10 minute read

Teknoloji Dünyası

Next Article
Tekno Moto

Tekno Moto

Arda Meriç ile Teknoloji Dünyası

Türkiye’de Kurulan Akıllı Telefon Üretim Tesisleri

Advertisement

@ardameric

Son aylarda birbiri ardına açılan Çin menşeli ağırlıklı markaların üretim tesisleri, biraz markaların kendini öne çıkarma isteği, reklamı ve pazarlama stratejisi, biraz da yerli tüketiciye sempatik gözükmek isteğiyle birlikte gündemde kendine yer ediniyor.

DÜNYADA SES GETİREN MARKALARIN ÜLKEMİZDE YER ALMASI GÜZEL BİR GELİŞME

Hükümetin ülkemize yapılacak olan yatırımlar için açıkladığı teşvik paketinin ardından Oppo, Samsung, TCL, Tecno, Vivo ve Xiaomi gibi markalar Türkiye’de üretim tesisi kurma planlarını açıklamıştı. Türkiye’de cep telefonu üretimi için yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırım bütçesi ayıran Oppo, Tuzla’da yer alan fabrika ile anlaşmaya varmış ve üretim tesisi kurulum çalışmalarına geçtiğimiz yıl sonunda başlamıştı. Yaklaşık 12 bin metrekare kapalı alana sahip üretim tesisinde yaklaşık üç ay içerisinde SMT üretim bandı ve tüm sistemler kuruldu. Markanın CKD sistemiyle kurduğu üretim tesisinde ‘Made in Türkiye’ ibareli ilk model mart ayı başında banttan inerken, teslimatlar da tamamlandı. Xiaomi ise üretim tesisi için Avcılar’ı tercih etti. İlk olarak giriş ve orta segment modelleri üretmeyi hedefleyen markanın, ilerleyen yıllarda üst segment modellerini de ülkemizde üretmesi bekleniyor. Finlandiya menşeli Salcomp ile 15 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yapan marka, Türkiye’ye toplamda yaklaşık 30 milyon dolarlık yatırım yapıyor olacak. 5 milyon üretim kapasitesine sahip olduğu belirtilen üretim tesisinde, yaklaşık 2 bin kişiye de istihdam sağlanacak.

Teşvik paketi üreticiler için büyük bir şans

ÜRETİM TESİSİ AÇILIMI BİRÇOK MARKAYA YANSIDI

Kore menşeli, Samsung ise daha farklı bir stratejiyle, İstanbul Esenyurt’ta Türk firması Atmaca Elektronik iş birliğiyle başlattığı cep telefonu üretimi için 600 kişiyi işe aldı ve yönetici nitelikli mühendis arayışları devam ediyor. Her ay dönüşüme bağlı olarak 50 kişilik istihdam açıkları olabileceği de belirtiliyor. Markanın, yılda yaklaşık 30 milyon cep telefonunu Türkiye’de üretecek olduğunu açıkladığını belirtmek gerekiyor. Çin menşeli firmalardan olan Tecno Mobile ise, İstanbul Pendik’te 25 milyon dolarlık bir yatırım planı yapıyor. Vivo ve TCL gibi markalar da üretim planlarını sürdürüyor. Bu markaların da benzer rakamlarda eleman istihdam etmeleri bekleniyor. Cep telefonu üretim tesislerinin ardından sektörel bazda işe

alımları hareketlendirmesi de sevindirici bir haber olarak karşımıza çıkıyor.

TEŞVİK PLANI ARDINDAN YATIRIMLARIN GELMESİ DİKKAT ÇEKİCİ

Tüm bu yabancı telefon üreticilerinin yatırımlarının arkasında ise açıklanan teşvik paketi var. Ülkemizdeki işçi maliyetlerinin dünyanın birçok ülkesine göre düşük olmasının yanında bir de üretim tesisine verilen teşvik ortaya çıkınca, ilk olumlu yansımasının 80 milyonu aşkın Türkiye nüfusunu göz önüne aldığımızda çok büyük bir miktar olmasa da istihdam olduğunu söyleyebilirim. İstihdam dışında en büyük getirinin ise, ihraç edilecek ülkelere “Made in Turkey” veya “Made in Türkiye” damgasıyla gidecek olması olduğunu söyleyebilirim.

tüketiciye de sempatik gözükme havası yaratabilecek pazarlama faaliyetleri de eklenince tüm markaların iştahı da kabarmış oldu. Buradaki en önemli gerçek, kuşkusuz yabancı menşeli markaların teşvik paketindeki kriterleri yerine getirerek kendisine sağlayacağı avantaj olarak görülebilir. Bu üretim tesislerinde üretilen telefonların maliyetini ne kadar aşağı çekebileceği veya fiyatlara ne ölçüde yansıyacağını da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak

Türkiye’nin tanıtımı için oldukça faydalı

YERLİ MARKALARIMIZ NE DURUMDA

Geçtiğimiz yıllarda dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yapan

General Mobile’ın üretim tesisi kurulmuş ve birçok kişiye istihdam sağlanmıştı. Üretim tesisinden çıkan modeller, yine yabancı markalar gibi Tükiye damgasıyla dünyanın çeşitli ülkelerine ulaşmaktaydı. Vestel de aynı şekilde kendi fabrikasında cep telefonu üretimi üretimi üzerine çalışmalar yürüterek çeşitli modellerini tüketicilere sunuyor. Cep telefonu üretimine başlayan Casper da yeni bir modelini tüketicilerin beğenisine sunmaya başladı. Cep telefonu üretimini hedefleyen bir diğer Türk markası da Reeder. Özellikle tabletleriyle gündemde olan Reeder geçtiğimiz yıllarda Samsun’da açtığı üretim tesisine, yeni üretim tesisleri eklemeyi planlıyor. Yeni tesislerle birlikte akıllı telefonlar ile birlikte teknoloji ürünlerini üretmeye devam edecek.

İstihdam için faydalı olacak

TÜRKİYE’DE ÜRETİM YAPILMASININ MARKALARA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR

Makalemin başında da belirttiğim gibi, gerçekleştirilecek üretim tesisi hamlesi üretici markalar için Türkiye ve çevre pazarlara ulaşma konusunda ciddi avantaj sağlayacak bir hamle olarak görülebilir. Özellikle Covid19 virüsünün Çin üzerinden ortaya çıkması ve orada bulunan fabrikaların bir süre kepenk indirmesi, bunun yanında markaların ilk dönemlerde Çin’de yapılacak olan üretimlerine alternatif ülkeler araması sonucunda, üretim stratejilerinde almak istedikleri avantajlı pozisyonu Türkiye gibi coğrafi konum olarak da iyi bir noktada bulunan bir ülkeyle yaratmaları çok akılcı olarak görülebilir. Bunun yanında, hükümetin

yapılacak olan yatırımlara vereceği teşvik paketinin de markalara avantaj sağlaması birçok markanın ülkemize gelmesine zemin hazırladı. Bununla birlikte, demografik olarak da tüketim eğilimi olan ülkemizde, sempatik bir marka haline gelmek için de bir fırsat yaratmış oldu. Üretim tesisleri belirli bir istihdam yaratırken, markalar da birçok ülkeden çok daha uygun bir fiyatla personel çalıştırma imkanına kavuşmuş oldu. Aslında bu noktada

TÜKETİCİLERE SAĞLAYACAĞI AVANTAJLAR NELER?

Markalar kendi pazarlama faaliyetleri açısından hem yurtdışındaki tüketicilere hem ürünlerin üretim yerini sağlık konusunda şu an için Çin’den daha itibarlı olan Türkiye olarak göstermiş olacaklar hem teşvik paketinden yararlanacaklar hem Türk tüketicisine karşı sempatik gözükecekler hem de birçok ülkeye göre düşük maliyetli personel çalıştırmış olacaklar. Bu durumun üretici markalar için çok olumlu olduğunu söyleyebilirim. Peki Türk tüketicileri için hangi avantajlar bekliyor olacak? Ya da başka bir deyişle bir avantaj olacak mı? Ülkemizde yapılan üretim ile birlikte, üretimi yapılan modellerin fiyatlarına teşvik paketi, lojistik maliyeti, üretim maliyeti gibi birçok faktörle birlikte pozitif yönlü bir fiyat yansıması olması bekleniyor. Ortaya çıkan fiyatları muadil modellerin fiyatlarıyla kıyasladığımızda gerçekten pozitif bir yansıma olup olmadığını söyleyebileceğiz. Şimdilik Türkiye’de daha önce satışta olmayan modellerin sunulduğu piyasa fiyatları ile yorum yapmak sağlıklı olamayacak, gerçekten yansıması gereken indirimin yansıyıp yansımadığının anlaşılması da zor olacaktır.

Türk markaları mutlaka yarışta kalmalı

EN BÜYÜK GERÇEK, ÜRETİCİYE SAĞLANAN AVANTAJ

Türk tüketicileri teşvik paketi ve üretim avantajıyla piyasa sunulmuş olan akıllı telefonları hangi oranda bir indirimle elde edebilir, bunun net bir şekilde söylemek zor. Ancak, üreticilerin büyük avantajlar sağladığı net bir gerçek. Bunun yanında birçok ülkede “Made in Turkey” veya “Made in Türkiye” ibareli olarak ürünler görmenin ülkemize pazarlama faaliyetleri açısından pozitif bir katkı sağlayacaktır.

Hande Arpalıgil’den “Kadın Gözüyle Teknoloji”

Dünyada ve Türkiye’de Dijital Televizyon Platformları

@handearpaligil

Dünyada hızlı bir şekilde yayılan ve yükselişi halen süren dijital televizyon platformları özellikle televizyon ve sinema izleyicisinin ilgi odağında olmayı başarıyor. Son on yıldaki hızlı yükselişine geçtiğimiz yıl tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi de pozitif bir etki sağlayınca kalite ve rekabet artmaya başladı.

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE DEĞİŞEN ALIŞKANLIKLAR

Televizyon dünyası yıllardır süregelen bir hakimiyet sürüyordu. Yıllardır diziler ve filmler özel projeler ile birlikte uzun süren reklamlar ışığında ücretsiz olarak sunuluyor ve izleyiciler de çeşitli kanallarda kendisine uygun olan programları izliyorlardı. Değişim rüzgarı ise internetin gelişmesi ve sosyal medyanın ortaya çıkmasıyla birlikte başladı.

İNTERNET VE SOSYAL MEDYA DENGELERİ DEĞİŞTİRDİ

2010’lu yıllarda dvd ve blu-ray olarak film kiralayan Netflix, dijital dünyanın gelişmesiyle birlikte stratejisini değiştirdi ve tüm dünyanın ilgi odağı haline gelen bir platform halinde dönüştü. Bu değişimle birlikte şirket, tüm stratejisini değiştirerek tamamen dijital dünyaya uygun olan bir alt yapıyla kullanıcıların karşısına çıktı. Amerika başta olmak üzere diğer ülkelerdeki hızlı büyüme hem rakip firmaların iştahını kabarttı hem de bambaşka bir sektörün doğmasına zemin hazırladı.

Dijital televizyon platformları çok hızlı gelişiyor

DÜNYA DEVİ MARKALAR BİRBİRLERİYLE YARIŞIYOR

Amerika’nın ve dünyanın önce gelen markaları dijital televizyon dünyasında çok büyük bir yarış içerisine girmiş durumda. Netflix, Amazon Prime Video, HBO, Foxplay, Hulu, Apple TV+, Google Play Video vb. birçok platform güçlü bir şekilde kendilerini öne çıkarmaya başladı. Sundukları hizmetler ve içerikler ile farklılaşmaya gayret eden markalar, aynı zamanda kendi özel yapımlarıyla da öne çıkmaya çalışıyor.

YAŞANAN PANDEMİ SÜRECİ PLATFORMLARI GÜÇLENDİRDİ

Geçtiğimiz yıl ortaya çıkan ve tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sürecinin etkisiyle, insanlar evlerinde

çok daha fazla vakit geçirmeye ve televizyonda yer alan içerikler ile daha çok ilgilenmeye başladı. Televizyon kanallarındaki tekrar yayınlar ve reklam ise, izleyicileri özellikle kendi içerikleriyle farklılaşan ve özel yapımlar sunan dijital televizyon platformlarına çekti. Böylelikle son bir yılda dijital televizyon platformlarındaki büyüme gözle görülür bir şekilde artmış oldu.

İNTERNET HIZININ ARTIŞI VE SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ

Birçok ülkede internet hızlarının yüksek hızlara ulaşması, 4.5G ile birlikte mobil data kullanımının da aynı şekilde hızının artması, bunun yanında televizyon, tablet ve telefonların 4K ve HDR görüntü kalitelerini neredeyse standart modeller ile destekler hale gelmesi, dijital televizyon platformları için de pozitif bir durum oluşturmuş oldu. Özellikle 4K ve HDR görüntü kalitesinde seyrederken, minimum 20 megabit internet kullanılması, görüntü kalitesi ve akış için oldukça önemli diyebilirim.

YABANCI PLATFORMLARIN YARIŞI TÜM DÜNYAYA YANSIDI

Netflix ile başlayan ve diğer bilinen markalarında hızla katıldığı dijital televizyon platformu yarışı izleyicilere kaliteli içerik olarak geri dönmeye başladı. Özellikle pandemi döneminde tüm dünyanın evde çok daha fazla vakit geçirmesi, kullanıcıların kendisine uygun platformu seçmesi adına daha seçici olmasını sağladı. Bunun farkında olan platformlar kendi stüdyolarında gerçekleştirdikleri yapımlarla benzersiz içerikleri izleyicilere sunmaya başladı.

Platformlar arası rekabet her geçen gün artıyor

APPLE DA OYUNA DAHİL OLDU

Dünyanın önde gelen teknoloji firmalarından olan Apple, Apple Music ile giriş yaptığı dijital müzik dünyasının ardından, Apple TV+ ile dijital televizyon platformları dünyasına da giriş yapmış oldu. Apple TV+

da, tıpkı Netflix, Amazon Prime Video, HBO gibi kendi özel yapımlarıyla farklılaşıyor. Bu farklılaşma ile benzersiz içerikler sağlanmış olduğundan izleyicilerin kaliteli yapımları birbiri ardına görmesi de oldukça keyif verici oluyor.

REKABET FİYATLARA DA YANSIYOR

İçerik rekabeti yaşandığı gibi platformlar arasında fiyat rekabeti de yaşanıyor. Her ülkeye farklı fiyatlandırma ile ulaşan markalar, bulundukları ülkenin gelir düzeyi ve para birimine göre bir fiyat politikası izliyor. Oldukça başarılı yapıtlar sunan dijital televizyon platformlarının hepsi şu an için her ülkede bulunmuyor. Özellikle pandemi süreciyle birlikte izleyici sayılarının artması, bu platformların altyapı yatırımlarını da hızla arttırmasını gerekli kıldı. Aslında bu platformların ileriye dönük olan planlamaları, pandemiyle birlikte biraz daha öne çekilmiş oldu.

Özel içerikler platformlar arasında farklılaşmayı öne çıkaracak

DİJİTAL TELEVİZYON PLATFORMLARINA TÜRK MARKALARI DAMGA VURUYOR

Dünyaca ünlü yabancı dijital televizyon platformlarından Netflix ve Amazon Prime Video ülkemizde hali hazırda yer alırken, herkesin bildiği platformlar da ülkemize giriş yapmayı bekliyor. Bunun yanında izleyicilere özel içerikler sunan ve oldukça büyük başarılar elde eden Türk markaları da var. Bunların başında BluTv, Turkcell TV Plus, Puhu Tv, Tivibu gibi platformlar geliyor. Özellikle BluTv’nin izleyicilere sunduğu özel içerikler oldukça dikkat çekiyor ve bununla birlikte de beğeniliyor.

YOUTUBE DA, DİJİTAL TELEVİZYON PLATFORMLARI ARASINDA YERİNİ ALDI

Sosyal medya platformu olarak dünyanın en çok kullanılan video platformu

Youtube da, dijital televizyon dünyasına giriş yaptı. Henüz ülkemizde resmi olarak kullanılamayan Youtube TV özel içerikleri ve mevcut televizyon kanallarıyla izleyicilere farklı bir deneyim sunuyor.

TELEVİZYON KANALLARI, DİZİ, FİLM VE ÖZEL İÇERİKLER

Dijital televizyon platformları dizi, film ve özel içerik sunmasıyla öne çıkıp, dikkat çekerken, bazı dijital televizyon platformları karasal yayın yapan geleneksel televizyon kanallarının da kendi platformları üzerinden izlenmesine imkan veriyor. İzleyicilere verilen bu imkan, geleneksel televizyon kullanımı alışkanlığını bir üst seviyeye taşıyor ve izlenilen televizyon kanalını kaydetme ve daha sonrasında seyretme özelliğiyle birlikte farklı bir dünyanın kapısı açılmış oluyor.

KAÇIRDIĞINIZ PROGRAMLAR İÇİN ÜZÜLMEYİN, TEKRAR İMKANI VAR

Özellikle uzaktan çalışma ile birlikte ortaya çıkan zamansız çalışma terimi birçok programın saatini kaçırmamıza neden olabiliyor. Özellikle sevdiğiniz haber programı veya showları internet üzerinden arayıp bulmak ve kaliteli bir şekilde seyredebilmek adına artık vakit harcamıyorsunuz. Dijital televizyon platformlarının verdiği imkan ile dilerseniz istediğiniz gün ve saate hatta dilerseniz periyodik olarak kayıt alabiliyor veya

Sosyal medya ve dijital televizyon platformları etkileşim haline geçebilir

belirli bir zaman aralığında kaçırdığınız programı tekrar izleyebiliyorsunuz. Hem de bu işlemleri televizyonunuzdan, tabletinizden veya telefonunuzdan gerçekleştirebiliyor, hatta bu cihazlar üzerinden seyredebiliyorsunuz.

İÇERİKLER DAHA DA GELİŞECEK VE SOSYAL MEDYA PLATFORMLARIYLA BİRLEŞMELER OLABİLECEK

Makalemin içerisinde bahsettiğim gibi rekabet dolayısıyla içeriklerin zenginleşmesi ve farklılaşması her geçen gün artarken büyüyen sosyal medya dünyasıyla birlikte dijital televizyon platformları özel ve ilgi uyandıran interaktif çalışmalara da imza atabilecek. Bunları da yakın bir zaman sonra deneyimliyor olacağımızı söyleyebilirim.

This article is from: