BThaber Sayı 1091

Page 1

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

Sayfa

TÜRKSAT, Inmarsat ile stratejik ortaklık kurdu

6

Ahmet Arslan

İşbirliğinin tanıtımı; Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TÜRKSAT Genel Müdürü ve Inmarsat CEO’sunun katılımıyla gerçekleştirildi.

Sayfa

1091 10 - 16 Ekim 2016

Vergide netlik sağlandı Handan Aybars

10

Özel Haber

Sayfa MES üreticileri ve hizmet sağlayıcıları biraraya geldi MES (Üretim Yönetim Sistemi) Komitesi’nde üreticiler ve hizmet sağlayıcılar bir araya gelerek pazarın geliştirilmesi çalışmalarına başlandı.

Sayfa

En leziz inovasyon pizzada

12

Gökhan Yoluaçık

Domino’s Pizza, tek tıkla güvenli ödeme altyapısını kullanıcılara sunarak, önemli bir yeniliği de hayata geçirdi.

3-4

Elektronik ticarete aracılık etmek üzere kurulan elektronik para ve ödeme kuruluşlarının yaptığı işlemlerden yüzde 5 oranında banka ve sigorta muameleleri vergisi (BSMV) alınacak. Genel KDV oranı yüzde 18 olarak düşünüldüğünde, söz konusu yüzde 5 oranında BSMV’ye tabi tutulmasının işlem maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlayacağı üzerinde duruluyor. Yani ek bir vergi alınması durumu söz konusu olmadığı gibi, ödeme ve elektronik para kuruluşlarının aldığı komisyonların hangi vergiye tabi olduğu da netleştirilmiş oldu. Tebliğ yürürlüğe girdikten sonra söz konusu tüm şirketler mutlak suretle BSMV mükellefi olacaklar. Sayfa

15 DOSYA: 20

Ağ ve Sİstem Yönetİmİ Yeni cihazların eklenmesiyle BT altyapısının yönetiminin de önemi artıyor. Ayrıntılar dosya sayfalarımızda.

Hazırlayan: Bülent Nevres


BREAK THE STATUS QUO:

THINK BIG. START NOW. Brocade and the New IP.

CONTACT BROCADE FOR MORE INFORMATION: Email: emea-info@brocade.com Tel: +90 212 340 76 61 Visit: www.brocade.com www.datacenterfuture.com/tr


BThaber

GÜNDEM

10 - 16 EKİM 2016

3

Teblİğ İle yüzde 5 BSMV alınacak İşlemler BSMV kapsamında işlemler belirlenirken, ödeme kuruluşlarının verdiği tüm ödeme hizmetleri esas alındı. k Elektronik para ve ödeme kuruluşlarının elde ettiği komisyonlar,

k Sanal POS hizmetlerinden elde edilen komisyonlar, k Elektronik para ihracına ilişkin ödeme hizmetleri kapsamında elde edilen komisyonlar, k Para havalesi hizmetlerine

ilişkin alınan komisyonlar, Mobil ödeme hizmetlerine ilişkin alınan komisyonlar, k Fatura ödemelerine aracılık hizmetlerinden elde edilecek komisyonlar. k

Juniper SSL VPN ürünlerini Pulse Secure ile değiştirme zamanı geldi.

Vergide netlik sağlandı Handan Aybars Maliye Bakanlığı’nın hazırladığı tebliğe göre, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yetkilendirilen elektronik para ve ödeme kuruluşlarının gerçekleştirdiği hizmetler ‘bankerlik’ kapsamında değerlendirilerek BSMV’ye tabi tutulacak. Böylece elektronik para ve ödeme kuruluşları tarafından ödeme hizmeti kullanıcısına verilen hizmet nedeniyle tahsil edilen komisyon, ücret gibi tutarların tamamı vergilendirilecek. Ayrıca komisyon tutarının bir kısmının yurtdışında veya yurtiçinde yerleşik bir kuruluşa aktarılması da vergilendirme açısından fark etmeyecek. Bir işlem vergisi olan BSMV’yi komisyon, ücret gibi adlarla lehlerine kalan paralar üzerinden hesaplayacak olan ödeme kuruluşları ile elektronik para ihraç eden kuruluşlar, ortaya çıkan maliyeti işlemi yapan bireylerden de tahsil edebilmekte. Genel KDV oranı yüzde 18 olarak düşünüldüğünde, söz konusu yüzde 5 oranında BSMV’ye tabi tutulmasının işlem maliyetlerinin düşürülmesine katkı sağlayacağı düşünülüyor. Bu arada, E-Hukuk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Gökhan Uğur Bağcı, alınan bu kararın, söz konusu hizmetlere yönelik ilgiyi değiştirmeyeceği yönündeki beklentisini de bir örnekle anlattı: “Bir e-ticaret şirketi olarak doğrudan bankanın sanal POS’unu kullanıyorsanız, zaten bankanın aldığı komisyon tutarı BSMV’ye tabi idi. Yani banka size 100 TL’lik bir ödemede, aldığı 5 lira komisyon için KDV’li bir fatura kesmiyordu. Ödeme

UYGULAMADA AVANTAJ E-Hukuk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Gökhan Uğur Bağcı: “Ödeme ve e-para kuruluşları açısından lehe elde ettikleri komisyon üzerinden yüzde 18 KDV ödemek yerine, yüzde 5 BSMV ödemek çok daha avantajlı bir uygulama olacak. Ödeme ve e-para kuruluşu müşterilerini de çok etkileyeceğini, operasyonlarında ya da maliyetlerinde büyük değişiklik yaratacağını sanmıyorum. Dediğim gibi, bu bir ek vergi niteliğinde olmayıp, alınan komisyonların hangi vergi tipine dahil olduğunun belirlenmesi.”

kuruluşu ise bugüne kadar mevzuatta tam bir netlik olmaması nedeniyle, aldığı komisyon için KDV’li fatura kesmekteydi. Komisyon faturasının KDV‘li olması, eğer düzenli KDV ödemesi çıkan bir e-ticaret şirketi ise onun açısından mahsup yapabileceği bir kalem olmaktaydı. Şu anda yapılan düzenleme ile bu KDV’li fatura ortadan kalkacak ve e-ticaret şirketleri açısından bankayla çalışmak nasılsa, ödeme kuruluşu ile çalışmak da aynı duruma getirilmiş olacak.” Ek vergi söz konusu değil Farklı iş modelleri ve ödeme hizmeti tipleri olmakla birlikte ödeme ve e-para kuruluşlarının temelde para kazandığı alan para transferleri, ödeme aracılık işlemleri ile elde ettikleri komisyonlar. Alınan bu bedellerin KDV’ye mi yoksa BSMV’ye tabi olacağı ise uzun süredir tartışılan bir konu idi. Ödeme kuruluşları da hem bireysel olarak hem de üyesi oldukları ÖDED (Ödeme ve Elektronik Para Derneği) vasıtasıyla Gelir İdaresi

Kullanmakta olduğunuz SA2500, SA4500 ve SA6500 ürünlerini yeni nesil PSA ürünüyle değiştiriyoruz.

BNTPRO, Türkiye’deki tek Pulse Secure Yetkili Destek ve Eğitim Merkezidir. Bütün Pulse ürünleriyle ilgili (SA - MAG PSA) danışmanlık, üretici support yenilemesi, teknik destek ve SLA almak için bizimle iletişime geçebilirsiniz. satis@bntpro.com

ile bu konu üzerinde fikir alışverişinde bulunuyordu. Bu görüşmelerin sonunda, Eylül ayı başında yayınlanan “Gider Vergileri Genel Tebliği Taslağı (Seri No:91)” ile bu sorun giderildi ve Ödeme ve Elektronik Para kuruluşlarının lehe aldığı komisyonların BSMV’ye tabi olması yönünde hükümler getirildi. Halihazırda bazı ödeme ve elektronik para kuruluşları Gelir İdaresi’nden görüş alarak, bu doğrultuda BSMV mükellefi olarak hareket ediyorlardı. E-Hukuk Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Av. Gökhan Uğur Bağcı, şu detayları paylaştı: “Kanımca bu taslaktaki hükümler sektörde yanlış yorumlanarak çok olumsuz bir durum varmış gibi düşünülüyor. Basında da ‘Sanal Pos hizmetlerine ek vergi’ gibi haberler yapıldı. Bu düzenleme ile ek bir yüzde 5 vergi alınması söz konusu değil. Aksine, ödeme kuruluşları açısından baktığımızda yüzde 18’lik KDV yerine yüzde 5’lik, yani daha düşük oranda bir vergi ödenmesi hükme bağlandı.

Devamı 4. sayfada

(0216) 577 02 68

Ağa Güvenli Erişim Uzaktan erişim pazarında dünya lideri olan Pulse Secure, küçük, orta ve büyük ölçekli kurumsal firmalar ile servis sağlayıcılara yönelik uzaktan erişim ve güvenlik çözümleri sunmaktadır. Şirketler, SSL VPN çözümü ile ağlarına bağlanmak isteyen çalışanlarının, danışmanlarınının ve müşterilerinin, zaman ve mekandan bağımsız olarak, herhangi bir cihaz üzerinden güvenli bir şekilde erişimlerine imkan veriyor. Ağ erişim kontrolü (Network Access Control NAC) teknolojileri ile de şirket ağının güvenliğini en üst seviyeye çıkarırken ağa erişimi kontrol altına almayı sağlıyor.

www.bntpro.com


4

BThaber

GÜNDEM

10 - 16 EKİM 2016

Baştarfı 3. sayfada Uygulamada çalışan e-Ticaret şirketleri ya da diğer şirketler açısından da maliyeti yükseltici bir durum oluşacağını düşünmüyorum. Yani nihai tüketiciye karşı fiyatların artması gibi bir sonuçla karşılaşmayı öngörmüyorum.” BSMV mükellefiyeti açtırmaları gerek 2016 yılının başında halihazırda faaliyette bulunan bu kuruluşlardan birine verilen Gelir İdaresi görüşünde de faaliyetlerinin BSMV konusuna gireceği belirtilmişti. Yayımlanacak olan taslak 91 seri no’lu Gider Vergileri Genel Tebliği’nde de Gelir İdaresi’nin bu konuya genele yayarak tüm ödeme sistemi şirketleri için açıklık getiriyor. Hatta KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Hakan Güzeloğlu, “Dolayısıyla bu kuruluşların taslak tebliğin yayımlanmasını beklemeden de şu an itibarı ile BSMV mükellefiyeti açtırmaları gerektiği görüşündeyiz” yorumunu yaptı. EY Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Levent Atakan’a göre, aslında bu yaklaşımın çok yeni olduğunu söylemek doğru değil. Bu tip kurumların BDDK’dan lisan alma zorunluluğu olmadığı dönemde de işlemlerinin ‘bankerlik’ olarak değerlendirilmesi, yani yaptıkları işlemlerin BSMV kapsamında olması bunun eleştiri konusu olmadığı bilinmekteydi. Anladığımız Vergi İdaresi Ödeme Kuruluşları’nın verdiği ödeme hizmetlerini BSMV kapsamında olan hizmetler olarak değerlendirmekte. Ancak, Atakan ekledi: “Ortada başkaları hesabına menkul kıymet alıp satma, alım satıma tavassut etme, alıp sattıkları menkul kıymet karşılığı borçları ödemeyi taahhüt etme, mevduat faizi vermek veya sair adlarla faiz ve benzeri menfaatler sağlamak üzere devamlı olarak para toplama işiyle uğraşan kurumlar olmadığından bu kurumların ‘banker’ olarak tanımlanması ve BSMV mükellefi olmaları teorik olarak tartışılabilir bir yaklaşım.”

İŞLEM MALİYETLERİNİ DÜŞÜRECEK

YÜZDE 18 YERİNE YÜZDE 5

KPMG Türkiye Vergi Bölümü Şirket Ortağı Hakan Güzeloğlu: “Gider Vergileri Kanunu 28’inci maddesi uyarınca bankerlerin her ne şekilde olursa olsun yapılan bütün işlemleri dolayısıyla kendi lehlerine nakden veya hesaben aldıkları paralar BSMV’ye tabi bulunmakta. Buna göre; elektronik para ve ödeme kuruluşları tarafından ödeme hizmeti kullanıcısına verilen hizmet nedeniyle tahsil edilen komisyon, ücret gibi tutarların tamamının vergilendirilmesi esas. Uygulanması gereken oran genel BSMV oranı da yüzde 5 olacak. Bu işlemlerin BSMV’ye tabi tutulması, esas iştigal konusunda bu işlemlere yüzde 18 KDV uygulanmasının önüne geçeceği için hizmet alıcılarının işlem maliyetlerini düşüreceği söylenebilir. Bu kuruluşlar açısından ise tebliğ taslağındaki Gelir İdaresi’nin lehine kalan

EY Türkiye Vergi Bölümü Ortağı Levent Atakan: “Müşterinin gerçek kişi olduğu durumda işleme ilişkin yüzde 18 KDV ödemek yerine yüzde 5 BSMV ödenmesi söz konusu olacak. Gerçek kişi açısından BSMV’de KDV’de maliyet unsuru olduğundan 100 liralık komisyon üstünden 18 lira ödemek yerine 5 lira ödenecek. Ama kurumsal müşterilerde ödenen KDV indirilebilecek olduğundan ve BSMV gider olduğundan durum farklı. KDV olsaydı 18 lira KDV ödenecekti, ama ödenen tutar indirilebilecek KDV olacaktı. İşin ödeme kuruluşları bacağı da var. Yaptıkları işlemler BSMV’ye tabi olunca kendi mal veya hizmet alımlarındaki KDV’yi indirilemeyip gider yazmaları gerekecek. Özellikle altyapı harcamalarına ilişkin veya kiraladıkları işyeri için ödedikleri KDV’ler gider veya maliyet unsuru

Vergide netlik sağlanıyor ‘Bankerlik’ tabirine odaklandığımızda Hakan Güzeloğlu, şu bilgiyi paylaştı: “Elektronik para ve ödeme kuruluşları da BDDK’ya bağlı olarak faaliyete geçtikleri için, vergi uygulamaları açısından ana faaliyet konularından elde ettiği kazançlarının bankerler gibi BSMV’ye tabi tutulmasının uygun olduğunu düşünüyoruz.

komisyon geliri üzerinden BSMV hesaplatıyor olması ise bugüne kadar birçok BSMV uygulamasında tartışma yaratacak lehe alınan para kavramına da olumlu anlamda bir açıklama getirmekte.”

Gelir İdaresi de bu yılın başında bir ödeme kuruluşuna verdiği görüşte de söz konusu kuruluşların BSMV mükellefi olduğunu ifade etti. Bu kuruluşların ilk kuruldukları dönemde banker olup olmayacakları konusu gündeme gelmiş, işlem maliyetlerinin yüksek tutulmaması açısından (KDV oranının yüzde 18 olarak BSMV oranı yüzde 5’den yüksek olması) BSMV mükellefi olma

tercihlerinin de taslak Tebliğ’de görüldüğü üzere olumlu olarak dikkate alınmış olduğu söylenebilir. Uygulamada bu şirketlerin BSMV mükellefi olmaları, asıl faaliyet konuları olan para ve ödeme faaliyetleri ile ilgili olacak olup, diğer faaliyetleri ise aynı menkul kıymet, faktoring ve diğer BDDK’ya bağlı şirketlerde olduğu gibi KDV’ye tabi olacak. Son olarak, 91 seri no’lu Gider

olacak. Bu ‘banker’ olmanın sonucu ve aynı durum bankalar ve sigorta şirketleri için de söz konusu.”

Vergileri Genel Tebliğ Taslağını incelediğimizde, elektronik para ve ödeme kuruluşlarının, finansal kuruluş olarak değerlendirilerek esas iştigal konusu kapsamında yukarıda belirtilen bankerlik faaliyetlerini gerçekleştirdiği şeklinde yorumlandığı söylenebilir. Bu kapsamda, bu kuruluşların örneğin komisyon geliri gibi bir işlem sonucu lehe kalan paraları BSMV’ye tabi tutulmakta.”



6

BThaber

E-TOPLUM

10 - 16 EKİM 2016

TÜRKSAT, Inmarsat ile stratejik ortaklık kurdu Haber Merkezi TÜRKSAT ve Inmarsat arasındaki stratejik iş birliğinin kapsam ve ürün tanıtım programı; Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen ve Inmarsat CEO’su Rupert Pearce’in katılımıyla 27 Eylül tarihinde gerçekleştirildi. TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen, toplantının açılış konuşmasında; Türkiye’deki e-Dönüşüm için bilişim hizmetleri sunduklarına dikkat çekti. Alternatif iletişim hizmeti olarak uyduları da kullandıklarını söyleyen Şen, bununla mevcut karasal altyapının yedeklenmesi görevini de sağladıklarını ifade etti. Şen, “Türkiye’nin şu anda uzayda 4 uydusu bulunuyor. Milli olarak tasarlanan, 2020 başında uzaya fırlatmayı planladığımız Türksat 6A yerli haberleşme uydusu projemiz de mevcut. Inmarsat ile 2013’te bağlantıya geçtik. Inmarsat’ın dünya üzerindeki 4. uydu hizmetlerinin verildiği yer istasyonu Türkiye’de kurulacak. Inmarsat ile yaptığımız stratejik iş birliği anlaşmasıyla, Inmarsat ürün ve hizmetlerini fiyat ve hizmet avantajıyla kullanıcılara sunma yetkisine sahibiz. Böylece TÜRKSAT,

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan mevcut haberleşme uyduları üzerinden sağlayamadığı kapsama alanı ve frekans bandı gibi diğer tüm hizmetleri küresel seviyede kullanıcılara sunabilecek duruma geliyor. Inmarsat ile sadece ticari ortaklık değil teknoloji transferi de gerçekleştiriyoruz. Inmarsat terminallerinin Türkiye’de üretilmesi için iş birliği yapılacak” şeklinde konuştu. Pearce de, Türkiye ile iş yapmaya odaklandıklarının altını çizerek çevremizdeki her şeyin artık birbiriyle hiper bağlantı içinde olduğunu, uydu iletişimiyle hiper bağlantılı dünya yaratılabildiğini kaydetti. Pearce, Inmarsat olarak devletler ile iş ortaklarında büyük deneyime sahip olduklarını da ekledi.

Inmarsat donanımlarını Türk firmaları üretecek Bakan Arslan, TÜRKSAT ve Inmarsat arasındaki stratejik iş birliğiyle; Inmarsat ürünlerinin kamu kurumlarına satışının gerçekleştirileceğini ifade etti ve “Bir ya da birden çok Türk üretici firmanın Inmarsat donanımlarını üretmesine de fırsat sağlanacak” açıklamasını yaptı. Arslan, konuşmasında şu noktaları vurguladı: “ Bu iş birliği; stratejik hedefler doğrultusunda, Türkiye’yi uydu ve uzay alanında daha da büyütecek yeni iş birlikleriyle ortaklıkların başlangıcı ve habercisi olacak. TÜRKSAT uydu operatörlüğünün yanı sıra kablo operatörü ve kamunun

bilişim çözüm merkezi olarak da faaliyet gösteriyor. TÜRKSAT 6A uydusunda; televizyon yayıncılığı gibi ticari faaliyetlerin yanında askeri haberleşme ekipmanı da yer alacak. Diğer yandan Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulması ve uzaya yönelik faaliyetlerin düzenlenmesi hakkında Kanun Tasarısı Taslağı, Meclis’e sevk edilecek aşamaya getirildi. Ajansın kurulmasıyla Türkiye’de uzay teknolojileri alanında çok daha hızlı yol alacak seviyeye gelinecek.” TÜRKSAT’ın kara, hava ve denizcilik sektörüne mobil uydu haberleşmesi konusunda hizmet sunan Inmarsat ile stratejik ortaklığa gittiğini kaydeden Arslan, TÜRKSAT ile Inmarsat arasında 8 Mart’ta imzalanan sözleşme

kapsamında TÜRKSAT’ın bölgesel ölçekte sunduğu mevcut uydu haberleşme hizmetlerine ilave olarak mobil uydu haberleşmesi hizmetlerini de sunma imkânına kavuşacağını aktardı. Arslan, “Artık alın teri değil, akıl terini de akıtabileceğimiz alanları oluşturmak zorundayız; akıl teriyle üretilen ürünlerin katma değeri çok yüksek. Bu kapsamda uzay, havacılık ve haberleşme sektörü akıl terinin çok öne çıktığı önemli bir alan. Bizim de adımlarımızı daha hızlı ve büyük atmamız gerektiğinin altını çizmek isterim” değerlendirmesini yaptı. Konuşmaların ardından TÜRKSAT ve Inmarsat uyduları ile ilk defa canlı uydu bağlantısı gerçekleştirildi.

Her sektör, 4. Sanayi Devrimi’ne hazırlıklı olmalı ‘5. Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün katılımıyla 27 Eylül tarihinde Cumhurbaşkanlığı Külliyesi Kongre Merkezi’nde düzenlendi. Bakan Özlü, Zirve’de başarılı Ar-Ge Merkezleri’ne ödüllerini, Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile birlikte verdi. Bakan Özlü, Zirve’de yaptığı konuşmada; yerli ve yabancı yatırımcıların önünü açacaklarına dikkat çekerek teknoloji ve müşteri taleplerindeki değişimin hem tehdit hem de fırsat olduğunu kaydetti. Özlü, bunun da değişime ayak uyduramayanlar için tehdit, değişime yön verenler için fırsat anlamına geldiğini ifade etti. Yüksek teknolojili ürünlerin ihracat içindeki payını yüzde 4’ten yüzde 15’e doğru çıkarmayı hedeflediklerini belirten

Özlü, her sektörün 4. Sanayi Devrimi’ne hazırlıklı olması gerektiğini vurguladı. Bakan Özlü, “Ar-Ge harcamalarında özel sektörün payı sürekli artıyor. Geçmişte yüzde 25 olan bu rakam, şimdi yüzde 50’lere yaklaştı, ilerleyen dönemde bu oranı yüzde 70 seviyesine doğru çıkarmayı hedefliyoruz. Ar-Ge merkezlerimiz tarafından 4 bine yakın patent başvurusu yapıldı, bin 100’ün üzerinde patentin tescili alındı. Özellikle Ar-Ge’de ticarileşmeye daha fazla odaklanacağız. Ar-Ge merkezlerinin performansını yakından takip ediyoruz” açıklamasını yaptı. En başarılı Ar-Ge merkezlerinin ödüllendirildiği törende birincilik ödülünü Arçelik adına Genel Müdür Yardımcısı Oğuzhan Öztürk, ikincilik ödülünü Vestel adına Yönetim Kurulu Başkanı

Ahmet Nazif Zorlu, üçüncülük ödülünü de Kordsa Global Endüstriyel İplik ve Kord Bezi adına şirketin Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper aldı. Sektörel ödüllerde de gıda alanında Elvan Gıda adına Grup Başkanı Hidayet Kadiroğlu ödülünü Bakan Özlü ve Ekonomi Bakanı Nihaz Zeybekci’nin elinden alırken, bankacılık ve finans sektöründe

Kuveyt Türk Katılım Bankası, bilgisayar ve iletişim hizmetleri sektöründe Airties, cam ve seramik ürünleri sektöründe Eczacıbaşı Yapı Gereçleri, dayanıklı tüketim malları alanında Arçelik, elektronik sektöründe Vestel, metal ürünler alanında Norm Cıvata, iklimlendirme sektöründe Bosch Termoteknik Isıtma ve Klima, ilaçta Sanovel

İlaç, kimya sektöründe DYO Boya Fabrikaları, makine ve ekipman alanında Durmazlar Makine, otomotivde Tofaş Türk Otomobil Fabrikası, otomotiv yan sanayi sektöründe Teklas Kauçuk, savunma ve havacılık alanında Aselsan, tekstil ve hazır giyim sektöründe de Kordsa Global Endüstriyel İplik ve Kord Bezi ödüle layık görüldü. Gösterge bileşenlerine göre ödüller alanında da ödül alanlar; Ar-Ge personel istihdamında Aselsan, Ar-Ge harcama yoğunluğunda Kazlıçeşme Deri Ürünleri Araştırma Geliştirme, proje kapasitesinde Koç Sistem Bilgi ve İletişim Hizmetleri, iş birliği ve etkileşimde Netaş, ticarileşmede FNSS Savunma Sistemleri, fikri mülkiyet yetkinliğinde Sanovel İlaç oldu. KOBİ Ar-Ge özel ödülünü de Triodor Araştırma Geliştirme Yazılım ve Bilişim aldı.



8

BThaber

E-TOPLUM

10 - 16 EKİM 2016

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Fikirsiz bir başkan adayı

Hürriyet, 13.05.16

Yenilikçilik istiyor muyuz? Uluslararası insan kaynakları analiz şirketi Saville Consulting ile Türkiye’deki ortağı Assessment Systems, İngiltere ve Türkiye’deki yeni mezunların yetenek profilini ortaya çıkartmak amacıyla bir çalışma yaptılar. Bunun için Wave Profesyonel Stiller Envanteri’ni kullandılar. Bu, 36 kişilik boyutunu ve 108 özelliği ölçüyor. Özetle, Türkiye’deki yeni mezunların güçlü yönleri şöyle: Sorunları değerlendirme. Ayrıntıları işleme. Sorunları inceleme. Görevleri yapılandırma. Ama mezunlarımızın güçlü “olmadıkları” yönleri de şunlar: Dayanıklılık sergileme. İlişki kurma. Değişime uyum ve değişimi benimseme. Destek verme. Çatışmaları çözüme kavuşturma. Pozitif düşünme. Buradaki kritik sözcük “değişime uyum”. Yani esneklik, yeniliğe, yenilikçiliğe açıklık. İngiliz işveren, yeni İngiliz mezunun “yenilik yaratma” yetkinliğini önemsiyor.

Türkler ise “yenilik yaratmanın” aradıkları bir yetkinlik olmadığını söylüyor. Yukardaki özetler, Assessment Systems’in, konuyu kamuoyuna duyurması için Hürriyet gazetesine verdiği bilgiden (18.09.16). İkilem içindeyiz. Hem daha yenilikçi bir ekonomimiz olsun istiyoruz, hem de yenilikçi becerilerden çekiniyoruz. TOBB Başkanı haklı: “Onlar Steve Jobs, biz devlet memuru yetiştiriyoruz.” (12.08.15). Birazcık Jobs’umsu özellikleri olan gence “icat çıkartma, otur yerine” dememiz normal. Çünkü Türkiye’de işverenlerin ortalama eğitimi Lise 1’den terk. % 35’i en fazla ilkokul mezunu. Yüksek öğrenimli 277 bin, ilkokul mezunu 398 bin işverenimiz var. İlkokul mezunu olmayanlarla sayı 412 bin. (TÜİK Girişimcilik İstatistikleri,2013). Böyle bir işveren tablosuyla yenilikçiliğin bağdaşması zor.

Dronlu reklamları izlediniz İskandinavya telekom şirketi Telia, Norveç’te sunduğu 4G erişimiyle “iftihar” ettiğini göstermek için dronlara bir pastayı süsletti. Pandispanya tabanlı bir pastayı iki dron, tepsiden alıp bir sehpaya yerleştirdi. Sonra diğer dronlar, pastanın üzerinde uçarak ona krema sıktı. Renkli şekerler attı. Bir tanesi de pastanın yanında pozisyonlanıp, pastanın üzerindeki maytabı yaktı. Balonlar taşıdılar. Balonları patlattılar. Tam bir şenlik havası: Bu, dünyanın en

büyük reklam şirketlerinden ABD merkezli DDB Norveç’in eseri. Dronlu bir başka reklamı Pepsi yaptırdı AMV BBDO’ya. Bu da 85 şirkete reklam hazırlayan, Londra merkezli bir başka şirket. Barcelona’da bir gece, mahalle arasında futbol oynayacak gençlere topu, bir dron yukardan ışıklar saçarak indiriyor. Saha, daha önceden dijital bir alana “dönüştürülmüş.” Yerde saha çizgileri ışıklanıyor. Sahanın duvarına bir “kale”

ABD’nin teknoloji siyaseti konusunda önemli düşünce kurumu Bilgi Toplumu ve İnovasyon Vakfı (ITIF), iki başkan adayının çeşitli konulardaki siyasi söylemlerini inceledi, 39 sayfalık (203 referansla desteklediği) bir raporla Amerikan kamuoyuna açıkladı. Teknoloji ve dijital ekonomiye genel bakış, inovasyon ve Ar-Ge, eğitim ve beceriler, vergilendirme, ticaret, denetim (regülasyon), genişbant ve telekom, internet-dijital ekonomi siyaseti, imalat sanayii ve yaşam bilimleri-tarım-biyotek (kısaca bilim diyebiliriz) ana başlıkları altında Clinton ve Trump’ın resmi açıklamalarını, tutumlarını, genel söylemleri, demeçlerini tek tek değerlendirerek şu sonuca vardı: ITIF’ın, vakfın adını oluşturan “bilgi toplumu ve inovasyon” başlığı altında önemsediği 135 konuda Trump’ın 46 madde hakkında “hiç bir fikri yok.” Bunların arasında en çok “fikrinin olmadığı” konu ise genişbant, inovasyon, internet, dijital ekonomi bölümleri. Buradaki 36 maddeden 18’inde Trump hiç görüş açıklamamış. Görüş belirttiği zaman da, bunların çoğu olumsuz ya da açıkça cahilce. Örneğin Trump, ISIS’in internet üzerinden cihatçı devşirmesini önlemek amacıyla teknoloji sektörüyle “birlikte çalışmak” istediğini söyülüyor: “Biriyle savaş halindeysek, onlara, internetin o kısmını kapatmamız gerekir. Bizim internetimizi kullanarak bu insanlar bizi ve ulusumuzu öldüremesinler.” Medya, Trump’ın bu talebiyle,

“İnternetin bir kısmını kapatmak istiyor” diye dalga geçmişti. Trump, bu fikrinin Anayasa’ya aykırı olacağını söyleyenlere şu yanıtı vermiş: “Bazıları, ifade özgürlüğü diye tutturacak. Bunlar aptaldır. Bizde aptal çok insan var.” Ne var ki Clinton da, bir başka düşünce kurumu olan Brookings Enstitüsü’ndeki bir konuşmasında terörle mücadele için Facebook, Twitter, YouTube gibi kanalların, “iyi ve kötü niyetli mesajları” ayıklaması çağrısı yapmıştı. Bunun imkansızlığı ve gereksizliğine dair yorumlar hemen geldi. Ama daha yoğun eleştiri, Clinton’ın internette düşünce ve ifade özgürlüğünden söz ederken “Şimdi tabii, bu konuda malum şikayetleri duyacaksınız, işte ifade özgürlüğü falan filan...” diye küçümser bir

ifade kullanması büyük tepki toplamıştı. Trump’ın ayrıca internet yönetişimi, açık veri, telif hakları konusunda da tek cümlesi yok. ABD’e yönelik siber saldırılarda Rusya ve Çin’i sorumlu tutan Trump, “Çinli hacker’lara karşı daha güçlü savunma geliştireceğiz. Çinlilerin bu hırsızlıklarına karşı tepkimiz kısa, kesin, açık seçik olacaktır,” diyor. ABD başkanlığına aday olan bu iki kişinin yapay zeka konusunda siyaset belirleyici hiç bir demeçlerinin (şimdiye kadar) olmaması da (orasının ileri bir bilgi toplumu olduğunu düşündüğümüzde) tuhaf. Trump’ın, ABD imalat sanayiine dair 8 siyaset maddesinin hiç birine dair tek cümlesi de yok. O, bir bilgi toplumunu yönetmeye aday bilgisiz bir aday...

çiziliyor. Oyuncuların sahada hareketi, yerde LED ışıklarla izleniyor. Attıkları gol, sahaya komşu binaların duvarlarına kocaman rakamlarla yansıtılıyor. Faul yapan bir oyuncuya dron, sarı kart gösteriyor. Maç bitince de dron, topu yerden alıp göğe yükseliyor, oyuncuların ve civar binalardan seyircilerin alkışlarıyla. Coca Cola İsrail’inki ise daha da yenilikçi bir iş: Bazı şişelerin kapaklarına IoT düzeneği taktılar. Kapak açıldığında düzenek, 3 ayrı drona “uç!” mesajı attı. Dronlar 300 metre yukarıya

çıkarak, içlerindeki maytabı yaktılar, sanki yeryüzüne düşen bir göktaşı gibi süzülerek aşağıya doğru

indiler. Bu gösteri, gençlerin yığınlar halinde gittiği Summer Love festivalinde bir plajda yapıldı.



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

10 - 16 EKİM 2016

ERP’de sektörel yazılımlar daha da gelişecek Haber Merkezi EMS Yazılım, süreç yönetimi için Octopod yazılımını tanıttı. ERP çözüm ihtiyacını karşılama hedefiyle 4 yılda geliştirilen Octopod Yazılım Geliştirme Platformu, 5 milyon TL’lik yatırım ile hayata geçti. Konuyla ilgili olarak 4 Ekim’de Çırağan Sarayı’nda düzenlenen tanıtım toplantısında konuşan EMS Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo, sektördeki hazır paket yazılımların müşterinin ihtiyacını tam karşılayamadığına, verimliliğin hedeflerin altında kaldığına, değişen kurumsal

ihtiyaçlara uyum sağlayamadığına işaret etti. Bu noktada Octopod’u geliştirdiklerini söyleyen Şenol Balo, şu detayları paylaştı: İngiltere pazarı öncelikli hedef “Piyasadaki paket yazılımlar hantal, özelleştirilmiş yazılımlar ise yüksek bütçeli. Temelde maliyetlerin yüksek olması sebebiyle KOBİ’ler özelleştirilmiş yazılımlara erişemiyor, bir kere paket yazılım aldığı zaman da, o firmaya bağımlı hale geliyor. Oysa Octopod ile her şirket, kendi ERP modülünü geliştirebiliyor. Bunu kullanmak

Mikro Yazılım, Ticimax ile işbirliği yaptı Haber Merkezi Mikro Yazılım, “Mikro Yazılım Avantajlar Dünyası” konsepti çerçevesinde kendi ürünlerini kullanan ve büyümek isteyen şirketlere e-ticaret fırsatı ile büyüme desteği sunuyor. Bu kapsamda Mikro Yazılım ve e-ticaret sektörünün önde gelen şirketlerinden Ticimax işbirliği ile Mikro Yazılım kullanıcılarına özel oluşturulan e-ticaret paketinin yıllık fiyatı KDV dahil 1.800 TL olarak açıklandı. Mikro Yazılım kullanan şirketler, Ticimax işbirliği kapsamında kendilerine sunulan avantajlı e-ticaret paketi sayesinde, kolayca e-ticaret sitelerini açıp satışa başlayabilecek. Mikro Yazılım ve Ticimax’lı e-ticaret’in Mikro Yazılım kullanıcılarına sunduğu avantajlara bakıldığında, firmalar; 1 günde e-ticaret sitesi açıp satışlara başlayabildiği gibi, bulut e-ticaret altyapısının gücü ile güncel ve güvenli e-ticaret sitesine sahip olabiliyorlar. E-ticaret sitesine sınırsız ürün, kategori ve içerik ekleyebilecek olan şirketler, farklı pazarlama araçlarıyla satışlarını artırabilecek. Gelişmiş SEO uygulaması sayesinde arama motorlarında üst sıralara çıkabilecek şirketlerde, sosyal medya entegrasyonları ve üye olmadan alışveriş olanağı ile hızla sipariş alınabiliyor. Şirketler kendi üye ve bayilerine özel indirim sunabilme olanağına sahip olurken, tüm cihazlara göre kendini boyutlandıran responsive temalarla, mobil ziyaretlerini satışa döndürebiliyorlar. 7/24 teknik destek ve acil yardım hattını

Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş arayarak yardım alınabileceği gibi, ayrıca ücretsiz paket eğitimlerine katılarak Ticimax’ın yüzlerce modülünü daha aktif kullanabilme olanağı da var. Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş, söz konusu işbirliği ile ilgili şu bilgileri verdi: “Marka vaadimiz ‘Mikro Yazılım: Büyümek isteyen her şirkete lazım.’ Bu kapsamda, bir yazılım firmasından daha fazlası olarak konumlanarak, kullanıcılarımıza yönelik avantajlar dünyası yarattık. Bu avantajlar dünyası, yazılım olarak sunduğumuz çözüm ve hizmetlere katma değer sağlayarak, büyümek isteyen şirketlerin önünü açan her türlü avantaj ve fırsatı müşterilerimize sunuyor. Bu şekilde kendi ürün ve hizmetlerimizi müşteri ihtiyaçlarına göre geliştirirken, büyümek isteyen şirketlerin de önünü açıp ekonominin gelişmesine katkıda bulunmayı hedefliyoruz.”

için ileri seviyede yazılımcıya ihtiyaç yok. Toplam 9 saatlik bir eğitimin sonunda herkes yazılım geliştirebilir. İnternet olan her yerden geliştirme platformuna erişilerek tasarım yapmak mümkün. Bir taraftan da sektörde nitelikli eleman açığı ve ciddi sirkülasyon var. Mezunlar başka iş yapma derdinde. Çünkü yazılım geliştirmek uzun bir süreç. Octopod ise yazılımcı olmak isteyenlere kariyer vaat ediyor. 9 saatlik eğitimle her yeni mezun bir Octopod bayisi haline gelebilir.” Halen 9 ülkede ERP danışmanlık ve konumlandırma hizmetleri

veren EMS Yazılım’ın Octopod ile hedefi Avrupa pazarı. 5 yıl içerisinde 20 ülkede Octopod’u yerleştirmeyi hedeflediklerine değinen Şenol Balo, öncelikli hedef pazarın İngiltere olduğunu, bunu Doğu Avrupa’nın izlediğini belirtti. Devlet desteği veya teşvik almaksızın, kendilerinin geliştirdiği bir yapıya işaret eden Şenol Balo, Octopad Store yapısının da yakında hayata geçeceğini belirterek, ekledi: “Uygulama geliştiriciler, geliştirdikleri çalışmayı ‘Store yapısında şu fiyata satmak istiyorum’ diyebilecek. Bu da sektörel yazılım çözümlerinin artmasını sağlayacak.”

EMS Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo

MES üreticileri ve hizmet sağlayıcıları ilk kez biraraya geldi Kurumsal Dönüşüm Platformu’nda yer alan ERP, e-Dönüşüm, CRM ve PLM komitelerinden sonra MES (Üretim Yönetim Sistemi) Komitesi’nde üreticiler ve hizmet sağlayıcılar ilk kurul toplantısında bir araya gelerek pazarın geliştirilmesi çalışmalarına başlandı. MES Üreticiler Kurulu’nun bu ilk toplantısı Projesis ev sahipliğinde İstanbul Marriott Hotel Asia’da ve toplantıya ACD, Akdatasoft, Armolis, Doruk, Ege Bimtes, FoodIndustry4.0, İletişim Yazılım ve Projesis firmalarını temsilen üst düzey yöneticileri katıldı. Kurul ilk toplantısının moderatörlüğünü, MES Komitesi

Koordinatörü M. Göker Sarp yaptı. Türkiye pazarında faaliyet gösteren MES üreticileri çoğunluğunun katıldığı bu toplantı ile ilk defa bir araya gelerek pazarın mevcut durumunu, pazarın gelişim projeksiyonunu ve geliştirilmesine yönelik atılabilecek adımları konuşurken, kendi aralarındaki iletişimi de sağlamış ve geliştirmiş oldular. Ayrıca Türkiye’deki MES kullanım oranları, kullanıcıların MES satın alma ve kullanımı sırasındaki süreçlerin analizi, Türkiye’deki sanayide var olan OEE oranları, ERP üreticileri ile var olan ilişkileri, ERP üreticilerinin MES kavramı ve

MES projelerine olan yaklaşımları da ele alındı. İlk toplantıda sanayide MES farkındalığını artırma, MES’in tanımının, unsurlarının ve ERP’den farklarını ortaya koyulmasının gerekliliği, Endüstri 4.0 ile birlikte gündeme gelecek ve geliştirilecek olan projelerin ele alınması ve bu anlamda sanayiye çizeceği yol haritasında yardımcı olmaya yönelik adımların atılması ve sanayinin bu konuda farkındalığını artırılması konuşulan konular ve planlanan faaliyetler arasında yerini aldı. MES üreticileri, periyodik olarak bir araya gelmeye, iletişimi ve işbirliklerini sürdürme yönünde karar aldılar.

RehberBot yardıma hazır

850 binden fazla firmayı barındıran online firma rehberi Yellow Pages, Türkiye’nin ilk rehber robotu “RehberBot”u yayına aldı. Facebook Messenger ve YellowPages.com.tr üzerinden ulaşılan RehberBot, arama yapmak isteyenlere ya da firmasını rehbere kayıt etmek isteyen KOBİ’lere yardımcı oluyor. Yellow Pages Genel Müdürü Semin Özmoralı, RehberBot ile hem Türkiye’de hem de küreselde bir ilki gerçekleştirdiklerini belirtirken, “Kullanıcı davranışları tüm geliştirmelerimizde her zaman bize rehberlik ediyor. Diğer dijital pazarlama uygulamalarımız ve hizmetlerimizi gibi RehberBot’u da, KOBİ’lerin rekabet ortamında önde olmalarına yardımcı olma misyonumuzla geliştirmeye devam edeceğiz” bilgisini verdi.

RehberBot’un en büyük avantajlarından biri, kullanıcıları istedikleri firmalara daha kolay ve hızlı ulaştırması. Bir diğer avantajı da rehbere kayıtlı olmayan firmaların kendilerini rahatlıkla rehbere kaydederek bulunabilirliklerini artırması. RehberBot, firmasını rehbere kaydetmek KOBİ’lere ya da rehberde arama yapmak isteyen kullanıcılara adım adım yol gösteriyor. RehberBot’un firma eklemek isteyen işletme sahiplerinin ya da arama yapan kullanıcılarının konuşmalarını anlayabilmesi için konuşmaların belirli bir formatta olması gerekiyor ve önceden belirlenmiş bir soru seti içinden seçim yapmanızı istiyor. Sorularına yanlış cevap verirseniz, örneğin telefon numaranızı

eksik girerseniz, sizi uyarıyor ve doğru formatta cevap vermenize yardımcı oluyor. Bu yönlendirmeler sayesinde, firma ekleme veya firma arama kullanımlarının başarıyla sonuçlanma oranı yüzde 85’in üzerinde. Öte yandan, geçtiğimiz haftalarda yayına alınan RehberBot’un ilk kullanım istatistikleri de çıktı: RehberBot’la konuşan kullanıcıların yüzde 43 RehberBot’u “firma ekleme” için kullanırken, yüzde 45’i “firma arama” için kullanıyor. Kalan yüzde 12’lik kesim ise RehberBot’a “günaydın” diyerek çıkanlardan iş başvurusu yapan, yemek tarifi soran, trafikte hatalı araç kullanımı bildiren kişilere kadar çok çeşitli konularda robotla konuşmaya çalışan, robotu merak eden kullanıcılardan oluşuyor.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

10 - 16 EKİM 2016

Türk tüketiciler dijitalleşmeye her daim hazır Mastercard, 23 ülkede 23 bin tüketiciyle yürüttüğü araştırma ile tüketicilerin dijital teknolojiye bakışlarını değerlendirdi. Buna göre, tüketicilerin yüzde 90’ı akıllı telefon kullansa da henüz sadece küçük bir bölümü biyometrik ödeme onayını tercih ediyor. Türk tüketiciler ise online bankacılığı ve online alışverişi yoğun kullanıyor, kimlik doğrulama için parmak izini ve SMS ile gönderilen şifreleri tercih ediyor. ‘Inovasyon Endeksi’ araştırmasına göre; Afrika ve Orta Doğu’daki tüketicilerin yüzde 70’inden fazlası akıllı telefonlarıyla ödeme yapmaya hazırken, Batı Avrupa bu teknolojiye daha temkinli yaklaşıyor. Yine de, tüketiciler için cep telefonları, plastik kartların alternatifi konumunda. Tüm ülkeler toplam olarak değerlendirildiğinde, tüketicilerin yaklaşık üçte ikisi dijital yeniliklerin iyi bir şey olduğunu ve teknolojinin geleceğine olumlu baktıklarını belirtirken, sadece yüzde 5 gibi küçük bir kısmı bu yeniliklerin olumsuz etkileri olduğu kanısında. Avrupa ülkeleri ise yeniliklerin topluma etkileri konusunda diğer ülkelere kıyasla daha temkinli. Türk tüketicilerde ise genel sonuçlara benzer yapı var ve tüketicilerin üçte ikisi dijitalleşmeden memnun olduğu gibi, çoğu dijital hizmetlerin daha fazla alanda daha fazla kişi tarafından kullanılacağı kanısında. Önceki yıllarda yaptıkları araştırmalarda, tüketicilerin dijital ödemeler konusuna negatif baktığına işaret eden Mastercard Uluslararası Pazarlar Başkanı Ann Cairns, bu yılki sonuçlarda olumlu bakış açısından memnun olduğunu dile getirdi ve ekledi: “Endeks sonuçları tüketicilerin sadece yeni ödeme çözümü beklentisinde olduklarını değil, yoğun olarak cep telefonlarını da kullanmak istediklerini gösteriyor. Tüketiciler net biçimde yaşamlarının her alanında dijital yenilikler beklediklerini belirtiyorlar.” Mobilin yükselişi sürüyor Dijital değişime en dirençli yaklaşan bölge yüzde 17’lik

payla Batı Avrupa olurken, Orta ve Doğu Avrupa ile Orta Doğu ve Afrika’daki tüketiciler yeni teknolojileri memnuniyetle karşılıyorlar. Türkiye’nin yanı sıra Rusya ve Ukrayna’daki tüketicilerin dörtte birinden fazlası da kendilerini teknolojinin hevesli destekçileri olarak görüyor, ki bu da tüm bölgeler içinde en yüksek oran. Teknolojik yeniliklere sıcak bakan tüketiciler, ödemeler söz konusu olduğunda ise güvenlik ve emniyeti ilk sırada değerlendiriyor. Tüketiciler; banka hesabı güvenliğini ve emniyetini en önemli konu olarak görürken, ikinci sıraya da kişisel bilgilerinin güvenliğini koyuyor. Ödeme sürecinin hızlı ve basit olması da değer unsuru. Ödeme yöntemlerine bakıldığında, cep telefonu, özellikle Orta Doğu ve Afrika ülkelerinin yanı sıra Türkiye, Ukrayna ve İsviçre olmak üzere gittikçe daha yaygın bir şekilde en çok tercih edilen yöntemlerden. Tablet kullanımı da benzer bir eğilim sergiliyor. Giyilebilir ödeme teknolojilerinin kabul görmesi biraz daha zaman alacak gibi görünürken, yine de bu yeni teknolojilere en sıcak bakan bölgeler Orta Doğu ve Afrika ülkeleri. Türk tüketicilerin yüzde 72’si ödemelerinde cep telefonunu tercih ediyor. Bunu, yüzde 34’lük kullanımla tabletler izlerken, sadece yüzde 15’i yenilikçi ödeme şekillerine negatif yaklaşıyor. Güvenlikte Batı ve Orta Doğu Avrupa yoğunlukla PIN kodu ve parmak izini, diğer bölgeler ise bunlara ek olarak SMS ile gelen şifreleri tercih ediyorlar. Türk tüketicilerinin yüzde 39’u kimlik doğrulama için parmak izini, yüzde 38’i de SMS ile gönderilen şifreleri tercih ediyorlar. Doğrulama yöntemini belirlerken de banka hesabının güvenliği ve kişisel bilgilerinin korunmasına dikkat ediyorlar. Türk tüketicisi online bankacılığı yoğun kullanıyor ve bu hizmete web sitesinin yanında, bankaların uygulamaları kanalıyla da ulaşıyor. Online alışverişi yoğun kullanan Türk tüketicisi, online alışverişin zaman tasarrufu sağladığı, hızlı, basit ve daha az maliyetli olduğu kanısında.

11

Lenovo, pazarın potansiyeline ve stratejilerine inanıyor Haber Merkezi Düzenlenen bir toplantıyla Türkiye pazarındaki hedeflerini ve önceliklerini paylaşan Lenovo, pazarın potansiyelinin önemine vurgu yaparken, yatırımların devam edeceğinin işaretlerini verdi. Lenovo Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou, Türkiye ile birlikte altı ülkeden sorumlu olduğunu, ancak bu ülkeler arasında Türkiye’nin öneminin çok büyük ve stratejik olduğunu vurguladı. Göreve geldikten sonra sadece PC’de değil, tüm segmentlerde birinciliği hedefledikleri stratejilerini uygulamaya koyduklarını belirten Zhou, “Her alanda atılımlar yaptık” dedi ve bunları şöyle detaylandırdı: “Akıllı telefon kategorisi bizim için önemliydi ve kısa sürede başarılı sonuçlar aldık. 5000 mAh bataryalı P serisi gibi doğru modellere odaklanarak, perakendede 3’üncülüğe yükseldik. Tüketicileri dinleyerek, onların tercih ettikleri ürünleri onlarla buluşturduk. Türkiye’de potansiyeli görüyoruz ve yatırımlarımız da artarak devam edecek. Ürünlerimizi kategorize etmeden, her ürünün her kullanıcıya uygun

Lenovo Türkiye Genel Müdürü Weijian Zhou olabileceğini gördük. Bu nedenle tüm dünyada en çok satan ürünümüz olan ThinkPad’i perakendede tüm kullanıcılar için satışa sunduk. Lenovo, inovatif ürünleriyle dünyada sadece PC alanında değil, teknolojinin birçok alanında liderlik yapıyor. Tüm dünyada yüksek kaliteli, güvenli ürün portföyümüzle PC, iş istasyonu, sunucu, depolama, networking, mobil ürün ailesi ve Moto dahil olmak üzere akıllı telefonlar, tablet ve uygulamalar alanlarında hizmet veriyoruz. ‘Koru ve Atak Et’ stratejimiz,

Lenovo’nun geleceğini olumlu şekillendiriyor. Güçlü marjlarımızı koruyarak PC’de iyi sonuçlar almaya devam edeceğiz. Bu çok alanlı şirketi daha iyi yönetmek ve büyütmek için bu finansal yılın başında küreselde olduğu üzere yeni organizasyon yapımızı oluşturduk. Bu yapımızla son kullanıcıyla ulaşan cihazlarda yakaladığımız başarıyı, bulut sistemleri ve altyapıda uygulamamızı sağlayacak, dengeli bir ürün ve bulut bilişim yapısı kurmamıza yarayacak.”

Avnet, Technology Solutions Bölümü’nü Tech Data’ya satıyor Haber Merkezi Küresel teknoloji distribütörü Avnet, şirketin Technology Solutions faaliyet grubunu, yaklaşık 2,6 milyar dolar değerinde hisse senedi ve nakit karşılığında Tech Data Corporation’a satmak için anlaşma imzaladı. Avnet’in Technology Solutions faaliyet grubu; küresel bir BT çözümleri dağıtımcısı ve 80’den fazla ülkede müşterilere ve tedarikçilere hizmet verirken, bulutu veri merkezine taşıyan ve BT yaşam döngüsünün tamamını kapsayan kaynaklar, yeni nesil çözümler; pazarlama, eğitim ve hizmetler de sunuyor. Öte yandan, anlaşma koşulları uyarınca Avnet, 2,4 milyar dolar

tutarında nakit ve bugünkü değeri yaklaşık 200 milyon dolar olan 2,8 milyon Tech Data hissesi alacak. Bu satış, Avnet’e ve Tech Data’ya temel stratejilerine odaklanma, kendi çalışma alanlarını ölçeklendirme ve hissedarlarına daha büyük kârlılık yaratma fırsatı sunuyor. İşlemin tamamlanması mevzuat onayına bağlı ve 2017 takvim yılının birinci veya ikinci çeyreğinde gerçekleşmesi öngörülüyor. Öte yandan, Avnet ve Tech Data, pazara küresel bazda yüksek kalitede uçtan uca IoT çözümleri sunmak için ortaklık yapmayı da planlıyor. Avnet CEO’su William Amelio, konuyla ilgili, “Bu anlaşma, bize Avnet’in

gelecekteki başarısı ve kârlılığı için en iyi stratejik yolu sundu ve Technology Solutions’a Tech Data ile birlikte çığır açacak iş hedeflerine ulaşma şansı tanıdı” derken, Tech Data CEO’su Bob Dutkowsky, de şunları söyledi: “Değişim getirecek bu anlaşma sayesinde veri merkezinden oturma odasına kadar en büyük çeşitliliğe sahip uçtan uca çözümler ile küresel BT dağıtıcıları arasında birinci sıraya yerleşeceğiz. Bu yolculuğa birlikte çıkmaktan büyük heyecan duyuyoruz ve müşterilerimiz, üreticilerimiz, çalışanlarımız ve hissedarlarımızın, pazara kazandıracağımız değerden mutluluk duyacaklarından ve yaralanacaklarından eminiz.”


12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

Handan Aybars Pizzalara tek tıkla ulaşmayı mümkün kılan Domino’s Pizza’da söz konusu uygulamayı kullanmaya başlamak için mobil cihazdan veya bilgisayardan bir kereye mahsus kayıt oluşturmak yeterli. Bunun ardından kullanıcıların sipariş detayı, adres bilgisi ve kart bilgisi gibi ekranları hiç görmeden, istediği zaman tek tıkla sipariş verebileceği bilgisini veren Domino’s Pizza Türkiye Pazarlama ve Satış Direktörü Ayça Mutluer’e, Domino’s Pizza Türkiye IT Direktörü Gökhan Yoluaçık da şu eklemeyi yaptı: “Tek tıkla güvenli ödeme altyapısı MasterCard’ın online ödeme çözümü MasterPass tarafından sunuluyor. Domino’s Pizza’nın Türkiye’deki inovasyon yatırımları her yıl toplam 10 milyon TL’yi buluyor.” İşte detaylar… m Birçok ülkede uzun zamandır kullanımda olan ‘tek tuş’ uygulamasını Türkiye’de ne zaman hayata geçirdiniz? Türkiye pazarında bu uygulamayı hayata geçirmenizin temel sebepleri neler? Ayça Mutluer: Tek Tıkla Sipariş uygulamasını Ağustos ayında hayata geçirdik. Bir pizza markası olmamıza rağmen, teknolojiyi tıpkı bir BT şirketi gibi kullanıyoruz. Domino’s

10 - 16 EKİM 2016

En leziz inovasyon pizzada Domino’s Pizza, tek tıkla güvenli ödeme altyapısını kullanıcılara sunarak, önemli bir yeniliği de hayata geçirdi. Tarafların İşİ daha da kolaylaştı Ayça Mutluer: “Bu projeyi hayata geçirmeden önce şirket içi iletişimine oldukça önem verdik. Tüm dükkanlarımızla proje ve projenin sağlayacağı katkılar ile ilgili birebir görüşmeler gerçekleştirildi, sunumlar yapıldı. Kendileri de bu projeyi duyduklarında oldukça heyecanlandı ve süreçle ilgili olabildiğinde çok bilgi sahibi olmak istediler. Bu proje ile hem müşterilerimiz hem de dükkanlarımızın işi oldukça kolay hale geldi.”

Pizza Türkiye olarak bugüne kadarki inovasyon yatırımlarımız 10 milyon TL’yi buluyor. ‘Düşünce hızında sipariş’ imkanı veren bu yeni teknoloji ile de Türkiye’deki zincir fastfood markaları içerisinde öncü konumuna geldik. Türkiye’de eve yemek siparişi kültürü hayli gelişmiş durumda. Teknolojiyi seviyor ve yeniliklere çok hızlı adapte oluyoruz. Üstelik yemeklerimize en hızlı şekilde ulaşmak konusunda da hassasız. Bu içgörülerle hayata geçirdiğimiz Tek Tıkla Sipariş uygulamasının, Türkiye pazarıyla uyumlu

Domino’s Pizza Türkiye IT Direktörü Gökhan Yoluaçık (solda) Domino’s Pizza Türkiye Pazarlama ve Satış Direktörü Ayça Mutluer bir proje olduğunu ve hızlı benimseneceğini düşünüyorum. m Uygulamaya dair beklentileriniz neler? İnternet, telefon, gel-al siparişler içinde bu tek tuş uygulamasının nasıl bir paya sahip olmasını bekliyorsunuz? Gökhan Yoluaçık: Dijital kanallarımız müşterilerimizden hayli yoğun ilgi görüyor. Kimi restoranlarımızın internet üzerinden satışları tüm satışlarının yüzde 50’sini geçmiş durumda. Dominos.

com.tr ayda 2 milyon kez ziyaret ediliyor. Tek Tık teknolojisinin de dijital taraftaki bu gelişmeleri destekleyeceğini öngörüyor ve 2016 sonunda dijital satışlarımızın iki katına çıkmasını hedefliyoruz. m Bu uygulama ile hedef kitlenizi nasıl tanımlıyorsunuz? Ayça Mutluer: Teknolojiyle iç içe yaşayan, açken sabırsızlanan ve siparişine en kısa sürede kavuşmak isteyen her yaştan kişiler hedef kitlemize giriyor. Örneğin, oyun oynarken ya da bir şeyler

Sİparİş teslİmİ robotun İşİ Gökhan Yoluaçık: “Bu yılın başından beri yüksek teknolojili yazarkasa POS sistemimizi, Pizza Takip özelliğimizi ve ardından Apple Watch uygulamamızı hayata geçirdik. Son olarak sıra Tek Tık’a geldi. Bundan sonra da hem küreselde yapılan işleri Türkiye’ye adapte etmeye, hem de kendi özgün fikirlerimizi geliştirerek farklı ülkelere örnek olmaya devam edeceğiz. Son olarak gündemimizde DRU (Domino’s Robot Unit) adını verdiğimiz robotlarla sipariş teslimi var. Avustralya’da pilot bölgelerde test aşamasında bulunan bu robot, GPS verilerini kullanıyor, üzerinde bulunan sensörler sayesinde engellerin etrafında dolaşabiliyor ve saatte 20 kilometreye kadar hız yapabiliyor. Bu teknolojiyi Türkiye’de de denemek için çalışmalarımız sürüyor.”

izlerken dikkati dağılmasın isteyenler, arkadaşlarıyla vakit geçirirken veya iş yerine öğle yemeğindeyken sürekli toplu sipariş verenler, acele içinde en hızlı şekilde karnını doyurmak isteyenler, uzun uzun sipariş detaylarıyla vakit kaybetmeden, siparişlerini saniyeler içerisinde verebilecekler.

Reklamda mobilin gücü gittikçe artıyor Reklamcılar Derneği üyesi medya ajanslarının verileriyle hazırlanan 2016’nın ilk yarısındaki reklam yatırımları açıklandı. Elde edilen sonuçlara göre; 2016’nın ilk yarısına göre sektör yüzde 14 büyürken, reklam yatırımları toplamı 3.662 milyon TL’ye ulaştı. Yatırımların yüzde 53.2’sini televizyon, yüzde 14.75’ini basın, yüzde 22.07’sini dijital, yüzde 6.42’sini açıkhava, yüzde 2.27’sini radyo, yüzde 1.3’ünü de sinema reklamları oluşturdu. 2016 yılı sonu için ise yüzde 10’luk büyüme öngörülüyor. Bu yılın ilk yarısında

en büyük artış radyo reklamlarında ve sinema reklam yatırımlarında olurken, dijital reklam yatırımlarındaki büyüme de istikrarlı biçimde sürüyor. 2016’nın ilk 6 ayında dijital reklam yatırımı toplamda 808.21 milyon TL’ye ulaştı. Bu rakamlara display, mobil ve arama da dahil. Dijital reklam yatırımlarındaki dağılım içinde ise mobil, yüzde 41.78’lik artış ile öne çıkan reklam alanı oldu. İkinciliği yüzde 11.54 ile arama, üçüncülüğü ise yüzde 9.11’lik pay ile display uygulamaları aldı. Öte yandan, 2016’nın

ilk 6 ayında gazetelerin ve dergilerin reklam yatırımından aldığı pay düşüş sergilerken, 2016 sonunda tüm dünyada reklam yatırımlarının yüzde 6,5 büyümesi bekleniyor. Reklam yatırımının GSYH’ya oranı açısından bakıldığında ise dünya ortalaması binde 75 civarındayken, bu oran Türkiye’de binde 3035 olarak gerçekleşiyor. Ekonomik kriz yaşanan ülkelerin reklam yatırımı/ GSYH oranının Türkiye’nin üstünde olduğu görülüyor. 2016 beklentisi ise bu oranın Türkiye için binde 35 olması yönünde.



14 www.btvizyon.com.tr

BTvizyon Anadolu Toplantıları 6 Ekim 2016 Ankara Destekleyenlerine ve Katılımcılarına Teşekkür Eder!

Bilişim Zirvesi Etkinlik Ltd Şti, BTHABER Şirketler Grubuʼnun bir üyesidir.

BThaber

GÖRÜŞ

10 - 16 EKİM 2016

5G düşündüğünüzden daha yakın bir zamanda gelebilir

Steve Mollenkopf Mobil endüstri hızlı hareket ediyor. Yeni çıkan her telefon bir önceki telefondan daha güçlü, gelen yeni ağlar öncekilerden daha iyi. Yaşanan her marjinal gelişim teknoloji ve günlük hayatta kullandığımız cihazlar ile ilişkilerimizi şekillendiriyor. Hemen hemen her on yılda bir büyük bir dönüşüm yaşanıyor ve bu dönüşüm mobilin çalışma şeklini ve ne olduğunu yeniden tanımlıyor. Qualcomm olarak 3G teknolojileri ile genişbant internet erişiminin genelde telefon aramalarının yapıldığı bir cihaza getirilmesine yardımcı olduk ve tamamen yepyeni bir dünyanın kapılarını açmış olduk. 4G LTE çağına girdimizde ise mobil videolar uçuşa geçti ve mobil genişbant bağlantılarının sayısı fırladı. Şimdi gelecek on yıl ve sonrası için 5G’ye giden yolda ilerliyoruz. 3G ve 4G insanları bağladı, ancak 5G her şeyi bağlayacak. Bu birleşik ve kapsamı daha geniş iletişim yapısı, mobil teknolojinin bir önceki nesline kıyasla çok daha büyük bir rol oynayacak. Sunduğu bağlantı katmanı şehirlerimizin, işlerimizin, konutlarımızın ve bizlerin temeli olacak. Bu, bir sonraki teknolojik devrimin temelidir. 5G, mobil ağları ve teknolojileri çok daha fazla endüstri içerisine katacak. Bu bağlantı, gelecekte kentsel nüfus artışını kaldırabilecek akıllı şehirleri, birbirleri ile iletişim kuracak sürücüsüz arabaları ve hayat kurtaracak trafik ışıklarını, dünyayı yeni bir şekilde deneyimleyeceğimiz sanal gerçeklik gözlükleri, vücudumuzu gözlemleyerek beslenme tavsiyelerinde bulunacak sensörleri ve buna benzer diğer teknolojileri

mümkün kılacak. Dünyamız ve birbirimiz ile etkileşim şeklimizi değiştirecek. Bağlantılı 5G dünyasını gerçeğe dönüştürmek ise inanılmaz derecede karmaşıktır. Bunun için her geçen gün artan ve radikal bir şekilde değişen bağlantı şartlarını – yüksek çıktı ve düşük gecikme zamanı, yüksek güvenlik ve düşük güç, yüksek güvenirlik ve geniş kapsama alanı karşılayacak yeni bir mobil ağa ihtiyacınız var. Her bir uygulamaya uygun doğru tekniklerin, spektrumun ve bant genişliğinin uygulanabilmesi, ayrıca gelecekte ortaya çıkacak servis ve cihaz tipleri karşılayacak yeterli sinyal için 5G platformunun esnek ve çevik olması da gerekiyor. Mevcuttaki spektrum düzenleyici paradigmalar ve bantlar genelinde yer alan tüm spektrumlara – 1 GHz’nin altındaki düşük bantlardan 1 GHz - 6 GHz’deki orta bant ve milimetrik dalga olarak bilinen yüksek bantlara kadar – sahip olmalısınız. Ayrıca cihazların lisanslı ve paylaşımlı spektrumlarda aynı anda çalışmasını sağlamalısınız. Nesneleri, cihazdan cihaza gibi yeni yöntemler ile birbirine bağlamalı ve bunu yapmak için tamamen yeni uçtan uca çözümler geliştirmelisiniz. Tüm bunlar için ise şu ana kadar inşa etmiş olduğumuz temel üzerine kurulu yeni teknolojik inovasyonlar gereklidir. Tek bir 5G teknoloji bileşeni, 5G’de sürpriz yaratacak bir öğe yoktur. Bunun yerine yüksek genişbant düşük gecikme süreli tasarımlar, spektrum paylaşımlar, gelişmiş anten ve kanal kodlama teknikleri, devasa MIMO gibi birçok farklı teknolojik inovasyon vardır. Qualcomm icat eden bir şirkettir. Bu 5G bloklarının inşasında yıllardır çalışıyoruz. Tıpkı 3G ve 4G için blokların inşasında yaptığımız liderlik gibi. Bu kolay bir süreç değildir. İyi çalışan ileri düzey bir teknoloji geliştirmek zordur. Bu tarz teknolojilerin bir arada çalışmasını sağlamak ise daha zordur. Ancak Qualcomm’un yaptığı da budur. 5G’nin üzerine kurulacağı

4G LTE ve Wi-Fi alanında deneyimimiz var ve liderlik yapıyoruz. Lisansız LTE, Gigabit sınıfı LTE, LTE IoT, WiGig 802.11ad ve mobil milimetrik dalga radyoları alanında öncülük ediyoruz. Son olarak duyurduğumuz 5G 6 GHz altı test platformu gibi gelişmiş uçtan uca 5G prototiplerimiz ve test ortamlarımız var. 5G Yeni Radyo’nun (NR) 3GPP standardizasyona aktif şekilde katkıda bulunuyoruz ve ön 5G test faaliyetine katılım gösteriyoruz. Çoklu teknoloji yollarını takip etmemizi ve en iyi yolu seçerek bu yolda ilerlememizi sağlayacak deneyim ve kabiliyet sahibiyiz. Ayrıca bu teknolojilerin her açıdan hayata geçirilmesinde kilit rol oynayan iş ortaklarımız ile nasıl çalışılacağını biliyoruz. Dünyayı 5G çağına götürecek bu yolda, liderlik edecek şekilde konumlanmış başka hiçbir şirket yoktur. Büyük değişimler tek bir gecede gerçekleşmez. Ancak 5G düşündüğünüzden daha yakın bir zamanda gelebilir. 5G için ön teknolojilerin saha testleri ve denemeleri bugün yapılıyor. 2019 yılına kadar ilk kurulumu yapılacak 5G tasarımını yaratacak 3GPP standardizasyonu devam ediyor. Bu değişim devasa boyutta olacak ve şu an neredeyse tüm endüstriler bu değişimin kendileri için ne anlam ifade ettiğini çözmeye çalışıyor. Qualcomm olarak takip edeceğimiz yollardan birisi, yeni özellikleri ve ağları optimize etmek için ekosistem genelinde çalışan global bir takım ile birlikte çalışmak. Yılların deneyimine sahip böylesi bir takım taklit edilemez. Bu takım 5G’nin hedeflendiği şekilde hayata geçirilmesi konusunda temel öneme sahiptir. İcat ettiğimiz her şey, dönüştürdüğümüz her şey ve üstesinden geldiğimiz her zorluk, 5G’nin açacağı sınırsız fırsatların temelini inşa etmektedir. Diğerleri 5G hakkında konuşurken biz, 5G’yi yaratıyoruz. Diğerleri 5G’nin gelmesini beklerken biz, 5G’yi gerçeğe dönüştürecek yenilikler yapıyoruz. Neden bekleyelim ki?


15 BThaber

DOSYA

Ağ ve Sistem Yönetimi

www.bthaber.com

Köprünüzü inşa ederken (her zamankinden fazla) dikkatli olun

Bülent Nevres

10 - 16 EKİM 2016

Her ölçekte şirketin önceliği, verimli ve etkin bir BT yapısını kurmak, bunun sürekliliğini sağlamak adına ağ ve sistem yönetimine gereken hassasiyeti göstermek. Bu hassasiyet sadece BT yatırımı yapmakla da sınırlı değil. BYOD gibi güncel eğilimler karşısında kurum bütününde hem iş sürekliliğini hem de güvenliği sağlamak için bir ‘politikalar dizisi’ belirlenmek zorunda. İşte bu yönüyle network odaklı yatırımlar, standart bir BT yatırımını aşan bir kavram halini alıyor, kurum bütünü ve paydaşları da kapsıyor. Bu arada, günümüzde değişen ve gelişen bilişim eğilimleri, ağ ve sistem yönetiminde de farklı ihtiyaçları, bunlara en uygun çözümlerin kurgulanabilmesini gerekli kılıyor. İşte bu nedenle geleneksel network algısının değişmesi şart.


16

DOSYA

Ağ ve Sistem Yönetimi

BThaber

10 - 16 EKİM 2016

SDN’in yaygınlaşması, ağ yönetim sistemlerini olumlu etkileyecek Günümüzde kullandığımız cihazların çeşidi ve sayısı artıyor. Bu doğrultuda cihazların bağlandığı ağların kapasitesi ve yönetimi de kritik hale geliyor. Bu değişime ayak uydurulabilmek adına her ölçekte şirketin atması gereken bazı adımlar var. Zyxel Türkiye Kurumsal Çözümler Ürün ve İş Geliştirme Müdürü Ömer Faruk Erünsal, bunları şöyle sıraladı: “İşletmeler, öncelikle UTM Firewall kullanarak yerel ağlarını ve kablosuz iletişim trafiğini koruma altına almalılar Mobil araçlar, bilginin istemeyerek de olsa paylaşılmasına neden olabilir. Mobil kaynaklı virüsler ve kötü yazılım içeren uygulamalar, şirket ağlarını etkileyebilir ve kişisel ya da kurumsal bilginin çalınmasına veya ifşa edilmesine olanak tanır. Çalışanların akıllı telefonlarını kullanarak şirket ağlarına bağlanmaları, tedbir alınmadığında, bilgi güvenliğini tehdit etmekte. Bir UTM Firewall ile gerçek zamanlı olarak iş ile alakalı akıllı telefon trafiği kapsamlı bir şekilde optimize edilebilir. Kurumlar, akıllı telefonların kullandığı birleşik ses ve veri iletişim uygulamalarını da kontrol altına almak zorundadır. UTM güvenlik ürünlerinin sunduğu uygulama tabanlı bant genişliği yönetimiyle sistemdeki “throughput” yoğunluğu ve gecikmeye duyarlı uygulamalar da kontrol altına alınabilmekte.” Ağ ve sistem yönetimi; telekomünikasyon, bilişim, yazılım, kamu, enerji sanayi, otomotiv sanayi, küçük ve orta ölçekli işletmeler, bankacılık ve finans sektörlerinin BT departmanlarında çalışanların kullandığı ve yakında takip ettiği bir dünya. Bu dünya da tüm teknoloji dünyası gibi yeniliklerle gelişiyor. “Yazılım Tabanlı Ağ (Software Defined Network/SDN) olarak adlandırılan bir teknoloji yeni olmasa da, bu alandaki değişimin ana oyuncusu” yorumunu yapan Ömer Faruk Erünsal, şu eklemeyi de yaptı: “Sürekli mobil hale geçen ve sahadan yönetilmeye başlanan işlerde de özellikle

hızlı, stabil ve güvenli erişim teknolojileri ön plana çıkıyor. Bu da bize Zyxel gibi en uygun teknolojileri müşterilerine sunan şirketlerin bir adım öne çıkacağının müjdesini veriyor. Standartları belirleyen kurumların, uygulama sanallaştırma ve ağ şirketi topluluklarının bu sorunu çözmeye yönelik olarak önerdiği birçok yaklaşım için, Yazılım Tabanlı Ağ (Software Defined Network/SDN) terimi kullanılıyor. Bu teknolojiler geliştikçe ve iş hayatına tam olarak dahil olduğunda ağ yönetim sistemleri de olumlu olarak etkilenecek.” Çalışanların şirket içinde kendilerine ait cihazları kullanmaları, yeni bir çalışma alışkanlığı oluşturuyor. İyi bir BYOD politikası, çalışan verimliliğini önemli ölçüde artırdığı gibi, mobilitenin sağladığı avantajlarla işyerinin verimini de yükseltiyor. Ancak Ömer Faruk Erünsal, dikkat edilmesi gereken başlıkları da şöyle sıraladı: “BYOD politikalarının iyi belirlenmediği ortamlarda, işletmeler BT ekipmanı üzerindeki kontrolünü kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir ve bu durum, hassas veri ve şirket kaynaklarının güvenliğini tehlikeye atma sorununu beraberinde getirebilir. Örneğin, tablet veya akıllı telefonu üzerinden şirket verilerine ulaşan bir çalışanın, cihazını kaybetmesi durumunda güvenilmeyen, üçüncü parti kişilerin eline geçebilir ve şirket gizli verileri ifşa edilebilir. Ayrıca yine şirketin BT politikaları çerçevesi dışına çıkan çalışanlar, istenmeyen, illegal ve kopya yazılımları kendi cihazlarında çalıştırabilirler ve bağlı bulunduğu şirketi sıkıntıya sokabilirler. İşletmeler, ölçeklerine ve ihtiyaçlarına uygun BYOD kuralları geliştirmeli ve BYOD politikalarını uygulamak için güçlü, çok yönlü WLAN (kablosuz yerel alan ağı) kurmaları gerekir. Benzer sorunları aşmanın tek yolu ise Zyxel gibi bu konudaki en güvenli ürün ve çözümleri sunan üreticileri iş ortağı olarak seçmek olacak.”

Veri merkezlerine tek marka altında komple çözüm “Huawei En Hızlı Gelişen Distribütör” ödülü alan ARTronic, gerçekleştirdiği veri merkezi projelerinin gereksinmelerine göre Huawei ürünleri ile tek marka altında komple anahtar teslimi çözüm sağlayabiliyor. Türkiye’de 11’i mobil olmak üzere 50’den fazla servis merkezi ağı ile satış ve satış sonrası bakım ve onarım hizmetlerini yerine getirdiklerini belirten ARTronic yetkilileri, şu bilgileri verdiler: “ ARTronic yerinde arıza tespiti, onarım ve çözüm, bünyesinde oluşturduğu test laboratuvarı, geniş mühendis ve teknisyen kadrosuyla sağladığı 7/24 kesintisiz hizmet ile Huawei tarafından ayrıca ‘5 Yıldız Servis Hizmet Ortağı’ olarak da sertifikalandırdı. ARTronic, Türkiye distribütörü olduğu Huawei markası ürünler ile bir veri merkezinin ihtiyacı olan server, storage, switch, kabinet, enerji dağıtım, kesintisiz güç kaynağı, hassas iklimlendirme cihazları ile güvenlik, izleme ve yönetim sistemlerine kadar her ürünü ve çözümü tek marka altında Konteyner, Modüler ve Mikro Veri Merkezi çözüm seçeneklerinde

sağlayabilmekte. ARTronic teknik destek ve güvencesiyle sunulan Mikro Veri Merkezi Çözümü Huawei Fusion 800 ile 15 KW’a kadar bilgi işlem gücü olan işletmelerin tüm ihtiyacını tek bir yapı içinde çözüyor. Kesintisiz güç kaynağından klimasına, PDU, ortam izleme ve elektrik dağıtımı da dahil çalışmaya hazır tek kabin içinde tasarıma sahip Huawei Fusion 800, Mobil APP, SMS Alarm ve Uzaktan İzleme olanağı da sağlıyor. Kabin içi tek veya yedekli soğutma ile yerden ve maliyetten tasarruf sağlarken, inverter yapılı soğutma ve soğuk koridor kapama ile Güç Kullanım Verimliliği (PUE) 1,37 değeri ile de ön plana çıkıyor. KGK ve klima için yedekli çalışma seçeneği ile Tier1 veya Tier2 yapıya sahip. Eğer çalışma alanınız içerisinde bir sistem odası oluşturacak alan bulunmuyor ise, otoparkınıza, çatınıza, bahçenize veya üretim alanı içerisine güvenle yerleştirebileceğiniz Dış Mekan (Konteyner) Veri Merkezi Çözümü Huawei Fusion 1000 yardımınıza yetişiyor.”



18

DOSYA

Ağ ve Sistem Yönetimi

BThaber

10 - 16 EKİM 2016

Güvenlik ve süreklilik temel olmalı

Geleneksel ağ çözümleri bugünün ihtiyaçlarına yanıt vermekte oldukça yetersiz kalıyor. Buna karşılık, ilerleyen süreçte BYOD, M2M gibi eğilimlerin gelişimi ile birlikte açık ağ ve yazılım tanımlı ağ yapılarının temel teknolojik eğilim halini alacağı üzerinde duruluyor. Bu değişim, güvenlikten depolamaya kadar tüm kurumsal BT adımlarını tepeden tırnağa değiştirme potansiyeline de sahip. Bu eksende öne çıkması beklenen açık ağ yapıları da şirketlerin ağ yazılımına bağlı kalmasının önüne geçebilecek. Yazılım tanımlı ağlar (SDN) ise piyasaya açıklık, tercih imkanı ve esneklik getirerek, bilişim ve depolama kültürünü yeniden tanımlıyor. Genişbant internet ihtiyacını karşılama gibi önceliklerle öne çıkan SDN çözümleri, buzdağının görünmeyen dev yüzünde ise bulut bilişim, büyük veri ve analitik, IoT gibi kavramların da kurumsaldaki temelini oluşturuyor. Bir tarafta bulut bilişim ve analitik gibi güncel teknolojik ihtiyaçlar ile ağ yapısında yenilikler bir tercih olmaktan çıkarak gereklilik halini alırken, bu tabloda güvenlik hassasiyetini de unutmamak gerek. Bugün her ölçekte şirket, giderek yoğun bir hal alan ağ trafiğiyle başa çıkmaya çalışıyor ve sürekli artan genişbant hızlarını karşılayacak, bütçesel olarak da sıkıntı yaratmayan güvenlik çözümlerine ihtiyaç duyuyorlar. Zira, siber saldırılar artmakla kalmıyor, çeşitleniyor ve bir BT yapısının tüm noktalarını hedefleyerek içeri giriş yapacak fırsatları kolluyor. İşte bu nedenle kurum içinden ve dışından gelebilecek her türlü saldırıya karşı güvenlik önlemlerini de güncellemek, network politikası ile başabaş ilerletmek de şart. Kurulacak bir ağ yapısında tehditlere göre hareket edebilmek bu yönüyle önem taşırken, veri bazında güvenliğin de her zaman geliştirilebilir olması gereklilik halini alıyor. Bir şirket kullanıcılarından üretim süreçlerine kadar birçok farklı aşamada birçok farklı ağ yapısı ve güvenlik çözüm kullanabilir. Bunlardan esas verimi alabilmenin, bağlantı gücü ve güvenliğin sürekliliği içinse kurumsal bir yol haritası çizmek gerekli bulunuyor. Bu harita, tüm paydaşların önünü görebilmesi, öncelikleri paylaşabilmesi adına kritik. ‘Tüm paydaşlar’ başlığında, sadece C seviyesindeki yöneticiler veya BT departmanı değil, tüm şirket çalışanlarını, ortak platformlarda bir araya gelinen iş ortaklarını da dahil ettiğimiz bir ağ yapısı, doğal olarak güvenlikte de tüm bu yapıyı kapsıyor, en azından tam verim isteniyorsa, son kullanıcıya kullanım kolaylığı sunan, uyumlu bir yapı da şart. Çünkü birçok şirkette güvenlik çözümleri uygulansa da, önlemlerin çalışanlar tarafından net anlaşılmaması, kurallara uyumun denetlenmemesi sonucunda adres yine BT birimi oluyor. İşte bu nedenle ağ yapısının yanında güvenliği de kurum bütünüyle doğru paylaşabilmek gerek. Böylece kurumsal ve bireysel bağlantı gücü paralelinde güvenlik de sağlanabilir. Bugün geldiğimiz noktada, her sektörden her ölçekte şirket ve kurumun ilk yapması gereken, doğru bir ihtiyaç analizi ve bu analiz paralelinde doğru iş ortakları ile yol almak. Böylece gereksiz yatırım maliyeti ve ihtiyaç-dışı yapılarla uğraşmak zorunda kalmayan şirketler ve kurumlar, iş süreçlerini doğru bir temelde konumlandırabiliyor. Bu amaçla, şirketlerin ve kurumların yeni bir ağ kurmadan önce ilk yapması gereken şey; kullanıcı ihtiyaçlarının analizi olmalı. Yeni bir ağ yapısı kurmadan önce bu gibi analizlerin yapılması kritik önem taşıyor. Aksi halde ya yatırım maliyeti

çok yüksek oluyor ya da kurumsal ihtiyaçları karşılamayan atıl yapılar ortaya çıkıyor. Öte yandan, kanuni gereklilikler ışığında, ağ yapısının tasarlanmasında sadece erişimin sağlanması değil, kurumun izleme ve raporlama yönteminin de birlikte tasarlanması gerektiği unutulmamalı. Eskiden kurumsal devamlılık ön plandayken, bugün değişen kullanıcı ihtiyaçları bireysel erişimi öne çıkartıyor. Yeni nesil akıllı ve taşınabilir mobil cihazların yaygınlaşması, bu cihazlara sahip olmanın kolaylaşması da doğal olarak kullanıcı beklentilerinde öncelikleri değiştirdi. Mobil olan, işini her yerden yürütebilen, zaman -mekan bağımlılıkları olmayan, her zaman ulaşılabilen yeni nesil de bu değişimde önemli role sahip. Böylece kişilerin kişisel kullanımında alışkın olduğu cihazların kurumsal platformlara entegre ve erişebilir olması beklentisine yanıt verebilmek gerekiyor. Söz konusu cihazların kurumsal platformlara erişmesi için cihazın sahibinin tanınması bu nedenle ağ teknolojilerinde değişimin önemli bir başlığı. Yani artık erişim sağlayan cihaz değil, her bir kullanıcının erişim yetkilerinin düzenlenmesi odaklı kurumsal yapı kurgulanmalı. Zaten bu nedenle kullanıcıları bilinçlendirmek, yaptıkları bir hatanın nelere yol açabileceğini onlara anlatabilmek, onlara sorumluluklar vermek önem kazanıyor. BT departmanlarının da sistemlerini sürekli izlemesi ve ağ yapısı odaklı raporlar alması olası riskleri önleme potansiyeline sahip. Sonuçta günümüz ihtiyaçları paralelinde, izlenebilir ve analiz edilmiş erişim her zaman kurumsal öncelik olmalı. Şirketler ve kurumlar kurdukları ağı yönetirken, her bir kullanıcı cihazını önce kimliklendirmeli, erişim haklarını netleştirmeli, bunları raporlayabilmeli, ayrıca olası değişikleri analiz edebilecek bir sisteme de sahip olmalı. Bu tasarım BT birimlerine fazla yük getirmediği gibi, aksine, şirket bütünü ile paylaşılan bir sistem olmalı. Bu sayede iş verimliliğinin artırılması ve bilgilendirme ile ağ yapılarında içeriden gelebilecek saldırıların önüne geçilmesi daha kolay olacak. Tüm bu koşullara karşılık, ağ ve sistem altyapıları oluşturulmadan önce yapılan planların kısa vadeli olması, şirketleri ve kurumları orta vadede bir darboğaza sürükleme potansiyeline sahip. Sürecin devamında şirketler ve kurumlar ek yatırımlar yapmak zorunda kalırken, iş süreçlerinde olası belirsizlikler ve tutarsızlıklar da söz konusu olabiliyor. İşte bu nedenle her ölçekte şirkette yeni bir ağ ve sistem kurmadan önce ihtiyaç analizi ve bunun paralelinde planlama bir tercih olmaktan öte, gerçek verim ve yatırımın kalitesi adına bir gereklilik. Belirttiğimiz gibi, şirketler yeni bir ağ kurmadan önce planlama yaparken güvenliği de birinci öncelik olarak almalılar. Çünkü ağ güvenliğinde kasıt sadece dışarıdan gelebilecek risklere karşı koyabilmek değil, iç ağ yapısında çalışanların bilerek veya bilmeyerek tehdit unsuru haline gelebilmesi hiç de uzak bir ihtimal değil sonuçta. Dolayısıyla sadece antivirüs korumaları veya benzer yazılımlar ile önlem alınmasının yanı sıra şirketler de çalışanlarına düzenli aralıklarla eğitimler vererek kullanıcı bilinçlendirmesini ön planda tutmalı. Ayrıca yetkin bir ağ güvenliği sağlayabilmek için temelde firewall ve antivirüs yazılımları iyi seçilmeli, bunun ardından şirket, internet paylaşım kurallarını yazılı hale getirerek, çalışanlarıyla paylaşmalı, hatta güncel riskler veya ihtiyaçlar paralelinde bu kuralları güncellemek gerektiğini de bilmeli.


Dünyanın en iyi Cisco Eğitim . Iş Ortağı ile geleceğinize yön verin.


20

DOSYA

BThaber

Ağ ve Sistem Yönetimi

10 - 16 EKİM 2016

Geleceğin ağlarının vazgeçilmezi SDN Şebeke ağlarını bilişim dünyasının otobanları gibi değerlendirmek gerekiyor. Her geçen gün CPU hızları, saklanan veri miktarı, uygulamalar ve hepsinden de önemlisi son kullanıcıların beklentileri artıyor. Tüm bunlara bağlı olarak da şebekeler siber saldırılara daha fazla maruz kalıyor. Tüm bu karmaşa içinde ağ yapılarının standartlara uygun, ölçeklenebilir, güvenli, esnek ve kolay yönetilebilir olması gerektiğini belirten Brocade Ülke Müdürü Feyyaz Atalay, şu bilgileri verdi: “Bu özellikler hem standartları belirleyen kurumların hem de son kullanıcıların olmazsa olmaz istekleri. Bu nedenle yeni arayışlar bir süredir meyvelerini verdi ve OpenDaylight (ODL) gibi konsorsiyumlar ön plana çıkarak SDN (Software Defined Networks) standartlarını netleştirip uygulamaların beklentilerini karşılayacak hale geldi. Bu çalışmaların ikinci bir meyvesi ise yazılım temelli güvenlik duvarı, router ve ADC gibi uygulamalar pazarda yerlerini aldılar ve özellikle servis sağlayıcılar arasında yoğun şekilde kullanılmaya başlandılar. Biz Brocade olarak her iki alanda pazarın isteklerini yönlendirmek, beklentilere cevap

vermek ve çözümler üretmek için tüm dünya da ve özel olarak da Türkiye de yoğun bir çaba sarf ediyoruz. Son kullanıcılar da bugünkü değil gelecekti ihtiyaçları göre tercihlerini ortaya koymalı, şayet önlerini göremiyorlarsa da en azından standartlara uygun ve üretici bağımsız çözümleri tercih etmelidirler.” Ağ teknolojilerindeki gelişmeler konusunda da Atalay, şunları kaydetti: “Her şeyden önce artık şebekenin aklı, merkezi bir yerde toplanmaya başlıyor, bunun örneklerini de SDN ile görüyoruz pazarda. Eskiden uygulamadan habersiz olan ağlar ve ağ yönetimleri artık ‘appliıcation aware’ davranmakta ve gerekli yönlendirme ve önceliklendirmeyi buna göre yapmakta. ODL tabanlı SDN kontroller üzerinde hergün yeni bir uygulama duyurusu yapılmakta ve artık ağ yöneticileri ağlarında trafiği daha rahat görebilmekte ve kontrol edebilmekte. SDN artık tüm dünyanın kabul ettiği bir standart oldu. Eskiden sadece sunucu ve depolama sanallaştırılırken artık ağlar da sanallaştırılıyor ve bunun yolu da SDN’den geçiyor. Bu nedenle SDN geleceğin ağlarında vazgeçilmez bir öğe olacaktır.”

Kurumsal politikalar net biçimde ortaya konulmalı Geldiğimiz noktada, hele de BYOD söz konusu olduğunda, şirketler, çalışanlarının yapmalarına izin verdikleri ve izin vermedikleri işlemlerle ilgili net bir politika ortaya koymak zorundalar. Bu önceliği dile getiren Arbor Networks Türkiye Müşteri İlişkileri Direktörü Melih Artar, eklemeden geçmedi: “Bu politikaları ile ilgili net bir dilin benimsendiği bir iç iletişim uygulamayı da ihmal etmemeliler.” Melih Artar, bu iç iletişim sayesinde örneğin, fikri mülkiyet hakları ihlal edildiğinde ya da müşteri bilgileri kasıtlı olmayan biçimde sızdırıldığında çalışanların ne gibi sonuçlarla karşılaşacaklarını bilmelerinin sağlanması gerektiğinin altını çizdi. Melih Artar’ın dikkat çektiği ikinci unsur; işletmelerin yürürlükteki politikalara uyulduğundan emin olmak için ağlarına ve

online hizmetlerine bağlanan çalışanlarının cihazlarını izlemek ve tanımlamak için bir yönteme yönelik ihtiyacı. “Arbor’un yıllık Küresel Altyapı Güvenliği Raporu; kuruluşların yüzde 71’inin yukarıda bahsedildiği gibi BYOD uygulamasına izin verirken, yüzde 57’sinin ise bu cihazları izlemek ve tanımlamak için bir yöntemi bulunmadığını gösteriyor” bilgisini veren Melih Artar, şu detayları paylaştı: “İdeal olarak bizim, şirket çalışanlarının sahip olduğu cihazları yüksek değere sahip sistemlerden izole etmemiz gerekir. Böylece bu sistemler, günlük aktiviteler için kullanılabilecek, ancak belirli kaynakların kullanılması için ek kimlik doğrulama veya uygulama yükleme gibi uygulamaları gerektirebilir.”



22

BThaber

BTnet.com.tr

3 - 9 EKİM 2016

HCS Kategori 8 data kablo üretimine başladı

League of Legends’da nefesler kesildi League of Legends’da Dünya Şampiyonası heyecanı başladı. Ülke liglerini şampiyon olarak tamamlayan ve zorlu Wildcard elemelerinden geçen dünyanın en iyi takımları, 29 Eylül’de Kuzey Amerika’da başlayan Dünya Şampiyonası (“Worlds”) kapsamında, bu yılın en büyüğü olmak için mücadele edecek. Espor tutkunları için uykusuz geceler başladı. League of Legends’ın en büyük kupası için dünyanın en iyi takımları arasında gerçekleşecek mücadele, 29

Yerel inovasyonun güçlendirilmesini hedefleyen GE, Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesinin en gelişmiş kapasite ve teknolojiye sahip test laboratuarını da Gebze’deki Güç Transformatörleri Fabrikası’nda faaliyete geçirdi. Lokalizasyon ve yerel inovasyon çalışmaları ile Türkiye’nin ekonomik büyümesine katkı sağlayan General Electric (GE), Türkiye’de yer alan Gebze Güç Transformatörleri fabrikasını, bölgedeki ilk akıllı fabrikaya dönüştüreceğini duyurdu. Türkiye’de 1948 yılından beri faaliyet gösteren GE, havacılık, ulaşım, enerji, sağlık gibi Türkiye ekonomisinin stratejik endüstrilerine gerçekleştirdiği yatırımlarına devam ediyor. Ekonomi Bakan Yardımcısı Fatih Metin, GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy, GE Şebeke Çözümleri Global CEO’su Reinaldo A. Garcia ve GE Güç Transformatörleri Ürün Grubu Küresel Genel Müdürü Hakan Karadoğan’ın katılımıyla yatırım duyurusunun

Eylül’deki ilk maçlarla LoL tutkunlarını şimdiden ekran başına toplamaya başladı. San Francisco’daki grup elemeleri ile başlayan büyük final, Chicago’daki çeyrek finaller ve New York’daki yarı finallerle devam edecek. “Worlds” sonunda büyük kupayı kaldıracak takım ise Los Angeles Staples Center’da belli olacak. ABD’nin farklı şehirlerinde yaşanacak heyecan, final maçına kadar büyük mücadelelere sahne olacak. Madison Square Garden, The Chicago Theatre, Bill

Graham Civic Auditorium ve Staples Center gibi ikonik mekânlarda gerçekleştirilecek müsabakalar, LoL TV’den de usta yorumcular eşliğinde canlı olarak takip edilebilecek. Turnuvada grup aşamaları 29 Eylül – 9 Ekim tarihleri arasında oynanacak ve hemen sonrasında, 13 – 16 Ekim tarihleri arasında çeyrek finallere tanıklık edeceğiz. Yarı final heyecanının 21 – 22 Ekim tarihlerinde yaşanacağı büyük turnuvanın finali ise 29 Ekim’de Los Angeles’ta gerçekleşecek.

Gerek kablolu, gerekse kablosuz kullanıcıların daha hızlı veri iletimi talebi her geçen gün artıyor. Yapılan pek çok araştırma, 10Gbps üzerinde düşük maliyetli (bakır sistemler / RJ-45) iletim sistemleri ihtiyacının her geçen gün arttığını gösteriyor. Bu ihtiyaca yanıt vermek amacıyla IEEE 802.3.bq-2016 25GBASE-T ve 40GBASE-T protokolleri oluşturuldu. Bu protokollere uygun veri iletimi için gereken data kablolama malzemeleri için iki standart oluşturuldu. ANSI/TIA568-C-2-1 Kategori 8, 12 Haziran 2016’da yayınlandı. IEC 61156-9 Kategori 8.1 ve 8.2 FDIS (Son taslak) Şubat 2016’da yayınlandı. Kategori

8 kablolama, 25GBASE-T protokolü için 1250 MHz frekansta, 40GBASE-T protokolü için 2000 MHz frekansa kadar tanımlandı. Her iki Kategori 8 standardının gereksinimlerini karşılayan data kablosunu üreten ilk ve tek Türk firması olduklarını belirten HCS yetkilileri, “Bunun yanı sıra, dünyada da bu üretimi yapabilen sayılı üreticilerden biriyiz. Katma değerli ve ileri teknoloji ürünlerinin üretilmesi konusunda sektöre 2000 yılından bu yana öncülüm eden HCS, sahip olduğu son teknoloji makine parkı, kablolama konusundaki derin know-how’ı ile Kategori 8 ürün ailesini geliştiren firma oldu” dediler.

GE, bölgedeki ilk akıllı fabrika yatırımını Türkiye’de yapıyor gerçekleştirildiği törende, Güç Transformatörleri Fabrikası bünyesinde Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türkiye bölgesinde yer alan en büyük test laboratuvarının açılışı da gerçekleştirildi. Ayrıca üretim kapasitesini de artıracak olan fabrikaya yapılan toplam yatırımın değeri 20 milyon doları buluyor. Yerel üretim ve inovasyona destek Güç Transformatörleri Fabrikası Test Laboratuvarı açılış töreninde konuşan GE Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Canan M. Özsoy, GE’nin 68 yıldır Türkiye’de yerel üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyerek Türkiye ekonomisine yüksek katma değer sağladıklarının altını çizdi. Özsoy, “2012 yılından

ve Türkiye ekonomisine olan katkımızı daha üst noktalara taşıyacağız” dedi.

bu yana Türkiye’deki çalışan sayımızı üç kat artırdık. Bugün Türkiye’de 8 ayrı lokasyonda 2000’in üzerinde çalışanımız ile ülkemizin öncelikli iş alanlarına yönelik faaliyet göstermekten, yerel üretim, inovasyon, ihracat ve istihdama katkı sağlamaktan gurur duyuyoruz. Geçen yıl faaliyete geçirdiğimiz GE

Türkiye İnovasyon Merkezi ile yenilenebilir enerji, akıllı şebekeler, LED, sağlık ve yaşam bilimleri endüstrilerinde yerel inovasyonun gelişimine odaklandık. Bugün de Gebze güç transformatörleri fabrikasına yapacağımız yatırımlarla hem örnek bir akıllı fabrika oluşturacağız hem de endüstriye

Yetkin mühendis ekibi dünyaya teknoloji geliştiriyor Gebze’de yer alan fabrikanın en önemli özelliklerinden biri de buradaki Ar-Ge mühendisleri tarafından geliştirilen teknolojilerin GE’nin dünya genelinde bulunan güç transformatörleri fabrikalarına bilgi (know-how) olarak aktarılarak kullanılması. Yaklaşık 80 mühendisten oluşan ArGe ekibi sayesinde tesis, özel transformatörlerin üretiminde GE’nin yetkinlik merkezi olarak konumlanıyor. Güç Transformatörleri Fabrikasında değişik atmosfer ve iklim şartları için farklı çözümler geliştiriyor.



24

BThaber

BTnet.com.tr

3 - 9 EKİM 2016

QNAP TS-431 her türlü depolama ve multimedya ihtiyacınızı karşılıyor NAS denildiğinde akla gelen ilk şirketlerden biri olan QNAP’ın TS-431 ağ destekli depolama cihazı TESAN’ın desteğiyle bu hafta BThaber’in konuğu oldu. Son yıllarda hem evlerde hem de şirketlerde depolama ihtiyacı duyulan veri miktarı önemli ölçüde arttı. Bu arada sadece depolama değil, bu verilere her yerden hızlı bir şekilde erişim ihtiyacı da arttı. Bu ihtiyacı gören QNAP, yüksek miktarda verilerin saklanabilmesini sağlayan, aynı zamanda hem bulut hem de multimedya özelliklerine sahip cihazı TS-431’i kullanıcıların beğenisine sundu. Tasarım özellikleri QNAP’ın tasarımına baktığımızda ilk olarak ön tarafında 3.5 ya da 2.5 inçlik sabit disk takılabilen 4 adet yuva gözümüze çarpıyor. Sabit diskleri takması oldukça kolay, kapağı hafif yukarı kaldırıp çektiğinizde yuva hemen çıkıyor. Bu yuvalara disklerimizi takıyor ve yine ürünün içinden çıkan vidaları kullanarak monte edip yerine yerleştiriyoruz. Yine ön taraftaki led ışıklar vasıtasıyla LAN, USB ve sabit disklerin durumunu takip edebiliyoruz. Ön tarafta ayrıca açma kapama ve tek düğmeyle kopyalama düğmesi bulunuyor. QNAP ön tarafa da bir adet USB 3.0 bağlantı noktası yerleştirmeyi unutmamış. Cihazın arka tarafına baktığımızda ise kutunun arka kısmını tamamen kaplayan

HP Inc., A3 çok işlevli yazıcı (MFP) serisini duyurdu. Şirket, bir süre önce Samsung Electronics Co., Ltd.’ye ait yazıcı iş birimini 1,05 milyar dolar bedel karşılığında satın alacağını da duyurmuştu. HP’nin A3 MFP teknolojisi ile öne çıkan başlıklar; 16 adet yeni nesil HP PageWide ve LaserJet platformu fotokopi makinesi segmentine yenilik getirmesi, cihazlar, belgeler ve veriler tarafında birinci sınıf baskı güvenliği sağlaması, servis ve sarf malzeme ihtiyaçlarını tespit etmek için bulut ve büyük veri analizi tabanlı gelişmiş izleme sistemleri olarak sıralanıyor. HP’nin A3 MFP portföyünün tamamı, yani 3 adet PageWide platformu ve 13 adet LaserJet platformu da dahil olmak üzere, 54 farklı stok kalemi halinde sunulacak. Gömülü

En iyi özellikleri: • Yüksek fiyat / performans oranı • USB 3.0 ve eSATA bağlantı noktaları • Gelişmiş işletim sistemi ve yazılım özellikleri • Çift Gigabit Ethernet Bağlantısı.

devasa bir fan yer alıyor. Bu fanın yanında ise 2 adet LAN, 2 adet USB 3.0 ve 1 adet eSATA bağlantı noktası bulunuyor. 16 x 17 x 22 cm olan boyutları da gayet makul ve 3.5 inç disk takılan bir cihaz için oldukça az yer kaplıyor. Teknik Özellikler Cihazın üzerinde Freescale ARM v7 Cortex A9 çift çekirdekli 1.2 GHz işlemci, 512 MB DRAM ve 512 MB Flash bellek bulunuyor. Biraz önce de bahsettiğimiz gibi 4 adete kadar 3.5 inç veya 2.5 inç SATA HDD veya SSD takılabiliyor. Bu sabit diskler sistem çalışırken sökülüp takılabiliyor. Cihazın üzerindeki Ethernet portlarının Gigabit desteği bulunuyor. USB bağlantı noktalarına ise

yazıcı, USB depolama cihazları, KGK takılabiliyor. Yine eSATA bağlantı noktası sayesinde eSATA depolama cihazları da kullanılabiliyor. Yazılım ve yönetim Cihazı kullanmaya başlamadan önce sabit diskleri taktıktan sonra https://start.qnap.com sayfasına giderek yönergeleri takip etmeniz gerekiyor. Bu sayfaya ilk girdiğinizde sol üst köşeden yuva sayısını sonra cihazınızın modelini seçiyorsunuz. Burada sabit diskleri takmak, firmware yüklemek ve cihazı kullanmaya başlamak ile ilgili bağlantıları takip ederek cihazınızı kolayca kurabiliyorsunuz. Biz cihazı kurarken daha kolay olduğunu düşündüğümüz Qfinder Pro yardımcı yazılımını indirip

kullanmayı tercih ettik. Tüm kurulum işlemi yaklaşık 10 dakika içerisinde (yaklaşık 170 mb’lık yazılımın indirilmesi, kurulması ve ayarların yapılması) tamamlanıyor. Elbette bu internet hızınız, taktığınız disk sayısı gibi etkenlere göre uzayabilir. Tüm kurulumları yaptıktan sonra karşınıza oldukça kullanışlı ve ayrıntılı bir yönetim ekranı geliyor. Bu ekran üzerinden cihazla ilgili tüm ayrıntıları görebiliyor, tüm ayarları yapabiliyorsunuz. Yedekleme ve kişisel bulut ile ilgili uygulamalar varsayılan olarak hemen karşınıza çıkıyor. Ayrıca AppCenter kısmından birçok uygulamayı indirebiliyorsunuz. Cihazla ilgili güncellemeler, uyarılar ve diğer bilgilere üst kısımdaki bilgi (i) simgesine tıklanarak kolaylıkla görülebiliyor. AppCenter’da iş uygulamalarından eğlenceye, yardımcı yazılımlara kadar birçok uygulama mevcut. Açıkçası uzun yıllardır NAS işinde olan QNAP, işletim sistemini oldukça geliştirmiş ve geliştirmeye devam ediyor. Arayüz üzerinden istediğiniz her şeye kolaylıkla erişebiliyor ve kısayollar oluşturabiliyorsunuz. Yine bu arayüz üzerinden

Inceleme BTnet

NAS’la ilgili hayati önem taşıyan bilgileri takip edebiliyor ve ayarları birkaç tıklama ile değiştirebiliyorsunuz. Yedekleme açısından baktığımızda QNAP’ın yedekleme uygulaması daha önce tanımladığınız bir cihaz bağladığınızda bu cihazı hemen yedeklemeye başlıyor. Hem Windows hem de Mac’lerde sorunsuz bir şekilde çalışıyor. Biraz önce bahsettiğimiz gibi kişisel bulut özelliği sayesinde dosya paylaşımı ve dosyalara erişimi de kolaylaştırıyor. Eğlence tarafından baktığımızda Photo Station, Video Station ve Music Station uygulamaları ile multimedya dosyalarınızı arşivleyebiliyor, yönetebiliyor ve paylaşabiliyorsunuz. DLNA ve AirPlay sayesinde televizyon ya da diğer destekleyen cihazlardan multimedya dosyalarınızı kullanabiliyorsunuz. Surveillance Center ile evinizi ya da iş yerinizi 24 saat boyunca kameralardan izleyebiliyorsunuz. İş yeriniz ya da eviniz için uygun maliyetli ve yüksek performansa sahip bir çözüm arıyorsanız QNAP’ın TS431 NAS cihazı tam size göre. QNAP cihazlarının dağıtıcısı ise TESAN.

HP’den A3 baskıda yepyeni çözümler zımba istifleyici, delgeç, yüksek kapasiteli zımba / yığın ve broşür üreticileri gibi işlem seçenekleri ile HP, geniş çeşitlilikte cihaz seçenekleri sunarak kanal ortaklarına fırsatlar ve fiyat esnekliği sağlıyor. HP PageWide Enterprise ve Pro platformları; renkli baskıyı uygun maliyetli hale getirirken, sınıfındaki en hızlı baskı hızlarını sunuyor ve kendi sınıfındaki lazer cihazlara kıyasla daha az enerji tüketiyor. Tek ve çok işlevli cihazlar 40 ppm - 60 ppm arasında değişen (Genel Ofis modunda 80 ppm’ye çıkabiliyor) baskı hızları sunuyor. HP PageWide Pro cihazlar 2017 ilkbahar aylarından itibaren satışa sunulurken, HP PageWide

Enterprise cihazları 2017 sonbaharında satışa sunulacak. HP LaserJet Managed MFP’ler ise çok işlevli cihazlar. Renkli ya da tek renkli baskı ve 22 ppm - 60 ppm arasında değişen baskı hızlarının yanında, yeni LaserJet’ler uzun yaşam ömrüne sahip bileşenler, hızlı tamir süreleri gibi avantajlarıyla 2017’nin ilkbahar aylarından itibaren satışa sunulacak. Bu arada, HP Akıllı Cihaz Servisleri de birçok servis ihtiyacını izleyip tanılayarak iş akışlarındaki kesintileri en düşük seviyeye indirirken, maliyetleri de azaltıyor. Akıllı Cihaz Servisleri yeni A3 LaserJet’lerin yanı sıra yeni A3 PageWide Enterprise ve Pro platformlarını destekliyor.

Servisler HP’nin mevcut FutureSmart yazıcı MFP’leriyle de uyumlu. HP PageWide ve LaserJet Enterprise cihazlar, sektörün önde gelen gömülü güvenlik özellikleriyle donatıldı. Bunların arasında yer alan Sure Start, çalışma esnasında sızma tespiti,

beyaz listeleme gibi özellikler sunuyor. Yeni HP PageWide ve LaserJet cihazlar, HP’nin güvenlik servislerinin yanı sıra HP JetAdvantage yönetim portföyü ve HP JetAdvantage Security Manager’ın da bulunduğu güvenlik yazılımları ile birlikte kullanılabiliyor.



26

BThaber

KARİYER

10 - 16 EKİM 2016

Eğitimde işbirliği devam ediyor Bahçeşehir Üniversitesi tarafından uygulanan CO-OP Eğitim Modeli (Cooperative Education Program) kapsamında “Güvenli ve Akıllı Şehirler” eğitimlerinde Proline’ın dersleri yeni eğitim yılında da devam edecek. Proline tarafından verilecek “Markalı Ders” kapsamında, üniversitenin Bilgisayar, Elektrik ve Elektronik Mühendisliği bölümü öğrencileri geçen yıl olduğu gibi yine 14 hafta boyunca “Veri”, “Altyapı”, “Sensör” ve “Enerji” kavramlarını temel alan “Güvenli ve Akıllı

Şehirler” dersini alacak. Ayrıca Proline profesyonellerince, “Akıllı Platformlar”, “Akıllı Şehir Operasyon Merkezi” ve “Paranın İnterneti” gibi konularda da öğrenciler bilgilendirilecek. “Güvenli ve Akıllı Şehirler” konusundaki yetkin istihdam eksiğini gidermeyi hedefleyen program ile öğrenciler eğitimlerine devam ederken, iş deneyimi de kazanabiliyor. Buna ek olarak, Bahçeşehir Üniversitesi de Proline çalışanlarına özel lisansüstü eğitim imkanı sunuyor.

Lenovo Türkiye’de iki atama Lenovo’nun Türkiye DCG (Data Center Group) Ülke Müdürü Burç San oldu. Burç San, Yıldız Teknik Üniversitesi’nde mühendislik eğitimi, Işık Üniversitesi’nde de MBA eğitimi aldı. Farklı şirketlerde görevlerin ardından San, 2000 yılında Satış ve Pazarlama Uzmanı olarak başladığı Datascope’da 2002 yılında Satış ve Pazarlama Müdürlüğü görevine getirildi. San, 2006 Burç yılında Lenovo’ya büyük müşteriler ve kamu San kuruluşlarından sorumlu satış yöneticisi olarak transfer oldu. Ocak 2012’den bu yana Lenovo Türkiye Kanal Müdürü olarak görev yapan Burç San, 1 Ekim 2016 tarihi itibariyle Lenovo Türkiye DCG (Data Center Group) Ülke Müdürü olarak görev yapacak Lenovo’nun Türkiye Kanal Müdürü Emre Hantaloğlu oldu. Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü mezunu olan Emre Emre Hantaloğlu, lisans eğitiminin ardından, ABD’de Hantaloğlu bulunan Maine Üniversitesi’nde İşletme yüksek lisansı yaptı. Hantaloğlu, iş hayatına Empa Elektronik’te Ürün Müdürü olarak başladı. 2001 yılında Compaq firmasına transfer olan Emre Hantaloğlu, 2002 yılındaki Compaq-HP birleşmesine kadar şirkette Tüketici Ürünleri Satış Müdürü olarak görev yaptı. Hantaloğlu, 20022008 yılları arasında HP Türkiye’deki kariyerine sırasıyla Kurumsal Müşteriler Satış Temsilciliği ve Doğrudan Satış Takım Liderliği görevleriyle devam etti. Mayıs 2008’de Doğrudan Satış Takımı Yöneticiliği’ne getirilen Hantaloğlu, Temmuz 2011’de HP Türkiye Dijital Sistemler ve Baskı Grubu Kanal Satış Yöneticisi oldu. Mart 2014’te Türk Telekom’a Kanal Satış Direktörü olarak transfer olan Hantaloğlu, Ocak 2016’da Samsung Türkiye’ye Baskı Çözümleri Satış ve Pazarlama Grup Yöneticisi olarak geçti. Hantaloğlu, Ekim 2016’dan itibaren Lenovo’da Türkiye Kanal Müdürü olarak görev yapacak.

EY Türkiye Ülke Başkanı Metin Canoğulları

Metin Canoğulları

Metin Canoğulları, 26 Eylül 2016 tarihi itibarıyla EY Türkiye Ülke Başkanı olarak atandı. 12 yıllık Arthur Andersen deneyimi sonrası, 14 yılını EY Türkiye bünyesinde sürdüren Metin Canoğulları, Avrupa’da 22 ülkeyi kapsayan EY Orta ve Güneydoğu Avrupa Bölgesi’nin Stratejik Büyüyen Pazarlar ve Aile Şirketleri Liderliği görevini yürütüyordu. İstanbul Teknik Üniversitesi İşletme Mühendisliği mezunu Canoğulları, yüksek lisans eğitimini ise Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nde tamamladı.

Legrand Türkiye’de Ülke Müdürü Levent Ilgın Legrand Türkiye’de Ülke Müdürlüğü görevine Levent Ilgın atandı. Ilgın, 1 Eylül 2016 tarihi itibariyle Legrand, Inform ve Estap şirketlerinden oluşan Legrand Türkiye yapılanmasının Ülke Müdürlüğü görevini yürütecek. İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Ilgın, Yeditepe Üniversitesi’nde de MBA’ini tamamladı. Çalışma hayatına 1996 Levent yılında başlayan Levent Ilgın, Eka Elektronik’te Ilgın ihracat kariyerinin ardından, 2000 yılında İnform Elektronik’e geçiş yaptı. 2011 yılına kadar İnform’da İthalat-İhracat Müdürü olarak çalışmalar yapan Ilgın, 2011 yılından bu yana ise İnform’un Genel Müdürü olarak görev yapıyordu.

İşler güçler tatil dinlemiyor Avansas.com’un satış verilerine ve saha araştırmalarına dayanarak yaptığı araştırma, çalışanların tatilde bile işten kopamadığını, çalışanların tatilde de işlerini takip etmeye devam ettiğini gösterdi. Araştırma sonuçlarına göre, kadınlar erkeklere kıyasla taşınabilir cihazlara daha fazla ilgi gösteriyor. Her zaman ve her yerde internete erişmek isteyen kadınlar, işle ilgili çalışmalarını ise akıllı telefonları ile sürdürüyor. Kadınlar, mobil cihazlarını iş dışında gündemi ve sosyal medya hesaplarını takip etmek için de kullanıyor. Erkekler ise tatile bilgisayarsız çıkmıyor ve kadınlara kıyasla daha fazla bilgisayar kullanarak, bilgisayarlarından işin yanında gündemdeki haberleri takip ediyor, bankacılık işlemlerini de gerçekleştiriyor.

Tercihi mobilite olan kadınların satın aldığı ürünlerin başında akıllı telefonlar ve powerbank taşınabilir şarj cihazları geliyor. Erkeklerde ise öncelik akıllı telefon ve bilgisayar. Kadınlar ağırlıklı olarak USB bellek kullanırken, erkekler de harici hard disk’lere daha fazla rağbet ediyor. Çantada taşınabilecek

kadar hafif ve farklı aksesuarlarla tabletleri bilgisayarlara tercih eden kadınlara karşılık, erkekler “önce bilgisayar, sonra tablet” diyor. Araştırma sonuçlarında kadın ve erkeklerin buluştuğu temel nokta ise cep telefonu veya bilgisayardan uzakta bir gün bile geçiremeyeceklerini belirtmeleri.

Yazılımcı gücümüzle varız Küresel bazda yetkin insan kaynağını bir araya getirip “Bulut Maaş” konsepti ile nerede olurlarsa olsunlar hak ettikleri ödemeyi almalarını sağlayan Crossover, 110 ülkeden bin 700 profesyoneli Amerikalı şirketlerle buluşturuyor. Geçtiğimiz yılın sonunda Türkiye’de faaliyete başlayan Crossover, bu süreçte 15 binin üzerinde çalışma başvurusu aldı. Crossover Türkiye Genel Müdürü Sinan Ata, söz konusu dönemde bine yakın 10 yıl ve üzeri deneyimli kıdemli yazılım

geliştiricisiyle birebir mülakatlar ve iş görüşmeleri yaptıklarını belirtirken, Türkiye’deki bu deneyimi Ortadoğu ülkelerine taşımak istedikleri bilgisini de verdi. Sinan Ata, sözlerine şöyle devam etti: “Bir yıl önce Crossover Türkiye operasyonunu başlatmamızın ardından 15 binin üstünde başvuru aldık ve aranılan kriterleri sağlayan 10 yıl ve üzeri deneyimli kıdemli yazılım geliştiricileriyle açık takvim uygulaması sayesinde binin üzerinde birebir mülakat

E T K İ N L İ K L E R 17-20 Ekim 2016

VMworld 2016 Europe Fira Gran Via, Barselona AYRINTILI BİLGİ: vmworld.com/en/europe/index.html

gerçekleştirdik. Türk yazılım geliştiricilerden öğrendiklerimizi uygun platformlarda tartışmak istiyoruz. Sektörün gelişmesini ve ülkemizin geleceği için çocuklarımıza anaokulu çağından itibaren bilgisayar programlama öğretilmesini önemsiyoruz. Ülkemizin geleceğinin teknolojide olduğu çok açık. Bununla ilgili eleştiri üretmekten öteye gitmek için tüm ekip üyelerimizle birlikte fikirler yaratıp, projeler geliştirmeye çalışıyoruz.”

Y U R T D I Ş I

7-10 Kasım 2016

WebSummit / Lizbon, Portekiz AYRINTILI BİLGİ: https://websummit.net/

14-15 Kasım 2016

NetApp Insight Berlin 2016 Berlin, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.netapp-insight.com/

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

E T K İ N L İ K L E R 12 Ekim 2016 Bimser İş Mükemmelliği 2016 Medya Planlaması Haliç Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.ismukemmelligi.com/ 13 Ekim 2016 Oracle Enerji Zirvesi 2016 Raffles İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.bilgicozumleri.com/ events/201510enerjizirvesi/ 14-15 Ekim 2016 PM Summit Istanbul 2016 İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.pmi.org.tr/

Y U R T İ Ç İ

3 Kasım 2016 Kurumsal Mimari ve Süreç Modelleme Ne Kazandırır? Ücretsiz Eğitim Semineri Point Hotel Barbaros AYRINTILI BİLGİ: www.mind2biz.com.tr 9-12 Kasım 2016 16.MÜSİAD EXPO CNR EXPO Yeşilköy-İstanbul AYRINTILI BİLGİ: musiadexpo.com/tr 9-12 Kasım 2016 3.High Tech Port by MÜSİAD CNR EXPO Yeşilköy-İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://hightechport.com/

22-23 Kasım 2016 Bilişim Zirvesi’16 Haliç Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: http://www.bilisimzirvesi.com.tr 29-30 Kasım 2016 2. Global SatShow Haliç Kongre Merkezi, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: globalsatshow.com/ 15 Aralık 2016 BTvizyon Toplantıları Girne AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.



28

BThaber

KARİYER

10 - 16 EKİM 2016

Ekipler ve liderlerin uyumu, başarının da temeli Çağrı Merkezleri Derneği (ÇMD) tarafından düzenlenen “Güçlü Takımlar, Güçlü Liderler, Güçlü Sektör” temalı Takım Liderleri Zirvesi, Bostancı Dedeman Hotel’de gerçekleştirildi. Her yıl küçük gruplar halinde düzenlenen etkinlik, bu yıl içeriği daha zenginleştirilerek 300’e yakın takım liderine ev sahipliği yaptı. Etkinliğin açılış konuşmasını yapan ÇMD Yönetim Kurulu Başkanı Metin Tarakçı, “Sektörümüzün genç yöneticilerini, meslektaşları ve dernek yöneticileri ile bir araya getirdiğimiz, işimizin meslek olarak algılanmasına, çalışanlarımızın mesleki ve kişisel gelişimlerine katkı sağlayacağına inandığımız bu etkinliğimizin önemi büyük. Her sunum sonrası soru-cevap bölümlerinde aktif katılımcı olmaları da etkinliğimizin amacına ulaşmasına katkı sağladı” bilgisini verdi. Etkinlikte ÇMD Yönetim

Kurulu Başkan Yardımcısı ve Alonet Genel Müdürü Haktan Saran, ‘Çağrı Merkezi Sektöründe Meslek Algısının Gelişimi’ konulu sunumunda kendi başarı hikayesini de katılımcılarla paylaştı. Zirvenin ilk bölümünde sunum yapan bir

Finansta yaratıcılık TEB’in takibinde Girişim Bankacılığı’ndan Melek Yatırım Platformu’na kadar birçok yenilikçi programla start up’ları destekleyen Türk Ekonomi Bankası (TEB), başlattığı Fintech Future Four Programı ile bu sefer de yenilikçi finans teknolojisi fikirlerine destek verecek. Programa başvurmak isteyen takımlar, TEB Özel Melek Yatırım Platformu www. melekyatirimplatformu. com üzerinden başvurularını Türkçe ve İngilizce olarak yapabilecekler. TEB Fintech Future Four Programı’na, yenilikçi finans teknolojisi fikirlerine sahip takımlar, 20 Ekim Perşembe gününe kadar başvuru yapabilecek. Başvuru yapacak takımların istenen özelliklerdeki kısa bir video ile hayallerindeki ürünün özellikleri, kattığı değer, kaynak ihtiyaçları, zamanlama, takım ve metodolojilerini anlatmaları bekleniyor. Program süresince start up’ların projelerini geliştirebilmeleri için finans kaynağı, banka verileri ve banka uzmanlarına erişimini sağlayan TEB, ortaya çıkacak ürünün pazar şartlarındaki ilk müşterisi olmayı da hedefliyor. Bu arada, TEB’in üst düzey yöneticileri de takımlar ile danışmanlık toplantılarında bir araya gelerek, fikirlerin ürüne dönüşmesine yardımcı olacak. Program kapsamında

TEB, start up’ların fikirlerini filizlendirmek için gereken finansal destek ve ticarileşme sürecinde gereken danışmanlık desteğini sunarak girişimcilerin kendi şirketleri ile dünya çapında başarıya ulaşmasını hedefliyor. Müşterini Tanı/Bilgi Güvenliği, Roboadvisory, Sanal Müşteri İlişkileri Yönetimi, Gerçek Zamanlı Pazarlama, Yeni Nesil Ödeme/Üye İşyeri Teknolojileri, Sadakat/ Oyunlaştırma konularında başvuru alan TEB, gelen başvurular arasından seçeceği dört fikri kendi bilgi, araştırma, deneyim ve kabiliyetleri ile beraber hayata geçirmeyi istiyor. TEB Bireysel ve Özel Bankacılık Kıdemli Genel Müdür Yardımcısı Gökhan Mendi, Fintech Future Four Programı’yla yenilikçi finans teknolojisi fikirlerine yepyeni bir destek verdiklerini belirterek, şu detayları paylaştı: “Altyapımız, tecrübemiz, ilk ürün için sağladığımız finansal destek ve projenin ilk müşterisinin hazır olması StartUp’lara iyi gelecek. Sektör olarak hayalini kurduğumuz gelecek vizyonu, bizce bankalar ve start-up’ların birlikte çalıştıkları işbirlikçi inovasyon modeliyle mümkün olabilir. TEB Fintech Future Four ile finans sektöründe dünya çapında sorunların cevabı olabilecek fikirler üretip, sonrasında oluşacak değeri paylaşmak istiyoruz.”

diğer isim olan ÇMD Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Teleperformance Türkiye CEO’su Engin Utkan, yaş ortalaması 25 olan çağrı merkezi sektöründe, “Y Kuşağı Nasıl Yönetilir?” konulu sunumunda, Y kuşağının

yöneticilerinden beklentilerine ve değişen yönetim anlayışına değindi. Zirvenin ikinci bölümünün ilk konuşmacısı olan ÇMD Yönetim Kurulu Üyesi ve Vestel Müşteri Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı

C. Selcen Uyguntüzel, ‘Takım ve Lideri’ konulu sunumunda, yöneticiler ile ekipleri arasında kurulması gereken sağlıklı iletişimin önemine değindi ve yöneticilik hayatında yardımcı olacak üçlemesini paylaştı: Adil ol, arif ol, zarif ol. TEB Müşteri Etkileşim Merkezi Direktörü Özge Tekalp, ‘Çağrı Merkezi Sektöründe Personel Sirkülasyonu’ başlıklı sunumunda kelimelerin önemine dikkat çekerek, “Güvenilirliğiniz ve saygınlığınızı arttırmak, bunları korumak için çalışın, uzlaşmacı ve çözüm odaklı bir yapı sergileyin” dedi. Takım Liderleri Zirvesi’nin son sunumunu ise yine ÇMD Yönetim Kurulu Başkanı ve WebHelp Türkiye Genel Müdürü Metin Tarakçı gerçekleştirdi. Tarakçı, dijital dönüşüm sürecinde çağrı merkezlerinin nasıl konumlanacağı ve dönüşüm sürecinde başarının 7 ipucu hakkında görüşlerini paylaştı.

Eğitimde VR giderek öne çıkıyor VR First bünyesine on iki akademik kuruluş daha katıldı. 2016 başında kurulan VR First girişimi de böylece toplam 26 üniversiteyle işbirliği sağlamış oldu. Bu kapsamda her bir akademik ortağın kampüslerinde birer VR First laboratuvarı kurulacak ve bu laboratuvarlarda öğrenciler, iş ve teknoloji liderlerinin sunduğu VR geliştirme araçlarına ve rehberliklerine ulaşabilecek. Akademik partnerler şöyle sıralanıyor: Dania Yüksek Eğitim Akademisi (Danimarka); Darmstadt Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (Almanya); Doña Ana Community College (ABD); Hamburg Üniversitesi (Almanya); Heidelberg Üniversitesi (Almanya); HTW Berlin – Uygulamalı Bilimler Üniversitesi

(Almanya); Uluslararası Tasarım Okulu – Rubika (Fransa); Orta Doğu Teknik Üniversitesi (Türkiye); NHTV Breda Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (Hollanda); Sogang Üniversitesi (Güney Kore); New

York Eyalet Üniversitesi - Oswego (ABD); VIGAMUS Akademisi (İtalya). VR First’e katılmak için http://www.cryengine.com/vrfirst adresinden detaylara ulaşmak mümkün.

Big Bank için geri sayım… Dünya ve Avrupa kuluçka merkezleri sıralamasına Türkiye’den girmeye hak kazanan ilk merkez olan İTÜ Çekirdek, girişimcilik yarışması Big Bang’i de beşinci kez düzenlemeye hazırlanıyor. Bu yılki temanın “Yansıma” olarak belirlendiği İTÜ Çekirdek BIG BANG 2016, 12 Kasım’da saat 17.00’de İTÜ Süleyman Demirel Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Bu yıl 6 bine yakın başvuru alan ve bu başvurular arasında 250’sinin kabul edildiği İTÜ Çekirdek’te, Big Bang sahnesinde Genel Kategori ve Otomotiv Kategorilerinde proje geliştiren yarışmacılara yer verilecek. Bu iki farklı kategoriden seçilecek 20 aday Big Bang 2016 sahnesinde kendi projelerini

hayata geçirmek için yarışacak. Geçen 4 yılda ülke genelinde bin 600 girişimciye destek veren İTÜ Çekirdek’in bu yılki final etabı Big Bang’e çıkacak 20 yarışmacı, toplam 3 milyon TL’lik ödülden pay almaya çalışacak. Öte yandan İTÜ Çekirdek; bu yıl melek yatırımcıları, melek yatırım ağlarını ve risk sermayesi şirketlerini de Big Bang 2016 Girişimcilik Yarışması’nda girişimcilere yatırım yapmak üzere desteğe çağırarak, yatırımcı sayısını artırdı. Bu yıl ilk kez olarak yatırımcılar da Big Bang sahnesine çıkarak, yatırımlarıyla girişimcileri destekleyecek. İTÜ Çekirdek’te başvurular sonrası adaylar ön etap elemesinden geçerek, ‘Ön

Kuluçka’ isimli sürece kabul ediliyor. Projelerin teknolojik ve yaratıcı niteliği, ticarileşebilme potansiyeli, ekibin niteliklerinin yanı sıra projenin ulusal veya tercihen uluslararası pazarda ölçeklenebilirliğinin göz önüne alındığı İTÜ Çekirdek’te girişimciler, projelerini hayata geçirmeye çalışırken, hızlandırma sürecinde de profesyonellerden ve akademisyenlerden temel işletme ve girişimcilik eğitimleri alıyor. Başarılı ekipler, İTÜ Çekirdek Kuluçka Merkezi’ne dahil edilerek 1 yıl boyunca ücretsiz olarak Kuluçka Merkezi’nin sunduğu tüm olanaklardan yararlanabiliyor. Detaylar ise http://bigbang. itucekirdek.com/ adresinde.



30

BThaber

MEKTUP

Sonbahar günlerinden merhaba, Bu haftaya, gezmeyi sevenler olarak çok imrendiğimiz bir koordinatla başlıyorum: Japonya ve Güney Kore. Bize vize uygulamayan Japonya’da turlar için en uygun zamanı kesinlikle hava durumuna bakarak seçmek de şart. Çünkü Haziran, Temmuz ve Ağustos aylarında 40 dereceye çıkan, kışın da -10 dereceye düşen hava arasında bir tercih yaparak bahar aylarında gitmek gerek. Kiraz çiçekleri ve Sakura ağaçları için Japonya, bahar gündemimizde olsun. Hem teknoloji alışverişinin de dibine vurabilir, Japonya’dan çıkıp yine bahar güzelliği için Güney Kore’ye yol alabiliriz. Hem burada da alışveriş fırsatları bizleri bekliyor. Japonya diyip, Odate’de doğan, ölünceye kadar sadakatle bağlı olduğu sahibini, o kalp krizi geçirip ölene kadar her gün işe giderken bindiği metro istasyonu kapısında bekleyen, kendisi de metronun kapısında ölen Akita cinsi köpek Haçiko’yu unutamayız, filmi de bizim sevdiklerimiz arasındadır ya, işte nice Haçiko’yu ve pisiyi besleme imkanı. Akıllı telefon uygulaması Getir, Nestlé Purina ile birlikte düzenlediği #barınakhayvanlarıdoysun temalı sosyal sorumluluk kampanyası ile Nestlé Purina markalı kuru kedi ve köpek mamalarını barınak hayvanlarına götürmüş, Getir uygulamasını cep telefonuna indiren ve kayıt olan herkes “Mama Gönder” butonuna basarak ücretsiz olarak mama gönderebilmiş. İyiniyetin yanında spor da şart… Ürünlerini afiyetle tükettiğimiz Eker’in “Sağlıklı Yaşam İçin Koş” mottosuyla hayata geçirdiği “Eker I Run Yol Koşusu” 9 Ekim’de üçüncü kez gerçekleştirildi. Tüm sporseverlerin davetli olduğu koşuda Minik Adımlar kayıt

10 - 16 EKİM 2016

Spordan eksik kalmamak gerek

ücretlerinin tamamı da 5 K ve 15 K kayıt ücretlerinden ise 5 TL’si, sosyal sorumluluk partneri HETADER’e, yani Hemofili ve Talasemi hastası çocuklara umut olmuş. Endeavor Derneği’nin Yönetim Kurulu Üyeleri’nin, mentor ağı ve girişimcilerinin katılımıyla düzenlediği geleneksel Endeavor On Board etkinliği markalaşma ve itibar yönetiminin önemi temasında Kolektif House’ta gerçekleşti, Marka Strateji Duayeni Felix BNI şirketinin kurucusu Peter Economides de konuk konuşmacı olarak katıldı. Katılımcılara marka ve itibar yönetimi arasındaki ilişkiyi ethos (etik değerler), pathos (duygusal değerler) ve logos (mantıksal değerler) olarak gösteren Economides, markalaşma ve pazarlama hakkında Dünya biz karışsak da karışmasak da iyi veya kötü daima kendi kendine evriliyor. Dünyayı daha bilinçli şekillendirmeye gayret göstermeliyiz. Sürekli bir startup gibi düşünmeliyiz. Çılgın cesaretiyle adım atan girişimcilere sahip çıkmalıyız yorumunu yapmış. Girişimcilik demişken, Kültür2000 Koleji de tüm Avrupa’da her yıl Eylül

2016

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Fotoğraflara devam… Çünkü LG Electronics Türkiye’den üç yaşına giren “Bir Fotoğraf Bir Mutlu Çocuk” projesiyle Soma’ya destek de sürüyor. LG Electronics Türkiye, bu sosyal sorumluluk projesi kapsamında, Manisa’da dört farklı ilköğretim okulunda dağıttığı kırtasiye kitleri ile öğrencilerin bir okul yılına daha mutlu başlamalarına katkıda bulunmuş. Başarı haberlerimiz devam etsin o vakit… Pegasus Hava Yolları, IAB MIXX yarışmasının Türkiye ayağında arama motoru kategorisinde Google Müşteri Eşleştirme kullanımıyla Altın Mixx kazanmasının ardından, aynı yarışmanın küresel ayağında da Bronz Mixx ödülünü kazanmış. Pegasus, IAB Global Mixx Ödül töreninde “Search Marketing” kategorisinde aldığı “Bronz Mix” ile dijital uygulamalar alanında da ilk uluslararası ödülünü kazanmış

REKLAM SATIŞ GRUBU

YIL 22 SAYI 1091

10 - 16 EKİM

ayının son Cuma günü kutlanan “Avrupa Bilim ve Eğlence Günü”nde anlamlı bir etkinliğe imza atarak, Kültür2000 İnovasyon Merkezi’ni açmış. Yaratıcılığa devam… Sandoz, sağlığa erişim sorunlarına yerel çözümler üretmek için gençlere yönelik bir yarışma düzenliyor. Türkiye’den de 1835 yaş arasındaki gençlerin katılabileceği Sandoz HACk yarışmasına 30 Kasım’a kadar başvuru yapılabilecek. Yarışmayı kazanan 3 kişi, fikirlerinin hayata geçirilmesi için mentorluk ve fon yardımı ile ödüllendirilecek. Detaylar için www.sandoz. com/makingaccesshappen adresini ve www.facebook.com/ sandozglobal sayfasını ziyaret etmek hepimize çok iyi gelecek. Bu arada ödül vakti de geldi. Volkswagen Binek Araç’ın “İnsan Görmek İstediğini Görür” kampanyasından yola çıkarak düzenlenen Instagram fotoğraf yarışması sonuçlandı. Elvan Alver tarafından çekilen ve paylaşılan fotoğraf birinciliğe layık görülürken, ikinci Aytül Akbaş. Yarışmaya Kayseri’den katılan Safiye Taşkın üçüncü olurken, Mehmet İlhan ise dördüncü sırada yer aldı.

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr

Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr

İş Geliştirme Müdürü Günay Kaya Satış Grubu Kutay Göçe

Abdurrahman Koyuncu Seda Aslantaş Funda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02 ISSN 1300-6495

oldu. 5. Özel Sektör ArGe Merkezleri Zirvesi’nde “İşbirliği ve Etkileşim” ödülü Netaş’ın oldu. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın 2015 ArGe Merkezleri Performans Endeksi sonuçlarına göre, VitrA İnovasyon Merkezi cam ve seramik sektörünün en başarılısı seçilmiş. Bosch Grubu’nun önemli Ar-Ge merkezlerinden birine sahip olan Bosch Termoteknik ise iklimlendirme sektöründe dördüncü kez “Sektörün En Başarılı Ar-Ge Merkezi” ödülünü kazanmış. Arçelik de Ankara’da bu yıl beşincisi düzenlenen Özel Sektör Ar-Ge Merkezleri Zirvesi’nde en büyük ödül ‘Türkiye’nin En Başarılı Ar-Ge Merkezi’ ödülüne layık bulunmuş. Yaratıcılığın kazandığı bir gerçek ve bunun temelinde de okumak var. İşte bu yüzden bu hafta sana iki kitap önerim var. İlki; Yitik Ülke Yayınları’nca yayımlanan macera kitabı ‘Ottoloyo - Truva Atı Doludizgin’. Kitabı Esra Aylin Akalın ve Mine Topal birlikte yazdı, illüstrasyonlar ise Duygu Tong’a ait. Zira Bizim Kafadarlar ve Ottolar ile Türkiye’yi dolaşırken, bölgeleri, şehirleri, tarihimiz için önemlerini, kültürel değerlerimizi öğrenmek sadece çocuklar için değil, aslında hepimiz için büyük bir fırsat demek... İkinci kitabım ise Semih Yalman’ın son kitabı “Hayal Et Ki Ol”. Bu arada kitabın geliri Yalman’ın kurduğu ve dünyanın tek hayal platformu Dremastalk vasıtasıyla insanların hayallerini gerçekleştirmek için köprü oluyor. Hayalini eyleme geçiremeyenlere rehber olan ‘Hayal Et Ki Ol’, tüm Türkiye’de ve online mecralarda satışta, detaylar www.dreamstalk.org adresinde. Yine zengin bir gündemle haftaya burada buluşmak dileğiyle,

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Taxes are clarified 5% banking and insurance transaction tax (BSMV) will be practices on transactions of money and payment institutions established to mediate electronic commerce. Considering 18% VAT rates, 5% BSMV is perceived as contributing transaction cost decrease. Hence, the issues such as putting on no additional tax and commissions earned by payment and electronic money institutions’ tax are clarified. After the notification entering into force, all related companies will be BSMV tax payers for sure. According to the notification prepared by the Ministry of Finance; Banking Regulation and Supervision Agency (BDDK) authorized services of electronic money and payment institutions will be classified as ‘brokerage’ and subject to BSMV. Thus, the commission and fees paid by the users to the electronic money and payment institutions for services will be taxable. Also, a part of the commission amount to be transferred to organizations located overseas or in the country will not matter in terms of taxation. BSMV taxes deriving from the earned commission and fees may be collected from service users. Considering 18% VAT rates, 5% BSMV is perceived as contributing transaction cost decrease. Meanwhile, E-Law Association Chairman Lawyer Gökhan Uğur Bağcı explained this decision with an example, expecting it would change nothing for the service demand: “If you are using a virtual bank POS as e-commerce companies directly, the amount of commission received by the bank was already subject to BSMV. So, the bank did not prepare an invoice for you with VAT in it for a payment of 100 TL and a commission of 5 TL. The payment institutions, due to lack of clarity in the legislation so far, was preparing an invoice with VAT for the commission

it receives. The Commission invoice having VAT included would be a deduction for the e-commerce company. Currently, with the arrangements made; invoices including VAT will vanish and e-commerce companies will be just as banks in terms of business conditions.” An additional tax is out of question Although different business models and payment services types exist, basically the money is earned by commissions deriving from money transfers and payment brokerage for e-money institutions. The controversial issue was to practice VAT or BSMV on the amount received as commissions and fees for a long time. Payment institutions, both individually and through ÖDED (Payment and Electronic Money Association), was exchanging ideas with Revenue Administration on the topic. At the end of these talks, in early September, “Expense Tax General Communiqué Draft (Serial No. 91)” was issued and this problem was solved and payment and electronic money institutions’ commissions became subject to BSMV. Currently, some payment and electronic money institutions taking views from the Revenue Administration act as BSMV tax payers. E-Law Association Chairman Lawyer Gökhan Uğur Bağcı shared the following details: “I think the draft was interpreted incorrectly in the sector and present a

very negative situation. The press released news such as ‘additional taxes to virtual POS services’. Receiving an additional 5% tax is not even mentioned with this arrangement. On the contrary, the payment institutions were made to pay 5% tax instead of 18%. In practice, I do not think that the cost will be increased for the existing e-commerce companies. So, I do not anticipate increased prices for consumers as a result, as well.” BSMV tax liability One of the institutions already in operation at the beginning of 2016 received an opinion from the Revenue Administration, stating that services given by such companies will be subject to BSMV. In the Expense Tax General Communiqué Draft (Serial No. 91), the situation is explained clearly for the entire payment system companies. In fact, KPMG Turkey Tax Department Partner Hakan Güzeloğlu stated that: “Therefore, the draft communique should be enough for institutions to open a BSMV tax liability account prior to the draft being issued formally.” According to EY Turkey Tax Department Partner

Levent Atakan, it is not actually correct to say that this approach is very new. In the period that these organizations were not obliged to obtain licenses from the BDDK and the transactions being classified as ‘brokerage’, it was known that the transactions should be subject to BSMV. We understand that the payment services offered by payment institutions are considered under BSMV by Tax Administration. However, Atakan added: “it could be a subject of discussion whether these institutions are doing ‘brokerage’ and should be subject to BSMV as there are no buying or selling securities for others, mediating purchases, ensuring payment, providing interest or collecting money transactions are carried out.” Taxes are clarified finally When focused on ‘Brokerage’ term, Hakan Güzeloğlu shared the following information: “We think it is appropriate for electronic money and payment institutions to subject the BSMV as ‘brokers’ since they operate

under BDDK. Revenue Administration also expressed earlier this year to one of the payment institutions that those institutions are subject to BSMV. At the period these institutions were established, them being subject to BSMV were discussed and in order not to keep transaction costs high (BSMV 5% and VAT 18%), they preferred being subject to BSMV and as seen on the draft communique, the preference was taking into account. In practice, being BSMV taxpayers will be related to these companies’ main money and payment activities; the other activities such as securities or factoring will be subject to VAT as other BDDK companies. Finally, when we examine the Expense Tax General Communiqué Draft (Serial No. 91), it could be stated that electronic money and payment institutions, evaluating their main field of activity, are considered as financial institutions and performing brokerage activities mentioned above. In this context, commission income or such revenues of these institutions are subject to BSMV.”



TÜRKSAT established a strategic partnership with Inmarsat

MES manufacturers and service providers came together Manufacturers and service providers in the Business Transformation Platform, ERP, e-Transformation, CRM, PLM and MES (Manufacturing Management System) Committees came together in the first assembly and started to work on developing the market. The first meeting of MES Manufacturers’ Committee was hosted by Projesis in İstanbul Marriott Hotel Asia and ACD, Akdatasoft, Armolis, Doruk, Ege Bimtes, FoodIndustry4.0 and senior executives representing communication, software and Projesis companies. The first session of the assembly was moderated by MES Committee Coordinator M. Göker Sarp. The majority of MES manufacturers operating in the Turkish market met for the first time in this meeting and discussed the

market’s current situation, market development projections and taking steps for the development, as well as creating / improving communication within. Also MESA utilization rate in Turkey, the process analysis during MES purchase, OEE rates that exist in the industry in Turkey, relations existing with ERP manufacturers, ERP manufacturers’ MES concept and approach to MES projects were discussed. The first meeting was about increasing MES awareness in the industry, MES definition, factors and difference from ERP, consideration of projects to be developed with Industry 4.0 and steps taken to assist. MES manufacturers made a decision to periodically come together, maintain communication and cooperation.

The scope and product promotion program covering the strategic cooperation between TÜRKSAT and Inmarsat was held on September 27 with the participation of Maritime, Transport and Communications Minister Ahmet Arslan, TÜRKSAT General Manager Cenk Şen and Inmarsat CEO Rupert Pearce. TÜRKSAT General Manager Cenk Şen, speaking at the opening of the meeting; drew attention to IT services they offer for e-Transformation in Turkey. Şen said that they use satellite communications services as an alternative, however they also provide back-up the current terrestrial infrastructure. Şen stated that: “Turkey’s currently has 4 satellites in space. Nationally designed and planned to launch into space at the beginning of 2020, domestic communications satellite Türksat 6A project is also available. We

started communication with Inmarsat in 2013. Inmarsat’s 4th satellite service stations in the world will be established in Turkey. With the strategic cooperation agreement we signed with Inmarsat, we have the authority to provide Inmarsat products and services to users with the price and service advantages. Thus, TÜRKSAT will able to offer all services such as coverage and frequency band that cannot be offered through existing communication satellites to users in the global level. We do not only perform a commercial partnership with Inmarsat but also a technology transfer. Inmarsat terminals hopefully will be produced in Turkey with further cooperation.” Pearce expressed that they focus on doing business in Turkey and as everything around us is now hyper-linked with each other, with satellite communications, we could create a hyper-

connected world. Pearce added that as Inmarsat, they have great experience with state partnerships. Minister Arslan stated that with the strategic cooperation between TÜRKSAT and Inmarsat; Inmarsat products will be sold to public institutions. He added: “One or more Turkish manufacturers will be able to produce Inmarsat equipment. This cooperation, in line with strategic objectives, will further enlarge Turkey on satellites and space field and be the beginning of new partnerships and cooperation. On the other hand, the draft law on Turkey Aerospace Agency establishment and the organization of activities related to space were brought to the stage to be submitted to the Parliament. With the Agency’s establishment, Turkey will reach a level of speed improvements in the field of space technologies.”

Mikro Software cooperated with Ticimax Mikro Software offers support for companies that use its products and want to grow via e-commerce opportunities within the “Mikro Software Advantages World” concept. In this context, Micro Software and one of the leading companies in the e-commerce sector Ticimax started a cooperation and announced that the annual rate of specially created e-commerce package for Mikro Software users was 1.800 TL including VAT. Companies using Mikro

Software, thanks to the advantageous e-commerce package available to them under the Ticimax cooperation, will be able to establish an e-commerce site and easily start sales. When you look at the advantages offered by Mikro Software and Ticimax e-commerce, firms can start an e-commerce site and begin sales and have a secure e-commerce site with the power of the cloud e-commerce infrastructure. Unlimited products, categories and

content can be added to the e-commerce site and different marketing tools can increase sales. Advanced SEO application will enable companies to come up at the top positions in the search engines, make social media integrations and offer shopping without subscribing. While companies have the ability to offer special discounts to their members and dealers; with responsive themes that resize according to all devices, they can turn the mobile visits into sales.

Sectoral software will be improved on ERP EMS Software unveils its Octopod software for process management. Developed over 4 years with the target of meeting the needs of ERP solutions, Octopod Software Development Platform came to life with the investment of 5 million TL. Regarding the subject, speaking at the presentation meeting held at the Çırağan Palace in October 4, EMS Software Chairman Şenol Balo stated the ready software packages in the industry do not completely meet the needs

of customers, the efficiency remains below the target and the packages could not adapt to changing business needs. Şenol Balo said that at this point they developed Octopod and shared the following details: “The software packages on the market are ungainly and the specialized software is high priced. Due to the high cost, SMEs are unable to reach customized software and once they purchase a package software, they become dependent

on the company. However, with Octopod, each company can develop its own ERP modules. There is no need for an advanced programmer to use it. After a total of 9 hours of training, anyone can develop software. It is possible to make a design from development platform anywhere there is access to the internet. On the other hand, there is the need of qualified staff in the sector and serious circulation. Graduates do other works, because developing software is a long process.

Octopod promises career to those who want to be a programmer. With 9 hours of training, each new graduate can become an Octopod dealer.” Currently offering ERP consulting and positioning services in 9 countries, EMS Software’s target is the European market with Octopod. In 5 years, Şenol Balo stated that they aim to place Octopod in 20 countries; the primary target market being the UK, followed by Eastern Europe.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.