Temmuz - Ağustos 2015 TÜROFED 10 yaşında TÜROFED uyardı Müzik sektöründe dev adım 100 otelin 34’ü Türkiye’den
T ü r k i y e
O t e l c i l e r
F e d e r a s y o n u
Türkiye Otelciler Federasyonu Adına İmtiyaz Sahibi Osman AYIK TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni A. Haluk ÖZSEVİM YAYIN KURULU Yusuf HACISÜLEYMAN - Sururi ÇORABATIR AKTOB – Akdeniz Turistik Otelciler ve İşetmeciler Birliği Gülçin GÜNER - Burhan SİLİ ALTİD – Alanya Turistik İşletmeciler Birliği Seçim AYDIN ATİD – Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği
18
TÜROFED 10 Yaşında
22
TÜROFED uyardı
Halil ÖZYURT BODER – Bodrum Otelciler Birliği Cafer Tayyar ZAİMOĞLU - Murat DEMİR ÇUKTOB – Çukurova Turistik Otelciler Birliği Gazi Murat ŞEN DENTUROD – Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Mehmet İŞLER ETİK – Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği Yavuz TORUNOĞULLARI FETOB – Fethiye Otelciler Birliği Mete AKCAN GATOD – Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Bülent BÜLBÜLOĞLU GETOB – Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği
26
ETİK
yeni yönetimini belirledi
30
Halil Özyurt güven tazeledi
Haluk BECEREN - Savaş ÇOLAKOĞLU GÜMTOB – Güney Marmara Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği Ahmet TOK - Yakup DİNLER KAPTİD – Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği Murat TOKTAŞ KATİD – Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği Tacettin ÖZDEN KODER – Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Birliği Derneği Yayın Koordinatörü Necip BOZ Haber Tuncay SEVİN Ebru ALTIN
34
100 otelin
34’ü Türkiye’den
38
Müzik sektöründe dev adım
Grafik Tasarım Semih BALSEVEN Bahar SİNEMCE Reklam Cengiz ÖZSEVİM Reklam Rezervasyon Ayşegül YÜCEDAĞ
Çağlayan Mh. 2076 Sk. Ya-Se Sitesi A Blok No:2 Muratpaşa/ANTALYA T: 0.242 324 79 77 F. 0.242 324 79 37 www.yediiletisim.com Baskı Yeri: GD Ofset / İstanbul www.gdofset.com
TÜROFED / 8
42
Yurtiçi
Seyahat Pazarı Araştırması
50
Corendon Hotels
otel yatırımlarına devam edecek
TÜROFED 10 yaşında Osman Ayık TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı
30 Haziran 2005 tarihinde Türkiye turizmine katkıda bulunmak, sivil toplum örgütü olarak ülkemizde faaliyet gösteren turizmcilerin şemsiyesi olmak, meslekte birlik ve etik değerleri savunmak amacıyla, Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Anadolu turizm İşletmecileri Derneği (ATİD), Bodrum Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER), Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB), Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Birliği (ETİK), Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği (GÜMTOB), Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) ile başlayan yolculuğumuz, sivil toplum kuruluşların önemini bilen ve Türkiye Otelciler Federasyonu’nu Türkiye’nin turizm sektörünün şemsiyesi yapma hedefiyle yönetimlerde görev alan arkadaşlarımızın çabası ve işletmecilerimizin katılımıyla daha sonra Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (DENTUROD), Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (FETOB), Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB), Kuşadası Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KODER) Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği (KATİD) ve Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GATOD) ile Federasyonumuz genişlemiş ve bugün Türkiye’nin coğrafi dağılımı doğrultusunda Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alan bir şemsiyeyi oluşturmanın haklı gururunu taşımaktadır. Geçen bu sürede hedefimize ulaştık mı diye sorarsak istediğimiz yerde olmadığımız söylemek gerekir. Temel hedefimiz ülkemizde faaliyet gösteren tüm konaklama ve yeme içme tesislerini bu şemsiyenin altına toplamaktır. Kolay bir hedef olmadığını biliyoruz, ancak göstereceğimiz çaba ve etkinliklerle hedefimize doğru yürüyeceğiz. Sorunlarımızı ancak birleşerek aşabiliriz. Sivil toplum örgütlerinin yararına inanan tüm sektör bileşenlerini federasyonumuza davet ediyorum. Bu vesile ile bugüne kadar sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunanlara, TÜROFED’in kuruluşundan bu yana emeği geçenlere, sektörümüzde çalışan tüm emekçilere şükranlarımı sunarım.
TÜROFED / 10
Kısa Haberler
Uçaklardaki el bagajlarının boyutları değişiyor Seyahat alışkanlığı değiştikçe sivil havacılık kuralları da değişiyor. Uluslararası Hava Taşımacılık Birliği IATA, kabin içine alınan el bagajlarının hacimlerinde küçülmeye gidileceğini duyurdu. IATA, geçmiş yıllara nazaran kabin içine alınacak el bagajlarında artış olduğunu bundan dolayı da yeni hayat tarzına göre kuralların da yenilenmesi gerektiğini kaydetti. Bu zamana kadar 56 x 45 x 25 cm büyüklüğünde olan el bagajlarının bundan böyle 55 cm yüksekliğinde 35 cm genişliğinde ve 20 cm derinliğinde olması konusundaki yeni uygulamanın hayata geçirileceğini duyuran IATA, dünyanın önde gelen 250 havayolu şirketinin bu kurala uyacağını ve birçok havayolu şirketinin de yeni kuralı görüşerek IATA’ya bilgi vereceği ifade edildi.
Pasaport harçları düşüyor Yeni düzenlemeyle pasaport harcının 18 yaşından büyükler için yarıya, küçükler içinse dörtte bir oranına düşürülmesi öngörülüyor. AK Parti İstanbul Milletvekili Mustafa Yeneroğlu tarafından Meclis Başkanlığı’na sunulan kanun teklifiyle yurt dışında yaşayan vatandaşlar tarafından gündeme getirilen pasaport harç bedelinin yüksekliği sorunu çözüme kavuşturuluyor. 10 yıllık bir pasaport için defter ve harç ücreti olarak 600 TL’ye yakın ücretin alındığı ve 4 kişilik bir aile için bu masrafın 2 bin 400 TL’yi bulduğunu belirten Yeneroğlu, Türk vatandaşlarının yoğun olarak yaşadığı Avrupa ülkelerinde pasaport ücretlerinin çok daha düşük olduğunu, kanun teklifinin kabul edilmesi durumunda 10 yıllık bir pasaport masrafının 300 TL’nin altına düşeceğini, 18 yaşından küçük çocuklar için ise 150 TL’nin altında olacağını bildirdi.
TÜROFED / 12
Türkiye manşetlerde Hollanda’nın en çok satan gazetesi “De Telegraaf” Türkiye’yi manşetine taşıdı. Gazete Hollandalıların Türkiye’de güvenli bir şekilde tatil yapabileceğine dair haberlere yer verdi. Türkiye’de terör saldırılarının artması ve turizmde yaşanan olumsuzluklara rağmen turistlerin Ege ve Akdeniz kıyılarında güvenli ve rahat bir şekilde tatil yaptıklarını göstermek isteyen Hollanda merkezli tur operatörü Corendon, ülkenin en yüksek tirajlı gazetelerinden “De Telegraaf”ın muhabirlerini Türkiye’ye davet etti. Hollandalı gazeteciler, ilçede karşılaştıkları manzarayı, gazetelerinin birinci sayfasına “Gençler Türk diskolarında bolca eğleniyor” diye manşet attı. Haberde, Hollandalı gençlerin barlarda çılgınca eğlendiğini ve tatillerinin sorunsuz geçtiği aktarıldı.
10. sakin şehrimiz: Şavşat Cittaslow (sakin şehir) Genel Kurulu, İtalya’nın Abbiategrasso kentinde gerçekleştirildi. Toplantıda, Türkiye’nin sakin şehrinin başkenti olarak kabul edilen Seferihisar’dan, Seferihisar Belediyesi tarafından teslim edilen Artvin’in Şavşat ilçesinin dosyası kabul gördü. Türkiye’nin onuncu sakin şehri Şavşat olurken, Cittaslow Genel Başkan Stefano Pisani, sertifikayı Şavşat Kaymakamı Cemal Sarıoğlu ve Şavşat Belediye Başkanı Ahmet Sinan Öztürk’e teslim etti. Cittaslow Genel Başkan Yardımcısı ve Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Türkiye’yi altı yıl önce bir yerel kalkınma modeli olarak Cittaslow’la tanıştırdıklarını ifade ederek, “Türkiye’nin ilk üyesi olarak başlattığımız çalışmalarla ülkemizin bir sakin şehirler merkezi olabileceğini düşündük ve tüm bölgelere yaymak için çalışmalar yaptık. Şavşat, muhteşem coğrafyasıyla ülkemizin en görülmesi gereken şehirlerinden bir tanesi. Kendilerine hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Kısa Haberler
5. kez Avrupa’nın en iyisi seçildi: THY Skytrax yolcu değerlendirme sonuçlarına göre THY, dünyanın ‘En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu’, ‘En İyi Business Class Özel Yolcu Salonu İkramı’ ve ‘Güney Avrupa’nın En İyi Hava Yolu Şirketi’ ödülleri almaya hak kazandı. Paris, Porte de Versailles’daki Passenger Terminal EXPO, Kongre ve Sergi Salonu’nda açıklanan ödüller, Skytrax CEO’su Edward Plaisted tarafından Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Müdürü Doç. Dr. Temel Kotil’e takdim edildi.
Batılı turist oranı düşüyor
Dünya cennetinin korunması için 2 milyar TL gerekli Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün, Marmaris, Bodrum, Fethiye ve Datça gibi ünlü turizm ilçelerindeki arıtma, su ve kanalizasyon gibi yatırımlar için 2 milyar liraya ihtiyaç bulunduğunu açıkladı. Göreve geldiklerinden bu yana ilçelerdeki arıtma ve kanalizasyon tesislerinde iyileştirme çalışmalarının sürdüğünü açıklayan Başkan Gürün, ortaya çıkan rakamın Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin bütçesi ile yapılacak yatırımlar olmadığını ve merkezi hükümetten dünya cenneti olarak adlandırılan Muğla için katkı beklediklerini açıkladı.
Manisa’da arkeoloji dünyasını heyecanlandıran buluş
Küçük Oteller Derneği’nin üyeleri ile gerçekleştirdiği Ocak – Haziran 2015, ilk 6 ayın anket sonuçları açıklandı. Küçük Oteller Derneği; üyelerinin değerlendirmesiyle 2015 yılının ilk 6 ayı (Ocak- Haziran 2015) anket raporu sonuçlarını açıkladı. İstanbul, Kapadokya, Alaçatı, Bodrum, Antalya, Datça, Marmaris, Burdur, Güneydoğu Anadolu, Kaş, Ayvalık-Cunda, Bozcaada, Göcek, Dalyan, Karaburun, Fethiye gibi Türkiye’nin pek çok bölgesinden Küçük Oteller Derneği üyesi 75 otelin katıldığı ankette, aşağıdaki sonuçlar ortaya çıktı. Üyelerinden anket sorularına gelen yanıtları değerlendiren Küçük Oteller Derneği Başkanı Ö.Faruk Boyacı, batılı turist sayısında ciddi bir düşüş yaşandığını, Çinli turist sayısında ise ülke genelinde bir artışın göze çarptığını söyledi.
TÜROFED / 14
Manisa’nın Gölmarmara Gölü havzasındaki Kaymakçı olarak bilinen tepe üzerinde 2 yıldır devam eden arkeoloji kazısı kapsamında açığa çıkan son bulgular arkeoloji dünyasını heyecanlandırıyor. ABD, Avrupa ve Türkiye’nin önde gelen üniversitelerinden gelen arkeologların oluşturduğu uluslararası kazı ekibi tarafından gerçekleştirilen Kaymakçı Arkeoloji Projesi’nin Kazı Başkan Yardımcılığını üstlenen Yaşar Üniversitesi Turizm Rehberliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sinan Ünlüsoy, “Truva’nın 4 katı büyüklüğünde ve şu ana kadar Ege Bölgesi’nde bulunmuş en büyük Geç Tunç Çağı yerleşmesi olan bölgedeki çalışmalar tamamlandığında Manisa Bölgesi’ni dünyaya tanıtmak için önemli bir adım atmış olacağız” dedi.
Kısa Haberler
30 otel el değiştirdi Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) ile Ekin Grubu’nun birlikte yayınladığı araştırmaya göre bu yılın daha ilk beş aylık döneminde el değiştiren otel sayısı geçen yılın tamamının iki katını geçti. Araştırmaya göre el değiştiren oteller yalnız bir bölgede ya da kıyılarda değil, Türkiye’nin her yerinde, kıyı ve şehir otellerinde de yaşandı. El değiştiren oteller arasında büyük kapasiteli olanlar yanında küçük ve orta kapasiteli olanlar da var. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, turizmde son yılların en ağır krizinin yaşandığını belirterek, “Sektörde son yılların en ağır krizi yaşanıyor. Sektörün lokomotifi konaklama kesiminde sezona girerken işten personel çıkarma ilk kez yaşanıyor. Oteller el değiştiriyor” dedi.
Burhan Sili: “Arz-talep dengesi sorunumuz var” Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Yönetim Kurulu üyelerinin Alanya otelcileriyle yaptıkları bölgesel istişare toplantıları sürüyor. ALTİD yöneticileri Keykubat otel işletmecileriyle bir araya geldi. Toplantıda konuşan ALTİD Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Sili, turizm alanında yaşanan krizin kısa sürede aşılmasının mümkün görünmediğine değinerek, ilgililere de ilettikleri konuda arz-talep dengesi toparlanana kadar yatak arzının sınırlandırılmasının önemli olduğunu söyledi. Sili, tüm sektörün ifade ettiği bu konu ile ilgili çalışmanın biran önce başlatılması gerektiğini ifade etti. Kurumlar arası koordinasyonun Alanya’da ahenk içerisinde yürütülmesi gerektiğini söyleyen Başkan Sili, “Bölgeye hakim olan belediyeler, devlet kurumları ve sivil toplum kuruluşları birlikteliği sağlanamazsa şehrin sorunlarının çözümü noktasında yol alamayız” dedi.
TÜROFED / 16
ÇUKTOB’un ilk durağı Barbarossa oldu Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇUKTOB) Başkanı Murat Demir üye ziyaretlerine Kızkalesi’nde faaliyet gösteren Barbarossa Club & Hotel ile başladı. Yönetim Kurulu üyeleri ile birlikte Otelin Genel Müdürü Selahattin Tulgar ile biraraya gelen Demir, Mersin turizmini masaya yatırdı. Mersin turizminin Barbarossa Club & Hotel gibi işletmelere ihtiyacının olduğunu da söyleyen Demir, hem tecrübesi hem de kalitesiyle Barbarossa Hotel’in Mersin turizminde ön plana çıktığını sözlerine ekledi. Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇUKTOB) Başkanı Murat Demir’in turizm adına yapacağı ziyaretlerin devam edeceği de belirtildi.
Kalitesi düşük oteller turizmcileri kaygılandırıyor Kapadokya’da turizm adına yapmış oldukları farklı çalışmalarla dikkatleri üzerine çeken Kapadokya Yüksek İstişare Konseyi olağan yönetim kurulu toplantısını Kayakapı Premium Cave Hotel’de gerçekleştirdi, toplantıya konsey üyeleri turizmciler Yakup Dinler, Murat Sarıkaya, Osman Taha Küçük, Mehmet Dinler ve Serkan Başar katıldı. Ülkemizde son zamanlarda yaşanan terör olayları, koalisyon görüşmeleri, Kapadokya’da turizmin genel durumu ile geçtiğimiz haftalarda Şangay ve Guanco Başkonsoloslarının da katıldığı genişletilmiş kurul toplantısının değerlendirildiği toplantıda, ayrıca Kozaklı otelleri değerlendirildi. Yapılan değerlendirmede konsey üyeleri Türkiye’nin en kaliteli termal sıcak suyuna sahip olan Kozaklı’da bazı otellerdeki hizmet kalitesinin düşük olması ve bununla ilgili olarak otel yöneticilerinin hiçbir girişimde bulunmamalarının Kapadokya adına son derece kaygı verici olduğunu dile getirdi.
Kısa Haberler
Turizm basını Akçakoca’da Akçakoca’da turizmi yeniden canlandırmak isteyen Akçakoca Belediyesi, Akçakoca Ticaret ve Sanayi Odası ile Hemşin Köyü Muhtarlığı, Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği (TUYED) yönetimini ağırlayıp bölgelerini tanıttılar. Kurugöl Kanyonu’nda doğa yürüyüşü, bölgeye özel kiremitte alabalık tadımı, tarihi Yukarı Mahalle Evleri’nin gezilmesini içeren gezinin sonunda Doç. Dr. Arif Güngör’ün yönettiği bir forum gerçekleştirildi. Forumda konuşan TUYED Başkanı Kerem Köfteoğlu, “Akçakoca turizmde küllerinden yeniden doğmak istiyor” diyerek turizmde başarıya kavuşmak için bir mastır planın şart olduğunu ve başkalarının deneyimlerinden yararlanılması gerektiğini belirtti.
Olba mozaiği koruma altına alındı Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verdiği izinle gerçekleştirilen, Mersin’in Silifke ilçesi, Olba Antik Kenti’nde yapılan 2015 dönemi kazıları sırasında tespit edilen mozaik başarılı bir çalışma ile on altı levha halinde, Silifke Müze Müdürlüğü bahçesinde ayrılan yerde koruma altına alındı. Yapımında kullanılan tessera büyüklükleri 1 santimetreden az olduğu için son derece ince ve özenli bir yapı gösteren ve yaklaşık 35 metrekare büyüklüğünde olan mozaik, çok sayıda renkli taş ve camtessera sayesinde renkli, ince ve gösterişli bir görüntü barındırıyor. İki farklı pano ve bunları birbirinden ayıran baklava dilimi motiflerinden oluşan mozaiğin panolarından birinde, geometrik bezemeler arasında birer kadın ve ortada bir erkek olmak üzere toplam üç portre yer alırken, portrelerin Yunanca yazıtlar uyarınca, Tryphe, Bios ve Lucia olarak tanımlandığı ve yaşamı, lüksü sembolize ettikleri belirtiliyor.
TÜROFED / 18
Aydın’ın hedefi 6 milyon turist Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, 2015 yılının ilk 6 ayında Aydın’a 2 milyon 750 bin turistin geldiğini söyledi. Aktakka, 2015 yılının sonuna kadar toplamda 6 milyon turistin Aydın’a gelmesini beklediklerini söyledi. Kuşadası, Didim, Karacasu gibi turistik merkezlere sahip olan Aydın, 2015 yılının ilk 6 ayında yerli ve yabancı turist akınına uğradı. Geçtiğimiz yıl ilk 6 ayda 2 milyon 500 bin turist ağırlayan Aydın’ı bu yılın aynı döneminde ise 2 milyon 750 bin turist ziyaret etti. İstanbul, Antalya, Muğla ve İzmir’den sonra Aydın’ın ülkede en fazla turist gelen 5’inci il olduğunu kaydeden Aydın İl Kültür ve Turizm Müdürü Nuri Aktakka, “Aydın’ı 2014 yılında yaklaşık 5 milyon 500 bin turist ziyaret etti. 2015 yılının sonuna kadar toplamda 6 milyon turistin kentimize gelmesini bekliyoruz’ dedi.
Corendon Kıbrıs seferlerine son verecek
Geçtiğimiz günlerde Jasmine Court Hotel’in satış sözleşmesini yaşadığı bürokratik engeller sebebiyle son anda iptal ederek Kıbrıs’tan çekilme kararı almasıyla gündeme gelen Corendon, 29 Haziran itibariyle adaya düzenlediği uçuş sayısını da haftada bire düşürdü. Geçtiğimiz yıl tur operatörü olarak Kıbrıs’a haftada 3 sefer düzenleyen Türkiye ve Hollanda’nın en büyük turizm gruplarından Corendon, adadan aldığı hizmetin kalitesinden de memnun olmayışı sebebiyle yüksek sezonda seferlerini iptal etmeye başladı. Grup, Ekim sonu itibariyle şu anda sadece pazartesi günleri düzenlediği uçuşlara da son vereceğini ve kış döneminde uçuş planlamayacağını açıkladı.
Haber
TÜROFED 10 yaşında Türk turizminin en önemli çatı örgütlerinden Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) kuruluşunun 10. yılını kutluyor. Türkiye otelciliğinin ve turizminin gelişimi için yoğun bir çaba harcayan ve çalışmalarına tüm hızıyla devam eden TÜROFED, 2500 üyesi ile hedefine emin adımlarla ilerliyor.
TÜROFED / 20
Yaklaşık 2500 üyesi ile Türkiye turizminin en önemli turizm birliklerinden biri olan Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) kuruluşunun 10. yılını kutluyor. Yurt içinde ve yurt dışında turizm sektörünü en iyi şekilde temsil etmeye devam eden TÜROFED, 14 bölge derneği ile Türkiye’yi kapsama hedefine emin adımlarla ilerliyor. 2005 yılında kuruldu 30 Haziran 2005 yılında Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Anadolu Turizm işletmecileri Derneği (ATİD), Bodrum Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER), Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB), Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamaları Derneği (ETİK ), Güney Marmara Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GÜMTOB) ve Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD)’nden oluşan sekiz bölge derneğinin bir araya gelmesiyle kurulan TÜROFED’ in çatısı altında bugün 14 bölge derneği yer alıyor. 2005’te 1547 olan TÜROFED üyesi derneklerin tesis sayısı, 2011’de 1766’ya yükseldi. Böylelikle, Kültür ve Turizm Bakanlığı belgeli tesislerin yaklaşık yüzde 60’ı TÜROFED üyesi oldu. Seyahat acentacılığından farklı olarak kanuni örgütlenme yerine gönüllüğün esas alındığı örgütlenme modeli ile kurumsallaşarak hızla gelişme kaydediliyor.
Tüm Türkiye’yi kapsıyor TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, bir mesaj yayımlayarak TÜROFED’in 10. yılını kutladı. Osman Ayık kutlama mesajında şu ifadeleri
kullandı: “Bilindiği gibi Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), otel işletmeciliği mesleği başta olmak üzere, turizm mevzuatı kapsamına giren ve girebilecek olan meslek mensuplarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak; mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak; mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini sağlamak; meslek mensuplarının birbirleri ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak; meslek ahlâk ve disiplinini korumak, turizmin, bütün fonksiyonları ile ülke yararına gelişmesini sağlamak amacı ile üyelerine etkili ve düzenli hizmet verebilmeleri için mesleki birlik ve beraberliğin kurulmasını sağlamak, derneklerin birbirleri ve merkezle işbirliğini ve koordinasyonunu gerçekleştirmek, üyelerin birbirleriyle, turizme ilişkin kamu ve özel sektör kuruluş ve örgütleri ile olan ilişkilerini koordine etmek, aralarında hızlı ve doğru bilgi alışverişini sağlamak amacıyla 30.06.2005 tarihinde Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB), Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD), Anadolu turizm İşletmecileri Derneği (ATİD), Bodrum Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Derneği (BODER), Çukurova Turistik Otelciler Birliği (ÇUKTOB), Ege Turistik İşletmeciler Derneği (ETİK), Güney Marmara Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği (GÜMTOB), Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) ile başlayan yolculuğumuz, sivil toplum kuruluşların önemini bilen ve Türkiye Otelciler Federasyonu’nu Türkiye’nin turizm sektörünün şemsiyesi yapma hedefiyle yönetimlerde görev alan arkadaşlarımızın çabası ve işletmecilerimizin katılımıyla daha
sonra Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (DENTUROD), Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (FETOB), Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB), Kuşadası Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KODER) Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği (KATİD) ve Güneydoğu Anadolu turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GATOD) ile Federasyonumuz genişlemiş ve bugün Türkiye’nin coğrafi dağılımı doğrultusunda Marmara, Ege, Akdeniz, İç Anadolu, Karadeniz ve Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgesini de içine alan bir şemsiyeyi oluşturmanın haklı gururunu taşımaktadır. Bugün 14 bölgesel derneğimiz ve bunlara bağlı Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli 2.500 üyesiyle, Türkiye ibaresini hak edecek bir nitelikte otelcilerimizi bir araya getirmiş olmaktan mutluyuz. Temel hedefimiz ülkemizde faaliyet gösteren Bakanlık ve belediye belgeli ayrımını ortadan kaldırarak tek bir belge altında, tüm konaklama ve yeme içme tesislerini bu şemsiyenin altına toplamaktır. Kolay bir hedef olmadığını biliyoruz, ancak göstereceğimiz çaba ve etkinliklerle hedefimize doğru yürüyeceğiz. Sorunlarımızı ancak birleşerek aşabiliriz. Sivil toplum örgütlerinin yararına inanan tüm sektör bileşenlerini federasyonumuza davet ediyorum. Bu vesile ile bugüne kadar sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunanlara, TÜROFED’in kuruluşundan bu yana emeği geçenlere, sektörümüzde çalışan tüm emekçilere şükranlarımı sunarım.”
TÜROFED / 21
Haber
TOBB ve TÜROFED yönetimi yemekte buluştu Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, TOBB Turizm Meclisi ve beraberindeki TÜROFED yöneticilerine iftar yemeği verdi. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu, geçtiğimiz günlerde verdiği iftar yemeğinde Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı ve TOBB Turizm Meclisi Başkanı Osman Ayık ve beraberindeki TÜROFED yöneticileri ile bir araya geldi.
TÜROFED / 22
Düzenlenen iftar davetine TÜROFED Başkan Yardımcısı Ahmet Tok, TÜROFED Başkan Yardımcısı Sururi Çorabatır, Genel Sekreter Savaş Çolakoğlu, AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Koordinatör Necip Boz, Basın Danışmanı Haluk Özsevim, TOBB Yönetim Kurulu Üyesi Arif Parmaksız ve
Antalya Sanayi ve Ticaret Odası Eski Başkanı, CHP Antalya Milletvekili Çetin Osman Budak katıldı. Turizmin geleceğiyle ilgili önemli konuların gündeme geldiği iftar yemeğinde kısa, orta ve uzun vadeli projeler içinde en kısa zamanda düğmeye basılacağı ifade edildi. Hisarcıklıoğlu, yemeğin tamamlanmasının ardından katılan misafirlere tek tek teşekkür etti.
Haber
TÜROFED uyardı Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Antalya’da düzenlediği basın toplantısı ile ciddi uyarılarda bulundu. TÜROFED adına basın mensuplarına açıklamalarda bulunan TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, “2015 yılında kaybımız 5 milyar ABD Doları’nı bulacak” dedi. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu, Antalya’da düzenlediği basın toplantısı ile turizm sektörünün “alarm” verdiğini açıkladı. Önemli uyarılarda bulunan ve yapılması gerekenleri dile getiren TÜROFED Yönetimi önlemlerin bir an önce alınması gerektiğine dikkat çekti. Porto Bello Hotel’de gerçekleştirilen toplantıya TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, TÜROFED Başkan Yardımcıları Ahmet Tok, Sururi Çorabatır, Mehmet İşler, TÜROFED Genel Sekreteri Savaş Çolakoğlu, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyeleri Murat Toktaş, Bülent Bülbüloğlu, Tayyar Zaimoğlu, Halil Özyurt, Burhan Sili, Gülçin Güner, Haluk Beceren, Gazi Murat Şen ve AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman katıldı. Basın toplantısında TÜROFED adına Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık açıklamalarda bulundu. Osman Ayık, TÜROFED’in 10. yılını kutlayarak başladığı konuşmasında şu açıklamaları yaptı: TÜROFED 10 yaşında “Bilindiği gibi Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), otel işletmeciliği mesleği başta olmak üzere, turizm mevzuatı
TÜROFED / 24
kapsamına giren ve girebilecek olan meslek mensuplarının ortak ihtiyaçlarını karşılamak; mesleki etkinliklerini kolaylaştırmak; mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmelerini sağlamak; meslek mensuplarının birbirleri ve kamuoyu ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak; meslek ahlâk ve disiplinini korumak; turizmin, bütün fonksiyonları ile ülke yararına gelişmesini sağlamak amacı ile üyelerine etkili ve düzenli hizmet verebilmeleri için mesleki birlik ve beraberliğin kurulmasını sağlamak; derneklerin birbirleri ve merkezle işbirliğini ve koordinasyonunu gerçekleştirmek; üyelerin birbirleriyle, turizme ilişkin kamu ve özel sektör kuruluş ve örgütleri ile olan ilişkilerini koordine etmek; aralarında hızlı ve doğru bilgi alışverişini sağlamak amacıyla 30.06.2005 tarihinde kuruldu. TÜROFED olarak asıl vizyonumuz, ülkemizde faaliyet gösteren Bakanlık ve belediye belgeli ayrımını ortadan kaldırarak tek bir belge altında, tüm konaklama ve yeme-içme tesislerini dünya turizm gelişmelerine uygun, çağdaş, yüksek kalitede bir şemsiyenin altına toplamaktır. Kolay bir hedef olmadığını biliyoruz, ancak göstereceğimiz çaba ve
etkinliklerle hedefimize doğru yürüyeceğiz. Ayrıca bugüne kadar kamu kuruluşları tarafından yapılan belgelendirme işlerini üzerine alarak turizm alanında hem haksız rekabeti önlemek hem de bütünleşmeyi sağlamak açısından yeni bir anlayışı ortaya koymak istiyoruz. Kendi etik değerlerimizi de oluşturmak ve bu konuda etkin çalışmak için sivil toplum örgütlerinin yararına inanan tüm sektör bileşenlerini federasyonumuza davet ediyoruz. Bu vesile ile bugüne kadar sektörümüzün gelişmesine katkıda bulunanlara, TÜROFED’in kuruluşundan bu yana emeği geçenlere, sektörümüzde çalışan tüm emekçilere şükranlarımızı sunarız. Türkiye ekonomisinin lokomotifi Türkiye otelcilik sektörü olarak yaklaşık 80 milyar ABD Doları yatırım sermayeli gücüyle yılda 35 milyar ABD Doları üzerinde turizm geliri sağlamakta, yaklaşık 40 milyon turistin konaklamasına olanak vermekte ve bu tesislerimizde emek yoğun sektör olarak 1.200.000 kişiye iş olanağı yaratılmaktadır. Bu da istihdamın yaklaşık yüzde 9’una tekabül etmektedir. Aileleri ile birlikte yaklaşık 6 milyon kişiye ekonomik katkıda bulunan turizm,
54 yan sektörle iş ilişkisinde bulunmaktadır. Türkiye’nin cari açığının kapatılmasında önemli katkısı bulunmakta ve ihracatımızın % 20’sini turizm sektörü gelirleri oluşturmaktadır. Ayrıca ihracat kalemi olarak değerlendirildiği zaman yüzde 95 yerli sermaye kullanılmaktadır. Turizmin en önemli aktörlerinden biri olarak Türkiye turizminin zorlu bir süreç geçirdiğini üzülerek belirtmek istiyoruz. Bu zorlu süreci iyi yönetemezsek daha olumsuz sonuçların ortaya çıkacağını görmekteyiz. Turizmciler tıkandı Türkiye turizmi, kısa sürede mucizeler yaratarak dünya turizm otoritelerinin başarı örneği olarak gösterdiği bir grafik ortaya koymuştur. Türkiye, son 30 yılda 400 bin turistten 42 milyon turist ağırlayan ve 400 milyon ABD Dolardan 36 milyar ABD Dolar turizm geliri sağlayan dünyanın sayılı turizm ülkelerinden biri haline gelmiştir. Bu başarı özel sektör ve devletin el ele vermesi
sayesinde elde edilmiştir. Türkiye turizm sektörü, her zaman kendi ayakları üzerinde durmayı başaran, krizleri iyi yöneten ve krizlerden büyüyerek çıkan bir sektör olmuştur. Ancak bu sefer durum çok daha farklıdır. Turizmcilerimiz sorunların çözümü konusunda artık tıkanmış durumdadır. 5 milyar ABD Doları Bilindiği gibi ana pazarımız Almanya’da; turizmcilerimizin gösterdiği öngörü sayesinde yaptığı atakla kısmen artış yakalanmakla birlikte Rusya pazarındaki durumun düzelmemesi nedeniyle ciddi bir sıkıntıya düşülmüştür. Yılın ilk yarısında sadece Antalya bölgesinde yüzde 9’luk bir düşüş yaşanmaktadır. Ayrıca konaklamadaki ortalama kalış süresi 9.5 günden 8 güne inmiş durumdadır. Dolayısı ile yılsonu etkisi daha büyük olacaktır. Tahminlerimize göre turizm gelirimizin çarpan katkısı da ele alındığı zaman yaklaşık 5 milyar ABD Doları kayıp söz konusu olacaktır.
Bu kayıp sadece turizmcileri değil tüm ekonomiyi de etkileyecektir. Cari açığa ve istihdama büyük bir katkı sağlayan turizm sektörü 2016 ve 2017 yılında da bu tehlike ile karşı karşıyadır. Yapılacak olan ise gayet net bir şekilde bellidir: 1- Turizmin devlet politikası haline getirilmesi 2- Turizm Teşvik Kanunu’nun güncellenmesi 3- Tüm turizm sektörü bileşenlerinin oluşturduğu çatı örgütünün oluşturulması 4- Belgelendirmedeki farklılıkların ortadan kaldırılması 5- Ortak bir stratejinin ve tanıtımın belinlenmesi 6- 12 ay istihdam için prim desteğinin sağlanması 7- Kamu-özel sektör işbirliğinin sürdürülmesi Eğer 2023 yılında 50 milyon turist 50 milyar ABD Doları turizm geliri hedefliyorsak bir an önce harekete geçmemiz gerekmektedir.”
TÜROFED / 25
Haber
Tecrübelerimizi Bulgaristan ile paylaştık Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) ve Ekin Fuar A.Ş. Yönetimi, Pamporovo Resort’ün daveti üzerine Bulgaristan’a bir ziyaret gerçekleştirdi. Turizmcilerimiz Bulgar heyeti ile bir toplantı gerçekleştirerek turizmdeki tecrübelerini paylaştı.
Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, Türkiye Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. İbrahim Birkan, TÜROFED Koordinatörü Necip Boz, Ekin Fuar A.Ş. TurizmSeyahat-Moda Grup Direktörü Hacer Aydın, Ekin Fuar A.Ş. Satış Koordinatörü Deniz Çeçioğlu ve Ekin Fuar A.Ş. Proje Müdürü
TÜROFED / 26
Direktör Yardımcısı Aslıhan Özer, Pamprovo Resort’ün daveti üzerine Bulgaristan’a gitti. Heyetimizi ziyarette Sofya Kültür ve Turizm Müşaviri Cemal Tekkanat da yalnız bırakmadı. Türkiye heyeti yapılan toplantıda Smolyan Valisi Nedyalko Slavov, Smolyan Belediye Başkanı Nikolay Melemov ve Cepelare Belediye Başkanı Todor Bozukov ile de bir araya gelerek turizmdeki
tecrübelerini paylaştı. Heyetler yaptıkları toplantıda daha etkin bir işbirliği yapma kararı verdi. Bu kapsamda Smolyan Belediye Başkanı Nikolay Melemov ve TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Antalya’da bir araya gelecek. Ayrıca toplantıda Bulgaristan’ın EMITT’de partner ülke olması için Bulgaristan Turizm Bakanlığı’na davette bulunulması kararlaştırıldı.
Haber
ETİK yeni yönetimini belirledi Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği’nin (ETİK) 19. Olağan Genel Kurul Toplantısı Hilton İzmir’de gerçekleştirildi. Tek listenin yer aldığı Genel Kurul’da ETİK’in yeni yönetimi belirlendi.
TÜROFED / 28
İzmir Valisi Mustafa Toprak ve TÜROFED Başkanı Osman Ayık’ın da katılım gösterdiği Genel Kurul’a mevcut başkan Mehmet İşler’in oluşturduğu tek liste ile girildi. Yapılan konuşmaların ardından gerçekleştirilen seçim ile ETİK’in yeni yönetimi belirlendi. ETİK Yönetimi yapacağı toplantı sonrasında görev dağılımını yapacak. Yönetim Kurulu Mehmet İşler (Club Neilson Club Phokaia) Şinasi Akçay (Maksima Paradise) Uğur Şahbaz (Anemon Ege) Bülent Tercan (White Boutique) Timur Ömür Gönülşen (Pasaport Kordon) İlter Yılmaz (Blanca Otel) Reyhan Koç (SC Inn Otel) Casim Alaybaşı (Cactus Club Yalı Resort) Adil Çakır (Se-Sa Turizm) Gökhan Angın (Ephesus Princess) Gökhan Sengel (Hitit Otel) Haluk Alay (Aqua Fantasy) Özgür Ardil (Walkin Otel) Bahadır Erin (Hilton İzmir) Ebru Akyürekli Bartocini (Double Tree By Hilton) Ayça Beslen (Ramada Kemalpaşa) Funda Çam (Wyndham Grand İzmir Özdilek) Gülşah Elikbank (Mini Otel) Orhan Belge (Boyalık Beach Otel) Didem Dirik (BW Konak) Serdar Demir (Manisa Dovs Otel) Sadun Alp (Sürmeli Efes) Hakan Tank (Tanık Otel) Denetim Kurulu Serkan Sığınmış (Atlantis Susuzlu) Emsal Yolgörmez (Sayanora Eğl. Merk.) Erhan Aygün (Lidya Sardes)
TÜROFED / 29
Haber
Düşüş, Alman turistler ile giderilebilir Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, ekonomik sorunlardan dolayı Rus turistlerde yaşanan 500 binlik düşüşün Alman turistle giderilebileceğini belirtti. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Başkanı Yusuf Hacısüleyman, Ramazan Bayramı tatilinde, turizm kenti Antalya’da otellerin yüksek doluluk oranına ulaştığını kaydetti. Hacısüleyman, bayram tatilinde Antalya’daki tesislerde yaklaşık 150 bin yerli turisti ağırladıklarını açıkladı. Temmuz, ağustos aylarında okulların tatil olması ve sınavların bitmesiyle oldukça hareketli bir dönem yaşanacağını aktaran Hacısüleyman, “Eylül, ekim dönemi geçen yıla göre biraz zayıf geçebilir. Çünkü Rusya turizminde bir miktar gerileme yaşıyoruz. Bu gerileme yıl sonuna kadar düşündüğümüzde Antalya’da yüzde 8’lik bir düşüşe neden olacak” dedi. “Planlarımızı yapıyoruz” Rusya ve Ukrayna arasındaki gelişmelerin Türkiye dışında geliştiğini belirten Hacısüleyman, “Rusya’ya yapılan yaptırımlar da bizim dışımızda gelişiyor. Özellikle petrol fiyatlarının düşüklüğünden dolayı Rusya ekonomisinde 2016 yılında da durumun aynı şekilde devam edeceği beklentileri var. Bizde bu yıl eksi 500 bin kadar Rus turistimiz var. Bu eksinin devam edeceğini, 2016’da bu durumun düzelmeyeceği durumunu göz önüne alarak, bütün planlarımızı yapıyoruz. Türkiye’ye yakın ve ilgisi olan ülkelerde turizm tanıtım atağını yapmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı.
TÜROFED / 30
“Kaybı kolay kapatabiliriz” Rus pazarındaki kaybı önlemek için Almanya’ya yönelinmesi gerektiğinin altını çizen Hacısüleyman, şunları söyledi: “Almanya’nın nüfusu 90 milyon ama Türkiye’ye gelen Alman sayısı 3.5 milyon civarında. Geri kalan 1.5 milyon kişi ise bizim Alman pasaportlu Türk vatandaşlarımız. İstatistikler her ne kadar Alman turist sayısını 5 milyon gösterse de, biz daha çok 3.5 milyon Alman ağırladığımızı düşünüyoruz. Almanya bizim açımızdan çok kolay, kazanabiliriz. Ama çok çalışmalıyız. İspanya’nın almış olduğu 1112 milyon Alman sayısına bizim de ulaşmamız gerektiğini düşünüyorum. Bence ibremizi Almanya tarafına çevirirsek bu kayıpları daha kolay kapatabiliriz.”
Kalış süresi de azaldı Geçen yıla oranla sektörde yüzde 8.5 geriden gittiklerini dile getiren Hacısüleyman, “Yıl bazında Antalya’da 12 milyon turist ağırladığımızı düşünürsek, yüzde 8.5 hiç küçümsenmeyecek bir rakam olarak karşımıza çıkıyor. Sadece sayı olarak bakmamak gerekiyor. Genelde bu yıl yaşanan kayıplardan birisi de ekonomik krizden dolayı ortalama kalış süresinin bir miktar daha azalmasıdır. Bu kaybı önlemek için otellerimizin yapmış olduğu fiyatlardaki indirimi de ekonomik kayıp olarak görmeliyiz. Bir geceleme kayıpla sezonu kapatacağız. Ekonomik olarak bu müthiş bir gelir kaybı oluyor” dedi.
Haber
Halil Özyurt güven tazeledi Bodrum otellerini tek çatı altında toplayan ve Bodrum’un en önemli sivil toplum örgütlerinden biri olan Bodrum Otelciler Derneği (BODER), gerçekleştirdiği olağan genel kurul ile yeni yönetimini seçti. Tek listenin yer aldığı Genel Kurul’da BODER’in mevcut Başkanı Halil Özyurt, güven tazeledi.
TÜROFED / 32
Bodrum Otelciler Derneği’nin (BODER) Olağan Genel Kurulu Isis Otel’de gerçekleştirildi. Tek liste ile girilen genel kurulda BODER’in yeni başkanı ve yönetimi de belli oldu. Yönetim Kurulu Tek listeyle gidilen genel kurula, BODER’in yönetimi şu isimlerden oluştu: Halil Özyurt, Hasan Güven, Orhan Kavala, Deniz Taş, Alişir Şahin, Dursun Külcü, İbrahim Özman, Mehmet Aydınoğlu, Ömer Faruk Dengiz, Melih Alemdar, Fatma Cingöz, Sedat Balıkçı, Çağlar Sakaoğlu, Nilsen Özen ve Sinan Durukan. Yedek Liste Yedek Liste de ise şu isimler yer aldı: Serdar Sarıl, Ali Akbaba, Kerem Özyurt, Serkan Gider, Vedat Öncal, Eyüp Özdemir, Bülent Bayrakçı, Hadi Türk, Onursal Özatacan, Eray Yaşyerli, Bilge Koçhan, Mehmet Tulunay ve Atilla Özsezer. Kalite yükselecek Genel kurulda bir konuşma gerçekleştiren Halil Özyurt, bölgede kaliteyi yükseltmeyi hedeflediklerini açıkladı. Turizm personelinin eğitimine yönelik çalışmalara da hız vereceklerini belirten Özyurt, “Bodrum’u tanıtmaya devam edeceğiz. Yapacağımız inceleme ve gözlemlerle Bodrum’da işletme kalitesini yükseltmeye dönük çalışmalar yapacağız” dedi.
TÜROFED / 33
Haber
Turistlere kötü davranan cezalandırılsın Bursalı turizmciler, yerli ve yabancı turistlere uygunsuz davranışta bulunan esnaf ve vatandaşların derhal cezalandırılmasını istedi.
Bursa Ticaret ve Sanayi Odası Turizm Konseyi, bir basın toplantısı düzenleyerek Bursa’ya gelen turistlere kötü davranan esnafın cezalandırılmasını istedi. Münferid hadise Bursa’da bir yerli turistin yemek geç geldiği için çıkan tartışmada darp edilmesi üzerine ortak açıklama yapan TÜRSAB, GÜMTOB, BUSAT, BURO ve SKAL, “Pazar günü meydana gelen olayda, Bursa’da önce Arap sanılan, fakat daha sonra Vanlı olduğu anlaşılan bir misafirin yemek geç geldiği gerekçesiyle darp edilmesi ulusal basına yansıdı. Bu olay münferit bir hadisedir. Bursa’ya gelen Arap turistler hizmetten ve gördükleri misafirperverlikten memnun. Bunu şehir dışından gelen acente yetkilileri söylememektedir” dedi. “Cezalandırılsınlar” Bursalı turizmciler adına basın açıklaması yapan BTSO Turizm Konsey Başkanı Hasan Eker, “Turiste ve misafire uygun olmayan davranışta bulunan esnaf derhal cezalandırılmalıdır. Turisti dolandırmaya yönelik veya
TÜROFED / 34
turiste yönelik şiddet cezaları artırılmalıdır. Bahsi geçen olayda acenta kullanılmadığı görüşülmüştür. Şüphesiz acenta organizasyonu ile gerçekleşen turlarda mağduriyet asgari seviyededir” dedi. “Bursa’nın teşvike ihtiyacı var” Bursa’nın termal ve sağlık alanında teşviklere ihtiyacı olduğunu ifade eden Eker, “Afyon’da olduğu gibi gerek termal alanda, gerekse sağlık alanında teşviklere ihtiyaç vardır. Bu konuda vekillerimizin desteğini bekliyoruz” şeklinde konuştu.
Haber
100 otelin 34’ü Türkiye’den Rusya ve BDT pazarının önde gelen otel kataloğu TopHotels, 2015 yılının ‘en iyi 100 oteli’ listesini açıkladı. Listede Türkiye’den 34 otel yer almayı başarırken bu oteller içinden 7 otelimiz ilk 10’da yer aldı.
TÜROFED / 36
Rusya ve BDT ülkelerinde 55 milyon tekil ziyaretçiye ulaşan TopHotels, Dünya’nın En İyi 100 Oteli’ni açıkladı. TopHotels’in listesine Türkiye’den 34 otel yer aldı. Listede Mısır’dan 28, Yunanistan’dan 9, Tayland’dan 6, Kıbrıs ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden 4’er otel, Bulgaristan’dan 3, İspanya, Vietnam, Rusya ve Tunus’tan 2’şer, Dominik, İtalya, Sri-Lanka ve Çek Cumhuriyeti’nden 1’er otel yer aldı.
TopHotels’in “Dünyanın En İyi 100 Oteli” listesinde yer alan Türk otelleri ve sıralamadaki yeri şöyle: 1-Regnum Carya Golf&Spa Belek 2-Delphin De Luxe Resort Alanya 3- Kaya Palazzo Golf Resort Belek 5-Gloria Verde Resort Belek 6-Fame Residance Lara 8-The Sense Deluxe Side 9-Papillon Zeugma Relaxury Belek 11-Amara Wing Resort Kemer 12-Meryan Alanya 13-Sueno Golf Belek 14-Ali Bey Resort Side 16-Dionis Hotel Resort Belek 18-Limak Atlantis Belek 19-Akka Antedon Kemer 22-Güral Premier Tekirova 23-Avantgarde Hotel Resort Kemer 30-Cornelia De Luxe Belek 32-Ela Quality Resort Belek 34-Granada Luxury Resort Alanya 35- Alva Donna Exclusive Belek 37- Susesi Luxury Belek 39-Barut Kemer 41-Rixos Premium Tekirova 42-Port Nature Belek 46-Club Mega Saray Belek 48-Garden Resort Bergamot Kemer 51-Crystal De Luxe Kemer 56-Alva Donna World Palace Kemer 57-Long Beach Resort Alanya 61-Lonicera World Alanya 63-Paloma Renaissance Kemer 77-PGS Kiriş Resort Kemer 90-Nirvana Lagoon Kemer 93-IC Hotels Green Palace Antalya
TÜROFED / 37
Haber
Mersin turizminde dengeler değişiyor Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇUKTOB) Başkanı Murat Demir, Mersin’de hizmete giren Mersin Divan Otel’in, kent turizmine katkı sağlayacağını söyledi. Mersin turizminin bu tür yatırımlar ile dengeleri değiştireceğine inandıklarını söyleyen Demir, “Kent turizmini canlandıracak bu tür yatırımlara destek olmak zorundayız” dedi. Turizm konusunda Mersin’in atağa kalkması için bu tür yatırımlara kentin ihtiyacı olduğunu söyleyen Demir, “Siyasiler yıllarca turizm konusunda Mersin’de yatırımcı çekecekleri vaadlerinde bulundu. Ancak bugün geldiğimiz noktada Mersin turizm konusunda ne yazık ki arzu ettiği noktaya gelemedi. Tarsus-Kazanlı turizm projesi hayata geçmediği gibi, Mersin bir türlü yatırımcının da dikkatini çekemedi. Ancak Mersin’e yapılan Divan Otel bu algıların yavaş yavaş değiştiğinin bir göstergesidir. Özel sektördeki Mersin turizmi algısı değişmeye başladığının bir örneğidir” dedi. Kent turizmini canlandıracak Divan Mersin’in hem nitelikli yatak kapasitesi, hem de tecrübesi ile Mersin turizmine büyük katkı sağlayacağına inandıklarını da belirten Demir, “Mersin Divan Oteli’nin kent turizmine ayrı bir hava ve rekabet getireceğinden hiçbir şüphem yoktur. Böylesi büyük bir yatırımın, diğer yatırımcılara da örnek olacağına
TÜROFED / 38
olduğuna da değinen Demir, “Bu konuda kent olarak taşın altına elimizi koymak durumundayız. Hem doğası hem de tarihi ile Türkiye’nin turizm konusunda önemli bir merkezi haline gelebilecek kentlerin başında olan Mersin bir yaşanabilir ve turizm konusunda yıldızı parlayan Mersin’i hep beraber kurabiliriz” dedi.
inanıyorum. Bu tür yatırımlar ile Mersin turizmi hakettiği yere gelecek ve Turizm kenti olma yolunda hedefe odaklanacağız” şeklinde konuştu. “Hatalarımızdan ders çıkarmalıyız” Geçmişte yapılan yanlışlardan ders alınarak doğaya ve tarihe saygılı bir biçimde inşa edilecek ve turizmi zenginleştirecek bu tür yeni yatırımlara Mersin’in ihtiyacı
“Yüksek kalite yakalamalıyız” Turizmden geniş kitlelerin para kazanmasının önündeki temel engelin, turizmde yüksek kaliteyi yakalayamamış olmamızdan kaynaklandığını da belirten Demir, “Mersin Divan Otel gibi yatırımların, kente gelmesi halinde ancak turizmdeki yüksek kaliteyi yakalayabiliriz. Bu kaliteyi yakalamamız durumunda da kente turist çekmek daha kolay olacaktır. Ben bu bağlamda Divan Otel yetkililerine Mersin’e yapmış oldukları bu yatırımdan dolayı kent olarak teşekkür ediyorum. Onların Mersin’e katmış olduğu bu değer ile kent turizmi bir adım öteye gitmiş olacak” şeklinde konuştu.
Söyleşi
Müzik sektöründe dev adım Müzik dünyasında bazı isimler vardır ki; bulunduğu yerde saygı vardır, emek vardır. İsmi bu toprakların müziği olarak anılır. İşte bu noktada akla gelen ilk isimlerden olan Edip Akbayram’la müzik sektöründe atılan dev adımları Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) adına konuştuk.
TÜROFED / 40
Müziğe ilk başladığınız yıllardan bugüne müziğin ve sanatın evrimine yorumunuz nedir? Zamanında elbette imkanlar yeterli değildi. Bu kadar müzik okulu yoktu. Teknoloji şimdi aldı başını yürüdü. Mesela İngiltere’de eğitim alanlar donanımlı olarak buraya dönüyor ve diyor ki ‘blues yapacağım, jazz yapacağım’. Ama ne oluyor? Yapımcı ‘ne blues ne jazz kardeşim bir ağdalı parça yapalım popülist kültüre sunalım, sen meşhur ol, çok satalım’ diyor. Adam doğru yolda giderken kendini bu popüler anlayışın içinde buluveriyor. Sanata bakış enteresan. Bir de bu ülkede sanat hep sansürlendi. Yılmaz Güney örneği vardır. Komünist deyip memleketten attığınız Nazım Hikmet vardır. Türkülere yol açan, türküleri daha geniş kesime sevdiren ama tedavi için yurt dışına göndermediğiniz Ruhi Su vardır. Bunları sansürleyerek yok saydınız. Bu ülkenin ayıbıdır bunlar. O halde bu evrimin bir parçası olmuş biri olarak sizi müziğe kim nasıl yönlendirdi? Ortaokul birinci sınıfta müzik öğretmenim bir enstrümanla girdi içeri. Keman nedir bilmezdik. Gaziantep’te görmedik. Öğretmenimiz dedi ki bu keman. İstiklal Marşı’nı okuttu. Tabii çok farklı okuyanlar oldu. Türkü gibi okuyanlar oldu. Ben makamsal okumuşum. Diğer farklı okuyanların huzurunda bana ‘bir dahaki derse kadar bu arkadaşlarını sen çalıştıracaksın ’dedi. Sonra okul maestrosu oldum. Bayrak törenlerinde ses veren ben oldum. Müziğe böyle başladım. Gruplar kurdum Gaziantep’te. Sonrası 45’likler, albümler ve konserler.
1970’lerde siz müziğe başladığınızda telif yasaları olsaydı ve uygulansaydı Edip Akbayram’ın kazancı ne olurdu? Bu kazançla ne yapardınız? 1970’lerde Unkapanı’nda 12 tır yedi bölgeye 45’lik plak götürürdü. Her yaptığım 45’lik plak bir milyonun üzerinde satıyordu. Bazı altın plaklarım Aldırma Gönül, Hasretinle Yandı Gönlüm, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz, İnce İnce Bir Kar Yağar, Gidenlerin Türküsü gibi bugün on milyon CD satsanız onların gelirini kazanamazsınız. Dolayısıyla telif hakları olsaydı haklarımızı almış olsaydık bugün 2 uçak 3 tane ada ve bilemeyeceğim kadar nakit param olurdu. Mesela The Beatles dünyanın en çok kazanan telif örneği. Bu durumda benim ya da Barış Manço’nun ya da Cem Karaca’nın bir İngiliz şarkıcı olduğunu düşünün. Sonuç ortada ama ben eğer böyle bir kazanca sahip olsaydım uçaklar ve adalar almazdım. ‘Edip Akbayram Konservatuarı” kurardım. Müziğe yatırım yaparsanız güzel bir şeye yatırım yapmış olursunuz. Onurlu ve akademisyen müzisyenler yetiştirmiş olursunuz. Neden 1 tane Fazıl Say’la yetinelim? Siz uzun yıllardır Müyorbir yönetim kurulunda aktif olarak görevlisiniz. Sorunlar nelerdir ve çözmek için neler yapıyorsunuz? Telifi toplayarak, telifi anlatarak hakkı geçenlere vermek üzere çalışıyoruz. Üç dönemdir yönetim kurulunda görev alıyorum. Bu birlikte olacak en ufak bir haksız durum önce beni bağlar. Namussuzluğun, hırsızlığın olduğu yerde bir saniye bile durmam.
Müyorbir’de böyle şeyler asla olmaz. Buna rağmen bazı arkadaşlarımız bizi üzüyor. Burası şeffaf bir birlik. En ufak bir kuşkunuz, en ufak bir soru işaretiniz varsa gelin. Burası hiç birimizin tapulu yeri değil. Gelin, sorun, sorgulayın ama bilmeden lütfen konuşmayın. Biz tüm müzisyenler için dev adımlar atıyoruz. Dört müzik meslek birliği birleşti. Müzik Lisanslama Birliği (MLB) kuruldu. Bu çok büyük bir adımdır. Artık herkes emeğinin karşılığını hakkıyla alacak. Adresimiz belli, gelin sorun her türlü açıklığı ile anlatalım. Telif sektöründe yaşadığınız zorluklar nelerdir? Bir defa telif bilinci yok kullanıcıda daha doğrusu telifin ne olduğunu bilmiyor. Bunun için uzun vadede, bakanlıkla ortak bir çalışma yaparak ilköğretimden itibaren ders kitaplarına koymayı düşünüyoruz. Kısa vadede ise çatı örgütlerle yaptığımız kampanyalarla hem telif bilincini öne çıkarmak hem de kullanıcılara ekonomik olarak katkı sağlamak istiyoruz. Mesela TÜROFED e üye olan otellere, Ağustos ayı sonuna kadar lisanslanmaları durumunda çok büyük avantajlar sağlıyoruz. Buradan da sizin vasıtanızla henüz lisans almamış otellere bunu duyurmakta fayda var. Zira öbür türlü pek istemesek de hukuksal yollara ve tespitlere başvurmak zorunda kalacağız ama Meslek Birlikleri hak takip etme ve toplayıp bunu üyelerine dağıtma örgütleri. Eğer bunu uzlaşma yoluyla yapamazsak hukuksal yolla yapmak zorundayız öbür türlü görevimizi yapmamış oluruz.
TÜROFED / 41
Haber
Karadeniz’deki turizm hareketliliği yüz güldürüyor Özellikle yurt dışında yaşanan gelişmelerin etkileri ile turizm sektöründe yaşanan daralma Karadeniz’de yaşanmadı. Tüm olumsuzluklara rağmen Karadeniz Bölgesi’nde geçen yıla göre yüzde 10’luk bir artış yakalandı. Hem yurt içi pazarından hem de körfez bölgelerinden gelen taleplerle Trabzon ve Rize’ye sıkışan pazar şimdi birçok ile yayılmış durumda. Ramazan bayramı ile birlikte bölgede hızlanan taleplerle otellerin yüzde 95 oranında doluluğa ulaştığını belirten Karadeniz Turistik İşletmecileri Derneği (KATİD) Başkanı Murat Toktaş, “İki yaz öncesine kadar sadece Doğu Karadeniz Bölgesi’ne olan yoğunluk son iki senedir Orta Karadeniz Bölgesi’ne de yayıldığını görüyoruz” dedi. Kültür turlarında yeni pazarlar oluşuyor Amasya ve Çorum’un yurt dışı kültür turlarını daha fazla çekmeye başladığını belirten KATİD Başkanı Toktaş “Güney Kore, Malezya, Japonya gibi ülkelerden turlar gelmeye başladı. Özellikle Kapadokya tur programlarının Orta Karadeniz iç bölgeleri ile bütünleşmesi ciddi talepler artışlarına neden oldu” dedi. “Eksiklerimizi hızla gideriyoruz” Her geçen yıl yaşanan talep artışının devamıyla işletmecilerin ve halkın yabancı turiste alıştığını
TÜROFED / 42
belirten Murat Toktaş “Dernek olarak bölge il yöneticileri ile yaptığımız ortak çalışmalarla işletmeleri bilinçlendiriyoruz. Ayrıca belediye ve kalkınma ajanslarının desteği ile de yönlendirme, bilgilendirme ve çevre düzenleme çalışmaları yaparak hızla eksiklerimizi gideriyoruz” diye konuştu.
Zincir oteller algıyı değiştirdi Karadeniz Bölgesi’nde açılan uluslararası zincir otellerin yurt dışı pazarlarda bölgenin algısını arttırdığını belirten Murat Toktaş, yapılan yatırımların bölgenin yabancı pazarlardan daha fazla pay alınmasına ve uzun vadeli yer edinmesine büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Haber
Yurt içi Seyahat Pazarı Araştırması Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Araştırma Birimi’nin hazırladığı “Yurt içi Seyahat Pazarı Araştırması” yayımlandı. Yapılan araştırma ile son yıllarda büyük bir öneme sahip olan ve kriz ortamlarında ön plana çıkan iç pazara ışık tutuldu. Son yıllarda farklı pazarlarda yaşanan kriz yurt içi seyahat pazarını gündeme daha çok taşıyor. Son 5 senedir turizmcilerin çok fazla dile getirdiği yurt içi seyahat pazarı bu sene daha fazla öneme sahip. Rusya pazarındaki gelişmeler ile birlikte alternatif pazar arayışına giren turizmcilerin ilk gözdesi yurt içi seyahat pazarı oldu. Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Ar-Ge Birimi, “Yurt içi Seyahat Pazarı Araştırması” ile iç pazara ışık tuttu. İç pazarı analiz eden araştırmada pazarın büyümesi için neler yapılması gerektiği de anlatıldı. İşte Yurt içi Seyahat Pazarı Araştırması’ndan çarpıcı bölümler: Toplam trafik 63 milyon kişiyi aştı 2014 yılı bulgularına göre, yurt içi seyahat pazarına katılan 63,8 milyon kişinin; 55,9 milyonu ülkemiz içinde, 7,9 milyonu da ülkemiz dışına seyahat etmektedir. Son 10 yılda seyahat eden kişi sayısı 35 milyondan 64 milyona çıkmıştır. Tatil amaçlı trafik gelişiyor Yurt içinde seyahat eden vatandaşların esas amacı % 65,7 ile
TÜROFED / 44
yakın, akraba ve arkadaş ziyaretleri olurken, tatil amaçlı ziyaretler ise toplamın % 19,2’sini oluşturuyor. Öte yandan yurt dışına seyahat eden yerleşik vatandaşların % 36,3’ü tatil amaçlı, % 27,7’si de iş amaçlı olarak çıkış yaptı. Paket turlar 2014 yılı verilerine göre yurt içi ve yurt dışına yapılan seyahatlerde 4 milyondan fazla kişi paket turlarla seyahat etti. Geçen yılın bulgularına göre; yurt içinde seyahat edenlerin % 5’i, yurt dışına çıkan kişilerin de % 17’si paket turları tercih etti. Yurt dışı seyahatler Yurt dışına çıkışlarda ilk sıraları; Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan ve bazı Arap ülkeleri alırken, bu ülkelere yönelik talebin turistik olmaktan çok genel ziyaret, işticaret, hac ve umre veya günübirlik hareketler olduğu anlaşılmaktadır. Bu ülke ve bölgeler toplam yurt dışı çıkışlardan % 60 gibi yüksek oranda bir pay alıyor. Diğer yandan, yurt dışı çıkışların % 15’i gibi önemli bir kısmını oluşturan Avrupa ülkelerine yönelik seyahatlerde tatil vb. amaçlar daha yoğun olarak görülüyor.
Yurt içi seyahatler Ülke içinde yapılan seyahatler ve gecelemelerde ise Akdeniz, Ege, Marmara ve İç Anadolu bölgeleri toplam talebin yaklaşık % 85’ini alıyor. Talep ayrımı gözetmeksizin, il düzeyinde özellikle konaklama tesislerinde yapılan gecelemeler bazında ele alındığında ise; Antalya, İstanbul, Muğla, İzmir, Balıkesir, Ankara, Afyonkarahisar, Bursa, Çanakkale, Mersin ve Nevşehir’in ilk sıraları aldığı gözleniyor. Paket tur yurt dışı seyahatler 2014 yılı verilerine göre, Türkiye’den yurt dışına seyahat eden 8 milyon kişinin yaklaşık 1,4 milyonu paket turları tercih etti. Paket turların yarısına yakını Avrupa ülkelerine yönelik seyahatlerde gerçekleşti. Komşu ülkeler ile Arap ve Körfez ülkelerine yönelik seyahatler de paket turların % 30’luk kısmını oluşturdu. Paket tur yurt içi seyahatler 2014 yılı verileri ile değerlendirildiğinde görülüyor ki, ülkemiz içinde seyahat eden 52 milyon kişinin % 5’lik kısmı paket turları tercih eder duruma geldi.
Nicelik olarak 2 milyonu aşan paket müşterisi sayısının gelecek 5 yıl içinde ikiye katlanması bekleniyor. İç talep açısından paket turlarla seyahat edenlerin yönlendiği iller arasında; Antalya, Muğla, İzmir, İstanbul, Balıkesir, Aydın, Afyonkarahisar, Bursa, Çanakkale ve Nevşehir öne çıkmaktadır. Turistik ilçe ve merkezler bazında ise, Alanya, Kemer, Bodrum, Marmaris, Manavgat, Kuşadası ve Çeşme öne çıkıyor. Erken Rezervasyonlar Erken rezervasyon kampanyaları başlamadan önce 250-300 bin yerli tatilci seyahatlerini önceden alma eğiliminde idi.
Kampanyaların 2008’de başlaması ile birlikte yurt içi pazarda acenteler kanalı ile tatil alanların sayısı 2009’da 1 milyon kişiye çıktı. 2013’te 1,8 milyona çıkan hacim 2014’te 2 milyonu aştı. Tur operatörleri ve pazardaki durum Bugün yurt içi seyahat pazarında, yurtiçi ve yurt dışı tur ve paketler satan 20 kadar tur operatörü ve acente bulunmaktadır. 2014 yılı veriler esas alındığında, tatil ve paket pazarında ulaşılan müşteri sayısı bakımından ilk sıraları; ETS Tur (Yüzde 30), Jolly Tour (Yüzde 21), Anı Tur (Yüzde 13), Mika Tur (Yüzde 11) ve Tatil.com (Yüzde 9)
alıyor. Bu şirketleri, Coral Travel, Touristica, İrem Tur, Tez Tour ve Setur gibi gruplar takip ediyor. Esas müşteri çalışanlar ve patronlar Acentelere ve sunulan ürün niteliklerine göre değişmekle birlikte, yurt içi seyahat pazarında acentelerle tatil alan kitlenin % 59-60’lık bölümünü ücretli olarak çalışanlar oluşturuyor. İşveren ve esnaf kesiminin toplam tatil satışlarındaki payı ise % 22 dolayında. Öte yandan emekliler % 9, öğrenciler de % 3 dolayında paya sahip. Yine şirketlere göre farklılık göstermekle beraber, tatile çıkanların % 80-90’lık bölümünü
TÜROFED / 45
orta ve üst gelir grubu kitle oluşturuyor. Kalan kısmı ise düşük gelirli tatilcilerdir. Talebin kaynağı büyük şehirler Seyahat veya tatil için acente ve tur operatörlerine başvuran kitlenin büyük bölümü büyük şehirlerde alım yapıyor. Anket bulgularına göre, tatilin satın alındığı iller içinde en büyük pay % 65 ile İstanbul’un. İstanbul’u; Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya ve Muğla gibi kentler takip ediyor. Ekonomik gelişme ve ekonomik tatile destek Pazarda yapılan bazı anketlerde de ortaya konduğu gibi, yurt içi seyahat pazarının gelişmesinde en önemli unsur ekonomik refah düzeyi. Geçmişe oranla, daha ekonomik ve ulaşılabilir tatil seçenekleri bulan insanlar, seyahate ve tatil paketlerine daha fazla katılım gösteriyorlar. Tatil masraflarını karşılayabilme durumu Yurt içi pazarın, ekonomik durumla bağını gösteren bir diğer gösterge de hanelerin, masrafları karşılayabilme durumu. TÜİK tarafından açıklanan Yaşam Koşulları Göstergelerine göre, ülkemizde kişilerin “Evden uzakta bir haftalık tatil masrafının karşılanabilme oranı % 21,5’tir. Yani nüfusun % 78,5’i bir haftalık tatil masraflarını karşılayabilir durumda değildir. Ulaşılabilirlik artırılmalı Bugün, eskisine oranla, yurt içi seyahat pazarının daha fazla organize hareket edebilmesi için, tatil destinasyonlarına olan ulaşım olanaklarının geliştirilmesi, hizmet bütünlünün sağlanması gerekmektedir.
TÜROFED / 46
Kültür turizmine destek Yurt içi pazardaki hareketlerin büyük oranda kültürel, dini, ailevi vb sosyal değerler üzerinden gerçekleştiğinden hareketle, özellikle bu unsurları entegre eden ürün, bölge tanıtımlarının artırılması gerekmektedir. Tatil dönemleri ve talebin yıla yayılması Eğitim ve öğretim kurumlarının yarıyıl ve yıllık tatil dönemlerinin zamanlaması da iç pazarın bir diğer önemli konusudur ki, bu yurt dışında bir çok ülkede farklı zaman dilimlerine ayrılmış durumdadır. Türkiye, iç talebin yönetilmesi ve sezonun yayılması açısından tatil dönemlerinin farklılaştırılması üzerine ciddi bir fizibilite yapmalıdır. Tatilci profilinin analizi Yurt içi pazara katılan tatilcilerin; kim oldukları, nasıl hareket ettikleri gibi göstergeler bugüne kadar detaylı bir analizle ortaya konamadı.
Çeşitli kurum, kuruluş ve firmaların yaptıkları dar kapsamlı anketlerden öteye geçemeyen bilgiler için, yeni ve kapsamlı bir araştırma yapılması gerekmektedir. Tatilin finansmanı ve kredi sistemi Bugün bankaların sağladığı imkanlarla tatil satışları, eskisine oranla daha fazla taksitli alınabilir durumdadır. Ancak, ekonomik ve sosyal realite dikkate alındığında, tatilcilere ve şirketlere özel faizli turizm kredilerinin, KDV muafiyetlerinin sunulması üzerinde daha fazla çalışılması önerilebilir. İmaj, algı yönetimi ve eğitim politikası Ülkemiz turizminin yalnızca deniz ve güneş ürünlerine değil, kültür, sağlık, tarih vb. unsurları içeren paketlere de gereksinimi vardır. Bu türden talebin yaratılmasında, sahip olunan tarihi, kültürel ve turistik değerlerin eğitim sisteminde, merak uyandırıcı ve sahiplenici bir şekilde, kişilere aktarılması hayati öneme sahiptir.
Haber
Abdurrahman Arıcı, turizm için umutlu konuştu Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Antalya Milletvekilleri Çetin Osman Budak ve Devrim Kök’ün Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) verdiği ‘turizmdeki sıkıntılar araştırılsın’ soru önergelerine cevap verdi. Arıcı açıklamasında “Turizm sektörünün Rusya, Ukrayna, Suriye, ve Avrupa’da yaşanan negatif gelişmelere karşı 2015 yılında turist sayısı geçtiğimiz yıllara yakın olacak” dedi. Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, CHP Antalya Milletvekilleri Çetin Osman Budak ve Devrim Kök’ün soru önergelerine karşı açıklama yaptı. Çalkantılı yıllar Türk turizminin ülkemizin çevresinde yaşanan tüm olumsuzluklara karşı geldiği yerin göz ardı edilmememsi gerektiğini belirten Arıcı, “CHP Milletvekilleri Sayın Çetin Osman Budak ve Devrim Kök’ün soru önergeleri Turizmin iktidarıyla muhalefeti ile elbirliği içerisinde sahip çıkılması anlamını taşıması açısından önemsiyoruz, ancak iktidarımız döneminde Türk turizminin ülkemizin çevresinde yaşanan tüm olumsuzluklara karşı geldiği yer çok göz ardı edilemeyecek bir noktadadır. Son iki yılda çalkantılar içerisinde geçiriyoruz; geçtiğimiz yıl bazı Avrupa ülkelerinde yaşanan ekonomik krizler, Ukrayna’da yaşanan olaylar, Avrupa’nın
TÜROFED / 48
Rusya’ya koyduğu ekonomik tedbirler ve arkasından yaşadığı olumsuz ekonomik koşullar, Mısır’daki darbe ve Suriye’de ve siyasi gelişmeler doğal olarak bölgemiz ülkelerini ve doğal olarak ülkemizi de etkilemiştir. Bu olaylar karşısında daha önce yaşadığımız krizlere karşı nasıl önlem almış ve hızlı bir şekilde uygulamışsak aynı refleksi Bakanlık olarak bu dönemde de göstermiş bulunuyoruz” dedi. Tatil yasağı Rusya’dan gelen Turist sayısında düşmenin olduğunu ifade eden Arıcı, “Rusya’nın kendi iç pozisyonunda kaynaklanan bu durumdan az etkilenen ülkeler arasında olduğumuz bilinmelidir. Rusya’da yaşanan olağanüstü şartlar Rus turistlerin tamamına yakını etkilenmiştir. 4 milyonu aşkın polis, asker ve memura yurt dışı tatil konulmuş olması ve bu yasağın devam etmesi genel bir etkilenme söz konusu olmuştur. Bakanlık olarak bu gelişmeler karşısında aralarında Rusya’nın da olduğu 13 ülkede bin 500 charter uçağına 6 bin ABD Doları destek sağlanmıştır. Halen tur operatörlerine kredi desteği gibi ve geniş çaplı reklam faaliyetlerimiz gibi yaptığımız çalışmalarla desteklerimizi sürdürmekteyiz” diye konuştu. Suriye’deki olaylar Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı açıklamasına şöyle devam etti: “Suriye’de yaşanan ve dünya kamuoyunun dikkatlerini çeken IŞİD tehlikesi yüzünden Fransa, Hollanda ve İtalya’dan ülkemize gelen turist sayısında azalma olmasına rağmen sezon öncesi yaptığımız fuar tanıtım ve reklam
faaliyetleri neticesinde Norveç, Belçika, Polonya, İsveç, Danimarka ve özellikle Finlandiya’da ciddi artışlar olmuştur. Tüm merkezlerde bakanlığımız kararlılıkla çalışmalarını sürdürmekte ve karşılığı alınmaya devam etmektedir. Amerika ve Kanada’da yüzde 9 ila yüzde 18’e varan artışlar sevindiricidir. Uzakdoğu’da ise kayıplarımızın olmakla bu kayıpların telafisi için ciddi bir çalışma içerisindeyiz. Suriye krizinin Japon medyasında çıkan olumsuz haberler neticesinde ortaya çıkan olumsuz durumu Japon medyasını ülkemize davet ederek telafi etmek Türk Japon ortak yapımı olan ve Kasım ayında vizyona girecek Ertuğrul filmi için yapılacak PR ve karşılıklı ağırlama faaliyetlerine ağırlık vermiş bulunmaktayız. Güney Kore’den ciddi bir artış söz konusu olup son yaşadığımız can sıkıcı olaylara rağmen ikili ilişkilerle yükselme trendini korumaya çalışıyoruz. Körfez ülkeleri, Çin ve İran turist sayısında yüzde 40’ları aşan bir turist sayısı gözlemlenmektedir. Bu rakam Brezilya ve Hindistan gibi ülkeler için yüzde 6 ila 12’ler arasındadır.”
uzun vadede sıkıntıya sokmaması için Turizmi uzun vadeli planlarla hareket etmesini sağlayacak ve 12 aya yayacak ve çeşitliliği artıracak çalışmalar yapılmaktadır. Turizmde yaşanan tüm bu olaylar gelen turistlerin ülkelerindeki ekonomik ve siyasi olaylardan etkilenmesi hayatın bir gerçeğidir. Turizm’de gelinen nokta iktidara geldiğimiz yıllardan itibaren yaşadığımız körfez krizi, deprem, kuş gribi ve ekonomik krizler gibi olumsuz etkilere rağmen kamu özel sektör işbirliği ile istikrarlı bir yükselmiş trendi göstermiş bundan sonrada aynı şekilde devam edeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın” dedi.
“Bakanlık reaksiyon gösteriyor” Akdeniz havzasında Avrupa’nın en önemli yatak arzını sağlayan ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Arıcı, “Bakanlık olarak dikkatli bir şekilde gözlemlerimizi yapmakta olası tehdit ve tehlikelere karşı uygun tedbirleri almaktayız. Turizm sektörünün tüm Rusya, Ukrayna, Suriye ve Avrupa’da yaşanan negatif gelişmelere karşı 2015 yılında da turist sayımızın geçtiğimiz yıllara yakın olacaktır. Bakanlığımız olası krizlerde anlık reaksiyon gösterip kısa vadeli çözümlerin ülkemize
TÜROFED / 49
Haber
Alanya turizmi güçlenecek Alanya Turistik İşletmeciler Derneği ALTİD Başkanı Burhan Sili, “Dernek tüzüğünde yapılacak düzenlemeyle bölge dernek başkanları direkt ALTİD yönetimine dahil olacak. Bu değişiklik Alanya turizm lobisine güç katacak” dedi.
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) bölgesel turizm istişare toplantılarına devam ediyor. Konaklı Turistik İşletmeciler Derneği (KONTİD) yöneticileri ve üye otel işletmecileriyle yemekli toplantıda bir araya gelen ALTİD yöneticileri, bölgenin turizm sorunlarını masaya yatırdı. Toplantının açılış konuşmasını yapan Ali Orkan, turizmcilerin, yapılan istişare toplantılarıyla birliktelik mesajı verdiklerini söyleyerek bu toplantıya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını ifade etti. Alanya ve ülke turizminde yaşanan sorunları ve atılması gereken adımları dünya ölçeğinde yaşanan turizm gelişmeleriyle birlikte değerlendirdiklerini söyleyen
TÜROFED / 50
ALTİD Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi Burhan Sili, Alara’dan Kargıcak’a kadar 7 bölge derneği olduğunu ve her derneğin kendine has sorunlar yaşadığını söyleyerek, bölgesel sorunlara daha yakın olabilmek için ALTİD tüzüğünde yapılacak değişiklikle bölge dernek başkanlarının direkt ALTİD yönetimine dahil olacağını, bu değişikliğin hem ALTİD yönetimine, hem bölge dernek yönetimlerine hem de Alanya turizm lobisine
güç katacağını ifade etti. Başkan Burhan Sili, yapılacak tüzük değişikliğiyle Bakanlık belgeli turistik tesislerin dışında kalan belediye belgeli tesisleri de belirli kriterler oluşturmak ve bu kriterler çerçevesinde değerlendirmeler yapmak suretiyle ALTİD bünyesine dahil etmeye hazırlandıklarını ifade ederek “Tüzük değişikliğiyle ilgili otel sahipleri ve işletmecilerden önemli destek görüyoruz” şeklinde konuştu.
Haber
Corendon Hotels otel yatırımlarına devam edecek Corendon Hotels & Resorts İş Geliştirme ve Grup Satış Direktörü Cem Bora Sevim, Corendon Hotels’in otel yatırımı yapmaya devam edeceğini söyledi. Corendon Hotels, Türkiye’de İstanbul, Marmaris, Side, Alanya; Avrupa’da ise Yunan Adaları, Amsterdam, İspanya’da otel yatırımları yapmak istiyor.
Corendon Turizm Grubu, tur operatörlüğü, incoming ve havayolu taşımacılığının yanında konaklama sektöründe de büyümeye devam ediyor. Corendon Hotels & Resorts, bünyesine kattığı tesisler ile otel sayısını 7’ye çıkardı. Corendon Hotels & Resorts, Türkiye’de İstanbul, Marmaris, Side, Alanya; Avrupa’da ise Yunan Adaları, Amsterdam, İspanya’da otel yatırımları yapmak istiyor. Corendon Hotels & Resorts İş Geliştirme ve Grup Satış Direktörü Cem Bora Sevim, “Corendon Hotels olarak otel yatırımlarına devam edeceğiz” dedi. “Yatırımlarımız devam edecek” Corendon Turizm Grubu’nun tur operatörlüğü, incoming ve havayolu taşımacılığı gibi turizmin hemen her alanında uzmanlaşmış bir grup olduğunu belirten
TÜROFED / 52
Cem Bora Sevim, “Hem marka bilinirliliğimiz hem hizmet kalitemiz hem de müşteri portföyümüz bize otelcilik sektöründe büyük avantaj sağlıyor. Bu sebeple bu fırsatları değerlendirerek yatırımlarımıza ivme kazandırdık. Son 10 yıldır otelcilik sektöründe de çeşitli yatırımlarımız vardı. Geçen sene itibariyle de hem kendi müşterimize hitap edecek hem de karlı yatırım olacağını düşündüğümüz otelleri bünyemize katarak bu alanda da büyüme kararı aldık. Aslında 2014 senesinin başında biri Bodrum’daki Iassos Modern diğeri Antalya Kundu’daki Grand Park Lara olmak üzere iki otelimiz vardı. Sonra Şubat ayında Çeşme’nin iki gözde oteli olan Alaçatı’daki Solto Premier ve Boyalık’taki Miplaya Hotel’i aldık. Sene sonunda ise Amsterdam’daki The College butik otel ve Bodrum Gündoğan’daki The Blue Bosphorus’u alarak otel sayımızı 6’ya yükselttik. Son olarak da bu sezon başında yine Amsterdam’da çok özel bir konsept otel olan The Vitality’yi açtık. Yatırımlarımız hem yurt içinde hem de yurt dışında devam edecek” dedi. “Sağlam adımlar atmak istiyoruz” “Otelcilik işini ayrı bir kar kalemi olarak görüyoruz” diye konuşan Cem Bora Sevim, Corendon Hotels’in otel yatırımlarındaki kriterlerini açıkladı: “Konaklama sektöründe yatırım yaparken kriter olarak maximum 10 yıl içinde geri dönecek yatırımlar yapmaya çalışıyoruz. Sağlam adımlar atmak adına tanıdığımız bildiğimiz destinasyonlar öncelikli tercihlerimiz oluyor. Mesela Amsterdam, Antalya, Çeşme ve Bodrum gibi. Tabii ki de sadece kendi portföyümüze çalışmıyoruz tüm yurt içi yurt dışı tüm pazarlara açığız.”
Öncelikli tercihimiz… Cem Bora Sevim, Corendon Hotels’in otel yatırımlarındaki öncelikli hedeflerini açıkladı. Sevim, “Operasyonlarımızın bulunduğu destinasyonlar öncelikli hedefimiz. Mesela Kapadokya bölgesine yıllardır kültür turları düzenlemekteyiz. Özellikle Uzakdoğu, Amerika, İtalya ve İspanya ülkelerinden bu bölgeye yoğun talep var. Bu sebeple burada bir yatırım için görüşmelerimiz devam ediyor. Türkiye’de İstanbul, Marmaris, Side, Alanya; Avrupa’da ise Yunan Adaları, Amsterdam, İspanya şu anda otel yatırımı yapmak istediğimiz bölgeler. Amsterdam’da havaalanı bölgesinde bir yatırımımız daha var. 300 odalı bir airport hotel projemiz olacak.” “Pazar payımızı çeşitlendirmek istiyoruz” Dünya turizminin alternatif turizm çeşitlerine kaymaya devam ettiğini hatırlatan Cem Bora Sevim, açıklamalarına şöyle devam etti: “Pazar paylarımızı çeşitlendirmek
istediğimiz için kıyı ve resort turizminin yanı sıra bu türlere de yatırım yapmak istiyoruz. Mesela bahsettiğim Kapadokya örneği gibi. Ya da mesela Alaçatı’daki otelimiz Premier Solto’ya Belçika ve Hollanda sörf okullarından sörf müşterisi getiriyoruz. Yine hem kendi tur operatörümüzün hem de çalıştığımız diğer tur operatörlerinin yolcusunun desteğini alabileceğimiz destinasyonlar önceliğimiz olacak.” “Turizmi iyi bilmeyen otelcilik yapamaz” Türkiye’deki otel yatırımlarını da değerlendiren Cem Bora Sevim, “Herkes otelcilik yapmak istiyor ama turizmi iyi bilmeyen otelcilik yapamaz. Fizibilite hataları yatırımların geri dönüşünü 20 yıla kadar uzatabiliyor bu da operasyonun finanse edilmesini zorlaştırıyor, Bu sebeple hiç istemesek de servis kalitesi düşüyor ve sonuçta Türkiye turizmi bundan zarar görüyor” diye konuştu.
TÜROFED / 53
Köşe
Otel işletmelerinde gelir yönetimi
Hazırlayan: Prof. Dr. İbrahim Birkan
Gelir yönetimi sistemi günümüzde turizm sektöründe tüm havayolu şirketlerinde ve uluslararası otel zincirlerinde uygulanmaktadır. Bu sistemin başarıyla ve etkin bir şekilde uygulanabilmesi için otel yönetimi içerisinde ayrı bir birimin oluşturulması önemli bir ayrıntı olmaktadır.
TÜROFED / 54
Gelir yönetimi (revenue management/ yield management) kavramının bir yönetim sistemi olarak ilk defa ortaya çıkışı havayolu endüstrisi ile olmuştur. Uçak seyahati yapan herkes, aynı uçakta farklı fiyatlar ödeyen yolcuların olduğunu bilirler. Uçak şirketleri, değişik isimlerle, değişik programlarla aynı uçuşun koltuklarını farklı fiyatlardan satmaktadırlar. Burada sorulan soru şu olmalıdır: bir uçuşta uçağın kârını maksimize edebilmek için mevcut şartlarda hangi fiyatlardan kaçar tane koltuk satılmalıdır? Bu hesaplamayı yapmak hiç de kolay değildir. Özellikle büyük işletmelerde bu hesaplamalar, bu konuda geliştirilmiş bilgisayar programları tarafından yapılmaktadır. Gelir yönetimi, uçak şirketlerinin yanında birçok iş dalında da uygulanabilmektedir. Bu yöntem, üretilen malların kolay ve çabuk bozulabilen (sebze, meyve, pastanefırın gibi) mamüllerin bulunduğu endüstrilerde ve özellikle de hizmet sektöründe çok etkin bir şekilde kullanılabilmektedir. Hizmet sektörü Harvard Üniversitesi profesörlerinden Theodore Levitt tarafından “dokunulamayan mallar sektörü” olarak adlandırılmıştır. Bir başka ifadeyle hizmet sektöründe sunulan ürün, bir mal ve hizmet bileşimi olup, bir mamülde olduğu gibi elle tutulamamakta ve dolayısıyla da bu ürün, depolanamamaktadır. Üretilen bu ürün depolanamadığına göre, üretildiği anda tüketilmelidir. Bu durumda satılamayan bir ürünün
depolanarak ilerde satılması mümkün olamamaktadır. Örneğin bir uçağın boş kalan bir koltuğunu, uçak kalktıktan sonra veya bir otelin boş kalan bir odasını ertesi gün satmak mümkün değildir. Boş kalan her koltuğu, her odayı önceden uygun fiyatlarla satmak, kârın maksimizasyonu açısından ele alınmalıdır. Gelir yönetiminin çıkış noktası da buradadır. Bu durumda gelir yönetimini, satılan ürünün envanterini, fiyatlamasını ve satışlarını dikkatli bir şekilde takip ederek kârın maksimize edilmesi yaklaşımı olarak tanımlamak mümkündür. Otellerin geleneksel olarak performansları belirli dönemler için doluluk oranları veya ortalama oda satış fiyatları (ADR- avaragedaily rate) olarak değerlendirilmektedir. Her iki yöntemde de başka bir yaklaşım açısına göre ele alındığından, tek başına yeterli bir indikatör olamamaktadır. Otelin doluluk oranı arttırılırken ortalama oda satış fiyatı düşük olabilmekte ve bu durum da genel kârlılığı olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Bunun yanında, her iki yöntemde de satılan odanın maliyeti dikkate alınmamaktadır. Gelir yönetimi hesaplamaları yapılırken daha hassas bir şekilde performans ölçümü yapılmaktadır. Bu yöntemde doluluk oranı ve ortalama oda fiyatı tek bir istatistikle kombine edilerek sunulabilmektedir. Çeşitli yaklaşımların uygulandığı bu teknik ile
oda gelirlerinin maksimize edilmesi sağlanabilmektedir. Söz konusu hesaplamanın yapılmasında temel prensip, gerçekleşen oda gelirinin potansiyel oda gelirine bölünmesi üzerine kurulmuştur. Gerçek oda geliri, bir dönemde satılan odaların gelirleri toplamıdır. Potansiyel oda geliri ise belirli bir dönemde tüm odaların afişe fiyatlardan satılması durumunda elde edilebilecek olan gelirdir. Potansiyel ortalama oda geliri ise tek ve çift fiyatlarının tek bir rakam ile ifade edilecek şekilde kombine edilmesi ile ifade edilmektedir. Başarı faktörü (the achievement factor) ise otelin gerçekleşen ortalama oda fiyatının potansiyel ortalama fiyata bölünmesi ile hesaplanmaktadır. Bazı oteller, oda başına düşen geliri de (REVPAR - revenueperavailableroom) bir diğer değerlendirme yöntemi olarak kullanmaktadırlar. Gelir yönetimi sisteminin geliştirilmesindeki temel nedenleri şu şekilde özetlemek mümkündür: Firmalar arasında yaşanan şiddetli rekabet, sabit giderlerin çok yüksek olması, kapasitenin sabit olması, sezona göre talebin değişiklik arz etmesi ve satılan ürünün dayanıksız (perishable) olmasıdır. Otellerin gelir yönetimi yaklaşımını etkin bir şekilde uygulamaları sayesinde gros kârlılık oranlarını (GOP – grossoperationalprofit) %10’a varan miktarda arttırmaları mümkündür. ScottHornick tarafından başarılı bir gelir yönetimi uygulamasının nasıl yapılacağı, beş ana başlık altında izah edilmiştir. Bunlar, pazarın dilimlendirilmesi (market segmentation), fiyat yönetimi (price management), talep projeksiyonu (demand forecasting), kapasitenin
müsait olması (availability or capacity management) ve rezervasyon pazarlıkları (reservation negotiation) olarak özetlenmektedir. Gelir yönetimi sistemi ve tekniğinin turizm işletmelerinde başarılı bir şekilde uygulandığı görülmektedir. Turizm sektörünün değişik alanlarında (uçak rezervasyonu, oda satışı, araba kiralama) bu sistem geliştirilerek başarılı bir şekilde uygulanabilmektedir. Turizm sektörünün özelliklerine göre gelir yönetimi sisteminin karakteristik özelliklerini şu şekilde özetlemek mümkündür: Ürünün dayanıksız ve sezonsal olması (perihable inventory and/or seasonal demand). Otellerin düşük sezonlarda düşük fiyatlar vermesi vb. Yüksek sabit maliyet veya batmış maliyet (highfixedorsunkcosts, relativelylowmarginalcosts). Oteller, cruiseline şirketleri çok yüksek sabit maliyetleri ve son ünitelerinin satılmasında çok az marjinal maliyetleri olan özellikli turizm kuruluşlarıdır. Bu yüzden bu işletmeler belirli bir doluluğu sağladıktan sonra, sona kalan ünitelerinde önemli fiyat ayarlamalarına gidebilme esnekliği avantajına sahiptirler. Sabit kapasite (fixed capacity): Turizm işletmelerinde kapasite genellikle sabittir. Bir otel, oda sayısını yoğun talep dönemlerinde arttıramaz. Belki araba kiralama şirketleri araçların lokasyonunu değiştirerek veya uçak şirketleri bazı uçakların uçuş rotalarını değiştirerek bazı esneklikler sağlayabilirler. Önceden satın alma (advance purchase): Bazı kısıtlamalar getirilerek önceden rezervasyon veya satış yapılması, değişik pazar dilimlerine hitap edebilme imkanı sağlar ve sezonun gidişatı hakkında
gerekli uygulamaların yapılabilmesi için iyi bir fikir verir. Gelir yönetimi sistemi günümüzde turizm sektöründe tüm havayolu şirketlerinde ve uluslararası otel zincirlerinde uygulanmaktadır. Bu sistemin başarıyla ve etkin bir şekilde uygulanabilmesi için otel yönetimi içerisinde ayrı bir birimin oluşturulması önemli bir ayrıntı olmaktadır. Artık bağımsız otellerin de son derece uygun fiyatlarla revenuemanagement yazılımlarını almaları mümkündür. Bilgisayar sistemleri turizm şirketlerine merkezi kontrolle belirli günleri, belirli kategorilere göre istenilen fiyatlardan satabilme imkanı vermektedir. Geçmiş dönemlere ait istatistiki bilgiler bilgisayarlarda mevcuttur. Gelir müdürü (revenue manager) mevcut bilgilere ve pazardaki gelişmelere istinaden bilgisayar kullanımı ile turistik tesisi en uygun ve optimum şartlarla pazarlayabilme olanağına sahiptir. Gelir yönetimi departmanı riskler alarak zaman zaman oteli “short”a düşürmek durumu ile karşı karşıya kalabilecektir. Bu konuda çok tutucu davranmak, tesisin gelir kaybına neden olabilir. Bu konuda hassas bir dengenin kurulabilmesi için bu bölümün doğrudan genel müdüre bağlı olarak çalışması ve çalışmalarını satış ve odalar bölümü ile koordineli olarak yürütmesi yararlı olacaktır. Çağımız otellerinde artık klasik ön büro, yiyecek-içecek, satış,housekeeping, muhasebe, güvenlik, yeni gelişmelere göre bilgi işlem (IT), insan kaynakları departmanlarıda yer almaktadır. Bu konuda devreye giren en son departman ise gelir yönetimi (RM – Revenue Management) departmanı.
TÜROFED / 55
Haber
Pamukkale’deki düşüş tedirgin etti Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (DENTUROD) Başkanı Gazi Murat Şen, 2015 yılının ilk altı ayında Pamukkale ören yerini ziyaret eden ziyaretçi sayısının geçen yılki rakamlara göre yüzde 7,53 azalma gösterdiğini söyledi. ülke olarak bundan yeteri kadar istifade edilemedi” dedi.
2015 yılının ilk 6 ayında Pamukkale ören yerini ziyaret edenlerin sayısı yüzde 7.53 azaldı. Bu düşüşün yanı sıra acenteler vasıtasıyla toplu giriş yapan ziyaretçilerin de yüzde 14,11’lik bir düşüş yaşaması Denizli-Pamukkale’deki turizmcileri tedirgin etti. İmaj çalışması 2016 ve daha sonraki sezonların kaybedilmemesi için özellikle Avrupa’da imaj çalışmasının yapılması gerektiğini ifade eden Gazi Murat Şen, “Özellikle Fransa, İspanya, İtalya, Portekiz, İsviçre ve İskandinav ülkeleri gibi ülkelerde ciddi potansiyel olmasına rağmen
TÜROFED / 56
7 kiliseden biri Denizli’de bulunan Laodikya antik kentinin Hıristiyanlık için çok özel bir yer olduğunu hatırlatan Şen, Türkiye’de bulunan Hıristiyanlık için önemli 7 kiliseden birini barındıran Laodikya antik kentinin etkili tanıtım ile bölgeye ilave ziyaretçi potansiyeli sağlayacağını söyledi.
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi Başkan Şen ayrıca Denizli’deki ziyaretçi potansiyelinin arttırılması için Pamukkale Üniversitesi’nin yapacağı ve 2015 yılı bütçesinde de yer alan Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Hastanesi’nin de önemine dikkat çekerek “Denizli otelcileri adına bu yatırımın ivedilikle bitirilmesini talep ediyoruz” diye konuştu.
Haber
Japon turistler Kapadokya’yı terk etti Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya’da turizmciler Japon turist şoku yaşıyor. IŞİD’in Suriye’de iki Japon gazeteciyi öldürmesinin ardından Japonya’da Türkiye’nin önemli bir bölümünün riskli bölge ilan edilmesiyle her yıl yüz binlerce Japon turisti ağırlayan Kapadokya bölgesinde bu yıl Japon turist yok denecek kadar az.
TÜROFED / 58
Kapadokya Turistik İşletmeciler Derneği (KAPTİD) Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Dinler, Türkiye’nin peribacaları ile ünlü kültür turizm merkezi Kapadokya bölgesinin her yıl yaklaşık 2,5 milyon yerli ve yabancı turisti ağırladığını belirterek bölgeye yurt dışından gelen turistlerin önemli bir bölümünü Japonların oluşturduğunu kaydetti. ‘Türk Dostu’ olarak bilinen Japonların bölge turizmi için önemli bir gelir kaynağı oluşturduğunu vurgulayan Dinler, 2015 yılı başına kadar sürekli artan bölgedeki Japon turist sayısının turizm sezonu öncesinde Türkiye’nin hemen yanı başında Suriye’de yaşanan gelişmelerin ardından sürekli azaldığını vurguladı. En önemli sebep IŞİD IŞİD’in Suriye’de iki Japon gazeteciyi infaz etmesinin Japon kamuoyunda büyük yankı uyandırdığını ve olayın Japon televizyonlarında ve gazetelerinde günlerce manşetlerde yer aldığını ifade eden Dinler, Japon medyasının gelişmeler üzerine Türkiye’nin önemli bir bölümünü riskli bölge olarak gösterdiğini ifade etti. Dinler: “Kapadokya bölgesinde Japon turist sayısı şu anda yok denecek kadar az. Bunun en önemli sebebi IŞİD. Suriye’de yaşanan olaylardan ziyade orada 2 Japon gazetecinin öldürülmesi Japonya’da büyük yankı uyandırdı ve bu da turizme büyük darbe vurdu” dedi. “Çaba sarfediyoruz” “Japonlar farklı ülkelerde yaşanan olaylardan kendilerine dokunmadığı sürece çok fazla etkilenmezler. Bizim şansızlığımız iki Japon’un hemen yanı başımızda öldürülmesi”
diyen Dinler, Japonya’daki Türkiye ile ilgili ön yargıların ortadan kaldırılması için turizmciler olarak büyük çaba sarf ettiklerini vurguladı. Bu konuda THY’nin de turizmcilere büyük destek verdiğini ve Japonya’dan Türkiye’ye gerçekleştirilen uçak seferlerindeki bilet fiyatlarında ciddi bir indirime gittiğini anlatan Dinler, bunun yanı sıra bu ülkedeki büyük turizm acentesi temsilcilerinin Türkiye’ye davet edilerek Kapadokya’da ağırlandığını söyledi. Dinler: “Bu olayın ardından bir turizm acentesi THY’nin Japonya’daki müdürlükleri ile beraber bir çalışma yaptı.
Biz de KAPTİD olarak bu çalışmaya dahil olduk. Japonya’daki en büyük 16 turizm acentesinin yetkililerini Türkiye’ye davet ederek Kapadokya bölgesinde ağırladık. İkili görüşmelerde bulunduğum Japon turizmcilere neden artık Türkiye’ye ve Kapadokya bölgesine gelmediklerini sordum. Çünkü biliyoruz ki THY Japonya’dan ülkemize turist gelmesi için son dönemde ciddi bilet indirimleri sağladı. Ciddi aksiyonlar yapıyor. Onların cevabı ise ‘Bizim Türkiye ile hiçbir alıp veremediğimiz yok. Fakat bizde korku oluştu, İslamofobi oluştu. Bu yüzden gelemiyoruz’ şeklinde oldu” diye konuştu.
TÜROFED / 59
Haber
Antalya’da hedef işitme engelli turistler Turist sayısını 2023 yılında 50 milyona, turizm gelirlerini 50 milyar ABD Doları’na çıkarmaya hedefleyen Türkiye, işitme engelliler için çok önemli bir proje başlatıyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde sürdürülecek projeyle ülkemizde 3 milyona yakın, dünyada ise 600 milyon kişinin işitme engelli olduğu gerçeğinden hareket edilerek, turizmde yeni bir anlayışın ilgi görmesi sağlanacak.
TÜROFED / 60
‘İşiten Türkiye’ ve ‘İşiten Antalya’ projesi kapsamında Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı’nın başkanlığında yapılan ilk toplantıya İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu üyesi Gülçin Güner, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Yönetim Kurulu üyesi Ercan Mutlu, Antalya Esnaf Odaları Birliği (AESOB) Başkanı Abdullah Sevimçok, Dünya İşitme Engelli Turizm Derneği Başkanı Sami Demiray ve Akdeniz Üniversitesi Öğretim Üyesi Orhan Özçatalbaş katıldı. Hedef turizmi çeşitlendirmek Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, “Türk turizmi son 13 yılda basamakları hızla yukarıya çıkan bir yapıya sahip ve bu ivme hükümetimizin ortaya koyduğu irade ve bakanlıklar arası yapılan koordineli çalışmanın ve sivil toplum kuruluşlarının yaptığı çalışmalar ile mümkün oldu. Dünyada 1 milyar insanın oluşturduğu turizm potansiyelini ülkemiz adına çeşitlendirmek ve daha fazla her kesime hitap etmesini sağlamak işitme engelli kişilerin engelleri kaldırarak turizm potansiyeline kazandırılması çok önemli bir çalışma olacaktır. Bu çalışmanın turizmin lokomotifi olan ve ilkleri başaran Antalya’dan başlamış olması da bizim için çok önemli. ‘İşiten Türkiye’ ve ‘İşiten Antalya’ projesinin gerçekleşmesi Türkiye’nin 2023 hedeflerinde 50 milyon misafir, 50 milyar dolar gelir hedefine ulaşmada çok önemli bir adım” dedi. Cazibe merkezi olacak Dünya İşitme Engelli Turizm
Derneği Başkanı Sami Demiray ise turizmin çeşitlenmesini ve var olan potansiyeli doğru kullanmak istediklerini söyledi. Avrupa’dan gelen turistlerin kendi ülkelerinde alıştıkları hayat tarzına Türkiye’de de devam etmesinin önemli olduğunu belirten Demiray, “Bunun olumlu olması halinde ülkemiz işitme engelli turistler içinde cazibe merkezi olacak. Hedefimiz dünyadaki 600 milyon işitme engelli turistin dikkatlerini üzerimize çekmek. Aileleriyle birlikte 2 milyar insanın dikkatini çekilmesi ve bu pastadan alacağımız pay ülkemiz için çok önemli katkılar olacağını düşünüyoruz” ifadelerini kullandı. İşletmeler belirlenecek Toplantıda alınan kararlar doğrultusunda, turizm sektöründe oluşturulacak alanlarda çalışanlar için işaret dili eğitimi verilecek. Gazipaşa’dan Kaş’a kadar işletmeler belirlenecek. Burada çalışan personele işaret dili eğitimi verilecek. İşaret dili elemanı
çalıştıran bu işletmeler turistlerin bilgisine sunulacak. İşletmeler tanıtımlarında işaret dili bilen eleman çalıştırdıklarını kataloglarında belirtecekler. İşitme engelliler bu işletmelerdeki personelle doğrudan temasa geçebilmesi sağlanacak. İşaret dilini öğrenen personel kamuda yabancı dil bilen personel statüsünde kabul görecek. Eğitim sadece personelle sınırlı kalmayacak. Tur operatörlerinin, otel yöneticilerinin eğitilmesi de sağlanacak. Tanıtıma ağırlık verilecek Projenin takviminde 2015 ve 2016 yılında yapılacaklar anlatıldı. Daha fazla işitme engelliye ulaşabilmek için tanıtım çalışmalarına ağırlık verilecek. Kültür, turizm ve sportif alanlarda yapılacak etkinliklerde projeyi tanıtılacak. İlk etapta 2016 Nisan ayında başlayacak Expo’da işitme engellilerin bilgilendirilmesi için çalışma yapılacak.
TÜROFED / 61
Haber
Turizmin büyük destekçisi: SunExpress SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, Antalya Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (ANSİAD) konuğu oldu. Antalyalı işadamlarına seslenen Paul Schwaiger, SunExpress’i Antalya’da turizmin çok büyük destekçisi haline getirdiklerini söyledi. Sunexpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, 12. ANSİAD Olağan Toplantısı’nın konuğu oldu. Toplantıya ANSİAD Başkanı Ali Eroğlu, ANSİAD Yönetim Kurulu Üyeleri, ANSİAD üyeleri ve Antalya Serbest Bölge (ASBAŞ) Genel Müdürü Zeki Gürses katıldı. Önemli kış destinasyonu oldu Antalya’ya kışın nasıl turist gelir sorusuna çözüm aradıklarını ve bunun sonucunda “Antalya Kış Güneşi” adında bir program oluşturduklarını anlatan SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Özellikle Almanya’da kışın da tatil yapmak isteyen ciddi bir potansiyel var. Antalya her açıdan Alman turist için çok avantajlı. Tur operatörleri Antalya’ya geldi. Kışın kapalı olan Antalya’daki tarihi ve ören yerlerine gidip, ‘Kışın turist getireceğiz, turistler buraları görmek istiyor, açın’ talebinde bulunduk. Aspendos yetkilileri ‘Siz önce turisti getirin, biz açarız’ dediler. Daha sonra turist gelmeye başladı. Antalya iklim ve doğa avantajı, turizm, konaklama,
TÜROFED / 62
hizmet alt yapısıyla önemli bir kış destinasyonu oldu.” Avrupa’nın en önemli turistik havalimanı 15 ülkede 68 destinasyona uçtuklarını, haftalık 331 uçuş yaptıklarını vurgulayan SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, bu durumun SunExpress’i Antalya’da turizmin çok büyük destekçisi haline getirdiğini bildirdi. Antalya’nın SunExpress’in işinin en önemli kısmı olduğuna dikkati çeken Schwaiger, Almanya’dan her yıl 6 milyon yolcu taşıdıklarını belirterek, “Antalya, Avrupa’nın en önemli turistik havalimanı. Bizim ana pazarımız. SunExpress, Antalya’da konusunda pazar lideri”
dedi. Daha önce uçak kiraladıklarını fakat günümüz koşullarında uçak satın almanın daha randımanlı olduğunu ifade eden SunExpress Genel Müdürü Paul Schwaiger, 50 yeni Boeing 737-800 siparişi verdiklerini ve temmuz ayından itibaren daha ekonomik, gürültüsü az, çevreye duyarlı yeni uçakların teslim edilmeye başlanacağını söyledi.
Haber
10 milyonuncu turist geldi Dışişleri Bakanlığı’nın 2013 yılında uygulamaya koyulan ve turistlerin ülkeye girişi için alınan vizeyi internet üzerinden yapılmasını sağlayan e-vize sitemini kullanan 10 milyonuncu turist Bodrum’a geldi. 10 milyonuncu turist çiçeklerle karşılandı.
E-vize sisteminin 10 milyonuncu sahibi Birleşik Krallık vatandaşı Michael Gerard Johnston hava limanında çiçeklerle karşılandı. Johnston ailesi ile birlikte Kuzey İrlanda’nın başkenti Belfast’tan tatil için geldikleri Bodrum Milas hava limanında tören ile karşılandı. Saat 01:00’da Bodrum’a varan uçuş sonrasında Johnston ve ailesini Dışişleri Bakanlığına bağlı yetkilileri, Türk Hava Yolları yetkilileri ile Hava Limanı çalışanları karşıladı. Uçak bileti hediye edildi Sürpriz karşılama sonucunda şoka uğrayan aile yetkililere sarılarak sevinçlerini dile getirdi. bazı aile üyeleri ise göz yaşlarını tutamadı. Dışa hatlardan alınan aile daha sonra iç hatlarda bulunan CIP salonuna getirildi. Yiyecek ve içecek ikram edilen İrlandalı aileye THY gidiş, geliş uçak bileti ve maket bir uçak hediye etti. Dışişleri Bakanlığından gelen yetkililer ise aileye plaket vererek İrlandalı aileyi onurlandırdı.
sisteminde 10 milyonuncu vizeyi alan Michael Gerard Johnston için buralarda bulunduklarını ifade ederek “İlk 1 milyonuncu vizeyi 330’dan fazla günde verdik. Bu projemizin elektronik vize sisteminin yabancı turistler arasında ne kadar hızlı yaygınlaştığını bize göstermektedir. Burada da 15 kişilik çok mutlu bir aile tablosu gördük. Ailenin daha önce de Türkiye’ye birçok kez gelmiş. Ailenin en büyük bireyinin Türkiye’yi 15 defadan fazla ziyaret etmişliği var. Buraya gelmekten çok mutlular. Bizde 10 milyonuncu vizenin bir vesile olduğu bu karşılamada THY’nin desteğiyle ailenin iki üyesine Türkiye’ye gidiş dönüş bileti hediye edeceğiz.
Gürcistan geçtiğimiz günlerde benzer bir projeyi hayata geçirdi. Ardından Moldova’nın çalışmaları olduğunu gördük. Uluslararası anlamda tanıtım faaliyetlerimiz devam ediyor ve edecek” dedi. “Türkiye’de mutluyuz” Ödülleri kazanan Johnston ise Türkiye de olmaktan çok mutlu olduklarını söyleyerek Türkiye’yi çok seviyoruz. Hiçbir güvenlik sıkıntısı yok. Biz burada çok güvenli hissediyoruz. Benim annem ise yıllardır Türkiye’ye gelir. Bizleri de Türkiye’ye. Böyle bir karşılamadan dolayı çok mutlu olduk. Herkese teşekkürlerimi sunarım” ifadelerini kullandı.
Hızla yaygınlaşıyor Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Dışişleri Bakanlığı Bilişim Teknolojileri Dairesi Şube Müdürü Ömer Numan Doğrukol e-vize
TÜROFED / 63
Haber
Turizm öğrencileri sektörden memnun değil Kuşadası Ticaret Odası, geçtiğimiz yıl lise öğrencileri arasında yaptığı “Gençliğin Kuşadası’na ve Ticarete Bakışı” konulu anket çalışmasından sonra, Adnan Menderes Üniversitesi(ADÜ) Kuşadası Turizm Fakültesi işbirliği ile üniversitenin 4. sınıf öğrencilerine “ADÜ Kuşadası Turizm Fakültesi Öğrencilerinin Kuşadası Turizmine Bakışı” konulu, 17 sorudan oluşan bir anket gerçekleştirdi. Amacı, gençlerin Kuşadası turizmine ve geleceğe yönelik görüşlerini almak olan söz konusu anketten, oldukça düşündürücü sonuçlar çıktı. Kuşadası’nda turizm sektöründe staj imkanları nasıldır?, Mezuniyet sonrası Kuşadası’nda yaşamayı düşünüyor musunuz?, Sizce Kuşadası’nın en önemli sorunu nedir?, Kuşadası’nda yaşamaktan mutlu musunuz?, “Kuşadası
TÜROFED / 64
Turizm sektöründe ücretler gibi önemli soruların yer aldığı anket sonrasında çıkan sonuçları değerlendiren Kuşadası Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Serdar Akdoğan; “Öğrencilerimizin turizm sektörünün ve ilçemizin sorunları konusunda fikirleri dikkate değerdir. Altyapı, çevre, çarpık kentleşme, betonlaşma, çalışma koşulları, göç, niteliksiz personel istihdamı öne çıkan sorunlardan birkaçıdır” dedi ve tüm
kurum ve kurumlarca, öğrencilerin söz konusu anket sorularına verdikleri cevaplar üzerinde tek tek düşünülmesi, irdelenmesi, analiz edilerek çözüm önerileri sunulması ve bir an önce harekete geçilmesi gerektiğini belirtti. Verilerle anket sonuçları: Ankete cevap veren 193 öğrenciden 64’ü seyahat işletmeciliği (% 33), 15’i turizm rehberliği (% 8), 14’ü seyahat işletmeciliği ve turizm rehberliği (%7), 54’ü yiyecekiçecek işletmeciliği (% 28) ve 46’sı konaklama işletmeciliği (% 24) bölümünde okumaktadır ve % 46’sı kız öğrenci, % 54’ü erkek öğrencidir. Bu öğrencilerden 187’si İngilizce, 48’i Almanca, 31’i, Fransızca, 58’i Rusça bilmektedir. Diğer seçeneğini işaretleyen 17 öğrenci arasında Arapça, İtalyanca,24) bölümünde okumaktadır ve % 46’sı kız öğrenci, % 54’ü erkek öğrencidir. Bu öğrencilerden 187’si İngilizce, 48’i Almanca, 31’i, Fransızca, 58’i Rusça bilmektedir. Diğer seçeneğini işaretleyen 17
öğrenci arasında Arapça, İtalyanca, Japonca, Osmanlıca, Lehçe, Azerice, Sırpça, Boşnakça bilen öğrenciler bulunmaktadır. Kuşadası sorusu Kuşadası’nda turizm sektöründe staj imkanları nasıldır? sorusuna öğrencilerin % 51’i yeterli değil, % 40’ı kısmen yeterli ve sadece % 9’u yeterli yanıtını verdi. Bu cevaplara istinaden, turizm sektöründe faaliyet gösteren işletmelerin sonuçlar üzerinde düşünmesi ve öğrencilere staj imkanlarını artırıcı politikalar yürütmeleri gerektiği ortaya çıkmaktadır. Mezuniyet sonrası Kuşadası’nda çalışmayı, yaşamayı düşünüyor musunuz? Sorusuna, 53 öğrenci “evet”, 136 öğrenci “hayır” yanıtını vermiş, 4 öğrenci ise bu soruyu yanıtsız bıraktı. İlginç sonuçlar “Kuşadası turizm sektöründe ücretler açısından size uygun seçeneği işaretleyiniz” sorusuna cevap veren öğrencilerden 30’u “Turizm sektöründe ücretler diğer sektörlerle aynı düzeydedir”, 12’si “Turizm sektöründe ücretler diğer sektörlerden daha yüksektir”, 8’i “Turizm sektöründe ücretler yeterli ve tatminkardır”, 11’i “Turizm sektöründe ek ücretler yeterli ve tatminkardır” demiştir. 133 öğrenci ise “hiçbiri” seçeneğini işaretledi. Ankete cevap veren öğrencilerden 58’i mezuniyet sonrası turizm sektöründe çalışmayı düşünmektedir. Sadece 4 öğrenci turizm sektörünün uzun yıllar çalışmak için uygun bir sektör olduğunu, öğrencilerden 48’i turizm sektöründe yönetici pozisyonuna geleceğini düşünmekte, 89 öğrenci ise mezuniyet sonrası turizm sektöründe çalışmayı
düşünmemektedir. Bu da oldukça çarpıcı bir sonuçtur. 61’i kendi işini kurmayı, 77’si turizm sektöründe çalışmayı, 73’ünün diğer sektörlerde çalışacağını belirttiği öğrencilerden, turizm sektöründe kendi işini kurmayı düşünenlerin sayısı ise sadece 12’dir.
cevap vermiştir.Sizce Kuşadası’nın simgesi ne olmalıdır? sorusuna ADÜ Turizm Fakültesi öğrencileri, Güvercinada, El Heykeli, Kale, Güvercin, Ada, Kuş ve Ada, Marina, Liman ve Kruvaziyer, Zeytin, incir, Liman, Efes, Milli Park şeklinde yanıtlar vermişlerdir.
Sorunları belirlediler Sizce Kuşadası’nın en önemli sorunu nedir? Bu sorun nasıl çözülebilir? (ilk üç sorunu yazınız) şeklinde sorulan soruya öğrenciler; 1.SORUN: Altyapıçarpık kentleşme-Çevre YoluBelediye-Betonlaşma-Deniz Kirliği-Çevre Atıkları-Ulaşım-Kent Yerleşim Planı gibi sorunlar, 2. SORUN: Göç, pahalılık, bilinçsiz personel, düşük kalite, düşük ücretler, kalitesiz turist, kültürel yapı, esnaf problemleri, dolmuş şoförleri, stajyere para vermek istemeyen işyerleri gibi sorunlar, 3. SORUN: Çalışma saatleri, denetim eksikliği, insanlar arası iletişim, her şeyde karışıklık gibi cevaplar vermişlerdir. Kuşadası’nda yaşamaktan mutlu musunuz? sorusuna 95 öğrenci evet mutluyum, 93 öğrenci ise hayır mutlu değilim şeklinde
Sonuç değerlendirmesi Anket sonuçlarını değerlendiren Kuşadası Ticaret Odası Başkanı Serdar Akdoğan, “ Sonuç olarak, Kuşadası Ticaret Odası ile Adnan Menderes Üniversitesi Turizm Fakültesi işbirliğinde, ADÜ Turizm Fakültesi 4. Sınıf öğrencilerine yönelik olarak yapılan “Turizm Fakültesi Öğrencilerinin Kuşadası Turizmine Bakışı” konulu, çok önemli bulgular ve sonuçlar içeren anket çalışması genel olarak değerlendirildiğinde; Turizm Fakültesi öğrencilerinin Kuşadası turizm sektöründen memnun olmadıkları, mezuniyet sonra başka şehirlerde veya sektörlerde çalışmayı düşündükleri, bunun nedenleri olarak ise, ücretlerin düşük olması, çalışma koşullarının ağır olması gibi sebepler geldiği görülmektedir “ dedi.
TÜROFED / 65
Köşe
Turizm’de su yönetimi ve Biyomühendislik Otellerde; yüzme ve süs havuzları, ön su arıtma, kazan ve soğutma suyu gibi tüm su sistemlerinde kullanılan kimyasal maddelerle ilgili ciddi bir bilgi kirliliği bulunmaktadır. Bu durum turizm tesisleri için önemli bir gider ve hijyen sorunu olarak karşımıza çıkıyor. Turizm tesislerine genel olarak bakıldığında hem kimyasal risk, hem de su hijyeni (mikrobiyolojik risk) anlamında konuya hakim olan bir mühendis bulunmamaktadır. Su hijyeni tam olarak sağlanmadığı zaman, hastalıkların birçoğu turizm misafirlerinin evlerine döndükten sonra ortaya çıkmaktadır. Bu da turizme şikayet ve dava olarak geri dönmektedir. Turizmde suyun, son teknoloji otomasyon sistemleriyle yönetilmesi mekanik anlamda çok verimlidir. Ancak verilerin yanlış analizi neticesinde kimyasal sürecin yanlış yönetilmesiyle ciddi bir kimyasal sarfiyatı ortaya çıkmaktadır. Bu kadar önemli bir konunun, kimyasal satan firmalara ve havuz operatörü gibi vasfı düşük bir personele emanet edilmesi bunun en önemli nedenlerinden birisidir. Aşırı ve yanlış kimyasal uygulamaları, hem personelin hem de havuzu kullananların ciddi kimyasal risklere maruz kalmasına neden olmaktadır.
Ege Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Biyomühendislik Bölümü’nde 2009 yılında “Yüzme Havuzları Operatörleri Eğitmen Eğitimi” düzenlendi. 2009 yılından bu yana bu eğitimi alan eğitmenler tarafından yüzlerce havuz operatörüne Halk Eğitim Merkezleri’yle birlikte sertifikalı eğitim verilmeye devam etmektedir. Bu eğitimler sonucunda verilen kimya ve biyoloji bilgisinin hedef öğrenciler açısından oldukça zor olduğu hatta turizm tesislerinde departman yöneticilerinin de bu tarz bir eğitimden geçmeleri gibi fikirler ortaya çıkmıştır. Bir zincir oteller grubunun teknik müdürlerine yapılan “Su Yönetimi” eğitimi tüm katılımcılar tarafından yararlı bulunmuştur. Bununla birlikte bu eğitimlerde anlatılan su yönetimi tarafımızdan turizmde 5 yıldızlı bir otelde 1 yıl süre ile uygulanıp sonuçları değerlendirilmiştir. Kemer’de bulunan 5 yıldızlı bir tesiste, 2013 yılında yapılan çalışmayla klor kullanımı %65 azalmıştır. Tesis 2013 yılında 30.000 TL’nin üzerinde tasarrufa giderek havuzlarında sadece klor kullanmış ve ekstra maliyet gerektiren diğer yan kimyasalların uygulamasına son verilmiştir. Ayrıca her yıl yapılan derz yenilenmesi dengeli kimyasal kullanımı ile 2013 yılında sezon
sonunda yapılmamıştır. ( NOT: 1800 ton kapasiteli havuz ve 220 kullanım günü baz alınmıştır.) Biyomühendislik Biyoloji, moleküler biyoloji, biyokimya, mikrobiyoloji, hücre metabolizması ile, temel mühendislik ve malzeme bilimlerindeki hızlı ilerlemeler sonucu gelişen biyolojik teknikler ve mühendislik ilkelerinin canlı sistemlere ve bu alanlarda karşılaşılan sorunlara uygulandığı bir bilim dalıdır. Su yönetiminde gerekli hijyeni sağlamak üzere mikrobiyolojik mücadele verilen bir proses için “Biyomühendislik” ideal bir bilim dalıdır. Turizm tesislerinde ideal su yönetim sistemini, bir danışmanlık veya Biyomühendis istihdamı gibi bir zemine oturtmak üzere bir altlık hazırlanabilir. Bu bağlamda bölüm mezunu kişiler, sektörün temel sorun ve çözümlerine yönelik bilimsel temelli bir eğitimden geçirildikten sonra sektörün hizmetine sunulabilir. Bununla birlikte bir denetim ve kontrol mekanizması da geliştirilebilir. Bu durum, turizmde ciddi bir tasarruf sağlayacaktır. Ayrıca, havuz ve tüm su hijyeni gibi ciddi bir sorunun önüne geçilmiş olacaktır.
http://www.dogadabuan.com - caglarince.wordpress.com - caglaramail@gmail.com - facebook/dogadabuan - instagram/dogadabuan - twitter/hcaglarince
TÜROFED / 66
Hazırlayan: Eda Keskiner
Haber
Turistler kendi bölgelerindeki destinasyonları ziyaret ediyor Dünya genelindeki her 5 varıştan 4’ünün aynı bölgeden gelmesi sonucu uluslararası seyahatlerin büyük çoğunluğu, seyahat edenlerin kendi bölgelerinde gerçekleşmektedir. Harcanabilir gelirdeki artan seviyelerle birlikte, özellikle de Asya, Orta ve doğu Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika’daki gelişmekte olan birçok ekonominin son yıllarda gösterdiği hızlı büyümeye rağmen, uluslararası
turizm için kaynak pazarlar, geleneksel olarak çoğunlukla Avrupa, Amerika ve Asya Pasifik’in gelişmiş ekonomilerinde toplanmaktadır. Avrupa hala, dünyadaki uluslararası varışların yarısından fazlasını oluşturan
dünyanın en büyük kaynak bölgesi durumunda. Avrupa’yı %24 ile Asya Pasifik, %17 ile Amerika, %3 ile Orta Doğu ve %3 ile Afrika izlemektedir.
TÜROFED / 67
Haber
Doktorlar deniz tatilini öneriyor Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, astım, alerjik rinit ve atopik dermatit gibi hastalıkların en iyi ve en doğal tedavisinin deniz suyu ve güneş ile olduğunu söyledi. Doç. Dr. Antony, “Deniz suyunun şifası asırlardır biliniyor” dedi. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Çocuk Alerji uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony her çocuk için ama özellikle de alerjik çocuklar için “deniz tatili”ni öneriyor. Astım, alerjik rinit ve atopik dermatit gibi hastalıkların en iyi ve en doğal tedavisinin deniz suyu ve güneş ile olduğunu ifade eden Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, “Deniz suyunun şifası asırlardır biliniyor. Hatta modern tıbbın babası Hipokrat, deniz suyunun balık adamların yaralarını iyileştirdiğini keşfettikten sonra hastaları üzerinde kullanmıştı” dedi.
TÜROFED / 68
Şifa niteliği taşıyor Yapılan araştırılmalarda deniz suyunun insan kanında bulunan içeriklere en yakın sıvı olduğunun ve osmiyum, altın, vanadyum, çinko, iyot ve potasyum klorüre dahil olmak üzere, 80 den fazla faydalı maddeyi bol miktarda içerdiğinin ve kanıtlandığını anlatan Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony şöyle konuştu: “Deniz suyu içerdiği mineral tuzları, amino asitler ve eser elementler ile insan vücudu için vitamin deposu özelliği taşımakta olup alerjik hastalıkların tedavisinde en önemli doğal tedavi yöntemlerinden biridir. Özellikle de çocuklar deniz suyundan bolca faydalanmalıdır. Deniz suyunda bulunan kalsiyum karbonat, sülfat, potasyum klorür ve sülfat, magnezyum klorür, magnezyum sülfat özellikleri çocuklarda şifa niteliği taşımaktadır” Deniz suyu ve güneş Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony “Deniz suyu, güneşle birleştiğinde atopic dermatit, ya da çocukluk cağı egzaması dediğimiz deri hastalığına çok iyi gelir. Deniz suyu yine urtker ya da halk arasında kurdeşen olarak adlandırılan kaşıntılı alerjik cilt lezyonlarına
ve yazın sıcağın etkisiyle oldukça fazla ortaya çıkabilen isiliğe de iyi gelir. Ayrıca deniz suyunun en etkili özelliği; yaraların, alerjik reaksiyonların yol açtığı izleri yok etmesidir. Özetlersek, deniz suyunun egzaman, atopik dermatit, urtiker, kurdeşen, isilik gibi cilt hastalıklarında büyük yararı bulunmaktadır” dedi. Deniz tatili hastalıklara birebir Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony; “Deniz suyu tüm sinüs yollarını temizler. Dolaylısıyla alerjik rinit ve kronik sinüzitin temizlenmesinde çok etkilidir. Burun ve sinüslerin temiz olmasında alt solunum yollarını ve bronşların alerjik hastalığı astımın tedavisinde oldukça olumlu etkilere sahiptir. Yine yüzme akciğerlerin kapasitesini artıran en etkili fizik tedavidir ve astımlı her bireyin yapmasını önerdiğimiz en önemli sporlardan biridir. Tabi deniz tatilinin en önemli faydalarından biri de yaz boyunca güneşten gelen UV ışınları ile derimizde yaptığımız ve vücudumuzda depoladığımıza ve kışın bizi hastalıklardan koruyan, savunma sistemimizi güçlendiren ve alerjik hastalıkların oluşumu önleyen D vitaminidir” dedi.
TÜROFED / 69
Haber
Hazırlayan: Burçak Kılınç
Uluslararası turist varışları %4 attı Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) Dünya Turizm Barometresi’ne göre, uluslararası turizm talebi Ocak ve Nisan ayları arasında dünya genelinde %4’lük bir artışla hızlanmaya devam ediyor. Mayıs-Ağustos arasındaki dönemde de tahminler iyimser yönde olmaya devam etmektedir. Bu kapsamda 500 milyona yakın turistin yurt dışına seyahat etmesi bekleniyor. Dünya genelindeki varış yerleri, Ocak-Nisan 2015 döneminde 332 milyon uluslararası turist (geceleyen ziyaretçiler) kabul etmiştir. Bu sayı, geçen yıl aynı döneme göre 16 milyon daha fazladır. Bu da %4’lük bir artış demektir.
TÜROFED / 70
Veriler ne söylüyor? Bölgesel olarak, Amerika kıtası %6’lık bir büyüme gösterirken, Avrupa, Asya, Pasifik ve Orta Doğu bölgeleri %4-%5 arası bir büyümeyle onu takip etmişlerdir. Alt bölgesel olarak, Okyanusya ve Güney Amerika %8’erlik artış
gösterirken, Karayiplerle Orta ve Doğu Avrupa %7’lik bir artışla onu takip etmiştir. Afrika’da ise Ebola virüsü dolayısıyla 2014 yılında talepler azalmıştır. Ocak-Nisan 2015 verilerine göre %6’lık bir düşüş söz konusudur.
“Umut verici” Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü Genel Sekreteri Taleb Rifai: “Turizm sektörünün, dünyanın birçok yerindeki güvenlik kaygıları ve kargaşaya rağmen mükemmel sonuçlarını pekiştirdiğini görmek umut verici“ şeklinde belirtmiş ve eklemiştir: “Bu sonuçlara göre, turizm, şaşırtıcı bir şekilde kendini çabuk toparlayan bir ekonomik sektör. Ulusal hükümetler için, şu unutulmamalıdır ki, turizm sosyoekonomik gelişmenin ve yeni iş alanları açmanın bir unsurudur.” Gelecek aylar için iyimser beklentiler Kuzey Yarımküre’de tatil sezonu olan mayıs ve ağustos ayları arasında, bir yılda kaydedilen
toplam uluslararası turist varışlarının %41’i olan 500 milyon civarında bir turistin yurt dışına seyahat etmesi tahmin edilmektedir. Turizm Güven Endeksi Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün en son Turizm Güven Endeksi sonuçlarına göre, bu periyod için tahminler iyimser ve de 2007 kriz öncesi dönemden bu yana en yüksek seviyededir. Bu düşünce, bütün bölgeler ve faaliyet alanları için olumlu yöndedir. ForwardKey raporu Ticari istihbarat aracı ForwardKey raporu, Mayıs-Ağustos 2015 dönemi için uluslararası uçak seyahati rezervasyonlarında sağlıklı bir büyüme olduğunu göstermektedir.
Tüm rezervasyonlar, yurt içi uçak seyahatlerindeki %7’lik artış sayesinde %5’e yükselmiştir ve de uluslararası seyahat %4 oranıyla büyümeye devam etmektedir. Bölgelerde, havayolu rezervasyonları en çok Asya ve Pasifik, Amerika kıtası ve Avrupa’da artarken, Afrika ve Orta Doğu’daki gidiş ve geliş rezervasyonları azalmaktadır. Beklentiler yükseldi Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün bu yıl ocak ayındaki tahminlerine göre, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün 2010-2020 yılları için yaptığı yıllık %3.8’lik uzun vadeli tahminleri doğrultusunda, tüm 2015 yılı için uluslararası turist varışları %3’ten %4’e yükselmesi beklenmektedir.
TÜROFED / 71
Haber
TÜROFED ve Nilco işbirliği yapacak Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), temizlik ürünleri sektörünün önemli oyunculardan Nilco ile işbirliği anlaşması imzaladı. Yapılan anlaşmayla Nilco, TÜROFED üyelerine temizlik ve ürünler hakkında bilgiler verecek. Gerçekleştirilen anlaşmaya TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık ile Nilco Satış Müdürü Metin Babacan imza attı. Yapılan anlaşmayla Nilco, TÜROFED üyelerine temizlik ve ürünler hakkında bilgiler verecek. Eğitim desteği de verecek Konu hakkında bir açıklama yapan Nilco Satış Müdürü Metin Babacan, TÜROFED ile yaptıkları anlaşmanın içeriği hakkında bilgi verdi: “TÜROFED ile yaptığımız anlaşma 3 yıllık bir anlaşma. Anlaşmamız 2018 yılının sonuna kadar devam edecek. TÜROFED aracılığı ile Nilco’nun yapmış olduğu hizmetleri otelcilere duyurmak istiyoruz. Tabi bunu duyururken de özellikle Nilco’nun geçen yıl açmış olduğu Nilco Akademi International ile otel çalışanlarının, özellikle temizlik çalışanlarının, daha nitelikli personel olması için uğraş veriyoruz. Akademimiz ile TÜROFED üye otellerine de eğitimler verip temizlik ve temizlik
TÜROFED / 72
ürünleri hakkında çalışanları bilgilendireceğiz. Prensibimizi de temizlik personelinin, ürünleri doğru kullanmasını birincil etken olarak belirledik. Bu sebeple de Nilco Akademi ile özellikle müşterilerimize kesintisiz eğitim programları düzenleyerek otelin tüm temizliğini yapan kişileri daha nitelikli hale getirmek istiyoruz.”
Yeşil Yıldız Yeşil Yıldızlı otellere de değinen Babacan, “Çevreye duyarlı oteller Yeşil Yıldız alıyorlar. 230 civarında otel Yeşil Yıldız aldı. Biz de Yeşil Yıldız alan otellere bu noktada Yeşil Yıldızı hak edeceği prensipler ya da kurallar çerçevesinde ona uygun ürünler tedarik edeceğiz. Yeşil yıldızı alırken bizden alacağı
ürünleri de nasıl kullanacağını onlara öğretmeye çalışacağız” dedi. Üretip satıyor Nilco Satış Müdürü Metin Babacan, Nilco hakkında dergimize açıklamalarda bulundu. Nilco’nun sektörün ihtiyacı olan tüm temizlik ürünlerini ürettiğini hatırlatan Babacan, “Nilco, özellikle 1999 yılında temizlik dünyasına girdikten sonra ev tipi endüstriyel deterjanlar da üretmeye başladı. Daha sonra, otellere bugün ihtiyacı olan tüm temizlik kimyasallarını, ana başlıkta deterjan diye ürettiğimiz deterjanların üretimini ve teminini sağlıyor. Bunun yanında yine ihtiyacı olan otellerin tüm sarf malzemesi dediğimiz bezler, moblar, kat arabaları, temizlik kağıtları, çöp torbaları gibi diğer sarf malzemeleri dediğimiz ihtiyaçların da üretimini ve teminini yapıyor” dedi. 4 firmadan biri Nilco’nun yaklaşık 15 yıldır otellere hizmet verdiğini söyleyen Metin Babacan, Türkiye’deki 4 önemli markadan biri olduklarını söyledi. Babacan, “Bugün Türkiye’de 4 markadan söz ediyoruz. 2 uluslararası, 2 de ulusal marka. Uluslararası 2 markayı biliyoruz. Ulusal markalardan birisi Nilco birisi de ise Eczacıbaşı. Yani Türkiye’de alanındaki en büyük firmalardan bir tanesiyiz. Fakat Türkiye’deki en büyük üretim kapasitesine sahip tesis olarak makine ve kimyasalı tek komplekste kendi başına üreten en büyük firma Nilco’dur. Pazar payımızı güçlendirmek için çalışmalarımız sürüyor. TÜROFED ile yaptığımız anlaşmanın da pazar payımıza etkisi muhtemelen çok olacak. Otellerdeki bilinirliğimiz
artacak. Nilco dendiğinde, otel dendiğinde yan yana ikisi iyi duracak diye düşünüyorum” şeklinde konuştu. Kaliteli üretim kaliteli ham madde Metin Babacan, Nilco’nun çok kaliteli standartlarda üretim gerçekleştirdiğini söyledi. Babacan, “Özellikle çok doğru ham madde kullanıyoruz. Nilco, ürünlerin içindeki aktivleri, içerikleri, bileşenleri çok doğru ve yerinde kullanıyor. Bu anlamda nitelikli personel, eğitimli satış personeli ile buluştuğunda ürettiğimiz kaliteli ürünler bence yerini bulacak diye düşünüyorum. Özetle Nilco kaliteli ürünler üretiyor. Bu ürettiği ürünleri de daha az maliyetle daha dengeli maliyetle müşterilerine sunuyor. İşletmelerin de maliyet hesaplarını daha doğru yapmalarını sağlıyor. Nilco Akademi’de eğitim alan kişilerin de daha kolay iş bulacağına inanıyoruz. Bugün turizm okullarından yetişen öğrenciler çeşitli otellerin birçok
bölümünde çalışıyorlar. Burada vasıfsız temizlik personeline birinci derecede karşıyız. Temizlik personelinin vasıflı olması, eğitimli olması gerektiğini düşünüyoruz. Özellikle de burada en yüksek sayıda kat görevlisiyle yanyana çalışmak istiyoruz. Kat görevlilerinin daha vasıflı olmasını diliyoruz. Kat hizmetleri bölümünün çok daha vasıflı insanlardan oluşmasını istiyoruz. O yüzden Nilco akademi çok daha fazla çalışacak” dedi. Akdeniz’in önemi Antalya bölgesinin Nilco için çok önemli bir bölge olduğunu söyleyen Metin Babacan, “Genel olarak baktığımız zamanda Türkiye nezdinde Antalya ile çalışan ve Türkiye’ye iş yapan tüm sektörler Antalya’da yüzde 25 pay alıyorlar. Bizim içinde Nilco’nun cirosunun endüstriyel temizlik sektöründe neredeyse yüzde 35 – 40 Antalya olacak. O yüzden Akdeniz Bölgesi bizim için çok önemli” diye konuştu.
TÜROFED / 73
Haber
Hazırlayan: Eda Keskiner
İşte turizmde en çok harcama yapan ülkeler Son yıllarda açık ara en hızlı gelişen market konumundaki Çin, 2012’den bu yana uluslararası turizmde en çok harcama yapan ülke durumunda. Çinli turistlerin 2014 yılında yurt dışında 165 milyar ABD Doları harcadığı kaydedildi.
TÜROFED / 74
Artan kullanılabilir gelir, takdir edilen bir para birimi, sağlanan seyahat kolaylıkları ve yurt dışı seyahatteki kısıtlamaların kaldırılması ile yükselen Çinlilerin yurt dışı seyahat oranı, son 20 yıldır katlanarak artıyor. Çin, küresel turizm kazançlarının %13’ünü oluşturuyor ve dünya çapında birçok bölgeye, özellikle de Asya Pasifik bölgesine, fayda sağlıyor. ABD 2014 yılında, en çok harcama yapan ülke olan Çin ile 2. sırada yer alan Amerika Birleşik Devletleri arasındaki uçurum, ABD’nin turizm harcamalarındaki %6’lık güçlü artış oranı ile 111 milyar ABD Doları’na ulaşmasına rağmen 54 milyon ABD Doları’na kadar genişledi.
alırken İtalya 29 milyar ABD Dolarlık harcamasıyla 8. sıraya yükselmiş durumda. Avustralya ve Brezilya Avustralya ise %2’lik bir düşüşle 26 milyar ABD Doları harcama yaparak 9. sıraya düştü. Brezilya 26 milyar ABD Doları harcama yaparak 10. sıradaki yerini korudu. Diğer ülkeler İlk 10 ülke dışında, harcama miktarlarında çift haneli büyüme gösteren ülkeler ise: Suudi Arabistan, Norveç, İsveç, İspanya, Hindistan, Tayvan, Filipinler, Katar, Tayland, Çek Cumhuriyeti ve Kolombiya oldu.
Almanya Dünyanın en çok harcama yapan 3. ülkesi olan Almanya ise %1’lik makul bir artış oranı ile 92 milyar ABD Doları’na çıktı. İngiltere İngiltere, uluslararası turizm sıralamasında yukarılara çıkarak 58 milyar ABD Doları ile (+%4) , 4. sıraya yerleşti. Rusya Rusya Federasyonu ise 50 milyar ABD Doları ise 5. sırada yer alıyor. Rusya Federasyonu, son yıllarda Çin’den sonra en hızlı büyüyen 2. market konumunda iken, 2014 yılında Rublenin kayda değer bir değer kaybı yaşaması ile ABD Doları bazındaki harcamalarda düşüş yaşadı. Fransa, Kanada, İtalya Fransa (+%11) ve Kanada (+%3) sıralamada 6. ve 7. sırada yer
TÜROFED / 75
Haber
İki eserimiz daha UNESCO’nun listesinde Türkiye’de yer alan Efes ve Diyarbakır Surları-Hevsel Bahçeleri UNESCO’nun Dünya Miras Listesi’ne girmeyi başardı. İki değerimizin de listeye girmesi ile birlite UNESCO’ Dünya Miras Listesi’ndeki eser sayımız 15’e yükseldi.
TÜROFED / 76
BM Eğitim, Bilim ve Kültür Teşkilatı UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi’nin aldığı kararla, Türkiye’nin “Efes” ve “Diyarbakır Kalesi-Hevsel Bahçeleri” UNESCO Dünya Miras Listesi’ne kaydedildi. En yüksek oyu aldı UNESCO’ya bağlı Dünya Miras Komitesi’ne Kasım 2013’te UNESCO seçimler tarihinin en yüksek oyunu alarak 121 oyla birinci sıradan seçilen Türkiye’nin “Efes” ve “Diyarbakır Kalesi - Hevsel Bahçeleri” adaylık başvuruları Bonn’da gerçekleştirilen Dünya Miras Komitesi 39. toplantısında oybirliğiyle kabul edildi. Eser sayımız 15 oldu Böylelikle Türkiye’nin Dünya Miras Listesi’ne ilk kaydedilen alanı olan İstanbul Tarihi Yarımadası’nın tescilinin otuzuncu yıldönümünün kutlandığı 2015 yılında, Efes ve Diyarbakır’ın da eklenmesiyle; ülkemizin UNESCO Dünya Miras Listesi’ne tescilli varlıklarının sayısı on üçten on beşe yükseldi. Hac mekanı: Efes Dünya’nın Yedi Harikası’ndan biri olan Artemis Tapınağı’na ve asırlardır dini merkez işlevi gören Selçuk Meryem Ana Evi’ne ev sahipliği yapan Efes; gerek Anadolu uygarlıklarının çeşitliliğini yansıtan eşsiz bir kültür mirası, gerek kültürlerarası diyaloğu yüzbinlerce ziyaretçi yoluyla canlı olarak temsil eden önemli bir Hac mekanıdır. Evrensel değer: Diyarbakır kalesi Diyarbakır Kalesi de, kökeni M.Ö. 3000’lere dayanan önemli bir savunma yapısı olmanın yanısıra; içinde barındırdığı Helen, Latin, Süryani, Ermeni ve Arap dillerindeki yazıtlarla, Anadolu’da iç
içe geçmiş uygarlıkları belgeleyen üstün evrensel değere sahip bir kültür varlığıdır. Binlerce yıldır kaleyle bağlantısı olan Hevsel Bahçeleri ise Asurlulardan günümüze, şehrin yiyecek ihtiyacını karşılayagelen önemli bir doğal alandır. Önemli başarı Konuyla ilgili sosyal medya üzerinden açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, Bakanlık olarak Türkiye’nin tarihi ve kültürel mirasının korunması, tanıtılması ve gelecek nesillere aktarılması için ulusal ve uluslararası düzeyde çalışmaların devam edeceğini vurguladı. Bakan Çelik: “Türkiye’nin listedeki varlık sayısı 15’e yükseldi. Bilindiği üzere her devlet, yıl içinde en fazla iki alanını listeye aday gösterebilmektedir. Geçtiğimiz yıl yine iki dosya, Bergama ve Bursa Cumalıkızık ile Dünya Miras Listesi’ne adımızı yazdırmıştık.
Bu yıl yeniden iki dosyanın kabul edilmesi çok önemli bir başarıdır” diye konuştu. UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki kayıtlı eserlerimiz: 1. İstanbul’un Tarihi Alanları(1985) 2. Göreme Milli Parkı ve Kapadokya(1985) 3. Divriği Ulu Camii ve Darüşşifası(1985) 4. Hattuşa: Hitit Başkenti (1986) 5. Nemrut Dağı(1987) 6. Xanthos-Letoon(1988) 7. Hieropolis-Pamukkale(1988) 8. Safranbolu Kenti(1994) 9. Troia Arkeolojik Siti(1998) 10. Selimiye Camii ve Külliyesi (2011) 11. Çatalhöyük Neolitik Kenti (2012) 12. Bursa ve Cumalıkızık:Osmanlı İmparatorluğunun Doğuşu(2014) 13. Bergama Çok Katmanlı Kültürel Peyzaj(2014) 14. Diyarbakır Kalesi ve Hevsel Bahçeleri Kültürel Peyzajı (2015) 15. Efes (2015)
TÜROFED / 77
Haber
Turistler kıspet giydi Tatil için ülkelerinden Türkiye’ye gelen turistler farklı etkinliklere katılarak ülkemizin kültür ve yaşantısını yakından tanıyor. Alanya’ya tatile gelen iki Hollandalı turist, kıspet giyip güreş tuttular.
TÜROFED / 78
Alanya Turistik İşletmeciler Derneği’nin de (ALTİD) desteklediği 11. Geleneksel Gökbel Yaylası Yağlı Pehlivan Güreşleri Festivali renkli görüntülere sahne oldu. Hollandalı iki turist güreş festivalinde kıspet giyip güreşti. Şampiyon yine şampiyon Alanya Belediyesi tarafından düzenlenen ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği’nin (ALTİD) de desteklediği 11. Geleneksel Gökbel Yaylası Yağlı Pehlivan Güreşleri Festivali’nin ilk gününde Volkan Konak, sevenleriyle buluştu. İkinci günde yapılan yağlı güreşlerde Kırkpınar Başpehlivanı Orhan Okulu, tüm rakiplerini Gökbel’de de yenerek şampiyon oldu. Turistler güreş tuttu Her ikisi de Hollandalı olan 46 yaşındaki MarcelZwiep ile 42 yaşındaki Cristian Dam kispet giyerek er meydanına çıktı. Güreşleri izlemeye gelen turistler de Hollandalı güreşçilere büyük tezahüratta bulundu. 407 bin TL ile güreş ağalığını kazanan Kasımoğlu Kerim Yılmaz’ın hakemliğini yaptığı güreşi, rakibi Zwiep’i tuş eden Dam kazandı. Kazanan Hollandalı turist Cristian Dam’a Alanya’da bulunan 5 yıldızlı bir otelde ailesiyle birlikte geçireceği 1 haftalık tatil hediye edildi.
TÜROFED / 79
Haber
Verimsiz tatil ruh sağlığını bozuyor Yoğun geçen bir yılın ardından tatil telaşı başladı. Yeni döneme canlı, heyecanlı, motivasyonlu bir şekilde başlama açısından önem taşıyan tatil döneminin verimli geçirilmesi gerektiğine dikkat çeken uzmanlar, “Aksi takdirde kişi bozuk bir ruh sağlığıyla tatilinden dönebilir” diyerek verimli tatilin püf noktalarını anlatıyor.
Yaz geldi, okullar tatile girdi, tatil telaşı başladı. Tatili ister evinizde geçirin ister farklı şehirlere ya da ülkelere gidin dinlenmiş bir kafa ve bedenle dönmek verimimizi ve motivasyonumuzu artırıyor. Verimli tatil Üsküdar Üniversitesi Npistanbul Nöropsikiyatri Hastanesi’nden Uzman Klinik Psikolog Hande Sinirlioğlu Ertaş, tatilin verimli geçirilmesinin iş ve okul performansını artırdığına dikkat çekerek şu önerilerde bulundu: “Tatil sözlük tanımı itibari ile eğlenmek, dinlenmek amacı ile
TÜROFED / 80
çalışmadan geçirilen süredir. Birçok öğesi ile tatil herkesin ihtiyaç duyduğu bir süreçtir. Tatil insanın kendi evinde dinlenerek geçirdiği bir süre de olabilir. Önemli olan nitelikli yaşantı ve beden ile zihin dinlenmesinin sağlanmasıdır. Tatili kiminle, nerede, nasıl yapacağımız, tatile yönelik anlamlı-olası beklentilerimiz ve hedeflerimiz belirlendiği noktada verimli bir tatil süreci bizi bekliyor olacaktır. Tatil ihtiyacı Yıl boyunca hem bedenen hem zihnen yaşanan yorgunluk tatil ihtiyacı doğurur. Tatil bu yorgunlukların atılması, zihnin ve bedenin kendini yenilmesine yönelik değerlendirildiğinde verimli olur. Herkesin tatilden beklentisi, stres atma yöntemi ve dinlenme tercihi farklıdır. Kişilik yapısı ve yaşa göre değişen tatil planının iyi organize edilmesi hem tatilde sorun yaşamamayı hem de gerçek bir dinlenceyi beraberinde getirir. Tatil planı Örneğin hareketli, aktif bir kişiliği olan kişinin sahil kenarında sakin bir tatil planı yapması onun beden dinlenmesini getirebilir ancak sıkılma ile birlikte zihinsel yorgunluğu da tetiklenebilir. Tatilin tarzını seçmek dışında tatile kiminle çıkılacağı da önem taşır. Ailecek yapılan tatillerde bireysel beklentilerle birlikte ortak beklentilerin de oluşması, çıkabilecek olası iletişim sorunlarını en aza indirmeye olanak sağlar. Beklentinizi yüksek tutmayın Tatil sürecinde hedeflenen dinlenmeye ulaşmayı engelleyen bir diğer unsur da zihnimizde
tatile yönelik yüklediğimiz tanımlamalardır. Tatilden beklenti oldukça önemlidir. Kişi tatiline “en mükemmel” şekilde yapma planı içinde başlarsa herhangi bir olumsuzluk negatif duygulara neden olabilecektir. Beklentileri uygun ve anlamlı düzeyde tutmak bu anlamda gereklidir. Tatile “hiç bitmeyecek” gibi başlamak da veya tatil boyunca sürekli “keşke bitmese- yine iş/okul stresi başlayacak” şeklinde içsel şartlanmalar hem tatil sürecini, hem de sonrası başlayacak olağan hayat düzenini olumsuz şekilde etkileyebilecektir. Motivasyon önemli Psikolojinin temel bilgilerinden biri de bizlerin içsel düşünce ve konuşmalarımızla duygularımızı ve olaylara bakışımızı etkileyebildiğimiz gerçeğidir. Kendimizi adeta hipnotize ettiğimiz bu durumlarda karşımızdaki olaya karşı kendimizde bir önyargı oluşturabiliriz. Örneğin ‘Pazartesi işe başlamak ne sıkıcı’ şeklinde sürekli vurgulanan düşünce, hafta
başı iş motivasyonunu olumsuz şekilde etkilemektedir. Yeni döneme hazırlık süreci Tatil aynı zamanda ileriye dönük bir hazırlık süreci olarak da değerlendirilebilir. Dinlenen beden ve zihnin yeni planlar yapma, yeni hedefler belirleme motivasyonu artacaktır. Gerek aile içi gerek sosyal işlevsellik açısından yaşanan sorunlar yeniden değerlendirilebilir, olası çözüm yollarına yönelik planlamalar kurgulanabilir. Düşünme fırsatı sunuyor Her ne kadar tatilde sorunların düşünülmesi çok istenmese de sorunların yaşandığı ortamdan uzaklaşıp dışarıdan daha uygun kararlar vermek adına tatil iyi bir süreç olabilir. Örneğin okul başarısızlığı yaşamış bir çocuk, genç veya iş yaşantısında sorunlar yaşayan bir yetişkin tatilde sorunun yaşandığı ortamdan uzak daha verimli ve problem çözümüne yönelik düşünme fırsatı bulabilir.”
TÜROFED / 81
Haber
Hazırlayan: Burçak Kılınç
Vahşi Amazon’da lüks tatil Yaklaşık 6400 kilometrelik uzunluğu ile dünyanın en uzun nehirlerinden biri olan Amazon, farklı tatil şekillerine de evsahipliği yapıyor. Aqua Amazon isimli gemi vahşi Amazon doğası içinde lüks bir tatil sunarak konuklarını bu eşsiz doğada şaşırtıyor.
TÜROFED / 82
Amazon Nehri’ni fevkalade bir lüks içinde keşfetmek istiyorsanız, Aqua Amazon, bütün beklentilerinizi karşılayacak cinsten. 12 suit 2008’de Amazon’a yelken açmaya başlayan bu tekne otel, 40 metre uzunluğunda. En ince ayrıntısına kadar her şeyin düşünülmüş olduğu oteli, Perulu mimar Jordi Puig tasarlamış. 12 suite sahip Aqua Amazon’da, her odada banyo ve klima mevcut. 24 konuk Konforlu odalarda, panoramik geniş pencereler sayesinde Amazon Nehri’ni oldukça yakından gözlemleme fırsatı yakalayabilirsiniz. Otel kapasitesi ise maksimum 24 konuğu ağırlayacak düzeyde. Keyifli deneyim Oldukça geniş bir dinlenme ve yemek salonu bulunan Aqua Amazon’da, deneyimli şef Pedro Miguel Schiaffino’nun birbirinden lezzetli yemeklerini tadabilirsiniz. Bununla birlikte bu benzersiz tekne otel, misafirlerine ayrıca spor salonu, güneşlenme güvertesi ve de açık hava jakuzisi hizmetlerini de sunmakta. Doğa ile lüks birleşti Güvertede pembe nehir yunuslarını seyrederken aynı zamanda yemyeşil yağmur ormanları manzarasının tadını çıkarabilirsiniz. Bütün bu doğayla lüksün bir araya geldiği unutulmaz tatil için Aqua Amazon’da 3 gecelik bir konaklama bedeli olarak kişi başı 3.165 Amerikan Doları’nı gözden çıkarmanız gerekiyor.
TÜROFED / 83
Haber
Tatil planları tabletten ödemesi bilgisayardan intelliAd tarafından gerçekleştirilen online seyahat tercihleri araştırmasına göre, araştırma safhasında yoğun olarak kullanılan tabletler, rezervasyon aşamasında yerini bilgisayarlara bırakıyor. Online giyim alışverişlerinde 195 saat olan satın alma kararının verilme süresi, tatil rezervasyonlarında 139 saate düşüyor.
Online ve offline kampanyaların ölçümlenmesini ve optimizasyonunu sağlayan Performans Pazarlama Platformu’nu sunan intelliAd, online seyahat tercihleri araştırmasının sonuçlarını açıkladı. Konu ile ilgili bilgi veren intelliAd
TÜROFED / 84
Türkiye temsilcisi Metrics34’ün Yönetim Kurulu Başkanı Levent Karaçam, araştırmanın, internetten yapılan 64 milyon seyahat aramasına dayandığını söyledi. Tatile yönelik planlamaların tabletler üzerinden ve ağırlıklı
olarak pazar günleri başladığına dikkat çeken Levent Karaçam, “Pazar günleri, seyahat sitelerinin trafiği diğer günlere kıyasla yüzde 62 daha yoğun. Takip eden pazartesi günlerinde ise kararın verildiği ve rezervasyonun yapıldığı görülüyor. Tatil araştırması tabletle başlasa da işlemler bilgisayarda sonuçlandırılıyor. Rezervasyonların yüzde 88’i bilgisayar aracılığıyla yapılırken, sadece yüzde 10’u tabletten yapılıyor. Akıllı telefonlar işin araştırma kısmında yüzde 14’lük paya sahip olsa da rezervasyon aşamasındaki payları yüzde 2’de kalıyor. Bu veriler, araştırma aşamasında mobil cihazlardan yoğun bir biçimde yararlandığımızı ancak rezervasyon ve ödeme gibi aşamalarda geleneksel yöntem olarak adlandırabileceğimiz bilgisayarlardan henüz vazgeçemediğimizi açıkça ortaya koyuyor” dedi.
En yüksek dönüşüm tabletten intelliAd COO’su Mischa Rürup ise seyahat planlamasının yönteminin ve sonlandırılma hızının sadece seyahatin türüne göre değil, kullanılan cihazın tipine göre de değişebildiğini söyledi. “Örneğin tablet kullanıcıları en yüksek dönüşüm (conversion) oranına sahipler” diye konuşan Mischa Rürup, “Fakat rezervasyonlarını sonuçlandırmak için ortalama yüzde 20 daha fazla zaman harcıyorlar ve yine ortalamanın iki katı site ziyareti gerçekleştiriyorlar. Yani karar vermekte zorlanıyorlar. Araştırmamızdan elde edilen veriler, şirketlerin özellikle online pazarlama aktivitelerini geliştirmeleri ve müşterilerine kişiye özel teklifler sunmaları açısından büyük önem taşıyor” dedi. Giyim alışverişinden daha hızlı karar veriliyor intelliAd’in araştırmasına göre, online seyahat rezervasyonlarında en yoğun dönemler yılın başlangıcı ile temmuz-ağustos aylarında yaşanıyor. Yılın ilk aylarındaki dönemde görülen trafik artışı çok yüksek olmasa da satın alma motivasyonuna sahip tüketicilerin çokluğu, dönüşüm oranlarını da yükseltiyor. Yaz aylarında ise, trafikteki çok büyük bir artışa karşılık dönüşüm oranları normal seviyede ilerliyor. Bu da yaz tatiline yönelik araştırmaların yoğun bir biçimde internetten yapıldığını ancak online olarak sonuçlandırılmadığını gösteriyor. Online alışverişlerde, kişisel bakım ürünlerinde 54 saat olan satın alma kararının verilme süresi, tatil rezervasyonlarında 139 saati buluyor. Bu süre, giyim alışverişlerinde 195 saate kadar çıkıyor.
Son dakikacılar kararsız intelliAd’in araştırması, karar verme hızı ile seyahatin tipi arasında önemli bir bağ olduğunu gösteriyor. Örneğin, söz konusu kalınacak oteli seçmek olduğunda, yüzde 52’lik kesim bir saat içinde karar veriyor. Benzer şekilde, gemi turlarında da karar çok hızlı veriliyor. Tüketicilerin yüzde 48’i bir saat içinde hangi gemi ile ne tür bir seyahate çıkmak istediğine karar veriyor. Karar verme süresinin en uzun olduğu seyahat türü ise, en hızlı satın alma kararının verilmesinin beklendiği son dakika fırsatlarına yönelik seyahatleri. Bu tür seyahatlerde karar verme süresi diğer türlere göre yüzde 32 daha uzun. Mischa Rürup, bu durumu “Tüketiciler en iyi fiyatla en doğru teklifi bulduklarına kolay ikna olmuyorlar. Yüksek kullanılabilirliğe sahip etkili
hedefleme (targeting) yapmak, akıllı telefon aracılığıyla herhangi bir seyahat ürünün satmak için kupon vermekten çok daha önemli” şeklinde yorumluyor. Seyahat planlarında en çok araştırma ve rezervasyonun yapıldığı günler pazar ve pazartesi. Pazar yüzde 37, pazartesi ise yüzde 20 oranında diğer günlerin ortalamasından daha yüksek. En yüksek dönüşüm olasılığına sahip gün pazartesi olurken, haftanın en zayıf iki günü cuma ve cumartesi olarak öne çıkıyor. Bilgisayar ve akıllı telefon kullanıcılarının bir saat içinde rezervasyon yapma oranı yüzde 41 ve 40 ile birbirine çok yakın seyrederken, tablet kullanıcılarının karar vermelerinin yaklaşık yüzde 20 daha uzun sürdüğü görülüyor.
TÜROFED / 85
Köşe Hazırlayan: Yrd. Doç. Dr. Gonca Güzel Şahin
Turizm sektöründe kariyer fırsatları Turizm ekonomik gelişmeye yaptığı katkılar, sağladığı istihdam ile Türkiye’de ve dünyada en önemli sektörler arasında yer almaktadır. Turizm faaliyetlerine katılan kişi sayısı her geçen gün artmaktadır. Bu artış, sektörde nitelikli ve bilgili iş gücüne duyulan ihtiyacı da beraberinde getirmektedir. Türkiye’de birçok üniversitede “Turizm İşletmeciliği” ana bilim dalı altında yüksek lisans programları açılmıştır. Bu programların amacı, sektörün özellikle yönetici kadrolarında görev alacak gençleri yetiştirmek, birbirinden farklı lisans programlarından mezun öğrencileri ulusal ve uluslararası işletmelerde başarılı kariyerlere hazırlamaktır. Program, işletmenin çeşitli alanlarında uygulama ile teorik yaklaşımı birleştirerek, yönetsel sorumluluğun çeşitli düzeylerindeki en kapsamlı sorunlara çözüm üretebilmek için gerekli olan analiz yeteneği ve bilgi birikimiyle donatılmış profesyoneller yetiştirmeyi hedeflemektedir. İyi dengelenmiş bir eğitim sunmayı amaçlayan yüksek lisans programları, kuram, uygulama, teşhis ve karar verme kavramlarının yanı sıra iletişim becerilerini de vurgular. Programlar, farklı disiplinler ve iş deneyimlerinden gelen adayların, profesyonel kariyerlerine artı değer katmak üzere tasarlanmıştır. Atılım Üniversitesi Turizm Yönetimi Yüksek Lisans Programı’nın amacı; küresel eğilimler doğrultusunda mezun öğrencilere uluslararası ölçekte rekabet edebilecekleri ileri düzey akademik/mesleki donanımı
TÜROFED / 86
kazandırmak ve özgün çalışma alanlarında yayın ve araştırma kapasitelerini geliştirebilecekleri yüksek lisans ve doktora programları ile ideal öğrenim ortamını sağlamaktır. Programın hedef kitlesini; turizm alanında akademik kariyer yapmak isteyenler, kamu sektörü ve sivil toplum kuruluşlarında turizm alanında çalışan profesyoneller ile turizm sektöründe yönetici olmayı hedefleyen kişiler oluşturmaktadır. Turizm Yüksek Lisans Programı, turizm işletmeleriyle kurmuş olduğu işbirlikleri sayesinde mezunlarına turizm sektöründe iş fırsatları yaratmaktadır. Akademik kadrosu çok güçlü olan programda, konusunda uzman akademisyenler ve sektörün deneyimli uzmanları dersler vermektedir. Program, lisans öğrenimine sahip öğrencilerin bilgi ve yönetim becerilerini geliştirerek sektör ile ilgili stratejik değerlendirmeler yapmalarına yardımcı olmaktadır. Bu program, turizm işletmeciliği alanında liderler, eğitimciler ve araştırmacılar yetiştirerek onların kariyer beklentilerini karşılamayı amaçlamakta, aynı zamanda öğrencilerin problem tanımlama, yönetim ve pazarlama alanlarında ortaya atılan teoriler hakkında bilgilenmelerini sağlamaktadır. Atılım Üniversitesi Turizm Yönetimi Yüksek Lisans Programı; Turizm Politikası ve Planlama, Turizmde İletişim, Seyahat İşletmeciliği Yönetimi, Turizm İşletmelerinde İnsan Kaynakları Yönetimi, Yiyecek-İçecek
İşletmeleri Yönetimi, Destinasyon Yönetimi, Destinasyon Pazarlaması, Turizm İşletmelerinde Marka Yönetimi, Turizmde Çağdaş Pazarlama Yaklaşımları, Tur Yönetimi, Turizm İşletmelerinde Çağdaş Yönetim Teknikleri, Turizm Pazarlaması gibi yönetim ve pazarlama derslerinin yanı sıra öğrencilerin ilgi alanları doğrultusunda seçebilecekleri birçok ders ile multidisipliner bir yapıya sahiptir. Program dili Türkçe’dir, ancak program dahilindeki derslerle ilgili materyaller hem Türkçe hem de İngilizce’dir. Turizm Yönetimi Yüksek Lisans Program, dünyanın en hızlı büyüyen sektöründe yarının yöneticilerini yetiştirmek üzere kaliteli eğitim ve istihdam olanakları ile sadece turizm lisans mezunlarını değil farklı lisans alanlarından öğrencileri de hedeflemektedir. Dinamik bir araştırma ve eğitim ortamı sağlayan Turizm Yönetimi Yüksek Lisans Programı, öğrencilerin isteğine göre tezli ya da tezsiz program olarak açılmaktadır. Turizm Yönetimi Yüksek Lisans Programını başarıyla tamamlayan öğrenciler yönetim konusunun her aşamasını stratejik düşünmeyle birleştirme; bir turizm işletmesinde finans, yatırım, pazarlama ve insan kaynakları gibi farklı alanları yönetme ve turizm alanındaki yenilik ve değişiklikleri takip etme bilgi ve becerisi ile turizm sektörünün çeşitli ulusal/ uluslararası işletmelerinde kariyer fırsatlarına sahip olmaktadırlar.
Bilgi için: http://sbe.atilim.edu.tr
Haber
Tunus operasyonları Güney Ege’ye kaydı Thomas Cook, Tunus’ta meydana gelen silahlı saldırı sonucu çok sayıda turistin hayatını kaybetmesi sonrasında bu ülkeye yaptığı tüm turizm hareketini durdurarak Tunus operasyonunu komple kapattığını açıkladı. Konu hakkında bilgi veren Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Bülbüloğlu, “Tunus’ta meydana gelen silahlı saldırı olayını şiddetle ve nefretle kınadığımızı belirten mesajımızı tüm üyelerimizle paylaşarak tepkimizi dile getirmiştik. Hiçbir düşünce insan hayatına son vermeyi haklı gösteremez. Sektör olarak değerlendirdiğimizde bu tür
eylemlerin meydana geldiği güvensiz ortamlarda turizmden bahsetmek de mümkün değildir. Tüm üyelerimize de dikkatli ve tedbirli olmaları konusunda bilgilendirmede bulunduk. Güvenlik söz konusu olunca bizim için akan sular durur. Şüpheli bir kişi, durum veya paketle karşılaşılması durumunda Polisimizi ve Jandarmamızı haberdar etmeleri konusunda üyelerimizi uyardık” dedi.
Başkan Bülbüloğlu sözlerini şöyle sürdürdü; “GETOB olarak üyelerimize uyarılarımızın hemen sonrasında bölge olarak birçok üyemizin ve işletmelerin işbirliği yaptığı saygın tur operatörlerinden olan Thomas Cook’un Grup Ceo’su Peter Fankhauser geçtiğimiz hafta sonunda bölgemize geldi. Kendisini Dalaman Havalimanı’nda uçakta karşılayarak bölgemiz hakkında bilgilendirmede bulunduk. Görüşmelerimiz neticesinde Fankhauser, Thomas Cook’un Tunus operasyonunu kesin olarak kapattıklarını ifade etti. Cumartesi günü itibariyle Tunus’a bağlanan 5 uçağın Dalaman Havalimanı’na yöneltileceğini, taleplerin değerlendirilmesi sonucunda uçak sayısının 9’a kadar çıkabileceğini söyledi” dedi. Başkan Bülbüloğlu, diğer tur operatörlerinden TUI’nin de Tunus operasyonunu başka ülkelere kaydıracağını öğrendiklerini söyleyerek “Doğruluğunu araştırıyoruz. Bu durum bölgemizde kısmi doluluk sağlayacaktır. Bizlerin beklentisi farklı ülkelerdeki olumsuz olaylar sonucu değil, kalıcı tercihle bölgemizin rağbet görmesidir” dedi.
TÜROFED / 87
Haber
Hazırlayan: Eda Keskiner
TourismTowards
2030
Uzun süreli tahmin çalışması yapan Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO), TourismTowards 2030 çalışmasını açıkladı. Bu çalışması ile UNWTO, 2020 yılına ilişkin öngörüsünü de güncelledi.
TÜROFED / 88
Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) 90’lı yıllarda başladığı uzun süreli tahmin çalışmasının sonuncusu TourismTowards 2030’u yayınladı. Son olarak 2020 yılı ile ilgili çalışmasını açıklayan UNWTO, TourismTowards 2030 ile bu çalışmayı da güncellemiş oldu. 2020 öngörüsü güncellendi TourismTowards 2030’un temel çıktıları; 2010’u başlangıç alan ve 2030’da sona eren 20 yıllık periyoddaki uluslararası turizm talepleri için sayısal öngörüler sunuyor. Güncellenen öngörü geçmişte turizmde şekillenen ve gelecekte de turizmi etkilemesi beklenen teknolojik, çevresel, sosyal, siyasal ve ekonomik faktörlerin analizi ile güçlendirilmiş. 2010-2030 yılları arasında... TourismTowards 2030’a göre, 20102030 yılları arasında, dünya çapında uluslararası turist varışlarının yılda %3,3 oranında artış göstermesi bekleniyor. Zamanla, sürecin başında %3,8 olan artış oranı 2030 yılında %2,9’a kadar yavaş yavaş azalacak. Kesin rakamlarla, uluslararası turist varışları, 19952010 periyodundaki yılda ortalama 28 milyonluk artışla kıyaslandığında yılda 43 milyon artacak. Projelendirilen büyüme oranında, dünya çapında uluslararası turist varışlarının 2020 yılında 1,4 milyar ve 2030 yılında 1,8 milyar artması bekleniyor. Destinasyonlarda durum Uluslararası turist varışları, Asya, Latin Amerika, Orta ve Doğu Avrupa, Doğu Akdeniz, Avrupa, Orta Doğu ve Afrika’nın
gelişmekte olan ekonomi destinasyonlarında, gelişmiş ekonomilere göre (yılda %2,2) 2 kat fazla artış gösterecek. (yılda % 4,4). Sonuç olarak, gelişmekte olan ekonomilerdeki varışların gelişmiş ekonomilerdeki artışı 2020 yılından önce aşması bekleniyor. 2030 yılında, uluslararası varışların %57’si gelişmiş ekonomilerde, ve %43’ü gelişmiş ekonomi destinasyonlarında olacak. Bölgesel olarak en güçlü büyüme, varışların 331 milyon artarak, 2030 yılında 535 milyona ulaşacağı öngörülen Asya Pasifik bölgesinde görülecek. Orta Doğu ve Afrikada varış sayılarını ikiye katlaması
beklenen bölgelerden. Avrupa ve Amerika’nın ise görece daha yavaş büyümesi bekleniyor. Uluslararası turizm payları Daha hızlı büyümeleri sayesinde, Asya Pasifik’in, Orta Doğu’nun ve Afrika’nın küresel pazar payları artacak. Sonuç olarak da Avrupa %51’den %41’e, Amerika %16’dan %14’e olmak üzere, özellikle de kıyasla daha olgun olan destinasyonlardaki daha yavaş büyüme nedeniyle uluslararası turizm paylarında daha fazla düşüş yaşayacaklar.
TÜROFED / 89
Haber
Hazırlayan: Burçak Kılınç
1.4 milyar Euro’luk tasarruf HOTREC’in desteğiyle Malta Ticaret Bürosu tarafından hazırlanan rapora göre AB konaklama sektörünü daha çevre dostu bir hale getirmek için 1.4 milyar euro civarında bir tasarruf piyasaya sürdü. “Akış oranı düzenlemesi ve gri su arıtımı yoluyla AB kapsamında potansiyel enerji ve su tasarrufu” başlıklı rapor, 12 Haziran 2015’te Malta Ticaret Bürosu tarafından Çevreden sorumlu Avrupa Komisyonu üyesi Karmenu Vella’nın da değindiği üzere, su stresi, birçok AB ülkesinde gelişen bir unsur olmakla birlikte, net ve kolay teknolojik kazançları barındıran bir alandır ve de bu çalışmanın umut vadeden sonuçlarının, Komisyon’un gelecekteki çalışmalarını besleyeceği öngörülmektedir. Raporun bulgularına göre 365 trilyon litre su tasarrufu ve su ısıtması için gerekli enerjinin azaltılması sonucu oluşan 1.8 milyon ton civarı karbondioksit emisyonu küçülmesi, ekonominin çevre dostu hale gelmesi için büyük bir adım olarak görülmüştür. Ayrıca, işletme maliyetlerinin yıllık 1.4 milyar Euro’ya düşürülmesiyle, sektörün kar ve rekabet gücü de artmaktadır. Yine rapora göre, bu tasarruflar duşlarda ve lavabolarda akış oranı düzenlemesinin (1) vegri su arıtımının (2) sektör çapında benimsenmesiyle gerçekleşebilmektedir. HOTREC Başkanı KrausWinkler, konaklama sektörünün çevre dostu bir AB ekonomisine olan bağlılığını güçlendiren bu sonuçtan memnuniyetini belirterek bu TÜROFED / 90
kapsamda Malta Ticaret Bürosu’nu ve Malta Oteller ve Restoranlar Birliği’ni bu önemli ilerlemeden ötürü tebrik etmiştir. Bu doğrultudabu örnekle beraber, HOTREC hızlandırıcı rolünü ve de 28 Avrupa ülkesindeki 42 Ulusal Üye Birliği sayesinde uygulamalar için ne kadar iyi bir paylaşım platformu olduğunu kanıtlamıştır. Malta Ticaret Bürosu, uluslararası ortaklarıyla beraber bu tip akış oranı düzenlemesi ve de gri su artımına dair ortak girişimler üzerinde çalışmalarını sürdüreceğini belirtmiştir.
Malta Ticaret Bürosu Genel Müdürü Joe Tanti’ye göre, bu tür bir yönlendirme çevreye duyarlı iş olanakları yaratılmasını, Avrupa’nın büyük sektörlerinden birinin finansal olarak güçlenmesini ve de güçlü ihracat potansiyeliyle yeni bir sektörün yaratılmasını birleştirebilecek yapıdadır. Böylece su tasarrufu artarken ve de karbondioksit emisyonu ve enerji bağımlılığı azalırken, Avrupa ekonomisindeki artan büyüme de canlanacaktır. Bu, çevresel ölçülerde ticari bir anlam ifade eden mükemmel bir örnek çalışma niteliğinde olacaktır.
Hazırlayan: Burçak Kılınç
Haber
Booking.com kendi kurallarını uyguluyor Booking.com, Avrupa çapındaki işbirlikçi otelleri, Almanya’dan gelen rekabetçi olmayan parite uygulamalarına dair net uyarıya ve de Fransa’da yasayla düzenlenen fiyat paritesi yasağına rağmen, otellerin internet sayfalarındaki oran ve koşul paritesini sürdüreceğini e-mail yoluyla bilgilendirdi. Fransa, İtalya ve İsveç tarafından uzlaşılmış şartlardan uzaklaşıp otellerin fiyat ve koşul ayarlamalarını özgür bir şekilde yapmasının önüne geçiliyor. Bu hamleyle, Booking.com marketteki gücünü koşullar koymak, saklı tutmak ya da Avrupa çapında uygulanan parite koşullarıyla ilgili etraflıca bir soruşturma yürüten rekabet yetkililerine ekstra bir güçlük çıkartmak niyetinde gibi gözüküyor. Ayrıca, yeni şartlar, Fransa, İtalya ve İsveç tarafından
kabul edilenlerden farklı olarak, resmi taahhütlerdeki ‘Kullanılabilirlik Paritesi’ tarafından açıkça kapsanmamaktadır. Bununla birlikte, Booking.com’un yeni hüküm ve koşullarına göre: “Konaklama yeri kabul eder ki her zaman her türlü oda ve oda tipi için Booking.com’a uygunluk verilmesi ve de oranların yoğun ve tenha dönemlerde anlaşma hükümleri boyunca yararlanılabilir olması teşvik edilecektir”.
HOTREC Yönetim Kurulu Başkanı Christian de Barrin açıklamasında, «Booking.com, piyasaya en azından bir Avrupa ülkesinde rekabetçi olmayan kendi kurallarını dayatan ilk ve tek internet devi değil. Avrupa otel sektörünün dileği, Almanya gibi birçok ülkenin yetkililerinin oteller ve online seyahat acentaları arasındaki anlaşmalardaki rekabetçi olmayan parite hükümlerine dair etraflıca soruşturmalar yürüteceği yönünde” şeklinde belirtmiştir.
TÜROFED / 91
Haber
Otel yatırımcılarına yatırım çağrısı Ordu’ya gelen yerli ve yabancı turist sayısında bu yaz sezonunda patlama yaşandı. Ordu’da yaşanan turizm hareketliliği ile ilgili bilgi veren Vali İrfan Balkanlıoğlu, konaklama tesislerinde doluluk oranının yüzde 100 olduğunu belirterek turizm yatırımcılarını Ordu’ya yatırım yapmaya davet etti.
TÜROFED / 92
Ordu’nun turizm odaklı gelişmesi ve kalkınması amacıyla Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun girişimleriyle başlatılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. Vali İrfan Balkanlıoğlu’nun talimatlarıyla hazırlanan ‘Ordu’nun Dereleri Turizme Akıyor’ projesi kapsamında yapılan etkin tanıtım faaliyetleri neticesinde, Ordu’ya gelen yerli ve yabancı turist sayısında bu yaz sezonunda patlama yaşandı. Otel yetmiyor Ordu’da yaşanan turizm hareketliliği ile ilgili bilgi veren Vali İrfan Balkanlıoğlu, konaklama tesislerinde doluluk oranının yüzde 100 olduğunu belirterek, “Kamu misafirhanelerinde dahi yer yok. Yer bulmakta zorlanıyoruz” dedi. Etkin tanıtım Ordu’nun yüksek turizm potansiyelinin tanıtım yoluyla farkına varılmasını ve keşfedilmesini sağlamak için yoğun bir tanıtım faaliyeti yürüttüklerini belirten Vali Balkanlıoğlu, özellikle ulusal televizyon kanallarında yayınlanan programların Ordu’da çekimlerinin yapılmasını sağladıklarını, yine ulusal gazetelerin seyahat eklerinde, seyahat ve turizm sektörüne yönelik yayın yapan dergilerde geniş bir şekilde Ordu’nun tanıtıldığını, 16 ayrı Arap ülkesinden Ordu’ya davet edilen Arap gazeteciler vasıtasıyla Arap medyasında Ordu’yu etkin bir şekilde tanıttıklarını ifade etti.
oranları yüzde yüze ulaştı. Otellerde yer bulunamıyor. Hatta kamu misafirhanelerin de dahi yer yok. Bizler bile kendi misafirlerimize yer bulamıyoruz. Artık yerli ve yabancı
yatırımcılarımız tarafından yeni konaklama ve turistik tesislerin yapımına ihtiyaç duyuluyor. Bunun için yatırımcılarımızı Ordu’da turizm tesisi yapmaya davet ediyorum” diye konuştu.
Yatırıma davet etti Vali Balkanlıoğlu, “Tüm bu çalışmalar sonunda kısa sürede Ordu’ya gelen yerli ve yabancı turist sayısında patlama yaşandığını gördük. Ordu genelindeki tüm konaklama tesislerinde doluluk
TÜROFED / 93
Haber
Otelini kendi eliyle yaptı Kastamonu’nun Abana ilçe merkezine 2 kilometre mesafedeki Hacıveli mevkisindeki bin 600 metre karelik bir alanda, ormanın yanına kestane ve meşe ağaçları kullanılarak inşa edilen “Ağaç Motel” kısa sürede yerli ve yabancı turistlerin uğrak yeri olmaya devam ediyor.
TÜROFED / 94
Kastamonu’nun Hacıveli mevkiinde doğa tutkunlarının ilk görüşte şaşkınlıkla izlediği, denize sıfır keşfedilmeyi bekleyen Abana Ağaç Motel konuklarına çam ormanı havasında günbatımını izleme keyfi sunuyor. Şükrü Dincel tarafından işletilen Abana Ağaç Motel özellikle denize sıfır, yeşille mavinin buluştuğu noktada konuklarını ağırlıyor. Sıradışı ve doğayla başbaşa tatil isteyenlerin uğrak mekanı olan Abana Ağaç Motel sadece yaz sezonunun değil, 4 mevsim apayrı doğal manzarasıyla konuklarını ağırlamaya devam ediyor. Abana Ağaç Motel işletmecisi Şükrü Dincel yaptığı açıklamasında; “Deniz, kum ve güneş, yetmez doğadan da kopmayayım diyenlerin adresi Abana Ağaç Motel konuklarıylarımızla keyifli bir sezon geçiriyoruz. Ağaçtan bir işletme yapmak hep benim hayalimdi ve hayalime kavuştum” dedi. Dincel, motelin 50 kişilik kapasitesi olduğunu ifade ederek, motelin tamamen ahşap olması nedeniyle yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi gördüğünü söyledi. Özellikle yoldan geçen yabancı turistler günü birlik konaklama için oda tuttuğunu, ancak daha sonra konaklama sürelerini artırdığını vurgulayan Dincel, “Abana’nın turizm potansiyeli oldukça yüksek. İlçemiz sahil yapısı itibariyle Karadeniz’de turizmin nabzını tutabilecek bir yere sahip. Tekne turları, orman gezileri ve alternatif aktivitelerle turizmin daha da canlandırılabileceğine inanıyoruz” diye konuştu.
TÜROFED / 95
Haber
Yeni bir Hac merkezi doğuyor Karaman’da, Hıristiyanların hac yapabileceği yeni bir inanç merkezi gün yüzüne çıkıyor. Hitit döneminden günümüze kadar kutsal bir dağ olarak kabul edilen Karaman’ın Kılbasan köyündeki Karadağ’daki Binbir Kilise’de, 2014 yılından bu yana yapılan kazı çalışmalarında gizli kalan tarih ortaya çıktı.
TÜROFED / 96
Bizans dönemine ait olan Binbir Kilise’nin, erken Hıristiyanlık döneminin mimari özelliklerinin, yöresel kültürle kaynaşmış olması Anadolu’daki diğer örneklerinden farklı kiliseler, piskoposluk sarayları ve nekropol alanları gibi yapıların ortaya çıkmasını sağladı. Turizme kazandırılacak Karadağ dışında, Karaman’da 3 farklı noktada kazı çalışması yapıldığını söyleyen Karaman Kültür ve Turizm İl Müdürü Adem Akçay, “Ermenek Gökçe Seki, Merkez, Değle Ören Yeri ve Binbir Kilise olmak üzere toplum yararına 80 işçiyle ciddi bir kazı çalışması yapıyoruz. Bu çalışmalar sonlandığı zaman gün yüzüne çıkmayı bekleyen tarihi yapılar ve eserleri turizme kazandıracağız” diye konuştu. Kadim dağ Karadağ’ın bakir bir alan olduğunu belirten Akçay, şunları söyledi: “Karadağ; Hitit’e, Roma’ya, Bizans’a, Selçuklu ve Osmanlı Türklerine ev sahipliği yapmış kadim bir dağdır. Kazı çalışmalarımızı daha da ileriye taşıdığımızda, bu medeniyetleri gün ışığına çıkarma noktasında başarılı olacağımıza inanıyorum.” 2016’da restorasyon 2015 yılı sonuna kadar Karadağ’da iki kilise, nekropol alanı ve Roma döneminden kalan alanların kazılarının tamamlanacağını ifade eden Karaman Müze Müdürü Abdulbari Yıldız, “2016 yılında bu kazı çalışmaları devam edecek, fakat 2016 yılındaki düşüncemiz, kazının sonunda ortaya çıkardığımız tüm kiliselerin ve mimari yapıların restorasyonuna yönelik olacaktır. KOP idaresine biz
bununla ilgili projemizi sunduk. Dün itibari ile yaklaşık maliyetlerimizi sunduk. Çalışmalarımızı yaptık ve 2015 yılında proje uygulamasına geçirilip 2016 yılında restorasyon uygulamasına yönelik bir çalışmamız olacak” ifadelerini kullandı.
önemli olduğunu kaydeden Yıldız, Karadağ’ın hac merkezi haline gelmesiyle Karaman’ın büyük bir inanç merkezi haline geleceğini dile getirdi. Yıldız, Türkiye’de 4 önemli hac merkezi olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: “Bunlar Efes, Kapadokya, Tarsus ve Antakya St. Pierre Kiliseleri.
İnanç merkezi olacak Milattan sonra alanın 4. ve 9. yüzyılda piskoposluk merkezi olarak kullanıldığı için buranın restorasyonu yapılarak turizme kazandırılmasının son derece
1 milyon turist Karadağ’daki Binbir Kilise’yi de bu hac güzergâhları içerisine kattığımız zaman yıllık 500 ve 1 milyon arası bir turizm potansiyeline sahip olacağız.”
TÜROFED / 97
Haber
Batı Antalya’ya havalimanı şart Demre Yatırımcıları İnşaat Turizm Ortak Girişimi Ticaret ve Sanayi A.Ş. (DETUYAB), Batı Antalya Havalimanı için bir ön rapor hazırladı. Hazırlanan raporda havalimanının yapılması için en uygun alanın Kaş-Demre karayolu üzerinde yer alan Sarılar-Çerler bölgesi olduğu belirtildi. DETUYAB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Y. Akıncıoğlu, “Bölgemizde daha fazla turist ağırlamak istiyorsak bu havalimanı en kısa zamanda hayata geçirilmeli” dedi. DETUYAB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Y. Akıncıoğlu’nun imzasını taşıyan raporda ilk olarak havalimanına olan ihtiyacın nedenleri sıralandı. Raporda mevcut havalimanlarının Batı Antalya’ya olan uzaklığı, mevcut karayollarının yetersizliği, ulaşım zorluğu nedeniyle yatırımların yapılamaması, ekonomik faaliyetler için bölgenin dış pazarlara açılamaması, bölgedeki turizm ve tarım yatırımlarının verimli kullanılamaması, bölgede havalimanı yapılmasının nedenleri olarak sıralandı. Sarılar-Çerler DETUYAB’ın raporunda havalimanı için en uygun bölgenin Kaş’a 15, Demre’ye 30 km mesafede yer alan Kaş-Demre karayolu üzerindeki Sarılar-Çerler mevkii olduğu belirtildi. Raporda Sarılar-Çerler bölgesinin, arkeolojik ve doğal sit alanı olmadığı, Özel Çevre Koruma Alanı kapsamında yer almadığı ve su sıkıntısı nedeniyle tarım arazisi olarak kullanılmadığına dikkat çekiliyor. Raporda bölgede bulunan Noel Baba Kilisesi’nin din turizmi açısından büyük
TÜROFED / 98
öneminin bulunduğu ancak ulaşım zorluğu nedeniyle yeterli sayıda turistin bölgeye gelemediği vurgulandı. DETUYAB da talip Hazırladıkları ön rapor hakkında açıklamalarda bulunan DETUYAB Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Y. Akıncıoğlu, “Batı Antalya’nın şu an için en önemli gereksinimi havalimanıdır. Batı Antalya, bu havalimanının yapılması durumunda, Antalya ve Türkiye ekonomisine önemli katkılar sağlayacaktır. Bölgemiz inanç
turizminin en önemli duraklarından Noel Baba Kilisesi’ni bünyesinde bulunduruyor. Ayrıca farklı turizm zenginlikleri ile bölge Türk turizmine çeşitlilik de katacaktır. Ulaşım koşullarının zorluğu nedeniyle bölgemiz potansiyelini tam olarak gösteremiyor. Bölgemizde daha fazla turist ağırlamak istiyorsak bu havalimanı en kısa zamanda hayata geçirilmeli. Yapılmasını arzu ettiğimiz ve fizibıl olacağını düşündüğümüz Yap-İşletDevret modeli ile çıkacak ihaleye DETUYAB olarak girmeye hazırız” diye konuştu.
Haber
Kazdıkça tarih fışkırıyor Nevşehir’de Kentsel Dönüşüm Projesi çalışmaları sırasında ortaya çıkartılan ve dünyanın en büyük yer altı şehri olduğu belirtilen alanda temizleme çalışmaları sürüyor. Nevşehir Kalesi civarındaki 11 mahalleyi içine alan bölgede başlatılan temizleme çalışmaları sırasında, çeşitli uygarlıklara ait çeşitli yaşam alanları ile araç ve gereçler bulundu. Nevşehir Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından bir süre önce 3. Bölge Arkeolojik Sit Bölgesi olarak ilan edilen Nevşehir Kalesi ve çevresindeki 11 mahalleyi içine alan yaklaşık 450 bin metrekarelik alanda dünyanın en büyük yeraltı şehri bulunuyor. Bölgede halen devam eden temizleme ve kazı çalışmalarında Geç Roma dönemine ait mezar odası kalıntısına ulaşıldı. Bölgedeki gerçekleştirilen kazı ve temizleme çalışmalarında ayrıca Son Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde kullanıldığı belirtilen 2 Bezirhane de ortaya çıkartıldı. Sürdürülen kazı ve temizleme çalışmalarında ayrıca Geç Roma döneminden başlayıp Erken Bizans dönemine ait çeşitli ev ve mutfak gereçlerine ait kap kaçak parçaları bulundu. Nevşehir Belediyesi’nin öncülüğünde Nevşehir Valiliği ve Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliği ile halen devam eden kazı ve temizlemelerde ayrıca Osmanlı ve Erken Cumhuriyet dönemine ait de pipo, kandil, mutfak alet ve gereçlerinin yanı sıra çeşitli ev gereçleri ortaya çıkartıldı. Bölgedeki kazı ve temizleme çalışmaları halen devam ediyor.
TÜROFED / 99
İstatistik
Yabancı turist sayısı düşüşte Emniyet Genel Müdürlüğü’nden alınan geçici verilere göre; 2015 yılı Haziran ayında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,89’luk bir azalışla 4 milyon 123 bin 109 oldu. Haziran ayında Türkiye’ye gelen 4 milyon 123 bin 109 yabancı ziyaretçinin 225 bin 570’i (yüzde 5,47) günübirlikçi oldu.
TÜROFED / 100
2015 yılı Haziran ayında Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,89 azalış gösterdi. Antalya ilk sırada Haziran ayında Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il sırasıyla; Antalya yüzde 38,64 (1 milyon 593 bin 283) ile birinci, İstanbul yüzde 26,50 (1 milyon 92 bin 608) ile ikinci, Muğla yüzde 12,07 (497 bin 751) ile üçüncü, Edirne yüzde 6,69 (275 bin 894) ile dördüncü, Artvin yüzde 4,04 (166 bin 389) ile beşinci şeklinde oldu. 6 ayda turist sayısı azaldı 2015 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,25 azalış oldu. 2015 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’yi ziyaret eden yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 2,25 azalış göstererek 14 milyon 894 bin 754 oldu. 2015 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’ye gelen 14 milyon 894 bin 754 yabancı ziyaretçinin 580 bin 156’sı (yüzde 3,90) günübirlikçi oldu.
Artvin yüzde 5,68 (846 bin 602) ile beşinci şeklinde gerçekleşti. Rusya Haziran’da birinci 2015 yılı Haziran ayında Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Rusya Fed. yüzde 15,83 (652 bin 703) ile birinci, Almanya yüzde 13,50 (556 bin 649) ile ikinci, İngiltere yüzde 8,69 (358 bin 167) ile üçüncü sırada oldu. Genelde Almanya 2015 yılı Ocak-Haziran döneminde Türkiye’ye en çok ziyaretçi gönderen ülkeler sıralamasında Almanya yüzde 14,16 (2 milyon 109 bin 763) ile birinci, Rusya Fed yüzde 9,77 (1 milyon 454 bin 618) ile ikinci. İngiltere yüzde 6,38 (950 bin 313) ile üçüncü sırada yer aldı.
Vatandaş ziyaretçi Geçici verilere göre; 2015 yılı Haziran ayında Türkiye’ye giriş yapan vatandaş ziyaretçi sayısında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 3,13’lük (1 milyon 174 bin 171) bir azalış, çıkış yapan vatandaş ziyaretçi sayısında ise yüzde 2,09’luk (1 milyon 93 bin 317) bir azalış kaydedildi. Giriş-Çıkış Geçici verilere göre; 2015 yılı OcakHaziran döneminde Türkiye’ye giriş yapan vatandaş ziyaretçi sayısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 8,11’lik (6 milyon 487 bin 446) bir artış oldu. Çıkış yapan vatandaş ziyaretçi sayısında ise yüzde 8,22’lik (6 milyon 317 bin 458) bir artış kaydedildi.
En çok İstanbul’dan Ocak-haziran döneminde Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin en çok giriş yaptıkları sınır kapılarının bağlı olduğu iller sıralamasında ilk 5 il sırasıyla; İstanbul yüzde 38,18 (5 milyon 686 bin 688) ile birinci, Antalya yüzde 27,51 (4 milyon 97 bin 373) ile ikinci, Edirne yüzde 8,64 (1 milyon 287 bin 222) ile üçüncü, Muğla yüzde 6,57 (978 bin 370) ile dördüncü,
TÜROFED / 101
İstatistik
Otellerde maliyetler artıyor Konuk sayısı azalırken gelir kaybeden otellerde, maliyetler artmaya devam ediyor. Otellerde maliyet artışları enflasyonun 4,7 puan üzerinde.
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan temmuz ayı fiyat verilerine göre yıllık enflasyon % 8,07 oldu. AKTOB Araştırma’nın bulgularına göre aynı dönemde otellerde yiyecek ve içecek maliyet artışları % 12,86 olarak gerçekleşti. Konaklama tesislerindeki maliyet artışları, temmuz ayında da devam etti. TÜİK’in açıkladığı veriler üzerinden hesaplanan fiyat yükselişleri % 8,07 olurken, otellerdeki maliyet artışı da % 12,68 oldu. Böylece maliyetler, enflasyonun 4,7 puan üzerinde yükselmiş oldu. Son bir yıl içinde maliyeti en fazla yükselen gruplar içinde, % 14 ile yiyecek ilk sırayı aldı. Aynı dönemde içeceklerde artış % 11 dolayında gerçekleşti. Temizlik malzemeleri hariç diğer tüm gider kalemlerindeki maliyet yükselişleri, enflasyonun oldukça üzerinde yükseldi.
TÜROFED / 102
Otellerde maliyet artışları, %*
Maliyet Artışları, %
Yiyecek
14,78
Et Grubu
15,24
Yağ Grubu
5,80
Süt Grubu
8,94
Bakliyat - Un
15,28
Meyve - Sebze
21,73
Çay - Şeker vb.
12,67
İçecek
10,94
Teknik Serv.
8,18
Enerji - Yakıt
8,38
Temizlik vb.
5,71
* Maliyet artışları 12 aylık ortalamalarla hesaplandı.
İstatistik
Seyahat sayımız arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2015 yılı 1’inci çeyrek (Ocak-Mart) ‘Hanehalkı Yurt içi Turizm’ istaistiklerini açıkladı. Buna göre; ocak, şubat ve mart aylarından oluşan 1’inci çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 10 milyon 791 bin kişi seyahate çıktı.
Yılın ilk üç ayında seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 9,6 artarak 13 milyon 966 bin seyahat olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 104 milyon 921 bin geceleme yaptı. Ortalama geceleme sayısı 7,5 gece, seyahat başına yapılan ortalama harcama ise 265 TL oldu. Yerli
turistlerin, yurt içinde yaptıkları seyahat harcamaları 2015 yılı I. çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 12,2 artarak 3 milyar 694 milyon 829 bin TL olarak gerçekleşti. Seyahat harcamaları, kişisel veya paket tur harcamaları olarak yapıldı. Yurt içi turizm harcamasının yüzde 97,8’ini (3 milyar 614 milyon 803 bin TL) kişisel, yüzde 2,2’sini (80 milyon 25 bin TL) ise paket tur harcamaları oluşturdu. Yakınları ziyaret amacı ile yapılan seyahatler yüzde 69,9
ile ilk sırada yer aldı. Seyahate çıkış sebeplerinde ikinci sırada yüzde 11,4 ile ‘sağlık’, üçüncü sırada ise yüzde 8,8 ile ‘gezi, eğlence, tatil’ yer aldı. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar 88 milyon 612 bin geceleme sayısı ile en çok ‘arkadaş, akraba evinde’ kaldı. Konaklama türlerine göre geceleme sayısında ikinci sırada 6 milyon 493 bin geceleme ile ‘kendi evi’ yer alırken, ‘otel’ 4 milyon 231 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.
TÜROFED / 103
Kısa Haberler
Xanadu Resort Belek 15. yaşını kutladı 2014 yılı itibarı ile OTI Holding bünyesine dahil olan, High Class konsepti ile yüksek zevk ve beğeniye hitap eden Xanadu Resort Belek’in, 15. yaş kutlamasına, oteldeki misafirlerin yanı sıra, sektör temsilcileri, basın mensupları ve OTI Holding yöneticileri ile Yönetim Kurulu üyeleri katılım gösterdi. 150 bin metrekare alana kurulu olan tesiste, 1 Haziran günü sabah saatlerinde başlayan eğlence gece geç saatlere kadar devam etti. “X-Gate Party” adı ile kurgulanan konsepti ile Xanadu Resort’un yeni bir döneme geçmesini sembolize eden organizasyonun gündüz bölümünde DJ ve dans şovları ile misafirler keyifli anlar yaşadı. Saat 21:30’da Xanadu Resort Hotel Genel Müdürü’nün açılış konuşmasının ardından kesilen dev doğum günü pastası ve gerçekleşen muhteşem bir havai fişek şov ile açılışı yapılan gecede sergilenen görsel şov karşısında misafirler adeta büyülendi.
150 milyon liralık yatırımla yeniden doğdu Açıldığı günden itibaren Belek’in gözde otellerinden biri olan Güral Premier Hotel Belek’te iki yıl süren baştan aşağı yenilenme ve değişim projesi tamamlandı. 120 dönüm arazide, 570 odasıyla hayata geçen ve Güral Premier Hotels & Resorts markası altında hizmet veren ‘Güral Premier Hotel Belek’, misafirlerine birinci sınıf bir tatil deneyimi sunmak üzere yatırımlarını aralıksız sürdürüyor. 150 milyon lira yatırımla yeniden inşa edilen tesisin tanıtımı dolayısıyla düzenlenen basın toplantısında konuşan Güral Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Harika Güral, sevilen ve tercih edilen bir aile oteli olduklarına vurgu yaptı. Güral “Biz konforlu, donanımlı ve her detayın düşünüldüğü bir tatil isteyenlerin ilk tercih ettiği tesislerden birisiyiz’ dedi.
TÜROFED / 104
Stone Group Hotels, 6. otelini hizmete açtı Royal Adam&Eve, Royal Wings, Royal Dragon, Royal Holiday Palace ve Royal Alhambra Palace ile Türkiye turizmine hizmet veren Stone Group Hotels, 6. oteli olan Royal Taj Mahal’i hizmete açtı. SideEvrenseki bölgesinde hizmete giren Royal Taj Mahal, misafirlerine Stone Group Hotels ayrıcalıkları ile tatil sunacak. Merkezi konumuyla dikkat çeken Royal Taj Mahal, 450 adet odası ve sunduğu yüksek standartlar ile misafirlerine Stone Group Hotels ayrıcalığını yaşatacak. Sahilde Akdeniz’in ılık deniz esintisi ile birlikte mükemmel yeşillendirilmiş bahçesinde bulunan yüzme havuzu, barları ve güneşlenme alanları, tatilcilere farklı alternatifler sunacak. Uluslararası profesyonel kadrosu ile hizmet verecek animasyon ekibi gündüz ve gece şovları ile farklı ülkelerden gelen misafirlere hitap eden gösteriler sergileyecek.
Sunis Hotels gözünü Ege’ye çevirdi Özdere’de 3, Seferihisar’da 1 otel daha açmayı planlayan grubun bölgede yaptığı ilk yatırım olan ve 58 milyon Euro’luk (175 milyon TL) yatırım maliyeti ile bölgeye yeni bir heyecan katan Sunis Efes Royal Palace Resort & Spa’nın açılışı görkemli bir törenle gerçekleşti. Antalya’daki 5 yıldızlı 4 otelden sonra turizm yatırımlarının rotasını İzmir’e çeviren Sunis Hotels Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ünal, yeni yatırımlarda İzmir’e odaklanmalarının nedenini şu sözlerle açıkladı: “İzmir’in incisi olarak nitelendirilebilecek Özdere, yaklaşık 40 kilometrelik sahil şeridi, bozulmamış doğası ve eşsiz koylarıyla Türk turizmi için son derece özel bir konumda ve cezbedici bir bölgede yer alıyor. Dolayısıyla biz de Sunis Hotel’s olarak turizmin yeni yıldızı Özdere’ye yatırım yaptık.”
Haber
Mavi Tur’da rota Yunan adalarına kaydı Türkiye’nin Güneydoğu sınırında son dönemde yaşanan olayların Mavi Turlar’da iptallere yol açmadığı, ancak rotanın Yunan adalarına kaymasına sebep olduğu kaydedildi.
Türkiye’nin söz sahibi yat şirketlerinden Türk Yat’ın sahibi Eyüp Bayraktaroğlu, gazetecilere yaptığı açıklamada, terör olayları nedeniyle Marmaris ve Bodrum’dan tura başlayan bazı müşterilerinin çıkış noktalarını Yunanistan’ın Rodos ve İstanköy (Kos) adaları olarak değiştirdiğini söyledi. Mavi tur yolcularının artan terör olaylarından çekindikleri ve kendilerini güvende hissetmek için böyle bir yola başvurduklarına değinen Bayraktaroğlu, “Müşteri sayımızda önemli bir düşüş yaşamadık. Yüzde 5 civarında bir gerilemeden söz edebiliriz ama bu bizi fazla etkilemez.
Mavi turda iptallerden daha ziyade yüzde 40’a yakın rota kayması oldu. Yunanistan tercih edilir durumda” diye konuştu. Rota değiştiren mavi tur tatilcilerinin Türkiye yerine daha çok Yunanistan’daki ada ve koyları gezeceğine işaret
eden Bayraktaroğlu, bundan dolayı Türkiye’nin ekonomik kayıp yaşayacağına vurgu yaptı. Bayraktaroğlu, ilerleyen zamanda yat turizmi açısından devlet desteğine ihtiyaç duyabileceklerini kaydetti.
TÜROFED / 105
Kısa Haberler
Antalya, Picasso ve Ara Güler’i ağırlayacak Resmi açılışı eylül ayında dünyaca ünlü Ressam Picasso ve Fotoğraf Sanatçısı Ara Güler’in sergileriyle gerçekleştirilecek olan Antalya Kültür Sanat Merkezi’nin ön açılışı ATSO Başkanı Davut Çetin ve davetlilerin katılımıyla gerçekleştirildi. ATSO Başkanı Davut Çetin, kentin en merkezi noktasında bulunan eski hizmet binasını gelir getirecek herhangi bir proje yerine kente artı değer katacak böylesi bir kuruma dönüştürmekten büyük mutluluk duyduklarını söyledi. Çetin, “Kültür ve sanata daha fazla yatırım yapmamız gerekiyor, çünkü kültüre yatırım öncelikle kentsel yaşam kalitesini yükseltiyor. Ülkeler ve kentler, kültürü, yalnızca imaj ve itibarları açısından değerlendirmiyorlar. Aynı zamanda ekonomiyi destekleme araçlarından biri olarak kültür politikaları geliştiriyorlar. Dünyada birçok kent, önceliği, ‘kültür odaklı kentsel gelişim’ projelerine veriyor. Müze projeleri, opera salonları, kültür merkezi projeleri birbiriyle yarışıyor” dedi.
ACE of M.I.C.E. ödülleri için başvurular başladı Turizm Medya Grubu’nun düzenlediği, 2016 yılı Mart ayında 4.’sü gerçekleşecek, sektörün en prestijli ödül töreni ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri’ne başvurular 1 Ağustos ‘tan itibaren başladı. Turizm Medya Grubu’nun kurucusu ve Genel müdürü Volkan Ataman ACE of M.I.C.E.’ın büyüyerek yoluna devam ettiğini belirtirken, ACE of M.I.C.E. Kongre, Toplantı ve Etkinlik Ödülleri; kongre, toplantı ve etkinlik faaliyetlerinin sürdürülebilir büyümesine yön vermeyi, sektörde hizmet veren kurum ve kuruluşlarda daha mükemmele ulaşma arzusu yaratmayı ve Türk kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün bilinirliğini küresel ölçekte artırmayı hedefleyen ilk ve tek organizasyon olduğuna dikkat çekti.
TÜROFED / 106
Yılmaz Ulusoy: “Kriz değil felaket” Kemer’de yer alan Ulusoy Tatil Köyü’nün ve aynı zamanda Yılmaz Ulusoy Holding A.Ş’nin Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz Ulusoy turizmdeki gelişmeleri değerlendirdi. Kemer Ulusoy Tatil Köyü’nde açıklamalarda bulunan Yılmaz Ulusoy, Türk turizminin acilen master plana ihtiyacı olduğunu ifade ederek, son dönem sektörde yaşanan krizin, krizden öte felaket olduğunu söyledi. Ulusoy, “Türk turizmi bu sene pazarlama hataları, yatırım hataları ve devletin ilgisizliğinden ötürü çok çok zor bir dönem yaşamaktadır. Yüzde 3’lerde ya da yüzde 5’lerdeki kayıplara kriz denir. Siz eğer koca Rusya pazarında yüzde 30 kaybettiyseniz buna felaket denir. İnanın, 1990 Körfez krizi turizmi bu kadar vurmamıştı” dedi.
Turizmcilerden örnek davranış Batı Akdeniz Bölge Kan Merkezi’ne bağlı Kök Hücre Gönüllü Verici Merkezi yetkilileri Destination Touristic Service’i ziyaret ederek TÜRKKÖK Projesi hakkında bilgi verdi. Acenta çalışanlarından Ebru Akşahin’in öncülüğünde gerçekleşen organizasyon sonucunda Destination Touristic Service’in 30 çalışanı kan bağışında bulundu. TÜRKÖK Projesi, Türkiye’de hematopoetik kök hücre nakli tedavisi olması gereken hastalar için bir Kemik İliği Bankası oluşturulması ve bu bankaya gönüllü olarak kemik iliği veya periferik kök hücre bağışlamak isteyen bağışçı adaylarının bulunmasını amaçlıyor. Destination Touristic Service çalışanları ile bir araya gelen Kök Hücre Gönüllü Verici Merkezi yetkilileri, kök hücre ve bağışı hakkında bilgiler verdi. Bilgilendirme toplantısı sonrasında Kök Hücre Bağışı’na katkıda bulunmak isteyen 30 Destination Touristic Service çalışanı kan verdi.