Yüksek Teknoloji Sayı 30

Page 1

Say ı 30 - F iya t ı 1 9 T L

İki Büyük Marka Apple iPhone 13 Pro

Tekno Oto Gelecekten Gelen

6GB Ram ProMotion Özelliği 4K Video Kaydı ve Cinematic Mode Apple A15 Bionic (5nm)

İki Yeni Teknoloji Samsung Galaxy Z Flip3 5G 8GB Ram Esnek Mod Özelliği 4K Video Kaydı ve HDR10+ Qualcomm Snapdragon 888 (5nm)

BMW iX3

Tekno Moto

Farklı Tasarımıyla Dikkat Çekici

Yamaha MT-25

Müjde Uzman

Merak Edilenler Konsol ve Oyun Dünyasının Merak Edilen Geleceği Teknoloji Dünyası Telefon Üreticilerinin Avrupa’ya Açılan Kapısı Türkiye Mi Oluyor? Markalar İçin Oldukça Önemli Olan İletişim ve Pazarlama Yönetimi Sosyal Bilgiler Sosyal Medya ve İletişim Uygulamalarındaki Dikkat Çekici Durum Tekno Mutlu Bilgi Güvenliğinin Önemi ve Siber Saldırılar Tekno Spor Giyilebilir Teknolojiler ve Gelecek Tekno Sağlık Teknolojinin Getirdiği Güzellik ve Trendler Tekno Psikoloji Bilgisayar Tabanlı Uygulamalar ile Gerçek Bir Terapi Seansı Mümkün Tekno Güncel Yapay Zekanın Pazarlama Dünyasındaki Yeri Tekno Sohbet Murat Erkan Tekno Dijital Hayatımızın Odak Noktasına Yerleşen Dijital Dönüşümün Etkileri Ne Nedir? Hibeler, E-Akademi ve KOSGEB Hakkında Bilinmesi Gerekenler Tekno Gündem Kuantum Fiziği ve Evrenin Üst Boyutlarını Kavramak Tekno Oyun Son Dönemin Öne Çıkan Oyunları Tekno Yeniler Apple iPhone 13 Pro, Samsung Galaxy Flip3 5G, Apple AirTag Mercek Altında Samsung Galaxy Tab S7+, Apple AirPods Max, Xiaomi Xiaoda UV Sterilizasyon Lambası, Spigen Teknoloji Rehberi ve daha fazlası…

10/2021

Tekno Ünlü Köşemizde



İkinci Nesil Apple AirPods Sınırlı Sayıda ve Özel Fiyatıyla Yüksek Teknoloji Online Mağaza’da


içindekiler 06

42

Apple iPhone 13 Pro Samsung Galaxy Z Flip3 5G

04

www.yuksekteknoloji.tv

06

Merak Edilenler

10

Teknoloji Dünyası

18

Sosyal Bilgiler

22

Tekno Mutlu

26

Tekno Spor

28

Tekno Sağlık

30

Tekno Psikoloji

32

Tekno Güncel

34

Tekno Ünlü

36

Teknoloji Sohbet

40

Tekno Dijital

44

Ne Nedir

46

Teknoloji Rehberi

48

Tekno Gündem

52

Tekno Oyun

56

Tekno Yeniler

68

Karşı Karşıya

70

Mercek Altında

86

Tekno Oto

88

Tekno Moto

10

64

74


editör Beklenen Gelecek Yaklaşıyor Son yıllarda teknoloji hayatımızın içerisine her zaman olduğundan daha fazla girmeye ve her zamankinden daha fazla yer almaya başladı. Sabah yataktan kalktığımız an itibariyle teknolojiye dokunuyoruz. Akıllı ev sistemleri, telefonlar, bilgisayarlar, tabletler, akıllı süpürgeler, akıllı asistanlar, akıllı dolaplar, anlaşılacağı gibi teknolojik ürünler gözümüzü açtığımız andan gözümüzü kapayacağımız ana kadar hayatımızın her anında yer alıyor. Kullandığımız ve işimize oldukça yarayan teknolojik donanımların yanında yine benzer şekilde bizlere fayda sağlamaya başlayan ve hayatımızı kolaylaştıran yeni yazılımlar her gün ortaya çıkmaya başladı. İşte bu yazılımların bizlere destek olması için de yapay zeka tanımı daha çok göze çarpar hale geldi. Belirli algoritma ve kombinasyonları bizlerden çok daha hızlı eşleştiren, aslında basit tanımla, tıpkı bir hesap makinesi gibi çalışan sistemler var. Yapay zeka mantığının en basit ve açıklanabilir örneğinin bu olduğunu söyleyebiliriz. Hesaplanacak rakamları hesap makinelerine biz gireriz ve aslında bizim manuel olarak veya formüllerle bulabileceğimiz sonucu saliseler içinde bize sunar. Bu nedenle de, biz de oturup hesaplama yapmak yerine hesap

İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni Arda MERİÇ arda.meric@yuksekteknoloji.tv

Yüksek Teknoloji ekibi olarak,gelecekte bize yaklaşmakta olan yenilikler hakkındaki önemli bilgi ve detayları sizlere aktarmaya devam edeceğiz. “Teknolojiyi merak edin, öğrenin ve kullanın”...

Özer ASAN ozer.asan@yuksekteknoloji.tv

D.72 Zümrütevler Mah. Maltepe İstanbul Türkiye Telefon: 0850 532 77 88 Faks: 0850 532 74 27 E-Posta: dergi@yuksekteknoloji.tv İnternet Sitesi: www.yuksekteknoloji.tv

Suat BAYSAN suat.baysan@yuksekteknoloji.tv

Editörler Batuhan DÖNERTAŞ batuhan.donertas@yuksekteknoloji.tv

Baskı: Birinci Baskı Matbaacılık

Tunç BERKMAN tunc.berkman@yuksekteknoloji.tv

Yayın Türü: Yerel, Süreli, Aylık

Birol BALİ balibey@yuksekteknoloji.tv

Vadim ÖZYURT vadim.ozyurt@yuksekteknoloji.tv

Caner URAL caner.ural@yuksekteknoloji.tv

Yeşim MUTLU yesim.mutlu@yuksekteknoloji.tv

Telif: Yüksek Teknoloji Dergisi’nin isim ve yayın hakları Big Partner Group’ a aittir.

Dr. Öğr. Üyesi Ali GÜRSOY ali.gursoy@yuksekteknoloji.tv

Görsel Yönetmen Çağdaş GÜLÇEHRE cagdas.gulcehre@yuksekteknoloji.tv

Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Hande ARPALIGİL hande.arpaligil@yuksekteknoloji.tv

Emre ÇETİNKAYA emre.cetinkaya@yuksekteknoloji.tv Erdem YANIK erdem.yanik@yuksekteknoloji.tv Ergi ŞENER ergi.sener@yuksekteknoloji.tv

Ömürden SEZGİN ömürden.sezgin@yuksekteknoloji.tv

makinelerini kullanırız. İşte yapay zeka mantığı da böyle işliyor. Bizlerin girdiği verileri ve kombinasyonları kendi veri sistemindeki algoritma ve olasılıklarıyla saliseler içinde eşleştirerek oldukça hızlı bir şekilde karşılık veren bir sistem. Aslında son yıllarda gelişen teknolojilerin kişisel ve kurumsal kullanıma en büyük katkılarından birinin yapay zeka kullanımı olduğunu da rahatlıkla söyleyebiliriz. Otomobillerin, telefonların, bilgisayarların ve benzeri ürünlerin gün geçtikçe kendi teknolojik sistemlerini bizim kullanımımıza göre ayarlaması bu duruma güzel bir örnek olarak gösterilebilir. Yapay zekayı belli bir noktaya koyar ve hayatımıza pozitif bir etkisi olduğunu kabul edersek, yapay zekanın dışında bir de “Makine Öğrenimi” var ki, işte bunun geleceğimizi etkileyecek en büyük etken olduğunu söyleyebilirim.

Zafer PEK zafer.pek@yuksekteknoloji.tv Reklam ve Pazarlama Hande ARPALIGİL reklam@yuksektenoloji.tv

Emir KOSİF emir.kosif@yuksekteknoloji.tv

Finans Direktörü Barış ERCAN baris.ercan@yuksekteknoloji.tv

Feyza Melis KÖSOĞLU melis.kosoglu@yuksekteknoloji.tv

Konuklar Dr. Metehan Özgür, Murat Erkan, Müjde Uzman

Onur PEŞTİMALCİOĞLU onur.pestimalcioglu@yuksekteknoloji.tv

Yönetim Yeri Emek Caddesi Seyrantepe Sitesi No:93 A10 Blok

Tescilli marka olan Yüksek Teknoloji Dergisi’nde yayınlanan yazı, görsel, illüstrasyon ve konuların her hakkı saklıdır. Kaynak belirtilerek kullanılması için izin alınması zorunludur. İzin alınmadan kısmen veya bütünüyle kullanılamaz ve basılamaz. Sorumluluk: İmzalı yazıların sorumluluğu yazara, ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir. İncelenen ve anlatılan ürünlerin özellikleri satış bölgelerinde değişkenlik gösterebilmektedir. Bu sebeple Yüksek Teknoloji ürün özellikleri konusunda sorumlu değildir. Yazılarda yer alan uzmanların şirketlerle profesyonel iş ilişkisi olabilir. Sosyal Medya *Facebook: YuksekTeknoloji.Tv *Instagram: YuksekTeknoloji.Tv *Linkedin: YuksekTeknoloji *Pinterest: YuksekTeknoloji *Twitter: YuksekTeknoTv

www.yuksekteknoloji.tv

05


merak edilenler

Konsol ve Oyun Dünyasının Merak Edilen Geleceği Kasım ayının gelmesiyle birlikte, uzun zamandır beklenen yeni nesil oyun konsolları satışa sunuldu. Bu olayın tüm dünya genelinde büyük bir yankı bulduğunu ve oyunların gelişiminin 1-2 sene içerisinde hızlanacağını rahatlıkla söyleyebiliriz.

OYUN DÜNYASI DEĞİŞİYOR Oyunu değiştiren üç yeni konsol sayesinde, yeni

06

www.yuksekteknoloji.tv

teknolojilere daha iyi bir şekilde adapte olmayı ve çok daha başarılı grafik ve optimizasyon görmeyi istiyoruz. Bu noktada, eski nesilleri de unutmamak gerekiyor.

CYBERPUNK 2077 OYUNSEVERLER İÇİN BİR HÜSRAN MI? CD Projekt Red gibi bir firmanın Cyberpunk 2077 için yaptığı biraz oyunseverleri kandırmak gibi bir şey oldu. Bunun nedeni ise, Cyberpunk 2077 duyurulduğu zaman, PlayStation 4 ve Xbox One yeni sayılabilecek konsollardı.

Dolayısıyla insanlar, bu oyun konsolları için de sorunsuz oyun deneyimine sahip olacaklarını düşündü. Bu bakış açısının son derece normal olduğunu söylememize tabii ki gerek yok. Konsolların alınmasının en büyük nedeni oyunu tak ve çalıştır sistemi içinde sunulması.

Bazı oyunlar beklentilerden çok uzak kaldı

OPTİMİZASYON SIKINTILARI TÜM PLATFORMLAR İÇİN ÇOK ÖNEMLİ PC’deki sorunların olmadığı, driver hatalarının ya da diğer yazılımsal problemlerin yaşanmaması için konsollar


Batuhan Dönertaş

bulunuyor. Konsollar gibi ayrı bir altyapıya ve özel bir sisteme geliştirilen oyunların çok daha iyi olmasını beklemek de hakkımız diyebiliriz. Tabii Cyberpunk 2077, yalnızca konsollar için geliştirilmedi, fakat duyurulduğu dönemde PlayStation 5 ve Xbox Series X için uzun bir zaman dilimi vardı. Bu noktada piyasaya optimizasyon sıkıntısı olan oyunların daha da aza inmesi için çabaların artması gerekiyor. PC’de bile en yüksek ayarları, piyasanın en güçlü bileşenleri ile alıyorsanız, o oyun çağının ilerisinde

grafiklere sahip olmuyor, optimizasyon sıkıntısı olan bir oyun haline geliyor. Bu arada ana konumuz Cyberpunk 2077 değil. Yalnızca gündem olan ve tüm oyunseverlerin şu an konuştuğu bir konu olduğu için kendi düşüncelerimi de ana konuya girmeden anlatmak ve sizleri yavaş yavaş ısındırmak istedim.

GELECEĞİ CLOUD ŞEKİLLENDİRECEK Oyunların geleceği nereye gidiyor? Bu sorunun cevabı her geçen gün değişiyor gibi görünse de, aslında çok uzun zamandır aynı yerde

Parlayan yıldız artık Cloud Gaming

sayıyor. Oyunu ve teknolojisini ilgilendiren en önemli konu; oyun servisleri ve cloud oyunculuk sistemleri. Her geçen gün daha güçlü sistem bileşenleri ile karşı karşıya kalırken, aslında derinden ilerleyen en büyük olay cloud sistemler diyebiliriz. Çünkü oradaki sistem, işleyen parçaları daha güçlü ve hızlı hale getirmekten ve verileri taşımaktan ziyade, ışınlamak gibi bir durum. Tüm sistemi akan bir yol olarak düşünmelisiniz. Bu sayede sizin bileşenleriniz ne kadar yavaş olursa olsun, internetin hızıyla birleştiği zaman, güçsüz haliyle dirençsiz haliyle bile ayakta kalabilecek. Cloud oyunculuk buna benziyor ve daha çok yatırım ile çok daha hızlı bir şekilde gelişeceğine kesin gözüyle bakabiliriz.

OYUN SERVİSLERİ ÖNE ÇIKACAK Şimdi de bir başka önemli konudan bahsetmek gerekiyor. Oyundan, bileşen ve konsollardan biraz bahsettik. Şimdi gelin bu konsollardaki servislere de bakalım.

www.yuksekteknoloji.tv

07


merak edilenler

PlayStation 5 arkasındaki isim yapan oyunlardan güç alırken, Xbox Series X ise hem kağıt üstündeki en güçlü konsol olmasına güveniyor, hem de oyunculara uygun fiyatla neredeyse tüm oyunları paket halinde sunmasıyla öne çıkıyor. Bu konu hakkında günlerce tartışabilir, fakat haklı kişiyi bulamayız gibi geliyor.

KATEGORİLER FARKLILAŞIYOR Aslında herkes haklı da olabilir. Bir tarafta gerçekten filmlere taş çıkaran oyunlar varken, diğer tarafta neredeyse tüm oyunları uygun fiyatla oynamak var. Akıllıca düşündüğümüz zaman ortaya şöyle bir şekil

08

www.yuksekteknoloji.tv

çıkıyor. Hikaye odaklı oyunlar denildiği zaman; PlayStation. Multiplayer denildiği zaman ise: Xbox. Tabii burada, bazı küçük ayrıntıları da eklemek gerekiyor. PlayStation oyuncuları genellikle compatetiv oyunları oynamıyor, oynarsa da PC’den oynamayı tercih ediyor. Xbox tarafında ise PC olsa bile bir konsol olduğu için ve uygun fiyatla konsol oyunu oynanabildiği için tercih ediliyor. Tabii PC, PlayStation ve Xbox sahibi olan bir sürü insan var. Hepsine aynı anda kullanan insanlar da bulunuyor. Benim düşünceme göre PlayStation’un Xbox’a oranla bu kadar fazla satmasının nedeni aradaki bu fark. Xbox kendine bağlayan oyun bulamıyor diyebiliriz. Tüketicilerin hareketlerine baktıktan sonra, PlayStation

ve PC’nin çok yüksek olduğunu söyleyebiliriz. Aslında Sony PlayStation’ın oyun piyasasını elinde tutan bir marka olduğu gibi bir olgunun olduğunu da düşünebiliriz.

Makul fiyatlı konsollar ilgi görüyor

YENİ NESİL OYUNLAR KONSOL SEÇİMİNDE BELİRLEYİCİ OLACAK Yeni nesil oyunlarla birlikte merak ettiğim şey şu, Xbox Series S ne kadar etki edecek? Yeni neslin gücünü tam anlamıyla kullanamayan ve yeni nesil olduğu söylenen bir konsol. Oyun yapımcılarının verecekleri karar hem oyun dünyasını hem de Series S’in kaderini belirleyecek. Xbox belki de yapmaması gereken bir şeyi hayata geçirmiş olabilir. Series S yarım bir konsol olduğu için ya oyunların gelişimi yavaşlayacak ya da


fiyatıyla, yüksek performans birleşirse Xbox Series S belki de en başarılı konsollardan biri olabilir. Xbox’ın önünde Series S için başarılı ve başarısız olmak arasında gerçekten çok ince bir çizgi var.

TÜRKİYE ŞARTLARINDA DOĞRU KARAR VERMEK ÖNEMLİ Xbox Series S kısa sürede unutulan bir konsol olacak. Bu durumda en belirleyici faktörün, yeni nesil oyunların çıkış hızı ve satış grafiği olacağı gibi daha da önemlisi Xbox Series S’in satış grafiği olacağını söyleyebiliriz.

ÖNÜMÜZDE EN AZ İKİ YILLIK BİR ZAMAN DİLİMİ VAR Tabii bunları konuşmak için henüz çok erken. En az iki sene içinde bu anlattığım şeylerin gerçekleşmesini bekliyorum. Yeni nesil konsolların oyunlarına aşina olmaya başladığımız zamanlarda oyun yapımcılarının ne

düşündükleri de ortaya çıkmış olacak. O noktadan sonra Xbox markasının izleyeceği yol düşünülmelidir. Tabii, bazı oyun markaları ile özel anlaşmalar yaptıkları için farklı şeyler de görebiliriz.

XBOX SERIES S, EN BAŞARILI VEYA EN BAŞARISIZ YENİ NESİL KONSOL OLABİLİR Özel oyunlarda PlayStation’ın bugüne kadar yakaladığı başarının bir kısmına uzansa, büyük bir başarının altına imza atmış olurlar. Bunun nedeni ise, uygun fiyata sattıkları yeni nesil konsol ile kullanıcılara oyun oynatabilmek olur. Uygun

Doğru konsolu seçmenin önemi büyük

Dolayısıyla her zaman olduğu gibi biraz beklememiz gerekiyor. Hele Türkiye şartlarında oyun oynamak, oyun satın almak ve bu oyunları oynatacak ürünü satın almak, bu kadar zor hale gelmişken beklemek en mantıklısı ve faydalısı seçenek olacak görüşündeyim. Bir konsola 8.300 lira ya da 5.300 lira para verdikten sonra keyif almayacaksak, parayı boşa atmış oluruz. Maalesef döviz ve cari açık nedeniyle de hiç kimsenin çöpe atacak parası yok diyebiliriz.

www.yuksekteknoloji.tv

09


teknoloji dünyasi

Arda Meriç ile Teknoloji Dünyası Telefon Üreticilerinin Avrupa’ya Açılan Kapısı Türkiye Mi Oluyor? @ardam er i c Son aylarda birbiri ardına açılan Çin menşeli ağırlıklı markaların üretim tesisleri, biraz markaların kendini öne çıkarma isteği, reklamı ve pazarlama stratejisi, biraz da yerli tüketiciye sempatik gözükmek isteğiyle birlikte gündemde kendine yer ediniyor.

DÜNYADA SES GETİREN MARKALARIN ÜLKEMİZDE YER ALMASI GÜZEL BİR GELİŞME Hükümetin ülkemize yapılacak olan yatırımlar için açıkladığı teşvik paketinin ardından Oppo, Samsung, TCL, Tecno, Vivo ve Xiaomi gibi markalar Türkiye’de üretim tesisi kurma planlarını açıklamıştı. Türkiye’de cep telefonu

10

www.yuksekteknoloji.tv

üretimi için yaklaşık 50 milyon dolarlık yatırım bütçesi ayıran Oppo, Tuzla’da yer alan fabrika ile anlaşmaya varmış ve üretim tesisi kurulum çalışmalarına geçtiğimiz yıl sonunda başlamıştı. Yaklaşık 12 bin metrekare kapalı alana sahip üretim tesisinde yaklaşık üç ay içerisinde SMT üretim bandı ve tüm sistemler kuruldu. Markanın CKD sistemiyle kurduğu üretim tesisinde ‘Made in Türkiye’ ibareli ilk model mart ayı başında banttan inerken, teslimatlar da tamamlandı. Xiaomi ise üretim tesisi için Avcılar’ı tercih etti. İlk olarak giriş ve orta segment modelleri üretmeyi hedefleyen markanın, ilerleyen yıllarda üst segment modellerini de ülkemizde üretmesi bekleniyor. Finlandiya menşeli Salcomp

ile 15 bin metrekarelik kapalı alanda üretim yapan marka, Türkiye’ye toplamda yaklaşık 30 milyon dolarlık yatırım yapıyor olacak. 5 milyon üretim kapasitesine sahip olduğu belirtilen üretim tesisinde, yaklaşık 2 bin kişiye de istihdam sağlanacak.

ÜRETİM TESİSİ AÇILIMI BİRÇOK MARKAYA YANSIDI

Teşvik paketleri, yabancı üreticilerin iştahını kabarttı

Kore menşeli, Samsung ise daha farklı bir stratejiyle, İstanbul Esenyurt’ta Türk firması Atmaca Elektronik iş birliğiyle başlattığı cep telefonu üretimi için 600 kişiyi işe aldı ve yönetici nitelikli mühendis arayışları devam ediyor. Her ay dönüşüme bağlı olarak 50 kişilik istihdam açıkları olabileceği de belirtiliyor. Markanın, yılda yaklaşık 30 milyon cep telefonunu Türkiye’de üretecek olduğunu açıkladığını belirtmek gerekiyor. Çin menşeli firmalardan olan Tecno Mobile ise, İstanbul Pendik’te 25 milyon dolarlık bir yatırım planı yapıyor. Vivo ve TCL gibi markalar da üretim planlarını sürdürüyor. Bu markaların da benzer rakamlarda eleman istihdam etmeleri bekleniyor. Cep telefonu üretim tesislerinin ardından sektörel bazda işe


alımları hareketlendirmesi de sevindirici bir haber olarak karşımıza çıkıyor.

TEŞVİK PLANI ARDINDAN YATIRIMLARIN GELMESİ DİKKAT ÇEKİCİ Tüm bu yabancı telefon üreticilerinin yatırımlarının arkasında ise açıklanan teşvik paketi var. Ülkemizdeki işçi maliyetlerinin dünyanın birçok ülkesine göre düşük olmasının yanında bir de üretim tesisine verilen teşvik ortaya çıkınca,

tüketiciye de sempatik gözükme havası yaratabilecek pazarlama faaliyetleri de eklenince tüm markaların iştahı da kabarmış oldu. Buradaki en önemli gerçek, kuşkusuz yabancı menşeli markaların teşvik paketindeki kriterleri yerine getirerek kendisine sağlayacağı avantaj olarak görülebilir. Bu üretim tesislerinde üretilen telefonların maliyetini ne kadar aşağı çekebileceği veya fiyatlara ne ölçüde yansıyacağını da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Ancak

Türkiye’nin tanıtımına da katkı sağlayabilir

ilk olumlu yansımasının 80 milyonu aşkın Türkiye nüfusunu göz önüne aldığımızda çok büyük bir miktar olmasa da istihdam olduğunu söyleyebilirim. İstihdam dışında en büyük getirinin ise, ihraç edilecek ülkelere “Made in Turkey” veya “Made in Türkiye” damgasıyla gidecek olması olduğunu söyleyebilirim.

YERLİ MARKALARIMIZ NE DURUMDA Geçtiğimiz yıllarda dünyanın çeşitli ülkelerine ihracat yapan

www.yuksekteknoloji.tv

11


teknoloji dünyasi üretim tesisine, yeni üretim tesisleri eklemeyi planlıyor. Yeni tesislerle birlikte akıllı telefonlar ile birlikte teknoloji ürünlerini üretmeye devam edecek.

TÜRKİYE’DE ÜRETİM YAPILMASININ MARKALARA SAĞLADIĞI AVANTAJLAR

İstihdamı destekliyor

General Mobile’ın üretim tesisi kurulmuş ve birçok kişiye istihdam sağlanmıştı. Üretim tesisinden çıkan modeller, yine yabancı markalar gibi Tükiye damgasıyla dünyanın çeşitli ülkelerine ulaşmaktaydı. Vestel de aynı şekilde kendi fabrikasında cep telefonu üretimi üretimi üzerine çalışmalar yürüterek çeşitli

12

www.yuksekteknoloji.tv

modellerini tüketicilere sunuyor. Cep telefonu üretimine başlayan Casper da yeni bir modelini tüketicilerin beğenisine sunmaya başladı. Cep telefonu üretimini hedefleyen bir diğer Türk markası da Reeder. Özellikle tabletleriyle gündemde olan Reeder geçtiğimiz yıllarda Samsun’da açtığı

Makalemin başında da belirttiğim gibi, gerçekleştirilecek üretim tesisi hamlesi üretici markalar için Türkiye ve çevre pazarlara ulaşma konusunda ciddi avantaj sağlayacak bir hamle olarak görülebilir. Özellikle Covid19 virüsünün Çin üzerinden ortaya çıkması ve orada bulunan fabrikaların bir süre kepenk indirmesi, bunun yanında markaların ilk dönemlerde Çin’de yapılacak olan üretimlerine alternatif ülkeler araması sonucunda, üretim stratejilerinde almak istedikleri avantajlı pozisyonu Türkiye gibi coğrafi konum olarak da iyi bir noktada bulunan bir ülkeyle yaratmaları çok akılcı olarak görülebilir. Bunun yanında, hükümetin


yapılacak olan yatırımlara vereceği teşvik paketinin de markalara avantaj sağlaması birçok markanın ülkemize gelmesine zemin hazırladı. Bununla birlikte, demografik olarak da tüketim eğilimi olan ülkemizde, sempatik bir marka haline gelmek için de bir fırsat yaratmış oldu. Üretim tesisleri belirli bir istihdam yaratırken, markalar da birçok ülkeden çok daha uygun bir fiyatla personel çalıştırma imkanına kavuşmuş oldu. Aslında bu noktada

TÜKETİCİLERE SAĞLAYACAĞI AVANTAJLAR NELER? Markalar kendi pazarlama faaliyetleri açısından hem yurtdışındaki tüketicilere hem ürünlerin üretim yerini sağlık konusunda şu an için Çin’den daha itibarlı olan Türkiye olarak göstermiş olacaklar hem teşvik paketinden yararlanacaklar hem Türk tüketicisine karşı

sempatik gözükecekler hem de birçok ülkeye göre düşük maliyetli personel çalıştırmış olacaklar. Bu durumun üretici markalar için çok olumlu olduğunu söyleyebilirim. Peki Türk tüketicileri için hangi avantajlar bekliyor olacak? Ya da başka bir deyişle bir avantaj olacak mı? Ülkemizde yapılan üretim ile birlikte, üretimi yapılan modellerin fiyatlarına teşvik paketi, lojistik maliyeti, üretim maliyeti gibi birçok faktörle birlikte pozitif yönlü bir fiyat yansıması olması bekleniyor. Ortaya çıkan fiyatları muadil modellerin fiyatlarıyla kıyasladığımızda gerçekten pozitif bir yansıma olup olmadığını söyleyebileceğiz. Şimdilik Türkiye’de daha önce satışta olmayan modellerin sunulduğu piyasa fiyatları ile yorum yapmak sağlıklı olamayacak, gerçekten yansıması gereken indirimin yansıyıp yansımadığının anlaşılması da zor olacaktır.

EN BÜYÜK GERÇEK, ÜRETİCİYE SAĞLANAN AVANTAJ

Türk markaları için önemli bir dönem

Türk tüketicileri teşvik paketi ve üretim avantajıyla piyasa sunulmuş olan akıllı telefonları hangi oranda bir indirimle elde edebilir, bunun net bir şekilde söylemek zor. Ancak, üreticilerin büyük avantajlar sağladığı net bir gerçek. Bunun yanında birçok ülkede “Made in Turkey” veya “Made in Türkiye” ibareli olarak ürünler görmenin ülkemize pazarlama faaliyetleri açısından pozitif bir katkı sağlayacaktır.

www.yuksekteknoloji.tv

13


teknoloji dünyasi

Hande Arpalıgil’den

“Kadın Gözüyle Teknoloji” Markalar İçin Oldukça Önemli Olan İletişim ve Pazarlama Yönetemi @hand ear pa ligil Bir markanın doğru yönetilmesi ve doğru iletişim kurması hem duruşunu hem de geleceğini etkileyen etkenlerin başında geliyor. Aslında yeniden keşfe gerek olmayan ve çok basit denklemlerin olduğu iletişim esnasında yapılan akıl almaz hatalar markaların gelir kaybına neden olduğu gibi zaman zaman da gülünç duruma düşmelerine zemin hazırlıyor.

FARKLILIK YARATILAMIYOR Özellikle tüketici elektroniği sektörüne dahil olan uluslararası markaların yaptığı hatalar çoğu zaman, “yok artık!” denilecek düzeye

ve fenomen isimler için yine benzer çalışmaları yürütmeleri gerçekten çok gülünç oluyor. Tamam, uluslararası geniş kadroya sahip olan ve aynı zamanda içerik ajanslarıyla çalışmalarına rağmen inovatif çalışmalar çıkaramadıklarını görüyoruz, ancak birbirini takip eden aynı çalışmayı hem izleyicilerin hem de kullanıcıların önüne sürmeleri gerçekten marka değerini de olumsuz yönde etkiler bir hale getiriyor.

kadar çıkabiliyor. Kendi içinde stratejik pazarlama ve reklam departmanları bulunan, hem yerel hem de uluslararası ajanslar ile çalışan markaların yerel küçük bir işletmenin bile yapabileceği çalışmaların ötesine geçememesi gerçekten beni de hayrete düşürüyor. Bırakın farklılık yaratabilmeyi, çoğu zaman alışılagelmiş çizgilerin azıcık dahi dışına çıkamıyorlar.

HEP AYNI SENARYO Tüketici elektroniği tarafında bulunan markaların artık klişe haline gelmiş olan dizi ve filmlerde kendi ürünlerini popüler dizi/film oyuncularına kullandırması ve aynı şekilde sosyal mecralarda influencer

MARKA TÜKETİCİ GÖZÜNDE DEĞER KAYBEDİYOR

Yapılan bazı hatalar inanılır gibi değil

14

www.yuksekteknoloji.tv

Markanın kendi ürününü üzerine para vererek bir dizi veya filmde kullanıdırması pazarlama açısından pozitif mi, negatif mi olur tartışmaya açık bir konu iken, bunun iletişiminin yapılması komik oluyor. Örnek vermek gerekirse; X markası bir basın bülteni yayınlıyor ve içeriği aynen şöyle, “Y dizisi oyucularının tercihi X markası oldu”. Evet, böyle bir bülten gerçekten yayınlandı. Sanal dünya ile gerçek dünyanın birbirine girdiği anlar da sanırım bu noktada ortaya çıkıyor. Bir diziye ürününü kullanmaları için pazarlama bütçesi veriyorsun ve sanki bu dizi oyuncuları toplu bir şekilde gidip X markasını alalım demişler gibi lanse


ediyorsun. Gerçekten çok kötü bir iletişim ve akıl tutulması olarak kayda geçebilecek bu hareketler, bakın marka değerini nasıl aşağıya çekiyor bu konuya da hemen değinelim.

SPONSORLUK BİTTİ, MARKA GİTTİ Asıl olay, film/dizi iletişiminde kullanılan Y dizisinin sponsorluk anlaşması bittiğinde ve dizi devam ettiğinde ortaya çıkıyor. Çünkü dizide oyuncuların kullandığı ürünler hemen gerçek hayatta kullandıkları markaya dönüyor. İşte bu noktada bir gol daha geliyor, çünkü izleyicilerin yani potansiyel tüketicinin kafasında hemen şu soru beliriyor “X markası

kendisini ancak para ile kullandırtabiliyor”. İşte bu normal zamanda kullanılan “V” markası için mükemmel bir fırsat olmuş oluyor ve bir TL bütçe harcamadan kendisine büyük bir reklam yapmış oluyor. Bu sadece dizi/ film için geçerli olan bir durum değil, markalar aynı hatayı influencer ve fenomenlerde de çokça yapıyor. Bu noktada yapılan hukuki anlaşmaların da başarısız olduğu ortaya çıkıyor.

anlaşma yapılarak, anlaşmalı içerik tanıtımının yapılması. Makalemin başında belirttiğim gibi çok büyük olmayan yerel firmaların dahi çok rahat bir şekilde yapabileceği çalışmaları onlarca yöneticisi

Hukuki anlaşmalarda da başarı yakalanamıyor

INFLUENCER VE FENOMENLER SÜREKLİ TAKİPTE Sosyal mecraların pazarlamada kullanılması esnasında en kolay olan influencer ve fenomen ile

www.yuksekteknoloji.tv

15


teknoloji dünyasi

ve yüzlerce çalışanı bulunan ve bu çalışmalarını ajanslarla destekleyen markaların yapması gerçekten çok düşündürücü. Her gün inovasyondan bahseden bu markaların, kendi pazarlama dünyasında çamura saplanmış gibi kalması ve hiçbir inovatif çalışma yürütememesi gerçekten düşündürücü. Influencer

16

www.yuksekteknoloji.tv

ve fenomenlerin gelir elde etme şekli kullandıkları veya tanıttıkları ürünler, bu tür çalışmalar yapmaları da gayet normal. Ancak, bir markanın neredeyse haftada bir aynı segmentte yer alan ürünleri “işte bu ürünü kullanıyorum” demesi için bütçe vermesi ve influencer/fenomenin yalnızca bir hafta sonra farklı bir ürünü veya gerçekten kullandığı

kendi ürününü kullanması milyonlarca kişinin reklam çalışması yapan markanın ürününü, “üzerine para verseler, ancak kullanırım” imajıyla özdeşleşmesine neden oluyor.

Veriler her zaman gerçeği yansıtmayabilir

YALNIZCA VERİYE DAYALI BİR YÖNETİM, MARKAYI DAHA İYİ BİR NOKTAYA TAŞIMAZ Uluslararası markaların genellikle rapor verdiği birimlerin başı her zaman yurtdışında bağlı olunan ofisler olduğundan, her an veri raporlanması gerekiyor. İlgili bölüm yöneticileri de rapor çıksın ve etkileşim yüksek olsun da, sonucu ne olursa olsun tarafından bakıyor ve sonuç markanın tüketici gözünde değer kaybıyla sonuçlanıyor. Belki


veri olarak yurtdışına sunulan raporlar, harcanan bütçeler ile denkleştirilerek başarılı gibi gösteriliyor, ancak gerçek maalesef öyle olmuyor. Hatta, “parayı veren, düdüğü çalar” misali bir başarı dahi maalesef ortaya çıkamıyor.

FARKLILIK YARATMAK İÇİN CESARETLİ OLMAK GEREKİYOR Aslında çok güzel bir söz vardır, “herkesin yaptığını yaparak, nasıl başarılı olmayı beklersiniz” gibi. Zaten açıkça ortada olduğu gibi herkesin yaptığını yaparak bir başarı gelmiyor. Uzun yıllardır Türkiye’de hiçbir uluslararası tüketici elektroniği markasının gerçekleştirdiği pazarlama faaliyeti veya kurduğu iletişimden dolayı pazar payının arttığına

rastlamadık. Hatta çok fazla bütçe harcadığı haberlere konu olsa da, bu çalışmalar bütçe harcamasından öteye geçemedi ve uzun soluklu olamadı. Markalar genellikle ya Türkiye’ye yeni giriş yaptığında ya da uluslararası lanman gerçekleştirdiği zamanlarda büyük yatırımlar yaptılar. Bunların da satış faaliyetlerinde uzun soluklu hiçbir katkısı olmadı.

BÜTÇE HARCANMASI GEREKİYOR VE YALNIZCA HARCANIYOR

Markalar, pazarlama ve iletişimde kolay yolu seçebiliyor

iş ortaya çıkarma gayretine girmiyorlar. Bunun yanında farklı ve inovatif çalışmalar ile kendilerine önerilenleri de risk almamak adına maalesef çoğu zaman es geçiyorlar veya tercih etmiyorlar. Belki de, bu noktada ortaya çıkarabilecek pazarlama yetisine de sahip değiller. Konunun burası da irdelenmesi gereken farklı bir nokta olarak dikkat çekiyor. Günün sonunda farklı ve inovatif bir çalışma ortaya çıkarmadıkları için çok büyük başarılar da elde edemiyorlar.

Markaların pazarlama yönetiminde bulunanlar ve ajanslar, yalnızca alışılagelmiş ve günün getirdiği modellemeleri kullanıyor, farlı bir iletişim veya çalışmayı gün yüzüne çıkarıp farklı bir

www.yuksekteknoloji.tv

17


sosyal bilgiler

Sosyal Medya ve İletişim Uygulamalarındaki Dikkat Çekici Durum FACEBOOK, INSTAGRAM’IN SİSTEMİNİ DEĞİŞTİRDİ Facebook Instagram’ı 2012 yılında tam 1 milyar dolara satın aldı. O güne kadar bir gelir modeli olmayan Instagram, aradan 2 yıl bile geçmeden reklam modülünü açtı. Hesapların, takipçilere erişimine kısıtlama getirdi ve adeta daha çok görülmek için reklam verin dedi. Tıpkı Facebook’ta olan sistemi entegre etti. O günlerde aylık 150 milyonluk aktif kullanıcıya sahip olan Instagram bugün satılsa emin olun 10 milyar dolardan aşağı satılmazdı.

18

www.yuksekteknoloji.tv

FACEBOOK’TAN WHATSAPP ATAĞI

VERİ EN ÖNEMLİ GERÇEK

2012 yılında kurulan Whatsapp ise, Instagram’da olduğu gibi kuruluşundan 2 yıl sonra Facebook ile pazarlık masasına oturdu. Peki bu sefer masadaki fiyat neydi: Tam 19 milyar dolar! İnanılmaz değil mi? Hiçbir gelir modeli olmayan, reklam almayan, her ay yüksek maliyetleri olan bir uygulamaya niçin bu kadar yüksek bir bedel ödenir? Instagram’da bir gelir modeli oluşturuldu ve karlılık gerçekleşti. Peki, Whatsapp’ta böyle bir model olmamasına rağmen yıllarca o maliyetler nasıl karşılandı?

Bilinen bir gerçek var ki, Facebook uzun yılardır kişilerin demografik yapısından siyasi duruşlarına, alışveriş alışkanlıklarından tatil tercihlerine kadar her türlü bilgiyi parasını veren herkese sattı. Mesela siz mum üreticisisiniz ve sadece İstanbul’da belirli semtlere satış yapmak istiyorsunuz. Facebook’ta reklam vererek hedef kitleye çok rahat ulaşıyorsunuz, çünkü o istediğiniz satın alma istatistikleri çok hızlı bir şekilde önünüze çıkıyor.

Güvenlik gözardı ediliyor


Birol Bali

CEZALAR CAYDIRICI MI? Tüm bunlar bilinen gerçekler, zira Mark Zuckerberg hem ABD hem de AB senatosuna çağırılarak kendisinden bilgi istendi. Adeta bir mahkeme salonu gibiydi, izlemediyseniz gelen sorular karşısında nasıl da sıkıştığını göreceksiniz. Facebook’a yüz milyonlarca dolar ceza kesildi, neredeyse itiraz bile edemediler.

MESAJLAŞMA UYGULAMALARINDA NELER OLUYOR? Peki ne oldu da, yeni yılın ilk haftasında yer yerinden oynadı ve mesajlaşma uygulamaları gündeme geldi? Whatsapp kişisel bilgilerimizi kullanacağını ve üçüncü partilerle paylaşabileceğini duyurdu. Bununla birlikte de ortalık ayağa kalktı. Üç

gün boyunda Twitter’ın TT listesinden bu konu inmedi. Telegram ilk 3 günde 75 milyon yeni indirme karşısında teşekkür etti. Ne kişisel bilgileri satarım, ne de uygulamayı diyerek net bir duruş sergiledi. Tabi sonrasında her geçen gün artan maliyetler için bir gelir modeli oluşturabiliriz diye de ekledi.

ELON MUSK’DAN DİKKAT ÇEKEN TWEET Elon Musk, “Signal yükleyin” diye bir tweet attı ve böylece Signal uygulaması dakikalar sonra onbinlerce indirme sayısına ulaştı. Biliyorsunuz, Elon Musk’ın mecazi anlamda oldukça fazla müridi var diyebiliriz. Nasıl Apple marka bağımlıları varsa, Elon Musk gibi bir girişimciyi takip eden, ne derse peşinden giden, Tesla aracı alan ve mutlulukla

@balibey

Sosyal medya uygulamalarının gelir modelleri çoğunlukla reklam üzerinden devam ediyor

kullanan bir kitle var. Signal ne kadar kullanılır bilemiyorum ama ben de bu uygulamayı indirdim.

TÜM UYGULAMALARIN DENENMESİ İÇİN BİR FIRSAT Aslında bahsedilen, lakin kullanmadığım tüm uygulamaları da indirdim. Signal, yerli ve milli Bip, Yaay (Twitter alternatifi denilen platform). Telegram’ı yıllar önce indirip kullanmıştım, ama kenarda duruyordu. Üç günde telefon rehberimdeki 500 kişinin eklendiğini görünce ağzım açık kaldı. Telegram kurucusu Pavel Durov’un açıklamalarını madde madde okudum. Son

www.yuksekteknoloji.tv

19


sosyal bilgiler

üç günde 75 milyon indirme için teşekkür ediyor, şirketi satmayı düşünmediğini, fakat maliyetler için reklam modülüne ileride geçebileceklerini söylüyor.

INFLUENCERLARIN VE FENOMENLERİN TERCİHİ HANGİ UYGULAMA Telegram, zaten Influencer ve Fenomenler arasında sıkça kullanılıyordu. Ajanslar ve markalar iş birliği yapmak istedikleri kişilerle yazışmaları Telegram üzerinden

20

www.yuksekteknoloji.tv

yapıyorlar. Açıkçası bunu daha çok Fenomenler istiyor, çünkü yazışmaların ekran görüntüsünü aldığınızda karşı tarafa bir uyarı gidiyor. Eğer konu gizlilikse, harika bir özellik diyebiliriz.

YERLİ VE MİLLİ UYGULAMA BİP İÇİN BÜYÜK VE GÜZEL BİR FIRSAT Tüm bunlar olurken gözler yurtiçine ve Turkcell’in yerli ve milli mesajlaşma uygulaması BİP’e çevrildi. Bundan birkaç yıl evvel BİP’in 10 milyona

Geliştirilen stratejiler geleceği etkiliyor

yakın aktif kullanıcısı olduğu açıklanmıştı. Bu olayın akabinde Turkcell CEO’su Murat Erkan, BİP kullanıcısının 68 milyon olduğunu ve 192 ülkede kullanıldığını açıkladı. BİP’in kullanıma sunulduğu ilk tarih 2013 yılının sonlarına doğru olmuştu. Yıllarca Turkcell hattı kullandım, fakat BİP uygulamasını hiç indirmedim, kullanmak aklıma bile gelmedi. Turkcell son yıllarda BİP’i daha aktif kullanmaya karar verdi sanırım, çünkü kullanıcı rakamlarının büyük bir artış gösterdiği rahatlıkla görülüyor.


GÜVENLİĞİ HİÇ SORGULAMADIK Diğer hiçbir uygulamayı Whatsapp kadar kullanmadık ve güvenliğini sorgulamadık. Bırakın kişisel dosyaları, şirket içi dosyaları, teklifleri bile Whatsapp üzerinden paylaştık. Fotoğraflar, videolar hiç düşünülmeden gönderildi. Çünkü uçtan uca şifreleme olduğunu açık ve seçik bir şekilde Whatsapp tarafından duyurulmuştu ve halen de öyle. Bilgilerin işlenmesi ve kullanımı ile ilgili geri adım atar mı bilmem, ama rakipler için muazzam bir dönem yaşandığını rahatlıkla söyleyebilirim.

INSTAGRAM MESAJLAŞMA BÖLÜMÜ KENDİSİNİ TOPARLADI Instagram’a ilk başladığım zamanlar kendi içindeki mesajlaşma bölümü yetersiz olduğu için VIBER ve LINE indirmiş, uzun bir süre de bu uygulamaları kullanmıştım. Instagram’dan tanıştığım kişilerle bu uygulamalar üzerinden mesajlaşıyordum. Sonra bunları sildim, çünkü Instagram mesajlaşma bölümü daha kolay bir kullanım sunmaya başladı.

yaptığı açıklamayla rakiplerini coşturdu. Hatta belki bu uygulamaların arasında belki de gelecekle ilgili ümidi olamayanlar da vardı ve bu sayede kullanıcı sayıları artmış oldu. Her yatırımcının en büyük amacı şirketi belirli bir yere getirip satmaktır. 2021 yılında bakalım hangileri el değiştirecek, kimler yeni yatırımlar alacak.

SOSYAL MEDYANIN SİYASETE ETKİSİ Tüm bunlar baş döndürücü bir hızla olup biterken gözler bir anda ABD Başkanı Trump’a çevrildi. Biliyorsunuz kendisi tüm diplomasi kurallarını hiçe sayarak, hunharca Twitter kullanıyordu. Seçim öncesi, anı ve sonrasındaki akıl almaz agresiflikteki tweetlerini de hatırlarsınız. Seçim sırasında “oylarımız çalınıyor” mesajlarına başlamış ve Twitter yönetimi bunlara önlem almıştı. Bu açıklamaların doğruluğunun kesin olmadığını belirten bir uyarı getirdi ve hatta

bazı tweetlerini “SİLDİ”. İnanılmaz değil mi? Bir uygulama, bir ülke başkanının açıklamalarını gerçek dışı bularak siliyor. Biden’ın yeni başkan olarak Washington’ta senatoda onaylanacağı gün Trump bir açıklama yaparak seçmenlerini sokağa davet etti. Haklarını korumalarını istedi ve buna uyan seçmen ne yaptı? Senatoyu bastı! Sonuç 4 ölü, yüzlerce yaralı ve gözaltılar. Bu andan itibaren Twitter yönetimi başkan Trump’un hesabını askıya aldı!

Sosyal medya uygulamalarının siyaset üzerinde etkisi oldukça fazla

SOSYAL MEDYADA ÇOK İLGİNÇ ŞEYLER OLMAYA BAŞLADI Sosyal medyada bugüne kadar görmediğimiz şeyler olmaya başladığını söyleyebilirim. 2020 yılının bir an önce bitmesini istedik, gelen yıla bakın. Şirketlerin güçlerinin ülke ekonomilerinin kat be kat üstünde olması, haliyle hükümetleri rahatsız ediyor. AliBaba kurucusu Jack Ma’ya Çin hükümetinin baskı yaptığı konuşuluyor. Yaklaşık iki aydır Jack Ma ortada yok, Ant Group’un halka arzı durduruldu. Alibaba’ya rekabet soruşturması açıldı ve haliyle hisselerin değeri düştü. Sırf Çin’in finansal durumunu eleştirdi ve reform çağrısında bulundu diye yaklaşık iki aydır ortada yok. Yeni yılda hükümetler ve teknoloji şirketleri arasında savaşlar olacak gibi görünüyor.

NE KADAR GÜÇLÜ VE PAZAR HAKİMİ OLURSANIZ OLUN, STRATEJİNİZİ DOĞRU BELİRLEMELİSİNİZ Bir girişimci olarak tavsiyem şudur, “her ne iş yapıyorsanız yapın, elinizden gelenin fazlası yapın ve rakiplerin aptallık yapmasını bekleyin.” Whatsapp

www.yuksekteknoloji.tv

21


tekno mutlu

Bilgi Güvenliğinin Önemi ve Siber Saldırılar Gün geçmiyor ki yerli ve yabancı birçok şirketin hacker’ların saldırısına uğradığını okumayalım. Hatta vakalar o kadar çoğaldı ki, bu makalemi yazarken “WhatsApp hesapları tehlikede” başlığıyla bir yazı daha ekranıma düştü.

HACKERLAR BÜYÜK VEYA KÜÇÜK FİRMA TANIMIYOR

22

www.yuksekteknoloji.tv

Teknolojiyi sonuna kadar tükettiğimiz şu günlerde hackerler; Yemeksepeti, Facebook, Linkedin ve Clubhouse’un sistemlerindeki güvenlik açıklarını tespit ederek içinde Türk kullanıcılarının da içinde bulunduğu milyonlarca kullanıcının kişisel verilerine ulaştı. Şirketler saldırıyla ilgili ardı ardına açıklama yapa

dursun, bu konuda mağdur olduğumuz açıkça ortada.

Büyük markaların veri kaybı korkusu devam ediyor

NE KADAR GÜVENDEYİZ, GÜVENDE MİYİZ? Teknoloji kullanımında istediğimiz kadar güvenlik protokolleri uygulasak da iki faktörlü kimlik doğrulama bile bu verilerin kötü niyetli kişilerin eline geçmesini


Yeşim Mutlu

News’e göre, sızdırılan bilgiler arasında kredi kartı numarası gibi hassas kullanıcı bilgilerinin olmadığı ortaya çıktı.

GEÇTİĞİMİZ HAFTALARDA YAKLAŞIK 500 MİLYON KİŞİNİN VERİSİ SIZDIRILDI @yesimmutlu

Verilerinizin güvende olup olmadığını mutlaka kontrol edin

Cyber News, geçtiğimiz haftalarda 500 milyon LinkedIn kullanıcısının kişisel verilerinin toplandığını ve çevrimiçi olarak nlandığını bildirdi. Microsoft’a ait şirket, LinkedIn’den hiçbir özel üye hesabı verisinin sızıntıya dahil edilmediğini söyledi. Bu haber, 533 milyon Facebook kullanıcısının kişisel verilerinin ücretsiz olarak çevrimiçi olarak ğının keşfedilmesinden sadece birkaç gün sonra geldi. Facebook sızıntısının kullanıcıların telefon numaralarını, doğum tarihlerini, konumlarını, e-posta adreslerini ve tam adlarını içerdiği bildirildi.

VERİ İHLALİNİN BİR PARÇASI OLUP OLMADIĞINIZI NASIL KONTROL EDEBİLİRSİNİZ? İlk sorunuz, elbette bu ihlalin bir parçası olup olmadığınızı nasıl kontrol edeceğiniz olacaktır. Verilerinizin tehlikeye girip girmediğini öğrenebileceğiniz birkaç yer var. Veri ihlallerini izleyen sitelerde e-postanız ya da telefon numaranız ile sorgulama yapıyorsunuz. Açıkçası insan bu sorgulamayı

önleyemiyor. Şirketler, bu durumu fark ettiğinde ise iş işten çoktan geçmiş oluyor.

CLUBHOUSE CEO’SU, RAPORLARIN AKSİNE KULLANICI VERİLERİNİN SIZDIRILMADIĞINI SÖYLEDİ! Clubhouse Ceo’su Paul

Davison yaptığı açıklamada, kişisel kullanıcı verilerinin sızdırıldığını iddia eden bir raporun “yanlış” olduğunu söylemiş olsa da, Cyber News kullanıcıların kimlikleri, adları, kullanıcı adları, Twitter ve Instagram tanıtıcıları ve takipçi sayılarının bulunduğu bir SQL veritabanının çevrimiçi bir hacker forumuna gönderildiğini bildirdi. Cyber

www.yuksekteknoloji.tv

23


tekno mutlu

bile yaparken ya yine kötü niyetli kişilerin eline geçerse diye düşünmüyor değil.

2021’DE VERİ GİZLİLİĞİ BEKLENTİLERİMİZ NELER? 2020’ye pandemi damgasını vurunca, 2021’de ne bekleyeceğimizi tam olarak bilmememiz ve durum daha kötüye gidemez diye düşünürken her gün farklı bir süreci yaşıyoruz. Şirketlerin pandemi sürecinde şu an öncelik vermeleri gerekenin

24

www.yuksekteknoloji.tv

veri gizliliği olması gerektiği ortaya çıkmış durumda. Hepimizin mahremiyeti söz konusu. Kimse verilerinin 3. şahıslarla ulu orta paylaşılmasını istemez.

MAHREMİYET KONUSUNDAKİ TUTUMLARI TERSİNE ÇEVİRDİ Pandemi, mahremiyet konusundaki tüm tutumları da tersine çevirdi. Şimdi insanların nerede olduğunu ve risklerini takip etmek,

Güvenlik önlemlerinizi mutlaka arttırın

yönergeler dahilinde daha kabul edilebilir hale geldi. Pandemi öncesinde ise net bir şekilde kişisel mahremiyeti ihlal ediyor olarak görülüyordu. Çalışan davranışlarını çevrimiçi olarak izlemek mi? Mümkün değil ve kabul edilemezdi. Mahremiyet ile kurumsal gereklilik arasında ince bir çizgi izleyen şüpheli bir uygulamaydı. Ancak şimdi, işletmeler uzaktaki büyük iş gücü ile karşı karşıya ve çoğu, çalışanların hoşnutsuzluğuna veya kızgınlığına rağmen


üretkenliğe göz kulak olmanın yollarını düşünüyor.

BİLGİ VE VERİ GÜVENLİĞİNE KARŞI ZORUNLU ÖNLEMLER ALINMALI Pandemi, işletmeleri bilgi ve veri güvenliğine karşı önlem almaya zorladı. 2021 ve sonrasındaki güvenlik eğilimleri bu genişletilmiş siber saldırılar alanında şekilleniyor. Siber güvenlik, daha güvenli dijital

uygulama çalışmalarımızın, toplumumuzun bu krizden emin ve dirençli bir şekilde kurtulmasına ve ilerlemesine yardımcı olmak için kritik olduğu bir andayız.

PANDEMİNİN GÖSTERDİĞİ DİJİTALLEŞMEDE GÜVENLİĞE DAHA ÇOK İHTİYACIMIZ VAR 2021 yılında yayınlanan milyonlarca siber iş ilanıyla görüyoruz ki, acilen siber

Siber güvenlik uzmanlarına olan ihtiyaç her geçen gün artıyor

güvenlik uzmanlarına ihtiyaç var. Siber güvenlik ile ilgili ihlallerin ve haberlerin daha da büyümeye devam edeceğini ve her sektörde önem verilmesi gerektiğini düşünüyorum. İster kamu, ister özel, isterse birey kapsamında olsun, siber güvenlik, siber standartlar ve gereken uygulamaları güvenliğimiz yararına olacak şekilde düzenlenmesini umuyorum. Sağlık ve güven içinde yaşayacağımız günlere.

www.yuksekteknoloji.tv

25


tekno spor

Giyilebilir Teknolojiler ve Gelecek

Yeni sayımızda sizlere, sporcuların tercih ettiği ve gözde olan 6 giyilebilir teknoloji ürününden bahsedeceğim. Giyilebilir teknolojinin son yıllarda oldukça popüler olduğunu ve günlük hayatımıza her anlamda değer kattığını görüyoruz. Öyle ki, bu ürünlerden toplanan veriler yaşantımıza oldukça büyük bir katma değer de sağlamakta. O zaman gelin hayatımıza katma değer katan bu ürünlerden en popüler olanlarına birlikte göz atalım.

26

www.yuksekteknoloji.tv

1- POLAR SEAL GEMM GİYİLEBİLİR KLİMA Bu ürünü giyilebilir klima olarak tanımlayabiliriz. Özellikle soğuk havalarda spor yapmak isteyenler için ideal. Termoelektrik teknolojisi kullanan bu son teknoloji üründe, ihtiyacınıza göre, bir düğmeye dokunarak içerideki havayı sıcak ya da soğuk olarak sabit bir dereceye ayarlayabiliyorsunuz. 3 ısıtma (max. 42 derece) ve 3 soğutma modu (min 10 derece) bulunmakta. Dört farklı rengi (pembe, siyah,

beyaz ve mavi) bulunan Polar Seal Gemm 7,5 saatlik pil ömrüne sahip. Ortalama satış fiyatı 199 Dolar.

2- HELA KAN ŞEKERİ TEST SAATİ

Özer Asan

“Kan şekeriniz düşmüş olabilir” cümlesini hayatınızın bir noktasında mutlaka duymuşsunuzdur. Ancak, her ölçüm esnasında vücudunuza iğne batması da sizi rahatsız edebilir. İşte bu ürün, bu tarz sorunları ortadan kaldırıyor. Ağrısız bir ürün olan Hela, kan şekeri sonucunuzu biyo nano sensörü sayesinde terinizden okuyarak sizi yalnızca üç saniye içerisinde bilgilendiriyor. Kan şekeri dışında kalp atış hızınızı, laktik asitinizi ve daha fazlasını da izleyebiliyor. Akıllı telefon uygulaması ile çalıştığı için datalar da her an toplanmakta. Şık tasarımlı ürün 30 günlük pil ömrüne sahip ve aynı


zamanda kablosuz şarj cihazı görevi gören bir şarj çantasıyla birlikte geliyor. Ortalama satış fiyatı 269 Dolar.

3- MASK MARKET LED AKILLI IŞIKLI MASKE Şimdiye kadar birçok maske görmüş olabilirsiniz, ama bu maskenin sizi taklit ettiğini söylesem, eminim detayları sizde büyük bir merak uyandıracaktır. Öyle ki, bu maske konuşmanıza göre sizi taklit etmekte ve bunu simüle ederek yansıtmakta. Yetişkinlere uygun tek boyutta üretilen LED Akıllı Maske, konuştuğunuzda etkinleşiyor ve ağzınızın hareketlerine göre sizi taklit ediyor. Sessiz kaldığınızda ise maske gülümsüyor. Böylece sokakta koşarken insanlar iyi bir ruh halinde olduğunuzu gözlemleyebiliyor. Spor yapmaya uygun olan maske, iki katlı pamuktan üretilmiş ve tam oturması için ayarlanabilir geçişlere sahip. Pili şarj edilebilmekte ve ortalama satış fiyatı 10 dolar.

4- BOSE FRAMES TEMPO SESLİ GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ Bu sesli güneş gözlükleriyle koşarken veya spor yaparken yüksek sesle müzik dinleyebilirsiniz. Özel olarak tasarlanmış iki Bose Open Ear Audio teknolojisi derinden sesi kulaklarınıza yönlendirir. Öyle ki, ses sistemi saatte 25 mil hızla bisiklet sürerken dahi

rüzgarın şiddetini aşabiliyor. Suya dayanıklı olan bu spor güneş gözlükleri yağmurda dahi harika çalışmakta. Polikarbonat polarize lensler, çizilmeye ve kırılmaya karşı dirençli olduğundan, tempolu spor da yapabilme imkanını kullanıcılara sunuyor. Aydınlatma koşullarınıza uyması için lensleri saniyeler içinde değiştirebiliyorsunuz. Böylece lensleri çok yönlü kullanım haline getirebiliyorsunuz. Bu ürünün ortalama satış fiyatı ise 250 dolar.

diğer geleneksel yüz maskeleri kadar yüzünüzü engellemiyor. Bunun nedeni burnunuza dayanması ve şeffaf bir gövdeye sahip olması. Yani siz gülümsediğinizde çevrenizdekiler bunu rahatlıkla görebiliyor. Bu ürünün ortalama satış fiyatı ise 350 dolar.

6- DROPLABS EP 01 SOUND IMMERSION FOOTWEAR

5- AO AIR THE ATM WEARS GİYİLEBİLİR HAVA TEMİZLEYİCİSİ Bu ürün temiz nefes almanızı sağlıyor. Son teknoloji harikası “Ao Air The Atm Wears Giyilebilir Hava Temizleyicisi” ile ister hava kirliliğinde ister dumanlı bir ortamda spor yapmanız mümkün. Bu yüz maskesiyle egzersiz yaparken terleseniz dahi ürün sızdırmazlık özelliğiyle temiz hava sağlıyor ve sağlıklı olarak çalışmaya devam ediyor. Ayrıca bu giyilebilir cihaz,

Şeker testinde iğnesiz ve acısız ölçüm imkanı

Dijital eğlence için tasarlanan bu ürün ilk ses-duyusal spor ayakkabı olma özelliğini taşıyor. Ses sinyallerini titreşimlere dönüştüren ve spor ayakkabısının orta tabanına entegre edilen özel bir teknoloji ile çalışan ürün, siyah bir dış cepheye sahip. Ağustos ayında raflarda yerini alan ürün, DropLabs patentli teknolojisi sayesinde sesi stereo olarak bağlı herhangi bir cihazdan ayağınıza ileterek canlı bir etkinliğin enerjisini simüle ediyor ve sizi müziğe, filmlere, oyunlara kaptırıyor. 6 saatlik pil ömrü sunan ve tüm yeni bluetooth özellikli cihazlarla uyumlu olan ayakkabıları Android veya iOS cihazınıza bağlamanız yeterli. Suya dayanıklı spor ayakkabısının ortalama satış fiyatı ise 449 dolar. Bu hayatımızı kolaylaştıran 6 giyilebilir teknoloji ürününün fiyatlarının yurt dışı fiyatları olduğunu ve yine hali hazırda yurt dışında satışta bulunduğunu sizlere aktarmak isterim. Umarım kısa zamanda ve uygun fiyatlarla ülkemizde de bu ürünleri ve benzer yeni teknolojileri satın alabiliyor oluruz.

www.yuksekteknoloji.tv

27


tekno saglik

Teknolojinin Getirdiği Güzellik ve Trendler DOĞA GÜZEL OLAN HER ŞEYE BAKAR İnsanoğlu güzel olan her şeye bakmayı sever. Bu doğada da böyledir. Çiçekler güzel olmalıdırlar ki, arılar konsun. Hayvanlar da kur yapma davranışları için güzel ve gösterişli hale bürünürler. Detaylarda net olmak, nihai mükemmellik izlenimini vermeye yardım eder. Filozoflar binlerce yıl boyunca güzelliği açıklamaya çalışmıştır. Aristoteles, “Güzellik boyut ve düzene bağlıdır.” demiştir. Konfüçyüs, “Güzelliği sevdiği kadar, erdemi de seven bir insan

28

www.yuksekteknoloji.tv

görmedim.” demiştir. Kant, “Bir kavram olmadan evrensel olarak memnun eden şey güzeldir.” diye belirtmiştir. Fibonacci’nin dizisinden altın oran çıkmıştır ve doğada sebebini bilmeden gözümüze güzel gelen her şeyin aslında bu orana uyduğunu fark etmişizdir.

YENİ SEZONUN GÜZELLİK VE ESTETİK TRENDLERİ Peki güzellik hayatımızı bu kadar etkilerken, yeni sezonun güzellik ve estetik trendleriyle birlikte teknolojinin gelişimini de arkasına alarak karşımıza

çıkanlar neler, şöyle bir göz atalım.

HOLLWOOD JAWLINE VE V-FACE LIFT

Fokuslu Ultrasound karşımıza sıkça çıkacak

Yeni sezonda Hollywood yıldızlarının sahip olduğu yüz hatlarına sahip olmak istenecek. Bu da çıkık elmacıklar, dolgun dudaklar, ince uzun bir yüz, köşeli bir “jawline” yani güçlü bir çene hattı demek. İnce bir yüz şekline ulaşmak için ve de “bruksizm” yani kronik olarak diş sıkmaya bağlı çene ve baş ağrılarını, diş kırılmalarını önlemek için “masseter” botoksu; elmacık kemikleri


BABY FACE

Dr. Metehan Özgür

Thulium Bakımı, cildin ihtiyaç duyduğu “anti aging” ürünlerin thulium lazer teknolojisinin yardımıyla istenen cilt katmanına ulaşmasını sağlayan cilt bakımı ve yenileme uygulamasıdır. Thulium lazer ışınları ile cildin yüzeyinde mikro-kanallar açılır ve kişinin ihtiyacına göre seçilen vitamin ve serumlar cilde uygulanır.

GÖZALTI DOLGUSU belirginleştirmek, çeneyi sivriltmek, çene “jawline”I belirginleştirmek için dolgu uygulamaları; zamanla sarkan yüzün “lifting”ini sağlamak için iple yüz askı, kendini bırakmış cildi sıkılaştırmak için “HIFU” dediğimiz Fokuslu Ultrasound sık sık yapılacak ve içerisinde teknoloji de içeren işlemler olacak.

LATİN DUDAK Jennifer Lopez, Eva Mendes, Selena Gomez, Shakira, Salma Hayek, Demi Lovato gibi Latin ünlülerinin dudaklarının ortak özellikleri kalın ve etli olmaları. Cupid’s Bow dediğimiz üst dudak ortasındaki yayın belirgin olması ve keskin “Vermillion” sınırlarıdır. Dudak dolgusu ile dolgun, gösterişli, dikkat çeken dudaklar istenecek.

TOKSİN UYGULAMALARI Kısaca “Botoks” diye adlandırdığımız toksin uygulamaları yine oldukça

Şehir insanının ortak derdi yoğun ve uzun çalışma saatleri, düzensiz uykular ya da total uykusuzluk. Bunun da karşılığı yorgun ve çökük mor gözaltları. Bu görünümden, gözaltına yapılacak dolgular ile kurtulmak mümkün.

popüler. Bu sene de çizgilerimiz oluşmasın, var olanlar da azalsın ve yok olsun diye toksin uygulamaları yaptıracağız. Üst yüze uygulanan botoksun yanında ayrıca “Baby Botoks” vardır ki, tüm yüze uygulanır ve çok ince çizgileri açar.

FACE LIFT Gençlikte yüzümüz baş aşağı duran bir üçgen gibidir, çünkü yanaklarımızın içindeki yağ pedleri bir destek sağlar ve de yüzümüzü yukarı doğru kaldırır, yani lift eder. Yaşlanma ya da zayıflamayla birlikte bu yağ pedleri erimeye başlar ve o baş aşağı duran üçgen tam tersine döner, yanaklarımız sarkar. Amacımız, yüzün liftingini sağlamak, yani yüzü yukarı doğru kaldırmak. Bunun için çeşitli yöntemler vardır. Bunlar arasında, yüzü aynı zamanda sıkılaştıran “Fokus Ultrason”, iple yüz askı, sıvı ip uygulaması ve elmacıklara uygulanacak dolguları sayabiliriz.

SIVI İP UYGULAMASI

Yeni teknoloji Thulium lazer ışınları ile cilt yüzeyinde önemli değişiklikler yapılabiliyor

Sarkan ve yıpranan, azalan cilt altı yağ dokusu bizi her zaman çökük gösterir. İple yüz askı istemeyenler için cilt altına yapılan sıvı ip uygulaması çok başarılı olmakta ve anında etkisini göstermektedir.

SATEN DOLGU Saten dolgular, diğer dolgular gibi hacim ve şekillendirme amacıyla değil, gençlik aşıları ile aynı amaçla uygulanan çok yumuşak dolgulardır. Yaş ile birlikte cildimizin “hyalüronik asit” miktarı azalmaya başlar. Doğal olarak ince çizgiler oluşur, nem ve elastikiyet kaybı başlayarak cilt mat bir görünüm alır. İşte “hyalüronik” asit içeren dolgu uygulamaları ile cilde kaybettiği nemi geri kazandırırız. Sonucunda ince çizgilerde azalma, ciltte nem artışı, parlaklık ve canlılık hissedilir.

www.yuksekteknoloji.tv

29


tekno psikoloji Bilgisayar Tabanlı Uygulamalar ile Gerçek Bir Terapi Seansı Mümkün

Teknoloji; psikoloji dalında geniş bir kullanım alanına sahiptir. Psikolojinin teknolojiyle olan bağını “Siber Psikoloji” incelemektedir. Bu çok yeni bir alan olmakla beraber, bu alana dair katkıların günümüz için çok önemli olduğu kanaatindeyim. Teknolojinin hayatımızdaki yeri çok ayrı ve şu an halen yaşadığımız pandemi döneminde teknolojinin olmadığını düşünsenize, bizler için inanılmaz farklı bir hayat söz konusu olurdu. Özellikle pandemi sonrası sağlık tedbirleri amaçlı olarak bilgisayar tabanlı uygulamalar ve çevrim içi terapiler ülkemizde ve tüm dünyada daha fazla kullanılmaya başladı.

30

www.yuksekteknoloji.tv

ÇEVRİMİÇİ TERAPİ NEDİR? Çevrimiçi terapi, bireylere ya da gruplara eğitimini tamamlamış bir zihinsel sağlık uzmanı tarafından uygulanan bir terapi yöntemidir. Bu terapi yaklaşımında terapistler danışanlara internet üzerinden iletişim kurarak yardım ederler.

ÇEVRİMİÇİ TERAPİLER VE YÜZ YÜZE TERAPİLER Barak et al. (2008) çevrim içi terapilerin etkisini yüz yüze terapi kadar etkili 0.53 (orta derece) olarak bulmuştur. Yapılan araştırmalarda çevrim içi terapilerde de yüksek ve güçlü ilişkilerin kurulabileceği

tespit edilmiş, danışan ve terapist arası kurulan ilişkinin çevrimiçi de geliştirilebileceği ortaya çıkmıştır (Cook & Doyle, 2002).

Terapi müdahalelerinde robotların kullanım oranı artabilir

BAZI TERAPİLERDE ETKİSİ ZAYIFLAYABİLİR Çevrimiçi müdahalelerinin etkinliğini değiştiren faktörler vardır. Bunlardan bir tanesi yüz yüze terapide olduğu gibi bilgisayar bazlı terapinin tüm danışanlara yaramamasıdır. Birçok tanısı bir arada


bulunan kişilerde ya da yüz yüze görüşmenin daha uygun olabileceği daha ciddi patolojileri olan kişilerde bu tip terapi yöntemini kullanmak zorluk olabilir.

ÇEVRİMİÇİ TERAPİLERİN AVANTAJLARI Çevrimiçi müdahalelerin avantajları vardır ve bu müdahaleler tedaviye ulaşma oranını arttırır. Terapist ve danışanlar arası coğrafi bariyerleri elimine ederek, ulaşım masraflarını ya da kişilerin randevu oluşturma yönündeki sıkıntılarını, işlerinden kaynaklı terapiye erişim sorunlarını önler. Bazı kişiler yüz yüze etkileşim olmadığı için kendilerini duygusal olarak daha rahat ifade edebilirler.

ÇEVRİMİÇİ TERAPİLERİN DEZAVANTAJLARI Çevrimiçi müdahelelerin bazı dezavantajları da vardır. Çevrimiçi terapilerde danışanların mesajları ve hisleri doğru bir şekilde iletilemeyebilir (Andersson, Hesser, Hummerdal, BergmanNordgren, & Carlbring, 2011). Online terapide vücut dili gibi dilsel olmayan iletişim normal terapiden daha az incelenebilir. Aynı zamanda teknolojik alt yapı bakımından çevrimiçi terapilerde danışan ve terapist arasındaki gizlilik hakkında endişeler de bulunmaktadır (Lawlor-Savage ve Prentice, 2014).

SANAL GERÇEKLİKLE MARUZ BIRAKMA TERAPİSİ NEDİR? Terapide yeni bir yaklaşım da sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisidir (VRET). Sanal gerçeklikle maruz bırakma terapisinde, terapistler danışanların korkuları ile çalışırken korkulan durumu kontrol edebilirler. Bu terapi yaklaşımı standardize olmuş bir terapi yaklaşımıdır (Meyerbröker, & Emmelkamp, 2010). Bu terapi yaklaşımı örümcek, yükseklik, uçma fobisi gibi fobiler için uygundur. Sanal gerçeklik terapisinin avantajları bulunmaktadır ve terapist tarafından danışanın korkusuna, tehdit hissetme seviyesine göre kontrol edilebilir ve düzenlenebilir (Rothbaum ve diğerleri, 1995). Bu terapi yaklaşımının tabii ki olumsuz yönleri de vardır. Kullanılan ekipmanlar genellikle normal terapide ihtiyaç duyulan ekipmanlara göre daha ulaşılması zordur ve bu yüzden de diğer terapi uygulamalarına göre daha erişilebilir bir terapi yöntemi olmayabilir (Anderson ve diğerleri, 2004).

BİLGİSAYAR OYUNLARI TERAPİ MÜDAHALELERİNDE NASIL KULLANILIR? Yararlanılabilecek terapi müdahalelerinden bir tanesi de bilgisayar oyunlardır. Haier, Karama, Leyba ve Jung (2009) Tetris oynayan genç kızların beyin ve bilişsel becerilerin geliştiğini ortaya çıkarmıştır.

Feyza Melis Kösoğlu Uzman Klinik Psikolog

Holmes, James, Coode-Bate, ve Deeprose (2009) Tetris oynamanın travma sonrası gelişen “Travma Sonrası Stres Bozukluğu” belirtilerine iyi geldiğini belirtmiştir. Tetris oynayan katılımcılar, travma sonrasında onları rahatsız eden travmaya dair anıları hatırlamada azalma olduğunu belirtmiştir. Tetris bu yüzden travma sonrası stresi önleyebilmek adına yeni bir yaklaşımdır. Bir taraftan ise, bilgisayar oyunlarına dair birtakım endişeler bulunmaktadır. Bazı tip bilgisayar oyunlarını oynamak zihinsel sağlık bakımından endişe uyandırıcı olabilir (Barak ve Grohol, 2011).

KLİNİKLERİN YERİNİ ALAN SANAL KLİNİKLER

Terapi müdahalelerinde bilgisayar oyunlarının kullanımı mümkün

Terapi müdahalelerinde yararlanılabilecek bir diğer terapi platformu da sanal kliniklerdir. Danışanlar internet araması ile çevrimiçi şekilde bir terapist bulabilirler. Sanal kliniklerde, danışanlar tüm terapistlerin eğitim geçmişini, tecrübelerini, ücretini içeren profillerini görebilmektedir. Böylelikle danışanlar, birçok olası terapist arasından kendilerine uygun olan terapistleri bulabilmektedir.

ROBOTLAR TERAPİ İÇİN KULLANILABİLİR Mİ? Robotlar da terapi müdahalelerinde kullanılmaktadır. Milo adında geliştirilen bir robot, otizmi olan çocuklarla çalışmak üzere tasarlanmıştır. Yazı boyunca anlatılan tüm bu müdahalelerde bazı etik endişeler de bulunmaktadır. Bunların ilki gizlilik ve kişisel verilerin korunmasıdır. Bu gibi endişelerin yakın gelecekte çözülmesini umut ederek, bireylerin zihinsel sağlığını en güncel teknolojik yeniliklerle ele alan yaklaşımları hevesle takip edip size aktarmayı heyecanla bekliyorum.

www.yuksekteknoloji.tv

31


tekno güncel

Yapay Zekanın Pazarlama Dünyasındaki Yeri

YENİ DÜZENDE YAPAY ZEKANIN PAZARLAMA UYGULAMALARINI ÇOK DAHA FAZLA GÖRECEĞIZ

Farklı seviyelerde yapay zeka var

Yapay zeka konusu son 10 senedir çok daha fazla gündemde olsa da yapay zeka fikrinin başlangıcı 1945’lere dayanıyor. Vanneavar Bush, 1945 As We May Think adlı çalışmasında insan gibi düşünmeyi öğrenebilen makineler teorisini ortaya koyuyor. 1950’de Alan Turing makinelerin insanları taklit ederek öğrenebileceği tezini yazdığı makalesinde insan gibi satranç oynayabilecek bilgisayarlara örnek veriyor.

PEKİ YAPAY ZEKA BUGÜN NASIL KULLANILIYOR?

32

www.yuksekteknoloji.tv


Aradan geçen yaklaşık 75 senede bugünün yapay zekası olarak adlandırdığımız makineler esasta algoritmalar yani basit olarak insan tarafından yazılmış kodların makinelere öğretmek için kullanıldığı yapılar olarak tanımlanabilir. Bugün için baktığımızda 6 farklı seviyede yapay zeka olduğunu görüyoruz. Yeni makalemde ağırlıklı olarak pazarlama sektöründe yapay zekanın kullanım örneklerine bakacağımız için kodlarla makinelere öğretme modellerini mercek altına alıyor olacağız.

FARK YARATAN GÜZEL ÖRNEKLER Yapıların ağırlıklı olarak insan davranışlarını taklit edecek şekilde kodlarla makinelere belli fonksiyonları insanlar yerine yapabilecek şekilde öğretmeyi hedeflediğini görüyoruz. Yani filmlerde izlediğimiz, yapay zekanın kontrolü ele geçirerek insan ırkını yok etmeye çalışabileceği noktadan çok uzağız. Ancak makineler ile insanın birlikte çalışması sonucunda, çok daha verimli ve yaratıcı sonuçları bundan 10 sene önce hayal edebileceğimizden çok daha hızlı alabileceğimiz bir dönemin içindeyiz. Pazarlama alanında yapay zekanın kullanıldığı alanları 5 başlık altında toparlayabiliriz:

gösterilebilir. Ayrıca Netflix’in tavsiye veren yapay zekası “bu filmi izleyenlerin yüzde 95’i bu filmi de izledi” popüler şeklindeki yönlendirmesi pazarlamayı iyi anlatan yapay zeka kullanımlarından biri olarak nitelendirilebilir. Esasta pazarlama jargonu ile burada yapılan “Tahmini Pazarlama Analizi” (Predictive Marketing Analysis) yani elde olan verilerin analiz edilip incelenmesi ve modelleme (modeling), makine öğrenimi (machine learning) ve veri madenciliği (data mining) gibi teknikler ile birlikte kullanılarak geleceğe dair ya da bilinemeyecek bir veriye ve/veya sonuca yönelik bilinçli bir tahmin yapılmasıdır. Bu tekniğin algoritmalar kullanılarak hayata geçirilmesi sosyal medyada Instagram ve Facebook benzeri mecralarda insanların yaşam akışlarına entegre olarak onların günlük aktiviteleri içerisinde uygun teklifleri hissetirmeden doğru hedef kitleye, doğru zamanda ve en doğru şekilde sunulabilmesini mümkün kılıyor.

REKLAM HEDEFLEME Yapay zeka burada makine öğrenimi algoritmaları kullanarak geçmiş müşteri

Tunç Berkman

Müşteri potansiyelini anlamada yapay zekanın önemi büyük

verilerini ve kişilerin sosyal medya kullanımları, satın alma davranışları, izledikleri reklamları, arkadaşları, paylaştıkları içerikleri, araştırdıkları konuları, alım sürecinde oldukları aşamaları takip ederek, onların karşısına hangi tip reklam ile ne zaman çıkılması gerektiği konusunda en iyi zamanlama ve en etkin reklam tipini sunma konusunda kullanılıyor. Aynı şekilde web sitesini daha önce ziyaret etmiş bir kişiye tekrar hedefleme (retargeting) konusunda hangi tarz içerik kullanılarak daha hızlı geri dönüş alınacağı da kullanılan modeller arasında gösterilebilir. Ayrıca yapay zeka, mevcut müşterilerin hangilerinin kaybedilme potansiyeli olduğunu birçok davranışsal veriyi inceleyip çok hızlı raporlayarak bu tarz müşterilerin kaybedilmemesi için en etkin teklifleri pazarlama ekiplerine sunabiliyor. Gelecek sayıda yer alacak makalemde, yapay zekanın kullanıldığı alanların başlıklarını sizlere aktarmaya devam edeceğim. Sevgili okuyucularımın sağlıklı ve güzel günlerini karşılamasını canı gönülden dilerim.

MÜŞTERİ SEGMENTASYONU Algoritmalar ve makine öğrenme yöntemi ile insanların sosyal medya ve diğer ürünleri kullanma şekilleri incelenerek tavsiye modelleri oluşturmak, yapay zekanın günümüzde en yaygın kullanıldığı alanlardan bir tanesi olarak göze çarpıyor. Bunu uzun zamandır kullanan markalardan biri ise Amazon. Amazon üzerinden “X ürünü alanların yüzde 98’i Y ürünü aldı” tavsiyesi en bilinen uygulamalar arasında

www.yuksekteknoloji.tv

33


tekno ünlü

Müjde Uzman ile Tekno Ünlü Tüm dünyayı sarsan pandemi döneminde neler yaptınız? Herkes gibi biraz endişe, biraz korku içinde yaşayıp, çokça önlem alarak geçiriyorum. Diğer bir yandan da, yapamadıklarım ya da vakit bulamadıklarım için bir fırsat olarak görüp, onlara odaklanıyorum.

34

www.yuksekteknoloji.tv

İçinde bulunduğumuz bu zorlu dönemde en çok nelere dikkat ediyorsunuz ve bu dönemde sizce en çok nelere dikkat edilmeli? Kelime dağarcığımıza yeni giren “sosyal mesafe” gibi kelimelerden çok haz etmesem de, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat ediyorum. “Sosyal mesafe” kelimesinden neden haz etmediğime gelince, insanlar kalıp olarak bu tip tanımlara öyle alışıyor ki, altını doldurup doldurmadıklarına bile bakmıyorlar. Öncelikle, “önlem alın” dedikleri noktaların hakkını vermeye çalışıyorum ve çevremdekileri

de uyarıyorum. Bu hepimizin konusu ve hepimizi etkileyen bir süreçteyiz. Bunun dışında, henüz neyle karşı karşıya olduğumuzu da tam olarak bilmiyoruz. Dolayısıyla, kendimizi ne kadar iyi bir şekilde korumayı başarırsak ve başkalarından beklemezsek hepimiz için çok daha iyi olacak diye düşünüyorum.

Teknolojinin içinde olmayı seviyorum

Karantina döneminde spora devam edebildiniz mi? Spor yaparken hangi teknolojik ürünleri ve giyilebilir aksesuarları kullanıyorsunuz? Evet, mümkün olduğunca yapmaya çalışıyorum. En sık


kullandığım ürünlerin başında akıllı telefon ve Apple Watch geliyor.

İş ve özel hayatınızda yer alan teknolojik ürünler içerisinde en sık kullandığınız uygulamalar hangileri? Başlıca kullandığım uygulamalar arasında Instagram, Twitter, Mail, Whatsapp yer alıyor. Sonrasında yardım uygulamalarını (peta, helpsteps, vb.) ve geçmişten haber almalık Timehop uygulamasını kullanıyorum. Birkaç tane satış ve alışveriş yaptığım uygulama, her gün oynadığım birkaç oyun ve tabii ki Swarm.

Sosyal medyayı aktif olarak kullanmanızın yanı sıra sosyal medyaya olan bakış açınızdan biraz bahseder misiniz? Sosyal medyaya olan hislerimi tam olarak aşk/nefret ilişkisi olarak tanımlayabilirim. Hem bir lanet hem de bir nimet olduğunu düşünüyorum. İyi kısmı, bir sürü iş alanı ve fırsat doğmuş olması. Kötü kısmı (en azından benim için en kötü

kısmı) ise herkesin birbirini sadece sosyal medyadan takip edip, aramayı sormayı, gerçek anlamda ilgilenip iletişim kurmayı tercih etmiyor olması. Açıkçası, “bir günde hepsi yok olacak, tamam mısın?” diye sorsalar, tamam diyen taraftan olurum.

karşı ekstra bir zaafım var. Diğer yandan da çok tutucu, değişime bir tık dirençli, eski ve artık maalesef üretilmeyen cep telefonundan kasetçalara, kablodan dvd player’a hepsini de hayata ve geçmişe ışık tutsun, unutulmasın diye saklarım.

Teknoloji ve bilişim alanındaki gelişmeler bir oyuncu olarak sizi etkiliyor mu? Teknolojiye bakış açınızı bizimle paylaşır mısınız?

Teknoloji her gün daha farklı bir noktaya gidiyor. Teknolojiyi izlerken, “Keşke hemen gerçekleşse” diye düşündüğünüz bir gelişme var mı?

Ben kendini oyuncu olarak tanımlayan, kendini sadece işinden ibaret görmeyen biri olarak, iki türlü cevap vereyim. Oyunculara, oyunculuk anlamında bir şey kattığını ya da bir faydası olduğunu da düşünmüyorum zaten. Belki dünyaya açılabilmek anlamında bir faydası olabilirdi, o da şu anki pandemi sürecinde öngörebileceğimiz bir şey değil. Ama kişisel olarak, yani “Müjde” olarak teknolojiden zevk alan, gelişmeleri takip eden biriyim. Teknolojinin dilinden de iyi anlarım. Tamir eder, kurulum yapar, bir sıkıntı olduğunda çözerim. Ses sistemlerine

Caner Ural

Teknoloji dünyasındaki gelişmeler bizleri de etkiliyor

Bu konudaki tüm ütopik duygularımla, ışınlanmanın bulunmasını istediğimi tüm kalbimle belirtmek isterim. Jetgiller’de, düğmesine basınca çantaya dönüşen arabalar da, park sorununa iyi bir alternatif olabilirdi diye düşünüyorum. Daha gerçekçi düşüncelerime gelirsek, açıkçası cep telefonlarının büyüdükçe büyümesinden, telefon özelliği dışında her şeyi yapabilmesinden ve dolayısıyla daha hassas ve bozulabilir hale gelmesinden rahatsızım. Televizyonların gittikçe daha da HD olmasından da aynı rahatsızlığı duyuyorum. Daha faydalı, inovatif teknolojileri seviyorum. Artık tekelleşme ve fiyat politikası içerenleri, teknolojiyi iyiye güzele kullananlar olarak görmüyorum. Geçmişle geleceği sentezleyen, efektif teknolojik aletler görmeyi çok isterim.

Önümüzdeki günler için geliştirme aşamasında olduğunuz projeleriniz var mı? Hayat sosyal medyaya kaydığı için o alanda bir takım proje fikirlerim ve çalışmalarım var. Ama kendimi tanıyorsam, herkesin yaptığı “yeni akımları” değil, kendi alışık olduğum ve dönemi yansıtan bir şeyler yapacağıma eminim.

www.yuksekteknoloji.tv

35


tekno sohbet

Turkcell Genel Müdürü

Murat Erkan ile Tekno Sohbet Türkiye’de uzun yıllardır üst düzey yönetici olarak görev yapan ve şu an Türkiye’nin güçlü şirketlerinden bir tanesinin Genel Müdürü olarak, dünya genelinde son 10 yıldaki teknoloji gelişimini nasıl değerlendirirsiniz? Son 10 yılda dünyadaki teknolojik gelişim baş döndürücü bir hıza ulaştı. Bugün kullandığımız cep telefonları 10 yıl öncesinin güçlü bilgisayarından daha fazla yeteneğe sahip. Mühendis kökenli bir yönetici olarak yıllardır teknoloji sektörünü yakından takip ediyorum. Bundan yıllar önce telekom sektöründe yaşanacak değişime yönelik olarak söylediğim “Konuşmanın yerini veri alacak” şeklindeki öngörümün

36

www.yuksekteknoloji.tv

ne kadar doğru olduğunu bugün net bir şekilde görüyoruz. Önümüzdeki süreçte de başta yapay zeka ve nesnelerin interneti olmak üzere pek çok teknolojinin büyük bir hızla hayatlarımızda yer edineceğini göreceğiz. Bu noktada pandemi sürecinin de etkisiyle dijital dönüşüm sürecinin daha da hızlanacağını belirtmekte fayda var. Yakın gelecekte bu dönüşümü gerçekleştirebilmiş olan şirketler başarıya ulaşırken geride kalanların ayakta kalma ihtimali son derece düşük olacak.

Teknoloji sektörüne giriş yaptığınız zaman ile günümüz teknolojik gelişmelerini göz önüne aldığınızda sizce ne tür farlılıklar var? Sektöre girdiğimden bu yana dünyada yaşanan dijital

5G, teknoloji dünyasında yeni bir dönem başlatacak

dönüşüme yakından şahit oldum. Bu dönüşüme öncülük eden Turkcell’de görev aldığım için de kendimi çok şanslı hissediyorum. 1994 yılında Türkiye’yi “cep telefonundan ilk alo” ile buluşturduk. Bugün müşterilerimize telefonla sadece sesli iletişim sunmanın çok ötesine geçerek kaliteli ve kesintisiz internet hizmetini veriyoruz. Turkcell mühendislerinin geliştirdiği BiP, fizy, TV+, Dergilik, Paycell gibi uygulamalarımızla müşterilerimizin hayatına her alanda dokunuyoruz. Ülke sınırlarını aşan ve tüm dünyada milyonlarca kişi tarafından kullanılan bu uygulamalarımızla uluslararası arenada büyük oyuncularla rekabet eder duruma geldik. Teknolojik gelişmeler ne kadar hızlı olursa, biz de Turkcell olarak bir o kadar hızla adapte oluyor ve müşterilerimizin taleplerini en iyi şekilde


karşılamak için var gücümüzle çalışıyoruz.

Türkiye ve dünyadaki telekom pazarını gözlemlediğinizde, tüketicilerin eğilimini nasıl değerlendirirsiniz? Özellikle pandemi sürecinde evden çalışma ve eğitime geçişle birlikte tüketici eğilimlerinde çok büyük değişimler yaşandı. Video konferans uygulamaları ve görüntülü görüşmeye olan talepte patlama yaşandı. Online alışveriş, internet üzerinden erişilen TV servisleri gibi pek çok başlıkta çok büyük büyümeler yakalandı. Tüketiciler sürekli daha kaliteli ve daha hızlı internet bağlantısına ihtiyaç duyuyorlar. İş, eğitim ve eğlence için daha fazla dijital servis kullanıyorlar. Biz de değişen tüketici eğilimlerini göz önünde bulundurarak, farklı servis ve ürünlerimizi hayata geçirdik. Mobil şebeke üzerinden fiber hızda internet sunan Superbox ürünümüz ve yerli video konferans platformumuz BiP Meet bunların sadece birkaç tanesi.

Önümüzdeki yıllarda hangi teknolojilerin ve ürünlerin teknoloji dünyasına damga vuracağını düşünüyorsunuz? Pandeminin de etkisiyle önümüzdeki yıllarda başta uzaktan çalışma, uzaktan eğitim, teletıp olmak üzere online alışveriş, online eğlence (TV-oyun) gibi alanların daha da yükseleceğini düşünüyorum. Bununla birlikte yapay zeka, nesnelerin interneti, robotik süreç otomasyonu gibi yeni teknolojiler, kendine her alanda daha fazla yer bulacak. Üstelik bu değişim daha önce öngörüldüğü gibi 5-10 yıllık süreçlerde değil, birkaç yıl içerisinde yaşanacak.

“Bip Meet” eklendi ve oldukça başarılı konferans özellikleriyle donatıldı. Bip’te başarı nasıl yakalandı?

Teknolojinin doğru kullanımı kadar verilerin işlenmesi gibi kavramlar da öne çıkacak.

Son yıllarda öne çıkan dijital servislere pek çok yatırım gerçekleştirdiniz. Geliştirmiş olduğunuz dijital servislerin birçoğunu farklı ülkelere de ihraç ediyorsunuz. Gerçekleştirmiş olduğunuz bu yatırımlardan biraz bahseder misiniz? Turkcell mühendisleri tarafından geliştirilen yerli ve milli uygulamalarımız aynı zamanda dijital ihracat hamlemizin de önemli bir ayağını oluşturuyor. İhracat hamlemizin son adımını Karayipler, Orta Amerika ve Pasifik bölgelerinde faaliyet gösteren Digicel ile attık. Digicel, Turkcell’in iştiraki Lifecell Ventures ortaklığıyla, yaşam ve iletişim platformu BiP, TV platformu TV+, lifebox ve Hızlı Giriş’i faaliyet gösterdiği 32 ülkede müşterilerinin kullanımına sundu. Kullanıcı sayısını global olarak artırmaya devam eden BiP, Karayipler’de gerçekleştirilen tanıtımından ardından yaklaşık 1 milyon indirilmeye ulaştı. Önümüzdeki dönemde de yeni işbirlikleriyle bu alandaki çalışmalarımız artarak devam edecek.

Tüm dünyayı etkisi altına alan pandemi sonrasında iletişim, özellikle görüntülü konuşma ve konferanslar önem kazandı. Turkcell’in bu noktadaki güçlü servisi Bip ve içerisinde sunduğu servisler tüm dünyada ilgi odağı konumunda. Sürekli gelişen Bip’in servislerine en son

Son dönemde özellikle TV platformumuzun kullanıcılarında büyük bir artış görülüyor

Turkcell mühendisleri tarafından geliştirilen iletişim ve yaşam platformumuz BiP’in başarısı her zaman kendisini güncellemesi ve müşteri ihtiyaçlarına uygun olarak yeni çözümler sunmasından geçiyor. Örneğin eklediğimiz çoklu görüntülü görüşme özelliği sayesinde kullanıcılar pandemi döneminde toplantılarını fiziksel olarak bir araya gelmeye ihtiyaç duymadan, güvenli bir şekilde yapabildi. BiP üzerinden yapılan görüntülü görüşme süresi yüzde 90’lık artışla 29 milyon dakikaya çıktı; grup görüntülü görüşme süresi ise yüzde 400’lük artışla 25 milyon dakikaya ulaştı. Yine sizlerin de bildiği gibi pandemi süreciyle birlikte tüm dünyada video konferans uygulamalarının kullanımı arttı. Yüzlerce uygulama ismi duymaya başladık. Bu kadar uygulama arasında yaşanan güvenlik açığı ve veri kayıplarının önüne geçebilmek amacıyla dijital konferans uygulamamız BiP Meet’i geliştirdik. Güvenli bir alternatif olarak sunduğumuz BiP Meet, kullanıcı verilerinin yurt dışına gitmesini önlemek amacıyla Turkcell veri merkezlerinin yüksek güvenlikli altyapısını kullanıyor. BiP Meet’in içinde kişiye ait özel oda oluşturma, güvenli toplantılar için şifre belirleme, lobide bekletme, katılımcıları

www.yuksekteknoloji.tv

37


tekno sohbet gelir büyümesi yıllık bazda yüzde 85’lik artış gösterdi.

sessize alma, odadan çıkartma ve ekran paylaşımı gibi gelişmiş özellikler de bulunuyor. Ayrıca BiP Meet, hem bireysel hem de kurumsal olarak tüm operatör kullanıcıları tarafından ücretsiz olarak kullanılma opsiyonu da sunuyor.

bir televizyona taktıktan sonra canlı televizyon kanallarının yanı sıra 5 binden fazla film ve dizi de izlenebilir hale geliyor. TV+ Ready ile Bundesliga, Premier Lig, NBA ve F1 gibi spor içerikleri ile belgesellere ve binlerce uygulamaya aynı anda ulaşmanız da mümkün.

Pandemi döneminde kullanılan bir diğer önemli servis, hepimizin malumu olan dijital televizyon. TV+ olarak pek çok yeni atılım yaptınız. Son olarak da TV+ Ready ürününü piyasaya sundunuz. TV+’ın bu başarıya nasıl ulaştığına da biraz değinir misiniz?

Günümüzde temassız ödeme sistemlerinin öne çıktığı aşikar. Paycell olarak birçok inovasyonun yanında QR kod ile ödeme sistemini hayata geçirdiniz ve tüm cihazlar üzerinden insanların ellerini cüzdanlarına değdirmeden istediği kart ile ödeme imkanına kavuşmasını sağladınız. Paycell’in başarısından bahseder misiniz?

Pandemi sürecinde TV+ platformumuzun aktif kullanıcı sayısı yüzde 50 artış gösterirken, mobil uygulamasında geçirilen süre kişi başı ortalama 70 dakikaya ulaştı. Televizyon izleme deneyimini tamamen değiştiren TV+ platformumuz izleyicilere sunduğu zengin içeriği ile çok sevilen ve takip edilen uygulamalarımızdan bir tanesi. Geçtiğimiz aylarda yine Turkcell mühendisleri tarafından geliştirilen TV+ Ready cihazı ile artık televizyon izleme keyfi her an her yerde yaşanabiliyor. Taşınabilir TV+ Ready cihazınızı, kablosuz interneti olan her yerden HDMI girişli

38

www.yuksekteknoloji.tv

Dijital dönüşümün hızlı şekilde değiştirdiği alışkanlıklarımızdan birisi de dijital ödeme tarafında yaşanıyor. Bu dönemde ödeme alışkanlıkları dijitalleşen kullanıcılar techfin platformumuz Paycell’i tercih etmeyi sürdürüyor. Paycell uygulamamızın aktif kullanıcı sayısı 2020 yılının üçüncü çeyreği itibarıyla 4,6 milyon olarak gerçekleşti. Yine bu dönemde toplam işlem hacmi 2,2 milyar TL olarak gerçekleşen Paycell platformumuzun grup dışı

Paycell’e her geçen gün farklı yenilikler eklemeye devam ediyoruz. Paycell Hazır Limit özelliği ile müşterilerimiz kendilerine özel belirlenen limitlerinin bir kısmını kendileri için oluşturulan sanal kartlarına aktarıp alışveriş yapabiliyorlar. Bunu dünyada ilk kez yapan telekom operatörüyüz. 2020’nin üçüncü çeyreğinde 11 bin üye iş yerinde kullanılan Paycell ile maliyet ve verimlilik avantajları sağlayan mevzuatlara uygun ve Gelir İdaresi Başkanlığı’na başvuruda bulunan ilk Android POS cihazı Paycell Android POS’u da müşterilerimizin kullanımına sunduk.

5G ile birlikte uzun zamandır konuşulan IoT hayatımızda daha fazla yer alacak

Paycell olarak yıllardır teknolojik altyapımız ve yenilikçi ürünlerimizle nakitsiz topluma geçiş için yatırım yapıyoruz. Pandemi ile hızlanan dijital tüketim alışkanlıklarının, bu sayede gelecekte de mevcut trendin süreceğini öngörüyoruz. Türkiye’nin bir sonraki unicorn şirketinin fintech alanından çıkacağına inanıyoruz. Bu noktada Paycell’i Türkiye’nin yeni unicorn adayı olarak görüyoruz. Paycell ile hedefimiz banka hesabı olsun olmasın, herkesin finansal servislere erişimini sağlayarak, hayatı kolaylaştırmak ve Türkiye’nin en büyük ödeme platformu olmak.

Dünyanın ve Türkiye’nin gündeminde olan 5G ve yerli 5G altyapısı hakkındaki görüşleriniz nelerdir? Uzun bir süredir 5G’ye hazır olan Turkcell, 5G’nin kullanıcılara neler getireceğini ve bu teknolojinin neleri değiştireceğini düşünüyor? Türkiye’nin Turkcell’i olarak teknolojideki öncü rolümüzü


5G’de de sürdürüyoruz. Mevcut güçlü altyapımız şüphesiz 5G’ye geçişimizi kolaylaştıracak. Ancak burada önemli olan Cumhurbaşkanımızın ‘Yerli 5G teknolojisi altyapısını kurmadan 5G’ye geçemeyiz’ şeklindeki açıklamasında olduğu gibi yerli ve milli 5G şebeke ekipmanlarının geliştirilmesi. Biz 5G çalışmalarımızın başından bu yana, bu hassasiyeti gözeterek çalışmalarımızı yürütüyoruz. 4.5G ve 5G radyo erişim şebekeleri için girişim önleme (COMP Projesi) ve 5G uçtan uca şebeke dilimlemesi (RELIANCE Projesi) konularında TÜBİTAK destekli Ar-Ge projelerimiz var. ULAK’la 5G odaklı Ar-Ge projelerinde de ortak çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda ULAK ile Haberleşme Teknolojisi Kümelenmesi (HTK) çalışmaları kapsamında yerli 5G baz istasyonu üzerindeki çalışmalarımız da devam ediyor. Bugün en yüksek yerlilik oranına sahip operatörüz. 5G’de de ilk günden yerli ve milli ürünleri kullanabilmek için Ar-Ge çalışmalarına tam destek veriyoruz. Bunun yanında, 5G’yi sadece şebeke ekipmanı olarak düşünmemek lazım. Gerek üniversitelerimiz gerekse şirketlerimizle birlikte çalışarak Türkiye’de yerli ve milli bir 5G çözüm ekosisteminin oluşturulmasına destek oluyoruz.

5G’nin sunacağı düşük gecikme büyük rol oynayacak. Hasta verilerinin aktarımında ve uzaktan robotik cerrahi işlem gibi pek çok alandaki gelişmelerin temeli 5G ile sağlanacak. Yine işlem gecikmesinin sıfıra yaklaşacak olmasıyla tüketiciler finansal işlemlerini gerçek zamanlı yapabilecekler. Nesnelerin interneti ile birbirine bağlı cihazların tarım alanında yeni devrimlere imza atılması sağlayacak. Enerji üretimi ve iletimi gibi konularda pek çok çözümün yolunu açacak. Otomasyon, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik teknolojilerinin yaygınlaşmasını sağlayacak, hatta hayatımızın büyük bir alanını kaplamasına yol açacak. Ancak tüm bunların ötesinde 5G kendi gerçekliğiyle gelecek, kendi ihtiyaçlarını doğuracak ve bu yönde değişim ve gelişimleri beraber izleyecek ve bu yeni sisteme hep birlikte giriş yapacağız. Kısacası 5G teknolojisi, insan hayatının dokunduğu her alanda hayatımızı daha önce olmadığı kadar kolaylaştıracak.

Yapay Zeka ve insanlığa getirecekleri hakkındaki yorumunuz nedir?

Teknolojinin yer aldığı her alana dokunuyoruz

Önümüzdeki dönemde hayatımızda en çok yer edinecek teknolojilerin başında yapay zeka geliyor. Bu alanda öncülüğü üstlenen ülkelerin küresel ekonomide daha fazla öne çıkacağını düşünüyorum. Turkcell olarak yapay zeka alanında yaptığımız çalışmaların sadece şirketimize değil, Türkiye’ye de değer kattığını düşünüyorum. Şu anda sayıları bin 300’e yaklaşan mühendisimiz Endüstri 4.0 kapsamında birçok teknolojiyi kullanarak dijitalleşmeyi bir adım öteye taşıyor. Yapay zeka ve görüntü işleme alanlarında geliştirdiğimiz çözümleri hali hazırda şirketimizde kullanıyoruz. Yapay zeka günümüzde techfin dünyasında da yoğun şekilde kullanılıyor. Bugün Paycell’de yüz tanıma teknolojilerini kayıt ve ödeme sistemleri tarafında aktif olarak kullanıyoruz. Şu anda şirketimize yüz tanıma teknolojisi ile giriş yapabiliyor, yemekhanemizde ise, yüz algılama teknolojisi ile yemeklerin ödemesini kart kullanmadan yapabiliyorsunuz. Müşteri hizmetleri ve işe alım süreçlerinde de yapay zeka algoritmalarından yararlanıyoruz.

Tüm dünyanın büyük bir heyecanla beklediği 5G teknolojisi sayesinde hayatımızda köklü değişimler yaşanacak. 5G’nin getireceği hızın yanı sıra ses ve internet iyileştirmesinin çok ötesinde bir deneyim sunacak. 5G mobil bir toplumun temelini inşa edecek diyebiliriz. Uçtan uca bahsettiğimiz bu ekosistemle pek çok sektör dönüşecek. 5G’nin önemli bir değişiklik yaratacağı sektörün başında sağlık alanı geliyor. Sağlık hizmetlerinin iyileştirilmesinde

www.yuksekteknoloji.tv

39


tekno dijital

Hayatımızın Odak Noktasına Yerleşen Dijital Dönüşümün Etkileri DİJİTAL TEKNOLOJİLERİN ÖNEMİ ARTTI Korona ile mücadele ettiğimiz şu günlerde dijital teknolojiler önemini bizlere tekrar tekrar hatırlattı. Dijital teknolojiler, servisler olmasa bu süreçte işlerimizi devam ettirmek ve iletişimimizi kesintisiz bir şekilde sürdürmek mümkün olmayacaktı. 2021 yılına yaklaşırken, şu gerçek de kendini oldukça somut bir biçimde göstermekte; önümüzdeki dönemde de dijital dünya gelişmeye

40

www.yuksekteknoloji.tv

devam edecek, teknoloji sürekli yanımızda olacak ve her sektörün dijitalleşmesi hızlanacak.

DİJİTAL DÖNÜŞÜM EN BÜYÜK GÜNDEM MADDESİ OLACAK Bu nedenle, dijital dönüşüm 2021’de de yönetim kurullarının ve CEO’ların en öncelikli gündemlerinden biri olmayı sürdürecek. Ancak, dijital dönüşüm stratejilerini belirlerken, bu sürecin kapsamlı bir değişim ile uzun bir yolculuk olduğunu

Ergi Şener

unutmamak gerekiyor. Bununla ilgili olarak geçen ay yayınladığım makalemde, dijital dönüşümün hareketli bir hedef olarak sürekli gelişen, değişen ve güncellenmesi gereken bir strateji olarak ele alınması gerektiğine değinmiştim. Dijitalleşme, bir şirketin ürün ve servislerini nasıl tasarladığı, nasıl geliştirip, ürettiği, satış noktalarına nasıl ulaştırdığı gibi süreçlerin tümünü değiştirirken; aynı zamanda iş süreçlerinin, iş modellerinin, yönetimsel süreçlerinin, bilgi


değer teklifleri de eklenince, oldukça çarpıcı sonuçları da beraberinde getirmekte. Bu makalemde dijitalleşmenin hayatımızı etkileyen örneklerini sizlerle paylaşacağım.

DİJİTAL YIKIM

sistemlerinin ve organizasyon yapısının da yeniden tasarlanmasını gerektirmekte.

ÖNGÖRÜLERİ TAKİP ETMEK GEREKİYOR Cisco’nun öngörüsüne göre, bugün faaliyet göstermekte olan işletmelerin % 40’ı gelecek on yıl içerisinde yok olacak. Bunların %70’i kendilerini dijital olarak dönüştürmeye çalışacak, ancak süreç içerisinde yalnızca %30’u başarılı olabilecek.

YENİ TEKNOLOJİLER DİJİTAL DÖNÜŞÜMÜ TETİKLİYOR Yeni teknolojiler ve bu teknolojilerin tetiklediği dijital dönüşüm, müşteri beklentilerini de değiştirerek, işletmeleri müşterilerin yeni beklentilerini karşılamaları doğrultusunda çözümler sunmaya zorlamakta. Yeni çözüm arayışları, müşteri deneyiminin doğru kurgulanması ve dijitalleşmenin sağladığı

Tüm sektörler önümüzdeki dönemde dijitalleşecek

Dijitalleşme ile en çok karşımıza çıkan endişelerden bir tanesi ileride pek çok sektör ve meslek alanının “digital disruption” (dijital yıkım) karşısında yok olacağı. Bu doğru bir endişe, ancak farklı bir bakış açısını da unutmamak gerekiyor. Dijitalleşme aslında sektörleri zorluyor ve değişime sürüklüyor, bu değişime ayak uyduramayanlar yok olup gidiyor. Ancak sektörler tamamen yok olmuyor, aslında şekil değiştiriyor. Örneğin sanal gerçeklik (VR - virtual reality) ile sinema endüstrisi, mobil uygulamalar ile bankacılık, sürücüsüz araçlar ve enerji sektörünün etkisi ile otomotiv ciddi bir dönüşüm geçiriyor. Bununla birlikte, bu

www.yuksekteknoloji.tv

41


tekno dijital

sektörler faaliyet alanlarını sürdürmeye devam ediyorlar. Bu değişim karşısında yeni gelişen ve oluşan ihtiyaçları analiz ederek, bunlara yoğunlaşan şirketler başarı kazanıyor.

MESLEKLER DE DÖNÜŞÜMDEN ETKİLENECEK Gelecekte açık bir şekilde, tehdit altında olan bir meslek alanı da avukatlık. IBM’in sahip olduğu ve dünyanın en büyük yapay zeka (artificial

42

www.yuksekteknoloji.tv

intelligence) platformlarından bir tanesi olan Watson hukuki danışmanlık süreçlerinde %90’a yakın bir doğruluk oranı sağlarken, bu oran gerçek avukatlarda %70’ler seviyesine düşmekte. Bu nedenle, avukat olmayı düşünenler varsa, farklı bir mesleğe yönelmeleri yararlı olabilir, çünkü ilerleyen dönemde avukatların %90 oranında azalacağı düşünülüyor, kalanlar ciddi anlamda uzmanlığı bulunan duayenler olacak.

YENİ NESİL TİCARET ÖNE ÇIKMAYA DEVAM EDECEK

Dijital dönüşüm uzun soluklu bir yolculuk

Tek bir araca sahip olmadan dünyanın en büyük taksi firması olmayı başaran Uber, “sharing economy” (paylaşım ekonomisi) modelinin öncülerinden olmayı sürdürüyor. Benzer bir model ile Airbnb, tek bir konuta sahip olmadan dünyanın en büyük konut sağlayıcısı durumuna geldi. Ancak, dijital dönüşüm teknolojinin getirdiği tsunami ile birlikte


sürekli yeni iş modellerine ve süreçlere adaptasyon ihtiyacını da ortaya koymakta. Bugün Uber, kendi sürücüsüz araçlarına yönelik çalışmalar gerçekleştirdiğini resmi olarak açıkladı, hatta bu yıl içerisinde sürücüsüz Uber araçlarını görmeye başlayacağız. Bu noktada, Uber’in araç sahibi olarak, modelini değiştireceği de ortaya çıkmış oldu.

SÜRÜCÜSÜZ ARAÇLAR VE UBER YENİ ANLAYIŞA GÜZEL BİR ÖRNEK Uber’in de çalışmalarını yoğunlaştırdığı gibi 2021 yılında sürücüsüz araçların artık hayatımıza girmeye başladığını göreceğiz. Uber gibi paylaşım ekonomisi üzerine kurulu firmaların sayılarını artırarak, günümüz bağlantılı müşterilerin

ihtiyaçlarını karşılamaları, araç sahipliğini de ciddi anlamda azaltmakta. Bugünün çocuklarının ileride araç sahipliği, hatta ehliyet sahipliğinin önemli bir oranda azalacağı öngörülüyor. Yeni jenerasyonlarda daha az şeye sahip olup, ihtiyaç anında daha çok kiralama eğilimi ortaya çıkmakta.

YENİ NESİL MÜŞTERİLER Yeni jenerasyonlardan söz etmişken, yeni nesil müşteriler artık, “connected&integrated” (bağlantılı ve bütünleşik) müşteriler. Tek kanaldan, çoklu kanala geçiş yapan müşteriler kanal bağımsız olarak, aynı deneyim ile ihtiyaçları anında ve istedikleri cihaz üzerinden işlemlerini gerçekleştirmek istiyorlar. Bu bakımdan, “omni-channel” stratejisinin

Markaların stratejilerini gelişen teknolojiler belirliyor

günbegün daha fazla önem kazanması ile birlikte bu alanda doğru strateji ile çözüm sağlayabilen firmaların rekabette öne geçmesi bekleniyor. Tek başına fiziksel ya da e/m-ticaret analizi yapmaktansa, bütünleşik olarak müşterinin tercih ettiği tüm kanalları inceleyerek, müşteri ile iletişimi tercih edilen kanal üzerinden gerçekleştirmek gerekiyor.

KAMPANYA STRATEJİLERİ DEĞİŞİYOR Firmalar artık ruh halinize ve “mood”unuza göre kampanyalar tasarlamaya başladı. Önümüzdeki yıllarda yüz ifadesinden yalan söylenip söylenmediğini anlayabilen uygulamalar olacak.

YENİ NESİL PARA BİRİMLERİ Son dönemlerde en dikkat çeken trendlerinden biri olan “crypto-currency” (yeni nesil dijital para birimleri) popülerliğini sürdürmeye devam edecek. 2021 yılında da pek çok hükümet kendi sanal parasını çıkarmak üzere çalışmalar gerçekleştirecek. “Crypto currency”lerin ileriki dönemlerde öncelikli para birimleri olması bekleniyor.

www.yuksekteknoloji.tv

43


ne nedir?

Hibeler, E-Akademi ve KOSGEB Hakkında Bilinmesi Gerekenler

KOSGEB E-AKADEMİ

GİRİŞİMCİLİK BELGESİ

Değerli okurlarım, bu makalemde sizlere KOSGEB E-Akademiden ve KOSGEB desteklerinden bahsedeceğim. KOSGEB E-Akademi uygulaması ile geleneksel girişimcilik eğitimi ve ileri girişimcilik eğitimini uzaktan eğitim sistemi ile alabilirsiniz. Geleneksel girişimcilik, adından da anlaşılacağı gibi genel işyeri açan tüm mükellefleri kapsamaktadır. İleri girişimcilik ise, daha çok imalat, üretim, teknolojiyi kapsamaktadır.

Girişimcilik, kendi işini kurmak isteyen girişimcilerin bir iş modeline dayalı olarak kuracağı işletmenin başarı düzeyini arttırmak üzere düzenlenen eğitim programıdır. KOSGEB E-Akademi’den girişimcilik eğitimlerini almanız için e-devlet şifreniz ile giriş yaparak 8 bölümden oluşan videoları seyretmeniz ve her bölümün sonunda sınava girerek tüm bölümlerden sonra yaklaşık 30 dakika içerisinde KOSGEB girişimcilik belgeniz sertifika şeklinde e-devletinize tanımlanmaktadır. Sınavlarda puan alma zorunluluğu yoktur. Ama mutlaka videoları ve sınavları uygulamanız gerekmektedir. Önemli bir noktada, vergi mükellefiyetinizi açmadan bu sertifikayı almanız gerektiğidir.

44

www.yuksekteknoloji.tv

DESTEK PAKETLERİ

Erdem Yanık

Biraz da desteklerden bahsedelim. Bu noktada öncelikle girişimci belgesini almış bir kişi eğer ki bir şahıs firması kurmak isterse 5.000 TL kuruluş desteği , limited şirket veya anonim şirket kurmak isterse 10.000 TL kuruluş desteği almaktadır. Burada diğer bir önemli nokta da, mükellefin son 3 yıl içinde başka bir vergi mükellefiyeti olmaması gerektiğidir. Ayrıca bu destekler son noktada alınırken, SGK borcu yoktur belgesi istenmektedir.

PERFORMANS DESTEĞİ Performans desteği ise iki aşamadan oluşmaktadır. Birinci performans desteğinde, yanınızda çalışılan süre 180-539 gün primi olan işletmeye 5.000 TL , 5401079 gün prim olan işletmeye


10.000 TL , 1080 ve üstü gün primi olan işletmeye 20.000 TL performans hibe desteği verilmektedir. İkinci performans desteğinde ise, 360-1079 gün pirim olan 5.000 TL , 1080-1439 gün prim olan 15.000 TL , 1440 ve üstüne ise 20.000 TL destek sağlanmaktadır.

NİTELİKLİ ELEMAN DESTEĞİ Nitelikli eleman desteği konusunun da oldukça önemli olduğunu söyleyebiliriz. İki personeliniz çalışırken, üçüncü personeli almayı düşünürseniz ve bu personel ön lisans veya

lisans mezunu ise 50.000 TL destek verilmektedir. Bu destek üçer aylık dönemler halinde işverenin hesabına yatırılmaktadır. Ortalama asgari ücret ile çalıştırdığınızı varsaydığımızda, 50.000 TL desteği 18 ayda hibe olarak üçer aylık dönemler halinde alarak şirketinize fayda sağlamış oluyorsunuz.

GİRİŞİMCİLERE SUNULAN DÜŞÜK FAİZLİ KREDİLER Her kesimin merak edeceği bir nokta olan kredilere de değinmek istiyorum. Girişimcilere 50.000-70.000

Yeni girişimlerde, girişimcilik belgesinin alınması büyük avantajlar sağlıyor

TL arasında çok düşük faizli KOSGEB destekli krediler de verilmektedir. İleri girişimcilere ise, 130.000 TL’ye kadar makine desteği verilmektedir. Bu desteği almak için mutlaka işinin ehli olmak gerekliliği aranmaktadır. Çünkü bu desteği alabilmek için KOSGEB Kurulundan geçilmesi gerekiyor.

GENÇ GİRİŞİMCİLERE ÖZEL DESTEK Son olarak KOSGEB dışı olan, ancak genç girişimcileri yakından ilgilendiren bir destek ile makaleme son vereceğim. 29 yaş altı genç girişimciler vergi dairesinden ilgili yazıyı aldıklarında 1 yıl bağkur primi ve 3 yıl boyunca da 75.000 TL kar’a kadar gelir vergisinden istisna olacaklardır. Sorularınızı her zaman erdem. yanik@yuksekteknoloji. tv adresine mail olarak gönderilebilir veya Yüksek Teknoloji resmi WhatsApp hesabından göndererek bana ulaştırabilirsiniz. Sağlıklı günler geçirmeniz dileklerimle.

www.yuksekteknoloji.tv

45


teknoloji rehberi

Apple

Apple

AirTag

iPad Mini 64GB 8.3” WiFi Tablet

FIFA 22

Apple

PlayStation PS5

TV 4K 32GB

Huawei

HP

Watch Fit Elegant

Smart Tank 519 3YW73A Wi-Fi Fotokopi Tarayıcı Renkli Çok Fonksiyonlu Tanklı Yazıcı

Monster Apple iPhone 13 Pro 512 GB

46

www.yuksekteknoloji.tv

Aryond A32 V1.1 31.5 165Hz 1ms (HDMI+Display) G-Sync QHD LED Monitör


Rowenta RO6993EA X - Trem Power Cyclonic Animal Toz Torbasız Elektrikli Süpürge

Samsung Galaxy Buds2

Samsung Galaxy Tab S7 FE LTE 64 GB

Samsung Galaxy Watch4 Akıllı Saat Silver 44mm

Samsung Galaxy Z Flip3 5G 128 GB

Death Stranding Director’s Cut PlayStation PS5

Spigen Apple iPhone 13 Pro Max Kılıf Slim Armor Cs Metalslate

Xiaomi Redmi 9T 128 GB

www.yuksekteknoloji.tv

47


tekno gündem

Kuantum Fiziği ve Evrenin Üst Boyutlarını Kavramak DİKKAT ÇEKİCİ BİR SERİ Çinli yazar Liu Cixin’in 2008 yılında 3’lü seri olarak yayınladığı bilim kurgu eserlerinin ilki Üç Cisim Problemi kitabıdır. Pandemi sürecinde “Zamansız Sanal Mekânların” verimliliğinin neredeyse sıfır seviyesine gerilediğini ürkerek fark ettim. Sanki hiç kendime ayıracak vaktim yokmuş gibi bir davranış içinde bulunmayı kabullenmek sürekli kolaylaşmaya başlamıştı. Kararımı verdim ve sevgili

48

www.yuksekteknoloji.tv

arkadaşım Değerhan Usluel’in tavsiye ettiği kitabı satın alarak yeniden kitap okuma alışkanlığıma geri dönüş yaptım. Yazarın eseri 2014 yılında İngilizce çevirisi ile gündeme gelmiş ve önemli ödüllerin kazanılması ile tanınırlığı üst seviyeye çıkmıştı. Bilim Kurgu hikâyeleri ilgimi ve beğenimi çekmeyi sürdürüyor. Ancak eserlerin hatıralarımda yer edebilmesi, tartışmasız düşüncelerimi sorgulaması ve fizik kuralları ile örtüşmesi koşuluna dayanıyor.

AYRINTILARDA USTALIKLA GİZLENMİŞ GERÇEKLER VAR Başlangıcından itibaren Çin devrimi süresince yaşanan olayların anlatılmasından ve özünde kuantum fiziği kavramlarını barındırmasından etkilendiğimi belirtmek isterim. Ayrıntılar içinde ustalıkla gizlenmiş gerçeklerin farkına varıp, keşke bilimsel gezinti, uçsuz bucaksız bilinmezlik içinde daha da kapsamlı açıklansaydı görüşüne kapıldım.


Suat Baysan

ve Niels Bohr’un bilimsel atışmalarını Manjit Kumar 2017 yılında yayınladığı eserinde yalın bir yazımla ortaya koymuştu. Belirsizliğin ve olasılıkların hüküm sürdüğü bir evreni hayal etmenin zorluğunu şimdi daha net olarak algılayabiliyorum. Yaşamının son döneminde Albert Einstein kuantum teorisine sahip çıkarak her iki kuramı birleştirmek üzere çalışmaya başlayacak ancak ömrü yetmeyecektir. Her şeyin teorisi günümüzde bilim insanlarının gönülden emek verdikleri tanımlama kuşkusuz fizik araştırmalarına son noktayı koymayacak, ileri uygarlıkların varabilecekleri çağı sorgulamamıza olanak sağlayacaktır.

DÖRT BOYUTLU EVRENİN DAHA ÜST BOYUTLARINI KAVRAMAK

Süregelen kuantum teorisine dikkat çekiliyor

BİLİM DÜNYASINI ŞAŞIRTAN KİTAP, “CONTACT-MESAJ” Fizik evreninin tarihsel kahramanlarından Carl Sagan bilim dünyasını dahi şaşırtan ilk kitabı “Contact - Mesaj” 1985 yılında yayınlandığında gündelik koşuşturma içinde neleri kaçırdığımızı şaşırtan bir sadelik ile öğrenmiştik. 1995 yılında okuduğum romanın üniversitede öğrendiğim fizik ile açıklanabilir olması, merakımı ısrarla sürdürmeme sebep olmuştu. Fizik ve

matematik ile açıklamaya çalıştığım teknik kavramların sonrasında ilgim doğayı, iklimi, çevreyi, sanatı da kapsadığını deneyimlemek fiziğe derinlemesine dalmakla devam edecekti.

BELİRSİZLİĞİN VE OLASILIKLARIN HÜKÜM SÜRDÜRDÜĞÜ BİR EVRENİ HAYAL ETMEK Görecelik teorisi ile kuantum fiziğinin çatışma, kesişme düzleminde Albert Einstein

Albert Einstein Mekân/Zaman dört boyutlu evreni yalın olarak açıklaması, o zamana kadar gizemli bir kuvvet olarak yorumlanan yer çekiminin de aydınlanmasına sebep olmuştur. Evrenin bükülmesi neticesinde ışık hızı ile yayılan yer çekimi dalgalarını genel görecelik yasası ile belirlemiştir. Dört boyutlu Evrenin daha üst boyutlarını kavramak ünlü bilim insanı Michio Kaku’nun 2017 yılında yayınladığı eseri Paralel Evrenler’de ele alınmıştır.

KUANTUM FİZİĞİ İLE HER ŞEY MÜMKÜN OLABİLİR Üç Cisim Problemi, güneş sistemimize yakınlığı evren boyutunda düşünüldüğünde komşu (4 ışık yılı) sayılabilecek farklı bir sistemden dünya ile bağlantı kurulmasını konu almaktadır. Trisolar sisteminde ilerlemiş medeniyetin doğaları gereği yeni arayışlar içinde kıvranmaları tırmanan gelişmeler olarak anlatılıyor. Gezegende şartların imkânsıza yakın düzeyde

www.yuksekteknoloji.tv

49


tekno gündem

yaşamı desteklemesi kendi gezegenimize haksızlık ettiğimizi bir kez daha anımsatıyor. Dünyadan gönderilen bir iletinin Trisolar gezegeninde algılanması, mesaja yanıt verilmesi sekiz yılda çevrimin tamamlanması ile

50

www.yuksekteknoloji.tv

başlamış olacaktır. İnsanlığın sergilediği çarpıcı değişimi yakıştırmak istemesek de gerçekçilik payının yüksek olduğunu tahmin etmek zor olmayacaktır. Trisolar sistemi ile iletişimin döngüsel olarak sekiz yılda yapılabilmesini hızlandıracak çözüm kuantum

fiziği ile mümkün olacaktır.

Sürükleyici ve dikkat çekici

GERÇEK OLABİLECEK KADAR YAKIN Dolanıklık, iki atom altı parçacığın birbirlerini taklit etmesi olarak açıklanan vaka anlık olarak vuku bulmaktadır. Önceleri Albert Einstein bu


özel duruma inanmamış ve uzaktan büyülü fiil benzetmesi yapmıştır. Günümüzde ise deneyler göstermiştir ki, iki dolanık (entangled) parçacık aralarındaki uzaklık ne kadar olursa olsun, anlık iletişim kurabilmektedir. Trisolar gezegeninde uzayda inşa

edilen devasa hızlandırıcı ile dört dolanık proton yaratılmış ve ikisi dünyaya gönderilmiştir. Sanki harikalar diyarında zahmetsizce dünyayı canlı olarak izleme imkânına kavuşan Trisolar medeniyeti başka emeller peşindedir. Fizik ve kuantum teorisine

Zaman ve mekan kavramından uzaklaşabilirsiniz

ilgi duyan Zamansız Sanal Mekânlardan kısa bir süreliğine de olsa kurtulmak isteyen okurlara “Üç Cisim Problemi”’ni okumasını tavsiye ederim.

www.yuksekteknoloji.tv

51


tekno oyun

Son Dönemde Öne Çıkan Oyunlar Tam kapanma, kısıtlamalar, sokağa çıkma yasakları, bayram derken evde uzun süreler geçireceğimiz bir süreçten geçtik. Bu süreç içinde film izleme platformlarında da izleyecek bir şey bırakmadıysanız, sizin için hem tek başınıza hem de başkalarıyla birlikte

52

www.yuksekteknoloji.tv

oynayabileceğiniz harika oyunlar derledim. Bu sayımızda sizleri ekranlara kilitleyecek, kısa bir süreliğine de olsa Covid-19 sıkıntılarını unutturacak ve evde geçirdiğiniz günleri eğlenceli kılacak birbirinden harika 5 oyunumuz var.

IT TAKES TWO

Son dönemdeki oyun mekaniği ve grafikleri oldukça etkileyici

Adından da anlaşılacağı gibi bu oyun iki kişi ile oynanıyor. Benim fikrimce şu ana kadar yapılmış en iyi co-op oyunlarından bir tanesi olmaya aday ve olağanüstü eğlenceli. Eğer sizin de, benim gibi mobil cihazına yapışmış ve sürekli Brawl Stars, Fortnite gibi oyunlar oynayan bir çocuğunuz varsa, It Takes Two oyununun beraber vakit geçirip oyun oynamanız için biçilmiş kaftan olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Oyunun bölüm tasarımları, bilmeceleri ve mini oyunları, Hollywood yapımı yüksek bütçeli animasyon filminden fırlamış gibi görünen grafikleri,


Onur Peştimalcioğlu seslendirmesi muhteşem. Bir platform oyunu temelinde gibi görünse de, oyun mekanikleri ve dinamikleri klasik bir platforma göre çok daha çeşitli. Bitirdiğiniz her bölümden, geçtiğiniz her bulmacadan sonra kendinizi ayrı bir grafik sanat eseri içinde bulacaksınız. Josef Fares (A Way Out) öncülüğünde Hazelight Studios tarafından geliştirilen ve Electronic Arts tarafından yayınlanan oyunu PS4, PS5, Xbox Serisi ve PC’de oynamak mümkün.

LITTLE NIGHTMARES 2 Harika grafiklerden bahsetmişken, sanat yönetimi ile hem göz zevkimizi hem de oyun zevkimizi zirveye çıkaracak bir başka oyun da Little Nightmares 2 diyebilirim. Pandeminin yarattığı ruh halimize de uygun bir oyun olan Little Nightmares 2, görünüşte bu kadar sevimli olup sizi sürekli korkudan yerinizden zıplatacak bir yapım ve bu yapım her zaman karşılaşılacak bir tür değil. Karanlık atmosferi, hikayesi ve gizemleri ile “Yılın En İyi

Oyunu” ödüllerinde başı çekecek oyunlardan biri olacağını düşünüyorum. Daha önce “Limbo” oynadıysanız ve beğendiyseniz, bu oyun tam size göre. Little Nightmares 2, ilk oyunda da olduğu gibi çok iyi işlenmiş karakterlere, sizi sürekli diken üstünde tutan bir hikayeye ve hakkında bitmez tükenmez teoriler üretilebilecek ucu açık ipuçlarına sahip. İyi bir platformcuysanız ve oyunu başından hiç kalkmadan oynarsanız, yaklaşık 6-7 saatlik bir oynanabilirlik deneyimi var. Ama şimdiden uyarayım, bazı bölümleri geçene kadar 10-15 kere ölmeyi ve baştan başlamayı göze almanız şart. Little Nightmares 2 göze hitap ettiği kadar bütün duygularınıza da tek tek hitap edecek bir oyun. Bir an korkup gerilirken, başka bir anda üzülecek ve hüzünleneceksiz. Her başardığınız bölümden sonra mutlu olacak ama oyunu büyük bir kafa karışıklığı ve bir sürü soru ile bitireceksiniz. İlk oyunda da yaptıkları gibi bir DLC ile ilerleyen zamanlarda kafamızda yanıtsız kalan soruları cevaplayacaklarını ümit ediyorum.

Little Nightmares 2’nin tasarımcısı Dave Mervik, geliştiricisi ise Tarsier Studios ve Supermassive Games. Oyunu Nintendo Switch, PlayStation 4, Xbox One, PlayStation 5, Xbox Series X/S, Microsoft Windows ve Stadia’da oynayabilmek mümkün.

Göze hitap eden oyunlar keyif verirken, duygulara da hitap etmeyi başarıyor

www.yuksekteknoloji.tv

53


tekno oyun

RETURNAL Rogue, 1980’lere damgasını vurmuş, adı ile kendi türünü yaratmış bir oyundu. Daha sonra birçok geliştirciyi de etkileyen Rogue, Rogulike ya da Rogue benzeri oyun dediğimiz türün öncüsü oldu. Diablo serisinin varlığı bile bu oyunun bir sonucuydu. Son zamanlarda çıkan Hades de bu türün çok başarılı örneklerinden bir tanesi diyebiliriz. Açık uçlu, rastgele sistemler, sizi tek bir yöne yönlendirmeyen açık uçlu haritalar, harita içinde girip çıkabildiğiniz dungeonlar içeren , belirli hikayesi olsa da bitirmesi çok uzun vakitler alan, yeniden oynanabilirliği

54

www.yuksekteknoloji.tv

çok yüksek olan oyunlardır. İşte sıradaki oyunumuz Returnal da, tam bir Rogulike oyun. Returnal, Play Station 5’in mekanik ve donanımsal tüm özelliklerini kullanmak üzere geliştirilmiş bir oyun. Oyunda kahramanımız Selen ile mahsur kaldığı Atropos adlı yabancı bir gezegende büyük bir maceraya ve hesaplaşmaya çıkıyoruz. Temposu çok yüksek olan oyunda, kazara veya dikkatsizlikten öldüğümüz ilk anda bir döngünün içinde olduğumuzu anlıyoruz. Daha da eğlencelisi öldüğünüz anda oyun başlangıç noktasına geri dönüyor. Harita değişiyor. Silahlarınız değişiyor ve

Sony, PS5’in tüm teknik özelliklerini en iyi şekilde kullanabilmek adına, üzerinde oldukça fazla çalıştığı Returnal’ı oyuseverlere sundu

yeniden başlıyorsunuz. Her başarısızlık, her ölüm sizi rastgele oluşturulmuş yeni bir dinamizmin içine sokuyor. Amacımız defalarca ölüp dirildiğimiz, sürekli ortamın ve dinamiklerin değiştiği bu döngünün içinden ve üzerimize cehennem gibi yağan lazerler ve mermilerden kurtulup eve dönmek. Eğer Play Station 5’inizin sınırlarını ve neler yapabileceğini test etmek istiyorsanız RETURNAL tam aradığınız oyun. Oyunun yurtdışı satış fiyatını günlük kur ile çarpıp karşınıza çıkan TL değeri okuyunca da sizde hafif bir heyecan yaratacak olması da bir diğer bonus.


RESIDENT EVIL: VILLAGE Capcom tarafından geliştirlen ve yaklaşık olarak 25 yıllık bir geçmişe sahip Resident Evil serisinin 8. oyunu Resident Evil: Village, hayatta kalma ve korku-gerilim türünde bir oyun olarak adlandırılabilir. Seriyi seviyorsanız ve diğer oyunları da oynadıysanız RE:Village oyun cephaneliğinize iki kere düşünmeden ekleyebileceğiniz bir oyun. Oyun 7 Mayıs tarihinde çıktığı ve bu yazıyı yazdığım sıralarda hala bitiremediğim için daha çok oyun ile ilgili olarak ilk izlenimlerimi sizlere sunacağım. Oyunun grafikleri ve genel ortam tasarımları üst düzey. Oyun FPS olduğu için her sahne sizi içine çekmeyi başarıyor. Hikaye oldukça akıcı ve arada giren sinematik sahneler, çok iyi yapılmış bir film izliyormuşsunuz hissi yaratıyor. Özellikle Little Nightmares 2’den sonra bulmacalar kolay hatta yeterince detaylandırılmamış gibi geldi. Ama oyunun yaklaşık olarak daha yarısında olduğum göz önüne alınırsa, sonuna doğru belki daha da detaylanır diye ümit etmekteyim. Yine de RE:Village FPS ve gerilim severler için iyi bir oyun deneyimi sağlayan bir oyun olarak nitelendirilebilir.

WORLD OF WARCRAFT: BURNING CRUSADE CLASSIC MMORPG seven herkesin yolu World of Warcraft’tan ve Azeroth’tan bir şekilde geçmiştir. Eğer MMO oynamaya, Ultima Online ve Everquest zamanlarında başladıysanız yolunuz önce Vanilla WoW’a sonra da Burning Crusade’e mutlaka düşmüştür. Ocak 2007’de yayınlandığında 10 milyon aylık abone ile o zamana kadar kimsenin ulaşamadığı bir büyüklüğe ulaşan Burning Crusade birçok MMO sever için zirve sayılır. Normal Dungeonlara ek zorluk olarak, Heroic Dungeon’ların gelmesi, Battleground’lara ek olarak PvP’nin puanlama sistemi ile Arena’ya taşınması,

Sinematik sahneler oyuncuları adeta bir sinema filmi izliyormuş hissiyatına büründürüyor

günlük görevler, karmaşık mekanikli ve çok fazlı boss savaşları, uçan binekler ve bugün WoW’da kullanılan birçok mimari ve mekaniğin temelleri Burning Crusade’de atılmıştır. TBC, WoW’un yükselişinin ve altın çağının başlangıcıdır. Büyük bir sürprizle 1 Haziran’da Burning Crusade’ı tüm dünyada aynı anda yayınlayan Blizzard, her MMO severin yaz tatilinde ne yapacağını da belirlemiş oldu. Böylece, Horde olarak Paladin, Allience olarak Shaman oynayarak önce Karazhan’ı fethedip sonra da Black Temple’da Illidan ile karşılaşmak üzere yolumuza devam edeceğiz. 2007’de belki değildik, ama bu sefer: “WE ARE PREPARED.”

www.yuksekteknoloji.tv

55


tekno yeniler

iPhone’ların En Profesyoneli Karşınızda Apple iPhone 13 Pro ÇARPICI BİÇİMDE GÜÇLÜ BİR KAMERA SİSTEMİ Çarpıcı biçimde daha güçlü bir kamera sistemi olduğu daha ilk bakışta farkediliyor. Her etkileşimde sizi içine alan süper akıcı bir ekran. Dünyanın en hızlı akıllı telefon çipi. Sıra dışı bir dayanıklılık. Pil ömründe büyük bir gelişme ve hepsi yeni iPhone 13 Pro modelinde.

GERÇEK BİR PROFESYONEL Pro kamera sisteminde bugüne kadarki en büyük gelişmeyle çok daha fazla ayrıntı yakalayan ileri seviye bir donanıma sahip. Yeni

56

www.yuksekteknoloji.tv

fotoğraf ve film çekimi teknikleri sunan süper akıllı yazılım ve tüm bunları mümkün kılan akılalmaz hızlı bir çip ile yepyeni bir çekim deneyimi kullanıcıları bekliyor.

MAKRO ÇEKİM ÖZELLİĞİ ŞİMDİ ÇOK DAHA GÜÇLÜ Yeniden tasarlanan lensi ve güçlü otomatik netleme sistemi sayesinde yeni Ultra Geniş kamera süjenize 2 cm uzaktan odaklanabiliyor. Bu sayede en küçük ayrıntıların bile büyüleyici görünmesini sağlıyor. Bir yaprağı soyut sanata dönüştürürken, bir tırtılın tüylerini çekebilir, bir çiy damlasını kocaman

gösterebilirsiniz. Küçük şeylerin güzelliğini özel bir şekilde keşfedebiliyorsunuz.

MAKRO VİDEO ÖZELLİĞİ

Cerrahi sınıf paslanmaz çelik

Makro fotoğrafların sadece başlangıç olduğunu söyleyebiliriz. Çünkü iPhone 12 Pro ile birlikte artık makro videolar da çekebiliyorsunuz. Üstelik ağır çekim veya hızlı çekim modlarını da kullanabiliyorsunuz.

KARANLIĞA MEYDAN OKUYUN iPhone 13 Pro modeli adeta loş ışıkta başarılı çekimler yapmak için tasarlanmış. Geniş kamera şimdi daha geniş bir diyaframa


ve bugüne kadarki en büyük sensöre sahip. Ayrıca Gece modunda çekilen portrelerin LiDAR Tarayıcısı’ndan yararlandığını da söylememiz gerekiyor. Ultra Geniş kamera ise daha geniş bir diyafram, daha hızlı bir sensör ve yepyeni bir otomatik netleme sistemi kullanıyor. Şimdi Telefoto kamera da Gece modu özelliği de sunuluyor. Gece çekimiyle birlikte Telefoto özelliğinin kullanımı gerçekten başarılı bir teknik olarak göze çarpıyor.

ve otomatik olarak süjelerin arasında şık odak geçişleri yapabiliyor. Çok daha yaratıcı bir hikaye anlatımı için Sinematik mod yeni bir süjenin kadraja girmek üzere olduğunu öngörebiliyor ve girdiği anda odağını ona çeviriyor. Dilerseniz çekim yaptıktan sonra siz de odağı değiştirebiliyor ya da bokeh efektinin düzeyini ayarlayabiliyorsunuz. Sinematik modla neler yapacağınızı görmek gerçekten oldukça keyifli.

DAHA FAZLA ZOOM

KAMERANIZ GÖRÜNTÜ YÖNETMENİNE DÖNÜŞÜYOR

Yeni Telefoto kameranın 77 mm odak uzaklığa ve 3 kat optik zoom özelliklerine sahip olduğu görülüyor. Yani klasik portreler veya uzak mesafeden daha net fotoğraf ve videolar çekmek için harika bir deneyimi kullanıcılara sunuyor. Yakındaki süjeler içinse bokeh efektini ayarlayabileceğiniz ve stüdyo kalitesinde ışık efektleriyle denemeler yapabileceğiniz Portre modunu da tercih edebiliyorsunuz.

SİNEMATİK MOD ŞİMDİ GÖSTERİMDE iPhone şimdi çekimlerinize sığ alan derinliği ekleyebiliyor

iPhone’daki Sinematik mod özelliğini geliştirmek için önde gelen sinemacıların hikayeye drama ve duygu katmaya yarayan odak kaydırma tekniğini nasıl kullandıklarını titizlikle incelediğimizde. Hollywood çekimlerinde odağı değiştirmek için uzmanlardan oluşan yetenekli bir ekibe ihtiyaç duyuluyor. Görüntü yönetmeni, sahnede neye odaklanılması gerektiğini ve odağın ne zaman değişeceğini belirliyor. Focus puller’ın setteki görevi ise geçişin tam zamanında yumuşak bir şekilde yapıldığından ve

Ceramic Shield ile tüm camlardan daha sağlam

süjelerin netliğinden emin olmak. Öncelikle Sinematik modun bir sahnedeki kişilerin, mekanların veya evcil hayvanların tam olarak ne kadar uzakta olduklarını bilmesi için yüksek kaliteli derinlik verileri oluşturuyor. Tabii videodan bahsettiğimiz için, bu derinlik verilerinin saniyede 30 kare hızında sürekli olarak yenilenmesi gerekiyor. İşte bu noktada Neural Engine devreye giriyor. Bu sayede, neyin odakta olacağına anında karar verebiliyor ve odak değiştiğinde yumuşak odak geçişleri yapabiliyor. Kontrolü ele almak istediğinizdeyse yönetmen koltuğuna geçerek ister çekim yapıyor ister kurgu sırasında siz de odağı manuel olarak ayarlayabiliyorsunuz. Özetle, yapay öğrenme algoritmalarını çalıştırmak, otomatik odaklama değişikliklerinin render’ını almak, manuel odak değişikliklerine destek sağlamak, her bir kareyi Dolby Vision formatında düzenlemek ve üstelik tüm bunları gerçek zamanlı yapabilmek için bilgi işlem gücünün akılalmaz boyutlarda olduğunu söyleyebiliriz. Zaten iPhone 13 Pro modelini de

www.yuksekteknoloji.tv

57


tekno yeniler ProRes formatındaki videoları Mac’inizdeki Final Cut Pro’ya kolayca aktarabiliyorsunuz.

AKILLI HDR 4 BİR SAHNENİN HER PARÇASINI OPTİMİZE EDİYOR Neural Engine’ın yapay öğrenme gücünden yararlanan Akıllı HDR 4 şimdi bir fotoğraftaki birden çok kişi için özel ayarlamalar yapabiliyor. ISP ve özel yazılımı her bir kişinin ten rengini, kontrastı ve ışığı otomatik olarak dengeliyor. Böylece herkes gerçekten de muhteşemgörünüyor.

DEEP FUSION ÇOKLU POZLAMALARDAKİ HER PİKSELİ ANALİZ EDİYOR

diğer modellerden ayıran en büyük yeniliğin A5 Bionic’in desteğiyle bu özellikler olduğunu söyleyebiliriz.

FOTOĞRAFİK STİLLER Fotoğrafik Stiller, tercih ettiğiniz Ton ve Sıcaklık ayarlarını fotoğraflarınıza uyguluyor. Fakat filtrelerden farklı olarak bu ayarlarda gökyüzü ve ten renkleri gibi detaylar doğallığını koruyor. Canlı, Zengin Kontrast, Sıcak veya Soğuk seçeneklerinden oluşan Apple tasarımı hazır ayarlardan birini seçebiliyor ve dilerseniz seçtiğiniz ayarı daha da özelleştirebiliyor, yani stilinizi

58

www.yuksekteknoloji.tv

Orta ile düşük ışıktaki çekimlerde Deep Fusion devreye giriyor. Neural Engine’dan yararlanarak çeşitli pozlamaların piksel piksel analizini yapan bu özellik, en iyi bölümleri birleştirerek görüntünün son halini oluşturuyor. Olağanüstü ayrıntılarla fotoğraflarınızda en incelikli dokuları bile ortaya çıkarıyor.

bir kez ayarlayarak, sevdiğiniz görünümü her seferinde yakalayabiliyorsunuz.

PRORES VEYA DOLBY VISION FORMATINDA KAYIT VE DÜZENLEME İMKANI ProRes formatının sunduğu yüksek renk doğruluğu ve düşük sıkıştırma değeriyle, içerikleri hareket halindeyken de kaydedip düzenleyerek yayına hazır hale getirebiliyorsunuz. Şimdi ProRes formatındaki bir projeyi tamamen iPhone’unuzda tamamlayabiliyor veya iPhone’unuzda bulunan

BAMBAŞKA BİR SELFIE ÇEKİMİ

LİDAR Tarayıcı

A15 Bionic ve TrueDepth kamera bir akıllı telefondaki en güvenli yüz doğrulama teknolojisi olan Face ID’ye de güç veriyor. Bunun yanında oldukça kaliteli selfi çekimlerini de yapmanıza olanak tanıyor.

PROMOTION İLE TANIŞIN Oyunun kurallarını değiştiren 120 Hz uyarlanabilir yenileme hızına sahip ekran gerçekten oldukça kaliteli görüntüler ortaya koyuyor. ProMotion teknolojisine sahip yeni Super Retina XDR ekran, saniyede 10 ile 120 aralığındaki tüm kare hızlarında yenilenebiliyor.


Üstün grafik performansına ihtiyacınız olduğunda yenileme hızını artırıyor ve gerekmeyen anlarda daha düşük hızla güç tasarrufu sağlıyor. Hatta parmağınızın kaydırma hareketi yaparkenki hızına uyum sağlamak için yenileme hızını doğal bir şekilde hızlandırıp yavaşlatıyor. Böyle görüntü ve akış kalitesinden ödün vermeden, pil performansına da katkı sağlanmış oluyor.

OYUNLARA SEVİYE ATLATIN VE EKRAN KALİTESİNİN KEYFİNE VARIN 120 Hz’e kadar yenileme hızı sunan ekran, A15 Bionic’teki yeni 5 çekirdekli GPU’nun olağanüstü grafik performansıyla bir araya geldiğinde iPhone 13 Pro’yu oyun tutkunları için mükemmel hale getiriyor. Ayrıca, açık havada %25’e kadar daha parlak ekran ile içerikler güneş ışığında bile çok daha canlı görünüyor. Özel OLED teknolojisi ekranın olağanüstü çözünürlüğü ve renkleriyle sınırları zorluyor ve HDR formatındaki fotoğraf ve videolarınız için 1200 nite kadar maksimum parlaklık, daha da fazla ekran alanı için daha küçük TrueDepth kamera sistemi, olağanüstü renk doğruluğu ile tüm içeriklerinizde gerçekçi görüntüler, çarpıcı kontrast ve çözünürlük ile gerçek siyahlar, parlak beyazlar, keskin ayrıntılar ve net metinler görünmesini sağlıyor.

PROMOTION TEKNOLOJİSİ İLE GELEN BATARYA GÜCÜ Her saniye 120 kere yenilenen bir ekranı çalıştırmak için çok fazla güç gerekiyor. Fakat aslında bu kadar yüksek bir hıza her an ihtiyaç duymuyorsunuz. Daha fazla verimlilik elde etmenin bir yolu, farklı içerik türlerine göre farklı standart kare hızları belirlemek. Örneğin, bir kitap

için saniyede 10 kare ve bir oyun için saniyede 120 kare gibi. Yalnız bu yaklaşımdaki sorun, kare hızlarının sürekli değişiyor olması. Bir oyundaki menü ekranı saniyede 30 kare hızına düşerken ekran saniyede 120 kareye ayarlıysa daha yüksek kare hızının hiçbir avantajını görmeden pil ömrünü boş yere harcamış oluyorsunuz. Bu nedenle daha akıllı bir çözüm tasarlanmış ve sürekli değişen yenileme hızlarına adapte olabilecek bir çözüm geliştirilmiş. ProMotion teknolojisinde önceden belirlenmiş ayarlar yok. Yani yenileme hızları tamamen ekranda neler olup bittiğine bağlı olarak değişiyor. Oyununuz saniyede 30 kareye düşüyorsa ProMotion da saniyede 30 kareye düşüyor. Saniyede 24 kare hızında çekilmiş bir video izliyorsanız bu video saniyede 24 kare hızında oynatılıyor ve tüm bunlar güç tasarrufu sağlıyor. ProMotion teknolojisi, ekranın içine uzanıp kodlara dokunuyormuşsunuz gibi hissettiriyor. Dokunmatik ekranlarda her hareketin hızını parmağınızın hızı belirliyor. 120 Hz yenileme hızı sayesinde iOS 15 çoğu zaman parmağınızla arayüz birbirine yapışıkmış gibi hissettiriyor. Fakat öyle anlarda bile, ProMotion teknolojisi 120 Hz yenileme hızını sadece etkisini hissedeceğiniz zaman kullanıyor. Böylece yeni iPhone 13 Pro model, yüksek kare hızları sunmayı ve gerekmediğinde ise pil ömrünü korumayı sağlıyor.

15,8 trilyona kadar işlem gerçekleştirerek Sinematik mod ve Akıllı HDR 4 gibi birçok özelliği mümkün kılıyor. Gelişmiş ISP pürüz azaltma ve ton eşlemeyi ileri seviyeye çıkarıyor. Secure Enclave kişi listesi ve Face ID verileri gibi kişisel bilgileri koruyor. Aygıtta işleme Siri istekleriniz ve Canlı Metin ile etkileşimleriniz gibi bilgileri de gizli tutuyor.

ŞİMDİYE KADARKİ EN UZUN PİL ÖMRÜNE SAHİP IPHONE iPhone 13 Pro Max’te 2,5 saate kadar daha fazla pil ömrü, iPhone 13 Pro’da ise 1,5 saate kadar daha fazla pil ömrü sunuluyor.

5G, E-SIM VE ÇİFT SİM KART

ProMotion özelliğiyle 120 Hz ekran deneyimi

Gelişmiş sistemlerin tamamını içerisinde barındıran iPhone 13 Pro modeli, hızlı bağlantı sunan 5G şebekesini de destekliyor. Bunun yanında Apple’ın gizlilik odaklı mottosuyla kullanıcıların verilerinin sürekli olarak güvende kalmasını sağlıyor. E-sim teknolojisini de destekleyen model fiziksel sim kart yuvası desteğiyle birlikte iş ve özel hattınızı tek telefonda taşımanıza imkan sağlayarak çift sim kullanımını destekleyor.

DÜNYANIN EN HIZLI AKILLI TELEFON ÇİPİ Yepyeni 5 çekirdekli GPU diğer tüm akıllı telefon çiplerinden %50’ye kadar daha hızlı grafik performansı sunuyor. CPU’daki yeni performans ve verimlilik çekirdekleri karmaşık görevlerin üstesinden geliyor ve pil ömrünü koruyor. Süper hızlı Neural Engine saniyede

www.yuksekteknoloji.tv

59


tekno yeniler

Baş Döndürücü Bir Tasarım

Samsung Galaxy Z Flip3 5G RENGAREK DÜNYANIZI ORTAYA ÇIKARIN Bir renk patlaması mı, yoksa siyahın cüretkarlığı mı? Galaxy Z Flip3 5G, tüm gözleri üzerinizde toplayacak çekici bir tasarıma ve renklere sahip bir model olarak göze çarpıyor. Birbirinden şık renk tonlarından hangisini

60

www.yuksekteknoloji.tv

seçeceğinize karar vermekte gerçekten çok zor diyebiliriz.

KOMPAKT TASARIMIYLA RAHAT KULLANIM Küçük ceplere sığacak şekilde katlanabilen tam boyutlu bir akıllı telefon olan Samsung Galaxy Z Flip3 5G

IPX8 destekli suya dayanıklı tasarım

modeli katlandığında yalnızca 4.2 inç boyutunda oluyor. Özellikle yazın taşıması çok kolay olan modelin ufak olmasının sağladığı taşıma kolaylığı gerçekten bağımlılık yaratabilir.

KÜÇÜK EKRANDA BÜYÜK DENEYİMLER


Telefonunuzu açmadan mesajları kontrol edebilir, fotoğraf çekebilir, müzik çalabilir ve çok daha fazlasını telefonun kapağını hiç açmadan rahatlıkla gerçekleştirebilirsiniz. 1.9 inçlik Kapak Ekranı bildirimleri gösterirken, bu bildirimlerle kolayca etkileşim kurmanızı da sağlıyor. Telefonda rahat bir erişim için favori görüntüleme tercihinizi belirleyip, ardından farklı stiller ve renklerle kendinize özel hale getirebiliyorsunuz.

120HZ EKRAN İLE CEZBEDİCİ BİR EKRAN DENEYİMİ 6.7 inç Sonsuz Esnek Ekranda 120Hz’in sunduğu pürüzsüz dokunmatik hareketler, kaydırma, sürükleme ve bırakma işlemlerini kolayca yapmanızı sağlıyor. Neyi görüntülediğinize göre yenileme hızını optimize etme özelliğine sahip olan Galaxy Z Flip3 5G, Dinamik AMOLED 2X ile Galaxy Z Serisi’nde şimdiye kadar sunulan en canlı, en parlak ve en pürüzsüz ekran ile olarak adlandırılabilir. Yenileme hızını kullanıma göre optimize etmesiyle, pil tasarrufu sağladığının da altını çizmek gerekiyor. Tabii ki bu deneyimde 5nm işlemcinin de katkısının olduğunu söylemek gerekiyor.

DOLBY ATMOS Görünüm deneyimi Dinamik AMOLED 2X ekranla sınırlı değil. Dolby Atmos ve stereo hoparlörlerle de Galaxy Z Flip3 5G modeli kullanıcıları kaliteli sesler ile sarmak istiyor diyebiliriz.

FOTOĞRAF ÇEKME DENEYİMİNDE YENİ BİR BOYUT

siz hareket halindeyken veya insanlar görüş alanınıza girip çıkarken bile kadrajın Sabit görüntü yakalamasını sağlayabiliyorsunuz.

Kapağı açmanıza gerek kalmadan İkili Arka Kamera ile selfie’ler çekebilme imkanı tanıması gerçekten çok farklı bir deneyim sunuyor. Kapak Ekranı size bir önizleme sunarken, deklanşör için yan taraftaki ses düğmesine basmanız yeterli oluyor. 12 MP Ultra Geniş Açılı ve 12 MP Geniş Açılı kameralara, 10 MP’Lİ Selfie kamerası eşlik ediyor.

KALİTELİ FOTOĞRAF ÇEKİMLERİNİ DE KATLAYIN Selfie, Portre, Gece Modu, Hızlandırılmış Gece Çekimi, Yönetmen Bakışı modlarıyla fotoğraf ve video çekimlerinde başka bir seviyeye çıktığınızı ve çekimlerinize kaliteli dokunuşlar olduğunu rahatlıkla gözlemleyebiliyorsunuz.

ESNEK MOD İLE DOĞRU AÇIYI BULMAK Tek Tuşla Çoklu Çekim yapmak artık çok daha kolay. Esnek Mod ile daha önce hiç olmadığı kadar kolay fotoğraf ve video çekebiliyorsunuz. Tek yapmanız gereken, açıyı ayarlamak ve eller serbest özelliğiyle selfie’ler için poz vermek.

HIZLANDIRILMIŞ GECE ÇEKİMİ Bulanık videoları bir çekim tarzı olarak görebilirsiniz. Galaxy Z Flip3 5G’yi düz bir yüzeye koyun; Esnek Mod adete kamerayı sabitlemek için açıyı koruyan bir tripod görevi görüyor ve böylece dilediğiniz çekimi tek seferde kolayca gerçekleştirebiliyorsunuz.

DAHA İYİ ÇEKİM KABİLİYETİ Fotoğrafın iyi çıkması için Kapak Ekranındaki İkili Önizleme ile herkesin nasıl çıkacağını görmesini, Video kayıt tuşuna basarak, kamera

ELLERİ KULLANMADAN GÖRÜNTÜLÜ SOHBET KEYFİ

8 Gb Ram ve Snapdragon 888 (5nm) güçlü işlemci

Galaxy Z Flip3 5G modelini herhangi bir standa ihtiyaç duymadan kullanabiliyorsunuz. Böylece görüntülü görüşme yaparken dakikalar boyunca kolunuzun ağrımasına da gerek yok kalmıyor.

ÇALIŞMA HIZINIZI İKİYE KATLAYIN Kullanım esnasında pratik olarak ekranı ikiye bölüp ve aynı anda birçok işi profesyonelce yürütebiliyorsunuz. YouTube oynatma listenize bakarken arkadaşınıza mesaj gönderebilir, ardından çarpıcı bir selfie paylaşıp gelen tepkileri takip edebilirsiniz. Bir şeyler izlerken Dolby Atmos ve stereo hoparlörle seslerin sizi sarmasına izin verin. Çoklu görevi desteklemeyen bir uygulama ya denk gelirseniz, uygulamayı bölünmüş ekran düzenlemenize eklemek için Ayarlar’dan Labs’ı etkinleştirebiliyorsunuz.

120HZ EKRAN İLE EĞLENCEYİ DE İKİYE KATLAYIN Hem kapak ekranında hem de ana ekranda 120HZ akıcı oyun deneyimi ve görüntüleme sağlıyor. Size avantaj

www.yuksekteknoloji.tv

61


tekno yeniler

sağlamak için en aksiyon dolu anlarda bile görüntüyü net ve etkin tutuyor. Tabii ki bunda 5nm işlemcinin de katkısı oldukça fazla diyebiliriz.

SUYA DAYANIKLI VE SAĞLAM TASARIM Dünyanın suya dayanıklı ilk katlanabilir akıllı telefonlarından biri olma özelliğini taşıyan Galaxy Z Flip3 5G, IPX8 derecesi ile yağmura yakalansanız bile

62

www.yuksekteknoloji.tv

dert etmeden telefonunuzu açabileceğiniz anlamına geliyor. Galaxy Z Flip3 5G, modelini katlarken, dokunurken, yazarken ve mesajlaşırken telefonu koruyan dayanıklı materyallerle üretilmiş olduğu da net bir şekilde anlaşılıyor. Telefonun iskeleti süper dayanıklı ve hafif Armor Aluminum çerçeveden oluşuyor. Bu çerçeve diğer modellere göre 10%

1.91 boyutunda kapak ekranı

daha dayanıklı ve modelin menteşesini de çok daha iyi koruyor. Suya dayanıklılığı sayesinde ise, 1,5 metre suda 30 dakikaya kadar dayanabiliyor.

SAĞLAM VE ESNEK OLMAYI KİM İSTEMEZ Galaxy Z Flip3 5G, endişelenmeden yanınızda taşıyabilmeniz için oldukça sağlam bir teknolojiyle üretilmiş. Ana


kullanırken ekranın 2 parçaya bölünebilmesi çok büyük bir kolaylık sağlıyor. Çoklu kullanım özelliğini desteklemeyen bir uygulama ile karşılaşırsanız, ayarlardan Labs’ı etkinleştirerek uygulamayı bölünmüş ekrana ekleyebiliyor ve böylece ekranı ikiye bölünmüş olarak kullanabiliyorsunuz.

GÜÇLÜ İŞLEMCİ VE YÜKSEK RAM GÜCÜ

Ekran, katlanabilir ekran teknolojimizdeki en büyük atılım olan Samsung Ultra İnce Cam’dan üretilmiş. Panel tabakası ve koruyucu katmanı eklenerek %80 daha sağlam hale getirilmiş olan model yaklaşık olarak 200.000 katlamaya kadar dayanıklı hale gelmiş.

CESURCA KATLAYIN VE ÇİZİKLERDEN ENDİŞE ETMEYİN Şimdiye kadarki en sağlam alüminyum çerçevesi sayesinde Galaxy Z Flip3 5G’nin menteşesinin oldukça sağlam bir koruma altında

olduğu görülüyor. Çizik ve darbelerden dolayı bir endişe etmenize gerek yok. Galaxy Z Flip3 5G’nin dış ön ve arka kapağı, Galaxy Z’deki en sağlam Gorilla Glass olan Corning® Gorilla® Glass Victus™ ile koruma altında.

MICROSOFT UYGULAMALARI İLE UYUMLU Microsoft uygulamalarıyla tam uyumlu olarak çalışan model. Daha iyi bir çalışma ortamı sağlıyor ve yapılacaklar listesini en kısa sürede tamamlamanıza imkan tanıyor. Özellikle Office uygulamalarını

Esnek Mod teknolojisi

Qualcomm SM8350 Snapdragon 888 (5nm) işlemcisiyle sınır tanımazken, Samsung’un bu işlemciyi 8GB Ram ile desteklemesi, Galaxy Z Flip3 5G modelini en üst düzey amiral gemisi model haline getiriyor ve rakip tanımayan gücüyle kullanıcılarına gerçekten stabil bir kullanım imkanı sunuyor. 5G, E-SIM VE KNOX Gelişmiş sistemlerin tamamını içerisinde barındıran Galaxy Flip3 5G modeli, hızlı bağlantı sunan 5G şebekesini de destekliyor. Bunun yanında Samsung tarafından oluşturulan Knox güvenlik sistemiyle de kullanıcıların verilerinin sürekli olarak güvende kalmasını sağlıyor. E-sim teknolojisini de destekleyen model fiziksel sim kart yuvası desteğiyle birlikte iş ve özel hattınızı tek telefonda taşımanıza imkan sağlıyor.

www.yuksekteknoloji.tv

63


tekno yeniler

Kaybetmeyi Unutturacak En Kolay Çözüm Apple AirTag EŞYALARINIZ ARTIK KAYBOLMAYACAK Cüzdanınızı bulamıyor musunuz? AirTag takılıysa çok da endişelenmenize artık gerek olmayabilir. “Bul” uygulamasındaki yeni nesneler sekmesine girerek yerleşik

hoparlörden bir ses çalabilir veya “Hey Siri, cüzdanımı bul” diyebilirsiniz.

SOĞUK, SICAK, DAHA SICAK AirTag’iniz yakındaysa iPhone’unuz “Tam

Uzun pil ömrüyle yağmura karşı dayanıklı

Konum Bulma” özelliği ile sizi doğrudan ona yönlendirebiliyor. Ultra Geniş Bant teknolojisi sayesinde AirTag ile aranızdaki mesafeyi ve hangi yöne gitmeniz gerektiğini net olarak görebiliyorsunuz. Donanım desteği sebebiyle, bu özelliği kullanabilmeniz için iPhone 11 ve sonrası bir modele sahip olmanız gerekiyor.

ETKİLEYİCİ ÇALIŞMA SİSTEMİ AirTag’iniz, “Bul” ağında

64

www.yuksekteknoloji.tv


nerede olduğunu haritada görebiliyorsunuz. Tüm bu süreç, gizliliği korumak için anonim ve şifrelenmiş olarak gerçekleşiyor. AirTag’in verimli çalışma sistemine sahip olmasıyla, pil ömrü veya veri kullanımı hakkında endişelenilmesine gerek kalmıyor.

KAYIP MODU İLE EŞYALAR KOLAYCA BULUNUYOR Tıpkı diğer Apple aygıtları gibi AirTag’de “Kayıp Modu”na alınabiliyor. “Bul” ağındaki

Apple cihazlarının içerisindeki yerleşik uygulamayla, eşyalarınızın yerini anında görebiliyorsunuz

yer alan yakındaki aygıtların algılayabildiği güvenli bir Bluetooth sinyali yayıyor. Bu aygıtlar

AirTag’inizin konumunu iCloud’a gönderiyor, siz de “Bul” uygulamasını açarak AirTag’inizin

www.yuksekteknoloji.tv

65


tekno yeniler

bir aygıt tarafından tespit edildiğinde size otomatik olarak bir bildirim geliyor. Ayrıca, NFC özelliğine sahip bir akıllı telefonla AirTag’inize dokunulduğunda iletişim bilgilerinizin görüntülenmesini de sağlayabiliyorsunuz.

AirTag’inizin konumunu ileten aygıtlar da anonim kalıyor ve konum verileri her adımda şifreleniyor. Bu sayede AirTag’inizin konumunu veya onu bulmanıza yardımcı olan aygıtın kimliğini Apple dahil olmak üzere kimse göremiyor.

YERLEŞİK GİZLİLİK

İSTENMEYEN TAKİPLERİ ENGELLEMEK İÇİN TASARLANDI

AirTag’inizin nerede olduğunu yalnızca siz görebiliyorsunuz. Konum verileriniz ve geçmişiniz hiçbir zaman AirTag’de saklanmıyor.

66

www.yuksekteknoloji.tv

Başka birinin AirTag’i sizin eşyalarınıza karışırsa

Aygıt kimliği yüksek güvenlik ile korunuyor

iPhone’unuz o AirTag’in sizinle olduğunu algılayıp bir uyarı gönderiyor. Bir süre sonra onu hâlâ bulamazsanız AirTag nerede olduğunu belli etmek için bir ses çalmaya başlıyor. Elbette AirTag’i olan bir arkadaşınızın yanında veya AirTag dolu bir trende de olabilirsiniz. Ama merak etmeyin, bu uyarılar yalnızca AirTag sahibinden ayrıldığı zaman etkinleştiriliyor. Bu özelliğin de gerçekten çok iyi düşünüldüğünü söyleyebiliriz.


PİL ÖMRÜ VE SUDAN KORKMANIZA GEREK YOK AirTag, kolayca değiştirebileceğiniz standart bir pille bir yıldan uzun süre çalışabiliyor ve iPhone’unuz pili ne zaman değiştirmeniz gerektiğini size bildiriyor. Diyelim ki, AirTag takılı anahtarlarınız bir su birikintisine düştü veya belki de AirTag’inizin üzerine yağmur yağdı. Bunu

sorun etmenize hiç gerek kalmıyor, çünkü AirTag suya dayanıklı olarak tasarlanmış. Değiştirilebilir batarya ve yağmur suyu geçirmezli özelliği gerçekten başarılı bir tasarım olmuş.

RENGARENK VE EĞLENCELİ Apple’ın rengarenk loop ve anahtarlıkları ile neredeyse her şeye kolayca AirTag takabiliyorsunuz. AirTag, tekli veya 4’lü paketler

Arkadaşlarınızın ve ailenizin nerede olduğundan anında haberdar olabiliyorsunuz

halinde satışa sunuluyor. Kişiselleştirilebilir aksesuarlar ve tasarım ile kendi AirTag’inizi rahatlıkla yaratabiliyorsunuz. Tabii Apple’ın HERMES işbirliğiyle Air Tag için özel aksesuarlar sunduğunu da unutmamak gerekiyor.

www.yuksekteknoloji.tv

67


karsi karsiya

Apple TV 4K Temel Özellikler Dahili Hafıza: 32GB Bellek: 3GB Görüntü ve Ses Çözünürlük Biçimi: 4K UHD Azami Çözünürlük: 3840x2160 Piksel FPS Değeri: 60 fps HDR Desteği: Var HDCP Desteği: Var HDCP Versiyonu: 2.2 Sesli Asistan: Siri Donanım ve Yazılım İşletim Sistemi: tvOS İşletim Sürümü: tvOS 13.0 Chipset: Apple A10X Fusion İşlemci Çekirdeği: 6 Çekirdek İşlemci Frekansı: 2.38GHz

Bağlantılar Wi-Fi Standardı: 802.11ac Wi-Fi Frekansı: 2.4GHz ve 5.0GHz Bluetooth: Var Bluetooth Sürümü: 5.0 Ethernet: Var Ethernet Hızı: 1000 Mbit/s HDMI: Var HDMI Standardı: 2.0 USB: Yok USB Standardı: Yok USB Versiyonu: Yok USB Port Sayısı: Yok Diğer Bağlantılar: Kızılötesi Renk: Siyah Yükseklik: 35mm Genişlik: 98mm Derinlik: 98mm Ağırlık: 425gr

DEĞERLENDİRME + Apple ekosistem ürünleriyle stabil kullanım + Geniş uygulama yelpazesi + Geniş hafıza kapasitesi + Apple Arcade desteği + Ethernet port desteği - Yüksek fiyat - Dahili USB olabilirdi - Siri Türkçe ile uyumlu değil - Android cihazlar ile stabil bağlantı sağlanmıyor

68

www.yuksekteknoloji.tv

PUAN

9,1


Temel Özellikler Dahili Hafıza: 8GB Bellek: 2GB Görüntü ve Ses Çözünürlük Biçimi: 4K UHD Azami Çözünürlük: 3840x2160 Piksel FPS Değeri: 60 fps HDR Desteği: Var HDCP Desteği: Var HDCP Versiyonu: 2.2 Sesli Asistan: Google Asistan Donanım ve Yazılım İşletim Sistemi: Android İşletim Sürümü: Android 9 Chipset: ARM Cortex-A53 İşlemci Çekirdeği: 4 Çekirdek İşlemci Frekansı: 2.0GHz

Bağlantılar Wi-Fi Standardı: 802.11ac Wi-Fi Frekansı: 2.4GHz ve 5.0GHz Bluetooth: Var Bluetooth Sürümü: 4.2 Ethernet: Yok Ethernet Hızı: HDMI: Var HDMI Standardı: 2.0a USB: Var USB Standardı: USB Type-A USB Versiyonu: USB 2.0 USB Port Sayısı: 1 Diğer Bağlantılar: AV Renk: Siyah Yükseklik: 17mm Genişlik: 95mm Derinlik: 95mm Ağırlık: 147gr

DEĞERLENDİRME + Türkçe Google Asistan Desteği + Geniş uygulama yelpazesi + Ses Kontrol

PUAN

9,4

+ Uygun fiyat - Düşük hafıza kapasitesi - Ethernet portu olabilirdi

www.yuksekteknoloji.tv

Not: Belirtilen bilgiler ve özellikler ülkelere göre farklılık gösterebilir ve mevzuata uyacak şekilde değştirilmiş olabilir. Bu tür durumlar yaşanabileceğinden, Yüksek Teknoloji sorumlu tutulamaz.

Xiaomi Mi Box S 4K

69


mercek altinda

Büyük ve Parlak Ekrana Eşlik Eden Güç ve Hız Samsung Galaxy Tab S7+ Galaxy Tab S7+ en gelişmiş yonga setiyle güçlendirilmiş ultra akıcı 120Hz ekranda çalışmanın ve oyun oynamanın keyfini çıkarmanızı sağlıyor. Klavye kullanımıyla bilgisayara çok yakın bir deneyim yaşayabilir ya da ultra düşük gecikme süresine sahip S Pen’i kullanarak daha önce hiç yaşamadığınız bir yazı yazma ve çizim deneyimi yaşayabilirsiniz. Galaxy Tab

70

www.yuksekteknoloji.tv

S7+ kullanıcılarına çalışma ve eğlence anlayışınızı değiştiren kapsamlı bir tablet deneyimi sunuyor diyebiliriz.

İNANILAMAYACAK DERECEDE AKICI GÖRÜNTÜ DENEYİMİ Galaxy Tab S7+ modelinin 120Hz yenileme hızına sahip tepkisel ekranı, tüm hareketlere anında tepki veriyor. Bir şeyler izlerken

ve ekranda gezinirken içeriklerinize göre yenileme oranlarını akıllı bir şekilde otomatik olarak ayarlayarak pil ömründen de tasarruf sağlıyor.

Hızlı şarj özelliği oldukça önemli

SEVDİĞİNİZ HER ŞEY BU TABLETİN İÇİNDE Tıpkı sinemadaki gibi bir deneyim yaşanması için kristal parlaklığında çok daha büyük Süper AMOLED display2 ile birlikte AKG ses sistemini


ve Dolby Atmos özelliğini içeren Dörtlü hoparlörlere sahiptir. Sinemadan farklı olarak, 14 saat kesintisiz olarak film izlenebiliyor, çünkü bir tablet ekranının sahip olduğu en düşük mavi ışık seviyesi sayesinde gözleri de koruyabiliyor.

HIZLI İŞLEMCİYLE YÜKSEK PERFORMANS Qualcomm Snapdragon 865 Plus Mobil Platform için çığır açan bir işlemci hızı sunmakta. Sezgisel ve akıllı öğrenme yeteneğine sahip bu yonga seti minimum gecikmeyle maksimum hız ve güç sunuyor. Böylece, en fazla işlemci gücü gerektiren oyunları ve aynı anda birden çok görevi yerine getirmenizi sağlayan uygulamaları rahatlıkla çalıştırabiliyorsunuz.

AKILLI PİL, GÜN BOYU İHTİYAÇ DUYULAN ENERJİYİ SAĞLIYOR

En sevdiğiniz dizinin bölümlerini 10.090 mAh batarya kapasitesiyle gün doğumundan gün batımına kadar art arda izleyin. Galaxy Tabletlerin şimdiye kadar sahip olduğu bu en büyük pil gün boyu size ihtiyacınız olan enerjiyi sağlayabiliyor. Şimdiye kadarki en hızlı tablet şarj cihazına sahip olan Galaxy Tab S7+ Hızlı Şarj özelliği ile kesintisiz kullanıma devam edilebiliyor.

S PEN TEKNOLOJİSİNDEKİ EN BÜYÜK GELİŞTİRME Tamamen rahat ve kusursuz bir tutuş için tasarlanan S Pen’in ultra düşük gecikme süresi ile düşündüklerinizi hayata geçirirken neredeyse hiç beklemenize gerek kalmıyor. S Pen en büyük sıçramasını gerçek bir yazma deneyimi sunan tepkisellik alanında gerçekleştiriyor. İşiniz bittiğinde S Pen’i tabletinizin

arkasındaki mıknatıslı bölmeye rahatlıkla tutturabiliyorsunuz.

OFİSİNİZ HER AN YANINIZDA

S Pen teknolojisiyle fonksiyonel kullanım imkanı

PDF’e kolaylıkla not alabilir, Samsung Notes olarak kaydettiğiniz dosyaları word veya pdf olarak rahatlıkla paylaşabilirsiniz. Ayrıca, Samsung Notes senkronizasyon özelliğiyle bilgisayarınız, tabletiniz ve telefonunuz arasında rahatlıkla geçiş yapabilir ve bilgilerinizi aynı şekilde ve değişmeden kullanabilirsiniz.

ULTRA GENİŞ AÇILI KAMERA Gece modu, Sahne iyileştirici, AR Doodle gibi birçok farklı ve eklenebilen özelliğiyle profesyonel bir fotoğraf makinesinde olan birçok özellik Galaxy Tab S7+ modelinde de yer alıyor diyebiliriz.

www.yuksekteknoloji.tv

71


mercek altinda

İNCE, HAFİF VE BİR O KADAR SAĞLAM TASARIM Mistik Siyah, Mistik Gümüş ve Mistik Bronz renk tonlarıyla gelen Galaxy Tab S7+ tasarımının hem kalıcı hem de sağlam renklere sahip olması için gelişmiş iki renkli anotlama işlemi uygulanmış. Polikristalin elmaslar kullanılarak yumuşak

72

www.yuksekteknoloji.tv

bir dokunuş sağlamak için mikro kumlama uygulanarak oluşturulan bir kaplama ile zarif bir alüminyum doku yaratılmış.

256GB DAHİLİ HAFIZA, 8GB RAM Art arda diziler veya filmler izlemek ve aynı anda birden çok görevi çok az bir gecikmeyle yerine

Bilgisayar keyfinde ofis uygulamaları kullanımı

getirebilmek için 8GB RAM’e sahiptir. Depolama alanı 256GB’dır. Tüm fotoğraflarınızı ve çekimlerinizi saklayabilmeniz için bir dizüstü bilgisayarınki kadar depolama alanına sahiptir. Eğer daha fazla depolama alanına ihtiyaç duyarsanız 1TB’a kadar microSD kartı kullanılabilir.


DAILY BOARD, OTOMATİK BAĞLANTI VE QUICK SHARE Bağlı cihazları yönetmeye, bir ajanda ve not panosu olarak kullanmanızı sağlayan akıllı ana gösterge paneline sahip oluyorsunuz. Tabletinizi bir Wi-Fi merkezine dönüştüren

tek tuşla kontrol edilebilen otomatik kablosuz bağlantı noktasına da sahip oluyorsunuz. Yakındaki cihazlarla eş zamanlı olarak dosyaların kolayca paylaşılabilmesini sağlayan özellik de Galaxy Tab S7+ üzerinde mevcut.

Teknik Özellikler: İşletim Sistemi: Android 10 ve One UI 2.5 Arayüzü İşlemci: Qualcomm SM8250 Snapdragon 865+ (7 nm+) Ram: 8 GB Dahili Hafıza: 256 GB (Mikro SD Kart ile 1 TB’a kadar attırılabilir) Ekran Boyutu: 12.4” Super AMOLED, 120Hz, HDR10+ Ekran Çözünürlüğü: 1752 x 2800 pixels (266 ppi) Arka Kamera: 13 MP + 5 MP Ön Kamera: 8 MP 4K Video Kaydı: Var 45W Hızlı Şarj: Var Batarya Gücü: Li-Po 10.090 mAh Güvenlik: Ekran Altına Konumlandırılmış Boyutlar: 285 x 185 x 5.7 mm Ağırlık: 575 g Renk Seçeneği: Mistik Siyah, Mistik Gümüş, Mistik Bronz

Geniş açı özellikli kamera

Değerlendirme: 5.7 mm inceliğindeki kasa tasarımı, S Pen, 8 GB Ram ile güçlendirilmiş sistem, 256GB dahili hafıza, Mikro sd kart ile artırılabilir hafıza, 45W hızlı şarj, 4K video kaydı, AKG destekli stereo hoparlör, İnceltilmiş ekran çerçevesi, Android 10 ve Geliştirilmiş One UI 2.5 arayüzü, Fiyat/ Performans dengesi Kablosuz şarj özelliği yok

Yorum: Samsung Galaxy Tab S7+ bünyesinde barındırdığı gelişmiş özelliklerin yanı sıra tasarım, S Pen ve kamera özellikleriyle de dikkat çekiyor. Yer aldığı segmentin lider özelliklerine sahip olmasının yanında, genel özelliklerini göz önüne aldığımızda birçok amiral gemisi tablet modeline de tepeden bakıyor diyebiliriz.

www.yuksekteknoloji.tv

73


mercek altinda Apple AirPods Max

Alışılmadık Bir Müzik Deneyimi Sizi Bekliyor

Teknoloji dünyasının dikkat çekici ve yeni ürünlerinden olan AirPods Max modelini sizler için değerlendiriyoruz. Sihirli ve zahmetsiz olarak tanımlanan AirPods deneyimini yüksek ses kalitesiyle buluşturarak kusursuz bir armoniyle kullanıcılara sunmayı hedefleyen Apple, kişiye özel

74

www.yuksekteknoloji.tv

dinleme keyfinin hiç bu kadar kaliteli olmadığının da altını çiziyor.

AKTİF GÜRÜLTÜ ENGELLEME VE ŞEFFAF MOD Sizi çevreleyen sinematik bir deneyim için uzamsal ses sunan AirPods Max, kusursuz

Dikkat çekici fütüristik bir tasarım

uyumu göz alıcı bir tasarım ile buluşturuyor. Sektör lideri Aktif Gürültü Engelleme, eşit derecede anti‑gürültü üreterek dış sesleri bastırıyor ve tamamen dinlediğiniz şeye odaklanmanızı sağlıyor. Gürültü denetimi düğmesine basarak, çevrenizle doğal bir şekilde etkileşime geçebilmeniz için dışarıdaki


seslerin kulağınıza ulaşmasına izin veren Şeffaf Mod özelliğine de anında geçiş yapabiliyorsunuz.

ADAPTİF EQ Adaptif EQ özelliği, sesi kulaklık yastıklarının yerleşimine ve yalıtımına göre adapte ediyor. İç kısım mikrofonları duyduğunuz sesleri ölçüp müziğinizin frekanslarını ayarlıyor ve böylece her notanın en doğru şekliyle sunulduğu zengin, bir o kadar da tutarlı bir dinleme deneyimi elde ediyorsunuz.

SESLERİN İÇİNDE KAYBOLACAKSINIZ AirPods Max, istenmeyen dış sesleri engellemek için toplam altı adet dış kısım mikrofonunu kullanarak çevrenizdeki gürültüyü tespit ederken, iki adet iç kısım mikrofonu duyduğunuz sesleri ölçüyor. Hüzmeleme teknolojisine sahip mikrofonlar, telefon görüşmelerinde sesinizin yalıtılmasına da yardımcı oluyor. Böylece rüzgarlı koşullarda bile sesiniz net bir şekilde duyulabiliyor.

HER AYRINTI RAHATLIKLA DUYULABİLİYOR Apple tasarımı dinamik

sürücü, geniş bir frekans aralığındaki tüm sesleri en zengin ayrıntılarıyla sunarak, en sevdiğiniz şarkıları bile daha önce duymadığınız bir şekilde ve doğrulukta deneyimlemenizi sağlıyor.

gürültülerin engellenmesine yardımcı oluyor, sesi kulaklık yastıklarının yerleşimine ve yalıtımına göre adapte ediyor ve filmleri sanki yaşıyormuşçasına deneyimlemenize olanak sağlıyor.

DİSTORSİYONSUZ SES DENEYİMİ Üst düzey kule tipi hoparlörlerden ilham alınarak tasarlanan sürücünün çift neodim halka mıknatıslı motoru, duyulabilir frekans aralığındaki toplam harmonik distorsiyonu minimuma indiriyor. Böylece maksimum ses düzeyinde bile her zaman temiz bir ses elde edilebiliyor.

PERFORMANSIN ANAHTARI BİLİŞİMSEL SES Kulaklığın her iki tarafında da yer alan Apple tasarımı çok güçlü H1 çip, akustik kriterler düşünülerek ortaya çıkarılmış tasarım ve son derece gelişmiş bir yazılım. Apple’ın AirPods Max modeliyle, bilişimsel ses teknolojisini kullanarak çığır açıcı bir dinleme deneyimini kullanıcılara sunmayı hedeflediğini gözlemliyoruz. Her çipteki 10 ses çekirdeğinin gücünden yararlanan bilişimsel ses teknolojisi, dışarıdan gelen

DİNAMİK KAFA İZLEME ÖZELLİKLİ UZAMSAL SES TEKNOLOJİSİ

Yeni özellikler ile konforlu ve fonksiyonel kullanım

Filmler ve TV programları için sizi çevreleyen sinematik bir deneyim sunan AirPods Max; iPhone veya iPad ile bir araya gelip yerleşik jiroskoplardan ve ivmeölçerlerden yararlanarak kafanızın en hafif hareketini bile algılayarak, sesleri aygıtınıza göre ayarlıyor.

BENZERİ OLMAYAN BİR KOMPOZİSYON AirPods Max modeliyle kulak çevresi kulaklık kavramının baştan aşağı yeniden düşünüldüğünü gözlemliyoruz. Kulaklık yastıklarından taç kısmına kadar, kafanıza kusursuzca oturarak optimum akustik yalıtımı yaratacak ve birçok farklı kafa biçimine uyum sağlayacak şekilde tasarlandığı görülen AirPods Max, kullanıcıları olağanüstü bir ses deneyimine davet ediyor.

www.yuksekteknoloji.tv

75


mercek altinda AirPods Max’inizi aygıtınıza yaklaştırmanız ve ekranda görünen Bağlan’a dokunmanız yeterli oluyor.

AYGITLAR ARASINDA KUSURSUZ BİR GEÇİŞ AirPods Max modeli iPhone, iPad ve Mac’iniz arasında sorunsuzca geçiş yapabiliyor. Mac’inizde müzik dinlerken iPhone’unuzu cevaplamak isterseniz, AirPods Max otomatik olarak telefonunuza bağlanıyor.

KOLAY VE KEYİFLİ SES PAYLAŞIM ÖZELLİĞİ iPhone, iPad, iPod touch veya Apple TV’nize iki çift AirPods bağlayarak sesli yayınları kolayca paylaşın. AirPods’unuz hangi model olursa olsun, aygıtınıza yaklaştırın ve tek dokunuşla bağlayın.

RAHAT KULLANIMLI, ŞIK VE KALİTELİ TASARIM Kafa bandı boyunca uzanan ağ örgülü taç kısmı hem kafanızın nefes almasını sağlıyor hem de kafa üzerindeki baskıyı azaltmak için ağırlığı dağıtıyor. Dokunulduğunda yumuşaklık hissi veren bir malzemeyle kaplı paslanmaz çelik gövde hem çok sağlam hem çok esnek hem de çok rahat. Teleskobik kollar kolayca uzuyor ve ayarladığınız şekilde kalıyor. Böylece sürekli aynı kullanım rahatlığını ve yalıtımı elde edebiliyorsunuz. Göz alıcı güzellikteki anodize alüminyum kulaklık kapakları, her bir kapağın bağımsız olarak dönmesini ve böylece basıncın dengelenmesini sağlayan, devrim niteliğinde bir mekanizmaya sahip.

ÖZEL TASARIM AĞ KUMAŞ VE KULAKLIK YASTIKLARI Özel tasarım ağ kumaş kaplı kulaklık yastıkları, müzik dinlerken gerçek bir yastığın yumuşaklığını yaşatıyor.

76

www.yuksekteknoloji.tv

Akustik kriterler düşünülerek tasarlanmış hafızalı köpükten üretilen yumuşak kulaklık yastıkları, olağanüstü bir ses deneyiminin temeli olan yalıtım konusunda kusursuz bir performans sergiliyor.

DIGITAL CROWN İLE FARK YARATIYOR Digital Crown ile ses düzeyini hassas bir biçimde ayarlayabiliyor, parçalar arasında geçiş yapabiliyor, telefon aramalarını yanıtlayabiliyor ve Siri’yi etkinleştirebiliyorsunuz.

ODAK NOKTASI KOLAY KULLANIM AirPods Max, AirPods ailesinin kablosuz, zahmetsiz ve sihirli tüm yeteneklerini taşıyor. Kurulumundan Siri komutlarına kadar her özelliği sayesinde, her gün her aygıtta kusursuz bir dinleme deneyimi yaşamanızı sağlıyor.

TEK DOKUNUŞLA KURULUM AirPods Max, iPhone’unuza veya iPad’inize anında bağlanıyor. Eşleştirmek için

KAFA ALGILAMA

Bağlantı ve geçişlerde oldukça hızlı

AirPods Max’i kafanızdan çıkardığınızda ses duruyor ve yeniden taktığınızda çalmaya devam ediyor. Böylece hiçbir ritmi kaçırmıyorsunuz.

MESAJ SESLENDİRME Mesajları Seslendir özelliği sayesinde Siri, bir mesaj geldiğinde size haber verebiliyor. Üstelik telefon görüşmeniz de bölünmüyor. Dilerseniz, ellerinizi kullanmadan Siri’den mesajı yanıtlamasını da isteyebiliyorsunuz.

HEP AÇIK OLAN ASİSTANINIZ SİRİ Yalnızca “Hey Siri” diye seslenerek yol tarifi alabiliyor, hava durumunu öğrenebiliyor, toplantı planlayabiliyor ve çok daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Geniş komut seçenekleri, favori kişisel asistanınızı her zamankinden daha işlevsel bir hale getiriyor.

KORUYUCU GÜÇ VE GÜÇ KORUYUCU İÇİN TEK BİR KILIF


AirPods Max, oldukça yumuşak ve ince bir tasarıma sahip Smart Case içinde saklandığında ultra düşük güç durumuna geçerek şarjını koruyor.

UZUN KULLANIM SAĞLAYAN BATARYA ÖMRÜ 20 saat dinleme, film izleme ve konuşma süresi sunuyor ve bunu Aktif Gürültü Engelleme ve Uzamsal Ses özellikleri etkinleştirilmişken yapabiliyor. Lightning konnektörüyle kolayca şarj edilebilen AirPods Max, 5 dakikalık hızlı şarj ile 1,5 saat dinleme süresini kullanıcılara sunabiliyor.

Teknik Özellikler: Mikrofon Adedi: 9 Mikrofonlu Özel Sistem Sürücü Çipi: H1 Ortam Gürültüsü Azaltma: Var Rüzgar Gürültüsü Azaltma: Var Aktif Gürültü Önleyici: Var Kulak Tasarımı: Kulak Üstü Bluetooth Versiyonu: 5.0 Şeffaf Mod: Var Adaptif EQ: Var Renk Seçenekleri: Gümüş, Uzay Grisi,

Değerlendirme: Kulak üstü kulaklık olarak kafayı tam ve ergonomik olarak sarma ve tam uyum sağlama, Pratik kurulum ve bağlanma, Apple tasarımı dinamik sürücü, Aktif gürültü önleme, Şeffaf mod, Rüzgar ve ortam gürültüsü azaltma, Ses yakalama için 3 ayrı mikrofon, Pozisyon sensörü, Optik sensör, Kılıf algılama sensörü, Modaya uygun renk alternatifleri Fiyatı ülkemiz koşullarına göre yüksek

Gök Mavisi, Pembe, Yeşil

Yorum: Güçlü teknik özellikler, kulak üstü kulaklık olarak kafaya uyumlu olan tasarım, hızlı bağlantı, kolay kurulum ve kullanım, aktif gürültü engelleme ve şeffaf mod gibi özelliklerinin yanında Adaptif EQ, Dinamik kafa izleme özellikli uzamsal ses, Apple tasarımı dinamik sürücü, Hızlı Şarj, Akıllı kılıf, Uzun pil ömrü gibi özellikleriyle dikkat çeken Apple AirPods Max, ses kalitesi de göz önüne alındığında şu an için piyasada olan en güçlü ve tarz sahibi kulaklık üstü kulaklık modeli olarak dikkat çekerken, tavsiye edilebilecek kablosuz kulaklık modelleri arasında da ilk sıralarda kendisine yer buluyor. Ancak, fiyatının da oldukça yüksek olduğunu söylememiz gerekiyor.

www.yuksekteknoloji.tv

77


mercek altinda

Teknolojinin Evinize Getirdiği Sağlıklı Bir Çözüm Xiaomi Xiaoda UV Sterilizasyon Lambası Xiaomi Xiaoda UV Sterilizasyon lambası, dezenfeksiyon ve sterilizasyon için çok çeşitli ultraviyole ışın kullanıyor. Ultraviyole ışın tıp alanında çok sık kullanılır ve yoğunluk açısından güneş ışığına benzer. Geleneksel floresan lamba sterilizasyonu ile karşılaştırıldığında, bu

78

www.yuksekteknoloji.tv

küçük sterilizasyon lambası havadaki 5 yaygın bakteriyi etkili bir şekilde öldüren ultraviyole ve ozonun çift dezenfeksiyonunu kullanarak, sterilizasyon oranını % 99.9’a kadar ulaştırıyor.

TAŞINABİLİR MİNİ BOYUT

Kısa süre içerisinde sağlıklı bir ortama kavuşun

Küçük boyutu ve şarj edilebilir pili sayesinde, istediğiniz yere taşımak için ideal olan model, birçok farklı şekilde kullanılabiliyor. Oturma odası, mutfak, yatak odası gibi odaları ve dolaplardaki kıyafetlerden banyonun ölü köşelerine kadar etrafı etkin bir şekilde sterilize edebiliyor.


bölümlerin alanları oldukça dardır ve bakterinin üremesi de aynı ölçüde kolaydır. Xiaoda sterilizasyon lambası, buzdolabını bakteri ve virüslerden arındırmak için kullanılabilir. Böylece yiyeceklerinizi bakterilerin olumsuz etkilerinden korumuş olursunuz.

BANYO Islak banyo, hava sirkülasyonu olmayan bir ortam ve günışığı almayan kör noktalardaki bakteriler için 360 derece Xiado Sterilizasyon lambası ile hiçbir gizli alan ortada kalmadan tamamen sterilize edilebiliyor.

ÇİFT STERİLİZASYON; UV STERİLİZASYONU VE OZON STERİLİZASYONU

Minimalist tasarımıyla portatif ve rahat kullanım imkanı sunuyor OTURMA ODASI

YATAK ODASI

Oturma odası genelde kalabalıktır ve sterilizasyon lambası özellikle yaşlıları, çocukları, hamile kadınları ve düşük bağışıklığa sahip diğer insanları çapraz enfeksiyon riskinden korumuş olur.

UV ışını yayıldıktan sonra kıyafetlerden virüsleri kolayca uzaklaştırır ve ozon ile dolap içerisinde yer alan tuhaf kokuları da yok etmiş oluyor.

MUTFAK Buzdolabı ve taze tutacak

Xiaomi Xiaoda UV Sterilizasyon Lambası ile sağlığımız için bakteri ve zararlı virüslere karşı % 99,99’a karşı koruyabiliyoruz. Cihaz 700 mAh kapasiteli lityum pil ve USB şarjı ile donatılmış. Sık şarj etme sorununu azaltarak, tek bir şarjla 1-2 defa kullanılabiliyor. Boyuta bağlı olarak, bir odayı yaklaşık 30 dakika içerisinde tamamen dezenfekte edebiliyor.

STERİLİZASYON (MİKROPLARDAN ARINDIRMA) ORANI %99.9 Yapılan test çalışmalarında, ultraviyole ışın ve ozon iyonu olmak üzere iki tür dezenfeksiyon metodu kullanılmış ve bakteri arındırma oranının %99.9`dan büyük olduğu görülmüş. Ozon güçlü bir oksitleyicidir; bakteri, virüs ve diğer bakteriyel organik yapıların doğallığını bozabilir, su ve oksijen gibi bileşenlerine ayrılabiliyor. Ayrıca, sterilizasyon gerçekleştikten sonra herhangi bir atık bırakmaması da oldukça önemli bir avantaj olarak görülebilir.

www.yuksekteknoloji.tv

79


mercek altinda

EVİNİZİ EPİDEMİDEN KORUYOR VE DAHA GÜVENLİ BİR YAŞAM ALANI SUNUYOR

SADE TASARIMIYLA BİRDEN FAZLA ORTAM İÇİN UYGUNDUR Yatak odası, mutfak, banyo ve oturma odasında mikropsuz bir ortamın keyfini çıkarmak için kullanılabilen Xiado UV Sterilizasyon Lambası, teknolojik stili ve mikrofonu andıran görünümüyle küçük bir ev aksesuarı gibi evin en gözde yerine dahi konumlandırılabilir.

UZUN PİL ÖMRÜ USB ile şarj etmek, sık şarj etme problemini çözüyor. Unutulmaması gereken bir not vermemiz gerekirse; Güvenlik amacıyla, cihaz açıldıktan sadece 30 saniye sonra yanar ve bu süre alanın boşaltılmasını sağlamak içindir. Bu süreden sonra, UV Sterilizasyon lambası herhangi bir virüs veya

80

www.yuksekteknoloji.tv

bakteriyi 30 dakikada sterilize ederek çalışmaya başlıyor. 30 dakikadan sonra lamba otomatik olarak kendini tekrar kapatıyor.

30 DAKİKA YÜKSEK VERİMLİ STERİLİZASYON Sterilizasyon döngüsü 30 dakika olan Xiaodo, açıldıktan 30 saniye sonra aydınlanıyor ve sterilizasyon hızlı ve kusursuz bir şekilde başlıyor. Dar alanda temizliğe yardımcı olan Xiaomi Xiaoda UV, bakteri ve virüslere saklanacak yer bırakmıyor diyebiliriz. Sterilizasyon lambası günışığı almayan dolaplardaki, hava sirkülasyonu olmayan tuvaletlerdeki ve çamaşır makinelerinin kör noktalarındaki inatçı ve temizlenmesi zor olan bakterileri yok etmek için de rahatlıkla kullanılabilir.

Ozon ve Ultraviyole ışınlarıyla sağlanan çift güvenceli sistem

Grip salgınları sıklıkla gerçekleşiyor ve virüsler çıplak gözle görülemeyen sağlık tehlikelerine neden oluyor. Aslında bunun en büyük örneği şu an içerisinde bulunduğumuz COVID-19 salgını diyebiliriz. Peki bu tür virüslere karşı nasıl bir önlem alınabilir. Xiado sterilizasyon lambası ultraviyole ve ışın sterilizasyonu ile havadaki bakteri ve virüsleri etkili bir şekilde yok ediyor. Böylece temiz ve sağlıklı bir ev sizi bekliyor.

COVID-19 ULTRAVIYOLE IŞINA KARŞI DUYARLI Ultraviyole ışın ve ozon ile evleri çifte güvence altına alabilmek artık mümkün


gibi gözüküyor. Ulusal Sağlık Hizmetleri Komitesi ve Geleneksel Çin Tıbbi Devlet Yönetimi yeni zatürre tanısında ve korona virüs enfeksiyonu tedavi planında, yeni korona virüsünün ultraviyole ışına karşı duyarlı olduğunu duyurdu. UVC ışını bakterinin ve virüsün DNA ve RNA’sını ışık saçarak yok ediyor. Böylece bakteri ve

Teknik Özellikler: Batarya Kapasitesi: 700mAh Ultraviyole Işın: Var Ozon Temizliği: Var Taşınabilir: Evet Bakteri Temizleme: Var Farklı Kullanım Alanı: Evet

virüsün gücünü, bununla birlikte çoğalma yeteneğini de kaybetmesini sağlayarak, sterilizasyon ve arındırma etkisini göstermeyi başarıyor.

KALİTESİYLE GÜVEN VERİYOR

Farklı ortamlar için uygun kullanım imkanı

Xiaomi Xiado UV Sterilizasyon Lambası, UNI Teknoloji Ürünleri tarafından ülkemize getiriliyor ve resmi garantili

olarak satışa sunuluyor. Son dönemde yaşanan salgını da göz önüne alınca ve bu tür bir ürünün ofis veya ev ortamının yaşam alanını sağlıklı hale getirdiğini düşününce, kullanılmasında fayda sağlayan ürünler arasında yer aldığını rahatlıkla söyleyebiliriz.

Değerlendirme: Ergonomik tasarım, Çift sterilizasyon (UVC, Ozon), Portatif, Yüksek kapasiteli batarya, Bakteri ve Virüs koruması, Kör nokta sterilizasyonu, Birden fazla ortam uygunluğu, %99,9 yüksek sterilizasyon oranı Farklı renk alternatifleri olabilirdi

Yorum: Ergonomik tasarımıyla ev veya ofis ortamına şıklık katmasının yanında portatif olması özelliğiyle istenilen her yere götürülebilmesi büyük bir avantaj. Çift sterilizasyon özelliğiyle hem ultraviyole ışın hem de ozon sterilizasyonu ile bakteri ve virüslere karşı sıkı bir önlem alınmış oluyor. Uzun batarya ömrü ve farklı alanlarda kullanımı, ayrıca kör nokta sterilizasyon özelliği ürünü öne çıkarıyor. Sterilizasyonda %99.9 oranında yakaladığı başarı ise, COVID-19 sürecini yaşadığımız bir dönemde her evde, her ofiste, hatta her odada olması gereken bir ürün olarak karşımıza çıkıyor. Xiaomi ekosistem ürünü olan Xiaoda UV Sterilizasyon lambası, sağlıklı yaşam alanı yaratmak için kullanılması gereken bir ürün olarak öne çıkıyor.

www.yuksekteknoloji.tv

81


mercek altinda

Spigen

Güç ve Kalite Her An Yanınızda SPIGEN POWERARC ARCFIELD MAGSAFE UYUMLU KABLOSUZ ŞARJ CİHAZI MagSafe ile uyumlu Spigen PowerArc, oyun oynarken, video izlerken, mail gönderirken veya sosyal

82

www.yuksekteknoloji.tv

medyada gezerken şarj bağlantısının kopmasına izin vermiyor ve kablosuz özgülük sunarken telefonunuzu rahatlıkla kullanmanıza imkan sağlıyor. Spigen Powerarc Arcfield modeli manyetik yapısıyla MagSafe uyumlu iPhone modellerinin yüzeyine

Dikkat çeken tasarım

yapışıyor ve kesinlikle hareket etmiyor. Hızlı ve sabit şarj imkanı sunan Spigen Powerarc Arcfield telefona tam uyumlu olmasıyla da güven veriyor. Diğer kablosuz şarj cihazlarından 30 dakika daha hızlı şarj etme özelliğine sahip olan model 7.5W çıkış


gücüne sahip ve yalnızca 45 gr ağırlığında

SPIGEN STEADIBOOST F210 27W USB-C PD 3.0 (POWER DELIVERY) ŞARJ CİHAZI Akıllı telefonlar ve cihazlar için aksesuarda son nesil teknolojileri kullanıcılara sunan Spigen, hayatı kolaylaştıran inovasyonları sayesinde kaliteli ürünleri kullanıcılarla buluşturuyor. Ürün gamında sunduğu geniş yelpaze ile beğeni toplayan modeller arasında bulunan Spigen SteadiBoost 27W

Hızlı Şarj Cihazı USB-C PD 3.0 (Power Delivery) iPhone Şarj Adaptörü F210, hızlı şarj imkânı sağlıyor. Anlık batarya gücünde 27W değerlerini görebilen adaptör, gün içerisinde ve özellikle ihtiyaç duyduğunuz en önemli anlarda hızlı ve güvenli şarj imkanını kullanıcılara sunuyor.

HIZLI ŞARJ İMKANI Akıllı cihaza daha seri enerji yükleyebilmek için amperajı değiştirilmiş ve voltajı artırılmış Spigen F210 şarj adaptörü, Power Delivery 3.0 teknolojisini ürüne entegre ederek başarılı oluyor. Şarj

Farklı markaların kablosuz şarj cihazlarından daha hızlı

inovasyonunda son nesil teknolojiyi temsil eden Power Delivery 3.0; iPhone, iPad ve Android tabanlı ürünler için şarj sürelerini bir saatten daha az dakikalara çekiyor. Anlık güçte 27W değerine kadar enerji toplayabilen adaptör; iPhone 12 modelini yaklaşık 30 dakikada %65, iPhone 12 Pro modelini ise yine 30 dakikada yaklaşık %51’lik bir şarj oranına kadar ulaştırabiliyor. iPhone 8 üstü modellerin hepsi için uygun olan Spigen F210 modeli, gelişmiş akıllı cihazlarınızın batarya teknolojilerine ayak uydurarak, en hızlı şekilde şarj olmalarını sağlıyor.

USB-C DESTEKLİ YENİ NESİL TEKNOLOJİ Şarj teknolojisi ve kablolu entegrasyonlarda devrim yaratan USB-C çıkışlı adaptörler, daha hızlı veri aktarım olanağı sunarak, akıllı cihaz deneyiminizde üst düzey performans ortaya koyuyor. Tüm çevre birimi ürünleri için markaların entegrasyon sağladığı USB-C teknolojisi, 5 Gbps değerlerine yakın bir veri aktarımı sağlıyor. USB-C çıkışı daha ufak ve ergonomik kablo girişine imkân tanıyarak, diğer kablo türlerine göre daha çok enerjiyi adaptörde toplayabiliyor.

www.yuksekteknoloji.tv

83


mercek altinda

Dizüstü bilgisayarların şarj cihazlarında da kullanıldığı düşünüldüğünde; akıllı mobil cihazlar için oldukça hızlı bir performans sağlayan USB-C çıkışı, priz başında geçirilen zamanları yarıya indirerek zamandan da tasarruf yapılması sağlıyor.

SPIGEN KALİTESİNDE GÜVENLİ ADAPTÖR Adaptör ısınma ve patlama sorunlarına karşı

84

www.yuksekteknoloji.tv

güvenli çözümler sunan Spigen, üç farklı güvenlik teknolojisiyle kusursuz bir kullanım sunuyor. Güvenlik modlarının ilki olan Akıllı Güç Teknolojisi, adaptörün kaldırabileceğinden fazla bir yük bindiğinde otomatik olarak devreyi keserek sorun oluşmasını engelliyor. Spigen Şarj Adaptörü, bu teknoloji sayesinde bağlı olan akıllı cihazın güç ihtiyacına ayak uydurarak en

Hızlı şarj imkanı veren 27W USB-C dikkat çekiyor

optimum olan enerji akışını sağlıyor. Bütünleştirilen güvenlik teknolojilerinden bir diğeri olan Akıllı Çip Koruması, entegre devre özelliğiyle fonksiyonları tek noktadan yönetiyor. Donma ve bozulmaları engelleyen teknoloji, adaptörün kullanım ömrünü de artırıyor. Adaptörler için ise en önemli güvenlik aracı olan “Isı Kontrol Teknolojisi”ni de donanıma ekleyen Spigen, elektrikten


çipe iletilen enerjiyi yöneterek ekstra ısıların önüne geçiyor. Performans ve kullanım ömrünü düşüren ısınma sorununa da çözüm sağlayan adaptör, güvenli bir şarj deneyimine olanak tanıyor.

TAŞINABİLİR, GÜÇLÜ VE ERGONOMİK Günlük kullanım ve kolay taşıma için ergonomik tasarıma sahip Spigen F210 Şarj Adaptörü, küçük boyutuyla ceplere sığacak şekilde kullanıcılara sunuluyor. Prizlere takıldığında oldukça modern görünüme de sahip olan adaptör, yassı yan yüzler ve oldukça hafif olması sebebiyle gün boyu yanınızdan ayırmayacağınız bir enerji aksesuarı görevi

görüyor. Adaptörün yalnızca 91 gram ağırlığında olması, yanınızda taşınırken zorluk çıkarmayarak, akıllı aygıtlarınızı sürekli açık tutabiliyor. Bünyesinde birçok teknolojiyi barındıran Spigen F210 Şarj Adaptörü, USB-C çıkış ve Power Delivery gibi kendine has özellikleri sayesinde üstün bir performans sunuyor. Taşınabilir boyutları ile günlük hayatınızda akıllı cihazların daha uzun batarya ömrüne sahip olmasını sağlayan Spigen F210 Şarj Adaptörü ile ısınma sorunları yaşamadan güvenle kullanım sağlayabiliyorsunuz.

MAGSAFE ŞARJ KILIFI

Sisteminde yer alan Akıllı Güç teknolojisiyle ısınma sorunu ortadan kalkıyor

Nanotac teknolojisiyle kaplı, sağlam ve yapışmaz alana sahip olan model, minimalist tasarıma sahip olan yapısıyla dikkat çekiyor. Apple MagSafe şarj cihazları ile uyumlu olan model yumuşak kaplaması ile kaliteli bir hissiyat sağlamasının yanında sağlam da bir duruş sergiliyor.

SPIGEN MAG FIT DESIGNED FOR

Teknik Özellikler: Kablosuz Şarj Hızı: 7.5W (Spigen Powerarc Arcfield) Hızlı Şarj Özelliği: 27W (Spigen SteadiBoost F210) Bağlantı Noktası: USB-C (Spigen SteadiBoost F210) Tasarım: Ultra Kompakt ve İnce (Spigen Mag Fit Designed for

Değerlendirme: Güvenilir, kaliteli, kompakt ve inovatif

Farklı ve modern renk alternatifleriyle sunulabilirdi

MagSafe)

Yorum: Yanınızda sürekli taşıyacağınız modelin hafif, şık ve güçlü olmasının yanında pratik bir tasarıma sahip olmasını istiyorsanız, Spigen’in sunmuş olduğu ürün yelpazesi yeterli olacaktır. 7.5W güce sahip olan Kablosuz şarj özelliği sunan MagSafe şarj kablosu, 27W hızlı şarj adaptörü ve MagSafe Şarj kılıfı üçlemesi, özellikle iPhone kullanıcılarının ihtiyacını fazlasıyla karşılayacaktır.

www.yuksekteknoloji.tv

85


tekno oto

Gelecekten Gelen

Yeni BMW iX3 TAMAMEN ELEKTRİKLİ İLK BMW SAV (Spor Aktivite Aracı) BMW X ailesinin tamamen elektrikli ilk modeli olarak karşımıza çıkan Yeni BMW iX3, “Dünya Genelinde Uyumlu Test Prosedürü”ne (WLTP) göre ortalama olarak 460 kilometrelik bir menzil sunuyor. Azami sürati 180 km/h olarak açıklanan ve şu an için arkadan itiş olarak üretilecek otomobilin 2021 yılının ilk çeyreğinde Türkiye’de yollarda olması bekleniyor.

BEŞİNCİ NESİL BMW eDRIVE TEKNOLOJİSİ BMW’nin eDrive adlı elektrikli motor düzeninin beşinci neslini kullanan Yeni iX3, BMW’nin Çin, Shenyang‘daki fabrikasında üretilecek. Bu yeni nesil BMW eDrive teknolojisi otomobilin elektrikli motor, şarj ve batarya teknolojilerinde önemli gelişmeler sağlayacak ve ‘’EN İYİ’’ ‘nin çıtasını daha da yukarılara taşımış olacak. Doğrudan tahrik ile gaza basıldığı andan itibaren maksimum tork ve kesintisiz hızlanma sağlayan otomobil, ilgili sürüş durumuna göre kendisini uyarlayan adaptif süspansiyonu sayesinde tüm yolculuklarda eşsiz konfor ve hassas sürüş dinamiği sunuyor.

ÇARPICI PERFORMANS Yeni BMW iX3’ün elektrik motoru, BMW’nin tamamen elektrikli mevcut modellerinden %30 daha fazla güç yoğunluğuna sahip. 290 bg maksimum güç ve 400 Nm

86

www.yuksekteknoloji.tv

Emir Kosif

maksimum tork üreten Yeni BMW iX3, 0’dan 100 km/s hıza 6.8 saniyede ulaşarak oldukça güçlü bir performansı ve alışılmışın da üzerinde bir sürüş keyfini sevenleriyle buluşturacak. İnce yapıya sahip yeni nesil yüksek voltajlı bataryası sayesinde ağırlık merkezi BMW X3’e kıyasla 7.5 santimetre daha yere yakın olan Yeni BMW iX3, dinamik bir sürüş ve her koşulda üstün bir yol tutuşu vadediyor.

10 DAKİKA ŞARJ, 100 KİLOMETRE MENZİL

100 km’yi yalnızca 10 dakikalık şarj ile gidebilirsiniz

BMW’nin bugüne kadar kullandığı en yüksek voltaj ve depolama kapasitesine sahip pil hücre teknolojisi sayesinde Yeni BMW iX3, makalemin başında belirttiğim gibi WLTP kriterlerine göre 460 kilometre, NEDC test kriterlerine göre ise 520 kilometrelik bir menzil sunuyor. Otomobil yalnızca 10 dakikalık şarj ile WLTP kriterlerine göre yaklaşık 100 kilometrelik


bir menzile ulaşırken, hızlı şarj istasyonlarında ise 34 dakikada yüzde 80’lik şarj kapasitesine ulaşıyor.

Hans Zimmer ile birlikte geliştirilen BMW IconicSounds Electric donanımı, ilk kez Yeni BMW iX3’te karşımıza çıkıyor. BMW IconicSounds Electric donanımıyla birlikte Yeni BMW iX3 çalışırken ya da dururken etkileyeci ses kompozisyonlarıyla sürüş keyfine etkileyici bir ruh katmayı da ihmal etmiyor.

üreten firma haline geldi. Önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde Türkiye’de boy gösterecek olan yeni nesil şaseli Yeni iX3, Türkiye’nin vergi sistemine de ayak uydurarak elektrikli araçlar furyasına katılmış olacak ve güncel ÖTV artışlarını da düşündüğümüzde hali hazırda satılmakta olan dizel X3’lerden çok daha avantajlı, ulaşılabilir rakamlarla satılıyor olacak. “0” emisyon salımı ile çok daha çevreci araçlar üretecek olan BMW, ilerleyen yıllarda da birçok modeli tamamen elektrikliye çevirecektir.’’ dedi.

FİYAT AVANTAJI

YÜKSEK STANDARTLAR

BMW ICONICSOUNDS ELECTRIC

Kosifler Oto Bostancı BMW Satış Müdürü Hakan Eryüce de Yeni BMW iX3 ile ilgili görüş ve beklentilerini bizlerle paylaştı. Eryüce; ‘Fosil yakıtlı araç üretimleri artık yerini hybrid ve elektrikli araç üretimlerine bırakmaya başladı. BMW markası da bu anlamda kendini en fazla geliştiren, ilkleri keşfedip

Yeni BMW iX3 zengin standart donanımlarıyla da rakiplerinden ayrışıyor ve 19’’ alaşım jantlar, LED Farlar, Otomatik Klima/3- Bölgeli, Isıtmalı Ön Koltuklar, Otomatik Açılır Bagaj Kapağı, Panoramik Cam Tavan, BMW Live Cockpit Professional, Sürüş Asistanı Professional, Apple CarPlay ve Android Auto Destekli Akıllı

Telefon Arayüzü, Kablosuz Şarj/Bağlantı Sistemi, Park Asistanı, Harman/Kardon Ses Sistemi ve BMW IconicSounds Electric gibi donanımlar standart olarak sunuluyor.

SİZDEN GELENLER 1) Yeni BMW iX3’ün satış fiyatı nedir?

Geleceğin teknolojisi artık yollarda

Yeni BMW iX3’ün satış fiyatı ile ilgili henüz resmi bir açıklama bulunmamaktadır.

2) Yeni BMW iX3 son ÖTV artışından etkilenecek mi? Yeni BMW iX3 ÖTV artışından etkilenmeyecek. Tamamen elektrikli otomobillerde günümüz itibariyle ÖTV oranı %15.

3) Yeni BMW iX3 ev/ işyerinde ne kadarlık bir sürede şarj olmaktadır? Yeni BMW iX3 evlerde/ işyerlerinde BMW Wallbox ile 7,5 saatte tamamen şarj edebilmekte.

www.yuksekteknoloji.tv

87


tekno moto

Farklı Tasarımıyla Dikkat Çekici

Yamaha MT-25 Ülkemizde 250cc “Hyper Naked” sınıfının en çok tercih edilen modellerinden bir tanesi olan Yamaha MT-25, tasarımsal olarak MT-09 ve MT-10 modellerinden ilham alınarak yenilendi ve tüketicilerin beğenisine sunuldu.

bir şekilde görülmesi, bazı kullanıcıların yeni MT-25 modelini tasarımsal olarak eleştirmesine de zemin hazırladı. Tabii bu eleştirilerde Çinli motosiklet markası Zontes’in ZT250S modeliyle tıpatıp benzemesinin de payı oldukça büyük diyebilirim.

HER MT-25 HAYRANININ YORUMU FARKLI

YENİ MODEL TASARIMLARIN BENZERSİZ OLMASI OLDUKÇA ÖNEMLİ

Tasarımsal olarak önceki nesil MT-25 modeline göre motosikletlerin en dikkat çekici kısmı olan ön kısmı komple değiştirildi. Ancak bu agresif değişiklik her kesim tarafından beğenilmedi. Özellikle korna kısmının çıplak olarak ön kısımda açık

88

www.yuksekteknoloji.tv

Liste fiyatı olarak 40-45 bin TL bandında seyreden 250 cc’lik MT-25 modelinin, kendisine oldukça benzer bir ön tasarıma sahip ve yine 250cc’lik bir model olan, bununla birlikte 2017 yılından beri aynı tasarımla üretilen

Vadim Özyurt

Agresif görünümlü ön duruş

ZT250S modelinin yaklaşık 3 katı pahalı olması, MT25 modelini almak isteyen bazı motosikletseverleri düşündürüyor. Tabii ki kalite olarak birbiriyle kıyas kabul etmeyecek iki model de olsa, günümüzde prestij oldukça önemli. Ülkemizde otomobil ve motosiklet fiyatlarının yukarı yönlü olduğu düşünürsek, benzersiz ve birbirini andırmayan modellerin tercih edilmesi de belirli bir kesim tarafından itinayla takip edilmesini de normal karşılamalıyız.

ESKİSİNDEN DAHA ATAK VE AGRESİF Çıplak gövdesi, çevik yol tutuşu ve heyecan verici


yüksek torklu performansıyla Yamaha’nın “Hyper Naked” olarak adlandırılan modeli MT-25, heyecan verici sürüş deneyiminde agresif bir görünüme sahip olmanızı sağlıyor. Performans odaklı teknolojiyle güçlü bir tarza sahip olan yeni nesil MT-25, büyük motosiklet statüsünü hafif model çeşitliliğiyle birleştiriyor diyebiliriz.

YIRTICI ÇİFT GÖZ TASARIM Yamaha’nın büyük cc’li Hyper Naked tasarımlarından ilham alan agresif yeni görünüm, her zamankinden daha fazla MT özelliği taşıyor. Yırtıcı çift gözlü ön yüzü en huysuz bakışı yansıtırken, yeni baş aşağı çatallar ile yeniden tasarlanan geniş omuzlu yakıt deposu, dinamik MT ailesi görünümünü vurgulayarak yeni MT-25 modelini öne çıkarıyor.

TERCİH EDİLMESİ İÇİN BİRÇOK NEDEN VAR Sofistike yüksek torklu 249cc 2 silindirli motor, yeni nesil agresif MT tasarımı, yüksek teknolojili LCD göstergeler, hafif LED sinyaller, dinamik kütle önde gövde tasarımı, ergonomik ve çevik sürüş pozisyonu, kaliteli görünüm

ve orijinal MT hissi, yeni amortisör ayarları ile uzun salınım kolu ve baklava tipi hafif şasi yeni MT-25 modelini almayı düşünenler için oldukça önemli detaylar olarak değerlendirilebilir.

YİNE İLK SIRALARDA

ÜÇ FARKLI RENK Ice Fluo (Buz Tozu/GriTuruncu), Icon Blue (MaviSiyah) ve Midnight Black (Siyah) renk karoseri ile satışa sunulan MT-25 modelinin her renginin ayrı bir çekiciliğe ve güzelliğe sahip olduğunu söyleyebilirim.

Modern tasarım ve rahar sürüş pozisyonu

Yamaha’nın güçlü tarzları ve adrenalin dolu performanslarıyla dikkat çeken MT serisi, yalnızca ülkemizde değil, Avrupa’nın birçok yerinde de sürücülerin beğenisini topluyor. Geliştirilmiş özellikleri ve cesur tasarımıyla MT-25, 250cc naked sınıfının tercih sırasında ilk olarak düşünülecek modelleri arasındaki yerini korumaya devam ediyor.

www.yuksekteknoloji.tv

89


Tower-Line Priz Sistemi Tower-Line bas-aç priz sistemi tek dokunuşla modüler priz sistemine ulaşmanızı sağlar. Ergonomik ve şık tasarımının yanı sıra kişisel kullanım tercihlerinize göre priz içeriklerinin düzenlenebilmesi ile ev, ofis, okul, hastane mobilyaları gibi çeşitli kullanım alanlarında eşsiz bir priz deneyimi yaşamanıza imkan tanır.

Ürün Detayı Modüler Kullanım Seçeneği Güvenli Bas-Aç Sistemi Yerden Tasarruf Renk Seçenekleri 6 Modül Seçeneği

Lİ ENT T A P M ARI TAS




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.