Aydinlik 20140228

Page 1

’te

ABD’Lİ 2 FİRMA MONTAJ İDDİALARINI YALANLADI:

UTANIN

ATATÜRKÇÜLER TASFİYE EDİLİYOR

Tayyip Erdo an’ n ses kayd için “Montaj raporu verdiler” dedi i ABD’li firmalar, yanda bas n yalanlad . JMM adl irket, yapt aç klamada, “Bu sahtekârl yay nlayan haber ajanslar , kendinizden utan n” ifadesini kulland . 11’de

İlhan Selçuk

İlhan Selçuk’un ölümünün ardından başlayan süreç, Cumhuriyet Vakfı’ndaki tasfiyelere kadar uzandı. Alev Coşkun ve Şevket Tokuş tasfiye edildi, İnan Kıraç istifa etti. Cemaat’in adayları ile İkinci Cumhuriyetçiler gazetenin en üst kuruluna hâkim oldu. 15’te

Tayyip Erdoğan

Bilal Bilal Bilal Erdoğan Erdoğan Erdoğan Erdoğan

Büyük yalanın karanlık iktidarı: VATİKAN KURULUŞ 1921

BUGÜN

28 ŞUBAT 2014 CUMA - 75 KURUŞ

KİTAP GÜNÜ

F SAVCILARIN HESAP ZAMANI VER ME

Mehmet Mehmet Mehmet Mehmet Ali Ali Ali Pekgüzel Pekgüzel Pekgüzel Pekgüzel

Zekeriya Öz

Muammer Akkaş

Dönemin Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel’in Danıştay kumpası ortaya çıktı. Savcı Muammer Akkaş’ın da Ergenekon davasında gizli tanıkları yalancılığa yönlendirdiği gerekçesiyle ifadesinin alınmasına karar verildi

Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel, 11 Mart 2008’de Danıştay suikastı azmettiricisi Osman Yıldırım’la Sincan Cezaevi’nde görüşüyor. Emniyet Amiri Mehmet Karabörk de savcılara katılıyor. Resmi ifade ise 12-13 Mart’ta alınıyor. Aydınlık’ın ulaştığı yazışmaya göre Öz, görüşmenin “yönlendirme” amacıyla yapıldığını itiraf ediyor.

Cumhuriyet gazetesine molotof atan Bedirhan Şinal, Savcı Muammer Akkaş’ın kendisine Afyon cephaneliği patlamasında “gizli tanıklık” teklif ettiğini belirtti. Şinal, “İlker Başbuğ’un üzerine yıkmak istediler” bilgisini verdi. İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi de Savcı Akkaş’ın ifadesinin alınmasını kararlaştırdı. 9’da

28 Şubat’tan ılımlı İslam iktidarına...

YURTSEVERLER MECLİS KÜRSÜSÜNDE

Kriptoları çözüldü. Artık kaçışları yok. Çürümüşler; sesli, belgeli, kanıtlı. Tayyip Erdoğan da Fethullah Gülen de kaybedecek. Halkımızın kazanması buna bağlı. İşte burada bazı “Atatürkçü” dostlarımız bize “Durun” diyor! “Tayyip’e karşı Cemaat’le ittifakın ne zararı var!” diyorlar... Yani zelzeleyi gördük, yangına razı olalım... “Artık Türkiye’yi yönetemezler” başlığımızın altındaki isimlerin arasından Fethullah Gülen’i çıkarmamızı rica ediyorlar. Atatürk’te birleşmeye burun kıvıranlar nasıl da Cemaat’le hemencik birleşebildiler! Uyarmıştık: Cemaat’e can simidi olmaya gönüllü olanlar var! Kuyruklarına takılmak bir anda olmadı. Maskeli F tipi elemanlar sabırla, sızarak çalıştı. Liberal mandacılık “Cumhuriyet”çi kurumlarımızda yer edindi. Öyle ki Ergenekon davalarında psikolojik savaşa rüzgâr veren manşetler bile atıldı. Abdullah Gül’ün “çözüm” diye parlatıldığı başlıkların mürekkebi henüz kurumadı. Dost olduğumuz için dobra konuşuyoruz. Sürmanşetimizden gelişmeleri aktardık. Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu muhalefet tarzına işaret etmişti: Dünün kumpasçılarını bugün kahraman ilan edenlere dikkat edelim. Cumhuriyet gazetesindeki “sızıntı” bunun için önemli...

M. İlker Yücel ISSN 2146-2356

ilkeryucel@aydinlikgazete.com

CHP ve MHP yönetimleri, AKP hükümetini niçin aynı anda gayri meşru ilan ettiler? PKK/BDP’nin 24 saatte kamp değiştirmesinin anlamı? ABD, Türkiye üzerindeki denetimini kiminle sürdürebilir, şansı var mı?

Doğu PERİNÇEK CHP Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, “Kumpas mağdurlarına özgürlük” yazısının yer aldığı bir dövizi TBMM kürsüsünden göstererek, “Bu insanlar özgür kalmadıkça Cemaat’le mücadele etmiyorsun demektir” dedi. 10’da

10

Bir ay içinde bunlar olacak! Tayyip-Bilal görü mesini destekleyen görüntüler, Apo’ya verilen sözler ve El Kaide’yle i birli ini resmeden konu malar ortaya ç kacak.

Sabahattin ÖNKİBAR’ın yazısı 12’de

7

Mehmet Bedri GÜLTEKİN 2’de

BA YAZI

‘Cumhuriyet’imiz tehlikenin farkında mı?

Çırpınmaktan vazgeçmenin zamanıdır

Esad Türkiye’yi savunuyor

İ. Ethem GÖNENÇ 2’de

stanbul’da kurakl k m var?

Rafet BALLI 4’te

Erdo an’ gönderme senaryolar

Mehmet FARAÇ 11’de

Bekleyin, yar n neler olacak neler?

Kırım’da referandum kararı

Ukrayna’ya bağlı Özerk Kırım Cumhuriyeti’nde meclis bölgesel çözüm için referanduma gideceğini açıkladı

Kırım Meclisi önündeki çatışmalarda 2 kişi öldü, 30 kişi yaralandı. ABD ve AB; ülkenin güney ve doğu bölgelerinin Ukrayna’dan ayrılma ihtimalinden korkuyor. Bu durum, Kiev merkezli yeni yönetimin, Karadeniz’e sınırının kapanması anlamına geliyor. 13’te

Hedefi antrenörlük Do u tan engelli Sefa Yurtkölesi, 18 ya nda... 2 buçuk y ld r yüzüyor ve 7 alt n madalyaya sahip. Koyu bir Be ikta taraftar oldu unu da belirtmeden geçmiyor. 20’de

Ahmet SAY 16’da

Nobel Ödüllü Mo Yan ve sansür

TÜBİTAK’taki kumpas faaliyetleri F

Tipi’nin TÜBİTAK’a bağlı Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nde yuvalandığı ortaya çıktı. Kumpaslardaki sahtecilikleri örten bilirkişi raporları bu ekip tarafından hazırlandı. Dijital delillere “gerçektir” diyen belgelerin altında hep aynı isimler var. 3’te


Hazırlayan: Osman ERBİL

28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Birlik ve beraberlik günü Son günlerde sürdürülen ve açılım politikası olarak adlandırılan dış kaynaklı söylemlerle oyalanıyor ve uyuşturuluyoruz. Öyle ki, uyanık kalan dinamiklerle iç çatışmalara neden olacak denli hoyratça götürülüyor. Sanki birilerinin acelesi var; belli ki, çok ciddi sonuçların arifesindeyiz. Türkiye’nin en büyük düşünce kuruluşu olan Atatürkçü Düşünce Derneği’nin (ADD) bu nedenle Genel Yönetim Kurulunu bir zamanlar Diyarbakır’da toplama kararı alması dikkat çekici. “Atatürkçü Düşünce ve Ulusal Birlik” konulu panele Genel Başkan Yrd. Prof. Dr. Sina Akşin, Genel Yönetim Kurulu üyesi Fethi Karaduman ve Dicle Ünv. Öğr. Gör. Bülent Erantepli’nin, konuşmacı olarak yöreye gidebilen tüm ulusalcıların yurttaşlarımızca izlemesinde elbette yarar vardı. Doğu ve Güneydoğu’da feodal ilişkiler sürerken, toprak ağaları, şeyhler, egemenliklerini sürdürürken, demokratik açılımdan söz etmek ne kadar gerçekçi? Toprak ağalarıyla, şeyhlerle, şıhlarla gerçek demokrasiden söz edilebilir mi? Elbette çözüm; çağdaş demokraside, çözüm çağdaş ulusalcılıktadır. Çağdaş bir demokrasinin olması için, başta toprak reformu olmak üzere toplumun ve kişilerin özgürleşmesine engel ne varsa ortadan kaldırılmalıdır. Çünkü o zaman, insanlar hangi etnik kökenden olursa olsun ulusal birlik içinde kendilerini özgürce ifade edebilirler. Bu ülke insanını ümmi toplum haline getirmeye çabalayanlar, 1936’dan bu yana hedeflerine adım adım ulaşmışlardır. Günümüzde yer yer olagelen karşı seslere tahammülü olmayanlar, şimdi de; Cumhuriyetin eğitim felsefesinin vazgeçilmezlerinden olan, çocuklarımızda farklı bakış ve ifade becerisi yeteneklerini geliştiren Türk dilini yozlaştırdıktan sonra resim, müzik ve beden eğitimi derslerini de tırpanlamaya koyulmuşlardır. Bir tarafta şiddetten, kötü alışkanlık ve davranışlardan şikâyet edenler; öte yanda kendini ifadede yoksullaştırılmış, bedensel ve zihinsel çevikliği ile sağlığını yitirmiş, henüz 20’li yaşlarında sorunlar içinde yaşayan sağlıksız bir ümmet toplum yaratıyorlar. Yıllar yılı bu dersleri önemsetmeyerek ve bazı yıllarda bu dersleri zorunlu olmaktan dahi çıkaranlar bir yanda da dershaneler aymazlığını yaratarak vatandaşı şaşkınlaştırdılar. Yüksek ahlaklı, şiddet ve kötü alışkanlıklardan uzak, hantal vücuttan kurtulmuş, yaşamın her alanında yarışa hazır, algılamada çevik, uygulamalarda pratik, örf ve ananelerine bağlı, yaratıcı ama estetik, aynı zamanda insancıl, devlet ve milletine bağlı, bireysel ifade özgürlüğüne sahip insanlar ile örülü bir ulus toplumdan söz edecek misiniz? O halde MEB, hiçbir pedagojik yönü olmayan politikalardan vazgeçmesi gerekmez mi? Parçalanarak değil, bütünleşerek emperyalizm bu ülkeden bir kez daha kovulabilir. Kendinizi geliştirebildiğiniz ve güçlendiğiniz oranda sömürgenler bir daha Anadolu’ya adım atamayacak, bir daha yeşeremeyecek şekilde yok edilebilir. Günün birlik ve beraberlik günü olduğunu, başkaca bir yolun olmadığını görmeyen var mı? Halil Şahin İzmir / Dikili

Berkin E.’ye Gezinin bağrına Hançer çakıldı, hançer çakıldı Tabiat ananın kalbi söküldü Yurtseverler meydanlara döküldü Uyan Berkin E. uyanmalısın Uyanıp burçlara dayanmalısın Muhalif meydana Pusu kuruldu, pusu kuruldu Gonca gülüm buzla gazla boğuldu Kafa kâğıdına şaki yazıldı Uyan Berkin E. uyanmalısın Uyanıp burçlara dayanmalısın Anan gözünde yaş Feryat ediyor feryat ediyor Babansa mecalsiz öfke kusuyor Yoldaşların mevzilerde bekliyor Uyan Berkin E. uyanmalısın Uyanıp burçlara dayanmalısın Ethem Sarısülük Selam yollamış, selam yollamış Ali İsmail Kormaz kapıyı tutmuş Abdullah Can Cömert cevaz vermemiş Uyan Berkin E. uyanmalısın Uyanıp burçlara dayanmalısın Senenin adını Berkin koyalım, Berkin koyalım Hasım kalmayalım, hısım olalım Vatan bölünüyor, safta duralım Uyan Berkin E. uyanmalısın Uyanıp burçlara dayanmalısın Salih Top

ABD ve müttefikleri Cenevre sonrasında da Esad’a saldırmaya devam ediyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu da onlara bakıyor ve yön tayini yapıyor. Libya ve Mısır’da da Kılıçdaroğlu, Batı’ya bakarak tutum belirlemişti

Beşar Esad’a destek mitingi. ılıçdaroğlu, son olarak Hürriyet gazetesine yaptığı açıklamada (21 Şubat 2014), Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’a bir kez daha saldırdı: “Esad’ın Suriye’si ne ise Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’sinde de aynı koşullarda karşı karşıya kalmaya başladık” dedi. CHP Genel Başkanı, Tayyip Erdoğan’ın yeni MİT Yasasıyla, Türkiye’ye, “El Muhaberat düzenini getirdiğini” söylemektedir.

K

Batı’nın Erdoğan’dan vazgeçip CHP’yi desteklemesi Kılıçdaroğlu’nun Esad’a saldırmasının ardında, ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerle kurduğu ilişkiler bulunmaktadır. CHP bütün stratejisini, Batı’nın Erdoğan’dan vazgeçerek kendisini desteklemesi üzerine kurmuştur. Onun için bu Parti’nin Suriye ve Esad’a yönelik politikası, gerçekte ABD’nin politikasıdır.

ABD ve müttefikleri Cenevre sonrasında da Esad’a saldırmaya devam ediyorlar. Kılıçdaroğlu da onlara bakıyor ve yön tayini yapıyor. Libya ve Mısır’da da Kılıçdaroğlu, Batı’ya bakarak tutum belirlemişti. Libya’da ABD’nin harekete geçirdiği haydut çetelerini destekledi. “Ilımlı İslamcı” Mursi’yi deviren halk hareketine “darbe” dedi.

Yalan ve iftira mekanizması Bir de “diktatörlük”, “antidemokratik düzen” denilince, hemen otomatiğe bağlanmış olarak “Saddam’ın Irak’ı”, “Esad’ın Suriyesi” diyen bazı dostlarımız var. Bu arkadaşların “diktatörlük” ve “demokrasi” tanımlarını, Batılı merkezlerin propaganda merkezleri belirliyor. Emperyalist sömürü, saldırı ve hegemonyaya karşı vatanlarını savunanlar, bu propaganda mekanizması tarafından “dik-

tatör” olarak damgalanır. Vatanseverler hakkında akla gelebilecek en olumsuz nitelemeler; televizyonlar, gazeteler ve akla gelebilecek her türlü propaganda aracı kullanılarak beyinlere boca edilir. Yüzyıl önce aynı mekanizma, Mustafa Kemal’e “eşkıya” diyordu.

‘Gölge Hükümet’in işleri Kaynak Yayınları bu konuda zihinleri açacak çok önemli bir kitap yayınladı. Jürgen Elsasser’in “Gölge Hükümet”i mutlaka okunması gereken bir kitap. Elsasser, 11 Eylül 2001 sonrası ABD devlet mekanizması içinde yaşanan gelişmeleri inceliyor. Görünen devletin arkasında oluşan bir “paralel devlet”in, ABD’ye nasıl hâkim olduğunu ve bu ülkenin, Afganistan ve Irak savaşlarına nasıl sürüldüğünü anlatıyor. “Gölge Hükümet”in en önemli işlerinden biri de yalanı

OLMAK

Beşar Esad Türkiye’yi savunuyor

Mehmet Bedri Gültekin mbgultekin@ip.org.tr

gerçekmiş gibi sunmaktır. Orwell’in “1984” kitabında yalan propaganda bakanlığının adı “Gerçek Bakanlığı”dır. ABD’nin Gölge Hükümet’i sahte belge üretmekte, terör örgütlerini desteklemekle yetinmemekte, özel birliklerine terör örgütünün işiymiş gibi eylem yaptırmaktadır. Saddam’ın, Esad’ın, İran yöneticilerinin ve ABD’nin istemediği diğer devletlerin yöneticilerinin “diktatör” olarak tanıtılmaları da, bu “Gölge Hükümet”in başlıca icraatları arasındadır. Dolayısıyla Esad’a ve Saddam’a “diktatör” diyerek saldıranlar; sadece ve sadece ABD emperyalizminin en saldırgan kliğinin, görevini ne kadar başarıyla yerine getirdiğini kanıtlamaktan başka bir şey yapmamaktadırlar.

şacak bir “Kürt koridoru” açmaktır. Barzanistan’ı Akdeniz’e açacak böyle bir koridor, Türkiye’nin bölünmesine giden en önemli adımın atılması anlamına gelir. Onun için Esad, ülkesinin parçalanmasına direndikçe Türkiye’nin bütünlüğünü de savunmuş olmaktadır. Selefi teröristler Suriye’deki varlıklarını, mezhep çatışması temeline oturtmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Suriye’de mezhep farklılıklarının belirlediği fay hattı, Türkiye’nin içinde de boydan boya devam etmektedir. Selefi mezhepçilik yanı başımızda başarı kazanırsa, Anadolu’daki mezhepsel fay hattını da tetikler ve bir toplumsal deprem kaçınılmaz olarak Türkiye’yi vurur. Dolayısıyla ülkesinde Alevi-Sünni bütün milletini birleştirerek mücadele eden Esad, aynı zamanda Türkiye’yi de büyük bir felaketten korumaktadır. Bütün bunlar şu gerçeği ortaya koyuyor: Bugün Esad’a saldıranlar, gerçekte Türkiye’nin bütünlüğüne, milli birliğine ve iç barışına saldıranlara hizmet etmektedirler.

Vatansever Esad Esad, tam üç yıldır ABD’nin başında olduğu bir emperyalist koalisyonun; Türkiye, Suudi Arabistan ve Katar gibi ülkeleri de harekete geçirerek ülkesine soktuğu on binlerce “paralı asker”e karşı vatanını savunuyor. Esad, bu şeriatçı katil sürüsüne karşı vatanını koruyor. O bir vatanseverdir, bir kahramandır.

Esad Türkiye için de savaşıyor Esad, Suriye’yi savunduğu kadar Türkiye’yi de savunmaktadır. Suriye’yi parçalamak isteyenlerin öncelikli hedefi, bu ülkenin kuzeyinden Akdeniz’e ula-

Kemal Kılıçdaroğlu

İstanbul’da kuraklık mı var? ancak 17 yılda bir görülebilmektedir. Asya Yakası’nın Melen su kaynaklarının durumunu temsil edebilen Düzce’de uzun yılların ortalama yağış yüksekliği 841 milimetredir. Bu yağış her on yılda bir, 1 yıl süreyle 650 milimetrenin altına, her 50 yılda bir de yine 1 yıl süreyle 580 milimetrenin altına düşmektedir. En son 89-90 yıllarında yaşadığımız gibi 1 yıllık kuraklık bu yörede 4 yılda bir görülebilmektedir.

Evet; İstanbul’da kuraklık var! Peki soralım; bu daha önce görülmemiş yeni bir durum mudur? Kesinlikle hayır. İstanbulda kuraklık belli yıllarda tekrarlanan, sürekli yaşadığımız bir olaydır. Anımsayalım, örneğin 77-78 ve 89-90 yıllarını. Bir diğer soru; bu kuraklığın Su krizi yönetilemiyor nedeni iklim değişiklikleri midir? Bu kurak dönemlerde rezerEmin değilim bundan; çünkü elim- vuarları besleyen akışlar da doğal de ayrıntılı, güvenilir bir modelleme olarak azalmaktadır. Bu açıdan, çalışması yok maalesef. Ama önü- Avrupa Yakası’ndaki akışlar, Asya müzdeki 50 yılda iklim değişiklik- Yakası’ndakilerden oldukça farklerinin büyük etkisini yaşayacağılıdır. Örneğin, mızın kesin ol1990-91 dönemi duğunu söyleyeAvrupa Yakaa bilirim. alkın medyac lı sı’nda susuz bir H İstanbullular hak yıl olmasına karyönlendirilen ni, şın, aynı dönem açısından, kurake lığın başlıca etkisi Asya Yakatelaşının ned su eksikliğidir. Bu m sı’nda sadece e n ö kuraklık d nedenle konuyu ortalamanın bi“İstanbul Su Kayraz altında seynde ‘su krizi ri le nakları” açısından n retmiştir. Bula p ve modellerle yapyönetimi’nde ması nun tersine a tığımız kurak devre döprogramın olm unun 1977-78 analizlerinin sonuçnemi Asya b a d larından yararlanaveya varsa ır Yakası’nda ıd s a rak irdeleyelim. Bum a susuz bir yıl m ıl ş payla nun için, su kaynakiken, Avruları açısından önempa Yakali, Avrupa Yakası’nda sadece ortalamanın biraz sı’ndan Kıyıköy ve altında kalmıştır. Asya Yakası’nda Asya Yakası’ndan Düzce Meteo- düşük akımın ortalama akıma oranı roloik Ölçüm İstasyonlarına ba- yaklaşık yüzde 60 iken, bu oran kalım. Avrupa Yakası’nda yüzde 30’a kaAvrupa Yakası’nın Istranca- dar düşebilmektedir. Terkos su kaynaklarının durumunu Sonuç olarak; kuraklık İstantemsil edebilen Kıyıköy’de uzun bul’da defaten görülmüş ve geleyılların ortalama yağış yüksekliği cekte de görülecek ve bilimsel anayaklaşık 800 milimetredir. Bu yağış lizleri yapılmış doğal bir olay olup, her on yılda bir, 1 yıl süreyle 600 tüm su kaynaklarımızdan sorumlu milimetrenin altına, her 50 yılda DSİ ve İstanbul’a su temininden bir de yine 1 yıl süreyle 510 mili- sorumlu İSKİ tarafından da çok metrenin altına düşmektedir. En iyi bilinmektedir. Medyada, sanki son 1989-90 yıllarında yaşadığımız yeni bir şeymiş gibi yapılan yogibi bir yıllık bir kuraklık, bu yörede rumlar nedeniyle yönlendirilen

halkın haklı telaşının nedeni ise bu kurumlarımızın, kuraklık dönemlerinde “su krizi yönetimi” konusunda maalesef bir plan ve programlarının olmaması veya varsa da bunu halkla paylaşmamalarıdır.

Acil ve kısa vadede ne yapılmalı? Bu dönemde acil olarak, sistem verimini artırmak için, kaynakların ve rezervuarların birlikte işletilmesine imkân veren, SCADA sisteminden veri alabilen gelişmiş bir işletme modeli devreye sokulmalı ve bu model yağış tahminlerine göre günlük ya da aylık rezervuar işletmeleri ile ilgili tahminleri yapmakta da kullanılmalıdır. Bu şekilde yılda 300 milyon metreküplük suyu (İstanbul’un dört aylık su ihtiacı kadar) kazanmak mümkün olabilir. Çok uzun yıllardır ihmal edilen, özellikle İstanbul’un kuzeyinde Istırancalar’dan Adapazarı’na yeraltısuyu potansiyeli ivedilikle araştırılarak, açılan kuyular hızla devreye sokulmalıdır. Örneğin Adapazarı Ovası’nın altındaki anarezervlerde su miktarının 2.4 milyar metreküp olduğu tahmin edilmektedir. Büyük yatırımlarla oluşturulan barajların rezervuarlarında biriktirilen sular buharlaşarak kaybedilmektedir. Bu nedenle yüzeysel suların yeraltında depolanması veya çok ileri derecede arıtılmış atıksuların (mesela Paşaköy’de ilave arıtma yapılarak hemen başlanılabilir) yeraltına sızdırılarak rezervuarların beslenmesi (yeniden kullanım) gibi yeni seçenekler geliştirilmelidir.

aşamasında çocuklarımıza kazandırılmalıdır. Bu çabaların hedefi gereksiz ve aşırı su talebini yurttaşların katkısıyla azaltmak olmalıdır. Kuraklığın nedeni küresel ölçekli iklim değişikliği etkileri olabildiği gibi, büyük ölçekte kentsel ekosistemi bozan yerleşim planlamalarından ve arazi kullanımlarından da kaynaklanmaktadır. İmar planlarında, kent nüfusu ve talepleri ile doğal sistemin bu kentlere sunduğu olanaklar arasında denge korunmalı ve tahrip edilmiş doğal sistem onarılmalıdır. Hiçbir bilimsel etüde dayanmayan çılgın projelerle kent nüfuslarını artıracak, çıkar ve rant sağlamaya dayalı kurnaz projelerden ve imar politikalarından hemen vazgeçilmesi de kesinlikle gerekli ve zorunludur. Tüketicilerin sayısını artırmak için

neo-liberal küresel ekonominin dayattığı; kırsal yerleşimlerin ihmal edilip, adeta sosyoekonomik sistemin dışına itilerek kentlere göçe zorlanmasının önüne geçilmeli, aksine kırsal yaşam uygun tarım politikalarıyla teşvik edilmelidir. Son yıllarda yapılan çeşitli araştırmalar, İstanbul’da yapıldığı gibi, akarsulardan doğrudan veya rezervuarlarda depolayarak su çekilmesinin, kurak devrelerin oluşma frekansını yüzde 30’lara kadar artırdığını göstermektedir. Yüzlerce kilometre boruyla havzalararası su transferi de sürdürülebilir değildir. Bu nedenle, özellikle Istıranca ve Melen su kaynaklarının iklim değişikliği sonucu yaşanacak kurak ve taşkın devreleriyle sürdürülebilirliği araştırılmalı ve yeni yatırımlara sonra karar verilmelidir.

Orta ve uzun vadede ne yapılmalı? Her şeyden önce, geçmiş haftalarda ayrıntılı açıkladığım gibi, suyun stratejik bir varlık olduğunun -başta yöneticiler olmak üzeretüm yurttaşlarca içselleştirilmesi ve su tasarrufu konusunda yurttaşların süratle bilinçlendirilmeleri sağlanmalıdır. Bu bilinç, yetişkinlerden önce, özellikle anaokullarından başlayarak eğitimin her

Alibeyköy Barajı’nda kuraklık nedeniyle suların çekilmesi sonucu ortaya çıkan ve Mimar Sinan’ın eseri olan Mağlova Kemeri.


28 ŞUBAT 2014 CUMA

Hazırlayan:Osman ERBİL

F tipi’nin TÜBİTAK’taki kumpas birimi TÜBİTAK’taki F tipi tertip çetesi gün yüzüne çıktı. F-Tipi’nin söz konusu kuruma bağlı Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nde yuvalandığı ve Kumpaslardaki sahtecilikleri örten bilirkişi raporlarının bu ekip tarafından hazırlandığı ortaya çıktı

T

ürkiye’deki binlerce ismin F tipi tarafından dinlemeye tabi tutulmasıyla yeniden gündeme gelen TÜBİTAK’taki F tipi yapılanma deşifre olmaya başladı. F-tipi çete, özellikle adli analiz biriminde yuvalandı. BİLGEM’deki örgütlenmenin merkezi Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü oldu. Enstitünün önemi; TSK’ya ve yurtseverlere karşı kurulan Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk, ODA TV gibi kumpaslardaki bilirkişi raporlarının burada hazırlanması. Enstitünün hazırladığı raporlarla kumpaslardaki sahteciliklerin üzeri örtüldü. Bu raporları esas alan özel görevli hakimler de yurtseverleri yüzlerce yıllık hapis cezalarına çarptırdı.

Hepsi Cemaat’in üniversitesinden mezun Hangi raporu hangi uzmanın hazırlayacağını belirleyen bu enstitü TUBİTAK’ta Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi BİLGEM’e bağlı faaliyet yürütüyor. Akşam Gazetesi’nin yayınladığı bir habere göre de BİLGEM’de görevli 40 uzmandan 30’u cemaate yakınlığı ile bilinen Fatih Üniversitesi mezunu.

Raporların altında hep o isimler!

Savcının istediği bilirkişinin atandığını gösteren belge.

DİJİTAL KUMPASIN ‘DELİLLERİ’

Kumpas davalarına sunulan raporların altında hep aynı imzalar yer aldı. TUBİTAK Siber Güvenlik Enstitüsü Müdürü Hayrettin Bahşi ile TUBİTAK uzmanları Yılmaz Çankaya, Tahsin Türköz, Erdem Alparslan, Burak Bayoğlu, Ünal Tatar bu nedenle yurtseverlerle mahkemelik oldu. Açılan davalar üzerine enstitü müdür yardımcısı Alparslan Babaoğlu devreye girdi. Babaoğlu dönemin Beşiktaş Adliyesi’nden sorumlu özel görevli başsavcı vekili Turan Çolakkadı ile görüştü, yardım istedi. Haklarında açılan davalara karşın raporları aynı isimler hazırlamaya devam etti.

Dijital sahtecilikleri örten bu raporların üniversitelerden ve bağımsız bilirkişi raporları ile çelişmesinin ardından hazırlanan peşi sıra bir birlerini teyid eden raporlar kaleme alındı. Balyoz davasına bakan Özel Görevli İstanbul 10’uncu Ağır Ceza Mahkemesi, CD’lerdeki binlerce tarih çelişkisini ve onlarca bağımsız bilirkişi raporunu dikkate almadı. Erdem Alparslan, Hayretdin Bahşi ve Tahsin Türköz’ün hazırladığı raporu ise kararına dayanak gösterdi. 19 Şubat 2010 tarihli raporda CD’lerin 2003 tarihinde üretildiği ve CD’lere sonradan ekleme yapılmadığı belirtildi. TUBİTAK dosyalarda sahtecilik tespit etmedi. Bağımsız bilirkişi raporlarında CD’lerde 2007 tarihinde piyasa çıkan

F tipinin örgütlenmesi Cemaatin buradaki örgütlenmesi

bilgisayar programı ile hazırlanmış dosyalar tespit edilince mahkeme TUBİTAK’tan bir kez daha rapor istedi.

Balyoz’daki sahtecilik Mahkeme TUBiTAK’a raporlar arasındaki çelişkiyi sorunca görev Yılmaz Çankaya, Burak Bayoğlu ve Ünal Tatar’a verildi. TUBİTAK ikinci Balyoz raporunda da sahtecilik izine rastlayamadı. Birinci rapordaki ifadeleri doğrulamaya çalıştı, “çelişkiler normal kullanıcı davranışına uygundur” açıklaması yaptı.

Antetli kağıdı unuttular TUBİTAK’a bağlı ensititünün kumpaslardaki rolü bununlarla da sınırlı değildi. Kafes eylem planı ile ilgili rapor mahkeme kaleminde ayaküstü yazıldı.

Raporda TUBİTAK antetli kağıt kullanma ihtiyacı bile duyulmadı. Bu olay da davaya müdahil olan Hrant Dink avukatların tanık olmasıyla tesadüfen ortaya çıktı. Rapor Yılmaz Çankaya imzasını taşıyordu.

Bayraktar bilirkişiyi belirliyor Kumpas merkezleri o kadar içiçe çalışıyordu ki Savcı Bilal Bayraktar bilirkişi raporunu hazırlayacak uzmanı bile belirleyebiliyordu. Bayraktar 4 Şubat 2010’da enstitüye yazdığı yazıda bilirkişi olarak Hayretdiin Bahşi’nin görevlendirilmesini talep etti. Enstitü Müdürü Ömer Yetiş 9 Şubat’ta savcıya istediği bilirkişinin görevlendirdiğini rapor verdi. Bilirkişinin harddisk ve CD’leri teslim almak için görevlendirmeyi bile beklemedi. Teslim tutanağındaki tarih 4 Şubat’ı gösteriyordu.

Babaoğlu’nun bilirkişi raporu New York Polis Teşkilatı’nda 12 yıl kamu yolsuzlukları alanında çalışan ve Amerikan üniversitelerinde adli bilişim dersleri veren Yalkın Demirkaya, Fethullahçı bilirkişileri yerden yere vurdu. Demirkaya, Kafes Planı ile ilgili 27 Eylül 2010 tarihli raporunda o bilirkişilere ağır eleştiriler yöneltti. Demirkaya rapor için “Eğitimsiz bir okuyucunun oldukça etkili bulacağı bu rapor, oldukça teknik bir rapor görüntüsü vermek-

le birlikte, gerçekte bundan çok uzaktır. İncelenen medya hakkında hiç bir adli bilişim bulgusu içermemekle birlikte, içerikleri hakkında da bilgi vermemektedir.” tespitinde bulundu. Ağır şekilde eleştirilen bu rapor, TÜBİTAK Uzman Bilirkişisi Alparslan Babaoğlu’na ait. Demirkaya, Babaoğlu’nun bilimsel gerçeklikten nasıl uzaklaştığını madde madde açıkladı, safsatayı açıkça ortaya koydu. EMRAH TAŞTAN

‘Alo Fatih! Sağlık Bakanı’nı yayına çıkar’ B Fatih Saraç

Tayyip Erdoğan

Fatih Altaylı

aşbakanın “Alo Fatih” hattıyla Habertürk’te programlara çıkacak isimleri de belirlediğini gösteren yeni kayıtlar yayınlandı. Tayyip Erdoğan’ın Habertürk’ün başındaki Fatih Saraç’ı arayarak kanalı sansürlediği gösteren kayıtlardan sonra kanalın yayına çıkacak isimlerin Erdoğan’ın talimatıyla belirlendiğini gösteren yeni telefon konuşmaları internete sızdı. Fatih Saraç, Habertürk Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Altaylı ve Oğuz Usluer ait olduğu iddia edilen kayıtlarda dershane düzenlemeleriyle ilgili Milli Eğitim Bakanı’nın canlı yayına alınması konusu görüşülüyor. 3 farklı görüşmenin olduğu belirtilirken görüşmelerde şu ifadeler kullanılıyor: 1. görüşme: M. Fatih Saraç: Şu Milli Eğitim Bakanı’nı

İcralık astsubay intihara kalkıştı Bolu’da, astsubay H.E.K. avukatl k bürosunda kendisini icraya veren ki iyle anla maya çal rken, bir anda balkona

ç karak a a atlamaya kalk t . Alt ve üst balkonlarda bulunan ki ilerin kollar ndan ve bacaklar ndan tuttu u H.E.K. kurtar ld . ddiaya göre, astsubay H.E.K. 15 bin TL’lik borcu nedeniyle kendisini icraya veren ki iyle bulu mak için avukat A.E.’nin bürosuna geldi. H.E.K. kendisini icraya veren ki i ile ödeme plan konusunda görü ürken, borcu ödeyemeyece ini belirterek, intihar edece ini söyledi. H.E.K. bir anda 3’üncü kattaki büronun balkonuna ç karak balkondan a a sarkt . Avukat n bürosunda bulunan 3 ki i H.E.K.’yi kolundan ve kaban ndan

tutarken, a a dan geçen sivil polis memurlar ise bir alt katta bulunan avukat n bürosunun balkonuna ç karak astsubay bacaklar ndan tuttular. A a da bulunan vatanda lar ise binan n önündeki bir i yerinin tan t m nda kullan lan i me tan t m balonunu a a ya koydular. Güçlükle yukar daki balkona çekilen H.E.K. tedavisi için zzet Baysal Devlet Hastanesi Köro lu Ünitesi’ne kald r ld . Bolu 2’nci Komando Tugay ’nda görevli H.E.K.’nin geçti imiz y l bir trafik kazas n n ard ndan psikolojisinin bozuldu u ö renildi. Olayla ilgili soru turma ba lat ld .

Mustafa MUTLU mustafamutlu@aydinlikgazete.com

Kimin hırsızını kimden kaçırıyorsun Kemal Bey?

E

de bir kumpasla sağlandı. Önce enstitünün Bilgi Güvenliği Müdürü Yücel Çipli ve 3 uzman İstanbul’da görülen birinci “Askeri Casusluk” kumpasıyla tutuklandı. Ardından kurumda görev yapan 20 uzman tehdit ve şantajlarla tasfiye edildi. Boşalan kadrolar da cemaatin uzmanları ile dolduruldu.

ÖZER SÜRMELİ

hemen bulalım bizim Bakanımıza Oğuz Usluer: Tamam M. Fatih Saraç: Bu dershanelerle ilgili bugün haber programı içine alalım 15-20 dakika ayıralım ne maksat vardır nedir kendisinin izahatına alalım bir de Milli Eğitim Komisyonu Başkanı da derhal alalım. Oğuz Usluer: Milli Eğitim Bakanı kabul eder mi Fatih bey komisyondan önce? M. Fatih Saraç: Ben şimdi hocam hocamı göreceğim, söyleyeceğim eğer canlı yayın arabasını gönderelim neredeyse bir canlı yayın arabası hemen gönder. Oğuz Usluer: Tamam 2. görüşme 14.11.2013 Saat: 18.03 M. Fatih Saraç: Milli Eğitim Bakanı Özel Kalem Müdürü telefonunu veriyorum. Oğuz Usluer: Biz normalde aradık bakanla Nilgül konuştu. Pazartesi’ye demiş bakan hani şimdi konuşursam erken olur. M. Fatih Saraç: Yok yok yok ya şimdi yanımdaydı ayrıldım kiminle konuştunuz? Oğuz Usluer: İsmini bilmiyorum kimle konuştuğunu. Bakanla konuştu şimdi Nilgül. M. Fatih Saraç: Hayır hayır Nilgül’ü bırak şimdi. 3. görüşme 14.11.2013 Saat: 22.10

‘Büyüğün yanındaydım’ Fatih Altaylı: Alo M. Fatih Saraç: Adaş ben büyüğün yanındaydım. Bu canlı yayın arabasını falan filan Erdal’ı o söyledi anladın dimi. Fatih Altaylı: Evet ....... M. Fatih Saraç: Büyüğümün yanında anladın Fatih Altaylı: Ha ha M. Fatih Saraç: Bu Milli Eğitim Bakanı’na HaberTürk’e çık dedi, bize de listeye bakın dedi. Şimdi canlı yayına çıktı Milli Eğitim Bakanı, bugünkü hani bu dershaneler hikayesi var ya onunla alakalı olarak. Şu anda canlı yayın araçlarını oraya göndersin canlı yayın yapıyorlar. Fatih Altaylı: Tamam

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

vinize hırsız girse... Adamı iş üstünde yakalasanız... “Çaldıkların senin olsun, çek git” der misiniz? Bunu diyenin bir “derdi” olduğunu düşünmez misiniz? Türkiye günlerdir Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen telefon konuşmalarıyla çalkalanıyor. Başbakan bu kasetlerin önce “dublaj”, sonra “montaj”olduğunu söyledi ama hangisi olduğuna henüz bir karar veremedi... Bunu yapamadığı gibi, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın, 17-18 Aralık günleri yapılan telefon görüşmelerini açıklamasını da isteyemedi. Beni ilgilendiren, Başbakan’ın ne yapıp ne yapmadığı değil zaten... Çünkü kendisi ve iktidarı bu saatten sonra benim için “yok hükmünde...” Önce aklanacak; sonra karşımıza çıkacak... Peki; muhalefet ne yaptı bu süreçte? Her zamanki gibi yine koca bir hiç! Kemal Bey grup toplantısında kayıtların Ağrı Dağı kadar gerçek olduğunu söyledikten sonra Erdoğan’a çok ilginç bir öneride bulundu: “Ya helikopterine binip yurtdışına kaç ya da istifa et!” Karşımızda Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en büyük yolsuzluk skandalı olmaya aday bir olay var, ana muhalefet lideri bunun faili olduğu öne sürülen Başbakan’a, “Kaç kurtul” diyor... Tam, “Canım öyle demek istememiştir” diyordum ki; bir gün sonra CHP Sözcüsü Haluk Koç da aynı cümleyi kurdu: “Başbakan Erdoğan ya istifa etmeli ya da ülkeyi terk etmelidir!” Yazının başına dönelim: Evinize hırsız girse... Adamı iş üstünde yakalasanız... “Çaldıkların senin olsun, çek git” der misiniz? Demezsiniz! Peki; bunu diyenin bir “derdi” olduğunu düşünmez misiniz? Düşünürsünüz... İşte; CHPaçık açık “Ya istifa et ya da bin helikopterine ülkeyi terk et” çağrısında

bulunuyor! Bu nasıl iş arkadaş? Sen kimin hırsızını nereye kaçırıyorsun? Kimden alıyorsun bu yetkiyi? Neden siyaseten bu adamların gırtlaklarına yapışacağına yol gösterip yardım ve yataklık yapıyorsun? Başbakan, suç işlediyse yapılacak şey belli: Önce iktidardan indireceksin... Sonra sanık sandalyesine oturtacaksın... Malına mülküne el koyacaksın... Yurt içindekileri toplamakla kalmayacak; yurtdışındaki servetini de ülkeye getireceksin... Sonra bunları nereden, ne zaman, nasıl kazandığının hesabını tek tek soracaksın? Gizli işlerini, suç ortaklarını tek tek ortaya çıkaracaksın... Eğer suçlu olduğuna kanaat getirirsen de bir zamanlar yapmakla övündüğü “cezaevleri”ne tıkacaksın... Yediği her haram lokmanın hesabını burnundan getireceksin! Sen ise aklına hesap sormayı bile getirmeyip, “İstifa et ya da kaç” diyorsun Kemal Bey... Oh ne güzel memleket! Bir de yanına yolluk koyup, arkasından su dök istersen! Dök ki çabuk dönsün! Hayır Kemal Bey, hayır... Niyetiniz nedir bilmiyorum ama namuslu aydınları yıllardır cezaevinde çürütenleri “kaçırıp kurtarmanıza”seyirci kalmayacağız!

FUAR CNR Kitap Fuarı Yeşilköy’deki fuar alanında yarından itibaren kapılarını açıyor. 9 Mart 2014’e kadar sürecek fuar kapsamında birçok etkinlik düzenlenecek. Ben de yarın (1 Mart Cumartesi) 16.00’dan sonra Kırmızı Kedi Yayınları’nın standında olacağım ve son kitabım Dön Kardeşim’i imzalayacağım. “Seni nasıl görebiliriz?” diye soran sevgili dostları bekliyorum.

GÜNÜN SORUSU Sorularım, içinde “CHP” geçen her yazımdan sonra “Şimdi sırası mı? Neden CHP’ye vuruyorsun?” diye beni eleştiren sevgili okura: Kırk yıldır gelmeyen “sıra”, ne zaman gelecek? Atatürk’ün partisine yakışmayanları eleştirmenin “sırası” mı olur?

Bak polis kardeş... Dikkat ettiniz mi; size hâlâ “kardeş” diyorum. Kardeşimsiniz çünkü... 1 Mayıs’tan bu yana tonlarca su sıktınız üzerimize... Dünyanın biber gazını püskürttünüz... Plastik mermilerinizi ensemizde patlattınız... Ama kardeşimizsiniz... Biraz vefasız, biraz duyarsız, hayırsız, şiddet düşkünü bir kardeş; ama kardeş! Kuşkusuz siz de gazete okuyup televizyon izliyorsunuzdur. Biliyorum; aranızda Facebookve Twitter kullanıcısı olanlar da hayli fazla... Olup biteni görüyorsunuzdur kardeşler: Sizi pohpohlayıp, bizim üzerimize gönderenlerin her gün yeni bir kasedi çıkıyor! Eğer o kasetler doğruysa; sizin hedefiniz yanlış kardeşler!

“Kardeşlik” diyen, “Eşitlik” diyen, “Özgürlük” diyen, “Adalet” diyen, “Barış” diyen, “Atatürk ilkeleri ve devrimleri”ni dilinden düşürmeyen bize değil; bu hırsızlara yöneleceksiniz biraz da... “Emir verilmedikçe biz bir şey yapamayız ki” dediğinizi biliyorum. Yapabileceğiniz bir şey var aslında: Bu iktidarı protesto eden binlerce kadını, yaşlıyı, çocuğu, engelliyi dövmeyin en azından... Elinizi daha fazla kardeş kanına bulamayın... Kirli yöneticiler için kendinizi daha fazla kirletmeyin! Dövmeyin, yaralamayın, öldürmeyin! Bu senden ricamız değil, sana uyarımızdır kardeş... Çünkü kardeşliğin de bir sınırı var... Bunu da sen unutma!

GÜNÜN İSYANI! İsyanım, Başbakan’ın oğluyla konuştuğu iddia edilen kasedin üzerinden daha 24 saat bile geçmeden, “Anket yaptık, AK Parti’nin oylarında azalma yok” diye telaşla ortaya çıkan araştırma şirketlerinin yöneticilerine: Yalancının taaaaaa.... Ensesinin kökünde çıban çıksın mı?


Hazırlayan: Gökçen BEYAZ

28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

ANKARA İmsak 04.53 Güneş 06.17 Öğle 12.08 İkindi 15.13 Akşam 17.46 Yatsı 19.03 HAVA DURUMU

Ankara: -1/12

b

İstanbul: 6/11

b

İzmir: 7/16

b

Antalya: 6/18

İSTANBUL İmsak 05.08 Güneş 06.33 Öğle 12.23 İkindi 15.27 Akşam 18.01 Yatsı 19.19

b

Erdoğan’ı gönderme senaryoları: Yazıldığı gibi gidiyor İslamcı kaynağımla telefonlaştık. Randevu için. Hoş bir “giriş” yapmalıyım ya. Kafam karışık, biraz konuşalım dedim. Hazırcevaptır: “Kendi yazdıklarına bak.” Kaynağımın sözünü dinlemeye karar verdim. İlgili yazılardan bir seçme yaptım. Eylül senaryoları: Tayyip’siz AKP, AKP’siz Türkiye. 31 Temmuz 2013 İki konu birlikte ele alınıyor CHP kulisinde. Birincisi: “Ilımlı İslam devri bitti. ABD ve İngiltere, İslam dünyasında yönlerini laik-seküler hareketlere çevirdi. Türkiye’nin eski halinin daha tercih edilir olduğu fikri öne çıkmaya başladı.” (Dikkat: Türkiye’de bu anlayıştaki çevrelerde ‘Batıcı laikliğin’ tekrar öne çıkarılacağı anlaşılıyor.) İkincisi: “ABD, Erdoğan’ın üstünü tamamen çizdi.” İstanbul’un İslamcı kulisi. Dört: “Türkiye artık Tayyip Bey’i taşıyamaz. Ancak 2 ay daha idare ederler. Sistem, AKP içinden bir çözüm bulacak. Veda partisi zamanı geldi. Tayyip Bey’i alıp bir köşeye koyacaklar.” Beş: “Batı için İslam seçeneği bitmedi. Batı ‘ılımlı ve uyumlu İslam’ arayışını sürdürüyor.” (Not: Tespit fazlasıyla önemli. “Uyumlu” vurgusu da. “Ilımlı”nın bir adım ilerisi. “Uyumlu” İslamın somut örneğinin de Fethullah Gülen olduğu anlaşılıyor.) Seçenek? Açıkça “Tayyip’siz AKP’” diyor. Yani, Gül-Gülen ittifakı mı? Cevap: “Evet!” Erdoğan’ı gönderme senaryoları: 31 Ağustos 2013 Kritik bir soru: Ellerinde düşürücü “koz”lar var mı? Aklınıza koca “siyasi” projelerin çarpışması gelmesin hemen. Maalesef, yine “kaset” tetikçiliği var gündemde. “Şah” diyebilirler mi? Öyle gözüküyor... Sonuç almak!? Emin olunduğu

anlaşılıyor. (Bak: Erdoğan’ı gönderme senaryoları, Aydınlık-31 Ağustos 2013). Senaryolar, iki temel kabule dayanıyor: Bir: Erdoğan’ın miadı doldu. İçeride ve dışarıda. İki: Erdoğan’lı bir AKP Türkiye’yi yönetemez. Özet: Erdoğan’sız AKP.” Erdoğan sonrası senaryolar: 1 Eylül 2013 Dinlediklerimi özetlersem.. Hesap edilmiş. İki “veda partisi” öngörülüyor. Bir: Tercihli yol.. Bir tür “saray darbesi”... Halk hareketi devrede olabilir. Fakat, esas “kendileri”nin göndermesi. Mesela, “kaset” ve “dosya” savaşlarıyla... Süreç kontrollerinde olsun diye. Gelelim hükümet senaryolarına. “Erdoğan’ı gönderme operasyonu”. Kırıp dökmeden gerçekleşirse... Halk hareketi güçlü bir dalga yaratamazsa... AKP tek başına hükümet olacak beklentisi var. Gül-Cemaat cenahında. Seçim sonrası için de, şimdi de... Tespitleri: “CHP ve MHP’nin seçim kazanma yeteneği yok...” Fakat... Türkiye’nin ihtiyacı bir “onarım hükümeti”... Onlara göre. Yani: Bir AKP-CHP koalisyonu... Geçiş dönemi için. Not: Benzer bir fikre CHP kulisinde de rastladım. Yeni bir dönemin açıldığının farkındalar... Şunu çok net tespit ediyorlar: Yeni dönemde yükselen dinamik güç Ulusalcılık. Onlara göre... Toplumun yüzde 2530’u Ulusalcı dalganın etrafında. Ulusalcılığın merkezi neresi? Ya da neresi olmalı? Henüz bir adres tarif etmiyorlar. CHP ya da İşçi Partisi diye. Etmek istemiyorlar belki de. Tercihleri? Elbette CHP. Kontrollü bir yeni dönem için. “Rövanşist olmayan.” Kazanımlarına fazla dokunmayan. İç ve dış sistemi zorlamayan...

Adana: 8/19

b

Diyarbakır: 3/16

b

Erzurum: -2/3

Rafet

BALLI rafballi@gmail.com Erdoğan da, Gül de işareti aynı yerden aldı: 3 Ekim 2013 Gül-Gülen cenahı... Taksim’den sonra bir “iktidar programı” uygulamaya başladı. Altını tekrar çiziyorum: Gül-Gülen cenahı, bir iktidar programı uyguluyor. Erdoğan’ı dışlayan.. Taksim’e: “Çiçek, böcek, ağaç aşaması”na sahip çıkmak. CHP’ye: Devleti birlikte onarmak. Batıya: NATO’nun önüne geçmemek, uygun adım yürümek. AKP’ye: İktidarı kaba saba değil, incelikli politikalarla sürdürmek.” Erdoğan cumhurbaşkanlığını da, başbakanlığı da ‘tehlikede’ görüyor: 22 Ekim 2013 Tarihin sahnesine Taksim çıktı. Gül-Gülen cephesinin sevinçli tespiti: Erdoğan’ın karizması çizildi. Tek adamlığı bitti. Dayatan değil... Dayatmalara açık bir siyasetçiydi artık. Erdoğan karşısında çok iddialıydılar. Ağustos sonunda tarih de verdiler: “İki ay içinde.. Tereyağından kıl çeker gibi...” Bendeki algı: Daha çok.. “Saray oyunları” işaret edilmişti sanki. “Şantaj” falan... Erdoğan endişeli: Önünü göremiyor - 23 Ekim 2013 Erdoğan dışta istenmeyen adam, yerini Gül alıyor - 5 Kasım 2013 Gül-Gülen, Erdoğan İstanbul’u kaybetsin istiyor - 6 Kasım 2013 Operasyonun şifresi: Cumhurbaşkanı seçimi - 23 Aralık 2013 Erdoğan acze düştü, devlette inisiyatif Gül’e geçti - 26 Aralık 2013 CHP’nin seçimi: İktidar mı Cemaat’in yedek gücü mü? 31 Aralık 2013 Abdullah Gül’ün önü mü açılıyor? - 23 Ocak 2013 Gül’ün hesabı: AKP’ye seçim kaybettirdi görüntüsü vermemek 23 Şubat 2014

k

Sivas: 0/7

b

Tunceli: 1/12

İZMİR İmsak 05.17 Güneş 06.39 Öğle 12.31 İkindi 15.38 Akşam 18.11 Yatsı 19.26

b

Trabzon: 7/11

b

Zonguldak: 4/9

b

Bursa: 3/13

b

Konya: -1/12

b

Devlet hasta çocuğa acımadı E

dirne Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü 12 yaşındaki beyin tümörü hastası Menekşe Bür’e evde bakım ücreti için ödediği 16 bin lirayı, faiziyle birlikte 22 bin lira olarak geri istedi. Hamallık yapan baba parayı geri ödeyemeyince aile icralık oldu. Edirne’de yaşayan Menekşe Bür’ün 4 yaşındayken geçirdiği havale sonrası beyin tömörü olduğu anlaşıldı. Ortaokul birinci sınıf öğrencisi Menekşe’nin ailesi, 2008 yılında Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne başvurarak evde bakım ücreti ödeneğinden yararlanmak istedi. Başvuruyu değerlendiren kurum, Menekşe için evde bakım ücreti ödenmesine karar verdi. Üç yıl süreyle Bür ailesine kurum tarafından toplam 16 bin lira ödendi.

Engel durumu yetersiz bulundu Ödeneklerin 2011 yılında kesilmesi üzerine aile, Edirne Aile Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü’ne başvurarak bunun nedenini öğrenmek istedi. Bir süre sonra Bür ailesine yapılan tebligatta, dosyanın kurum müfettişleri ta-

Menekşe’yi tedavi ettirmekte zorlandığını söyleyen baba Kadir Bür, devletin istediği parayı ödemelerinin mümkün olmadığını söyledi. rafından incelendiği, heyet raporuna göre hastanın vücut fonksiyonlarını yüzde 42 oranında kullanamadığı, ancak yardım alabilmesi için yüzde 50’nin üzerinde engelli olunması gerektiği bildirildi. Kurum yapılan ödemelerin de hatalı bulduğunu ve geçmiş yıllarda ödenen toplam 16 bin liranın da faiziyle birlikte 22 bin lira olarak geri ödenmesi gerektiğini bildirdi.

Hamal baba: Zor geçiniyorum Evin geçimini hamallık yaparak sağlayan 3 çocuk babası Kadir Bür, parayı geri ödeyemediği için icraya verildiğini söyledi. Çaresiz baba, “Kızım beyin tü-

mörü ve epilepsi hastası. Yardımları yıllar içinde kızımın kanser hastalığının tedavisi için harcadım. Kurum yardımı kesince kızımın tedavisini devam ettirmekte zorlanıyorum. Ben kimseden zorla para almadım, uygun gördüler aylık bağladılar” dedi.

‘Bayılmalarım çoğaldı’ Okuyup doktor olmak istediğini söyleyen Menekşe ise “Tedavi kesilince bayılmalarım da çoğaldı. Tedavi olup iyileşmek istiyorum” diye konuştu. Yavrusunun gözleri önünde acı çektiğini belirten anne Yeşim Bür de, zor durumda olduklarını belirterek evde tedavi parasının tekrar bağlanmasını istedi.

Metrobüs refüje çarptı: İki yolcu yaralandı İstanbul’da Avcılar-Mecidiyeköy seferini yapan metrobüs, dün saat 8.50 sıralarında Okmeydanı’ndan Çağlayan’a seyir halindeyken Talatpaşa Köprüsü altında orta refüje çarptı. Lastiği patlayan, camları kırılan metrobüste bulunan iki kadın hafif şekilde yaralandı.

Kaza nedeniyle metrobüs yolunda trafik akışı bir süre durdu. Halıcıoğlu’na kadar uzayan trafikte yüzlerce yolcu metrobüs yoluna inerek yürümek zorunda kaldı. Kaza yapan metrobüs yaklaşık yarım saatlik çalışmanın ardından kaldırıldı.


28 ŞUBAT 2014 CUMA

DOLAR

Perşembe 2.2386 Çarşamba 2.2291

EURO

Hazırlayan: Recep ERÇİN

Perşembe 3.0591 Çarşamba 3.0503

BORSA

ALTIN

Perşembe 61.370 Çarşamba 61.548

(Cumh.)

Perşembe 636 TL Çarşamba 636 TL

FAİZ

Perşembe % 11.20 Çarşamba % 11.20

Ekonomiye güven kalmadı

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

PETROL (Brent)

Perşembe $ 109.31 Çarşamba $ 109.40

*Serbest piyasa satış fiyatları

Çiftçilerin borcu 25 milyar liraya ulaştı

Tüketicilerin ekonomiye ilişkin güveni son dört yılın dip seviyesine indi. Rakamları yorumlayan TBF Genel Başkanı Bülent Deniz, tüketici güvenindeki düşüşün ekonomideki vehameti ortaya koyduğunu ifade etti 26.1 olan endeks, Şubat ayında 22 değerine düştü. Bu azalış, tüketicikonomideki göstergeler baş lerin gelecek 12 aylık dönemde taaşağı gidiyor. Türkiye İstatistik sarruf etme ihtimallerinin bir önceki Kurumu’nun (TÜİK) dün aya göre azaldığını gösteriyor. Ocak ayında 94 olan açıkladığı Şubat ayına ilişkin genel ekonomik durum tüketici güveni endeksi rabeklentisi endeksi yüzde kamları tüketicilerin eko3.9 oranında azalarak, Şunomiye olan güveninin son bat’ta 90.4’e geriledi. Bu 4 yılın en dip seviyesine inazalış da, gelecek 12 aylık diğini gösterdi. dönemde genel ekonomik TÜİK verilerine göre durumun daha iyi olacağı tüketicilein güveni Şubat yönünde beklentisi olan ayında bir önceki aya göre Bülent Deniz tüketicilerin sayısının bir yüzde 4.3 azalarak son dört yılın en düşük değeri olan 69.2 se- önceki aya göre gerilediğinin gösviyesine kadar geriledi. Bu rakam tergesi. Ocak ayında 72.4 puan seviyesindeydi. Tüketici güven endeksinin Hükümet kendini ‘Alice’in 100’den büyük olması tüketici gü- Harikalar Diyarı’nda’ sanıyor Tüketicilerin ekonomiye ilişkin veninde iyimser duruma işaret ediyor. Rakamın 100’den küçük olması olumsuz bakışını değerlendiren Tüise tüketici güveninde kötümser du- keticiler Birliği Federasyonu (TBF) Genel Başkanı avukat Mehmet Bürum olduğunu gösteriyor. lent Deniz, tüketici güveninin enTasarruf beklentisinde flasyondan çok daha önemli oldusert düşüş ğunu söyledi. Yükselen enflasyon rakamlarıyla Diğer yandan tüketicilerin gelecek 12 aylık dönemde tasarruf birlikte değerlendirildiğinde son etme ihtimali endeksi de bir önceki dört yılın dip seviyesine inen tüketici aya göre yüzde 15.8 gibi yüksek bir güveninin ekonomideki vehameti düzeyde düşüş gösterdi. Ocak ayında gösterdiğini belirten Bülent Deniz, RECEP ERÇİN

E

ULUSAL GÖNÜLLÜLERİ ATATÜRK VE CUMHURİYET ÇOCUK KOROSU ÇALIŞMALARINA BAŞLIYOR! İzmir Opera ve Balesi Emekli Öğretmeni, İsmail Bilen yönetiminde çalışmalarına 01-Mart-2014 Cumartesi başlayacak olan koromuza katılmak isteyenler 01-Mart-2014 Cumartesi saat 15:00-17:00 arasında TOBAV SANAT MERKEZİ’ne gelebiliriler. İletişim:0532 493 10 70 e-posta:ismailbilen@gmail.com

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker, Türkiye genelinde Tarım Kredi Kooperatiflerine 413 bin 142 çiftçinin 4 milyar 902 milyon 781 bin TL borcu olduğunu açıkladı. Eker, T.C. Ziraat Bankası’ndan kullanılan kredi bakiyesinin toplamının da 19.4 milyar TL olduğunu bildirdi.

Takipteki borçları açıklayamadı

“Bu sadece tüketiciler açısından değil ekonominin geneli açısından da beklentilerin olumsuza döndüğünü gösteriyor’’ dedi. Rakamlara bakıldığında tüketicilerin tasarruf etme eğilimlerinin de azaldığına dikkat çeken Bülent Deniz, şöyle devam etti: “Hükümetin

açıkladığı orta vadeli programda tasarruf eğilimi artırmak için bir takım önlemler alındı. Kredi kartı taksitlerini ve kredileri sınırlandırdılar. Biz o zaman da söyledik; tüketime yönelik önlem almakla tasarruflar artırılamaz. Çünkü 100 TL’lik kredi kartı harcamasının 60 TL’si mutfak

alışverişi yani zorunlu harcama. Vatandaşın gelirini artırmadan tasarrufların artacağını sanıyorlar. Hükümet kendini Alice’nin Harikalar Diyarı’nda sanıyor. Türkiye ekonomisinin bu anlayışla siyasi istikrarsızlık ve yolsuzluk iddiaları sürerken ayağa kalkması mümkün değil.’’

CHP Tekirdağ Milletvekili Candan Yüceer’in konuya ilişkin soru önergesini yanıtlayan Bakan Eker, icra takibinde olan çiftçi sayısını ise daha önceki soru önergelerinde olduğu gibi açıklamadı. Önerge verilen yanıtı değerlendiren Yüceer, çiftçinin Tarım Kredi Kooperatifleri ve Ziraat Bankası’na olan toplam borcunun 24 milyar TL’yi geçtiğini belirterek, “Geçtiğimiz yılın ilk aylarına baktığımızda, Türkiye genelinde Tarım Kredi Kooperatiflerine borçlu çiftçi sayısı 10 bin, borç miktarı ise yaklaşık 643 milyon TL artmış durumda. Yüksek girdiler nedeniyle borçlarını dahi ödeyemeyen çiftçimiz, borç batağında yüzüyor” dedi.

Piyasada Ukrayna gerginliği

Sanayiciden kırılganlık uyarısı İ stanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, son aylarda doruk noktasına çıkan politik tansiyonun, yatırım kararlarını erteletme riskine işaret etti. İSO’nun Şubat ayı Meclis toplantısında konuşan Bahçıvan, son dönemde uluslararası piyasalarda yaşanan gelişmelerin gelişmekte olan ülkeler üzerinde endişe dalgası yarattığını söyledi. Bahçıvan, “Bu endişeye rağmen bir ekonomik dibe vuruş tehlikesi öngörülmüyor, ancak bazı önemli risklerin olduğu da bir gerçek” dedi.

Krediler tüketime gidiyor Kısa vadede Türkiye sanayisinin önündeki risk faktörlerini

“dış ekonomik kırılganlıklar”, “siyasi ve sosyal belirsizlikler” ve “yapısal yetersizlikler” olarak sıralayan Bahçıvan, “Bugün küresel ekonomide, parasal kısıtlamaya dayalı yeni bir yapılanma yaşanıyor. Diğer yandan, yüksek cari açık ve dış finansman ihtiyacı, Türkiye’nin dikkat çeken d ı ş Erdal Bahçıvan

makrœkonomik kırılganlıkları olarak dikkat çekmekte. Bu iki faktör, sanayi sektörü açısından en önemli belirsizlik kaynağı olmayı sürdürmektedir” değerlendirmesinde bulundu. Belirsizliklerin nedeninin açık olduğunu kaydeden Bahçıvan, “Tüm uyarılara rağmen yurtiçi tasarruflar, reel yatırımlara yeterince kanalize edilememiştir. Buna paralel olarak dış borçlanma artmıştır. Banka kredilerinin üretken alanlardan ziyade tüketime ve finansal faaliyetlere yönelmiş olması da bu kırılganlıkları beslemiştir” ifadelerini kullandı.

Ukrayna’daki Batı yanlısı ‘turuncu darbe’ sonrası Rusya’nın alacağı tutum piyasalarda da gergin bir bekleyiş yarattı. Türkiye’de dolar kuru önceki gece 2.25 TL seviyesine kadar yükseldi. Dolar kuru dün de gün boyunca 2.20 ila 2.23 bandında salındı. Dolar kuru 12 Şubat’tan bu yana 2.18 TL civarında seyrediyordu. Kurun yükselmesinde Ukrayna’daki gerinlik, Başbakan Erdoğan’a ait olduğu iddia edilen ses kasetleri ve ay sonunda şirketlerin döviz pozisyon açıklarını kapaması etkili oldu. 12 Şubat’ta 2.96 TL’ye kadar gerileyen avro kuru da son üç gündür 3 TL’nin üzerine işlem görüyor. Borsa İstanbul 100 de son dönemlerin en düşük seviyesi olan 61 bin seviyelerinin biraz üzerinde seyretti. Piyasadaki gösterge faiz ise yüzde 11.24 olarak gerçekleşti.

T.C. STANBUL ANADOLU 11. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2012/86 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İl, Tuzla İlçe, 341 Parsel No, Konaşlı Mevkii Mahalle/Mevkii, Aydınlı Köyü Köyü, Tuzla ilçesi, Aydınlı Köyü Konaşlı mevkii 2 pafta 341 parsel sayılı 9.700 m2 miktarlı taşınmazın 49/1728 (275,06 m2) hissesi borçlu adına kayıtlı olup, borçlu adına satışa konu taşınmaz; TEM E-5 (Kurtköy gişeleri) bağlantı yolundan gişeler istikametine giderken sağ tarafta, Kabiha Gökçen Hava Limanının karşısındadır. TEM E_5 (Kurtköy Gişeleri) Bağlantı yoluna 240 m mesafede Tuzla Organize Deri Yan Sanayi Sitesine yaklaşık 1400 m mesafededir. Üzerinde herhangi bir yapılaşma bulunmayan hali hazırda tarım arazisi olarak kullanılan taşınmaz tarla vasıflı hisseli bir parseldir. Taşınmaz alt yapı hizmetlerinden ve toplu ulaşım imkanlarından faydalanmamaktadır. Taşmmazm borçlu adına kayıtlı 49/1728 (275,06 m2) hisse payının değeri 55.000,00 TL dir. Adresi : Aydınlı Mah. Doğa Sokağın Sonunda Sokağın Doğusunda Sokağa 40 Metre Mesafededir. Tuzla / İSTANBUL Yüzölçümü : 275,06 m2 Arsa Pay : 49/1728 imar Durumu : Yola Mesafesi 1100 m, İnşaat tarzı 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı bulunmayan plansız alanda olup, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başk.nın yazısında bölgenin İstanbul-Tuzla Orhanlı Mah.gecekondu önleme bölgesi ilan edildiği belirtilmiştir. K ymeti : 55.000,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Şuf’a Hakkı: Toplu Konut İd.Bşk.nın ön alım hakkı. 2942 S.K.7.mad.göre idari şerh Alfa Dağ Plastik Mlz.Pz.Tic.LtdŞti. adına 50.000 TL bedelli ipoteklidir. 1. Sat Günü : 04/04/2014 günü 16:00 - 16:10 arası 2. Sat Günü : 02/05/2014 günü 16:00 - 16:10 arası Sat Yeri : İstanbul Anadolu Adliyesi Mezat Salonu Sat artlar :

1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/86 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 21/02/2014 (İİKm.126)_ (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 12918 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. BABAESK CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2012/173 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Kırklareli İli, Babaeski ilçesi, Pancarköy köyü, Köyiçi mevkii, 34 pafta 2017 parsel tamamı 4210m2 arsa köy içerisinde olup üzerinde un fabrikası bulunmaktadır. Üç katlı olan fabrika binası tahmini 60 yıllık olup tamamı 1250m2’dir. Binanın çatısı oluklu levha ile kaplıdır. Değeri 200.000,00-TLdir. Tamamı 4210 m2 olan arsanın değeri 50.000,00-TLdir. 2017 parselde bulunan fabrika içerisinde 1 adet buğday boşaltma ve nakil istasyonu (helezon vidalı) 30.000,00 TL, 1 adet pancar motorlu-dizel seyyar helezon (D=200mm, L=10m) 3.500,00-TL, 1 adet 40 ton Tunaylar marka mekanik tartılı kantar 20.000,00-TL olup malzemelerin toplam değeri 53.500,00-TL dir. Arsa, bina ve malzemelerin toplam değeri 303,500.00 TL’dir. mar Durumu : Belediye sınırları ve şehir imar planı sınırları dışındadır. K ymeti : 303.500,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı gibidir. Mükellefiyet bulunmamaktadır. 1. Sat Günü : 01/04/2014 günü 15:00 - 15:10 arası 2. Sat Günü : 28/04/2014 günü 15:00 - 15:10 arası Sat Yeri : BABAESKİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE 2 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Kırklareli İli, Babaeski ilçesi, Pancarköy köyü, Köyiçi mevkii 34 pafta, 2018 parsel tamamı 1990 m2 arsa üzerinde fabrika idare binası ve depolar bulunmakta olup, 60 m2 olan idare binasının çatısı bulunmamakta ve günümüz koşullarında değeri 20.000,00-TL’dir. Ortada bulunan 225 m2 büyüklüğündeki depo çok eski olup ekonomik ömrünü tamamladığından ekonomik değeri yoktur. 1065 m2 büyüklüğündeki çelik çatılı deponun değeri 150.000,00-TL’dir. 1990 m2 olan arsanın değeri 40.000,00-TL, arsa ve üzerindeki binaların toplam değeri 210.000 TL’dir. 2018 parsel içerisinde 1 adet 400KVA direk tipi elektrik trafosu, tesisat panosu dahil değeri 29.000,00-TL, 1 adet trafo direği değeri 2.500,00-TL, 2 adet elektrik direği 2.600,00-TL, 3 adet elektrik tahrikli vidalı konveyör değeri 6.000,00-TL, 3 adet 380V/5,5Kv Gamak motorlu tahrikli buğday ezme makinesi değeri 7.500,00-TL,5 adet elektrik motorlu santrifüj fan ve bağlantıları (380v/5.5Kwatt) değeri 15.000,00-TL, 2 adet 250tonluk galvanizli buğday deposu ve nakil tertibatı değeri 44.000,00TL, 1 adet buğday yıkama makinesi helezon sistemi dahil değeri 5.500,00-TL, 7 adet vals makineleri (markasız-Rus menşeili, döküm gövdeli) değeri 210.000,00-TL, 3 adet elektrik motoru Yıldız Üçgen kontrol panosu değeri 3.150,00-TL, 1 adet çift pistonlu hava kompresörü EKOPA (3HP/8bar) değeri 3.500,00-TL, 1 adet santrifüj hava pompa pompası (Ergeldi-5.5 Kw motorlu) ve 2 adet kare tip motorlu un eleği değeri 7.000,00-TL, 24 adet siklon, hava kilidi değeri 14.400,00-TL, 1 adet 3. kat elektrik motor tesisatı kontrol panosu-kontaktörlü değeri 22.000,00-TL, muhtelif 380 volt trifaze düşük güçlü elektrik motorları değeri 10.000,00-TL, muhtelif fabrika içi boru

tesisatı ve bağlantıları değeri 70.000,00-TL’dir. Arsa fabrika binası ve depolar ile buralarda yer alan malzemelerin toplam değeri 662.150,00-TL’dir. mar Durumu : Belediye sınırları ve şehir imar planı sınırları dışındadır. K ymeti : 662.150,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı gibidir mükellefiyet bulunmamaktadır. 1. Sat Günü : 01/04/2014 günü 15:15 - 15:25 arası 2. Sat Günü : 28/04/2014 günü 15:15 - 15:25 arası Sat Yeri : BABAESKİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ ÖNÜNDE Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç ırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/173 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 20/02/2014 BASIN: 12931 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


28 ŞUBAT 2014 CUMA Hazırlayan: Tarık TEKGÖZLİ

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

KOALİSYON SENDİKALARDA DA DAĞILDI

Cemaat sendikaları konfederasyon kurdu AYDINLIK / ANKARA

A

KP ile Cemaat arasındaki kavga sendikalara da sıçradı. Cemaat, Memur-Sen’e karşı 8. memur konfederasyonu olan Cihan-Sen’i kurdurdu. 17 Aralık sonrasında AKP’ye yakınlığıyla bilinen Memur-Sen’den ayrılanlar geçen yıl kapanan ve cemaatin kurdurduğu iddia edilen Aktif-Eğitim-Sen öncülüğünde yeni sendikalar kurmaya başladı. Enerji, tarım, sağlık, büro ve yerel yönetimler alanlarında örgütlenecek olan Ufuk Tarım-OrmanSen, Ufuk Enerji- Sen, Ufuk Sağlık-Sen, Ufuk Büro-Sen ve Ufuk Yerel-Sen bir araya gelerek Cihan-Sen Konfederasyonu’nu kurdu. Konfederasyonun geçici yönetim kurulu da belirlendi.

Memur-Sen’i etkileyecek mi? Konfederasyonun genel başkanlığına Aktif-Eğitim-Sen Başkanı Osman Bahçe getirildi. Yeni konfederasyonun, hükümet ve bürokrat baskılarıyla üye sayısını son birkaç yılda 700 binlere çıkaran ve 11 hizmet kolunun 10’unda yetki sahibi olan Memur-Sen’i ne kadar etkileyeceği ise merak konusu. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın son yayınladığı istatistiklerde Memur-Sen’in 707 bin 652, Türkiye KamuSen’in 444 bin 935, KESK’in 237 bin 180, Birleşik Kamu-İş’in ise 40 bin 41 üyesi olduğu kaydedilmişti.

Fethullah Gülen

Muğla’da Tayyip Erdoğan’ı Yatağan işçisi karşılayacak EMEK SERVİSİ

M

uğla’daki termik santral ve kömür ocaklarının özelleştirmesine karşı çıkan enerji ve maden işçileri, bu hafta sonu Muğla’da miting yapacak olan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı karşılayacak. Maden-İş ve TES-İş Yatağan şubelerinin yaptığı ortak yazılı açıklamada, “Başbakan Muğla’ya geldiğinde, enerji ve maden işçileri olarak orada olacağız ve hükümete en yüksek perdeden sesleneceğiz” denildi.

‘Canları sıkıla sıkıla ertelediler’

Muğla’da hafta sonu miting yapacak olan Başbakan Tayyip Erdoğan’ı bu kez maden ve enerji işçileri karşılayacak. Erdoğan, Aralık ayında Muğla’ya gittiğinde dört gün boyunca ‘sıkıyönetim’ ilan edilmişti

Açıklamada şunlar söylendi: “Bundan yaklaşık 3 ay önce Başbakan Muğla’ya gelmiş ve biz de ‘Bir elimiz masada olacak, diyalog kapısını açık tutacağız’ diyerek Başbakan ile görüşme talebinde bulunmuş ve görüşmüştük. O görüşmede Başbakan bize ihaleler ancak eksik evrak veya yetersiz fiyat teklifiyle iptal edilebilir, diğer türlü iptali imkansızdır’ demişti. Ancak aradan geçen süre içinde, ‘İmkansız’ denilen ‘Bu da olmaz’ dedirten nice olayları tüm Türkiye olarak hayretle izledik. Bir operasyona engel olabilmek için nasıl 6 bin

emniyet müdürü ve personelin yerinin değiştirildiğini, savcıların ellerindeki soruşturma dosyalarının alınarak tayin edildiklerini, yargıyı denetim altına almak için HSYK yapısının düzenleyen kanunun, istihbarat devleti oluşturmak amaçlı MİT Yasası’nın, ifade özgürlüğünü kısıtlayan İnternet Yasası’nın nasıl Meclis’ten geçtiğini, basın özgürlüğünün, gazetecilere açılan telefonlarla nasıl baskı altına alındığını, yani imkansızların nasıl başarılabileceğini AKP hükümeti çok güzel gösterdi. Sadece özelleştirmeler konusunda

geri adım atmadı. Yalnızca firmaların talebi üzerine istemeyerek, canları sıkıla sıkıla ihale tarihlerini ertelediklerini söylediler.”

‘Sattırmamak için kararlıyız’ Hükümetin ekonomik politikalarını, satmak üzerine kurduğu belirtilen sendikalar, “Ancak, biz de işyerimizi sattırma-

mak için kararlılığımızı sürdürmekteyiz. Bu nedenle Mart’ın 2’sinde Başbakan Muğla’ya geldiğinde, enerji ve maden işçileri olarak orada olacağız ve hükümete en yüksek perdeden sesleneceğiz” dedi. Öte yandan Başbakan Tayyip Erdoğan, 2 Mart’ta, saat 13.00’te, Muğla Eski Garaj Alanı’nda miting yapacak.

‘Sıkıyönetim’ ilan edilmişti Muğla Valiliği, daha önce Başbakan’ın 30 Kasım ve 1 Aralık tarihlerinde Muğla’da katılacağı toplu açılış törenleri nedeniyle “olağanüstü hal” ilan etmişti. Valilik yaptığı açıklamada, işçilerin hafta içinde yaptığı eylemleri gerekçe göstererek, her türlü toplantı ve gösteri yürüyüşlerini 4 gün boyunca yasakladığını bildirmişti.

T.C. GEBZE 3. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2011/1895 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: Ta nmaz n Tapu Kayd : Kocaeli li Gebze lçesi Mustafapa a Mah.31M4b pafta, 3324 ada, 209,00 m2, yüzölçümlü arsa vas fl , (6) nolu parlselin tamam . Özellikleri : Sat a esas ta nmaz n üzerinde yap bulunmayan ancak çevresi briket duvar ile çevrili, demir kap l içinde birtak m in aat malzemeleri bulunan parseldir. Parselin çevresinde yo un konut türü yap lar mevcuttur. Parsel Gebze Harem Münibüslerin bulundu u dura a yak nd r. Parsele ula m imkanlar iyi olup imar parseli olmas ve tüm belediye hizmetlerinden faydaland görülmektedir. Adresi : Güzeller Mah. ibrahim Ağa Cad. 1784 Sok. Gebze / KOCAELİ Yüzölçümü : 209,00 m2 Arsa Pay : imar Durumu : Sat a esas ta nmaz n konut alan nda kald , Ayr k nizam 3 kat bodrum yap m art, zeminde i yeri yap lamaz ve TAKS:0,40 m. oldu u belirtilmi tir. K ymeti : 83.600,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : 1. Sat Günü : 04/04/2014 günü 10:20 - 10:25 arası 2. Sat Günü : 29/04/2014 günü 10:20 - 10:25 arası Sat Yeri : GEBZE ADLİYESİ EK BİNA 1 NCİ KAT MEZAT SALONU GEBZ - null null / null Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün

sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan somaki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’i oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün için dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/1895 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 17/02/2014 BASIN: 13182 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. GAZ OSMANPA A 5. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/337 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Söz konusu Gaziosmanpaşa İlçesi, Yıldıztabya Mahallesi 124 Pafta 1734 Ada 9 Parsel Yıldıztabya Caddesi No:80 kapı sayılı apartmanın bulunduğu yer olduğu anlaşılmıştır. Parselin üzerinde B.A.K sistemde inşa edilmiş bir bina olduğu, iki bodrum zemin, beş normal katlı binanın cephesinin BTB cam mozaik kaplı olduğu, giriş ana kapısının demir doğrama olduğu, binada su, elektrik, asansör ve doğalgaz tesisatının olduğu anlaşılmıştır. Parselin tamamının toplam 267 m2 olduğu, borçluya ait dairenin 2. Bodrum kat (2) nolu bağımsız bölüm daire olup binaya cepheden bakıldığında arka sağ tarafta kalan daire olduğu, kat irtifak projesine göre dairenin salon, mutfak nişi, yatak nişi, banyo ve wc den ibaret olduğu, yerinde ise büyütülmüş olduğu, giriş kapısı çelik kapı, sıvalı badanalı, iç doğramaları ahşap, pencelerin plastik doğrama, ıslak zeminleri seramik kaplı, mutfakta mermer tezgah ve alt-üst mobilya dolap olduğu anlaşılmıştır. Daire kat irtifak projesinde net kullanım inşaat alanının 20,20 m2 olduğu anlaşılmıştır. Adresi : Yıldıztabya Mahallesi Yıldıztabya Caddesi No:80 Gaziosmanpaşa /istanbul Arsa Pay : 6/534 imar Durumu : Gaziosmanpaşa Belediye Başkanlığı İmar ve Şehircilik Müdürlüğünün 31/05/2013 tarih ve 5564 sayılı yazılarına göre ; Gaziosmanpaşa İlçesi, Yıldıztabya Mahallesi 124 Pafta 1734 Ada, 9 Parsel 07/08/2006 tasdik tarihli ve 1/1000 ölçekli TEM Güneyi Revizyon Uygulama İmar Planında Bitişik Nizam 6 katlı (H:18.50m)Ticaret+ Konut alanında kalmakta olduğu belirtilmiştir. Ancak Gaziosmanpaşa İlçesi sınırları içinde Bakanlar Kurulu kararı ile 11 bölgede 6306 sayılı Afet riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi hakkında Kanun kapsamında ‘Riskli alan’ ilan edildiği, bu alanlar dışında bakanlığı sunabilmek için yeni alan çalışmaları içinde 1734 Ada 9 Parsel’in de bulunduğu belirtilmiştir. K ymeti : 70.000,00 TL Kayd ndaki erhler : Dosyada mevcut tapu kaydında olduğu gibidir. 1. Sat Günü : 09/04/2014 günü 14:00 - 14:10 arası 2. Sat Günü : 06/05/2014 günü 14:00 - 14:10 arası Sat Yeri : Gaziosmanpaşa Adliyesi 5. icra Müdürlüğü - null null / null Sat artlar :

1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi,satış bedeli üzerinden hesaplanacak KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/337 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 03/02/2014 (İİK m. 126)_ (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 12945 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


28 ŞUBAT 2014 CUMA

Hazırlayan: Emine DÖLEK

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Erbakan, ABD’nin RP’deki faaliyetine göz yumdu Çiller’in ABD vatandaşı olduğu ortaya çıkmış, hakkında CIA ajanı olduğu gerekçesiyle soruşturma başlatılmıştı Erbakan, CIA ajanı olmakla suçlanan Çiller ile ortak hükümet kurmakla kalmamış, Çiller’e kol kanat germişti

28

Hasan BÖGÜN

Şubat’a karşı muhalefetin merolduğu ortaya çıkmış, kezini, en başından itibaren, Cenhakkında CIA ajanı giz Çandar gibi Amerikancılar, Şahin olduğu gerekçesiyle Alpay ve Mehmet-Ahmet Altan gibi soruşturma başlatılBatıcı liberaller çekti. Bu kesimlerin mıştı. “Milli Görüş”çü 28 Şubat düşmanlığının arkasında, 28 RP ve Erbakan, CIA Şubat’ın stratejik koajanı olmakla suçlanumlanışını ve milli nan Çiller ile ortak egemenliği savunan hükümet kurmakla çizgisini doğru okukalmamış, Çiller’e kol maları yatar. 28 Şukanat germişti. bat, esasen Türk SiPentagon’dan lahlı Kuvvetleri’nin ‘Türkiye’nin (TSK) 1995 Mart’ıngeleceği’ planı da Kuzey Irak’a dü(1) Genelkurmay’ın zenlediği Çelik Harekâtı ile başlar. “Batı destekli irtica”ya Çandar, harekatı Türkiye’nin “ABD’nin karşı konumlanmaya nüfuz alanına girmesi” olarak değerbaşladığı günlerde, 9 lendirir. Çelik Harekâtı ve arkasından Aralık 1996’da Wir1996 yazında yapılan geniş çaplı harekât, ginia’da bir konferans ABD’nin Türkiye-Irak sınırındaki deyapıldı. ABD Savunnetim mekanizması Çekiç Güç’ü işlema Bakanlığı Pentamez hale getirdi, CIA’nın kurduğu yagon’un sağladığı papıları dağıttı. 7 bin 500 CIA peşmergesi, rayla The Strategic şimdiki ABD Büyükelçisi Francis RicAssessment Center of ciardone’nin gözetiminde Guam AdaScience Applications sı’na kaçırıldı. 9 ŞUBAT 1997 International CorpoAmerikancı çevrelerin saldırıları, ration (SAIC) adlı kuTSK’ya ve İşçi Partisi’ne karşı yürütülen kapsıyordu. Nitekim Gülen hakkında Ergenekon, Balyoz, 28 Şubat operas- başlatılan soruşturmalar davalarla so- ruluş tarafından düzenlenen konfeyonlarının altyapısını oluşturdu. nuçlanmış, Gülen kurtuluşu ABD’ye ransta, Türkiye’nin 2020 yılına kadarki Daha sonraları, millici görünen ke- kaçmakta bulmuştu. Tayyip Erdoğan, geleceği konuşuldu. Konferans bildisimler içinden de 28 Şubat karşıtı gö- geçen günlerde Gülen’i korumak için rileri, SAIC tarafından 1997 Mayıs’ında Türkiye’nin Geleceği Konferansı Sonuç rüşler ileri sürüldü. Bu çevlerin savları neler yaptığını açıkladı. nı şöyle toparlayabiliriz: 28 Şubat millici Genelkurmay, 28 Şubat’tan başla- Raporu başlığıyla yayınlandı. SAIC raNecmettin Erbakan’ı tasfiye etti. Er- yarak MGK toplantıları ve brifingler porunda 2020 yılına kadarki Türkiye bakan’ın yerine ABD eşbaşkanlığını dizisiyle “Batı destekli irticaya” karşı tablosu özetle şöyle çiziliyor: Türkiye Batı ile bağlarını sürbenimseyen Tayyip Erdoğan-Abdullah mücadele programını da açıkladı. Bu Gül ikilisini çıkardı. Öyleye 28 Şubat’ı program beş maddede özetlenebilir: dürecek, ancak Batı ile (ve NATO ile) da 12 Eylül gibi ABD yaptırdı. 1. Cumhuriyet Devrimi Kanunla- ilişkileri eskiye göre daha çatışmalı olacak. Olgulara ve belgelere bakarak rı’nın uygulanması; İran ile yakınlaşacak. bu görüşlerin ne kadar hatalı 2. Eğitim birliğinin Hükümet, Ordu siyasal sistemin teminatı olduğunu inceleyeceğiz. sağlanması ve temel Bunun için iki soruya eğitimin 8 yıla çı- konumunu yitirecek. MGK ve Türkiye’nin askeri güç kullanımı yanıt arayalım: karılması; Genelkurmay tarafından savunma amaçlıdır. 1. Refah Partisi 3. İmam ortaklaşa hazırlanan MGSB, Türkiye kitle imha silahlarına ne kadar millici? Hatip okullaMASK gibi tehdit sıralamasında 2. 28 Şubat’ın rı ile Kuran sahip olmayı isteyebilir. birinci sıraya “Batı destekli irtica”yı kurslarının Avrupa Türkiye için “ister olurABD politikası neykoydu. Sıralamada ikinci sırayı di? kapatılması; ister olmaz” biçiminde bir seçenek de“bölücülük,” üçüncü sırayı da 4. Ceza ğildir. ‘Batı destekli Türkiye’nin önde gelen müttefiki “aşırı milliyetçilik” alıyordu. “Batı yasasında irtiirtica’ birinci caya karşı dü- İsrail olacak. destekli irtica” Fetullah sırada İslam Türkiye’de egemen olzenleme yapılmaGülen Cemaati’ni de Genelkurmay, Refah mayacak. sı; kapsıyordu Partisi (RP)-Doğru Yol Partisi Türkiye’de Bosna, Arnavutluk, 5. İrticanın ekono(DYP) ortak hükümetinin iktidarda mik temelinin yok edilmesi. Azerbaycan, Gürcistan ve Ukrayna olduğu 28 Şubat 1997’deki tartışmalı Genelkurmayın kararlı tutumu halk gibi “küçük, istikrarsız ve varolma poMilli Güvenlik Kurulu (MGK) top- kitlelerinde geniş destek buldu. 3 Kasım tansiyeli taşımayan devletlerle” yeni lantısının arkasından, 29 Nisan’da Milli 1996’da Susurluk’taki trafik kazasından Osmanlıcı ilişkiler kurma yönelimleri Askeri Strateji Kavramı’nı (MASK) sonra Gladyo’nun bütün sırları ortalığa belirecek. açıkladı. MASK, 11 Ağustos 1999’da saçılmış, bu da Gladyo’nun o zamanki Türkiye Kürt sorununu kendi Başbakan Bülent Ecevit başkanlığındaki baş savunucusu Başbakan Yardımcısı başına çözemeyecek. (2) Bakanlar Kurulu’nun kabul ettiği Milli DYP Genel Başkanı Çiller’e karşı SAIC raporunun bu maddeleri, Güvenlik Siyaset Belgesi’nin (MGSB) öfkeyi tırmandırmıştı. Milyonlar ülke 2002 Kasım’ından başlayarak bugüne temeli oldu. Hükümet, MGK ve Ge- çapında ışık söndürme eylemleri yaptı. kadar süren AKP iktidarının ve Büyük nelkurmay tarafından ortaklaşa hazır- RP Genel Başkanı Başbakan Erba- Ortadoğu Projesi eşbaşkanlığının proglanan MGSB, MASK gibi tehdit sıra- kan’ın yardımcısı Çiller’i hedef alan ramı gibidir. Maddeler neredeyse tıpatıp lamasında birinci sıraya “Batı destekli bu eylemleri “mum söndü” diye nite- uygulanmıştır. irtica”yı koydu. Sıralamada ikinci sırayı lemesi, Genelkurmay’ın “Batı destekli “bölücülük,” üçüncü sırayı da “aşırı irtica”ya karşı tutumunun daha da Erbakan’ın gözü önünde milliyetçilik” alıyordu. “Batı destekli geniş destek bulmasına yol açtı. Nasıl oluyor da başbakanlığını milirtica” Fetullah Gülen Cemaati’ni de Çiller’in o sırada ABD vatandaşı lici Erbakan’ın yaptığı Refahyol hü-

kümetinin daha ilk aylarında, ortada AKP diye bir parti yokken, AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan RP’nin İstanbul Belediye Başkanı, Abdullah Gül ise Refahyol’da Devlet Bakanı iken SAIC raporu günümüzdeki AKP programını böylesine isabetle açıklayabiliyordu? Bunun sırrı, ABD’nin “Milli Görüş”çü Erbakan’ın RP’si ve RP kapatıldıktan sonra Fazilet Partisi içinde yaptığı çalışmada yatıyor. Dönemin ABD Büyükelçisi Morton Abromowitz, daha RP Beyoğlu İlçe Başkanı iken tanıdığı Tayyip Erdoğan’ı keşfetti. Abromowitz’in Erbakan’ın yerine hazırladığı Erdoğan önce RP İstanbul İl Başkanı, arkasından da İstanbul Büyük Şehir Belediye başkanı oldu. Abromowitz, 15 Ekim 1996 günü Belediye Başkanlığındaki ziyaretinde, Erdoğan’a, “Siz İstanbul’u yönetip yıldızınızı parlatabildiğinize göre, Türkiye için de çok şey yapabilirsiniz” diyordu. Erdoğan o sıralarda ilki 17-21 Nisan 1995’te bir dizi ABD gezisi yaptı. İlkini 17-22 Kasım 1996, 20-23 Aralık 1996, cezaevine girmeden hemen önceye rastlayan 1 Mart 1998 ve yine 16 Temmuz 2000 tarihli geziler izledi. Aydınlık dergisi, o dönemde “Abramowitz Erbakan’ın yerine Tayyip’i hazırlıyor” kapak haberini yaptı. (2) CIA’ya yakın Rand Corporation da 1997 başında Erdoğan’ın geleceğin başbakanı, Abdullah Gül’ün Dışişleri Bakanı olacağını haber veriyordu. (4) Bütün bunlar Erbakan’ın gözü önünde olup bitti. Erbakan, ABD’nin kendi partisi içinde tabanını altından çekme faaliyeti yürütmesine ses çıkarmadı.

Refahyol Bilderberg toplantısında kararlaştırıldı

20 EKİM 1996 DİPNOTLAR 1. ABD ve AB Belgeleriyle Türk Ordusu; 12 Eylül 1980’den Çuval Olayına (Kaynak Yayınları, Nisan 2007) kitabımızda konu ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bkz s. 77 ve devamı. 2. “US Strategic Report: Islam will not dominate Turkey”, Turkish Daily News, 14 Mayıs 1977. 3. Aydınlık, 20 Ekim 1996. 4. Cumhuriyet, 17 Şubat 1997. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile röportaj. 5. The New World Order Intelligence Update, Ocak 1996. 6. Adnan Akfırat, Çiller’in ABD Vatandaşlığı, Kaynak Yayanları 1995.

Tansu Çiller

Necmettin Erbakan

R

efahyol hükümetinin kuru- Yugoslavya’yı parçalama planına luşu da bir ABD projesiydi. darbe vurdu. Türkiye’yi taşeron (5) Refahyol’un kuruluşu, olarak kullanmak isteyen Bildereski NATO Genel Sekreteri Lord bergcilerin hesabı, şeriatçı militan Carrington’un başkanlığında 1996 desteğiyle güçlendirilmiş Boşnaklar başında Kanada’nın Toronto ken- ile Sırplar arasındaki çatışmayı tırtinde yapılan Bilderberg toplatısında mandırmak ve bu yolla Yugoslavkararlaştırıldı. Toplantıya Türki- ya’yı tam ve kesin olarak parçalaye’den de Merkez Bakası Başkanı yacak son darbenin zeminini haGazi Erçel ile dönemin Dışişleri zırlamaktı. RP o sıralarda bu plana, Bakanı Emre Gönensay çağırılmış- düzenlediği mitinglerde Bosna’ya lardı. destek paraları ve gönüllü toplaİktidardaki ANAP-DYP koa- yarak katıldı. lisyonunun DYP kanadından GöPlanın koordinasyonu Libya’ya nensay, Dışişleri Bakanlığı’na, Tansu verildi. Erbakan’ın olaylı Libya Çiller’in başbakanlığı sırasındaki gezisi bu amaçla yapıldı. Erbakan, başdanışmanlığından gelmişti. Libya’ya, Trablus’ta başkomutanToplantıda ele alınan lığını Libya lideri Muammer en önemli konu Bosna Kaddafi’nin yaptığı Çiller, idi. Bosna’daki 20 Uluslararası İslam Libya gezisinden bin ABD askeriHalk Komutanlınin çekilmesi; ğı’nın genel konkısa süre önce de, yerine 30 bin Pakistan Başbakanı Benazir gresi toplandığı kişilik İngilizsırada gitti. İsButto ile Bosna’ya giderek, Fransız ortak lamcı militanlaüniformalı-miğferli resimler askeri birliği ile, rın Yugoslavçektirmişti. Çiller’in Bosna toplam askeri ya’ya sevki, bu ziyareti, Yugoslavya’ya güç 90 bine ula“komutanlık”ın saldırının işaretiydi. şacak biçimde Türk şemsiyesi altında yübirliği ve İslamcı “mürütülecekti. Ziyaret, Ercahitler” konuşlandırılması, bakan’ın İslam Halk Komubunun için de Türkiye’deki ANAP- tanlığı’nın “ikinci komutanı” olduDYP hükümetinin yıkılarak, içinde ğunu ortaya çıkardı. RP ve DYP’nin bulunduğu bir koaErbakan’dan kısa bir süre önce lisyon kurulması kararlaştırıldı. de Refahyol’un Dışişleri Bakanı Erçel-Gönensay ikilisi Türki- Çiller Libya’ya giderek planın haye’ye döndükten dört gün sonra zırlığına nezaret etti. Çiller, 1970’li ANAP-DYP koalisyonu çöktü. Baş- yıllarda CIA tarafından “devşirilbakan Mesut Yılmaz istifa etti. dikten” sonra, ABD Dışişleri BaCumhurbaşkanı Süleyman Demirel kanlığı Kuzey Afrika Masası’nda hükümeti kurma görevini RP Genel ekonomik analizci olarak çalışmaya Başkanı Erbakan’a verdi ve arka- başlamış ve bu sıfatla Libya’ya gitsından Refahyol kuruldu. Hemen mişti. (6) Çiller-Kaddafi tanışıklığı sonra, Bosna’da Boşnaklar, ABD o günlere dayanıyor. Çiller, Libya askerlerinin gözetiminde, dışarıdan gezisinden kısa süre önce de, Pasokulan İslamcı “mücahitlerin” gi- kistan Başbakanı Benazir Butto ile rişimiyle Sırp köylerini ve Saray- Bosna’ya giderek, üniformalı-miğbosna’daki kimi Sırp mahallelerini ferli resimler çektirmişti. Çiller’in Bosna ziyareti, Yugoslavya’ya salyakarak ele geçirdiler. 28 Şubat Batılı emperyalistlerin dırının işaretiydi.

T.C. ÇERKEZKÖY CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2011/1456 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Tekirdağ İli Çerkezköy İlçesi Fevzipaşa Mah. 42 cilt, 4104 sayfa, 618 ada 12 parsel 1.010,00 m2 arsa üzerindeki 110/3608 arsa paylı B Blok ikinci Kat 4 nolu bağımsız bölüm mesken. Mesken bodrum kat+Zemin kat+ 4 normal katlı B.A.yapı tarzında inşa edilmiş binanın 2.katındadır. Mesken salon, 2 oda, mutfak, banyo, tuvalet, hol ve koridordan ibarettir. Mesken 105 m.2 alanlıdır. Doğalgazlı, asansörlüdür. Salon ve odalar laminat parke, ıslak hacimler seramik ile kaplıdır. Duvarlar saten, tavanlar tavan boyalıdır. Pencereler pvc, giriş kapısı ve iç kapılar ahşaptır. Kartonpiyeıiidir. Adresi : Fevzipaşa Mah. Turlin Sk. No.2 Çerkezköy / TEKİRDAĞ mar Durumu : Konut alanında kalmakta olup, ayrık nizam 5 kat imarlı max. T.A.K.S.:0,40’tır. K ymeti : 90.000,00 TL KDV Oran :%1 1. Sat Günü : 31/03/2014 günü 14:15 - 14:25 arası 2. Sat Günü : 28/04/2014 günü 14:15 - 14:25 arası Sat Yeri : ÇERKEZKÖY ADLİYESİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ 2 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Tekirdağ ili Çerkezköy ilçesi Fevzipaşa Mah. 42 cilt, 4103 sayfa, 618 ada 12 parsel 1.010,00 m2 arsa üzerindeki 110/3608 arsa paylı B Blok 2.kat 3 nolu bağımsız bölüm mesken cinsinde taşınmaz. Mesken bodrum kat+zemin kat+4 normal katlı, B.A. yapı tarzında inşa edilmiş binanın 2.katındadır. Mesken salon, 2 oda, mutfak, banyo, tuvalet, hol ve koridordan ibarettir. Mesken 105,00 m2 alanlıdır. Doğalgazlı, asansörlüdür. Salon ve odalar laminat parke, ıslak hacimler seramik kaplıdır. Duvarlar saten, tavanlar tavan boyalıdır. Pençeler pvc, giriş kapısı ve iç kapılar ahşaptır Kartonpiyerlidir. Adresi : Fevzipaşa Mah. Turlin Sk.No.2 Çerkezköy / TEKİRDAĞ imar Durumu : Konut alanında kalmakta olup, ayrık nizam 5 kat imarlı max. T.A.K.S.:0,40’tır. K ymeti : 90.000,00 TL KDV Oran :%1 1. Sat Günü : 31/03/2014 günü 14:30- 14:40 arası

2. Sat Günü : 28/04/2014 günü 14:30 - 14:40 arası Sat Yeri : ÇERKEZKÖY ADLİYESİ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şarıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksı takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse icra ve iflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2011/1456 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 19/02/2014 (İİK m. 126) (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 12977 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. STANBUL 1. FLAS MÜDÜRLÜ Ü FLASIN AÇILDI INA DA R LAN Dosya No:2014/4 MÜFL S N ADI SOYADI : MST TEKST L MALAT N AAT TUR ZM SANAY VE T CARET L M TED RKET KAMETGAHI : Gürsel Mah. Ni ane Cad. No:1, Ka thane/ STANBUL İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün 425231 sayısında kayıtlı, yukarıda ad ve adresi yazılı şirketin FLASINA, İstanbul 4. Asliye

Ticaret Mahkemesi’nin 2012/324 Esas sayısıyla 24.02.2014 günü saat 11.40 itibariyle karar verilerek tasfiye işlemlerine dairemizde başlanmıştır. İİK’nun 166. maddesi gereğince ilan ve tebliğ olunur. 25.02.2014 BASIN: 12919 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


Hazırlayan: Emine DÖLEK

28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Sıra neferi Tekin Ulgur son yolculuğuna uğurlandı AYDINLIK / ELAZIĞ

İşçi Partisi (İP) Elazığ İl Başkanı Tekin Ulgur (62), geçirdiği kalp krizinin ardından tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Ulgur, 25 Tekin Ulgur Şubat akşamı evinde kalp krizi geçirdikten sonra tıbbi müdahaleyle hayata döndürüldü. Ardından Elazığ Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Önceki gün öğle saatlerinde tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Ulgur, dün Yıldız Bağları Mahallesi Cemevi’nde yapılan törenin ardından Gülmez Mezarlığı’nda toprağa verildi. Törene, İşçi Partisi Genel Sekreteri Serhan Bolluk, İP Merkez Karar Kurulu üyesi Arif Doğan, İP Malatya İl yönetimi, İP Malatya Büyükşehir Belediye Başkan Adayı İsmail Yücekaya, İP Elazığ İl yönetimi, CHP Elazığ İl Başkanı, CHP ve MHP’nin Elazığ Belediye Başkan adayları ile Ulgur’un arkadaşları katıldı.

Ulgur’a yakışır bir mücadele Cenazenin ardından Ulgur’un evine yapılan taziye ziyaretinde konuşan İP Genel Sekreteri Serhan Bolluk, “Ulgur, dik duran, ilkeli, dürüst, devrimci ve mücadeleci bir arkadaşımızdı. Tekin Ulgur’dan mücadele bayrağını devralan arkadaşlarımızın ona yakışır şekilde mücadeleyi sürdüreceğine inanıyorum” dedi. Ulgur’un oğlu Fırat Ulgur da, Aydınlık’a yaptığı açıklamada “Yürüdüğü yoldan devam edeceğiz” dedi.

Fotoğrafı olmayan Aydınlıkçı

Basri İşçi Partisi Genel Başkanvekili Hasan myayı ine Özbey, Tekin Ulgur’un ölümü üzer imci devr “Bir edi: ladığı mesajda şunları söyl yenik öldü. Ardı ardına dört kez duran kalbine etti. veda ma yaşa e sind arife n rleri düştü. Zafe kına Hal etti. Partisine veda etti. Ailesine veda Artık veda etti. Sevdiği Elazığına veda etti. eizley al Kan sal Ulu ak, Aydınlık okuyamayac isini Part ak. ayac şam tartı rini elele meyecek. Mes büyütemeyecek. ’cı, Tekin Ulgur, 40 yıllık Aydınlıkçı, PDA İşçi r, Ulgu in Tek ili. Part TİKP’li, SP’li, İşçi ne müPartisi Elazığ İl Başkanı. Ne kavgalar, ... ıklar cadeleler, ne emekler, ne fedakarl tinin, faşis u; zord Elazığ’da devrimci olmak savaukta kolt e Kell de... efin bölücüsünün hed eden Ner nız? mısı r tanı r’u Ulgu in şırsın. Tek ne r’la Ulgu geldi, kimdi, neler yaptı? Tekin a tom iki gaz, iki Öyle ortak kavgalarımız oldu. a Am göz! göze diş, dişe e suyu değil. Ölümün ise akı mer n olsu ım ğraf Foto adı. olm fotoğrafı olarak hiç olmadı. Bir sıra neferi devrimci ’di. BEN’i yoktu. O hep BİZ

Erbakanın Mezarı

Erbakan mezarı başında anıldı

Milli Görüşün lideri eski başbakanlardan Prof. Dr. Necmettin Erbakan ölümünün üçüncü yıldönümünde Topkapı Merkezefendi Mezarlığı’ndaki kabri başında Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Yasin Hatipoğlu, Saadet Partisi İl Başkanı Hüseyin Oruç, Saadet Partisi İBB Başkan Adayı Selman Esmerer, partililer ve kalabalık bir grup tarafından anıldı. Anmaya katılan kadınlar “Binlerce Erbakan doğru işte biz buradayız” yazılı dövizler taşıdı. Anadolu Gençlik Derneği üyesi bir grup, mezar başında “İman varsa imkan da vardır, milli görüşçü asla vazgeçmez” yazılı pankart açtı. Anmada konuşan Saadet Partisi Genel Başkanı Mustafa Kamalak, Erbakan’ı, 1969 yılında Kahramanmaraş’ı ziyareti sırasında tanıdığını ifade ederek, “15-16 yıl el ele, omuz omuza, diz dize beraber yürüdük. Kimdi diye sorulduğunda merhum Erbakan Hocamız şahsı ile yerli fikri ile evrensel bir liderdi” dedi. Anmada Kuran okunduğu sırada mezarın üzerine çıkan bir kedi, önce Kuran okuyan hocanın önünde durdu. Daha sonra Mustafa Kamalak’ın bulunduğu yere geldi. Saadet Partisi Yüksek İstişare Kurulu Üyesi Yasin Hatipoğlu, bir süre sevdiği kediyi kucağına aldı.

TERSİ-DÜZÜ

G

azetelerin yazdığına göre, Necip Fazıl Kısakürek’in Başyüce’si R.T. Erdoğan, 17 ve 25 Aralık sürecine yönelik olarak AKP milletvekilleriyle gruplar halinde görüşmeye başlamış. İlk iki toplantı AKP Genel Merkezi’nde yapılmış. Alınan bilgiye göre, Başyüce Erdoğan 17 Aralık süreciyle dış destekli bir darbe girişiminde bulunulduğunu açıklamış. Bu darbe girişimini durdurduklarını belirten Erdoğan, Fethullah Gülen cemaatinin bu süreçte çok yanlış yaptığını vurgulamış. Bölgelerde Gülen cemaatinin yanlışlarının vatandaşa kapı kapı dolaşarak anlatılmasını isteyen Erdoğan, 30 Mart seçiminin tarihi önem taşıdığını söylemiş. Bu yazıda Mikhail Bahtin’in diyalojik yöntemini uygulayıp, Başyüce Hazretlerinin düşüncelerini eleştirmek gibi çok tehlikeli bir denemeye girişeceğim: 1- Efendim, bendeniz, tevellüd itibarıyla 27 Mayıs’ın devrimci darbesine Ankara’da tanık oldum. Bir “Yüksek Tahsil Talebesi” olarak bizzat yaşadım. 2- Albay Talat Aydemir’in darbe girişiminde bulunduğu 22 Şubat 1962 günü Polatlı Yedeksubay Topçu Okulu’nda öğrenciydim. 21 Şubat gecesi Okul Komutanlığı kapısında nöbet tutuyordum. Ertesi gün elde silah saatlerce “Ta’dât Alanı”nda bekledik. Darbeye mi katılacaktık, yoksa bastırmaya mı gidecektik bilmiyorduk. Darbe girişimini Başbakan İnönü durdurdu. 3- Aynı albayın 20 Mayıs 1963 darbe girişiminde Bornova’daki tugayda görevli (teğmen) idim. İki gün tugayda

Özdemir

İNCE

oince@aydinlikgazete.com

Masal masal matitas teyakkuzda kaldık. Darbe girişimini Başbakan İnönü durdurdu. 4- 12 Mart 1971 darbesinde Yıldırım Beyazıt’ta gözaltına alındım. TRT’deydim. 5- 12 Eylül 1980 darbesinin marifeti olarak TRT’den 44 yaşımda emekli edildim. Yani, Başyüce Erdoğan’ın, 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerinde darbeye muhatap olduğunu bana kimse yutturamaz. Darbeye teşebbüs olduğuna ve bastırıldığına göre (!), suçlular kim ve nerede? Neden yakalanıp haklarında gereken yapılmıyor? Başyüce Erdoğan, MİT Müsteşarı Hakan Fidan’la ilgili soruşturmanın olduğu 7 Şubat 2012 süreciyle ilgili de konuşmuş. Cemaatle 7 Şubat’tan sonra yaptıkları görüşmede, bunların kendilerine bu adımlarla hiçbir ilgilerinin olmadığını ifade ettiklerini belirten Erdoğan, “Biz o görüşmede bu ne rezillik dedik. Bunlar yemin billah ettiler, bu işin bizimle bir ilgisi yok diye. Beyan esastır, biz de bunlara inandık. Ama mesele oymuş. Bunlar bu işe 7 Şubat’ta başladılar. Arkamızdan vurdular, hançerlediler” demiş. Erdoğan, tüm yapılan

saldırılara rağmen vatandaşa konuyu anlatmaları halinde yerel seçimlerde oylarının artacağını da belirterek, “Bunlar beddua ediyor ama milletin duası bizimle. Millet bunlara itibar etmiyor. Çok daha fazla oy alacağımıza inanıyoruz. Yeter ki siz kapı kapı dolaşın ve bize yapılanları anlatın. Vatandaşın duası bizimle” demiş. 7 Şubat 2013’teki MİT kriziyle ilgili değerlendirme yapan Erdoğan, o tarihte paralel yapıdan şüphelenmeye başladığını söylemiş. Bak hele! 7 Şubat’ta sorguya çektiği kişilerin darbeci olduklarını 17 Aralık’ta şıp diye anlamış ama adamlar elini kolunu sallayarak hâlâ ortalıkta gezinip duruyor. Acaba Başyüce Hazretleri darbecileri içeri attırmaktan korkuyor mu? O Başyüce ki hayalî darbe iddialarına sarılarak yüzlerce suçsuzun Silivri zindanlarına kapatılmalarını keyifle seyretmişti. Bu nasıl iş Allahaşkına? CNNTürk’te yayınlanan Dört Bir Taraf Programı’na R.T. Erdoğan’ın dava vekili olarak katılan, hem gazeteci hemi de dava vekili Abdülkadir Selvi, Erdoğan’ın AKP milletvekilleriyle bir

araya geldiği toplantıda böcek ile ilgili açıklamalar yaptığını söyledi. Selvi, Erdoğan’m böceği kimlerin koyduğunun tespit edildiğini, yurtdışına kaçtıklarını ve onların paralel yapıyla bağlantılarının da ortaya çıktığını söylediğini aktardı. Başyüce Hazretleri, Hürriyet gazetesinin (21.02.14) Nuray Babacan imzalı haberiyle gayri resmi vekili Selvi’nin sözlerini doğrulamakta gecikmedi: “Başbakan Tayyip Erdoğan, milletvekilleriyle yaptığı kahvaltılı toplantıların ikincisinde, ofisine yerleştirilen dinleme cihazı ile ilgili ilginç açıklamalarda bulundu. ‘Ofisime böcek yerleştirenler yurtdışına kaçmış’ diyen Erdoğan, kaç kişi oldukları konusunda ayrıntı vermedi. AK Parti genel merkezinde basına kapalı yapılan kahvaltılı toplantıda, Erdoğan, miletvekilerinin seçimler ve paralel yapı ile ilgili sorularını yanıtladı. Erdoğan, şunları söyledi: ‘Ofisimdeki böcekle ilgili soruşturma tamamlandı. Paralel yapı ile birlikte hareket eden o güvenlik görevlilerinin yurtdışına kaçtığı tespit edildi. Madem suçsuzlar niye kaçıyorlar? Kayıt altında olmayan dinleme cihazları tespit ettik. Emniyetin çatısındaki cihazlar onlar değil. Onların çürüğe çıkan cihazlar olduğu ortaya çıktı. Kayıp olanlar hâlâ ortada yok. İzlerini sürüyoruz. Bu cihazlarla halen dinleme yapıldığını düşünüyoruz. Şimdi fişleme yapıyorlar diye bağıranlar var. Asıl fişleme onlar tarafından yapılmış’.” Ama, meğer adamlardan biri emekli olmuş, ikincisi yurtdışına görevli olarak

gönderilmiş. Bu Başyüce valla bir Doğrucu Davut! Bu haberin altında M.H. Benli imzalı bir haber var: “Başbakan Tayyip Erdoğan, Memur-Sen’in düzenlediği “Büyük Türkiye Buluşması”nda Gülen Cemaati’ne sert sözlerle yüklendi: ‘Bürokrasi içinde yuvalanan çete mensupları bu kayıt ve şantaj operasyonları içinde yer almışlar. Biz kirli tezgâhı, ihanet çarkını bozduğumuz için bize saldırıyorlar. İnanın 28 Şubat’ta bile bu kadar ahlaksız olmamışlardı. Biz bu paralel örgütü 12 Eylül’de darbeci paşalara yaptığı yalakalıktan, 28 Şubat’ta sırtımıza sapladığı hançerden biliyoruz. Bu kadar büyük bir düşkünlüğün bir ihanetin içinde olmamışlardı. Aldanmışız. Gerçekten safmışız’.” Bizim Çukurova’da R.T. Erdoğan gibilere yalancı dememek için “kasafancı” denir. Sözcüğün aslı “Kıssahan”dır. İran ve Hint saraylarında öykü (kıssa) anlatanlara verilen ad. Kahvehanelerde masal anlatan kimse, meddah. Bizim memlekette “Kasafancı”ya dönüşmüş, sözüne güvenilmez, laf değirmeni kişiler için kullanılır olmuş. Aslına bakarsanız ben kasafancıları severim, ağızlarından bal damlar, insanın ağzından girip kulağından çıkarlar. Sevimli insanlardır. R.T. Erdoğan ise tam tersi. Çünkü Başyüce! “Aldanmışız. Gerçekten safmışız” diyor. Öyledir zaar... Tuttuğu, söylediği altın olan bir saf!

İŞÇİ PARTİSİ İZMİR ADAYI ŞEN’DEN BİNALİ YILDIRIM’A PROJE YANITI:

Siz ancak 1414 ayakkabı kutusunu doldurursunuz İ

şçi Partisi İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Hüseyin Tugay Şen, AKP’li Binali Yıldırım’ın vaadettiği “1414 proje” için “Bunlar raftan halkın gözünü boyamak için indirilen projelerdir. Bunlar ancak 1414 ayakkabı kutusunu doldururlar” dedi. Şen, Karabağlar Basın Sitesi seçim bürosunun açılışında yaptığı konuşmada AKP’nin seçim vaatlerini değerlendirdi. Yolsuzluk ve Rüşvet soruşturmasındaki “ayakkabı kutuları”na göndermede bulunan Şen, AKP Büyükşehir adayı Binali Yıldırım’ın açıkladığı “1414 Proje” için “Üç günde kim 1414 proje çıkarabilir? Bu projeler halkın ihtiyacı doğrultusunda mı yapılmıştır? Bunlar ancak 1414 ayakkabı kutusunu doldururlar” dedi. Konuşması sık sık alkışlarla kesilen Şen, “Karabağlar halkının sorunlarını biliyoruz. İşçi Partisi olarak Karabağlar ve İzmir halkına güveniyoruz. Atatürk’te birleşenlerin partisine oy verin, halkın ihtiyacına kulak veren, rantçı değil halkçı bir belediye kuralım” diye konuştu. Açılışın ardından İnönü Caddesi’nde esnaf ziyaretine çıkan Şen, Karabağlar Belediye Başkan adayı Ahmet Refik Zerek’le birlikte bölge

İP İzmir Adayı Tugay Şen, Karabağlar seçim bürosunun açılışını yaptı

!

‘Fidan’ın çoçukları’ İP’ye saldırdı

esnafının sorunlarını dinledi.

Şen’den engellilere ziyaret Zerek’le birlikte İnönü Caddesi esnafıyla da konuşan Şen, Bizim Özürlüler Derneği’ni ve Uzundere’yi de ziyaret etti. Hüseyin Tugay Şen, burada yaptığı konuşmada özellikle engelli yurttaşlarımızın çektiği ulaşım sorununu değinerek, “Yaşadığınız sıkıntıları biliyoruz. Ulaşım bu sorunlardan sadece biri. Toplu taşıma araçlarının engelliler açısından daha kulla-

nışlı hale getireceğiz. Sizin önerilerinizi de çalışma planımıza ekleyeceğiz” dedi. Konuşmaların ardından dernek üyeleri Şen’e çiçek verdi. Şen, Uzundere’de de kahvehaneleri ziyaret ederek yurttaşlarla sohbet etti. Vatandaşlar sağlık hizmetiyle ilgili yaşadıkları sorunları anlattı, Şen “Gezici sağlık merkezleri” planını paylaştı.

İşçileri ziyaret etti Şen, partisinin Bornova Belediye Başkan adayı Erdoğan Özer ve be-

raberindeki heyetle Bornova 4. Sanayi Sitesi’ni ziyaret ederek işçilerle sohbet etti. Sopbette Tayyip Erdoğan’la oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtları da gündeme geldi. Şen, “Biz bu anlayış iktidara geldiği günden beri yolsuzluklarını belgelerle kanıtlıyoruz ve kamuoyuna sunuyoruz, Silivri’deki yurtseverler bu belgeleri ortaya çıkardıkları için mahkumlar” dedi. AKP’nin son günlerini yaşadığını söyleyen Şen, “Artık söz halkın olacak” diye konuştu.

HDP-BDP’liler İzmir Güzelbahçe’de İşçi Partisi İlçe binasına ve seçim aracına saldırdı. Urla’da HDP seçim bürosu açılışında geçen pazar çıkan gerginliğin ardından HDP-BDP’liler tekrar Urla’ya girmek istedi. Araçların Urla’ya girişine izin verilmeyince sahil yolunu kullanan BDP’liler Güzelbahçe İşçi Partisi İlçe binası ve seçim bürosuna saldırdı. Partinin önünde 15 aracın durduğunu ve araçtan inenlerin ellerindeki taşları parti binasına ve seçim aracına attığını dile getiren İP İlçe Başkanı Levent Budak, “Sopalarla saldırıpTürk bayrağını almaya çalıştılar. Seçim aracımızın aynaları, ön camları kırıldı” dedi. Budak, “ Abdullah Öcalan’ın sorgu görüntülerini açıklayamadıkları içindir bu saldırganlıkları. Kürdümüzü özğgürleştirmeye devam edecegiz” diye konuştu. TUĞÇE YERDELEN / İZMİR

Levent Kırca: Taşeron sistemini bitireceğiz EZGİ HOTALAK

İ

şçi Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Levent Kırca, Türk-İş’e bağlı Kristal-İş ve Petrol-İş sendikalarına yaptığı ziyarette işçilere taşeron sistemini bitirme sözü verdi. İşçiler de Kırca’ya seçimler için destek sözü verdi. Levent Kırca’yı sendika genel başkanları ve şube başkanları karşıladı. Kristal-İş Genel Başkanı Bilal Çetintaş, “Yolsuzlukların ayyuka çıktığı, yurtseverlerin içeride olduğu böyle bir dönemde Büyükşehir’de Levent Kırca’yı görmek bizi mutlu eder” diye konuştu. Levent Kırca da konuşmasında Ankara’da yıllar önce Tiyatro İşçileri Sendikası’nda işçi temsilcisi olduğunu belirterek “Oynadığımız oyunlarla

bir şekilde anlatmaya çalıştık mücadelemizi. Fakat, bu iş tek başına olmuyor ve bu memleketi AKP Hükümeti’nin eline bırakmamak lazım. Rüşvet, yolsuzluk günlük olaylar haline geldi. Biz, İstanbul için ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağız”. Petrol-İş Genel Başkanı Mustafa Öz-

taşkın, Kırca’yı ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek seçimlerde başarılar diledi. Kırca da koltuk derdinin olmadığını belirterek “Gelin orayı birlikte yönetelim” dedi. Sendikalardan önce esnafı da ziyaret eden Kırca, halkın yoğun ilgisiyle karşılaştı.

‘CHP İstanbul’u Cemaat’e bıraktı’ Kırca, bir işverenin “Neden İP?” sorusuna da şöyle yanıt verdi: “Ben bir sanatçı olarak örgütsüz hareketin Türkiye’de artık bir fayda getirmeyeceğini anladım. AKP’nin kadrolu çalışanları öyle bir yere gelmiş ki

Türkiye’yi eski haline getirmek çok zor. İP, aydın, ilerici, sanatsever ve ‘Atatürk’te birleşelim’ diyen bir parti. CHP cemaatle işbirliği yaparak büyükşehiri Sarıgül ile cemaate teslim ediyor. Şimdi CHP mi yoksa İP mi?”

İşçi Partisi İstanbul Büyükşehir Adayı Levent Kırca, sendikaları ziyaret etti


Hazırlayan: Recep ERÇİN

ERGENEKON SAVCILARI VE TEM POLİSİ, RESMİ İFADEDEN BİR GÜN ÖNCE SİNCAN’A GİTTİ

‘Osmanım’ı gizli görüşmede yönlendirdiler Savcı Zekeriya Öz, TEM polisini görevlendirirken ‘şahsın yönlendirilmesi için’ ifadesini kullandı. Görüşmenin, resmi ifadeden bir gün önce yapıldığı ise dava dosyasına yansıdı SEZİM ÖZADALI

D

anıştay saldırısının azmettiricisi Osman Yıldırım’ın, 12 Mart 2008 tarihli “resmi ifadesi”nden bir gün önce Ergenekon savcılarına “gayriresmi ifade” verdiği ortaya çıktı. Görüşmeye İstanbul Emniyeti’nden bir polis amirinin de katıldığı belirlendi. Savcı Zekeriya Öz’ün, Emniyet’e gönderdiği yazıda, “Şahsı yönlendirmek için görevlendirme yapılması” ifadesini kullanması dikkat çekti. Osman Yıldırım’ın ifade işlemleri, resmi tutanaklara göre 12 ve 13 Mart 2008 tarihlerinde, o zaman tutuklu bulunduğu Sincan Cezaevi’nde gerçekleşti. İfadeye; Ergenekon savcıları Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel ile dönemin İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli Emniyet Amiri Mehmet Karabörk katıldı.

‘Onların hepsini dün anlattım...’ Yıldırım’ın dava dosyasına giren ifade tutanaklarında önemli bir ayrıntı göze çarptı. Emniyet Amiri Karabörk’ün bir sorusu üzerine Osman Yıldırım’ın, ifadesinin 133. sayfasında, “İşte

onların hepsini dün anlattım aslında” dediği görüldü. Tutanaklara bakıldığında Yıldırım’ın bu sözlerine savcılar tarafından herhangi bir itirazda bulunulmadığı görüldü.

Zekeriya Öz’ün yazısı Görüşmenin bir gün önce başladığı ve amacın Osman Yıldırım’ı yönlendirmek olduğu, Zekeriya Öz’ün, 10 Mart 2008’de TEM’e gönderdiği yazıya da yansıdı: “Savcı Zekeriya Öz ve Mehmet Ali Pekgüzel; Ankara’da bazı şahısların ifadelerinin alınması için 11-12-13 Mart tarihlerinde görevli olarak gideceğinden, ifadelerde ayrıntılı soru sormak ve yönlendirmek için savcıların yanında Emniyet Amiri Mehmet Karabörk’ün de gelmesi için görevlendirme yapılması rica olunur.”

Kayıtlar imha edildi Bu tarih çelişkisini araştırmak için yapılan başvuruların tamamı ise adli makamlarca reddedildi. Sincan Cezaevi’nden resmi sorgunun yapıldığı 12 ve 13 Mart 2008 tarihleri ile bir gün öncesine ait kamera kayıtları istendi. Ancak cezaevi müdürlüğü kayıtların imha edildiğini öne sürdü.

Adli makamlar kapatmaya çalışıyor Ergenekon davasından hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilen Avukat Kemal Kerinçsiz de, bu olayın üzerine gitti. Ancak başvurduğu tüm adli makamlar talepleri reddetti. Kerinçsiz ilk olarak Yıldırım’ın Sincan Cezaevi’ndeki sorgusuna katılan Emniyet Amiri Mehmet Karabörk hakkında idari soruşturma açılması için İstanbul Valiliği’ne başvuruda bulundu. Valilik talebi reddedince Kerinçsiz, İçişleri Bakanlığı’na itiraz etti. Bakanlıktan da “ret” yanıtı alan Kerinçsiz, bunun üzerine İstanbul 6. İdare Mahkemesi’ne dava açtı. Kerinçsiz mahkemeden de aynı sonucu aldı. Davanın reddedilmesi üzerine Kerinçsiz, Danıştay’a temyiz başvurusunda bulundu. Temyiz süreci hâlâ devam ediyor. Kerinçsiz’in şikayeti sadece Emniyet Amiri Karabörk’le sınırlı kalmadı. Sincan 2 No’lu F Tipi Cezaevi eski 1. Müdürü Ayhan Çapacı ve eski 2. Müdürü İbrahim Soydan hakkında savcılığa şikayette bulundu. Ancak savcılık kovuşturmaya yer olmadığına dair verdi.

Kemal Keriçsiz

Ziyaretçi defteri boş! Sincan Cezaevi’nden istenen diğer belge ise 11-13 Mart 2008 tarihleri arasında cezaevine giriş yapan savcı, polis ve görevlilerin ziyaretçi defterine yaptırılan kayıtların örnekleri oldu. Fakat cezaevi müdürlüğünün gönderdiği yazıda, belirtilen tarihlerde savcıların ve yanlarındaki kişilerin cezaevine giriş kaydının yapılmadığı anlaşıldı. Cezaevinin ne kamera ne de ziyaretçi defteri kayıtlarını göndermemesi akıllarda soru işareti yarattı. Öte yandan Ergenekon Mahkemesi’nde Mehmet Karabörk’ün 11 Mart 2008’e ait cep telefonu baz istasyon sinyallerinin gönderilmesi istendi. Ancak duruşma savcıları bu talebi reddetti.

Danıştay’ı Ergenekon’a bağlayan adam Osman Yıldırım hem gizli tanık hem de sanık olarak verdiği yalan ifadelerle Danıştay cinayetinin Ergenekon davasına bağlanmasını sağladı. Yıldırım, Ergenekon savcılarına verdiği ifadesinde “Cumhuriyet gazetesine atılan bombaları bana Veli Küçük ve Muzaffer Tekin verdi” dedi. Ergenekon savcıları da bu ifadeden yola

Tutanaklarda adı yok Osman Yıldırım’ın ifadeleri alınırken hazır bulunan Karabörk, sorguya katılmasına rağmen tutanağa ismi geçirilmedi.

çıkarak Danıştay cinayetinin de Ergenekon davasına bağlanmasını sağladılar. ‘Ergenekon Terör Örgütü’ kapsamında görülen davada terör suçu olarak görülen tek olay Danıştay cinayeti. Hukukçular, Danıştay cinayeti Ergenekon davasına dahil edilmeseydi, davanın özel yetkili mahkemelerde görülmeyeceğini söyledi. Hukukçular, bir polis memurunun cezaevine giderek sorgu yapması, ifadeye katılması ve savcıların bu konuda görevlendirme yapması yasalara aykırı olduğunu ifade etti.

SAVCI AKKAŞ, YALAN İFADEYE ZORLAMAKTAN İFADEYE ÇAĞRILDI

‘Afyon patlamasını Ergenekon’a yıkalım’

Cemaat’te emniyet-yargı dayanışması Aydınlık 20 Şubat’ta, kamudaki tasfiyeyi önlemek için Cemaat’in emniyet ayağı ile idari yargıdaki uzantıları arasında bir çalışma yürütüldüğünü duyurmuştu. Haberde, Emniyet ve yargıdaki örgüt elemanların birlikte hareket ettikleri ve görevden alma kararlarına karşı yürütmeyi durdurma kararı almak için harekete geçtikleri belirtiliyordu. Haberde, yaklaşık iki hafta kadar önce, başta emniyet ve yargı olmak üzere bütün kamu kurumlarındaki imamların bir toplantıda bir araya geldikleri ve bu toplantıda yapılan tasfiyeye karşı yargı ekibine görevler verildiği, o görevlerden birinin de “tasfiyeye karşı yürütmeyi durdurma kararları alınıp yeniden eski görevlere dönüşün yolunun açılması” olduğu kaydediliyordu. AYDINLIK / ANKARA

GÜLLER

maliguller@aydinlikgazete.com

28 Şubat’a turuncu darbenin sonuçları

B

in yıldır süremeyen 28 Şubat’ın yıldönümü bugün... 28 Şubat, Mart 1995’te Türk Ordusu’nun ABD’nin hâkimiyet alanı olan Kuzey Irak’a girmesiyle başladı ve 2001’de ABD’nin turuncu darbesiyle sona erdi. O turuncu darbe kabaca 5 adımda yapıldı: 1) Ecevit hükümetini düşürmek için ekonomik kriz çıkartıldı. 2) Ergenekon şemaları ile Türk Ordusu’na tertip başlatıldı. 3) AKP kuruldu ve Amerikancı basın üzerinden parlatıldı. 4) Türkiye, Devlet Bahçeli üzerinden erken seçime götürüldü. 5) 3 Kasım 2002’de sandıktan BOP Eşbaşkanlığı çıkartıldı. Peki, ABD’nin Gürcistan, Ukrayna ve Kırgızistan’dan önceki bu ilk turuncu darbesinin sonuçları ne oldu? Gelin bugün 28 Şubat’a darbenin bilançosunu çıkarmaya çalışalım:

1) Türkiye 28 Şubat sürecinde Öcalan üzerinden PKK’yi önemli oranda bastırmıştı. PKK güçlerini Türkiye dışına çekmiş ve 1999-2004 yılları arasında terör neredeyse sıfırlanmıştı. Ancak turuncu darbeyle durum değişti. ABD’nin Irak’a saldırısıyla PKK bölgede güçlendi, yeni silahlara kavuştu. Diğer yandan ABD’nin AKP üzerinden 2005’te Diyarbakır Açılımı, 2009 yılında Kürt Açılımı ve 2013’te Öcalan Açılımı yapmasıyla PKK adım adım bölgede otorite olmaya başladı. 28 Şubat’ta Öcalan üzerinden PKK sıfırlanırken, bugün Öcalan İmralı’dan PKK’ye sadece Türkiye için değil, Suriye için de talimatlar verebilmektedir. Dahası özerklik ve Öcalan’ın özgürlüğü artık konuşulmaktadır.

28 Şubat’a darbeyle komşulara düşmanlık 2) Türkiye 28 Şubat süreciyle Atatürk’ün “bölge merkezli dış politikasına” dönüş yaptı. Bu durum Ankara’nın komşu başkentlerle ilişkisini hızla geliştirdi. Turuncu darbeyle AKP’ye verilen BOP Eşbaşkanlığı ve “küresel düzene alt bölgesel düzenler kurma” görevi Türkiye’yi tüm komşularıyla karşı karşıya getirdi. Ankara bugün Suriye’de rejimi devirmeye çalışıyor, Irak’ta Maliki’ye darbe yapmaya teşebbüs ediyor, Erbil’i Bağdat’tan koparmaya çalışıyor, İran’ı ABD’nin talebi doğrultusunda dengelemeye çalışıyor, Mısır’la diplomatik bağını koparıyor, Ermeni Açılımı nedeniyle Azerbaycan’ı küstürüyor, KKTC’yi ABD ve AB’nin projelerine kurban etmeye çalışıyor.

28 Şubat’a darbe cemaatleri devlet yaptı

Mahkeme sessiz Kerinçsiz, gerçeğin ortaya çıkması için Ergenekon davasına bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde de bu konuyu gündeme getirdi. Yıldırım’ın resmi sorgusundan 1 gün önce 11 Mart 2008’de Öz, Pekgüzel ve Karabörk’ün Sincan Cezaevi’ne giriş yapıp yapmadığını sordu. Savcılık bu soruya karşılık verdiği yanıtta 11 Mart’ta Öz ve Pekgüzel’in cezaevine gitmediğini kaydetti. Ancak Karabörk’ün gidip gitmediğine dair herhangi bir açıklama yapılmadı.

Mehmet Ali

28 Şubat’a darbe, PKK’yi büyüttü

Osman Yıldırım

Kerinçsiz’in karara itirazı da reddedildi.

‘F tipi’, Emniyet’e geri döndü Ankara 16’nci Bölge İdare Mahkemesi, yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun ardından Emniyet Genel Müdürlüğü’nde görevden alınan üç daire başkanının itirazını haklı buldu. Böylece, Emniyet’teki Cemaat kadrolarına yönelik tasfiyede görevlerinden alınan Emniyet Genel Müdürlüğü Koruma Daire Başkanı Yesari Vural, Kriminal Daire Başkanı Oğuz Karakuş, Haberleşme Daire Başkanı Şenol Sevim hakkındaki görevden alma kararları durduruldu. Mahkeme, her ne kadar yürütmeyi durdursa da idarenin, bu emniyet müdürlerini aynı göreve getirmek gibi bir zorunluluğu bulunmuyor. Ancak mahkemenin verdiği bu kararın, 17 Aralık sonrası görevden alınan bütün emniyet mensupları için emsal teşkil edebileceği de savunuluyor. Aynı mahkeme, daha önce de, Teftiş Kurulu Başkanı Ramazan Akyürek hakkında göreve iade kararı vermişti.

Cezaevi, kamera kayıtlarının bir sorun olmadığı takdirde 6 ay geçince imha edildiği belirtti. Ancak Aydınlık’ın edindiği bilgiye göre Türkiye’deki cezaevlerinde böyle bir uygulama yok. Cezaevindeki kamera kayıtlarına belirtilen tarihe göre merkezi kayıt sistemine girilerek ulaşılabiliyor. Ayrıca kayıtlar imha edilmiş olsa bile geriye dönüşümü yapılabiliyor.

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

UFUK ÖTESİ

28 ŞUBAT 2014 CUMA

İlker Başbuğ İSTİHBARAT SERVİSİ

C

umhuriyet gazetesine molotof atan Bedirhan Şinal, Savcı Muammer Akkaş’ın kendisine Afyon cephaneliği patlaması soruşturmasında gizli tanıklık teklif ettiğini öne sürdü. Şinal’ın sanık olarak yargılandığı davada mahkeme, Tekirdağ’a sürülen savcı Akkaş’ın bildiklerini anlatması için ifadesinin alınmasına karar verdi. Ergenekon davasıyla birleştirilen, Cumhuriyet gazetesine molotof kokteyli atılması dosyası sanığı Bedirhan Şinal, hakkında açılan bir başka dava nedeniyle yeniden hakim karşısına çıktı. Şinal’ın “Silahlı terör örgütüne üye olmak”la suçlandığı davanın duruşması İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 25 Şubat günü Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’nde görüldü. Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi’nde yatan Bedirhan Şinal duruşmada hazır bulundu. Muammer Akkaş Savcılık ifadesinin okumasının ardından savun-

masını yapan Şinal, Savcı Muammer Akkaş hakkında iddialarda bulundu. Şinal, Akkaş’ın kendisine 25 askerin şehit olduğu Afyon patlamasında gizli tanık olmak için teklifte bulunduğunu öne sürdü. Akkaş’ın kendisini cezaevinden adliyeye getirterek savunmasını aldığını anlattı.

45 dk. başbaşa konuştular Bu sırada Akkaş’ın, cezaevinden gelen Jandarmaları odadan dışarı çıkardığını belirten Şinal şöyle konuştu: “Bu yapının kullandığına adım gibi emin olduğum savcı Muammer Akkaş bana ‘Bedirhan Şinal, Afyonkarahisar’daki cephaneliğin patlamasıyla ilgili hakkında ihbar var. Bayram Bakır diye bir şahsa cephaneliğin patlayacağını birkaç gün öncesinden söylemişsin. Bu işle Sedat Peker’in alakası var mı?’ diye sorular sordu. 45 dakika kadar kendisiyle başbaşa konuştuk. Bu sırada sadece katip odadaydı. Bil-

gisayar başındaydı ama yazmıyordu.” Şinal şöyle devam etti: “Bu cumhuriyet savcısı bana ‘Ben sana Afyonkarahisar olayıyla alakalı ifade hazırladım. Devletin sistemi tehdit altında. İlker Başbuğ, Hurşit Tolon’a talimat vermiş. O da Sedat Peker’e talimat vermiş. Bu eylemin hükümeti devirmek amaçlı olduğuna dair bir ifade hazırlayacağım. Seni bu davaya gizli tanık yapacağım. Sonra 2-3 uzman çavuşun da aynı şekilde ifadesini alacağız. Bu dosyayı Ergenekon sanıklarının üzerine yıkacağız. Başbuğ ve Tolon’un hayatını yakmam karşılığında özgürlüğüm vaadedildi. Bu insanlar vatansever olduğu için kabul etmedim. Bunu Ergenekon mahkemesinde anlattım. Daha sonra Afyon Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Afyon cephaneliğinin patlaması olayıyla ilgili olarak hakkımda soruşturma açıldı ve ifadem alındı.” Şinal’ın ardından Muammer Akkaş’ın katibi tanık olarak dinlendi. Katip, Akkaş’ın Şinal’a gizli tanıklık teklif ettiğini ama bunun Afyon patlaması değil, Ergenekon davası için olduğunu savundu. Bedirhan Şinal ise zabıt katibinin devlet memurluğu nedeniyle tarafsız olamayacağını söyledi. Mahkeme Tekirdağ’a atanan Savcı Muammer Akkaş’ın olayla ilgili bildiklerinin ve varsa şikayetlerinin sorulması için müzekkere yazılmasına karar verdi.

3) Turuncu darbe, içeride ise adım adım Cumhuriyetin yıkılmasına yol açtı. Türkiye 28 Şubat’ta irtica ile mücadele ederken, turuncu darbe sonrasında irtica devlet oldu. Laiklik karşıtı odak olduğu Anayasa Mahkemesi kararı ile de saptanan AKP, tarikatları ve cemaatleri devlet yaptı. Özellikle Fethullah Gülen cemaati Emniyet’in ve Yargı’nın sinir merkezlerini ele geçirdi, hatta TSK’ye bile bir ölçüde sızabildi. Cemaatlerin devletleşmesiyle süslümanlık hortladı, mücahitler müteahhit oldu, rüşvetler zekat oldu, komisyonlar yasallaştı... Hırsızlık arttı, rantçılık ve devlet arazisini yasa çıkararak peşkeş çekmek sıradan bir iktidar faaliyeti haline geldi!

28 Şubat’a darbeyle, ekonomi yabancılaştırıldı 4) 28 Şubat’a turuncu darbe ile Türk ekonomisinin son kaleleri de ele geçirildi. 12 Eylül ile serbest piyasaya eklemlenen ve KİT’leri özelleştirilen Türk ekonomisinin, direniş nedeniyle satılamayan stratejik kurumları turuncu darbeyle yabancılara satıldı. 2001 ekonomik krizi ile bankacılık sistemi çökertildi, batırılan bankalar yabancılara devredildi. Sonrasında Telekom gibi, Tüpraş gibi en stratejik kurumlar elden çıkarıldı. Turuncu darbe ile milyarder sayısı arttı. TÜSİAD zenginleri daha da zengin olurken, AKP’nin yarattığı imkânlar ile yeni zenginler türedi. Ancak fakirlik arttı. En üstteki yüzde 20’lik dilim ile en alttaki yüzde 20’lik dilim arasındaki makas açıldı. Ama daha vahimi, en üstteki yüzde 20’lik dilimin tepesinin, yani yüzde 1’in yüzde 19’dan hızla kopması oldu! 5) Tüm bu sürece direnecek milli kuvvetler ise daha turuncu darbe sırasında hazırlığı yapıldığı ortaya çıkan tertiplerle, Ergenekon ve Balyoz davalarıyla tasfiye edildi, etkisizleştirdi.


ROTA

Hazırlayan: Mustafa GÜRBÜZ

28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Doğu PERİNÇEK dperincek@ip.org.tr

Çırpınmaktan vazgeçmenin zamanıdır

T

ayyip Erdoğan yönetimi, Fethullah Gladyosuna karşı son bir hamle yaparak 24 Şubat 2014 Pazartesi günü, Pensilvanya merkezli Büyük Kulağı toplumun önüne getirdi. Hesaplaşmanın artık kanlı bıçaklı son perdesi açıldı. F Örgütü, anında cevap verdi. Ancak bu cevabın Sistemin Merkezinden geldiği üç beş saat içinde ortaya döküldü. İşaret alınmıştı. CHP, MHP ve PKK/BDP hemen Atlantik Cephesinde buluştular. Kuşkusuz bu kavga, millet ile ABD kuvvetleri arasındaki cepheleşmenin sonucudur ve o bağlamda anlaşılabiliyor. Son iki yılda yükselen halk hareketi, sistemin güçlerini bölmekte ve dağıtmaktadır.

Tayyip Erdoğan Karanlıklar Tarihindeki yerini aldı Aydınlık’ın 26 Şubat 2014 günlü büyük başlığı durumu özetliyor: “Artık Türkiye’yi yönetemezler.” Türkiye’nin geleceğinde bundan böyle Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül ve Fethullah Gülen yoktur. Tayyip Erdoğan’ı, 2013 Haziran Ayaklanması deliğe süpürmüştü. Washington yönetimi de gitgellerden sonra, Türkiye’yi Tayyip Erdoğan eliyle denetim altında tutamayacağını anlamış olmalı. Tayyip Bey, artık BOP Eşbaşkanlığı da yapamaz. BOP ile birlikte Eşbaşkanın esamesi de bundan sonra Karanlıklar Tarihinde okunacaktır.

CHP ve MHP yönetimleri AKP Hükümetini aynı anda gayri meşru ilan ettiler Haziran Ayaklanmasının “Hükümet İstifa” talebinden hoşnut olmayan CHP ve MHP dahi, ABD’den işareti alınca AKP iktidarını “gayri meşru” ilan ettiler. İşçi Partisi, 2002 Kasım seçimlerinin bir Atlantik darbesiyle yapıldığını daha o zaman vurgulamıştı. AKP hükümetinin yasadışı olduğunu saptamış ve halka ilan etmiştik. Yasadışılığı belirleyen hırsızlık gibi adli suçlar değil, iktidarın kaynağı ve anayasal zemindeki uygulamalarıdır. Abdullah Gül’ün 2 Nisan 2003 günü Ankara’da ABD Dışişleri Bakanı Colin Powell ile yaptığı “2 sayfa 9 maddelik gizli anlaşma”, yasadışı iktidarın yasadışı icraatı idi. Arkasından 2004 yılı 15 Şubat akşamı Tayyip Erdoğan’ın BOP Eşbaşkanlığı itirafları başladı. Hükümetin yasadışılığı ABD sistemi içinde kurumlaşmıştı. CHP ve MHP, Tayyip ErdoğanAbdullah Gül yönetiminin Okyanus ötesinden atandığı konusunda bir tavır almadılar; dahası hükümetin yasadışılığının gündeme gelmesinden rahatsız oldular. Çünkü onlar da sistemin içindeler. Ancak şimdi Atlantik sistemi, Tayyip Erdoğan’dan vazgeçmektedir. Tayyip Erdoğan, artık yalnız Türk milleti açısından değil, Atlantik sistemi açısından da yasadışı konuma düşmüştür. Tayyip Erdoğan bundan sonra ne Çankaya’ya çıkabilir, ne de başbakan olarak kalabilir. Onun bundan sonraki makamı, Yüce Divan sandalyesidir. Sistem, Tayyip Erdoğan’a ilişkin hükmünü CHP ve MHP aracılığıyla aynı gün aynı saatlerde ilan etmiş bulunmaktadır.

PKK/BDP 24 saatte kamp değiştirdi Sistemin kararı, 24 saat içinde PKK/BDP’nin tavrına da yansıdı. 25 Şubat 2014 Salı gününe kadar AKP’nin fedaisi konumunda olan PKK/BDP, birdenbire kamp değiştirdi ve Fethullah Gülen eşgüdümündeki cepheye katıldı. Düğmesine basıldı demek daha gerçekçi. PKK gibi taşeronluğu karakter olarak benimsemiş örgütlerde bu hallere rastlanabiliyor. Böylece CHP ve MHP’ye bir kardeş daha geldi. Atlantik Üçüzleri idiler, aynı zamanda Cemaatin Üçüzü oldular. BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın 25 Şubat 2014 günü yaptığı açıklamaya, acaba MİT Müsteşarı Hakan Fidan ne diyecektir, Abdullah Öcalan’dan öğreneceğiz.

AKP’deki bölünme kopuşa dönüşür Tayyip Erdoğan’ın ipinin çekilmesinin AKP içindeki yansımalarını kuşkusuz herkes

şimdiden kestirebilir. Abdullah Gül’ün ortaklığa ihaneti artık kamuoyu önünde cepheleşmeye dönüşecektir. Son günlerde “ikisi anlaştılar” türünden tahliller yapılıyordu. Bu değerlendirmelerin geçersizliğine tanık olacağız. Artık AKP’yi bir arada tutacak bir eksen bulunmadığı gibi, dış bir etken de kalmamıştır. Parçalanma ve kaçış yakın gündemdedir.

Derinleşen kriz ve iktidar sorunu Gladyo-Mafya-Tarikat rejimi, ekonomisi, toplumu ve devletiyle topyekûn bir kriz içine girmiştir. 1980 sonrasında yaşadığımız Cumhuriyetin yıkım sürecinin sonuna gelmiş bulunuyoruz. Atlantik rejiminin iktidarı ve yandaş muhalefeti toptan kriz içindedir. Artık Türkiye, Atatürk Devrimini tasfiye eden karşıdevrimi sorgulayacaktır ve karşıdevrimle hesaplaşacaktır. İktidar sorunu gündemin merkezine oturmuştur. Tayyip Erdoğan hükümeti, sistem tarafından yasadışı ilan edilmiştir. Ancak şu anda bir iktidar seçeneği gözükmüyor. Gül-Gülen-Kılıçdaroğlu ortaklığı gündeme getirildi, fakat tutmadı. Çünkü CHP’nin bu seçeneğe bütün olarak teslim alınması olanaklı değildi. CHP tabanı, Fethullah Cemaati ile aynı hükümet formülünde bir araya getirilemezdi. Getirilemedi.

Darbeleri hazırlayan uygulamalar Bu koşullarda köşe yazılarında da rastlıyoruz, darbe söylentileri var. Bu yıl kapıya dayanmış olan 225 milyar dolar dış borç koşullarına bir de Güneydoğu’da “özerklik” tezgâhı eklenirse, “Askerî yönetim kaçınılmaz olur” diyenler var, fısıltılar buralara kadar geliyor. Her zorbalık rejimi, adım adım bir dizi zorbalık önlemiyle gelir. Tayyip Erdoğan hükümetinin biber gazlı, plastik mermili “asayiş” uygulamalarını tamamlayan MİT Yasası ve internet düzenlemeleri, aslında yeni bir rejim denemesinin adımlarıdır ve önü kesilmezse devamını Amerikancı bir darbe getirir. O açıdan Özgürlük Hareketi tarihsel bir görev olarak önümüzdedir. 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri de böyle adım adım hazırlanmıştır. Ve en önemlisi, hükümetlerin çok yıprandığı koşullarda alkışlarla karşılanmıştır. O açıdan bugünün öncelikli meselesi artık, yıkılanları yıkmak değil, önümüzdeki iktidar seçeneğini yaratmaktır. Yıktığımızın yerine neyi koyacağımızı bilmeli ve hazırlamalıyız.

Çözümsüzlük sistemin kendisinde ABD’nin önündeki soru yakıcıdır: Türkiye’deki denetimini kiminle ve nasıl sürdürecek? Daha anlamlı soru ise şudur: ABD, Türkiye üzerindeki denetimini sürdürebilecek mi? Atlantik sisteminin Türkiye’de iktidar seçeneği üretemediği bir tarihsel döneme girmiş bulunuyoruz. ABD’nin Suriye, Irak ve İran’daki yenilgisi, Türkiye’deki yenilgisini gündeme getirmektedir. Çözümsüzlük, sistemin kendisindedir. Turgut Özal ekonomisi çıkmaza girmiştir. Borç batağındaki ekonominin, mafyalaşan siyasetin, tarikat ağındaki toplumun, dağılan devletin seçeneği, millî devrimdir. O nedenle sistemin kısa süreli çareleri ne olursa olsun, süregelen çaresizlik asıl gündemleridir. Bugün yıkılmakta olan yalnız Tayyip Erdoğan-Abdullah GülFethullah Gülen iktidarı değil, Gladyo-Mafya-Tarikat rejiminin kendisidir.

O enerji Büyük Çözüm için gerekli Sistem içi çözümlerin peşinde koşanlar, çok yakında çırpındıklarını anlayacaklardır. Biz İşçi Partisi olarak çırpınmıyoruz. Arslanlı Yol’da ayağa kalkan öncü kitlelerin başındayız ve büyük çözüm için kuvvet topluyoruz. Buradan bir kez daha çırpınanlara sesleniyoruz: Enerjinizi çıkmaz yollarda tüketmeyin, çünkü o enerji Atatürk’ün Büyük Çözümü için gereklidir. Bugün çırpınmaktan vazgeçmenin somut ifadesi, İşçi Partisi’nde görev almaktır.

ERDOĞAN’IN DAMADI VE KIZININ SES KAYITLARI SIZDIRILDI

Evraklarda imha telaşı B

aşbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal arasında geçtiği iddia edilen konuşmaların ardından dün yeni bir ses kaydı internete düştü. Kayıtlara göre, evrakların imhası için bir ‘öğütücü makinesi’ alındığı öne sürülüyor. Twitter’deki Haramzadeler adlı hesaptan yayınlanan kayıtta iddiaya göre, Başbakan’ın kızı Esra Albayrak ve damadı Berat Albayrak’ın sabah erken saatlerde şoförü Medet Nabi Yanık ile telefon konuşmaları yer alıyor. Berat Albayrak, evrakları yok etmek için öğütücü almaya yolladığı Medet Nabi Yanık’a Çin malı almaması konusunda sinirli bir şekilde uyarıda bulunuyor. Damat Albayrak, “Ben şimdi öğütücü aldığımız yerdeyim” diyen Nabi Yanık’a kızıyor. Çin malı için kazık yediğini belirten Berat Albayrak, “Orada dolanma ora 5 para etmez. Ben ona niye para vereyim bir daha. Adam gibi büyük bir şey al” diyor. Berat Albayrak, “Yabancı marka büyük bir şey al. Büyük bir şey al yani” diyor. Ses kaydının devamında Esra Albayrak’a ait olduğu iddia edilen ses de şoför Yanık’a “Şeyi getirecektin ya... Bir daha taşımayalım ben aşağıda çalıştığım için” ifadelerini kullanıy o r.

Damat Albayrak’tan öğütücü siparişi Yolsuzluk ve rüşvet operasyonları ardından birbiri ardına yayınlanan ses kayıtlarına bir yenisi daha eklendi. Twitter’da “Haramzadeler” ismiyle paylaşılan kayıtta iddiaya göre operasyonun başladığı 17 Aralık günü, Tayyip Erdoğan’ın damadı Berat Al-

bayrak, Erdoğan ailesinin evlerinde bulunan belgeleri temizliyor. Albayrak’ın, evrakları “öğütmek” için makine sipariş ettiği iddia edilen kayıtlarda Erdoğan’ın kızı Esra Albayrak da makinelerin kendisine getirilmesini istiyor. Medet Nebi Yanık, Başbaka-

1.Görüşme

bir şey al yani. Yabancı marka büyük bir şey al. Büyük bir şey al yani. MNY: Tamam büyük bir şey işte şey yapacağımız. BA: Aynı marka alma bir kere. Bir kere kazık yedim bir daha niye kazık yiyeceğim? Niye oraya uğradın ki? Git uluslararası adam gibi bir marka al. Gidip saçma sapan 5 para etmez şey veriyor namussuz herif. Bu yerli değil mi? MNY: Yok yerli değil..

Medet Nebi Yanık ile Berat Albayrak arasında geçtiği iddia edilen konuşmalar şöyle: Medet Nabi Yanık: Abi selamunaleyküm Berat Albayrak: Aleykümselam nerdesin Medet? MNY: Ben şimdi öğütücü aldığımız yerdeyim BA: Orada dolanma ora 5 para etmez. Ben ona niye para vereyim bir daha? Adam gibi kaliteli

2.Görüşme Bilal Erdoğan ve Berat Albayrak Kısıklı’daki evden ayrılıyorlar. Evdeki işlemleri Esra Albayrak takip ediyor. X şahıs: Medet rahatsız ettim seni, Bilal Beyle Berat Bey beraber çıktılar özel araçla. MNY: Tamam oldu. X: Tamam? NNY: Tamam.

nın damadı Berat Albayrak’ın sağ kolu ve yıllardır özel şoförlüğünü yapıyor. Konuşmalardan anlaşıldığına göre Yanık paraların transferi ve evrakların imha edilmesinde görevlendirildi. Berat Albayrak, Medet Nebi Yanık’a acilen öğütücü alma işini veriyor. BA: Çin malı. Çin malı getiriyor. BA: Fiyatı ney? MNY: Bu size gönderdiğim 345 Euro. Bizim aldığımız 80 Euyoydu. Burada ;Alman malı filan da var. BA: Başka markalar da var mı? MNY: Tabi başka markalar da var. BA: Tamam başka marka al. Aynı marka alma. Aynı kazığı bir daha niye yiyeyim. MNY: Tamam başka marka bakıyorum

3.Görüşme

Esra Albayrak suçluluk psikolojisiyle öğütücü kelimesini kullanmamaya çalışıyor. “Şeyi alt kata getir” diyor. “Alt katta çalışıyorum” diyor. MNY: Buyrun efendim EA: Şeyi. Getirecektin ya MNY: Evet EA: Onu ıı alt kata şey yaparsan benim çalışma katıma alt kat... MN.Y: Hıı en... EA: Ya bir daha taşımayalım ben aşağıda çalıştığım için. MNY: ... tamam tamam anlaşıldı Esra Hanım

EA: Tamam MND: Ben o makinaları aslında getirdim de iki tane seçenek var, onları Berat Beye gösterecektim o da çıkmış EA: Hı MNY: Iı şimdi kendisine ulaşınca bir bilgi vereyim ona göre ikisinden birini alt kata bırakırım inşallah. EA: Ba bana söyle sen Medet ben şey yaparım onu ıı ben karar veririm yani. MNY: Tamam anlaşıldı ben şu anda o zaman girişin oraya geleyim. EA: Tamam ı alt kat alt katı göster... EA: Hadi görüşürüz.

ERGENEKON MAHKEMESİ HUKUK TANIMIYOR!

Görüntü yok, tutanakla idare et! Ergenekon savcısına hakaret iddiasıyla yargılanan Doğu Perinçek ve Erkan Önsel, mahkemeden görüntüleri talep etti ancak kabul edilmedi IRMAK METE

E

rgenekon davası savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, 11 Eylül 2012’de görülen duruşmada kendisine hakaret ettikleri iddiasıyla İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek ile İşçi Partisi Genel Başkan Yardımcısı Erkan Önsel hakkında suç duyurusunda bulundu. Silivri 2. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından görülen davada mahkeme, hakaret iddialarının incelenmesi için 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nden duruşma gününe ait görüntüleri istedi.

‘Gönderemiyoruz!’ 13 Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 8 Ekim 2013 tarihinde hazırlanan cevap yazısında görüntülerin gönderilmeyeceği belirtilerek “Mahkemeniz tarafından yapılacak incelemenin duruşma tutanağı üzerinden yapılabileceği değerlendirildiğinden istenilen ses ve görüntü kayıtları gönderilememiştir” ifadelerine yer verildi. Dün Silivri Adliyesi’nde görülen duruşmada söz alan Önsel mahkemenin adil karar verebilmek için görüntüleri izlemesi gerektiğini vurgulayarak “Bunları o mahkeme salonunda söyleme nedenlerimiz var” ifadelerini kullandı. Perinçek de, mahkemenin görüntüleri önce isteyip, yanıtın ardından vazgeçmesine tepki göstererek şunları söyledi: “Bu mahkemenin kararı kesindir. Bütün kamu mercileri bu mahkeme kararına uymak zorundadır. Buna rağmen 13. Ağır Ceza Mahkemesi başkanı, bir yazı yazarak Silivri 2. Sulh Ceza Mahkemesi’ne talimat vermiştir. Yetkisi olmadığı halde delilleri nasıl değerlendireceği konusunda mahkeme başkanına nasihatte bulunmuştur.” Beyanların ardından Perinçek ve Önsel adına avukat Mehmet Nuri Aytekin reddi hakim talebinde bulundu. Talebi kabul eden mahkeme davayı 11 Nisan’a erteledi.

Erkan Önsel Doğu Perinçek ve Erkan Önsel, duruşmaya getirilirken yakınlarına el salladılar.

Meclis’te yurtseverlere özgürlük sesi CHP’li Yılmaz, TBMM kürsüsüne ‘Kumpas mağdurlarına özgürlük’ döviziyle çıktı. AKP’lilere, aralarında Doğu Perinçek’in de olduğu tutsakların fotoğraflarını gösterdi CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz, ‘kumpas mağdurlarına’ dikkat çekmek amacıyla Ergenekon davası tutukluları eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, Gazeteci-Yazar Tuncay Özkan, İP yöneticisi emekli Albay Hasan Hasan Atilla Uğur, emekli Albay Muzaffer Tekin, Yazar Ergun Poyraz ve Balyoz davası hükümlüsü MHP Milletvekili Engin Alan’ın resimlerini TBMM kürsünden gösterdi.

Yılmaz, dershanelerle ilgili konuşma yapmak üzere yanında “Kumpas mağdurlarına özgürlük” yazılı döviz ile kürsüye çıktı. Dövizi AKP’lilerin göreceği şekilde kürsünün önüne koyan Yılmaz, konuşmasına Uşak’ta Erdoğan’ı “Konumuz montaj, dersimiz dublaj, hocamız Tayyip” yazan pankartla protesto eden gençlerin gözaltına alınmasını protesto ederek başladı. Konuşmasının sonunda da üzerinde 8 tutuklunun resimlerinin de yer aldığı “kumpas mağdurlarına özgürlük” yazan Bülent Arınç

Dilek Akagün Yılmaz

dövizi eline alarak AKP’lilere seslendi.

‘Kendinizi kurtarmaya çalışıyorsunuz’ AKP’lilerin “yargıda, eğitimde emniyette çete var” söylemlerine dikkat çeken Yılmaz, “İnsanlar sahte delillerle mağdur edildi. Ayarlanmış yargıçlar bunları mahkûm etti, sahte ihbar mektuplarıyla mahkûm etti. Ve bu insanların mağduriyetinin giderileceğini bizzat Başbakan söyledi. Ama çıkartılan yasalarla biz gördük ki, siz o insanların; Ergenekon, Balyoz ve diğer siyasi davalardaki mağduriyetleri gidermeyi değil, onların isimlerini kullanarak kendinizi kurtarmaya çalışıyorsunuz. Ama şunu bilesiniz ki: Bu ‘kumpas mağdurları’ dediğiniz insanların özgürlükleri geri alınıncaya kadar, o cezaevinden tahliye edilinceye kadar iki elimiz yakanızdadır. Arkadaşlarımız şu resimleri koydular ortaya. Burada kimler var? Ben isterseniz size söyleyeyim. İlker Başbuğ var, Doğu Perinçek var, Tuncay Özkan var, Engin Alan var, Ergun Poyraz var, yedi buçuk yıldır tutuklu bu insanlar; Hasan Atilla Uğur var, Muzaffer Tekin var, ölmek üzere; Kemal Alemdaroğlu var. Bunlar özgür kalmadan, bu kumpas mağdurları özgür kalmadan, bu insanların özgürlüğü sağlanıncaya kadar bu mücadele devam edecektir” dedi.


Hazırlayan: Mustafa GÜRBÜZ

Bekleyin yarın neler olacak neler?..

ABD’Lİ FİRMADAN YANDAŞ MEDYAYA SERT TEPKİ: UTANIN!

‘Montaj’ yalanı bir gün sürdü

18

Başbakan Erdoğan’la oğlu Bilal arasındaki geçen konuşmanın montaj olduğunu ileri süren ve ABD’li firmayı şahit gösteren yandaş medyanın yalanı belgelendi AYDINLIK / ANKARA

Grafik: Burak ÇAVDAR

B

aşbakan Tayyip Erdoğan’la oğlu Bilal arasındaki geçen ve “Paraları sıfırla” ifadesiyle Türkiye gündemini sarsan konuşmanın montaj olduğunu ileri süren ve ABD’li firmayı şahit gösteren yandaş medyanın yalanı belgelendi. Söz konusu kasetin montaj olduğu yönünde rapor verildiğini iddia eden Star ve Sabah gazetelerine, referans gösterilen her iki şirketten de sert yalanlama geldi. John Marshall Media (JMM) şirketinin kurucusu ve CEO’su John Marshall Cheary, Türkçe bir kayıt için herhangi bir görüş belirtmediklerini ifade etti ve “Bu bariz sahtekarlığı yayınlayan haber ajansları kendinizden utanın” dedi.

Ses Seskaydını kaydınısıfırladılar! sıfırladılar! Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal arasında geçtiği iddia edilen ve evdeki paraları kaçırma planının yapıldığı ses kaydına erişim engellendi. 17 Aralık’ta Başbakan Erdoğan ve oğlu Bilal arasında geçtiği iddia edilen telefon görüşmesine ait sayfa resmen sansürlendi..

Sitelerinden haberi çıkardılar Yalanlamanın sosyal medyada duyulmasının ardından, Star gazetesi ve Haber 7, internet sitelerindeki haberleri jet hızıyla değiştirdi. New York’ta hazırlandığı öne sürülen iki rapor, önce Haber 7 sitesinde yayımlandı. Daha sonra da Star gazetesi raporları “Böyle montajladılar” başlığıyla manşetinden duyurdu; Sabah da benzer bir habere yer verdi. Başbakan’a düzenlenen komplonun kanıtı olarak sunulan raporlardan biri, Kaleidoscope Sound isimli şirkete dayandırıldı.

Ağzından ifadelere yer verdiler! Diğerinin de John Marshall Media isimli şirkette çalışan ve dünyaca ünlü

‘Bilal hakkında dinleme kararı yok’ 27 ŞUBAT 2014

27 ŞUBAT 2014 ses mühendisi olarak tanıtılan, ancak internette “özel bir iz” bırakmamış olan Robin Lai’nin kendi şirketi Jou Productions tarafından hazırlandığı belirtildi. Gazete, Lai’nin hazırladığı belirtilen rapora sonradan zımbalanmış bir John Marshall Media kartvizitinin görselini yayınlamıştı.

Sert bir dille yalanladılar John Marshall Media, haberin çıkmasından bir gün sonra, yayımlanan belgeyi sert bir dille yalanladı.

Şirketin kurucusu ve CEO’su Cheary, Facebook üzerinden yaptığı yazılı açıklamada Türkçe bir kayıt için herhangi bir görüş belirtmediklerini ifade etti ve “Bu bariz sahtekarlığı yayınlayan haber ajansları kendinizden utanın” dedi. Cheary, sözkonusu dökümanın da “J Ou Production” tarafından imzalandığı, kağıdın üzerine ise John Marshall Media kartvizitinin zımbalandığına dikkat çekti. Cheary, bunun şirketin resmi antetli kağıdı olmadığını belirtti.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı 25 Aralık soruşturması kapsamında ifade veren Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan hakkında herhangi bir dinleme, fiziki takip ve iletişimin dinlenilmesine ilişkin mahkeme kararı olmadığını açıkladı. Başsavcılığın açıklamasında “Bilal Erdoğan ile ilgili 2012/656 soruşturma numaralı dosya kapsamında herhangi bir fiziki takip, iletişimin dinlenmesi, kayda alınmasına dair mahkeme kararı bulunmamaktadır. Dolayısıyla herhangi bir sonlandırma kararı da yoktur” ifadelerini kullandı.

Montaja dair işaret yok

Crafton: Ayrıntılı inceleme talep edilmedi

Başbakan Tayyip Erdoğan ile oğlu Bilal arasındaki telefon kayıtlarının, yandaş medyanın savunduğunun aksine montaj olmadığı ortaya çıktı. ABD’li yayın kuruluşu McClatchy, “Türkiye’deki skandal büyüdükçe, analistler, Erdoğan’ın kayıtları doğru göründüğünü söylüyor” başlığı ile yayınlanan haberinde, Türk mahkemelerindeki ceza davalarında bilgisayar kanıtlarının geçerliliği konusunda görüşüne başvurulan siber analist JoshuaMarpet’in, Erdoğan ile oğlu Bilal arasındaki görüşmelerin montajla düzenlenmiş olduğuna dair hiçbir işaret bulunmadığını yazdı.

lerine dikkat çeken Crafton, sözkonusu raHaberde adı geçen bir diğer şirket Kaleiporun herhangi bir kimsenin masumiyeti ya doscope Sound ise, ses kaydının, sadece da suçluluk göstergesi olarak yorumlanmaaralıksız devam eden bir konuşma olup olması gerektiğini ifade etti. Öte yandan, sosmadığını analiz ettiklerini belirtti. Şirketin yal medyadaki AKP’nin “trolleri” tarafından adına açıklamada bulunan Randy Crafton, ses kaydının parçalı olduğuna karar verdik- Randy Crafton dün gün boyunca atılan ‘twit’lerde ABD Teklerini, bunun ötesinde herhangi tespitte bulunmak noloji Merkezi Başkanı Alex Ferguson’un ses kaydıiçin kesinlikle anadili Türkçe olan bir kişinin hazır bu- nın sahte olduğunu söylediği iddiasına yer verildi. lunması gerektiğini ifade etti. Anlamadıkları konuş- Ancak, kısa süre sonra ne böyle bir merkez ne de böymaların içeriği ilgili herhangi bir görüş belirtmedik- le bir kişinin var olduğu ortaya çıktı.

‘AKP’yi sıfırlıyoruz’

‘Ey Hoca çık karşıma’

OLCAY KABAKTEPE / ANKARA

T

ürkiye Gençlik Birliği (TGB) üyeleri “Eritilemeyen para icat ettikleri” için insanlık tarihinin mucitleri ilan ettikleri Tayyip Erdoğan ve ailesi için maket plaket hazırladı. Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan arasında geçtiği iddia edilen ses kayıtlarının ardından dün Ankara’da TGB ve Türkiye Liseliler Birliği (TLB) tarafından plaketli eylem yapıldı. Eyleme İşçi

T

Partisi de destek verdi. Kızılay Güvenpark’ta toplanan gençler, “Diren Türkiye AKP gidiyor” sloganlarını atarak Sakarya Caddesi’ne yürüdüler. Eylemde TGB’liler üzerinde, “Recep Tayyip Erdoğan ve ailesini eritilemeyen parayı buldukları için insanlık tarihinin mucitleri ilan ediyoruz. Başarıları utancımızdır. Gereği yapılacaktır” yazılı bir plaket hazırladı. TGB’liler ellerinde dolarlardan oluşan tuvalet kağıtları da taşıdılar. Eyleme Ankaralılar da destek verdi.

cuklarını cemaat dershaneayyip Erdoğan, Fetlerinden alma çağrısı yaptı. hullah Gülen’e ilk kez ‘Ey Hoca’ diye Erdoğan şöyle konuştu: hitap etti “ülkeyi karıştırma” “Paralel yapının bir gazetesi dedi. Erdoğan Gülen için var, dayatmayla satarlar. ayrıca ‘CHP’nin Hocası’ ifa‘Dershaneme kayıt yapadesini de kullandı. Seçim caksan, gazeteye de abone çalışmaları kapsamında git- Tayyip Erdoğan olacaksın’ derler. Bırakın tiği Burdur’da, şehir meybunların gazetelerini. Bundanında partililerine seslenen Recep lara hep birlikte milletçe bir ders Tayyip Erdoğan, Fethullah Gülen’i vermek gerekiyor. ‘Birliğimizi bozdoğrudan ve sert ifadelerle hedef maya hakkınız yok’ diyelim. Bırakın aldı. İnternete düşen ses kayıtlarının bunların dershanelerini, bırakın bunmontaj olduğu iddiasını, Burdur’da ların okullarını falan. ‘Bize devletin da tekrarlayan Erdoğan, “Okyanus okulları yeter’ deyin. Devletin okulları ötesinden CHP’nin Hocası, bu Genel yeter. Hafta sonlarında anne baba Müdür’ün eline bir montaj ses kaydı eğer yavrusuna takviye istiyorsa, takverdi. Önceki rezaletlerden ders al- viye dersler vereceğiz. Ücretsiz olacak. mayan Genel Müdür, şimdi de eline Öğretmenlerimiz ayrıca bedellerini tutuşturulan bu montajla işi idare alacaklar. Bunlara hep birlikte bir etmeye çalışıyor. Çünkü bu senaryoda ders verilmesi gerekiyor.” Hocası ona bu görevi verdi. Ey hoca, eğer bir yanlışın yoksa Pensilvanya’da durma. Senin vatanın Türkiye ise buyur Türkiye’ye, vatanına gel. Siyaset de yapacaksan çık meydanlarda siyaset yap ama bu ülkeyi karıştırma, huzurunu bozma. Ulusal güvenliğimizi tehdide yönelik provokatif eylemlerde bulunma” diye seslendi.

Burdur’da TGB’ye gözaltı

‘Bırakın o dershaneleri!’ Konuşmasında, ‘paralel yapı’ eleştirisini dershaneler üzerinden de devam ettiren Erdoğan, ailelere, ço-

Burdur’da polis, Erdoğan’ın geçiş güzergahında ‘Bu topraklarda Mustafa Kemal’ler yenilmez’ pankartı açan 12 TGB üyesini gözaltına aldı.

YEŞİM ÇATALTAŞ

Uşak’ta TLB’li liselilere ‘Tayyip Erdoğan gözaltısı’ Başbakan Erdoğan’ın Uşak’ta yaptığı seçim mitingi öncesi TGB’liler gözaltına alındı.Gözaltına alınanlar arasında CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın kızı lise öğrencisi G.Y de vardı. Uşak’ta Başbakan Erdoğan’ın katıldığı AKP seçim mitingi düzenlendi. Emniyet tüm illerde olduğu gibi miting öncesinde TGB gözaltılarını başlattı. Erdoğan’ı protesto edecekleri gerekçesiyle

gözaltına alınanlar arasında TLB’li lise öğrencileri de yer aldı. Oda Tv’nin haberine göre onlardan birisi CHP Uşak Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz’ın kızı G.Y’ydi. Gözaltına alınanlar akşam saatlerinde serbest bırakıldı. CHP Milletvekili Dilek Akagün Yılmaz kızının gözaltına alınmasıyla ilgili şunları söyledi: “Mesele benim kızımın gözaltına alınması değil. Bütün yurttaş-

lar adına bir sorun var. Barışçıl anlamda insanlar görüşlerini dile getirebilirler, şiddet kullanmadan protesto yapabilirler. Bunun engellenmesi kabul edilemez. Türkiye çok büyük bir altüst yaşıyor. Başbakan’ın ve Bakan’ların çocukları hakkında yolsuzluk iddiaları engellenirken diğer yurttaşların anayasal hakları ortadan kaldırılıyor. Asıl sorun budur.”

TLB Genel Başkanı Bora Çelik yaşanan gözaltı baskınına tepki göstererek AKP’nin kendileriyle başedemeyeceğini vurguladı. Çelik “TGB ile başedemezken şimdi TLB ile uğraşmaya kalkıyorlar. Nefesimizi enselerinde hissediyorlar. Sadece Uşak’ta değil tüm yurtta gençliğin nefesinin enselerinde olduğunu hissettirmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.

Şubat günü bu köşede, “Büyük bomba yarın mı patlayacak” diye sormamızın üzerinden 5 gün geçince, Erdoğan ile oğluna atfedilen ses kaydı gündeme düştü... “TÜBİTAK hallaç pamuğu gibi dağıtılacak” yazısının yer aldığı önceki gün ise kripto rezaleti nedeniyle kurumdaki cemaatçilere müdahale edildi... Bu anımsatmaları, “ben yazmıştım” vurgusu için yapmadık, tam aksine “yarın ne olacak” sorusu milyonlarca insanda olduğu gibi bizim de kafamızı kurcalıyor... O yüzden kuşkuların büyük bölümü gerçek olunca, gündemdeki sarsıcı iddiaları deşmeye devam etmek istedik... Hem gazetelerin satır aralarında, hem kulislerde hem de sosyal medyadaki kimi

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Mehmet FARAÇ farac65@gmail.com twitter.com/FARACYAZIYOR

MED CEZİR

28 ŞUBAT 2014 CUMA

iddiaları yan yana getirirseniz bilinen olay yaşanacak; cemaatle AKP’nin savaşı özellikle internet üzerinden kaset suikastlarıyla devam edecek... Erdoğan’ın ofisine yerleştirilen böcekler, emniyet istihbaratındaki tasfiyeler, yurtdışına kaçan “imam”lar, “kaybolan istihbarat dosyaları” ve “dinleme araçları”, kaset olaylarının tamamında cemaati başkuşkulu yapıyor... Erdoğan, “elinizde ne varsa çıkartmazsanız namertsiniz” dedikçe Başbakan’ın çevresiyle yaptığı ileri sürülen konuşma kayıtları internete yükleniyor... Peki, kaset taarruzunu büyüteceği anlaşılan cemaatin başına önümüzdeki günlerde neler gelebilir?.. İşte asıl soru bu?.. Geliniz, medyaya yansıyan olasılıkları ve öngörüleri derleyelim:

İşte cemaate kıskaç olasılıkları Medyada kaçı dikkatinizi çekti, kaçını okudunuz ya da kaçını tahmin edebiliyorsunuz bilmiyorum ama Başbakan’ın “çok önemli şeyler olacak” çıkışının ardından zihinleri, gündemdeki şu olasılıklar da yoruyor; “ - Dershaneler kapatılınca cemaatin mürit yetiştirme merkezleri önemli bir darbe alacak... Mahalle baskısı “Işık Evleri”ni de zora sokacağı için “abiler” ve “ablalar” barınma sıkıntısı yaşayacak... - AKP’nin baskısı, kamu kuruluşları ve çalışanlarıyla iş dünyasını cemaat medyasından uzak tutacağı için tıpkı cemaatin bankasından paraların çekilmesi gibi bu gruba ait yayın organları, abone ve reklam ambargosuyla karşılaşabilecek... Erdoğan dün Burdur’da bunun işaretini verirken şöyle dedi: “Bu paralel yapının bir gazetesi var. Dayatmayla, zorla gazete satarlar. Bırakın bunların okulunu, dershanesini. Biz size devlette her türlü hizmeti vereceğiz.” - Özellikle yerel seçimlerin ardından emniyet ve yargıdan sonra Milli Eğitim ve Kültür bakanlıkları başta olmak üzere bakanlıkların merkez teşkilatlarında tasfiye sürecek,

taşra örgütlenmeleri de hedef olabilecek!.. - MİT’in; Genelkurmay’a “paralel yapı listesi verdi”ği de medyaya yansıdığına göre, cemaati 30 Ağustos’ta büyük bir tasfiye bekliyor!.. Belki çok kilit noktalara sızmış üst düzey komutanlar da deşifre olacak. - Tıpkı Genelkurmay’ın olduğu gibi, cemaatin “kozmik bürosu” da açığa çıkacak, önemli arşivleri ele geçirilecek ve büyük tutuklamalar olacak... Dışişleri’nin müdahalesiyle başta Türk cumhuriyetleri olmak üzere birçok ülkedeki okullar kapanmaya zorlanacak, cemaat dış dünyada da itibar sıkıntısı yaşayacak... - Ve en önemlisi de cemaate yönelik büyük bir “çete” ve “örgüt” davası açılınca, hükümet Fethullah Gülen’le ilgili “Kırmızı Bülten” çıkartacak ve cemaatin lideri ABD’nin baskısıyla Pensilvanya’yı terk ederek belki de bir “Afrika ülkesine sığınmak” zorunda kalacak...” Bunlar olur mu olmaz mı?.. Erdoğan gözünü kararttıkça ve kaset saldırılarıyla öfkesi büyüdükçe göreceksiniz ki yapmayacağı şey kalmayacak!.. Dün Burdur’da, “Onlara yasalar çerçevesinde gereğini yapacağız” demesini de sakın göz ardı etmeyiniz...

Mağduriyet stratejisi!.. Sansür iğrenç bir uygulama... Böylesi bir ahlaksızlığa maruz bırakılmış biri olarak medyanın susturulmasına tamamen karşıyım... Ama şu kaset olaylarında dikkatinizi bir şey çekmiyor mu?.. Örneğin, bazı bakanlıklardaki yolsuzluk dosyalarını yayımlayacağını iddia eden Mehmet Baransu adlı “kurye”nin web sayfası bile anında kapatıldı... Peki, Erdoğan’la ilgili kasetleri yayımlayan Twitter sayfaları nasıl oluyor da rahatlıkla yayın yapabiliyor acaba?.. Birileri diyebilir ki, “Twitter’a müdahale

edilemiyor!..” İyi de kasetler zaten binlerce görüntünün yasaklanabildiği YouTube üzerinden deşifre ediliyor!.. Örneğin, “Haramzadeler” adlı Twitter adresi, Erdoğan’la ilgili kasetleri hem de saatler öncesinden yayımlayacağını duyurmasına karşın hiçbir müdahale ile karşılaşmıyor... Evet, sansür kesinlikle olmasın, kimin ne tür hırsızlığı, yolsuzluğu varsa deşifre olsun ama; acaba birileri kasetlerin yayımlanmasına olanak tanıyarak seçim öncesi mağduriyet stratejisi mi uyguluyor?.. Olur mu olur!..

20 milyonun yarısı!.. “Benim hırsızım iyidir hastalığı” sağ-sol dinlemiyor... Biz şimdi burada, adı yolsuzluklarla anılanların “umut” ve “çare” diye pazarlanmasına değinmeyeceğiz... Asıl konu şu; millet yolsuzluklara karşı yeterince dirençli mi sizce?.. Kaset savaşlarının ardından sokaklara çıkanlar hangi “yüzde 50”nin safında?.. Yanıtı belli; AKP karşıtları Erdoğan’a direniyor ve hükümetin bir an önce yıkılması için mücadele ediyor... Peki, diğer “yüzde elli” ne yapıyor?.. Şimdi bunca rezalete rağmen AKP mitinglerindeki kalabalıklara bakarak “millet ilgisiz, duyarsız” demek size sıradan gelebilir ama söyler misiniz Allah aşkına; kaset rezaletlerine toplumun büyük bölümünden neden bir tepki yok?.. Buna yanıt olacak çok çarpıcı veriler var; AKP’nin son seçimde 21 milyon oy aldığı bu ülkede sizce kaç “Yeşil Kartlı” yurttaş var acaba?.. Yani

hükümetin verdiklerine muhtaç bırakılmış kaç “ihtiyaç sahibi” yaşıyor bu ülkede?.. Unutmayın ki, “Yeşil Kart”lı sayısı en son 11 milyon civarındaydı... Yani AKP’nin oy oranının yarısı kadar!.. Her evde bir “Yeşil Kart”lının olduğunu var sayarsanız, oyların geçmişte olduğu gibi nereye gidebileceğini kestirmek de güç olmaz... Şaşırtıcı olan da budur işte... Birileri yolsuzluk yaparken Yeşil Kart’a mahkûm bırakılmış kitlelerin “bana ne”cilik oynamasına nasıl bakacağız?.. Yoksullaştır-köleleştir stratejisini yok mu sayacağız?.. Açlığa, işsizliğe ve medya dezenformasyonlarına mahkûm edilmiş bu halk uyanmalı, bu düzen değişmeli ama nasıl?.. “Yeşil Kart”ın da desteklediği bu bozuk düzene kırmızı kart nasıl gösterilebilecek acaba?.. Söyler misiniz; “Hırsız var” diye bağırmaktan başka bir şey yapmayan muhalefetin var mı bir çözüm önerisi?..


İsmet

ARALIK

28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

ÖZÇELİK

AKP sıfırladı

M

eğer AKP’liler “sıfır” sözcüğünü ne kadar çok seviyormuş. Dışişleri Bakanları Davutoğlu “Komşularla sıfır sorun” diye yola çıktı. Çok tartışıldı. Kısa bir sürede Türkiye’nin komşularla ilişkileri sıfırlandı. Biz bu “sıfır” işini sadece Davutoğlu seviyor sanıyorduk. Yanılmışız. İnternete düşen kasetler doğruysa (Başbakan ses bana ait değil demedi) Başbakan Erdoğan da çok seviyormuş. Sabahın erken saatlerinde uyku mahmurluğu ile oğlu Bilal’e talimat veriyor. “Evdeki paraları sıfırla” diyor. Akşama kadar birçok kez “Sıfırladın mı?” diye soruyor. “Sıfırlama” sözcüğü birdenbire önem kazandı. Sosyal medya yıkılıyor. “Evdeki paraları kaçır” anlamına geliyormuş. AKP ile birlikte yeni bir dil de oluşmaya başladı. “Mafyokrasi dili” deniyor. Bakalım ömrü ne kadar sürecek?

Milyonlar izledi Başbakan Erdoğan’la oğlu Bilal arasında olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilgi büyük olmuş. Kaseti internette ilk 24 saatte 2,5 milyon kişi izlemiş. Tepki büyük. Evdeki paralar “sıfırlanırken”, AKP de “sıfırlanmış” gibi. Artık ülkeyi yönetmesi zor görünüyor. AKP’nin saçları iyice beyazlaşmış 3 dönemdir görev yapan milletvekillerinden biri durumu, “Artık yüzde 40 oy alsak bile işimiz zor. Ülkeyi yönetemeyiz. Kimsenin yüzüne bakacak halimiz yok” diye izah ediyor. Tecrübe böyle söylüyor. Önemli!

AKP’ye oy verenler yol ayrımında Bir şey söylemek için henüz erken. Ama ilk izlenimlerimize göre AKP’ye oy verenler yol ayrımında. Önceki gün otobüste yanıma oturan tanımadığım bir vatandaşla sohbet ettim. Yolsuzluk ve rüşvet olayları hakkında ne düşündüğünü sordum. Önce pek konuşmak istemedi. Sonra açıldı. “Ne yalan söyleyeyim kurulduğundan beri hep AKP’ye oy verdim” diye söze başladı. Arkasından da devam etti: “2 yıldır kafam karışıktı. Kendi kendime, ‘Bu kadar insan niye yürüyor? Niye sokaklarda? Niye isyan ediyor?’ diye soruyordum. ‘Haziran ayında o kadar kalabalık nereden çıktı’ diye düşünüyordum. Şimdi anlamaya başladım. Biz zor geçiniyoruz, onlarda kutu kutu milyonlar...” Konuşma bu çerçevede sürdü gitti. Sözün kısası AKP’ye oy verenlerin kafası karışık. Bakalım 30 Mart’ta ne olacak?

AKP’lilerin çocukları, Mao’nun çocukları! Son günlerde ortaya çıkan manzara içler acısı. AKP’li bakanlar pis işlerine çocuklarını da bulaştırmışlar. Sadece bakanlar mı? AKP yöneticileri de vurgunlarına çocukları alet etmişler. Başbakanın durumu da aynı. İnternete düşen kayıtlara göre evdeki mal varlığında gösterilmeyen paralar, çocuklarla sağa sola dağıtılmış. “Bunlar nasıl baba?” diyenler giderek çoğalıyor. Bunları görünce aklıma Mao’nun çocukları geldi. Erdoğan’la Mao’yu karşılaştırmak elbette doğru bir kıyaslama olmaz. Ama yine de fikir vermesi açısından anlatayım istedim. Mao’nun bir oğlu Kore halkının ABD’ye karşı mücadelesinde gönüllüdür. Kore halkının ABD emperyalizmine karşı savaşında yaşamını yitirir. Diğer bir oğlu da Vietnam halkının ABD’ye karşı verdiği kurtuluş savaşına gönüllüdür. O da Vietnam’da devrim şehididir. Ne ihale, ne komisyon peşindedirler. Enternasyonal dayanışma için, insanlık için ölümü seçerler. Ölümleri Çin halkına bir yıl sonra duyurulur. 1980’li yıllarda gazetelerde bir fotoğraf yayınlanmıştı. Mao’nun torunu Pekin’de otobüs durağında otobüs bekliyordu. Türkiye için haberdi. İnsanın köpeği ısırması gibi bir şey. Bilmem anlatabildim mi?

Öncüpınar’da El Kaide yoğunluğu

Bir ay içinde bunlar olacak!

A

nkara’nın öbür yakasındaki fısıltılara göre Mart ayında bunlar olacak: 1) Kaset servisleri aralıksız sürecek. Son Tayyip-Bilal görüşmesinin gerçekliği görüntü ve telefon kayıtları sızdırılarak desteklenecek. 2) Apo’ya verilen sözleri belgeleyen dinlemeler sızdırılacak. 3) Suriye ve El Kaide konularında vehameti resmeden konuşmalar servis edilecek.

4) 15 Mart’tan sonra kıyamet kopartacak görüntülü kayıtlar servise konacak ve kamuoyu tepkisi ayyuka çıkacak. 5) İsviçre ve diğer yabancı ülke bankalarında büyük parası olan AKP’liler uluslararası medyaya da haber olacak. 6) Tam bu süreçte AKP’den kopmalar başlayacak ve merkez sağ’da yeni oluşum için harekete geçilecek. 7) Kadir Topbaş, Melih

Sabahattin ÖNKİBAR sonkibar@gmail.com

hakim olacak ve seçimi erteleme ve iç savaş ihtimali gibi şeyler terennüm edilmeye başlanacak. 11) Apo bu tabloyu fırsat bilip Erdoğan’dan tehditle yeni yazılı taahhütler talep edecek.

Gül’den şikayet etmeye hakkı olmayanlar?

Keramet ehli Teknoloji Bakanı!

Vay efendim Dolayısı ile Abdullah Gül bugünkü Türkiye internet yasasını tablosunda Devlet nasıl imzalarmış! Bahçeli birinci Vay efendim derecede sorumluluk HSYK’yı nasıl sahibidir. onaylarmış. Sakın böyle Tekrar edip yapacağını nereden Abdullah Gül yazacağım, buna bilecekti demeyin! feveran etmeye herkesin Abdullah Gül’ün Türklük hakkı olabilir ama Devlet kavramına meydan okuması Bahçeli’nin olamaz. 1990’lı yıllarda başlamıştı Öyle çünkü Abdullah Gül yani kimliği netti! onun sayesinde Sadece Bahçeli değil, Cumhurbaşkanıdır. Gül’ü güya demokrat gören O Meclis’e gireceğiz ve ona methiyeler düzen demese Gül aday bile dahi sözde liberaller de aynı olamayacaktı. derecede sorumludurlar.

Teknoloji birinin Bakanı Fikri yönetimindedir. Işık’ın İslami camiada “Başbakanımızın hissetmenin başka oğluyla yaptığı açıklamaları da telefon konuşması vardır. montajdır. Benim Hiç unutmam hissim budur” Enver Ören bir Fikri Işık demesi yeni bir gün bana “Benim tartışma başlattı. kalbimden geçen Allahın Malum teknoloji buyruklarıdır, zira Allah pozitivizmi, hissetmek seçilmiş kullarının ise mistisizmi ifade eder. kalbine yanlış ilham Realite bu iken vermez” demişti. Türkiye’deki tablo Bu beyanı hatırlayarak trajikomiktir. soralım, Sayın bakan siz Teknoloji bakanlığı de böyle mi hislerinin esiri olan düşünüyorsunuz?

1 milyon Suriyeli ne olacak? İslam dünyasının önderi olacağız denilerek kardeşim dedikleri Beşar Esad’ı katil ilan ettiler. Suriye Kerbela’ya çevirildi ve onbinlerce müminin kanına girildi. İlaveten sınırda Suriye Kürdistanı kuruldu. Yetmedi bir de El Kaide devleti inşa edildi. Türkiye’nin Ortadoğuya kapısı bu şekilde kapatılırken ekonomik kayıp onlarca milyara ulaştı. Ve bütün bunlara ilaveten Suriye’den kaçan 1 milyon kaçkın ya da mülteci olayı. Soruyorum ne olacak bu insanlar? Görünürde bunların dönüşü mümkün görünmüyor... Öyle ise bu ülke mi bakacak bu insanlara? Yanlış ve rezil Suriye politikası ile bu tabloyu hazırlayanlardan hesap sorulmayacak mı?

Ankara’dan AB’ye ‘Acil’ kripto Başbakan’ın ortaya çıkan ses kayıtları AB’ye üye ülke diplomatlarını harekete geçirdi. Ülkelerine gönderdikleri kriptolarda Tayyip Erdoğan’ın çok büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya olduğu belirtildi DENİZ KAHRAMAN

T

ürkiye gündemini sarsan ses kaydına ilişkin gelişmeler konusunda, AB’ye üye ülkelerin Ankara’daki diplomatları merkezlerini “acil kodlu” kriptolarla bilgilendirirlerken, “Türkiye’de sıkıntı çok büyük” değerlendirmesini aktardılar. Avrupalı diplomatların değerlendirmeleri arasında, “AKP hükümeti ve Erdoğan ilk kez bu kadar ciddi bir durumla karşı karşıya kaldı” saptaması da yer aldı. Ankara’dan giden bu değerlendirmeler, AB Dışişleri Bakanları Konseyi, Avrupa Parlamentosu ve Avrupa Komisyonu’nun, Türkiye İlerleme Raporu’nda Ankara’nın birliğe katılımının yerinde olup olmadığını gözden geçirmeye çağıracağı değişiklik önergesinin oylanacağı 5 Mart tarihi açısından da önem taşıyor.

Diplomatların telefon trafiği 17 Aralık’taki büyük rüşvet operasyonu sırasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile oğlu

Bilal arasındaki ses kayıtlarının internete düşmesiyle patlak veren skandala ilişkin gelişmeleri, AB’ye üye ülkelerin Ankara’daki diplomatları da dakika dakika takip etti. Ses kaydının internete düşmesinden sonra AB üyesi ülkelerin Ankara’daki temsilcilikleri arasında yoğun telefon trafiği yaşandı. Büyükelçilikler, gelişmeleri “acil” koduyla ülkelerine geçtiler. Diplomasi trafiğini AB Dönem Başkanlığı’nı yürüten Yunanistan’ın Ankara Büyükelçiliği koordine ederken, Avrupalı diplomatlar ertesi gün biraraya gelerek, ortak değerlendirmelerde bulundular. Edinilen bilgilere göre, büyükelçilikler merkezlerine şu saptamaları ve değerlendirmeleri aktardılar: Ankara’da bu kez sıkıntı çok büyük. Ses kaydının internete düşmesinden sonra, hükümetin ilk saatlerde sessiz kalması, bu sıkıntının büyüklüğünü gösterdi. Başbakan Erdoğan, 11 yıldır iktidarda ancak kişisel olarak

Tayyip Erdoğan

bulmadı. Erdoğan da bu iddiaları kapsamlı bir şekilde yineledi. Yapılan açıklamalar ve son bir aydan buyana çıkarılan yasalar zaviyesinden bakıldığında, son ses kaydıyla ortaya çıkan krize ilişkin hükümet tarafının ortaya koyduğu söylem, Türkiye’nin Kopenhag kriterlerinden giderek uzaklaşmakta olduğunu da gösteriyor.

Üyelik askıya alınabilir

ilk kez bu kadar büyük bir krizle karşı karşıya kaldı. Erdoğan’ın bu krizi yönetip yönetemeyeceği haftasonu kadar belli olur. Erdoğan ses kaydının düşmesinden sonraki ilk kapsamlı

AKP, BAVULLA PARA TAŞIMAYI ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMİŞ

açıklamasını Türk parlamentosunda yaptı. Ama AKP’lilerin dile getirdiği ses kaydının montaj olduğu iddiaları, bu konuda önemli bir nabız tutma aracı olan sosyal medyada karşılık

Kısa bir süre önce de İngiltere’de yayımlanan The Times gazetesi, AB’nin Türkiye’yle müzakereleri askıya alabileceğini yazmıştı. Gazeteye konuşan Avrupa Parlamentosu üyesi Andreq Duff, sürecin sonbaharda askıya alınmamasının ‘sürpriz olacağını’ söylemiş, buna gerekçe olarak “Erdoğan’ın otokratik yönetime kaymaya başladığına dair kaygıları” göstermişti. Duff gazeteye demecinde, “Şu anda gerçek bir katılım süreci varmış gibi yapmak maskaralıktan başka bir şey değil. (Süreç) Sonbaharda askıya alınmazsa sürpriz olur” açıklamasını yapmıştı.

KKTC SATIŞTA

4.5 milyon dolar nereden çıktı? Çapraz ziyaretler yapıldı DENİZ KAHRAMAN AKP iktidarı uluslararası para transferlerinde bavul yöntemini alışkanlık haline getirdiği ortaya çıktı. Bavulla para taşınmasının son örneğini, AKP’nin Somali’ye gönderdiği 4 milyon 500 bin dolar oluşturdu. Ancak, bu durum soru işaretlerini de beraberinde getirdi. AKP’nin bavulla para taşıma alışkanlığı sürüyor. Libya’dan sonra şimdi aynı yöntemi Somali için uygulamaya koydu. AKP’nin Soma-

li’ye bavulla para gönderdiği bilgisi geçen hafta Le Figaro gazetesinde yer aldı. Bunun üzerine açıklama yapan Dışişleri Bakanlığı, “Somali’de bankacılık hizmetlerinin mevcut olmaması nedeniyle sözkonusu nakit bütçe desteği kurye aracılığıyla Mogadişu’ya ulaştırılmış ve Mogadişu Büyükelçiliğimiz tarafından usüllere uygun olarak Somali Federal Hükümetine elden teslim edilmiştir” açıklaması yapmak zorunda kalmıştı. Ancak bu açıklama soru işaretlerini de beraberinde

Kilis’te bulunan Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan Suriye’ye yardım ve ticari malzemeleri taşıyan TIR’lar sınırda 10 kilometre kuyruk oluştururken, çok sayıda Suriyeli ise pasaportları ile Türkiye’ye geliyor. Kilis’in karşısında bulunan Halep’in Azez ilçesinin yönetimini elinde bulunduran El Kaide bağlantılı Irak Şam İslam Devleti Örgütü (IŞİD) ile Esselame Sınır Kapısı’nın kontrolünü elinde bulunduran Özgür Suriye Ordusu (ÖSO) güçleri arasında zaman zaman süren gerginliğin durmasıyla birlikte Suriyeliler, Öncüpınar Sınır Kapısı’ndan geçiş yaparak Türkiye’ye geliyor. IŞİD’in ÖSO’nun elinde bulunduran Esselame Sınır Kapısı’nı almak için çatışmaya gireceği yönündeki söylenti, Suriyelilerin Türkiye’ye gelişini artırdı.

Gökçek ve Binali Yıldırım’la alakalı dinlemeler sızacak. Keza Yıldırım’ın oğlu ile alakalı sızmalar olacak.8) Bu süreçte Tayyip Erdoğan da boş durmayacak ve Fethullah Gülen ile F tipi örgüt için dava açtırıp gözaltılar yaptırarak korku salmaya başlayacak. 9) Devletteki kaos iklimi sokağı hareketlendirecek ve kitleler toplumsal feveranı haykıracak. 10) Türkiye’de 25 Mart itibarı ile tam anlamı ile kaos

POLİTİKA GÜNLÜĞÜ

Hazırlayan: Masum GÖK

Tayyip Erdoğan Somali Devlet Başkanı Şeyh Ahmet

getirdi. Konuyu CHP’li Osman Korutürk, Meclis gündemine taşıdı.Korutürk önergesinde, “Somali Merkez Bankasında 2013 yazında ortaya çıkan büyük yolsuzluk ve zimmet skandalı, bu ülkeye yapılan yardımların yerine ulaştığı konusunda ciddi şüpheler doğmasına yolaçacak unsurlar olarak belirmektedir” saptamasını yaptıktan sonra, “13 Şubat 2014 tarihinde Reuters Ajansı’nın haberinde bankacılık sistemi yokluğu nedeniyle bu yardımın nakit olarak iletildiği ve Türkiye’nin Somali’ye yaptığı yardımı 2013 yılı Aralık ayı itibariyle sebep göstermeden durdurduğu açıklanmıştır. Haberlerin devamında yıllık toplam bütçesi yalnızca 110 milyon dolar olan Somali’ye Türkiye tarafından bugüne kadar ne kadar yardım yapıldığının bilinmediği kaydedilmiş, ancak yukarıda sözü edilen Merkez Bankası skandalına da adı karışmış olan Somali Merkez Bankası eski Başkanı Abdusselam Omar’ın 2013 yılı Haziran ayından Aralık (dahil) ayına kadar T.C. Mogadişu Büyükelçiliğince kendisine kutular içinde 100’er dolarlık banknotlar hâlinde her ay 4 milyon 500 bin dolar nakit verildiğini, bu tediyenin Aralık ayında kesildiğini söylediği aktarılmıştır” görüşünü dile getirdi.

HABER MERKEZİ ABD’nin bastırmasıyla KKTC’de müzakereler yeniden başlarken KKTC ve Kıbrıs Rum Kesimi’nin Cumhurbaşkanlarının özel temsilcileri, Atina ve Ankara’ya “çapraz ziyaretler” gerçekleştirdiler. Görüşmlerde Annan Planı yeniden gündeme geldi. Türkiye’nin kendi iç sorunlarıyla uğraştığı bu dönmede, müzakerelerde inisiyatif ABD’nin elinde. Müzakere süreci devam ederken bu kez yeni bir uygulama devreye sokuldu. KKTC Cumhurbaşkanı’nın temsilcisi Kudret Özersay Atina’yı ziyaret ederken, Kıbrıs Rum Kesimi Devlet Başkanı’nın temsilcisi Andreas Mav-

royannis Ankara’yı ziyaret etti. Her iki temsilci de, eş zamanlı olarak Yunanistan ve Türkiye Dışişleri Bakanlıkları Müsteşarları tarafından kabul edildiler.

İçeriği konusunda bilgi verilmedi Görüşmelerle ilgili basına bilgi verilmedi. Ankara’da yapılan görüşme 1,5 saat, Atina’da yapılan görüşme ise 2,5 saat sürdü. Görüşme sonrasında açıklama yapılmadı. Kıbrıs’ta, KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ile Güney Kıbrıs Rum yönetimi lideri Nikos Anastasiadis’in 11 Şubat’ta Lefkoşa’da BM kontrolündeki ara bölgede görüşmeleriyle yeniden başlamıştı.

Feridun Sinirlioğlu

Andreas Mavroyannis


Hazırlayan: Şafak TERZİ

Suriye ordusu Nusra’yı biçti: 175’den fazla terörist imha edildi DIŞ HABER SERVİSİ

S

uriye Ordu birlikleri istihbarat bilgileri üzerine Şam kırsalı Doğu Guta Bölgesinde Nusra Cephesine tabi ‘İslam Tugayı’ adlı terör örgütü çetelerine pusu kurdu. SANA Haber Ajansı’nın bildirdiğine göre, pusuda büyük çoğunluğu Suudi Arabistan, Katar ve Çeçenistan vatandaşı olan 175’ten fazla terörist ölü, onlarca terörist de yaralı olarak silah ve donanımlarıyla birlikte ele geçirildi. Nusra Cephesi El Kaide bağlantılı bir terör örgütü. Ölenlerin sayısı 175 olarak veriliyor. İngiltere merkezli muhalif Suriye Gözlemevi adlı insan hakları grubu ise Doğu Guta bölgesinde 70 kişinin öldüğü yolunda haberler aldığını bildiriyor, pusuda Lübnan’lı Şii örgüt Hizbullah’ın da rol oynadığını öne sürüyor. Aynı gözlemevi, bu yılın ba-

Suriye ordusu Doğu Guta bölgesini teröristlerden tamamen temizleyeceğini ve bu konuda operasyonlara ara vermeden devam edeceğini açıkladı. şından bu yana El Kaide uzantısı terör gruplarının kendi aralarında yaşanan çatışmalarda yaklaşık 3 bin 300 teröristin öldüğünü de bildiriyor. Yapılan açıklamada, “3 Ocak tarihinde Irak Şam İslam Devleti (IŞİD) ve diğer İslamcı gruplar arasında başlayan çatışmalarda 3 bin 300 civarında kişi öldü” denildi. Ölüm olaylarının

çoğunun arabayla ya da diğer şekillerde yapılan bombalı saldırılar, intihar saldırıları ve çatışmalar sırasında meydana geldiği de kaydediliyor.

İyi planlanmış pusu’ Şam’ın hemen dışındaki bir dizi kırsal kasabadan oluşan Doğu Guta cihatçı teröristlerin kalele-

rinden ve geçen ağustos ayında cihatçıların kimyasal saldırı yaptığı bölge. Batı basını Suriye ordusunun Otaybeh köyü yakınlarında Çarşamba sabahı kurduğu pususunun, Cumhurbaşkanı Esad’ın Şam’daki kontrolünü arttırdığını söylüyor. Olay yerinde çekilen fotoğraf ve görüntü kayıtlarında kırsal bir alandaki tozlu bir yola serilmiş onlarca erkek cesedi, Suriye Ordusu’na ait tank ve zırhlı personel taşıyıcılar görünüyor. Lübnan Hizbullah örgütüne yakın el Manar televizyonu İslamcı milislerin Dera veya Kalamun dağlarındaki çatışmalara katılmak üzere Doğu Guta’dan ayrılırken pusuya düşürüldüklerini bildirdi. Suriye’ye karşı yürütülen kanlı savaşta 2011 yılı Mart ayından bu yana yaşanan çatışmalarda 140 bini aşkın insan öldü ve milyonlarcası evinden yurdundan göçmek zorunda kaldı.

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Prof. Dr. Semih

KORAY

ksemih@bilkent.edu.tr

AVRASYA SEÇENEĞİ

28 ŞUBAT 2014 CUMA

Kıbrıs Sorunu’nun ardında ne var?

B

FOTOĞRAF: SANA HABER AJANSI

KİEV’DE NEO-NAZİ’LER MECLİS’İ ELE GEÇİRİNCE KIRIM KARIŞIRKEN, BÖLGESEL MECLİS BİNASINA RUS BAYRAĞI ÇEKİLDİ

Kırım Meclisi referandum kararı aldı Kırım’da sular durulmuyor. Rus ağırlıklı Kırım nüfusu referanduma gidip daha fazla özerklik istiyor. ABD ve AB’yi telaş sardı. Ayrılma durumunda Karadeniz Kiev’e kapanıyor

ayram değil, seyran değilken, Kıbrıs görüşmelerini kim ve neden yeniden başlattı? Obama, uzun süredir muhatap almadığı Erdoğan’la bu konuda neden telefon görüşmesi yaptı? Bu soruların yanıtı, ABD’nin “Ulusal Güvenlik Programı” çerçevesinde Morton Abramowitz ve Eric S. Edelman’ın eşbaşkanlığını yaptıkları çalışma grubunun “Retorikten Gerçekliğe: ABD’nin Türkiye Siyasetinin Yeniden Şekillendirilmesi” başlıklı raporunun “Tavsiyeler” bölümünden aşağıda yapılan alıntıda verilmektedir (“From Rhetoric to Reality: Reframing U.S. Turkey Policy”, Bipartisan Policy Center, Ekim 2013). Raporun tarihine bakıldığında, ABD’nin bu “tavsiye”ye uymakta hiç zaman kaybetmediği anlaşılıyor.

“Kıbrıs’ta diyalogu yeniden başlatmak” “AKP’nin iktidara gelmesiyle umut veren bazı gelişmeler olmasına karşın, 2004’ten bu yana Kıbrıs sorununun çözümünde çok az ilerleme kaydedildi. Mevcut koşullar, uzun zamandır sürüncemede kalan bu sorunun çözümüne yönelik görüşmelerin yeniden başlatılması için elverişlidir. Kıbrıs açıklarında önemli doğalgaz rezervlerinin bulunmuş olmasından, Türkiye’nin bu rezervlerden yararlanabilmek için daha uzlaşıcı bir tutum takınmasını sağlamada yararlanılabilir. İsrail’in Doğu Akdeniz enerji haritasındaki rolü göz önüne alındığında, bu durum, aynı zamanda Türkiye - İsrail ilişkilerinin onarılmasına da katkıda bulunabilir. ABD, benzer biçimde Atina ve Lefkoşa’nın mali krizini, bugüne kadar görüşmelerin yeniden başlatılıp sonuca ulaştırılmasının önündeki esas engeli oluşturmuş olan Yunanlı ve Kıbrıs Rumlarının bu muhalefetinin üstesinden gelmede bir manivela olarak kullanabilir. “ABD’nin her iki tarafla birden çalışacak yüksek düzeyde bir delegasyon oluşturarak bu fırsattan yararlanması ve Birleşmiş Milletler’in de görüşmeleri yeniden başlatarak, referandumda Kıbrıslı Türklerce kabul edilip Rumlar tarafından reddedilmiş olan 2004 Annan Planı doğrultusunda bu soruna bir çözüm araması gerekir.”

Türkiye’yi “kıyısı olup denizi olmayan” bir ülke haline getirmek Meclis binasına Rus bayrağı asılırken Tatar ve Rus kökenli Kırımlılar arasında arbede yaşandı. DIŞ HABER SERVİSİ

U

krayna’ya bağlı Özerk Kırım Cumhuriyeti’nde parlamento, ülkedeki krizin çözümü ve bölgenin geleceği için referanduma gideceğini açıkladı. Bölge parlamentosundan yapılan açıklamada referandumun, “Özerklik durumunu ve gücünü geliştirmek” hakkında olacağı belirtildi. Parlamentonun basın danışmanı Oksana Korniyçuk,”Ukrayna’da radikal milliyetçilerin desteklediği silahlı gruplar tarafından, gücün yasadışı yollarla

ele geçirilmesi”nin, Kırım’ın barış ve düzeninin bozduğunu belirtti. Açıklamasında Korniyçuk, “Tamamen Kırımlıları ilgilendiren ve özerklik durumun geliştirilmesine dair bir referandumda, hiçbir dış baskı altında kalmadan geleceğimizi belirleyebileceğimize güveniyoruz” diye konuştu.

Meclis binasında Rus bayrağı Russia Today’in haberine göre, Korniyçuk’un konuşması, silahlı grupların Kırım parlamentosunu ele geçirip, Rus bayrağını çekme-

sinden saatler sonra geldi. Kimsenin içeriye girmemesi için parlamento kapısına barikat kuran gruplar, milletvekillerinin binaya girmesine izin verdiler. Kırım Özerk Bölgesi Başbakanı Anatoli Mogilyov yerel saatle sabah 4 civarında kimliği belirsiz silahlı kişilerin meclis binasına girdiğini belirtti. AP’nin haberine göre binaya giren kişilerin üstünde siyah ve turuncu kurdeleler vardı, bu renkler İkinci Dünya Savaşı’nda Nazi Almanyası’na karşı kazanılan Sovyet zaferini temsil ediyor.

Meclis binası önündeki gergin bekleyişte Tatarlarla Ruslar arasında bir koridor oluştu. Kırım meclisi önünde Rus kökenli Kırımlılar ile Kırımlı Tatarlar arasında ise gerginlik devam ediyor. Rusya ile bütünleşmeyi isteyenler ile Kiev’deki darbeyi savunanlar arasında çatışmalar da çıktı, 2 kişi öldü, 30 kişi yaralandı.

Kerry’nin bölünme telaşı ABD Dışişleri Bakanı John Kerry, Ukrayna’nın güney ve doğu bölgelerinin ülkeden ayrılmaması için telaşlı bir açıklama yaptı. Amerikan NBC televizyonuna konuşan Kerry, “Bence Rusya bu konuda

Ukrayna Cumhurbaşkanı Yanukoviç Rusya’da Reuters’ın geçtiği habere göre Yanukoviç, “Ben, Viktor Fyodoroviç Yanukoviç, Ukrayna halkına sesleniyorum. Ben henüz Ukrayna’nın seçilmiş meşru cumhurbaşkanı olduğuma inanıyorum. Ülkenin doğu ve güney illeri yapılan bu hukuksuzluğu tanımıyor” dedi. Yanukoviç, “Şahsıma ve iş arkadaşlarıma tehditler geliyor. Ben Rusya Federasyonu yönetiminden aşırılıkçılara karşı kişisel güvenliğimi sağlamasını talep ediyorum...” diyerek Rusya yönetiminden kişisel güvenliğini sağlamasını istedi. Interfax’a

Victor Yanukoviç

konuşan bir Rus yetkili, Rusya’nın Yanukoviç’in ‘koruma’ talebini kabul ettiğini söyledi.

Faşistlerin dışişlerinden ‘nota’ Ukrayna’da faşist çetelerin ele geçirdiği meclisin sözde dışişleri bakanlığı Rusya’nın Ukrayna’daki

Nijerya’da 59 öğrenci katledildi

N

ijerya’nın Yobe vilayetinde bir okula düzenlenen saldırıda 59 öğrenci hayatını kaybetti. Yobe Federal Polis Komiseri Sanusi Rufai, Nijerya’da etkili olan El Kaide uzantılı Boko Haram terör örgütünün gerçekleştirdiği saldırıda, okulun 24 idari binasının yandığı, bazı öğrencilerin ise cesetlerinin tanınmayacak derecede yanarak küle döndüğünü söyledi. Bölgedeki bir hastanede çalışan yetkili Bala Aciya, “Daha yeni cesetler getirildi. Kaçmaya çalışan öğrenciler, çalılıklarda vurulduğu için kurşun yaralarıyla hayatını kaybedenler oldu” açıklamasında bulundu. Hayatını kaybeden bütün

öğrencilerin erkek olduğu kaydedildi. Ülkede binlerce kişinin ölmesine yol açan Boko Haram, Batı tarzı okul eğitiminin günah olduğunu düşündüğü için daha önce de okullara saldırı düzenlemişti. Boko Haram ülkenin kuzeyinde şeriat devleti kurma amacında.

maslahatgüzarı Andrey Vorobyov’a ‘nota’ verdi. Çetelerin kontrolündeki sözde dışişleri bakanlığından yapılan açıklamada; “Moskova, 31 Mayıs 1997 tarihinde Ukrayna ile Rusya arasında imzalanan ‘dostluk, işbirliği ve ortaklık antlaşmasının 7. maddesinin ihlalinden kaçınmalıdır” denildi. Ukrayna topraklarında bulunan Rusya’nın Karadeniz Filosu’ndaki askerlerin kışlalarından çıkmaması gerektiği ifade edildi. Rusya, Ukrayna’da siyasi krizi ve yükselen tansiyonu gerekçe göstererek bu ülkedeki büyükelçisini Moskova’ya çağırmıştı.

(Ukrayna) verdiği hükümlerde çok dikkatli olmalı. Sürtüşme peşinde değiliz. Ancak şunu çok net ortaya koyuyoruz ki, her ülke Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne, egemenliğine saygı göstermeli. Rusya bunu yapacağını söylemişti ve bu sözünü yerine getirmesinin önemli olduğu düşünüyoruz” dedi. Kerry, ABD’nin,

Rusya ile ilişkilerini “Soğuk Savaş’ın bir çeşit devamı” gibi görmediğinin altını bir kez daha çizdi. Avrupa Birliği ve ABD ülkenin güney ve doğu bölgelerinin Ukrayna’dan ayrılma ihtimalinden çok korkuyor. Bu Kiev merkezli sözde yeni yönetimin denizlere sınırının kapanacağı, doğalgazı ve diğer değerli kaynakları Batı Avrupa fiyatlarında alacağı anlamına geliyor. Batı Avrupa’nın ise eş oranda daha pahalı doğalgaz edineceği tehlikesini getiriyor.

AB zirvesi Bu arada Avrupa Birliği (AB) Dışişleri ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Catherine Ashton, Ukrayna’ya yönelik AB desteğini harekete geçirmek amacıyla üst düzey bir toplantı düzenledi. Avrupa Dış Eylem Servisi’nden yapılan yazılı açıklamada, toplantıya Ashton’ın yanı sıra AB Komisyonu’nun ekonomik ve parasal işlerden sorumlu üyesi Olli Rehn, ticaretten sorumlu üyesi Karel De Gucht, bütçeden sorumlu üyesi Janusz Lewandowski, insani yardımdan sorumlu üyesi Kristalina Georgieva ve kalkınmadan sorumlu üyesi Andris Piebalgs’ın katıldığı bildirildi.

ABD’YE BİR TOKAT DA EKVADOR’DAN

Correa’nın seçim zaferi enezuela’nın en ÖZGÜR UYANIK/BUENOS AIRES önemli ittifaklarından biri olan Ekvador’da Bolivarcı Devlet Başkanı Rafael Correa’ya bağlı Ülke İttifakı Hareketi (MAP) sağcı rakibi SUMA’dan 3 kat fazla oy elde ederek 60 belediye başkanlığını kazandı. MAP ülkedeki en kalabalık 10 kentten 7’sini elde etmeyi başardı. Sağ ittifak ise içlerinde başkent Quito’nun bulunduğu üç önemli kenti aldı. Emperyalist basın odaklarının Bolivarcıların zaferini görmektense kaybettiği kentleri öne çıkardığına dikkat çeken Ekvador Devlet Başkanı “Yalan dostlar; devrim vatanın enine ve boyuna zafer kazandı” dedi.

V

Rafael Correa 2013 Şubatında oyların yüzde 58’ini alarak üçüncü kez üst üste Başkan seçilmişti.

Kıbrıs’ın ABD ve AB tarafından “yeniden birleştirilmesi”nin temel hedefi, Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin varlığına son vermektir. Böylece adadaki Türk askeri varlığı son bulacak, KKTC “Kıbrıs Cumhuriyeti”nin “kurucu unsur”larından biri haline gelmekle, Türkiye ile askeri, siyasal ya da ekonomik herhangi bir alanda işbirliği yapma olanağından yoksun bırakılacaktır. Çünkü uluslararası düzlemde bağımsız davranma hakkı elinden alınacaktır. Bir yandan ülke içinde kurulan “kumpas”larla Türk Deniz Kuvvetleri’nin Doğu Akdeniz’de ülkemizin haklarını koruma olanakları ortadan kaldırılmışken, diğer yandan Kıbrıs Rum Yönetimi’nin İsrail, Lübnan ve Mısır’la yapmış olduğu münhasır ekonomik bölge anlaşmaları ülkemiz nezdinde de geçerli hale gelecektir. Kıbrıs’ın bütünüyle bir ABD-AB üssüne dönüşmesi, Rusya’nın Doğu Akdeniz’deki etkisini de kısıtlayacaktır.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin iki önemli sorunu Bölgede önemli miktarda doğalgaz rezervleri bulunmuş olmasına karşın, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi açısından iki önemli sorun bulunmaktadır. Birincisi, mülkiyet ve işletme hakları açısından uluslararası bir anlaşmazlığın yol açtığı belirsizlik, uluslararası sermayenin bu alana yatırım yapmasında caydırıcı bir rol oynamaktadır. İkinci sorun, doğalgazın esas alıcısını oluşturacak olan Avrupa’ya nakline ilişkindir. Doğalgazın karadan naklinin tek yolu, Türkiye üzerindendir. Bunun dışındaki seçenek, doğalgazı sıvılaştırılmış olarak deniz yoluyla taşımaktır. Bu ise maliyetlerin yükselmesi ve nakledilecek miktarın ciddi biçimde kısıtlanması anlamına gelmektedir.

‘Kıbrıs’ı verme’nin karşılığı “Kıbrıs’ı verme” konusunda Türkiye’yi “uzlaşmacı” tutuma yönelteceği düşünülen etken, doğalgazın Türkiye üstünden naklidir. Beklenen, Erdoğan Yönetimi’nin aynen Barzani Yönetimi’yle olan ilişkisindeki gibi, “nakil hakkı”na fit olmasıdır; Erdoğan Yönetimi’nin Kuzey Irak’taki Türkmenlerin hakları konusundaki suskunluğunun Kıbrıs Türklerini de kapsamasıdır. AbramowitzEdelman Raporu’nda “mevcut koşulların uygunluğu”ndan söz edilirken söylenmeyen, Erdoğan’ın iktidarda kalma uğruna her şeye razı olacağıdır. Ülkemiz yine Kuzey Irak - Kıbrıs hattından sıkıştırılmaya çalışılmaktadır. Suriye’ye karşı yürütülen saldırıyla, bu ülkenin kuzeyinde planlanan “Kürt koridoru” da aynı hatta dahil edilmiştir. Ama Annan Planı günlerine göre en önemli fark, o günlerin güçlü ABD’sinin yerinde bugün yeller esmesidir.


28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

DÜNÜN ÇÖZÜMLERİ Sudoku 2

Sudoku 1

Kakuro 1

Aydınlık

KURULUŞ. 1921

ŞEFİK HÜSNÜ DEĞMER

Kakuro 2

Yıl. 93 Sayı. 2301

VATAN - EMEK - NAMUS

Sahibi Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdür Celal Demirel Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel Yazıişleri Müdürü Ergün Gedek Sorumlu Müdür Murat Şimşek

Kare

Dünya Şafak Terzi Önder Öztürk Erdem Atay Emek Esin Turhan Cansu Yiğit Toplum Özlem Konur Usta Sezim Özadalı Anıl Budak Ceyhun Bozkurt Spor Bilgi İşlem Güven Karakurt Recep Erçin Hayati Asilyazıcı Dağıtım Md.Cumali Karagöllü Ankara İsmet Özçelik İzmir Hayati Özcan Avrupa Beyhan Yıldırım Reklam Grup Başkanı Duygu İlem Genel Müdür Yardımcısı (Tüzel Kişi Temsilcisi) Metin Aktaş Genel Müdür Yardımcısı (Personel ve İdari) İsmet Öğütücü Genel Müdür Yardımcısı (Baskı ve Teknik) Melih Yıldırım

Haber Koord. Haber Müdürü Haber Md. Yrd İstihbarat Şefi Haber Araştırma Ekonomi Kültür Sanat

Yönetim Yeri. İstiklal Cad. Deva Çıkmazı No.3/3 Beyoğlu - İstanbul

Tel. 0212 251 21 14 - 15 - 16 Faks. 251 55 06 Ankara Büro Tel. 0312 229 88 45 Faks. 0312 229 88 47 İzmir Büro Tel ve Faks. 0232 489 16 15 Avrupa Tel: 0049 69 25 62 88 73 E-Posta: haber@aydinlikavrupa.eu Adana Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel. 0322 435 92 77 İzmir Baskı. Arslan Güneydoğu Gazetecilik Mat. ve Kağıtçılık A.Ş. Tel. 0232 257 69 01

Ankara Baskı. Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. 35. Cadde Matbaacılar Sitesi No. 11 İvedik-Ankara İstanbul Baskı. Anadolum Gazetecilik Bas. Yay. San. ve Tic. A.Ş. Oruçreis Cad. Remzi Özkaya Sok. No.16 Bahçelievler / İstanbul Tel. 0212 655 44 34

Dağıtım. Turkuvaz Dağıtım Pazarlama A.Ş.

Önerileriniz için. halklailiskiler@aydinlikgazete.com www.aydinlikgazete.com Yayın Türü. Yaygın Süreli

Sayısal

Soldan sağa 1. Baş, ser - İbadethane, mabet 2. Yavaş, ağır - Türk lirası (kısa) "... Derek" (aktris) 3. Radyum'un simgesi Kurtçuk - İsviçre'de bir nehir 4. Bir hayret ünlemi Bilgisiz 5. Körbağırsağın ince bir parmağı andıran son bölümü Tavuk için kuluçka 6. Bir asitle birleştiğinde bir tuz oluşturan madde, esas Kuşatma, sarma - İlave 7. Yenmek - Hekimlikte ve sepicilikte kullanılan tadı buruk bir madde 8. Bayrak - Bir makyaj malzemesi, maskara 9. Emile Zola'nın bir romanı Allah sevgisiyle söylenip, makamla okunan şiir 10. Tümör - Kalabalık - Bir kan grubu 11. İstif edilmiş mal - Eyer kolanının tokaya geçen kayışı 12. Eskiden kullanılan küçük bir davul türü - Arkadaş, sevgili Yukarıdan aşağıya 1. Tel bükmekte kullanılan bir alet 2. Kabaca işte orada - Yassı,

basık - Bina yapımı için ayrılmış alan 3. Demir'in simgesi - Sekreter, katip - Takım (kısa) 4. Yırtıcı bir hayvan - Rafadan 5. Tantal'ın simgesi - Yunan mitolojisinde "adalet tanrıçası" "... Gündüz" (yazar) 6. Bir şeyi öbürüne göre daha iyi, üstün veya önemli sayma yeğ tutma, yeğleme - Yabancı bir uzunluk ölçüsü birimi 7. Orta - Laka ile cilalanmış 8. Eski bir Mısır tanrısı Tahtaların yan yana dizilmesinden meydana gelen her türlü kaba kaplama 9. İsrail'in plakası - Sonuna kadar 10. Bir telefon sözü Bir tembih sözü En kısa zaman parçası, lahza 11. Yünden dövülerek yapılan kaba ve kalın kumaş Yeniden, bir daha, tekrar İsyankar 12. Çok çabuk korkuya kapılan, cesaretsiz Giyilecek şey, giysi

Soldan sağa 1 Düşman, hasım 4 Alçı taşı 7 İlenme 9 Utanma 10 Togo (kısa) 12 Bilgiçlik taslayan 14 Bir mineral 17 Pasak 18 Söz, lakırtı 19 Üst üste halkalar oluşturacak biçimde istiflenmiş halat 21 İtalya (kısa) 23 Sınır nişanı 25 Yapılarda çatı, dam 27 Altına bez yapıştırılmış özel çizim kağıdı 30 Ordu (kısa) 31 Asalak 32 Usanmak 34 Giysi 36 Geceye özgü 38 Ailesini

geçindiren 40 Zafer 42 Avustralya (kısa) 43 Fransa'da bir dağ 45 Takım 47 Vilayet 48 Nüans 50 İnci 52 Atın eşkin yürüyüşü 53 Tamim Yukarıdan aşağıya 1 İki tepe arasındaki düzlük 2 "... Güler" (fotoğrafçı) 3 Mübalağa yaparak övme 4 Ürdün parası (kısa) 5 Yaprak sigarası 6 Slovakya (kısa) 7 Kayseri'de bir dağ 8 Tartışıp

çekişme 11 Allah'ın bir sıfatı 13 Akıcı, sıvı 15 Morula 16 O yerden olan 20 Mühtedi 22 Süslü cadde kemeri 24 Fas'ın başkenti 26 Bir yıllık kuzu 28 Ok 29 Sadak 31 Çobanaldatan 33 Kolombiya'da bir dağ 35 İzmir'in bir ilçesi 37 Akıtma 39 Nedensel 41 Kekeme 44 Norfolk Adası (kısa) 46 Bir bağlaç 49 Resmi Gazete (kısa) 51 Gümüş'ün simgesi


28 ŞUBAT 2014 CUMA

Hazırlayan: Murat ŞİMŞEK

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

YENİ BİR HASAN CEMAL OLAYI

’e Cemaat sızdı

İlhan Selçuk ve usta Cumhuriyet yazarlarının emeğiyle kurulan Cumhuriyet Vakfı’nın kontrolü, İkinci Cumhuriyetçilerin eline geçti. Zamanla Atatürkçü Cumhuriyet yazarları tasfiye edildi. Kalan Atatürkçü yazarların ne yapacağı merakla bekleniyor

C

umhuriyet gazetesi başyazarı İlhan Selçuk’un aramızdan ayrılmasının üzerinden üç buçuk yıl geçti. İlhan Selçuk’un ardından Cumhuriyet’ten Atatürkçüler adım adım tasfiye edildi. Oysa tasfiye edilen bu ekip; Hasan Cemal’in ayrılmasından sonra Cumhuriyet’in gerek mali, gerekse satış açısından düştüğü kötü durumlardan gazeteyi kurtaran isimlerden oluşuyordu. Gazetede Atatürkçülük ve yakın tarih hakkında önemli çalışmaları bulunan Vakıf Başkan Yardımcısı Alev Coşkun tasfiye edilenler arasında. Cumhuriyet Vakfı’na İlhan Selçuk tarafından alınan İnan Kıraç’ın, bu gidişe dayanamayarak istifa ettiği söyleniyor. Vakfın dış dünya ile ilişkisini kurmak açısından Cumhuriyet’e Koç Vakfı’nı temsilen getirilen Nevzat Tüfekçioğlu’nun da istifa ettiği belirtiliyor. Cumhuriyet Vakfı’nın kuruluşuna büyük katkı sağlayan Nadi ailesinin elinde bulunan hisseleri ve isim haklarını toplayarak İlhan Selçuk’a getiren ve isim haklarının Cumhuriyet Vakfı’na bağışlanmasını sağlayan Şevket Tokuş da Vakıf’tan tasfiye edildi. İlhan Selçuk 21 Mart 2008’de sabaha karşı evi basılarak apar topar Emniyet’e götürüldü. Hastalıkları depreşti ve hastaneye kaldırıldı, çok kritik bir kalp ameliyatı geçirdikten sonra vefat etti. Cumhuriyet Vakfı resmi senedine göre, Vakıf Yönetim Kurulu’nda boşalan üyelik ve Vakıf Başkanlığı için seçim 6 Temmuz 2010’da yapıldı. Bu toplantı Cumhuriyet gazetesinde olacakların adeta bir habercisiydi. Boşalan üyeliğe Şükran Soner aday olduğu halde İkinci Cumhuriyetçi Av. Akın Atalay ve Gülen cemaatine yakınlaşan Hikmet Çetinkaya, Soner’in karşısına başka

bir aday çıkardılar. Ancak Şükran Soner bu seçimi kazandı. Bu seçimde Silivri’de tutuklu Mustafa Balbay, oyunu Soner lehine kullandı. İlginç olan, uzun yıllar gerek Gazeteciler Sendikası, gerekse Gazeteciler Cemiyeti seçimlerinde daima Erinç’e destek vermiş olan Soner’e bu seçimle Orhan Erinç oy vermedi. Uzlaşma sonucunda Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Orhan Erinç, Vakıf

sayılmadı. Buna karşı çıkan üyeler bunun hukuka aykırı olduğunu belirttiler. Buna karşın Akın Atalay’ın mütalaası ile İnan Kıraç’ın oyu sayılmadı. Yeni seçilen Önder Çelik’in katılmasıyla, Akın Atalay, Hikmet Çetinkaya, İbrahim Yıldız ve Orhan Erinç’in grubu, Vakıfta bir oy farkla çoğunluğu ele geçirdi. Ekim 2013’te yapılan toplantıda

Alev Coşkun ve Şevket Tokuş’un rolü N a d i r Nadi’nin 1991 yılı Kasım’ında vefat etmesi üzerine Nadi ailesinden Yunus Nadi’nin torunu Emine Alev Uşaklıgil ile Coşkun Hasan Cemal, gazeteyi ele geçirdiler. Bunun üzerine İlhan Selçuk ve arkadaşları gazeteden ayrıldılar. Tirajı 100 binin üzerinde olan gazetenin satışı 30 binlere düştü. Gazete mali sıkıntı içine girdi ve konkordato ilan etti. Bu durumda Emine Uşaklıgil dışındaki bütün mirasçıların hisselerini toplayıp İlhan Selçuk’a getiren Şev-

başkanlığına seçildi. Yönetim Kurulu üyesi Prof. Aydın Aybay’ın vefatı üzerine yeni bir kurul üyesi atamak üzere Vakıf 2 Nisan 2013’te toplandı. Bu toplantıya Yönetim Kurulu üyesi İnan Kıraç, yurtdışında bir toplantıda bulunduğu için katılamadı. Bir mektupla oyunu belirtti. Balbay da hapiste olduğu için oyunu mektupla belirtti. Balbay’ın oyu sayıldı, İnan Kıraç’ın oyu

ket Tokuş’tur. Böylece Cumhuriyet, Nisan 1992’de eski doğrultusunda yeniden yayına başladı. Daha sonra Cumhuriyet Vakfı kuruldu. Mirasçıların elinde bulunan isim haklarının tek tek toparlanarak Vakıf’a getirilmesinde İlhan Selçuk başta olmak üzere Şevket Tokuş, Alev Coşkun ve o dönemde gazetenin Hukuk Müşaviri olan Av. Atilla Coşkun önemli rol oynadılar. Bu girişimler olmasaydı ne Cumhuriyet kalırdı, ne de Cumhuriyet Vakfı kurulabilirdi. İşte bu çabayı gösteren ve İlhan Selçuk tarafından simgesel önemi nedeniyle saygı duyulan Şevket Tokuş da gazetenin kapısının önüne koyuldu.

ise, “Yenilikçi” diye adlandırılan, Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Akın Atalay, İbrahim Yıldız ve Cüneyt Arcayürek’ten oluşan beş kişilik grup Alev Coşkun ve Şevket Tokuş’a oy vermediler. Yasalara aykırı olan bu durum çalışanları da rahatsız etti. Kimi CUMOK okurları seçim sonuçlarını Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne şikayet edince müfettiş tayin edildi. So-

nunda her iki seçim iptal oldu. Müfettişliğin isteği üzerine 18 Şubat 2014’te Vakıf Yönetim Kurulu toplantıya çağrıldı. Aydınlık gazetesi 17 Şubat 2014’te bu haberi şöyle veriyordu: “İptal edilen seçimler yeniden yapılacak. Bu toplantıda Şükran Soner ile Mustafa Balbay’ın tutumu merakla bekleniyor. Bu iki Atatürkçü, Yetmez ama Evetçi ve Cemaatin temsilcilerinin yanında mı, yoksa ulusalcı ve Atatürkçülerin yanında mı yer alacaklar?” Sonuçta durum şöyle gelişti: Toplantıya Şükran Soner katılmadı. Yapılan hukuksuzluklara karşı tavır için Alev Coşkun, Şevket Tokuş, İnan Kıraç ve Nevzat Tüfekçioğlu da toplantıya katılmadılar. Tarafsız olması gereken başkana güvenmediklerini belirttiler. Toplantı O. Erinç, İ. Yıldız, H. Çetinkaya ve A. Atalay tarafından açıldı. Balbay Meclis’te, Arcayürek de hasta olduğundan katılmadı. Ancak oylarını bu ekip lehine gönderdikleri belirtildi. Toplantının 4 kişiyle açılmasının resmi senede aykırı olduğu ifade ediliyor. Öte yandan gelişmeyi anlamak için, yeni yönetim kurulu üyesi Av. Mustafa Kemal Güngör’e işaret ediliyor. Güngör, Av. Akın Atalay’ın yakın arkadaşı olarak Yönetim Kurulu’na alınıyor. Hukuk çevrelerinde İkinci Cumhuriyetçi olarak tanınıyor. İstanbul Baro’sunda Yetmez ama Evetçilerin adayı olarak öne çıkmıştı. 2010’da yapılan Baro seçimlerinde Ümit Kocasakal’a karşı başka grubun adayıydı. F tipi ile İkinci Cumhuriyetçi koalisyonu, gazetenin en üst kuruluna işte böyle birisini uygun görüyor!

Hasan Cemal olayı

YARIN: Cumhuriyet bu noktaya nasıl geldi?

ERCAN DOLAPÇI

C

umhuriyet gazetesindeki bugünkü krizin benzeri 1991 yılında da yaşanmıştı. 1983 yılında iktidara gelen Turgut Özal’ın ANAP’ı “liberal” bir rüzgâr estirdi. 12 Eylül 1980 darbesiyle siyaset dışı bırakılan kitleler “Ilımlı İslâm” politikasına yönlendirildi. Ezilen sol gruplardan arta kalanlar ise dönekliğe zorlandı. İşte bu günlerde Cumhuriyet’in Genel Yayın Yönetmeni Hasan Cemal, Özal’ı “demokrasi” adına gazetede hararetle savunmaya başladı. Cemal gazete içinde Emine Uşaklıgil, Okay Gönensin, Şahin Alpay ve benzeri isimlerden oluşan bir “dönekler ekibi” de meydana getirdi. Bu liberal ekibin yayıncılığı, geleneksel olarak Cumhuriyetçi olan gazete kadrolarında ve okurlarında rahatsızlık yarattı. Özal’ın iniş dönemine denk gelen 1991 yılında da çatışma derinleşerek ayrılık noktasına geldi.

İlhan Selçukların istifası İlhan Selçuk, Uğur Mumcu, Oktay Akbal ve Ali Sirmen gibi çok sayıda Atatürkçü-devrimci yazar ve çalışan, gazeteden istifa ederek ayrıldı. Bunların amacı liberal ekibin gazeteyi terk etmesiydi. Gazete okurlarının da gazeteyi almaması üzerine Cumhuriyet’in satışı 30 binlere düştü. Derin bir mali krize giren Cumhuriyet’i onbir yıldır yöneten Hasan Cemal ve ekibi, 1992 yılında gazeteyi bırakmak zorunda kaldı. Ağır borç krizindeki Cumhuriyet,

uzun yıllar okurlarının da özverisiyle ayakta kaldı.

Cemaatin kuyruğuna takılınca Gazetenin mirasçılarıyla da sıkıntı yaşanınca İlhan Selçuk’un önderliğinde Cumhuriyet Vakfı kuruldu ve gazete bu vakıf üzerinden yayın hayatını sürdürdü. Ergenekon tertibi çerçevesinde 21 Mart 2008 günü gözaltına alınan İlhan Selçuk’un, 2010 yılında vefatından sonra gazetenin sahipliğini Vakıf adına Orhan Erginç üstlendi. Gazete AKP döneminde de Cumhuriyet devrimi savunuculuğunda net ve aktif tutum alamayınca, ikinci krizin içine girdi. 2. Cumhuriyetçi yönetim, Fethullahçılara yakınlaşmaya başladı. Ergenekon tertibine tavır almadı. Cumhuriyet çalışanları bu durumu endişeyle izliyor. Son olarak Bekir Çoşkun da gazeteden ayrıldı. Cumhuriyet açıkça beş kişilik bir grup tarafından F Tipine hızlı bir biçimde yamanıyor.

YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... YAYIN AKIŞI... 06.30 Muhabbet 08.00 Televizyon Gazetesi 10.00 Ekopolitik 11.00 Haftaya Bakış 12.00 Haber Masası 14.00 Edebiyat Cephesi

10.00 Ezgi Değirmencioğlu ile Haber Saati 14.00 Öğleden Sonra 17.00 Akşam Haberleri 19.00 Halk Haber 19.35 Hakan Aygün Analiz 20.00 İdris Akyüz ile Ombudsman 21.00 En Ana Haber 22.00 Müjdat Gezen ile Telesohbet 22.30 Ahmet Çortoğlu-Lale Ozan Arslan

07.30 Uyan Türkiye 10.00 Keyifli Sabahar 12.00 Yereli Yönetenler 13.00 Haber 13 14.00 Türk Film 15.30 Yaşamdan İzler 17.00 İstekleriniz 18.30 Ana Haber 20.00 Yereli Gündem 22.00 Gündem Ehl-i Beyt 00.00 Ana Haber “T”

10.00 Biz Bize 11.30 Gündemin İçinden 13.30 Söz İstanbul’da 14.20 Habercinin Saati 15.30 Dünyadan Haberler 16.00 Güncel 17.30 Ekonomi 18.30 Günce 20.00 Ana Haber 20.45 Spor Saati 21.30 Bekleme Odası 23.30 Ata’nın Mirası

10.35 Paranın Gündemi 11.00 Karşı Gündem 12.00 Bugün 14.00 Günlük 16.00 Dünya Hali 16.30 Paranın İzi 16.45 Afiş 17.00 Haber 18.00 Ana Haber 19.30 Habere Dair 20.45 Eğrisi Doğrusu 22.15 Program

11.00 Haber Merkezi 12.00 Haber 12.20 Ekonomi 12.30 Spor Aktüel 13.00 Öğle Bülteni 16.00 Günün İçinden 16.20 Dünya Bülteni 18.00 Akşam Haberleri 18.15 Gece Gündüz 20.00 Ana Haber 21.10 Tadı Damağımda 21.55 % 100 Futbol

08.45 Doktorum 10.30 Çok Güzel Hareketler Bunlar 12.15 Gün Arası 12.30 Kaynana Gelin Seda’ya Gelin 15.00 Evim Şahane 17.00 Arka Sokaklar 18.50 Koca Kafalar 19.00 Ana Haber 20.00 Yalan Dünya 23.15 Beyaz Show

06.45 Bugün 09.00 Beni Affet 10.00 Melek 12.00 En Güzel Bölüm 12.30 Aşkın Bedeli 14.30 Soframız 15.30 Küçük Kadınlar 16.45 En Güzel Bölüm 17.15 Beni Affet 19.00 Star Ana Haber 20.00 Medcezir 23.30 Film

08.30 Yeni 1 Gün 10.00 Her Şey Dahil 12.00 Show Dünyası 12.00 Gülben 14.15 Büyük Sır 15.45 Show Dünyası 16.15 Pis Yedili 18.30 Show Ana Haber 19.15 Büyük Risk 20.00 Arı Filmi 22.00 Güldür Güldür 23.15 Makina Kafa

07.00 Gülhan’ın Galaksi Rehberi 08.40 Aramızda Kalsın 12.00 Özge ile Yeni Hayat 14.30 Anlatacaklarım Var 17.15 Oynat Bakalım 18.15 Flashpoint 19.00 Komedi Dükkanı 20.15 Film: Kaplumbağa ile Tavşan 21.45 Film: Yaşam Şifresi 23.30 Saba Tümer’le Bu Gece

07.00 Kahvaltı Haberleri 08.30 Nihat Hatipoğlu Sorularınızı Cevaplıyor 10.00 Müge Anlı ile Tatlı Sert 13.00 Kızlar ve Anneleri 15.00 Alemin Kralı 16.00 Zahide ile Yetiş Hayata 19.00 Ana Haber Bülteni 20.00 Huzur Sokağı 22.30 Film: Yeşil Yol

10.00 Eline Sağlık 11.35 İyi Fikir 12.40 İyi Şeyler 13.00 Haber 13.25 Elde Var Hayat 14.55 Aileler Yarışıyor 16.40 Zengin Kız Fakir Oğlan 19.00 Haber 20.00 Böyle Bitmesin 22.35 Gönül Hırsızı 00.30 Film: Gölgeler ve Suretler

12.35 Haber Kameramanı 14.35 Gündem 15.30 Haber Özet 15.35 Sadece Sinema 16.10 Türkiye Ajansı 17.35 Dünya Turu 18.00 Haber 18.20 Sadece Sinema 19.50 Kuklagiller 20.00 Ana Haber 21.00 Yol Arkadaşım 22.45 İnsan

10.25 Dünya Raporu 11.00 Haber Masası 12.00 Gün Ortası 14.40 Ekonomide Görünüm 15.00 Güne Bakış 16.00 Güne Bakış 16.40 Ekonomide Görünüm 17.00 Haber 18.00 Akşam Raporu 20.00 Haber Bülteni 21.00 Özel Dosya 23.15 Acayip İşler

11.00 Nazım Usta ile Mutfak Keyfi 12.30 Parantez 13.30 Film 16.00 Hayat ve Sağlık 16.30 Ayhan Aşan ile Safa Geldiniz 18.00 Kum Saati 19.00 Sporaktif 19.30 Ana Haber 20.15 Hong Gil Dong 21.30 Analiz

10.00 Piyasa Ekranı 12.00 Finans Cafe 14.30 İş Dünyasından 15.00 Piyasaya Bakış 16.00 Kapanışa Doğru 17.00 Son Baskı 18.00 Avatar 18.30 Kung Fu Panda 19.00 Suburgatory 20.00 2 Broke Girls 21.00 Revolution 22.00 Film: Diğer Kadın

09.00 Hayallerinin Peşinde 10.00 Dallas 12.00 Ellen Show 13.00 Hayallerinin Peşinde 14.00 Kanun ve Düzen 16.00 Ellen Show 17.00 Hayallerinin Peşinde 18.00 Dallas 20.00 Ellen Show 21.00 CSI: NY 22.00 The Tonight Show 23.00 Treme

06.45 İsmail Küçükkaya ile Çalar Saat 10.00 Doktorlar 11.30 Babam Sınıfta Kaldı 12.30 Yemekteyiz Anadolu 14.30 Unutma Beni 16.30 Esra Erol’da Evlen Benimle 19.00 Ana Haber 19.30 Deniz Yıldızı 20.45 Karagül 23.45 O Hayat Benim

11.00 Bıçak Sırtı 13.00 Menekşe ile Halil 15.00 Hanımın Çiftliği 16.45 Sesli Güldüm 17.40 Music Box 18.15 Ejder Avcıları 19.10 Çok Güzel Hareketler Bunlar 19.30 Film: Kayıp Yol 21.30 Film: Başka Semtin Çocukları 23.15 Sesli Güldüm

15.00 Haber Merkezi 18.00 Spor Ana Haber 18.30 Çizgi Film “Robin Hood” 19.00 Ana Haber 20.00 Çift Vuruş 22.00 Kral Çıplak 00.00 Gece Raporu

T.C. KAYSER 7. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/3139 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Yavuzselim Mah, 4075 ada, 1 parsel, 11 cilt, 997 sayfada kayıtlı, 3.077,51 m2 yüzölçümlü, mesken vasfındaki taşınmazın 98/3078 arsa paylı B Blok 3.kat 8 nolu mesken bağımsız bölümüdür. Taşınmazın tamamı borçlu adına kayıtlıdır. Taşınmazda kat irtifak tesisinin kurulduğu, taşınmazın üzerine 2 Blok binanın inşa edildiği, hacizli bağımsız bölümün bodrum kat+zemin kat+7 normal kattan oluşan, tahminen 3-6 yıllık betonarme karkas yapı tarzında inşa edilmiş, normal katlarının her birinde ikişer adet daire bulunan bir binanın; 3. normal katındaki 8 nolu mesken daire olduğu, 110,00 m2 net alanlı olan dairenin 3 oda+salon+mutfak+banyo+1v-wc+antre+hol+2 balkondan oluştuğu, kuzey, batı ve güney yönlere üç cepheli olduğu anlaşılmıştır. Bağımsız bölümün iç kapı doğramalarının amerikan panel, pencere doğramalarının pvc ve ısıcamlı, daire giriş kapısının dekoratif kaplamalı saç kapılardan olduğu, duvarlarının ıslak hacimlerde tavana kadar seramik fayans kaplamalı, diğer yerlerde ise alçı sıva üzerine plastik boyalı olduğu, zeminlerinin salon ve odalarda laminat parke, diğer bölümlerde seramik kaplamalı olduğu, mutfak tezgah ve dolaplarının yapılı olduğu, bireysel doğalgaz kombi ile ısıtılacak meskenlerden olduğu anlaşılmıştır. Taşınmaz kentsel kamu hizmetleriden yararlanmaktadır. Adresi : Yavuz Selim Mah. 416/1 Sok. Tevfik Ziya Çavuşoğlu Sitesi B Blok No:3 K:3 D:8 Kocasinan/KAYSERİ Yüzölçümü : 3.077,51 m2 Arsa Pay : 98/3078 imar Durumu : Kocasinan Belediyesinin 19/08/2013 tarih ve 2990 sayılı yazı ekindeki imar planı suretinden 1/1000 ölçekli Uygulama imar planı sınırları içerisinde konut alanı olarak ayrılmış imar parseli olduğu anlaşılmıştır. K ymeti : 102.500,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu Kaydındaki Gibi 1. Sat Günü : 17/04/2014 günü 11:00 - 11:05 arası 2. Sat Günü : 12/05/2014 günü 11:00 - 11:05 arası Sat Yeri : Kayseri 7. İcra Müdürlüğü 2 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Kayseri ili, Kocasinan İlçesi, Yavuzselim Mah, 4075 ada, 1 parsel, 11 cilt, 997 sayfada kayıtlı, 3.077,51 m2 yüzölçümlü, mesken vasfındaki taşınmazın 98/3078 arsa paylı B Blok 3.kat 10 nolu mesken bağımsız bölümüdür. Taşınmazın tamamı borçlu adına kayıtlıdır. Taşınmazda kat irtifak tesisinin kurulduğu, taşınmazın üzerine 2 Blok binanın inşa edildiği, hacizli bağımsız bölümün bodrum kat+zemin kat+7 normal kattan oluşan, tahminen 3-6 yıllık betonarme karkas yapı tarzında inşa edilmiş, normal katlarının her birinde ikişer adet daire bulunan bir binanın; 3. normal katındaki 8 nolu mesken daire olduğu, 110,00 m2 net alanlı olan dairenin 3 oda+salon+mutfak+banyo+1v-wc+antre+hol+2 balkondan oluştuğu, kuzey, batı ve güney yönlere üç cepheli olduğu anlaşılmıştır. Bağımsız bölümün iç kapı doğramalarının amerikan panel, pencere doğramalarının pvc ve ısıcamlı, daire giriş kapısının dekoratif kaplamalı saç kapılardan olduğu, duvarlarının ıslak hacimlerde tavana kadar seramik fayans kaplamalı, diğer yerlerde ise alçı sıva üzerine plastik boyalı olduğu, zeminlerinin salon ve odalarda laminat parke, diğer bölümlerde seramik kaplamalı olduğu, mutfak tezgah ve dolaplarının yapılı olduğu, bireysel doğalgaz kombi ile ısıtılacak meskenlerden olduğu anlaşılmıştır. Taşınmaz kentsel kamu hizmetlerinden

yararlanmaktadır. Adresi Yüzölçümü Arsa Pay imar Durumu

: Yavuz Selim Mah. 416/1 Sok. Tevfık Ziya Çavuşoğlu Sitesi B Blok No:3 K:3 D: 10 Kocasinan/KAYSERİ : 3.077,51 m2 : 98/3078 : Kocasinan Belediyesinin 19/08/2013 tarih ve 2990 saydı yazı ekindeki imar planı suretinden 1/1000 ölçekli Uygulama imar planı sınırları içerisinde konut alanı olarak ayrılmış imar parseli olduğu anlaşılmıştır. K ymeti : 104.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu Kaydındaki Gibi 1. Sat Günü : 17/04/2014 günü 11:10 - 11:15 arası 2. Sat Günü : 12/05/2014 günü 11:10 - 11:15 arası Sat Yeri : Kayseri 7. İcra Müdürlüğü Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatılmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/3139 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 18/02/2014 (İİK m. 126)_ (*) İlgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 12443 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

ahmetsay@aydinlikgazete.com

- Hocam, bu hafta size “sansür” konusunu sormak istiyorum. - Hay›rl›s›... - “Çin’den Türkiye’ye 100 Entelektüel” adl› proje kapsam›nda, ‹stanbul’a gelen Nobel Ödüllü yazar Mo Yan, bas›n toplant›s›nda “Sansürün gerekli oldu€u”nu söyleyince tepkiyle karfl›lanm›flt›. Siz bu konuyu nas›l de€erlendiriyorsunuz? - Do€rusunu isterseniz, Çin Halk Cumhuriyeti’nden gelen bir yazar›n, özgürlük yerine sansürü savunmas›n› yad›rgad›m. Zaten günümüzün yazar› için Nobel Edebiyat Ödülü’nü almak, o yazar›n aleyhine puand›r. Çünkü Nobel’in güdümlü bir ödül oldu€u art›k iyice belirginleflti. Sovyetler Birli€i döneminde Pasternak falan gibi sosyalizm karfl›t› yazarlara da Nobel Ödülü verildi. Ama bu yazardan pek bir fley kalmad› günümüze. - Jean Paul Sartre gibi dürüst yazarlar›n bu ödülü kabul etmeyifli ondan m›? - Baflka ne olabilir? K›rk y›ldan bu yana okurlar›m›z, Nobel’in güdümlü bir ödül oldu€unu çoktan anlam›flt›r. - Hocam, Mo Yan’›n aç›klamalar› daha çok “bas›na sansür” odakl›... - Bildi€im kadar›yla halk demokrasilerinde toplumun geriye yönelmesi istenmedi€i için, baflta bas›n ve e€itim kurumlar› olmak üzere, bütün toplumsal düzeneklerin ileri insanl›k ad›na davranmas› özendirilir, desteklenir. Çin Halk Cumhuriyeti’nde bas›n›n durumunu bilmiyorum. Gericili€e mi göz k›rp›yor bas›n, yay›l›mc› d›fl güçlerden yana zemin mi haz›rl›yor, kimin borusunu öttürüyor, anlamad›m gitti. Asl›nda “sansür”, çirkin bir söz. Sansürün bulundu€u yerde ifade özgürlü€ü yok demektir. Oysa hep bildi€imiz gibi, ifade özgürlü€ü, gerçek demokrasinin göstergelerindendir. - Konunun bir de sanat boyutu var... - Sanat alan›nda olabildi€ince özgürlük rüzgârlar› esmelidir bir ülkede. Sanat bu yoldan canlan›r ve geliflir. Sansür ne kelime? Sanata yönelik sansür, tam anlam›yla vahflettir. Böylesi, Hitler gibilerinin faflist rejimlerinde görülür. - Peki “otosansür” ya da “insan›n kendini sansürlemesi” olgusuna ne dersiniz? - Bana kal›rsa en kötü sansür, otosansürdür. ‹leri insanl›ktan yana kiflilikli bir sanatç›, düflüncede ve yarat›da kendini s›n›rlamaz ve sözünü söylerken ucuz hesaplara girmez. E€er bunu yapam›yorsa o sanatç›, kendisi taraf›ndan silinip gitmifl demektir...

Endüstrileşmenin estetiği

Feodalite, yoksulluk , hareketlilik... Ve işteişsizlik. Her alanda Bau ortaya çıktığı o çalka haus fikrinin ntılı yıllar ‘Oskar Schlemmer, Bauhaus Kostüm 1920’

KAÇIRMAYIN... KAÇIRMAYIN... KAÇIRMAYIN... KAÇIRMAYIN... KAÇIRMAYIN...

Nâzım’ın destansı yaşamı Konya’da: ‘Yaşamaya Dair’ Nâz›m Hikmet’in ölümünün 50. y›ldönümü için Genco Erkal’›n uyarlay›p yönetti€i oyunda, Tülay Günal da oynuyor. Piyano ve viyolonsel eflli€inde sahnelenen oyunda, baflta Faz›l Say ve Zülfü Livaneli olmak üzere farkl› bestecilerin Nâz›m flark›lar› da seslendiriliyor. A€›rl›kl› olarak ozan›n Bursa Cezaevi’ndeki yaflam›n›, efli Piraye Han›m’a olan tutkusunu anlatan oyun, sürgün y›llar› ve vatan hasretine odaklan›yor, destans› yaflam›ndan izlenimlerle noktalan›yor.

Konser: Ezginin Günlüğü

Konevi Kültür Merkezi, Konya 2 Mart 2014, 18.00 fiark›lar›yla uzun y›llard›r haf›zalar›m›za kaz›nan Ezginin Günlü€ü unutulmaz bi konsere daha imza atmaya haz›rlan›yor. Eylem Atmaca, Murat Kurt, Cafer ‹flleyen, Nadir Göktürk, Erkan Gürer ve Cem Gezginti’den oluflan grup sevilen flark›lar›n› Ankara’da seslendirecek.

Nefes Bar, Ankara 27 Mart 2014, 21.00

A

vrupa’da Sanayi Devrimi tamamlandıktan sonra, pazar paylaşımı sorunu başladı. Sanayileşmesini geç tamamlayan ve sömürgesi olmayan Almanya pazardan pay almak istedi. 1870’lerden sonra Afrika, Avrupa devletleri arasında sömürge yapılmak için paylaşılırken İngiltere’nin pek beğenmediği birkaç devlet de Almanya’nın payına düştü. Almanya sömürmenin ince detaylarını(!) İngiltere kadar bilmediğinden yerli halka karşı dolaylı soykırım uyguladı. Ancak yinede umduğunu bulamadı. Gözüne kestirdiği diğer sömürge alanları; Orta Avrupa, Balkanlar ve Osmanlı İmparatorluğu’dur. Fakirlikten kurtulmak için Fransa ve İngiltere’den beklediği desteği alamayan Osmanlı, umudunu Almanya’ya bağlamıştır. Sultan Abdülaziz ile birlikte Abdülhamit’in ülkeyi ziyaret etmesiyle flört başlamış, ancak bu izdivaç bilindiği gibi dramatik bir hezimetle sonuçlanmıştır. Kaybeden bir Almanya, Fransa ve İngiltere’ye yüklü savaş borcu ve diğer komşulara biraz toprak vermek koşuluyla ancak ABD’nin mali kredi desteğiyle ayağa kalkacaktır. Barış imzalandıktan sonra, Cumhuriyet, Prusya’nın başkenti Berlin’de değil Weimar’da kuruldu. “Weimar Cumhuriyeti” olarak adlandırılan yeni devletin bu şehirde kurulması, II. Wilhelm’in baskısından kurtulmak ya da eski yönetime bir tavır için olsa gerek!. Bu küçük Ortaçağ kasabası aslında gizemli bir çekim merkezine sahip. Dünya edebiyatının önde gelen temsilcisi Goethe, ünlü düşünür Schiller, Derviş ERGÜN

Hazırlayan: Ece KIRBAŞ

şair Wieland, din bilimci, filozof J.G. Herder, Nietzsche’nin kardeşi Elisabeth Förster, Bauhaus sanatçıları, mimarlar, siyasi figürler hepsi bu şehirde... Ülkeyi yeniden ayağa kaldırmak için ortam hazır, ancak başlatılacak projelerde yaşanan görüş ayrılıkları çok derin. Feodal beylerin tavrı, ağır sanayi birliğinin istekleri, hafif sanayi ve ticaret örgütünün sorunları, halkın yoksulluğu ve işsizlik, hareketlilik her alanda yaşanmakta. Ancak ülke ne kadar harap olursa olsun sonuçta bir sanayi devleti. İşte bu çalkantılı yıllarda Bauhaus fikri ortaya çıktı.

‘Modernite yeniliğe mahkûmdur’ Weimar’da, Tatbiki Sanat Okulu ve Sanat Yüksekokulu, 1919 yılında Walter Gropius tarafından Bauhaus çatısı altında birleştirildi. Amaçlanan sanat-zanaat-sanayi işkollarını bir hedefte, işlevsellikestetik-ekonomik kriterleri bir nesnede toplamak ve üretmekti. “Tasarım” kavramı altında yeni bir toplum oluşturmak, hayatın her alanını tasarlanabilir fikri etrafında örgütlemek... Eğitim de metodolojik bir kademe takip etmek, deneye dayalı estetiğin soyutlanması, geometrik kesinliğin arandığı bir stil yaratmak, sanatkültür, teknoloji-uygarlık denkleminde ulusal bilinç oluşturmak birliğin asıl hedefleriydi. Modern kavramına yeni eklenen “yeni” kavramı, Baudelaire tarafından “modernite yeniliğe mahkûmdur” tanımlamasıyla destek bulurken, yeni kavramı, “yeni mimarlık”, “yeni sanat”, “yeni sanatçı”, “yeni

ruh”, “yeni dünya”, “yeni insan” gibi adlarla estetiğin programlı bir şekilde hayatı şekillendirmesi amaçlanır. (Günümüzde de “yeni” kavramını seven sahteler çok!)

İdil Biret - Borusan Quartet Andrea Lieberknecht’ten muhteşem konser

Bir ‘disiplin teknolojisi’ 1907’de Münih’te kurulan Werkbund derneğine üye Bayer, Daimler-Benz, Bosch gibi şirketler sanatçıların, mimarların, mühendislerin, zanaatkârların, imalatçıların bir arada oluşturacakları işbirliğinden yararlanacaklarını söylerken, Bauhaus hareketi bu düşünceyi, sanatçının özgürlüğünü kısıtlayacak bir hareket olarak gördüğü için karşı çıktı. Werkbund “kılavuz ilkeler” bildirisinde Muthesius, “bir estetik çerçeve oluşturmak, endüstriyel tipler yaratmak, standartlaşmayı ve ona bağlı ilkeleri devlet politikası olarak tanımlamak” diyerek derneğin görüşlerini açıkladı. Werkbund, devletin siyasi politikasıyla eşgüdüm içinde çalışmayı hedefleyen “endüstriyel tasarım sanat değildir” inancında. Ancak “zevke hitap eden, yüksek kalitede ürün Alman ulusal ihraç malları olarak dünya pazarlarına ulaşacak, çağdaş, sürekli büyüyen ahenk ve uyum içinde bir kültürün yaratılması mümkün olacaktır” düşüncesiyle Nazi siyasetine daha yakın ama Bauhaus hareketine çok uzak olduğunu gösterdi. Giderek daha da derinleşen görüş ayrılıkları Bauhaus’un Hitler tarafından 1933 yılında kapatmasıyla sona erdi. Bauhaus fikri aslında modernizmin tarihi baskısı altında zorunlu olarak ortaya çıkan Foucault’nun tanımlamasıyla “bir disiplin teknolojisidir” etkisi hala süren...

Klasik müzi€in akla ilk gelen isimlerinden ‹dil Biret ve Borusan Quartet ayn› sahneyi paylafl›yor. ‹dil Biret ve Borusan Quartet bu konserde, romantik dönemin en önemli bestecilerinden R. Schumann’›n Piyano Quintet’ini ve L. van Beethoven’in 4 Numaral› Quartet’ini seslendirecekler. İzmir AKM Yunus Emre Salonu, İzmir, 1 Mart 2014, 20,30

Wojitec Rodek flefli€inde, ünlü flüt sanatç›s› Andrea Lieberknecht’ den muhteflem bir konserle Antalyal›larla bulufluyor! Antalya Kültür Merkezi, Antalya 28 Şubat 2014, 20.30

‘Er Mektupları’ Kadıköy’de Balyoz davasından tutuklu subayların aileleri bir araya gelerek 1 Mart Cumartesi günü saat 14:00’da Cadde Bostan Kültür Merkezi’nde “Er Mektubu Görülmüştür” kitabını imzalayacak. Kitap, Maltepe Askeri Cezaevinde tutuklu bulunan Hava Kurmay Albay D. İsmet Çınkı, Kurmay Albay Ender Kahya, Deniz Kurmay Albay M. Cem Okyay, Deniz Kurmay Albay F. Yazvuz Uras ve Deniz Kurmay Albay Erdinç Altıner tarafından derlendi. Hava Kurmay Albay Çınkı ve Deniz Kurmay Albay Okyay “Yalan ve iftiralara rağmen milletimizin arkamızda olduğunu bilmek bizleri güçlendirdi. Bu güven

karşısında bütün madalya ve rütbeler kifayetsiz kaldı. Artık hem Mustafa Kemal’in askerleri hem de yüce milletimizin erleriyiz. Gücümüzü haklılığımızdan ve milletimizden alıyoruz” dedi.

‘Mektuplar yaşam mücadelesi verdi’ Deniz Albay Erdinç Altıner ise “Gelen mektuplar bize yaşam ve mücadele enerjisi verdi” ifadesini kullandı. Kitabı yayımlayan Kırmızı Kedi Yayınevi’nden Haluk Hepkon Er Mektubu Görülmüştür’e gösterilen ilginin çok anlamlı olduğunu belirtti. Hepkon “Er Mektubu Görülmüştür’ü okuduktan sonra okuru üzüntü değil umut kaplıyor” dedi.

T.C. SUSURLUK (SULH HUKUK MAH.) SATI MEMURLU U TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/14 SATI Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Balıkesir İl, Susurluk İlçe, 112 Ada No, 15 Parsel No, HAN MAHALLESİ, Susurluk ilçesi Han mahallesi kaykılar sokak, tapunun 112 ada, 15 parsel nolu tapu kayıtlarında bahçeli kargır ev ve ahır olaka görülen 343,00 m2 büyüklüğündeki taşınmazdır. taşınmazın üzerindeki iki katlı yığma olarak yapılmış yapının bulunduğu görülmüştür. Taşınmaz üzerinde 2 kat zemin katı depo ve mesken diğer 1.katı mesken olan yığma bir yapı bulunmaktadır. taşınmaz üzerinde tapu kayıtlarında gözüken diğer yapı olan ahırın yıkılmış tamamen kullanılamaz haldedir. Taşınmazın üzerindeki bu iki katlı yapı çok eski, yerli tuğla duvarlı, elektrik ve suyu yok, tabanların beton, duvarlarını içi ve dışı sıvalı, içi badanılı dış kısımları boyasız, yapı kullanılmadığından sıva ve boyaları dökülmeye başlamış, kapıları ve pencereleri ahşap ve kırık, camları takılı değil, çatısı ahşap üzeri marsilya kiremit kaplama, sokağından doğalgaz hattı geçmiş, yapı yaklaşık 80,00 m2 büyüklüğünde olup, Taşınmaz virane-terk edilmiş ve kullanılmamaktadır. Taşınmaz üzerindeki Bahçeli kargir ev ve ahir kullanılmaz taşınmazın bilirkişi raporunda üzerindeki bu yapıların yukarıdaki özellikleri ve yapılan incelemeler sonucunda herhangi bir yapı değerinin olamayacağı kanaatine varılmış olup taşınmaz arsa olarak değerlendirilmiştir. Yüzölçümü : 343,00 m2 mar Durumu : Belediye Şehir imar planı 1/1000 ölçekli 50 K IV-c paftasında, mesken sahasında kalmakta olup, bitişik nizam 5 (beş) kat inşaat yapı nizamına müsaadelidir. K ymeti : 170.000,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydında yazılı olduğu şekildedir. 1. Sat Günü : 04/04/2014 günü 10:00 -10:10 arası 2. Sat Günü : 30/04/2014 günü 10:00 -10:10 arası Sar Yeri : SUSURLUK ADLİYESİ GİRİŞ KAT 11 NOLU SATIŞ SALONU Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün

sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellâliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialannı dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildümeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Madde 127.- (Değişik: 9/11/1988 - 3494/18 md.) İlanın birer sureti borçluya ve alacaklıya ve taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunan alakadarlarının tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ olunur. Adresin tapuda kayıtlı olmaması halinde ayrıca adres tahkiki yapılmaz, gazetedeki satış ilanı tebligat yerine geçeceği, 7- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/14 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 13/02/2014 BASIN: 12139 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. MERS N 6. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/10156 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri : Özellikleri: Mersin İl, Toroslar İlçe, 63 Ada No, 1 Parsel No, ÇAVUŞLU Köyü, 3. Blk. Zemin + Birinci Kat 2 Nolu Bağımsız Bölüm Alacak konusu taşınmaz; Toroslar İlçesi, Çağdaşkent Mahallesi, 93117 sokak, Adalet Sitesi, No: 16 adresinde konumlanmış, ana taşınmaz 93101, 93113, 93117 ve 93120 sokaklara cepheli, alacak konusu taşınmaza giriş 93117 sokaktan yapılmakta, ana taşınmaz Mimar Sinan Bulvarı ile 93101 sokağın ana arterlerinin kesiştiği noktanın yaklaşık 180 metre güneyinde, Mimar Sinan Bulvarı ile 207. Caddenin ana arterlerinin kesiştiği noktanın yaklaşık 330 metre doğusunda, MTSO Anadolu Lisesinin güneyinde, ticari, sosyal ve kültürel tesislere yaklaşık 1300 metre uzaklıkta, Hüseyin Güverci Ortaokuluna ve TOKİ konutlarına yakın, taşınmaz etrafında dubleks konutlar yoğun olarak bulunmakta, anılan parsel üzerinde ikiz nizamda yapılmış site görünümlü kırk dubleks mesken bulunmakta, söz konusu taşınmazların yapımı için ilgili belediyesinden 12.01.1990 tarih ve 176-7-8-9-10-11/1990 sayılı inşaat ruhsatı alındığı belirlenmiş, sitenin çevre ve peyzaj düzenlemesi yapılmış, güvenlikli, alacak konusu dubleks bina Z+1 katlı, betonarme karkas olarak yapılmış, GKD cepheli, 147 m2 brüt alanlı, bina diğer binaya bitişik, ikiz nizamda ve bahçeli, dubleks villa çatılı üzeri kiremit kaplı, ayrıca zemin kat girişinde(parselin doğu cephesi) ve binanın kısmen kuzey cephesinde yaklaşık 3 metre genişliğinde ahşap karkas üzeri ahşap çatılı üstü bitümlü malzeme ile kaplı ahşap sundurma bulunmakta, dubleks villanın zemin katında salon, mutfak, yemek bölümü, WC, balkon ve antre, normal katında 3 oda, banyo, balkon ve müştemilatı bulunmakta, bina giriş kapısı çelik kapı üstü demir panjurlu kapı, yer döşemesi parke ve seramik, duvarların bir kısmı dekoratif kağıt kaplı, diğer kısımlar alçı sıvalı ve saten boyalı, iç kapılar Amerikan pres kapı, pencereler PVC, WC ve banyo yer döşemesi ve duvarlar seramik kaplı, mutfak tavana kadar seramik kaplı, kartonpiyerli ve asma tavanlı, normal kata çıkış içerideki merdivenle yapılmakta, merdiven basamakları ahşap, mutfak dolabı ve tezgahı mevcut, bakımlı, konut olarak kullanılmakta, taşınmaz belediyenin alt yapı hizmetlerinden faydalanmakta, ulaşım toplu taşıma araçları ile sağlanmaktadır. Adresi : Çağdaşkent Mah. 93117 Sok. Adalet Sitesi No: 16 Toroslar / MERSİN Yüzölçümü : 147m2 Arsa Pay : 2/80 mar Dununa : Konut alanına isabetetmektedir. K ymeti : 170.000,00 TL KDV Oran : %1 Kaydındaki erhler : Tapu Kaydı Gibidir 1. Sar Günü : 03/04/2014 günü 11:00 - 11:10 arası

2. Sat Günü : 28/04/2014 günü 11:00 -11:10 arası Sar Yeri : Yeni Adalet Sarayı 6. İcra Müdürlüğü - MERSİN Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve riiçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/10156 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 12/02/2014 BASIN: 13170 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


28 ŞUBAT 2014 CUMA

Hazırlayan: Sema SEZEN

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

DAĞ FİLMLERİ FESTİVALİ’NİN AÇILIŞ FİLMİ

Sınırlarda Yaşamak Hayatımın Zirveleri: Sınırlarda Yaşamak

Orjinal Adı: A Fine Line ntaz Yönetmen : Sebastien Mo Rosset Yıl: 2012 Ülke: Fransa,İspanya Dakika: 52 dk. Dil: İspanyolca, Katalanca, Fransızca Altyazı: Türkçe

Dağ Filmleri Festivali’nin açılış filmi olan ‘Hayatımın Zirveleri: Sınırlarda Yaşamak’ adlı film, sadece sınırlara değil zihinlere de epik bir yolculuk yaptırıyor VEYSEL BOĞATEPE

B

Killian Jornet

u yıl “Doğaya dokun” temasını işleyen Dağ Filmleri Festivali’nin açılışı, 25 Şubat akşamı Fransız Kültür Merkezi’nde yapıldı. Altı tema başlığı altında toplanan festival seçkisinde 45 film, “farklı temalar” başlığı altında seyirciyle buluşacak. Dünyadan, bisiklet, su ve keşif ruhu teması altında izlenecek olan filmlerden “Hayatı-

mın Zirveleri: Sınırlarda Yaşamak” adlı film, “Dünyadan” temasında yer alıyor. Andrealin düzeyini yükselten bu film, aynı zamanda festivalin açılış filmiydi ve 25 Şubat’ta Fransız Kültür Merkezi’nde gösterildi.

‘Hayallerimiz kadar varız’ Dünya festivallerinde yer almış 600’dan fazla film arasından seçilen 2014 seçkisinin 45 filmle sınırlı kalmasında en önemli etken, daha önceki yazımda da değindiğim gibi yerli yapımla-

Ressam Mehmet Gün yaşamını yitirdi

R

essam Mehmet Gün, Berlin’de tedavi görmekte olduğu hastanede önceki gün yaşamını yitirdi (1954-26 Şubat 2014). Ankara Devlet Opera ve Balesi Eski Genel Müdürü ve İstanbul Şehir Operası kurucularından Aydın Gün ve opera sanatçısı Azra Gün’ün oğlu Mehmet Gün, Viyana’da resim eğitimi gördü. Sayısız karma sergiye katılan, çok sayıda kişisel sergi açan sanatçı soyut tuvalleriyle tanınıyordu. Ga-

lericisi Uli Seitz, “Bu yıl kamusal bir kurumda büyük bir sergi yapmayı ve son resimleriyle ilgili geniş bir katalog yayımlamayı planlıyorduk. Onun sanatsal kişiliğine layık biçimde bu projeleri yine hayata geçireceğimizi umuyorum” dedi. Mehmet Gün’ün cenazesinin, Cuma veya Cumartesi günü Türkiye’ye getirilerek, babası Aydın Gün’ün İstanbul Kanlıca’daki mezarının yanına defnedileceği öğrenildi.

Mehmet Gün

ra “kayıt, tescil” şartının getirilmiş olmasıydı. Film başlar başlamaz, kendimize şu soruyu soruyoruz: Bizi zorlukların üstesinden gelmeye sevk eden şey nedir? Bu sorumuzun yanıtını istisnai bir dağcı, kayak sporcusu ve aynı zamanda dağ maratoncusu Killian Jornet, “Bize, yalnızca hayallerimiz kadar var olduğumuz ve onlar olmadan yaşayamayacağımız söylendi” şeklinde veriyor. Killian, henüz 25 yaşında olmasına rağmen birçok rekora imza atmış bir isim.

Sarp kayalıklardan, bıçak sırtı uçurum kenarlarına, karlı dağların zirvelerinden, kendi zihninin dehlizlerine kilometrelerce koşar adım yol kateden Killian Jornet, bu yolculukta bizlere de hayallerimiz kadar var olabileceğimizin mesajını veriyor.

Zirveye, zihinlere yolculuk Tehlikeyi yaşam ile ölüm arasında sınayan Killian için bu, ne bir heyecan ne de hayalle sınırlıdır. Dağlar onun için sadece özgürlük simgesi

değil tutkudur, mutluluktur ve yaşamının zihinsel zirvesidir. Genç yaşta büyük başarılar kazanan Killian Jornet’in, Mont Blanc Dağı’nın kuzeyinden güneye doğru uzanan bir rotada gerçekleştirdiği tırmanışı muhteşem görüntüler eşliğinde zirveye taşıdığını izliyoruz. Sporcunun günlük yaşam biçiminin yanı sıra güç, disiplin ve yeteneklerini epik bir ifade diliyle perdeye aktaran belgeselde, “Mutluluğun nerede olduğunu bilmek olanaksız;

fakat en azından peşine düşülmesi gerekir” şeklinde soyut kavramların bizzat Killian tarafından betimlenmiş olması, sadece kendisinin dağ tutkusunu değil insan ile doğa arasındaki vazgeçilmez ilişkinin önemine de işaret ediyor. Bu belgeselde, başarıya ulaşmak için ölümcül olabilecek durumlar ile zihinsel ve fiziksel zorluklarla başa çıkmak için gösterilen azim ve kararlılığı hayretle izleyecek, hayalleriniz kadar var olduğunuz gerçeğiyle yüzleşeceksiniz.

Vehbi Koç Vakfı’ndan ‘Kültür Ödülü’ verildi T ürkiye’nin ilk özel vakfı olarak 45 yıl önce kurulan Vehbi Koç Vakfı tarafından, insanların yaşam kalitesinin artırılmasına katkıda bulunan kişi ve kurumları teşvik etmek amacıyla her yıl sırasıyla kültür, eğitim ve sağlık alanlarında verilen “Vehbi Koç Ödülü”ne, bu yıl kültür alanında Prof. Dr. Zeynep Çelik layık görüldü. New Jersey Institute of Technology’nin Mimarlık ve Tasarım Fakültesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Zeynep Çelik, Osmanlı kent ve kültür mimarisini, Osmanlı’da şehir tarihini in-

celeyen ilk kadın tarihçiler arasında yer alıyor. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Prof. Dr. Zeynep Çelik’in çalışmalarıyla Osmanlı tarihçiliğinde çığır açtığını söyledi. Zeynep Çelik’e Vehbi Koç Kültür Ödülü, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç tarafından sunuldu. Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa V. Koç, 13. Vehbi Koç Anma ve Ödül Töreni’nde yaptığı konuşmada,“Bugün topluluğumuzun kurucusu

Vehbi Koç’un aramızdan ayrılışının on sekizinci yıldönümü. Onu anmak, Türkiye’nin ve Türk insanının gelişimine olağanüstü katkıda bulunmuş kişi ve kurumları onurlandırmak üzere ihdas ettiğimiz Vehbi Koç Ödülü’nün ise on üçüncü yılı. Vehbi Bey’in bizlere aşıladığı ve damarlarımıza işleyen memleket sevgisi, çok çalışma gayreti, kurumsallaşmaya verdiğimiz önem, üstün iş ahlakı, hep daha iyi olma tutkusu, ülkemize ve insanlığa faydalı olma düsturu yolumuza ışık tutuyor” dedi.

Mustafa Koç Zeynep Çelik

T.C. YALOVA (SULH HUKUK MAH.) SATI MEMURLU U TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/1 SATI Yalova Sulh Hukuk Satış Memurluğunun 2013/1 satış dosyasında belirlenen kıymet takdirine itiraz edilmesi sonucu Yalova Sulh Hukuk Mahkemesinin 28/11/2013 tarih 2013/489-1019 esas-karar sayılı kıymet takdirine itiraz davası sonucu verilen bedel üzerinden satışına karar verilen; TA INMAZIN Özellikleri : Yalova ili Çiftlikköy lçe, K l ç Köyü, ak ak Mevkiinde kain 13 pafta, 1316 Parsel Nolu taşınmaz üzerinde herhangi bir bina, yapı ve ekonomik değeri olan bitki de bulunmadığı, taşınmazın denize ve ana yola cepheli olduğu, ifraz görmesi mümkün olan parsel diğer boş parseller ile birleştirilerek daha verimli kullanılabileceği, belediye hizmetlerinden ve ulaşım imkanlarından yararlandığı, telefon, su, elektrik, kanalizasyon vb altyapı hizmetlerinden yararlandığı, Yalova-Kocaeli yoluna yakın konumda olmasından dolayı sosyal kültürel faaliyetlerden yararlandığı, taşınmazın topoğrafık eğim yapısının %0 olduğu, İzmit -Yalova ana yoluna 48 m, şehir merkezine (heykel) ise 6824 m uzaklıkta olduğu,denize kuş uçuşu mesafesinin 19 metre, hastaneye 3677 metre Çiftlikköy Belediyesine 2351 metre, Topçular feribot iskelesine 7351 metre civarında bulunduğu, dava konusu parselin çevresinde diğer binalar ve arsalar mevcut olduğu, kuzey cephesi deniz, güney cephesi yol,doğu ve batı cephesi komşu parseller ile çevrili bulunduğu tespit edilmiştir. Adresi : Siteler Mah Yalova-Kocaeli Karayolu üzeri Aydın 6 sitesi ile Ünal sitesi arası Çiftlikköy Yalova Yüzölçümü : 3.193 m2 Arsa Pay : mar Durumu : Taşınmazın arsa vasıflı olduğu, belediye yazısına göre parsel imarlı alanda kaldığı, 1/1000 ölçekli uygulama imar planı içerisinde ayrık nizam, üçkat konut imarlı, taks.0,40 olduğu bildirilmiştir. K ymeti : 1.344.253,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : Taşınmaz üzerinde haciz ve ipotek şerhlerinin mevcut bulunduğu görülmüştür. 1. Sat Günü : 25/04/2014 günü 14:00 - 14:10 aras 2. Sat Günü : 20/05/2014 günü 14:00 - 14:10 arası

Sat Yeri : YALOVA SULH HUKUK MAHKEMESİ KALEMİ Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden, elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/1 Satış sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları, Ayrıca iş bu ilan tebligat yapılamayan ilgililere tebligat yerine kaim olmak üzere ilan olunur. 17/02/2014 BASIN: 12997 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. ÇORLU 3. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2012/598 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Tekirdağ İI, Çorlu İlçe, 992 Ada No, 12 Parsel No, reşadiye mah. Mahalle/Mevkii, 2. Bağımsız Bölüm Tekirdağ ili Çorlu İlçesi Reşadiye Mah. 992 ada 12 parsel 397,40 m2 yüzölçümüne sahip arsa vasıflı taşınmaz üzerinde bulunan 120/1848 arsa paylı, zemin kat 2 nolu bağımsız bölüm (mesken), bitişik nizam 5 kat konut alanında bulunmaktadır, meskenin bulunduğu betonerme bina bodrum kat + zemin kat +4 normal kattan oluşmaktadır, betonerme binanın dış cephesi ısı yalıtım uygulanmış akrilik dış cephe boyası ile boyalıdır. Bina şinasi kurşun 18. sokakta üzerinde Mustafa Kemal Cad., Yunus Emre Cad. Bülent Ecevit Bulvarı, Aş evi ve Cumhuriyet Parkına yakın, ulaşım, Alt yapı, elektirik, su ve temizlik hizmetlerinden faydalanan, çevresinde konut ve iş yeri yoğunluğunun bulunduğu bir konumda yer almaktadır. Bina içerisinde doğalgaz montajı tamamlanmıştır. Apartmanda asansör bulunmaktadır. Meskende dış kapı ve iç kapılan bulunmamaktadır. Meskende üç oda, salon, mutfak, antre, tuvalet ve banyodan oluşmaktadır. Dairede iç kapılar, mutfakdolapları, zemin ve duvar kaplaması, vitrifıye ve armatürmontajı yapılmamıştır, meskenin zemin beton, duvarları beton ve tuğla duvar, tavanları betondur, meskenin dış pencere ve kapı camlarının montajı yapılmamıştır, mesken kaba inşaat halinde olup meskenin iskan halinde gelebilmesi için masraf gerekmektedir meseken brüt 127,50 m2 dir. Adresi : Tekirda li Çorlu lçesi Re adiye Mah. inasi Kur un Sok . 18. Sok. Gül apt. No:6 Yüzölçümü : 397,40 m2 Arsa Pay : 120/1848 mar Durumu : 1/1000 Ölçekli İmar planında Bitişik nizam 5 kat konut alanında K ymeti : 50.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapudaki gibidir. 1. Sat Günü : 02/05/2014 günü 11:00 - 11:10 arası 2. Sat Günü : 27/05/2014 günü 11:00 - 11:10 arası

Sat Yeri : Çorlu 3. İcra Müdürlüğü - ÇORLU/TEKİRDAĞ Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düzecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale edeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır, ihale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/598 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 24/02/2014 BASIN: 13014 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


Hazırlayan: Hüseyin KAYA

28 ŞUBAT 2014 CUMA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

FIRTINA HAVLU ATTI Avrupa Ligi 2. turunda 2-0’ın rövanşında Juventus’u konuk eden Trabzonspor, aynı skorla mağlup olarak Avrupa Ligi’ne veda etti

02 TRABZONSPOR

EMİR RIZA LEKİ

0

JUVENTUS

TRABZONSPOR

Onur ***, Bosingwa ** (Dk. 46 Caner *), Mustafa **, Aykut *, Kadir * (Dk. 37 Zeki *), Zokora **, Özer **, Olca n ***, Malouda **, Adrian ** (Dk. 71 Bourcea nu *), Janko * T. D.: Hami Mandıralı

JUVENTUS

2

Buffon **, Caceres ** (Dk. 59 Bonucci **, Ogbonna ***, Barzagli **), Pog 36 Padoin **), Isla ***, Pelu ba ** (Dk. so Marchisio ** (Dk. 70 Pirlo **, Vidal **, *), Osvaldo ***, Giovinco ** T. D.: Antonio Conte Goller: Dk. 18 Vidal, Dk. 33 Osvaldo (Juventus) Hakem: Pavel Kralovec Stat: Avni Aker

U

EFA Avrupa Ligi 2. Tur rövanş maçında Trabzonspor, İtalyan devi Juventus’u ağırladı. 2-0’lık mağlubiyetin ardından bir mucizeyi gerçekleştirmek için sahaya çıkan Bordo-Mavili temsilcimizin erken yediği golle gardı düşerken, sahadan 2-0’lık mağlubiyetle ayrılarak Avrupa Ligi’ne veda etti. Karşılaşmaya Juven-

tus oldukça etkili başladı. Temsilcimiz Trabzonspor’un üst üste pas yapmakta zorlandığı anlarda, Bordo-Mavili takımın kalesine yüklenen Juventus’ta Isla’nın 5. dakikadaki şutu direkten geri geldi. Rakibinin baskılı oyunuyla yaşadığı şoku üzerinden atamayan Karadeniz ekibi, 18. dakikada Vidal’in attığı golle 1-0 mağlup duruma düştü. Karşılaşmanın 20. dakikasından itibaren temsilcimiz biraz daha

derli toplu bir futbol sergilemeye çalışsa da, 33. dakikada Osvaldo sahneye çıkarak farkı 2’ye çıkardı. İlk 45 dakika da bu sonuçla noktalandı. İkinci devre Juventus biraz daha kontrollü bir oyunu tercih etti. Olcan ve Adrian’la rakip yarı alanda tehlike yaratmak isteyen temsilcimiz Trabzonspor ise aradığı golü bulamadı. Karşılaşma 2-0’lık Juventus üstünlüğü ile tamamlandı.

Hami’den sürpriz kadro Trabzonspor teknik sorumlusu Hami Mandıralı, Juventus maçında sürpriz bir 11’i sahaya sürdü. 5 ofansif oyuncuyu 11’de sahaya süren Hami Mandıralı, orta sahada ise beklenen aksine sadece Zokora’ya görev verdi. Genç

teknik adam forvette de sürpriz bir şekilde Janko’ya görev verdi, Olcan, Adrian, Malouda ve Özer Hurmacı ile hücum hattını destekledi. Mandıralı, böylelikle Juventus ile oynanan ilk maçtan 3 farklı ismi 11’de görevlendirdi.

CHELSEA KARŞISINDA OYNANAN FUTBOL, CAMİAYA ÜMİT VERDİ, OYUNCULAR VE TEKNİK HEYET TEK BİR HEDEFE KİLİTLENDİ

BU KÖPRÜYÜ GEÇERİZ açlarını m in ’n a e ls Che igde r B d r o f m a t oynadığı S ‘Bridge’ keStadı’ndaki ’de ‘Köprü’ e limesi Türkç taşıyor. anlamını

Avrupa farklı oynayan Galatasaray’da futbolcularda turu geçeceklerine inanırken, “İngiltere’de şanslar eşit” yorumunda bulunuyor. Yöneticiler de takımın ikinci yarıdaki futbolunun İngiltere’de de devam ettirmesi halinde turun çok da uzakta olmadığı görüşünde birleşiyor edjou Maçın adamı Ch

i’nde GalataŞampiyonlar Lig Chelsea mücaı ığ saray’ın 1-1 kald adamı Aurelien delesinde maçın rı-Kırmıda 64. kikada Sa Chedjou seçildi. en Kaed yd ka k golünü zılıların beraberli UEFA tarafından maacı, merunlu savunm sterildi. Taraftarlardan gö stoper, çın adamı olarak oy alan başarılı 8 5. n de in er 10 üz . dı al 7 7. uzmanlardan ise

‘Ne ilktir, ne de son’ Galatasaray’ın taraftar grubu Tek Yumruk, Chelsea maçında açtıkları “Alo babacığım hırsız var” pankartının ardından AKP’nin taraftar avına girmesiyle ilgili açıklama yaptı. Açıklamada pankartla ilgili olarak, “Ne ilktir, ne de son olacaktır” dendi. Bu uygulamayı protesto eden Tekyumruk, konuyla ilgili yazılı bir açıklama yayınladı. Açıklamada, açılan pankartın klasik bir G.Saray taraftarı tepkisi olduğu vurgulandı. Açıklamada, “Fikri hür, vicdanı hür Galatasaray taraftarı sözünü sakınmaz, yüzüne yüzüne haykırır. Zalime zalim, hırsıza hırsız der” denildi.

Avrupa Ligi Top 16 turu E Grubu 8. hafta maçında Barcelona, Anadolu Efes’i uzatmaya giden maçta 89-84 yenerek grupta 8’de 8 yaptı. Maça oldukça etkili başlayan konuk ekip, temsilcimizin savunma zaaflarından yararlanarak, farkı 14 sayıya kadar çıkardı. Toparlanan Anadolu Efes farkı indirme çabasına girişirken, ilk çeyreği 22-17 mağlup kapatmayı engelleyemedi. Temsilcimiz Anadolu Efes ikinci çeyreğe de iyi başlamadı. Katalan ekibi etkilini oyununu sürdürerek devreyi 38-26 önde bitirmeyi başardı. Üçüncü çeyreği hücum anlamında daha etkili geçen Anadolu Efes farkı azaltsa da, final periyoduna 53-48 geride girdi. Anadolu Efes final periyodunda 71-64’lük skorla maçta ilk kez öne geçmeyi başardı. Ancak Barcelona’nın etkili hücumlarına sahne olan karşılaşma, 7575’lik skorla uzatmalara gitti. Barcelona müsabakayı uzatmalarda 89-84 kazanmayı başardı. DİĞER SONUÇ: Maccabi Tel Aviv 97-81 Galatasaray

Arena’daki çoşkuyu istiyor! Chelsea Teknik Direktörü Jose Mourinho, ASY Arena’ya övgüler yağdırdı. Müsabakayla ilgili olarak, UEFA.com’a açıklamalarda bulunan Portekizli çalıştırıcı, “Çok büyük oyuncuların yer aldığı büyük bir takıma karşı oynadık. Bu kolay değil. Maçın ilk yarım saatinde maçı bitirecek pozisyonları yakaladık ancak değerlendireme-

‘Tur çok da uzak değil’ Özellikle Avrupa maçlarında farklı oynayan Galatasaray’da futbolcularda turu geçeceklerine inanırken, tüm oyuncular, “İngiltere’de şanslar eşit” yorumunda bulunuyor. Yöneticiler de takımın ikinci yarıdaki futbolu İngiltere’de de devam ettirmesi halinde turun çok da uzakta olmadığı görüşünde birleşti. Güzel futbol ve iştahlı oyun camiaya umut saçarken, Galatasaray’ın Avrupa arenasında İngiltere deplasmanında aldığı sonuçlar korkutuyor. Sarı-Kırmızılı temsilcimiz, Ada’da oynadığı 8 maçta da hiç galibiyet yüzü göremedi.

dik. Oyunun genelinde kontra atağa dayalı bir futbol oynadık” dedi. Arena’daki atmosferden de bahseden Portekizli teknik adam, “Burası oynaması çok zor bir yer. Stamford Bridge bu stattaki atmosferin Galatasaray’a kattığı şeylerin yüzde 10’unu verebilirse mutlu olacağım” şeklinde konuştu.

Tur nasıl gelir?

Başvuru iptal

18 Mart’ta oynanacak rövanş için şimdiden hesaplar yapılmaya başlandı. Taraftarın sorduğu soru; ‘Galatasaray nasıl tur atlar?’ Temsilcimizin, İngiltere’deki rövanşta turu geçmek için mutlak galibiyet veya 2-2’lik ve daha gollü beraberliğe ihtiyacı olacak. Golsüz beraberlik veya mağlubiyet halinde ise, turu atlayan taraf Chelsea olacak.

Chelsea maçında John Terry’nin pozisyonu nedeniyle Sarı Kırmızılı Kulübün UEFA’ya başvuru yapıp yapmayacağı merak konusu oldu. Ünal Aysal ve Lütfi Arıboğan’ın toplantı yapmadığı ve telefonla yaptıkları görüşmenin ardından, hukukçulara yaptırılan inceleme sonucunda UEFA’ya başvurulmama kararı alındı.

Fener’in şikayeti kabul edildi 5 puanın faturasını maçın hakemlerine kesen Fenerbahçe’nin isyanına MHK’den kabul geldi. Kurul, adı geçen hakemleri kızağa çekti Arena’da kritik gece Euroleague E Grubu’nda üst üste aldığı iki galibiyetle çeyrek final için ümitlenen Fenerbahçe, bu akşam grubun en kritik maçına çıkıyor. Sarı-Lacivertliler kendinden sadece 1 galibiyet fazlası bulunan Olimpiakos’u konuk ediyor. Fenerbahçe Arena’da oynanacak maç saat 20:00’de başlayacak ve NTVSpor Smart’tan yayınlanacak.

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, önceki gün TFF binasını ziyaret etmiş, son haftalarda yaşanan hakem hatalarından yakınmıştı. Bunun üzerine Merkez Hakem Kurulu’nun da Sivasspor maçında gündeme gelen penaltı pozisyonu ve Elazıspor müsabakasında Cristian’a gösterilen kırmızı kart konusunda Fenerbahçe’nin itirazını haklı bularak bu kararlara imza atan hakemleri kızağa çektiği ortaya çıktı. MHK’nin Sivasspor-Fenenbahçe maçını yöneten Yunus Yıldırım’ı 3 hafta, yine

Beşiktaş S rakiplerine güveniyor!

Arda’dan Hocalı mesajı

o müsabakada ele değen topla ilgili, “Göğüs hocam göğüs” diyen 5. hakem Murat Türker’i de 4 hafta, Beşiktaş-Bursaspor maçında Ersan Gülüm’ün ihracına neden olan 5. hakem Lig lideri Fenerbahçe, GençMurat Özkan’ı 3 hafta ve yine lerbirliği maçının hazırlıklarına Elazıspor - Fe- dün sabah yaptığı antremanla denerbahçe müsa- vam etti. Ersun Yanal yönetimindebakasında Cris- ki antrenman 1 saat 15 dakika sütian’ın ihracına rerken, Pierre Webo ve Serdar imza atan Kemal Kesimal, özel program dahilinde çalıştı. Bruno Alves’in Yılmaz’ı da 4 haftedavisine devam talığına kızağa çektiği belirlendi. edildi.

ezonun ilk yarısına olduğu gibi ikinci yarıya da çok formda başlayan, üst üste aldığı galibiyetlerle ve F.Bahçe’nin yaşadığı puan kayıplarıyla zirveyle arasındaki puan farkını azaltan Beşiktaş, geçen hafta derbi maçında G.Saray’a 1-0 yenilerek 2. sıradaki yerinden olmuş ve zirve umutları azalmıştı. Ancak Fenerbahçe’nin Elazığ’a ta-

İspanya’da Atletico Madrid’de forma giyen milli futbolcumuz Arda Turan, takımı adına Azerbaycan’ın Hocalı kasabasında gerçekleştirilen katliamı kınayan bir mesaj yayınladı. Hocalı katliamında hayatını kaybedenlerin anısına Atletico Madrid’in formasına siyah bir bant iliştirilirken, milli futbolcu, “A.Madrid ailesi olarak Hocalı’da hayatını kaybedenleri saygıyla anıyoruz” mesajını verdi.

Webo ayrı çalıştı

kılması ve Galatasaray deplasmanında oynanılan iyi futbol takımı teselli ediyor. Derbi maçta kaybetmelerini şanssızlık olarak nitelendiren camianın takıma ve Bilic’e olan güveni sürüyor. Galatasaray karşısındaki performanslarını sürdürürlerse sezon sonunda şampiyon olacaklarından hiçbir şüphe duymayan SiyahBeyazlılar, geleceğe bakıyor.

BEŞİKTAŞ ANTALYASPOR SAAT: 20:00 STAT: Atatürk Olimpiyat HAKEM: Çağatay Şahan YAYIN: Lig TV Diğer maç: 20:00 Akhisar BLD.-Bursaspor

TÜKENMEZ KALEM

YAZIK OLDU!

3

kulvarda da yoluna devam eden Galatasaray, evinde aldığı Chelsea beraberliğiyle tur umutlarını İngiltere’ye bırakırken, teknik heyet ve yönetim takıma güveniyor. Özellikle Arena’da rakiplerine geçit vermeyen Sarı-Kırmızılı takım bu geleneğini ‘Devler Ligi’nde de devam ettiriyor. Hem ligde hem kupa da hem de ‘Devler Ligi’nde başarılı bir sezon geçirmeyi amaçlayan ve başarılı kariyerini burada da devam ettirmeyi hedefleyen İtalyan çalıştırıcı Roberto Mancini ligde ve kupada şampiyonluk isterken, Devler Ligi’nde de en az çeyrek finali hedefliyor.

Metin TÜKENMEZ

metintukenmez@aydinlikgazete.com

Yazarımız Metin Tükenmez’in bugün yayınlanması gereken ‘Tükenmez Kalem’ adlı köşe yazısı gündem yoğunluğumuzdan dolayı yarın yayınlanacaktır.


T.C. SAMSUN 1. CRA VE FLAS MÜDÜRLÜ Ü FLASA L K N LAN 2014/1 FLAS Müflisin Ad Müflisin Adresi Müflisin Ticaret Sicil No

Yukarıda adres ve sicil numarası yazılı Tasfiye Halinde S.S. Göçoğlu Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı’nın Samsun 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 05/02/2014 tarih, 2013/270 Esas ve 2014/65 sayılı kararları ile iflasına, iflasın aynı tarih ve saat 09:51’de açılmasına karar verilmiştir. İ.İ.K.’nun 166. Maddesi gereğince ilanen tebliğ olunur. 17.02.2014 BASIN: 12204 (www.bik.gov.tr)

: Tasfiye Halinde S.S. Göçoğlu Konut Yapı Kooperatifi Başkanlığı : 19 Mayıs Mahallesi Osmaniyi Caddesi No: 27/18 SAMSUN : Samsun Ticaret Sicili Memurluğu - 16884 Sicil Numaralı

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. MERS N 1. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/6519 ESAS Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : Satışa konu Mersin ili, Akdeniz ilçesi, Adanalıoğlu mahallesi, 2177 parsel sayılı tarla vasfındaki 5164 m2 yüzölçümlü taşınmaz kullanım biçimi ve iskan amacına yönelik yapılaşma amacıyla belediye hizmetlerinden yararlanmaktadır. Mevcut taşınmaz tarla kare şeklinde olup, parsel üzerinde yüksek sera bulunmaktadır. Parselin güneyi 661 parsel, kuzeyi 2176 parsel, doğusuyol ile çevrilidir. Parsel düz bir konuma sahip olup, sulu tarım arazisidir. Toprak yapısı killi tınlı dır. Sulu tarım arazisi vasfındadır.Taşınmaz Mersin 1.İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2013/456 esas sayılı dosyandan yaptırılan kıymet takdiri ve bu özellikleri ile birlikte satışa çıkartılmıştır. Yüzölçümü : 5.164 m2 imar Durumu : Akdeniz Belediyesi’nin 1/1000 ölçekli imar planı dahilinde olmayıp, 1/5000 ölçekli nazım imar planı içerisinde Tarımsal Niteliği Korunacak Alan olarak işaretlidir. K ymeti : 172.994,00 TL KDV Oran : %18 Kayd ndaki erhler : 3402 Sayılı Kanun’un 22.maddesinin 2.fıkrasının (a) bendi uygulamasına tabidir 1. Sat Günü : 02/04/2014 günü 14:00 - 14:10 arası 2. Sat Günü : 28/04/2014 günü 14:00 - 14:10 arası Sat Yeri : MERSİN ADLİYESİ 1.İCRA MÜDÜRLÜĞÜ KALEMİ - null null / null Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve

rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatılmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/6519 Esas sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 20/02/2014 BASIN: 12558 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. ÇAR AMBA CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2013/1086 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: TA INMAZIN Özellikleri : Samsun İli Çarşamba İlçesi Kirazlık Çay Mahallesi 173 ada 167 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı A Blok 7 nolu bağımsız bölüm mesken nitelikli taşınmaz mal. A Blok ana yapısının 3. Katında yer almaktadır. Bağımsız bölüm Betonarme karkas tarzda inşa edilmiştir. İçi dışı sıvalı ve boyalıdır. Bağımsız bölüm 3 oda 1 salon mutfak, banyo ve wc’den ibarettir. Kapı ve pencere doğramaları ahşaptır. Merkezi bir konumda yer almakta, Belediyenin tüm alt yapı hizmetlerinden faydalanmakta olup, kamu kurum ve kuruluşlara yakın sayılabilecek mevkidedir. Hemen yanında TOKİ konutları bulunmaktadır. (Ayrıntılı bilgi dosya içindeki bilirkişi raporundadır.) Adresi : Kirazlık Çay Mahallesi Değirmenbaşı Caddesi A Blok No: 296 Çarşamba / SAMSUN Yüzölçümü : 116m2 Arsa Pay : 3/72 imar Durumu : Vardır. Ayrık Nizam 4 kata imarlıdır. K ymeti : 65.000,00 TL KDV Oran :%1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydında olduğu gibidir. 1. Sat Günü : 07/04/2014 günü 13:30 - 13:40 arası 2. Sat Günü : 05/05/2014 günü 13:30 - 13:40 arası Sat Yeri : Çarşamba İcra Müdürlüğü Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar

esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarını dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2013/1086 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 14/02/2014 BASIN: 12168 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de

T.C. STANBUL ANADOLU 20. CRA DA RES TA INMAZIN AÇIK ARTIRMA LANI 2012/3976 TLMT. Satılmasına karar verilen taşınmazın cinsi, niteliği, kıymeti, adedi, önemli özellikleri: 1 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İli Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı Adak sok. Erim Konutları No: 2 ABlok (2). katta yer alan 42136/2924208 arsa paylı (7) nolu daire Orta daire konumundadır. Daire Salon + Açık Mutfak, 1 Oda (Fransız Balkonlu) Hol, Koridor, Banyo mahallerinden ibaret olup, Yaklaşık 60M2 alanlıdır. Salon + Açık mutfak ve Oda mahallerinde döşeme, Laminant parke kaplı, Duvarları Boyalı, Tavanları Kartonpiyerlidir. Giriş holü ve korudor mahallerinde zemin seramik kaplı, duvarlar boyalıdır. Salona açılan Fransız balkon tipinde balkon mevcuttur. Mutfak tezgahı ve dolapları MDF gövde üzeri PVC kaplıdır. Banyo mahallerinde, duşa kabin, klozet ve lavabo mevcut olup, zemini seramik, duvarları fayans kaplıdır. Tüm pencereleri ahşap görünümlü ve PVC doğramalı ve ısı camlıdır. Kapıları ise ahşap kaplamalı panel Amerikan kapılardır. Dairenin giriş kapıları Çelik kapıdır. Dairede ısınma doğalgazlı panel radyatörlerle sağlanmaktadır. Dairenin bulunduğu betonarme karkas taşıyıcı özellikli Ana yapı çift asansörlü, hidraforlu, uydu merkezi sistemli, açık otoparklı ve kapalı yüzme havuzlu olup, binada yangın alarmı ve yangın merdiveni mevcuttur. Merdivenve sahanlıkları, gıramit kaplama ve paslanmaz aleminyum korkulukludur. Binanın 2. bodrum katında depolar, yüzme havuzu, birinci bodrum katında sığınak ve kapıcı dairesi, zemin katında 2 daire, normal katlarında 3 er daire bulunmaktadır. Bina giriş kapısı, aleminyum doğramalı, camekanlı ve sensörlüdür. Bina dış cephe duvarları, ısı izalasyonlu olup dış cephe boyası ile kaplıdır. Siteye ait bahçenin etrafı duvarla çevrili olup güvenlik elemanı ile korumalı haldedir. Tüm alt yapı ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan site bulunduğu konum itibari ile ana arterleri ve otobana yakın mesafede olduğundan son derece elverişli ulaşım imkanlarına sahiptir. Adresi : Yüzölçümü : 60 m2 Arsa Pay : 42136/2924208 mar Durumu : Ümraniye Belediye Bşk.İmar ve Şehircilik Md.nün 26.11.2012 tarih ve 26477 sayılı yazılı ile Ümraniye ilçesi Çakmak mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı yerin 13.02.1998-15.03.1991-17.04.2014 T.tarihli 1/1000 Ölçekli Ümraniye revizyon uygulama İmar Planına göre H:4 kat irtifalı, Ön bahçe: 3m, Arka bahçe :5m, Yan bahçe: 3m yapılanma şartlarına sahip ayrık nizam “konut alanı”nda kalmakta olduğu, maksimum irtifanın TEİAŞ görüsü doğrultusunda belirleneceği hususları bildirilmiştir. K ymeti : 135.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı dosyasında mevcuttur 1. Sat Günü : 05/05/2014 günü 13:30 - 13:40 arası 2. Sat Günü : 30/05/2014 günü 13:30 - 13:40 arası Sat Yeri : İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU 2 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul ili Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı Adak sok. Erim Konutları No:2 A-Blok (3). katta yer alan 42136/2924208 arsa paylı ( 10 ) nolu daire Orta daire konumundadır. Daire Salon + Açık Mutfak, 1 Oda (Fransız Balkonlu) Hol, Koridor, Banyo mahallerinden ibaret olup, Yaklaşık 60M2 alanlıdır. Salon + Açık mutfak ve Oda mahallerinde döşeme, Laminant parke kaplı, Duvarları Boyalı, Tavanları Kartonpiyerlidir. Giriş holü ve korudor mahallerinde zemin seramik kaplı, duvarlar boyalıdır. Salona açılan Fransız balkon tipinde balkon mevcuttur. Mutfak tezgahı ve dolapları MDF gövde üzeri PVC kaplıdır. Banyo mahallerinde, duşa kabin, klozet ve lavabo mevcut olup, zemini seramik, duvarları fayans kaplıdır. Tüm pencereleri ahşap görünümlü ve PVC doğramalı ve ısı camlıdır. Kapıları ise ahşap kaplamalı panel Amerikan kapılardır. Dairenin giriş kapıları Çelik kapıdır. Dairede ısınma doğalgazlı panel radyatörlerle sağlanmaktadır. Dairenin bulunduğu betonarme karkas taşıyıcı özellikli Ana yapı çift asansörlü, hidraforlu, uydu merkezi sistemli, açık otoparklı ve kapalı yüzme havuzlu olup, binada yangın alarmı ve yangın merdiveni mevcuttur. Merdiven ve sahanlıkları, gıramit kaplama ve paslanmaz aleminyum korkulukludur. Binanın 2. bodrum katında depolar, yüzme havuzu, birinci bodrum katında sığınak ve kapıcı dairesi, zemin katında 2 daire, normal katlarında 3 er daire bulunmaktadır. Bina giriş kapısı, aleminyum doğramalı, camekanlı ve sensörlüdür. Bina dış cephe duvarları, ısı izalasyonlu olup dış cephe boyası ile kaplıdır. Siteye ait bahçenin etrafı duvarla çevrili olup güvenlik elemanı ile korumalı haldedir. Tüm alt yapı ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan site bulunduğu konum itibari ile ana arterleri ve otobana yakın mesafede olduğundan son derece elverişli ulaşım imkanlarına sahiptir. Adresi : Yüzölçümü : 60 m2 Arsa Pay : 42136/2924208 mar Durumu : Ümraniye Belediye Bşk.imar ve Şehircilik Md.nün 26.11.2012 tarih ve 26477 sayılı yazılı ile Ümraniye ilçesi Çakmak mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı yerin 13.02.1998-15.03.1991-17.04.2014 T.tarihli 1/1000 Ölçekli Ümraniye revizyon uygulama İmar Planına göre H:4 kat irtifalı, Ön bahçe :3m, Arka bahçe :5m, Yan bahçe: 3m yapılanma şartlarına sahip ayrık nizam “konut alanı”nda kalmakta olduğu, maksimum irtifanın TEİAŞ görüsü doğrultusunda belirleneceği hususları bildirilmiştir. K ymeti : 140.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı dosyasında mevcuttur 1. Sat Günü : 05/05/2014 günü 13:50 - 14:00 arası 2. Sat Günü : 30/05/2014 günü 13:50 - 14:00 arası Sat Yeri : İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU 3 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İli Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı Adak sok. Erim Konutları No:2 A-Blok (6). katta yer alan 54776/2924208 arsa paylı (18) nolu daire yan cephe konumundadır. Daire Salon + Açık Mutfak, 2 Oda Hol, Koridor, Banyo +wc mahallerinden ibaret olup, Yaklaşık 80M2 alanlıdır. Salon + Açık mutfak ve Oda mahallerinde döşeme, Laminant parke kaplı, Duvarları Boyalı, Tavanları Kartonpiyerlidir. Giriş holü ve korudor mahallerinde zemin seramik kaplı, duvarlar boyalıdır. Salonaaçılan Fransız balkon tipinde balkon mevcuttur. Mutfak tezgahı ve dolapları MDF gövde üzeri PVC kaplıdır. Banyo mahallerinde, duşa kabin, klozet ve lavabo mevcut olup, zemini seramik, duvarları fayans kaplıdır. Tüm pencereleri ahşap görünümlü ve PVC doğramalı ve ısı camlıdır. Kapıları ise ahşap kaplamalı panel Amerikan kapılardır. Dairenin giriş kapıları Çelik kapıdır. Dairede ısınma doğalgazlı panel radyatörlerle sağlanmaktadır. Dairenin bulunduğu betonarme karkas taşıyıcı özellikli Ana yapı çift asansörlü, hidraforlu, uydu merkezi sistemli, açık otoparklı ve kapalı yüzme havuzlu olup, binada yangın alarmı ve yangın merdiveni mevcuttur. Merdivenve sahanlıkları, gıramit kaplama ve paslanmaz aleminyum korkulukludur. Binanın 2. bodrum katında depolar, yüzme havuzu, birinci bodrum katında sığınak ve kapıcı dairesi, zemin katında 2 daire, normal katlarında 3 er daire bulunmaktadır. Bina giriş kapısı, aleminyum doğramalı, camekanlı ve sensörlüdür. Bina dış cephe duvarları, ısı izalasyonlu olup dış cephe boyası ile kaplıdır. Siteye ait bahçenin etrafı duvarla çevrili olup güvenlik elemanı ile korumalı haldedir. Tüm alt yapı ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan site bulunduğu konum itibari ile ana arterleri ve otobana yakın mesafede olduğundan son derece elverişli ulaşım imkanlarına sahiptir. Adresi : Yüzölçümü : 80 m2 Arsa Pay : 54776/2924208 mar Durumu : Ümraniye Belediye Bşk.İmar ve Şehircilik Md.nün 26.11.2012 tarih ve 26477 sayılı yazılı ile Ümraniye ilçesi Çakmak mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı yerin 13.02.1998-15.03.1991-17.04.2014 T.tarihli 1/1000 Ölçekli Ümraniye revizyon uygulama imar Planına göre H:4 kat irtifalı, Ön bahçe: 3m, Arka bahçe: 5m, Yan bahçe: 3m yapılanma şartlarına sahip ayrık nizam “konut alanı”nda kalmakta olduğu, maksimum irtifanın TEİAŞ görüşü doğrultusunda belirleneceği hususları bildirilmiştir. K ymeti : 195.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı dosyasında mevcuttur 1. Sat Günü : 05/05/2014 günü 14:10 - 14:20 arası 2. Sat Günü : 30/05/2014 günü 14:10 - 14:20 arası Sat Yeri : İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU 4 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İli Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı Adak sok. Erim Konutları No:2 A-Blok (6). katta yer alan 42136/2924208 arsa paylı (19) nolu daire Orta daire konumundadır. Daire Salon + Açık Mutfak, 1 Oda (Fransız Balkonlu) Hol, Koridor, Banyo mahallerinden ibaret olup, Yaklaşık 60M2 alanlıdır. Salon + Açık mutfak ve Oda mahallerinde döşeme, Laminant parke kaplı, Duvarları Boyalı, Tavanları Kartonpiyerlidir. Giriş holü ve korudor mahallerinde zemin seramik kaplı, duvarlar boyalıdır. Salona açılan Fransız balkon tipinde balkon mevcuttur. Mutfak tezgahı ve dolapları MDF gövde üzeri PVC kaplıdır. Banyo mahallerinde, duşa kabin, klozet ve lavabo mevcut olup, zemini seramik, duvarları fayans kaplıdır. Tüm pencereleri ahşap görünümlü ve PVC doğramalı ve ısı camlıdır. Kapıları ise ahşap kaplamalı panel Amerikan kapılardır. Dairenin giriş kapıları Çelik kapıdır. Dairede ısınma doğalgazlı panel radyatörlerle sağlanmaktadır. Dairenin bulunduğu betonarme karkas taşıyıcı özellikli Ana yapı çift asansörlü, hidraforlu, uydu merkezi sistemli, açık otoparklı ve kapalı yüzme havuzlu olup, binada yangın alarmı ve yangın merdiveni mevcuttur. Merdivenve sahanlıkları, gıramit kaplama ve paslanmaz aleminyum korkulukludur. Binanın 2. bodrum katında depolar, yüzme havuzu, birinci

bodrum katında sığınak ve kapıcı dairesi, zemin katında 2 daire, normal katlarında 3 er daire bulunmaktadır. Bina giriş kapısı, aleminyum doğramalı, camekanlı ve sensörlüdür. Bina dış cephe duvarları, ısı izalasyonlu olup dış cephe boyası ile kaplıdır. Siteye ait bahçenin etrafı duvarla çevrili olup güvenlik elemanı ile korumalı haldedir. Tüm alt yapı ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan site bulunduğu konum itibari ile ana arterleri ve otobana yakın mesafede olduğundan son derece elverişli ulaşım imkanlarına sahiptir. Adresi : Yüzölçümü : 60 m2 Arsa Pay : 42136/2924208 imar Durumu : Ümraniye Belediye Bşk.İmar ve Şehircilik Md.nün 26.11.2012 tarih ve 26477 sayılı yazılı ile Ümraniye ilçesi Çakmak mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı yerin 13.02.1998-15.03.1991-17.04.2014 T.tarihli 1/1000 Ölçekli Ümraniye revizyon uygulama İmar Planına göre H:4 kat irtifalı, Ön bahçe: 3m, Arka bahçe: 5m, Yan bahçe: 3m yapılanma şartlarına sahip ayrık nizam “konut alanı”nda kalmakta olduğu, maksimum irtifanın TEİAŞ görüşü doğrultusunda belirleneceği hususları bildirilmiştir. K ymeti : 150.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı dosyasında mevcuttur 1. Sat Günü : 05/05/2014 günü 14:30 - 14:40 arası 2. Sat Günü : 30/05/2014 günü 14:30 - 14:40 arası Sat Yeri : İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU 5 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul İli Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı Adak sok. Erim Konutları No:2 A-Blok (7). katta yer alan 42136/2924208 arsa paylı (22) nolu daire Orta daire konumundadır. Daire Salon + Açık Mutfak, 1 Oda (Fransız Balkonlu) Hol, Koridor, Banyo mahallerinden ibaret olup, Yaklaşık 60M2 alanlıdır. Salon + Açık mutfak ve Oda mahallerinde döşeme, Laminant parke kaplı, Duvarları Boyalı, Tavanları Kartonpiyerlidir. Giriş holü ve korudor mahallerinde zemin seramik kaplı, duvarlar boyalıdır. Salona açılan Fransız balkon tipinde balkon mevcuttur. Mutfak tezgahı ve dolapları MDF gövde üzeri PVC kaplıdır. Banyo mahallerinde, duşa kabin, klozet ve lavabo mevcut olup, zemini seramik, duvarları fayans kaplıdır. Tüm pencereleri ahşap görünümlü ve PVC doğramalı ve ısı camlıdır. Kapıları ise ahşap kaplamalı panel Amerikan kapılardır. Dairenin giriş kapıları Çelik kapıdır. Dairede ısınma doğalgazlı panel radyatörlerle sağlanmaktadır. Dairenin bulunduğu betonarme karkas taşıyıcı özellikli Ana yapı çift asansörlü, hidraforlu, uydu merkezi sistemli, açık otoparklı ve kapalı yüzme havuzlu olup, binada yangın alarmı ve yangın merdiveni mevcuttur. Merdivenve sahanlıkları, gıramit kaplama ve paslanmaz aleminyum korkulukludur. Binanın 2. bodrum katında depolar, yüzme havuzu, birinci bodrum katında sığınak ve kapıcı dairesi, zemin katında 2 daire, normal katlarında 3 er daire bulunmaktadır. Bina giriş kapısı, aleminyum doğramalı, camekanlı ve sensörlüdür. Bina dış cephe duvarları, ısı izalasyonlu olup dış cephe boyası ile kaplıdır. Siteye ait bahçenin etrafı duvarla çevrili olup güvenlik elemanı ile korumalı haldedir. Tüm alt yapı ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan site bulunduğu konum itibari ile ana arterleri ve otobana yakın mesafede olduğundan son derece elverişli ulaşım imkanlarına sahiptir. Adresi : Yüzölçümü : 60 m2 Arsa Pay : 42136/2924208 imar Durumu : Ümraniye Belediye Bşk.İmar ve Şehircilik Md.nün 26.11.2012 tarih ve 26477 sayılı yazılı ile Ümraniye ilçesi Çakmak mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı yerin 13.02.1998-15.03.1991-17.04.2014 T.tarihli 1/1000 Ölçekli Ümraniye revizyon uygulama İmar Planına göre H:4 kat irtifalı, Ön bahçe: 3m, Arka bahçe: 5m, Yan bahçe: 3m yapılanma şartlarına sahip ayrık nizam “konut alanı”nda kalmakta olduğu, maksimum irtifanın TEİAŞ görüşü doğrultusunda belirleneceği hususları bildirilmiştir. K ymeti : 155.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı dosyasında mevcuttur 1. Sat Günü : 05/05/2014 günü 14:50 - 15:00 arası 2. Sat Günü : 30/05/2014 günü 14:50 - 15:00 arası Sat Yeri : İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU 6 NO’LU TA INMAZIN Özellikleri : İstanbul ili Ümraniye İlçesi, Çakmak Mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı Adak sok. Erim Konutları No:2 A-Blok (8). katta yer alan 42136/2924208 arsa paylı (25) nolu daire Orta daire konumundadır. Daire Salon + Açık Mutfak, 1 Oda (Fransız Balkonlu) Hol, Koridor, Banyo mahallerinden ibaret olup, Yaklaşık 60M2 alanlıdır. Salon + Açık mutfak ve Oda mahallerinde döşeme, Laminant parke kaplı, Duvarları Boyalı, Tavanları Kartonpiyerlidir. Giriş holü ve korudor mahallerinde zemin seramik kaplı, duvarlar boyalıdır. Salona açılan Fransız balkon tipinde balkon mevcuttur. Mutfak tezgahı ve dolapları MDF gövde üzeri PVC kaplıdır. Banyo mahallerinde, duşa kabin, klozet ve lavabo mevcut olup, zemini seramik, duvarları fayans kaplıdır. Tüm pencereleri ahşap görünümlü ve PVC doğramalı ve ısı camlıdır. Kapıları ise ahşap kaplamalı panel Amerikan kapılardır. Dairenin giriş kapıları Çelik kapıdır. Dairede ısınma doğalgazlı panel radyatörlerle sağlanmaktadır. Dairenin bulunduğu betonarme karkas taşıyıcı özellikli Ana yapı çift asansörlü, hidraforlu, uydu merkezi sistemli, açık otoparklı ve kapalı yüzme havuzlu olup, binada yangın alarmı ve yangın merdiveni mevcuttur. Merdivenve sahanlıkları, gıramit kaplama ve paslanmaz aleminyum korkulukludur. Binanın 2. bodrum katında depolar, yüzme havuzu, birinci bodrum katında sığınak ve kapıcı dairesi, zemin katında 2 daire, normal katlarında 3 er daire bulunmaktadır. Bina giriş kapısı, aleminyum doğramalı, camekanlı ve sensörlüdür. Bina dış cephe duvarları, ısı izalasyonlu olup dış cephe boyası ile kaplıdır. Siteye ait bahçenin etrafı duvarla çevrili olup güvenlik elemanı ile korumalı haldedir. Tüm alt yapı ve belediye hizmetlerinden faydalanmakta olan site bulunduğu konum itibari ile ana arterleri ve otobana yakın mesafede olduğundan son derece elverişli ulaşım imkanlarına sahiptir. Adresi : Yüzölçümü : 60 m2 Arsa Pay : 42136/2924208 imar Durumu : Ümraniye Belediye Bşk.İmar ve Şehircilik Md.nün 26.11.2012 tarih ve 26477 sayılı yazılı ile Ümraniye ilçesi Çakmak mah.32 pafta 688 ada 11 parsel sayılı yerin 13.02.1998-15.03.1991-17.04.2014 T.tarihli 1/1000 Ölçekli Ümraniye revizyon uygulama İmar Planına göre H:4 kat irtifalı, Ön bahçe: 3m, Arka bahçe: 5m, Yan bahçe: 3m yapılanma şartlarına sahip ayrık nizam “konut alanı”nda kalmakta olduğu, maksimum irtifanın TEİAŞ görüşü doğrultusunda belirleneceği hususları bildirilmiştir. K ymeti : 160.000,00 TL KDV Oran : %1 Kayd ndaki erhler : Tapu kaydı dosyasında mevcuttur 1. Sat Günü : 05/05/2014 günü 15:10 - 15:20 arası 2. Sat Günü : 30/05/2014 günü 15:10 - 15:20 arası Sat Yeri : İSTANBUL ANADOLU ADALET SARAYI MEZAT SALONU Sat artlar : 1- İhale açık artırma suretiyle yapılacaktır. Birinci artırmanın yirmi gün öncesinden, artırma tarihinden önceki gün sonuna kadar esatis.uyap.gov.tr adresinden elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada tahmin edilen değerin %50 sini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamını ve satış giderlerini geçmek şartı ile ihale olunur. Birinci artırmada istekli bulunmadığı takdirde elektronik ortamda birinci artırmadan sonraki beşinci günden, ikinci artırma gününden önceki gün sonuna kadar elektronik ortamda teklif verilebilecektir. Bu artırmada da malın tahmin edilen değerin %50 sini, rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları toplamım ve satış giderlerini geçmesi şartıyla en çok artırana ihale olunur. Böyle fazla bedelle alıcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Artırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin % 20’si oranında pey akçesi veya bu miktar kadar banka teminat mektubu vermeleri lazımdır. Satış peşin para iledir, alıcı isteğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Damga vergisi, KDV, 1/2 tapu harcı ile teslim masrafları alıcıya aittir. Tellaliye resmi, taşınmazın aynından doğan vergiler satış bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgilerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarını özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarım dayanağı belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicil ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaktır. 4- Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanununun 133 üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İhaleye katılıp daha sonra ihale bedelini yatırmamak sureti ile ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefilleri teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasındaki farktan ve diğer zararlardan ve ayrıca temerrüt faizinden müteselsilen mesul olacaklardır. İhale farkı ve temerrüt faizi ayrıca hükme hacet kalmaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle teminat bedelinden alınacaktır. 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup gideri verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönderilebilir. 6- Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatını kabul etmiş sayılacakları, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2012/3976 Tlmt. sayılı dosya numarasıyla müdürlüğümüze başvurmaları ilan olunur. 19/02/2014 (İİK m. 126) (*) ilgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahildir. * : Bu örnek, bu Yönetmelikten önceki uygulamada kullanılan Örnek 64’e karşılık gelmektedir. BASIN: 12887 (www.bik.gov.tr)

Resmi ilanlar www.ilan.gov.tr’de


Hazırlayan: Özlem KONUR USTA

halklailiskiler@aydinlikgazete.com

Havada denizde çağrının adı: Fethi Bey

KURULUŞ 1921

Muğla’nın Fethiye ilçesine adını veren, Türkiye’nin ilk hava şehidi tayyareci Fethi Bey ölümünün 100. yılında Fethiye’de anıldı. Fethi Bey, 27 Mart 1914’te kullandığı uçakla Şam’da düşerek şehit olmuştu. Hava Kuvvetleri

28 ŞUBAT 2014 CUMA

Komutanlığı Personel Daire Başkanı Tümgeneral Demirarslan, törende yaptığı konuşmada, bugüne özel olarak ülke genelindeki tüm hava ve deniz telsiz konuşmalarında çağrıların “Fethi Bey” koduyla yapılacağını açıkladı.

T

elevizyonlarda sıklıkla beslenme, diyet, obezite, sağlık ve tedavi konuları gündeme geliyor ve saatler süren açık oturumlar dinliyoruz. Ben 60 yıllık bir doktor olarak bu konuşmaları dinler ve anlamakta zorlanırken, öteki dinleyiciler ve çoğunluğu bir sağlık bilincinden yoksun milyonları düşünmekten ve onlar adına kaygılanmaktan kendimi alamıyorum. Birbirine zıt ne kadar çok şey söyleniyor orada; konuşmacılar sıklıkla dinleyenleri unutarak aralarında sıcak tartışmalara giriyorlar. Bazıları yüksek perdeden o masaya hâkim olma eğilimini taşıyor... PROF. DR. Coşkun ÖZDEMİR

Yüzerken daha özgür

Herkes için sağlıklı beslenme

Gücü ve parası olanlar için

Doğuştan engelli Sefa Yurtkölesi, yalnızca 2 buçuk yıldır yüzüyor. 7 altın madalyaya sahip. 18 yaşındaki Sefa Yurtkölesi azmederek başardı

M

anisa’da tar sendromu hastalığıyla dünyaya geldi. Elleri ve ayakları tam gelişmedi. Eve kapanmak yerine yüzme sporuna yöneldi. 7 Türkiye şampiyonluğu var. Yüzme sporuna gönül veren Sefa, kendisini daha özgür hissettiği tek yerin su olduğunu belirtti. Sefanın hedefi 2015 Dünya Şampiyonası ve 2016 Olimpiyatları’nda birincilik. İlerde engeliler yüz-

me antrenörlüğü yapmak istiyor. Sefa Yurtkölesi azmiyle herkese örnek oldu. Manisa Anadolu Teknik Lisesi Bilgisayar Bölümü 3’üncü sınıf öğrencisi Sefa Yurtkölesi, 2 buçuk yıl önce tanıştığı yüzme sporuyla başarıyı yakaladı.

Koyu Beşiktaş taraftarı Sefa, annesi Zeynep Yurtkölesi’yle haftanın 4 günü Ma-

nisa Gençlik ve Spor Hizmetleri Müdürlüğü’nün olimpik kapalı yüzme havuzunda engelliler için düzenlediği eğitimlere katılıyor. Spora başladığı ilk günlerde başaramayacağını düşünen Sefa mutluluğunu şu sözlerle anlattı: “Azmettim ve başardım. Eylül ayındaki şampiyonada uluslararası barajı geçtim, 3 şampiyonluk aldım. Milli takıma ve ulusla-rarası standartlara sahip olan Türkiye’deki 8 sporcu ara-

sına girmeyi başardım. Koyu bir Beşiktaş taraftarıyım. Suda kendimi daha özgür hissediyorum.” Bedensel Engelliler Milli Takım Antrenörü Şule Şenyoğurtçu Dalyan da Manisa’da 31 engelli genci yarışmalara hazırladıklarını, 8 öğrencisinin de 50 metre serbest yüzmede 1.20 dakikalık uluslararası komitenin koyduğu barajı geçtiğini söyledi.

Sefa Yurtkölesi

Küçümsenemeyecek bir bölümü aç yatan ya da asla iyi bir beslenme şansı olmayan insanlar acaba bu programlardan ne kadar yararlanıyorlar? Gücü ve parası olanlar da ne yesin, nelerden uzak dursun, neleri tercih etsin nasıl bir diyet uygulasın acaba anlıyorlar mı? Aslında hiç de o kadar karışık ve komplike olmayan sağlıklı beslenmeyle ilgili doğrular öyle bir karmaşa içinde sunuluyor ki, bu programların halkımız için yararını kuşkuyla karşılıyorum. İnsanlar elbette dengeli beslenmeli. Ben diyorum ki, aldırmayın bu uzun süren yüzdeler tartışmasına. Sebzelerin meyvenin (şekere dikkat) salata ve yeşilliklerin, zeytinyağı ve balığın (hamsi, uskumru) yararı konusunda tam bir görüş birliği var (Haftada iki üç). Onlara öncelik verin. Yağsız kırmızı eti, derisiz pişirilmiş tavuk etini, tahılı (bulgur, nohut mercimek) tercih edin. Beyaz ekmek ve 4 beyazları (şeker, tuz, un, katı yağ) sınırlayın. En önemlisi çok yemeyin, şişmanlamayın, göbeklenmeyin (bel çevresi kadında 85, erkekte 95 cm geçmesin) ve gücünüz varsa hiç hareketsiz kalmayın vesselam.

Şarap ve damar hastalıkları Sosyal diye tanımlanan alkol tüketiminden korkmaya gerek yok. İsterseniz kaloriyi hesaplarsınız (1 gr alkol eşittir 6 kalori). Fransızlar çok şarap içtikleri için o ülkede damar hastalıkları daha az. Balın diyabet hastalarında zararsız olduğu doğru değil... Bu karmaşık konularda yüzlerce sayfalık kitap yazıyorlar. Bunları halk için yararlı bulmuyorum, hatta yanıltıcı olabileceğini düşünüyorum. Kayınbiraderim “Ben diyet tavsiyelerine bakıyorum; işime geleni kahvaltıda (Karatay’ınki iyi), bir başkasını öğlen, bir ötekini akşam kullanıyorum” diyor... Benim tecrübelerim, tansiyonunu gerektiği gibi kontrol ettirip uygun dozda ilaç alanların oranının yüzde 10’u bulmadığını gösteriyor. Bir numaralı risk faktörü olan tansiyonla birlikte öteki risk faktörlerine de önem vermeli elbette. Diyabet iyi kontrol edilse, sigara içilmese (ülkemizde ne kadar yaygın)...

Şehrin kıyısındaki cennet

İzmir’e yalnızca 18 kilometre uzaklıkta yer alan Gediz Nehri çevresindeki doğal yaşam parmak ısırtıyor. Ege Bölgesi’nin ikinci büyük nehri olan Gediz, 401 kilometrelik uzunluğa, 17 bin 500 kilometrekarelik su toplama havzasına

sahip. 40 bin hektarlık Gediz Deltası doğuda Mavişehir’den başlayarak, kuzeybatıda Foça tepelerine, kuzeyde ise Menemen’e kadar uzanıyor. 20 bin hektarlık sulak alan üzerinde, 287 kuş türünün yanı sıra daha

pek çok canlı türü barınıyor. Alanda memeli hayvan türlerinden çakal, tilki, yabankedisi, saz kedisi, yabandomuzu, gelincik, porsuk, yabantavşanı gibi pek çok tür yaşıyor. 314 bitki türünün tespit edildiği Gediz Deltası İzmir’in yanı başında keşfedilmeyi bekliyor.

Vatandaşı şaşırtan tartışmalar

Niğde’de evlenme yaşı 12’ye kadar düştü 81

il için “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Karnesi” hazırlayan Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV), erken yaşta annelik araştırmasında Niğde Türkiye birincisi çıkmıştı. Konuyla ilgili çalışmalar yapan Niğde Barosu Kadın ve Çocuk Hakları Komisyonu Genel Koordinatörü Avukat Özlem Sarıkaya, kentteki köy ve beldelerde kızların evlilik yaşının 12’ye kadar düştüğünü söyledi. Niğde’de erken yaştaki evliliklerin değerlendirilmesi ve kadına karşı şiddetin önlenmesi için “Güçlü Kadınlar” adıyla proje geliştirdiklerini belirten Sarıkaya, proje kapsamında köy ve beldelere gezi düzenlediklerini anlattı. Gezilerde merkeze bağlı hemen hemen tüm köy ve beldelerde erken yaşta evlilikleri tespit ettiklerini ifade eden Sarıkaya şu bilgileri verdi: “Niğde genelinde evlilik yaşı 1516. Hatta bazı beldelerde örneğin Orhanlı, Edikli, Değirmenli ve Dündarlı beldelerinde evlilikler 12-13 yaşına kadar düşüyor. Bunun dışında da Yeşilgölcük beldesinde kız çocukları kaçarak evleniyor. Niğde merkeze bağlı köy ve kasabalarında evlilik yaşı oranı 13-16 yaşları arasında. Tabii doğal olarak evlendikten sonra da hemen çocuk sahibi oldukları için erken annelik sıralamasında Niğde

Kolesterole gelince orada anlamsız bir kavga var. “Kolesterol karbonhidratlarla şekerle okside oluyor ve zararlı hale geliyor” deyip bitirsek bu kavgayı... Masum insanlar bu çatışmalara şaşıp kalıyor. Kimisi ilacı bırakıyor. Hekimler bu sorumluluğu duymalı. 19 yaşındaki bir gencin yüksek kolesterol ile iki kez enfarktüs geçirdiğini ve literatürde yer aldığını kardiyologlar bildirdi. Evet ben, kolesterol yüksekliğinin tansiyon diyabet ve sigaranın ardından ciddi bir risk faktörü olduğuna inananlar arasındayım... İlaç kullanırken yan etkilerden korunmak için creatin kinaz (CK) ve karaciğer enzimlerine bakmalı; izleyen, bilgi sahibi bir doktora danışmalı.

Bakanlığın görev ve sorumluluğu Kilo fazlalığı ve hareket yetersizliğine bir kez daha değinmek isterim. Bir de sayın profesörler Tarım Bakanlığı’ndan “gıda takviyesi” diye izin alınıp TV’lerde ilaç gibi pazarlanan sahteciliklerle ilgilenseler, buna önem verseler ve halkı çok ama çok yaygın olan bu aldatmacalardan korusalar diyorum. coskunoz@superonline.com

Türkiye birincisi olmuş.” Kapadokya Kadın Gençlik Eğitim Kültür Derneği Başkanı Şükriye Güçlü de, kız çocuklarının ilköğretim aşamasından sonra okula gönderilmeyip ya tarım sektöründe istihdam edildiğini ya da erken yaşta evlendirildiğini belirterek şu değerlendirmeyi yaptı: “Bu durum kadının istihdam, sosyal hayat ve ekonomik alanda yer almasının önündeki en büyük engellerden biridir. Erken evlilikler henüz çocuk yaşta yapıldığı için psikolojilerini etkiliyor. En büyük sıkıntı, çocukların erken evliliğe zorlanıyor olması; zaten ayrı bir sorun. Yetişebildiğimiz ölçüde okullarda velilere eğitim vermeye çalışıyoruz ama yeterli olamıyoruz. Kent merkezinin kırsalın da bu oranlar gerçekten çok yüksek boyutlarda.”

Kalça çıkıklığına ilk 6 ayda ameliyatsız çözüm

Dünyada binde bir olan yenidoğanda kalça çıkıklığı görülme sıklığı, Türkiye’de binde 15 oranında. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Ortopedi Uzmanı Doç. Dr. Özkan Köse yaptığı açıklamada, “Tedavi edilmezse ileride ciddi sakatlıklara neden oluyor. Ameliyat edilmeden basit bir bandaj kullanımıyla çözülebiliyor. Anlamanın yolu da ultrasondan geçiyor” değerlendirmesini yaptı. Doç. Dr. Köse, ilk 6 ay içinde kalça çıkıklığının tespit edilmesinin önemli olduğunu, ilk 2 ayın ise altın dönem olduğunu ifade etti. 6. aya kadar tespiti halinde ameliyatsız tedavisinin mümkün olduğunu anlatan Doç. Dr. Köse, “Altıncı ayı geçtikten sonra artık basit yöntemlerle tedavi şansı ortadan kalkıyor. Mutlaka cerrahi yöntemler gündeme geliyor” dedi.


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.