Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
ZİPİRİT e-Dergi Editörler Melodi Şule Dilmaç Oyum Ben Alt Beyin
Kapak Fotoğrafı Herkesin tatile ihtiyacı vardır /Ufuk Kıray www.ufukcry.com
Dergi Tasarım ve Proje Melodi Şule Dilmaç
Teknoloji Yönetmeni Alt Beyin Webmaster Oyum Ben
İletişim iletişim@zipirit.com www.facebook.com/Zipirit e-dergi Zipirit 2
Önce hisset, sonra Zipirit !..
İÇİNDE BUNLAR VAR Sayfa 4 : Editörün kişisel ehemmiyet köşesi Sayfa 8 ,24,47 : Önder Şeren Diyor ki!.. Sayfa 9 : Fırsat Köşesi Sayfa 10 : Motor Sevici / Oyumben Sayfa 13 : Yarısını alsam kaça olur? / Telteper Sayfa 14,37 : Çamur Gökhan’ ın Duvarı Sayfa 15 : Feysbuk tipleri deşifre oldu! / Melodi Sayfa 19 : Kıyametler Kopsun İnşallah / Dilek Kırcaoğlu Sayfa 21 : Zipirit Astro Sayfa 22 : Foton Kuşağı / İhtiyar Delikanlı Sayfa 25 : Toplarımızı Havada Seviştirelim mi? / Alt Beyin Sayfa 27 : Melodi Harikalar Diyarında / Melda Tunçel Ropörtajı Sayfa 33: Saçmalı-Yorum / Çağlayan Yıldız Sayfa 35 : Ekin Firarda Sayfa 38 : Asansöre İşemek Yasak / Ebru Gezenti Postası Sayfa 43: Fırsat Köşesi Sayfa 44 : Yatılı Okul / Oyum ben
Zipirit 3
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
Geçmiş zaman : Bilindiği üzere 317 katlı zipirit plazasında melodi ve alt beyin aralık ayının editör yazısını yazmak için
buluşmuşlardı. Adamımız oyum ben ise neden olduğu bilinmez, yarın yorun yokmuş gibi kendini doğal yaşamın içine atıp ineklerle ve öküzlerle gününü gün etmekteydi. Özet de bu valla, detaylar için Aralık sayısına göz atınız. Şimdiki zaman : Her zaman olduğu gibi 317 katlı zipirit plazasında dakikalar gayet sakin geçiyordu, nasıl mı ? İşte şöyle; Melodi 100. kattaki inanılmaz süitinde 21 Aralık’tan beri uyuyor, arada bir uyanıp makyajını tazeleyip, yeniden uyuyordu.
Zipirit 4
Önce hisset, sonra Zipirit !.. Alt beyin ise kendi süitinde mütemadiyen Yalan Dünya’ nın 35. bölümünü kim bilir kaçıncı kez, bu dünya yalan dünya diye diye izleyip, umarsız kahkahalar atıyordu.
J'aime Bugarach!
İşte tam da bu sırada, sehpanın kenarında duran Alt beynin telefonu acı acı çalmakta ve titremektedir. Adeta korkmuştur. Telefondaki bu duygu değişikliğini kaydeden kamera, telefona doğru zum yapar. Telefon iyice tedirgin olur ve aniden varoluş amacını sorgulamaya hızlıca başlar. Bunu fark eden kamera tekrar zum out yapar ve Alt beyine doğru in yapar. (Evet, sizin de tahmin ettiğiniz gibi bu kamera örümcek kameradır. Kafasına göre de hareket edebilmektedir. Hemi de hiç destek almaksızın. Kendi ayakları üzerinde durabildiği de söylentiler arasındadır.)
Oyum ben : Benim ben. Oyum ben. Döndüm. (Kendi ekseni etrafında durdurulana ya da enerjisi bitene kadar döner)
Alt beyin : Alo kiminle görüşmek istiyorum?
Alt beyin : I dont know English. Could you speak Turkish? Türkçe konuş anlamıyom çok gücüme gidiyon. (Sanki tanıdık geliyor)
O sırada Melodi uyanmış , telefonla ulaşamadığı Alt beynin kapısına dayanmıştır. Bi yandan da avaz avaz haykırmakta, zile basmakta ve kapıyı tekmelemektedir. Alt beyin : Şu anda nerdesin, , kapsama alanına girdin mi? Kimooo? Oyum ben : Ben burdayım. Melodi : Sabah sabah bu bağrış çağrış nedir, sesin taa 100. kattan duyuluyor. Koca plazada rahat rahat bi güzellik uykusuna yatamayacak mıyız, hay allam yaa?
Oyum ben : J'aime Bugarach. (Melodinin sinirli halini farkeQu'est-ce que ca veux dire Buden Alt beyin tedirgin bir şekilgarach. Bugarach. Bugarach. de kapıyı açar. Melodi’nin elinZipirit 5
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi de sahra masaj yağı vardır, hem de daha ucuz olsun diye 6’lı setten almıştır.)
An itibarıyla asansör hızlı hızlı kata gelir ve çat diye durur. İçinden tüm ihtişamıyla, elindeki hediye paketleriyle adeta bir bohem havasıyla, sanki bir Fransız gibi Oyum ben iner ve kahkahalar atarak koşmaya başlar. Antre o kadar geniştir ki... Zipirit 6
Alt beyin : Melodi şu Oyum beni enerjisi bitmeden durdur, daha editör yazısı yazılacak. Siz
içeri geçedurun, ben de size içecek bi şeyler hazırlıyayım. Melodi: Oyum ben valla elimdeki koca koca sahra masaj yağlarını kafana fırlatıcam, bırak dönmeyi de gir içeri şu editör yazısını bitirelim. Oyum ben yavaşlayarak durur.
Önce hisset, sonra Zipirit !.. J'aime Bugarach diye fısıldar.
raklı) üç kristal kadeh ve bir ŞiMelodi : Ya sen ne diyosun sa- rince şarabıyla dostlarının yabahtan beri gag gag gubarak nına gelen Alt beyin, mubarak, hiç bişey anlamıyo- “arkadaşlar Şirince’ye giden keriz bi arkadaşım gelirken baruz? na şarap getirmiş, şu salondaki Oyum ben : Bugarach dan gel- geniş, rahat, çok büyük, deri dim ben, bunlarda hediyelerikoltuklara oturalım da bunları niz. afiyetle içelim” der. Melodi : Bugarach da neresiymiş?? Hediyeyi sevdim ama. Oyum ben : Bugarach Fransa’ nın şirince bi köyü.
Dostlarımız bunun üzerine geniş, rahat, çok büyük, deri koltuklara otururlar.
Melodi : Adet yerini bulsun, Melodi de aniden bi şimşek ça- ben bi kriz geçirmek istiyorum. Böyle saçmalık olmaz!(der, kıkar, evet, artık her şey yavaş yavaş aydınlığa kavuşmuştur. sa bi süre sonra da şuurunu Zipirit’ in tüm maddi kaynakları- yitirir) nı alıp 21 Aralık’ta kıyametin Oyum ben : İçelim güzelleşekopmaması için kaynağa gittiği lim. sanılan Oyum, meğer, kendini kurtarmak için kıyamatin orada Alt beyin : Bence mantuklu.. kopmayacağına inanılan Fran- Uzun süre şarap içen adamısa’nın Bugarach köyüne gidip mız Oyum ben ve Alt beyin gününü gün etmiştir. baygınlık geçirmek üzereyken Melodi : Yani şimdi sen günler- sızarlar… den beri kıyametin kopmaması için kaynakta değil de BuSezon finali… garach köyünde şarap mı içiyordun? Elinde altın varaklı(evet, va-
editor@zipirit.com Zipirit 7
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
- Kıyametin kopmayacağı var- - Bir arkadaşım daha evleniyor. sa da kopar artık bence.. bu ne yaptıysam ne ettiysem vazgeçiremedim. bekarlık sultankadar dalga geçmek iyi değil. lıktır dedim dinlemedi.. yani git- Babama "twitter çok bozdu" ti bizim çeyrek altın . dedim "aynen aynen, belli oluyor, eskisi gibi değil, bozdular, - Babama "sırf ben iyi geceler olacağı buydu, aynen, evet, demedim diye bi gecen kötü geçti mi?" dedim, yoo senin iyi twitter ne lan?" dedi. gecelerine mi kaldık dedi.. - Birine laf soktuğunuzda, o peki. soktuğunuz lafın o kişinin umrunda olmadığını biliyor muy- - Eğer bir kadın seninle tartışmak yerine susmayı tercih edidunuz? yorsa, kimbilir neden. ne bile- Az önce kendimi şımarttım.. yim. zaten karnım aç bi de tesben böyle yavşak adam gör- pit mi yapcam. medim hayatımda.. kendime yüz vermeye gelmiyor, tepeme - Eskilerin güzel bi lafı vardır : "olur öyle" çıktım. - Haftasonu dedikleri bu mu - Zeki insanlar geceleri uyumuşimdi.. ne bileyim adeta çar- yormuş.. olum kim uydurmuş bunu ya. zorla uyanık tutuyorşamba. lar beni. yatayım da gerizekalı - Bugün napmasak acaba ya.. mı desinler. yapmayacağım o kadar çok onder@zipirit.com şey var ki kararsızım. Zipirit 8
Önce hisset, sonra Zipirit !..
Kasım ayında yapmış olduğumuz Akturus yıldız kapısına haftasonu gezisi üzerine galaksinin dört bir yanından semavi e-postalar aldık. Aman efendim nolur bi tur daha organize edin, değişiklik olsun bu sefer de dünyada bir lokasyonda tur organize ediniz gibi bişeyler yazmışlar, sağolsunlar tabi. Biz de kırmayalım dedik. Boru değil, galaksiden varlıklar bunlar, tırsıyor da insan… 26/27 Ocak 2012 tarihinde Antalya/Adrasan Junglebells Otel’de Zipiritseverler olarak buluşmaya karar verdik. Otelin linkini aşağıya akıttık, güzel, hoş bi yer.Toplaşalım, eğlenenirken çıldıralım istedik, buyrun siz de katılın…Katılın, katılın, eğlence garanti, valla… (Rezervasyon ve bilgi için zipirittur@zipirit.com)
Zipirit 9
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
bir de motor çalışsa adam bana hiç yetişemez, kaçıp kurtuKısa bir süre sonra Saddam lurum” deyip sevinmiştim. Tageldi. Yine aynı anlıyormuşça- mirhaneye geldiğimizde Saddam; sına bakışıyla süzdü motoru. MOTOR SEVİCİ (2)
Saddam, “arabayı çekmemiz gerek, motor çalışmıyor.” dediğinde, adam işi biliyor canım, usta işte, nasıl da tespit etti motorun çalışmadığını diye kandırmak istedim kendimi fakat etkisi birkaç milisaniye bile sürmedi. Sonra abayı çekerek götürdü tamirhanesine.
-“Abi, araba sabaha kadar bitmez sen git istersen” dedi.
-“İyi de nereye gideyim?” dedim ve tik haline gelmiş “Burası neresi?” sorusunu sordum. O gün önüme gelen herkese sormuştum aynı soruyu. Evet tiksindim o sorudan. Keşke “Dünya abi, dünyadayız şu an” Daha doğrusu arabayı 200 m şeklinde cevap verse de “salak kadar çekti. Sonrası tamirhane- gibi soru sorduğum için beni ye kadar yokuş aşağıymış, cezalandırsa” dedim içimden. “Abi, bin beni takip et!” dedi. O an “Allah’ım keşke Amasra’ya Neyse belediyenin bir misafirkadar yokuş aşağı olsaymış” hanesi varmış oraya gittim. diye iç geçirdim valla. Dört bira alıp aklımı durdurmaya çabaladım. Çünkü o çareSonra yokuş aşağı inerken onu sizlikle Saddam’a; “arabayı tasolladığımı ve kendi kendime mir edene kadar senin arabayı güldüğümü hatırlıyorum. “Ulan ver, ben Amasra’ya gideyim Zipirit 10
Önce hisset, sonra Zipirit !.. ertesi gün dönerim” gibi saçma Aslında bu soruyu sesli mi, şeyler söylediğimi hatırlamış- sessiz mi sorduğumu tam hatırtım. layamıyorum. Çünkü soru ilk
Ertesi gün tamirhaneye gidip arabanın kaputunu açtığımda sorduğum soru, yola çıktığımdan beri sorduğum soruların hepsini geride bıraktı:
önce beynimde büyüyerek yankılanmıştı. Motor nerede, nerede, nerede?.
-”Motor nerede?”
-“Dün sabaha kadar motoru aç-
Saddam utanıp sıkılarak;
Zipirit 11
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi tım ama tekrar toplanacak gibi değil.” dedi bana. Sonra parmağıyla dükkanın zeminine yayılmış motor parçalarını gösterdi. O kocaman dolma parmağıyla, “ben yapmadım motor yaptı!” dercesine işaret ediyordu sanki. Susarak bağırıyordu o heybetli parmak: “aygıt artık duman üretmekten bıktı ve motorunu dışarı attı” diyordu. Devam ediyordu haykırışına; “Ben Saddam, köyün delisi, motor sevici, sadece durdum ve seyrettim bu ilginç doğa olayını.”
nın motoru olduğunu hatırlayıp kendime geldim.
diye düşünürken yerde gördüğüm metal parçalarının araba-
oyumben@zipirit.com
Galiba yerdeki parçalarına ayrılmış motor görüntüsü korteksime tecavüz ettiği için karışmıştı aklım. Biraz duraksayıp kendime geldikten sonra: -“İnşallah parçalar eksilmez. Bari kutulara koyalım sonra bagaja yerleştiririz motoru” dedim.
Hayatımda ilk defa bir arabanın motorunu bagajına koyma şanİlk defa o an hatanın Saddam sım olmuştu. Çekiciyle döndü da değil ben de olduğunu anla- araba. dım. Çünkü gezegende bu şekilde bir parmağı olan hiçbir Ankara’daki usta arabayı gövarlık, bırak motor tamir etmeyi rünce aklı zıngırdadı. herhangi bir cismi bile tutamazdı. Evet o an fark ettim elinde -“Abi bu arabaya ne yaptın parmak değil, parmağında el sen?” diye inildedi. vardı. Ve bu parmağı fark etmemenin körlükten başka nasıl -“Ben bir şey yapmadım. Sadbir mazereti olabilirdi ki? Belki dam yaptı.” de Saddam annesinin karnından parmak olarak doğmuş da- -“Saddam???!!!” ha sonra bu parmaktan diğer üyeler çıktığı için böyle ünlü -“Allam mutluyum. Nihayet biri olmuştu. Tam “okuldayken par- Saddam’ı tanımadı” dedim usmak da kaldıramamıştır, pasif, taya. “Parmak dedim, köyün sinik, ezik olmuştur, bilse de ses çıkartamamıştır. Yazzığh” delisi, motor sevici…”
Zipirit 12
Önce hisset, sonra Zipirit !..
- Bu elmaların hepsini alsam - Evet abi. Sulu sulu. Yersin kaça olur? televizyon seyrederken. - Al abi. Zaten gidicem ben. 8 - Tabii. O yüzden alıyorum zati. kilo civarı, normalde kilosu 2,5 Acun' u çok seviyorum ben. lira. Hepsine 5 lira ver. - Bende. Başladı di mi yeni- Yarısını alsam kaça olur? den? - ?? Höö? 4 lira ver. - Neyse kim yiycek o kadar, boşu boşuna. Sen iki kilo versene ordan. 5 lira di mi?
altbeyin@zipirit.com
Zipirit 13
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
- Tuvaletteyken kara kara dü- - Benim bi yerlerde kesin sevşünüyorsa sıçtın demektir gilim var gibi geliyor yaa - Cipsi anca kumandayı elime - Tamam bekarlık sultanlık da almıyacagım bir şeyi izlerken ben baya baya dünya imparayerim o kadar şuursuzum torluguna gidiyorum bu konuda - Allah belanızı verir siz ona aşık oldum geberiyorum diye açıklarsınız - Beni sevmiyen ölsün desem kıyamet o gün olur işte kesin.
- Kullandıgı telefona neden akıllı telefon dendigini bilmiyen salaklar tanıyorum - Birine telefonumu verirken hep bi içimde acaba görmemesi gereken bişi varmıydı duygusu oluyor.
- Hayatta en sevdigim söz en çıtırından bi tulumba tatlısı ver- - Önceki hayatımda kesin tusene lumba tatlısı ustasıydım kesin. - Tulumba tatlısına harcadıgım parayı bi kenara koysaydım yine tulumba tatlısı alırdım Zipirit 14
gokhan@zipirit.com
Önce hisset, sonra Zipirit !..
zorluğu, yalnızlıklarını o denli Feysbuk Tipleri Deşifre Oldu benimsemişlerdir ki, sizi bu yaşamın içine almakta zorlanacaklar, hatta almayacaklar sizi Yalnızlar : Onları, dakika dakika ne yaptıklarının, nerede ol- zorlayacaklardır. duklarının, ne yediklerinin pay- Yalnız ve hayvanseverler : laşımlarından tanıyabilirsiniz. Onlar hem yalnızdır, hem hayTek başlarına bir yaşam sür- vansever. Yalnızlıklarını haydükleri için, tipik insan davranı- van dostlarıyla paylaşmaktalarşı olan durum raporu verme dır, onları evcil hayvanlarının ihtiyacını karşılayacakları, karşı ev hallerinin fotolarını paylaşkarşıya oldukları bedenli bir malarından tanıyabilirsiniz. varlık yoktur, bu ihtiyaçlarını feysbuk üzerinden gidermektedirler. "falan yerde yürüyorum :))" , "bilmemne kafede yemek keyfi ve şarap" , "şimdi sinemada film zamanı :)" "offf, yukarıdaki komşunun yerlerde bilye oynayan kedisini gırtlaklayasım var" gibisinden mesajlar, yalnızlara aittir. Bir yalnızla birlikte yaşamın Zipirit 15
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
"kızım uyurken :)" , "oğluşum bugün saçlarını kestirdi" gibi. sayfalarında çoğunluk hayvanları desteklemek temalı paylaşımlara rastlarsınız.
okurken bile avaz avaz bağıran seslerini duyar gibi olduğunuz tipler onlardır. Gündelik hayatlarında pozitiflikden eser yoktur, depresif bir süreçten geçiyorlardır, pozitif davranıyor olmanın içlerindeki huzursuzluğu dönüştüreceğini sandıkları için böyle davranıyorlardır. Aman, ne neşeli, ne keyifli, ne olumlu, ne pozitif insan diyerekten bunlarla bir çatı altına girmeye kalkmayın, şaşırırsınız, ama feleğinizi şaşırırsınız…
Bir yalnız ve hayvanseverle yaşamın zorluğu, onunla aranızda daima, onun kızı yada oğlu olarak benimsediği bir evcil hayvan olacaktır, ve siz de bir anne/baba statüsüne sahip olacak, ancak evde daima ikinci plana itileceksinizdir.
Kap-kaç'çılar : Kendilerine ait, sözleri, fikirleri, düşünceleri yoktur. Hayatlarını başkalarından etkilenerek, başkalarına hayran olarak geçirirler. Bu sebeble neyi görse beğenseler paylaşırlar. Kap-kaç'çılar ikiye ayrılır,
Pozitif görünümlü depresifler : Günün her anı hiç bitmeyen coşku dolu haller içinde paylaşımlar yayınlayan, gülücükler yapan, sanki yazılarını
1. grup : Bu grup yapmış olduğu tüm alıntılarda kaynak belirtme nezaketine sahiptir
Zipirit 16
2. grup : Almış olduğu herşeyi ilk kendi keşfetmiş, kendi bul-
Önce hisset, sonra Zipirit !.. muşcasına paylaşır, bu tip roma'yı dahi ilk kendinin keşfettiğine inanır. Beğeni tıkları onun yaşamında beslenme alanıdır, bu beslenmeyi alabilmek için kişisel yazıların altına dahi yazarın ismini koymadan kendi yazısıymışcasına paylaşmaktan çekinmez. Filozof : Feysbuk aleminin ağır abisidir, çoğunluk kendi yazmış olduğu yazılarını, ve sözlerini paylaşır. Yorumlara cevap yazmaz, beğenmez, o sadece sayfasında yayınlar, o kadar. Bu şekilde yazdığı yazılardan bağımsız hareket ettiğini, egosunun üstesinden geldiğini, yapılan beğeni ve takdir dolu yorumların onu etkilemediğini şımartmadığını, hatta ilgilendirmediğini bile göstermeye çalışır. Bu tipler, yorum yapmadıkları için feysbuk ortamına ne zaman girip, ne zaman çıktığı belli olmayan tipler gibi görünseler de vakitlerinin çoğunu bilgisayar başında, kaç kişi yazımı beğendi ne yorum yaptı takibiyle geçirirler, gerçek yaşamla bağları biraz kopuktur.
Delik dondan çıkanlar : Onlar her türlü yazının, paylaşımın altına gelip, yazılar yazıp, ve birileri de onlara cevap verecektir elbette, orayı bir düello alanına çevirme becerisine sahip tiplerdir. Romantik bir şarkının altına dahi gelip, konuyla alakası olmayan yorumlar yaparak, kaos yaratabilirler. Kavgacı mizaçları vardır, uzak durulası tiplerdir, en büyük sorunları kendilerinden ve yaşamlarından tatminsiz oluşları, mutsuzluklarıdır. Neşeliler : Çoğunlukla mizah içerikli sözler, karikatürler yayınlayan tiplerdir. Onların da paradoksu, bir süre sonra "yaa çok çılgınsın" , "vallaa manyaksın", "deli...çok güldürüyorsun beni" gibi yorumların gazına
Zipirit 17
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi gelerek, işlerini güçlerini bıra- davet edildiği her türlü gruba kıp, kendi mizah sermayelerini giren onlardır. Ölüm, tecavüz de tüketip, ordan burdan arak- gibi trajik olayları dahi beğene-
ladıkları komik sözleri kendilerininkiymiş gibi yayınlamalarıdır, onların haricinde herkes araklama durumundan haberdardır, ama uzaktan bakıp eğlenmek daha mı zevkli geliyordur insanoğluna bilinmez, kimse çıkıp, kral çıplak demez bunlara...Bunlarda" ayy evet, güldürüyorum milleti yıkıyorum, geçiriyorum, espriler çalıntı, arak ama olsun, kimse de farkında değil zati", modundalardır. Bilinçsiz beğeniciler : İçeriğe önem vermeksizin, her türlü yayının altına beğen'i tıklayan, Zipirit 18
bilirler, çünkü beğen butonuna basarken bilinçleri yerinde değildir, onlar adeta bir beğen butonu bağımlısıdırlar. (Hatırlatma:Yukarıda bahsi geçen kişilerin gerçek hayatla hiçbir ilgileri olmayıp tümü sanal kişiliklerdir) ZİPİRİT SANAL ALEM GÖZLEM İSTASYONU
melodi@zipirit.com
Önce hisset, sonra Zipirit !..
KIYAMETLER KOPSUN
biler çiğ çiğ yesin hepimizi.
Kurtulmak istiyorum abi bu İçimi daral daral daraltılar kap- çökmüş kokuşmuş sistemden. ladı gene. Sıkıldım bu dünya- Bu dünyada korkunç bulduğudan. Yükseliş istiyorum. Fıldır muz her şeyden daha korkunfıldır yükselmek, yeni evrenlere cu insanın yaratmış olduğu bu geçiş yapmak, uzaylılar tarafın- düzendir. Adı üstünde “düzen”. dan kaçırılmak istiyorum. Açlık burada, sefalet burada, İNŞALLAH :)
gösteriş, taklit, olduğundan farklı görünme, başkasını düşünmeme, ne tür b..kluk ararsan burada. Doğanın sana sunduğu değerleri Kıyametler kopsun, yeni galak- para ile nasıl başka insana sasiler dünyayı işgal etsin, zom- tıyorsun kardeşim? Bir de üstüZipirit 19
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi ne faiz işletiyorsun.
ni bile sevmiyorsun!
Bulutlar sana yağmuru para ile Kurduğun devletler, seni sömümi sunuyor? Ya ağaçlar mey- ren, seni diğer insanlardan ayıvelerini. Ya güneş ısısını. ran, içine nifak tohumları eken, Yarattığın para denen sistemle, savaşların sebebi, asla ve asla tüm insanlığı açlık ve sefalete sana adalet getiremeyen, ansürükleme hakkını kendinde cak poponun dibinde gezip, her yaptığını takip eden, düşünme nasıl görüyorsun? ve diğer tüm özgürlüklerini Hangi toprak parçasını sen ya- elinden alan, (daha fazla bişi rattın da üzerine konuyorsun? demesem iyi olur) kurumlardır. Yaşadığın yer üzerindeki diğer Yok yaw bunu ben yazmadım canlıları yok etme şımarıklığını abi valla bak. Bu bi mizah derve gözü dönmüşlüğünün cesa- gisi şaka bu şaka. Yapma abi retini nereden alıyorsun? yaaaa…… Irkçısın, ayrımcısın, yaratılmış olan, muhteşem mekanizmaya sahip pek çok canlıyı ve insanı beğenmiyorsun. Kör diyorsun, özürlü diyorsun, çirkin diyorsun, şişman diyorsun, iğrenç diyorsun.
Haa bir de tüm bunları Tanrı’ ya bağlarsın sen!
Kendin ahlaksızken, başkasını yargılıyorsun. Bu sistemin parçasısın, bu düzenin devamını sen sağlıyorsun ama bunu görmeyip, başkalarını suçluyorsun.
Bitsin bu rüyaaaaaaaaaa
Hayvanları sevmiyorsun, insanları sevmiyorsun sen kendiZipirit 20
Sen yarattın bu “düzen” i. Şimdi de işin içinden çıkamıyorsun değil mi? Batsın bu dünyaaaaaaaaaa
Kopsun kıyametler kopsun inşallahhhhhhh!!!! Kızgınım bu insanlığa! dilek@zipirit.com
Önce hisset, sonra Zipirit !.. görürler. Coşkuyla yapılan planların içine turp suyunu sıkan ilk kişi kimse kesin oğlak burcudur, valla. Ama haklarını yemeyelim sabırlı karakterlerdir. Delinen her betonun altında onların imzası vardır, azimle… Bir anlamda onlara ağlak burcu da denilebilir. Zodyakın en kuruntulu, en vesveseli, en pesimist, en depresyona yatkın burcudur. Allam bi de ciddidir bu oğlaklar deme gitsin. Keçi gibi de inatçıdırlar.
Oğlaklarda böyle işte sevgili Zipirit okuru. Napcaz, Zodyak’tan atcak değiliz ya, nihayetinde her burç Zodyak’ta kardeştir, bascaz bağrımıza, o da bizden…
Başarısızlığa tahammülleri yoktur oğlakların, risk almayı hiç sevmezler. Ya kardeşim git bi lunaparka , rokete bin, hız trenine bin, bi adrenalin yaşa…Yok! En riskli yapacakları şey çarpışan ara- Saygılar… baya binmek olur, onu da pistin Melodi Zodyak’tan bildirdi kenarından sürerler. Her olayın önce en kötü tarafını Zipirit 21
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
FOTON KUŞAĞI Hazır mıyııızzzz????? Lütfen kuşaklarınızı bağlayın , bize müsade,kalkıyoruz… Bu yazıyı okuduğunuza göre 21 aralık kıyametine dayanıklıymışsınız anlaşılan… Bu yıla dek insanlarımızda yükseltmek adına bir telaşe ki sormayın.Ortalıkta, medyum melek rehber,cin (arasıra bazı bazı da votka viski) eşliğinde
Zipirit 22
yükseldiler de yükseldiler. Oha be abi o kadar yükseldiniz ki, göremiyoruz sizi..Farlarınız da yanmıyor..Işığınız nerde? Haa anladım siz kestirmeden tekamüle uyum yaptınız.Ben biraz kestirmek istedim,dalmış gitmişim.Desene biz dünya ana dumura uğramasın diye etraftaki hiçbir şeyi ıskalamıcaz derken yetişemedik size.Ver evrene gitmez yabana diye diye evrene bırakılan ” hayal” baskılı çöp poşetlerini titreşe titreşe temizleyecez derken geç kaldık anassını satayım. Tabi bizim gibi hiç’e doğru giden ,içten yanmalı motorlara sahip geri vitesi olmayan varlıkların kıvrak manevralar yapması ne mümkün.?Haklısın be abi feysbuk ta çok zamanımızı alıyor. E’spritüel takılcaz,Otu boku beğencez derken alem alıyor süptil başlıklı foton füze enerjisini
Önce hisset, sonra Zipirit !.. gidiyor tabi…Eeee n’olcak şim- uykuya dalıp, “geldik mi?” di ? Geldi mi yeni yıl ? Geldi sorusuyla uyanan güzel yurgeldiiii…. dum insanları. Geldik gelHaydi bakalım…Alın size dik.Haydi kalkın bakalım işe 2013 Alın alın…Batan kuşağın taze yılları bunlaaaar… (Tüh beee yine piyangodan bişeycik çıkmadı…Bu bir anda nereden aklıma geldi anlamadım.Demek ki bastırılmış duygum ilk çatlakta ortaya çıktı.) Salına sarsıla oya’lana maya’lana geldi 2013. Diyorum ki geldi 2013..(Ah canlarım anlayamadınız ne dediğimi tabi… Sesim kısık çıkıyor. Şirince de üşütmüşüm.İç şarabı görmesen de olur Tom’u yaptım.) Tabi ki şaka.Yok öyle bişey. Heheyyyttt ! Biz var ya ;”Maya “ dan korksaydık şarap ta içmezdik peynir de yemezdik beee.
geç kalacaksın.. Eckhart Tolle’nin dediği gibi bu yazıyı okuyabilen herkes için maksimum 100 yıl sonra hayat sona erecek. Bu ne demek oluyor? Demek ki bundan sonra ne yapacağız.? Çay simit, döner ekmek,kuru pilav keyfiyle ve ışıkla YA-ŞA-YA-CA-ĞIZZ….
Zipiritçiler; bize zaten her gün yeni yıl.Kutlu olsun her günü2012 de kişisel gelişip kişilik müz… geliştiremeyenlere de hayırlı olsun 2013. Kişilikleri aydınlaihtiyar@hotmail.com nıp kişisellikleri tembellik halinde olanlar hadi iyisiniz, sizin de kutlu olsun yeni yılınız.Hani Fotoğraflar :Bilal Arslan 12. 12 .12 de medit yaparkene http://www.facebook.com/MBilalArslanPhotography Zipirit 23
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
- Bu kadar dalga geçiyoruz, - Dedeme "sizin zamanınızda hakkaten kıyamet koparsa ne da trip atılıyor muydu" dedim, gülerim. "peki" diye mektup geldiği oluyordu dedi.. o zaman da zor- Alkollü bira diye alkolsüz bira muş bu işler. içmişim, yine de sarhoş oldum.. demek ki önemli olan - Beyaz Şov'a Beyaz'dan bile niyet. daha çok katılan konuklar var. - 10 liralık iddaa oynadım, tu- - Allah kimseyi bi şeyle sınatarsa 7 buçuk lira veriyor.. hiç masın. konu önemli değil. anlamıyorum bu işlerden. - Bugün nasıl yoruldum anlata- Çok sıkılıyorum, demek ki şu mam.. yorulmadım çünkü. an yanlış zamanda yanlış yerdeyim deyip yan odaaya geç- - Çamaşır makinesi bozuldu, tim.. hala her şey aynı.. daha pat diye annemin yanında bi napayım bilmiyorum. adam belirip calgon kullan dedi.. ipini koparan eve giriyor - Kıyamet kopunca bizim inter- amk. babam dövdü adamı. net bağlantısı da gitcek di mi.. anasını ya. - Japonya'da deprem olmuş kimse panik yapmamış. Bi zah- Kimsede utanma kalmamış.. met yapmasınlar amk. Adamlar bizim bi arkadaşta var. geçen deprem olmadığı gün şaşırıyorgösterdi güzel bi şey. nerden lar. buldun dedim, yurt dışından onder@zipirit.com amca oğlu getirmiş. Zipirit 24
Önce hisset, sonra Zipirit !..
TOPLARIMIZI HAVADA SEVİŞTİRELİM Mİ?
rik ediyorsun beni zaten.
- Oha Orçun oha! Topları bey- Melis, aynı anda yapamayız ninin limbiğine doğru fırlatıcam bence. Ben salona geçeyim. birazdan senin. Sen benim odada yap. Meliscim, benle alakalı değil ki bu. Şu kıyafetine bi bak. Bende başladı bak konuştukça seksüel stimülasyon. Nolcak şimdi? Dur desen de olmaz.(Burdan bi yürürsem olur sanki lan - Benim için bi mahsuru yok (Bence daha sakin ol)) aslında, iyi konsantre oluyorum çünkü. Kim olsa farketmez ya- - Orçunnn! Kırdırma şimdi stimülasyonunu! Ben senin odanımda sevgilim. na falanda gitmem. Salonda - Valla kızım ben etkileniyoyapıcam ben. Çıktılarda bende. rum ne yalan söyliim. Sen tahOkuyarak yapıcam. Hadi naş! Zipirit 25
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi yapalım bitsin. O konuya daha detaylı bakarız.(Oldu lan bu iş. Ehih.(Olmasa da oldu de, karizmanı çizdirme!)Tabii olm. Tutulmaz, görülmez. Hayvan kadar oldu dicem.(İnandırıcı olsun. Elimden çıktı gitti, istediğim yere daha yoğunlaştıramıyorum da de.)) - Tamam. Çapkın seni. Benim elimi şimdiden bi sıcak bastı bile. :) - Hadi hemen başlayalım da bitsin. Psi- Off tamam yaa. Ver bi daha bi bol du de mi? gözden geçirim bari.(Ulan iş - Psiball evet. Ben güneşten çıkar diye yaptık bi psişik sev- alıcam enerjiyi. Sen? gili. Uğraş dur şimdi. - Neler vardı ki?(Hay allam) (Korkuyorum da haa.)Sen ne diyosun. Sen mi, ben mi?) - Şişşşşşşt. Orçuuuunnn. Sevgilimmm. Toplarımızı havada seviştirelim mi? - Yok kızım yok. Bi hayırlısıyla Zipirit 26
altbeyin@zipirit.com
Önce hisset, sonra Zipirit !.. de keyif üstelik gerçekten ''hakikatli ve eğlenceli'' geçeceğine inanıyorum bu röportajın :) Melodi : 100 kişiye sorsak en popüler soru şu olurdu herhalde, 21 Aralık’ta geçti, ne düşünüyorsun bu konuda? (İç ses : kıyamet kopmuş, ama gülmekten kopmuş…Espri de317 katlı Zipirit Plazadaki nilemez buna, ama illa yapaodamda oturmuş TV’de zap sım geliyor, benim şuurda bi yapıyorum. (Hay allam ya, zap arıza var, kesin) yapmak diye bi tabir vardı zaMelda : 21 Aralık için başından manın behrinde, şimdi cümle beri hiç bir şey düşünmedim bu içinde kullanınca bi tiskinti gelyıl aslında çünkü, 2010 yılında di)…Aha gangnam style klibi, kehanet filminin vizyona otursabahları uyanmak için tek geçiyorum. Kanalları gezerken (bi kanalda uzun duramam ben, bünye sıkıntılı, yapcak bişey yok) harikalar diyarının bu ay ki konuğu çıkıyor karşıma Melda Tunçel Melodi : Merhaba Melda. Yaşam mimarı programında hep sen ev sahipliği yapıyorsun, biz de Zipirit Dergi olarak sana konuk olmak keyfini yaşatmak istedik. Hoş geldin… Melda : Hoşbuldum benim içinZipirit 27
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi masıyla birlikte zaten pek çok spekülasyon yapılmış hatta bazı ünlüler ''çocuk yapmayı düşünmüyorum zaten 2012 de kıyamet kopacak'' gibi akıl dışı açıklamalar bile yapmıştı hatırlayanlar bilir :)) Ben o sene Tv programıma başta astrolog Öner Döşer olmak üzere pek çok yazar ve araştırmacının katıldığı programlar yapmıştım ve bugünkü sonucu o günde biliyordum ve etrafta dönen kıyamet çığlıklarını son güne kadar hayret içinde izledim. Sonuç ortada : ''Allah akıl fikir versin ''
söylemi yaşıyor olmanız gerekir.. Biz ''İstediğimiz her şeyi yapabiliriz çünkü yaşamımızın mimarı biziz.'' derken bunu gerçekleştiriyoruz. Tek şey bolluk ve bereketten ne anladığınıza bağlıdır. (kaldı ki bu herkese göre o kadar değişken ki, bunun tespiti çok önemli) Zengin olmak her zaman bereketli olmak anlamına gelmeyebilir arada çok farklar var. Biriktirmek ve kullanmadan saklamak (parayı - mülkü veya eşyayı kullanmamak) bereketi olumsuz etkiler. Aslında bolluk ve bereket başlı başına bir konu ve çok uzun. Ama kısaca diyeMelodi : Bilincimizi değiştirerek bolluk ve bereket içinde yaşa- bileceğim şu ki ; ''Evet, bolluk ve bereket bilinç halidir, ve size mamız mümkün mü? bağlıdır.'' (iç ses : Gereken neyse yapmak bolluğun bereketine bere- Melodi : Bütünlenme senin için ne anlam ifade ediyor Melda? ket katmak istiyorum) Melda : Bolluk ve bereket za- Melda :'Bütünlenme'' başlığı ten kendisi bir bilinç halidir. altında eğer ''gelin sizi bütünle'Ben maddi ve manevi zengin- yelim , çakralarınızı açalik içindeyim'' dediğiniz an ha- lım,...vb'' bir çalışmadan bahsediyorsak buna zaten çok sıreket etmeye çoğalmaya başlarsınız . Tabii ki bunu inanarak cak bakmayanlardanım. Çünkü biz zaten ''ruh - zihin ve beden'' hissederek söylemeniz ve bu Zipirit 28
Önce hisset, sonra Zipirit !.. üçleminden var olduk, öyle doğduk ve bütünüz. Hayatın içinde bazen yanlış düşünce ya da uygulamalardan dolayı sağlığımız (yine ruh - zihin ve
beden olarak) bozulduğunda yalpalıyoruz. İşte bu aşamada yeniden o bütünü bir arada olması gerektiği gibi tutmak için önce kendimize ihtiyacımız var. Bütünlenme maddesel boyutta bu dünyada yaşarken, ruhsal boyutta mananın içinde
OLma halidir. Anadolu ve İslam kültürünün dünyaya mal olmuş isimleri Hz. Mevlana Hacı Bektaş Veli- Pir Sultan vb isimler işte bunu yapmıştır.
Melodi : Yaşadığımız ülkenin kültürünün ruhsal değişime etkisi olduğunu düşünüyor musun? Melda : Yaşadığımız ülkenin kültürü mana da her zaman bizi ruhsal olarak desteklemiştir zaten. Bildiğine inanan, Zipirit 29
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi inandığını uygulayan bir toplum olduk biz hep. Anadolu'dan Saraya, halktan imparatorluğa uzanan bizden bize hikayelerdeki ritüeller bunu bize çok güzel aktarıyor . Melodi : Anadolu kültürünü spiritüalizmle bağlantılı görüyor musun?
Melda : Az önceki sorunun harika bir devamı oldu aslında bu ...Anadolu kültürünün içindeki Hz. Hızır başta olmak üzeZipirit 30
re , yeni ayda çiftçilerin ekinini ekmesi, dolunayda hasatını toplaması zamanları, doluanayda yapılan ayna çalışmaları, rüyaların akan suya anlatılması, ağaçlara bağlanan dilek çaputları, hanedeki paraların anne tarafından yeşil kumaşlara sarılı çıkın ve bohçalarda saklanması, gelin giren eve kapı önünde kırılan testiden pirinç para ve şekerlerin çıkması.. Aklıma bir çırpıda gelenler bunlar ama o kadar çok var ki .. Muharrem ayında yapılan aşureden , başında da söylediğim gibi Hıdrellez günü gül ağaçlarının altına yapılan gelecek tasvirlerine kadar hepsi şimdiki deyimiyle spiritüel çalışmaların ta kendisi. Ve itiraf etmeliyiz ki, biz
Önce hisset, sonra Zipirit !.. bu işi aslında batıdan ve uzak doğudan çok daha iyi biliyoruz. Büyükannelerimiz ve dedelerimiz bu işi o zaman çözmüşler ama biz eski zaman işleri diye ertelediklerimizin şimdi yeni yeni farkındayız bir bakıma.
okun acısı namaz bittiğinde onu rahatlatıyor. Oysa şimdi namaz sırasında aklınızda geçen ''akşama ne yapacağım ? , dışardan bir araba sesi geldi....'' vs var . Hayat içindeki telaşımız bizi yaptığımız her şeyin özünden uzaklaştırdı o Melodi : Meditasyon mu zikir yüzden kim kendini neye daha mi? diye bir soru yönelticem, ama sen taraf olmak zorunda yakın buluyor, neyi ''An'' da daha rahat yakalayabiliyorsa onu değilsin :) yapmalı. Melda : Hem meditasyon, hemde zikirin amacı yapıldığı Melodi : Şu an seni okumakta ''An'' da kendi özünle ve Yara- olan Zipirit okuyucularına söydan'ınla bütünleşmek.. Bu anın lemek istediklerin var mı Melda? sendeki yansımasının farkına varmak ve onu hayata geçir- Melda :Dergi okuyucularına mek. Herkes yüreğine en yakın söylemek istediğim şey, aslınolanı seçmekte özgür. Bana da hep ekrandan izleyicilerime göre namaz ve zikir de medi- de söylediğimin tekrarı olacak. tasyonun ta kendisi. İkisinde de Spiritüel konularda lütfen bu tek şart ''An'da olabilmek. İs- hayata uyumlu doğduğunuzun lam tarihinde bir hikaye anlatı- bilincinde olun. Kimsenin sizi lırdı eskiden savaş zamanında yeniden uyumlamasına (inisiye ayağına ok atılan biri ne kadar etmesine) gerek yok aslında; kıvransa da okun çıkarılma acı- yetenekten çok, bilginin size sına dayanamıyor ve sonunda katacaklarının farkında olun.. ''En iyisi ben namaza durayım Önce bilin , sonra bildiğinize da siz onu çıkarın'' diyor. Na- inanın , sonrada bildiğinizi ve maza durduğu anda çıkarılan inandığınızı yapabilin.. İstediZipirit 31
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi ğiniz her şeyin yüreğinizden ve keyifli sohbet oldu ben tegeçenden DAHA ÇOK ve DA- şekkür ederim. Herkese mutlu
HA ÇABUK olmasını dilerim :) Melodi : Seni Zipirit Dergi’de ağırlamak çok keyifliydi, ekranlardan hissettirdiğin sıcaklık ve samimiyetin gerçekliğine şahit oldum….Teşekkürler Melda Tunçel… Melda :Benim içinde çok sıcak Zipirit 32
yıllar dileğiyle, selam ve sevgiler ..
melodi@zipirit.com
Ă–nce hisset, sonra Zipirit !..
Zipirit 33
Zipirit; kosmosun tek sprit端el mizah dergisi
Zipirit 34
Önce hisset, sonra Zipirit !..
Bu ay kozmozda gezerken bir başka gezgin ruha rastladım. Bodrumda yaşayan İlker Ünlü şarkı yazıyor, resim yapıyor, doğayı, köpekleri, güvercinleri,öğretmenliği, uyanış yolculuğunu- (yeni bilinç mesajlarını
da o çeviriyor ) ve yemek yapmayı seviyor.Köpeklere olan sevgisi ile ilgili kurduğu dostluklar sayesinde spontan olarak İngiltere ve Amerikayı gezmiş.
Zipirit 35
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi “Çocukken bazıları günlük tutardı, ben şarkı yazar ve resim yapardım.” diyor ve kendi ifadesiyle yolculuğunu şöyle anlatıyor: 2004 krizine kadar haftanın yedi gününü sadece yol parası ve kredi kartı borçlarına çalıştığım bir dönemim oldu. Sonunda ulusal depresyon hengâmesini talihsizlikten çok fırsat olduğu duygusuyla kendimi Bodrum’da öğretmenlik yaparken buldum. Aynı kış sahilde köpeklerimle yaptığım yürüyüşlerim sırasında farkına varmaya başladığım sessizliğin sadece İstanbul trafiğinden uzak olmamla alakası olmadığını fark ettikçe o anda kalmaya ve o anı yaşamımın merkezine taşıma konusunda daha fazla istek duymaya başladım. O gün bugündür hayatı gelişine değil seçimlerime tabi yaşama konusunda yolculuğum sürüyor. Bu içsel yolculuk sırasında kendimi sevmek, korkmadan yaşamak, ne zihnin ne de duygularımın maymunu olmadan andan hareket etmek Zipirit 36
konusunda çok şey öğrendim. Bunları uyguladıkça hayatımın nasıl farklı bir şekilde kendi ruhsal ifademin bir yansıması olduğunu başlarda şaşırarak bugünlerde ise gittikçe artan bir olgunlukla görüyorum. Mayalar neyi öngörmüştü bilmiyorum ama ben, benim gibi pek çok kişinin kendi yolculuklarının sonuna yaklaştığını hissediyorum. Bu öyle bir yolculuk ki her şeyi artık en gerçek haliyle tekrar başlayabilir. “
İlker ünlü web sayfaları: www.akbas.tk www.turkcobankopekleri.org www.reocities.com/bullveterrier www.yerlihunkari.blogspot.com ekin@zipirit.com
Önce hisset, sonra Zipirit !..
- Birisinin derdini dinlemeyi seviyorum ama kendi derdimi birisine anlatmayı sevmiyorum. Kendi içime atıp kendi ağzıma sıçmak çok hoş oluyor
oluyor? Biri bana açıklasın bi kaç resmim var koyamıyorum. - Benim kalbim sadece kan pompalamalı çünkü sevince bokunu çıkarıyor.
- Söyledigim sözlerin konuşma bittikten sonra aklıma gelmesi çok boktan - Bazen tek bir söz tüm küfürlere bedeldir (peki) - Temizlik sonrası çoklu prizden fiş çekerken bomba uzmanı gibi tedirgin oluyorum - Kilisedeki papazlara döndüm gelen geçen bana döküyor günahlarını - Her cumartesi iş varmış gibi uyanıp hatırlayınca mutlu olur uyurum, ama bugün pazar sanıp uyudum. Devrelerde yanma var - Arabayla poz verip sosyal ağda paylasinca tam olarak ne
gokhan@zipirit.com Zipirit 37
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
ASANSÖRE İŞEMEK YASAK....
purlularda kati surette vuku bulmamış bir konu... Singapurlu vatandaşlar yasaklarla yaşamayı seviyorlar, evet yanlış okumadınız, yasaklamalar olmazsa bir Singapurlunun kendini çırılçıplak hissedeceğine eminim... Bu ayın konusu esarete inat yasaklar sevgili okur...
2013 özgür bir yıl olsun diyerek yeni yazıma başlıyorum sevgili okur... Özgürlük bir çok insan için uğrunda çılgınca savaşacağı, birilerini öldürebileceği hatta öleceği bir konu... Bakınız “Braveheart” filmindeki son sahne: freeeeeddddooooo- Özellikle görmedim bunu, kaoommmmmmm..... Lakin bu öz- tik bir milletin evladı olarak gögürlük savaşçılığı ruhu Singa- züme gözüme sokuldu tüm yasak tabelaları Singapur adacığında... Ya dedim Singapur Devleti halkına güvenmiyor ya da halk cidden anlayış özürlü, kısacası aptal... Eh her işin bir yan yolunu bulan bir ecdadın bebesi olarak, bana bu kadar yasak tabelası darallar getirdi... “Vay be!” dedim kendi kendime ve en Zipirit 38
Önce hisset, sonra Zipirit !.. son Eminönü'deki “Balık tutmak yasaktır!” tabelası altında fıldır fıldır tuttuğum balıklar geldi aklıma... Ne de çıtır çıtır yedim oncağız balıkları... Türk'e yasak konmaz, Türk'e yasak koymaz.... Singapur'da çok garip yasaklar var... Kuş beslemek yasak mesela sokaklarda, gel de bunu Venedik'in St. Marco meydanındaki güvercinlere anlat, göbeklerini tuta tuta gülerler adama... Edepsiz güvercinler çantamdan çıktı ülkeme döndüğümde, o derece gülerler yani bu yasağa düstursuz St. Marco kuşları... Kuş besleme yasağının sebebi yerlerin kirlenmesi, gel de gör Eminönü Meydanı'nı eyyyy Singapurlu, kuş dediğin börtüyü böceği, kiri pası yer, siler süpürür, sana da bal döküp yalamak kalır yerleri.... Ce-
zası 1500 dolar kuş beslemenin, 15.000.000 torba kuş yemi eder bu para, yazık vallahi yazık!!! Bir diğer yasak da sigara ile ilgili, sokakta sigara içerek yürümek yasak... Cezası 1000 dolar... Sokakta birşeyler yeyip içmek de yasak, nefes almak yasak değil ama osurmak yasak... Metroya çakmak sokmak yasak, zira Singapurlular kındakçılık eğilimindeler zannımca... Aman metroya çakmak sokma, yakarım trenleri... İmparator Neron ruhlular sizi... Metroya çakmak sokmanın cezası 5000 dolar ki bu parayla Zipirit 39
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi merdiven kenarlarına oturmak yasak, poponu kapar maazallah.... Yürüyen merdivenlerin kenarlarına basmak yasak, sanırım tüm Singapurlular akrobat ruhuna sahip... Senelerdir metro merdiveni kullanırım bir kere de dur şunun kenarına ayağımla basayım da atraksiyon yapıp ninja gibi ineyim demedim... Tuhaflık bende mi acaba? Bu yasağın cezası da 500 dolar, Singapur Hükümeti bana versin bu parayı da bir deneyeyim ben merdivenlerin bir çakmak fabrikasının temel- el tutacaklarında ayakta durma leri atılır... Yine metroda acil akrobasisini... durum uyarı kolunu çekmek Metro yasakları dışında, yolda yasak, eee neden koydun o da bir sürü yasak var... Ağaçlazaman kolu çekmeyeceksek? rın altında sigara içmek yasak, Cezası yine 5000 dolar... Kolu ben çöp kutusu koydum oraya çekenin elinde patlıyor... Eli kül tablalı ama sana özellikle veren kolu geri alamıyor, yas- gıcığım var, sen burada sigara sahhhhh paşam.... Ülkede sa- içme, yasak!!! Yola atlamak, katlanmak yasak, hadi eskaza yolda zıplamak, yolda kudursakatlandın, sakatsan metroya mak, kudurup sapıtmak yagirmek yasak, düzeleceksin sak.... Edebinle yürü... Cezası arkadaş... Metro merdivenlerin- 500 dolar yoksa... Sokakta kuş de pusetle, tekerlekli sandalye beslemek yasaktı ya, maymun ile durmak yasak, doğurmaya- beslemek de yasak... Lakin socaksın da.... Ayrıca yürüyen kakta bir tane maymun yok, Zipirit 40
Önce hisset, sonra Zipirit !.. olsun sen olur da karşılaşırsan katiyetle beslemeyeceksin, yasak... Hatta bir cadde vardı ki, ne yapacağını şaşırmak bile yasak...Şimdi ben ne yapayım... Karşıdan karşıya geçmeyeyim, peki.... Tamam...Eee madem karşıya geçmeyeceğim neden araçlara dikkat etmem gerek..................error error erorrrrrr............. Yürü ama yürüme, karşıya geç ama uç, uç ama düşme, düşersen cezası 5000 dolar...
rum, her asansörde bu yasak tabelası var ve her asansöre binişimde cedlerimin ruhunu taşıyan ben oracığa işemek istiyorum.... Ülkeye sakız sokmanın cezası ise 6 ay hapis ve 2000 dolar, bir de falakaya yatırıyorlar... Sakız çiğnemek, sakızla balon yapmak, balondan güvercin çıkarmak, hele 62'den tavşan yapmak katiyetle yasak..... Gece yarısından sonra duş almak, sifon çekmek kanunla yasak... Dedim ya Deniz kenarında ise ayrı ya- osurmak, haşa büyük yasak.... saklar mevcut... Sahilde çadır kurmak, balık tutmak, ateş yakmak ve köpek gezdirmek kanunla yasak...Sahilde gece arkadaşlarınla ateş etrafında gitar çalmak tövbeee kat'aaaaa kesinlikle yasak...Yüzmek riskli, sana kalmış...Gece yüzmek... O da ne??? Error error errorrrrrrrr... Başka saçma sapan bir yasak da asansörlerle ilgili... Asansöre işeme, cezası 1500 dolar... Bu Singapurlular nasıl insanlar böyle, asansöre işemek kanunla yasaklanır mı hiç bir ülkede? Ciddi söylüyoZipirit 41
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi Refah ülkesiymiş, peh peh, üç gün zor dayandım vallahi tillahi... Bu kadar yasakla Uranüs de pekala bir refah gezegeni
Balkona çıkmak yasak, odalara girmek yasak, salona işemek yasak, bardak kırmak yasak, gardrobun tepesine çıkıp göğ-
olabilir ve ben oraya kesinlikle taşınmam, Neptün'den izlerim süne atlamak yasak, eve gelen misafirleri yemek katiyetle yaolanı biteni... sak... Ben kaosu severim... Canım ülkem, canım İstanbul... Ben Singapur'a taşınıyorum 2013'de yasaksız bir dünya dili- anne, orada hayat bana daha yorum hepinize ey okuyucum... az yasak.... PAŞA POSTASI: Şimdi anladın mı ben neler çekiyorum evde? Zipirit 42
ebru@zipirit.com
Önce hisset, sonra Zipirit !..
Okunacak aşkSist Aylık Şiir Dergisi
om/ http://www.facebook.c AsksistDergi?ref=hl
Dinlene cek Yeşim A teş ile Yaşame vi
Zipirit 43
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi
YATILI OKUL Bir akşam yatakhaneye oldukça geç dönmüştüm. Elbise dolabıma doğru yürürken İbrahim’in hala uyumamış olduğunu fark ettim. Beni gördüğünde gözleri parlamıştı. Önümü kesti ve heyecanla “Tamer bana çok önemli bir iyilik yapmanı istiyorum, yapar mısın?” dedi. O saatte böyle ani bir isteğe hazır değildim fakat, “İbrahim saat sabahın biri. Çaresizlikten kafayı yemiş gibi bakıyorsun. Yapabileceğim bir şeyse neden yapmayayım?” dedim. İbrahim’de bir rahatlama olmuştu. Ağzı ani bir refleksle yarım ay gibi gerildi. Gevşemişti aniden. Kısık bir sesle “Yaklaş hadi” diyerek yatağının bulunduğu yere götürdü beni. Uyanık kimse var mı diye etraZipirit 44
fına bakarak yorganın altından kalın bir sopa çıkarttı ve “ Lütfen bu sopayla bacağıma vur!” dedi . Sadece sesi değil, gözleri de yalvarıyordu ona vurmam için. Şok olmam gerekirdi fakat nedense oldukça sakin bir şekilde; “Olum sen hastasın, farkındasın değil mi manyak olduğunun? Git başımdan” dedim. Kolumdan tuttu ve “Lütfen, sadece bi defa sertçe vuracaksın o kadar basit işte” dedi. Sesi kısık fakat çok kararlıydı. Benle dalga geçtiğini düşünürek, “Neden bacağına vurmamı istiyorsun? Kafana vursam belki yerine gelir” dedim gülerek. Sanırım böyle bir cevap beklemiyordu. Ekşimiş suratındaki kara gözlerinden hüzün fışkırttı. “Yarın mutlaka rapor almam gerek, yarınki sınava hazır değilim, başka seçeneğim yok, eğer beni biraz seviyorsan ba-
Önce hisset, sonra Zipirit !.. cağımı rapor alacak kadar incitmelisin” dedi. Donakaldım yatağının önünde. O esnada vurup vurmamayı düşündüğümü anlamış olacak ki; yalvarmaya başladı: “Nolurr vur, lütfen, beni seviyorsan, arkadaşsak vur!” dedi. “Cidden kafayı kırmışsın, böyle bir şey yapamam, beni pişman olacağım bir şey yapmaya zorlama” diyebilmiştim. Fakat o kadar istekliydi ki, teklifini kabul edene kadar beni uyutmayacağından emindim. Gardımın düştüğünü fark etmişti. “ Hadi tut ve vur! Lütfen çok sert vurmanı istiyorum” deyip sopayı elime tutuşturdu ve hızla yatağına uzanıp bacağını sıyırdı. Elimde sopa hayretle onu seyrediyordum. O ise yattığı yerde, kendinden emin ve kararlı bir şekilde vurduğumda ses çıkartmamak için ağzına havluyu tıkıştırıyordu. İtiraf etmeliyim ki; ağzında havlu ile hazırım şeklinde kafasını aşağı yukarı salladığında gülmemek için feci enerji sarf ediyordum.
Aramızdaki bu anlamsız dialogu duyan ya da hala uyumamış olup da bizi izleyen var mı diye çevreme bakındım. Yatakhane loş ve sessizdi. İbrahim gözlerini gözlerime odaklamış hala hazırım işareti
yapıyordu bir yandan. Vurup kurtulayım manyaktan diye geçirdim aklımdan. Epey Zipirit 45
Zipirit; kosmosun tek spritüel mizah dergisi geç olmuştu, yarın erken kalkacaktım, sınav da cabası. Sopayı sıkıca kavradım ve İbrahimin sıyırdığı bacağa hızla vurdum. Sopa ile İbrahim’in uyluğu buluştuğunda çotanağğkk diye bir ses çınladı yatakhanede. Hiç unutmadığım ise, İbrahim’in ağzındaki koca havluyu bir pinpon topu gibi fırlatarak haykırışı idi. O kadar feci bir çığlık savurdu ki, yatakhanede uyuyanların yattıkları yerde sıçradıklarını görebiliyordum. Bi kaç saniye içinde ışıklar yandı. Ve tüm yatakhane çığlık atıp kıvranan İbrahim ve hemen yanıbaşında elinde sopayla duran bana bakıyorlardı. En ufak bir açıklaması olamazdı o sahenin. Durumu nasıl ifade edebilirdim ki? İbrahim nefes alabilecek duruma geldiğinde iniltiyle ve minnettarlıkla “Dostum, çok saol. Büyüksün sen” dediğinde bizi seyredenler oracıkta pötürdediler. Herkesin düşünce balonundaki kocaman soru işaretlerini görebiliyordum. Sopayı nazikçe İbrahim’e verdim ve hayretle bize bakanların Zipirit 46
arasından sıyrılıp dolabımın yanına gittim. Kimseden ses çıkmıyordu. (Sanırım sınıf başkanlığı avantajım vardı. Ehi.) Uyananlar, hipnoz olmuş zombiler gibi, bana ve acı ve mutluluk karışımı bir hezeyan yaşayan İbrahim’e bakmaya doyamıyorlardı. “Arkadaşlar verdiğimiz rahatsızlık için özür dileriz. Hadi iyi geceler” dediğimde, gördüklerinin rüya mı yoksa gerçek mi olduğunu düşünen kalabalık insan güruhu yataklarına gittiler. Kafamı yastığa koyduğumda, bir dostun zor bir isteğini yapmanın mutluluğu ile, onun canını yakmış olmanın üzüntüsü boğuşuyordu… Neden normal arkadaşlarım yoktu? Ehi. (sanırım cevabı biliyorum.) oyumben@zipirit.com
Önce hisset, sonra Zipirit !..
- Yapmam gereken işin son günü bugündü, bugün de yapmadım. hem de bilerek.. Ben kendime "işlerini yumurta kapıya dayanınca yapıyor" dedirtmem.
- Saçlarım mı ıslak yoksa ıslak mı yaşamak.. bu soru beni yiyip bitircek.
- Bize gelen misafir 10 saattir bizde.. misafir değil galiba ya.. - Bugün cuma. yani önce unfol- ben mi yanlış evdeyim. low yapıp sonra pişman olanlar için follow kapısının tekrar açıl- - Peşin fiyatına 24 ay taksitle dığı gün.. gelin canlar. canım sıkılıyor.. öyle bi sıkıntı.. anlatamadım şimdi. - Adam reklamda o şampuanı kullanıyor diye mutluluktan - Murat Boz'un oynadığı reklam uçuyor,sevinçten takla atıyor. da şey gibi. baya bi şey gibi. şampuan olum,sanki cennetle kart reklamıymış.. alın kart, kulmüjdelenmiş. biraz samimiyet lanın diyebilirlerdi. masraf hep bu reklamlar. - Okan Bayülgen meselesi hakkında söylenecek çok şey var - Babama şakasına "Polat ölüama hiçbir şey demiyorum. sa- yormuş" dedim, gitti rakı aldı, dece susuyorum.. meseleyi bil- yalnız kalmak istiyorum dedi.. miyorum çünkü. napmış acaba. çok kaptırıyor kendini televizyona. - Dişleri fırçaladıktan sonra sionder@zipirit.com gara içince ağızda bombok bi tat oluyor.. diş fırçalamayı bırakmak lazım. Zipirit 47
ZEVK İÇİN KONAKLANILACAK YERLER
POLEN OTEL - Antalya, Turkey
Address: 307 Sokak No 17 Konyaalti, Antalya 07070 Tel : +90 242 229 02 92
JUNGLE BELLS HOTEL Adrasan Plajı / Antalya/ Türkiye - +90 242 883 14 24