Turofed 9

Page 1








Türkiye Otelciler Federasyonu Adına İmtiyaz Sahibi Osman AYIK TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Genel Yayın Yönetmeni A. Haluk ÖZSEVİM YAYIN KURULU Yusuf HACISÜLEYMAN - Sururi ÇORABATIR AKTOB – Akdeniz Turistik Otelciler ve İşetmeciler Birliği Gülçin GÜNER - Burhan SİLİ ALTİD – Alanya Turistik İşletmeciler Birliği Seçim AYDIN ATİD – Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği

18

Otellerimize af geldi

20

TÜROFED Almanya’da

Halil ÖZYURT BODER – Bodrum Otelciler Birliği Cafer Tayyar ZAİMOĞLU - Murat DEMİR ÇUKTOB – Çukurova Turistik Otelciler Birliği Gazi Murat ŞEN DENTUROD – Denizli Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Mehmet İŞLER ETİK – Ege Turistik İşletmeciler ve Konaklamalar Birliği Yavuz TORUNOĞULLARI FETOB – Fethiye Otelciler Birliği Mete AKCAN GATOD – Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği Bülent BÜLBÜLOĞLU GETOB – Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği

24

GATOD,

TÜROFED’in 14. derneği oldu

28

Yavuz Torunoğulları yeniden FETOB başkanı

Haluk BECEREN - Savaş ÇOLAKOĞLU GÜMTOB – Güney Marmara Otelciler ve İşletmeciler Birliği Derneği Ahmet TOK - Yakup DİNLER KAPTİD – Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği Murat TOKTAŞ KATİD – Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği Tacettin ÖZDEN KODER – Kuşadası Otelciler ve Yatırımcılar Birliği Derneği Yayın Koordinatörü Necip BOZ Haber Tuncay SEVİN Ebru ALTIN

32

İç Pazar

Marmaris Turizm Şöleni

36

Yakup Dinler

“Kapadokya’da sıkıntılar bitmez”

Grafik Tasarım Semih BALSEVEN Bahar SİNEMCE Reklam Cengiz ÖZSEVİM Reklam Rezervasyon Ayşegül YÜCEDAĞ

Çağlayan Mh. 2076 Sk. Ya-Se Sitesi A Blok No:2 Muratpaşa/ANTALYA T: 0.242 324 79 77 F. 0.242 324 79 37 www.yediiletisim.com Baskı Yeri: Promat Matbaa / İstanbul T: 0.212 622 63 63

TÜROFED / 6

52

Murat Demir

“Turizm potansiyelimiz büyük”

78

Çanakkale’den “barış” çağrısı



Kaynakları tüketmeyelim! Osman Ayık TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı

Değerli turizmci dostlar, 2014 yılının sonlarına doğru hepimizin tahmin ettiği, 2015 yılında çoğunluğumuzun katıldığı fuarlarda görüp de dile getirmek istemediğimiz tahminlerimiz gerçekleşmeye başladı. Rakamlarımız, Rusya’nın ekonomik sıkıntıları ve diğer ülkelerdeki çeşitli nedenlerden dolayı istediğimiz düzeyde olmamaya başladı. Üzülerek belirtmek istiyorum ki; biz bunu fırsata çevirmek isterken, bazı meslektaşlarımın erkenden paniğe kapılması nedeniyle, piyasa gerçekleriyle bağdaşmayan oranda fiyat indirimi yapıldığını üzülerek gözlüyorum. Belki bazıları günü kurtarmıştır ama geleceği nasıl kurtaracağız? Bu yıl yapacağımız kontratlarda ne diyeceğiz? Aslında yaptığımız bu indirimlerin aleyhimize olduğunu hepimiz bilmeliyiz. Bu belirsizlik ortamında kamunun yapmayı kararlaştırdığı teşvikler doğrusu çok etkili olmadı. İsterdik ki; uçaklara sağlanan teşvikler iki ayla sınırlı kalmasın, tüm yılı kapsasın. Tur operatörleri için Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerinden 400 bin ve daha fazla turist getirenlere sağlanacak ucuz kredi, TÜROFED olarak ilgili makamlara yaptığımız başvuruda olduğu gibi 100 bin, 200 bin, 300 bin, 400 bin gibi aşamalı olsaydı. Bunlar yetersiz kalınca yine bize iş düşüyor; safları sıklaştıracağız. Fiyatları ve kaliteyi yere sermeyeceğiz, her krizde olduğu gibi (zaten alışığız) önümüzdeki yıl şahlanmanın yolunu hep birlikte bulacağız. 2015’i en az zararla atlatacağız. Seneye hazırlanacağız. Bugüne kadar gösterdiğimiz “Türk Turizm Mucizesini” yeniden göstereceğiz. Sadece cesaret. Saygılarımla.

TÜROFED / 8



Kısa Haberler

DER Touristik Antalya’daki yeni ofisini açtı

Destination Touristic Service ismi ile incoming ağı kuran DER Touristik’in, Antalya’daki yeni ofisi açıldı. Akra Barut’ta düzenlenen açılış kokteylinde TÜROFED Başkanı Osman Ayık, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyesi Sururi Çorabatır, AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, AKTOB Başkan Yardımcısı Erkan Yağcı, ALTİD Başkanı Burhan Sili, AKTOB Yönetim Kurulu Üyeleri Emir Demirci ve Mehmet Tümbül, ATAV Başkanı Nizamettin Şen, POYD Başkanı Ali Kızıldağ ve çok sayıda turizmci yer aldı.

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nda atamalar devam ediyor Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait atama kararları Resmi Gazete’de yayımlandı. Resmi Gazete’de yayımlanan atamalar şöyle: Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlı Tekirdağ İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Ersan Ulusan, Iğdır İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Mehmet İshak, Bursa İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Yrd. Doç. Dr. Abdullah Damar, Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürlüğüne Kasım Barman getirildi. Afyonkarahisar İl Kültür ve Turizm Müdürü Ali İhsan Narlı ise başka bir göreve atanmak üzere bu görevinden alındı.

Antalya yatırımda hız kesmiyor

Türkiye’den çevre açısından yeni adım

18-22 Mayıs 2015 tarihleri arasında Güney Afrika’da “ISO TC-Tourism and Related Services” toplantısında Çevreye Duyarlı Konaklama Tesisleri’ne ilişkin verilen uluslararası sertifikasyonların standartlarının belirlenmesi konusunda Türkiye’nin önerdiği ve Türkiye’nin başkanlığında oluşturulmuş olan çalışma grubunun raporu kabul edildi. Prof. Dr. İbrahim Birkan başkanlığındaki Turizm ve İlgili Hizmetler Komitesi’nin çalışması, bir uluslararası standart olarak önümüzdeki aylarda ISO tarafından yayınlanması bekleniyor.

TÜROFED / 10

Konaklama sektörü Ocak-Nisan döneminde 94 yeni proje için 1,32 milyar TL’lik yatırım teşviği alırken, bu bütçenin % 36,4’ü Antalya’da harcanacak. AKTOB Araştırma Birimi’nin derlediği verilere göre 4 aylık dönemde, komple yeni yatırımlar için alınan teşviklerle, 5 bin 273 kişiye de iş imkanı yaratılacak. Bu istihdamın % 35,3’ü Antalya’da, % 14’erlik dilimleri de İstanbul ve Aydın’da yaratılacak.



Kısa Haberler

Arda Turan fahri tanıtım elçisi oldu A Milli Takımı’n Kaptanı ve Atletico Madrid’in yıldız futbolcusu Arda Turan, Edremit ve Antandros Antik Kenti’nin fahri tanıtım elçisi oldu. Arda Turan, Antandros’un bir dünya mirası olduğunu ve Edremit’in de ötesinde Türkiye için büyük bir turizm potansiyeli olduğunu belirtti. Ailesinin de Edremit’te yaşadığını belirten Arda Turan, en kısa sürede belediye başkanı Kamil Saka ile birlikte Antandros Antik Kenti’ni ziyaret etmek istediğini söyledi.

Kırsal turizme 6 bakanlıktan destek geldi Bursa - Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, kırsal turizm ile ilgili dünyanın dikkatini çekecek projelerinin 6 bakanlıktan destek gördüğünü, AB Projeleri ve kalkınma ajanslarından da yararlanarak çok yakın zamanda sonuçlanacağını müjdeledi. Orhaneli Belediye Başkanı İrfan Tatlıoğlu, turizmle ilgili kırsal turizm boyutunu önemsediklerini belirterek, “İnsanlar artık doğayla iç içe olmak istiyor. Tatile çıkmak isteyenler artık sahillere, Efes’e gidip gelmekten bıktı. Kırsal turizm, yerli ve yabancı turistlerin en çok istediği yerler. Doğa ile iç içe tatil yapmak istiyorlar. Doğa sporlarını yapıp, oksijen deposundan yararlanıp, şelalelerin serin sularına girip, kanyonlarda dolaşmak istiyorlar. Biz de bununla ilgili çalışmalarımızı yapıyoruz. Onun için kırsal turizmle ilgili bütün projeleri 6 tane bakanlığa dosya halinde sunduk. Bakanlıkların hepsinden de projeye destek geldi. Avrupa Birliği projeleri ve kalkınma ajanslarından da yararlanıp bütün Bursa siyaseti, Bursa protokolü, Ankara protokolü bir araya geleceğiz. Ciddi bir projemiz var. Bu proje ile ilgili de çok yakın zamanda sonuçları alacağız” diye konuştu.

TÜROFED / 12

Türklerin lüks tatile ilgisi arttı Ekonomik krizden en çok etkilenen ülkelerden Yunanistan, çıkışı turizmde ve komşusu Türkiye’de arıyor. Bu amaçla, bugün, ‘Greek Deluxe Travel Roadshow’ adında İstanbul’da bir etkinlik gerçekleştirildi. Yunanistan’ın Türkiye Büyükelçisi Kuriakos Loukakis ile Merkez Makedonya Bölgesi Valisi Apostolos Tzitzikostas’ın katılımları ile gerçekleştirilen etkinlikte seyahat ürünlerinin tanıtıldığı bir sunum gerçekleştirildi. Açılış konuşmasını yapan Büyükelçi Loukakis şunları söyledi: “Yunanistan tarafı adına ülkemizi ziyaret eden Türk komşularımızın ilgisinden çok ama çok memnunuz. Türkler eskiden daha çok ucuz tatili tercih ederken, artan gelir düzeyine paralel olarak son yıllarda gurme seyahatler, villa kiralamalar ve lüks tesislerde konaklamalar ağırlık kazandı.”

En çok tercih edilen konaklama türü: Akraba evi 2014 yılının Ekim, Kasım ve Aralık aylarından oluşan IV. çeyrekte, yurt içinde ikamet eden 11 milyon 181 bin kişi seyahate çıktı. Seyahate çıkanların bir ve daha fazla geceleme kaydı ile ülke içinde yaptıkları toplam seyahat sayısı bir önceki yılın aynı çeyreğine göre %2,3 artarak 14 milyon 108 bin seyahat olarak gerçekleşti. Yıllık olarak değerlendirildiğinde, toplam seyahat sayısı bir önceki yıla göre %3,6 artarak 70 milyon 895 bin olarak gerçekleşti. Bu çeyrekte seyahate çıkanlar, 59 milyon 169 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş, akraba evinde” kaldı. Konaklama türleri yıllık olarak değerlendirildiğinde, seyahate çıkanlar 406 milyon 227 bin geceleme sayısı ile en çok “arkadaş, akraba evinde” kaldı. İkinci sırada 94 milyon 287 bin geceleme ile “kendi evi” yer alırken, “otel” 31 milyon 407 bin geceleme sayısı ile üçüncü sırada yer aldı.



Kısa Haberler

AKTOB’dan iki önemli araştırma daha AKTOB Araştırma Birimi tarafından gerçekleştirilen 2 yeni çalışmada; Rusya pazarındaki krizin turizme olası yansımaları ile turizmde Türkiye-İspanya rekabetinin gelecek 10 yılı analiz ediliyor.“Rusya’da Ekonomik ve Sosyal Durumun Türkiye ve Pazara Olası Yansımaları” araştırması; son dönemde yaşanan krizleri ve Türkiye turizmine olası yansımalarını, Rusya pazarının gelişim dönemlerini ortaya koyarak değerlendiriyor. “Gelecek 10 Yılda, Türkiye-İspanya Rekabeti Analizi” başlıkla araştırma, bugün özellikle paket tur pazarında başa baş mücadele eden ülkelerin ileride hangi ürün ve pazarlarda, hangi araç ve yöntemlerle farklılık göstereceğine yönelik bulguları sunuyor. Araştırma 2025 dönemine ilişkin öngörülerde de bulunuyor. Her iki araştırmaya, AKTOB resmi web sitesinden ulaşılabilir.

Can Akşit, Skal Dernekleri Federasyonu Başkanı oldu

Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu’nun Genel Kurul Toplantısı Adana’da gerçekleştirildi. Adana Seyhan Hotel’de gerçekleştirilen genel kurul toplantısında yapılan seçime tek liste ile giren ve Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu 1. Başkan Yardımcılığı görevini yürüten Can Akşit, Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu’nun yeni Başkanı oldu. Uluslararası Skal Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Can Akşit, Savaş Çolakoğlu, Faik Alsaç, Umman Çetinbaş, Canan İnanç ve Hasan Gürsel.

TÜROFED / 14

ÇUKTOB’un Mayıs ayı yönetim kurulu toplantısı Mersin’de yapıldı

Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (ÇUKTOB),yönetim kurulu toplantısını gerçekleştirdi. Mersin Altınorfoz Otel’de Murat Demir başkanlığında yapılan toplantıya Başkan Yardımcısı Levent Özveren ve Ali Doğan, Genel Sekreter Burak Seçkin katıldı. Çukurova’yı turizm üssü haline getirmek istediklerini ve bu noktada bölgenin potansiyellerini ön plana çıkaracaklarını ifade eden Murat Demir, şöyle dedi: “Çukurova turizminin geliştirilmesi noktasında üzerimize düşen görevin fazlasıyla bilincindeyiz. Turizmci arkadaşlarımızla çok sayıda proje ürettik, birçok projeyi hayata geçirmek için gün sayıyoruz” dedi.

Sağlık turizmimizin sembolü Rusya’dan Rus heykeltraş Oleg Kievski, Antalya’da kanser tedavisi gören eşi Mariia Voytko’nun sağlığına kavuşması nedeniyle teşekkür etmek için elleri ile yaptığı “Hayat Ağacı” isimli heykelini Antalya’ya armağan etti. Hayat Ağacı’nı Antalya’ya hediye eden Rus heykeltraş Oleg Kievski, Memorial Sağlık Grubu, Prof. Dr. İhsan Karadoğan ve ekibine teşekkür etti. Kievski, “Çok güzel şartlarda tedavi gördük. Prof. Dr. İhsan Karadoğan ve ekibi sanatçı gibi çalıştılar. Profesörlerden hasta bakıcıya kadar herkes tedaviye katkı koydu. ANSAT sayesinde Antalya’ya geldik. Bu heykel benim teşekkürümün bir sembolüdür. Ne kadar teşekkür etsek azdır. Bu ağacın aynı zamanda RusyaTürkiye arasındaki kardeşliği sembolize etmesini de istiyoruz. Teşekkürler Antalya” diye konuştu.



Kısa Haberler

KAPTİD logosunu yeniledi 1988 yılında kurulan Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) kurulduğu günden bu yana kullandığı logosunu yeniledi. KAPTİD’in Facebook sayfasından yapılan açıklamada şu ifadeler yer aldı: “Yeni dönem ile birlikte günümüz şartlarına daha uygun, daha dinamik ve Kapadokya’nın temsil ettiği tüm değerleri içinde barındıran yeni bir logo tasarladık. Yakın zamanda tüm mecralarda bu logomuzu kullanacağız. Değerli yorumlarınızı bekler ve ilginize teşekkür ederiz” denildi.

Kerem Köfteoğlu TUYED Başkanlığına yeniden seçildi

KoruMar Hotel De Luxe’e Gold Medal ödülü Kuşadası’nın köklü otellerinden KoruMar Hotel De Luxe, ödüllerine bir yenisini daha ekledi. 1990 yılından beri Kuşadası turizmine katkıda bulunan, tecrübeli kadrosu ile koşulsuz misafir memnuniyetini ilke edinen 5 yıldızlı KoruMar Hotel De Luxe, 2014 yılında İngiltere’nin en büyük tur operatörlerinden TUI UK’in müşteri memnuniyet anketinde, konaklama ve yüksek standartlarda servis kalitesiyle, kendi kategorisinde en iyi otel ödülü “Gold Medal”ı almaya hak kazandı. Ödül ile ilgili olarak KoruMar Hotel De Luxe’den yapılan açıklama şöyle: “Bu ödül otelimizde konaklayan misafirlerimizin tatil dönüşü doldurdukları anket sonucunda belirlenmiştir. Bu ödül, otelde konaklayan misafiri bir ev sahibi gibi ağırlamayı kendine görev edinen, yaptığı işten zevk alan, güler yüzünü eksik etmeyen, KoruMar çalışanlarına verilmiştir.”

Limak, 10.000 yeni fidan dikti Turizm Yazarları ve Gazetecileri Derneği’nin (TUYED) yeni yönetim kurulu görev dağılımı belirlendi. Genel Başkan Kerem Köfteoğlu, tek aday olduğu 10’ncu Olağan Genel Kurul’da yapılan oylama sonucu TUYED Genel Başkanlığı’na yeniden seçildi. İstanbul Taksim’deki Point Otel’de gerçekleştirilen Genel Kurul sonucunda TUYED yeni yönetim kurulu, görev dağılımını yaptı. Başkanlığa Kerem Köfteoğlu yeniden seçilirken, Genel Sekreterliğe Hasan Arslan, Saymanlığa ise İsmail Toksoy getirildi. Buna göre, Yönetim Kurulu’nda Hasan Arslan, Mehmet Ali Doğan, Mehmet Güneli, O. Cenk Demiroğlu, İsmail Toksoy, Yılmaz Keleş, Kerem Köfteoğlu asil üye, Gönül Yıldırım, Özlem Kasa ve Halil Öncü de yedek üye olarak görev yapacaklar. Denetim Kurulu’nda asillerde Dr. Nüzhet Kahraman, Şaban Ali Yaşaroğlu, Osman Nihat Aydoğan yedeklerde ise Bünyamin Tokmak, Özlem Kapar ve Emin Demir görev üstlenecek.

TÜROFED / 16

Antalya Bölgesi’nde sahip olduğu 4 tesisle resort otelciliğinin en iddialı markalarından Limak Turizm Grubu, sürdürülebilir kalkınma ve çevre duyarlılığı alanındaki çalışmaları ile de fark yaratıyor. Orman Bakanlığı’nın tahsis ettiği 100 dönümlük alana müşterileri adına bugüne kadar 10 bin fidan diken Limak, 2015 yılı dikimlerini Nisan ayında gerçekleştirdi. Bu yıl ilave 10.000 fidan daha diktiklerini belirten Limak Turizm Grubu Koordinatörü Kaan Kavaloğlu, “Biz, Antalya’ya olan ilgimizi çevre bilincini artıran çalışmaları da destekleyerek çok yönlü olarak göstermek arzusundayız. Hedefimiz, müşterilerimiz adına oluşturduğumuz bu hatıra ormanını her geçen yıl zenginleştirmek” dedi.



Haber

Otellerimize af geldi TÜROFED ve Müzik Meslek Birlikleri (MMB) arasında yapılan protokol ile bugüne kadar Müzik Meslek Birlikleri ile sözleşme yapmayan işletmelere af geldi. Daha önce lisanslama yapmayan tesisler, 2014-15 yılı bedelleri üzerinden lisanslama yapabilecekler. Tesislerden, geçmiş lisanslama bedelleri de alınmayacak. TÜROFED ve Müzik Meslek Birlikleri arasında yapılan protokol ile daha önce Müzik Meslek Birlikleri ile sözleşme yapmayan işletmeler 2014-15 yılı bedelleri üzerinden lisanslama yapacak. Daha önce lisanslama yapmayan işletmeler ayrıca geçmiş lisanslama bedeli de ödemeyecek.

1 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

5.50 TL 6.02 TL

5.30 TL 5.80 TL

4.24 TL 4.64 TL

2.94 TL 3.22 TL

17.98 TL 16.69 TL

2 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

7.64 TL 8.37 TL

7.64 TL 8.37 TL

6.20 TL 6.79 TL

4.22 TL 4.63 TL

25.70 TL 28.15 TL

3 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

10.94 TL 11.98 TL

10.94 TL 11.98 TL

8.74 TL 9.58 TL

6.08 TL 6.66 TL

36.70 TL 40.20 TL

4 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

15.79 TL 17.30 TL

15.79 TL 17.30 TL

12.45 TL 13.63 TL

8.41 TL 9.21 TL

52.44 TL 57.45 TL

5 Yıldız

MESAM

MSG

MÜYAP

MÜYORBİR

4 MB TOPLAM

2014 2015

22.61 TL 24.77 TL

22.61 TL 24.77 TL

17.75 TL 19.44 TL

11.92 TL 13.06 TL

74.89 TL 82.05 TL

TÜROFED / 18

Yeni kampanya Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) yazılı bir açıklama yaparak kamuoyunu bilgilendirdi. TÜROFED Başkanı Osman Ayık’ın imzasını taşıyan açıklama şöyle: “Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) ve Müzik Meslek Birlikleri (MMB) arasında yapılan protokol ile yeni bir kampanya başlatılmıştır. Geçmiş lisanslama bedelleri alınmayacak Kampanya kapsamında bugüne kadar Müzik Meslek Birlikleri ile sözleşme yapamayan işletmelere olağanüstü ayrıcalık getirilerek 2014 ve 2015 yılı bedelleri üzerinden lisanslama yapabilmelerine olanak sağlanacaktır. Bu kapsamda, geçmiş lisanslama bedelleri alınmayacaktır.


Yararlı bir kampanya TÜROFED ayrıcalıklarını gösteren tablo aşağıda bulunmaktadır. 2014 ve 2015 yıllarına ait tesislerin yıldızlarına göre lisanslamaya esas odabaşına fiyatları KDV hariç tabloda yer almaktadır. 6 aydan az sezonluk olarak çalışan işletmeler bu fiyatların yarısını ödeyeceklerdir. Süreli olan bu kampanyadan yararlanabilmek için işletmelerin

Müzik Meslek Birlikleri’ne başvurması yararlı olacaktır. İşbirliği daha da gelişecek Kampanya sonucunda TÜROFED ‘in bugüne kadar sanatçıların emeklerine olan katkısının daha da artacağına inanılmaktadır. Müzik Meslek Birlikleri ile Türkiye Otelciler Federasyonu arasındaki işbirliği gelişerek devam etmektedir.”

MESAM- MSG VE MÜYORBİR BİRLİKLERİ GENEL LİSANSLAMA TARİFESİ 2015 EK-A 1. KONAKLAMA TESİSLERİ OTEL-TATİL KÖYÜ-MOTEL-APART OTEL-HOSTEL-PANSİYON-KAMPİNG-BELEDİYE BELGELİ TESİS/YILLIK MESAM

MSG

5 YILDIZ/1. SINIF TATİL KÖYÜ

112,00 TL

112,00 TL

97,07 TL

52,07 TL

373,33 TL

4 YILDIZ

78,50 TL

78,50 TL

68,03 TL

36,63 TL

261,67 TL

1.A TURİZM BELGELİ TESİSLER

MÜ-YAP

MÜYORBİR

TOPLAM

3 YILDIZ

55.50 TL

55.50 TL

48.10 TL

25.90 TL

185.00 TL

2 YILDIZ

39,00 TL

39,00 TL

33,80 TL

18,20 TL

130,00 TL

1 YILDIZ/PANSİYON

27,00 TL

27,00 TL

23,40 TL

12,60 TL

90,00 TL

a) Tarife, odalar ile birlikte tesis içerisindeki tüm mekanları içerir. b) Tarife, tesislerin sadece oda fiyatı üzerinden tarifelendirilmesi anlamına gelmemektedir. Bu tarife, tesislerin izin bedellerinin oda sayıları üzerinden belirlenmesine dair bir hesaplama modelidir. c) Özel belgeli tesisler ile butik oteller statüsüne ve niteliklerine göre MELEK BİRLİKLERİ tarafından belirlenecek yıldız kategorisine ait bedeller üzerinden tarifelendirelecektir. d) Dışarıdan müşteri alan otel içi diğer işletmeler kendi tarifeleri uyarınca ayrıca değerlendirilir. e) Santral müziği ayrıca tarifelendirilir. f) Günlük etkinlik ve bayi vb. ücretli/ücretsiz organizasyonlar ayrıca tariflendirilir. MESAM

MSG

MÜ-YAP

MÜYORBİR

TOPLAM

100’DEN FAZLA ODAYA SAHİP BELEDİYE BELGELİ TESİSLER

112,00 TL

112,00 TL

97,07 TL

52,70 TL

373,33 TL

100 ODAYA KADAR BELEDİYE BELGELİ TESİSLER

55,50 TL

55,50 TL

48,10 TL

25,90 TL

185,00 TL

MOTELLER, KAMPİNGLER, TERMAL TESİSLER

55,50 TL

55,50 TL

48,10 TL

25,90 TL

185,00 TL

PANSİYONLAR,HOSTELLER, KAMUYA AİT EĞİTİM VE DİNLENME TESİSLERİ, KAMUYA AİT MİSAFİRHANE

27,00 TL

27,00 TL

23,40 TL

12,60 TL

90,00 TL

1.B TURİZM BELGELİ TESİSLER

a) Tarife, odalar ile birlikte tesis içerisindeki tüm mekanları içerir. b) Tarife, tesislerin sadece oda fiyatı üzerinden tarifelendirilmesi anlamına gelmemektedir. Bu tarife, tesislerin izin bedellerinin oda sayıları üzerinden belirlenmesine dair bir hesaplama modelidir. c) Özel belgeli tesisler ile butik oteller statüsüne ve niteliklerine göre MELEK BİRLİKLERİ tarafından belirlenecek yıldız kategorisine ait bedeller üzerinden tarifelendirelecektir. d) Dışarıdan müşteri alan otel içi diğer işletmeler kendi tarifeleri uyarınca ayrıca değerlendirilir. e) Santral müziği ayrıca tarifelendirilir. f) Günlük etkinlik ve bayi vb. ücretli/ücretsiz organizasyonlar ayrıca tariflendirilir.

TÜROFED / 19


Haber

TÜROFED Almanya’da Almanya pazarını daha da hareketlendirmek isteyen turizmcilerimiz Türkiye Otelciler Federosyanu (TÜROFED) öncülüğünde Berlin’deki Bağımsız Seyahat Acenteleri Örgütü tarafından düzenlenen workshopa katıldı. Almanya’dan daha fazla turist ağırlamak isteyen turizmcilerimiz organizasyonda önemli bir tanıtım çalışması yaptı. Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) başta olmak üzere turizmcilerimiz Alman pazarına daha fazla hareket kazandırmak için çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Rota Almanya 2014 yılında artış gösteren Rus turist sayısı bu yıl gerileme ile başladı. Bu durum ise Türk turizmcileri yabancı olmadıkları pazarlara yöneltti. Rotayı Alman pazarına çeviren

TÜROFED / 20

turizmciler Almanya’nın Berlin şehrinde “Bağımsız Seyahat Acenteleri Örgütü” tarafından düzenlenen workshopa ilk kez katıldı. Tur operatörleri ve Türk turizmcilerin katılım gösterdiği organizasyonda turizmcilerimiz önemli bir tanıtım çalışması yaptı. Rakip pazarlardan Mısır ve Yunanistan’ı geride bırakacak tekliflerle tur operatörlerinin karşısına çıkan Türk turizmciler, fiyat kırmadan turisti Antalya’ya çekmek istiyor.


Akla ilk Türkiye gelmeli Berlin Kültür ve Tanıtma Müşaviri Tahsin Yılmaz, sezon öncesi yapılan tanıtım faaliyetleri ile Alman turistin Türk pazarındaki ağırlığını arttırmayı amaçladıkları kaydederken, ilk üç aylık rakamlara göre Alman turist sayısında geçtiğimiz yıla göre yüzde 9 artış olduğunu söyledi. Yılmaz, Almanya’dan gelen turist profilinin aile ve çocuklu aile olduğunu ancak genç Almanları da Türkiye’ye çekmek gerektiğini söyledi. Daha fazla Alman turist için yeni alternatifler üretmek gerektiğini kaydeden Yılmaz, “Biz Türkiye olarak Alman pazarında tatilcilerin plan yapmaya başladıkları zamanda ‘ben nerede tatil yapayım sorusuna’ Türkiye’nin ilk sırada gelmesi için çalışmalıyız.”

Almanları Türkiye’ye yönlendiriyorlar Bağımsız Seyahat Acenteleri Örgütü Başkanı Manuel Molina da sezondan umutlu. Molina: “Çok aksiyon planladık ve Alman turistleri Türkiye’ye yönlendirmek için çalışıyoruz. Türkiye çok pozitif bir pazar. Ayrıca Türk turizmini Almanya’da daha fazla kitleye ulaşmak için daha fazla anlatmalıyız” dedi.

Rusya’daki kaybı telafi edecek Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık ise Alman pazarının önemine değinerek, “Almanya bizim için en önemli pazarlardan. İki ana bloğumuz var: Almanya ve Rusya. Bu iki blok bizim sezonumuzun nasıl geçeceğini belirler. Bu yıl Rusya pazarında dövizin hareketliliği bizi olumsuz etkiledi, sıkıntı yaşıyoruz. Bu nedenle Alman pazarı şimdi daha fazla önem kazanıyor. Alman pazarı ile Rus turist kaybını telafi etmeyi planlıyoruz. Ayrıca gelen Alman turisti 12 aya yaymak istiyoruz” dedi. 10 milyon Alman Osman Ayık açıklamalarına şöyle devam etti: “Bu yıl umudumuz Alman turist. Ruble krizine rağmen umudumuzu kaybetmedik. Biz hayal satıyoruz. Hayal satanlar umudunu yitirmez. Bu yıl da kara tablo çizmiyoruz. Rus turist kaybını Alman turistle gidereceğiz. Bu yıl Alman turistte yüzde 9 artış bekliyoruz. İlk kez katıldığımız bu workshopa kendimizi anlama imkanı bulduk. Alman turist Türk pazarını sever ve vazgeçmez. Alman turist sayısını gelecek 10 yılda 10 milyon Alman hedefliyoruz.”

TÜROFED / 21


“Alman turistlerden memnunuz” Manavgat-Side Turistik Otelciler Birliği (MASTOB) Cengiz Haydar Barut, Alman turistin en çok tercih ettiği Side bölgesinde bu yıl geçtiğimiz yıla göre hareketliliğin gözlendiğini belirtti. Barut, “Alman turist 12 ay geliyor, deniz, güneş ve kumu seviyorlar. 12 ay geldikleri için biz Alman turistlerden memnunuz” diye konuştu.

Almanların önemi büyük Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Başkanı Bülent Bülbüloğlu, da Alman misafirlerin konaklama sektörünün en önemli aktörleri olduğunu söyledi. Bu senenin zor bir yıl olacağını söyleyen Bülbüloğlu, “Zorlu bir yıl bizi bekliyor. Bu zorluğu Alman turist sayısının artışı ile artı ile kapatacağız. Türk turizmci olarak tedbirimizi alıyoruz, zor bir yıl. Bu tür faaliyetlerle tanıtım yapıp sıkıntıları aşmaya çalışıyoruz. Alman ve İskandinav ülkelerinden gelecek turistlere bu sene yaşayacağımız Rus turist kaybını aşacağız” diye konuştu.

TÜROFED / 22



Haber

GATOD TÜROFED’in 14. derneği oldu Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (GATOD) üyeliğini kabul etti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki otelleri ve turistik işletmeleri temsil edecek olan GATOD, TÜROFED’in 14. bölge derneği oldu. Tüm Türkiye’yi kapsamak vizyonu ile hareket eden Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED), Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (GATOD) talebini kabul etti. Güneydoğu Anadolu Bölgesi otellerini ve turistik işletmelerini temsil edecek olan GATOD, TÜROFED’in 14. bölge derneği oldu.

TÜROFED / 24

TÜROFED, Gaziantep’e çıkarma yaptı TÜROFED, Mayıs ayı yönetim kurulu toplantısını Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (GATOD) evsahipliğinde Gaziantep’te gerçekleştirdi. TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, Başkan Yardımcıları Ahmet Tok, Yavuz Torunoğulları,

Mehmet İşler, TÜROFED Yönetim Kurulu Üyeleri Gülçin Güner, Burhan Sili, Halil Özyurt, Tayyar Zaimoğlu, KATİD Başkanı Murat Toktaş, ÇUKTOB Başkanı Murat Demir’in katıldığı Divan Gaziantep Otel’deki toplantıya Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı da katılım gösterdi.


Sivil toplum kuruluşlarının Türkiye için çok önemli olduğunu belirten Arıcı, “TÜROFED Türkiye’yi kucaklamak için çalışmalar yapıyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni temsil eden GATOD’un TÜROFED’e katılımı bence çok önemli. TÜROFED Kültür ve Turizm Bakanlığı ile çok güzel bir işbirliği yapıyor. Bu işbirliğinin Türkiye turizmini daha iyi yerlere getirecektir diye düşünüyorum” dedi.

Toplantıda GATOD’un, TÜROFED’in 14. bölge derneği olduğu açıklandı. “GATOD’un kurulması bizi mutlu etti” GATOD Başkanı Mete Akcan ve yönetim kurulu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda bir konuşma gerçekleştiren TÜROFED Başkanı Osman Ayık, “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ni temsil edecek olan GATOD’un kurulması bizi mutlu etti. TÜROFED’e katılım taleplerini memnuniyetle karşılayarak 51 üyesi bulunan GATOD’u federasyonumuza kabul etmiş bulunmaktayız. Bundan sonra iyi bir işbirliği ile turizmin yaygınlaşması ve turizm bilincini oluşturmak için daha çok çalışacağız. TÜROFED olarak yanınızdayız. Sizlerle daha iyi hedeflere koşacağız” dedi. Sırada Doğu Anadolu var TÜROFED yönetimini devraldıkları zaman Türkiye’nin gerçek anlamdaki sivil toplum örgütü ve federasyonu olma gibi bir

misyonlarının olduğunu hatırlatan Osman Ayık, “Geçen 3 yıllık süreçte bunu kısmen başardık. Ama yol alacağımız daha mesafe var. Karadeniz’de en son KATİD’i örgütlemiştik. Son halka olarak Gaziantep merkezli GATOB’u da TÜROFED bünyesine kabul ettik. Hedefimiz Doğu Anadolu Bölgesi’ni de örgütlemektir. Bunun da sağladığımız zaman TÜROFED’in hedefini gerçekleştirmiş olacağız. 2016 yılı sonuna kadar da bu hedefi gerçekleştirmek istiyoruz” şeklinde konuştu. “Bölge hak ettiği yere gelecektir” Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı da “Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin örgütlenmesi ve turizme dahil olması çok önemli bir konuydu. Bölgenin turizmde hak ettiği yere geleceğine inanıyorum. Hepinize turizme koyduğunuz katkı için teşekkür ediyorum. Turizmi yayma adına yapılan bu çalışmanın hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

TÜROFED ile daha güçlü GATOD Başkanı Mete Akcan da TÜROFED’e dahil olmaktan dolayı mutlu olduklarını söyledi. Akçan, “Turizmde yürüyeceğimiz uzun bir yol var. Bunu da sizlerle yapmak istiyoruz. Bu birlikteliğin GATOD ve TÜROFED’e hayırlı olmasını diliyorum. Biz turizmde Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu olan TÜROFED’e üye olmaktan dolayı çok mutluyuz. Derneğimiz 2005 yılında kurulmuştu ancak 9 yıllık bir duraklama dönemindeydik. Derneğimizi aktif hale getirdik ve bölgemizi turizm sektöründe başarı ile temsil edeceğiz. TÜROFED’e üyelik ile birlikte elimiz daha da güçlenecek. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne yayılmayı planlıyoruz. Birkaç aya kadar 100 üyeye ulaşacağımızı düşünüyorum. Böylece daha büyük bir yapıya kavuşup sorunlarımızı çözme anlamında daha iyi sonuçlar alacağız. Bölgemizde turizmin olduğu her noktada olmak istiyoruz” diye konuştu. TÜROFED ve GATOD yönetimi toplantılar sonrasında Zeugma Mozaik Müzesi başta olmak üzere Gaziantep’in turistik bölgelerini gezerek incelemelerde bulundu.

TÜROFED / 25


Haber

GATOD, TÜROFED yönetimini ağırladı Güneydoğu Anadolu Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GATOD), düzenlediği kuruluş yemeğinde Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu’nu ağırladı. Turizm eski Bakanı Abdülkadir Ateş’in de katıldığı yemeğe TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık ve Yönetim Kurulu üyeleri katılım gösterdi. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki otelleri ve işletmeleri bir çatı altında toplamayı amaçlayan GATOD’un organize ettiği yemek Divan Gaziantep’te gerçekleştirildi. Turizm eski Bakanı Abdülkadir Ateş’in de katılım gösterdiği yemeğe TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, Başkan Yardımcıları Ahmet Tok, Yavuz Torunoğulları, Mehmet İşler,

TÜROFED / 26

Yönetim Kurulu Üyeleri Burhan Sili, Gülçin Güner, Tayyar Zaimoğlu, Halil Özyurt, Murat Toktaş, ÇUKTOB Başkanı Murat Demir, GATOD Başkanı Mete Akcan, GATOD Yönetim Kurulu Üyeleri ve GATOD üyeleri katıldı. “Bizleri onurlandırdınız” Yemekte bir konuşma gerçekleştiren GATOD Başkanı

Mete Akcan, 26 Şubat 2015 tarihinde yaptıkları Genel Kurul ile GATOD yönetimini oluşturduklarını söyledi. 7 kişiden oluşan yönetim kurulu ve 51 üyesi ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde faaliyet göstereceklerini belirten Akcan, “TÜROFED Yönetimini Gaziantep’te ağırlamaktan dolayı çok mutluyuz. Bizleri onurlandırdığınız için teşekkür ederiz” dedi.


“Tüm ülkeyi kapsayacağız” TÜROFED Başkanı Osman Ayık da TÜROFED’i Türkiye’nin federasyonu yapmak için yola çıktıklarını söyleyerek, “Son olarak KATİD ile Karadeniz’deki örgütlenmemizi sağlamıştık. GATOD ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde bir birliktelik oluştu. Bu önemli bir konuydu. Doğu Anadolu Bölgesi’nde de örgütlenmemizi sağlayarak tüm ülkeyi kapsayacağız. TÜROFED olarak Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ndeki arkadaşlarımıza her türlü yardıma hazırız. Tecrübelerimizi sizinle paylaşmak istiyoruz. GATOD’un 51 olan üye sayısını öncelikle 100’e sonrasında da 100’ün üzerine taşıması temenni ediyoruz. Misafirperverliğiniz için teşekkürler” şeklinde konuştu. “Turizm bir aşk işidir” Son olarak davetlilere seslenen Turizm eski Bakanı Abdülkadir Ateş de şöyle konuştu, “Gaziantepli olarak sizlere hoşgeldiniz diyorum. Turizmcilerimize yeni ışıklar açmanızı diliyorum. Turizm bir aşk işidir. Bu aşkı kalbinde taşıyan insan turizmci olur. Birlikten kuvvet doğar. Bu birlikteliği sağlayan GATOD üyelerine ve yönetimine teşekkür ediyorum.”

TÜROFED / 27


Haber

Yavuz Torunoğulları yeniden FETOB başkanı Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (FETOB) 10. Olağan Genel Kurulu Ölüdeniz’de gerçekleştirildi. Orca Sunlife Resort Hotel’de gerçekleştirilen Genel Kurul’da mevcut başkan Yavuz Torunoğulları, güven tazeledi. Fethiye Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (FETOB) 10. Olağan Genel Kurulu Ölüdeniz’deki Orca Sunlife Resort Hotel’de yapıldı. FETOB Olağan Genel Kurulu toplantısına Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık, Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Mete Atay, Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, TÜROFED Genel Sekreteri Savaş Çolakoğlu, Fethiye Esnaf ve Sanatkarlar Odası Başkanı Mehmet Soydemir, Fethiye Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Akif Arıcan ile çok sayıda FETOB üyesi turizmci katıldı. Faaliyet raporu okundu Divan Başkanlığını Fethiye Esnaf Kredi Ve Kooperatif Başkanı İsmail Başoğlu, yardımcılıklarını Uğur Zıllı ve İsmail Başoğlu’nun yaptığı genel kurulda FETOB Başkanı ve TÜROFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Torunoğulları üyelere derneğin faaliyetleri hakkında bilgi verdi. Yönetim kurulu üyelerinden Ömer Hakgeçirmez derneğin faaliyet raporunu okudu. 3 yıldan bu yana derneğin yaptığı faaliyetler arasında özellikle yörenin tanıtımına özel önem verildiği ve değişik ülkelerdeki fuarlara katılıp Fethiye ve çevresinin tanıtıldığına dikkat çekildi.

TÜROFED / 28


Yeni yönetim belli oldu Daha sonra yönetim ve denetim kurulu seçimi oy birliği ile gerçekleştirdi. Buna göre FETOB’un yeni Yönetim Kurulu şu isimlerden oluştu: Yavuz Torunoğulları, Bülent Uysal, Zihni Bilgiç, Hasan Gürsel, Nurkaya Gündoğdu, Mehmet Biçer, Mustafa Argın. Denetim Kurulu: Hikmet Selçuk, Necati Kulaç ve Uğur Zıllı. Altyapı ve tanıtım FETOB Olağan 10. Genel Kurulu’na tek liste ile giren mevcut Başkan Yavuz Torunoğulları, bölge turizmcilerinin desteğini alarak 3 yıl daha FETOB’un başkanlığını yürütecek. FETOB’un yeni yönetim kurulu önümüzdeki günlerde yapacağı toplantı ile görev dağılımını yapacak. Yapılan Olağan Genel Kurul sonrasında açıklamalar yapan FETOB Başkanı ve TÜROFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Yavuz Torunoğulları, “Yaptığımız genel kurul ile yönetimdeki arkadaşlarımızla 3 yıl daha FETOB’un çatısı altında bölge turizmi için çalışmalar yapacağız. Yönetim kurulumuzda değişiklikler yaptık. Yönetim kurulumuzda bölgemizin hatırı sayılır ve büyük tesislerinin yöneticilerine görev verdik. Önümüzdeki günlerde sadece yönetim kurulu ile değil FETOB üyeleri ile bir araya gelerek yol haritamızı belirleyeceğiz. 3 yıllık süreçte önceliğimiz bölgemizin alt yapı eksiklerine dikkat çekerek bu eksikliklerin giderilmesi için girişimlerde bulunacağız. İkinci olarak da; bölgemiz genel olarak iç turizm destinasyonu olarak tanınmakta ancak iç ve dış pazarda bilinirliliğini arttırabilmek için tanıtım çalışmaları yapacağız. Pazar çeşitliliği sağlamak bölgemiz için çok önemli” dedi.

Muğla sayesinde İspanya yakalanabilir FETOB’un 10. Olağan Genel Kurulu’nda bir konuşma gerçekleştiren TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Türk turizminin sektörle birlikte önemli bir yere geldiğini hatırlatıp kitle turizminde ispanya ile başa baş mücadele ettiklerini söyledi. Ayık: “İspanya’nın ağırladığı turist sayısı 60- 65 milyon, Türkiye’nin ise 40 milyon civarındadır. 20 milyonluk farkın değişik destinasyonlarla özellikle Muğla zinciriyle kapatılabilir” dedi. Fethiye Belediye Başkan Yardımcısı Mete Atay ise bölgedeki turizm sezonunun kısalığına dikkat çıktı. Atay, “Sezonun uzatılması için yeni destinasyonların yaratılması gerekiyor” dedi. Kalite ve nitelik Fethiye Kaymakamı Ekrem Çalık da Fethiye bölgesinde 50 bin yatağın

bulunduğunu kalite ve niteliğin arttırılması gerektiğini hatırlattı. Çalık, “Fethiye’de yeni cazibe oluşturacak destinasyonlar mevcuttur. Kruvaziyer liman yapılmasıyla kültür turizmine daha çok turist çekebiliriz. Telmessos antik tiyatronun restorasyon çalışmaları yeniden başladı. Kaya mezarlığının bulunduğu bölgede bir açık hava müzesi yapılması planlaması var. Babadağ’a teleferik yapılmasıyla yılda 1 milyon kişinin bu bölgeye çıkacağını tahmin ediyoruz. Spor turizmi için spor salonu inşaatı bitmek üzere, spor sahalarını arttırabiliriz ayrıca 400 yataklı bir hastane daha planlanıyor. Bu hastane bitince mevcut hastaneyi sağlık turizmine dönüştürebiliriz. Turistin beklediği huzur ve güvendir. Bu konuda kamu kuruluşları her türlü tedbiri almaktadır” diye konuştu.

TÜROFED / 29


Haber

Yusuf Hacısüleyman: “Endişelerimiz artıyor”

Akdeniz Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (AKTOB) Mayıs ayı yemekli toplantısını Kemer-Beldibi’nde yer alan Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA’da gerçekleştirdi. Toplantıda yılın ilk 4 aylık verilerini değerlendiren AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, “Endişelerimiz artıyor” dedi.

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı ve Antalya İl Kültür ve Turizm Müdürü İbrahim Acar ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık’ın da katılım gösterdiği toplantıya turizmcilerin ilgisi büyük oldu. Toplantıda bir konuşma gerçekleştiren AKTOB Başkanı Yusuf Hacısüleyman, turizm gündemini değerlendirdi. Kasım ayından bugüne 2015 yılının zor bir yıl olacağını söylediklerini hatırlatan Hacısüleyman, “4 aylık veriler endişelerimizi haklı çıkardı. Nisan ayında Antalya’da yüzde 19 düşüş gerçekleşti.

TÜROFED / 30

4 ayda gerçekleşen düşüş oranı ise yüzde 12. Bu 4 ayda gerçekleşen düşüş telafi edilebilir ancak Mayıs ayının ilk 10 gününe bakarsak endişelerimizin arttığını söyleyebilirim. Bu 10 günlük süreçte sadece Rusya pazarında yüzde 32 düşüş var. Bu 10 günlük süreçte Hollanda’da yüzde 25 artış görünüyor. Tüm bu verileri harmanlarsak sezonun nasıl geçeceğini görebiliriz. Dikkatli olmamız gereken noktalar var. Geri dönüşü olmayan uygulamalardan uzak durmalıyız. Kalite – hizmet politikamızdan asla taviz vermemeliyiz. 2015 yılı zorlu bir yıl olacak. Bunun nedenlerinin başında yatırım iştahımızın da payı var. Arz-talep dengesini düzgün bir hale getirmezsek 2016 ve 2017 de mi zor olacak diye düşünmek zorundayız” dedi. Konuşmasında turizmin sorunlarına da değinen Başkan Yusuf Hacısüleyman, “Milli turizm planımızın olması gerekiyor. Bunu devlet de söylüyor. 3621 sayılı Kıyı Kanunu nedeniyle her gün denetçilerle uğraşıyoruz. Bu durumun artık gündemde olamaması gerekiyor.

Kıyı kanununu iyi belirlemeliyiz. Müfettiş edası ile gelen insanlardan kurtulmalıyız. 2634 sayılı kanun çok iyi bir kanundu. Bu kanun ruhunu canlandırmalıyız. Kış aylarında istihdam üzerindeki yükü azaltmalıyız. Her şey dahilde ÖTV oranı öyle bir noktaya geldi ki misafire ÖTV mi içiriyoruz alkol mü? Bunun çözülmesi gerekiyor. Yabancıların çalışma izinlerine yılda 3 defa düzenleme geliyor. Nereden izin alacağımızı şaşırıyoruz. Tahsis sürelerinin bugünden itibaren uzatılmasının gündeme gelmesini istiyoruz. Tesislerin renove edilmesi için bu tahsislerin uzatılması gerekiyor” şeklinde konuştu.



Haber

İç Pazar Marmaris Turizm Şöleni İç pazardan istediği payı alamayan Güney Ege Bölgesi, Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (GETOB) organize ettiği “İç Pazar Marmaris Turizm Şöleni” ile iç pazarda sinerji yarattı. Turizm şöleni, tur operatörleri ve uçak firmalarını bölgenin otelleri ile bir araya getirdi. Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (GETOB) organize ettiği “İç Pazar Marmaris Turizm Şöleni” Marmaris Grand Yazıcı Mares Otel’de gerçekleştirildi. Türkiye’nin önde gelen acente ve havayolu temsilcilerinin standlar açarak büyük ilgi gösterdiği şölen bölge turizmi için büyük bir öneme sahip. Bölge otelleri, turizm şöleni ile acente ve havayolu temsilcileri ile bir araya geldi.

TÜROFED / 32


500 bin yerli turist istiyor (Bülent Bülbüloğlu) Marmaris Turizm Şöleni’nin açılış konuşmasını GETOB Başkanı Bülent Bülbüloğlu gerçekleştirdi. Muğla bölgesinin yıllık 3 milyon 500 bin turist ağırladığını hatırlatan Bülent Bülbüloğlu, Muğla’nın Türkiye’deki üçüncü büyük destinasyon olduğunu söyledi. Bülent Bülbüloğlu konuşmasına şöyle devam etti: “Marmaris ve çevresi de 1 milyon 500 bin turist ağırlamaktadır. İngiltere’de bir markayız. Ancak iç pazarımız Marmaris’i tanımıyor. Artık iç pazarda olmak istiyoruz. 100-150 bin arasında misafir ağırladığımız iç pazardan 500 bin yerli turist ağırlamak istiyoruz. Çok zengin ve farklı bir bölgeyiz. Bunu iyi tanıtamıyoruz. Marmaris Turizm Şöleni ile bunun başlangıcını yapmak istiyoruz.”

Marmaris iç pazardan istediği payı alacak (Osman Ayık) TÜROFED Başkanı Osman Ayık, Türkiye’nin kitle turizminde önemli bir mesafe kat ettiğini söyledi. Osman Ayık: “Türkiye, turizmin belli bir alanında önemli bir noktaya geldi. Bunun ilerisi var mı? Tabi ki var. Bundan sonra ürünlerimize derinlik kazandırmalıyız. Sadece iyi otelle olmuyor. Bunun yanına farklı ve başka değerleri de koymalıyız. Ulaşım turizmin en önemli can damarlarından biridir. Bu konuda Marmaris’in sıkıntısı çok büyük. İki tane büyük havalimanına yakın mesafede olmasına rağmen bu havalimanlarından yeterince faydalanamıyor. Marmaris’in tanıtım atağına geçmesi lazım. İnsanlara Marmaris’i hatırlatmak gerekiyor. Umuyorum Marmaris özlediği oranda iç pazardan pay alacaktır” dedi.

Kendi festivallerini organize etmeli (Burak Tonbul) Diana Travel Yönetim Kurulu Başkanı Burak Tonbul, Marmaris’in kendisi için ayrı bir önemi olduğunu dile getirdi. 1999 yılında profesyonel turizm hayatına Marmaris’ten başladığını hatırlatan Tonbul, “Marmaris’te yapılan organizasyon çok önemli. İç pazar son yıllarda hızla büyüyor. TÜRSAB olarak tatil yapabilme kültürünü belirli kurallar içinde destinasyonları da tanıtarak geliştirmeye çalışıyoruz. Örneğin Alaçatı Ot Festivali. Bu festival insanların dikkatini çekmeye başladı. Marmaris de kendi festivallerini bir an evvel ortaya çıkarmalı. Bu Marmaris’in tanıtımı için çok önemli. Ben buradan turizmin STK’larına bir öneri sunmak istiyorum: Her yıl Türkiye’deki bir destinasyonumuzu ‘yılın destinasyonu’ seçelim. Örneğin bu yılı ‘Marmaris yılı’ ilan edebiliriz” diye konuştu.

Önemli bir adım (Bahattin Yücel) Turizm eski Bakanı Bahattin Yücel ise şöyle konuştu: “Marmaris aslında iç turizmle büyüdü. Şimdi yine tekrar iç turizme yöneldi. Bence burada önemli bir adım atıldı. Bu yıl ne kadar başarılı olur göreceğiz. Türkiye’nin çok ciddi bir uçak filosu var. Bunun ne kadar verimli kullanıldığı ise tartışmalı. THY, dünyanın her tarafına çok başarılı bir şekilde uçuşlar gerçekleştiriyor. Antalya, Dalaman ve Adnan Menderes’e THY tarafından tarifeli uçuşlara ihtiyacımız var. Bunun için destek gerekiyorsa bölgeler ile bunu konuşmalıyız. Görüşmelerle iyi bir çıkış noktası yakalanabilir. Bütün destinasyonları kapsayacak şekilde bir çözüm üretmeliyiz. Marmaris Turizm Şöleni’nin iyi bir girişim olduğunu düşünüyorum. Bu girişimi çok önemsiyorum.”

TÜROFED / 33


Yol haritası (M. Ali Acar) Marmaris Belediye Başkanı M. Ali Acar, Marmaris’in dünyanın en güzel coğrafyasına sahip olduğunu söyledi. Başkan Ali Acar şöyle konuştu: “Marmaris ile ilgili olarak butik bir turizm kenti haline gelmemizin doğru olacağını düşündük. Bunun semeresini görmeye başladık. Kent profilindeki değişiklik ile yatırımcı arkadaşlarımız kendilerini yenilemeye başladı. Kurumsal işletmelerin talep gösterdiği bir bölge haline gelmeye başladık. Sıkıntılarımız tabi ki mevcut. Kendimize iyi bir yol haritası belirleyerek ilerlemeliyiz. Bölgemizde işini düzgün yapan işletmelerin hedeflerinin üzerine çıktığını görüyoruz. Bu diğer işletmeleri de tetikledi. Yerli turizm pazarındaki artışımız belli bir noktaya gelmiştir. Bu toplantı ve etkinlik bölgemiz için çok yararlıdır. GETOB’u gönülden kutluyorum.”

Marka değeri (Abdurrahman Arıcı) Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Abdurrahman Arıcı, Marmaris’in önemli bir turizm kenti olduğunu belirtti. Muğla’ya gelen turistin 3’te birini Marmaris’in ağırladığını ifade eden Bakan Arıcı, “Marmaris’in marka değerini nasıl öne çıkarırız artık buna bakmamız lazım. İstanbul’da iki havalimanı var. Muğla’da da iki havalimanı var. Bu önemli bir avantaj. Diğer paydaşlarla beraber buraya gelebilecek uçak sayısını arttırabilecek çabalar içinde olmalıyız. Bize aktarılanların üzerine düşüp yardımcı olacağız. Bakanlık olarak bunun için varız. Birlikte mücadele için varız. Sezonun uzatılması ve çalışanların bazı haklarının karşılanması için bakanlıklarla gerekli temaslarda da bulunuyoruz. 2015’in 2014’ten kötü olacağını düşünmüyorum” dedi.

Alternatif turizm (Amir Çiçek) Son konuşmayı ise Muğla Valisi Amir Çiçek yaptı. Amir Çiçek turizmcilere şöyle seslendi: “Sizleri bizlerle buluşturan GETOB Başkanına teşekkür ediyorum. Kendisi ve arkadaşları fedakarca çalışıyor. Kendisi riskten bahsetti. Riskin olmadığı bir iş yok. Vizyonumuz varsa yapacağımız işi en iyi şekilde yapmak istiyorsak riskleri en aza indirmeliyiz. Türkiye’yi etkileyen olumlu ve olumsuz etkenler var. Turizm çok hassas bir sektördür. Muğla’nın imkanlarını iyi değerlendirmeliyiz. Ama turizmi 6 ay süre ile sınırlandırmamalı. Alternatif turizm denilen alanlarımız var. Alternatif turizmin her alanını Muğla’da görebiliyoruz. Bu nedenle otellerimiz restoranlarımız boş kalmaz. Turizm çalışanları 6 ay işsiz kalmaz. Muğla’da bunu yaratmanın peşindeyiz” diye konuştu. Açılış töreni sonrasında gerçekleştirilen Marmaris Turizm Şöleni, Türkiye’nin önemli tur operatörleri, acentaları ve uçak firmalarını bölge otelcileri ile buluşturdu. Çok sayıda firmanın stand açtığı şenlik GETOB tarafından geleneksel hale getirilecek. GETOB, her sene düzenleyeceği “Marmaris Turizm Şöleni” ile bölgeye iç pazardan turist çekmek istiyor. TÜROFED / 34



Söyleşi

Hazırlayan: Tuncay Sevin

Yakup Dinler

“Kapadokya’da sıkıntılar bitmez” Geçtiğimiz haftalarda gerçekleştirilen Genel Kurulu ile Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (KAPTİD) Başkanı olan Yakup Dinler, Kapadokya turizmini anlattı. Kapadokya turizmi üzerine önemli açıklamalarda bulunan Yakup Dinler, “Kapadokya’da sıkıntılar bitmez” dedi.

Kapadokya Otelciler ve İşletmeciler Derneği’nin (KAPTİD) yeni Başkanı Yakup Dinler, Kapadokya turizmindeki eksiklikler ve yapılması gerekenlere dikkat çekti. Zengin potansiyeline rağmen Kapadokya’nın turizmden hak ettiği payı alamadığını söyleyen Dinler, “Kapadokya’yı yeterince tanıtamıyoruz. Çünkü hala eski usullere göre tanıtım yapmaya çalışıyoruz. Dönem artık belli başlı fuarlara gidip broşür dağıtma dönemi değil” şeklinde konuştu.

TÜROFED / 36

Türkiye turizmi içinde önemli bir konumda yer alan Kapadokya, sizce nasıl bir turizm destinasyonudur? Biliyorsunuz ki turizm, Türkiye’nin 1 numaralı sektörü. Türkiye turizmi, ağırlıklı 2 şekilde gerçekleştiriyor. Birisi sejour turizm (deniz, kum, güneş) diğeri ise kültür turizmi şeklinde. Kapadokya bu 2. ayağın, yani kültür turizminin İstanbul ile beraber 2 önemli ayağından birisi, yani olmazsa olmazıdır. Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış


olması, Hristiyanlığın ilk yerleşkelerinden birisi olması buna ek olarak muhteşem yerüstü ve yeraltı yerleşim şekilleri ile dünyada tek olan Kapadokya, kültür, inanç ve doğa turizmini birlikte taşıması açısından Türkiye’nin en önemli turizm merkezlerinden birisidir. Kapadokya, turizmden hak ettiği payı alabiliyor mu? Kısa ve net olarak cevaplamak gerekirse hayır, maalesef alamıyor. Yıllarca hep kendi içimizde veya özellikle yurt dışı fuarlarda denk geldiğimiz zaman konuşuruz, “Biz neyi yanlış yapıyoruz?” diye. Elimizde kimsede olmayan bir ürün var. Gelen kişilerin yerli veya yabancı fark etmeksizin hayranlıkla gezdiği, özellikle küçük oteller noktasında belki de Dünya’nın en iyilerinin olduğu (bunu son TripAdvisor ödülleri de doğruluyor zira birçok otelimiz listede yer aldı), her gün bir sıcak hava balonu karnavalının yaşandığı bir bölge nasıl oluyor da yılda sadece 1.3 milyon ziyaretçi çekebiliyor?

artık en kuvvetli pazarlama aracı. Fakat maalesef Kapadokya olarak kendimize ait bir web sitemiz bile yok. Bugünlerde Ahiler Kalkınma Ajansı (AHİKA) Kapadokya’nın kendi sloganı ve kendi web sitesi için çalışmalar yapıyor. Buna ek olarak Türk Hava Yolları’nın Nevşehir Müdürlüğü ve Nevşehir Valimizin himayelerinde bir çok B2B görüşme yapmak için 15-20 işletme olarak yurtdışına (Hindistan, Singapur, Malezya, Rusya, Çin, Hong Kong, İskandinavya vs.) gittik. İnanın fuarlardan çok daha verimli sonuçlar aldık. Buradan bu organizasyonlara destek veren Nevşehir Ticaret ve Sanayi Odası, KAPHİB ve AHİKA’ya teşekkür etmek istiyorum.

Misafirlerini kendisine hayran bırakan Kapadokya, turizm sektöründe daha iyi yerlere gelebilmesi için neler yapılmalı? Eğer Kapadokya bölgesi olarak: daha çok B2B workshop organize edersek, ortak bir web sitemiz ve ortak bir sloganımız olursa, son olarak birbirimizin ayağına sıkmazsak çok başarılı olacağımıza inanıyorum. Dünya üzerinde kendisine has zenginliklere sahip olan Kapadokya gibi bir destinasyon yeterince korunabiliyor mu? Kapadokya’yı en başta korumamız gerekiyor. Fakat korumamız gerek derken bunu bir takım çevre örgütlerinin veya unvanı içinde koruma geçen dernekler gibi isminin arkasına sığınıp yapılan yatırımlara saldırarak değil gerçek anlamda var olan değerlerimizi koruyarak yapmalıyız. Maalesef müzelerimiz ve ören yerlerimiz çok başı boş. Neredeyse hiç bir bakım ve onarım yapılmıyor. Kapadokya içi yollarımız çok iyi durumda değil

Kapadokya, yıllardır turizmle iç içe olan bir turizm destinasyonu. Bunca zaman içinde Kapadokya turizminde yapılan yanlışlar nelerdir? Bunu yeterince tanıtamamak ve yeterince tanımamak olarak kısaca özetleyebiliriz. Evet, yeterince tanıtamıyoruz çünkü hala eski usullere göre tanıtım yapmaya çalışıyoruz. Dönem artık belli başlı fuarlara gidip broşür dağıtma dönemi değil. Gerçi fuarlarda dağıtılacak gerçek bir Kapadokya broşürümüz de yok. Hal böyle olunca katılımcı firmalar genelde kendi broşürlerini ve promosyonlarını dağıtmak ile meşgul oluyor haliyle. İnternet

TÜROFED / 37


yer yer ciddi sıkıntılar mevcut. Yani anlayacağınız Kapadokya’da sıkıntılar bitmez. Son yıllarda Kapadokya, ciddi otel yatırımlarına sahne oldu. Kapadokya’daki otel yatırımlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Kapadokya bölgesine ilk ciddi otel yatırımları 1987-1990 yılları arasında yapıldı. Uzun yıllar ve halen bu dönemde yapılan ve oda sayısı +120 olan bu oteller bölgenin ciddi yükünü çekti ve çekmeye devam ediyor. Fakat değişen talep ve artan turist çeşitlenmesi ile 1990’ların sonundan itibaren Kapadokya’da kaliteli küçük oteller ve mağara oteller popüler olmaya başladı. Bugün bu otellerin sayıları takriben 300 civarındadır ki 100 tanesi sadece Göreme’dedir. Dışarıdan bakıldığında çok cazip olarak gözüken otel yatırımından Kapadokya da nasibini aldı. İş bilmezlerin ve sektörü tanımayıp “otelcilikte çok para var, hadi otel yapalım!” diyenleri de görüyoruz.

TÜROFED / 38

Diğer taraftan otelciliği ciddi ve profesyonel anlamda yapan büyük grupların (Doğuş Holding, House Hotel Grubu gibi) da Kapadokya’da ciddi yatırımlar yaptıklarını görüyoruz. Yatırıma her zaman ihtiyaç vardır, yeter ki kaliteli olsun ama şahsen bu yatırımların ağırlıklı yerel + profesyonel grupların sentezi ile oluşması gerektiğini düşünüyorum. KAPTİD olarak Kapadokya için neler yapacaksınız? Öncelikleriniz neler olacak? Biliyorsunuz KAPTİD 1988 yılında kurulan ve bölgemizi TÜROFED içerisinde temsil eden tek

dernek. Bizim yeni yönetim olarak önceliğimiz bölge tesislerine “KAPTİD ne yapar? Ne işe yarar?” bilinci oluşturmak ve mevcut dar yapımızdan kurtularak daha geniş katılımlı bir dernek hüviyetine bürünmek. Daha geniş katılımlı bir dernek hüviyetine bürünürken bünyemizde oluşturacağımız Projeler bölümü ile Kapadokya’ya katkı yapacak özellikle dezavantajlı istihdam gücünü Kapadokya turizmine kazandırmak adına çalışmalar yapacağız. Bu çalışmalar neticesinde Kapadokya bölgesinin ihtiyacı olan kalifiye istihdama katkı yapacağımızı düşünüyoruz.



Haber

Alanya’dan sezona “Merhaba” Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) sezon kokteyli Banana Otel’de yapıldı. ALTİD Başkanı Sili davetlilere yaptığı konuşmada “Bu gömlek bize dar gelmeye başladı. Bundan sonra farklı noktalarda farklı işler yapmak zorundayız” dedi. Yüksek katılımın olduğu görkemli kokteyle Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Osman Ayık, Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel, Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Alanya Bölgesel Yürütme Kurulu (BYK) Başkanı Suat Çavuşoğlu, Skal Alanya Başkanı Mehmet Nedanlı, Letonya Cumhuriyeti Fahri Konsolosu Nurkan Şaşmaz, Alanya Ticaret ve Sanayi Odası (ALTSO) Başkanı Mehmet Şahin, GazipaşaAlanya Havalimanı İşletme Müdürü Cengiz Aşıklı, Alanya İlçe Emniyet Müdürü Mehmet Ömür Saka,

Alanya İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Alper Çetinkaya, üniversitelerden öğretim görevlileri, sivil toplum kuruluşları dernek başkanları, siyasiler, turistik otel işletmecileri ve acente temsilcileri katıldı. “100 yeni otel teşvik kapsamında” Kokteylin açılış konuşmasını yapan TÜROFED Yönetim Kurulu üyesi ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, 2015 sezonunun zorlu başladığını söyleyerek, önümüzdeki üç yıl içerisinde Türkiye’nin çeşitli

bölgelerinde toplamda 50 bin yatak kapasiteli 100 yeni otelin teşvik kapsamına alındığını ifade etti. Antalya bölgesinde ise 2015 yılının ilk dört ayında 22 bin yatak için teşvik alındığını vurgulayan Sili, “Antalya’ya gelen turist sayısının yüzde 30’unu ağırlayan Alanya bölgesinde 2015 yılında 4 bin 500 yatak devreye giriyor. Bu tabloya göre ciddi bir yatak artışı söz konusuyken diğer yandan turist sayılarında Türkiye genelinde nisan ayında yüzde 8’lik bir azalma, 1 Ocak-30 Nisan aralığında yüzde 0,5’lik bir artış söz konusu. Antalya’da ise ilk dört ayda yüzde 11 azalma var. Bu gerçeklerden hareketle artık şunu görmeliyiz ki; Bu gömlek bize dar gelmeye başladı. Bundan sonra farklı noktalarda farklı işler yapmak zorundayız” dedi. “Yeni pazarlara yatırım yapmalıyız” Ülke genelinde turist sayısının 40 milyon bandına dayandığını belirten Sili, “Yaklaşık 35 milyar ABD doları turizmden gelir elde ediyoruz. Özel sektörün önemli gayretleriyle bu noktaya gelmiş turizm, bugünden sonra devlet ve sektör

TÜROFED / 40


işbirliği içerisinde farklı bir noktaya ulaşmak zorunda. Bu birliktelik, mevcut yapıyı iyileştirme ve geliştirme noktasında hareket etmemizi, yatak arzını durdurmamızı, kısa vadede mevcut pazarların kapasitesini arttırmamızı, orta ve uzun vadede yeni pazarlara yatırım yapmamızı gerektiriyor” dedi. “Etrafımız kaynayan cadı kazanı” Turizmcilerin hayal satıcıları olduğunu ifade eden TÜROFED Başkanı Ayık da, “Biz hayal satarız. Hayal satanların umudu bitmez. ‘Bu sene olmazsa gelecek sene olur’ deriz. 2015 yılı bizim için en zor geçen yıllardan birisi olacak. Geçtiğimiz yıllarda da zorluklar gördük fakat bu zorluklardan hep büyüyerek ayrıldık. Bulunduğumuz coğrafya bize birçok şey bahşederken beraberinde bazı sıkıntıları da getiriyor. Etrafımız son

birkaç senedir adeta kaynayan bir cadı kazanı. Bu sebeple yaşadığımız sıkıntıların bir kısmı da elimizde olmayan sebeplerden dolayı ortaya çıkıyor. Buna rağmen paket tur pazar payında en büyük rakibimiz İspanya’ya ‘Başa baş gidiyoruz’ diyebilecek kadar yakınız. “Arz-talep dengesi korunmalı” Rusya pazarında oluşan kaybın İskandinav ve Avrupa pazarından fazlasıyla telafi edilebileceğini vurgulayan Alanya Belediye Başkanı Adem Murat Yücel ise Alanya bölgesinde arz-talep dengesinden dolayı bir kayıp yaşandığını ifade ederek, “Bilinçli veya bilinçsiz, talepten fazla arz oluşmuş durumda. Bölgemizde arz-talep dengesi korunmalı” şeklinde konuştu. Başkan Yücel ayrıca, sosyal ve kültürel aktivitelerle turizme önemli katkılar sağladıklarını da dile getirdi.

TÜROFED / 41


Haber

İzmir turizmi dibe vurdu Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Derneği (ETİK) tarafından hazırlanan raporda İzmir’e Nisan ayında havayolu ve denizyoluyla giriş yapan turist sayıları ile İzmir’e Ocak, Şubat Mart ve Nisan aylarında giriş yapan ilk dört ülke sıralaması gözler önüne serildi. Raporda, özellikle 2015 yılında bir önceki yıla göre meydana gelen büyük düşüşler dikkatleri çekti. Rapora göre, 2015 Nisan ayı İzmir’e yapılan havayolu girişleri bir önceki yıla göre yüzde 46, denizyolu girişleri 2014’ün yine aynı döneminde ise yaklaşık yüzde 55 oranında büyük değer kaybettiği görüldü. 2015 yılının ilk dört ayında İzmir’e giriş yapan ilk dört ülke ziyaretçi sıralamasına bakıldığında, 2015 yılında İtalya’dan İzmir’ e gelen turist sayısı, bir önceki yıla göre yaşadığı kayıp yüzde 83’leri buldu. Mevcut raporla ilgili önemli açıklamalarda bulunan ETİK Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, İzmir turizminin yeterli düzeyde tanıtılmadığının, yanlış gidişe bir an önce dur denmesinin gerektiğinin ve sektör çalışanları olarak sabırlarının kalmadığının altını çizdi. “İzmir turizmine sahip çıkılmıyor” ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler raporla ilgili şu önemli açıklamalarda

TÜROFED / 42

bulundu: “Her yerde söylediğimiz gibi Ege’nin ve İzmir’in iyi bir tanıtım platformuna ihtiyacı vardır. Eğer İzmir için gerekli tanıtımlar zamanında yapılsaydı, uluslararası platformlarda İzmir yeterli düzeyde tanıtılsaydı, bu aradaki zarar daha az olurdu. Yani, İzmir turizmi yeterli düzeyde tanıtılmadığı gibi İzmir turizmine de sahip çıkılmıyor. Geçen yıl kurvaziyerdeki gördüğümüz düşüş, bu sene havayolunda da görülmektedir ve sene sonu itibariyle korkumuz bu

gerilemenin daha da artmasıdır. Bir an önce, şehri yönetenlerle birlikte İzmir Turizmi Tanıtım Platformu ya da İzmir Turizm Meclisi’ni kurarak İzmir’in kısa, orta ve uzun vade stratejisinin yapılması gerekmektedir. İzmir, maalesef hak ettiği yerde olmaktan öte bu rakamlarla Türkiye’nin 3’üncü büyük şehri olarak hak ettiği seviyenin çok altındaki sıralamaya doğru sürüklenmektedir. Bu yanlış gidişe bir an önce dur denilmesi gerekmektedir.



Haber

Çinli starlar Pamukkale’yi tanıtıyor Geçtiğimiz haftalarda Denizli, Çin’in en ünlü altı starını Pamukkale’de misafir etti. Çin’in en büyük televizyon kanallarından olan Dragon TV “Hua Yang JieJie” (Güzel Ablalar) programıyla ülkemizin tarihi ve turistik mekânlarını 1,3 milyar Çinliye tanıtıyor. Çinli yıldızlar 11 günlük seyahatlerini İstanbul, Pamukkale, Efes, Selçuk ve Kapadokya’yı gezerek tamamladılar. Çin’in tv kanallarından Dragon TV “Hua Yang JieJie” programıyla ülkemizin tarihi ve turistik mekânlarını Çinlilere tanıtıyor. Çin’den Türkiye’ye gelen Çinli starlar başta Pamukkale olmak üzere Efes, Selçuk ve Kapadokya gibi bölgelerinde çekimlere katıldı. Yediler, içtiler ve gezdiler Yarışmacılara hayatta kalmaları için çok az harçlık veriliyor.

TÜROFED / 44

6 ünlü bir yandan ellerindeki kısıtlı imkânlarla hayatta kalmaya çalışıyor, bir yandan da farklı kültürleri ve güzellikleri tanımaya çalışıyorlar. Programın önemli özelliklerinden biri de starların yeme içme, konaklama ve gezi süreçlerinde kendilerine hiç kimsenin yardım etmemesi. Hal böyle olunca ortaya çıkan komik ve eğlenceli görüntüler seyircileri ekrana kilitliyor.

10 bölümlük Türkiye serisi Program Dragon TV’de gösterime girdi. İk bölümde Çin’de en fazla izlenen program olan “Güzel Ablalar” Türkiye’nin tanıtımı için çok değerli bir program olarak değerlendiriliyor. Yönetmenler Türkiye’yi seçme sebeplerini ise “Asya ve Avrupa’yı birbirine bağlayan, hem bize benzeyen hem de farklı özellikleri olan benzersiz bir ülke.” olarak açıkladılar.


Çin turizminde rakamlar Çin’den her yıl yurt dışına çıkan ziyaretçi sayısı hızla artıyor. 2013 yılında seyahate çıkan Çinli sayısı 98 milyonu aştı. Bu da bir önceki yıla göre % 18 artış anlamına geliyor. Çin’den yurt dışına ziyarete çıkan Çinlilerin %25’i Avrupa ülkelerini tercih ediyorlar. 2013 yılı Paris 15,500 milyon ziyaretçi alırken bunun 881 bini Çinli oldu. Bu artış Paris için Çinli ziyaretçi açısından %53’lük bir artış demek. En çok harcama yapan ülkeler açısından Çin, ABD’yi geride bırakarak birinci sıraya yerleşti. Harcamalarının 1/3 ünü lüks alışveriş malları için yapan Çinli turistlerin parasının değerinin artmasıyla, tüketimi de ziyaret sayısı da artıyor. 2010 yılında Çin’in turizm harcaması 54 milyar dolar, 2012 yılında 102 milyar dolar oldu.

Uzakdoğu pazarında

2012

2013

2014

Çin

115.000

139.0000

200.0000

Japonya

203.000

175.000

170.000

Kore

160.000

188.000

248.000

2015 yılının ilk iki ayında ziyaretçi sayıları Çin (19.200), Kore (20.000) Japonya (10.000) olarak gerçekleşti. Çin’de starlar ulaşılmaz durumda ve starlara ilgi çılgınlık boyutundadır. Program da starların yaptıkları gezi ve alışverişler Çin’deki gençleri etkilemekte ve online alışverişi artırmaktadır.

Ülkemizi 2012’de 115.0000 2013’te 139.000 2014’te 200.000 Çinli ziyaret etmiştir. Yıllar ve artış oranlarına baktığımızda ziyaretçi sayısında diğer ülkelere göre hızlı bir artış olduğunu görmekteyiz.

Çin’den yurt dışına çıkanların sayısı her sene artış gösterirken Türkiye, 2014 yılında 200 bin Çinli turist ağırladı. Türkiye, büyük potansiyel barındıran Çin’den farkındalık yaratılamaması nedeniyle yeterince turist ağırlayamıyor. Bu program ülkemiz için çok önemli olduğunu düşünmekte Bakanlığın bu program arasında verebileceği reklam görüntülerinin de çok önemli olacağını düşünmekteyiz. Çin’de düzenlenen kültür aktivitelerinin salonlarda kalması, halka ulaşmaması yapılan tanıtımların beklentileri karşılamamasına neden olurken, bu program primetime da yayınlanmakta ve milyonlarca Çinlinin seyrettiği gezi programlarına ülkemizi ziyareti düşünebileceği bir programdır.

TÜROFED / 45


Haber

Bu sene turizmde en avantajlı bölge: Karadeniz Rusya’daki kriz, Avrupa’daki durgunluk Ege ve Akdeniz’deki turizm beldelerinde ciddi rezervasyon kayıpları yaşanırken Karadeniz Bölgesi yazı sıkıntısız geçirecek. Akdeniz Bölgesi’nin en önemli pazarlarından Rusya’da yaşananlar ve Avrupa’daki ekonomik durgunluk rezervasyonlarda kan kaybına neden oldu. Rus pazarında ilk dört ayda bir önceki yıla göre yaklaşık yüzde 40 düşüş olurken, yıl sonu itibari ile yüzde 30 bir düşüş beklenmekte. Ayrıca, ilk dört ayda Hollanda pazarında yüzde 26, İran pazarında yüzde 22, Fransa pazarında ise yaklaşık yüzde 67 bir düşüş gerçekleşti. Rezervasyonlarda artış var Genel ağırlığı Türk ve Arap pazarından oluşan Karadeniz Bölgesi’ne gelen taleplerde bir düşüş olmadığını belirten Karadeniz Turistik İşletmeciler Derneği (KATİD) Başkanı ve Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Toktaş, “Yurt dışındaki pazarlarda yaşanan sıkıntılardan dolayı Ege ve Akdeniz Bölgelerinde ciddi turist kaybı olurken, pazar farklılığından dolayı bölgemizde rezervasyon kayıpları yaşanmadığı gibi, geçen seneye göre talep artışı yaşanmaktadır. Özellikle Orta Doğu’dan Trabzon’a yapılan direkt uçuşlara ciddi bir talep olmaktadır. Yerli tur operatörleriyle yaptığımız görüşmelerde ise bölgeye ilginin

TÜROFED / 46

çok olduğu, gelen rezervasyonlarda bir artış görüldüğü söylenmektedir” dedi. Gerekli önlemler alındı 2014 yazı Karadeniz Bölgesi’nin en yoğun yazını olduğunu belirten Murat Toktaş, “Geçen sene beklentilerin çok üzerinde yaşanan yoğunluktan dolayı yaşadığımız bazı aksaklıları tekrarlamamak için tesislerimiz ve belediyelerimiz gerekli tedbirleri aldı. Gelen misafirlerin beklentilerini sorunsuz karşılamamız bir sonraki yıllara gelecek olan taleplerin garantisi olacaktır” diye konuştu.



Haber

Rusya öngörüsü doğru çıktı Türkiye Otelciler Federasyonu’nun Turizm Raporu’nda yer alan “Rusya Pazarı Beklentileri” başlıklı öngörü Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 4 aylık verileri ile doğrulandı. Rusya, 4 aylık verilere göre Türkiye’ye en çok turist gönderen ülkeler içinde ilk üçte yer alamadı.

Türkiye’nin ana pazarlarından Rusya’daki ekonomik kriz, turizm istatistiklerine yansıdı. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın 4 aylık verileri incelendiğinde Türkiye, Rusya pazarından yüzde 30’luk bir kayıp yaşadığı görüldü. Ayrıca Rusya, 4 ay içinde Türkiye’ye en çok turist gönderen ilk üç ülke arasındaki yerini de kaybetti.

TÜROFED / 48


Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verilerine göre Rusya’dan 4 ayda gelen turist sayısı 300 bin olarak gerçekleşti. Türkiye, geçtiğimiz senenin aynı döneminde 423 bin Rus turist ağırlamıştı. 2013’ün 4 aylık istatistiklerinde ise Türkiye’ye gelen Rus turist sayısı 396 bindi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın verileri Türkiye Otelciler Federasyonu’nun hazırladığı Turizm Raporu’ndaki Rusya pazarı öngörüsünü de doğruladı. 2015 yılının ilk 4 aylık istatistiklerine göre Türkiye, Rusya pazarında yüzde 29.01 oranında kayıp yaşadı. TÜROFED’in Turizm Raporu’nda ise bu pazardaki kaybın yüzde 30 oranında olacağı öngörülüyordu. TÜROFED’in Turizm Raporu’nda “2015 Yılı Rusya Pazarı Beklentileri” başlıklı öngörü şöyleydi: “Rusya Federasyonu ile sadece ticari anlamda değil, turizm alanındaki gelişmeler çerçevesinde de son on yılda sürekli artış meydana gelmiş, dünya konjonktürünün getirdiği sonuçlar doğrultusunda hep gelişen bir trend göstererek bugünkü durumlara ulaşmıştır. Turizm, bu ilişkilerin en önemli ayağını oluşturmuştur. 2014 yılında ülkemize 36.837.900 turist gelmiş, bunun 4. 479. 049’unu Rus vatandaşları olmuştur. Bu rakam toplam turist sayısının % 12.16’sına karşılık gelmektedir. Bu oran azımsanmayacak bir orandır. Sonuçta Rusya Federasyonu, Türkiye’nin özellikle de Antalya bölgesinin sadece bu yıl değil son on yıldaki en önemli pazarlarından biri olmuştur. Geçen yıla nazaran 2014 yılında Rus turistlerin sayısında Antalya’da %5,4; ülke genelinde ise % 4,9’luk bir artış gerçekleşmiştir.

Bu artış oranlarının 2015’te de devam etmesi turizm sektöründeki piyasa oyuncularının en büyük temennisidir. Rusya’nın batı bölgesinde, Ukrayna’da yaşanan sıcak gelişmeler bu temenniyi boşa çıkaracak boyuta gelmiş gözükmektedir. 2013 yılının son aylarında Rusya’nın Ukrayna ve Kırım politikalarıyla başlayan olumsuz gelişmeler ve bölgesel kriz, AB ve ABD başta olmak üzere pek çok ülke tarafından başlangıçta pek önemsenmemiş, fakat çatışmaların sürmesi ve Kırım’ın ilhakı ile bölgesel kriz büyümüş, ardından Avrupa ülkelerinin ve özellikle Amerika Birleşik Devletleri’nin Rusya ile olan ilişkilerde politika değişikliğine gitmesi, Rusya’ya ambargo konulması, ardından petrol fiyatlarının düşürülmesi ve nihayetinde Rusya ile ticareti olan ülkelerin Rusya’ya baskı uygulanması sonucu ülke ekonomisi hızla sarsılmaya başlamıştır. Sonuçta da ülke parası Ruble hızla değer kaybetmeye başlamış, ekonomik anlamda ciddi sorunları da beraberinde getirmiştir. Rusya, 2014 yılı eylül aylarında başlayan ve etkisi hala günümüze kadar gelmiş bulunan bir devalüasyonla karşı karşıyadır. Son aylarda %100’e yakın bir devalüasyonla 1$ 30 Ruble iken şimdi 60-70 bandında dolaşmaktadır. Devalüasyonla birlikte Rusya’da adeta ekonomik anlamda panik havası oluşmaya başlamıştır. Bu olumsuz havanın devam edeceği gözönünde bulundurulduğunda, Rus halkının seyahatten vazgeçme ihtimalleri de oldukça yüksektir.

Diğer yandan tüm dünyada ve Rusya’da petrol fiyatlarındaki düşüş nedeniyle bilet ve tur fiyatlarında ucuzlama beklentisi varken, Rusya’daki uçak bilet fiyatlarında % 15-20 oranında zam yapılmış olması da beklentileri daha olumsuzlaştırmıştır. Rublenin ABD Dolar’ı karşısındaki kaybının devam etmesi halinde Rusya’dan gelecek turist sayısında gözle görülür bir azalma meydana gelmesi kuvvetle muhtemeldir. Genel görüş olarak, Rusya’dan gelen turist sayısında %25-30 oranında bir azalma olacağı, bunun da yaklaşık 1-1,5 milyon Rus turistinin gelemeyeceği şeklinde yorumlanmaktadır. Sonuç olarak yaklaşık 1-2 milyar ABD Dolar’lık bir kayıbın ortaya çıkması olası görülmektedir (Not: Turizmin çarpan etkisi ve diğer yan sektörleri etkileyeceği varsayımıyla kaybın 4,5 milyar ABD Doları’na ulaşabileceği de göz ardı edilmemelidir). Burada ileri sürülen iyimser bir görüş ise, Avrupa’ya gidemeyecek olan turistin ülkemize yöneleceği ve bu düşüşün önemli ölçüde azalacağı yönündedir. Rusya Tur Operatörleri Derneği de (ATOR), 2015 yılında Rus turizm sektörünün % 30 oranında küçüleceğini bildirmiştir. ATOR Başkanı Maya Lomidze gazetecilere yaptığı açıklamalarda, Rusya’nın tur operatörleri ağının küçülme sürecinin sonuçlarının bahar aylarının başında hissedileceğini ifade etmiştir. (http://www. gundemrusya.com/rusya-turizmsektorunde-buyuk-dususbeklentisi-4415h.htm)”

TÜROFED / 49


Haber

Her Şey Dahil’i tartıştılar Skal Alanya’nın Mayıs ayı yemekli toplantısı Krizantem Katya Otel’de gerçekleştirildi. Toplantıda otelcilik maliyetlerinin ayrıştırılarak tatil paketlerinin çeşitlendirilebilmesi konusu tartışıldı. Toplantıda Skal faaliyetleri ve Her Şey Dahil (HD) sisteminin kendi içerisinde geliştirilebilmesi konuları görüşüldü. “Turist aynı fiyatı ödemek istemiyor” Toplantıda, otelcilik sektörünün gider kalemleri değerlendirilerek, maliyetlerinin ayrıştırılması ile tatil paketlerinin çeşitlendirilebilmesi konusu da görüşüldü. Tüketicilerin otel içerisinde alacağı hizmetleri kendi istekleri doğrultusunda şekillendirmek istediklerini söyleyen Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Yönetim Kurulu Üyesi ve Alanya Turistik İşletmeciler Derneği (ALTİD) Başkanı Burhan Sili, Türkiye’de HD sisteminin bugüne değin çok ciddi gelişme gösterdiğini, ülke otelcilerinin dünya ölçeğinde sistemi iyi uyguladıklarını ve halen bu başarıyı sürdürdüklerini dile getirdi. “Farklı paketler oluşturulmalı” Farklı paketler oluşturulması gerektiğine dikkat çeken Burhan Sili, “Maliyetleri ayrıştırarak ve misafirin talebi doğrultusunda

TÜROFED / 50

tesis ve bölge gerçeklerini de göz ardı etmeksizin farklı paketler oluşturarak farklı fiyatlarla konseptler hazırlanabilir. Talep aşamasında misafir, yoğun kullanacağı ürünleri içeren konsepti tercih eder. Böylece misafir kullanmadığı ürün ya da hizmetlerin ücretini de ödemek durumunda kalmaz. Günümüzde misafir memnuniyeti odaklı çalışılabilmesinin gerekliliklerinden biri olarak düşündüğümüz bu çalışma aynı zamanda doğru fiyatmaliyet-memnuniyet ilişkisinde de bir açılım oluşturur” dedi. “Kar artışı yapılmıyor” Sili, açıklamalarına şöyle devam etti: “Tur operatörleri bacağına döndüğümüzde özellikle Avrupa pazarında en fazla yüzde 2, 2 buçuklarda seyreden enflasyon varken kendi ülkemizde maliyet

hesaplarını tümden etkileyen kalemlerde yüzde 12-14 kadar her sene artan bir artış söz konusu. Bu artışı da fiyatlara yansıttığımızda, tur operatörleri tarafından her sene fiyat arttırdığımıza yönelik bir serzenişin ortaya çıkmasına sebep oluyor. Otelcinin fiyatlarına yansıyan bu fark artışı kesinlikle daha fazla kar etmeye yönelik bir artış değil. HD sisteminin çeşitlendirilmesi anlamında düzenlemeler yapılabilirse, hem tur operatörü ve incoming acentalarının otel konaklama ücretlerinin artışlarıyla ilgili serzenişlerinin önemli derecede ortadan kalkmasına hem de uluslararası fiyat/hizmet rekabeti konusunda ülkemize avantaj sağlanmasına sebep olur.”



Söyleşi

Hazırlayan: Tuncay Sevin

Murat Demir

“Turizm potansiyelimiz büyük” Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (ÇUKTOB) yeni Başkanı Murat Demir, Çukurova turizmi ve ÇUKTOB’un turizm adına yapacaklarını anlattı. Çukurova’nın çok zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu söyleyen Murat Demir, “ÇUKTOB olarak ilk önceliğimiz bölgesel tanıtım olacak” dedi.

Çukurova Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği’nin (ÇUKTOB) 11. Genel Kurulu’nda Tayyar Zaimoğlu’ndan Başkanlığı devralan Murat Demir, Çukurova turizmini anlattı. Çukurova Bölgesi’nin zengin bir turizm potansiyeline sahip olduğunu hatırlatan Murat Demir, “Çukurova Bölgesi elindeki turizm zenginliklerinden yeterince faydalanamıyor. Bölgemiz turizminin daha iyi yerlere gelmesi

TÜROFED / 52

için bölgesel tanıtımlar yapılması ve bölgesel havalimanının kurulması gerekiyor” dedi. Çukurova Bölgesi’nin turizm potansiyelini değerlendirir misiniz? Çukurova Bölgesi yüksek bir turizm potansiyeline sahip. Üstelik bu potansiyel, çeşitlilik de arz ediyor. Bölgenin en batısında Mersin, deniz-kum-güneş diye

özetlediğimiz turizm çeşidi için uygun. Bunun yanı sıra kültür turizmi, inanç turizmi, yayla turizmi potansiyeli de var. Üstelik bu potansiyele sahip alanların çok büyük kısmı bakir. Tarsus, Adana ve Osmaniye de benzer şekilde turizmin birçok alanı için potansiyel taşıyor. Deniz turizmi, inanç turizmi, kültür turizmi, yayla turizmi… Hatay’ın doğal zenginlikleri, kültürel-tarihsel


mirasını anlatmak için saatlerce konuşmak lazım. Yani bölgenin her bir köşesi, insanların gelip gezmek isteyeceği, konaklamak isteyeceği kadar güzel, zengin, farklı. Her insan hayatında bir kez de olsa bu bölgeyi görmeli, gezmeli, bu bölgenin havasını solumalı diye düşünüyorum. Peki, Çukurova bu turizm zenginliklerden tam olarak faydalanabiliyor mu? Hayır. Turizm bu bölge için yeni bir konu aslında. Bölge eskiden beri tarım, ticaret, sanayi bölgesi olarak

öne çıkmış. Antalya’nın turizm trenine bindiği günlerde bu bölgede sanayi kuruluşları gelişmiş. Son yıllarda bölgemizde turizm alanında yatırım yapılabilir fikri oluşmaya başladı. Turizme açılabilecek alanlar belirlendi, bunlarla ilgili çalışmalar yapıldı. Ama bölgenin zenginliklerinden şu ana kadar tam olarak faydalandığımızı söyleyemeyiz. Çukurova Bölgesi’nin turizmden daha fazla pay almasını sağlamak için neler yapılmalı? Öncelikle bölgesel planlar yapmak

gerekiyor. En önemli adım, bölgesel havalimanının kurulması. Tanıtımın bölgesel düzeyde yapılması gerekiyor. Özellikle Adana ile Mersin’i bugün ekonominin hiçbir alanında birbirinden ayıramıyoruz. Turizmde de ayıramayız. Bu iki kent turizmde birbirine rakip olmamalı. Turizm konusunda birlikte düşünmeli, birlikte plan yapmalı. Çukurova Bölgesi hangi turizm çeşidi üzerinde yoğunlaşmalı? Buna tek bir kelimeyle, tek bir türle yanıt veremem az önce de söyledim; Çukurova yöresinde

TÜROFED / 53


turizmin her çeşidinin potansiyeli var. Mersin sahillerini yok sayıp deniz turizmini geri plana itebilir misiniz? Ya da kültürel tarihsel mirasları yok sayabilir misiniz, geri plana itebilir misiniz? Hayır. Onun için bölgede ille de şu turizm türü öne çıksın diyemeyiz. Her alanda potansiyel var. Türkiye’nin komşularındaki sıkıntılar Çukurova turizmini nasıl etkiledi? Ülkeler arası seyahat eden turisti en çok korkutan, seyahat planlarını değiştirmesine neden olan şey savaştır. Savaş riski bile turist hareketlerini düşürür. Bölgenin sıkıntılı olması elbette Türkiye’nin turizmini de etkiliyor. Çukurova Bölgesi’nin yeni turizm yatırımlarına ihtiyacı var mı? Bölgemizdeki yatırımlar yeterli değil. Az önce de vurguladım, bölgesel havalimanı ihtiyacımız var. Şehirlerimizin tarihi alanlarının günlük yaşama katılması, dolayısıyla turistlerin vakit geçirebileceği yerler haline getirilmesi lazım. Bu konuda iyi durumda değiliz. Otel yatırımları, sektör oyuncularının yatırım önceliklerine göre bölgeye geliyor. Şehir otelleri yatırımları daha fazla. Ama deniz turizmi alanına hitap eden nitelikli otel sayımız yeterli değil. Turizm sürekli yatırım, sürekli değişim gerektiren bir sektör. Yatırımı yaptım, bitti diye bir şey yok. Onun için yeni yatırımlara elbette ihtiyaç var. Geçtiğimiz aylarda ÇUKTOB yönetimi değişti. Yeni ÇUKTOB yönetimi olarak Çukurova Bölgesi’nde özellikle üzerinde duracağınız konular neler olacak? Bölgesel düşünme, bölgesel tanıtım… Önceliğimiz bu.

TÜROFED / 54

Çünkü bölge illeri olarak beklentilerimiz ve sorunlarımız ortak.

İmajı bozulmuş bir şehirde en iyi oteli açsanız da, kendi kalitenizle değil, o şehirle anılırsınız.

Bölgenizde turizm adına birlik ve beraberlik nasıl? Birlik beraberlik içindeyiz diye düşünüyorum. Neticede aynı gemideyiz. Herkesin düştüğü yerde bir kişinin yükselmesi mümkün değil. Turizmde işletmeler, oteller ya hep birlikte yükselirler ya hep birlikte düşerler. Çünkü turizmdeesas olan bölgelerdir, şehirlerdir.

Çukurova Bölgesi’nde turizm bilinci ne durumda? Bölge insanı turizmin öneminin farkında. Çünkü önümüzde birkaç örnek vardı. Antalya, Muğla, bir zamanlar İzmir’in bazı ilçeleri… Onların turizmden dolayı kazandıklarını bu yörenin insanı da gördü, duydu. Onun için yöre insanının turizme sıcak baktığını düşünüyorum.



Köşe

Turizmde toplam kalite yönetimi

Hazırlayan: Prof. Dr. İbrahim Birkan

Turizm işletmelerinde verilen hizmette rekabetçi üstünlüğe sahip olabilmek için sadece modern tesislerin yapılması yeterli değildir. İçinde yaşadığımız çağın hizmet sektörünün ağırlığını hissettirdiği kalite çağı olduğunu kabul edersek, başarının kaliteli bir yönetim felsefesinden geçtiği de anlaşılacaktır. Yöneticilerin ve tüm çalışanların motive edilerek ve inanarak çalıştıkları TKY anlayışını kaliteyi arttırarak, sıfır hatanın hedeflendiği, işletmenin bütün taraflarının katılımı ile ulaşılabilecek en üst düzeydeki karlılığa ulaşma felsefesi olarak da tanımlamak mümkündür.

TÜROFED / 56

Toplam Kalite Yönetimi (TKY) İngilizce çok kullanılan adıyla “Total Quality Management”(TQM), kaliteli mal ve hizmet üretilmesi için çok önemli bir araçtır. En geniş anlamıyla TKY, müşteri merkezli, müşterilerin ihtiyaçları doğrultusunda yönetilen, tüm çalışanların ve yöneticilerin katılımı ile ve yöneticiliğin liderliği ile yürütülen bir yönetim felsefesi olarak tanımlanabilir. İmalat sanayinde üretilen ürünler için geliştirilen bu yönetim anlayışının hizmet sektöründe ve özellikle turizm sektöründe de uygulanması önemli bir rekabet avantajını da beraberinde getirmektedir. TKY’yi tanımlarken ilk aşamada kalite kavramı üzerinde durmalıyız. Kalite kavramı en iyi olarak üç unsurla tanımlanabilir: Kalite, güvenilirlik ve müşterinin ödediği bedelin karşılığını alması, her türlü hatanın ortadan kaldırılmasıdır. Kısacası kalite, müşterinin isteklerine ve ihtiyaçlarına maddi ve manevi olarak cevap verebilecek düzeyde olmak anlamına gelmektedir. Son yıllarda özellikle hizmet sektöründe ortaya çıkan en önemli tüketici eğilimlerinin başında kalite arayışı gelmektedir. İşletmelerin en önemli rekabet gücünün kaliteli hizmet vermek olduğu anlaşılmıştır.

Kaliteli hizmet sunmak için nasıl bir yönetim biçimi uygulanmalıdır sorusunun cevabını bulmak için çeşitli yönetim biçimleri denenmiş; *Kalite Çemberi (Quality Circles), Kalite Teminatı (Quality Assurance) vb. ve bu çalışmaların neticesinde de Toplam Kalite Yönetimi (TKY) (Total Quality Management-TQM) geliştirilmiştir. TKY yaklaşımının işletmeler tarafından başlangıçta çok büyük ilgi görmesinin önemli bir nedeni de, bu yönetim tarzının Japonya’da Toplam Kalite Kontrolü (TQC) adı altında uygulanması ve bu uygulamanın Japon Mucizesi de denilen, Japonya’nın ekonomik alanda gösterdiği büyük başarısının temelini oluşturması olmuştur. TKY’yi geleneksel yönetim anlayışından ayıran temel özellikleri şu şekilde özetleyebiliriz: *İşletmelerde kalite kültürünün oluşturulması *Tüm çalışanların katılımı *Takım çalışması *Eğitim *Çalışanların ödüllendirilmesi ABD’de yapılan bir araştırmaya göre ortalama olarak, işletmeler müşterilerinin memnuniyetsizliğinden %96 oranında haberdar olamamaktadır. İşletmelere yapılan her 26 şikayetten 6 tanesi ciddi sorunları


ihtiva etmektedir. Şikayetlerin doğru bir şekilde ele alınarak çözülmesi durumunda ise müşterilerin %54-70’inin aynı kuruluşla tekrar iş yapacağını, müşterinin şikayetinin çok hızlı bir şekilde çözülmesi durumunda bu oranın %95’lere kadar çıkabileceği, araştırmada ifade edilmiştir. Araştırmada, ortalama olarak bir kuruluşla problem yaşayan bir müşterinin bu sorununu 10 kişiye anlattığı fakat, sorunu memnuniyet verici bir şekilde çözülen müşterinin ise ortalama 5 kişiye durumu anlattıkları anlaşılmıştır. SAS şirketini iki yıl içerisinde iflas durumundan karlı ve çok başarılı bir havayolu şirketi durumuna getiren şirketin efsanevi Yönetim Kurulu Başkanı Jan Carlson, “ moments of truth” şeklinde tanımladığı ifadesinde, müşteri ile her SAS çalışanının her karşılaştığı anı SAS’ın sunduğu hizmetin kalitesini arttırmak için bir fırsat olarak değerlendirmiş ve SAS bünyesinde her gün her saat 50.000 SAS kalitesini arttırma fırsatının yaşandığını çalışanlarına izah etmiştir. Carlson çalışanlarına “ bizim işimiz uçakları uçurmak değil, seyahat eden insanların ihtiyaçlarını doğru bir şekilde karşılamaktır” mesajını vermiştir. Bu konuda yönetim ve tüm personelini içine alan bir kalite yönetimi yaklaşımıyla da başarıyı yakalamıştır. SAS örneğinden de anlaşılacağı üzere toplam kalite kavramı müşterilerin maddi ve manevi olarak isteklerine ve ihtiyaçlarına cevap verebilecek motivasyonun sağlanması, üst yönetimin bu

konuda alacakları kararlara tüm personelin inanarak katılımları başarılı bir TKY uygulaması için gereklidir. TKY konusunda turizm alanında bir diğer başarılı uygulamayı da Ritz-Carlton oteller grubunun eski başkanı olan Horst Schulze’nin ortaya koyduğu yaklaşımda görebiliriz. Schulze, çalışanlarına “ Ben önemli bir insanım. Fakat siz de benimle eşit derecede önemlisiniz” mesajını vererek, TKY’yi tüm çalışanların kolayca anlayabilecekleri şekle dönüştürmüştür. Ritz- Carlton mottosunda “Bizler hanımefendi ve beyefendilere hizmet eden hanımefendi ve beyefendileriz” denilmektedir. Şirketin altın standartları diye belirtilen kalite yönetimi anlayışını tüm çalışanlar bilmek ve uygulamak mecburiyetindedir. Bu standartlar fiziki imkanlarla da desteklenerek misafirlerin tüm sorunlarına çözüm getirilmesi anlayışı benimsenmiştir. Turizm işletmelerinde verilen hizmette rekabetçi üstünlüğe sahip olabilmek için sadece modern tesislerin yapılması yeterli değildir. İçinde yaşadığımız çağın hizmet sektörünün ağırlığını hissettirdiği kalite çağı olduğunu kabul edersek, başarının kaliteli bir yönetim felsefesinden geçtiği de anlaşılacaktır. Yöneticilerin ve tüm çalışanların motive edilerek ve inanarak çalıştıkları TKY anlayışını kaliteyi arttırarak, sıfır hatanın hedeflendiği, işletmenin bütün taraflarının katılımı ile ulaşılabilecek en üst düzeydeki karlılığa ulaşma felsefesi olarak da

tanımlamak mümkündür. Turizm sektörünün en önemli sorunları arasında kaliteli hizmet sunma, turizm işletmelerinde verimliliği sağlama, kalifiye ve sürekli eleman temin etmek sayılabilir. TKY aynı zamanda emek yoğun bir sektör olan turizmde işçi-işveren anlaşmazlıklarını ve gerginliğini çözümleyebilecek etkin bir yöntemdir. Bu yöntem işletmelere, karşılaştıkları birçok sorunu çözmek için yararlar sağlamaktadır. Turizmde toplam kalite yönetimi anlayışının sadece turizm şirketleri tarafından benimsenmesi yeterli değildir. Makro açıdan devletin yerel idareler de dahil olmak üzere TKY uygulamasının gerçekleştirilebilmesi için gerekli eğitimleri almaları ve yaklaşımları uygulamaları gereklidir. Turizm, sektör olarak bir bütündür. Makro açıdan devletin, mikro açıdan işletmelerin kaliteli hizmet sunmaları gereklidir. Ülkeyi ziyaret eden konukların memnuniyetinin her zaman ön planda olması için çaba harcanmalıdır. Toplam kalite yönetiminin bütün turizm birimleri tarafından uygulanması, kaliteli hizmet sunulması ve konuk memnuniyetinin sağlanması açısından gereklidir. Başarılı bir TKY’nin uygulanması durumunda, tanıtımı bizden ziyade gelen konuklara yaptırmak mümkün olacaktır.

TÜROFED / 57


Haber

GÜMTOB Dubai’de 4-7 Mayıs 2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen ATM Dubai Turizm Fuarı’na Bursa standı içerisinde katılan Güney Marmara Otelciler ve İşletmeciler Derneği (GÜMTOB) üye tesislerinin tanıtımını gerçekleştirdi. Ortadoğu ve Arap pazarının nabzını tutan ATM Dubai Turizm Fuarı’na Bursa’dan çok sayıda otel ve seyahat acentası yetkilisi katılım gösterdi. Fuara Bursa standı ile katılım gösteren GÜMTOB tarafından hazırlanan üye tesislerin tanıtımlarının yer aldığı Book In Bursa kitapçığı fuar ziyaretçileri ve katılımcıları tarafından büyük ilgi gördü. Etkin tanıtım Fuar süresince sektörün tüm dinamikleri tarafından, Arap turist sayısını daha da artırmak, turizm talebini çok daha yükseklere taşımak ve sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla etkin tanıtım çalışmaları yapıldı.

TÜROFED / 58

Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarı Nermin Kırım, Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Temurci ve Yatırım ve İşletmeler Genel Müdür Yardımcısı Dr. Zehra Gamgam, Fuarda Bursa standını ziyaret ederek başarılar diledi. İstikrar devam edecek Ortadoğu ülkelerinin özellikle son dönemde Türkiye açısından en önemli kaynak pazarlar arasında yer aldığını belirten GÜMTOB yetkilileri, birçok Ortadoğu ülkesi vatandaşının tatil için öncelikli olarak tercihinin Türkiye olduğunu dile getirerek, “Ortadoğu’dan ülkemize ve bölgemize gelen turist sayısının istikrarlı bir şekilde artacağını öngörüyoruz” dedi.



Haber

2030’da turist ve turizm Amadeus’un raporuna göre takvimler 2030’u gösterdiğinde dünya genelinde her yıl 1,8 milyar kişi yurt dışı seyahatlerine çıkacak. Rapora göre 2030’a kadar altı farklı gezgin tipi ortaya çıkmış olacak.

TÜROFED / 60


“2030 yılına gelindiğinde dünya genelinde her yıl 1,8 milyar kişi yurt dışı seyahatlerine çıkacak. Ancak “geleceğin gezginleri”nin hem alışkanlıkları hem beklentileri bugünkü gezginlerinkinden çok farklı olacak.” Amadeus Bilgi Teknolojileri Grubu için küresel tüketici eğilimleri danışmanlığı şirketi The Future Foundation tarafından kaleme alınan Future Traveller Tribes 2030: Understanding Tomorrow’s Traveller / Geleceğin Gezgin Grupları 2030: Yarının Gezginini Anlamak raporunda böyle deniliyor. Dünyanın önde gelen fütürolog, seyahat sektörü uzmanları ve gezginlerle yapılan görüşmeler sonunda hazırlanan kapsamlı araştırma, önümüzdeki 15 yıl içerisinde insanların nasıl ve hangi sebeplerle seyahat edeceklerini ve buna bağlı olarak seyahat sektörünün hangi alanlarının daha fazla gelişeceğini inceliyor. Demografik ölçütlerden ziyade psikografik veriler dikkate alınarak hazırlanan çalışma, yakın bir gelecekte altı yeni “gezgin türü”nün ortaya çıkmış olacağına işaret ediyor: Sosyal Medyacılar: Bu grupta yer alanlar seyahatlerini planlarken internetteki değerlendirme ve tavsiyelere göre hareket edecekler. Gezinin kendisinden ziyade sosyal medyadaki yansıması ve söz konusu seyahatin sanal imajlarına katkısı onlar için önemli olacak. Bu eğilimin hızlı artışı sonucu sadece sosyal medyadaki etkinin (Klout) artırılması üzerine kurulu yepyeni bir seyahat pazarı ortaya çıkacak.

Kültür Meraklıları: Bu gruptakilerin tek amacı yepyeni kültürler tanımak olacak. Yeni

kültürler keşfederken de konfor ve rahatlık ikinci planda kalacak. Seyahat deneyimleri ne kadar otantikse, tatilden o kadar çok keyif alacaklar. Etikçiler: Bu yeni tür seyyahlar gezilerini tasarlarken her zaman etik değerleri gözetecekler. Kimileri seyahatlerini en küçük karbon ayak izini bırakacak şekilde planlayacak, kimi de başkalarının yaşamlarına katkıda bulunmak amacıyla tatile çıkacaklar. Doğaçlama yapmayı seven bu grup, gittikleri yerdeki toplumlara bir yararları dokunsun diye ziyaret etmek, ekolojik sürdürülebilirlik aktivitelerine veya gönüllü çalışmalara katılmak isteyecekler. Rahatlık Arayanlar: Seyahat planlaması yaparken mümkün olduğunca az çaba sarf etmek isteyecekler; bu yüzden onların tercihi paket programlar olacak. Tatil onlar için en iyi şekilde kullanıp kendilerini şımartacakları, değerli bir zaman dilimi. Keyiflerinin kaçmasını istemezler, garanticiler. Zoraki Gezginler: İster iş, ister özel nedenlerle seyahat ediyor olsunlar, bu gruptakilerin ortak özelliği zorunluluk sebebiyle yollara düşecek olmaları. Zamanları veya bütçeleri kısıtlı olan bu kişiler seyahatlerini kolaylaştıracak akıllı teknolojilerden yararlanmayı sevenleri kapsayacak. Ödül Avcıları: Bu gruptakilerin yegane amacı seyahatten keyif almak olacak. İş hayatında çok yorulup, çok zaman ve efor harcadıktan sonra,

bu kişilerin tek istediği yaptıkları bu yatırımı olağanüstü bir seyahatle ödüllendirmek. Kişiselleştirme trendi Amadeus, Havayolu Bilgi

Teknolojileri’den Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Julia Sattel, Geleceğin Gezgin Grupları 2030 Raporu’nun sonuçlarıyla ilgili şu değerlendirmede bulundu: “Geçtiğimiz 15 yıla baktığımızda seyahat endüstrisinin inovasyon, seyahat edenler için maliyet ve seçim imkanı konularında ne kadar büyük bir ilerleme kaydettiğini görmezden gelemeyiz. Önümüzdeki 15 yılda bu değişim daha da hız kazanacak. Yeni ‘gezgin tipleri’ni anlamak, tedarikçiler, seyahat acenteleri ve müşterileri için hayati önem arz ediyor. Bu anlayış, bugünden doğru yatırım kararlarını verdiklerinden, tüm seyahat sektörünü etkileyen ve kendini her zamankinden daha güçlü olarak hissettiren kişiselleştirme trendine uyum sağladıklarından emin olmalarına izin verecektir.” Etik seyahat seçimlerini etkileyecek Future Foundation Yöneticisi Nick Chiarelli ise şunları kaydetti: “Yaptığımız araştırma gösteriyor ki, 2030 senesinde insanlar hem farklı beklentilerle seyahat edecek hem de seyahatlerini farklı biçimlerde planlayıp satın alıkları gerçekleştirecekler. Bununla birlikte seyahat sektörüyle olan ilişkileri de değişecek. Önümüzdeki 15 yılda, seyahat deneyimlerini başkalarıyla paylaşmak işin temelini oluşturacak, paylaşılan deyimler ise ilham alma ve satın alma trendlerini etkileyecek. Gelişmiş ülkelerdeki tüketiciler post-materyalist döneme girerken, öncelikle deneyim ve sonra da çevresel ve sosyal etik yaklaşımların insanların seyahat seçimlerini ve davranışlarını belirlemesini bekliyoruz.”

TÜROFED / 61


Haber

Ankara’da kongre turizmi atağı Ankara Valiliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi, Ankara İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Ankara Kalkınma Ajansı, ilgili kamu-özel sektör ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katıldığı toplantıda Ankara’nın tanıtımı için “Tanıtım Üst Kurulu” kurulmasına karar verildi. Ankara’da kongre turizmini geliştirmek amacıyla ATO Kongre ve Ziyaretçi Bürosu tarafından “Ortak Akıl Toplantısı” düzenlendi. Ankara Valiliği, Ankara Büyükşehir Belediyesi, İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü, Ankara Kalkınma Ajansı, ilgili kamu-özel sektör ve sivil toplum kuruluşları temsilcilerinin katıldığı toplantıda Ankara’nın tanıtımı için “Tanıtım Üst Kurulu” kurulmasına karar verildiğini ifade eden Anadolu Turizm İşletmecileri Derneği (ATİD) Başkanı Seçim Aydın, direkt uçuşların artırılması, kültür ve

TÜROFED / 62

tarih bilincinin oluşturulması, özellikle uluslararası aktivitelerin artırılması, Kongre ve Ziyaretçi Bürosu’nun faaliyetleri gibi çok önemli konuların gündeme getirildiğini belirtti. “Kongre turizmi, Ankara turizminin olmazsa olmazıdır” vurgusunu yapan Seçim Aydın, Ankara’nın kültürel ve tarihi değerlerinin ön plana çıkarılması ve uluslararası büyük organizasyonlara ev sahipliği yapabilecek alt yapıya kavuşturulması için ilgili kamu, özel ve sivil toplum kuruluşlarının fikir birliği içinde olduğunu açıkladı.


Haber

Mardius Tarihi Konak “2015’in En Güzel Butik Oteli”

Birbirinden ünlü 12 seyahat yazarı Hürriyet Gazetesi için bu senenin en güzel butik otellerini seçti. Mardin’de yer alan “Mardius Tarihi Konak” 12 seyahat yazarının oyları ile listede ilk sırada yer aldı. Türkiye’nin “En Güzel 10 Butik Oteli” listesinde ilk sırada yer almayı başaran Mardius Tarihi Konak farklı özellikleri ile ön plana çıkıyor. Ensari Ailesi’ne ait olan 500 yıllık geçmişe sahip bu konak birbirinden önemli birçok özelliği bünyesinde barındırıyor. Özellikleri ile dikkat çekiyor Tescilli bir tarihi eser olan Mardius Tarihi Konak’ta yer alan odalara Ensari Ailesi’nin konakta yaşan fertlerinin isimleri verilmiş. Tarihi konağın özellikleri saymakla bitmiyor. Mardin şehrinin en özel noktasında olması ve Ulu Cami’nin çok yakınında bulunması, harika mimarisi ve kişiye özel titiz hizmet anlayışı Mardius Tarihi Konak’ın önemli özellikleri arasında yer

alıyor. Konakta sunulan yemekler ise çok ayrı bir öneme sahip. Ensari Ailesi’nin uzun yıllar önce konakta yaşayan üyeleri tarafından yapılan yemekler bugün misafirlere ikram ediliyor. Yaklaşık 300 yıl önce konakta yaşayan Babaanne ve Anneanne’nin yaptığı yemeklerin reçeteleri hassasiyetle oluşturuldu. Bu reçetelerden yola çıkarak hazırlanan yemekler yıllar öncesinin aynı tat ve aromaları ile konukların damak keyfine sunuluyor. Otellerin ödüllendirilmesi çok önemli Ensari Ailesi’nin üyelerinden Günal Ensari, 3 sene süren ve tarihi dokunun korunması için azami derecede dikkat edilen restorasyon

sürecinden sonra Mardius Tarihi Konak’ın 2014’ün Mayıs ayında faaliyete geçtiğini söyledi. Mardin ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin ekonomik olarak çok büyük katkılar sağlayan ve istihdam oluşturan turizm sektörünün sadece Mardin’de değil Türkiye genelinde destek ve tanıtım faaliyetlerine ihtiyacı bulunduğunu belirten Günal Ensari, “Bölgeye yeni yatırımların ve daha fazla turist gelmesi ve özellikle turizm sektörünün ihtiyaç duyduğu güven ortamını sağlanması için başarılı otellerin tanıtılması ve ödüllendirilmesi çok önemlidir. Turizm sektöründe her geçen gün önemli adımlar atan Mardin’den Mardius Tarihi Konak’ın bu özel listeye girerek en üst sırada yer alması bölgenin konaklama sektörü açısından çok olumlu bir durumdur” dedi.

TÜROFED / 63


Haber

Dark turizm turları sınırları zorluyor 87 ülkeye tur düzenleyen Prontotour, blog sitesiyle seyahat severlere sıra dışı tur bilgileri vermeye devam ediyor. Dark turizmi dikkat çeken Prontotour, blog sitesi ile ilginç seyahat deneyimi yaşamak isteyenlere 5 felaket bölgesi hakkında bilgi verdi. Felaketlerin ve ölümlerin yaşandığı ya da görünüşüyle ürkütücü yerlere yapılan ziyaretler literatürde “Dark Turizm” ismiyle anılıyor. Son yıllarda özellikle gençler tarafından oldukça ilgi gören bu seyahat deneyimi; toplama kampları, zindanlar, mezarlıklar, felaket bölgeleri, ürkütücü şatolar, korku filmlerinin geçtiği mekanlar ve savaş bölgeleri gibi yerleri kapsıyor.

TÜROFED / 64

Yakın tarihe yerinde tanıklık etmek, toplumsal hafızayı canlı tutmak ve acılardan, felaketlerden gerekli dersi çıkarmak açısından “Dark Turizm” kapsamında yapılan seyahatler gün geçtikçe daha çok ilgi görüyor.

Bu ilginç seyahat deneyimini yaşamak isterseniz ziyaret edebileceğiniz öncelikli 5 felaket bölgesinden ilki Japonya’da bulunuyor. Hiroşima Atom Bombası Kubbesi, Japonya 6 Ağustos 1945 tarihinde Amerika tarafından Japonya’nın Hiroşima kentine atılan atom bombası ilk anda 70 bin kişinin hayatına mal olmuştur. Dolaylı olarak, 100 binin üzerinde kişinin hayatına mal olan nükleer saldırının etkileri günümüzde hala devam ettiği söyleniyor.


Bombanın atıldığı ana merkezin 150 metre yakınında bulunan valilik binasına ait bir sergi merkezi olan Atom Bombası Kubbesi (A-Bomb Dome), günümüzde tahrip olmuş bir şekilde muhafaza ediliyor. Yapı UNESCO tarafından 1996 yılında koruma altına alınmıştır. Saldırının anma merkezi olarak binlerce kişi tarafından ziyaret edilen yapının çevresinde bulunan alan ise Hiroşima Barış Anıtı Parkı olarak düzenlenmiş durumda. Park alanı içerisinde Çocuk Barış Anıtı, Atom Bombası Anıtı Tepesi, Barış Meşalesi, Barış Anıtı Müzesi ve birçok anıt mezar bulunuyor.

Çernobil Nükleer Santral Etki Alanı, Ukrayna 26 Nisan 1986 tarihinde Ukrayna’nın Çernobil kentinde bulunan nükleer santralde meydana gelen patlama sonucu doğrudan 7 bin kişinin, ortaya çıkan radyasyon dolayısıyla ise 140 bin kişinin hayatını kaybettiği belirtiliyor. Felaketin yaşandığı bölge ve yakınındaki Pripyat kenti şu anda hayalet bir şehir durumunda. Patlamanın ardından tahliye edilen bölgeye turizm ve çevre örgütlerinin nükleere karşı halkı bilinçlendirme amaçlı turları düzenleniyor.

Ground Zero, New York 11 Eylül 2001 yılında New York’ta El Kaide’nin İkiz Kuleler’e düzenlediği terörist saldırıda yaklaşık 3 bin kişi hayatını kaybetti. Uçakların çarpması sonucu yıkılan İkiz Kuleler’in bulunduğu yerde bugün hayatını kaybedenlere ithafen iki dev havuz inşa edilmiş. Anıt havuzu çevreleyen duvarda hayatını kaybeden kişilerin isimleri yer alıyor. Ground Zero (Sıfır Noktası) ismi verilen bu alanda bulunan 9/11 Müzesi de ziyaret edilebilir.

Auschwitz Toplama Kampı, Polonya İkinci dünya savaşında kurulmuş olan Auschwitz Toplama Kampı, Polonya’nın Oswiecim şehrinin Birkenau köyünde bulunmaktadır. Toplama ve imha kampında 1 milyonun üzerinde Yahudi’nin Naziler tarafından katledildiği biliniyor. Giriş kapısının üzerinde ‘’Çalışmak Özgürleştirir’’ yazısının bulunduğu toplama kampında Yahudiler, ağır koşullarda günde 12 saat boyunca çalıştırılmış.

Çalışamayacak durumda, hasta ve sakat olan esirler ve diğer Yahudiler burada kurşuna dizilmiş, gaz odalarında öldürülmüş ya da fırınlarda yakılmış. Toplama kampı içerisinde bulunan barakalarda gaz odalarını, fırınları, yatakhaneleri, öldürülen Yahudilere ait gözlük, ayakkabı gibi kişisel eşyaları, öldürülen kişilerin saçlarından yapılan kumaşları görebilirsiniz. Tuol Sleng Soykırım Müzesi, Kamboçya Tuol Sleng Soykırım Müzesi 1975-1979 yılları arasında Kamboçya’da Pol Pot önderliğinde Kızıl Kmerler’in gerçekleştirdiği soykırımın merkezi konumunda. Önceden lise binası olan yapı, soykırım yıllarında hapishaneye dönüştürülmüş ve 17 bin kişinin mezarı olmuştur. Günümüzde müze olarak kullanılan yapı başkent Phnom Penh şehrinde bulunuyor. Müze içerisinde işkence odaları, hücreler, işkence mekanizmaları, yüzlerce Kamboçyalıya ait kafatası, fotoğraflar ve hapishane kurallarının yazılı olduğu tabelalar görülebilir.

TÜROFED / 65


Haber

Alanya ve KKTC turizm için buluşuyor Borajet Havayolları, 11 Haziran 2015 tarihinden itibaren Alanya’yı KKTC’ye bağlayacak. Alanya-KKTC uçuşlarının biletlemesini yapacak olan Caps Travel ayrıca tatilcilere karşılıklı olarak tatil paket tur seçenekleri de sunacak.

Borajet Havayolları yeni nesil 98 kişilik Embraer E190 tipi jet motorlu uçaklar ile 11 Haziran’da başlayacağı uçuşları 28 Eylül 2015 tarihine kadar sürdürecek. Uçuşlar, Perşembe, Cumartesi ve Pazartesi günleri Gazipaşa Alanya Havalimanı’ndan Kuzey Kıbrıs’a karşılıklı olarak gerçekleştirilecek. Alanya-KKTC uçuşlarının biletlemesini yapacak olan Caps Travel ayrıca tatilcilere karşılıklı olarak tatil paket tur seçenekleri de sunacak. Uçuşlar öncesinde Kuzey Kıbrıs’ta çok ciddi bir Alanya tanıtımı yapılacak. Bu durum Alanya’ya yeni turist girişi sağlaması hedefleniyor. Bunun yanında Alanyalılara ve yabancı turistlere 2-3 günlük değişik alternatifli Kuzey Kıbrıs gezi imkânları sunulacak.

Haftanın 3 günü (perşembe, cumartesi ve pazartesi) KKTC. Ercan Havalimanı’ndan 14:15’te havalanacak olan BRJ 9696 sefer sayılı uçağı, Türkiye’de bugüne kadar gerçekleşen “en kısa mesafeli yurt dışı uçuş” ile ortalama 25 dakikada Gazipaşa Alanya Havalimanı’na inecek. Uçak, aynı gün saat 15:45’te Gazipaşa Alanya Havalimanı’ndan aldığı yolcularla Kuzey Kıbrıs’a hareket edecek. Bu uçuşların Alanya bölge turizmine olumlu katkılar sağlaması ve Kuzey Kıbrıs’tan Alanya’ya ziyarete gelen turist sayısında ciddi bir artış yaşanması beklenmekte.

TÜROFED / 66

Aynı zamanda bu uçuşlar ile bölgede yaşayan ve KKTC’de öğrenim gören öğrencilerin, askerlerin ve bölgeye sürekli seyahat eden tüm yolcuların yaşadığı ciddi ulaşım sorunu tamamen ortadan kalkacak. Kuzey Kıbrıs’a seyahat etmek isteyenler www.capstur. com web sitesinden, 0 850 450 97 07 numaralı telefondan ve anlaşmalı çeşitli bilet satış ofislerinden biletini alabilirler.



Haber

Müslüman tatilcilerin tercihleri belli oldu MasterCard ve CrescentRating Müslüman ülkelerdeki turistlerin seyahat tercihlerini araştıran yıllık raporu yayımladı. Müslüman turist segmentinin küresel turizmde giderek artan ağırlığına vurgu yapan “Müslümanların Seyahat Tercihleri Endeksi” raporuna göre Malezya ve Türkiye en çok tercih edilen ülkeler.

TÜROFED / 68


Aileleri ile seyahat ediyorlar 2014 yılında toplam Müslüman turist sayıları ele alındığında en çok tercih edilen iki ülke olan Malezya ve Türkiye’nin toplam Müslüman tatilcilerin %13’lük büyük çoğunluğunu çektiği raporda vurgulanıyor. Araştırmaya göre Müslümanların yarısı, seyahat ettiğinde mutlaka ailesiyle birlikte seyahat ediyor. Bu sebeple aile değerlerine uygun ülkeleri, eğlence ve dinlenme mekanlarını tercih ediyor.

MasterCard ve CrescentRating’in 2011 yılından beri hazırladığı “Müslümanların Seyahat Tercihleri Endeksi” raporu 2015 yılı için yayımlandı. Beş yıldır birinciliği diğer ülkelere kaptırmayan Malezya’nın ardından Müslümanların en çok tercih ettiği ülke yine Türkiye oldu. Helal kriterleri Rapordaki verilere göre Müslüman nüfus 2030 yılında toplam dünya nüfusunun dörtte birinden fazlasını teşkil edecek. Bugün Müslüman nüfusun büyük kısmı hızlı gelişmekte olan Türkiye, Malezya, Endonezya ve Ortadoğu ülkelerinde yaşıyor. Tüm dünya ekonomisi için önemli bir müşteri haline gelen Müslümanlar birçok endüstri için odak segmente dönüşmüş durumda. Özellikle tatil tercihlerinde aile değerlerine uygun hizmetleri ve lokasyonları tercih eden tüm dünyadan Müslümanlar, ürün ve hizmetlerde helal kriterlerinin sağlamasını vazgeçilmez olarak görüyor.

145 milyar ABD dolarlık bir ekonomi Müslümanların Seyahat Tercihleri Endeksi’ne göre 2014 yılında Müslüman turizm segmenti 145 milyar ABD dolarlık bir ekonomi yarattı. Global seyahat ekonomisinin %10’una karşılık gelen bu miktarı sayıları 108 milyona ulaşan Müslüman tatilciler karşıladı. Rapordaki verilere göre mevcut büyüme hızıyla 2020’de tatil için seyahate çıkan Müslümanların sayısı 150 milyona ulaşacak. 2020’de Müslümanlar 200 milyar ABD dolarlık bir turizm ekonomisini mümkün kılarak pazarın %11’ini ortaya çıkaracak. Bu veriler ışığında Müslümanlara yönelik hizmetlerin, turizm sektörünün en hızlı büyüyen segmentleri arasında yer alacağı hesaplanıyor. Müslümanların birinci tercihi Malezya ve Türkiye MasterCard’ın raporuna göre 2015 yılında endeks skoru 83,8 olarak belirlenen Malezya, Müslümanların seyahatte en çok tercih ettiği ülke oldu.

Araştırmanın beşinci yılında, Malezya yine birinci ülke konumunu korudu. İkinci sırada ise 73,8 puanla Türkiye geldi. Üçüncülüğü 72,1 puanlık skoruyla Birleşik Arap Emirlikleri takip etti. İslam İşbirliği Konferansı üyesi olmayan ülkeler arasındaki değerlendirmede ise birinci sırayı Singapur, ikinci sırayı Tayland aldı. Singapur ve Tayland, Müslümanların seyahat tercihlerinde ilk 20 sırada gelen ülkeler arasında İslam İşbirliği Konferansı üyesi olmayan yegane iki ülke olarak dikkat çekiyor. Avrupa ükeleri Müslümanlar seyahatte Avrupa ülkelerini de tercih ediyor fakat Avrupa, seyahat önceliklerinde üst sıralarda yer almıyor. Örneğin Birleşik Krallık üçüncü sırada gelirken, Fransa beşinci sırada, Belçika ise altıncı sırada kendine yer buluyor. ABD ise sıralamada sekizinci sırada, Müslümanlar tarafından seyahatte tercih edilmeyen ülkeler arasında geliyor.

TÜROFED / 69


Köşe

Endemik Bitkiler Kaş Orkidesi (Ophrys Iycia) Olimpos Safranı (Crocus wattiorum) bu bitkilerimizden bazıları. Yeryüzünde öyle bitkiler var ki sadece bir top sahası, bir okul bahçesi hatta bir ev kadar bir alanda yaşam buluyor. Bu alan, o bitki için gerekli tüm koşulları sağlayan yegâne doğa parçası. Bu bitkilerin kimisi bir arı veya böcek türü ararken kimisi bir mantar türünün ya da topraktaki bir mikroorganizmanın varlığına ihtiyaç duyuyor. Bu tür bitkiler gibi belli bir bölgeye özgü canlılara endemik canlılar deniyor. Endemik türler, o ülkeye özgü ise ülkeye endemik, bölgesel çapta özgünlüğü var ise bölgeye endemik olarak sınıflandırılıyor. En başta örneğini verdiğimiz çok dar alanda yaşayan türlere ise “tek nokta endemiği” tanımlaması yapılıyor. Antalya bu yegâne doğa parçalarından birçoğuna sahip bir bölge. Örneğin Side Canavar Otu (Orobanche sideana) dünyada sadece Side Antik Kenti içinde yaşam buluyor. Kaputaş Andız Otu (Inula sechmenii) yeryüzünde sadece Kaş - Kalkan karayolunda muhteşem bir plaj olan Kaputaş Plajı’nın yanındaki kayalıklarda yaşıyor. Bunun gibi Termessos Antik Kenti’nde, Olimpos’ta, Phaselis’te birçok bitki türümüz bulunuyor. Kemer orkidesi (Ophrys climacis), Likya-

Genel teması endemik bitkiler ve çocuk üzerine olan EXPO 2016 Antalya’nın sembol çiçeği olan Türk Şakayıkı (Paeonia turcica) da nadide çiçeklerimiz içinde yer alıyor. Bu güzel çiçeğin bir de antik hikâyesi var. Yunan hekimi Paeon’un kılıç yaralarını iyileştirdiği bu çiçek, ismini bu hekimden alıyor. Hatta öyle ki; Homeros’a göre Truva Savaşları sırasında Pluton’un Herakles’ten aldığı yarayı, Yunan hekimi Paeon’nun bu bitkiyle tedavi ettiği söyleniyor. Yeryüzünde ülkemize özgü 3000 bin bitki türü yaşıyor. Bu sayının yaklaşık 800’ü Antalya’da hayat buluyor. Sadece Antalya’da yaşayan bitki türü sayısı ise neredeyse 250’yi buluyor. Bu bitkilerin bulundukları ufacık alan üzerine “çim bile ekilse” yeryüzünden sonsuza kadar silinmesi, kendi “küçük kıyametini” yaşaması olasıdır. Turizmde de birçok tesis, endemik türlerimizden kum zambağını kendi bünyesinde yetiştirebiliyor. Genel olarak tesisler aynı habitatta olması, kum zambağının çok da nazlı olmaması, bu bitkinin yetişmesini kolay kılıyor. Fakat diğer endemik bitkileri başak bir yere getirip yetiştirmek çok zor. Bunu hali hazırda üniversiteler bile kendi botanik bahçeleri için yapamıyorlar. Tabii bu

bitkileri çoğalmasını sağlamak için birçok araştırma projeleri var. Zaten onların endemik olmalarının sebebi de bu kadar nazlı olmalarından kaynaklanıyor. Sonuç olarak; yer yüzünde topu topu 50-100 birey kalmış bitkinin toplanması türün devamlılığı için ciddi bir risk. Turistik tesisimizde endemik zenginliğimize dikkat çekmek isterseniz; kum zambağı varsa onun bulunduğu alanda interaktif veya infografik bilgilendirme panolarıyla diğer endemik türler ilgi çekici bir şekilde anlatılabilirsiniz. Hatta bir konsept oluşturduğunuzda kendimize özgün bu zenginliğimizden ilham alabilirsiniz. Örneğin rengini Olimpos safranından alan odalar, Kemer orkidesinin çizgilerini taşıyan tasarımlar hoş olabilir. Böylece endemik yönünden Avrupa’nın en zengin dağının yanına tesis kurup, oda konsepti için Güney Amerika’ya endemik olan bir kuş türünden esinlenmeye gerek kalmayabilir. Turizmdeki genel olarak tesislerin konumlarına baktığımızda, çoğu Önemli Doğa Alanları içinde olduğu için bu konuda bilgilerini, fotoğraflarını hatta videolarını kullanabilecekleri tür konusunda gerçek bilgiye ulaşılabilmek hiç de zor değil. Yeter ki nerede, nasıl bir coğrafyada yaşadığımıza bir bakalım.

http://www.dogadabuan.com - caglarince.wordpress.com - caglaramail@gmail.com - facebook/dogadabuan - instagram/dogadabuan - twitter/hcaglarince

TÜROFED / 70



Haber

Hazırlayan: Burçak Kılınç

Elqui Domos Sahiplerinin, Şili’nin Elqui Vadisi’nin ihtişamlı gökyüzünü gözlemleme ve tadını çıkarma amacıyla 2005 yılında kurduğu Elqui Domos, konuklarına eşsiz bir deneyim yaşatmayı vadediyor.

TÜROFED / 72


Kendine özgü “kubbe otel” Elqui Domos, And Dağları’nın kristal kayalıklarının Atacama Çölü’yle buluştuğu, yılın 300 günü gökyüzünün açık olduğu büyülü bir yerde konumlandırılmış. Burası, birçok uluslararası gözlemevine ve UFO görme olanağına ev sahipliği yapmanın yanı sıra şifa merkezi olarak da anılmakta. Oda tipleri Bu sıra dışı otelde 2 tip oda bulunmaktadır: Kubbe odalar ve gözlemevi odalar. Kubbe odalar, kubbe şeklindeki metal çerçevenin PVC çadır ile kaplanması şeklinde inşa edilmiştir. Dışarda bir açık hava oturma alanı, içerde ise ilk katta oturma odası ve banyo; ikinci katta çift kişilik bir yatak bulunmaktadır. Yatağın üzerindeki çadır bölümü, gökyüzünü görebilmek için açılır-kapanır özelliktedir. Böylece akşamlarınızı adeta antik toz misali siyah gökyüzünde asılı kalmış yıldızlarda kaybolarak geçirebilirsiniz.

Maksimum 4 kişilik Kubbe odaların kapasitesi, maksimum 4 kişiliktir: 1 çift kişilik yatak ve 2 ilave tek kişilik yatak. Gözlemevi odalar ise bölgenin daha yüksek kısmında konumlandırılmış, 3 katlı ahşap kulübelerdir. İlk katta oturma odası ve banyo, ikinci katta çift kişilik yatak ve gökyüzünü görmek için bir pencere, üçüncü katta ise bir açık hava oturma alanı bulunmaktadır. Gözlemevi odaların kapasitesi, maksimum 3 kişiliktir: 1 çift kişilik yatak ve 1 ilave tek kişilik yatak.

Bu eşsiz deneyimi yaşamak için oda fiyatları ise 1 Aralık-30 Nisan arasındaki dönemde, kış tatillerinde, ulusal bayramlarda ve arifelerde 190 ABD Doları; 1 Mayıs-30 Kasım arasındaki dönemde 155 ABD Doları olarak belirlenmiş.

Gece aktiviteleri Elqui Domos gece aktivitelerinde uzmanlaşmıştır ve bu kapsamda gece yarısı yürüyüşleri, bisiklet ve at binme turları düzenlemektedir. Gün içerisinde vakit geçirmek için restoran, sosyal alan ve yüzme havuzu bulunmakta. Ayrıca masaj, reiki, tarot, meditasyon imkanları da konuklar için sağlanan hizmetler arasında yer almaktadır.

TÜROFED / 73


Haber

Müthiş tanıtım Bu sene 51.’si yapılan Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu, muhteşem etapları ile yine göz doldurdu. Alanya’dan başlayıp İstanbul’da sona eren Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’nda Türkiye’nin önemli turizm merkezleri büyük bir tanıtım içinde yer aldı. 76 ülkede yayımlanan tur, Türkiye’nin tanıtımında yine etkin bir rol oynadı. Etaplar Milyonlarca kişinin ekranları başından takip ettiği tur Alanya-Alanya etabı ile başladı. İstanbul-İstanbul etabı ile sona eren tur etapları şöyle oluştu: Alanya-Alanya, Alanya-Antalya, Kemer-Elmalı, Fethiye-Marmaris, Muğla-Pamukkale, Denizli-Selçuk, Kuşadası-İzmir ve İstanbulİstanbul. Sekiz etap sonunda Genel Klasman Birincisi Lampre takımından Kristijan Durasek turkuaz formanın sahibi oldu. TUR 2015’te 3 etap zaferine imza atan ünlü İngiliz sprinter Mark Cavendish sprint puanlarında birinciliğe ulaşarak yeşil mayoyu sırtına geçirirken, Juan Valencia Gonzalez en iyi tırmanışçı unvanını tescilleyen kırmızı mayoyu kazandı. TUR 2015’in finalinde İstanbulİstanbul etabını kazanan Lluis Mas Bonet aynı zamanda beyaz renkli Türkiye güzellikleri formasına ulaşan isimdi.

TÜROFED / 74

Türkiye, bu sene 51.’si gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu ile önemli tanıtım çalışmasına imza attı. Dünyanın en önemli spor kanalı Eurosport tarafından canlı olarak yayımlanan Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu, Türkiye’nin önemli turizm merkezlerini bir kez daha dünya ile buluşturdu.



Köşe

Eski Turizm Yeni Turizm Hazırlayan: Dr. Enis G. TATAROĞLU

Turizm artık yurttaşlığının bir unsuru ve yaşam tarzlarının en önemli göstergelerinden biri olarak kabul edildiğinden yeni turizm türlerine açıklık derecesi farklı yaşam ve deneyim arayışlarını kabullenme ölçüsü gibi de ele alınmaktadır.

Kitle turizmi veya son yıllarda ‘eski turizm’ olarak adlandırılan turizm ile alternatif turizm başlığı altında toplanan ve birçok alt türü bulunan turizm biçimleri arasındaki faklılıklar pazarın özellikleri ve girişimci yapılanmasından turist tercihlerine kadar birçok başlık altında ele alınabilir. Bu konular, turizm ekonomisi, turizm pazarlaması, turizm sosyolojisi ve antropolojisi, turizm coğrafyası gibi turizmin alt disiplinleri tarafından da ayrı ayrı ele alınarak farklı şekillerde değerlendirilmiştir. Kitle turizmi ile genelde deniz turizmi anlaşılsa da bu biçimde yapılan turizme niteliğini faaliyetin gerçekleştiği destinasyonlar vermez. Kitle turizmini kitle turizmi yapan turizm faaliyetlerinin kıyı bölgelerinde gerçekleşmesi değil, üretici ve tüketicilerin pazardaki konumlanma biçimleridir. Kitle turizmi kıyılarda gelişmeyebilirdi. Kitle turizminin ilk kez İngiltere’de deniz kenarında ortaya çıkması, deniz turizminden çok daha önce rekreasyon alanı olan ve kullanılan kaplıcaların denize yakın yerlerde bulunmasından da kaynaklanmıştır. 19. yüzyılın ortalarında ilk kez

TÜROFED / 76

Thomas Cook’un demiryolu şirketinden tüketicilere satmak için bilet satın almasıyla başladığı kabul edilen kitle turizmine özelliğini veren esas olgu bu şekilde yapılan turizm faaliyetlerinin birbirine benzeyen tüketici ve üretici yapılanmalarına yönelik olmasıdır. Bu pazarda tüketiciler genel ve standart ürünleri bekler ve benzer deneyimlerden hoşlanırlar. Üreticiler de birbirine benzer standart ürün üretirler. Kitlelere yönelik farklılaşmamış ve genelleşmiş ürünler söz konusudur. Dolayısıyla ürünün üretiliş biçimi destinasyonun önünde yer alır. Ürün kabaca konaklama-ulaşım ve transfer olarak tanımlanır ve üreticiler arasında rekabet temelde fiyat odaklıdır. Yeni turizm kavramı ise özellikle 1990’lı yıllardan sonra ortaya çıkmıştır. Alternatif turizm olarak da adlandırılmaktadır. Kitle turizmi anlayışı ile birçok bakımdan farklılık gösterir. Öncelikle birbirine benzemeyen tüketici tercih ve beklenti yapıları vardır yeni turizmde. Tüketici tercihlerindeki çeşitlenme ve farklılaşma ön plandadır. Bu nedenle üreticiler


arasında rekabet kitle turizminde olduğu gibi fiyat üzerinden değil, daha çok ürünün niteliği üzerinden yürür. Dolayısıyla bu pazarda avantajlı bir konuma geçmek için üreticiler kaliteli ürün ve deneyim benzersizliği yaratmaya odaklanmak durumundadır. Yeni turizm türleri bu nedenle pazarın tercih yapılarındaki farklılaşma ve çeşitlenmeyi algılayan daha dinamik ve yaratıcı üreticilerle yürütülebilir. Bu durum tüketiciler için de geçerlidir. Alışkın oldukları deneyimin tekrarı ile yetinmeyen bir turist profilini gerektirir yeni turizm türleri. Hem tüketicilerin hem de üreticilerin yaratıcı ve dinamik olduğu bir pazardır yeni turizm pazarı. Bu nedenle tercihler çok çabuk değişir ve ürünler çok çabuk eskiyebilir. Deneyim yeni turizm türlerinin anahtar kavramıdır. Kitle turizmi belirli ve birbirine benzer tüketicilerin benzer deneyimlerini (güneşlenmek, müze gezmek gibi) sunduğu halde alternatif turizmde birçok durum turistik deneyime konu olabilir. Turistin aradığı farklı ve özgün deneyimdir. Dolayısıyla deneyim ekonomisinin kuralları geçerlidir. Üretici ve tüketicilerin birlikte, etkileşim içerisinde bulunarak oluşturdukları ürünler söz konusudur yeni turizmde. Üreticilerin tercih ve yaşam tarzı farklılıklarını kavrayan ve bunları ürün olarak sunan üreticiler bu pazarda var olabilmektedirler. Yeni turizm türleri aktif turist ve üreticiyi varsayar. Otelinde veya

tatil köyünde her zaman yaptığını tekrar eden bir turist profili ve onun bilindik beklentilerini karşılayan bir üreticiye dayanmaz; keyifli ama yıkıcı olmayan bir tatil anlayışını benimser. Yıkıcılık yerel toplumsal, doğal ve kültürel çevreye duyarsızlık anlamına gelir yeni turizmde. Yeni turizm türlerinin tüketicilerinin mantalitesinde farklı kültür, insan ve yerlere karşı merak duygusu içerisinde olmak zorunlu bir unsurdur. Eski turizmin taşıyıcıları bilindik ve tanınan deneyimlerin peşindedir; yeniyi temsil eden anahtar kavramlardan başında ise merak ve öğrenme isteği gelir. Pasif tüketici, dinlence ve eğlence amaçlı tatil deneyimi yerine, dinlenirken öğrenme ve eğlenme anlayışı öne geçmiştir. Bu da doğal olarak bu isteği karşılayacak yaratıcı ve dinamik, dünyayı farklılıklarıyla benimseyen ve çeşitliliklerden oluşan ortamların ruh halini sezen ve anlayan üreticileri gerektirir. Üretici ve tüketicileri nitelendiren mantalitelerin başında karşılıklı anlayış ve empati gelir. Yeni turizmin kültürel alt yapısını oluşturan daha doğrusu yeni turizm anlayışının benimsenmesini sağlayan yaklaşımların farkında olmak oldukça önemlidir. Bu pazarı kabullenmek her şeyden önce farklılıklara açık kozmopolit bir dünya ve vatandaşlık algısına sahip olmayı gerektirmektedir. Farklılıklara açık ve çeşitli tercihlerle verimli ilişki kurmaya

yönelik anlayışın oluşması pazarda üretici ve tüketici olarak yer alınabilmesi açısından en önemli unsurların başında gelir. Yeni turizm olarak adlandırılan turizm türlerine olan yakınlık pazarın gelişen dinamiklerine uyacak şekilde destinasyonların kendisini geliştirmesini ve yenilemesini sağlar. Bu nedenle yeni turizm türleri küçümsenmemelidir. Yeni çoğu zaman eskiyi dönüştürür de. Turizm artık yurttaşlığının bir unsuru ve yaşam tarzlarının en önemli göstergelerinden biri olarak kabul edildiğinden yeni turizm türlerine açıklık derecesi farklı yaşam ve deneyim arayışlarını kabullenme ölçüsü gibi de ele alınmaktadır. Yeni turizm türlerine açıklık ölçüsünde farklılıklara, yeni yaşam tarzları ve tercihlerine duyarlı olunduğundan söz edilmektedir. Dolayısıyla, başka insanlara ve kültürlere açıklık ve anlama istekliliği yeni turizm ürünlerini çeşitlendirme ve üretme becerisini sağlayan anlayışın hassas noktasıdır. Farklı kültürlerden gelen çeşitli yaşantılara karşı nesnellik olarak ifade edilebilecek bu durum birçok bakımdan kozmopolit bir bakış açısı ve duruşa da işaret eder. Tekdüzelik, aynılık ve üstünlük beklentisi yerine farklık, kültürler arasında karşıtlık ve benzemezliklerinin arayışı ve bunların üretilmesi ve tüketilmesi söz konusudur yeni turizmde.

TÜROFED / 77


Haber

Çanakkale’den “barış” çağrısı Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü (IDI), Çanakkale Savaşı’nın 100. yıldönümünde 3. Uluslararası Turizm ve Barış Konferansı’nı Çanakkale’de düzenledi. Konferansta, tüm dünyaya barış çağrısı yapıldı. Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü (IDI – Inter Dialog Institute), Çanakkale Savaşı’nın 100. yıldönümü nedeniyle; Uluslararası Turizm ve Barış Konferansı düzenledi. Üç yıl önce Almanya-Berlin’de, Almanya Federal Meclisi’nde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın himayesinde, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı Nuri Özaltın başkanlığında gerçekleşen etkinliğin 3.sü Çanakkale Kolin Otel’de gerçekleştirildi.

TÜROFED / 78

Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Çanakkale Valisi Ahmet Çınar, Federal Almanya Eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, Kosova Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Haşim Thaçi, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Gloria Otelleri Sahibi Nuri Özaltın, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Üyesi Elif Özdemir, IDI Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, QTA Başkanı Thomas Bösl, New York Hükümet

İlişkileri Başkanı ve Yahudi Meclisi Topluluğu İlişkileri (JCRC) İcra Kurulu Başkan Yardımcısı David M. Pollock, TÜROFED Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, Dünya Turizm Örgütü Temsilcisi Amr Abdel Ghaffar, IDI Başkan Yardımcısı ve King’s College London öğretim üyesi Prof. Dr. Friedbert Pflüger, FVW Genel Yayın Yönetmeni Klaus Hildebrandt, Teolog Prof. Dr. Peter Antes, Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay gibi üst düzey isimler katıldı.


3.Uluslararası Turizm ve Barış Konferansı’nda; Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Federal Almanya Cumhuriyeti eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Gloria Otelleri Sahibi Nuri Özaltın, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Üyesi Elif Özdemir ve IDI Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, birer konuşma yaptı. “Turizm, dünya barışı için önemli bir fırsat” Çanakkale Savaşını’nın 100. yılında, turizmde barış çağrısı yapmak için Çanakkale’den daha iyi bir yer seçilemeyeceğini ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, IDI’nin yapacağı tüm çalışmaları takip edeceğini ve her zaman yanlarında olacağını belirtti. Arınç, ”Günümüzde yılda 2 milyar insan seyahat etmektedir. Bu insanlar dünyanın farklı yerlerine seyahat ederek, tamamen farklı dil, din ve kültürlerden kişilerle karşı karşıya gelmektedir. Dolayısıyla turizm, ekonomik yönünün yanısıra; dünya barışı açısından da önemli bir fırsat haline gelmiştir” dedi. Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü’nü kutladı Konuşmasında Çanakkale’nin barış şehri olduğuna vurgu yapan Almanya eski Cumhurbaşkanı Christian Wulff, “Turizm başka kültürleri tanıma fırsatıdır. İnsanlar, dilleri, dinleri, dış görünüşleri ve kültürleri ile birbirinden çok farklıdır. Önemli olan bunu tehdit mi yoksa fırsat olarak mı gördüğünüzdür. Herkes aynı olsaydı dünya çok sıkıcı bir yer olurdu. Turizm ve barış konferansımız, bana kültürlerarası buluşma için daha fazla mekana ihtiyacımız olduğunu gösterdi.

Bu noktada Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü IDI’yi toplumlar arasında köprüler kurma misyonunu yerine getirme başarısından ötürü kutluyorum” dedi. Dünya turizm sektörü için önemli bir adres; IDI Toplantıda konuşan, IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Başkanı aynı zamanda Gloria Otelleri Sahibi Nuri Özaltın, Çanakkale savaşları ve sonrasında kalıcı barışın sağlandığı kutsal topraklar da kültürler ve toplumlararası barış için toplandıklarını belirtti ve “Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü’nün dünya turizm sektörü için önemli bir adres olacağına inanıyorum. Bizler yaptığımız tüm bu çalışmaların dünya barışına, insanlar arası sevgi, saygı ve dostluğa ve aynı zamanda küresel turizmin gelişmesine katkı sağlayacağını umut ediyoruz” şeklinde konuştu. “Tüm insanlığa fayda getirecek” Uluslar ve Kültürlerarası Diyalog Enstitüsü’nün 3. büyük etkinliğini ülkemiz için önemi büyük olan Çanakkale’de yapmaktan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden IDI ve Özaltın Holding Yönetim Kurulu Üyesi Elif Özdemir ise; “Din, dil, ırk ve cinsiyet farkı gözetmeden bulunduğumuz dünyanın sesi olma istikametinde evrensel bir misyon üstlenmiş olan enstitümüz, her yıl dünyamızın gündemindeki önemli

ortak sorunlardan birini gündem yapan bir uluslararası kongre düzenleme kararlılığındadır. Bu yıl Çanakkale’de düzenlediğimiz 3. Uluslararası Turizm ve Barış Konferansı’nın tüm insanlığa fayda getirecek tespitler yapacağına ve çözüm önerileri getireceğine yürekten inanmaktayız” diye konuştu. “Turizmde barış çağrısı yapıyoruz” Barış ve insanlar arası saygının turizmin değişmez anayasası olduğunu ifade eden IDI Genel Sekreteri Hüseyin Baraner, “Çanakkale Savaşı’nın üzerinden 100 yıl geçti. O zaman cephede karşı karşıya gelen milletler, bugün kayıplarını hep birlikte anıyor. Bizler el ele, yürek yüreğe kenetlendik ve barış kenti Çanakkale’den tüm dünyaya turizmde barış çağrısı yapıyoruz” dedi. “Kültürlerarası Diyalog, Barış ve Turizmin Rolü” başlıklı Ana Oturum ve ardından gerçekleşen Açık Oturum sonrasında, Teolog Prof. Dr. Peter Antes’in “İslamiyetHıristiyanlık Kavramları Sözlüğü: Hıristiyan-Müslüman diyalog projeleri“ ve Didim Belediye Başkanı Ahmet Deniz Atabay’ın “Popüler Turizm Merkezlerinde Çok Kültürlülük” sunumları ilgiyle dinlendi. 3. Uluslararası Turizm ve Barış Konferansı, resepsiyon ve gala yemeği ile sona erdi.

TÜROFED / 79


Haber

UNWTO: Vize kolaylığı turizm gelirlerini arttırır Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nun (UNWTO) hazırladığı Vize Açıklığı Raporu’na göre, vize kolaylığı sağlayan ülke sayısı arttı. UNWTO’ya göre bu artış turizm gelirlerine de büyük bir katkı sağlayacak.

TÜROFED / 80


Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nun (UNWTO) hazırladığı Vize Raporu’na göre, vize kolaylığı sağlayan ülke sayısı her geçen sene artıyor. Rapora göre vize kolaylığı sağlamanın turizm ve ekonomik büyüme üzerinde büyük ve olumlu etki yaratıyor. Rapora göre, 2014 yılında dünya nüfusunun yüzde 62’si klasik vize uygulamasına tabi tutuldu. Bu durum 2008 yılına göre klasik vize uygulaması ile seyahat eden bireylerin sayısında yüzde 77’lik bir düşüşe neden oldu. En yaygın uygulama kapıda vize 2014 yılında vizesiz seyahat edenlerin oranı 2008’e göre yüzde 17’den yüzde 19’a çıktı. Kapıda vize alanların sayısı ise yüzde 6’dan yüzde 16’ya yükseldi. Raporda en yaygın vize kolaylığı sağlama yönteminin kapıda vize uygulaması olduğu açıklandı.

ise Güneydoğu Asya, doğu Afrika, Karayipler ve Okyanusya oldu. Gelirleri arttırıyor UNWTO ve Dünya Seyahat Komisyonu’nun (WTTC) yaptığı araştırmaya göre, G20 ülkelerinin vize kolaylığı sağlaması, uluslararası turist sayısını 122 milyon arttırarak 206 milyar dolar fazla turizm geliri elde edilmesine yol açtığı belirtildi. Ayrıca bu durum dünya genelinde 5 milyon daha fazla iş imkanı oluşmasına neden oldu. Hükümetlerin elinde UNWTO Genel Sekreteri Taleb Rifai, vize kolaylığı sağlamanın turizm aracılığıyla ekonomik büyüme ve iş olanağı yaratmak için en önemli

noktalardan biri olduğunu söyledi. Rifai: “Bunu yapmak için hükümetlerin elinde çok büyük fırsat var. Bunu göz önünde bulundurarak, tüm dünyada vize kolaylığı sağlamak konusunda adım atan hükümet sayısının arttığını görmekten memnunuz” dedi. Kritik rol 2030 yılında uluslararası seyahat eden turistlerin sayısının 1.8 milyar’a ulaşmasını beklediklerini belirten Rifai, “Bu sayıya ulaşmak için vize kolaylığı sağlayan yasalar kritik bir rol oynayacak. Özellikle gelişmekte olan Çin, Rusya, Hindistan ve Brezilya gibi pazarlardaki turistleri çekmek için büyük bir öneme sahip” şeklinde konuştu. Kaynak:Turizmdebusabah.com

Vize kolaylığı sağlayanlar Vize kolaylığı konusunda Amerika ve Asya Pasifik bölgesinde yer alan ülkeler ön plana çıkıyor. Avrupa ve Ortadoğu ülkelerin de ise vize uygulamaları çok daha katı. Rapora göre, en fazla vize kolaylığı sağlayan alt bölgeler

TÜROFED / 81


Haber

Zoover Awards 2015 Yılda 150 milyon kişinin ziyaret ettiği tatil yorum sitesi Zoover, Türkiye’deki en iyi otelleri belirledi. Senede 150 milyon girişin yapıldığı tatil yorum sitesi Zoover, Türkiye’deki en iyi otelleri tatilcilerinin yorum ve oyları ile belirledi. Zoover Awards 2015 listesine giren otellerimiz: 1- Maxx Royal Belek 2- Isıl Club Milta 3- Voyage Belek 4- Ali Bey Resort Side

TÜROFED / 82

5- Delphin de Luxe Resort 6- Delphin Palace & Spa 7- Barut Lara 8- Amara Dolce Vita 9- Turqoise Resort Spa 10- Cornelia Diamond 11- Gypsophila Holiday Village 12- Alva Donna Beach 13- Paloma Oceana Resort 14- Delphin Imperial 15- Royal Wings

16- Iberotel Palm Garden 17- Crystal Sunrise Queen 18- Amara Wing Resort 19- Baia Lara 20- Delphin Diva Premiere 21- Renaissance Antalya Beach Resort 22- Royal Dragon 23- Barut Arum 24- Ela Quality Resort 25- Samara Torba


Haber

Bodrum’da deniz dibi de temiz Bodrum Belediyesi personelinden oluşan gönüllü dalgıçların Yalıçiflik’te gerçekleştirdiği deniz dibi temizliği çalışmalarında denizden yok denecek kadar atık çıkması, çalışmaları inceleyen Başkan Mehmet Kocadon’u ve etkinliğe katılanları sevindirdi. “Denize en çok mavi yakışır” sloganıyla Bodrum Belediyesinin 15 Mart 2015 tarihi itibarıyla başlattığı “Bodrum Deniz Dibi Temizliği Kampanyası” çalışmalarında sona gelindi. 12 Haziran’da Bodrum merkezde yapılacak olan final öncesinde yarımada genelindeki koylarda yapılan son çalışma Bodrum’un Yalıçiftlik Mahallesi’nde yapıldı. Çok az atık çıktı Sabah saatlerinden itibaren plajın bulunduğu koyda temizlik çalışmalarını sürdüren dalgıçlar, karaya az sayıdaki atıkla geri döndü. Cam şişe ve cam atıklar, araç lastikleri, inşaat demiri, tekstil ve ahşap malzeme atığı gibi farklı türden atıkları karaya çıkaran ekipler, çalışmalarını gün boyunca koyun bir ucundan diğer ucuna kadar sürdürdü. Ekipler çıkarılan atıkları ayrıştırıp ölçümlemek için kıyıda hazırlanan atık toplama alanına taşıdı.

denizleri temizlerken çevre bilincinin gelişimine de katkı sunmak olduğunu ifade ederek, “Şunu gördük ki; Bodrum Yarımadası’nda eğer kolay yolu seçmezsek, gerçekten Bodrum’un denizleri pırıl pırıl ve tertemiz. Onun için ben, özellikle geçimini denizden sağlayan arkadaşlarımıza,

artık denize çöp atmamalarını, kolay yolu seçmemelerini bir defa daha burada tekrarlamak istiyorum. Sonuçta şöyle bir baktığımızda gerçekten denizcimiz olsun kaptanımız olsun halkımız olsun; deniz temizliği ve çevre bilincinin oldukça farkına varmışlar ki, yaptığımız temizlik kampanyaları da öyle bizi çok üzecek görüntülere sahne olmadı. Tabi buna rağmen Bodrum gibi medeni bir yerden bu çöplerin çıkmasını, -her zaman söylediğim gibi- bizim bir ayıbımız olarak yorumluyorum. İnşallah seneye yapacağımız kampanyada çok daha az sayıda denizden çöpün çıkacağına inanıyorum. Bu güzel kampanyaya emek veren, destek veren herkese de tekrar teşekkür ediyorum” dedi.

Çevre bilinci Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon, bu kampanyanın amacının

TÜROFED / 83


Haber

Dünya ikincisiyiz 2015 yılı Mavi Bayrak ödüllerini açıkladı. Yapılan açıklamaya göre Türkiye, 50 ülke arasında plaj sıralamasında 436 ödüllü plajı ile İspanya’nın ardından ikinci sırada yer aldı. Türkiye, geçen sene ikinci sırada yer alan Yunanistan’a 41 bayrak fark atmayı başardı. Ayrıca 22 marinamız ve 14 yatımız da Mavi Bayrak almaya hak kazandı. 2015 yılında Mavi Bayrak’ın dalgalanacağı plaj sayımız 436’ya yükseldi. Türkiye, 50 ülke arasından Mavi Bayraklı plaj sayısı ile ikinciliğe yükselmiş oldu. Türkiye, Türkiye Çevre Eğitim Vakfı (TÜRÇEV) koordinasyonunda yürütülen Mavi Bayrak Programı kapsamında 2014 yılında 397 plaj ile üçüncü sırada yer alıyordu.. 3 bin 468 plajda dalgalanacak 2015 yılında uluslararası alanda Mavi Bayrak uygulaması yapan 50 ülkede, toplam 3 bin 468 plaj ve 697 marinada Mavi Bayrak dalgalanacak.

TÜROFED / 84

15 gün ara ile sezon süresince yapılan deniz suyu analizleri, plajı kullananların güvenliğini öngören cankurtaran bulundurulması, su sporları ile yüzme alanının ayrılması, acil durum planı, çevre yönetimi ve engelliler için olanakları içeren kriterleri ile Mavi Bayrak tatil programı yapanların ve aynı zamanda tur operatörlerinin aradığı bir eko-etiket haline geldi. Bayrak sayısının çok olması, aynı zamanda plajlarımızın mikrobiyolojik açıdan temiz ve çevre yönetimi yönünden duyarlı olduğunun bir belgesidir.


Yunanistan’a fark attık Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, “Ülkemizin tüm kıyılarında daha fazla Mavi Bayrak dalgalanmasını sağlamak için bakanlık olarak çalışmalarımıza aralıksız devam edeceğiz” dedi. İspanya’nın ilk sırada yer aldığı ve Yunanistan’ın bir süredir ikinci olduğu sıralamada Türkiye, yaz sezonu öncesinde 41 bayrak ile Yunanistan’ın önüne geçerek ikinci sıraya yükseldi. Konuyla ilgili açıklama yapan Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, kısa sürede elde edilen bu dikkate şayan gelişmelerin bakanlık olarak ülkemiz turizm kaynaklarının, çevrenin ve doğanın korunması ilkesi çerçevesinde nitelikli bir turizm hedefine ulaşılması ve uluslararası düzeyde “marka ülke” olma çalışmalarına yoğunlaşmalarının bir sonucu olduğunu kaydetti. Bakan Çelik, “Yaz sezonuna övünç duyduğumuz gelişmeler ile başlıyoruz. Denizkum-güneş turizminde önemli bir yere sahip plajlarımız ve marinalarımız açısından önemli

bir başarıya imza atmanın haklı gururunu yaşıyoruz” ifadesini kullandı.

TÜROFED / 85


Haber

Dünya mirasımız arttı Kültürel ve doğal güzellikleri ile tüm dünyanın dikkatini çekmeye devam eden ülkemizdeki 10 zenginliğimiz daha UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne girmeyi başardı. Böylece Türkiye’nin UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ndeki eser sayısı 62’ye yükselmiş oldu. İlerleyen yıllarda bu sayının daha da artması bekleniyor. Türkiye, UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne 10 zenginliğini daha ekledi. Elindeki zenginlikleri gözler önüne seren Türkiye, her geçen sene listedeki eser sayısını artırıyor. 10 eser listede UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’ne giren eserlerimiz şöyle: Akdamar Kilisesi, Yıldız Sarayı, Aspendos Antik Kenti, Dağlık Frigya, Uzun Köprü, İsmail Fakirullah Türbesi, Stratonikeia Antik Kenti, Mudurnu Tarihi Ahi Kenti, Harşena Dağı ve Pontus Kral Kaya Mezarları ile Eshab-ı Kehf Külliyesi. Bakan Çelik’in Akdamar sevinci Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, son eklenenlerle birlikte ülkemizin Dünya Miras Geçici Listesindeki varlık sayısının 62’ye yükseldiğini söyledi. Bakan Çelik şu açıklamaları yaptı: “Geçici listeye 10 eserin girmesi beni çok sevindirdi ama Akdamar’ın girmesi de benim açımdan daha sevindirici oldu. Kültürel varlığımızın zenginliğini ve kültürel coğrafyamızın genişliğini göstermesi bakımından önemli bir aşama kaydettik.”

TÜROFED / 86

AKDAMAR KLİSESİ


ASPENDOS ANTİK KENTİ

YILDIZ SARAYI

KRAL KAYA MEZARLARI

MUDURNU TARİHİ AHİ KENTİ

UZUN KÖPRÜ

İSMAİL FAKİRULLAH TÜRBESİ

DAĞLIK FRIGYA

ESHAB-I KEHF KÜLLİYESİ

STRATONIKEIA ANTİK KENTİ

TÜROFED / 87


Haber

Amara Sealight Elite hizmete girdi Kuşadalı turizmci Hüsnü Uçar, 10. oteli olan Amara Sealight Elite’i düzenlenen törenle hizmete açtı. Böylece Kuşadası, Hilton ve Ramada’dan sonra üçüncü marka oteline de kavuşmuş oldu.

TÜROFED / 88


Sealight Otel’in hemen yanında bulunan, eski Club Med’in yakınındaki arazide 1,5 yıl önce inşaatına başlanan denize sıfır 392 odalı Amara Sealight Elite Otel, Kuşadası turizmine yeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Amara Sealight Elite Otel, 35 bin metrekarelik açık alanda ana binada yer alan lüks odalarıyla yıl boyu açık olan üst düzey hizmetiyle sizlere Kuşadası’nda Elite otel keyfi sunacak. Çok sayıda davetli katıldı Amara Sealight Elite Otel’in açılış törenine Kuşadası Kaymakamı Muammer Aksoy, Kuşadası Emniyet Müdürü Özgür Batçıoğlu, Kuşadası eski Belediye Başkanı M. Esat Altungün, Kuşadası Ticaret Odası Başkanı Serdar Akdoğan, eski Kültür ve Turizm Bakanı Atilla Koç, turizmciler, bürokratlar, siyasiler ve çok sayıda davetli katıldı.

Farklı bir anlayış Sealight Genel Müdürü Turhan Kesim ise, 392 odalı tesisin Kuşadası’na farklı bir anlayış getireceğini ifade etti. Kesim, Amara markasıyla hizmet verecek olan yeni otelde 10 a’la carte restoran olacağını belirterek, “Bölgedeki standardı artırmak adına 4 dünyaca ünlü franchise marka ile anlaştık. Müşterilerimiz hem oteli hem de otel atmosferinin dışındaki ambiyansı yaşayabilecek. Kuşadası’na çok güzel bir otel kazandırdık” dedi.

Kuşadası’daki 10. oteli Törende konuşan Amara SeaLight Elite’in sahibi Hüsnü Uçar, Amara ile birlikte otel sayılarının 10’a yükseldiğini belirterek, tesislerinin hepsinin Kuşadası’nda bulunduğunu söyledi. 26 yıllık bir turizm geçmişi olduğuna dikkati çeken Uçar, dünyanın en büyük otel zincirlerinden biri olan Amara grubuyla yaptıkları anlaşmayla Kuşadası turizmine yeni bir soluk kazandırdıklarını söyledi.

TÜROFED / 89


Haber

Türkiye, sağlık turizminde rekora koşuyor Proje aşamasından ihale sürecine, temel atmadan inşaat çalışmalarına kadar tartışmalara neden olan 3’üncü havalimanı, Türkiye’nin sağlık turizminde uluslararası alanda göğsünü kabartacak. Sadece 2014 yılında yarım milyon yabancı hastanın tedavi için tercih ettiği Türkiye’de Almanya listenin ilk sırasında yer alırken onkoloji ise en çok tedavi edilen hastalık oldu. Peki Türkiye’de hangi hastalıklar hangi ülkelere göre daha ucuza tedavi ediliyor? Havalimanı tamamlandığında bu oran ikiye katlanır mı? Tüm bu soruların yanıtları işin uzmanlarından geldi. Tamamlandığında en büyük havalimanı olması beklenen 3’üncü havalimanı Türkiye’nin hem sağlıklı yaşam merkezi hem de hava ulaşımı yelpazesinde dünyanın rotası olacak. Dünyadaki tüm havalimanlarını ikiye katlayacak kapasitesiyle İstanbul’da temeli atılan 3’üncü havalimanının çalışmaları aralıksız olarak devam ediyor. 2017 yılında hizmete girmesi beklenen havalimanının ülke ekonomisine katkısı, gelişen teknolojiyi tıbbi alt yapısı ile birleştiren Türkiye’yi sağlıklı yaşamın merkez haline getirecek. Ulaşılabilirlik noktasında Avrupa ve Amerika’yı önemli hastalıkların tedavisinde sollayan Türkiye, havalimanı ile şaha kalkacak. Yarım milyon hasta tedavi ettik Havadan karaya uzanan sağlıklı yaşam arayışında Türkiye’nin cazibe merkezi haline gelmesinin altında bir çok nedenin yattığını açıklayan ve Türkiye’nin 2002 yılından bu yana sağlık turizminde aktif rol

TÜROFED / 90

oynadığını belirten Sağlık Turizmi Genel Müdürü Hacı Ömer Tontuş, son 7 yılda havayolu ile Türkiye’ye gelen hasta sayısında ciddi oranda artış yaşandığını söyledi. 2014 yılında yarım milyon hastanın Türkiye’de tedavi edildiğini aktaran Tontuş, “2008’de 75 bin kayıtlı hasta varken, 2014 yılında 496 bin hasta ile bu yılı tamamladık. Yani yaklaşık yarım milyon hasta Türkiye’yi tercih etmiştir” dedi.

Almanya ilk sırada yer alıyor Almanya ve Rusya’nın hava yolu ile Türkiye’ye tedavi amaçlı gelen ülkeler arasında başı çektiğini aktaran Tontuş, Ortadoğu ülkelerinin de listede mevcut olduğunu bunun nedeninin de söz konusu coğrafyada yaşanan iç karışıklıktan kaynaklandığını söyledi. Tontuş, “Almanya ve Rusya Federasyonu en fazla tedavi amaçlı gelen hastaları ağırladığımız ülkelerin başında geliyor. Hollanda, Libya ve kısmen de İngiltere’den hasta ağırlıyoruz. Orta Doğu’daki karışıklıklar nedeniyle son 4 yıldır da Irak’tan çok ciddi bir şekilde hasta geliyor” diye konuştu. Tontuş ayrıca Kuzey Irak için Türkiye’de bazı hastanelerin seçilmiş merkezler olduğunu da vurguladı. Hastalıkların tedavi ücretlerine ilişkin bilgi verir misiniz? Estetik cerrahi alanında özellikle de saç ekimi için Orta Doğu ülkelerinden Türkiye’ye düzenli hasta transferi yapılıyor.


Göz hastalıklarının tedavisi ve benzeri ileri cerrahi tekniklerinin kullanımında ise İngiltere, Hollanda ve Almanya yine listenin ilk sıralarında yer alıyor. Sağlık Turizmi Genel Müdürü Hacı Ömer Tontuş, “Örneğin kalça protezinin takılması Amerika’da 50-54 bin dolar civarında. Türkiye’de bu rakam 14-15 bin dolar civarındadır.” Kullanım oranı maliyeti karşılayacak Türkiye’nin yurt dışında sağlık merkezi olarak tercih edilme sebepleri arasında ucuz fiyat, kaliteli sağlık hizmeti ve ulaşım noktasındaki kolaylık olduğunu dile getiren Tontuş 3’üncü havalimanını kullananların, havalimanının maliyetini karşılayacak derecede olduğunu iddia ederek şunları söyledi: “Gelişmiş tıbbi alt yapının olması, makul fiyat seçeneği ve ulaşımın kolay olması. Bu üç ana karakter sağlık turizminin nereye doğru olacağını belirler. Dolayısıyla ulaşım çok önemli. Önümüzdeki 10 yıllık süreç içerisinde sadece sağlık turizmi amacı ile 3. Havalimanını kullanan kişiler o havalimanının maliyetini karşılayacaktır, buna inanıyorum.”

Havalimanında çalışmalar ne durumda? İstanbul’da Karadeniz’in Avrupa yakasındaki Yeniköy ile Akpınar köyleri arasındaki alanda 7 Haziran 2014 tarihinde temeli atılan havalimanının ilk etabı 29 Ekim 2017 tarihinde hizmete girmesi öngörülüyor. Projenin tamamının 2018 yılında bitmesi bekleniyor. Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Serdar Hüseyin Yıldırım da Türkiye’nin havacılık sektöründe göğsünü kabartacak olan havalimanı çalışmalarında gelinen nokta hakkında şu bilgileri verdi:

“Bu zamana kadar zemin ıslahı ile uğraşıldı. Üç senelik bir süreç içerisinde de ilk etabın tamamlanması planlanıyor. Dördüncü etap da tamamlandığı zaman yıllık 150 milyon yolcu kapasitesine ulaşmayı hedefliyoruz. Havacılık ve turizm noktasında hem Türkiye’nin hem de bütün bölgenin vizyonunu değiştirecek bir çalışmadır. Havalimanı ile birlikte gerekli alt yapının da beraberinde sağlanması gerektiğine işaret eden Yıldırım, Türkiye’nin sağlık turizminde başarı grafiğini 12 ay süre ile devam ettirmesi gerektiğini kaydederek, “Hem sağlık turizmine hem de genel olarak turizme olumlu katkı sağlayacağı muhakkak. Ancak sadece havalimanının yani hava yoluyla turistlerin buraya gelmesinin sağlanması yeterli değil. Sağlık turistini memnun edecek alt yapının da kurulması lazım. 12 ay bunu devam ettirecek bir yapılanmaya da ihtiyaç var” dedi.

TÜROFED / 91


Haber

Doğu Karadeniz’de Hedef: Helal Turizm Arap turistlerin ilgi odağı haline gelen Doğu Karadeniz Bölgesi ‘Helal Turizm’ konusunda çalışmalara hız vererek bu yıl Körfez ülkelerinde yapmakta olduğu tanıtımlarda bu kavramı ön plana çıkarmaya başladı. Dünyada hızla gelişen ‘Helal Turizm’ pastasından da pay almak isteyen Doğu Karadeniz Bölgesi ‘Helal Turizm’ konusunda öncü olmayı ve bu alanda dünyanın en önemli merkezlerinden biri olmayı hedefliyor. Konuyla ilgili bilgi veren Doğu Karadeniz Kalkınma Ajansı (DOKA) Genel Sekreteri Çetin Oktay Kaldırım, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde turizminin daha da gelişmesi, nitelik kazanması ve gelir düzeyi yüksek gruplara hitap edebilmesi için helal turizm alanına eğilmesinin kaçınılmaz olduğunu ve bu alanda ciddi yatırımlar yapması gerektiğini söyledi. 70 milyonluk pazar Genel Sekreter Kaldırım, dünyada 70 milyon turiste hitap eden ‘Helal Turizm’ alanında bölgenin dünyada lider bölgelerden birisi olması gerektiğini ve bu potansiyelin bölgede fazlasıyla var olduğunu kaydederek, “Dünya helal turizm pazarı 70 milyon turist ve 140 milyar dolar hacme ulaşmış durumda. Yalnızca Müslüman ülkeler değil, diğer Avrupa ve Uzakdoğu ülkeleri bu alanda yatırım ve tanıtımlar yaparak hızlı ilerleme kaydediyor.

TÜROFED / 92

Ülkemizde çok bilinmeyen bu alan uluslararası ve ulusal sertifikasyon yöntemleriyle belirli bir standarda oturtuluyor” dedi. İslami yaşam Helal turizmin yapılan bölge tanıtımlarında talep edildiğini ve özellikle bu yılki tanıtımlarında bu alanda yoğun taleple karşılaştıklarını belirten Genel Sekreter Kaldırım, helal turizmin gelişmesi için bu alanda ihtisaslaşmış tesislere ihtiyaç duyulduğunu ve bu tür yatırımları teşvik ettiklerinin altını çizerek, “İslami yaşam ve inanış tarzına tam anlamıyla uyum anlamına gelen tatil tarzı olan helal turizm yeme içmenin yanı sıra, tesislerden, kullanılan malzemeye, sunulan hizmete, konaklamadan eğlence ve ibadet mekanlarına kadar birçok konuyu kapsıyor. Gelen turistlerin çeşitliliği dikkate alındığında hizmet alanının birçok kesimin taleplerine karşılık veren karma bir hizmet türü olduğu görülüyor. İslami hassasiyetleri yüksek turistlerin ülkemizde rahatça tatillerini geçirebilmelerini sağlamaları, bu alanda ihtisaslaşmış turizm tesislerinin olmasını zorunlu kılıyor” şeklinde konuştu.

Gelir düzeyleri yüksek Dünyada helal turizm pazarının hızla büyüdüğünü ifade eden Genel Sekreter Kaldırım, bölgenin bu konuda da pastadan büyük pay alabileceğine işaret ederek, “Helal turizmin en büyük müşteri odağı şu anda Körfez Bölgesi. Körfez ülkelerinden dünyada seyahat eden toplam Arap turist sayısı 70 milyona yaklaşmış durumda. Bu turist grubu yaşam tarzları ve inançları gereği helal turizme rağbet ediyor. Özellikle Avusturalya, Yeni Zelanda, Tayland ve Japonya gibi ülkeler bu pazar erişebilmek için helal turizm uygulamalarını geliştirmektedir. Helal turizm alanında en çok tercih edilen ülke dünyada şu anda Malezya’dır. Malezya sahip olduğu Arap turist potansiyelini helal turizm uygulamalarıyla güçlendirmeye çalışıyor.


Benzer olarak, Doğu Karadeniz Bölgesi halihazırda 260 bin Arap turisti ağırlamaktayken helal turizm gibi yeni ve akılcı uygulamalarla hem turist sayısını hem de gelir düzeyi yüksek ziyaretçi profilini artırabilir. Zaten Arap turistlerin turizm talepleri bazı helal uygulamaları zorunlu kılarken, Türkiye’nin nüfus yapısının Müslüman ağırlıklı bir ülke olması, sahip olduğu değerler ve özellikle bölgemizin muhafazakar yapısı bu alanda elimizi güçlendirmektedir” biçiminde konuştu.

önemli Arap turist destinasyonu haline geldi. Bu yıl bu bölgeden 300 bin turistin gelmesini bekliyoruz. Önümüzdeki 5 yıl içerisinde bölgeyi ziyaret eden Arap turist sayısını 1 milyonun üzerine çıkarma hedefimiz var. Suudi Arabistan’ın 4 şehrinden Trabzon’a doğrudan uçak seferleri şu anda yapılmaktadır ve Kuveyt ve Ürdün uçuşları da bu yaz itibariyle başlayacaktır. Hedefimiz bütün önemli Arap ülkelerinden doğrudan seferlerin başlaması.

Konaklama ve yeme içme tesislerinin sayısı ve kalitesi önemli derecede arttı. Hal böyleyken bu artışın sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için DOKA olarak bu alanda hem yatırımların devamı hem de sektörün gelişmesi için yenilikçi yöntemler peşindeyiz. Bu yeniliklerden biri de helal turizmdir. Bu konuda helal turizmin bölgemizde hızla gelişmesini sağlayacak tedbirler almaya çalışıyoruz.”

“Yenilikçi yöntemler peşindeyiz” Doğu Karadeniz Bölgesi’ne her geçen gün artan turistlerin ilgisini daha da yukarılara çekerek gelir düzeyini artırmaya dönük çalışmalara hızla devam ettiklerini belirten Genel Sekreter Kaldırım sözlerini şu şekilde sürdürdü: “Yaklaşık 5 yıldır Körfez Bölgesi ülkelerine yönelik tanıtımlar ve Doğu Karadeniz Bölgesi genelinde yürütülen turizm çalışmaları sayesinde, bölgemiz ülkemizin en

TÜROFED / 93


Haber

Bursa’nın yeni kongre merkezlerine ihtiyacı var Bursa Ticaret ve Sanayi Odası 35. Komite; Bursa’nın kongre turizmindeki potansiyelini harekete geçirmek amacıyla kongre turizm paneli gerçekleştirdi.

Turizm sektör temsilcilerinin katıldığı panelde, Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan BOYCE; Ace Of Mice Danışma Krl. Bşk. Semih Baskan; MPI Türkiye Temsilcisi İbrahim Keskin; INCON Türkiye Temsilcisi Cengiz Korkmaz; ICVB Kongreler Koordinatörü Tuğçe Memişoğlu ve Merinos AKKM Genel Koordinatörü Semih Pala konuşmacı olarak katıldı. Bursa’nın kongre turizmi alanında önemli bir potansiyelinin olduğunu, Bursa’nın kongre turizminden hak ettiği payı alamadığı, Ülkemizin ve tarih şehri Bursa’mızın ulusal ve uluslararası kongre pastasından daha fazla pay alabilmesi için yeni kongre merkezlerine, tanıtım ve pazarlama açısından teknik

TÜROFED / 94

ve finansal desteğe ve kongre turizmine yönelik iyi bir planlama sistemine ihtiyacın olduğu, kongre turizminin şehirler için önemli bir değer olduğu, dünyada kongre turizmi konusunda şehirlerin birbirleri ile yarıştığı, konuşmacılar tarafından dile getirildi. “Önemli bir noktaya gelecektir” Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü Handan Boyce, kongre turizminin başlı başına bir endüstri haline geldiğini söyleyerek, Kongre turizminde planlamanın önemine işaret etti. Boyce, “Bursa mevcut potansiyeli ile önemli zenginliklere sahip. Bursa’nın, kongre turizmi alanında önemli bir noktaya geleceğine inanıyorum” dedi.

Daha fazla gelir bırakıyor Ace of Mice Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Semih Baskan, dünyada 100 milyon kişinin kongre turizmi hareketi içerisinde olduğunu belirterek, “Dünya turizm geliri 1 trilyon 75 milyar ABD dolarına ulaştı. Kongre turizminin dünya turizm gelirinin yüzde 25-30’u büyüklüğünde olduğu tahmin ediliyor. Türkiye kongre turizminden 2,5 milyar ABD doları civarında döviz geliri elde ediyor. Tatil ve dinlenme amacıyla ülkemize gelen turistler ortalama 750-800 dolar civarında harcama yaparken kongre turizminde ise kişi başına düşen harcama 2500 ABD dolarına kadar ulaştı” dedi. Neler yapılmalı? Panelde, MPI Türkiye Temsilcisi İbrahim Keskin, INCON Türkiye Temsilcisi Cengiz Korkmaz, ICVB Kongreler Koordinatörü Tuğçe Memişoğlu kongre turizmi konusunda açıklamalarda bulunarak. Bursa’nın uluslararası kongrelere ev sahipliği yapabilmesi için neler yapması gerektiğini dile getirdiler. Merinos AKKM Genel Koordinatörü Semih Pala da AKKM’de yapılan etkinlikler ve kongreler hakkında bilgi paylaşımında bulundu.


Haber

Kapadokya, Japon turisti yeniden kazanacak Türkiye turizminin en önemli turizm merkezlerinden Kapadokya, son yıllarda büyük kayıp yaşadığı Japonya pazarı nı yeniden hareketlendirmek istiyor. KAPTİD ve THY, Japon turist sayısını arttırmak için işbirliği yapma kararı aldı. Kapadokya’nın en önemli ziyaretçileri arasında yer alan ancak son yıllarda yaşanan gelişmeler nedeniyle büyük bir düşüş yaşadığı Japonya pazarı yeniden hareketlendirilecek. Kapadokya Turistik Otelciler ve İşletmeciler Derneği (KAPTİD) ile Türk Hava Yolları, (THY) Japon turist sayısını eski seviyelerine ulaştırmak amacıyla işbirliği yapma kararı aldı. Kapadokya’da bir araya geldiler Japonya pazarı için yapılacak çalışmalar hakkında görüş alışverişinde bulunmak için THY Tokyo Müdürü Mustafa Dökmetaş ve THY Osaka Müdürü Sait Şamil Karakuş, THY Nevşehir Müdürü Osman Taha Küçük ve KAPTİD Başkanı Yakup Dinler’in misafiri olarak bölgeye geldi. Workshoplar düzenlenecek KAPTİD Başkanı Yakup Dinler, misafirleri ile Ürgüp’te bir araya gelerek yapılabilecek uygulamaları masaya yatırdı. Yaptıkları fikir alışverişi sonrasında Kapadokya turizmcilerinin Eylül’de yapılacak olan JTB fuarı ile aynı zamanda workshoplar düzenleme fikrini oluşturduklarını anlatan Dinler, “THY’nın Japonya yetkilileri ellerinden gelen kolaylığı sağlayacak” dedi.

TÜROFED / 95


Haber

Kuyucuk Avrupa’nın kamu spotlarında Göçmen kuşların Afrika ile Avrasya arası uğrak noktası Kuyucuk Gölü artık Avrupa’nın da turizm merkezi. Dünyada sulak alanların korunmasına yönelik İran’ın Ramsar şehrinde imzalanan anlaşma ile Türkiye’nin aynı zamanda ilk Ramsar alanı; yani “ilk korumaya alınmış sulak alanı” olan göl, Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan üç ayrı tanıtım filmiyle Avrupa’da da kamu spotu olarak tanıtılmaya başlandı.

TÜROFED / 96


Doğu Anadolu bölgesinin kuş üreme alanlarından biri olan Kars’ın doğa harikası Kuyucuk Gölü Avrupalı ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Geçtiğimiz yıllarda kuruma tehlikesi ile karşı karşıya kalan göl, köylülerin çabası ile temiz su taşınarak yeniden canlandırıldı. Yoğunluğu ve küçüklüğüyle kuş gözlemcilerinin ilgisini çeken 219 hektarlık Kuyucuk, barındırdığı 227 kuş türü ile Türkiye’deki kuş türlerinin yarısından fazlasına ev sahipliği yapıyor.

Kampçı turistlere hitap ediyor EDEN Projesi kapsamında Avrupa kanallarında “Doğayı Keşfedin”, “Kuş Gözlemini Türkiye’de Kuyucuk Gölü’nde Keşfedin” sloganlarıyla tanıtılan göl Kars’ın da Avrupa’ya açılan yüzü oldu. Ağrı Dağı’nın ihtişamlı görüntüsü eşliğinde sabahın ilk saatlerinde kuş gözlem imkanı sunan ve yaklaşık 40 bin kuşu ağırlayan göl özellikle cross (arazi) motorcular, offroad’cular (arazi tipi araçlar) ile kampçı turistlere hitap ediyor.

Bakanlık tarafından destekleniyor Fransız ve İtalyanların yoğun ilgi gösterdiği gölün ziyaretçileri Kuyucuk Köyü’ndeki ağırlama merkezinde ve özel izinle göl çevresinde kurulabilen kamp çadırlarında ağırlanıyor. Köy yaşamını da tanıma fırsatı da sunan Kuyucuk Gölü köylü için de doğrudan gelir kaynağı konumunda. Geçtiğimiz günlerde Bakanlık tarafından basına tanıtılan Kuyucuk’un altyapısı da artık Bakanlık tarafından destekleniyor.

Avrupa tanıtım ağında Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından Anadolu’da turizm köyü olarak ilan edilen nadir yerlerden biri olan Kuyucuk Köyü, 2009 yılında Avrupa Komisyonu tarafından Türkiye’nin ulusal destinasyonu seçilmişti. Avrupalı Seçkin Destinasyonlar (EDEN) Projesi kapsamında ‘Turizm ve Korunan Alanlar’ teması ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’na yapılan 40’a yakın başvuru içerisinden seçilen Kuyucuk Gölü ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahası Avrupa’nın tanıtım ağına dahil oldu.

TÜROFED / 97


Haber

Turizm akademisyenleri birleşiyor Gazi Üniversitesi Turizm Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Tuna, Türkiye ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti/nde görev yapan tüm turizm akademisyenlerini aynı çatı altında toplayacak olan Turizm Akademisyenleri Derneği’nin resmen kurulduğunu açıkladı.

Turizm sektörüne ve turizm yazınına katkı sağlamak amacıyla çalışmalar yapmak ve projeler yürütmek, üyelerinin; sosyal, kültürel, sportif, mesleki ve bilimsel yaşantılarına katkı sağlamak, Turizm Akademisyenleri arasında dayanışmayı artırmak gibi birçok amacı bünyesinde barındıran dernek Ankara merkezli kurulumunu gerçekleştirdi. Akılcı çözümler üretecek Derneğin kurucu başkanı Prof. Dr. Muharrem Tuna, “Turizm alanında doçentliğin YÖK tarafından tanınmaya başlanması ve turizm alanındaki yükseköğretim kurumlarının sayısının hızla artması, günümüzde Turizm Akademisyenliğinin önemini ve bu akademisyenlerin vereceği eğitsel ya da sektörel katkılara duyulan ihtiyacı arttırmıştır. Bugüne kadar turizm sektörünün en önemli yapı taşlarından birisi olan turizm akademisyenlerinin özgün bir çatı örgütü bulunmamakta idi. Bu nedenle, akademisyenlerin bir sivil toplum kuruluşu çatısı altında örgütlenmesinin, turizm eğitimi ve turizm sektörüne daha fazla katkı vermesi ve sorunlara akılcı çözümler üretilebilmesi noktasında faydalı olacağını düşünmekteyiz.

TÜROFED / 98

Geniş katılım ile Türkiye genelinde örgütlenecek sivil toplum kuruluşumuz, ülkemizin en önemli birliklerinden birisi olacaktır” diye konuştu. Her ilde temsilcilik Turizm akademisyenlerinin Türkiye genelinde güç birliği yapmasına olanak sağlayacak bir örgütlenmeyi hayata geçiren kurucular kurulu üyeleri, Turizm Akademisyenleri Derneği’nin ortak çalışmalar ve projeler aracılığı ile ülke çapında

turizm eğitiminin kalitesini ve bu yolla turizmde ülkemizin rekabet gücünü arttırma gibi önemli gayelerinin olduğunu belirttiler. Türkiye’de faaliyette bulunan çok sayıda turizm yükseköğretim kurumunun temsilcilerinden oluşan kurucular kurulu, çalışmalarına başladı. Yoğun bir tempo içerisinde başlayan çalışmalarda ilk olarak merkezi ve yerel teşkilatlanma konuları ele alınacak ve kurullar vasıtasıyla her ilde dernek temsilcilikleri oluşturulacak.


Haber

Foça’da Türk - Yunan dostluk rüzgarı Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği Derneği (ETİK) ve Foça Turizm Derneği (Foça TUDER) işbirliğiyle düzenlenen organizasyonda Türk – Yunan dostluk rüzgarları esti. Sakız Otelciler Birliği Başkanı Kytrilakis Dimitri başta olmak üzere 2’si Atina Müşavirliği, 8’i de Sakız Adası Otelciler Birliği Başkanlığı Yönetim Kurulu Üyelerini içinde barındıran 10 kişilik Yunan ekibi ETİK’in misafiri olarak Foça’da düzenlenen 2015 Turizm Haftası etkinliğine katıldılar. ETİK Başkanı ve TÜROFED Başkan Yardımcısı Mehmet İşler, yaptığı açıklamalarda, “Bu yıl 39’unucusu düzenlenen Turizm Haftamızı Sakızlı meslektaşlarımızla kutladık. Bu anlamda ETİK ve TUDER’in ortaklaşa yapmış olduğu çalışmalarla düzenlemiş olduğumuz turizm haftası “ilk kez” uluslararası boyutta anlam kazanmış ve kutlanmış oldu.

“Turizm, istikrar ve güvenin olduğu yerde yükselen bir sektördür. Tüm dünyada ve ülkeler arasında kardeşliği ve sevgiyi en güzel şekilde açığa çıkartacak tek olgunun turizmdir. Bir gök, bir deniz ve iki millet sloganıyla aynı çatı altında bu önemli haftayı kutluyoruz. Bu manada kutlamış olduğumuz turizm haftamız aynı zamanda hepimizin bayramı ve düğünü niteliğindedir. Biz Yunanlı kardeşlerimizle her anlamda birbirimize çok yakınız. Yemeklerimiz, hasretlerimiz ve özlemlerimiz aynı. Dolayısıyla komşularımızla birlikte kutladığımız turizm haftasında özellikle Selçuk Kaymakamı, Belediye Başkanı’na ve Foça

Midilli Turizm Fakültesi’ne bize bu kutlama şansını verdikleri için kendilerine özellikle teşekkürlerimi sunuyorum“ açıklamalarında bulundu. Sakız Adası Otelciler Birliği Başkanı Kytrilakis Dimitri ise şu ifadeleri kullandı: “Davetiniz için çok teşekkürler. Yunanistan’dan ve Sakız’dan sevgi ve selamlarımızı getiriyoruz. Biliyorum ki turizm sektöründe en iyi neticeleri almak için çok çalışıyorsunuz. Turistler genelde yeni fikirlerden hoşlanırlar. Türkiye’ye her gelişimde kendimi ikinci vatanımda hissediyorum. Türkiye’ye çok sık gelmekteyim ve birçok dost ve arkadaşlara sahibim. Yeni sezon için başarılar diliyorum ve ticari konuların yanında özellikle sizler için sağlıklı günler temenni ediyorum.”

TÜROFED / 99


Haber

Ege’nin turizme açılan penceresi olacak Manisa’da Spil Dağı’na yapılacak olan 100 Milyon Liralık teleferik ve oteller projesinin yer teslimi yapıldı. Proje kapsamında Spil Dağı’na 5 buçuk kilometre uzunluğunda teleferik, iki adet otel ve spor kompleksi yapılacak. Proje tamamlandığında Sadece Manisa ve İzmir’in değil Ege’nin de turizme açılan penceresi olacak.

Spil Dağı’na yapılacak teleferik ve oteller projesinin ihalesini 100 milyon TL bedelle Tekinalp Şirketler Grubu aldı. Yap-işletdevret modeliyle gerçekleştirilen ihaleyi kazanan firmaya Doğa Koruma Milli Parklar 4. Bölge Müdürlüğü’nde düzenlenen imza töreni ile yer teslimi yapıldı. Müdürlüğün Araştırma Merkezi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen imza törenine Manisa Valisi Erdoğan Bektaş, Doğa Koruma ve Milli Parkalar Genel Müdürü Nurettin Taş, Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürü

TÜROFED / 100

Rahmi Bayrak, TBMM Plan Bütçe Komisyon Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber, AK Parti Manisa Milletvekili Selçuk Özdağ, Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, AK Parti İl Başkanı Zülfikar Gürcan katıldı. Sağlık ve spor oteli Proje içerisinde bulunan spor oteli 246 yataklı, sağlık oteli ise 132 yataklı olacak. 41 bin 300 metrekarelik alan üzerine ise futbol, basketbol, voleybol sahaları, tenis kortları ve spor salonundan oluşan spor kompleksi yapılacak.

5 buçuk kilometre uzunluğundaki teleferiğin başlangıç noktasının ise Ağlayan Kaya’dan olacağı belirtildi. Teleferik hayali gerçekleşiyor Orman ve Su İşleri Bakanlığı 4. Bölge Müdürü Rahmi Bayrak, “Bölgem olarak gurur duyuyorum. Burada çok büyük yatırımlar yaptık. Bunları parasal değer olarak söylersek. Yaklaşık 25 milyon TL’lik bir yatırım yapıldı. Manisa’nın 40 yıldan beri konuşup da hayata geçmeyen diğer bir hayali teleferik ve buradaki sağlık ve spor otellerinin, spor komplekslerinin


bir şekilde kullanılması halinde verimli olacağını düşündük. Gerçekten bunun önemli bir adımını gerçekleştiriyoruz. Manisalılar değil herkes burayı keşfediyor” diye konuştu.

yapılması ile ilgili biz bakanlık ve bölge müdürlüğü olarak 18 Mayıs’ta ihale yaptık. Bugün burada yer teslimini yaptığımız sağlık ve spor otelleri sadece Manisa’mızın, İzmir’in değil Ege’nin turizme açılan penceresi olacak. Bugün yer teslimi yapacağız. Onlar da hızlıca çalışmalara başlayacak. Bu projede 2 otel ve ayrıca Manisa’nın teleferik hayali gerçekleşecek.” dedi. Turizm şehri Şehzadeler Belediye Başkanı Ömer Faruk Çelik, şehrin bir teleferik hayalinin olduğunu ve bu hayalin gerçekleşmesi gerektiğini belirterek, “Belediye başkanı olarak benim yaptığım bu konunun sıkı bir takipçisi olmaktı. Günlerce Ankara’da bulunduk. Manisa bir tarih, kültür, medeniyet ve turizm şehridir. Teleferik şehrimize değer katmıştır. Şehrimizin turizmine, ekonomik hayatına ve ticaretine ciddi katkıları olacak. Manisa’nın Şehzadeler’in markalaşmasında büyük bir katkı sağlayacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu. Doğa Koruma ve Milli Parkalar Genel Müdürü Nurettin Taş, Spil’deki yatırımların ülkeye ve Manisa’ya hayırlı olaması temennisinde bulanarak, “Biz Milli park Orman ve Su İşleri olarak, Milli Parklar Genel Müdürlüğü olarak Spil’deki yatırımların devam edeceğini buradan ifade etmek

istiyorum. Camimiz, çadırlı kamp alanımız, çevre düzenlememiz gibi benzeri çalışmalarımız burada devam edecek. İnşallah yöre halkı ile kucaklaşan bir tesis haline geleceğini ümit ediyorum” ifadelerini kullandı. Doğaya zarar verilmeyecek Manisa’nın tarihi bir şehir olduğunu vurgulayan TBMM Plan Bütçe Komisyon Başkanı ve AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber de, “Spil Dağı, Milli Park olalı 50 yıl olacak. Ama milli parkların doğayı koruma, tabiatı gelecek nesillere bozulmadan aynı değerde aktarılmasının çok önemli bir fonksiyonu var. Ama aynı zamanda biz milli park yaparken hayatın ve toplumun dışına itme durumunda değiliz. Buraları en aktif en verimli doğaya hiç zarar vermeden çevreci

50 yıllık hayal Manisa Valisi Erdoğan Bektaş ise şöyle konuştu: “Manisa’nın turizm ayağı bugüne kadar biraz aksamıştı. Ama Manisa sanayide ve tarımda olduğu gibi bu topa da giriyor. Eğer biz bu işi gerçekleştireceksek ki öyle gözüküyor. Burada iğne ile kuyu kazındı. Orman Bakanlığımız, Milli Parklar Genel Müdürlüğü işin asıl zor kısmını yaptı. Buranın alt yapısını yaptı. Şartları olgunlaştırıp özel teşebbüsün geleceği ortamı hazırladı. Bu Manisa’nın 50 yıllık hayali. Böyle bir formül geliştirilmemiş olsaydı muhtemelen bir 50 yıl daha gidecekti. Çok şükür artık Türkiye işlerini dünyanın büyük ülkeleri gibi yapıyor.”

TÜROFED / 101


Kısa Haberler

Corendon’a ödül yağdı Avrupa’nın seyahat ve havayolu firmalarına ilişkin tamamen kullanıcı oylamaları sonucu kategorik değerlendirmeler yapan Zoover web sitesi, Corendon Havayolları’na “En İyi Low Cost Havayolu//Best Low Cost Airline” ve “En Popüler Low Cost Havayolu//Most Popular Low Cost Airline” ödüllerini verdi. Corendon Turizm Grubunun Hollanda merkezli tur operatörü Corendon Travel ise Avrupa’nın en fazla ziyaret edilen sitelerinden olan portal tarafından “Tüm Destinasyonlardaki En İyi Tur Operatörü//Best Allround Tour Operator” ve “Deniz Tatilindeki En Popüler Tur Operatörü//Most Popular Tour Operator Beach Holidays” in yanısıra Zoover’in Avrupa’da son derece popüler olan gençlik turizmi web sitesi gofun.nl tarafından “Gençlik Tatilindeki En Popüler Tur Operatörü//Best Tour Operator in Youngster Holidays” ödüllerine layık görüldü.

Güral Premier Hotel Belek, baştan aşağı yenilendi Açıldığı günden itibaren Belek’in gözde otellerinden biri olan Güral Premier Hotel Belek’te iki yıl süren baştan aşağı yenilenme ve değişim projesi tamamlandı. Misafirlerine birinci sınıf ve unutulmaz bir tatil deneyimi sunmak için sürekli bir kalite anlayışı ile hareket eden Güral Premier Hotel Belek, yeni sezonu karşılamaya hazır. Tamamen yenilenen tesis, doğayla iç içe, şehrin gürültüsünden uzak, 2 ve 3 katlı, ağaç boyunu geçmeyen binalardan oluşan bir yapılaşma tarzı benimsenerek, ağaçlarla örülü bir alan üzerine, geleneksel Türk mimarisi esas alınarak inşa edildi.

TÜROFED / 102

Türkiye’nin ilk uluslararası oteli 60. yılını kutluyor Türkiye’nin ilk beş yıldızlı uluslararası oteli ve Hilton Worldwide markasının ABD dışında en uzun süre hizmet veren işletmesi olan Hilton İstanbul Bosphorus, 60. yılını kutluyor. Hilton Worldwide Üst Sınıf Oteller Türkiye Bölge Müdürü Armin Zerunyan, 60. yıl ile ilgili olarak şöyle konuştu: “Kapılarını açtığı 11 Haziran 1955 tarihinden bu yana otelimizde, Türk misafirperverliğinin elçileri olarak, hizmet kalitesinden ödün vermeden konuklarımızı ağırlamayı sürdürüyoruz. Hilton markası için özel bir önem taşıyan Hilton İstanbul Bosphorus 60 yıl boyunca sayısız misafir ağırladı, pek çok etkinliğe ev sahipliği yaptı. Bundan sonra da, kurucumuz Conrad N. Hilton’un mirası ve kurumumuzun prensipleri doğrultusunda Hilton’u farklı millet ve kültürler arasında bir dostluk köprüsü olarak yaşatmaya ve İstanbullulara ve Türk turizmine en iyi şekilde hizmet vermeye devam edeceğiz.”

Paloma Renaissance Antalya’dan Yepyeni bir “merhaba” Paloma Hotels’in Kemer’deki gözde tesisi Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA, baştan aşağıya yenilendi. Paloma Renaissance yapılan renovasyonun ardından Nisan ayında misafirlerini ağırlamaya başladı. Kış dönemi içinde renove edilen Paloma Renaissance Antalya Beach Resort & SPA’da tüm odalar, barlar, restoranlar, spor alanları ve ortak alanlar baştan aşağıya yenilendi. Yepyeni bir görünüm kazanan 347 odalı tesis renovasyonun ardından Nisan ayında tekrar hizmete girdi.


Hazırlayan: Burçak Kılınç

Haber

Uluslararası turizm gelirleri 1.5 trilyon dolara yükseldi Uluslararası turizm gelirleri, 2014’te 1 trilyon 245 milyar ABD dolarına yükseldi. UNWTO Genel Sekreteri Taleb Rifai, uluslararası turizmin, uluslararası ticaretin giderek önem kazanan bir bileşeni olarak görüldüğünü vurguladı. Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü’nün (UNWTO) açıkladığı verilere göre 2013’te 1 trilyon 197 milyar ABD doları olan uluslararası turizm gelirleri, 2014’te 1 trilyon 245 milyar ABD dolarına yükseldi. Seyahat edenlerin 221 milyar ABD dolarlık konaklama, yiyecek-içecek, eğlence, alışveriş ve diğer mal ve hizmetlere ödediği toplam miktarın da eklenmesiyle uluslararası turizmin 2014’teki geliri 1,5 trilyon ABD doları oldu. Bu bağlamda, UNWTO Genel Sekreteri Taleb Rifai, uluslararası turizmin, uluslararası ticaretin giderek önem kazanan bir bileşeni olarak görüldüğünü vurguladı.

İlk sıradaki ABD 177 milyar ABD doları, ikinci sıradaki İspanya ise 65 milyar ABD doları gelir elde etti. Çin ilk sırada yer aldı 2014 yılında dünya genelindeki seyahatlerinde en fazla harcama yapan ülkeler arasında ilk sırayı %28’lik bir artış göstererek

165 milyar ABD doları ile Çin alırken, ABD vatandaşları ise %7 artış ile ikinci sırada yer aldı. Üçüncü sırada Almanlar, dördüncü sırada İngilizler yer aldı. Son yıllarda en çok harcayanlar arasına giren Rusların geçen yılki harcamalarında ise %6 dolayında bir düşüş yaşandı.

En çok Avrupa harcıyor Turizmden elde edilen gelirler bazında Avrupa, 509 milyar ABD doları ile harcamaların %41’lik kısmını oluştururken, Asya ve Pasifik bölgesi 377 milyar ABD doları ile pazardan %30 dolayında pay aldı. Amerika bölgesi ise 274 milyar ABD doları gelirle pazarın %22’sini oluşturdu. Harcamaların %4’ü Ortadoğu’da, %3’ü de Afrika’da gerçekleşti. 2014 yılında turizmden elde edilen gelir açısından Çin, 57 milyar ABD doları ile 5. sıradan 3. sıraya yükseldi.

TÜROFED / 103


Kısa Haberler

Dedeman Hotels’in 16 oteli İstanbul’da buluştu

Misafirlerine 50 yıla yakın süredir bulundukları şehrin en güzel bölgelerinde profesyonel çalışanlarıyla hizmet veren Dedeman Hotels & Resorts International’ın, yurt içi ve yurt dışındaki 16 otelinin genel müdürleri ile merkez ofis yöneticileri 7 - 12 Nisan tarihlerinde Dedeman Bostancı’da gerçekleştirilen “Dedeman Turizm Yönetimi A.Ş. Genel Yönetim Toplantısı”nda buluştu. Toplantının ardından 2014 yılı değerlendirmelerine göre ödüller dağıtıldı: En Yüksek Brüt İşletme Karı Oranı Ödülü - Park Dedeman Gaziantep, Bütçeye Göre En İyi Karlılık Performansı Ödülü - Dedeman Zonguldak, En Yüksek Misafir Memnuniyeti Ödülü - Dedeman Konya, En Yüksek Çevrimiçi Reputasyon Ödülü - Dedeman Bostancı, En Yüksek Doluluk Oranı Ödülü - Dedeman Kapadokya, En Yüksek Oda Karlılığı Ödülü - Dedeman Diyarbakır, En Yüksek F&B Karlılığı Ödülü - Dedeman Zonguldak, Bütçeye Göre En İyi “Ortalama Oda Fiyatı” Performansı Ödülü - Dedeman Rize, Fark Yaratan Gelir Projesi Ödülü - Dedeman Konya.

Golf turizminde hedef Fransa Batı Akdeniz Kalkınma Ajansı (BAKA), Türk Hava Yolları (THY) ve Crystal Hotels işbirliğinde Antalya’ya gelen Fransız tur operatörleri, Antalya-Belek’te yer alan golf sahaları ve otellerde incelemelerde bulundu. BAKA Spor Turizmi Koordinatörü Osman Erol, Antalya’da spor turizmini geliştirmek istediklerini belirterek “Fransa, golf turizmi için önemli bir potansiyele sahip. Fransa’dan daha fazla golfçü ağırlamak istiyoruz. Bu kapsamda Fransız seyahat acentalarını Antalya’ya getirerek golf sahalarımızı ve otellerimizi tanıttık” dedi.

TÜROFED / 104

Jumeirah kalitesi Bodrum’da

Dubai Holding’in lüks otel firması Jumeirah Grup’un, Türkiye’deki ikinci oteli Jumeirah Bodrum Palace, Bodrum Zeytinlikahve’de kapılarını yarın ziyaretçilerine açıyor. Otelin açılışına ilişkin basın toplantısı; Jumeirah Grup Başkanı ve Grup CEO’su Gerald Lawless ve Jumeirah Bodrum Palace’ın Genel Müdürü Mete Atakuman’ın ev sahipliğinde, Jumeirah Grup’un Türkiye’deki ilk oteli Pera Palace Hotel Jumeirah’ta gerçekleştirildi. Jumeirah Grup Başkanı Gerald Lawless, Jumeirah Bodrum Palace’ın, yılda 4,5 milyondan fazla turist ağırlayan Bodrum’a yeni bir soluk getireceğini söyledi.

Sennacity, Almanya ve Uzakdoğu’yu hedefliyor Sennacity Hotel, Porsuk Nehri kıyılarında Frigyalılar tarafından kurulan, tarihi, kültürel ve doğal güzellikleriyle turizmin yeni gözdesi Eskişehir’i dünya pazarlarında tanıtmaya hazırlanıyor. Eskişehir’e yurt dışından gelen turistlerin %10’luk bir dilimde olduğunu ve bu oranı arttırmak için yurt dışı fuarlar ile sosyal medyayı etkin bir şekilde kullandıklarını belirten Sennacity Hotel Genel Müdürü Kaan Erdin, “Bölgemiz, daha ziyade yerli turist ağırlıyor. Dış pazardan gelen misafirler de, iş amaçlı olarak geliyor. Yabancı misafirlerimizin payı %10’u buluyor. Hedef pazar olarak, Almanya ve Uzakdoğu ülkelerini planlıyoruz. İlgili fuarlara katılarak, online kanalda farklı aksiyonlarla hedef pazarlara ulaşacağız” dedi.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.