Bu dijital eğilimler 2017’ye damgasını vuracak Ajans Dijital Kalem, 2017 yılına damgasını vurması beklenen dijital eğilimleri sıraladı.
Sayfa 8
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
Sayfa
4
1096 14 - 20 Kasım 2016
Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji yıldızları
Ödemede biyometri yükseliyor Visa’nın ‘Biyometrik Ödemeler Araştırması’, tüketicilerin biyometrik yöntemleri kullanmaya olumlu baktığını gösteriyor.
Sayfa
8
Juniper pazardaki gücünü artırmaya devam ediyor Ağ dünyasının güçlü isimlerinden Juniper, Juniper Partner Academy etkinliğinde iş ortaklarıyla bir araya geldi.
Sayfa
Haber 2006 yılından bu yana düzenlenen Deloitte Merkezi Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nda,
12
Sayfa Kurumsal yatırımcılardan Logo Yazılım’a yatırımv Mediterra Capital, Logo Yazılım hisselerini 413 milyon büyüklüğündeki pay satışı yoluyla kurumsal nitelikli yatırımcılara sattı.
3
son dört yılda yüzde 16014’lük büyüme kaydeden Bilgikent Bilişim A.Ş birinci oldu. Innova Bilişim Çözümleri A.Ş. ise Fast 50 Türkiye Programı’nın başlangıcından bu yana her yıl listeye girmeyi başaran tek şirket olarak yerini korudu. Cardtek deTeknoloji Özel Ödülü’nün sahibi oldu.
Sayfa
17 22
DOSYA: İş Zekası İş yapış şekilleri, iş zekası uygulamalarıyla yeniden şekilleniyor. Bu alandaki yeni gelişmeler dosya sayfalarımızda.
Hazırlayan: Ayhan Sevgi
BThaber
GÜNDEM
14 - 20 KASIM 2016
3
Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji yıldızları Haber Merkezi Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerine Avrupa ve dünyaya açılma fırsatı sunan Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2016 Programı’nın sonuçları, Deloitte Values House’da düzenlenen ödül töreniyle açıklandı. Türkiye’de on birinci yılını tamamlayan programın bu yılki birincisi, 2009 yılında Ankara’da faaliyetlerine başlayan ve son dört yılda %16014’lük büyüme kaydeden Bilgikent Bilişim A.Ş oldu. SNI Teknoloji Hizmetleri A.Ş. yüzde 6354’lik büyüme ile ikinci olurken, Hype yüzde 4894’lük büyüme oranı ile üçüncülük ödülünün sahibi oldu. Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerinin kıyasıya yarıştığı programda Cardtek Teknoloji Özel Ödülü’nün sahibi olurken, Büyükler Ligi olarak anılan ve 2015 mali yılı süresince gelirleri 50 milyon avro ve üzeri olan teknoloji şirketlerinin, son dört yıldaki büyüme hızlarına göre kendi aralarında değerlendirildiği ‘Big Stars’ kategorisinde ise Aselsan, BilgiKent, Bimsa, TurkNet ve Innova yer aldı. Innova Bilişim Çözümleri A.Ş. ayrıca programın başladığı 2006 yılından bu yana Fast 50 listesine girebilme başarısı gösteren tek şirket olma özelliği taşıyor. Deloitte Türkiye Ortağı ve TMT Lideri Tolga Yaveroğlu, yaptığı açılış konuşmasında; “Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye Programı’nı bu yıl on birinci kez gerçekleştiriyoruz. O günden bu yana sektörde yaşanan büyüme ve gelişim sevindirici. Deloitte Türkiye olarak kurumların bu alana yaptığı yatırımlar ve hayata geçirdikleri çalışmalar bizi heyecanlandırıyor. Fast 50 programı 2006 yılında başladığında bugün sıralamamızda yer alan kurumların çoğunun o zaman henüz kurulmamıştı; bugün ise burada kendilerine ödüllerini veriyor olmaktan ötürü çok mutluyuz. Deloitte Türkiye olarak, 2006 yılından bu yana sürdürdüğümüz Fast
2016 Deloitte Teknolojİ Fast 50 Türkİye Programı’nda ilk 10 Şirket Adı Büyüme Oranı (%) 1 - Bilgikent Bilişim A.Ş 16015 2 - SNI Teknoloji Hizmetleri A.Ş. 6355 3 – Hype 4894 4 - ARD Grup Bilişim Medikal Danışmanlık 3829 5 - ANT Yazılım ve Bilgisayar (Anttech) 1629 6 - Robotistan Elektronik Ticaret A.Ş. 1177 7 - KARTNET Bilgisayar San. ve Tic. A.Ş. (Cardtek) 534 8 - P.I. Works TR Bilişim Hizmetleri A.Ş. 465 9 - BNTPRO Bilgi ve İletişim Hizmetleri 432 10 – Logsign 384
50 Programı ile amacımız kurumların sağlam bir finansal yapı oluşturulması, sermayeye erişim, nakit akışının yönetimi ve şirketlerin yatırımcılar nezdinde farkındalıklarının
artırılmasına katkı sağlamak. Ancak programımız bunun yanında bilinirliğine ve çalışan motivasyonuna katkıda buluyor ve bu başarılı kurumların Türkiye’yi global olarak da başarıyla temsil etmelerine imkan tanıyor. Gelecek dönemde bu şirketleri geliştirdikleri yenilikçi teknolojiler ile yurt
dışında kendilerinden söz ettirmelerini arzu ediyoruz” şeklinde konuştu. Etkinlik kapsamında ayrıca, Deloitte Türkiye M&A Hizmetleri Ortağı Başak Vardar’ın moderasyonu, Arvento Genel Müdürü Özer Hıncal, DGSK Private Equity Genel Müdürü Kayrıl Karabeyoğlu ve Revo
Capital Genel Müdürü Cenk Bayrakdar’ın katılımı ile gerçekleşen ‘Teknoloji Şirketlerinin Yatırım Yolculuğu’ konulu panelde bilişim sektörünün gelişimi ve geleceği değerlendirildi.
Fast 50 CEO Anketİ Sonuçları n Geçtiğimiz yıl CEO’ların yüzde 37’si 12 ay içinde ekonominin büyüyeceğine inancını paylaşırken bu oran yeni araştırmada yüzde 42’ye yükseldi. Aynı şekilde bir önceki araştırmada ekonominin küçüleceğini ya da durağan kalacağını savunan CEO oranı yüzde 63 iken bu yıl gerçekleştirilen araştırmada yüzde 57’ye düştü. n CEO’ların yüzde 61’i önümüzdeki 12 ay içinde işgücü büyümesinde maksimum yüzde 25 gelişim beklerken, sadece yüzde 9’u yüzde 50’den fazla büyüme beklediğini paylaştı. Geçtiğimiz yıl aynı oranlar sırasıyla yüzde 58 ve yüzde 5 olarak raporda yer almıştı. n CEO’ların çoğunun önümüzdeki 12 ayda organik büyümenin sağlanacağını belirtmesine ve büyümenin ana kaynağı olarak göstermesine rağmen 2015 yılında yüzde 74 olan bu oran yüzde 70’e düştü.
n Teknoloji şirketlerinin büyümesini sağlayan önemli faktörler yüzde 27’lik oranları ile ‘nitelikli çalışanlar’ ve ‘özel / niş ürünler’ oluştururken, ‘güçlü liderlik’ yüzde 15’le üçüncü sırada yerini aldı. n CEO’lar şirketlerinin hızlı büyümesinin yönetilmesi karşısındaki en büyük operasyonel zorluğu geçtiğimiz yıl yüzde 55 ile kalifiye işgücünün bulunması, işe alınması ve elde tutulması olarak ifade ederken yüzde 64’e yükselen bu oran durumun daha da zorlaştığını ortaya çıkardı. n ‘Büyüyen satışlar’ yüzde 45 ile geçtiğimiz yıl olduğu gibi yine CEO’ların karşılaştığı mali zorlukların ilk sırasında yerini aldı. n ‘Liderlerin yetiştirilmesi ve sorumluluğun delege edilmesi’ CEO’lar için en büyük kişisel zorluk olarak ilk sıradaki yerini koruyor. n Teknoloji sektörünün gelecek 12 aydaki gelişiminin önündeki en büyük engeller
ise ‘bölgedeki jeopolitik istikrarsızlık’ ve ‘yetenek kullanılabilirliği’ olarak vurgulandı. n CEO’lar tarafından gelecek 12 ayda büyümeyi teşvik edecek faktörler ise şu şekilde sıralandı; ‘Ar-Ge ve inovasyon yatırımları’, ‘düşük kurumsal ve bireysel vergi’ ve ‘eğitim – öğretim’. n CEO’ların yorumlarına göre önümüzdeki üç yıl içinde teknoloji yatırımlarının en önemli etkenleri arasında ‘dijitalleşme ve mobilite’, ’analitik verilerin daha iyi kullanılması’ ve ‘e-ticaretin büyümesi ve çok kanallı entegrasyon ihtiyacı’ olarak belirlendi. n Araştırma kapsamında CEO’lara gelecek 12 ayda yatırım yapmayı planladıkları ülkeler de soruldu. CEO’ların gündeminde yüzde 27 ile Amerika ilk sırada yer alırken, yüzde 24 ile Türkiye ikinci, yüzde 21 ile İran ve İngiltere üçüncü oldu.
4
BThaber
E-TOPLUM
14 - 20 KASIM 2016
Ödemede biyometri yükseliyor Visa’nın ‘Biyometrik Ödemeler Araştırması’, Avrupalı tüketicilerin biyometrik yöntemleri kullanmaya olumlu baktığını ve diğer güvenlik yöntemleriyle entegre kullanılması halinde ödeme yaparken biyometriyi kullanmak isteyeceklerini gösteriyor. Araştırmaya katılanların yaklaşık dörtte üçü tüketicinin doğrulanması amacıyla biyometrik yöntemlerin kullanılması durumunda iki faktörlü doğrulamayı güvenli buluyor. İki faktörlü doğrulama da sahip olunan kart veya mobil cihazı, kişiye ait biyometrik bir özelliği ve PIN, şifreyi kapsıyor. Araştırmaya göre, katılımcıların yarısından fazlası farklı ödeme koşulları bir arada
Bİyometrİyİ neden kullanmak İstİyoruz? Araştırmaya göre, biyometrik kimlik doğrulama, hızın önemli olduğu yüz yüze ödeme ortamlarında olduğu kadar online işlemlerde de önemli. Biyometrik doğrulamayı kullanmak isteyenlerin yüzdesi ve
düşünüldüğünde, ister internet üzerinden ister yüz yüze olsun, ödemenin doğrulanması için, biyometrik kimlik doğrulama sistemlerinden faydalanmak istiyor. Kimlik doğrulamada biyometrinin kullanımından en büyük yararı ise online perakende alışveriş sitelerinin elde etmesi bekleniyor.
kullanmak istedikleri alanlar şu şekilde sıralanıyor: • Yüzde 48’i toplu taşımada kullanmak istiyor. • Yüzde 47’si restoranda ödeme yaparken kullanmak istiyor. • Yüzde 46’sı kafe, market
Mobilitenin etkisi öne çıkıyor Biyometrik kimlik doğrulama sistemlerinin sunduğu avantaj, kişinin kimliğinin parmak izi veya göz bebeği gibi kişiye has özelliklerinin kullanılarak doğrulanmasını sağlaması. Avrupalı tüketicilerin yarısına göre biyometrik doğrulamayla
Lojistik stratejisi bütünsel fayda sağlıyor Savunma Teknolojileri Mühendislik ve Ticaret (STM), yeni “Performansa Dayalı Lojistik Sektör Değerlendirme” raporunu yayınladı. Raporda; Milgem gibi özgün ve milli projelerde “Performansa Dayalı Lojistik (PDL)” modellerinin geliştirilmesinin stratejik açıdan önemine dikkat çekiliyor. PDL; karmaşık bir savunma sisteminin işletme-idamesine yönelik olarak belirlenen maliyet ve etkinlik hedeflerinin elde edilebilmesi için kamu-özel sektör imkânlarının bir araya getirilerek tasarlanan ve uygun bir teşvik mekanizması ile hayata geçirilen bütünleşik lojistik stratejisi. Türk savunma sanayinde temelleri 1990’lı yıllara dayanan PDL yaklaşımına, Savunma Sanayi Müsteşarlığı (SSM) öncülüğünde son dönemdeki Pilot PDL uygulamalarıyla başlandı. Lojistik gecikmeler en aza iniyor PDL yaklaşımı, ABD ve İngiltere’de savunma sektöründe yaygın olarak kullanılıyor. Bunun yanı sıra Kanada, Avustralya, Almanya, Fransa, Güney Afrika ve Japonya’da savunma sistemlerinin tedarik
ve işletme-idamesinde de belirli seviyelerde PDL uygulanıyor. Raporda, PDL yaklaşımı sayesinde ülkelerin sistemlerinde göreve hazırlık seviyelerinde ortalama yüzde 20-40 oranında iyileşme, toplam ömür maliyetlerinde ortalama yüzde 15-20 oranında düşüş, sistemlerin faal olarak çalışma sürelerinde ortalama yüzde 40’lık artış, lojistik gecikme zamanlarında
yaklaşık yüzde 70 iyileşme meydana geldiği tespit edildiğine dikkat çekiliyor. STM’nin raporunda ayrıca savunma sanayinin yanı sıra karmaşık sistemlerin kullanıldığı başta güvenlik olmak üzere enerji, ulaştırma ve sağlık sektörlerinde de PDL yaklaşımı ile tedarik ve işletme-idame süreçlerinin modellenebileceği üzerinde duruluyor.
veya fast food restoranı gibi hızlı alışverişlerde kullanmak istiyor. • Yüzde 40’ı online alışverişte kullanmak istiyor. • Yüzde 39’u internette içerik indirirken kullanmak istiyor
gerçekleşen ödemeler, mevcut yöntemlere göre çok daha hızlı ve kolay ödeme tecrübesi sunuyor. Ayrıca tüketicilerin üçte biri biyometrik doğrulama söz konusu olduğunda, cihazlarının çalınması veya kaybolması durumunda özel bilgilerinin güvende olacağını düşünüyor.
14 bin Avrupalı tüketiciyle yapılan araştırmada, biyometrik sistemlerinin kabul görmesinde gizlilik ve bu teknolojiye giderek aşina olmanın önemli rol oynadığı görülüyor. Mobil ödemelerin yaygınlaşmasıyla öne çıkan parmak izi tanıma ise en çok tercih edilen biyometrik ödeme yöntemi. Biyometrik teknolojiler salt güvenilirlik algısı açısından değerlendirildiğinde ise, tüketicilerin yüzde 81’i parmak izi tanımayı en güvenli teknoloji olarak görüyor. İris tarama ise yüzde 76 ile ikinci sırada. Bu sebeple, tüketicilerin yarıdan fazlası ödeme esnasında parmak izini diğer biyometrik doğrulama sistemlerine tercih ediyor.
Araç sahiplerine tasarruf imkanı Yedek parça üretici markasını taşıyan orijinal yedek parçalara ait detaylar artık Otomotiv Yenileme Pazarı Geliştirme Derneği’nin (OYPG) internet sitesine eklenen www. dogruparca.com linkinde yer alıyor. Bu kapsamda orijinal kalitedeki tüm ürünlerin yetkili üretici ve/veya yetkili dağıtıcılar tarafından etiketlenmesine başlandı. Her bir ürüne yapıştırılan etiketlerde ayrı ayrı takip numaraları oluşturularak ürünlere kimlik kazandırılmakta, her ürünün orijinal olduğuna dair ıslak imzalı beyan yazıları, ürün koduyla ve etiket/ takip numaralarıyla depo çıkışı aşamasında sistemden eşleştirilmekte. Böylece piyasaya çıkan etiketli herhangi bir ürünün orijinal olup olmadığı web sitesi aracılığıyla sorgulanabiliyor, ürünün orijinal olduğuna dair beyan yazısı arzu edilirse dijital ortamda görüntülenip bilgisayarlara indirilebiliyor. Bir yedek parçanın orijinal olup olmadığını öğrenebilmek için, yedek parça tedarikçilerinin ve/veya sigorta çalışanlarının, www. oypg.org.tr adresinde ana sayfaya eklenen dogruparca. com linkine basarak öncelikle üyelik/şifre girişi yapmaları ve
e-posta adreslerine gelecek e-posta üzerinden aktivasyon gerçekleştirmeleri gerekiyor. Aktivasyon sonrası kullanıcı, şifre girişiyle ‘Beyanname Sorgulama’ ekranına ulaşıyor, sorgu ekranında bulunan, Sigorta Şirketi Adı, Dosya Numarası, Etiket Numarası alanlarının doldurularak ‘Sorgula’ butonuna basıyor. Böylece, ilgili etikete ait ürünün orijinal olduğuna dair beyan yazısı ekrana gelirken, kullanıcının ‘İndir’ butonunu tıklaması ile ilgili ürüne ait beyan yazısı kullanıcının bilgisayarına indirilebiliyor. Etiketli ürünler için bilgi edinmek isteyen araç sahipleri, yedek parça tedarikçisi ve/ veya sigorta çalışanları, ürünün orijinal olduğuna dair beyan yazısını bilgisayarlarına indirerek, ihtiyaç duydukları belgeye güvenli bir şekilde ulaşabiliyor.
6
BThaber
E-TOPLUM
14 - 20 KASIM 2016
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
Arakla-getir-kopyala
Sanayi 4.0 yol haritası Japonya’nın “sadece” yapay zeka konusunda 2015’te aldığı patent sayısı bine yaklaşıyor: 952. Ve yine “sadece” 2015’te Fujitsu 93 patent aldı. Hitachi 65. Sony 63. Japon Telekom Kurumu NTT 63. Toshiba 63. Mitsubishi 48. Panasonic 45. Furukawa 31...diye giden bir liste. Bu arada, dünyada en fazla patent alan IBM’in 2015’te yapay zeka patent sayısı 88. Yapay zeka konusunda ABD’de şimdiye kadar 892 patent alındı. Avrupa Birliği 106, Çin 190, Güney Kore 232, Avustralya 129 patent aldılar. Almanya’nın ArGe ve yaratıcı yenilikçi fikir üretim merkezi Fraunhofer Enstitüsü, Çin’in patentlerini China TechWatch Projesi kapsamında ince eleyip sık dokudu: Ocak 2013 – Nisan 2015 arasında Çin’in onayladığı 1,700 patenti “Alman dikkati” ile inceledi. Çin’in sadece robot teknolojisi konusunda
son 3 yılda 140 tane “icat” çıkarttığını saptadı. Ülkede bu teknolojiyle uğraşan şirket sayısı 300’ü geçiyor. Büyük veri konusunda Alibaba, Tencent ve Baidu’nun yanı sıra Batı’da tanınmayan çok sayıda şirket de çalışıyor. Fraunhofer’in araştırması için özet: http://www.iao. fraunhofer.de/images/ iao-news/chinesischepatentaktivitaeten.pdf Raporun ingilizcesi için fiyat 2,000 Euro! Vee...yapay zeka konusundaki araştırmalarda kullanılan bilgisayarların da patent “alabilmesi” gerektiği tartışılıyor. İngiltere’de University of Surrey hocası Ryan Abbott, Boston College Law Review dergisindeki çok öncül makalesine, “Düşünüyorum, o halde icat ediyorum: Yaratıcı Bilgisayarlar ve patent yasasının geleceği” başlığını attı. http:// lawdigitalcommons. bc.edu/bclr/vol57/iss4/2
2020’de yapay göktaşı Japonya, 2020 Olimpiyatlarına “tam Japonya’ya özgü” bir disiplin ve ileri teknoloji aşkıyla hazırlanıyor. Bilgi ve iletişimi ilgilendiren ne varsa, hepsinde en yenilikleri sunacaklar. Ancak, içlerinde bir proje var ki gerçekten acaip yaratıcı ve yenilikçi: StarALE adlı şirket, uzaya 50 x 50 x 50 cm boyutlarında küçük bir küp uydu atacak. Bu uydu, olimpiyat açılış töreni sırasında, dünya
üzerine, önceden planlanmış yörelere “yapay göktaşı” gönderecek. Şimdilik 1 numaralı hedef, törenin yapılacağı Tokyo. Bilye büyüklüğünde yapılan ama en ileri teknolojiyle donatılmış bu göktaşları, atmosfere girince kayan yıldızlar, meteorlar gibi yanmaya başlayacak. Bilyenin içindeki kimyasallar, bu mini göktaşlarına havayi fişek renkleri verecek. Böylece, insanlık tarihinde ilk kez uzaydan dünyaya
İngiltere’nin en popüler gazetesi Daily Mail, Hisarönü çarşısından üç fotoğraf yayınladı. Birincisinde “Marc Spenger” adlı bir dükkan görülüyor. Tabelasında “Made in Turkey” yazılı. Hemen yanında “Nexst” adlı bir başkası var. Tabelasının kenarında yine “Made in Turkey”. Bir başka dükkanın adı “Selfridğez”. Ve bir de süpermarket: “Azda.” (17.10.16) Buradaki isimler, Hisarönü çarşısında dolaşacak İngiliz turistlere şirinlik olsun diye konulmuş “diyelim.” İngiltere giyim-kuşam ve (Türkiye’de tanınmayan gıda-yiyecek) markası Marks and Spencer, giyimde marka Next, Londra’da 1909’dan beri faal, şık, pahalı büyük perakende satış mağazası Selfridges, yaygın süpermarket zinciri Asda, Hisarönü’nde Türkçeleşmiş isimleriyle turistlerin karşısında. Tabelalarda “Made in Turkey” diye yazması, açıkça, burada satılanların Made in
Turkey olduğunun da ilanı. Gazete, “Dünyanın en tuhaf çarşısında yürürken kendinizi hala İngiltere’de sanabilirsiniz. Buradaki dükkanlar İngiliz dükkanlarından esinlenmiş” diyerek dalgasını geçmiş. Haberde “taklit, sahte” sözcükleri yok ama fotoğrafları gören, isimleri okuyan herkesin aklından bu sözcüklerin geçeceği kesin. Kenar not: Daily Mail’i her ay 10.6 milyon kişi satın alır. Web sitesini her ay 200 milyon tekil kişi tıklar. (Devletin resmi verisi, 2015). Google’a “Turkey fake goods” (sahte/çakma ürünler) yazdığınızda 1.8 milyon madde geliyor. Süper model Kate Moss’un Bodrum’a gittikçe “gerçek kadar başarılı taklit” (genuine fake!) çanta satın aldığı sır değil. YouTube’da videosu bile var. Yine Daily Mail’de, Bodrum’daki favori dükkanında dükkan sahibiyle omuz omuza çektirdiği güleç fotoğrafları. Dünya turizminin nabzını tutan TripAdvisor’da Bitez,
Marmaris ve İçmeler, Fethiye, Kuşadası vb gibi beldelerdeki dükkanların adresleri bile var. İstanbul’da SALT Kültür Merkezi’nde 1955-1995 dönemine dair “Tek ve Çift” sergisinde bu konu, Türk Sineması özelinde (Kopya Kültürü ve Popüler Türk Sineması) ele alınmış: Bir filmin eksik sahneleri için, Star Wars’un kopyasını bir film şirketinden “çalıp”, içinden uygun sahneleri “alıp”, ertesi sabah o şirkete geri verdiklerini bir yönetmenimiz “içtenlikle” anlatıyor. Bir başka yönetmen, “Yutturabiliyor musun, ne mutlu sana. Yutturamıyor musun, hiç yapma” diye öğüt veriyor. Bu taklitçiliğin, kopyacılığın, bizde her alanda halen yaşadığını biliyoruz. TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi haklı: “Artık, taklit değil, tasarım istiyoruz. Ancak bu şekilde yüksek katma değer yaratarak, küresel arenada rekabet gücü sağlayabiliriz.” (19.10.16)
yapay göktaşı yağmuru yapılacak. Bunların, normal bir göktaşı gibi dünyaya çabucak yaklaşmaması, hemen yanıp yok olmaması için, daha yavaş ve “gösteri yapa yapa” yanması ve gece karanlığını renk cümbüşüne çevirmesi için çalışılıyor. Göktaşları, yere 50-70 km kala yanacak şekilde ayarlanacak. Gösteriyi, hedef alınan noktanın 100 km çapında bir bölgede 30 milyon kişinin izleyebilecekmiş. Halen denemeleri havasız bir ortamda yapılan SkyCanvas Projesi,
kullanılacak her bir süper bilyeyi üretmek için 8,100 Dolar harcıyor. Kullanılacak her kimyasal, farklı renkte yanacak: Pembe için lityum. Turuncu
için natrium ve kalsiyum. Leylak için potasyum. Mor için rubidium. Lacivert için cesium. Kırmızı için strontium. Soluk mavi için baryum. Yeşil için bakır.
9. YILIMIZDA TÜRKİYE’NİN EN HIZLI BÜYÜYEN 9. TEKNOLOJİ ŞİRKETİ OLDUK
TEŞEKKÜRLER Dokuzuncu kuruluş yılımızda ilk kez başvurduğumuz, Deloitte’un Türkiye’nin en hızlı büyüyen teknoloji şirketlerini belirlemek amacıyla yürüttüğü, prestijli Deloitte Teknoloji Fast 50 Türkiye 2016 Programı’nda 9’uncu olarak yer aldık. Bu başarıda, görevlerini büyük bir heyecanla yapan çalışanlarımızın yanında, siz değerli iş ortaklarımızın, müşterilerimizin ve üreticilerimizin de çok önemli bir rolü olduğuna inanıyoruz. Şimdi rotamızı yeni başarılara çeviriyorken, bu yolculukta yanımızda olduğunuz için hepinize teşekkür ediyoruz.
iletisim@bntpro.com
(0216) 577 02 68
www.bntpro.com
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
Bu yıl şirketin Türkiye’deki distribütörlerinden Neteks’le birlikte Bülent Nevres düzenlenen etkinlikte Juniper’in Türkiye yapılanması, yeni ürün ve çözümler, kanal çalışmaları konusunda çeşitli bilgiler verildi. Etkinlik Juniper Ülke Sorumlusu Murat Özdemir’in açılış konuşması ile başladı. 1997 yılında kurulan Juniper’in 2004 yılından bu yana Türkiye pazarında faaliyetlerini sürdürdüğünü belirten Özdemir, Türkiye pazarına girdikten sonra kurumsal pazarda her yıl ciddi oranlarda büyüme gerçekleştirdiklerini kaydetti. Özdemir’in ardından söz alan Juniper Kanal Yöneticisi Duygu Çağlar, “İş ortaklarımızın sayısı her geçen gün artıyor. İş ortaklarımızın daha yetkin bir konuma gelmeleri için çalışmalarda bulunmaya devam ediyoruz. Kanal programlarımızı sürekli yeniliyor ve eğitim konusundaki çalışmalarımızı hızlandırıyoruz. Sunduğumuz çeşitli destek ve sertifikasyonları geliştirmeye devam edeceğiz” dedi.
14 - 20 KASIM 2016
Juniper pazardaki gücünü artırmaya devam ediyor Ağ dünyasının güçlü isimlerinden Juniper, geçtiğimiz günlerde Bodrum’da düzenlediği Juniper Partner Academy etkinliği ile iş ortaklarıyla bir araya geldi.
Juniper İş Ortağı Kanal Yöneticisi Grzegorz Krzątała Etkinlikte ayrıca yeni ürünler, çözümler ve pazarlama çalışmalarına yönelik sunumlar yer aldı. Etkinlik sırasında konuşma fırsatı bulduğumuz Neteks
Genel Müdürü Emin Kurşun, bu toplantıların geleneksel hale geldiğini ve yılda iki kez düzenlendiğini belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Bu, içinde bulunduğumuz
yılın ikinci etkinliği. Burada iş ortaklarımıza Juniper’in Türkiye ve dünyada neler yaptığını, yeni ürünlerini, çözümlerini, pazardaki durumu gibi çeşitli bilgileri
paylaşıyoruz. Ayrıca Juniper’in yeni ürünleri ve çözümleri hakkında teknik anlamda çok detaylı bilgiler paylaşıyoruz. Yurtdışından gelen konuşmacılarımız sayesinde iş ortaklarımız bu bilgileri ilk ağızdan dinleme şansı buluyor. Diğer taraftan ekosistemimiz bir araya gelerek daha rahat bir ortamda birbirleriyle fikir alışverişinde bulunma fırsatı elde ediyor.” Juniper İş Ortağı Kanal Yöneticisi Grzegorz Krzątała ise “Bu etkinliğimiz özellikle kanal iş ortaklarımıza yönelik. Burada iş ortağı kanal programımızı, iş ortaklarımızın kullanabileceği yeni araçları, yeni ürünleri ve çözümleri paylaştık. Juniper olarak yenilikçiliğin başarıda büyük bir rol oynadığına inanıyoruz. Bu yüzden iş ortaklarımızın yenilikçi olabilmeleri için gerekli her türlü imkanı sağlamaya çalışıyoruz. Bu yıl veri merkezi uzmanlığı, güvenlik uzmanlığı gibi yeni uzmanlıklarımızı kullanıma sunduk. Ayrıca iş ortaklarımızın yeni kampanyalar düzenleyebilmeleri için çeşitli araçlar hazırladık. Burada bunları iş ortaklarımıza tanıtma fırsatı bulduk” dedi.
Bu dijital eğilimler 2017’ye damgasını vuracak Ajans Dijital Kalem, 2017 yılında dijital alanda öne çıkacak eğilimleri açıkladı. Ajans Dijital Kalem Başkanı Özkan Özbey, mecraların farklılaşmasına ve çeşitlenmesine rağmen, içeriğin her zaman kral olarak kalmaya devam edeceğini belirtirken, video tabanlı içeriklerin 2017 yılında yükselişi sürdüreceğini söyledi. Özbey, tüm dünyada mobil kullanımının hızla artmasının, yaklaşık 2 milyar insanın aktif olarak kullandığı sosyal medya ağlarının çoğalmasının, IoT ve yapay zeka gibi teknolojilerdeki yükselişin, 2017 yılında dijital alandaki pazarlama uygulamalarının önemini daha da artıracağının altını çizdi. 2017 yılına damgasını vurması beklenen dijital eğilimler şöyle sıralanıyor: Live streaming videolar: Tüm sosyal medya platformlarının “live streaming” destekli bir altyapıya dönmeleri ile birlikte “izle ve geç” kavramı bu alanda iyice oturmaya başlayacak. Facebook’un
ardından Twitter’ın da video içeriklerine dair düzenlemeleri, kullanıcıların ve bu alana ilgi duyan markaların daha sık şekilde video paylaşmalarını sağlayacak. Sosyal medyada süreli içerik: Periscope ile başlayan ve Snapchat, Scorp gibi uygulamalarla devam eden kısa süreli içerik kavramı, sosyal medyaya yön vermeye devam ediyor. Paylaşılan
içeriklerin belirli bir süre ile yayında kalması, markaların da stratejilerini bu hızlı tüketim çağına göre düzenlemesini gerektiriyor. Facebook’un canlı yayınları, Instagram Stories gibi uygulamalar “hızlı ve sonlu içerik” kavramını destekliyor. Sanal gerçeklik deneyimi: Müşteriye sunulacak deneyimin önceden görülmesi ve hissedilmesi ile birçok kurum müşteri ile daha sıkı bağlar
kurma yoluna gidecek. Pazarlamacılar, müşteri deneyiminin en uç noktaya çıkarıldığı sanal gerçeklik ile yepyeni bir mecra ile daha yakından tanışmaya hazırlanıyorlar. Yeni reklam mecrası Mesajlaşma Aplikasyonları: MIRC ile başlayan mesajlaşma geleneği, WhatsApp, Facebook’un Mobil Messenger’ı, Snapchat,
WeChat gibi uygulamalarla yaygınlaşıyor. 2017 yılında bu uygulamaların sayısının ve içerisindeki reklam alanlarının artması bekleniyor. Mobil uygulamaların artması ile birlikte hızla yükselecek kullanıcı sayısı da şimdiden medya satın almacıların iştahını kabartıyor. Bulut servisleri üzerinde pazarlama: Sadece kurumlar değil, akıllı telefonlardaki genişbant internet kullanımının artması, bu alan üzerinde yapılabilecek pazarlama çalışmaları için de ışık tutuyor. Bir adım ileriye giden uzmanlar, yapay zeka ile bulut servislerini üzerinde neler yapılabileceği üzerinde çalışmalar yapıyorlar. Fijital pazarlama: Yaklaşık 2 senedir Türkiye’de konuşulan fijital kavramı, tüketici ve marka arasında oluşan ekosistemde fiziksel ve dijital pazarlama dünyalarının bir araya gelmesinden oluşuyor. Fijital kavramı, tüketiciye en doğru yoldan ve ölçümlenebilir şekilde ulaşılmasını sağlayacak yöntemlerden biri olacak.
Sesli yönetim sistemi ile avantajları depolayın! Artık deponuzdaki tüm toplama ve yerleştirme işlemlerini sesli olarak gerçekleştiren bir sistem var! Trinoks tarafından depolar için geliştirilen sesli yönlendirme sistemi; göz ve ellerin serbest olması ihtiyacı duyulan lokasyonlarda zaman ve maliyet avantajı ve işinin uzmanı bir ekip ile çalışma şansı sunuyor. Tüm süreçleri tamamen kulaklık ve sesli yönlendirme ile yapan sesli yönlendirme sistemi ile toplama süresi en aza inerken, kontrol gücünüz en üst seviyeye çıkıyor; siparişlerin karşılanma oranı yükselirken, olası hata ve riskler minimuma iniyor!
Davetlisiniz.
Sizi; Trinoks’un avantajlı dünyasıyla tanışmak için logitrans 2016’daki standımıza bekliyoruz.
Hol: 10 Stant: 220 İstanbul Fuar Merkezi Atatürk Havalimanı Karşısı Hol 9 - 10 34149 Yeşilköy / İstanbul
Trinoks Yazılım ve Bilg. Donanım Sist. Tic. A.Ş. İçerenköy M. Kayışdağı C. No: 64 İmpa İş Merkezi 34752 Ataşehir / İstanbul T. +90 216 417 71 82 F. +90 216 344 31 12
Ziyaret Saatleri 16 Kasım 2016 13:00-19:00 17 Kasım 2016 10:00-18:00 18 Kasım 2016 10:00-18:00
www.trinoks.com
‘‘Silver Peak İle Kesintisizlik Esas’’ WAN optimizasyon çözümü için Silver Peak’i tercih eden Evyapport, hat kapasitesinde yüzde 90’ların üstünde artış elde etti ve internet erişiminde tam performansa sahip oldu. Evyap Holding’e ait bir liman işletmesi olan Evyapport 265 bin m2 alanda konteyner istiflemesi yapıyor. Kuruluşunun ilk yıllarında Evyap Holding’in hammaddesinin ticaretinin yapılması ile ilgili faaliyet gösteren işletme, ilerleyen yıllarda büyüdü ve farklı müşterilerle de çalışılmalar yapılmaya başlandı. Evyapport’un bir tanesi iskele olmak üzere iki adet rıhtımı bulunuyor. Yani, aynı anda 7 küçük gemi ya da 3 büyük ölçekli geminin yanaşmasına uygun bir kapasite söz konusu. Bu da 600 bin TEU’ya varan işlem hacmi kapasitesi ile Türkiye’nin dördüncü büyük limanını beraberinde getiriyor. Kesintisizlik esasıyla her limanda olduğu gibi 7/24 hizmet veren Evyapport, bu yönüyle birçok sektöre kıyasla çok daha dinamik bir yapıya sahip.
Bilgi Sistemleri Müdürü: Ahmet SÖYLETİR
Tüm işlemlerde hız katlanarak arttı Bu bilgileri paylaşan Evyapport Bilgi Sistemleri Müdürü Ahmet Söyletir, 2015 yılı başında Evyap Holding ile birlikte bir kolokasyon projesi gerçekleştirdiklerini, böylece tüm sunucuları farklı bir veri merkezinde konumlandırdıkları bilgisini verdi. Bu sürecin paralelinde, liman otomasyon yazılımının yenilenmesi odaklı bir proje de yürütülüyordu. Sunucuları farklı veri merkezine alınca, yani limandan uzaklaştırınca ve yazılımı devreye alınca, performans kapasitesinin gücünü etkin kılmak için bazı adımlar atıldı. Bu amaçla yapılan ‘hat kapasitesini artırma’ çalışmalarını farklı projelerle destekleme kararı ise Evyapport’u Silver Peak çözümü ile tanıştırdı. Süreci Ahmet Söyletir, şu sözlerle anlattı: “Bir WAN optimizasyon çözümü ile ilerlememiz gerektiğine karar verdik. Farklı şirketlerle bu amaçla görüştük, ama mevcutta danışmanlığını aldığımız Telcoset sayesinde tanıştığımız Silver Peak ile yürüttüğümüz 1 aylık demo sürecinde hat kapasitesinin performansının yüzde 90’dan fazla arttığını deneyimleme şansımız oldu. Bu da kullandığımız liman otomasyonu yazılımından, tüm internet çıkışlarına kadar son kullanıcıların tüm işlemlerinin çok daha hızlı yapılabilmesini sağladı. Bunlar bizim için yatırım adına motive eden sonuçlar oldu. Ayrıca Vitel ile görüşmelerimiz sırasında sürekliliği kritik olan hizmetlerimizin, yani liman otomasyonu yazılımının performansının düşmemesi için neler yapabileceğimizi de sorguladık, bunun çözümünün de Silver Peak’te olduğunu gördük. WAN optimizasyonu konusunda tecrübemiz vardı, ama bu konuda kullandığımız diğer çözümlerle kıyasladığımızda, Silver Peak fiyat ve performans konusunda gerçekten ciddi farkları bize sundu.”
Fikir paylaşımı ve destek, faydayı beraberinde getirdi Elde edilen kapsamlı fayda, Silver Peak çözümü ve Vitel-Telcoset işbirliği başlığında Evyapport’ta etkilerini göstermekte gecikmedi. Ahmet Söyletir, eklemeden geçmedi: “Aslında demoya başlamamızla birlikte canlı kullanıma da başladığımızı söyleyebiliriz. Hizmetlerimizi önem sırasına göre sınıflandırdık ve demo sürecinde Silver Peak üzerinden test etmeye başladık. Bu test sürecinde elde ettiğimiz verimlilik bizi memnun etti ve Temmuz 2015’te yedekli sistemlerimizi de satın alarak, canlı kullanıma başladık.” Avantajlı çözüm ve karşılıklı güven, Evyapport’ta bundan sonraki uygun projelerde de işbirliği beklentisini beraberinde getiriyor. “Hiçbir zaman ‘ürünü sattık, iş bitti’ mantığı ile yaklaşmadılar, tersine, ‘daha fazla ne yapabiliriz’i birlikte ortaya çıkartmaya çalıştık” yorumunu yapan Ahmet Söyletir, Silver Peak’in birden fazla lokasyonda çalışan firmalar için önerebileceği, ciddi performans sağlayan, maliyetleri düşüren bir çözüm olduğunun da altını çizdi. Gerek kurulumlarla gerek süreç boyunca fikir paylaşımı ve destek süreci ile Evyapport birçok başlıkta faydaya sahip oldu.
Performans artışı yüzde 90’ları aştı Yatırımla elde edilen faydaları Evyapport Bilgi Sistemleri Donanım ve Altyapı Yöneticisi Özgür Can, şu sözlerle anlattı: “Demo sürecinin ardından Temmuz 2015’te canlı sistemi devreye alınca, bizim için iş sürekliliğinde temel oluşturan tüm servislerimizi Silver Peak üzerinden geçirmeye, liman otomasyon sistemi, internet hizmeti gibi tüm hizmetlerimizi Silver Peak yapısı üzerinden kullanmaya başladık. Demo sürecinde bize fayda sağladığını düşündüğümüz birçok unsurun, canlı kullanıma geçtikten sonra ciddi bir performans artışı ile bize birçok başlıkta fayda sağladığını, yüzde 90’ların üzerinde performans artışını bilfiil deneyimledik. Örneğin ‘kritik hizmet’ seviyesindeki çalışmalarımızdan olan internet hizmetinde çıkışlarımızı veri merkezinden sağlıyoruz ve gördük ki, Silver Peak, rakip çözümlere kıyasla 30-40 kat fazla bağlantı sayısı sağlıyor. Bu da internet hizmetimizin yüzde 90’ların üstünde performans artışı sağladığını gösterdi. Bu arada, WAN optimizasyonu devreye alırken sadece hat maliyetini de düşünmemek gerek. Bunun yanında, son kullanıcılara sağladığı performans artışı gibi kriterleri de hesaba katarak, gerçek anlamda bir ROI hesaplaması yaptığınızda, fayda/maliyet açısından yüksek seviyelere ulaştığımızı görebiliyoruz.”
2003 yılında kurulan Telcoset, bulunduğumuz coğrafyada sistem entegrasyon çözümleri sunan bir bilişim teknolojileri firmasıdır. Telcoset’in misyonu “Etik ve insan odaklı yönetim kültürü ile hareket ederek, yenilikçi, güncel, kanıtlanmış çözümler ve geliştireceğimiz özgün ürünlerle, müşterilerimizin bilişim teknolojilerini en verimli şekilde kullanmalarını sağlamak”tır. Bu misyona sahip olan tüm çalışanlarımız ile, organizasyon şemamızın en tepesinde bulunan müşterilerimizin, bilişim teknolojileri en verimli şekilde kullanmaları için gerekli çözümleri sunmaktayız. Sunduğumuz çözümler sayesinde müşterilerimiz, BT altyapılarını en verimli şekilde kullanarak, kendi sektörlerinde rekabet ve maliyet avantajı yakalamaktadır. Evyapport’un, BT altyapısını en verimli şekilde kullanmasını sağlamak ve maksimum performans elde edebilmesi için, Silver Peak ile bir çözüm oluşturulmuştur. Bu gerçekleştirilen başarılı proje sayesinde Evyapport, kurumsal geniş alan ağı (WAN) altyapısında bulunan telekom hatlarını maksimum verimle kullanmaya başlamış ve ciddi bir ek işletim maliyetinden kurtulmuştur. Bu projede bulunan tüm paydaşlar olan Evyapport, Telcoset, Vitel ve Silver Peak’den teknik ekiplerin tam bir uyum için çalışmış olması, projenin başarılı bir şekilde tamamlanmasını sağlamış, Evyapport’a ise işletim maliyetlerini düşürerek kendi sektöründe rekabet avantajı sağlamıştır. Serdar BALIK Teknoloji Çözümleri Direktörü Telcoset İleri Teknoloji Stratejik İş Geliştirme Danışmanlık A.Ş.
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
14 - 20 KASIM 2016
Kurumsal yatırımcılardan Logo’ya yatırım Haber Merkezi Türkiye’de Kasım 2014’ten bu yana başarıyla gerçekleştirilen ilk uluslararası yatırımcılara yönelik pay satışı, uluslararası yatırımcıların Türkiye pazarına yeniden dönüşünü başlattı. Yüksek talep nedeniyle planlanandan %20 daha fazla pay satışı yapıldı. Yabancı yatırımcılar, hisselerin %85’ten fazlasını satın aldı ve işlem sonrası Logo Yazılım’ın halka açıklık oranı %22,5’ten %58,5’e yükseldi. Mediterra Capital, Logo Yazılım’da %5 hissesini koruyarak şirketin çeşitli büyüme alternatiflerini desteklemeye devam edecek. Mediterra Capital tarafından yönetilen fonlar, 2013 yılında Logo Yazılım hissedarı olduktan sonra, 7 şirket satın alması ve birleşmesi yaptı, 2
Mediterra Capital, Logo Yazılım hisselerini 413 milyon büyüklüğündeki pay satışı yoluyla kurumsal nitelikli yatırımcılara sattı. adet ortak girişim kurdu. Logo Yazılım’ın ilk satın alması, pazardaki diğer büyük firma olan Netsis ile başladı, Logo Yazılım’ın mevcut ürünlerini tamamlayıcı nitelikte ürünleri bulunan beş yerel şirketin daha satın alınmasıyla devam etti. Ayrıca Türk KOBİ firmalarına katma değerli
hizmetler sunabilmek için FIGO adında ortak girişimi olan bir ticaret bilgi platformu kurdu. 2016 yılında Logo Yazılım, Romanya’daki ERP marketinin lider oyuncusu TotalSoft şirketinin %100 hissesini satın alarak ilk sınır ötesi işlemini gerçekleştirdi. Bunun yanı sıra bölgesel lider olma stratejisinin
bir parçası olarak Hindistan’da da bir ortak girişim kurdu. Son 5 yılda, Logo Yazılım’ın satışları yıllık %43 büyürken, tekrar eden gelirlerin toplam gelir içerisindeki payı %4’ten %48’e yükseldi ve hisse başına getirisi yıllık %57 büyüdü. Mediterra Capital’in ortaklarından Orhan Ayanlar,
işlemle ilgili şunları söyledi: “Bu işlem doğru yönetilen ve doğru anlatılan Türk şirketlerine yabancı yatırımcı iştahının en net göstergesi oldu. Logo Yazılım’ın ulaştığı başarıyı gözlemlemekten gurur duyuyoruz ve Logo Yazılım’ın kurucu ortağı Tuğrul Tekbulut ile birlikte şirketi daha büyük başarılara taşımayı ve önümüzdeki yıllarda bölgesel varlığımızı arttırmayı hedefliyoruz. Ayrıca, nitelikli yatırımcılara arz yolu ile gerçekleştirilen bu başarılı satış işleminin Türkiye’de yatırım yapmak isteyen girişim sermayesi şirketlerine cesaret vereceğini ve yatırımların artarak devam edeceğini umuyoruz. Biz, Mediterra Capital olarak önümüzdeki 4 yılda 10 şirkete 250 milyon Avro yatırım yapmayı planlıyoruz.”
İç denetimde dijital dönüşüm temel başlık oldu İç Denetim mesleğinin uluslararası standartlara kavuşması, kurumsal itibarın korunması ve kurumların değer kazanması amacıyla faaliyet gösteren Türkiye İç Denetim Enstitüsü (TİDE), Uluslararası XX. Türkiye İç Denetim Kongresi’ni “Inno Vision - Dijital Dönüşümün Vazgeçilmez Paydaşı Olmak” temasıyla 31 Ekim - 1 Kasım 2016 tarihlerinde Wyndham Grand İstanbul Levent Otel’de gerçekleştirdi. Kongrede Uluslararası İç Denetçiler Enstitüsü (IIA) Başkanı Angela Witzany, IIA ve Avrupa İç Denetim Enstitüleri Konfederasyonu (ECIIA) Eski Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Jean Pierre Garitte, Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Başkanı Hurşit Zorlu ile TİDE Yönetim Kurulu Başkanı ve Anadolu Grubu Denetim Koordinatörü Menteş Albayrak’ın açılış konuşmalarının ardından, Siemens İcra Kurulu Üyesi Ali Rıza Ersoy “Endüstri 4.0” başlıklı sunumunu gerçekleştirdi. Kongrenin ilk gün paralel oturumlarında Deloitte Türkiye Risk Danışmanlığı Hizmetleri Direktörü Altuğ Kul, “Dijital Dönüşüm ve Yazılım Lisans Yönetimi”, KPMG Türkiye Danışmanlık Hizmetler Direktörü Naciye Kurtuluş Sime “Geleceğin İç Denetimi”, EY Türkiye İş Sürekliliği ve Kriz Yönetimi Hizmetleri Lideri Ender Bebek ve EY Türkiye Siber Güvenlik Hizmetleri Lideri Ümit Yalçın Şen “Siber Güvenlik Tehditleri İçin Kriz Yönetimi ve İş Sürekliliği”, PwC
Türkiye Bilgi Güvenliği ve Siber Güvenlik Hizmetleri Lideri Burak Sadıç ve PwC Türkiye İç Denetim Hizmetleri Kıdemli Müdürü Albina Şakaklı “Kişisel Verilerin Korunmasında İç Denetimin Rolü” konularında katılımcılara yeni gelişmeler hakkında bilgi aktardı. Kongrenin ilk günü, CNN Türk’ten Emin Çapa’nın sunumu ve ARGE Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Yılmaz Argüden’in “Kurumsal Yönetişim ve İç Denetimin Rolü” sunumunun ardından, moderatörlüğünü IIA ve ECIIA Eski Başkanı ve Kongre Başkanı Prof. Jean Pierre Garitte’in üstlendiği, IIA Başkanı Angela Witzany, TİDE Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, Standard Profil Otomotiv Denetim Koordinatörü Kemal Tapkan ve TİDE Başkanı, Anadolu Grubu Denetim Koordinatörü Menteş Albayrak’ın katılımıyla düzenlenen “Küresel Perspektifler ve Yeni Eğilimler” oturumuyla tamamlandı. Kongrenin ikinci günü Kongre Başkanı Prof. Jean Pierre Garitte’in ilk gün değerlendirmesi ve ACCA Mesleki Araştırmalar ve Yayınlar Direktörü Maggie McGhee ile Fütüristler Derneği Başkanı Eray Yüksek’in açılış konuşmalarıyla başladı. Ardından TİDE Kurucusu ve Onursal Başkanı Ali Kamil Uzun’un moderatörlüğünde, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve Denetim Komitesi Başkanı Doç. Dr. Işın Çelebi, Akkök Holding İcra Kurulu Başkanı
Ahmet Dördüncü ve Garanti Bankası İç Denetim Kontrol ve Uyumdan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Cüneyt Sezgin’in katılımıyla düzenlenen “Denetim Komitesi Perspektifinden Yönetim Kurullarının Yeni Gündemi: Dijitalleşme, İnovasyon, Siber Güvenlik ve İç Denetimin Rolü” başlıklı oturumla devam etti. IIA Başkanı Angela Witzany’nin “Denetim Asla Uyumaz” başlıklı konuşmasının ardından, Actera Group’tan Dave Dorner “Yatırımcıların Gözünden Denetim Fonksiyonunun Önemi”, TİDE Yönetim Kurulu Üyesi, Finansbank Teftiş Kurulu Başkan Yrd. Tolga Usluer “CBOK: Yönetime Işık Tutmak ve İç Denetimi Keşfetmek, CBOK Raporlarına Genel Bakış ve Türkiye Sonuçlarından Öne Çıkan Noktalar” başlıklı sunumlarını gerçekleştirdi. İkinci gün paralel oturumlarında Fordefence Adli Bilişim Lab. Genel Müdürü Mustafa Sansar “Bilişim Suçlarının Tespiti ve Dijital Delillerin İncelenmesi”, KKB Risk Yönetimi Müdürü Serdar Çolak ve KKB Bilgi Güvenliği Yöneticisi Ali Kutlukhan Aktaş “Dijital Dünyada Siber Risk Yönetimi, Siber İstihbarat ve Tehdit Paylaşımı”, SAP Türkiye Finansal Çözümler Yöneticisi Burcu Kutlu “Dijital Ekonomi Çağında İç Denetim”, Teammate, Wolters Kluwer Stratejik Pazar Geliştirme Kıdemli Müdürü Cladio De Los Rios “Denetim Komitesi Raporlaması: Eğilimler ve İyi Uygulamalar” konularını katılımcılarla paylaştı.
Girişim Savaşçıları yeni döneme başladı Kişilere farklı sektörde kendi işini kurabilecek veya bir şirkette özel proje yönetebilecek düzeyde başarılı bir seri girişimciye dönüşme fırsatı sunan Girişim Savaşçısı’nın 11’inci dönem eğitimi başladı. 30 Ağustos 2013 tarihinde kurulan Girişim Savaşçısı, 10 dönemde tam 170 mezun verdi. Bağlantıda olduğu 40 mentor ve 22 destekçi kuruluş bulunan Girişim Savaşçısı ile girişimciler program süresince alanında uzman üst düzey girişimcilerle çalışma fırsatı yakalıyor. Girişim Savaşçısı; GİS Acemi Birliği, GİS Usta Birliği ve GİS Özel Birliği olmak üzere toplam üç ana aşamadan oluşuyor. Birinci etap olan GİS Acemi Birliği’ne dileyen herkes girisimsavascisi.org adresinden katılabiliyor. 15-55 yaş aralığında tüm girişimci adaylarının katılımına açık olan GİS Acemi Birliği, Ocak ve Ekim aylarında ikişer kez olmak üzere bir yılda dört kez açılıyor ve her döneme maksimum 40 katılımcı kabul ediliyor. İkinci etap olan GİS Usta Birliği’ne ise sadece GİS Acemi Birliği’ni başarıyla tamamlayan adaylar katılabiliyor. Şubat ve Kasım aylarında olmak üzere yılda iki defa açılan eğitimde her döneme en fazla 30 katılımcı
kabul ediliyor. Eğitim altı hafta sonu boyunca tam zamanlı ve yüz yüze eğitim ve uygulama çalışmaları ile hafta içleri pazartesiden perşembeye saat 20.00’dan itibaren başlayan online eğitimleri ve ödevleri kapsıyor. GİS Usta Birliği’nde katılımcılar acemi birliğinde belirledikleri projelerini hayata geçiriyor, girişimcilikle ilgili bilmesi gereken tüm teknik donanımı kazanıyorlar. Başarılı mezunlara derecelerine göre Katılım Belgesi ya da Girişim Savaşçısı belgesi sunuluyor. GİS Usta Birliğini başarıyla tamamlayan adaylar üçüncü etap olan GİS Özel Birliğine (GIA) başvuru hakkını kazanıyor. Başvurular Girişim Savaşçısı Özel Birliği (GIA) Merkez Yürütme Kurulu (MYK) tarafından değerlendiriliyor. GIA’ya başvurular her ayın beşinci gününe kadar yapılabiliyor. Süresiz olarak bir araya gelmiş ve organize çalışan Girişim Savaşçılarından oluşan özel bir topluluk olan GIA’nın başlangıç ve bitiş zamanı yok. GIA üyeleri güncelleme eğitimleriyle bilgilerini sürekli olarak taze tutuyor, kontrollü olarak mentor kadrosunun desteğinden, ayrıca farklı alanlarda faaliyet gösteren 23 partner kuruluşun hizmetlerinden özel şartlarla faydalanabiliyorlar.
17 BThaber
DOSYA
İş Zekası
14 - 20 KASIM 2016 www.bthaber.com
Hızlı ve doğru karar al, rekabete öne geç! Ayhan Sevgi
Rekabet ortamının kendini her geçen gün biraz daha fazla hissettirdiği günümüzde yöneticiler daha hızlı ve daha doğru kararlar almak zorundalar. Bu kararları alabilmek için ise ihtiyaçları olan en büyük aracı ise doğru bilgi oluşturuyor.
İletişim araçlarının geliştiği ve çeşitliliğinin arttığı günümüzde doğal olarak kurumlara akan veri miktarı da sürekli bir artış gösteriyor. Bu verilerin değerlendirilebilmesi açısından iş zekası uygulamalarına olan ilgi her geçen gün artıyor.
İş zekası uygulamalarına artık sadece büyük kuruluşlar değil, orta katmandaki şirketlerin de ilgisi artıyor. Tabii bu yatırımları yaparken yöneticilerin dikkat etmesi gereken noktalar da var. Birinci noktayı bugünkü ve yarınki ihtiyaçların doğru
tespiti oluşturuyor. Tabii bunun için işin uzmanı bir şirket ile birlikte çalışmanın ve danışmanlık almanın gerektiğini ise söylemeye gerek yok bile. Tüm karar verici yöneticilerin de bu yatırımlara inanması ise işin olmazsa olmazı.
18
DOSYA
BThaber
İş Zekası
14 - 20 KASIM 2016
Tüm birimlerin ihtiyacını karşılayacak ortak platform Gelişen teknoloji, iş dünyasındaki dinamikleri hızla değiştiriyor. Bu süreçte artan veri kanalları ve miktarı ile birlikte şirket ve kurumlar da mevcut veriyi anlamlandırmak, yöneticilerin karar verme süreçlerini hızlandırmak amacıyla çeşitli uygulamalara yöneliyorlar. Bu uygulamalardan faydalanan şirketler, yoğun rekabetin yaşandığı iş dünyasında önemli bir avantajın sahibi oluyorlar. Bu avantaja sahip olmak ise sadece ilgili teknolojiyi satın almakla olmuyor. Karar verme süreçlerini oldukça rahatlatan iş zekası uygulamaları günümüzde büyük önem taşıyan tedarikçi ve müşterilerle olan ilişki konusunda da olumlu etki yaratıyor. İş zekası yazılımları ile özellikle sosyal medya üzerinde yapılacak analizlerle müşteri duyarlılığı, ürün ve marka ilişkileri çok daha iyi analiz edilerek, kurumsal fayda en üst seviyeye çıkarılabiliyor. İş zekası konusunda uzmanların verdiği bilgilere göre bu uygulamalar oldukça fazla bileşenden oluşuyor ve her şeyden önce bir mimari yaklaşım gerektiriyor. İhtiyaç analizi yapılmadan alınan uygulamalar ile bazı sonuçlar almak mümkün olsa da zaman içinde bu tür uygulamalardan vazgeçilip yeni yaklaşımlar benimsemek zorunda kalınabiliyor. Kurumların,
verimlilik sağlamak isterken yeni maliyetlerle karşılaşmalarına neden olan bu gibi durumlar ayrıca iş süreçlerinin aksamasına da neden olabiliyor. Dolayısıyla iş zekası uygulamalarına geçmeden önce tüm birimlerin ihtiyaçlarını ortaya koymak ve herkesin yararlanabileceği bir ortak platform oluşturmak gerekiyor. Kısacası, bunun için de bir mimari ve bir yol haritası oluşturmak, bu yol haritasındaki projelerin, çözümün ve mimarinin bileşenlerini hayata geçirmek büyük önem taşıyor. Yol haritası, mimarinin oluşturulması ve ürünlerin seçiminde bu konuda uzman, bağımsız bir danışmanlık şirketiyle çalışılarak kafalarında oluşan soru işaretlerini minimuma indirebiliyorlar. Sektörlerin sanallaştırma ve bulut çözümlerini tercih etmesiyle birlikte iş zekası uygulamaları da buluta doğru kaymaya başlıyor. Zira büyük bir hızla artan veriyi saklayıp analiz etmek bir işletme için büyük külfet yaratmaya başladı. Bu sebeple iş zekâsı çözümlerine yönelen her ölçekte işletme, e-dönüşümünü de tamamlayarak, veri hizmetlerinde dış kaynağa yönelerek verimlilik artışı
sağlıyor. İş zekası çözümlerinin bulut üzerinde konumlandırılması, bir yandan kurumların BT yatırımları için maliyet avantajı sağlarken bir yandan da farklı hizmet modelleri sunuyor. Bunun yanı sıra analitik iş zekası modellerine yapılacak yatırımların azalması, özellikle küçük ve orta ölçekli şirketlere maliyet avantajı sağlıyor. İş zekasını öne çıkaran bir diğer önemli konu da nesnelerin interneti. Son dönemde iyiden iyiye benimsenmeye başlanan nesnelerin interneti konseptinin ilerleyen süreçte iyice yaygınlaşarak 2020 yılında internete bağlanabilen 50 milyar cihaza kadar yükselebileceği tahmin ediliyor. Bu cihazların bir kısmı otomasyon süreçlerinin takibi için sürekli bilgi akışında bulunurken, son kullanıcılara yönelik cihazlar sosyal medyadan konum bilgisine kadar internet servisleriyle etkileşime devam edecek. Bu verileri doğru şekilde yorumlayarak işe yarayan bilgiye dönüştürmede iş zekası çözümleri kurumların ve şirketlerin en önemli yardımcıları arasında yer alacak. Kısacası veri analizinde şu anda ve
gelecekte iş zekası uygulamaları doğru bir altyapıya oturtarak kullanan şirketler mutlaka bir adım öne geçmeyi başaracak. Türkiye’de ilgi artıyor İş zekâsı çözümleri temelde şirketlere geçmişi analiz edebilme, bugünü yönetme ve geleceği öngörebilme yeteneği kazandırıyor. Her ne kadar bu ihtiyaçlar paralelinde genel anlamda büyük kurumlar iş zekâsı çözümlerine daha fazla ilgi gösteriyor olsa da, özellikle son dönemde ihtiyaçların farklılaştığı da bir gerçek. Yani her ölçekten kurum için iş zekâsı çözümleri öncelikli bir BT yatırımı kimliğinde. Türkiye’de büyük ve orta ölçekli birçok şirkette bilgiye dayalı yönetim anlayışı artıyor. Şirketlerin daha verimli iş modellerine yönelik arayışı sosyal medya ve mobil araçların kullanımını ve iş zekâsına bakış açısını değiştirdi. İş zekâsı araçları ile sosyal CRM ve mobil iş zekâsı çözümleri ile şirketler etkileşimli ve anlık analiz raporlarına istedikleri yerden anında ulaşabilir, stratejik kararları daha hızlı alabilir hale geldi. Veri görselleştirme, veri keşfi, arama tabanlı iş zekâsı uygulamaları kategorilerinde yeni özellikler de projelere eklenmeye başladı.
E-Bebek ASUSPRO ile yenilendi Mağaza tasarımlarını yenileyen E-Bebek, kullanılan donanımların da günümüz ihtiyaçlarına yanıt verebilmesi amacıyla ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarları tercih etti. 1999 yılında kurulan E-Bebek, anne ve bebeğin doğum öncesi döneminden başlayıp 4 yaşa kadar uzanan süreçteki tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. Güler yüzlü kadro, hesaplı fiyatlar, kaliteli ürünler, satış sonrası servis desteği ve ürünün devamı noktasında garanti sunan E-Bebek, faaliyetlerini mağazalar zinciri ve online alışveriş sitesi olarak sürdürüyor. Şirketin, Türkiye genelinde 33 ilde 77 mağazası bulunuyor.
Soldan Sağa
Cumhur Memi
Ebebek Sistem ve Network Müdürü,
Ceren Sağıroğlu
ASUS Türkiye Kurumsal Ürünler Satış Müdürü,
Gazi Çelen
Ebebek Sistem Destek Yöneticisi
Her geçen gün mağaza sayısını artıran E-Bebek aynı zamanda var olan mağazalarını da geliştirmeye devam ediyor. Bu bağlamda E-Bebek geçtiğimiz yıllarda mağazalarının tasarımını yenileyerek müşterilerine daha iyi hizmet vermeye başlamış. Mağaza tasarımlarının yenilenmesi ile birlikte kasalarda kullanılan bilgisayar sistemlerinin de yenilenmesi gündeme gelmiş. E-Bebek Sistem Destek Yöneticisi Gazi Çelen, “Yeni konsept mağaza tasarımına geçilmesiyle birlikte kullanılan donanımların da günümüz ihtiyaçlarına yönelik olarak yenilenmesi ve yeni konsept mağaza tasarımı ile örtüşmesi gerekiyordu. Bu kapsamda yaptığımız araştırmalarda hepsi bir arada bilgisayarların bizim için en uygun çözüm olduğuna karar verdik. ASUS ve diğer üreticilerin ürünlerini inceledik ve ASUS ile ilerleme kararı aldık. Şu an açılan tüm mağazalarımızda, ASUS’un kurumsal kullanıcılar için tasarladığı ürün yelpazesinden olan ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarları kullanıyoruz” dedi.
ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarların seçiminde fiyat, hız ve performansın büyük rol oynadığını belirten Gazi Çelen, “ERP çözümümüz dokunmatik ekran kullanımını destekliyordu. Bu yüzden en önemli kriterlerimizden birisi dokunmatik ekran oldu. Kasadaki işlemlerin hızlı bir şekilde yürütülebilmesi için hız ve performans da büyük önem taşıyordu. Sonuç olarak hem fiyat, hem performans, hem de hız açısından en iyi faydayı sağlayan ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarları tercih ettik. Kurulum sonrasında servis ile ilgili de herhangi bir sorun yaşamadık. Diğer üreticilerde servise girildiği anda ücret alınabiliyor ama ASUSPRO ürünlerinde bu söz konusu değil. İlk olarak arıza tespiti yapılıyor daha sonra ücret belirleniyor. Darbe veya düşme neticesinde kırılma gibi bir sorun olmadığı sürece cihazlarda neredeyse hiçbir sorun çıkmıyor. ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarları ilk kullanmaya başladığımız 2013 yılından bu yana ciddi hiçbir sorun yaşamadık” dedi. Kurulumu ve bakım işlemlerinin tamamen E-Bebek BT
“E-Bebek, ASUSPRO Hepsi Bir Arada Kurumsal çözümler sayesinde kasa bankolarındaki yer problemini çözerken, maliyetlerini azalttı, iş süreçlerini hızlandırdı ve enerji harcamalarını azalttı” departmanı tarafından gerçekleştirildiği sistemlerde Windows 7 işletim sistemi ve GİZ ERP kullanılmış. Ayrıca bu yeni sistem sayesinde yer sıkıntısı da ortadan kalkmış. Klavye, ekran, fare, yazıcı ve barkod okuyucu gibi çevre birimlerinin çok yer kapladığını belirten Cumhur Memi, “Yeni çözümümüzle birlikte alan sıkıntımız tamamen ortadan kalktı. ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarları bir platforma yerleştiriyoruz, böylece hiç yer kaplamıyor. Ayrıca dokunmatik özelliği sayesinde kasa işlemleri daha hızlı halledilebiliyor. Yeni sistemin diğer bir avantajı ise giderek hantallaşan eski sistemlerin yerine daha yüksek performans sağlayan sistemlerin gelmesi oldu. Bu performans artışı sistemlerin üzerinde koşan yazılımların da hızlanmasını sağladı. Yani yeni sistem bize önemli bir hız avantajı sağladı” dedi. Yeni sistem yer avantajının yanında maliyetlerin azalmasını ve daha az enerji kullanılmasını sağlamış. Gazi Çelen, “ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarların en önemli avantajlarından birisi maliyet oldu. Masaüstü bilgisayarlardan daha ucuza mal oluyor ve bunlara göre daha az enerji tüketiyor. Yani
enerji anlamında da önemli bir fayda sağladı. Bunun sürdürülebilirliğe de katkısı var. Maliyet açısından rakamla ifade etmek gerekirse bize yüzde 30’luk bir avantaj sağladı” dedi. E-Bebek geçtiğimiz yıllarda gerçekleştirdiği büyümeyi yeni mağazalarıyla daha hızlandırmayı hedefliyor. Cumhur Memi, “E-Bebek çok hızlı bir şekilde büyüyor. Yılsonuna kadar mağaza sayımızın 81’e çıkmasını planlıyoruz. Önümüzdeki yıl en az 20 mağaza daha açmayı hedefliyoruz. 2020 yılı hedefimiz mağaza sayımızın 120’ye çıkması. Bu 120 mağazamızın tamamında ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayarları kullanmayı planlıyoruz” dedi. ASUS Türkiye Kurumsal Ürünler Satış Müdürü Ceren Sağıroğlu “Satış temsilcilerinin kullandığı; çevre birimlerine daha pratik birşekilde entegre olabilen , şık, bütçe dostu, değişen teknolojiyi yansıtan ASUSPRO Hepsi Bir Arada POS çözümümüzün yüksek verim ve performansına, Türkiye’nin önde gelen mağaza zincrilerinden Ebebek aracılığı ile de tanık olmanın gerçekten gurur verici” olduğunu ifade etti.
ADVERTORIAL
E-Bebek Sistem ve Network Müdürü Cumhur Memi ise ASUSPRO Kurumsal Hepsi Bir Arada Bilgisayar çözümünü tercih etmelerindeki en önemli nedenleri şöyle açıkladı: “Eskiden yaşadığımız en önemli sorunlardan birisi masaüstü bilgisayarlardaki ekipman çoğunluğundan dolayı kasa noktalarımızda yer sıkıntısı yaşamamızdı. Ayrıca ERP sistemimiz de dokunmatik ekran özelliğini destekliyordu. Bu yüzden bize daha fazla alan ve dokunmatik ekran avantajı sağlayacak çözümler üzerine yoğunlaştık. Performans ve kullanılacak çevre birimlerinin çoğunluğundan dolayı tablet bizim için iyi bir çözüm değildi. En iyi seçenek hepsi bir arada bilgisayar çözümü kullanmaktı.”
İş Zekası Sektöründe “BI Technology” farkı Qlik şirketinin Türkiye’deki tek distribütörü BI Technology, iş zekası alanındaki 20 yıllık bilgi birikimi ve deneyimi ile iş dünyasını farklılaştırmaya devam ediyor.
T
ürkiye’de iş zekası çözümleri deyince ilk akla gelen isimlerden biri olan ve bu alanda 20 yıllık bilgi birikimi ve deneyime sahip olan BI Technology, yeniden yapılanma çalışmalarını tamamladı. 2012 yılından bu
yana pazarda QlikView Türkiye marka adıyla faaliyetlerini sürdüren şirket bundan sonraki çalışmalarını yine BI Technology adı altında sürdürecek. Qlik şirketinin Türkiye’deki tek distribütörü olarak faaliyetlerini sürdüren BI Technology’deki bu gelişmeler ile ilgili olarak BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu, sorularımızı yanıtladı: 20 yıldır iş zekası çözümleri sağlayan BI Technology olarak iş dünyasına neler sunuyorsunuz; şirketleri nasıl farklılaştırıyorsunuz? Günümüzde, bir kurumun geleceğini oluşturma yolculuğunda bilginin gücü ve öneminin ne kadar yüksek olduğu, bilgiyle verimliliğin ne kadar çok arttırılabileceği gibi konular küçük ya da büyük, hemen her kurum tarafından farkedilmeye başlamış durumdadır. Bu konudaki farkındalığın yükselmesiyle, iş zekası platformlarına duyulan ihtiyaç artık bir cep telefonuna duyulan ihtiyacın sorgulanmaması gibi direkt kabul edilmekte, konu daha çok hangi iş
BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu
zekası platformunun kurum için en anlamlı olacağına karar verilmesi noktasına gelmektedir. Bu nedenle her sektörde Qlik ürünlerine ilginin büyük olduğunu görüyoruz. Buna ek olarak Qlik ürünlerinin iş zekası problemlerini günümüz ihtiyaçlarını göz önüne alarak diğer tüm ürünlerden farklı bir şekilde ele alması, karşılaştırılamayacak kadar hızlı ve kolay implementasyon, büyük verilerle çalışabilme, entegrasyon ve çapraz analiz yetenekleri kurumda bir başka raporlama ve /veya iş zekası platformu olsa bile yine de Qlik’in ilgi çektiği ve kendisine böyle bir kurumda dahi bir yer açabildiğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Qlik firmasının Türkiye tek distribütörü olarak sunduğumuz çözümler, sektör bağımsız olarak bilgiyi etkin biçimde kullanmak isteyen tüm kurumlarda çok verimli sonuçlar almamıza olanak tanıdı. Bugün Türkiye’de 40’ın üzerinde iş ortağımızla birlikte 300’den fazla, hemen her sektörde kendi alanındaki lider firmalarla çalışmaktayız. Referanslarımız bankacılık, sigorta, telekom, perakende, hızlı tüketim malzemeleri, ilaç, kozmetik, hastane, tekstil, otomotiv, holding, kamu kurumları, turizm,
ve servis gibi hemen her segmentte bulunmaktadır. Bu kurumlar dikey olarak yine Qlik ürünlerini satış, direkt ve dijital pazarlama, CRM, finans, süreç yönetimi, tedarik zinciri, satın alma, üretim, çağrı merkezi, risk analizi, IK gibi bir çok farklı iş süreçlerinde kullanabilmektedir. Müşterilerimiz arasında milyarlarca satır üzerinde veri analizi yapan ya da binlerce kullanıcının olduğu kurumlar olduğu gibi özellikle OEM anlaşmalarıyla ilerlediğimiz iş ortaklarımız üzerinden sunduğumuz çözümlerde çok küçük sayıda kısıtlı bir veri kümesinde analiz yapan kurumlar da bulunmaktadır. BI Technology 2012 yılından bu yana tek distribütörü olduğu Qlik şirketinin marka ismi olan QlikView Türkiye olarak faaliyet gösteriyordu. Yeniden BI Technology ismine dönmenin nedenleri nedir? İş zekası çözümleri alanına odaklanan ve bu süre içinde elde ettiği tecrübeyi müşterilerine yansıtan firmamız, 2012 yılından bu yana da pazarda QlikView Türkiye adı altında faaliyetlerini sürdürmektedir. Qlik şirketinin Türkiye’deki
tek distribütörü olmamız ve sadece Qlik çözümlerini pazara sunmamızdan dolayı QlikView Türkiye marka adını kullanan şirketimiz, bundan böyle BI Technology markasıyla anılacak ve Qlik şirketinin Türkiye’deki tek distribütörü olarak faaliyetlerini aynı şekilde sürdürmeye devam edecek. Aslında bu değişikliğin arkasında; Qlik şirketinin son yıllardaki hızlı büyümesi, buna bağlı olarak yeniden yapılanması ve gelişen stratejilerine uygun olarak BI Technology’nin global pazarda sadece QlikView ve Qlik Sense platformlarının merkezde olduğu sektörel ve harita, sosyal medya, büyük veri uygulamaları gibi fonksiyonel tamamlayıcı ürünlerin farklı global firmalar tarafından pazara sürülmesi ve uzun bir süreçte edinilen iş zekası
deneyimine sahip olan BI Technology’nin bu firmaların da temsilciliğini yapmasının etkili olduğunu söyleyebiliriz. BI Technology’nin iş zekası pazarında önümüzdeki dönemdeki hedefleri
neler, nasıl bir büyüme gösterecek? Yakın gelecekteki en büyük hedefimiz pazara çıkış ve implementasyon - destek gücümüzü arttırabilmek için daha önce belirttiğim gibi hem direkt proje yapan hem de OEM kapsamında
çalışan iş ortaklarımızın sayısını arttırmak. Elbette ki bu sayıyı arttırırken iş ortaklarımızı daha yakından destekleyebilecek, bilgi ve deneyimle besleyebilecek iç organizasyonumuzu da güçlendirmek aynı hedefin bir alt başlığı olarak
düşünülebilir. Bunun dışında yine iş ortaklarımızla birlikte oluşturduğumuz sektörel ya da fonksiyonel analitik uygulamaların zenginleştirilmesi ve yenilerinin geliştirilmesi de en önemli hedeflerimiz arasında yer almakta. www.bitechnology.com
BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu
İş yapış süreçleri iş zekası ile yeniden şekilleniyor İş zekası alanındaki gelişmeleri içinde bulunduğumuz dönemdeki küresel değişimin getirdiği sonuçların teknoloji seviyesinde yansıması persfektifinden değerlendirmemiz gerekiyor. Yani iş yapma biçimlerindeki değişiklik ihtiyacı teknolojik gelişmeleri zorlarken iş zekası sektöründe de bu yeni düzendeki iş yapış şekillerini destekleyecek şekilde bir değişim görmeye başladık. Dünya ekonomisi, iş modelleri, organizasyonel yapılar ve yönetim yaklaşımları gibi konular gözönüne alındığında günümüzde, tamamen küresel olarak nitelendirilebilecek karmaşık bir yapı söz konusu. Dünyanın bir ucunda yaşanan ekonomik ve siyasi bir gelişme ya da problem,
diğer uçtaki firmalar ve hatta ülke ekonomilerini etkileyecek bir nitelik taşıyabiliyor. Tüm sektörlerde kurumlar bir yandan çok daha rekabetçi bir ortamla karşılaşırken diğer yanda tüm bu etkilerden dolayı çok daha kırılgan yapılarla karşılaşılmakta... Böyle rekabetçi ve kırılgan yapılarda tüm kurumlar çevikliklerini arttırarak yeni durumlar karşısında çok daha hızlı ve doğru kararlar vermek istiyor. Bu nedenle geçmişle karşılaştırıldğında birim zamanda verilmesi gereken karar sayılarında da çok büyük artış görülmekte. Bu da kararların tek ve merkezi bir şekilde verilmesindense ekipler tarafından daha yatay organizasyonlar ve istisnai durumları da yönetebilecek şekilde vermeye doğru itiyor kurumları. Öte yandan kullanıcı
alışkanlıklarında da büyük farklılıklar görüyoruz. Bugün teknolojiyle büyüyen yetenekli, araştırmacı ve bilgiye önem veren genç nesil, artık yönetim kadrolarında önemli pozisyonlara gelmiş durumda. Daha özgür bir yaklaşımla iş yapmaya çalışan bu yeni nesil, aynı zamanda kurumların daha dağıtık ortamlardaki iş yapma modelleriyle birlikte özellikle mobil çalışma yaklaşımlarına büyük eğilim göstermekte. Son olarak hepimizin bildiği hızla büyüyen veri hacimleri, verinin çeşitliliği, büyüklüğü ve artış hızı inanılmaz boyutlara ulaşmış durumda. Bu kadar yoğun bilgi kümeleri içinde problemlerin, neden-sonuç ilişkilerinin ortaya çıkarılması ham veri üzerinde yapılan çalışmalarla mümkün değil artık. Böyle bir senaryoda iş birimleri bir yandan büyük hacimdeki veri kümelerini
işlemek bir yandan da bu verileri görselleyerek, etkileşimli biçimde ve daha analitik yaklaşımlarla inceleyerek birtakım sonuçlara ulaşmak istiyorlar. Tüm bu gelişmeler geleneksel yöntemlerin dışında yeni birtakım yaklaşımların çıkmasına ve veriyi kullanabilme yetisinin arttırılması yönünde iş zekası platformlarının oluşmasına neden oldu. İşte tüm bunlar iş zekası platformlarında da böyle bir dünyayı destekleyebilecek teknolojik gelişmelere doğru yönelmeye neden oldu. Bugün hangi kurum yeni bir iş zekası platformu seçimine gitse, ekiplerin bilgiyi kendi aralarında rahatça ve kontrollü biçimde paylaşabilecekleri, herhangi bir mobil araç üzerinden tüm platformu kullanabilecekleri, aynı zamanda büyük veri
kümelerini tamamen görsel bir ortamda analiz edebilecekleri ortamların arayışına gitmektedir. Bu teknolojik altyapılardan beklentilerde de ‘’SelfServis’’ veri görselleme ve analitik uygulama geliştirme olduğu kadar çalışanlar, iş ortakları ve müşteriler için web sayfaları ve uygulamalar içine gömülebilecek analitik uygulamalar (Embedded Analytics) çok ön plana çıkmaya başladı. Buna paralel olarak dikey ya da sektörel konulara odaklanan hazır birtakım çözümler yani ‘’Guided’’ ya da ‘’Custom Analytics’’ uygulama geliştirme ihtiyaçları gündeme geldi. İş zekası sektöründe son bir kaç yıldır en fazla öne çıkan ana başlıklar bu şekilde özetlenebilir.
22
DOSYA
BThaber
İş Zekası
14 - 20 KASIM 2016
Daha hızlı ve doğru kararlar verebilmek için iş zekası *Hakan Çiftçi
problemler oluşmadan uyarılmasını sağlar.
Şirketlerin rekabette başarıyı yakalamak için, değişen pazar koşullarına karşı anında tepki verebilmesi gerekiyor. Kurumlar böyle rekabet dolu bir ortamda çalışırken birçok riskler ve değişen koşullar ile karşılaşmaktadır. Şirketler, risklere önlem almak ve koşullara adapte olma ihtiyacı duymaktadır. Gelişmelerin gerisinde kalmamak için çok daha hızlı ve doğru karar vermek zorunda kalırlar. Sonuç olarak, birim zamanda verilmesi gereken karar sayısındaki artışla birlikte anlamlı, doğru ve taze bilgiye anlık, hızlı erişim ihtiyacı da artmıştır. Veriler ancak doğru boyutlarda ve doğru yapılarda derlendiğinde, bilgi haline gelebiliyor. İhtiyaç duyulduğunda bu bilgilere kolayca erişilebilmesini ve bilgilerin yoruma çevrilebilmesine İş zekâsı çözümleri imkân vermektedir. İş zekâsı uygulamaları veriyi bilgiye dönüştürür, kurumların kaynaklarını daha verimli bir şekilde kullanmasını sağlar, operasyon etkinliğini artırır ve yeni gelir fırsatlarını tespit eder. Bu şekilde oluşturulan bilgi, karar vericilere katma değerli bir bilgi olarak karar mekanizmalarında kullanılma olanağı sağlar. İş zekâsı ve iş analitiği, şirketlerin endüstrilerini, işletmelerini ve işlerini daha iyi kavramalarına olanak tanıyor. Bu uygulamalar içinde iş Zekâsı çözümleri, farklı kaynaklardan alınan verileri bir araya getirerek bilgiler halinde kullanıcılara sunuyor;
2. Lokasyon Algılama Lokasyon algılama verilerin haritalar ve coğrafi formatlar vasıtasıyla görselleştirilmesidir. Veri kümelerini coğrafi etiketler ve görseller ile incelemek analizlerimize yeni boyutlar katar, örneğin “bölge bazında satış cirosu.”. Bu şu açıdan önemlidir, coğrafik uygulamalar veri gösterimlerini basitleştirir. Karar vericiler için birçok tabloyu sıralayarak, gruplandırarak veri elde etmektense, hızlı ve basit bir şekilde veriyi algılamak çok önemli. Bir harita yardımıyla karar verici kişi hangi satış bölgesi daha iyi skor üretiyor görebiliyor.
• Hızlı ve esnek çok boyutlu sorgulama yapabilme, • Canlı ve doğru veriler ile etkileşimli analiz yapabilme, • Self-servis raporlama oluşturabilme, • Bilgi işlem desteğine ihtiyaç olmadan verilerin analiz edilebilmesi • İşletme performansının operasyonel ve finansal olarak izlenmesi, • Sorunlar ve başarıların analizi ve buna göre stratejinin revize edilmesi. • Elde edilen bilginini şirket genelinde kullanılabilmesi • Karar vericilerin uyarılması ve karar süreçlerinin hızlandırılması. Kurumlar gelişip büyüdükçe, şirketi neyin başarıya götürdüğü konusunda son derecede değerli bir iç görü sağlayabilecek olan büyük miktarda veri üretir. Ancak bu veriler genellikle farklı sistemlere dağılmış olduğundan verileri alıp analiz etmek zordur. Oysaki kurumlar bilgi toplama ve değerlendirme anlamında olumlu adımlar attıkça, ulaşmak istedikleri başarılı noktaya daha fazla yaklaşırlar. Bulut ve hibrit kullanım imkânı Çoğu analistlerin hemfikir olduğu konu, bulut bilişimin gelecek üzerinde önemli etkisi olacağıdır. Maliyetli donanımları bünyenizde barındırmak ile karşılaştırdığımız zaman, bulut ta iş zekâsı neredeyse yüzde 100 süreklilik ve genişleyebilme imkânı sunuyor. Bu
3. What-if Analizi “What-if” analizi iş biriminin kararlarının olası etkilerini henüz oluşmadan analiz etme imkânı verir. Bu imkân yönetimlere stratejik planlama yapma yeteneği kazandırabilir. 4. Etkileşimli Raporlar Etkileşimli raporlar, kullanıcıların bilgi kümelerini bilgiye dönüştürmeye yardımcı olur. Kullanıcılara raporlar içinde daha iyi analiz sağlar ve bu raporları dayandığı verileri anlamak için çok faydalıdır. Karar vermeyi daha iyi desteklemek için kullanıcıların şunları yapması gerekir: • Raporlar aracılığıyla derinlik analizi • Dilimleme ve küp “Slice and dice” OLAP analizleri • Trend analizleri • Zaman boyutlarında ölçeklenebilir, büyük veri yapısı inceleyebilme
şekilde high-avaliable ve ihtiyaç halinde genişleyebilir. Örneğin, Microsoft yeni bulut hizmetinin- SQL Server Analysis Services ön izlemesini duyurdu. Bu yeni servis hem bulut hem de on premise veritabanlarını hibrid yapı olarak desteklemektedir. SQL server Oracle, Sharepoint ve HD insights, Azure servisleri ve Power BI analiz araçları ile bütüncül iş zekâsı platformu daha da güçlendirilmiş oldu. Firmalar bu tür gelişkin ve güçlü altyapıları temin etmek ve barındırmak yerine ihtiyaçları olduğu zaman kadar kullanacakları bulut yapıları oldukça önemli avantajlar sunmaktadır. Mobil uygulamalar Modern iş zekâsı yazılımları bütün platform ve cihazlara hitap edebilmeli. Bir yazılım birçok farklı cihar türünde kendi kullanıcı deneyimini yaşatabilmeli. Bu neden önemli? Çünkü yayınlanan raporlar biz gösteriyor ki mobil bilgisayarlar (akıllı telefonlar ve tabletler) pazarları gelmiş geçmiş bütün teknolojilerden daha hızlı doyuma ulaştıracak. Bu büyüyen mobil eğilimin sonucunda iş zekâsı yazılımlarımızda anında bu platformlara adapte olması gerekir. Yatırım yaparken… Günümüzde birçok üretici tarafından
çeşitli özelliklerde iş zekâsı yazılımları mevcuttur. Peki, bu birçok özellikler içinde firma kendi ihtiyacı için doğu seçimi nasıl yapabilir? Bu konuda karşılaştırma yapabilmek açısından uygulamaları şu dört ana başlıkta değerlendirmeye alabiliriz: • Fonksiyonel Özellikler • Güvenlik Özellikleri • Uygulama Geliştirme • Gelişmiş Özellikler Bu özellikler içinde en önemli bulduklarımı şöyle sıralayabiliriz: 1. Yönetim Panoları Kişiselleştirilmiş panolar iş liderlerine gerçek zamanlı anlaşılan veri sağlayarak kolayca, hızlı ve daha iyi karar verme, iç ve dış olaylara daha hızlı tepki verme olanağı sağlar. Yöneticiler kişiselleştirilmiş panolara ihtiyaç duyuyorlar, panolarda kolay anlaşılır KPI ar ve özet bilgi olmalı. Bunlar düzenli olarak güncellenmeli ilave olarak istisna ve önemli vakalar için yönetici uyarı uygulamaları olmalı. Bu neden önemli? Panolar yöneticilere işleri hakkında anlık özet bilgili kolay okunur, grafikler ile sunar. Panolar yöneticinin alışkanlıkları ve ilgi alanlarına uygun özelleştirilmiş temel bilgilerin anlık izlenmesini sağlar. Bu şekilde yöneticinin işini gerçek zamanlı takip edebilmesi ve
5. Açık Mimari Açık mimariler üzerinde geliştirilmiş İş Zekâsı uygulamaları diğer platformlar ile entegrasyon konusunda daha iyidir. Ayrıca firmanızı yapısal olarak tek bir platforma bağlı bırakmaz. 6. Çeşitli Veri Yapıları Desteği İş zekâsı çözümleri verilerin analizine bağımlıdır, bu noktada bir çok veri yapısının entegrasyonu gereklidir. Veri çeşitleri ve sayıları arttıkça veritabanı desteği daha önemli hale geliyor. Firma verilerimiz şimdilik tek veri tabanında olsa bile farklı veritabanlarına destek verilmesi çok önemli bir özelliktir. 7. Bulut ve Hibrit Kullanım İmkanı Çoğu analistlerin hemfikir olduğu konu, bulut bilişimin gelecek üzerinde önemli etkisi olacağıdır. Maliyetli donanımları bünyenizde barındırmak ile karşılaştırdığımız zaman, bulutta iş zekâsı neredeyse yüzde 100 süreklilik ve genişleyebilme imkânı sunuyor. 8. Mobil Uygulamalar Modern iş zekâsı yazılımları bütün platform ve cihazlara hitap edebilmeli. Bir yazılım birçok farklı cihar türünde kendi kullanıcı deneyimini yaşatabilmeli. *BBS İş Uygulamaları Müdürü
24
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
14 - 20 KASIM 2016
Yenilikler ve işbirlikleri zirveye sığmadı VMworld 2016 birçok yeniliğe ev sahipliği yaptı. ‘Be Tomorrow’ mottosuyla Fira Handan Aybars Gran Via’da katılımcıları Barselona buluşturan etkinlikte açıklanan yeniliklerin ilki vSphere, Virtual SAN ve vRealize Solutions’ın yeni sürümleriyle BT ve geliştirici üretkenliğini artırmak. VMware vSphere 6.5 basitleştirilmiş müşteri deneyimi, kapsamlı dahili güvenlik, modern ve konteynerlenmiş uygulama desteği özelliklerini sunuyor. VMware vRealize Automation 7.2 konteyner yönetimi işlevini sunarken, Microsoft Azure ile entegrasyonu da mümkün hale geliyor. Yeni sürümler, müşterilerin bulut ve cihazlardaki uygulamalarını ortak bir işletim ortamında çalıştırma, yönetme, bağlama ve güvenceye almalarını sağlayan VMware Cross-Cloud Architecture yapısını da geliştiriyor. VMware Cloud Foundation, VMware’in ölçeklenebilirliği yüksek hiper bütünleşik yazılımlarını ağ sanallaştırma platformu VMware NSX ile birleşik bir SDDC platformunda buluşturuyor. Platform, VMware SDDC Manager’ın dahili yaşam döngüsü otomasyon becerileri sayesinde kolay kuruluyor ve işletiliyor. Gelinen noktada şirketlerin, dijital dönüşüme giden yolda uygulama kurulumunu hızlandırmak ve kurumsal çevikliği artırmak için hibrit bulut ortamlarına güvendiğine odaklanılan etkinlikte, VMware çözümlerinin yeni sürümleri, konteynerlenmiş uygulama desteği ve basitleştirilmiş operasyonlar gibi faydaları kullanıcılara sunacak. Yeni sürümler, Cross-Cloud Architecture çözümünün de temelini oluşturacak. VMware vSphere 6.5, artırılmış otomasyon ve yönetim becerileri, kapsamlı dahili güvenlik ve konteynerlerin de aralarında bulunduğu yeni uygulama tiplerine destek gibi özellikleriyle müşterilere daha pratik bir deneyim sunuyor.
Barselona’da gerçekleştirilen VMworld 2016 etkinliği, farklı işbirlikleri ile zenginleşirken, VMware çözümlerinde yenilikleri de katılımcılara sundu.
Workspace ONE emrinizde VMware Workspace ONE Essentials’ın eklenmesiyle VMware dijital çalışma alanı portföyü, kurumların dijital çalışma alanlarını tüm kullanıcı tipleri ve kullanım vakaları
için standartlaştırmalarını sağlayacak şekilde genişledi. Workspace ONE’daki yenilikler Office 365 kullanımını güvenli hale getirirken, tüm web uygulamalarına mobil oturum açma avantajıyla kullanıcı
Sanallaştırma İle yola çıktık, entegrasyon uzmanlığını pekİştİrİyoruz çözümü ve belli özellikleri var. Bu oluşurduğumuz gibi standart bir platform olduğu zaman, bu platformun bütünündeki müşterilere seslenebilme imkanına sahip. Cross-Cloud Architecture ile herkesin uygulaması ve hizmeti çok daha geniş bir alana ve çok daha hızlı yayılma imkanı bulacak.
VMworld 2016 tanıtımları ile ‘Be Tomorrow’ mottosunun da anlam kazandığı bilgisini veren VMware Türkiye Genel Müdürü Murat Mediçeler sorularımızı yanıtladı: Sanallaştırmadan, bulut entegrasyon alanına bir geçiş bu diyebilir miyiz? Bulut bilişim artık hayatın bir vazgeçilmezi. Bunu izleyen ikinci adım ise dijital dönüşüm ve geldiğimiz noktada dijital dönüşümün belli bir aşamaya ulaştığı görülüyor. Perakende, finans, telekom sektörleri yeniliklerde hep başı ceker ve dijitalleşmede de durum böyle. Hatta kurumsal yapılada CDO’lar özellikle bu sektörlerde görevlendiriliyor. Türkiye’de de bunun örnekleri var. Bu yönüyle dijital dönüşüm, eski varolan kanalların dönüşeceği yapı olarak görülüyor firmalar tarafından. İş ve BT birimleri de git gide aynı dili konuşuyor. Artık küçük bir firma da dijitalleşme ile büyük firmanın yetkinliklerine sahip olabiliyor. Eskiden ‘büyük balık küçük balığı yutar’ derdik, şimdi ise ‘hızlı balık yavaş olanı yutar’ diyoruz. 2017 stratejiniz hakkında bilgi verir misiniz? EMEA bölgesinde büyüme oranlaında ilk 5’teyiz ve 2015’i büyüme oranlarında birinci olarak bitirdik. 3’üncü çeyrekte nispi yavaşlamaya ragmen, son çeyrekten ümitliyiz. 2017’de de yatırımlar devam edecek. Hem küreselde hem Türkiye pazarında ciddi bir partner ekosistemimiz var. Onlara sürekli eğitim ve altyapı yatırımları yapıyoruz. Bu dijital dönüşümün temelini oluşturduğumuzu düşünüyoruz. Sunucuları sanallaştırarak yola çıkmıştık,
Murat Mediçeler depolama ve ağ yapısını sanallaştırarak devam ettik ve veri merkezi bütünüyle sanal bir yapıya kavuşu. Bu yıl çıkardığımız bir çözüm bu konsept kapsamında CrossCloud Architecture. Neden? Çünkü 2020 yılına ylına kadar firmaların yüzde 50’sinin 3’ten fazla bulut kullanacağı düşünülüyor. Eğer altyapıda tekillik olmazsa ciddi bir karmaşa olur. Bizim çözümlerimizle diyoruz ki, ‘siz istediğiniz bulutu, istediğiniz cihazı, bu cihaz üzerinde istediğiniz uygulamayı kullanın, ama hepinin temelinde VMware yazılımı çalışacağı için hepsi için ayrı yazılımlar geliştirmek yerine Cross-Cloud Architecture yapısıyla bulutun temellerine sahip olun.’ Diğer bileşenlerle beraber melez bulut konseptinin de kurallarını tanımlıyoruz. Microsoft, Amazon gibi bulut sağlayıcılarla işbirliği açıkladınız ve ilerleyen süreçte bu sayı artacak. Onlar böyle bir yapıda yer almaya nasıl bakıyor? Bence herkes olumlu bakıyor. Çünkü yapı ne kadar büyürse herkesin alacağı pay da büyüyor. Ölçek fark etmeksizin, herkesin bir
deneyimini zenginleştirdi. VMworld etkinliğinde Horizon sanal bilgisayarlar ve yayınlanan uygulamalarda Microsoft Skype for Business deneyiminin bir gösterimi de katılımcılarla paylaşıldı. Çözüm, uçtan uca
Bireylerin ve kurumların bulut konusunda tercih yapma yetkinliğini nasıl değerlendiriyorsunuz? Seçim kriterleri konusunda ciddi birikim oluşuyor. Yetkinlik zamanla gelişiyor, çünkü bulut bilişimin kullanım alanı genişliyor. BT birimleri de kendi kriterleri ve nelere dikkat etmeleri gerektiği konusunda her zaman dikkatli. Güvenlik her zaman öncelik ve bunu yönetilebilirlik izliyor. Bu yetkinlikleri BT birimleri de kendi içinde geliştiriyor. Güvenlikte doğru bulutun seçilmesi, verimli kullanılması uzmanlık gerektiriyor ve bu yönüyle BT birimleri, kendi görev ve sorumlulukları açısından bir dönüşümden geçiyor. Eskiden BT birimleri olaylara biraz daha teknik taraftan bakarken, şu anda iş biriminin neye ihtiyacı olduğuna odaklılar. Dell EMC yapılanması, VMware’in çalışmalarına nasıl yansıyacak? İlk günden itibaren taraflar net bir mesaj verdi, ‘VMware bizim için çok değerli, bağımsız duruşu çok önemli’ dediler. Çünkü VMware, standart bir platform haline gelmiş durumda. Onu marka bağımsız tutmak bu yönüyle önemli. Herkesin mesajı net: ‘Evet biz birleştik, ama VMware açısından bir değişiklik yok, stratejileri bağımsız belirleniyor, bu uruşu korumak önemli.’
bir sanal kanal oluşturarak kullanıcı deneyimini iyileştiriyor ve veri merkezi altyapısındaki yoğunluğu azaltıyor. Çözüm, merkezi kurulum ve uygulama güncellemeleriyle daha fazla görünürlük, politika yönetimi
ve kontrol de sağlıyor. BYOD girişimi başlatan şirketlere yönelik bir sürüm olan Workspace ONE Essentials; yönetilmemiş cihazların kurumsal uygulamal ara ve servislere kimlik tabanlı bir çalışma alanı üzerinden erişmelerini sağlıyor. Şirketler Workspace ONE çözüm portföyüyle Essentials’ı birleştirdiklerinde tüm kullanıcı tipleri ve kullanım vakalarına yönelik geniş kapsamlı bir dijital çalışma alanı stratejisi oluşturabiliyorlar. VMworld etkinliğinde Horizon sanal bilgisayarlar ve yayınlanan uygulamalarda Microsoft Skype for Business deneyiminin bir gösterimi de katılımcılarla paylaşıldı. Çözüm, uçtan uca bir sanal kanal oluşturarak kullanıcı deneyimini iyileştiriyor ve veri merkezi altyapısındaki yoğunluğu azaltıyor. Çözüm, merkezi kurulum ve uygulama güncellemeleriyle daha fazla görünürlük, politika yönetimi ve kontrol de sağlıyor. BT ekiplerine tam destek Virtual SAN 6.5 ile ise hiper bütünleşik çözümde hızlı güncelleme ön planda. Virtual SAN 6.5, şirketin üç yıldan kısa sürede yayınladığı beşinci sürüm olurken, bu yeni sürüm, konteynerlere ve fiziksel iş yüklerine destek sunarak toplam sahip olma maliyetinde önemli tasarruf sağlayacak. Öte yandan VMware, bulut yönetim platformuna güncellemeler de getirdi. Bunların arasında vRealize Automation ve vRealize Log Insight’ta yapılan iyileştirmeler yer alıyor. VMware vRealize Automation 7.2, Microsoft Azure’nin yanı sıra yeni konteyner yönetim becerilerine destek sunarak geliştirici ve BT ekiplerinin ihtiyaçlarına yanıt verecek. Yeni sürümle BT ve yazılım geliştirme departmanları, ortak servis taslaklarını kullanarak, uygulama merkezli ağ ile entegre çok seviyeli uygulama sürecini basitleştirebilecekler. Güvenlik ise Microsoft Azure’nin yanı sıra Amazon Web Services (AWS), VMware vCloud Air ve vCloud Air Network gibi halihazırda desteklenen bulut platformlarına taşınacak. Yeni sürüm, ölçeklenebilirliği yüksek ve hafif konteyner yönetim portali Admiral’in son sürümünü de barındıracak. VMware Photon platformuna dahili Kubernetes desteği de eklendi. Bu yenilikle BT ekipleri Kubernetes’i, geliştirme ekiplerine bir servis olarak sunabilecek.
F
FARKLIYIZ STOK
UZMANLIK
DENEYİM
STOK
FARKLI
TESLİMAT GENİŞ BAYİ AĞI
STOK
GÜÇLÜ
KATAN
HIZLI
DENEYİM
FARKLI
GÜVEN
DEĞER
GÜÇLÜ
GÜVEN
)
DEGER K ATAN DAGITIC INIZ )
www.sedna.com.tr
26
BThaber
KARİYER
14 - 20 KASIM 2016
Teknotel Telekom Kurumsal Satış Direktörü Nilgün Göksungur
Bireysel yönetim için doğru adımlar
Telekomünikasyon sektöründe kurumsal satışın deneyimli ismi Nilgün Göksungur Teknotel Telekom’un Kurumsal Satış Direktörü görevine getirildi. Nilgün Göksungur, 2004 yılında Kurumsal Satış Yöneticisi olarak başladığı Teknotel Telekom’da sırasıyla yurtiçi kanalı Kurumsal Satış Müdürü, yurtiçi ve yurtdışı kanalı Nilgün Kurumsal Satış Müdürü olarak görev aldı. Göksungur Eğitimini İşletme dalında tamamlayan Nilgün Göksungur kariyeri boyunca bilişim sektöründe önemli projelere imza atmış olup, internet ve veri merkezi pazarının gelişimine önemli katkılar sağladı. Nilgün Göksungur, Teknotel Telekom’un Kurumsal Satış departmanına liderlik edecek.
E-Dönüşüm Sertifika Programı başlıyor E-GÜVEN Akademi ve Kadir Has Üniversitesi; 26 Kasım ve 3 Aralık tarihlerinde 12 saatlik ücretsiz E-Dönüşüm Sertifika Programı düzenliyor. Çalıştıkları kurumlara e-dönüşüm konularında liderlik etmek isteyen bireylere uzman isimlerin eğitim vereceği programda, e-dönüşüm stratejilerine ve uygulamalarına ilişkin birçok başlık yer alıyor. E-GÜVEN’in bu yıl ikincisini düzenleyeceği E-Dönüşüm Sertifika Programı, Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampüsü’nde gerçekleştirilecek. Herkese açık ve ücretsiz olan programa e-dönüşüm öğelerini şirketlerinde konumlandırmak isteyen profesyonellerin, e-dönüşüm alanında faaliyet gösteren şirketlerde çalışmayı düşünen öğrencilerin ve kamu kurumu çalışanlarının katılımı bekleniyor. E-GÜVEN E-Dönüşüm Sertifika Programı katılımcıları, e-dönüşümün temel unsurlarından, dijital IQ ve siber güvenliğe kadar kapsamlı bir eğitim alacaklar. E-GÜVEN E-Dönüşüm Sertifika Programı’nın eğitmen kadrosunda sektörün önde gelen isimlerinden E-GÜVEN
Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bülent Gönç, E-GÜVEN Genel Müdürü Can Orhun, Gelir İdaresi Başkanlığı Yetkilisi, MOSO Technologies Genel Müdürü Cüneyt Çerkez, BTS&Partner LLM Batu Kınıkoğlu ve Erdem Aslan, TNB KEP Genel Müdürü Duygu Yantaç, e-LOGO Genel Müdürü Cahit Güvensoy BİZNET Genel Müdürü Onur Arıkan bulunuyor. E-GÜVEN Genel Müdürü Can Orhun, şu bilgileri verdi: “Bu yıl ikincisini düzenleyeceğimiz E-Dönüşüm sertifika programı ile maliyetleri azaltan, zamandan kazandıran ve çevreci çözümler yaratan e-dönüşümü daha geniş kitlelere ulaştırmayı amaçlıyoruz. Programa katılacak olan kişiler e-dönüşüm kavramını ve e-dönüşümü oluşturan alt başlıkları alanındaki uzmanlardan öğrenecek. E-GÜVEN Akademi ile amacımız, sektörün öncelikli konularından biri olan e-dönüşüm hakkında bireylerin ve kurumların bilgi birikimini artırmak ve kullanımı da yaygınlaştıracak düzeyde etkili bir eğitim verebilmek.”
“Kendini yönetme’’ becerisi, tahmin edilemez bir şekilde ve hızla değişen günümüz iş dünyasında etkin biçimde var olabilmek için kritik bir beceri haline geldi. Başkalarını yönetmekten bile daha zor olabilen bu beceriyi geliştirmek için izlenmesi gereken temel 6 adım var. Şirketlerin ihtiyaçları doğrultusunda özelleştirilebilin yetkinlik bazlı gelişim programları hazırlayan Talentouch Kurumsal Gelişim Projeleri Direktörü İrem Erol, iş hayatındaki profesyonellerin kendilerini yönetmek için izlemesi gereken 6 adımı şöyle anlattı: 1-Kendinize bir vizyon oluşturun: Anlamlı bir gelecek resmini öngörebilmek ve bunu bir hayat senaryosu haline getirebilmek, kişiye yön duygusu verir ve motive eder. Bu gelecek resmi; gelecekten ne bekliyorum, gelecekte nerede olmak istiyorum gibi
sorulara cevap vermeli. 2-Vizyonunuzu gerçekleştirecek SMARTER hedefler belirleyin: Hedefleri belirledikten sonra zaman planlaması yapmak, hedeflere ulaşıldığında elde edilecek faydaları belirlemek ve tüm hedeflerin vizyonunuzla örtüştüğünden emin olmak; arzu ettiğiniz gelecek resmine doğru ilerlerken yolunuzdan sapmamanızı sağlar. 3-Hedeflerinizi gerçekleştirmenize yardım edecek içsel kaynaklarınızı keşfedin: Güçlü yönlerinizi belirlemek gerçek potansiyelinizi keşfetmenize yardımcı olur, kendinize olan inancınızı artırır ve bir işe yürekten adanmanızı ve potansiyelinizin bütününü işinize yansıtmanızı sağlar. 4-Sizi hedeflerinize ulaşmaktan alıkoyacak içsel engellerinizi tanımlayın: İçsel engellerinizin farkında olmak,
E T K İ N L İ K L E R
onların üzerinizdeki etkisini büyük ölçüde bertaraf eder ve hedefleriniz için daha güçlü bir şekilde yol almanızı sağlar. 5-Motivasyonunuzun sürdürülebilirliğini sağlayın: Motivasyonunuzun kaynağını bulmanız, onu olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilecek kurumsal ve bireysel faktörlerin farkında olmanız, zor durumlarda bile hedefleriniz doğrultusunda harekete geçmenizi ve kararlılıkla çaba göstermenizi sağlar. 6-Duygusal dayanıklılığınızı yükselterek stres düzeyinizi optimal seviyede tutun: İş düzleminde dayanıklılık, işler planlandığı gibi gitmediğinde, başarısızlığı ya da zorlukları bir son olarak görmeme halidir. Dayanıklılığı yüksek olan kişiler, kendilerini hızla toparlar, geri kazandıkları enerjiyle öğrenme ve gelişim hızlarına ivme katarak güçlerini daha da etkin kullanırlar.
Y U R T D I Ş I
14-15 Kasım 2016
NetApp Insight Berlin 2016 Berlin, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.netapp-insight.com/
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
E T K İ N L İ K L E R 19 Kasım 2016 Sabancı Üniversitesi SUCOOL & INOVENT Demo Day 2016 Karaköy Minerva Palas AYRINTILI BİLGİ: sabancidemoday2016.eventbrite.com
Y U R T İ Ç İ
22-23 Kasım 2016 Bilişim Zirvesi’16 Haliç Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: http://www.bilisimzirvesi.com.tr
29-30 Kasım 2016 2. Global SatShow Haliç Kongre Merkezi, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: globalsatshow.com/ 15 Aralık 2016 BTvizyon Toplantıları Girne AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
28
BThaber
KARİYER
14 - 20 KASIM 2016
Ortadoğu’da üniversite işbirlikleri gelişiyor Ericsson, 2015’te çalışmalarına başladığı ICT Professional Foundation Programı’nın ikinci yılında Ortadoğu Bölgesi’ndeki 15 ülkeye ulaşarak, öğrencilerin, yeni teknolojilere ilişkin güncel bilgilere ulaşmasını sağlıyor. Ericsson, iki ay süren kurslarla üniversite ve BT sektörü arasındaki açıkları kapatmak üzere bir köprü kurarak, genç yeteneklerin Ericsson gibi şirketlere katılabilmesini de sağlıyor. Öğrenciler derslere katılacağı zaman dilimlerini, ders programlarına göre seçebiliyor. Programın amacı; doğru öğrencileri, üniversitedeyken seçmek ve eğer tercih edilirse tam zamanlı iş fırsatı öncesinde Ericsson’un anlayışını doğru bir
şekilde öğrencilere aktarmak. Ericsson yapılan online kurslarla geniş bir öğrenci kitlesine hitap ediyor, stajlar ve lisansüstü programlar için maliyet ve lojistik açısından etkin bir yetenek havuzu oluşturuyor. Programa
Türkiye’den katılan üniversiteler arasında Ortadoğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ), İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ve Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) var. Ericsson Ortadoğu ve Kuzey Afrika Başkanı Rafiah İbrahim, “ICT Professional
Foundation Programı çerçevesinde bölgenin en iyi üniversiteleriyle işbirliği yapmaktan onur duyuyoruz” derken, Ericsson Ortadoğu Bölgesi İK Müdürü Girish Johar da şu bilgileri verdi: “ICT Professional Program’ın tamamladığımız birinci yılında 441 öğrenciye ulaştık. İkinci aşamaya geçtiğimiz için heyecanlıyız ve programın BT ile ilgilenen bölge gençlerine çok şey kazandıracağına inanıyoruz. Geçen yıl olduğu gibi bu yıl da yetenek havuzunu genişletmek için çeşitliliğe odaklanarak, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin bilgili, tecrübeli gelecek nesil BT liderlerinin yetişmesine destek sunacağız.”
Kolay İK, yeni yatırımlarla büyüyor Eğitim ve fırsat eşitliği sunuluyor
İşgücünün istihdam edilebilirliğini artırmaya yönelik aktif programlar yoluyla istihdamı kolaylaştırmak ve geliştirmek için çalışmalarını sürdüren İŞKUR, Ataşehir Belediyesi ve Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu ile birlikte “Mesleki Eğitim Kursu” düzenliyor. “Dış Ticaret Meslek Elemanı”, “Bankacılık Meslek Elemanı” ve “Lojistik Meslek Elemanı” branşlarında açılan mesleki eğitim kursları sayesinde bireylerin daha iyi şartlarda meslek kazanması hedefleniyor. İŞKUR ve Ataşehir Adıgüzel Meslek Yüksekokulu yetkilileri eşliğinde eğitimlerin verileceği Ataşehir Belediyesi İstihdam Merkezi Mesleki Eğitim Birimi’nde gerçekleştirilecek mülakatta, her bölüm için 25 asıl, 25 yedek toplam 150 kişi seçilecek. ABİM projesi ile; Ataşehir’de yaşayan vatandaşların bir iş sahibi olması ve kendisini geliştirerek hedeflediği kariyere ulaşması amaçlanıyor. Bugüne kadar 10 binin üzerinde işsiz vatandaşın özgeçmiş kaydını yapan ABİM projesine, firmalardan da bin 758 işgücü talebi geldi. Yapılan görüşmelerde bugüne kadar ABİM projesi sayesinde 170 kişi iş sahibi oldu.
Türkiye’nin bulut tabanlı insan kaynakları ve personel yönetim sistemi Kolay İK, yeni katılan 2 yatırımcısı ile yatırım turunu tamamladı. Dünyanın önde gelen yatırım fonlarından 500 Startups’un Türkiye ayağı 500 Istanbul ve Koç Üniversitesi Girişimcilik Araştırma Merkezi KWORKS, Kolay İK’nın yatırımcıları arasına katıldı. Kolay İK’nın 2016 yılındaki 2’inci turda aldığı toplam yatırım 452 bin dolara ulaştı. Kolay İK, 2015’te çıktığı ilk yatırım turunda da toplam 200 bin TL yatırımcı desteği sağlamıştı. Kolay İK Kurucu Ortağı Çağlar Yalı, şu
bilgileri verdi: “Kuluçka ve hızlandırma sürecinde de bizi destekleyen KWORKS, yatırımcı kimliğiyle de yanımızda. 500 Istanbul gibi uluslararası bir fonun desteği ise ayrı bir öneme sahip. 500 Startup’ın, Kolay İK’yı Türkiye’nin dışına taşıma hedefimizin önünü açacağını umuyoruz. Kolay, akıllı, ekonomik, erişilebilir, güvenilir ve ulaşılabilir bir çözüm yaratmak üzere yola çıktık. Hedefimiz dijitalleşen KOBİ’lerin işini kolaylaştırmak.” Kolay İK’nın yatırımcıları arasında GBA’dan (Galata Business Angels) Melih Ödemiş
(Yemeksepeti Kurucusu), Fırat İşbecer (Pozitron Kurucusu), Varol Civil (TEB Yönetim Kurulu Üyesi), Cem Topçuoğlu (TBWA İstanbul CEO’su) ve Ahmet Faralyalı (Mediterra Yatırım Yönetici Ortağı); Rolf Schrömgens (Trivago Kurucusu); YT Venture Partners; EGİAD Melekleri oluşumundan Aydın Buğra İlter (ITA Legal & Advisory Ortağı), Ali Barçın (barcin.com Genel Müdürü) ve Williamsburg Capital LLC gibi isimlerler var. TEB Girişim Evi ve Türk Telekom’un Girişim Hızlandırma Programı PİLOT da Kolay İK’nın çalışmalarını destekliyor
Taraftarlık önce gelir Hotels.com’un yeni araştırmasına göre, Türkler tuttukları takıma işlerinden daha fazla önem veriyor. Katılımcıların yüzde 80’i maça gitmek için işten kaytardığını söylüyor. Yurtdışında maç izlemek için en çok tercih ettiğimiz ülkelerse İspanya ve İngiltere. Araştırmaya göre, Türkler tuttukları takıma işlerinden daha fazla önem veriyor. Katılımcıların yüzde 80’i, spor müsabakası izlemek için işten kaytardıklarını itiraf etti. Yüzde 38’i her zaman sporu işlerine tercih ettiklerini vurgularken, yüzde 42’si maça gitmek için en azından bir kez işi ‘kırmış’. Hotels.com’un ‘Spor Seyahatleri Puan Cetveli’ araştırmasına göre, Türklerin yüzde 80’i spor karşılaşması için seyahat ediyor. Araştırmaya katılanların yüzde 54’ü, tuttukları takımın maçını izlemek için yurtdışına çıkmayı göze aldıklarını söylerken, yüzde 77’i ülke içinde seyahat etmekten geri durmadıklarını belirtiyor. Yüzde 88’lik kesim futbol, yüzde 47’lik kesim ise basketbol maçı izlemek için yollara düşüyor.
Üniversite ve iş dünyası eğitimde buluştu KalDer, Boğaziçi Üniversitesi Yaşamboyu Eğitim Merkezi (BÜYEM) işbirliğiyle düzenlediği ‘Bosch Stratejik Pazarlama Satış Sertifika Programı’nı tamamladı. Boğaziçi Üniversitesi’nde düzenlenen sertifika törenine KalDer Yönetim Kurulu Başkanı Buket Eminoğlu Pilavcı, Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young, BÜYEM Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Taner Bilgiç, Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sertifika Programının Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Ali Rıza Kaylan ile çok sayıda davetli katıldı. BÜYEM ile birlikteliklerinin 4’üncü yılında böyle önemli bir projeye imza atmaktan mutluluk duyduklarını dile getiren Buket Eminoğlu Pilavcı,
“Fütürist yazar Alvin Toffler’in dediği gibi; “Geleceğin cahilleri okuma yazma bilmeyenler değil, yeniden öğrenemeyenler olacaktır” diye konuştu. Programın şirketleri için bir ilk olduğunu ifade eden Bosch Türkiye ve Ortadoğu Başkanı Steven Young ise
gelişen dünyada eğitimin bir ömre yayıldığını ifade etti. Steven Young, “Geleceğin dünyasında içe dönük müşteri yok. Çalışanlarımız bu programda kaynak, risk yönetimi ve daha pek çok önemli konuyu öğrendiler. KalDer ve BÜYEM ile olan bu ilişkimiz de sürdürülebilir
olacak” dedi. Eğitimin sadece üniversite ile sınırlı olmadığını dile getiren Boğaziçi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Sertifika Programının Akademik Koordinatörü Prof. Dr. Ali Rıza Kaylan da günümüz rekabet dünyasında kendini yenilemenin kaçınılmaz olduğunu vurguladı.
30
MEKTUP
BThaber
Yeni bir haftadan merhaba, Alışverişi seversin bilirim, o yüzden sana güzel bir haberim var: Türkiye’nin ilk dijital cüzdanı BKM Express ile ilk kez alışveriş yapacak 30 bin kişi, tek seferde yapacakları 30 TL ve üzeri alışverişlerinde 20 TL iade alıyor. 30 Kasım’a kadar sürecek kampanya, BKM Express’e tanımlı tüm banka kartı, kredi kartı ve ticari kartlarla yapılacak alışverişleri kapsıyor. “Gözlerinizi sonuna kadar açın, iyice bakın!” sloganıyla tanıtımı yapılan kampanyadan yararlanmak için BKM Express ile ilk kez alışveriş yapacak ilk 30 bin kişiden biri olmak yeterli. Detaylar www. bkmexpress.com.tr adresinde. Alışveriş dedik madem, yine bir haberim var: Mastercard, kullanıcıların mesajlaşarak ya da sohbet ederek finansal işlemlerini yürütebileceği ve alışveriş yapabileceği bir yapay zeka platformunu devreye alacağını duyurdu. Mastercard bot adı verilen platform, farklı bir alışveriş deneyimi demek. Bu yeniliğin videosu da https://www.youtube. com/watch?v=m-nbznORjaY sitesinde. Biraz da boya badana işlerine bakalım. Bu sayfalarda daha önce de yer vermiştim Filli Boya’nın ‘Mimar Benim’ uygulamasına... İşte sektörde bir ilk olarak hayata geçirilen, AppStore’un favori uygulamaları arasında yer alan Mimar Benim; son teknoloji fonksiyonları, yepyeni özellikleri, en trend renk ve kartelaları ile yaşam alanlarının kolayca ve istenildiği gibi renklendirilmesini sağlıyor. Uygulama, kullanıcıların tercih ettiği dört renklendirme alternatifini kolaj yaparak sosyal medya mecralarında paylaşma ve arkadaşlarından fikir alma imkanı da sunuyor.
Mobil Kurumsal Performans Yönetimi” uygulamasıyla iki ayrı ikincilik ödülü Aksigorta’nın. Türk-Amerikan İş Konseyi (ATC) ve Türkiye-ABD İş Konseyi (TAİK), siber güvenlikte yenilikçi çözümler sunan Comodo’nun CEO’su Melih Abdulhayoğlu’na “Mustafa Koç V. Business Leadership” ödülü vermiş. 35. ATC-TAİK Ortak Yıllık Konferansı’nda Melih Abdulhayoğlu, Türkiye’de en büyük Amerikan Ar-Ge yatırımı yapan isim olduğu için bu ödüle layık bulunmuş. SAP’nin geleneksel hale getirdiği, yılın en başarılı kurumsal teknoloji uygulamalarını ödüllendiren SAP Türkiye Kalite Ödülleri 2016’da Yılın İnovasyon şampiyonu ise Türkiye’de Yapı Bileşenleri sektörünün önemli temsilcilerinden AGT olmuş. Bilkom; dünya mirası olan antik kentleri; dijital çağa uygun bir şekilde 3 boyutlu deneyimleme olanağı sunan sosyal sorumluluk projesi “Tarih 3 Boyutlu Canlanıyor” ile “Entegre Mobil Deneyimi” kategorisinde dünya ikincisi oldu ve Stevie Awards 2016’dan ödülünü aldı. Ama bu kadar da değil… Bilkom, bu yıl 10’uncusu düzenlenen ve Avrupa genelinde toplam 33 ülkeden 32 bin firmanın projesinin yarıştığı “Avrupa İş Ödülleri / European Business Awards”da, “Çevre ve Kurumsal Sürdürülebilirlik” kategorisinde “Tarih 3 Boyutlu Canlanıyor- iVisit Anatolia” ile 2016 yılı Türkiye şampiyonu olmuş. Yaratıcılık, ödülünü almakta gecikmiyor, ne dersin…
14 - 20 KASIM 2016
SEKA Mehmet Ali Kağıtçı Kâğıt Müzesi açıldı Ayrıca projenin öncesi, planlanan hali ve uygulama sonrasındaki hali fotoğraf olarak paylaşılabiliyor. AppStore ve GooglePlay’de önemli bir yere sahip uygulama online ve offline olarak kullanılabiliyor. Tüketici elektroniği perakendecisi Media Markt, genel merkez ofisini Levent’e taşımış. Media Markt Türkiye İcra Kurulu Başkanı Yenal Gökyıldırım, yeni mağaza yatırımlarına devam edeceklerini de düzenlenen törende vurgulamış. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin endüstriyel mirası korumak amacıyla oluşturduğu Türkiye’nin ilk, dünyanın en büyük kâğıt müzesi SEKA Mehmet Ali Kağıtçı Kâğıt Müzesi açıldı. 12 bin 345 metrekare alan üzerine kurulan ve 4 katlı, 16 farklı salondan oluşan müzede ziyaretçiler, Cumhuriyet Dönemi sanayileşme sürecinde önemli bir yere sahip olan fabrikanın kuruluş sürecinden başlayıp, Kocaeli’den Türkiye’ye yayılan kâğıdın hayat hikayesini görüntüler eşliğinde izleyebilecek. Türkiye’nin ilk kâğıt mühendisi Mehmet Ali Kâğıtçı tarafından kurulan SEKA Kâğıt Fabrikası böylece artık SEKA Kâğıt Müzesi olarak geçmiş ve geleceği buluşturuyor. Korunan
2016
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Yine gurur veren bir haberde sıra… İngiltere hukuk piyasasındaki en kapsamlı araştırma ve 70 binden fazla görüşmeye dayanarak en seçkin hukuk uygulayıcılarını seçen Legal 500 UK 2016’da yenilenebilir enerjinin de dahil olduğu Çevre Kategorisi’ndeki ödülü Lightsource Renewable Energy Hukuk Direktörü, Yönetici ve Genel Sekreteri Av. Dr. Ece Gürsoy almış. Avukat Dr. Ece Gürsoy, Lightsource Renewable Energy’de 15 kişilik hukuk takımı ile projeleri başlangıcından itibaren, finansman, tamamlama ve teslim süreçlerini de kapsayacak şekilde şirketin tüm faaliyet alanlarında birebir yer alarak çalışmalarını yürütüyor. Dr. Gürsoy’un öncülüğündeki hukuk takımı, Lightsource’un İngiltere’de güneş enerjisi sektöründe küçük ölçekli üretim sanayinden şebeke ölçeğinde bir endüstriyel yapıya geçmesini sağlamış. Aksigorta ise IDC Türkiye Finans Teknoloji Konferansı’nda düzenlenen “Finans Teknoloji Ödülleri” yarışmasının iki farklı kategorisinde ikincilik ödülüne layık görülmüş: “Security & Fraud Management” kategorisinde “Hasar Suistimal Yönetimi” projesiyle ve “Big Data & Analytics” kategorisinde “CEO Cockpit
REKLAM SATIŞ GRUBU
YIL 22 SAYI 1096
14 - 20 KASIM
makinalar içerisinde en önemli olanı ise 1936 yılında açılan SEKA 1. Kâğıt Fabrikası’na ait 2 No’lu Kâğıt Makinası. Bu makinenin en önemli özelliği, fabrikanın kurulduğu günden kapandığı güne kadar 70 yıl boyunca hiç durdurulmadan sürekli olarak çalışmış olması. En kısa zamanda ziyaret edelim. Sıra çevreci gündemimde… Amazon Web Services’in (AWS) beşinci global yenilenebilir enerji projesi yakında hayata geçiyor. Yeni proje Amazon Wind Farm US Central 2’nun her yıl 530 bin mega watt enerji üretmesi bekleniyor. Bu da yaklaşık 50 bin evin elektrik ihtiyacı demek. Amazon yeni rüzgar çiftliğinin inşası ve sahipliği için rüzgar projelerinde lider EverPower ile işbirliği de yaptı. Contemporary İstanbul bu yıl da meraklıları buluşturdu biliyorsun. Öyle ki, Arçelik’in geri dönüşüm tesislerinden elde edilen malzemeler, Türkiye’nin önde gelen sanatçıları ve tasarımcıları tarafından yapılan tasarımlarla ‘Cycles’ sergisinde ziyaretçilerle buluştu. Arçelik, bu sergiye endüstriyel tasarım öğrencilerinin çalışmalarını da dahil ederek, genç tasarımcılara destek sunmuş. Fayda, her yerde ve bu çalışma da bunun kanıtı.
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr
Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr
İş Geliştirme Müdürü Günay Kaya Satış Grubu Kutay Göçe
Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)
Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02 ISSN 1300-6495
Bu hafta da benden bu kadar, haftaya bu sayfalarda buluşmak dileğiyle,
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Turkey’s fastest growing technology stars The results of Deloitte Technology Fast 50 Turkey 2016 Program, which offers the opportunity to open up to Europe and the world to Turkey’s fastest growing technology companies, were announced at the award ceremony held at Deloitte Values House. Ranking first in this year’s program was Bilgikent Informatics Inc. which started its operations in Ankara in 2009 and grew by 16014% in the last four years. SNI Technology Services Inc. held the second place with a growth rate of 6354%, while Hype owned the third prize with a growth rate of 4894%. Cardtek won the Technology Special Award in the program which Turkey’s fastest-growing technology companies competed and Aselsan, BilgiKent, Bimsa, TurkNet and Innova were evaluated among themselves according to the growth rates of the last four years in the ‘Big Stars’ category where companies which are in what it is called the Greats League and whose revenues are over 50 million € in the 2015 financial year. Innova Informatics Solutions Inc. is also the only company that has been able to enter the Fast 50 list since 2006, when the program began. Deloitte Turkey Partner and TMT Leader Tolga Yaveroğlu made the opening speech and said: “We are hosting the Deloitte Technology Fast 50 Turkey Program for the eleventh time this year. Since that day, the growth and development experienced in the sector is pleasing. As Deloitte Turkey, we are excited about the investments that institutions have made in this area and the work they are actualizing. When the Fast 50 program started in 2006, most of the institutions in our lineup today were not established at that time;
today we are very happy to be giving their awards here. As Deloitte Turkey, our Fast 50 Program, which we have been continuing since 2006, aims to create a solid financial structure for institutions, to access the capital, to manage cash flow and to increase the awareness of the investors. However, our program also contributes to awareness and employee motivation and allows these successful institutions to successfully represent Turkey globally. We wish for these companies to be able to being talked about abroad with innovative technologies developed by them in the future.” Within the scope of the event, in the panel titled
‘Investment Journey of Technology Companies’, the informatics sector’s development and future were evaluated with the moderation of Deloitte Turkey M&A Services Partner Başak Vardar and participation of Arvento General Manager Özer Hıncal, DGSK Private Equity General Manager Kayrıl Karabeyoğlu and Revo Capital General Manager Cenk Bayrakdar.
2016 Deloitte Technology Fast 50 Turkey Program Top 10 Company Name Growth Rate (%) 1 - Bilgikent Informatics 16015 2 - SNI Technology Services 6355 3 – Hype 4894 4 - ARD Group Informatics & Medical Concultancy 3829 5 - ANT Software and Computer (Anttech) 1629 6 - Robotistan Electronic Commerce 1177 7 - KARTNET Computer (Cardtek) 534 8 - P.I. Works TR Informatics Services 465 9 - BNTPRO Information and Communication Services 432 10 – Logsign 384
Fast 50 CEO Research Results: n Last year, 37% of CEOs believed that the economy would grow in 12 months; this rate went up to 42% in the new research. Similarly, in the previous research, the percentage of CEOs who foreseen the economy to shrink or remain static was 63% and this rate also decreased down to 57% this year. n 61% of CEOs expect a maximum growth of 25% in labor growth over the next 12 months, only 9% expects growth of exceeding 50%. The same rates for the last year respectively were 58% and 5% in the reports. n Though the majority of CEOs indicated that organic growth would be achieved in the next 12 months and showed it as the main source of growth by 74% in 2015, this ratio dropped to 70% this year. n While ‘qualified employees’ and ‘private / niche products’ are the most important
factors that led to the growth of technology companies by 27%, ‘strong leadership’ took the third place by 15%. n The biggest operational difficulty faced by the CEOs in the management of companies’ rapid growth in the past year was found to be the workforce, recruitment and commitment of employees by 55%; while this percentage increased to 64% this year; making the situation even more difficult. n ‘Growing sales’ took the first place by 45 percent as the financial difficulties faced by CEOs, as it was in the last year. n ‘Training of leaders and delegation of responsibility’ keeps the first place as the biggest personal challenge for CEOs. n The biggest obstacle in front of the technology industry in the next 12 months’ development is emphasized as ‘geopolitical instability in the region’
and ‘talent availability’. n The factors that will encourage growth over the next 12 months are stated by CEOs as follows; ‘R&D and innovation investments’, ‘low corporate and individual tax’ and ‘education and training’. n According to CEOs’ comments, ‘digitalization and mobility’, ‘better use of analytical data’ and ‘growth of e-commerce and multi-channel integration’ are among the most important factors of technology investments over the next three years. n Within the scope of the research, CEOs were also asked about the countries they are planning to invest in the next 12 months. While the US is in the first place with 27% on the agenda of the CEOs, Turkey is the second with 24% and Iran and the United Kingdom with 21% took the third place.
Mediterra Capital sold Logo Software stocks
Mediterra Capital sold its Logo Software stocks to institutional investors through the sale of 413 million shares. The first successful international shareholder sale in Turkey since November 2014 has started to turn international investors back to the Turkish market. Due to high demand, 20% more shares were sold than planned. Foreign investors bought more than 85% of the shares and after the transaction, the free float ratio of Logo Software rose from 22.5% to 58.5%. Mediterra Capital will continue to support the company’s various growth alternatives by maintaining a 5% share in the Logo Software. Funds managed by Mediterra Capital, after becoming Logo Software shareholder in 2013, acquired and merged 7 companies and established 2 joint ventures. The first acquisition of Logo Software continued with the purchase of five other local companies complementing the existing products of Logo Software, which started with Netsis, the other big company in the market. The company also established a trade information platform, a joint venture named FIGO, to
provide value-added services to Turkish SME companies. In 2016, Logo Software realized the first cross-border transaction by purchasing the 100% share of TotalSoft, the leading player in the ERP market in Romania. In addition, the company established a joint venture in India as a part of its strategy of becoming a regional leader. Over the last 5 years, sales of Logo Software have grown by 43% annually, while the share of recurring revenues in total revenues has increased from 4% to 48%, while per capita returns grew by 57% per year. Orhan Ayanlar, one of the partners of Mediterra Capital, said regarding the transaction: “This transaction is the clearest indicator of foreign investor appetite for Turkish companies that are properly managed and accurately explained. We are proud of the success that Logo Software has achieved and with Tuğrul Tekbulut, the founding partner of Logo Software, we aim to make the company a bigger success and to increase our regional presence in the upcoming years. We also hope that this successful sales process, which is conducted through the supply of qualified investors, will encourage venture capital companies to invest in Turkey and that investments will continue to increase. As Mediterra Capital, we plan to invest 250 million € in 10 companies over the next 4 years.”
These digital trends will leave their marks on 2017 The Agency Digital Pen announced trends that will stand out in 2017 in the digital field. Özkan Özbey, the head of the Agency Digital Pen, said that although content is different and diversified, videobased content will continue to rise in 2017, while content will always remain the king. Özbey pointed out that the rapid increase in mobile usage all over the world, the proliferation of social media networks actively used by 2 billion people and the rise in technologies like IoT and artificial intelligence will further increase the importance of digital marketing applications in 2017. The digital trends expected to leave their marks on the year 2017 are stated as the following:
live broadcasts and Instagram Stories support the concept of “fast and ending content”.
the number of users who are rapidly rising will also increase the appetite of media buyers.
Live streaming videos: With all the social media platforms returning to a “live streaming” supported infrastructure, the concept of “watch and pass” will start to settle down. Following Facebook, Twitter’s edits on video content will allow users or brands to share videos more frequently.
Virtual reality experience: With the prospect and feel of the experience to be delivered to the customer, many organizations will go on to establish closer ties with customers. Marketers are getting ready to meet a brand new media with a virtual reality, where the customer experience has been brought to the extreme.
Marketing on cloud services: The growing use of broadband internet on smartphones, not just corporations, sheds light on marketing projects that can be done on this area. Going one step ahead, experts are working on what can be done with artificial intelligence and cloud services.
Short-term content on social media: The concept of short-term content that started with Periscope and continues with applications like Snapchat, Scorp continues to guide social media. Sharing content for a certain period of time requires brands to organize their strategies according to this fast-moving consumer age. Applications like Facebook’s
New Advertising Media Messaging Applications: The messaging tradition that started with MIRC is spreading with applications like WhatsApp, Facebook’s Mobile Messenger, Snapchat and WeChat. In 2017, the number of these applications and the advertising space within them is expected to increase. Along with the increase in mobile applications,
Phygital marketing: The concept of the phygital which is spoken in Turkey for about 2 years consists of the gathering of physical and digital marketing worlds in the ecosystem formed between consumer and brand. The concept of phygital will be one of the ways to ensure that the consumer is achieved in the most accurate way and in a measurable manner.
Entrepreneur Warriors begin a new era Training term for the 11th of the Entrepreneur Warriors, which offers the chance to turn into a successful entrepreneur who could make his own business in different sectors or manage a specific project in a company, started. Founded on August 30, 2013, the Entrepreneur Warriors provided 170 graduates in 10 terms. Entrepreneurs have the opportunity to work with top-level entrepreneurs, along with 40 mentors and 22 supportive organizations in
connection in the field during the Entrepreneur Warriors program. The program is composed of three main stages: GIS Boot Camp, GIS
Master Corps and GIS Special Corps. Anyone can enter the GIS Boot Camp, the first stage, from girisimsavascisi.org
website. The GIS Boot Camp is open to all entrepreneur candidates in the age range of 15-55 and is launched four times a year, twice in January and October, with a maximum of 40 attendees each turn. The second stage, GIS Master Corps only accepts the candidates who have successfully completed the GIS Boot Camp. Up to 30 participants are accepted in each turn of the year, which is held twice a year, in February and November. The training
includes full-time and faceto-face training and practice activities during the six weekends and online training and assignments. In the GIS Master Corps, the participants actualize their projects they set out in the boot camp and acquire all the technical equipment they need to know about entrepreneurship. Successful graduates are awarded Participation Certificate or Entrepreneur Warrior Certificate according to their grades.