SEVGİSİVE VEBİNİCİLİK BİNİCİLİKDERGİSİ DERGİSİ ATATSEVGİSİ
®® Sencer Can
24
Fiyatı Fiyat 15 10 TL
ARALIK 2014 / Sayı: 34+ HAZİRAN 2014 - 2- /4Say: 34+ +
“Çocukluğum babamn yarşlarn izleyerek geçti”
Nuri Oğlakç Kupas
Kemal Öncü “Biz biniciliği dünyaya öğrettik şimdi onlardan öğreniyoruz”
Yaza Merhaba
İstanbul Kupas İstanbul Engel Atlama Bölge Şampiyonas
Qatar Prix de l’Arc de Triomphe Yarışları Festivali
THE WORLD IS OUR HOME
Abu Dhabi to New York, daily.
YOU ARE OUR GUEST
Camilla Arvor has become one of many guests we see regularly on board EY101. Ask her why and she’ll doubtless speak of our Diamond First Class Suites that guarantee complete privacy on our long-haul flights. At Etihad, we’re inspired by the best the world has to offer, and treat everyone as our guest.
12
16
Qatar Prix de I’Arc de Triomphe Yarışları
FEI World Dressage Challenge İstanbul
İÇİNDEKİLER
08 Genç Yetenekler 20 Kemer Golf Resort’ta Atlı Spor Keyfi 22 2014 At Terbiyesi İstanbul Bölge Şamp. 24 2014 Cumhuriyet Kupası 26 2014 İnönü Kupası ve Atatürk Kupası 28 2014 Cumhurbaşkanlığı Kupası 30 Hippoterapi Kursu 36 Makedonya, Daday Doludizgin... 44 Sharjah Gezisi 50 Nal Sesi Sergisi...
18
Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu Müdür) CANSU AKKOCA cansuakkoca@kaplanmedya.com Görsel Yönetmen TAMER GÜLTÜRK Color Correction ERCAN TARHAN Fotoğraflar BURAK ÖZÇETİN
Muammer Kitapçı
editör’den begumcelik@kaplanmedya.com Merhaba, Yeni yıl öncesi son sayımız ile karşınızdayız. Her yeni yılda yeni umutlar besleriz. Her şeyin daha iyi daha güzel olmasını dileriz. Planlar yaparız. Kimi gerçekleşir, kimi bir sonraki yıla kalır. Umarım bu yıl gönlünüzde ne varsa; kalmaz bir sonraki yıla, gerçekleşir en yakın zamanda. Şans dolu bir yıl dilerim size. Geçtiğimiz günlerde Longiness Sponsorluğu’nda Paris’te gerçekleşen Qatar Prix De L’arc De Triomple Yarışları’na katıldık. Paris’te yaşanan büyülü atmosferi size yansıtmaya çalıştık. FEI World Dressage Challenge İstanbul, Kemer Golf Resort Engel Atlama Yarışları, At Terbiyesi Şampiyonası, 2014 Cumhuriyet Kupası ve Engel Atlama Yarışmaları, Atatürk ve İnönü Kupaları, Kapadokya Kupası geçtiğimiz dönemde ülkemizde gerçekleşen yarışmalar. TJK geçmiş dönem başkanlarından Muammer Kitapçı ile söyleşi, pony röportajları, binicilik, sağlık ve daha fazlası okumanız için sizi bekliyor. Umarım keyif alırsınız, Dergimize web sitemizden (www.atdunyasi.com), www.issuu.com’dan, Turkcell Dergilik’ten ve Apple Store’dan ulaşabilir; dilerseniz abone olarak dergimizin kapınıza kadar gelmesini sağlayabilirsiniz. Saygılarımla, Begüm Çelik Yayın Kurulu TULYA KURTULAN, OKTAY KURTULAN, AHMET KARAMAN, FİKRET MEMİŞOĞLU, MELTEM BİNGÖL
Kurucu HÜSEYİN KAPLAN İmtiyaz Sahibi ve Genel Yayın Yönetmeni F. BEGÜM ÇELİK begumcelik@kaplanmedya.com
42
Nur Tuvana Baktıroğlu
Sayı: 4 / 2014-4 İki ayda bir yayınlanır. Hazırlayan
Kaplanmedya Yayıncılık İletişim ve Yapım Hizmetleri Turizm Tic. Ltd. Şti. İnönü Mah. Paparoncalli Sokak 39/10 Deniz Ap. Elmadağ - Şişli - İstanbul Tel: (0212) 296 02 88 Fax: (0212) 232 56 49 Reklam Rezervasyon reklam@kaplanmedya.com Tel: (0544) 612 90 90 Fax: (0212) 232 56 49
Yayın Türü Yerel Süreli Yayın Baskı Tarihi Aralık 2014 Baskı ve Cilt: RENK Matbaası Basım ve Ambalaj San. Tic. A.Ş. Mevlevihane Yolu No: 2/7 34020 Cevizlibağ-Davutpaşa - İstanbul Tel: (0212) 612 11 27 At Dünyası Dergisi’nde yayınlanan yazı, fotoğraflar ve ilanlar sahiplerinin sorumluluğundadır. İzin alınmadan tam ve özet alıntı yapılıp kullanılamaz.
Bu sayıyı www.issuu.com adresinden ücretsiz okuyabilirsiniz.
6 www.atdunyasi.com ARALIK 2014 Basın
bülteni için; cansuakkoca@kaplanmedya.com
Genç Yetenek
r i m e d z Ö a m s E
“Hayata daha iyimser bakıyorum”
B
eşinci sınıf öğrencisi Esma Özdemir, sekiz yıldır ata biniyor. Çok küçük yaşlarda oyuncak atlara olan ilgisini gören ailesi, onu biniciliğe yönlendirmiş. Binicilik sayesinde hayata daha iyimser bakmaya başladığını söylerken, atların onun dostları olduğunu vurguluyor. Dresaj ve atlamada iki kere Türkiye, iki kere de İstanbul birincilikleri olan Özdemir, ileride profesyonel bir binici eğitmeni olmak istiyor. Kendine örnek aldığı isim ise arkadaşı Deniz Üretmen.
EĞİTMEN GÖRÜŞÜ
Röportaj: CANSU AKKOCA Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİN 8 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Gülru Kutlu: Esma biniciliğe çok küçük yaşlarda başlamış çok kabiliyetli bir çocuk. Yeni ponysi ile çok güzel yarışlar koşacağına eminim. Yelda Topbaş: Bindiği hemen hemen her pony ile uyum sağlayabilen iyi bir binicimizdir. Nevra Ölçer: Esma’nın ilk binicilik öğretmeni olarak tanıdığım ilk günden beri yetenekli, istikrarlı ve müsabık bir öğrenci olacağını anlamıştım. İyi bir şekilde ilerlemesi gurur verici, umuyorum ileri ki yıllarda güzel yarışlar koşar ve başarılara imza atar.
Genç Yetenek
Şiraz Bayburtluoğlu
“Pony’im Benim En Yakın Arkadaşım”
A
t binmeye beş yaşında başlayan Şiraz, yedi senedir binicilikle ilgileniyor ve değişik bir duygu olduğunu söylüyor. At binmeye arkadaşları vasıtasıyla başlamış; önceleri grup olarak gittikleri derslere sonradan tek başına devam etmiş. Ponysinin en yakın arkadaşı olduğunu özellikle vurgulayan Şiraz, zaman zaman zorlandığını ama bir o kadar da eğlendiğini söylüyor. Meslek olarak olmasa bile hobi olarak at binmeye hayatı boyunca devam edeceğini paylaşıyor. Birincilik, ikincilik, üçüncülük gibi başarıları olan sporcu, at binerek kötü enerjisini atıyor. 10 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
EĞİTMEN GÖRÜŞÜ
Hocası Ela Acar’ın Yorumu: Şiraz hırsları az bir çocuk. Güvende olmayı her zaman tercih ediyor ve atlarıyla çok fazla vakit geçiriyor. Oldukça disiplinli. İngiltere’den dünyanın kabul ettiği bir sertifikaya sahip. Röportaj: CANSU AKKOCA Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİN
F u l l S e r v i c e S h i p ya r d
N a va l A r c h i t e c t u r e & M a r i n e E n g i n e e r i n g
D e s i g n D e ve l o p m e n t f o r P r o d u c t i o n
S p e c i a l i s t J o i n e r y & Ca b i n e t M a k i n g
A d va n c e d Co m p o s i t e D i v i s i o n
Cu s t o m N e w b u i l d , Co n ve r s i o n & R e f i t
AT Yarışma
Qatar Prix de l’Arc de P
aris’te gerçekleşen Qatar Prix de l’Arc de Triomphe yarışlarında, geçen yıl olduğu gibi bu yıl da, Thierry Jarnet zaferi üstlenmek için üstün bir başarı gösterdi. Longines ise efsanevi yarışların dört yıldır Resmi Kronometre ve Resmi Ortağı. Uluslararası atyarışı otoriteleri “France Galop”, “Qatar Racing” ve “Equestrian Club” partneri olan marka, aynı gün bir başka Fransız üst seviye uluslarası yarışı olan ‘Prix de l’Opéra Longines’e de ev sahipliği yaptı ve kazanan yine Thierry Jarnet oldu. Qatar Prix de l’Arc de Triomphe 2014 yarışlarının resmi saati, modelleri Longines’in atyarışı tutkusuna adanmış Conquest Classic koleksiyonu çelik kronograf modeliydi. Longchamp Stadyumu’nda toplanan yarış severler, 2,400 metrelik yarışı ilk bitirenin geçen yıl olduğu gibi Thierry Jarnet olmasını soluksuz izledi. Longines, bu efsanevi yarışların
12 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Triomphe Yarışları 93. Baskısı için zaman tutuculuğu deneyimini yaşattı. Thierry Jarnet ‘in 2013 yılında ‘Longines Dünya’nın En İyi Yarış Atı’ ödülünü birincilikle bitirmesinden sonra, bu yıl ki sonuç Trêve için çınlayan bir başarı oldu. İsviçreli marka, aynı gün bir başka Fransız üst seviye uluslarası yarışı olan ‘Prix de l’Opéra Longines’e de ev sahipliği yaptı ve kazanan yine Thierry Jarnet oldu; ancak bu kez 2’02’’33 zamanlama sonucu alındı. France Galop ile olan ortaklığı sebebi ile Longines, Chantilly, Deauville ve Longchamp’de gerçekleşen yarışların resmi kronometresi; aynı zamanda “Longines Prix de Diane” yarışlarının isim ortağı. İsviçreli marka ek olarak “Qatar Racing” ve “Equestrian Club”’ın ortağı. Haber: BEGÜM ÇELİK
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 13
Fizik Tedavi Uygulamaları FİKRET MEMİŞOĞLU - Veteriner Hekim
F
izik tedavi uygulamaları, beşeri hekimlikte olduğu gibi veteriner hekimlikte de son yıllarda oldukça sık kullanılmaya başlanmıştır. Bu uygulamalar medikal ya da cerrahi tedavi süreçlerini tamamlamak amacıyla kullanıldığı gibi; tek başına asıl tedavi yöntemi olarak da önemli bir rol oynamaktadır. Fizik tedavi, tek tipte bir tedavi yöntemi değildir. Birçok farklı prensipte çalışan metotlar bulunmaktadır. Ultrason Terapisi, Tens Terapisi, Şok Dalga Terapisi, Matrix Ritim
Tedavisi, Osteopati, çeşitli masaj yöntemleri fizik tedavi yöntemlerinin başlıcalarıdır. Önemli olan, var olan problemin teşhisini koyup; ona uygun olan fizik tedavi yöntemini ve tedavi programını belirlemektir. Sakatlığa uygun olmayan fizik tedavi kullanıldığında yarardan çok zarar vermek kaçınılmazdır. Günümüzde fizik tedavi uygulamaları yalnızca bir sakatlığı tedavi etmekle sınırlı kalmamaktadır. Hem sporcu hekimliğinde hem de spor atı hekimliğinde yeni yöntemler; sakatlıklardan korunmak ve özellikle de performansı yükseltmek amacıyla kullanılmaktadır. Matrix Ritim Tedavisi de bu amaçla kullanılan yöntemlerden biridir. Sırt - bel bölgesinde oluşan kas ağrılarını ve bu bölgedeki kasların sertliklerine bağlı dönüş ve bükülme güçlüklerini, kısa adım atma gibi durumları tedavi etmekte çok etkilidir. Hücre fizyolojisine dayanan çalışma prensibi sayesinde ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçlarla dahi tedavi edilemeyen kas problemlerinin giderilmesi mümkün olmaktadır. Ayrıca kasların elastikiyetini ve hareket kabiliyetini ar-
tırarak sağlıklı spor atlarında performansın artırılmasında oldukça önemli bir rol oynamaktadır. Atın kas yapısına ve çalışma programına göre uygulanacak tedavinin sıklığı ve yoğunluğu değişiklik göstermektedir.
Longines Global Şampiyonlar Turu 2014
D
ünya standartlarındaki Al Shaqab Atçılık Merkezi, 13-15 Kasım tarihleri arasında gerçekleşen Longines Global Şampiyonlar Turu 2014’ün son aşamasına ev sahipliği yaptı. Dünya’nın çeşitli ülkelerden gelen en iyi biniciler yalnızca bu yarışı kazanmak için değil, 2014’ün şampiyonu olmak için yarıştı. Cumartesi günü gerçekleşen Longines Global Şampiyonlar Turu Büyük Ödül yarışlarında kazanan Casall Ask isimli atıyla Rolf-Göran Bengtsson olurken, Longines Global Şampiyonlar Turu 2014 kazananı Scott Brash oldu. Doha’da gerçekleşen son yarışların ardından Longines Global Şampiyonlar Turu 2014 derece sıralaması belirlendi. İngiliz Scott Brash Şampiyona’nın birincisi olurken, ikinciliği İsveçli Rolf-Göran Bengtsson aldı. Üçüncü ise Alman Ludger Beerbaum oldu. Kazananlara, birbirinden zarif Longines saatlerini Longines Başkan Yardımcısı Mr. Charles Villoz takdim etti.
14 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
AT Yarışma
FEI World Dressage Challenge İstanbul Ayağı Koşuldu
FEI World Dressage Challenge 2014
Binici
Atın Adı
Total
1. Kıbrıs 207.672 Ivaylo Tsvetanov Amay 513.0 Imogen Evans Rocket Robin 385.5 Dasha Stryfgina Enormous Pleasure 410.5 Christina Efthymiou UltraSox 408.5 2. Yunanistan 202.447 Nina-Isabella Ravini Djonas Figaro 548.0 Foteini-Nefeli Georgitsou Ghana 500.0 Eleni Retsou Grace 316 385.0 Vicky Gerels BebeLiquer 371.0 3. Türkiye 197.328 Yağmur Öztürk Duchess 13 402.5 Debi Haviyo Sim Salabim 371.0 Lara Tümay Nick 371.0 İrem Kaplan Young Windsomes’s Fernando 351.0
FEI World Dressage Challenge 2014’ün Türkiye ayağı; 15-16 Kasım tarihleri arasında Sipahi Ocağı Binicilik Kulübü’nde yapıldı. 4. Bölge’de altı ülkenin katılımı ile yapılan yarışmanın bir sonraki ayağı olan İsrail ayağı; 18-19 Aralık tarihleri arasında yapılacak. 16 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİN ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 17
AT Röportaj
Hayaline Uçan Kız Nur Tuvana Baktıroğlu
Annesi Zehra Hanım’ın kalbi yerinden çıkarcasına ama bir o kadar soğukkanlılığını korumaya çalışarak sevgili kızı Tuvana’dan gözlerini ayıramazken; Babası Selçuk Bey yerinde duramıyordu. Tüm bu heyecan altı sırık yarışmasına katılan ve 1.80 barajında sıra bekleyen kızları Tuvana içindi.
T
uvana’yı henüz üç yaşındayken ilk kez bir pony’nin üzerine oturttuklarında; kızlarının bu güne kadar yaşadığı en zor sınıf olan 6 Sırık Yarışması’na katılan en genç bayan binici olacağını tahmin edememiş olabilirlerdi. O küçük kız, pony’e ilk bindiğinde minik elleri ile eyere öyle yapışmıştı ki üzerinden zor kaldırmışlardı. Sonrasında ise aile küçük kızlarının arzusu üzerine bir yıl boyunca her gün pony club’a götürmüşlerdi. Yüzme, tenis, piyano gibi farklı dallara ne kadar yönlendirmeye çalışsalar da; Tuvana atlardan vazgeçmemişti. Zehra Hanım, seramik ve resimde de çok yetenekli olan bu minik kızın; aklında hep atların olduğunu belirtiyor. Her zaman zor ve huysuz atlara cesaretle binmeye gönüllü olduğu için Pony Club’ta, “En Cesur Binici” ödülü alan Tuvana, “Rodeo Kızı” adıyla anılmaya başlanmış. Artık pes eden ailenin ise kızlarına destek vermekten başka çaresi kalmamış. Annesi Zehra Hanım, Tuvana’nın okulda ki başarısının sporla bağlantılı olduğuna inanıyor. Dokuz yaşında Kerem Alkan ile çalışmaya başlayan Tuvana’ya; 10 yaşındayken ilk atı Amarena 18 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
alınmış. Amerana’ya 4 sene binerek 1.15 parkurlarına kadar tecrübe kazanmaya çalışmış. 2013 Milli Takım için kalifiye olmak üzere birçok klinik çalışmasına katılan Tuvana; ‘’Kocaman beyaz bir atım olacak ‘’ hayallerine inanırken tesadüf olarak Genzarova’ya binmiş ve âşık olmuş, onu çok istemiş ve
beraber başarılı olabileceklerine inanmış. İlk 1.30cm deneyimini Genzarova’ya bindiği ilk gün yaşamış ve hayallerine koşmaya da o gün başlamış. Sahip olduğu beyaz atı ile 2013 yılında Balkan Şampiyonası’nda 17. ve Türkiye Bayanlar Şampiyonası’nda da beşinci olan Tuvana, 2014 yılında Gençler Kategorisi’nde Bulgaristan ve Arezzo’da başarılı yarışmalar koşmuş, 1.40cm Milletler Kupası’nda da dokuzunculuk elde etmiş, 2014 Bayanlar Şampiyonası’nda ise ekip beşinciliğini almış. İzmir Atlıspor Kulübü’nde koşulan 6 Sırık Yarışması’na ‘’Değişik bir deneyim olacağını düşündüğüm için katılmayı çok istedim.’’ diyen Tuvana; bunun için önceden hiç bir hazırlık yapmadığını söylüyor. 6 Sırık Yarışması’nda 1.80cm değil de hayallerine uçan bu cesur kızın atlayışını izlemek ve foto çekebilmek için bulunduğum yere doğru düşen Tuvana’ya ‘’iyi misin?’’ diye sorduğumda ‘’Atım iyi mi?’’ diye karşılık vererek yerinden fırlayan bu yürekli, at seven Nur Tuvana Baktıroğlu’nu daha çok alkışlayacağımızdan eminim. Tebrikler, başarılar Tuvana. Röportaj: MELTEM BİNGÖL
AT Yarışma
Thomas Flossmann Çağrı Başel Thomas Flossmann
Kemer Golf Resort’ta Atlı Spor Keyfi Engel Tanımadı! 15-16 Kasım tarihlerinde Kemer Golf Resort Atlı Spor Kulübü’nde gerçekleştirilen ve iki gün süren engel atlama yarışmaları ile binicilik keyfi bir kez daha bu spora gönül verenlerle buluştu. Sponsorluklarını Dünyagöz Hastanesi, Radyo D ile Vatan ve Milliyet Gazeteleri üstlendiği Milliyet Vatan Kupası’nın sonunda, Arco Hero isimli atıyla Thomas Flossman birinci olurken, Abdi İbrahim Nevraska isimli atıyla Sevda Esirtgen ikinci, Tequila isimli atıyla Barkın Aydın üçüncü, Siec Caro Ass isimli atıyla Can İnce dördüncü ve Unlimited Lady isimli atıyla Senem Kibar beşinci oldu. Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİN 20 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Sevda Esirtgen
Barkın Aydın Beytullah Hüseyingil
Can İnce Senem Kibar Ayşenas Mert
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 21
AT Yarışma
2014 At Terbiyesi İstanbul Bölge Şampiyonası T
ürkiye Binicilik Federasyonu tarafından düzenlenen 2014 At Terbiyesi İstanbul Bölge Şampiyonası’nda biniciler en yüksek puanı alabilmek için Kemer Golf Resort Atlı Spor Kulübü’nde büyük mücadele verdi. Atların balesi olarak tanımlanan dresaj müsabakasında; Usta kategorisinde Primeval Shakira isimli atıyla Ferhat Yavaş birinci ve Clockwork isimli atıyla Ferhat Yavaş ikinciliği üstlenirken Rigoleto isimli atıyla Fettu Mehmet Ali üçüncü oldu. Gençler kategorisinde Sjonnie isimli atıyla Lina Uzunhasan birinci olurken, Gutenberg isimli atıyla Zeynep Haseki ikinci oldu. Yıldızlar kategorisinde Yağmur Öztürk birinciliği ve ikinciliği alırken, üçüncü sıraya da Lara Tümay yerleşti. Şampiyonanın diğer önemli kategorisi olan P2 kategorisinde ise Sim Salabim isimli atıyla Debi Haviyo birinci olurken, Wannadoo isimli atıyla Şiraz Bayburtluoğlu ikinciliği, Apache Açar isimli atıyla Dila Gevrek üçüncülüğü aldı. 22 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Dünya turizmini İzmir’de keşfedin! Explore the world’s tourism in İzmir! 04-07 Aralık / December 2014
Turizm Fuar ve Konferansı Tourism Fair & Conference İzmir Uluslararası Fuar Alanı, Kültürpark İzmir International Fair Center, Kültürpark
Partner Ülke Partner Country
Partner İl Partner City
İtalya Italy
Adıyaman
www.travelturkey-expo.com
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı himayesinde Under the patronage of Ministry of Culture & Tourism
Organizatörler Organizers
Üyesi
Hannover Fairs Turkey Fuarcılık A.Ş. Tel / Phone: +90 212 259 84 04 Desteği ile Supported by
Desteği ile Supported by
Havayolu Sponsoru Airline Sponsor
Tel / Phone: +90 212 334 69 00 Medya Sponsoru Media Sponsor
Member
Tel / Phone: +90 232 497 10 00 TV Sponsoru TV Sponsor
BU FUAR 5174 SAYILI KANUN GEREĞİNCE TOBB (TÜRKİYE ODALAR VE BORSALAR BİRLİĞİ) İZNİ İLE DÜZENLENMEKTEDİR. THIS FAIR IS ORGANIZED WITH THE PERMISSION OF THE UNION OF CHAMBERS AND COMMODITY EXCHANGES OF TURKEY IN ACCORDANCE WITH THE LAW NUMBER 5174.
AT Yarışma
Yusuf Cem Kayacan
2014 Cumhuriyet Kupası ve Engel Atlama Yarışmaları İ
Thomas Flossmann
24 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
zmir Atlı Spor Kulübü’nde 23-26 Ekim tarihleri arasında gerçekleşen 2014 Cumhuriyet Kupası Engel Atlama Yarışmaları sporseverlere keyifli bir hafta sonu yaşattı. Yarışmaların sonunda Abner isimli atıyla Yusuf Cem Kayacan Cumhuriyet Kupası’nı kazanırken, Chiara isimli atıyla Hüsnü Dinç ikinci, AB 19 Chepetto isimli atıyla Sencer Can üçüncü oldu. 25 Ekim Cumartesi günü gerçekleşen Özgörkey Holding “9 Eylül” Kupası’nı Bingo isimli atıyla Beytullah Hüseyinoğlu kazanırken, Genzarova isimli atıyla Nur Tuvana Baktıroğlu ikinci ve Leonello isimli atıyla Oğuz Dalmış üçüncü oldu. 26 Ekim Pazar günü gerçekleşen Nihat Bingöl “Barış” Kupası’nda ise AB 19 Yeter isimli atıyla Sencer Can birinci, Carolus isimli atıyla Aslı Güleç ikinci ve Genzarova isimli atıyla Nur Tuvana Baktıroğlu üçüncü olarak tamamladı. Fotoğraf: MELTEM BİNGÖL
Sencer Can Yusuf Cem Kayacan
CUMHURİYET KUPASI 145 cm 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Abner Chiara AB 19 Chepetto Duvkalle Colorland’s Cheyenne
Binici Yusuf Cem Kayacan Hüsnü Dinç Sencer Can Sencer Horasan Hasan Şentürk
Zaman 80.76 77.92 81.54 83.75 84.58
Nur Tuvana Baktıroğlu
NİHAT BİNGÖL “BARIŞ” KUPASI 125 cm 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı AB 19 Yeter Carolus Genzarova Zameo Costina
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Bingo Genzarova Leonello 3 AB 19 Mahabone Aron
Binici Zaman Sencer Can 64.19 Aslı Güleç 67.65 Nur Tuvana Baktıroğlu 72.78 Osman Şen 73.09 Dilara Pars 75.95
ÖZGÖRKEY HOLDİNG “9 EYLÜL” KUPASI
Binici Kat. Beytullah Hüseyinoğlu B Nur Tuvana Baktıroğlu B+ Oğuz Dalmış B+ Hasan Şentürk A Sencer Horasan A
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 25
AT Yarışma
Ömer Karaevli
Ömer Karaevli
İnönü Kupası ve Atatürk Kupası Sahiplerini Buldu İ
zmir Atlı Spor Kulübü’nde 17-19 Ekim tarihleri arasında düzenlenen İnönü Kupası ve Atatürk Kupası sahiplerini buldu. 2014 İnönü Kupası yarışmasında Village Born M isimli atıyla Emre Eratıcı birinci, Wervelwind 4 isimli atıyla Talya Afyoneri ikinci ve Leon G isimli atıyla Selim Can Güney üçüncü oldu. Atatürk Kupası yarışmasında ise, Royal Equaestrian Strom isimli atıyla Ömer Karaevli birinci olurken, Quick de Stehermelle isimli atıyla Sencer Horasan ikinci ve Chiara isimli atıyla Hüsnü Dinç üçüncü oldu. Binicilik camiasının yoğun ilgi gösterdiği yarışmaların sonunda; genç binicilerimiz güzel performanslarıyla beğeni topladı. Fotoğraf: MELTEM BİNGÖL İNÖNÜ KUPASI 130 cm 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Village Born M Wervelwind 4 Leon G Matcho Contess 29
1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Royal Equestrian Storm Quick de Stehermelle Chiara Colorland’s Cheyenne Chaccomo
Binici Emre Eratıcı Talya Afyoneri Selim Can Güney Buse Şamlı Serra Yedikardeş
Zaman 79.82 80.04 83.6 81.55 81.84
ATATÜRK KUPASI 145 cm
Sencer Horasan
26 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Binici Ömer Karaevli Sencer Horasan Hüsnü Dinç Hasan Şentürk Çağrı Başel
Zaman 87.45 83.13 85.38 86.67 85.29
Emre Eratıcı Alp Timur Erdem
Hasan Şentürk
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 27
AT Yarışma 21 Eylül Pazar günü Ankara Atlı Spor Kulübü’nde gerçekleşen Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Kupası izleyenlere keyifli anlar yaşattı. 145 cm kategorisinde gerçekleşen yarışmanın sonunda Quick De Stehermelle isimli atıyla Sencer Horasan birinci olurken, Colorland’s Cheyenne isimli atıyla Hasan Şentürk ikinci ve Skara Glen’s Cascador isimli atıyla Hulki Karagülle üçüncü oldu. T.C. CUMHURBAŞKANLIĞI KUPASI 145 cm 1. 2. 3. 4. 5.
Atın Adı Quick de Stehermelle Colorland’s Cheyenne Skara Glen’s Cascador Chaccomo Contero 8
Binici Sencer Horasan Hasan Şentürk Hulki Karagülle Çağrı Başel Ülkan Delikan
Zaman 75.84 74.94 78.46 73.48 73.79
Cumhurbaşkanlığı Kupası’nın Sahibi
Sencer Horasan
28 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Kapadokya Kupası OKTAY KURTULAN - Atlı Dayanıklılık Komite Üyesi ve Hakemi
A
tlı dayanıklılık meraklıları Kapadokya Kupası için Nevşehir, Göreme’de buluştular. 07 - 09 Kasım 2014 tarihleri arasında Kadost Doğa Sporları Merkezi’nde yapılan Kapadokya Kupası, yılın son yarışması olması nedeniyle keyifli ve heyecanlı bir hafta sonu yaşamamıza sebep oldu. Türkiye’nin değişik yerlerinden gelen 44 at ve binicinin katıldığı yarışmalar, Cuma günü atların veteriner kontrolüyle başladı ve aynı gün parkurun da gezilmesi ve teknik toplantıyla gün bitirildi. 10 binicinin katılımıyla saat 07:00’da başlayan UAD- 3* Açık hız (94,5 km) yarışmasının sonuçları: Erkan Demir Biltekin isimli atıyla 16,50 (km/s) ortalama hızla birinci Sıtkı Doğuşlu Palmiye isimli atıyla 16,50 (km/s) ortalama hızla ikinci Ercan Bahadır Yiğit Emre isimli atıyla 16,49 (km/s) ortalama hızla üçüncü 7 binicinin katılımıyla Pazar sabahı 07:15 da başlayan UAD - 3* Kapalı Hız (90 km) yarışmasının sonuçları: Mehmet Turna Kapadokyalı isimli atıyla 15,91 (km/s) ortalama hızla birinci Hakkı Feyzioğlu atevi.com şehriyar isimli atıyla 15,81 ortalama hızla ikinci 7 binicinin katılımıyla Pazar sabahı 07:30 da başlayan UAD - 2* (60 km) yarışmasının sonuçları: Batu Demir Zilcioğlu isimli atıyla 12,75 (km/s) ortalama hızla birinci Yusuf Keleş Kaplansultan isimli atıyla 12,18 (km/s) ortalama hızla ikinci Nur Özdemir Atevi.com yosma isimli atıyla 12,90 (km/s) ortalama hızla üçüncü 12 binicinin katılımıyla Pazar sabahı 07:30 da başlayan UAD - 1* (45 km) yarışmasının sonuçları: Selin Dikencik Parskan isimli atıyla 12,37
(km/s) ortalama hızla birinci Ali Özcan Gözde isimli atıyla 13,16 (km/s) ortalama hızla ikinci Serhat Zengin Mirliva isimli atıyla 12,88 (km/s) ortalama hızla üçüncü 8 binicinin katılımyla yapılan Lisans parkuru 8 binicinin de kalifiye olmasıyla sonuçlandı. Kendilerini kutlar, uzun bir atlı dayanıklılık hayatları olmasını dileriz.
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 29
AT Haber
u s r u K i p a Hippoter H
ippoterapi kelimesi Yunanca’da at anlamına gelen “Hippo” kelimesi ile “terapi” kelimesinin bir araya gelmesiyle oluşmuştur. Atlarla terapinin ilk olarak 460’lı yıllarda Romalılar ve Yunanlılar tarafından uygulandığı bilinse de, esas olarak 1940’lı yıllarda Avrupa’da uygulanmaya başlamıştır. 1969’da kraliyet ailesinin de desteği ile İngiltere’de İngiltere Engelliler Binicilik Federasyonu, Amerika’da ise Kuzey Amerika Engelliler Binicilik Federasyonu kuruldu. Böylece hippoterapi dünyanın pek çok ülkesinde yayılmaya ve hippoterapi üzerine sertifika programları, eğitimleri düzenlenmeye başladı. Türkiye’de uzun zamandır engelliler için yeni ve yüksek kaliteli tedavi formlarının geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktaydı. Bu nedenle son yıllarda atlar ile tedavi alanı olan Hippoterapi’ye ilgi çok arttı. 29 Mayıs -2 Haziran 2014 tarihlerinde IBETH (Internationaler Bund Eğitim ve Toplumsal Hizmetler) Türkiye Binicilik Federasyonu’nun da işbirliği ile “Atlı Binicilik Terapisi” kursu düzenledi. Buradaki amaç; binicilik faaliyeti ile birlikte, terapi yöntemlerini de yüksek kalitede öğrenmek, geliştirmek ve bununla ilgilenen binicilik eğitmenlerini bilgilendirmekti. Kurs, doğru at seçiminden, at sırtında yapılan terapi yöntemlerinin uygulanışına kadar olan geniş bir yelpazede eğitim verdi. Burada at ve insan arasında oluşan enerjinin ortaya çıkarılması, başarılı bir iletişim için temeldir. Herhangi bir problem halinde müdahale yeteneği ve at ile çalışırken çıkarabileceği sorunların tanımlanması, yapılacak güvenli bir ortak çalışma için ön koşuldur. At biniş terapisinde kullanılan malzemelerin faydası, genel duruma uygun bir optimal kullanım bilgisi, etkili tedavinin başarısını garantiye almak için gereklidir. Katılımcılarla tanıştıktan sonra bir eğitmen, onların sorunlarının ne olduğunu görebilmeli, teşhisini koyabilmeli ve tedavi yöntemlerini belirleyebilmelidir. Teşhisi koyup tedavi yöntemlerinin belirlenmesi, tedavinin uygulanmasını kolaylaştıra-
30 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
caktır. Terapi seansının organizasyonu planlama, uygulama ve değerlendirme şeklinde olmalıdır. Güvenlik önlemleri alınarak hiçbir zaman katılımcı riske edilmemelidir. Kurs Almanya’da bulunan Heilpferde Enstitüsü’nden Simone Roolf tarafından verildi. Türkiye Binicilik Federasyonu’ndan Zeynep Kayacan, Tulya Kurtulan Binicilik Akademisi’nden Tulya Kurtulan, Selçuk Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden Emel Gürbüz, Gaziantep Atlıspor Kulübü’nden Serhat Murat Erdural, Antalya Melekler Özel Eğitim Kurumu’ndan Soncay Ava ve Günay Uğurlu, Adalar Su Sporları Kulübü’nden Orkun Şeker, İstanbul’dan Birinci Kademe Binicilik Antrenörü Seda Şahin; 5 gün süren kursu başarı ile tamamlayarak sertifikalarını almaya hak kazandılar. • TULYA KURTULAN ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 31
AT Haber
32 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Yetindiklerimizin Ne Kadarı Gerçek? SEVGİ D. SAYBAŞILI Her kazanılan yeni yetenekte olduğu gibi atçılığı da nasıl öğrendiğimiz onu nasıl deneyimlediğimizi etkiler. Atları ilk nerede gördünüz? Padokta gezinirlerken mi? Engel atlama şampiyonasında mı? Hipodromda düz koşu yarışında mı? Atları hiç doğal ortamlarında gözlemleme şansınız oldu mu? Yoksa faytona veya at arabalarına koşulan atlar mıydı ilk gördükleriniz? Veya köydeki bahçede? Onlarla ilgili bilgilerinizi kimlerden, nerelerden öğrendiniz? Eski süvari birliği subayı binicilik antrenörünüzden mi? Kendi atı olmuş veya hiç olamamış arkadaşlarınızdan mı? Yoksa huylarına dair seyislerden duyduğunuz bilgilerden mi? Peki size bu bilgileri verenler, onlar nerelerden besleniyorlardı acaba? Atla ilgili kitaplardan mı, sadece birebir deneyimlerden mi yoksa gözlemleyerek mi? Deneyimleri ve bilgileri nasıl kaydedip içselleştirdiğimizden, zihnimizde çeşitli yargılar oluşturup, zamanla davranışlarımızı ve kişiliğimizi nasıl etkilediğinden daha önce bahsetmiştim. Atlarla ilişkimiz, tıpkı hayat gibi, manzaranın sürekli değiştiği ve bizim de kendimizi sürekli geliştirmemiz gereken bir yolculuktur aslında. Bu yolculukta kısıtlayıcı inanç ve yargılara sıkıca tutunup, hep aynı şeyleri yapmaya, aynı şekilde düşünmeye devam edersek çok şey kaçırırız; hayatı kaçırırız. Bu nedenle önce nerelerde tutucu düşünme ve davranma eğilimimiz olduğunu fark etmemiz gerek. Ardından da, her deneyime açık fikirli bir bakış açısıyla, bu konuda daha önce yaşadığımız deneyimlerimiz hiç yokmuş gibi yaklaşabilmek. Daha önce bana “bu at şöyle şöyle davranır” dememiş olsalardı bugün ona nasıl binerdim? Ondan neler beklerdim? Atın kuyruğunu sallamasının aslında istemli bir hareket olduğunun farkında olmayan hocalar tanıdım. Atın tam yanında dururken kolunuzda şaklayan o kuyruğun hareketinin, sinek kovmaktan başka bir anlamı olmadığını düşünebilen. Tabii ki sinekleri kovalıyor ama kuyruğunun size tam olarak ne hızla çarptığını da biliyor. O sinekleri teninden kovalamak için, teninin her bir santimetre karesini bağımsız olarak hareket ettirebilen bir hayvandan söz ediyoruz burada.
Önemli olan şu; biliyor ama umursuyor mu? Atın bunu umursamasını beklemek maalesef çoğu insana attan fazla şey beklemekmiş gibi geliyor. Binerken hiç kıpırdamadan durmasını beklemek mesela. Genel eğilimde, en iyi ihtimalle bu bekleniyor ama durmazsa bile, üstüne çıktık mı tamam zaten, bir daha bu konunun üstünde durulmuyor. Oysa bir çocuk düşünün, kendisinden fazla bir şey beklenmeyen, yeni bir şeyler öğrenme fırsatı olur muydu bu çocuğun? Teşekkür etmeyi, yardım etmeyi, paylaşmayı veya ayakkabısını bağlamayı, tuvaletini kendi yapabilmeyi... Bir çocuk büyütürken tüm bunları onun yapmasını bekleyerek öğretiriz ona. Yapabileceğine dair bir beklentimiz vardır. Bu beklentiyi ise onun kapasitesine dair gözlemlerimizle temellenen bilgilerimiz şekillendirir. Dolayısıyla atları gerçekçi, yargısız bir şekilde gözlemlemek de bize onun
kapasitesi hakkında içgörü sağlayacaktır. Bir bakın bakalım gerçekte neler bekleyebilirsiniz ondan. Atlarla ilişkimize yepyeni boyutlar katan “Doğal Atçılık” (Natural Horsemanship) metodlarının öncülüğünü yapanlar Tom ve Bill Dorrance, Ray Hunt, Buck Brannaman gibi kovboylar olmuştur. Bunun nedeni, tam da bahsettiğim gibi, öncelikle attan daha fazla beklentilerinin olmasına dayanır. Kovboylar atlara gündelik hayatlarının bir gerekliliği olarak binerler, sadece eğlenmek amacıyla değil. Dolayısıyla işi becerememek gibi bir lüksleri yoktur. İşlerini tamalayabilmeleri, çoğu zaman da hayatta kalabilmeleri, atlarının, verecekleri her komuta anında cevap
verebilmesine bağlıdır. Bir diğer neden ise atları doğal ortamlarında gözlemleme şansına sahip olmalarıdır. Kullandıkları atlar ya bir mevsim önce doğaya saldıkları ya da hiç ehlileştirilmemiş, vahşi at sürülerinden koparılan atlar olabilir, dolayısıyla da atları gözlemlemek ve onların dillerini doğru öğrenmek durumundadırlar. Ben de bugün çok severek yaptığım atlarla koçluk ve eğitmenlik mesleğimi, atları yargısız ve açık fikirli bir bakış açısıyla gözlemlememe borçluyum aslında. Eğer atlar hakkında, başkalarından duyduklarım ve çevremde gördüklerim dışındaki şeylere gözlerimi, kulaklarımı kapamış olsaydım, atların, insan psikolojisini iyileştirme yolunda gösterdikleri bilinçli çabayı hiç fark etmemiş olabilirdim. Ve eğer atların yapmaya muktedir oldukları şeylere dair kalıplaşmış yargılarım olsaydı, bu tarz davranışları fark ettiğimde, bunları başka türlü yorumlar, atların gerçek potansiyellerini hiç bir zaman keşfetmemiş olurdum. Her zaman olduğu gibi, atlarla ilişkimizi iyileştirmek adına yapmamız gerekenler, aslında hayatımızı iyileştirmek adına yapmamız gerekenlerdir. Kendimizi de böyle objektif ve yargısız bir şekilde gözlemlemeli ve davranışlarımızı, dürtülerimizi, duygularımızı değerlendirmeliyiz. Ancak o zaman görebiliriz aslında kendi potansiyelimizi de ne derece küçümsediğimizi. O halde, siz de bir sorun kendinize; yapabileceğinize inansaydınız neleri başarmak isterdiniz, nerelere uzanmak isterdiniz? Eğer bir şeyi başarmayı arzu ediyorsanız bilin ki, onu gerçekleştirme potansiyeli içinizde zaten vardır. Ve sonra da şunu sorun her gün yeniden; bugün neleri seçersem beni gerçek potansiyelime ulaştırır?
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 33
ÇILBIR (Lonj) EĞİTİMİ • Antrenör Öğr. Gör. DERVİŞ ÖZTÜRK Esogü Mahmudiye MYO Müdür Yardımcısı dozturk@ogu.edu.tr
Ç
ılbır, bir atın 7 – 8 metrelik bir kayış ile hareket ettirilmesi, eğitimi veya çalıştırılmasıdır. Kural olarak at, bir daire izi üzerinde hareket eder. Çılbır(lonj) çalışması uygun yardımcı malzeme kullanılarak (janban lastiği gibi) atın kendini bırakması, uzunlamasına bükülüşün sağlanması, belinin güçlenmesi, tüm vücudunun yumuşamasına ve kantarmayı geveleyerek daha kolay istinadın teminini kolaylaştırır. Ancak çılbır yapmakta bir ustalık gerektirir. Çılbır çalışması aşağıdaki amaçlar için yapılır: • Genç atları eyere ve ara ba koşum takımlarına alıştırmak, • Binek ve koşum atlarının eğitimlerine destek olmak, • Yer sırığı (kavaleto) ve engel atlama çalışmalarına alt yapı oluşturmak, • Dışsal eksiklikleri en aza indirmek, • Sorunlu atları düzeltmek, • Atların ileri düzey çalışmalarını, özellikle topluluk çalışmalarını yapmak, • Sakatlanmış veya hastalanmış atları dinlenme dönemlerinde de çalıştırabilmek, • Binicilerin oturuş eğitimlerini yapmak, • Voltej sporu uygulamaları yapmak. Çılbır Çalışmasının Koşulları Çılbır çalışmasının yap ılacağ ı dairenin çapı en az 12 metre olmalıdır. Yalnızca ileri düzeydeki atların eğitimlerinde bu ölçüden daha küçük alanlarda çalışılabilir. Çılbır, etrafı Sınırlandırılmış / sınırlandırılmamış bir alanda yapılabileceği gibi, tümüyle kapatılmış bir yerde de yapılabilir. Yalnızca çılbır yapmak için inşa edilmiş her tarafı kapalı alanların varlığı, genç atların çılbır eğitimleri için çok uygun bir durumdur.
34 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Çılbır Tekniği ve Yardımların Uygulanışı Çılbır eğitiminin başarısı için, gerekli tüm donanımların varlığı ve sağlamlığı şarttır. Bu şartın sağlanması, çılbır çalışmalarının değişik hedeflerine ulaşabilmeyi ve buna bağlı olarak atın eğitim gereksinimlerini karşılayabilmeyi sağlayacaktır. Eğiticiler tüm yardımcı araçların ne işe yaradığını çok iyi bilmelidirler. Ayrıca her çılbır eğiticisi, binişte kullanılan tüm yardımlar gibi, çılbırda geçerli olan; çılbır ipi, kamçı ve ses yardımlarını, çok iyi düzeyde uygulayabilmelidir. Binişte sürücü yardımlar önceliklidir. Bu yardımlarda, özellikle ağırlık yardımlarının ayrı bir anlamı vardır. Çünkü binici atın üzerinde kendi beden dengesini ayarlamak zorunda olduğu gibi; aynı zamanda uyguladığı ağırlık yardımları ile atla birlikte bir denge oluşturmak zorundadır. Oysaki çılbırda ağırlık yardımlarından söz edilemez. Fakat bu, at için kolaylık sağlayan olumlu bir durumdur. Çılbırda sürücü yardımlar; kamçı ve ses ile uygulanır. Alıkoyucu yardımların uygulanması için ise; ses ve kamçı desteği ile çılbır ipi kullanılır. Bir Çılbır Çalışmasının Yapılandırılması Bir çılbır çalışmasına nasıl başlanırsa, öyle devam edilir ve başarısı da başlangıç şartlarının nasıl olduğuna doğrudan bağlantılıdır. Daha atın çılbır alanına getirilirken yapılacak hatalar, çalışmanın ilerleyen aşamalarına etki ederek başarıyı engeller. Her at, çılbır alanına çok sakin bir ruh halinde getirilebilmelidir. Donanım eksiksiz olmalı ve uygun özellikleri taşımalıdır. Atlar, çılbır çalışma alanına getirilirken yan kayışları ağızlık demiri halkalarına takılmamalıdır. At bu durumda hareket ederken bir yere çarpabilir ve sonucunda çok kötü kazalar oluşabilir. Çılbır kolan kayışına veya eyer kolan kayışına bağlanmış olan yan kayışlarının kilitli kancaları; eyer ön kaş halkalarına takılarak veya eyerin üzerinden aşırılıp birbirine bağlanarak sabitlenmeli ve böylece aşağıya sarkarak atı rahatsız etmesi engellenmelidir. Örneğin sol yan çılbır çalışmasında yan kayışı takılacaksa; at, çılbır başlığının veya ağızlık demirinin halkasına takılan çılbır ipi ile yedekte çılbır dairesi merkezine sevk edilebilir. Burada sakinleştirilmeye çalışılırken, çılbır kamçısı ucu geriyi gösterecek biçimde ve uçkuru ile birlik-
te sol koltuk altına sıkıştırılarak tutulmalıdır. Herhangi bir tekmeye karşı attan yeteri kadar uzakta durmak gerekir. Kamçı çok iyi kavranmalıdır. Düşürüldüğünde ve yeniden almak için hamle yapıldığında, neredeyse tüm atlar kaçma, dönme veya kazaya neden olabilecek birçok hareketi yaparlar. At yan kayışları takılırken, sakin bir biçimde durmayı öğrenmelidirler. Genç veya yanlış çalıştırılmış atlar bu işlem anında geri yürümek veya yana kaçmak vb. huysuzluklar yapabilirler. Atları yerinde tutmak ve sakinleştirmek için, bir yardımcı ile çalışmak en uygun çözüm yoludur. Bu durumlarda eğitici; hiçbir zaman hırsla atın ağzına bağlı çılbır ipini çekmek veya kamçı ile vurmak vb. kaba davranışlarda bulunmamalıdır. Bu davranışların atın güvenini yitirmesine neden olmaktan başka hiçbir yararı yoktur. Atın donanımı kontrol edildikten ve yan kayışları bağlandıktan sonra, çılbıra başlanabilir. Bunun için; eğitici çılbır ipini sol eline, kementleri ve kamçıyı (ucu yeri gösterecek biçimde) sağ eline alır. Sürücü ses yardımları ve kamçının ucunun biraz havaya kaldırılması ile at çılbır dairesine yönlendirilir. Çılbır ipi yere sarkmamalı, gergin olmalı ve yavaş yavaş uzatılmalıdır. Bu, atın adeta harekete başlayabilmesi için olanak sağlar. Atın hiçbir zaman; hırsla ileri atılmasına veya süratli, dörtnal ile çılbıra başlamasına neden olmamak gerekir. Alışkanlık haline gelmiş bu tür davranışlar, eğitim mantığına uygun olmadığı gibi, ayrıca atın veya eğiticinin çok ciddi bir biçimde sakatlanmasına neden olabilir. Eğitim en az 10 dakikalık adeta yürüyüşü ile başlamalıdır. Bu anda yan kayışları, ya oldukça uzun bağlanmıştır veya hiç bağlanmadan eyerde sallanmayacak bir biçimde sabitlenmiştir. Yan kayışları eğitimin mantığına uygun olarak, baştan itibaren takılı olabilir. Temel kural olarak; yumuşatma aşamasında atın alın hattının dikey hattın önünde olabilmesi için, yan kayışları uzun bağlanmalıdır. Fakat süratli çalışmalarına başlandığında, yan kayışları gereği kadar kısaltılmalıdır. Yan kayışlarının; atın iyi ve eşit ölçülü bir irtibat kurabilmesi için, boynun her iki yanında da eşit uzunlukta bağlanmasına dikkat etmek
gerekir. At, ağızlık demirine yaslanmaya, baş boynunu uygun bir biçimde taşımaya ve eğiticinin eli ile emin bir irtibatta gitmeye başladığında, iç taraftaki yan kayışı biraz kısaltılabilir. Böylece at içe doğru vaziyet almış olacaktır. Bu ilk ısınma aşaması, çılbır çalışma saatinin eğitim hedefine bağlı kalınmaksızın, süratli ve birkaç dakika sonra devamında dörtnal olmak üzere uygulanmalıdır. Böylece at yumuşatılarak sonraki çalışma için gerekli koşullar oluşturulmuş olacaktır. Birçok “süratli – dörtnal – süratli” geçişlerinden sonra yan değiştirilmelidir. Eğitici atın daire izi üzerinde durmasını sağlamalı ve merkeze dönerek yaklaşmasını engellemelidir. Bu, ses ve kamçı ile başarılamazsa, çılbır ipi el hareketi ile dalgalandırılarak atın ağzına ek bir alıkoyma yapılır. Yardım uygulanırken etkili olabilmek için, atın biraz ön hizasına geçmek gerekir. Alıştırmalar Yürüyüş biçimi değişiklikleri: Çılbır çalışmasında yürüyüş biçimi değişiklikleri biniş eğitimindeki kadar büyük öneme sahiptir. Gerekli ölçütler: • Temponun korunması • Geçişlerde doğallık • Bir üst yürüyüş biçimine doğrudan ve çekincesiz geçiş Geçişler iki üst yürüyüş biçimi için de uygulanabilmelidir. Duruş – süratli veya adeta – dörtnal geçişleri art ayakların daha etkin hale gelmelerini gerektirir ve yardımlara daha akıcı ve çabuk tepki vermeyi sağlar. Bu alıştırmalar için yardımları; mantıklı, açık ve his gücüne sahip bir biçimde uygulamak gerekir. Dörtnal – adeta veya süratli – duruş geçişlerini uygulamak bazı önemli sakıncaları içerir. Çünkü bu geçişlerde at, yeterli alıkoyucu etkiler olmadığı için omuz üzerine yığılmayı öğrenebilir. Yer Sırığı (Kavaleto) Çalışmaları
Yer sırığı geçiş alıştırmaları basit çılbır ça-
lışmalarında çok iyi ve önemli bir yere sahiptir. Bunun birçok nedeni vardır: • Temponun geliştirilmesi • Atın yumuşatılması • Belin etkin hale getirilmesi • Adımların yere daha sağlam basması • Engel atlamaya hazırlık • Art ayakların daha etkin hale getirilmesi ve içtepinin geliştirilmesi • Çalışmaya çok yönlülüğün katılması Yer sırığı dizilişi için uygun aralık ölçüleri: • Adeta : Yaklaşık 0.80 m • Süratli : Yaklaşık 1.30 m • Dörtnal : Yaklaşık 3.00 m
Çılbırda Oturuş Çalışmaları Doğru oturuşun tek bir şekli yoktur. Her binicinin farklı bir iskelet ve kas yapısı olduğu gerçeğinden hareketle, oturuşta uzuvların konumları ve bağlantıları üzerinde yoğunlaşmak daha akılcı olacaktır. Çılbır, binicilerin doğru oturuşu öğrenebilmeleri için, çok uygun bir çalışma yöntemidir. Gerek yeni başlayanlar ve gerekse ileri düzeydeki biniciler, çılbır çalışmaları yardımıyla oturuşun temel esasları olan; denge ve yumuşaklığı, çok iyi öğrenebilirler ve geliştirebilirler. Bu çalışmalar, binicinin atın kontrollerini bir yana bırakarak, tüm dikkatini oturuş esaslarına verebilmesini sağlar. Böylece hem atın beden hareketleri daha iyi hissedilebilir ve hem de binici, bedeninin atla daha iyi bir uyum içerisinde olmasını başarabilir. Esas olarak çılbırda oturuş çalışmalarında da, atların çılbır eğitimindeki ve çalışmalarındaki kurallar geçerlidir. Voltej Atlarının Çılbır
Çalışması Voltej atlarının çılbır çalışması uygulamaları, binek atlarının çılbır uygulamalarından fazla farklı değildir. Denge ve terbiye çalışmaları eğitim şablonunun aşamaları aynı biçimde izlenerek uygulanır. Her voltej çalışma saati öncesinde at doğru ve uygun bir biçimde yumuşatılmalıdır. Akıcılığa ulaşmak için aynı kurallar ve aşamalar uygulanır. Voltej çalışmalarında veya yarışmalarındaki itaat ve iş akışı bazı ek hedefleri de içermektedir. Dikkatlerini yeteri kadar toplayamayan, oyun içgüdüsü ile çevresinde olup bitenlerin farkına varamayan çocuklar; voltej çalışmaları anında çok tehlikeli durumlara düşebilirler. Bir voltej çılbır yöneticisi atı bir anda dörtnaldan duruşa geçirebilecek olanaklara ve deneyime sahip olmalıdır. Bu geçiş, çalışmalarda iyice pekiştirilmeli ve yarışma anında; müzik, alkış ve ortam koşulları nedeniyle atta oluşabilecek ruhsal gerilmeler hemen itaat altına alınabilmelidir. Voltej atları, iyi bir güce, dayanıklılığa ve dengeye sahip olmalıdırlar. Yüklenmeler çoğu zaman tek yandadır ve bu da çoğunlukla sol yandır. Eğiticiler eğitimlerini bu olumsuzluğa göre yapılandırmalı ve yardımlarını bu koşullara göre ayarlamalıdır. Bu nedenlerle at; hem binicisi ile birlikte ve hem de binicisi olmaksızın çok yönlü çalıştırılmalıdır. Bu zorluklar ileri eğitim düzeyindeki voltej atları için de geçerlidir ve bu atların da eğitimleri aynı mantığa göre uygulanmalıdır. KAYNAKÇA 1. At Terbiyesi (Dresaj) Semineri 2. Güleç, E., Ata Nasıl Bilinir 3. Timurlenk, O., Binici Temel Eğitimi-1996 4. Timurlenk, O., Binici Ve At İleri Eğitimi-1996 5. Timurlenk, O., At Terbiyesi Eğitimi-1996 6. Ünver, A., F., Binicilik Sporunda Doğru Oturuş, Uyarı Ve Yardımların Binicilik Hissiyatının Gelişimine Etkileri, 2003.
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 35
AT Röportaj
Hüseyin Şahin ve Salim Kaba
Röportaj: UĞURHAN ACAR
Makedonya, Daday Doludizgin… Hüseyin Şahin dostumuz Makedonya’daydı… Büyük İskender’in coğrafyasında at bindi… Dağ tepe… Sürü başıyla kapışacak kadar yakınlaştı yılkılarla… Güzel insanlar tanıdı… Salim Kaba dostumuz ise Kurban bayramında Daday’daydı… Eminim, sonbaharı doğanın koynunda karşılamaktan çok keyif aldılar… At binildi mi önemi yoktur artık üstünüzü örten gökyüzünün renginin mavi mi, gri mi olduğunun… Kavuran sıcaklık bir su başında yeniden kazanılacak serinliğe yazılan methiyenin girişidir sadece… Nereden doğup batacağı güneşin ve rengi toprağın, kokusu, geçmişi, izi önemsizdir… Gelen fırtına, esecek bora küçük bir esinti olarak beklenir… At ayağının sağlam basacağı her yer vatandır Atlı için… At binmek, duygu yoğun bir birlikteliktir… Hep bir anıdır, çok uzaklarda kalmış bir özlemin pırıltısıdır insanı heyecanlandıran… Zaman da, mekan da yoktur atlılar için…
Hüseyin Şahin
36 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Sevgili Hüseyin nereden çıktı Makedonya’ya gitmek? Bir de Kaşkaval ülkesini bulmuşsun… Doğru bizim kaşar olarak bildiğimiz peynirin (ve koyun peynirciliğinin) ana vatanının kalbindeki Galicnik isimli bir dağ köyünü gözüme kestirdim internet araştırmalarım sonucunda. Üsküp yakınlarında bir köy. Mavrovo Ulusal Parkı’nın yakınlarında, yardımsever, iyi insanların olduğu bir köy. Genç bir iş arkadaşımın karavanla yaptığı Makedonya yolculuğunu aktarması sırasında dağlara doğru giden atlılarla karşılaştık demesi üzerine araştırmamı başlatmıştım. - Ulaşımdan biraz bahseder misin? Her şey planladığın gibi gitti mi? Yardımseverliği bu konuyla örnekleyeyim. Sonuçta Makedonya’nın küçük bir kasabasından ve köyünden bahsediyoruz. Ulaşım olanakları aralıklı gelip geçen minibüslerle sağlanıyor. Her köşe başında taksi durağı yok. Ancak ne zaman ihtiyacım olsa çevredeki insanlar hemen araç ayarlanması için yardımcı oldular. Bu arada evet her şey planladığım gibi gitti. Üsküp’e uçakla ulaştım. Yaklaşık 1,5 saat sürüyor. Otobüsle İstanbul’dan ulaşım yaklaşık 9 saat. Bir gece Üsküp’te kalıp ertesi gün at bineceğim köyün yakınlarındaki otelime geçtim… Aynı akşam da binicilik tesisinin sahibi Vasko ile buluştuk… Bu arada kaldığım otelde “Sürdürülebilir Turizm” konusunda çalışma yapan İsveç merkezli bir kuruluşun insanları ile tanışmak ilginç oldu. At binmek için Makedonya’ya geldiğimi duyunca çok ilgi gösterdiler ve beni örnek turist olarak Eko turizmden ne beklediğim konusunda epey bir sorguya çektiler. Keyifli sohbetlerle güzel anlar geçirdik. Ve Galicnik, dağlar, atlar… Akşamdan biniş planını yaptık ve ertesi sa-
bah Vasko beni aldı birlikte Galicnik’e hareke ettik. Nefis orman manzaralı dağ yollarından yaklaşık 40 dakika seyahatle köye ulaştık. At ahırları köyün hemen dışında. Yaklaşık 20 atı var Vasko’nun. Bizim çiftliklerde çoğunluk Arap, İngiliz gibi cins atlara biniyoruz ancak buradakiler çoğunluk o bölgenin Balkan dağ atları, yerli atlar… Küçük ancak kalıplılar. Vasko’nun söylediğine göre tecrübesiz biniciler de geliyormuş. Bir, iki saatlik eğitimden sonra yola çıkıyorlarmış. Tecrübeliler içinse farklı rotalar var… Ahırlara ulaştığımızda yeni binicilerden oluşan bir grup binişlerini bitirmiş geri dönüyordu. - Eminim sen önce atları incelemişsindir. Atların sağlığı konusunda özenli olduğunu biliyorum. Bu bütün binicilerin sorumluluğu olmalı aslında. Neticede sizi taşıyacak atın genel görünüşünü şöyle bir anlayabilmek gerek. Yorgun, bakımsız bırakılmış atlara binilmemesi sahiplerini de biraz yola getirici olacaktır. Bana 9 yaşında doru, iğdiş bir Balkan atı düştü. İsmi “Jack”. Bu arada tura sadece Vasko ve ben katılacağız. Başka tecrübeli binici yoktu ortada. Sırt çantama da birkaç yiyecek şey de alıp yola çıktık. Vasco’da kır Balkan atı var. Atın ismi beneklerinden dolayı “Çili”. Çilli isminin Makedonca söylenişi. Çili 23 yaşında ama inanılmaz enerjik bir attı. Her iki at da dağdaki yılkılardan yakalanıp binişe alıştırılmış. Eyerlerimiz, başlıklar Western tarzıydı. Doğrusu ben bu tarz ekipmana çok alışkın değilimdir ama hiç sorunsuz bir şekilde geçti binişler. Atların doğaya alışkanlığı biniş sırasında kendisini belli etti. Dağlarda taşlı yollardan arada dörtnal, adeta gittik ama bir defa tökezlemediler desem yalan olmaz. Bu coğrafyada çok fazla süratli / tırıs biniş yok. Bildiğim kadarıyla Türk atçılık kültüründe de ya adeta ya dörtnal biniş hakim. Medenca ve Bistra dağlarının eteklerinden tepelere doğru çıktıkça harika bir manzara karşılıyor insanı. Uzakta köylerin evleri, yemyeşil tepeler, kara, sık ormanlar, diz boyu otlaklar… Dağların zirvesine yapışmış gibi duran bulutlar… Susup izliyorsun… Atların nal sesleri, nefes alışları, serin rüzgar ve manzara… - Uzun bir biniş olduğunu söylemiştin ve yılkı atlarıyla epeyi bir süre birlikte yol almışsınız… Yaklaşık 6 saat at bindim… Gerçekten uzun bir süreydi ve iyi ki İstanbul’dan idmanlıydım. Yoksa o kadar süre at binmek hiç kolay değil. Yola çıktıktan 1,5 saat sonra 2000 koyunun olduğu sürülerin ve 10 çobanın olduğu bir köye ulaştık. Biraz dinlenirken enfes bir koyun peyniri tadıp ayran benzeri yağı alınmış sütten üretilen ilginç bir içecekten denedim. Bu-
Salim Kaba
ranın peynirciliği daha çok koyundan geliyor. Yılkılarla bu moladan sonra karşılaştık. Hızla dağa doğru giderken çıktılar karşımıza… Etrafta başıboş atlar vardı sonra sürüler olmaya başladı. Her birinde 15 - 20 civarı at var. Birinin lideri kara aygır bizi sürekli izlediği gibi fırsatını buldukça kulaklarını kıstırıp hızla üzerimize yöneliyordu. Hiç de dostane bir yaklaşma değildi bunlar. Yaklaşık bir saat boyunca bir sürü ve aygırı sürekli yanımızda bizimle birlikte geldiler. Vasco’nun dediğine göre su kaynağına doğru gidiyorlarmış. Ama ne gidiş… Biz dörtnal onlar da dörtnal… At sürdüğümüz yerler bir yanı uçurum olan bir patika! Benim bindiğim at herhalde eski günlerini arkadaşlarını özlemiş olacak ki sürüye gitmeye pek istekliydi. Bir süre sonra hızla yanımızdan geçip tepeden aşağıya doğru uzaklaştılar ama doğrusu sürüye mi bakacağımı, binişimi mi kontrol edeceğimi şaşırmadım değil. Yine de heyecanlı, keyifliydi… Medenica dağının yaklaşık 2000 metrelik zirvesine yaklaşınca o muhteşem manzarayı
izlemek için biraz atlardan indik. Bol fotoğraf çektik ve sonra yine bir koyun çiftliğine kadar sürecek dönüşümüze başladık. Çiftlikte yediğimiz koyun peyniri dışında dağlardan toplanmış otlardan yapılmış sıcak içeceğin tadını hiç unutmayacağım. Herhalde son zamanlarda içtiğim en doğal çaydı… Bir süre atları yedekleyerek yol aldıktan sonra Galicna’ya döndük… - Peynirler, çaylar derken nal sesleri arasında Makedonya’yı gezdik sayende Hüseyin… Dilersen biraz da maliyetlerden bahsedelim. Bu kadar uzun süre at binmenin maliyeti günlük 60-70 Euro civarı. Transfer dahil konaklamaları da dikkate alırsak, yemek / kahvaltı dahil günlük 90–100 Euro maliyetten bahsediyoruz. Uçak bilet ücreti hariç tabi. Benim önerim 1–1,5 ay önceden bileti almak, biniş programını yapmak ve mümkünse tecrübeli binicilerle organize olup gitmek. Dostlarla birlikte çok daha keyifli ve bir miktar hesaplı da olabilir.
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 37
AT Röportaj - Sevgili Salim memleket ziyareti sırasında gerçekleştirdiğin at binişlerini dinleyelim şimdi… Öncelikle Kastamonulu olup da at binmek için bir tesadüf beklenmesi ilginç geldi bana doğrusu… Çok haklısın. İstanbul’da yaşadığım için memlekete ancak özel günlerde gidiyorum. Çok yeni bir binici olduğum için de Kastamonu’daki atçılık potansiyeli dikkatimi çekmemişti doğrusu. Bayram için Kastamonu’ya gittiğimde Daday’da Barış At Çiftliği’ne uğradım ve sonuçta dilediğimce at bindim. Daday’da 1980’lere kadar giden özellikle yurt dışından gelenlerin oluşturduğu ciddi bir binicilik imkanı da olduğunu öğrenmiş oldum. - Biraz açar mısın bu potansiyeli. Anladığım kadarıyla birden fazla at çiftliği var. Evet, Daday’da olduğunu öğrendiğim 4 çiftlik, tesis var. Benim at bindiğim Daday Barış At Çiftliği, hemen yakınındaki Çömlekçiler köyündeki diğer bir at çiftliği, İksir Resort Hotel ve bir çiftlik daha. Çömlekçilerdeki at çiftliği 80’lerde Alman turistlerin at bindiği, sadece onlara hizmet veren bir tesis olarak kurulmuş. Bunların hepsi özellikle doğada at binişi yaptıran çiftlikler. Ancak konaklama, yeme / içme olanaklarıyla biniş eğitimi de alınabilecek, günü keyifle geçireceğiniz mekanlar. Ormanda atv ve bisiklet sürme olanağı, fotoğraf turu imkanları da var. - At binme hikayen nasıl başladı? Hüseyin’in söylediği gibi ben de yerel atlara bindim. Çok güvenli ve keyifli biniş sağlıyorlar. Doğrusu ben İngiliz ve Arap atlarına da bindim ancak arazi şartlarına uygunluk bakımından yerel atlar bana çok daha güven verdi. Bindiğimiz atlar doğada serbest tutuluyorlar. Biniş yapılacağı zaman eyerleyip doğaya çıkılıyor. Hepsi çok sakin, uyumluydu… Bunlar biniciler için önemli gibi geliyor. Üç gün boyunca her gün çiftliğe gittim. Te38 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
sis bir aile işletmesi ve sahibi Bülent Bıyıklı’nın oğlu genç bir arkadaşımız Barış’ın eşliğinde biniş yaptık. Özellikle dörtnal binişlerle üzerimdeki tedirginliği de attım diyebilirim. - Kastamonu’da, Daday’da doğa güzellikleriyle ünlü yöreler. Nerelerde gezinti yaptınız. Bir de Hüseyin bahsetmedi ama atlı kamp yapma olanağı var mı?
Bölgenin doğası gereği orman içinde, hafif tepelik yerlerde ve bir yapay gölün çevresinde at bindik. Dört mevsim at binme olanağı var. Dediğin gibi yeşili, sık ormanları, çayırları, çiçekleriyle güzel bir bölgedir Kastamonu. Atlı kamp olanağı tabi ki var. (Bu arada Hüseyin de söze giriyor ve Galicnik’de de bu olanağın olduğunu söylüyor.) Hatta tesisin işletmecisi Barış Bıyıklı köy konaklamalı 2-3 gün sürecek binişlerin mümkün olabileceğini söyledi. Zannederim organize olmak, tesis sahiplerini bu konuda motive edecektir. - Dilersen ulaşım ve maliyetlerden de bahsedeyim. Ben arabayla 5-6 saatte ulaşıyorum İstanbul’dan Daday’a. Uçakla ulaşım imkanı
da var. Tesisin konaklama ve üç öğün yeme / içme imkanı var. Genel olarak bölgede tam pansiyon konaklama ve at binmenin (tesis içinde değil doğada binmekten bahsediyorum) günlük maliyeti yaklaşık 150 TL civarı… Bildiğin gibi hiç birimiz kesin tutar vermiyoruz ve yaklaşık maliyetleri söylüyoruz. Dolayısıyla en doğrusu gitmeden önce tesislerle temas kurmak ve bilgi almak. Biniciler Organize Oluyor… Bizlere düşen bu olanakları, tecrübeleri ve bilgiyi paylaşmak ve en önemlisi organize olmak… Spor veya keyif amaçlı at binenler olarak bir araya gelme, tanışma şansımızı değerlendirmeliyiz. Bu hem tesislere fayda getirecek hem binicilik disiplinin gelişmesini sağlayacak hem de aynı kültürü paylaşan, aynı dili konuşan insanları birleştirecektir. Sevgili dostlar çok teşekkür ediyorum sohbet için, değerli bilgiler için. Eminim bunlardan faydalanacak dostlarımız olacaktır. Sadece ülkemizde değil yurt dışında da çok ciddi bir binicilik potansiyeli / olanağı var. Bizlere düşen bu olanakları, tecrübeleri ve bilgiyi paylaşmak ve en önemlisi organize olmak… Spor veya keyif amaçlı at binenler olarak bir araya gelme, tanışma şansımızı değerlendirmeliyiz… Bu hem tesislere fayda getirecek hem binicilik disiplinin gelişmesini sağlayacak ve hem de aynı kültürü paylaşan, aynı dili konuşan insanları birleştirecektir… Dikkatimi çeken bir husus; Anadolu’da kırsalda yaşayan insanların elinde sayı olarak bilemem ama yeterli olduğunu düşündüğüm bir at popülasyonu var. Bunun Makedonya’da olduğu gibi özellikle doğa turlarında kullanılmaları mümkün gibi geliyor. Bunların örnekleri Daday, Kapadokya veya bazı sahillerimizde var ancak benim vurgulamak istediğim bütün şehirlere, yörelere yayılması. Bu konuda yerel dernekler, rahvan, atlı cirit gibi kurumsal oluşumlar öncülük yapabilirler. Niye olmasın? Öncelikle, bütün biniciler organize olalım diyorum.
AT Haber Balkan Atlı Dayanıklılık Şampiyonasında Türkiye Üçüncü Oldu 18-21 Eylül tarihleri arasında Belgrat, Sırbistan’da düzenlenen Balkan Atlı Dayanıklılık Şampiyonası’nda Türkiye’yi takım olarak; Yiğit Emre isimli atıyla Tevfik Poyraz Arda, Alişarlı isimli atıyla Ercan Bahadır, Palmiye isimli atıyla Kadir Baştuğ, Mirliva isimli atıyla Batu Demir ve Fedakarhan isimli atıyla Bekir Dilari temsil etti. Ekip şefliğini Efe Çehreli’nin yaptığı Milli Takımı’mız Balkan Şampiyonasında üçüncü olarak ülkemizi başarıyla temsil ettiler.
Efe Siyahi’nin Büyük Başarısı 11 – 14 Eylül tarihleri arasında Neeroeteren, Belçika’da düzenlenen CSI2* yarışmasında Beau Du Rouet isimli atıyla Efe Siyahi, 13 Eylül Cumartesi günü koşulan Grand Prix kalifikasyon yarışmasında 110 binicinin arasından beşinci oldu. 14 Eylül Pazar günü koşulan 145 cm yüksekliğindeki Grand Prix yarışmasında ise 60 binicinin arasından üçüncü oldu.
Demirsoy Csı3* Maastricht’da Birinci
3 – 16 Kasım tarihleri arasında Maastricht, Hollanda’da düzenlenen CSI3* yarışmasında Vancouver isimli atıyla Derin Demirsoy, 1.40 metre yüksekliğindeki C baremi müsabakasını 65.35 saniyede tamamlayarak kupanın sahibi oldu. Hollanda’dan VDL Groep Aristo Z isimli atıyla Maikel Van Der Vleuten, müsabakayı 66.60 saniyede tamamlayarak ikinci olurken, yine Hollanda’dan Casino isimli atıyla Vincent Voorn müsabakayı 66.80 saniyede tamamlayarak üçüncü oldu.
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 39
AT Haber
Ömer Karaevli Csi3* Parma’da ikinci oldu 19 – 23 Kasım tarihleri arasında Parma, İtalya’da düzenlenen CSI3* yarışmasında Rabane De Sury isimli atıyla Ömer Karaevli, 1.45 metre yüksekli-
L
ongines binicilik sporlarının kronometresi olma geleneğini Conquest 1/100th Horse Racing ile sürdürüyor. Longines, markanın yıllar içinde çıkardığı çok sayıdaki başarılı parçasına dayanan Conquest koleksiyonuna eklemek için, yeni bir modeli daha görücüye çıkarıyor: Conquest 1/100th Horse Racing. Saniyenin yüzde birini gösterebilen bu saat, kendisinden öncekilerden daha üstün olan eşsiz bir mekanizmaya sahip. Bu model, Longines’in uzun yıllardan beri süregelen binicilik sporları kronometresi olma geleneği devam ettiriyor ve engelsiz koşuya tutkuyla bağlı olan herkese bir saygı niteliği taşıyor. www.longines.com
ğindeki müsabakada ikinci oldu. İtalya’dan Paolo Adamo Zuvadelli birinci olurken, İsviçre’den Werner Muff üçüncü oldu.
34. Japan Cup’ta Zafer EPIPHANEIA’nın!
Longines Geleneği Devam Ettiriyor 30 Kasım Pazar günü Japonya’nın Tokyo Hipodromu, uzun süredir sonucu merakla beklenen 34. Japan Cup’a ev sahipliği yaptı. Japonya’nın en iyi safkanlarının start aldığı ve farklı kıtalardan başarılı atların da katıldığı G1 Japan Cup’ta bu yıl; U. Carrot Harası’nın sahibi olduğu, Katsuhiko Sumii’nin antrenesindeki, jokey Christophe Soumillon ile koşuya katılan Epiphaneia (Symboli Kris S - Cesario / Special Week) zafere uzanan isim oldu. Çim pistte 2400 metre mesafe üzerinden gerçekleştirilen G1 Japan Cup’ta bu yıl 3 ve yukarı yaşlı 18 safkan İngiliz atı start aldı. 5 Milyon $ ikramiyeli koşunun ikincisi otoriteler tarafından dünyanın en başarılı atı olarak gösterilen Just a Way(Heart’s Cry-Sibyl/Wild Again) olurken, Spielberg (Deep Impact-Princess Olivia/Lycius) üçüncü, son iki yılın galibi şampiyon kısrak Gentildonna (Deep ImpactDonna Blini/Bertolini) ise dördüncü oldu. 40 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Atlarda Egzersiz ve Antrenmana Bilimsel Gözle Bakabilme Dr. Berjan DEMİRTAŞ - İ.Ü.Veteriner Fakültesi, Atçılık ve Antrenörlüğü Programı e-mail:berjan@istanbul.edu.tr
A
t yarışları ve binicilik sporuyla uğraşan, atlarından en yüksek performansı bekleyen sevgili okuyucular sizlere atlara bir sporcu gözüyle bakabilmeyi, egzersiz ve antrenmanın tıpkı insan sporcularında olduğu gibi atın vücut sistemlerinde bir takım fizyolojik değişiklikler ve uyum mekanizmaları oluşturarak, egzersiz kapasitesini arttıran bir bilim olduğu konusunda yazmak istedim. Şüphesiz ki at antrenmanı bir sanattır fakat at fizyolojisini ve vücudun egzersiz ve antrenmana uyumunu inceleyen egzersiz ve antrenman fizyolojisini çok az bilmek bile at sporuyla uğraşan herkesin kendi sanatlarını mükemmelleştirmesine yardımcı olacaktır. Şüphesiz at antrenmanı sanat ve bilimin iç içe olduğu bir alandır. At dünyadaki en iyi atlettir. İnsanlarda olduğu gibi atta da iyi bir sporcu olmak için genetik yatkınlık çok önemlidir. Irklar arasında spor türüne göre genetik yatkınlık olabileceği gibi bir ırkın bireyleri arasında da farklılıklar bulunmaktadır. Nasıl bazı insanlar maraton koşmaya, bazıları sprint koşmaya daha yatkın oluyorsa atlar için de aynı şey söz konusudur. Bilimsel açıdan bakıldığında örneğin; Arap atları kas yapısındaki farklılıklardan dolayı uzun mesafeye daha yatkın. İngiliz atları ise yine kas yapısındaki farklılıklardan dolayı orta mesafe koşuya daha yatkın. Amerika’da 400 metrelik Quarter yarışları var. Bu yarışlarda Quarter atları kullanılıyor. Bunlar İngiliz atlarına kıyasla çabuk ve hızlı kasılan kas tiplerine daha fazla oranda sahip olduklarından sprint koşmaya daha yatkındır. Şunu unutmamak gerekir ki ırkın bireyleri arasında da farklılıklar bulunmaktadır. Örneğin; kimi İngiliz atları hızı yüksek ama dayanıklılığı az kan hattından gelirken bunun tam terside söz konusu olabiliyor. Genler atların atomik ve fizyolojik fonksiyonunu belirlemede çok önemliyken antrenmanla da genlerde saklı olan bu potansiyelin ortaya çıkarılması amaçlanmaktadır. Atlar antrenmana çok hızlı cevap verebilme
özelliğine sahip canlılardır. Atın vücudu tıpkı insan gibi farklı antrenman tiplerine göre farklı fizyolojik adaptasyonlar geliştiriyor. Antrenman ile atın kas tip oranı, iskelet yapısı, kalp ve dolaşım sistemi, solunum sistemi gibi vücut sistemlerinde belli adaptasyonlar oluşuyor. Atın vücudunda oluşan bu morfolojik ve fizyolojik değişiklikler, atın egzersiz yapabilme kapasitesini yükseltiyor; yorgunluğun oluşumunu geciktiriyor; sürat, güç, dayanıklılık gibi performans öğelerini arttırılabiliyor ve egzersize bağlı sakatlık riskini azaltıyor. Farklı antrenman türleriyle atın sürat, güç, dayanıklılık gibi farklı performans öğelerinin geliştirilmesi amaçlanmaktadır. Belli bir
antrenman programı ile atın hem sürat ve gücünü hem de dayanıklılığını aynı ölçüde arttırabilmek pek mümkün değildir. Antrenman programı atın, etkinlik göstereceği yarış türüne uygun olarak kullanacağı enerjiyi elde etme yolu göz önünde bulundurularak hazırlanmalıdır. Kısa mesafe düz yarışlarda atın sürat ve gücünü geliştirmek önemliyken, endurans tipi uzun koşularda, atın dayanıklılığını geliştirmek önem kazanmaktadır. Bunun nedeni kısa mesafe sprint koşularda at enerji için oksijen kullanımına
çok ihtiyaç duymaz. Enerjisini oksijene gerek duymadan anaerobik yolla kısa sürede elde eder. Burada enerjisini kaslardaki ATP, kreatin fosfat ve depo glikojenden elde eder. At orta ve uzun mesafe koşabilmek için gerekli enerjiyi oksijen kullanarak aerobik yolla elde etmek zorundadır. Bunu da büyük ölçüde glikojen ve yağın oksijen kullanarak aerobik yolla yakılmasıyla elde eder. Bu nedenle bir endurans atıyla bir konkur atına aynı antrenman türü uygulanamayacağı gibi 800 metre düz yarış koşan yarış atıyla, 2400 metre yarış koşacak yarış atına farklı antrenman programları hazırlanmalıdır. Atımızı endurans yarışlara hazırlıyorsak dayanıklılığını geliştirecek aerobik kapasiteyi yani oksijen kullanımını arttıran antrenman programı hazırlanmalıdır. Kısa mesafe için hız ve güç geliştirecek anaerobik kapasiteyi artıracak antrenman programı uygulanırken, uzun mesafeler için dayanıklılığı artırıcı aerobik kapasiteyi arttıracak bir program oluşturulmalıdır. Farklı mesafelerde ve farklı branşlarda yarışacak atlar için hazırlanan antrenmanın tipi, yoğunluğu ve süresi aerobik veya anaerobik kapasiteyi arttırabilme açısından çok önemlidir. Antrenmanlardaki yoğunluk ve süre bu iki kapasiteden hangisini hangi oranda arttırmak istediğimize bağlıdır. Fakat yinede belli bir yarış için at şu kadar süre ve yoğunlukta antrenman yaparsa en iyi sonuç alınır diye yüzde yüz bir kuralın olmadığını hatırlatmak isterim. Tıpkı insanlar gibi atta da performansı etkileyen birçok farklı faktör söz konusudur. Genetik özellik ve antrenman dışında atın kişilik ve fiziksel yapısı, yaşı, cinsiyeti gibi birçok iç etmenlerle birlikte nem sıcaklık, zemin gibi dış etmenlerin de performansı etkileyebileceği unutulmamalıdır.
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 41
AT Röportaj
“TJK Başkanlığı Özel Bir Görevdir” Türkiye Jokey Kulübü eski başkanlarından Muammer Kitapçı ile atçılık üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Muammer Kitapçı
42 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
- Kendinizden bahsedebilir misiniz? 1930 yılında doğdum. 12 senedir emeklilik hayatı yaşıyorum. İzmit’te 250 dönümlük bir arazide haramız var ve burada atlara, kısraklara ve aygırlara bakıyoruz, yetiştiriyoruz. Kış dönemini İzmit’te ailemle beraber geçiyorum. - Atlara ilginiz nasıl başladı? Amerika’da bulunduğum dönemlerde, atlara çok önem verilirdi ve en önemli atlar buradaki haralarda yetişirdi. Amerika’da başlayan merakım Türkiye’de de devam etti. Önce İngiltere’den kısrakları satın alarak başladım. Başladığım andan itibaren 3-4 sene sonra 1988 ve 1990 Gazi Koşusu’nu kazandım. - Toplamda ne kadar Gazi Koşusu kazandınız? Ben iki kere kazandım, bir kere de yetiştirildiğim at kazandı. - Türkiye Joker Kulübü başkanlığı görevinde de bulundunuz. O dönemden bahsedebilir misiniz? TJK başkanlığı özel bir görevdir, bende 27. Başkan olarak bu görevi yerine getirdim. TJK, kurulduğundan beri atçılığa faydası olan çok büyük bir kuruluştur. TJK bir kazanç kuruluşu değildir; Tarım Bakanlığı adına Türkiye’de yapılan yarışları yönetir. Buradan elde edilen tüm gelir, bakanlığa, at yarışı oynayanlara ve hazineye aktarılır. - Ülkemizdeki atçılığın durumunu nasıl değerlendirirsiniz? At, avrat ve siyah üçlemesinde; at en geride kalandır. Bizde atçılık maalesef çok gelişmemiştir. Daha çok yarışlara önem verilmiştir. Avrupa ile boy ölçüşmemiz diğer spor branşlarında da olduğu gibi atçılıkta da kıyaslanamıyoruz. Biz Arap atçılığında ön plandayız ama buna rağmen dışarıdan yarışma için gelen Arap atlar yine de bizi geçiyor; İngiliz atları da aynı şekilde. Polonya, Amerika, Fransa; Arap atlarında daha iddialı ülkelerdir. - Sizin unutamadığınız bir anınız var mı? O kadar çok ki! Ülkemizde her sene gazi koşusu yapılır ve en büyük isteğimiz bizim yetiştirdiğimiz bir atın Gazi Koşusu’nu kazanmış olması. Bizim kazandığımız tüm yarışmalar benim için çok özel anılardır. - Şuan neler yapıyorsunuz? Yaz dönemini Bodrum’da, Kış dönemini ise İzmit’te geçiriyorum. Amerika’da kaldığım dönemlerde golf oynuyordum, şuan yeniden golfe başladım. Sabahları yüzüyorum, yürüyüş yapıyorum ve golf oynuyorum. Bodrum Golf Kulübü’nün zor ama güzel bir sahası var; burada emekliliğimin tadını çıkarıyorum. Röportaj: BEGÜM ÇELİK Fotoğraf: BURAK ÖZÇETİN Röportaj: CANSU AKKOCA
AT Gezi
SARP ÖZKAR
Sharjah Gezisi Birleşik Arap Emirlikleri yedi ayrı emirliğin birleşmesinden oluşmuş. Bunlar; Sharjah, Ajman, Dubai, Abu Dhabi, Umm al Quwain, Ras Al Kaimah ve Fujairah. Ülkemizde en çok bilinenleri Birleşik Arap Emirlikleri yönetim birimi ve başkenti olan Abu Dhabi ve gümrüksüz alışverişle adını duyurmuş Dubai olmakla birlikte Sharjah Turizm ofisinin özel davetlisi olarak Sharjah’ı keşfetmek üzere yola koyuldum. Daha önce defalarca gitme fırsatım olan Dubai, Abu Dhabi’nin yanı sıra kısa süreli de olsa Sharjah’a da birkaç defa yolum düşmüştü. Ancak bu defa bir kâşif edasıyla gezecektim. Ne var ki giderken 4 gün dolu dolu nasıl geçecek diye düşünmedim dersem yalan olur. Sharjah kelimesi, Arapça’daki “Şarika” yani doğu anlamına geliyor. Bölge İngiliz himayesi altındayken, Şarika’yı telaffuz edemeyen İngilizlerin Sharjah demeleri neticesinde günümüze bu şekilde ulaşmıştır. Birleşik Arap Emirliği’nin genel nüfusu 8,5 milyon iken, Dubai 3 milyonla başı çekiyor ve ardından Sharjah yaklaşık 2 milyon nüfusu ile geliyor. Aslında 600 bin civarı nüfus olduğu söyleniyor fakat ev kiralarının ve yaşamın daha ucuz olması nedeniyle Dubai’de çalışan azınlıklar da Sharjah’ta yaşıyorlar. Bu nedenle akşam iş çıkışı saatlerinde Dubai-Sharjah otobanında zaman zaman ciddi trafik sıkışıklığı yaşanıyor. Dubai’ye en yakın olan emirlik, Sharjah-Dubai arası yollar müsait ise 20 dakika sürüyor. Sharjah’ta nüfusun %43’ü Hintli, %20’si Pakistanlı, %17’si Arap yani Emirati kökenli, geri kalan %20’lik bölüm ise onlarca milletten oluşuyor. İş gücünün yabancılarla karşılandığını gösteren bu rakamsal istatistik sonucunda, Emiratiler kendi ülkelerinde kendi dillerinde sipariş veremiyorlar. Mısır, Suriye veya Lübnan restaurantlarından birini gitmediler ise siparişlerini mecburen İngilizce vermek durumundalar. Kendi dilleri derken Arapça’yı kastetmiştim. Oysaki Birleşik Arap Emirliği genelinde İngilizce de Arapça ile birlikte ana dil olarak kabul ediliyor. 1727’li yıllarda incicilik mesleğinin popüler
44 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
olduğu bir balıkçı kasabası imiş Sharjah. Ve o dönemden günümüze kadar gelen köklü aile Qasimi’ler bugün Sharjah emirliğini yönetiyorlar. Şeyh Dr. Sultan, bin Muhammad al Qasimi emirliği yönetiyor. Aslen Ziraat mühendisi olmasının yanı sıra Tarih ve felsefe doktorasına da sahip. Bu nedenle isminin başına doktor unvanı ekleniyor. Sharjah emirinin en önemli hobisi; mimari çizim yapmak. Sharjah’ta bakanlık, parlamento veya benzeri devlet dairesi varsa hepsi çok güzel binalar ve tamamı Şeyh Dr. Sultan bin Muhammad al Qasimi tarafından dizayn edilip, usta mimarlara yaptırılmış. Turizme son yıllarda çok ciddi yatırımlar yapan Sharjah’ı diğer Emirliklerden ayıran bazı özellikleri var. Alkollü içkiler diğer emirliklerde sadece otellerde serbest ve marketlerde satılmıyor. Sharjah şeriat kanunlarının hâkim olduğu bir emirlik. Bu nedenle diğer emirliklerde bulunan içki, Sharjah genelinde yasak. İçkinin yanı sıra emirlik genelinde tütün mamullerine de hassasiyetleri var; sigara satılıyor ve sokakta dahi içilebiliyor ancak emirliklerde hemen her yerde tüketilen Nargile de içki gibi yasaklar arasında. Bunlar sizi dehşete düşürmesin; şeriatla yönetiliyor, bu yasak, şu yasak diye konuya girince, bazı seyahat severler bu ne yahu diyebilirler… Hâlbuki şeriat kelimesini ne denli doğru kullandığım tartışılır. Zira Sharjah’ta turistler kısa şortla, kolsuz t-shirtlerle gezebiliyor, kadınların başı açık dolaşması etek giymesi de sorun değil. Sharjah’ta dolaşan turistler arasında daha çok Rus, İtalyan, Alman ve Uzakdoğulu turistler göze çarpıyor. Bunları bir kenara bırakırsak, Sharjah’ı diğer emirliklerden ayıran en önemli özelliği ise dünyada yaşayan yaklaşık 1,5 Milyar Müslüman nüfusunun temsilcisi oluşudur. 2014 yılında İslam Kültür başkenti olarak Medine’de belgeleri almak suretiyle İslam kültür başkenti olarak tescil edildi. Dünya üzerinde yapılan herhangi bir dini konferansta, İslam ülkelerini Sharjah temsil edecek ve ülkeler arası – kıtalar arası İslam konferansların-
da başkanlığı Sharjah yapacak ve böylelikle dünya Müslümanlarını temsil edecek. Sharjah’ı dört gün boyunca doya doya gezdim ve gözlerime inanamadım. Tam bir tarih kültür emirliği… Diğer emirliklerde sadece gökdelenler, lüks binalar, eğlence merkezleri görürken, Sharjah’ta bunlar da var ancak daha çok kültür sanat anlamında son derece zengin bir destinasyon. Düşünün ki emirlikte 22 müze var ve inanın her bir müze son derece kültür-sanat-tarih dolu. İslam Medeniyetleri Müzesi, Topkapı Sarayı’ndan sonra belki de en büyüğü. 3 katlı büyük bina, son derece güzel organize edilmiş; İslam medeniyetlere ait ve sizi adeta tarihi bir yolculuğa çıkarıyor. Koridorda yürürken Fas asıllı gezgin Ibn Batuta’nın ünlü Fil Saat’i de bulunuyor. İslam medeniyetlerinde yapılan kaldıraçlar, tıbbi aletler, astroloji üzerine eserler ve ilginç tavuk çevirme mekanizmasını görünce sizi hayrete düşürecek sürprizler de göreceksiniz. İslam Medeniyetleri Müzesi’nin yanı sıra ilgi çeken diğer müzeler; Kaligrafi Müzesi, Sharjah
Sanat Müzesi, Sharjah Tarih Müzesi, Arkeoloji Müzesi, Sharjah Hısn Keşif Merkezi, Bilim Müzesi, Bait al Naboodah, Islah Okul Müzesi, Baid Sheikh Saeed Bin Hamad al Qasimi, Sharjah Akvaryum ve Denizcilik Müzesi, Klasik Otomobiller Müzesi, tarihi uçakların olduğu Al Mahatta Müzesi. en çok ilgi çeken müzeleri. Sharjah şehir turunda görülmeye değer pek çok yer var. Bilhasa şehrin tarihi merkezi olan Heritage Area, 1971’li yılların tarihini soluyabileceğiniz otantik ve toprak sıvama yapıları ile dikkat çekiyor. Eski tarihi şehir; o dönemden kalma tarihi şehir surları ile çevrili. Surların içindeki yapıların büyük bir kısmı müze olarak düzenlenmiş. Islah Okul Müzesi’nde; 40-50 yıl öncesindeki çocukların oturdukları sıralar, öğretmenin odası ve duvarlardaki resimlerle, çocukların bahçede koşan görüntüleri sizi o günlere yolculuğa çıkaracak. Kaligrafi Müzesi’nde de halen eğitim gören kişiler, müzenin içinde hoca gözetiminde çalışmalar yapıyor ve son derece ilgi çekici eserler meydana getirmişler. Heritage Area bölgesinde Bait Al Naboodah’ı ve Keşif Merkezi Discovery Centre’ı da gezdim. Son derece geleceği gören bir yönetimi var Sharjah Emirliği’nin. Öyle ki; 1970’li yıllarda şehrin merkezi nasıl ise eski planların maketlerini çıkartmışlar ve aslına uygun olarak; çarpık yapılmış kentleşmeyi yani devasa binaları, plazaları, lüks bazı rezidansları yıkarak, eski şehir merkezini 10 yıl içinde eski haline döndürecekler ve bir daha da bozulmayacağını ifade ediyorlar. Ben de tebrik ediyorum; bu yapıcı ve tarihi yaşatmaya yönelik düşünce için. Şehrin tarihi merkezi ve İslam Medeniyetleri Müzesi dışında şehirde görülecek daha pek çok eser ve yer var. Şehir Arap denizine kıyısı olan Al Mamzar, Al Khan ve Khalid adı verilen Lagoonlarla da şehrin içine yönlendirilmiş su, şehire her daim sayfiye yeri havası katıyor. Arap Denizi’nde birkaç tane halk plajı var; buralardan denize girebilirsiniz. Denizi temiz, su sıcaklığı ortalama 25 derecelerde yani soğuk bir suyu yok; normaldir ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 45
AT Gezi
havanın her daim 36 derecenin 40’ın üzerinde hissedildiği bir memlekette. Emirati Araplara özel, kadınların girebildiği ve yabancı uyrukluların kabul edilmediği Ladies Club isimli bir beach club var. Sharjah, şeriatla yönetiliyor demiştim biliyorsunuz ama belki de en büyük eksiklik İslam ülkelerinden ciddi turist çekeceklerini düşündüğüm kadınlara ve erkeklere özel plaj konusunu hiç düşünmemişler. Sonuçta muhafazakar kesim için önemli bir kriter ki, Türkiye her ne kadar şeraitle yönetilmese bile bizim ülkemizde bile pek çok bu tarz tesis bulunmakta. Belki bunu sahillerinin kilometre olarak yetersiz olması sebebiyle de yapamıyor olabilirler. Sharjah’a gitmişken; mutlaka Denizcilik Müzesi, Maritime Müzesi ve hemen onun yanındaki Akvaryum’u ziyaret edin. Denizcilik Müzesi’nde Sharjah’ın 300 sene öncesine kadar gidiyorsunuz. Müzedeki resimler ilginç olduğu kadar aynı zamanda inci toplamak için denize dalan ve o
46 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
dönem imkanları ile parmak uçlarına yaptıkları deri korumaları, dalgıçların kullandığı ilkel dalgıç kıyafetlerini, dibe batabilmek için ayaklarına bağladıkları taşları ve burunlarına su kaçması diye bağladıkları tıkaçları görünce sanki biraz sonra orada dalışa hazırlanıyormuşsunuz gibi heyecan veriyor. Sebze ve meyve pazarı Emirati halkıyla yakınlaşabileceğiniz, yaşamdan güzel bir kesit görebileceğiniz yerlerden biri. Balık pazarına da mutlaka gidin, köpekbalığından, torike, yengeç ve karidese kadar her tür deniz mahsulünü bulabiliyorsunuz. Ayrıca balık temizleme bölümünde, balıkçıların kendi aralarında şakalaşmaları ve balıkları temizlemeleri çok keyifli. Sharjah’a sadece 20 dakika mesafede bulunan Equestrian Center’da, dünyaca meşhur Arap atlarının nasıl yetiştirildiğini yakından görebiliyorsunuz. 21 yaşındaki akıllı Lebib isimli beyaz atın şaha kalkarak yaptığı şov, atların karantina odaları ve arzu edenleri atlara binip eğitim ala-
bildikleri Sharjah’ın en önemli at binme kulübü. Ata binme ile işim olmaz demeyin, orada bulunmanız dahi ruhunuzu dinlendirecektir. Mutlaka Equestrian Center’ı da programınıza dahil edin. Arap atlarının yanı sıra İngiliz ve İrlanda atlarını da yakından görecek, ne gibi farklılıkları bulunduğunu yerinde göreceksiniz. Saat Kulesi, Suudi Kral Faisal’ın yaptırdığı camii, Şeyh Dr. Sultan bin Muhammad al Qasimi’nin yaptırdığı Al Noor Camii, Cultural Centre, Altın Çarşısı, Merkez Alışveriş Çarşısı Central Souq ziyaret edebilir, Londra’daki benzerinden daha büyük olduğu söylenen Qasba’da Sharjah Eye’a binip tepeden şehri görebilirsiniz. Al Majaz Waterfront ise belki de şehrin en güzel, en dinlendirici yerlerinden biri. Gündüz ayrı bir keyif, gece ise hem eğlencenin olduğu, cafe ve restaurantların cıvıl cıvıl olduğu bir bölge. Al Majaz Waterfront’ta kahvenizi yudumlayıp leziz bir pasta yerken, su üzerinde ışık dansı ve suların göğe doğru yükselerek dans ediş sesleri, akşam olduğunun farkına varmanızı sağlayacak. Akşam olmasına rağmen meydanda patene binenler, aynen bizim ülkemizde olduğu gibi ay çekirdek çitleyenler ve tabii dünyaca ünlü cafe ve restaurant zincirlerinin hepsi Al Majaz’da. Al Mazaj meydanının hemen arkasında Al Noor Camii var ki, gece görüntüsü de son derece etkileyici. Al Noor Camii’ne ayrı bir parantez açmak istiyorum. Zira Şeyh Dr. Sultan bin Muhammad al Qasimi, İstanbul ziyareti esnasında Sultanahmet Camii şerifinden etkileniyor ve ona benzeterek bu camii yapıyor. Al Noor Camii’nin bir diğer özelliği ise şehirde yabancıların içine girebildiği tek camii. Turistler içeri girdiğinde onları Şerife Hanım karşılıyor ve halının üzerine oturtup, eğer Müslüman değillerse; İslam nedir? Ana prensipleri nelerdir? Allah nedir, nerededir? Kuran-ı Kerim’de nelerden bahsedilir? gibi özetle bir bilgilendirme yapıyor. Sonrasında ise önünde duran Emiratilerin giydiği lokal kıyafetleri tanıtıyor. Erkeklerin giydiği kıyafetin isminin Kandura olduğunu ve bayanların giydiğinin ise Abaya olarak adlandırıldığını bu vesile ile öğrenmiş oluyorum. Kafaya bağlanılan tekstilin adın Gutra ve kafanın tam tepesine yerleştirilen siyah halka da Agal olarak adlandırılı-
yor. Kıyafetlerin siyah ya da beyaz oluşu, tahmin ettiğiniz üzere yaz-kış giysileri olarak renk ayrımı yapılıyor. Sıcağın en çok kendini gösterdiği dönemlerde beyaz tercih ediliyor, havanın serinlediği kışın ise siyah giyiliyor. Şerife Hanım pırıl pırıl nurani yüzü ile İslamiyet’i anlatabilmek için çırpınıyor, bunun yanı sıra ikili konuşmalarımızda son derece samimi davranıyor. Şerife Hanım’a İngilizcesinin son derece güzel olduğunu söylediğimde ise 20 yaşında burada oturmaya başladığını belirtiyor. Kendisi aslen İngiliz’miş sonradan Müslüman olmuş ve şimdi Müslümanlığı yaymaya, yabancılara anlatmaya kendini adamış. Sharjah’ta 2014 Mart ayı itibariyle 600 adet camii varmış, 2014 sonunda ise bu sayının 1000 olması için yeni camilerin temellerini atmışlar; pek çok camii inşaatı gözünüze çarpıyor. Sharjah ayrıca kültür ve üniversiteler şehri diye de adlandırılıyor. Al Qasimi Üniversitesi, Sharjah Üniversitesi ve Sharjah Amerikan Üniversitesi’nin yanı sıra Skyline University College tarzı Community College’lere de Sharjah’ta sıkça rastlanıyor. Sharjah’a kadar gelmişken, Arap ülkeleri arasında dünyanın en başarılı çöl safarisi turuna çıkmayı sakın ihmal etmeyin, çöl safarisinde develere binebilir, metrelerce yükseklikteki kum tepelerin-
den aracınız ile yanlamasına kayabilir, çölün olağanüstü gün batımı manzarasını izleyebilirsiniz. Sharjah’ın bir de güzel mi güzel bir festivali var. Her yıl 06-14 Şubat tarihleri arasında düzenlenen Işık Festivali. Bu festivalde şehirde ne kadar tarihi yapı, camii varsa hepsi gökkuşağı renkleri gibi pastel tonlarda yüzlerce ışık huzmesi ile boya-
nıyor. Festivallerden hoşlananlar için gerçekten görmeye değer güzel bir etkinlik. Nasıl gidilir? Bir parantez de Şeyh Dr.Sultan bin Muhammad al Qasimi’nin ortaklığı bulunan Air Arabia Havayolları’na açmakta fayda var. Air Arabia Havayolları, Sharjah’ın milli havayolu. Emir’in prensipleri gereği 5 yıldan daha eski uçağı bulunmuyor ve tüm uçakları da Airbus 320 modelinde. Menzili en fazla 6-7 saat olan bu uçaklar, İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı’ndan kalkıyor. Türkiye’den Sharjah’a, en ekonomik sadece bu havayolu direkt uçuş imkanı veriyor. Low cost carrier olduğundan vergiler dahil 150 Avro’lara Sharjah’a uçulabiliyor. Kenya, Hindistan, Nepal ve Sri Lanka için de son derece uygun fiyatları bulunuyor. Hiç aklınızda yokken sadece uçak bileti fiyatlarını görünce bu ülkelere gitmiş bulabilirsiniz kendinizi. Unutmayın! Sharjah, Dubai’ye sadece 20 dakika mesafede yani yarın Dubai’ye de gitmek isteseniz ekonomik uçak ararsanız aklınızda olsun, havalimanından Dubai’ye ücretsiz servisleri de var. Ben bunlarla uğraşamam turla giderim diyorsanız, içinde otel rehberlik hizmeti ve konaklama dahil olan Prontotour’un Air Arabia Havayolları ile organize ettiği seyahat paketlerine katılabilirsiniz.
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 47
AT Haber
L
Yeni Yılda Şans ve Aşk Her Zaman Yanınızda
ope Jewellery’nin dans eden çubuklar koleksiyonu yeni yıla özel ‘’Dört Yapraklı Yonca’’nın sihirli gücü ile birleşti. Dört Yapraklı Yonca ile yoncaların cazibesini yakalayacak, şans hep sizinle ve sevdiklerinizle olacak. Her yaprağın kendine özel bir anlamı var. Birinci yaprak umutlarınızı, ikinci yaprak inançlarınızı, üçüncü yaprak aşkı simgelerken dördüncü yaprak ise her daim yanınızda olsun diye şansı simgeliyor.
Yeni yılı Vespa ile K karşılayın
urulduğu 1946 yılından bu yana her dönemde hep son teknolojiyi temsil eden Avrupa’nın en çok satan 2 tekerleklisi Vespa, yeni yılda sevdiklerini mutlu etmek isteyenler için farklı öneriler sunuyor.
Yeni Yılın Tüm Dilekleri Bu Valizin İçinde!
Y
ılbaşı alışverişi için geri sayımın hızla sürdüğü bugünler yılın belki de en stresli dönemidir. Sevdikleriniz için mükemmel bir hediye arıyorsanız Samsonite, size, seyahat, macera ve iyi dileklerle dolu bir valiz öneriyor… Samsonite’ın 2015 model valizi Lite-Cube DLX™ şık ve lüks olduğu kadar sağlamlığı ve hafifliğiyle de dikkati çekiyor.
Yeni Yıl Şıklığı Ramsey ! Mağazalarında
S
tiliyle yeni yıl gecesinin en şık erkeği olmak, sevdiklerine hediye seçiminde de şıklık ve kaliteyi bir arada sunmak isteyenleri Ramsey mağazalarında birbirinden özel tasarım seçenekleri bekliyor. Yılbaşı telaşı içinde alışverişe vakit bulamayanların tercihi olacak olan Ramsey online hediye kataloğu ise moda severlerin hayatını kolaylaştırıyor.
48 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Y
Özdilek Mağazalarında Yeni Yıla Özel Hediye Karnavalı
üzlerce seçkin markadan binlerce hediye alternatifini tek çatı altında toplayan Özdilek, her zevke ve bütçeye uygun hediye koleksiyonlarını hazırladı. Dekorasyondan giyime, mutfaktan banyoya kadar yüzlerce hediye alternatifi sunan Özdilek’te bu yıl hediye karnavalı yaşanıyor.
Kalem ve özel kokusu
V
isconti, öd ağacının her evde çok beğenilen bir esans olarak kullanıldığı Ortadoğu kültüründen ilham alarak yeni bir dolma kalem tasarABONE FORMU 2 MARKALI revZE 2014.pdf 1 28.10.2014 ladı. Kokuyu ve onun kültürünü yansıtan08:05 Extase d’Oud, yılbaşını çok özel bir hediye ile taçlandırmak isteyenler için özgün bir seçenek sunuyor.
ARALIK 2014
www.atdunyasi.com 49
AT Sanat
‘Nal Sesi’ Sergisi A
t çok eski Türk topluluklarından günümüze kadar; sahibiyle savaşa katılmış, tarla sürmüş, yük taşımış, yarış yapmış, hayatını sahibinin kaderine bağlamış vefalı bir can yoldaşı. Bu düşünceyle yola çıkan Ressam Esat Acet, konu olarak Türk milletiyle özleşen atların hayatımızdaki izlerini, at sevgisini, atların varlığını yaşatmak ve ölümsüzleştirmek adına eserlerinde atları tema olarak işledi ve bu eserlerini Mimar Sinan’ın en önemli eserlerinden biri olan Süleymaniye Camii külliyesinde bulunan Darüzziyafe’de sergiledi.
50 www.atdunyasi.com ARALIK 2014
Elegance is an attitude Kate Winslet
Conquest Classic
İstanbul – Akasya Avm Konyalı Saat – Akbatı Avm Konyalı Saat - Atatürk Havalimanı – Atabey Saat Sirkeci – Bağdat Caddesi Özgür Saat Carrefour Kozyatağı Avm Konyalı Saat – Cevahir Avm Özgür Saat – Özdilek Avm Konyalı Saat – Tepe Nautilus Avm Özgür Saat Kanyon Avm Tevfik Aydın Saat – Sirkeci Tevfik Aydın Saat – Eminönü Zindan Han – Ankara - Ankamall Avm Bos Saat – Armada Avm Sinan Saat – Kentpark Avm Sinan Saat – Taurus Avm Konyalı Saat – İzmir – Pier Avm Külahçıoğlu – Alsancak Günkut Saat – Forum Bornova Avm Karaorman – Adana – Times Optik Swiss Optik Saat – Antalya – Antalya Havalimanı – Argos Jewel Art – Violla Center Mersin – Forum Avm Konyalı Saat – Fethiye – Telmessos Gold Center – Kemer – Viking Center – Gaziantep – Prime Mall Avm Antik Saat Kayseri – Park Avm Yenza Saat – KKTC – Reşat Optik Diyarbakır – Ninova Park Avm Saat Dünyası – Ceylan Park Avm Aykaç 1971