AT SEVGİSİ VE BİNİCİLİK DERGİSİ
®
SIECSeEngel Can ncer Atlama Yarışmaları “Çocukluğum tamamlandı babamn yarşlarn
Sencer Horasan
izleyerek geçti”
“Sıra dışı Binicilik Becerileri” Janbi Ceylan
2 3
Fiyatı Fiyat 10 TL
HAZİRAN 2014 -- 32 // Sayı: Say: 34+ 34+ + EYLÜL 2014
O pe n d e France Turnuvası
“Doğru çalışmayı, doğru zamanda yapmak önemli”
FE I aching CoNuri Course Oğlakç
Kupas
Kemal Öncü “Biz biniciliği dünyaya öğrettik şimdi onlardan öğreniyoruz”
İstanbul Kupas İstanbul Engel Atlama Bölge Şampiyonas
YazaUluslararası Merhaba Festivali Aachen Binicilik Festivali
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
10
16
Aachen Uluslararası Binicilik Festivali
18
İlker Aycı
İÇİNDEKİLER
06 Genç yetenekler 22 SIEC Engel Atlama Yarışmaları 26 2014 Engel Atlama Türkiye Kupası 28 Open de France Turnuvası 34 Yaver Demir 36 FEI Coaching Course Level 2 38 İzmir Atlı Spor Kulübü Gezisi 44 Sıradışı Binicilik Becerileri & Janbi Ceylan 50 Asaf Erdemli
30
Sencer Horasan
Gazi Koşusu
editör’den begumcelik@kaplanmedya.com Merhaba, Zaman çok çabuk geçiyor. Daha dün yaza merhaba derken, şimdi sonbaharı karşılıyoruz. Uluslararası yarışmalar, kurslar, festivaller derken bir yazı daha geride bıraktık. Geçtiğimiz günlerde neler mi yaptık? Aachen kentinde düzenlenen Dünya Binicilik Festivali’ne katıldık. 2.67 milyon Euro değerinde dünyanın en büyük spor ödülleri arasında yerini alan Aachen Uluslararası Binicilik Festivali’nin ana sponsorları arasında bu yıl Türk Hava Yolları da vardı. SEIC Engel Atlama Yarışmaları’nın kazananı Sencer Horasan oldu. Yurt içinde ve yurt dışında birçok başarıya imza atan ve Atatürk Kupası’nın yanı sıra birçok unvan kupasına sahip olan Sencer Horasan’dan başarısının sırlarını dinledik. Open De France, 2014 Engel Atlama Türkiye Kupası, Zafer Kupası Atlı Dayanıklılık Yarışmaları, Gazi Koşusu ilerleyen sayfalarda detaylı olarak görebileceğiniz etkinlikler. Dergimize web sitemizden (www.atdunyasi.com), www.issuu.com’dan, Turkcell Dergilik’ten ve Apple Store’dan ulaşabilir; dilerseniz abone olarak dergimizin kapınıza kadar gelmesini sağlayabilirsiniz. Saygılarımla,
Begüm Çelik
Yayın Kurulu TULYA KURTULAN, OKTAY KURTULAN, AHMET KARAMAN, FİKRET MEMİŞOĞLU, MELTEM BİNGÖL
Kurucu HÜSEYİN KAPLAN İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni F. BEGÜM ÇELİK begumcelik@kaplanmedya.com Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu Müdür) CANSU AKKOCA cansuakkoca@kaplanmedya.com Editör DAMLA DURAK Görsel Yönetmen TAMER GÜLTÜRK Color Collection ERCAN TARHAN Fotoğraflar YERYÜZÜ İLETİŞİM MERKEZİ
Sayı: 3 / 2014-3 İki ayda bir yayınlanır. Hazırlayan
Kaplanmedya Yayıncılık İletişim ve Yapım Hizmetleri Turizm Tic. Ltd. Şti. İnönü Mah. Paparoncalli Sokak 39/10 Deniz Ap. Elmadağ - Şişli - İstanbul Tel: (0212) 296 02 88 Fax: (0212) 232 56 49 Reklam Rezervasyon reklam@kaplanmedya.com Tel: (0544) 612 90 90 Fax: (0212) 232 56 49
Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Baskı Tarihi Eylül 2014 Baskı ve Cilt: ÖZGÜN Ofset Tic. Ltd. Şti. Yeşilce Mah. Aytekin Sok. No: 21 Otosanayi 4. Levent -İstanbul Tel: (0212) 280 00 09 At Dünyası Dergisi’nde yayınlanan yazı, fotoğraflar ve ilanlar sahiplerinin sorumluluğundadır. İzin alınmadan tam ve özet alıntı yapılıp kullanılamaz.
Bu sayıyı www.issuu.com adresinden ücretsiz okuyabilirsiniz.
4 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014 Basın
bülteni için; cansuakkoca@kaplanmedya.com
Genç Yetenek
Elif Sesel
“Atları çok seviyorum”
D
okuz yaşındaki Elif biniciliğe başlama hikâyesini şöyle anlatıyor: “Ben atları çok seviyordum, her gün kulübe gitmek istiyordum. Hayvanat bahçelerinde de at görünce gözümü onlardan alamıyordum. Daha sonra annem beni ata binmeye başlamam konusunda destekledi.” Ablası da onun gibi atlara meraklı ve ata biniyor. Binicilik sayesinde at terbiyesi konusunda bilgi sahibi olduğunu söyleyen Elif’in örnek aldığı isimler arasında Esra Özdemir ve ablası Zeynep Sesel yer alıyor. Bu yıl dresajda birincilik elde etmiş. P1 seviyesine geldiği için Fransa’ya gideceği haberini bizimle paylaşmayı da unutmuyor.
6 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
EĞİTMEN GÖRÜŞÜ Gülru Turcan: Elif, yeni yarış koşmaya başlayan çocuklarımızdan. Aynı ablası Zeynep gibi çok iyi bir binici olma yolunda ilerliyor. Yelda Topbaş: Elif, bebekliğinden beri bizimle diyebilirim. Ablası Zeynep derse gelirken Elif de gelir, ahırlarda ponylerle oynardı. Cesur ve istikrarlı bir öğrencimizdir. Nevra Ölçer: Elif’in ponylerle iletişimi çok iyi, onlarla ahırda çok zaman geçirmesi ve arkadaşlarıymış gibi davranması binişini iyi yönde etkiliyor. Pony dediğinde gözlerinin içi gülen bir öğrencimiz. Binicilik hayatında bol başarılar diliyorum. Röportaj: CANSU AKKOCA
WIDEN YOUR WORLD
Genç Yetenek
k r ü t z Ö r u m ğ a Y
“Hedefim Avrupa’da koşmak”
11 yaşındaki Yağmur, beş yaşından beri ata biniyor. Annesinin yönlendirmesiyle başladığı biniciliği çok sevmiş ve ilk yarışına yedi yaşındayken katılmış. Ata binmeye başladığında, atla duygusal bir bağ kurduğunu söyleyen genç binici bu sporun onu daha duygusal biri yaptığını belirtiyor. Yıldızlarda bölge şampiyonu olan Yağmur’un hedefi 14 yaşına kadar pony’e binip Avrupa’da koşmak ve ilk 20’de yer almak.
EĞİTMEN GÖRÜŞÜ Ela Acar: “Yağmur, hem grup lideri hem de arkadaşlarını düşünüyor. Müsabakalarda elinden gelenin en iyisini yapar ve yarışma heyecanı yoktur. İşine konsantre olur, oldukça disiplinli bir binicidir. Derslere geç kaldığını hiç görmedim. 10 yaşındayken, 2013’te Türkiye Şampiyonu oldu. 12-16 kategorisinde yarıştı. 11 yaşındayken ise enternasyonel müsabakada birinci oldu. Bu seneki hedefi Avrupa Şampiyonu olmak. Galatasaray Binicilik Kulübü adına yarışıyor. İngiltere’den, tüm dünyanın sahip olduğu bir sertifikaya sahip. 8 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
AT Yarışma
Türk Hava Yolları’ndan Şampiyona Ödül D
ünyanın en çok ödüllü ve prestijli binicilik yarışlarında biri olan Aachen Uluslararası Binicilik Festivali (CHIO Aachen) Almanya’nın Aachen kentinde gerçekleşti. Türk Hava Yolları, MercedesBenz, DHL, ve Rolex’in sponsorluğunda gerçekleşen turnuva kapsamında, “Türk Hava Yolları Avrupa Ödülü” engel atlama yarışmasında, Amerikalı sporcu Kent Farrington, “Voyeur” isimli atıyla 47.82 saniye ile en iyi zamanı elde ederek birinci oldu. Yarışmada Portekizli sporcu Luciana Diniz, “Lady Lindenhof” ile ikinciliği; İrlandalı Shane Breen ise “Confident Of Victory” ile üçüncülüğü kazandı. Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı (TYDTA) Başkanı ve THY Yönetim Kurulu üyesi İlker Aycı, ödül törenine katılarak yarışmada derece alan sporculara
10 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Kent Farrington
hediyelerini takdim etti. 2.67 milyon Euro değeriyle dünyanın en büyük spor ödülleri arasında yerini alan Aachen Uluslararası Binicilik Festivali’nde (CHIO Aachen) 30 ülkeden 354 sporcu ve 550 at yarıştı. 140 devletin naklen yayın yaptığı organizasyonda, 800 muhabir görev aldı. 1898 yılından beri binicilik yarışlarına ev sahipliği yaparak geleneği devam ettiren Aachen, son teknolojik gelişmelere de uyum sağlıyor. Yarışmacılar “engel atlama”, ”dresaj”, “dört atlı araba” “atlı jimnastik” ve “eventing” dallarında mücadele etti. EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 11
AT Yarışma
12 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
EYLĂœL 2014
www.atdunyasi.com 13
AT Yarışma
14 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Julianne - Ural Hakverd
EYLĂœL 2014
i
www.atdunyasi.com 15
AT Röportaj
“Yarışmalar Marka Bilinirliği Açısından Çok Önemli” Dünyanın en prestijli yarışmalarından biri olan Aachen Binicilik Festivali; Türk Hava Yolları, Mercedes, Rolex, DHL markalarının sponsorluğunda Almanya’nın Aachen şehrinde gerçekleştirildi. Yarışma sonrasında, Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi ve TC Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı İlker Aycı ile bir sohbet gerçekleştirdik.
- Türk Hava Yolları olarak biniciliği desteklediğinizi biliyoruz; bundan biraz bahseder misiniz? Binicilik; ilgilenenler açısından, kitlelere ulaştıranlar açısından son derece anlamlı ve prestijli bir spor ve bu sporda da dünyanın önemli karar alıcıları, simaları bulunuyor. Böyle bir alanda Türk Hava Yolları’nın sponsorluk yapması, öncü olması son derece doğal. - Türk Hava Yolları bu anlamda nasıl çalışmalar yapıyor? Golf, binicilik, tenis gibi çok değerli sporlarda önemli markaların sponsorluk yarışına girdiği organizasyonlarda, Türk Hava Yolları başarılı işler yapıyor. Dünyadan 365 bin katılımcının ziyaret ettiği, 140 farklı ülkeye canlı yayın yapılan, Aachen’da gerçekleştirilen dünyanın en prestijli atçılık yarışmalarında Türk Hava Yolları’nın bulunması ve kendi adına yarış koşulması, yarış parkurunun hemen hemen her yerinde Türk Hava Yolları markasının görünmesi bilinirliğimiz açısın-
İlker Aycı
Türk Hava Yolları Yönetim Kurulu Üyesi ve TC Başbakanlık Türkiye Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı Başkanı
16 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
dan önemli bir çalışma. İlgilileri kutlarım. - İlgiden memnun musunuz peki? Dünyadaki en önemli ve büyük organizasyonlardan biri… İlgiden çok memnunum. Ben hem Türkiye Başbakanlık Yatırım Ajansı, hem de Dünya Yatırım Ajansı başkanıyım. Benim görevim ülkeme yatırım çekmek. Yatırım alanında, dünya şirketlerinin yatırımlarını yakından takip etmek. Onlarla ilgilenmek ve onların yeni trendlerini, taleplerini, çalışmalarını takip ederek, ülkemdeki yatırımlara dönüştürmek. Dolayısıyla burası da önemli bir fırsat... Burada önemli şirketler var; hem katılımcıları, hem de sponsorları müşterilerle buluşturuyorlar. Ben de şirketlerle buluştum, toplantılar yaptım. Burada bulunmaktan çok mutlu oldum. Hem Türk Hava Yolları adına yarışmamızı takip edip ödül törenine katıldım, hem de aynı zamanda katılan şirketlerle toplantılar düzenledim. - Binicilikle özel olarak da ilgilendiğinizi de söyleyebilir miyiz? Binicilik sporunun Türkiye’de yayılması çok önemli… Benim 14 yaşındaki kızım, 9-10 yaşından beri ata biniyor. Lisanslı binici. Çokta mutluyum bu durumdan. Ayrıca bu sporla ilgili haberleri bize ulaştıran, haberleri ülkemizde yayan, atçılık sporu ile ilgili gelişmeleri ülkemize taşıyan, ülkemizdekileri de yurtdışına taşıyan derginize de yayın hayatında başarılar diliyorum. Ümit ediyorum atçılık sporunun gelişmesinde de, sizin yayın hayatınızın gelişmesinde de yatırım ajansımıza gönül verenlerin ufak bir tuzu olur. Başarılar diliyorum. - Daha önce golfe de destekleriniz oldu, değil mi? Neler düşünüyorsunuz? Türk Hava Yolları, Türkiye’nin en prestijli markalarından bir tanesi; bayrak taşıyıcısı. Ülkemizin küresel yüzü olarak çok önemli ve değerli organizasyonlarda yer alıyor. Daima kendi markasını ve dünyadaki algısını daha yukarı taşımaya çalışıyor. Dünyanın en prestijli organizasyonları haline gelen organizasyonlarıyla sponsorlukları yaparak farkındalığını artırıyor. Bu konuda çalışmalarını çok başarılı buluyorum. Türk Hava Yolları yönetim kurulu üyesi olmadan önce de çok takdir ediyordum. Bugün de bu çalışmalara yönetim kurulu üyesi olarak şahit olup, takdir ediyorum. Özellikle golf, dünyanın en prestijli sporlarından; dünyadaki en önemli şirketlerin sahiplerinin, yöneticilerinin, dünyaca tanınmış isimlerin, kanaat önderlerinin ilgilendiği ve bulunduğu bir spor. Dünya medyasının da ilgi gösterdiği bir spor... Bizim de böyle bir spora ilgi göstermemiz çok doğaldı. Röportaj: BEGÜM ÇELİK
Dünyanın en prestijli binicilik etkinliklerinden biri olan Aachen Uluslararası Dünya Binicilik Festivali’nde şampiyon olan ve Türk Hava Yolları Avrupa Ödülü’nü kazanan Amerikalı binici Kent Farrington, yarışma sonrası duygularını bizimle paylaştı.
Kent Farrington “Yarışmaya Katılmak Heyecan Verici”
“Henüz Türk Hava Yolları ile uçma fırsatım olmadı ama uçmak için sabırsızlanıyorum. Türk Hava Yolları Avrupa ödülünü kazanmak benim için son derece heyecan verici. İlk kez yarıştım ve şampiyonluğu tattım ve bir milyon mil kazandım. Birileriyle seyahat ederim diye düşünüyorum. Dünyanın en büyük yarışmalarından birinin içinde yer almak gerçekten çok heyecan vericiydi. Bu turnuvadan sonra ise başka yarışmalara da katılacağım. Bu yıl içinde hepimizin heyecanla beklediği bir başka yarışma var. Fakat şu anda buradayım ve bütün hafta bu yarışmaya odaklanmış durumdayım.”
EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 17
AT Röportaj
“Doğru çalışmayı, doğru zamanda yapmak önemli” Türkiye’de biniciliğe tutkun isimlerin başında gelen Sencer Horasan, 2013-2014 senelerinde gösterdiği başarılarla bu sporu en üst noktalara taşıdı. Atları ve yaptığı işi sevmenin, başarının anahtarı olduğuna inanan Horasan’la, Türkiye’de biniciliği tüm cephelerden değerlendirdik.
Sencer Horasan
18 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Röportaj: BEGÜM ÇELİK - Binicilik maceranız ne zaman, nasıl başladı? Kim vesile oldu? Küçüklüğümden beri hayvanlara çok düşkündüm. Samandıra Atlı Spor Kulübü’nün olduğu Samandıra’da çok büyük bir aile çiftliğimiz vardı. Yazın gelip hayvanlarla vakit geçirirdik. Atlar çok özeldi benim hayatımda; tabii bu sporda ailemin desteği beni bu noktaya getirdi. Dedem özellikle atlara olan sevgisi ve bağlılığını bütün aileye aşıladı. Onunla başladık bu işe. Hulusi Seven, Samadıra Atlı Spor Kulübü’nün başkanı. Türk biniciliğine çok büyük hizmetler etmiştir, şu an 93 yaşında ve hala ara sıra müsabakalarda beni izlemeye gelir. Bu işte büyük duayendir. - Takip ediyoruz, başarılarınız artarda geliyor; bu yılı nasıl değerlendiriyorsunuz? Özellikle son yıllarda gerçekten çok iyi bir çizgiye sahip olduk; hem kendim, hem kulüp, hem de öğrencilerim adına. Büyük başarılara imza attık. 2013 senesinde 30’dan fazla birincilik aldım; kariyerimin en başarılı senesi diyebilirim. Bölge Şampiyonluğu, İstanbul Şampiyonluğu, Türkiye şampiyonluğu… Tabii akabinde 2014 yılı da çok iyi bir şekilde başladı ve kış finalini kazandık. Üst üste şampiyonluklar devam etti. Öğrencilerime de bakacak olduğumuzda çok iyi bir seri yakaladık ve istikrarlı bir çizgide ilerliyoruz. - Oldukça önemli olan Sofia yarışlarından
da bahseder misiniz? Her sene katıldığımız gerçekten çok keyifli, güzel bir müsabaka. Hem Avrupa’dan hem de Balkan ülkelerinden çok sayıda binicilerin katıldığı kaliteli bir yarış oluyor. Bu yıl özellikle çok önemliydi çünkü Bulgaristan’da biniciliğin 100. yıl kutlamasıydı. Ben kendi atlarımla ve öğrencilerimle birlikte gittim; yine bizim adımıza çok iyi, çok güzel bir müsabaka oldu. Junior’larda Türk Milli Takımı’nda olan Talya Afyoneri birinci oldu, aynı zamanda kualifikasyon müsabakasında çok güzel koşarak Avrupa Şampiyonası’nda İstiklal Marşı’nı çaldırdı. Neslihan Esen yıldızlar kategorisinde her gün hatasız şekilde çok iyi bir başarı gösterdi ikinci oldu. Çok mutlu bir şekilde döndük. - Peki, nasıl hazırlanıyorsunuz yarışmalara? Yarış hazırlığı gerçekten çok farklı; diğer sporlarda da olduğu gibi tabi bu bir kamp süreci gerektiriyor. Hem atımı, hem kendimi hazırlamam gerekiyor. Atın hazır olması en az üç aylık bir süreç; bana göre bu çalışmasıyla, bakımıyla, sağlığıyla, beslenmesiyle bir bütün olarak düşünülmeli. Ben de bunları en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Avrupa’da “Private Stable” adlandırılan sistemde çalışıyorum; tamamen hedefe yönelik, müsabakaya yönelik bir çalışma sistemim var. Atlarımın, öğrencilerimin de takibi ve sorumluluğu tamamen ben-
de. Bu çok güzel ama zor bir şey. - Çok fazla başarılı öğrenciniz var; bunun sırları neler? Öğrencilerim gerçekten çok başarılılar, beni her yarışmada gururlandırıyorlar. Önemli müsabakalarda büyük başarılara imza attılar, Türk Milli Takımı’nda koştular, Balkan Şampiyonu oldular. Bunların hepsi disiplinle ve çok
çalışmayla alakalı. Doğru çalışmayı, doğru zamanda yapmak çok önemli. - Kaç öğrenciniz var şu an? Şu an 10 tane öğrencim var. - Hepsi de yarışıyor değil mi? Çoğu milli binici ama hepsi değil tabii; yeni başlayanlar var, henüz gerçek anlamda müsabaka koşmayanlar var. Birçoğu çok iyi mü EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 19
AT Röportaj sabakalarda koşup, iyi dereceler alıyorlar. - Sizden eğitim almak isteyen yeni öğrenciler ne yapmalılar? Kendi kulübümüzde yeni başlayanlara ders veriyoruz ama benim çalışma sistemim biraz daha farklı. Ben hedef ve müsabaka odaklı çalışıyorum; hobi için binmek değil de daha çok profesyonel anlamda… Bu anlamda düşünen herkese tabii ki sonuna kadar yardımcı olabilirim. - Türkiye’nin genel durumuna bakacak olursak, binicilik biraz pahalı bir spor olarak algılanıyor; sizin düşünceniz nedir? Binicilik tabii diğer sporlardan çok farklı; bireysel yaptığınız sporlar gibi değil. Atla yani bir canlıyla yapıyorsunuz; sizle o anın heyecanını paylaşan bir şey daha var. Bu, durumun pahalı olarak algılanmasına neden olan bir unsur. Kesinlikle pahalı bir spor olarak algılamamak lazım çünkü siz hedeflerinizle doğru orantılı şekilde ilerliyorsunuz ve tabii bütçenizi de ona göre hesaplıyorsunuz. Çok pahalı bir spor değil bence. Avrupa’da herkes ata biniyor, herkesin atı var ama bindiği seviyeler farklı. Tabii her sporda olduğu gibi sponsorunun olması da büyük önem taşıyor. - Yurtdışında olanakların daha fazla olduğunu söyleyebilir miyiz? Yurtdışında atlar insanların gerçekten hayatlarının bir parçası; yani bizim ata sporumuz olmasına rağmen biz onlardan çok daha uzakta ve gerideyiz. Avrupa’da birçok aile, neredeyse tamamı ata biniyor. Hobi olarak bir şekilde bu sporun içindeler. O yüzden bu spor orada çok çok pahalı değil; bunu belli bir noktaya getirmişler. Türkiye’de durum böyle değil. - Gelelim at seçimine; bu noktada özellikle nelere dikkat etmeliyiz? 20 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
At seçimi gerçekten önemli ve hassas bir konu. İyi at almak demek pahalı at almak demek değildir. Alacağınız kişiye uygunluğu, kişinin ne seviyede olduğu, nasıl bir binici olduğu, nasıl bir karakterde olduğu bilinmeli. At seçimi çok önemli çünkü binicilik tamamen hissiyat. Bu gerçekten çok önemli bir konu; bu işin kesinlikle profesyonel kişilerce, doğru şekilde yapılması gerekiyor. - Bu konudan bahsetmişken, atınız Lavaro’yu sizden dinleyebilir miyiz? Lavaro benim binicilik hayatımda en önemli yere sahip olan atlarımdan birisi. Onunla
yaşadığım çok güzel anılar, kazandığım büyük yarışmalar var. Bana yaşattığı mutluluk oldukça fazla. Sahip olduğum en karakterli atlardan biri; ne yaptığını çok iyi bilen, özel bir at. - Performansı nasıldı? Çok problemliydi bana geldiğinde, yarışma yapmıyordu. Binicilikte rok dediğimiz bir durum söz konusuydu; müsabaka bitirmiyordu, eleniyordu sürekli. Aksi ve kötü davranışlarda bulunuyordu, hiçbir zaman bir binicinin istemediği hareketleri yapıyordu. Lavaro’nun bu davranışlarının düzelmesi gerekiyordu çünkü aslında çok başarılı bir attı geçmişte. Birden-
bire böyle bir duruma girdi; Türkiye’de birçok binici hocalar düzeltmeyi denediler ama fazla bir sonuç alamadılar. - Bu durum böyle devam etti mi? Lavaro ile çalışmaya başladık; tabii beni çok zorladı, büyük sıkıntılar yaşattı ama kısa bir sürede büyük bir değişim gösterdi. Atatürk Kupası, arkasından Balkan Şampiyonlukları derken hiç kaybetmedi. Lavaro ile biz bir bütün olduk, birbirimizi o kadar iyi tanıyoruz ki artık ne zaman, neyi yapabileceğini biliyorum. O da beni hiçbir zaman yanıltmadı, büyük başarılara imza attık beraber. Yaklaşık yedi sene beraberdik. - Kötü günlerini beraber aşmışsınız; bu noktada bir kilit noktası var mı? Nasıl gerçekleşti bu iyileşme? Tabii, bana geldiğinde Lavaro her şeyden korkmuş, güvenini tamamen kaybetmiş durumdaydı ve kesinlikle itaat etmeyen bir hal almıştı. Ben sabrederek, çok fazla çalışarak, onun neyi sevdiğini keşfederek onunla bir dostluk kurdum. O da bu dostluğu kabul etti ve hiçbir yanlış yapmadı. - Son olarak ata binmek isteyenlere ne söylemek istersiniz? Neden başlasınlar? Ben herkesin ata binmesini isterim. Kendimi bu konuda şanslı görüyorum; demek ki bunu yapmam gerekiyormuş. Bir insan yaptığı işte başarılı olabiliyorsa demek ki bu dünyada yapması gereken şey budur. Severek yaptığınız her şeyde başarı da geliyor, ben her sabah kalkıp atlarımın yanına aynı şevkle, mutlulukla gidiyorsam eğer doğru şeyi yapıyorum demektir. Yeni başlayanlara söyleyebileceğim en önemli şey; bu sporu yapmalılar çünkü bu spor çok özel. Bir kere paylaşmayı öğreniyorsunuz; şefkati, sevgiyi öğreniyorsunuz. Hayvanları seven, insanları da sever.
AT Yarışma
SIEC Engel Atlama Yarışmaları 2014 SIEC Engel Atlama Yarışmaları 22-23 Ağustos tarihleri arasında S Uluslararası Binicilik Merkezi’nde gerçekleşti. Yurt içinde ve yurt dışında birçok başarıya imza atan ve Atatürk Kupası’nın yanı sıra birçok unvan kupasına sahip olan Sencer Horasan, 2014 SIEC Kupası’nın da sahibi oldu. SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI AMATEUR TOUR Yarışma: 1 Yükseklik: 100 cm Cuma 22 Ağustos 2014 Amatör E+ D kategori biniciler
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Amuid Karam Belle Valentine De Lys Boy
1. 2. 3. 4. 5.
Kanka Primero Sir Kanka Wirania Euro Roy
1. 2. 3. 4. 5.
Margot D’Ideale Claus Labelle Arko Wiki
Binici Eylül Karaduman Nazlı Saral Aslı Aközbek Ada Kitapcı Dilay Şahinler
Amatör C C+ kategori biniciler
Ata Nail Sular Ece Altuniş Ata Nail Sular Ayşe Kiraz Mısırlıoğlu Caner Karaağaç
Zaman 61.82 65.03 65.87 66.11 68.75 44.31 52.03 60.38 62.14 65.47
Pro D+ B B+ A kategori biniciler
Nur Tuvana Baktıroğlu 50.23 Oğuz Dalmış 61.93 Hasan Şentürk 62.41 Tara Subaşı 63.61 Mısra Daymaz 65.03
SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI BRONZE TOUR Yarışma: 2 Yükseklik: 110 cm Cuma 22 Ağustos 2014 Amatör E+ D kategori biniciler
Sencer Horasan
Hulki Karagülle
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı U Wilande Dartelle Van Bekenhof Licardo 4 Belle
1. 2. 3. 4. 5.
Zaphira’s Diamond Mylaan D Avignon Rock Time 13 Kanka
1. 2. 3. 4. 5.
Rose Axioma Ter Goes Z Daisy Claus Leo
Binici Selin Altınok Melis Çelebioğlu Doğasu Aksoy Deniz Üretmen Aslı Aközbek
Amatör C C+ kategori biniciler
Zeynep Selin Saatçi Elif Kayalı Ayşenas Mert Yeliz Başeğmez Ata Nail Sular
Pro D+ B B+ A kategori biniciler Aleyna İrten Zeynep Aksoy Ömer Şimşek Oğuz Dalmış Oğuz Dalmış
Zaman 34.96 39.15 40.7 41.97 48.7 42.3 35.26 41.63 40.9 34.63 38.81 38.56 42.53 39.14 37.91
SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI SILVER TOUR Yarışma: 3 Yükseklik: 125 cm Cuma 22 Ağustos 2014 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Genzarova Libelle Velena Abner Bingo
Binici Zaman Nur Tuvana Baktıroğlu 62.87 Ceren Zaim 65.28 Selçuk Yedikardeş 65.92 Yusuf Cem Kayacan 71.04 Beytullah Hüseyinoğlu 71.94
SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI GOLD TOUR Yarışma: 4 Yükseklik: 135 cm Cuma 22 Ağustos 2014 1. 2. 3. 4. 5.
22 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Atın Adı Siec Caro Ass Colorland’s Cheyenne Bingo Ab 19 Mahabone Aron
Binici Stefan Abt Hasan Şentürk Beytullah Hüseyinoğlu Hasan Şentürk Sencer Horasan
Zaman 38.4 39.6 46.29 47 42.14
Beytullah Hüseyinoğlu
Sevil Sabancı
SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI AMATEUR TOUR Yarışma: 5 Yükseklik: 100 cm Cumartesi 23 Ağustos 2014 Amatör E+ D kategori biniciler
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Karam Boy Licardo 4 Valentine De Lys Artagard
1. 2. 3. 4. 5.
Primero Santino Wirania Kanka For Edition
1. 2. 3. 4.
Margot D’ideale Chiaro Clooney Egmond
Binici Nazlı Saral Dilay Şahinler Deniz Üretmen Ada Kitapcı Lara Göksel
Amatör C C+ kategori biniciler
Ece Altuniş Sena Ulaşan Ayşe Kiraz Mısırlıoğlu Ata Nail Sular Lara Lembet
Zaman 45.94 47.49 50.08 46.12 55.16 39.56 48.38 44.8 34.86 67.85
Pro D+ B B+ A kategori biniciler
Nur Tuvana Baktıroğlu 35.68 Thomas Flossmann 52.44 Serener Bağrıaçık 52.47 Selim Yıldız 44.23
SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI BRONZE TOUR Yarışma: 6 Yükseklik: 110 cm Cumartesi 23 Ağustos 2014
Thomas Flossmann
Dilara Pars
Amatör E+ D kategori biniciler
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı U Dartelle Van Bekenhof Wilande Licardo 4 Valentine De Lys
1. 2. 3. 4. 5.
Kanka Comengo Mosely Mylaan D Chilly Rock Time 13
1. 2. 3. 4. 5.
Rose Margot D’ideale Claus Arko Axioma Ter Goes Z
Binici Selin Altınok Doğasu Aksoy Melis Çelebioğlu Deniz Üretmen Ada Kitapçı
Amatör C C+ kategori biniciler Ata Nail Sular Lara Gündüz Elif Kayalı Şevval Mert Yeliz Başeğmez
Zaman 57.55 67.64 68.1 75.96 86.69 55.2 63.11 64.65 66.7 68.53
Pro D+ B B+ A kategori biniciler
Aleyna İrten 56.11 Nur Tuvana Baktıroğlu 56.93 Oğuz Dalmış 63.67 Tara Subaşı 65.2 Zeynep Aksoy 67.33
SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI SILVER TOUR Yarışma: 7 Yükseklik: 125 cm Cumartesi 23 Ağustos 2014 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Batisse Du Rouet Village Born M Viando V Kaspar Libelle
Binici Selim Yıldız Emre Eratıcı Beytullah Hüseyinoğlu Mehmet Cem Uzman Ceren Zaim
Zaman 56.91 53.08 58.09 58.3 58.81
SIEC ENGEL ATLAMA YARIŞMALARI GOLD TOUR Yarışma: 8 Yükseklik: 135 cm Cumartesi 23 Ağustos 2014 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Quick De Stehermelle Colorland’s Cheyenne Wisecrack Gandy VD Bisschop Cortani
Binici Sencer Horasan Hasan Şentürk Hulki Karagülle Hulki Karagülle Uğur Yılmaz
Zaman 75.01 70.92 73.05 72.88 77.66
EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 23
AT Yarışma Necmi Eren
Neslihan Esen Hasan Şentürk
24 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Sevil Sabancı
Sencer Horasan
Dünya turizmini İzmir’de keşfedin! Explore the world’s tourism in İzmir! 04-07 Aralık / December 2014
Turizm Fuar ve Konferansı Tourism Fair & Conference İzmir Uluslararası Fuar Alanı, Kültürpark İzmir International Fair Center, Kültürpark
Partner Ülke Partner Country
Partner İl Partner City
İtalya Italy
Adıyaman
www.travelturkey-expo.com
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Under the patronage of Ministry of Culture & Tourism
Organizatörler Organizers
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. Tel / Phone: +90 212 259 84 04 Desteği ile Supported by
Desteği ile Supported by
Havayolu Sponsoru Airline Sponsor
Tel / Phone: +90 212 334 69 00
Member
Tel / Phone: +90 232 497 10 00
Medya Sponsorları Media Sponsors
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE PERMISSION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174
AT Yarışma
2014 Engel Atlama Türkiye Kupası 2
014 Engel Atlama Türkiye Kupası yarışmaları 11-13 Temmuz tarihleri arasında Capital Country Club’da gerçekleşti. Başkent Binicilik Kulübü’nün kuruluşunun 10. yılında yapılan yarışmalarda; 90, 100, 110, 120 ve 130 santimetre kategorilerinin yanı sıra özel kupa yarışmaları da yapıldı. 90 cm’de Gaben isimli atıyla yarışan Betül Avcı, 100 cm’de Ferah adlı atıyla yarışan Ütğm. Cem Peker, 110 cm’de Tyni Paradise isimle atıyla yarışan Naz Hazinedaroğlu, 120 cm’de Aylin isimli atıyla yarışan Bşçv. Onur Taşpınar, 130 cm’de Yıldırım adlı atıyla yarışan Bşçv. Özhan Sezer ve 135 cm’de Colorlands’s Cheyenne isimli atıyla yarışan Hasan Şentürk tüm yarışmacıları geçerek birincilik kupasını kaldırmayı hak ettiler. 115 cm’de Mertsa Utah isimli atıyla Yıldız Yüksek Veteran Biniciler Kupası’nı kazandı. Turnuva sonunda kazananlara ödülleri düzenlenen törenle verildi. BAŞKENT ENGEL ATLAMA TÜRKİYE KUPASI FİNAL Yarışma: 13 Yükseklik: 115 cm VETERAN BİNİCİLER 1. 2. 3. 4. 5.
BAŞKENT ENGEL ATLAMA TÜRKİYE KUPASI FİNAL Yarışma: 7 Yükseklik: 90 cm 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Gaben Arijanna Comedia Divine Quincy 118 Furkan
Binici Zaman Betül Avcı 71.5 Tara Karahanoğlu 72.53 Çelen Özcan 81.92 Semih Sarımehmetoğlu 82.42 Ütğm. Rahmi Yıldırım 82.73
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Ferah Luzifer Misket Licardo 4 Black Jack 184
Binici Ütğm. Cem Peker Mina Karahanoğlu Mesut Çakmak Deniz Üretmen İmran Yeni Ay
Zaman 75.6 77.76 79.79 81.12 83.56
1. 2. 3. 4. 5.
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Tyni Paradise Carioso Z Volkan Dukato Royal Dartelle Van Bekenhof
Binici Zaman Naz Hazinedaroğlu 81.11 Abdurrahman Kandemir82.13 Ütğm. Çağlar Esin 82.32 Cüneyt Alkuzu 85.5 Doğasu Aksoy 86.63
26 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Zaman 74.37 75.87 77.92 69.88 71.95
Atın Adı Yıldırım Abner Prieur Bingo Ahagar
Binici Bçşv. Özhan Sezer Yusuf Cem Kayacan Beysim Hüseyinoğlu Beytullah Hüseyinoğlu Ferhat Yavaş
Zaman 77.31 80.1 80.91 84.08 86.79
BAŞKENT ENGEL ATLAMA TÜRKİYE KUPASI FİNAL Yarışma: 14 Yükseklik: 120 cm 1. 2. 3. 4. 5.
BAŞKENT ENGEL ATLAMA TÜRKİYE KUPASI FİNAL Yarışma: 10 Yükseklik: 110 cm
Binici Yıldız Yüksek Benhur Çavdarlı Mahmut Kızılkaplan Oben Albayrak Oben Albayrak
BAŞKENT ENGEL ATLAMA TÜRKİYE KUPASI FİNAL Yarışma: 11 Yükseklik: 130 cm
BAŞKENT ENGEL ATLAMA TÜRKİYE KUPASI FİNAL Yarışma: 8 Yükseklik: 100 cm
Atın Adı Mertsa Utah Ajoor De Bloemedaal Dark Rouge Libas Secret Love Libas Tsilia
Atın Adı Aylin Libelle Kaspar Campeador 2 Şen
Binici Bçşv. Onur Taşpınar Ceren Zaim Mehmet Cem Uzman Selim Yıldız Ütğm. Çağlar Esin
Zaman 65.46 67.1 68 69.73 70.34
BAŞKENT ENGEL ATLAMA TÜRKİYE KUPASI 10.YIL KUPASI Yarışma: 15 Yükseklik: 135 cm 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Colorlands’s Cheyenne Campari I Bingo Abner Lasirko
Binici Hasan Şentürk Uğur Yılmaz Beytullah Hüseyinoğlu Yusuf Cem Kayacan Mirza Musayev
Zaman 82.04 84.68 83.68 85.97 87.75
Zafer Kupası Atlı Dayanıklılık Yarışmaları OKTAY KURTULAN - Atlı Dayanıklılık Komite Üyesi ve Hakemi
A
tlı dayanıklılık sevdalıları, Zafer Kupası için 22-24 Ağustos tarihleri arasında Eskişehir Atlı Spor Kulübü’nde buluştu. Zafer Kupası’nın; Sırbistan’da yapılacak olan Balkan Şampiyonası öncesi son yarışma olması ve Milli Takım seçmelerinde önemli bir rol oynayacak olması, heyecanlı bir hafta sonu yaşamamıza sebep oldu. Türkiye’nin farklı şehirlerinden gelen 23 at ve binicinin katıldığı yarışma; atların gelmesi ve veterinerin atları kontrol etmesiyle başladı. Aynı gün parkurun da gezilmesi ve teknik toplantıların yapılmasıyla gün tamamlandı. 23.08.2014 Cumartesi günü 10 binicinin katılımıyla başlayan UAD- 3* (80 km) yarışmasının sonuçları: Biltekin isimli atıyla Erkan Demir 16.05 ortalama hızla birinci, Yiğit Emre isimli atıyla Bekir Dilari 15.99 ortalama hızla ikinci, Aşkito isimli atıyla Kristal Karakuş 15.99 ortalama hızla üçüncü. 24.08.2014 Pazar günü yedi binicinin katılımıyla başlayan UAD - 2* (72 km)
Singapur TJK Koşusu
T
ürkiye Jokey Kulübü Koşusu, Singapur Hipodromu’nda gerçekleştirildi. Koşuyu Silver Fern Racing ve Brent Gillovic Harası’nın ortaklaşa sahip oldukları, Laurie Kevin Laxon’un antrenesindeki Huka Falls jokeyi Joao Moreira ile kazandı.
yarışmasının sonuçları: Sükse isimli atıyla Kadir Baştuğ 12.89 ortalama hızla birinci, Zilcioğlu isimli atıyla Batu Demir 13.37 ortalama hızla ikinci, Gölcük Gülü isimli atıyla Hakkı Feyzioğlu 13.62 ortalama hızla üçüncü. 24.08.2014 Pazar günü iki binicinin katılımıyla başlayan UAD - 1* (48 km) yarışmasının sonuçları: Soykan isimli atıyla Tarık Dikencik 10.01 ortalama hızla birinci. Beş binicinin katılımıyla gerçekleşen lisans parkuru ise tüm binicilerin kalifiye olmasıyla sonuçlandı. Kendilerini kutlar uzun bir atlı dayanıklılık hayatları olmasını dileriz. Bir güzel haberimiz daha var. İki yıldır katılmadığımız Balkan Şampiyonası’na bu sene katılıyoruz. Binicilik Federasyonu Atlı Dayanıklılık Komitesi ve Genel Sekreteri’mizin katıldığı bir toplantıyla yapılan seçimde altı at ve binici belirlendi. Önümüzde ki günlerde bu isimler resmi olarak açıklanması bekleniyor.
Günümüzün dijital dünyası ile yoğun şehir yaşantısı içinde olan erkeklere yönelik tasarımlar sunan Sarar Erkek 2014/2015 Sonbahar-Kış Koleksiyonu, “özgür yaşam için özgür stil” sloganıyla yeni sezona iddialı bir giriş yapıyor.
Sarar’dan Özgür Stil
S
arar Erkek 2014-2015 Sonbahar-Kış Koleksiyo nu’nda; motosiklet tutkusunun etkilerini taşıyan taşlanmış tasarımlar, düz renk deri montlar dikkat çekiyor. Asi bir duruşu yansıtan deri ayrıntılarla yaratılan ceketlerin ön plana çıktığı koleksiyonda, pastel tonlardan soğuk tonlara kadar geniş bir renk yelpazesi bulunuyor. Fark yaratan kombinlere sahip tasarımlar, minimalist yaka detaylarına sahip grafik desenli gömleklerle tamamlanıyor. Sarar Erkek 2014/2015 Sonbahar-Kış Koleksiyonu; asi ruhu ve asil duruşu ile yeni sezonda da fark yaratmaya hazırlanıyor. EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 27
AT Yarışma
Open de France
28 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Turnuvası L
amotte Beuvron kasabası; dünyanın en iddialı ve en büyük binicilik federasyonlarından biri olan Fransız Binicilik Federasyonu’nun merkezi. Orleans şehrinin 20 km güneyinde bulunuyor. Atla ilgili her şeyi bulabildiğiniz gibi yolları ve binaları atlarla süslü olan bu şirin kasabada her yılın Temmuz ayında Ulusal Open de France Turnuvası yapılıyor. Yapılan bu turnuvada 10 ayrı disiplinde 15.000’i aşkın amatör binici yer almakta. Pony ve atların beraber yarıştığı ve Fransa’nın tüm amatör kulüplerinin yer aldığı bu turnuva da; Uluslararası Dostluk Yarışı da yapılmakta. Tulya Kurtulan Atlı Spor Kulübü olarak her yıl bu etkinlikleri izlemek ve katılmak için Lamotte Beuvron’da yaz kampı düzenlemekteyiz. 21-28 Temmuz tarihleri arasında dört yarışmacı ve sekiz kamp katılımcısı ile kampımızı başarı ile gerçekleştirerek; Dünya Kulüplerarası Yarışması’nda Türkiye’yi temsilen katıldığımız yarışmanın ilk gününde beşinci, ikinci gününde ise altıncı olmayı başardık. Katılımcıların, ülkemizde yapılmayan bu disiplinleri tanıması için müthiş bir fırsat olan bu kamp; aynı zamanda Fransız Binicilik Federasyonu’nun sektörü genişletmek için uyguladığı onlarca projeyi de görmemize fırsat sağladı. 100 cm olarak düzenlenen Uluslararası Dostluk Yarışı’nın amacı ise henüz enternasyonel yarış koşacak seviyede olmayan binicilere, uluslararası tecrübe kazandırmak. Kiralık atlarla katılan ülkeler dört kişilik ekipler halinde iki günlük bir yarış koşmakta ve finale kalan beş ülke kupa için yarışmakta. Bu yıl katılan ülkeler; Fransa’nın yanı sıra Almanya, İngiltere, Fil Dişi Sahili, Senegal, Suriname, Togo ve Türkiye. • TULYA KURTULAN
EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 29
AT Yarış
Gazi Koşusu’nu Blaze To Win kazandı
Gazi Mustafa Kemal Atatürk adına 1927 yılından bu yana düzenlenen 88. Gazi Koşusu’nu, Levent Gelgin’in sahibi olduğu, Halis Karataş’ın jokeyliğini yaptığı “Blaze To Win” adlı safkan kazandı. 30 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
EYLĂœL 2014
www.atdunyasi.com 31
AT Yarış
Halis Karataş
C
umhurbaşkanı Abdullah Gül ile Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in de izlediği, Veliefendi Hipodromu’nda 2 bin 400 metre çim pistte, 20 İngiliz tayının katıldığı mücadeleyi 2.35.04’lük derecesiyle “Blaze To Win” önde bitirdi. Gazi Mustafa Kemal Atatürk adına 1927 yılından bu yana düzenlenen, Türk at yarışçılığının derbisinde, Hulusi Çil’in sahibi olduğu Gökhan Gökçe jokeyliğindeki “Suzi Gold” 2.35.14”lük dereceyle ikinci, Hayrettin Karamazı’nın sahibi olduğu ve Gökhan Kocakaya’nın jokeyliğini yaptığı “Enyalios” 2,35,28’lik dereceyle üçüncü, Aytuğ Atalay’ın sahibi olduğu, Ömer Kaya jokeyliğindeki “Warrior Princess” ise 2.35.33’lük derecesiyle dördüncü sırada yer aldı. Yarıştan sonra yaptığı açıklamada Halis Karataş, bu zaferi yakın zamanda vefat eden eşine armağan ettiğini belirtti. 88. Gazi Koşusu’nu kazanan “Blaze To Win” isimli safkanın sahibi Levent Gelgin’in ödülünü, kendisine vekaleten Yıldırım Gelgin’e Cumhurbaşkanı Abdullah Gül verdi.
32 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
EYLĂœL 2014
www.atdunyasi.com 33
AT Röportaj
Yaver “Başarıyı, zamanı ve hızı Demir
kontrol eden sporcuları destekliyoruz”
- Öncelikle Yaver Holding olarak hangi alanlarda faaliyet gösteriyorsunuz? Mühendislik alanında faaliyet gösteren Almanya merkezli Yaver Holding olarak endüstri, enerji, sağlık ve altyapı başta olmak üzere mega sektörlere hizmet veren bir total mühendislik şirketiyiz. Bugün gelinen noktada İsviçre, İngiltere, Çek Cumhuriyeti, Avusturya, Lüksemburg’da faaliyet gösteriyoruz. 17 şubesi ile dört sektörde çalışmalarımızı durmaksızın sürdürüyoruz. İlk sektör Avusturya, Salzburg merkezli sanayi sektörü. Ayrıca, trafik kontrol sistemleri, sinyalizasyon, tünel kontrol ve havalandırma sistemleri konusunda hatırı sayılır referanslara sahibiz. Şu anda toplamda 61’i büyük çaplı olmak üzere 300’e yakın küçük projemiz var. Örneğin; 2012 yılı içinde irili ufaklı 277 mühendislik hizmeti siparişini hayata geçirdik. - Yaver Holding olarak geleceğe dönük planlarınız neler? Türkiye’de hastane yatırımlarına baktığımızda, binalar dış görünüşte çok şık gözükseler bile doğrusu Alman kalitesinin biraz uzağındalar. Eksiklikleri çabuk ortaya çıkıyor. O nedenle ana hedefimiz, “Made in Germany” kalitesinde hizmet verebilmek. Böylelikle de Türkiye’nin standartlarının gelişimine bir anlamda katkıda bulunmuş olacağız. Mühendislik firması olarak, büyük gruplar için anahtar teslimi projeler yapmayı amaçlıyoruz. Total mühendislik anlayışıyla zorlu projelere imza atmak için hazırız. Gündemimizdeki en önemli projelerden biri de üniversite. Hedefimiz, dünya çapında üniversitelerin kalitesinde bir üniversite kurabilmek. Kuruluş hazırlıkları için çalışmaları planlanan üniversite için “Dünyada hizmet savaşlarının yaşandığını, daha da yaşanacağını biliyoruz. Yetiştirilecek mühendislerle, hizmet savaşında daha güçlü yer alabilmek mümkün olacaktır” düşüncesini benimsiyoruz. - Spora yaptığınız katkıları ve biniciliği desteklediğinizi de biliyoruz; bu konuda ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz? Yaver Holding olarak hedefi matematik aklının ölçeğinde hareket edilen engelleri aşmayı, bir problemi çözmek gibi algılayan spor dallarında kurumsal sosyal sorumluluk gereği destek veriyoruz. Almanya’nın ünlü engelli atlama binicisi Michaels Meredith Beerbaum’u desteklememizin sebebi de başarılı ve engel tanımaz bir sporcu olması. Finans şirketimiz Deutchebiofonds ola34 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Yaver Holding Yönetim Kurulu Başkanı
Sporu ve sporcuyu desteklemenin bir sosyal sorumluluk olduğuna inanan Yaver Holding Yönetim Kurulu Başkanı Yaver Demir, bu anlamda önemli sponsorluklara imza atıyor. Kendisiyle biniciliğe ve destekledikleri Alman sporcu Michaels Meredith Beerbaum’a dair bir sohbet gerçekleştirdik. rak kendisine destek veriyoruz ve engelleri başarıyla aşan bu disiplinli sporcuya destek veriyoruz. - Başka hangi sporları ve sporcuları destekliyorsunuz? Kurumsal Sosyal Sorumluluk projelerini çok önemsiyoruz. Başarıyı, zamanı ve hızı kontrol eden sporcuları destekliyoruz. Yaver Holding olarak Redbullairrace akrobasi dünya şampiyonu Hannes Arch’ın da sponsorluğunu üstleniyoruz. Binicilik dışında müthiş bir strateji gerektiren golfü de destekliyoruz. Ayrıca Nürnberg futbol takımının marketing sponsorluğu dışında, Türkiye’den de Eskişehir Demirspor futbol takımının bir yıl sponsorluğunu yaptık. - Peki, Biniciliğin Türkiye’deki durumununasıl değerlendiriyorsunuz? ©Jacques Toffi Deutsche Biofonds AG
A
Aslına bakarsanız atlar Türklere tarihi boyunca yarenlik etmiş. Atı ile gömülme hikayelerinden, kahramanlıklar dolu Osmanlı tarihine kadar atlar hep ana konulardan biri olmuş. Bilindiği üzere 600 yıllık dev bir İmparatorluk yaratılırken de at sırtında coğrafyalar, kıtalar aşılmış. Zengin Anadolu topraklarının yuvasında bu dostluk hep sürüp gitmiş. Ata sporu cirit ve benzeri sporlar bugün yaşatılmaya çalışılsa da yeterli önem verilmiyor diye düşünüyorum. Son yıllarda bu konularla ilgili çalışma ve etkinlikler, projeler artırıldığından bu tablo çok daha sevindirici olmaya başladı. Belli bir kulüp kültürü olmaktan çıkartılıp, daha çok yaygınlaşırsa; yetiştirilecek atlar, yarışmalar ile yeniden yol alınabilir. - Spora olan ilginiz nereden geliyor? Binicilik sizin de özel ilgi alanlarınızdan biri mi? Üniversite yıllarıma kadar, hatta üniversite yıllarımda da pek çok spor ile ilgilendim. Basketbol, futbol vs... Daha sonra yoğun koşturmacalı iş yaşamım nedeniyle sürdüremedim tabii… ama spora ve sporcuya ilgim asla azalmadı. Özellikle hiç unutamadığım; dedemin bir kır bir atı vardı. Adı “Derviş”di. Gerçekten bir derviş olgunluğunda ve bilgeliğindeydi sanki. Ata binmeyi dedemin yardımıyla Derviş ile öğrendim. Tabii sonra Almanya yıllarım nedeniyle Derviş ile dostluğumuzu sürdüremedim ama Arap atlarını, İngiliz atlarını hala çok beğenirim.
Michaels Meredith Beerbaum
lmanya’ın ünlü engelli atlama binicisi Beerbaum, başarılarıyla alakalı duygu ve düşüncelerini bizimle paylaştı. “Spor tarihinde dünyaca ünlü bir kadını olmaktan oldukça gurur duyuyorum. Dolayısıyla atlama sporunda diğer kadınlar için de bir anlamda öncülük ettiğimi ve yeni kapılar açtığımı hissediyorum. Atlar yaşamımın vazgeçilmez bir parçası. Binicilik benim için sürekli bir meydan okumak. Bir makineyle değil de, canlı bir varlık ile çalışıldığı için her daim atın ruh haline ve günlük performansına göre hareket edebiliyorsunuz. Sadece kendinize değil, ata da konsantre oluyorsunuz. Yaver Holding finans şirketi Deutschebiofonds ile temasımız ajansım olan Meet Success üzerinden gelişti. Atlara olan ortak sevgimizden ötürü birbirimizle çok çabuk ve güzel bir bağ kurduk. Şimdiki hedefim Aachen’ın büyük ödülünü ikinci kez kazanmak. Bunun yanı sıra olimpik madalyam eksik; o da hedeflerimden bir tanesi.” Röportaj: CANSU AKKOCA
Bulgaristan Binicilik Federasyonu 100. Yıl Yarışmaları
B
inicilerimiz, Bulgaristan Binicilik Federasyonu 100. Yıl Yarışmalarına katıldı. Üç gün süren yarışmalarda; yıldız, genç ve yetişkin kategorilerinde yarışan binicilerimiz başarılı sonuçlar elde ettiler. 1. Gün: Yıldızlar kategorisinde Rose isimli atıyla Aleyna İrten birinci, Admiral isimli atıyla Neslihan Esen dördüncü ve Luciano E Vn Ellerbachtal isimli atıyla Kumru Say beşinci olurken, Gençler kategorisinde Contess 29 isimli atıyla Serra Yedikardeş dördüncü, WWW Molenheide NL isimli atıyla Adnan Onur beşinci oldu. Yetişkinler kategorisinde ise günün ilk yarışında Sencer Horasan onuncu; günün ikinci yarışı 1.40m yüksekliğindeki Gold Tour’da Wisecrack isimli atıyla AT YATAGI altıncı ILAN.pdf 1 26/08/14 Hulki Karagülle ve Quitte 9 isimli19:25 atıyla Sencer Horasan dokuzuncu oldu.
2. gün: Yıldızlar kategorisinde Rose isimli atıyla Aleyna İrten birinci ve Admiral (7) isimli atıyla Neslihan Esen beşinci olurken, Gençler kategorisinde Carolus isimli atıyla Aslı Güleç birinci, Daytona De St. Anne adlı atıyla üçüncü, WWW Molenheide NL isimli atıyla Adnan Onur ikinci, Wervelwind 4 isimli atıyla Talya
Afyoneri beşinci oldu. Yetişkinler kategorisinde ise günün ilk yarışında Wisecrack isimli atıyla Hulki Karagülle onuncu; günün ikinci yarışı 1.45m yüksekliğindeki Gold Tour’da Quitte 9 isimli atıyla Sencer Horasan beşinci oldu.
3. gün: Yıldızlar kategorisinde Admiral (7) isimli atıyla Neslihan Esen ikinci olurken, Gençler kategorisinde Wervelwind 4 isimli atıyla Talya Afyoneri birinci ve Baktıroğlu Genzorova isimli atıyla Nur Tuana dördüncü oldu. Yetişkinler kategorisinde ise günün ilk yarışında Aron isimli atıyla Sencer Horasan altıncı, Wisecrack isimli atıyla Hulki Karagülle sekizinci ve Gandy VD Bisschop adlı atıyla dokuzuncu; günün ikinci yarışı 1.60m yüksekliğindeki Grand Prix’de ise Quick de Ste Hermelle isimli atıyla Sencer Horasan üçüncü ve Skara Glen’s Cascador isimli atıyla Hulki Karagülle dördüncü oldu. Ülkemizi başarıyla temsil eden sporcularımızı tebrik ediyoruz.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 35
AT Haber
FEI Coaching Course Level 2 U
luslararası Binicilik Federasyonu’ nun Antrenörlük Kurslarının ikinci seviyesi; 24-29 Ağustos tarihleri arasında Peter Strijbosch önderliğinde Sipahi Ocağı’nda yapıldı. Altı gün süren kursta antrenörler; dresaj ve engel atlama disiplinlerinde ders verme metotları üzerinde çalışırken, binici ve atın psikolojisi ve fizyolojisi konularını da işlediler. Antrenörün rolü, antrenman programları ve ders planları üzerinde çalışan kursiyerler, güvenlik önlemleri üzerinde de önemle durdular. Sınıf ve teori derslerinin yanı sıra, kursa katılan antrenörler, sahada onlara verilen konulardan ders verirken, gurubun diğer katılımcı antrenörleri dersin eleştirisini yaptı. Böylelikle eleştirilere açık olmak ve bunları bir kazanç olarak görerek kendini geliştirmek ön plana çıkardılar. Türkiye’den Fei Level 2 Kursu’na; Barkın Aydın, Gülru Turcan, Kadir Çelik, Ömer, Şimşek, Sedef Etik, Serhat Murat Erdural ve Doğan Deniz katıldı. Yurtdışından ise, Mircea Neagu ve Mutaz Sultan katıldı. Kursun gözlemcilik görevini ise Paula Neagu ve Tulya Kurtulan üstlendi. Kursiyerler, kursun sonunda verilen ve 3 ay içinde yazmaları gereken ödevlerini yazıp FEI’a gönderdikten sonra sertifikalarını alabilecekler ve Level 3 için hazır olacaklar. • TULYA KURTULAN
36 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
P
Peter Strijbosch Hakkında
eter Strijbosch, FEI’in en tecrübeli hocalarından biri. 1974 yılından beri Hollanda’nın ulusal binicilik okulu olan Helicon NHB Deurne’de çeşitli görevlerde yer almakta. 1974-1982 yılları arasında kendisinin de mezun olduğu okulda antrenörlük ve baş antrenörlük görevini üstlendi. 1982 - 2002 yılları arasında ise okulun müdür yardımcılığı görevini gerçekleştirdi. 2002 yılından bu zamana kadar ise antrenörlüğün yanı sıra international programların koordinatörlüğünü yapıyor. Peter Strijbosch, 1961-2008 yılları arasında aktif spor hayatında konkur komple ve atlama disiplininde iki kez ulusal şampiyonluğu, Grand Prix yarışmalarının 150 cm’de beşinciliği, dresaj yarışmalarında ise Prix St. George seviyesinde yarışmışlığı var. Ayrıca Strijbosch, KWPN Royal Dutch Sport Horses’ın 4 yaş aygır ve kısrak seçimleri için resmi hakemdir. 2001 yılından beri Uluslararası Binicilik Federasyonu’nda gelişen ülkeler için planlamalarda bulunan kurulunda bir üyesidir. FEI’ın antrenör yetiştirme programlarında Level 1 ve Level 2 seviyelerinde baş antrenörlük yapmaktadır.
EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 37
AT Haber
İzmir Atlı Spor Kulübü Gezisi İ
zmir Atlı Spor Kulübü, bu yıl ikinci kez düzenledikleri Padok Hotel&Stables gezisini; Meltem Bingöl ve Sezgin Şanlı önderliğinde gerçekleştirdi. Öğrenciler geleneksel hale getirmesi düşünülen bu gezide; hem eğlendiler hem de öğrendiler. Gökova’nın Ataköy Köyü’den bulunan ve milli binici Gökhun Çilingir’in sahibi olduğu Padok Hotel&Stables’da çocuklar binicilik üzerine eğitim aldı. Eğitim sonrası denize ve havuza giren, Marmaris’te dolaşan ve dağ gezisi yapan çocuklar keyifli vakit geçirdiler. • MELTEM BİNGÖL
38 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
AT Haber
Depoladığınız Ürününüzün İçinde Neler Yetiştiğinizi Biliyor musunuz? Bu yılın başında Alltech tarafından gerçekleştirilen 37+ Avrupa Yem Araştırması, 2013’te hasat edilen mısır ve buğday numunelerinin içinde birden çok mikotoksin bulunduğunu ortaya çıkardı.
H
asattan sonraki yaklaşık on aylık süre boyunca, artan sıcaklık ve nem seviyeleri, üründeki hasarlar ile yem yönetimi, küf büyümesini ve depo mikotoksinlerinin gelişimini artırmaya sebep oldukça üreticiler de yeni zorluklarla karşılaşıyor. Alltech Mikotoksin Yönetim Programı ekibinde görev yapan beslenme uzmanı Dr. Max Hawkins’e göre, üreticilerin hayvanlarına ne verdikleri hakkında düşünmeleri gerekiyor.
T
Hawkins birden çok mikotoksinin eş zamanlı varlığının Avrupa’da gerçek bir endişe kaynağı olduğunu belirtiyor. ”Mikotoksin yönetim ekibimiz zorluğu bir bütün olarak ele alarak, türlerin sağlık ve performansına yönelik riski bir bütün olarak temsil eden Risk Eşdeğer Miktarı’nı (REQ) geliştirdi. Bu yaklaşım ticari üreticilerin yemleriyle bağlantılı riskleri daha doğru şekilde anlamalarını sağlıyor.”
“Güzel Atlar Ülkesi”
ürkiye’nin peribacaları, kaya kiliseleri ve yeraltı kent yerleşimlerini barındıran ve her yıl 3 milyona ulaşan tatilci ve turistin ziyaret ettiği Kapadokya bölgesinde son yıllarda at yetiştiriciliği arttı. Eski Pers Dilinde Katpatuka (Güzel Atlar Ülkesi) olarak da bilinen Kapadokya bölgesinin önemli turizm merkezlerinden Gülşehir ve Ürgüp ilçelerinde ortaya çıkartılan fosil kalıntıları da, bölgedeki at neslinin günümüzden 15 milyon yıl öncesine kadar da dayandığını ortaya koyuyor. Bölgede motorlu araçla gezilemeyecek düzeydeki yapıların da daha yakından görülmesi için atların genellikle tercih edilmesi ile turizm sektöründe de yerini alan çiftlikler sayesinde atların sayısının 1500’e kadar ulaştığı belirtildi.
ABD Kentucky-Alltech Analitik Hizmetler Laboratuvarı
Engel Tanımayan Terapi Yöntemi
Sağlık sektöründe her gün gelişen teknikler sayesinde hastalar farklı tedavi yöntemleriyle şifa buluyor. Halk arasında “at üzerinde terapi” yöntemi olarak bilinen Hipoterapi tekniği Avrupa’dan sonra Türkiye’de de giderek yaygınlaşıyor. Turizm sektöründe otel ve at çiftliği olarak hizmet veren Berke Ranch’te sıra dışı tatil alternatiflerinin yanı sıra omurilik problemlerine, otistik, down sendromlu, “cerebral palsy” rahatsızlıklarına sahip olan çocuklar için Hipoterapi uygulanıyor.
D
aha çok Avrupalı çocukların katıldığı Hipoterapi yöntemi ülke içinde de ilgi görüyor. İnsana en dost hayvanlardan olan atlar, fiziksel ve zihinsel sorunları olanlar için de terapi amaçlı kullanılabiliyor. Tıp dünyasında “Hipoterapi” adı verilen at üstünde terapi yöntemi doğayla iç içe ortamlarda fizyoterapistler eşliğinde yapılıyor. Berke Ranch Otel ve At Çiftliği’nde yaklaşık 10 yıldır bu yöntem uygulanıyor ve daha çok Avrupalı çocuklar katılıyor. Tedavide çocuklar ata eyersiz veya özel olarak hazırlanmış eyerlerle bindiriliyor. Atların vücut ısıları, yürüme ritimleri ve yaptıkları salınım hareketleri, uzun süre yatmak, oturmak zorunda olan hasta için omurlara ve kalçaya masaj etkisi yapıyor. “cerebral palsy” olarak nitelendirilen tüm hastalık türlerinde etki sağlayan yöntem özellikle denge problemi ve yürüme zorluğu çeken çocuklarda daha çok fayda sağlıyor. Aynı zamanda atlarla iletişim, çocuğun ruh haline olumlu katkı yaparak hastaların moralini yükseltiyor. EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 39
HEYKEL Mİ, HEYKELTRAŞ MI? SEVGİ D. SAYBAŞILI
A
tçılık nedir? Atçı olan arkadaş ve tanıdıklarıma bakarak söyleyebilirim ki, aslında kesin bir tanımı yok, hatta tanımı “atla birlikte bir şeyler yapmak” kadar muğlak olabilir. İnsanlar, öğrenmelerini kolaylaştırmak adına deneyimlerini tanımlar ve genellerler. Bu zihnimizin çalışma metodudur, doğaldır, ancak bu tanımlar yargılara dönüşür ve değiştirmeyi asla kabul etmeyeceğimiz şekilde taşlaşırsa, işte o zaman mekanizmada hata var demektir. Atlarla eğitim ve kişisel gelişim çalışmaları alanının öncülerinden ve ‘Tao of Equus’ gibi atçılık dünyası için devrim niteliğinde fikirler içeren kitabın yazarı Linda Kohanov, bu durumu çok güzel bir metaforla açıklıyor. Hayatımızın başında bizler, elindeki aletlerle önünde yontacağı kayaya bakan heykeltraşlar gibiyiz. Çevremizden öğrendiklerimiz; ailemizin uygun buldukları, bulmadıkları, okulun ve sosyal çevrenin dayattığı norm ve davranış kalıplarına göre bu kayayı yontarak, sosyal benliğimizi oluşturuyoruz. Ortaya “ben” dediğimiz bir heykel çıkıyor. Güzel bir heykel, tam da doğru şekilde yontulmuş ama sonuçta taştan, eğilip bükülemez, değişemez. Oysa hayat hiçbir zaman durmuyor, sürekli değişiyor, yeni deneyimler yaşıyoruz, yeni insanlarla tanışıyoruz, başımıza değişmemizi gerektiren türlü olay geliyor. Eğer “Ben bu heykeli bitirene kadar çok uğraştım, bunu bozmam” dersek işte biz de taşlaşıyor, katılaşıyoruz. Doğru bildiklerimizi hiç sorgulamadan, yeni deneyimlere kapımızı kapatıp, olduğumuz yerde kalakalıyoruz. Yazının başında atçılık ile ilgili yaptığım tanım sizi rahatsız ediyor, içinizde bir yerlerde birtakım itirazlar yükseliyorsa, sizin de zihninizde kalıplaşmış ve ilerlemenizi engelleyen yargılar var demektir. Ve eğer varsa, atlardan öğreneceğiniz daha çok şey var demektir. Her anı, o andaki koşullara bakarak değerlendirme, geçmişteki öğrenmişliklerin ve gelecekteki beklentilerin ağına kapılmadan, karşılaştıklarınızı açık fikirlilikle, olduğundan daha fazla bir anlam yüklemeden yorumlama becerisi gibi. Birkaç yıl aradan sonra biniciliğe döndüğümde ben bunu çok güzel bir dersle öğrenmiştim. Eskiden, ne olacağını düşünmeden, korkusuz ve özgürce binen ben, yaşım otuzu geçip, yeni doğmuş bir bebek ve bir sürü fazla kilo ile biniciliğe döndüğümde, “düşersem, bir yerim kırılırsa bebeğe kim bakar?” diye korkarak biner olmuştum. Bu yüzden sürekli bi-
40 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
niş koşullarımı denetlemeye, bilgi ve düşünce yoluyla kontrol altına almaya çalışıyordum. Yani sürekli kafamla biniyordum, yüreğimle, bedenimle, ruhumla değil. O günkü binişimden bir gün önce aynı yerde bir kaza olmuş ve bir at, bir arkadaşımıza kafa atarak elmacık kemiklerinin kırılmasına neden olmuştu. Ben de maneje doğru yürürken, “Hayırdır, dün kaza olmuş, ne oldu, durumu nasıl?” diye sürekli bu konuyu soruyordum, arkadaşımıza üzülmüştüm. Aynı zamanda ne yapılırsa böyle bir kaza önlenir diye de öğrenmeye çalışıyordum sanırım. Hocam hiç oralı olmadı, “Sen şimdi bunları boşver” dedi ve o gün hangi ata bineceğimi söyledi. Ardından da tüm ders anavan (en avant) biniş çalışmamızı istedi. Ben söylediği atı çok seviyordum, bütün ders onun dediği gibi ayakta ve kafam önde
koşturup durduk. “Bu atın kafası da biraz fazla yakın burnuma” dediğimi hatırlıyorum ama önemsememiştim. Hocam ancak indikten sonra yanıma geldi ve “Evet, güzel bir binişti değil mi? Ha bu arada dün Cemal’in yüzünü dağıtan bu attı.” dedi. Bunu bana önceden söyleseydi, o ata binmeyi kabul bile etmezdim, hadi ikna oldum diyelim, huzursuz olduğumdan hiç de güzel bir biniş yaşamazdım, eminim. Oysa hemen yargıya dönüşecek olan bu bilgiye sahip olmadığımdan rahat ve sakindim, sonradan martingalsız binilmez olan bu güzel at da, o anda benim olduğum halime göre davranmıştı. Bunu atlarla verdiğim eğitimlerde her gün deneyimliyorum; sahibinin “kafasına naylon torba geçirsen, kılı kıpırdamaz” dediği sakinlikte bir at bile, sırf katılımcı korkuyor olduğu için ürkek bir tavıra bürünüyor ve onun egzer-
sizi tamamlamasına izin vermiyor. En iyi, en doğru yoktur, herkese göre başka başka doğrular vardır. Atçılık sadece üyelik gerektiren bir klüpte, belli bir ırka ait bir atla ve belli kıyafetleri giyip, belli görevleri tamamlayarak yapılmak zorunda değildir. Bir tanıdığımın gençlik hedefi engel atlama şampiyonu olmakmış, yıllarca bunun için uğraşmış hatta daha iyi imkanlar var diye yurtdışına bile gitmiş ve şampiyonluklar almıştı. Yıllar sonra, o belli ırklardan kendi atları ve çiftliği de oldu ancak şimdi biniciliğin kişisel gelişim yönüyle ve atçılığın doğal olanıyla ilgili çalışıyor. Atçılık sadece atların hızlı birer yarış arabası seviyesinde görüldüğü ve varlık nedenlerinin sadece yarıştaki sürelerine bağlı olduğu bir aktivite olmak zorunda da değildir. Sözde yarışa odaklansın, kafası bozulmasın diye dört tarafı kapalı bokslarda tutulan o atlardan bazıları hipodromdan ayrıldıktan sonra, Kilyos plajlarındaki yarışlarda koşuyorlar. Onları küçücük çocuklar hazırlıyor yarışlara, başlarında tog bile olmadan, ayaklarında plastik terlik, kahkahalarla, denizde koşarak. Atçılığın değişmez tek koşulu, onun sürekli bir öğrenme ve daha iyisi olmak için kendimizle mücadele olmasıdır. Yoksa klüpte binmişiz, arazide binmişiz, atla engel atlamışız, yanında yürümüşüz, üstünde ok atmışız veya üstünde ayakta durmuşuz - evet, hedefi bunu en iyi şekilde yapmak olan bir atçı arkadaşım da var - fark etmez. At çiftliğimiz ve birden fazla atımız olabilir veya bizim olmayan bir yerde duran ve onunla sadece belli koşullarda bir araya gelmemize izin verilen tek bir atımız olabilir. Hiç atımız olmamış olabilir veya bindiğimiz yerdeki bir attan “benimki” diye bahsedip sadece ona havuç getiriyor olabiliriz. Önemli olan, Meltem Hoca’nın olimpiyatlara katılması için çalıştırdığı o tek bacağı olmayan genç gibi, kısıtlayıcı yargılarımızın bizi engellemesine izin vermemek. Önemli olan, bizim bugüne kadar yonttuğumuz o heykel olmadığımızı, onu yontan heykeltraş olduğumuzu biliyor olmak. Yaratıcı biziz, her an yargılarımızı silip, kendimizi baştan yaratabiliriz.
ATLARIN MUCİZESİ HİPOTERAPİ (ATLI TERAPİ) ATLI TERAPİ NEDİR? Atın sırt hareketlerinin kullanılmasıyla engelli bireylerde fiziksel kabiliyetlerin iyileştirilmesi ve geliştirilmesi işlemidir. Terapötik amaçlı ata binmenin psikolojik, fizyolojik, fiziksel ve sosyal alanda birçok yararı olduğu bilinmektedir. HİPOTERAPİDE ATIN ROLÜ NEDİR? • Hipoterapi iyileşme sürecini hızlandırır, • Denge ve kas kontrolünü geliştirir. • Atın gövdesinin yavaş ve ritmik hareketi tedaviye yöneliktir ve omurga çevresindeki kasların gelişimini sağlar. • Hastalar at ile eğlenceli vakit geçirir ve bu rehabilitasyon için bulunmaz bir fırsat sağlar. ATLA TERAPİ SINIFLANDIRMALARI
KİMLER İÇİN UYGULANIR? Genel olarak aşağıdaki hasta gruplarına uygulanmaktadır:
• Kas Hastalıkları • Multiple Sklerosis • Down Sendromu • Kafa Travması • Serebral Palsisi • Beyin Kanaması • Otizm 42 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
• Psikolojik Bozukluklar • Duyma Bozuklukları • Zekâ Geriliği • Omurilik Yaralanmaları • Görme Bozuklukları • Öğrenme ve Konuşma Bozuklukları • Gelişim Anomalileri
Olan Uzman Personeller • At ve Binici Antrenörü • Lider (Atın önünde olan atı sevk eden kişiler) • Yan Yürüyücü • Biniş-İniş Asistanı • Çalıştırıcı
UYGULAMA AŞAMALARI NELERDİR? • Atla tanışma • Isınma • Çalışma • Gevşeme - Vedalaşma
BİREYİN HİPOTERAPİDEKİ KAZANIMLARI NELERDİR? • Doğru yürüyüş paternini geliştirir, • Pelvis, bel bölgesi ve kalfa eklemi mobilitesini artırır, • Baş ve gövde kontrolünü artırarak, düzgün duruşu geliştirir, • Denge reaksiyonlarını uyararak, gövde dengesini geliştirir, • Kassal tonusu arttırarak, kas kuvvetini geliştirir, • Eklem hareketliliğini geliştirir, • Kalp-damar sistemini geliştirir, metabolizmayı uyarır, • Solunum sistemini geliştirir, • Spastisiteyi ve kontraktürleri azaltır. Patolojik refleksleri azaltır veya ortadan kaldırır, • Mesane kontrolünü geliştirir, bağırsağın itme hareketlerini uyararak bağırsak problemlerini azaltır, • Sosyal iletişimi arttırır, • Kişide kendine güven duygusunu geliştirir, • Kişiye gevşeme duygusunu verir, • Yaşama sevinci kazandırır. UYGULANACAK OLAN TERAPİNİN ÖZELLİĞİNE GÖRE TERAPİDE BULUNACAK UZMANLAR Lisanslı/referanslı sağlık profesyonelleri • Fizik Tedavi Uzmanları • Konuşma-Dil Patologları • Psikiyatrlar • Psikologlar • Doktorlar • Hemşireler • Rehabilitasyon Uzmanları Attan Sorumlu
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Mahmudiye Meslek Yüksekokulu bünyesinde kurulacak Mahmudiye Atlı Terapi (Hipoterapi) ve Rehabilitasyon Merkezi Projesi Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Kalıcı eserler kapsamında, yaklaşık 2,5 milyon TL bütçesi ile desteklenmeye layık bulundu. Mahmudiye Meslek Yüksekokulu Müdürümüz Yrd. Doç. Dr. Hakan Çalışkan sorumluluğunda yürütülecek projeye Yüksekokul öğretim elemanları, Mahmudiye Kaymakamlığı ve Mahmudiye Belediyesi de katkısı olacaktır.
Proje ile atın tedavi edici etkisinden yararlanılarak buna ihtiyaç duyan, hemen hemen her yaşta insanımıza, uluslararası standartlarda, uzman gözetiminde rehabilitasyon ve terapi olanağı sunulması amaçlamaktadır. Ülkemizin uluslararası standartlarda kurulmuş ilk hipoterapi merkezi olacaktır. Bu sayede Mahmudiye’nin at potansiyeli göz önüne alınarak bölgesel kalkınmasında katkı sağlanmış olunacaktır. • Antrenör Öğr. Gör. Derviş ÖZTÜRK Mahmudiye Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı
Atlarda Davranış Dr. Çağla PARKAN YARAMIŞ - cparkan@istanbul.edu.tr - İ. Ü. Veteriner Fakültesi, M.Y.O. Atçılık ve Antrenörlüğü Programı Başkanı
A
t, insana en yakın olan, sadık hayvan türlerinin başında yer almaktadır. Hem hizmet amaçlı, hem de spor amaçlı kullanılan at binicisi, seyisi, antrenörü, veteriner hekimi, nalbantı ile birebir, ortak çalışma alanları içinde bulunmaktadır. Adı geçen meslek grupları atın vücut dilinden iyi anlamalı, at ile çalışırken olası tehlikelere her zaman hazırlıklı olmalıdırlar. Özellikle günümüzde hizmet ve atçılık sektörünün her dalında sık sık sahip ve barınma alanlarının değiştirilmesi, tecrübesiz insanlar tarafından bakılmaları veya tamamen karakter özelliklerinden ötürü bazı atlar davranış bozuklukları göstermektedirler. Bu durum hem çevresindeki atlar ve insanlar için hayati risk, hem de atın kendisi için ciddi sıkıntılar ortaya çıkarmaktadır. Davranış sözüyle canlının çevresine verdiği tepkiler kast edilmektedir. Canlıların çevreyi farklı şekilde algılamaları, bu tepkiler yani davranışlar arasında çeşitliliğe neden olur. Bu algı farklılıklarının iki önemli kaynağı vardır: Birincisi kalıtım yani doğuştan gelen özellikler, ikincisi ise çevreden öğrenilenlerdir. Ata bir şey öğretirken, eğitirken ya da herhangi bir davranışta bulunurken onun kalıtım yoluyla gelen özellikleri, içgüdüsel davranışları ve algılama yetenekleri, hesaba katılmazsa itaatsiz, huysuz, ürkek bir ata sahip olmak kaçınılmazdır. Evcil at, değişik görüşler olmakla beraber en az 6000 yıl önce yabani attan farklılaşmaya başlamıştır. Günümüz atlarında yabani atalara ait davranışların büyük bir kısmı değişikliğe uğramış olsa da hala atalarından kalma miras davranış biçimleri bulunmaktadır. Özellikle sürü ve kaçış içgüdüleri evcil atlara yabani atalarından intikal eden ve günümüzdeki davranışlarına yön veren en önemli içgüdülerdir. a) Sürü içgüdüsü: Evcil olmayan atlardaki sürü ilişkileri bugünkü atta oldukça değişmiştir. Sürünün en üst pozisyonundaki lider atın, yiyecek ve barınak aramak için gezintileri ve sürünün onu takip etmesi, lider atın sürüde koruyucu rolü üstlenmesi vb. davranışlar evcil atta görülmez. Ancak, yine de evcil atlar sürü içgüdüleri sayesinde birbirleriyle, dolayısıyla insanla sosyal ilişkiler kurabilme yeteneğine sahiptir. Bir yarış atı için antrenörü ya da binicisi sürüdeki lider atın statüsündedir. At binicisini lider olarak tanımaz ise, atın itaat etmesi düşünülemez. Yabani atlar kendini
tehlikede hissettiği zaman lidere bakarlar ve rahatlamak için ondan rahatlatıcı sinyaller beklerler. Bugünkü at da aynı rahatlamayı sağlamak için binicisinden sinyal bekler. Bu durum yarış stresinin en aza indirilmesi için binicinin rolünün ne kadar önemli olduğunu göstermektedir. b) Kaçış içgüdüsü: Doğada yaşayan ot oburların vahşi et oburlardan kurtulması için en önemli içgüdüdür. Bu içgüdü sayesinde atlar en ufak tehlike karşısında, düşünmeyle vakit harcamadan refleks tarzında bir davranışla kaçarlar. Arazide at binenler yaşamışlardır; eğer at farklı bir nesne veya ses fark
ederse bir anda durur; dinler; korkarsa hızla kaçar. Tehlikenin yanı sıra binicinin rahatsızlık verici hareketleri de bu kaçışa neden olabilir. Kaçış refleksi harekete geçtiği zaman atın vücut hareketlerindeki uyum kaybolur. Biniş sırasında rastlanabilen ürkme, uyumsuz bacak hareketleri, aceleci adımlar veya tökezleme bu refleksin öğeleri olabilir. Bu içgüdü, yabani atlara kıyasla oldukça körelmesine rağmen atta birçok arzu edilmeyen davranışın sebebidir. Ancak iyi eğitilmiş, binicisine güvenen evcil atlar bu refleksi kontrol etmeyi öğrenebilirler. Özellikle atın müsabaka sırasında istenmeyen davranışlarının önüne geçilmesi için bu refleksin kontrolü büyük önem taşır. Atı anlayabilmek psikolojisinden söz edebilmek ve psikolojik sorunlarına yardım edebilmek için ilk şartımız çevreye onun gözüyle bakmayı, empati kurmayı öğrenebilmektir. Bunu başarabilmek için kalıtım yoluyla gelen ve her atta bulunan genel davranış kalıpla-
rını iyi bilmeliyiz ki, hangi davranışın doğal, hangi davranışın ise anormal olduğuna karar verebilelim. Şüphesiz atın davranışlarını yönlendiren yegane faktör içgüdüsel dürtüler değildir. Hatta atların genlerle gelen davranış biçimlerinin sınırlı olup, davranışlarının büyük bölümünü çevresinden öğrendiği söylemek daha doğru olur. Çevresinde en yakın kişiler atın bakımı ve eğitimiyle uğraşan kişilerdir. Dolayısıyla atın iyi ya da kötü davranışlarının önemli bir bölümü bu kişilerin ata yaptıkları muameleye bağlı olarak gelişir. Atlarda yapısal özelliğe bağlı, yaşanmış kötü tecrübeler sonucu veya yakınındaki başka bir atı taklit ederek edinilmiş davranış bozuklukları ön plana çıkmaktadır. Bunlar oral, lokomotor ve kendine zarar verme olarak üç grupta incelenebilir. • Oral bozukluklar: Kemirme, ısırma, yel yutma, dil ve dudağın anormal hareketleri… • Lokomotor bozukluklar: Kafa hareketleri (sallanma, savurma, yukarı aşağı sallama…), yeri kazma, daire yapma, çifte veya tekme atma, şahlanarak saldırma… • Kendine zarar verme: Kendini ısırma, duvarı tekmeleme, etrafındaki objelere vurma… At geçirdiği evcilleşme süreci içerisinde binilmeye hazır bir davranış yapısı kazanmıştır. Yapılması gereken bu özelliğin doğru olarak geliştirilmesi ve yönlendirilmesidir. Kendisine ve insanlara güvenen, seslerden, çeşitli nesnelerden ürkmeyen, sağlam bir psikolojiye sahip olan atlar, doğumundan itibaren çevreyle düzgün iletişim kurma olanağı sağlanan atlardır. Yaş, ırk, kullanım özelliklerine göre farklılıklar göstermesine rağmen her at sadece anlayışlı, tutarlı ve doğal hareketlerini kısıtlamaya çalışmayan bir antrenörden keyifle eğitim alabilir. Bu vasıflara uygun ideal bir at sahibi veya atçılık ile ilgili herhangi bir meslek grubunun parçası olmak istiyorsak, at ile iletişim kurma becerilerimizi geliştirmeli ve doğru teknikler üzerinden atlar ile çalışmalıyız. Atların algılama yeteneklerinin insanlardan üstün olduğu herkes tarafından kabul görür. Bu özelliği ile atlar bizim hislerimizi ve psikolojik yapımızı, bizim onu anladığımızdan çok daha fazla anlayabilir. Biz onu, sadece onun bizi anladığı kadarıyla anlayabilsek aramızdaki iletişimde hiçbir sorun kalmazdı diye düşünüyorum. Siz atınızı onun sizi anladığı kadar anlıyor musunuz? Anlayışlı günler dilerim.
EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 43
AT Röportaj
“Sıra dışı Binicilik Becerileri & Janbi Ceylan”
Röportaj: UĞURHAN ACAR ir yaşam düşünün; Türkiye’de hayata “merhaba” demiş, Rusya’da büyümüş, Ürdün ve Ukrayna’da hayatı şekillenmeye başlamış, Kanada’dan, Çin’e kadar birçok ülkeyi dolaşmış ve kültürlerinden etkilenmiş… Bu süreçte atın yoğun etkisini hisseden ve tecrübe eden bir insanın yaşamı… Çerkez kökeni onu Kafkasya’ya, atalarının topraklarına çekmiş… Kültürel DNA’sının çağrısına uyup, şans yeteneğini profesyonel alana taşımış ve Rus Kafkasya’sında Devlet Halk Dansları’nın başarılı dansçılarından biri olmuş… Ürdün’den yola çıkıp Suriye ve Türkiye üzerinden Kafkasya’ya yolculuk yapan 12 Çerkez Uzun Yol Atlısının içinde yer almış… Daha çok şey var tabii ama dilerseniz sohbetimizin içinde aktarayım bunları… Bakınız sevgili Janbi Ceylan neler anlatıyor; atçıları ve at sevdalılarını daha bir ilgilendireceğini düşündüğüm sıra dışı binicilik becerileri ile ilgili… “Atlara sevdalı birçok kişi gibi sanırım ben de ruhu gezginlerdenim. Sizin de değindiğiniz gibi at sırtında birçok ülkeyi dolaştım. Alfabeden hemen sonra yöresel ve geleneksel danslarla tanıştırılan hemen her Kafkas kökenli genç gibi ben de küçük yaşlarımda dansla tanıştırıldım. Rusya Federasyonu Kafkasya’sındaki Devlet Halk Dansları bünyesindeki görevim beni sirklerde çalışmaya yönlendirdi ve bu gö-
B
44 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
rev sırasında atlı akrobasi ile tanıştım. Atlara olan sevdam çocukluğuma dek ulaşır. Her ne kadar kendimi binici olarak adlandırmasam da nispeten daha geç yaşlarımı bulsa da, belli ki at küçük yaşlarımdan beri içimde dans ile paralel seyahat eden bir tutku. Bu nedenle olsa gerek, Moskova’ya gerçekleştirdiğimiz bir turnede şahit olduğum atlı akrobasi gösterisi beni uzun yıllar emek verdiğim Devlet Halk Danslarından kopardı ve hayatımı değiştirdi. Sonrasında Rusya Devlet Sirki ve Moskova Nikulin Sirki’nde iki yıl atlı akrobat olarak çalıştım. Türkiye’ye döndükten sonra da odak olarak atlı akrobasiyi seçtim ve hala atlı gösteri sanatlarını sergileme çalışmalarına devam ediyorum.” Sohbetin bu kısmında ülkemizde çoğu alanda yaşanan kavram karmaşasına değiniyor; At üzerinde gösteri veya müsabaka amaçlı uygulanan akrobasi çalışmalarının ayrım gözetilmeksizin “voltij” olarak adlandırıldığına ancak bunun hatalı olduğuna dikkat çeken Janbi, gerçekte bunun atlı jimnastik ve atlı akrobasi olarak ayrı disiplinler şeklinde değerlendirilmesi gerektiğine işaret ediyor ve kullanılan ekipmanların da, uygulanan hareketlerin de her iki alanda tamamı ile farklı olduğunu vurguluyor. Bu konuda da doğrudan Janbi’ye kulak vermek gerek… “Yirminin üzerinde akrobatik hareket uy-
gulanabilecek Atlı Akrobasi sıcakkanlı atlarla düz bir çizgide veya bir daire içerisinde dörtnal koşmak sureti ile uygulanmaktadır. Gösteri veya müsabaka amaçlı uygulanabilir. Özel akrobasi eyeri yardımı ile uygulanır ve bazı akrobatik hareketlere ek ekipman da kullanılabilir. Kullanılan eyerler bölgeye göre değişiklik gösterir. Örnek olarak batı ekolünde atlı akrobasi için ekseriyetle western tipi eyerler akrobasi çalışmaları için devşirilir. Günümüzde etkin olan atlı akrobasi disiplininin çıkış noktası olarak sayılabilecek Orta Asya-Rusya-Kafkaslar ekseninde ise Kafkas tipi eyerler temel alınıyor ve akrobasiye uygun hale getiriliyor. Binici ve atın özel bir eğitimden geçmesi gerektiğini söylememe gerek yok sanırım. Atların seçimi ve mental yetkinliği kadar binicinin fiziksel donanımı ve insanın da mental yeterliliği, antrenmanın sürekliliği atlı akrobasinin elzem konularıdır. “ Janbi atlara yönelik ilgisini, sevgisini mesleği ile de bütünleştiren şanslı bir dostumuz. Şanslı diyorum çünkü atlarla mesleki anlamda da sürekli bir arada ve bir arada olmak zorunda. Her iki canlı da sürekli idmanlı ve bir arada olmak durumunda... Tabii ki atlı akrobasi ve atlı jimnastik bir ekip işi; Janbi’nin birlikte çalıştığı arkadaşları var. Dinleyelim… “Atlarla yapmış olduğum çalışmalar salt hobi veya tutku kaynaklı değil; profesyonel mesle-
ki çalışmalarımı geleceğe taşıma amacım da var. Dans ve sirk temelli, sahne kökenli olmam ata yaklaşımımı da büyük ölçüde şekillendiriyor diyebilirim. Bu anlamda Türkiye’ye döndükten sonra da tek başıma çeşitli projelerde yer aldım. Birçok dizide, filmde doğrudan rol aldım veya oyuncu arkadaşların binicilik eğitimlerine profesyonel anlamda destek oldum. Zingaro, Cavalia gibi at gösterilerinden de feyz alarak uzun yıllardır sahneyi atlarla paylaşmanın izlerini sürüyorum. Bununla birlikte çok kısa bir süre önce profesyonel hayatıma ilişkin düşüncelerimi gerçekleştirmek adına İstanbul Göktürk’te bir arkadaşımla birlikte Rüzgar At Çiftliği’ni faaliyete geçirdik. “Sıra dışı Binicilik Becerileri” adı altında toplamaya çalıştığım atlı çalışmalarımı bu çiftliği merkez alarak sürdürmekteyim. Ayrıca bünyesinde atların, binicilerin ve dansçıların yer aldığı bir atlı dans topluluğu hayali de şu an bu çiftlikte filizlenmekte ve yeşermekte. “ Anlaşılan; atların, binicilerin ve dansçıların bir araya geleceği sahne sanatları özgün bir kimlik daha kazanacak ve bizler için değişik bir görsel şölen izleme şansı belirecek bir süre sonra. Janbi bu disiplinlerde eğitim verecek mi? Benim merakım daha çok bu yönde oldu… Açıkçası, çiftlikten içeri birisi girse ve “ben atlı akrobat olmak istiyorum” derse tavır ne olacak? Bu soruya şöyle temkinli bir
cevap aldım: “Tabi ki her disiplinin genele yayılması, yoğun ilgi görmesi ideal olandır ancak atlarla dans çok yönlü ve sürekli bir yeterlilik, uygun at, ekipman, azim isteyen bir uygulama alanı olması nedeniyle kişinin ve olanakların hazır olması kritiktir. Atlı jimnastik belki daha bir düşünülebilir ancak her iki alanda da eğitim olanağı bizler için de, hevesliler için de şimdilik
biraz zaman gerektiriyor.” Gelelim Rüzgar At Çiftliği’ne… Bu çiftlik doğa binişleri yapılması için de kurgulanmış bir amacı temsil ediyor. Bu yönüyle zannederim İstanbul’da özgün bir yeri temsil ediyor. Yeni başlayanlar için, intibak amaçlı binişler için ve adaptif binicilik imkanı da sağlayan bir manej var. Doğa yürüyüşlerini orman içinde, göl kenarında gerçekleştirip Karadeniz sahillerinde sonlandırabilirsiniz… Dahası atlı kamp bile plan dahilinde… Kim bilir, belki bir sonraki sayıda paylaşacağım haber 3-4 günlük bir atlı kamp haberi olur! Aslında ne de iyi olur. Neyse, son sözü Janbi’ye bırakalım… “Atın da binicinin de doğada farklılaştığını ve bu birlikteliğin bir süre sonra rehberin at olduğu bir iç yolculuğa, bir yol tecrübesine dönüştüğünü düşünüyorum. Bu konudaki en ilginç deneyimimi 1998 yılında Ürdün’den, Suriye ve Türkiye üzerinden, Rusya’nın Kafkasya bölgesine atlı yürüyüş gerçekleştiren 12 atlının arasında yer alarak yaşadım. Bu anlamda Rüzgar At Çiftliği’ni kurarken müsabaka odaklı bir spor kulübü olmasından ziyade doğa binişi odaklı bir at çiftliği olmasını hedefledik. Öyle de oldu… Burada atlı gösteri sanatlarının yanı sıra uzun yol geçişlerinin, atlı kampların da hayalini kurmuyor değilim. Atlarımızın yolu aynı hayalleri kuran hayalperestlerle kesişebilirse ne mutlu...” EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 45
Uzun Yol Atlıları… The Long Riders… • UĞURHAN ACAR n son evinizden ne zaman ayrıldınız? Öyle birkaç haftalığına, bir aylığına tatile gitmenizden veya iş seyahatinizden bahsetmiyorum… Yeni bir yaşama adım atmanızdan, yaşadığınız şehrin dışına çıkmaktan, ülkenizin sınırlarından ötelere geçmekten, “gitmekten” bahsediyorum. Yeni coğrafyalarda, farklı kültürlerde, değişik iklimlerde geçecek yeni zamandan. Kimileri bu radikal kararı alıyor ve gidiyor. Aylar, yıllar ve kimisi için yaşam boyu sürecek alışıldık günden geceden farklı, yeni bir düzene geçiyor. Tanıdık, bildik hemen her şeyi, herkesi geride bırakıp, kendilerinden çıkıp bir başka boyutu tecrübe etmek adına gidiyorlar. Günümüzde bu vurgulara uygun, yaşam alanlarında köklü değişiklikler yapan kendilerini, dünyalarını yıkıp yeniden kuran insanlar var… Özellikle şehir kültürünün etkilediği ve belirlediği yeni insan profili bunlara aday profili temsil ediyorlar. Ancak yazımın özneleri, yeni yaşamlarını bir başka canlının ekseninde kurgulayan ve gerçekleştirenler olmakla genel profilden keskin bir şekilde ayrılan insanlar olacak. Uzun Yol Atlıları’ndan bahsediyorum, Long Riders’lardan… “The Long Riders” filmini bilenler olacaktır. 1980 yapımı, müziği ile Ry Cooder’a ödül kazandıran Amerika’nın çarpıcı bir görece Kanunsuzlar – Cowboy filmi. Bu türü sevenlerin ilgi ile izleyeceğine eminim. Tabii ki onlar için de hatalı bir tanımlama değil ancak benim bahsedeceğim Uzun Yol Atlıları / Long Riders’lar o bildik Cowboy dünyasının, kanunsuz dünyanın insanları değil. Tabanca yok, tüfek yok. Yeni bir yaşam var, hayat var… Yol yapmak var… Kültürel keşif, yeniliklerin peşinde olmak, bir merakın peşinde yenilenmek, yeniden doğmak var… Yolda olmak var… Günümüzün alışılagelmiş yaşam alanlarından, konforundan çıkma cesaretini göstermiş, kendilerini yol etmiş insanlar var… Uzun Yol Binicileri/Long Riders’lara ilk kez 4-5 yıl The Long Riders Guild unvanlı derneklerini internette fark ettiğimde rastladım. Yaklaşık 250 civarında üyesi bulunan bu dernek ve üyelerini ve ne yaptıklarını kısaca tanımlarsam; sürekli veya kısa sayılmayacak sürelerde atlı yaşam sürdüren insanlardır ve bu oluşum onların buluşma, tanışma, tanınma alanlarıdır ve kimi belirleyici koşullar da koyan, çerçeveler oluşturan bir yapıdır diyebilirim. Üyeler arasında toplumun hemen her kesiminden insan var. Gelir, statü, eğitim düzeyi gibi niteliklerden bahsederek konuyu belirli bir profilin özeline, şartların baskın etkisine indirgemek istemiyorum. İnsanın ve toplumun o zaman dilimine hakim görece değerler alanından çok daha yüksek değerleri, özgün nitelikleri
E
46 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
ve özgür, bağımsız kimliği temsil ettiğini düşünüyorum… Bu anlamda değerlendirirsek; Uzun Yol Atlıları’nın hemen hepsinin önemli ve ortak özellikleri özgüvenleri, kendilerini keşfetme, değiştirme ve yenileme potansiyelleri ile özgür iradelerini ortaya koyma becerileri, kendileri üzerinde kurdukları hakimiyet ve tabii ki inisiyatif alabilecek, sorumluluk üstlenebilecek cesaretleridir diye düşünüyorum. Bütün bunlar birey ve toplum bağlamında bir oluşum sürecinin varlığını, belirleyiciliğini vurgular ki her alanda profili ciddi düzeyde yükseltir… Zaman yaratıp thelongridersguild.com sitesini ziyaret edip incelemenizi öneririm…
Keyifli bir yaşamdan bahsediyorum dostlar. Eğer seviyorsanız; doğanın yeni kültürlerin koynunda, kırlarda, dağlarda, ovalarda deniz, göl kenarlarında yıldızların, güneşin, ayın ışığında sürecek bir yaşam… Özellikle doğanın sağaltıcı etkisine kendimizi bırakmaktan daha güzel ne olabilir? Yapaylıktan uzak, DNA’larımıza işlemiş doğanın kendi rengine, sesine, dinginliğine dönmek… Uzun Yol Binicileri’nin öylesine amaçsız, gelişigüzel dolaşmadıklarını söylemeliyim. Kendine yolculuk, bilinmedik yanlarımıza yolculuk esastır tabi ki ancak sadece günümüze, yakın geçmişimize değil çağlar öncesine bakıldığında Uzun Yol Binicilerinin çoğunlukla kaşif yönlerinin öne çıktığını görüyoruz. Yakın zamandan da örnekler vermek mümkün... Örneğin; Fred Burnaby... İngiliz Subayı olan Burnaby 1876 yılında azınlıkların durumu-
nu gözlemlemek ve tabi ki raporlamak amacı ile Anadolu’yu at sırtında dolaşmış. “At Sırtında Anadolu” adıyla Türkçe yayımlanan kitabı okuyarak o günlerin din, müzik, batıl inanç gibi kültürü ile ilgili bilgi de edinmiş olursunuz. Uzun Yol Biniciliğinizi iki, üç ay içinde de sonlandırabilirsiniz veya Günter Wamser gibi Güney, Orta ve Kuzey Amerika’yı boydan boya kat edeceğiniz 20 yılınızı alacak bir sürede yayabilirsiniz. At ve insanın birlikteliği ve belirleyiciliği ile kurulacak bir yaşamdır Long Riding… Bu uzun yol, birlikte yaşam tecrübesi güven, sevgi, saygı ve bilimsellik üzerine kurulmalıdır. Öncelik, sessiz ortak olarak ata yöneliktir. Atı tanımak, kısa, orta ve uzun vadede psikolojik ve fiziksel limitlerini bilmek. Atın size duyduğu güvene uygun davranmak. Birçok uzun yol atlısı yolculuğunu atının sağlık sorunları nedeni ile uzun aylar boyunca erteliyor. Bunu memnuniyetle yapıyorlar. Alternatifleri yok mu? Tabii ki var… Onlar bir canlının sorumluluk alanında insan olmanın gereğini şartsız yerine getiriyorlar. Sorumluluk üstlendikleri canlının haklarına, yoldaşlığına saygı duyuyorlar. Dernek sitesini incelediğinizde bu hikayelere de rastlayacaksınız… LRG’nin uzun yol biniciliği ve LR olmak için belirlediği bazı şartlar var… En az 2000 Km yol yapmak, kiralık at ile yapmamak, yolculuğun sonunda yazılı, görsel veya benzeri entelektüel bir üretimde bulunmak, derneğin adını izinsiz kullanmamak gibi… Maddi koşulları değil ancak şu entelektüel üretim şartını önemsemek gerek. Kimi yazar, kimi çizer, kimi anlatır. Kimi kendine, kendi için üretir. Hepsi birbirinden değerli… Herkes yeteneğine göre tabi ama bu yollar boşuna yapılmamalı. Anadolu kültürünün bir Uzun Yol Binicisinin elinden çıkan bir yazının ürünü olduğunu, yerinde yaşayıp, görüp, tecrübe ederek kaleme alındığını, dokümanter bir esere dönüştüğünü düşünün. Evliya Çelebi’nin konup geçtiği yerlerin yüzyıllar sonra izini sürmek ne anlamlı olur. “Anadolu’nun Kayıp Şarkılarını” günümüze taşıyanların, dostların sofrasında konuk olmak… Bunlar mümkün… Yeter ki yüreğinizle, bilincinizle dokunun yolculuğunuza. Evet… Bu şartlara uyarsınız uymazsınız bu kişinin kendi bileceği bir konu ancak aslolan bu yaşam alanının da bilincinde olmak, varlığından haberdar olmaktır. At sevdalıları için, atlı yaşamı sevenler için, arazide, doğada at binenler için yeni bir olanak alanı. Alternatif yaşam mı yeni bir yaşam mı istiyorsunuz, kendinize yolculuğun kapısında mısınız? Öyleyse, buyurun! “Yolda olun, tekrar ve tekrar… Daima!” Uzun Yol Biniciliği sizi bekliyor…
Laminitis (Arpalama) FİKRET MEMİŞOĞLU - Veteriner Hekim
A
tlarda ayak hastalıkları oldukça sık görülür. Laminitis bu hastalıkların en önemli ve tehlikelilerindendir. Zamanında ve doğru müdahale edilmediği takdirde hayati risk taşımaktadır. Doğru müdahale edildiğinde bile atın iyileşip yeniden eski performansına dönmesi aylar alabilir. Birçok dilde farklı isimler alan laminitis hastalığı Türkçe’de “arpalama” olarak bilinir. Laminitis terimi; tırnağın içinde kalan üçgen şekilli 3. falanks kemiği ile tırnak duvarı arasındaki bağ dokunun hasarlanıp bu bağlantının kopmasını ifade eder. Lamina latince “yap-
rak” anlamına gelmektedir. Tırnak duvarı ve 3. falanks kemiği arasındaki bağ doku da yaprak şeklinde olduğundan bu yapılara lamina ismi verilmiştir. Söz konusu bağ dokunun yangılanmasına diğer bir deyişle hasarlanmasına “laminitis” denmektedir. Hastalığın oluşum mekanizması tam olarak çözülememiştir. Birçok farklı sebep, farklı mekanizmalarla etki eder. Halk arasında bilinenin aksine yalnızca atın fazla miktarda arpa yemesiyle oluşmaz. Aşağıdaki durumlarda Laminitis oluşma riski yüksektir: - Kısa sürede fazla miktarda tane yem (tahıllar ve hazır yemler) tüketildiğinde - Alışkın olmayan bir atın sert zeminde (asfalt, stabilize yol vb) uzun süre çalıştırılması durumunda - Uzun süren ve ağır seyreden sancı (kolik) sonrasında - Enfeksiyon hastalıkları sonrasında
- Kortizonlu ilaçların uzun süreli kullanımı sonucunda - İleri derecede topallık sebebiyle atın topal ayağına basmayarak sağlam ayağa sürekli olarak yük vermesi sonucu sağlam ayakta - Obez atlarda - Bazı hormonal bozukluklarda Hastalığın başlangıç aşamasında fark edilecek ilk bulgu tırnakta sıcaklık, hassasiyet ve atın yürüme güçlüğü çekmesidir. Birçok atçı bu yürüme güçlüğünün tutukluk olduğunu düşünür ve açılması için atı çalıştırmaya başlar. Bu durumda hastalık hızla ilerleyecektir. Ahırdan çıkarken tutuk olduğu ve zor yürüdüğü düşünülen bir at için mutlaka tırnakta sıcaklık kontrolü yapılmalıdır. Mümkünse tırnakta ağrı olup olmadığına bakılmalıdır. Varsa ahırda bir tırnak muayene pensi ile tırnak sıkılarak ya da küçük bir çekiçle tırnak duvarına hafifçe vurarak ağrı kontrolü yapılabilir. Ayrıca laminitis geçiren atın tipik bir duruşu vardır. Çünkü problemli tırnağın uç kısımlarına ağırlık vermekten
kaçınır. Tutuk yürüyüşle birlikte tırnakta sıcaklık ve/veya ağrı da varsa mutlaka veterinere haber verilmelidir. Laminitis çok hızlı ilerleyebileceği için erken müdahale çok önemlidir. İlk olarak yoğun soğuk uygulama ile başlayan tedavi süreci mutlaka ilaç uygulamaları ile desteklenmelidir. Diğer ayak problemlerinde olduğu gibi günde birkaç defa hortumla su tutma şeklinde yapılan soğuk uygulamalar
laminitiste yeterli olmamaktadır. Tırnağın sürekli olarak soğuk su içerisinde tutulması gerekmektedir. Bu nedenle veteriner hekimin yönlendirdiği şekilde ahır düzenlemesi yapılmalı ya da uygun bir alan hazırlanmalıdır. Laminitis tedavisinin hem at sahibi/ seyis hem de veteriner hekim için maddi ve manevi maliyeti yüksektir. Sürekli olarak takip edilmesi gerekir. Tırnaktaki yangı durdurulup atın ağrısı tamamen kesildiğinde bile tedavi süreci tamamlanmış sayılmaz. Atın tırnağının güvenli bir şekilde düzeltilip yeniden çakılabilmesi için veteriner hekim ve nalbantın birlikte çalışması gerekir. Söz konusu müdahaleler yeterli olmadığında tırnak-kemik bağlantısı hızla zayıflamaya başlar. Bu durumda genellikle kemiğin ön ucu tabana doğru dönmeye başlar ve ayak tabanına sürekli olarak baskı uygular. Bu at için çok ağrılı bir süreçtir. Hastalığın daha da ilerlemesi durumunda falanks kemiği tabanı delerek çıkabilmekte ya da tırnak komple düşebilmektedir. Hastalık bu şekilde ilerlediğinde hayati risk ortaya çıkmaya başlar. Bu şekilde ciddi sonuçlar doğurabilen laminitisin oluşma riskini azaltmak için atla ilgilenen herkese basit ama önemli görevler düşmektedir: - Zayıf bir atın hızla kilo almasını sağlamak için bir anda fazla miktarda tane yem verilmemelidir. - Arazi binişlerinde ya da arabaya koşulan atlarda sert zemine alışık olmayan atlar kullanılacaksa, iş yükü yavaş yavaş artırılarak tırnakların zemine uyum sağlamasına çalışılmalıdır. - Atların aşırı kilo alması önlenmelidir. Obezite tüm canlılar için tehlikelidir. - Sancı ya da enfeksiyon hastalıkları sonrasında laminitis tehlikesine karşı dikkatli olunmalıdır. - Atın tutuk veya isteksiz yürüdüğü düşünülüyorsa mutlaka veteriner hekime danışılmalı en azından telefonla görüşülmelidir.
EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 47
AT Haber
B
Horoloji Ziyafeti
lancpain, 2014’te markanın en ikonik iki komplikasyonunu bir araya getiriyor. Villeret koleksiyonundaki yeni model dev manüfaktürün yenilikçilik geleneğini sürdürürken, carrousel ve moon phase fonksiyonlarıyla bir kez daha hayranlık uyandırıyor. Markanın yeni kalibresi Blancpain 225L; carrousel, moonphase ve tarih komplikasyonlarını İsviçreli üreticinin tarihinde ilk defa aynı mekanizmaya sığdırıyor. Burada carrousel ayrı bir parantezi hak ediyor. Zira bir asrı aşkın bir süre boyunca unutulan tarihi komplikasyon, 2008’de Blancpain’in bir dakikalık tur atan flying carrouseli ile yeniden sahneye çıkmıştı. Tıpkı tourbillon gibi yerçekiminin hassasiyet üzerindeki etkisini minimize eden mekanizmanın farkı ise yapısında yatıyor. www.rotapsaat.com
Sanatseverlere Özel… M
ontblanc “Sanatın Patronları” koleksiyonuna, modern piyanonun mucidi Henry E. Stainway’den ilham alınarak üretilen yeni bir kalem katıldı. Piyano ezgilerinin kalbi olan Arp’ten ilham alınarak üretilen kalem kapağı, ürünü diğerlerinden ayrıcalıklı kılıyor. Stainway’in üç önemli özelliği olan mükemmelliğin, tutkunun ve azmin temsil edildiği bu özel kalemi için Montblanc mağazalarında bulabilirsiniz. rotapsaat.com.tr
Geleneğin İzinde D
akiklik ve estetiği bir arada sunan saat markalarından Longines, Heritage serisine yeni bir askeri referans ekliyor. The Longines Avigation, 50’li yıllarda İngiliz ordusu için üretilmiş bir modelin tasarımını yeniden ele alıyor. Orijinal parçaya uygun olarak, hareket mekanizması manyetik alanlara karşı bir koruma ile donatılmış. Çelik yuvarlak gövdesi 44 mm; orijinal ebatlarını muhafaza ediyor. Saat, dakika, saniye, gün ve ikinci bir saat diliminin bildirilmesini sağlayan, L704 otomatik mekanik kalibreye sahip oluşu ise modeli özgün bir tasarıma kavuşturuyor. www.longines.com
Panerai’den Saat Tutkunlarına
P
anerai, saat tutkunları için yarattığı iki yeni ikonik model ile karşımıza çıkıyor. P.2003 kalibre, 10 gün güç rezervli, Arabik indeksli ve Luminova kaplı noktalı siyah kadranıyla Luminor 1950 10 Days GMT Automatic Acciaio ve P.9000 kalibre, 3 gün güç rezervli, Arabik indeksli ve Luminova kaplı noktalı beyaz kadranıyla Luminor Marina 1950 3 Days Automatic Acciaio… İtalyan tasarımı ve İsviçre’nin saat konusundaki uzmanlığının benzersiz bir harmonisi olan Panerai saatleri, dünya çapında özel distribütörler tarafından ve Panerai mağazalarında satışa sunuluyor. www.samisaat.com.tr
48 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
Rolling Stones Özel Serisi
S
ıradışı tasarımları ile İsviçre’nin öncü saat markası Zenith, yaratıcı işbirliklerine hız kesmeden devam ediyor. Zenith, Rolling Stones işbirliği ile tasarlayacağı sınırlı saat serisini tutkunlarıyla buluşturuyor. Zenith’ in “Kendi Yıldızınızı İzleyin” sloganı ile sadece 250 adet üretilecek sayıdaki seri, Zenith ve Rolling Stones’un DNA’larından oluşan kusursuz bir kombinasyon olacak gibi gözüküyor. www.konyalisaat.com.tr
’ün Resmi i Kronometres
L
ongines, bu yaz gerçekleştirilen İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları’nın Glasgow 2014 resmi ortağı, resmi kronomotre ve resmi saati oldu. Marka, 52 yıl önce Perth, Avustralya’da başlayan bu işbirliğini Glasgow’da gerçekleşen oyunlarla yeniledi. İngiliz Milletler Topluluğu Ülke ve Bölgeleri’den katılan ve 71 takımdan oluşan atletlerle gerçekleşen oyunlar, ev sahibi ülkede meydana gelen en büyük yarışmalardan biri oldu. Dünya spor şampiyonalarında yıllardır süre gelen resmi kronometre deneyimi ve uluslararası spor federasyonlarındaki işbirliği ile Longines, İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları (XX Commonwealth Games), Glasgow 2014 resmi ortağı olarak, İskoçya’da bugüne kadar gerçekleşecek en büyük çoklu spor müsabakalarında resmi kronometre olmaktan büyük memnuniyet duyduğu belirtiyor. İsviçre’li marka resmi süreleri ve puanları canlı olarak müsabakaların yapıldığı alanda yayınladı.
Milletler Kupası’ndaki Büyük Başarı
E
kip şefliğini Kerem Alkan’ın, antrenörlüğünü Mert Alıcıoğlu’nun yaptığı; Ahmet Berk Başeğmez, Aleyna İrten, Emir Koçak ve Kumru Say’dan oluşan Yıldız Milli Takımı’mız İtalya’nın Arezzo şehrinde yapılan Milletler Kupası’nda ikinci oldu. Fransız Takım’ı birinci olurken Yunan Takım’ı üçüncü oldu. Florentine 62 isimli atı ile Emir Koçak, Luciano E Vn Ellerbachtal isimli atı ile Kumru Say, Zara isimli atı ile Ahmet Berk Başeğmez ve Rose isimli atı ile Aleyna İrten 1.25 metre yüksekliğindeki yarışta güzel bir mücadele sergileyip ülkemizi başarıyla temsil ederek gururumuz oldular. Ayrıca 1.40 metre yüksekliğindeki Milletler Kupası’nda Genzorova isimli atıyla Nur Tuana Baktıroğlu Gençler kategorisinde ferdi olarak dokuzuncu olurken, 1.30 metre yüksekliğindeki iki bölümlü yarışta Carolus isimli atı ile Aslı Güleç Gençler kategorisinde ferdi olarak ikinci oldu.
Belçika’da Türk Hakem
B
elçika’da düzenlenen Longines Ranking Class Yarışmalarında; uluslararası hakemlerimizden Vedat Karagülle yabancı hakem olarak görev aldı. Hakem Kurulunda Jean Pierre Quisquater, Freddy Smeets ve Jacques Ghislain’in yer aldığı yarışma Hippodrome de Wallonie’de gerçekleşti. EYLÜL 2014
www.atdunyasi.com 49
AT Sanat
“Geri dönüşümün dünyanın kurtuluşu olduğunu düşünüyorum” Pek çoğumuz için atık malzeme ve hurda sayılabilecek metal parçalar, Asaf Erdemli’nin elinde adeta bir ruha bürünüyor. Metalin, yaratıcılığını zenginleştirdiğini ve kendisini heyecanlandırdığını söyleyen Erdemli ile keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Asaf Erdemli
- Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? 1977 yılında Arhavi’de doğdum. 2006 yılında Hacettepe Üniversitesi Heykel Bölümü’nden mezun oldum. Şuan Hidromek adlı bir firmada, design modeller/studio team leader olarak çalışıyorum ve aynı zamanda kişisel heykel çalışmalarımla sanat hayatıma devem ediyorum. - Binicilikle ilgileniyor musunuz? Biniciliği birkaç kere denedim fakat sürekli olarak yapmıyorum. Biniciliğin müthiş bir enerji paylaşımı olduğunu düşünüyorum. - Metale hayat vermek nasıl bir duygu? Metalin plastik bir malzeme oluşu ve yaratıcılığı zenginleştirmesi gibi özellikleri var; hayal ettiğiniz objenin bir malzemenin yardımıyla hayat bulduğunu görmek doyurucu ve keyifli. 50 www.atdunyasi.com EYLÜL 2014
- Metallerle heykel yapmaya nasıl başladınız? Metal işlerini öğrencilik dönemimden beri yapıyorum. 2007 yılından bu yana ise hurda metal malzemelerden işler üretmeye başladım. Atık, hurda, çöp diye bir şey olmadığını ve bunların mutlaka başka bir şeye dönüştürülebileceğini düşünüyorum. Hurda metallerin fayda sağlamış, kullanılmış halleri ve sonrasında aramıza tekrar katılıp hayatını artık başka bir fayda ile sürdürmesi beni inanılmaz heyecanlandırıyor. - Bir objeyi yapmaya nasıl karar veriyorsunuz? İlham kaynağınız nedir? Bazen gördüğüm bir hurda bana ne olmak istediğini söylüyor, bazen de hurdaların, me-
talin başına geçip beni götürdükleri yere gidiyorum; hayvan figürleri, enstrümanlar, böcek figürleri, insan portreleri gibi birçok konuda çalışıyorum. - Yaptığınız objeleri sergiliyor musunuz veya satışını yapıyor musunuz? Dönem dönem sergi açıyorum ve fuarlara katılıyorum. Çalışmalarımı kişisel olarak sattığım gibi, benim adıma satış yapan mağazalarda var. Sanatseverler mevcut işlerimi alabildikleri gibi kendileri için özel işler de talep edebiliyorlar. - Eklemek istedikleriniz? Geri dönüşümün dünyanın kurtuluşu olduğunu düşünüyorum. Herkesin geleceğe iyi bir şeyler bırakmak için özenli davranması gerektiğine inanıyorum. Röportaj: CANSU AKKOCA
Elegance is an attitude Simon Baker
Conquest Classic
İstanbul - Akasya Avm Konyalı Saat – Akbatı Avm Konyalı Saat - Atatürk Havalimanı – Atabey Saat Sirkeci - Bağdat Caddesi Özgür Saat Carrefour Kozyatağı Avm Konyalı Saat – Cevahir Avm Özgür Saat – Özdilek Avm Konyalı Saat – Tepe Nautilus Avm Özgür Saat Kanyon Avm Tevfik Aydın Saat – Sirkeci Tevfik Aydın Saat – Eminönü Zindan Han – Ankara – Ankamall Bos Saat – Armada Sinan Saat Kentpark Avm Sinan Saat – Taurus Avm Konyalı Saat – İzmir – Pier Avm Külahçıoğlu – Alsancak Şems İlkan & Günkut Saat Adana – Times Optik – Swiss Optik Saat – Antalya – Antalya Havalimanı – Argos Jewel Art – Violla Center Mersin – Forum Avm Konyalı Saat Fethiye – Telmessos Gold Center – Gaziantep – Prime Mall Avm Antik Saat – Kayseri – Park Avm Yenza Saat – KKTC - Reşat Optik Diyarbakır – Ninova Park Avm Saat Dünyası – Ceylan Park Avm Aykaç 1971