık. İhtiyacınız varsa aksiyonları daha dikkatli ve zamanında yapmanız gerekiyor. Duyduğuma göre 5 yıldızlı tesislerde Temmuz ve Ağustos aylarında 438-40 euro gibi rakamlar duyuyoruz. Bunlar acı gerçekler. Temmuz ve Ağustos aylarında para kazanmazsanız ne zaman kazanacaksınız. Nasıl mal alacaksınız nasıl tesisinizi yenileyeceksiniz.



Haber

TÜROFED 10 yaşında Türk turizminin çatı örgütlerinden Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) 10 yılını kutluyor. Türkiye otelciliğinin ve turizminin gelişimi canla başla çalışmalarını sürdüren TÜROFED, 2500 üyesi ile hedefine emin adımlarla ilerliyor.

50


Yaklaşık 2500 üyesi ile Türkiye turizminin en önemli turizm birliklerinden biri olan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) kuruluşunun 10. yılını kutluyor. Yurt içinde ve yurt dışında turizm sektörünü en iyi şekilde tanıtmaya ve temsil etmeye devam eden TÜROFED, 14 bölge derneği ile Türkiye’yi kapsama hedefine emin adımlarla ilerliyor. 30 Haziran 2005 yılında Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Anadolu Turizm işletmecileri Derneği (ATİD), Bodrum Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER), Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB), Ege Turistik İşletmeciler Derneği (ETİK ), Güney Marmara Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GÜMTOB) ve Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) den oluşan sekiz bölge derneğinin bir araya gelmesiyle kurulan TÜROFED’ in çatısı altında bugün 14 bölge derneği yer alıyor. 2005’de bin 547 olan TÜROFED üyesi derneklerin tesis sayısı, 2011’de bin 766’ya yükseldi. Böylelikle, Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli tesislerin yaklaşık yüzde 60’ı TÜROFED üyesi oldu. Sektörün seyahat acenteliği bölümünden farklı olarak üyeliğin zorunlu olmadığı, gönüllü üyeliğin esas olduğu sektörün, bu kesimindeki örgütlenme kurumsallaşarak hızlanıyor.

Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği (GÜMTOB), Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) ile başlayan yolculuğumuz, sivil toplum kuruluşların önemini bilen ve Türkiye Otelciler Federasyonu’nu Türkiye’nin turizm sektörünün şemsiyesi yapma hedefiyle yönetimlerde görev alan arkadaşlarımızın çabası ve işletmecilerimizin katılımıyla daha sonra Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (DENTUROD), Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (FETOB), Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB), Kuşadası Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KODER) Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği (KATİD) ve Güneydoğu Anadolu turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GATOD) ile Federasyonumuz genişlemiş ve bugün Türkiye’nin coğrafi dağılımı doğrultusunda Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alan bir şemsiyeyi oluşturmanın haklı gururunu taşımaktadır.

Bugün 14 bölgesel derneğimiz ve bunlara bağlı Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli 2.500 üyesiyle, Türkiye ibaresini hak edecek bir nitelikte otelcilerimizi bir araya getirmiş olmaktan mutluyuz. Temel hedefimiz ülkemizde faaliyet gösteren Bakanlık ve belediye belgeli ayrımını ortadan kaldırarak tek bir belge altında, tüm konaklama ve yeme içme tesislerini bu şemsiyenin altına toplamaktır. Kolay bir hedef olmadığını biliyoruz, ancak göstereceğimiz çaba ve etkinliklerle hedefimize doğru yürüyeceğiz. Sorunlarımızı ancak birleşerek aşabiliriz. Sivil toplum örgütlerinin yararına inanan tüm sektör bileşenlerini federasyonumuza davet ediyorum. Bu vesile ile bugüne kadar sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunanlara, TÜROFED’in kuruluşundan bu yana emeği geçenlere, sektörümüzde çalışan tüm emekçilere şükranlarımı sunarım.”

TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, bir mesaj yayımlayarak TÜROFED’in 10. yılını kutladı. Osman Ayık kutlama mesajında şu ifadeleri kullandı: “Bilindiği gibi Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), otel işletmeciliği mesleği başta olmak üzere, turizm mevzuatı kapsamına giren ve girebilecek olan meslek mensuplarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak; mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak; mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini sağlamak; meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak; meslek ahlâk ve disiplinini korumak, turizmin, bütün fonksiyonları ile ülke yararına gelişmesini sağlamak amacı ile üyelerine etkili ve düzenli hizmet verebilmeleri için mesleki birlik ve beraberliğin kurulmasını sağlamak, derneklerin birbirleri ve merkezle işbirliğini ve koordinasyonunu gerçekleştirmek, üyelerin birbirleriyle, turizme ilişkin kamu ve özel sektör kuruluş ve örgütleri ile olan ilişkilerini koordine etmek, aralarında hızlı ve doğru bilgi alışverişini sağlamak amacıyla 30.06.2005 tarihinde Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Anadolu turizm İşletmecileri Derneği (ATİD), Bodrum Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER), Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB), Ege Turistik İşletmeciler Derneği (ETİK), 51


Melih YETİŞ

Turizmde günü kurtarmak Sıkıntılıların yaşandığı bu sezon ve önümüzdeki birkaç senenin de öngörülemediği, belirsizliklerin, komşu ülkelerde yaşanan karışıklıkların ve çatışmaların ülkemize olumsuz etkilerinin, hızla artan yatak kapasitesinin betonlaşmayı getirmesi ile birlikte arz ve talep dengesinin hızla bozulmakta olduğu bir süreçteyiz. Önümüzdeki 2-3 sene, yaşanan zorlukların devam edeceği beklentisi ile turizmin tüm aktörlerinin bu karmaşa arasında öncelikle devam eden sezonu ve günü kurtarabilme adına öncelikli olarak bugüne odaklanarak paniklemeden uzun vadeli planlama ve stratejilerin maalesef konuşulmadığını gözlemlemekteyiz.

Her geçen sene artan yatak kapasitesi ile birlikte turizm çalışanlarının özellikle alt ve orta kademelerdeki iş gücü eksikliğinin giderek artmasının en önemli nedenleri arasında turizm çalışanlarının turizmi maalesef uzun vadeli güvenilir bir sektör ve meslek olarak görmemelerinden kaynaklandığı inancındayım.

Aslında bu sıkıntıların arasında fazla gündeme gelmese ve fazla konuşulmasa da sorunlar arasında nitelikli, yetişmiş turizm personeli sorununun bence en çok tartışılması gereken sorun olduğu kanısındayım. Her geçen sene artan yatak kapasitesi ile birlikte turizm çalışanlarının özellikle alt ve orta kademelerdeki iş gücü eksikliğinin giderek artmasının en önemli nedenleri arasında turizm çalışanlarının turizmi maalesef uzun vadeli güvenilir bir sektör ve meslek olarak görmemelerinden kaynaklandığı inancındayım. Bu konuda turizm çalışanlarını eleştirebilmek pek gerçekçi olmasa da; turizmde yaşanan istikrarsızlıklar, sezonların gittikçe kısalması, kışın açık kalan otellerin azalması ile birlikte sezonluk çalışma durumu, özellikle geleceğini turizmde görmeyi hedefleyen yeni mezun nitelikli turizmci gençlerimizi turizmden kaçırtmakta ve başka sektörlere yönelmeleri gerçeğini karşımıza kaçınılmaz olarak getirmektedir. Sektörün tüm dinamikleri olarak bu konuya acilen kafa yorarak alternatif çözümler üretilmesi ve nitelikli genç turizmcileri sektöre kazandırmanın yöntemlerini üretmek zorundayız. Günü ve bu sezonu kurtarabilme sürecine

52

odaklanırken diğer bir yandan da önümüzdeki sezon ve sezonlarda da aynı benzer sıkıntıları yaşayabileceğimiz bir noktada gelecek sezonlarımızı da riske etmekte olduğumuzun pek farkında olunmadığı düşüncesindeyim. Bizler bugüne odaklanırken aslında önümüzdeki sezonun tüm stratejik planlamalarının ve ön çalışmaların, uçak kapasitelerinin planlanmakta olduğu bir dönemi de yaşamaktayız. Batı Avrupa pazarının tüm önemli aktörleri bu dönemlerde 2016 yaz sezonu stratejilerine ve planlamalarına karar vermekteler. Ancak turizmin Türkiye’deki hiçbir aktörü bu sürece maalesef dahil olamamaktadır Aslında yapılması gereken acilen zaman kaybetmeden Bakanlık düzeyinde, Tanıtım müsteşarlıkları ve Tanıtma Müdürlüğü kanalı il, gerek turizm lobileri, turizm yatırımcıları, otel sahipleri ve yöneticileri gerekse Avrupa ve Rusya pazarının tüm tur operatörleri temsilcileri kanalı ile önümüzdeki sene ve senelerde neler yapılacağı, ne gibi somut yeni projeler ile gerek Avrupa gerekse Rusya vb alternatif pazarlardan turizm pastasından nasıl daha iyi bir pay alınabileceğinin tüm detaylarının planlanması ve uygulamaya geçilmesi temel şart olarak önümüzde durmaktadır. Bizler genelde turizmde yapılacak her türlü marketing ve tanıtım benzeri çalışmalar için maalesef genelde hep uluslararası turizm fuarlarını beklemekteyiz. Aslında bu fuar dönemlerinde birçok farklı pazarda zaten turizm süreci önemli ölçüde şekillenmekte ve bu saatten sonra turizmin tüm aktörleri günü kurtarabilme adına belli tavizlerle bütçelerinden ve gelirlerinden fedakarlıklar yapmak gerçeği ile karşı karşıya kalmaktadırlar. Bir çok alanda olduğu gibi en iyi savunmanın çoğu kez karşı saldırı ve aktif tanıtım olması gerçeğinden hareketle; Turizmin tüm önemli aktörlerini bugünden, gelecek seneler için acilen strateji oluşturmaya ve somut adımlar atmaya davet ediyorum.



Söyleşi Hazırlayan: Tuncay Sevin

Koleksiyonu ile

Rusların gönlünde taht kurdu

54

Antalya’nın Kemer-Göynük bölgesinde yer alan Club Boran Mare Beach’in Genel Müdürü Aziz Dinçer, 5 yıl gibi kısa bir sürede oluşturduğu koleksiyonu ile Türkiye’de bir ilki başardı. Otelinin lobisini adeta bir müzeye çeviren Dinçer, yaptığı koleksiyon ile Rus ziyaretçilerin gönlünde taht kurdu.


Rusya ve Rus hayranı olan turizmci Aziz Dinçer, Ruslara ait antika değeri bulunan eşyaları topluyor. Yaklaşık 5 yıl önce koleksiyonunu oluşturmaya başlayan Dinçer’in koleksiyonunda Çarlık Rusya’dan kalma eserler bile var. Bu eşyalar arasında madalyonlar ve fotoğraflar da var motosiklet ve otomobiller de. 5 yıl gibi kısa bir sürede ciddi anlamda eser toplayan turizmci Aziz Dinçer, bu eserleri Genel Müdürü olduğu Club Boran Mare Beach’in lobisinde sergiliyor. Küçük bir müze haline getirilen lobinin her yeri antika Rus eşyaları ile çevrili. Rus turistin en çok tercih ettiği Kemer bölgesinde faaliyet gösteren Club Boran Mare Beach, lobisindeki müze ile Rus misafirlerin büyük beğenisini topluyor. Güzel bir koleksiyonunuz var? Öncelikle bu merak nasıl başladı? Biraz kişisel bir meraktı bu. Madalya toplayarak başladım arabaya kadar uzandı. Aslında bu durum tamamen Türk ve Rus ilişkileri ile ilgili. Türkiye bugün Laik ve Müslüman bir ülke ise bunu kuşkusuz Atatürk ve Kurtuluş Savaşı’na borçluyuz. Atatürk’ün de söylediği gibi Kurtuluş Savaşı’nı Rus yardımı olmadan başarma şansımız da yoktu. Bu durum bende bir Rus hayranlığı oluşturdu. İşin içine turizm de dahil olunca Ruslarla iç içe olmaya başladım. Bu durum da Rus hayranlığımı farklı bir noktaya taşıdı. Ayrıca Rusya’nın her noktasında bulundum. Anadolu’da gördüğüm misafirperverliği orada da gördüm. Bu da Rusları sevmemdeki ayrı bir nokta. Bu koleksiyonu ne zaman oluşturmaya başladınız? Koleksiyonumu 5 yıldır yapıyorum. Böyle bir koleksiyon için 5 yıl çok uzun bir süre değil. Ancak ben hızlı bir giriş yaptım. İstanbul’da, Moskova’da ve Kiev’de antikacılarla bir araya geldim. Sokak satıcılarını inceledim. Otelinizin lobisini küçük bir müzeye çevirdiniz. Bu durum koleksiyonunuza katkı sağladı mı? Koleksiyonum büyümeye başladığı zaman otelimizin lobisinde sergilemeye başladım. Özellikle Rusya’dan gelen misafirlerimiz müzemize hayran kaldı. Bir daha ki gelişlerinde de kendileri bir şeyler getirdi. Kimisi ya babasının madalyası ile ya da dedesinin fotoğrafı ile geri geldi.İnsanlar koleksiyonuma katkı sağlamak için akrabalarının özel eşyalarını getirmeye başladı. Bir Rus arkadaşım dedesinin madalyasını getirmişti. Kendisine “Neden bu madalyayı bana getirdin” diye sordum.

O da bana “Sandığın dibimde duruyordu. Burada binlerce insan görecek ve daha iyi korunacak” dedi. Rus misafirlerinizin sergilediğiniz koleksiyona tepkisi nasıl oluyor? Geçen sene bir Rus misafirimiz resepsiyonda kayıt işlemlerini yaptırmadan müzedeki eserleri inceledi. Daha sonra da odama geldi. “Benim kim olduğumu bilmiyorsunuz” diye sordu. “Hayır, kimsiniz?” diye sordum. Elimden tutup sergilediğimiz Rus Büyükelçi Semyon Aralov’un fotoğrafının olduğu yere götürdü.

“Ben bu adamın torunuyum” dedi. Çok şaşırdım. Müzeyi ve dedesinin fotoğrafını bir Rus kanalındaki haberden görmüş. Açıkçası başka bir ülkede otelde Atatürk ve Türkiye ile ilgili müze görsem şok olurdum. Ruslar da şok oluyorlar. Özellikle yaşça büyük olan kesim bu müzenin değerini daha çok biliyor. Çok seviyorlar ve çok duygulanıyorlar. Rusya ile ilgili Türkiye’de böyle bir müze örneği var mı? Türkiye’de böyle bir örnek yok diye biliyorum. Eğer olsaydı herhalde haberimiz olurdu. En azından bugüne kadar görüştüğüm antikacılar bilgi verirdi.

55


Oteliniz bu müze sayesinde Rus turistlerin sempatisini topluyordur değil mi? Tabi ki topluyordur. Ancak benim bu koleksiyonu yapmamdaki ve bu küçük müzeyi oluşturmamdaki neden kesinlikle bir sempati kazanmak için değildi. Amaç değil ama sonuç oldu. İş anlamında bizi mutlu eden bir sonuç oldu. Kişisel bir hobiydi bu. Benimki tamamen Rus ve Rusya hayranlığıdır. Otelinizin lobisi tamamen Rusların kullandığı antika eşya ve eserlerle dolu. Bu tarihi eşyaları toplamaya devam ediyor musunuz? Evet, kesinlikle araştırmaya ve toplamaya devam ediyorum. Resepsiyonun her tarafı bu eserlerle doldu ama devam edeceğim. Bu koleksiyonu yaparken belli noktadan sonra zaten duramıyorsunuz. Merak daha da büyüyor. Topladığınız eserlerin hikayelerini de araştırıyor musunuz? Evet, her bulduğum parçanın hikayesini de araştırıyorum. Günümüzde bilgiye ulaşmak zor değil. Eserlerin tarihini ve hikayesini araştırdığınızda çok daha keyifli şeylerle de karşılaşıyorsunuz. Geçtiğimiz günlerde tarihi eşyaları bir koleksiyoncu inceledi. Şok oldu. Burada sergilediğim bir kemer dikkatini çekti.

56

“Bunun değeri çok büyük” dedi. Benim bilerek aldığım bir kemer değildi. Bu kemer Kafkaslarda gelinlerin taktığı çok değerli bir kemermiş. Rusya pazarını Rus ve Rusya hayranı olan bir turizmci olarak değerlendirir misiniz? Rusya, ekonomik anlamda Türkiye’nin kesinlikle vazgeçemeyeceği bir pazar. Geçen sene sadece Antalya’ya gelen Rus turist sayısı 3.5 milyondu. Bu, çok ciddi bir rakam. Bu krizi değerlendirmeden önce şunu söylemek istiyorum: Ruslar çalışması çok keyifli insanlar. Yeter ki onlara insan gibi davranın. O zaman hiçbir şeyden şikayet etmiyorlar. Çok büyük dostluklar da kazanıyorsunuz. Otel olarak Rusya’dan repeat guest misafir oranımız yüzde 50’ye ulaştı. Rusya pazarı bizim için keyifli bir pazar. Sadece turizm olarak değil ekonomik anlamda da önemli bir ülke. Turizmin açtığı paralel kanallar gelişen TürkiyeRusya ticaretine büyük bir katkısı var. Rusya bizim için çok güzel ve özel bir pazar. Rusya’daki ekonomik krizi ve bu krizin Türkiye’ye etkisini değerlendirir misiniz? Yaşadıkları ekonomik kriz karşısında turist sayısının azalmamasını bekleyemezsiniz. Azalma olmaması mümkün değil. Geçen sene 3.5 milyon Rus turist geldi. Ruslar daha önce 1000 dolarlık bir tatil paketine 33-35 bin ruble veriyordu. Bu sene ise aynı tatil paketine 60 bin ruble vermek zorunda. Adamların maaşı aynı. Anlayacağınız hedef kitlemizin satın alma gücü düştü. Geçen sene gelen turistin yüzde 20’si zaten zorla geldi. 2014’ün son döneminde bu durum belli olmaya başlamıştı. Bu ekonomik kriz Rusya-Ukrayna krizinin sonucudur. Burada kimseyi suçlayamayız. İnsanlar kriz döneminde ne yapar? Tabi ki tasarruf eder. Turizm tasarruf edilecek ilk kalemdir. Sene sonu rakamlarına göre Rusya’da yüzde 25 dolaylarında bir düşüş olacak gibi görünüyor. Bu da yaklaşık 1 milyon Rus turist anlamına geliyor.

Rus turist sayısı düşecek. Peki, fiyatlar ve gecelemedeki durum ne? Tabi ki bu düşüş sadece turist sayısı ile sınırlı kalmıyor. Kriz nedeniyle otellerini doldurmak isteyen otellerin verdiği aksiyonlar ve gelen turistin geceleme sayısındaki düşüş de hanemize eksi olarak yansıyor. Anlayacağınız sıkıntılı bir sene yaşıyoruz. Ancak kurdaki yükselişin pozitif etkisi var. Ama bu krizin 2016 ve 2017 yıllarını da etkileyeceğini düşünüyorum. Bu süreç bittiği zaman Rusya pazarı eski günlerine dönebilir mi? Bu süreç tam olarak ne zaman biter bilmiyoruz ama bittiği zaman Rusya pazarı eskisinden daha güçlü bir şekilde karşımıza çıkacak. Çünkü Ukrayna krizini çıkaran ABD ve arkasındaki Avrupa, Ukrayna’yı ele geçirmeye çalıştı ama olmadı. Tam tersine Rusya, Ukrayna’nın bazı bölgelerini ele geçirdi. Putin, “Bizim de hatalarımız oldu” dedi. Rusya’nın en büyük hatası şuydu: Rusya doğalgaz ve petrolden gelen sıcak para ile refah toplumu oluşturdu. Üretimi ihmal etti. Ekonominin de temelinde üretmek vardır. Sürekli taze parayla geçinemezsiniz. Hazıra dağ dayanmaz. Şimdi Avrupa’nın ambargolarından sonra Rusya’nın üretime yöneldiğini görüyorum. Ayrıca Rusya ve Çin arasındaki doğalgaz ve petrol boru hattının tamamlanması ile AB’nin Rusya için hiçbir önemi kalmayacak. Çin pazarının Rusya’ya tamamen entegre olduğu zaman Rusya’nın kimseye ihtiyacı olmayacak. Buna bir de Hindistan’ı ekleyin. Rusya devasa bir gelişim gösterecek. Bu da Rusya pazarında talep patlamasına neden olacak. Sizce bu senenin olumlu yönü ne olacak? Bu sene sınav senesidir. Tüm otelci arkadaşların kendilerini değerlendirme senesidir. Bu sene, ne ektim, ne biçtim ve tabi ki geleceğe yönelik strateji belirleme senesidir. Türkiye bu krizden güçlenerek ve ders alarak çıkacaktır. İnsanlar “yanımdaki otel dolarken ben niye boşum” diye düşünmeli. Vermeden kazanmak dünyanın hiçbir yerinde yoktur. Bu sene uzun vadede yatırımını yapan, ayakta durabilen, aşırı borçlanmayan ve sağlam hareket edenler ayakta kalacaktır.



Haber

Efes ve Diyarbakır

UNESCO’nun listesinde Türkiye’de yer alan Efes ve Diyarbakır Surları-Hevsel Bahçeleri UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’ne girmeyi başardı. İki değerimizin de listeye girmesi ile birlite UNESCO’ Dünya Miras Listesi’ndeki eser sayımız 15’e yükseldi.

58


4. Hattuşa: Hitit Başkenti (1986) 5. Nemrut Dağı(1987) 6. Xanthos-Letoon(1988) 7. Hieropolis-Pamukkale(1988) 8. Safranbolu Kenti(1994) 9. Troia Arkeolojik Siti(1998) 10. Selimiye Camii ve Külliyesi (2011) 11. Çatalhöyük Neolitik Kenti (2012) 12. Bursa ve Cumalıkızık: Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu(2014) 13. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj(2014) 14. Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (2015) 15. Efes (2015)

BM Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi’nin aldığı kararla, Türkiye’nin “Efes” ve “Diyarbakır Kalesi-Hevsel Bahçeleri” UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedil. En yüksek oyu aldı UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi’ne Kasım 2013’te UNESCO seçimler tarihinin en yüksek oyunu alarak 121 oyla birinci sıradan seçilen Türkiye’nin “Efes” ve “Diyarbakır Kalesi - Hevsel Bahçeleri” adaylık başvuruları Bonn’da gerçekleştirilen Dünya Miras Komitesi 39. toplantısında oybirliğiyle kabul edildi. Eser sayımız 15 oldu Böylelikle Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’ne ilk kaydedilen alanı olan İstanbul Tarihi Yarımadası’nın tescilinin otuzuncu yıldönümünün kutlandığı 2015 yılında, Efes ve Diyarbakır’ın da eklenmesiyle; ülkemizin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne tescilli varlıklarının sayısı on üçten on beşe yükseldi. Hac mekanı: Efes Dünya’nın Yedi Harikası’ndan biri olan Artemis Tapınağı’na ve asırlardır dini merkez işlevi gören Selçuk Meryem Ana Evi’ne ev sahipliği yapan Efes; gerek Anadolu uygarlıklarının çeşitliliğini yansıtan eşsiz bir kültür mirası, gerek kültürlerarası diyaloğu yüzbinlerce ziyaretçi yoluyla canlı olarak temsil eden önemli bir Hac mekanıdır.

Evrensel değer: Diyarbakır kalesi Diyarbakır Kalesi de, kökeni M.Ö. 3000’lere dayanan önemli bir savunma yapısı olmanın yanısıra; içinde barındırdığı Helen, Latin, Süryani, Ermeni ve Arap dillerindeki yazıtlarla, Anadolu’da iç içe geçmiş uygarlıkları belgeleyen üstün evrensel değere sahip bir kültür varlığıdır. Binlerce yıldır kaleyle bağlantısı olan Hevsel Bahçeleri ise Asurlulardan günümüze, şehrin yiyecek ihtiyacını karşılayagelen önemli bir doğal alandır. Önemli başarı Konuyla ilgili sosyal medya üzerinden açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Bakanlık olarak Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasının korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması için ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların devam edeceğini vurguladı. Bakan Çelik: “Türkiye’nin listedeki varlık sayısı 15’e yükseldi. Bilindiği üzere her devlet, yıl içinde en fazla iki alanını listeye aday gösterebilmektedir. Geçtiğimiz yıl yine iki dosya, Bergama ve Bursa Cumalıkızık ile Dünya Miras Listesi’ne adımızı yazdırmıştık. Bu yıl yeniden iki dosyanın kabul edilmesi çok önemli bir başarıdır” diye konuştu. UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki kayıtlı eserlerimiz: 1. İstanbul’un Tarihi Alanları(1985) 2. Göreme Milli Parkı ve Kapadokya(1985) 3. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası(1985) 59


Serbest Haber Köşe

Tatilde planladıklarından

fazla harcıyorlar Yüzlerce seyahat sitesi ve hava yolunu tarayarak en makul fiyatlı uçuşları bulan dünyanın en iyi seyahat arama sitelerinden momondo’nun 2015 Seyahat Araştırması, dünyadaki ve Türkiye’deki seyahat severlerin tatil için ayırdıkları bütçeler ve harcamalarıyla ilgili ilginç sonuçlar ortaya koyuyor.

60

Seyahat arama sitesi Momondo.com.tr’nin araştırması, tatilde para harcama alışkanlıklarına ışık tutuyor. Araştırmaya göre Türklerin yüzde 34’ünün yaz tatili bütçesi 2.500 – 5.000 TL arasında değişiyor. Ancak katılımcıların yüzde 40’ı, genellikle belirledikleri bütçeyi aştıklarını söylüyor. Üstelik bu oran kadınlarda daha yüksek. Yine araştırmaya göre, yüzde 26’lık bir kesim, 1.250 – 2.500 TL arasında bir meblağı tatil için ayırdıklarını belirtiyor. Ev halkının 5.000 – 12.500 TL arası tatil harcaması yapmasını bekleyenler, yüzde 19’la üçüncü sırada, 250 – 1.250 TL arası harcamasını bekleyenler ise yüzde 12’yle dördüncü sırada yer alıyor. Yaz tatilinde 12.500 – 25.000 TL arasında bir para harcama özgürlüğüne sahip olanlar ise katılımcıların yüzde 3’ünü

oluşturuyor ve sadece yüzde 2’lik bir kesim 25.000 TL’den fazla harcayabileceklerini söylüyor. Yaş ilerledikçe harcama artıyor Harcama alışkanlıkları ayrıca yaşa göre de değişiyor. 250 – 1.250 TL arası harcama yapmayı planlayanlarda 18 - 22 yaş grubu öne çıkıyor. 1.250 – 2.500 TL için liderlik 23 - 35 yaş grubundayken, 5.000 – 12.500 TL arası harcama yapmayı planlayanların çoğunluğu 56 ile 65 yaş arasında. 40’ı tatilde bütçesini aşıyor Türklerin yüzde 44’ü tatildeyken planladığı bütçenin dışına çıkmıyor. Katılımcıların yüzde 40’ı planladıklarının üzerinde harcama yaparken, yüzde 10’luk bir kesim beklediğinden daha az harcıyor. Ne kadar harcadığını umursamayanların ve bilmediklerini söyleyenlerin oranı ise toplamda yüzde 7.


Ayağını yorganına göre uzatanlar Araştırmaya göre, tatilde bütçesini en çok aşan grup, yüzde 45’le 56-65 yaş grubu. Bu grubu 36 - 55 ve 23 - 35 arası yaş grubu takip ediyor. Beklediğinden az harcayanlarda ise liderliği yüzde 12’yle 23-35 yaş grubu elinde tutuyor. Kadınlar bütçeye sadık kalamıyor Harcama konusunda kadınlar ve erkekler arasında yüzde 4’lük bir fark bulunuyor. Bütçelerini aşan erkeklerin oranı yüzde 38 iken, bu oran kadınlarda yüzde 42. Çinliler bütçelerine daha sadık Peki dünyada durum nasıl? momondo’nun anketi gösteriyor ki, tatilde bütçesini en çok aşanlar yüzde 52 ile Hollandalılar ve yüzde 50 ile Almanlar, İtalyanlar,

Portekizliler olurken, bütçesine en sadık kalanlar Çinliler. Çinlilerin sadece 38’i bütçelerinin dışına çıktıklarını söylüyor. Ruslar az harcayacak Buna karşılık bu yaz tatilde astronomik rakamlar harcayacak ülkeler arasında Çin başı çekiyor. Çinlilerin yüzde 18’i, 12.501 – 25.000 TL arası, yüzde 6’sı ise 25.000 TL’den daha fazlasını gözden çıkarmış durumda. Ruslar ise tatilde fazla para harcamaya sıcak bakmıyor. Yüzde 28’i, 251 – 1.250 TL arası, yüzde 26’sı da 1251 – 2.500 TL arası bir yekun harcayacak. Tatil bütçeleri Türklerinkine yakın olan İspanyollar ise 2.501 – 5.000 TL arası harcama yapacak ülkeler arasında, yüzde 31’le Türkiye’nin ardından ikinci sırada geliyor. 61


Söyleşi Hazırlayan: Tuncay Sevin

Nurkaya Gündoğdu Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (FETOB) Yönetim Kurulu Üyesi Nurkaya Gündoğdu ile Fethiye turizmini değerlendirdik. Aynı zamanda Majesty Hotels & Resorts Koordinatörü olan Gündoğdu, Fethiye’de birçok sorun bulunduğunu belirterek, “Eksiklikler giderilmezse Fethiye potansiyelini kullanamaz” dedi.

62

“Eksiklikler giderilmezse Fethiye potansiyelini kullanamaz”


Türkiye’nin turizm cennetlerinden Fethiye hakkında Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (FETOB) Yönetim Kurulu Üyesi ve Majesty Hotels & Resorts Koordinatörü Nurkaya Gündoğdu ile konuştuk. Fethiye’deki sorunlara dikkat çeken Nurkaya Gündoğdu, sorunların çözülmesi için FETOB’un aracı olacağını söyledi. Eksikliklerin giderilmemesi durumundan Fethiye’nin zengin turizm potansiyelini kullanamayacağını belirten Nurkaya Gündoğdu, “FETOB olarak yeni bir enerji ve sinerji ile kurumlara Fethiye’nin önceliklerini anlatmaya çalışacağız” dedi. . Fethiye geçen sene neler yaptı. Bu seneye nasıl gidiyor? Geçen sene çok güzel bir sezon geçirdik ancak geçen sene Antalya’nın kırılganlığını hala yaşıyoruz. Arkadaşlarımız bunu daha yeni yeni hissediyor. Antalya’nın Nisan 15’te başlayan Rusya operasyonu Fethiye’de Mayıs’ın 20’sinde başlardı.

Yani bölge uçuşları 4-6 hafta geç başlardı. Yeni yeni Rus turist efekti kötü gitmeye başladı. Bizim orada biz söz vardır ‘Antalya gripse Fethiye kanserdir’ derler. Avrupalı’nın en çok geldiği yer yine Fethiye’deki esas sorun iç pazarda. Bunu ısrarla söylüyorum. İç pazar fiyatlarının düşmesi iç pazar tüketicisinin Antalya’ya yönelmesine neden oluyor. Bizim 3-4 yıldızlı otel yolcumuz Antalya’nın yolcusu oluyor. Dolayısı ile Fethiye’de okulların tatil dönemi ile birlikte yoğun bir doluluk yaşanmayacak. Alanya otellerinin Fethiye’deki pansiyon fiyatına kadar düşmesi ilçemizdeki iç pazar yolcusunu çekiyor. Bu sıkıntının 2015 için değil 3 sezonluk bir sıkıntı olduğunu düşünüyorum. Hem Rusya hem de ayağı alışan yolcunun geri dönmemesi söz konusu. Antalya, Fethiye bölgesini aşırı derecede etkiliyor mu? Bizim bölgenin nitelikli yatak sorunu var. Nitelikli yatak sorununun en büyük düşmanı da fiyattır. Antalya’nın nitelikli otelleri fiyatları indirip Avrupa’daki yolcularımıza da yataklarını açması yolcularımızın Antalya’ya kaymasına

neden oluyor. Bölgeleri çok ciddi sorunlar bekliyor. Antalya bizi çok etkileyen bir destinasyon. Devamlı Antalya’yı takip etmek durumundayız. Geçtiğimiz günlerde Avrupa’dan bir tur operatörü bölgemize olan koltuk sayısını yüzde 15 azaltacağını söyledi. Bu koltuk nereye gidecek? Tabi ki Antalya’ya. Turist ürünü tanıyor ve bölge değiştiriyor. Fethiye turizminin içeriğine bakacak olursak başka konulara da değinmek gerekiyor. Konaklama sektöründeki kalitenin önüne geçebilmenin yolu çok satmak değildir. Az satıp iyi fiyata satmak daha önemli. Asıl kalite budur. Fethiye’de nitelikli yatak sayısında sıkıntı var. Sadece nitelikli yatak sayısı değil toplam kalite de önemli. Sokağa yolumuza toplam kaliteye de önem vermeliyiz. Sayı azalsa bile girdi çok olur. Bu aşamada ters orantı çalışır. Fethiye bölgesi büyük bir turizm potansiyeline sahip. Sadece potansiyel ile olmuyor değil mi? Evet, Fethiye’nin müthiş bir turizm potansiyeli var ama Büyükşehir Yasası kendisini çok zorluyor.

63


Muğla çok büyük bir il. Büyükşehir Belediyesi’nin büyük ve önemli bir projeye imza atması lazım. Fethiye Kalesi örnek olabilir. Karayollarının sıkıntıları ortada. Deniz turizmi ile ilgili birkaç marina projesi var bekliyor. Fethiye’deki tesislerin çoğunun arıtması yok. Burası körfez. Satmaya çalıştığımız körfezi kendi elimizle yok ediyoruz, kirletiyoruz. Peki, bölgenizde çözülen bir konu var mı? Şu ana kadar hep konuşuluyor ya da proje aşamasında olduğu söyleniyor. Çok üzülerek söylüyorum Fethiye’deki müzede adet olarak ne kadar eser olduğunu bilmiyorum ama bildiğim kadarıyla eserlerin ancak yüzde 10’u değerlendirilebiliyor. Fethiye’de bu tarihi eserlerimizi sergileyecek bir müzemiz bile yok. Fethiye körfezinde 3-5 milyon dolarlık teknesi ile gelmiş olan bir teknenin park etme şansı yok. Bölgede yaz aylarında marinalar dolu. Bu insanlar nasıl gelecek. Fethiye’de büyük bir potansiyel var ama eksikliklerin giderilmesi şart. Bu eksiklikler giderilmezse Fethiye elindeki bu büyük potansiyeli kullanamaz. 22 yıldır kruvaziyer limanı konuşuyoruz. Bunları konuşmaktan bıktım artık. Ticaret Odası’nın teleferik projesi var ama ortada bir şey yok. Ölüdeniz’in her karesi Türkiye tanıtma filminin her yerinde yer alıyor. Fethiye, paraşütten çok ciddi para kazanıyor. Paraşütle yukarıdan aşağıya geliyorsunuz turist ‘bu elektrik telleri ne’ diye soruyor. Ankara’nın en arka sokaklarında bile havada elektrik teli yok. Turizmimizin önemli yüzü Ölüdeniz’in içinde kaldırım yok, arıtması yetmiyor. Buraya tabela dikerek‘ burası Büyükşehir diyerek sorunlar bitmiyor. Geçtiğimiz günlerde FETOB yönetimini yeniledi. FETOB, bölge turizmi için neler yapmayı planlıyor? Bence FETOB’un en fazla yapmak zorunda olduğu konu yeni proje üretmek değildir. FETOB, eski projeleri hayata geçirmek adına kurumlararası koordinasyonu sağlasa yeterli. Örneğin FETOB, Turizm Bakanlığı ile Ulaştırma Bakanlığı arasında koordinasyon sağlamalı. İletişimi FETOB sağlamalı. Sorunların çözülmesi lazım. Bunun için FETOB iyi bir aracı olacaktır. Yeni bir enerji ve sinerji ile kurumlara Fethiye’nin önceliklerini anlatmaya çalışacağız. Bu sorunların çözülmemesi nitelikli yatağı engelliyor mu? Tabi ki bu yatırımlar gelmeyecektir. Gelmeyeceği gibi ortalama fiyatımız daha da düşecektir. En korkunç durum da budur. Fethiye yeni yatırımlar almıyor mu? Evet, yeni yatırımlar var. Ama bu yatırımları yapanların da sorunları var. Alt yapı sorunları bitmiyor. Yeni yataktan yana umudumuzu kestik. Mevcut olanı geliştirmemiz lazım. Bunu sağlarsak daha iyi olacaktır. Bu bilinç var mı? Evet, bu bilinç var. Fethiye’nin içinden bir tane ilçe çıktı. Yani tarım ve turizm birbirinden ayrıldı. 64

Fethiye’de turizmden başka bir şey kalmadı. Bu durum artık turizmciye de yansıyacaktır. İnşallah bu kötü sezonlar aşılır. En önemli pazarınız İngiltere. Bu pazardaki son durum nedir? Maalesef Türkiye’de yazılan çizilenlerin dışında IŞID ve DAEŞ üzerine Avrupa basınında da yazılar çıkıyor. Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de bir gazetede Ölüdeniz, Ayasofya, Ermeni olaylarının fotoğraflarının bir arada bulunduğu bir haber yayımlandı. İlgili gazeteye yazı yazıp uyardık. FETOB olarak bunun bir operasyonu olduğunu anlattık. O gazetecileri Fethiye’ye davet ettik. Tabi ki Britanya topluluğunun dünya politikası ile Türkiye’nin dış politikası uyuşmuyor. Böyle olunca politik düşünceler gazetelere de yansıyor. Böyle bir algı operasyonu var. Euro sınırları içinde bunları Avrupa Birliği’nin yaptığını biliyoruz. İngiltere pazarından da düşüş yaşayacağız. Avrupa’da İspanya ve Yunanistan’ın ucuz olduğu ile ilgili görüş ve düşünceleri görüyoruz.

Bu ülkelerde güvenlik sorununun olmadığına dikkat çekiliyor. Bizim artık turizm ataşeliklerimiz üzerinden konuşmamız lazım. Türkiye’de mücadeleler var ama bu mücadeleler tek tek yapıldığı için sonuç getirmiyor. Yavaş yavaş bakanlığımızın da bu konuya konsantrasyon olması bize yarar sağlayacaktır. FETOB tanıtım yapacak mı? Bu konuda nasıl bir yol izleyeceksiniz? Geçtiğimiz günlerde 30’a yakın yerli gazeteciyi ağırladık. Bu çalışma Fethiye’nin ulusal gazetelerde yer alması adına yapılmış bir hamleydi. Bunun faydasını göreceğiz. FETOB’un digital tanıtım ile ilgili çalışmaları olacak. Fethiye bu konuda profesyonel bir ekipten destek alıyor. Önceden Fethiye’nin güzellikleri ile ilgili datalar kitap olarak basılırdı artık onun dönemi bitti. Modern çağa ayak uyduracağız ve digital bir tanıtım atağına geçeceğiz. İlerleyen dönemde FETOB daha güzel ve verimli projeler ile turizme çok daha büyük katkı sağlayacak.



Design Hotel

Miura Hotel 66

Çek Cumhuriyeti’nin doğusunda kalan Beskydy Dağları, kendini doğaya bırakmak isteyenlerin tercihi oluyor. bölgede yer alan Miura Hotel ise dağda, huzurlu, sakin ve bir o kadar da dinlendirici bir tatil sunuyor.


Yaz aylarında deniz kenarında sıkılanlar için önerimiz Çek Cumhuriyeti’nden. Beskydy Dağları’nda yer alan Miura Hotel, özellikle golf ve kayak turizmi isteyenlerin tercihi. Ancak bölge, dağ havası almak isteyenler için de birebir. Golf deneyimi Miura Hotel 2011 yılında misafirlerini ağırlamaya başladı. Ancak Miura Hotel’i anlatmadan önce bulunduğu bölgeyi anlatmak daha doğru olacaktır. Miura Hotel, Çek Cumhuriyeti’nin Celadna isimli şehrinde yer alır. Otel şehir merkezine 5 km uzaklıkta yer alıyor. Golf sahası ile çevrili Miura Hotel, 36 delikli PGA golf sahası ile misafirlerine güzel bir golf deneyimi sunabiliyor. Dağ havası Miura Hotel’in bulunduğu ormanlık ve golf sahası ile çevrili alan doğa ile başbaşa tatili sevenlere hitap ediyor. İlla golf oynamanıza gerek yok. Elinizde şampanyanız ile berrak havada dağları ve ormanı izleyebilirsiniz. Bu oteli tipik bir golf oteli olarak görmek hata olur. Açık hava etkinlikleri Miura Hotel, tipik bir golf otelinden ziyade doğa ile buluşma oteli olarak adlandırılabilir. Otel 36 delikli PGA golf sahasının ortasında yer alıyor. Doğa yürüyüşleri, kayak ve kros kayağı, at turları ve farklı açık hava etkinlikleri için otel ve bölge çok uygun. Bu nedenle bölgeyi sadece golf severler değil doğa severlerin tercihi oluyor. Dev heykeller Tesise gelince. Miura Hotel, bu pastoral bölgenin içinde çelikten yapılmış şık, konforlu ve bir o kadar da zarif bir yapıya sahip. Otelin duvarları Çek heykeltıraş David Cerny tarafından dev heykeller ile süslü. Bu heykeller otele farklı bir tat kazandırmış.

67


Otelde ayrıca ünlü sanatçılara ait resim ve tablolar da sergileniyor. Konforlu odalar Miura Hotel’in 44 farklı odası bulunuyor. Tasarım harikası 39 Deluxe oda, 4 Junior Suit ve 1 Miura Suite sahip olan tesisin tüm odaları golf sahası görüyor. Odalarda teknolojinin sunduğu bütün imkanlardan faydalanılmış. Ayrıca konforun hakim olduğu odalar gayet şık bir görüntü sunuyor. Çek mutfağı “Dağ havası insanı acıktırır” derler. Miura Hotel’in bünyesindeki Miura Restaurant, Çek ve uluslararası yemeklerden örnekler bulabilirsiniz. Miura Hotel, dağ ve golf sahası manzaralı restaurant ve barları ile misafirlerine doyumsuz bir keyif sunuyor. Küçük toplantılar Tesis, küçük konferans ve tolantılar için de uygun şartlar sunuyor. Tiyatro tarzındaki konferans salonu (121 m²) tüm modern teknolojiyi barındırıyor.

68



Lezzet Ustası Sami Kahrıman

“Mutfağına yatırım yapan otel kazanır.”

70

“Lezzet Ustası” köşemizin bu ayki konuğu Maxx Royal Belek Executive Chef’i Sami Kahrıman oldu. Aynı zamanda Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Yönetim Kurulu Üyesi olan Sami Kahrıman, turizmin Türk mutfağı ve aşçılığına çok büyük bir katkı sağladığını söyledi. Türk Mutfağı’nı nasıl buluyorsunuz? Sizce Türk Mutfağı yeterince zengin mi? Türk Mutfağı, Osmanlı ve yöresel mutfaklarımızın buluştuğu zengin bir mutfak... Türk mutfağının meze-zeytinyağlılar, kebaplar, sulu yemekler ve tatlılar olarak 4 ayrı bölüme ayırabiliriz. Bu kategorileri de tek tek incelediğimiz zaman Türk mutfağının dünya mutfakları içinde çok ayrı bir yerde olduğunu görüyoruz. Çeşitli ve lezzetli bir mutfağa sahibiz. Bu zenginliğe rağmen Türk Mutfağı yeterince tanınıyor mu? Türk mutfağı kesinlikle istenilen noktada değil. Hem devletten hem de bizden kaynaklanan sorunlar var. Kendimizi yurt dışında yeterince tanıtamıyoruz. Turizmin gelişmesiyle birlikte belli bir yol alındı ancak bu yeterli değil.

Türk mutfağının daha iyi noktalara gelmesi için Türk aşçılarının yurt dışına açılaması gerekiyor. Aşçılarımız yurt dışına çıkarsa Türk mutfağını tanıtma şansı yakalayabiliriz. Bizim aşçılarımız, Türkiye sınırları içinde hizmet veriyor. Dünyada Türk restoranı sayılı ama İtalyan restoranını her yerde görürsünüz. Ayrıca Türk mutfağının bir sunum standardı yok. Yani ortaya lezzetli ve güzel bir yemek çıkarıyoruz ama nasıl sergileyip sunacağımızı bilmiyoruz. Sunamıyoruz. Türk mutfağının eksiklikleri tanıtım ve sunum eksikliği bence. Son yıllardaki Türk aşçılığının gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Son 10 yıllık süreci değerlendirirsek Türk aşçılığı ve Türk mutfağı büyük bir gelişim gösterdi.


w w w. k r i s ta l e n d u s t r i ye l . c o m

Bizler de mutfağımız ve aşçılığımızın gelişimi için çalışmalar yapıyoruz. 2005 yılında Türkiye Aşçılar Federasyonu’nu kurduk. Bünyemizde 22 dernek bulunuyor. Türkiye Aşçılar Federasyonu olarak 8 yıldır Antalya ANFAŞ’ta yemek yarışmaları düzenliyoruz. 1700 aşçının bir araya geldiği bu yarışmanın amacı Türk aşçılarını buluşturmak. Bunu Türk aşçılığının gelişimi için yapıyoruz. Yarışma bahane, Türk aşçılığı gelişsin ve gençlerimiz bu işe merak salsın istiyoruz. Türk mutfağının ve aşçılığının gelişiminde turizmin önemi nedir? Turizm olmasaydı Türk mutfağı ve Türk aşçılığı bugün gelinen noktada olmazdı. Geleneksel bir şekilde devam ederdi. Türk mutfağımızı ve Türk aşçılığı turizm sayesinde tanındı diyebiliriz. Ama turizmin dezavantajları da oluyor. Örneğin Her Şey Dahil sistemi kötü bir şekilde uygulanırsa Türk mutfağı zarar görebilir. Bu sistemi iyi uygulayan bir otel ise Türk mutfağına ve Türk aşçılığına büyük bir katkı sağlar. Bunu da her tesisten bekleyemiyorsunuz. Et ve sos kullanmadan lezzet bekleyenler var. Ancak Türk aşçılığının becerisine de hayranım. Örneğin aşçılarımız bir hindi eti ile 80 çeşit yemek yapabiliyorlar. Marinasyon yapıp hindi etini kuzu eti diye verebiliyorlar. Bu doğru mu? Tabii ki değil. Ancak bunu yapan otel ve aşçı sayısı maalesef çok fazla. Mutfak, turistik bir otel için ne kadar önemli? Mutfak bir otelin her şeyidir. Tatile giden insan dinlenmek ve lezzetli yemekler denemek ister. Yatak bulur ama evdeki rahatı bulamaz. Hava ve iklim bulur. Ama misafirin aradığı ilk şey, lezzetli yemektir. Evinde oteldeki çeşidi yapamaz. Bana göre mutfak bir otelin kalbidir. Türk otelleri mutfak bölümlerine yeterince önem veriyor mu? Mutfağına önem veren otel de vermeyen otel de var. Bu durum otelden otele değişiyor. Her otel bunu yapıyor dersek yalan olur. Yapan da var yapmayan da... Ancak mutfağına yatırım yapan otel daha çok kazanır. Maxx Royal Belek Golf Resort’ta hangi mutfaklardan örnekler sunuyorsunuz? Otelimizde tüm dünya mutfaklarından örnekler sunabiliyoruz.

Maxx Royal misafirine lezzet sunan bir tesis. Bizim için mutfak ve yemek çok önemli. Maxx Royal Belek Golf Resort’ta konuklarımıza lezzetli yemekler sunuyoruz. Maxx Royal’in mutfak konusunda Türkiye’de bir numara olduğunu söyleyebilirim. Mutfak ekipmanları da büyük bir gelişim içinde. Mutfak ekipmanları aşçıların işini ne ölçüde kolaylaştırıyor? Mutfakta kullandığımız mutfak ekipmanı ve yan ekipmanlar olmasaydı işimiz çok daha zorlaşırdı. Ekipmanlar aşçılara her zaman zamandan kazanım sağlıyor. Ayrıca kullanılan ekipman yemeğin standartlarını da koruyor. Ekipman olmasaydı biz olmazdık biz olmasaydık ekipman da olmazdı.

Ancak ekipmanın da kalitesi çok önemli. Kaliteli ekipman kullanmak işinizi her zaman kolaylaştırır. Maxx Royal Belek Golf Resort’ta Kristal Endüstriyel ürünlerini kullanıyorsunuz. Kristal Endüstriyel’in ürünlerini nasıl buluyorsunuz? Kristal Endüstriyel büyük bir gelişim örneği gösterdi. İlk yıllarında Kristal Endüstriyel’in de eksiklikleri vardı. Ancak Kristal Endüstriyel bu eksiklikleri hızlı bir şekilde tamamlayarak dünya standartlarında hizmet vermeye başladı. Kristal Endüstriyel’i çok başarılı buluyorum. Ürünlerini kullandığımız Kristal Endüstriyel’in teknik servisini de beğeniyoruz. Her konuda yanımızda olduklarını biliyoruz. 71


Serbest Köşe

Recep YAVUZ

Expo alanından mükemmel bir üniversite olur Genel Sekreter yardımcısı Faik Bey eşliğinde çok merak ettiğimiz Expo alanını Kent Konseyi Yürütme Kurulu üyeleri ile karış karış gezdik. Sürekli gidip gelen kamyonlar, vinçler, oradan oraya taşınan ağaçlar ve ara ara yolumuza çıkan devasa inşaatlar arasından filmin son karesini kestirmeye çalıştık sürekli. Zira ortada henüz bitmiş herhangi bir bina veya alan yok. Herkesin kafasında 9,5 ay sonra başlayacak organizasyona bu alanın yetiştirilip yetiştirilemeyeceği sorusu var? Projenin tamamını bakınca bunun hiçte kolay olmayacağı aşikar. Galiba göç yine yolda düzelecek.

Katılan ülkelere bakınca ‘Orta Asya Exposu’ yapacak gibiyiz. Ülke sayısı hala 30’u bulmadı. Daha da artmasını beklememek lazım. Oysa 100 ülke, 8 Milyon turist hedefi ile yola çıkılmıştı. Sanırım ikinci hedefin tutması daha da zor.

Bu konudaki tek teselli, Expo 2016’ya sağlanan ekonomik destek. Tarım Bakanlığı Expo 2016 için önemli bir bütçe ayırmış ve bunu kısıtlamadan uyguluyor. Ekonomik desteğin böylesine güçlü olduğu bir projenin, yetişmeme sorunu olmaz gibi duruyor. Bence en üzücü konu uluslararası katılımın özellikle Avrupa’dan olmaması. Katılan ülkelere bakınca ‘Orta Asya Exposu’ yapacak gibiyiz. Ülke sayısı hala 30’u bulmadı. Daha da artmasını beklememek lazım. Oysa 100 ülke, 8 Milyon turist hedefi ile yola çıkılmıştı. Sanırım ikinci hedefin tutması daha da zor. Zira Antalya’ya en çok turist gönderen ilk on ülke Expo 2016’ya katılmıyor. ‘Gidin kendi ülkenizin bahçesini gezin’ diyebileceğimiz turist sayısı çok az. Turizmcilerle istişare etmekte yarar var. Mesaisini inşaata kaptırmış Expo Yönetimi, turizmin her zaman en az bir yıl önden işlediğinin farkında değil. Bütün uyarı ve önerilere rağmen Expo’ya dair bilgilerin zamanında hazırlanıp yetiştirilememesinden dolayı hiçbir tur operatörünün kataloğuna giremedi Expo 2016. Yazık!.. Giriş ücreti hala belli değil. Her ne hikmetse 2 senedir Expo web sayfasını Almanca ve Rusça’ya çeviremedik. Ziyaretimiz devam ederken Expo 2016’nın nasılsa bir şekilde hayata geçirileceği, ancak asıl dert edilmesini gerekenin bu devasa alanın Ekim 2016’dan sonra ne olacağı konusu kafama takıldı. Bu tarz organizasyonların en büyük derdi, bitiş düdüğü ile birlikte akla gelen, ‘eee şimdi ne olucak?’ sorusu.

72

Çok büyük emek ve yatırımlarla hayata geçirilen bu yapılar, işlerlik kazandırılmayıp, terk edilmeye bırakıldığında zamanla başa bela haline gelip, mega enkazlara dönüşüyorlar. Bunlara ‘Beyaz Filler’ deniyor. Şampiyonalar için yapılan stadyumlar, spor kampları, film stüdyoları, kongre merkezleri, fuar alanları gibi yapıların bu makûs kaderinden kurtulması için, organizasyona talip olunurken ve projelendirilirken o mekan ya da alanın organizasyon sonrasında ne olacağı da önceden belirleniyor. Gördüğüm kadarı ile Expo 2016 için buna dair belirlenmiş bir plan yok. Cılız önerilerle geçiştiriliyor bu konu. En kötü öneri de ‘botanik bahçesi olur, insanlar gezerler’ olacaktır. Bütün alanı boydan boya gezdikten sonra içimden geçeni Erol İşbilir’e fısıldadım: “Burası mükemmel bir üniversite kampüsü olur!” Ziyaretin geri kalan kısmını bunu düşleyerek geçirdim. Hatta tarım şehri olan Antalya’daki bu üniversite belki de dünyanın en önemli Ziraat Fakültesi haline getirilebilir. Gerek mimari yapı, gerek dikilmiş olan binlerce ağaç, gerek konumu, gerekse şehrin ihtiyacı olması açısından bu çok isabetli bir tercih olur. Böylelikle Türkiye’nin ilk Expo’su, yıllar geçtikten sonra da varlığını ve önemini sürdürerek, Antalya’nın hızla artan genç nesli için bırakılacak en önemli mirasa dönüşebilir. Expo’yu ölümsüzleştirmek bizim elimizde, Expo Üniversitesi’ni bir düşünün lütfen !..



Haber

Derleyen: Kerem Köfteoğlu

Çin, turizm gelirleri ile dünya ikincisi Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) ‘Başlıklarla Turizm Serisinin 2015 sürümü yayımlandı.

74


UNWTO uzmanlarının hazırladığı tablolar incelendiğinde, Çin ve anakarasına bağlı Hong Kong ile Makao’nun toplam turizm gelirleri 146,1 milyar dolara ulaşıyor. Buna göre Çin, 2014’te 177,2 milyar dolarla listede birinci sırada bulunan ABD’nin ardında ikinci sıraya oturmuş oluyor. Başlıklarla Turizm Serisinin 2015 Sürümünde özetle şu görüşlere yer veriliyor: * Uluslararası turist sayısı yüzde 4,3’lük artışla 1 milyar 133 milyon kişiye ulaştı. * Döviz kuru dalgalanmaları ve enflasyondan arındırılmış halde dünya turizm gelirleri bir önceki yıldan yüzde 3.7’lik reel artışla 1 trilyon 245 milyar doları buldu. * Dünya turizminden en fazla geliri elde eden ülkeler sıralamasında Fransa, Amerika Birleşik Devletleri, İspanya ve Çin ilk beşte yer alıyor. * Dünya turizminden en fazla gelir elde eden ülkeler sıralamasında 3’ncü basamakta yer alan Çin, 5’nci basamaktaki anakarasına bağlı Makao ve 10’ncu basamaktaki Hong Kong’un gelirleriyle birlikte toplamda 146,1 milyar dolara ulaşarak ikinci basamağa oturdu. * Çin’de yurtdışı turizm harcamaları yüzde 27 gibi olağanüstü bir büyüme kaydetti. * Toparlanan Meksika yeniden en fazla turist çeken ilk 10 ülke arasına girmeyi başardı. * 2015 yılında turizmdeki büyüme yüzde 3 ila 4 arasında tahmin ediliyor.

Dünyda turizmden en fazla gelir sağlayan 10 ülke Ülkeler

Milyar ($)

Dünyanın en fazla turist ağırlayan 10 ülkesi

Değişim (%)

Ülkeler

Milyon Kişi

Değişim (%)

2013

2014

13/12

14/13

83,6

83,7

2

0,1

70

74,8

5

6,8

3 İspanya

60,7

65

5,6

7,1

-2,3

4 Çin

55,7

55,6

-3,5

-0,1

18,1

-1,9

5 İtalya

47,7

48,6

2,9

1,8

45,5

6,6

3,7

6 Türkiye

37,8

39,8

5,9

5,3

41

45,3

12,1

10,3

7 Almanya

31,5

33

3,7

4,6

8 Germany

41,3

43,3

8,2

5

8 İngiltere

31,1

32,6

6,1

5

9 Tayland

41,8

38,4

23,4

-8

9 Rusya Fed.

28,4

29,8

10,2

5,3

10 Hong Kong (Çin)

38,9

38,4

17,7

-1,4

10 Meksika

24,2

29,1

3,2

20,5

2013

2014

13/12

14/13

1 ABD

172,9

177,2

7

2,5

1 Fransa

2 İspanya

62,6

65,2

7,6

4,2

2 ABD

3 Çin

51,7

56,9

3,3

10,2

4 Fransa

56,7

55,4

5,6

5 Makao (Çin)

51,8

50,8

6 İtalya

43,9

7 İngiltere

75


Otel

Titanic Deluxe Berlin Berlin’in kalbinde Turizm sektörünün seçkin otel zincirlerinden Titanic Hotels, Almanya’nın başkenti Berlin’de hizmete açtığı Titanic Deluxe Berlin ile Avrupa’nın en hareketli şehrinde özel bir konaklama deneyimi sunuyor. Titanic Hotels’in sektöründeki başarılı yatırımlarına eklediği Berlin’deki yeni adresi Titanic Deluxe Berlin, şehrin kültür ve tarih merkezi olarak kabul edilen Französische Straße de yer alıyor. Tarihi bina Tarihi Opera Kostüm Binası’nda kurulan Titanic Deluxe Berlin, grubun onuncu oteli olarak hizmet veriyor. Lüks ve konforu mükemmel bir şekilde harmanlayan konuk severliğini Berlin’deki ikinci adresi Titanic Deluxe Berlin ile genişleten grubun yeni oteli, tarihi atmosferiyle şehrin en özgün noktalarından biri olan Französische Straße üzerinde bulunan Tarihi Opera Kostüm binasını aslına sadık kalarak rönove edildi. Ayrıcalıklı konaklama Yüksek standartların hakim olduğu 208 odası, 1000 metrekareye yayılan spa alanı ve gösterişli Türk hamamı, balo & toplantı salonları, en yeni teknolojilerle donatılmış fitness salonu ile Titanic Deluxe Berlin ayrıcalıklı bir konaklama deneyimi sunuyor. Lüks ve şık Lüksün ve şıklığın hakim olduğu otelin bünyesinde ızgara lezzetler sunan bir restoranın yanı sıra buhar banyosu/Türk buhar banyosu, spor salonu ve otantik Türk Hamamı içeren ayrıcalıklı bir SPA’sı bulunuyor. 76


Ulaşım imkanları Özel davet ve toplantılar için de farklı alternatifler sunan Titanic Deluxe Berlin, hareketli Friedrichstraße›ye 5 dakikalık yürüme mesafesinde olup yakındaki Hausvogteiplatz ve Französische Straße metro istasyonları sayesinde, Berlin içinde kolay ulaşım imkanı da sağlamaktadır. Üçüncü otel Dünya genelinde ihtiyaç duyulan her bölgede otel açmayı hedefleyen grup, Titanic Deluxe Berlin’de yarattığı özel ve farklı konsepti ve mükemmel konumu ile dikkatleri üzerine çekiyor. En seçkin otel zincirlerinden Titanic Hotels’in 2011 yılında açılışını gerçekleştirdiği Berlin’deki ilk oteli Titanic Comfort Mitte’nin ardından grubun ikinci oteli Titanic Deluxe Berlin 2015 yılının ilk yarısında açıldı. Berlin’de yer alan bu iki oteli 2015 yılının sonunda açılacak olan üçüncü otel Titanic Business Berlin takip edecek.

Berlin’in kalbinde yer alan Titanic Deluxe şehrin keyifli alanlarından biri olan Gendarmenmarkt meydanına da 200 metre mesafede yer alıyor. Özel mekanlar Görkemli tasarımı ile dikkat çeken Titanic Deluxe Berlin misafirlerine sunduğu birinci sınıf hizmetlerin yanı sıra The Beef Grill Club by Hasır ile de lezzet şöleni yaşatıyor. Şehrin başarılı ve kendini kanıtlamış restoranlarından Hasır tarafından işletilen The Beef Grill Club sofistike atmosferini kalite ve lezzet ile birleştirerek misafirlerine mükemmel bir hizmet sunarken geniş ve özel şarap menüsü ile de farklılaşıyor. Otelin özel mekanları arasında yerini alan Schinkel Bar’da ise konuklar ikramlarını canlı müzik eşliğinde yudumluyor. Klasik şıklığın kullanıldığı Schinkle Bar’da keyifli bir atmosfer misafirlerini bekliyor. Titanic Deluxe Berlin’in içinde yer alan, otelin Französische Straße girişinden direkt olarak da girişi bulunan Cafe Parisienne orijinal lezzetleri damaklarınıza taşıyor.

Lezzet durağı Keyifli çay saatlerinizi geçirebileceğiniz, bir kahve molası verebileceğiniz, iştah açıcı atıştırmalıkları, enfes ev yapımı reçelleri, Fransız ve dünya lezzetlerini aynı anda bulabileceğiniz özel bir adres olan Cafe Parisienne vazgeçilmez lezzet duraklarınız arasına girecek. Kusursuz hizmet Misafirlerine her anlamdan kusursuz hizmet sunan Titanic Deluxe Berlin’in içinde iki kata yayılmış olan Wellness & Spa merkezi yorgunluğunuzu atabileceğiniz, konforlu saatler geçirebileceğiniz özel bir adres. Dinlenme odaları, masaj alanları ile birlikte Türk hamamı, buhar banyosu ve sauna seçenekleri sunan merkezde kullanılan NIANCE ve PHARMOS Natur ürünleri otantik Doğu atmosferinin izlerini taşıyor. Kaliteli bakım ürünleri, uzman ekibi ile hizmet veren Titanic Wellness & Spa sayesinde kendinizi canlandıracak, alışkanlık haline gelecek ayrıcalıklı bir deneyim yaşayacaksınız. 77


Haber

SAYD yeni

yönetim kurulunu seçti Türk turizminin etkin kuruluşlarından Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) 5. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Yeni yönetim İlginin yüksek olduğu genel kurul neticesinde; Sefa ALTINAY (DSC Management), Ferit TURGUT (Kesit Tur), Rafi RAFİOGLU (IATI), Cengiz YILMAZ (Xenia Travel), Halit BOZABALI (Bozabalı A.Ş ve Luxemburg Fahri Konsolosu), Onur ÖZER (Meetingpoint Turkey) Gökhan KAYA (Agne Tour), Serdar Gümüştaş Mona Lisa Turizm), Mehmet ÖZSEREN (Meetingpoint Turkey), Yönetim Kurulu üyeliklerine seçildiler.

78

Görev dağılımı Yeni oluşturulan Yönetim Kurulu yapmış olduğu seçim sonrasında görev dağılımını da yaptı: Sefa Altınay Yönetim Kurulu Başkanı Halit Bozabalı - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı (Basın Sözcüsü) Mehmet Özseren - Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Cengiz Yılmaz - Genel Sekreter Serdar Gümüştaş - Sayman Üye Önemli projelere imza atacak Kuruluşundan bu yana kendini Turizmi Yöneten ve Yürüten

Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) 5. Olağan Genel Kurulunu gerçekleştirdi. Yapılan seçim sonucunda Sefa Altınay, SAYD’ın yeni başkanı oldu. SAYD seçim sonrasında görev dağılımını da yaptı. SAYD, yeni dönemde önemli projelere imza atmaya devam edecerek Türk turizmine katkı sağlamaya devam edecek.

Profesyonellerin Fikir Kulübü olarak konumlayan, ulusal ve uluslararası önemli projelere imza atan dernek yeni dönemde de SATEF Fuarı ile turizme hizmet etmeye devam edecek. Yeni faaliyetler SAYD’ın yeni Yönetim Kurulu Başkanı Sefa Altınay, geçmiş yönetim ve yöneticilere içten teşekkür ederek, yeni dönemde özellikle SATEF başta olmak üzere, TÜRSAB seçimleri ve turizm profesyonellerine yönelik yepyeni hizmetler ile faaliyetlerine devam edeceklerini ve bayrağı ileriye taşıyacaklarını ifade etti.


79


Söyleşi

Seyfi İmamoğlu “İranlı turistlerin ilk tercihi Türkiye” GTS Holiday Genel Müdürü Seyfi İmamoğlu, İran pazarı hakkındaki sorularımızı yanıtladı. İranlı turistlerin seyahat etmeyi ve para harcamayı seven bir profile sahip olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Türkiye, İran’a vize uygulamaması nedeniyle çok avantajlı. Türkiye, İranlı turistlerin ilk tatil tercihidir” dedi.

80


Bir turizmci olarak İran pazarını bize tanımlar mısınız? Bence İran, Ortadoğu’nun en gizemli ülkesidir. Bence Ortadoğu’nun her yeri gizemli ve değişik. İran ise Ortadoğu ülkeleri içinde çok farklı bir konumda. Ülkenin genel durumu, tanınırlılığı, kültürel özellikleri ve kapalı yapısı onu gerçekten daha gizemli hale getiriyor. Burası gizemli ama bir o kadar da büyük bir pazar. Nisan ayında İran’daydım. İran’ı bu süreçte inceledim. İran gerçekten nüfus olarak kalabalık ve gelir seviyesi yüksek bir ülke. Burası imajından daha farklı bir ülke. İran denince siyahın grinin hakim olduğu aklımıza gelir ancak bu ülkeyi görmeden renkleri farkedemeyiz. Yani bir Avrupa ülkesi değil tabi ki ama klasik Ortadoğu ülkesi de değil. Kapalı bir toplum olduğu için kendisi hakkında çok fazla imaj ve bilgi vermiyor. Ancak burası ciddi bir pazar. Önemsenmeyecek bir pazar değil. İranlı turist profilini değerlendirir misiniz? Nasıl bir turist tipi var önümüzde? İran güçlü köklere sahip bir ülke. Pers Uygarlığı’ndan geldikleri için okumayı ve araştırmayı seven bir toplum. Seyahat kültürleri olan kalabalık bir ülke burası. Dediğim gibi seyahat etmeyi çok seviyorlar. Maddi durumlarının iyi olması da bunun en önemli nedeni. Hayal ettikleri yeri bulup gezmeyi çok seviyorlar.Avrupalı misafirlerimizle kıyaslarsak para harcamayı seven bir profile sahipler. Gezmeyi, yemeyi, alışveriş yapmayı çok seviyorlar. Geldikleri şehirlere hareket katıyorlar. Klasik Avrupalı ve Rus acentaların misafirleri gibi belli mağazalarda da dolaşmıyorlar.

Alışveriş merkezlerini, şehir merkezini, çarşıları ve pazarları gezmeyi de seviyorlar. İranlı turist hem turizmcilere hem de şehre çok kazandırıyor. İranlıların Türkiye hakkındaki düşünceleri nasıl? İranlı arkadaşlarımız ile konuştuğumuz zaman Türkiye’yi İran’ın batıya açılan penceresi olarak görüyorlar. Atatürk ve Şah Rıza’nın yaptığı anlaşma ile iki ülke arasında vize sorunu yok. Ülkenin siyasi yapısından dolayı vizesiz seyahat edebildikleri ülke sayısı çok kısıtlı. Türkiye de bu seçenekler içinde en önemli ülke durumunda. İranlılar denince turizmcilerin aklına ilk olarak Nevruz Bayramı geliyor. Nevruz Bayramı’nın önemi nedir? İranlılar için Nevruz Bayramı periyodu çok önemli bir tatil periyodudur. Bu 10 - 14 günlük sürece çok önem veriyorlar. Bu dönemde İranlılar seyahat etmeyi seviyor. İranlı arkadaşlarımız ile konuştuğumuzda bana şöyle bir açıklama yapmışlardı: ‘Türkiye, İran pazarında Nevruz Bayramı sürecini iyi geçirirse yaz ayları da bu pazarda iyi geçirir. Nevruz’da zorlanırsak yaz aylarında da zorlanırız. Yani Nevruz Bayramı bu pazar için çok belirleyici bir tatil periyodudur. Bu pazardaki en büyük avantajımız ve dezavantajımız nedir? 2011 yılında İran’dan Antalya’ya gelen turist sayısı 138 bin, 2012’de 70 bin, 2013 yılında 36 bin ve 2014 yılında ise 109 bin kişi gelmiş.

Ancak bu pazardan daha fazla turist ağırlamamız mümkün. İran’da gördüğüm kadarıyla en büyük avantajımız vize uygulamasının olmamasıdır. Burada en büyük sıkıntı ise yeterince uçuşun olmamasıdır. Olan uçaklar da Adana, Gaziantep ve Van aracılığı ile Antalya’ya geliyor. Bu önemli bir sıkıntı. Bu konudaki sıkıntılar aşılırsa daha iyi olacaktır. Bir diğer konu da bizim gibi uçak riskine girip hem uçak hem de operasyonu yapanlar ile uçak koltuklarını satın alan incoming acentaları arasındaki rekabet var. Bunlar arasındaki rekabet Rusya pazarının ilk günlerini hatırlatıyor. Rusya demişken İran pazarı kriz içindeki Rusya pazarına alternatif olur mu? Evet, basından da bunu sıklıkla okuyoruz; ‘İran, Rusya pazarının alternatifi olur mu?’ diye. Evet, İran Rusya pazarı için iyi bir alternatif olur ancak İran’dan Rusya’daki kayıp kadar turist getirmek şu an için çok zor. Umarım ilerki yıllarda bunu başarırız Türkiye’nin, bu pazardan daha fazla turist ağırlaması için neler yapması gerekiyor? İlk olarak İran pazarının sezonu kısa. Bu sezonu biraz daha uzatmamız lazım. Mart ayında bile geldikleri zaman ciddi sayıda geliyorlar. Turizm sektöründe her ülkenin beklentisi ,misafirin beklentisi çok farklı. Birçok farklı ülkede operasyonlar yürüttük.. Her misafir tatilde kendi alışkanlıklarından vazgeçmek istemiyor. Damak tadı ve popüler yiyeceğini masasında görmek istiyorlar. Otelci arkadaşlara burada ekstra yük geliyor. 81


Bu bir gerçek. Bu konularda belki biraz dikkat biraz edersek bu pazarda daha da başarılı olabiliriz. Bunu dikkat eden oteller var. Bu oteller İranlı turistler sayesinde tıka basa yataklarını dolduruyor. Bu pazardaki rakamlara bakacak olursak çok keskin inişlerin ve çıkışların olduğunu görebilirsiniz. Bu pazarda ciddi bir araştırma yapılmalı. Pazarın sorunları belirlenmeli ve bu sorunların üzerine gidilmeli. Ciddi bir konsantrasyon gerekiyor bu pazarda. İran’da seyahat etme şansını yakalayan her insan için ilk kapı tabi ki Türkiye’dir. İlk tercihleri Türkiye. Bu nedenle bizim bu pazara daha fazla önem verip daha çok üzerine gitmeliyiz. Bunu sağlarsak İran pazarı Türkiye için çok ciddi bir Pazar haline dönüşebilir. GTS Holiday hakkında bizleri bilgilendirir misiniz? GTS Holiday, 2015 yılında hizmete girdi. GTS Holiday, İran’da faaliyet gösteren Tito Seir isimli tur operatörünün Türkiye’deki uzantısıdır.

82

GTS Holiday olarak Tito Seir’in Türkiye’deki operasyonlarını yürüteceğiz. İran pazarında faaliyet gösteren birçok tur operatörü ve acenta mevcut. GTS Holiday ve Tito Seir’in İran pazarındaki en büyük avantajı ne olacak? Tito Seir’in en önemli avantajı 6 tane uçağa sahip olmasıdır. Uçak derken Türkiye deki büyük bir uçak firması ile ciddi bir anlaşma yaparak İran’ın Meşhed, İsfahan, Şiraz ve Tahran şehirlerinden Türkiye’ye uçuşlar yapılacak. Bu uçaklar Tito Seir’in misafirlerini Türkiye’ye taşıyacak. GTS Holiday’in ilk yıl hedefi nedir? Bu yıl kendi ismimizle ,kendi operasyonumuzla başladık. İran standanrtlarında 6 uçak 4 şehir gayet iyi ve yüksek bir kapasiteye anlamına geliyor. Bu sene bizim için deneme yılı olacak. Ciddi bir koltuk kapasitemiz var. Bu seneyi başarılı geçip 2016 Nevruz la birlikte daha yogun bir programa geçecegiz.



Serbest Köşe

Necip BOZ

Donkişot yoksa gerçek mi? Kısa bir hikaye ile başlamak istiyorum. Genç bir sendikacı, yıllardır sendika başkanlığını yapanı, genel kurullarında elindeki belgeleri bir bir göstererek suçlamış, başkanın ne kadar güvenilmez bir kişi olduğunu kendine göre açıklamış ve salondan da büyük alkış almış. Sonra sendika başkanı kürsüye çıkmış salona hitap etmeye. “Sevgili arkadaşlar, benden önce konuşan arkadaşın söyledikleri yalanlarla ilgili bir şey söylemek istemiyorum, sadece bir şey söylemek istiyorum. Onun hanımı var ya, gerisini açıklamayayım.”

Üzerimizdeki Çin elbisesi, Çin ayakkabısı, Çin gözlüğü, Çin telefonu, Çin kalemi, Çin tesbihi ile çekik gözlü diye Güney Koreli turistlere saldırıyoruz. Japonya, Kuzey Kore, Doğu Malezya, Vietnam, Kuzeydoğu Hindistan, Moğolistan, Kazakistan, Özbekistan vatandaşlarının arasından Çinli arayacağız işimiz gerçekten zor. Bu arada Zaytung haberi gibi, Uygurluları Çin mezaliminden kurtarmak amacıyla saldırdığımız lokantada çalışan Uygurlu da bizim mezalimimize uğruyor. Sağlık olsun.

Salonda bir uğultu, kimi alkışlıyor, kimi yuhalıyor, bizim genç sendikacı da sürekli söz istiyor, ama kimin umurunda, seçimlere geçiliyor, eski başkan büyük çoğunlukla seçilirken bizimki ha bire söz istiyor. Sonunda birisi ne diyeceksin daha sorunca, genç sendikacı “hiç evlenmedim diyecektim” diyor. Ama olan oluyor. Niye anlattım. millet olarak gerçeği araştırmadan dolduruşa gelerek önümüze sunulan yalanlara inanarak yaptığımız davranışları gördüğüm için. Çin çok büyük ülke, her bakımdan büyük ülke ama. Sadece yıllık ihracatı 3 tirilyon ABD Doları civarında. Dünyanın en fazla para harcayan turisti. En kalabalık ülkesi. Çin’in ABD’ye göre bölgesel olarak sorunlu yerleri ise, Tayvan, Tibet ve Batı Çin bölgesi olan Uygur bölgesi. Buradaki olaylar abartılarak batı medyasına sunulur her zaman, herkes de kendi iştahına göre bu tabağa saldırır. Şu hale bakar mısınız? Üzerimizdeki Çin elbisesi, Çin ayakkabısı, Çin gözlüğü, Çin telefonu, Çin kalemi, Çin tesbihi ile çekik gözlü diye Güney Koreli turistlere saldırıyoruz. Japonya, Kuzey Kore, Doğu Malezya, Vietnam, Kuzeydoğu Hindistan, Moğolistan, Kazakistan, Özbekistan vatandaşlarının arasından Çinli arayacağız işimiz gerçekten zor. Bu arada Zaytung haberi gibi, Uygurluları Çin mezaliminden kurtarmak amacıyla saldırdığımız lokantada çalışan Uygurlu da bizim mezalimimize uğruyor. Sağlık olsun. Bir şeyi unutmayalım Çinliler pasaportlarını gidecek ülkelere göre alıyorlar. Başka ülkelere gidemezler. Türkiye’de Çin yatırımları artarken, Çinli turist sayısı artarken, Çin bankacılık sektörüne girmişken, iğneden ipliğe her şeyi Çin’den alırken gaza gelmeyelim. Bu güne kadar bu gaza gelişlerden az çekmedik. Hem misafirperver geçiniriz hem de dövmeye çalışırız. Donkişot muyuz biz yel değirmenlerine savaş açacak? Esen kalın.

84


85


Haber

Sunis Hotels

gözünü Ege’ye çevirdi Antalya’nın en önemli otel zincirlerinden olan ve iç pazarda Jolly Tur’la tek yetkililik anlaşması yaparak, 2015 yaz hızlı bir giriş yapmayı planlayan Sunis Hotels, yatırımlarındaki yeni rotasını Ege Bölgesi olarak belirledi.

86

Özdere’de 3, Seferihisar’da 1 otel daha açmayı planlayan grubun bölgede yaptığı ilk yatırım olan ve 58 Milyon Euro’luk (175 milyon TL) yatırım maliyeti ile bölgeye yeni bir heyecan katan Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’nın açılışı görkemli bir törenle gerçekleşti. Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’daki ilk sezonunda beklentilerin üstüne çıkarak şimdiden doluluk oranını yüzde 70’in üzerine çıkardı.

Otelin misafir profilinde yerli turist kadar AB ülkeleri, Rus, İranlı ve Slovak turistler önemli bir yer tutuyor. İlk yatırım 58 milyon Euro Sunis Hotels’in Özdere’de lüks konumlandırdığı tesis, 58 milyon Euro’luk bütçeyle turizm sektörüne kazandırıldı. Ege Bölgesi’nin en lüks 5 yıldızlı oteli olarak bölgeye


kazandırılan yatırım toplam 45 bin metrekarelik alan üzerinde kuruldu. Çevreci yapısıyla dikkat çeken otelde peyzaja ve doğaya 22.000 metrekarelik alan ayrılan tesisin, standart odalar, deluxe süit odalar, aile odaları, kral dairesinin ve engelli odalarına yer verilen tesiste toplamda 470 oda hizmet veriyor. “Antalya otele doydu yeni rotamız İzmir” Antalya’daki 5 yıldızlı 4 otelden sonra turizm yatırımlarının rotasını İzmir’e çeviren Sunis Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ünal, yeni yatırımlarda İzmir’e odaklanmalarının nedenini şu sözlerle açıkladı: “İzmir’in incisi olarak nitelendirilebilecek Özdere, yaklaşık 40 kilometrelik sahil şeridi, bozulmamış doğası ve eşsiz koylarıyla Türk Turizmi için son derece özel bir konumda ve cezbedici bir bölgede yer alıyor. Dolayısıyla biz de Sunis Hotel’s olarak turizmin yeni yıldızı Özdere’ye yatırım yaptık.” Antalya merkezli bir firma olarak yatırımlarının neden yine Antalya’da olmadığına da değinen Ünal, “Antalya, her zaman için turizmin başkenti ve cazibe merkezi olarak kalacaktır. Ancak, Antalya’nın otele doyduğunu düşünüyoruz bu sebepten dolayı yeni yatırımlarında Antalya’nın cazibesini azaltacağını düşünüyoruz. Bu yüzden biz de yeni destinasyon arayışına girdik. İzmir Özdere ve Seferihisar Doğanbey ise turizmde, yıldızı daha da parlayacak bölgeler. Bu bölgelerde birini hayata geçirdiğimiz toplam 4 yatırımımız söz konusu” diye konuştu. Efes’i Özdere’ye taşıyacak İzmir’deki diğer yatırım planları hakkında bilgi veren Namık Ünal, Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’nın hemen bitişiğindeki 67 bin metrekarelik arazi üzerinde Dünyanın 7 Harikasından biri olan Hindistan’daki Taj Mahal şeklinde bir otel planladıklarını açıkladı. Ünal, tasarım ve projelendirme çalışmalarının hâlen devam ettiğini bildirdi.

Seferihisar Doğanbey’deki otel yatırımı hakkında da konuşan Ünal, buradaki 120 bin metrekare arazi üzerinde termal Resort ve sağlık turizmini konu alan bir proje planladıklarından bahsetti. Ünal, “Arazimizin yakınında jeotermal kaynaklar mevcuttur ve toplam yatırım maliyetimiz arsa bedeli hariç 60 milyon Euro (180 milyon TL) civarında olacak” dedi. “Sunis Hotels ile turizmi ileriye taşıyacağız” Jolly Tur Yönetim Kurulu Başkanı Mete Vardar ise, Jolly’nin turizmdeki 28 yıllık maratonu boyunca partner seçiminde son derece titiz davrandığına dikkat çekti. Mete Vardar, şöyle konuştu: “Bu titiz seçimimizin sonucu olarak bugün aralarında Sunis Hotels’in de yer aldığı Türkiye’nin en önemli ve hizmette sınırları zorlayan otelleriyle birlikte çalışıyoruz. Çünkü ‘Tüm Türkiye Jolly Tur ile Tatile’ misyonumuzun gerçekleşmesi için yüksek kaliteyle hizmet veren ve Türkiye’nin turizmini ileriye taşıyacak yatırımcılarla çalışmamız gerektiğine inanıyoruz. Sunis Hotels’in ile Antalya’daki işbirliğimizin yanı sıra İzmir Özdere’deki yeni otellerinde de birlikte çalışarak Türkiye turizmini ileriye taşıyacak adımlar atmaktan memnuniyet duyuyoruz.” 87


Haber

Uçaklardaki el bagajlarının boyutları değişiyor Uluslararası Hava Taşımacılık Birliği (IATA), kabin içine alınan el bagajlarının boyutlarında küçülmeye gidileceğini açıkladı. IATA Başkan Yardımcısı Thoman Windmüller “Günün şartlarına uygun ve yolcuların genel ihtiyaçları dikkate alarak böyle bir uygulamaya gidildi” dedi.

Seyahat alışkanlığı değiştikçe sivil havacılık kuralları da değişiyor. Uluslararası Hava Taşımacılık Birliği IATA, kabin içine alınan el bagajlarının hacimlerinde küçülmeye gidileceğini duyurdu. 250 şirket kurala uyacak IATA, geçmiş yıllara nazaran kabin içine alınacak el bagajlarında artış olduğunu bundan dolayı da yeni hayat tarzına göre kuralların da yenilenmesi gerektiğini kaydetti. Bu zamana kadar 56 x 45 x 25 cm büyüklüğünde olan el bagajlarının bundan böyle 55 cm yüksekliğinde 35 cm genişliğinde ve 20 cm derinliğinde olması konusundaki yeni uygulamanın hayata geçirileceğini duyuran IATA, dünyanın önde gelen 250 havayolu şirketinin bu kurala uyacağını ve birçok havayolu şirketinin de yeni kuralı görüşerek IATA’ya bilgi vereceği ifade edildi. Genel ihtiyaclar dikkate alındı IATA Başkan Yardımcısı Thoman Windmüller yeni uygulamayla ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Günün şartlarına uygun ve yolcuların genel ihtiyaçları dikkate alarak böyle bir uygulamaya gidildi” dedi. 88



Haber

Stone Group Hotels, 6. otelini hizmete açtı

Türkiye’nin ödüllü otel zincirlerinden Stone Group Hotels, Side-Evrenseki’de yer alan yeni oteli Royal Taj Mahal’i, 15 Haziran 2015 itibari ile misafirlerinin hizmetine sundu. Stone Group Hotels’in 6. oteli olan Royal Taj Mahal, misafirlerini konfor odaklı bir deneyim sunarak geleneksel Türk misafirperverliğiyle ağırlayacak.

90


Royal Adam&Eve, Royal Wings, Royal Dragon, Royal Holiday Palace ve Royal Alhambra Palace ile Türkiye turizmine hizmet veren Stone Group Hotels, 6. oteli olan Royal Taj Mahal’i hizmete açtı. Side-Evrenseki bölgesinde hizmete giren Royal Taj Mahal, misafirlerine Stone Group Hotels ayrıcalıkları ile tatil sunacak. 450 oda ile hizmet verecek Merkezi konumuyla dikkat çeken Royal Taj Mahal, 450 adet odası ve sunduğu yüksek standartlar ile misafirlerine Stone Group Hotels ayrıcalığını yaşatacak. Ayrıca; otel odalarının tümünde, çalışma masası, çay ve kahve ikramı, mini buzdolabı, saç kurutma makinesi, uydu kanalları ile güvenlik kasası bulunuyor. Farklı alternatifler Sahilde Akdeniz’in ılık deniz esinti ile birlikte mükemmel yeşillendirilmiş bahçesinde bulunan yüzme havuzu, barları ve güneşlenme alanları, tatilcilere farklı alternatifler sunacak. Uluslararası profesyonel kadrosu ile hizmet verecek animasyon ekibi gündüz ve gece şovları ile farklı ülkelerden gelen misafirlere hitap eden gösteriler sergileyecek.

Hindistan ve Uzakdoğu Mutfağı esintileri Royal Taj Mahal, misafirlerine Gusta Della Note ile İtalyan Mutfağı, La Filika ile Deniz Mahsülleri ve imza A La Carte Restaurantı Agra ile Hindistan ve Uzakdoğu Mutfağı’ndan lezzetler sunuyor. Royal Taj Mahal’deki A La Carte Restaurantlar, farklı tasarımı ve minimalliği şıklıkla birleştiren atmosferi ile farklı ülkelerin mutfak lezzetlerini denemek isteyenlerin tercihi olacak. Royal Taj Mahal Barları Ultra Herşey Dahil konsepti ile hizmet verecek olan Royal Taj Mahal, bünyesindeki değişik dizayn ve konumdaki 9 adet barı ile misafirlerine farklı tatlar sunacak. SPA & Wellness Spa & Wellness merkezi ,Royal Taj Mahal misafirlerini hem fiziksel hem de zihinsel olarak yenilemek ve rahatlatmak için hizmet verecek. Tatilciler Spa & Wellness merkezi ile evlerine yenilenerek dönecekler. Eşsiz bir Stone Group Hotels kalitesi ve hizmetini sunmayı amaçlayan Royal Taj Mahal, unutulmayacak bir tatil için misafirlerini bekliyor. 91


Söyleşi

Gökhan Angın “Hedefimiz 20 otel” Alman tur operatörü FTI’ın Türkiye’deki otel yapılanması olan Meeting Point Hotel Management hakkında Gökhan Angın ile konuştuk. Meeting Point Hotel Management Türkiye’nin CEO’su Gökhan Angın, grubunun Türkiye’deki hedefini “20 otel” olarak açıkladı.

92


Meeting Point Hotel Management’ın Türkiye’deki hedefi nedir? Bu hedef doğrultusunda neler yapıyorsunuz? Grubumuz bünyesindeki diğer şirketler gibi hedeflerimiz büyük. Meeting Point Hotel Management İspanya’nın bünyesinde 23 oteli var. Meeting Point Hotel Management Türkiye olarak bizim de hedefimizde 20 otellik bir zincir kurmak var. Meeting Point Hotel Management Türkiye olarak Türkiye’deki otel sayısını Türkiye gelen yolcumuz artığı ölçüde devam edecektir. Bir tur operatörünün otel yapılanması olmak otel işletmeciliğini kolaylaştırıyor mu? Mentality anlamında turizmci bir yapılanma ile çalışmaktan dolayı işler kolaylaşıyor. Profosyonel anlayış ve kurumsallık var. Diğer anlamda aynı şartlar da bakılıyor. Yani başka otellerden bir farkımız yok. 800.000 kişi getiren bir acenta için 3 tane otel var ile yok arasındadır.

FTI olarak 1000’den fazla otelle çalışıyoruz. FTI, Türkiye’deki otel yapılanmasından memnun mu? FTI, Türkiye’deki otel yapılanmasından çok memnun. Bu memnuniyet nedeniyle de Meeting Point Hotel Management’ın Türkiye’deki otel sayısını da arttırmak istiyoruz. Yunanustan’ın Kos adasındaki Marine Aquapark Resort’ü de Meeting Point Hotel Management işletiyor. Neden? Evet, Yunanistan’ın Kos adasındaki Marine Aquapark Resort’ü de Meeting Point Hotel Management Türkiye işletiyor. Ephesus Princess’daki başarımızdan dolayı, Marine Aquapark Resort yönetimi de bize teslim edildi. Alman tur operatörü FTI, işlettiği otellerde en çok hangi konulara hassasiyet gösterilmesini istiyor? FTI ve bizim için en önemli konu müşteri memnuniyetidir.

İşletmeye aldığınız otellerde ve ilerleyen dönemde işleteceğiniz otellerde aradığınız kriterleriniz nedir? Müşteri memnuniyetini sağlayacak hardware’i iyi olan güzel dokunuşlarla daha iyi olabilecek havaalanına yakın tesisleri tercih ediyoruz. Meeting Point Hotel Management’ın işlettiği oteller bu sene nasıl bir performans gösterecek? 4 senedir başında olduğumuz Ephesus Princess otelimiz çok yol aldı. Bu otelimiz için 2015 çok iyi bir yıl olacak. Bu sene işletmeye başladığımız diğer 3 otel içinde iyi bir başlangıçla beraber biraz zamana ihtiyaç var. Yıllar ilerledikçe turist profili de değişim gösteriyor. Bu değişim için Meeting Point Hotel Management’ın aldığı önlemler nelerdir? Hotel yönetimi olarak bütün pazarlarla ve diğer acenta, tur

93


operatörleri ile çalışma azmi içerisinde bulunmaktayız. Her türlü değişime uygun bir yapımız var. Turizmde kriz yılı olarak nitelendirilen 2015’i değerlendirir misiniz? Krizin olacağı 2014 yılının Eylül ayında yavaş yavaş görülmeye başlamıştı. Fakat birçok otel yatırımı başlamış ve bitmek üzereydi. 2015 yazı için Rus pazarında daralma ve yeni yatak arzının etkisi ile doluluklar düşmeye başladı. Yapılan aksiyonlar ve pazarlama stratejileri diğer pazarları çekmek için geç kalındı. Devlet desteği de olmayınca turizmciler kaderiyle baş başa kaldı. Çok büyük etkisi hissedilmesede Avrupa’da halen ekonomik kriz var. Mısır’daki ve Yunanistan’daki fiyatların düşmesi Kanarya adalarının güvenilirliği ve yakınlığı gibi etkenler dezevantaj olarak bizim hanemize yazıldı. Büyük bir hızla gelişen Türkiye, bundan sonra turizm adına neler yapmalı? Tam gelişmemiş ülkeler bazen temelsiz bir şekilde kısa zamanda büyüyebilir. Fakat bu sistemsiz bir büyümedir. Turizmden önce ülkemizin İspanya, Fransa , İtalya gibi çok turist çeken ülkeler seviyesine çıkması lazım. Ondan sonra devlet sürekli savaştığı cari açık problemine ilaç olan turizm bilincini benimsemesi lazım. Çünkü 3 tarafı denizlerle çevrili doğa harikası bir ülkeye hakimiz ve turizm işini öğrendik ve çok iyi yapıyoruz. Teknoloji üretemiyoruz . Bir ülke diğer alanlarda başarısısız ise devlet turizme her türlü desteği vermesi lazım. 94

Bugüne kadar yapılanlar rahmetli Turgut Özal’ın eseridir. Artık her gelen yeni hükümetin katkıları eserleri olması lazım. Yapılanların üstüne koymamız lazım. 550 tane milletvekili içinden 1 tane bile alt seviyeden turizme başlamış yönetici olmuş gerçek bir emekçi turizmci milletvekili yok. Bizim ülkemizde işçi sendikalarının bile 5 yıldızlı oteli var.

Diğer iş kollarından sermayesi olanların bir otelim olsun mantığı ile açtığı bir sürü otel var. Turizm okullarından mezun olmuş arkadaşlarım bu sektörde çalışmazken bu sektör nasıl daha da ilerlesin? Bence herkes kendi işini yapsın. Giriş kapısında çalışan güvenlikçi arkadaşları bile sertifikasız işe alınmazken diploması olmayan insanlar otellerde yönetici oluyor. Bakanlığın 5 yıldız kriterin de 4 senelik Turizm İşletme diploması olan genel müdür çalıştırma zorunluluğu olması lazım.



Serbest Köşe

Nazif DEMİR

Hata kimin, bedeli ödeyen kim?

Ne oldu da bir anda her şey tersine döndü ve kayıplar yaşamaya başladık? Olanlar oldu bırakın kişi sayısını ve kişi başı gelirlerin artırılmasını, tam tersi neredeyse uzun yıllar yaşamadığımız boyutta ziyaretçi ve gelir kaybı yaşamaya başladık.

Türk turizmi uzun yıllardır büyük yatırımlara imza atarak günümüze kadar dünya sıralamasında ziyaretçi sayısı olarak ilk 6’ya, kişi başı gelir seviyesi olarak daha arka sıralamalar ile günümüze kadar geldi.

yatırımcı ve işletmecilerin hiç bir hatası yok” diyecektir.

Hepimizin hedefi ziyaretçi sayısında birkaç sıra daha yukarı çıkabilmek olduğu kadar kişibaşı gelirde de ziyaretçi sayısındaki üst sıralara taşımak iken, işletmelerimizin kalitesi mi kayboldu, hizmet standartlarında dünya ortalamasının altında mı kaldık, rakip ülkelerimize göre fiyat politikamız rekabetçi seviyelerden uzaklaştı da pahalı mı kaldık?

Özel sektör kazandıklarına saysınlar mı deniliyor? Son yıllarda sadece otelcilik yaparak kazanç elde eden kaç tane otel vardır tartışılır.

Her şey dahil sistemini daha uygun fiyatlar ile satmaya çalışıp daha çok turist çekebilmek için hayatta tutar iken, bu sistem turistleri sadece işletme içinde tutup dışarı çıkmıyor, geldikleri ülkeyi, ülkenin insanını ve kültürünü tanıyamıyorlar diye uygulamaktan vaz mı geçtik? İşler kötü gözüküyor diye binlerce personeli daha düne kadar işsiz mi bıraktık? Turist getirdiğimiz ülkeler, sınırlarımızı Suriyeli mültecilere açmadık, insani yardım göstermedik de ülkemizi vicdansızlıkla mı suçladı? Ne oldu da bir anda her şey tersine döndü ve kayıplar yaşamaya başladık? Olanlar oldu bırakın kişi sayısını ve kişi başı gelirlerin artırılmasını, tam tersi neredeyse uzun yıllar yaşamadığımız boyutta ziyaretçi ve gelir kaybı yaşamaya başladık. Turizm yatırımcıları, işletmecileri ne hata yaptılar da şu anda büyük kayıplar yaşamaktayız. Açılmayan işletmeler, kapatmayı düşünen işletmeler, zararı nasıl azaltırız diye kaygılar yaşayan hatta dönülmez hatalara muhatap kalan işletmeler, ne oldu da bu günleri yaşıyoruz? Sanırım turizm sektörüne hakim olan herkes “Bu sıkıntılarda

96

O zaman bu turizmcilerin sıkıntılarına sebep olanların destekleri, önerileri, paylaşımcılığı nerede?

Eğer devlet politikası olarak Türk turizmi ele alınmaz ise siyasi ilişkilerde sektörün önemi vurgulanmaz ise çıkan olumsuzluklarda hızlı kararlar alınmaz ve hayata geçirilmez ise, desteklerde zamanında uygulama yapılmaz ise daha çok kayıplar yaşayacak gibiyiz. Avrupalı birçok sebep ile Türkiye destinasyonunu düşünmemeye, Japonlar terör ihtimali ile en son hızlı gelişme gösteren Çin de sokak terörü ile ülkemizi turizmde yasaklamaya başladı. Haklı durumda iken haksız olmayı iyi yapan bir ülke olarak lütfen kendi ayağımıza sıkmayalım. Bedelini ödeyen bu kadar işletme, binlerce sektör çalışanı ve ailesi zarar görmekte, işsiz kalmakta, döviz girdilerimiz kaybolmaktadır. Turizm sektörünün her sorununu dile getiren STK’ların, çalışanların isyanlarına kulak verilsin. Şu sıkıntılı günlerde devlet acil destek planları ile yeni turizm politikaları için destek ve liderlik yaparak sorumluluklarını yerine getirsin. Biz sektör içinde otelci, acenteci, rehberi, ulaşımcısı olarak hep doğru yaptık hataların bedelini istesek de biz ödeyemeyiz. Bu kadar bol kazançlı bir sektör olmayı uzun yıllardır zaten unuttuk. Turizmin ülkemizde de öneminin gerçek anlamda anlaşılması ve krizlerde sürekli dağılan sıkıntıları artan olmaktan kurtulmak ümidi ile temennimiz bu sıkıntılar birkaç yıl daha uzamasın.



Haber

STB’de 2. dönem

Spor turizmi, otel ve seyahat acentası profesyonellerini aynı çatı altında toplayan ilk kuruluş olan Spor Turizmi Birliği Derneği (STB) 2. Olağan Genel Kurul toplantısı Miracle Resort Hotel’de yapıldı. Yüksek katılım Yüksek katılımın olduğu 2. Olağan Genel Kurulu’nda STB Yönetim Kurulu Asil Üyeliklerine; Ferit Turgut (Kesit Travel), Ali Adnan Soyaslan (Sentido Zeynep Hotels), Recep Şamil Yaşacan (Enda Tour), Nida Kiraz (Papillon Hotels), Arif Gözoğlu (Vole Sports), Kenan Kurteş (Rival Tur), 98

Kurtuluş Gülşen (Birdie Holidays), Gökhan Ramazanoğlu (Limak Hotels) oybirliğiyle seçildiler. Görev dağılımı Yeni oluşturulan Yönetim Kurulu Limak Lara Hotel’de yaptığı toplantı ile görev dağılımını da gerçekleştirdi. Buna göre: Ferit Turgut (STB Yönetim Kurulu Başkanı) Ali Adnan Soyaslan (STB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı)

Spor Turizmi Birliği (STB) 2. dönem yönetim kurulunu belirledi. Miracle Resort Hotel’de gerçekleştirilen Genel Kurul sonucu STB’nin Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Turgut güven tazeledi.

Arif Gözoğlu (STB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı) Kurtuluş Gülşen (STB Genel Sekreteri) Nida Kiraz (STB Sayman üye). “Daha da geliştireceğiz” Tüm üyelere teşekkür eden STB Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Turgut, “Turizmin içinde bulunduğu ciddi kriz dönemlerinden en az etkilenmesi beklenen spor turizminin önümüzdeki yıllar için önemini bir kez daha kavrayarak tüm sektör paydaşları ile daha da geliştireceğiz. Yeni dönem herkese hayırlı olsun” dedi.



Haber

150 milyon liralık yatırımla yeniden doğdu Güral Premier Hotel Belek, iki yıl süren yenileme çalışmalarının ardından yeniden doğdu. 150 milyon liralık yatırımla yenilenen tesis dünyaca ünlü Quu Spa, Happyland, özel tasarım odalar, A la Carte Restoranlar, Osmanlı ve dünya mutfağından sayısız lezzet ve ekolojik beslenme öncelikli mutfak kültürü ile misafirlerini ağırlayacak.

100

Açıldığı günden itibaren Belek’in gözde otellerinden biri olan Güral Premier Hotel Belek’te iki yıl süren baştan aşağı yenilenme ve değişim projesi tamamlandı. 120 dönüm arazide, 570 odasıyla hayata geçen ve Güral Premier Hotels & Resorts markası altında hizmet veren ‘Güral Premier Hotel Belek’, misafirlerine birinci sınıf bir tatil deneyimi sunmak üzere yatırımlarını aralıksız sürdürüyor. 150 milyon lira yatırımla yeniden inşa edilen tesisin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, doğayla iç içe, ağaç boyunu geçmeyen 2 ve 3 katlı Osmanlı-Selçuklu mimarisinin özelliklerini taşıyan konaklarda, yeşillikler içinde, denize sıfır konumuyla hizmet veren Güral Premier Belek’i anlattı.

Çocuklu ailelere özel tasarım Baştan aşağı yenilenen Güral Premier Hotel Belek’in 80 adet özel havuz alanları bulunan suit odalarına dikkat çeken Harika Güral, sevilen ve tercih edilen bir aile oteli olduklarına vurgu yaptı. Güral “Biz konforlu, donanımlı ve her detayın düşünüldüğü bir tatil isteyenlerin ilk tercih ettiği tesislerden birisiyiz. Özellikle çocuklu ailelerin ilk tercihiyiz diyebiliriz. Çünkü biz genç misafirlerimiz için özel bir dünya yarattık ki mutlu olsunlar, ebeveynleri de rahat etsinler. Göl evi odaları özellikle çocuklu misafirlerimizin gözdesi. Aileler iki katlı Göl Evleri’nde kendine ait havuzuna girerken, çocuklar içeride uyuyabiliyor. ‘Happyland’ alanı ise küçük misafirlerimiz için özel olarak tasarlandı. Özel oyun alanları, çocukların boyuna uygun restoran alanı, bakım ve emzirme odaları, uyku odaları, teenager kulübü, bebek plajı ve


İki adette içinde mutfağı, banyosu, sinema sistemi, barı olan, güneşlenme terası bulunan ultra lüks pavilyonumuz var” dedi. kum havuzunu bünyesinde bulunduran otelimizde aileler çocuklarını profesyonel çocuk eğitmenlerine emanet edebiliyor. 09.00’dan 23.00’e dek çocuk bakım hizmeti sunuyoruz” dedi. GameLand ve Aquapark Aqua Park’ın otelin en çok talep gören bölümlerinden birisi olduğunu belirten Güral, “Ana restoranımızla eş zamanlı olarak yemek servisi sağladığımız Aquapark’ta, dev bir alana yayılmış olan su oyunları parkımızda hem büyükleri hem de çocukları ayrı ayrı düşündük. Herkese göre farklı aktivite havuzlarımız var, bebekler içinde kum havuzu oluşturduk” dedi. Güral, ayrıca beach bar’ların bulunduğu sahilde konumlanan açılıp kapanabilen çatısı ile Party Lounge alanının ve 50’den fazla makinası ile GameLand’ın büyük beğeni aldığına dikkat çekti. Bölge de eşi benzeri olmadığına değinen Güral, “Her yaş grubunu bu otelde memnun edebiliriz” dedi.

3 bin metrekare alana kurulmuş olan Quu Spa’da 23 ultra lüks oda, Thai masajı odası, Hint masajı odası, içinde özel hamamı bulunan VIP suit, hamam, saunanın yanı sıra anti-aging hizmeti de veriliyor. Rus turistler özellikle nefes açıcı tuz odası olarak anılan Himalaya Room’a büyük ilgi gösteriyor. Oda konforunu aratmayan Pavilyonlar Gelen misafirlerin konforu ve rahatlığı için her detayı düşünmeye özen gösterdiklerini belirten Güral, “Denize sıfır olan otelimizin plajında 17 adet lüks pavilyon bulunmaktadır.

1.400 kişiyi istihdam ediyor Personel lojmanlarına da değinen Harika Güral, iki kişilik odalarda kalan personelin misafirlerle aynı şartlarda barındığına dikkat çekti. “Lojmanlarımız 4 yıldızlı otel konforunda. Kütüphane, çamaşırhane, yüzme havuzu, kafesi ile çalışanlarımızın huzuru için her detayı düşündük. Çalışan memnuniyeti bizim için çok önemli. Turizm sektöründe çalışanların yıl ortalaması düşüktür. Bir yıl gördüğünüz garsonu bir sonraki yıl bulamazsınız. Bizim otellerimizde 10-15 yıl bir ortalamamız vardır. Bu sektörde rastlayacağınız birşey değil. Şuan da her iki otelimizde toplam bin 400 kişiyi istihdam ediyoruz” dedi.

Ekolojik beslenme öncelikli 570 oda ve bin 200 yatak kapasitesi ile hizmet veren Güral Premier Hotel Belek’in Türk ve dünya mutfaklarının sunulduğu restoranlarının da oldukça iddialı olduğunu söyleyen Harika Güral, 24 saat kesintisiz hizmet veren yemek alanlarımız ve tamamen kendimizin yetiştirdiği ekolojik tarım ürünleri ile hizmet sunan restoranlarımız ile tatilde sağlıklı beslenmek isteyenlerin de tercihi oluyor” dedi. Ruslar Himalaya tuzunu tercih ediyor Dünyanın en prestijli Spa ödülü ‘World Luxury Spa Awards’ı dört senedir kimseye bırakmayan, 2015’te hem Türkiye’de hem Avrupa’da ‘En Lüks Spa’ seçilen ‘Quu Spa’, uzman terapistleri ve yüzde 100 organik ürünleriyle Güral Premier Belek’te de hizmet veriyor. 101


2015 yılı 120 milyon liralık ciro hedefi Yatırım ve hedeflere ilişkin bilgi veren Harika Güral, geçen yıl 110 milyon TL olan turizm grubu cirosunun bu yıl sonunda 120 milyon TL olmasını beklediklerini söyledi. Şu an yüzde 60 doluluğa ulaştıklarını anlatan Güral, yeni yatırımların gündemde olduğunu belirtti. Güral “Özellikle İstanbul İkitelli bölgesinde ve Anadolu yakasında arsalarımız var. Arzumuz Güral kalitesini İstanbul’a taşımak fakat yatırım yapmak için Atatürk Havalimanı’nın taşınma konusunun netleşmesini bekliyoruz” şeklinde konuştu. Hedefte Çinli turistler var Turizmde ülkemizin en yakın rakiplerinin Akdeniz çanağı içinde yer alan ülkelerden Yunanistan ve Mısır’ın kriz içinde olduğunu hatırlatan Harika Güral, Avrupa’da Türkiye’deki kadar güzel ve yoğun hizmet veren oteller olmadığı halde doluluk oranlarının ve geceleme sayısının yüksek olduğuna dikkat çekti. Türkiye’deki sorunun tesislerin çok iyi hizmet vermesine rağmen istenen sayılara ulaşamamak olduğunu belirten Güral, otel dışında insanların yapacak bir şeyi olmadığını, otel dışına çıktığında gündelik hayatın bir parçası olamadıklarını, oteller dışında onları tatmin edecek restoran, kafe, alışveriş merkezi olmadığı için turistin otelden ayrılmadığını, bu sebeple her şey dahil sisteminin sürdüğünü ifade etti. İç pazardaki talep arttı Türkiye’nin en çok turist alan 6. ülke olduğunu ancak gelirde ilk 10 ülke içine giremediğini söyleyen Harika Güral açıklamalarına şöyle devam etti: “Türkiye olarak deniz kum güneş dışında turizmi 12 aya yayılacak alternatif turizm senaryoları üzerinde çalışarak turizmi ülkemizin geneline yaymalıyız. Kıyı turizmi yapan otellerin en büyük sorunu 6-8 ay arası hizmet verebilmek. Avrupa ve Rusya bizim ana pazarlarımızdan, ne olursa olsun vazgeçemeyiz fakat misafir portföyümüzü çeşitlendirmeliyiz. Gelecek yıllarda Çinli turistleri ülkemizde ağırlamak isteriz. Güral Premier olarak şu anda misafir dağılımımız yüzde 35 Rus, yüzde 25 Türk, yüzde 18 Kazak, yüzde 8 Alman şeklinde. Genel turizm rakamlarına baktığımızda yılın yüzde 15-20 oranında bir düşüşle kapanacağını tahmin ediyoruz. Güral Premier Otelleri olarak bizdeki düşüşün ise yüzde 10 civarı olacağını düşünüyoruz. Güral olarak iç pazardaki talepte geçen yıllara göre yüzde 50 talep artışı aldık.”

102



Söyleşi

Antalya’dan İstanbul’a uzanan serüven Antalya’da başlayan otelcilik serüvenini geçtiğimiz sene sonlandıran Ülker Ailesi, yeni bir serüven yazmak için İstanbul’a adım attı. 3 ay önce Icon İstanbul Hotel’i hizmete açan Ülker Ailesi’nin Antalya’dan İstanbul’a taşınan otelcilik serüvenini Gürkan Ülker anlattı.

Ülker Ailesi, Antalya’nın Kemer ilçesinde yaptığı iki otel yatırımı ile Türk turizmine hizmet veriyordu. Ancak aile, aldıkları bir karar ile Kemer’deki iki oteli satıp İstanbul’da yeni bir otelcilik hayatına adım attı. 3 ay önce İstanbul’un gözde bölgelerinden biri olan Taksim’de Icon İstanbul Hotel’i hizmete sunan Ülker Ailesi, kalite odaklı hizmet anlayışı ile İstanbul’daki rekabetten sıyrılmayı hedefliyor. Antalya’dan İstanbul’a taşınan otelcilik kariyerleri ve Icon İstanbul Hotel hakkında Ülker Ailesi’nin üyelerinden Gürkan Ülker ile konuştuk. Sorularımıza samimiyetle cevap veren Ülker, otelcilik tecrübeleri ve kalite odaklı hizmet anlayışları ile İstanbul’daki rekabetten sıyrılacaklarını söyledi. 104


Kemer’deki iki otelinizi satıp İstanbul’da yeni bir otelcilik hayatına adım attınız. Neden? Bildiğiniz üzere Antalya’nın önemli turizm merkezlerinden Kemer’de Asdem Park ve Asdem Beach Labada isimli iki otelimiz ile Türk turizmine hizmet veriyorduk. Akdeniz’deki Her Şey Dahil sistemi, sezonun her geçen sene kısalması ve kalitenin azalması ile yatırımlarımızı İstanbul’a kaydırma kararı verdik. Evet, Antalya ve Kemer’in zenginliği ve avantajları tartışılmaz ancak otelinizi 6 ay açık tutabiliyorsunuz. Bu durum birçok sorunu tetikliyor. Ayrıca her sene yapılan otel yatırımları da bölgedeki rekabeti çok keskin hale getirdi. Arz-talep dengesindeki bozulma bu kararı vermemizde etkin olmuştur. Bu nedenlerden dolayı Kemer’deki otellerimizi satarak İstanbul’da yeni bir otelcilik hayatına başladık. Peki, tercihiniz neden İstanbul oldu? Çünkü İstanbul; Asya ve Avrupa kıtaları arasında yer alan dünyanın en eski ve en güzel şehirlerinden biri. Arztalebi de düşünüldüğünde gerek tatil ve eğlence, gerekse kültürel amaçlı gezilerde tercih edilmesinden dolayı hali hazırda otel ihtiyaçlarının da devam etmesi bizi İstanbul’a yönlendirdi. Tüm bu zengin potansiyel ve 12 ay otelin açık olması İstanbul’u yatırım yapma konusunda avantajlı hale getirdi. Kaliteli ve düzgün bir otel ile İstanbul’da otelcilik yapabileceğimizi düşündük ve adımımızı attık. Şu ana kadar da bir pişmanlık duymadık. İstanbul’daki otel fazlalığı ve rekabet sizi korkutmadı mı? Evet, İstanbul son yıllarda ciddi bir otel yatırımı aldı. Ancak İstanbul gibi bir metropolde işini iyi yapan her zaman ayakta kalacaktır. Biz sunduğumuz hizmet kalitesine ve İstanbul’un cazibe merkezi olan Taksim’de yeni bir tat verebileceğimizi düşündüğümüzden dolayı yatırımımızı yaptık. Biz kesinlikle böyle bir korku ve kaygı yaşamadık. Icon İstanbul Hotel’i 3 ay önce hayata geçirdiniz. Icon İstanbul Hotel ile hedefiniz nedir? Akdeniz Bölgesi’ndeki 20 yıllık turizm tecrübemizi ve kalitemizi burada da sürdürüp aynı başarıları İstanbul bölgesinde devam ettirmek istiyoruz. Hedeflerimizden bir tanesi de online kanallardan gelen misafirlerimizin yoğunluğunu daha da fazla seviyeye ulaştırıp tüm ülkelerdeki misafirlerimize hizmetimizin kalitesini göstermek. Kalite bizim için çok önemli bir olgu. Otelcilikte kalitenin önemini çok iyi biliyoruz. Bu nedenle kalite odaklı bir anlayış ile misafirlerimize hizmet veriyoruz. 3 aylık bir oteliz ancak doğru yolda olduğumuzu çok iyi bir şekilde gördük. Bu çizgimizi bozmayı düşünmüyoruz. Icon İstanbul Hotel sizce nasıl bir otel? En önemli özellikleriniz nedir? En önemli özelliğimiz butik hizmet vermek, misafir memnuniyetini ve konforunu en üst düzeyde sağlamaktır. 105


Klasik 4 duvar otelcilikten öte butik kişiye özel bir hizmet anlayışını benimsedik. İstanbul’da insanlar Antalya’dakinin tam tersi olarak konakladıkları otelde çok fazla vakit geçirmiyor. Buraya gelen insanlar ya gezmek ya da iş görüşmeleri yapmak için geliyor. Bu nedenle bütün gün yoğun bir tempodan sonra insanlar konforlu ve rahat bir dinlenmeye ihtiyaç duyuyor. Biz Icon İstanbul Hotel olarak misafirlerimizin otelimizde geçirecekleri zamandan memnun kalmalarına önem veriyoruz. Kaliteli bir dinlenme sunuyoruz. Otelinizin konumu hakkında ne düşünüyorsunuz? Konumunuz size avantaj sağlayacak mı? Taksim İstanbul’un merkezidir. Taksim’de bulunmamızdan dolayı eğlence, alışveriş ve kültürel bakımdan avantajlı olduğumuzu düşünüyorum. İstanbul’a gezmeye gelen insanlar ilk olarak Taksim’de bulunmak ister. Çünkü İstanbul’un turisti için Taksim çok önemli bir merkez. Ulaşım imkanlarını da katarsak Taksim, İstanbul’daki gezi programı için başlangıç niteliğindedir. İstanbul’a gelip de Taksim’e gelmeyen yoktur sanırım. Turistik anlamda çok önemli bir merkez. Otelimizin burada olması bize önemli bir avantaj sağlıyor. Bu avantajı en iyi şekilde kullanacağız. Şık bir otele sahipsiniz. Bu özelliğiniz de ayrı bir çekim oluşturacaktır değil mi? Biz şık bir otele sahip olmanın özelliğini misafir geri dönüşlerinden sağlıyoruz. 4 yanı duvar sade bir otel de yapabilirdik. Ancak şıklık ve doğru dekorasyon misafirleri etkiler. Böyle bir otele sahip olduğumuz için mutluyuz. Misafirlerimizin yorumunu görünce doğru bir karar verdiğimizi anladık. Şıklık biraz da misafirlerimize saygımızdandır. Onların bu otelde mutlu olmaları çok önemli. Şık ve zarif bir otel ortaya koyarak misafirlerimizin gözlerine de hitap ediyoruz. Kemer’de sadece tatilcileri ağırlarken şimdi hem tatil hem de iş için seyahat edenlere hizmet veriyorsunuz. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz? İstanbul’daki durum Akdeniz otelciliğinden biraz daha farklı. Bu bölgede butik hizmet verdiğimizden, hem iş hem tatil için gelen misafirlerle daha fazla iletişimdeyiz. Dolayısı ile aldığımız memnuniyetlerle hizmeti en üst seviyede tutmayı ve küçük memnuniyetsizliklere karşı daha hızlı çözüm odaklı olmayı başarabiliyoruz. Antalya’daki otelimiz sadece tatil amaçlı bir oteldi. Dolayısı ile yılın belli bir bölümünde hizmet verebiliyorduk. Şimdi ise hem iş hem de tatil amaçlı gelen misafirleri ağırlıyoruz. İstanbul otelciliği bu nedenle 12 ay hizmet verebiliyor. Bu durum işletmeciler için çok önemli bir avantaj. Kemer’de iki otel ile hizmet verdiniz. İstanbul’da da ikinci oteli düşünüyor musunuz? İstanbul ‘da daha çok yeniyiz. 106

Önceliğimiz ismimizi ve kalitemizi ispatlamak. Bu nedenle çok aceleci değiliz. Emin adımlarla daha dikkatli hareket etmek istiyoruz. İstanbul’daki rekabet ortamı da ortada. Bu rekabete gözü kapalı girmek istemiyoruz. Önceliğimiz Icon İstanbul Hotel’in ismini ön plana çıkarmaktır. Bunun için de kalitemizi koruyarak ilerleyeceğiz. Tabi ki İstanbul’da ikinci otel yatırımını yapmak istiyoruz. Ancak bunu da uzun vadede gerçekleştirmek istiyoruz. Zamanı gelince 2. otel düşüncemizi de gerçekleştireceğiz.



Haber

Swissôtel, Bodrum’da Bodrum’da Çağdaş Holding tarafından yapımı tamamlanan Swissotel Resort Bodrum Beach’in açılışı sanat, spor ve iş dünyasından ünlü isimlerin katıldığı tören ile gerçekleştirildi.

108


Seçkin davetli topluluğunun katılımıyla hizmete giren Swissôtel Resort Bodrum Beach, dünya çapındaki Swissôtel Hotels & Resorts portföyünün en yenisi olarak gerçekleştirilen görkemli partiyle kapılarını açtı. Cemiyetin ünlü isimleri katıldı Cemiyetten, iş ve spor dünyasından, medyadan çok sayıda ismin katıldığı gecede Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da bir konuşma yaptı. Açılış gecesinde Adnan Polat, Ali Şen, Ertuğrul Özkök, Sadri Şener, Şansal Büyüka, Reha Muhtar, Erman Toroğlu, Oktay Kaynarca, Metin Şentürk ve otelin mimarı Gökhan Avcıoğlu gibi isimler yer aldı. Çağdaş Holding’in kurucusu Yüksel Çağlar ve eşi Canan Çağlar, oğulları Çağdaş Çağlar ve eşi Irmak Çağlar ile Dağlarca Çağlar geceye ev sahipliği yaptı. Çağdaş Çağlar Misafirlerine teşekkürlerini ileten Çağdaş Holding CEO’su Çağdaş Çağlar “Swissotel Resort Bodrum Beach açılışına geldiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Bu projenin hayata geçmesinde başta Yönetim Kurulu Başkanımız Yüksel Çağlar’a Gökhan Avcıoğlu ve Irmak Çağlar dâhil, projede emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Bu önemli ve mutlu gecede, bizlerle olmanız bizim için büyük mutluluk ve onurdur. Herkese çok teşekkür ediyorum ve iyi eğlenceler diliyorum” dedi. Müzik ziyafeti Sinema senfoni orkestrasının konserinde yerel türkülerin seslendirilmesi ile müzik ziyafeti yaşayan konuklar, Bond kızlarının yaptığı müzik ve çeşitli dans gösterileri ile muhteşem bir gece yaşadı. Denizden yapılan havai fişek gösterilerinin ardından, eğlence ve açılış, otelin sahil bölümünde yapılan Dj Ozan Çolakoğlu’nun sahne aldığı After Parti ile sabahın ilk ışıklarına kadar devam etti.

109


Haber

TÜROFED ve Nilco’dan

büyük işbirliği

Yaklaşık 2 bin 500 oteli bünyesinde bulunduran Türkiye’nin en büyük çatı örgütlerinden Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), temizlik ürünleri sektörünün önemli oyunculardan Nilco ile işbirliği anlaşması imzaladı. Gerçekleştirilen anlaşmaya TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık ile Nilco Satış Müdürü Metin Babacan imza attı. Yapılan anlaşmayla Nilco, TÜROFED üyelerine temizlik ve ürünler hakkında bilgiler verecek. Konu hakkında bir açıklama yapan Nilco Satış Müdürü Metin Babacan, TÜROFED ile yaptıkları anlaşmanın içeriği hakkında bilgi verdi: “TÜROFED ile yaptığımız anlaşma 3 yıllık bir anlaşma. Anlaşmamız 2018 yılının sonuna kadar devam edecek. TÜROFED aracılığı ile Nilco’nun yapmış olduğu hizmetleri otelcilere duyurmak istiyoruz. Tabi bunu duyururken de özellikle Nilco’nun geçen yıl açmış olduğu Nilco Akademi International ile otel çalışanlarının özellikle temizlik çalışanlarının daha nitelikli personel olması için uğraş veriyoruz. 110

Akademimiz ile TÜROFED üye otellerine de eğitimler verip temizlik ve temizlik ürünleri hakkında çalışanları bilgilendireceğiz. Prensibimizi de temizlik personelinin, ürünleri doğru kullanmasını birincil etken olarak belirledik.

Bu sebeple de Nilco Akademi ile özellikle müşterilerimize kesintisiz eğitim programları düzenleyerek otelin tüm temizliğini yapan kişileri daha nitelikli hale getirmek istiyoruz.”



Söyleşi

Ayça Beslen “Önceliğimiz bölgemizin kalkınmasıdır” Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Üyesi Ayça Beslen ile hem İzmir’i hem de genel müdürü olduğu Ramada Hotel & Suites İzmir Kemalpaşa’yı konuştuk. İzmir ve İzmir konaklama sektörü hakkında çarpıcı açıklamalarda bulunan Ayça Beslen, “İzmirimizin turizm gelirlerinden yeterince pay alamıyor olmasının tek sebebi bence bu değerlerinin insanların ilgisini çekecek nitelikte pazarlanamıyor olmasından kaynaklanıyor” dedi.

112


Diğer birçok ilimiz gibi, iklim ve coğrafi konum açısından sayılı dünya illeri arasında bulunan, muhteşem tabii değerlere, tarihi & kültürel varlıklara sahip olan İzmirimizin turizm gelirlerinden yeterince pay alamıyor olmasının tek sebebi bence bu değerlerinin insanların ilgisini çekecek nitelikte pazarlanamıyor olmasından kaynaklanıyor. İzmir, galiba henüz kendi de nasıl bir değere sahip olduğunun farkında değil. Bugüne kadar hep kıyı değerleri daha ön planda olmuş bu il birçok farklı beklentiye cevap verebilecek, turizm çeşitliliği yaratabilecek potansiyele sahip. Kendine özgü mutfağı, yumuşak iklimi,

Öncelikle İzmir konaklama sektörünü değerlendirir misiniz? Eğer bir şehir oteli ya da bölge oteli iseniz, Türkiye’nin siyasi ve ekonomik grafiğinden direk olarak olumlu ya da olumsuz şekilde etkilenen iş dünyasını yakın markaja alıyor ve buna göre pazarlama stratejileri geliştiriyorsunuz. Bu potansiyeli ana hedefiniz olarak belirleyip, hafta sonlarınızda da doluluk hedeflerinizi yakalayabilmek, hafta içinde kalan odalarınızı optimum seviyede değerlendirebilmek için farklı sosyal kişi ve gruplara yöneliyorsunuz. İzmir’deki tesis sayısındaki artış ile yukarıda saydığım potansiyellerden gelen talep sayısındaki oranın maalesef şimdilik dengeli olmadığını söyleyebilirim. Yeni otel yatırımları ile birlikte büyüyen şehir otelciliğindeki gelişim elbette ki Türkiye ekonomisinin son yıllarda kazandığı ivmenin ortaya çıkardığı doğal bir sonuç. Ancak, ortalama doluluk oranlarının % 65 seviyelerinde seyrettiği ilimizde, şehir otellerinin, sadece bölgeye gelen iş adamları ile doluluklarını artırması pek de mümkün görünmüyor. Kitlesel ya da münferit misafir çeşitliliğinin artması bence zaruridir. Kongrelerin, fuarların daha da fazlalaşması, şehrin uluslararası ve yerel anlamda dikkatinin çekildiği, turistik ve kültürel değerlerinin tanıtılıp, pazarlamasının geniş kitlelere duyurulduğu ek faaliyetlerin yapılması ile birlikte doluluk oranlarının daha da artacağına inancım tam. Doluluk oranlarının artması ile birlikte ortalama oda satış fiyatları konusunda da tesislerimizin daha istikrarlı ve dönemsel

çekinceler yaşamadığı bir piyasa da beraberinde gelecektir kanısındayım. Uluslararası otel zincirlerinin İzmir’e ilgisini değerlendirir misiniz? Bu hususta özellikle son yıllarda son derece güzel gelişmeler var. İzmir’in hem coğrafi açıdan ön planda olan cazip yanları, hem de gelişen ekonomisi elbette ki bu markaların dikkatini çekiyor ve şehrin gelecekteki hedeflerini gözlemleyerek, bölgeye konumlanıyorlar. Her zaman söylediğimiz gibi uluslararası markalar geldikleri bölgelerin hizmet kalitesinin artmasında, misafirin söz sahibi olduğu bir yapının oluşmasında büyük rol oynuyor. Nihayetinde tüm dünyada büyük bir yarış içerisinde olan tüm bu markaların her birinin ayrı fanları var ve misafir üzerinde aşıladıkları bir güven duygusu mevcut. Rekabet artıkça ve herkesin ortak amacı o misafiri kazanmak olunca da kalite tabiatıyla yükseliyor, uygun fiyat politikaları ile herkes birbirinden daha iyi bir iş çıkarmak için sürekli olarak mücadele gösteriyor. İzmir’in turizmden yeterince pay alamadığını görüyoruz. İzmir’in turizm pastasından daha fazla pay alabilmesi için neler yapılmalı? Bu aslında sadece İzmir için değil genel olarak son derece kıymetli turizm kaynakları bulunan ülkemiz için de geçerli olan bir tespit.

kıyı gerisindeki tüm tabii ve kültürel değerleri buna dahil edilebilir. İnanç turizmden, termal değerlerinin kullanılabileceği sağlık turizmine, kırsal turizmden, sportif alanda yapılacak turistik faaliyetlere kadar her türlü değer elimizin altında. Yapılacak en başlıca iş, önce İzmirli profesyoneller olarak bu değerleri tek tek öğrenmek, ele almak ve bir master plan hazırlayarak, iş birliği içinde olunacak kamu ve özel kuruluşları da amaca dahil ederek doğru bir planlama ile tanıtım yapmak olmalıdır. ETİK’in yeni yönetim kurulunda bulunuyorsunuz. ETİK olarak İzmir turizmi için hangi çalışmaları yapacaksınız? ETİK’in yeni yönetim kurulu farklı bakış açılarına ve profesyonelliğe sahip kişilerden oluşuyor. Bu ekibin benim de yukarıda sözünü ettiğim tüm bu tespitlerin fazlasıyla farkında olan kişilerden oluşuyor olması da son derece heyecan verici. Hem şehrin insanı, hem de sektör temsilcileri olarak ilk önceliğimiz bölgemizin kalkınması, hak ettiği değere ulaşması olacaktır. Bu değerli kurumun kurulduğu günden yana amacı bundan farklı değildi zaten. Az önce de söylediğim gibi, bence ilk yapılması gereken mevcut değerlerin önce bizlerin herkesten daha iyi bilmesini sağlamak ve bunları doğru kişilere doğru yöntemlerle pazarlamak olmalıdır. Biz de yeni ekip üyeleri olarak, bugüne kadar sektörün ülkedeki ve dünyadaki sosyal prestiji için büyük çalışmalar ortaya koymuş bu köklü kurumun tecrübesinden faydalanarak, yepyeni bir 113


bakış açısı ile kıymete kıymet katıyor olacağız. İcraatçı ve dinamik bir ekip olacağımızdan hiç kuşkum yok. Ramada Hotel & Suites Kemalpaşa, geçen sene hizmete girdi. Oteliniz bu kısa süreçte nasıl bir performans ortaya koydu? Otelimiz 2014 yılının şubat ayında faaliyet girdi. Fakat ben 2013 yılının şubat ayında aileye katılmıştım. Bu sebeple, market analizlerimizin doğru ve detaylı yapılabilmesi, buna bağlı olarak da satış ve pazarlama stratejilerimizin bölge karakterine uygun olarak belirlenebilmesi, Ramada marka standartlarına birebir uyum sürecinin yönetilmesi gibi alt yapısal hazırlıklarımız için gayet yeterli bir zamana sahiptik. Kısa sürede ekibe dahil olan satış ekibim ile birlikte bu periyota çok önem verdik. ‘Başarı için plan yapmıyorsanız, o zaman hükmen başarısızlığı planlıyorsunuz demektir.’ sözüne çok inanıyorum. Özellikle otel gibi; detayların çok fazla olduğu, takım oyununun ön planda olduğu dinamik bir yapıda bu durum başarınızda daha da büyük rol oynuyor kanımca. Bu sağlam alt yapı hazırlığı sayesinde, birçok tesisin açılışta yaşadığı misafir memnuniyeti sorunlarını biz hemen hemen hiç yaşamadık, stratejilerimizi ve yaklaşımlarımızı optimum seviyede doğru belirleyerek ve sık değiştirmeyerek portföyümüzde büyük bir güven uyandırdık. Diğer bir yandan da; çok potansiyeli olan az sayıda portföy sahibi olmak her zaman kaçındığımız bir hamleydi. Tam aksine; çeşitliliği artırmak, hedef kitlemizi geniş tutmak ve böylelikle farklı beklentiler sayesinde hizmet kalitemizi sürekli sorgulayarak, gelişim içinde olmak birincil amacımızdı, halen de öyle.. Bu sebeple olacak ki; günden güne, özellikle ana segmentimiz olan firma kazanımlarımızda hep yükselen bir grafik çizmekteyiz. Bunun yanında yalnızca corporate anlamda değil, yabancı grup konaklamaları, spor kafileleri, kongre ve toplantı grupları, bölgeye gelen münferit gezginciler gibi lesiure pazarda da tanıtımlar yürüterek, konaklamalar kazanarak tesisimizi her kesime duyurmaya çalışıyoruz. Gelinen noktada şunu söyleyebilirim ki; kısa zamanda çok büyük işler yapıldı, çok güzel kazanımlar elde edildi ve halen yapılması gereken bir o kadar daha sorumluluğumuz var. Zira, bu cümle bırakın 1,5 yılı, 10 yıl sonra bile hala her gün zikrediliyor olmalı. İzmir’in Kemalpaşa bölgesinde yer alıyorsunuz. Bu lokasyon otelinize nasıl katkı sağladı? Kemalpaşa 1000’e yakın sanayi parseli ve 1300 hektar alanı ile İzmir’in en büyük sanayi bölgesi. Bölgede de kendini Türkiye’de ve dünyada fazlasıyla duyurmuş çok sayıda firma mevcut. Önümüzdeki dönemde bölgede yeni yatırımlar daha da artacak. Elbette ki, bizim yatırımımız da, gerek ekip profesyonelliği gerekse de işletme standartları ve fiziki nitelik açısından bu potansiyele uygun standartlarla donatılmış bir durumda. Yatırımımızı, dünya da başarısını kanıtlamış, portföyüne güven veren ve en geniş otel zinciri unvanına sahip Wyndham Oteller 114

Grubuna bağlı Ramada markası ile taçlandırmış olmamız da yine bu sebepten. Bünyesinde ulusal ve uluslararası birçok firmayı barındıran Organize Sanayi bölgesinde bu marka ile bulunmak bize önemli sorumluluklar atamakla birlikte büyük katkı da sağlıyor. Ancak, bölgenin sanayi hacminin olması genel hedeflerimizin yakalanmasında yeterli olmakla birlikte, diğer hedef segmentler açısından bakıldığında yeterli değil. Kemalpaşa’nın, Türkiye ve dünya çapında tanıtımını sağlayacak yerel aktivitelerinin artması, rekreaktif alanların geliştirilmesi ile birlikte hak ettiği asıl noktaya geleceğine inanıyorum. Nitekim inşaatı devam eden İstanbul - İzmir otoyol hattının bölgeden geçiyor olması, Türkiye’nin en büyük lojistik köy projesinin Kemalpaşa’da hayata geçecek olması, Kemalpaşa Belediyesi’nin golf turizmine ve kentsel dönüşüme yönelik projelerinin tamamlanması ile birlikte yakın zamanda ilçenin daha büyük bir atılım yapacağı kaçınılmazdır. Ramada Hotel & Suites Kemalpaşa’yı ön plana çıkaran özellikler nelerdir? Yukarıda sözünü ettiğim gibi direk olarak mevcut talebe yönelik olarak tasarlanmış bir fiziki donanıma ve standartizasyona sahip olduğumuz için misafirlerimizin beklentilerine tümüyle cevap vermekteyiz. 32 m2’den büyük standart odalarımız, Ege Bölgesi’ndeki şehir otelleri arasında ilk ve tek olan 75 m2’lik dublex süite odalarımız, 1500 m2 alana yayılan spa & welness merkezimiz, tümü gün ışığı alan modern toplantı salonlarımız, lobby’deki kütüphanemiz ve elbette ki iddialı restaurantımız bizi en belirgin kılan özelliklerimiz arasında. Ücretsiz şehir merkezi ve havalimanı transferimiz ile de rakiplerimiz arasında ayrıcalıklı bir yere sahibiz. Ancak; Kalitenin asla bir tesadüf değil, daima akıllı ve istikrarlı bir gayretin sonucu olduğunu savunan biri olarak bize ön plana çıkarak en büyük özelliğimizin, doğru insanların bir arada olduğu ‘ekip kalitesi’ olduğunu samimiyetle ifade edebilirim.

Ramada Hotel & Suites Kemalpaşa’da en çok hangi konulara önem veriyorsunuz? Olmazsa olmazınız nedir? Yaptığımız iş birlikten kuvvetin doğduğu tam bir takım oyunu eseri olduğu için en çok önem verdiğimiz konu doğru ve işinde başarılı insanları bir araya getirmek. Steve Jobs‘ın muhteşem bir cümlesi var; ‘Belli şeyleri yapmada inanılmaz derecede iyi insanlar var ve bunlardan birinin yerine 50 vasat insan koysan aynı işi göremez.’ Bizim sektörümüzde işini sevmeyen ve bu işi kendine meslek olarak benimsememiş kişilerin varlığı maalesef mevcut. Fakat bu zihniyetle sektörde uzun süre devam edebilmeleri neredeyse imkansız. Keza başarılı da olamıyorlar. Sektörün nabzına uygun karakteristik özelliklere sahip, başarılı, mükemmeliyetçi ve detaycı çok kıymetli turizmciler var bu ülkede. Ben de her şeyden önce içerideki ekibimi işe alım sürecinde bu yönde elemeye gayret ediyorum. Çünkü bu huyu sonradan aşılamak neredeyse imkansız ve bunun yerine başka konulardaki gelişimleri, katkıları için harcamanız gereken zaman bence çok daha kıymetli. Tüm bunlar yerine getirildiğinde ise asıl misyon ve hedefiniz olan ‘ misafir memnuniyeti de beraberinde geliyor zaten.



Haber

Plus Hotel, Bostancı’da Plus Hotel, İstanbul’un gözde semtlerinden Cihangir’den sonra şimdi de Bostancı’da misafirlerini ağırlamaya başladı. 2. otel için Bostancı’yı seçen Plus Hotel, 65 odası ile hizmet ve kalitesini Bostancı’ya da taşıdı. Konsept olarak şehir merkezlerinde konumlanan, konfor ve ayrıcalıklı hizmeti ulaşılabilir kılan Plus Hotel, Cihangir’den sonra Anadolu yakasına geçerek Bostancı Ataşehir’de ikinci otelini hizmete açtı. 65 odası bulunuyor 18 - 30 m2 arasında değişen; standart, superior, executive ve aile odalarından oluşan toplam 65 odayla İstanbul’un yeni cazibe merkezinde konumlanan Plus Hotel Bostancı, hizmet-kalite ve fiyat dengesiyle öne çıkıyor. Konumu ile dikkat çekiyor İstanbul’un ana ulaşım hattı E-5 karayolunun yanında, kolayca ulaşılabilen konumunun yanı sıra İstanbul’un her yerine kolayca ve trafiğe yakalanmadan kapısının önündeki metro istasyonundan gidilebilen Plus Hotel Bostancı, Ataşehir finans merkezine 3 dakika, Bağdat Caddesi’ne 10 dakika, Kadıköy’e 15 dakika, Sabiha Gökçen Havalimanı’na 30 dakika, Sultanahmet ve Taksim’e 45 dakika mesafede. SPA, toplantı, balayı… Leziz bir mutfağa sahip 100 kişilik restoranı, 2 toplantı salonu ve SPA’sıyla hizmet veren Plus Hotel Bostancı, balayı, uzun dönem konaklama ve iş dünyasına yönelik olarak hazırladığı tekliflerle de dikkat çekiyor. 116



Haber

10. sakin şehrimiz:

Şavşat

118

İtalya’da gerçekleşen Cittaslow (sakin şehir) Genel Kurulu’nda, Artvin’in Şavşat ilçesi Türkiye’nin 10. sakin şehri oldu. Cittaslow Genel Başkan Stefano Pisani, sertifikayı Şavşat Kaymakamı Cemal Sarıoğlu ve Şavşat Belediye Başkanı Ahmet Sinan Öztürk’e teslim etti.


Cittaslow (sakin şehir) Genel Kurulu, İtalya’nın Abbiategrasso kentinde gerçekleştirildi. Yapılan genel kurula, Türkiye’den Cittaslow Genel Başkan Yardımcısı Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Halfeti Belediye Başkanı Mustafa Bayram, Perşembe Belediye Başkanı Kemal Bahtiyar, Şavşat Kaymakamı Cemil Sarıoğlu,

Şavşat Belediye Başkanı Ahmet Sinan Öztürk, Yenipazar temsilcisi Sevil Terzioğlu, Taraklı temsilcisi Şahin Akı, Halfeti temsilcisi Nihat Özdal, Perşembe temsilcisi Bülent Çakmak ve Türkiye Teknik Koordinatörü Bülent Köstem katıldı. Sakin şehir sayımız arttı Toplantıda, Türkiye’nin sakin şehrinin başkenti olarak kabul edilen Seferihisar’dan, Seferihisar Belediyesi tarafından teslim edilen Artvin’in Şavşat ilçesinin dosyası kabul gördü. Türkiye’nin onuncu sakin şehri Şavşat olurken, Cittaslow Genel Başkan Stefano Pisani, sertifikayı Şavşat Kaymakamı Cemal Sarıoğlu ve Şavşat Belediye Başkanı Ahmet Sinan Öztürk’e teslim etti. Cittaslow Genel Başkan Yardımcısı ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye’yi altı yıl önce bir yerel kalkınma modeli olarak Cittaslow’la tanıştırdıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin ilk üyesi olarak başlattığımız çalışmalarla ülkemizin bir sakin şehirler merkezi olabileceğini düşündük ve tüm bölgelere yaymak için çalışmalar yaptık. Türkiye’nin tüm bölgelerinden, en güzel kentlerinden çok sayıda başvuru aldık. Şimdi Artvin’in Şavşat ilçesinin üyeliğiyle sayımızı 10’a yükselttik. Şavşat, muhteşem coğrafyasıyla ülkemizin en görülmesi gereken şehirlerinden bir tanesi. Kendilerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi. Anadolu’ya yayılacak Türkiye’de Seferihisar, Perşembe, Yalvaç, Taraklı, Gökçeada, Vize, Akyaka, Yenipazar, Halfeti ve Şavşat’la birlikte sayının 10’a yükseldiğini anlatan Soyer, sözlerini şöyle tamamladı: “Sakin şehirler olarak bir yandan ortak çalışmalarımız devam edecek bir yandan Anadolu’ya yayılması için sürdürdüğümüz çabalarımız devam edecek. Dünyada 75 üye ile İtalya en çok Cittaslow üyesi olan ülke. Türkiye, dünyada Cittaslow üyesi olan 32 ülke arasında 10 üyeyle beşinci sırada.” Doğasına sahip çıkacak Şavşat’ın sakin şehir olması ile ilgili konuşan Şavşat Kaymakamı Cemil Sarıoğlu, “Sakin şehir 1999 yılında İtalya’da 4 belediye başkanının küreselleşmenin,

toplumların kimlik kaybına geçmek için bir araya gelmek için oluşturmuş oldukları bir belediyeler birliğidir. Şavşat’ın kalkınma modeli noktasında sakin şehir olabilmenin çok önemli olduğunu düşündük ve Belediyemizle ve Kalkınma Ajansımızla birlikte bu logoyu nasıl alabiliriz diye çeşitli çalışmalar yürüttük. Bu logoyu ilk alan Seferihisar’a giderek orada incelemelerde bulunduk. Daha sonra Seferihisar Belediye Başkanımızı ve genel koordinatörü ilçemize gelerek incelemelerde bulundular. Çok geniş katılımlı toplantılar düzenledik. Bu çalışmaları yaparak müracaatımızı yaptık. Cittlasow (Sakin şehir) in Şavşat’ın büyümesi gelişmesi için çok uygun bir yerel kalkınma modeli olduğuna kara verdik. Sakin şehir olabilmek için 70 tane kriter gerekiyor. Bu kriterlerin büyük bir çoğunluğu bizim ilçemizde mevcuttu. Bu kriterleri 3 ana başlıkla anlatmaya kalkarsak birincisi geçmişimize kültürümüze tarihimize sahip çıkmak, ikincisi doğamıza, yeşilimize çevremize, derelerimize, köylerimize, yaylalarımıza, dağlarımıza sahip çıkacağız, üçüncüsü ise, Cittlaslow hiçbir zaman bilime teknolojiye karşı değildir. Bilimin ve sanatın öncülüğünde diğer iki amacımızı gerçekleştirmektir” dedi. “Çalıştık ve başardık” Şavşat Belediye Başkanı Ahmet Sinan Öztürk de büyük bir mutluluk duyduklarını belirterek, “İlçemizin geleceği için Cittlaslow çok önemliydi. Bu önemi yerel kalkınmaya çok büyük bir destek vereceğini, kalkınmanın yanı sıra bütün değerlerimizin yaşatılması için çok önemli olduğunu bilerek çalıştık ve başardık. Cittaslow’lar bu alanda bozulmamış dokumuzun, tarihimizin, folklorumuzun, yerel yemeklerini, iyi uygulamalarını ve kültürlerini tanıtabilecekleri ve birbirleriyle bağlarını güçlendirebilecekleri bir platform olacak. Herkesi, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi olarak bu sakin şehirlerimize bekliyoruz. Tarihi ve doğal güzelliklerinin yanı sıra bozulmamış organik ürünleri ve misafirperver hoşgörülü insan yapısı ile ve suç oranının en düşük olduğu ilçelerden biri olan Şavşat, “Şakin Şehir” olma yolundaki ilk adımı atmış olduk. Bunun sürdürülebilir olması için bütün halkımızla çalışacağız. Hep beraber bu logoyu almak için büyük bir gayretle çalıştık ve başardık” diye konuştu. 119


Haber

AHK, mega yatlara imza atacak

Yurt içi ve yurt dışında önemli otellerin iç mimari proje ve anahtar teslim uygulamalarına imza atan AHK, bünyesinde “marine” departmanı kurarak, yat içi anahtar teslim uygulamaları da gerçekleştirmeye başladı. AHK Factory bünyesinde yer alan AHK Marine ile lüks yat üretimine odaklanacak olan AHK, Dubaili iş adamı olan Habtoor Group Ceo’su Muhammed Al Habtoor’a ait 52 metrelik lüks yatına imza atacak.

120


Uluslararası ünlü otel zincirlerinin tercihi haline gelen AHK, lüks yat üretiminde de söz sahibi olmak istiyor. AHK, bu amaçla Antalya Serbest Bölge’de yat üretimi yapan birçok firmaya gerek ürün ithalati gerekse hareketli mobilya imalatı konusunda çalışmalar gerçekleştiren AHK Factory’nin bünyesinde AHK Marine’i hayata geçirdi. AHK Marine, Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde yat mobilya ve aksesuarlarını üreterek Antalya Serbest Bölge’de de montajını yapacak.

Hedef büyük Haldun Kilit yat konusundaki hedeflerini şöyle açıkladı: “Özellikle yurtdışında uygulamasını yaptığımız projelerin gerek malzeme, gerek uygulama biçimleri altyapı açısından işleyişimize çok yakın. Biz 20 yıllık anahtar teslim proje tecrübemizi yat uygulamaları ile özellikle bölgemizin potansiyelini uluslararası platforma taşıma hedefindeyiz. Bunu yapabilecek, konusunda uzman geniş bir kadro oluşturduk.

52 metrelik lüks yat AHK Marine ilk olarak Dubai’nin dev inşaat ve otel gruplarından Habtoor Group’un Ceo’su Muhammed Al Habtoor’a ait 52 metre boyundaki mega yata imza atacak. AHK Marine, Mısır’da imal edilip Antalya’ya getirilecek olan mega yatın mobilya ve aksesuarların tüm üretimini Antalya Organize Sanayi Bölgesi’nde yapacak. 6 ayda üretimi yapılıp montajı planlanan lüks yat 2016 başında da Antalya’dan Dubai’ye yola çıkacak.

Tüm üretim Antalya’da Şu anki düşüncemiz tüm imalatları Antalya’daki üretim bandımızda gerçekleştirmektir. Fabrikamız içerisinde oluşturulan 3000 metrekarelik Marine bölümü tamamen panel imalatlardan ayrı terzi titizliğiyle üretimin gerçekleştiği bir mekan olarak öne çıkıyor.

Türk işçiliği 52 metre boyundaki lüks teknede, 6 misafir kamarası 1 master kabin, 2 salon ve 1 yemek odası bulunuyor. Yatın iç mekanlarında kullanılacak mobilyaların malzemeleri yurtdışından getirtilerek Türk ustaların kaliteli işçiliği ile üretilecek. Teknede 12 personelin çalışması öngörülüyor. Yine personel alanında 6 kabin, çamaşırhane, çarkçı odaları mevcut.

Yeni siparişler gelecek Şu an üzerinde çalıştığımız yat, Dubai’nin cok önemli bir yatırımcısına ait olup kendisi ile ortak 2 yeni sipariş üzerinde çalışıyoruz. Sözkonusu mega yat bir sonraki siparişler için başlangıç olacak. Özellikle ahşap işlerinin kalitesinin öne çıktığı çalışmalarda paslanmaz imalatlarının da kendi bünyemizde yapılması ortaya çıkan kalitede bir bütünlük sağlıyor. Özel oluşturulan cila ve döşeme atölyesi, hassas imalat ve kişiye özel tasarımların kalitesini üst noktaya taşıyacak.”

Anahtar teslimi AHK International Yönetim Kurulu Başkanı Haldun Kilit, 20 yıllık mobilya ve uygulama tecrübelerini yat üretiminde de kullanmak istediklerini söyledi. Antalya Serbest Bölgesi’nin yerli ve yabancı yat üreticilerinin olduğu uluslararası bir merkez haline geldiğini belirten Kilit, “Biz de özellikle yurtdışı taahütlerimiz ile birlikte Dubai ve Antalya’da talepleri toplayıp, 20 yıllık mobilya ve uygulama tecrübemizi hem Türkiye’de hem de yurdışında kullanmak istedik. Yatların içini anahtar teslimi yaparak, turizm sektöründeki devamlılığımıza yat projeleri ile de ayrı bir kulvar yaratmak istedik” dedi. 121


Profesyoneller

Melih Yetiş, Kilit Global’in genel müdürü oldu Geçtiğimiz günlerde Alman seyahat pazarının beşinci büyük grubu Alltours’un Türkiye’deki incoming faaliyetlerini yürütecek olan Kilit Global, Alman pazarı konusunda önemli bilgi birikimi ve tecrübeye sahip Melih Yetiş’i yönetim kadrosuna dahil etti. Melih Yetiş Kilit Global’in genel müdürü olduğunu sosyal medya aracılığıyla ilan etti. Turizm sektöründe uzun yıllardır hizmet veren Melih Yetiş, 19 yıl sonra Almanya’nın en büyük tur operatörü TUI ile yollarını ayrıldıktan sonra Emir Hotels Satış Pazarlama Direktörü ve TripInView Türkiye Başdanışmanı olmuştu. Bu görevinden ayrılan Melih Yetiş, Kilit Global’le anlaşarak Kilit Global’in genel müdürü görevini sosyal medyadan ilan etti.

Batuğhan Karaer, Corendon Airlines’ın Genel Müdürü oldu 2005 yılında kurularak bugün Avrupa’nın en popüler charter havayollarından biri konumuna gelen, Türk menşeili Corendon Airlines’ın Genel Müdürlüğüne Batuğhan Karaer atandı. 2006 yılından itibaren Corendon Airlines’da Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenmekte olan Batuğhan Karaer, profesyonel iş hayatı süresince Tepe Grubu, Club Dedeman A.Ş., CITY Hospital Sağlık Hizmetleri A.Ş. ve T.S.K. Güçlendirme Vakfı’nda bir çok üst düzey yöneticilik pozisyonlarında görev aldı. Aynı zamanda, TÖSHİD (Türkiye Özel Sektör Havacılık İşletmecileri Derneği) Denetim Kurulu Üyeliğini ve Finans Derneği 2. Başkanlığını da yürütmekte olan Batuğhan Karaer, evli ve iki çocuk babasıdır.

Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel’de terfi 2012 yılında Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel Ailesi’ne dahil olan Genel Müdür Vekili Mustafa Alparslan, Genel Müdür görevine terfi etti. Uzun yıllar Türk Silahlı Kuvvetleri’nde farklı görevler alan Mustafa Alparslan, 2012 yılında Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel bünyesinde güvenlik müdürü olarak göreve başladı. Daha sonra sırasıyla operasyonlardan sorumlu genel müdür yardımcısı ve genel müdür vekilliği görevini yürüten Alparslan, Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel’in “Genel Müdür” görevine terfi etti. 1966 yılında Ankara’da doğan Mustafa Alparslan, Kuleli Askeri Lisesi ve Kara Harp Okulu’nda eğitim aldı. İtalya San Remo’da “Humanitarian Law” üzerine lisans üstü eğitimi alan Alparslan daha sonra NATO ve Birleşmiş Milletler çatısı altında pek çok ülkede görev yaptı ve 30’u aşkın ülkede eğitim, seminer ve çalışma grubu etkinliklerinde planlamacı ve eğitici olarak görev aldı.

Özdem Volkan Kortay, Club Phaselis’te Antalya’nın önemli turizm merkezlerinden Kemer’de yer alan Club Phaselis’in İşletme Müdürlüğü’ne sektörün deneyimli ismi Özdem Volkan Kortay getirildi. Daha önce Simena Sun Club Genel Müdür Yardımcılığı ve Starlight Convention Center Thalasso & SPA İşletme Müdürlüğü’nü yürüten Özdem Volkan Kortay, geçtiğimiz günlerde Kemer’de yer alan Club Phaselis’in İşletme Müdürü oldu. Yeni görevi hakkında Tourism Today’e konuşan Club Phaselis İşletme Müdürü Özdem Volkan Kortay, “Türkiye turizminin ilk temsilcileri arasında yer alan Club Phaselis gibi bir tesisin işletme müdürlüğünü yapacak olmaktan dolayı ayrı bir gurur yaşamaktayım. Geçtiğimiz günlerde kaybettiğimiz Yönetim Kurulu Başkanımız merhum Mustafa Çalık’ın bizlere bıraktığı emaneti ekibimizle birlikte en iyi şekilde yöneteceğiz. Turizm sektöründeki yerini korumak ve daha iyi bir yere getirmek için tecrübelerimizi Club Phaselis’e aktaracağız” diye konuştu.

Yaşar Sunal Saray Regency Resort’e veda etti Türk turizminin deneyimli ismi Yaşar Sunal 23 yıldır görev yaptığı Manavgat-Titreyengöl’deki Saray Regency Resort&SPA’ya veda etti. 23 yıllık görevinden ayrılan Yaşar Sunal, Facebook hesabından duygusal bir mesaj paylaşarak vedasını duyurdu. Sunal şu açıklamaları yaptı: “Bugün, Saray Regency Resort&SPA 23 yıllık genel müdürlük görevimi sona erdirdim. Şirketimiz Saray Halı A.Ş.’nin kendi iç dinamiklerinden dolayıbunca yıldır Türk turizmine şerefle, onurla, gururla ve başarıyla hizmet eden benim yavrum olan bu tesis yeni bir şirkete geçti. Prensiplerimiz tamamen ayrı olan yeni oluşumda kalmam imkansızdı. Onlara başarılar diliyorum. 23 yıllık süreçte, çalıştığım binlerce eleman ve yönetici arkadaşlarımla her zaman keyifli, huzurlu demokratik bir yönetim sergilemeye çalıştım. Hepsine çok teşekkür ederim. Ayrıca iş birliği yaptığım, yapamadığım tüm turizm çalışanlarına sevgi ve saygılar sunuyorum.” 122


Profesyoneller

Adem Armusen, Elite World Business’ta İş dünyasının buluşma noktası olan Elite World Bussiness Otel’in Genel Müdürlüğü’ne, turizm sektörünün tecrübeli isimlerinden Adem Armusen getirildi. Elite World Oteller zincirinin dördüncü halkası olarak 2014 yılında hizmete başlayan, toplam 2000 kişi kapasiteli 12 toplantı salonu ile bir çok organizasyona, konferansa, iş dünyası buluşmalarına ev sahipliği yapan Elite World Business Otel’in Genel Müdürü Adem Armusen oldu. Mayıs ayı itibariyle Genel Müdürlük görevini devralan Armusen, 1964 Göle doğumlu. İstanbul Üniversitesi İşletme ve Yönetim Fakültesi Otel Yöneticiliği mezunu olan Adem Armusen, en son Holiday Inn İstanbul Airport Otelde Ass. Genel Müdür olarak görev yapıyordu.

Cenk Alptekin, Prontotour’da Outgoing lideri Prontotour, şirket yönetim şemasında bazı değişiklikler yapma kararı aldı. Bu kararla birlikte ilk olarak sektörün deneyimli ismi Cenk Alptekin’i bünyesine kattı. Cenk Alptekin, 01.06.2015’ten itibaren Prontotour Genel Müdür Yardımcısı olarak görev almaya başladı. 1967 İstanbul doğumlu olan Cenk Alptekin, İstanbul Üniversitesi Turizm Otel İşletmeciliği bölümünü bitirmesinin ardından iş hayatına hızlı bir giriş yaptı. Otelcilikte başladığı kariyerine, sektörün önemli tur operatörlerinde yönetici pozisyonunda devam etti. 2010 yılından bu yana Balkanlar ve Azerbaycan’da bulunan Alptekin, yurtdışı operasyonlarını yürütüyordu.

Enver Murad, Termessos Turizm’de Antalya’nın önemli turizm acentalarından biri olan Termessos Turizm’in Genel Müdür Yardımcılığına sektörün deneyimli ismi Enver Murad getirildi. Daha önce Tez Tur İç Pazar Müdürü olan sektörün deneyimli ismi Enver Murad, Antalya’nın önemli turizm acentalarından biri olan Termessos Turizm’e Genel Müdür Yardımcısı olarak getirildi. Geçtiğimiz günlerde yeni görevine başlayan Murad, “Antalya’nın önemli turizm acentalarından biri olan Termessos Turizm gibi bir işletmede görev yapacak olmaktan dolayı çok mutluyum. Bugüne kadar edinmiş olduğum sektörel bilgi ve tecrübelerimi, Termessos Turizm’de paylaşmaya devam edeceğim. Mevcut hedeflerimiz doğrultusunda potansiyelimizi daha da arttıracağız” ifadesinde bulundu.

Eylem Fındık, Radisson İstanbul Atatürk Airport’ta Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport Hotel’in Genel Müdürlüğü görevini Eylem Fındık üstlendi. 1999 yılında Rezidor ailesine İstanbul Radisson SAS Conference & Airport Hotel’de Satış Yetkilisi olarak katılan Eylem Fındık, 6 ay gibi kısa bir sürede Satış ve Pazarlama Yöneticisi ve Marka Koruyucusu görevini üstlendi. Fındık kariyerine 2004 yılından itibaren Satış ve Pazarlama Direktörü olarak devam etti. 5 yıl sonra aynı firmada Yeme-İçme Yöneticisi olan Fındık, Çeşme Radisson Blu Resort & Spa’da 6 haftalık geçici Satış ve Pazarlama görevinin ardından Tiflis’te yer alan Radisson Blu Iveria Hotel’e Genel Müdür Yardımcısı olarak atandı. Fındık, 2010 Nisan ayında kariyerini Radisson Blu Bosphorus’ta sürdürmeye devam etti. 2011 yılında Mentor-Mentee programını tamamlayan Fındık, terfi ettiği Radisson Blu Hotel Ankara Genel Müdürlük görevini başarıyla üstlenmesinin ardından, Park Inn by Radisson İstanbul Ataturk Airport’un Genel Müdür’ü oldu.

Mustafa Balçık Dedeman Gaziantep’te Dedeman Gaziantep Hotel & Convention Center ile Park Dedeman Gaziantep’in Genel Müdürlüğü görevine turizm sektöründe 21 yıllık deneyime sahip Mustafa Balçık atandı. Mustafa Balçık, Uludağ Üniversitesi Turizm ve Otel İşletmeciliği’ni bitirdikten sonra Anadolu Üniversitesi İşletme bölümünden mezun oldu. Çalışma hayatına Hotel Tilmen Gaziantep’te Önbüro Müdürü olarak başlayan Balçık, ardından sırasıyla Bodrum Yellow Rose Otel’de Önbüro Müdürü, Bodrum Club Olea’da Satış ve Pazarlama Müdürü, Bodrum Club Aquarium’da Genel Müdür, Hotel El – Ruha Şanlıurfa’da Genel Müdür, Gaziantep Uğur Plaza Hotel’de Otel Müdürlüğü görevlerini yürüttü. Ardından Hilton Garden Inn Mardin ve Hilton Garden Inn Şanlıurfa’da Genel Müdür olarak görev alan Mustafa Balçık, Dedeman Gaziantep Hotel & Convention Center ile Park Dedeman Gaziantep Otelleri’nin Genel Müdürü olarak çalışma hayatına devam ediyor. 123


Profesyoneller

Alper Karakaş, Hotel Premier Palace’ta Alper Karakaş, Kemer Beldibi’de yer alan Hotel Premier Palace’in Genel Müdürü oldu. Karakaş, son olarak Bodrum’da Thor ve Blue Bosphorus Bye Corendon Otel’de Genel Müdürlük yapmıştı. Yeni görevine başlayan Karakaş, Kemer destinasyonunu yakından tanıdığını ve burada iyi işlere imza atmak istediklerini söyledi. Karakaş, tesisin halen kapalı olduğunu ve bayram operasyonu ile 2015 sezonunu açacaklarını söyledi. Karakaş, “Uzun yıllar Kemer’de birçok otelde genel müdürlük yaptım. Ardından Bodrum’a geçtim ve orada bir sene genel müdürlük yaptım. Buradan ayrılıp tekrar Kemer’e geldim. Burayı iyi tanıyorum. Hotel Premier Palace bölgenin yeni ve güzel bir tesislerinden bir tanesi. 2015 sezonu planlamasında sezonu biraz kaçırmış. Biz de göreve gelir gelmez yeni dönemle ilgili olarak çalışmalara başladık” dedi.

Mivara Bodrum’un Genel Müdürü Cumhur Özen oldu Turizm sektörünün genç ve başarılı isimlerinden Cumhur Özen Mivara Bodrum Luxury Resort & SPA’nın Genel Müdürü oldu. Çırağan Sarayı’nda çeşitli kademelerde 15 yıl, ardından Antalya Mardan Palace’ta 4 yılı Genel Müdürlük olmak üzere 5 yıl süresince yöneticilik yapan Cumhur Özen, en son Golf International şirketinin Yatırımlardan Sorumlu Genel Müdürü olarak görev yapmaktaydı. Cumhur Özen Mayıs 2015 itibariyle Mivara Bodrum Luxury Resort & SPA’nın Genel Müdürü olarak, 25 yıllık sektör deneyimini Mivara Bodrum’a aktaracak.

Faik Alsaç, Elite World İstanbul’un genel müdürü oldu Elite World Oteller Zinciri’nin Taksim’de yer alan 5 yıldızlı halkası Elite World İstanbul’un Genel Müdürlüğü’ne, Elite World Bussiness Otel’in Genel Müdürü Hüseyin Faik Alsaç transfer edildi. Lisans eğitimini Atatürk Üniversitesi Yabancı Diller Yüksek Okulu’nda tamamlayan Hüseyin Faik Alsaç, turizm sektöründeki 25 yıllık kariyeri boyunca, yerli ve yabancı birçok zincir otelde genel müdür yardımcılığı ve ve genel müdür görevlerinde bulundu. Elite World Otelleri zincirinde görev almadan önce Alsaç, 13 yıl İzmir Grand Mercure Otel’de üst düzey yönetici olarak görev almış, ardından Crowne Plaza, Mercure İstanbul Otel ve Double Tree By Hilton Old Town’da Genel Müdürlük görevini üstlenmişti.

The Ritz-Carlton’a Türk Genel Müdür The Ritz-Carlton, İstanbul’un Genel Müdürlük görevine turizm sektörünün deneyimli profesyoneli Can Göktaş getirildi. 2001 yılında otelin açılış ekibinde yer alan ve 8 yıl boyunca Satış ve Pazarlama Direktörlüğü gibi önemli görevlerde bulunan Göktaş, The Ritz- Carlton, İstanbul’a yıllar sonra Genel Müdür olarak geri döndü. Otel içerisindeki ilk Türk Genel Müdür görevini üstlenecek olan Göktaş, 1 Temmuz 2015 tarihinden itibaren The Ritz-Carlton, İstanbul’un profesyonel ekibine liderlik edecek. 25 yıllık uluslararası otelcilik deneyimine sahip olan Can Göktaş, The Ritz-Carlton Istanbul bünyesinde Genel Müdür konumuna gelen ilk Türk olarak da dikkat çekiyor. Evli ve iki çocuk babası olan Göktaş; Skal International, Türk Amerikan İş Adamları Derneği, Türk Hindistan Turizm Konseyi ve Chaîne des Rôtisseurs gibi derneklerin de aktif bir üyesidir.

Renaissance Polat İstanbul’da atama Renaissance Polat İstanbul Hotel’in Genel Müdürlüğü görevine Haziran 2015 itibarıyla Yakup Sertbaş getirildi. 1989-1995 yılları arasında sırasıyla Klassis Hotel, Swissotel, Hyatt Regency gibi turizm sektörünün seçkin markalarında görevler üstlenen Yakup Sertbaş, 1996 yılında itibaren Renaissance Polat İstanbul Hotel bünyesinde çalışmaya başladı. Gece Müdürü, Ön Büro Müdür Yardımcısı, Ön Büro Müdürü, Operasyon Müdürü ve en son Genel Müdür Yardımcısı görevlerinde bulundu.Otelin Kasım 2015 tarihi ile renovasyona girerek tamamen yenileneceğinin altını çizen Sertbaş; benimsemiş olduğu misyon doğrultusunda gelecekteki çalışmalarını şekillendireceğini sözlerine ekledi.

124


Profesyoneller

Deniz Değirmendere, Susesi Resort’te Antalya’nın Belek’teki gözde tesislerinden Susesi Luxury Resort’ün yeni Satış Pazarlama Müdürü belli oldu. Susesi Luxury Resort Yönetimi, Satış Pazarlama Müdürlüğü’ne sektörün deneyimli ismi Deniz Değirmendere’yi getirdi.

Biz Cevahir Hotel İstanbul’da üst düzey görev değişikliği Biz Cevahir Hotel İstanbul Genel Müdür Yardımcılığı görevine Turan Yılmaz atandı. 1970 yılında Sivas’ta doğan Turan Yılmaz, turizmce otelcilik sektörüne İstanbul’da 1993 yılında İnsan Kaynakları departmanında başladı. Otelcilik deneyimlerini muhasebe, cost control, satın alma departmanlarında geliştirerek son olarak BİZ Cevahir Grubuna İnsan Kaynakları Müdürü oldu. Daha sonra grubun İnsan Kaynakları Direktörlüğü’ne getirildi. Mart 2015 tarihinden itibaren ise Biz Cevahir Hotel İstanbul Genel Müdür Yardımcılığına atandı. Turan Yılmaz, otelciliğin çeşitli birimlerinde yaptığı görevlerde kazandığı deneyimlerini Biz Cevahir Hotel İstanbul’da kullanma fırsatı bulduğunu belirtti.

Recep Altınok Dedeman İstanbul’da Dedeman İstanbul ve Park Dedeman Levent Otelleri’nin Genel Müdürlüğü görevine Recep Altınok atandı. Mersin Üniversitesi Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik bölümü ile Selçuk Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümünü bitiren Altınok, profesyonel iş hayatına Alanya’da Pacha Bay & Park Hotel’de başladı. Altınok, Hyatt Regency Denver Otel’in çeşitli departmanlarında görev aldı. Türkiye’ye döndükten sonra Hilton Konya’da Satış Temsilcisi ve Satış Yöneticisi görevlerinin ardından Rixos Konya Oteli Kurumsal Satış Müdürü görevlerini üstlendi. Ardından Dedeman Konya Hotel & Convention Center’ın açılış öncesi ve sonrası faaliyetlerinde görev alan Altınok, Dedeman Konya Satış ve Pazarlama Müdürü olarak atandı.

Ayfer Bingün, Biz Cevahir Hotel İstanbul’da Biz Cevahir Hotel İstanbul’un Satış ve Pazarlama Müdürü Ayfer Bingün oldu. 1977 yılında İstanbul’da doğan Ayfer Bingül kariyer hayatına Armada Otel’de başladı. İstanbul Üniversitesi Turizm İşletmeciliği mezunu olan Bingül; “Antik Hotel, Kervansaray Hotel, Dila Otel gibi otellerin satış departmanlarında görev aldıktan sonra sekiz yıl süreyle Grand Cevahir Hotel & Convention Center’ın Ziyafet Satış Müdürü olarak kariyerine devam etti. Elite World İstanbul Hotel’de Ziyafet Satış Müdürü olarak görev alan Bingül, Barcelo Eresin Topkapı Hotel’de Satış ve Pazarlama Müdürü pozisyonuna yükseldi. Ayfer Bingül kariyerine Biz Cevahir Hotel İstanbul’da Satış ve Pazarlama Müdürü olarak devam etmektedir. İyi düzeyde İngilizce bilen Bingül, evli ve bir kız çocuğu annesidir.

Wyndham Kalamış’tan Cüneyt Sunay’a yeni görev Wyndham Grand İstanbul Kalamış Marina Hotel Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Sunay, Satış ve Pazarlama’dan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevini de üstlendi. Lise eğitimini İstek Vakfı Bilge Kağan Lisesi’nde alan Cüneyt Sunay, üniversite eğitimini ise Amerika’nın NY şehrinde bulunan Hofstra Üniversitesi’nde Bankacılık ve Finans alanında tamamlamıştır. İş hayatına 2001 yılında Boğaziçi Giyim Sanayi Finans bölümünde Uzman olarak başlayan Sunay, daha sonra sırasıyla; 2005 yılında Deloitte Türkiye’de Denetçi olarak, 2008 yılında Frigoglass Türkiye’de Raporlama Müdürü olarak, 2012 yılında Electrolux’te Mali ve İdari İşler Direktörü olarak görev almıştır. 125


Haber

Muhafazakarların tercihi Toplumun her kesiminden insan yoğun çalışma temposunun ardından rahatlamak ve bütün bir yılın stresini atabilmek için kendini dünyanın çeşitli turistik ülkelerine atıyor. Tur destinasyonları hakkında ilginç bilgiler veren Prontotourblog, muhafazakar seyahat severlerin en çok tercih ettiği ülkeleri sizlere tanıtıyor. Tatile çıkmak konusunda kimse tereddüt yaşamasa da, seyahat edilecek destinasyonlar belirlenirken kimi hassasiyetler ön plana çıkabiliyor. Özellikle dini hassasiyetler yurtdışı seyahatlerinde daha da belirleyici olabiliyor. İşte Küresel İslam Seyahat İndeksi sonuçlarına göre muhafazakârlar tarafından en çok seyahat edilen ülkeler; TÜRKİYE Kürsel İslam Seyahat İndeksi verilerine göre, Türkiye muhafazakar Müslümanların seyahat için en çok tercih ettiği ülke. Türkiye içerisinde de en sık tercih edilen destinasyon İstanbul. Muhafazakarların yurtdışı seyahati için genelde Türkiye’yi tercih etmesinin nedeni ise, hem tarihi ve doğal güzellikleri hem de birtakım hassasiyetleri gözeterek hizmet veren turistik tesisleri. Aynı zamanda ülkenin birçok yerinde çok sayıda ibadethane ve dini öğeleri ön plana çıkaran görkemli yapıların bulunması da belirleyici unsurların başında geliyor. BİRLEŞİK ARAP EMİRLİKLERİ Son yıllarda ilginç atılımlarla dünyanın en gözde turizm destinasyonları haline gelen Birleşik Arap Emirlikleri, hem İslami kimliği hem de modern turistik aktiviteleri ile ön plana çıkan coğrafyalardan. Bu emirliklerden özellikle Dubai, hem coğrafi yapısı, hem de lüks mimari yapıları, hem deniz, kum, güneş imkânı hem de ucuz alışveriş imkanıyla, tüm kesimlerden yoğun ilgi görürken, özellikle muhafazakarlar tarafından oldukça sık tercih ediliyor. Ülkede Müslüman halkın, İslami kurallara bağlı yaşaması da yine Dubai’yi muhafazakarlar için özel kılan bir başka unsur oluyor. 126


MALEZYA Teknolojinin, estetiğin ve modernitenin her geçen gün gelişerek ilerlediği bu ülkenin en güzel yanı, mutlu mesut yaşayan ve yüzünden gülümsemeyi eksik etmeyen halkı. Bununla birlikte Malezya için doğanın kalbi tabiri çok uygun kalıyor. Muson yağmurlarıyla beslenen ormanlar, bu ülkeyi cennetten bir köşe haline getirmektedir. İbadethanelerin sayısı ve yakınlığı, alkol kullanımının minimum düzeyde olması ve helal gıda dışında herhangi bir gıda ürününün kullanılmaması Malezya’yı muhafazakarlar için özel kılıyor.

SUUDİ ARABİSTAN Şüphesiz dünya üzerinde muhafazakarlar tarafından en çok tercih edilen ülke Suudi Arabistan. Bu ülkenin muhafazakarlar tarafından oldukça sık tercih edilmesinin yegane sebebi İslam dünyasının en kutsal şehri olması ve buraya yapılan seyahatlerin temel ibadetlerden biri olması. Sadece ibadet amaçlı yapılan seyahatler geneli oluştursa da İslam mimarisinin en güzel örneklerini görmek ve bu mistik havayı solumak için yapılan turistik seyahatlerin sayısı da azımsanmayacak derecede.

MALDİVLER Söz konusu deniz, kum, güneş olunca sadece muhafazakarlar tarafından değil, toplumun her kesimi tarafından tercihlerin ilk sırasında tutulan Maldivler, hemen herkese bir tatilden daha fazlasını vaat ediyor. Maldiv adalarını özellikle muhafazakarların sıkça tercih etmesinin nedeni ise, bu adalarda bulunan tesislerin özel hayatı gizleyen ve ayrı tutan bir anlayışla düzenlenmiş olması. Maldivler’de bir tatile çıktığınızda isteğiniz doğrultusunda konaklayacağınız tesiste tatiliniz boyunca sizi herhangi birinin görmemesi mümkün olabiliyor. Hatta siz denizde yüzerken dahi isterseniz, kimsenin sizi görmemesini sağlayabiliyorsunuz. Özellikle havuz üstü villalar muhafazakar balayı çiftleri tarafından en çok tercih edilenler arasında yer alıyor.

127


Kısa Haberler

Öztiryakiler Akdeniz Bölge Müdürlüğü’nün özel misafirleri Öztiryakiler Akdeniz Bölge Müdürlüğü’nün çok özel misafirleri vardı. Öztiryakiler ve Yeni Yüksektepe Kültür Derneği-Antalya Şubesi (GEA) tarafından organize edilen pişirme etkinliğinde zihinsel engelli öğrenciler, aileleri ve gönüllülerden oluşan bir grup Öztiryakiler Akdeniz Bölge Müdürlüğü’nde bulunan profesyonel show mutfağında kurabiye yaptılar. Günün sonunda birbirinden lezzetli kurabiyeleri tadan katılımcılar müzik eşliğinde dans edip eğlenerek unutulmaz bir günü geride bıraktılar.

Turizmciler Go-Kart turnuvasında stres attı

Antalya’da yer alan Deepo Outlet Alışveriş Merkezi’nin geleneksel olarak düzenlediği Kundu Otelleri Ön Büro Personelleri Go-Kart Turnuvası, Deepo Outlet Go-Kart pistinde gerçekleştirildi. Turizm çalışanları, turizm sezonunun stresini go-kart pistinde attılar. Oldukça çekişmeli geçen turnuva, birbirinden heyecanlı yarışlara sahne oldu. Turnuvanın ilk etabında 4 kişilik gruplara ayrılan yarışmacılardan, ilk 2’ye girenler bir üst tura yükseldi. Kıran kırana geçen eleme turlarının ardından final turuna 4 yarışmacı kaldı. Rekabetin, adrenalinin üst seviyeye çıktığı turnuvanın final etabında yarışmacılar hız tutkularını sergilerken, kıyasıya bir rekabet yaşandı. 4.’sü düzenlenen turnuva sonunda dereceler ise; 1. Delphin İmperial Otel Ön Büro Departmanı’ndan Volkan Peker, 2. Delphin Botanic Otel Ön Büro Departmanı’ndan Rıfat Tekeli 3. Miracle Otel Ön Büro Departmanı’ndan Caner Sarı olarak sonuçlandı. Turnuva sonunda dereceye girenlere madalyaları ve hediyeleri düzenlenen törenle teslim edildi.

Elite World, ilk resort yatırımını hizmete açtı Elite World Otelleri zinciri, ilk “resort otel”ini Marmaris’te açtı. Ünlü İçmeler Plajı’na 30 metre mesafedeki Elite World Marmaris Otel, zincirin beşinci oteli oldu. İstanbul Taksim, Florya ve Van’da yer alan Elite World Otelleri’nin ardından ilk resort yatırımını toplam 25 milyon dolarlık bir yatırım ile hayata geçiren Elite World Oteller Zinciri, 93 odada 186 yatak kapasitesiyle hizmet verecek olan Elite World Marmaris Otel’de 16 yaş üstündeki konuklarına “tam pansiyon plus” konseptiyle hizmet vermeye başladı. Dalaman Havalimanı’na 95, Marmaris’e yedi kilomtere uzaklıkta, ünlü İçmeler Plajı’na ise 30 metre mesafede olan Elite World Marmaris, bünyesinde yer alan Elite Restaurant, One Bar, L’oliva Restaurant, Palm Bar ve SPA’sı ile hizmet sunmaya başladı.

Rusya’daki düşüş gerileyecek Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) Genel Sekreteri Çetin Gürcün, Rusya’da yaşanan ekonomik kriz ile birlikte Türkiye’ye gelen Rus turist sayısındaki düşüşle ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Rus turist sayısındaki düşüşün yüzde 40’lara yüzde 50’lere vardığı yönündeki söylentilerin gerçekçi olmadığını aktaran Gürcün, gerçekleşen yüzde 29’luk oran sezon ilerledikçe düşeceğini belirtti. Rus turist sayısındaki düşüşün Rusya’nın kendi iç probleminden ve yaşanan devalüasyondan kaynaklandığını belirten Gürcün , “Elimizdeki verilere göre söylüyorum Mayıs sonu itibariyle yüzde 29. Giderek sezon ilerledikçe bunun giderek düşeceğini düşünüyorum. Rusya pazarına baktığımızda Rus insanları için gitmek istedikleri ilk tercih Türkiye. Dolayısıyla bu düşüşün biraz daha azalacağını düşünüyorum” dedi. Gürcün, sektörde yaşanan sıkıntıların alternatif pazarlarla telafi edildiğini kaydetti. 128

İş ve tatili birleştirdi, 110 milyon dolar ciro yaptı Dosso Dossi Fashion Show Fuarı’nda yaklaşık 50 milyon dolarlık sipariş aldıklarını bildiren Hikmet Eraslan, “Her yıl iki kez düzenlediğimiz Dosso Dossi’de 32 ülkeden 5 bin müşterimizi ağırlıyoruz. İlave siparişler ile yıl toplamında 110 milyon doları yakaladık. İhracatta 2015’e kan kaybıyla başlayan Türk hazır giyim sektörüne nefes aldırdık” dedi. ‘Business Holiday’ sistemiyle iş ve tatili birleştiren Dosso Dossi Fashion Show, 32 ülkeden 5 bin alıcıyı Antalya’da bir kez daha buluşturdu. Dosso Dossi Fashion Show Yönetim Kurulu Başkanı Hikmet Eraslan fuarın ardından yaptığı değerlendirmede, Antalya’yı moda şehri yapma yolunda önemli bir organizasyona imza attıklarını söyledi.



Kısa Haberler

Sultanahmet’e yeni bir soluk: Amiral Palace Otel İstanbul Sultanahmet’in Cankurtaran semtinde yer alan Amiral Palace Otel yenilenen yüzüyle konuklarını boğaz ve tarihin merkezinde ağırlıyor. Tarihin büyüsünü iliklerinize kadar hissettiğiniz Sultanahmet’te, boğaza nazır eşsiz manzaralı terası ile her yıl dünyanın çok sayıda ülkesinden binlerce turisti ağırlayan Amiral Palace İstanbul Hotel yenilendi. Otelin ağırlıklı olarak yabancı turiste hizmet vermesine karşın, yerli turistin de kaçırmak istemeyeceği muhteşem manzaraya sahip terasında yer alan restaurantı Amiral Grill House da konuklarına eşsiz lezzetler sunuyor. Amiral Palace Genel Koordinatörü Özen Yetmişbir, “Otelimiz ağırlıklı olarak tarihi zenginliklerimizi görmek için Türkiye’ye ve özellikle Sultanahmet’e gelen yabancı turiste hizmet veriyor. Ancak ben bu muhteşem manzarayı ve aşçımızın lezzetli yemeklerini, İstanbul tutkunlarının da kaçırmak istemeyeceğini düşünüyorum” diyor.

Alman seyahat acentaları Kuşadası’na geliyor Almanya Seyahat Acenteleri Birliği toplantısı Kuşadası’nda gerçekleştirilecek. Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Yönetim Kurulu Başkanı Başaran Ulusoy, Almanya Seyahat Acentaları Birliği’nin bu seneki toplantısını Kuşadası’nda yapacağını açıkladı. Bu toplantıya Antalya, İstanbul, Hindistan, Dominik ve Meksika’nın talip olduğunu hatırlatan Ulusoy, “Ama 2 bin 500’e yakın karar verici Alman seyahat acentaları temsilcilerinin birliğinin toplantıları TÜRSAB’ın uzun uğraşları sonucunda iyi mücadele sonrasında gerek Almanya’da gerekse Türkiye’de çok iyi hazırlandı ve DLV yönetim kurulu da Efes Kongre Merkezi Kuşadası olarak ve Ege olarak çıktı. Bu 2500 misafirimiz son 15 yıldaki değişiklikleri, turizmdeki atılımları, turizmdeki gelişmeyi yapılaşmayı yanlışları doğruları konuşacağımız çevre dahil olmak üzere yapacağımız tüm konuşmalar bu bölgede yapılacak” dedi.

“Sağlık Serbest Bölgesi” için çalışmalar hızlanıyor TÜGİAD Ankara Şubesi, Ankara’da sağlık serbest bölgesi kurulması yönünde başlattığı çalışmalar kapsamında temaslarına hız veriyor. TÜGİAD Ankara Şubesi Başkanı Türker Naslı, bu kapsamda beraberindeki bir heyetle Ankara Valiliği’ne bir ziyaret gerçekleştirdi. Naslı, TÜGİAD tarafından hazırlanan, Ankara’nın sağlık turizmi potansiyeli ve sağlık serbest bölgesine uygunluğunu içeren raporu yetkililere sundu. Naslı, 80’i aşkın hastanesi ve köklü bir birikime sahip tıp fakülteleri ile Ankara’nın, sağlık sektöründe güçlü bir alt yapıya sahip olduğunu dile getirdi. Sağlık turizminde güçlü bir potansiyele sahip ve sağlık serbest bölgesi için gerekli her türlü unsuru bünyesinde barındıran Ankara’da, buna uygun çok sayıda alan da bulunduğunu belirten Naslı, özellikle termal kaynaklarca zengin bölgelerde belirlenecek bir alanın serbest bölge ilan edilebileceğini söyledi. 130

Booking.com hakkında ön araştırma başladı Rekabet Kurumu’na Booking.com hakkında ön araştırma başlattı. TÜRSAB’ın, Rekabet Kurumu’na Booking.com hakkında soruşturma açılması için 08.01.2015 tarihinde yaptığı şikayet ile; Booking.com’un hakim durumunu kötüye kullanmak suretiyle rekabeti engelleyen ve kısıtlayan faaliyetleri nedeniyle acentaların uğradıkları mağduriyetlere son verilmesine yönelik soruşturma başlatılması talep edildi. Başlayan süreçte önemli bir noktaya gelindi. Gelinen noktaya ilişkin değerlendirmelerde bulunan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy “Üyelerimizin haklarını savunmak için atılması gereken tüm adımları atıyoruz” dedi.

“Boreas Butik Otel” misafirlerine kucak açtı Alaçatı’da yepyeni bir mekan açıldı; Boreas Butik Otel. Konfor arayanlar için tüm detayların düşünüldüğü, 21 çok özel odadan oluşan, Alaçatı’daki Boreas Butik Otel, yörenin muhteşem rüzgarına, adıyla mitolojiyi ekliyor. Altı adet balkonlu, dört adet şömineli, üç adet cumbalı ve sekiz adet bahçe-havuz manzaralı, geleneksel Alaçatı mimarisiyle tasarlanan ve her biri kendine özgü odaları, yaz-kış huzura kaçış için Boreas Butik Otel misafirlerini bekliyor. Tatilciler burada Ege’nin sağlık deposu mutfağından en leziz kahvaltılarla güne başlayabilir, sonrasında ne istiyorsa onu yapabilir. İster bahçesinde huzur dolu bir dinlence ve havuz keyfi, ister Alaçatı’nın muhteşem çarşısına bir yürüyüş ve alış veriş.



Kısa Haberler

1500 yıllık tarih ahır oldu Batman’da, Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından restorasyon yapılması beklenen 1500 yıllık tarihi Havari Petrus Ermeni Manastırı, köylülerin hayvanlarına ahır olarak kullanılıyor. Definecilerin de hedefi haline gelen manastır yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya. Meşeli köyü Turnalı mezrasından manastıra giden yolun kapalı olması nedeniyle müdahale edemediklerini belirten Batman, Bitlis, Muş, Van ve İstanbul Ermenileri Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Derneği Başkanı Aziz Dağcı, manastırın onarılıp inanç turizmine açılmasını istiyor. Kapalı olan yolun açılması için yetkililere seslenen Dağcı, “Sason’un Turnalı mezrasında bulunan Havari Petrus Ermeni Manastırı’nın yolunun kapalı olması nedeniyle müdahale edemiyoruz. Konuyu defalarca yetkililere iletmemize rağmen halen bir sonuç alamadık. Manastırın 1/5 kilometrelik yolunun bir an önce açılmasını talep ediyoruz” dedi.

Peninsula Grubu, Sürmeli Efes’i satın aldı Merkezi Kuşadası’nda bulunan Peninsula Grubu, Sürmeli Oteller zincirinin Kuşadası-Selçuk sınırındaki Pamucak sahilinde bulunan Sürmeli Efes Oteli’ni satın aldı. Bu satın alma işleminin ardından Peninsula Turizm’in otel sayısı 9’a, yatak kapasitesi sayısı ise 5 bin 500’e çıktı. Peninsula Grubu’nun Kuşadalı Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Bağcı, tesisin isminin ‘Palm Wings Beach Resort & SPA-Ephesus’ olarak değiştirileceğini açıkladı. Bağcı, Sürmeli Efes Oteli’nin satın alma işleminin tamamlandığını belirterek, “Peninsula Grubu olarak Kuşadası ve bu bölge bizim evimiz, yatırımlarımızın çoğunu bu bölgeye yaptık. Grubumuzun bölgedeki otel yatırımları devam ediyor” dedi. 132

Rezidor Grubu “Park Inn”i Türkiye’ye taşıdı Dünyanın en büyük otel gruplarından Carlson Rezidor, “Park Inn” markasını Türkiye’ye taşıdı. Basın Ekspress yolu üzerinde konumlanan Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport’un açılışı Carlson Rezidor Hotel Group Türkiye Bölge Direktörü ve Radisson Blu Bosphorus Hotel Istanbul Genel Müdürü Sonja Divé-Dahl’in ve Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport Genel Müdürü Eylem Fındık ile davetlilerin katılımıyla gerçekleşti. Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport Genel Müdürü Eylem Fındık açılışta yaptığı konuşmada “Park Inn by Radisson İstanbul Atatürk Airport’ta çevrenin dinamiklerine uygun olarak hizmet standardımız 5 yıldız olacaktır. 130’u Standart ve 24’ü Superior olan 154 odamızın tümü canlı, samimi, pozitif renkleri ve modern dizaynıyla öne çıkan ‘Next Gen’ konseptinin imzasını taşıyor” dedi.

Sahil Martı Otel yenilendi Mersin/Mezitli’de yıllardır hizmet veren Sahil Martı Otel, yeni turizm sezonuna yenilenen yüzüyle girdi. Mersin merkeze 10 kilometre, Fuar Merkezi’ne 5 kilometre mesafede olan Sahil Martı Otel’de denize girmek de, şehir merkezini gezdikten sonra konaklamak da, sıcak yaz akşamlarında kır düğünü yapmak da mümkün. 4 yıldızlı Sahil Martı Otel, Mersin’in merkezinde denize sıfır konumda, Mezitli’de yer alıyor. Mersin şehir merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Sahil Martı Otel, gündüz Akdeniz’in temiz sularında yüzme, kumsalında güneşlenme olanağı sunarken şehir merkezinde vakit geçirmek isteyenler için de rahat ulaşım ve konaklama olanağı sunuyor. Sahil Martı Otel, 600 kişilik kır düğünü kapasitesi ile bölgenin en çok rağbet gören düğün mekânlarından birisi olarak da öne çıkıyor.

İşte gezilecek en iyi ücretsiz müzeler Prontotourblog, dünyanın dört bir tarafına yapılan seyahatlerde ücretsiz olarak ziyaret edebilecek ve mutlaka görülmesi gereken en önemli müzeleri bir araya getirdi. İşte gezilebilecek en iyi ücretsiz müzeler: British Museum (Londra), Louvre Müzesi (Paris), Çin Ulusal Müzesi (Beijing), Doğal Tarih Müzesi (New York), Vatikan Müzesi (Vatikan), Metropolitan Sanat Müzesi (New York).


Haber

Side Sungate Otel hizmete girdi Belçika’da mobilya sektöründe faaliyet gösteren Ay Havacılık Limited Şirketi, Manavgat Evrenseki bölgesinde 40 milyon Avroluk otel yatırımı gerçekleştirdi. Geçtiğimiz yıl inşaatına başlanılan Side Sungate Otel, düzenlenen görkemli bir törenle hizmete açıldı.

Antalya-Manavgat’ın Evrenseki bölgesinde yapılan Side Sungate Otel muhteşem törenle hizmete açıldı. Kokteyle başlayan açılış törenine; Ay Havacılık Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Söğüt, Başkan Yardımcısı Ahmet Söğüt, Manavgat Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Öz, Manavgat Ticaret ve Sanayi Odası (MATSO) Başkanı Ahmet Boztaş ve turizmciler ile çok sayıda davetli katıldı. Otelin açılış kurdelesini ise otel yatırımcıları Yusuf ve Ahmet Söğüt kardeşler ile babaları Ramazan Söğüt, Belediye Başkan Yardımcısı Aydın Öz ile MATSO Başkanı Ahmet Boztaş birlikte yaptı. Otel yatırımlarına devam edecek Açılış kurdelesinin ardından Yusuf ve Ahmet Söğüt kardeşler misafirleri oteli gezdirerek tebrikleri kabul ettiler. Gazetecilere açıklama yapan Ay Havacılık Limited Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Söğüt, Belçika’nın Bürüksel kentinde mobilya mağazası işlettiklerini belirterek, 1996 yılında aldıkları arazinin üzerine otel yatırımı yapmaya karar verdiklerini söyledi. Belçika’daki mobilya sektöründen sonra anavatan Türkiye’de turizm yatırımı yapmak istediklerini anlatan Söğüt, “Manavgat’tan 30 yıl

önce aldığımız bu araziye bu gün devasa bir otel yatırımını yapmaktan dolayı çok mutluyuz. Side Sungate Otelimiz ile Türk turizmine katkı sağlayacağız. Önümüzdeki yıllarda turizm yatırımlarımız devam edecek” diye konuştu. İrem Derici coşturdu Çeşitli animasyon ile havai gösterilerin yer aldığı açılış töreninde ünlü sanatçı İrem Derici de bir konser verdi. Derici, otel bahçesinde yaklaşık bir saat süren konserinde kendi albümünden ve başka sanatçılara ait sevilen parçaları seslendirdi. Performansı ile göz dolduran sanatçıya zaman zaman davetlilerde eşlik etti. Derici konserinin sonunda büyük alkış topladı.

133


Kısa Haberler

Arap turistlerden, Tarihi Yarımada’ya yoğun ilgi İstanbul’a Ocak-Haziran 2015 döneminde, geçen yılın aynı dönemine göre gelen turist sayısında %5.5 artış gerçekleşti. Orta Doğu ülkelerinden gelen turistler bu yıl, Tarihi Yarımada’ya yoğun ilgi göstermeye başladı. Bu yılın ilk yarısında ağırlıklı olarak Arap turistleri misafir ettiklerini kaydeden Ahırkapı’da bulunan BW Citadel Hotel’in Genel Müdürü Aytekin Güç, “Geçtiğimiz yıllarda, genelde Taksim bölgesini tercih eden Araplar, bu yıl tarihi ve kültürel zenginlikleri görmek için Sultanahmet Bölgesi’ne yoğun ilgi gösteriyor. Ocak- Haziran 2015 tarihleri arasında, otelimizde en çok Arap turistleri misafir ettik. Ardından, Amerikalı turistler konuğumuz oldu. Otelimizde, Ortadoğu ve Amerika pazarlarının yanı sıra, Almanya, Fransa, Hollanda olmak üzere Avrupa ülkelerinden turistleri ağırlamaktayız. Arap turistler, Sultanahmet Bölgesini yoğun ziyaret ederken, konaklama olarak da Tarihi Yarımadayı tercih etmeye başladılar. Haziran ayı ile birlikte, bölgemizdeki Arap turist sayısında ciddi bir artış yaşanıyor” dedi.

Çinli turistler Isparta’da kiraz topluyor

Turizm merkezinde korsan taşımacılık eylemi Antalya’nın Kemer ilçesinde bulunan taksici esnafı otel içinde bulunan araç kiralama firmalarının taksi durağı gibi hareket ederek haksız rekabet yaptıklarını ileri sürerek eylem yaptı. Kemer’deki taksiciler, otel içinde bulunan oto kiralamacıların korsan taksicilik yaptıklarını belirterek eylem yaptı. Kemer’deki 8 taksi durağına bağlı 200’e yakın taksici, Kiriş Mahallesinde toplanarak araçlarına “Korsan taşımacılığa Hayır”, “Herkes kendi işini yapsın”, “Rent a car, araç kiraya versin taksicilik yapmasın”, “Özel araçlar taşımacılık yapamaz” gibi sloganların bulunduğu çıkartmalar yapıştırdı. Taksici eylemi hakkında açıklama yapan Kemer Şoförler ve Otomobilciler Odası Başkanı Mustafa Tıraş, otel içinde bulunan Rent a Car firmalarının transfer yapmalarının doğru olmadığını belirterek, taksici esnafının siftah yapamadığı günler olduğunu söyledi.

Çin, Türkiye’ye gidecek olan uyarılarda bulunurken Çinli turistler Isparta’nın Uluborlu ilçesine kiraz bahçelerinde dalından kiraz topladı. Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı’nın (BAKA) kirazın turizm ürünü olması için yaptığı girişimlerde Türkiye’nin önemli üretim merkezlerinden biri olan Uluborlu’ya gelen Çinli turistlerden oluşan kafile, bahçelerde kiraz topladı. Turist kafilesini Belediye Başkanı Mehmet Ünverdi karşılarken, kafileye ilçe hakkında bilgiler verdi. Sonrasında kiraz bahçesinde turistlere Uluborlu kirazını ve nasıl toplandığını anlattı. Turist kafilesi Belediye Başkanlığının özel olarak hazırlattığı hasır sepetleri kendi topladıkları kirazlarla doldurdular. Kiraz bahçesinde yaptıkları fotoğraf çekimlerinin ardından kafile ilçeden ayrıldı.

Mahkeme, Lykia World Links Golf ile ilgili kararını verdi Lykia World Links Golf Antalya ile ilgili dava sonuçlandı. Mahkeme, tesisin 5 yıllık işletme haklarını tescilledi. Konu hakkında Harman HV Turizm Yatırımları A.Ş. adına Yusuf Vadi Karatopraklı yazılı bir açıklama şu ifadeleri kullandı: “Hukuk mücadelemiz çerçevesinde Manavgat Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde ‘Kiracılığımızın Tespiti’ talebiyle açmış olduğumuz dava 15 Haziran 2015 tarihinde sonuçlanarak haklı davamızın kabulüne karar verilmiş ve bu kararla 17 Haziran 2014 tarihinden itibaren ‘Lykia World Links Golf Antalya’nın 5 yıl süre ile kiracısı olduğumuz tespit edilmiştir.”

Otel müdürlerine 50 bin dolarlık sürpriz İstanbul Şehir Üniversitesi Incubacity bünyesinde bulunan Hotel Linkage, 500’den fazla turizm profesyoneline gönderdiği 50 bin dolar değerinde mektuplarla farklı bir kampanyaya imza attı. İstanbul Şehir Üniversitesi kuluçka merkezi Incuba.city ve EIF’nin 30 milyon euroluk fonunda yatırımcı olan ŞEHİR Teknoloji Transfer Ofisi ortaklığı ve desteğiyle kurulmuş olan ve 360° online kanal yönetimi ve teknoloji çözümleri sunarak otellerin online satışlarını arttıran teknoloji danışmanlık firması Hotel Linkage, farklı kampanyalarıyla dikkat çekmeye devam ediyor. Tüm dünyada yoğun olarak kullanılan online kanal yönetimi teknolojilerinin yaygınlaştırılmasını ve bu sayede otellerin gelirlerinde ciddi artışlar sağlamasını hedefleyen Hotel Linkage, Türkiye’nin çeşitli yerlerinde bulunan 500’ün üzerinde otele içinde gerçek 1 dolar bulunan mektuplar gönderek otelcileri şaşırttı. 134




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.