TÜRKİYE BİLİŞİM DERNEĞİ Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği Kamu Bilişim Platformu
KAMU BT PROJELERİNİN YARATTIĞI EKONOMİK DEĞER ÇALIŞMA GRUBU RAPORU
http://www.tbd.org.tr 10 Mayıs 2016
TBD Kamu-BİB Kamu Bilişim Platformu XVIII
Bu rapor, TBD Kamu Bilişim Merkezleri Yöneticileri Birliği (TBD KamuBİB)’nin onsekizinci dönem çalışmaları kapsamında, 3. Çalışma Grubu (ÇG3) tarafından hazırlanmıştır. Hedef Kitle Bu raporun hedef kitlesi, tüm kamu kurum ve kuruluşları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör ve uluslar arası kuruluşlardır. Belge No
:
TBD/Kamu-BIB/2016-ÇG3
Tarihi
:
10 Mayıs 2016
Durumu
:
Nihai Rapor
Yayını Hazırlayanlar Başkan Ahmet SAVAŞ
TURKSAT
Başkan Yardımcısı Dr. Nihat YURT
TODAİE
Kamu-BİB YK Temsilcileri Ercan KAPTANOĞLUOrman Genel Müdürlüğü Mustafa YILMAZ
AB Bakanlığı
Grup Üyeleri Nurcan Özyazıcı SUNAY
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
Suna Öztop SARIOĞLU
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı
Remime KOÇOĞLU
NORM Eğitim Danışmanlık Derneği
Hülya AYDOĞAN
Nüfus ve Vatandaşlık İşl. Gen.Müd.lüğü
Kenan ALTINSAAT
JForce
1
İlhami AYDIN
Orman Genel Müdürlüğü
İbrahim NAYIR
TURKSAT
Agâh TURAN
Kalkınma Bakanlığı
Ebru ALTUNOK
Milli Eğitim Bakanlığı
Ahmet Erhan ALTUNOK
Milli Eğitim Bakanlığı
Melih AŞICI
TBD Genç
Hülya YARDIMOĞLU
Gümrük ve Ticaret Bakanlığı
2
TEŞEKKÜR Çalışma gurubumuza değerleri katkılarını esirgemeyen başta olmak üzere TBD Kamu-BİB YK Başkanı Sayın Semih IŞIKSAL, TBD YK temsilcisi Sayın Ahmet PEKEL ve TBD Kamu-BİB YK temsilcimiz Ercan KAPTANOĞLU başta olmak üzere, tüm çalışma grubu üyelerimiz ve dışarıdan destek veren bilişimcilere en içten teşekkürlerimizi sunarız. Aynı zamanda raporumuzun geliştirilmesine destek veren iş dünyası ve kamu çalışanlarımıza teşekkürü borç biliriz.
3
İÇİNDEKİLER
TEŞEKKÜR.....................................................................................................iii İÇİNDEKİLER..................................................................................................iv ŞEKİLLER.......................................................................................................vi TABLOLAR.....................................................................................................vi YÖNETİCİ ÖZETİ …………………………………………………………….. .. vii
1.
RAPORUN AMACI.........................................................................................................1
1.1.
Giriş...............................................................................................................................1
1.2.
Amaç ve Kapsam.........................................................................................................1
2.
BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE BİLGİ TOPLUMUNUN TARİHÇESİ.................3 3.
TÜRKİYEDE GERÇEKLEŞTİRİLEN ÖNEMLİ KAMU PROJELERİ...................10
3.1.
E-DEVLET KAPISI PROJESİ (www.turkiye.gov.tr)............................................10
3.2.
e-NABIZ Projesi.........................................................................................................12
3.3.
ORMAN YANGINLARINI HAVADAN İZLEME, DEĞERLENDİRME VE
YÖNETME PLATFORMU PROJESİ (ORDEP).............................................................................17 3.4.
ORMAN YANGIN ERKEN UYARI SİSTEMİ......................................................20
3.5.
ORMAN YANGINLARI YÖNETİCİLERİ EĞİTİM VE TEST SİMÜLATÖRÜ
(OYMES)
22
3.6.
e-NOTER UYGULAMALARI.................................................................................26
3.7.
MERKEZİ SİCİL BİLGİ SİSTEMİ (MERSİS).....................................................29
3.8.
HAL BİLGİ SİSTEMİ...............................................................................................32
3.9.
ESNAF BİLGİ SİSTEMİ - ESBİS (e-esnaf)............................................................33
3.10.
TÜKETİCİ BİLGİ SİSTEMİ (e-tüketici)...........................................................35
4
3.11.
T.C.KİMLİK KARTI PROJESİ (TCKK)...........................................................36
3.12.
ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ (UYAP)..........................................................39
3.13.
MEB........................................................................................................................45
EBA (Eğitim Bilişim Ağı)..................................................................................................47 FATİH.................................................................................................................................47 ADAY ÖĞRETMEN PERFORMANS DEĞERLENDİRME PORTALI...................48 MEBDE ÖĞREN PROJESİ.............................................................................................49 3.14.
BİLİŞİM PROJELERİ İLE SAĞLANAN TASARRUF...................................50
4.
DÜNYADA BT İLE EKONOMİK DEĞER YARATAN PROJELER............................51
5.
TEKNOLOJİNİN EKONOMİK BÜYÜMEYE VE VERİMLİLİĞE ETKİSİ...59
6.EKONOMİK DEĞER YARATAN PROJELERİN TANITIMI VE PAZARLAMASINA YÖNELİK YAŞANAN AKSAKLIKLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ.......................................................................................................................63
KAYNAKÇA...................................................................................................70
5
ŞEKİLLER
Şekil 3.1: e-Devlet Kapısı Çalışma Prensibi.............................................................11 Şekil 3.2: Noterlik Bilgi Sistemi Mimari Yapısı..........................................................34 Şekil 3.3: Noterlik Paylaşım Sistemi Mimari Yapısı..................................................35 Şekil 3.4: Tüketici Bilgi Sistemi ...............................................................................42 Şekil 4.1: Milli Gelir ve e-Devlet Gelişmişlik İndeksi İlişkisi......................................58 Şekil 4.2: Düşük-Orta Milli Gelir ve e-Devlet Gelişmişlik İndeksi İlişkisi...................59 Şekil 4.3: e-Devlet Gelişmişlik Endeksinde 2014 Bölge Ortalamaları......................60 Şekil 4.4:Seçilmiş Ülkelerde Hizmet Sunumu, Kanal Optimizasyonu, Çevrimiçi Hizmet Ve Milli Gelir Arasındaki İlişki.......................................................................62
TABLOLA Tablo 3.1: Farklı Kaynaklardan Alınan Yaklaşık Etkin Doz Birimleri..............14 Tablo 3.2: Direkt Grafi ve BT Kullanılan Radyasyonun Doğal Radyasyon İle Karşılaştırılması.......................................................................................................15 YTablo 3.3: TNB İstatistikleri,2015...............................................................28 Tablo 4.1: Milli Gelir Dağılımı Grubuna Göre Çevrimiçi Hizmet Sunan En GelişmişÜlkeler…………………………………………………………………………...55
6
YÖNETİCİ ÖZETİ 21. yüzyılda bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler ve bilgi toplumu hedefine ulaşmak için yapılan çalışmalar sonucunda eDevlet uygulama ve hizmetleriyle etkinlik ve verimlilik artışı sağlanmış, katılımcı bir kamu yönetimi oluşturulması sürecinde kaydedilen gelişmelerle hem bireylerde hem de işletmelerde e-devlet hizmetlerinin kullanımı artış göstermiştir. Bu çalışmada, ülkemizde bilgi toplumu olma yolunda tarihçemiz özetlenmiş, ülkemiz başarılı projelerinden bazılarına yer verilmiş, dünyada ekonomik değer yapan belli başlı örnekler özetlenmiş ve ekonomik değer yaratan projelerin tanıtımı ve pazarlanmasına yönelik pratik öneriler sunulmaya çalışılmıştır. Kamuda uygulamaya geçirilen başarılı kamu bilişim projeleri arasında yer alan e-Devlet Kapısı, e-Nabız, Orman Yangınları Erken Uyarı Sistemleri, Ulusal Yargı Ağı Sistemi, e-Noter, TC Kimlik Kartı vb. kamu e-devlet uygulamalarının yarattığı sayısal ekonomik değer, elde edilebilen bilgiler çerçevesinde raporda yer almıştır. Çalışmanın yürütüldüğü zaman itibarıyla ekonomik değer konusunda bazı kamu kurumlarında bilimsel çalışmaların yürütüldüğü ve sonuçlarının önümüzdeki yıllarda alınabileceği bilgisi edinilmiştir. e-Devlet uygulamaları başta olmak üzere kamu bilişim projelerinde elde
edilen
önemli
tecrübe
birikimlerinin
uluslararası
platformlarda
paylaşılması ve ihtiyaç duyulan ülkelere bilgi birikimi paylaşım alt yapısının geliştirilmesi önem arz etmektedir. Ülkemiz için, başarılı kamu BT projelerinin satışı ve pazarlanmasına kendine özgü bir modelin kurgulanması gerekmektedir. Ülkemizdeki kamu kurumları yetki ve sorumlulukları itibariyle ürün satışı yapacak şekilde kurgulanmamışlardır. Ayrıca her kamu kurumunun kendilerine ait asli görevleri olduğundan BT projelerinin satışı ve pazarlanması gibi konularla profesyonel yapılanma gereklidir. Bu çerçevede, raporda Fransa ve Kore gibi ülke modelleri incelenerek, ülkemizde başarılı bilişim projelerinin pazarlanmasına yönelik gerekli insan kaynağının oluşturulması, sosyal medya kullanımı ve bazı kilit kurumların alabileceği roller özetlenmiştir.
7
Bu çalışmanın, kamu bilişim projelerinin yarattığı somut ekonomik ve katma değerin ortaya konması açısından ilave bilimsel yöntemlerle genişletilmesi mümkündür.
ÖNSÖZ Bu raporun temel amacı başarılı kamu bilişim projelerinin yarattığı ekonomik değere vurgu yapmak ve uluslararası platformlarda projelerimizin başarılı tanıtımı ve önemli tecrübe birikimlerini paylaşmaya yönelik temel önerilerde bulunmaktır. Bu çerçevede çalışmanın ortaya konmasında emeği geçen çalışma grubu üyelerimiz başta olmak üzere destek veren tüm kamu ve özel sektör çalışanlarına teşekkürü borç biliriz.
8
1. RAPORUN AMACI 1.1. Giriş Ekonomiyi yeniden biçimlendiren, hızlı değişimi ve yeniden yapılanmayı gerektiren bilişim teknolojileri ve bu teknolojilerin sunduğu olanaklarla gündeme gelen bilgi ekonomisi ülkelerin temel gelişme ve kalkınma stratejilerinin merkezine yerleştiği gözlenmektedir. 21. yüzyılda bilgi ve iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler ve bilgi toplumu hedefine ulaşmak için yapılan çalışmalar sonucunda e-Devlet uygulama ve hizmetleriyle etkinlik ve verimlilik artışı sağlanmış, katılımcı bir kamu yönetimi oluşturulması
sürecinde
kaydedilen
gelişmelerle
hem
bireylerde
hem
de
işletmelerde e-Devlet hizmetlerinin kullanımı artış göstermiştir. Kamu hizmetlerinin kullanıcı memnuniyetini sağlayacak şekilde birlikte işler uygulamaları belirlenen yeni strateji ve programlar çerçevesinde devam etmektedir. e-Devlet uygulamaları başta olmak üzere kamu bilişim projelerinde elde edilen önemli tecrübe birikimlerinin uluslararası platformlarda paylaşılması ve ihtiyaç duyulan ülkelere bilgi birikimi paylaşım alt yapısının geliştirilmesi önem arz etmektedir. TBD Kamu BİB “Kamu Bilişim Projelerinin Yarattığı Ekonomik Değer” çalışma grubu, kamuda yürütülen önemli bilişim projelerini ele alarak yarattığı ekonomik değeri vurgulamış ve başarılı projelerde elde edilen tecrübe birikiminin diğer ülkelerle paylaşılmasına yönelik bazı öneriler ortaya koymaya çalışmıştır.
1.2. Amaç ve Kapsam Çalışma
grubumuz, kamuda
uygulamaya
geçirilen
önemli
e-Devlet
projelerini incelemiş ve ilgili kamu kurumları ile değerlendirme yaparak rapora yansıtmaya çalışmıştır. Raporda yer verilen kamu e-Devlet uygulamalarının yarattığı sayısal ekonomik değer elde edilebilen bilgiler çerçevesinde raporda yer almıştır. Çalışmanın yürütüldüğü zaman itibarıyla ekonomik değer konusunda bazı kamu kurumlarında bilimsel çalışmaların yürütüldüğü ve sonuçlarının önümüzdeki yıllarda alınabileceği bilgisi alınmıştır.
Raporumuzda dünyada ekonomik değer yaratan belli başlı örnekler özetlenmiş, teknolojinin ekonomik büyüme verimliliği etkisi detaylı bir şekilde ortaya konmuştur. Raporun son bölümünde ekonomik değer yaratan projelerin tanıtımı ve pazarlanmasına yönelik pratik öneriler sunulmaya çalışılmıştır. Bu çalışmanın, kamu bilişim projelerinin yarattığı somut ekonomik ve katma değerin ortaya konması açısından ilave bilimsel yöntemlerle genişletilmesi mümkündür.
2
2. BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE BİLGİ TOPLUMUNUN TARİHÇESİ
Türkiye’de Bilişimin Tarihçesi Türkiye’nin sanayileşme sürecine katılımı, Cumhuriyet dönemiyle başlamıştır. Dolayısıyla Türkiye’de sanayileşme çabaları, Avrupa’dan 150 yıl sonra sağlam bir yapıya oturmuştur. Bir tarım toplumu olan Türkiye, özellikle 1950’lilerden sonra teknolojiyi
tarımsal
üretimde
kullanmaya
başlanmasıyla
birlikte,
tarımsal
karakterinden sıyrılmaya başlamıştır. 1923 yılında Türkiye’de, H. Hollorith tarafından geliştirilen makineler Tekel idaresinde kullanılmaya başlanmıştır. Türkiye’de 1960’larda başlayan ve Türk toplumunu yeni bir yapılanmaya götüren değişiklikler hala devam etmektedir. Türkiye'ye ilk bilgisayar, 1960 yılında yol yapımında gereken hesaplamaları daha hızlı yapabilmek için Karayolları Genel Müdürlüğü'ne gelmiştir. IBM-650™ Veri İşleme Makinesi (Data Processing Machine) adlı bilgisayar 12 yıl kullanılmıştır ve elektrikle çalışan ve elektronik veri işleme kapasitesine sahip 167 m² bir alana sığan ve ağırlığı 30 tonluk ilk bilgisayar ENIAC'tan tam 15 yıl sonra edinilmiştir.
1
Türkiye’ye ikinci gelen bilgisayar IBM 1620 ise akademik amaçlı kullanılmak üzere İstanbul Teknik Üniversitesi'nin Taşkışla Binası’na gelmiştir. İTÜ’den sonra ise Orta Doğu Teknik Üniversitesi bilgisayara sahip olmuştur. Türkiye'deki dördüncü bilgisayar ise Devlet Planlama Teşkilatı'na gelmiştir. Daha sonra ise 1967 yılında Devlet Su İşleri ile İş Bankası ve 1969 yılında Ticaret Bankası ve sonra başta Hacettepe Üniversitesi olmak üzere diğer devlet ve endüstri kesiminde şirket ve kuruluşlara yayılmıştır. 2 Bilgisayar sayısı 1971 yılında 76’ya, 1973 yılı başında da 82’ye ulaşmıştır. Ayrıca ülkenin hava savunmasını NATO savunma sistemi içinde sağlamak üzere kullanılmakta olan 12 büyük bilgisayarla bu sayı 94 olup, 1973 yılında kurulan bilgisayarlarla 100’ü aşmıştır. 1972 yılında TBD ODTÜ’nün sınıf olanaklarından yararlanarak FORTRAN IV ve COBOL programlama dili dersleri açmıştır. Ayrıca Milli 1 https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%BCrkiye%27de_bilgisayar %C4%B1n_ge%C3%A7mi%C5%9Fi , Erişim Tarihi: 26.04.2016) 2 (Kamu Bilişim Birimlerinin Analizi ve Öneriler, TBD Kamu-BİB 2013)
3
Prodüktivite Merkezi ile birlikte düzenlenen “Türkiye’de Bilgisayar Kullanımına İlişkin Sorunlar” seminerinin başarılı bir biçimde yapılmıştır. 1974 yılında PTT, ilk bilgisayarı SPERRY UNIVAC U 90/30‘u satın almıştır. Ertesi yıl SSK, Devlet Demir Yolları ve Merkez Bankası’na IBM 370 kurulmuştur. 1980’li yıllarda bilgisayar eğitimi veren dershaneler kurulmuş, bilgisayarların daha küçülerek ofislere girmesiyle gelişmeler hızlanmıştır ve her sektöre yönelik yazılımlar geliştirilmeye başlanmıştır. Daha sonra sırasıyla gelişim şu şekilde özetlenebilir; 3 1984 yılında Türkiye, mikrobilgisayar ya da daha yaygın adı ile PC ile tanışmıştır.
1985 yılında PC kullanıcıları Microsoft’un ilk işletim sistemi DOS’la
tanışmıştır. 1985 yılında ilk bankamatik (ATM) İş Bankası tarafından açılmıştır. 1986 yılında Apple™ firması IBM™’e rakip olarak Macintosh’u çıkarmıştır. 1988 yılında ise ilk diz üstü bilgisayarlar Türkiye’ye girmiştir. 1993 yılında İlk Türk bilgisayar virüsü MUMCU ortaya çıkmıştır. 1994 yılında bilgisayarlara CD-ROM eklenmiştir. 1995 yılında ise Windows 95 işletim sistemi çıkmıştır. 2006 yılında Vestel™, ilk yerli bilgisayarı üretmiştir. Türkiye’de İnternetin gelişimini ele alacak olursak;
1986 yılında Türkiye, Uzak Alan Ağları ile tanıştı ve Ege-İtalya hattı ile
Earn/Bitnet’e bağlandı. 1991’de ODTÜ-TÜBİTAK’tan bir ekip, bir DPT projesi olan TR-NET projesini
başlattı. 1993: Türkiye’deki ilk internet bağlantısı 12 Nisan’da ODTÜ Ankara ile ABD
Washington arasında sağlandı. 1994, kamu ve üniversitelerde büyüme/tanışma yılı olmuş, halka yönelik tanıtıcı toplantılar yapılmış ve Dialup ve X.25 üzerinden TR-NET’e bağlantı oluşturulmuştur. İlk yerli uydu Türksat-1A uzaya fırlatıldı. Ancak teknik arıza nedeniyle yörüngeye oturtulamadı. Aynı yıl ikinci Türk uydusu Türksat 1-B fırlatıldı 10 Ekim’de hizmete girdi. 23 Şubat günü Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ve Başbakan Tansu Çiller Türkiye’deki ilk cep telefonu görüşmesini
yaptı. Türkiye’nin ilk GSM operatörü kuruldu. 1995’te ISS(İnternet Servis Sağlayıcılar)’ler ortaya çıkmaya başlamıştır.
Türkiye Bilişim Derneği (TBD) Sayfa 10 / 84 1996: İlk web tarayıcısı Netscape™ çıktı. Başta Yahoo™ olmak üzere eposta hizmetleri, chat odaları ICQ yaygınlaştı. 3 (Kamu Bilişim Birimlerinin Analizi ve Öneriler, KAMUBİB 2013)
4
1998’de Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu (ETKK) ve İnternet Üst
Kurulu kurulmuştur. 1990’lı yıllarda sektörde çeşitli bilgisayar etkinlikleri ve fuarlar düzenlenmiş, hatta yurt dışında düzenlenen büyük fuarlara bazı yerli yazılım firmaları da katılmıştır.
En
kapsamlı
etkinlik
ise
TBD’nin
düzenlediği
Bilişim
Kurultaylarıdır. 1999: Hızlı internet yani ADSL hizmete başladı. Ancak ADSL 2004’ten sonra
yaygınlaştı. 2004: Türkiye, Microsoft’un sohbet servisi MSN’in en yaygın olduğu
ülkelerden biri oldu. 2007: Facebook™ tüm Türkiye’yi sardı.
Bilişim ve Ekonomik Modernizasyon Raporu Türkiye ile Dünya Bankası işbirliğinde hazırlanarak 1993 yılında yayınlanan raporda Türkiye’de bilgi toplumuna yönelik bilgisayar kullanımı, yazılım pazarı, bilgi ekonomisinde insan kaynağı, iletişim ağları ve yasal altyapı alanında tespitlere yer verilerek bir eylem planı önerisi getirilmiştir. Ancak Dünya Bankası ile kredi anlaşması tamamlanamamış ve rapor önerileri uygulanamamıştır. Türkiye Ulusal Enformasyon Altyapısı Anaplanı (TUENA) Ulaştırma Bakanlığı ve TÜBİTAK tarafından 1999 yılında tamamlanan çalışma
ile
Türkiye’nin
enformasyon
politikalarının
belirlenmesi
amacıyla
enformasyon teknolojileri altyapı ve kullanımı, bu alandaki düzenlemeler ve yönelimler gibi alanlarda dünyadaki genel eğilimler, Türkiye’deki mevcut durum, geleceğe dönük vizyon ve hedefler ile kurumsal yapılanma önerileri ortaya konmuştur. e-Ticaret Koordinasyon Kurulu (1998-2002) 1998 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu kararıyla, Dış Ticaret Müsteşarlığının başkanlığında ülkemizde elektronik ticaretin yaygınlaştırılması amacıyla Elektronik Ticaret Koordinasyon Kurulu oluşturulmuştur. Kurul bünyesinde oluşturulan hukuk, teknik ve finans çalışma grupları tarafından elektronik ticaretin geliştirilmesine yönelik raporlar hazırlanarak öneriler ortaya konmuştur. Kurul, varlığını 2002/20 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile “e-Türkiye” ile ilgili çalışmaların koordinasyonu, yürütülmesi ve kurumsal altyapının oluşturulmasına yönelik tüm faaliyetlerin Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı bünyesinde toplanmasına kadar sürdürmüştür.
5
Kamu-NET (1998-2002) Başbakanlığın 19.03.1998 tarih ve B.02.0.PPG.0.12.320-04993 (1998/13) sayılı genelgesi ile; kamu bilgisayar ağları konusunda yapılan faaliyetlerin değerlendirilmesi, koordinasyonu, izlenmesi ve finansmanı konusunda karşılaşılan darboğazların aşılması amacıyla Başbakanlık Müsteşarının başkanlığında kamu kurum ve kuruluşlarının katılımı ile Kamu-NET Üst Kurulu ve Kamu-NET Teknik Kurulu oluşturulmuştur. Kurul çalışmaları kapsamında 1998 yılında Kamu Bilgisayar Ağları Konferansı düzenlenmiş ve bir eylem planı önerisi getirilmiştir. Kurul, varlığını 2002/20 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile “e-Türkiye” ile ilgili çalışmaların koordinasyonu, yürütülmesi ve kurumsal altyapının oluşturulmasına yönelik tüm faaliyetlerin Devlet Bakanlığı ve Başbakan Yardımcılığı bünyesinde toplanmasına kadar sürdürmüştür. e-Türkiye Girişimi (2001) Rekabetçi, dinamik ve bilgiye dayalı ekonomiye sahip olunması ve bilgi toplumuna dönüşümün sağlanması ve e-Avrupa + Eylem Planının ülkemize uyarlanması
hedeflerinin
gerçekleştirilmesine
yönelik
olarak
Başbakanlığın
9.10.2001 tarihli ve 352 sayılı Genelgesi ile e-Türkiye Girişimi başlatılmıştır. Girişim kapsamında 13 adet Çalışma Grubunun katkısıyla bir adet taslak eylem planı hazırlanmıştır. Çalışma grupları ve koordinasyonundan sorumlu kuruluşlar aşağıda yer almaktadır: 1.Eğitim ve İnsan Kaynakları Çalışma Grubu: Milli Eğitim Bakanlığı 2.Altyapı Çalışma Grubu: Ulaştırma Bakanlığı 3.Hukuki Altyapı Çalışma Grubu: Adalet Bakanlığı 4.Standartlar Çalışma Grubu: Türk Standartları Enstitüsü Başkanlığı 5.Güvenlik Çalışma Grubu: Genelkurmay Başkanlığı 6.e-Ticaret Çalışma Grubu: Dış Ticaret Müsteşarlığı 7.Yatırımlar ve Planlama Çalışma Grubu: Devlet Planlama Teşkilatı 8.Arşiv ve Dijital Depolama Çalışma Grubu: Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü 9.Uluslararası İzleme ve eAvrupa + Çalışma Grubu: AB Genel Sekreterliği 10.Özel Projeler Çalışma Grubu: Türkiye Bilişim Vakfı 11.Mevcut Durumun Tespiti Çalışma Grubu: Kamu-NET Teknik Kurulu
6
e-Dönüşüm Türkiye Projesi (2002-…) Yukarıda özetlenen çalışmalar, genellikle birbirinden bağımsız ve ülkenin öncelik ve ihtiyaçları yerine, kurumsal öncelik ve ihtiyaçlara dayalı olarak ön plana çıkmış ve çoğunlukla ekonomik ve sosyal istikrarsızlık ortamında uygulama imkânı bulamamıştır. Bilgi toplumu olma yolundaki çalışmaların daha bütüncül, ülkeye ekonomik katma değer kazandırmayı ve toplumsal refahı artırmayı öncelikli gören, somut hedefleri olan ve katılımcı bir yaklaşımla ele alınarak yürütülmesi ihtiyacı, yeni bir kurumsal yapının oluşturulması gereğini ortaya çıkarmıştır. 58. Hükümet tarafından hazırlanan Acil Eylem Planı’nda e-Dönüşüm Türkiye Projesi’ne
yer
verilmiş,
söz
konusu
projenin
koordinasyonu,
izlenmesi,
değerlendirilmesi ve yönlendirilmesi ile ilgili olarak Kalkınma Bakanlığı (eski Devlet Planlama Teşkilatı) görevlendirilmiştir. Ayrıca, 27 Şubat 2003 tarihinde yayımlanan 2003/12 sayılı Başbakanlık Genelgesi ile e-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin amaçları, kurumsal yapısı ve uygulama esasları belirlenmiştir. e-Dönüşüm
Türkiye
Projesi’nin
koordinasyonunu
yürütmek,
kamu
kurumlarının bilgi ve iletişim teknolojisi yatırımları arasında eşgüdüm sağlamak ve bilgi toplumu olma yolunda atılması gereken adımlara ilişkin stratejileri belirlemek üzere 2003 yılı Mart ayında Kalkınma Bakanlığı bünyesinde Bilgi Toplumu Dairesi (BTD) kurulmuştur. e-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin Amaçları ve Yapılan Çalışmalar 2003/12 Sayılı Başbakanlık Genelgesi’nde belirtildiği üzere, e-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin başlıca hedefi; vatandaşlarımıza daha kaliteli ve hızlı kamu hizmeti sunabilmek amacıyla; katılımcı, şeffaf, etkin ve basit iş süreçlerine sahip olmayı ilke edinmiş bir devlet yapısı oluşturacak koşulların hazırlanmasıdır. Bu proje ile; •Bilgi ve iletişim teknolojileri politikaları ve mevzuatının, öncelikle Avrupa Birliği müktesebatı çerçevesinde gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi, bu konuda eEurope + kapsamında aday ülkeler için öngörülen eylem planının Ülkemize uyarlanması, •Vatandaşın, bilgi ve iletişim teknolojileri yardımıyla, kamusal alandaki karar alma süreçlerine katılımını sağlayacak mekanizmaların geliştirilmesi, •Kamu idaresinin, şeffaf ve hesap verebilir hale getirilmesine katkıda bulunulması,
7
•Kamu hizmetlerinin sunumunda, bilgi ve iletişim teknolojilerinden azami ölçüde yararlanılarak iyi yönetişim
ilkelerinin hayata geçirilmesine katkıda
bulunulması, •Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımının yaygınlaştırılması, •Bilgi ve iletişim teknolojisi alanında kaynak israfını azaltmak amacıyla, kamunun
mükerrerlik
arz
eden
veya
örtüşen
ilgili
yatırım
projelerinin
bütünleştirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yatırımcı kamu kuruluşları arasında gerekli koordinasyonun sağlanması, •Sektördeki özel sektör faaliyetlerine yukarıdaki ilkeler ışığında yol gösterilmesi amaçlanmaktadır. e-Dönüşüm Türkiye Projesi’nin yürütülmesinde, günümüze kadar yapılan çalışmalardan,
bilgi
birikiminden
ve
oluşumlardan
yararlanma
yaklaşımı
benimsenmiştir. Bu yaklaşım çerçevesinde, daha önce ülkemizin e-Avrupa+ Girişimine taraf olmasını takiben başlatılan e-Türkiye Girişimi kapsamında oluşturulan çalışma grupları yeniden düzenlenmiş ve bu yeni çalışma grubu koordinatörleriyle 28 Mart 2003 tarihinden itibaren yapılan çalışmalar, 2003-2004 Kısa Dönem Eylem Planı’nın (KDEP) hazırlanması ile neticelenmiştir. 4 Aralık 2003 tarih ve 2003/48 sayılı Başbakanlık Genelgesiyle e-Dönüşüm Türkiye Projesi 20032004 Kısa Dönem Eylem Planı uygulamaya konmuştur. Kısa Dönem Eylem Planının uygulamasının tamamlanmasından sonra, çalışma gruplarının katılımı ile, orta vadeli Bilgi Toplumu Stratejisinin hazırlanmasına kadar uygulanmak üzere bir yıl süreli 2005 Eylem Planı hazırlanmış ve uygulanmıştır. 2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı Kalkınma Bakanlığının strateji ve eylem planı hazırlama görevi kapsamında yürütülen son çalışma 2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı olmuştur. 2012 yılından itibaren hazırlık çalışmaları yürütülen bir sürecin sonucunda oluşturulan Strateji ve Eylem Planı yayımlanma aşamasına gelmiştir. 2014-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı büyüme ve istihdamı odak noktası olarak almakta ve 8 eksende 73 eyleme yer vermektedir. Strateji ve Eylem Planı aşağıdaki sekiz ana eksende yürütülmüştür: 1.Bilgi Teknolojileri Sektörü 2.Genişbant Altyapısı ve Sektörel Rekabet
8
3.Nitelikli İnsan Kaynağı ve İstihdam 4.Toplumsal Dönüşüm 5.Bilgi Güvenliği, Kişisel Bilgilerin Korunması ve Güvenli İnternet 6.Bilgi ve İletişim Teknolojileri Destekli Yenilikçi Çözümler 7.İnternet Girişimciliği ve e-Ticaret 8.Kamu Hizmetlerinde Kullanıcı Odaklılık ve Etkinlik
3. TÜRKİYEDE GERÇEKLEŞTİRİLEN ÖNEMLİ KAMU PROJELERİ 3.1. E-DEVLET KAPISI PROJESİ (www.turkiye.gov.tr) e-Devlet Kapısı, yapılan çalışmalar ile 18 Aralık 2008 tarihinde hizmete açılarak vatandaşlarımıza hizmet vermeye devam etmektedir. Daha önce yabancı bir firmanın da içinde olduğu bir konsorsiyum tarafından yapılmaya çalışılan eDevlet Kapısı, 2006 yılından itibaren tamamen Türksat bünyesinde kendi mühendislerimiz tarafından geliştirilmiş, işletmeye alınmış ve geliştirilmesi yine milli imkânlarımız ve milli insan kaynağı ile yapılmaktadır.
9
e-Devlet Kapısı, e-Devlet hizmetlerinin ortak bir noktadan kullanıcıya hızlı ve güvenli bir şekilde sunulduğu platformdur. Kamu kurumlarının daha nitelikli ve çok sayıda e-Devlet hizmetini, daha kısa zamanda geliştirmesine katkıda bulunmaktadır. e-Devlet Kapısı’nın amacı, kamu kurumlarının e-Devlet hizmetlerini, vatandaşlara, işletmelere, kamu kurumlarına güvenli, tek noktadan ve etkin şekilde sunmaktır. Günümüz itibariyle 27.5 Milyon’un üzerinde kayıtlı kullanıcı, 1437 hizmet ve 232 kurumun (sayılar her gün artmaktadır) bütünleştiği
ülkemizin en büyük BT
projelerindendir. Ayrıca mobil platformda da hizmet veren e-Devlet Kapısı mobilde de 6 Milyon’un üzerinde kullanıcıya sahiptir. Genel çalışma prensibi aşağıdaki şekilde gösterilmektedir.
Şekil 3.1: e-Devlet Kapısı Çalışma Prensibi
Bu başarının arkasında kamu kurumları ile birlikte yürütülen çalışmalar büyük öneme sahiptir. Çünkü hizmetlerin e-Devlet Kapısı’ndan sunulabilmesi için öncelikle kurumların
kendi
sistemleri
üzerindeki
e-dönüşüm’ü
tamamlamış
olmaları
gerekmektedir. e-Devlet Kapısı’nın en önemli hizmetlerinden bir tanesi de diğer kurum kapılarına (portallarına)
sunmuş olduğu tek şifre hizmetidir. Bu sayede
vatandaşlarımız, şifre karmaşasından kurtularak sadece e-Devlet Kapısı şifresi ile birçok yere giriş yapma imkânına sahip olmuştur. e-Devlet Kapısı hizmetleri önceleri sadece sorgulama hizmetleriyle başlamış olup zaman içerisinde gelişerek başvuru işlemleri, ödeme işlemlerini içerek şekilde
10
gelişmiştir. Bugün olgunluk düzeyi yüksek ve katma değerli birçok hizmet e-Devlet Kapısı
üzerinden
kaynağından
sunulmaktadır.
tasarruf
edilmiştir.
Bu
sayede
Örneğin
ölçülemeyecek
2015
yılında
kadar
kamu
gerçekleştirilen
üniversiteye e-kayıt hizmeti ile sağlanan tasarruf yaklaşık 100 Milyon TL’dir. Ayrıca yerel yönetimler de sisteme bütünleştirilerek yerel hizmetlerin de eDevlet Kapısı üzerinden verilmesi sağlanmıştır. Bu sayede belediye encümen kararlarının izlenmesi, askıdaki imar durumu gibi hizmetlerle, hizmetlere erişimde eşitlik, şeffaflık ve katılımcılık sağlanmıştır. Aylık ortalama 80-100 milyon işlemin yapıldığı e-Devlet Kapısı’nın ekonomik getirisi işlem başına 1 TL’den hesaplanacak olursa aylık olarak en az 80 Milyon TL’dir. Ayrıca e-Devlet Kapısı üzerinden barkodlu bir belge yaratılarak kamu kurumlarına gitmeden istediğimiz yerden resmi belgeler oluşturulabilmektedir. Bu hizmet ile vatandaş açısından seyahat ve zaman tasarrufu sağlarken kamu kurumları açısından personel, ofis ve zaman tasarrufu sağlamaktadır. Ayrıca oluşturulmuş altyapı sayesinde kamu kurumlarının birbirleriyle olan veri paylaşımları için de ortak bir platform haline gelerek mükerrer yatırımları önlemiş ve anlamda da ekonomiye katkı sağlamıştır. Sayılarla e-Devlet Kapısı:
Kullanıcı Sayısı : 27.5 + Milyon
Hizmet Sayısı : 1437
Kurum Sayısı : 232
Aylık Ortalama İşlem Sayısı : 80+ Milyon
Mobil Kullanıcı Sayısı : 6+ Milyon
3.2. e-NABIZ Projesi Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre Kronik Hastalıklardan sadece birisi olan Diabetes Mellitusun (Şeker Hastalığının) ülkemize maliyetinin 10(on) Milyar TL civarında olduğu bilinmektedir. Kronik hastalık yönetimi ve takibini E-nabız gibi elektronik ortamda sürdüren gelişmiş Avrupa ülkelerinin ilgili hastalıklara yönelik sağlık maliyetlerinde % 80 oranında tasarruf sağladıkları bir gerçek olarak karşımızda durmaktadır. Bu verilere göre e-Nabız sistemi üzerinden kronik hastalık takibini yapmaya başladığımızda sadece Diyabetes Mellitusun ülkemize maliyetinin 10(on) Milyar TL’yi bulduğu dikkate alındığında tüm kronik hastalıkların benzeri
11
şekilde takibinin sağlanabilmesinin ülkemize kazandıracaklarını öngörmek zor olmayacaktır. Diğer taraftan e-Nabız sisteminin kurulup işletmeye alınması sürecinde kamuya yok denecek kadar az bir maliyet yüklenmiştir. e-Nabız sistemi kurgulanırken tümüyle açık kaynak kod altyapısı üzerine tamamıyla yerli teknoloji kullanılarak inşa edilmiş ve herhangi bir lisans kullanılmamıştır. e-Nabız sistemi sayesinde mükerrer tetkiklerin önemli oranda azalacağı hepimizin en sağlam öngörülerindendir. Nitekim İstanbul ilinin bir bölgesinde sadece hangi hastanede çalışılırsa çalışılsın eski tetkiklere ulaşılmasını sağlayan bir projenin sonuçları incelendiğinde muayene başına tetkik oranı geçmişe göre %20 civarında azalmış ve tedavi süreçlerinin kısalmış olduğu dikkati çekmiştir. Yine SGK, e-Nabız ve Teletıp sistemlerini inceledikten sonra, Bakanlığımız tarafından geliştirilen, e-Nabız’ın modüllerinden sadece birisi olan Teletıp sistemine benzer bir projesi olan ve online ölçme ve izleme faaliyetleri ile yıllık bazda 50 milyon lira tasarruf sağlayacağı ön görülen (Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütünün (OECD) 12-13 Kasım 2014 SGK Sunumu) Ön Onay ve Tıbbi Tetkik Paylaşım Sistemi Kurulumu Projesinin ihalesini iptal etme kararı almıştır. Kararın iptalinde; “… Enabız hesaplarının aktive olması durumunda projemizin amaçlarına uygun olarak çalışabileceği, Kamu idarelerinin ve harcama yetkililerinin amacının Kalkınma Planları ve Programlarında yer alan politika ve hedefler doğrultusunda kamu kaynaklarının etkili ekonomik ve verimli bir şekilde elde edilmesi ve kullanılmasını, hesap verilebilirliği ve mali saydamlığı sağlamak olması nedeniyle tıbbı tetkik görüntü ve sonuçlarının paylaşımı konusunda Sağlık Bakanlığı ile işbirliği yapılabileceği,
Ön
Onay
ve
Tıbbi
Tetkik
Paylaşım
Projesinin
yeniden
kurgulanabileceği ve mevcut haliyle yürütülemeyeceğinden, bu ihalede İhale Yetkilisi olan Yönetim Kurulumuzun 25.06.2015 tarih, 241 sayılı kararı ile iptal edilmiştir.” Açıklamalarına yer verilmiştir. İptal kararı ve açıklamaları e-Nabız sisteminin sadece vatandaşlarımız, hekimlerimiz ya da Bakanlığımız yöneticileri için değil SGK gibi sağlık alanında çalışan diğer kurumlara da fayda sağladığını/sağlayacağını göstermektedir. Bu kapsamda e-Nabız sistemi sağlıkla doğrudan veya dolaylı ilişki halinde olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarının orta ve uzun vadelerde finansal verimliliklerinin maksimize edilmesine katkı sağlayacaktır. İlgili SGK ihalesinde verilmiş en düşük fiyat 47(kırkyedi) Milyon TL en avantajlı geçerli teklif ise 60(atmış)
12
MilyonTL olarak gerçekleşmiştir. Sağlık Bakanlığı olarak bu projenin kamuya kazandırılmasında harcanan bedel ilgili projenin %2(iki) sinin bile altındadır.) e-Nabız sistemine bütünleşmiş olan Teletıp sistemi ile hekimler kendilerine başvuran hastaların tıbbi görüntülerini, bu görüntülere yazılmış raporları görebiliyor, meslektaşlarıyla anlık olarak online (çevrimiçi) fikir alışverişinde bulunabiliyor ve görüntülü ve sesli olarak aynı radyolojik görüntü üzerinde birlikte raporlama yapabiliyor ve ilgili tüm iletişim kayıtları hasta dosyasına kaydedilebilir durumdadır. e-Nabız sisteminin kullanılması sonucu mükerrer tetkiklerin önlenmesiyle hastalar Röntgen, Bilgisayarlı Tomografi (BT) gibi yöntemlerde fazladan radyasyona, radyasyonun olmadığı Manyetik Rezonans (MR) gibi görüntüleme yöntemlerinde radyo dalgalarına, Nükleer Tıpta ise kullanılan gamma ışınlarına ve tüm görüntüleme yöntemleri için farklılıklar içerse de hastada ciddi alerjilere ya da komplikasyonlara neden olabilecek kontrast maddelere maruz kalmayacaklardır. Kontrast maddeler; organ ve dokuların içerisine ya da çevresine verilerek, bu organ ve dokuların görünür hale gelmesini sağlayan maddelerdir 4. Kontrast maddeler, belirli endikasyonlarda tanıya önemli katkı sağlasa da, dikkatli kullanılması ya da kullanılmaması gereken durumlar vardır. Kontrast madde kullanılmasını gerektiren durumlarda işlem öncesi kontrast madde kontrendikasyonlarının araştırılması gerekir. Bunlar arasında hipertiroidi, iyot alerjisi ve böbrek fonksiyon bozukluğu sayılabilir. Kontrast maddelere bağlı lokal ya da sistemik yan etkiler ortaya çıkabilir. Bunlar;
kontrast
nefropatisi,
alerjik
reaksiyonlar
ve
kontrast
madde
ekstravazasyonudur. Kontrast alerjisi, hafif deri döküntülerinden bronkospazma, anafilaktik şoka kadar değişen derecelerde klinik tablolara yol açabilen bir durumdur5. BT inceleme, radyolojideki görüntüleme yöntemleri içerisinde vücuda en çok radyasyon veren yöntemdir. Radyasyon ölçümlerinde farklı birimler kullanılabilir. Canlı dokular üzerindeki etkiyi belirlemede en çok kullanılan birim Milisivert –mSv – olarak adlandırılan birimdir6. Tablo 3.1.’de farklı kaynaklardan alınan yaklaşık etkin doz birimleri sunulmuştur. Tablo 3.1: Farklı Kaynaklardan Alınan Yaklaşık Etkin Doz Birimleri
4 Milli Eğitim Bakanlığı yayınları, http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/ %C4%B0la%C3%A7lar%20Ve%20Kontrast%20Maddeler.pdf 5 Gonca Erbaş, Adım Adım Akciğer Bilgisayarlı Tomografisi: Bölüm 1, Yoğun Bakım Dergisi 2012;10(1):19-28. 6 Meltem CEYHAN BİLGİCİ, C.Çınar BAŞEKİM, Zeynep YAZICI, Handan Çakmakçı, Yüksel PABUŞÇU, Abdulhakim COŞKUN, Çocuklarda Bilgisayarlı Tomografi Ve Radyasyon Güvenliği, Türk Radyoloji Derneği Bilimsel Çalışma (http://www.turkrad.org.tr/assets/bilimsel-calisma/Doz-Brosur-MART-radyologlar.pdf) 13
Kaynak
Etkin doz
Doğal radyasyon
3mSv/yıl
Uçak yolculuğu (6 saat)
0.04 mSv
Akciğer filmi (tek yön)
0.01mSv’e kadar
Akciğer filmi (çift yön)
0.1mSv’e kadar
Beyin BT
2 mSv’e kadar
Toraks BT
3 mSv’e kadar
Batın BT
5 mSv’e kadar
Direkt grafi (röntgen) ve BT’de kullanılan radyasyon her gün karşılaştığımız doğal radyasyon ile karşılaştırılmıştır ve Tablo 2’de sunulmaktadır. Bu değerler tüm vücut dozunu vermekte olup vücudun yalnızca bir bölümünü kapsayan tetkikleri gerçek anlamda yansıtmaz bu nedenle yanıltıcı olabilir, ancak bu karşılaştırma hastanın aldığı göreceli radyasyon dozunu anlamamızı kolaylaştırır (örneğin, bir batın BT tetkiki ile 20 ay boyunca maruz kalacağımız doğal radyasyon miktarına eş radyasyona maruz kalırız)7. Tablo 3.2: Direkt Grafi ve BT Kullanılan Radyasyonun Doğal Radyasyon İle Karşılaştırılması Doğal radyasyon
1 gün
Akciğer filmi (tek yön)
1 gün
Beyin BT
8 ay’a kadar
Batın BT
20 ay’a kadar
Hastanın kendisi tarafından kaybedilen, unutulan ya da erişilemeyecek durumda
olan
tıbbi
görüntülerine
hekimlerin
e-Nabız
sistemiyle
kolaylıkla
erişebilmeleri; hem hastanın tekrardan radyasyona veya kontrast maddeye maruz kalmasının önüne geçerek yaşam kalitesinin yükseltilmesini hem de fazladan iş gücü, zaman, maliyet harcanmasının önüne geçilmesini sağlamaktadır. Örnek olarak; İskenderun Devlet Hastanesine başvuran bir hasta, şikayetine bağlı olarak hekimin isteği üzerine batın BT çekimi yaptırmış olsun. Bu durumda 7 Pediatrik Radyoloji Derneğinin de desteklediği Koruyarak Görüntüleyelim Derneği yayınlarından “Annebabaların Radyolojik Görüntüleme Yöntemleri ve Radyasyondan Korunma Konusunda Bilmesi Gerekenler” isimli çalışmadan (http://www.pedrad.org/Portals/6/GlobalResources/Im_Gently_8pg_Turkish.pdf) alınmıştır. 14
hastanın alacağı radyasyon miktarı, yaklaşık 5 mSv olacaktır, yani doğal yollarla 1 günde alabileceği radyasyon miktarının 600 katını tek bir batın BT çekimiyle almış olacaktır. Henüz tedavisi devam ederken hastanın üç ay sonra acilen Ankara’ya geldiğini ve bir süre burada yaşaması gerekeceğini düşünelim. Ankara’da da şikayetlerinin devam ettiğini ve gittiği hastanedeki hekimin batın BT sonuçlarını görmek istediğini varsayalım. Hekim hastanın üç ay önceki batın BT görüntüsüne ulaşamadığı için tetkikin tekrarını isteyecektir. Bu durumda hasta ilk BT çekimiyle aldığı ortalama 600 günlük radyasyona ek olarak sadece üç ay sonra yeniden 600 günlük radyasyona maruz kalacaktır. Batın BT çekiminin tanı koymada önemi tartışılmazdır ancak hasta fazladan radyasyona maruz kalmıştır. Oysa e-Nabız sisteminde profili olan bir hasta batın BT’sini ya da herhangi bir radyolojik görüntüyü nerede çektirirse çektirsin, başka bir şehirde istediği hekime önceden çekimi yapılmış görüntülerini gösterebilmektedir. Sonuç olarak, hasta ek radyasyon ve kontrast maddeye maruz kalmamış, tıbbi görüntü çektirmek zorunda olan başka bir hastanın sırasını almamış olacaktır. Böylece, hem kişisel sağlığını korurken hem de ülke ekonomisinde en büyük çıktıyı oluşturan sağlık harcamalarının düşürülmesine katkı sağlamış olacaktır. Şu an yeni model cihazlardan hastaya verilen radyasyon miktarı hasta dosyasına alınabiliyor ve kişinin vücudunda biriken radyasyonun yaklaşık miktarı takip edilebilir duruma gelmiştir. Çok yakın gelecekte hastalarımız çekilen radyolojik filmlerle ne kadar radyasyona maruz kaldıklarını görebilecek ayrıca sistem konulmuş kurallar çerçevesinde kalibrasyonu bozuk olan ve normal değerlerin üzerinde radyasyon veren cihazları kolayca tespit edilebilecektir. Sistem vatandaşlarımızın oldukça ilgisini çekmiş olup 12 Ağustos 2015 tarihi itibari ile 1.650.000 (birmilyonaltıyüzellibin) den fazla kişi e-Nabız sistemine girerek kendi profilini aktif hale getirmiş ve sağlık verilerine doğrudan erişme imkânı bulmuştur. Bu kullanıcılar içinde bir aylık sürede toplam 134.847 Beyin BT çekimi, yapılmıştır. Ekonomik açıdan sadece 2015 yılı Haziran ayına ait aktif e-Nabız kullanıcıları arasında gerçekleşen Beyin BT’si ve Hemogram tetkik sayıları ve hastaya teslim maliyetleri incelendiğinde; Mevcut sistemde tıbbi görüntüler hastalar talep ederlerse bir CD ile birlikte hastaya verilmektedir. Kabıyla birlikte hastaya teslimi yapılan bir CD maliyeti ortalama 0,43 TL dir.. 134.847 adet CD için toplam maliyet 57.984,21 TL dir. Bu görüntülere e-Nabız sistemi sayesinde erişilebildiği için sadece bir ayda, sadece
15
tek bir tetkik için harcanan sarf malzemesi gideri olan 57.984,21 TL kamu kaynağı boşa harcanmamıştır. Mevcut sistemde hemogram test sonuçları ortalama iki adet A4 kağıt olarak hastaya teslim edilmektedir. 2015 yılı Haziran ayına ait aktif e-Nabız kullanıcıları içinde gerçekleşen hemogram test sayısı 2.324.879 adettir. Bu test sonuçları hastaya teslim edildiği takdirde 4.649.758 adet A4 kağıdı ve sonuçları basmak için de yaklaşık 5.166 adet toner kullanılması gerekmektedir. Bu test sonuçlarına eNabız sistemi sayesinde erişilebildiği için sadece bir ayda, sadece tek bir tetkik için kağıt ve toner malzemeleri gideri olan 333.519 TL kamu kaynağı boşa harcanmamıştır. Hemogram testine yönelik maliyet odaklı yıllık projeksiyona bakıldığında; 2014 yılında Türkiye’de Sağlık.Net verilerine gerçekleşen hemogram test sayısı 178.502.005 tir. Bu gerçeklikten yola çıkarak hemogram testlerinin hastalara elden teslimi yerine e-Nabız sistemi üzerinden gösterilmesi yıllık bazda sadece hemogram testleri dikkate alındığında 22.610.254 TL
kamu kaynağından tasarruf
yapılmasına olanak sağlayacaktır. Bunun yanı sıra kağıt ve tonerden yapılacak olan tasarruf ile ülkemizdeki çevresel etkilerin minimize edilmesine katkı sağlamış olacaktır. e-Nabız sistemiyle mükerrer çekimlerin önlenebileceği ve bu çekimlerin önlenmesiyle hastaların tıbbi görüntülerinin çekimini, tahlil ve tetkik sonuçlarının raporlanmasını ve raporun başvurduğu hekime gönderilmesini beklemeyerek zamandan tasarruf yapabilecekleri öngörülmektedir. Bütün hastalıklarda olmasa da kanser gibi zaman kavramının altın değerinde olduğu hastalıklar göz önüne alındığında bekleme sürelerinin kısalmasının hayati önemi göz ardı edilemez. Çevresindeki organlara en hızlı yayılan ve bu sebeple de erken tanının hayati önem arz ettiği Pankreas kanseri üzerinden örnek verecek olursak; Bir hasta İzmir’de hastaneye gittiğinde kanser şüphesi ile biyopsi yaptırmış ve ortalama 10 gün bekleme süresinin sonunda patoloji raporunu almış olsun. Hastanın hekimini seçme hakkını kullanarak başka bir hekime gitmeyi tercih ettiğini, ya da acil olarak başka bir şehre gittiğini varsayalım. Bu arada Patoloji raporunun çıktısını unuttuğunu, kaybettiğini ya da çocuğu tarafından yırtıldığını düşünelim. Bu durumda hastaya tanı konulması için gerekli olan biyopsinin tekrar yapılması ve patoloji raporunun çıkması için fazladan 10 gün daha beklenmesi gerekecektir. Pankreas kanseri en hızlı yayılan kanser türlerinden biri olduğu için erken tanı son derece önemlidir ve 10 günlük bekleme süresi belki de hastanın yaşam kalitesini ve süresini doğrudan etkileyecektir. 16
3.1. ORMAN
YANGINLARINI
HAVADAN
İZLEME,
DEĞERLENDİRME VE YÖNETME PLATFORMU PROJESİ (ORDEP) Orman yangınları;
ekosistemi, insanları, karbon salınımını doğrudan
etkilemesi nedenleri ile ülkemizin de önemle değerlendirdiği titizlikle üzerinde durduğu bir konudur. Yangınlar, çıkmadan önce büyük tedbirler alınması gereken, çıktığında ise acil müdahale ile neredeyse hatasız olarak yönetilmesi gereken olağanüstü bir durumdur. ORDEP ile yangına ortalama müdahale süresi 2000’li yıllarda 40 dakika iken, proje birlikte bu süre 15 dakikaya indirilmiştir. Sistem yangına birinci derecede hassas alanlarda kullanılmakta olup, başta küresel ısınmanın etkisiyle yangına konu alanlardaki artış olmasına rağmen, yangınların kısa sürede tespiti ve müdahale organizasyonu ile yıllık ortalama 10,1 hektar olan yangın başına kaybedilen alan 1,49 hektara kadar düşürülmüştür. Yanan alanların daha az olması, meydana gelen hasarın en aza indirilmesi sonucu ölçülebilir değerlerle 100.408.921 TL kazanç sağlanmıştır. ORDEP; ayrıca sel, deprem, heyelan, göç ve sığınmacı takibi, sanayi yangını, av-yaban hayatının korunması, ekosistem haritalarının yapılması, erozyon alanlarının, tarihi ve kültürel varlıkların tespiti, havadan belgesel çekimi gibi birçok farklı alanda hizmet üretebilecek yetenektedir. Bu projede; orman yangınlarına müdahalede güncel bilişim teknolojileri kullanılarak, yangına konu yaşam alanlarının havadan tespiti, alınan görüntülerin değerlendirilerek yangın hakkında anlık bilgilerin elde edilmesi, sayısal haritalardan hızlıca analiz edilmesi, yangın sahasında ihtiyaç duyulacak makine, araç gereç ve personelin organize edilmesi, yangınla mücadele unsurlarının bütünleşik şekilde koordinasyonu ve elde edilen bilgiler, görüntüler ve değerlendirmeler neticesinde hızlı, etkin ve kusursuza yakın bir yangınla mücadele organizasyonu sağlayacak dünyada alanında geliştirilmiş ilk sistemdir. Ormanlarımız yaz aylarında artan sıcaklıkla birlikte yoğun bir yangın tehdidi altında bulunmaktadır. Ülkemizin yaklaşık 12 milyon hektarlık orman alanı yangına çok hassas bölgelerde yer almaktadır. 1600 km’lik Akdeniz ve Ege sahil bandının 120-150 km derinliğine kadar olan alanlar yangınlar için en riskli bölgeyi oluşturmaktadır. Ülkemizde özellikle Hatay’dan başlayıp Akdeniz ve Ege sahil
17
bölgelerinden İstanbul’a kadar uzanan kıyı bandı, yangınlar açısından en riskli bölgeyi oluşturmaktadır. Orman varlığımızı tehdit eden ve her yıl binlerce hektar orman alanının yok olmasına neden olan orman yangınlarının çıkmasına engel olunması veya çıkan yangınların büyük boyutlara ulaşmadan kısa zamanda söndürülebilmesi, öncelikle bu hususta yeterli alt yapıya ve güçlü bir organizasyona sahip olmayı gerekli kılmaktadır. Yangın kontrol faaliyetleri; alınan her türlü tedbirlere rağmen, çıkan yangınların en kısa zamanda kontrol altına alınması ve söndürülmesiyle ilgili bütün iş ve işlemleri içermektedir. Çıkan orman yangınları ile etkin mücadele edebilmek için yangına ilk müdahale süresi oldukça önem taşımaktadır. Bu proje ile
Orman yangınları ile mücadele hizmetlerinin komuta - kontrolü,
Orman yangınlarının havadan izlenmesi,
Kameradan elde edilen TV veya termal, HD veya SD kalitede dijital veya analog görüntülerin (helikopterlere takılan kamera ve kontrol ünitesi ile 360 derece pan, tilt ve zoom yapabilen) 120 km yarıçapında bir alanda kurulan sabit ve 40 km yarıçapındaki mobil istasyonlara aktarılması için gerekli yazılım ve donanım tedarik edilmiştir. Her yerin artık bir ofis haline geldiği yeni dünya düzeninde, yangın yönetim
araçları yardımı ile orman teşkilatı çalışanlarının arazide ihtiyaç duydukları bilgiye çok kısa sürede ulaşması için, Antalya, İzmir ve Muğla bölgeleri için günün şartlarına uygun her türlü teknik alt yapıya sahip 3 adet Yangın Yönetim Aracı gerekli donanım ve yazılımla desteklenerek hizmete alınmıştır. Yangın Yönetim araçlarında yangınla ilgili anlık değerlendirmeler yapıldığı gibi helikopterlere 40 km mesafeye kadar olan uzaklıkta, helikopterden görüntü alıp internet üzerinden yetkililere aktarmak üzere tasarlanmıştır. Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de orman yangınları, gelişme eğiliminde olan, zaman zaman mal ve can güvenliğini tehdit eden, büyük zararlar verebilen son derece tehlikeli yangın türlerindendir. Orman yangınları acil ve olağanüstü özellikte olması nedeni ile kusursuz, nerede ise sıfır hata ve son derece mükemmel bir organizasyon gerektirmektedir. Başarılı bir operasyon ise; sürekli, süratli ve doğru bilginin akışına bağlıdır.
18
Orman Genel Müdürlüğü orman yangınları ile mücadele hizmetleri sırasında stratejik hedef ve amaçlarının gerçekleştirilmesinde en etkili destek yöntemlerden birisi de havadan destek sistemleridir. Hava araçları, görüntü aktarma ve kaydetmenin yanı sıra, orman yangınları ile ilgili önleme ve müdahale gücünü havadan desteklemekte, yangına köpük veya su atarak yangına müdahale eden hava araçlarının verimli bir şekilde yönetilmesine yardımcı olmaktadır. Orman yangınları ile mücadeleye ilave olarak bu sistemler; sel, deprem, heyelan, göçmen ve sığınmacı takibi, sanayi yangını, flora ve faunanın tespiti, biyolojik çeşitliliğin korunması, av-yaban hayatının korunması ve geliştirilmesi, erozyon alanlarının tespiti ve yapılan çalışmaların izlenmesi, tarihi ve kültürel varlıkların tespiti, havadan belgesel çekilmesi gibi çok farklı alanlarda hizmet verebilecektir.
3.3. ORMAN YANGIN ERKEN UYARI SİSTEMİ Proje İle Elde Edilen MK İhtiyacına Yönelik Çıktılar Orman Yangın Erken Uyarı Sistemi; bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerden
faydalanılarak,
kurumsal
kapasitenin
geliştirilmesi,
orman
yangınlarının erken tespiti ve küçükken söndürülmesine katkı vermek amacı ile Orman Genel Müdürlüğü, Bilkent Üniversitesi işbirliğiyle gerçekleştirilmiştir. Proje başlangıçta TÜBİTAK tarafından “Kamu Kurumları Araştırma ve Geliştirme Projelerini Destekleme Programı” kapsamında finanse edilmiştir. Geliştirilen yazılım kulenin bulunduğu yerden 15 km çapındaki orman görüntülerini analiz ederek, uzaktaki bir dumanı 15 ile 25 saniye arasında tespit edip alarm üretmektedir. Kurulan sistemler aracılığı ile orman yangınları internet üzerinden canlı olarak izlenebilmektedir. Yangının başlangıcı otomatik olarak eposta, SMS veya MMS yoluyla yetkililere bildirilmektedir. Pilot uygulamanın başarıya ulaşmasının ardından yangına hassas olan kritik orman arazilerinin olduğu 107 adet yangın gözetleme kulesine kurulan toplam 214 PTZ kamera ile yangına hassas 3.2 milyon hektar orman alanı izlenmektedir. Duman tespiti ve yangına yapılan müdahaleler kameralardan canlı olarak, sayısal linkler aracılığıyla yangın bölgesinin bulunduğu şehrin merkezinde bulunan İşletme Müdürlüğüne aktarılmaktadır. DVD kalitesindeki bu renkli görüntüler bir bilgisayarda toplanıp işlenmekte ve aynı anda Orman Bölge Müdürlükleri, Orman
19
İşletme Müdürlükleri ve Orman Genel Müdürlüğü Yangın Harekât Merkezlerinde canlı olarak izletilmektedir Proje İle Elde Edilen Çıktıların Ekonomik Değeri 1-Sistem üzerinden 417 adet orman yangını daha başlangıçta tespit edilmiştir. Sistem için 2007-2015 yılları arasında toplam 4.3 milyon TL harcama yapılmış, buna karşılık ölçülebilir değerlerle toplam 40 milyon TL tasarruf sağlanmıştır. 2-Yazılım, İdaho’daki nükleer reaktörün çevresinin gözetlenmesi amacıyla, Amerika Birleşik Devletleri’nin Department of Energy Kurumuna satılmıştır. 3-Amerika Birleşik Devletlerinde bir şirkete, geliştirilen yazılımın tüm dünyada tanıtımı ve satışı için yetki verilmiştir. (www.wildlandsystems.com) Proje ile Elde Edilen Sosyal Kazanımlar 1- Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerden faydalanılarak, kurumsal kapasitenin geliştirildiği ve orman yangınları ile mücadelede etkinliğin arttığı, ormanlık alanda suç unsuru olan kaçak yapılaşma, kaçak kesim, katı atık vb. suçları ile mücadelede başarı elde edildiği tespit edilmiştir. 2- İzleme sistemi kurulan yerlerde, yöre halkının kulelere kamera kurulduğunu bilmelerinden dolayı anız yakma sayılarında büyük düşüşler olduğu görülmüştür. 3- Orman yangınlarını tespit süresi azalmış, yangın söndürme çalışmalarının sevk ve idaresinde etkinlik artırılmıştır. 4-
Orman yangınlarını etkileyen hususların başında meteorolojik şartlar
önemli bir yer tutmaktadır. Karar vericilerin, kulelerdeki kameralardan gelen görüntülere bakarak, hava durumunun orman yangınları açısından risk oluşturup oluşturmadığı (sıcaklı, nem, rüzgâr)
hakkındaki anlık bilgiye kolayca ulaşması
sağlanmıştır. a)
Görüntülerin puslu olması durumunda havanın nemli, sıcaklığın düşük ve
rüzgârın olmadığı, b)
Görüntülerin net olması durumunda ise sıcaklığın yüksek, nemin düşük ve
rüzgârın olduğu sonucu çıkarılmıştır. 5- Sistemin çevrimiçi (on-line) çalışması için, Yangın Gözetleme Kulelerine internet hizmetinin ulaşmasından sonra, kule çalışanları internetin getirdiği imkânlardan faydalanmıştır. Görüntülü konuşma programları kullanılarak Genel
20
Müdürlük, Bölge Müdürlükleri ve internet hizmeti götürülen diğer kule çalışanları arasında görüntülü konuşulması, sosyal medyadan yararlanma gibi imkânların sağlanmasının çalışanlar üstünde olumlu bir etki yaptığı, mesleki ve kişisel gelişmelerine de katkı sağladığı gözlenmiştir. 6-Projenin hayata geçirilmesiyle kuleye bilgisayar ve internet hizmeti götürülmüş kulede çalışan personellere temel bilgisayar eğitimleri verilmiş ve internetten yararlanma imkânı sunulmuştur. (https://www.facebook.com/#!/groups/benormanadami/ ) 7-Avrupa Birliği 7. Çerçeve Programının Özel Hedefli Araştırma Projelerinden biri olan, Yunanistan,Tunus, İtalya ve Türkiye, uygulamaya sokulan “Fire Detection and Management through a Multi-Sensor Network for the Protection of Cultural Heritage Areas from the Risk of Fire and Extreme Weather Conditions,” isimli projede
orman
yangınları
ile
ilgili
bölümünde
kullanılmaktadır.
(http://www.firesense.eu/ ) 8-Arkeolojik ve kültürel miras alanların orman yangın riskine karşı korunmasını
sağlamak
üzere
yürütülen
ve
Kültür
Bakanlığı
ile
Akdeniz
Üniversitesince desteklenen proje kapsamında Olympos, Faselis ve Rhodiapolis antik kentlerine kurulan/kurulacak sistemlerden, Orman Genel Müdürlüğü de faydalanmaktadır. (http://signal.ee.bilkent.edu.tr) 9- Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından 20 Aralık 2010 tarihinde düzenlenen “8. eTürkiye (eTR) Ödülleri”, yarışmasında “Kamudan Kamuya e-Hizmetler” dalında birinci olmuştur. (http://www.ogm.gov.tr/Lists/Oduller/AllItems.aspx) 10- Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) ve Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) tarafından 15 Ocak 2015 tarihinde düzenlenen “12. eTürkiye (eTR) Ödülleri”, yarışmasında 2003-2014 yılları arasında birincilik ödülü almış olan 48 proje
arasından
gelişimlerinin
takip
edilmesi
ve
projelerin
kazanımlarının
değerlendirilmesi sonucunda “En İyi Gelişim Gösteren Proje” yarışmasında birinci olmuştur.
21
3.4. ORMAN YANGINLARI YÖNETİCİLERİ EĞİTİM VE TEST SİMÜLATÖRÜ (OYMES) Orman Genel Müdürlüğü, orman yangınlarının kontrolünde uzun yıllardır bilimsel
metot
ve
metodolojiler
ile
BİT'leri
kullanarak
çağdaş
çözümler
geliştirmektedir. Geliştirilen bilgisayar tabanlı eğitim sistemi projesi ile ulusal ve uluslararası olarak orman yangınları için sürdürülebilir yangın yönetimi ve yangınlara müdahale metotları, yangına müdahale ekipmanlarının etkin kullanımı, modern yangın organizasyonu, iş riskleri ve yangın psikolojisi gibi konularda teorik ve simülasyon destekli uygulama eğitimleri verilmektedir. Orman Yangınları ile Mücadele Eğitim Simülatörü (OYMES); orman yangınlarıyla mücadelede başta görev alan yangın yöneticileri ile stratejik konumda bulunan personelin önceden eğitilmeleri amacıyla geliştirilen yazılım destekli bir karar destek ve eğitim platformudur. Geliştirilen platform, orman yangınları ile daha iyi mücadele edebilmesinde görev alan yöneticiler ile stratejik personelin, daha hızlı, isabetli ve etkin karar vermelerini, koordinasyon kabiliyetlerini neredeyse hatasız olarak geliştirmelerini, farklı senaryolar oluşturma ve deneyebilmelerini sağlayan özgün ve kapsamlı bir yazılımdır. Bu sayede, gerçek yangın yaşamadan tecrübelerin aktarılması, davranış tarzı oluşturulması, hızlı ve isabetli kararlar alınmasına kolaylaşmaktadır. Yüzlerce orman yangınından elde edilen veriler kullanılarak oluşturulan orman yangın modeli, eğitilen kadroların gerçeğe mümkün olduğunca yakın şartlarda eğitim almasına imkân sağlamaktadır. Eğitim değerlendirme sistemi ile simülatör ortamında yapılan müdahalenin etkileri değerlendirilebilmekte, eğitilen yöneticilerin
yangına
müdahale
performansları
ve
müdahalenin
etkilerini
hesaplanabilmekte ve bunları yöneticilerin deneyimleyebilmesine ve kendisini değerlendirebilmesine
imkân
verilmektedir.
Proje
uygulanmasıyla
orman
yangınlarıyla etkin mücadelede görev alabilecek personelin tespitinde, sahip olunan yetenekler çerçevesinde doğru görevlendirmeler yapılabilmektedir. Ölçülebilir değerler elde edildiğinden, personelin orman yangınlarıyla mücadelede uzmanlık kazanması için mutlaka yangın deneyimi yaşamasına gerek kalmadan, proje personelin iş ve işci sağlığı risklerine karşı daha donanımlı hale getirilmesi ile iş kazalarının azaltılması, maliyetlerin düşürülmesi, ekonomik girdiler elde etmenin yanında, etkin mücadele ile ormanların kaybının önlenmesi, karbon salınımının azaltılması ve en önemlisi orman ekosisteminin korunması sağlanabilecektir.
22
OYMES'in orman yangın modellemede ve değerlendirilmede 3 boyutlu ortam desteği sunmasının dünyada alanında ilk örnek olması ve ölçülebilir değerler dikkate alındığında bu projenin kendisini 8 ayda amorti etmesi, bu projenin en büyük kazanımlarıdır. Orman yangınları karakteristik olarak ve bilimsel araştırmalara göre büyük yangınlarda yaklaşık her dört saatte bir atom bombasının oluşturabildiği enerjiyi ortaya çıkarabilmektedir. Başlangıç itibarı ile olmasa da orman yangınları afet halini alıp etkisi altındaki tüm canlıları ve yaşam alanlarını tehdit edebilmektedir. Yangın davranışını etkileyen faktörler ve değişkenler öylesine farklı ve çeşitli girdiler sağlar ki yangınla mücadele yöntem, taktik ve teknikleri de o denli karmaşık ve değişken olabilmektedir. Yangın organizasyonunun hemen her kademesinde görev alan personelin son derece tecrübeli olmaları ve neredeyse hatasız bir yönetim göstermeleri zorunludur. Aksi takdirde yangın sonuçları özellikle canlılar için son derece yıkıcı olmaktadır. Bu durumu önlemek için yangına müdahale eden yangın amirlerinin uzun bir sürede oluşan bilgi birikimine ve deneyime ihtiyacı vardır. Her yangının kendine özgü bir davranış biçimi vardır. Yanıcı madde özellikleri, arazi yapısı, değişen meteorolojik parametreler,
çok farklı gelişim
gösteren yangın davranış modelleri, yangına katılan unsurların etkin kullanımı, anında isabetli karar verebilme yeteneğinin kazanılması gibi uzun süreçte oluşabilecek deneyimi, en az masraf ve en kısa sürede gerçekleştirme ihtiyacı ortaya çıkmıştır. Yangın Eğitim Merkezinin temeli,13.08.2009 yılında atılmış ve tesis 12.12.2012 tarihinde Başbakanımız Sayın Recep Tayyip ERDOĞAN tarafından hizmete açılmıştır. Tesis 14.208.032 TL’ye mal olmuştur. UOYEM Antalya şehir merkezine 18 km mesafede, Döşemealtı İlçesi, Nebiler Mahallesinde 8652m 2 kapalı, 481.649,48 m2 açık alan olmak üzere toplam 490.301,48 m 2 alan üzerine kurulmuştur. OYMES yazılımının yaptırılması için; Başbakan,
Genel Kurmay Başkanı,
Milli Savunma Bakanı ve Savunma Sanayii Müsteşarı'nın katılımlarıyla, Haziran 2011 tarihinde Savunma Sanayi İcra Komitesi Kararı alınmıştır. 25 Ağustos 2011 yılında Savunma Sanayi Müsteşarlığı OYMES yazılımını yapmak üzere HAVELSAN (Hava Elektronik Sanayii) ile sözleşme imzalanmıştır.
23
Bilgisayar Tabanlı Eğitim Sistemi (BİTES) ve OYMES yazılım ve donanım projesine 25 Eylül 2011 tarihinde başlanmış ve 25 Mart 2015 tarihinde proje bitirilmiştir. Ön tasarım çalışmaları tamamlandıktan ve potansiyel kullanıcıların görüşleri alındıktan sonra bir ekip kurulmuştur. Bu ekipte yer alan personel ve uzmanlık alanları aşağıda belirtilmiştir:
Uzmanlık Alanı
Eleman Sayısı ve Bölümü
Yazılım Mühendisi
10 Yazılım Mühendisliği Grubu
Sistem Mühendisi
2 Sistem Mühendisliği Grubu
Proje Yöneticisi
1 Programlar Grup Müdürlüğü
Test Mühendisi
1 Sistem Test Grubu
Kalite Mühendisi
1 Kalite Müdürlüğü
Akademisyen
3 Orman Mühendisi
Yangın Uzmanı İletişim Uzmanı
28 Orman Mühendisi 5 Elektronik Mühendisi
OYMES projesi tasarım ve geliştirme sürecinde toplam 300 adam/aylık bir emek kullanılmıştır Yangın organizasyonunda görev alacak birim amirleri, yangın yöneticileri ve teknik görevliler yüksek kaliteli görüntü ve ses efekti ile yangın anını yaşadıkları gibi, sistemin kabiliyetlerini kullanarak, mevcut ve değişen her şarta göre oluşabilecek yeni yangınla mücadele taktik ve tekniklerini tereddüt etmeden kullanabilecekleri güvenilir yeni yaklaşım modellerine ihtiyaç duyulmuştur. Yangına müdahale etmeden önce yangının nasıl devam edeceği konusu hakkında bilgi sahibi olma gereksinimi vardır. - Yangın ne olacak? - Hangi yöne doğru devam edecek? - Hangi hızla devam edecek? - Hangi yoğunlukta olacak? gibi sorulara cevap bulabilmek ve yukarıda belirtilen ihtiyaçları karşılamak amacı ile
24
OYMES projesi hayata geçirilmiştir. OYMES’in ulusal düzeyde kullanmanın yanında uluslararası düzeyde kullanımını
sağlayarak,
ülkemizin
Orman
Yangınlarıyla
Mücadele
eğitimi
kapsamında dünya lideri konumuna taşınması hedeflenmektedir. Antalya Uluslararası Ormancılık Eğitim Merkezinin, ülkemizde yapılacak olan ulusal ve uluslararası düzeyde bütün ormancılık faaliyetlerini içeren eğitim, kongre, konferans vb. organizasyonlara ev sahipliği yaparak, uluslararası bir eğitim merkezi haline getirilmesi planlanmaktadır. Yangınla mücadele konusunda dünyada yer alan mevcut programlar sadece analiz özelliği taşımaktadır. OYMES bu alanda ilk olarak kullanıcının yangınla etkileşime girerek yaptığı mücadele etkinliklerinin sonuçlarını görmesine imkân sağlaması nedeniyle, dünyada rakibi olmayan bir konumdadır. Etkin bir pazarlama yöntemi izlenerek tüm dünya üzerinde potansiyel pazar bulabilir.
3.5. e-NOTER UYGULAMALARI Noterliklerde işlem standardı ve bu standardın sürekliliği için tek noktadan yönetilmesi amacıyla Noterlik Bilgi Sistemi (NBS) adı altında kapsamlı bir bilişim projesi hayata geçirilmiştir. Bu ana proje içinde vatandaş odaklı işlemlere yönelik alt başlıklar ve bilgi paylaşımı alt başlıkları vardır. Kamudan vatandaşa yönelik sunulan e-Devlet hizmetlerinden birisi çevrimiçi araç tescil uygulamasıdır. 01.Mart.2011 tarihinden itibaren gerçekleştirilen çevrimiçi araç tescil uygulaması ile ikinci el araçların satış ve devir işlemleri ülke genelinde 1844 Noterlik üzerinden tek noktada çok kısa sürede tamamlanabilmektedir. Ticari işletmelerin noterliklerde onaylanan işletme defterleri ve belgeleri 01.Haziran.2011 tarihinden itibaren T.C. Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığına elektronik ortamda bildirilmektedir. Yılda ortalama 6.500.000 defter ve belge kaydı ayrıca kağıt ortamında alınmamakta, arama/araştırma kolaylığı olan bilişim ortamında Bakanlığın sistemlerine aktarılmaktadır. 01.Ekim.2011 tarihinde noterlikler tarafından Mirasçılık Belgesi verilmeye başlanmıştır. Özellikle büyük kentlerde zaman zaman birkaç ay sürebilen belgenin alımı noterliklerde 10-15 dakikalık bir sürede tamamlanmaktadır. Noterlik Bilgi Sistemi altyapısı sayesinde T.C. Dışişleri Bakanlığı üzerinden konsolosluklarda ve dış temsilciliklerde yapılan noterlik işlem belgeleri de Türkiye 25
Noterler Birliği (TNB) Merkezi sistemine kayıt edilmekte, anında ülke içinde işlem görebilmektedir. Vatandaş ve firmalar için kazanılan zaman çok fazladır, sahte belge kullanımı olasılığı da bu sayede engellenmiştir. Noterlik Bilgi Sistemi mimari yapısı Şekil 3.2.’de gösterilmiştir.
Şekil 3.2: Noterlik Bilgi Sistemi Mimari Yapısı
TNB bünyesinde kurulan bilgi kontrol altyapısı ile noterlikler arasında vekâletname teyit işleminin otomatik yapılabilmekte, bir işlem sonucunun diğer noterliklerde başka bir işlemi başlatması durumunda sistem tarafından otomatik kontroller yapılabilmektedir. Noterlik Kanunu’na eklenen 198/A maddesi kapsamında Merkezi Veri Tabanı oluşturulmuş ve üzerine kurulan veri paylaşımı altyapısı sayesinde Kurum ve Kuruluşlarla belge paylaşımı mümkün olmuştur. Pilot çalışması devam eden Noterlik Paylaşım Sistemi sayesinde Adalet Bakanlığı ile Mahkemelerin işini hızlandıracak bilgi ve belge paylaşımları, Maliye Bakanlığı ile Kayıt dışı ekonomi ile mücadele kapsamında veri alışverişleri ve tüm Kurumlar ile Noterlik İşlem Belgesi doğrulama işlemi gerçekleştirilebilecektir. Ayrıca diğer kuruluşlar ve bankalarda da Noterlik İşlem Belgesi doğrulama işlemi yapılabilmesi için pilot çalışmalar sürdürülmektedir. Noterlik Paylaşım Sistemi mimari yapısı Şekil 3.3.’de gösterilmiştir.
26
Şekil 3.3: Noterlik Paylaşım Sistemi Mimari Yapısı
TNB verilerine göre 2015 yılında gerçekleştirilen işlemlere ilişkin bazı istatistiksel değerler Tablo 3.3.’de verilmiştir. Tablo 3.3: TNB İstatistikleri,2015
Açıklama
İşlem Sayısı
Ortalama Günlük İşlem Sayısı
110.000-135.000
Yıl Sonu ve Yıl İçinde Belli Tarihlerde
150.000’den fazla
En yüksek İşlem Sayısı
840.338 yevmiye
Ortalama Günlük Araç Satışı
25.000
Bir gün içindeki en yüksek araç satışı
40.937
Yıllık Araç Satışı
6.350.000
Yılda Ortalama Mirasçılık Belgesi
275.000
Yılda Ortalama Mirasçılık Başvurusu
350.000
Tablo 3.3.’de görüldüğü üzere yıllık ortalama gerçekleştirilen 6.350.000 araç satış işleminin tek noktadan gerçekleştirilmesi sayesinde, daha önce Emniyet Müdürlükleri, Araç Muayene İstasyonları ve Vergi Dairelerinde geçirilen ortalama 3 iş günü sürelik işlemler 10 dakika gibi kısa bir sürede gerçekleştirilerek önemli ölçüde ekonomik değer yaratılmıştır.
27
Elektronik Noterlik Hizmetleri 11 Temmuz 2015 tarihinde yayınlanan ve Noterlik Kanununa eklenen 198/A maddesi ile birlikte hazırlanan yönetmelik kapsamında TNB tarafından yeni uygulamalar hazırlanmış ve kullanıma açılmıştır. Noterliğe gelmeden TNB web sayfası üzerinden başvuru yapılarak herhangi bir noterlik işlemi için randevu alabilme, Noterlikte e-imza ile işlem imzalayabilme, e-imzalı olarak hazırlanan işlem belgesinin muhataba KEP ile gönderilmesi işlemleri yapılabilmektedir. Noter huzurunda olmayan işlemler için e-imza ile uzaktan işlem başlatılabilmekte ve işlemler sonuçlandırılabilmektedir.
İnternet Ortamında İçerik Tespiti (e-Tespit) Sanal ortamlarda yayınlanan içeriklerin tespit edilerek resmi, inkar edilemez, yaptırım gücü yüksek bir belgeye bağlanması alanında var olan boşluğu doldurmak için içerik tespit uygulaması hazırlanarak kullanıma açılmıştır. Bu uygulama sayesinde internet ortamında yayınlanan sayfaların ve indirilebilen dosyaların yayın anındaki son hali kayıt altına alınabilmekte, mesai saatleri içinde de istenilen noterde tespit tutanağı hazırlatılabilmektedir.
3.6. MERKEZİ SİCİL BİLGİ SİSTEMİ (MERSİS) Ticaret ve e-Ticarete ilişkin politikaların oluşturulmasına, ticari faaliyetleri teşvik etmek, organize perakende ticaretine yönelik düzenlemeler yapmak ve uygulanmasını sağlamak, bunların gelişmesine ve yaygınlaşmasına yönelik çalışmalar daha hızlı etkin ve verimli yapılabilmesi için bilişim teknolojilerini kullanmak kaçınılmazdır. Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) ; Türkiye’nin 4 temel veri tabanından biridir, diğerleri ise; Kimlik paylaşım sistemi (MERNİS),
Adres kayıt sistemi
(AKS),Tapu kayıt sistemi (TAKBİS) dir. Tüzel kişilikler ile ilgili yürütülen hizmetlerde ülke düzeyinde tekil tanımlayıcı olarak bir MERSİS numarası kullanılmakta ve bunun sonucunda işletmelerle ilgili ihtiyaç duyulan bilgilere güvenli, hızlı ve kolay ulaşılabilir bir veri tabanı oluşturulmuştur.
Sermaye şirketleri ve kooperatifler,
28
Şahıs işletmeleri,
Yabancı şirketlerin Türkiye şubeleri,
Dernek ve vakıf işletmeleri,
Esnaf, serbest meslek erbabı,
Meslek örgütleri (sendikalar, odalar, birlikler ve üst kuruluşları),
Kamu kuruluşları ve diğerleri (adi ortaklık, konsorsiyum, depo irtibat bürosu, apartman yöneticiliği v.b.) dahil ülkedeki tüm ekonomik birimlerin kayıtlarının elektronik ortamda merkezi bir ticaret sicili kayıt sisteminde tutulması ve ticaret sicili işlemlerinin bu sistem üzerinden gerçekleştirilmesi ile bunların tek ortak anahtar numara ile takibi için merkezi veri kayıt sistemidir. Hizmetlerin MERSİS uygulaması üzerinden elektronik ortamda yürütülmesi
ile - Bilişim hizmetleri daha yaygın kullanılır hale gelmiştir. - Kırtasiye, haberleşme, insan kaynağı, gibi giderlerden büyük tasarruf sağlanmıştır. Bir örnekle anlatmak gerekirse; MERSİS’in devrede olmadığı durumda, herhangi bir kişinin bir veya birden fazla şirkette ortak olup olmadığını; ortaklık payını, yetkili olup olmadığını öğrenebilmek için Türkiye’deki 238 Ticaret Sicili Müdürlüğü’ne tek tek yazılı olarak sormak gerekiyordu. Yine işin hukuki niteliği gereği, yazılı olarak cevap istenirdi. Oysa MERSİS’le bu işlem sadece bir dakika sürmektedir. İlgili kişinin TC kimlik numarasını kullanarak Sistem üzerinde sorgulama yaptığınızda kaç şirkette ortak, pay durumu ve yetkili olup olmadığını öğrenmek mümkündür. Bu hem kamu kurum ve kuruluşlarımız için, hem de vatandaşlarımız için son derece önemli bir hizmettir. • Tüzel kişilikler ile ilgili yürütülen hizmetlerde ülke düzeyinde tekil tanımlayıcı olarak bir MERSİS numarası kullanılmaktadır. • Bunun sonucunda işletmelerle ilgili ihtiyaç duyulan bilgilere güvenli, hızlı ve kolay ulaşılabilir bir veri tabanı oluşturulmuştur. • Tescile tâbi tüm işlemlerin internet üzerinden gerçekleştirilmesi ile ticaret sicil müdürlüğünün iş yükü azalmıştır. • Sürekli güncellenen veri tabanından yapılacak analizlerle politika oluşturulmasına katkı sağlanmaktadır.
29
• Vatandaşlarımızın kamu kurumları ile ilgili iş ve işlemlerinde ihtiyaç duyacakları bilgilere sistem üzerinden güncel olarak ulaşılabilmektedir. • Ekonomik birimlerin yer aldığı kayıt sistemi ile birlikte oluşturulacak raporlama araçları ile yeni analizlerin gerçekleştirilmesi sağlanabilmektedir. MERSİS ticarette “güven” ve istikrarı arttırmıştır. - Kayıp veya çalıntı kimliklerle şirket kurulması imkânsız hale gelmiştir. - Güncel olmayan sicil tasdiknameleri ile bankalardan çek karnesi çıkarılmasını bu sistemle engellenmiştir. - Ticari hayatta güveni kötüye kullanma konusunda mükerrer uygulamalar yapanları bu sistemle izlenebilmektedir. - Avrupa Birliğinin 2009/101/EC ve 89/666/EEC sayılı şirketler hukuku direktifleri gereği oluşturulması gereken merkezi ticaret sicili kayıtları veri tabanı, elektronik ortamda erişilebilir hale gelecektir. - Avrupa Ticaret Sicilleri Teşkilatına üye olmanın birinci şartı olan merkezi bir ulusal ticaret sicilinin oluşturulması sağlanmış olacaktır. - Avrupa’daki Ticaret Sicil Teşkilatlarına (European Business RegisterEBR) üye ülkelerin (17 ülke, yaklaşık 22 milyon işletme) ticaret sicillerinde tutulan kayıtlara erişim sağlanabilecektir. - Bir tacir veya vekili, ofisinden veya evinden, elektronik ortamda MERSİS üzerinden işletmesinin kuruluş veya değişiklik işlemlerini yapabilir. - MERSİS üzerinde mevcut işlem süreçlerini tamamlayarak (kurucuların kimlik bilgileri ile adres bilgileri elektronik ortamda ilgili veri tabanlarından alınmaktadır) anasözleşmeyi oluşturduktan sonra, anasözleşme elektronik ortamda onaylanmak üzere ilgili notere ve ticaret sicil müdürlüğüne gönderilir. •
Noterin anasözleşme onayı, online olarak ticaret sicil müdürlüğüne iletilir.
•
Ticaret sicil müdürlüğü incelemesini yapacak ve onayı ile birlikte tescil ve ilan işlemi gerçekleşir.
•
Şirketin kuruluşu online olarak vergi dairesinden potansiyel vergi numarası alıyor Ticaret Sicil Memurluğuna (TSM) gittiğinde otomatik vergi numarası bu numara oluyor. 2016.Nisan itibari ile başladı.
•
İşyeri bildirimi de, Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) elektronik ortamda gönderilebilir olacaktır.
30
•
Kuruluş ve değişiklik işlemleri ile ilgili tüm gerekli yasal ödemeler de sistem üzerinden online olarak yapılacaktır. Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanacak ilan metinleri elektronik ortamda izlenebilmektedir.
Firma Sayısı yaklaşık:
1.900.000
Günlük İşlem Firma Sayısı ortalama: Kullanıcı Sayısı yaklaşık:
600 280.000
3.7. HAL BİLGİ SİSTEMİ Toptancı halinde veya dışında işlem gören sebze ve meyvelerin cinsine, miktarına, fiyatına, alıcı ve satıcısına ilişkin bilgilerin elektronik ortamda tutulması izlenmesi ve duyurulması, meslek mensuplarının kayıt altına alınması bunlara yönelik veri tabanının oluşturulması ve toptancı halleri arasında ortak bilgi paylaşımının ve iletişimin sağlanmasına yönelik bilgi sistemidir. Sebze ve meyveler ile arz ve talep derinliğine göre belirlenecek diğer malların ticaretinin kaliteli, standartlara ve gıda güvenilirliğine uygun olarak serbest rekabet şartları içinde yapılmasını, malların etkin şekilde tedarikini, dağıtımını ve satışını, üretici ve tüketicilerin hak ve menfaatlerinin korunmasını, meslek mensuplarının faaliyetlerinin düzenlenmesini, toptancı halleri ile pazar yerlerinin çağdaş bir sisteme kavuşturulmasını ve işletilmesini sağlamaktır. Hal Kayıt Sistemi ile üreticiden tüketiciye, “tarladan sofraya” sloganıyla; şeffaf, izlenebilir, güvenli, gıda yönetimi altyapısı sağlanmıştır. Ülke genelinde, günlük sebze ve meyve fiyat ve miktar bilgileri, sebze ve meyve toptancı halleri, merkezleri, tesisleri, yöneticileri iletişim bilgileri, Hal Hakem Heyetlerinin merkezleri, üyeleri iletişim bilgileri, Bakanlıktan belge alan üretici örgütleri, merkezleri, faaliyet alanları ve iletişim bilgilerinin alınması amaçlanmıştır. Üretimden tüketime, 47 milyon ton/yıl sebze ve meyvenin, 3.5 milyon çiftçi, 25 bin perakende noktası, 900 toptancı tarafından; güvenilir, sağlıklı, kaliteli ve uygun fiyatla, 77 milyon tüketiciye ulaştırılması sürecinde, tedariki, dağıtımı ve satışında “ürün künyesi” ile tüketici denetimini sağlamaktadır. Toplam 31
Bildirim Sayısı Yaklaşık:
270.000.000
Günlük Bildirim Sayısı Ortalama :
300.000
Kullanıcı Sayısı Yaklaşık:
38.000
3.8. ESNAF BİLGİ SİSTEMİ - ESBİS (e-Esnaf) Esnaf ve sanatkârlar ile meslek kuruluşlarına ilişkin bilgilerin elektronik olarak tutulduğu bir bilgi sistemidir. ESBİS 2 milyon esnafın sicilinin tutulduğu, bilgilerin doğruluğu ve güncelliğini güvence altına alan bir sistem, ayrıntılı mikro ve makroekonomi sorgulamalar ve raporlarla Türkiye’nin geleceğine ışık tutan bir projedir. Esnaf ve Sanatkârlar Bilgi Sistemi (ESBİS);
Sağladığı istatistiki bilgilerle esnaflarımızla ilgili politika üretmeye yardımcı
olmayı, Bakanlığımızın esnafımızla ilgili mesleki eğitim ve destekler dahil olmak
üzere geleceğe dönük sağlam stratejiler üretmesine yardımcı olmayı, Esnaf ve sanatkârlarla ilgili sicil işlemlerinin yürütülmesindeki harcanan
zamanı ve maliyeti azaltmayı, Esnafımızın, kendine ait sicil bilgileri ile üye oldukları meslek kuruluşlarıyla
ilgili bilgilere doğrudan ulaşımını sağlamayı, Meslek kuruluşlarının iş ve işlemlerinin merkezi olarak denetiminin sağlanabilmesini, amaçlamaktadır. Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) bünyesindeki,
13 Esnaf ve Sanatkâr Meslek Federasyonu
82 Esnaf ve Sanatkâr Odaları Birliği (ESOB)
81 Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü
3.110 Esnaf ve Sanatkârlar Odası (ESO)
61 Birlik Şubesi’nde ESBİS hizmete sunuldu Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) bünyesindeki, Günün teknolojik yeniliklerini içerecek şekilde güncellenen ESBİS’te;
Daha hızlı ve kolay kullanım,
32
Daha esnek raporlama,
Verilerin doğruluğunun sağlaması,
Kurumlar arası veri alış – verişi ve bütünleşme sağlanması,
e-Devlet kapısı üzerinden güvenli giriş ve üyelik bilgilerine erişim imkânı sunulması,
Bürokratik işlemlerin azaltılması ESBİS’in bir diğer hedefidir. Bu amaçla yenilenen ESBİS sayesinde, ilgili tüm resmi kurum ve kuruluşlarla anlık veri paylaşımı yapılabilmektedir.
ESBİS, Maliye Bakanlığı, Nüfus ve Vatandaşlık idaresi ve Bankalar ile bilgi alışverişi yapabilmekte olup SGK, KOSGEB, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Yerel Yönetimler ile bütünleşik olarak çalışmayı hedeflemektedir.
ESBİS, esnaf ve sanatkârlara yönelik olarak Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından oluşturulacak yeni destek sistemine faydalı bilgiler üreterek katkı sağlayacaktır. Böylece kısa, orta ve uzun vadede esnaf ve sanatkârlara ilişkin değişim ve dönüşüm süreci, etkin bir şekilde yönetilecektir.
ESBİS, ülkenin yaş ortalaması 28’lerdeyken esnafın yaş ortalamasının niye 45 olduğunun, en çok kapatılan meslek grubu ile en çok açılan meslek grubunun niye hep aynı olduğunun cevabını bulmak için bir fırsattır.
ESBİS, tek varlığı emeklilik ikramiyesini, hiçbir getirisi olmayan bir bakkal dükkânına yatırıp, kısa sürede iflas ederek hüsrana uğrayacak olan girişimciyi uyarabilmek için bir dayanak noktasıdır.
ESBİS, aidat veya belge adı altında esnaftan binlerce lira haksız para alınmasını engelleyerek, esnaf vatandaş ile meslek kuruluşu arasındaki adaleti sağlayacak bir sistemdir.
ESBİS, vatandaşın günlerce evrak peşinde koşmayıp, evinden/ dükkânından kamudaki işlerini halletmesini sağlayan bir sistemdir.
2023 vizyonunda, şeffaf ve izlenebilir kurum ve kuruluşlara sahip bir ülke olmayı hedefleyecek olan ESBİS, esnaf ve sanatkarlarımızın bağlı oldukları meslek kuruluşlarıyla yürüttükleri tüm işlemleri kayıt altına alacak e-Devlet kapısı üzerinden, bu bilgilere her an her yerden kolaylıkla erişmelerinin önünü açmaktadır.
Aktif Esnaf Sayısı yaklaşık: 33
1.650.000
Iş yeri sayısı yaklaşık:
1.800.000
Son bir yılda en fazla artan mesleklerin pazarcılık, servis aracılığı, kadın
erkek kuaförü, lokantacılık olduğunu ESBİS den online söyleyebiliriz.
Kadın esnaf oranını Türkiye ortalamasının üstünde olan illerimiz ise Yalova,
Uşak, Balıkesir, Çanakkale, izmir, Muğla, Tekirdağ dır.
Kadın esnaf oranı en düşük illerimiz ise Van, Şırnak, Erzincan, Ağrı, Bayburt,
Hakkari, Muş tur.
Il ve ilçe bazında belirli yaş aralıklarına göre kadın, erkek esnaf oranları v.b.
istatistik bilgilere anında alınabilmektedir.
3.9. TÜKETİCİ BİLGİ SİSTEMİ (e-Tüketici)
Şekil 3.4:Tüketici Bilgi Sistemi
Tüketici şikayetlerinin alındığı bir uygulama olup e-Devlet kapısı üzerinden erişilmektedir. PTT, UYAP, e-Devlet Kapısı ile bütünleşik çalışmaktadır. Tüketici hakem heyetleri tarafından yürütülen işlemlerin etkinliğini artırmak üzere, tüm tüketici şikayetlerinin toplandığı merkezi bir bilgi sistemini içermektedir. 5 Aylık (2016) Şikayet Sayısı yaklaşık:
320.000
Karar Sayısı yaklaşık
80.000
34
Toplam
Şikayet
yaklaşık
4.500.000 (2010-2016)
Toplam yazışma
11.000.000
Karar sayısı
2.500.000
Kullanıcı Sayısı:
3.100.000
3.10.T.C.KİMLİK KARTI PROJESİ (TCKK) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarına; sahip oldukları nüfus cüzdanlarının yerine, 10 yıllık kullanım ömrüne sahip, Polikarbon materyalden oluşan, temaslı ve temassız çip içeren ve uluslararası standartlara uygun (ICAO) en gelişmiş güvenlik öğelerini içinde barındıran, her çeşit taklit, tahrif ve sahteciliği ortadan kaldıracak özelliklerde, kişinin rahatlıkla taşımasına ve kullanmasına olanak verecek standart bir akıllı kart boyutlarında olmakla birlikte, kadın ve erkek kişiler için tek tip kart tasarımına sahip Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Kartı (TCKK) verilecektir. Kimlik kartı ile sağlanan hizmetlerde, hizmetin özelliğine göre görsel, elektronik ve biyometrik olmak üzere farklı güvenlik seviyelerinde kimlik doğrulama yöntemleri kullanılacaktır. Kişilerden biyometrik veri olarak parmak izi, parmak damar izi ve el ayası damar izi alınacaktır. Bu veriler kartın temaslı yongasında yer alacaktır. Bu sayede farklı kurum ve kuruluşların bu verilerden herhangi biri ile kimlik doğrulaması yapmasına olanak sağlanacaktır. TÜBİTAK tarafından geliştirilen milli işletim sistemi kullanılmıştır. Kimlik kartı vize muafiyeti olan ülkelere yapılacak seyahatlerde pasaport yerine seyahat belgesi olarak kullanılabilecektir. Kimlik kartı üzerindeki temaslı yongada elektronik imza özelliği bulunacaktır. Elektronik imza özelliği kullanılmak istendiğinde, e-imza konusunda faaliyet gösteren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu tarafından yetkilendirilmiş bir Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısından(ESHS) elektronik imza sertifikası kart üzerine yükletilebilecektir. Biyometrik verilerin işlendiği ve saklandığı Kişiselleştirme Merkezi Binası, uzaktan veri çalınmasına karşı Tempest NATO Zone 2 standartlarında inşa edilmiştir.
35
Kimlik kartına ilişkin düzenlemeler, 27 Ocak 2016 tarih ve 29606 sayılı Resmi Gazetede Askerlik Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun yayımlanmasıyla yürürlüğe girmiştir. 14 Mart 2016 tarihinde Kırıkkale ilçelerinde kimlik kartı başvuru alımına ve dağıtımına başlanmıştır. Kimlik kartı başvuruları internetten yada çağrı merkezinden randevu alınarak veya randevusuz ilçe nüfus müdürlüklerine, yurt dışında ise dış temsilciliklere yapılabilecektir. Nüfus müdürlüklerine gelemeyecek durumda olan vatandaşların başvuruları Gezici Kayıt Terminalleri ile alınacaktır. Başvurusu alınan vatandaşların kimlik kartları Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğünde kişiselleştirildikten sonra Posta ile vatandaşın belirttiği adrese teslim edilecektir. Bu süre içerisinde vatandaşlar kimlik kartının hangi aşamada olduğunu internet üzerinden, çağrı merkezinden, SMS yada e-posta ile bilgilendirme yapılarak takip edebilecektir. TCKK Yaygınlaştırma çalışmaları kapsamında kart sirkülasyonu (doğum, kart yenileme, kayıp) ve nüfus artışı dikkate alınarak 3-4 yıl içerisinde yaklaşık 100 milyon kimlik kartının dağıtılması planlanmaktadır. T.C. Kimlik Kartının Sosyal Kazanımı:
T.C. Kimlik Kartının tüm vatandaşlara ve daha çok kamu kurumuna
yaygınlaştırılması ile güvenlik, kimlik doğrulama ve etkin veri yönetimi alanlarında fayda sağlanacaktır. Vatandaşlara daha kaliteli ve hızlı kamu hizmeti sunulabilecektir. Zamansal kazanç sağlanacaktır. Maliyetler düşecek ve verimlilik artacaktır. Memnuniyet artacaktır. Ekonomik gelişim desteklenecektir. Hayat kalitesi artacaktır. Kağıt bağımlılığı ve kullanımı azalacaktır. Kamu ile olan işlemler için vatandaşın talep ettiği bilgilere bir noktadan ve doğru şekilde ulaşılacaktır. Böylece insan yanlışları en aza indirilecektir. Bilgi ve iletişim teknolojilerinin kullanımı yaygınlaştırılacaktır. Bilgi ve iletişim teknolojisi alanında kaynak israfının azaltılması amacıyla, kamunun
mükerrerlik
arz
eden
veya
örtüşen
ilgili
yatırım
projelerinin
bütünleştirilmesi, izlenmesi, değerlendirilmesi ve yatırımcı kamu kuruluşları arasında gerekli koordinasyonun sağlanmasında zihniyet değişikliği yaratacaktır. Bilgi ve iletişim teknolojileri ilk kurma maliyeti yüksek olmasına karşın zaman boyutunda toplam sahip olma maliyetinin düşmesi, verilecek olan hizmetin daha hızlı sunulması, işletme giderlerinin azalması, doğru bilgiye ulaşım vs. gibi faydalar hizmetin elektronik olarak sunumu için bir neden olacaktır, T.C. Kimlik Kartı bu süreci hızlandıracaktır.
36
T.C. Kimlik Kartının Ekonomik Kazanımı: Vatandaş Yönünden
Kimlik kartı ile vatandaş farklı belge, kart vb. taşımak durumunda kalmadan
kimlik doğrulaması yapılabilecektir. T.C. Kimlik Numarası uygulamasında olduğu gibi tek kart-tek şifre dönemine geçilecektir. Sahtecilikten kaynaklanan vatandaş mağduriyeti önlenecektir. e-Devlet kapsamında sunulan hizmetlere internetin bulunduğu her yerden (ev, iş yeri vb.) kimlik kartı ile erişilebilecektir. Kimlik kartı seyahat belgesi olarak kullanılabilecektir. Kimlik Kartı, elektronik imza olarak da kullanılabilecektir. Devlet Yönünden
Kimlik kartı, kamu kurumlarının vatandaşa yönelik sunacakları hizmetlerde
elektronik iş süreçlerini destekleyerek bürokrasiyi azaltacaktır. Kamu hizmetlerinden yararlanan kişilerin hak sahipliği denetimi kolay ve güvenli bir şekilde yapılacaktır. Yetersiz kişi doğrulamasından kaynaklanan usulsüzlük, yolsuzluk ve mali kayıplar (sosyal güvenlik, sağlık, sigorta, bankacılık vb.) asgariye inecektir. Sağlayacağı güvenli kişi doğrulaması nedeniyle e-Devlet hizmetlerinin nitelikleri ve sayıları artacaktır. 3.11.
ULUSAL YARGI AĞI PROJESİ (UYAP) Anayasamızın 141 nci maddesinin son fıkrasında; “Davaların en az giderle ve
mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir.” hükmü yer almıştır. Günümüzde vatandaşa sunulan hizmetin hızı, güvenilirliği ve performansı, bilişim teknolojilerinin ne kadar efektif kullanıldığı ile orantılı olduğundan Bakanlığımıza verilen adalet hizmetlerinin Edirne’den Hakkari’ye tüm Türkiye genelinde bir bütün olarak en iyi şekilde yürütülmesinde içinde bulunduğumuz bilişim çağının bizlere sunduğu teknolojik gelişmeler ve imkânlardan yararlanmak zorunlu hale gelmiştir. Bilişim teknolojileri söz konusu olunca, kurumların üretkenliğini ve verimliliğini arttırmak için geliştirilen; ölçeklenebilir, çoklu-kullanıcılı ve iş odaklı sistemler olan Yönetim Bilişim Sistemleri gündeme gelmiş ve Bakanlığımızca, adalet hizmetlerinin en iyi şekilde yürütülmesi için, Yönetim Bilişim Sistemlerinin örneklerinden biri olan Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)’ın uygulamaya geçirilmesi kararı verilmiştir.
37
UYAP Bilişim Sistemi 2000 yılında iki aşamalı olarak başlatılmış bir proje olup, 2001 yılında Adalet Bakanlığı Merkez Birimlerinin otomasyonunu sağlayan UYAP I projesi tamamlanmış, 2005 yılında adli ve idari yargı birimleri, adli tıplar, ceza tevkif evlerinin otomasyonunu kapsayan UYAP II tamamlanarak faaliyete geçirilmiştir. İlerleyen süreçlerde Yargıtay, Danıştay, Anayasa ve HSYK gibi birimlerin UYAP yazılımları uyarlanarak UYAP Bilişim Sistemi içerisinde yer almışlardır. Günümüz itibariyle UYAP ülkemizde yargı birimlerinin yaklaşık % 100’ünde işletimde olup, her türlü yargısal ve idari faaliyetler bu sistemle elektronik ortamda yürütülmektedir. UYAP; günümüzün gerekli tüm teknolojik gelişmelerini kullanarak, Adalet Bakanlığı merkez ve taşra teşkilatının, bağlı ve ilgili kuruluşlarının, adli ve idari tüm yargı ve yargı destek birimlerinin donanım ve yazılım olarak iç otomasyonunu ve benzer şekilde bilgi otomasyonu sistemlerini kurmuş kamu kurum ve kuruluşları ile dış birim bütünleşmesini sağlayan ve e-Dönüşüm sürecinde e-Adalet ayağını oluşturan bir bilişim sistemidir. Bugün itibariyle UYAP ülkemizde Bakanlığımız teşkilatı ile yargı birimlerinin tamamında işletimde olup bu birimlerin her türlü yargısal, idari ve denetim faaliyetleri bu sistemle elektronik ortamda yürütülmektedir. Elektronik imza alt yapısına uygun olarak geliştirilen UYAP ile merkezi bir bilgi sitemi kurulmuş ve bu sistemde yargı ve yargı destek birimleri arasında işlevsel tam bütünleşme sağlanmıştır. UYAP’ın tam bütünleşmesi ve merkezi elektronik ortamda tutulan arşivi sayesinde, doğru ve tutarlı bilgi mevzuatın tanıdığı yetkiler çerçevesinde başta hâkim ve savcılar ile yargı personeli olmak üzere tüm kullanıcıların paylaşımına açılmıştır. Kullanıcılar bu bilgilere ihtiyaç duyduklarında hızlı ve kolayca ulaşabilmekte, keza, yargı birimleri de aralarında her türlü bilgi ve belge alış verişini elektronik ortamda ve anlık denebilecek kısa sürelerde gerçekleştirmektedir. UYAP’ta bilgi ve belgelerin son hali, değişmez ve güvenli bir şekilde veritabanında saklanmakta, yetkisiz erişimlere izin verilmemektedir. Hâkim ve savcılarımız ile diğer personelimize bugüne kadar dağıtılan 70.000 e-imza UYAP’ta aktif olarak kullanılmaktadır. UYAP kapsamında, bilgi ve belge alış verişini elektronik ortama taşımak için diğer kurum ve kuruluşların bilgi sistemleriyle bütünleşmeler gerçekleştirilmiştir. Bu sayede idarî ve yargısal süreçte mükerrer yapılan işlemlerle gereksiz uygulamaları, ara süreçleri ortadan kaldırmakta, sürat ve kolaylıklar sağlayarak, iş yoğunluğunu azaltmakta ve personel açığından kaynaklanan sıkıntıları en aza indirmekte, posta ve
kırtasiye
gibi
masraflardan
tasarruf 38
sağlamaktadır.
Elektronik
ortamda
haberleşme sayesinde haftalar süren yazışmalar bir iki saniyede yapılabilmektedir. 2008 yılında Türk Adalet Bakanlığının bir genelgesi ile zorunlu hale getirdiği adli yazışmaların elektronik ortamda yapılması ile milyonlarca Euro tasarruf sağlanmıştır. Bilişim teknolojileri sayesinde adli birimlerin performansının ölçümü, kaynakların etkin dağıtımı yapılabilmekte, elektronik dosyalama sayesinde adli bilgi ve belgeler güvenli ortamda saklanabilmektedir. Bu çerçevede UYAP ile bütünleşme sağlanan Adli Sicil Bilgi Sistemi’nden sabıka kayıtları, MERNİS’ten nüfus kayıtları ve Adres Kayıt Sistemi’nden adres kayıtları, POLNET’ten ehliyet kayıtları, Merkez Bankasından döviz kurları, TAKBİS’ten tapu ve kadastro kayıtları yargı birimlerince otomatik olarak anında alınabilmektedir. Vatandaşların adres kayıtlarına yargı birimlerince çevrimiçi (on-line) olarak anında ulaşabilmelerinin sağlamasıyla, tebligat yapılamaması ya da aranan kişilerin bulunamaması gibi olumsuz durumların önüne geçilerek davaların gereğinden fazla uzamaması ve çeşitli mağduriyetlerin önlenmesi açısından önemli bir adım atılmıştır. Gümrük Müsteşarlığı birimleri için UYAP Kurum Portalının kullanımına açılması süreci gerçekleştirilmiştir. SGK birimleri ile yargı birimleri arasındaki veri alış verişinin elektronik ortamda yapılması ve SGK sistemi üzerinde UYAP kullanıcıları tarafından yapılan çevrimiçi (online) sorgu sayısı günlük 75.000 adede ulaşmıştır. PTT bütünleşmesi sonucu tebligatların aşamaları UYAP’tan takip edilebilmektedir. Kolluk kuvvetleri tarafından, aranan (hakkında yakalama emri ya da tutuklama kararı bulunan) kişilerin sorgusunun doğrudan UYAP’tan yapılabilmesi için UYAP ile KİHBİ bütünleşmesi sağlanmıştır. Kolluk kuvvetlerinin UYAP’tan aranan kişiler
sorgusunu yapabilmesi
sayesinde, ara süreçler ortadan kaldırıldığından her iki tarafta emek, kırtasiye ve posta gibi masraflardan tasarruf sağlanmış ve en önemlisi daha önce kayıtlardaki uyumsuzluklar nedeniyle vatandaşların mağdur olmalarının önüne geçilmiştir. Yargı birimlerince araçların trafik sicil kayıtlarına “Hak Mahrumiyeti” ekleme ve kaldırma işlemlerinin elektronik ortamda yapılabilmesi ve araç hak mahrumiyeti ve sakınca
bilgilerinin
elektronik
ortamda
paylaşılması
için
Emniyet
Genel
Müdürlüğünün Araç Kayıt Sistemi ile gerçekleştirilen bütünleşme uygulamaya konulmuştur. Araçların tescil kayıtlarına haciz ve yakalama gibi şerhlerin doğrudan yetkili UYAP kullanıcıları tarafından konulması ve kaldırılması sağlanmış, bunun
39
sonucu olarak ara süreçler ortadan kaldırılmış ve kolluk tarafında bu işle uğraşan pek çok memur açığa çıkmıştır. Sadece UYAP Online Takyidat Sisteminin, faaliyete geçtiği 2009 Haziran ayından itibaren yapılan 50 milyon sorgunun personel, kırtasiye, enerji zaman kazancı göz önüne alınmadan sadece 4,5 TL posta gidiş, 4,5 TL posta geliş olmak üzere toplam 9 TL posta masrafı üzerinden yapılan tasarruf hesaplandığında 1 yılda sadece bu kalemden yaklaşık 450 Milyon TL tasarruf yapılmıştır. Bu tasarrufu bütün kalemleriyle ve ara süreçlerin ortadan kaldırılarak yargı sürecinin hızlandırılması, insan unsurundan kaynaklanan hataların önüne geçilmesi, emek, kırtasiye, enerjiden tasarruf sağlanması, yargıya getirilen kalite, şeffaflık ve verimlilik olarak değerlendirildiğinde yapılan işin ne kadar isabetli olduğu ortaya çıkacaktır. UYAP ile Anayasa Mahkemesi arasında da elektronik ortamda veri alış verişi sağlanmış, UYAP ile Yargıtay Bilgi Sistemi arasında gerçekleştirilen bütünleşme ile temyiz edilen dosyaların sistem üzerinden Yargıtay’a gönderilmesi ve geri dönüşü sağlanmaktadır. Yargıtay’ın UYAP Sistem Merkezi, Yüksek Seçim Kurulu-SEÇSİS’in ise
UYAP
bilişim
ağı
alt
yapısını
kullanabilmesi
sağlanmaktadır.
UYAP Avukat Bilgi Sistemi (Avukat Portalı) sayesinde, avukatlar bürolarından internet
üzerinden
sistemdeki
vekâleti
bulunan
dava
dosyalarını
(vekâleti
bulunmayan dava dosyalarını da yine sistem üzerinden ilgili hâkiminden onay alarak) inceleyebilmekte, bu dosyalardan suret alabilmekte; elektronik imza ile sistemdeki dava dosyalarına evrak katabilmekte, yeni dava dosyası açabilmekte ve harç ödeyebilmektedirler. Buna göre avukatlar bu bilgi sitemi sayesinde duruşmaya girme dışında adeta tüm işlerini bürolarından yapabilir hale gelmişlerdir. Vatandaş Bilgi Sistemi (Vatandaş Portalı) sayesinde ise vatandaşlar internet aracılığıyla T.C. kimlik numaralarını kullanarak UYAP kapsamında adli ve idari yargı birimlerinde görülmekte olan dava dosyalarının belli başlı safahat bilgilerini (dava konusunu, değerini, taraflarını, duruşma günlerini, dosyanın hangi aşamada olduğunu,
karar
verilip
verilmediğini,
temyiz’den
dönüp
dönmediğini
gibi)
görebilmektedirler. Ancak bu sistemde bilgi güvenliği bakımından vatandaşlara dosyadaki hiçbir belge açılmamaktadır. İşte bu nedenle, vatandaşların avukatlarda olduğu gibi internet üzerinden e-imza ya da mobil imza ile UYAP Vatandaş Portalına bağlanarak yeni dava dosyası açabilmeleri, harç ödeyebilmeleri, yetkileri dâhilinde sistemdeki dava dosyalarını ayrıntılarıyla inceleyebilmeleri, dava dosyalarına evrak katabilmeleri ve bu dosyalardan suret alabilmeleri için UYAP Vatandaş Portalına e-
40
imza ve mobil imza ile erişim çalışmaları tamamlanarak vatandaşların kullanımına açılmış, ayrıca e-Devlet kapısı ile de bütünleşmesi sağlanmıştır. UYAP SMS Bilgi Sistemi (http://www.sms.uyap.gov.tr/) ile de dava dosyaları ve icra takibi bilgileri de dâhil olmak üzere sistemde yapılan işlemler ile ilgili uyarı, veri ve duyurular, kısa mesaj (SMS) aracılığı ile kullanıcılara sunulabilmektedir. Ayrıca soruşturma ve dava dosyalarındaki taraflara yargı birimlerine gelmeleri için tebligat gerektiren durumlarda UYAP SMS Bilgi Sistemi kullanılarak UYAP ekranlarından SMS gönderilebilmektedir. Kullanıcılar, dilerlerse anlık sorgulama ile istedikleri bilgilere ulaşabilmekte ya da sisteme kaydolarak (abonelik sistemi) sorgulama yapmaksızın bilgilerin SMS yolu ile kendilerine gelmesini sağlayabilmekteler. Vatandaşların UYAP SMS bilgi sistemine abone olması için TC kimlik numarasını yazdıktan sonra “abone” yazarak 4060 göndermesi yeterlidir. Bu sistem ile e-Devlet'ten m-Devlet'e geçilmesi için önemli bir adım atılmış, vatandaşın zaman ve mekân sınırı olmadan taleplerini devlete iletebileceği ve cevabını derhal alabileceği bir platform oluşturulmuş, avukat ve vatandaşların adliyelere giderek ilgili oldukları dosya ya da işlemler hakkında bilgi almak için harcadıkları zaman, emek ve masrafın ortadan kaldırılması imkânı sağlanmış, yargılama aşamasının tüm süreci önemli oranda şeffaf hale getirilmiş ve bunun sonucu olarak otomatik denetim sağlanmış, yargı birimleri için iş gücü kaybı engellenmiş
ve
yargının
hızlanmasına
katkı
sağlanmıştır.
UYAP SMS Bilgi Sistemi, vatandaş odaklı bir sistem olması nedeniyle 2009 yılında Avrupa e-Devlet Ödülleri kapsamında 31 devlete ait 259 proje arasından Halk Ödülü kategorisinde Avrupa birinciliğini kazanmıştır. Verilerin erişiminde, paylaşımında ve kullanılmasında Anayasa, uluslararası sözleşmeler ve diğer mevzuatta yer alan kişisel verilerin korunmasına, özel hayatın ve soruşturmanın gizliliğine uyulmaktadır. UYAP uygulamaları içerisinde yargının hızlanması için mahkemelerde ve Cumhuriyet savcılıklarında iş yoğunluğu, yasa değişikliği ve benzeri hususlardan kaynaklanan maddi hata ve usul hatalarının asgari seviyeye indirilebilmesi için tüm süreçlerde
öneri
ve
uyarılarda
bulunacak "Karar
Destek
(Uyarı)
Sistemi" geliştirilmiştir. Sistemde 1.300 civarında uyarı (duruşmanın gizli yapılması gerektiği, sanığın öldüğü, sanık hakkında başka yerde aynı suçtan dosyanın varlığı gibi) bulunmakta olup, bunların artırılması ya da azaltılması mümkündür. Söz konusu uyarılar yargı bağımsızlığı ilkesi nedeniyle hâkim ve Cumhuriyet savcıları
41
için bağlayıcı değildir. Bir başka deyişle hâkim ve Cumhuriyet savcısı uyarıyı dikkate alıp almamakta serbesttir. UYAP’a
yeni
işlevler
eklenmesi,
dış
kurumların
bilgi
sistemleriyle
bütünleştirilmesi ve uygulama yazılımlarının her geçen gün daha da geliştirilmesi, kullanıcı dostu haline getirilmesi çalışmalarına aralıksız hızla devam edilirken diğer taraftan iletişim alt yapısı ve sistem merkezi her geçen gün daha da güçlendirilmiş, Bakanlığımız teşkilatı ile adli ve idari yargı birimlerinin bilgisayar, yazıcı ve tarayıcı gibi ihtiyaçları büyük oranda giderilmiştir. UYAP ile e-Devlet hedefi çerçevesinde önemli bir adım atılmış olup kâğıt ortamında yapılan bürokratik işlemlerin ortadan kaldırılması, bilgi ve belge alışverişini anında gerçekleştirilmesiyle işlem, hizmet ve dava sürelerin kısalması mümkün olmaktadır. Proje çerçevesinde geliştirilen “Bilgi Bankası” ve kişisel bilgisayarlara kurulabilecek “UYAP Mevzuat Programı” sayesinde tüm mevzuat ve içtihatlar en güncel haliyle hâkim ve savcılarımız ile diğer yargı personeline ve hatta vatandaşlarımıza bilgi olarak sunulmaktadır. UYAP kapsamında tüm mevzuat ve içtihatlar en güncel haliyle hâkim ve savcılarımız ile diğer yargı personelimize ve hatta vatandaşlarımıza bilgi olarak sunulmuştur. (http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/). UYAP
ile
hâkim
ve
savcılar
ile
tüm
yargı
personeline
birer
adet “@adalet.gov.tr” uzantılı e-posta adresi tahsis edilmiştir.
UYAP Projesi Yazılım UYAP II-C yazılımı web tabanlı olup J2EE™ platformunda IBM Websphere™ ile geliştirilmiştir. UYAP II aşamasının ilk sürümünün tasarım, kodlama ve laboratuar ortamı testleri tamamlanmış olup saha testi çalışmaları başlamıştır. İlk sürüm 1.200 ekran ve 1.500 şablon ve rapordan oluşmaktadır. Saha testlerinin başarıyla tamamlanmasıyla 3.500 kullanıcıya eğitimler verilmiş ve sürüm 1 işletime alınmıştır. UYAP II yazılımları öncelikle 33 taşra teşkilatında işletime alınıp 2 aylık deneme sürecinden geçirildi. Test aşamaları tamamlandıktan sonra 2005 yılı ikinci yarısından itibaren projenin ülke çapında yaygınlaştırılmasına geçildi. Sistem tüm taşra teşkilatına yaygınlaştırıldığında 30.000 adalet personeline hizmet verecektir.
42
Proje Donanım Alt Yapısı UYAP yazılımının uygulanabilmesi için Ankara’da 70 000 kişiye hizmet verecek şekilde Merkezi Sistem Odası kurulmuştur. Ayrıca 10 000 kullanıcıya hizmet Acil Durum Merkezi kurulmuştur. 70.000 kişiye hizmet verecek Merkezi Sistem UYAP uygulamaları için teknik altyapının oluşturulması amacıyla; merkez ve taşra teşkilatımızda kullanılmak üzere Masaüstü Bilgisayar, Lazer Yazıcı, Kesintisiz Güç Kaynağı, Dizüstü Bilgisayar, Laptop Yazıcı ve Tarayıcılar dağıtılmıştır. Ayrıca 771 birimde 41.175 adet data ve elektrik hattı çekilerek yerel bilgisayar ağı (LAN) tesis edilmiş, bütün ağır ceza merkezlerinde teknik ofisler kurulmuş ve hakim ve Cumhuriyet savcılarına 9.217 adet diz üstü bilgisayar dağıtılmıştır. 220 birimde UYAP Sistem Merkezi ile geniş alan ağı bağlantısı (WAN) tesis edilmiştir. Türkiye çapındaki 30.000 Adalet Bakanlığı personeli, 40.000 avukata ve internet üzerinden gelecek vatandaşlarımıza hizmet verecek Merkezi Sistem Odası ve felaket durumunda devreye girecek Disaster Center(Acil Durum Merkezi) kurulmuştur. UYAP Projesi Uç Bilgileri Bakanlığımız merkez ve taşra teşkilatımızda 750 birimimizde toplam 41.175 bilgisayar data hattı tesis edilmiş olup, bu birimlerin Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP) network altyapısı tamamlanmıştır. Henüz network altyapısı olmayan birimlerimizde ise VPN Virtual Private Network'un (Sanal Özel Ağ) bağlantısı ile UYAP'a veri girişi yapılabilmesi sağlanmıştır. Ayrıca Avrupa birliği tarafından desteklenen “Yargının Modernleştirilmesi ve Ceza Reformu (YMCR) Projesi” kapsamında 54 adet ceza ve infaz kurumu ile 8 adet adliye binasına toplam 2.577 bilgisayar data hattı tesisi yapılmıştır. Bununla birlikte toplam data hattı sayısı 43.752 rakamına ulaşmıştır.
3.12.MEB MEBBİS Milli Eğitim Bakanlığı e-Devlet kapısında verdiği hizmetlerin yanında Bakanlık, Genel Müdürlükler, Daire Başkanlıkları ve taşra teşkilatları da göz önüne alındığında Türkiye’nin en kapsamlı internet ağına ve kullanıcıya sahip olup 50 Milyon kişilik bir kitleye nüfus etmektedir.
43
Milli Eğitim Bakanlığı’nın sunduğu elektronik hizmetlerinin bütününe MEBBİS ismi verilmektedir. Milli Eğitim Bakanlığının Bilişim Sistemleri’nin kısaltması olarak kullanılan MEBBİS, Devlet Kurumları, Özel Eğitim ve Özel Öğretim, Personel İşlemleri, Ölçme Değerlendirme, Mali Takip Modülleri, Diğer Projeler, Kurum Listesi gibi ana modüllerle Milli Eğitim Bakanlığına bağlı tüm kurumların personelinden, öğrencisine ve velisine kadar tüm ilgililere hizmet sunmaktadır. MEBBİS uygulaması içerisinde; MEB Yardım Masası, TEFBİS, Merkezi Sistem Sınavları Ücret Tahakkuk Programı, Doküman Yönetim Sistemi, e-Sınav İşlemleri Modülü, e-Akademi: Uzaktan eğitim Sistemi, Okul Yönetim Bilgi Sistemleri vb. modüller yer almaktadır. Milli Eğitim Bakanlığı’nın MEBBİS üzerinden sağladığı elektronik hizmetlerin ne kadar kullanıcıya ulaştığının daha net hesaplanması açısından örgün eğitim ve açıköğretim rakamları aşağıda verilmiştir (Milli Eğitim İstatistikleri 2015-2016) ;
Örgün Eğitim Ve Açıköğretim Verileri Örgün
Eğitim
Kurumu
Açıköğretim Lisesi Öğrenci Sayısı:1.536.135
Sayısı: 61.203
Açıköğretim ortaokulu Öğrenci Sayısı: 338.075
Öğrenci Sayısı:17.588.958
Mesleki Açık Lise Öğrenci Sayısı: 201.808
Öğretmen sayısı: 993.794
Açıköğretim
İmamhatip
Lisesi
Öğrenci
Sayısı:121.335
Yukarıda verilen rakamlara öğrenci velileri ve yaygın eğitim eklendiği zaman MEBBİS’in nüfuz ettiği kitlenin büyüklüğü ve bu hizmet ile elde edilen tasarruf boyutu daha net anlaşılabilmektedir. MEBBİS sistemi üzerinden sunduğu ve en çok kullanılan modüllerden biri olan e-Okul hizmetinden, özellikle veliler yararlanmakta olup öğrencilerin güncel eğitim verilerinin girişi ve takibi olmak üzere iki başlık altında hizmet vermektedir. Öğrencinin T.C. kimlik numarası ve okul numarası bilgileri ile giriş yapılan sistemde öğrencilerin not bilgisi, devamsızlık bilgisi, karne bilgisi, başarı belgesi bilgisi, şube ortalaması, haftalık ders programı, sınav tarihleri, sınav sonuçları, derslerine giren öğretmenleri ve aldığı dersler gibi bilgileri öğrenilebilmektedir. E-Okul Veli Bilgilendirme Sisteminde; • •
Ders Programları Devamsızlık Bilgileri
44
• Not Bilgisi • Proje Ödevi • Kayıt Alınması ve Silinmesi • Nakil Bilgisi • Karne Notu • Diploma Notu gibi hizmetler sunulmaktadır.8 e-Okul 2008-2009 verilerine göre sisteme kayıtlı 12.590.912 ilköğretim öğrencisi ve 523.645 yetkili kullanıcı bilgisi bulunmaktadır. Kullanıcı maliyetleri ve faydaları hesaplandığında ilk üç yıl içinde e-okulun bütçeye katkısı 35.000.000 TL olmuştur. 2009 yılı çıktılarına göre e-okul sistemine kayıtlı öğrenci sayısı 2.460.000 olarak belirlenmiş ve 5 TL öğrenci başına tasarruf olarak hesaplandığında 12.300.000 TL’ lik bir devlet bütçesine katma değer yaratılmıştır. E-okul üzerinden hizmete sunulan elektronik karne (e-Karne) sistemi, eğitimde yepyeni bir dönem açmıştır. Bilgisayar çıktısı olarak öğrencilere verilen karnelerin en önemli yararı, velilerden alınan karne parasının önüne geçilmekte böylece milyarlarca liralık karne parası çıkmazı bir anda ortadan kalkmaktadır. Ayrıca haylaz öğrencilerin notlarını değiştirmesi de engellenmiştir. Veliler artık okullardan aldıkları şifre ve vatandaşlık numarası ile MEB’in internet sitesinden çocuklarının notlarını kontrol edebilmektedir. Hatta bu sistemle velilerin karne gününü beklemesine gerek kalmamaktadır. Çünkü sistem; öğrencinin notlarını, devamsızlık durumunu, okuduğu kitapları, okul idaresi ve öğretmenin yaptığı duyuruları da içermektedir.9 Bakanlığın internet üzerinden kullanıma açtığı “Veli Bilgilendirme Sistemi” Ocak ayında 2,5 milyon kez ziyaret edilmiştir. e-Okul projesi MEB’e 3 Milyon ABD Doları tasarruf getirirken okulların yaptığı harcamaların da azalmasıyla devlete yıllık, 50 Trilyon TL’lik tasarruf getirmiştir.10
EBA (Eğitim Bilişim Ağı) EBA öğretmenlerin öğrenciler ile ders notlarını paylaşabildiği bir internet ortamıdır. İnternet sistemi üzerinden yapılan birçok işlemin yanında EBA derslere herhangi bir sebepten gidemeyen öğrenciler için bir telafi şansı olmuş durumdadır. Öğrenciler sisteme giriş yaparak sistem üzerindeki bütün dosyaları indirip, kullanabilmektedir. Aynı zamanda uygulama üzerinden öğrenciler de ders notu
8
http://www.karar.com/gundem-haberleri/mebbis-giris-mebbis-modulleri-kullanma-adim-adim-mebbis-islemlerimebbismebgovtr-e-okul-modul-63109)
9 A. Atilla UĞUR, İbrahim ÇÜTCÜ, E-DEVLET VE TASARRUF ETKİSİ KAPSAMINDA VEDOP PROJESİ, SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLER DERGİSİ Cilt 1, Sayı 2, 2009)
10 (E-Dönüşümle Milyar $’lık Tasarruf Sağlanacak, 2008)
45
paylaşımı yapabilmektedir. Bu paylaşım ağı içerisinde ders notları, sunumlar, ders ile ilgili görseller ve daha birçok şey bulunmaktadır.11 Portal içerisinde 285 video, 1200 sesli içerik, 10 e-içerik, 73 adet e-kitap bulunmaktadır. Sisteme kayıtlı kullanıcı sayısı 11.838.802’dir.
FATİH Donanım alt yapısı ile gündemden hiç düşmeyen ve dünya üzerinde çoğu devletin gerçekleştiremediği FATİH projesi her yönüyle yeni bir bakış açısı ve eğitimde yeni bir çerçeve çizmiş durumdadır. Proje; bilgi ve iletişim teknolojilerini eğitim sürecinin temel araçlarından biri haline getirerek, öğrencilerin ve öğretmenlerin bu teknolojileri etkin kullanmalarını sağlamayı amaçlamaktadır. Projenin ana bileşenleri;
Donanım ve yazılım altyapısının sağlanması,
Eğitsel e-içeriğin sağlanması ve yönetilmesi,
Öğretim programlarında etkin BT kullanımı,
Derslerde Bilgisayar Teknolojileri kullanımı için öğretmenlerin hizmet içi eğitimi,
Bilinçli, güvenli, yönetilebilir ve ölçülebilir BT kullanımının sağlanması olarak belirlenmiştir.
FATİH Projesini yürüten Milli Eğitim Bakanlığı 2014 yılında en fazla BİT yatırım ödeneği tahsis edilen kamu kurumudur. 2014 yılı Eylül ayı itibarıyla Proje kapsamındaki iletişim altyapısı çalışmaları 3.514 okulda tamamlanmış, 4.462 okulda ise devam etmektedir. Aynı dönem itibarıyla donanım alımları kapsamında 84.921 sınıfa etkileşimli tahta yerleştirilmiş olup 2015 yılında da akıllı tahtaların sınıflara yerleştirilmesine devam edilmesi planlanmaktadır. Pilot dağıtımına 2012 yılı Şubat ayında başlanan tablet bilgisayarlardan 10,6 milyon adedinin teminine ilişkin süreç 2013 yılı Haziran ayında başlamıştır. 2014 yılı Eylül ayı itibarıyla toplam 737.800 tablet bilgisayarın meslek liseleri hariç 3.362 okulda öğretmen ve 9. sınıf öğrencilerinin tamamını kapsayacak şekilde dağıtımı yapılmıştır. Temin edilen elektronik içeriğin paylaşılması amacıyla oluşturulan Eğitim Bilişim Ağını zenginleştirme ve öğretmenlerin hizmetiçi eğitim çalışmaları ise devam etmektedir. FATİH Projesinin, kapsamı, ölçeği ve sürekliliği açısından, yazılım, hizmetler, sayısal içerik ve mobil uygulama pazarının büyümesine ve donanımda yerli katkı payının artırılmasına yönelik önemli fayda sağlaması hedeflenmektedir.
11
http://www.gazetevatan.com/eba-kurs-hizmetinden-nasil-yararlanilir-eba-giris-nasil-yapiliyo-936066-egitim/
46
http://www.bilgitoplumu.gov.tr/2014/2014-yili-kamu-bit-yatirimlari-raporuyayinlandi/
ADAY ÖĞRETMEN PERFORMANS DEĞERLENDİRME PORTALI Son günlerde geliştirilen aday öğretmen performans değerlendirme modülü, yeni göreve başlamış öğretmen adaylarının tüm bilgi ve adaylık süreçlerinin tek bir noktadan izlenmesini sağlarken, yıllar bazında en fazla personel alımı yapan Milli Eğitim Bakanlığı için hem zamandan, hem de hizmet yönünden ciddi tasarruf sağlamakla birlikte verimliliği arttırmıştır. Modülde yaklaşık 130.000 öğretmen adayının bilgileri ve izlemeleri kayıt altında tutulmaktadır. Bu modül sayesinde sadece 1 sene içerisinde sadece posta işlemlerinden 585.000 TL. tasarruf sağlanmış olup devlet bütçesine ciddi bir katma değer oluşturulmuştur.
MEBDE ÖĞREN PROJESİ Uzaktan eğitim hizmeti sunmayı amaçlayarak oluşturulan mebde öğren projesi Bakanlığı takdiri sayılır bir tasarrufa yönlendirecektir. Proje ile Bilişim Teknolojilerinin çok hızlı geliştiği bir dönemde farklı, zengin ve eğitici içerikleri ile bilişim kültürünün eğitimde yaygınlaşmasının sağlanması, sosyal ağ yapısıyla bilgi alışverişinin daha hızlı yapılması, gittikçe zenginleşen içerik ile bir arşiv oluşturulması, öğrenilen bilgilerin yanında yeni bilgilerin üretilmesi, bilişim teknolojilerini amaç halinden çıkarılıp bir araç haline getirilmesi, idareci öğretmen ve öğrencilerle birlikte tüm eğitim paydaşlarının bir uzaktan eğitim çatısı altında birleştirilmesi amaçlanmaktadır. İdareci, öğretmen ve öğrenciler başta olmak üzere tüm eğitim paydaşlarının faydalanabileceği bu platformda; 1. MEBBİS, E-Okul, Tefbis, Taşımalı Eğitim, Okul Sütü, İl/İlçe ve Okul Siteleri, Doküman Yönetim Sistemi, Yardım Masası, E-Posta Sistemi gibi Bakanlık Projeleri ile ilgili görsel eğitimler, 2. Doküman
Yönetimi,
Web
Tasarım,
Ses
Düzenleme,
E-Konferans,
Animasyon, Grafik Tasarımların yapıldığı Adobe ile ilgili görsel eğitimler, 3. Office Programları ile ilgili Temel, Orta ve İleri Düzey Eğitimler, 4. Grafik ve 3D Yazılım ile ilgili Eğitimler, 5. Bilgi ve Sistem Güvenliği ile ilgili Eğitimler,
47
6. Web ve Masaüstü Yazılım Dilleri ile ilgili Eğitimler, 7. Fatih Projesi alt yapısı, Etkileşimli Tahtalar ve Tabletler ile ilgili eğitimler, yer alacaktır.12
3.13.BİLİŞİM PROJELERİ İLE SAĞLANAN TASARRUF Aşağıda, bir önceki bölümde detaylandırılan kamu bilişim projelerinden seçili bazı örnekler için elde edilen somut tasarruf değerleri vermektedir. Adalet Bakanlığı tarafından yapılan bir çalışmaya göre Ulusal Yargı Ağı Projesi (UYAP)’nin 23 ayrı uygulaması ile projenin başlangıcından Nisan 2011’e kadar yaklaşık 1,6 Milyar TL tasarruf elde edilmiştir. Bu tasarrufun yaklaşık 705 Milyon TL’lik kısmı MERNİS ile bütünleşme sayesinde gerçekleşmiştir. Türkiye’de merkezi kamu kurumlarının BİT yatırımları için 2002-2011 döneminde ayırdığı toplam ödenek ise 9,6 milyar TL’dir. Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından uygulamaya konulan Araç Tescil ve Sürücü Belgesi İşlemleri (ASBİS) Projesi ile ikinci el araçların alım satımının noterlerde elektronik ortamda gerçekleştirilmesiyle, sadece bazı formların işlemden kaldırılması sayesinde bir yılda vatandaşların ödemesi gereken 21,9 Milyon TL tasarruf edilmiştir. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından uygulamaya konan e-beyanname hizmeti ile 38 farklı beyanname/bildirimin elektronik ortamda alınmasıyla 2010 yılında yaklaşık 1,27 milyar basılı kâğıttan tasarruf sağlanarak yaklaşık 20 bin ağaç kesiminin önüne geçilmiştir. 2008-2010 döneminde uygulanan Elektronik Fatura Kayıt Sistemi ve 2010 yılı Kasım ayında uygulamaya konan e-fatura uygulaması ile 2008 yılından 2011 yılı Mayıs ayına kadar 1,28 milyar adet fatura elektronik ortamda kaydedilmiş, 218,5 Milyon TL tasarruf sağlanmıştır.
13
Bazı kamu kurumlarının e-Devlet uygulamaları ile elde ettikleri tasarruflara aşağıda yer verilmektedir. Türkiye’de merkezi kamu kurumlarının BİT yatırımları için 2002- 2011 döneminde ayırdığı toplam ödenek ise 9,6 Milyar TL’dir. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel Müdürlüğü tarafından hayata geçirilen, Sosyal Yardım Bilgi Sistemi (SOYBİS) çerçevesinde Şartlı Eğitim Yardımı ve Şartlı Sağlık Yardımına 12 http://bidb.meb.gov.tr/www/meb-de-ogren-sistemi-acilmistir/icerik/69 13 (Abdullah METİN, www.e-dusbed.com, Düsbed, Yıl 4, Sayı 7, Nisan 2012) 48
ilişkin sadece 3 belgenin elektronik ortamda takibi ile kırtasiye ve ulaşım giderlerinden 2010 yılında 11,8 Milyon TL tasarruf sağlanmıştır. Ayrıca, Elde edilen veriler ışığında sadece ASBİS, UYAP, EFKS ve SOYBİS e-Devlet uygulamalarıyla yıllık yaklaşık 2.643.771.223,25 TL tasarruf elde edilmiştir. 14 Bu yapılan tasarruflar önemsenmeyecek nitelik ve boyuttadır. e-Devlet uygulamaları ne kadar
etkin ve yaygın olursa tasarruf ve etkinlik ilkelerinin ikisi birden
gerçekleştirilmiş olunacaktı15
4. DÜNYADA BT İLE EKONOMİK DEĞER YARATAN PROJELER e-Devlet hizmetlerinin gelişiminde ülkelerin milli geliri ile orantılı olarak ekonomik gelişmişlik ve kapasite doğrudan etkili olmaktadır. BT altyapısına erişim ve BT okuryazarlığını kapsayan eğitim düzeyi milli gelir ile doğrudan ilişkilidir. Ulusal politika ve stratejilerin olmasına rağmen bu ivme kazandıran unsurların noksanlığı eDevlet hizmetlerinin gelişiminde önemli kısıtlar oluşturmaktadır. Ancak milli gelir düzeyi e-Devlet hizmetleri performansını tek başına garanti etmemektedir. Bazı ülkelerin düşük milli gelir düzeyine sahip olmasına rağmen e-Devlet hizmetlerinde ileri oldukları, milli geliri yüksek olan bazı ülkelerin de e-Devlet hizmetlerinde beklenen ölçüde olmadıkları dikkati çekmektedir. Aşağıda 193 ülke için Şekil 4.1 de milli gelir düzeyine göre e-Devlet gelişmişlik seviyeleri yer almaktadır.16
14 (Akcagündüz, 2013: 139). 15 Emrah ERDEM 16 UN e-Government Survey 2014
49
Şekil 4.2: Milli Gelir ve e-Devlet Gelişmişlik İndeksi İlişkisi
Düşük ve orta gelirli ülkeler ve e-Devlet gelişmişlik indeksleri aşağıda Şekil 4.2 de gösterilmektedir.17
17 UN e-Government Survey 2014
50
Şekil 4.3: Düşük-Orta Milli Gelir ve e-Devlet Gelişmişlik İndeksi İlişkisi
Gelişmiş ve sürdürülebilir e-Devlet uygulamalarını destekleyen önemli unsur, ulusal politika ve e-Devlet Stratejisi temelinde vatandaş odaklı hizmet sunum modelinin esas alınması ve kurum ve kuruluşlarda gerekli insan kaynağı ve kapasitenin geliştirilmesidir. Bölgesel düzeyde baktığımızda aşağıda Şekil 4.3’de 2014 yılı verilerine göre Avrupa kıtasının e-Devlet gelişmişlik endeksinde en ileri seviyede olduğu görülmektedir. Avrupa kıtasını e-Devlet gelişmişlik endeksinde sırasıyla Amerika (Kuzey ve Güney Amerika), Asya, Okyanusya ve son sırada Afrika kıtası izlemektedir. Önceki verilerdeki yönelimler incelendiğinde söz konusu sıralamada 2003 yılından itibaren çalışmanın yapıldığı 2014 yılında kadar bir değişim izlenmemiştir.
51
Şekil 4.4: e-Devlet Gelişmişlik Endeksinde 2014 Bölge Ortalamaları
Aşağıdaki tabloda milli gelir grubuna göre çevrimiçi hizmet sunumunda ileri ülke düzeyleri gösterilmektedir.
52
Tablo 4.1: Milli Gelir Dağılımı Grubuna Göre Çevrimiçi Hizmet Sunan En Gelişmiş Ülkeler
Birleşmiş
Milletler
küresel
kalkınma
gündeminde
fakirliğin
ortadan
kaldırılması birinci sırada yer almakta ve fakirlik sınırında ve dezavantajlı yaşayan insanların kamu bilgi ve hizmetleriyle güçlendirilmesini gerektirmektedir. Kamu hizmetlerinin bu özel kesimlere yönelik hizmet kanallarının çeşitlendirilerek verilmesi önem arz etmektedir. Gelişen bilgi ve iletişim teknolojileri toplumsal dönüşüm, kültür
53
ve ekonomilerin gelişimine katkı sağlayarak önemli fırsatlar sunmaktadır. Bu bağlamda bütüncül ve tüm kesimlerin ihtiyacını kapsayan çok kanallı hizmetlerin tasarlanması hayati önem taşımaktadır. Geçtiğimiz on yılda internet teknolojilerinde ve sosyal medya alanında hızlı yaşanan gelişmeler çok kanallı hizmet sunumu noktasında önemli katkılar sağlamaya başlamıştır. Diğer taraftan vatandaşlar tarafından kamu hizmetleri ve bilgisine her yerden ve her zaman kolay erişim beklentisi giderek artmaktadır. Kamu sektörü, bu yaşanan hızlı gelişmelerle birlikte yeni talepleri karşılamak için dönüşüm sürecinde baskı altındadır. Geçtiğimiz yıllarda ekonomik krizlerin de etkisiyle çoğu ülkeler çevrimiçi hizmetlerin sunumu ve yönetilmesi için gerekli bütçede zorunlu kısıntıya gitmiştir. Aşağıdaki
Şekil
4.4
de
seçilmiş
ülkelerde
hizmet
sunumu,
kanal
optimizasyonu, çevrimiçi hizmet ve milli gelir arasındaki ilişki ortaya konmuştur.
Şekil 4.5: Seçilmiş Ülkelerde Hizmet Sunumu, Kanal Optimizasyonu, Çevrimiçi Hizmet Ve Milli Gelir Arasındaki İlişki
Dünyada bilgi ve iletişim teknolojilerinin makroekonomik etkilerini ölçmek için yapılan çalışmalara bakıldığında 1995 yılından sonra anlamlı sonuçlara ulaşıldığı görülmektedir. Çünkü bu dönemde özellikle ABD’de, bilgi ve iletişim teknolojileri tüm sektörlerde etkin olarak kullanılmaya başlanmış ve tutulan düzenli istatistiklerle bu teknolojilerin verimlilik ve ekonomik büyüme üzerine etkileri ölçülebilmiştir. Bu
54
araştırmalarda 1990-2000 yılları arasında OECD ülkelerinde BİT’in son 50 yılın en yüksek verimlilik artışını sağladığı görülmüştür. Bu dönemde İrlanda uyguladığı etkin stratejilerle GSYH’sini yıllık ortalama % 7 artırmış, bunun yanında Finlandiya, Kanada, ABD, Avustralya, İspanya ve Hollanda bu dönemde yıllık ortalama % 2’nin üzerinde büyüme gerçekleştiren ülkeler olmuştur.18 Avrupa Birliği ABD ile arasındaki ekonomik açığı kapatmak ve rekabet avantajı yakalamak için yaptığı çalışmalarda bilgi ve iletişim teknolojilerinin stratejik bir araç olacağını düşünmüş ve 2000 yılında “Gelecek 10 yılda dünyanın en dinamik, rekabetçi ve bilgi tabanlı ekonomisi olma” vizyonu ile Lizbon Stratejisi’ni hayata geçirmiştir. 2000-2004 yılları arasında AB ülkeleri yıllık ortalama & 1,7 büyürken bu rakam ABD’de % 5,4 olmuştur. AB’nin, Lizbon Stratejisi’nde belirlenen hedeflerin oldukça gerisinde kalması üzerine bu strateji belgesi 2005 yılında güncellenerek “i2010 Büyüme ve İstihdam için Bir Avrupa Bilgi Toplumu Girişimi” çalışması hazırlanmıştır. Dünyada yürütülmekte olana e-Devlet projelerinin ekonomiye olumlu etkileri konusunda çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Aşağıda Avrupa Birliği ülkeleri ve Kore tarafından yürütülmekte olan e-Devlet projelerinin yarattıkları ekonomik değerler konusunda örnekler yer almaktadır. Avrupa Parlamentosu Araştırma Servisi tarafından 2015 yılında yayımlanan “Kamu Hizmetleri Ve Demokratik Katılımı Geliştirmek İçin e-Devlet Derinlemesine Analiz” isimli raporda ; 1- 2012 yılında Avrupa Komisyonu, tüm Avrupa Birliği kamu idarelerinde kullanılmakta olan e-ihale projesi ve Kesintisiz Elektronik Vergi Sistemi olarak tanımlanan e-Devlet projelerinin bir değerlendirmesini yapmış ve eihale projesini kullanarak, yılda en az 100 Milyar Avro tasarruf sağlandığı, e- devlet işlemlerinin (vatandaş ile devlet arasında on-line iletişim sağlayan elektronik vergi sisteminin) ise % 15 ila %20 oranında maliyetleri azalttığını tespit etmiştir. 2- Avusturya Vergi İdaresinin, elektronik işlemlerle, manuel işlemlerin maliyeti üzerinden her işlem başına 2 Avro tasarruf sağlandığını değerlendirmiştir. 3- İngiltere’nin, “Devlet Sayısal Strateji” raporunda, çeşitli kamu hizmetlerinin vatandaşa sunumu amacıyla dijital kanallara eklenmesiyle, devletin 1.7 ile 1.8 Milyar Pound bir tasarruf sağlamasını tahmin ettiklerini belirtilmiştir. 4- Portekiz’in, İdari basitleştirme için hazırlanan SIMPLEX programı ve e-Devlet projeleri ile 56.1 Milyon Avro tasarruf sağladığı belirtilmiştir. 18 BİLGİ VE İLETİŞİM TEKNOLOJİLERİ SEKTÖRÜNÜN MAKROEKONOMİK ETKİLERİ: ULUSLARARASI KARŞILAŞTIRMA VE TÜRKİYE DEĞERLENDİRMESİ Uzmanlık Tezi Mehmet Yaşar ŞAF, Uzmanlık Tezi, 2015
55
5- Litvanya’da e-ihale projesinin 5 yıl içinde en az 1.2 Milyar Avro tasarruf sağlayacağının beklendiği belirtilmiştir. Güney Kore Cumhuriyeti e-Devlet özel komitesi tarafından 2003 yılında hazırlanan Kore e-Devlet çerçevesinin tamamlanması isimli raporun e-Devlet sisteminden sağlanan tasarruflar bölümünde; ülkede yürütülecek olan internet tabanlı kamu hizmetlerinden elde edilmesi planlanan fayda ve tasarruflar açıklanmıştır. 1- Vatandaş için devlet : Devlet Servis Devrimi (G4C); e-Devlet projesi olarak oluşturulan “Tek Pencere” sisteminin vatandaşa 1.8 Milyar won tasarruf sağlaması tahmin edilmektedir.
yıllık
vatandaşlar devlet hizmetleri ile
ilgili işlemleri evlerinden bir çevrimiçi(online) başvuru formunu doldurmak suretiyle yapacak, bu şekilde hükümet ve kamu binalarında ziyaret sayısı azalacak ve bu tür taşıma maliyetleri ve devlet dairelerinde harcanan zaman gibi dolaylı maliyetler de hesaplanacaktır. Kurumlar arasında paylaşılan bilgi yoluyla, vatandaşların devlet ve kamu dairelerine sundukları belgelerin sayısı da azalacaktır. Bu verimli süreçler nedeniyle de gereksiz iş süreçlerinin azaltılarak, memurların daha verimli çalışması sağlanacaktır. Tüm doğrudan ve dolaylı maliyet tasarrufunun yıllık 1,8 trilyon won tutarında olması tahmin edilmektedir. Diğer taraftan, devlet kurumları arasında bilgi alışverişi ile Yerel yönetim
hizmetlerindeki
gereksiz
süreçlerin
azaltılmasındaki
maliyet
tasarrufu da eklenirse 5 yıl içinde 3.4 trilyon won tutarında maliyet kazancı beklenmektedir. 2- E-ihale Sistemi (G2B) ; Bu projenin tüm devlet ve kamu kuruluşlarında uygulanması ile yıllık 3.2 Trilyon Won tasarruf sağlanacağı tahmin edilmektedir. e-ihale sistemini kullanan 656 devlet kurumunda yapılan ankette 1.28 Trilyon won tasarruf sağlandığı tespit edilmiştir. 3- Mükelleflerin vergi beyannamelerini ilçe vergi dairesine veya bir finans kurumuna gitmeden internet üzerinden ödemelerine olanak veren Ev Vergi Hizmeti ile yıllık 170 Trilyon Won tasarruf sağlayacağı tahmin edilmektedir.
5. TEKNOLOJİNİN EKONOMİK BÜYÜMEYE VE VERİMLİLİĞE ETKİSİ
56
BİT, kurumların iç ve dış organizasyonlarını değiştirmeleri, geliştirmeleri için imkân sunar. Bu teknolojiler, bilgiye erişim maliyetlerini azaltarak hiyerarşik ve karmaşık yapıların basitleştirilmesi imkânı tanır. BİT’in ekonominin genelinde yaratacağı üretkenlik artışı, bu teknolojileri imkân verdiği organizasyonel değişimin sağlanmasına bağlıdır. BİT, yeni ürün ve hizmetlerin üretilmesine imkân verir. Bu teknolojiler, hem tümüyle yeni ürün (tablet yeni bir ürün) ve hizmetlerin (kişilerin, firmaların internette sanal kimliklerinin yönetimi, onlar hakkındaki algının yönetimi tümüyle yeni bir hizmet) üretilmesine, hem de mevcut ürün ve hizmetlerde yeniliklere imkân tanımaktadır. Örneğin, geleneksel imalat sanayi alanlarından otomotiv sektöründe yazılım giderek daha önemli bir girdi ve maliyet kalemi haline gelmekte, üst seviye hibrit araçlarda milyonlarca satır yazılım kodu yer almaktadır. Bu teknolojiler yeni pazarlara erişim imkânı sağlar. E-Ticaret ile birlikte, firmalar sadece yerel pazarlarla sınırlı kalmazlar. Web’in yeni bir satış kanalı olması sonucu, bazı firmalar erişebildikleri pazarları çok genişletirken, bazıları bu rekabet içerisinde mevcut pazarlarını kaybederek kaybolabilmektedir. BİT iş yapma modellerini değiştirebilir. Örneğin müzik sektörü yoğun bir değişim geçirmektedir. Korsan erişim sonrası, bugün müzik şirketleri, çok ucuz ya da bedava erişime imkân tanıyıp, reklamlar ve yan ürünlerden para kazanmaktadır. Buna imkân tanıyacak şekilde yeni aracı internet şirketleri ortaya çıkmıştır. Diğer yandan, mikro düzeyde, bilgi teknolojileri yatırımı iki özellik taşır. Bunlardan
birincisi,
bu
yatırımların
etkileri
gecikmeyle
görülür.
Teknoloji
yatırımlarının geri dönüşümü ancak iş süreçlerinin bu teknolojilerle birlikte yeniden tasarımıyla mümkündür ve bu nedenle verimliliğe olan etkisinin görülmesi zaman alabilir. İkincisi ise, bilgi teknolojileri yatırımları, ancak tamamlayıcı, diğer başka pratiklerle birlikte uygulandığında etkisini gösterebilir. BİT firmalarda üretkenlik artışının sağlanabilmesi için önemli imkânlar sunar. Fakat sadece ülkemizde değil, dünyanın her yerinde, BT yoğun sektörlerde, firmaların verimlilikleri arasında farklar vardır. Bu tamamlayıcı unsurlar arasında en çok öne çıkartılan şey firmanın yeniden organizasyonudur. Bilgiye erişim imkânı, eğer yetki ile birleşmiyorsa, en azından o firma için iktisadi bir değer taşımaz. Yetkinin, bilgiye erişime uygun şekilde dağıtımı yanında, insani sermayeye yapılan yatırım ve performansla ücret arasında ilişki kurabilecek bir teşvik mekanizması kritik olan diğer unsurlardır. Bu tamamlayıcı aktivitelerin
birlikte
uygulanması,
sadece
bir
tanesinin
en
iyi
şekilde
uygulanmasından çok daha değerlidir, çünkü önemsiz gibi görünen bir unsurun eksikliği bile bütünü etkileyebilir. 19 19 Daha detaylı bilgi için, Brynjolfsson ve McAfee™ (2011) e bakılabilir.
57
BİT kullanımının, firma ve sektör seviyesinde bahsedilen etkileri ve ABD’de 1995 sonrası yapılan yoğun BİT yatırımlarına paralel olarak gerçekleşen önemli verimlilik büyümesi, son 20 yılda birçok çalışmaya konu olmuş, BİT kullanımının, ülkelerin rekabet gücü ve yaşam kalitesindeki artışın bir göstergesi olması itibarıyla önem arz eden, verimlilik üzerindeki etkileri çalışılmıştır. Bu kapsamda Avrupa Komisyonu tarafından 2010 yılında yapılan bir çalışmada, 2003-2007 yılları arasında AB’de emek verimliliğindeki % 1,85’lik ortalama büyümenin 0,27 puanlık kısmının emek başına düşen BİT sermayesindeki derinleşmeden, 0,31 puanlık kısmının ise BİT kaynaklı toplam faktör verimliliğinden geldiği ortaya konulmuştur. Aynı dönemde Amerika Birleşik Devletleri (ABD), % 1,8’lik, benzer bir emek verimliliği büyümesi göstermesine rağmen, BİT sermayesindeki derinleşmeden 0,50 puanlık, BİT kaynaklı toplam faktör verimliliğinden ise 0,56 puanlık bir katkı oranı hesaplanmıştır. Ülkeler ekonomik büyüme ve nitelikli insan kaynağı politikaları kapsamında bilgi tabanlı ekonomiye dönüşümü önemli bir hedef olarak öne çıkarmaktadır. Önümüzdeki dönemde, faaliyetlerini veri analitiği üzerine dayandıran ve veriden değer yaratmayı başaran şirketler rakiplerinin önüne geçecektir. Bu bakımdan, BİT altyapısı ve BİT ile ilişkili yeteneklerin varlığı, bilgiye dayalı ekonomiye dönüşüm için şarttır. Bunun yanı sıra BİT, yenilikçi mülkiyet (patent, telif hakkı, ürün ve sistem tasarımı, ticari marka) ve ekonomik yetkinlikler (marka değeri, firmaya özel beşeri sermaye, insan ve kurumların oluşturduğu ağlar, firmanın etkinliğini artıran organizasyonel bilgi vb.) diğer bilgiye dayalı sermaye yatırımlarını da tamamlayıcı niteliktedir. Firma içi ve diğer firmalarla kurulan BİT ağları yeni iş fikirleri ve süreçlerinin ortaya çıkışını kolaylaştırmaktadır. Organizasyonel değişiklikler ve BİT yatırımlarının
birlikte
gerçekleşmesi,
bu
değişikliklerin
getirisini
çok
daha
yükseltmektedir. OECD’nin “Büyümenin Yeni Kaynakları: Bilgiye Dayalı Sermaye” raporunda, OECD ülkeleri arasındaki gelir farklılıklarının büyük ölçüde BİT’i yoğun kullanan
sektörlerdeki
performans
farklılıklarından
kaynaklandığı
ve
bunun
arkasında daha iyi yönetilen şirketlerde BİT sermayesi verimliliğinin yüksek olmasının yattığı ifade edilmektedir. BİT’in kamuda kullanımı, sağlayacağı verimlilik artışı ve tasarruflar yanında, özellikle belirtilmesi gereken bir fayda daha sağlar. İyi tasarlanmış kamu hizmetleri, doğru kişiden vergi alınmasını, doğru kişilerin sübvanse edilmesini sağlar. Bunun sonucu olarak gelir dağılımındaki eşitsizliklerin çözümüne imkân tanır. Bilgi ve İletişim Teknolojilerinin ekonomiye olan etkisini değerlendirirken, İnternet’in hayatımıza olan etkilerini tartışmamak, yapılan değerlendirmeyi eksik bırakacaktır. Internet, iş kurma, mevcut hizmetleri sunma, yeni hizmetler yaratma ya
58
da mevcut olanları değiştirme, araştırma yapabilme, kamuyla etkileşim içinde olabilme, bilgisini ve fikirlerini paylaşabilme, yeteneklerini geliştirebilme gibi daha fazla şeyi çevrimiçi yapabilme kabiliyetine karşılık gelir. Bu nedenle, iktisadi, sosyal ve kültürel kalkınmanın itici gücü olan yenilik yapabilme kabiliyetinin arkasındaki anahtar öge olarak kabul edilmektedir. Internet Açıklığının İktisadi ve Sosyal Faydaları (OECD, 2016) tartışma dokümanında, Internet’in 4 temel getirisi şu şekilde özetlenmektedir: 20 Uluslararası Ticaret: Internet, tedarikçilerin, kendi ülke sınırları dışarısında yer alan tüketicilere erişebilmelerine imkân tanır. Ürün ve hizmet tesliminin eskiden olduğundan çok daha kolay ve hızlı şekilde gerçekleşmesini sağlar. Internet, mikro ölçekli şirketlerin bile, küresel değer zincirine adapte olarak, küresel tedarikçi ve müşterilerle iletişimlerine imkân tanır. Yenilik ve Müteşebbislik: İnternet, sosyal ağları ve kitlesel fonlamayı (crowd funding) içerecek şekilde, yaratıcılığa, tecrübe etme ve ölçeklenebilirliğe imkân tanıyan, ticari fikirlerin ortaya çıkıp, gelişeceği ortamlar sağlar. En önemlisi, tüm bu bilgi paylaşımı ve işbirliğinin küresel ölçekte olmasını sağlar. Internet ortamında, kitlesel fonlama, ihtiyaç duyulacak veri depolama ve işleme gibi hizmetlere, eskisi gibi fiziksel yatırımlar gerekmeden ulaşılabilmesi, tasarımın internet üzerinden üretimin yapılacağı yerlere gönderilebilmesi, fikri mülkiyetin ticaretine imkân tanıyan pazaryerlerinin oluşması ve e-ticaret platformlarıyla birlikte mikro-uluslararası şirketler ortaya çıkmıştır. Internetin, tüm şirketlerin, kendi rekabet avantajlarının olduğu yerlere odaklanmasını sağlaması, verimlilik artışına imkân tanıyacaktır. Makroekonomik
Performans:
Internetin
açıklığının,
yaratıcılık,
maliyetlerden tasarruf ve yeni iş modellerine imkân tanıması, makroekonomik ölçekte verimlilik ve büyümeyi artıracaktır. Sosyal Refah: Internet ortamının istihdam yaratma ve sunulan mal ve hizmetlerde çeşitlilik sağlama gibi yararları yanında, sosyal refaha da katkısı vardır. İnsanın sadece kendi formal eğitimiyle alakalı değil, hayatta etrafında olup biten tüm konularla ilgili çok daha geniş ölçekte kaynaklara erişip, tartışabilmesini, kendini
20 OECD, “Economic and Social Benefits of Internet Openness”, 2016 59
özgürce ifade edebilmesini, kamu yönetiminin şeffaflığını sağlama gibi rolleri de vardır.21 22 23
6. EKONOMİK DEĞER YARATAN PROJELERİN TANITIMI VE PAZARLAMASINA YÖNELİK YAŞANAN AKSAKLIKLAR VE ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Önemli bilgi birikimi ve deneyim kazanılan başarılı kamu bilişim projelerimizin uluslararası
alanda
tanıtımı
ve
pazarlanmasına
yönelik
gerekli
altyapının
oluşturulması önem arz etmektedir. 21 Brynjolfsson, Frontier Press, 2011.
Erik, and Andrew McAfee.” Race
Against the Machine”.
Lexington: Digital
22 European Commision, “Europe’s Digital Competitiveness Report”, Luxembourg, 2010 23 OECD, “Büyümenin Yeni Kaynakları: Bilgiye Dayalı Sermaye”, Paris, 2013.
60
Türkiye için, başarılı kamu BT projelerinin satışı ve pazarlanmasına kendine özgü bir modelin kurgulanması gerekmektedir. Ülkemizdeki kamu kurumları yetki ve sorumlulukları itibariyle ürün satışı yapacak şekilde kurgulanmamışlardır. Ayrıca her kamu kurumunun kendilerine ait asli görevleri olduğundan BT projelerinin satışı ve pazarlanması gibi konularla profesyonel yapılanma gereklidir. Kamu bilişim projelerinin başarılı bir şekilde tanıtımı ve pazarlanmasına yönelik bazı uluslararası modellerin incelenmesi ve ülkemize özgün modelin ortaya konması gerekmektedir. Aşağıda Fransız hükümetinin SOFIX sistemini pazarlamaya yönelik hazırlanan ve ülkemiz ile imzalanan protokol örneği yer almaktadır. Diğer bir örnek Güney Kore’nin NIPA ve NIA kuruluşlarının pazarlama yöntemidir. Fransız Hükümeti SOFIX adını verdiği Gümrük Otomasyon Sistemini diğer ülkelere satmak amacıyla 1995 yılında aşağıdaki modeli oluşturmuştur. 1.1.
Sistemi satın almayı düşünen ülkelerle hükümetler arası bir Mali Protokol
yapılmaktadır. Bu protokolün amaç bölümü; Aralarındaki geleneksel dostluk bağlarını güçlendirmek amacıyla …………. Hükümeti ve Fransa Cumhuriyeti Hükümeti, ……'nin ekonomik gelişmesini desteklemek için işbu Protokolün tanzimini kararlaştırmıştır. MADDE 1 Mali Yardımın Tutan ve Amacı : Fransa Cumhuriyeti, kalkınmada Öncelikli projelerinin finansmanı amacıyla …….. Hükümeti'ne mali destekte bulunacaktır. Fransa Hükümeti, ……Hükümeti'ne, bu Protokolün Ek'inde yer alan projelerin gerçekleştirilmesi için gerekli olan Fransız orijinli mal ve hizmetlerin Fransa'dan satın alınabilmesini teminen azami ……………………… Fransız Frangı tutarında bir mali yardım sağlamaktadır.” Mali Yardımların Kullanımı bölümü; Madde l'de belirtilen projelerin finansmanı, Fransız Hazine Kredisi ve Garantili Kredinin müşterek kullanımı ile sağlanacaktır. COFACE primi Borçlu tarafından ödenecektir. Bu Protokol ile finanse edilecek toplam sözleşme tutarının % 45'i Fransız Hazine Kredisi, 9b 55'i de garantili kredilerden yapılacak çekişler ile karşılanacaktır. Fransız Hazine Kredisi her sözleşmenin yaklaşık % 10 ile % 20'si arasındaki peşinatın ödenmesinde kullanılacaktır. Ticari Sözleşmenin geri kalan kısmı Fransız Hazine Kredisi ile Garantili Kredilerin eşanlı kullanımı ile finanse edilecekti. Kredilerin Koşulları bölümü;
61
“a) Fransız Hazine Kredisinin vadesi, 15 yılı ödemesiz dönem olmak üzere 35 yıldır. Faizi yıllık % 0.2'dir. Bu kredi 40 adet, altı aylık eşit ve birbirini izleyen taksitte geri ödenecektir. İlk taksit, krediden çekişlerin gerçekleştirileceği ilk altı aylık dönemden 186 ay sonra ödenecektir. Faizler ödenmemiş bakiye anapara üzerinden hesaplanır. Faizler, Fransız Hazine Kredisi'nden yapılacak her bir çekiş tarihinden itibaren işlemeye başlar ve altı aylık taksitler halinde ödenir. ……..Hükümeti adına hareket eden ……… Bankası ile Fransız Hükümeti adına hareket eden Credit National arasında yapılacak olan bir anlaşma, Fransız Hazine Kredisi'nin kullanım ve geri ödeme biçimini saptayacaktır. b) Garantili Kredilerin vadesi 10 yıldır. 20 adet, alü aylık eşit ve birbirini izleyen taksitte geri ödenecektir, tik taksit, malzemelerin tesliminden veya projenin kabulünden itibaren 6 ay sonra ödenir.” şeklindedir. 1.2.
Mal ve hizmetlerin satıldığı Gümrük İdaresi ile de bir işbirliği protokolü
yapılarak, Know-How transferi ve danışmanlık hizmeti sağlanmaktadır. Bu hizmetleri sağlamak amacıyla bir konsorsiyum oluşturulmuştur.
Konsorsiyum
Fransız Gümrük İdaresi, Fransız Hükümetinin de ortak olduğu bir donanım firması olan BULL ve Gümrük Yazılımlarını Fransız Gümrük İdaresi adına geliştiren SLIGOS yazılım firmasıdır. Güney Kore Cumhuriyeti e-Devlet projelerini gelişmekte olan ülkelere ihraç etmektedir. Bu kapsamda, 2015 yılının ilk yarısında 324 Milyon Dolar tutarında ihracat yapılmıştır. e-Devlet hizmetlerinin ihracatı yıllar itibarıyla artış göstermektedir. Kapalı devre televizyon (CCTV) ağları, güvenlik ve gözetim sistemlerinin ihracatı büyük bir yer tutmaktadır. Ayrıca, gümrük, patent ve tedarik sistemleri ihracatı da hızla artmaktadır. Güney Kore Modeli: Güney Kore İhracat-İthalat Bankası (Eximbank) e-Devlet hizmetlerini almak isteyen ülkeler için Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Fonu (EDCF) aracılığıyla destek sağlamaktadır. Ulusal BT Endüstrisi Tanıtım Ajansı (NIPA), Güney Kore bilgi ve iletişim endüstrisinin yurt içi ve yurtdışı tanıtımını yaparak ve stratejik öncülüğü ile Güney Kore’nin gelecekteki BT endüstrisine yön vermek üzere birçok ilgili alt ajansın birleşmesiyle,
62
2009 yılında kurulmuş bir ajanstır. NIPA, Bilgi Ekonomisi Bakanlığı (MKE) ile ilişkili olup, yaptığı çalışmalarda kar amacı gütmemektedir. NIPA’nın vizyonu; bilgi ve iletişim endüstrisinin tanıtımını yaparak Güney Kore’nin gelecekteki BT endüstrisine öncülük etmek, misyonu ise; bilgi ve iletişim endüstrisini geliştirmek ve gelecek için yeni sanayiler oluşturmaktır. Kurumun fonksiyonları arasında aşağıdaki eylemler bulunmaktadır;
BT sektörü için politika araştırmak ve geliştirmek,
BT
endüstrisinin
tanıtılması
ve
geliştirilmesi
ile
profesyonel
insan
kaynaklarının geliştirilmesi gibi endüstrinin ilerlemesine temellerini oluşturan işlemler yürütmek,
BT endüstrisindeki pazarlama işlemlerini canlandırmak,
Ticareti BT teknolojileri ile destekleyerek bulunduğu konumdan terfi ettirmek,
BT sektörü kapsamında denizaşırı ülkelerle uluslararası dayanışma, işbirliği yaparak fikir paylaşımında bulunmaktır.
NIPA’nın toplam yıllık 400 Milyon ABD Doları bütçesi bulunmakla birlikte kuruluş bünyesinde 500’e yakın yazılım ve BT uzmanı çalışmaktadır. Bunun yanı sıra 35 ülkede 60’a yakın uzman personel görev almaktadır. NIPA’nın hedefleri arasında devletin BT sektöründeki politikalarını belirlemek ve yazılım endüstrisine destekte bulunmak yer almaktadır. e-Devlet politikaları geliştirme konusunda uzmanlaşmış olan NIPA ulusal kimlik numaraları ve gümrük kimlik numaraları gibi e-Devlet projelerinin geliştirilmesinde faaliyet göstermiştir. Güney Kore’de e-Devlet kapsamında yürütülen faaliyetlerde teknik desteğin sağlanması ve kapasitenin arttırılmasının MOGAHA adına Ulusal Bilgi Toplumu Ajansı (NIA) tarafından sağlandığı görülmektedir. NIA çalışma alanına göre MOGAHA ya da MSIP’e bağlı faaliyetlerini gerçekleştirmektedir. NIA’nın görev alanı aşağıda yer almaktadır.
Ulusal bilgi toplumu planlarının geliştirilmesi ve hayata geçirilmesinde uzman desteği sağlamak,
Kamu idarelerinin kullandığı ağ altyapısını yönetmek ve işletmek,
Bilgi ve haberleşme standartlaşmasını ve geliştirilmesini desteklemek,
Kamu idarelerinin bilgi kaynaklarının yönetilmesini desteklemek,
63
Kamu
idarelerinde
bilişim
teknolojilerinin
nüfusunda
danışmanlık,
standartlaşma ve değerlendirme süreçlerini desteklemek,
Gelişmekte olan ülkelere BT danışmanlık hizmetlerini sunmaktır.
Organizasyon yapısı içerisinde BT politikaları, e-Devlet Grubu, Ağ Teknolojileri, Dijital Kültür, Dijital Katılım, Mahremiyetin Korunması, Açık Veri, Büyük Veri ve eDevlet Akademisi yer almaktadır. NIPA’nın Türkiye’deki muadil kuruluşu Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) gösterilebilir. Ancak TİKA yurtdışındaki ülkelerin altyapı, kalkınma ve kültürel ihtiyaçlarına destek verirken, NIPA’nın BT odaklı olarak hem yurt içi, hem de yurtdışında teknik ve stratejik danışmanlık hizmeti verdiği görülmektedir. Türkiye Modeli Ülkemiz e-Devlet projelerinin tanıtımı, uluslararası proje geliştirmeye yönelik insan kaynağı kapasitesinin değerlendirilmesi ve sürdürülebilirliği sağlamak üzere eğitim sistemimizde bazı düzenlemelerinin yapılması gerekmektedir. İleri derecede e-Devlet uygulamalarını geliştirecek uzmanların yetiştirileceği matematik,
fizik gibi temel
müfredatlarının
gözden
bilimlerin
geçirilmesi
ve
ve meslek
liselerindeki BİT Eğitim
güncelliğinin
sağlanması
önem
arz
etmektedir. Dezavantajlı gençler de dahil olmak üzere bu tür okullara gitmelerinin teşvik edilmesi sağlanmalıdır. Bu sayede hem ileride ihtiyaç duyulacak olan nitelikli BİT uzmanları yetiştirilmesi hem de nitelikli personel istihdamı sağlanmasına katkı sağlanabilecektir. T.C. Kültür Bakanlığı tanıtım fonu ya da kamu spot fonları kullanılarak vatandaş için kullanıcı odaklı olarak hazırlanmış uygulamaların tanıtılması önemlidir. Sosyal medyada çok takipçisi olan ünlülerden, toplum kanaat önderlerinden, sevilen liderlerden kritik görülen e-Devlet uygulamalarını kullanmaları ve o kişilerin kullandıkları uygulamaları tanıtmalarının fayda sağlayabileceği düşünülmektedir. UYAP örneğinde olduğu gibi başarılı e-Devlet uygulamalarının Avrupa Birliği başta olmak üzere değişik yerlerde tanıtılması, proje yarışmalarına girilmesi önem arz etmektedir. Ağırlıklı olarak gençlerden kurulacak bir ekip ile sosyal medya üzerinden tanıtım faaliyetlerinin arttırılması olumlu katkı sağlayacaktır. Uçak, tren vb ulaşım araçlarında ve sosyal medyaya başarılı e-Devlet uygulamaların tanıtılmasının yararlı olacağı değerlendirilmektedir.
64
Ülkemiz özellikle Türki Cumhuriyetleri, Balkan ülkeleri ve KKTC nezdinde Bilişim Projelerimizi pazarlamak amacıyla çalışmalar yapabilir. Bu amaçla bir model oluşturularak, kamu-özel sektör işbirliği ile başarılı e-Devlet projelerimizin söz konusu ülkelere pazarlanması sağlanmalıdır. Modele ilişkin önerilerimiz; 1uzman
Temel bilgi (Know-How) aktarımı amacıyla Kamu Kurumlarından personel
Danışman
olarak
söz
konusu
ülkelerde
uzun
dönem
görevlendirilebilir. Uzmanlar Dünya Bankası ve IMF örneğinde olduğu gibi gittikleri ülkelerin özellikle e-Devlet öncesi ihtiyaç duyacağı yeniden yapılanma, mevzuat uyumu ve analiz çalışmalarında katkı sağlayabilirler. 2-
Ülkemizde başarılı olan e-Devlet projeleri EximBank, Türksat ve TİKA
desteği ile yurtdışına ihraç edilebilir. Eximbank;
ihracatın
geliştirilmesi,
ihraç
edilen
mal
ve
hizmetlerin
çeşitlendirilmesi, ihraç mallarına yeni pazarlar kazandırılması, ihracatçıların uluslararası
ticarette
paylarının
sağlanması,
ihracatçılar
ve
artırılması,
yurtdışında
girişimlerinde
faaliyet
gösteren
gerekli
desteğin
müteahhitler
ve
yatırımcılara uluslararası piyasalarda rekabet gücü ve güvence sağlanması, yurtdışında yapılacak yatırımlar ile ihracat amacına yönelik yatırım malları üretim ve satışının desteklenerek teşvik edilmesi amacıyla kurulmuştur. Bankanın amacını gerçekleştirmek üzere yapabilecek faaliyetler arasında İhracatın finansmanı amacıyla, ihracatçıların yurtiçi ve yurtdışı banka ve finans kurumlarından sağlayacakları krediler için garantiler vermek, Yurtdışı müteahhitlik hizmetleri ile dış yatırımların geliştirilmesi için kredi açmak, finansmanına katılmak, sigorta ve garanti sağlamak, Yurt içi ve yurt dışı bankalara ve finans kurumlarına ihracata yönelik krediler açmak, garantiler vermek yer almaktadır. Bu çerçevede, ihraç edilecek e-Devlet projelerine ilişkin olarak ithalatçı ülkeye
EximBank
üzerinden
ticari
kredi
vermenin
de
mümkün
olacağı
düşünülmektedir. TİKA; Türk Cumhuriyetlerinin kendi sosyal yapısını üretmesi, kendi kimliğini sağlıklı bir şekilde inşa etmesi, kültürel ve siyasi hakların gelişmesi, teknik alt yapı konusunda eksiklerin giderilmesi amacıyla kurulmuş ve eğitim, sağlık, yenileme (restorasyon), tarımsal kalkınma, maliye, turizm, sanayi alanında bir çok proje ve faaliyet TİKA tarafından gerçekleştirilmiştir. TİKA, ofislerinin bulunduğu ülkelerle beraber 5 kıtada 140'ın üzerinde ülkede kalkınma merkezli işbirliği çalışmaları yapılmaktadır. Ülkemiz TİKA aracılığı ile
65
Pasifik’ten Orta Asya’ya, Ortadoğu ve Afrika’dan Balkanlara, Kafkasya’dan Latin Amerika’ya kadar birçok ülke ile bilgi ve tecrübesini paylaşmaktadır. Bu çerçevede, e-Devlet projelerimizin ihraç edileceği ülkelerde tanıtım faaliyetlerinin TİKA aracılığıyla yapılması düşünülebilir.
TÜRKSAT Türkiye’de devlete ait bir BT şirketinin tanıtım ve pazarlama görevini üstlenmesi modelinin kurgulanmasının fayda sağlayacağı değerlendirilmektedir. Çünkü bir BT şirketi iki yönlü çalışma kabiliyetine sahip olacaktır. Zaman zaman kamu kurumlarındaki başarılı BT projelerini ürüne dönüştürüp yurtdışı pazarlara açma imkânı varken zaman zaman da benzer işleri özel sektör firmaları ile yapması mümkündür. Uluslararası pazarlarda güven önemli bir ticari unsurdur. Özel sektörün yanında bir yurtiçinde birçok başarılı projeye imza atmış bir kamu BT şirketinin de yer alması uluslararası arenada ülkemize çok büyük güç katacaktır. 2014 yılı rakamlarına göre dünyada toplam BT pazarı 3,6 Trilyon ABD Doları civarındadır. Ülkemizdeki gerçekleşme ise yaklaşık 56 Milyar ABD Dolarıdır. Dünya geneline bakıldığında ülkemizin payı binde 8 civarında gerçekleşmiştir. Bu oran ülkemizdeki potansiyel ve nitelikli işgücü göz önüne alındığında oldukça düşüktür. Ülke içinde gerçekleştirilen başarılı projelerin ekonomik bir değer üretmeye yönelik olarak diğer ülkelere satışı üzerinde yoğun çaba harcanması gereken en önemli konulardandır. Yukarda da değinildiği gibi çok hızlı değişen uluslararası pazarda hızlı ve esnek hareket edebilmek fırsatların değerlendirilmesinde önemli yere sahiptir. Bunun için de kamu bürokrasisi içinde boğulmayan, denetime tabi, esnek ve hızlı hareket edebilen bir kamu BT şirketinin başarılı kamu BT projelerinin oluşturulması ve ekonomiye katkı sağlaması gerekmektedir. Ayrıca bu tarz projelerden elde edilen gelirler ilgili projeyi yapan kamu kuruluşu ile belirli bir oranda paylaşılmalıdır. Projelerin sürdürülebilirliğini sağlamak üzere de özel sektör ile işbirliği yapılmalı ve iyi bir eko-sistem oluşturulmalıdır. Bu şekilde özel sektör firmalarının da uluslararası pazarlara açılması kolaylaşacaktır.
66
KAYNAKÇA [1]Https://tr.wikipedia.org/wiki/T%C3%bcrkiye%27de_bilgisayar%C4%b1n_ge %C3%a7mi%C5%9Fi (26.4.2016) [2] Https://en.wikipedia.org/wiki/IBM_650 (6.5.2016) [3] Https://tr.wikipedia.org/wiki/Bilgisayar (6.5.2016 [4]Tbd Kamu-Bib Kamu Bilişim Platformu Xv - Kamu Bilişim Birimlerinin Analizi Ve Öneriler [5] Http://www.kgm.gov.tr/Sayfalar/KGM/sitetr/Galeri/ılkbilgisayar.aspx (6.5.2016) [6]
Http://www.bilgiustam.com/dunyanin-ilk-
bilgisayari-ve-
bilgisayarin-tarihcesi/
(6.5.2016) [7] BURKE (2004) Peter Burke, Gutenberg’ten Diderot’ya Bilginin Toplumsal Tarihi. Çev. MeteTunçay, İstanbul: Tarih Vakfı Yurt Yayınları, 2004. [8] AKTAN, C. Ve M. TUNÇ. (2008) Bilgi Toplumu ve Özellikleri”, Yeni Türkiye Derneği, Ocak-Şubat 1998, 118–134, [9] ÜNAL Y.(2009) . BİLGİ TOPLUMUNUN TARİHÇESİ, Tarih Okulu Sonbahar 2009 Sayı V, 123-144 [10] AYDIN (1997) Turgay Aydın, Bilgi Toplumu ve Demokrasi, Trabzon, 1997, Efor Masaüstü Yayıncılık.
67