Tourism Today Sayı 125

Page 1








18

20

Yedi Reklam Tanıtım Org. Medya, Mat. Tur. ve Tic. A.Ş. Adına Sahibi Pınar Özsevim / pinar@tourismtoday.net Yazı İşleri Müdürü Haluk Özsevim / haluk@tourismtoday.net Haber Tuncay Sevin / tuncay@tourismtoday.net Ayşegül Yücedağ / aysegul@tourismtoday.net Ebru Altın / ebrualtin@tourismtoday.net

Titanic Hotels Bodrum’la buluştu

TÜROFED otelleri 2017 kontratları için uyardı

Sanat Yönetmeni Semih Balseven / semih@yediiletisim.com Tasarım&Uygulama Bahar Sinemce / bahar@tourismtoday.net Reklam Koordinatörü Cengiz Özsevim / cengizozsevim@tourismtoday.net

22

30

Reklam Emine Tıraş / satis@yedireklam.com Mali Danışman İlhami Uğur Sevimli Finans Neşe Başer / nese@yediiletisim.com Hukuk Danışmanı Erdal Yiğit / erdal@erdalyigit.av.tr

EXPO 2016 Antalya

Dalaman-Ortaca ikinci Belek olacak

Matbaa GD OFSET / İstanbul www.gdofset.com

Reklam indeks AHK / ÖN KAPAK İÇİ – 1 ART-MİM / ARKA KAPAK TOYOTA BAKIRCILAR / ARKA KAPAK İÇİ AHMET KASAPOĞLU / 37 AKRA BARUT / 33 ASTERİA / 99 ALESTA / 53 ALUMEN YAPI SİSTEMLERİ / 2-3 ANADOLU HASTANESİ / 69 ANFAŞ / 105 CEYSU / 95 DEEPO / 61 DEKORCU / 57 DÜFA / 13 ENPATİ / 79 GALERİ KRİSTAL / 45 GENÇ BOYA / 41

GÜRAL PORSELEN / 29 GÜNSU / 49 INTERGLOBAL / 107 İŞ BANKASI / 9 İSTİKBAL / 11 KRİSTAL ENDÜSTRİYEL / 25 MAXX STYLE / 87 OPERASYON KURUMSAL / 75 SKODA / 15 PAŞABAHÇE / 21 POLİN / 17 TEMSA / 93 TÜLAY TOSUN / 4-5 WIND OF LARA / 83 YAPEX / 101 YAŞAM HASTANELERİ / 65

38

Mehmet Çelik “Küçük otelcilik bir rüyadır”

50

46

Zafer Alkaya “Radikal kararlar almalıyız” Ali Şahin “Asıl sorun ‘Marka’ olamamakta”

54

www.tourismtoday.net Çağlayan Mahallesi, 2076 Sk. Ya-Se Sitesi, A Blok No:22/A ANTALYA Tel: +90 242 324 79 77 Fax: +90 242 324 79 37 Tourism Today 2 ayda bir yayınlanmaktadır. Derginin isim ve yayın hakkı Yedi Reklam Tan. Org. A.Ş.’ye aittir. Dergide yer alan yazı ve fotoğraflar izin alınmaksızın kullanılamaz. Yazılardaki görüşler sahiplerine aittir.

ISSN 1304 - 1754 6

Zeynep İncekara “Kalite sunmaya devam edeceğiz”

“Karanlığa bir ışık da sen yak”


58

Pamukkale arayış içinde

70

Gürteknik, konaklama sektörüne adım attı

80

Birol Akman, ATİD’in hedefini açıkladı

88

Türk otellerinden Almanya’ya tanıtım çıkarması

62

Şinasi Akçay “İzmirsiz bir turizm düşünülemez”

72

Erol Danacı “Hayalimi gerçekleştirdim”

84

Aşkın Kahrıman: “Otellerin kısa vadede fiyat dışında eylem planı yok”

96

Ercan Çek “Beklenenden daha kötü bir sezon olacak”

Sil baştan… Yaklaşık 15 yıldır turizm basını içinde yer alıyoruz. Bu süreçte Türk turizminin nasıl bir tırmanış içinde olduğunu çok yakından takip ettik. Yine bu süreç içinde turizm sektörümüz ciddi sayıda kriz ve sorun ile karşılaştı. Ama bu sefer durum çok farklı. Yazmakta, anlatmakta ve çözüm bulmakta zorlanıyoruz. Başta güvenlik olmak üzere turizm sektörü dışında gelişen olaylar sektörü tıkanma noktasına getirdi. Her krize çözüm üreten, krizlerden fırsatlar yaratan turizmcilerimiz bu sefer elleri kolları bağlanmış durumda. Çünkü ortada kendi başlarına aşamayacakları bir durum var. Çok farklı felaket senaryoları yazsak sanırım şu anda gerçekleşen kadar kötüsünü düşünemezdik. Her şey o kadar üst üste geldi ki işin içinden çıkılamaz bir durum oluştu. Daha önceki birçok yazımda dile getirdiğim gibi plansız büyüme ve uzun süreli yapılmayan stratejiler önümüze çıkan ilk ciddi krizde sektörü çok etkiledi. Global devlet politikalarımızın içinde turizmin yeteri kadar planlanmaması ve dünya genelindeki siyasi sorunlar ülkemizde en başta turizm sektörünü etkiledi. Her zaman söylediğimiz gibi turizm, barışın ve güvenin olduğu coğrafyalarda yapılır. Şu an içinde bulunduğumuz durum maalesef bu şartlara uygun değil. Bu şartları sağlayamadığımız için turistlerin tercihlerinde ister istemez değişmeler olacak. Asıl soru bence bundan sonra ne yapacağız? Yapılacak olan şey ise belli. Öncelikle güvenlik ülke algısını oluşturmamız lazım. Bu en önemli konu. Ardından ciddi bir tanıtım atağına geçilmeli. Ciddi bir bütçe ile farklı bir tanıtım stratejisi oluşturmalıyız. Farklı mecralar ve farklı hikayeler ile sempatik bir şekilde tatilcinin karşısına çıkmalıyız. Türkiye hakkında merak uyandırmalıyız. Türkiye, nasıl sıfırdan dünyanın en önemli turizm ülkelerinden biri haline getirdiysek o inanç ve girişimcilikle hareket etmeliyiz. 2016 yılı bir şekilde yaşanacak artık. Bu saatten sonra ne yaparsak yapalım kaybedileni geri getiremeyiz. Bunun herkes farkında. Artık bundan sonraki yıllar için ciddi anlamda kafa yormalıyız. Belki sil baştan yapıp Türkiye turizmini daha sağlam ayaklar üzerinde yeniden yapılandırmalıyız. Ayrıca Türk turizminin biriken sorunlarını çözmeliyiz. Bu sorunları yıllarca görmemezlikten geldik ama bundan sonra bunu da yapamayız. Çünkü her kriz anında bu sorunlar yine karşımıza çıkacaktır. Benim Türk turizmine ve turizmcisine güvenim tam. Türkiye’yi dünyanın en önemli turizm ülkeleri arasına sokan profesyonel turizmcilerimiz Türk turizmini yeniden inşaa edecek kadar güçlüdür. 7


KISA HABERLER

Jolly Tur, En İyi Turizm Şirketi oldu Jolly Tur, İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından üçüncü kez düzenlenen “Sektörün Enleri Ödülleri’nde “En İyi Turizm Şirketi” seçildi. İstanbul Gelişim Üniversitesi tarafından “En İyi Turizm Şirketi” ödülünü alan Jolly Tur Genel Müdürü Figen Erkan, Jolly Tur’un, Türkiye’nin geleceğine yatırım yapan bir marka olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu: “Jolly Tur olarak tüm yatırım adımlarımızda hem turizm sektörünün geleceğine hem de Türkiye’nin geleceğine üst düzey katkıda bulunmak yönünde bir strateji izliyoruz. Türkiye’nin geleceğine yatırım yapmak ise bir anlamda genç nesil için yatırım yapmak anlamına geliyor” dedi.

Ali Kızıldağ “Otellerin yaşaması lazım”

Kongre turizminde büyük başarı Uluslararası Kongre ve Konvansiyonlar Birliği (ICCA), 2015 yılına ait istatistiklerini açıkladı. İstanbul, en çok tercih edilen kongre şehirleri sıralamasında, 2014 yılına göre konumunu bir basamak yükselterek dünya 8’incisi oldu. İstatistiklere göre İstanbul 2015 yılında ev sahipliği yaptığı toplam 148 uluslararası kongre ile Lizbon, Kopenhag, Prag, Amsterdam, Brüksel gibi şehirleri geride bırakarak dünya sıralamasında 8›inci sırada yer aldı. İstanbul 2014 yılı istatistiklerinde ise 130 kongre ile 9›uncu olmuştu. İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Kongre ve Ziyaretçi Bürosu (ICVB) Başkanı İbrahim Çağlar, İstanbul›un resmi ve özel çok sayıda kuruluşun, turizmden ticarete onlarca sektörün katkılarıyla kongre potansiyelini çok daha verimli kullanmaya başladığını söyledi.

Marka Şehir Ödülü Antalya’nın Bu yıl beşincisi düzenlenen Türk Patent Ödülleri Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle verildi. Antalya, gecede Marka Şehir ödülünü aldı. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Türk Patent Enstitüsü tarafından, sınai mülkiyet hakları konusunda toplumda farkındalık yaratılması, inovasyona daha fazla önem verilmesi amacıyla düzenlenen Türk Patent Ödüllerinin beşincisi Ankara’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı tören ile sahiplerini buldu. Törende Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, Cumhurbaşkanlığı logosunun Türk Patent Enstitüsü tarafından tescil edilen koruma marka belgesi takdim edildi. Törende Antalya’ya, ‘Marka Şehir’ ödülü verildi. Antalya adına ödülü Vali Muammer Türker ve Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın elinden aldı.

1300 otel satışa çıkarıldı mı? Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ali Kızıldağ, iç pazar için fiyatların en alt noktaya indiğini belirterek, “Otellerin de yaşaması lazım” dedi. “İç turizmde ciddi bir gelişme var” diye konuşan Ali Kızıldağ, bunun da beklenen bir durum olduğunu söyledi. Kızıldağ konuşmasına şöyle devam etti: “İç pazarda beklendiği gibi ciddi bir gelişme var. Ancak iç pazarda hala fiyat indirimleri bekleniyor. İç pazar fiyatları zaten gelecek en alt noktalara geldi. Erken rezervasyon indirimleri uzadı. Bundan daha aşağıya giderse otellerin kaldıramayacağı bir noktaya gider. Otellerin de yaşaması lazım.” 8

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, Rusya ile yaşanan uçak krizinin ardından Ege ve Akdeniz sahillerinde toplam bin 300 otelin satılığa çıkarıldığı iddialarının asılsız olduğunu söyledi. Ayık, “Rusya’nın Türkiye ile ilgili ticari yaptırımlarının sonucu birçok sektörde olduğu gibi turizm sektöründe de büyük kayıplar yaşanmıştır. Yaşanan bu olayların turizm sektöründe birçok yönüyle etkileri görülmüştür. Fakat bin 300 otelin satılığa çıkarıldığına ilişkin çıkan haberlerin gerçekle ilişkisi bulunmamaktadır. Ticaret hayatı içinde olan alım satım hareketinin turizm sektörü içinde de olması olağandır. Fakat, bu el değişikliklerini sadece yaşanan olayla ile ilişkilendirmek doğru değildir” dedi.



KISA HABERLER

Fransızlar Kuşadası’na hayran kaldı Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Derneğinin (KODER) ile Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) işbirliğiyle Fransa’nın Strasbourg kentinden gelen belediye başkan yardımcısı, meclis başkanı, turizmci ve gazetecilerden oluşan heyeti, Efes Antik Kenti ile Kuşadası’nı ziyaret etti. KODER Başkanı Tacettin Özden, heyetin yaptığı ziyaretten dolayı çok memnun kaldığını ve bölgemizi çok güvenli bulduklarını belirterek: “Heyet Bölgemizin hem turizm ve hem de Türk konukseverliği bakımından ne kadar güzel olduğunu görme imkanı buldular. Ne siz Fransa’da ne de biz burada evimizde kalmayacağız. Paris saldırısının acısını yüreğimizde hissettik. Çünkü aynı acıyı biz de yaşadık” şeklinde konuştu.

Türkiye, Kazakistan Turizm Fuarı’nda (KITF) Türkiye, Kazakistan’ın Almati şehrinde gerçekleştirilen Kazakistan Turizm Fuarı’na 213 metrekarelik stand ile katıldı. Türk turizm profesyonelleri 22 Nisan’da sona eren fuarda tanıtımlar yaparak ikili görüşmelerde bulundu. Fuara katılan turizmciler Rusya ile Türkiye arasındaki krizden dolayı Kazakistan pazarında çekimserliğin hakim olduğunu söylüyor. Turizmciler ayrıca Kazakistan pazarını etkileyen bir diğer faktörün de ülkede yaşanan devalüasyon olduğunu belirtti. Türkiye satışlarının iyi gitmediği Kazakistan pazarında ilk uçuşlarla birlikte bir takım değişiklikler ve artışın olacağı tahmin ediliyor.

Rixos Hotels ilk 10’a girdi Rixos Hotels, Diplomacy.Live tarafından Türkiye’nin sosyal medyayı en iyi kullanan şirketlerini belirlemek amacıyla gerçekleştirilen araştırma sonucu oluşturulan “Sosyal Marka 100” listesinde ilk 10 arasında yer aldı. Diplomacy.Live tarafından geliştirilen ve Türkiye’de ilk kez uygulanan Dijital Varlık Reytingi’nde, Capital 500, ISO 500 ve popüler sosyal ağlarda öne çıkan markaların web siteleri, mobil uygulamaları ve sosyal medya hesapları dikkate alındı. Liste, dijital varlık, bu varlıkların kişiselleştirmesi, güncelliği, etkileşimi, oluşturduğu etki ve ortaya koyduğu inovatif araç/projeler ana başlıklarındaki 158 göstergeden oluşan parametreler ışığında oluşturuldu.

Dedeman Hotels, İstanbul’daki 4. otelini açtı Türkiye’nin ilk otel zinciri Dedeman Grubu’nun İstanbul’daki 4’üncü oteli Park Dedeman Bostancı, Mayıs 2016 itibariyle misafirlerini ağırlamaya başladı. Park Dedeman konseptiyle hizmet verecek olan otel 110 superior oda ile hizmet verecek. Odalarda çay ve kahve ikramının yanı sıra ütü ile ütü masası, duşakabin, Led TV, ergonomik kasa ve çalışma masasının bulunduğu odalarda misafirlerin tercihine göre sigara içilmeyen oda seçenekleri de bulunuyor. Ulaşım ağının merkezinde bulunan Park Dedeman Bostancı, sahip olduğu Yeşil Yıldız sertifikası ile çevre dostu yapısı ve modern mimarisiyle şehir otelciliğinin örnek yapılarından biri olarak öne çıkıyor.

Gazeteciler Kaş ve Demre’yi yakından tanıdı Antalya Gazeteciler Cemiyeti Başkanlığı’nda TÜRSAB Bölgesel Yürütme Kurulu, Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD), Antalya Rehberler Odası (ARO), Spor Turizmi Birliği (STB) ve Antalya Turizm ve Kültür İl Müdürlüğü’nün de katkılarıyla, ‘Antalyalı Gazeteciler Kültürel ve Doğal Mirası ile Buluşuyor’ projesi başladı. Projenin ilk ayağı olan Myra-Patara-Kaş gezisi hafta sonu gerçekleşti. Doğal ve kültürel yerleri gezen gazeteciler, proje kapsamında gerçekleşecek olan fotoğraf yarışması için, en güzel fotoğrafları çekmeye çalıştı. Antalya Gazeteciler Cemiyet Başkanı Mevlüt Yeni, projenin amacının bölgenin tarihi, kültürel ve doğal güzelliklerini kamuoyuna tanıtmak olduğunu belirtti.

10



KISA HABERLER

SeturSelect, kişiye özel seyahatler tasarlayacak SETUR, kişiye özel seyahat tasarım markası ‘SeturSelect’i Divan Brasserie Beyoğlu’nda düzenlenen bir davetle tanıttı. Setur, 50 yıllık deneyimini turizm trendleri ve teknoloji ile birleştirerek yarattığı yeni markası “SeturSelect” ile hem iş hem de özel seyahatler için herhangi bir tarih ya da tura bağlı kalmadan, uzman tatil danışmanları tarafından her ayrıntısı istek ve zevklere göre tasarlanmış seyahat seçenekleri ile hayalleri gerçeğe dönüştürecek. SeturSelect lansman davetinde konuşan Setur Genel Müdürü Üstün Özbey; “Yeni markamız ‘SeturSelect’ ile tamamen kişiye özel oluşturulan programlarımızdan biri mutlaka sizin de zevkinize uygun olacak, seyahatseverlere seyahatin ötesinde deneyimler yaşatmayı vaad ediyoruz” dedi.

Mövenpick İzmir 7 bin fidana can verdi

Yılın Oteli Ödülü Sirius Deluxe’ün Çevre dostu projeleri ve sosyal sorumluluk etkinlikleriyle öne çıkan Mövenpick Hotel Izmir, Ege Orman Vakfı ile işbirliği yaparak, Torbalı-Taşkesik ağaçlandırma sahasında bin fidanlık bir koru daha oluşturdu. Geçtiğimiz yıllarda da biner fidanlık korular oluşturan ve doğaya katkısını geleneksel hale getiren Mövenpick Hotel Izmir çalışanları Torbalı Taşkesik köyünde bulunan korularını ziyaret ederek son fidanları birlikte diktiler. Mövenpick Hotel İzmir Halkla İlişkiler Müdürü Merih Yumlu; hem kurumsal bazda hem de çalışanları çerçevesinde çeşitli sosyal sorumluluk projelerine destek verdiklerini ve bu desteklerinin örnek teşkil etmesini arzuladıklarını belirtti. 12

Alanya’da yer alan Sirius Deluxe Hotel, Alman tatil televizyonu sonnenklar.tv tarafından “Yılın Oteli” seçildi. Sirius Deluxe Hotel, Yunanistan, Mısır, Dubai, Tunus, Fas, İspanya ve daha birçok ülkeye sonnenklar.tv aracılığı ile giden misafirlerin memnuniyet değerlendirmelerinde “yeni açılan oteller” kategorisinde en yüksek puanı alarak 1. oldu. Münih şehrinde gerçekleştirilen gala gecesinde ödülü Sirius Deluxe Hotel Genel Müdür İsmet Ergüleç teslim aldı. Ödül hakkında bir açıklama yapan Sirius Deluxe Hotel Genel Müdür İsmet Ergüleç, “Ödülde büyük emeği olan tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ederim” dedi.

Otellere bir darbe de belediyeden

İçinde bulunduğumuz süreç nedeniyle sıkıntılı günler geçiren konaklama sektörü bir yandan rezervasyon kayıplarını telafi etmeye çalışırken bir yandan da su zammı ve atıksu ruhsatı ile ilgili uygulamalara karşı mücadele veriyor. Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) bir basın açıklaması yaparak Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı zamları eleştirdi. Açıklamada konaklama sektörünün yapılan zamlar ve uygulamalar nedeniyle dayanacak gücünün kalmadığı belirtiliyor.

Thomas Bösl “Antalya satışları artacak” RTK Grubu Başkanı Thomas Bösl, ve RTK Grubu Türkiye Temsilcisi Hüseyin Baraner, Kemerli otelcilerle bir araya geldi. Kemer Barut’ta gerçekleştirilen toplantıda konuşan Bösl, Kemer bölgesine destek vermeye hazır olduklarını söyledi. Antalya satışlarına da değinen Bösl, “Antalya satışlarında son üç haftada artış gözlemliyoruz. Antalya adresli satışlar arttı. Ayrıca Almanya’da çok sayıda aile tatil satın almadı. Bu sayı oldukça yüksek. Bu nedenle gelecek haftalarda satışlar artacaktır. Ayrıca Almanya’da son haftalarda havalar çok soğuk. Bunun bile Antalya satışlarını arttıracağını düşünüyorum” dedi.



KISA HABERLER

TUI, Expo Antalya’ya önem veriyor Yılda yaklaşık 3 milyon turisti Türkiye’ye getiren dünyanın en önemli turizm şirketlerinden biri olan TUI, TUI-TANTUR Türkiye Genel Müdürü Koray Çavdır’ın da katılımıyla, yaz sezonunda TUI’nin sahip olduğu otellerde hizmet verecek 300 rehbere eğitim verdi. EXPO 2016 Antalya sergi alanı içerisinde yer alan Kongre merkezinde gerçekleştirilen toplantıda rehberlere, takım liderleri ve takım müdürlerine operasyon, servis, müşteri ağırlama, insan kaynakları, satış, destek ve organizasyon konularında çeşitli bilgilendirmeler yapıldı. “EXPO bizim için önemli” diyen TUI yetkilileri, EXPO turunu satacak çalışanlarının mutlaka bu alanı görmesi gerektiği düşüncesinden hareketle her yıl bu aylarda gerçekleştirdikleri toplantı için EXPO 2016’yı seçtiklerini ifade etti.

Kaç turizm çalışanı işini kaybedecek? PAK Turizm İşçileri Sendikası Genel Başkanı Musa Uyar, 500 bin turizm çalışanının işini kaybedebileceğini söyledi. Turizmdeki sıkıntıların en çok çalışanları etkileyeceğine vurgu yapan Musa Uyar, “Yeni sezona borçlu girerek de olsa ayakta durmaya çalışanların ise ilk yapacağı şey, işçi çıkarmak olacaktır. Birçok bölgede sezon açılmış olmasına rağmen, her yıl iş başı yaptırılan askıdaki turizm emekçileri işbaşı yaptırılmamıştır. Aksine, 150 binin üzerinde turizm çalışanı işten çıkarılmıştır. Temel göstergeler doğrultusunda, yeni sezona yönelik ciddi ve kayda değer açılım sağlanamazsa 500 bin çalışan işini kaybetme tehlikesi altındadır” şeklinde konuştu.

Mavi tur yapan yat firmaları Hırvatistan’a kayıyor

Acenteler Starlight Resort’te buluştu Antalya’nın Manavgat ilçesine bağlı Kızılağaç Turizm Merkezinde yer alan Starlight Resort Hotel, acente temsilcilerine unutulmaz bir gece yaşattı. Türkiye ve yurt dışından gelen 1500’e yakın acente temsilcisi Türkiye’nin ünlü komedyenlerinden Yavuz Seçkin ile eğlenceli dakikalar yaşarken, güçlü ses Funda Arar ile unutulmayacak bir gece yaşadılar. Yavuz Seçkin yaptığı birbirinden güzel taklitleri konukları gülmekten kırıp geçirirken, Funda Arar ise söylediği şarkılar ile konukları coşturdu. Starlight Resort Hotel’in sahibi İş Adamı Ünal Akpınar, İşletme Müdürü Mert Bulucu ve İş Geliştirme ve Satış Müdürü Necip Fazıl Güldemir gecede birer konuşma yaptılar. 14

Turizmdeki zayıflama yat turizmini de etkiledi. Muğla’da mavi tur yapan gulet ve yatların yüzde 60’ı satılığa çıkarılırken, Marmaris ilçesinde yat firmaları bayrak değiştirerek filolarını Hırvatistan ve Yunan adalarına kaydırmaya başladı. Yat turizminin önde gelen isimlerinden Türk Yacht’ın ortağı Tufan Güleş, yaptığı açıklamada, Türk yat firmalarının birçoğunun yat ve guletlerini satışa çıkardığını bir kısmının da bayrak değiştirerek rotalarını Hırvatistan ve Yunan adalarına çevirdiğini söyledi. Yat sektörünün bu sezon en zor dönemini yaşayacağına dikkat çeken Güleş, bölgenin simgesi haline gelen gulet turizminin ağır darbe yediğini kaydetti.

Otellerden, Rusya krizine muhafazakar çözüm

Bera Alanya Otel İşletme Müdürü Ersin Kiraz, Rus pazarında yaşanan sıkıntı nedeniyle turizm sektöründe bir daralma yaşandığını ve birçok otelin geçici olarak muhafazakar otel konseptine girmeye çalıştığını söyledi. Kiraz, “Şimdilerde bazı oteller Rus pazarındaki sıkıntı nedeniyle bu dönemi başka bir konsepte geçerek atlatabilir miyiz düşüncesindeler. Bu anlamda çalışmalar yapılıyor. Muhafazakar konsept için bazı düzenlemeler ve yatırımlar gerekiyor. Bu yatırımları yapmadan birkaç değişiklik ile işin içinden çıkılması mümkün olmaz ama böyle yapmaya çalışılıyor. Tabi bunlar ister istemez misafirlere dolayısıyla da sektöre zarar verecektir” dedi.



KISA HABERLER

Alanya’nın iç pazar hedefi: %25 Alanya Turizm Tanıtma Vakfı (ALTAV) başlattığı iç pazar tanıtımları kapsamında gerçekleştirdiği Gaziantep temaslarıyla ilgili otel yöneticilerini bilgilendirdi. Toplantıda konuşan ALTAV ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkan Yardımcısı Mehmet Dahaoğlu, Vakıf olarak son 6 ay içerisinde 25 uluslararası fuarda tanıtım gerçekleştirdiklerini, iç pazar pay oranını da yüzde 25 seviyesine çekebilmek için çalışmaları arttırdıklarını söyledi. Dahaoğlu, “Tanıtım çalışmalarımızı Ankara, Samsun, Trabzon, Erzurum ve Konya gibi büyük şehirlerle sürdürmeyi planlıyoruz. Bu şehirlere giderek acente ve çalışan sayısı yüksek olan kurumsal şirket yetkililerine, ulaşım kolaylığını ve maddi açıdan Alanya’nın avantajlarını anlatacağız” dedi.

Ali Bey Club Manavgat’ta “Lösemiye karşı tek yürek” Ali Bey Club Manavgat, “Lösemiye Karşı Tek Yürek” organizasyonunda yeni bir sosyal sorumluluk projesine daha imza attı. Ali Bey Club Manavgat İnsan Kaynakları Uzmanı Melis Sarı, geçtiğimiz yıllarda da düzenledikleri projelerde Antalya’da çeşitli yurtlarda yaşayan kimsesiz çocukları ağırladıklarını söyledi. Sarı, “Ali Bey Hotels & Resorts ailesi olarak bu tür zorluklar yaşayan ailelerin yanında olarak, tedavi gören Antalya ve Manavgatlı lösemili çocuklar ve ailelerinin farklı bir gün yaşamalarına imkan tanıyıp moral ve destek sağlamak amacıyla bu projeyi hayata geçirdik” dedi.

Turizmciler TUI’nin acentaları ile buluştu Papillon Hotels Resort Spa, Bellis Deluxe Hotel ve TUI Magic Life Hotels, Almanya’da TUI alt acentaları ile bir araya geldi. Papillon Hotels Resort Spa’dan Bennur Çelebi, Bellis Deluxe Hotel’den Anna Yiğit, TUI Magic Life Hotels’ten Turcan Uysal, Serhat Demir, Marcel Goertz ve TUI’den Rainer Lex’in katılım gösterdiği organizasyon kapsamında Almanya’nın Hamburg, Bielefeld, Deidesheim ve Rosenheim şehirlerinde roadshow ve sunumlar gerçekleştirildi. Otel yetkilileri, yapılan sunumlarda TUI alt acentelerine otellerini ve sundukları hizmeti anlattı.

Polonyalı basın mensupları Antalya’da Polonya’da faaliyete başladığı 1999 yılından beri Türkiye, Mısır ve Bulgaristan pazarlarının lider tur operatörü olan Coral Travel-Wezyr Holidays, davet ettiği Polonyalı turizm basınını, 7-11 Mayıs tarihleri arasında, OTI Holding’in sahibi olduğu Belek’teki Xanadu Resort High Class’da ağırladı. Basın mensupları ile Expo 2016, Kaleiçi ve tekne gezileri yapılarak, Antalya’nın turistik ve tarihi bilgileri aktarıldı. Coral TravelWezyr Holidays Genel Direktörü Kaan Ergün yaptığı açıklamada geçen yıla kıyasla bazı destinasyonların erken rezervasyon taleplerinde şimdilik bir azalma olmasına rağmen, gerek bu destinasyonlardaki son dakika satışları ile gerekse diğer destinasyonlardaki artışla bu yıl da pazardaki lider oyunculardan biri olma konumlarını koruyacaklarını belirtti. 16

Turizmcilerimiz kongre turizmi için Frankfurt’ta Yoğun bir fuar dönemi yaşayan turizmcilerimiz toplantı ve kongre turizmi için önemli fuarlar arasında gösterilen IMEX, Frankfurt’ta Türkiye’yi başarı ile temsil etti. Almanya’nın Frankfurt şehri kongre ve toplantı turizminden pay almak isteyen turizmcileri ağırladı. 21 Nisan’a kadar devam eden fuarda Türkiye 400 metrekarelik stand ile yerini aldı. Turizmciler Türkiye’nin kongre ve toplantı turizmine yönelik imkanlarını fuarda tanıtma imkanı buldu.



HABER

Titanic Hotels Bodrum’la buluştu Türkiye’nin en seçkin otel zincirlerinden Titanic Hotels, Bodrum’un en güzel koylarından Güvercinlik’te, Pina Yarım Ada’sından Cennet Koyu’nu seyreden çok özel bir konumda misafirlerini ağırlamak üzere Titanic Deluxe Bodrum’un kapılarını açtı.

18


Antalya, İstanbul ve Almanya-Berlin’deki otelleri ile konaklama sektörüne adını büyük harflerle yazdırmayı başaran Titanic Hotels, Ege Bölgesi’ne Bodrum’da giriş yaptı. Kendisine has tatil anlayışı ile Türk turizminin önemli destinasyonlarından Bodrum, Titanic Deluxe Bodrum ile Titanic Hotels kalitesiyle buluştu. Hayallerdeki tatil Tatilcilerin Ege’deki vazgeçilmez adresi olacak olan Titanic Deluxe Bodrum, mükemmel konaklama alternatiflerinden spor aktivitelerine, Spa’sından çocuk kulübüne, dünya lezzetlerini sunan restoranlarından sınırsız eğlencenin yaşandığı su parklarına kadar tam anlamıyla hayallerdeki tatili sunuyor. Denize sıfır konumda Misafirlerinin konforu ve memnuniyeti için tüm detayların en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü, 80 bin metrekarelik alan üzerine kurulu Titanic Deluxe Bodrum, 400 metrelik sahil bandında ve denize sıfır olarak konumlanıyor. İnce ve şık detaylar Standart, Superior, Family, Deluxe ve Villa özelliklerinde farklı konaklama alternatifleri sunan Titanic Deluxe Bodrum, dekorasyonunda modern mimari ile doğallığı birleştirdi.

Muhteşem deniz manzarasına sahip doğayla iç içe odaları da ihtiyaç duyulabileceğiniz en ince ve şık detaylarla tasarlandı.

aktiviteler, gösteriler, eğitici ve geliştirici eğlenceler, çocuk diskosu ve daha fazlası ile çocuklar eve dönmek istemeyecek.

Dünya mutfakları Uzman şefler eşliğinde her damak tadına hitap eden ana restoranları ve iddialı lezzetleri ile de öne çıkan Titanic Deluxe Bodrum’da yer alan A’ la Carte restoranları Pascarella, Begonvil, Sunset ve The Beef Grill Club dilediğiniz tüm dünya mutfaklarını hizmetinize sunuyor. Tatilde gurme lezzetlerden vazgeçemeyenler Titanic Deluxe Bodrum’dan da vazgeçemeyecek.

Kusursuz tatil Ege’nin keyfini çıkarmak, doğanın tüm renkleriyle iç içe tatil yapmak isteyenlerin yeni adresi Titanic Deluxe Bodrum, konfor, lezzet ve eğlencenin bir arada sunulduğu kusursuz bir tatil için misafirlerini bekliyor.

BeFine Spa Tatilde spordan ayrı kalamayanlar için özel olarak hazırlanan Fitness Merkezi, vücudunu şımartmak isteyenler için kusursuz bir hizmet sunan BeFine Spa’sı, tatilde havuz keyfi sevenler için açık ana yüzme havuzu, mevsime göre ısıtılan açık ve kapalı yüzme havuzları, çocuk yüzme ve oyun havuzları, su kaydırakları, düşme havuzları ve ısıtmalı özel villa havuzları tam size göre… Tini Kids Club Çocuklar için her şeyin en ince ayrıntısına kadar düşünüldüğü Titanic Deluxe Bodrum’da yer alan Tini Kids Club’ta yaş gruplarına göre özel olarak hazırlanmış 19


HABER

TÜROFED otelleri

2017 kontratları için uyardı Yaşanan süreçler ve kaybolan talebi canlandırma adına 2016 yılı için büyük indirimler sunan oteller 2017 yılı için de kontrat hazırlıklarına başladı. TÜROFED Başkanı Osman Ayık, 2017 Avrupa kontratları için zamanın yaklaştığını hatırlatarak “2017 yılına dair çeşitli pazarlar için tur operatörlerinden gelebilecek fiyat revizesi taleplerine karşı dik durmalıyız” dedi.

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, 2017 Avrupa kontratları ile ilgili olarak şu açıklamaları yaptı: “2017 Avrupa kontrat zamanı yaklaştı. Otellerimizin bugünkü psikolojik ortamdan etkilenmeden gelecek yılları düşünerek sağlıklı kararlar vermeli ve dik durmalı. Büyük rezervasyon kayıpları ile başlayan 2016 sezonunun henüz daha başındayız. Bugün için oluşan istatistikler ile gelecek yılın kararları verilirken dikkatli olunması lazım. Otellerimiz hali hazırda ciddi riskler altında. Bu kayıpları gelecek yıla taşımamız mümkün değil. 20

“Dikkatli olmalıyız” Şu anda oteller verdiği indirimler ile zarar - maliyet kıskacındadır. Bu durum gelecek yıla da taşınır ise hem bireysel hem de ülkesel olarak bu zararı taşıyamayız. Ve geçmişten elde ettiğimiz tüm birikimleri kaybederiz. Dolayısı ile 2017 için hazırlıklarımızı şimdiden daha dikkatli yaparak fiyat indirimi yapılmamasını tavsiye ediyorum. Fiyat indirimleri yapılacaksa da bunu konsept değişiklikleri ile birlikte yapmalıyız. Özellikle tesislerimiz fiyat konusunda dikkatli olmalı ama aynı zamanda kalite ve müşteri memnuniyeti konusunda da hassasiyetlerini devam ettirmelidir.”



HABER

EXPO 2016 Antalya Teması “Çiçek ve Çocuk”, sloganı “Gelecek nesiller için yeşil bir dünya” olan EXPO 2016 Antalya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı törenle açıldı.

22


Teması “Çiçek ve çocuk”, sloganı “Gelecek nesiller için yeşil bir dünya” olan ve bin 121 dönümlük alanda 1.8 milyarlık yatırım bedeli ile tamamlanan Türkiye’nin ilk botanik exposu olan EXPO 2016 Antalya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun katıldığı resmi törenle açıldı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan açtı Bin 121 dönümlük alanda Cumhurbaşkanlığı himayesinde kurulan Türkiye’nin ilk EXPO’su EXPO 2016 Antalya Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Ahmet Davutoğlu, yabancı devlet başkanları, bakanlar, büyükelçiler ve binlerce davetlinin katılımıyla resmen açıldı. Ayrıca açılışa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’nun eşi Sare Davutoğlu da katıldı. Muhteşem açılış Açılışa Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı İsmail Kahraman, Başbakan Ahmet Davutoğlu, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ay yıldızlı bayraklarla donatılan ve Expo sergi alanı içerisinde yer alan 5 bin kişilik kongre salonuna birlikte gelerek salonda bulunan binlerce davetliyi selamladı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasının ardından Expo’ya katılan ülkelerin tek tek isimleri okundu ve ülkelerin bayrakları sahnedeki yerini aldı. ‘Türkiye seninle gurur duyuyor’ tezahüratları altında kürsüye gelen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Expo 2016 Antalya Uluslararası Bahçecilik Sergisi’nin hayırlı olmasını diledi. Milli proje Expo 2016 Antalya’nın hazırlıklarını büyük bir itina ve hassasiyetle yürüttüklerini kaydeden Erdoğan, “Expo 2016 Antalya’yı mili proje olarak gördük ve çalışmaları bu kapsamda yaptık. Expo sadece Antalya’nın değil tüm Türkiye’nin işbirliğinin ürünüdür. Sergi alanı katılımcı ülkelerin bahçelerini tanıttığı bir park değildir. Hepsinin ayrı bir anlamı vardır. Expo kulesi tarihi Hadrionus kapısını temsil ediyor. Tarım ve biyoçeşitlilik müzesi Türkiye’nin ilk tarım müzesidir. İçinde bulunduğumu kongre merkezi Türkiye’nin en büyüğüdür. Çocuk adası, biyoçeşitlilik müzesi, Expo gölü, tepesi, ormanı, kültür ve sanat sokağı, Osmanlı bahçesi ziyaretçilerin farklı zevklerine hitap edecek” ifadelerine yer verdi. Bilinç yaratacak Başbakan Ahmet Davutoğlu, expo için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadıklarını belirterek, çok çalışıp büyük bir gayret gösterdiklerini söyledi. Davutoğlu, hem yeşillendirme bilinci hem de kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirterek, “Expo için hiçbir fedakarlıktan kaçınmadık. Her türkü çalışma ve gayreti gösterdik. Çalışkan bir ekip ve cömert bir bütçe expo için her zaman bizimle birlikte oldu. 23


Türkiye olarak Expo 2016 ile tarım bahçecilik alanları ile çevreyi ve tarım alanlarını yeşillendirmeyi ve bu deneyimleri paylaşıp kalkınmaya katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. Burada yeşil şehir ve alternatif enerji konusunda çalışmalar yapılacak. Çevreye karşı duyarlı olmak da amaçlarımız arasında” dedi. “Rusya’yı görmek isterdik” Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu da, Expo’nun 6 ay açık kalmayacağını kalıcı bir bahçe haline geleceğinden söz etti. Antalya’ya Expo kapsamında çok sayıda yatırım kazandırdıklarını da belirten Çavuşoğlu, Rusya’nın da bu sergi alanda bulunmasını beklediklerini belirterek şöyle konuştu: “Expo burayı sahiplenen herkesindir. Burası 6 ay açık kalacak ancak biz kalıcı bir bahçe kazandırdık. Bu sayede Antalya’ya çok sayıda yatırım kazandırıldı. Tüm bu yatırımlar misafirlerimize ömür boyu hizmet edecektir. Sergiye rekor düzeyde katılımcı gelmesi bizi sevindirdi. 52 ülke 3 özel katılımcı 7 uluslararası örgüt. Biz burada Rusya’yı da görmek istedik. Ancak uçak düşürme hadisesi ardından göremedik. Ancak Antalya’da yaşayan Rus vatandaşlarımızın derneğine burada yer verdik. Onlarda bizim aramızda.” 55 ülke katılım gösterdi Uluslararası Sergiler Bürosu (BIE) verilerine göre, A-1 kategorisindeki botanik EXPO’lar içinde en yüksek katılımın olduğu şehir, Osaka’dan sonra Antalya oldu. Osaka’da 1990 yılında düzenlenen EXPO’ya 78 ülke katılırken, EXPO 2016 Antalya’ya katılmak üzere sözleşme imzalayan ülke sayısı “Sudan, Güney Kore, Pakistan, Gürcistan, Türkmenistan, Kenya, Yemen, Nepal, Moritanya, Sierra Leone, Tanzanya, Çin, Japonya, Gine, Senegal, Nijer, Filistin, Bangladeş, Kosova, Katar, Madagaskar, Hollanda, Burundi, Eritre, Komorlar Birliği, Zimbabve, Azerbaycan, Moldova, Benin, İngiltere, Gana, Macaristan, İtalya, Somali, Sri Lanka, Tayland, Hindistan, Myanmar, Kazakistan, Meksika, Uganda, Kore Demokratik Halk Cumhuriyeti, Etiyopya, Bosna Hersek, Ukrayna, Güney Afrika Cumhuriyeti, Kamerun, Kongo Demokratik Cumhuriyeti, Almanya, Sırbistan, Bulgaristan, Singapur” ile birlikte 52’ye ulaştı. EXPO 2016 Antalya’nın resmi olmayan katılımcıları ise Hong Kong, Çin Taipei. 24



HABER

AB ile vizelerin kalkması Türk turizmini nasıl etkileyecek? AB’ye vizesiz seyahat kolaylığı sağlanmasıyla yurt dışı tatilinin bazı gruplar için iç turizmin yerine seçebilecekleri ikame tur haline gelebileceğini belirten Prof. Dr. İge Pınar, iç turizmin bu durumdan etkileneceğini ve bu durumun en çok Yunanistan’a yarayacağını savundu. Yaşar Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar, önümüzdeki Haziran ayı sonunda uygulanmaya başlanması beklenen Avrupa Birliği’nin (AB) Türkiye’ye vize serbestisinin, turizme olası olumlu ve olumsuz etkilerini değerlendirdi. “Türkiye’nin itibarını yükseltecek” Prof. Dr. İge Pırnar, 2015’te 41.6 milyon yabancı turist ağırlayıp yaklaşık 31,5 milyar dolar gelir elde ettiği turizm sektörünün doğrudan etkileneceğini söylemenin mümkün olduğunu söyledi. Avrupa ülkelerine olan talebin uzun vadede 3 katına kadar artmasının beklendiğini anlatan Pırnar, şöyle konuştu: Türk vatandaşlarına sağlanan vize serbestisi, Avrupa vatandaşı turistler için Türkiye’nin itibarını yükselten bir ölçüt olacaktır. Ancak AB ile yapılan anlaşma uyarınca Haziran ayından itibaren, fazla sayıda turist gönderen Rusya, İran, Gürcistan, Azerbaycan, Ukrayna gibi ülkelerin vatandaşlarından tekrar vize talep edilmesi, hem gelen turist sayısını, hem iş ve ticaret hacmini, hem de genel anlamda Türkiye turizm sektörünün rekabet avantajını olumsuz etkileyebilir. Yerli turist yurt dışını tercih ederse iç turizm de olumsuz etkilenebilir.” Türk turist sayısı artacak AB Komisyonunun Schengen ülkelerine yapılacak seyahatlerde Türkiye için vizelerin kaldırılması yönünde aldığı tavsiye kararı ve Haziran sonunda vizelerin kalkacağı beklentisi son aylarda kan kaybeden turizm sektörü için de hayati önem taşıyor. 26


Vize serbestisinin olumlu ve olumsuz etkilerini değerlendiren Yaşar Üniversitesi İşletme Bölümü Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar, Schengen vizesi sıkıntısının ortadan kalkmasının, gerek iş hacmini, gerekse Türk turistlerin sayısını artıracağını söyledi. Avrupa’ya talep artacak Geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 10,7 artışla 9,2 milyon vatandaşın yurt dışına çıktığını hatırlatan Prof. Dr. İge Pırnar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yıllık 3-3,5 milyon Türk, tatil, gezi ve eğlence için yurt dışına gidiyor. Serbestiyle birlikte, hem tatil, hem eğitim, hem de yaklaşık 2 milyon turistten oluşan iş turizmin artması bekleniyor. İstatistiksel olarak baktığımızda kısa vadede Avrupa ülkelerine olan talebin yüzde 50, uzun vadede ise yüzde 300, yani 3 katına kadar artmasını bekliyoruz. Bu talep artışı, yurt dışı tur organize eden ve satan A tipi seyahat acente ve tur operatörlerini, uçak, kruvaziyer, demir yolu gibi yurt dışına çalışan ulaştırma şirketlerinin iş hacimlerini olumlu etkileyecektir.” Ülke imajı pozitif etkilenecek Vizelerin kalkmasının bir başka olumlu tarafının da ülke imajının pozitif etkilenmesi olduğunu ifade eden İge Pırnar, “Türk vatandaşlarına sağlanan AB vize serbestisi, Avrupa vatandaşı turistler için Türkiye’nin itibarını yükselten bir ölçüt ve Türkiye’nin bir turizm destinasyonu olarak imajını olumlu etkilemesi, talebi artırması beklenir” dedi. Yerli turist Yunan adalarına kaçabilir AB’ye vizesiz seyahat kolaylığı sağlandığında yurt dışı tatilinin bazı gruplar için iç turizmin yerine seçebilecekleri bir tatil paketi, yani adeta bir ikame tur haline gelebileceğini belirten Prof. Dr. Pırnar, şunları söyledi: “Vize serbestisinin yurt içi tur firmalarının iş hacmini azaltma olasılığı oldukça fazla. Yine aynı şekilde, son yıllarda sayıları oldukça artan vize operasyonlarında uzman acentelerin ve uzman personel gereksiniminin azalması, hatta yok olma tehlikesi bulunuyor. İç turizm pazarının da olumsuz etkileneceği muhakkak. Bir başka olumsuz etki de son yıllarda Ege sahillerinden turist alan Yunan adalarına yaşanacak olan talep artışı. Zaten son yıllarda, Yunanistan’da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle fiyat rekabeti oluşturan Türkiye’ye yakın Yunan adaları, Türk turistlerin gözde mekanı olmuştu. Buna bir de vizesiz seyahat kolaylığı eklenince, düşük fiyat avantajı olan bu adalara talebin artacağı kesin. Geçen yıl seyahat için en fazla tercih edilen AB ülkesi olup yaklaşık 900 bin kişinin Yunanistan’a gittiği düşünülürse bu rakamın artması beklenebilir.”

vizelerin karşılıklı olarak kaldırıldığını” söyledi. AB ile yapılan anlaşma uyarınca, Haziran ayından itibaren Türkiye’ye son yıllarda gittikçe fazla sayıda turist gönderen Rusya, İran, Gürcistan, Azerbaycan, Ukrayna ve Kazakistan gibi ülkelerin vatandaşlarından tekrar vize talep edilmesi hususu olduğunu anlatan Pırnar, “Bu husus, hem o ülkelerden gelen turist sayısını, hem iş ve ticaret hacmini, hem de genel anlamda Türkiye turizm sektörünün rekabet avantajını olumsuz etkileyebilir. Örneğin, 2016’nın ilk üç ayında turist sayısındaki artış hızı bakımından en büyük artış yüzde 28,44’le Gürcistan pazarında yaşanmış, bu ülkeyi Ukrayna yüzde 18,42 ve İran yüzde 7,42’lik artışla takip ediyor.

Bu ülkelere konulacak vize ve benzeri yaptırımlar, hızla artan turist sayısını azaltabilir ya da yükselmeyi düşürebilir.” Fuar ve kongrelere katılım da artacak Yaklaşık 2 milyon kişinin iş için yurt dışı seyahat yaptığını hatırlatan İge Pırnar, “İş adamlarının vize kaygısı olmadan Avrupa pazarlarında olması önemli. Büyük firmalar vize alma konusunda ciddi sorunla karşılaşmıyordu. Ancak, küçük ve orta ölçekteki ihracatçılar bu sorunu yaşıyordu. Vize serbestisiyle, birçoğu AB’de gerçekleştirilen fuar ve kongrelere katılım da kolaylaşacaktır” dedi.

Bazı ülkelerden yeniden vize istenecek Pırnar, “Son yıllarda hem turizmi hem de ticari ilişkileri canlandırmak için aralarında Orta Doğu ülkeleri ve eski Sovyet ülkelerinin de bulunduğu toplam 89 ülkeyle 27


HABER

Alman tatilcilere

Antalya’dan önemli mesaj

Ağırlıklı olarak Almanya’da olmak üzere Avrupa’daki 3 bin 200 seyahat acentasını çatısı altında toplayan ve yıllık 4 milyar euro cirosu ile dikkat çeken TSS Group’un Başkanı Manuel Molina, tatil için turizmin başkenti Antalya’yı tercih etti. Merkezi Almanya’da bulunan Bağımsız Seyahat Acentaları Örğütü (TSS Group) Başkanı Manuel Molina, tatil için Antalya’yı tercih etti. Kardeş Şehirler Oğlu ile birlikte Antalya’ya gelen Manuel Molina, Antalya’ya adım atar atmaz ilk olarak Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel’i ziyaret etti. Ziyarette Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, TSS Türkiye’den Hasan Çetin ve Haluk Özsevim de hazır bulundu. Bir araya gelen Manuel Molina ve Başkan Menderes Türel, Dresten (Almanya), Malaga (İspanya) ve Antalya’nın içinde bulunacağı “Kardeş Şehirler Projesi” için fikir alışverişinde bulundu. Molina: “Güzel bir tatil oldu” Ziyaret sonrasında tatil yapacağı IC Residence’a geçen Manuel Molina ve oğlunu, TSS Türkiye Direktörü Hasan Çetin, IC Hotels Satış Pazarlama Direktörü Necip Fuat Ersoy, IC Residence Genel Müdürü İsmail Çağlar karşıladı. Antalya’da bulunmaktan dolayı mutluluk duyduğunu söyleyen Molina, “Antalya, Almanların büyük ilgi gösterdiği bir destinasyon. Uzun zamandır Antalya’da tatil yapmayı istiyordum. Yakından takip ettiğim Antalya’nın turizmdeki başarısını tüm dünya biliyor. Son derece güvenli bulduğum Antalya’ya oğlum ile birlikte geldik. Güzel bir tatil oldu” dedi. 28

Çetin: “Önemli bir mesaj” TSS Türkiye Direktörü Hasan Çetin de TSS Başkanı Manuel Molina’nın tatil için Antalya’yı tercih etmesinin Antalya ve Türkiye turizmi için önemli olduğunu söyledi. Çetin, “Molina’nın Antalya’da tatil yapması Avrupa’daki seyahat acentalarına ve güvenlik konusunda kararsız kalan Avrupalı tatilcilere önemli bir mesaj olacak. En başından bu yana Türkiye turizmine büyük güven duyan ve Türkiye turizmine destek veren açıklamalar yapan Molina’nın tatil için Antalya’yı tercih etmesi Antalya turizmi ve Türkiye’ye olan güvenini gösteriyor. İspanyol asıllı olan Molina’nın İspanya yerine Almanya’yı tercih etmesi bizleri ayrıca mutlu etti” diye konuştu.



HABER

Dalaman-Ortaca ikinci Belek olacak Kazandığı uluslararası ödüllerle sadece Türkiye’de değil, Avrupa çapında iddialı bir yapıya sahip olduğunu kanıtlayan Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, sezona iddialı bir giriş yaparken, yeni yatırım planlarıyla da turizmi çeşitlendirmek, sezonu uzatmak ve istihdamı artırmak açısından önemli bir adım atacağını ortaya koydu. Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, bölgede planladığı golf tesisi yatırımıyla Türkiye’ye ikinci bir Belek daha kazandırmaya kararlı görünüyor.

Ciddi çaba sarfediyorlar Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü Tunç Batum, öncelikle, Antalya ile kıyaslandığında daha üst segmente hitap eden, daha sağlıklı bir iklim bölgesine sahip olan ve doğal-tarihi güzellikleriyle daha özel zevklere hitap eden Dalaman-Ortaca bölgesinde turizmin gelişmesi için kurum ve kuruluşların kendi adlarına çok ciddi çaba gösterdiklerini belirtti.

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa, yeni yatırım planıyla DalamanOrtaca bölgesini, Türkiye’nin golf turizmi alanında yeni Belek’i yapmak için ilk adımı atmaya hazırlanıyor. Genel Müdür Tunç Batum, 27 delikli golf yatırımı için golf yatırımında profesyonel iş geliştirme firmalarıyla görüşmeye başladıklarını açıkladı. Sezonu uzatacak Tüm çabalara rağmen turizmin yıllardır yedi aya sıkıştığı bölgede doğal güzelliklerin korunarak yat ve golf turizminin desteklenmesi halinde pek çok olumlu sonucun bir arada doğacağını kaydeden Tunç Batum, şöyle konuştu: “Turizmin bu şekilde desteklenmesi halinde daha az sayıda ancak daha üst gelir grubuna hizmet verilebilir. Böylece bölge, hem aşırı yatırım kirliliğinden korunacak hem de daha verimli bir gelir kapısını aralayacaktır. Golf turizmi, sezonu otomatik olarak yedi aydan 12 aya uzatacak, bölgede isdihtam artacak, tüm oteller ve hava yolu şirketleri 12 ay üzerinden planlamalar yapacak, golf ile birlikte futbol ve benzeri spor aktiviteleri de kamp amacıyla bölgeye gelmeye başlayacaktır.” 15 milyon euro’luk yatırım Bu noktada doğru planlama ile orta ve uzun vadeli bir büyüme stratejisinin çizilmesinin ve bu strateji doğrultusunda STK, özel sektör, birlik, odalar, resmi kurum

30


ve kuruluşların aynı hedefte birleşmesinin son derece önemli olduğunun altını çizen Batum, “Dolayısıyla ortak bilinci sağlamak çok önemli. Bu konuda biz yatırımcılar kendimize düşen her şeyi yapmaya hazırız ve yapmaya devam ediyoruz” dedi. 20 otel yararlanacak Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa olarak DalamanOrtaca bölgesinin turizmdeki geleceğine yatırım yaparak 27 delikli bir golf sahası yapmayı düşündüklerini açıklayan Tunç Batum, golf yatırımında profesyonel iş geliştirme firmalarıyla görüşmeye başladıklarını belirterek, yatırımın tahmini olarak 13-15 milyon euro civarında olacağının fizibilite raporlarında öngörüldüğünü kaydetti. Tunç Batum, şöyle devam etti: “Bu yatırımdan Dalaman, Ortaca, Fethiye Bölgesi’ndeki yaklaşık 20 otel de yararlanacaktır. Bu golf sahası bölgede yapılacak ilk golf sahası. En yakın golf tesisi yaklaşık 250 kilometre uzakta. Bu projenin bölgenin gelişimi için çok önemli olduğunu biliyoruz. Bu konuda özellikle Muğla Büyükşehir Belediyesi ve Turizm Bakanlığı’nın yakın ilgisine teşekkür ediyor ve desteklerinin devamını bekliyoruz.” Tanıtıma ağırlık verdi Tunç Batum, turizm sektörünün topyekün yaşadığı kriz çerçevesinde Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa’nın

izlediği strateji hakkında da konuştu. Kriz karşısında kuvvetli kalabilmenin en önemli faktörlerinden biri olarak tanıtım ve pazarlamaya devam edilmesini gösteren Batum, “Biz, bu konuda hiçbir kısıntıya gitmeden hatta geçtiğimiz yıllara göre daha da kuvvetli bir bütçe ile tanıtım pazarlama aktivitelerimizi devam ettiriyor ve alternatif bir çok yeni pazarda da tanıtıma ağırlık veriyoruz” dedi.

Tunç Batum’un dikkat çektiği bir diğer konu, özellikle

İç pazarın turizm içindeki payı artacak Diğer yandan, turizm sektörünün yaşadığı krizle iç pazar misafirlerinin turizm içindeki payının çok daha kuvvetli hale geleceğinin altını çizen Tunç Batum, bu noktada erken rezervasyon döneminin yarattığı fırsatları da son derece önemli bir etken olarak değerlendirdi. Batum, şöyle devam etti: “Bu gelişimi, erken rezervasyon kayıtlarımızdan da izliyoruz. Erken rezervasyon yerli turist tarafından da çok ciddi bir şekilde tercih edilmeye başladı. Nihayetinde vatandaşlarımız erken rezervasyon aracını kullanarak yüksek sezon fiyatlarına oranla ciddi indirimlerle taksit avantajını da kullanarak yararlanabilmenin tadına varmaya başladı. Erken rezervasyonda Hilton Dalaman’ın da oda fiyatları karşılanabilir bir seviyede. Bu yıl iç pazar için özel olarak planlanmış indirimli ve taksitli paketler de mevcut.”

bir anlamda Türkiye’nin turizm elçiliğidir. Sadece bu açıdan

Turizm elçisi oteller Hilton Dalaman Sarıgerme Resort & Spa Genel Müdürü

bizleri bu tür kriz yıllarında daha az kırılgan ve daha çok

beş yıldızlı otellerin ciddi tanıtım bütçeleriyle Türkiye’nin turizm elçisi gibi rol almalarına rağmen, yaratılan değerin tam olarak algılanmaması oldu. Türkiye’de sayısı 500’ü aşan beş yıldızlı otellerin yurtiçi-yurtdışı tanıtım ve pazarlama faaliyetleri için yaklaşık 200 milyon dolar harcadıklarını belirten Batum, “Aslında bu otellerin yaptığı bakıldığında bile otellerin Türkiye’nin tanıtımı için ayırdığı son derece büyük bir bütçe söz konusu” dedi. Destek ve teşvik Resmi kayıtlara göre sektörün yarattığı 890.000 kişilik istihdam gücüyle SGK’ya kayıtlı sigortalı sayısının yüzde 6.7’sini oluşturduğunu, GSMH içindeki ölçülebilir payının ise yüzde 4.3 civarında olduğunu, ancak, gerçek katkının, bu yüzdenin çok daha üstünde olduğunu belirten Tunç Batum, şu çağrıda bulundu: “Bu bağlamda otelci ve yatırımcı olarak beklentimiz istihdam vergileri üzerinde belli oranda dönemsel teşvikler ve benzer modelde enerji teşvikleri. Bu ve benzeri teşviklerin hayata geçmesi mücadeleci yapacaktır.” 31


HABER

İngiliz Büyükelçi

“Güvenlik endişem yok” İngiltere Büyükelçisi Richard Moore, İngilizlerin çok fazla tercih ettiği turizm merkezlerini ziyaret ederek incelemelerde bulundu. Özellikle güvenlik açısından alınan önlemleri yerinde inceleyen Büyükelçi Moore, tatilini Bodrum’da geçireceğini belirterek “Güvenlik endişem yok” dedi. İngiliz vatandaşlarının çok fazla tercih ettiği turizm merkezlerini gezen İngiltere Büyükelçisi Richard Moore, Bodrum’da incelemelerde bulundu. Turizm başta olmak üzere birçok sektör temsilcisi ile görüşen Moore, Bodrum Kaymakamı Dr. Mehmet Gödekmerdan ile de bir araya geldi. Tatilini Bodrum’da geçirecek Dünya gündeminde olan terör konusunun konuşulduğu karşılıklı sohbette Kaymakam Dr. Mehmet Gödekmerdan Bodrum’a gelecek olan yerli yabancı tüm misafirler için gereken her türlü tedbirin alındığını ve misafirlerin gönül rahatlığı ile tatil yapmaları için sürekli çalışmalar yapıldığını anlattı. Büyükelçi Moore görüşmeler sonrası yaptığı açıklamada İngiliz vatandaşlarının Bodrum’da güzel bir tatil geçireceklerini, Bodrum’un her anlamda sezona hazır olduğunu, güvenlik konusunda hiçbir endişesinin olmadığını hatta kendisinin de bu sene tatilini Türkiye’de yapacağını belirtti. “Bu sezon eğlenceli geçecek” Moore “Bodrum’da olmaktan çok mutluyum. Zaman zaman Bodrum’u ziyaret ediyorum. Bodrum’u çok seviyorum. İlk defa 1989 da buraya geldim. 32

Bodrum özellikle İngiliz turistler için çok güzel bir yer. Son yıllarda Türkiye’de 2,5 milyon turist geliyor. Onların çoğunluğu Bodrum’u tercih ediyor. Bu sezon normal olarak gelecekler. Yaz sezonundan önce İngiliz toplumu ile tur operatörleri birde tabi ki Türk yetkililerle görüşüyoruz.

Bu sezon için hazır mıyız. Bu sezon herkes terörizm konusunda biraz endişeli. Bu nedenle Türk yetkililerinin tedbirleri örenmek için geliyorum. Bu konuda çok memnunum. Bütün tedbirleri alıyorlar. İnşallah bu sezon çok eğlenceli çok güvenli bir sezon olacak” dedi.



HABER

Hayallerdeki tatili

yaşamak mümkün mü?

Boutique Style Luxury Travellers’ Club, seyahat severlere kişiye özel seyahat danışmanlığı yapıyor. Gezginlerin tatillerinde yaşamayı hayal ettiği detaylara göre kişiye özel seyahat programları ve turlar oluşturan Boutique Style Luxury Travellers’ Club, tatilcilere hayallerin ötesinde bir tatil yaşatmayı amaçlıyor.

34


Herkes beğenisi ve yaşam tarzına göre bir tatil hayal eder. Ancak bu kurulan hayallerin hemen hemen büyük bir bölümü plan ve programsızlık nedeniyle gerçekleşmez. Artık hayallerinizdeki tatili yaşamanız mümkün. Hayallerdeki seyahat Turizm yatırımları ile dikkat çeken Indigo Group’un Yönetim Kurulu Üyesi Sinem Tosun, kurucusu olduğu Boutique Style ile hayallerdeki tatili planlıyor. Sinem Tosun, Boutique Style’ın seyahat dünyasına yepyeni bir anlayış getirdiğini söyledi. Profesyonel danışmanlık “Seyahat dünyasında yaklaşımları ile fark yaratan ve yepyeni bir anlayış getiren Boutique Style, kişiye özel seyahat danışmanlığı ile hayallerin de ötesinde tatiller yaşatıyor” diye konuşan Tosun, “Gurme, kültür - sanat, moda – alışveriş, balayı, yurtdışı düğün organizasyonları, yıldönümü gibi farklı ve özel konseptlerle de tatil rotaları öneren Boutique Style, tatilinizde yaşamayı hayal ettiğiniz tüm detaylara göre de kişiye özel seyahat programları, turları oluşturuyor. Tatilinde ayrıcalıklı deneyimler yaşamak, A’dan Z’ye özel danışmanlık servisi ile seyahatini daha keyifli, ayrıcalıklı geçirmek isteyenlere profesyonel seyahat danışmanlığı sunuyor” diyor. Kişiye özel seyahat “Kişiye özel” seyahat danışmanlığı şirketi Boutique Style’ı hayata geçiren Sinem Tosun, seyahatleri daha keyifli hale getirmek istediklerini belirtiyor. Tosun açıklamalarına şöyle devam etti: “Tatiller hepimizin kusursuzca yaşamak istediğimiz anlar. Bu yaklaşım ile tüm detaylarıyla daha keyifli ve ayrıcalıklı seyahat deneyimleri sunmak ve seyahat severlerin hayallerini paylaşmak oldukça heyecan verici. Boutique Style, Türkiye’nin en üst düzey seyahat acentelerinden Matiana Travel’in bir alt kuruluşu olan “kişiye özel” seyahat danışmanlığı şirketidir. Matiana olarak yurt dışından gelen üst düzey misafirlere Türkiye’de hizmet veriyoruz. Boutique Style’da da yine tamamen kişiye özel hazırlanmış (tailor - made) seyahat programları üzerine çalışıyoruz. Yurt dışına çıkarken Türkiye’de Matiana olarak sunduğumuz hizmet tarzında bir yaklaşım olmadığını gördük. Ekonomik olarak gelişen, her gün daha iyisine ulaşmayı ve daha iyi hizmet almayı arzulayan ve bu konuda istediği servisi alamayan kişiler için Boutique Style’ı kurduk. Seyahat etmek bizim için hem tutku, hem de bir yaşam biçimi; dolayısı ile bizim gibi hissedenler için özel servisler sunmak, seyahati daha da keyifli, anlamlı hale getirmek en büyük bir motivasyonumuz.” Tekrar tercih ediliyor Tatilcilerin Boutique Style’la ilgisini de değerlendiren Sinem Tosun, “Boutique Style olarak bu güne kadar onlarca müşterimize birbirinden farklı ve özel tur programları düzenledik.

Boutique Style farkını bir kez yaşamış her misafirimiz ile sonraki dönemlerde de sürekli bir hizmet birliğimiz oluşuyor. Bu da bizi farklı kılan ve daha “butik” bir hizmet sunmamızı sağlayan önemli bir unsur” şeklinde konuştu. İlgi görenler Sinem Tosun, tatilcilerin en fazla ilgi gösterdiği “ilgi alanları” ve “Destinasyonları” da açıkladı. Tosun, “2016 yılında öne çıkan, trend destinasyonlar gözlerden uzak yaşamak isteyen seyahat severlerin için güney amerika, karayipler ve uzakdoğu’nun gözden uzak eşsiz bir tatil yapabileceğiniz saklı cennetleri olarak sıralanabilir... Benzersiz bir tatil yaşamak isteyen çiftleri Çin’de bulunan dünyanın yeni Miami’si olarak adlandırılan Hainan- Sanya Adası, Vietnam’daki saklı cennet Con Dao ve Nin Van Bay Takım Adaları, Tayland’ın Chiang Mai ve Koh Yao Noi adaları, yazın hiç bitmediği Meksika - Los Cabos, İspanya’nın Girona, Marbella ve Malaga şehirleri ve Balear adaları, İtalya’nın Sardunya ve Sicilya adası, Hırvatistan’dan Vis ve Hvar adası, Portekiz’in Madeira ve Azores adaları, Kolombiya – Cartegena, Yunanistan’ın Milos ve Zakintos adası, Karayip denizinde bulunan St Lucia, Cayman adaları, Maceraperest bir tatil için Namibya, Tanzanya ve Botswana, mistik bir seyahat arayanlar için Fas’ın Marakeş ve Fes şehri, aynı zamanda ruhunuzu dinlendirebileceğiniz bir seyahat için Amazonlarda ve Vietnam’ın Mekong nehrinde özel lüks cruise’lar ile kombinlediğimiz Peru ve Vietnam turları bu sene en çok tercih edilen seyahat rotaları arasında... Ayrıca yurtiçi alternatifi olarak Kapadokya’da bu sene çok trend...” En önemli hedefi… Şirketi ile en önemli hedefini de açıklayan Sinem Tosun, “Boutique Style Luxury Travellers’ Club olarak en önemli hedefimiz müşterilerine en farklı programları sunan Türkiye’nin en önemli yurtdışı seyahat markası olmak” diye konuştu. 35


HABER

Samuel Eto’o yıldızları Antalya’ya getirecek

Antalyaspor’un dünyaca ünlü futbolcusu Samuel Eto’o, dünyanın futbol yıldızlarını Antalya’ya getirecek. Aralarında Messi, Neymar, Xavi, Totti ve Drogba gibi yıldızların bulunduğu Dünya Karması, Antalya Arena’da Türkiye Karması ile karşılaşacak. Organizasyonun tanıtım toplantısında konuşan Samuel Eto’o, “Türkiye’de güvendeyim” diyerek dünyaya önemli bir mesaj verdi. Samuel Eto’o Vakfı’nın 16 Temmuz’da Antalya Arena’da Türk ve Dünya Karması özel maçıyla yapılacak 10 yıl kutlamasının tanıtım toplantısı gerçekleşti. Samuel Eto’o Vakfı’nın 10. yıl etkinliği kapsamında Türkiye’ye gelecek olan dünya yıldızları, Antalya’da Türk karması ile karşılaşacak ve karşılaşmadan elde edilecek gelirler Samuel Eto’o Vakfı’na aktarılacak. “Eto’o önemli bir değer” Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilen organizasyonun tanıtım toplantısında açıklamalarda bulunan Antalyaspor Kulübü Başkanı Gültekin Gencer, böyle bir organizasyona ev sahipliği yaptıkları için çok heyecanlı olduklarını belirtti. Dünyada kolay yıldız olunmadığının altını çizen Gener, “Antalyaspor olarak Eto’o gibi bir değere sahip olduğumuz için çok mutluyum” dedi. “Türkiye’de güvendeyim” Toplantıda açıklamalarda bulunan Eto’o, “Bu güzel Antalya şehrine geldim ve çok tutkulu futbolseverle tanıştım” dedi. Birçok önemli oyuncuyu Antalya’ya davet ettiğini dile getiren Eto’o, “Antalya şehrinde 16 Temmuz’da bu maçı oynayacağız. 36

Bu benim için doğum günümden çok daha fazla önem taşıyor. Hem Antalya hem de Türkiye’yi onurlandıracağız. Ben Türkiye’ye gelmeden önce sürekli Türkiye’den bahsediliyordu. Ben Türkiye’de güvendeyim. Buradaki insanlar çok sıcakkanlı” diye konuştu. Dünya yıldızları Antalya’da buluşacak Kamerun’da futbolu bir sosyal entegrasyon aracı olarak kullanarak, çocukların okul eğitimi, meslek edinme ve gelişimi ile ilgili bir dizi projeye imza atan Antalyaspor’un dünyaca ünlü yıldızı Samuel Eto’o, Türkiye’de de bir ilke imza atacak. Yıldız oyuncu Antalya’ya, Messi, Neymar, Suarez, Maradona, Eden Hazard, Totti, Michael Essien, Xavi, Jayjay Okacha, Pierre Emerick Aubameyang, Iniesta, Demba Ba, Drogba, Arda Turan gibi yıldızları getirecek. Antalya Arena’da Türk karması ile karşılaşacak olan yıldız oyuncular, futbol şölenine imza atacak.



HABER

Mehmet Çelik

“Küçük otelcilik bir rüyadır” Küçük Oteller Derneği Başkanı Mehmet Çelik, “İnsanlar küçük otellere konaklamaya gelmiyor. Odalarımız, birçok beş yıldızlı otelden daha lüks değil. Ama bizim öykümüz, otelimizin sakinliği, her şeyin kaliteli sunulması onlara cazip geliyor” dedi.

38


İzmir’in Çeşme ilçesine bağlı Alaçatı’da, 15 yıldır butik otel işleten ve iki ay önce yapılan Küçük Oteller Derneği Genel Kurulu’nda başkanlığa seçilen Mehmet Çelik, Türkiye’de küçük otelciliğin yeni olmasına karşın Türk insanının misafirperverliğinin önemli bir avantaj olduğunu belirtti. Çok miktarda butik otel gezdiğini anlatan Çelik, “Şunu iddia ediyorum; patronun işletmediği, başında olmadığı butik otelin başarılı olma şansı yok. Çünkü insanlar size geliyor. Sizin başarı öykünüze geliyor” diye konuştu. Küçük oteller daha cazip İnsanların büyük şehirlerin sorunlarından bunaldığını anlatan Çelik, şunları söyledi: “İstanbul’da trafik ile savaş ederken, patronuyla arası iyi değilken bir hayali oluyor; ‘ben emekli olacağım, bir sahil kasabasında pansiyon işleteceğim.’ Bu insanlarda bir rüyadır. Buraya geliyor, bu rüyayı gerçekleştirmiş insanları görüyor. Dolayısıyla, rüyasının gerçekleştirilebilir olması onu mutlu ediyor. Ben diyorum ki, ‘bir küçük otel sahibi, işinin başında olmalıdır.’ Müşterisini karşılamaktan, sohbet ve kahve içmeye kadar müşterisiyle ilgilenmelidir. Küçük otellere insanlar konaklamaya gelmiyor. Odalarımız, birçok beş yıldızlı otelden daha lüks değil. Ama bizim öykümüz, otelimizin sakinliği, her şeyin kaliteli sunulması onlara cazip geliyor. Küçük otellerde mükemmel kahvaltı sunmak zorundasınız. Diğer yerlerdeki standart kahvaltılara göre, küçük otellerdeki kahvaltılar hep övgü alır. Sohbet de önemlidir ama sohbette, karşınızdaki insanı rahatsız etmemeye dikkat etmelisiniz. Kendi egonuzu tatmin ettiğiniz takdirde, karşınızdaki kişi sıkılır. Bu konular gerçekten çok önemli. Her gittiğim yerde bunları anlatıyorum.”

“Her hafta bir bölgeyi dolaşıyoruz” Üyelerinin morallerini artırmak için her hafta bir bölgeyi ziyaret ettiklerini belirten Küçük Oteller Derneği Başkanı Çelik, sözlerini şöyle sürdürdü: “Mersin Kent Konseyi’nin davetlisi olarak gittim. Mersin’de Alaçatılar olur mu? Alaçatı’nın başarısı ve Ot Festivali üzerine bir konferans verdim. Geçen hafta da küçük otellerin Türkiye’deki üçüncü büyük bölgesi olan Kapadokya’ya gittim. ‘Kapadokya bölgesinin turizmini nasıl geliştirebiliriz?’ diye bir toplantı yaptık. Toplantılarımızı bölgelerde yapmamızın nedeni, her bölgenin kendine has sorunlarının olması. Turizm ortak paydamız ama, Kapadokya’da turizmi artırmak için gereken değerler başka. Çok yararlı bir toplantı oldu. Gelecek hafta Bodrum’a gideceğiz. İşimi bıraktım. Küçük oteller ile ilgili ciddi bir çabaya girdim. Emin olun, hiç bir şey yapmasanız bile, yan yana olmak, birbirinize dokunmak bile insanlara güç veriyor.” “Küçük otel kavramını yaymaya çalışıyoruz” Küçük otel kavramının, Türkiye’de çok yeni olduğunu vurgulayan Çelik, sözlerini şöyle tamamladı: “Küçük otellerin bakanlıkta da tam tanımı yok. Dolayısıyla küçük oteller Türkiye’de ortada kaldı. Küçük otellerin haklarını savunacak bir dernek yoktu. Bu eksikliği gidermek için 4 yıl önce Küçük Oteller Derneği kuruldu. Derneğimiz kanalıyla, küçük otelcilik kavramını yaymak ve resmi olarak da kabul edilmesini sağlamaya çalışıyoruz. İnsanlar yıllarca deniz, güneş, kum üçgeni içinde, deniz kenarı otellerine gitti ve belli bir zaman sonra doyuma ulaştı. Türkiye için çok büyük bir kangren olan ‘her şey dahil’ sistemi çıktıktan sonra belli bir entelektüel kitle, o otellerde sıraya girip de sıradan lezzetleri tatmak istemedi. O nedenle Avrupa’da var olan küçük otel kavramı bizde de rağbet görmeye başladı.”

“Türkiye soru işareti olmaya başladı” İspanya’nın Türkiye kadar güzel otellere sahip olmadığı halde, turizm açısından daha iyi durumda olduğunu kaydeden Çelik, şöyle konuştu: “Yunanistan’ın fevkalade güzel yerleri var. ‘Bizim yok’ diyemeyiz, fakat Yunanistan’ın dünyadaki algısı çok daha pozitif. Bizim algımızda zaten sıkıntı varken, IŞİD, PKK ve kendi içimizdeki olaylar, siyasi konjonktür derken, Türkiye soru işareti olmaya başladı. Son bomba olaylarından sonra, ülkeler haklı olarak kendi vatandaşlarını göndermemeye başladı. Doğrusu bu durumu garipsemiyorum. İnsanlar neden güvendiği birçok ülke varken, güvenliği risk altında olan bir ülkeye gitsin? Bu bağlamda karamsar bir sezona başlarken, Küçük Oteller Derneği’nin seçimleri oldu. Tabii, hiç kimse böyle kriz döneminde başkanlık yapmak istemez. Ben aksine, emeklerimi hep birilerine vermek, paylaşmak isterim. Birileri bu işi yapmak zorunda. Turizmin, kriz döneminde daha önemli olduğunu düşündüm. Bu anlamda derneğin başkanı oldum.” 39


HABER

Yusuf Hacısüleyman

“EXPO, 1500 kişi için yapılmadı” Skal Antalya, Mayıs ayı yemekli toplantısı Antalya-Lara’da bulunan Delphin Imperial’de gerçekleştirildi. Skal Antalya’nın bu ayki konuğu ise Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Başkanı (AKTOB) Yusuf Hacısüleyman oldu. Hacısüleyman, EXPO 2016’yı eleştirerek “EXPO 1500 kişi için yapılmadı” dedi. Skal Antalya Başkanı Dinçer Sarıkaya’nın yaptığı açılış konuşması sonrasında Skal Antalya üyeleri ile bir araya

gelen Hacısüleyman, yaptığı açıklamalarla turizm gündemini değerlendirdi.

“Bu sorun sadece bu yılın sorunu değil” Güncel turizm istatistiklerini paylaşan Yusuf Hacısüleyman, “Antalya olarak şu an itibari ile geçen seneye göre yüzde 32 gerideyiz” dedi. Hacısüleyman açıklamalarına şöyle devam etti: “Antalya’ya gelen turist sayısı 400 bin kişi azalmış. Genel olarak bu yüzde 32 düşüş yılsonuna kadar ne olur bilemiyoruz. Dünyada güvenlik sorunu sadece bizde değil başka ülkelerde de var. Bu güvenlik sorunu bombaların patlaması değil güvenli hissetme sorunudur. Bu sayısal gerilemenin tamamen bu hisse bağlı olduğunu hepimiz bilmeliyiz.” “EXPO bin 500 kişi için yapılmadı” AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, EXPO 2016’yı da eleştirdi. Hacısüleyman: “2016 yılı için elimizde EXPO vardı. EXPO’yu kullanmak istediğimiz halde maalesef hiçbir şekilde kullanamıyoruz. Etkinlik programı yok. Bu hafta Emma Shapplin konseri var ama kimsenin haberi yok. Defalarca söyledik, dile getirdik; bunu kullanmalıyız dedik. Bu kadar para harcıyoruz, bu konserleri ve etkinlikleri oteller ve tur operatörleri tanıtmalı ve kullanmalı. Böyle bir duyarsızlık ve gizli yürütme işi hangi aklın ürünüdür anlamış değilim. Bu Antalya’yı rezil etmektir. Antalya Tanıtım AŞ olarak etkinlikleri ve programı bize bildirin dedik. Ama aldığımız cevap: yasak. İnanılır gibi değil. Emma Shapplin konser veriyorsa orada 50 bin kişi olmalı. Jose Carreras orada konser veriyor 1500 kişi izleyebildi. Bu EXPO bin 500 kişi için yapılmadı” dedi. Antalya Shopping Days Yusuf Hacısüleyman, Antalya Tanıtım AŞ’nin yapacağı Antalya Shopping Days ile ilgili de bilgi verdi. 1 Haziran - 16 Ağustos tarihleri arasında Antalya Shopping Days’i yapacaklarını belirten Hacısüleyman, “Bu etkinliği 23 banka ile birlikte yapacağız. Kredi kartları ile ile ilgili 25 TL’lik harcama yapanlar 1 çekiliş hakkı kazanacak. Antalya’da alışveriş hayatımızı canlandırmak istiyoruz. Bu çalışmayı Antalya Tanıtım A.Ş. olarak Tourism Today Dergisi’nden tanıdığımız Haluk Özsevim ile birlikte yapıyoruz” diye konuştu.

40



HABER

İzmir’in tanıtımı

Aziz Kocaoğlu’na emanet İzmir’de turizmin geliştirilmesi ve İzmir’in tanıtımı için kurulan İzmir Turizm Tanıtma Vakfı’nın (İZTAV) başkanlığına İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu seçildi. İZTAV’ın başkanlığını Ekrem Demirtaş’tan devralan Başkan Kocaoğlu, “İzmir 1-2 sektörle gelişecek bir kent değil. Turizmde tanıtıma acilen başlamamız lazım” dedi.

42


İzmir’de turizmin geliştirilmesi için kurulan İZTAV’ın yeni yönetimi belli oldu. Swissotel’de düzenlenen ‘İzmir Turizm Tanıtma Vakfı’nın Olağan Mütevelli Heyet Toplantısı, İzmir Vali Yardımcısı Hasan Hüseyin Can, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmir Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Çeşme Turistik İşletmeler ve Otelciler Birliği (ÇEŞTOB) Başkan Yardımcısı Yakup Demir ve sektör temsilcilerinin geniş katılımı ile yapıldı. Acil tanıtım Ekrem Demirtaş’tan görevi devir alarak İZTAV’ın yeni başkanı olan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, sağlık, kongre, inanç, kültür ve benzeri alanlarda çalıştıklarını dile getirdi. İZTAV’ın yeni yönetiminin acilen tanıtım atağına geçmesi gerektiğine işaret eden Kocaoğlu, “Tanıtım için hangi adımların atılması gerektiğini yönetim kurulumuzla oturup konuşacağız. Çıkacak sonuca göre hemen harekete geçeceğiz. Ama yapılan bu çalışmalar boşa gitmeyecektir. Çünkü sezonu ne kadar kurtarabilirsek kurtarmalıyız. İZKA, yurtdışında tanıtım faaliyetlerine girişiyor. Biz de yurtiçi ve yurtdışında çalışacağız. Bana bugün burada çok büyük bir sorumluluk yüklediniz; ben de buna layık olmaya çalışacağım. Hep birlikte bunu başaracağız. İzmirli hemşehrilerimize katkıda bulunacağımıza inanıyoruz” diye konuştu. Turizmde yeni ruh İTO Başkanı Ekrem Demirtaş ise turizme bugünden itibaren yeni bir ruh getireceklerini belirterek, Başkan Aziz Kocaoğlu’nun turizmin atağa geçmesi için elini taşın altına koyduğunu söyledi. İZTAV bünyesinde şu anda 90’a yakın üyeleri olduğuna dikkat çeken Demirtaş, “Bu sayı katlanarak daha da artacak. Bu üyelerimiz arasında 17 seyahat ve turizm acentesi, 17 otel, 8 hastane, 7 dernek, 4 birlik, 4 oda, 2 reklam ajansı, 2 kooperatif, 1 hediyelik eşya, 1 restoran ve İZFAŞ bulunuyor” dedi. İZTAV’ın yeni Vakıf senedine göre yönetim ve denetim kurulu seçimlerinin yapılacağını kaydeden Demirtaş, “İzmir Kongre ve Ziyaretçi Bürosu da (İzmir CVB) yeni bir yapılanmaya girecek. Bugüne kadar elimizden geleni yapmaya calıştık ama maddi imkan olmayınca bir yere kadar yapılabiliyor. Bizim hayalimiz bundan böyle turizme gönül veren herkesin İZTAV bünyesinde buluşması. Şunun da farkındayız ki, ülke olarak zor günlerden geçiyoruz. Bu durumdan kurtulmak için İzmir Kalkınma Ajansı (İZKA) dış tanıma, İZTAV ise iç tanıtıma ağırlık verip kentimizi daha iyi bir noktaya taşıyacağız” diye konuştu.

“İzmir’e haksızlık ediyoruz” İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, de İzmir’e haksızlık edildiğini savunarak, “Ben İzmirli değilim ama İzmir’e haksızlık yapılıyor. Tanıtmayla ilgili sorunlarımız olabilir ama ‘satacak ürünümüz yok’ ne demek? O zaman İzmir’i tanımıyorsunuz. İzmir’i deniz tarafından da tanıtmamız lazım. Hepiniz çok net biliyorsunuz, deniz turizminin en önemlisi kruvaziyerdir. İTO’nun 2003’ten beri neler yaptığını biliyoruz. Son yıllarda biz dışında kimse destek olmadı. Şimdi kaybetmek zorundayız. Bölgedeki en önemli marinalardan 4 tanesi İzmir’dedir. Marinaları tanıtmak zorundayız. Bir marinadan gelen turist kruvaziyerin 4 katı para bırakıyor. Biz Allah’ın havasını suyunu satacağız. Alaçatı’da sörf yaptıracağız” dedi. “Artık şehirler yarışıyor” ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler günümüzde artık ülkelerin değil şehirlerin yarıştığını söyledi. İşler şöyle konuştu: “Örneğin İtalya ile İspanya değil, Venedik ile Barcelona yarışıyor. İzmir de bu yarışta yer almalı ve bunun için ortak sinerji yaratmalıyız. Bugün bunun başlangıcı olacak. Bugün benim için son derece önem arz eden bir toplantı yaşıyoruz. Sanmasınlar ki yıkıldık; sanmasınlar ki çöktük. Biz başka bir bahara uyanmak için bugün burada tekrar diriliyoruz. İzmir çok büyük bir değer ve elbirliği ile bunu başarabilir. Biz biriz, bütünüz ve hak ettiğimiz yeri alacağız.”

“Eyleme geçmeliyiz” ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Tercan ise bugün bir rüyanın gerçek olacağını vurgulayarak, “Bugüne kadar hepimiz yüzlerce turizm toplantısına katıldık. İzmir’de artık eylem konuşmanın vakti geldi. Bu nedenle eylem önerilerimizi aktarmak istiyorum. 2008 yılında İZKA ve EGEV Altınyunus’da 2 gün boyunca arama konferansı yaptı. Bunun sonucunda İzmir tanınmıyor akademik sonucu çıktı. Şimdi bunun gereğini yapmalı ve eyleme geçmeliyiz” ifadelerini kullandı. “İzmir’de sinerjiye ihtiyaç var” ÇEŞTOB Başkan Yardımcısı Yakup Demir de İzmir’i tanıtmak için çok fazla şey yapmaya gerek olmadığı söyledi. Demir, “İçi dolu 3 sloganla kentin tanıtabiliriz. Örneğin Alaçatı Ot Festivali 7. kez yapıldı ve 120 bin kişi geldi. 100 milyon liraya yakın ekonomik katkı sağlandı. O nedenle tanıtım için milyonlara değil sinerjiye, birlikteliğe ihtiyaç var. Artık İzmir şemsiyesi altında buluşmamız gerektiğine inanıyorum” dedi. Yeni Yönetim İZTAV’ın bir yıllık yeni yönetim kurulu şöyle belirlendi; Yönetim Kurulu Başkanı: İZFAŞ adına Aziz Kocaoğlu, Yönetim Kurulu Asil Üyeleri: İzmir Valiliği, İzmir Ticaret Odası, Hilton İzmir, TÜRSAB, İZFAŞ, Ege Bölgesi Sanayi Odası, İzmir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği, Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK), Ege Turizm Derneği, Swissotel, Viltur. 43


HABER

Limak Hatıra Ormanı büyüyor Antalya Bölgesi’nde sahip olduğu 4 tesisle resort otelciliğinin en iddialı markalarından Limak Turizm Grubu, sürdürülebilir kalkınma ve çevre duyarlılığı alanındaki çalışmaları ile de fark yaratıyor. Bünyesinde Antalya’nın gözde turizm tesislerini barındıran Limak Turizm Grubu, geçtiğimiz yıl 10 bin fidan dikerek oluşturmaya başladığı Hatıra Ormanı’na bu yıl da 10.000 fidan dikti. Limak Turizm Grubu’nun Orman Bakanlığı’na yaptığı başvuru sonrasında, Antalya’nın Serik ilçesinde tahsis edilen 100 dönümlük araziyi ağaçlandırmaya başlayan Limak Turizm Grubu, bu yıl da 10.000 adet kara servi ve fıstık çamını müşteriler, otel yöneticileri ve personelinin katıldığı bir törenle dikti. Kaan Kavaloğlu: “Antalya, Türk turizminin kalbi, bu kalbin daima yeşil olması gerekiyor” “Antalya yeşil olmalı” Antalya’da bulunan Limra, Arcadia, Atlantis Otelleri ve Tatil Köyleri ile Lara De Luxe Otel adına yapılan ağaç dikme organizasyonuna katılan Limak Otelleri Genel Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, dünyanın sayılı turizm merkezlerinden Antalya’nın doğal güzelliklerinin korunmasının ve orman alanlarının genişletilmesinin turizmde süreklilikle yakından ilgili olduğunu belirterek, “Antalya, Türk turizminin kalbi. Bu kalbin daima yeşil olması gerekiyor. Biz, Antalya’ya olan ilgimizi çevre bilincini artıran çalışmaları da destekleyerek, çok yönlü olarak göstermek arzusundayız” dedi. Hedef; 100 bin ağaç Limak Grubu’nun Antalya Bölgesi’nde bulunan 4 tesisinin 12 ay boyunca yerli ve yabancı binlerce turisti ağırladığını ifade eden Kavaloğlu, şöyle devam etti: “Otellerimizi ziyaret eden her misafirimiz bizim için çok değerli. Onların bu tesislerle, Antalya’yla olan bağlarını sürekli kılmak istiyoruz. Nitekim tekrar gelen misafir oranının en yüksek olduğu grupların başında geliyoruz. Hatıra Ormanı’nı müşterilerimiz adına oluşturmamızın ardında da bu alandaki farkımız yatıyor. Çok farklı ülkelerden gelen ve Limak misafiri olan müşterilerimizle çevre bilinci ve yeşil kavramları etrafında da, yani yeni bir ortak paydada buluşuyoruz.” Limak Hatıra Ormanı için tahsis edilen 100 dönümlük arazide, 10 yılda toplam 100.000 ağaç sayısına ulaşmayı hedeflediklerini söyleyen Kaan Kavaloğlu, “Hedefimiz, müşterilerimiz adına oluşturduğumuz bu hatıra ormanını her geçen yıl zenginleştirmek ve Antalya’ya kalıcı bir eser bırakmak” dedi. 44



HABER

Zafer Alkaya “Radikal kararlar almalıyız” Ali Şahin “Asıl sorun ‘Marka’ olamamakta” Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya ve Cornelia De Luxe Resort Genel Müdürü Ali Şahin, 2015 turizm sezonunu değerlendirerek 2016 yılı beklentilerini açıkladı. Dikkat çekici açıklamalarda bulunan Zafer Alkaya, “Radikal kararlar almalıyız” derken Ali Şahin ise “Asıl sorun ‘Marka’ olamamakta” dedi.

altını çizen Ali Şahin; “Cornelia grubu olarak biz Avrupa pazarında bu sezon yüzde 5 oranında pazarımızı arttırdık. İngiliz ve Hollanda pazarlarında hem bölgede hem Cornelia Otellerinde artış var. Ekonomisi düzelen Çin, dünyadaki tatil destinasyonları için yeni ve büyük bir pazar olmaya başladı. Biz de Cornelia Otelleri olarak son 4-5 yıldır golf ve tatil turizmi için Çin, Japonya ve Güney Afrika gibi ülkelerde tanıtım faaliyetlerine başlamıştık. Bu yıl, bu ülkelerden tatil turizmi için de rezervasyonlar almaya başladık. Alım gücü yükselen Çinliler de lüks tatili keşfetti” şeklinde konuştu. İstikrarın karşılığını aldı Cornelia Diamond Golf Resort Spa Genel Müdürü Zafer Alkaya yaptığı açıklamada; 2015 yılında Rusya’da giderek kuvvetlenen ekonomik kriz nedeniyle Antalya ve Belek bölgesinin Rus pazarında yüzde 10-20 arasında değişen kayıplar yaşadığını söyledi. Alkaya, “Avrupa pazarında ise beklediğimiz ivmeyi 2015 yılında yakalayabildiğimizi söyleyemeyiz. Ancak bütün bunlara rağmen Cornelia Grubu; golf, kongre, spor ve spa & wellness turizminde yıllardır sergilediği istikrarın karşılığı olarak 2015 yılını bölgenin yaklaşık yüzde 15 üzerinde kapatma başarısı göstermiştir” dedi.

Toplantıda, Cornelia Otelleri’nin 2015 yılını bölge ortalamasının yüzde 16 üzerinde kapatarak yıllık yüzde 80 doluluk oranına ulaştığı, İsrail, İran ve Çin’de önemli gelişmeler kaydedildiği, 2016-2017 sezonu için 54 ülkede tanıtım faaliyeti yapıldığı açıklandı. 46

Çinliler lüks tatili keşfetti Cornelia De Luxe Resort Genel Müdürü Ali Şahin, iç turizmde erken rezervasyonların bu yıl yüzde 25 - 30 üzerinde seyretmesi yüzleri güldürdüğünü söyledi. 2015 yılında Avrupa pazarında paylarını arttırdıklarının

“Asıl sorun ‘Marka’ olamamakta” “Zaman zaman turizmcilerin kontrolü dışında yaşanan sıkıntılarla karşılaşabiliyoruz” diye konuşan Ali Şahin ise yaptığı açıklamada; “Önemli olan, her türlü kriz dönemine hazırlıklı olmak. Biz, Cornelia Otelleri olarak yıllardır Antalya turizminin Rusya’ya bağımlılığının riskli olduğunu ve alternatif pazarlara açılmanın gerekliliğini hep vurguladık. Cornelia De Luxe Resort ve Cornelia Diamond Golf Resort Spa olarak, tek pazara bağımlı olmadan özellikle son 5 yıldır 40’ın üzerinde ülkede turizm fuarlarına katılarak, bizzat önemli acenteleri ziyaret ederek, reklam ve pazarlama çalışmaları yaparak misafir yelpazemizi geniş tuttuk. 2015 yılında 45 farklı ülkeden misafir ağırlayarak doğru bir strateji üzerinde yürüdüğümüzü ispatlamış olduk. Antalya’nın ve özellikle Belek bölgesinde yılın 12 ayı hizmet veren otellerin, lüks turizm hedefleyen yatırımların


en büyük handikapı “Marka Şehir”, “Marka Tatil Bölgesi” olamamak. Sorunu biz sadece dönemsel Rusya krizi ya da güvenlik sorunu olarak değerlendirmiyoruz. Asıl sorun ‘Marka’ olamamakta” dedi. “Sıkıntıları görmemezlikten gelemeyiz” Zafer Alkaya ise açıklamalarına şöyle devam etti: “Kendi hatalarımızdan kaynaklanan veyahut bizim dışımızda gelişen olumsuzluklardan dolayı sıkıntılar her zaman olur. Ama bu olumsuzlukları biraz hasarlı da olsa hep atlattık. Hatta bir sene sonrasında daha iyi tablolar ile karşı karşıya kalabiliyorduk. Bu durum hem ülkemizin genel şartları hem de turizmcilerin özel çabaları ile böyle gelişmiştir. Ülkemiz sevilen beğenilen ve tercih edilen bir ülke. Bunu çok iyi biliyoruz. Sıkıntıları da görmemezlikten gelemeyiz. Ülkemizin imajla ilgili bazı sıkıntıları olduğunu söylemek zorundayız. Kendisinden kaynaklanmayan nedenlerden dolayı önü tıkanmış bir sektörden bahsediyoruz. Bu sıkıntılarla ilgili radikal kararlar almalıyız. Yoksa bu noktadan düzlüğe çıkmamız zorlaşır.” “Kaliteli misafir sayısı arttı” Rakip ülkelerle önceki yıllarda rekabetin “Türkiye’ye pay

kaptırmamak” şeklinde olduğu bir süreçten, rakip ülkelerin Türkiye’nin payından pay almaya başladığı bir sürece girildiğini belirten Ali Şahin; “Antalya ve Belek bölgesi, Yunanistan, İspanya, Portekiz gibi tatil markası ülkelerden çok daha kaliteli, çok daha zengin hizmet sunan, turiste en yüksek mutlulukla tatil hizmeti veren bir bölge. Özellikle, öncülüğünü Cornelia Otellerinin yaptığı golf turizmi bölgede harcama oranı yüksek, kaliteli misafir sayısını arttırmıştır” şeklinde konuştu. “Rakip ülkeler bizim payımızdan ne kadar çok pay alırlarsa bizim sıkıntılarımız o kadar derinleşir” diyen Alkaya ise; “Ülkemizi yıllardır terk etmeyen, yıllardır gelen, aldıkları servis itibari ile yıllardır bizi tercih eden bir kitle var. Bu servisi, kaliteyi başka bir ülkede bulamayacaklarını özellikle bu makul fiyatlarla bulamayacaklarını biliyorlar ve söylüyorlar. Hiçbir tereddütleri yok ama tek tereddüt sıkıntılı bir durum yaşar mıyız düşüncesi. Bu tereddütleri ortadan kaldırmalıyız” dedi. Sorun fiyat değil, güvenlik Avrupalı acentelerin Türkiye’yi satmaktan vazgeçmediğini de vurgulayan Zafer Alkaya; “En sevindirici en pozitif

taraf; uçakların yönünü başka yere çevirmemeleri oldu. İnatla Türkiye’yi satmak için gayret içindeler. O anlamda bir sıkıntı yok. Çünkü Türkiye mutlu tatiller ülkesidir. İşe tamamen objektif bakmaya çalışan dostlarımız bize Türkiye’nin sorununun fiyat olmadığını Türkiye’nin sorununun güvenlik meselesi olduğunu söylüyorlar” dedi. “Hakemi de yeneceğiz” Makul fiyatlarla çok önemli ve kaliteli tesisler satan bir ülke olduğumuzu söyleyen Alkaya, “Şunu unutmamalıyız: terör dünyanın her yerinde olabilir. Başka ülkelerde de terör sıkıntıları oluyor ama bize göre en büyük avantajları yaralarını çabuk sarıyorlar. Onlara gösterilen hoşgörü onların bu yaraları çabuk sarması açısından yardımcı oluyor. Bize aynı hoşgörü ve yaklaşım gösterilmiyor. Bu çok üzücü. Katkı verelim, yardımcı olalım tarzında bir anlayışları yok. Bizi anlamakta zorlanıyorlar. Sıkıntı da burada. Kendimizi anlatma konusunu bir adım öne götürebilirsek bunu da çözebiliriz. Yani oyunu çok iyi oynayacağız ve hakemi de yeneceğiz” diye konuştu. 47


HABER

Gloria, Titanic ve Regnum’dan

Japonya atağı Gloria Hotels, Titanic Hotels ve Regnum Hotels, Japonya pazarında atağa geçti. Türk turizmciler Japonya’da 4 gün boyunca leisure, MICE, wedding ve sports başlıkları ile Japon operatörler ile bir araya geldi.

Türk turizmi zorlu bir süreçten geçerken turizmcilerimiz farklı pazarlarda atağa geçti. Türk turizminin önemli markalarından Gloria Hotels, Titanic Hotels ve Regnum Hotels, Japonya pazarında önemli çalışmalarda bulundu. Tokyo’ya giden Gloria Hotels Gloria Hotels Satış & Pazarlama Koordinatörü Mutlu Sağsözlü, Titanic Hotels Satış ve Pazarlama Direktörü Osman Eşref Altaş ve Regnum Carya Golf & Spa Satış ve Pazarlama Direktörü Dede Akkaş Japonya’da 4 gün boyunca leisure, MICE, wedding ve sports başlıkları ile Japon operatörler ile bir araya geldi. Yaptıkları sunumlarda Antalya’yı ön plana taşıyan turizmcilerimizi Tokyo Kültür ve Turizm Müşaviri Ali Karakuş da Japonya’da yalnız bırakmadı. 48



RÖPORTAJ

Hazırlayan: Ayşegül Yücedağ

Zeynep İncekara Kalite sunmaya devam edeceğiz Bodrum’un kalite sunan tesislerinden biri olan Jumeirah Bodrum, misafirlerine kalite sunmaya devam edecek. Jumeirah Bodrum Genel Müdürü Zeynep İncekara, “2016 yılında da misafirlerimizin kendilerini iyi hissedecekleri bir anlayışla yüksek hizmet kalitesi sunmaya ve turizmde istihdam yaratmaya devam edeceğiz” dedi.

Birbirinden kaliteli tesisleri ve kendisine has bir turizm anlayışına sahip olan Bodrum, 2016 yılı turizm sezonunu açarak misafirlerine eşsiz bir tatil sunmaya devam edecek. Geçtiğimiz yıl açılan ve Bodrum’un seçkin otelleri içinde yerini alan Jumeirah Bodrum da 2016 yılında kalite sunmaya devam ederek lüks ve konforlu bir tatilin adresi olacak. Tourism Today’in sorularını yanıtlayan Jumeirah Bodrum Genel Müdürü Zeynep İncekara, Bodrum’da sunacakları kaliteyi anlattı. Zeynep İncekara, “Biz 2016 yılı için umutluyuz ve böyle dönemlerde hizmetlerin kalitesini yükseltmeye ve misafir memnuniyetine odaklanmamız gerektiğine inanıyoruz” diyor.

50


Jumeirah Bodrum, sizce nasıl bir otel? Jumeirah Bodrum’u Bodrum’daki otellerden ayıran özellikler nelerdir? Jumeirah Bodrum Palace, Dubai Holding’in bir parçası olan lüks otel firması Jumeirah Grubu’na bağlıdır. Lüks kategoride hizmet veren Dubai merkezli Jumeirah otel zincirine bağlı Jumeirah Bodrum Palace, 110.000 metrekare alanda 134 oda, villalara ait 62 özel havuz, 5 açık ve kapalı havuz, 2 deniz suyu havuzu, Ege Denizi’ni kucaklayan manzarasıyla çok seçkin iki restoranı ile hizmet veriyor. Jumeirah Bodrum Palace olarak özenli ve cömert bir hizmet anlayışı ile misafirlerimize gözlerden uzakta, lüks ve konforlu bir tatil sunuyoruz. Geçtiğimiz yıl açılışını yaptığımız otelimizde bu yıl geçtiğimiz yıla kıyasla daha fazla yerli misafir bekliyoruz. Bunun için de hem lokal olarak hem de farklı şehir ve ülkelerden gelecek misafirlerimize yönelik farklı konaklama paketleri sunuyoruz. Misafirlerimize sunduğumuz lüks ve konforla en iyi hizmeti almaları ve kendilerini farklı hissetmeleri için çalışıyoruz. Balayı misafirlerimiz için rüya destinasyonlardan biri olan Maldivler’i, Bodrum’da Maldive’leri yaşayabilecekleri bir konseptle özel

tasarlanmış Maldive Villa’larimizda hem de 1 saatlik uçuş mesafesinde sunuyoruz. 14 Mayıs - 22 Mayıs ve 30 Mayıs - 5 Haziran tarihleri arasındaki detox, yenilenme ve arınma paketimiz hem yerli hem de yabancı misafirlerden büyük ilgi gördü.

Biz “Stay different” anlayışı ile hizmet veriyoruz. Misafirimize aldığı hizmeti bonkörce sunmayı önemsiyoruz. Ege Denizi’ni kucaklayan manzaraya sahip 134 odada konforlu ve lüks tatil anlayışını, Bodrum’un eşsiz doğasında muhteşem deniz manzarasında sunuyoruz.

Gül Kaynak ile Detoks için yurtdışından gelen ilk misafirlerimizi ağırlamaya başladık. Jumeirah Bodrum Palace’ın sınırları içine girdiğiniz ana girişinden itibaren farklılığı hissedersiniz, örneğin lobimiz Burj Al Arab’ı anımsatır.

Jumeirah Bodrum, bu sene nasıl bir yıl geçirecek? Sıkıntılı bir sene olan 2016 için ne tür önlemler aldınız? Biz 2016 yılı için umutluyuz ve böyle dönemlerde hizmetlerin kalitesini yükseltmeye ve misafir memnuniyetine odaklanmamız gerektiğine inaniyoruz. Sezonu açtığımız 1 Mayıs’tan bu yana hem memleketimizden hem de birçok farklı Avrupa ülkesinden, Arap Emirliklerinden ve Orta Doğu’dan misafirlerimizi ağırlıyoruz. 2016 yılında da misafirlerimizin rutinlerinden uzaklaşarak, farklı kültürleri, tatil anlayışlarını deneyimlemeleri için kendilerini iyi hissedecekleri bir anlayışla yüksek hizmet kalitesi sunmaya ve turizmde istihdam yaratmaya devam edeceğiz.

Jumeirah Bodrum için kaliteyi nasıl tanımlarsınız? Dubai Holding’in bir parçası olan lüks otel firması Jumeirah Grubu, amiral gemisi niteliğindeki Burj Al Arab dahil olmak üzere birinci sınıf oteller ve tatil yerleri portföyünü işletiyor. Jumeirah Hotels & Resorts, Orta Asya’da Dubai, Abu Dabi ve Kuveyt, Avrupa’da Bakü, Frankfurt, İstanbul, Bodrum, Londra, Mayorka (İspanya)’nın yanı sıra Asya’da Maldivler ve Şangay’da da tesisler işletiyor. Jumeirah Bodrum Palace’ın kalitesi misafirlerimize lüks, konfor ve gözlerden uzak tatili birarada sunmaktan geçiyor.

Jumeirah Bodrum Palace olarak sezona yönelik yürüttüğünüz çalışmalar hakkında bilgi verebilir misiniz? Mayıs ve Haziran ayları için hazırladığımız çok cazip 51


ve eğlenceli paketlerimiz bulunuyor. Girls Get Away paketimiz, gözlerden uzakta dinlenmek, yenilenmek, kendini şımartmak, rutinin dışına çıkmak isteyen kadınlar için hazırlandı. Supreme Villa’da 5 gece konaklama, hamam, spa ve bakım uygulamaları alan misafirlerimiz katılacakları mutfak atölyesinde Jumeirah Bodrum Palace’ın seçkin restoranlarının menülerinden lezzetleri şeflerle birlikte hazırlayacak. 20 Mayıs’a kadar geçerli olacak bu paketle, misafirlerimiz Bodrum’da mağaza alışverişi yapabilecek zamanı da bulacak.

Bodrum, mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Ayrıca tüm oda kategorileri için 4 Kal 3 Öde Mayıs – Haziran kampanyamız ile Ege Denizi’ni kucaklayan manzaraya karşı konumlanan süit oda ve villalarda 4 Kal 3 Öde konaklamaya kahvaltı ve Talise Spa’da misafirlerimize uygulanacak bakımlar da dahil. Bu paketle misafirlerimiz Al Nafoorah’da Lübnan mutfağını ve Fortunella’da İtalyan lezzetlerini yüzde yirmi indirimli olarak deneyimleyebilecek. Türk Lokumu adıyla sunduğumuz pakette ise, Jumeirah Bodrum Palace’ta delüks odada kahvaltı dahil, 4 gece konaklayan misafirlerimize Pera Palace’da Delüks odada kahvaltı dahil 2 gece konaklama hediye ediyoruz. Jumeirah Bodrum’un hedef pazarları nereler? Ağırlıklı olarak Birleşik Arap emirlikleri, CIS ülkeleri ve Avrupa’dan misafirlerimizi ağırlıyoruz. Bodrum birbirinden kaliteli otellere sahip. Bu durum Jumeirah Bodrum’u etkiliyor mu? Farklı kategoriden oteller farklı segmentlerin tatil ihtiyaçlarını karşılıyor. Bu durum farklılıklar ve çeşitlilik hizmet kalitesini yükseltme yönünde motive edicidir.

52

Bodrum turizmi hakkında düşünceleriniz nedir? Bodrum sizce nasıl bir turizm destinasyonu? Bodrum’un da içinde olduğu bölgenin gelir kaynağı turizm. Bodrum coğrafi konumu, doğası ve insanıyla, tesisleri ve yatak kapasitesi ile mutlaka gidilmesi gereken yerler arasında ilk sıralarda yer alıyor. Bodrum vazgeçilmezdir. Jumeirah Group’un Bodrum’dan beklentileri geçen süreçte ne düzeyde gerçekleşti? 2015 yılında kapılarını açtığımız Jumeirah Bodrum Palace olarak, 1 yıl içerisinde Türk ve yabancı turistlerin kısa sürede ilgisini çekmeyi başardık. Geçen süreçte Jumeirah’ın sahip olduğu marka itibarı, ticari beceri ve lüks misafirperverlik anlayışı, Jumeirah Bodrum Palace’ı bir üst performans seviyesine çıkardı ve lüks seyahati seven, yeni bir seçici kitleyi bu muhteşem otele çekmeyi başardı. Jumeirah Bodrum Palace’ın Türk Rivierasında yer alan bu denli muhteşem bir otel olması, sadık Jumeirah konuklarımızın dünya çapında otellerimizle özdeşleştirdikleri aynı kalite deneyimini burada da bulacakları konusunda güven verdi.



HABER

“Karanlığa bir ışık da sen yak” Batman’da faaliyet gösteren Real Konak Hotel’in Genel Koordinatörü Hüseyin Aslan, dünyaca ünlü sosyal paylaşım platformu Facebook üzerinden yayımladığı mesajlarla topladığı kitapları binlerce öğrenciyle buluşturuyor. Aslan, şu ana kadar topladığı 18 bin kitabı il il, ilçe ilçe gezerek öğrencilere kendi elleri ile dağıttı.

54


Çok duygulandım. O zaman bu insanlara uzak kaldığımızı anladım. Biz bu insanlara ulaşmazsak bu insanlar kandırılır ve dağa çıkarılır. Biz o insanlara gideceğiz ki kendilerini yalnız hissetmesinler” şeklinde konuştu.

Real Konak Hotel Genel Koordinatörü Hüseyin Aslan, sosyal paylaşım platformu Facebook üzerinden “Karanlığa bir ışık da sen yak” ismini verdiği kampanya ile topladığı kitapları Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki öğrencilerle buluşturuyor.

“Alay ettiler” Bu kampanya için mesajlar aldığını da söyleyen Aslan, “Olumlu ve olumsuz mesajlar aldım. Bazıları meslek değiştir der gibi alay bile ettiler ama yılmadım. Önemli olan suret aşığı olmak değil gönül kazanmaya çalışmaktır” diye konuştu.

Kararlılıkla devam edecek Hüseyin Aslan, hayata geçirdiği kampanya ile şu ana kadar topladığı 18 bin kitabı, Şırnak, Cizre, Hakkari, Yüksekova, Batman, Diyarbakır, Mardin, Nusaybin, Silopi’de öğrencilere dağıttı. Tehdit edilmesine rağmen aynı kararlılıkta kampanyasına devam edeceğini söyleyen Aslan, “Bu kampanyaya terör bitinceye kadar, şehit haberleri duruncaya kadar devam edeceğim” dedi. “Kitapla bitireceğiz” “Karanlığa bir ışık da sen yak” kampanyasının yaratıcısı Hüseyin Aslan, bu kampanyayı yapmasının nedenlerini şöyle sıralıyor: “Biliyorsunuz bölgemizin kırsal kesimlerinde özellikle il ve ilçelerden uzak köylerde terör örgütünün baskısı var. Buralarda hocalara baskı yapılır, askerin, polisin girmesine izin vermezler. Okuma oranı düşük olan Şırnak, Cizre, Hakkari, Yüksekova, Batman, Diyarbakır, Mardin, Nusaybin, Silopi gibi il ve ilçelerde çocuklar okumasın diye öğrencilere ve ailelere baskı yapılır. Ben de devletimize askerimize polisimize zarar veren terör örgütlerini silahla değil ancak kitapla bitirebileceğimize inanıyorum. Bu çocuklar ve gençler milli birliğin ve bütünlüğün gelişiminde mihenk taşı olacaklar. Ülkemizin terör belasından kurtulmasının kolay yolu eğitimli, milli birlik ve bütünlük anlayışı ile yetişen gençlerden geçmektedir. İşte bu yüzden durmadan gönüllü olarak kitap dağıtıyorum.” Sadece Facebook üzerinden “Karanlığa bir ışık da sen yak” ismini verdiği kampanya ile şu ana kadar Şırnak, Cizre, Hakkari, Yüksekova, Batman, Diyarbakır, Mardin, Nusaybin, Silopi, Beytüşşebap, Güroymak, Siirt, Bitlis il ve ilçelerde toplam 18 bin kitap dağıttığını söyleyen Hüseyin Aslan, “Bana kitaplar sadece Facebook üzerinden dostlarımdan ve arkadaşlarımdan geliyor. Bu çalışmayı herhangi bir dernek üzerinden yapmıyorum.” dedi. “Korkuyorlar” Turizmci arkadaşlarından tam olarak destek görmediğini söyleyen Aslan, “Turizmciler hiç destek vermedi. Büyük ihtimalle korkuyorlar. Çünkü ben de tehdit aldım. Şu anda da Skal Antalya ile Van ili İpekyolu ilçesi Kerim Tuncer Ortaokulu’na 3 bin kişilik kütüphane oluşturmak için çalışmalar yapıyoruz” şeklinde konuştu. Kitaplar bilinç yaratıyor Hüseyin Aslan, bu kampanyaya terör bitinceye kadar, şehit haberleri duruncaya kadar devam edeceğini de söyledi.

Bu tür kampanyaların büyük yararının olduğunu söyleyen Hüseyin Aslan, “Bu tür kampanyalar ile bilinçli, milli birlik düşüncesine sahip öğrenciler yetişiyor. Özelikle dağıttığımız kitaplar tarih, Atatürk, milli ecdadımızı anlatan Fatihleri anlatan kitaplar. Bende bir kürdüm ama tek bir bayrak çatısı altında yaşıyoruz. O bayrağa saygı duymalıyız. Şırnak’ta gittiğimiz bir köyde kitap dağıtmaya giderken bir öğrenci kardeşimiz bana aynen şunu söyledi: ‘Devlet geldi, hazine bıraktı geri döndü.’ 55


HABER

Sururi Çorabatır: “Oteller

sermayeden zarar etmeye başladı”

Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Sururi Çorabatır, Türk turizminin son durumunu değerlendirdi. Sıkıntıların ciddi bir boyutta olduğunu belirten Çorabatır, “Oteller sermayeden zarar etmeye başladı” dedi. Kriz döneminde dolulukları sağlamak için otelcilerin ciddi fiyat indirimleri yaptığını belirten Sururi Çorabatır, “Önceleri oteller olarak kardan zararlarımızı kapatıyorduk, ama şimdi sermayeden zarar etmeye başladık” dedi. Otelci olarak üzerlerindeki yükün gün geçtikçe artığını ifade eden Çorabatır, “ Önümüzdeki dönemlerde bu durum yatırımcılarımızı ürkütecektir. Bundan sonraki yatırımların hızında düşüşler olacağını tahmin ediyorum” dedi. Kişi başı gelir ve gecelemeler Çorabatır, sürekli havalimanı girişlerindeki eksilerden bahsedildiğini ve gözden kaçırılan önemli bir noktanın olduğunu ifade etti. Çorabatır, “Türkiye, son 15 yılda her yıl yüzde 5 ile yüzde 10 arasında tek haneli ve çift haneli rakamlarda büyüdü. Aslında biz şimdiki rezervasyonları değerlendirerek sezon sonunda yüzde 20 oranında düşüşle sezonu kapatacağımızı söylüyoruz. Ama bu büyümeyi de göze alıp bu eksinin üzerine koyarsak sezon kapanışında eksi rakamlar daha fazla olacak. Ayrıca kişi başı gelir ve gecelemeler de düşüyor” dedi. İşsizlik büyük problem olacak Kazançları ile değil çalıştırdığı eleman sayısıyla kendilerini tatmin eden bir sektör olduklarını söyleyen Çorabatır açıklamalarına şöyle devam etti: “Ne yazık ki bu sene sektörümüz işsizlik konusunda büyük bir problemle karşı karşıya kalacak. Bu konuda yatırımcılar olarak, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan ve özellikle Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan destek istiyoruz.” 56

Aile otelleri Çocuklu tatilcilere de dikkat çeken Çorabatır, “Çocuklu aileler şuan, Fransa’daki, Brüksel’deki ve ülkemizdeki patlamalardan dolayı korku içindeler. Bu kesim rezervasyon yapmıyor ve beklemede. Geçen senelerdeki araştırmalarıma göre; Antalya’ya 12 milyon turist geliyorsa, bunların yaklaşık 3 milyonunu çocuklar oluşturuyordu.

Her şey dahil ve aile konsepti oteller, turistlerin Antalya’yı tercih etmelerinde önemli rol oynuyor. Fethiye, Marmaris ve Bodrum aynı koşullardan dolayı tercih edilen bölgeler arasında yer alıyor. Aile konseptini rakip destinasyonlara göre çok iyi kullanabilen bir turizm ülkesiyiz. Bu özelliğimizi kaybetmemeliyiz” diye konuştu.



HABER

Pamukkale arayış içinde Kampanyalar düzenleyen Denizlili turizmciler hem yerli turistlere hem de alternatif pazarlara yöneldi. DENTUROD Başkanı ve TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi Gazi Murat Şen. “Pamukkale’nin muhteşem güzelliğini görmek için tüm insanlarımızı bu bölgeye davet ediyoruz” dedi.

58


Pamukkale’nin muhteşem güzelliğini görmek için tüm insanlarımızı bu bölgeye davet ediyoruz. Herkesin buradan güzel anılarla döneceğini düşünüyoruz” dedi. Güvenlik algıları yüksek DENTUROD Başkan Yardımcısı ve Pamukkale’deki Lycus River Otel Müdürü Erkan Ceylan ise, otel işletmecileri olarak zor günler geçirdiklerini söyledi. Pamukkale’ye gelen turistlerin güvenlik algısının çok yüksek olduğunu belirten Erkan Ceylan, “Çünkü uzak yerlerden gelen turistlerimiz var. Gelen turistlerin en çok önem verdikleri konu güvenlik. Bu sebeple algı olarak ülkemizi güvenli görmedikleri için bu yıl turist sayıları azaldı. Bizler bunu kampanyalar aşarak aşmaya çalışıyoruz” dedi. Sıkıntılar aşılmalı Yaşlılara hizmet veren bir otel kampanyaları olduğunu hatırlatan Ceylan açıklamalarına şöyle devam etti: “Bu sıkıntıları aşmak zorundayız. Pamukkale’deki travertenlerde günde 10 bin kişi yürürken, şimdi bu sayı çok çok azaldı. Bizim durumumuz gerçekten iyi değil. Ülkemizin bir an önce bu algıyı değiştirmesi gerekiyor. Türkiye’nin sevimli, sempatik ve gidilebilecek bir yer olarak görünmesi gerekir.”

UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Pamukkale’de ülkede ve komşu ülkelerde yaşanan son olayların ardından turist sayısında düşüş yaşanırken, Denizlili turizmciler yaşanan açığı kapatmak için çeşitli kampanyalar yapıyor. Pamukkale turları iptal UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Pamukkale Ören Yeri’ne geçtiğimiz yıllarda 1 milyonu aşkın turist gelirken, 2015 yılında bu sayı düştü. Türkiye’de ve sınır ülkelerinde yaşanan terör olaylarının etkisi ile birçok acente Pamukkale turlarını iptal ederken, bu durumun sadece Pamukkale’de değil Türkiye’nin birçok bölgesinde yaşandığı kaydedildi. Alternatif pazarlar Geçmiş senelerde günde 10 bin kişinin yürüdüğü Pamukkale’nin beyaz travertenlerinde bu sayı yarı yarıya azaldı. Kampanyalar düzenleyen turizmciler, hem yerli turistlere hem de alternatif pazarlara yöneldi. Terör olayları etkiliyor Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği

(DENTUROD) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi Gazi Murat Şen, ülkede yaşanan sıkıntılara benzer şekilde Pamukkale’de de sıkıntıların olduğunu söyledi. Şen: “Ülkemizdeki ve yanımızdaki terör olayları kötü etkiliyor. Bunları aşmak için turizmciler olarak alternatif pazarlara yöneldik. Bununla ilgili çalışmalar yürütülüyor. Bu sıkıntıların en kısa sürede sona ermesi hepimizi mutlu edecektir. Kültür ve Turizm Bakanlığı da bu konuda yoğun çaba harcıyor. Sıkıntıların giderilmesi için paketler hazırlıyorlar. Ülkemizdeki sorunların en kısa sürede sona ermesiyle, ülkemizin turizminin istenilen seviyeye geleceğini düşünüyorum’’ dedi. Tatilcileri davet etti Denizli olarak kampanyalar yaparak turizmi canlı tutmaya çalıştıklarını kaydeden Gazi Murat Şen, “Yaşanan sıkıntıları aşmak için bizler de kampanyalar yapıyoruz. Bölgemizdeki 10 tane termal özellikteki otellerle Türkiye’ye örnek olacak bir kampanya başlattık. Kampanyanın adını ‘Termal İyi Gelir’ koyduk. 99 TL’den başlayan fiyatlarla yerli misafirlere kapımızı açtık. Bu çalışmada bölgemizde yoğun ilgi gördü. 59


SERBEST KÖŞE

Necip BOZ

Kriz, fırsata çevrilebilecek mi? Uçak ve terör krizi derken Türk turizmi kendini krizler içinde buldu. Her krizden güçlenerek çıkan Türkiye, bugün hiç yaşamadığı büyüklükte bir kriz yaşıyor ve bunu çözmeye çalışıyor. Bu sezon açılmayan otellerin ve uçakları dolduramayan tur operatörlerinin haberleri gelmeye başladı. Gelen turist sayısı ve otellerin doluluk oranları kaygı verici durumda.

Bu kriz, ülkemiz için hayati önem taşıyan turizm için özel sektörün ve kamu sektörünün birlikte hareket etmesi gerektiğini hatırlatarak aradaki bağları güçlendirmiştir.

Bu olumsuz durumlar, Türkiye’ye kitlesel turizmin, Avrupa ve BDT pazarının tek seçenekleri olmadığını hatırlattı. Bugün Türkiye, turizmin çeşitlendirilerek 12 aya yayılmasını, trend şehirler oluşturulmasını ve yeni pazarlar arayışlarını konuşmaya başladı. Deniz-kum-güneş üçgeninden çıkıp diğer değerlerinin farkına varmaya başladı. Türk turizmcisinin bugüne kadar gitmediği ve dikkate almadığı pazarların da önemsenmesi gerektiğini anladı. Avrupa ülkelerindeki oranın çok altında olan iç turizmimizin göz ardı edilmemesi gerektiği hatırlandı. Dünya turizminin üst liginde kendine yer bulan Türkiye, neredeyse her türlü turizm çeşidinin uygulanabileceği nadir ülkelerden biridir. Deniz-kum-güneş turizminin yanı sıra sağlık, kültür, kış, spor, kongre, golf, yat, inanç ve gastronomi gibi tüm alternatiflerin uygulanabileceği potansiyele sahiptir. Örneğin Sağlık Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın önem vermeye başladığı sağlık turizmi, Türkiye için yeterince keşfedilmemiş çok önemli bir alternatiftir. TÜİK’in verilerine göre Türkiye’de 200.000’i aşkın yatak kapasitesiyle 1500’ün üzerinde hastane bulunmaktadır. Sağlık kurumlarımızın sayısı ise 30.000 rakamını aşmaktadır. İyi bir tanıtım ve kamu sektörünün, hastanelerin, tur operatörlerinin, otellerin, sağlık

60

ve tıp derneklerinin destekleriyle sağlık turizmi ve geriatri alanında gerçek potansiyelimizin ortaya koyulması gerekiyor. Krizin doğurduğu diğer bir olumlu sonuç ise turizmin ülkemiz için ne kadar önemli olduğunun görülmesidir. Bu kriz, ülkemiz için hayati önem taşıyan turizm için özel sektörün ve kamu sektörünün birlikte hareket etmesi gerektiğini hatırlatarak aradaki bağları güçlendirmiştir. Kitle turizminin gelişmesiyle birçok büyük tur operatörü Türkiye’ye yatırımlar yaptı. Birçok direkt uçuş koyarak koltuk kapasitelerini arttırdılar. Bu nedenle yabancı tur operatörleri de krizden en az Türkiye kadar etkilenmekteler ve risk altındalardır. Yeni planlamalar yapmak zorunda kalsalar da Türkiye’deki tesis kapasitesine sahip başka bir ülke olmamasından dolayı tur operatörlerinin kolayca vazgeçilebileceği bir destinasyon değildir. Tur operatörlerinin de kitlesel turizmin yanı sıra selective turizme de yönelerek pazarı bu yönde yönlendirmesi gerekmektedir. Turizmin bu yıl derin bir kriz içerisinde olduğu açıktır. Belirsiz olan Türkiye’nin bu krizden önceki krizlerden çıktığı gibi güçlenerek mi yoksa kan kaybederek mi çıkacağıdır. Ortak stratejiler çerçevesinde planlı ve işbirliği içinde hareket etmek turizm için önemlidir. 2016 yılı Türkiye için belirleyici bir yıl olacaktır. 2016 yılını az zararla kapatarak, önümüzdeki yıllarda durumu düzelterek daha fazla kazanç sağlamamız Türkiye’nin en kuvvetli umududur. Esen kalın.



RÖPORTAJ

Hazırlayan: Tuncay Sevin

Şinasi Akçay İzmirsiz bir turizm düşünülemez Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Şinasi Akçay, İzmir ve bölge turizmi hakkında Tourism Today’e önemli açıklamalarda bulundu. İzmir’in çok zengin bir turizm potansiyeli bulunduğunu hatırlatan Akçay, “İzmirsiz bir turizm düşünülemez” dedi.

62


İzmir turizmini değerlendirir misiniz. İzmir turizmi şu an ne durumda? İzmir, Türkiye’nin ilk turizm hareketlerinin başlamasında önemli roller üstelenmiş bir kent olmasına karşın ne yazık ki son yıllarda Antalya’daki yatırımların daha güncel olması, konseplerinin daha çekici olması ve Alman, Rus turistlerin bu bölgeye daha çok ilgi göstermesinin ardından biraz geride kalmıştır. 70’li yılların başında Foça Club Med, Kuşadası Club Med ve Efes antik kentinden dolayı İzmir ve Kuşadası’na gelen kruvaziyer turistleriyle oldukça yüksek potansiyeller ağırlamıştır. Bu zamanlarda gelen turistin kültür kalitesi ve ekonomik altyapısı bölgeye ilgiyi artırmış İzmir ve hinterlandı bu trafikten finansal anlamda oldukça iyi kazanımlar elde etmiştir. Bu dönemlerde Türkiye algısı ve marka değeri henüz net bir şekilde anlaşılmamışken sadece bu coğrafyayı keşfetmek isteyen insanlar defalarca geri dönüşlerini devam ettirmişlerdir. Ancak ilerleyen zamanlarda o kadar çabuk keşfettiler ki sonunda giderek sadece sejur turizmine kaydılar. Turizmi çeşitlendiremediğimiz ve alternatif koridorlar açmadığımız için sejur turizmine arz fazla oldu; bu da gerçek anlamda turizm faaliyetlerinin alanını daralttı. Dolayısıyla İzmir ve bölge de bundan payına düşeni aldı. İzmir otelleri 2016 yılı için nasıl önlemler aldı? İzmir otelleri bu süreç için hazırlıklı mı? Her sezon, yeni umutlarla turizmin patlayacağı üzerine çok platonik bir varsayımla açılır. Ancak son yıllarda Kuzey Afrika’daki politik ve sosyal değişimler ve sonradan bizim coğrafyamıza sıçrayan malum sorunlar, terörist grupların yarattığı korku imparatorluğu üstelik islamafobi gibi din üzerinden yaratılan algılar turizm sektörü çalışanlarının ve yatırımcılarının hem enerjisini hem de heyecanlarını altüst etti. Bu anlamda alınan önlemler ne yazık ki hiç işe yaramadı. Fuarlarda boy gösterildi, work shooplar düzenlendi, turizm yazarları davet edildi, Avrupa’nın büyük kentlerinden o kentin ileri gelenleri ağırlandı ancak bütün bunlar rezervasyonlara yansımadı. Oteller bütün hazırlıklarını yaptılar. Renevasyonlar yapıldı, en iyi personellerden kadrolar oluşturuldu, konseptler zenginleşti, komşu otelden daha iyi olma süreçleri masaya yatırıldı. Bütün bunlar her zaman yapılırdı bu kez daha titiz davranıldı. Çünkü bu sezonu kaybetsek bile önümüzdeki sezon için enseyi karatmayalım mesajları verildi. Bu sıkıntılı süreçte İzmir’in ümitli olduğu pazarlar hangileridir? İzmir ve bölgesi coğrafi konum itibariyle daha çok Orta Avrupalı, Balkan ülkeleri ve Türk turistleri ağırlamaktadır. Fransızlar, bu yıl rezervasyonlarda %70 dolayında bir düşüş yaşanmaktadır. Herkesin bildiği gibi temel neden güvenlik sorunudur. Bu yıl Orta Avrupalı turistler karavan ve kamping turizmine yönelmiştir. Orta gelir grubundaki tüketiciler çocuklarıyla birlikte ne yazık ki bizim coğrafyamızda bu yıl tatil yapmayı bir risk olarak

görmektedir. Türkiye’ye daha önce gelmiş turistler gelmeye devam etmektedirler. Bu durumlarda tanıtım yapmak çok fazla anlam taşımıyor. Tanıtımı her şeyin çok iyi gittiği zamanlarda yapmak gerekirdi. Birden bire 40 milyon turist telaffuz edilince biraz unuttuk bu gerçeği. Oysa turizm çok canlı sosyal bir olaydır ve her zaman beslenme ihtiyacı va rdır. İzmir turizminin Türk turizmi içindeki yerini ve önemini değerlendirir misiniz? İzmirsiz bir turizm sektörü düşünülebilir mi? İzmir’den bahsedince sadece kent merkezine sıkışmadan bütün hinterlandıyla birlikte görmek lazım. Bir defa bölgemizin muhteşem bir kliması var. 70 km mesafede müthiş bir doğa, Mavi Bayraklı plajlar ve olağanüstü bir gastronomi zenginliği ve çeşitliliği var. Urla’da Enginar Festivali, Çeşme’de Ot Festivali, Sefrihisar’da citta slow görseli, Foça’da sokakta yaşayan insanların muhteşem ritmi, Selçuk’ta Efes Antik Kenti, Meryem Ana Evi, Bergama’da Asklepion Sağlık Merkezi ve Menderes’te mandalin çiçeklerinin doğaya bıraktığı parfüm. Bunlar sadece İzmir’e gelme sebeplerinin birkaçı. Arabamla bir dostumu Urla’ya götürüyordum. “Toskana kadar güzel” dedi. Ama hiç Toskana’yı görmemişti. Marka değeri olmak böyle bir şey. İzmirsiz bir turizm düşünülemez. Çünkü yukarıda sıraladığım güzellikleri çıkarırsanız geriye kalan şey biraz tatsız olabilir. Aslında İzmir’in pazarlayabileceği en güzel şey burada yaşanan hayat biçimidir. Sokak lezzetleridir. İnsanların özgürce ve tutkuyla gezebilmeleridir. Dışardan gelenlerin bu kente hemen entegre olmaları biraz da bundandır. ETİK olarak neler yapıyorsunuz. ETİK’in bölge turizmi için en önemli görevi nedir? ETİK turizm sektöründe faaliyet gösteren bütün tesislerin en büyük sivil toplum örgütüdür. Bölgedeki bütün turizm olgularının içinde yer alır ve fikir üretir. Yıldızlama konularında bakanlıkla birlikte çalışır ve tesislerin bu denetimlere en iyi şekilde hazırlanması için sorumluluk üstlenir. Çok dinamik bir başkanı ve 23 kişiden oluşan yönetim kurulu her ay toplanarak gündemi takip eder. Ajandasındaki en ciddi konuların başında eğitim planlamaları, istihdam sorunları ve yurt dışındaki potansiyel destinasyonlarda tanıtım çalışmaları gelir. Ayrıca her biri kendi alanlarında üst düzey uzmanlardan oluşan bir danışma kuruluyla toplantılar organize ederek turizmin sorunlarına analitik yaklaşımlarla çareler arar ve üyelerini bilgilendirir. Türkiye’nin en güzel illerinden biri olan ve turizm potansiyeli ile dikkat çeken İzmir, turizmde istediği çıkışı bir türlü yakalayamadı. Siz bunu neye bağlıyorsunuz? İzmir’in yarışta geri kalmasının başında Antalya’nın son yıllarda yaptığı yatırımlardan çok ileri gitmesi, İzmir’in

Türkiye’nin en iyi havalimanlarından birisine sahip olduğu halde bunu kullanamaması, tesislerin eskimesi ve yenileme çalışmalarının gecikmesi ve yeteri kadar tanıtımdan pay alamamasına bağlıyabiliriz. Antalya 10 milyon turist alıyor ve dünyanın bütün destinasyonlarıyla çalışıyor. İnanılmaz bir direkt uçuş şansı yakalandı. İstanbul bir dünya markası olma yolunda hızlı ve kararlı adımlar attı. Özellikle kongre turizminden pay almaya başladı. Yaklaşık 8 milyon turist alıyor. İzmir 2015 yılında 1.3 milyon turist aldı. Direkt uçuş yok. SunExpress bu açığı kapatmaya çalışıyor ancak yeterli değil. Kruvaziyer turizmi çıkış yapmıştı yine başa döndük. Havalimanının mutlaka aktarmalı uçuşlara açılması lazım ve direkt uçuş seferlerinin çoğalması lazım. Etkili bir tanıtım yaparken kentin ve bölgenin yüksek değerlerini iyi vurgulamak lazım. Son zamanlarda iyi şeyler olmaya başladı. İZKA çok destek veriyor, özellikle de yurtdışı fuarlar için. Şimdilerde ise ETİK’in de üyesi olduğu İzmir Tanıtım Vakfı (İZTAV) bu tanıtım işini daha sistemli ve ciddi bir biçimde üstlenecek gibi görünüyor. 63


İzmir turizminin daha iyi noktalara gelmesi için neler yapılmalı? Bu konuda ETİK olarak neler yapıyorsunuz? İzmir turizminin daha iyi noktalara gelmesinin en temel hareket noktası: bütün paydaşların bir araya gelip turizmi bölgenin sahip olduğu kaynakları nasıl tanıtırız ve bu çeşitlilikten hangi ürünleri hangi pazarlarda satabilirizi tartışması ve bir kaynak teori üretmesidir. Sağlık turizmi: Çok donanımlı hastaneler var, aynı ameliyatları daha ekonomik yapabiliyorlar. Estetik cerrahi olabilir, diş olabilir. Bu alternatifleri çoğaltmak mümkün. Av turizmi, doğa turizmi yapılabilir. Festivaller organize edip tur operatörlerinin takvimlerine ve kataloglarına girilebilir, termal turizmi yapılabilir. Gastronomi turizmi yapılabilir. Gastronomisi gelişmiş dünya kentleriyle ortak organizasyonlar yaparak gündem oluşturulabilir. İzmir dünya DELİCE kentler arsında üyedir ve bu titri çok hakkeden bir altyapısı ve çeşitliliği vardır. ETİK bütün bu maddeler üzerinde çok sıklıkla görüş bildiren bir sivil toplum kuruluşudur. Bu konularla ilgili fikir üretiyor ancak aksiyon planlarını yapacak olanlar kentin gerçek aktörleri ve turizm sektörünün diğer paydaşlarıdır. Buradaki en önemli depar finans konularının nasıl organize olması gereğidir. İzmir’de yerel yönetimler ve sivil toplum örgütleri turizm için tek yumruk olabiliyor mu? Geçmiş yıllarda turizm konuları çok dağınık ve herkesin kendi gerçeğini savunduğu bir yapı olarak süregeldi. Ancak birkaç yıldan beri ETİK bu tabloyu toparladı. Birlikte düşünmek, kararlar almak, resmi otoritelerle bölgeye yönelik görüşmelerde etkili geri dönüşler almak konusunda bir hayli yol kat edildi. Bu konuların saflığına ve samimiyetine inananların sayısı arttı. Bu da tabii ki bir konsensüs doğurdu. Bugün Büyükşehir Belediye Başkanı, İzmir Valisi, Ticaret Odası Başkanı ve diğerleriyle bütün konuları enine boyuna tartışabiliyoruz ve istediğimiz zaman randevu taleplerimize cevap alabiliyoruz. Geldiğimiz nokta iyi bir kulvarda olduğumuzu gösteriyor. İzmir’deki turizm yatırımları yeterli mi? Turizm yatırımcıları bölgenize yeterince ilgi gösteriyor mu? Çok aşırı bir arz olduğu kesin. Talebi artıramadığımız sürece bu fiyatlarımızı ve karlılıklarımızı negatif olarak etkiliyecektir. Bugün otellerin hepsi komşu otelin müşterisini fiyat düşürerek alma peşinde. Buna rağmen İzmir ve bölgesinde hala güzel tematik yatırımlara ihtiyaç var. Doğaya ve insana saygılı çevre dostu yatırımlar şanslarını arttıracaklardır. Sosyal problemler savaşlar sonsuza dek sürmez. Hazır olmak ve beklemek gerekir. Son yıllarda özellikle Antalyalı yatırımcılar bölgeye gelmeye başladılar. En güzel tarafı birbirine benzeyen yüzlerce oteli bir arada göremiyorsunuz. Kaotik değil. Heredot bu bölge için, dünyanın en güzel gökyüzünün altında ve en güzel ikliminde demiş. Bunu milattan önce 400 yıllarında söylemiş. Bu gerçek o zamandan beri hiç değişmedi. 64



HABER

Türkiye’den vazgeçmedi 2015 yılında 25 bin Türk yolcuya Yunan Adaları’nı gezdiren Celestyal Cruises; Türkiye pazarında yine iddialı. Türkiye’ye seferlerini artıran Celestyal Cruises’un CEO’su Kyriakos Anastassiadis: “Türkiye’ye çok güçlü bağlarla inandık, ortak sularımızda uzmanı olduğumuz bu işi yapmaya devam edeceğiz. Yeni gemimiz Celestyal Nefeli için ana liman olarak Türkiye’yi seçtik. Güvenli seyirlerimize Türkiye’den devam ediyoruz” dedi.

66


Terör saldırıları Celestyal Cruises’un 2016 planlarını etkilemedi. Bazı cruise gemileri Türkiye limanlarından çekilirken; uluslararası cruise firması Celestyal Cruises en son gemisi Celestyal Nefeli için ana limanını Türkiye olarak dünyaya ilan etti. Bu hamlesiyle Türkiye turizmine de umut olan Celestyal Cruises’un üst yönetimi İstanbul Çırağan Sarayı’nda Türk medyasının temsilcilleriyle buluştu. 150 bin turist getiriyor Celestyal Cruises CEO’su Kyriakos Anastassiadis Türkiye pazarına güçlü bağlarla inandıklarını belirterek filonun yeni gözdesi Celestyal Nefeli’yi Türkiye’ye bağlayacaklarını; geminin biniş ve inişlerini İzmir, Kuşadası, Çeşme limanlarından yapacağı seferleri Mayıs ayında başlatacaklarını açıkladı. Anastassiadis, şöyle konuştu: “Sadece Türkiye değil bütün dünya, terör olayları açısından bakıldığında zor günler yaşıyor. Ne yazık ki terör saldırılarının ilk etkilediği sektörlerden biri bizim sektörümüz, turizm sektörü. Kruvaziyer sektöründe güvenlik birinci sırada gelir. Bir tatil planlarken ilk kriteriniz güvenliktir. Güvenlik olmazsa, tatil olmaz. Elbette biz de bütün diğer firmalar gibi güvenlik konusunda çok hassasız. Ama hassas olduğumuz ve uzmanı olduğumuz bir nokta daha var ki o da Ege suları. Ege suları bizim sularımız. Türkiye’nin de kıyısı olduğu; ortak sularımız. Bu yüzden 2016 planlarımızı yeniden gözden geçirmeye gerek görmedik; Gemimizi Türkiye’ye bağlayacağız. 2016 yılı boyunca ortak sularımızda uzmanı olduğumuz bu işi, güvenli ve konforlu seyirlerimizi Türkiye’den yapmaya devam edeceğiz. Nefeli’nin bağlama limanının Türkiye olması; aynı zamanda yakın ve uzak mesafe pazarlarına, başlıca Türk havalimanlarına uçan veya buralardan aktarma yapan yolculara da hizmet etmek amacı taşıyor. Şirketimizin diğer iki gemisi Celestyal Crystal ve Celestyal Olypmia ile de Kuşadası ve İstanbul limanlarına 165 uğrak yapıyor, 150 bin yabancı turisti Türkiye’ye getiriyoruz.” Ortak değerler Türkiye’nin sosyokültürel mozaiği, tarihi değerleri, mutfak haritası ve 4 mevsimi ayrı yaşanan doğal güzellikleriyle turizm açısından çok zengin bir ülke olduğunu belirten Anastassiadis, ‘’Bu değerleriyle Türkiye’nin ana liman (homeport) olması; misafirlerimiz için de olağanüstü bir hizmet sunmamızı sağlıyor. Bizler suyun öteki yanından; bu ortak değer ve duygularla birbirimize bağlı insanlarız. Bu yüzden ortak sularımızda bu ortak değerlerimizi, turizmle anlatmaya, paylaşmaya devam edeceğiz. Bu değerler bize güç veriyor’’ dedi.

“7 milyon euro’ya yeniden renove edilen Celetsyal Nefeli, 1074 kruvaziyer yolcusunu ağırlayacak. 400 kabinli gemimizde 12 executive suit, 31 junior suit var. Yeni gemimizi, Türkiye pazarına olan inancımızın, bu pazara hizmet etme çabalarımızın bir ürünü olarak düşünün. 2014 yılıyla karşılaştırıldığında Türk yolcularımızın sayısında yüzde 135 artış gördük. Bu büyüme ile Türk pazarında yüzde 35’lik bir pay elde ettik. 2016’da da olumlu büyüme bekliyoruz. Celestyal Nefeli turlarımızda homeport’un Türkiye olması da Türkiye pazarına olan bu inancımıza dayanıyor. Zaman ve bütçede esneklik sağlayan her şey dahil vizesiz turlarımız; Türk personel bulundurmamız, ana limanımızın Türkiye olması pazarda bize avantaj sağlıyor. Celestyal Nefeli ile keşfedilmemiş yerleri keşfedeceğiz. Yolcularımıza Ege’de daha fazla seçenek sunmak, kendi kara sularımızda daha özgün tecrübeler yaşatmak, Nafphlion gibi daha heyecan verici rotaları, gidilmemiş koylarıyla farklı bir tecrübe yaşatacağız. Gastronomi, şarap ve yemek turları, Yunan tarihine yolculuk ve Yunan Yaz Festivalleri temalı kişiselleştirilmiş turlarımızda; herkes kendi için bir şey bulacak. Türk personelin de hizmet vereceği gemimizde; Türk yolcular kendini evinde gibi hissedecek.”

Homeport olarak Türkiye’ye konumlandırılacak gemi sayısı da artırılacak. Gezmeyi ve denizi sevenlere özgün ve farklı bir gemi alternatifi sunan Celestyal Cruises olarak Batı Yunanistan, Hırvatistan ve İtalya destinasyonlarını da eklemeyi planlıyoruz. Vize muafiyetiyle birlikte zaman sıkıntısının da ortadan kalkmasıyla son dakika yolcu pazarında büyük artış bekliyoruz” dedi. Türk tatilciler keşfe meraklı Türk tatilcilerin para harcamayı seven; yeni olana ve keşfetmeye meraklı, eğlenceyi seven bir turist profili çizdiğini belirten Baltazzi; ‘’Ortak kültür, ortak doku ve sıcakkanlılık, misafirperverlik… Sofraları bile birbirine çok yakın iki kültür... Yunan Adaları’na Türk tatilcilerin yoğun ilgi göstermesi işte bu benzerliğe, aynılığa, bu komşuluk bağına dayanıyor. Yunan Adaları’nı çok seviyorlar, aynı şekilde orada da aynı içtenlikle karşılanıyorlar’’ diye konuştu.

Vize muafiyeti trafiği artıracak Çırağan Sarayı’ndaki basın buluşmasında konuşan Celestyal Cruises Türkiye Temsilcisi Karavan Turizm’in Yönetim Kurulu Üyesi Gianluigi Baltazzi ise AB ve Türkiye arasında öngörülen vize muafiyetinin gerçekleşmesiyle Yunanistan’ın daha önemli bir destinasyon haline geleceğine; şu an komşu Yunan adalarına 300 bine varan Türk turist trafiğinin yüzde 50 ile 60 oranında artacağına dikkat çekti. TÜRSAB Kruvaziyer Komitesi Başkanlığını da yürüten Baltazzi, bu gelişmenin turizme önemli bir ivme kazandıracağını; Celestyal Cruises Türkiye olarak bu değişime hazır olduklarını dile getirdi. Gianluigi Baltazzi; “Yunan Adaları turlarımızı zenginleştirmeye ve çeşitlendirmeye devam edeceğiz.

“Türkiye pazarına inancımızın sonucu” 2015 yılında 25 bin Türk yolcuya Yunan Adaları’nı gezdirdiklerini; filonun yeni gözdesi Celestyal Nefeli ile Türkiye pazarında artan Yunan Adaları talebine hizmet edeceklerini söyleyen Kyriakos Anastassiadis, şöyle konuştu: 67


HABER

Christian Tour

Türkiye kapasitesini arttırdı Romanya’nın önemli tur operatörlerinden Christian Tour, Türkiye’deki kapasitesini arttırdı. Christian Tour, 2016 yılı için Antalya’ya odaklandı. Christian Tour Türkiye Koordinatörü Şaban Atalar, bu sene Antalya’ya 30 bin Romen turist getireceklerini söyledi.

Christian Tour Türkiye Koordinatörü Şaban Atalar, Christian Tour olarak Türkiye kapasitelerini arttırdıklarını söyledi. Bu sene Antalya’ya büyük önem veren Christian Tour, Antalya’ya olan koltuk sayısını yüzde 100 arttırırken turist gönderdiği diğer bölgelerdeki koltuk sayısını da yüzde 40-50 oranında arttırdı. 2017 hedefi daha büyük Christian Tour’un yeni bir yapılanmaya gittiğini söyleyen Şaban Atalar, Christian Tour’un Antalya’da çalıştığı otel sayısını da yüzde 100 artırdığını söyledi. Christian Tour’un Romanya’dan değişik ülkelere 200 bin tatilci gönderdiğini hatırlatan Atalar, “Christian Tour, yeni yapılanma ile daha fazla büyüyebileceği Türkiye’ye odaklandı. 2016 yılı için de ilk olarak Antalya’ya odaklandık. 68

Daha önce 12 bin Romanyalı tatilci gönderdiğimiz Antalya’ya bu sene 30 bin tatilci göndermeyi planlıyoruz. Antalya’da 2017 yılındaki hedef rakamımızı da 30 binin üzerine taşımak istiyoruz” dedi. “Antalya’ya odaklandık” Christian Tour’un Türkiye’de İstanbul, Ege’de Kuşadası, Bodrum ve Marmaris’te de operasyonları bulunduğunu hatırlatan Şaban Atalar, “Ancak bu sene Antalya’ya odaklandık. Christian Tour’un Romanya’da kendisine ait 40 tane satış ofisi var. Bu da hedefimize ulaşmamızı sağlayacak etkenlerden biri. Ayrıca Polonya, Macaristan, Sırbistan ve Moldova’daki yapılanma sürecimiz de devam ediyor. Önümüzdeki yıllarda bu ülkelerden de Türkiye’ye turist göndermeyi planlıyoruz” şeklinde konuştu.



HABER

Gürteknik, konaklama sektörüne adım attı

Antalya’da 1993 yılında kurulan ve iklimlendirme alanında hizmet veren Gürteknik, konaklama sektörüne adım attı. Gürteknik, Antalya’nın Lara bölgesinde hizmete açtığı 5 yıldızlı oteli Wind Of Lara Hotel&SPA ile misafir memnuniyeti odaklı bir hizmet verecek.

70


“Zorlu bir süreç içinde otelimizi hizmete açtık. Bu yılı en az kayıpla geçirmek istiyoruz. Yeni bir tesis olarak heyecanlı ve iyi bir motivasyona sahibiz. Wind Of Lara Hotel&SPA olarak ilk hedefimiz müşteri memnuniyetidir. Bu özelliğimiz bizi ön plana çıkaracaktır.” “Sektörü seviyorum” Gürteknik olarak 1993 yılından bu yana ısıtma ve soğutma alanında faaliyet gösterdiklerini hatırlatan Ali İhsan Gür, “Antalya’da ciddi sayıda otel ile ısıtma ve soğutma alanında işbirliği yapıyoruz. Yıllardır turizmci ve otelcilerle birlikteyiz. Otelci dostlarımızdan feyz aldık. Lara-Kundu bölgesi seçtiğimiz bir bölgeydi. Bu yatırımı yapmadan önce turizmci dostlarımın fikirlerini aldım. Ve sonuç olarak Lara’da bu tesisi hizmete açtık. İşimiz dolayısı ile otelcilik sektörünü yıllardır yakından takip ediyorum ve otelcilik sektörünü seviyorum. Otelcilik alanına adım attığımız için heyecanlıyız” dedi. “Yolumuzda ilerleyeceğiz” Ali İhsan Gür, açıklamalarına şöyle devam etti: “KunduLara bölgesinde ciddi ve büyük oteller var ama biz onlarla yarış içinde olmayacağız. Biz bütün otellerle dostuz. Hiçbir zaman yarış içinde olmayacağız. Bizim bir konseptimiz var bu yolda ilerleyeceğiz. Kalitemiz ve hizmetimiz ile öne çıkmak istiyoruz.

İklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren ve Antalya’nın en önemli otelleri ile çalışmalarını sürdüren Gürteknik, Wind Of Lara Hotel&SPA ile konaklama sektörüne adım attı. Antalya’nın gözde turizm belgesi Lara’da yer alan Wind Of Lara Hotel&SPA, müşteri memnuniyeti odaklı hizmet anlayışı ile Türk turizmine hizmet verecek. Nisan ayında hizmete girdi Wind Of Lara Hotel&SPA’da 240’ı standart oda, 18’i connection oda ve 12’si de aile odası olmak üzere toplam 270 odası bulunuyor. Tesisin 100 metrelik bir de plajı bulunuyor. Wind Of Lara Hotel&SPA’da SPA merkezi ve toplantı salonları da misafirlerin hizmetine sunulmuş. İlk hedefi… Wind Of Lara Hotel&SPA’nın odağında ise misafir memnuniyeti yer alıyor. Konu hakkında açıklamalarda bulunan yatırımcı Ali İhsan Gür, Wind Of Lara Hotel&SPA ile önemli bir hedefe doğru yola çıktıklarını söyledi:

Dünya markalarını tercih etti Misafir memnuniyetimizin yüksek olmasını istiyoruz. Konforlu bir otel ortaya çıkardık. Her odada ısıtma ve soğutmayı ayrı ayrı verebiliyoruz. Merkezi bir sistem yok bu otelde. Her oda için farklı sıcaklıklar ayarlayabiliyoruz. Bu sistem Antalya’daki birkaç otelde var. Otelimizi inşaa ederken dünya markalarını tercih ederek fiziki açıdan kaliteyi yakaladık.” Genç ve tecrübeli ekip Wind Of Lara Genel Müdürü Rasim Erbakan ise yeni ve tecrübeli bir ekip ile Wind Of Lara Hotel&SPA’yı hizmete açtıklarını söyledi. Wind Of Lara Hotel&SPA ile Antalya’ya yeni bir tesis kazandırdıklarını söyleyen Erbakan, “Yatırımcımız Ali İhsan Gür ve eşi Derya Gür büyük bir özveri ile Türk konaklama sektörüne yeni bir otel kazandırdı. Güzel ve ödüllü bir tesis çıktı ortaya. Bizler de buna yakışan bir servis kalitesi ortaya koymaya çalışacağız. Genç ve tecrübeli bir ekibe sahibiz. Ekibimizin bu özelliğini misafire en iyi şekilde yansıtmaya çalışacağız” dedi. En büyük silahı ekibi Rasim Erbakan, Wind Of Lara Hotel&SPA’nın Lara bölgesinde yer almasının büyük bir avantaj olduğunu söyledi. Erbakan, “Lara’da bulunmamız diğer bölgelere göre bize avantaj sağlıyor. Bu avantaj çizgisini daha üstlere taşımaya çalışacağız. Şehre ve havalimanına yakın olmamız bize tabi ki avantaj sağlayacak.

Lara-Kundu bölgesinde çok ciddi ve kaliteli otel yatırımları bulunuyor. Rekabet tabi ki olacak ama bu rekabeti servis kalitemiz ile aşacağız. İnsan gücünü kullanabilmek önemli. Çalışma arkadaşlarımızı iyi motive ederek iyi bir hizmet sunacağız. Bizim en büyük silahımız kurmuş olduğumuz ekip” şeklinde konuştu. Doluluk hedefi İlk yıl hedeflerini de açıklayan Rasim Erbakan, kendilerine reel bir hedef belirlediklerini söyledi. Erbakan açıklamalarına şöyle devam etti. “Şu andaki misafir profilimiz Alman ve Hollanda bazında oluştu. Ortadoğu’da da küçük bir tek yetkililiğimiz var. Bu anlamda hareket edeceğiz. İlk yılımızın ortalama doluluk hedefi yüzde 4550 oranında olacak. Bu reel bir hedef. Buradan insanlara yüzde 80’i hedeflediğimizi söylersek çok reel olmaz. Yüzde 45-50 doluluklarında bir hedefimiz var. Bu sene için ciddi bir hedeftir. Biz yeni açılan bir otel olmanın dezavantajlarını biliyoruz ve önlemlerimizi de aldık.” 71


RÖPORTAJ

Hazırlayan: Tuncay Sevin

Erol Danacı Hayalimi gerçekleştirdim

Erol Danacı, Türkiye’nin en önemli zincir otellerinden Rixos Hotels’teki görevinden ayrılarak hayallerinin peşine düştü. İstanbul’un Galata semtinde butik otelciliğe soyunan Danacı, Istanbul Suite Home Galata ile misafirlerine kişiye özel farklı bir konaklama deneyimi yaşatacak.

72


Türkiye’nin en önemli otel zincirlerinden Rixos Hotels’ten ayrılıp Istanbul Suite Home Galata ile İstanbul konaklama sektöründeki yerini aldınız. Neden böyle bir tercih yaptınız? Turizm hayatıma üniversite yıllarında başladım. İstanbul Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’ne yüksek derece ile girip başarılı bir diplomat olmak Türkiye’yi uluslararası platformda temsil etmek en büyük hayalimdi. Öğrencilik yıllarında hem iş deneyimi hem de boş vaktimi değerlendirmek için Istanbul Old Town’da bir otelde çalışmaya başladım. O dönemde Rusların yoğun olarak alışverişe ve Türkiye’yi tanımaya geldikleri dönemdi. Bu vesile ile okulda aldığımız İngilizce eğitimin yanında dışarıdan Rusça eğitim almaya da başladım. Derken Polonya, Macaristan ve Alman misafirlerle de tanışmaya başlayınca onlarla kendilerini rahat hissettikleri dilden konuşmak için Alman Lisesi Goethe Enstitüsü’nden ders almaya başladım. Hemen şuan bulunduğumuz Home Suite Galata’nın arka sokağında yer alan eğitim kurumu sayesinde bölgeyi çok iyi tanıma ve bölgeyle ilgili hayaller kurmaya başladım. Hem çalıştığım Tarihi Yarımada Old Town’daki otel hem de Galata’daki eğitim aldığım bölge beni hep bu bölgede kendi otelime sahip olma hedefini koymamı sağladı. Tabi turizmi çok sevmem ve üniversite bittikten sonra da İngiltere Londra’da eğitim aldığım dönemde çalıştığım St. Regis Park Hotel’de yaşadığım tecrübeler artık beni diplomatlık hedefimden başarılı bir turizmci olma ve ülkemi turizm platformunda tanıtma hedefini koyma yoluna sürükledi. Yaşadığım tüm bu güzel tecrübeleri 10 yıllık Türkiye’nin gözbebeği markası Rixos ile değişik ülkelerde değişik otellerde taçlandırınca artık kurduğum hayallerin gerçekleşme zamanı geldiğini düşündüm. Malum tüm dünya ile birlikte ülkemiz de turizm alanında zorlu bir süreçten geçmektedir. Ancak hiçbir kriz ya da turizm hareketi düşüşü kalıcı olamayacağından bu dönemin de bir fırsat olacağını düşünerek bu yola girme tercihinde bulundum. Bu tercihinizi neden İstanbul’dan yana kullandınız? Biz aslen Adanalı bir aileden gelmemize rağmen İstanbul, benim doğduğum, büyüdüğüm, üniversite okuduğum ve hatta askerlik görevimin bir kısmını yaptığım şehir. İstanbul’un tarihi dokusu, kültürlerin ve medeniyetlerin beşiği olması ve tüm dünyanın akın ettiği bir şehir olması bizim çıkış noktamızı İstanbul olarak belirlememizi sağladı. Özellikle son yıllarda milli gururumuz Türk Hava Yolları’nın hızlı büyümesi ve dünyada en çok noktaya uçan havayolu şirketi olması, bunun yanı sıra potansiyeli gören diğer havayollarının da uçuş izni alarak İstanbul’un her iki havalimanına da uçuş gerçekleştirmesi İstanbul’a olan talebi ve potansiyeli tanıtma fırsatını arttırdı. Sonuç itibariyle İstanbul’da işler ne kadar kötü olursa olsun birileri bu şehre bu uçaklarla seyahat edecek ve bir yerde konaklayacaklar. Son yıllarda İstanbul’a olan bu talepten dolayı çok fazla otel açılması rekabeti ve kaliteyi

arttıracağından, biz de kazandığımız yılların tecrübesini İstanbul’da fırsata çevirmek istedik. Türkiye’den dünyaya açılacak bir butik otel markasının başlangıcını da tarihi Galata semtinden boğazı kucaklayan bir otelle taçlandırma arzusu ile yola çıktık. Otel sayısı arttıkça İstanbul’da otelcilik yapmak son yıllarda bir hayli zorlaştı. Bu durum sizin korkutmuyor mu? Özellikle 2010-2013 yılları arasında İstanbul, hem açılan yeni kongre merkezleri ile kongre alanında ön plana çıktı hem de havayollarının uçuşlarını arttırması ile cazibe merkezi haline geldi. Yine Türk dizilerinin özellikle Ortadoğu, Balkanlar ve Rusya dahil doğu bloku ülkelerinde izlenmesi ile Türkiye bulunduğu coğrafyada çok popüler ve rağbet gören bir ülke haline gelmişti. O dönemde otellerin yetersiz oluşu nedeniyle yatırımcılar yeni otel yatırımlarına gitti ve bir anda arz talep dengesizliği oluştu. İşlerin iyi gittiği dönemde online kanallar üzerinden çok iyi fiyatlarla misafirler konaklama gerçekleştirdi.

Kurduğum hayallerin gerçekleşme zamanının geldiğini düşündüm.

Fakat günümüzde çok fazla otel olması ve talebin daralması, artık konuyu fiyattan ziyade hizmete ve kaliteye doğru sürüklemeye başladı. Şuan İstanbul’da çok güzel otelleri çok cazip fiyatlarla görebiliyorsunuz ancak misafir yine de fiyattan ziyade acaba kaliteli hizmet alabilecek miyim’in peşinde olduğundan; daha önce sizde konaklayan misafirlerin deneyimleri ve sizin sunacağınız bire bir hizmet ön plana çıkacak. Biz de butik otelciliğin bu kadar yoğun otelin olduğu dönemde ön plana çıkacağını öngörerek bu yatırımı gerçekleştirmiş bulunuyoruz. 73


Geçmiş tecrübelerimiz, ürünümüzün güzelliği, özellikleri ve butik otelciliğin yükselen trendi bizi daha da cesaretlendirmektedir. Oteliniz Galata’da yer alıyor. Galata’da bulunmak size artı bir kazanım sağlayacak mı? Galata’nın tarihi ilk çağlara kadar uzanmakla birlikte geçmişte hep önemli bir bölge oldu. Romalılar döneminde, Büyük Konstantin öldüğü zaman 4.yy’da Galata’ya gömülmek istiyor ve bu bölgenin önemi hep artarak devam ediyor. Bölgenin sembolü Galata Kulesi’nin yapımının hikayesi ise 5. yy’a kadar dayanıyor. Galata bölgesi tarihte önemli ticari başarılara imza atana Cenevizlilerin ve Venediklilerin eline geçtikten sonra popülaritesi artarak devam etmekle birlikte, Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethetmesinden sonra da Ceneviz ve Venediklerin sağlayacağı ticari faydadan dolayı onlara dokunmayışı bölgenin kalkınmasının önünü açtı. Günümüzde Galata semti özellikle son yıllarda açılan kaliteli butik oteller, ünlü modacıların butikleri ve ofisleri, uluslararası markaların çalışma alanları, yapımcı firmaların trend ofisleri ile cazibe merkezi haline geldi. Otelimiz 1890 yılında inşa edilen ve ünlü sanatçılarımız Okan Bayülgen, Şener Şen, Sezen Aksu ve Tarkan gibi saygın komşularımızın yaşadığı ve dönem dönem kullandığı bu binanın hemen yanında yer almaktadır. Otelden adımınızı sokağa attığınızda hemen bir ünlü yazar, gazeteci, model ya da futbolcu görmeniz çok olası. Son yıllarda bu bölge ünlülerin ve Türkiye’nin A+ dediğimiz kitlesinin yaşam ve cazibe merkezi olmuş durumda. Bu gibi etkenler bizim yola Galata’dan çıkmamızın ne kadar doğru olacağını gösterdiğinden ve otelimizin çok özellikli ve kaliteli yapısından dolayı tercih sebebi oldu. Suite Home Galata’yı anlatır mısınız? İnsanlar bu otelde nasıl bir deneyim yaşayacak? Istanbul Suite Home Galata, adından da anlaşılacağı üzere insanların kendisini evde hissedeceği 16 tane suitten oluşan çok şirin bir otel. Terasına çıktığınızda elinizle Topkapı Sarayı’na ve Ayasofya ‘ya dokunacak gibi hissetmenizin yanı sıra bir kulaç ile tarihi Kız Kulesi ve Üsküdar’a yüzme hissiyatı vermektedir. Misafirlerimizi resepsiyonda bekletmeden direkt İstanbul Boğazı’nı kucaklayan terasımıza alarak, onlara içecek ikramımızı yaparken bir yandan da İstanbul’un tarihini harita üzerinden değil de şehre hakim noktada oluşumuzun verdiği avantajla bire bir canlı göstererek anlatmaktayız. Hatta dileyen misafirlerimize tur paketleri de düzenleyerek kendilerine her türlü ihtiyaç duyacakları birebir hizmeti sunmaktayız. Bazı misafirlerimiz İstanbul’dan Kapadokya, Bodrum, Pamukkale, Antalya ve Çeşme gibi destinasyonları da ülkelerinde dönmeden görmek istediklerinde onlara bu bölgelerdeki en iyi otelleri en iyi şartlarda sunarak, kendilerini iyi hissetmelerini sağladığımız gibi ülkemize ek katma değer de sağlamaktayız. 74

Bugüne kadar sahip olduğumuz tecrübeler ile Avustralya’dan Amerika’dan bu kadar yolu aşmış misafirlerimizin bu bölgeleri de görmeden ülkelerine dönmeleri gönlümüz elvermediğinden, misafirlerimizin bütçeleri doğrultusunda kendilerine yeni rotalar belirliyoruz. Bu gibi birebir dokunuş ve hizmetler, odalarımızın geniş ve konforlu oluşu, ekibimizin misafirperverliği ve samimiyeti bizi ön plana çıkaran önemli unsurlar arasında yer almaktadır. Istanbul Suite Home Galata ile hedefiniz nedir? Istanbul Suite Home Galata ile hedefimiz; Türk misafirperverliğini ve kültürünü otelimize gelen misafirlere sunacağımız butik hizmet ile yaşatmak, onları hem kendi evinde gibi huzurlu ve rahat hem de Türkiye’de bir evde gibi kültürümüzü de göstererek hissettirmek istiyoruz. Yapılan araştırmalara göre çok sık seyahat eden insanlar ve yıl içerisinde günlerinin büyük kısmını evinden uzak geçiren üst düzey şirket yöneticileri; 500-600 odalı kendilerini özel hissedemeyecekleri otellerden ziyade, ev ortamında yaşayacakları, gittikleri ülkelerde o ülkenin insanını da konakladığı yerde tanıyabileceği oteller tercih ettiği görülmüştür. Biz de bundan yola çıkarak geleceğin butik hizmet, kişiye özel servis ve birebir iletişimden geçtiğini düşünerek markamızı tanıtmak ve global arenada bir oyuncu olmak adına bu yola çıkmış bulunmaktayız. Bu yılsonuna kadar Karaköy, Sultanahmet ve Nişantaşı olmak üzere halen projesi devam eden tesisleri de bünyemize katma hedefindeyiz. 2017 yılı için de Kapadokya, Alaçatı ve Bodrum ilgilendiğimiz destinasyonlar arasında yer almaktadır. İstanbul, ciddi otel yatırımları olan bir şehir. İstanbul’un arzda yaşadığı bu büyüme ne tür sorunlar ortaya çıkartacak? İstanbul’da son 5 yılda çok ciddi kapasiteli otel yatırımları yapıldı. Arz ve talep dengesi arasında ciddi anlamda sıkıntı söz konusu. Önceki yıllarda otelciliğin İstanbul’da ciddi gelirler getirmesi sektörü bilen yada bilmeyen her yatırımcının ilgisini çekip ciddi yatırımlar yaptırdı. Ancak günümüzde talep daralmasından dolayı fiyatların düşmesi ve satışların artık fiyatla değil de hizmet ve kaliteye odaklanmasını sağladı. Artık misafirler kaliteli hizmeti bildiği, tanıdığı, tecrübesi olan otellerden almak istiyorlar.

Fiyatlara bakıp otel tercih etmek yerine; eğitimli ve kaliteli ekibe sahip, bir sorusu olduğunda hızlı dönüş yapabilen, kendisine turizm danışmanlığı da yapabilecek profesyonel ekiplerle iç içe konaklama isteği ve talebi bizleri bu dönemde ön plana çıkaracaktır. Türkiye’nin içinde bulunduğu süreç İstanbul konaklama sektörünü nasıl etkiledi? Son dönemlerde yaşanan olumsuzluklar ve artan otel sayısı tabi ki de dolulukları ve fiyatları aşağı seviyelere çekti. Ancak bu gibi dönemler dünyanın her yerinde değişik dönemlerde yaşanan süreçler olduğundan bunu fırsata çevirmek de yine elimizde diye düşünmekteyiz. Tüm orta ve uzun vadeli strateji ve planlarımızı da bu doğrultuda yapmaktayız. Bu dönemde çok fazla otel yatırımcısı sektörden çıkmak isteyecek ve el değiştirmeler olacaktır. Ancak yaşanan bu hareketler her sektörde ve ülkede yaşanan, makro ekonomideki olağan gelişmelerdir. İstanbul otellerinin içine düştüğü en büyük yanlış sizce nedir? Uzun yıllar bölgede yapmış olduğum satış pazarlama direktörlüğünden de yaşadığım tecrübelerden edindiğim gözlemler, özellikle İstanbul’da acentelere destek vermektense kendimizi online portallarda satmanın cazibesi bizi yanlışa sürükledi. Turizm acentelerimizi ayakta tutup desteklemek hem ülkemizin tanıtımı hem de otellerimizin satışı için çok ama çok önemli. Bireysel olarak satış pazarlama direktörlüğü yaptığım dönemde kendilerine maksimum desteği verdik. Otellerimiz yoğun dolu olduğu dönemlerde dahi kontenjanlarını ve mevcut avantajlı şartlarını koruduk. Bugünlerde de ne kadar doğru bir iş yaptığımızı kendilerinin tarafımıza verdiği destekten görmekteyiz. Şu an online portallara istediğiniz kadar düşük fiyat çıkın oteliniz yüzde yüz dolmayacak ve gelecekteki fiyat stratejinizi de zora sokacaktır. Ancak siz kendi konumlandırmanızı doğru yaparsanız, sizinle beraber değişik pazarlarda faaliyet gösteren turizm acenteleri sizi anlatırsa misafirler ancak o şekilde otellerinize kanalize olacaklardır. Bu süreçten ders alıp turizm acentelerimizi maksimum destekleyip, pazar ve milliyet çeşitlendirmesi yapmamızın gerekli olduğunu düşünüyorum. Onun haricinde İstanbul’daki otellerimiz her konuda dünyadaki rakipleri ile yarışacak kapasitede olup, tecrübeli ekiplere sahiptir.



HABER

Turizmcilere

motivasyon tüyoları Turizm sektörünün renkli ismi Emir Hepoğlu, uzun yıllar görev yaptığı otelcilik mesleğini bir süre önce fiilen sonlandırdı. Şimdi danışmanlık hizmetleri veren Hepoğlu, “Motivasyon” başta olmak üzere eğitim programları ile turizm sektöründe yer almaya devam ediyor.

76


Emin Hepoğlu, tüm tesis çalışanlarının katıldığı “Motivasyon Atölyesi” ve sadece yöneticiler için tasarlanan “Motivasyon Artırma Teknikleri” programları vasıtası ile Türkiye genelinde çalışmalar yürütüyor. Hepoğlu, şimdiye kadar 200’ün üzerinde otel ve turizm okulunda etkinlikler düzenledi. Oyunlar da eğitici olabilir Hepoğlu, Motivasyon Atölyesi’ni tam olarak şöyle tanımlıyor; “Eğitim sıkıcı olmasın diye içine oyunlar entegre edilir ki katılımcının ilgisi her daim canlı kalsın. Ben oyunların da eğitici olabileceğini düşünenlerdenim. Takım ruhu, iletişim, aidiyet ve beden dili temalı oyunlar, muhteviyatında bolca kahkaha barındırdığı gibi çalışanlara bekli de bir süre önce unuttukları bazı özel değerleri hatırlatmakta. Yani yarışırken de, oynarken de, hatta dans ederken de öğrenmeye devam ediyorsunuz.” Destek alınması gerekebilir Turizm çalışanının her daim güler yüzlü olması gerektiğini söyleyen Hepoğlu, “Buradan yola çıkarak otel yönetimlerinin, en büyük ihtiyaç olan bireysel ve ekip motivasyonu konularında sürekliliği olan çalışmalar yapılmaları gerekmekte. Hem bireysel motivasyon, hem de ekip motivasyonunu sağlayacak bu çalışmaların bazı durumlarda dışarıdan destek alınarak yapılması gerekebilir. Bu gayet doğal ve anlaşılabilir bir durum. Ancak yine de motivasyonu asıl tetikleyen konular tesis bünyesinde otelin kendi ruhunda gizli. Yöneticilerin yapacağı tek şey, tüm samimiyetleri ile bunların neler olduğunu tespit etmek ve bu konularda üşenmeden biraz mesai yapmak” dedi. Son dakikacılar ve rakip yaratma Hepoğlu, kültürlere göre değişkenlik gösteren motive olma olayının, Anadolu topraklarında “Türk Tipi Motivasyon” olarak hayat bulduğunu ve bu konuyu genel olarak bir kaç ana başlıkta toplamanın gayet mümkün olduğunu belirtiyor. Hepoğlu açıklamalarına şöyle devam etti: “Örneğin; Bizde ilk motive olma durumu yumurta kapıya geldiğinde, yani kişi mecbur kaldığında gerçekleşir ki biz son dakikacı bir toplum olduğumuzdan bu durum günlük hayatımızda sıklıkla gerçekleşmektedir. ‘Hallederiz abicim, ne acelemiz var’ tespitinden mütevellit kısmi bir uyuşukluk durumumuz hep vardır aslında. Ancak o son dakika içinde kana pompalanan adrenalin, bireyin gaza gelmesini ve yerine getirmesi gereken işi anlık olarak tamamlamasını sağlar. Takdiri ilahi işte, sual olmaz. Rakip yaratmak ise ikinci ateşleyicimiz olarak karşımıza çıkar. Ortaokul, lise döneminden itibaren bilhassa annelerimiz tarafından hayatımıza sokuşturulur. Bak Ayşe teyzenin oğlu Berkecan falanca sınavdan şu kadar puan almış, falanca okulu kazanmış, falanca bursu almaya hak kazanmış, falan, filan vesaire.

Çok geçmeden bireyin iç sesi – bak anneni üzeceğine odana gidip kendini gırtlakla, kadın senin için saçını süpürge etti, sen ise bir Berkecan kadar olamıyorsun, yuh sana vallahi, şeklinde enteresan bir konuşma yapar. Sonuç kuvvetle muhtemel müspet ve yüksek puanlarla kazanılmış havalı okullar olacak ama yorgun ve boş bakan gözler değişmez bir şekilde bireyin karakterine oturacaktır.” Motivasyon tüyoları Emir Hepoğlu otellerde motivasyonu artırmak isteyen yöneticiler için bazı tüyolar vermeyi de ihmal etmiyor: “Örneğin yüksek motivasyonun belirtilerini tespit için aşağıdaki başlıklar üzerinden küçük bir test yapmanız mümkün. Tüm çalışanların gülümseyen bakışları, Bireylere içtenlikle yardımcı olma, Sorumluluk alma ve paylaşma isteği, Çalışanlar arasında sağlıklı bir iletişim, Katılım ve işbirliği problem çözümünde işbirliği, Birbirine pozitif yaklaşma ve destek olma, Olumlu bakış açısı, Sevgi ve saygı, İşe kanalize olma ve başarıyı paylaşma, İşe isteyerek gelme. Eğer çalıştığınız otelde personelin geneli benzer şekilde davranıyorsa makul oranda bireysel ve ekip olarak motivasyonunuz gayet yerinde demektir. Durum analizi Ancak tam aksi şekilde yani düşük motivasyon için bir durum analizi yapmanız gerekirse, o zamanda şu başlıklar üzerinden bir kontrol yapmanızda fayda var: Asık suratlar, Birbirini engelleme, İşten kaçma - birbirine sorumluluk atma, Hiyerarşi – gerginlik - yapay iletişim, Yardımdan kaçınma, Gereksiz problemler yaratma, Her konunun olumsuz yönlerini görme, Nedensiz çatışmalar , Sevgisizlik - Saygısızlık mesai bitse de gitsek düşüncesi, İşe gelirken isteksizlik. Elbette otelde motivasyonu sağlamanın ve sürdürülebilir olmasının bazı yolları var. Çok da zor olmayan bu başlıklara aslında hepimiz aşinayız. Ancak insanoğlunun kötü huylarından biriside unutmak.

Hatalardan ders alın Oteliniz genelinde motivasyonu sağlamak için: Çalışanların kendilerine saygı duymalarını sağlayın, Nevrotik olmayın, dengeli olun, Saygı gösterin, Dürüst olun, Adil Davranın, Düşüncelere değer verin ve destekleyin, İnsanlara istediklerini verin, Anında geri bildirim verin, Doğru davranışları pekiştirin, Başkalarının bilgi, tecrübe ve deneyimlerinden yararlanın, Farklı görüş ve düşüncelere açık olun ve destekleyin, Daha yavaş düşünün, Kendinizi yalnızca iki seçenekle sınırlandırmayın, Önsezilerin doğru olmayacağını da hesaba katın, Kısa vadeli düşünmeyin, Önyargılarınızdan kurtulun, Daha fazla bilgi alın, Geçmiş tecrübelere fazla güvenmeyin, Hatalardan ders alın, Başkalarının yanlışını bulma tuzağına düşmeyin, İlla da kendinizi haklı çıkarmak için uğraşmayın. Takımın bir parçası Çalışanınızın motivasyonunu sağlamak için: Onu dinleyin, Sevdiğinizi hissettirin, Güvenin, Onunla ilgili konularda görüşünü alın, Ona inanın, Yaptığı iş için imkan, mekan ve zaman verin, Teşekkür ve takdir edin, Yapılan bir hata veya yanlışlıkta hüküm vermeden önce onu dinleyin, iyi niyetle ve hoşgörü ile yaklaşın, Yapılacak işlerle ilgili emir veren değil yardım eden, destek olan, rehberlik eden olun, Yaptığı işi geliştirmesine, kendini geliştirmesine ve yerine insan yetiştirmesine imkan tanıyın, Yaptığı işin bir takım işi olduğuna inandırın ve sizi de bu takımın bir üyesi olarak görmesini sağlayın.” 77


SERBEST KÖŞE

Nazif DEMİR

Krizde kimler elini taşın altına koymuyor? 2016 yılı içinde turizmde yaşadığımız kriz bu güne kadar yaşadığımız en büyük kriz oldu. Bunun sebepleri nedir çok gerçekçi analizler yapmakta fayda var. Turizm destinasyonlarının hiç birinde uzun vadeli bir planlama yapılmadığından isteyen herkes turizm işletmeleri açmaya başladı. Yatak sayısı sürekli olarak 1000’li rakamlar ile üst üste hizmete girdi. Lakin gelen turist sayısındaki artışlar hep arzımızdan az olduğu için her geçen yılda aradaki fark açılmaya başladı.

Banka kredileri bir taraftan, işletme sabit giderleri bir taraftan, iş gücünün maaş ve vergileri bir taraftan, eksi rakamlar artırdıkça artırıyor.

Yatak arzı arttıkça, gelen turist sayısı bu yatakları doldurmaya yetmedi. Kalite artışından vazgeçildi, fiyatlar her geçen sezon ucuzlamaya başladı. Gelen turist profilinde düşüşler başladı. Kişi başı kazançlar düştükçe düştü hatta maliyetine hatta ve hatta zararına fiyatlar uygulanmaya başlandı. Turizmdeki iş gücü niteliği her geçen gün kaybolmaya ve sektör değiştirmeye başladı. Her şey dahil ile elit ve kültürlü turist profili uzaklaşmaya, yerine yeme, içme ve deniz için gelen gelir seviyesi daha düşük turistler sadece otelleri doldurdu. Ve bu turistler otellerinden dışarı çıkmadı.

78

ile bitecek mi? Yoksa birkaç sezona mı mal olacak bilinmiyor. Öngörü yapılamıyor. Turizm sektöründeki herkes şunu da iyi biliyor; turist 2017’de gelmeye başlasa bile birkaç yıl hizmet karşılığı alınması gereken doğru rakamlar alınmadan çalışılacak. Otelcilerin bu şartlar altında bırakın elini taşın altına koymasını şu anda gövdesi taşların altında. Gelen turistten daha fazla çalışanların maaş ve giderleri ile kapıyı açtığınız andaki tüm sabit giderler hemen zarar hanesine yazılıyor ve her ay sonu zarar çıkan rakamları nasıl bulacağız sancısı yaşanıyor ve bu arayış daha kaç ay, kaç yıl sürecek bilinmiyor. Banka kredileri bir taraftan, işletme sabit giderleri bir taraftan, iş gücünün maaş ve vergileri bir taraftan, eksi rakamlar artırdıkça artırıyor. Bozulmaz raf ömrü uzun bir ürün değil ki hizmet sektörü bu gün olmazsa yarın olur diyebilesiniz. Bu gün dolu iseniz iyi ama dolduramazsanız boş yatakları yarın iki katına satamazsınız.

Nihayetinde de komşu ülkelerimiz ile sorunlar ve güvensizlik, savaş korkusu, Avrupalı turistleri ülkelerinin de politikaları ile nerdeyse hiç gelmeyerek bu günkü süreci belli olmayan krize bize mahkûm etti.

Ortalama yıllık doluluk eğer sabit giderleri karşılamaz ise otelciler dediğimiz gibi eli değil gövdesi taşların altında; zarara dayanamaz ise batar ve batınca da kapattığı otelde para etmez. Batmasına sebep kendi işletmeci hatası olsa biraz anlam yakalar ama sebep başkalarından kaynaklı ise yapacağı hiç bir şey yok.

Bu krizin en büyük önemi, ne kadar süreceği tahmin bile edilemeyecek kadar büyük olmasından kaynaklanıyor. 2016

Avrupa’nın sayısal potansiyeli olmadan da Türk turizmi kolay kolay düzelmez.



HABER

Birol Akman

ATİD’in hedefini açıkladı Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Olağanüstü Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştirildi. Yapılan Olağanüstü Genel Kurul ile Birol Akman, ATİD’in yeni başkanı oldu. TÜROFED Dergi’ye açıklamalarda bulunan Birol Akman, “En önemli hedefimiz Ankara’yı diğer Avrupa başkentleri gibi bir turizm merkezi haline getirmek” dedi.

80


Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Olağanüstü Genel Kurulu Ankara’da gerçekleştirildi. Kurul sonrasında Seçim Aydın, yıllardın yürüttüğü ATİD başkanlığını Birol Akman’a devretti. ATİD Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Birol Akman (Yönetim Kurulu Başkanı), M. Tansu Kılıçoğlu (Başkan Yardımcısı), Volkan Demir (Başkan Yardımcısı), Ömer Faruk Ustaoğlu (Muhasip Üye), Zeynep Mine Önel (Genel Sekreter), Esra Öztürk (Yönetim Kurulu Üyesi), Nurettin Türk (Yönetim Kurulu Üyesi), Rahime Hande Esen (Yönetim Kurulu Üyesi) Mansur Özdoğan (Yönetim Kurulu Üyesi).

En temel hedefimiz ise ülkemiz ve bölgemiz turizminin gelişmesine katkıda bulunmak. Bu anlamda üstlendiğim görevin ağırlığının ve sorumluluğumun farkındayım. Uzun yıllardır ATİD’de görev almış biri olarak zaten bu doğrultuda aktif biçimde çalışmaya gayret ediyordum. Şimdi yalnızca titrim değişti. Başkan sıfatıyla ama aynı azim ve kararlılıkla, daha organize ve sonuç odaklı bir biçimde hizmetlerimizi sürdüreceğiz. Son derece mutlu, heyecanlı, gururluyum. Umuyorum ki bütün bu duygularımız hizmetlerimize de en etkin şekilde yansıyacak” dedi.

“Hizmetlerimizi sürdüreceğiz” Birol Akman Olağanüstü Genel Kurul sonrasında TÜROFED Dergi’ye açıklamalarda bulundu. Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) olarak kısa süre önce Genel Kurul gerçekleştirdiklerini belirten Birol Akman, “Değerli üyelerimizin katılım ve katkılarıyla, son derece seviyeli ve verimli gerçekleşen kongremizde, şahsım ve ekip arkadaşlarım hizmet bayrağını devraldık. ATİD, bölge otel işletmecileri olarak bizler için çok özel, çok önemli bir yapı. Bu yapının çatısı altına sorunlarımızı, taleplerimizi, sektörün beklentilerini görüşüp, çözümü noktasında gayret ediyoruz.

Eşsiz turizm potansiyeli Yeni ATİD yönetiminin hedeflerini açıklayan Birol Akman, “ATİD’in en önemli hedefi kuşkusuz Anadolu, ama özellikle de Başkentimiz Ankara’yı diğer Avrupa başkentleri gibi bir turizm merkezi haline getirmek” dedi. Ankara’nın, çevresinin ve tüm Anadolu’nun tarihi ve turistik yerlerini ön plana çıkarmak istediklerini söyleyen Akman, “Ankara’nın turizm ayağındaki tanıtım eksikliğini her geçen yıl biraz daha fazla hissediyoruz. İnsanlar neden Ankara’yı tercih etmeli, neden Ankara’yı ziyaret etmeli, tarihi özellikleri nelerdir, artısı nedir, Ankaralılar olarak bunları yeterince anlatamıyor, öne çıkaramıyoruz.

İşte ATİD olarak bizler bir yandan turizm alanında faaliyet gösteren işletmelerin ortak ekonomik ve sosyal menfaatlerini korumak, işletmelerin verimli çalışmasına katkıda bulunmak için çaba sarf ederken, diğer yandan da kamu kurum ve kuruluşlarıyla işbirliği yaparak turizmin gelişmesine katkıda bulunmaya uğraşıyoruz. İç Anadolu’nun, Ankara’nın sahip olduğu eşsiz turizm potansiyelinin ortaya çıkması, daha fazla sayıda turistin bölgemizi keşfetmesi, bu pastadan daha fazla kişi ve kurumun pay alması, dolayısıyla Türk ekonomisine katkıda bulunmak için çalışıyoruz. Başarılı olmamamız için de hiçbir sebep yok. Bakınız Ankara, dünyanın sayılı sağlık turizmi merkezlerinden biri olabilir. 10 üniversite hastanesi, 34 devlet hastanesi, 37 özel hastanesi, bu hastanelerde en gelişmiş tıbbi cihazları, çok başarılı hekimleri ve sağlık çalışanları var. Türkiye genelinde akreditasyon almış 47 hastaneden 17’si Ankara’da… Fakat bütün bunlara karşın sağlık turizminde istenilen yerde değil. Acil çözüm bekleyen meseleler Yine termal ve kaplıca turizminin gelişmesi için her türlü doğal kaynak ve altyapıya, donanıma sahip fakat bu tesislerin doluluk oranları son derece düşük. 81


Keza inanç turizmi anlamında çok önemli bir merkeziz, kendi şehrimizdeki insanımıza bile tanıtamamışız. Elbette turizmin gelişmesi için pek çok adım atılıyor. Ankara’yı kültür ve turizm alanında nitelikli bir şehir ve dünya markası haline getirmek amacıyla, Başkent’te sürdürülebilir bir kültür ve turizm politikasının uygulanması konusunda bir takım çalışmalar yürütülüyor. Bu çalışmaların bazı ayaklarında ATİD de var. Fakat atılan adımları biraz daha sıklaştırmamız, acil çözüm bekleyen meselelerin üzerine kararlılıkla gitmemiz gerekiyor. Ankara bugün birçok önemli ülkeye bile İstanbul aktarmalı uçmak zorunda kalıyorsa, turistin de Ankara’ya değil İstanbul’a gitmesine şaşırmamak lazım. Yabancı bir turist geldiği zaman ziyaret edebildiği birçok yer var. Fakat çoğunun çevre düzenlemesi sağlıklı değil. Bunların yapılması gerekiyor. Gelen turistin geçmiş medeniyetlerin izini sürmesi için her türlü fırsatı sunmamız gerekiyor. Yerli veya yabancı misafir geldiği zaman konaklamadan gezi programına kadar hiçbir aşamada sıkıntı yaşamaması gerekiyor. İşte ATİD’in hedefi bütün bu ve benzeri konularda sektör temsilcileriyle, kamuyla, yerel yönetimlerle işbirliği yaparak sonuca ulaşmak.” şeklinde konuştu. “Hak ettiği yeri almalı” Birol Akman, Anadolu turizminin Türk turizmi içindeki yerini de değerlendirdi. Akman, “Bölgemiz tarih boyunca çok çeşitli medeniyetlere ev sahipliği yapmış olması bakımından tarihi turizm açısından son derece zengindir. Neolitik döneme ait yerleşmeler, Hititler’den kalma çeşitli eserler büyük önem taşıyor. Kayseri, Nevşehir, Niğde arasındaki Kapadokya’da peribacası oluşumları, yer altı kentleri ve kiliseler, Konya’daki Selçuklu eserleri ve Mevlana Müzesi, Eskişehir, Ankara, Konya, Niğde ve Kayseri’deki kaplıcalar turizmin gelişmesi için eşsiz fırsatlar sunuyor. İç Anadolu Bölgesi`nin coğrafî özellikleri, tarihi, doğal ve turistik güzellikleri keşfedilmeye, gezilmeye, görülmeye değer. Bütün bunlar içinde Başkent Ankara, tarihi, kültürel, arkeolojik değerleri ve doğal güzellikleriyle iç ve dış turizm için büyük bir potansiyele sahip. Fakat Ankara turizmde hak ettiği yerde kesinlikle değil. Gerek tarihi geçmişinden kaynaklanan zenginliği, gerekse Cumhuriyetimizin başkenti olması sebebiyle dünyada büyük bir endüstriye dönüşen turizmde hak ettiği yeri mutlaka almalıdır. “Üzerimize düşeni yapmaya hazırız” Ankara’nın bir başkent olarak turizmde geldiği nokta maalesef İstanbul’un 10’da 1 seviyesindedir. Ankara artık sadece başkent olma özelliğiyle hafızalarda kalmıyor. Şehrimiz gerek kentleşmede gösterdiği başarılar gerek çeşitli alanlardaki turizm potansiyeli gerekse kültürel özellikleriyle, tanıtımı hakkıyla yapıldığında cazibe merkezi olabilecek bir şehir. Ankara’da oturarak organizatör, yatırımcı ve turist gelsin diye bekleyemeyiz. Kentimizi tanıtıp anlatmamız lazım. 82

Elbette bunun için de hükümetle, yerel yönetimlerle bir araya gelerek ortak hareket etmek, Başkentimizin ve Anadolu’nun turizm potansiyelini arttırmak zorundayız. Biz ATİD olarak bu konuda üzerimize düşen görevi

fazlasıyla yapmaya hazırız. Yeni döneme yoğun bir gayretle başlarken, yerel, bölgesel, ulusal ve uluslar arası fuarlara katılım dahil, Ankara’nın ve İç Anadolu’nun etkin tanıtımı konusunda elimizi taşın altına koymayı sürdüreceğiz.”



RÖPORTAJ

Hazırlayan: Tuncay Sevin

Aşkın Kahrıman Otellerin kısa vadede fiyat dışında eylem planı yok Akka Hotels Turizm Koordinatörü Aşkın Kahrıman, Türk turizminin içinde bulunduğu sürecin Kemer’e olan etkilerini değerlendirdi. Otellerin böylesi süreçlerde alabileceği pek fazla önlem olmadığını söyleyen Kahrıman, Akka Hotels olarak ilk hedeflerinin geçen sene misafirlerin aldığı hizmeti sağlamak olduğunu söyledi.

Türk turizminin içinde bulunduğu süreç en çok Antalya’yı etkileyecek. Bu süreçten Kemer nasıl etkilenecek? Bu süreçte Antalya’da en çok etkilenecek bölge Kemer’dir. Bunun nedeni de Rusya ağırlıklı çalışan bir bölge olmamızdan kaynaklanıyor. Antalya 3 milyona yakın Rus turistin geldiği bir bölge. Bunun paralelinde Avrupa pazarlarındaki sayılar da azaldı. Domino taşı etkisi var. Bütün bölgelerde fiyatlar aşağıya çekiliyor. Fiyatlar aşağıya çekildiği için 6 önemli pazarımızdaki talep ve gecelemeler de fazlasıyla etkilendi. Dolayısı ile Kemer, Rusya pazarındaki durumdan fazlasıyla etkilenirken Avrupa pazarındaki durum nedeniyle de diğer pazarlarda daralma yaşadı. Kemer otelleri bu keskin rekabet ortamından nasıl sıyrılacak? Kemer’deki otellerin gelişim süreci diğer 84

bölgelere göre daha geride. Kemer’de yeni yatırım çok fazla yok. Kemer’deki oteller renovasyon yaparsa güncelleniyor. Diğer bölgelerde yeni açılan, daha modern ve gelişmiş oteller bulunuyor. Bu tesisler günün şartlarına göre yapıldığı için daha avantajlı. Bu tesisler fiyatları da aşağıya çekince daha rekabetçi oluyor. Bunların hepsi Kemer’in pazar payını ve gelirlerini etkiliyor. Geçen yıla göre nette yüzde 15-20 oranında fiyatlar geriye gitti. Tüm pazarlarda oluşan küçülmeler sonucunda otelcilerin zararla karşı karşıya kalacağı bir yıl olacağını düşünüyorum. Umarım bu durum sadece bu yılda kalır. Piyasanın bu yıl bunu kaldırabilecek gücü var. Yani geçmişten gelen karlılıklarla bu sene sektör ayakta kalabilir. Ancak 2016’dan sonrası ne olur açıkçası belli değil. Bu sene en çok konuşulması gereken konu verilen bu fiyatlarla sunulacak hizmettir.


2016 yılındaki bu süreç ve yapılan fiyat indirimleri, 2017 ve 2018’i de tehdit ediyor değil mi? Kesinlikle tehdit ediyor. Hatırlarsanız TÜROFED Başkanı Osman Ayık, 2017 kontratları için geçtiğimiz günlerde otellere uyarıda bulundu. Kontrat sürecinde oteller dik durmalı. Fiyatların geçen seneki kontrat fiyatı ile kalmasını tercih etmemiz gerekiyor. Ayrıca geleceğin ne getireceğini de bilmiyoruz. Daha kötü günlerimiz olacak mı onu da bilmiyoruz. Geçen seneki kurgularla hareket edip Aralık, Ocak aylarına kadar böyle ilerleyerek gelişen şartlara göre tedbirler almalıyız. Bu süreçte otellerin sunduğu konseptlerin değişmesi gerektiği de konuşulmaya başlandı. Bu konudaki düşünceleriniz nedir? Bu konuda çok ince bir ayrıntı var. Birçok konsepti vermek mi doğru?, Konsepti yumuşatmak mı doğru? Bilemiyoruz. Hali hazırda halen gelen bir misafir portföyümüz var. Bu gelen misafirler konsept için geliyorlar. Bu insanları üzmemek lazım. Hatta böylesi yıllarda bu insanları mutlu etmeliyiz. Çok ince bir nüans var. Konsept değişiklikleri ile her şeyi kaybedebiliriz de kazanabiliriz de. Bence elimizdeki tesisleri konseptlere ayırmalıyız. 3-4 tesisi olan otel grupları çeşitliliğe gidebilir. Yada aynı tesiste farklı konseptler mi sunmalı?, Bunları iyice tartışmak lazım. Şu an bizim otellerimizde Ukraynadan ve Baltık ülkelerinden gelen misafirlerimiz var. Bu adamların alıştıkları bir konsept var ve bu konsepti bilerek ve seçerek geliyorlar. Konsept değiştirerek gelen insanların alışkanlıklarını bozmamamız da lazım.

En çok konuşulması gereken konu verilen bu fiyatlarla sunulacak hizmettir. Ben konseptimi değiştiriyorum derseniz yürüyen tekerleğe çomak sokarsınız. Size göre nasıl bir yol izlenmeli? Önce elimizdekini koruyup büyütmeliyiz. Sonrasında alternatifleri düşünmeliyiz. Baltık pazarında iyi bir müşteri potansiyeli olan tesisiz. Daha iyi konsepti olan daha pahalı satan oteller benim fiyatımın altına inip müşterimi elimden alabilir. Bu durum elimizdekini koruyamadığımız (komşumuza çaldırmak) anlamına gelir. Öncelikle elinizdekini korumalısınız. Sonrasında yeni pazar arayışına gitmeliyiz. Bir çok pazarlarımızdaki alt acentelerden ve müşteriden gelen en büyük soru ‘Bu yılki fiyatlar ile geçmiş yılki hizmeti verebilir misiniz?’ oluyor. Müşteriler ve acenteler bizden içki listesi istiyor. Bu da konsepte hassasiyeti olan müşteri çok demektir. Konsepti çeşitlendirmek mümkün ama konsepti kaldırmak çok büyük risk. Yüksek sezon için fiyatların daha da düşeceği beklentisi var. Fiyatlar daha da düşecek mi? Bugün bir insan düzgün bir restorana gidince 50-100 TL aralığında para harcar.

Şimdi insanlar otellerde bir günde 5 öğün sınırsız yemek yiyor, sınırsız en kaliteli alkollü, alkolsüz içecekleri tüketiyor. Bunun yanında odası temizleniyor, soğutuluyor. Her türlü haklı haksız şikayetleri karşısında online mecraları kurumsallık anlayışı ile yönetmeniz gerekiyor. Sonra da bizden restoranda bir öğün yemek fiyatına bir günlük konaklama fiyatı vermemizi bekliyorlar. Zaten bu fiyatları düşük sezonda zarar ederek veriyoruz. Talep olan ve para kazanacağımız yüksek sezon için tüketiciler üzerinde şöyle bir algı oluşturuldu: ‘Antalya’ya Rus gelmeyecek oteller boş kalacak ve fiyatlar düşecek.’ Temmuz ve Ağustos aylarında zararına satarsak bu tesisleri nasıl ayakta tutacağız. Böylesi sıkıntılı bir süreçte Kemer otelleri ne tür önlemler aldı? Kemer’e baktığımız zaman şuan için, fiyatın dışında bir eylem planı yok. Çünkü bugünden yarına yapılabilecek bir durum söz konusu değil. Türkiye ve Rusya arasında herhangi bir sorun nedeniyle bu müşteri profilinin gelmeyeceğini kimse düşünemezdi. Buna yönelik bir eylem planı da bu yüzden oluşturulmadı. Benzer kararı Almanya da verse ne olacak. İki ana pazar yüzde 50-55 oranında yer kapsıyor. Dolayısı ile ‘ben önlem aldım’, ‘şöyle yaptım’ demek kolay değil. Almanya pazarında dahi son 11 yılda ancak 550.000 turist artışı olmuş; bu da pazar için yaklaşık % 22 oranında artış demektir. Örnekteki gibi yeni bir pazar oluşturmak ve mevcut pazarları büyümek için zamana ihtiyaç olacaktır. 85


Sektör olarak yaptığımız şey birincisi fiyat, ikincisi pazarlama. Çok ciddi anlamada pazarlama yapan bir sektörüz. Sadece bu yıl 15 ülkeyi, 50’ye yakın şehri ortalama 2 kez ziyaret edip pazarlama faaliyetleri yaptık. Geçen yıllarda bu sayı en az bu kadardı. İnsanların ‘Neden Akka?’ sorusuna cevap vermeye çalışıyoruz. Peki neden Akka Hotels? Biz Akka Hotels olarak aile konsepti ile hizmet veriyoruz. Tesislerimizi küçük çocuklu ailelere uygun hale getirdik. Bu kitlenin istediklerini tesislerimizde karşılamaya çalıştık. Müşteri memnuniyetini üst seviyede tuttuk. Konseptimizi sürdürülebilir kıldık ve tesislerimizi her sene yenileyerek yatırım yaptık. Misafirlerimizden gelen önerileri dinledik. Dolayısı ile belirli bir müşteri kitlemiz oluştu. Müşteri memnuniyetimiz oldukça yüksek. Fiyat ve hizmetin örtüştüğü bir otel grubuyuz. Bu sene için ne tür çalışmalar yapacaksınız? Odaklandığınız konu yine müşteri memnuniyeti mi? Şu an birinci kriterimiz; müşterimizin geçen sene aldığı hizmeti sağlamaya çalışmak. Temel bakışımız bu. Biz Akka Hotels olarak bunun mücadelesini veriyoruz. Ekibimizi hizmet standartlarını bozmaması için sürekli uyarıyoruz. Maliyetleri düşürmek için tabi ki önlemler aldık. Ancak ekibimizden hizmet standardını korumasını ve israfı önlemesini istedik. İyi ürünü en uygun maliyetle sunmayı çalışıyoruz. Misafirlerimiz için A’dan Z’ye en iyi ürünleri kullanıyoruz. Temel prensibimiz kendi evimizde tükettiğimiz ürünü misafirimize verebilmektir.

Birinci kriterimiz; müşterimizin geçen sene aldığı hizmeti sağlamaya çalışmak.

3 otel ve bir de villa bölümünüz ile Türk turizmine hizmet veriyorsunuz. Tatilciler villa bölümünde farklı neler buluyorlar? Villalarımız kişiye özel hizmet veriyor. Hepsinin kendi havuzu, verandası, sahilde pavilionu var. Birebir hizmet veriyoruz. Ayrı restoranı ve karşılama bölümleri var. Otellerde yemek saatleri bellidir. Ancak bizim villa bölümümüzde bu durum tatilcilerin zamanlamasına göre ayarlanıyor. Kişi, kahvaltı saati nedir öğlen yemeği kaçtı gibi bir kavramdan çıkıp, neyi, nerede, ne zaman yemek isterse ona göre hizmet veriyoruz. Zaten bu hizmeti bilenler Akka’ya geliyor. Bu konuda bir marka yarattık diyebiliriz. 86



HABER

Türk otellerinden Almanya’ya tanıtım çıkarması Bağımsız Seyahat Acentaları Örgütü’nün (TSS Group) Almanya’nın Hamburg kentinde gerçekleştirdiği yıldönümü ve kongresi önemli bir tanıtıma sahne oldu. Turizmcilerimiz, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da desteklediği 2 gün süren organizasyonun ilk gününde 400, ikinci gününde ise 750 seyahat acentası ile bir araya geldi.

88


Almanya’da 2 bin 214 seyahat acentasını çatısı altında toplayan Bağımsız Seyahat Acentaları Örgütü’nün (TSS Group) Almanya’nın Hamburg kentinde gerçekleştirdiği yıldönümü ve kongresine Türk otelleri damga vurdu. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın da desteklediği ve 2 gün süren organizasyonda Türkiye’den 18 otel-otel grubu ve bir havayolu şirketi seyahat acentaları ile bir araya geldi. TÜROFED Almanya’da TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim, TÜROFED Başkan Yardımcıları Sururi Çorabatır ve Bülent Bülbüloğlu, AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi ve ALTİD Başkanı Burhan Sili, TÜROFED Koordinatörü Necip Boz, Kemer Tanıtım Vakfı (KETAV) Başkanı Volkan Yorulmaz’ın da katılım gösterdiği organizasyonun ilk günü TSS Group’un yeni projesi olan Hotel Plus seminer ve workshop’u gerçekleştirildi. Alman acentacılar, seminerde Türkiye satışlarını teşvik etmeyi amaçlayan Hotel Plus projesi hakkında ayrıntılı şekilde bilgilendirildi. Workshop sonrasında Türk otelleri Alman seyahat acentaları ile bir araya geldi. “Türkiyesiz turizm olmaz” TSS Group yıldönümü ve kongresinin ikinci günü Hamburg Üniversitesi’nde gerçekleştirilen kongre ile başladı. Kongrenin açılış konuşmasını yapan TSS Group Başkanı Manuel Molina, Türkiye’nin turizm sektöründeki önemine dikkat çekerek, Türkçe olarak “Türkiyesiz turizm olmaz” dedi. Kongrede Alman seyahat acentalarına seslenen Osman Ayık da Almanya ve Alman seyahat acentalarının önemine vurgu yaparak Türk otelleri olarak TSS Group ve seyahat acentaları ile her türlü işbirliğine hazır olduklarını söyledi. Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim ise yaptığı konuşmasında Türkiye’ye ve turizme destek veren TSS Group’un 23. yılını kutladı. TSS Group Başkanı Molina konuşmaların sonunda Kardeş Okul Projesi çerçevesinde Antalya’da bir okula hediye edeceği multimedya kütüphanesi ile ilgili olarak hazırlanan sertifikayı Antalya Büyükşehir Belediye Başkan Danışmanı İbrahim Evrim’e sundu. Birebir görüştüler Kongrenin ardından Türkiye’den gelen 18 otel ve otel grubu ile bir havayolu şirketi gerçekleştirilen workshop ile 750 seyahat acentası, tur operatörü, havayolu şirketleri, devlet temsilcileri ve STK’lar ile bir araya geldi. Türk otel yetkilileri, Alman seyahat acentaları ile birebir görüşme imkanı bulduğu organizasyonda misafirlerine Türk yemekleri ikram etti. Önemine vurgu yaptılar TSS Group’un etkinliğine katılan turizmcilerimiz yapılan workshopların önemine vurgu yaptı. 89


Almanya’da tatil satan seyahat acentaları ile otellerin birebir iletişim kurabildiğini söyleyen turizmcilerimiz, bu tür etkinliklerin daha fazla yapılması gerektiğini de dile getirdi. Ayık: “Moral verdi” TÜROFED Başkanı Osman Ayık, TSS Group’un Hamburg’taki 2 günlük organizasyonu ile yaklaşık 750 Alman seyahat acentasıyla bir araya geldiklerini söyledi. Türkiye’den gelen otelciler ile birlikte yoğun ve etkili görüşmelerde bulunduklarını belirten Ayık, “Türk turizminin zorlu bir süreçten geçtiği şu günlerde böyle bir organizasyonda bulunmak bizleri mutlu etti. Alman turizmcilerden gördüğümüz ilgi Almanya pazarı için bize moral verdi. Bu tür workshopların Türkiye turizmi için daha etkili olduğunu düşünüyorum. TSS Group ve bu grup çatısı altında toplanan reise bürolar, Türkiye ve Türk turizmi için büyük bir öneme sahip. Birlikte yapacağımız çalışmalar turizme ivme kazandıracaktır” dedi. Hacısüleyman: “Daha etkili” Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “Organizasyonun özellikle şu dönemde Türkiye turizmine çok önemli bir imaj katkısı olduğunu düşünüyorum” dedi. Organizasyon boyunca özellikle seyahat acentalarının Türkiye’yi destekleyici tavırlarını ve yalnız bırakmamak üzerine bir duygu içinde olduğunu gördüklerini belirten Hacısüleyman, “Bu tip organizasyonlar, profesyonellerle birebir görüşme imkanı sağladığı için bildiğimiz fuarlardan daha etkili oluyor. Diğer fuarlarda tüketiciler de olduğu için farklı iki mecra karışıyor. Bu tip workshopların daha verimli olduğunu düşünüyorum” şeklinde konuştu. Çorabatır: “Desteklememiz lazım” TÜROFED Başkan Yardımcısı Sururi Çorabatır da bu tür workshopların artması gerektiğini söyledi. Çorabatır şöyle konuştu: “Artık ekmek aslanın ağzında. Artık müşterilerin ayağına gitmemiz gerekiyor. Bu tür etkinlikler ve workshoplar aslında hem artmalı hem biz turizmciler hem STK’lar hem de Kültür ve Turizm Bakanlığımız bundan en iyi şekilde yararlanmalı. TSS gibi farklı ve büyük acenta grupları var, onlarla da bir arada olup onları desteklememiz lazım. Bu acentaları bizim satış ve resepsiyon görevlimiz gibi görmeliyiz ve onları devamlı desteklemeliyiz. Bu organizasyon için TSS Group’a ve TSS Türkiye’ye çok teşekkür ediyoruz.” Bülbüloğlu: “Turizmi önemsemeliyiz” TÜROFED Başkan Yardımcısı ve Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu ise “Organizasyon hem Türkiye hem de Güney Ege adına verimli geçti. İçinde bulunduğumuz sıkıntı workshopta da konuşuldu. Biz turizmi önemsemeliyiz ve bu tür etkinliklere katılmalıyız. TSS’nin organizasyonu bence fuarlardan daha önemli. 90


Keşke Almanya’nın her şehrinde böyle organizasyonlar olsa konaklama sektörünü ayaklandırıp buralara gelebilsek. Bu tür workshoplarda fuardan daha verimli çalışabiliyoruz. 2017 için bugünden çalışmaya başlamamız lazım. Bu konuda Bakanlığın da fuardan çok workshopların etkili olduğunu anlamalı” dedi. Sili: “Son derece efektif” TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi ve Alanya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, “Bu tür workshoplar direkt etki eden çalışmalardır” dedi. “Bu işi satacak olan ile ürünün bir araya gelmesi olumlu sonuçlar ortaya doğurur” diye konuşan Sili, “Bu anlamda yapılan diğer çalışmalar, tüketici fuarları gibi onlar da özellikle reise bürolarla yani satış yapacak birimlerle buluştuğu organizasyonlar son derece efektif. TSS’nin yaptığı bu çalışma en ince ayrıntısına kadar mükemmel bir organizasyondu. Böyle bir organizasyona katıldığımız için mutluyuz. Bu tür çalışmaların artması gerekiyor. Bize potansiyel turist gönderen bütün ülkelerde yapılmalı” diye konuştu.

Direktörü Hasan Çetin, zorlu bir süreçten geçen Türkiye turizmine destek olmak amacıyla Türkiye’deki otelleri Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın destekleri ile Alman seyahat acentalarıyla bir araya getirdiklerini dile getirdi. Hasan Çetin, “İki günlük bu organizasyonun ilk günü Alman seyahat acentalarına satışları teşvik edecek olan Hotel Plus’ı anlattık. Bu sistemle her iki taraf da kazanç sağlıyor. Bu projemizi tanıtan seminerin ardından otellerimiz birinci gün 400, ikinci gün ise 750 Alman seyahat acentası ile buluştu. Birebir yapılan görüşmeler ile otellerimiz önemli bir tanıtım çalışması yaptı” dedi.

Çetin: “Önemli çalışma” Organizasyon ile Türk turizmcileri Alman seyahat acentaları ile buluşturduklarını söyleyen TSS Türkiye 91


HABER

İstihdam paketinde

rehberler unutuldu Turizm sektörünün eğitimli insan gücünü oluşturan, Türkiye’yi ziyaret eden turistlerle ilk teması sağlayan, tarihi ve kültürel değerleri anlatan profesyonel turist rehberleri, mesleklerinin geleceğiyle ilgili derin kaygı yaşadıkları bildirildi.

Turist Rehberleri Birliği’nin (TUREB) 7. Temsilciler Meclisi Toplantısı Adana’da yapıldı. TUREB Başkanı Zeki Apalı’nın başkanlığında yapılan Temsilciler Meclisi Toplantısı sonrası bir deklarasyon yayımlandı.

paketlerinde rehber camiası göz ardı edilmiştir. Meslek

Paketlere dahil edilmedi Deklarasyonda şöyle denildi: “Son dönemde turizm sektörüne yönelik hazırlanan önlem ve istihdam

Genel Müdürlüğü Turist Rehberliği Şube Müdürlüğü

92

Kanununca eğitimi ve mesleki standartları belirlenmiş, SGK meslek kodu tanımlanmış, mesleğe kabulü Bakanlık onayı ile başlayan, Bakanlık nezdinde, Araştırma ve Eğitim tarafından kamu ile eşgüdümü sağlanan bu meslek, hazırlanan paketlere dahil edilememiştir.

Hukuksal uyuşmazlık Alan Kılavuzluğu, mihmandarlık, av kılavuzu, turizm elçiliği, gönüllü rehberlik gibi isimler altında her gün turist rehberliğine alternatif yeni meslekler ve tanımlamalar oluşturulmaktadır. Bu süreçte rehber meslek odalarından görüş alınmamaktadır. Bu anılan alternatif mesleklerin ruhsatlandırılması sonucu ortaya çıkacak kazanılmış hak durumunun yeni hukuksal uyuşmazlıklara sebebiyet vereceği açıktır. Ülkemizde 14 Meslek Yüksekokulu, 17 Lisans Programı, 3 Yüksek Lisans Programında turist rehberliği eğitimi verilmektedir. Şayet kısa süreli kurs ve seminer programlarıyla rehberlik mesleğinin icra edilebileceği değerlendiriliyorsa üniversitelerde bulunan bu programların kapatılması ve mevcut öğrenim gören öğrencilerin başka programlara nakledilmesi gerekmektedir. Düşük faizli kredi Komşu ülkelerde yaşanan siyasi belirsizlikler sonucu ülkemize seyahat eden kişi sayısında oluşan azalma göz önüne alınarak 289 No’lu tebliğin yürürlüğünün durdurulmasını ve rehberlerin çalışma koşulları göz önüne alınarak Maliye Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile TUREB’in oluşturacağı bir komisyonun vergilendirme usul ve esaslarını hazırlamasını, kamu kurum ve kuruluşlarının yaptığı her türlü tur faaliyetinde, rehber kullanımının gerekli olduğunun hatırlatılmasını ve bu konuda genelgeler yoluyla kamu kurum ve kuruluşlarının bilgilendirilmesini, Halk Bankası, Ziraat Bankası veya Vakıflar Bankası tarafından rehberlerin düşük faizli kredi imkanlarından faydalandırılmasını; kaçak acentecilik ve kaçak rehberlik faaliyetlerine karşı TUREB ve Bakanlık tarafından yapılan denetimlerde İl Kültür ve Turizm Müdürlüklerinin yeterli sayıda temsilci sağlanmasını, acil olarak talep ediyoruz.”



HABER

Avrupa’ya Kemer’i hatırlatmalıyız Bu sene Avrupa pazarının Kemer için tekrar önem kazandığını söyleyen Volkan Yorulmaz, “Kemer Belediyesi, KETOB ve KETAV olarak Avrupa pazarı ile ilgili olarak bir start vermiştik. Avrupa pazarında PR çalışmalarının yanında fuarlara katıldık. Kemer olarak Almanya’da 12 tane fuara katıldık. Bunun dışında oteller de bireysel olarak Kemer Belediyesi’nin desteği ile Avrupa ve özellikle Almanya’da bir tanıtım atağına geçildi” dedi.

Otellerimiz gazeteci, müzisyen, oyuncu gibi Avrupa pazarının dikkatini çekecek misafirler ağırlıyorlarsa bize haber vermelerini istiyoruz. Bu önemli konukların Kemer’e gelerek tatil yaptığını PR çalışması ile duyurmalıyız. Bu PR çalışmaları, Kemer’in imajı ve Kemer’de tatil yapılabilir olduğunu göstermek için iyi bir silahtır. Bu çalışmalar algıyı değiştirir ve imajımızı yumuşatır” şeklinde konuştu.

“PR çalışmaları algıyı değiştirir” PR çalışmalarının önemine dikkat çeken Volkan Yorulmaz, “Avrupa’nın ilgisini çekecek PR çalışmaları yapmalıyız. Bu nedenle otelcilerden gelecek doğru bilgi ve informasyonlara ihtiyacımız var. Otellerin yaptığı önemli çalışmalardan haberdar olmamız lazım.

“Avrupa pazarını kazanabiliriz” “Avrupa pazarı gerçeğini yok sayamayız” diye konuşan Yorulmaz, açıklamalarına şöyle devam etti: “Kemer’in bugün içine düştüğü durum da Avrupa pazarını yok saymaktan ileri gelmektedir. Yıllar önce o günün gerçeklerine bakarsak Rusya pazarı ile çalışmak daha

94

Avrupa pazarı ile ilgili olarak Tourism Today’e açıklamalarda bulunan Kemer Tanıtım Vakfı (KETAV) Başkanı Volkan Yorulmaz, Rusya pazarındaki durum nedeniyle Avrupa pazarının Kemer için tekrar önem kazandığını dile getirdi. Yorulmaz, “Avrupa’da insanlara Kemer’i tekrar hatırlatmamız lazım” dedi.

avantajlıydı ama günü kurtarmak yerine uzun soluklu çalışmak istiyorsak Avrupa’yı yok görmememiz lazım. Avrupa pazarını yıllar önce Lara, Belek, Alanya ve Side bölgelerine kaptırmıştık. Kemer, Avrupa pazarını tekrar kazanabilir. Bu bir süreç. Kemer’deki ürün çeşitliliği birçok turizm merkezinden fazla. Bunları doğru anlatıp doğru mecralarda gösterirsek Avrupa’nın ilgisini tekrar Kemer’e çekebiliriz. İnsanlara Kemer’i tekrar hatırlatmamız lazım. Bunu yapabilirsek bugünden yarına olmasa da uzun süreli bir projeksiyonda Avrupa pazarı Kemer için çok hızlı büyüyecektir. Artık insanlar yeni destinasyonlar arıyorlar. Kemer, Avrupa pazarı için yeni bir destinasyondur. Yeni jenerasyon Kemer’i bilmiyor. Bu kitleye Kemer’i doğru bir şekilde anlatıp tanıtmalıyız.”



RÖPORTAJ

Hazırlayan: Tuncay Sevin

Ercan Çek Beklenenden daha kötü bir sezon olacak Sirene Belek Hotel Genel Müdürü Ercan Çek, Tourism Today’in sorularını yanıtladı. Turist sayısının düşmesinin yanında fiyatların ve gecelemelerin de düştüğünü söyleyen deneyimli turizmci “Bu süreç 2-3 yıl devam ederse Türk turizmi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalır” dedi. 2016 yılının ilk çeyreği ile ilgili istatistikler açıklandı. Yüksek sezonda turizmcileri neler bekliyor? Beklenenden daha kötü bir sezon olacağını düşünüyorum. İlk çeyrekteki düşüş ortada. Bu dönemde cirolar ve sayılar azdı. Asıl pastanın büyük olduğu tarihlere geliyoruz. Milyon dolarları kazandığımız, istihdamın büyük olduğu dönem yaz dönemi. Bu sene yaz döneminde bunları yaşayamayacağız. Bütün turizm profesyonelleri “Bende yüzde 30 azalma var”, tur operatörleri “Yüzde 40 düşüyor” diyor ama bunun yansıması turist sayısı ile olmuyor. Sabit giderleri karşılayacak bir doluluk olması lazım. Maliyetleri karşılayacak doluluklardan üzerine koyacağımız doluluklar ile de para kazanıyorsunuz. Bu sene fiyatlar düştüğü gibi geceleme de azalıyor. 96


İç pazar ve Ortadoğu pazarı Rusya’daki açığı hangi oranda kapatır? İç pazarda yüzde 100 artış var deniyor ama iç pazarın geceleme oranı 3-4 gündür. Ortadoğu pazarının da geceleme ortalaması aynı. Bizim kaybettiğimiz 3.5 milyon Rus turistin geceleme ortalaması ise 11 gece. Yani Rusya’dan kaybettiğimiz 3.5 milyon kişinin gecelemesini ne Ortadoğu ne de iç pazar yerine koyamaz. Ayrıca ekstra harcamalar açısından Ruslar daha çok para harcıyor. Antalya bölgesine üst düzey otellerimize bu kadar villa yapıldıysa bunun etkeni Rusya ve Kazakistan’dır. Kazakistan’da da ekonomik durum çok iyi değil. Bu sıkıntılar ne zaman çözülür ne zaman toparlanır kimseden de bir öngörü göremiyorum, duyamıyorum. 2016 yılı için otellerimizin ve turizmcilerimizin aldığı bir önlem veya B planı var mı? Tabi herkes iyi niyetli bir şekilde çalışmalarını yürütüyor. Herkes şöyle bir çaba içine girdi; Bu sene çok sayıda fuara katıldık. Kimisi bunu eleştiriyor ama bence olumlu. Ne kadar insana bir şeyler anlatıyorsa o kadar iyidir. Bu anlamda fuarlara katılmak bence çok çok iyi bir durum. Diğer önlem ise maliyet düşürecek önlemler oldu. Personeli işe almıyoruz, yapacağımız yatırı da öteliyoruz. Bunların hepsi “Ecrimisil’de destek oluyorum” deyip parasını sonra istemesi gibi bir durum. Silebileceğimiz bir yatırımımız ve önlem planımız yok. Bunu devletten bile görmüyoruz. Bu kadar kısa sürede ne yapılabilir. Farklı pazar arayışları ne kadar çözüm sunacak? Bu kadar kısa sürede hiçbir pazar canlandırılamaz. Dediğim gibi geceleme ile baktığınız zaman 3,5 - 4 milyon kayıp turist için alternatif pazarlarda 7 milyon turist bulmamız gerekiyor. Maalesef bunu karşılayacak bir pazar yok. Almanya’da bile yüzde 30-40 azalma var. Bundan sonraki süreci izleyip göreceğiz. Tur operatörleri ve acenteler, satışların son dakikaya yoğunlaşacağını söylüyor. Bu ne kadar doğru? Tur operatörleri Türkiye’den para kazanıyor. Karlılıklarının düşmemesi için bizi satmak zorundalar. Bakın, otel, acente ve misafir olarak üç ayak var. Otel otelinin satılmasını istiyor, acente satıp para kazanmak istiyor ancak misafir ekonomik ve güvenlik kaygısı içinde. Misafirlerin karar aşamasında ne acenteci ne de biz otelciler olarak etki edebiliriz. Bizler biraz fiyatlara dokunuyoruz ama bunlar çözüm değil. Oteller ve acenteler satıp para kazanmak istiyor. Acentelerin son dakika satışları olacak açıklaması bence bir dilektir. Kontratların yapılmaya başladığı şu dönemde 2017 yılı için fiyat uyarıları da yapılmaya başladı. 2017 fiyatları daha da düşer mi? Tur operatörleri kontratlarda 2016 yılını kullanmaya başladı.

Zarar etmemek ve gelen misafirleri mutlu etmemek için gereken önlemleri aldık.

Bununla ilgili toplantı yapan büyük firmalar var. Zaten aksiyon denen bir şey var. Zamanı gelince o kullanılıyor zaten. 2017 kontratları 2016-2015 fiyatları ile aynı kondisyonlarla imzalanır. 2016’daki süreç ilerleyen yıllarda devam ederse bizi nasıl bir sonuç bekliyor? Bu tamamen tahmin edilemeyecek bir olay. Bununla ilgili planlarımızı tabi ki yapmalıyız. Ancak bu süreç 2-3 yıl devam ederse Türk turizmi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalır. Pazar arayışları içindeyiz. Başka kapılar açmaya çalışıyoruz. Bunlar kısa vadede mümkün mü? Tabi ki mümkün değil ama bekleme sürecine geçeriz. Turizm kendini dinlenmeye alır. Alıştığımız lüksü bir kenara bırakırız ve tekrar toparlanmamız zaman alır. Bu, 2-3 yıl sürmesini istemediğimiz bir durum. Sirene Belek Hotel 2016 yılında neler yapacak? Otelinizden nasıl bir performans bekliyorsunuz? Biz bu sene ayakta kalacağız. Geçen senenin rakamlarını korumak hayalci olur. Geçen sene krizlerle karşı karşıya kalsak da iyi bir sezon geçirdik. Bu sezonu misafire, yatırımcıya ve personele yansıtmadan çözmek istiyoruz. Büyük paralar kazanmak için bir beklentimiz yok. Zarar etmemek ve gelen misafirleri mutsuz etmemek için gereken önlemleri aldık ve bunları hayata geçiriyoruz. 97


HABER

James Bond ile

turlar başladı

Adana başta olmak üzere Türkiye’nin değişik yörelerindeki seyahat acenteleri gözlerini “James Bond” filminin önceki serisi “Skyfall”un aksiyon sahnelerinin çekildiği, 1912 yılında Almanlar tarafından yaptırılan 99 metre yüksekliğindeki Varda Köprüsü’nün de bulunduğu Karaisalı’ya çevirdi. Büyük ilgi görüyor TÜRSAB’a bağlı seyahat acenteleri, Varda Köprüsü’nün yanı sıra Kapıkaya Kanyonu’nun da bulunduğu Karaisalı’yı da destinasyon olarak değerlendirmeye başlamalarının ardından günübirlik turlar da düzenlemeye başladılar. Özellikle, Skyfall filminde James Bond’u canlandıran Daniel Craig’in düştüğü sahnenin çekildiği Varda Köprüsü, çok sayıda ziyaretçinin uğradığı mekan haline geldi.

98

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Adana Bölgesel Yürütme Kurulu (BYK), Adana Bölgesel Turist Rehberleri Odası (ADRO) ve kentteki diğer turizm sektörü temsilcilerinin “Karaisalı Destinasyonu” oluşturma çabaları meyvelerini vermeye başladı. “James Bond” filminin en iddialı serilerinden “Skyfall”un aksiyon sahnelerinin çekildiği Adana’nın Karaisalı ilçesine acenteler turlar düzenlemeye başladı.

Çalışmalar sonuç verdi ADRO Başkanı İsa Akdağ, Adana ve çevresinde gezilecek ve görülecek değişik doğa harikası yerlerin bulunduğunu ve bunlardan birinin de Karaisalı ilçesi olduğunu söyledi. Kapıkaya Kanyonu ve Varda Köprüsü’nün bulunduğu Karaisalı’ya acentelerin günübirlik turlar düzenlemelerinin sevindirici olduğunu belirten Akdağ, “Bir süredir sektör temsilcileri ile konu üzerinde yoğun bir şekilde çalışmalar yapıyorduk. Günübirlik turların düzenlenmeye başlamasıyla meyvelerini almaya başladık. Karaisalı artık turizm merkezi oldu. Doğa harikası Karaisalı’yı dünyanın gündemine taşımakta kararlıyız” dedi. Akdağ, vatandaşların acentelere giderek satın alacakları günübirlik turla Karaisalı’daki doğa harikası yerleri gezebileceklerini bildirdi.



HABER

Ünlü sanatçı, fanları ile Kemer’i tercih etti Orta Avrupa’da büyük bir hayran kitlesine sahip olan Avusturyalı ünlü folk müzik sanatçısı Hansi Hinterseer, 20 ülkeden yaklaşık 600 hayranı ile Kemer’de buluştu. Bir hafta boyunca Sherwood Club Kemer’de çeşitli organizasyonlara katılan yaklaşık 600 Avrupalı turist mutlu bir şekilde ülkelerine geri döndü. Türkiye-Rusya arasında yaşanan gelişmeler sonrasında Rusya pazarında büyük bir kayıp yaşayan Kemer, rotasını tekrar Avrupalı turiste döndürmüştü. Avrupa pazarından aldığı payı arttırmak isteyen Kemer otelleri farklı çalışmalar içine girmişti. Yıllar önce Avrupalı turistlerin en önemli tatil destinasyonlarından biri olan ve daha sonra ise Rusların tatil mekanı haline gelen Kemer, tekrar Avrupalı turistin tercihi olmaya başladı. Kemer’de buluştu Kemer’de yer alan Sherwood Club Kemer de yaptığı çalışmalar ile Avrupalı turistlerin dikkatini çekti. Bu çalışmalar kapsamında her sene dünyanın farklı noktalarında, hayranları ile birlikte tatil yapan Avusturalyalı ünlü folk müzik sanatçısı Hansi Hinterseer, bu sene yaklaşık 600 hayranı ile Kemer’i tercih etti. Hinterseer ve 20 ülkeden gelen hayranları Sherwood Club Kemer’de bir hafta boyunca tatil yaptı. Bir hafta boyunca Sherwood Club Kemer’de tatil yapan Avrupalı turistler, hayranı oldukları Hinterseer’in verdiği konser sonrasında ülkelerine geri döndü. Özgür Bayrak: “Kemer’e katkı sağlayacak” Konu hakkında bir açıklama yapan Sherwood Club Kemer Genel Müdürü Özgür Bayrak, ünlü sanatçı Hansi Hinterseer ve hayranlarının ülkelerine mutlu döndüğünü söyledi. Bayrak açıklamalarına şöyle devam etti: “Kemer’in Avrupalı turisti geri kazanması konusunda önemli bir misafir kitlesini ağırladık. Bu organizasyon çerçevesinde 20 farklı ülkeden yaklaşık 600 Avrupalı turist ağırladık. 100

Misafirlerimiz çok mutlu bir şekilde ülkelerine döndü. Sorunsuz bir şekilde tatillerini geçirip ülkelerine dönen Avrupalı turistler ilerleyen dönemlerde Sherwood Club Kemer ve Kemer turizmine büyük katkı sağlayacaktır. Sherwood Club Kemer olarak misafirlerimizin sorunsuz bir tatil geçirmeleri için büyük çaba harcadık. Ağırladığımız ve ülkelerine mutlu gönderdiğimiz her Avrupalı turist bize kazanç olarak dönecektir.”



PROFESYONELLER

Mustafa Cevizci Ofton Turizm Grubu’nda Mustafa Cevizci, Ofton Turizm Grubu’na ait DoubleTree by Hilton Istanbul-Piyalepaşa, The Elysium Istanbul MGallery by Sofitel veibis Styles Taksim’den sorumlu İstanbul Bölge Genel Müdürü olarak görevine atandı. Evli ve 1 çocuk babası olan Mustafa Cevizci, Boğaziçi Üniversitesi Turizm ve Otel Yöneticiliği Bölümü’nün ardından Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun olduktan sonra 28 yıllık kariyerine 1988 yılında İstanbul Hilton Oteli’nde başlamıştı.

Zeynep İncekara Jumeirah Bodrum Palace’ta

Jumeirah Bodrum Palace’ın Genel Müdür pozisyonuna Zeynep İncekara atandı. Kariyerine Sidney Hilton’da başlayan İncekara 1987-1989 yılları arasında yine Avustralya’da Hayman Island ve 1990-1995 yılları arasında İstanbul’da The Çırağan Palace Hotel Kempinski’de yönetici olarak çalıştı.

Christian Hirt

Raffles İstanbul Zorlu Center’da Raffles Istanbul Zorlu Center kadrosuna, Christian Hirt, Genel Müdür olarak katıldı. Hirt, “Raffles gibi efsanevi bir marka için çalışmak üzere yeniden İstanbul’a gelmekten çok mutluyum. Lüks alanındaki uluslararası deneyimimi, misafir memnuniyeti ve hizmet kalitesi konusundaki tutkumu Raffles İstanbul’a getirmiş olmak büyük bir keyif. Böylesine önemli, dinamik ve heyecan verici bir şehirde, bu çok özel otelin gelecek başarılarının parçası olmak için şimdiden sabırsızlanıyorum” dedi.

Yaşar Sunal

Rıfat Orhan Koral,

Deneyimli turizmci Yaşar Sunal, Türk

Euphoria Oteller Grubu’nun Genel

futbolunun önemli takımlarından

Koordinatörlük görevine Rıfat Orhan Koral

Fenerbahçe’ye transfer oldu. Yaşar

getirildi. Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi

Sunal, yaptığı açıklamada “Fenerbahçe

mezunu olan Koral, profesyonel iş yaşantısına

Konukevi – Kadıköy, Fenerbahçe Topuk

1983 yılında başladı. Yurtiçindeki ve yurt

Yaylası Resort & Sport – Düzce, Fenerbahçe

dışında değişik pozisyonlarda görev alan Koral,

Hotel & Banquet & Sport - İncek / Ankara,

2002›de Kayseri Hilton Otel›in Genel Müdürü

Fenerbahçe Todori Restaurant – Kalamış,

oldu. Koral daha sonra kariyerini Maçakızı,

benim sorumluluğumda olan tesisler” dedi.

Sunrise Park ve Dedeman Antalya otellerinde

Fenerbahçe’ye transfer oldu

Euphoria Otelleri’nde

aynı pozisyonda sürdürmüştü.

102


PROFESYONELLER

Cem Bora Sevim Rixos Konya’da

Cem Bora Sevim, Rixos Konya’ya yeniden Genel Müdür olarak atandı.Cem Bora Sevim, sektörün önemli firma ve gruplarında Ramada Plaza Antalya Genel Müdürlüğü, Corendon Grup Yatırım ve İş Geliştirme- Direktörlüğü gibi farklı yöneticilik pozisyonlarında görev yaptı.

Ferah Diba Yağan’a Hilton Worldwide’da yeni görev Ferah Diba Yağan, Hilton Worldwide İstanbul Bölge Otelleri Kurumsal Satış, Acentalar Satış, Devlet İşleri ve Diplomatik Satış ve Uluslararası MICE Direktörlüğü’ne getirildi. Yağan, daha önce Kurumsal Satış, Devlet Işleri ve Diplomatik İlişkiler Direktör Yardımcısı olarak görev almıştı.

Atakan Altuğ BW Plus The President’ın Genel Müdürü oldu Atakan Altuğ, Mart 2016 tarihi itibariyle BW Plus The President Hotel’in Genel Müdürü görevine atandı. Üniversite eğitimin ardından, Londra’da pazarlama üzerine eğitim alan Altuğ, Londra’da

Guenter H. Gebhard

Plus The President Hotel ve BW Citadel

Mandarin Oriental Bodrum’da

Gürkan Akbay

Hotel’de çalışma hayatına başladı.

Mandarin Oriental, Bodrum’un yeni Genel

Elite World Oteller Zinciri’nin Van’da

Sırasıyla, Satış Temsilcisi, Event Müdürü

Müdürü’nün Guenter Gebhard olduğu

hizmete açtığı Elite World Van Otel’de

ve Operasyon Müdürü görevlerini

duyuruldu. Uluslararası lüks otelcilik

Genel Müdürlük görevini sürdüren Gürkan

üstlendi.

sektöründe 20 yılı aşkın yöneticilik

Akbay, zincirin Taksim’de yer alan oteli

deneyimine sahip olan Gebhard, daha önce

Elite World İstanbul Otel’e Genel Müdür

Fas’ta Mazagan Beach & Golf Resort ve

olarak atandı. Turizm sektöründe 31 yıldır

Bangkok’ta St. Regis gibi otellerde üst düzey

görev alan Gürkan Akbay, Kervansaray

pozisyonlarda bulundu.

Otel, Dedeman Büyük Anadolu Otel ve İlci

çeşitli otel ve event firmalarında çalıştı. İstanbul’a dönüş yaptıktan sonra, BW

Elite World İstanbul’da

Otel gibi Türkiye’nin çeşitli bölgelerindeki otellerde Genel Müdür olarak çalıştı.

103


PROFESYONELLER

Hamit Topaloğlu Afyon Akrones Hotel’de Akrones Thermal&Spa Convention Sport Hotel’in Genel Müdürlük görevine Hamit Topaloğlu getirildi. Topaloğlu, daha önce Hilton İzmir, Adana HiltonSa, Sheraton Çeşme, Hilton Kayseri, Rixos Grand Ankara, Rixos Quba Azerbeycan ve Dedeman İstanbul ve Park Dedeman Levent’te görev almıştı.

Ayşe Erişen Turizm Medya Grubu’nda 2007 yılında kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün buluşma ve referans noktası olmak hedefiyle faaliyetlerine başlayan Turizm Medya Grubu’nun Genel Müdür pozisyonuna Şubat 2016 itibarıyla Ayşe Erişen atandı.

Ebru Sargındağ Elite World Van’da Elite World Van Otel’in yeni Genel Müdürü Ebru Sargındağ oldu. Sargındağ, 1996 yılında BW Sümengen Hotel Genel Müdürü olarak görev aldı. Ardından Dalaman Clup Thermemaris SPA & Resort’ün açılış Genel Müdürü olan Ebru Sargındağ, Bera Hotel

Deniz Demir

Hotel ve Wonasis Resort&Aqua Hotel’de

Selçuk Otel’de

Göksel Demirel

görev aldı.

Eskişehir Abacı Konak Otel Genel

Göksel Demirel, Göynük’teki Diamonds Club

Müdürlüğünden ayrılan Deniz Demir,

Kemer’in yeni Genel Müdürü oldu. Akdeniz

Konya’da, Konya Selçuk Otel Mevlana

Bölgesi’nin çeşitli otellerinde Genel Müdürlük

ve Konya Selçuk Otel Şems’in Genel

yapan Demirel, Kemer bölgesine yabancı

Müdürlüğü’ne getirildi. Deniz Demir, Anemon

olduğunu ancak bu bölgede yabancılık

Otellerinin İzmir, Konya, Malatya, Adana ve

çekmeyeceğine inandığını belirterek “Sezona

son olarak Ankara Anemon Otel’de Genel

iyi başladık” diye konuştu.

ve Zürich Hotel, Diyarbakır Green Park, Azerbaycan Duzdağı Hotel, Royal Sebaste

Müdürlük yaptıktan sonra Eskişehir’deki Abacı Konak Otel’in Genel Müdürlüğünü yapıyordu.

104

Diamonds Club Kemer’de



HABER

Ennpati Hotel Amenities Hedefi; fark yaratmak Zorlayıcı değil esnek

Ennpati Hotel Amenities, Türkiye turizminin en önemli merkezlerinden Antalya’da, dünyaya açılma hedefleri ile yola çıktı. Tek kullanımlık kozmetik ve buklet malzemeleri üzerine uluslararası bir marka olma yolunda ilerleyen firma, hedefine emin adımlarla ulaşacak. Ennpati Hotel Amenities şirket müdürü Sezgin Taşçı sektördeki hedefleri ve bu hedefler doğrultusunda çizilen rotalar üzerine konuştuk. Taşçı, Ennpati Hotel Amenities’in genel şirket politikası, hedefleri ve prensipleri hakkında bilgiler verdi. Hedef büyük Öncelikle Türkiye’de sonra da yurt dışında Ennpati‘yi bir marka olarak yaratmak, yerleştirmek istediklerini söyleyen Taşçı, “Türkiye ve yurt dışı pazarda girişimci ve yaratıcı yanımızı ortaya çıkararak yer almayı hedefliyoruz” dedi. Ürün ve hizmette kalite Sezgin Taşçı, Ennpati’nin yeniliklere ve gelişmelere açık bir firma olduğunu belirtti. Taşçı, “Ennpati, araştırmageliştirmeye yatırım yapar. Bu özelliğimizi hep diri tutmaya çalışıyoruz. Ürün ve hizmette kaliteyi ön planda tutarız. Müşteri odaklı olmak, gelişmeleri takip etmek, piyasanın talep ve beklentilerini tespit ederek, stratejiyi yönlendirmek hedefimize bizi hızla yaklaştırıyor. Eğitime önem veriyoruz, öğrenmeye ihtiyacımız var. Ennpati olarak; öncelikli prensibimiz ürün kalitemizi en yüksek seviyede tutmaktır. Müşterilerimizin bu sektördeki hayallerini ve beklentilerini gerçekleştirmek ve verdiğimiz sözleri zamanında yerine getirmek ise en büyük hedefimizdir” şeklinde konuştu. Her bütçeye göre üretim Her otel bütçesine karşılık gelecek ürünlerinin bulunduğunu ifade eden Taşçı, pazar hedeflerindeki otellerin farklı bütçelerine göre, hizmet verecek şekilde ürünlerinin bulunduğunu söyledi. 106

Taşçı açıklamalarına şöyle devam etti: “Zaten pazarda var olabilmek için her bütçeye göre üretim yapmak, bu alt yapıyı hazırlamak zorundasınız. Yelpazemiz oldukça geniş. Müşterilerimize kulak veriyoruz. Onların istek ve arzuları, kendi deneyimlerimiz ile bütünleştirerek üretim çarkımızın içinde buluşuyor.”

“Üretimden pazarlamaya kadar tüm ağı kendi bünyenizde yönetmenin kolaylığı müşterilerimize daha hızlı cevap verebilmek, müşterinin aradığı ürünleri kolayca bulabilmesini temin etmek büyük bir avantaj” diye konuşan Taşçı, “Üretim pazarlama ilişkisi ne kadar birbirine yakın olursa işler o kadar iyi işliyor. Her zaman 1-0 önde başlıyoruz. Üretim planlarını müşterilerin istekleri doğrultusunda revize ederek çalışmayı yönlendiriyoruz. Müşteriyi ‘elde bu var, bunu alacaksın’ gibi zorlayıcı değil, esnek ve ürün çeşitliliği ile satışın avantajlarını yaşıyoruz” dedi.



SPA

Dünyada öne çıkan 5 masaj Her geçen gün önemini artırıp, adeta mekanik bir tedavi yöntemi olarak gösterilen masaj; oteller, spa merkezleri, tatil köyleri, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleri gibi birçok alanda uygulanabilmektedir. Günümüz insanının gerek fizyolojik, gerekse ruhsal sorunlarına yönelik yapılan popüler masajlar arasında ise Bitkisel Kompres Masajı, Aromatik Taş Masajı, İsveç Masajı, Aromatik Masaj ve Bali Masajı yer almaktadır. Bitkisel Kompres Masajı Geleneksel şifalı ot terapisi, kilit bölgelerdeki kas gerilimini ve sertleşmeyi gevşetmek için uygulanmaktadır. Bu iyileştirme seansı, çeşitli terapi otları & baharatları içeren sıcak şifalı ot kompresinin uygulanmasıyla başlar ve özel olarak seçilmiş şifalı ot yağlarıyla yapılan eksiksiz vücut masajıyla da devam eder. Aromatik Taş Masajı Pürüzsüz volkanik taşlardan gelen ve derinlemesine ısı terapisini kullanan bu lüks masaj, kas dokularına yerleşen gerilimi azaltmak için saf yağlarla sıcaklığı birleştirmektedir. Bu antik taşların kilit enerji merkezlerine yerleştirilmesi ise ruhunuzu dengeleyerek sizi mükemmel bir rahatlamaya götürmektedir. İsveç Masajı Bu masaj türü, 1812 yılında İsveçli doktor Per Henrik Ling tarafından geliştirilen bir tekniğe dayanmaktadır. Vücudun bütününe yapılan bu teknikler sayesinde sinir sistemi uyarılarak, toksinlerin atılması kolaylaşır. Aromatik Masaj Akupuntur tekniklerinin kombinasyonunda kullanılan bu sakinleştirici ve dinlendirici masaj, kullanılan doğal yağlarda bulunan iyileştirici maddelerin cildinize nüfus etmesine 108

ve size rahatlama ve gevşeme hissi vermesine imkan sağlamaktadır. Bali masajı Değişmeyen geleneklerden etkilenen Bali masajı terapisinde terapist, gerilimi azaltmak, kan akışını artırmak ve kaslarınıza rahatlatıcı dalgalar göndermek için avuç basıncı ve çekme tekniklerini kullanmak suretiyle rahatlamanızı sağlamaktadır.


Saf Lavanta Terapisi ile SPA keyfi Masaj ve bakımla dolu bir SPA gününe kim hayır diyebilir ki… Eğer siz de rahatlık ve huzuru seçmeye kararlıysanız Le Chateau Du Bois, SPA uygulamalarına özel yüzde yüz doğal ve organik lavantalı ürünleriyle sizi huzur ve dinginliğin diyarına taşıyor. Saf Lavantalı Gerginleştirici Masaj Yağı; Epidermisin üst yüzeyinde meydana gelmiş sarkma ve gevşemeleri gerginleştirmeyi sağlıyor. Bu gücünü ise içindeki siyah çayın yağ oranını düşürmesinden alıyor. Vücuttaki ödemin atılmasına yardımcı olan organik çoban püskülü ise dolaşımı hızlandırıcı ve terlemeyi destekleyici etkisiyle yardımcı oluyor. Cilt yüzeyini gerginleştirerek selülitli görünüm ve kalçaların pürüzsüz bir dokuya kavuşmasını destekliyor. Hamilelik döneminde nazik masaj hareketleriyle ihtiyaç duyulan bölgelere uygulamak, çatlak oluşumunu önlemeye ve hamilelik sonrasında ise sarkmaları toparlamaya yardımcı oluyor. Yoğun bir şekilde nemlendirerek cildin elastikiyetini kazanmasını destekliyor.

Atelier Rebul ile tazeliği yaşayın

Regnum Carya’ya The Hygienic Gym sertifikası Regnum Carya & SPA Resort, Türkiye’de The Hygienic Room ve The Hygienic Gym / SPA sertifikalarını alan ilk otel oldu. Turizm sektörüne hijyen alanında kusursuz ürün ve hizmetler sunan Sealed Air, uluslararası bağımsız stratejik iş birimi Diversey Consulting ile geliştirdiği programlarla da işletmelerin hijyen standartlarını belgeliyor. Diversey Consulting’in Türkiye’de ilk defa hayata geçirdiği The Hygienic Room ve The Hygienic Gym / SPA programlarını uygulayan ve sertifika alan ilk otel Regnum Carya Golf & SPA Resort oldu. Konaklama sektörünün odak noktalarından biri olan hijyen konusu, Diversey Consulting’in geliştirdiği sertifika programlarıyla standarda kavuşuyor. The Hygienic Room ve The Hygienic Gym/SPA programları ile sektörün hijyen standartlarını yükselten Diversey Consulting, işletmelern misafirleri nezdindeki güvenini de sağlamlaştırıyor.

Atelier Rebul, My SPA Koleksiyonu’ndaki seçkin ürünleri, zengin ve aktif içerikleriyle kendinizi yenilenmiş hissetmeniz için özel olarak tasarladı. Paraben içermeyen ve özenle hazırlanan formülleri ile kişiye özel çözümler sunan koleksiyon, kendinizi iyi hissetmenizi sağlayacak pek çok ürün çeşidini de beraberinde sunuyor.

17 milyon TL’lik hamam 16. yüzyılda Osmanlı baş mimarı tarafından inşa edilen ve Zeuxippus’un antik hamamlarının ve Zeus tapınaklarının bulunduğu yer olan Sultanahmet Camii ile Ayasofya arasında yer alan Ayasofya Hürrem Sultan Hamamı, sadece beden ve zihin için bir mabet değil, aynı zamanda gözler içinde bir şölen niteliğindedir. 17 Milyon TL yatırımla 2008 – 2010 yılları arasında restore edilen Türk Hamamı, İstanbul’da otantik ve lüks bir hamam tecrübesi için harika bir yer. En zarif mermerlerle kaplanmış olan hamam, 160 tane altın kaplama tas bulunan 1300 m2’lik bir alana sahip. Misafirler köpüklü bir banyodan sonra nemlendirici kil maskesi ve aroma terapi masajını takiben, kese eldiven yardımıyla geleneksel vücut peelingi yaptırmalarının yanında refleksoloji ve sırt masajı içeren bireysel masaj terapileri ile ritüellerinin tadını çıkarıyor.

Yazı Talise SPA’da karşılayın Bodrum’un çarpıcı güzelliğini yansıtan Jumeirah Bodrum Palace, Talise SPA ve Wellnes Merkezi’yle konuklarına benzersiz bir SPA deneyimi yaşatıyor. Terapileri ve bakımların yer aldığı geniş SPA menüsü ile Talise SPA ve Wellnes Merkezi misafirlerine dinlenmiş bir beden ve tazelenmiş bir ruha sahip olmanın anahtarını sunuyor. Profesyonel terapistlerin bulunduğu özel SPA merkezinde, konukların tercihine göre dinlendirici, uyandırıcı ve canlandırıcı özellikte bakım ve masajlar uygulanıyor. Açık ve kapalı havuzları, hydro masaj odaları, sauna, buhar odası, buz fiskiyesi, güzellik salonu, kuaför, 2 dinlenme odası, Talise Fitness Merkezi ve stüdyosunun da bulunduğu Talise SPA ve Wellnes Merkezi 10 özel bakım odasından meydana geliyor. 109


GASTRONOMİ

Chaine des Rotisseurs üyeleri Asmani Restaurant’ta Gastronomi sanatı ve servisinin gelişmesini amaçlayan Paris merkezli 800 yıllık Chaine Des Rotisseurs Antalya üyeleri Nisan ayı gala yemeği için Akra Barut Otel Asmani Restaurant’ta buluştu. Yemeğe katılan Antalyalı gurmeler yemek yemeyi keyfe dönüştüren gecede mutfak ekibinin özenle hazırlayıp, servis ekibinin titizlikle servis ettiği özel menüdeki lezzetleri tattılar. Akra Barut Otel Asmani Restaurant’ta, Türkiye Chaine des Rotisseurs Yönetim Kurulu Üyesi Jeff Hakko, Tavit Köletavitoğlu ve dernek üyeleri 49 gurmenin eşleri ile katıldığı organizasyonda, menüdeki her bir lezzet, tüm konuklara aynı anda servis edildi. 7 ayrı lezzetin 7 ayrı şarap ile eşleştirildiği gecede yemek öncesinde şeflerin hazırladıkları menünün de kısa bir tanıtımı yapıldı. Tanıtımın ardından Chaine Des Rotisseurs Antalya Derneği Başkanı Nihat Tümkaya ve dernek üyeleri konuklarla birlikte kadeh kaldırarak yemeği başlattı. Chainedes Rotisseurs Antalya Bölge Başkanı M.Nihat Tümkaya ve Chaine Des Rotisseurs Türkiye Yönetim Kurulu üyesi Jeff Hakko Akra Barut Otel Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Polat ‘a bu çok özel davete yaptıkları ev sahipliği için Chaine des Rotisseurs Antalya Yönetimi olarak teşekkür etti. Tümkaya ve dernek yönetim kurulu üyeleri, organizasyon öncesi ve süresince büyük bir özveri ve dayanışma örneği sergileyen ASMANİ Restaurant yönetiminde Executive Chef Abdullah Alparslan ve ekibine, Restoran Müdürü Uğur Ercan›a, Servis Müdürü Timuçin Hindioğlu ve ekibine hazırlık ve sunumları için teşekkür edip plaket sundu. 110


Gastronomi turizmine Oba Makarna desteği Oba makarna sektörel liderliğini sürdürmenin yanı sıra sosyal kültürel, sanatsal ve sportif alanlardaki sosyal sorumluluk projelerine desteğiyle de adını sık sık duyuruyor. Son olarak Gaziantep Üniversitesi tarafından organize edilen ve Gaziantep gastronomi turizminin geliştirilmesini hedefleyen 2. Geleneksel Beynelmilel Gaziantep Yemekleri Yarışmasına destek veren Oba makarna’ya Gaziantep Üniversitesi tarafından teşekkür plaketi verildi. Plaket GAÜN Rektörü Prof. Dr. Yavuz Coşkun tarafından Oba Makarna Kurumsal İletişim Direktörü İpek Cıncıkcı’ya verildi. Yarışmada jüri üyesi olarak görev de yapan Cıncıkcı kurum olarak gastronomi turizminin gelişmesi için her platformda gerekli destekleri verdiklerini belirtirken, önümüzdeki süreçlerde de destek vermeye devam edeceklerini belirtti.

Sirha İstanbul 2016 için geri sayım başladı Sirha İstanbul, 4. yılında yenilikçi içerikleri ile otelcilik ve yiyecek içecek dünyasına bir kez daha yön vermeye hazırlanıyor. Sektörün en büyük etkinliği olan Sirha İstanbul, 24-26 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde katılımcılara ve ziyaretçilere ev sahipliği yapacak. Sirha İstanbul 2016; gıda ve içecek ürünlerinden mutfak ekipmanlarına, pasta ve fırıncılık ürün ve ekipmanlarından mobilya, sofra üstü takımları, tekstil, hijyen ve teknoloji alanındaki yenilikleri kapsayan geniş yelpazesiyle 450 katılımcı ve marka hedeflenmektedir. Otel, restoran sahiplerinden yöneticilerine, pasta şefleri, F&B müdürleri, satın alma müdürleri, barmen ve baristalara kadar 13.000’den fazla sektör profesyonelini bu yıl 24-26 Kasım 2016 tarihleri arasında İstanbul Kongre Merkezinde buluşturmayı amaçlamaktadır.

Dünya Gözünden Türk Mutfağı Kuşadası’na yerleşen yabancı uyruklular arasında düzenlenen “Dünya Gözünden Türk Mutfağı” adlı yemek yarışması marina tesislerinde yapıldı. Rusya, Brezilya, Belçika, Bulgaristan, Almanya, Belarus ve Malezya olmak üzere toplamda 7 ülkeden Kuşadası’nda yaşamlarını sürdüren 11 yabancı uyruklunun katıldığı yarışmada, Türk mutfağına ait yemekler yarıştı. Yemek konusunda duayen aşçıların jüri olarak katıldığı etkinlikte, tadılan yemeklerin sonucunda Brezilyalı Mirella Seven hazırlamış olduğu perde pilavı ile birinci olarak 3 günlük Samos tatili, Almanyalı Anna Vaka hünkar beğendi ile ikinci olmaya hak kazanarak Kuşadası’nda 5 yıldızlı otelde 3 günlük tatil, Bulgaristanlı Uta Şenol ise mercimek köftesi ile üçüncü olarak Kuşadası’nda lüks bir restoranda 2 kişilik yemek ödüllerine laik görüldü. Dereceye giren diğer yarışmacılar ise çeşitli ödüller kazandı.

Metro’ya coğrafi işaret tanıtımına katkı ödülü Metro Toptancı Market, Türk Patent Enstitüsü tarafından düzenlenen 5. Türk Patent Ödülleri’nde, bu yıl ilk defa verilen Coğrafi İşaret Tanıtımına En Fazla Katkı Sağlayan Firma Ödülü’nün sahibi oldu. Metro Toptancı Market, yerelliğe verdiği önem, bu ülkeden kazandığını yine bu ülkeye yatırma içgüdüsü, ticareti güçlendirmek ve yerel değerleri hak ettiği yere ulaştırmak amacıyla coğrafi işaretli ürünlere destek veriyor. Bu anlayışla çalışmalarına devam eden Metro Toptancı Market’e bir ödül de Türk Patent Enstitüsü’nden geldi. Metro’nun 3 yıldır sürdürdüğü Coğrafi İşaretli Ürünler Projesi, Türkiye’nin sınai ve mülkiyet hakları konusunda tescil belgesi vermeye yetkili tek kurumu olan Türk Patent Enstitüsü’nün bu yıl ilk defa verdiği ‘Coğrafi İşaret Tanıtımına En Fazla Katkı Sağlayan Firma Ödülü’ne layık görüldü. 111


EKİPMAN

Galeri Kristal

2016’da da farkını gösteriyor Turizm sektörünün HORECA segmentine hizmet sunan Galeri Kristal, ihtiyaç duyulan her ürünü ve hizmeti tek çatı altında karşılıyor. Yatırımcılar ve turizm profesyonelleri için oldukça fazla önemli bu ‘tam hizmet duruşu’, Galeri Kristal’in hep bir adım önde olmasını sağlıyor. Bu aynı zamanda; tercih edilirlik oranının, yükselen bir başarı grafiğiyle doğru orantıda artışını da beraberinde getiriyor. Galeri Kristal, yeni ürün çeşitleri ve memnuniyet odaklı hizmetiyle sektörel faaliyetlerini genişletti. Galeri Kristal Genel Müdürü Timur Ogan, firma olarak “hep yeni” vizyonunu belirlerken, yatırımcılarının maliyet ekonomilerini de dikkate aldıklarını belirtiyor. Ogan, üst segment ithal ürün gruplarından yerli ürünlere kadar turizm konaklama sektör yatırımcılarının konuk beklentilerini karşılayabilecek derecede geniş bir ürün karması sunduklarının altını çiziyor. İhracat hedefleri Yurt dışı faaliyetlerini de sıkı bir disiplin içinde yürüttüklerini aktaran Galeri Kristal Genel Müdürü Ogan, ihracatta da hedeflenen rakamlara ulaştıklarını bildiriyor. Ülkemiz turizminde bu sezon yaşanan sıkıntıların, geçmiş dönemlerden öngörülen stratejiler sayesinde çok daha rahat göğüslendiğinin altını çiziyor. Dış piyasanın karlılığını iç piyasada avantaja dönüştürdüklerini söyleyen Ogan, firma olarak içinde risk barındıran projelerde yer almadıklarını da hatırlatıyor. 60 yıllık geçmiş Son dönemlerde Sambonet, İngiliz porselen markası Steelite, Alman porselen markası Rosenthal ve Ultra Form ürün koleksiyonun oldukça gözde olduğunu aktaran Ogan, Villeroy Boch ile gerçekleştirilen distribütörlük 112

anlaşmasıyla da ithal ürün portföyündeki çıtanın daha da yükseldiğini belirtiyor. Timur Ogan, özellikle her sezon farklılaşmak isteyen, bunu gerçekleştirirken kaliteli ve zarif duruşundan taviz vermek istemeyen tesis yatırımcıları tarafından yoğun bir ilgi ve memnuniyetle karşılandıklarını da aktarıyor. Ve sözlerine şöyle devam ediyor: “Galeri Kristal, ticaret yapmanın ötesinde; turizmin HORECA segmentinin potansiyelleri ile ilgili yüksek bir farkındalığa sahiptir. Bugüne kadar geçen 60 yıllık geçmişte de bu farkındalık vardı, şimdi de devam ediyor. Dolayısıyla her yeni hareket, firma içindeki sıkı iletişim ağı, showroomlar arası ilişkilerin ve il takiplerinin senkronizeliği, yurt dışı ofisleri sayesinde oluşturulan başarılı ihracaat ayağı bizi güçlü bir firma yapmakta. Dolayısıyla da trendleri yakından takip eden, ürün stoğumuzla ihtiyaçlara anında cevap verebilen, tüm segmentlerdeki turizm konaklama tesis projelerinin sorumluluğunu alabilen bir yapımız var. Bu nedenle de bugün sektörel başarılarıyla tanınan ve tercih edilen ilk markalar arasındayız.”


Öztiryakiler, Ibatech 2016’da göz doldurdu Endüstriyel mutfak sektörünün ilk Ar-Ge Merkezi’ni açan Öztiryakiler, 14-17 Nisan 2016 tarihlerinde CNR Fuar Merkezi’nde 9.’su gerçekleştirilen Uluslararası Ekmek, Pasta Makineleri, Dondurma, Çikolata ve Teknolojileri Fuarı’nda (Ibatech) özellikle patisserie ürünleri ile beğeni topladı. Öztiryakiler projelendirmeden imalata, kurulumdan satış sonrası hizmete kadar her alanda çözüm ortağı olması sebebiyle Ibatech 2016’da sektör profesyonellerinin yoğun ilgisi ile karşılaştı. Svabe Dahlen markalı fırınları, hamur yoğurma makineleri, mikserleri, kaplamalı tavaları ve teşhir ürünleri ile öne çıkan firmanın en çok beğeni toplayan ürünü; hazır yemek sanayi, pastacılık sektörü, otel, tatil köyleri ve restoran mutfaklarının yeni gözdesi Öztiryakiler Konveksiyonlu Fırın oldu. Gazlı ve elektrikli olarak üretilebilen ve farklı beklentiler için şekillendirilmiş 8 ayrı modeli bulunan fırın; hızlı pişirme, verimlilik, aynı anda buharlı ve buharsız pişime özelliği ile farklı gıdaları arzu edildiği şekilde hazırlayabilme yanında hem zaman hem enerji tasarrufu sağlama gibi şeflerin birçok beklentisini bir arada bulunduruyor.

İnoksan çevreye duyarlılıkta ödün vermiyor İnoksan, mutfak profesyonellerinin ihtiyacı olan ekipmanları üst düzey teknoloji ile üretirken enerji tasarrufu ve çevreye duyarlılıktan da ödün vermiyor. İnoksan BYM’ler ile hijyenik bir yıkama sağlarken aynı zamanda tasarruf etmek mümkün. İnoksan’ın; set altı, davlumbaz tipi, koveyörlü, tırnaklı ve kazan, tencere yıkama makineleri BYM serisini oluşturuyor. Bulaşıkların çeşitliliğine göre ayarlanabilen İnoksan BYM’ler ile kusursuz hijyen sağlanırken, her yönden tasarruf etmek de mümkün. Endüstriyel mutfak sektörünün liderlerinden İnoksan, endüstriyel tip bulaşık yıkama makinelerini sektörün ihtiyaçları doğrultusunda üretiyor. İnoksan’ın BYM’ler saatte 1000 tabak yıkama kapasitesine sahip. Çift durulama özelliği ile su ve deterjan tüketimi minimuma inerken, bulaşıklar hem hijyenik hem de kısa sürede verimli bir şekilde yıkanabiliyor.

Evinoks’tan “Yaşayan Showroom” Evinoks, Bursa’da “Yaşayan Showroom” projesini hayata geçiyor. Konu hakkındaki tüm hazırlıklarını tamamlayan Evinoks, ürünlerin montajını bitirdi. Evinoks müşterileri bu showroomda belli başlı satın alınan ürünleri yerinde inceleyebilecek ve kullanabilecek. Her ay Evinoks aşçısı farklı bir müşteri grubuna da burada eğitim verecek. Evinoks’un ilk etkinliği de Bursa’daki catering firmalarına yönelik olacak. Evinoks bu etkinliği Electrolux firması ile beraber yapacak. Bu etkinliği pastane, bakery, bistrot ve cafelere yönelik mutfak seminerleri izleyecek. Bu gerçekçi ortamda insanlar ürünlerin soğutma-ısıtma değerleri, modülerliği, enerji tasarrufu ve fonksiyonelliklerini yerinde gözlemleyebilecek. Gerek ekipmanlar gerekse sektörle ilgili ürüne yönelik tüm eğitimler de bu alanda verileceği gibi şirket içi organizasyonlar, özel günler de bu alanda gerçekleştirilecek. Evinoks, bu tarz yenilikçi projeler ile sektöre yön vermeye devam edecek. 113


MİMARİ / İÇMİMARİ

KNDU Villas ile

kendinizi özel hissedeceksiniz

AHK Development ve GAD Mimarlık işbirliğiyle hayata geçirilecek olan KNDU Villas, sürdürülebilir yaşam ilkelerinden yola çıkarak tasarlandı. Proje, doğanın sadeliğini, modern mimari ve tasarımla buluşturuyor. Antalya’nın Kundu bölgesinde yer alan KNDU Villas konut projesi; dünyanın en prestijli lüks otellerinin yanı sıra Akdeniz’e dökülen ve çeşitli aktivitelerin yer aldığı Aksu Deresi’nin doğu sınırında yer almaktadır. Mimari konseptinin yanı sıra tasarımsal açıdan da oldukça etkileyici özelliklere sahip olan KNDU Villas sürdürülebilir yaşam ilkelerinden yola çıkarak tasarlanmıştır. Sürdürülebilir yaşam felsefesiyle doğanın sadeliğini, modern mimari ve tasarımla buluşturan proje; AHK Development ve GAD Mimarlık işbirliğiyle yapılmaktadır. Kendi enerjisini üretecek KNDU Villas; Antalya’nın güneş yoluna göre yönlendirilmiş fotovoltaik güneş panelleri aracılığıyla kendi enerjisini üretmek üzere planlanmıştır. Güneş enerjisinden elektrik ve ısıtma, yağmur suyundan ise çevrenin sulanması sağlanacaktır. Çatılarda bulunan özel kumandalı pencereler sayesinde de tüm ev, doğal bir şekilde havalanacaktır. KNDU Villas projesinde en dikkat çeken kısım ise her villaya ait olan kış bahçesi ve sağlıklı yaşam için yeşil koşu parkurlarının bulunmuş olmasıdır. Evlerin temel yapısı üzerine oturtulan ahşap dış cephe kaplaması kabuk görevi gördüğünden yapıyı koruyarak, binanın dış biçimin eklemli bir yapı kazanmasına yardımcı olmaktadır. Yüksek konfor denilince akıllara gelenlerden çok daha fazlasını sunan AHK KNDU Villas kusursuz bir bütünlük adına en küçük ayrıntıları dahi projenin ana unsurları gibi değerlendirmeye özen göstermektedir. 114


Cosentino’dan İnovatif Ultrakompakt Yüzey: Dekton XGloss Mimari ve tasarım amaçlı yüzeylerin üretim ve dağıtımında dünyanın önde gelen firmalarından Cosentino Group, ileri teknoloji ultrakompakt yüzeylerin sunulduğu yeni ürün yelpazesi Dekton XGloss ile yenilik ve tasarım konusundaki kapasitesini bir kez daha kanıtlıyor. Gelişmiş nanoteknolojik işlemler ve mekanik parlatma tekniğiyle üretilen Dekton XGloss, yüksek dayanıklılık özelliklerine ek olarak çarpıcı, ışıltılı ve kristali andıran parlaklığı sayesinde de benzersiz bir performans sunuyor. Cosentino Group’un Ar-Ge departmanının iki yılı aşkın yoğun çalışmaları sonucunda ortaya çıkan ve Nanocoating Process adı verilen özel bir işlemle üretilen Dekton XGloss, bu teknolojisi sayesinde malzemenin diğer özellikleri değiştirilmeden yada plakalara dış kaplama eklenmesine gerek kalmadan lekelere karşı üstün bir dayanıklılık sergiliyor.

Dar mutfakların kurtarıcısı olacak

Massimo Facchinetti tarafından tasarlanan dikey mutfak modülü, teknolojiyle beraber artık mutfaklarda daha az yer kaplıyor. Bildiğimiz mutfak işlevlerinin hepsini kusursuz bir şekilde yerine getiren bu modül aracılığıyla aynı zamanda enerji tasarrufu da sağlanabiliyor. Facchinetti tarafından tasarlanan bu projede vurgulanmak istenense teknolojik sistemler ile enerji tasarrufu ve enerji sistemlerinin iç alımıyla entegre edilebiliyor olması yatar. Bunu da etkileşim kuracak şekilde konumlandırılan aletlerin birbiriyle ısı ve nem değişimi sayesinde gerçekleştirir. Büyük buzdolabında aynı zamanda entegre bir pişirme ve yıkama sistemi bulunur. Dönen kaput sütununun etrafındaki işletim sistemi, eksrakte tabloları kullanarak zaman zaman kullanıcıyı takip eden bir ışık içerir. Kaput titanyum dioksit nanomateryallerine dayalı hava arıtma sistemi ise bu ortamdaki havayı temizler. Bu sistem, birkaç saat içinde temizlenen orta büyüklükteki bir oda arındırıcının yeteneğine sahiptir.

Xtensa Mirastar ile benzersiz çözümler Üst ray profili olmaksızın zeminde yürüyen sürgülü kapı fonksiyonu ile Xtensa, tamamen art arda geçen camları ile banyolarda alan açıyor, ortamı ferah gösteriyor. Zemindeki eğimi belirli bir orana kadar tolere edebilen üstün teknoloji ürünü rulmanlar, yüksek taşıma kapasitesi ile cam panellerin kolayca açılıp kapanmasını sağlıyor. Walk-in çözümlerin faydalarını sürgülü kapı çözümleri ile birleştirmesi yeni Hüppe Xtensa’nın benzersiz bir özelliği. Geniş giriş alanı, profilsiz görüntü ve su sıçratmayı azaltan hareketli cam panel modelin karakeristik özelliklerinden sayılabilir.

The Marmara Collection’ta ID-Istanbul İmzası İç Mimar İdil Özbek ve İç Mimar Muhammet Taşlı ortaklığındaki ID-Istanbul, The Marmara Collection bünyesindeki otellere stil danışmanlığı hizmeti veriyor. Marka kimliğinin tasarım ölçeğinde korunması, mevcut stil bütünlüğünün sürdürülebilirliğinin sağlanması ve hatta yeni iç mekanların tasarlanarak projelendirilmesine kadar oldukça geniş bir kapsamda sunulan bu danışmanlık hizmeti, Türkiye’deki otelcilik sektörü için de bir ilk olma özelliği taşıyor. ID-Istanbul, The Marmara Collection bünyesindeki the Marmara Taksim, The Marmara Pera, The Marmara bodrum ve The Marmara Şişli otelleri için verdiği danışmanlık kapsamında Amerikan servislerinin seçiminden koltukların döşemelik kumaş yenilemelerine, otel çalışanlarının üniformalarından odalarda kullanılan tüm aksesuarlara, otel içinde ihtiyaca bağlı olarak geliştirilen geçici veya kalıcı tüm stil çözümlerinden kapsamlı iç mimari tasarım ve uygulamalara kadar geniş bir hizmet yelpazesi sunuyor. 115


BİLİŞİM

Dijital pazarlamada uzman açığı artıyor Web tasarımdan sosyal medyaya, arama motoru optimizasyonundan online pazarlamaya kadar birçok uzmanlık dalını içeren dijital pazarlama, gençler için cazip fırsatlar sunuyor. En fazla işe alımın özellikle tahminen 15 bin kişinin çalıştığı e-ticaret sektöründe yapılması bekleniyor. İnternette bir çok kanal kullanılarak ürünün reklamının yapılması olarak özetlenebilecek dijital pazarlama sayesinde, şirketler müşterilerinin yakın zamanda hangi ürünü alabileceğini tahmin edebiliyor. Ayrıca müşterinin ne kadar harcama yapabileceğini öngörebilen sistemler sayesinde bütçelerini müşteriden müşteriye farklılaştırabiliyor. Web tasarımdan sosyal medyaya, arama motoru optimizasyonundan online pazarlamaya kadar birçok uzmanlık dalını içeren dijital pazarlama, gençler için cazip fırsatlar sunuyor. En fazla işe alımın özellikle tahminen 15 bin kişinin çalıştığı e-ticaret sektöründe yapılması bekleniyor. Eposta gönderim, internet sitesinden satış, banner yayınlama, online aktiviteler ve daha birçok iş konusu e-ticaret sitesinin her an gündeminde bulunuyor. Dijital pazarlama ise bu sektörün candamarları arasında yer alıyor. Analitik bakış şart Henüz 20 yıllık bir sektör olması ve çok hızlı büyümesi nedeniyle e-ticarette önemli bir istihdam açığı olduğunu vurgulayan ETİD (Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Orhun, tüm perakende sektöründe yıllık 3 bin kişiden fazla yazılımcı, tasarımcı ve online pazarlama uzmanına ihtiyaç olduğunu ve bunun ağırlıklı yeni mezunlarla giderildiğini söylüyor. 116

En çok aranan pozisyonlar Yeni neslin bu alanı çok sevdiğini,, adaptasyon ve öğrenme becerilerinin de çok yüksek olduğunu söyleyen Positive A Digital Approach Kurucu Ortağı Caner Istı’ya göre en çok dijital pazarlama stratejilerini oluşturacak analistler, kullanıcı deneyimi uzmanları ve tasarımcıları en çok aranan pozisyonlar arasında yer alıyor. Adwords bilgisi Bu alandaki pozisyonların çoğunda SEO (Arama Motoru Optimizasyonu), SEM (Arama Motoru Pazarlama) ve ‘adwords’ bilgisi olanları tercih ettiklerini söyleyen Hürriyet

E-Business Dijital Pazarlama Koordinatörü Mustafa Kemal Temel, ayrıca yeni fikirler üretebilme, rapor ve analiz yapabilme niteliklerinin de önemini vurguluyor. Trendler sürekli değişiyor Yenibiris.com’da SEO Uzmanı ilanı veren firmalardan Touristica Seyahat Acentası’nın Muhasebe Müdürü Hikmet Ögrüç, rekabetin hiç durmadığı turizmde arama trendlerinin devamlı değiştiğini söylüyor. Yönetici, SEO uzmanından içerik oluşturma ve yönetme, trendleri takip gibi konularda da bilgi sahibi ve çok iyi bir pazarlamacı olmasını beklediklerini ilave ediyor.


HotelRunner ve ORS’den online satış semineri Otel online satış ve kanal yönetim platformu HotelRunner ve Otel Rezervasyon Sistemi (ORS) 5-6 Mayıs’ta Antalya Side ve Kundu’da online satışları artırmaya yönelik teknolojik çözümler ve teknik eğitimlerin yer aldığı iki ayrı seminer düzenledi. 5 Mayıs Perşembe 14:30’da Side Star Elegance Otel’de, 6 Mayıs Cuma 14:30’da Fame Residence Kundu Otel’de düzenlenen seminerlere tüm otel yöneticileri ve turizm profesyonelleri ücretsiz olarak katıldı.

VIP Turizm web sitesini yeniledi VIP Turizm yenileme çalışmasını yürüttüğü gözde web sitesini yayına açtı. Güçlü görsel tasarımı ve kullanıcı dostu alt yapısı ile beğeni toplayan web sitesinde 7 Kıta, 100 ülkeye farklı dönem ve paketler halinde turlar, balayı turları, cruise turları, uçak biletleri ve otel rezervasyonlarına erişim mümkün. VIP Turizm, misafirlerini, online seyahat dünyasının aktif katılımcısı olmaya çağırıyor. Gezginlerin VIP Turizm’le yaşadıkları tatil anıları, beğendikleri yerler, gördükleri güzellikler, tattıkları lezzetler ve hisleri, fotoğraflarıyla beraber yepyeni web sitesinde, blog sayfasında yer alacak. Yazı ve fotoğraflarını paylaşan misafirler VIP Puanlar kazanacak. Kazanılan puanlar da seyahatlerde indirim imkanı sunacak.

Dotcomhotel konferansı Antalya’daydı Webius, oteller İçin E-Ticaret ve Gelir Yönetimi Konferansı düzenledi. 9 Mayıs 2016 tarihinde tam gün boyunca Akra Barut Hotel’de yapılan konferansta, konaklama sektörüne dijital pazarlama çözümleri sunan dünyaca ünlü platformların uzmanları konuşmacı olarak yer aldı. Konularında tecrübeli ve halen sektöre dijital pazarlama çözümleri sunan profesyoneller, uluslararası otel zincirlerinin edindikleri tecrübeleri, trendleri, teknolojik ve stratejik yenilikleri bu konferansta paylaştı. Online mecralardan pay almak ve gelirlerini artırmak isteyen otellerin katılım gösterdiği dotcomhotel konferansı daha önce Avrupa’nın birçok şehrinde resort ve şehir otelcileriyle buluşmuştu.

Proline yeni yazılımını duyurdu Proline, “Güvenli ve Akıllı Şehirler” kavramının temel bileşeni “Akıllı Güvenlik” alanında “Akıllı Güvenlik Yönetim Sistemi” (iSIM – Intelligent Security Information Management) yazılımının lansmanını gerçekleştirdi. Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve mevcut sistemlerle entegre olabilme kabiliyetine sahip yerli yazılım ile şehirler, “Güvenli ve Akıllı Şehirler” kriterlerine uygun güvenlik seviyesine yükselirken tek bir noktadan merkezi yönetim de sağlanıyor. Tamamen Türk mühendisler tarafından geliştirilen iSIM yazılımı, hem şehir güvenliğinde hem de yüksek güvenlik gerektiren alanların güvenliğinin sağlanmasında kullanılabiliyor. iSIM ile marka ve platform bağımsız bir şekilde sensörlerden alınan veriler işlenebilmekte ve bu şekilde temelde 3 önemli fayda sağlanıyor. Farklı sistemlerin entegrasyonu, tek merkezden yönetim avantajıyla hızlı karar alabilme ve aksiyona geçebilme, bu sürecin bir sonucu olarak da artan toplum huzuru ve vatandaş memnuniyeti. 117


OTOMOBİL / YAT

Azimut’un yeni ve şık modeli: Azimut 55 S

İtalyan devi Azimut Yachts’ın 55 S modeli son teknolojik fonksiyonları muhteşem tasarım detayları ile harmanlayarak, yumuşak ve esnek hatları ve performansıyla ilgi odağı. Kusursuz donanımı ve ince profili sayesinde kısa sürede uzun mesafe katedebilen, 17.29 m. boy 4,75 m. ene sahip sportif görünümlü 55 S, Türkiye’ de, 13-21 Şubat tarihleri arasında gerçekleşen CNR Avrasya Boat Show’da lansmanı yapılarak tekneseverlerin beğenisine sunuldu. Konforlu kullanım Yat severlerin karşısına tarz sahibi duruşu ve teknolojik özellikleriyle çıkan yeni modelin dış tasarımını Stefano Righini yapıyor. Lansman teknesi olan Azimut 55 S’ in iç alanını aydınlatan büyük pencereleri ve 4 kabini bulunuyor. Ana kamaradaki bölümde modern, lüks ve rahat mobilyalarda Carlo Galeazzi’nin seçimlerine yer verilmiş olup, teknenin iç kısmına büyük bir oturma grubu ve yemek masası eşlik ediyor. Geniş açık alanları ile kalabalık arkadaş grubuyla seyahat edenlere konforlu bir kullanım vaadediyor. 3 x 435 mhp Volvo D6 motoru ile seyirde 30 knot maximumda ise 35 knot hıza ulaşabiliyor. 118

Azimut Yachts’ın son modeli “55 S” esnek hatları ve ergonomisi ile dikkat çekiyor. Dış tasarımını Stefano Righini’nin yaptığı yatın iç alanı da büyük pencereleri ve kabinleri ile konuklarına farklı bir deneyim sunuyor.


Birmot Antalya, Jeep ve Alfa Romeo sahipleriyle bir araya geldi Otokoç Otomotiv bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Birmot Antalya şubesi 15 Mayıs 2016 tarihinde The Marmara Antalya’da organize ettiği kahvaltı etkinliğinde Jeep ve Alfa Romeo marka araç sahipleriyle ile bir araya geldi.

Birmot Otomotiv yetkilileri ve Jeep, Alfa Romeo marka araç sahiplerini aileleriyle birlikte biraraya getiren kahvaltı etkinliği renkli anlara sahne oldu. Kahvaltı esnasında “Motivasyon” konulu bir sunum dinleyen konuklar, sonrasında Birmot yetkilileri tarafından ayrıntılı bilgilerin verildiği Jeep ve Alfa Romeo’nun yeni modellerini tanıma fırsatı yakaladı.

Keyifli bir haftasonu Etkinlik sonrası Birmot Antalya Şube Müdürü Burak Yolcu; ”Jeep ve Alfa Romeo kullanan müşterilerimizle farklı bir organizasyonda bir araya gelmek bizleri çok mutlu etti. Düzenlediğimiz kahvaltı ile müşterilerimizle birlikte hem keyifli bir haftasonu geçirdik hem de konuklarımız Jeep ve Alfa Romeo marka araçlarımızın yeni modellerini yakından tanımış oldu ” dedi.

119


KISA HABERLER

Tarih ve doğa aşıkları Antalya’yı keşfetti Bu sene ilki organize edilen 1. Uluslararası Antalya Doğa ve Tarih Festivali; Adalyafest Antalya’da gerçekleştirildi. Festivale Türkiye’nin pek çok ilinden ve başta KKTC olmak üzere Almanya ve Fransa gibi ülkelerden 400’e yakın doğa sporcusu katıldı. 4 gün boyunca çadırda ve bölge otellerinde konaklayan festival katılımcıları, gündüzleri trekking, dalış, tırmanış, rafting, arkeolojik ve doğal alan gezilerine katılarak Antalya’nın doğasını ve tarihini keşfetti. Festival Tertip Komitesi Başkanı Serbülent Özkan, amaçlarının Antalya’nın tarihi ve doğal güzellikleri Türkiye ve dünya doğa sporcularına tanıtmak ve alternatif turizm destinasyonlarının Antalya’ya kazandırılması olduğunu söyledi.

Double Tree By Hilton, Türkiye’deki 10. otelini Van’da açtı

Double Tree By Hilton Van Oteli’nin tanıtımı, görkemli bir kokteyle gerçekleşti. Tuşba Belediye Başkanı Fevzi Özgökçe, AK Parti Van İl Başkanı Zahir Soğanda ile kamu kurum ve kuruluş temsilcilerinin katıldığı tanıtım kokteylinde açılış konuşmasını yapan Van Valisi İbrahim Taşyapan, Hilton Oteli’nin Van’a bir değer katacağını ifade etti. Double Tree By Hilton Van Oteli Genel Müdürü İrem Tinli Angün ise “Van, bizim için önemli ve büyüyen bir pazar. Bu nedenle Double Tree By Hilton Van ile birlikte kentte ilk uluslararası oteli açmaktan ve Van’a dünya standartlarında bir hizmet anlayışı getirmekten dolayı mutluluk duyuyoruz” dedi. 120

Anzaklar da gelmedi

Çanakkale’de Anzak Çıkarması’nın 101’inci yıl dönümü, Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı’nda, Arıburnu önündeki Anzak Koyu’nda Şafak Ayiniyle anıldı. Geçtiğimiz yıl yaklaşık 5 bin Anzak anma töreninde ataları için dua ederken, bu sene ise katılım bin 500’ü geçmedi. Yaklaşık bin 500 Anzak, geceden geldikleri koyda, sabaha kadar ayini bekledi. Türkiye’yi Çanakkale Vali Yardımcısı Bekir Sıtkı Dağ’ın temsil ettiği ayine Yeni Zellanda Savunma Bakanı Gerry Brownlee, Avustralya Gazi İşleri Bakanı Dan Tehan ile asker, sivil yöneticiler, Avustralya ve Yeni Zelandalı askerler katıldı.

“Kapadokya’da kış turizmi ön plana çıkartılmalı”

Turizmdeki gerileme onları da vurdu

Ekonomi Bakanı Mustafa Elitaş Nevşehir’de bir takım gezi ve incelemelerde bulunmak üzere Nevşehir’e geldi. Bakan Elitaş Nevşehir Valiliği ziyaretinde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Ekonomi Bakanı Elitaş, Türkiye’nin en gözde turizm sektörünün deniz turizmi olduğunu, Kapadokya bölgesinde ise kış turizmini ön plana çıkartmak için çalışmaların yapılması gerektiğini söyledi. Elitaş, “Bizim turizmle ilgili şuanda en gözde olan sektör deniz turizmi. Fakat bizim daha farklı cevherlerimiz var. Daha farklı özelliklerimiz var. Bunu kamuoyuna tanıtmamız lazım” dedi.

Antalya’da yabancılara cenaze hizmetleri veren özel firmalar, en önemli gelir kaynaklarından olan turizm sektöründeki kriz sebebiyle zor günler yaşıyor. Boğulma, kalp krizi, düşme ve trafik kazaları sebebiyle hayatını kaybeden yabancı uyruklu turistlerin cenazelerinin hazırlanması işlemlerini gerçekleştiren şirketler, sektördeki daralma sebebiyle küçülmeye gidiyor. Cenaze Hizmetleri Derneği (CENHİZDER) Başkanı Mehmet Çetin, turizmde yaşanan krizin cenaze hizmetlerini de etkilediğini belirterek, işlerinde yüzde 50 azalma olduğunu kaydetti. Çetin, “Turizmi yakından ilgilendiren 55 sektör deniliyor ama biz de dahiliz. Yani 56 sektör var. Turizmden kaynaklı işlerimizde yüzde 50 düşüş var” dedi.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.