/ bikahvebikeyif | www.bikahvebikeyif.com
Eylül 2020 | Sayı 33
bikahvebikeyif KAHVE, KEYİF VE YAŞAM DERGİSİ
ARADIĞIN MUTLULUK MU, MEMNUNİYET Mİ?
GÜRGEN ÖZ: HER ŞEYİN DURMASI BANA İYİ GELDİ
DÖNÜŞÜM ZAMANI SPORDA 5 BOYUT
b kahveb key f İmtiyaz Sahibi - Uluç İncesoy
Genel Yayın Yönetmeni - İmge Balık İncesoy imge@bikahvebikeyif.com
Katkıda Bulunanlar Eda Demirden Kuketta Müge Mentaş Yunus Emre Orman Reklam Rezervasyon reklam@bikahvebikeyif.com
London, United Kingdom | hello@bikahvebikeyif.com www.bikahvebikeyif.com
www.bikahvebikeyif.com
BİKAHVEBİKEYİF EYLÜL 2020
SAYI 33
içindekiler
BikahveBisohbet Gürgen Öz: Her Şeyin Durması Bana İyi Geldi
BiLondra İngiltere'de Psikolog Olmak: Psikolog Merve Okhız Özeren
BiSpor Sporda 5 Boyut
BiRelax Mutluluk Mu, Memnuniyet Mi?
BiKeyif
BiSeyahat
Sonbaharı Keyiflendiren Yapımlar
Kapadokya: Beklentilerin Ötesinde
edito Şehre Dönüş imge@bikahvebikeyif.com imgeincesoy Bir yaz mevsimini daha geride bırakırken içimiz yeni bir ay, yeni bir mevsim için kıpır kıpır. Her birimizin niyeti, hayali belirsiz ve karmaşık geçen günleri geride bırakmak ve yeni sezonla birlikte yenilenmek, dönüşmek ve birbirimize sıkı sıkı sarılabileceğimiz günlere geri dönmek. Eylül bize neler getirecek henüz bilemesek de biz yeni sayıda bol bol keyif getirmeyi garanti ediyoruz.
"İngiltere'de neler olup bitiyor, orada bir yaşam kursak nasıl olur?" diye merak edenler için Psikolog Merve Okhız Özeren İngiltere'de yaşamayı ve burada psikolog olarak çalışmayı anlatıyor.
Şehre dönüş heyecanıyla bu ay bikahvebisohbet bölümünde ekranlara Bay Yanlış dizisiyle dönen Gürgen Öz konuk oluyor.
Kahveler hazırsa, yeni ayda, birbirinden keyifli konu ve konuklarla bikahvebikeyif sizi bekliyor.
BiSeyahat sayfasında Kapadokya'ya giderken, BiKeyif sayfasında eylül ayını keyiflendirecek yapımlara yakından bakıyoruz.
Keyfiniz bol olsun! Balık İmge
İnceso
y
bİHABER Kafeinsiz Kahve Severlere Kahve uzmanı Tchibo, farklı damak tatlarına uygun yeniliklerini kahve severlerle buluşturmaya devam ediyor. Kolombiya’nın en verimli bölgelerinden özenle seçilen kaliteli kahve çekirdeklerinin lezzetini kafeinsiz olarak sunan Exclusive Decaf Kafeinsiz Filtre Kahve, yoğun aroması ve benzersiz kıvamı ile kafeinsiz kahve tutkunlarının yeni gözdesi olacak.
Haz Dolu Yeni Koleksiyon Magnum, Les Benjamins iş birliğiyle hazırladığı haz dolu yeni koleksiyonunun çekimlerini Berrak Tüzünataç’la gerçekleştirdi. Dondurma ve çikolatada haz otoritesi Magnum, iş birliği gerçekleştirdiği İstanbul merkezli lüks sokak giyim markası Les Benjamins ile yeni kapsül koleksiyonunu Berrak Tüzünataç’la gerçekleştirilen çekimle duyurdu. ‘Haz peşindeysen’ söyleminden ilhamla hazırlanan ve 10 parçadan oluşan Les Benjamins x Magnum kapsül koleksiyonu haz dolu çizgisiyle dikkat çekiyor.
Biraz Sokak Stili, Biraz da Levi’s®’ın Vintage Havası… Bu sezonun aksesuarları, nötr tonları, neon ve doğayla ilintili baskıları içeriyor. Parlak pembe ve sarılar, lime yeşilleri, krem tonları ve griler ve hatta çiçek, kamuflaj ve hayvan desenleriyle yarışıyor. Çanta koleksiyonumuzda yeni silüetler ve sürdürülebilir materyaller lanse edilirken kemerlerimiz ise sokak stiline yakışır canlı renk ve desenleriyle öne çıkıyor.
bİHABER Festival Evinize Geliyor, Otizme Destek Büyüyor Otizmli bireylerin yararına her yıl geleneksel olarak düzenlenen “Tohum Otizm Vakfı Alışveriş Festivali” ilk kez dijital ortama taşınıyor. Türkiye’nin en büyük e-ticaret platformu Trendyol’da 15 Eylül – 15 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek online festivalde seçkin markalar otizmli bireyler yararına bir araya gelecek.
Kadın Futbolunu Destek Dünyanın önde gelen yiyecek ve içecek şirketlerinden PepsiCo’nun yiyecek grubu markalarından Ruffles kadın futbolu ve kadınların futbol aracılığı ile güçlenmesi için kolları sıvadı. Ruffles, Migros ve Kızlar Sahada iş birliği ile bini aşkın kadına ve gence online etkinliklerle ulaşacak. 20 Ağustos-20 Eylül tarihleri arasında Migros’tan alınan her Ruffles paketi Kızlar Sahada iş birliğiyle kadın futboluna desteğe dönüşecek. Projenin en büyük destekçisi Ruffles’ın marka yüzü milli futbolcu Cengiz Ünder.
PTT'den "Türk Kahvesi Kültürü ve Değeri" Konulu Anma Pulu Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT AŞ), 2013 yılında ülkemiz adına UNESCO İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesine girmeye hak kazanan “Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneği” konulu anma pulu ve ilkgün zarfını 14 Ağustos 2020 tarihinde tedavüle sundu. "Türk Kahvesi Kültürü ve Geleneği" konulu 3,00 TL+ 10 Kr (45x45 mm boyutunda) bedelli anma pulu, söz konusu pula ait (140x200 mm boyutunda) 5 TL bedelli ilkgün zarfı www.filateli.gov.tr adresinde, filateli cep uygulamasında ve PTT iş yerlerinde abone sayısı kadar satışa çıktı.
uzaktan eğ t mde başarının püf noktaları Eğitimde yeni dönem de ‘uzaktan’ açılacak. Zira, tüm hızıyla devam eden Covid-19 enfeksiyonuna karşı önlem olarak okullarda ders zili 31 Ağustos’ta öncelikle ‘uzaktan’ çaldı. Peki, yaz döneminin rehaveti içerisinde olan çocukların, uzaktan eğitimde gerekli disiplini nasıl sağlayabilmesi ve uzaktan eğitimde başarılı olabilmeleri için nelere dikkat etmek gerekiyor? Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Klinik Psikolog Cansu İvecen, yeni eğitim-öğretim dönemi ile birlikte ebeveynlerin online eğitim sürecini daha iyi yönetebilmek ve çocuklarına destek olabilmek adına dikkat etmesi gerekenleri anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.
Duygularını paylaşmasını sağlayın Duygularını paylaşmasını sağlayın Yüz yüze eğitim sürecinde çocukların okula devam ediyor olması, sosyal ve duygusal gelişimleri açısından önem taşımaktaydı. Bu süreç içerisinde akran grubundan uzak kalacak olması çeşitli duygusal problemlere yol açabilir. Bu noktada çocuğun duygusunu anlamanın ve bu duygusunu ona yansıtmanın faydası olacaktır. Aksi halde süreç içerisinde anlaşılmayan çocuk duygusal olarak farklı problemler yaşayacağından derse motivasyon ve ilgisini kaybedecektir.
Cep telefonunu sınırlandırın Öncelikle çocuklar yaş grubu itibariyle rutine ihtiyaç duymaktadırlar. Pandemi ile beraber çocuklarımızın bozulan rutinlerinde tatil döneminde telefon kullanımının sıklığının artması, tablet ile geçirilen zamanın fazlalaşması gibi bilişsel gelişimini olumsuz yönde etkileyecek yeni ve bir takım farklı alışkanlıklar oluşturmuş olabilirler. Bu sebeple kimi çocuk online eğitim sürecine adapte olmakta zorlanabilir ve odaklanmakta güçlük yaşayabilir. Oluşan bu alışkanlığın velileri tarafından sınırlandırılması ve okul süreci ile beraber yüz yüze eğitim sürecinde olduğu gibi ev içerisinde bu kullanımların süresi ve sınırlandırmanın devamlılığının sağlanması gerekmektedir.
Konuşmalarınız ve davranışlarınızla güven ver n Online eğitim sürecinde tatile girilmesiyle beraber evde geçirilen sürenin artmış olması ve bu sürecin yüz yüze eğitiminden uzak olacak şekilde devam edecek olması çocukların tatilin devam ettiği yönünde düşünmesine neden olabilir. Bu nedenle çocuk, online eğitim sürecine adapte olmakta zorlanabilir. Bu noktada çocuğun yaş grubuna uygun olarak eğitim ve öğretim sürecinin neden böyle devam etmesi gerektiğini, farklı sektörlerde çeşitli alınan farklı tedbir yöntemlerini örnek göstererek anlatmalı ve online ders süreci ile ilgili kaygı, endişe, isteksizlik gibi herhangi bir olumsuz duygulanımı var ise konuşulmalı ve güven verilmelidir.
B rl kte çalışma düzen oluşturun Yüz yüze eğitim sürecinde olduğu gibi online eğitim sürecinde de ders çalışma noktasında organize olamayan, zorlanan ve bu noktada desteğe ihtiyacı olan çocuklar için çalışma düzeni ve planı oluşturarak yardımcı olmak gerekmektedir. Plan ve düzen dahilinde çocuğun gerçekleştirebildiği her davranış adına olumlu geri bildirim vermek ve teşvik etmek plana uyum sağlama sürecinin hızlanmasına katkı sağlayacaktır.
Uyku ve beslenme düzen ne d kkat ed n Çocukların derse olan dikkati ve devamlılığını sağlayabilmek adına uykusunu yeterli alması, beslenme öğününün atlanmaması önem taşımaktadır. Çocuğun ders öncesinde bu ihtiyaçlarının karşılandığından emin olmalı, bu süreç içerisinde olabildiğince derse hazır bir şekilde oturması noktasında teşvik etmek gerekmektedir. Bu sebeple uyku düzeni değişen ve bununla beraber yeme düzeni ve saati farklılaşan çocuklarımız var ise uyuması ve kahvaltısını yapması adına belirli zaman dilimleri belirlemek faydalı olacaktır
Çalışma ortamında bunlara d kkat ed n! Online eğitim sürecinde çocuğun dikkat dağınıklığı yaşamaması için tıpkı okul ortamında olduğu gibi çalışma yerinin belli olması, bir çalışma masasının bulunması, masa, duvar vb yerlerde dikkat dağıtıcı unsurların olmaması, çocuğun ders öncesinde ders ile ilgili kalem, defter, kitap gibi materyallerinin hazır bulunuyor olması gerekmektedir. Ayrıca var ise çalışma ortamına uygun ayrı bir odası olması gerekmekte, farklı bir odanın bulunamadığı koşullarda çocuğun dikkatini dağıtabilecek evde küçük kardeş var ise eğitim ortamından farklı bir yerde bulunması ve ailelerin eğitim gerçekleşirken çeşitli ev faaliyetlerini gerçekleştirmemesi gerekmektedir.
Teneffüslerde cep telefonunu kullandırtmayın Teneffüs aralarında telefon, tablet gibi çocuğun derse olan dikkatini ve ilgisini azaltacak aletler kullanmaması gerekmektedir. Bunun yerine okul ortamında olduğu gibi bu zaman dilimi içerisinde hareket etmeli ve buna teşvik edilmeli, varsa fizyolojik bir takım ihtiyaçlarını karşılamalı ve tekrar dersin başına oturmalıdır.
Evde a lece etk nl kler yapın Aile içi yapılabilecek etkinlikleri arttırmak ve programlamak bu dönem içerisinde akran grubundan ayrı kalan çocuklarımızın sosyal ve duygusal gelişimi açısından önem taşımaktadır. Bu noktada çocuk ile ebeveynin ortak kararı doğrultusunda ev içerisinde yapabilecekleri etkinlikler planlamak ve zamanını belirlemek, ev içerisinde bu anlamda rutin oluşturmak ve aile içi ilişkilerin olumlu yönde gelişimine katkısı olacaktır.
Destek olun Derslerin takibi ve ödevlerin yapılması konusunda velilerin çocuklarına destekçi olması, anlamadığı noktalarda cesaretlendirmesi derse olan ilgisinin azalmaması noktasında önem taşımaktadır. Çocuğu anlamadığı ve yapamadığı noktalarda eleştirmek, kıyaslamak ya da ses yükseltmek gibi olumsuz tutumlar başarısızlık hissinin oluşmasına sebep olmakla beraber ders sürecinin olumsuz yönde etkilenmesine sebep olacaktır.
Çocuğunuzun öğrenme b ç m ne uygun hareket ed n! Tüm ebeveynlerin, çocuğunun akademik düzeyini doğru ve gerçekçi değerlendirerek, kendi beklentilerini çocuğun düzeyine indirgemesi gerekmektedir. Çocukların derse olan ilgisi ve isteği öğrenme biçiminin farklılığı sebebiyle etkilenmektedir. Bu gibi noktalarda çocuğunuzun öğrenme biçimini fark ederek uygun hareket etmek ve gösterdiği çabayı takdir ederek cesaretlendirerek geri bildirim vermek bu süreç içerisindeki öğrenme motivasyonunun artmasına olanak sağlayacaktır.
Bİseyahat
Kapadokya
Beklent ler n Ötes nde Volkanik tüflerin yarattığı, rüzgar, kar ve yağmurun binlerce yılda nakış gibi işlediği benzersiz coğrafyası ile büyülü bir masal dünyasını andıran Kapadokya’nın tüm güzelliklerini ortaya koyan argos in Cappadocia konuklarını bir rüyaya uyanmaya davet ediyor. “İçinden köy geçen otel” olarak anılan argos in Cappadocia, doğum günü etkinliklerinden, düğün organizasyonlarına, konserlerden açık havada barbekü ve pikniğe kadar her türlü özel etkinliklere uygun programlarla ayrıcalıklı bir hizmet sunuyor. Yıldızların altında unutulmaz bir düğünden, büyülü ses ve ritimleri harmanlayan Bezirhane Akustik Konserlerine, Müze Salon’daki kültür-sanat etkinliklerinden, sergi ve söyleşilere, masalsı evlilik tekliflerinden, kurumsal etkinlik ve organizasyonlara, aileyle veya dostlarla keyifli doğum günü kutlamalarından, Güvercinlik Vadisi’nin muhteşem manzarasına karşı pikniklere ve barbekü gecelerine kadar hayal edilen tüm güzel hikayeleri hayata geçirmek için sizi bekliyor.
Bİseyahat Romantik bir pikniğin tadı... Sevdiklerinizle büyüleyici Güvercinlik Vadisi manzarasının karşısında, sizin için hazırlanan piknik sepeti ve ödüllü Argos şarapları eşliğinde, ayaklarınız toprağa basarken, romantik bir pikniğin adresi Argos’un görkemli bahçeleri…
Açık havada keyifli bir barbekü deneyimi…Hafta sonu bütün sevdikleriyle vakit geçirmek isteyenler güne erkenden başlayabilir, Monks terasta özel olarak sunulan barbekü etkinliğinde büyüleyici bir manzara ve müthiş bir alan eşliğinde keyifli bir deneyim yaşayabilirsiniz.
SEKİ’de müzik, manzara ve yemek bir arada... Kapadokya’da kültür, sanat ve eğlencenin de kalbi olarak misafirlerini ağırlamaya devam eden Bezirhane’de konserler devam ederken, misafirlerin keyifli zaman geçirmeleri için SEKİ Restoran’da Eylül ayına kadar her Cuma trio müzik grubu yemeğe eşlik edecek.Misafirlerine keyifli deneyimler sunan argos in Cappadocia, bahçede piknik ve açık havada barbekünün yanı sıra rengarenk balonların manzarasına karşı havuz keyfi, otelin lezzet ve keyif durakları Seki Restaurant ve Lounge’da ise SEKİ’nin ödüllü şarapları ve zengin menüsü ile misafirlerine, eski bir köyün kalbinde yer alan büyüleyici Güvercinlik Vadisi manzarası eşliğinde gastronomik lezzetleri unutulmaz bir deneyim eşliğinde tatma imkanı vaat ediyor.
Bİkeyİf
SONBAHARI KEYİFLENDİREN YAPIMLAR Birbirinden heyecanlı yapımlar BBC First ile sonbaharla beraber evlere konuk olacak. BAFTA ödüllü Molly Windsor ve Martin Compston, “Traces”da geçmişteki bir cinayetin perdesini aralarken, Mr. Bean rolü ile tanınan Rowan Atkinson “Maigret in Montmartre” ile izleyicilerle buluşuyor. Richard Gere ise “MotherFatherSon”un yeni bölümleriyle evinize konuk olmaya devam ediyor. Maigret In Montmartre Dedektif Maigret, rastgele iki cinayet gibi görünen bir muammanın tam da ortasındadır. Kurbanlardan biri kontes, diğeri gece kulübünde çalışan Arlette adlı bir egzotik dansçı olmak üzere sosyal yelpazenin çok farklı uçlarından geliyor.Bu iki kadını ortak noktada buluşturan şey ise; daha önce Nice'teki bir otelde konaklamalarıdır. İngiliz aktör Rowan Atkinson’un Fransız dedektif Maigret’i canlandırdığı Maigret in Montmarte, 25 Eylül Cuma günü saat 21.00’de BBC First’de ekranlara geliyor.
Bİkeyİf
Traces
Ünlü polisiye yazarı Val McDermid’in kaleme aldığı ve Line of Duty'den Martin Compston'un da yer aldığı, bu gizemli cinayet öyküsü, yıldız bir oyuncu kadrosuna sahip. Yapım, çözülmemiş bir cinayetle ilgili gerçeği bulmak için adli tıp bilmini kullanan Emma Hedges, Profesör Sarah Gordon ve Profesör Kathy Torrance adlı üç kadın etrafında gelişiyor. İskoçya Adli Tıp Enstitüsü SIFA'da laboratuvar asistanı olarak yeni işine başlamak için İskoçya'ya dönen 23 yaşındaki Emma (Molly Windsor), adli tıp ilkelerini öğreten bir kursa kaydolur. Kısa süre sonra kursta incelenen hayali vakanın kendi geçmişiyle çarpıcı derecede benzer ve çok şaşırtıcı bir bağlantıya sahip olduğunu anlar. Emma'nın merakı onu daha karanlık köşelere götürüp daha fazla sırrı çözerken hiç kimseye güvenmemesi gerektiğini de anlar. Sarah (Laura Fraser) ve Kathy'nin (Jennifer Spence) detaycı müthiş zekâsı ile Emma'nın bilime olan inancı sonunda bir katili adalet önüne çıkar. Dizi 17 Eylül Cuma günü saat 21.00’de BBC First’de ekranlara geliyor.
Bİkeyİf
MotherFatherSon Richard Gere, otuz yıl sonra ilk büyük TV başrolü ile döndüğü bu yapımda, dünyanın en etkili medya imparatorluklarından birinin patronu olan Max karakterini canlandırıyor. İşi bilgi olan ve herkes hakkında sahip olduğu karanlık sırları acımasızca kullanan Max’ın oğlu Caden, babasının ödüllü borazanı 'The National' gazetesinin en genç editörüdür. Babasının beklentilerinin baskısı altında ezilen ve kendini kokain ile uyuşturan Caden'in ölçüsüzlüğü büyük bir inmeye neden olunca, çaresiz bir çocuğa döner. Max'in ayrıldığı eşi Kathryn için bu, kendisinden koparılıp alınan o hassas çocukla yeniden bağ kurma şansıdır. Max ve Kathryn oğullarının ruhu için savaşırken, bir savaş daha başlamak üzeredir; ülkenin kalbi için bir savaş... Nefes kesen bu başyapıt, eylül ayı boyunca pazar günleri saat 21.00’de BBC First ekranında seyircisiyle buluşacak.
BİTARİF
Damla Sakızlı Kurab ye
Nelere İhtiyacımız var? 125 gram tereyağı 1 orta boy yumurta 2 yemek kaşığı zeytinyağı veya hindistan cevizi yağı (ayçiçeği veya fındık yağı da kullanabilirsiniz) Yarım çay bardağı pudra şekeri Orta büyüklükte damla sakızı (hafif şekerle dövülmüş) 2 su bardağı un Yarım su bardağı mısır nişastası Yarım paket kabartma tozu
Üzeri için; Pudra şekeri
Nasıl Yapıyoruz? Tereyağı ve pudra şekerini krema kıvamına gelene kadar çırpın.Yumurtayı ve zeytinyağını ekleyin ve karıştırın.Nişastayı ve unun yarısını kabartma tozuyla karıştırıp ekleyin ve yoğurmaya başlayın. Diğer yarısını azar azar ekleyerek yoğurun.Ele yapışmayan yumuşak bir hamur elde edince hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar kopararak yuvarlayın.Yağlı kağıt serili fırın tepsisine aralıklarla dizin.160 derecede önceden ısıtılmış fırında 15-17 dakika pişirin. (üzeri beyaz, altları pembeleşmiş olacak)Fırından çıkartıp 5 dakika dinlendirdikten sonra üzerlerine pudra şekeri gezdirin.
Tarif ve Fotoğraf: Burcubune /burcubune
BİKAHVEBİSOHBET
aruyskaM ayselO :ralfarğotoF
Her Şeyin Durması Bana İyi Geldi
GÜRGEN ÖZ
"Pandemi süreci beni herkes gibi endişelendirse de ben hemen bu gerçekle yüzleşip adapte olmayı, bu adeta sürreal ilerleyen süreci kabul etmeyi seçtim. Bu yüzden karantina dönemi benim için depresif değil çok dinlendirici geçti" diye özetliyor karantina sürecini Gürgen Öz. Tüm dünya olarak zorlu günlerden geçerken setlere Bay Yanlış ile geri dönen başarılı oyuncu Gürgen Öz, bikahvebikeyif'in konuğu oluyor... Röportaj: imge BALIK İNCESOY
Gürgen Öz nasıl bir ruh hali içerisinde, kendisiyle arası nasıl? Hayatla ilgili tatminkar ve mutlu hissediyorum. Kendimle aram da gayet iyi... Zaten tüm tatminsizliklerin nedeni de bu değil mi aslında? Kendimizle barışık olamamız ve kendimizi yeterince tanıyamamanın, anlayamanın verdiği huzursuzluklar.
Uzun yıllar tiyatrocu olarak sektörde var olmak nasıl bir duygu? Yolun neresinde, nasıl bir hisle duruyorsunuz? Tiyatro kökenli olarak geldiğinizde, sektöre adapte olmak konusunda çok zorlanabilirsiniz. Okulda bambaşka bir disiplin ve perspektif alıyorsunuz. Ama sektörün kuralları da bambaşka ve kendine özel. Çok farklı dinamikler var. Sadece yetenekli olmak yetmiyor bazen. Show Çok zor ve tanıdık olmayan bir süreçte dünyasını anlayıp kavramak lazım. set hayatına geri döndünüz. Bu anlamda Yeteneğiniz, disiplininiz elbette çok değerli. pandemi iş motivasyonunuzu nasıl Fakat sistemin artı ve eksileriyle barışık etkiledi? olmanız da bir o kadar önemli. Yolun Pandemi süreci beni herkes gibi neresinde duruyorsunuzun cevabını ise şöyle endişelendirse de ben hemen bu gerçekle ifade edebilirim; Başında değilim ama yüzleşip adapte olmayı, bu adeta sürreal sonunda da değilim. Hala yoldayım ve bu ilerleyen süreci kabul etmeyi seçtim. Bu güzel bir his. Hem sektör hem de seyirciyle yüzden karantina dönemi benim için saygılı, nitelikli bir ilişkimiz oluşmuş. Bu çok depresif değil çok dinlendirici geçti. anlamlı. Yaratmaya fırsat buldum. Her şeyin durması bana iyi geldi. Bol bol Bay Yanlış’ın senaryosunu okuyup Levent okudum, yazdım. Senaryomu tamamladım. ile tanıştıktan sonra ilk hissiniz ne oldu? Ardından dizi geldi. Şu anda da aynı şekilde, Onu bağımsız bir karakter olarak gördüm ve durumla barışık olarak yola devam bu tip karakterleri seviyorum. Levent’i ediyorum. Bugünleri ilerde geri dönüp kendime has bir üslup ve mizahla bakınca çok daha farklı anacağız, yorumlayabileceğimi ve karakterin kendi anlamlandıracağız elbette. Bir deneyim dünyasını kurabileceğimi hissettim. yaşıyoruz. Nasıl sonuçlandığını ve bize olan etkilerini yaşayıp göreceğiz. Instagram hesabınızda büyük ilgiyle takip edilen K.R.O projeniz var. Nereden çıktı Levent ile hangi konularda ters bu The K.R.O karakteri? Vermek istediği düşüyorsunuz? mesajları özgürce verebiliyor mu? Kızına ve ilişkisine karşı dürüst ve net Gayet rahat şekilde ifade edebiliyorum, duramaması... Oportünizmi... çünkü yarattığım konsept tam olarak bu özgürlüğü sağlayan bir formülde. The K.R.O , sosyal medyadaki gözlemlerin sonucu ortaya çıktı. Üç dört yıl instagramda sadece fotoğraf paylaşıp, insanları izledim. Kendi fotoğrafımı bile zar zor koyuyordum o dönem. İnsanların sistemin çarkları içinde nasıl değişip dönüştüğünü gözlemleyip hayrete düştüm. Bir çıldırmışlık, bir kendini kaybetmişlik hali, bir anormali yaşanıyor. Sonra bir gün bu durumla, bu zihniyetle dalga geçmek için bir video çektim ve paylaştım. Adını da; The K.R.O! koydum. Her şey böyle başladı ve gittikçe büyüdü, duyuldu. Zamanla ses getirdi, karşılık buldu.
İnsanların sistemin çarkları içinde nasıl değişip dönüştüğünü gözlemleyip hayrete düştüm.
BİKAHVEBİSOHBET K.R.O’yu bir dizi ya da sinema projesine dönüştürme niyetiniz var mı? Yok. K.R.O’nun açılımı; Kapitalizmin Resmi çOcuğu... Ve bugün toplum olarak geldiğimiz noktada kapital çarklar tarafından nasıl manipüle edildiğimize dair bir sistem eleştirisi. Bir taşlama. İnsanların sahip olma hırsı, gösteriş merakı ve açgözlülüğünü eleştiriyorum. Bununla dalga geçiyorum. Çünkü bu esaret içinde insanların benliklerini yitirip düştükleri haller çok komik. Yer yer absürt ve bence trajikomik... Türkiye’de dizi ve sinema senaryolarını nasıl buluyorsunuz? Son yıllarda en beğenerek izlediğiniz iş hangisiydi? Onur Saylak, yarattığı artistik stil ve iş kalitesiyle bende ciddi bir sevinç yarattı. Son dönemde ayrıca genç, güzel ekipler, iyi işler, iyi oyuncular çıkıyor. Ama bu çok küçük bir kesim tabi. Genel olarak çoğu şey birbirinin tekrarı olarak devam ediyor. Son dönemde nelerin üzerine düşünüyor ya da sorguluyorsunuz? Geçici olan şeylerle kalıcı olan şeyler üzerine... Bir gün mutlaka... dediğiniz şey? Yine Berlin’de yaşamak. Karşınızda boş bir duvar var, duvar yazısı ne yazarsınız? Akışına bırak
Sosyal medya eleştiriye çok açık bir mecra. Dolayısıyla övgü kadar yergiler de hayatınızın bir parçası. Olumsuzluklarla nasıl mücadele ediyorsunuz? Saldırı amaçlı değil, akılcı bir yerden yapıldıysa dikkate alıyorum. Seyirci bazen sağduyulu bir şekilde sizin gözden kaçırdıklarınızı size çok güzel hatırlatır. Gelişmek istiyorsanız olumsuz veya saldırganca da olsa haklı olan eleştirileri kabul etmeyi öğrenmelisiniz. Ve tabi sadece çelme takmak için yapılanları da dikkate almamayı öğrenmelisiniz. Yoksa devam edemezsiniz. Ki, bazılarının istediği de budur zaten. Bazen en yakınınızdakiler bunu ister hatta.
Pandemi süreci pek çok kişinin yaşamında farkındalıklar yarattı. Bu süreçte nelere dair farkındalığınız arttı, neleri artık geride bıraktınız? Ben pandemiden önce de aynı sadelikte ve doğallıkta yaşıyordum. Bir şeylerden koparıldığımı hissetmedim ya da bir kayıp duygusu yaşamadım. Dışardaki şeylere çok bağlı veya bağımlı yaşayan biri değilim. Sadece gerektiği kadar. Ben kendi iç dünyasında yaşamayı seven ama dışarının da gayet farkında olan biriyim. Çok zaman önce ben bazı şeyleri zaten -geride bıraktım.Fakat elbette kendi içinizdeki keşifler bitmiyor ve karantina dönemindeki dinginliği bu anlamda sevdim. Ancak dinginken kendi içinize dönüp daha derinlere ulaşabiliyorsunuz çünkü. Sanatçı, ikonik bir isim ya da tarihi bir karakter... Kiminle oturup bir kahve içmek isterdiniz? Sabahattin Ali, Sevgi Soysal, Eric Fromm, Charlie Chaplin.
GÜRGEN ÖZ'ÜN
'en'lerİ
Şehirde en sevdiğiniz semt? Çukurcuma, Galata, Kuzguncuk... Evde kendinizi en konforlu hissettiğiniz alan? Balkonumuz, yazı masam ve kanepemiz. En sevdiğiniz replik? "Öz olmayınca Söz uçuyor havaya” Shakespeare, Hamlet. “Hayatıma fon müziği olur” dediğiniz, en sevdiğiniz şarkı? Çok var. Telefonumda 5 ayrı liste var, öyle söyleyeyim.
Aldığınız en yeni karar? Bana kalsın. En sevdiğiniz alıntı? “Varoluşu anlamış kişinin, mutlu bir hayat için neredeyse maddesel hiç bir şeye ihtiyacı yoktur.” - Marcus Aurelius En sevdiğiniz kahve? Sade, Americano.
e d ' e r e t İngil k a m a ş ya B kahveb key f ek b İng ltere'den b ld r yor! İng ltere'de yaşam, eğ t m, ş, eğlence kahve keyf n ze ortak oluyor.
PSİKOLOG MERVE OKHIZ ÖZEREN Ps kolog Merve Okhız Özeren' pek çoğumuz Youtube kanalına çekt ğ lham ve güç veren çer kler yle tanıyoruz. Ancak bugün ekranın arka planında yer alan Merve le tanışma vakt . Uzun yıllardır B rleş k Krallık'ta yaşayan ve mesleğ n büyük b r tutku le burada devam ett ren Ps kolog Merve Okhız Özeren le İng ltere yaşamını ve meslek serüven n konuştuk. RÖPORTAJ: ULUÇ İNCESOY
Pek çoğumuz sen Youtube’da lham veren v deolarınla tanıyoruz ama b lmeyenler ç n sen b raz yakından tanıyab l r m y z? Çok teşekkür eder m! Elbette! Nasıl başladı İng ltere h kayen? Ve tab k neden İng ltere? Aslında her şey ben çocukken başladı d yeb l r m. Çocukluğumdan ber her zaman yurtdışına g tmek hayal md . Sadece Türk ye'de değ l tüm dünyada kend m tanıtmak tüm dünyaya yararlı şeyler yapmak st yordum. Ufaklığımdan ber en çok dua ett ğ m şey de buydu. İlk başlarda öğrenc değ ş m programlarıyla g tmek st yordum yurtdışına. O olmadı. L se yıllarımda da d l okuluna yurtdışına g tmek st yordum ama a lem z n vermem şt daha sonra ün vers teye geçt m. Ün vers tede pek çok yabancı arkadaşım vardı. İlk başlarda Erasmus programı le farklı ülkelere g tmek st yordum ancak buna da a lem z n vermed ben de son çare olarak yüksek l sans ç n okullara kend m başvurdum. Sınavlarıma g rd m ve a lem n göndermekten başka b r şansı kalmadı (Gülüyor). Daha sonra lk olarak B rleş k Krallığa, Bangor Ün vers tes 'ne geld m ve Kl n k ve Sağlık Ps koloj s alanında yüksek l sansını yaptım. Pek neden İng ltere ve başka b r yer değ l d ye sorarsan, yüksek l sans ç n bana en yararlı olacak ve hem de zaman kazandıracak b r ülkeye g tmek sted m özell kle B rleş k Krallık’ta yüksek l sanslar k sene yer ne b r seneyd . Bu b r senede yoğun olarak eğ t m görüyorsun ve eğ t m kal tes gerçekten çok güzel olduğundan dolayı bu en büyük nedend . D ğer neden se aslında ben B rleş k Krallık’ dan hemen önces nde Amer ka’da okumak stem şt m ama başvurulara geç kaldığımdan dolayı İng ltere'y yazmak durumunda kaldım. Zaten İng ltere Türk ye'ye çok yakın olduğundan dolayı ulaşım da ben m ç n çok daha kolay olacağından, burayı seçt m. Burada yaşadığın süre boyunca h ç ‘ötek ’ g b h ssett ğ n durumlar oldu mu? Yan eğer ırkçılıktan bahsed yorsak bu tarz b r davranışa h ç maruz kalmadım. Ancak elbette yen b r ülkeye geld ğ n zaman farklı olan sen oluyorsun ama zaman çer s nde bence nsan her g rd ğ ortama adapte olab l yor eğer stersen ve ben de zaten z hn mde senelerd r yurtdışında yaşamak sted ğ m ç n bu ben m ç n kolay oldu.
BİKAHVEBİSOHBET
İNGİLTERE'DE PSİKOLOG OLMAK
"Türk olarak ş mkanı bulmak, h ç kolay değ ld "
İng ltere’de sen n ş yaşamın nasıl? Şu anda sadece evden onl ne olarak çalışıyorum yan onl ne terap ver yorum. Tüm dünyadak türkler bana onl neps kolog.co webs tem üzer nden ulaşıyorlar. Arada yabancı danışanlarım da oluyor ama asıl kültürle alakalı zaten çalıştığım ç n genelde hep Türklerle çalışıyorum d yeb l r m. Oldukça esnek çalışma saatler m var. Hang gün, saat kaçta çalışacağıma ben karar ver yorum. D ğer yandan se L verpool'da eş m Altuğ Özeren’ n kurduğu Creat ve qp reklam ajansımız var. Ben de arada of se uğruyorum ama seanslarımı evdek of s mde ked ler mle beraber gerçekleşt r yorum (Gülüyor). İlk kez buraya yerleşen b r of s kültürüne, ş yaşamına adapte olma konusunda yabancılık çeker m ? Açıkçası Türk ye'de b r of ste çalışmadığımdan dolayı k s n tam anlamıyla kıyaslayab leceğ m düşünmüyorum. Ancak şöyle söyleyeb l r m; zaten b r Türk İng ltere'ye taşınmasıyla beraber genelde Ankara Antlaşması le burada kalıyor. Sadece k ş kend ş n kurarsa ya da b r sponsorluk alırsa burada kalab l yor. Ancak sponsor bulmak daha zor olduğu ç n genelde kend şler n kuruyorlar. Dolayısıyla b r başka ş rkette çalışmak yer ne k ş ler kend of s nde çalışıyorsa bu sürec kolaylaştırab l r d ye düşünüyorum. Ancak Türk ye'dek kültürel yapıyla buradak kültürel yapı apayrı. Burada, ş yapış tekn kler m z de çok daha farklı olab l yor. Bence b r Türk buraya gelmeden önce Türk ye'de öğrend kler n heps n b r kenara koyup burada her şey sıfırdan öğrenmes gerek yor d ye düşünüyorum.
“Ben m burada ne ş m var?” ded ğ n anlar oldu mu? Hayır olmadı burada yaşamayı çok sev yorum. İng ltere’de okurken ya da çalışırken en çok neler sen zorladı? İlk olarak okurken ve yaşarken aksan d yeb l r m, aksan ben en fazla zorlayan şey oldu. D ğer yandan se yüksek l sansımın hemen sonrasında ş mkanı bulmak, daha doğrusu b r Türk olarak ş mkanı bulmak, h ç kolay değ ld çünkü bell v zelere sah p olmadığın sürece bütün mkanlar bütün kapılar sana kapalı oluyor. Ne yazık k Avrupa Vatandaşı olmadığımızdan dolayı ş bulmak ben m ç n gerçekten zordu o yüzden yüksek l sansımın hemen sonrasında ı̇lk olarak İng ltere'de yaşayan Türk ps kologlara ma l atmıştım. Yanlarında as stan ps kolog olarak çalışab lmek ç n hemen ardından se aralarından b r tanes bana ger dönüş yaptı ben de Read ng şehr ne taşındım. Bu süreçte altı ay boyunca hem as stan ps kolog olarak çalışırken hem de ler yaşlı yatalak hastalara bakım serv s ndeyd m. Ben m ç n en zor geçen dönem bu altı ay boyunca hastalar ç n çalıştığım dönemde gerçekten çok zorlandım. A-z her şeyler le lg len yordum. Huzurev nde çalışıyorum hem de hastaların evler ne g d yordum ama ben çok olgunlaştıran büyüten tecrübeyd D yeb l r m.
"Hayatta keşke demey sevmem"
Burada yaşamanın okumanın avantajları, güzell kler neler? Neler ç n ‘ y k ’ d yorsun? Burada bütün nsanlara nsan olarak değer ver l yor kalıplar yok, sınırlanmalar yok, herkese b rey olarak d ğer herkes saygı göster yor. Okuldayken de hocalar egolu tavırlarda bulunmak yer ne gerçekten bütün öğrenc ler n düşünceler ne önem ver p onları d nlemeye çalışıyorlardı. Kes nl kle bu ben m Türk ye'de h ç alışkın olmadığım b r şey olduğu ç n çok şaşırmıştım ve çok da mutlu olmuştum çünkü Türk ye'de b r statü kavramı vardır ama burada hocalarla arkadaş l şk s kurab l yorsun ve bu da derslerde çok daha farklı b r sev yede ver ml l k olmasını sağlıyor kes nl kle. D ğer yandan se L verpool'u gerçekten çok sev yorum burası İng ltere'n n part şehr olarak geç yor ve b z eş mle beraber buradak bar ve clublara g d p dans etmeye güzel arkadaşlarımıza zaman geç rmey çok sev yoruz. İy k , her şey ç n y k d yorum aslında. İy k Bangor Ün vers tes ne gelm ş m, y k bütün bunları yaşamışım, y k hemen sonrasında L verpool'a taşınıp daha sonrasında eş mle evlen p burada yaşamaya devam etme kararı aldık ve bunu yaptık. İy k k tane dünya tatlısı ked m z var. Hayatta keşke demey sevmem k zaten. Şu anda olduğum konumdan mutluysam y k yaşamam gereken her şey yaşadım gözüyle bakıyorum.
İng ltere’de okurken ya da çalışırken en çok neler sen zorladı? İlk olarak okurken ve yaşarken aksan d yeb l r m, aksan ben en fazla zorlayan şey oldu. D ğer yandan se yüksek l sansımın hemen sonrasında ş mkanı bulmak, daha doğrusu b r Türk olarak ş mkanı bulmak, h ç kolay değ ld çünkü bell v zelere sah p olmadığın sürece bütün mkanlar bütün kapılar sana kapalı oluyor. Ne yazık k Avrupa Vatandaşı olmadığımızdan dolayı ş bulmak ben m ç n gerçekten zordu o yüzden yüksek l sansımın hemen sonrasında ı̇lk olarak İng ltere'de yaşayan Türk ps kologlara ma l atmıştım. Yanlarında as stan ps kolog olarak çalışab lmek ç n hemen ardından se aralarından b r tanes bana ger dönüş yaptı ben de Read ng şehr ne taşındım. Bu süreçte altı ay boyunca hem as stan ps kolog olarak çalışırken hem de ler yaşlı yatalak hastalara bakım serv s ndeyd m. Ben m ç n en zor geçen dönem bu altı ay boyunca hastalar ç n çalıştığım dönemde gerçekten çok zorlandım. A-z her şeyler le lg len yordum. Huzurev nde çalışıyorum hem de hastaların evler ne g d yordum ama ben çok olgunlaştıran büyüten tecrübeyd d yeb l r m. Pek en kötü yanı? En kötü yanı sevd kler mden yan a lemden uzakta olmam. Ama zaten her 1-2 ayda b r Türk ye g d p geld ğ m ç n oda pek de b r sıkıntı olmuyor. Yurtdışında yaşamak genell kle başkaları ç n “ohh yaşıyorlar bu hayatı” şekl nde algılanıyor. Sen bu konu hakkında neler söylers n? Yan hem doğru, hem de d ğer yandan h ç b r şey b lm yorlar d yorum. Aslında şöyle, evet gerçekten b r nsan burada doğduysa yaşadıysa pek çok şey çok daha kolay oluyor ama yurtdışından gel p yan Türk ye'den gel p İng ltere'de yaşamak h ç kolay b r şey değ l. Çevrem ze pek çok bunu deneyen arkadaşlarımız oldu ama tutulanı pek olmadı ne yazık k ve daha sonra Türk ye’ye dönmek durumunda kaldılar. Dolayısıyla nsan buraya gel nce çok zorlanıyor çünkü b ld ğ n sıfırdan başlıyorsun ve pek çok yen kural öğren p adapte olmaya çalışıyorsun.
Yurtdışında yaşamak sanıldığı g b toz pembe hayallerle m çevr l ? Az önce de ded ğ m g b aslında h ç de kolay değ l çünkü kend ş n kurman gerek yor normalde belk b r ş ç n sen günde 8 saat çalışıyorsun ama kend ş n ç n belk sabahtan akşama kadar kafa yorman gerekeb l yor. Türk ye'de zaten b ld ğ n b r yaşam tarzı ve kurallar var ve ayak uydurmak çok daha kolay. Ancak burada devamlı yoğun b r efor sarf etmen gerek yor.
B r gün mutlaka...” ded ğ n o şey ne? Aslında b r gün mutlaka köpeğ m olacak derd m ama ş md k nc ked m ze aldık k nc ked m Puffy gerçekten b r köpek g b . Dolayısıyla köpek f kr nden vazgeçm ş durumundayım. Çünkü Puffy ben çok tatm n ve mutlu ed yor.
@psikologmerveokhiz
Türk ye le İng ltere’y kıyasladığımız zaman yaşam koşullarını nasıl değerlend r rs n? Yeme – çme, k ra, ulaşım g b konularda çok büyük farklar var mı? Yan tab k Türk ye'n n genel n , İng ltere'n n genel le kıyaslamam doğru değ l ama şöyle söyleyeb l r m. L verpool ve İstanbul'u kıyaslayab l r m bence. İstanbul'da yaşayan nsanlar L verpool'da kazanıyormuşçasına harcıyor, bu ne demek dersen z İstanbul'da yaşam masrafları gerçekten çok fazla ha oradak genel kazanca göre. Yan buradak b r asgar maaşı ı̇le b rl kte k rasını yeme çme ulaşım g b pek çok şey n karşılayab l r. Yan aldığı maaş bütün bunları yeterl oluyor zaten ama Türk ye'de İstanbul'da böyle b r şey mümkün değ l tab k asker maaşla nsanlar k rasını b le doğru düzgün ödem yor k d ğer masraflarını karşılayab ls n. İng ltere meslek anlamda sen nasıl besl yor? Olduğun yerden baktığında kend n yolun neres nde görüyorsun? Burada gerçekten çok huzurlu b r hayatım olduğundan dolayı bu ben m seanslarımdak ver m me gerçekten çok güzel b r katkı sağlıyor d yeb l r m. Ruhumu çok besl yor, ben y leşt r yor. D ğer yandan se kend m yolun tab k başında görüyorum ama ötek taraftan da yaşıtlarımın çok çok daha ler s nde b r tecrübeye sah b m. Örneğ n yaşıtlarım daha yen yen seans yapmaya başladıklarını varsayarsak ben şu anda 3000'e yaklaşan seans sayım var. Ve üç sened r bu ş yapıyorum ve kend ş rket m n sah b y m. Kend ş rket m olduğundan dolayı da herhang b r baskı görmeden sted ğ m alanda sted ğ n danışanla çalışab l yorum. Örneğ n, Türk ye ortamında hastane ps kologların hang konuda çalışacağına b le karar vereb l yor. Ps kologlar o alanda çalışmak stemese de buna zorlanab l yorlar. Bu da çok sağlıksız b r danışan ps kolog l şk s demek. Geleceğ n ps kolog adaylarına neler söylers n? “K taplardak teor ler ezberlemektense, kend n tanı! Kend n üstünde çalış!” der m.
MERVE’NİN ‘EN’LERİ
Şeh rde en sevd ğ n mekan? Hotel Chocolat
Kend n en huzurlu h ssett ğ n yer? Ked ler mle ve eş mle beraber evde olmak. “Hayatıma fon müz ğ olur” ded ğ n en sevd ğ n şarkı? Bunu h ç düşünmem şt m b lem yorum ama herhalde slow b r müz k olur lham ver c . En sevd ğ n alıntı? B ld ğ m tek b r şey varsa oda h çb r şey b lmed ğ md r. -Sokrates En sevd ğ n kahve? Flat wh te
BİLONDRA
British Museum Yeniden Açıldı Koronavirüs salgını nedeniyle 18 Mart'ta kapılarını kapatan Londra'nın en çok ziyaret edilen müzelerinden bir tanesi olan British Museum, 163 gün sonra 27 Ağustos'ta yeniden açıldı. Müze sözcüsü, günlük ziyaretçi sayısını başlangıçta 2.000'in altında rakamla sınırlandıracaklarını belirtti. (Covid-19 öncesi, günlük ortalama ziyaretçi sayısı 18.000'idi). Londra Çiçek Açacak Eylül ayı itibarıyla Londra, yeni bir çiçek pazarına kavuşuyor. Chiswick Çiçek Pazarı, 150 yıl sonra Londra'da açılan ilk yeni çiçek pazarı olacak. 6 Eylül Pazar günü Chiswick High Road'da kurulacak olan pazar, her ayın ilk Pazar günü kurulacak.
Regent's Park Devasa Bir Heykel Bahçesine Dönüşecek İngiltere parkları bir kez daha duvarları olmayan bir müzeye dönüşüyor ve benzersiz sanat çalışmalarıyla herkese ilham oluyor. Dünyanın önde gelen sanatçılarının eserlerinin yer aldığı geçici heykel parkı Frieze Sculptures ile yüzbinlerce sanat severe keyif vermeyi vaat ediyor. Müze, 5 Ekim'den itibaren ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek. Ayrıca www.frieze.com web sitesinden de online olarak görülebilecek.
Londra Tasarım Festivali Londra Tasarım Festivali 12-20 Eylül tarihleri arasında sanat severlerle buluşmaya hazırlanıyor. Özellikle freelance çalışanların pandemiden etkilendiğini dile getiren komite, freelance çalışanlar için özel bir portal oluşturduklarını ve haftada bir öne çıkan tasarımları online galeride ve sosyal medyada sunacaklarını dile getirdi.
Bİrelax
MUTLULUK MU, MEMNUNİYET Mİ? “Mutluluk bir hedef değil, bir yan üründür" diye bir satır çıkmıştı karşıma. Biz faniler aşık olduğumuzda, terfi ettiğimizde ya da çok istediğimiz bir şeye sahip olduğumuzda bunu mutluluk olarak kabul ediyor, hayatımızdaki dönüm noktalarına dev anlamlar yükleyerek ona MUTLULUK diyoruz. Deneyimlediğimiz bunca şey belki de günlük olarak aradığımız mutluluk değil, bir tatmin. Peki mutluluk mu, memnuniyet mi? Bu iki benzer kelimenin farkı ne? İşte yanıtı. İmge BALIK İNCESOY imgeincesoy
Mutluluk geçici, memmuniyet uzun vadeli Uzmanlar, "Mutluluk, birisinin sıra dışı bir şey deneyimlediğinde kendisine neşe getiren bir duygudur. bu hisle birlikte bir nörotransmiter, dopamin salınır ve bu da bize yüksek bir ruh hali durumu verir. Bununla birlikte, bu yüksek ruh hali sürdürülebilir değildir çünkü bu nörotransmiterin salınmasına bağlıdır. Yani "mutluluk geçicidir" diyor. Memnuniyet ise yaşadığımız olayların, deneyimlediğimiz duyguların sonucunda daha uzun süre deneyimlenen kalıcı bir duygu. Yani memnuniyet daha dengeli, sürdürülebilir bir duygu olarak tanımlanıyor. Örneğin, işte uzun bir günden sonra eve geliyorsunuz ve birkaç gün önce sipariş ettiğiniz yeni bir çift ayakkabının paketiyle karşılaşıyorsunuz. O paketi açtığınız anda heyecan ve mutluluk yaşayabilirsiniz. O an geçer ve bir sonraki yapacağınız şeye geçersiniz. Ancak bu ayakkabıları giydiğiniz her gün, satın aldığınız ürün size hatırlatılır ve memnun kalırsınız. Bu nedenle, tatmin hissetmek insanların ruh halleri üzerinde daha uzun süreli bir etkiye sahipken, mutluluğu yaşamak anlık ve geçici bir duygudur. Hangisi daha önemli derseniz uzmanlar memnuniyeti mutluluktan daha uzun vadeli ve somut bir çözüm olarak tanımlıyor.
Hayatınızda daha fazla memnun yet duygusu elde edeb lmek çn
1
Benlik duygunuzu geliştirin. Örneğin korkularınızla yüzleşmek sizi mutlu etmeyebilir ama son derece tatmin ve memnun edici bir his verir.
3
Mutluluğu bir varış noktası olarak görmeyin. Kimi zaman mutluluğa ulaşmaya çalışırken anlık keyiflerin, heyecan verici duyguların gözden kaçmasına sebep olabilirsiniz.
2
4
Her gün deneyimlediğiniz 2 şeyi yazın. Her gün güzel olmayabilir ama her gün içinde fark edilecek güzellikler vardır. Küçük şeyleri fark edip, memnuniyet duygunuzu geliştiebilirsiniz.
Hayata daha olumlu bakmaya çalışın. Bu başlangıçta sizin için zor bir adım olabilir ancak sahip olamadıklarınızdan çok sahip olduklarınıza odaklanabilirseniz yaşamınızı iyileştirme konusunda büyük bir adım atmış olacaksınız.
BÄ°spor
Sporda 5 Boyut
Eylül ayı değişim, dönüşüm ayı. Sonbaharın gelişiyle birlikte kendimize değer verme ve doğayla birlikte yenilenme zamanı başlıyor! Bu ay sizler için sporu günlük rutinlerimize eklemek için ipuçları paylaşıyorum. Yazı ve Fotoğraf: Eda Demirden - Milli Bikini Fitness Sporcusu /edademirden
1. DÜŞLE: Karar ver, uygula Unutma ki, spora başlamak, sağlıklı yaşama adım atmaya karar vermek ve gerçekten istemek başarmanın yarısı. Hepimiz günlük rutinimizin arasına spor yapmayı eklemek için istek duyuyoruz ancak pek azımız bunu hayatının bir parçası haline getirmeyi başarabiliyoruz. Sporu rutinin haline getirmek istiyorsan önce gerçekten istemekle başlayabilirsin. Atacağın ilk adım ise işin en kolayı; aynada görmek istediğin bedeni tasarlamak! Daha büyük omuzlar, daha ince bir bel ve bunun için yapılacak doğru bir plan. İlk gün herkes için zordur. Her bir alışkanlık edinme süresi yapılan bilimsel araştırmalar ile üç hafta olarak belirlense de üç hafta sonra bu zorluk yerini eğlenceli bir aktiviteye bırakacak. Sabret! İlk adım spor yapmak istediğin mekana karar vermek. Bir salonda seni motive edecek daha fazla olanağa sahip olabilir ve aynı amaç için orada bulunan bir çevreyle daha motive hissedebilirsin. Ya da kendi kendine evde yapılabilecek egzersizleri uygulayabilir veya bunların dışında kendini doğanın kollarına bırakabilir ve dışarıda bir tempolu yürüyüş ile spor rutini belirleyebilirsin. Nasıl başladığına sen karar ver, yeterki bugün BAŞLA! Bunun için ilk haftalarda 2-3 gün minimum 30 dakikalık düzenli antrenman programına sahip olman yeterli olacak. Vücudun bu düzene uyum sağladıkça antrenman gün sayını ya da antrenman süreni arttırabilirsin.
2. DÖNÜŞTÜR: Esne, Rahatla, antrenmana hazırlan Bugün tüm profesyonel sporcuların da yaptığı gibi antrenman öncesinde tüm vücuduna uygulayacağın 10 dakikalık bir esneme, tüm vücudunu rahatlatarak seni egzersize hazırlayacak. Sakatlanma riskini düşürecek ve ilk günden itibaren daha zinde hissettirecek. Kardiyo çalışması gibi mini bir ısınma egzersizinden sonra kaslarının uzayıp açılmasına yardımcı olacak esnetme hareketlerini yapman gerektiğini de unutma. 15 saniye kadar her kasını esnetmen yeterli olacak.
3. DEĞİŞTİR: Programını sevdiğin egzersizler ile donat Eğer spor salonuna gitmeye karar verdiysen salondaki antrenörlerin sana başlangıç için bir antrenman programı yazmasını istemekten çekinme. Bu programı uygularken zorlandığın, yapmaktan haz etmediğin egzersizler bulunabilir. Bu konu ile ilgili antrenörü bilgilendir, vücudunda nasıl bir değişim görmek istediğini anlatmayı da ihmal etmemelisin. Ayrıca bugün hoşlanmadığın egzersizlerin yarın senin favorin olabilir. Buna karar verirken sana olan faydasını da düşünmelisin. Sevdiğin şeyleri yapmani spora yeni başlayan biri olarak tabii ki güçlü bir motivasyon kaynağı olacak. Ancak farklı kas gruplarına daha çok hitap etmek ve vücut kaslarını canlandırıp spor yapmaya alıştırmak için belirli bir antrenman planının içine farklı hareketler de eklemelisin. Ayrıca her bir antrenman programı aylık yazılır. Antrenörün ile konuşup önündeki ay için sevdiğin hareketleri egzersiz programına dahil edebilirsin. Her şey senin hedefine ulaşman için!
4. DENE: Doğru ağırlığı bul Spora yeni başladığında ‘Doğru ağırlığı nasıl belirleyeceğim’ diye düşünebilirsin. Özellikle spora yeni başlayanlar ağırlık kaldırma konusunda oldukça hevesli olabiliyor. Henüz ağırlıkla tanışmamış bir vücudun varsa hiç acele etmemelisin. Doğru ağırlık ve doğru tekrar seni hedefine götürebileceği gibi, yanlış ağırlık ya da yanlış egzersiz biçimi seni sakatlayabilir de. Kötü sakatlıklarla karşılaşmaman ya da bir yerini ağırlıkla zedelememen için bu çok önemli. Ağırlık seçimi için öncelikle kaldırabileceğin maksimum ağırlığı bilmeli, bunun biraz aşağısında bir ağırlık tercih etmelisin. Temel olarak programında yer alan örneğin 3*12 tekrarlı bir egzersiz için 3 setinin o ağırlık ile 12 den fazla tekrar çıkaramaması gerekiyor. Eğer 13,14 tekrar da yapabiliyor durumda isen, ağırlığını tekrar kontrol etmek gerekir. Bunun yanı sıra 10. tekrarda da durmamalısın. 12 tekrarı tamamlanmalısın. Örneğin: Belki 5 kilo kaldırabiliyorsun. Ancak sadece 3 tekrar sonrasında yorulup bırakıyor olabilirsin. Dolayısıyla bu kaldırabileceğin bir ağırlık olarak sayılmaz. Belki de 2 kilo ile başlamalısın. Seni zorladığını hafifçe hissettiğin seviyenin çok altı olmayan ama tekrar yapabildiğin maksimum ağırlığa ulaşman yeterli. Kas kütlesi oluşumu devam ettikçe daha yüksek ağırlıklara erişeceksin.
5. DİNLE: Vücudun her şeyi anlatıyor Benim uyguladığım gibi: Kulaklıklarımı takar, sevdiğim antrenman kıyafetlerini giyip spor salonundaki aynaya bakarım ve vücudumu dinlerim. Antrenmanların sonuçlarını vücudunda görmeye başladığında çok mutlu ve motive hissedeceksin. Spor salonuna yeni başlayan bireylerle konuştuğumda vücutlarında beğenmedikleri yerleri anlattıklarını duyuyorum. Bazıları sırf kendilerini aynada beğenmedikleri için salona gitmekten çekiniyorlar. Bunu yapma! Çünkü sen var olduğun her halinde güzel/yakışıklısın. Şu anda vücudunda kilo fazlası olması bu gerçeği değiştirmiyor. Vücudunu dinle, o da sağlıklı olmak, atak olmak, spor yapmak, sağlıklı beslenmek istiyor. Sporu kendin için daha sağlıklı ve daha fit olabilmek için yapıyorsun. Zorlandığın zaman dinlen. Bir sonraki antrenmana kadar vücudunu dinlendir. Kas onarım sürecin başlaması ve hissettiğin yorgunluk biraz da acı iyidir. Bu verimli bir antrenman yaptığını ve kasların aktif olduğunu gösterir ve kas kütlesi artışına yardımcı olur. Önemli olan bir sonraki antrenmanı yapabilecek gücünün ve motivasyonunun olması. Vücudunu her antrenman arası minimum 24 saat dinlendirmen gerektiğini unutma. Spora yeni başlayancaksan çalışma programlarını bu kurallara göre şekillendirmen ilk haftaları daha kolay ve daha çok keyif alarak geçirmene yardımcı olacak. Zamanla vücut tepkilerini inceleyerek antrenman programını yeniden şekillendirebilirsin. Unutmamalı ki, sağlıklı yaşam fiziksel ve ruhsal bir bütündür. Fiziksel yaşamın içerisinde yer alan sporla bilikte beslenmeyi de dahil ederek, iç dünyanın sağlığı ve refahı için yoga ve meditasyondan destek alarak yeni bir sene dönüşebilirsin. Eylül ayı hepimize güzel dönüşümler ile gelsin.
HAYATA CAZ KAT İstanbul Caz Festivali, İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından, Garanti BBVA’nın sponsorluğunda bu yıl 27. kez caz severlerle buluşuyor. COVID-19 salgınıyla ertelenen festival, 2-14 Eylül arasında açık hava mekanlarından ve sonrasında dijital platformdan izleyicilerine seslenecek. Garanti BBBVA’nın sponsorluğunda bu yıl 27. kez düzenlenen İstanbul Caz Festivali,yeni mevsimi birbirinden önemli ve değerli isimlerin unutulmayacak performansları eşliğinde karşılıyor. Açık hava mekanlarının dışında bu yıl pandemi nedeniyle dijital platformda da seyircileriyle buluşacak olan festivalde, konsere gidemeyenler tüm konserleri festival tamamlandıktan sonra çevrimiçi olarak caz.iksv.org sayfasından bilet satın alarak izleyebilme şansını bulacak. Dijital yayına açılan konserler ise 45 gün boyunca izlenebilecek. Nesiller boyu Türkiye cazını sahnede göreceğimiz Selen Gülün Quintet feat. Sibel Köse & Ece Göksu nun konseri ile başlayacak festivalde; kültürümüzü müziği, duruşu ve kostümleriyle özgün bir şekilde yansıtan ve dünyaya mâl olan BaBa Zula ile Balkanlardan Mezopotamya’ya bu toprakların özgün ezgileri ve danslarını aslını kaybetmeden yaşatan Kardeş Türküler dikkat çeken gruplar arasında yerini alıyor.
PARKLARDA CAZ! Yerli sahnenin başarılı müzisyen ve topluluklarının daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlamak amacıyla bu yıl dördüncü kez düzenlenen ‘Vitrin’ kapsamında ise Anadolu’dan Saykedelik Yorumlar başlığı altında sahne alacak; Anadolu rock müziği temeline alarak surf rock, funk, punk ve arabesk türlerini bir araya getiren Ayyuka, yaptıkları elektrik folk müziğiyle adını duyuran Yasak Helva ve çok katmanlı müzik evrenini elektronik dokunuşlarla genişleten Pitohui’nin birlikte vereceği konser göze çarpıyor. Fransız Gypsy cazını tanıdık melodilerle harmanlayarak beğeni toplayan Bilal Karaman’ın öncülüğündeki MANOUCHE A LA TURCA da festivalin merakla beklenen sahneleri arasında dikkat çekiyor. Karaman’a sahnede Guiness rekorlarına dünyanın en hızlı kemancısı olarak adını yazdıran Muhammed Yıldırır, klarnet ustası Ramazan Sesler, birçok türde özgün işlere imza atan Özgün Bora ile akustik ve kontrbas yetenekleriyle festivallerin gözdesi Baran Say eşlik ediyor.Bu yıl 18. kez düzenlenen Genç Caz konserleri ve İstanbul’un çeşitli semtlerinde gerçekleşecek Parklarda Caz konserleri de İstanbul Caz Festivali kapsamında caz severlerle buluşmaya devam ediyor.
PSM Amfi Açılıyor... Zorlu PSM’nin gözde açık hava mekanı Amfi, yeni etkinlik takvimiyleEylül’de “sosyal mesafeli” olarak açılıyor. PSM Amfi’nin programında Eylül ayında her Çarşamba günleri eğlenceli ve gülme garantili standup’lar, Perşembe günleri birbirinden keyifli ve özlenen yerli konserler, Cuma günleri ise %100 Music katkılarıyla birbirinden yetenekli DJ ve prodüktörlerin yer alacağı Afterwork etkinlikleri ile PSM Amfi, heyecanla Eylül’ün ilk haftasında sanatseverlerle buluşmayı bekliyor. Fişekhane'de Açık Hava Sinema Geceleri Bi'Başka! İstanbul’un ortak kültürel ve tarihi mirasına sahip çıkan Fişekhane, 2-26 Eylül tarihleri arasında Başka Sinema’nın bağımsız film seçkisi ile eşsiz bir açık hava sinema deneyimi sunuyor. Başka Sinema’nın bağımsız film seçki açılışı, 2 Eylül tarihinde Federico Fellini’nin 1960 yapımı unutulmaz Fransız -İtalyan filmi “La Dolce Vita” ile başlıyor. Eylül ayında toplam 12 filmin gösterileceği seçkide; “La Dolce Vita” , “2040”, “Yeni Baştan”, “Arizona Dream”, “Proxima”, “Parasite”, “Bozkır”, “Seberg”, “A Faithful Man”, “Carol”, “Sinek Kuşu”, “The Farewell” filmleri yer alıyor.
İstanbul Coffee Festival Kahve Severlerle Buluşuyor İstanbul’un marka festivalleri arasında yerini alan İstanbul Coffee Festival yedinci yılında pandemi sürecinde yeni normaller ve önlemlerle kahve severlere kapılarını açmaya hazırlanıyor. Kahve severler 17-20 Eylül tarihleri arasında İstanbul’un buluşma noktası Tepe Nautilus Alışveriş Merkezi’nin 10 bin metrekarelik açık alanında bir araya gelecek.
ŞEHİRDE NE VAR?
bikahve bikeyif . com