4 Köşe Yazısı Modacı Barbaros ŞANSAL Hangi Evlad-ı Osmanlı
EDİTÖRDEN
6 Köşe Yazısı Aşk Doktoru Mehmet ÇOŞKUNDENİZ
İki erkek bir adam eder mi? Can two man make one real?
Bidergi Kıbrıs Editör Ayşegül Tunçer KANLITUNA bidergikibris@hotmail.com Herkese BİDERGİ Kıbrıs’ın 18. sayısından merhaba. 2 aylık bir süre sonrasında yine sizler ile buluşmanın heyecanını yaşıyoruz. Bu sayımızda da her sayımızda olduğu gibi muhteşem konular, özel röportajlar, köşe yazıları ve ilginç haberler hazırladık. Keyifle okuyacağınız BİDERGİ olması dileklerimle....
dönemlerdir. Dolunay Kova burcundaylen her şeyi, daha çok hissederiz, olanı biteni görürüz, farkındalığımız artar. Duygularımız ve mantığımız arasında bocalarız.
Size bu ay ki yazımda Kıbrıs’ımın en güzel yerinden izlediğim dünyanın muhteşem incisi “Süper Ay”dan bahsetmek istiyorum.Her yıl bir kere görülen, en büyük görsel şölenlerden biri olan Süper Ay’ı izlerken bu dolunayın bizlere neler yaşatacağını merak ettim ve benim gibi merak edenler için ufak bir araştırma yaptım.
Dengelemekte zorlanabiliriz. Ancak dolunaylar bitişlerdir. Bir süre önce başlamış olan olumsuz konular artık sonlanırlar. Tüm parlaklığıyla gerçekler görünür, gizli saklı ne varsa aydınlanır. Kova burcunda oluşan dolunay hepimizi duygusallaştırdı ve olayları hızlı bir şekilde sonuçlandırmamıza yardımcı oldu. Bu dolunayın bize verdiği büyük mesajlar vardı. Çok çalışmak ve kestirme yollara sapmadan oyunu kurallarıyla oynayarak kesin başarıyı yakalamak ve olaylara sıradışı yaklaşımlarla bakabilmek.
Süper Ay diye adlandırılan bu doğa olayı her 14 dolunayda bir görülen, ayın her zamankinden daha parlak ve yakın olan halidir. NASA bu yıl ki Süper Ay’ın diğer yıllara oranla yüzde 14 daha büyük ve yüzde 30 daha parlak olduğunu hesapladı. Şimdi gelelim bu muhteşem doğa harikası ayın bizlere etkisine: Dolunaylar, bilindiği gibi olayların en ışıklı ve büyüdüğü
Hepinize Süper Dolunay sonrası farkındalıklı ve doğru kararlar alabileceğiniz, bol para, huzur, mutluluk ve sağlık dolu günler diliyorum.
- 2 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Our greetings to everyone from our BİDERGİ Kıbrıs Magazine’s 18th edition. We are very excited to meet with you again after 2 months. As always, this issue is full of interesting topics, special interviews, smashing columns and news. I wish you an enjoyable reading. My special topic, dedicated to our readers, is the ‘Supermoon’, which I have observed from the most beautiful place in the world. The Supermoon, appearing once a year, is the most magnificent natural phenomenon. I wondered what this full Moon would bring to us, and did a little research on this. The phenomenon, known as Supermoon, happens approximately every 14th full moon, and is the full Moon, brightest and closest in distance to Earth. NASA has calculated that this Supermoon was 14 times bigger and 30 times brighter than all others were. Let us see how this magnificent natural event influences our lives: Full Moon, as we all know, it the Moon is largest and brightest appearance. This time full Moon happens in Aquarius. This means the culmination of our emotional awareness – the peak of insight and intuition and an opening of the heart. We are torn between our feelings and our mind. We may experience difficulties in establishing inner balance. However, all will finish with this full Moon. The negative events will come to their end. We shall see the truth and hidden realities as they are. Full Moon in Aquarius made us all more emotional and helped us to complete the events. It bore great messages – to work hard and play honest, according to the rules, are the main conditions in reaching our goals and fulfilling our dreams. We have to look and evaluate everything from a different point of view. I wish you all a very happy, healthy and prosperous after-Supermoon period, with right decisions taken with the help of our emotional awareness.
8-11 Özel Röportaj
Girne Belediye Meclis Üyesi
Burcu Başay KARAKAYA
12-13 Gezi Bali Ubud Bambu Tatil Evleri
How about having a holiday in Bali Ubud’s Bambu Indah?
14 Köşe Yazısı Psikolog
Esra DAĞLAR Çok Çalışmak Lazım Bu Devirde... 16-20 Özel Röportaj Exclusive interview
Başman Group of Companies Yönetim Kurulu Başkan Vekili Deputy Chairman of Başman Group of Companies Board of Directors
Ali BAŞMAN
22-25 Özel Röportaj Exclusive interview Soydan Group of Companies Direktörü
Director of Soydan Group of Companies
İsmail SOYDAN
BİDERGİ’DEKİLER 2 AYLIK KÜLTÜR, MAGAZİN VE YAŞAM DERGİSİ
30-39 Ayın Röportajı Perdelerin Sultanı The Sultan of Curtains Sevil ÖZTÜRK & Mimar Gizem ÖZTÜRK KÖSELİ
SAYI 18 / 2014
İmtiyaz Sahibi Esra DAĞLAR Direktör Melek KAYA 0533 832 30 21
40-41 Bellapais Manastırı Bellapais Monastry
Editör Yazı İşleri & Grafik Tasarım Ayşegül T. KANLITUNA
42-43 Geri Dönüşüme YeniBir Soluk : Kitaptan Heykeller The Lifelike Sculptures Intricately Carved from Recycled Books 44-45
Köşe Yazısı
53
Salsa Jam in Cyprus
Latin Dansları ve Müzik
Festivali Başlıyor
Visionnaire Design Damla Fellahoğlu MACİLA
54-55
Country Style Home Design
Turn The Time With Treating Leafting
48
56-57
Esra DAĞLAR
Natalie Beauty Institute Direktörü
Country Tarzı Ev Dekorasyonu
Kitap Kurdu 50
Köşe Yazısı
Fevzi KARŞILI İngilizce Köşesi 52
Köşe Yazısı Funda Bilginer
Dondurma & Sağlılı Beslenmenin Faydaları Ice-cream and it’s benefits for healthy eating
Estetikte Devrim: Örümcek Ağı Estetiği
Köşe Yazısı
Fotoğraf Sanatçısı Eray DİZMAN 0533 880 88 90 Fotoğraflar AML Grafik Tasarım ve Fotoğrafçılık Öğrencisi A. Zeynep DAĞLAR İletişim bidergikibris@hotmail.com 0 533 832 30 21 GİRNE - 2014 sayı 18
5000 adet ÜCRETSİZ dağıtılmaktadır.
Natalie Mujanova
Lazer Epilasyon Laser Hair Removal 60
Köşe Yazısı U2 Medya Direktörü Özgür Okyay
Reklam Gider Değil, İhtiyaçtır. 62-63
Şafak Nöbeti 2014
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 3 -
köşe yazısı
Hangi Evlad-ı Osmanlı Sıcak mı sıcak bir haziran öğleden sonrası, kalabalık mı kalabalık kent trafiği, leş mi leş bir görsel kaos; kafamda deli sorular; Yanımda yabancı bir dostum olduğu halde aracımızla havalimanına ulaşmak üzere yola çıkıyoruz. Her kırmızı ışıkta, geçidi kullanan yayaların genel profili gözümüze takılıyor, semtine göre değişen nüfus, gerçeği zihnimizde tokat gibi patlatıyor. Hani şu son 20 yılda üst üste atılan çakma “Osmanlı tokadı” gibi değil ama, tamamen görünen çıplak haliyle. Karaköy, Galata Köprüsü ve Perşembe Pazarı, eski yıllardaki hırdavatçılarını ve Baylan Pastanesi ile Geçit Kafeteryası’nı kaybettiğinden, belki de şehir hataları vapurlarının iskelelerini bile peşkeş çektiğinden midir bilinmez. Kalabalık değişmiş, kimi cübbeli kimi çarşaflı, kimi şortlu, kimi cafcaflı garip bir güruha bezenmiş. Belki de hayali röportajcı gazeteci kadını dişçi sevgilisi bu yüzden çalınan tarihi ahşap caminin ardındaki binanın çatı terasına yerleşmiş. Osmanlı’yı satarak kaçanlarcasına asalet - 4 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
arayanlar bakın aslında neleri esir etmiş. Çürümeye terk edilmiş Haliç Tersanesi’nin önündeki ucube kalyon maketinin solmuş çiçeklerini geçip, yine denizin ortasına hangi nedenle metro istasyonu yapıldığını anlayamadan, ecdad yadigârı Süleymaniye’yi bile katletmiş, Topkapı Sarayı’nı gölgelemiş iğrenç mimarisi ile mide bulandıran köprüyü görmezden gelip Bozdoğan Kemeri’ne doğruluyoruz. Dostumdan aldığım sorulara yanıt yerine ilgisini tarihe yönlendirip gazlıyoruz. Tekel binasının özel hastane oluşuna gülüp SGK binalarının da yakındaki rantsala kurban olacağını düşünüp, nihayet Aksaray’a varıyoruz. Kaldırım ve asfalt sevdasıyla Osmanlı mirası caminin avlusu, kaldırımdan 1 metre aşağıya düşmüş. Her yer otel, toptancı ve led ışıklı reklam levhasına çarnaçar bürünmüş. Kuzeyli fahişeler, yankesiciler, eli tespihli bağrı açık delifişeklerden oluşan kalabalık güruh, tarihi yarımadayı çoktan
TOP’LU İĞNE 34 ...
Barbaros ŞANSAL
işgal etmiş. Döner, köfte, kebap kokusunun keşifliğine, cam açık olduğundan gerek bir de ter kokusu işlemiş. Yoğun mu yoğun trafik, keşmekeş mi keşmekeş devam ediyor, Altgeçide inince durum birden vahimleşiyor... Aniden camın önünde elinde su şişeli bir genç evlat beliriyor. Fark ettiğimde birkaçı daha diğer araçlara yönleniyor. Aralık olan camıma yanaşıp, “Allah rızası için” diye çığlıklar atarak dileniyor. Daha ne olup bittiğini anlayamadan koluyla dikiz aynasına yaslanıp, para vermezsen kırarım diye bir de tehdit ediyor. Can havliyle camı kapatmaya çalışırken, elini arabanın içine sokup bir anda koluma keskin bir de darbe indiriyor. Yanımdaki gazeteci dostumun gözlerinin korkudan büyüdüğünü görüyorum. Camı kapatmayı başardığımda dikiz aynasının yerinden aşağı sallandığına bakıp bir kez daha küsüyorum. Yol boyunca çakma Evlad-ı Osmanlı’nın, Osmanlı’ya yaptığını saklayıp tam tersine şehrin güzelliklerini
göstermeye çalıştığım çabalarım bir anda boşa gidiyor. Kendini Evlad-ı Osmanlı zihniyeti diye tanımlayanların Cumhuriyet düşmanlıkları bir yana, yağma, talan ve biat kültürünün sonunda Osmanlı bile dünyanın gözünde bir kez daha küçülüyor. Kaos ve arbededen çıkıp, transit yola girdiğimizde polisi arayıp durumu bildiriyoruz, belki başkalarının da başına gelmez diye umut ediyoruz. Gazeteci dostum bu konuda eleştirel bir makale yazacağını söylüyor; konuyu üstleneceğimi ve kendim yazacağımı belirterek vazgeçiriyorum. Çünkü ben kendimden çok, bu toprakları seviyorum. Peki ya tüm bunlara sebep olanlar? Vatansever değil mi?
Numaralı gözlükleriniz
15 Dakikada Teslim
Dünya Optik mağazalarında tüm resmi kurumlarla anlaşmamız vardır. Tüm optik ve güneş gözlüklerimiz Türkiye garantilidir.
Bu Fırsat Kaçmaz! Incredible Campaign
Rayban Güneş Rayban Sunglasses Gözlükleri Yanlızca
249 TL
Stoklar ile sınırlıdır.
249 TL Limited stocks
köşe yazısı
Aşk Doktoru Mehmet Çoşkundeniz
İki erkek Can two men Bir adam eder mi? make one real? Genellikle “öteki kadın” kavramını biliriz hepimiz. Evli bir erkeğin hayatındaki ikinci kadın için kullanılır bu terim. Emin olun çok fazla sayıda “öteki adam” da var. Bir kadının yaşamındaki kaçamak, heyecan... Ama hiçbir zaman gerçek anlamda sevgilisi olamayacak olan adam... Başkasına ait bir kadının yedek erkeği... Bir erkeğin bunu kabullenip, böyle yaşaması kolay değil elbette ama hayatta aşk diye bir şey var ve insan normalde kabul etmeyeceği birçok şeyi aşıkken kanıksıyor. *** Böyle bir ilişki, insanın çok fazla fedakarlıkta bulunmasını gerektiriyor. Öncelikle bu ilişki herkesin gözünde “illegal”dir ve saklanması gerekir. Bir restoranda yemek yemeden, bir barda iki kadeh içmeden, pistte sarılarak dans etmeden, sokakta el ele yürümeden devam edecek bir ilişkidir bu. Dört duvar arasına sıkışmıştır. Hiçbir zaman dışarıya çıkamaz, kendini gösteremez. Bazen sorar “öteki adam” kadına, “Neden ondan ayrılıp sadece benimle olmuyorsun?” diye... “Seviyorum onu” diye cevap alır. “Öteki adam” dayanamaz ve bu kez “Öyleyse neden benimle birliktesin?” diye bir soru daha yöneltir. Cevap “Sende başka, onda başka şeyler buluyorum”dur. İki erkekten bir tek adam elde etme düşüncesi... *** “Öteki adam” olmayı kabul etmiş bir erkek ister istemez ilişki boyunca hep ayrılığı, - 6 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
çekip gitmeyi düşünür. Gidebilenlere sözüm yok ama gidemeyenlere de suçlama getirmemeli. Dedim ya, aşktır bağlayıcı olan. Hele hele karşınızdaki insanın da size aşık olduğunu düşünüyorsanız hiç gidemezsiniz. Beklersiniz hep. Bir gün hayatındaki diğer erkekten ayrılmasını ve sadece size kalmasını... Ama o, durumdan memnundur, mesuttur. Sizin umut ettiğiniz konuda bir tek adım bile atmaz. Sizden ayrılmayı da düşünmez. Bencilliğin en üst noktasındadır ve bu ona müthiş bir haz vermektedir. “İkisini de seviyorum” dediği erkeklerin kendisini sevmesinden vazgeçemez... Birinde eksik bulduğu şeyi başkasında tamamlar. Örneğin biriyle müthiş bir seks ilişkisi vardır, diğeriyle şefkat... *** Bu tür ilişkiler “gittiği yere kadar gider.” Peki ne zaman biter? İşte bu sorunun yanıtını vermek çok zor. Kadın, gün gelip, “Tamam buraya kadar, ben ilk erkeğime dönüyorum” derse, ilişki sona ulaşır. Ama demezse? O zaman da “öteki adam” hayatına yeni bir kadın sokarak bunu bitirebilir. Çünka kadın, kendisine ait olarak hissettiği iki erkekten birinin bir başka kadına da ilgi duymasını kabul edemez, paylaşamaz. Kurduğu 3 kişilik dünyasına bir başkasının girmesine tahammül edemez, gider. Peki hayatına bir başka “öteki adam” sokar mı? Bazen evet... Bazen de asla...
We are mostly familiar with expression “the other woman”. It describes the second woman in a married man’s life. But be sure, there are many “the other men”. An escape and excitement in a woman’s life... But this man will never become a real lover... A spare man for a woman, who belongs to somebody else... It is incredibly difficult for a man to accept and live with it but there is something called love, which makes a person to accept many things he or she would have never done in normal situation. *** This kind of affair requires from a person a great deal of self-sacrifice. First of all, it is “illegal” in everybody’s eye and must be kept a secret. No dining out in restaurants, no enjoying a glass together in a bar, no dancing holding each other tight in front of others, no walking hand in hand on the streets – that is the way this affair has to live. It is jammed in between the four walls. It will never step outside, it will never show itself. Sometimes “the other man” asks his woman: “Why don’t you divorce and be just mine?” And hears the answer: “I love him”. “The other man” can not keep himself from asking: “So why are you with me, then?” The answer is: “I find different things in both of you”. The mentality of creating one desired man out of two... *** A man, who accepted to be “the other man”, continuously thinks of breaking up and leaving the affair. I have nothing to say to
those who managed to do it, but those who could not, must not be accused of not doing so. As I said, it is love that keeps them involved. Moreover, if you think that the other person loves you too, you would never leave. You wait forever. For her to divorce the other man and be only yours... But she is happy and satisfied as it is. She does not make even one step towards you. And at the same time, she does not think of leaving you either. She is selfish to the highest degree and the situation gives her drive. She does not reject the love of men about whom she says “I love both of them”. She completes the missing qualities of one man with the qualities of the other. For example, with one she enjoys sex and with another - tenderness... *** These affairs last “as long as it goes”. When do they end? This is the question which is very difficult to answer. If one day the woman says, “Ok, that is enough, I go back to my first man”, the affair will end. But, what if she says nothing of this sort? In that case “the other man” can break up by finding another woman. Because the woman in question would not tolerate the presence of some other female in the life of one of her men; she will not share. She will not stand somebody else’s presence in the world of three that she has created; she will leave. Will she replace “the other man”? Sometimes – yes... Sometimes – never again...
lThe Only Address of the Real Flavour
Lezzetin Tek Adresi 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 7 -
Burcu Başay
Karakaya
2010 yılında Girne Belediye Meclis Üyesi seçilen Burcu Başay Karakaya, ikinci dönemde de halkımızın güveni ve desteği ile tekrardan aynı göreve seçildi. Gelin başarılı bir iş kadını olan Burcu Başay Karakaya’yı daha yakından tanıyalım... Burcu Hanım sizi tanıyabilir miyiz?
haline gelmeyi başardık. Özel projelerimiz ve sağlam yapılarımız ile birçok ödüle layık görüldük. Carrington daha çok yabancı yatırımcılara hizmet veren bir inşaat şirketidir. Sadece satışta değil satış sonrası müşterilerimizin ihtiyaçlarını karşılayan bir firmayız. Bu bağlamda yakın zamanda Cyprent Rent A Car firmasını da açtık. Kiralık araba firmamız şu anda 50 araba ile hizmet vermekte. Biz kazanca bakan bir firma değiliz. Müşteri memnuniyeti bizim için her zaman büyük önem taşımaktadır. Emlak sektöründe her sattığımız ev bizim referansımızdır. Eğer müşteriyi memnun ederseniz mutlaka geri dönüşünü alacaksınızdır. Şirket olarak benimsediğimiz önce müşteri memnuniyeti, sonra bizim kazancımızdır.
12 Haziran 1975 yılında Lefkoşa’da doğdum. İlkokul 4. sınıfta Girne’ye taşındık. Üniversitede İşletme Bölümü’nü bitirdikten sonra alanımda öğretmenlik yapabilmek için Atatürk Öğretmen Akademisi’nde Pedogoji eğitimi aldım. Özel sektörde bankacılık, otelcilik sektörlerinde çalıştım. Evliyim; Selin(13) ve Denzel Alp(7) isminde iki evladım var. Eşim ile bana ait olan Esentepe bölgesindeki Carrington ve Cyprent firmalarının sahibiyim. Girne Belediye Meclis Üyeliği görevi dışında Vatan Lions kuruluşunun da yönetim kurulu üyesiyim. Güzel işlere imza atmayı seven bir kadınım.
Sosyal hayatta ve sosyal medyada çok göz önünde olan bir isimsiniz. Belediye meclis üyeliğinden sonra mı bu kadar popüler oldunuz?
Ben her zaman sosyal bir insan oldum. Sosyal medyada bir fotoğraf ya da durum paylaştığımda herkes tarafından çok beğeniliyorum. İnsanlar ile iletişimime çok özen gösteriyorum. Sosyal medyada yazdığım bazı yazılar polemik haline geldiğinde çok üzülüyorum. O sayfa benim kişisel sayfam. Orada güzel ve hoş şeyleri paylaşmaktan hoşlanıyorum. Başkalarının kavga - 8 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Carrington firması muhteşem bir proje hazırlığı içerisinde. Yeni projeniz ile ilgili neler söylemek istersiniz?
edeceği bir platform haline geldiğinde manevi olarak çok yoruluyorum.
Kuzey Kıbrıs’ın emlak sektöründe markalaşan inşaat şirketi Carrington’dan bahsedebilir miyiz?
Evlendikten sonra eşim ile birlikte inşaat sektörünün en
çok parladığı 2003 yılında Carrington şirketimizi kurduk. 11 yıldır halkımızın güveni ve desteği sayesinde Esentepe, Bahçeli ve Tatlısu bölgesindeki projelerimizle dileyen herkesi ev sahibi yaptık. Villa, penthouse, küçük siteler yapıyoruz. 250 çalışanımız ile büyük bir aileyiz. Dürüst ve güvenilir hizmetlerimiz ile sektörümüzde marka
Girne’nin içinde çok güzel bir arazi üzerinde yeni işlere imza atmaya hazırlanıyoruz. Bu Carrington firması için çok önemli bir proje, öyle ki bizim Girne’deki referansımız olacak. Bu projemiz ile aynı zamanda Carrinton’un ana ofisini de Girne’ye taşıyacağız. Projemiz onaylandığı anda temellerimizi atıp bir yıl içerisinde teslimatlara başlamayı hedefliyoruz.
röportaj Adamızda son zamanlarda tekrar gündeme oturan anlaşmayla ilgili söylentilerin emlak sektörünü etkilediği konuşuluyor. Konu ile ilgili sizin görüşlerinizi alabilir miyiz?
Carrington olarak daha çok yabancı yatırımcılara hitap ediyoruz. Satışlarımız şu aralar biraz durgun. Ancak bu durgunluğun söylentiler ile bir ilgisi yok. Bu söylentiler devamlı sektörde geziyor. 2000’li yılların başında bildiğiniz gibi inşaat şirketi furyası vardı ve bir patlama oldu. Maalesef açılan şirketlerin çoğu kazanç mantığı ile gidip bir sonraki günü hesaba katmadılar. Birçok firmanın yabancı yatırımcılara büyük yanlışları da oldu o dönemde. Mesela insanlara koçanları verilmedi. Mahkemelik olunan durumlar da oldu. Satışları etkileyen en önemli sebep bu şanssızlıklardı. Doğal olarak yanlış yapan bu şirketlerden dolayı sektör zincirleme etkileniyor. Sadece emlak sektöründe değil tüm sektörler sekteye uğruyor. Marketler, benzinciler, oteller, restoranlar etkileniyor. Çok üzülerek söylüyorum ki olan bir şeyi bu gibi hatalar ile yok edersek her sektör etkilenir. Carrington olarak verdiğimiz hizmet ile halkımızın güvenini zedeleyecek hiçbir yanlışta bulunmadık. Bu sebep ile 11 yıldır büyük projelere imza attık ve marka olduk. Unutmamalıyız ki; ülkemiz doğal güzellikleri ile kendini satan bir ülkedir. Çok şanslıyız ki her mevsimi gördüğümüz bir ülkede yaşıyoruz. Yabancı yatırımcılar adamıza gelip bu havayı, güneşi gördüğünde ev sahibi olmak istiyorlar.
Siyasete girmeye nasıl karar verdiniz?
UBP’den bana gelen teklifle siyasete ilk adımı attım. Öncelikle kadın kollarında gönüllü olarak hizmet verdim. Parti buradaki başarılarımdan dolayı bana Belediye Meclis Üyeliği görevini teklif etti. Başarılı bir şekilde ilk dönemi geride bıraktım. Halkımız
verdiğimiz hizmetlerden dolayı memnun olmuş olacak ki ikinci dönemde de beni belediye meclis üyeliğine getirdiler.
Girne halkı değişime “Evet” dedi. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Yeni Belediye Başkanımız Nidai Güngördü ile geçtiğimiz dönemde de birlikte hizmet verdik. Her zaman bizi destekleyen ve çözüm odaklı çalışan başkanımız ile birlikte Girne Belediyesi’nde hizmet vermekten mutluluk duyuyorum. Nidai Bey’in Girne Belediyesi koltuğuna yakışan ve bunu hak eden bir başkan olduğuna inanıyorum. Bu görev için çok heyecanlı ve hevesli. Nidai Bey’in bu görevi hakkıyla yerine getireceğini biliyorum. Ben başkanımızın Nidai Bey olması için elimden gelen desteği verdim. Nidai Bey çok uzun yıllarını belediyeye vermiş bir insandır. Girne’nin her köşesini, orada kalan insanların ev numarasına kadar tek tek bilen bir beyefendidir. 4 yıl zor bir dönem geçirdi. Bir nevi uzaklaştırıldı. Yine de bu dört yıl içerisinde bizlere en büyük desteği veren, bilgilerini bizimle paylaşan ve yol gösteren Nidai Bey’di. Bana göre Girne’ye yakışan bir başkandır. Ondan öğreneceğimiz çok şey olduğuna inanıyorum.
kadınlara” dedi. Bence çok doğru ve yerinde söylenmiş bir söz.
Girne Belediye Meclisi’nde kaç kadın görev alıyor?
Girne Belediye Meclisi’nde UBP’nin tek bayan temsilcisi benim. Meclisimizde CTP ve DP partilerinden birer bayan temsilci olmak üzere toplam 3 kadın üyemiz var.
Girne Belediyesi’nin şu andaki çalışmalarından bahsedebilir misiniz?
Belediyemizin şu anda ciddi bir su sıkıntısı var. Bu konuda halkımızdan “Seçildiniz ama su vermiyorsunuz” gibi eleştiriler alıyoruz. Biz nasıl halkımızın suyunu keseriz? Zaten amacımız hizmet vermek değil mi? Adamız genelinde bir su sıkıntısı var. Kışın metrekareye düşen yağmur miktarı çok az olduğu için su kuyularımız, derelerimiz maalesef kurudu. Diğer şehirlerimizde bizim
kadar sıkıntı olmayabilir. Girne turistik bir bölge olduğu için su sıkıntısının daha fazla olması kaçınılmazdır. Özellikle Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında şehrimizi çok sayıda yerli ve yabancı turist ziyaret ediyor. Böylelikle mevsimlik nüfusun artmasıyla birlikte su kullanımı da had safhaya ulaşıyor. Bu konuyu çözmek için arıtma tesisleri ile ilgili sıkı bir çalışmaya girdik. Su gibi öncelikli olan bir diğer konumuz da kanalizasyonların iyileştirilmesi ve en kısa zamanda bu sorunların çözülmesi. Doğu Akdeniz’den ve yurtdışından uzmanlarımızı getirdik ve bu iki konuyla ciddi bir şekilde ilgileniyoruz. Yeni projelerimizden bir diğeri de okullarımızın ihtiyaçlarına yönelik çalışmak. Belediyemiz tarafından okullarımızdan ihtiyaç listeleri istendi. Tüm Belediye Meclis Üyeleri olarak bu projeyi destekliyoruz. Okullarımızdan aldığımız emlak vergisinin içinden belediyemize belli bir bedel veriliyor. Bu alınan bedelin içinde eğitime
Sizce kadınlar neden siyasette olmalı?
Öncelikle kadınların, her şeye güzel baktıkları için siyasete de dahil olmaları gerektiğini düşünüyorum. Kadın öncelikle annedir, daha özverilidir ve kadının içinde olduğu bir siyaset sorunları çözme odaklı olacaktır. Kadınlarımızı başarılı yerlerde görmekten çok gurur duyuyorum. Bu konuda da elimden geldiği kadar destek olacağımı her zaman dile getiriyorum. Bir ülkedeki feminist bir kadın, iş adamlarına ve siyasetçilerine; “Siz ayağa kalkarsınız, ceketinizi ilikler kapıyı açarsınız. Esas açmanız gereken kapı, meclis kapısıdır. Meclisin kapısını açın 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 9 -
harcayacağımız miktarları okulların ihtiyaç listelerine yönlendirmek ve bu konuda Girne Belediyesi olarak örnek teşkil etmek istiyoruz. Dileriz diğer belediyelere de bu konuda örnek olmuş oluruz.
Peki sizin için Girne’de şehircilik olarak yapılması gereken en önemli düzenleme nedir? Bu konuda benim için en önemli olan noktalardan biri Hirondel Kavşağı’nın düzenlenmesi. İnsanlar Girne’ye geldiklerinde bunu gerçekten hissetmeliler. Burası bir liman ve turizm kenti. Dolayısıyla insanlarda bırakacağı ilk izlenim huzurlu ve akılda kalıcı olmalı diye düşünüyorum. Öncelikli önerilerimin başında bu kavşağın güzelleştirilmesi olacak. Adamızın bugünlere gelmesinde emeği geçen birçok büyüğümüz var. Mesela Rahmetli Kurucu Cumhurbaşkanımız Sn. Denktaş’ın, ülkemize büyük emekleri geçmiş olan Sn. Dr. Fazıl Küçük’ün, ya da Sn. Ramadan Cemil’in heykelleri gibi adını şuan hatırlamadığım Girne’ye emek vermiş kişilerimizin heykelleride burada kullanılabilir. Veya iç açıcı, kültürümüzü yansıtan objelerle işe başlayabiliriz diye düşünüyorum. Bu gibi düzenlemeler ile tarihimize, kültürümüze sahip çıkabiliriz. Girne Limanı Girne’nin incisidir. Girne’liler olarak limanımıza sahip çıkalım. Ayrıca sokakların ışıklandırılması ile ilgili olarak da daha profesyonel bir çalışmaya gideceğiz. Amacımız Girne’yi ışıl ışıl, düzenli, temiz, huzurlu ve yaşanabilir bir şehir haline getirmek.
Bir kadın siyasetçi olarak geçtiğimiz dönemde karşılaştığınız en büyük sorun neydi?
Geçen dönem Belediye Başkanımız Sümer Bey ile 4 sene birlikte görev aldım. Görevim gereği belediye - 10 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
başkanına yakın olmamdan dolayı çok eleştirildim. Benim düşünce tarzım çok farklıdır. Eğer bir hizmet sektöründe iseniz ve halk tarafından seçilmiş bir kişi iseniz halkın verdiği karara da saygı göstermeniz lazımdır. Her zaman halkın temsilcisi olduğunuz için yapılan her projede, basın toplantısında ya da etkinlikte organizasyonun içinde olmanız gerekmektedir. Belediyecilikte siyaset güdülemez. Her kesimden siyasi görüşü olan arkadaşlarımız var. Dolayısıyla siyasi ayrım yapıp hizmeti kesintiye uğratma hakkınız da yoktur. Geçtiğimiz dönemde festival röportajları gerçekleştirilirken “Neden Belediye Başkanının yanında duruyorsunuz?” şeklinde sorular geliyordu.
Niye Belediye Başkanının yanında durmayayım ki? Ben Bellapais ve Ozanköy’ün Belediye Meclis Üyesiyim. Yapılacak olan her etkinlikte, organizasyonda, basın toplantısında, partimin temsilcisi ve halkın seçtiği kişi olarak orada bulunmak durumundayım. O insanların şikayetlerini yakından duymak; gerekirse partime ve belediyeye iletmek benim görevim. Meclis üyesi olarak mutlaka her sorunu ve her konuyu yakından takip etmem gerektiğinden daha özenli ve özverili çalışırım. Konuşup fikir üretmek çok önemli. Bunun için belediyenin çalışma sisteminden personelin sorunlarına kadar her şeyi bildiğiniz zaman görevinizi daha kolay yaparsınız. Yolunda
gitmeyen durumların takipçisi olmaktan ve gerekirse çözümü için sesimi duyurmaktan yanayım. Mesela zamanında Belediye Başkanının hataları olduğunda basın toplantımızı ve protestomuzu yaptık. Hizmeti sekteye uğratmadan çalışmak zorunda olduğumuz zamanlar da oldu. Hizmet vermek için elimden geleni yapıyorum. Halkın yararına uygun ve yasaların onayladığı her şeye evet dedim ama yasalara uygun olmayan ve halkın yararına olmayan her şeye de hayır dedim.
Bu eleştiriler sizi etkiledi mi?
Manevi olarak etkilenmedim dersem yalan olur ancak ilk dönemde her şeye karıştığım gibi bu dönemde
de karışacağım. Bazı kesimler tarafından eleştiri alsam da ben seçilmiş bir meclis üyesi olduğum için her alanda bilgi sahibi olmalıyım. Biz genç ve dinamik siyasetçileriz. Bana göre siyaseti kişiselleştirmemeliyiz. Günlük hayatımızda bizim yanımızda olan, düğünümüze gelen gibi sebepler ile bir siyasetçiyi desteklemek artık eskide kaldı. Bazı şeylerin değişme vakti çoktan geldi. Halkımız da bunun bilincinde olduğunu gerek milletvekili seçimlerinde gerekse belediye seçimlerinde gösterdi. Belediye Meclis Üyeleri asla partizanlık yapamaz. Seçildiğimiz için tek yapabileceğimiz halka hizmet vermektir. Bu hizmeti verebilmek için de birlikte çalıştığımız Belediye Meclis
Üyeleri ve Başkanımız, ve Belediye çalışanlarımız ile iyi ilişkiler içinde olmamız gerekmektedir. Ben herkese bu bağlamda saygı gösterdim, diyaloglarımı her zaman sıkı tuttum. 2010 yılında seçimleri kazandım. Sosyal olup herkese ulaşabilmek, dertlerine ortak olabilmek ve sorunları çözebilmek benim için çok önemli. Başarılarımızın sonucunda aldığımız teşekkür ve takdirin verdiği duygu tüm yorgunluğumuzu alıp götürüyor. Bu görevi hiçbir çıkarım olmadan yapıyorum. Belediyecilik alanında hizmet vermeyi de seviyorum. Benim için bu görev kutsal bir görevdir.
Belediyecilikte hizmet verdiğiniz bu dönemde sizi en çok kızdıran konu nedir?
Kutsal bir görevin temsilcisi olarak halkımız tarafından seçildim. Halkımı çok seviyorum. Onlar en güzel hizmeti “Güzel bir Girne”yi hak ediyorlar. Bu sebeple biz belediye olarak elimizden geleni yapıyoruz ancak duyarlı olmayan bir toplum olmamız beni çok kızdırıyor. Olan bir şeyi kendi elimiz ile yok ediyoruz. Örneğin, yabancı ülkelerde ağaca dokunmazlar. Biz adamızda ağaçlarımızı yola, eve, kaldırıma, evin güneşine engel oluyor diye kesiyoruz. Bizim ülkemizde asırlık ağaçlar kesiliyor. Eski bir şeyi yeniye çevirmek çok zordur. Her şeyin değerini bilmek gerekiyor. O ağaçlar bir daha yerine gelmeyecekler. Bu konuda duyarsız olan herkesi kınıyorum. Belediyenin yönetmeliğinde bir yerden sökülen ağacın başka bir yere ekilmesi mecburidir. Ağaçlarımız konusunda daha hassas davranılmasını rica ediyorum. Bir diğer kızgınlığım ise; yolda gidiyorsunuz, Girne çok kirli diyorsunuz. Çünkü arabayla giderken bile camı açıp dışarıya çöp atanlar var. Bu konudaki duyarsızlık beni gerçekten üzüyor. Biz belediye olarak elimizden geleni
röportaj yapıyoruz ancak halkımızın da bu konuda duyarlı olması gerektiğini düşünüyorum. Tabi kızdığım bir konu da engelli park yerlerine sağlıklı insanların park etmesi. Bu gibi konular beni çok üzüyor ve sinirlendiriyor. Her konuda empati yapmayı öğrenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Yurt dışında bir kişiye bir şey olduğunda herkes birbirine sahip çıkıyor. Ülkemizde ise bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın düşüncesi ile aynı olayın kendi başlarına gelebileceği düşüncesini hiç kimse aklına getirmiyor. Engelli vatandaşlarımız sosyal ve toplumsal olarak var olabilmek için ciddi bir çaba gösteriyorlar. Ülke olarak maalesef engellilerimiz için yeterli alt yapıya sahip değiliz. Bu yüzden en azından bu tip konularda duyarlı olalım. Belki altyapıyı halk olarak düzeltemeyiz ancak en azından engellilerimize ait olanları onlara bırakıp hayatlarını kolaylaştırabiliriz. Bir de özelleştirilen sahiller var tabi... Sahillerin halka açık olmamasına çok kızıyorum. Bir ay önce yurtdışına tatile gittim. Ülkenin sahil şeridinin yarısını özele yarısını halka ayırmışlar. Özelleştirilen plajlarda da giriş ücretleri alınıyor. Paran var ise özelde deniz keyfi yapıyorsun paran yok ise halk plajına giriyorsun. Sahilleri herkes rahatça ve uzun yollar gitmek zorunda kalmadan kullanabiliyor. Bana göre sahiller halkın malıdır. Ülkemizde sahillere giriş ücretleri çok yüksek. İnsanlar uygun ya da ücretsiz sahil bulmak için çok uzun yol gitmek zorunda kalıyorlar. Bu ücretlerin her insanın gelir düzeyine hitap etmesi gerekiyor. Bu sebep ile Karaoğlanoğlu Antis bölgesinde bir plaj projemiz var. Bu konuda Başkanımız Nidai Bey ve Belediye Meclis Üyeleri hem fikirdir. Önümüzdeki sene yaz ayında halk plajımızı hizmete koymuş olacağız. Karaoğlanoğlu bölgesine de böylece bir canlılık gelecek.
Vatan Lions’un yönetim kurulu üyesisiniz. Vatan Lions hangi alanda hizmet
veriyor?
Vatan Lions, gönüllü bir yardım kuruluşudur. Çeşitli zamanlarda kermesler düzenleyip ikinci el kıyafet, kendi evlerimizde yaptığımız kek, kurabiye gibi yiyecekleri satarak çoğu zaman da şirketlerimizden ve Vatan Lions’u destekleyen diğer şirketlerden sponsorluk alarak yardıma ihtiyacı olan ailelere, gençlerimize yiyecek, içecek, giyim gibi yardımlarda bulunuyoruz. Sosyal yardım projelerinde yer alıyoruz, yaşlılar haftasında yaşlılarımızı sevindiriyoruz. Diğer yardım kuruluşlarına destek veriyoruz. Yaptığımız organizasyonlarda da otellerimiz ve restoranlarımız bize büyük destek veriyorlar. Ayda bir kere bir toplantımız var. Senelik ve aylık aidat olarak ödenen 25 TL ve 25 dolar kadar düşük bir rakamımız var. Toplantılarımızda gittiğimiz yerdeki yemek paralarımızı ödüyoruz.Kardeş Lions’larımız daTürkiye’den gelip bize destek veriyorlar. Ne kadar çok üyemiz olursa o kadar faydalı olacağımıza inanıyorum. Ben şahsım adına grubumuza geçen dönem 6 bayan Lions kazandırdım ama maalesef Vatan Lions’ta sadece iki erkek Lions’umuz var. Özellikle erkek katılımcıların kuruluşumuza dahil olmasını çok istiyorum. Bu arada söylemek isterim ki, Carrington şirketi olarak Kanser Hastalarına Yardım Derneği’nin Esentepe Eğlence Koşusu ve Gezi Yürüyüşü’nün ana sponsoruyuz. Raziye Hanımı gönülden seviyor ve destekliyorum. Raziye Hanımın hakkını vererek bu derneği yönettiğini ve çok başarılı bir kadın olduğunu altını çizerek söylemek isterim..
çünkü her zaman masamda bir kek olması gerekir. Kışın çorbam, yemeğim, tatlım, soğuk mezem olur. Yemek yapmak en büyük hobimdir ve söylediğim gibi sabah kalkıp bunlarla ilgilenmekten büyük keyif alıyorum. Sonra 45 dakika kadar yürüyüş yaparım, eve geldiğimde çocuklarımı hazırlayıp okula gönderirim. Kendim de hazırlandıktan sonra evden çıkarım ve hergün mutlaka belediyeye gitmeyi çok önemserim. Personelimizi ziyaret ederim, elimden geldiğince herkes ile yakından ilgilenirim. Daha sonra Carrington’a geçerim. Hafta içi bu tempoda devam ederken hafta sonlarımı mutlaka ailemle geçiririm. Aileme ayırdığım zaman benim için çok önemlidir. İşimin asla ailemin önüne geçmesine izin vermem.
Sizce başarınızın sırrı nedir?
Hayatımın her döneminde pozitif oldum. Her şeyin iyi yanından baktım, düşüncemde oluşturdum ve zamanını bekledim. Eğer Allah size bir şeyleri veriyorsa zamanı gelince sizin bunları geri vermeniz gerekiyor ki tekrar devamını versin. Bu cümle benim hayatımın vazgeçilmezidir. Benim başarımın sırrı da bu. Hiçbir zaman ben bunu olmak istiyorum demedim. Her zaman bir yere gelecek insanın giyeceği ceketin kendisine tam olması taraftarıyım. Bir göreve gelecekseniz tecrübeniz, bilgi birikiminiz ve yerinde kararlar ile oturacağınız koltuğun hakkını verebilmelisiniz. Eğer o koltuğu dolduramazsanız
kalıcı olamazsınız.
Sevdiğiniz sözler nelerdir?
*Yapabileceğine inanırsan başarırsın. *Kadınlar, üretici, yaratıcı ve dinamizmleriyle toplumun en güzel aktörlerinden biridir. *Her kadın bir diğer kadının başarısını hazırlar. Biraz özgüven, biraz cesaret, biraz destekle kadınlarımız siyasetteki yerlerini alacaktır. *Belediye Meclis üyeliğinde siyasi rozet yoktur, sadece hizmet vardır. Bu görev gönüllü olarak yapılan kutsal bir görevdir. Biz meclis üyelerinin istediği tek şey takdir edilmektir.
Kolunuzda bir Atatürk dövmesi görüyoruz. Neden Atatürk dövmesini tercih ettiniz?
Ben vücudunuza yaptırdığınız dövmenin size enerji verdiğine inanıyorum. Dövme yaptırmaya karar verdiğimde ilk aklıma gelen Atatürk dövmesiydi. Atatürk ulusuna sahip çıkan ulu bir önderdi. Ben onun başarısına saygı duyduğum için bu dövmeyi tercih ettim.
Son olarak okuyucularımıza neler söylemek istersiniz?
Bidergi Kıbrıs Ailesi olan sizlere çok teşekkür ediyorum. Kadınların başarılı işlere imza attığını görmek beni çok gururlandırıyor. Derginizi severek okuyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum.
Çok yoğun çalışıyorsunuz. Bize bir gününüz nasıl geçiyor anlatır mısınız?
Çok yoğun çalışıyorum ancak hiçbir zaman ailemi ihmal etmiyorum. Her sabah saat 6’da kalkıyor ve günlük yemeklerimizi hazırlıyorum. Mesela mutlaka kek yapıyorum
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 11 -
Bali Ubud’un muhteşem How about having a Bambu Evleri’nde Tatil holiday in Bali Ubud’s Yapmaya Ne dersiniz? Bambu Indah? Ubud, Endonezya’nın dünyaca ünlü Bali Adası’nda harika bir kasabadır. Adanın ayrıca en iyi kültür merkezi, en işlek ve en çok turist çeken bölgesidir. Pek çok kültür etkinliklerinin yanı sıra; tapınak törenleri, dans gösterileri, müzik şovları ve daha nice eğlenceli aktiviteleri
- 12 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
ile görülmeye değer güzellikte bir tatil beldesidir. Beldenin en büyük özelliklerinden biriside; tahta evleri ve müthiş konfor sunan egzotik butik otelleridir. Antik mimari ve otantik ev sanatının en iyi örneklerinden olan bu yapılar; lüks mobilyaları ve harika konforuyla sizi şaşkına çevirecek. Bir gölet üzerine inşaa edilmiş bambu evinin yatak odası kısmında, akvaryuma benzeyen enfes
Bambu Indah is an enthralling eco-chic boutique retreat occupying a lush plantation near Ubud in Bali’s central highlands. Udang House (Shrimp House), part of the properties clutch of unique traditional houses, provides an altogether different overwater honeymoon
experience. Mixing modern comforts with antique Javanese decor the house’s master bedroom seemingly hovers above an iridescent shrimp pond visible through a glass floor. Originally built by a nobleman to stay with his newlywed wife, the honeymoon house, constructed using teakwood and bamboo, captivates
manzaranın üstünde; uyku tadının ve egzotik tatilin tüm mükemmelikleri ile buluşacaksınız. Alttaki balıkların bazıları karides’tir… Ubud’un kenar kesiminde yer alan Bambu Indah, dağların, pirinç tarlalarının ve tepelerin panoramik manzarasını sunmaktadır. Eko-lüks butik konaklama birimi bir açık havuz ve masaj hizmetleri sağlamaktadır. Otelde ücretsiz Wi-Fi erişimi ve ücretsiz otopark mevcuttur. Bambu Indah’tan arabayla Ubud merkezine 15 dakikada, Ngurah Rai Havalimanı’na 1 saatte ulaşılmaktadır. Yürüyüş yapmak ve bisiklet sürmek açısından popüler olan Batukaru Dağı ise arabayla 1,5 saatlik mesafededir. Her bungalovda bambu iç
mekanlar Cava tik ağacından antika aksesuarlarla ustaca harmanlanmıştır. Odalarda klima ve vantilatör vardır. Açık terastan bahçelerin, havuzun veya pirinç tarlalarının manzarasının keyfini sürebilirsiniz. En-suite banyolarda ücretsiz banyo malzemeleri ve yağmur duşu bulunmaktadır.
couples with its authentic and romantic charms: shrimp baskets creatively converted into stylish lamps and partial indoor/outdoor showers shaded by glass panels perfect romantic environs for a douche nocturne pour deux lit only by a Balinese full moon, enough to make readers of Eat, Pray, Love swoon.
Otel talep üzerine yoga dersleri sunmaktadır. Tur masasında kiralık araç ve gezi düzenlemeleri yapılabilir. Havaalanında karşılama hizmeti talep edilebilir.
Special Touches
Her gün ücretsiz ikindi çayının tadını çıkarabilirsiniz. Bambu Indah bünyesindeki Dapoer Restaurant’ta günlük olarak organik Bali ve geleneksel Endonezya ev yemekleri servis edilmektedir. Oda servisi de sağlanmaktadır.
Bambu Indah has a house to satisfy virtually everyone, from honeymooners to whole families and everyone in between. Sensuous showers and creative names aside, each house – 12 in total plus a 4-story magical Pagoda, incorporates imaginative bamboo designs, organic gardens, traditional decor, modern amenities, complimentary breakfasts and afternoon teas. Home, after all, is the most calming word
there is to the heart. Area Attractions Bambu Indahs’ perch atop the densely foliaged Sayan Ridge provides postcard perfect views of Bali’s Edenlike landscape and gardens. Soaring volcanoes poke through a purplish haze to the east as far as the eye can see their lower flanks skirted by terraced emerald green sawahs (rice fields), while the nearby Ayung River’s fast flowing waters provide relief as much for traditional farmers as they do for thrill seeking white water enthusiasts. The crown jewel is the property’s natural pool replete with fish and rope swing suitable for releasing one’s inner Tarzan or answering the Call of the Wild, the choice is yours.
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 13 -
köşe yazısı
psikolokum
Psk. Esra DAĞLAR daglaresra@yahoo.com
Merhaba, Sizler bu yazıyı okurken günlerden hangi gün olduğunu bilmiyorum. Nerede ve hangi koşullarda olduğunuzu da bilmiyorum. Birkaç fikrim var tabi, evde olabilirsiniz mesela, bir kafe de olabilir, veya iş arasında tatlı bir kaçamak yapıp bir şeyler okumak istemiş de olabilirsiniz. Örnekler çeşitlendirilebilir elbette fakat ortak temalar çok da değişmez. Rutin hayatın içerisinde her birimiz kendimize bir yerler buluyoruz. Klasik ve genel olarak yetişkin bir insan günün erken saatlerinde uyanır, kahvaltı ve giyinme faslının ardından işine gitmek üzere yola çıkar. 8 saat gibi bir süre çalıştıktan sonra tercihen ya sosyal bir şeyler yapar ya da evine gider, yemek yer, uyur, uyanır ve döngü devam eder. Tabi bir de eş, çocuk durumları var ki bu noktada gün içerisine birkaç sorumluluk daha serpiştiririz. Eğer bir günümüzü bu şekilde baz alırsak en fazla vakti iş ve uykuya ayırdığımızı ya da bölüştürdüğümüzü görürüz. Milyarlarca insanın yaşadığı dünyamızda çalışmak, es geçemeyeceğimiz ya da boşveremeyeceğimiz bir durum haline geliverir... İnsanız, doğal olarak temel - 14 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
ÇOK ÇALIŞMAK LAZIM BU DEVİRDE !
ihtiyaçlarımız var. Canlılığı, varlığı sürdürebilmek adına barınmak, yemek, içmek ve hatta üremek gibi ihtiyaçlara sahibiz. Şartlar değişse de temel ihtiyaçlar değişmez ve yaşamak için bunların sağlanması gerekir. Bunun yanı sıra ikincil ihtiyaçlara da sahibiz. Özgürlük, sevmek, sevilmek, güvende olmak gibi daha çok toplumsal konularla ilgili olan bu ihtiyaçlar grubu şartlara göre değişiklik gösterebilir.
Bahsettiğimiz ihtiyaçlara yönelik olarak düşündüğümüzde “neden çalışırız” sorusunu yanıtlamaya çalışalım. Bu soruyu sormak çok gerekli mi acaba diye düşünebilirsiniz elbette, ancak “bir insan yaşamı boyunca en büyük paydayı çalışmaya ayırır” şeklinde bir hipotez ortaya atarsak eğer, çalışmak olgusu bu sorudan çok daha fazlasını hak ediyor. Neden çalışırız sorusuna verilen ilk cevaplardan biri, ihtiyaçların karşılanmasına yönelik duyulan istek olacaktır. Bu noktada temel ihtiyaçlara dönecek olursak, canlı kalabilmek için asgari düzeyde gıda, su, barınma gibi ihtiyaçlarımızı karşılarsak eğer, kısıtlı bir çalışma planıyla bunların üstesinden gelebiliriz. Yani karnımızı doyurabilecek kadar yemek ya da bizleri dışarıdaki şartlardan koruyabilecek düzeyde bir barınak yeterli olacaktır. Yani kilolarca et yerine ekmek arası peynirle doymak; villada oturmak yerine 1+1 apartman dairesi kiralamak gibi. Temel ihtiyaçları karşılamak bu
kadar kolaysa, bunca eğitim, diploma, master, doktora, ticaret, ithalat, ihracat neden? Belki burada siyasi bir takım fikirler aklınıza geliyordur, benim de geliyor, ancak ben işin tamamen psikolojik yönüyle ilgilenmeye devam ediyorum…
Madem ki çalışmanın özü temel ihtiyaçları karşılamak, o zaman çok çalışmak da ikincil yani toplumsal ihtiyaçlarımızla alakalıdır. Çok lezzetli yemekler yiyebilmek, çok lüks ev ve arabalara sahip olmak için çok çalışmak gerekir. Bankalar, krediler, borçlar, ve sürekli bir yerlere yetiştirilmeye çalışılan paralar. Demiştik ki ikincil ihtiyaçların içerisinde sevmek ve sevilmek var; eğer çalışan kişinin algısı lüks bir hayatın onu daha sevilen bir kişi yapabileceğine yönelikse, daha çok çalışacaktır. Günümüzde, çok değil 5-10 yıl kadar öncesine kadar haberdar olmadığımız birçok şeye ihtiyaç duyar hale gelmiş durumdayız… Tabi herşeyi maddiyata bağlayamayız. İkincil ihtiyaçlarımıza yönelik olan üstün olma, beğenilme, sevilme, takdir toplama gibi ihtiyaçlarımızı da çok çalışarak karşılarız. Düşünsenize bir, ilkokul, ortaokul, lise, üniversite, master, doktora… Sınavlar, eğitimler, kurslar, dersler vs… Bir ömür boyunca çokça çalışarak bir yere gelmek, daha doğrusu çalışabilmek için yıllarca çalışmak. Hayli ironik ama çok anlaşılır. Her insanın farklı bir doyum ve tatmin noktası, beklentileri,
idealleri vardır ve bunlara ulaşabilmek adına çokça çalışır. Mutlu olmak için çalışmak buna yakın bir şey aslında. Markalaşan insanlar çağındayız. Başımız göğe değecekmişçesine yükseliyoruz. O zaman diyebiliriz ki, çok eski zamanlarda, insanlar tarım ve hayvancılıkla yaşarken, takas dönemi ve sonrasında çalışmak birincil ihtiyaçları karşılamaya yönelikti. Günümüze baktığımızda ise çalışmanın amacının bunu aştığını ve insanların ihtiyaçlarının, beklentilerinin çok değiştiğini görebiliriz. Son olarak söylemeliyim ki, çalışmak, ihtiyaçları karşılamak bir yana dursun, öğrenilen de bir davranıştır. Aileden topluma ve kültüre yayılır. Gelişen teknoloji, değişen şartlar, toplum, aile, kültür, meslek olgusu derken “doğarız, büyürüz, ölürüz” döngüsüne çok sağlam bir şekilde “çalışırız” olgusunu da eklemiş durumdayız. Çalışmayana kız vermezler, emeksiz yemek olmaz, işleyen demir ışıldar derken bir bakmışız “doğmuşuz, büyümüşüz, çalışmışız ve ölmüşüz”. Olmazsa olmazımız, üzerinde sağlamca durduğumuz ayaklarımız var artık. Peki sormaz mı kimse “İnsanın çalışmama hakkı var mıdır?” diye… Hepinize kolay gelsin, iyi işleriniz olsun. Ben de işime döneyim artık, malum
çok çalışmak lazım bu devirde!...
haberler- Новости
Mehmet Akif Cad. No:98 / Dereboyu / Lefkoşa Tel: 0392 228 62 53
27 Yağmur Sokak Gönyeli Çemberi / Lefkoşa Tel: 0 392 223 44 71
A VANS DOCUMENTARY SERIES
Mehmet Akif Cad. No:94 / Dereboyu / Lefkoşa Tel: 0392 228 40 52
Başman Groups of Companies Yönetim Kurulu Başkan Vekili Başman Groups of Companies Finans- Muhasebe Direktörü
ALİ BAŞMAN
Ülkemize ekonomik anlamda önemli katkıları olan Başman Group of Companies, 2013 yılında Girne’de bulunan Grand Pasha Otel yatırımıyla her alanda başarılı olabileceklerini bir kez daha ortaya koydu. Başman Group of Companies’in başarı hikayesini ve yeni projelerini sizler için Ali Başman’dan dinledik.
Başman Group of Companies, which contribution to the economy of our country is very important and obvious, one more time proved its success in every sphere by becoming a business partner of Grand Pasha Hotel, opened in 2013 in Girne, thus adding to the development of the tourism sector in the country.
Petrol istasyonumuz birkaç kez yağmalanmıştı. Şirketimiz’in ithalata başlama hikayesi Douglas Greenfield isimli bir İngiliz’in Mağusa meydanında bulunan ofisimize hasbelkader ziyareti ile başlar. Amcam Salih Başman ile 1960’da tanışmalarını müteakip, Şirketimiz İngiliz Nurse Harvey’s çocuk pudraları ithalatı ile ithalat işine adım atar. Bilahare işlerin büyümesi ve ithalatların
Tommy Hilfiger, Yells brands. I am married and have three children: two beautiful daughters Selin (15) and Beliz (12) and a sweet son Mustafa, who is 6 months old.
Ali Bey, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
Başman Group of Companies’in Yönetim Kurulu Başkan Vekili, Başman Group of Companies Finans- Muhasebe direktörüyüm. Aynı zamanda şirketin bünyesindeki Başman Tekstil Ltd’in (bu şirket çatımız altında Nike, Sarar, Vans, New Balance, Tommy Hilfiger, Yells gibi markalar var) de Genel Direktörlük görevini yürütüyorum. Evliyim. Selin (15) ve Beliz (12) adında iki dünya güzeli kızım, Mustafa adında 6 aylık çok şeker bir oğlum var.
Bidergi Kıbrıs okuyucularına Başman Group of Companies’in kuruluş hikayesini anlatabilir misiniz? Şirketimiz 1960 yılında babam Mustafa Başman ve rahmetli amcam Salih Başman tarafından Mağusa’da kuruldu. İş hayatına ufak tefek ithalatlarla ve Mağusa Salamis yolunda, halen aktif olan bir benzin istasyonu ile başladılar. Tabii o dönemlerde iş yapmak o kadar da kolay değildi. O zamanlar Mağusa’da Türkler daha çok Mağusa surları içerindeki yerleşim bölgesinde yaşıyorlardı ve devamlı çatışma vardı. Zaten, bu sorunlardan dolayı da - 16 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Mr Ali, would you, please shortly introduce yourself? I am the Deputy Chairman of Başman Group of Companies Board of Directors and Financial-Accounting Director of Başman Group of Companies. At the same time, I am the General Director of Başman Textile Ltd, which is a member of Başman Group and includes Nike, Sarar, Vans, New Balance,
Would you tell the readers of Bidergi Kıbrıs the story of founding of Başman Group of Companies? Our company was founded by my father Mustafa Başman and deceased uncle, Salih Başman in 1960 in Mağusa. The business started with small imports and a petrol station on the Mağusa Salamis road, which is still active. In those days, having a business was not easy, of course. Then the Turkish Cypriots of Mağusa lived mostly inside the city walls and conflicts took place frequently. Moreover, our petrol station was plundered a couple of times because of these problems. The story of our company’s becoming an importer began with an accidental visit of an Englishman called Douglas Greenfield to our office in Mağusa city square. After their meeting with my uncle Salih Başman in 1960, our company began the importing business by bringing Nurse Harvey’s English baby powder to the island. Later on, the business grew and the size of import increased, so in 1967 the decision of establishing the company’s marketing and distribution
röportaj because of our age; but taking orders from the pharmacies, filling in invoices, keeping the storeroom in order, cost analyzing techniques I learnt mostly during my secondary school years. Learning the basics and starting from the very bottom of the business has always been a great advantage during my career. In 1986, after finishing my second year in high school and performing success in GCE exams, the decision of continuing the studies in England had been taken and with the procuration of Douglas Greenfield, I enrolled into York Sixth Form College in Yorkshire, where I finished the 2 years A–Level studies. Having successfully passed the exams, I entered the London City University department of Business Economics.
çoğalması ile birlikte 1967 yılında Şirketin pazarlama ve dağıtım merkezinin Lefkoşa’da olmasına karar verilir ve babam Mustafa Başman Lefkoşa’ya yerleşir. Genel Pazarlama ve dağıtım babam Mustafa Başman tarafından Lefkoşa merkezli yapılırken, Genel Muhasebe ise amcam Salih Başman tarafından Mağusa’dan yönetilmeye başlar. 1974 Barış harekatını müteakip, Başman Group of Companies bünyesine Colgate – Palmolive, Twinings Tea, Rowntree Mackintosh gibi bayilikleri de katarak esas büyüme sürecine girer.
O dönemlerden aklınızda kalan anılarınız var mı? Tabii, 1980’li yılların başında yaz tatillerinde ofise gider babamıza yardım etmeye çalışırdık. Özellikle bisikletlerle eczanelere ziyaret yapıp sipariş aldığımız dönemleri hiç unutamam.
Çocukluğunuzdan beri işlerin içindesiniz diyebilir miyiz? Ben ortaokuldan itibaren yaz tatillerimin belli günlerini şirketimizde çeşitli işlerde geçirdim. Yaş olarak küçük olduğumuz için elbette bize ağır işler verilmezdi, ancak eczane siparişleri, fatura yazma, ambar düzeni, maliyet analizlerinin oluşumu gibi birçok işi orta okul yıllarımda öğrenmiştim. Zaten alttaki bütün işleri de öğrenmem ve işe en alttan başlamam iş hayatımda bana hep avantaj olarak geri döndü. 1986 yılında Lise 2’yi bitirdiğimde GCE sınavlarında kaydetmiş olduğum başarı ile, eğitimime İngiltere’de devam etme kararı alınır ve yine Douglas Greenfield aracılığı ile Yorkshire’de York Sixth Form College’e kaydım yapılarak 2 yıl A–Level eğitimi almam sağlanır. Bu sınavları da başarı ile tamamlamayı müteakip, Londra’ya City Universite’sine gelerek İşletme Ekonomi eğitimi aldım.
How did you start working at the company? Aktif olarak şirkette yer almanız nasıl oldu? 1992 yılının Şubat ayında amcam Salih Başman ani bir kalp krizi sonucu rahmetli oldu. Bir oğlu askerde diğer oğlu ise okuyordu. Benim İngiltere’deki işletme ve ekonomi eğitimimin bitmesine yaklaşık 4 ay vardı ve babam yalnız kalarak çok zorlanmıştı. Bu 4 aylık süre içerisinde bir yardımım olur, işe katkı koyabilirim düşüncesiyle 4 kez Kıbrıs’a gidip geldim. 1992 Haziran ayında üniversitenin İşletme bölümünden mezun olduktan sonra şirkete dahil oldum. Benim için zor bir süreçti. Daha önce işle ilgili tecrübem olsa bile şirketin tüm finans- muhasebe işlerinin içinden çıkabilmem için zaman gerekti. Bundan dolayı da askerliğimi 1 yıl erteleyerek şirketteki işleri toparlamaya çalıştık. 1993 yılının Aralık ayında Yedek Subay olarak Askeriye’ye dahil oldum ve teğmenlik rütbesini almayı müteakip en azından mesai sonrası işlere yardım etme şansım devam etti. Zaten o süreç içerisinde de akşam üzerleri
center in Lefkoşa was made, and my father Mustafa Başman moved to Lefkoşa. My father, Mustafa Başman did the general marketing and distribution from Lefkoşa, and my uncle Salih Başman kept the general accounting from Mağusa. After the peace operation of 1974, Başman Group of Companies began its expansion by adding Colgate – Palmolive, Twinings Tea, Rowntree Mackintosh franchises.
Do you have any memories left from those times? Yes, of course, I have. At the beginning of 1980s, while on summer holidays, we always visited the office to help our father. I would never forget the times when we cycled to the pharmacies to get their orders.
Can we say that you were in the business from your childhood years? Beginning from the secondary school, I spent certain summer holiday days by doing various jobs in our company. Surely, we did not do the heavy works
In February 1992, my uncle Salih Başman died because of the heart attack. One of his sons was in the Army, the other one studied. I had 4 months left to finish my studies of Business and Economics in England and my father had hard times coping on his own. Having thought that I could help him and the business, I visited Cyprus 4 times during those last four months. After graduation from the University in June 1992, I joined our company. Those were hard times for me. In spite of having the experience of working here, I needed time to solve the financial and accounting company matters. This is why I had to postpone my military service for one year and put all the things together. In December 1993, I joined the Army as a reserve officer and then became a lieutenant, which gave me the opportunity to proceed with helping at the company after my working hours. In October 1995, I returned to the company and started working full-time. My brother Osman joined our company in 1997 and my sister Pınar – in 2001. The founder of the company Mustafa Başman is the Chairman of Başman Group of Companies Board of Directors. Osman Başman is the Sales and Marketing Director 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 17 -
birkaç saat şirketteki işlere destek vermeye çalıştım. 1995 yılının Ekim ayından itibaren ise tamamen şirket bünyesine geri döndüm. 1997 yılında kardeşim Osman ve 2001 yılında kız kardeşim Pınar şirketimize dahil oldu. Şirketin kurucularından Mustafa Başman şu anda Başman Group of Companies Yönetim Kurulu Başkanlığı’nı yürütüyor. Osman Başman, Satış- Pazarlama Direktörü ve Tango To Buddha’nın Direktörü iken Pınar Başman Süren de Avon Kozmetik bölümünün Direktörlüğü görevini yerine getiriyor.
Kıbrıs’ta büyük yatırımlar yapan en büyük aile şirketlerindensiniz. Bu başarıyı nasıl sağlıyorsunuz? Başman Group of Companies olarak şirketimizi kuran büyüklerimizi örnek aldık. Babamızın bize en büyük tavsiyesi sabırlı ve dürüst olmamızdı. Elimizdekileri tüketmek yerine şirket olarak büyümeyi tercih ettik. Güven, saygı, inanç, alçak gönüllülük ve dürüstlük vazgeçilmez değerlerimizdir. Sloganımız ise “Her zaman ileri” dir. Ve en önemli başarı sırrımız kendimizin - 18 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
kullanmadığı ve arkasında duramayacağı hiçbir ürünü Başman Group of Companies ailesine dahil etmememiz. Tüm markalarımız A1 kalitede ve dünyanın en ünlü markaları arasındadır. Şu anda KKTC’nin en büyük aile şirketleri arasında başı çekiyoruz. Adamıza sunduğumuz dünyaca ünlü markalar ile 150’ye yakın kişiye istihdam sağlıyoruz
Aile şirketlerinin karşılaştığı en büyük sorun nedir? Aile şirketlerinde genellikle en büyük sorun iş bölümünün ya da hiyerarşinin kurulamamış olmasından dolayı yaşanıyor. İkinci nesilden sonra aile şirketlerinin parçalanmaya başladığı istatistikler ile kanıtlanmış bir durum. Biz Başman Group of Companies olarak bu sorunu çözmek ve ileride Şirketimizin dağılmasını engellemek için kurumsallaşmaya karar verdik. Şu anda profesyonel bir Şirketten Kurumsallaşma yönünde danışmanlık desteği alıyoruz. 2013 yılının Kasım ayında başlayan kurumsallaşma çalışmalarımız bu yılın sonuna doğru tamamlanacak, ve yolumuza daha profesyonel bir yapı ile devam
and Tango To Buddha’s Director and Pınar Başman Süren is the Director of Avon Cosmetics Department.
You are one of the biggest family business companies – investors of North Cyprus. How do you maintain your success?
Başman Group of Companies takes inspiration in example, shown by the elders, the founders of our company. The greatest piece of advice, given by our father, was to be patient and honest. We preferred the expansion of our company to spending of what we had. Trust, respect, faith, modesty and honesty are our irrevocable values, and our slogan is ‘Always forward’. The biggest secret of the company’s success is that we never add to the Başman Group of Companies list any product, which we do not use or approve ourselves. All our brands are of A1 quality and are amongst the most famous global brands. We are one of the leading family business companies of the TRNC. We are offering worldfamous brands to the population of the island and providing employment for nearly 150 people.
What is the biggest problem of a family
business company? Usually the main problem of any family business lays in responsibilities’ division and not preserving the hierarchy inside the company. The proven statistics show that family companies start breaking up after two generations. To solve this problem and to preserve Başman Group of Companies in the future, we decided to become institutionalized. We are getting support from a professional consulting agency to institutionalize the company. The works started in November 2013 are going to be completed by the end of this year and we shall carry on with a more professional company setup.
Başman Group of Companies is the North Cyprus distributor of the world-famous textile brands. How did you decide to get their distributorship? I like to wear nice and trendy cloths. Sarar’s style caught my attention long ago. In 1997, a greatly respected friend of our family from Turkey, Mr Süleyman Demirel’s press advisor Osman Tunç promised me to organize a meeting with Sarar. In April 1997, we went to Eskişehir and signed all the
röportaj edeceğiz.
Başman Group of Companies olarak dünyaca ünlü tekstil markalarının Kıbrıs distribütörlüğünü yapıyorsunuz. Tekstil markalarını bünyenize katmaya nasıl karar verdiniz? İyi ve şık giyinmeyi çok severim. Sarar’ın çizgileri de uzun zamandır ilgimi çekiyordu. 1997 yılında Türkiye’deki çok saygın bir aile dostumuz olan, Sayın Süleyman Demirel’in Basın müşaviri Osman Tunç Beyin bana Sarar’la bir görüşme ayarlayabileceğini iletmesi ile birlikte 1997 yılının Nisan ayında Eskişehir’de Sarar’la görüşmeye gittik ve gerekli anlaşmaları yaparak Kasım 1997’de Lefkoşa’da meclisin karşısında ilk Sarar şubemizi açtık. 1998 yılında Girne, 1999 yılında ise Mağusa’daki Sarar şubelerimizi açtık. Nike markasının ailemize katılması 2007 yılında gerçekleşti. 2005 yılının sonunda karma bir spor mağazası açmak için kolları sıvayarak, Nike Türkiye’den bir randevu talep ettik. Ziyarete gittiğimizde önce olumsuz yanıtını aldık. Ancak, 2006’nın Nisan ayında Nike Türkiye temsilcileri bizimle temas ederek Nike’a ilgimizin devam edip etmediği yönünde bizimle istişarede bulundu ve Nike’ın KKTC’deki büyüme projelerinden bahsedilerek bizimle görüşmek istediler. Mayıs ayında Nike Türkiye ofislerinde yaptığımız görüşmeyle niyetimizin ciddi olduğunu ve büyük projeler için hazır olduğumuzu kendilerine ilettik. 2006 yılının Ağustos ayında ise Nike Türkiye Yönetim Kurulunun toplu olarak KKTC’ye ziyareti ile sözleşme imzaladık. O zaman arazi olan şu andaki Gönyeli Çemberinde bulunan Nike binamızın olduğu yeri incelediler. Nike’ın Hollanda merkezinden gelen mimarların Nike Binamızı tasarlamalarını müteakip, Mart 2007’de Nike binamızın inşaasına başlandı ve 9 ay gibi kısa bir sürede konu
binamız tamamlanarak 17 Aralık 2007’de hizmete girdi. Nike binamız araziden tasarlanarak yapılan ilk ve tek Nike binası olup, Nike tarafından “The Glowing Cube” olarak adlandırılmıştır.
Grand Pasha Otel’in 2013 yılında muhteşem bir organizasyon ile açılışınızı yaptınız. Bu yatırıma nasıl karar verdiniz? O dönemde yurt dışında bir yatırım yapmayı planlıyorduk. Yakın arkadaşım olan Vedat Erbaş Bey ile bu konu üzerine sohbet ederken, bana ortaklık konusunda bir teklif yaptı ve bu yatırıma ortak olmaya karar verdik.
Önce Tango To Buddha ile eğlence sektörüne giriş yaparak Girne’nin vazgeçilmez eğlence mekanını açtınız ve geçtiğimiz yıl da Grand Pasha Otel ortaklığı ile turizm sektörüne adım atınız. Bizleri gelecekte başka neler bekliyor? Grand Pasha Otel ortaklığımız, turizm sektöründeki ilk yatırımımız oldu. Şu an için yeni yatırımlar düşünmek için biraz erken. Önce elimizdekilerin temellerini sağlamlaştırıp ondan sonra ileriki planları tartışabiliriz. Şu andaki önceliğimiz sektörde kendimizi kanıtlamak ve bu alandaki artılarımızı ve eksilerimizi görmek olacak.
Şirketinizin kısa vadede yeni yatırım planları var mı? Özellikle 2013 yılı bizim için tam bir yatırım yılı oldu. Onun için öncelikli amacımız yeni yatırımlar değil, yapmış olduğumuz yatırımlarımızın sağlamlaştırılmasıdır. Sistem oturduktan sonra yeni yatırımlarımız elbette
necessary agreements with Sarar; in November 1997, we opened our first Sarar branch in Lefkoşa opposite the Parliament building. Another Sarar branch came to Girne in 1998 and to Mağusa in 1999. Nike joined our business family in 2007. At the end of 2005, we requested an appointment with Nike Turkey to open a sport shop here. At the beginning, their answer was negative. However, in April 2006 the representatives of Nike Turkey contacted us and asked whether we were still interested in cooperation. They spoke about Nike expansion projects in the TRNC and expressed the wish of meeting with us again. At the meeting with Nike Turkey in May, we indicated the seriousness of our intentions and readiness to participate in the major projects. In August 2006, Nike Turkey’s whole Board of Directors visited the country and the agreement was signed. They inspected the land where the current Nike building near Gönyeli’s roundabout is situated. The architects from Nike Centre in Netherlands, who arrived on the island, designed the building and the construction began in March 2007. The building was completed in the short period of 9 months and was put into operation on 17 December 2007. Our Nike building is the first and only Nike construction designed from the plot and named “The Glowing Cube” by Nike.
The spectacular opening of Grand Pasha Hotel took place in 2013. How did you decide to make this investment? We were planning an investment abroad in those days. While discussing the subject with my close friend Mr. Vedat Erbaş, he offered me a partnership and we decided to make a joint investment.
First, you joined the entertainment sector with Tango To Buddha, which became one of the favorite partying places in Girne, and your partnership in Grand Pasha Hotel, opened
last year, is a great step in tourism industry. What else is waiting for us in the future? The partnership in Grand Pasha Hotel became our investment into the tourism industry. It is very early yet to think about more investments. We shall secure and strengthen our basis before discussing the plans. Now we have to demonstrate ourselves and to see our strong and weak points in this area.
Does your company have any investment plans in the short run? The 2013 became an investment year for us. This is why we have to secure and strengthen the investments that have been made already; the future investments are not our priority at this moment. Only after the recent system has been set into place we shall make the new investments of course. Besides opening the hotel in 2013, we opened our first Turkey Nike Shop in Istanbul Vialand Amusement Center. We have the plans of opening at least one more Nike Shop in Istanbul in 2015. Meanwhile we added new important brands such as Tommy Hilfiger, Vans, New Balance and Yells to our textile sector by opening new shops in Lefkoşa. Now it is time to secure and strengthen the basis of these shops...
Mr. Ali, we know that your working schedule is very busy; we found you during your holidays. What do you do in your free times? For me my family comes first. I pay strict attention to spending the weekends together with my family. Meanwhile, I am the President of Küçük Kaymaklı Sports Club; we can say that this is one of my hobbies. Besides, three times a week I go to the gym. As a part of my business life, I go out for business dinners a couple of nights a week.
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 19 -
olacaktır. 2013 yılında otelin yanı sıra İstanbul Vialand Eğlence Merkezi’nde bulunan, Türkiye’deki ilk Nike mağazamızı açtık. 2015 yılı içerisinde İstanbul’da en az 1 tane daha Nike mağazası yatırımı yapma planımız var. Bu arada Lefkoşa’da Tommy Hilfiger, Vans, New Balance ve Yells markalarına ait mağazaları da açarak tekstil sektöründe çok ciddi markaları bünyemize kattık. Şimdi bu mağazaların temellerini sağlamlaştırma zamanı...
Ali Bey çok yoğun çalıştığınızı biliyoruz. Biz de sizi tatilde yakaladık. Boş zamanlarınızda neler yapıyorsunuz? Benim için ailem her şeyden önce gelir. Özellikle hafta sonlarını ailemle geçirmeye özen gösteririm. Bu arada Küçük Kaymaklı Spor Kulübünün de Başkanlığını yürütüyorum, dolayısıyla bu da hobilerimden biri. Bunun yanında haftada 3 kez salonda spor yaparım. Tabii iş dünyasında olmamız hasebiyle, haftanın birkaç gecesini de iş yemeklerinde geçiriyorum.
Osman Bey, öncelikle tatilinizde bizlere vakit ayırdığınız için teşekkür ediyoruz. Tango to Buddha ile adamızın eğlence sektöründe büyük bir devrim yarattınız. Tango to Buddha ile ilgili neler söylemek istersiniz?
Osman BAŞMAN Başman Group of Companies Yönetim Kurulu Üyesi & CEO Tango To Buddha Direktörü - 20 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Tango to Buddha Kıbrıs’ın incisi olan Girne’nin en gözde eğlence mekanı.12 yıllık İstanbul ve Kıbrıs Dj’lik serüveninin sonunda kendime ve adamıza verdiğim en güzel hediyedir. KKTC turizmi adına adanın en tarz eğlence mekanını yarattık ve bir marka oluşturduk. Ayrıca Başman Group of Companies olarak adamıza yapmış olduğumuz bu yatırım ile adamızda eğlence sektörüne yatırım yapacak olan yatırımcılar için de öncü olmuş olduk. Mekanımızın tasarımı Türkiye’nin ünlü iş adamı İzzet Çapa’nın mimarı Halil Adacan tarafından yapıldı. Bizden sonra da bizim mimarımız ile çalışan eğlence mekanları oldu. Bu şekilde başı çekmekten mutluluk duyuyoruz. Yazlık mekanların açılmasıyla birlikte, 15 Haziran – 15 Eylül arası 3 aylık tatile girerek, daha dinamik bir şekilde kışa hazırlanıyoruz. Yeni sezonda da her zamanki gibi eğlence sektörüne yön veren bir Tango To Buddha ile müşterilerimizin hizmetinde olacağız. Tango to Buddha hem kalitesi hem de şıklığıyla her zaman adından söz ettiren bir mekan olmaya devam edecek...
Mr.Osman, let us express our gratitude first for dedicating some of your holiday time to us. You have made a real revolution in entertainment with your Tango to Buddha. What would you like to say about it? Tango to Buddha is the favorite entertainment place of the pearl city of Cyprus, Girne. This is the best present I have made to the island and myself after 12 years of being a DJ in Istanbul and Cyprus. We have created the most stylish entertainment place in the name of TRNC tourism, which has become a brand. More than that, we, Başman Group of Companies, became leaders and example for the investors into the entertainment sector of the island. A famous Turkish businessman Izzet Çapa has made the design of the place, and Halil Adacan was the architect. There were different entertainment places who worked with our architect after us, and we are happy to be first. While the summer open-air places are active, we are on holiday for three months between 15 June and 15 September, which helps us to get ready for the winter season more thoroughly. Tango To Buddha, as always shaping the entertainment tendencies of the new season, will be at your service. Tango to Buddha will proceed being the place, which quality and stylishness are talked about at all times.
www.sarar.com
SARAR’dan
beklediğiniz KAMPANYA
1 alana 1 BEDAVA
SARAR Lefkoşa Mehmet Akif Cad. No: 98 Dereboyu Tel: 0392 227 18 34
SARAR Girne Mete Adanır Cad. B Blok No: 32 Tel: 0392 815 93 07
TOMMY.COM
SALE up to %50
MEHMET AKİF CADDESİ NO:52 DEREBOYU / LEFKOŞA TEL: 0392 227 09 31
İSMAİL SOYDAN
Kıbrıs’ın köklü aile şirketlerinden Soydan Group of Companies direktörü İsmail Soydan ile sizler için güzel bir söyleşi gerçekleştirdik. 1997 yılından beri halkımıza kaliteli ve güvenilir hizmet veren Soydan Petrol, Soydan Hire ve Bims şirketlerini aynı çatı altında toplayan İsmail Bey’i ve Soydan Group of Companies’i gelin birlikte daha yakından tanıyalım...
İsmail Bey sizi tanıyabilir miyiz? 29 Haziran 1972 Limasol doğumluyum. Girne Amerikan Üniversitesi İngilizce İşletme Bölümü mezunuyum. Mezun olduğum yıl petrol istasyonumuzu açtık ve şirketimizin başına geçtim. Benzinciler Birliği Yönetim Kurulu üyesiyim. Evliyim ve iki çocuk babasıyım.
Soydan Group of Companies’de şu anda hangi şirketler - 22 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
bulunuyor? Soydan Group of Companies aile şirketi olarak çalışan bir firmadır. Soydan Petrol, Bims ve Soydan Hire olmak üzere üç şirketimiz bu çatının altında yer alıyor. Uzun yıllardır farklı dallarda halkımıza kaliteli ve güvenilir hizmet veriyoruz. Ayrıca kendi şirketlerimizin muhasebesini yaptığımız Soydan Account Department muhasebe şirketimizi de kurduk.
Mr Ismail, a couple of words about yourself, please.
I was born on June 29th, 1972 in Limassol. I graduated from Girne American University department of business management. On the year of my graduation our petrol station has been opened and I took control of the company. I am a member of the Board of the Association of Petrol Stations. I am married and have two children.
Which companies belong to Soydan Group of Companies at the moment? Soydan Group of Companies is a family business and at the moment includes three companies - Soydan Petrol, Bims and Soydan Hire. We
have been offering reliable high-quality services of various kinds to the public for years. Apart from these companies, we set up an accounting office Soydan Account Department to serve the needs of our companies.
Would you tell us about Soydan Petrol Station, please? After having graduated from the University, I took over the company management from my father, Nejat Soydan, the founder of Soydan Petrol, on the 29th of August 1997. Soydan Petrol Station offers fast and reliable service, genial attendance, oil and water control and window cleaning to satisfy the clients to the highest degree. It’s been a year since we began using an automatic car washing machine, which ensures
röportaj more hygienic and faster car cleaning. The station is opened 24 hours. We provide additional services such as central heating and tanker vehicles for construction sites. There are 24 employees working at our service centre, situated between Karakum and Çatalkoy.
What is the absolute must for a petrol station, what do you think? The quality of fuel is as important for any petrol station as the quality of service provided. Another component, which is vital for us, is the workplace safety. That is why we have a proper EU approved safety system installed at the station. The equipment and plumbing, as well as fuel intake and storage meet the EU safety regulations and laws.
What are the biggest problems of the fuel Soydan Petrol İstasyonu’nu bizlere tanıtabilir misiniz? Üniversiteden mezun olduktan sonra Soydan Petrol’ün kurucu direktörü olan babam Nejat Soydan’dan 29 Ağustos 1997 yılında yönetimi devraldım. Soydan Petrol olarak hızlı servis, güler yüzlü hizmet, yağ, su kontrolü ve cam temizliği gibi hizmetler ile halkımızın memnuniyeti odaklı çalışan bir istasyonuz. Bir yıldır da araç yıkama makinemiz ile müşterilerimizin arabalarını daha hızlı ve daha hijyenik şekilde teslim ediyoruz. İstasyonumuz 24 saat hizmet veriyor. Aynı zamanda servis olarak marina, merkezi ısıtma, şantiyelere tanker servisimiz bulunmaktadır. Karakum-Çatalköy arasında bulunan merkezimizde 24 personelimize istihdam sağlamaktayız.
Sizin için bir benzin istasyonunda olmazsa olmaz unsur nedir?
sector?
The major problem of the fuel sector lies in unfair competition. The fuel storage permissions, posing danger, given out without limit throughout TRNC, must be evaluated once again according with the newly-set standards and criteria and be either cancelled or renewed. The fuel storage points have not been inspected for years. Apart from the unfair competition difficulty, we have a serious problem with safety and danger of environmental damage, caused by the improper storage conditions all over the country. To solve these problems we urgently have to undertake the following steps: *In cooperation with District Governorates we have to determine the fuel storage points with permissions; they must be evaluated once again according with the newly-set standards and criteria and their permissions have to be either cancelled or renewed, depending on the inspection results.
İstasyon işletmeciliğinde kaliteli benzinin önemli olduğu kadar kaliteli hizmet de büyük önem taşır. İş güvenliği bizim için ilk sırada gelir. Bunun için istasyonumuzda AB normlarına uygun tam donanımlı bir sistemimiz vardır. Gerek donanım gerek tesisat gerekse akaryakıt alımı ve depolanmasında AB normlarına uygun önlemler alınmıştır.
Benzincilik sektörünün en büyük sıkıntıları nelerdir? Benzincilik sektöründeki en büyük sıkıntılarımızdan biri haksız rekabet. KKTC genelinde birer saatli bomba gibi her noktaya dağılmış bulunan depolama izinlerinin yeniden değerlendirilmesi ve belirlenecek olan kriterlere göre yeniden izinlendirilmeleri gerekiyor. Bu noktalar yıllardır hiçbir denetimden geçmiyor. Haksız rekabet dışında 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 23 -
ülkemizde çok ciddi güvenlik ve çevre tehditlerine yol açabilecek potansiyelde depolama problemleri var. Bu sorunları çözmek için acil olarak; *Kaymakamlıklar ile işbirliği yaparak depolama izinlerinin bulunduğu noktaların tespiti yapılmalı, denetimler ile kriterlere uygunluğu gözden geçirilmeli ve belirlenecek olan kriterlere göre izinler iptal edilmeli/yenilenmelidir. *Muafiyetli yakıtın kullanım amacı dışında kaçak olarak iç piyasaya sızdırılması engellenmelidir. *Tırlarla KKTC’ye gelen ÖTV’siz yakıt yine iç pazara sızmaktadır. Bu durumun acilen önüne geçilmelidir. Özellikle haksız rekabet benzincileri rahatsız etmektedir. Aslında bu haksızlıklar benzincilerin Pazar payını etkilemekle birlikte devletin gelirlerini küçültmekte ve başka kanallara aktarmaktadır. Ülkemizde hemen hemen her gün yeni bir istasyon, yeni bir benzin deposu açılmaktadır. Ancak mevcut yasalarda ve kriterlerde bulunan sıkıntıları göz ardı etmemeliyiz. Bu sebeple; yeni istasyon izinlerinin mevcut kriterleri koruyarak ve ekonomik koşullar değerlendirilerek yeni kriterler belirlenene kadar durdurulmaları gerekiyor. Yeni istasyonlar konusunda Trafik Komisyonunda bilirkişi ve sektör temsilcisi olarak oy hakkı olan Benzinciler Birliği temsilcisi bulunması gerekiyor. Son olarak tüm bu sorunların çözümü için ilgili bakanlıkların, İçişleri Bakanlığı, Ekonomi ve Enerji Bakanlığı ile birlikte akaryakıt sektörünü düzenleyecek günümüz koşullarına uygun yasa ve tüzükler hazırlamaları gerekmektedir. Bu hem bizim hem de halkımızın güvenliği için çok önemlidir.
Soydan Group of Companies adı altındaki diğer firmanız araç kiralama firması olan Soydan Hire’dan bize bahsedebilir misiniz? - 24 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Ana ofisi Karakum Soydan Petrol’ün olduğu yerde bulunan Soydan Hire 2006’da açıldı. Girne merkezde Jasmine Court Otel’e gelmeden önce Kyrenia Branch ofisimiz ve yeni açacağımız Çatalköy Shayna’ya dönmeden önce de Çatalköy Branch olmak üzere 2 şubemiz ile halkımıza hizmet vermekteyiz. Araç filomuzda 2010 model üstü 50’den fazla aracımız bulunmaktadır. Araçlarımızın her yıl tüm bakımları ve full sigortaları yapılıyor. Soydan Petrol’de olduğu gibi Soydan Hire olarak da güvenliğe çok önem veriyoruz. Bu yüzden hiçbir masraftan kaçmadan en güvenilir arabaları kiraladığımızı söyleyebilirim. Hedefimiz Kuzey Kıbrıs’ın lider araç kiralama firmalarının arasında olmak.
Son olarak adamıza enerji içecekleri alanında yeni bir lezzet kazandıran FG yani Future Generation’u getiren ithalat ihracat firmanız olan Bims’ten bahsetmek istiyoruz… Bims’i 2005 yılında kurduk. Bims ithalat ihracat şirketi başta FG olmak üzere birçok ürünü piyasaya kazandıran bir şirkettir. Bir yıldan beridir Soydan Groups of Companies güvencesi ile satışa sunulan FG enerji içecekleri Avusturya patentli olup Türkiye’de üretilen ve Türkiye piyasasında enerji içecekleri tüketim sıralamasında ilk sıralarda yer alan bir markadır. Adada bir ilk olarak hijyenik kapak uygulaması ile beğeni toplayan FG enerji içecekleri soğuk tüketildiği zaman ferahlatır ve kaybolan enerjinizi geri kazanmanızı sağlar. FG enerji içeceklerini tüm seçkin marketlerde ve eğlence mekanlarında bulabilirsiniz.
*The exempt fuel should be used properly and prevented from getting on to the domestic market. *The fuel with unpaid special consumption tax, which comes to the island with trailer trucks, has to be prevented from getting onto the market, too. The petrol stations’ owners feel the most disturbed by the unfair competition. This unfairness influences the market shares of the fuel retailers, decreases the internal revenues and directs them into different channels. A new petrol station or a fuel storage point opens nearly every day in our country. But we should not forget the shortfalls in the existing laws and regulations. That is why, until the new criteria, based on the existing laws and adopted to the economical changes, have been specified, the new stations’ permits should not be given out. Decisions, concerning new petrol station should be made by a special committee, consisting of an expert from the Traffic Commission and a
voter from the Association of Petrol Stations as an industrial sector representative. Finally, the up-to-date appropriate laws and rules, aiming to resolve the problems, existing in the fuel sector, must be prepared by the Ministry of Interior Affairs and Ministry of Economy and Energy. This is very important both for us, business owners, and public safety.
What would you like to say about rental company Soydan Hire, which belongs to Soydan Group of Companies? Soydan Hire with the main office at Karakum Soydan Petrol Station was opened in 2006. Two other offices are Kyrenia branch not far from Jasmine Court Hotel and Catalkoy branch before Shayna turning. Our car park offers more than 50 cars, models 2010 and later. Every year the rental vehicles are fully insured and undergo complete servicing. Soydan
röportaj İsmail Bey bu yoğun iş temposunda kendinize vakit ayırabiliyor musunuz? Kendime ve aileme ayırdığım özel zamanlarım var tabi ki. Her fırsatta eşim ve
çocuklarımla vakit geçirmeye özen gösteriyorum. Ava gitmeyi, doğa yürüyüşlerine çıkmayı ve ATV kullanmayı çok seviyorum. Hobi olarak da yılanlarım ile ilgileniyorum.
Hire and Soydan Petrol place special emphasis on safety. That is why I can assure that we rent out the most reliable and secure cars and do not avoid spending money in making them so. Our goal is to become one of the leading carrent companies of Northern Cyprus.
Finally we would like to mention about your import-export company Bims that has introduced to the island a new taste in energy drinks FG – Future Generation. Bims has been founded in 2005. Bims is an n importexport company that has introduced many new products to the market. In our interview we would like to talk about one of those products, an energy drink called Future Generation – FG. Actually it appeared on the market last year. Our company carried out the groundwork, which is the company’s policy, and did the presentations, promotions,
fridge and car logo-dressing. FG is a Turkish brand, manufactured in Turkey and occupies the leading place among energy drinks according to the consuming statistics. FG makes a difference with its taste and price. We reached the unbelievingly tasty results especially in various cocktailmaking, I must say. Our aim is to place FG energy drink among the most popular beverages in Northern Cyprus. Apart from it, the blue lid on the tin is the first hygienic lid, an innovation that has been brought to the island by our company. You will be the first person, who takes the blue lid off the can and so you can enjoy your FG drink safely.
Mr. Ismail, having a hectic business schedule, do you find time for yourself? Of course I have special time for my family and for myself. I use every occasion to spend with my wife and children. I also like hunting, nature walks and driving an ATV. And snakes are my hobbies. 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 25 -
Fıstık Fıstık Bilgisayar Computer
Fıstık Bilgisayar muhteşem kampanyaları ve adanın en uygun fiyatları ile sizleri mağazasına bekliyor.
Her geçen gün büyüyen ve hizmet ağını geliştiren Lefkoşa Küçükkaymaklı bölgesinde bulunan Fıstık Bilgisayar kaliteli hizmet ve güleryüzlü personeli ile Kuzey Kıbrıs’ın teknoloji alanındaki nabzını tutmaya devam ediyor. Rakipsiz fiyatları ve bini - 26 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
aşkın ürün yelpazesi bulunan Fıstık Bilgisayar’da yok yok. PS4’ten, HP All in One Tablet bilgisayara, modemden telefon kılıflarına, hoparlörden yazıcıya, fotoğraf makinesinden telefona, masaüstü bilgisayardan gizli kameraya, kartuştan kulaklığa kadar herşeyi bulabileceğiniz teknoloji mağazasında ayrıca bilgisayar tamiri yapılmakta. Uzman kadrosu ve profesyonel hizmetiyle Fıstık Bilgisayar, bilgisayar yedek parçası alanında verdiği hizmet ile de ada genelinde bir çok firmaya ürün desteği sağlıyor.
Fıstık Computer invites you to the shop, where you’ll discover the unbelievable promotions and the best prices on the island.
Growing and developing their services’ net day by day, Fıstık Computer situated in Lefkosa Kucukkaymakli proceeds on keeping its hand on the pulse of North Cyprus technology with the highquality servicing, attendance and smiling staff.
You can find anything you wish amongst more than a thousand items offered at Fıstık Computer at the unrivalled prices. PS4, HP All in one tablet computers, modems, phone cases, speakers, printers, cameras and phones, personal computers, secret cameras, cartridges and earphones – everything can be found in the techno shop, which also offers computer repairing services. With its expert staff and professional service, Fıstık Computer provides the computer spare parts for many various companies on the island.
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 27 -
Fıstık Net’ten oyun severlere ve öğrencilere müjde! Fıstık Net artık öğrencilere baskı alanında da hizmet vermek için kolları sıvadı. Yenilenen cafede A4, A3, B5 Poster ve projelerinizi en uygun fiyatlar ile Fıstık Net kalitesi ile bastırabileceksiniz. Kıbrıs’ta öğrenci olmak elbetteki zor. Özellikle de kaliteli ve uygun fiyatlara çizimlerinizin ve ödevlerinizin baskılarını almak için yaptığınız masrafları da düşünecek olursak durum içinden çıkılamayacak hale gelebiliyor. İşte tam bu - 28 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
noktada sizlere sevindirici bir haberimiz var. Fıstık Net artık öğrencilerin yanında. Her türlü çizim, renkli renksiz baskılarınızda, posterlerinizde ve fotokopilerinizde en uygun fiyat ve kaliteli baskılar ile artık sizde rahat bir nefes alabilirsiniz. Fıstık Net yalnızca bununla da kalmıyor. Yenilenen konsepti ile internetinizin hızının keyfini çıkartırken yine yenilenen bilgisayarlarının yanısıra üst katta yer alan oyun severlere özel bilgisayarlar ve Playstation oyun odası ile de farkını ortaya koymaya devam ediyor.
Good news from Fıstık Net to all game lovers and students! Fıstık Net embarked on providing printing services for students. You will have a possibility to print out the A4, A3, B5 Poster size works and projects at convenient prices with the quality of Fıstık Net at the renewed cafe. It is difficult to be a student in North Cyprus, of course. Especially if you think of getting quality graphics, drawings and assignments’ prints at affordable prices, the situation seems inextricably difficult. And this is where we have the good news for
you. Fıstık Net is side by side with the students. All types of graphics and drawings in color and black-and-white prints, posters and photocopies at the best convenient prices and highest quality are at your disposal. Fıstık Net is not limited to these. The renewed concept and speed of our internet connection provides the best of entertainment; our new computers and the specially prepared PlayStation game room on the upper floor for the game lovers make all the difference in services variety and quality.
TABUR GARAJ 20 yıllık tecrübemiz ile iddia ediyoruz;
MEMNUN EDEMEYECEĞİMİZ MÜŞTERİ YOKTUR... Compound Hüdaverdi TABUR Orijinal Mercedes 88 04 Boya - 0 533 869 88 04 Fırın Polish 0 542 852 Aksesuarları
Dr. Fazıl Küçük Bulvarı No: 11 Taşkınköy- (Ektam Yanı) LEFKOŞA Tel: 0 392 22 74 115
Perdelerin Sultanı
Sevil Öztürk
The Sultan of Curtains
- 30 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Bu ayki kapak röportajımızın konuğu kaliteli hizmeti ve farklı çizgisi ile evlerinize sihirli dokunuşlar yaparak hayallerinizi gerçekleştiren Şall Collection direktörü, Perdelerin Sultanı Sevil Öztürk ve Sevil Hanım’ın büyük kızı mimar Gizem Öztürk Köseli. Gün geçtikçe büyüyen ve tasarımları ile farkını ortaya koyan Şall Collection, yüzlerce çeşit perdelik ve döşemelik kumaş, doğaya dost İtalyan parkeler, duvar kağıtları ve tüm ev aksesuarlarının yanı sıra iç mimari alanında da hizmet vermektedir.
The guests of our cover page interview are: the Sultan of Curtains, Director of Şall Collection, which with the help of its unique style and high-quality services turns your dreams into reality, Sevil Öztürk, and her older daughter, architect Gizem Öztürk Köseli. Şall Collection, expanding day by day, makes a real difference in design and offers not only hundreds of curtain and upholstery fabrics, environmentfriendly Italian parquet and wall paper varieties and all the house accessories, but also its interior design services. 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 31 -
- 32 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
kapak röportaj Mrs Sevil, would you, please, introduce yourself? I was born on the 22nd of October, 1962 in Cyprus Kambili (Hisarkoy). I graduated from the Industrial College, department of sewing. From the early ages I combined different buttons and fabrics, creating various models, and dreamt of becoming a specialist in decorating and design. While in college, my teacher predicted me a great future as a designer because of my abilities. The reason of my success in the curtain sector lies in my close interest in different fabrics during the childhood. I have been in the business for 25 years.
How did you decide to open your Şall Collection Kıbrıs? Before Şall Perde, I was the sole representative of a major bed furniture manufacturer but discovered that this business did not bring me any
Sevil Hanım sizi kısaca tanıyabilir miyiz? Ben 22 Ekim 1962 Kıbrıs Kambili (Hisarköy) de doğdum. Kız Meslek Lisesi Dikiş Bölümü’nü bitirdim. Küçük yaşlardan beri düğmeleri kumaşları iğneleyip, bir araya getirip farklı tasarımlar yapardım ve hep dekorasyon ile ilgili bir mesleğim olmasını isterdim. Lisedeyken hocam bana ileride büyük bir tasarımcı olma yeteneğim olduğunu söylemişti. Perde sektöründe bu kadar başarılı olmamın sebeplerinden biri küçük yaşlardan beri kumaşlarla iç içe olmamdır. 25 yıldır iş hayatının içindeyim.
Şall Collection Kıbrıs’ı açmaya nasıl karar verdiniz? Şall Perde’den önce ünlü bir yatak firması bayisiydim ama
satisfaction. In those days someone offered me to sell the bedroom furniture part of the business, but I refused, because the furniture company belonged to my older brother. And it was my brother, who opened this door to me by establishing a connection with our supplier in Istanbul, and so Şall Collection Kıbrıs has come to life. Starting from its first days and until now, for 10 years already, our company has been offering its specially designed curtains, upholstery and interior design consulting services to the population of the island.
What are the services provided by Şall Collection Kıbrıs? Şall Collection Kıbrıs is an elite company offering customers special individual services. We create our curtains by combining superior, class and quality features. Şall Collection Kıbrıs works in haute couture style, which means that Şall Collection offers you every possible choice in home
beni mesleki olarak tatmin etmediğini fark ettim. O dönemde benden firmanın mobilya bölümünün de satışını yapmamı istediler. Fakat ben abimin mobilya firması olmasından dolayı bu teklifi kabul etmedim ve elimin tersiyle ittim. Abim de bana bu kapıyı açtı ve İstanbul’daki firmamızla bağlantımız kuruldu, böylece Şall Collection Kıbrıs’ı hayata geçirdik. Firmamız kendine has tasarımlarıyla o günden bugüne 10 yıldır halkımıza perde, döşemelik ve ev dekorasyon alanında özel mimari destekle hizmet vermektedir.
Şall Collection Kıbrıs nasıl bir hizmet vermektedir? Şall Collection Kıbrıs kişiye özel olarak çalışan elit bir firmadır. Asil, klas, kaliteli ve şık çizgileri bir araya getirerek perdelerimizi tasarlıyoruz. Şall Collection Kıbrıs haute 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 33 -
couture çalışan bir firma, yani Şall Collection deneyimli ellerde hazırlanmış sezon koleksiyonlarını kullanarak sadece size özel perde, yatak örtüsü, yastıklar ve ev dekorasyonu ile ilgili her seçeneği sunuyor. Firmamız şu anda sadece Lefkoşa Kaymaklı bölgesinde hizmet vermektedir.
Sevil Hanım, perde deyince aklınıza ne geliyor? Bana göre perde bir evin dekorasyonun tamamlayıcı objelerinden biridir. Nedense ülkemizde perdeye gerektiği kadar önem verilmiyor. Hâlbuki evin her metrekaresi için ayrılan bütçe ve önem perdeye de verilse sonuçlar daha mükemmel olabilir. Perde benim için bir kadının saçı gibidir. Kıyafetiniz, makyajınız, kişisel bakımınız tam olsa bile saçınız eğer bakımlı değil ise güzel görünemezsiniz. Diğer bir açıdan kılık kıyafetiniz ne olursa olsun eğer saçlarınız
- 34 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
bakımlıysa hoş bir görünüme sahip olursunuz. Perde için de bu geçerli. Evinizin perdesi sıradan ise ne kadar dekore ederseniz edin evinizi güzel gösteremezsiniz. Perdecilik kolay yapılabilecek bir meslek olarak algılanmamalı, bir eve yakışacak en güzel modeli ve rengi akılda canlandırılabilmeli ve ilk bakışta müşterinin hangi tarzda perde isteyeceğini anlayabilmelidir. Ben kapıdan girer girmez müşterimin hangi tarz hangi model isteyeceğini giyimi, konuşması hatta saç şeklinden bile tahmin edebiliyorum. Çok zor karar veren seçici müşterilerimizin seçimlerinde bile tecrübemiz sayesinde memnun edici tasarımlar yaratıyoruz.
2014 yılının perde modasında neler var? Günümüzde daha çok mekanizmalı, modern ve teknikal perdeler tercih edilmekte yani jaluziler, japon ve keten perdeler 2014 trendi diyebiliriz. Örneğin
decoration as well as curtains, quilts, pillows from the season’s collections, designed and made by our professional staff specially for you. At the moment our company provides its services only in Lefkosa Kaymakli district.
Mrs Sevil, what comes to your mind while talking about curtains? To my mind, curtains are the completing object of the house decoration. For some reason, not enough importance is given in our country to the curtain part of the interior design. Whereas much better results would be reached by dedicating the same amount of money and importance one is ready to spend for every square metre of the house, to the curtains. For me curtains are as important for a house as hair for a woman. Your dress, make-up, personal care may be perfect, but without properly groomed hair you would not look
beautiful. From another point, whatever you wear does not matter, as long as your hair is well-groomed, you always look nice. The same is with curtains. If the curtains are mediocre, your house won’t look beautiful however special design and decoration you might use. One should not think about curtain-making as an easy job. You have to imagine the best possible style and colour to suit a certain house, and you have to understand from the first look what kind of curtains your client would require. I can guess the style and design of my client’s curtains as soon as he steps in through the door from his dress, speach and even his hair style. We create the models, satisfying the taste of the most indecisive and hard-to-please clients thanks to the long years of our experience.
What are in style for curtains in 2014? Today the automatic, modern and technical curtains are
kapak röportaj jaluziyi ultra modern bir evde çalışabildiğimiz gibi klasik bir evde de kullanabiliyoruz. Açıkçası perde modası diye bir kelime kullanmak istemiyorum çünkü müşterilerin hayalleri ne tarzda olursa olsun bizim gerçeğimizdir ve bunu bir moda adı altında sınırlandırmak istemiyorum, perdede moda kişinin kendine mahsustur. Bence her evin kendine özgü bir tarzı ve modası olmalıdır.
Başlangıçta perde ve döşemelik üzerine hizmet veren Şall Collection Kıbrıs’ın ürün yelpazesine nevresim, yatak örtüleri, parke ve duvar kağıdı gibi ürünlerin de eklenmesinin sebebi nedir? Şall Collection Kıbrıs, eşime ait olan Hasan Karpazlı İnşaat Şirketi Ltd. ile paralel
çalışmaktadır. İnşaat şirketimizde bizlerle çalışan müşterilerimizin mimari hizmetlerini karşılamak ve ev dekorasyonu alanında daha iyi bir hizmet verebilmek için ürün yelpazemizi genişlettik. Kızımın mimar olup aramıza katılması ile 2010 yılından itibaren bütünleyici mimari ürünler ve hizmetleri bir çatı altında müşterilerimize sunup onları memnun etmeye çalışıyoruz ve taleplerini karşılamak adına kalitemizden ödün vermeksizin firmamıza her geçen gün yeni ürünler ekliyoruz. Parkelerimiz ve duvar kağıtlarımız Almanya ve Belçika’dan ithal olup sağlığa zararı olmayan, doğal ve mantardan üretilen, çevre dostu olan malzemelerdir. Şu anda Şall Collection ve Hasan Karpazlı İnşaat Şti. Ltd. ailesi olarak mimari inşaat ve ev dekorasyon alanında hizmetinizdeyiz. Yani bir bina için en baştan en sonuna kadar kendizi bize emanet edebilirsiniz.
mostly preferred, therefore we can state that blinds, Japanese and linen curtains are in trend in 2014. For example, blinds are suitable both for an ultra modern and a classically designed house. To be honest, I avoid using the word fashion in connection with curtains; the customer’s imagination and desires, whatever their style, are our reality and I do not want to limit by the word “fashion”; the curtain fashion is a highly individual matter. For me, every house must have its own style and fashion.
What is the reason behind the fact that Şall Collection Kıbrıs, which began with curtains and upholstery services only, added to its products duvets, quilts, parquet and wall paper varieties? Şall Collection Kıbrıs operates together with Hasan Karpazli Construction Ltd., which
belongs to my husband. To meet the requirements of the Construction company customers and our own clients in architecture and interior design and provide better services, we decided to widen our product range. My daughter, who is an architect, joined our company too, and starting from 2010, we have been offering architectural products and services under the same roof to satisfy our customers’ needs, and add a new product nearly every day without any possible quality reduction. Our parquet and wall paper varieties come from Germany and Belgium; they are absolutely healthy, natural and made of cork and environmentfriendly materials. Today Şall Collection and Hasan Karpazli Construction Ltd. Company provides their services in architecture, construction and home decoration as one family. So you can safely hand over your house to us to design and decorate it for you from the start until the final touches.
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 35 -
Mimar Gizem Öztürk Köseli - 36 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Gizem Hanım sizi tanıyabilir miyiz? Ben Gizem Öztürk Köseli. 13 Şubat 1984 doğumluyum. TMK’dan mezun olduktan sonra Almanya ve İngiltere’de üniversite eğitimime devam ettim. 2007 senesinde İngiltere’de Anglia Ruskin Üniversitesi Mimarlık bölümünden mezun olduktan sonra Department of Contunuing Education of Oxfrod University in assoc. with Oxford Brookes University’de Eski Eserleri Koruma ve Restorasyon üzerine yüksek lisans yaptım. 2008 yılında adaya temelli olarak döndüm ve aile şirketimizde çalışmaya başladım. Bu esnada 2012
yılında KKTC Mimarlar Odası yasaları gereği Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde 1 yıl denklik yaptim. Meslek olarak mimarlığı tercih etmemin en büyük etkeni babamdır. Küçükken babam inşaatların planlarını eve getirirdi, çok ilgimi çekerdi, onları görerek büyüdüm ve bir de okulda legolar, ahşap bloklarla binalar inşa ederdim, resim derslerinde ise ev çizin dediklerinde bile evi plan şeklinde çizermişim, yani çocukluktan bu mesleği seçmişim. Denkliğimi tamamladıktan sonra, 1982 yılından beri halkımıza hizmet veren ve babam Hasan Öztürk’e ait olan Hasan Karpazlı İnşaat Şirketinde şantiye ve ofis
Mrs Gizem, would you, please, tell us about yourself? I am Gizem Öztürk Köseli. I was born on the 13th of February, 1984. After graduating from TMK College, I continued my education in Germany and England. After graduating from Anglia Ruskin University department of architecture in 2007, I received my degree in Preservation and Restoration of Antiquities, Department of Continuing Education of Oxford University in assoc. with Oxford Brookes University. In 2008 I have returned to the island for good
and started working in our company. During this time I have completed a 1-year equivalence course in DAU, which is required by the TRNC Chamber of Architects laws. The major role in my decision of becoming an architect was played by my father. When I was small, my father used to bring the construction plans home and they caught my attention. I grew up with them and later at school I liked to play with legoes, building houses with wooden playing blocks and I drew houses at my painting lessons the way an architect would do, they said; I chose this profession in my childhood. After completing my equivalence course, I began 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 37 -
my career as construction and office architect in Hasan Karpazli Construction Company, which belongs to my father Hasan Öztürk and has been functioning since 1982; at the same time I became a decorating architect in our Şall Collection Kıbrıs Company. In 2010 and 2011 I participated in three months’ summer excavations in Salamis Ruins as a member of architect digging team. My task was to take the measurements and draw plans of the discovered buildings and to draw a new plan of the whole City of Salamis on the computer. Our digging team is taking a break from the excavation works at the moment. To bring the artefacts back to life is a very important task for me. We should not forget that our past is a part of our future. And to keep it alive is in our hands. I am ready to do everything that is needed and required from me.
Mrs Gizem, what is your position at Şall mimarı; ayrıca firmamız Şall Collection Kıbrıs’ta Dekoratör Mimar olarak çalışma hayatıma başladım. 2010 ve 2011 yıllarında 3’er aylık bir yaz dönemi olan Salamis Harabeleri’ndeki kazının mimari ekibinde görev aldım. Oradaki görevim kazılarda ölçüm ve tarihi buluntuların çizimlerini yapıp bilgisayara aktararak Salamis Kenti’nin tekrardan planını çıkartmaktı. Kazı çalışmalarına ekip olarak ara vermiş durumdayız. Eski eserleri tekrardan hayata kazandırmak benim için önemli bir görev. Unutmamak gerekir ki geçmişimiz geleceğimizin bir parçasıdır. Ve onu hayatta tutmak bizlerin elinde. Ben bunun için her zaman elimden geleni yapmaya hazırım.
Gizem Hanım Şall Collection Kıbrıs’ta nasıl bir hizmet vermektesiniz? Hasan Karpazli İnsaat Şti. Ltd.’de verdiğim mimari hizmet dışında Şall Collection Kıbrıs’ta da aktif olarak çalışmaktayım. Şall Collection - 38 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Kıbrıs, perde konusunda geniş bir yelpazesi olan bir firma. Ben de müşterilerimizin kendi tarzlarına, evlerine uygun renk ve modelleri seçmelerine yardımcı olmaya çalışıyorum aynı zamanda iç mekan dekorasyonu hizmeti de vermekteyim. Son dönemlerde ise müşteri talepleri doğrultusunda evlerine uygun mobilyalar, aydınlatmalar tasarlayıp çiziyorum. Bu tasarımlar dayımın fabrikasında üretiliyor. Böylelikle müşterilerimize hayallerindeki mekanda yaşama şansı veriyoruz.
Size en yakın mimari tarz hangisidir? Ben minimalist bir mimarım. Yalın ve fonksiyonel tasarımları tercih ediyorum. Bana göre şekil ve fonksiyon birlikte çalışmalı. Mekan kaybını en aza indirecek tasarımlar ile her alanın kullanılabilir hale getirilmesi benim için çok önemli. Bunun yanı sıra bütçe elverdikçe teknolojiden ve çağımızın
Collection Kıbrıs? Besides delivering architectural services in Hasan Karpazli Construction Company, I am an active member of the working team of Şall Collection Kıbrıs. Şall Collection Kıbrıs offers a wide variety of curtains. I help our clients to choose the curtains that suit their tastes as well as the colour and model of their houses; at the same time I provide the interior design services to our customers. Recently I began designing and drawing furniture and lighting pieces according to the customers’ individual requirements; manufactured at my uncle’s furniture factory, these unique furnishings help our clients to become owners of their dream homes.
What architectural style is your favourite? I am a minimalist-architect. I prefer plain and functional designs. To my mind, the shape and the function have
kapak röportaj bize sunduklarından da yararlanarak sürdürülebilir binalar ve çevre dostu binalar tasarlamak biz yeni nesil mimarların elinde diye düşünüyorum. Özetle görselliğin, fonksiyonun ve sürdürülebilirliğin bir arada toplandığı bir bina benim tarzım diyebiliriz.
Mimari açıdan Kıbrıs’ı nasıl değerlendiriyorsunuz? Son dönemde adamıza “modern mimari” akımı hakim. Bence trendi takip ederken aynı zamanda yaşadığımız ülkenin iklimini, kültürünü, yaşam şartlarını ve en önemlisi bütçemizi göz ardı etmememiz gerektiğine inanıyorum. Bence Kıbrıs’taki eski mimari yapılar günümüz mimarisine göre daha kullanışlı yapılmış. Evler yazları serin kışları ise ılık olması için gerektiği kadar büyüklükte ve bunu sağlayacak malzemeler kullanılarak yapılmış. Fakat ne yazık ki günümüzde bunu göremiyoruz. Isı kaybı çok fazla olan mekanlar tasarlanıyor. Bu nedenle yazları evlerimizi soğutmak kışları ise ısıtmak için klimalara ihtiyaç duyuyoruz böylelikle çok fazla elektrik tüketiyor ve çevremize zarar veriyoruz. Halbuki ülkemiz nerdeyse yılın 365 günü güneş ışığı alıyor, bize de tasarımlarımızla bu durumun yararlarından faydalanmak düşüyor. Ayrıca bence bir binanın içinin ve dışının aynı mimar tarafından tasarlanması da fonksiyonel açıdan daha sağlıklı binalar üretmemizi sağlayabilir dolayısıyla binanın dışından içine ve bahçesine kadar kişinin hayallerini ve mimarın yeteneklerini bir bütün olarak birleştirmiş oluyoruz. Bence tasarımcı olmak en pahalı tasarımları yapmak değil aynı zamanda ucuz ama kaliteli malzemelerden de üretilebilen özel tasarım ürünler yaratmaktır. Yaratıcılığın sınırı yoktur, sonsuzdur ve kişiden kişiye değişir önemli olan kullanışlı mekanlar yaratmak.
İleriye dönük planlarınızı öğrenebilir miyiz? Yakın zamanda eşim Mimar Orkan Köseli ile birlikte mimarlık hizmeti vereceğimiz ofisimizi açacağız. Özel tasarım ofisimizde binanın mimari çizimlerinden çevre düzenlemesine ve iç mimarisine kadar her şey tasarlayacağız kısacası müşterilerimize yeni bir hayatın kapılarını açacağız.
Sevil Hanım son olarak Bidergi Kıbrıs ile ilgili ne düşünüyorsunuz diye sormak istiyoruz...
to work together. My most important task as an architect is to create designs which minimize the space loss and make use of every area in the house. Apart from this I think that, if budget permits, we, the new age architects, have to use what the latest technology offers us to create sustainable and environmentfriendly buildings. My vision of a building combines looks, functionality and sustainability; so, we can say, this is my style.
How do you estimate Cyprus from the architectural point of view? The “modern architecture”
constructed. We use a lot of electricity and damage the environment. But our country sees nearly 365 sunny days per year and we have to use this natural feature while creating our houses. Moreover, I believe that one architect has to create both the interiors and the exteriors of a house; this provides a better and healthier functioning of the building, which combines the owner’s dreams and architect’s abilities inside and outside, including even the garden. To be a designer does not mean to create the most expensive designs; it is to create models, using cheap but good quality materials. There is no limit to creativity; it’s boundless and varies from one person to another. The most important here is to create highlyfunctional structures.
What are your plans for the nearest future? My husband Orkan Köseli, who is also an architect, and I plan to open an office, where we’ll offer architectural services together. In our office we shall create everything – from building plans to landscaping and interior designs, we shall open the doors to our customers into the new life.
Öncelikle söylemeliyim ki kapak tasarımları, konuları ve kalitesi ile Bidergi Kıbrıs yıllardır takip ettiğimiz bir dergidir. Yıllardır basından benimle röportaj yapmak isteyen birçok arkadaşımız oldu. Ben kaliteye çok önem veren biriyim o yüzden derginizde yer almaya karar verdik. Derginizi ilk gördüğümde burada çıkan bir dergi olarak değil de Türkiye’den gelen bir dergi olarak düşündüm. Hem kalitenizden dolayı hem de aile olarak çalışmanızdan dolayı sizi bir kere daha tebrik ediyorum. Başarılarınızın devamını diliyorum.
is the latest popular style on the island. While following the fashion, I believe that it is important to consider the country’s climate, culture, living conditions and, the most important, the available budget. To my mind, the old Cyprus buildings were made more functional than the recent ones. Houses were constructed with the proper building materials and the size that permit the inside of the house to stay cool in summers and warm in winters. It is a pity we can not see it nowadays. We need airconditions to cool the interiors in summer and to heat them in winter. The buildings that permit the highest heat loss are being designed and
Mrs Sevil, what do you think about Bidergi Kıbrıs? First of all I have to say that we have been following Bidergi Kıbrıs magazine for years because of its cover designs, subjects and its quality. I have many friends, who work in media and who asked for an interview. I pay special attention to the quality that is why we decided to take place in your magazine. When I saw your magazine for the first time, I thought that it was not printed locally but came from Turkey. I congratulate you on the magazine quality and on the fact that it’s a family business. I wish you all the success in the future.
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 39 -
Bellapais Bellapais Manastırı Monastery Beşparmak Dağlarının eteğinde bir kayalık üzerinde kurulmuş olan manastırın bugünkü adı Franızca ‘Abbaye de la Paix’ den (Barış Manastırı) türemiştir. Manastır, Gotik sanatın bir şaheseri ve Yakın Doğu’daki en güzel örneği olarak bilinmektedir. Bellapais’in ilk sakinlerinin Selahaddin Eyyubi 1187 yılında Kudus’ü ele geçirdiği zaman Kıbrıs’a göç eden Augustinian mezhebi rahipleri olduğu bilinmektedir. İlk manastır binanın yapımı 1198 - 1205 yılları arasında olmuştur. Günümüzde ayakta kalan yapının büyük bir kısmını Fransa Kralı III. Hugh (1267 -1284 )inşa ettirmiştir. Manastırın ortasındaki avlunun dört yanını çeviren revaklar ve yemekhane Kral IV. Hugh döneminde (1324 - 1359) yapılmıştır. Ada Osmanlıların eline geçtikten sonra bina Yunan Ortodoks Kilisesi’ne verilmiştir. Bellapais Manastırı bir kapı ve ön avlu ile başlar. Kapının kulesi daha sonra yapılmıştır. - 40 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Bu avlunun öteki ucundaki kilise, manastırın günümüze en iyi durumda ulaşmış kısmı olup 13. Yüzyıldan kalmadır. Ön yüzünde görülen İtalyan üslubundaki freskler daha sonra, 15. Yüzyılda yapılmıştır. Manastırın ortasında çevresi revaklı bir avlu bulunmaktadır. Bir köşede üst üste duran Roma döneminden kalma iki mermer lahit, bir zamanlar rahiplere lavabo vazifesi görmüştür. Lahitlerin arkasındaki kapıdan yemekhaneye geçilir. Kapının mermer üst sövesinin üzerinde sırayla Kıbrıs, Kudüs ve Lüzinyan krallıklarının armaları asılıdır. Geniş, dikdörtgen şeklinde tonozlu bir salon olan yemekhane Gotik sanatın kusursuz bir örneği olarak kabul edilmektedir. Gündüz deniz tarafındaki altı büyük pencere ve doğu duvarındaki gülpencereden ışık almaktadır. Papazlara yemek yedikleri sırada vaaz vermek için kullanılan kürsü hala yerinde durmaktadır. Batı duvarındaki kapı; alt kattaki mutfak , mahzen ve tuvaletlere inen merdivene açılır. Orta avlunun doğusunda rahiplere ayrılan
The Bellapais Monastery is a remarkable piece of religious architecture located in the Kyrenia region of northern Cyprus, and is a wonderful place to visit if you want to combine sightseeing with some fascinating historical exploration. Located in the majestic Five Finger Mountains in Kyrenia, this monastery is a fine example of Gothic architecture, and is thought to have been started between 1198 and 1205, with more sections being added after 1267 and after 1324.
that should not be missed by any visit The Bellapais Monastery is also known as the Peace Monastery, and this is because it takes its name from “Abbaye de la paix”, which in French means the Peace Monastery. Visitors to this fascinating attraction will find plenty to explore, and can spend time taking in the Gothic art as well as exploring the monastery and its surroundings. You will find that the church that is located next to the courtyard is in good condition, and is a great place to explore.
When you visit the Bellapais Monastery you should also pay a visit to the refectory where you can enjoy taking in the wonderful Gothic art. Explore the priests’ rooms that are located to the east of the courtyard. You will find the dormitories and chamber of accounts on the upper level. Gothic Bellapais Monastery Explore the marble tombs in also known as Bellapais Abbey the courtyard, and take in the is set on the flanks of the Five- insignias of the Jerusalem, finger (Kyrenia) Mountains in Lusignan, and the Cyprus the beautiful hillside village of Kingdoms, which can be found Bellapais . As a former home of on the door behind the tombs. British writer Lawrence Durrell (1912-1990), Bellapais Abbey In addition to enjoying is a Northern Cyprus highlight the historical value and
tarihi yerler
yerler ve meclis odası bulunur. Manastırın idari işleri meclis odasından yürütülürdü. Gotik taş işçiliğinin başarılı örnekleri kabul edilen dış kabartmalarının arasında sırtında bir merdiven taşıyan adam, iki deniz kızı arasında bir adam, kitap okuyan bir kadın, iki vahşi hayvanın saldırdığı bir adam, tesbihli bir kadın, dallarında bir kedi ve bir maymun olan armut ağacının altında kalkanlı bir adam, pelerinli bir rahip gibi figürler göze çarpmaktadır. Meclis odasının ortasındaki sütunun erken dönem bir Bizans kilisesinden geldiği sanılmaktadır. Rahiplerin yatakhaneleri çalışma odalarının üst katında yer almaktadır. Yine üst katta ve kuzeybatı köşesinde küçük bir hazine odası vardır.
architectural beauty of the Bellapais Monastery, you can also enjoy spending time in a beautiful part of Kyrenia, and enjoying stunning views and surroundings. The Bellapais Monastery is just one of a number of historical places of interest in the Kyrenia area, and is definitely a place you should visit if you want to enjoy historical exploration, take in Gothic art and architecture, and enjoy spending time exploring one of Kyrenia’s popular historical attractions. The Bellapais Monastery has become a distinctive landmark in the area, and has become known as one of the great Gothic architectural treasures of Europe.
How to get there To reach the village of Bellapais, take the road eastwards of Kyrenia that branches at the crossroads on the outskirts of town and at the next crossroads drive straight. Follow the road signposted for Ozanköy and Beylerbeyi (Bellapais) village . You will pass through the
Altinakaya holiday complex and further on, the road branches to the right with Ozanköy (The village of the poets) straight ahead. The road to Bellapais is lined with impressive villas on both sides, grand in its style. There are modern holiday homes that are in sharp contrast with old Cypriot houses that were left abandoned after 1974. Before entering the village itself you come across an army camp entrance to the right and the road climbs to the mountain to the southern slopes of the Besparmak range. On the road to the village in the passage on the left you can spot a small white Orthodox church, now converted to the village mosque. Parking is rather difficult, but there is a small parking space 70 m past the abbey building down to the left where a huge carob tree dominates.
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 41 -
Geri dönüşüme yeni bir soluk: Kitaptan Heykeller Kitap, gazete ve dergileri heykellere dönüştürmesiyle tanınan Long-bin Chen, kendine has tekniğiyle büyük beğeni topluyor. Geri dönüşüme yeni bir boyut kazandıran Long-bin Chen, etrafında ne kadar kullanılmayan telefon rehberi, kitap, ansiklopedi, gazete varsa onları heykele dönüştürüyor. Bir yüzü oldukça gerçekçi görünürken diğer yüzünde kitapların orijinal hallerini koruyarak bir çok önemli figürü yorumlayan Chen’in yarattığı kontrast, eserlerinin daha da dikkat çekici olmasını sağlamış. Son derece gerçekçi 3 boyutlu çalışmalar tasarlayan sanatçının işleri uzaktan taştan yapılmış gibi görünse de yakından
Lifelike Sculptures Intricately Carved from Recycled Books Although New Yorkbased artist Long-bin Chen's incredibly realistic sculptures appear to be made from stone or marble, the unique busts are actually carved from recycled paper. Chen, who was born and raised in Taiwan, uses discarded materials like books and magazines to carefully sculpt the heads of cultural figures from the East and the West, including Buddhas, Japanese warriors, ancient
Greek philosophers, and other great thinkers of the past. For Chen, his use of paper and discarded print material has special meaning, a reflection of human consumption and waste as well as the loss of books as aesthetic objects in our modern age. "In my artwork I always use printed matter—discarded books, magazines, and computer printouts; the cultural debris of our information society," the artist says. "The sculptures I create reference Eastern and Western icons and intellectual figures, thereby exploring cultural meanings
bakıldığında aslında günlük malzemelerin kullanıldığı fark ediliyor. New York’ta çalışmalarını sürdüren Tayvanlı sanatçı yaşadığı Batı’nın basılı materyalleriyle doğduğu Doğu’dan fikirleri birleştiriyor. Ortaya çıkan üç boyutlu çalışmaları taştan heykeller gibi görünse de yakından incelendiğinde
hangi kitapların üst üste çıkarak Japon savaşçılar, hangi telefon rehberlerinin birleşerek Budalar meydana getirdiğini görmek mümkün. Avrupa’nın farklı noktalarında, Tayvan’da, çoğunlukla A.B.D.’de bireysel sergiler açmış sanatçının çalışmalarından en çok dikkat çekenleri Bidergi Kıbrıs okuyucuları için paylaşıyoruz.
and concepts. I always use text in my work and the content of the texts are relevant to my sculptures. My finished sculptures often seem to be wood or marble, though they consist of paper. They are constructed in such a way that the various parts fit together in a seamless manner."
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 43 -
Visionnaire Design İç Mimar Damla Fellahoğlu MACİLA
Country tarzı Country Style
Ev Dekorasyonu Home Design Konforlu, rahat, sıcak ve samimi, pastel veya toprak renklerinin hakim olduğu, yumuşak detaylara sahip mobilyalarla döşenmiş bir ortam sizi daha çok keyiflendiriyor ise, tarzınız büyük olasılıkla Country dir. Bir çoğumuzun bildiğinin aksine, Country tarzı dekorasyon koyu renklerden meydana gelmez. Daha çok pastel ve toprak renklerinin hakim olduğu ve ayrıca içinde doğada bulunan renklerin estiği bir tarzdır. Country tarzı ile evinizi sade ama şık, basit ama oldukça konforlu, pastel fakat rengarenk bir yaşam alanına çevirmeniz oldukça kolay. Bunun için püf noktaları bilmek yeterli. Renkler Pencerenizden baktığınızda göreceğiniz ağaçlar, çiçekler, gökyüzü renk seçiminde ilham alabileceğiniz öğelerden. Bunları gün ışığında eskittiğinizde - 44 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
işte Country tarza uygun renklere ulaşmış olursunuz. Bunları beyaz, krem veya toprak tonlarıyla kombinleyebilirsiniz. Pastel tonlarda tek renk paleti üzerinde gitmeniz harika sonuçlar verecektir. Koltuklar oldukça geniş ve rahattır. Rengarenk yastıklarla konforunuzu arttırmanız mümkün. Kumaşlar Koltuk ve sandalye döşemelerinde, yastıklarda daha çok pamuk, keten ve yünlü kumaşlar tercih edilir. Düz, çizgili, ekose veya çiçekli desenler arasından ruhunuza hitap edeni kolaylıkla seçebilirsiniz. Mobilya Daha çok açık renkli ahşap malzemeler kullanılır. Doğal ahşaplar, ceviz, maun en fazla kullanılanlardandır. Ayrıca hasır ve bambu mobilyalar da özellikle kış bahçelerinizde, teraslarınızda veya evin herhangi bir köşesinde de olabilir, oldukça şık bir hava verir. Aksesuarlar Seramik ve topraktan yapılmış aksesuarlar, ferforje serpiştirmeler ev dekorasyonunuzu tamamlamanıza yardımcı olacaktır.
Warm and Welcoming Country Style Houses If you enjoy more the comfortable, cosy, warm and intimate interior, decorated with smoothly detailed furniture with dominating pastel and earthy colours, than you, most probably, prefer the Country style in interior design. Opposite to the general opinion, Country style interior is not the result of using dark colours. The pastel and earthy colours prevail
and together with natural colours they characterize this style. With the help of Country style it is possible to make your home plain but sophisticated, uncomplicated but rather comfortable, pastel but colourful rather easily. You just have to learn the key points of it. Colours: Get inspired by the colours of nature you see from your window: trees, flowers, sky. Once you bleach them out by daylight, you obtain the desired Country style colours. You may combine them with white, cream or earth colours. You can reach unbelievable results by using the pastel colour palette only. The arm-chairs are wide and
dekorasyon
Country tarzda mobilyalarda el işçiliği oldukça önemlidir. Yumuşak hatlar, gözleri rahatsız etmeyecek şekilde uygulanır. Evinizin tamamında ferah ve havadar bir ortam yaratmak için duvarları açık renklerle boyayabilirsiniz. Renk seçiminizi yaparken aynı renk paleti üzerinde
gitmeye dikkat etmenizi öneririm. Eğer kontrastlık yaratmak isterseniz, seçeceğiniz rengin ortamda bir karmaşaya neden olmaması için, oranını az tutmanız uygun olacaktır. Unutulmaması gereken 3 nokta ise seçimlerinizin sade ( herhangi bir karmaşadan uzak ), ferah ve samimi olması.
comfortable; increase your comfort with colourful pillows. Fabrics: Cotton, linen and woollen upholstery fabrics are preferred for the arm-chairs, chairs and pillows. You may choose from plain, stripy, chequered or flowery patterns whichever suits your mood the best. Furniture: The pale coloured wood is more common. The natural timbers are preferred, walnut and mahogany are the most favourite ones. Apart from these, wicker and bamboo furniture, which can be also used, especially in winter gardens, on terraces or anywhere else in the house to donate an air of sophistication. Accessories: Ceramics and terracotta accessories, wrought iron items randomly placed
here and there will help you to complete the decoration of your home. Hand-made furniture is a very important component of the Country style. The softcurved furniture pieces are used sparingly, not to disturb the eye. To create the airy and spacious look, paint the walls with light colours. While choosing the paint colours, I advise you to ensure you use same colour palette. In case you wish to create the contrast, use the lighter hue of the same colour not to create the colour mess. The main three points of the Country style one has to remember: simplicity, spaciousness and warmth. 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 45 -
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 47 -
KABUS
NEHİR ŞARKISI TAŞ USTASI
Dan SIMMONS Charles Dickens, bir tren kazasında ölümden döner ve yaralılara yardım etmek üzere vagonların düştüğü vadiye inerken karşılaştığı garip görünüşlü, hayaletimsi bir ‘şey’, hayatının sonuna dek yazarın en büyük takıntısı ve kâbusu olur. Kendini beğenmiş ve ukala bir hayat süren yazar bu durumu yalnızca en yakın arkadaşıyla paylaşır. Stephen King’in övgü dolu yorumlarını alan kitapta Charles Dickens yazmaya ara verir ve mistik olayları çözmeye başlar… DENİZ PLAZA bu kitabı almanız için kapılarını sizler için ardına kadar açıyor…
Karen WHITE
Camilla LACKBERG
Bir gün en yakın arkadaşınız ölse ve 5 yaşındaki oğlunun velayetiyle birlikte harap bir malikaneyi size bıraksa ne yapardınız? Romandaki kahramanımız bütün hayatını değiştirmiş… Nehir Şarkısı, aile bağlarının, geçmişin, kararların, kayıpların sorgulandığı bir roman. Kasırgaların vurduğu bir coğrafyada kasırgadan daha büyük sarsıntı yaratan olaylar zincirinin düğümünü çözmek 2 kadına düşüyor… DENİZ PLAZA’da bulabileceğiniz bu romanı bitirdiğinizde etkisinden kurtulamayacaksınız…
En iyi kitaplar her zaman içindeki öyküyü geçmişine dayandırabilenlerdir. Taş Ustası da böyle bir kitap. Küçük bir kız çocuğunun küçük bir kasabada ölü olarak bulunmasıyla başlıyor herşey. Otopsi sonucu cinayete kurban gittiği anlaşılan küçük kızın ölümünden başlayarak bir yüzyıl kadar geriye giden roman, son yıllarda yazılan en iyi psikolojik romanlardan biri. Çocuk istismarının etkileri hoş ve anlaşılır bir dille aktarılmış. DENİZ PLAZA her kitabın olduğu gibi bu kitabın da adresi…
TÜRKİYE’DE KULLANILAN PSİKOLOJİK TESTLERDEN ÖRNEKLER - Necla ÖNER Kitapta yer alan psikolojik testler şimdiye kadar Türk psikologlarının eğitimci ve sosyal bilimcilerinin araştırmalarında/ uygulamalarında kullanmış oldukları tekniklerin bir dökümüdür. Standart bir form kullanılarak her test hakkında temel teknik bilgiler verilmiştir. Okuyucuyu bilgilendirmek, var olan testleri ve test çalışmalarını dikkatle inceleyerek bu konuda bilim ve meslek bilincini - 48 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
oluşturmak; yeni araştırma/ geliştirme çalışmalarını özendirmek; var olan testlerin iyileştirilmesini, sayılarının çoğaltılmasını sağlamak; testler konusunda meslektaşlararası etkin iletişim ve işbirliğini özendirmek kitabın başlıca amaçlarını oluşturmaktadır. Mesleki kütüphaneye çok yakışacak olan bu kitap DENİZ PLAZA sayesinde bizlere kadar ulaşabiliyor…
HAROLD FRY’IN BEKLENMEDİK YOLCULUĞU -Rachel JOYCEBir roman yazmak yaratıcılığın en tatlı kısmı diye düşünenlerdenim. Okumayı öğrendiğim ilk günden beri beni şaşırtan ve ana temasıyla etkileyen kitaplardan birini de Rachel Joyce yazmış. Rutin bir hayatı olan Harold, ailesiyle ilişkileri bozulmuş, sosyal hayattan uzak emekli bir insan olarak hayatını sürdürürken bir gün çok eski bir arkadaşından bir kartpostal alır. Cevap olarak yazdığı kartpostalı evinin yakınındaki posta kutusuna atmaya çıktıktan sonra ise 1.000 kilometre yürüyeceğini hiç düşünmemiştir. “Bakkala diye çıkıp 2 yıl kaybolasım var” esprisini hatırlatan bu hoş roman çok akıcı bir temaya sahip. Sonunda sizleri şaşırtacak bazı küçük sürprizler de içeriyor. Harold Fry ile yolculuğa çıkmak için 1.000 kilometre yürümek yerine DENİZ PLAZA’ya gitmek sizlerin yorulmasını engelleyecektir…
köşe yazısı İngiltere’de bulunan Oxford Help adlı (www. oxfordhelp.co.uk) eğitim destek kuruluşunda kıdemli eğitmen (senior tutor) ve Türkiye ve Kuzey Kıbrıs sorumlusu olan Fevzi Karşılı’nın Bidergi için hazırladığı İngilizce köşesini sevgili okurlarımıza sunarız. Set Ortaokul ve bilgilerini tazelemek isteyenler için; Starting to talk. Q1 Can you hear what he is .......? (a) saying (b) speaking (c) telling (d) talking Q2 She hasn’t come home ........ (a) still (b) already (c) yet (d) till Q3 I ....... TV yesterday evening. (a)saw (b) looked (c) viewed (d) watched Q4 We live ....... the city centre.
Q6 This television gives you the ....... news. (a) last (b) latest (c) least (d) later Q7 I only ....... one mistake in last night’s test. (a) made (b) done (c) did (d) make
The Farmer and his Sons Q1 A farmer had two sons both of whom were not very ....... and avoided work if they could. (a) industrial (b) industrious (c) industry (d) industrialist Q2 One day the father knew that he was dying and called his two sons to his bed ........ (a) corner (b) wall (c) table (d) side
Q8 I want you to tell me the ....... truth.
Q3 He wanted his sons to pay as much ....... to the cultivation of the farm as he had done many years.
(a) all (b) exact (c) real (d) whole
(a) thought (b) care (c) attention (d) management
Q9 He is looking ....... a present to buy his girlfriend.
Q4 He told them that there was a ....... treasure in the land and they would have to look for it when he had gone.
(a) for (b) at (c) in (d) on
(a) near (b) next (c) by (d) nearby
Q10 That’s what I would like ....... Christmas.
Q5 She looks ....... a famous film star.
(a) for (b) at (c) in (d) on
(a) as (b) like (c) similar (d) same
Lise düzeyi ve bilgilerini tazelemek isteyenler için
Cevaplar: 1.(a) 2 (c) 3 (d) 4 (a) 5 (b) 6 (b) 7 (a) 8 (a) 9 (a) 10 (a)
(a) unseen (b) hidden (c) concealed (d) obscured Q5 He told them that they would find it in one of his 3 vine ....... but he didn't tell them which one it was. (a) yards (b) feet (c) spaces (d) areas
Q6 The sons assured their father that they would work hard to ....... out the treasure. (a) find (b) sort (c) seek (d) try Q7 As soon as their father had died and been ......., the sons took out all their farming tools and started to dig the land. (a) grounded (b) earthed (c) confined (d) buried Q8 They worked really hard and dug every single ....... metre of their father's land. (a) block (b) square (c) cube (d) pure Q9 However long they dug and however hard they worked, they ....... to find the smallest bit of treasure. (a) lacked (b) missed (c) avoided (d) failed
Money accepted Q1 I like to visit other countries but I find the ....... of travel is too high. (a) money (b) cost (c) expenses (d) currency Q2 She is very happy because she starts her new ....... today. (a) job (b) work (c) labour (d) post Q3 One day I hope I shall ....... the lottery. (a) gain (b) collect (c) reach (d) win Q4 He must have a lot of money because this summer he is going on a cruise ....... the world.
Q10 Clearly their father had been a wise man because all the work the sons had done on the land ensured that they had the best ....... for years.
(a) about (b) around (c) across (d) through
(a) gathering (b) yielding (c) crop (d) production
(a) about (b) of (c) over (d) in
Cevaplar: 1.(b) 2 (d) 3 (c) 4 (b) 5 (a) 6 (c) 7 (d) 8 (b) 9 (d) 10 (c)
Fevzi Karşılı Kimdir?
TOEFL Preparation Tests adlı kitabı ABD’de ebook olarak yayınlandı.
Uzun yılların birikim ve tecrübesini kaleme alan Fevzi Karşılı’nın Test of English as Foreign Language (TOEFL) sınavına hazırlanan öğrencilere yardımcı olmak amacıyla yazdığı 432 sayfalık 210
Üç bölüme ayrılan kitap TOEFL sınavına hazırlanan ögrencilere tam , kapsamlı ve ayrıntılı bir rehber niteliğinde. Kitabı alanlar yazarla birlikte 1 saat online dinleme, kavrama ve kelime bilgisi geliştirme fırsatına sahip oluyorlar. Kitaba ulaşmak ,satın almak veya içeriğini görmek isteyenler ABD’de bulunan www.lulu.com adlı kitap satış
- 50 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
İş insanları MBA/ Bankacılık/ Finans/İşletme ögrencileri için Ticari İngilizce
Q5 Have you read that book ....... the life of Van Gogh?
Q6 Do you want ....... sugar in your coffee? (a) some (b) much (c) any (d) little Q7 They do not ....... cheques in that restaurant. (a) accept (b) agree (c) allow (d) admit Q8 I cannot work today because I have very bad tooth........ (a) pain (b) hurt (c) damage (d) ache Q9 Children are not ....... in that public house. (a) aloud (b) allowed (c) accepted (d) agreed Q10 You can see the ....... about the sale in the local paper. (a) announcement (b) warning (c) notice (d) advertisement
Cevaplar: 1.(b) 2 (a) 3 (d) 4 (b) 5 (a) 6 (c) 7 (a) 8 (d) 9 (b) 10 (d)
Fevzi Karşılı Oxford Help Türkiye & KKTC Sorumlusu
sitesinden ISBN 97813122011200 numarasını veya kitabın adı olan 210 TOEFL Preparation Tests veya yazarın adını girerek ve www.lulu.com/shop/ fevzi-karsili/210-toefl-preparation-tests/ ebook/product-21632209 linki tıklayarak kitaba ulaşabilirler. Bidergi Kıbrıs özel indirimleriyle yazarla irtibata geçmek isteyen okurlarımız turkish@oxfordhelp.co.uk adresinden Bidergi Kıbrıs’taki yazısını görerek ulaştığınıda maillerine ekleyerek yazara ulaşabilirler.
sağlıklı yaşam
DONDURMA VE SAĞLIKLI BESLENMEDEKİ FAYDALARI Dondurma günümüzde sadece yazın tüketilen bir tatlı olmaktan çıktı, artık birçok firma talepleri göz önünde bulundurarak on iki ay boyunca dondurma üretiyor. Dondurma, süt ve yoğurt gibi vitamin ve mineral içermektedir. Sağlık faydasından maksimum faydalanmak için dondurma alırken, etiket okumak oldukça önemli çünkü bazı dondurmalar çok yüksek kalorili, şeker ve doymuş yağ içerebiliyorlar. Kalsiyum: Güçlü ve sağlıklı kemiklerin ihtiyacı olan kalsiyumu, dondurma gibi süt ürünleri içermektedir. Vücudumuzda bulunan kalsiyumun %99’u kemikler ve dişlerimizde yer alır. Günlük olarak yeterli kalsiyum alınmadığında ise stoklarımızdan kullanılır. Dondurma, süt ve yoğurt gibi,süt ve süt ürünlerinden alınan ‘kalsiyum’ osteoporoz riskini azaltır. Protein: Dondurma, aynı zamanda bir protein kaynağıdır. Proteinler; kemikler, kaslar, kan,deri ve kıkırdak için önemli makro besin öğesidir. Doku tamiri ve yapımında görev alır, saç ve tırnaklar için önemlidir. Proteinler vücutta depo halde bulunmazlar, dondurma proteini almak için lezzetli bir alternatif olabilir. Sıcak yaz günlerinde egzersiz sonrası dondurma tüketmek, kasların toparlanması için iyi bir seçim olabilir. Meyve yağlı tohumlar, hatta sebze eklenerek miks yapılarak tüketilmesi kaslarınız için çok iyi bir seçim olacaktır. Vitaminler ve mineraller: Dondurma A, B2 ve B12 vitamini içerir. A vitamini, sağlıklı cilt, kemik ve bağışıklık sistemi ayrıca göz - 52 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
fonksiyonları için önem taşır. B2 ve B12 vitaminleri ise enerji metabolizmasında görev alır. Vücutta depo edilmeyen ve suda eriyen B grubu vitaminlerinin yeterli alınması gerekir. İçeriğinde kalsiyum, fosfor, magnezyum, sodyum, potasyum, demir ve çinko gibi mineraller de bulunur. Kalori: 100 gram sütlü dondurma yaklaşık 190 kalori içerir. Normal bir külah ise yaklaşık 20 kaloridir. 100 gram sütlü dondurmada ortalama 148 mg kalsiyum, 155 mg fosfor, 63 mg sodyum,181 mg potasyum, 0.1 mg demir,440 IU A vitamini, 0.21 mg E vitamini,0.21 mg B2 vitamini ve 0.1 mg niasin vardır. Dondurma kararında yendiği sürece kilo aldırmaz ancak çok yüksek miktarlarda tüketimi tabi ki kiloyu arttırıcı etki gösterecektir. Eğer dondurmanızın üstüne karamel veya çikolata sos, krema, fındık ya da fıstık parçacıkları eklettirseniz, masum gözüken dondurmanız en az 75100 kalori artacaktır. Aynı zamanda dondurma satın alırken etiket okumayı ihmal etmeyin. Günlük hayatınızda egzersize yeterli önemi veriyor ve beslenmenize dikkat ediyorsanız, haftada 2-3 kez dondurma eklemenin bir sakıncası yoktur. Paketli ürünlerde alternatif olarak evde kendi dondurmasını yapmak isteyenler için güzel bir tarif de paylaşmak istiyorum; Çilekli dondurma ½ kg süzme yoğurt - ½ kg çilek - ½ çay bardağı şeker - 1 çay kaşığı vanilya Hazırlanışı: Çilekler püre haline getirilip, süzme yoğurt, şeker ve vanilya ile iyice karıştırılır. Minik kaplara konularak, 7-8 saat dondurucuda bekletilir. Sağlıklı beslenin, sağlıklı yaşayın…
Ice-cream and it’s benefits for healthy eating Nowadays ice-cream ceased to be just a summer dessert; many companies began the all-year-round ice-cream production to satisfy the consumers’ demand. need. Ice-cream contains same vitamins and minerals as milk and yoghurt. But for the highest benefit from its healthy properties one has to read the label carefully while purchasing as some ice-creams contain high calories due to the sugar and saturated fat overload. Calcium: Milk products like ice-cream contain calcium, which is needed for healthy strong bones. 99% of the calcium in the body is stored in bones and teeth. The lack of daily calcium intake leads to its stock usage by the body. Calcium received from milk and dairy products such as icecream and yoghurt, decreases the risk of the osteoporosis. Protein: At the same time icecream is a source of protein, which is the most important micronutrient for bones, muscles, blood, skin and cartilage. It plays a major role in tissue repair and building, and is vital for hair and nails. Proteins are not stored by the body; ice-cream can be a tasty alternative for your daily protein intake. It can also be a good way to muscles’ recovery after the exercise on hot summer days. You can add fruits, seeds or even vegetables to the icecream to prepare a healing cocktail mixture for your muscles. Vitamins and Minerals: Icecream contains A, B2 and B12 vitamins. Vitamin A is needed for healthy skin, bones and healthy immune system. Vitamins B2 and B12 are used
Funda Bilginer Diyetisyen 0533 866 12 70
www.fundabilginer.net
in energy releasing metabolic processes. The water-soluble B vitamins are not stored by the body and have to be replenished daily. Besides, ice-cream contains various minerals, such as calcium, phosphorus, magnesium, sodium, potassium, iron and zinc. Calories: 100 g of dairy icecream contains 190 Kcal. An ordinary cone has 20 Kcal. A 100 g portion of dairy ice-cream contains 148 mg calcium, 155 mg phosphorus, 63 mg sodium, 181 mg potassium, 0.1 mg iron, 440 IU of vitamin A, 0.21 mg of vitamin E, 0.21 mg of vitamin B2 and 0.1 mg niacin. Eaten in moderate amounts, ice-cream does not make you fat, although overeating can cause weight gain. Adding caramel or chocolate sauce, cream, hazelnuts or peanuts on top of your ice-cream will turn it into the calorie-bomb with extra 75-100 Kcal. For the same reason do not forget to check the label while purchasing your ice-cream. If you pay enough attention to the healthy lifestyle and exercise regularly, you may feel free to add ice-cream to your menu 2-3 times a week. I would like to share a simple recipe of home-made icecream as an alternative to the packaged one. Strawberry Ice-cream ½ kg strained yoghurt - ½ kg strawberries - ½ tea glass of sugar - 1 teaspoon vanilla Preparation: Puree strawberries, add strained yoghurt, sugar and vanilla and mix until wellblended. Place into small containers and freeze for 7-8 hours. Eat healthily, live healthily...
9.Salsa Jam in Cyprus Latin Dansları ve Müzik Festivali BAŞLIYOR Dünyanın en iyi Salsa Festivalleri arasına girmeyi başaran SALSA JAM IN CYPRUS “ LATİN DANSLARI VE MÜZİK FESTİVALİ” Bu yıl da 40 ülkenin katılımı ile 4-8 Eylül tarihleri arasında Kuzey Kıbrıs - Girne/ Malpas Otel’de gerçekleşiyor. The 9th Annual Salsa Jam in Cyprus “ The Legendary
Edition” adı altında bu yıl 9.su gerçekleşek olan festival,dünyanın efsanevi grubu ve Grammy ödülüne aday Latin Jazz Salsa Orkestrası (NEW SWING SEXTET)ve dünyanın dört bir köşesinden gelecek ödüllü Salsa yıldız dansçı ve DJ’lere ev sahipliği yapacak. 9. yıl festivaline özel olarak, çok geniş ve kapsamlı bir festival takvimi hazırlayan SALSA JAM IN CYPRUS, tüm Kıbrıs genelinden festivale destek beklediklerini belirtti. Festival’in Gala gecesi ve NEW SWING SEXTET canlı konseri 6 eylülde yine festivalin yer alacağı Malpas Hotel’de gerçekleşecek.
Festival Takvimi: 4 Eylül, Perşembe : Açılış Pool Party @ Malpas Otel ( 14:00 19:00 ) 22:30 Cornara Salsa Beach Party @ Cornara Beach Club 5 Eylül, Cuma: Girne Kordon Boyu Salsa Jam Tour 15:00 17:00 Workshops,Welcome Kokteyl, Açılış Şovları & Parti @ MALPAS HOTEL 6 Eylül, Cumartesi: Workshoplar, Gala Şovları, New Swing Sextet Konseri & Parti @ Malpas 7 Eylül, Pazar : Workshoplar, Artists Presentation, Kapanış Şovları & Parti @ Malpas Otel 8 Eylül, Pazartesi Malpas Havuz Partisi & Girne Liman Turu
9 Eylül, Salı: Altın Kum Sahil Turu & Parti @ Karpaz 10 Eylül, Çarşamba : Altın Kum Salsa Beach Party @ Karpaz 11 Eylül Perşembe : Mambocino Cofee Break & Kapanış Parti ( going away) @ Twist Bar Festival biletleri Tüm Deniz Plazalar’dan, Mambocino Caffee, Ledra Art, Oris Beach Bar, Flash Kasetçilik ve Salsa Jam Hot Spotlar’dan temin edilebilir. Daha fazla bilgi için; www. salsajamcyprus.com
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 53 -
Estetik’te Devrim: Örümcek Ağı Tekniği ile zamanı tersine çevirin!
Turn The Time With Thread Lifting Yıllara meydan okumak! Cildinize eski gençliğini ve gerginliğini geri kazandırmak! Kulağa çok hoş geliyor değil mi? Hem de ameliyatsız. Yarım saatlik bir uygulama ile. Dr. Bülent Cihantimur’un “Örümcek Ağı” adını verdiği, estetikte çığır açan bu teknikle kendinize gençliğinizi yeniden hediye edebilir, 7 ila 10 yaş daha genç bir görünüme kavuşabilirsiniz. Ayrıca sadece yüzde değil vücudunuzun pek çok bölgesinde yapılabilen bu uygulama ile zamanı tersine çevirmek hayal değil! Cildimizin geçen yıllara yenik düşmesi kaçınılmaz bir durum! Zaman içinde tüm vücudumuzdaki cilt yapısında başta yüz ve boyun bölgesi olmak üzere sarkmalar ve gevşemeler oluşur. Bunun nedeni temelde kolajen ve elastin liflerinin eskisi gibi gergin olmamasıdır. Cildin yenilenme hızı azalan temel elemanları geçen yıllar içinde kayba uğradıkları için cildimiz genç, sağlıklı, parlak - 54 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
görünümünden uzaklaşır. Yeni tıp teknikleri ile bu soruna çözüm bulmak adına zaman içinde pek çok teknik geliştirildi. Lazer, kimyasal uygulamalar, mekanik soyma, yüz mezoterapisi bu tekniklerden birkaçı. En radikal çözümler içinse son nokta olarak ameliyata başvuruldu. Bu teknikler kimi zaman tek tek, kimi zaman kombine olarak uygulandı. Dr. Bülent Cihantimur tarafından “Örümcek Ağı” adıyla anılan “Threadlift” tekniği ise cilt yenilenmesinde çığır açan hatta ezberleri bozacak bir uygulama. Ameliyatsız cilt germe olarak tanımlayabileceğimiz bu yöntemde çok ince iğneler içine yerleştirilmiş PDO (polidioksan) isimli ip ince ince cilt içine işleniyor, bu iplerin sarkan ve gevşeyen noktalarda azalmış olan liflerin (kollajen ve elastin) yerine geçmesi sağlanıyor. Böylelikle ameliyatsız olarak cilde eski gençliğini kazandırmak mümkün oluyor. Cilde uygulanan ipler ciltte bir tür reaksiyona neden olarak yapıştırma etkisini sağlıyor. Bu etki ile sarkan cilt toplanarak eski haline geri dönüyor. Hiçbir yan etkisi olmayan bu uygulama basit krem anestezisi ile yapılabiliyor ve sonrasında ağrı ve acıya neden olmuyor. Ortalama 30 dakika süren işlem sonucunda kullanılan ipler 6 ila 8 ay içerisinde
A thread lift is a popular procedure to achieve facial refreshment and improve skin quality without having to undergo surgery and the problem of scarring. The procedure is called a minimally invasive cosmetic procedure that can be performed in the Doctor’s medical suite with a minimum of downtime and will cost much less than a conventional facelift. Typically the thread lift procedure can be completed within an hour and you can return home within a few hours. There is no scarring associated with thread lifting and results usually last for 3-4 years. “Thread lifting has become an increasingly popular
method of achieving beautiful facial refreshment while also improving the quality of the skin”Dr. Bülent Cihantümur. Thread lift is a surgical procedure that is designed to produce lifting of the saggy tissue of the cheek and lower face using barb sutures secured to the stable and robust tissue of the temple. The benefit of the thread lift can be seen immediately after the procedure and as this is a minimally invasive procedure, recovery is rapid and time off work is limited to a few days. The cheeks are lightly taped with transparent tapes for a few days. Antibiotic ointment is applied to the needle puncture sites. Slight surface irregularities may be present after the procedure and these usually spontaneously disappears as the swelling subsides. Patients may feel that the cheeks are tight for a few days. Patients are encouraged not to forcibly stretch the treated area. Vigorous massage of the cheeks or chewing are to be avoided and patients should not lie on the cheeks for the first 2 weeks after the procedure. As this is a minimally invasive procedure with no cutting, recovery is quick with minimal down time. The treated area may be swollen for a few days. Bruising is usually minimal and patients are able to return to work and social activities within a week after the
kendiliğinden eriyerek kayboluyor. Kalıcılığı 2 ila 3 yıl olan teknik sayesinde uygulanan bölgede mikro kan dolaşımı artıyor ve tamir mekanizmaları harekete geçerek adeta vücudun kendi doğasını yeniden uyandırma işlevi görüyor, ciltte kollajen üretimi uyarısına neden oluyor.. Bu mucizevi, basit ve acısız yöntemle yarım saat gibi çok kısa bir süre içinde ortalama 7-10 yıl daha genç ve canlı bir cilde kavuşmak mümkün! Sözkonusu teknikte ameliyatlar gibi bir iyileşme süreci olmadığı gibi uygulamadan hemen sonra denize girmek, güneşlenmek ve banyo yapmak da mümkün. Gerçek yapışma ve sağlıklı gergin durma görünümü uygulamadan hemen sonra fark edilir olmakla birlikte, en iyi görünüm 4 hafta sonra çok daha net bir şekilde ortaya çıkıyor. Bilinen diğer iple askılama tekniklerinden etki mekanizması olarak tamamen farklı bir teknik olan Örümcek Ağı yönteminde iplerin üzerine herhangi bir yük binmediği için ipin etkisinin kaybolması, kısa süre sonra cildin yeniden düşmesi ihtimali de yoktur. Bu teknikte aynı anda onlarca ip ince ince birbirine işlenerek cilt altında özel bir ağ meydana getiriliyor ve bu ağ sayesinde de cildin daha sıkı ve diri görünmesi sağlanıyor.
Bu uygulama yüzde, boyunda ve vücudun pek çok başka bölgesinde hem sarkmalara karşı lifting etkisi sağlıyor hem de ince kırışıklıkların giderilmesinde kullanılıyor. Yüz bölgesinden farklı olarak vücudun diğer bölgelerinde; kollardaki sarkmalarda, iç bacaklardaki gevşeklikte, memede ve karında doğumdan sonra oluşan cilt gevşekliği ve sarkmaların tedavisinde daha uzun ve daha kalın iplerle aynı teknik kullanılarak başarılı sonuçlar alınabiliyor. Uygulama sonrası aradaki fark hemen görüle bilir. Bu fark zaman geçtikçe daha net belli olacak, cildiniz giderek daha çok gerilecek. 3 ay sonra nihai sonuç tamamen görülebilir ve kalıcılığı 2-3 yıl sürmektedir.Uygulama süresi yaklaşık 30 dakikadır. Uygulamanın avantajları: - Çok kısa bir süre içinde yüz germe uygulaması - Ağrısız - Tedavi sonrasında hemen makyaj ürünleri kullanmanız mümkün - İpler kendiliğinden çözümlenebilir ve zararsızdır - Kolajen (büyüme faktörü içeriyor) üretimini aktive eder - İnce kırışıklıkları giderir - Basit ve güvenli - Anında iyileşme - Lokal anestezi altında uygulanır - İz kalmaz - İstenirse uygulama tekrarlanabilir Hiçbir yan etkisi yoktur
procedure. Potential complications Thread lifts when done correctly is a very safe and effective procedure. However, there are potential risks. During insertion, the needle may hit a blood vessel and bleeding may occur. This can be treated with pressure at the site of the bleeding and the bleeding usually stop after compression for several minutes. Rarely, minor infections occur and these can be treated with antibiotics. The threads may also be removed in the event of an infection. Long-term results and longevity of the procedure The thread lift is a minimally invasive procedure developed to deliver a conventional facelift type results without the need for cutting or surgery. This allows for rapid recovery, which is a key benefit of this technique. As tissues have not been excised, excess tissues remains and a degree of recurrence of the sagging may occur over an extended period of time. Typically the sagging may recur after 1 to 2 years. When this happens, a touch up can be done and the procedures repeated to maintain the desired results of the procedure. What are the advantages of a thread lift procedure? There are many advantages of the thread lift procedure. One primary advantages clients often comment on is
that fact that the thread lift complements the natural contours of the face leaving the face looking refreshed – not different. Compared to many other cosmetic procedures that can distort or reshape facial features this is a significant advantage for the majority of clients. Another significant advantage of thread lifting with absorbable threads is the beneficial effect the thread can have on the skin. Over time the inserted thread or threads creates a scaffold effect that holds the lift effect in place and as the thread dissolves an improvement in the skin’s colour, texture, tone and skin hydration becomes evident. Results continue to improve for between 12 to 18 months after the procedure and results can last for several years. Who is the ideal candidate for a thread lift? The ideal candidate for a thread lift is someone who has sagging or looseness of the skin and is seeking a refreshed appearance. Some of the common areas suitable for a thread lift include the following: Lift and add volume to sagging cheeks Elevate sagging brows Elevate and refresh marionette lines and nasolabial grooves Support and revitalize the neck area Correct asymmetry of the brow and face Revitalize and lift the jowl area 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 55 -
köşe yazısı
Laser Hair Removal
Natalie Beauty Institute Salon Direktörü Natalie MUJANOVA
Lazer Epilasyon Lazer Epilasyon, istenmeyen tüylerden kalıcı olarak kurtulmanın en hızlı ve en sağlıklı yoludur. Lazer epilasyon’da kullanılan lazer ışığı dalga boyu melanin pigmenti tarafından emilme özelliğine sahiptir. Soğutma sistemli lazer tekniği - 56 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
ile yapılan lazer epilasyon ile lazer ısısı cilde zarar vermeden doğrudan kıl kökünü yok eden ısıya dönüşür . Lazer epilasyon ile kıl kökü imha edilirken hedef, seçici olarak ısıtma yaparak kıl köklerindeki hücrelerin yakılarak hasara uğratılmasıdır. Kıl kökü tarafından emilen enerji ısıya dönüşerek kılın kök hücresini
Laser epilation is an ever more popular way of removing unwanted hair, from almost any area of the body. Epilation lasers are devices that produce light of certain colors and wavelengths. By a difference in wavelength we can differentiate between targeted skin structures. In laser epilation the targeted structure is the pigment which is the most common in the hair. The laser doesn’t recognise other skin structures and passes through them without any damage. For this same reason, only hair with pigment can be treated.
During hair removal treatment, hair itself conducts the beam to its root, where the hair practically bursts from warmth and in that way damages its root. From treatment to treatment this hair damage becomes greater and greater and the hair that appears after the treatment becomes thinner and lighter. With hair root damage the growth of hair is significantly reduced. Number of treatments of permanent laser epilation is individual in every patient and depends on the hair quality and discoloration. Three therapy treatments are prefered and usually that number is between four and six treatments. In any laser epilation treatment, approximately a quarter of treated hair is lost. However, we point out that the successfulness of every treatment is individual.
tekrar büyüyemeyecek şekilde tahrip eder. Milisaniyeler içinde cilde uygulanan lazer ışını, cilt hücrelerine zarar vermeden geçerek kıl kökündeki renk pigmentleri tarafından emilir. Tüm epilasyon lazerleri kıl gelişimini geciktirip kılların daha zayıf ve azalarak çıkmasını sağlarlar. Kalıcı epilasyon için ise kıl kökünün papilla denilen kıl üretici kısmının yok edilmesi gereklidir. Bunu ancak bu derinliğe ulaşan aleksanrite tipi bir lazer epilasyon cihazı sağlayabilir. Tedavi esnasında tüylerin büyüme aşamaları olan anajen, katojen veya telojen fazları tedavi açısından önemlidir. Lazer epilasyon uygulaması esnasında kılların farklı evrelerde olması, kalıcı ve kesin neticenin ortalama 4-6 seans sonrası alınmasının gerekçesidir. Lazer ışının uygulama süreleri ve dozları kişinin cilt tonu ve yapısal özelliklerine göre değişiklik gösterir. Erkeklere lazer epilasyon yaygın olarak ve başarıyla uygulanmaktadır. Uygulama yaptıranların yaklaşık %35-40 kadarı erkektir. Lazer epilasyon sonrasında bazen 5 - 10 dakika bazen ise yarım saat kadar süren kızarıklık olabilir. Bu geçicidir. Soğutma sistemi olmayan eski model lazer epilasyon cihazlarında ise ışığın cildin üst tabakası olan epidermisteki melanin pigmentleri tarafından tutulmasından dolayı ciltte
yanık ve sonrasında leke izi kalma ihtimali her zaman mevcuttur. Soğutma sistemli lazerde cildin ısınmasına fırsat verilmediğinden lazer epilasyonda yanık riski çok daha azalmaktadır. Aleksandrite tipi lazer epilasyon cihazları ile kalıcı yanık izi kalması çok nadir ve kullanım hatasına bağlı bir komplikasyondur. Uygulama yapılan bölge hafifçe pembeleşip kızarabilir. Birkaç dakika ya da saat içerisinde düzelecektir. Buz uygulaması sayesinde cilt genellikle normale döner. Gerekirse soğuk uygulaması yapılabilir. Güneşlenmekten kaçınılmalı ve güneşe maruz kalan bölgeler için güneş kremi kullanılmalıdır.Bunun dışında nemlendirici bir krem kullanımı faydalı olabilir. Yaptırması riskli olan gruplar gri ve beyaz saçlı hastalar, güneşlenmiş hastalar, yakın dönemde başka türden lazer tedavisi görenler, hiperpigmentasyon ve hipopigmentasyon eğilimi olanlar , Tetracycline veya retinoidler gibi ışığa karşı hassaslaştıran ilaçlar alanlar olarak sıralanabilir. Bu ilaçların lazer epilasyon tedavisinden üç veya dört hafta önceden kesilmesi gerekir.Ayrıca, V ve VI cilt tipindeki hastalar ve Herpes hikayesi olanlarda lazer epilasyon uygulanmamalıdır.
How permanent is laser hair removal? Statistics show that it lasts for years. However, if there is a hormonal disorder in the patient, then the treatment is less successful. Preparation for the first laser treatment consists of not pulling out the hair for three to four weeks before coming to the epilation. You can use depilatory creams, scissors or a razor, and for examination it is enough that only a millimeter of hair is visible. Also, it is necessary for the patients to come to epilation with their natural skin color. Meaning – no sunbathing and solariums. Dermatologist will introduce you to laser treatment and explain the effects of the treatments and the eventual risks. After that the dermatologist learns about your medical history and photographs the area of epilation and opens your medical record.There is a pain when the beam hits the hair root. If the patient is overly sensitive, an anesthetic in a cream form is applied to the skin. In this way, the treatment becomes painless.
after the treatments, it is very important not to be exposed to the sunlight and not to visit the solarium. It is advised not to pull out hair with tweezers or use wax between treatments. The hair that has grown between two treatments can freely be removed with a razor, depilatory creams or scissors. The side effects of hair removal treatments are redness of the treated region and a possible swelling that lasts anywhere between 15 minutes up to 2 days after the treatment. If the skin is freshly tanned, darker spots can appear which persist up to a few months. The aforementioned changes are rare and fully transient. Around 2% of the population doesn’t react to the treatments in an expected way.
After the treatment the skin becomes slightly red and sometimes mildly swollen in the next few hours, usually 2 – 3 and at most 24 hours. After the epilation it is necessary to apply chemical substances directly onto the skin (pomades, creams, deodorants, perfumes, cosmetic masks), the skin should be washed only with a mild soap and the treated area should not be mechanically irritated 24 hours after the epilation. Also, 2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 57 -
Merit Park Otel’de Ajda Pekkan ile bayram coşkusu Ramazan Bayramı’nın birinci günü Kuzey Kıbrıs’ta Merit Park Hotel’de sahne alan Süper Star Ajda Pekkan, yaklaşık bin hayranına unutamayacakları bir gece yaşattı. Otelin açık havasında özel olarak hazırlanan sahnede hayranlarının karşısına çıkan Ajda Pekkan’ı bayram tatillerini Merit Park Hotel’de geçiren konukların yanı sıra Kuzey Kıbrıs’lı çok sayıda seçkin davetli de izledi. Pembe bir elbise ile
- 58 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
sahne alan Ajda Pekkan, tüm konukların bayramını kutladıktan sonra unutulmaz parçalarıyla konserine başladı. Yavaş parçaların ardından hareketli parçalarıyla tüm konuklarını coşturan Ajda Pekkan, sahne performansıyla da formundan hiçbir şey kaybetmediğini gösterdi. Konser alanını dolduran hayranları neredeyse tüm şarkılarında Ajda Pekkan’a koro halinde şeklinde eşlik ettiler. Yaklaşık iki saat sahnede kalan Ajda Pekkan, hayranlarının alkışları arasında konserini sonlandırdı.
Bayram celebrations with Ajda Pekkan at Merit Park Hotel Super Star Ajda Pekkan, who has taken the stage at Merit Park Hotel on the first day of Ramazan Bayram, offered the best of entertainments to nearly a thousand guests during the unforgettable evening.
Ajda Pekkan appeared on an open-air stage, designed for the evening, and her incredible show has been attended by the visitors of Merit Park Hotel, who came to spend their Bayram holidays here and by the numerous special guests from North Cyprus. Ajda Pekkan, wearing pink, wished very happy Bayram to all the listeners and then started her unforgettable concert.
Dünyaya
En İyi İnternetle
Bağlan
Gazeteci Kemal Aşık Cad. Şehit Mehmet Mustafa Sok.
K. Kaymaklı Terminal Alanı
İktisat Bankası
köşe yazısı
Reklam Gider Değil, İhtiyaçtır Günümüzde birçok işletme reklamı gider olarak görmektedir. Ama sadece reklamın ihtiyaç olduğunu düşünenler kazanmıştır. Reklam, işletmelerin yıllık harcama tablosunda sürekli ilk sırada olmalıdır. Bunun sebebi ise ne kadar kaliteli bir ürün ya da hizmet veriyor olursanız olun, bunu tüketiciye ulaştırmanın yolu reklamdan geçer. Asıl önemli olan reklam vermek değil, doğru zamanda doğru reklamı verebilmektir. Örneğin bir mekanın reklamını ele alalım. Mekan içerisindeki dizayn, rahatlık, şıklık vb özellikleri işitsel reklamla tanıtmak, reklamın amacına ulaşmasını geciktirir. Bu sebepledir ki; bazı üretici veya satıcılar, reklamın gereksiz olduğuna inanmaktadır. Halbuki reklam vermeden önce doğru reklam planlaması yapılması daha önemlidir. Reklam; televizyon, gazete, radyo, billboard, dergi, sinema internet gibi mecralar aracılığıyla çeşitli mal, ürün ve hizmetlerin hedef kitlelere ve tüketicilere tanıtılması işidir. Reklamlar kendi aralarında Görsel (televizyon, gazete, radyo, billboard, dergi, sinema - 60 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
internet vs.) ve işitsel (radyo veya açık hava anonsları) olarak gruplandırılır.
Günümüzde reklamlar üretici veya satıcılar tarafından iki farklı amaçla verilmektedir. 1-İhtiyaç Reklamları: Bu tür reklamlar üretici/satıcı tarafından ürün satışı ile hizmet kalitesini arttırmak ve duyurmak için yapılan reklam türüdür. Bir yandan piyasada rekabeti arttırma amaçlı yapılan bu reklam türü, diğer yandan da ekonomiği canlandırıcı bir yapıya sahiptir. 2-Prestij Reklamları: Bu reklam çeşidi ise, piyasada belirli bir marka haline gelmiş ürün ya da işletmelerin, tüketici tarafından hafızalardaki yerini tazeleme amaçlı yapılan reklamlardır. Prestij reklamları tüketicilere, ‘siz bizi tanıyorsunuz’ mesajı içeren reklamlar çeşididir. Biz reklam ajanslarının asıl görevi, işletmelere doğru reklam planlaması yaparak, müşterilerimizin reklam giderlerini boşa harcatmadan ihtiyaçları doğrultusunda yönlendirmektir. Özgür Okyay U2 MEDYA 0542 873 0555 www.u2medya.com info@u2medya.com
Zeus Casino’dan Çifte Bayram Zeus Casino geçtiğimiz günlerde misafirlerine lezzetli bir akşam yemeği eşliğinde Sanatçı Sezgin Çınar, kemancı Ahmet ve saz ekibi ile muhteşem bir gece yaşattı. Casinonun çekilişinde araba kazanan talihliye anahtarını teslim eden Zeus Casino Eğlence ve Salon müdürü Aylin Melek Dizman, bayramın 3. Gününde Casino misaifirlerini böyle güzel bir gecede ağırlamaktan mutluluk duyduklarını dile getirdi. Organizasyonda sahne alan Sezgin Çınar'ın muhteşem sahne performansı ile misafirlere keyifli saatler yaşattığı gecede Demet Gencelli de üç şarkı seslendirdi. Bu tarz etkinlikler ile Casino personeli ve Casino müşterilerini kaynaştırmak istediklerini söyleyen Dizman, ilerleyen günlerde de böyle süprizlerin devam edeceğinin müjdesini verdi.
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 61 -
“Şafak Nöbeti” tamamlandı... 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı’nın 40’ıncı yıldönümü kutlamaları kapsamında Yavuz Çıkarma Plajı’nda “Şafak Nöbeti” etkinliği gerçekleştirildi. Etkinliğe ilerleyen saatlerde katılan Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, Şafak Nöbeti’nin, 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı’nın sembolü haline geldiğine işaret ederek, “Kıbrıs Türkü, Kuzey Kıbrıs ilelebet yaşasın ve biz burada daha nice şafak nöbetleri tutalım ve öyle acı günler bir daha geri gelmesin” dedi. Şafak Nöbeti Organizasyon Komitesi’nin düzenlediği, saat 21.45’te Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf - 62 - BİDERGİ - SAYI 18 - 2014
Denktaş’ın ilk Şafak Nöbeti’nde gerçekleştirdiği konuşmayla başlayan etkinliğin ilk bölümünde, İstiklal Marşı’nın ardından folklor ve mehteran gösterileri sunuldu, konuşma ve konser yer aldı. Folklor gösterisini Karşıyaka Kültür Sanat Derneği, mehteran gösterisini ise 110 kişilik kadrosuyla dünyanın en kalabalık Mehteran Bölüğü olan Türk Silahlı Kuvvetleri Mehteran Birliği gerçekleştirdi. Programı daha sonra Şafak Nöbeti Organizasyon Komitesi Başkanı Fevzi Tanpınar’ın konuşması izledi.
Türk Silahlı Kuvvetleri adında Oramiral Bülent Bostanoğlu , Kıbrıs Türk Barış Kuvvetleri Komutanı Korgeneral İsmail Serdar Savaş, Güvenlik Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Baki Kavun, 28. Tümen Komutanı Tümgeneral Tayyar Süngü, 39. Tümen Komutanı Tümgeneral İbrahim Yılmaz, 14. Zırhlı Tugay Komutanı Tuğgeneral Özkan Aydoğdu ve GKK Yardımcısı Tuğgeneral Erdinç Korkuter de katıldı.
MEŞALELERLE PLAJA YÜRÜNDÜ
Konserden sonra, organizasyonun ikinci bölümünde ise, meşalelerle Etkinlikte daha sonra sahne plaja yürünerek şehit ile alan tanınmış sanatçı Zuhal gazilere minnet ve şükran Olcay konser verdi. Olcay’a duyguları dile getirildi. Bu konserde Piyanoda Burçin ikinci bölüme katılarak ilk meşaleyi yakan Türkiye Büke, Saksafonda ise Cumhuriyeti Başbakan Kürşat Başar eşlik etti. Yardımcısı Beşir Atalay, Lefkoşa Büyükelçisi Halil Etkinliğin ilk bölümüne, İbrahim Akça ve şafak
nöbetçileriyle birlikte sahile yürüdü. Şafak Nöbeti Organizasyon Komitesi Başkanı Fevzi Tanpınar da etkinliğin açılışında yaptığı konuşmada, buraya Kıbrıs Barış Harekatı esnasında şehit düşen askerlerin ruhuna fatiha okuma; yıllarca yüreğine taş basan annelere, yıllarını mevzilerde Kıbrıs Türkü’nün can ve malını korumakla geçiren babalara ve gazilere olan sevgi, saygı ve minnet duygularını ifade için toplandıklarını vurguladı. Bu yıl 5.’si gerçekleştirilen etkinlikte daha sonra, kırk yıl önce Yavuz Çıkarma Plajı’na çıkan 50’inci Alay, plaja sancak açarak mücahitlerle buluştu. Etkinlik, şafak saatinde yapılan havai fişek gösterisi, dua ve sabah ezanının okunmasıyla sona erdi. Etkinlikte ayrıca sahur ikramı da yapıldı.
50. Alay, Özgürlüğün 40. Yılında Yavuz Çıkarma Plajında Yeniden Sancak Açtı!
2014 - SAYI 18 - BİDERGİ - 63 -