SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
Sayfa
4
Engelliler, siber güvenlikteki nitelikli insan kaynağı açığı için yetiştiriliyor Ülkemizde ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünün karşılanması ve engelli bireylerin daha iyi koşullarda iş bulmaları amacıyla ‘Engelsiz Veri Güvenliği 1.Seviye Eğitimi’ düzenlendi.
Sayfa
11
Endüstri 4.0 için ‘Geleceğe Hazır Kurum’ stratejisi Dell, müşterilerine uçtan uca açık, esnek ve güvenilir sistemler sunabilmek amacıyla “Geleceğe Hazır Kurum” stratejisini geliştirdi.
Sayfa
1080 18 - 24 Temmuz 2016
Bilişim 500 için heyecanlı bekleyiş Haber Merkezi
Sayfa
Didem Duru
3
CIO’lar, vizyon toplantısında buluşuyor
23
Ahmet Tosunoğlu
Türkiye’nin ilk 500 bilişim şirketinin belirlendiği Bilişim 500 Araştırması sonuçlandı. Detaylı içeriklerin yer aldığı araştırmanın sonuçları 28 Temmuz günü düzenlenecek olan törende açıklanacak.
TBD İstanbul Şubesi’nin CIO Vizyon Toplantıları’nın altıncısı, BTHaber ile ortak “Dijital Dönüşüm ve Bulut Stratejileri” başlığında düzenlenecek.
201 2
BThaber
GÜNDEM
18 - 24 TEMMUZ 2016
3
Bilişim 500 için heyecanlı bekleyiş Haber Merkezi Türkiye bilişim sektörünün gelişimi ile ilgili birçok veriyi kapsayan, şirketlerin kendi performanslarını ölçme ve rekabetteki yerlerini görme şansı yakaladıkları “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması’nın sonuçları 28 Temmuz’da açıklanacak. BThaber tarafından M2S Araştırma ve Pazarlama A.Ş. ve Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi işbirliği ile gerçekleştirilen Bilişim 500 Araştırması’nın ortaya koyduğu sıralamalar, sektörün en önemli veri kaynağı olarak kabul ediliyor ve özellikle kurumsal şirketlerin satın alma kararlarında belirleyici rol oynuyor. Bu yıl ‘Zamanın dişlileri bilişim sektörü için dönüyor’ mottosuyla yola çıkan araştırma, sektördeki bini aşkın firmanın veri paylaşımı ile hazırlanıyor. M2S Genel Müdürü Özlem Unan’ın araştırma sonuçlarına dayanarak verdiği bilgilere göre Türk Lirası’ndaki değer kaybına rağmen sıralamada yer alan şirketlerin yüzde 64’ünün gelirlerinin 2015 yılında artmış, sadece yüzde 18’inin gelirlerinde azalma oldu. 2015 yılında sıralamaya yeni giren şirket sayısı 81
Araştırma bu yıl daha da zengİnleştİ BThaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe, Bilişim 500 Araştırması ve sonuçları ile ilgili yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Araştırma sonuçlarının da doğruladığı gibi bilişim sektörünün çok önemli iki tane eksiği var. Birisi nitelikli eleman eksiği ki bu TÜBİSAD’ın yıllardır yaptığı araştırmalarla da doğrulanıyor. İkincisi ise istatistiki bilgiler. İstatistiki bilgilerden kastımız “Kaç tane firma var?, kim hangi işi yapıyor?, hangi kademelerde ne ücretler sunuluyor?, yapılan işlerin kalite ölçümleri gibi bilgiler maalesef yok. BTK ve birtakım STK’lar bu konularda yardımcı olacak güzel çalışmalar yapıyorlar ama hala eksiklikler var. Biz de bu çalışmalara bir KATKI
olurken, TL bazında gelirleri artan şirketlerin ortalama büyüme oranı ise yüzde 47 oldu. 25 şirket de yüzde 100’ün üzerinde bir büyüme göstererek büyük bir başarı sağladı. 2015 yılında İlk 500 Bilişim Şirketi sıralamasına giren şirketlerin gelirlerinin bir önceki yıla göre TL bazında yüzde 8 arttığı görüldü. BThaber olarak
BThaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe niteliğinde yıllardır Bilişim 500 çalışmalarına imza atıyoruz. Araştırma sonuçlarının yer alacağı yayınımız, bilişim sektörü dışındaki sektörlerdeki kuruluşlar için
Türkiye’nin ilk 500 Bilişim Şirketi Araştırması’na imza atmaktan büyük gurur duyduklarını belirten BThaber Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi, şunları kaydetti: “M2S ile birlikte bu sene 17’ncisini gerçekleştirdiğimiz araştırma çalışmaları tamamlandı ve şu anda yayın kısmını hazırlıyoruz. Bu yayınımız 28 Temmuz’da Bilişim
de ciddi faydalar sağlıyor. Kurum yetkilileri tarafından bu yayın bir referans kitabı anlamında kullanılıyor. Sadece bilişim firmaları değil, devlet kurumları, Türkiye’ye yatırım yapmak isteyen yabancı yatırımcılar, alıcı konumundaki kurumsal şirketlerin yöneticileri, ticari ataşelikler bu yayını bir başvuru kitabı olarak kullanıyorlar. Bu çalışmamız bu sene daha da zenginleşti. Birtakım farklılıklar da kazandırdık. Bu sene kategorilerde de birtakım değişiklikler yaptık. Özellikle telekom ve bilgi teknolojilerini birbirinden ayırmak amacıyla genelde finalde açıkladığımız ilk 10 listesi yerine, bu kategorilerdeki ilk 5 şirketi açıklayacağız.”
Zirvesi Etkinlik Şirketi destekleri ile düzenlenecek olan etkinlikte sektör yetkilileri ile buluşacak. Yayınımızda, araştırmanın detaylı içeriklerinin yanı sıra Türkiye, dünya ve bölge pazarlarındaki gelişmeler ile sektör uzmanlarının görüşleri de yer alacak. İlk 500 bilişim şirketi sıralamasının yanı sıra bilgi teknolojileri ve iletişim
şirketlerinin sıralamaları bu yıl da yayında yer alacak. Ayrıca donanım, yazılım, hizmet alanlarında 60’tan fazla tablo ve yorumları da bilişim sektörünün gelişimi konusunda okuyuculara bilgi sunacak.” Bilişim 500 ödül töreninin 28 Temmuz Perşembe akşamı İstanbul, Gümüşsuyu CVK Park Bosphorus Hotel’de gerçekleştirileceği bilgisini veren ve tüm sektörü bu törene davet eden Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun da şunları kaydetti: “Türkiye’nin değerli sunucularından Berrak Ataşen’in sunumuyla gerçekleşecek olan törenimiz bu yıl birtakım sürprizlere de sahne olacak. Özellikle ilk 10 şirket sıralamasında birtakım yenilikler yaptık. Geçtiğimiz yıl başlattığımız ve oldukça beğenilen 35. Yıl Ödülleri’ni bu yıl da gerçekleştireceğiz. Türkiye’de bilişim sektörüne 35 yılı aşkın süredir emek vermiş olan duayen isimler törende bizlerle beraber olacaklar ve sektör adına kendilerine teşekkürlerimizi takdim edeceğiz. Etkinliğe, kamudan üst düzey katılımın yanı sıra CIO’lar ve bilişim firmalarının yöneticilerinden oluşan geniş bir kitle katılacak.”
Kayıtdışı ekonomiye karşı tam kontrol Haber Merkezi Türkiye’de dijitalleşme ile birlikte alternatif ödeme kanalları geleneksel yöntemlere karşı öne çıkıyor. Yasalar ve düzenlemelerle çerçevesi çizilen ödeme hizmetleri ve elektronik para kullanımının desteklenmesi, kayıtdışı ekonominin azalması adına önemli bir adım. Finansal teknoloji girişimleri, bankalarla rekabete girebilecekleri ürünler geliştirirken, bankaların da bu yeni oyuncular karşısında yeniliklere ve işbirliklerine hız vereceği üzerinde duruluyor. Amerika’da kredi ve maaş kart sisteminin toplamı yüzde 65, dijital cüzdan kullanımı yüzde 15 seviyesinde.
İngiltere’de kredi kartı yüzde 14, maaş kartı yüzde 45, dijital cüzdan kullanımı ise yüzde 23’lerde. Bu gibi ödeme sistemleri kullanımının nispeten az olduğu Türkiye’de ise kredi ve maaş kart toplam
kullanımı yüzde 84. CMT bu tabloda, yeni dönemde iş ortaklığı yaptığı platformlar ile vatandaşın kredi kartları ile olmayan parayı harcamaları yerine, banka hesapları ve CMT hesaplarında bulunan
paraları ile alışveriş ve para transferi yapmalarını sağlıyor. 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları kanunu ile ödeme sistemleri bir dönüşüm sürecinde. Bu kanun ile para transferleri, fatura ödemeleri dahil her türlü ödeme işlemleri yasal bir temele kavuşurken, markaların kendi mağazaları içinde çalışan kapalı devre kart projeleri ve sadece bankaların uhdesinde yürüyen ön-ödemeli kart iş modelleri de bu yasa kapsamında ve e-para şirketleri vasıtasıyla açık sisteme dönüşebilecek. CMT’nin Kapalıçarşı’dan başlayan yayılım sürecini
Anadolu’ya ve uluslararası arenaya taşımaya devam edeceklerini belirten CMT Genel Müdürü Onur Baran Çağlar, şu bilgileri verdi: “BDDK’dan aldığımız lisans ile ulusal ve uluslararası çapta güvenli para gönderme ve alma işlemi yapıyoruz. Uluslararası markaların karşısına çıkan yüzde 100 milli ilk şirket konumundayız. Ulusal ve uluslararası akıllı para transferi noktası konumumuzu CMTHAN ve CMTBANCO markaları ile güçlendirmeyi sürdüreceğiz. Yılsonuna kadar bin 500 noktada CMT HAN ve CMT Banco’larımız ile tüm hizmetlerimizi sahada ve çoklu kanallarda faaliyete almayı hedefliyoruz.”
4
BThaber
E-TOPLUM
18 - 24 TEMMUZ 2016
Engelliler, siber güvenlikteki nitelikli insan kaynağı açığı için yetiştiriliyor Haber Merkezi ‘Engelsiz Veri Güvenliği 1. Seviye Eğitimi’ ve Engelsiz Siber Güvenli Yaşam Paneli, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde 3 Haziran tarihinde düzenlendi. Ülkemizde bilginin korunması alanında ihtiyaç duyulan nitelikli insan gücünün karşılanması, engelli bireylerin daha iyi koşullarda iş bulmaları ve istihdam edilmiş olanların da teknolojik bilgi seviyelerinin artırılarak işlerinde daha etkili olmaları amacıyla; Engelsiz Perspektif Engellilere Yardım Derneği (EPEYD) ve Bilgi Güvenliği Derneği (BGD) iş birliği ile
Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi’nde ‘Engelsiz Veri Güvenliği 1.Seviye Eğitimi’ düzenlendi. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi bilgisayar laboratuvarında Gazi Üniversitesi’nden Yrd. Prof. Dr. İbrahim Alper Doğru ve Veri Güvenliği Mühendisi Tamer Say tarafından verilen eğitim teorik ve uygulamalı olarak gerçekleştirildi. Kritik altyapılarda, kamu ve özel sektöre ait bilişim sistemlerinde veri güvenliği alanında ihtiyaç duyulan ve önemi her geçen gün artan nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesine ve farkındalık oluşturulmasına yönelik olarak, bilgisayar deneyimi olan fiziksel engelli
bireyler öncelikli olmak üzere toplam 20 kişiye eğitim verildi. Sosyal sorumluluk projesi kapsamında ücretsiz olarak düzenlenen başlangıç seviyesindeki eğitime toplumsal ayrışmanın önlenmesi ve toplumsal entegrasyonun sağlanması amacıyla, engelsiz kişiler de dahil edildi. Kursa katılan ve başarılı olan 20 kursiyere, kurs sonunda sertifikaları törenle verildi. Sertifika törenine; Engelsiz Perspektif Engellilere Yardım Derneği (EPEYD) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Kerem Ünsal, Bilgi Güvenliği Derneği (BGD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı, Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi
(ALKÜ) Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Güneş, Antalya Büyükşehir Belediyesi Alanya Koordinatörlüğü Koordinatör Yardımcısı Nurettin Uludağ ve Alanya Belediyesi Başkan Yardımcısı Nazmi Yüksel katıldı. Siber güvenli yaşam için neler yapılmalı? Eğitimin ardından gerçekleştirilen Engelsiz Siber Güvenli Yaşam Paneli’ne; Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yılmaz Kemal Yüce, Bilgi Güvenliği Derneği Başkan Yardımcısı Ali Yazıcı, Bilgi Güvenliği Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Ali İnceefe ve Gazi Üniversitesi Veri
Güvenliği Mühendisi Tamer Say konuşmacı olarak katıldı. Moderatörlüğü ATV Alanya Televizyonu Yönetim Kurulu Başkanı Servet Sipahioğlu tarafından yapılan panelde; siber güvenlikle ilgili güncel gelişmeler, siber güvenli yaşam için neler yapılmalı, engelli bireylere yönelik uygulamalar ve engellilerin siber güvenliğe entegre edilmeleri konuları masaya yatırıldı. Engellileri de kapsayacak şekilde verilecek geniş kapsamlı siber güvenlik eğitimleri ile ülkemizde siber güvenlik alanında ihtiyaç duyulan nitelikli insan kaynağının artırılmasına yönelik yapılabilecek çalışmalar da ele alınan konular arasında yer aldı.
BiHa Lab, veri bilimi alanında çalışacak Haber Merkezi Havelsan ve İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi arasında ortak araştırma Laboratuvarı BiHa Lab kurulumu için 29 Haziran tarihinde imza töreni düzenlendi. Gerçekleştirilen imza törenine; Bilkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Abdullah Atalar, Havelsan Genel Müdürü Ahmet Hamdi Atalay, Havelsan Akademi Direktörü Doç. Dr. Gökhan Özbilgin, Bilkent Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Altay Güvenir ile akademisyenler katıldı. Bilkent Üniversitesi ve Havelsan ortak girişimi olarak kurulan Bilkent - Havelsan Data Science Laboratory (BiHa Lab), büyük veri, veri bilimi, siber güvenlik, veri analizi ve bilgi güvenliği alanlarında ortak
çalışmalara hizmet edecek. Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nde yer alacak BiHa Lab, Bilkent Üniversitesi’nde bilgisayar ve veri bilimi alanında çalışan akademisyenler ve araştırmacılarla Havelsan araştırmacılarının iç içe çalışmasını ve çift taraflı
teknoloji transferini destekleyecek. Teknolojinin gelişimi ancak üniversite-sanayi iş birliği ile mümkün olabilir Rektör Atalar törende yaptığı konuşmada, verinin doğruluğunun ve anlamlı verinin ayırt edilmesinin
giderek zorlaştığını kaydederek yeni teknik ve algoritmalar gerektiğini ifade etti. Atalar, “Büyük veri, çok büyük bir problem olarak duruyor. Laboratuvar da, bu ve buna benzer konularda en ileri noktalarda çalışarak hepimize yol gösterecek” dedi. Havelsan Genel Müdürü
Atalay da, Havelsan’ın ilk defa bir üniversite ile ortak girişimle laboratuvar açtığını ifade ederek şunları aktardı: “Dünya genelinde iki yılda bir katlanarak büyüyen elektronik veri; ‘veri tsunamisi’ adıyla anılıyor. Mevcut teknolojilerin, ‘tsunami’ diye adlandırılan veri büyüklüğüyle yarışabilmesi neredeyse zorlaşıyor. Teknolojileri sürekli geliştiriyor olmamız gerek. Bu zorluğun altından endüstrinin tek başına kalkması mümkün değil. Bu noktada üniversiteler ve üniversitelerin ürettikleri de büyük önem taşıyor. Teknolojinin gelişimi ancak üniversite-sanayi iş birliği ile mümkün olabilir. Bugün bunun somut bir örneğini yaşıyoruz. Kurulacak laboratuvar üniversite-sanayi iş birliğinin bir örneği olacak.”
6
BThaber
E-TOPLUM
18 - 24 TEMMUZ 2016
‘Değere değil fiyata inanıyoruz’ Haber Merkezi Ufuk Batum, 29 Haziran tarihinde Ankara Üniversitesi Rektörlüğü 100. Yıl Salonu’nda gerçekleştirilen konferansta; ‘İnterdisipliner Üniversite-Sanayi İş birliği Çalışmaları’ konusunda bilgi verdi. Özel sektörde ‘değer’ kavramının önemine vurgu yapan Batum, “Bu kavram Türkiye’de daha zayıf” dedi ve teknolojinin de içinde olduğu ‘değer’ kavramında tecrübelerini paylaştı. Çıkış KOBİ’lerde! Henüz kuramsallaşmanın içini dolduramadığımızı ifade eden Batum, “Teknoloji ve Ar-Ge’ye o kadar uzak kaldık ki, bir taraftan açlık da duyuyoruz ve üzerine çok gidiyoruz. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı da başvuruların azlığını dile getiriyor. Zorla ArGe yaptırmaya çalışıyoruz. Her şeye rağmen sürecin kendisi son derece öğretici ve besleyici” açıklamasını
Ankara Teknoloji Transfer Ofisi’nin organizatörlüğünde düzenlenen Teknoloji Ustaları Konferansları’nın ikincisine, Ventures Mentors League CEO’su Ufuk Batum konuk oldu.
yaptı. Batum, inovasyonu, ticarileştirmede fayda sağlayacak bir araç olarak görmemiz gerektiğinin altını çizerek “Sadece bir ürün değil, bir model de olabilir. Türkiye şirketlerinin ‘case study/örnek olay incelemeleri’ bulunmuyor!
Bir öngörüye göre 2025’te dünya havacılığının ağırlık merkezi İstanbul’da olacak. İnovasyon her yerde yapılabilir!” dedi. İtalya’da her şehrin kuvvetli KOBİ’leri bulunduğunu söyleyen Batum, çıkışın KOBİ’lerde olduğuna dikkat çekti.
Kamuya yalın anlayışı sokmak gerek Yalın yönetimlerin öneminin altını çizen Batum, “Kamuya yalın anlayışı sokmak gerek. Bürokratik anlayışı revize etmemiz lazım. ‘Governance/ Yönetişim’ meselesi çok önemli. Ürün-üretim odaklıyız
ama pazar-müşteri odaklı değiliz. Türkiye’deki TTO’ları bilinçli bir şekilde ‘push’ kavramına göre kurduk; ‘push’un yanına ‘pull’u da eklemeliyiz. Bu yapıyla kamunun kaynaklarını kullanabiliriz” açıklamasını yaptı. Batum, küçük işletmelerimizin kârlı olması gerektiğini vurgulayıp “Değere değil fiyata inanıyoruz!” dedi konuşmasını şöyle sürdürdü: “Değişim şart. Değişimi getirecek ana faktör; ‘liderlik’. Kültürel olarak birisinin öne çıkmasını istemeyiz! İş birlikleri ve ağlar geliştirmeliyiz. Sürdürülebilirlik çok önemli. ‘Startup’ hep destekle ayakta duruyorsa bu sürdürülebilir değil! TTO’ların doğru Ar-Ge desteklerine yönlendirmesi gerekiyor. Teknoloji, küçük yapılardan, ‘startup’lardan çıkıyor. 2000’den fazla ‘startup’a birebir mentorluk yaptım. Müşteriye fiyattan önce ‘değer önerisini’ anlatmak çok önemli. Ürününüzün piyasada değer karşılığı var mı? ‘Değer önerisiyle’ bakmayı tartışmaya açmalıyız.”
Sınırlar arası e-ticaret fırsatları artıyor Haber Merkezi Türkiye’de 400 milyon dolara ulaşan e-ihracat pazarından pay almak için programatik, yeniden hedefleme ve gerçek zamanlı açık artırma gibi modern dijital pazarlama araçlarının kullanılması öneriliyor. RTB House, özellikle e-ticaret şirketleri için yurt dışında iş yapmak üzere kullanabileceği dijital pazarlama stratejileri konusunda tavsiyelerde bulunuyor. Küresel e-ticaret pazarı son yıllarda internetin gelişimi ve mobil cihazların artışı yeni fırsatlar sunuyor. Ipsos verilerine göre, e-ihracat rakamı Türkiye’de 2015 yılında 400 milyon dolara ulaştı ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde 2-3 milyar dolara çıkabilecek potansiyeli taşıyor. Ayrıca toplam e-ticaret hacminin yüzde 20’sinin 2017 yılında yurt dışına uzanması öngörülüyor. Dünyada yaklaşık 90 milyon
kişi düzenli olarak yurtdışındaki web sitelerinden alışveriş yapıyor. 2018’e gelindiğinde ise bu sayı 130 milyonu bulacak. Birçok e-ticaret şirketi için doğru planlamayı yapmak, doğru iş ortağına sahip olarak yurt dışında ilerleyerek yepyeni gelir fırsatları yaratıyor. Forrester rakamlarına göre ise Avrupa’da her yıl ortalama yüzde 11 büyüme ile 2018 yılında sınırlar arası satışlar 40 milyar avroya ulaşacak. Avrupalıların birçoğu aynı kıtada alışveriş yapmayı planlarken, Türkiye için önemli bir fırsatın kapıları açılıyor. TÜİK verilerine göre de Türkiye’nin Avrupa Birliği ülkelerine ihracatı yıllık yüzde 10,8 oranında artış gösterdi. Özellikle Türk nüfusunun fazla olduğu Almanya’nın ihracatta en fazla payı aldığı görülüyor. E-ticaret ve dijitalleşmenin önemli rekabet fırsatı sağladığı pazarda küresel markalar, e-ticaret platformları üzerinden milyonlarca internet kullanıcısına
ulaşıyor. Her bir kullanıcı için kişiselleştirilebilen, esnek çözümler geliştirilmesi, markaları bir adım öne taşıyor. Başarılı bir strateji oluşturarak uluslararası pazarlarda doğru dijital pazarlama planlamasının faydalarına değinen RTB House Bölge Direktörü Ömer Aras, uluslararası tecrübeye sahip bir iş ortağı ile hareket etmenin önemini vurguluyor: “Uluslararası işbirlikleri hem reklamverenler hem de çözüm sağlayıcılar için birçok fayda
sağlıyor. Getirdiği yeni iş fırsatlarının yanı sıra daha önce test edilmiş ve dünya çapında yüzlerce müşteri tarafından denenmiş çözümleri garanti ediyor. Böylece reklamverenler için en verimli yatırım geri dönüşü (ROI) sağlıyor. Diğer taraftan çözüm sağlayıcılar için de başka pazarları bilen ve tecrübe sahibi markalarla çalışmak, farklı hedef kitlelere ulaşmak yepyeni deneyimler ortaya çıkarıyor.” Kişiselleştirilmiş yeniden hedefleme çözümleri ile her
pazarda kullanıcılara özel çözümler sunarak hedef kitleyle verimli etkileşim sağlanabileceğine değinen Ömer Aras, “Türkiye’deki şirketler öncelikle daha yakın oldukları hedef kitleler üzerine gidebilirler. Örneğin Avrupa’da yaşayan Türkler gibi önemli bir kitleye gidebilmek için özel çözümler sunabilirler. Kullanıcı alışkanlıklarının konuşulan dilin ötesinde her bölge için farklılıklar gösterdiğini unutmadan doğru stratejiyle hareket etmek gerekiyor” dedi.
8
BThaber
E-TOPLUM
18 - 24 TEMMUZ 2016
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
Vadi 60 değil, 76 yaşında Sosyal Gelişme İndeksi 2016 Harvard hocalarından Michael Porter ve Harvard’ın komşusu MIT’den Scott Stern’in yönetiminde hazırlanan Sosyal Gelişme İndeksi 2016 yayınlandı (Social Progress Index). Bu indeks, ülkelerin rekabetçiliğini ve zenginliğini GSYH (GDP) ile değil, sosyal-toplumsal ölçütlerle belirliyor: Gelir düzeyi, bir ülkenin “gelişmişlik” düzeyini göstermeye yetmediğinden... Aralarında neden-sonuç ilişkisi yok, korelasyon var. Bu korelasyon düşük de olabilir. Ekonomik büyüme elbette önemli, ama sosyal kalkınmayı garanti etmiyor, ölçmüyor. İndekste 2014 yılı ölçümünde Türkiye 132 ülke arasında 64’üncü sıradayken, 2015’te 58’inci sıraya yükseldi. Ancak işin ilginç tarafı, 2014’teki Sosyal Gelişme İndeks puanı 65.31’ken, 2015’teki 66.24’e inmişti. 2016 sıralamasında Türkiye (bu sefer) 133 ülke arasında 58’inci sırada. Puanı 67.82. Bunun anlamı açık: Yerimizde durmuyoruz, ileriye doğru kıpırdıyoruz, ama adım atmıyoruz. Başkaları ise yanımızdan koşarak geçiyor. Y erimizi korumuşuz, ama ileriye
geçememişiz. TEPAV, 2014’teki sonuç hakkında şu yorumu yapmıştı: “Türkiye, orta-üst gelir grubuna dahil bir ülke olup, aynı zamanda vatandaşlarına temel ihtiyaçlarını karşılayabilecekleri bir ortamdan fazlasını sağlayamayan, özellikle haberleşme, bireysel haklar, hoşgörü ve yükseköğretime erişim gibi alanlardaki başarısızlığı nedeniyle onların kendilerini geliştirme ve gerçekleştirmelerini zorlaştıran bir ülke resmi çizmektedir. Bu alanların, büyük ölçüde, gelir seviyesinden ziyade, yönetişim kalitesi ile ilgili olması, ülkemizin kendi gelir grubundaki dikkat çeken konumunu açıklamaya yardımcı olabilir. Sosyal Gelişme Endeksi’nden Türkiye’nin çıkarabileceği en önemli ders, artık kalkınma hedeflerini belirlerken altyapı veya güvenlik yerine eğitimde fırsat eşitliği, haberleşme özgürlüğü, ayrımcılıkla mücadele ve cinsiyet eşitliği gibi alanları önceliklendirmesi gerektiğidir.” (Sosyal Gelişme Endeksi Türkiye İçin Ne İfade Ediyor? No: 201421)
Ceptelden sosyallik fırsatı Ceptel, nerede olduğumuzu bilir, “gerekli” yerlere bildirir. Tanıdığımızın, arkadaşımızın adını sanını ona söyleriz, hatırlar (adres). Ona, neyi ne zaman nerede yapacağımızı da söyleriz (ajanda). Bu kadar bilgiyi ceptelin “birleştirmesi” ve tanıdıkları, arkadaşları buluşturması için niçin bekledik bunca yıl? Microsoft, “buluşturma” algoritmasına patent almak için başvurdu. İlgilenenler, ABD Patent Kurumu’ndan 20160189032 numarayla
arayabilir. Ekrana, karınca duası gibi yazılmış sayfalarca açıklama çıkacak. Özetle diyor ki: Madem ki A ile B’nin nerede olduklarını biliyorum, o halde bu bilgiyi A ve B’ye ileteyim. İkisi de bir kaç dakika içinde buluşacak kadar yakın bir yerde çünkü. Eğer, A ve B birbiriyle “sürpriz” bir şekilde buluşmak isterse, Microsoft’un bu hizmetinden yararlanabilir. Bu arada Microsoft’un patent sayısı 148,543 + 1 artar. Demek ki neymiş? Teknoloji,
Neden Silikon Vadisi’nin 60’ıncı yıldönümü? Silikon denilen malzemenin üretiminin resmen başlama tarihi 13 Şubat 1956 olduğu için... Ama o bölgeye bu isim verilmeden 16 yıl önce bölgede ileri teknoloji kümelenmesi başlamıştı. 1939’da William (Bill) Hewlett ve David Packard, bölgenin ilk şirketini kurdular. Sonra başkaları da yavaş yavaş onlara katıldı. ABD’nin, Avrupa’daki savaşa karışmama kararlılığına rağmen savaşa hazır olmak mecburiyeti de vardı. Bu nedenle, Japonya’nın ABD’ye en kolay saldırabileceği Batı Kıyısı (California) askeri istihbarat ve savunma sanayii için stratejik öneme sahipti. San Fransisco havaalanına komşu, bugünkü Silikon Vadisi’nin yönetim şehri San Jose yakınındaki Moffett Hava Üssü’nde zeplinler konuşlandırıldı. Bunlar, gökte salınarak California kıyılarını “gözetleme” görevi yapıyordu. Japonların Pearl Harbour’a 7 Aralık 1941 saldırısından sonra bu hava üssü ve eyaletteki diğerlerinin önemi aniden arttı. Savaş sırasında ve sonrasında, burada kurulan birimler ve şirketler kalmaya devam ettiler. Silikon Vadisi denilen yörenin çekirdeğini oluşturdular. Newsweek’in 60’ıncı yıl anı sayısında işin bu kısmı anlatılmıyor. Sanki iki üç girişimci burada –hatta tesadüfen- işe başlamışlar ve orası “öylece” gelişmiş, bugünkü halini almış. Oysa hiç öyle değil. Başta Stanford gibi mega küresel bir üniversitenin veri/bilgi işleme yeteneği, Berkeley gibi komşu bir süper
bizi yalnızlaştırmıyormuş. Asosyal yapmıyormuş. Tam tersine, dünya tarihinde görülmedik ölçüde sosyal olmamız için yenilikçi fırsatlara imkan sağlıyormuş. Aslında bu uygulamanın ana fikri eski. BTHaber’e 12 yıl önce (2004) şunu yazmışım: Danimarka’dan yeni bir uygulama: “Hvem er ibyen”=Kentte kim var? Bu, bir sosyal platform. Üyelere akıllı kart verilir. Bazı bar, klüp, kafelerde bu kartları okuma aygıtları var. Kart sahibi, kartını okutunca nerede olduğuna dair bilgi, diğer kart sahiplerinin cepteline sms
üniversite, California Institute of Technology (CalTech), Jet Propulsion Laboratory (JPL) ve başka bir düzine uzman kurum olmaksızın burası Silikon Vadisi olamazdı. Buradan geçen ünlü ünsüz mühendisler, akademisyenler, girişimciler, ve perde arkasında hep işveren savunma sanayii (askeriye) ortaklaşa çalıştılar. Newsweek anı sayısı, tipik bir Hollywood senaryosu gibi “tek kahramana” odaklanmasına rağmen, konuyu hiç bilmeyen genç bilişimcilere yörenin tarihi hakkında fikir verebilir. Zaten derginin kapağında en medyatik starların resimleri var. Öndekiler tanıdık. Arkadaki iki ihtiyar ise Hewlett ve Packard.
olarak gider. Böylece herkes, o kişinin nerede olduğunu öğrenir. Eğer isterlerse o kişiyi gidip orada bulabilirler. Ama elbette, “Hvem” sistemine beyan edilen bilgilerin ne kadarının gerçek olduğu bilinmez. Bu, aslında kişilerarası iletişimin de genel kuralı değil mi? “Kimse, göründüğü gibi olmayabilir. İlk izlenim hatalı olabilir. Hatta verilen bilgi yalan olabilir.”
1950’lerde silikonun, bilgisayarların hacmini “küçülteceği” anlaşıldı. Bunun üzerinde çalışma başladı. Sırada, bir bilgisayar ile başka bir yerdeki arasında ilişki kurma teknolojisi vardı. 29 Ekim 1969’da California Üniversitesi Los Angeles (UCLA) ve Santa Barbara Kampüsleri (UCSB) ile San Fransisco’daki Stanford Research Institute ve University of Utah arasında ilk ARPANET bağlantısı sağlandı. Bu, internetin babasıydı. Kasım 1971’de ilk eposta gönderildi (mesaj: QWERTYUIOP). İki yıl içinde bağlantı sayısı 13’e çıktı, Doğu Kıyısına uzadı. 1973’te Londra ve Norveç de bağlandı. Gerisi herkesin malumu.
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
Günümüzde şirket büyüklüğünden ve sektöründen bağımsız Handan Aybars olarak, veriler hızla ve farklı ortamlarda büyüyor. Bu büyüme de veriyi şirketlerin mali değerleri kadar önemli hale getiriyor. Verilerin şirketler için akıllı bir şekilde kullanılması, uygun koşullarda korunması, saklanması ve kayıp durumunda bu verinin yeniden erişilebilir olması ise farklı teknoloji ve danışmanlık ihtiyaçlarını beraberinde getiriyor. Doğru çözüm ve danışmanlık ile artan riskleri minimuma indirmek mümkün ve Commvault Kanal Müdürü Nilgün Ercan, her ölçekteki kurum ve her tip veri için uyumlu, esnek ve çevik bir veri koruma altyapısı sunduklarını vurgulayarak, şu detayları paylaştı: n Türk şirketleri özelinde baktığımızda, güvenlik ve kurtarma başlığında yaptıkları doğruları ve yanlışları nasıl sıralayabiliriz? Nasıl bir ‘bakış açısı değişimi’ gerekli? Küresel bazda kurumsal kimliğe ait her türlü büyük veri değerli sayılıp koruma altına alınırken, ülkemizde şimdilik sadece
18 - 24 TEMMUZ 2016
Esas kurumsal servetinizi doğru koruyun Kurumsal veri koruma ve bilgi yönetimi şirketi Commvault, Türkiye pazarında bu alandaki potansiyeli değerlendirmekte kararlı. kritik uygulamaların verileri korunuyor. Veriler Türk şirketleri için birinci sırada önem taşıyan unsurlar, ancak verilerin de iş sürekliliğine uygun şekilde korunması, yedeklenmesi ve yaşlandırılması işlemleri ‘ikincil’ koruma yöntemleri olarak görülüyor. Ayrıca bulut bilişim altyapılarının yaygın olarak kullanılması ve yedekleme yazılımlarının bulut altyapılarına entegre çalışabilir olması da kurumsal verinin korunmasında avantaj ve kolaylık sağlıyor. Biz bulut altyapılarını doğrudan desteklediğimiz gibi, bulut altyapısına doğrudan yedek alınabilmesine de olanak sağlıyoruz.
n Şirketler güvenlik konusunda nasıl bir strateji ile yol almalı, öncelikleri neler olmalı? Veri güvenliği şirketlerin birincil önceliği olmalı. Kurumsal kimliğe ait verilerin birden fazla konumda saklanması, birden fazla kopyasının tutulması bu verilerin önceliklerinin arttırılmasına olanak sağlamakta. Operasyonel karar yönetimi (FKM/ODM) senaryolarında mutlaka yedekleme altyapısı da düşünülmeli, verilerin kopyalarının bu merkezlerde saklanması gibi ek güvenlik önlemleri alınmalı.
n Commvault için küresel pazarla kıyaslandığında, Türkiye nasıl bir konuma sahip? Daha önceki yıllarda olduğu gibi yenilikçi çözümlerimizi oluşturmaya devam ediyoruz. V11 sürümü ile sağladığımız teknolojik gelişmeleri arttırarak, müşterilerimize ve iş ortaklarımıza daha geniş bir yelpazede, daha esnek ve yenilikçi çözümler sunmaya devam edeceğiz. Küresel pazarla kıyaslandığında Türkiye, önemli ve stratejik konuma sahip. Bu nedenle Türkiye organizasyonumuzu ve iş ortaklığı ağımızı
büyüterek, daha fazla müşterimize erişmeye ve büyümeye devam edeceğiz. Çalışmalarımızı, yetkili dağıtıcımız ve yetkin iş ortaklarımızla birlikte yapacağımız etkinliklerle daha fazla kuruma ulaşarak çeşitlendireceğiz. n Kanal yapınız ve işbirliklerine bakışınız hakkında bilgi verir misiniz? Commvault; iş ortaklığının gücüne ve verimine inanan, stratejilerini bu yönde belirleyen bir şirket. Global OEM ve sistem entegratörü iş ortaklarımızla, daha geliştirme aşamasında birlikte çalışarak, müşterilerimize kullanımı ve yönetimi kolay, entegre çalışan ve performansı yüksek çözümler sunuyoruz. Bu işbirliklerini yerel iş ortaklarımızın satış ve danışmanlık yetenekleriyle birleştirerek, müşterilerimize en doğru çözümleri götürüyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de iş ortaklarımız ile büyüyecek ve yaygınlığımızı artıracağız.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 TEMMUZ 2016
11
Endüstri 4.0 için ‘Geleceğe Hazır Kurum’ stratejisi Dell, esnek, ölçeklenebilir ve güvenli çözümlerle hem geleneksel Ayhan Sevgi hem de yeni özellikleri mevcut altyapı ile biraraya getiren “Geleceğe hazır kurum” stratejisini oluşturdu. Bu strateji kapsamında Dell, açık sistemler ile kurumsal düzeyde güvenilirlik ve destekten gelen güvence sayesinde kurumların her yerinde uçtan uça çevikliği ve rekabetçi yapının korunmasını sağlıyor. EMC satınalmasıyla birlikte bu stratejisini daha da genişletmeyi planlayan Dell’in çalışmaları konusunda Dell Türkiye Genel Müdürü Didem Duru, sorularımızı yanıtladı: n Dell ve EMC’nin birleşme süreçleri nasıl ilerliyor? Bu konudaki çalışmalar hızla sürüyor, ülkelerden gerekli onaylar alınıyor. Avrupa Birliği, Amerika, Türkiye, Çin gibi ülkelerden onaylardan alındı. Dell, artık halka açık bir şirket değil fakat EMC ve VMware halka açık şirketler. Birleşme Dell altında gerçekleşecek. Michael Dell, VMware’in bağımsız duruşunu bozmak istemediği için VMware çatı altında olmayacak. Şu anda bakınca biz EMC ile hala rakip iki firmayız. Ancak satın alma gerçekleşip birleştiğimiz zaman uçtan uca ürün ve çözümler sunan çok kuvvetli bir firma olacağız. Zaten uçtan uca teknoloji sağlayan tek firma olarak şu an Dell kalmış durumda. Uygulama ve cep telefonu tarafında yokuz ancak veri merkezi ile
Dell, müşterilerine uçtan uca açık, esnek ve güvenilir sistemler sunabilmek amacıyla “Geleceğe Hazır Kurum” stratejisini geliştirdi.
bu doğrultuda geliştirdik. Bununla amaçlanan “Teknoloji nereye gidiyor” ve “Müşterilerimi nasıl buna hazır hale getiririm?”. Dolayısıyla bunu müşterinin istekleri, endüstrinin gittiği yer ve bunların ürettiği teknolojiyi toplayarak yapıyor. Aslında teknolojinin önünde de gitmeye çalışıyor bir yandan. Dolayısıyla bizler geleceğe hazır şirketler için çalışıyoruz. Gelecekte de çok fazla gelişmeler olacak. Geleceğe hazır şirketler konsepti şu anda çok fazla konuşuluyor.
Dell Türkiye Genel Müdürü Didem Duru kullanıcılar arasındaki tüm yapıyı ve çözümü kurabilir durumdayız. n Herkes küçülürken siz neden böyle bir büyümeyi seçtiniz? Dell’in aslında en çok önem verdiği şey müşteriyi dinlemek, anlamak ve ona uygun çözümler oluşturmak. Müşterilerimize, açık olan standartlarda, bağımlılığı olmayan ve esnek bir yapı lüksünü sunarak müşterilerimizi memnun etmek istiyoruz. Dolayısıyla uçtan uca büyümenin sebebi bu. Kısacası, müşterilerimiz ile uzun vadeli bir birliktelik kurmak istiyoruz. n Peki müşterinin eğilimleri neler, uçtan uca tek markaya sıcak bakıyorlar mı? Tabii müşterinin bakış açısı zaman zaman değişiyor ama toplam sahip olma maliyetindeki avantajlar nedeniyle bu duruma daha sıcak bakabiliyor.
Masaüstü ve taşınabilir bilgisayar tarafında marka bağımlılığından uzaklaşabiliyorlar ama veri merkezi tarafına bakıldığında uçtan uca bir firmayla çalışmanın önemini ve avantajlarını görüyorlar. n Bu yapınızda kanalı nasıl konumlandırıyorsunuz? Bizim Türkiye’deki yapımız kanal üzerinden satış yapmak üzerine kurulu. Tabii bizim de burada teknik, satış, destek gibi bir sürü ekiplerimiz var ve çözümleri birlikte de oluşturabiliyoruz. Uçtan uca çözümler sunan bir firma olarak iş ortaklarımızın da uçtan uca çözümler oluşturabilir firmalardan oluşmasını istiyoruz. Bu dönüşümü aslında hep birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla, tek bir ürünü satandan çok, ürünlerin genelini satabilen, bu alanlarda sertifikasyonu ve insan kaynağı olan, insan kaynağına yatırım yapan iş ortakları bizim için çok daha önemli.
n Sadece Dell ürünleri ile çözümler sunan iş ortaklarının olması söz konusu mu? Böyle bir durum ortada yok ama uçtan uca tüm ürünlerimizi satan iş ortaklarımız var. Uçtan ucayı sattığı andan itibaren başka hiçbir şeye ihtiyacı yok. Önemli olan gerçekten de işin uçtan uca yürümesi. Bu arada bizim birçok bölgede laboratuvarımız ve çözüm merkezlerimiz var. Uçtan ucayı müşterinin ihtiyaçlarına göre simule edip gösterebiliyoruz ve tüm bunları iş ortaklarıyla birlikte geliştiriyoruz. n Endüstri 4.0’a Dell olarak nasıl bakıyorsunuz? Dell, bütün bu kavramları takip ediyor. Yeni ürünleri ve çözümleri teknolojinin nereye gittiğine göre şekillendiriyor. Dolayısıyla yaptığı yatırımları bugünü ve geleceği düşünerek yapıyor. Geleceğe Hazır Kurum - FutureReady Enterprise stratejisini
“Geleceğe Hazır Kurum” İçİn beş önerİ • Sadeliğe yatırım yapın: Sadelik, mevcut durumu korumak demek değildir. Mevcut sisteminizin değerini anlayarak ve sağladığı getiriyi değerlendirerek işe başlayın. Ardından gelecek için esnek olabilmek adına gerekli olan yerlerde eskiyen sistemlerinizi değiştirerek sadeliğe yatırım yapın. • Açık standartları benimseyin: BT sektörü, açık standart olan güçlü teknolojiler üretiyor. Bugün satın aldığınız çözümler ile gelecekte
satın alacağınız çözümler arasında uyumluluk sağlamak için bu yeniliklerden yararlanın. • Önce yazılımı değerlendirin: BT sistemlerinde yazılım esneklik ve çabukluğa olanak tanır. İşletmenizin hızlı yanıt verebildiğinden emin olmak için buluttan veri merkezine kadar hangi işlemleri yazılıma geçirebileceğinize karar verin. • Uçtan uca güvenlik oluşturun: BT güvenlik pazarı oldukça bölünmüş durumda. Çözümler
birbirine uygun olmadığında ortaya çıkan sistem açığı noktaları oluşmaması için basit, etkin ve bağlantılı bir uçtan uca güvenlik çözümü bulun. • Yenileyin ve otomatikleştirin: Eski programlama dilleri ve modası geçmiş BT platformları yapıları itibarıyla kısıtlayıcı olmaya başladı. Maliyetleri azaltmak, sistemi hızlandırmak ve gelecekteki otomatik süreçlere zemin hazırlamak için daha modern sistemlere geçin.
n IoT tarafına yatırım yapacak mısınız? IoT tarafında varız zaten ve bu konuya yatırım yapıyoruz. Dolayısıyla bizim için ciddi bir alan. İrlanda’da Avrupa’da ilk ve tek olan Iot laboratuvarımızı açtık. Orda müşterinin ne istediğine göre o ortamı kurup bütün arkasındaki alt yapıyla bu deneyimi yaşattırabiliyoruz. Yine orada da uçtan uca öne çıkıyor. Son dönemdeki müşteri ziyaretlerimin çoğunda IoT ile ilgili bir konuşma duyuyorum ve bu yönde çalışmalarımız var. n Siz cihazlara mı gireceksiniz yoksa mevcutlara mı destek vereceksiniz? Birtakım cihazlarımız var. Ama tabi cihazlar en küçük parçası bunun. Bir yandan da hangi cihaza gerek olduğunun danışmanlığını yapıyoruz. Diğer tarafta da onun alt yapısını ve onu destekleyecek yapıyı da sağlayabiliyoruz. n Türkiye hedefinizde neler var? Hedefimizde yıldan yıla büyüme göstermek var. 2015’te bunu gösterdik. 2016’da da yine hem gelirde hem karlılıkta hem de pazar paylarında büyüme gösterdik. Bu alanlarda büyümek bizim için çok önemli. Dell için çok önemli bir ülkeyiz Türkiye olarak. İnsan sayımızı artırdık geçen sene. Dolayısıyla potansiyelin çok farkındayız. Sunucularda yüzde 35 oranında pazar payımız var ve gidecek daha çok yerimiz olduğunu görüyorum. Geçen senede uçtan ucada güzel projeler yaptık. Bunları daha da ileriye götürebilmeyi istiyoruz.
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
Handan Aybars Teknolojiye ve yeniliklere açık kurumların ilgisinin yanında, süreçlere hız kazandırması ve daha uygun bütçelere ulaşılabilmesi de bu artan ilgide temel sebepler. Tercihlerde öne çıkan sektörler ise bankacılık ve bilişim. Assessment Systems kurucusu ve CEO’su Levent Sevinç’e göre, tüm bu gelişimin sonunda geleneksel kâğıtkalem uygulamalarına yakın gelecekte İK süreçlerinde rastlanmayacak. “Örneğin genel yetenek testi ve envanter uygulamaları gibi birçok süreci uzun süre önce online platformlara taşıdık. Online sınavlar için son yeniliğimiz ise ‘kameralı online sınav linki’ uygulaması” diyen Levent Sevinç, bu uygulamanın güvenliğe önem veren çoğu kurumun tercihi olduğuna işaret etti. Assessment Systems; psikometrik ölçme ve değerlendirme alanında İK sektörüne hizmet veriyor, toplu ve münferit işe alımlarda ve terfi, potansiyel belirleme gibi yetenek yönetimi süreçlerinde birçok markanın ölçme ve değerlendirme konusunda çözüm ortağı oluyor. Assessment Systems’da yöntem ve araçlar iki ana başlıkta toplanıyor. İlki, simülasyon içerikli uygulamalarla kişinin potansiyelini belirleyen Değerlendirme ve Gelişim Merkezi uygulamaları. Değerlendirilen kişi için en az yarım, çoğunlukla tam günlük değerlendirme içeren bu uygulama ile ayda yaklaşık 400 kişi değerlendiriliyor. Diğer ana başlık ise genel yetenek testi, kişilik ve yetkinlik envanterleri gibi psikometrik araçlar. Bugüne kadar üç buçuk milyondan fazla kişi bu psikometrik araçlarla değerlendirildi. Levent Sevinç, yakın zamanda Assessment Systems’ı tamamlayıcı nitelikte iki yeni şirket kurduğu bilgisini de verdi. Bunlardan biri yetkinliklerin geliştirilmesine yönelik butik gelişim programları sunan bir eğitim şirketi, diğeri ise yönetici ve nitelikli uzman pozisyonlarına yönelik İK temini çözümleri
18 - 24 TEMMUZ 2016
Kağıt-kalem-form üçlüsü ile vedalaşma zamanı
Assessment Systems kurucusu ve CEO’su Levent Sevinç
Her kurumsal alan gibi İK da dijitalleşiyor, İK süreçlerinde dijitalleşme yolunda giden kurumların sayısı istikrarlı biçimde artıyor.
Bİlİşİm sektöründe İK adına en çok aranan özellİkler neler? Bilişim sektöründe aranan nitelikler, görev tanımının gereklerine göre farklılıklar gösterebiliyor. Ancak genel olarak; analitik düşünme, öğrenmeye ve gelişime açıklık, sonuç odaklılık özellikleri vazgeçilmez. Sürekli gelişen bilişim dünyasında öğrenmeye ve gelişime açıklık, analitik düşünmek kritik özellikler.
ve İK profesyonellerinin mesleki gelişimlerine yönelik programlar sunan bir şirket. Levent Sevinç, kendi çalışmaları ışığında İK başlığındaki değişimi anlattı: n İK süreçlerine ne gibi yenilikler katıyorsunuz? Sektöre getirdiğimiz birçok yenilik var. Bunların en yenisi “Sanal Değerlendirme Merkezi”. İK dünyasında son yıllarda hızla yükselen bu uygulama, farklı sektörlerde birçok firma tarafından tercih ediliyor. Sanal Değerlendirme Merkezi uygulaması ile danışmanlar, artık işe alımlarda adayları online değerlendirebiliyor. Esnek ve maliyet odaklı değerlendirme yöntemi olarak bu merkez, kişinin gelecekteki performansını tahmin etmede oldukça güçlü bir yöntem. Bu değerlendirme aracı ile farklı lokasyonlarda çok sayıda aday aynı anda
Kişinin yenilikleri takip etmesi, bilgilerini sürekli güncellemesi gerek. Analitik düşünme ise kişinin günlük görevleri yerine getirirken ve yeni şeyler öğrenirken ihtiyaç duyduğu bir beceri ve sadece bilişim sektöründe değil, birçok pozisyonda gerekli. Sonuç odaklılık ise genellikle proje bazlı çalışan
BT çalışanları için önemli. Projelerin zamanında bitirilebilmesi, zaman yönetiminin iyi yapılması için olmazsa olmaz. Ayrıca ekipçe yürütülen projelerde takım çalışmasına yatkınlık da önem kazanıyor. Ek olarak, müşteri ile görüşen BT proje yöneticileri için ilişki yönetimi de kritik bir yetkinlik.
değerlendirilebiliyor. Aynı anda yüzlerce kişiyi sanal değerlendirme merkezi uygulamasına da dâhil edebilirsiniz. Bu sayede İK’ya ulaşım, konaklama gibi masraf kalemlerinde, zaman kullanımında tasarruf sağlanıyor.
kaydedilir. Sonrasında Değerlendirici, sisteme girip adayın yanıtlarını değerlendirir. Aday da Günlük Yaşam Egzersizleri, Bekleyen İşler Egzersizleri ve Analiz Egzersizleri olmak üzere üç farklı uygulama ile değerlendirilebilir.
n Merkezde nasıl bir süreç işliyor? Sanal Değerlendirme Merkezi; adayın yetkinliklerinin online platformda iş benzeri egzersizler ile değerlendirilmesini sağlıyor. İşe alım ve terfi süreçlerinde, eğitim ihtiyaçlarının belirlenmesi süreçlerinde birçok farklı pozisyon için de bu yapı kullanılabilir. İlgili pozisyonun gerektirdiği yetkinliklere uygun bir Sanal Değerlendirme Merkezi uygulaması, adaya online ortamda gönderilir. Aday, yönergeleri takip ederek uygulamayı gerçekleştirir ve adayın tüm yanıtları da online platformda
n Nasıl egzersizler bunlar? ‘Günlük Yaşam’ Egzersizleri; tek bir senaryo içinde birbirine bağlı etkinlikleri içeren egzersizler ve e-postalara yanıt verme, rapor yazma, gelen telefonları yönetme gibi unsurları içerir. Bekleyen İşler Egzersizleri; birbirinden farklı konularda birçok e-postanın adaya sunulduğu, içeriğin önceliklendirilmesi ve aksiyona geçilmesini gerektiren egzersizler. Son olarak, Analiz Egzersizleri ise belli bir iş durumu için sözel ve sayısal bilgilerin incelenerek bir rapor ya da sonuç oluşturmayı, önerilerde bulunmayı içeren
egzersizler. n Merkezdeki bu uygulamalar, ne gibi avantajlar sunuyor? Değerlendirme Merkezi uygulamaları, kişinin gelecekteki performansını tahmin etmede en güçlü yöntem. ‘İş benzeri’ simülasyonlar ile değerlendirilmek, adayın işe alım süreci hakkındaki algısını olumlu etkiler. Sanal Değerlendirme Merkezleri ise zaman, maliyet ve verimlilik açısından bu etkili değerlendirme yöntemini daha avantajlı hale getiriyor. Farklı şehir ve ülkelerdeki adaylar, bulundukları ortamda online değerlendirilebilir. Bu sayede, farklı konumlarda çalışanları olan kurumlar için önemli tasarruf söz konusu. Aynı anda yüzlerce kişinin değerlendirilmesinin yapılabilmesi de yapıyı verimli hale getiriyor. Bir avantaj da bu teknolojik değerlendirme yönteminin, teknoloji odaklı şirketlerde kurum kültürüne kolayca entegre olabilmesi. Yani teknoloji odaklı pozisyonlar için değerlendirilen adaylar üzerinde, geleneksel, kâğıt-kalem ile yapılan değerlendirmeler yerine, Sanal Değerlendirme Merkezi uygulamalarının çok daha olumlu etkisi var. n 2016 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz? Hedef ve beklentileriniz hakkında bilgi verir misiniz? Dokuzuncu yılımızı geride bıraktık. Amacımız öncü konumumuzu pekiştirmekti ve bu amaçla, özellikle teknolojik altyapılara yatırım yaptığımız, yeni ürün geliştirme süreçlerine yoğunlaştığımız bir yıl oldu. Oldukça geniş ve alanında uzman Ar-Ge ekibimiz, sektördeki farklı ihtiyaçları karşılayacak yeni araç ve yöntemler geliştiriyor. Sanal Değerlendirme Merkezi ya da Durumsal Yargı Testleri gibi yeni yöntem ve araçları Türkiye’ye kazandırdık. 2017’de de bu yenilikçiliği sürdürmeyi hedefliyoruz. Birçok firmanın İK ölçme ve değerlendirme süreçleri tam olarak yapılandırılmış değil. Bu konuda uzmanlığımız ve çözüm ortağı konumumuzla sektördeki açığı kapatmayı amaçlıyoruz.
13 BThaber
DOSYA
Kurumsal Dönüşüm ve İş Uygulamaları
18 - 24 TEMMUZ 2016 www.bthaber.com
Kurumsal dönüşüm artık bir gereklilik
Son yıllarda hem şirketlerde hem de kamu kuruluşlarında çok önemli değişimler yaşanıyor. İnsan hayatını kolaylaştırmayı amaçlayan teknolojiler şirketlerin de işlerini kolaylaştırıyor ve iş süreçlerine entegre oluyor. Kurumsal kaynak planlama yazılımları, akıllı telefonlar ve tabletler gibi mobil cihazlar dönüşümde büyük etki yaratıyor. Özellikle küreselleşen ve rekabet şartlarının her geçen gün zorlaştığı günümüzde kurumsal dönüşüm artık bir lüks değil aksine bir gereklilik. Fakat sadece değişim tek başına yeterli olmuyor, bu değişimin sürdürülebilir olması da gerekiyor. Aslına baktığınızda şirketlerin karşı karşıya kaldıkları en önemli sorunlardan birisi de bu. Sonuç olarak bu dönüşümü sağlamanın ve dönüşümü devam ettirmenin en önemli etkenlerinden birisi kurumsal uygulamalar. Bu hafta sizlere kurumsal dönüşüm ve bu dönüşümü sağlayan uygulamalarla ilgili bilgi aktarmaya çalışacağız.
14
DOSYA
BThaber
Kurumsal Dönüşüm ve İş Uygulamaları
18 - 24 TEMMUZ 2016
Kurumsal dönüşüm yatırımlarına talep artıyor Son birkaç yıl içerisinde her ölçekten şirket rekabet, sürdürülebilirlik, karlılık ve büyüme hedefleri doğrultusunda kurumsal dönüşüm yatırımlarını artırmaya başladı. Bunun en büyük nedeni ise bu dönüşümü başaran şirketlerin pazar paylarını artırmaları ve verimliliği en üst düzeye çıkarabilmeleri. Küçükten büyüğe tüm şirketlerdeki yöneticiler kurumsal dönüşümün bir lüks değil bir gereklilik olduğunu düşünüyorlar. Bu farkındalığın artması da ilgiyi artırıyor. Eskiden böyle bir dönüşümün iş yapış şekillerini kökten etkileyeceğini ve işlerin olumsuz yönde etkileneceğini düşünen yöneticiler bunun tam tersi olduğunu gördüler. Kurumsal dönüşüm kültürü gerekli Kurumsal dönüşümün başarılı bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için kurumlarda ve şirketlerde tüm çalışanların bu dönüşümü benimsemesi ve bunu bir kültür olarak algılaması gerekiyor. Kurumsal dönüşümün gerçekleştirildiği şirketlerde,
kullanılmaya başlanan uygulamalarla birlikte yeni rotaların çizilmesi ve bunun bir kültür haline getirilmesi gerekir. Bu sayede en alt seviyeden en üst seviyeye kadar tüm çalışanlar bu dönüşümü benimseyerek şirketin hedeflerine ulaşması sağlanır. İşin özü tüm çalışanların aynı çizgide yürümesi en önemli noktalardan birisidir. İş ihtiyaçları önemli Hızlı bir rekabetin yaşandığı günümüzde, kurumsal dönüşüm öncesinde iş ihtiyaçlarının ve hedeflerin dikkatli bir şekilde belirlenmesi gerekiyor. Bu ihtiyaçlar ve hedefler doğru bir şekilde belirlenmediği takdirde dönüşümün başarılı olma ihtimali büyük ölçüde azalıyor. Dönüşüm projelerinde kağıttan elektroniğe geçiş aşamasında tereddüt yaşayan şirketler, bu dönüşümün sağladığı hız ve avantajları görünce bunun önemini kavrıyor. Çalışanların da benimsemesiyle birlikte verimlilik ve üretkenlik en üst düzeye çıkıyor. Şirket içi onay mekanizmalarının hantal yapılardan kurtulması, hızlı karar alma ve hızlı uygulama imkanı sağlayarak şirketlerin çok daha
çevik bir hale gelmelerini sağlıyor. Kurumsal algının değişmesiyle birlikte kurumun da çehresi değişiyor ve rekabet ortamında kurumun hızlı adımlar atmasına yol açıyor. Kurumsal Kaynak Planlama yazılımları dönüşümün vazgeçilmez parçası Günümüz iş dünyasında rekabet artık kaçınılmaz ve bu süreçte her an tetikte olmak şart. Rekabet sürecinde başarının anahtarı her geçen gün maliyetleri düşürmek, yeni ürün ve hizmetler geliştirmek ve müşterileri beklentilerini sıkı takip etmekten geçiyor. Kısacası bir şirket yöneticisi iseniz başarı için her an dinamik bir yapıya ve ekibe sahip olmalısınız. Tabii bu yapının başarılı olabilmesinin temelinde de bilişim teknolojileri yatıyor. Şirketlerin teknolojiye giriş noktasını kurumsal kaynak planlama (ERP) yazılımları oluşturuyor. ERP sistemleri her geçen gün yeni modüller ile genişlerken, bu sürecin bir kültür değişimi olduğunu da unutmamak gerekiyor. 2000’li yıllara doğru başlayan ERP sistemlerine geçiş süreci artık büyük kurumların bu
yatırımlarını tamamlamaları ve güncelleme süreçleri ile devam ediyor. Özellikle KOBİ olarak adlandırdığımız işletmeler ise bu yatırımlarda biraz geç kalmış olsalar da yeni nesil yöneticiler ile bunun farkına varmış durumdalar. Diğer yandan devlet tarafından, vergi süreçlerini düzenlemek amacıyla getirilen e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv gibi uygulamaların da bu yatırımların bir devamı olduğunu ve sonuçta şirketlere verimlilik sağlayacak teknoloji yatırımları olduğunu da unutmamak gerekiyor. Kurumsal dönüşüm yolunda en önemli araç ERP yazılımları. Öncelikle ERP’ler şirketlerin farklı iş modellerini tanımalarını sağlıyor ve rekabet için değişim ve global uyumun kapılarını açıyor. Müşteriyle olan ilişkileri güçlendiriyor. Esneklik ve hız kazandırıyor. Verimliliği ve motivasyonu arttırıyor. ERP yatırımı neticesinde hızlanmış bir işletme, anlık ve doğru veriye ulaşma, simüle edebilme, maksimum kapasite kullanımı, kurumsal hafıza, kişiye bağımlılıktan kurtulma, güvenlik ve kolay raporlama, tam kontrol, tüm süreçlerin entegrasyonu ve yalın iş akışları ortaya çıkıyor.
16
DOSYA
BThaber
Kurumsal Dönüşüm ve İş Uygulamaları
Kamunun e-Dönüşüm politikası ile hayata geçirilen kurumsal dönüşüm çalışmalarının dijital dönüşüm ile bütünleşmesi, verimliliğin de günümüzde temelini oluşturuyor, kurum içindeki birimler arasında iş sürekliliğini sağlamak adına önemli bir fırsatı beraberinde getiriyor. Kamu düzenlemelerinin kurumsal hayatta yerini alması, iş süreçlerinde verimi sağlıyor. Kamunun e-Dönüşüm çalışmaları, gerek seviye gerekse kapsamda artış ile yaygınlaşıyor. e-Fatura ile başlayan, e-Defter ve e-Arşiv ile devam eden, e-İrsaliye gibi uygulamalarla devam edecek olan e-Dönüşüm süreci, bu yönüyle kurumsal dönüşüm için şirketlere net bir yol haritası da sunuyor. Öyle ki, elektronik faturalama kayıt sistemi ile başlayan dijital dönüşümle e-Fatura’da 50 bin, e-Defter’de 48 bin ve e-Arşiv’de de 3 binden fazla kullanıcı platformda yerini aldı. Uygulamaların avantajları da git gide artıyor. İlgili bakanlıkların entegre dönüşüm yol haritalarının daha da genişlemesi, bütünsel faydayı pekiştirecek. Kurumsal fayda sağlıyor Gelinen noktada, kamunun e-Dönüşüm başlığındaki yenilikleri sadece kamunun takip ve kontrol yapısını sağlamlaştırmakla kalmıyor, kurumsal hayatta büyük ölçekten KOBİ’ye, her şirketin kamusal kurallara uyarak takip edilebilirliğini ve akabinde kurumsal verimliliğini pekiştiriyor. Bu yönüyle kamunun e-Dönüşüm düzenlemeleri, e-Dönüşüm odaklı verim sağlamayı başaran şirketlerin avantajlar elde etmesini sağlıyor. Geldiğimiz noktada Türkiye’de birçok şirket, teknolojideki gelişmelere ayak uydurarak bir dönüşüm süreci yaşıyor. e-Fatura, e-defter ve e-arşiv uygulamalarını kapsayan bu süreçlerin iş hayatına entegrasyonunun, işlemleri hızlandırması, verimliliği artırması ve denetimi kolaylaştırması bekleniyor. Yani kamu ve özel sektör arasında karşılıklı bir fayda mekanizması hayat buluyor. Yeni teknolojiler yakın takipte Kamudaki bu dönüşüm, ülke ekonomisi adına önemli faydaları
18 - 24 TEMMUZ 2016
Özel sektöre rehberlik kamudan geliyor Kamuda dönüşüm, hayata geçirilen politikalarla entegre ve tüm kurumsal hayatı buluşturan, tüm paydaşlara faydalar sağlayan bir yapıya bürünüyor. beraberinde getiriyor. İlk akla gelen tasarruf başlıklarına bakıldığında, 2016 yılında kâğıt, işçilik, postalama ve depolama maliyetlerini önemli ölçüde azaltması hedeflenen e-Dönüşüm adımlarıyla yıllık 3 milyar TL’nin üzerinde tasarruf elde edilmesi öngörülüyor. Bu dönüşümün adımlarının bir örneği olan kayıtlı elektronik postanın (KEP) şirketler ve kamu kuruluşları için zorunlu hale gelmesiyle 2015 yılında alınan KEP adreslerinin sayısı istikrarlı bir artış
trendinde. Bir diğer örnek olarak e-arşiv projeleri de evrakların dijital ortama taşınmasıyla kağıt tasarrufu, evrak sınıflandırma gibi operasyonel zorlukların otomatik bir yapı kazanması, böylece zaman avantajı, iş gücü verimliliği ve maliyet tasarrufunu beraberinde getiriyor. Kamu, e-Dönüşüm odaklı adımlarında yeni teknolojileri takip ediyor. Örneğin mobil bankacılık ve e-ticaret odaklı düzenlemeler hem sektör bazında gelişim hem de
Kaçınılmaz değİşİmİn İtİcİ gücü kamu E- fatura, e-defter ve e-arşiv başlıklarının öne çıktığı e-Devlet uygulamaları, kamunun önderliğinde git gide daha çok kabul ediliyor. Çünkü her ölçekte şirket, bu kamu dönüşümü ile net fayda elde ediyor, kendi iş süreçlerini buna uygun biçimde dönüştürme fırsatı elde ediyor. Kamunun e-Dönüşüm sürecine öncülük etmesi ve bu konuda
zorunlulukları hayata geçirmesi, tüm kurumsal hayatta elde edilen faydaların görülmesi ve e-Dönüşüm adımlarının yaygınlık kazanması adına çok büyük önem taşıyor. Bu adımlar, gerek kamu maliyesine sunduğu avantajlar, gerek kamunun entegre takip mekanizmalarına sahip olabilmesi, gerekse Türkiye’de
gerek kamu gerek özel sektörün küresel rekabette avantajlar elde edebilmesi, en azından kendini doğru ölçütlerde konumlandırabilmesi adına fırsat sunuyor. Bu ölçüm başlıklarının her birinin sağladığı faydanın yanında, bunların entegre ve uyumlu olma yetkinliği de kartopu misali faydayı tüm taraflara getiriyor.
kamusal düzen adına önem kazanıyor. Rekabet avantajı E-defter ve e-faturayı düzenleyen kanunda belirtilen ölçekteki firmaların bu elektronik hizmetleri kullanma zorunluluğu var. Ama bunun dışında e-Dönüşüm açısından yasal bazda bir zorunluluk yok. Yine de, sektör uzmanlarının da dikkat çektiği gibi, giderek zorlaşan bir rekabet dünyasında öne çıkabilmek isteyen her ölçekte şirketin e-Dönüşüm odaklı adımları atması da bir gereklilik olarak tanımlanıyor. Yasal düzenlemelerle kullanımı artan ve yaygınlaşan e-Dönüşüm uygulamaları ekonomiye önemli katma değeri beraberinde getiriyor. Bunun bir yansıması olarak, e-Dönüşüm pazarı da ivme kazanıyor. Belirttiğimiz kurumsal faydalar ışığında, zorunlu grupta olmamasına rağmen KOBİ’lerin de e-Dönüşüm projelerine yönelik ilgisi ve bu yapıda yer almak için yatırımlar yapmaları hem kurumsal hem kamusal fayda anlamını taşıyor, güvenli ve yönetimi çok daha kolay uçtan uca iş yapılarına hayat veriyor.
18
DOSYA
BThaber
Kurumsal Dönüşüm ve İş Uygulamaları
18 - 24 TEMMUZ 2016
Kurumsal dönüşüm sürdürülebilir olmalı
İş dünyasının önemli sorunlarından birisi işletmelerin kalıcı, sürdürülebilir ve büyüyebilir olmalarıdır. Bu kavramları uygulayabilmek için de kurumların ciddi bir dönüşüm sürecinden geçmeleri gerekiyor. Türkiye’nin dünya ekonomisi ile entegrasyonunun 2000’li yılların başına kadar sınırlı kalması, henüz endüstri topluluğu yolculuğumuzun başlarında olmamız, Türkiye’deki mevcut dış kaynaklı sermayenin azlığı, şirketlerin finansal kaynaklarının sınırlı olması, Türkiye’de Kurumsal dönüşümü geciktiren belli başlı nedenler olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye’de birçok kurum ve kuruluş, teknolojideki gelişmelere ayak uydurarak önemli bir dönüşüm süreci yaşıyor. Ülkemizdeki küçük ve orta boyuttaki birçok işletme
alanlarında çok başarılı olmalarına rağmen kurumsallaşma sürecinde zorlanabiliyorlar. Bunun yanında büyük ölçekli şirketler de satın alma ve birleşme gibi nedenlerle dönüşüm süreçlerine girebiliyorlar. Artık tüm şirketler verimlilik sağlamak, daha hızlı kararlar alabilmek ve rekabeti artırarak analitik boyuta taşımak istiyorlar. Bunun temel sebebi ise bu şekilde karlılıklarını ve verimliliklerini kolay biçimde denetleyebilmelerinden kaynaklanıyor. Bu noktada özellikle rekabetin yoğun olduğu telekomünikasyon, finans (bankacılık, sigortacılık) ve perakende sektörleri başta olmak üzere verinin çok hassas ve hacim olarak büyük olduğu firmalarda da kurumsal çözümlerin yoğun kullanımı kaçınılmaz oluyor. Bu çözümlerin entegrasyonuyla birlikte
iş süreçleri tekrardan şekilleniyor ve şirketler dijital dönüşümlerinde çok daha hızlı yol kat ediyorlar. Şirketlerin teknolojiye giriş noktasını kurumsal kaynak planlama (ERP) yazılımları oluşturuyor. ERP sistemleri her geçen gün yeni modüller ile genişliyorlar. 2000’li yıllara doğru başlayan ERP sistemlerine geçiş süreci artık büyük kurumların bu yatırımlarını tamamlamaları ve güncelleme süreçleri ile devam ediyor. Kurumsal dönüşüm sürecindeki şirketlerde genelde Kurumsal Kaynak Planlaması (ERP) veya benzeri kurumsal çözümlerle birlikte yeni rotalar çiziliyor. Bu dönüşüm sürecindeki önemli aktörlerin başında ise orta yönetim kademesi geliyor. Eğer bu katmanda dönüşümü destekleyici bir yaklaşım gelişmezse,
kurumsal dönüşüm süreçleri yavaşlıyor. Dönüşümün sürekliliği için yönetimlerin kendi içindeki tutarlılığı büyük önem taşıyor. İş süreçlerini teknolojiyle şekillendirmek başarı getiriyor Son yıllarda birçok şirket kendi bünyelerinde iş süreçleri departmanları oluşturmaya başladı. Bu departmanlar iş süreçlerinin tanımlanarak ihtiyaçların belirlenmesi konusunda çalışıyorlar. Bu sayede danışmanlar ve şirketler arasında önemli bir ara katman oluşturuyorlar. Sürece hakim ve teknolojiyi bilen bu ara katman sayesinde iş alanındaki bilgi seviyesi artmakla birlikte yapılan yatırımdan daha kısa vadede sonuç alınması mümkün oluyor. Danışmanlar ise temel iş süreçleri modellerinden başlayarak, zaman içinde şirketin politikası ve iş yapış şekline göre iş süreçlerinin gelişmesi sağlıyorlar. Kurumsallaşmanın temel amacı uzun vadede sürdürülebilir bir verim elde etmek. Şirket geliştikçe organizasyon yapısı, mevcut kaynakları ve buna bağlı olarak iş süreçleri de değişiyor. İş süreçlerini teknolojiyle şekillendiren şirketler, kişilerle yürütülen iş süreçlerini akıllı sistemlerle yer değiştirerek getirerek uzun vadede verim ve sürdürülebilirlik sağlıyorlar. Şirket içindeki bütün değişiklikler bu akıllı sistemlere kolayca adapte edilebiliyor. Bu da iş sürekliliği sağlıyor. Bulut bilişim iş süreçlerini farklı bir boyuta taşıyor Günümüz iş dünyasında rekabetin artan önemiyle birlikte şirketlerin başarı için dinamik bir yapıya ve ekibe sahip olması gerekiyor. Bu dinamik yapıyı oluşturabilmek için kurumların önünde birçok teknolojik seçenek yer alıyor. Etkili bir kurumsal kaynak planlaması sürecinden sonra bulut özellikle bilişim ve mobil teknolojilere yoğunlaşan şirketlerin yapıları daha da dinamik bir noktaya doğru eviriliyor. Bulut bilişim sayesinde esneklik kazanan ve hafifleyen iş süreçleri mobil cihazların da katkısıyla her noktadan 7/24 ulaşılabilir hale geliyor. Kesintisiz hizmetin kapılarını açan bu teknolojiler sayesinde hem iş süreçleri hızlanıyor hem de kurumun sahip olduğu kaynakların kullanımı en verimli şekilde düzenlenebiliyor. Özellikle bulut teknolojisi ve sanallaştırma uygulamalarıyla birlikte, sunucuların ve depolama cihazlarının paylaşımı mümkün oluyor. Bu sayede tüm BT katmanları tam verimlilikle kullanılabiliyor. Var olan sanal makine üzerindeki veriler kolaylıkla farklı bir makine üzerine transfer edilebiliyor.
BThaber
Kurumsal Dönüşüm ve İş Uygulamaları
18 - 24 TEMMUZ 2016
DOSYA
19
Yeni nesil uygulamaları iş süreçlerine yön vermeye başladı Günümüzde kurumlar ve şirketler, mevcut zorlu piyasa koşulları, rekabet, yüksek maliyet gibi birçok sorunla baş etmeye çalışırlarken, bir yandan da teknolojik gelişmeleri takip etmeye çalışıyorlar. Bunun yanı sıra işletmelerin ayakta durmasını sağlayacak unsurların arasında maliyetleri düşürme, üretimde verimlilik, çalışan verimliliğini arttırma, müşterisine kaliteli hizmet sunmak gibi değişkenler yer alıyor. Şirketlerin ve kurumların bu tarz değişkenleri belirli bir temel üzerine oturtabilmelerinin yolu ise bunu bir “kurum kültürü” haline getirmelerinden geçiyor. Bu açıdan bakıldığında kurumsal iş uygulamalarının kullanıldığı kurumlar ve şirketler, farklı birimlerin birbiriyle rahatça çalışabildiği, tüm çalışanların verilere anında ulaşarak aynı dili konuştuğu, tutarlı verilerden oluşan ölçeklenebilir bir yapıya dönüşüyor. Çalışanlara ihtiyacı olan tüm verileri kurumsal bir uygulama üzerinden sunmak, çalışanın verimliliğini arttırmakla kalmadığı gibi aynı zamanda karar verebilme yetilerinin gelişmesine de önemli katkıda bulunuyor. Sistemin oluşturduğu bu ortam çalışanların iş kalitesini yükseltirken müşteriye de kaliteli hizmet ve ürün sunmalarını sağlıyor.
Kurumsal iş uygulamaları kurumlara ve şirketlere tüm iş süreçlerini istediği detayda kayıt altına alma, süreçlerini istenilen ölçüde izleme, analiz etme ve raporlama imkanı sunarak, ölçebilir hale getiriyor. Tüm bunların yanı sıra organizasyonda yaşanan iş gücü kayıplarının da önüne geçilebileceği bu sistemler sayesinde çalışanlardan daha fazla verim alınabiliyor. Yani kısaca ihtiyaçların doğru belirlenmesi ile beraber kurumlar ve şirketler iş süreçlerinde önemli bir avantajın sahibi olabiliyorlar. Mobilite ile hızlanan iş süreçleri Mobil cihaz çeşitliliğinin artması ve mobil cihazların gün geçtikçe çok daha komplike hale gelmesiyle birlikte iş süreçleri de ofis dışına taşmaya başladı. Bununla birlikte akıllı telefon ve tablet gibi mobilite araçları günlük kullanılan cihazlara dönüştü, bu da müşteriyi kendisine kalite ile birlikte en hızlı hizmet üreten firmalara yöneltti. Bu eğilim mobiliteyi oldukça önemli hale getirdi ve mobilite özelliği sayesinde çalışanlar ya da yöneticiler istedikleri an, istedikleri yerden kurumsal iş uygulamalarına ulaşarak bilgiye kolayca ulaşabilmeye ve işlemlerini gerçekleştirebilmeye başladılar. Özellikle
sahadaki sipariş, servis gibi işlemlerin bu cihazlar yardımıyla sisteme anında aktarılması hem operasyon hem de intranet servislerinin yoğun olarak kullanılmasını sağladığını ifade edebiliriz. Bunun yanı sıra çalışanların kurumsal hafızaya erişim, izin, avans, personel, eğitim gibi taleplerini hızlı ve kolayca gerçekleştirip izlemesine imkan verildiği gibi mobilite kullanımına bağlı olarak kurumsal iş uygulamalarında basit ve anlaşılır ara yüz daha da önemli hale geliyor. Bulut hizmetleri kurumların elini rahatlatıyor Bulut bilişim her ne kadar kurumlar tarafından yavaş bir şekilde benimsenip, iş süreçleri üzerinde uygulanıyor olsa da, iş süreçlerinin bulut çözümleri ile desteklendiğinde nasıl bir verimlilik sağlayabilecekleri konusunda gittikçe artan bir farkındalık mevcut. Bulut bilişim altyapıları ile desteklenen ve mobil çözümler ile daha verimli iş süreçleri sağlayan kurumsal uygulamalar, ilerleyen süreçte kurumların iş yapış şekillerinde önemli dönüşümler yaşanmasına neden olacak. Bu noktada kurumlar ve şirketler, kurumsal iş süreçlerine bulut
temelli uygulamaları entegre etmeden önce ihtiyaçlarını iyi bir şekilde analiz edip, daha sonra sistemlerine adapte etmeliler. Aksi halde gereksiz ya da eksik kalacak olan sistem, kurumlara ve şirketlere ekstra maliyet getireceği gibi bir yandan da önemli bir zaman kaybına neden olabilir. Bulut bazlı kurumsal iş uygulamalarının avantajlarına gelecek olursak, teknolojinin avantajlarından yararlanarak modellenen yeni iş çözümleriyle kurumsal iş uygulamaları artık çok daha kolay erişilebilir, ölçeklenebilir ve esnek hale dönüşüyor. Örneğin kullanıcılar istedikleri yer ve zamanda uygulamalara mobil cihazlardan erişimi kolaylıkla sağlayabiliyorlar. Bu sayede özellikle zaman konusunda önemli bir avantaja sahip olacak olan kurumlar, iş süreçlerini çok daha sağlam temeller üzerine oturtabiliyorlar. Diğer yandan çoklu ortamdan erişilebilir entegre sistemlerin güvenliği şirketler için büyük önem taşıyor. Bu noktada özellikle şirketlerin BT departmanlarının dosya ve belge erişimi konusunda oldukça dikkat etmesi ve gerekirse erişim konusunda hiyerarşik bir yapı oluşturabilirler.
CP Group sistem verimliliğini Artı ve Artı’yla sağladı Tayland merkezli uluslararası bir şirket olan CP Group, Türkiye’de ve dünyanın birçok ülkesinde civciv üretimi, piliç eti üretimi, hayvan yemi üretimi, ileri işlenmiş et üretimi üzerine çalışmalar gerçekleştiriyor.
T
ürkiye’de 30 yıldır uluslara-
rünün öncü kuruluşlarından biri olarak
“Amaç günü kurtarmak değİl, geleceğİ planlamak”
öne çıkıyor. CP Group, ülkemizde bu-
Projeyi oluştururken, hali hazırdaki sorunların ve ihtiyaçların
lunan 6 yem fabrikası, 4 tavuk kesim-
yanı sıra, yakın gelecekteki talepleri de karşılayabilen bir altyapı
hanesi, üretim çiftlikleri, ileri işlem fab-
oluşturmak istediklerini ifade eden CP Piliç Başkan Yardımcısı M.
rikası, restoranları, mini marketleriyle
Fauzi Masoh, sözlerini şöyle sürdürüyor:
rası teknolojisi ve kalitesi ile üretim yapan şirket, hem
yem sektörünün ve hem de piliç sektö-
çiftlikten sofraya ürünlerini halkımıza sunmayı amaçlıyor. Zaman zaman yapılan revizyonlar ve geliştirmelere rağmen, ana omurganın aynı kalması nedeniyle beklenen verimi ve esnekliği sağlayamayan CP Group,
oluştururken güncel teknolojiyi sonuna kadar kullandığımız için, yakın gelecekteki talepleri de karşılayabilecek bir altyapı oluşturduğumuzu söyleyebilirim. Daha proje devam ederken, planlarımızda olmayan çok sayıda yeni sistem kurulumu talebi geldi ve bu talepleri kısa zamanda karşılayabildik. Benim açımdan bakıldığında, yeni sistemin güvenliği,
yeni teknoloji ve yaklaşımları da içeren
esnekliği, geliştirmeye açık olması ve yönetim kolaylığı en büyük
daha köklü bir çözüm arayışına girme
kazanımlardan sayılabilir.
kararı aldı.
İş süreçlerİnde kalİte ve verİmlİlİk HPE İle arttı
“Donanım özelliklerini belirlerken ve mimari yapıyı
Projeyi oluştururken; şimdiki ve ya-
Uzun yıllar içinde çeşitli amaçlarla kurulan, güncelliğini kaybetmiş yazılımların temizlenmesi ve daha güncel sistemlerin
kın gelecekteki beklentileri karşılaya-
devreye alınması da oldukça önemli bir gelişme olarak
bilmek, ihtiyaca göre donanım yapısını
kaydedilebilir. Yeni sunucuları kurarken Artı ve Artı Proje Ekibi
güncellemek, sistem yapısını basitleş-
ile belirlediğimiz sistematik yapı sayesinde yapısal ve fonksiyonel
tirip karmaşıklığı azaltmak, sistem sü-
karmaşıklık ortadan kalktı. Uygulama yük dengeleme ve ağ trafiği
• HPE 3PAR StoreServ
rekliliğini sağlamak, riskleri azaltmak
yönetim sistemleri sayesinde, uçtan uca sistem kontrolünü artık
7200c ile İstanbul
ve diğer sistemlerle entegrasyon ka-
lokasyonunda yüzde
biliyetini artırmak gibi hedeflerle yola
50, İzmir lokasyonunda yüzde 30 oranında kapasite tasarrufu sağlandı. • HPE ProLiant DL380 Gen9 sunucular ile veritabanı ve
daha kolay yapabiliyoruz.”
çıkıldı. Mevcut sunucuların HPE ProLiant DL380 Generation 9 sunucularla
2 veri merkezi arasında sanallaştırma
çalışmayı amaçlayan CP Group, bu
değişimi, sanallaştırma teknolojisinin
mimarisi ve veri tabanı uygulamaları
doğrultuda Hewlett Packard Enterpri-
kullanımı, yedekli altyapı oluşturulma-
tamamen yedekli, kesintisiz bir mima-
se’ın Platinum Partner’ı ve 18 yıllık pro-
sı gibi bir dizi değişiklikle de beklediği
riye taşındı.
fesyonel deneyime sahip olan Artı ve
sonuca ulaştı.
Tüm beklentilerini karşılayabilecek
Artı Teknoloji Hizmetleri’yle ilerlemeye
Veri depolama mimarisinde HPE
yetkinlikte bir partner firma ile çalış-
3PAR StoreServ 7200c kullanarak he-
mak isteyen CP Group, mevcut çalışan
İlk görüşmeler ile sistemlerin sipari-
deflenen esnekliği, sistem süreklili-
sistemlerin yapısını detaylı olarak ana-
şine kadar geçen bir kaç aylık sürede;
operasyonel verimlilik
ğini temin eden ve muhtemel riskleri
liz ettikten sonra, projenin hedeflerini
donanım, yazılım ve hizmet alt baş-
sağlandı.
azaltan şirket, bundan sonraki süreçte
ve değişimin aşamalarını belirledi. İş
lıkları detaylandırılarak projenin ana
daha yönetilebilir bir altyapıya da ka-
ortaklarıyla detayları görüştükçe bazı
iskeleti oluşturuldu. Donanımların ve
vuşmuş oldu.
değişiklikler ve ilaveler yapan şirket,
yazılımların teslim edilmesi ile kurulum
bu doğrultuda tercihini yaparken çok
süreci başladı ve yaklaşık iki aylık bir
zorlanmadı.
süre içinde tüm yeni sistemler çalışır
sanallaştırma performansı arttı. • HPE Oneview ile
• Veri merkezleri arasında sanallaştırma mimarisi ve veritabanı uygulamaları yedekli, kesintisiz hale getirildi.
Hewlett Packard Enterprise, bu kapsamda daha verimli, yönetilebilir ve iş
karar verdi.
halde teslim edildi.
sürekliliğini optimum düzeye çıkaran
Beklentilerini anlayan, gerektiğinde
çözümleriyle CP Group’un ihtiyaçları-
öngörülen modeli ve yapıyı geliştirecek
Hewlett Packard Enterprise, bu ih-
nı karşıladı. Oluşturulan çözümler ile
teklifler sunan, efektif ve uygulanabi-
tiyaçlar doğrultusunda tüm verilerin
istanbul (DC), İzmir (DRC) olmak üzeri
lir çözümlere yönlendiren bir firma ile
depolanmasını ve otomatik katmanla-
Soldan Sağa: Erkan Oktay C.P. Standart Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Mehmet Türkyılmaz C.P. Standart Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. M. Fauzi Masoh C.P. Standart Gıda Sanayi ve Ticaret A.Ş. Başkan Yardımcısı Didem Kara Artı ve Artı İsmail Nas Artı ve Artı Müjdat Kızılay Hewlett Packard Enterprise
masını sağlayan tek bir ürünle daha ve-
lokasyonunda ise yüzde 30 oranında
rimli, yönetilebilir ve iş sürekliliğini opti-
veri alanından tasarruf sağlanmasıdır.
Birincisi herkes tarafından kolayca
rasyon, daha yeni teknoloji ve yazılım
mum düzeye çıkaran çözümler sundu.
Bu anlamda veri arttıkça tasarrufunda
görülen; programların önyüz ekra-
kullanımı gibi kısa vadede farkedilme-
Buna ek olarak “Thin Teknolojileri”
buna paralel olarak artacak olması,
nının değişimi, daha hızlı çalışması,
yen ama yapılmadığında uzun vadede
ile sunduğu kapasite tasarrufu diğer
3PAR ürününün Thin Teknolojileri’nin
rapor sayısının artması gibi kullanı-
sistemleri çıkmaz sokaklara sürükleyen
ürünlere nazaran daha efektif ve avan-
geleceğe dönük katma değerini ortaya
cıların hayatına dokunan ve kolay-
geliştirmelerdir.
tajlı bulundu.
koyuyor.
laştıran sonuçlardır.
sahibi oldu.
diğer sistemlerle daha istikrarlı enteg-
Proje ile beraber her iki alandaki ka-
En kritik noktalardan biri ise kuru-
Büyük altyapı değişim projelerinde
Daha büyük önem taşıyan ikinci ka-
zanımları elde eden CP Group, ilerle-
lum tamamlandıktan sonra İstanbul lo-
olduğu gibi CP Group da yaşadığı dö-
zanım ise, altyapının esnekliği, ölçek-
yen süreçte bu dönüşümün faydaları-
kasyonunda yüzde 50 oranında, İzmir
nüşüm sürecinden iki farklı kazanımın
lenebilir olması, güvenliğin artması,
nın artacağına inanıyor.
Doğru partner İle başarıya uzanan yol uyum gibi başlıklar artık daha fazla gündem oluşturmaya başladı.
tür projelerde oldukça zordur, belki bazı alt başlıklar için tahmin
Her bir başlık için alt projeler başlattık ve bir kısmı üzerinde halen
yapılabilir.” şeklinde konuşan CP Piliç Başkan Yardımcısı M. Fauzi
çalışıyoruz. Bunların her birinin çalıştığımız firmaya çok büyük artı
Masoh, şöyle devam ediyor:
değer ürettiğini düşünüyorum, ama bunun rakamsal karşılığını
“Önümüzdeki 5 yıl boyunca kullanmayı öngördüğümüz donanım, yazılım ve hizmetlerin öncelikle bazı riskleri azaltacağını
belirtmem oldukça zordur. Yaygın olarak uygulanan ama çok zararlı olduğunu düşündüğüm
söyleyebilirim. İnsan yoğun çalışma düzeninden teknoloji yoğun
bir ticari alışkanlık vardır, ‘Değişime mecbur hale gelinceye kadar
düzene geçişte işgücü maliyeti açısından bazı avantajlar elde
hiç bir şey yapmamak.’ Birçok alanda olduğu gibi bilişim sektöründe
edileceği aşikardır, ancak; bir realite olarak, bu türden büyük
de değişime direnmek zamana yenik düşmekle eş anlamlı hale
yatırımlardan sonra firmaların çoğunda toplam kalite de, işgücü
geldi. Kendimizi ve çalıştığımız firmayı koruyabilmek için, değişimi
ihtiyacı da artar.
öngörmek, planlamak ve yönetmek zorundayız.
Proje daha tamamlanmadan, şirket bünyesinde toplam kaliteyi
Proje ne kadar büyük ve karmaşık olursa olsun konusunda
daha üst seviyelere çıkarabilmek için bazı konulara daha fazla
uzman Artı ve Artı gibi bir firmayla yola çıkarsanız, ne istediğinizi
odaklanmaya başladık. İş sürekliliği ve bunu tehdit eden riskler,
bilirseniz, hedeflerinizi ve kaynaklarınızı baştan belirlerseniz
zaman planlaması, problemlerin yönetimi, kalite standartlarına
sonuçta başarıya ulaşırsınız.”
advertorial
“Elde edilen kazanımların mali karşılığını tam olarak ölçmek bu
22
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 TEMMUZ 2016
KKTC elektronik imzayla tanışıyor Haber Merkezi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde “Dönüşüm Sizinle Başlar” sloganı ile yürütülen “E-imza Kıbrıs” projesinde sona gelindi. Denizler Bilişim tarafından sürdürülen ve Ağustos ayı içinde hayata geçecek olan sistem ile birlikte KKTC devlet dairelerindeki iş süreçlerinde önemli ölçüde verimlilik elde edilecek. Denizler Bilişim Direktörü Lisani Deniz, e-imza sisteminin yalnızca devlet dairelerinde değil özel şirketlerde de ektin bir biçimde kullanılarak
verimliliğin artırılabileceğine dikkat çekti. E-imzanın işleri yalnızca hızlandırmayacağı aynı
zamanda önemli ölçüde tasarruf da sağlayacağını belirten Lisani Deniz, ıslak imza yerine e-imzanın
kullanılmaya başlamasıyla daha güvenli işlemler yapılacağına da kaydeden Deniz, şunları söyledi: “Denizler Bilişim; elektronik sertifika hizmet sağlayıcılığı, yazılım, donanım, bakım, danışmanlık, EFT ödeme terminalleri, saha, lojistik hizmetleri gibi alanlarda faaliyetlerini sürdürüyor. Kalite Yönetim Sistemi ve Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi konusunda Mayıs ayında gerçekleştirilen denetimleri başarı ile geçerek ISO 9001 KYS (Kalite Yönetim Sistemi) ve ISO 27001 BGYS ( Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi) sertifikalarını
alan Denizler Bilişim, müşteri memnuniyetinin yanı sıra önem verdiği diğer konulardan biri olan bilgi güvenliği konusunda, çalıştığı kurumların bilgi güvenliğini garanti altına almakta. Denizler Bilişim olarak Bilgi Teknolojileri ve Haberleşme Kurumu’na Elektronik Sertifika Hizmet Sağlayıcısı olmak üzere gerekli başvurumuzu sunduk. Yasal süreci ve BTHK denetimini tamamlamasını bekliyoruz. Bu süreçte tamamlandığında Kuzey Kıbrıs’da e-imza Kıbrıs ürünümüz ile elektronik imza dönemini başlatmış olacağız.”
Korsana karşı lisanslı savaşı sürüyor Teknoparkların İran çıkarması İran’da “ICT Sektöründe Yatırım ve İş İmkânı Zirvesi” düzenlenecek. 2325 Temmuz günlerinde “ICT Sektöründe Yatırım ve İş İmkânı Zirvesi” adı altında düzenlenecek olan etkinlikte, İran’ın bilgi ve iletişim teknolojileri alanında sunduğu yatırım fırsatları ve bilişim alanındaki konumu ele alınacak. İran’da ilk defa bilgi ve iletişim teknolojileri alanında uluslararası katılımla gerçekleştirilecek bir konferans düzenlenecek. İran Yazılım Üreticileri ve İhracatçıları Birliği’nin katkılarıyla düzenlenen konferans, İran’da yatırım yapmayı planlayan şirketlere, İranlı firmalar ve sektör profesyonelleriyle tanışma fırsatı tanıyacak. Konferansta aynı zamanda İran’ın teknolojik ve bilimsel imkânları da katılımcılara tanıtılacak. İran’da ICT
alanında yürütülen mevcut projelerle birlikte gelecek dönemde hayata geçirilmesi planlanan projeler de katılımcılara sunulacak. Etkinlikte aynı zamanda İran’ın en büyük teknoparkı olan Pardiss Teknopark ziyareti de gerçekleştirilecek. Etkinlikte Dernek Başkanı Mohammad Reza Talaee, İran Teknoloji Bakanı, İran Kültür Bakanı, Iran Meclisi ICT Sorumlusu, Iran Teknoloji ve Yatırım Geliştirme Grubu Başkanı, CeBIT ve Gitex gibi dünyaca ünlü fuarların yöneticileri konuşmacı olarak yer alacak. Ayrıca Iran, Türkiye, Almanya, Belçika, Fransa, Almanya, Güney Kore ve Çin gibi ülkelerden bilişim alanında önde gelen şirketler katılımcı olacak. Konferans ile ilgili detaylara http://www. iictibo.ir/index.php/en/ adresinden ulaşabilirsiniz.
Lisanssız ve yasal olmayan yazılım kullanımı küresel boyutta bir sorun olarak varlığını sürdürürken, araştırmalara göre dünya çapında bilgisayarlarda kurulu uygulamaların yüzde 43’ü lisanssız. Sektörün korsan yazılım nedeniyle uğradığı zarar ise 62.7 milyar dolar. Türkiye’de de korsan yazılım yaygın ve kullanılan her 100 yazılımdan 60’ı korsan. Bunun ticari değeri ise yaklaşık 1,08 milyon TL. KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Direktör Yardımcısı Servet Gözel, korsan yazılım tehdidini KPMG Gündem’de ele aldı. Gözel’e göre, BT güvenliğiyle ilgili küresel bazda ciddi sorunlar var. Business Software Alliance da 22 bin kurumsal çalışan ve 2 bin 20 BT yöneticisinin katılımıyla bir araştırma gerçekleştirdi ve çıkan sonuçlar şöyle: • Dünya çapında bilgisayarlarda yüklü uygulamaların yüzde 43’ü lisanssız. Bunun yarattığı finansal kayıp ise yaklaşık 62,7 milyar dolar. • Kurumların sadece yüzde 35’inde lisans yönetimine ilişkin politikalar var. • Lisanssız yazılım kullanımıyla bilgi güvenliği riskleri artmasına rağmen, kullanıcıların yüzde 64’ünü en çok endişelendiren konu hack’lenmek.
KPMG Türkiye Bilgi Sistemleri Risk Yönetimi Direktör Yardımcısı Servet Gözel • Yöneticilerin güvenlik tehditleri listelerinin başında; veri kaybı riski, firma bilgilerine yetkisiz erişimin takip edilememesi, zaman ve maliyet artışı ile fikri mülkiyet ya da özel mülkiyet bilgilerinin kaybı var. • Türkiye’de kullanılan her 100 yazılımdan 60’ı korsan. Kullanımdaki lisanssız yazılımların toplam ticari değeri ise yaklaşık 1,08 milyon TL. • Lisanssız yazılım kullanım oranı AB’de yüzde 36, Japonya’da yüzde 21, ABD’de yüzde 20. Yazılım korsanlığının, teknoloji şirketlerinin inovasyon kazandırma ve iş oluşturma yeteneğini zorlaştırdığını belirten Servet Gözel’e göre, bunun başlıca 3 sonucu var: Yerel BT hizmeti veren şirketlerin zarar görmesi, hükümetin vergi gelirlerinde kayıp ve siber suç ile güvenlik
sorunlarının artışı. Korsan yazılım kullanımıyla ilgili riskler ve kullanımı engellemek için şu öneriler sıralanıyor: • Yazılım varlıklarını satın alma, kurulum, taşıma, yenileme ve imha etme süreçlerine birçok fonksiyon dahil oluyor. Maliyetler yükseliyor, gereksiz yatırımlar ve fazla finanslama gibi tablolar ortaya çıkabiliyor. • Birçok firma için finansal, yasal ve düzenleyici konular ya da fazla lisanslama açısından riskler var. İyi kontrol edilen bilgi teknolojileri departmanlarında bile lisanssız yazılımlar, onaylanmamış satın almalar ya da dağıtıma ilişkin yanlış anlaşılmalar, ta ki denetime kadar fark edilemiyor. • ‘Yazılım varlık yönetimi’ adlı süreç ise korsanda mücadelede etkili sonuç veriyor.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 TEMMUZ 2016
Handan Aybars Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şubesi, bilişim sektörüne ve sektörü etkileyen paydaşlara yönelik katma değer sağlayacak kalıcı çalışmalar yapmayı hedefliyor. Bu amaca yönelik olarak yıl içerisinde birçok faaliyet de gerçekleştiriliyor. Bu faaliyetlerin bir önceki yıldan planlanarak hayata geçirildiği bilgisini veren Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tosunoğlu, “CIO Vizyon Toplantıları, Bilişim Haftası Etkinlikleri, Bilişim Yıldızları Web Yarışması, Future Learning Konferansı, Akıllı Belediyecilik Zirvesi ve İstanbul Bilişim Kongresi de 2016 yılında planlanan ve sektörde karşılık bulan projelerimiz” dedi. Bu faaliyetlerin TBD İstanbul’un 2016 yılının başından itibaren hazırlandığı ve öncelik verilen faaliyetler olduğuna işaret eden Ahmet Tosunoğlu, planları ve BTHaber Şirketler Grubu ile ortaklaşa düzenleyecekleri CIO Vizyon Toplantısı hakkında sorularımızı yanıtladı: n TBD İstanbul’un 2016 yılı ilk yarısında hayata geçirilen çalışmalar neler oldu? 2016 yılı ilk yarısında “Hotels CIO Grubu” üyelerine yönelik olarak “Otellerde Bilişim ve Veri Güvenliği, 5651 yasası, İnternet Suçları” konularında seminer düzenledik. Ayrıca Titanic Otel’de “R Programlama Dili ile Veri Madenciliği Semineri” organize edildi. Yıldız Üniversitesi’nde düzenlenen 11. İltek Günleri Etkinliği’ne de “Siber Güvenlik” paneli ile destek verildi. Mayıs ayının ilk haftasında Bağcılar Abdurrahman ve Nermin Bilimli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’nde bilişim haftası etkinliği kapsamında lise öğrencilerine yönelik “Gelecek Trendler” etkinliği düzenlendi. Ayrıca küresel bir gençlik ağı olan AIESEC ile Global Talent Programı kapsamında protokol imzaladık. Global Talent programı ile firmaların ihtiyaç duydukları özelliklere sahip uluslararası genç profesyonellere hızlı ve
TBD İstanbul Şubesi’nin geleneksel bir kimlik kazanan CIO Vizyon Toplantıları’nın altıncısı, BTHaber Şirketler Grubu ile ortak çalışma ile 21 Temmuz’da “Dijital Dönüşüm ve Bulut Stratejileri” başlığında düzenlenecek.
2016 yılı ilk yarısında ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi Başdenetçi Eğitimi, ISO 2000 Bilgi Teknolojisi Hizmet Yönetim Sistemi Farkındalık Eğitimleri düzenlendi. Ayrıca Marmara Belediyeler Birliği üyelerine yönelik iki kez ISO 27001 BGYS Farkındalık Eğitimi organize edildi. 2016 ikinci yarısında yine ISO eğitimlerine öncelik vereceğiz. ISO 22301 İş Sürekliliği Yönetim Sistemi, ISO 31000 Risk Yönetimi, ITIL, COBIT gibi eğitimler düzenlemeyi planlıyoruz.
Türkiye Bilişim Derneği İstanbul Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tosunoğlu
CIO’lar, vizyon toplantısında buluşuyor TÜM SEKTÖRLERDEN CIO’LAR BİR ARADA “TBD İstanbul Şubesi’nin gelenekselleşen ve Türkiye’nin önde gelen şirketlerinin CIO’larını bir araya getirdiğimiz CIO Vizyon Toplantıları’na 4 yıl önce başladık. Amaç; sektörden meslektaşlarımızla bir araya gelmek ve samimi bir ortamda bilgi paylaşımında bulunmak. Bugüne kadar 5 kez CIO Vizyon Toplantısı düzenledik, BT’nin geleceği, iş zekası, mobilite, veri merkezi ve bilgi güvenliği konularını ele aldık. CIO Vizyon Toplantıları ile yoğun iş temposundan CIO’ları uzaklaştırarak, sektörde aynı görevi yapan diğer
kolay ulaşma imkanı sağlanacak. Diğer taraftan, Bahçeşehir Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ile büyük verinin aktörlerini bir araya getirmek, ortak organizasyonlar yapmak ve bu alanda bilinirliklerini artırmaya yönelik olarak BİG DATA projesi için Ortak Çalışma Anlaşması yapıldı. n Peki ya yılın ikinci yarısı için planlar neler? Temmuz ayında BTHaber Şirketler Grubu ile “Dijital
meslektaşlarıyla bir araya getirerek teknik bir konuyu ele aldığımız gibi, sosyal bir kaynaşma ortamı sunuyoruz. 2016 yılında CIO Vizyon Toplantıları’nın altıncısını 21 Temmuz 2016 Perşembe günü “Dijital Dönüşüm ve Bulut Stratejileri” başlığı ile Taksim CVK Park Bosphorus Hotel’de düzenleyeceğiz. BTHaber Şirketler Grubu ile ortaklaşa düzenleyeceğimiz CIO Vizyon Toplantısı Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Türker Kılıç’ın “Beyin, Bilinç, Yaşam” başlıklı açılış konuşması
Dönüşüm ve Bulut Stratejileri” konulu CIO Vizyon Toplantıları’nın altıncısını düzenleyeceğiz. 2016 yılının ikinci yarısında sırasıyla; 2627 Eylül 2016 tarihinde Marmara Belediyeler Birliği ile Akıllı Belediyecilik Zirvesi düzenleyeceğiz. Bilişim Yıldızları Web Yarışması ise 14 Ekim 2016 tarihinde Bahçeşehir Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleştirilecek. Bir sonraki etkinliğimiz ise 2426 Ekim 2016 tarihlerinde
23
ile başlayacak. Ardından Çalık Holding CIO’su Ebubekir Şimşek tarafından “Dijital Dönüşümde Teknoloji mi Yaklaşım mı?” ve Doğtaş & Kelebek CIO’su Yavuz Selim Hindistan tarafından “Bayilerimizi Dijital Dönüştürme Hikayemiz” konulu sunumları ile program devam edecek. Konuşmaların ardından CIO Vizyon Toplantıları Çalışma Grubu Başkanı ve TBD İstanbul Yönetim Kurulu Üyesi Köksal Küçükada’nın moderatörlüğünde panel düzenlenecek ve interaktif bir platformda bilgi alışverişinde bulunulacak.”
düzenleyeceğimiz Future Learning Konferansı. Future Learning Konferansı; Uluslararası Gelecek İçin Öğrenme Alanında Yenilikler temasıyla İstanbul Üniversitesi, TBD İstanbul, TBV ve TOVAK tarafından organize ediliyor. n Eğitim başlığını nasıl detaylandırabiliriz? Üyelerimize ve sektöre yönelik eğitimler veriyoruz. 2016’da özellikle bilişim sektörünü ilgilendiren ISO eğitimlerine ağırlık verdik.
n Bilişim sektörünün gelişimini hedefleyen teşvikleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Devlet; bilişim sektörünü stratejik sektör olarak desteklemeli, bilişim sektörünün büyümesine imkan sağlayacak teşvikleri artırmalı ve bu teşviklere ulaşımı kolaylaştırmalı. Bu noktada iki hususun altını çizmek isterim. Bugün Türkiye dünyanın 16. büyük ekonomisi. Ayrıca Japonya’da 45, Almanya’da 44, İtalya’da 43 olan ortanca yaş Türkiye’de bugün için 30. 2050 yılında tahminen Avrupa ortanca yaş ortalaması 50, Türkiye ortanca yaş ortalaması 40 olacak. Dolayısıyla ekonomisi güçlü, nüfusu genç olan Türkiye’nin önünde bir fırsat var. Bu fırsatı değerlendirmek için girişimciyi ve yatırımcıyı üretim yapmaya teşvik edecek kanalların oluşması gerek. Yurtiçinde ve yurtdışında rekabet gücünü artırmak için devlet desteklerinin son dönemde artış göstermesi girişimci ve yatırımcı için itici güç olacak. Bu amaca yönelik KOSGEB, TÜBİTAK, Avrupa Birliği, Kalkınma Ajansları ve Bakanlıklar tarafından verilen hibe ve teşvik programları girişimciler için dinamik bir ortam sağlıyor. Ayrıca İstanbul Kurtköy’de yapımı devam eden Avrupa’nın en büyük teknoparkı, teknoloji geliştirme kapasitesine olumlu katkı yapacak. Devlet desteklerinin ve teknopark yatırımlarının artarak devem etmesi, tüketen değil, üreten bir Türkiye olma yolunda hızlı mesafe almamızı sağlayacak.
24
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 TEMMUZ 2016
Temassız işlemler katlanarak büyüyor Hızlı, kolay ve güvenli ödeme imkanı sunan temassız kartlar Avrupa’da hızla yaygınlaşıyor. 165 milyon Visa temassız kart ve 3,2 milyon temassız satış noktası bulunan Avrupa’da, Mayıs 2015 – 30 Nisan 2016’yı kapsayan bir yıllık dönemde, Visa temassız kartlarla 3 milyar işlem gerçekleşti. Geçtiğimiz Nisan ayında ise 360 milyon temassız ödeme işlemi yapıldı. 2013’te Visa ile yapılan yüz yüze işlemlerde her 60 işlemden biri temassızken,
bugün her 5 işlemden 1’i temassız olarak yapılıyor. Günlük hayattaki en dikkat çekici örnekler ise toplu taşımada. Buna göre, 2015 yılında Londra metro ve otobüslerinde yolculukların 4’te 1’i temassız kartlarla ödendi. Bu işlemlerin yüzde 90’ı ise Visa kartlarıyla yapıldı. Böylece turistler, kendi ülkelerinden aldıkları Visa kartlarıyla, Londra’da toplu taşımadan faydalandı. Temassız ödemelerin Avrupa pazarında gelişiminde dev
perakende zincirleriyle işbirliklerinin etkisi önem taşırken, gelecek yıllarda bu tür işbirliklerinin artması da bekleniyor. Temassız kartlar ve temassız ödeme işlemleri Avrupa’da olduğu gibi Türkiye’de de yaygınlaşırken, Visa Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, şu bilgileri verdi: “2015 temassız ödemeler için sıçrama yılı oldu ve son dönemde, temassız satış noktalarında büyük artış başladı. Temassız terminal sayısının 300 bini aştığı Türkiye’de, temassız Visa kart sayısı 8.5 milyona ulaştı. Bugün Türkiye’deki Visa kredi kartlarının 3’te 1’i temassız ödeme özelliğine sahip. Ülkemizde marketten ulaşıma yemekten giyime kadar çok geniş bir alanda günlük ödemeler temassız kartlarla hızlı ve güvenli yapılabiliyor. Temassız işlem sayısının önümüzdeki dönemde hızlanarak artmasını bekliyoruz. Çünkü 2016 itibariyle yeni verilen tüm POS’ların temassız özellikli olması bekleniyor.”
Yedeklemede hız ve garanti Radore Yedekleme Servisleri, fiziksel ve R-Cloud sunucuları dijital operasyonları garanti altına alıyor. Windows, ESXi ve Linux tabanlı işletim sistemleri kullanan fiziksel sunucular ve R-Cloud sunucuları için tasarlanan Radore Yedekleme Servisleri, Deduplication ve Compression teknolojileri ile verileri yüzde 90’a kadar sıkıştırarak yüksek verim sunuyor. Uygulama süresi 20 Gbit/s hıza ulaşan yedekleme networkleri ile önemli oranda kısalıyor. Radore Yedekleme Servisleri’nde mevcut donanımda mümkün olan en yüksek performansı sunmak için vRanger Pro yazılımı kullanılırken; Linux tabanlı sunucular için ise R1Soft yazılımı tercih ediliyor. Tüm yedekleme işlemlerinin sonuçları otomatik olarak ilgili Radore Operasyon Merkezi’ne iletiliyor. Yedekleme sırasında ya da altyapıda olası bir aksaklık halinde ise Radore ekibi anında müdahale ediyor.
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
18 - 24 TEMMUZ 2016
25
Çalışma şartlarınız (ve mekanınız) esnek olsun Handan Aybars Hazır ofis, sanal ofis, workplace gibi farklı ofis konseptlerini sunduklarını belirten Plaza Cubes kurucusu Süleyman Çoruh, hazır ofis ve sanal ofis konseptlerinin temel özelliğini çalışanlar ve iş sahiplerinin operasyonel sıkıntılar, altyapı arızaları gibi konulara kafa yormadan, işlerine konsantre olabilmeleri olarak gösterdi. Kurumsal felsefe de bunun yansıması: “Siz işinizi yönetin, biz ofisinizi”. “Müşterilerimizin geleneksel ofis alanları yerine, dinamik, modern ve profesyonel biçimde yönetilen ofislerde çalışmalarını sağlıyoruz” bilgisini veren Süleyman Çoruh’un da belirttiği gibi, bu yapı zaman ve emek tasarrufu, maliyet avantajı yaratıyor. Çoruh, analizlerine göre, hazır ofis tercih eden şirketlerin aylık ofis masraflarının yüzde 45 azaldığı bilgisini paylaştı. Dokuz noktada bulunan ofisler saatlik, günlük ve aylık olarak kiralanabiliyor. İki şehirdeki ve İstanbul’un iki yakasındaki bu farklı lokasyon alternatifleri ile esnek çalışma modelleri sunulurken, genellikle metro hattı üzerindeki sağlam, güvenli ve prestijli A sınıfı ofis binalarında hizmet veriliyor. “Dünyadaki en büyük bağımsız ofis hizmeti ağı olan ABCN ile anlaşmamız sayesinde müşterilerimize 34 ülkede, 800 farklı lokasyonda ekstra ücret ödemeden hizmet alma imkanı da sunuyoruz” detayını ekleyen Çoruh, bu başlıkta gelişimi ve hedeflerini anlattı:
Hazır ofis ve sanal ofis hizmetleri sunan Plaza Cubes, müşterilerinin geleneksel ofis alanları yerine, profesyonel biçimde yönetilen çalışma ortamlarında, sadece işlerine konsantre olmalarını sağlıyor. Plaza Cubes kurucusu Süleyman Çoruh
n Hazır ofis ve sanal ofis hizmetleri arasında temel farklar neler? Hazır ofis genellikle büyük kurumsal şirketler tarafından tercih ediliyor. Büyüme ya da küçülme durumunda da kolayca yer değişim imkanı oluyor. Bu hizmete, mesai saatlerinde telefonların firma adıyla yanıtlanması, 7/24 binaya erişim ve üst derecede güvenlik, tüm asistanlık, kargo kurye
LOKASYON SAYISI HEDEFİ 10 2016 bizim için önemi olan bir yıl; sektörde 10’uncu yaşımızı kutluyoruz. Yılın başından bu yana Şişhane binamızı, Kağıthane Papirus Plaza ve Ankara Söğütözü’ndeki ViaFlat ofislerimizi açtık. Yılsonunda ise toplam lokasyon sayımızı 10’a çıkartmayı hedefliyoruz. Şişhane binası bizim için farklı bir adımdı. Plazaların yanı sıra, tarihi kent
merkezinde de yer almaya başladık. Bundan sonra da uygun gördüğümüz yapılarda benzer modeli uygulamayı sürdüreceğiz. Temel hedefimiz ise metrekarelerimizi büyütmek. Bugün 12 bin metrekarelik ofis alanını yönetiyoruz. 2017 sonunda bunun 17 bin metrekareye yaklaşmasını planlıyor, bu yılsonu ve 2017’de yüzde 30’ar büyüme hedefliyoruz.
takip kabul ve gönderim işlemlerinin yapılması, teknolojik donanımlar, toplantı odaları, çay-kahve sunumu, ofis mobilyaları, iklimlendirme, elektrik, temizlik ve aidat giderlerinin tümü dahil. Sanal ofis ise esnek zamanlı ofis hizmeti sağlıyor. Firmanın telefonları ismi ile cevaplanıyor. Kargo ve yasal tebligatlar müşterilerin adına teslim alınıp ilgiliye bildiriliyor. Ofis veya toplantı odası kullanımı sağlanıyor. Farklı gün sayılarında farklı paketler sunuluyor. Ayda 400-500 liralık bir masrafla sanal ofis sahibi olunabiliyor. Genelde girişimciler, serbest çalışanlar ve Türkiye’ye ilk defa gelen yabancı firmalar bunu tercih ediyor. n Farklı çözümleriniz var mı bunların yanı sıra? Evet, iki farklı ürünümüz daha var: Workplace ve toplantı odaları. Coworking office konseptinin
YENİ HAZIR OFİS NOKTALARINA HAZIR OLUN “Lokasyon seçiminde en önemli kriterlerimiz prestijli, sağlam ve güvenilir A sınıfı ofis alanları olması ve tercihen metroya, değilse de ana ulaşım akslarına çok yakın konumlanması. Sektörde hizmet alanlarının yüzde 80’i, plaza sayısı ile doğru orantılı olarak Şişli, Levent ve Maslak bölgelerine yığılmış vaziyette. İstanbul özelinde konuşmak gerekirse, plaza yatırımlarının giderek arttığı Ataşehir ve Kağıthane önümüzdeki birkaç yıl içerisinde hazır ofislerin yoğunlaşacağı bölgeler olacak. Bunun yanı sıra, Ankara ve İzmir’de de son yıllarda hareketlenen bir pazar var. Gelecek beş yılda Bursa ve Antalya da bunlara katılacak.”
Plaza Cubes tarafından yorumlanmasıyla oluşturulmuş bir marka olan Workplace, hazır ofise ihtiyacı olmayan ama sanal ofisten de fazlasını isteyenler tarafından tercih ediliyor. Çalışanların kendilerine ait, istediklerinde kitlenebilen ve 7/24 kullanabilen masaları ve dolapları var. Workplace; üyelik mantığında, aylık ödeme karşılığında kiralanabiliyor. Toplantı odaları ise değişik sayıda müşterilere hizmet verebiliyor. Hem iç müşterilerin eğitim ve toplantı ihtiyaçlarını görebildiği hem dışarıdan gelen müşterilerin toplantılarını organize edebildiği toplantı odalarımız var. n Bu konseptten eskiden büyük ölçekli şirketler veya Türkiye irtibat ofisi olarak yabancı şirketler
yararlanırken, bugün bu ofis yapısının kullanıcıları nasıl bir çeşitlilik gösteriyor? Plaza Cubes ilk açıldığında hazır ofisleri tercih eden firmalar genellikle Türkiye’de yatırım yapma sürecinde olan BT, yeşil enerji, servis ve bilişim firmalarıydı. Girişimciler ise ilk günden bugüne sanal ofis hizmetimizden en çok faydalananlar arasında oldu. Bugün bin 300’e yakın müşterimizin yüzde 70’ini kurumsal, yüzde 30’unu sanal ve workplace müşterileri oluşturuyor. Son yıllarda danışmanlık firmaları, avukatlar, CRM danışmanları, etkinlik ajansları ve kurumsal koçlar da müşterilerimiz arasında. Müşterilerimiz arasında yerli firmaların sayısı da artıyor. 2006 yılında hizmet vermeye başladığımızda, müşterilerimizin yüzde 80’i yabancı idi. Bugün ise bu oran yüzde 60’a geriledi. Türk menşeli firmaların hazır ofis konseptini giderek daha çok benimsemesi ile bu oranın yakın zamanda yarı yarıya dengeye oturmasını bekliyoruz. n Hazır ofis ve sanal ofis pazarının Türkiye’de gelişimini, bu pazarda rekabeti nasıl değerlendiriyorsunuz? 2009 yılına kadar Türkiye’de, tümü İstanbul’da olmak üzere yalnızca dokuz hazır ofis firması vardı. Bu rakam geçtiğimiz yıl 63’e çıktı. Şu anda ise İstanbul, Ankara ve İzmir’de toplam 85 firma var. İstanbul; Avrupa ve Orta Doğu bölgesinde gelişen ekonomiler içinde hazır ofis sektörünün hacminin en büyük olduğu şehir. Pazarın büyüklüğü son iki yılda ikiye katlandı. Bizler bu alanda Türkiye’de hizmet vermeye başlayan ilk yerli firma olmamız nedeniyle, belli bir know-how’ı bünyemizde barındırıyor, bu nedenle rekabet alanında avantajlı olduğumuzu düşünüyoruz. Öte yandan, farklı firmaların pazara girmesi, potansiyel müşterilerimiz arasında farkındalığı artırıyor ve bu da bizim tercih ettiğimiz bir durum.
26
BThaber
BTnet.com.tr
18 - 24 TEMMUZ 2016
Google Chrome üzerinde kuantum şifreleme algoritmaları test ediyor Google, gelecekte kullanımının oldukça yaygınlaşacağı öngörülen Kuantum bilgisayarların üstün şifre çözme yeteneklerine karşı kullanıcı verilerini korumayı hedefleyen Yeni Umut isimli bir şifreleme algoritmasının testlerini yapıyor. Günümüzde gittikçe artan siber tehditlere karşı öngörülerde bulunan Google kullanıcıların gelecekte karşılaşabilecekleri tehditlere karşı önlemler geliştirmeye başladı. Halen deneysel bir teknoloji olan Kuantum bilgisayarları ele alan Google ekibi bu çok gelişmiş bilgisayarların üstün şifre çözme yeteneklerinin yaratabileceği veri güvenliği tehlikelerine yönelik tedbirler almaya başladı. “Yeni Umut” adı verilen bir Web şifreleme yöntemi üzerinde çalışmaya başlayan Google, önümüzdeki dönemde
Kuantum bilgisayarlar ile yapılması muhtemel saldırılara karşı kullanıcıların korunmasını sağlamayı hedefliyor. Kuantum bilgisayarların Qubit adı verilen veri birimleri, Normal bilgisayarların en küçük veri birimi Bit’lerle oranla çok daha karmaşık verileri işleyebiliyor. Bu teknik üstünlük sayesinde Kuantum bilgisayarlar şifrelenmiş verileri çok daha hızlı çözümleyebiliyorlar. Günümüzde henüz bu tipte bir saldırıyı gerçekleştirecek yeterlilikte Kuantum bilgisayarlar bulunmamasına rağmen, Google henüz böyle bir sorun ortaya çıkmadan üretmeyi planladığı Kuantum sonrası algoritmalarla önlem almayı hedefliyor. Yeni Umut isimli şifreleme yöntemini geliştiren ekibinde Erdem Alkım isimli Türk şifreleme uzmanı da görev alıyor.
Alibaba markalı akıllı otomobil RX5 Ağustos’ta yollarda Çin merkezli e-ticaret devi Alibaba, kendi markasıyla üretilen ilk otomobili tanıttı. RX5 isimli SUV tarzındaki yeni otomobil Ağustos ayında kullanıcılarla buluşacak. Alibaba ve Çinli otomobil üreticisi SAIC’in ortaklaşa ürettiği RX5, internet bağlantısına da sahip bir otomobil olarak nesnelerin interneti konseptini de içeriyor. Alibaba tarafından geliştirilen Yun işletim sistemini kullanan araç bu sayede diğer akıllı cihazlarla da bağlantı kurabiliyor. Ağustos ayında kullanıcılarla buluşacak otomobilin satış fiyatının ise 22 bin 300 dolar olacağı belirtildi.
Bunun yanında Alibaba’nın e-tcaret altyapısını kullanacak olan otomobille, boş park yeri bulmak, akaryakıt istasyonlarının konumlarına erişmek ve restoran rezervasyonları gerçekleştirmek de mümkün olacak. Sürücüler aynı zamanda bu hizmetlerin ödemesini Alipay ödeme hizmeti üzerinden gerçekleştirebilecekler. Araçta seyahat eden herkesin Alibaba üzerindeki kullanıcı hesaplarına erişim sağlayarak müzik ve gezilecek yerlerle ilgili tavsiyeler alabilecekleri de belirtildi. RX5 ile akıllı ve otonom araçlar alanına adım atan Alibaba, otomobil sektöründen de pay almak istiyor.
General Electric ve Microsoft’tan dijital dönüşüme yönelik iş birliği İki şirket arasındaki yeni iş birliği ile General Electric’in Predix platformu ve Microsoft Azure platformu arasında entegrasyon sağlanarak şirketlerin dijital dönüşümlerine katkı sağlanacak. General Electric ve Microsoft, General Electric’in Endüstriyel İnternete yönelik Predix platformunu, endüstriyel işletmelere yönelik Microsoft Azure bulut platformunda kullanılabilir hale getirecek bir ortaklık kurduklarını açıkladılar. İki şirket arasındaki geniş stratejik işbirliğine yönelik ilk adım olma özelliği taşıyan bu hamle, dünya çapındaki müşterilerin endüstriyel varlıklarından bilgi edinmesini ve Microsoft’un kurumsal bulut uygulamalarından faydalanmasını mümkün kılıyor. Predix’in Azure’a taşınmasıyla, aynı müşteriler doğal dil teknolojisi, yapay zeka, gelişmiş veri görselleştirme ve kurumsal uygulama entegrasyonu gibi ek yetkinliklere erişebilecek. Şirketlerin endüstriyel makinelerini uçtan uca buluta bağlamaya çalıştığı bir ortamda, Predix platformunu Azure’a taşımak, müşterilere makinelerden ve bilgi sistemlerinden güvenli şekilde veri gücü toplama konusunda çok sayıda seçenek ve esneklik sağlıyor. Bu sayede dünya genelindeki şirketler, Endüstriyel Nesnelerin İnternetini oluşturan operasyonel teknolojilerin ve bilgi teknolojilerinin arasında bir köprü oluşturabilecek. Ayrıca GE ve Microsoft, endüstriyel verileri, iş süreçleri ve analizleri ile bağlantılı
hale getirmek üzere, Predix’i Azure IoT Suite ve Cortana IntelligenceSuite’in yanı sıra Office 365, Dynamics 365 ve Power BI gibi Microsoft iş uygulamaları ile entegre etmeyi planlıyor. Genenal Electric Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Jeff Immelt, konuyla ilgili olarak “Bulut ile endüstriyel makineleri İnternete bağlamak, iş süreçlerini yalınlaştırma ve işlerin nasıl yapılacağını yeniden planlama yolunda atılmış çok büyük bir adım. GE, müşterilerinin bu makinelerden gelen yüksek miktardaki verilerden değer elde etmesine yardımcı oluyor ve Endüstriyel İnternetin küresel bir ölçekte gelişmesini mümkün kılacak Microsoft gibi endüstri lideri ortaklardan oluşan bir ekosistem kuruyor” dedi. Microsoft CEO’su Satya
Nadella ise “Dünya genelindeki her sektör ve her şirket, dijital teknoloji dönüşümüne uğruyor. GE gibi şirketlerle çalışarak, fabrikalardan akıllı binalara kadar her iş kolunda dönüşümlerini hızlandırmalarına yardımcı olabileceğimiz yepyeni bir müşteri kitlesine ulaşabiliriz” dedi. 2016 sonuna doğru yazılımcılara yönelik ön izleme sürümü sunulacak ve Azure üzerinde Predix 2017’nin ikinci çeyreğinde ticari olarak piyasaya çıkacak. 25-27 Temmuz’da Las Vegas’ta yapılacak olan Predix Transform ve 15-16 Kasım’da San Francisco’da yapılacak olan Minds + Machines konferanslarında Microsoft ve GE’nin ortaklığı hakkında daha geniş bilgilendirme yapılacağı açıklandı.
28
BThaber
BTnet.com.tr
ABD ve AB arasında imzalanan ve Gizlilik Kalkanı adı verilen çerçeve anlaşması, Avrupa Birliği vatandaşlarının kişisel verilerini korumanın yanında veri aktarımı ve iş süreçlerinde de düzenleyici olacak. Anlaşma Atlantik okyanusunun iki yakası arasında gerçekleşen yıllık 250 milyar dolarlık dijital hizmet ticareti için oldukça önemli bir temel oluşturacak. Anlaşma aynı zamanda Google, Microsoft ve Apple gibi ABD’li firmaların Avrupalıların kişisel verilerini aktarmaları ve bu verileri kullanmalarını ilgilendiren esasları da düzenliyor. Yürürlüğe giren anlaşma ile verileri ABD sunucularına taşınan AB vatandaşlarına yönelik sıkı bir koruma sağlanacak. ABD’li yetkililerin bu verilere erişimi ve ortaya çıkması muhtemel çeşitli sorunlar ve şikâyetler özel bir ombudsmanlık kurumunun himayesinde çözülecek. Avrupa Adalet, Tüketici ve Cinsiyet Eşitliği Komiseri Věra Jourová konuyla ilgili yaptığı açıklamada, çerçeve anlaşmanın Avrupalıların kişisel verilerini korumaya yönelik sağlam bir temel oluşturduğunu belirtti. Bunun yanında kişilerin şikâyetleri üzerine devletlerin bu bilgilere erişiminin sınırlanmasını sağlayan tedbirleri de içerdiğini vurguladı. Anlaşmaya göre Avrupa
18 - 24 TEMMUZ 2016
ABD ve AB arasında Gizlilik Kalkanı anlaşması imzalandı ABD ve Avrupa Birliği arasında kişisel ve ticari verilerin aktarımı ile ilgili olarak yeni bir anlaşma imzalandı.
Birliği’nden kişilere ait bilgi aktarımı yapmak isteyen ABD’li organizasyonlar Gizlilik Kalkanı anlaşması dahilinde 1 Ağustos 2016 tarihine kadar
sertifikasyon sürecine girecekler. Bu sertifikasyonu tamamlayan ABD’li şirketler, Avrupa Birliği’nden veri aktarımı yapma konusunda başka herhangi bir
NASA Johnson Uzay Merkezi, verilerini NetApp ile koruyacak Kritik kararları alırken video, uydu, kamera ve teleskoplardan topladığı dört petabayttan fazla veriden faydalanan NASA; verilerini taşımak, yönetmek ve korumak için NetApp çözümünü kullanacak. NASA’nın Bilgi Kaynakları Müdürlüğü (IRD), maliyetlerini düşürmek amacıyla yedek verilerini depolamak için Amazon Web Services’in bulut sistemini kullanmayı hedefleyen kavram kanıtlama sürecini başlattı. Bu süreçte mevcut Veritas NetBackup ortamını kullanan IRD, arayüz olarak da iki adet NetApp AltaVault donanımı kullandı. Başarılı bir şekilde uygulanan bu sürecin sonucunda ise çözümün aktif olarak kullanılmaya başlandığı duyuruldu. IRD, bu süreçte ortaya çıkan verileri doküman şeklinde diğer merkezlerle de paylaştı. Konuyla ilgili açıklama
NASA kritik öneme sahip verilerini korumak için NetApp’ın AltaVault çözümünü kullanacak.
yapan NetApp Data Fabric Group Başkan Yardımcısı Phil Brotherton, “ABD federal hükümeti ajansları içerisinde en büyük bulut ayak izine sahip kurumlarından biri olan NASA’nın yedek verilerini bulut
ile desteklemesi için oldukça özel şartlar gerekiyor. Kavram kanıtlama süreci ardından NASA; verilerini korumak, bulut ayak izini optimize etmek ve maliyetlerini düşürmek için AltaVault çözümünü seçti” dedi. NetApp son olarak AltaVault bulut entegre depolamanın 4.2 versiyonunu yayınladı. 4.2 versiyonu, ürünün açık platformunu yeni bulut sistemleri ile genişletirken ek yedekleme yazılımlarına ve sanal donanımlar için yeni KVM hipervizöre destek getiriyor. Müşteriler artık bulut içerisinde bulunan ofislerini yeni 2TB sanal donanım ile koruyabiliyorlar. NetBackup kullanan müşteriler için ise AltaVault artık Veritas OST desteği de veriyor.
engelle karşılaşmayacaklar. Avrupa Adalet Divanı, 7 Ekim 2015’te AB ile ABD arasında yine dijital verilerin iletimi konusundaki “Güvenli Liman”
anlaşmasını gelen şikâyetler üzerine iptal etmişti. Gizlilik Kalkanı çerçeve anlaşmasının uygulanmasında ise şu aşamada herhangi bir sorun gözükmüyor.
Solar Impulse, Atlantik Okyanusu’ndan sonra Akdeniz geçişini de tamamladı Brisa’nın “Türkiye Resmi Partneri” olarak yer aldığı Solar Impulse programında, dünya turunun sonuna yaklaşıldı. Haziran ayında üç gün süren Atlantik geçişiyle önemli bir başarı elde eden Solar Impulse, 11 Temmuz’da İspanya’nın Seville havalimanından bu kez Akdeniz geçişi için havalandı. İki gün, iki gece süren ve tek damla fosil yakıt kullanmadan sadece güneş enerjisiyle hiç durmadan hareket eden Solar Impulse, Mısır’ın Kahire şehrine ulaştı. Akdeniz geçişini gerçekleştiren Solar Impulse’ın CEO’su ve pilotlarından André Borschberg ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Bu yolculuk sırasında İspanya, Cezayir, Tunus, Malta, Yunanistan, Türkiye ve Mısır olmak üzere birbirinden farklı iklimsel ve coğrafi koşullara sahip ülkelerin hava sahasından geçtik. Akdeniz kıyısında yer alan bu ülkelerin en önemli
ortak noktaları ise güneş enerjisi üretme ve kullanma açısından sahip oldukları yüksek potansiyel. Böylece yenilenebilir enerji ve temiz teknolojiler anlamında önemli bir rol üstlenebilirler”. Bundan sonraki süreçte Solar Impulse, Kahire (Mısır)-Abu Dabi (Birleşik Arap Emirlikleri) uçuşuyla dünya seyahatini tamamlayarak dünyanın çevresini yakıtsız olarak sadece güneş enerjisiyle kat eden ilk uçak olarak tarihe geçecek. Solar Impulse, uğradığı ülkelerde yenilenebilir enerji kaynaklarına ilişkin bilinci ve kullanım alanlarını yaygınlaştırmak amacıyla hükümetlerle ortak kampanyalar yürütüyor. Solar Impulse’ın Türkiye Resmi Partneri Brisa, tarihi yolculuk boyunca, Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarının gelecekteki kullanım alanlarına ilişkin farkındalık yaratmak için çalışıyor.
Bilişim Zirvesi’16
www.bilisimzirvesi.com.tr
30
BThaber
BTnet.com.tr
18 - 24 TEMMUZ 2016
Yıldönümü güncellemesine geri sayım Windows 10 tabanlı tüm cihazların ücretsiz Windows 10 Yıldönümü Güncellemesi, 2 Ağustos’ta kullanıma sunulacak. Windows’un bugüne kadarki en hızlı büyüyen sürümü olan Windows 10, dünya çapında 350 milyon cihaz tarafından kullanılıyor. Güncelleme de yeni özelliklerle geliyor. Windows Ink ve Cortana’nın temel özellikler haline gelmesi, Microsoft Edge’in daha hızlı, daha erişilebilir ve güç etkinliği artırılmış tarayıcı deneyimi sunması, bireyler ve işletmeler için gelişmiş güvenlik özellikleri, yeni oyun deneyimleri ve modern sınıf uygulamaları bunlardan bazıları. Windows 10 Yıldönümü Güncellemesi’ni alabilmek için öncelikle işletim sisteminin Windows 10’a yükseltilmesi gerek. Ücretsiz yükseltme için son gün 29 Temmuz 2016. Microsoft, kurumsal müşterilerine iki yeni güvenlik özelliği de sunacak: Windows Defender Advanced Threat Protection ve önceden kurumsal veri koruma olarak bilinen Windows Information Protection. İşte öne çıkan yenilikler: • Yıldönümü Güncellemesi tüm Windows 10 müşterilerine Windows Hello ve Windows Defender’da yenilikler sunuyor. • Windows Hello ile birlikte iHeartRadio ve DropBox gibi servislere şifresiz ulaşabilecek. Biyometrik kimlik
doğrulamasını destekleyen sitelere, biyometrik doğrulamayı yerel olarak kullanan ilk ve tek tarayıcı Microsoft Edge üzerinden bağlanmak mümkün olacak. • Otomatik olarak PC’yi hızla tarayan ve çıkan tehditleri bildirim veya özet olarak yollayan Windows Defender, kötü amaçlı yazılımlara karşı geliştirilen özelliklerden. • Windows Defender Gelişmiş Tehdit Koruması; saldırıları algılama, sorgulama ve yanıtlama ve aralarında Microsoft’un güvenlik araştırmacılarının da olduğu dünyanın en kapsamlı algılayıcı ve gelişmiş tehdit korumasını sunuyor. Önceden ‘Kurumsal Veri Koruma’
olarak bilinen Windows Bilgi Güvenliği ise bireysel ve kurumsal verileri nerede olurlarsa olsun ayırarak iş yerlerini veri sızıntılarından koruyan yeni bir özellik. • Windows Ink ile Windows’u bir kalem ucuna sığdıran bu deneyimle kullanıcılar bir deftere yazar gibi cihazları üzerine yazabiliyor. Office, Microsoft Edge ve Haritalar gibi uygulamalarla Ink kullanılabiliyor. • Kişisel dijital asistan Cortana, kilit ekranın üzerinden erişilebilirliği, kaydettiği ve çağırdığı bilgilere dair daha gelişmiş hatırlatıcı özelliği yetenekleri ve tüm cihazlar üzerinden çalışmasıyla daha da başarılı. • Güç etkinliği becerilerini
artıran Microsoft Edge, daha az CPU döngüsüyle hafızada daha az yer harcıyor, Flash reklamları gibi çevresel içerikleri ve arka plandaki diğer haraketlilikleri azaltıyor. Microsoft Edge’in yeni erişilebilirlik mimarisi HTML5, CDD3 ve ARIA gibi internet standartlarını destekliyor. Web sayfalarının görsel sunumunda yüksek karşıtlık modu görsel ilavelerle iyileştirilirken, metindeki renk zıtlığı korunuyor. Klavye navigasyonu ve ekran okuyucu ile her tür kullanıcı için tarayıcı deneyimi geliştiriliyor. • Xbox Her Yerde Oyna deneyimiyle oyuncular, oyunu bir kere satın alıp, Windows 10 PC veya Xbox
One’larında aynı gelişmeler, kaydedilmiş aynı oyun ve paylaştıkları başarılarla oynayabiliyor. Microsoft Studios’un yayınladığı her yeni başlık Xbox Her Yerde Oyna’yı desteklerken, Windows 10 ve Xbox One için Windows Store’da erişilebilir olacak. Cortana da Xbox One’da oyunculara sevebilecekleri yeni oyunlar bulmak, arkadaşlarının ne yaptığını göstermek, grup açmak ve ortak projeler başarmak üzere hazır bulunacak. Kinect kullananlar Xbox One’da “Hey Cortana, Xbox On” diyerek Xbox One’larını kullanıma açabilecekler. Kullanıcıların en çok talep ettiği dil seçimi alanında da destek geliyor.
Volkswagen Ticari Araç’tan yeni mobil site Volkswagen Ticari Araç, müşterilerine fayda ve zaman sağlayacak yeni mobil sitesini yayına aldı. Mobil site, kullanıcıların isteğine bağlı olarak masaüstü web sitesi görünümüne de geçebiliyor. Mobil gelişim ve ticari araç müşterilerinin internet alışkanlığının da mobil cihazlara kayması ile mobil sitesini yenileyen Volkswagen Ticari Araç, müşterilerinin mobil siteden maksimum fayda sağlamasını ve zaman kaybetmeden yetkili satıcılara yönlendirilmesini
hedefledi. Mart ayında yayına alınan yeni mobil site, 3 ay çeşitli kullanıcı testlerine tabi tutuldu. Son olarak Google’ın İrlanda’daki genel merkezi tarafından da incelenen Volkswagen Ticari Araç mobil sitesi, geliştirmenin tamamlanması ile güncel sürümü ile hizmet vermeye başladı. Volkswagen Ticari Araç’ın yeni mobil sitesinde, müşterilerin kullanım kolaylığına ait gösterge olan ‘Hemen Çıkma Oranı’nın yüzde 50 azaldığı ve siteye giriş yapan tüm kullanıcıların
mobil siteyi kolayca kullanmasının sağlandığı, kullanıcıların tek seferde gezdiği sayfa adedinin yüzde 100 artırıldığı tespit edildi. Yeni mobil siteye, kısa ve anlaşılabilir menüye
sahip tasarımı, Volkswagen yetkili satıcılarına ulaşmanın kolaylaştırılması ve hızının 3 kat iyileştirilmesi gibi sonuçlarla “Yüzde 100 kullanıcı deneyimine uygun” unvanı verildi. 360 derece görsel galerisi tüm Volkswagen Ticari Araç modellerinin iç detaylarının, araç içinde 360 derece dolaşarak incelenmesine imkan tanıyor. Site, kullanıcıların araştırdıkları modeli fark ederek, ekrana ilgilendiği model bazında özel bir bilgi formu çıkarıyor. Form
doldurulursa, kişi kendisinin belirleyeceği yetkili satıcı tarafından aranıyor ve test sürüşüne davet ediliyor. Yeni mobil sitede mobil cihazın konumuna göre en yakın Volkswagen Yetkili Satıcısı veya Servis konumları bulunabiliyor ve haritadan yol tarifi alınabiliyor. VDF sitesiyle bütünleşik çalışan ‘Kredi Hesaplama Ekranı’ ile kullanıcılar, seçtikleri model için azami ne kadar kredi gerektiği, ödeme planları, faizler gibi birçok bilgiye sahip olabiliyor, kredi için ön başvuru da yapabiliyor.
32
BThaber
BTnet.com.tr
18 - 24 TEMMUZ 2016
Red Hat, Linux konteynerlere özel kalıcı depolama çözümünü tanıttı Red Hat, Gluster Storage çözümünün en son sürümünü duyurdu. Tanıtılan yeni sürüm, konteyner tabanlı ürünler geliştiren OpenShift geliştiricilerine daha fazla esneklik ve etkinlik kazandıracak.
Acer ve Starbreeze’den StarVR için iş ortaklığı Acer Inc. ve Starbreeze AB ilgili yönetim kurullarının imzaladıkları niyet mektubunun ardından duyurdukları gibi, StarVR Sanal Gerçeklik (VR) Baş Üstü Ekran (HMD) tasarımı, üretimi, promosyonu, pazarlaması ve satışı için ortak girişimleri onaylandı. Firmalar arasında eşit olarak paylaşılacak 800 milyon Yeni Tayvan doları (25 milyon USD) nominal sermaye ile kurulan bu yeni firmaya geçici olarak ’Acer Starbreeze Corporation’ ismi verildi. Kurulların gerekli onaylarına
bağlı olarak bu yılın üçüncü çeyreğinde Tayvan’da resmi şirket kurulumu da bekleniyor. Acer ve Starbreeze’in her biri toplam hissenin yüzde 50’sini elinde tutacak, sermaye gereklilikleri ve planlanan programa göre ortak teşebbüse aşamalı olarak ana para aktarımı yapacaklar. Güçlü sinematik deneyimiyle StarVR en üst sınıf sinemalar, oyun salonları, perakende otomotiv ve uçuş eğitimleri gibi profesyonel ve konum merkezli eğlence pazarını
hedefliyor ve toplu üretim de 2017 yılı için planlanıyor. StarVR; ultra geniş 210 derece yatay görüntüleme alanı, gözün doğal görüşü boyunca güçlü görüntü kalitesi sunan özel optikleri ile gerçek bir sarmal sanal gerçeklik deneyimi sunuyor. Bu da, geleneksel sanal gerçeklik ekranlarının getirdiği gözlük takma hissi olmadan, kullanıcıların gözlerini her yönde rahatça hareket ettirebilmelerini ve sanal dünyanın içinde kalmaya devam edebilmelerini sağlıyor.
Yola çıkmadan önce rotanızı belirleyin TomTom’un kamyon sürücüleri için Trucker 6000 Ömür Boyu Sürüm’ü, ek ücret ödemeden sürücülerin ömür boyu canlı
trafik bilgisi ve hız kamerası uyarılarını almasını sağlıyor. Bu arada The TomTom TRUCKER 6000 Ömür Boyu Sürümü,
sadece profesyonel sürücüler için değil, kendi aracını kullanan bireysel sürücüler için de uygun. TomTom TRUCKER 6000 Ömür Boyu Sürümü, kamyon sürücülerine tek pakette doğru araç navigasyonu, hız kamerası uyarıları, harita güncellemeleri ve canlı trafik bilgilerini sunarken, gömülü SIM ile yurtdışında da sürücülere yerel sürüşleri kadar rahat sürüş sağlıyor. Sürücüler yola çıkmadan önce MyDrive ile bilgisayarları veya cep telefonları üzerinden yolculuklarını planlarken, MyDrive iyi bir rota bulmak için kamyon ağırlığı, türü, boyutu ve kargoyu da dikkate alıyor.
Red Hat, Linux konteyner üzerinde çalışan veri/ durum saklamalı uygulamalara yönelik yeni Red Hat Gluster Storage sürümü ile geliştiricilerin kurumsal sınıftaki dayanıklı depolama işlerini daha kolay yapılandırmalarını sağlayacak. Bu yaz kullanıcılara ulaşacak olan depolama çözümü, Red Hat OpenShift Container Platform ile olan entegrasyonu sayesinde ek olarak bağımsız bir depolama kümesine ihtiyaç duymadan çalışabiliyor. Bu sayede kullanıcılara konteyner tabanlı yazılım ortamlarında daha etkin ve düşük maliyetli bir depolama çözümü sunulabiliyor. Red Hat Depolamadan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Ranga Rangachari ise konuyla ilgili şunları söyledi: “Red Hat Gluster Storage sürümü, mikroservisler ve konteynerlere giderek daha da bağımlı hale gelen kurumların ihtiyaçlarını karşılamak
üzere tasarlandı. Geleneksel, tek parça depolama teçhizatları, Linux konteynerlerdeki veri kaydı gerektiren uygulamaları esnek ve tasarruflu bir şekilde sunmaya uygun değil”. Red Hat Gluster Storage 3.1.3 farklı ekipler tarafından yönetilen farklı depolama süreçlerinin yarattığı güçlükleri aşmayı hedefliyor. Bu çözümle geliştiriciler Red Hat OpenShift’teki Kubernetes ile tek bir kontrol zemini kullanarak hem depolama hem de uygulama konteynerlerini kontrol edebilecekler. Bu özellik aynı zamanda geliştirme ortamlarından kurum-içi ve bulut üretim ortamlarına kadar her yerde daha fazla DevOps entegrasyonu ve otomasyonu sağlıyor. Red Hat Gluster 3.1.3 ayrıca performans ve istikrar konusunda da iyileştirmeler sunuyor. Bunlar arasında sanal makinelere yönelik yazılım tanımlı depolama yapılarında kendi kendini onarma ve yüksek performans yer alıyor.
34
BThaber
KARİYER
18 - 24 TEMMUZ 2016
Veeam’de iki üst düzey atama
Teknoloji alışverişinde tercihler ve öncelikler Sağlık, hukuk, bilişim, finans, eğitim, pazarlama, tasarım, lojistik ve inşaat gibi birçok sektörde son 1 yılda Avansas. com üzerinden yapılan alışverişlerin ve Avansas. com’un saha araştırmalarının incelenmesiyle, erkek ve kadınların işyerleri için yaptıkları teknoloji alışverişi alışkanlıkları ortaya çıkarıldı. Buna göre sağlık sektöründeki kadınlar, inşaat sektöründe ise erkekler teknoloji ürünleri satın alımında öne çıkıyor. Satın alınan ürünlere bakıldığında, kadınlar ve erkekler arasında farklı tercihler öne çıkıyor. Kadınlar USB bellek, ekran temizlik
seti, kahve makinesi, su ısıtıcı, tost makinesi, pembe renkli fare satın alırken, erkeklerin en çok aldıkları ürünler ise hesap makinesi, taşınabilir hard disk, yazıcı, fener seti, hoparlör ve dect telefon. Kadınlar ve erkeklerin ortak tercihi olan tek ürün ise kalem pil. Ancak kadınların tercihi şarj edilebilen kalem piller olurken, erkekler kullan at kalem pilleri tercih ediyor. Mesleklerin genel işyeri alışverişleri içindeki teknoloji giderlerinin oranına bakıldığında ise mimarlık büroları ve reklam ajansları tüm sektörler arasında ön planda. e-Ticaret sektöründeki
E T K İ N L İ K L E R
kadın çalışanlar, genel işyeri giderlerinin yüzde 29’unu teknoloji alışverişlerine harcarken, aynı oran erkeklerde mimarlık büroları için geçerli. Hukuk firmaları ise kadınlar ve erkekler için ortak olarak yüzde 17 teknoloji harcaması ile en düşük sektör. İller bazında ise İstanbul, İzmir, Ankara, Bursa ve Kocaeli illerindeki erkek ve kadınların teknoloji alışverişi oranları birbirine yakın çıkarken, bu iller haricinde kadınların en çok teknoloji alışverişi yaptığı il Tekirdağ, erkeklerin en çok teknoloji alışverişi yaptığı il ise Konya.
7-10 Kasım 2016
15. Uluslararası Demiryolu Mühendislik Tasarım ve Operasyon Konferansı Madrid, İspanya AYRINTILI BİLGİ: www.wessex.ac.uk/ conferences/2016/comprail2016com/
WebSummit Lizbon, Portekiz AYRINTILI BİLGİ: https://websummit.net/
Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com/
Dış kaynak çağrı merkezi CMC’de Gökben Özalp, CMC İnsan Kaynakları Genel Müdür Yardımcısı olarak göreve başladı. Özalp, kariyerine 1996’da Anadolu Grubu’na bağlı Anadolu Endüstri Holding’de İnsan Kaynakları Süpervizörü olarak başladı, ardından Gökben SAP, Turkcell, Acıbadem Hastaneler Özalp Grubu, Universal Hastanesi ve Abdi İbrahim’de çalıştı. 2005-2011 yılları arasında Acıbadem Hastaneler Grubu’nda CEO’ya bağlı direktör olarak görev alan Özalp, 2006-2009 arasında Harvard Medical International ile çeşitli insan kaynakları projelerinin uygulanmasına da rol üstlendi. İstanbul Teknik Üniversitesi Endüstri Mühendisliği ve yine aynı üniversitede Endüstri Mühendisliği Master mezunu olan Özalp’in Erickson Coaching International’dan Profesyonel Koçluk sertifika diploması var.
HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı oldu
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
28 Temmuz 2016
CMC İK Departmanına yeni Genel Müdür Yardımcısı
Y U R T D I Ş I
19-21 Temmuz 2016
E T K İ N L İ K L E R
Veeam Software, VMware’in Amerika kıtası Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Peter C. McKay’i yeni Başkan ve COO olarak atadı. Veeam’de daha önce başkan yardımcısı olan William H. Largent da yeni CEO olarak göreve Peter C. başladı. Veeam’in kurucu ortakları ve McKay yöneticileri Ratmir Timashev ve Andrei Baronov şirketin stratejik kararlarında yer almaya devam edecek, pazar stratejisi ve yeni ürün geliştirmelerinde de daha aktif rol alacak. Peter McKay, Başkan ve COO olarak doğrudan William Largent’e bağlı görev yapacak, satış operasyonları, pazarlama, finans ve insan kaynaklarından sorumlu William Largent olacak. William Largent ise CEO olarak doğrudan Yönetim Kurulu’na bağlı çalışacak ve Veeam’in stratejik ve finansal olarak yol haritasını çizecek. Büyüyen şirketlerde 30 yılı aşkın operasyon ve liderlik deneyimine sahip olan Largent, Veeam’in 2006’daki kuruluşundan beri büyümenin bir parçası oldu, Veeam’in merkezinin İsviçre’ye taşınması sürecinde de aktif görev üstlendi.
Y U R T İ Ç İ
25 Ağustos 2016 Teknoloji Platformları - IoT ve M2M-Büyük Veri ve Bulut İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr 1 Eylül 2016
AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr 29 Eylül 2016 BTvizyon Toplantıları Adana AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr
BTvizyon Toplantıları Erzurum
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
Selim Kervancı, 1 Temmuz 2016 tarihi itibarıyla HSBC Türkiye Genel Müdürü olarak atandı. Halen HSBC Türkiye Genel Müdürü olan James Emmett ise HSBC Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi olarak görevini sürdürecek. HSBC Grubu’nda 20 yıldır görev yapan Selim Selim Kervancı; son olarak Dubai’de Kervancı Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye’den Sorumlu Yatırım Bankacılığı Direktörlüğü’nü yürütüyordu. 2010-2014 yılları arasında HSBC Türkiye Küresel Bankacılık ve Yatırım Bankacılığı Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapan Kervancı, daha öncesinde Finansal Kurumlar ve Muhabir Bankacılığı Bölümü ve Yatırım Bankacılığı Bölümü’nde Grup Başkanlığı yaptı. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği mezunu olan Kervancı, yüksek lisans eğitimini Brüksel Vrije Üniversitesi’nde İşletme üzerine tamamladı.
BThaber
KARİYER
18 - 24 TEMMUZ 2016
35
Türkiye’de dördüncü dönem mezunlar Samsung’un 2012 yılından beri toplam 8,4 milyon TL yatırımla İstanbul, Ankara ve İzmir’de mesleki ve teknik lise öğrencilerine yönelik uygulamalı eğitim programı Samsung Akademi, dördüncü döneminde bin 589 mezuna
ulaştı. Eylül 2016 itibariyle mezunlar arasından 60’a yakın öğrenci çıraklık stajları için Samsung’un İstanbul, İzmir ve Ankara ofislerinde çalışmaya başlayacak. Bu yıl ilk kez Gear VR gibi sanal gerçeklik teknolojilerinin
de dahil edildiği uygulamalı eğitimleri başarıyla tamamlayan öğrenciler, 21 Haziran’da İstanbul, 23 Haziran’da İzmir ve 24 Haziran’da Ankara’da mezuniyet törenlerinde Milli Eğitim Bakanlığı ve
Samsung onaylı sertifikalarını aldı. Samsung’un ilkini 2012’de İstanbul’da açtığı, 2013’te de Ankara ve İzmir’de hayata geçirdiği Samsung Akademi’de öğrenciler, uzman eğitmenler eşliğinde güncel
teknolojik ekipmanlarla donatılmış laboratuvarlarda görüntü ve ses, bilgisayar ve yan ürünleri, mobil cihazlar ve beyaz eşyadan oluşan 4 farklı ürün grubu üzerine uygulamalı eğitim görüyorlar.
Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve CEO’su Canan M. Özsoy, Türkiye Teknoloji Merkezi Genel Müdürü Dr.
Aybike Molbay, Robincode. org Kurucusu Gözde Erbaz katıldı. “5. GE Küresel İnovasyon Barometresi Türkiye sonuçları, bu konunun önemini de gösteriyor” diyen Canan M. Özsoy, sözlerine şöyle devam etti: “Araştırma sonuçlarına göre Türk yöneticilerin, iş başvurusunda bulunan adaylarda en çok aradıkları özelliklerin yüzde 62’si ‘sorun çözme becerisi’, yüzde 49’u ‘yaratıcılık’, yüzde 46’sı ‘analitik beceri’, yüzde 41’i ise ‘girişimci ruh’. GE Türkiye olarak özellikle kız çocuklarının iş dünyasındaki rollerinin artmasına, sorun çözme ve analitik becerilerinin gelişerek kızlarımızın geleceğin yeni iş modellerine uyum sağlamasına odaklandık. Bu yönde yeni projelerde rol almaya devam edeceğiz.” Robincode Kurucu Başkanı Gözde Erbaz da, “Cisco Networking Akademi ve Oracle Akademi’nin desteğiyle 5-16 yaş grubundaki çocuklara bilgisayar bilimleri ve STEM eğitimleri vererek çalışmalarımızı sürdürüyoruz” dedi.
Kız öğrenciler dijital dönüşüme hazırlanıyor GE (General Electric) Türkiye, dijital dönüşümün hızlanması ve geleceğin kadın mühendislerinin yetişmesine katkı hedefiyle 13 – 14 Haziran’da Türkiye İnovasyon Merkezi’nde 25 kişilik 4 gruptan oluşan, 9-11 yaşları arasındaki avantajlı ve dezavantajlı toplam 100 kız öğrenciye, Robincode.org’un “Kızlar Kodluyor” programı
altında temel programlama eğitimi sundu. Programda başarılı olan 30 öğrenci de üç haftada toplam 16 saatlik eğitimi kapsayan yaz okuluna katıldı. BT, internet güvenliği ve temel kodlama öğrenen kız öğrenciler, Cisco Networking sistemine kayıt edilerek ücretsiz ve online olarak “Get Connected” dersi ve sertifikası alma,
“Hour of Code” Türkiye için yapılacak etkinliklere, eğitimlere kaydolarak destek alma, küresel çalışmanın parçası olma şansına sahip oldu. Eğitim programının 28 Haziran’da gerçekleşen “Kızlar Kodluyor” programının mezuniyet ve sertifika törenine, GE Kadın Çalışan Ağı ve GE Gönüllülerinin yanı sıra GE
SAP B1 alanında uzmanlaşmak üzere eğitime alınacak, herhangi bir ERP ile baştan sona implimentasyon yapmış, orta vadede kurumumuzun Teknik Ekip Başı olmaya aday, Start-Up teknogirişim firması kültürüne uygun, “ERP Uzmanı” İş süreçlerine yönelik olarak departmanlardan gelen talepler doğrultusunda Microsoft .NET (MVC) platformunda web ve iş uygulamaları projelerinin geliştirilmesi, teknik analizlerinin ve kodlamalarının yapılması ve mevcut yazılımların iyileştirilmesiyle ilgili çalışmaların gerçekleştirilmesi konularında görev alacak ekip arkadaşı arıyoruz.
aramaktayız. info@indata.com.tr
KIDEMLİ YAZILIM GELİŞTİRME UZMANI
• Microsoft .NET teknolojilerine hakim (Web Form, Windows Form, MVC, Web Api, Client Side Development, Web Servisleri vb.), • Mobil Uygulama konularında tecrübeli, • Microsoft SQL konusunda deneyim sahibi, • DevExpres vb. Araçlarında deneyim sahibi, • Analitik, sonuç odaklı, ekip çalışmasına yatkın, • İstanbul Avrupa Yakasında ikamet eden adayların başvurularını bekliyoruz. Not: Erkek adayların askerlik görevini tamamlamış olması tercih edilmektedir. Başvurularınızı insankaynaklari@tesan.com.tr mail adresimize gönderebilirsiniz.
Norton Güvenlik Ürünleri satışı için
Bölgesel Satış Yöneticileri aranmaktadır. ik@btburada.com.tr
36
BThaber
MEKTUP
Yeni bir haftadan merhaba, Haftaya dengeli bir demle başlıyorum, çünkü bayram boyu misafirliklerin vazgeçilmezi olan çay konusunda yeni iki keşfim var: Siemens Ev Aletleri’nin çay makineleri. Siemens TA60100 ve TA22005 çay makinesinin 1,2 litrelik çay, 1,75 litrelik su kapasitesi ve ekstra büyük çay süzgeçli cam demliği misafir kalabalığına da, çay tüketiminde tek kişilik bir fırtına olan bana da ilaç gibi geldi. Mevsim ne olursa olsun, çayım hep taze ve sıcak olsun isterim bilirsin… Gelelim netsel gerçeklere ve beraberinde güzel haberlere… Dijital dünyanın önemli isimlerinin katıldığı, Finlandiya’nın başkenti Helsinki’de gerçekleşen ICANN56 toplantısında Nokta İstanbul’un başarısı konuşulmuş. Nokta İstanbul ekibi de katılımcılara proje süreci ve atılan adımlar konusunda bilgiler vermiş. İnternette alan adı tahsisinin dünya çapında en üst mercii olan ICANN’in Başkanı ve CEO’su Goran Marby, Nokta İstanbul’u hayata geçiren Medya A. Ş. Genel Müdürü Bekir Kaplan ve ekibinin başarısını tebrik etmiş. Tarihi metropolün cazibesini dijital dünyaya taşıyan .ist ve .istanbul uzantılı internet adresleri genel başvuruya açılmasının ardından yoğun taleple karşılaştı, biliyorsun. .ist ve .istanbul alan adı kayıtları böylece 25 binlere ulaşmış ve bu sayı istikrarlı bir artışta. Yine keyifli bir haberde sıra… ‘Özel sinema kulübü’ Sinemia, sinema sektörünün gelişim potansiyelleri ve Türkiye’nin sinema
18 - 24 TEMMUZ 2016
İstanbul, bir marka şehir
alışkanlıklarına yönelik bir araştırma gerçekleştirmiş. Sinemaya gidiş sıklığını baz aldığımızda, Türkiye’de sektörün 5 yıl içerisinde 3 katına ulaşarak Avrupa ortalamasını yakalama potansiyeli olduğunu ve yılda satılan bilet sayısının 180 milyona ulaşabileceği öngörülüyormuş. En sık sinemaya giden il ise Konya. Sinema aşkı da en çok
2016
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
proje üzerinde veya yerinde, kullanıcının ihtiyaçları doğrultusunda belirlenmeli. Çünkü kullanım alanının büyüklüğü, konumu, yalıtım, cephe, bulunduğu kat, kullanım amacı gibi özellikler klimanın kapasitesini doğrudan etkiliyor. Konforlu bir ortam için oda sıcaklığının soğutma için 25-27 °C, ısıtma için de 20-24 °C aralığında ayarlanması uygun. Klima çalışırken kapı ve pencerelerin kapalı tutulması, mutfak ve banyo havalandırmaların çalıştırılmaması da şart. Bu arada, klima filtrelerinin temiz olduğundan da mutlaka emin olunması gerek. Öyle ki, filtreler iki haftada bir kontrol edilmeli. Global Telecoms Business
REKLAM SATIŞ GRUBU
YIL 22 SAYI 1080
18 - 24 TEMMUZ
gençlikte ve emeklilikte zirve yapıyormuş. Erkek izleyiciler de kadınlara göre 1,5 kat daha sık sinemaya gidiyormuş. Sinemaya gitme nedenlerimizin başında ise acı ama gerçek, “günlük hayattan uzaklaşmak” geliyor. Tercihimiz yüzde 60 ile yerli filmler. En sevdiğimiz türler komedi, aksiyon ve bilimkurguda rekor kıran filmler de yine yerli yapımlardan çıkıyor. Haftanın sinema günü ise kaçınılmaz olarak Cumartesi. Malum beni benden alan bir sıcak hüküm sürüyor. İklimSA da bu ortamda klima almak isteyenlere hem tasarruf ettirecek hem performans artıracak önerilerde bulunmuş. Misal, klima modeli ve kapasitesi, kullanıcı ile birlikte mimari
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr Ekrem Uçman ekremu@bthaber.com.tr Alp Yaşar Terlemez Alpt@bthaber.com.tr
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr Katkıda Bulunanlar Dilay Sağbili
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Satış Grubu Günay Kaya Kutay Göçe
Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)
Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 Faks: (0312) 258 63 02 ISSN 1300-6495
dergisi, telekomünikasyon sektöründe çalışan en etkili kadınları değerlendirerek, “50 Women To Watch” listesini oluşturmuş. Turkcell Strateji Direktörü Ayşem Ertopuz da sektörün en başarılı kadınlarından biri seçilerek listeye dahil olmuş, listeye bir Türk şirketinden katılan tek isim olmuş. Fujitsu’nun Kanal İş Ortakları için sürdürdüğü Global İnovasyon Ödülleri programı da devam ediyor. Bu yıl ikinci kez düzenlenecek olan ödüller, Fujitsu kanal ortaklarının gerçekleştirdikleri insan odaklı projeleri ödüllendiren bir program ve SELECT Partner programı üyelerinin, teknoloji entegrasyonu, mobilite, büyük veri, güvenlik, bulut, entegre bilişim ve yazılım tanımlı altyapı gibi alanlardaki Fujitsu çözümlerini ödüllendirmeyi amaçlıyormuş. Böylece gelelim ödüllere… AXA Sigorta, etik ve iş ahlakı anlayışlarıyla öne çıkan şirketlere Etik Değerler Merkezi Derneği (EDMER) tarafından verilen “ETİKA 2015 Türkiye’nin En Etik Şirketleri” ödülüne bu yıl üçüncü kez layık bulunmuş. ETİKA Ödülleri, etik ve iş ahlakı farkındalığı yaratmak, etik bilincini yaygınlaştırmak ve gençlere örnek olacak şirket ve yöneticileri ödüllendirmek amacıyla veriliyor. Avrupa çapında verilen SC Magazine Avrupa Ödülleri’nin “En iyi Şirket Güvenliği Çözümü” kategorisindeki 2016’da da Kaspersky Lab birinciliğe layık bulunmuş. Bu hafta da bu kadar, yeni bir gündemle haftaya buradayım,
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Top 500 ICT Companies Research results including various data related to the development of the informatics sector and being a platform for many companies to have a chance to evaluate their own performances and see their place in competition will be announced on July 28. The rankings on the Top ICT Companies Research prepared by BThaber in cooperation with M2S Research and Marketing Inc. and ICT Summit Events Company is considered the most important data resource in the sector and play a decisive role in purchasing decisions of corporate customers in particular. The research’s theme this year is ‘The gears of time are turning for the ICT sector’ and it is prepared with over a thousand companies’ data in the sector. According to the information given by M2S General Manager Özlem Unan based on the research results; despite the depreciation of the Turkish lira, 64% of the surveyed companies’ income increased in 2015, only 18% had a decrease in revenue. There are 81 new companies in 2015 research and the companies’ average growth rate which increased income is 47%. 25 companies had a great success, growing over 100%. The companies in the 2015 Top 500 ICT ranking increased income by 8% on the basis of TL compared to the previous year. BThaber Publications Coordinator Ayhan Sevgi stated that as BT Haber, they are very proud to prepare Turkey’s Top 500 ICT companies research and added: “The 17th research studies we carried out with M2S have been completed and we are preparing it for the publication now. The publication will meet with industry officials at the ceremony which will be
Excitedly waiting for ICT 500 The ICT 500 Research determining Turkey’s top 500 ICT companies has been concluded. The results of the research with detailed content will be announced at a ceremony which will be held on July 28.
held on July 28. Our publication will include the detailed content of the research as well as the views of industry experts on the developments in Turkey, region and world market. Besides the Top 500 ICT Companies ranking, there will be a ranking of information technologies and communications companies in the publication, this year as well. In addition, approximately 60 charts and comments on hardware, software and services will give information on the development of the informatics sector to the
readers.” ICT Summit General Manager Neslihan Aksun gave the information that ICT 500 awards ceremony will be held on July 28, Thursday in CVK Park Bosphorus Hotel and all parties of the sectors are invited to this ceremony. She added: “The ceremony will be presented by one of Turkey’s valuable presenters Berrak Ataşen and also be a stage for many surprises. We made a number of innovations especially for the first 10 companies. The
35th Anniversary Awards started last year were highly appreciated and will be repeated this year. Turkish ICT sector seniors worked for more than 35 years in this sector will be with us at the ceremony and we will present our thanks to them on behalf of the industry.” The research is further enriched this year BThaber Corporate Group President Murat Göçe gave a statement on the ICT 500 Research and the results: “As the results of research confirms, there are two very
important factors that are missing in the ICT sector. The first one is the lack of qualified personnel which is confirmed by TÜBİSAD researches for many years. The second is statistical information. What I mean with statistical information is answers to questions as “How many companies there are?”, “Which one does what?”, “What salaries are offered in which positions?” and “What are the quality measurements of the jobs done?” Unfortunately, there are no answers to those questions right now. BTK and some NGOs are doing good work to help figuring out these matters, but these are still not enough. We are preparing ICT 500 for many years now as an effort to contribute those studies.” Our publication of the research results provides substantial benefits for institutions out of the sector, as well. This publication is used in the sense of a reference book by the institutional authorities. Not only ICT companies, foreign investors who want to invest in Turkey, managers of the corporations in the position of buyers and even commercial attaches are using this publication as a reference book. Our study has been enriched this year. We brought in a number of differences. We have made some changes in categories. In order to separate telecom and information technologies, we used to announce the top 10 list at the end not we will announce the top 5 from these categories.”
‘Ready for the Future’ strategy for Industry 4.0 CIOs are meeting at vision meetings The 6th CIO Vision Meetings of TBD Istanbul Branch will be held on July 21 in cooperation with BTHaber Corporate Group with the topic of “Digital Transformation and Cloud Strategies”. Turkey Informatics Association Istanbul Branch is aiming at carrying out solid studies that will create added value for the ICT sector and shareholders affecting the sector. For this objective, they organize many events and activities in the year as those are planned beforehand for an entire year. Turkey Informatics Association Istanbul Branch Chairman Ahmet Tosunoğlu stated that: “CIO Vision Meetings, ICT Week Events, Stars of ICT Web Competition, Future Learning Conference, Smart Municipality Summit and Istanbul ICT Congress are our projects planned for 2016 and appreciated by the sector.” Stating that these activities and events
are priorities for TBD Istanbul in 2016, Ahmet Tosunoğlu talked about their plans and CIO Vision Meetings: “We started organizing CIO Vision Meetings of TBD Istanbul Branch bringing together CIOs of Turkey’s leading companies 4 years ago. The objective is to come together with our colleagues from the sector and share information in a comfortable platform. We organized 5 CIO Vision Meetings up until now and discussed ICT’s future, business intelligence, mobility, data center and information security issues. With CIO Vision Meetings, we drive CIOs out of the busy working schedule and provide a social get-together with colleagues on the side of discussing a technical issue. We will organize the 6th CIO Vision Meetings of TBD Istanbul Branch on July 21 in cooperation with BTHaber Corporate Group with the topic of “Digital Transformation and Cloud Strategies.”
Dell developed ‘Ready for the Future’ strategy in order to offer end-to-end, flexible and safe systems for its customers. Dell created the ‘Ready for the Future’ strategy combining flexible, scalable and secure solutions with the existing infrastructure and bringing the traditional and the new approached together. Under this strategy, Dell provides end-to-end readiness and the protection of the competitive structure thanks to corporate reliability via open systems and assurance from support. The company plans to further expand this strategy with the purchase of EMC. Dell Turkey General Manager Didem Duru stated on the topic: “The studies regarding Dell and EMC merger process continues quickly, the necessary approvals from the countries are being provided. The European Union, America, Turkey and China approvals are completed. Dell is no longer a publicly traded company but EMC and VMware companies are. The merger will take place under Dell. Michael Dell does not want to disrupt VMware’s independent stance, thus VMware will not be under the roof. EMC and we are still two rival companies at
this point. However, when the merger takes place and we unite; we will be a very strong company offering end-to-end products and solutions. Dell is already the only company that currently providing end-toend technology. We do not exist in the applications and mobile phones side, but we are able to establish the whole structure and solution between the users and
data centers. Dell actually cares the most about listening to the customers, understanding and creating solutions that perfectly fit. We want to satisfy our customers by offering them open standards, flexible and free structures. Thus, that is the reason of our end-toend growth. In short, we want to establish a longterm partnership with our customers.”
Protect your corporate wealth in the right way Corporate data protection and information management company Commvault is decisive towards seizing the potential of Turkish market in this area Today, regardless of the company size and sector, data is growing rapidly in different environments. This growth also makes data as important as the financial figures for a company. Using the data in a smart way for companies, data protection in appropriate circumstances, storage and re-accessing the data after potential loss topics emerge different
technology and consulting needs. It is possible to minimize the risks by the right solutions and counseling and Commvault Channel Manager Nilgün Ercan stated that they offer a flexible and agile data protection infrastructure compatible to all sizes of organizations and all types of data; sharing the following details: “Globally, all kinds of corporate identity data are considered valuable and protected while in or country only critical applications data is getting protection currently. Data is important
for Turkish companies but data protection, backup and aging processes in accordance with the business continuity are seen as ‘secondary’ transactions. In addition, the widespread use of cloud computing infrastructure and cloud infrastructure that can be integrated with the backup software also provides an advantage and convenience for the protection of corporate data. We directly support the cloud infrastructure and enable having backups directly to the cloud infrastructure.”
www.asirbil.com
Elite x2
BT için tasarlandı, kullanıcılar tarafından beğenildi
Elite x2 1012, kurumsal düzeyde performanstan ve verimlilikten taviz vermez. Windows 10 Pro. Harika işler çıkarın. Daha fazla bilgi için: Asır Bilgisayar - Merkez Defterdar Mah. Sakız Ağacı Sok. No: 4 Ayvansaray 34050 Eyüp - İSTANBUL Tel : +90 212 212 20 97 pbx Faks : +90 212 217 45 92 E-Posta : info@asirbil.com
Kurumsal düzeyde güvenlik
Yerinde hizmet imkanı 1
Ustaca işlendi
Sektörün önde gelen güvenlik sistemi, verilerinizin hareket halindeyken, hatta cihazınızı başlatmadan önce, korunmasına yardımcı olur.
BT uzmanları, masraflı kesinti sürelerini azaltmaya yardımcı olmak için, bileşenleri yerinde değiştirebilir.
Sınıfının en iyisi klavye ile birlikte şık ve güzel bir tarz.
HP Advanced Keyboard, ayrı veya opsiyonel bir özellik olarak satın alınabilir. Özelliklerin hepsi, Windows'un tüm sürümlerinde bulunmayabilir Windows işlevlerinden eksiksiz yararlanabilmeleri için, sistemlerin yükseltilmiş ve/veya ayrıca satılan donanım, sürücü, yazılım veya BIOS güncellemelerine gereksinimi olabilir. Windows 10 otomatik güncellemeleri her zaman etkindir. İnternet Servis Sağlayıcı ücretleri uygulanabilir ve gelecekte güncellemeler için ilave gereklilikler bulunabilir. www.microsoft.com adresini ziyaret edin. 1 Bu hizmet, HP Destek, HP Lisanslı Teknisyenleri, HP Yetkili Hizmet Sağlayıcıları veya HP Self-Maintainer Program katılımcıları tarafından sunulmaktadır. Ses destekli Cortana, mürekkep oluşturma ve Continuum'un dâhil olduğu bazı özellikler daha gelişmiş donanım gerektirir. microsoft.com/enus/windows/features adresini ziyaret edin. Ekranlar temsilidir, farklılık gösterebilir. Windows Store uygulamaları ayrı satılır. Uygulamaların kullanılabilirliği ve deneyim pazara göre değişebilir. Microsoft, Windows ve Windows Logo, Microsoft Corporation'ın ABD'de ve/veya diğer ülkelerdeki ticari markası veya tescilli ticari markasıdır.