BThaber Sayı 1097

Page 1

IP Systems Solution Partner

BUSINESSPARTNER

Santral sistemlerinde profesyonel çözümler...

Kuştepe Mh. Leylak Sk. Nursanlar İş Mrk. Kat: 6 No: 22 Şişli, İSTANBUL T +90 212 252 2222 Pbx | +90 850 460 2222 www.ce-sa.com.tr | info@ce-sa.com.tr

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1097 21 - 27 Kasım 2016

Dijital evrimden kaçış yok!

Sayfa

4

Yazılım alanında sektörlerarası sinerji TOBB çatısı altında geliştirilen Soft Away Projesi, yerli yazılımın dış pazara açılmasında büyük önem taşıyor.

Sayfa

BBS çeyrek asrı geride bıraktı

12

Bekir Alp Sayın

Türkiye bilişim sektöründe 25. yılını kutlayan Bilgi Birikim Sistemleri, yeni dönemde yazılım ve hizmet alanlarına da yoğunlaşacak.

Sayfa

16

Yeni dijital dönüşüm stratejisi Dell EMC, 11 Kasım’da İstanbul’da Intel’in katkılarıyla Dell EMC Çözümler Günü’nde yeni yapılanma sonrasında ilk kez iş ortakları ve müşterileriyle bir araya geldi.

Haber Merkezi

Sayfa

25

Bireyler, şirketler ve ülkeler olarak dijital dönüşüm sürecini nasıl yaşadığımız ve bu geleceği nasıl karşılamamız gerektiği konularında dünyadan ve ülkemizden vizyoner yaklaşımlar getiren, Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği Bilişim Zirvesi için geri sayım başladı. 22 – 23 Kasım günlerinden İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan etkinliğin açılışına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katılacak.

Dünyanın Dünyanın Dünyanın En En En Hızlı Hızlı Hızlı *** Analitik Analitik Analitik Veritabanı Veritabanı Veritabanı ileileTanışın ileTanışın Tanışın

Bellek-içi ve SQL Tabanlı Analitik Veritabanı ile Işık Hızında Performansa Ulaşın! * TPC-H Benchmark testlerine göre EXASOL en yüksek skora sahiptir. http://www.exasol.com/en/in-memory-database/tpc-h/

724

+90 542 717 35 57

www.karadan smanl k.com.tr

Inventram ve Mitsui’den yatırım ortaklığı Japon yatırım şirketi Mitsui, Koç Holding’in teknoloji yatırım şirketi Inventram’ın yüzde 30 hissesini satın aldı. Sayfa 8



BThaber

E-TOPLUM

21 - 27 KASIM 2016

3

Bilişim ve girişimcilik destekleri, ekonomik kalkınmanın temeli Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) tarafından bu yıl 20’ncisi düzenlenen ve Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek’in ana konuşmacı olarak yer aldığı Uluslararası İş Forumu IBF’in sonuç bildirgesi açıklandı. 22 ülkeden işadamları dernekleri başkanlarından oluşan IBF Yönetim Kurulu (BOG) tarafından sunulan bildirgede inovasyonla gelişen rekabetçi pazarlarda ülkelerin rekabette öne çıkabilmesi için teknolojinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesinin yanı sıra, girişimcilik ekosisteminin de oluşturulmasının önemine vurgu yapıldı. 20’inci IBF Sonuç Bildirgesi’nde öne çıkan başlıklar şöyle sıralanıyor: 1. Melek yatırımcılık, ülkemizde de yaygınlaştırılmalıdır. Yüksek faiz oranları nedeniyle ortaya çıkan finansmana ulaşım problemine alternatif model sunan melek yatırımcılığa yönelik teşvikler artırılmalıdır. 2. Yeni nesil bir yatırım ve fonlama sistemi olan “kitle fonlaması” geliştirilmelidir. Bu fonlama türü, internet üzerinden de yapılabilmesi nedeniyle girişimcilere önemli bir alternatif model sunabilmektedir. 3. Fonlama ve mentörlük kavramları, çoğu kez birlikte hareket etmekte. Bu nedenle; yeni yatırımlara yönelik, başta pazar ve büyüme potansiyeli ve ürün-piyasa uygunluğu olmak üzere, birçok konuda mentör desteği teşvik edilmelidir. 4. Teknolojinin gelişimi için tek başına Ar-Ge teşvikleri yeterli değildir. Ar-Ge’nin ticarileşmesi ve bunun sanayi politikası haline getirilmesi de gerek. 5. Farklı sistemlerden yararlanarak teknolojik üretimi sağlamak ve buna uygun bir ekosistem tesis etmek gerekir. 6. Ülkemizi 2023 hedeflerine ulaştırmadaki ana adımlar; yüksek katma değerli ürünlerin üretilmesini sağlamak ve desteklemek, Ar-Ge insan kaynağı kapasitesini artırmak, bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji tabanlı ve yenilikçi şirketlerin ortaya çıkmasını ve gelişimini desteklemek, üniversitesanayi işbirliğini geliştirmek ve kurumsallaştırmak ve ArGe ve yenilik ekosistemini güçlendirmektir. 7. Etkin ticari bir ürüne sahip olmak için hızlı, esnekliği olan ve en önemlisi yenilikçi ürünler ile piyasaya çıkmak zorunlu hale gelmiştir. Bu nedenle Ar-Ge pazarlamayla eşzamanlı olarak

yapılmalıdır. 8. Yüksek teknolojiyi üreten firmalar, sahip oldukları fikri mülkiyet hakları nedeniyle, bu firmaların ürettiği teknolojiyi geliştiren firmalara göre çok büyük kâr marjları elde edebilmektedirler. Bu nedenle, fikri mülkiyet haklarına yönelik yasal düzenlemeler tamamlanmalıdır. 9. Yenilik ekosistemini oluşturan ve aralarında etkileşim olan aktörler; özel sektör, eğitim sistemi ve kamu kesimi olarak gruplanmaktadır. Bunların içerisinde Teknoloji Transfer Ofisleri, araştırmacıların üretimlerini ticarileşebilecek ve yenilikçi ürün ihtiyaçlarını sağlayacak şekilde karşılıklı olarak uyumlandırmasına yönelik çalışmalarıyla desteklenmelidir. 10. Yeni ürün ve teknolojilerin ekonomiye kazandırılmasına yönelik akademisyen ve üniversite öğrencileri tarafından yürütülecek girişimcilik faaliyetlerinin desteklenmesine yönelik çalışmalar artırılmalı. 11. Başarılı bir ticarileştirme için çok sayıda faktörün göz önüne alınması ve her aday teknoloji fikri için ayrı ayrı yol haritalarının çıkartılması, sürecin aktif bir şekilde takip edilmesi gereklidir. 12. Bilimsel kapasitenin arttırılması, bilim sisteminin ve bilim politikalarının oluşturulması ve uygulanması yoluyla mümkün olacaktır. Bu bağlamda Ar-Ge’nin tüm alanlarda yerlileşme sürecine pozitif katkı sağlaması, şirketlerin temel stratejilerinden birini oluşturmalıdır. 13. İthalata dayalı ürün teminini kritik sektörlerde önleyerek ithalat oranlarını azaltacak Ar-Ge çalışmalarının yoğunlaştırılması gerekmektedir. Savunma sanayiinde yürütülen bu durum, diğer sektörlere yayılmalı, dışa bağımlılık en aza indirgenmelidir. 14. İşbirlikleri arttırılmalı, akademik bilgi sanayide uygulanabilir hale getirilmeli, firmalar da yerli ya da yabancı işbirlikleri ile kendi kapasitelerini

genişletmelidir. 15. Girişimcilik, yenilik ve ArGe faaliyetlerinde, bölgesel ve ulusal düzlemde başarılı sonuç almak için, ekosistem odaklı bakış açısının ilgili tüm aktörlerce farkına varılması ve ekosistemi güçlendirecek çalışmalara ağırlık verilmesi gerek. 16. Yenilik ve girişimcilik ekosistemi Türkiye’nin kilit teknolojilerde hakimiyet sağlamaya başlaması, ileri teknoloji içeriği olan ürünler geliştirip üretmesi ve cari açığın kapatılmasıyla mümkün olacak. 17. Sağlıklı bir girişimcilik ekosisteminin oluşması, özgür düşünce ortamının geliştirilmesine bağlı. Girişimcilerin etkileşiminin artırılacağı ortamlar oluşturulmalı, üniversite öncesi girişimcilik eğitimi verilmeli. 18. Borsa, girişimcilik ekosistemi oluşturulmasında öncü bir rol oynamalı. Fon arzı ve fon talebinin doğru bir şekilde buluşması önemli. Bankacılık sistemi borsanın işbirlikçisi olarak piyasaya girmeli, finansmana ulaşım ve girişimcilik ekosistemi geliştirilmeli. 19. Kâr amacı gütmeyen sivil toplum kuruluşları, girişimcilik ekosisteminin geliştirilmesi için kullanılmalı. 20. Küresel ekonomide 2,3 trilyon dolara ulaşan İslami finansman enstrümanları, finansmana ulaşım ve girişimcilik açısından önemli bir fırsat. Sukuk gibi İslami finans enstrümanları yaygınlaştırılmalı ve teşvik edilmeli. 21. Girişimcilik hakkı, “insan hakları” kapsamına girecek şekilde değerlendirilmeli. 22. Zekât ve vakıf sistemi yaygınlaştırılmalı. Özellikle vakıflar doğru bir şekilde değerlendirilirse, milyonlarca dolarlık yeni fonlar oluşacak. 23. Tüketim toplumundan üretim toplumuna geçilebilmesi için bilgisayar kullanımı artırılmalı, yazılım ve program yazma eğitimi erken yaşlarda başlatılarak girişimci ekosisteminin tabana yayılması sağlanmalı.

sürekli gelişim ve değişim

eğitim serisi kurumsal mimari uygulama ve yönetimi stratejik planlama kurumsal yönetim ve kurumsallaşma iş süreçleri analizi ve modelleme finansal risk yönetimi finansal performans yönetimi

SINIF

EĞİTİMLERİ

PROJE

WORKSHOP

eğitim ve danışmanlık gereksinimleriniz için bizimle 0212 232 47 20 numaralı telefondan iletişime geçebilirsiniz.

mind2biz.com.tr

mind2biz

mind2biz


4

BThaber

E-TOPLUM

21 - 27 KASIM 2016

Yazılım alanında sektörlerarası sinerji Sedef Özkan TOBB Türkiye Yazılım Meclisi Başkanı Melek Bar Elmas, Başkan Yardımcısı Ertan Barut ve TOBB Sektörler ve Girişimcilik Daire Başkanı Ozan Acar ile Türkiye yazılım sektörünü ve sektörlerarası sinerjinin önemini konuştuk. TOBB (Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği) ana çatısı fiziksel bir oluşum. Sanayi odaları birleşiyor ve TOBB’u oluşturuyor. TOBB tüm sektörlere, kamuya, hükümetlere fikir vermek durumunda. Bu noktadan hareketle Elmas, Barut ve Acar öncelikle TOBB Türkiye Yazılım Meclisi’nin ortaya çıkışıyla ilgili süreci şöyle paylaştılar: “TOBB’un politika belirleyici rolü var. Yapılanmamız, yasayla kurulmuş. Amacı da; hiyerarşik ve coğrafik yapılanmanın dışında sektörleri bir araya toplamak. Coğrafik bölgelerden bağımsız olarak sektörel sorunları doğrudan doğruya yetkililere ulaştırmak ve çözüm aramak anlayışında. Yılda bir kez düzenlenen, başbakan ve bakanların da katıldığı Sektörel Ekonomi Şurası’nda tüm sektörler kendi sektörünün sorunlarını anlatıyor. TOBB’daki sektör meclislerinin doğuş amacı böyle. Meclisler sektörün çatı kurumu niteliğinde. TOBB Yazılım Meclisi de 2006 yılında kuruldu ve TOBB’un en aktif, en önde gelen meclislerden biri oldu. Sektör, TOBB Türkiye Yazılım Meclisi’ni takip etmeli.” Kamuda çifte standart uygulanıyor TOBB Yazılım Meclisi’nin somut çıktılarıyla ilgili bilgi veren Elmas, Barut ve Acar, “Yeni Ar-Ge Yasası’nda ArGe çalışan sayısının 15’e düşürülmesini sağladık ki bu sayı 5 olmalı. Yerinde ArGe çıktı. Teknik elemanların müşteri ziyaretleri kabul oldu. Bu sektörel yapılanma sayesinde bunları elde ettik. Bugün baktığınızda yazılım için gerekli, ilgili her türlü mevzuat var ama sorun şu ki; uygulanmıyor. Yerli yazılımlar hizmet olarak yabancılar ise lisans olarak

TOBB çatısı altında geliştirilen Soft Away Projesi, yerli yazılımın dış pazara açılmasında büyük önem taşıyor.

Soldan sağa: Ertan Barut, Melek Bar Elmas, Ozan Acar satın alınıyor. Yazılımın telif hakkı kamuda satın alan firmaya gidiyor. Kamuda insanlar ürün geliştirememiş oluyor. Telif hakları fazla korunmuyor. Teknik bir konu; bunu değerlendirecek hakimler donatılmış olmuyor. Bu konuda yeterli bilirkişilerimiz yok. Teklif haklarında da kaybımız çok fazla. Yabancılara farklı yerlilere farklı tutum var; çifte standart uygulanıyor” şeklinde konuştu. Asıl işimiz; politika diyaloğu Yerli yazılımın teşvik edilmesinin önemine vurgu yapan ekip, “Yerli yazılımların kamu tarafından sahiplenilmesi ve dünyaya açılmasında yardımcı olması gerekiyor. Türkiye’nin de arkasında durduğu yazılımlar olması şart. Yerli Yazılım Belgesi taslak çalışmada. TOBB’da yerli yazılım belgesi verebilir hale geleceğiz. Biz önerilerimizi tekliflerimizi aktardık, kanun taslağı hazırlandı. Diğer yandan Yazılım Strateji Belgesine de çalıştık. Yazılım Strateji ve Eylem Planı da yayınlanmayı bekliyor. Yerli

Yazılım Belgesi, stratejinin bir alt maddesi. Asıl işimiz; politika diyaloğu: Meclisimizden giden konu; uzlaşılmış, herkesin ortak görüşü olarak oluşuyor ve böylece çok daha güvenilir oluyor. Sektörlerarası sinerji de oluşuyor. 59 tane TOBB Meclisi var. Ortak çalışmalar yapmayı da düşünüyoruz. Öncelikle ‘Makine’ ile çalışma başlattık. Burası yazılıma talep oluşturabileceğimiz bir çatı. Sinerji yaratmak için her meclise sunum yapıyoruz. İlk defa sektörler birbirini dinliyor ve anlamaya çalışıyor. Özellikle Sanayi 4.0’da yazılım, tüm sektörleri etkiliyor. Ulusal katma değeri yaratmalıyız” değerlendirmesini yaptı. Soft Away, Türkiye’nin ticari formatında da büyük değişiklik gerçekleştirecek Elmas, Barut ve Acar, TOBB Yazılım Meclisi’nin ‘Soft Away’ Projesi ile ilgili olarak da şu bilgileri verdiler: “2016 yılının en önemli çıktısı ‘Soft Away’ projesi oldu. Yazılım sektörünün ihracatını artırmayı

hedefleyen Soft Away, Türkiye Yazılım Meclisi önderliğinde yürütülen, TOBB’un çatı kuruluş olarak görev aldığı ve Ekonomi Bakanlığı’nın HİSER destekleriyle mali yapısı şekillenen bir proje oldu. Böylesine güzel bir projede TOBB’un yanımızda olması ve meclisimizi desteklemesi bizim için çok kıymetli. Sektörlerin ihtiyaç duyduğu yazılımları örtüştürmekte TOBB’un büyük bir önemi var. Sektörlerarası sinerji oluşturma ilk defa yazılımda yapılıyor. Uzun vadede önemli bir kültürel değişim de olacak. Sadece yazılım sektöründe değil Türkiye’nin ticari formatında da büyük değişiklik gerçekleşecek. İlk defa sektörler birbirini dinliyor ve anlamaya başlıyor. Bu çalışma, yeni bir kültüre doğru evrilme olacak. Yaklaşık 3 yıl sürecek proje 2016 yılı hedeflerimizle çok uyumlu ve meclisimizin bu büyüklükteki ilk projesi olması nedeniyle çok özel. Kuşkusuz projemizin bir örnek olması ve tekrarlanması en büyük dileğimiz. Yazılım şirketlerine

açık çağrı çıktık ve 31 Ekim tarihinde başvurular sona erdi. Soft Away projesinde hedefimiz her kümeden en az üç firmamızın yurt dışına satış yapmasını sağlamak. Soft Away projesi dış pazara açılmada büyük önem taşıyor.” 2016 yılını ‘Yazılım sektörünün pazar hacminin ve ihracattaki payının artırılması’ konusuna ayırdıklarını vurgulayan ekip, şunları kaydetti: “Bu kapsamda önce ‘Yazılım İçin Ortak Ses Ver’ sunumunu hazırladık ve sanal medyada paylaştık. Daha sonra Sayın Rifat Hisarcıklıoğlu’nun desteğiyle bu sunumu tüm sektör meclislerinde yapmaya başladık. Şimdiye kadar yaptığımız sunumlar sonucunda iş birliği olanağı yaratma girişimi başladı. Ümidimiz daha çok iş birliği olanağı yaratmak.” Elmas, Barut ve Acar, “Meclisimiz 2017 yılında ‘Yazılım sektörünün iş gücü kapasitesinin geliştirilmesi’ konusuna odaklanacak. Bu konuda da farkındalık ve çözüm çalışmaları yürüteceğiz” açıklamasını yaptı.



6

BThaber

E-TOPLUM

21 - 27 KASIM 2016

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Başkan, 19 Aralık’ta seçilecek Katma değer ve patent Türk Elektronik Sanayicileri Derneği Başkanı Prof.Dr. Sıddık Yarman: “Patent almak bir hedef olamaz. Satamadığınız patentler yann yaptığınız yatırımlarla beraber elinizi ateş topu gibi yakar. Paranız gider. Patent, etkinlik ve verimlilik kavramlarını beraber işletmemiz gerekiyor. Fikrinizi çaldırmamanız lazım.” “Önceden buzdolabı, çamaşır makinesi branşlarında Avrupa’da hakimdik. 2005 yılında Avrupa’da satılan 2 televizyondan 1 tanesi Türkiye’den gidiyordu. Geride kalmamızın sebebi ne biliyor musunuz? Gösterge (Display) teknolojileri o kadar hızlı gelişti ki, biz ayak uyduramadık. Plazma ekranlar çıktı, arkasından LED ekranlar çıktı, arkasından aktif LED ekranlar çıktı. Biz bu teknolojileri çalışmadığımız için, fîzikçilerimiz, matematikçilerimiz olmadığı için, teknoloji olmadığı için kaldık.” “Ülke olarak teknolojiyi yaşam biçimi haline getirmiş mühendislere, yazılımcılara, mavi gömlekli, beyaz gömlekli nitelikli personele ihtiyaç var. Bunlar gökten zembille mi

inecek? Üniversitelerden yetiştireceğiz. Dünya koşullarında öncü olarak yetiştirmemiz gerekli.” (Üniversite Sanayi İşbirliği Merkezleri Platformu (ÜSİMP) Patent Fuarı, İstanbul, 11.11.16) ** Bilim Sanayi Teknoloji Bakanı Faruk Özlü: “Girişimci Bilgi Sistemi verilerine göre, 2015 yılında, düşük teknolojili sektörlerde ortalama faaliyet karlılığı yüzde 5.2 iken, yüksek teknolojili firmaların ortalama faaliyet karlılığı yüzde 8’dir. Yine tasarım yapan firmaların karlılık oranı, yapmayanların iki katına yakındır. İhraç ettiğimiz gıda ürünlerinin ortalama kilogram değeri 1.1 dolar iken, ihraç ettiğimiz eczacılık ürünlerinin ortalama kilogram değeri 23.7 dolardır. Mobilya sektöründe çalışanların ortalama ücreti bin 532 TL iken, bilgisayarlar ve optik ürünler sektöründe ortalama ücret 2 bin 829 TL’dir. Bütün bunların özet olarak söylediği şudur: Teknoloji ve tasanm, daha yüksek kar, daha fazla ihracat, gelir ve tasarruf anlamına geliyor.” (TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda BST Bakanlığı bütçesi hakkında konuşma, 11.11.16)

Robot imza atıyor Hollanda’nın Amazon’u bol. com, komşu Belçika’daki Anvers (Antwerp) Kitap Fuarı’nda, şimdiye kadar örneği görülmemiş bir yenilikçilik yaptı: Ölmüş bir yazara, fuarda kitap “imzalattı.” İmzayı, yazarın imzasını “öğrenen” bir robot attı. Bu arada robot, yaşayan yazarların imzalarını da attı sevabına. Yazarlar, kitap fuarına kadar zahmet etmediler, robot onların yerine çalıştı. Hollanda’lı şair Paul van Ostaijen, 1928’de ölmüş, ama memleketinde hala okunan

bir edebiyatçı. “Music Hall” adlı eseri, ölüm yıldönümü vesilesiyle yeniden basıldı. Anvers Kitap Fuarı’na yetiştirildi. Ama yayınevi şu şıklığı yaptı: Yazarın, tek bir günde bir-iki saat yapacağı bir işi robot, 8 gün boyunca her gün her saat yaptı: Kitap imzaladı. Bol.com, robotik imza işini popüler kitapların yazarlarına da ayırdı: Ölü yazardan başka, oralarda çok okunan Nicci French (bu takma isimle yazan karı koca İngiliz yazarlar Nicci Gerard ve Sean French.

ABD Seçimlerini medya, uzmanlar, anketçiler hatalı analiz etti deniliyor. Derin sosyolojik açıklamalar bol. Bunlarda elbette haklılık payı yüksek. Ama, ortada bir hata yok. Clinton, Trump’dan daha çok oy aldı. İngiltere’deki gibi “çoğunluğu alan kazanır” olsaydı Clinton şimdi başkandı. Hatta bizdeki sistemde bile Clinton yine başkandı... Ama işte, ABD’de seçim sistemi bir garip. Nitekim, 2008’de Obama da, rakibi Hillary’den daha az oy aldı. Ama ABD seçim sistemindeki gariplik nedeniyle, tıpkı şimdi Trump gibi “seçimi kazanmış” oldu. Orada başkanlık seçiminde halkın oyundan ziyade, İkinci Seçmenler Kurulu’nun oyu başkanın kim olacağını belirliyor. Bu İki Dereceli Seçim sistemi, bizim 1961’den beri uyguladığımız seçim sistemine göre antidemokratik. Ama bunu değiştirmek için sadece 10 eyalet ve başkent Washington evet demiş durumda. Gerisinin umurunda değil. 435 milletvekili + 100 senatör + Başkent Washington’dan 3 kişi için = 538 İkinci Seçmen’e oy veriliyor. Bunlar bir araya gelip, başkan için ayrıca oy kullanıyorlar. Ya da bazı eyaletlerde, İkinci Seçmen sayısının çoğunluğunu alan, bütün eyaleti “kazanmış” oluyor. 1787’den kalma bu sistem, çağımızın koşullarına ters. İkinci Seçmenlerin oy verme günü 19 Aralık. Bu satırların yazıldığı 15 Kasım Salı sabahı ABD’den

gelen bilgi şöyleydi: Clinton, Trump’tan 800 bin oy fazla almış durumda. Oy sayımının sürdüğü California gibi “silme” demokrat bir eyalet, Oregon, Washington gibi yine demokrat eyaletlerdeki kesin sonuçlar alınmamıştı. Siz bunları okurken, Clinton’ın oy farkı rahatça 1 milyona çıkmış olacak. Hatta bazılarına göre 1.5 milyona dayanabilir. Bu durum nedeniyle change. org sitesinde “İkinci Seçmenler Kurulu, halkın talebini dikkate almalı ve oylarını Clinton’a vermeli” dilekçesini (yine 15 Kasım sabahına kadar) 4.4 milyon kişi imzaladı. Bu elbette sembolik bir girişim. Halkoyundaki açık farka rağmen Clinton’ı başkan “seçmezler.” Örneğin, 2000 seçiminde George Bush 50.4 milyon, Al Gore 51 milyon oy almıştı. Ama Kurul’da Bush oyları daha yüksek çıkınca

Bush seçilmiş oldu. Yine de konu, Yüksek Mahkeme’ye taşındı. Çünkü oy vermede usulsüzlükler ve sorunlar büyüktü. Sonuçta Bush, Yüksek Mahkeme’de 1 oy farkıyla başkanlığı kazanmış oldu. Onun yemin töreni gününde başkentte onun geçeceği caddelerde büyük protesto gösterileri yapıldı. Halkın oyunu en çok alarak başkan seçilenler ise şanslılar: 1968’de Nixon (700 bin farkla). 1976’da Carter (2 milyon farkla). 2004’te George Bush (2.4 milyon farkla). 2012’de Obama (3.8 milyon farkla). Ve İkinci Savaşı, Atom Bombası’nı atarak bitiren Truman 1948’de (4.6 milyon farkla). Twitter’da bir mesajda diyor ki: “Halk, Hillary’i seçti. Sistem ise Donald’ı”. Bir başkası ise şunu: “Biz bir Berlusconi mi seçtik? Mussolini mi?”

Paula Hawkins (Trendeki Kızfilminde Emily Blunt var). David Lagercrantz (Örümcek Ağındaki Kız- Millennium). Robert Harris (Imperium – filminde Daniel Radcliff var). Ve başkaları. Merkezi New York’ta olan DDB (Doyle Dane Bernbach) reklam ajansının Brüksel şubesi robot işini ayarladı: Robota, bu yazarların çeşitli yerlerde ve zamanlarda attıkları imzaları öğrettiler. Yazı yazma biçimini de. Kullandıkları kalem cinsi, kalemin kağıda olan açısı, kalemin kağıda yaptığı baskı ve yazı/imza hızını robot “öğrendi.” Fuara gelenler, 8 yazarın

resimlerini gösteren bir ekrana dokunarak robota, “kimin” imzasını atacağını işaretlediler. Bir de, kimin için

“ne” yazmasını istediklerini... Robot, söyleneni yaptı. “Ben olsam, o yazarı değil, şu yazarı okurdum” demeden..


Biz otomotivden tarıma, enerjiden finansa, üretimden ulaşıma kadar ‘akıllı’ bir dünya var ettik. Geçmişimizden aldığımız güçle inşa ettiğimiz bu yeni dünyada, sizi, gerçek teknolojiyi yaşamaya, teknolojinin yarattığı fırsatlardan ŞİMDİ faydalanmaya davet ediyoruz... Ezber bozmak hiç bu kadar gurur verici olmamıştı!

Gerçek Teknoloji Şimdi!

444 0 262

info@kocsistem.com.tr


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

İnventram ve Mitsui’den yatırım ortaklığı Haber Merkezi Koç Topluluğu teknoloji yatırım şirketi İnventram, dünyanın en büyük yatırım gruplarından Mitsui ile ortaklık anlaşması imzaladı. 97 milyar dolara ulaşan toplam varlığı ve 42 milyar dolarlık cirosu ile dünyanın ve Japonya’nın en büyük yatırım gruplarından biri olan Mitsui, İnventram’ın yüzde 30 hissesini satın alarak, son dönemde Türkiye’de gerçekleştirilen en önemli teknoloji yatırımlarından birine imza attı. Koç Holding’de düzenlenen basın toplantısı, Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu, İnventram Genel Müdürü Cem Soysal, Mitsui Avrupa Kurumsal Planlama Başkanı Naotaka Hayashi ve Mitsui Türkiye Genel Müdürü Yoichiro Yagihashi’nin katılımı ile gerçekleştirildi. Toplantıda konuşan Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Y. Koç, anlaşmanın İnventram için tarihi bir kilometre taşı olduğuna dikkat çekerken, “İnventram’ın Mitsui ile gerçekleştirdiği bu ortaklık anlaşmasının, önümüzdeki dönemde, çok daha geniş kapsamlı iş birliklerine kapı açacağına yürekten inanıyorum. İnventram’ın bir dünya şirketi olmasını hızlandıracak bu birlikteliğin ülkemize hayırlı olmasını diler, Japonya’dan gelecek yatırımların artmasına vesile olmasını temenni ederim” dedi. “Değişim rüzgarını fırsata dönüştürmeliyiz.” Konuşmasında dünyanın baş döndürücü bir teknolojik dönüşüme tanıklık ettiğine dikkat çeken Ali Y. Koç, bu büyük dönüşümün, karşımıza sadece yeni ürünler değil; aynı

Japon yatırım şirketi Mitsui, Koç Holding’in teknoloji yatırım şirketi İnventram’ın yüzde 30 hissesini satın aldı.

İnventram İnovasyon odaklı şİrket yatırımlarına odaklanıyor Koç Holding Turizm, Gıda ve Perakende Grubu Başkanı Tamer Haşimoğlu, İnventram’ın çalışmalarına ilişkin şu bilgileri verdi: “Global pazar potansiyeli olan inovatif şirketleri ve projeleri keşfederek, portföyüne katan İnventram, inovasyon odaklı şirket yatırımlarına, global koruma sağlayacak yüksek teknoloji patent yatırımlarına ve teknoloji ticarileştirme iş ortaklıklarına odaklanıyor. Hayata geçen ve dünya çapında ses getireceğine inandığımız pek çok teknolojik buluşun üzerinde

zamanda yeni iş alanları, yeni alışkanlıklar ve yeni iş modelleri de çıkardığını vurguladı. Ali Y. Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Pek çok sektörde kuralların baştan aşağı değişip, tekrar yazıldığını görüyoruz. Hiçbir ülke, hiçbir şirket ve hiçbir toplum bu değişimden muaf

çalışmalarına devam eden İnventram; • Opet ortaklığında kurulan Kuantag şirketi, araçlardaki yakıt ve yağları quantum parçacıklarla etiketleme üzerine çalışıyor. • Artırılmış sanal gerçeklik ve giyilebilir akıllı görüntüleme teknolojileri üzerine yatırımlar yapıyor. • Kanamayı Durduran Elektrostimülatör teknolojisi ile “ilk yardım” ve “acil servis” ürünü olarak dünya pazarlarını hedefliyor. Bu teknoloji aynı zamanda, Amerika Savunma Dairesi

değil. Nasıl ki şirketler en iyi olmak için birbirleri ile kıyasıya rekabet ediyorsa, ülkeler de kendi hedefleri doğrultusunda rekabet avantajı yaratacak en iyi olmak için büyük çaba sarf ediyor. Oyunu yeniden kuranlar ve yeni kurallara hızla adapte olanlar, her zaman bir adım

Teknolojİk kalkınma bİr devlet meselesİdİr “Teknolojik kalkınma artık bir devlet meselesidir” diyen Ali Y. Koç, şunları kaydetti: “Biz Koç Holding olarak ülkemiz için, üzerimize düşenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz. İnventram, üzerinde çalıştığı ileri teknoloji projeleriyle, uzun süredir yabancı yatırımcılar tarafından da ilgiyle takip ediliyordu. İşte

bugün burada sizlerle bir araya gelmemizi sağlayan bu önemli buluşma, Türkiye’nin son dönemde içinde bulunduğu tüm olumsuzluklara karşın, hala yabancı yatırımcıların ilgi odağı olduğunun da güzel bir örneğidir. Yaklaşık 100 milyar dolarlık varlığı ile dünyanın en büyük yatırım gruplarından biri

olan Japon Mitsui ile İnventram arasında ortaklık görüşmeleri bundan yaklaşık 24 ay önce başladı ve bu sene 29 Temmuz’da anlaşma sağlandı. İnvetram’ın Mitsui ile gerçekleştirdiği bu ortaklık anlaşmasının, önümüzdeki dönemde de, çok daha geniş kapsamlı iş birliklerine kapı açacağına yürekten inanıyorum.”

tarafından da inovatif buluşlar arasına seçildi. • Robotik Dokunma Sensörü teknolojisi ile “NASA’nın” ilgisini çekti ve ilk ABD yatırımı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor. • Parkinson semptomlarını ilaç seviyesinde azalttığı klinik çalışmalarla kanıtlanmış giyilebilir stimülatörü dünyaya sunmaya hazırlanıyor. • İşitme engellilerin kullandığı Türk İşaret Dili’ni sese çeviren akıllı eldiveni hayata geçirmek üzere.

öne geçiyor. Bu değişimin temelinde de teknoloji ve inovasyon yatıyor. Ülkemiz, yurtdışı ve yurtiçi birçok siyasi ve jeopolitik çalkantıya rağmen ekonomik gücünü ve direncini koruyor. Ancak Türkiye’nin global konumunu güçlendirebilmesi, potansiyeline ulaşabilmesi, bahsettiğim değişim rüzgarını fırsata dönüştürebilmesi ve tehditleri bertaraf edebilmesi için hızla inovasyon ve teknoloji gücünü ve kapasitesini geliştirmesi gerekiyor. Bu hedefle teknoloji yatırımlarını ve inovasyonu besleyecek iklimin yaratılması için gerekli teşviklerin, eğitim ve teknoloji alt yapısının ve yasal çerçevenin geliştirilmesi çok önemli. Son dönemde hükümetimizin bu alanda attığı öncü adımları takdirle karşılıyoruz. Eğer orta gelir

grubundan yüksek gelir ligine çıkmak istiyorsak, inovasyonda en az bu ligdeki diğer gelişmiş ülkeler seviyesini hedeflememiz lazım. Merhum Vehbi Koç, “En önemli sermayem insan kaynağımız” derdi. İnsan kaynağı kalitesinden sonra teknoloji, inovasyonun en önemli girdisi. Fakat iş burada bitmiyor. Fikir olmadan, teknolojinin altı doldurulamıyor. Girişimciliğin yanı sıra; fikir üretme ve icat geliştirme konusunda da ülkemizde anlayışın hızla değişmesi gerekiyor. Bizim kültürümüzde ‘Başımıza icat çıkarma!’ diye bir söz var. Bu zihniyeti değiştirmeliyiz. İşte bu çerçevede ‘Başımıza icat çıkarın!’ sloganıyla değişimi tetiklemeyi hedefleyen İnventram, 2010 yılında Koç Holding ve Koç Üniversitesi ortaklığıyla kuruldu. Koç Holding’in inovasyon ve teknoloji dünyasıyla köprüsü olarak nitelendirdiğimiz şirketimiz, bugün imza attığı işlerle, hayallerin ötesine geçen pek çok fikrin hayatımıza girmesine öncülük etmeyi hedefliyor. Yaptığımız işler topluma faydalı olmalı İnventram ile imza attıkları ortaklık anlaşmasının, önümüzdeki dönemde, çok daha geniş kapsamlı iş birliklerine kapı aralayacağına inandığını söyleyen Mitsui Avrupa Kurumsal Planlama Başkanı Naotaka Hayashi de söz konusu birliktelikten büyük bir memnuniyet duyduklarını ifade etti. İnventram’ın sürdürmekte olduğu faaliyetlerin, Mitsui’nin kurumsal değerlerinden biri olan ‘Rekabet ve İnovasyon’ ile oldukça örtüştüğünü söyleyen Naotaka Hayashi, “Mitsui olarak yaptığımız işlerin topluma faydalı olması gerektiğine inanıyoruz. Bu noktada İnventram’ın gelişmiş teknoloji ve inovatif projelere odaklanmasının yanı sıra; bu teknolojilerin insanlığa fayda sağlayacak hale dönüştürülmesine öncülük etmesi bizim kurumsal iş anlayışımızla önemli ölçüde örtüşüyor. Bu ortaklığın sadece Koç Holding ve Mitsui’ye değil aynı zamanda Türk ekonomisinin büyümesine de katkı sağlayacağını ümit ediyorum” diye konuştu.



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

Sinerji ile maksimum fayda sağlanacak Kablolu ve kablosuz ağ sistemlerini yazılım ve analiz programları ile Handan Aybars destekleyerek, küçük projelerden çok yüksek kapasiteli veri merkezlerine kadar geniş bir yelpazede hizmet sunan ABD merkezli Extreme Networks, 80 ülkede 20 binin üzerinde müşteride kurulu çözümleri ile yer alıyor. “Türkiye’nin önde gelen kamu ve sanayi kuruluşları, finans yapıları, havaalanları, cezaevleri, eğitim ve sağlık kuruluşlarının projeleri, Extreme Networks’ün Türkiye içinde en başarılı olduğu projelerden” bilgisini veren Extreme Networks Ülke Müdürü Nihat Önal, son olarak Y3K (Sensormatic) ile işbirliğine imza attıklarını hatırlattı. İşbirliği kapsamında, bir Securitas grup şirketi olan Y3K Güvenlik Teknolojileri, dağıtımını yaptığı 35 uluslararası marka ile pek çok projeye ürün desteği sağlıyor. “Y3K’yı rakiplerinden ayıran özelliği, projelerde çalıştığı iş ortakları verdiği teknik destek ve iş ortaklarına yaklaşımı” bilgisin veren Nihat Önal, hedefleri ve Türkiye’nin konumuna dair sorularımızı yanıtladı: m Y3K ile iş ortaklığı ne zaman hayata geçti ve neleri kapsıyor? Extreme Networks; IP, video izleme ve bina otomasyon altyapılarına çözüm sunma konusunda seçkin bir üretici konumunda. Bu alanda büyük ölçekli birçok projeye imza attı. 20142016 yılları arasında da havalimanları, ceza ve tevkif evi kampüsleri, adliye sarayları ve bölge mahkemeleri gibi kurumların güvenlik ve altyapı projelerinde Securitas Grup Şirketleri ile çalıştı. Bu süreçte yine grup şirketler arasında yer alan Y3K’nın katma değerli distribütörlük alanında servis kalitesi ve hizmetleri ışığında iş ortaklığını hayata geçirme görüşmeleri başlatıldı. 2014 yılında başlayan bu ilişki 2016 Mart ayı itibariyle Y3K’nın Türkiye’de Extreme Networks’ün ilk ve tek katma değerli distribütörü olmasıyla sonuçlandı. İş ortaklığı kapsamında;

ABD merkezli Extreme Networks, Y3K (Sensormatic) ile iş ortaklığına girdi. Hedef; büyüme hızında istikrarlı gelişimi sürekli kılmak. Y3K, sunduğu Extreme Networks kablolu ve kablosuz ağ sistemlerini yazılım ve analiz programları ile destekleyerek, küçük projelerden çok yüksek kapasiteli veri merkezlerine kadar geniş bir yelpazede çözüm sunacak. İhtiyaç duyulması halinde, çalıştığı iş ortaklarına, proje öncesi ve sonrası teknik destek hizmeti de verecek olan Y3K, bu alanda uzmanlaşmış satış mühendisleri ile katma değerli hizmet verecek. m Hedefleriniz neler? Ağ anahtarları ve kablosuz, kablolu iletişim cihazlarındaki talebin artmasını öngören Extreme Networks, Türkiye ofisini son bir yıl içinde yeniden yapılandırdı. Bu doğrultuda satış, teknik destek, çözüm mimarisi, pazarlama ve kanal yönetimi

gibi departmanlarını alanında yetkin personellerle güçlendirip katma değerli distribütörlük ihtiyacı doğrultusunda Y3K Güvenlik Teknolojileri ile anlaşma sağlandı. Y3K, elektronik güvenlik sistemlerinde kalitesi ile bilinen 35 uluslararası markanın Türkiye distribütörü konumunda. Bununla birlikte, proje firmalarının, doğru ürünü bulma, zamanında ve en uygun koşullarla tedarik edebilme gereksinimlerine en iyi şekilde yanıt veriyor. Bu doğrultuda, katma değerli hizmet sunarak, Extreme Networks ile Türkiye’de çalışabilecek en önemli partnerlerden biri olduğunu düşünüyorum. Hedefimiz, Türkiye’nin önde gelen kurumlarına hizmet veren bu iki kuruluşun sinerjisi ile müşterilerimize güvenlik

ve ağ alanında maksimum faydayı sağlamak. m Extreme Networks, Türkiye pazarını ve potansiyelini nasıl değerlendiriyor? Akıllı cihazlarla birlikte veri alışverişinin ve bilgiye erişim ihtiyacının giderek artması, internet erişimini bir ihtiyaç olmaktan çıkartıp, artık hayatın bir parçası haline getirdi. Hastane, havalimanı, üniversite kampüsleri, stadyumlar, ticari kuruluşlar, savunma ve benzeri yüksek sayıda kullanıcıya sahip alanlarda bu gereklilik çok daha üst seviyeye ulaştı. Bu gelişmeler, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de en geniş mesafede, en verimli ürünlerin tercih edilir olmasını sağladı. Kablolu ağlarda sağlanan iletim kapasitelerinin kablosuz

Bağlanma sorunu ortadan kalkıyor Yüksek sayıda kullanıcıya sahip alanların artması gibi nedenlerle artık daha büyük bant genişliklerine ihtiyaç duyuluyor. Extreme Networks’ün gündeminde bu konunun da olduğunu belirten Nihat Önal, detayları şöyle paylaştı: “Kullandığımız Dalga 2 teknolojisi, hem büyük bant genişliği ihtiyacını karşılıyor hem işlem hacmini yükseltmenin ötesine geçerek “Çok Kullanıcılı MIMO (MU-MIMO)” özelliği ile dikkat çekiyor. Bu özellikle sadece bir ağ erişim noktası üzerinden tek bir iletimde, birden fazla kullanıcının her biri birbirinden farklı veriler aktarabiliyor. Böylece binlerce kişinin internete girdiği büyük organizasyonlarda hız ya da bağlanma sorunu yaşanmıyor. Extreme Networks Ağ Erişim cihazlarında kullanılan Dalga 2 teknolojisi, 1.7 Gbps iletim hacmi ile çok kullanıcılı MIMO özelliklerinin birleştiği tek jenerasyon olması sayesinde, firmalarda BT

ekiplerinin işini kolaylaştırıyor. Sektörel bazda da Türkiye’nin önde gelen kamu ve sanayi kuruluşları, finans yapıları, havaalanları, cezaevleri, eğitim ve sağlık kuruluşlarının projeleri, üniversite ve yükseköğrenim kampüsleri, havalimanları ve havacılık sektörlerinde projelerin yanında, video izleme, uydu TV ve radar altyapılarında pazar lideri olarak çalışmalara devam ediyoruz.”

ağlarda da sağlanması önemli hale geldi. Türkiye’de AVM ve benzeri kamuya açık alanların artması, akıllı cihaz kullanım yaş aralığının genişlemesi ve bilgi alışverişi verimliğinin önemi Türkiye’deki potansiyeli olumlu yönde arttırdı. Bunun önümüzdeki dönemde de artarak devam edeceğine inanıyoruz. m Küresel pazarda nasıl bir konumumuz var? Küresel faaliyetlerde ön plana çıkan pazarlar ile kıyaslandığında, Türkiye’de öne çıkan sektörler biraz farklılık gösteriyor. Türkiye EMEA bölgesine bağlı, Doğu ve Kuzey Avrupa ile Uzakdoğu’nun içinde yer alıyor ve 2016 yılında bu bölgede Rusya’nın önüne geçerek, bir numaraya oturmuş durumda. Küreseldeki konumumuza baktığımızda ise Almanya ve İngiltere’den sonra 3’üncü sıraya yükselerek; İtalya ve Fransa’yı geride bırakmış durumda.


YENİ NESİL ÇÖZÜMLERLE YENİ FIRSATLAR! Veri ambarı, iş zekası ve analitik raporlama konularına odaklı olarak TABLEAU ve EXASOL temsilciliğini üstlenen Kara Danışmanlık, bu ürünlerin Türkiye’de satış, destek ve danışmanlık hizmetlerini sunuyor. 20+ yıllık veri ambarı proje ve deneyimi ile 2008 yılında kurulan Kara Danışmanlık’ın Genel Müdürü Ertan Erışık, temel çözüm felsefelerini “Teknoloji İşi Kolaylaştırmalı” olarak özetliyor.

K

uruluşu müteakip özellikle yurtdışı veri ambarı projelerinde yoğun olarak yer aldıklarını ifade eden Ertan Erışık, yeni nesil iş zekası ürünü Tableau’nun temsilciliğini aldıkları 2012 yılını şirketin vizyon ve stratejisini değiştiren yeni bir dönemin başlangıcı olarak niteliyor. 2012 yılından itibaren, odaklarını Türkiye pazarına çevirdiklerini vurgulayarak, kurumsal strateji ve hedeflerini paylaşırken, temsil ettikleri self servis iş zekası yazılımı TABLEAU, analitik veritabanı EXASOL ve işbirliği gerçekleştirdikleri veri madenciliği ve entegrasyon ürünü olan KNIME hakkında da stratejilerini anlatıyor. 2017 önceliklerini özellikle KOBİ, startup firmalar ve kamu kurumlarının, self serviş iş zekası ve yeni nesil analitik konusundaki farkındalıklarını arttırmak olarak ifade eden Ertan Erışık, şöyle devam ediyor: “Temsil ettiğimiz iki yazılıma kendi danışmanlık yetkinliğimiz ve iş birliği içerisinde olduğumuz KNIME için de iş ortaklarımızın deneyimlerini ekliyoruz. Bu da tek başına veya birbirini tamamlayan TABLEAU-EXASOL, TABLEAUKNIME, TABLEAU-KNIME-EXASOL gibi farklı çözüm alternatiflerini ortaya çıkartmamızı sağlıyor. Bu hizmet ve çözümlerimizi sunarken temel hedefimiz çalıştığımız firmalarla ilişkilerimizi müşteri olarak değil uzun vadeli iş ortağı ve çözüm sağlayıcı olarak şekillendirmek.”

KNIME ile yeni bir fırsat TABLEAU pek çok veri entegrasyon aracı ile birlikte çalışabiliyor, Temmuz 2016 itibarı

Ertan Erışık

Kara Danışmanlık’ın Genel Müdürü

ile yeni yanınlanan versiyonu ile KNIME da TABLEAU’yu desteklemeye başladı. Böylece tahminsel analitik konusunda Gartner raporunda lider konumunda yer alan KNIME ile hazırlanan iş akışı mantığında görsel entegrasyon ve tahminsel analitik işleri TABLEAU veri yapılarına çok kolay bir biçimde aktarılıp sonuçlar TABLEAU ile kolayca görselleştirilebilecek. “Bu önemli bir avantaj” yorumunu yapan Ertan Erışık, şöyle devam ediyor: “Çünkü herkesin benzer çözümleri var ama bunların maliyeti oldukça yüksek, genelde daha karmaşık ve kullanıcı dostu değiller. KNIME hem kolay kullanımı ve hem de ücretsiz Desktop versiyonu ile, bu tür projeleri daha önce realize edemeyecek kuruluşların dahi

TABLEAU, İş Zekasında Lider

T

ABLEAU’yu diğer iş zekası çözümlerinden farklı kılan özelliği ise tüm geliştirmenin ‘sürükle-bırakla’ yapılması ve bir programcı kavramı gerektirmeyen self-servis bir çözüm sunmasıdır. Analiz ve raporlamanın BT’nin değil, iş birimlerinin sorumluluğu halini alması, self-servis iş zekası yazılımı TABLEAU’ya yönelik ilgiyi de artırıyor. “TABLEAU, bu alanda önemli bir boşluğu doldurdu” diyen TABLEAU’nun Türkiye’deki

en kıdemli iş ortağı Kara Danışmanlık’ın kurucusu ve Genel Müdürü Ertan Erışık, şu bilgileri veriyor: “Gartner BI Magic Quadrant raporlarında son 4 yıldır TABLEAU lider. Temsilciliği alınca TABLEAU konusunda Türkçe içerik üreten www.yeninesiliszekası.com sitesini hayata geçirdik. 14 günlük ücretsiz sürümlere bu siteden erişilebiliyor. 2016 yılında TABLEAU’ya yönelen ilgi ve farkındalığın daha

tahminsel analitik ve entegre iş zekası projelerini gündemlerine almalarına olanak tanıyor.

Analitik Keşif Finans, perakende, kamu, e-ticaret, telekomünikasyon, enerji, üretim, hizmet, eğitim, lojistik gibi farklı sektörlerde 40’ı aşkın müşterisi ile Kara Danışmanlık, İstanbul merkezden tüm Türkiye’ye hizmet ve destek sunuyor. TABLEAU’nun ‘sürükle-bırak’larla self servis kullanımı, kurumların çok hızlı geri dönüşleri almalarını sağlıyor. Sunulan ürünlerin kurulum ve kullanımlarının son derece kolay olması, müşterilerin dışarıdan herhangi bir yardım almadan ya da çok az yardım ile işlerine odaklanmalarını sağlıyor. Bu kolaylık özellikle kamu kurumları ve farklı illerde

da geliştiğini görüyoruz. Büyüme odaklı KOBİ’ler, startup firmalar ve kamu kanadında müşterilerimizin sayısının daha da artmasını bekliyoruz. Çünkü kurulumu çok pratik olan, var olan sistemlerle kolayca entegre edilebilen TABLEAU’nun ölçeklenebilirlik, yönetim ve kullanım başlığındaki kolaylıkları özellikle uzman danışmanlara erişimi kısıtlı olan kurum ve işletmeler için önemli bir maliyet ve işletim avantajı. Tamamen ücretsiz olan TABLEAU Public ise halka açık verileri 10 milyon

bulunan, uzman desteğine erişimi çok kolay olmayan kuruluşlar için önemli fırsatlar sunuyor. Hatta BT birimi bulunmayan KOBİ seviyesindeki kuruluşlar dahi, Kara Danışmanlık tarafından sunulan çözümler ile teknolojinin en ileri seviyede sunduğu yeniliklerden faydalanabiliyor. Önce tek bir iş biriminde, satış, finans, pazarlama, vb, proje olarak iş zekası ve analitik raporlamayı başlatmak ve birkaç ay içinde geri dönüşleri elde etmeye başlayınca da kurum içinde diğer birimlerde iş zekası projesini yaygınlaştırmak mümkün. TABLEAU’nun sunduğu ölçeklenebilirlik, başka iş zekası yazılımlarını kullanan kurumların da büyük veri projelerinde TABLEAU’yu tercih etmelerini sağlayabiliyor. İş Zekası projelerinde zaman zaman yaşanan problemleri özetleyen Ertan Erışık, çoğu zaman, raporlama, iş zekası, entegrasyon kavramlarının birbirine karıştığını, kuruluşların ihtiyaçları yerine ürünlere yönelik satın almalar yaptığını vurguluyor. Bunları önlemek için bu tür projelere metodolojik olarak yaklaşmanın önemli olduğunu ve özellikle işin başlangıcında gerçekleştirilecek bir İş Zekası ihtiyaç analizi sonucu hazırlanacak İş Zekası Uygulama Yol haritasının hazırlanmasını tavsiye ediyor. Bu şekilde İş Zekası projelerinde başarı şansının ve verimlilik artışının sağlanacağını ifade ediyor. Bu çerçevede KARA Danışmanlık, kurumların İş Zekası Yol Haritalarını oluşturmaya yardımcı olmak amacı ile Analitik Keşif Paketini müşterilerine sunuyor.

satıra kadar görselleştirip web sitenize entegre etmenize olanak tanıyan bir ürün. TABLEAU Public, blogger’lar, gazeteler, kamu kurumları kısaca veriye dayalı toplum mesajına uygun davranan bütün kurumlar için müthiş bir olanak. 2015 yılında TABLEAU çözümlerimizden ciromuzu bir önceki yıla göre yüzde 100 oranında arttırdık. TABLEAU ve Kara Danışmanlık’a olan ilginin artarak sürmesi ile 2016 yılında da aynı büyüme oranını yakalayacağımızı düşünüyoruz.

EXASOL, Dünyanın En Hızlısı

E

rtan Erışık, EXASOL’u “2016 yılında işbirliğine başladık ve Türkiye’deki tek temsilcisi biziz. EXASOL, bizi çok heyecanlandıran bir ürün” sözleri ile tanımlıyor. Bunun ilk sebebi, TPC-H Benchmark test sonuçlarına göre en yüksek skora sahip olan, Dünyanın en hızlısı EXASOL’un, çok büyük rakiplerle mücadele edecek bir veri tabanı olması. Analitik veritabanı pazarındaki belli markalarla var olan statik yapıyı değiştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Erışık, şu detayları paylaşıyor: “SQL temelli olmasının yanında, asıl önemlisi in-memory, yani bellek içi çalışan bir veri tabanı olması ve bunu da tüm veriyi bellek içine alarak değil, belli bir bölümünü alarak çalışması, güçlü algoritmaları ile çok yüksek performans sunması. Analitik ihtiyaçlar konusunda pazar algısı ve ihtiyaçların değişimi, iş yapış tarzını da değiştiriyor. EXASOL’un Hadoop entegrasyonu ve versiyon 6 ile gelen sanal şema (Virtual Schema) kavramı büyük veri projelerinde EXASOL’u hızlı arayüz olarak konumlandırıyor. Sanal Şema’nın Hadoop ve diğer veritabanlarına entegrasyonu, EXASOL’u büyük veri ya da büyük veri ambarı projelerinin performans ön yüz olarak konumlandırmamıza olanak tanıyor. Bir Alman firması olan EXASOL da Türkiye pazarına ve potansiyeline inanıyor. EXASOL’da hem maliyetler rakiplere kıyasla çok düşük hem de rakiplerinden farklı olarak EXASOL, donanım bağımsız veri işleyen bir uygulama. EXASOL’un ölçeneklenebilir ve MPP mimarisine kolay ve hızlı bir şekilde ulaşmak mümkün. Bu mimariye ulaşmak içim gerekli yol haritasını sunduğumuz kapsam çalışması sırasında oluşturuyoruz.”


12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

BBS çeyrek asrı geride bıraktı Bilgi Birikim Sistemleri (BBS), 1992 yılında üniversite döneminden birbirini tanıyan Ayhan Sevgi beş ortak tarafından kuruldu. 25. yılını kutlayan şirketin yönetim kademesinde yine aynı beş ortak yer alıyor. İki ortağın bile uzun süre çalışamadığı günümüzde bu durum aslında Türkiye’de pek de benzeri olmayan bir durum. BBS Genel Müdürü Bekir Alp Sayın, şirketin gelişimi konusunda sorularımızı yanıtladı:

Türkiye bilişim sektöründe 25. yılını kutlayan Bilgi Birikim Sistemleri, yeni dönemde yazılım ve hizmet alanlarına da yoğunlaşacak.

m BBS’in gelişim süreçlerinde mihenk taşları neler oldu? İlk dönemde ağla ilgili projelere yoğunlaştık. Yine aynı dönemlerde yerel alan ağları konusuna da yöneldik ve Türkiye’nin en önemli üç kurumunda üç büyük proje gerçekleştirdik. 2000’li yılların başında meydana gelen ekonomik kriz, yatırımların yavaşlamasına neden oldu ama bilişim teknolojileri kurumlar açısından önemini artırmaya başladığı için de verilerin depolanması ve yedeklenmesi konusundaki ihtiyaçlar arttı. Biz de bu alana da yatırım yapmaya başladık. Bu gelişim de BBS’in sistem entegratörü kimliğine kavuşmasında önemli bir etken oldu. Bu dönemde bizim gibi bu yatırımları yapan şirketlerin büyük bir çoğunluğu bugün uluslararası şirketlerin üst düzey çözüm ortağı konumumda bulunuyorlar. 2003 yılında ise yazılım alanına da yatırım yaparak tüm stratejimizi sistem entegratörlük üzerine oturtmuş olduk. Yazılım konusuna büyük önem verdik, çünkü farklılaşmak ve sunduğumuz çözümlere yeni fonksiyonlar eklememiz gerekiyordu. Böylece şirketlerin BT ihtiyaçlarına uçtan uca yanıt verebilen bir konuma gelmiş olduk.

var. Alan olarak ise hemen hemen her sektöre hizmet sunuyoruz. Tabii 25 yıl uzun bir süre ve bu zaman içerisinde uzmanlaştığımız bazı sektörler de oluştu. Kimya, sektöründe önemli bir müşteri portföyümüz oluştu. Hem yazılım hem de donanım olarak bu sektörün tüm ihtiyaçlarını karşılayabilecek bir birikime sahip olduk. Havayolu taşımacılığı ve bu sektöre destek veren sektörlerde ciddi bir tecrübemiz oluştu. Özel üniversitelerde de önemli projelere imza attık. Son yıllarda doküman yönetimi ve müşteri ilişkileri yönetimi projelerimizle sigortacılık alanında önemli bir deneyim kazandık. Tabii yeni gelişmekte olan sektörlere de ilgi duyuyoruz. Örneğin enerji sektörü şu an yeni hedeflerimiz arasında yerini almış durumda. EPDK’nın düzenlemeleri çerçevesinde enerji şirketlerine bilgi güvenliği konusunda danışmanlık hizmetleri sunuyoruz. Aynı zamanda bu kurumların yazılım ve donanım ihtiyaçlarını da karşılıyoruz.

m Hedefinizde hangi sektörler yer alıyor? Orta ölçek ve orta ölçeğin biraz üstünde yer alan kurumsal firmalar bizim müşteri portföyümüzde yer alıyor. Tabii kurumsal ölçeğin en üstünde yer alan şirketlerden de müşterilerimiz

m entegratörlük alanında bir dönem ciddi birtakım sorunlar yaşandı. Bazı büyük sistem entegratörleri piyasadan çekildiler. Sizin gelişiminizde bu sürecin bir etkisi oldu mu? Türkiye’de bizim sektörün karlılık oranı, diğer sektörlere göre çok daha hızlı düşüyor. Sıkı bir rekabet ortamı var. Karlılık oranları düşünce de şirketlerin maliyet yapısı önem

sağlamak isteyen kuruluşlara danışmanlık hizmetleri veriyoruz. Bu konudaki çalışmalarımızı derinleştiriyoruz. Bu çalışmaların arkasındaki büyük resimde ise büyük uluslararası üreticilerin sıkça anlattığı bulut, mobilite, büyük veri gibi yaklaşımların bizi itelemesi gerçeği var. Sektör olarak bir dönüşüm sürecindeyiz. Eğer yaklaşımınızı doğru gerçekleştiremezseniz, bulut bilişim sizin klasik bir sistem entegratör olarak kalmanıza izin vermiyor. Donanım ile birlikte yazılım ve hizmetler alanına yatırım yapmanız ve bu alandaki işleri de buluta götürmeniz gerekiyor. Bundan sonraki çalışmalarımızı da bu bakış açış çerçevesinde gerçekleştiriyoruz. m Bugün burada 25 yılınızı konuştuk. Peki 30. Yılınız için konuşuyor olsaydık hedefinizde neler olurdu? BThaber’in gerçekleştirdiği 2015 Bilişim 500 sıralamasında sistem entegratörler kategorisinde 16. sırada yer alıyoruz. 30. yılımızda ise bu kategoride ilk beş içinde yer almayı hedefliyoruz.

BBS Genel Müdürü Bekir Alp Sayın kazanıyor. Maliyet oranları, kar oranları ile paralel ölçüde düşmediği için de bugün için büyük sayılabilecek sistem entegratörlerden bazıları faaliyetlerine son verdiler. Tabii çok hızlı değişim gösteren bir sektör olduğumuz için de ancak çevik yapıda olan sistem entegratörler ayakta kalabildi. Öte yandan biz çok ortaklı bir yapıya sahibiz ama kadromuzda yer alan arkadaşlarımızın da şirkete bağlılık oranı çok yüksek. Toplam kadromuz içinde çok uzun dönem bizimle birlikte olan arkadaşlarımızın oranı oldukça yüksek. Bu durum da bizim dönüşüm sürecindeki başarımızda önemli bir rol oynadı. m Çeviklik konusunu biraz açabilir miyiz? Herhangi yeni bir konu üzerinde konuştuğumuzda gördük ki ilgili konudaki çözümleri üç yıldan fazla bir süre satamıyorsunuz. Üç yıl sonunda yeni bir konu

gündeme geliyor ve bu konuya yatırım yapmanız gerekiyor. Bazı şirketler, bu üç yılda istenilen dönüşüm hızını yakalayamıyorlar. İşte çeviklik burada ön plana çıkıyor. m Yeni hedeflerde neler var? Biz bugünlerde açıkçası yazılım alanındaki çalışmalarımızı geliştirme gayreti içindeyiz. Uzmanlaştığımız konular ve uzmanlaştığımız sektörler konusunda yeni atılımlar peşindeyiz. Sigortacılık sektörüne yönelik birtakım çözümlerimiz gelişmeye başladı. Müşteri ilişkileri yönetimi tarafında Microsoft çözümleri konusunda çok ciddi uzmanlıklarımız oluştu. Bu gelişmeyi sadece sigortacılık değil, farklı sektörlere de anlatmaya çalışıyoruz. Çeşitli düzenlemelere tabi sektörlerde bilgi güvenliği konusunda ISO 27001 standartlarına uygun sertifikasyonlar

m 25 yıldır aynı beş ortak olarak çalışmalarınızı yürütüyorsunuz ve hepiniz de şirkette fiilen çalışıyorsunuz. Türkiye’de pek de örneği olmayan bir durum sergilediniz. Bunu nasıl başardınız? Hepimiz işin bir parçasında yer alıyoruz. Herkes belirli alanlarda uzmanlaştı ve kriz ve büyüme dönemlerinde bu durumun faydasını gördük. Belli bir büyüklüğe geldiğimiz zaman ise bu birikimleri çok hızlı olarak yeni kadrolara aktarabildik. Birbirimizi yedekleme konusunda da faydalarını gördük. Ama yeni bir alana yatırım dönemlerinde bir tartışma süreci ortaya çıkıyor ve bu da zaman alıyor. Belki de bazı fırsat anlarınızı kaçırmış olabiliriz. Bugün geldiğimiz noktayı tabii bu beş kişinin başarısı olarak görmemek lazım. Yoksa 125 kişilik bir kadromuz var ve bu başarıyı sadece beş kişiye yüklersek haksızlık etmiş oluruz.



14

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

Proline tarafından kurulan Proline Ventures, “Akıllı Şehirler” alanında teknoloji üreten girişimlere maddi destek vermenin yanında, bu alanda sahip olduğu bilgi birikimi ve tecrübelerini de paylaşarak projeleri uluslararası arenaya taşıyacak. Akıllı şehirler alanında teknoloji üreten startup’lara yatırım hedefiyle kurulan bir “girişim platformu” olan Proline Ventures, kendi geliştirdiği mentorluk, koçluk, danışmanlık, eğitim ve iş ağı geliştirme desteklerinin tamamının tek bir noktadan sunulduğu “SmartMix” yatırım modeli ile girişimlere destek sunuyor. Akıllı şehirler konusunda girişim dünyasını bilgilendirecek faaliyetler de düzenleyecek olan Proline Ventures bu amaçla, başta startup’lar olmak üzere üniversiteler, teknoloji transfer ofisleri, yatırımcı ağları, kuluçka merkezleri ve hızlandırma programları ile işbirlikleri yapmayı, yurtdışı işbirlikleri de gerçekleştirmeyi hedefliyor. Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit, şu bilgileri verdi:

21 - 27 KASIM 2016

Akıllı şehirler girişim platformu Proline Ventures kuruldu

“Üç startup’a yatırım yapacağız” “Proline Ventures olarak en önemli özelliklerimizden biri sadece ‘Akıllı Şehirler’ alanında faaliyet gösteren startup’lara odaklanmamız.

Bu çerçevede ağırlıklı olarak donanım ve yazılımın entegre olduğu ürünleri takip ediyoruz. Türkiye’de ilk kez uygulanacak ‘SmartMix’ modelimiz ile startup’lara yatırım

sürecinin başlangıcında 50 bin TL’ye kadar tohum sermayesi imkanı ile ‘Strateji ve İş Geliştirme’, ‘Ar-Ge ve Ürün Yönetimi’, ‘Pazarlama ve Satış’ destekleri de sağlayacağız.

Proline’ın geniş satış ağını startup’ların kullanımına açarak, Türkiye pazarının yanında Orta Doğu, Kuzey Afrika, Asya ve Avrupa’da satış desteği de vereceğiz. Yurtdışı iş geliştirme fırsatları ile ABD, İsviçre, Almanya gibi ülkelerde de startup’lara işbirliği fırsatları sunacağız. Bu şekilde startup’lara yaklaşık 1,5-3 milyon TL arasında katma değer sağlamayı amaçlıyoruz. Ekosistemdeki tüm yatırım modellerinden farklı bir model olarak öne çıkıyor, ‘aklın paranın önüne geçtiği’ yeni bir yapı şekillendiriyoruz. Bu girişim platformu ile startup’lara sadece maddi destek vermekle kalmayacak, bilgi birikimimizi de paylaşarak projelerini uluslararası sahneye çıkaracağız. 2016 yılı sonuna kadar üç startup’a yatırım yapmayı planlıyoruz.”

Fenomenlerle markalar buluşuyor Sedef Özkan Genç girişimciler; Kemal Apaydın ve Ömer Can Gökdere, yeni projeleri www.viralking.co ile reklam ve pazarlama anlayışını yeniden tanımlıyor. Dünyada bir ilke imza atan ve 3 ay önce kurulan pazarlama platformu; 150’ye yakın büyük markayla 52 milyon erişime sahip 340 internet fenomenini bir araya getirdi. Daha önce, Türkiye İhracatçılar Meclisi, Türk Ekonomi Bankası ve İntel’in iş ortağı olarak yer aldığı ODTÜ Teknokent’in, Ekonomi Bakanlığı’nın da desteğiyle San Francisco’da kurduğu T-Jump Girişimcilik Üssü’nde gerçekleştirdikleri küresel düzeydeki projeleriyle isimlerinden söz ettiren Kemal Apaydın ve Ömer Can Gökdere, yeni projeleri www. viralking.co ile reklam ve pazarlama anlayışını yeniden tanımlıyor ve küresel

bir anlayışla başlatılan girişimin ikinci ayağı ABD olarak planlanıyor. 2014 yılında ‘Chain’ adındaki mobil uygulamalarıyla, ODTÜ’nün düzenlediği ve 3000’e yakın projenin katıldığı ‘Yeni Fikirler Yeni İşler’ yarışmasında birincilik kazanan genç Türk girişimcileri Apaydın ve Gökdere tarafından kurulan www.viralking.co’da hedef; dikkat çekici, nitelikli ve etkileşimi yüksek içerik paylaşımlarına sahip, yüksek takipçi sayılarına ulaşmış fenomenlerle markaları buluşturan, üyelik sistemine dayalı, pratik ve güvenli bir dijital pazar oluşturmak. Fenomenlerin tüketici üzerindeki etkisi tartışılmaz Apaydın ve Gökdere, www.viralking.co ile ilgili şu bilgileri verdi: “Markalar yakın zamana kadar, tüketicilere ulaşmak için geleneksel reklamları

bankacılık, iletişim, tekstil, perakende ve otomotiv gibi sektörlerden 150’ye yakın büyük markayla 52 milyon erişime sahip 340 internet fenomenini bir araya getirdi. Platform; reklam-pazarlama dünyasında yeni ve etkili bir kapı açtı.”

Kemal Apaydın tercih etti. Ancak artık sosyal medyanın da etkisiyle tüketicinin ürünü alma kararında takip ettiği kişilerin samimi bir dille aktardıkları deneyimlerinden fazlaca etkilendiği bir pazarlama gerçeği. Facebook, Twitter, Youtube ve Instagram’da yüksek takipçi sayılarına

sahip fenomenlerin tüketici üzerindeki etkisi ise artık tartışılmaz. Sürekli yenilenen reklam modelleri için, markalar ve internet fenomenleri açısından ortak bakış açısını yakalayarak dünyada bir ilke imza atan www.viralking.co, henüz 3 aylık bir pazarlama platformu olmasına rağmen

www.viralking.co’da sistem nasıl çalışıyor? “Sisteme giriş marka ve fenomen olarak ayrı ayrı yapılıyor ve ücretsiz” ifadesini kullanan genç girişimciler, şu detayları aktardı: “Tüm süreç www. viralking.co üzerinden takip edilebiliyor, raporlama alınabiliyor. Markalar da bu reklam ve pazarlama modeliyle,. www.viralking.co platformu aracılığıyla kendi takipçi kitlelerine uygun markaların tanıtımını, fenomenlerle anlaştıkları bütçeler üzerinden ve kampanya bitiminde ödeme alacak şekilde yapıyor.”



16

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

Haber Merkezi Dell EMC, 11 Kasım’da İstanbul’da Intel’in katkılarıyla Dell EMC Çözümler Günü’nde yeni yapılanma sonrasında ilk kez iş ortakları ve müşterileriyle bir araya geldi. Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü olarak görevlerini yılsonuna kadar aynı unvanla sürdürecek olan Didem Duru ve Sinan Dumlu’nun konuşmalarıyla başlayan toplantı, Dell Kurumsal Çözümler Satış, İş Birlikleri ve Strateji Küresel Başkanı Brian Humphries’in dijital dönüşüm konuşmasıyla devam etti. Yeni yapılanma ile benzersiz bir konuma ulaşacaklarının altını çizen Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü Didem Duru, IDC ile Türkiye’de yapılan dijital dönüşüm ve geleceğe hazır olma araştırması1 sonuçlarına değindi. Türkiye’nin öncü her 4 kurumsal işletmesinden 3’ünün önümüzdeki 12 ay içerisinde dijital dönüşümü en önemli iş önceliklerinden biri olarak gördüğünü açıklayan Duru, “Türkiye’deki kurumsal organizasyonların geleceğin ve dijital dönüşümün öneminin farkında olduğunu görüyoruz. Teknolojik açıdan bakıldığında BT altyapısı olarak daha bütünleşik bir yapıya ve artık bulut mimarisine geçiş söz

21 - 27 KASIM 2016

Dell EMC’den yeni dijital dönüşüm stratejisi

konusu. Dell EMC olarak dijital dönüşüme ve geleceğe hazır olmak isteyen şirketlere uçtan uca çözüm sunarak yalnızca inovasyona odaklanmalarını sağlıyoruz” dedi. Türkiye’deki kullanıcıların artık altyapı olarak hizmet ve uygulamalı mühendislik gibi taleplerini bütün olarak karşılayabilen çözümlere ihtiyaç duyduğunu dile getiren Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü Sinan Dumlu, “Dell EMC

olarak sunucu, depolama ve sanallaştırma gibi konularda öncü olmanın avantajını elde ediyoruz. Artan BT altyapı ihtiyaçlarını karşılayabilecek çözümleri sunmaya devam ediyoruz” dedi. Hızlı veri işleme için gerekli olan Flash depolama çözümlerinin ülkemizde de çok daha fazla tercih edilmeye başlandığına değinen Dumlu, fiyat ve performans ilişkisinin bu eğilimi hızlandırdığını belirtti.

Zyxel, yeni ürünlerini oyunseverler ile buluşturdu Zyxel, online oyuncuların altyapı ihtiyaçlarına yönelik en stabil ve hızlı internet erişimi sunan çözümleriyle Taiwan Excellence Gaming etkinliğine katıldı. Zyxel, yılın son büyük e-spor finali Taiwan Excellence Gaming Cup’a katıldı. 13 Kasım Pazar günü Bostancı Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen Taiwan Excellence Gaming Cup’ta yer alan Zyxel, Armor Z1, VMG8924-B10A, NWD6605, NWD6505,WRE6505, NBG6515, NBG6817 (ARMOR Z2), WAH7706 ve LTE4506 Homespot gibi yeni ürünlerini sergiledi ve katılımcılara yeni çözümleri hakkında bilgi verdi. Türkiye’de düzenlenen yılın son büyük e-spor organizasyonu Taiwan Excellence Gaming Cup Finali’ne binlerce e-spor sever katıldı. Tayvan’ın lider markalarının bir araya geldiği Tayvan Dış Ticaret Geliştirme Konseyi (TAITRA) ve dünyanın en büyük e-spor markası olan ESL tarafından organize edilen Taiwan Excellence Gaming Cup’ı yaklaşık 300 bin kişi ise Twitch

Özden Aliyagiç Uyar üzerinden gerçekleştirilen canlı yayın üzerinden takip ederek, büyük rekabete tanık oldu. Etkinlik kapsamında mobil olarak oynanan oyunda da rekabet üst düzeydeydi. League of Legends ve Hearthstone oyunları olmak üzere proje kapsamında 51 bin TL nakit para ödülü dağıtıldı. Oyunlarda en iyi performansı sağlamak için ‘mega Tayvan bilgisayarlar’ kullanıldı. Taiwan Excellence Gaming Cup’ın Tayvan’ın global

teknoloji markaları tarafından desteklendiğini vurgulayan Zyxel Marka ve Pazarlama Müdürü Özden Aliyagiç Uyar, “E-spor tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de gençler için yeni bir kariyer fırsatı sunuyor. Biz de Zyxel olarak özellikle stabil, güvenli ve hızlı internet erişimi sağlayan ürünlerimizle bu etkinlikte yer almaktan yana çok mutluyuz. Tayvan markaları olarak Türkiye’de e-sporun gelişimine katkı verebilmek de bizler için apayrı bir motivasyon kaynağı” dedi. İlk defa oyun sektörü için geliştirdikleri ürünü, Armor Z2 AC2600 MU-MIMO Dual-Band Kablosuz Gigabit Routerı 13 Kasım’daki Taiwan Excellence Gaming Cup’ta kullanıcılarla buluşturduklarına da dikkat çeken Uyar, “Zyxel olarak bundan böyle e-spor etkinliklerinde olmayı çok istiyoruz. E-Spor’un ülke ekonomisine katkı sağlayan bir dinamik bir alan olabilmesi için katkı sağlayabilmek en büyük hedefimiz” şeklinde görüş belirtti.

Dell EMC’nin, yeni teknoloji yaklaşımları konusunda bilgi veren Sinan Dumlu, şunları kaydetti: “Günümüzde artık şirketlerin dijitalleşmeden kaçamayacakları bir döneme girmiş bulunuyoruz. Biz de şirketlere diyoruz ki, bundan sonra artık donanım altyapılarıyla uğraşmayın. Kendi işinize ve yazılıma odaklanın. Biz size uçtan uca tüm çözümleri sunuyoruz. Sunucu, depolama ve sanallaştırma

yazılımlarının tek bir kutuda yer aldığı cihazlarla, esnek bir altyapı oluşturmanıza katkı sağlıyoruz. Dell de EMC de geleceğin bu yaklaşımda olduğunu gördükleri için güçlerini birleştirdiler.” Dell ve EMC’nin birleşmesinin kanala yansımaları konusunda bilgi veren Sinan Dumlu, “Birleşme süreci Türkiye’de Şubat ayında tamamlanacak. İki şirketin de BT alanında uzmanlaşmış çözüm ve iş ortakları yer alıyor. Bu çözüm ortaklarımızın bazıları her iki şirketin de ürün ve çözümlerini satıyor, bazıları ise aynı zamanda farklı markaların ürünlerini satıyorlar. Bu çözüm ortaklığı yapısını tekrar gözden geçirip yeniden yapılandıracağız. Dijital dönüşüm stratejimiz çerçevesinde onların katma değeri yüksek işlere odaklanmalarını hedefliyoruz” dedi. Etkinlikte ülkemizdeki şirketlerin modern yapılara kavuşmaları için neler yapması gerektiği konusunda detaylı sunumların yapılırken geleceğin trendleri ele alındı. BT birimlerinin dönüşümünün ele alınmasının yanı sıra Flash depolama ile modernize edilecek altyapılar, geleceğe hazır ağ teknolojileri, büyük veri çözümleri, yazılım tanımlı veri merkezleri gibi konularla ilgili uzman görüşleri paylaşıldı.

Türkiye’nin ilk test hackathon’u sonuçlandı Keytorc’un düzenlediği Türkiye’nin ilk test hackathon’unda kazananlar belli oldu. 98 ekibin yeteneklerini sergilediği etkinliği jUnited kazandı. Etkinlik kapsamında, test otomasyon uzmanları ve konuya ilgi duyan öğrenciler, bir web uygulaması üzerinde yeteneklerini sergilediler. 98 ekiple 269 kişinin yer aldığı ve son derece geniş bir katılıma sahne olan etkinlikte, finale kalan 10 ekip arasından jUnited birinci oldu. Çeşitli tutarlarda hediye çekinin sahibi olan ilk üç ekip, ayrıca 25 Nisan 2017 tarihinde sekizincisi gerçekleşecek Testİstanbul Konferansı’na da ücretsiz olarak katılım hakkı elde etti. Final töreni öncesinde bir konuşma yapan Keytorc

Yönetici Ortağı Barış Sarıalioğlu, “Bu tür bir etkinliğin, dünya genelinde 2016 yılının önde gelen 20 test hizmeti şirketinden biri olarak gösterilen Keytorc tarafından düzenlenmesi gerektiğine inandığımız için harekete geçtik. Gördüğümüz yoğun ilgi, gençlerin bu alana olan ilgisinin ve bilişim sektörünün gereksinimlerinin bir kez daha altını çizdi” dedi. Etkinlikte ilk üçe giren ekip şöyle sıralandı: Sahibinden.com’dan Can Yıldırım, Sezai Can ve Murat Mercan’ın oluşturduğu JUnited; TAİ’den Kadir Yiğitözü, Mehmet Evren Coşkun ve Volkan Şendağ’ın oluşturduğu FireWater; Kredi Kayıt Bürosu’ndan Eşref Düz, Kerem Ulusoy ve Volkan Tolu’nun oluşturduğu TriQuality.



18

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

Sürdürülebilir kalkınma hedefleri yolunda mobil haberleşme Dünya GSM Operatörleri Birliği (GSMA) yakın zamanda Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Yolunda Mobil Haberleşme Sektörü Etki Analizi 2016 isimli raporu yayımladı. Deloitte tarafından GSMA adına geliştirilen ve daha önce bir benzeri yapılmamış olan bu rapor gelişmiş ve gelişmekte olan pazarlarda mobil haberleşme sektörünün bireyler, toplumlar ve ekonomiler üzerindeki dönüştürücü etkisine eleştirel bir bakış açısı sunuyor. BM Özel Sektör Forumu’nda Eylül 2016’da yayınlanan rapor, endüstrinin faaliyetleri ve bu faaliyetlerin Birleşmiş Milletler’in Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SKH’ler) üzerindeki etkilerini birbirine bağlayan ortak, ölçülebilir bir sistem oluşturarak ilerlemeyi kolaylaştırmak

Deloitte, GSMA için hazırladığı Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri Yolunda Mobil Haberleşme Sektörü Etki Analizi 2016 raporunu yayınladı. için tasarlanmıştır. Raporun sonuçlarının mobil haberleşme endüstrisinde strateji, planlama ve yatırım üzerine alınacak olan kararlarda belirleyici rol oynaması hedeflenmiş. Mobil haberleşme sektörünün SKH’ler üzerindeki etkileri Rapor, mobil haberleşme sektörünün SKH’ler üzerinde etkili olduğunu ortaya koymaktadır. Raporda, özellikle SKH 9 (endüstri, inovasyon ve altyapı), SKH 1 (yeterlilik), SKH 4 (Kaliteli eğitim) ve SKH 13 (iklim aksiyonu) gibi hedefler üzerinde devasa bir etkiye sahip olan sektörün, aslında 17 hedefin hepsini tek tek

etkilediği ortaya çıkıyor. Küresel çapta 4.8 milyar insanı birbirine bağlayan mobil operatörler ve oyuncular, hali hazırda SKH’lere ulaşma hedefini destekleyecek şekilde geniş bir yelpazede program ve hizmetler sunuyorlar. Örneğin; SKH 1 (Yoksulluğa son)Günümüzde, 400 milyondan fazla insan 90’ı aşkın ülkede kullanılabilir olan mobil ödeme servisleri sayesinde cep telefonlarıyla finansal hizmetlere erişebiliyor. Mobil haberleşme endüstrisi dünya çapında tüketicilerin en çok ihtiyaç duyduğu uluslararası havale gibi yeni mobil ödeme sistemlerini geliştirmeye devam etmeye

kendini adamış durumda. SKH 5 (Toplumsal cinsiyet eşitliği)- Mobil haberleşme endüstrisi, dünya çapında orta ve düşük gelirli ülkelerde kadınların mobil hizmetlere erişimini ve bu hizmetleri kullanmalarını artırmaya odaklanıyor. Şubat ayında başlatıldığından bu yana, 90 milyon müşteriyi temsilen 18 operatör mobil internet ve mobil para hizmetlerindeki cinsiyet farkını azaltmak için Bağlı Kadınlar Girişimi’ne katıldı. SKH 8 (İnsana yakışır iş ve ekonomik büyüme)- Mobil haberleşme endüstrisi dünya ekonomisine çok büyük katkılar sağlamaktadır. Mobil ekosistem 2015 yılında global ekonomiye

GSYH’in yüzde 4.2’sine karşılık gelen 3.1 trilyon dolar katkı sağladı; bu rakamın 2020 yılında 3.7 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. Endüstri ayrıca 2015’te direkt ve dolaylı olarak 32 milyon işi destekledi ve kamu kaynaklarına çeşitli tiplerde vergiler aracılığıyla 430 milyar dolar katkı sağladı. SKH 11 (Sürdürülebilir şehir ve yaşam alanları)- Mobil haberleşme endüstrisi afetler ve insani krizler esnasında iletişimi mümkün kılmak için teknolojiyi ve uzmanlığı geliştirmeyi amaçlıyor. Birleşmiş milletler OCHA tarafından desteklenen GSMA’nın İnsani Bağlantı Programı 76 ülkeden 103 mobil ağ operatörünün katılımıyla kriz anında ağ esnekliğini sağlamayı ve abonelere destek olmayı taahhüt ediyor.

Yüzde 100 güvende olmadığınızı bilerek adım atın KPMG Bilgi Teknolojileri Danışmanlığı Şirket Ortağı Tanıl Durkaya, siber güvenlikle ilgili yanılgılar ve doğrular konusunda bilgi verdi. Stratejinin ilk kuralı ise “Yüzde 100 güvenlik imkansız” gerçeğini kabul etmek. “Bilgisayar korsanlarından profesyonel organize siber suç örgütlerine kadar saldırganların farklı amaçlarla düzenlediği eylemler riskin boyutunu ortaya koyuyor. Ancak bu sorunu ele almak için sadece teknolojiye odaklanmak doğru değil. Siber riskin doğru yönetilmesi gerek” diyen Durkaya, en çok rastlanan 5 yanlışı şöyle sıraladı: m Yüzde 100 güvenliği sağlamak zorundayız: Hayır, yüzde 100 güvenlik doğru bir hedef değil, bunu başarmak imkansız. Siber suça karşı yüzde 100 güvenlik sağlamanın mümkün olmadığı konusunda farkındalık yaratmak bile etkin bir güvenlik politikası için olumlu adım.

Tanıl Durkaya m Yüksek teknolojiye yatırım yaparsak güvende oluruz: Hayır, teknoloji hiçbir zaman tek başına yeterli değildir. Teknolojiye yatırım yapmak, siber güvenlik stratejisinin itici gücü değil sonucu olmalı. İyi bir güvenlik yapılanması ise sağlam bir savunma yeteneği geliştirmekle başlar. m Bilgisayar korsanlarının silahlarından daha güçlü silahlarımız olmalı: Hayır, silaha değil, akıl ve kalkana ihtiyaç var. Siber güvenlik

yatırımlarında öncelik, tehditlerin ve eksikliklerin farkında olmak, sürekli tehdit istihbaratı yaparak, eksiklikleri gidermeye odaklanacak süreçleri sağlamak. m Mevzuata uyum için etkili bir izleme yeterli: Hayır, öğrenme kabiliyeti izleme kabiliyeti kadar önemli. Siber dünyadaki gelişmeleri ve vakaların trendlerini anlayabilen, bunlarla ilgili doğru politika ve strateji oluşturan şirketler siber suçla mücadelede başarılı olabilir. Yani etkin bir siber güvenlik politikası, kesintisiz öğrenme ve gelişmeyi temel almalı. m Siber suçtan korunmanın yolu en iyi profesyonelleri işi almaktır: Hayır, siber güvenlik sadece bir kişi veya grubun işi değil, herkesin sorumluluğu ve kurumsal bir anlayış. Mevcut organizasyon kültürü çalışanların risklere karşı tetikte olacağı ve endişelerini üstlerine proaktif ileteceği şekilde değiştirilmeli.

KOBİ’ler için dijitalleşmenin yol haritası Microsoft ve iş ortakları, kurumların dijital dönüşüm konusundaki ihtiyaçlarını karşılayacak yeni internet sitesi kobilerkazaniyor.com’u hayata geçirdi. Sitede müşteri ilişkileri, insan kaynakları yönetimi gibi kurumların günlük iş ihtiyaçlarına yönelik 12’den fazla Microsoft İş Ortağı tarafından geliştirilen 20’nin üzerinde çözüm yer alıyor. Söz konusu platformda “İş Verimliliği”, “Kurumsal E-posta”, “Çalışan Yönetimi”, “Ön Muhasebe” gibi farklı alanlarda faydalı çözümler var. Hedef ise KOBİ’leri teknolojiyle buluşturmak ve iş yapış şekillerini geliştirerek işlerini büyütmelerine yardımcı olmak. Platforma internet üzerinden ulaştıktan sonra Skype, telefon

numarası ya da canlı destek gibi seçenekleri kullanarak çözümler konusunda detaylı bilgi alınabiliyor. Şahıs şirketi seviyesinden 300 ya da daha fazla kişinin çalıştığı büyük işletmelere kadar farklı büyüklükte KOBİ’lerin ihtiyaçlarına yönelik çözümleri barındıran kobilerkazaniyor. com’da, işletmelerin kendi ihtiyaçlarına özel çözümleri bulabileceği “Çözüm Sihirbazı” da var. Bu yapı ile KOBİ’ler kısa ve basit soruları cevaplayarak kendine özel çözümleri site üzerinde aramadan bulabiliyor. Ziyaretçilerine özel indirim ve fırsatlar sunan çözüm platformunda KOBİ’lerin ücretsiz olarak deneyebileceği birçok çözüm de var.



20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

İhale mevzuatı e4734.com ile çok kolay! Sedef Özkan 116 Bilişim’in ürettiği bir ürün ve marka olan e4734. com, kamu ve özel sektörde ihale mevzuatındaki bilgi açıklığını gidermek için hazırlanmış bir bilgilendirme ve eğitim portalı. e4734. com Marka Müdürü Nilgün Akıner, mevzuat bilgisindeki eksiklikten dolayı iptal edilen ihalaler sonucunda hem kamuya hem de özel sektöre büyük faturalar çıktığına dikkat çekti. e4734.com’u; Türkiye’nin ilk ve tek e-Öğrenme tabanlı kamu ihale eğitim portalı ve bilgi destek sistemi olarak tanımlayan Akıner, “4734 sayılı Kanun ve kamu ihale mevzuatı uygulamalarına ilişkin eğitim almak isteyen idarelere, isteklilere ve bireysel kullanıcılara zaman ve mekân sınırı olmaksızın kullanıcı odaklı, uluslararası standartlara uygun bir eğitim ve bilgi destek sistemi sunuyoruz. Şu anda bu mevzuatla ilgili eğitimler sınıf eğitimleri olarak verilmekte ancak e4734. com, Türkiye’de ilk defa bu eğitimleri uzaktan eğitim yöntemlerini de kullanarak 18 saatlik bir eğitim seti hazırladı. Bunu 1 yıllık lisans olarak dağıtıyoruz çünkü mevzuattaki değişiklikleri takip ediyor ve kullanıcılarımızı hem

e4734.com, kamu ve özel sektörde ihale mevzuatındaki bilgi açıklarını gideriyor. bu değişiklikler hakkında bilgilendiriyor hem de eğitimlerimizi güncelliyoruz” dedi. “İhale mevzuatının doğru kullanımının faydaları üzerine dikkat çekmek istiyoruz” Akıner, e4734.com’un sağladığı avantajları şöyle sıraladı: “Hem kendiniz hem de personeliniz için kamu ihale mevzuatına ilişkin eğitim almaya karar verdiğinizi düşünün. Belirli sayıda kişinin yüksek ücretlerle bir salonda katıldığı toplu eğitim modelleri dışında fazla seçeneğiniz yok. Üstelik eğitimciye ödediğiniz ücretin dışında bir de eğitime katılan personelinizin günlük işlerini takip edememesinden kaynaklanan zaman maliyetine de katlanmak zorundasınız. Artık, ihtiyaçlarınıza göre kişiselleştirilmiş, zamandan ve mekândan bağımsız olarak kamu ihale mevzuatı eğitimi alabilirsiniz. e4734. com eğitimleriyle bu ihtiyacınızı mümkün olan en hızlı ve maliyetsiz biçimde karşılayabilirsiniz. Eğitimlerimizin içerik

editörlüğü; Kamu İhale Uzmanı Dr. Eren Toprak tarafından yapılıyor.” Sektörel değerlendirme de yapan Akıner, konuşmasını şöyle sürdürdü: “İhale mevzuatı, buradaki bilgi asimetrisi yüzünden oluşan sorunlar ve bunun bilişim sektörüne yansımaları çok büyük sıkıntı yaşatıyor. İhale mevzuatının doğru kullanımının faydaları üzerine firmaların ve kamu yöneticilerinin dikkatini çekmek istiyoruz. Bu bilgi asimetrisinin giderilebilmesi için e4734.com, ideal bir ürün.” e4734.com sürekli güncel Kamu kurumlarında KİK mevzuatı hakkında önemli bir bilgi açığının mevcut olduğunu yineleyen Nilgün Akıner, “Bu durum özel sektörde daha da büyük. Mevzuat bilgisindeki asimetri, ihalelerin istenildiği gibi yapılamamasına ya da sonuçlanamamasına yol açıyor. Mevzuat bilgisindeki eksiklikten dolayı iptal edilen ihalaler sonucunda hem kamuya hem de özel sektöre büyük fatualar çıkmakta. Mevzuatın

e4734.com Marka Müdürü Nilgün Akıner sürekli güncellenmesi, KİK kararlarının ve uygulamalarının da ihale sürecini etkiliyor olması ise daha az bilinen bir durum. Bu kararlar bilinmediği için de ya ihaleler iptal ediliyor, itiraz edilebiliyor ya da sonradan denetimlerde çok büyük sorumluluklar ortaya çıkıyor. e4734.com sürekli güncel durumda. Eğitim yöntemi bakımından; uluslararası alanda kabul gören SCORM standardına uygun e-Öğrenme tabanlı modelimizi kullanıyoruz. Yani kullanıcıların zaman ve mekanla sınırlanmadığı, her bir eğitim başlığını

tekrar tekrar alma imkânının verildiği, aranan bilgiye en kısa sürede ulaşılabilmesi için modüller arasında ve içinde dolaşılmasını mümkün kılan bir sistem sunuyoruz. Kullanıcıların elinin altında bir bilgi sistemi olarak istedikleri zaman istedikleri yerden mevzuat ve bağlı kararlara erişebilmelerini sağlıyoruz. Yıllık lisans ile güncellemeler anında bildiriliyor, içeriklerde değişiklik olursa eğitimlere yansıtılıyor” açıklamasını yaptı. Akıner, konuşmasını şöyle tamamladı: “Anlatım şekli olarak; işlenen konuya ilişkin mevzuat maddelerini sıralayıp bırakmıyoruz. Tam aksine konunun özünü ve arka planındaki mantığı anlatıyoruz, mevzuatın genel kurallarının yanı sıra istisnalarını da veriyoruz ve anlatılanları örneklerle açıklıyoruz. Üstelik anlatılan konulara ilişkin mevzuat maddelerinin yanı sıra akla gelebilecek sorular, uygulama önerileri, örnek Kamu İhale Kurulu kararları ve eğitim sonunda kendinizi sınamanız için oluşturduğumuz test ve sınav modülleriyle öğreniminizi pekiştiriyoruz. İçerik kurgusu ise; başlangıç, orta ve ileri düzey eğitimlerle adım adım uzmanlaşmaya dayanan bir akış içinde verilmekte.”

Geovision Group, Ar-Ge Merkezi oldu 2005 yılında kurulan, geliştirdiği yazılımlar ile coğrafi bilgi sistemleri altyapısını kullanarak satış, dağıtım ve pazarlama çözümleri sunan Geovision Group Ar-Ge Merkezi oldu. 31 Ekim 2016 tarihinde Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından 2010 yılından itibaren geliştirdiği Ar-Ge projeleri ve yatırımları değerlendirilerek uygun bulunan yüzde 100 yerli sermayeye sahip Geovision Group, Ar-Ge Merkezi ile birlikte, var olan sistemler üzerinden geliştirilen standart yazılımların haricinde, her müşterinin ihtiyaçlarına özel yazılım ve iş çözümleri de

geliştirilebilecek. Geniş hacimli ve güncel satış noktası veri tabanına sahip olan Geovision Group,

küresel bir teknoloji ve danışmanlık firması olarak Rusya ve Kazakistan ofisleri ile müşteri veri tabanını da

küresel seviyeye ulaştırdı. Yeni bölgelere yayılan altyapı kurmayı hedefleyen Geovision Group, stratejik

iş ortaklarına, satış ve saha yönetimi, ticari pazarlama, segmentasyon, araştırma ve denetim konularında yenilikçi çözümler ile sonuç odaklı danışmanlık hizmetleri de sunuyor. Geovision Group’un Ar-Ge Merkezi olduktan sonraki amacı; hızlı, doğru, çeşitli ve büyük hacimlerdeki veriyi markalar için çok daha anlamlı ve kullanılabilir hale getiren çözümler üretmek. Bu amaç doğrultusunda IoT, büyük veri, Route to Market ve yazılım alanlarında farklı disiplinlerce geliştirilen bütün proje, ürün ve uygulamalar birbirleri ile bütünleşik çözümler olarak hayata geçirilecek.


www.turkeysat.com

Güvenilir İşbirliği Avanti partneri olan ICT, Türkiye’nin en güvenli ve kaliteli Ka-band uydu bağlantısını sunuyor. Ülke içinde kalan veri trafiği Tam lisanslı Yerel işletim Türkiye’nin ilk ve tek iklimsel yedekliliğe sahip teleport sistemi

Güvenli kurumsal bağlantı çözümleri için

Bizimle iletişime geçin +90 212 320 09 00 info@ict.com.tr


22

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

Mia Teknoloji Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü A. Gökhan Sedef Özkan Beltekin, ‘Yüzde 100 Yerli Modeli Hedefli Üretim’ anlayışıyla hareket ettiklerini kaydederek Ar-Ge ve inovasyon firması olmalarının yerli ve terzi modeli sistem geliştirmelerine olanak sağladığını vurguladı. Firmanın kuruluş hikayesini anlatarak konuşmasına başlayan A. Gökhan Beltekin, Mia Teknoloji’nin 2006 yılında 3 bilgisayar mühendisi arkadaşın bir araya gelerek kurulduğunu söyledi ve “Öncelikle yeni teknolojiye duyulan merak ve para kazanma savaşı, zamanla yerini idealist bir düşünceye ve ülkeye hizmet odağına taşıdı. Bugüne kadar da kesintisiz olarak büyüme gösterdik. Kamu ve özel sektörün; bilişim ihtiyaçlarına yönelik özel çözümler, sistemler geliştiren ve sunan bir Ar-Ge ve inovasyon firması olarak hizmet veriyoruz” ifadesini kullandı. Beltekin, Mia’nın sunduğu faaliyet alanlarını şöyle sıraladı: Biyometrik Kimlik Tanımlama ve Denetim Sistemleri, Biyometrik Güvenlik Denetim Sistemleri Yüz tanıma, Görüntü İşleme ve Analiz Teknolojileri, Akıllı ve Güvenli Tesis, Bina ve Kampüs Çözümleri, Sağlık Bilişim Sistemleri, e-Kimlik Projeleri, Ödeme ve Kart Çözümleri, Fiziksel ve Çevre Güvenlik Teknolojileri, Entegrasyon Projeleri, Donanım ve Elektronik Kart Üretim Teknolojileri. “Yabancı sermayeli firmaların Türkiye pazarındaki acımasız rekabetine ancak kaliteli hizmet ve yeni çözümlerle karşılık verebilmekteyiz” diyen Beltekin, devletin verdiği teknoloji desteklerinin de bu konuda son derece önemli olduğuna dikkat çekti. Kamu çalışan ve yöneticilerine ciddi görevler düşüyor A. Gökhan Beltekin, kamu ile yakın çalıştıklarını vurgulayarak “Kurumlara ilk önce çözümlerimizi anlatmaktayız. Takdir

21 - 27 KASIM 2016

Hedef Türk Cumhuriyetleri ve Orta Avrupa ülkeleri Mia Teknoloji, yurtdışı pazarlara açılma konusundaki çalışmalarını hızlandırdı.

Mia Teknoloji Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü A. Gökhan Beltekin edersiniz ki sektörel olarak birçok firma erezyona uğradı. Bu nedenle ilk önce firma yeterli mi, sonra gerçekten çözüm doğru mu süreçlerini geçmemiz gerekiyor. Bu süreçler bizim için uzun görünse de keyifle hizmet ediyoruz. Çünkü bizi ve firmamızı farklı kılan; çözümlerin ‘Eşit’ koşullarda, test ortamlarında görülmesini sağlamamız. Bunun hem bizi hem de ülkemizi kalkındıracağını düşünmekteyim. Rekabetin, ticaretin en önemli gelişim aracı olduğunu düşünmekteyiz. Bu konuda kamu çalışan ve yöneticilerine de ciddi görevler düştüğü inancındayım. Doğru hizmet ve ürünün, doğru fiyata alınması bilincinin hızla oluşması gerekmekte” değerlendirmesini yaptı. ‘Birlikte öğrenebilirlik’ felsefesi etrafında toplanmış ve üreten, hizmet eden bir ekibe sahip olmalarının, Mia’nın en önemli ayrıcalığı olduğunun altını çizen Beltekin, kendilerini öne çıkaran diğer unsurları şöyle aktardı: “Biz müşteri odaklı projeler üreten bir firmayız. Güvenilir referanslara sahibiz. Yenilikçi, çözüm odaklı yaklaşımla ve

‘Yüzde 100 Yerli Modeli Hedefli Üretim’ anlayışıyla hareket ediyoruz. Ar-Ge ve inovasyon firması olmamız yerli ve terzi modeli sistem geliştirmemize olanak sağlıyor. Ankara merkezli geniş destek hizmetlerine sahibiz. Türkiye’nin her yerinde 7/24 çalışan sistemlerimiz mevcut. ‘7/24 Çağrı Merkezi’miz bulunuyor.” Hedefimiz yerel çözüm ortaklarıyla yurt dışı pazarına hizmet sunmak Mia Teknoloji’nin hedefleri arasında yurt dışı pazarı olduğunu da işaret eden Beltekin, “Bu konuda devletin destekleri, teşvikleri konularını yakınen takip etmekteyiz. Yurt dışı ekonomi toplantılarına, bilişim etkinliklerine katılarak eksikliklerimizi gidermeye çalışıyoruz. Bu süreçte ürünlerimizin tanınması ve firma çözümlerimizin takdir görerek kamu ve özel sektör tarafından kullanılması nedeniyle yurt dışı firmalarıyla ikili görüşmeler yapmaya başladık. Hedefimiz yerel çözüm ortaklarıyla yurt dışı pazarına hizmet sunmak. Yazılımlarımızı

Türk Cumhuriyetleri ve Orta AB ülkelerine satabiliriz” dedi. Herkesin kolayca erişebileceği, kullanabileceği sistemler ve programlar sunmanın yanı sıra bilişim sektörü içinde verilen hizmetlerle, ilgili eğitimlerle bilgisayar kullanıcılarının düzeyini artırmanın amaçları arasında olduğunu söyleyen Beltekin, konuşmasına şöyle devam etti: “Çalışanlarımıza uygun koşullar sunarak gelecek endişesi taşımadan firmamızda çalışmaya devam etmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Güvenlik ve özel projelerde rol almak istiyoruz. Tarımsal gelişim süreci içerisinde hayvan, bitki gibi üretim teknolojilerinin izlenmesi, kayıt altında tutulması, yardımların ve kullanılan ürünlerin finansal ve kaynaksal olarak izlenmesi için gerekli olan biometri, kart, GPRS, GPS teknolojilerini sunmayı hedefliyoruz. Ülke içerisindeki doğal veya yapay olarak oluşan felaket senaryoları projelerinde rol alabiliriz. Enerji ve sağlık sektörüne çözümlerimizi sunmak ve entegrasyon süreçlerinde olmak istiyoruz. AB ve Dünya Bankası projeleri bizim için çok

önemli. e-Devlet projelerinde danışmanlık ve yapılanma hizmetlerini kamuya sunmak önceliklerimizden.” Mia Teknoloji’nin ekip ruhuyla; kamuya, özel sektör ve entegratör firmalara, çözümler üretip sunan bir Ar-Ge firması olarak yoluna devam edeceğinin altını çizen Beltekin, “Bugüne kadar yapmış olduğumuz projelerde ciddi bir altyapı ve tecrübe kazandık. Sağlık bilişiminde 6 üniversite hastanesinin tüm otomasyonunu yapmaktayız. Bu hizmetleri 7/24 destekle Türkiye genelinde veriyoruz. Yurt ve kampüs çözümlerimiz sektörde önemli bir yer tutuyor. Kriminal çözümler ve biometrik geçiş sistemleri konusunda da herkesin sürekli kullandığı çözümlerin üreticisi ve hizmet veren firması olmaktan gurur duymaktayız. Kütüphaneler ve eğitim çözümlerinin içerisindeyiz; bu da eğitime ve gençlere yakın olmamızı sağlıyor. Türkiye genelinde veya bölgesel kampüs yönetimlerinde; sınavların yüz tanımayla yapılması da güvenlik ve geçiş sistemlerinde gelinen son noktalardan birisi oldu. ‘Akıllı ve Güvenli Şehir’ kapsamında ArGe ve çözüm konularında çalışmalar yapmaya devam edeceğiz. Bilişim pazarının ülkesel olarak büyümesi, bu sektörde çalışanlar için ne kadar önemli ise ülke ekonomisi ve yurt dışı pazarı için de o kadar önem taşımakta” açıklamasını yaptı. A. Gökhan Beltekin, ideallerine vurgu yapıp konuşmasını şöyle tamamladı: “Milli teknoloji ile milli standartları oluşturup bilişim sektöründe kaliteden ödün vermeden, kurumsal ihtiyaçlara yönelik esnek hizmet vermek aynı zamanda yüksek teknolojiyi zamanın ötesinde takip ederek küresel ve bölgesel alandaki çözümlerin altına imza atmak istiyoruz. ‘Güvenlik milli olmalı’ düşüncesini şiddetle savunmaktayız. Milli güvenlik konularında öncü olmaktan, Ar-Ge çalışmalarıyla dünya standartlarında teknolojiyi ülkemize ve dünyaya kazandırmak amacıyla çalışan bir firmanın genel müdürü olmaktan, ülkemize hizmet etmekten son derece mutlu ve huzurluyum.”




25 BThaber

DOSYA

21 - 27 KASIM 2016 www.bthaber.com

Kaçış yok! Türkiye’nin bilişim tarihi açısından büyük önem taşıyan, Türkiye’nin her köşesinden bilişim profesyonellerini bir araya getiren Bilişim Zirvesi’nin bu yıl 16’ıncısı gerçekleştiriliyor. Birçok fuarın, konferansın, zirvenin iptal edildiği ya da ertelendiği bir zamanda, içinde bulunduğumuz durum da göz alındığında birçok büyük grubun dahi gösteremediği bir cesaret örneğiyle Bilişim Zirvesi gerçekleştiriliyor. BThaber olarak biz 16’ıncı defa bu etkinlikte yer almaktan, bir parçası olmaktan büyük bir gurur duyuyoruz. Bilişim Zirvesi, ismi hatta içeriği kopyalanmaya çalışılan, defalarca benzeri gerçekleştirilmeye çalışan ama

asla başkalarının başaramadığı bir zirve. Hem sponsor şirketlere hem katılımcılara büyük bir değer katan bir etkinlik. Bu yıl zirvenin sloganı “Kaçış Yok!”. Evet, bilişimden artık kaçmak mümkün değil, hayatımızın her noktasında bilişim teknolojileri var. Hayatımızı, yaşam şeklimizi, şirketleri, şirketlerin iş yapış şekillerini, yani her şeyi kökünden değiştiriyor. Ya bu değişime ayak uyduracaksınız ya da bu değişim sürecinde kaybolup gideceksiniz. Bu haftaki sayımızda, zirvede neler olacağı ve hangi konuların işleneceği hakkında bilgi alabilmeniz için Bilişim Zirvesi’ne katılacak şirketlerin sözcülerinin görüşlerine yer verdik.


26

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

Dijital evrimden kaçış yok! Haber Merkezi Bireyler, şirketler ve ülkeler olarak dijital dönüşüm sürecini nasıl yaşadığımız ve bu geleceği nasıl karşılamamız gerektiği konularında dünyadan ve ülkemizden vizyoner yaklaşımlar getiren, Türkiye’nin en büyük teknoloji etkinliği Bilişim Zirvesi için geri sayım başladı. 22 – 23 Kasım günlerinden İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek olan etkinliğin açılışına Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan da katılacak. Zirve bu yıl, dijital evrim süreçlerinde Endüstri 4.0 içerisinde var olmayı amaçlayan kapsamlı bir içerik sunuyor. ‘’Dijital Evrim ile Endüstri 4.0 - Kaçış Yok!‘’ 16 farklı konu başlığında yerli ve yabancı katılımcılar zirve kapsamında bir araya gelecek. Bilişim Zirvesi’16’da “Dijital Evrim’in Organizasyonu” kitabının yazarı Sriram Narayan, Robert Bosch Engineering and Business Solutions Başkan Yardımcısı & İşletme Birimi Başkanı Gaur Dattatreya ve BSH Bosch & Siemens’in Global Dijital Dönüşüm Başkanı Mario Pieper sunumları merakla beklenen isimlerden sadece birkaçı… Dijitalleşme dev bir sarmal halinde dünyadaki her şeyi değiştirip dönüştürüyor. Yeni dijital dünyada nesneler, cihazlar, insanlar, ofisler, evler, şehirler, ülkeler birbirlerine dijital nöron ağlarıyla bağlanıyor ve birbiriyle iletişim kuran, tetikleyen, etkileyen ve akıllı

Zİrve’den Konu Başlıkları n Türkiye’nin yeni çıkış yolu: Endüstri 4.0 ile Gelen Yeni Ar-Ge ve İnovasyon Anlayışı n Dijitalleşmede C Level n Dijital Topluma Evrilmek n Dijital İşler Dijital Kazançlar n Dijital Çağın Kadını

hale getiren bir ekosistem oluşturuyor. Tasarım, eğitim, üretim, pazarlama, eğlence, ticaret, alışveriş, sağlık, ulaşım ve aklımıza gelebilecek her alan dijitalleşmek ve devasa bir dijital ekosistemin parçası olmak zorunda. Dijitalleşmenin 4. dalgası olan Endüstri 4.0, herşeyi birbirine bağlamakla kalmıyor aynı zamanda yepyeni tasarım, planlama, Ar-Ge, sanayi, üretim, tedarik, kalite, süreç yönetimi, otonom sistemler, hizmet ve müşteri deneyimini de beraberinde getirerek 4. dalga dijital ekonominin temellerini

n Mobil Dünyada Dijital İnovasyon n Dijital Tıp Devrimleri n Dijitalde Siber Güvenlik 4.0 n Entegre Dijital Pazarlamanın Dinamik Yapısı n IoT ve M2M’e Hazırlık: Gömülü Sistemler

atıyor. Dijital evrimin bir parçası olamayanın var olamayacağı bu dünyada dijital olmaktan kaçış yok! Bilişim Zirvesi 2016’da dijital evrim yol haritasını hep birlikte oluşturuyor, endüstri 4.0 dalgasını yakalamanın ipuçlarını belirliyor. Dijitalleşme sürecini halen yaşarken diğer yandan son derece hızlı evrildiğini görebiliyoruz. 5 yıl sonra internete bağlı 25 milyar gömülü sistem ve diğer taşınabilir cihaz olacak. Bu cihazlarda da her gün yaklaşık 2.5 kentilyon baytın üzerinde yeni veri üretilecek. Yine 5 yıl sonra

n Büyük Veri ve Bulut Çözümlerinde Cognitive ile Yapay Zeka Algoritmaları n ERP Çözüm Süreçleri n CRM Operasyonlarında Endüstri 4.0 n Dijital İstanbul’da Dijital Yaşam n Yeni Nesil Kentler ve Akıllı Kentsel Dönüşüm.

dünyada 50 milyar TB’lık dijital içerik üretilmiş olacak. 15 yıl sonra çocuklarımızın yüzde 50’si, bugün mevcut olmayan, geleceğin işlerinde çalışacak. Dijital evrimin kapısından içeri girmek zorundayız, çünkü dijital evrim geçirmeyen bireylerin, kurumların ve ülkelerin bugünden sonra var olma şansı yok. Dijitale evrilmek sadece teknoloji kullanımının ötesinde organizasyonların, çalışanların, liderlerin, süreçlerin dijitalleşmesini gerektiriyor. Dijital düşünen bireyler ve organizasyonlar bir araya geldiğinde dijital ortak zekaya ulaşılmış

oluyor. Zirve’den hepimiz şu sorunun yanıtını alarak ayrılacağız: Dijital Evrim ile Endüstri 4.0’da neler yapabileceğiz ve sonraki durak neresi? Bu yıl Bilişim Zirvesi’nde yer alan Teknoloji Platformları’nın temel yapıtaşları dijital yaşamın içinden alındı. Dünyamızda, küreselden bugüne bakışımız, 2050’ye kadar uzanıyor. Bağlantılı dünyada neler oluyor, neler olacak? Dijital Evrim’in bizi götüreceği, dünyada nelerle karşılaşacağımız sorularının yanıtları Bilişim Zirvesi’nde aranacak.



28

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

Özel Tema Projeleri

Başkanın Gözüyle

“Türkiye’nin yeni çıkış yolu: Endüstri 4.0 ile gelen Yeni Ar-Ge ve İnovasyon Anlayışı” Dijitalleşmenin en önemli yansıması endüstrilerin dönüşümünü tetiklemesi ve yakınsaması noktasında olacak. Gelişmiş ülkelerin ve küresel şirketlerin gündemindeki Endüstri 4.0 aynı zamanda endüstriyel internet olarak da tanımlanıyor. Tarihsel gelişime bakacak olursak buharlı motorun bulunması Endüstri 1.0’ı ifade ederken, üretim hattı organizasyonu Endüstri 2.0’ı, otomasyon Endüstri 3.0’ı ve günümüzde internetin endüstriyel organizasyonlara girmesi Endüstri 4.0’ı ortaya çıkarmış durumda. Tüm şirketler yakın bir gelecekte organizasyon

yapılarını üretim ve dağıtım süreçlerinde çalışacak akıllı robotlar, tasarımdan müşteri deneyimine kadar olan tüm süreçlerde kullanılacak yapay zeka uygulamaları ve veri analitik sistemleri, dijital ekosistemle haberleşmesini sağlayacak IoT sistemleri, tüm bu akıllı sistemlerin eşzamanlı ve bütünleşik çalışmasını sağlayacak dijital çalışanlardan oluşturmak zorunda. Türkiye’nin uluslararası rekabette tek çıkış noktasının yüksek teknoloji temelli üretimden geçtiği gerçeğinden yola çıkarak dijitalleşme ve Endüstri 4.0 dalgasını yakalaması son derece kritik. Bu tema

projesinde ülkemizin Endüstri 4.0 stratejisi zirve kapsamında tartışılacak. Konu başlıkları: l Endüstri 4.0 stratejisi, kapsama alanları, standartları l Endüstri 4.0 için hangi adımlar l Dijital adımların neresindeyiz? l Kamunun dijitalleşme eylem planları l Endüstri 4.0 için hangi insan kaynağı l Türkiye Endüstri 4.0 a hazır mı? Nasıl hazırlanacak? l Endüstri 4.0 ile nasıl çıkış yakalayabilir?

“Dijital İstanbul’da Dijital Yaşam” Akıllı bir yaşam için çevremizdeki her şey dijitalden geçiyor. Nüfusun yarısının büyük şehirlerde yaşayan ülkemizde de şehircilik kavramının temeli dijital ortama taşınmaktan geçiyor. Vatandaşın hizmet alması, verimliliğin artması ve sürdürülebilir kentsel dönüşümün ana hattı tabii ki teknoloji…. Geleceğin dijital kentsel yaşam teknolojilerini hızla uygulamalarına taşıyan Büyükşehir Belediyesi uygulamalarını vatandaş ile buluşturduğu bir ‘’Dijital Halk Günü’’ projesi de Bilişim

Zirvesi’nde yerini alacak. Kentsel Dönüşümün ve Akıllı Şehircilik uygulamalarının vatandaş ile buluşacağı bu ortamda nasıl bir dijital süreç yaşadığımızı görecek, vatandaşın geleceğinin dijital teknolojiler ile daha nasıl bir boyuta taşınacağı ve neler yapılması gerektiği tartışılacak. Akıllı şehirler neden gerekli? Vatandaşın dijital teknoloji ile şehircilik rollerindeki bu vazgeçilmez gelişim sürecinde hedefler neler? İnsan odaklı teknoloji çerçevesinde, geleceğin şehirlerinde akıllı şehir vizyonunun kullanılarak uygulamalara alınan dijital

çözümler, vatandaşa ne gibi faydalar sağlıyor ve hangi yeni faydaları beraberinde taşımaya devam edecek; bu dönüşüm sürecindeki uygulamalarda kadın ve gençlerin de ağırlıklı katılımı ile ‘’Şehirciliğin Dijital Geleceği’’ kavramının derinine inecek, paylaşacak ve örnek uygulamalar ile gerçek bir ortamda buluşturacak. ‘’Dijital Halk Günü’’ içerisinde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirakleri ile beraber, Dünya üzerinde en önemli şehirlerden biri olan İstanbul’un dijital yaşamını gözler önüne serecek, Dijital İstanbul’u yaşatacak.

“Maddenin Dijitalleşmesi” ‘Elle tutabildiğiniz, gözle görebildiğiniz her şeyin bir prototipini yani birebir örneğini üretebilirsiniz.’ Bu cümle her ne kadar bizi bir parça ürpertse de bu gerçek! 3 boyutlu yazıcı teknolojisi bugün bunu olanaklı hale getiriyor. 3D yazıcılar üç boyutlu bilgisayar verisini katı, elinizle tutabileceğiniz gerçek nesnelere dönüştüren bir cihaz. Bu teknoloji geleneksel imalat yöntemleri gerçekleştirilmesi mümkün olmayan geometrileri üretebilme yeteneğine sahip

ve bu özellikleriyle giyimden sağlığa, beyaz eşyadan otomobile, ulaşımdan inşaata ve sanata kadar her endüstriyi yeniden tarifleyecek. Maddenin Dijitalleşmesi olarak adlandırdığımız bu teknolojiler aynı zamanda ‘tasarla ve kendin üret’ akımının de gelişmesine yardımcı olacak. 3D yazıcı teknolojisinin tasarım ve üretim alanlarındaki dönüşümü bu tema projesinde ele alınacak.

Konu başlıkları: l 3D yazıcı teknolojisi nedir, neler getirecek? l 3D yazıcılar hangi endüstrileri nasıl etkileyecek; belli başlı uygulama örnekleri neler? l Mevcut 3D yazıcı çözümleri neler, farklılıkları, avantajları ve dezavantajları neler? l Neden 3D yazıcıları kullanmalıyız; bu cihazların geleceği nereye gidiyor?

Herkes için Bilişim… 15 yıl sektörün en önemli kişi, kurum ve kuruluşlarını biraraya getiren, onlarca konunun konuşulduğu, her birinin sonunda sektöre yol haritası çizdiği ve sonucunda beğenileri toplayan bu organizasyon için BTHABER Şirketler Grubu olarak ne kadar gurur duysak azdır. Açılışında detaylı anlatacağım üzere, çalışmaları yıl başından itibaren başlayan bu organizasyon için onlarca kişi görev aldı. BThaber gazetemizin büyük desteği, M2S Araştırma şirketimizin yoğun çalışmaları ile içeriklerin oluşması, sponsor firmaların bulunması, devlet büyüklerinin davetleri, konuşmacıların bulunması derken tam 11 aylık bir çalışmanın ürünü ortaya çıktı. Elbet her sene olduğu gibi beğenip takdir edenler gibi bizi acımasızca eleştirenler de olacak. Onlara son iki yılda yaşanan 2 seçim, 3 hükümet değişimi, 17 Aralık, 15 Temmuz, Ohal, içinde bulunduğumuz savaşı ve hatta her sabah yeni bir olayla karşılaştığımızı hatırlatmak isterim. Yabancı birçok şirketin etkinliklerini iptal ettiği, ekonominin ciddi zayıfladığı bir dönemde, yakın firmalarımızın bile ekonomik tedbir nedeniyle yanımızda olamadıkları bir etkinliği yüksek maliyetler ve tamamen kendi imkanlarımız ve elde edebildiğimiz düşük sponsor gelirleriyle yapmaya çalıştık. Bize desteklerini esirgemeyen sponsorlarımıza ve katılımcılarımıza bir kez daha teşekkür ederiz. Bilişim Zirvesi bir marka etkinliği değildir, bayi toplantısı hiç değildir. Bilişim Zirvesi bilişime dokunan dikey sektör çalışanları, akademisyenler, devlet kurumları ve bilişim firmalarının tamamı içindir. Özetle bilişimle iç içe olunan yaşantımızda Bilişim Zirvesi herkes içindir. Yeni teknolojiler, mevcut teknolojilerde gelişmeler, devletin bakış açısı ve mesajları, her türlü bilişimle alakalı görüşler, vizyon, yol haritası gibi birçok konunun aynı anda işlendiği tek organizasyondur. İşte tüm bu nedenlerle bilişim sektörü kendine mal olmuş, yokluğunda yerine konabilmesi çok zor 3 markaya; arşivinde tarih yatan BThaber’e, her sektöre referans Bilişim500’e ve nihayetinde Bilişim Zirvesi’ne sahip çıkmalıdır. Onlar 23 senelik emeğin yani sektörün ortak çalışmalarının ürünüdür. İnternetin gelişmesi ile fuar etkinlikleri eski gücünde olmasa da konferans ve fuar karışımı etkinlikler her geçen gün daha yaygın ve etkili olmaya devam ediyor. Bunun sonucu Bilişim Zirvesi’ne 3 binden fazla katılımcı bekleniyor . İkincisi yapıldığında yanına “Geleneksel” yazılan etkinliklere alışık bir toplumun, onaltıcısı yapılan Türkiye bilişim dünyasının köklü ve en büyüklerinden biri olan Bilişim Zirvesi’ne ilgisinin de büyük olması çok normal. Mutlu ve güvenli günler

Murat Göçe m uratg o ce @ b thab e rsi rke tle ri .co m



30

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

Teknoloji Platformları ve Sosyal Buluşma Platformları “Yeni Nesil Telekomünikasyon” Teknoloji Platformu İletişim ve haberleşme teknolojilerinde çığır açacak altyapı teknolojisi fiber internetin yanı sıra ülkemizde özellikle mobil dünyayı hızlandırmak adına 4.5G teknolojisinin de kullanılmaya başlanması dijitalleşmeyi artıracak. Türkiye iletişim ve haberleşmede 4G teknolojisini kullanan ülkeler arasına girme sürecinde yarışa geç başladığı için hem 4G’yi hem de bundan sonra gelecek olan 5G teknolojisini yakalamak amacıyla 4.5G teknolojisini hayata geçirdi. 5G teknolojisi ise 4G’den çok çok daha hızlı bir iletişimi adresliyor. Örneğin şu anda 4G teknolojisi ile saniyede bir gigabite kadar dosya indirme süresi bulunuyorken 5G ile bu

saniyede 10 gigabite çıkacak. Veri aktarım süresi de bir milisaniyeye inmiş olacak. Ayrıca 5G IoT dediğimiz, nesnelerin de ağa bağlı olduğu bir dijital yaşamı destekleyebilecek ve geliştirebilecek özelliklere sahip olacak. 4.5G dışında bizleri dijital dünyaya profesyonel olarak bağlayan bir başka teknoloji de fiber. 100 MBit internet bağlantı hızı fiber internet teknolojisiyle birlikte hayal olmaktan çıktı. Evler, ofisler, şehirler birbirileriyle fiber ağlarla bağlanarak dijital toplumun temelini oluşturuyor. Bireylerin ve ülkemizin dijitalleşmesini hızlandıran yeni nesil teknolojileri bu Platform’da tartışılacak. Konu başlıkları: l Dünyada 4G

kullanımı ne durumda, 5G ne zaman hayata geçecek? l Türkiye neden 4.5G teknolojisini kullanacak? Böyle bir teknoloji mevcut mu? l 4.5G teknolojisinin yasal düzenleme boyutu hangi noktada? l 4.5G teknolojisinin 2016 yılında yaygınlaşma hedefleri nedir? l 4.5G ile tüketicilerin hayatı nasıl değişecek, fiyat/performans karşılaştırması nasıl yapılabilecek? l Fiber internet dijital hayatı nasıl etkiliyor? l Mevcut ve gelecekteki fiber altyapı planları, fiber abone sayısı l Fiber şebekesinin paylaşımı l Kimler fiber yatırımı yapabilir, yasal düzenlemeler

“Dijitalde Siber Güvenlik 4.0” Teknoloji Platformu Bilişim teknolojilerinin varlığı, sürekliliği ve verimliliği ne denli güvenli olduklarıyla doğru orantılıdır. Bu güne kadar verinin ve bilginin güvenliğini konuşuyorduk artık hayatımıza siber güvenlik kavramı hızlıca girmiş ve tepeye yerleşmiş durumda. İş dünyasının temelinde, bilgiye izinsiz veya yetkisiz bir biçimde erişimin, kullanımın, değiştirilmesinin, ifşa edilmesinin, ortadan kaldırılmasının, el değiştirmesi ve hasar verilmesi ve tüm bunlara karşı alınacak güvenlik önlemleri konuşuluyorken bugün tüm bu işlemler dijital dünyaya taşınmış durumda. Yapılan araştırmalar gösteriyor ki siber saldırılara ve tehditlere karşı şirketler henüz yeteri kadar hazır değil. Tehditlerle ilgili ön bilgi toplama, tespit ve analiz etme, tehdite müdahale

etme aşamalarında şirketler yetersiz kalıyor. Günümüzde en büyük bilgi güvenliği tehditleri arasında mobil cihazlar başta olmak üzere şirket çalışanlarının hatası veya ihmali hatta bazen kötüye kullanımı sebebiyle henüz güvenliği kesin olmayan teknolojilere hızlı geçiş ve sosyal medyadaki bilinçsiz kullanımı sayabiliriz. Geleneksel yöntemlerin yetersiz kaldığı bu siber tehdit ortamında sürdürülebilir bir siber güvenlik ancak yeni nesil bilgi güvenliği teknolojilerine yatırım yapmakla mümkün olabilir. Siber Güvenlik 4.0 Teknoloji Platformu’nda dijitalleşen iş yaşamında günümüzü ve gelecekte yeni güvenlik anlayışı ele alınacak. Konu başlıkları: l Şirketler ve kurumlar yeni nesil güvenlik

tehditlerine karşı hazırlar mı? l Şirketler yeni nesil güvenlik saldırılarına karşı nasıl önlem alabilir? l Bilgi güvenliğinden siber güvenlik kavramına geçiş süreci nasıl yaşanıyor; dünyadaki siber güvenlik pazarı hakkında mevcut ve gelecekteki büyüme rakamları nedir? l Bilgi güvenliği ve siber güvenlikte güncel tehditler neler, şirketler önceden güvenlik önlemlerini nasıl ve ne şekilde almalı? l Şirketler doğru bir siber güvenlik politikası oluştururken önceliklerden yola çıkarak hangi adımları takip etmeli? l IoT, giyilebilir teknolojiler gibi gelişmeler siber güvenlik risklerini ne ölçüde artırıyor; buna karşı ne tür önlemler alınabilir?

“Dijitalleşmede C Level” ” Teknoloji Platformu Dijital olmak dijital düşünmekle başlıyor. Dijitale evrilmek sadece teknoloji kullanımının ötesinde organizasyonların, çalışanların, liderlerin, süreçlerin dijitalleşmesini gerektiriyor. Dijital düşünen bireyler ve organizasyonlar bir araya geldiğinde dijital ortak zekaya ulaşılmış oluyor. Bugün artık müşterinin dijitalleştiğinden ve her geçen gün yeni dijital ürün ve hizmetler talep ettiğinden söz ediyoruz. Öncelikle şirketlerde bu değişimi gören ve yakalamak isteyen dijital liderlere ihtiyaç var. Dijital vizyon-misyon-planlamahedefleri belirleyen liderler dijital yöneticiler ve dijital çalışanları da oluşturmak zorunda. Çünkü iş süreçlerini, ürün ve hizmetleri dijitalleşmenin bir parçası haline getirmeye çalışırken, bunu gerçekleştirecek olan insan

kaynağını eski ekonominin içerisinde tutmak başarısızlık getirir. Bilgi, yetenek, kapasite ve vizyon olarak insan kaynağınız sizin dijitalleşme vizyonunuzu öğrenmeli, benimsemeli ve dijital yeteneklerini artırarak aktif bir katılımcı haline dönüşmeli. CDO, veri bilimci, sosyal mühendislik, dijital usta gibi yeni iş tanımlarının popüler olacağını göz önüne aldığımızda yeni bir insan kaynakları bakış açısına ihtiyaç olduğunu da unutmamak gerekiyor. Konu başlıkları: l Dijital dönüşümün dijital liderleri nasıl olmalı? l Şirketlerde nasıl dijital organizasyonlar oluşturulabilir? l Dijital düşünme metodolojisi l Dijital dünyada yeni meslekler; Y ve Z kuşağı istihdamı.

“Büyük Veri ve Bulut Çözümleri ile Yapay Zeka Algoritmaları” Teknoloji Platformu Saklanması ve yönetilmesi gereken dijital veri miktarı her an artıyor. Yapılan araştırmalara göre 2020 yılına kadar dijital içeriğin 4.4 trilyon Gigabayt’tan 44 trilyon gigabayta çıkarak 10 kat büyümesi bekleniyor. Her geçen gün büyüyen ve göz ardı edemeyeceğimiz veriyi ne yapacağız? Dijital dönüşümün hızlı ve kolay gerçekleştirilebilmesi için yönetilmesi kolay, ölçeklenebilir, birbirine kolay bağlanabilen, uygun maliyetli bir altyapı sistemine ihtiyaç var. Şirketlerin dijitalleşme sürecinde kesintisiz, güvenilir, uygun maliyetli BT altyapısını sunan bulut bilişim, internet üzerinden hizmet kiralama modelleriyle öne çıkıyor. Bulut bilişim aynı zamanda büyük veriyi yönetecek yeni bir iş modeli ve şirketlerdeki iş modellerini de değiştirmeye aday. Teknoloji bugünden itibaren bir adım daha ileri giderek

bulut üzerindeki büyük verinin birtakım yapay zeka algoritmaları ile bilişsel (kognitif) analizini yaparak yani beynin işleyişi (zeka) ile bilgisayar arasında bir bağ kurarak akıllı iş sonuçları üretilmesini sağlayacak. Şirketlerin büyük veri ve bulut stratejilerini nasıl oluşturacaklarını bu Platform Konferası’nda tartışılacak. Konu başlıkları: l Doğru bir büyük veri stratejisi oluşturmak l Büyük veri ile nasıl değer artırılabilir? l Büyük veride analitiğin önemi nedir? l Büyüyen verinizi buluta taşımanın yolları ve avantajları l Bulut bilişimin mimari yapısı ve güvenliği l Bulut bilişim hizmet modelleri l Büyük veri ile yapay zeka ilişkisi.


mcafee.com

Intel, Intel ve McAfee logoları, Intel Corporation veya McAfee, Inc.'in ABD ve/veya diğer ülkelerdeki ticari markalarıdır. Telif Hakkı © 2016 Intel Corporation.


32

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

“Dijital Tıp Devrimleri” Teknoloji Platformu Dijital teknolojiler sağlık alanında yepyeni bir çığır açtı. Temelde teknoloji sayesinde, sağlıkta verilen hizmet kalitesinin ve hizmete erişimin iyileştirilmesi, verimliliğin artırılması, hasta ve çalışan memnuniyetinin yükseltilmesi, tıbbi hataların azaltılması, iş süreçlerinin kısaltılması, maliyetlerin optimize edilmesi ve cironun artırılması olanaklı hale geldi. Sağlıkta güvenli takip noktasında, güvenli doğrulamayı sağlayan en önemli

teknolojilerin başında biyometri geliyor. Biyometrik teknolojilerin kurumlara ve şirketlere sunduğu en büyük avantaj, kimlik dolandırıcılığı ve sahteciliğini önemli ölçüde önlerken; kimlik yönetimi süreçlerindeki operasyonel maliyetleri de en aza indirmesi diyebiliriz. Ayrıca sağlığın dijitalleşmesi, kişisel sağlık yönetiminin de önemini artırdı. Kişiselleşen sağlık kavramı; sadece hasta olduğunda sağlık sistemine başvuran ve takip edilmeyen

bireyden farklı olarak, kendi sağlığıyla ilgili sorumluluk alan, sağlıklı yaşamaya, hasta olmamaya özen gösteren, sağlık verilerini yanında taşıyan, gerektiğinde hastalığıyla ilgili verilerin sürekli kontrol altında tutulduğu proaktif bir yaklaşımı tanımlıyor. IoT/giyilebilir cihazlar ve akıllı cep telefonlarımız, hastalığımızın ve iyilik halimizin (wellness) uzaktan takip edilmesini sağlayarak nerede olursak olalım tıbbi verilerimizi internet aracılığı ile

doktora gönderdiğimiz, ilaç alışımızı, egzersiz yapışımızı ve diyetimize uymamızı hastane dışı sağlık kuruluşlarının uzaktan sağlayacağı bir gelecekten söz ediyoruz. Sağlığın dijitalleşmesi ve kişisel sağlık yönetimi eğilimleri bu platform kapsamında detaylarıyla ele alınacak. Konu başlıkları: l Türkiye sağlıkta dijitalleşmenin neresinde? l Dijital hastane, nereye

kadar, nasıl? l Kişiselleştirilmiş sağlık ne getiriyor, yasal düzenleme boyutu l Kişisel sağlık verilerinin gizliliği, mahremiyeti ve korunması l Sağlıkta biyometri teknolojilerinin rolü l IoT, giyilebilir teknolojiler, mobil, yapay zeka ve robot teknolojileri sağlıkta nasıl kullanılıyor?

“Mobil Dünyada Dijital İnovasyon” Platformu Dijitalleşmenin en önemli sonucu hareketlilik, her an online ve takipte olmak. Hayatımızın vazgeçilmez ve en önemli parçası olan mobilite dijital iş yaşamına yeni modeller kazandırmaya devam edecek. Mobil tabanlı uygulamaların iş dünyasına ve süreçlerine getirdiği yenilikler yaratıcılığın ve inovasyonun da sınırlarını zorluyor. İşletmeler tarafından bakıldığında mobil tabanlı dijital çözüm süreçlerinde yeni kazanımlar sağladı, yeni platformlarda iş yapma potansiyeli yarattı, yeni iş grupları, meslekler, iş kolları ve ticarette yeni oluşumları beraberinde getirdi. Ayrıca nesnelerin interneti (IoT) teknoloji ve uygulamalarının yaygınlaşmasıyla birlikte tamamen mobil bir iş ve yaşam ile karşı karşıya kalacağız. Bu bakış açısıyla, Bilişim Zirvesi kapsamında mobil iş ve mobilitenin geleceği bu platformda konuşulacak. Konu başlıkları: l Mobil teknolojilerin gelişimi ne yönde olacak? l Belli başlı mobil teknolojiler l Mobil çözümler hangi sektörlerde nasıl kullanılıyor ve farklılık yaratıyor? l Giyilebilir teknolojiler ve IoT, mobil iş pazarını nasıl geliştirip dönüştürecek?


Sahte Çek Kontrolu ve Çek Otomasyon Sistemi Yeni Özellik : Karekod okuma (Sahte çek kontrolü , muhasebe sistemi entegrasyonu, dijital çek arşivi) Eraysoft Bilişim Teknolojileri 10 yıldır İtalyan Panini Çek otomasyon sistemlerinin Türkiye Distribütörlüğünü yapmaktadır. Fabrikası ve merkezi İtalyada bulunan Panini Spa. tüm dünyada sektörünün lideri firmadır. Karekod okuma özelliği : 1 Ocak 2017’den itibaren tüm çekler özel karekodlu olarak basılacaktır ve Panini çek otomasyon sistemi çek üzerindeki karekodları otomatik olarak okuyarak hem çek üzerinden bir tahrifat yapılıp yapılmadığını kontrol eder hemde karekod içindeki tüm bilgileri muhasebe sisteminize aktarır. Türkiye’de bir çok Banka, faktöring, kurumsal ve küçük-orta ölçekli firmada Panini çek otomasyon sistemleri kullanılmaktadır. Sistemin genel amacı firmaların müşterilerinden aldıkları çekleri hızlı ve hatasız bir şekilde muhasebe sistemlerine kaydetmek, MICR sahtecilik yapılmış çekleri tespit etmek ve dijital bir çek arşivi sağlamaktır.

Eraysoft Bilişim donanım ve yazılım kadrosu ile hem tarayıcıların teknik hizmetini hemde otomasyon ve entegrasyon yazılımlarını sağlar. Türkiye için özel üretilen cihazlar sadece Türkiye’de olan alonjlu çekleri problemsiz olarak tarayıp okuyabilir. Son bir sene içerisinde PANINI çek otomasyon sistemi kullanan müşterilerimiz 100’ün üzerinde sahte çek tespit ederek firmalarını büyük zararlardan korumuşlardır. Dakikada 50 ve 100 çek tarama kapasitesine sahip modelleri ile çek bilgilerini muhasebe sistemlerine aktarmak çok daha hızlı ve hatasız gerçekleştirilmektedir. Türkiyede kullanılan yerli yabancı tüm ERP sistemleri ile entegre çalışır. Tek geçişte çeklerin ön ve arka görüntüsünü aynı anda kaydederek MICR (Çek no, Banka kodu, şube kodu, hesap no) kodunu otomatik olarak okuyarak ayrıştırır. Sahte MICR basılan çeklerden sinyal algılayamadığı için bu çeklerde kullanıcıya uyarı verir.

GENEL ÖZELLİKLER Dakikada 50 çek tarama özelliği MICR sahteciliği olan çekleri yakalama özelliği Karekod okuma özelliği 50 çek kapasiteli feeder Tüm Muhasebe sistemleri ile entegre çalışabilir. Ergonomik ve şık dizayn. Tek geçişte ön-arka görüntü kaydı, duplex tarama Mükemmel MICR okuma başarısı / görüntü kalitesi Sadece Panini tarayıcılara özel upgrade edebilme özelliği 45 cm.’e kadar alonjlu çek tarama özelliği 300 DPI tarama




36

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

“ERP Çözüm Süreçleri” Teknoloji Platformu Kurumsal kaynak planlama olarak adlandırdığımız kurumsal iç çözümleri bütününün çıkış noktası başlangıçta mali ve finansal yönetim, şirket kaynaklarının planlanması ve üretim otomasyonu idi. Ancak dijital dönüşüm ile birlikte

ERP sistemleri de ciddi bir kimlik değişimine uğrayarak şirketlerin stratejik yönetimi, gelecek vizyonunu belirleme, rekabet güçlerini ve karlılıklarını artırmada vazgeçilmez iş ortağı oldu. İnternet ile birlikte gelişen dijital iş dünyasında müşteri

merkeze oturdu. Dolayısıyla ERP sistemleri de şirketlerin içindeki sistem odalarından çıkıp mağazada, sokakta, üretim sahalarında kısacası her yerde müşteri nabzını ölçen, analiz eden, raporlayan ve geleceği planlayan bir yapıya dönüştü.

Çağrı Merkezi Platformu Yapay zeka destekli kişiselleştirilmiş pazarlamanın gelişimiyle birlikte, çağrı merkezleri satış, pazarlama ve tahsilatın yanı sıra müşteri memnuniyeti ile kurumsal itibarı artıran katma değerli yapılara dönüşüyor. Yeni iş modellerini bünyelerine entegre eden ve dijital dönüşüm sürecin başlatan kurumlar, rakiplerimin bir adım önüne

geçiyor. Çağrı Merkezi Platformu başlığında T.C. Kalkınma Bakanlığı destekli panelde Türkiye’de Çağrı Merkezi Sektörünün Son Durumu, Geleceği ve Sektörün Aksiyon Planı tartışılacak. Konu başlıkları: l Çok kanallı dijital pazarlamada iletişim merkezlerinin rolü

l Gelecek yüzyılın çağrı merkezleri, dijital dönüşüm ve yapay zeka l Yeni nesil müşteri, yeni nesil şirket analizi l Rekabette bir adım öne geçmenin formülü l Dış kaynak çağrı hizmetlerinde ekosistemin gelişmesi l Çağrı merkezlerinde Fintech’in ulaştığı son nokta.

“Dijital Topluma Evrilmek” Teknoloji Platformu Dijital teknolojiler yaşantımızı dönüştürme noktasında mutlaka kendi dijital uygulamalarını doğurmak durumunda. Nitekim yaşadığımız her mekan, dokunduğumuzgördüğümüz-duyduğumuz, kullandığımız herşeyde dijital kültürü oluşturma ve yerleştirme adına her alanda sayısız uygulama geliştiriliyor. Artık tüm şirketlerin hatta devletin en büyük görevi,

müşteriye daha yakın dijital bir kültür oluşturmak diyebiliriz. Dijital Uygulamalar, bağlantılı bir dünyada yaşamamızı kolaylaştıran uygulama ve çözümlerin bütünüdür. Konu başlıkları: l Nasıl dijital müşteri olursunuz? l Markalarınızdan dijital müşteri deneyimi talep edin

l Sosyal medya fenomeni nasıl olunur? l Evinizi ve işyerinizi nasıl akıllı hale getirebilirsiniz? l Akıllı alışverişin sırları l Dijital vatandaş için dijital devlet uygulamaları ve haklar hukuklar l Kişisel bilgilerinizin mahremiyeti ve gizliliğine önem veriyor musunuz? l Dijital dünyada yeni saldırı ve ataklara hazırlıklı olun.

“Dijital İşler Dijital Kazançlar” Teknoloji Platformu Dijital işler yeni meslekler, yeni girişimler, yaşamımızı dönüştürme noktasında kendini yenileyen olmaktan öteye gidip dijital zihinler yeni kazanç yolları doğuruyor. Her sahada var olan dijital kültür, bu kültürü oluşturma ve yaşamın içine katma konusunda sayısız uygulama, sayısız işin geliştirilmesine imkan sağlıyor. Yeni yaşam biçiminde iş dünyası dijitalleşirken, aynı zamanda da yeni dijital bir kültürün parçası olmaktan öteye gidip dijital yaşamın ta kendisini oluşturuyor. Dijital dünyada, dünyanın her yerinde her dilde istediği ürünü yaratıp, pazarlayabilen

ve yaygınlaştırabilen yeni kazanç akımları yaratan metodları, fikirleri, örnekleri, girişimleri yaratıcı bir akımla nasıl buluşturuyorlar… Konu başlıkları: l Dijital dünyada dijital düşünmek l Dijital geleceğin

üreticisi olmak l Nasıl dijital düşünür nasıl kazanırsınız? l Girişimleriniz ve markalarınız ile dijital müşteri ekosistemini nasıl birleştirirsiniz? l Yeni dünya değil, dijital dünya.

Dİjİtal evrİmİn bİr parçası olamayanlar var olamayacak!

Bilişim Zirvesi Şirketi, Genel Müdürü Neslihan Aksun 2000 yılından bu yana iş dünyası, devlet, siyasiler, akademisyenler, girişimciler ve yatırımcıları bilişim dünyası profesyonelleriyle buluşturan Bilişim Zirvesi’ni bu yıl “Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” ana çatısı altında tam 17 farklı alt konu başlığında ele alıyoruz. Dijitalleşmenin 4. dalgası olan Endüstri 4.0 döneminde hızlıca evriliyoruz. Dijital evrimin bir parçası olamayanın var olamayacağı bu dünyada dijital olmaktan kaçış yok! Endüstri 4.0’ın getirdiği inovasyon anlayışı, sağlıktaki dijital evrim,

akıllı kentlerin nasıl bu kadar akıllı olduğu, CRM ve ERP pencerelerinden dijital bakış açıları, gömülü sistemler, dijital kazançlar, kadın özelinde dijitalleşme, yapay zeka algoritmaları gibi pek çok kitle ve konuyu ilgilendiren temel konuları uzman ve seçkin konuşmacılardan dinleyeceğiz. Zirve’de; dijital evrim ile endüstri 4.0 süreçlerinde var olmayı amaçlayan kapsamlı içeriği, 200’e yakın önemli konuşmacı ile beraber siz yaşamından bilişimi koparamayan takipçilerimize gururla sunuyoruz.

“Yeni Nesil Kentler ve Akıllı Kentsel Dönüşüm” Teknoloji Platformu Çağdaş kent yaşamı deyince artık akla teknoloji ile yönetilen, iş süreçlerinin dijitalleştiği, vatandaşıyla her an her noktadan temas halinde olan akıllı ve yeni nesil yönetimleri anlıyoruz. Çağdaş ve yaşam kalitesi yüksek akıllı yeni nesil kentler oluşturmak, aynı zamanda ülke refahını artırmanın anahtarı. Bundan hareketle yerel yönetimlerin, üstlendiği bu önemli rolü en iyi şekilde yerine getirebilmeleri için ekonomik, teknolojik ve sosyolojik yenilikçiliğin kent yaşamına akıllı gelecek tasarımıyla entegrasyonunu gerçekleştirmek durumunda. Gelecek odaklı yeni nesil kentler oluşturmak için teknolojinin tüm olanaklarından yararlanmak gerekiyor. Mobil teknolojilerden sensör teknolojilerine, fiber internet alyapısından akıllı enerji ağlarına, akıllı ulaşımdan büyük

veri ve veri analitiğine, şehir güvenliğinden sağlık temizlik ve çevre düzenlemesine kadar hemen her alanda akıllı teknolojilerin sihirli dokunuşuna ihtiyaç var. Dijital gelecek odaklı yeni nesil kent kavramı bu tema projesinde ele alınacak. Konu başlıkları: l Kentlerin temel gereksinimleri ve bunları karşılayacak teknoloji yaklaşımları l Akıllı kent hizmet bileşenleri (Akıllı enerji-suulaşım-trafik-sağlık-güvenlikiletişim-çevre vb. yönetim sistemleri) l Yeni nesil kent bilgi sistemi, coğrafi bilgi sistemlerinin akıllı şehirlere katkısı nedir? l Akıllı şehirlerde mobilitenin önemi ve yararı l IoT, yapay zeka gibi teknolojilerin akıllı nesil kent anlayışına katkıları.



38

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

Dİjİtal dönüşüm her yerde, dİjİtal dönüşüm hayatımızda, İşİmİzde, Zİrve’de… Dijitalleşmenin en önemli yansıması endüstrilerin dönüşümünü tetiklemesi ve yakınsaması noktasında olacak. Gelişmiş ülkelerin ve küresel şirketlerin gündemindeki Endüstri 4.0 aynı zamanda endüstriyel internet olarak da tanımlanıyor.

“Entegre Dijital Pazarlamanın Dinamik Yapısı” Teknoloji Platformu Tüketiciler dijital mecraları yoğun olarak kullanmaya başladığından bu yana onlara ulaşmak isteyen markaların pazarlama aktivitelerini dijital dünyaya çevirmeleri kaçınılmaz hale geldi. Dijital dünyada tüketici davranışlarını ve beklentilerini en iyi şekilde analiz ederek bu kitleye uygun dijital pazarlama stratejileri geliştiren şirketler rekabette bir adım öne çıkıyor.

Günümüzün en popüler dijital pazarlama stratejisi ise en iyi müşteri deneyimini yaşatmak üzerine kurulmuş durumda. Yeni nesil teknolojiler yeni dijital pazarlama trendlerini oluşturuyor. Bunlar arasında büyük veri analitiği, nesnelerin interneti, sanal gerçeklik, artırılmış gerçeklik, 3D teknolojileri gibi konular geliyor. Pazarlamanın dijital

DNA’sını bu platformda yeniden keşfedilecek. Konu başlıkları: l Dijital pazarlamada çoklu kanal stratejisi l Kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi oluşturma l Yeni nesil tüketici kimliği, Y ve Z kuşağı kim? l 360C dijital pazarlama stratejisi l Yeni nesil teknolojiler dijital pazarlamayı nasıl dönüştürecek?

“IoT ve M2M’e Hazırlık: Gömülü Sistemler” Teknoloji Platformu Yaşadığımız dünyada akıllı cihazların sayısı giderek artıyor. Yalnızca bildiğimiz PC, mobil telefon, tarayıcı, yazıcı, televizyon değil saatten hesap makinesine, çamaşır makinesinden mutfak robotuna, ölçüm cihazlarından alarm sistemlerine, otomobillerden oyuncaklara kadar hemen tüm cihazlar akıllı fonksiyonlara sahip olabiliyor. Cihazlara gömülü şekilde yerleştirilmiş bir nevi bilgisayar çipi onu akıllı hale getiriyor. Özellikle makinelerarası iletişim (M2M) ve nesnelerin interneti (IoT) ile birlikte yeniden popüler hale gelen gömülü sistemler, herhangi bir sistemin içinde yer alan ve o sisteme akıllılık özelliği veren elektronik donanım ve yazılımdan oluşan bir bütünü ifade ediyor. Geleceğin bağlı dijital dünyasına bizi taşıyacak olan

M2M ve IoT uygulamalarına hazırlanmak için gömülü sistemler olmazsa olmaz öneme sahip. Gömülü sistemlerin yol haritası bu platformda detaylarıyla ele alınacak. Konu başlıkları: l Dijitalleşmede gömülü

sistemlerin önemi ve rolü l İşlemci mimarileri l Kullanıcı arayüzleri l Gömülü yazılımlar l Haberleşme teknolojileri l Gömülü sistem geliştirme stratejileri l Gömülü sistemler ve etkilediği endüstriler.

Endüstri 4.0 Stratejileri, Kapsama Alanları ve Standartlarları neler, dünyadan ülkemize uzanan bu çizgide yoğun bir paylaşım var etkinliğimizde… Sanayinin Dijitalleşmesi, Dijital Sanayi 4.0 ve 2023 Yolculuğu, Global ‘den dijitalleşme sürecini ve Almanya Endüstri 4.0 sürecini konuşuyorken, peki Türkiye Endüstri 4.0’a Hazır mı? Endüstri 4.0 ile Nasıl Çıkış Yakalayabiliriz? konularını çok etraflı ele alıyoruz. Bu dijital dönüşüm sürecinde Liderler neler nasıl hazırlanıyor? ‘’C’’ Level’da tepeden bakış, planlama ve bu dijital ekosistemin bir parçası olma yolunda Dijital dönüşümden kaçış yok. Neden?, Rekabet, maliyet, karlılık, müşteri parametreleri iş hayatımızın temelinde ve etkileri neler, Dijital ekosistem nedir?, Ekosistemde kimler var? Ve adaptasyonları nasıl bir akışta seyrediyor. Peki, ulaşılmak istenen hedefler neler? Dijital düşünme metodolojisini

Bilişim Zirvesi İçerik Yöneticisi Talar Süslü , Dijital dünyada yeni mesleklere; Y ve Z kuşağının istihdamına kadar uzatıyoruz. Tepe yöneticiler bu arenada derin bir bakış ile bu süreçteki dijital vizyon ve dönüşüm özelinde bizlerle olacaklar. Dijital dönüşümde dijital düşünme: Model değişiyor; Teknolojiye baktığımızda, teknoloji ve dijital dönüşüm yolunda toplumun evrilme sürecine de dikkate çekiyoruz. Sektörlere göz kırpıyor, hangi sektörlerde bu evrimi nasıl karşılıyoruz? Dijital Yaşama kadar uzanan bir yolculuk bu. Güvenlik ise, bu salmalı oluşturan teknolojinin kalbindeki önemli nokta. Mobil yaşıyoruz. Ve daha pek çok konu halkalar şeklinde bu uzun zincirin birer parçası. 4.0 ve IoT her konunun lideri olarak önümüzde bekliyor.



40

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

ERP Komitesi ile Kurumsal Dönüşüm Dünyadaki değişime karşın kendi içinde yenilenme fırsatı bulamayan firmalar için ERP projeleri bulunmaz bir fırsattır. Bu yüzden ERP sistemlerini yalnızca bir yazılım olarak değerlendirip, sunduğu stratejik önemi gözden kaçırmamak gerekir. ERP Komitesi kendisini Türkiye’nin bilişim vizyonu ve kurumsal dönüşümü için sürekli geliştiriyor. Özellikle ERP, İş Zekası, Veri Toplama, Mobil Çözümler, RAD, Bulut Teknolojiler, MES ve e-Dönüşüm Çözümleri ile yer alacak olan ERP Komitesi, çözüm üreticilerinin yanı sıra, başarı hikayeleri ve Endüstri 4.0 Paneli ile

kurumsal çözüm kullanıcısı adaylarına yönelik farkındalık yaratma ve bilgilendirme oturumları düzenleniyor. Konu başlıkları: l Dijital Dönüşüm l Endüstri 4.0 ile ERP ve MES l Endüstri 4.0’a Hazır mıyız? l e-Dönüşüm’de Yeni Oyuncular: e-İrsaliye ve İhracat Faturası l e-Mutabakat l Hızlı Yazılım Geliştirme (RAD) l Kurumsal Dönüşüm l PLM ile CAD ve ERP Entegrasyonu l Türkiye’de Verimlilik ve Şeffaflık Düzeyi l Türkiye’de ERP ve MES Kullanımı.

“CRM Operasyonlarında Endüstri 4.0” Sosyal Buluşma Platformu

“Dijital Çağın Kadını” Teknoloji Platformu Dijitalleşme ile birlikte kadının iş yaşamında daha aktif ve belirleyici rol üstlenmesi zorunlu hale geliyor. Geleceğin mesleği olarak görünen bilişim sektöründe kadın çalışan oranı, iş hayatında genele göre yüksek ancak kadın ve erkek istihdamındaki fark da göze çarpıyor. Dijital çağın kadını, dijital geleceğe yürürken iş yaşamında alacağı pozisyon ve atacağı adımlar, kariyer hedefleri ve kişisel gelişimi için yapması gerekenler farklı bir önem kazanıyor. Aynı zamanda bilişim ve kadın, çift taraflı bir etkileşimi ifade ediyor. Geleceği yakalamak için kadınlarımızın bilgisayar ve teknolojiyle tanışması ve bu teknolojilerden etkin şekilde yararlanmaları artık kaçınılmaz bir zorunluluk. Alışveriş yapan, spor yapan, çocuk yetiştiren, yemek

yapan, ev ekonomisini yöneten, kişisel gelişime, sağlıklı beslenmeye önem veren kısacası sosyal yaşamın belirleyicisi olan kadın aynı zamanda dijital hayatın en büyük kullanıcısı konumunda. Sosyal yaşamını dijital uygulamalarla zenginleştirmek isteyen kadınlar için dijital çağ eğitimden sağlığa, girişimcilikten inovasyona pek çok yeni fırsatlar sunuyor. Konu başlıkları: l Bilişimde kariyer yapan kadınlar l Dünyada ve Türkiye’de kadın bilişimci istihdamı ve istihdamın artırılması l Bilişimde kadın girişimciler/yatırımcılar l e-Ticarette kadınların zaferi l Ar-ge ve inovasyonda kadının katma değeri

l Kadın CIO’lardan başarı hikayeleri l Kadın yazılımcılar l Kadınlar için popüler bilişim meslekleri l Bilişim sektöründe çalışan kadınların sorunları l Erkeklerin gözünden kadın bilişimciler l Bilişim hukuku ve kadın l Dijitalleşen dünyada sorumlu kullanıcı olmak l Kadınları bilişim okuryazarı yapmak l Çalışan anneler için bilişim l Estetik, güzellik ve teknoloji l Spor l Sürdürülebilir sağlıklı yaşam l Moda/alışveriş l İnternetin fenomen kadınları l Bütün kadınların bir web sitesi olmalı l Kadınlar için yeni akıllı cihazlar.

Günümüzde şirketler en çok müşteriye yatırım yapıyor. Müşteri beklentileri, sorunlarını ve isteklerini anlamak ve buna uygun ürün ve hizmetler geliştirmek, yeni müşteri kazanmak noktasında teknolojiden yararlanan şirketler, müşteri ilişkileri yönetimine önem veriyor. Öte yandan müşteri de giderek dijitalleşiyor. Her türlü dijital ekrandan müşteriye ulaşmayı hedefleyen şirketler onlara rakiplerinden daha etkili en iyi müşteri deneyimini

yaşatmak için kolları sıvamış durumda. Konu başlıkları: l Müşteri neden ve nasıl değişiyor? l Bugünün müşterisi nerede? Y ve Z kuşağı kimdir? l Müşteri odaklı bir organizasyonu nasıl oluşturabiliriz? l En iyi müşteri deneyimini oluşturmada CRM’in rolü l Dijital müşteriyi büyük veri ile analiz etmek l eCRM ile müşteri yönetimi.



42

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

Anadolu Bilişim Dönüşüm Projeleri ve Müşteri İlişkileri Grup Müdürü Yaser Aras:

Bilgi Birikim Sistemleri Genel Müdürü Bekir Alp Sayın:

Veri miktarı katlanarak artıyor

Birikimlerimizi yaygınlaştıracağız

“Dünyada teknoloji dönüşümü hızlı bir şekilde devam ederken sanallaştırma ve bulut bilişim teknolojileri sayesinde bilişim teknolojilerinde de gerçek bir bilişim devrimi yaşanıyor. Bu yıl hizmete giren 4.5G mobil internet hizmetleri ile iş süreçlerinin mobile taşınmasında da ivme yaşanıyor. IoT ve mobilite trendiyle birlikte dünyada kurumsal ve bireysel olarak üretilen veri miktarı birbirine bağlı birçok cihazda sürekli olarak üretiliyor ve tüketiliyor. Offline veri saklama sistemleri bu kadar yüksek hacimdeki veriyi saklamakta, işlemekte ve arşivlemekte artık yeterli değil. Uluslarası standartlarda profesyonel hizmet veren veri merkezlerinin sunduğu bulut bilişim, büyük veriyi saklamada ve işlemede kurumlar için doğru çözüm kaynağı olarak öne çıkıyor. Öte yandan, dijitalleşme ve mobiliteyle birlikte güvenlik daha fazla önem kazanmış durumda. Anadolu

Bilişim olarak veriye yetkisiz erişimi ve hizmet sürekliliğini kesintiye uğratmayı hedefleyen komplike saldırılara karşı çok katmanlı ve proaktif güvenlik hizmetleri sağlıyoruz. Özellikle büyük veriler birden fazla kullanıcı ve uygulama tarafından paylaşılabildiği için bu paylaşımı sağlayacak sanallaştırma ve bulut bilişim altyapısını Anadolu Bilişim Data Center üzerinde sunuyoruz. Artan verilerin etkin bir şekilde depolanmasına yönelik tekilleştirme (deduplication) ve arşivleme sistemleriyle veri depolama da ciddi alan tasarrufu ve veri işlemede hız kazancı sağlarken, müşterilerimize kesintisiz hizmet sunuyoruz. Bir diğer önemli nokta ise dijitalleşme sürecinde veri merkezi hizmetlerinde şirketlere, sunucuların ve veri saklama sistemlerinin kurumlara getirdiği donanım yenileme, bakım, yazılım güncelleme, saklama ve işletmede maliyet avantajı sağlıyoruz.”

Marmara Üni. Öğr. Gör. ve DijitalHayat.TV Koordinatörü Bilal Eren:

Büyük veri ve nesnelerin interneti ön planda “Enerji ile iletişim alanındaki değişimlerin birleştiği zaman dilimlerinde insanlık bir üst seviyeye çıkmış görünüyor. İşte tam bu yaşadığımız zaman aralığında internet iletişimi ile yenilenebilir enerji birleşmiş gözüküyor. O nedenle 3. sanayi devrimini tüm dünya – az veya çok- yaşıyor. Teknoloji sahasındaki insanlık birikimleri de hem interneti hem de yenilebilir enerjileri çok etkiliyor. Gelişmeleri değerlendirmek olup biteni yorumlamak ise büyük veri ve nesnelerin interneti alanlarında müthiş gelişmeler yaşanıyor. Büyük veri konusunda; ağ toplumuna katılmış olan dünya nüfusunun yarısının tüm paylaşımlarını analiz etmek için kurulmuş mecraların ve katılmamış diğer yarı için gökyüzünde dolaşacak uçaklarla ücretsiz internet vermek isteyen şirketlerinin çalışmaları mevcut. Nesnelerin interneti alanında

ise canlıların dışında kalan hayatımızdaki tüm nesnelerin bize optimum şekilde hizmet etmesini sağlamak amacıyla çalışmalar devam ediyor. “Nereye gidiyoruz?” sorusu ile gelişmeleri değerlendirecek olursak, yukarıdaki gibi olumlu bir tablo çıkmayacaktır. Üst şemsiyede teknolojiyi, alt şemsiyede interneti kontrol etmek isteyen öbekler oluşmaya başladı. Google 2015 yılında tüm internet alanlarından 145 şirketi satın alarak, Facebook tüm dünyadaki üretilen içeriğin %65’ini mecralarında ürettirerek internet iletişimini ve “üretilen veriyi” kontrol etmek isteyen yapılardan birkaçı. Sonuç olarak teknoloji bir araç olarak kalacakken, ‘bir amaç, insanlığı yener mi?’ polemiği ile de en çok tartışılan soru olmak üzere. Bilişim Zirvesi’nde de bu mesajları “Dijital İstanbul” başlığı ile yerelleştirerek vermek istiyorum.”

“Teknoloji alanındaki gelişmeler, özellikle son 20 yılda yaşam tarzımızı ve alışkanlıklarımızı tümüyle değiştirmiş durumda. Değişiklik sadece iş dünyasında değil, kişisel yaşamlarımızda da gerçekleşti. İş dünyası için teknolojideki gelişmeler daha kaliteli ürün ve hizmetleri üretmeyi sağladı. Verimlik artışı gerçekleşti. Daha önce belki düşünemeyeceğimiz yeni ürün ve hizmetler sağlandı. Tek başına cep telefonu kullanımı için bile büyük bir devrim diyebiliriz. Bütün bunlar birey olarak hayatımızı kolaylaştıran unsurlar oldu. Bunların tamamı insanlık için son derece olumlu gelişmeler. Teknolojideki bu gelişmenin ana gövdesini de bilgi teknolojilerindeki gelişmelerin oluşturduğunu görüyoruz. Bu gelişim daha da sürecek. Belki bugüne kadar olan hızını kat be kat artırarak sürecek. 5 yıl sonra, bugün hayal edemediğimiz birçok ürün ve hizmete sahip

olduğumuzu göreceğiz. Biz Bilişim Zirvesi’nde bir BT şirketi olarak çözüm ortağı olduğumuz Microsoft teknolojilerini anlatmaya gayret edeceğiz. Microsoft’un DynamicsCRM ve SharePoint platformlarında gerçekleştirdiğimiz proje tecrübelerimizi anlatacağız. Özellikle öne çıkaracağımız nokta, DynamicsCRM platformunda yaptığımız Kurumsal Müşteri Yönetimi projelerindeki bilgi birikimimiz olacak. Bugün genel CRM projelerine baktığımızda ağırlığın bireysel müşteri ilişkisi yönetimi projeleri olduğunu görüyoruz. BBS olarak biz bu projelerin yanında önemli sayıda kurumsal müşteri ilişki yönetimi projesi gerçekleştirdik. Ülkemizin önemli firmalarında yaptığımız bu projelerde edindiğimiz birikimi yaygınlaştırmak istiyoruz. Beraberinde yine Microsoft’un SharePoint platformunda geliştirdiğimiz portal çözümlerimizi de katılımcılara anlatmayı planlıyoruz.”

TTGV Genel Sekreteri Mete Çakmakçı:

Ekosistem stratejisi öncelik halini alıyor “Üretim ve hizmetlerin ekonomisi hızlı bir şekilde değişiyor. Teknolojideki gelişmenin iş modelleri üzerindeki sonuçları sağlanan ilerlemenin ötesinde artıyor. Yakın bir zamana kadar hayal olan “hizmet olarak donanım” gibi yeni iş modelleri teknolojinin sağladığı yeni imkanlarla hızla endüstri standartları haline geliyor. “Kullandıkça öde” gelir modelleri kullanıcının yatırım ve harcama alışkanlıklarını kökten değiştiriyor. Bunun ötesinde, özellikle yazılımın sağladığı yeni imkanlar değer zincirlerini hızlı bir şekilde altüst ediyor. Değer zincirleri üzerinden işbirliği ve ortaklıkların önemi artıyor. Pek çok klasik iş modeli platform iş modelleri olarak hızla evrimleşiyor. Yakın zamana

kadar içine kapalı, paylaşmayan firmalar bugün ekosistem stratejilerinden bahsediyor, teknolojilerini açık kaynak olarak paylaşıyor. Ekosistem stratejisi yeni bir girişimden yüz yıllık dev bir firmaya kadar tüm firmalar için bir öncelik haline geliyor. İhtiyaca yakın olmak, hızlı tepki verebilecek esneklik ve aklı yönetebilmek bireysel yaratıcılığa kadar uzanan bir ekosistem yapısını şart koşuyor. Dijital teknolojilerde hızla gelişen imkanlar malzeme, fiziksel tasarım ve hatta kullanıcı etkileşimini dijital içerikler olarak yönetilebilir ve paylaşılabilir kılıyor. Büyük firmalar için bu değişimi yakalayamamanın sonuçları ağır olacak. Girişimciler için ise bu süreci izlemek ve tepki vermek önemli bir başarı unsuru olacak.”



44

DOSYA

Bilişim zirvesi 2016

FIT Solutions CEO Koray Gültekin Bahar:

ŞİRKETLERDE VERİMLİLİK ARTIŞI SAĞLANIYOR “Teknolojinin baş döndürücü bir hızla ilerlemesi, artık hayatımızın her anına dokunan bir kavram haline gelişi bizleri son derece heyecanlandırıyor. Bilişim sektörüne yön veren kurumlar arasında yer alma misyonumuz doğrultusunda, ürünlerimizi Ar-Ge ve inovasyon odaklı biçimde geliştiriyoruz. Bizim alanımız olan e-Dönüşüm, şirketlerin yeni teknolojik uygulamaları kendine entegre ettiğinde, ne kadar büyük bir yol alabileceklerinin en güzel örneklerinden. Muhasebe ve finans süreçlerinin dijitalleşmesi kayıt dışı ekonominin azaltılmasına çok önemli rol üstleniyor. Şirketlerde verimlilik artışı sağlıyor, kırtasiye ile işgücü masraflarından ve zamandan tasarruf edilmesini mümkün kılıyor. e-Dönüşüm alanındaki en güncel gelişmeleri paylaşacağız. Yeni yıl arifesindeki gündem maddelerimiz ise,

e-İrsaliye ve İhracat Faturası. Bir süredir beklenen e-İrsaliye çözümü 1 Ocak 2017 itibarıyla hayata geçiriliyor. Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından herhangi bir zorunluluk esası aranmamasına rağmen uygulama, sunduğu kolaylık ve tasarruf avantajı sayesinde şimdiden pek çok şirketin ilgisini çekmiş durumda. Çünkü kağıt çıktılar, arşivleme, saha kontrolleri ve benzeri maliyetlerin dijital ortama taşınması ile işletmelere büyük oranda tasarruf ettirecek. İhracat faturaları da yine ihracat işlemlerindeki faturalama süreçlerini dijitale taşımak isteyenlere hitap edecek. Sunumumuzda da bu sisteme geçebilmek için gerekli entegrasyon sistemlerinin ne olduğu, mükelleflerin karşılaşabilecekleri özellikli durumlar ve e-Fatura ile bir arada kullanımı gibi önemli başlıklara değineceğiz.”

Stratejik Pazarlama ve Marka Yönetim Danışmanı Yelda İpekli:

Yaratıcı fikirler kazanıyor “Teknolojiyi günlük hayatımızı kolaylaştıran bir araç olarak kullanmaya başlayalı 100 yıl geçti. Teknolojinin gelişim hızı ile insanların bu hıza olan yanıtı doğru orantılı olsa bile, arz her zaman talebi yönetti, piyasayı teknolojiyi yaratan ülkelerin stratejilerine göre düzenledi. Modern teknoloji ise daha çok iletişim teknolojileri düzleminde, kullanıcısını yani bizi gelişime zorlayan son 10 yılın önüne geçilemeyen gücü. Öyle bir güç ki telefonunuzun lokasyon özelliğini açmadan checkin olamayacağınızı; hashtag kullanarak sosyal medyada konuları birbirine bağlayabileceğinizi veya Whatsapp’ta online gözükmeden

mesaj okuyabilmeyi 1 günde öğrenirsiniz. Bu basit kuralları milyarlarca akıllı cihaz kullanıcısı biliyorken, oyunun içinde kurallarına göre yaratıcı fikir çıkarıp uygulayanlar kazanıyor. Önce bir proje, sonra yatırım, ardından hızlı bir büyüme ve trendsetter olma noktası. Pasta çok büyük ve aslında pastanın içinden yeni ve daha büyük bir pastanın çıkabilme ihtimali daha cezbedici. Görünen o ki modern teknoloji, kullanıcılarını gelişime zorlarken, eskisi gibi arzı kontrol etme gücünü yitiriyor. Facebook ortaya çıktığında görüntülü konuşmayı hayal etmiş midir ? Messenger kullanırken Whatsapp’ın oyunu baştan yazacağını öngörmüş müydük?”

TC Sağlık Bakanlığı Sağlık Bilgi Sistemleri Gen. Müdürlüğü, Proje Kaynak Geliştirme Birim Sorumlusu Umut Elmas:

Teknolojinin en hızlı ve en iyi şekilde adapte edildiği alan sağlık “Teknoloji ve bilişim sistemleri, insan hayatının neredeyse istinasız her alanına entegre olmuş ve ekonomiden sağlığa, eğitimden ulaşıma kadar iş yapma alışkanlıklarını ve hatta gündelik alışkanlıklarımızı yeniden şekillendirmiştir. Her geçen gün bir önceki yeniliği eskitecek kadar da hızla ilerlemektedir. Artık ülkelerin büyüklüğü teknolojik altyapılarıyla, sahip oldukları küresel şirketlerle ve bu alandaki sermaye güçleriyle ölçülüyor. İnsan hayatının en müstesna alanı olan ve teknolojik gelişmelerin en hızlı şekillendirdiği sağlık sektöründe de durum aynı. Bugün dünyada en fazla

verinin üretildiği ve teknolojinin en hızlı adapte edildiği alan sağlık. Bunun geldiği son noktanın gelişen mobil sağlık araçları ile ortaya çıkan bireye özgü tedaviler ve doktorsuz hastane kavramı olduğunu söyleyebiliriz. Buradan hareketle bu trendin bir getirisi olan kişiselleştirilmiş sağlık, mobil sağlık ve e-sağlık alanındaki yeni nesil teknolojileri ve uzaktan tanı, tetkik ve tedaviyi mümkün kılan sistemleri ele alacağız ve bu yeniliklerin insan ihtiyaçlarını ve beklentilerini ne yönde değiştireceği, sağlığa ilişkin yapılacak yeni proje ve politikaların hangi yöne gideceği üzerinde duracağız.”

Astron Kıdemli Danışman Ünal Tunç:

Bilginin nasıl daha etkin işleneceği ön plana çıkıyor “20. yüzyılda hızlanan teknolojik gelişmeler, 21. yüzyılda artan ivme ile devam etmektedir. Yaşam tarzımıza değişimler getirmekte, şirketlere yeni iş modelleri, hız ve verimlilik sağlayabilmektedir. Geçmiş yüzyılda bilginin varlığı, bilgiye ulaşmak ön planda iken, bu yüzyılda bilginin nasıl daha etkin işleneceği, değerlendirileceği ön plana çıkmıştır. Bilginin hızla aksiyona çevrilmesi önem kazanmıştır. Daha hızlı donanımlar, artan veri işleme kapasiteleri, mobil teknolojiler ve bulut çözümleri bu değişimin günlük hayatımızdaki yansımalarıdır. Bu gelişmelerin ne ölçüde kullanılabildiği küresel rekabette öne geçmenin şartı haline gelmektedir. Teknoloji kullanıcıları açısından yeni dijital teknolojilerin hayatı dönüştüreceği ve kolaylaştıracağı

heyecan verici bir dönem bizleri beklemekte... Bilişim zirvesinde, müşterilerimize dijital iş yönetim platformlarımızı, mobil çözümlerimizi ve bulut hizmetleri tanıtacağız. Biz müşterilerimize ürünlerimizi satacağımız bir fırsat olarak değil, onların uzun dönemli teknoloji çözüm ortağı olarak yaklaşıyoruz. Müşterilerimize nasıl daha iyi hizmet veririz, teknoloji maliyetlerini düşürerek iş verimliliklerini nasıl artırırız, rekabette nasıl güçlendiririz çabası içerisindeyiz. Bu zirve bizim için müşterilerimize bulut tabanlı, hızlı hayata geçen, uçtan uca çözümler içeren, güvenilir, makul maliyetli dijital çözümler sunacağımız ve şirketlerin yeni ihtiyaçlarını anlamak, bu doğrultuda kendimizi geleceğe hazırlamak için güzel bir fırsat olacaktır.”

Sinpaş GYO Bilgi Teknolojileri Müdürü Hakan Cem Topal:

Kurumsal Kaynak Planlaması uygulamalarında değişiklikler olacak “Eğer işletmeniz bir vakıf şirketiniz değilse ,ilk amacı kar etmek olmalıdır. İşletmelerde karlılığı arttırmak için ya satışları arttırmak ve/veya maliyetleri düşürmek esastır. Rekabetin yoğun olarak yaşandığı günümüz koşullarında, işletmeler hedeflerine ulaşmak için, finansal ve operasyonel alanlardaki

performanslarını ölçüp buna göre stratejiler belirlemelidir. Kurumsal performans yönetim sistemleri, artık sadece bilgilerin tutulduğu bir yer olmaktan çıkmıştır. Kuruluşların stratejik hedeflerinin tanımlanıp performanslarındaki sapmaların ölçüldüğü sistemlere dönüşmüştür.

Bugüne kadar işletmeler içindeki tüm departmanların aynı dili konuşması ve ortak hareket edebilmeleri için Kurumsal Kaynak Planlaması uygulamaları kullandılar. Endüstri 4.0‘ın gelmesi ile önümüzdeki dönemlerde Kurumsal Kaynak Planlaması uygulamalarında değişiklikler olacak. Özellikle otomasyon

sistemleri ile Kurumsal Kaynak Planlaması uygulamaları ile daha çok konuşacak. Bilişim Zirvesindeki sunumumda da özellikle yeni nesil ERP yaklaşımları ile nasıl daha çok müşteri odaklı ERP sistemleri oluşturabileceğimiz konusunu hakkındaki yorumlarımı paylaşacağım.”


BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

DOSYA

45

İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetçi:

Hızlı dijital dönüşüm desteği sunuyoruz “Günümüzde tüm dünyayı kasıp kavuran teknolojik gelişmelerin başında dijitalleşme yani dijital dönüşüm geliyor. Dijital dönüşümün bir sonraki adımı ise birbirine bağlı dijital bir ekosistem oluşturmak. Nesnelerin interneti (IoT) bize bu bağlı dünyayı sunarken aynı zamanda daha akıllı bir iş ve yaşamdan söz edebileceğiz. Diijital ekosistemin temel teknolojik bileşenleri ise daha yüksek hızlı fiber teknoloji ve mobil altyapı erişimi,

NOVUSENS İnovasyon ve Girişimcilik Enstitüsü Kurucu Ortağı Berrin Benli:

Teknoloji ve inovasyon açık olmalı “İnovasyonun üç temel bileşeninden biri olan teknolojinin her zaman insanın yaşam kalitesini artırma ve mutlu olmasını sağlamada önemli bir araç, bir enstrüman olduğu bilinciyle hareket etmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu perspektifle baktığımızda, yeni üretilen teknolojilerin mutlaka bir kullanım modeli içinde denenmesi gerektiğini, bu modellerin etki analizlerinin yapılması gerektiğini ve ölçeklenerek, fayda yarattıkları sonucu elde edilirse eğer yayınlaştırılması gerektiğini düşünüyorum. Aşağıdan yukarıya inovasyonla, vatandaşın tüm süreçlere baştan dahil edilmesiye ve açık inovasyonla, yeni teknolojiler geliştirilebileceğine ve gelişmiş olanların da doğru kullanım şekillerinde yer bulacaklarını düşünüyorum. Dolayısıyla, teknoloji kimin için ve ne için sorusunu hiç aklımızdan çıkarmamak gerektiğine inanıyorum. Teknoloji, insan yaşamının kalitesini artırmaya ve daha mutlu yaşamasını sağlamaya odaklı olmalıdır. Teknoloji ve inovasyon açık olmalıdır. Tek başına teknoloji, insanlığın gelişmesi için yeterli değildir. Teknoloji artık bütüncül ve entegre çözümlerle kullanılmalıdır. Teknoloji, bilim ve tasarımla inovasyonun oluşmasını sağlar. Teknoloji, dijital dönüşümün en önemli unsurlarından biridir. Teknoloji amaç değil, araçtır. Teknoloji değil, insanı odaklamalıyız.”

büyük veri ve veri analitiği, bulut bilişim, endüstri 4.0, dijital güvenlik, yapay zeka temeline dayalı bilişsel teknolojiler, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi konuları sayabiliriz. Bu alanlardaki gelişmelerin her biri bizi bağlı, akıllı bir dijital ekosisteme taşıyacak. İşNet olarak yeni nesil telekom operatörü ve dijital dönüşüm şirketi kimliğimizle Bilişim Zirvesi’nde şirketlere dijitalleşme ve yeni teknolojilere geçiş noktasında önemli mesajlar vereğiz. Tüm ürün

ve hizmet yelpazemizi, kurumları hızlı dijital dönüşüm sürecine hazırlamak üzere oluşturuyoruz. Bu noktada hem altyapı hem platform hem de yazılım çözümlerini birlikte sunuyoruz. Özellikle yeni ekonomik modellere geçiş yapmak zorunda olan şirketler için uygun maliyetli, hızlı, kaliteli, güvenilir yeni teknoloji çözümleri arasında e-dönüşüm uygulamalarından e-fatura/e-defter/e-arşiv hizmetlerimiz başta geliyor. Güçlü bir teknik

altyapıya sahip olan iştirakimiz Softtech tarafından geliştirilmiş NetteFatura platformumuzun fonksiyonel ve kullanışlı portal hizmetinin yanında, başta LucaNet Kobi Ticari Yazılımı olmak üzere farklı yazılımlar ile entegrasyon olanağı sağlayarak hizmet veriyoruz. E-defter uygulamalarında ise, yine Softtech tarafından geliştirilen, platform bağımsız NetteDefter uygulamasının satışını gerçekleştirmekteyiz.”

Güvenli ve Akıllı Şehirlerin Arkasındaki Türk Teknolojisi

/ProlineBilisim

Türkiye - Katar - Pakistan

www.pro-line.com.tr


46

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

AvivaSA Dijital Dönüşüm Bölüm Yöneticisi ve CRM Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Emek Akbal:

Bosch Bursa Bilgi Teknolojileri Direktörü Emel Tural:

müşteriyi odağına alan kazanacak

BT sektöründe kadın istihdamını artırmak hedef olmalı

“Tüketicilerin kurumlardan beklentileri teknoloji ve trendlere bağlı olarak her geçen gün daha fazla büyüyor. Tüketiciler artık kurumları, kendi endüstrileri içinde rekabet eden kurumlarla değil, onlara en iyi deneyimi yaşatan kurumlarla karşılaştırıyorlar: “Google kadar inovatif”, “Apple kadar basit”, “Amazon kadar beni tanıyan”, “Facebook kadar yakınımda” ürünler ya da hizmetler bekliyorlar. Bunun yanında, teknolojik değişimlerin sonucu olarak hayatımıza giren “Dijitalleşme” trendi ile ölçek ekonomisi, yani büyük olanın etkinliği etkisiz hale gelmiş durumda. Müşterisini daha iyi tanıyan, ihtiyacına göre en iyi ürünleri tam zamanında ve doğru kanaldan sunabilen kurumlar kazanırken, bu değişime ayak

uyduramayanlar varlıklarını sürdüremeyecek kadar ciddi pazar payı kayıpları ile karşı karşıya kalıyor. Kar marjlarının bu kadar düştüğü günümüz piyasa şartlarında, tüketici beklentilerini de göz önünde bulundurduğumuzda, sürdürülebilir başarı ancak en hızlı ve kaliteli desteği vermek, müşterilerin ihtiyaçlarına uygun ürünler sunmak ve ihtiyaç duydukları anda onların tercih ettiği kanallarla yanında olarak “tercih edilen şirket” olmaktan geçiyor. Teknolojiyi verimli kullanıp, müşterisini tanıyan, süreçlerini müşteri odaklı şekilde yeniden tasarlayarak en iyi müşteri deneyimini sağlayabilen kurumlar kazanacak. Müşteriyi odağına yerleştirmeyen ve teknolojiye sırtını dönenler ise büyüklükleri ne olursa olsun yeni dünyada kaybetmeye mecburlar.”

MV Holding Bilgi İşlem Müdürü Ethem Topgül:

Dijitalleşme ve buna uyum önem kazanıyor “Teknolojinin emekleme zamanı olan 90’lı senelerden bugünlere baktığımızda değişimi görebiliyoruz. Örneğin 90’lı senelerde 56K modem ile internete bağlanırken, şu an 50 kat daha hızlı bir şekilde, cep telefonundan her türlü bilgiye kolayca erişebiliyoruz. Bu değişim hayatımızın her alanına yansımakta ve hayatımızı kolaylaştırmakta. Son zamanların en çok konuşulan teknoloji trendleri endüstri 4.0, nesnelerin interneti, sanal gerçeklik ve dijital dönüşüm iken, 20 sene sonra acaba neleri konuşacağız... Bilişim Zirvesi 2016’da “IOT ve

M2M’e Hazırlık: Gömülü Sistemler” salonunda “Dijitalleşmede Gömülü Sistemlerin Rolü” isimli panele panelist olarak katılacağım. Son zamanlardaki en güncel konu olan dijitalleşme üzerine konuşacağız. Şirketler dijital ortama ayak uydurabiliyor mu, hangi aşamadalar ve ne yapmaları gerekiyor? Dijitalleşen şirketler neyi farklı yapıyor, nasıl avantaj sağlıyor? Şirketlerin bilgi işlem departmanları dijitalleşmeye katkısı nedir? Tüm bu soruların cevabını bulacağınız panele tüm katılımcıları bekliyoruz.”

“Dünya, şu anda içinde bulunduğu teknolojik süreçte pek çok açıdan önemli bir geçiş aşamasında. Önümüzdeki dönemde 5G bağlantı teknolojisinin de katkısıyla Nesnelerin İnterneti alanında devrim niteliğinde gelişmelere şahit olacağız. Endüstri 4.0 ve bağlanabilirlik, yakın gelecekte hem bireylerin hem şirketlerin hem de devletlerin hayatını derinden değiştirecek. Teknoloji sektörünün geleceğinde kadınların rolünü ve bilişimde kadın istihdamını artırma çalışmalarını Bilişim Zirvesi’nde konuşacağız. Bugün baktığımızda hemen hemen tüm ülkeler ve toplumlar teknolojik dönüşümün eşiğinde; bu değişim ve dönüşümde en etkili rolü ise kadınların üstleneceğine inanıyoruz. Sadece Türkiye’de değil, dünya genelinde de kadın bilgi teknolojileri

çalışan sayısı sınırlı. Sınırlı sayıdaki kadınlar genellikle yazılım, danışmanlık ve proje yönetim gibi alanları ve tercih ediyor. İşe teknik serviste başlayarak, bilişim teknolojilerinin temellerini öğrenme şansını yakaladım. Sektörün neredeyse her bölümünde çalıştım. Kadınların sektörümüze, heyecanları, titiz ve detaylı çalışmaları ile dinamizm ve kalite sağladıklarını düşünüyorum. Örneğin; biz Bosch’ta, kadın işe alım oranımızı artırmak için bu yıl ‘Women Build the Future’ projesine başladık. Hedefimiz, potansiyel kadın çalışanlarımız olan üniversite öğrencilerini Bosch lokasyonlarına davet edip, onları tanımak, kadın yöneticilerimizle tanıştırmak, aradaki iletişimi kuvvetlendirip bu öğrencileri staj ya da tam zamanlı açık kadrolarımız için değerlendirmeye almak.”

BSHG Ev Aletleri Bölgesel Dijital Dönüşüm Direktörü Engin Çolakoğlu:

Sektörü yeniden şekillendiriyoruz “İnsanların değişen ilgi alanları ve önceliklerine inovatif teknolojiler üreterek hitap edebilmek, kullanıcı dostu olabilmek, müşteri deneyiminin önemini artırabilmek ve çevre dostu tasarruflu ürünler üretebilmek, gelişen teknoloji ile birlikte tüketiciler için en üst düzey standartları oluşturacaktır. BSH olarak, kendi iş alanımızda mükemmelliği sürekli hale getirip tüketici deneyimini istisnasız tüm alanlarda sunarak tüketicilerimizin ve iş ortaklarımızın birinci tercihi olmak için teknolojik gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Dijitalleşen dünya için çözümler üretmeye odaklanarak sektörü dijitalleşme yönünde yeniden şekillendirmekteyiz. BSH Grubu’nun her yıl istikrarlı büyümesinde ve dünyanın en güçlü şirketlerinden biri olmasında inovatif bakış açısı ve dijitalleşme hızı önemli bir role

sahip. Bilişim Zirvesi’nde, dünyada dijitalleşme konusuna en fazla önem veren şirketlerden biri olan BSH’nin dijitalleşme sürecini ve bu süreçte gerçekleştirdiğimiz ve gerçekleştirmeyi planladığımız projelerimizden bahsedeceğim. Yürüttüğümüz her projenin ürünü teknolojinin gelişmesini sağlamaktan ziyade, tüketicilerimizle ürünlerimiz arasında ortak bir yaşam ilişkisi kurmak için yapılmakta. Sunumumun amacı; teknolojik gelişmelerin BSH ve tüketicilerimiz üzerindeki etkilerini ortaya koymaktır. Ayrıca, şu anda gündemimizde olan Home Connect projemiz ile ilgili ufak bir bilgilendirme yapıp, kullanıcıların farklı markalardan çeşitli ürünleri tek bir uygulamayla kontrol edebilmesini sağlayacak bu proje ile geleceğin ev aletlerinde bizleri nelerin beklediğinden bahsedeceğim.”

PTC Türkiye, Yunanistan, Ortadoğu, İsrail ve Güney Afrika’dan Sorumlu Teknik Satış Müdürü Mete Ömerali:

Fiziksel ve sanal dünya birbirine bağlanıyor “Dünya hiç olmadığı kadar hızlı bir değişimin eşiğinde. Bu değişime ayak uydurmamak demek rekabet dışında kalmak ve gelişimi sürdürememek demektir. Bu yüzden hayatımızın her alanına giren nesnelerin internetinin doğru analiz edilip, doğru noktalarda

kullanılarak daha verimli çalışma koşulları sağlanmalıdır. Bilişm Zirvesi’nde, nesnelerin interneti konseptinin özellikle imalat firmaları ve tasarım ekipleri tarafından nasıl kullanılabileceği konusunda bilgiler verip, dünyada öncü firmalarda gördüğümüz değişimleri

tanıtmaya çalışacağım. Nesnelerin interneti bir çok kişi için akıllı bir ev aletinin kişi ile iletişime geçmesi olarak algılanırken, aslında büyük değişim firmalar arasında ve firma için deki çalışma koşullarına yaptığı etki ile çok daha büyük değişimlere sebep olacaktır

ve nesnelerin asıl faydasını görmek için bu pencereden bakmak herkesin ufkunu açacaktır. Genel anlamda, fiziksel (ürünler, kişiler, vb.) ile sanal dünyanın (yazılım, aplikasyon,vb.) nesnelerin interneti ile nasıl bağlandığını ve çalıştığını anlatmaya çalışacağım.”


Havayolu Telsiz Haberleşme Sistemleri ve Yazılım Çözümleri


48

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

Betek Boya ve Kimya CIO’su Feza Zengin:

ERP Komitesi Koordinatörü Göker Sarp:

Dijital dönüşüm hayati bir tercih

ERP kullanımı bir gereklilik

“Çok büyük bir teknolojik dönüşümün tam ortasında olduğumuzu düşünüyorum. Önceki dönemlerde 5-6 yılı bulan ürün yaşam döngülerinin 1-2 yıla düştüğünü, iki sene önceki ürünlerin artık büyük ölçüde yerlerini yeni teknolojilere bıraktığını gözlemliyorum. Değişim BT sektörünün her zaman tam kalbinde olan bir kavramdır, fakat son yıllarda bu değişimin eskiye nazaran çok daha hızlı olduğunu söyleyebilirim. Teknoloji alanındaki inovasyonlar ağırlıklı olarak Endüstri 4.0 konsepti çevresinde kendilerine yer buluyor. Dijital dönüşüm, IoT, büyük veri analizi, bulut tabanlı servisler ve arttırılmış gerçeklik gibi yeni teknoloji ürün ve konseptleri temelde kurumların verimlilik, sürdürülebilirlik ve rekabet güçlerini arttırabilmeleri için olanaklar

sunuyor. Bu da Endüstri 4.0’ın en temel hedefini oluşturuyor. Bu konsept BT departmanlarının her geçen yıl kurumların iş ve süreçlerine daha fazla nüfuz etmelerini gerektiriyor. Öncelikle dijital dönüşümün bir seçim olmaktan çok, hayati bir tercih olduğunu tespit etmemiz gerekiyor. Tüketim alışkanlıklarındaki değişimler ve üretim alanındaki rekabet tüm firmaların bu dönüşüme kendilerini hazırlamalarını zorunlu tutuyor. Bunun için de BT yöneticileri öncelikle kendi kurumlarının tüm süreçlerine hakim olmalı ve yeni teknolojileri çok yakından takip etmeliler. Mobil ve bulut teknolojileri gibi hem özel hayatlarımızı hem de iş yapma şekillerimizi radikal bir biçimde değiştiren teknolojiler yakın geleceğimizi de şekillendirecektir.”

Gelecekhane Kurucusu ve CEO’su Halil Aksu:

Geleceğe hoşgeldiniz “Teknoloji alanındaki gelişmeler baş döndürücü ve heyecan verici. Biraz daha açmak gerekirse, yapay zeka, nesnelerin interneti, robot teknolojileri, biyoteknoloji, nanoteknoloji, sanal gerçeklik ve bunların hayal almaz uygulamaları her gün yeniden bizi şaşırtmaktadır. Özellikle bu trend ve teknolojilerin kombinasyonu çok güçlü çözümlere ve yeniliklere yol açmakta. Kanser tedavisinde genetik, biyoinformatik ve yapay zeka ile çok büyük gelişmeler elde edilmekte. Nesnelerin interneti, robotlar ve büyük veri ile endüstri 4.0 ilerleyecek. Daha ne olsun. Geleceğe hoş geldiniz… Bilişim

Zirvesi’nde bizim oturumun başlığı dijital bireyden dijital topluma evrilmek. Panelimizde girişimciler, teknoloji şirketi yöneticileri ve kurumsal teknoloji yöneticileri bulunacak. Mobil cihazların hayatımızın vazgeçilmezi haline nasıl geldiğini hep birlikte gördük, yaşadık. Bundan sonra yapay zekanın, sanal gerçekliğin ve nesnelerin internetinin bireysel kullanımdan, toplumsal kullanıma nasıl evrileceğini göreceğiz. Tüm toplumun yeni normali haline geldiğinde ne tür iş modelleri gelişeceğini, ne tür sorun ve fırsatlarla karşılaşacağımızı irdeleyeceğiz. Bilişim Zirvesi’nin en fütüristik seansı olacağı kesin.”

Medyasoft Dijital Çözümler Direktörü Mehmet Taha Doğruyol:

Doğru yerde doğru aracı kullanabilmek gerek “Teknolojik araçlar her geçen gün hayret verici yeni kapasiteler ve yeteneklerle karşımıza çıkıyor. Bu başdöndürücü hızda ise en büyük problem her geçen gün yenisi geliştirilen araçların verimli bir şekilde amaçlarına uygun kullanılması. Herhangi bir konuda alınabilecek aksiyonlarla ilgili olarak kullanım havuzumuzda o kadar fazla teknolojik araç gereç oldu ki, şimdi esas mesele doğru yerde doğru aracı kullanabilmek haline geldi. Benim yapacağım sunum tam da buradaki kafa karışıklığıyla ilgili olacak. Genel olarak

pazarlama aktivitelerinin ya geleneksek verimi az masrafı yüksek mecralara yoğunlaştığını veya “gençler teknoloji seviyor, haydi teknolojik birşeyler yapalım” anlayışıyla İngilizce tanımıyla “for the sake of it” çalışmalar yapıldığını görüyoruz. Yapılan pazarlama çalışmalarının çok azı etkinlik ve viralite açısından olması gereken mecrada ve yapıda gerçekleştiriliyor. Pazarlama aktivitesinin doğru etkiyi vermesi için mecrayı, içeriği ve kullanıcı deneyimini nasıl en etkin şekilde kullanabiliriz, bunun cevabını arayacağız.”

“Önümüzdeki 5 yıl Türkiye’deki ERP pazarında 2010 yılında başlayan ve devam eden tam gaz büyümenin süreceğini öngörüyorum. Endüstri 4.0 akımıyla ile birlikte dijitalleşmenin gittikçe arttığı bir dünyada mevcut iş yapma modellerinin değişmemesi düşünülemez. Günümüzde bazı şirketlerde dijital dönüşüm süreci için vizyoner üst kadrolar oluşturulmaya başlandı bile. Çeşitli verilere göre, ülkemizde yaklaşık 2 milyon sermaye şirketi bulunuyor, bu şirketlerin de yüzde 90’dan fazlası küçük ve orta ölçekli aile şirketlerinden oluşuyor. Giderek zorlaşan rekabet koşulları ve kurumsallaşamama gibi nedenler Türk şirketlerin yaşam süresini giderek kısaltıyor. Değişimin amacı,

sistemin bireysel etken¬lerden uzak ve iş yapış şekillerinin sistematik olmasının sağlanmasıdır. Değişimin bu gereksinimleri karşılayabilmek için esnek ve kurumun beklentilerine uyum sağlayabilecek bir ERP (Kurumsal Kaynak Planlama Yazılımı) kullanılması elzemdir. Günümüzde rekabet koşullarında iş ihtiyaçlarınız değiştikçe de bilgi teknolojileri departmanının bu değişim karşısında hızla aksiyon alması ve kesintisiz hizmetlerini sürdürmesi beklenir. Bu değişime ayak uyduramazlarsa şirketiniz organizasyonel esneklik ve sektörel rekabetten ödün vermek zorunda kalacaktır. Biz de kurumlara değişime ayak uydurabilmeleri için Bilişim Zirvesi 2016’da bu konuları ele alacağız.”

Cloudyflex CEO’su ve CRM Türkiye Yönetim Kurulu Üyesi Haluk Çavuşoğlu:

Bulut teknolojilerinin yaygınlaşması önemli “Teknoloji alanındaki gelişim devam edecek. Önümüzdeki dönemde kurumların iş yapış şekilleri değişmeye devam ederken, müşterilerin de beklentileri değişecek. En önemli gelişmeler mobil alanda olacak. Mobil internet kapasite ve hızının daha da artması ile kurumlar teknolojiyi daha ucuza ve verimli kullanabilecekler. Bulut bazlı çözümlerin daha da popülerleşmesi ile bu çözümler daha da ucuzlayacak. Mobil internet ve bulut teknolojileri ile ‘Öğrenen Cihazlar ve Öğrenen Sistemler’ yaygınlaşacak. Self servis hizmet verebilen BOT çözümleri popülerleşecek. Bu sayede kurumlar hem verimliliklerini daha da arttırabilecekler hem de müşterilerini memnun edebilecekler. Ülkemizdeki kurumların teknolojik gelişmelerden pozitif yönde faydalanabilmesi

için özellikle bulut teknolojilerinin kullanımının daha da yaygınlaşması çok önemli. Bulut teknolojileri yüksek verimliliği şaşırtıcı derecede ekonomik maliyetler ile sunabiliyor. Türkiye’deki kurumların ve özellikle KOBİ’lerin bulut teknolojilerinden faydalanabilmesi ile ilgili tüm engellerin kaldırılması gerektiğini düşünüyorum. Bu konudaki korumacı yaklaşımlar, ‘Veri Türkiye’de saklansın, Türkiye dışına çıkmasın’ gibi tavırların ekonomik gelişimi engelleyici tuzaklar olarak görüyorum. Bugün artık farklı ülkelerdeki uygulamalar biribirleriyle konuşup veri paylaşırken, verinin nerede saklandığının bir önemi kalmıyor. Biz de Türkiye olarak bu perspektifi anlayabilirsek, küresel düzeyde inovasyon yaparak bu ekonomik gelişimin önemli bir oyuncusu olabiliriz.”

Bulut Yazılım CEO’su Hüseyin Mert:

Veri üzerinde işlem önem kazanıyor “Bütün şirketler, her türlü verisini bulut veya hibrit platformlara taşıyor. Bu sayede hem verileri üzerinde işlem yapmak eğer bir miktar daha vizyonerse yapay zekayla ilgili şeyler yapmayı düşünebilir hale geldi. Genel amacın maliyeti azaltmak veya ölçeklemeden ziyade, verimiz

üzerinde işlem yapmaya doğru kaydığını görmek mutlu ediyor. Bilişim Zirvesi’nde yapay zeka ve bulut üzerine firmaların neler yapabileceğini, yurtdışındaki firmaların neler yaptığını, bu alandaki fırsatları ve ülkemizdeki yerli bulut ve yapay zeka ürünlerini anlatacağım.”


Türkiye’nin lider bilgi teknolojileri şirketi KoçSistem’den farklı sektörlerin kullanımına uygun olarak tasarlanmış ve entegre çözümlere sahip ilk IoT Platformu: Platform 360 ile üretimin verimi ve kalitesi artıyor, ulaştırma altyapıları akıllanıyor, varlıklar uzaktan yönetilebiliyor ve çalışanlar mobil ve entegre dijital işyerlerinde daha verimli çalışabiliyor.

KoçSistem NESNELERİN İNTERNETİ PLATFORMU

Detaylı bilgi için:

https://iot.kocsistem.com.tr


50

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

Projesis Yazılım Genel Müdürü Hasan Kemahlı:

Context World Kurucu Ortağı ve CEO’su Howard Davies:

Deneyimimizi Avrupa’ya taşıyacağız

Sektörler uçtan uca değişiyor

“Nesnelerin interneti, sensörler, 3D yazıcılar, Big Data, robotics, öğrenen algoritmalar gibi birçok alt teknolojinin birleşmesinden oluşan bir kavramdan bahsediyoruz. Bu teknolojiler sayesinde üretim daha verimli ve daha esnek hale gelebilecek. Bu aynı zamanda Batı dünyasının ucuz işçilikle baş etmek için bir aracı aslında. Özellikle Avrupa Birliği önümüzdeki 10 yıl içinde, fabrikalara, üniversitelere, ArGe kuruluşlarına, yazılım evlerine bu konuda geliştirme ve uygulama yapmak için büyük fonlar sağlıyor olacak. Avrupa Birliği üzerinden bu tip fonları ülkemizde de değerlendirme şansına sahip olacağız. Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü olduğum Projesis Yazılım, üretim işletmeleri için makineleri online izleyip daha verimli çalışmaları için MES yazılımları geliştiriyor. Bu vizyona bağlı olarak İstanbul ve İzmir

ofislerimizin yanı sıra 2017 başında Almanya Dusseldorf’ta bir ofis açarak Almanya pazarında da olmak istiyoruz. Endüstri 4.0 ülkemiz ve Batı dünyası için büyük bir fırsat. Bu konuda kısa, orta ve uzun vadede neler yapabileceğimiz süratle planlanmalı. Projesis aslında bu kavramları 10 yıldır kısmi olarak giderek gelişen şekilde uyguluyor. Dolayısıyla biz ve bizim gibi erken girenler kısa vadeli planlar içinde yer alacaklar gibi gözüküyor. Bizimle hareket etmek isteyen üretim işletmelerine kısa vadede büyük bir aşama kaydettirebileceğimizi düşünüyoruz. Bu konudaki avantajımızı Almanya Dusseldorf ofisimizle başta Almanya olmak üzere diğer Avrupa ülkelerine de taşımak istiyoruz. Üreticilerimizin, üniversitelerimizin, yazılım şirketlerimizin bu konuya büyük önem vermesi gerekiyor.”

Etkin Proje Kurucu Ortağı Kemal Sidar:

Fikirden teşviğe giden süreci ele alacağız “Teknoloji artık durdurulamaz bir hızlı gelişiyor ve evrimleşiyor. Artık tek bir önemli konu kaldı; gelişime yön verebilmek, içinde olmak ve katma değer üretmek. O nedenle ülkece tüm odağımızın katma değerli teknoloji üretimi, yüksek nitelikli personel yetiştirmek ve küresel bir oyuncu olmak üzerine odaklanması gerek. Yeni teknoloji döneminin lokomotiflerinden bazılarının yapay zeka, IoT ve büyük verinin anlamlandırılası olacağını öngörüyorum. Bu noktada teknoloji şirketlerimizin, akademisyenlerin ve kamunun ciddi atılımlar

yapmasına ihtiyacımız var. Bilişim Zirvesi’nde gerçekleştireceğimiz panel kapsamında ileri teknoloji geliştiren ve katma değer üreten firmaların finansman konusunda karşılaşabilecekleri sıkıntıları hibe fonlar ile nasıl aşabileceklerini ele alacağız. Ayrıca değişen mali mevzuatlar kapsamında gelen yenilikler, uygulama örnekleri ve yazılıma özel ipuçlarını paylaşacağız. Panel harici etkinlik alanında yer alan stantlarımız ile ziyaretçi firmalara gerçek zamanlı olarak “fikirden teşviğe” giden sürecin fizibilitesini hazırlayacağız.”

“Teknoloji, özellikle yazılım dünyayı değiştiriyor. Her şey daha da bağlı bir hale geliyor ve bir anda tüm sektörleri kökünden değiştirecek daha önce hiç görmediğimiz yeni hizmetler görmeye başlıyoruz. Finans, tarım, sağlık, ulaşım hatta kamu hizmetleri baştan yazılıyor. Önümüzdeki yıllarda makine öğrenimi ve otomasyon şirketlerin iş yapış şekillerini temelinden değiştirecek ve büyüme anlamında yeni fırsatlar yaratacak. Tüketiciler ise Nesnelerin İnterneti, yenilenebilir enerji ve sanal gerçeklikle gelişen eğlencenin avantajlarından yararlanacaklar. Akıllı evler yeni gelişen dijital ekosistemin dinamik bir parçasını oluşturuyor. Context; akıllı ev

ürünlerinde yüksek büyüme oranları gözlemlemekle birlikte, ekosistem hala bölümlenmiş durumda ve güvenlik açıkları tüketiciler açısından savunmasız alanlar olmaya devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Amazon ve Google gibi şirketlerin çıkardıkları yeni sesle kontrol edilen ev sistemleri, akıllı evleri bu şirketlerin e-ticaret ve diğer uygulamalarına bağlıyor. Doğrudan tüketiciye satış yapan perakende şirketlerinin, teknolojik ürünlerin normal dağıtım kanallarını değiştiren telekomünikasyon, sigorta ve elektrik, doğalgaz gibi hizmetleri veren şirketlere yeni bir rakip gözüyle bakmaları ve bunlara dikkat etmeleri gerekiyor.”

Intel Security Türkiye ve Azerbaycan Bölge Direktörü İlkem Özar:

Güvenlikte entegre çalışma zamanı geldi “Teknoloji hayatımızın neredeyse her alanına girdi ya da girmek üzere. Gartner, 2016 yılında dünya çapında 6,4 milyar birbiriyle bağlantılı cihaz olacağını ve bu sayının 2020’de 20 milyarı aşacağını öngörüyor. Teknolojik gelişmeler artık her şeyin entegre ve bağlantılı olmasını sağlıyor ve bizler buna alıştıkça, daha da hızlı, daha da bir arada ve entegre olmasını talep ediyoruz. Bu teknolojik gelişmeler iş modellerini ve yaşam şeklimizi değiştirdi. Dolayısıyla ‘dijitalleşme ezber bozdu’ deyimini sıklıkla duymaya ve deneyimlemeye başladık. Bu değişiklikler elbette her şeye yansıdı ve güvenlikte de ezber bozuldu. Net olarak görünen

bir şey varsa, o da artık hepimizin ve her şeyin bağlantılı olduğudur. Bilimsel çalışmalar da bu bağlantılılık etkisinin sadece teknolojide değil, evrende, biyolojide, her yerde olduğunu kanıtlamaya başladı. Siber saldırı dünyası zaten inanılmaz entegre çalışıyor, inanılmaz bir takım çalışması gözlemliyoruz. Güvenlikte de artık entegre ve birlikte çalışmamızın vakti geldi de geçiyor bile. Dijitalleşmede bozulan ezber, özellikle güvenlik anlayışında topyekûn bozuldu. Peki yeni güvenlik anlayışı, yeni güvenlik ezberi ne olmalı? Sunumumun başlığı ve mesajı “Güvenlikte Ezber Bozuldu” olacak.

TurkishWIN & BinYaprak Kurucusu Melek Pulatkonak:

İstihdamda kadının payı artmalı “BinYaprak; kadının isterse herşeyi yapacağını bilen, iş hayatında kadınları harekete geçirmek için aradığı cesaret, ilham ve tecrübeyi ona dijital kız kardeşler gibi sunmaya takıntılı iki kadın girişimcinin hikayesi. En büyük destekçimiz TurkishWIN (Turkish Women’s International Network) networkü. Dünya vatandaşı olmaya aday kadınların birbirine ilham verip fırsat yarattıkları kız kardeşlik ağı

olan TurkishWIN’de ilham veren gerçek hayat hikayelerinin gücünü videolarla, kız kardeşliği mentorluk programıyla ve fırsatları ise networkler kurarak hayata geçiriyor. BinYaprak bir TurkishWIN girişimi. BinYaprak’ın amacı, öğrenciden emekliye, iş hayatında potansiyelini keşfetmek ve birikimini paylaşmak isteyen tüm kadınları ve onların hedeflerine ortak olan erkekleri, kurumları

kapsayarak; kadının içindeki iş hayatı potansiyelini keşfetmesini ve bu yolculukta yalnız olmadığını bilmesini sağlamak. En büyük farkımız girişimci olmamız ve dijitalin gücünü kullanarak yola çıkmamız. BinYaprak’ın etki alanını büyütmek ve daha çok kadına destek vererek Türkiye’de kadın istihdamını artırmak en büyük hedefimiz. 2017 yılında üye sayımızı artıracak kampanyalarla

sesimizi daha çok duyuracağız. Teknoloji sektöründeki rol modellerin bilinirliğinin artması ve üniversiteli genc kadınla sektördeki kadının bir araya gelmesini çok önemsiyoruz. Bu network ve ilham eksiğini kapatmak icin STEAMWIN programını hayata gecirdik. Teknokentler, üniversiteler ve BinYaprak etkinliklerini takip edin ve bize katilin! Birlikte tecrübe ve coğrafya sınırlarını ortadan kaldıralım.”


‘‘Lojistikte Vidyo Hızı!’’ Ekol Lojistik’in lokasyonlarının büyümesi ve seyahatlerin artması, insanların bir araya gelmesi için farklı çözümleri gerekli hale getirdi. Bu noktada da Vitel danışmanlığı ve Vidyo çözümlere önemli faydaları beraberinde getirdi. Avrupa’nın farklı noktalarındaki yetkili isimleri bir araya getirmek giderek zorlu bir hal alınca, video konferans çözümlerine yönelik eğilim kendini gösterdi. Bu ihtiyaç odaklı görüşmelerde avantaj sağlayacak değişik ürünleri denediklerini, bunları test ederek PoC’lerin yapıldığını belirten Ekol Lojistik IT Direktörü Murat Çevikbaş, tüm lokasyonları HD 230 olarak konumlandırdıklarını, bir de 6 ekranlı Panaroma ürününü kullandıklarını belirtiyor. Panorama ürünü için toplantı odası duvarının kurulumunun kısa zamanda gerçekleşeceği beklentisini dile getiren Murat Çevikbaş, bu çözüm ekseninde yaşanan gelişimi şöyle anlatıyor: “İlk etapta toplantıları yapma hedefiyle yola çıktık, ama daha sonra insanlar yavaş yavaş operasyonla ilgili basit bir konuyu dahi telefonla konuşmak yerine, yüz yüze ele almayı tercih etmeye başladı. Böylece konu, video konferans sistemini kurduğumuz odaları aştı ve masaüstü veya telefonlara yönelmeye başladı. Bu noktada çalışanlar da birbirleri ile görüşmelerde bile bu yapıyı kullanmaya başladı.”

En performanslı çözüm Vidyo! Kurulan bu yapı, müşteri toplantılarında da kullanılıyor, karşılıklı ön değerlendirmeler için de fayda sağlıyor. “Davet ettiğimiz linkler üzerinden müşterilerimize bağlanıp, görüşmeleri sağlıyoruz” diyen Murat Çevikbaş, Vidyo’yu tercih sebeplerini şöyle anlatıyor: “Piyasadaki hemen hemen tüm ürünlerin PoC’sini yaptık ve bizim için iki kriter vardı. Birincisi performans, ikincisi kolay kullanılabilirlik. Bunları en iyi karşılayan ise Vidyo oldu. Bir gerekliliğimiz de streaming özelliği oldu. ‘Beyazıt’ adını verdiğimiz toplantı odamızda iki kameramız ve ses düzenimiz var. Bu video konferans cihazı ile doğrudan kayıt alıyor ve yayın noktasında bu sistemden yararlanıyoruz. Böylece kayıtlara istenilen zamanda ulaşabiliyor, kendi intrarnet yapımızdan da kayıtları bu yapıya ekliyoruz. Vidyo’nun özel bir kodlama teknolojisi var ve bu sayede daha düşük bant genişliğinde yüksek çözünürlük sağlıyor. Gerek gözle gördüğünüz gerekse kendi arayüzünden kullandığı bant genişliği paket drop’ları itibariyle en performanslı ürün Vidyo.” Bu yatırımda en önemli kazanç zaman oldu. Çünkü Çevikbaş’ın da belirttiği gibi, lojistik işinde esas olan, bir ürünü bir noktadan bir noktaya gerektiği gibi, gereken şartlarda hasarsız ve zamanında ulaştırmak, günlük iş yükünde herkesin kısa zamanda verimli sonuçlar elde edebilmesini sağlamak. Vidyo da bu yönüyle Ekol Loijistik’e önemli değer kattı. Bu yatırımla beklenen tasarruf oranı ise yüzde 60‘ların üstünde. Video konferans teknolojisi, özellikle son 2-3 yıldır Türkiye’de daha yaygın kullanılıyor. Bu eğilimin bir kurum kültürü olarak benimsenmesi ise doğal olarak pek kolay olmuyor. Murat Çevikbaş, kendi içlerindeki süreci şöyle anlatıyor: “Özellikle BT ve Ar-Ge ekipleri hemen hemen tüm görüşmelerini, tüm konumlandırma sürecini ve tüm iletişimlerini video konferans üzerinden yapıyor, yani video konferans odalarını kullanıyorlar. Bu anlamda ciddi faydalar sağladık. Bu yapı yavaş yavaş oturuyor ve zaten çok zorlanmadık. Geçmiş yıllarda insanlar, tüm bu süreçleri Microsoft’un Lync çözümü, ya da yeni adı ile Skype for Business uygulamaları ile yapıyorlardı. Bugün ise tüm çalışanlar Vidyo üzerinden iletişim kuruyor ve bu yapı herkesin masaüstünde ve cep telefonunda yüklü.”

VİTEL, Vidyo’nun ‘‘Katma Değerli’’ Türkiye Distribütörüdür

Ekol Lojistik IT Direktörü Murat ÇEVİKBAŞ

Vidyo yatırımında ikinci fazı insan kaynakları bölümü oluşturuyor ve misal, iş görüşmelerinin bu yapıda alınması de 2016 gündeminde. Bu yapı halen Ekol Lojistik’in operasyonu olan tüm ülkelerdeki toplantı odalarında yerini alıyor. Türkiye’de ise Bursa, İzmir ve Ankara’da 2 ayrı toplantı odasında, ayrıca Hadımköy’de toplantı odasında ve filo ekibinin durak noktası Akasya lokasyonundaki toplantı odasında kullanılıyor. Tüm bunlara ek olarak, Köln’deki iki kurulum ile sadece toplantı odasında değil, operasyonda da kullanım söz konusu. Çevikbaş, Almanya operasyonundaki video konferans kullanımını şöyle anlatıyor: “Almanya en büyük merkezimiz. Operasyonda Türkiye ve Almanya, esas yoğunluğu üstleniyor. Bu nedenle bu yapı Almanya’da operasyon odasına konuldu. Yani sürekli açık bir sistem söz konusu. Türkiye ve Almanya operasyon odasındaki lişiler sanki aynı lokasyondaymış gibi sürekli karşılarında birbirlerini görüyorlar. Bu da daha yüksek sinerji ve verimlilik artışı sağlıyor.”

Verimli bir çalışma Vitel ile hayata geçti Vidyo’da masaüstü kullanım genelde evde veya mobil olunan zamanlarda tercih ediliyor. Murat Boğ, Vitel ile bu çözüm ekseninde elde ettikleri faydaları şu sözlerle anlatıyor: “Projeyle doğrudan ben ilgilendim ve Vitel ile çalışmak inanılmaz verimli oldu. Özellikle teknik anlamda çok iyi destek aldık. Bazı ürün ve çözümlerde destek alabileceğiniz birçok farklı nokta vardır. Ama Vitel ile çalışırken tüm sorularımıza net yanıt aldık ve tüm çözümlere erişim imkanımız oldu.”


52

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

Bosch IoT & Sanayi 4.0 Koordinatörü Mustafa Ayhan:

İş modelleri değişiyor “Bağlanabilirlik (connectivity) günümüzün en önemli mega trendlerinden biri ve bu noktada teknoloji çok hızlı şekilde gelişiyor. 2020 yılına baktığımızda milyarlarca insan, cihaz, ürün birbirine bağlı olacak. Dördüncü Sanayi Devrimi diye tanımladığımız bu dönem hayatımızın her alanına etki ediyor. Endüstri 4.0 ile fiziksel parça, araç ve makineler, internet üzerinden birbirleriyle iletişimde olacak. Bu sayede üretimdeki zamanın azaltılması ve kaynakların daha verimli kullanılması sağlanacak. Dünya değişiyor,

iş modelleri değişiyor, iletişim şekillerimiz, alışkanlıklarımız değişiyor; bu kadar değişimin içinde 130 yıllık bir üretim devi olan Bosch da değişiyor. Başlattığımız 3S programı; Sensörler, Software (Yazılım) ve Servisler ile ürettiğimiz ürün ve servisleri birbirine bağlarken pazardaki bu ihtiyaçlara yönelik çözümler sunuyoruz. Bu zirvede Dördüncü Sanayi Devrimi ile başlayan bu dönüşüm hikayesine, tecrübelerimize ve sağlıklı bir dönüşüm için neler yapılması gerektiğine değineceğim.“

USMED Başkanı Said Ercan:

Markalar da bu çağa ayak uydurmalı “Dijitalleşme ve sanallaşma her geçen gün günlük hayatımıza daha çok giriyor, robotic teknolojisinin gelişmesi, teknolojisinin insanlık tarihinde hiç olmadığı kadar hızlı gelişmesi insanlığı tümüyle yepyeni bir dünyaya hazırlıyor, Şimdililerde kurumlarda Endüstri 4.0 adıyla dijital dönüşümün gerçekleşmesi için çalışmalar yapılıyor, insan emeğinin değil, artık insan gibi çalışacak robotların devri başlıyor, Yapay zeka ile kendini sürekli geliştirecek olan dijital robotlar enerji israfını azaltacağı gibi işgücü noktasında çok ciddi bir

katkı sağlayacağı öngörülüyor. İnsanlar ve alışkanlıkları bile hızla değişirken markaların bu çağa ayak uydurması şarttır. Her marka kendi kartal hikayesini başlatmalı, dijital evrim sürecini hızlıca tamamlamalıdır. İşte böyle bir ortamda, BThaber Şirketler Grubu artık bir marka haline gelen Bilişim Zirvesi’ni istikrarlı bir şekilde her yıl sürdürüyor, birbirinden değerli konuşmacıların katıldığı zirvede ben de Dijital İstanbul’u konuşuyor olacağım. Her şey dijitalleşirken güzel İstanbul’umuzun dijitalleşme macerarasına mercek tutmuş olacağız.”

Gurulogy Yeme İçme ve Yaşam Stili Yazarı ve Kurucusu Serra Tükel:

Blogger’ların gücünü herkes anladı “Bilişim Zirvesi’nin başlığı aslında durumu çok güzel özetliyor; “Kaçış yok!”. Zaten 90’lardan sonra Dünya’ya gelen Z kuşağının kaçma isteği olduğunu düşünmüyorum. Onlar için Dünya baştan beri böyleydi. Bu telkin daha çok eskiye özlem duyan ve ara sıra da olsa teknolojiye direnç gösteren X ve Y kuşakları için geçerli. Ama biliyoruz ki, insan var oldukça, merak ve arayış devam edecek ve ilerleme direnç ile değil; adaptasyon, hız ve esneklik ile gerçekleşecek. Belki bazı sektörlerde iş gücü azalacak, insanın yerini makina ve robotlar alacak, ama gelişmelerin merkezinde olanlar için de yepyeni kapılar ve alanlar açılacak. Bilişim Zirvesi’ne “Blogger, Yeme-İçme ve Yaşam Stili Yazarı”

diğer deyişle içerik üreticisi olarak iki ayrı platformda katılıyorum. Bir platformda “sosyal medyadaki etkimiz ve sorumluluklarımızdan” diğerinde ise, “yeme-içme” dünyasının dijital mecralara taşınmasından ve kendi sitem Gurulogy’nin gelişiminden bahsedeceğim. Günümüzde Blogger’ların ürün, hizmet, mekan tanıtımındaki etkileri tüm markalar tarafından kabul edilmiş durumda. Blogger kişi her ne kadar önemli bir yayıncı olsa da, bu alanda hızlı gelişimden kaynaklanan yasal düzenleme eksikliği ve yüksek bir serbestlik var. Dolayısıyla sunumlarımda içeriklerde dikkat edilmesi gereken bazı noktalara ve şahsi filtrelerime de değineceğim.”

21 - 27 KASIM 2016

Maltepe Üniversitesi İşletme ve Yönetim Bilimleri Fakültesi Dekan Vekili Prof.Dr. Gonca Telli Yamamoto:

Dijital, artık hayatımızın vazgeçilmezi “Teknolojik gelişmeler fikir boyutundan uygulama alanlarına daha sonra da insan yaşamına ilerler. İnternetin bu gelişmelerin bir parçası olduğunu ve bu sayede son 20 yılda internetin gelişme ve yaygınlaşmasıyla insanlığın varoluşundan bu yana olan ilerlemelerin çoğundan hızlı bir değişim dönemi yaşandığını dünyanın gerçekten global bir köy haline geldiğini düşünüyorum. Bu yüzden var olan gelişmelerden heyecan duyuyorum ve teknolojiyi takip etmenin yanında teknolojik gelişmeleri gerçekleştirenlerden bir haline gelmek

gerektiği kanaatindeyim. Dijital topluma evrilmek başlığında dijital vatandaşlık, hak hukuk, güvenlik ve mahremiyet konulu panelde olacağım. Sunumumda dijital dünyada bir vatandaş olmak ve bir vatandaş olarak dijital araçlar kullanmak veya dijital ortamdan yararlanma yeteneklerimizin gelişmesi konusunda neler yapılabileceği; dijitalleşen gençlik, dijitalleşen aile, dijitalleşen ilişkiler gibi yeni kavramların topluma nasıl yansıdığı ve dijitalin yaşamın nasıl ayrılmaz bir parçası haline geldiği gibi konular üzerinde durmak istiyorum.”

Peppers & Rogers Group Türkiye Genel Müdürü Selim Uçer:

Teknolojilerden faydalanmak önemli “Teknolojideki gelişmelere hızlı adapte olabilen ve özellikle dijitalleşme ile yeni iş modelleri oluşturarak mevcut pazarları değiştiren oyuncular eski rakiplerine göre çok daha hızlı büyüyor ve rekabetten ayrışıyor. Dijitalleşme ile müşteri deneyiminde farklılık yaratacak inovasyonlara imza atmak, şirketlerin geleceğinde ve uzun vadede varlığında önemli rol oynayacak. Bu

doğrultuda hizmetlerin dijitalleşmesi, büyük verinin kullanımı ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerden faydalanmak çok önemli olacak; ancak büyük farkı ise Ar-Ge ve yaratıcılık oluşturacak. Sunumda bu konulara değinerek örnek vereceğim ve şirketlere yönelik bu yönde doğru şekilde ilerleyebilmeleri için birkaç tüyo vereceğim.”

Proline Strateji & İş Geliştirme Müdürü Serhan Ünalan:

Hedefimiz; küresel rekabet “Teknoloji çağında, ülkeler arası rekabetin temelini “üretmek” oluşturmaktadır. Bir ülkenin gücünü, ürettiği ve küresel pazarda yaygınlaştırmayı başardığı teknolojiler belirler. Türkiye’nin bölgesinde etkin ve dünyada söz sahibi bir ülke olabilmesi, çağın gerekliliklerinin ötesine geçebilmesi ancak Ar-Ge ve inovasyona yönelik yatırımların ve bilincin hızla artması ile gerçekleşebilecektir. Sınırların ortadan kalktığı, rekabetin ön plana çıktığı değişen dünya koşullarında Proline olarak ürün ve hizmet kalitesinde sürekli daha iyiyi arayarak, Ar-Ge ve inovasyon yoluyla küresel düzeyde rekabet edebilir bir yapıya ulaşmayı planlıyoruz. Dünya

pazarlarına güvenli ve akıllı şehir çözümleri üreten bir Türk teknoloji şirketi olarak, 2011 yılında Ar-Ge merkezi unvanını aldığımız günden bugüne kadar Ar-Ge yatırımlarımıza şirket cirosundan gerek yurt dışı gerek yurt içi ortalamasının üstünde bir pay ayırdık ve ayırmaya da devam etmekteyiz. Stratejik Ar-Ge yapılanmamızı “Akıllı Devlet”, “Akıllı Şehir”, “Güvenli Şehir” ve “Güvenli Alan” konseptleri ile paralel olarak yürütüyoruz. 1 Kasım 2016 tarihinde duyurduğumuz Proline Ventures yapılanmamız ile de akıllı şehirler alanında teknoloji üreten ve yüksek teknolojiyi odağına almış startup’lara ve projelere yatırım yapmayı hedefliyoruz.”



54

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

EMS Yazılım Yönetim Kurulu Başkanı Şenol Balo:

Doktar Kurucu Ortağı ve CEO’su Tanzer Bilgen:

Nitelikli eleman ihtiyacını karşılayacağız

Tarım sektörü bilişimle kalkınıyor

“Ülkemizde henüz dijital transformasyona başlamamış işletmeler aslında donanımsal olarak birçok ihtiyaçlarını çözümleseler de ilgili donanımlar üzerinde koşturacakları yazılımlara henüz yeterli yatırımı yapmadılar. Son yıllarda bu konuda ciddi değişiklikler olduğunu ve firmaların bilinçlendiğini gözlemliyoruz. Bilişim Zirvesi’nde KOBİ’lerin yazılım ihtiyacının çözülmesi, yazılıma erişimlerinin kolaylaştırılması dijital transformasyonun tamamlanması için gerekli projelerin yapılması ve karlılıkların arttırılması için %100

yerli sermaye ve Ar-Ge ekibimiz tarafından geliştirilen hızlı yazılım geliştirme platformumuz OCTOPOD hakkında bilgilendirmeler yapacağız. Yazılım sektöründeki nitelikli eleman açığına çözüm üreteceğini düşündüğümüz ürünümüz ile 9 saatlik bir eğitimle yeni mezun bir bilgisayar mühendisini yazılımcı yapmayı vaat ediyoruz. Bununla yazılım sektöründe iş yapmak isteyen yeni mezun potansiyelleri bir an önce istihdama dahil ederek, nitelikli eleman ihtiyacını karşılamayı ve sektörün hızla büyümesine katkı sağlamayı hedefliyoruz.”

Procat CEO’su Tarkan Ersubaşı:

Tüketicilere kolaylık sağlamak ön planda “Makinelerin akıllanması, nesnelerin öğrenebilir hale gelmesinin de önünü açtı. Biz çağrı merkezleri olarak insana dokunan en yakın noktada bulunuyoruz. Müşterimizden aldığımız bilgi ve yansımaların doğru şekilde analiz edilmesiyle işimize ve doğal olarak müşterilerimize değer katmaya odaklı çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Öte yandan tüm bu gelişmeler ışığında müşteri hizmetleri başlığı da yön değiştiriyor, sosyal medya ile entegre komple çağrı merkezi yapısına doğru bir eğilim söz konusu. Önümüzdeki dönemde inovatif hizmetler ile tüketicinin hayatını kolaylaştıran sistem

ve projelerin sayısında artış olacak. Gelinen nokta oldukça umut verici ve gördüğüm kadarıyla çok uzun olmayan bir süre zarfında teknoloji insanların hayatını bugünden daha da fazla kolaylaştıracak. Bilişim Zirvesi bizim her zaman önemsediğimiz ve katılmak için de fırsat yaratmaya çalıştığımız, ülkemizin en katma değerli etkinliklerinden bir tanesi. Zirvede bizim tarafımızda doğal olarak öncelikle çağrı merkezi sektörünün geleceği konuşulacak ve yeni trendler hakkında bilgiler verilecek. Tabii ki yine sektör sorunları masaya yatırılacak ve çözüm önerileri de taraflar arasında tartışılacak.”

“Yakın gelecekte tarım alanında toplanan ve işlenen verilerden çıkarılacak bilgi, en az tarımsal üretimin kendisi kadar büyük bir ekonomik değer olacak. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’de tarımın dijitalleşmesine odaklanan çalışmalar sırf tarımda rekabet gücünü artırma değil, ülkenin bilgi ekonomisi için de büyük bir girdi yaratma potansiyelini taşıyor. Türkiye çapında 100.000’den fazla kayıtlı çiftçimize periyodik bilgilendirme SMS’leri, hava durumu uyarı mesajları ve kendi bünyemizdeki çağrı merkezimizden yaptığımız aramalar aracılığıyla dijital ziraat mühendisliği hizmeti veriyoruz. Aynı sistem dahilinde çiftçilerimizin her sezon kaç dekarlık bir alanda hangi

tohumu ektiği, ne miktarda tarım kimyasalı kullandığı, ürününü nasıl suladığı ve hasat zamanı geldiğinde ne kadar rekolte aldığı gibi bilgileri toplayıp kendi bilgi işlem modellerimizi sürekli güncelliyoruz. Geçtiğimiz bir yıl içerisinde oluşturduğumuz ‘Connected Agriculture’ vizyonunu hayata geçirerek ziraat mühendislerine yönelik bir akıllı telefon uygulamamız, tarım sensörlerimiz ve uydu görüntülerinden oluşan üç kaynaktan toplayacağımız verilerle sistemimizde kayıtlı olan tarlalarda ne zaman, ne olduğunu takip ederek hem Türkiye tarımını daha da yakından izleyeceğiz hem de hizmetlerimizi çeşitlendirip derinleştireceğiz.”

Mutlubiev.com Kurucusu ve CEO’su Tayga Baltacıoğlu:

Potansiyeli desteklemek önem TAŞIYOR “Dünyada olduğu gibi ülkemizde de teknoloji alanında bir çok yenilik ve gelişme gerçekleşiyor. Burdaki en önemli konu bu gelişmenin hızı. Ülke olarak bu gelişme hızını en kısa sürede arttırıp, katma değerli ürünlerin ihracatını yapmamız gerekiyor. Ben kişisel olarak gerekli potansiyelin fazlasıyla bizlerde olduğunu yalnızca bunun biraz daha desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Katılacağım

panelde insan hayatını kolaylaştıran uygulamaların ne kadar önemli olduğunu ve bu uygulamaları ölçeklendirebilmek için neler yapılması gerektiğinden bahsedeceğim. Ülkemizdeki girişim ekosistemine ne kadar katkı yapılır ve desteklenirse ekonominin o kadar gelişeceğini, ülkenin geleceğinin tüm dünyada olduğu gibi girişimciler olacağının mesajlarını vereceğim.”

İyisahne.com Kurucu Ortağı ve CEO’su Sinan Zabunoğlu:

Yetenekler kendilerini heba etmemeli “Nefes kesici bulduğum en temel konular 3D printing ve virtual/ augmented reality. Sanırım ‘the next big thing’ bu meselelerden ileri gelecek. Lakin eşyanın tabiatı gereği güzel ülkemizin girişimcileri olarak başka coğrafyalarda son derece rekabetçi bir şekilde oynanmakta olan bir oyunun parçası olmak

yerine daha makul başlangıçlar yapmak gerektiğini düşünüyorum. Yeni Facebook’u kurmak mümkün elbet, ama öncesinde yaklaşık 40 fırın ekmek yememiz gerektiğini düşünüyorum. iyisahne.com’un isminin girişimcilik ekosisteminde duyulması ile beraber ofisimiz girişimciliğe meyleden startup

kurucularının uğrak yerlerinden biri haline geldi ve her 10 girişimciden en azından 5’inin yeni Twitter’ın peşinden koşuyor olması bizi ziyadesiyle korkutuyor. Halihazırda zaten girişimciliğin başarı oranları ortadayken bir de global ve elle tutulması çok kolay olmayan konularda yeteneklerin

kendilerini heba etmesi ve başarılı olma ihtimallerini kendilerinden bağımsız sebepler doğrultusunda fazlasıyla azaltmaları bence başlangıç aşamasındaki başarıya muhtaç girişimci adayları için üzerinde düşünülmesi gereken bir konu. Yeri gelirse mühim olduğunu düşündüğüm bu konudan bahsetmek istiyorum.”



56

DOSYA

BThaber

Bilişim zirvesi 2016

21 - 27 KASIM 2016

TABİT Kurucu Ortağı Tülin Akın:

Bilkur Proje Müdürü Ufuk Çetin Keçeci:

Çiftçiler doğru teknik bilgilere ulaşıyor

OTVT’de en yeniler paylaşılacak

“Dijital tarım, tarımı teknolojinin olanaklarıyla buluşturarak verimi artırmak anlamına geliyor. Biz 2004 yılında kurulduğumuz günden beri tarımsal faaliyetlerin teknoloji ile iç içe olması gerektiğine inanarak öncelikle çiftçilerin hasatlarını herhangi bir aracıya gerek olmadan hedef kitlelerine internet gibi güçlü bir iletişim ağından satabilmelerini hedefledik. Bunun için 2004 yılında kurduğumuz Tarımsalpazarlama.com çiftçilere özel ilk online paylaşım ve alım satım mecrası oldu. Çiftçiler hem ürünlerini hem de ekipmanlarını alıcılara ulaştırma fırsatını yakaladı. 2009 yılında ise gelişen teknoloji ve cep telefonunun

yaygınlaşmasından yola çıkarak cep telefonu ile internet entegrasyonu konusunda çeşitli araştırmalar yaparak dünyanın en büyük operatörlerinden biri olan Vodafone ile çiftçilere özel programı olan Vodafone Çiftçi Kulübü’nü geliştirdik. Bu sistem 1,4 milyon çiftçinin hayatını kolaylaştırdı. Bugün ise çiftçimizin ekonomik ve sosyal kalkınmasına destek olmak hedefiyle Aydın’ın Kasaplar Köyü’nde Vodafone Akıllı Köy projesini başlattık. Aile çiftçiliğini teknolojik tarımla buluşturan proje sayesinde çiftçiler, doğru teknik bilgiye kolayca erişip doğru zamanda hem daha verimli hem de kaliteli ürün üretip gelirlerini artırabilecekler.”

Bilgi Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve CRM danışmanı Uğur Özmen:

Dijital dönüşümde öncelik ‘müşteri’ olmalı “Teknoloji iş yaşamında kendisini önce var olan süreçlerin dijitalleştirilmesiyle gösterdi. Dijitalizasyon diye adlandırdığımız süreçte “kağıtsız ortam” çözümleri, “otomatik yanıtlama” sistemleri, “risk skorlama” yazılımları ile onlarca kişinin yapacağı işler birkaç kişiyle yapılacak duruma getirildi. Daha sonra farklı yazılımlarla entegre çalışılan dijitizasyon dönemine geçildi. CRM, ERP, iş zekası uygulamaları bu dönemde öne çıktı. Teknoloji şirketlerin içine daha fazla sızdı. Her beyaz yakalının masasında

bir bilgisayar olması, mesajların ve raporların akıllı telefonlara gelmesi ve 24 saat boyunca iş ile ilgilenilmesi zorunlu oldu. İlerleme olduğu sanılan bu süreç boyunca müşteri ihmal edildi. Dijital dönüşümün öncekilerden farkı da bu noktada ortaya çıkıyor. Tüm işlem ve uygulamaların teknoloji ve iletişim olanakları kullanılarak ama öncelikle müşteriyi düşünerek tasarlanması ve müşteri deneyiminin sorunsuz ve sürtünmesiz duruma getirilmesi dijital dönüşüm kültürünün ana amacı.”

“Bilişim Zirvesi’16 da teknolojik gelişmelerin toparlanması ve bilgi değiş tokuşu için güzel bir ortam olduğunu düşünmekteyiz. Bu vesile ile Bilkur olarak oluşan ortamdan bilgi anlamında beslenmeyi ve tüm katılımcılara bilgilerimizi aktarmayı planlamaktayız. Bu amaçla Datalogic ve temsilcisi olduğumuz markalar Zebex, Argox, Godex, Aclas, Palmx, Sunlux ve Unitech ile gerekli hazırlıklarımızı yaptık ve heyecanla zirveyi bekledik. Zirvede 27 yıllık deneyimimizle

öncüsü olduğumuz sektörde (OTVT) geçmişten bugüne yaşadıklarımızı ve elde ettiğimiz deneyimlerimiz sonucunda oluşan bilgi birikimlerini paylaşımında bulunacağız. Ayrıca oluşan deneyimlerimizin ışığında gelecekte olacak ve eli kulağında olan gelişmeleri en iyi şekilde aktarmaya çalışacağız. Bu amaçla zirve süresince standımızda en yeni ürünlerimizi görebilme imkânına kavuşacak olan katılımcılar bu ürünlerin büyük bir kısmını da canlı olarak deneyimleyebilecek.”

Kadıköy Belediyesi Sosyal Medya Koordinatörü Ulaş Yılmaz:

Kritik konu; ‘doğru’ bilgiye ulaşabilmek “Temel üretim motivasyou “insan yaşamını kolaylaştırmak” olan teknoloji, temel gereksinimlerin ötesinde kişi haz ve isteklerini karşılayacak boyutlarda günlük yaşamda kendine yer buluyor. Kentsel, sosyal ve ekolojik olarak yaşanan sorunlara çözüm üretmek gayesi çok ön planda değil. Günlük yaşantımızdaki kullanımlar da bazı etik ve işlevsel sorunları açığa çıkarmakta. Hızlılığa yapılan atıfla üretilen teknolojiler pratik uygulamalarda beraberinde başka handikapları da getiriyor. Üretim-kullanımverimlilik ekseninde dengenin oluşması yaşanan pratik uygulamalar ve deneyimler

üzerinden ilerliyor. İletişim teknolojileri bağlamında “doğru” bilgiye ulaşılması ve bu bilginin “doğru” bir şeklide yorumlanıp kullanılması önemli konulardan biri. Teknoloji toplumu olmak teknoloji bağımlısı kuşaklar yetiştirmek anlamına gelmiyor. Bir gelecek planında “dijital nesnelerle” olan ilişkisini düzenlemiş doğru bilgiye ulaşma ve eleştirel aklı kullanma refleksi güçlü bir toplum çabası kendi içinde anlamlı bir toplumsal ve çevresel ilişkiyi sağlar. Sanal ortamdaki yer alan bilgiye ulaşma olanaklarının kolaylaşmasının bizi bir bilgi toplumu yapmadığını çok rahat görebiliyoruz.”

IdeaSoft Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Seyhun Recep Özkara:

Tüketicilerin alışveriş tarzı değişiyor “Teknoloji alanındaki gelişmelerden en çok etkilenen sektörlerden birinde faaliyet gösteren IdeaSoft olarak, %50 pazar payı ile Türkiye’nin lider e-ticaret altyapı sağlayıcısıyız. E-ticaret, yeni teknolojiler konusundaki gelişmelere paralel ilerleyen bir iş modeli olduğu için neredeyse her

gelişmenin, e-ticaretin farklı bir bölümünü etkilediği somut olarak görülebiliyor. E-ticarette, hızla kendini görünür kılmaya başlayan yeni teknolojiler; tüketicilerin hem ürünlere ulaşmanın yeni yollarını keşfetmelerine hem de ürünleri kendi zevklerine özel hale getirebilmelerine olanak

sağlıyor. Bu teknolojilerden özellikle artırılmış gerçeklik uygulamaları, sürücüsüz araçlar, 3D yazıcılar ve mobil bilişim teknolojileri; tüketicilerin alışveriş zamanını, biçim ve nedenini değiştirebilecek güçte ilerliyor. Teknolojideki gelişmelerle birlikte diğer sektörlere nazaran çok daha hızlı yol kat eden e-ticaret

ekosisteminde artan web teknolojileri, servis yazılımları ve gelişen ürünler; dijital dünyanın büyümesinin ve ileriki dönemlerde internet aracılığıyla haberleşen sistemlerin de habercisi. Biz de IdeaSoft olarak; yeni teknolojilere uygun teknik altyapımız ile e-ticarete yönelik akıllı çözümler sunuyoruz.”



İstanbul’un Marka Değerine Yakışır Etkinlikleri Mekanımızda Ağırlıyoruz Bilişim sektörünün nabzını tutan ve bu yıl “Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” ana temasıyla bizleri karşılayan “Bilişim Zirvesi” etkinliğine Haliç Kongre Merkezi’nde üçüncü kez ev sahipliği yapıyoruz.

H

aliç Kongre Merkezi olarak 2009 yılında Dünya Su Forumu ile ulusal ve uluslararası toplantı ve etkinlikler sektörüne kapılarımızı açtığımız günden bu yana, son teknoloji ürünlerle donatılmış teknik altyapımız, her ölçekte ve sektörden farklı etkinliklere ev sahipliği yapabilme kapasitemiz ve kusursuz müşteri deneyimi odaklı hizmet anlayışımız ile İstanbul’un marka değerine yakışır etkinlikleri mekânımızda ağırlamayı sürdürmekteyiz. Haliç Kongre Merkezi’nde bugüne kadar düzenlenen yüzlerce etkinlik arasında teknoloji ve bilişim konulu önemli zirveler ve toplantılar yer aldı. Bilişim sektörünün nabzını tutan ve bu yıl “Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” ana temasıyla bizleri karşılayan “Bilişim Zirvesi” etkinliğine Haliç

ADVERTORIAL

Handan Boyce Haliç Kongre Merkezi Genel Müdürü

Kongre Merkezi’nde üçüncü kez ev sahipliği yapıyoruz. Bu vesile ile etkinlik programı kapsamında çok değerli konuşmacı misafirleri de ağırlayacak olmaktan ayrı bir heyecan duyduğumuzu söylemek isterim. Tüm katılımcılar ve bizler adına geleceğe dair ilham almak için çok önemli bir fırsat. BT Haber Şirketler Grubu’nun kıymetli yöneticileri ve Event Usta organizasyon firması yetkilileri ile birlikte zirve katılımcılarına bir kez daha adına yakışır başarılı bir etkinlik deneyimi yaşatabilmek için en ince detayına kadar profesyonelce planlanan son derece keyifli bir hazırlık süreci yaşadık. Bu vesileyle organizasyonda emeği geçen tüm ekiplere şahsım ve kurumum adına bir kez daha teşekkür etmek ve gönülden tebrik etmek isterim. Turkcell Teknoloji Zirvesi, Vodafone Dijital Dönüşüm Zirvesi, Intel

Teknoloji Konferansı gibi akıllı yaşama açılan kapıları aralayan birbirinden kıymetli pek çok teknoloji ve bilişim etkinliğini ağırlamış bir kongre merkezi olarak şüphesiz bizler de dijital dünyanın bizlere sunduğu imkanları kullanarak altyapımızı sürekli olarak yeniliyor ve yeni yatırımlar ile destekliyoruz. Her sektörün olduğu gibi kongre, toplantı ve etkinlik sektörünün bel kemiği kongre merkezlerinin de dijital geleceğe nasıl hazırlanmaları gerektiğini bilmeleri, vizyoner yatırımlar ile dijital evrimleşme sürecindeki yerlerini almaları kaçınılmaz olmuştur. Bu çerçevede Haliç Kongre Merkezi olarak kablolu, kablosuz, yüksek hızda internet hizmeti alabilmek adına tüm altyapımızı fiber optik kablolar ile donatmış bulunuyor, Gigabit hızda Simetrik Metro Ethernet hizmeti sunuyoruz. Bilişim

suçlarıyla mücadele ve 5651 sayılı kanun kapsamında internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi için kongre merkezimizde ki tüm internet verileri Log server’larımızda depolanmaktadır. Her noktada yüksek hızda kablosuz ağ (Wi-Fi), Local Area Network (LAN), Wide Area Network (WAN), Network Çözümleri (Yapısal Kablolama Hizmetleri), Network Güvenliği, Firewall ile korunan güvenli internet&intranet, Virtual Private Network (VPN) Çözümleri mevcut altyapımız ve vermekte olduğumuz hizmetler arasında sıralanmaktadır. Şüphesiz günümüzde mobil dünya akıllı yaşamın vazgeçilmez bir parçası. Mobil teknolojilerin gelişimi ve sunduğu çözümler ışığında, etkili katılımcı deneyimi yaratmak ve gün geçtikçe dijitalleşen dünyada müşterilerimize en iyi hizmeti sunabilmek için CRM çözümlerimizi geliştirmeyi sürdürüyoruz. Adımlarını attıkları ilk andan itibaren misafirlerimize unutulmaz bir deneyim yaşatmayı hedeflediğimiz, kurumu ve etkinliklerimizi içerisinde barındıracak bir mobil uygulama için de çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz. Haliç Kongre Merkezi yönetimi olarak bizler, mükemmel binaların dâhi başarılı organizasyonlar için yeterli olmadığını biliyoruz. İletişimin, kültür ve bilgi alışverişinin değerine, bu değerlerin ilk elden paylaşıldığı toplantı ve etkinliklerin önemine olan inancımız ve her organizasyonun başarı kriterini öncelik alan kaliteli hizmet anlayışımız ile “Bilişim Zirvesi” gibi ülkemiz geleceğine yön veren önemli organizasyonları ağırlamaktan şahsım ve ekibim adına duyduğum kıvancı belirtmek isterim.



60

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

Hangisi daha iyi: Bulut ERP mi, ERP mi? *M.Göker Sarp Günümüzde yeni bir ERP sistemi seçimi söz konusu olduğunda, her ölçekteki işletme için her zamankinden daha fazla seçenek bulunuyor. Bu anlamda satın alırken verilecek olan kritik kararlardan birisi de ERP ya da “Bulut ERP” arasındaki seçimdir. Bulut ya da Cloud ERP, ERP yazılımının başka yerde barındığı, sizin erişip kullandığınız ve aylık veya periyodik olarak kiraladığınız yöntemdir. İyi bir yol haritası ile birlikte ERP’nizi bu şekilde bir kiralama modeli ile kullanmayı tercih ederseniz, işletim sistemi, veritabanı,

uygulama sunucusu vs gibi altyapı yatırımlarını yapmanıza gerek olmayacak. Üstelik ERP yazılımınız da kullandığınız süre boyunca her zaman güncel kalacak, performanslı olarak kullanacak (internet bağlantınıza göre değişir) ve kullandığınız kadar ödeyebileceksiniz. Bilinen şekilde bir ERP satın aldığınızda ise ERP yazılımları genellikle bir defalık kalıcı lisans ücreti (genellikle toplam kullanıcı sayısı, ya da eşzamanlı kullanıcı sayısına bağlı olarak) ve özelleştirme ile fiyatlandırılıyor ve ayrıca yazılım güncellemeleri için yinelenen ücretleri olacaktır. Her iki şekilde satın aldığınız da ortak nokta

implemantasyon (kurulum) danışmanlığı ve kullanım eğitimleridir. Diğer unsurlar projeye göre değişkenlik gösterebilir. Mevcut ERP projelerinin olmazsa olmaz konularından olan ERP yazılımının özelleştirilmesi (yazılım geliştirilmesi) konusu ise bulut ERP’nin yaygınlaşmayla birlikte netlik kazanacaktır diye düşünüyorum. Zira bu nispeten yeni olan model ile yapılacak olan özelleştirmeler de önceden bir uygulama paketi haline getirilerek istenildiği zaman satın alınarak sisteme eklenebilecek şekilde denenmiş, onaylı ve satışa hazır halde sunuluyor olacağı izlenimi ediniyoruz.

Daha hızlı ve daha kolay Web tabanlı kurumsal yazılım, temelde tüm kullanıcıların internet bağlantısının olduğu her yerde internet browser üzerinden yazılımı kullanabilmesi anlamına geliyor. İsterseniz bu yöntemle satın aldığınız bir ERP yazılımını sadece lokal ağınızda da (intranet) ağırlayabilir ve kullanabilirsiniz. Bu şekilde kullanıldığında da tüm kullanıcılar internet browser ile sisteme erişebilecektir. Bu yöntemle birlikte bilgi işlem kapasitesini ve ERP harcamalarınızı (değişkenliği) daha kolay yönetebileceksiniz. ERP sisteminiz için gerekli olan BT altyapısı ile ilgili sorunlarını gidermek için de daha az harcamanız gerekecektir. Ancak bu şekilde bir ERP kullanıyorsanız, pek fazla özelleştirme yapılamayacağı varsayılıyor ya da her firmaya özel özelleştirme (değişiklikler ve eklemeler) yapılması yerine bu özelleştirmelerin merkezi, kontrollü ve onaylı olarak yapılması hedefleniyor diyebilirim. Böyle bakıldığında başlangıçta, işletmelerin daha çok temel ihtiyaçlarına cevap verilecek gibi duruyor veya bu hedefleniyor olabilir. Bu durumda gelecekte iki seçeneğimiz var gibi gözüküyor. Bulut

ERP pazarında daha derin yazılımların artması veya daha önce bahsettiğim gibi standartlaştırılmış addonların (eklentiler) kolay erişilebilir halde satılıyor olmasıdır. Bu gidişata rağmen yeni bulut ERP projelerinde de firmalara özel yoğun özelleştirme yapılmaya devam ediliyor olması da mümkün gözüküyor ancak artık zihniyet tamamen değişiyor. ERP’min verisi nerede? Bu durum bir parça korkutucu, kabul ediyorum ancak günümüzde zaten pek çok işletmenin ve bireyin verileri artık kendi bünyelerinde değil. Bu veriler hali hazırda veri merkezlerinde ağırlanıyor. Bu durumda bulut ERP ile bize değişiklik olarak gelen sadece ERP yazılımının kiralanarak kullanılacak olmasıdır. Güvenlik, bulut ERP satın alacaklar için önemli bir husustur. Çünkü finans, kurumsal ticari sırlar, çalışan bilgileri, müşteri listeleri ve daha fazlası dahil olmak üzere kurumların kritik bilgileri ERP sistemlerinde yer alıyor. Bu nedenle veri güvenliğini korumak ve kurumların güvenle bu sistemlerin tercih etmeleri için bulut ERP üreticilerinin sıkı güvenlik standartlarına sahip olmaları gerekiyor. Ayrıca kaygılarınızı hafifletmek için, kullanacağınız veya kullandığınız bulut ERP ürününe yönelik güvenlik denetimini talep edebilirsiniz yada da ERP’nizi geçici bir süre hibrit bir yapıda kullanabilirsiniz (Bu yönde de proje örnekleri mevcuttur). Bulut ERP’yi değil de ERP’yi tercih etmenizi durumunda; bu durumun tersine, size özelleştirme ve kontrol avantajları sunulmaktadır, ancak ilk yatırım maliyeti çok daha yüksektir ve birçok ERP yazılım tam olarak (tüm modülleri veya özellikleri için) mobil erişimini desteklememektedir. Tercih sizin…

*ERP Komitesi Koordinatörü goker.sarp@erpcommittee.org


GÜVENDE MİSİNİZ? SNC Siber Güvenlik ürün ailesi ile tanışın. SNC Karabaş ve Çanakkale serileriyle veri ve iş güvenliğinizi sağlama alın. 5651 loglamanız, MERNİS erişiminiz için gereken tüm özellikleri yıllık lisans ücreti ödemeden tek bir ürün satın alarak sahip olun. Tüm belediyeler, hastaneler, kamu kuruluşları, oteller, okullar, özel işletmeler için geçerli ve gerekli güvenlik korumasını edinin. Yerli bir ürünü tercih edeceğiniz için şimdiden teşekkür ederiz. SNC Ailesi.

www.snc.com.tr/firewall 0212 482 88 33


62

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

Türkiye, savunma teknolojilerini sergiledi Haber Merkezi

vaka ile deliller arasındaki ilişkileri belirleyen, DNA analizi ile vakaların çözümünü kolaylaştıran, uyuşturucu maddelerin kaynağını belirleyebilen ve kanıt güvenliği için laboratuar iş akışını izleme özelliklerine sahip yazılım tasarlıyor. Aynı zamanda ateşli silahlarda kullanılan mermi kovanların, ülkedeki tüm laboratuarlarda incelenmesi için mikroskobik klonunu oluşturan balistik mermi kovanı klonlama cihazını tanıtıyor.

16. MÜSİAD EXPO kapsamında CNR Fuar Merkezi’nde gerçekleştirilen savunma ve havacılık sanayisine yönelik, ‘konsept iş ve pazar geliştirme platformu’ 3. High Tech Port by MÜSİAD, Türkiye’de 4. sanayi devriminin fitilini ateşliyor. Yüksek, stratejik ve ileri teknolojiler fuarı olarak öne çıkan High Tech Port by MÜSİAD, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla açıldı. Türk savunma ve havacılık sanayisine uluslararası iş geliştirme fırsatı, odak ve hedef pazarlara sıcak ulaşım ve uluslararası rekabet avantajları sunması hedeflenerek düzenlenen fuara 20 ülkeden delegasyon katılımı gerçekleşti. Aynı zamanda 78 yerli katılımcı firma son teknoloji ürünlerini sergiledi. Sloganı “Milli yeteneklerle küresel güçler oluşturmak” olarak belirlenen fuarın tüm dünyada olduğu gibi savunma sanayinin Türkiye’de de yüksek teknolojinin sürükleyici gücü, lokomotifi olması gerekliliğine işaret ediliyor. Fuarda Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayi alanında son yıllarda yaptığı üretime dönük atakların pazarlanması ve yeni pazarlarda yeni işbirliklerine açılması amaçlandı. Gözler Altay Tankı’ndaydı OTOKAR’ın ana yüklenicisi olduğu Altay Ana Muharebe Tankı da fuarın dört gözle beklenenleri arasında yerini aldı. Konsept tasarımını ve prototip üretimi tamamlanan ve testleri başarıyla sürdürülen Altay Tankı, fuarı takiben 5 yılda 250 adet olmak üzere seri olarak üretilmeye başlanacak. Tankın üzerinde ana silah olarak 120 mm’lik 55 kalibre top yer alıyor. Altay’ın yeni nesil atış kontrol sistemi, hareket halindeki hedefleri de yüksek isabet oranıyla vurabilmesine imkan sağlıyor. Ayrıca tankın, meskun mahal ve ateş destek ihtiyacına yönelik uzaktan kumandalı silah sistemi ve 7,62 milimetrelik kule makinalı tüfeği bulunuyor. Tank, her türlü tehdide karşı kompozit/ reaktif zırhlar ve mürettebatın kimyasal, biyolojik, radyoaktif ve nükleer tehditlerin bulunduğu ortamlarda görev

İlk güdümlü füze CİRİT Kalifiye olarak seri üretime geçen, alanında ilk güdümlü füze CİRİT, ROKETSAN tarafından taarruz helikopterlerinden hafif zırhlı/zırhsız, sabit ve hareketli hedeflere karşı kullanılan yüksek hassasiyetli ve maliyet etkin bir çözüm olarak tasarlanıyor. T-129 ATAK helikopterinin ana mühimmatlarından biri olan CİRİT, AT-802 Sınır Güvenlik Uçağı, AH-1W Cobra Taarruz helikopterleri, insansız hava aracı, kara aracı, sabit kara platformu, hafif taarruz uçağı, deniz platformu vb. gibi farklı platformlara entegre edilebiliyor. Kolay entegrasyon, 8 km uzun menzil, MEMS-AÖB ile ara safha güdüm, yarı aktif lazer arayıcı başlık ile terminal güdüm, duyarsız çok maksatlı zırh delici, antipersonel, yangın çıkarıcı veya yüksek infilaklı harp başlığı CİRİT’in öne çıkan özellikleri.

yapmasına olanak sağlayan sistemlerle korunuyor. Vestel Savunma’nın KARAYEL Taktik İHA’sı VESTEL Savunma Sanayi ise İnsansız Hava Araçları Sistemleri konusundaki bilgi birikimi ve tecrübesini High Tech Port fuarında sergiledi. Türkiye’de NATO’nun uçuşa elverişlilik standardı, STANAG 4671’e göre tasarımı ve üretimi yapılmış tek insansız hava aracı KARAYEL Taktik İHA fuarda yer aldı. Ek olarak dünyada seri üretimi daha başlamamış olan Hidrojen ve Katı Yakıt Pili (KOYP) Teknolojisi alanında, savunma sanayi sektöründe

gerçek anlamda araştırma ve geliştirme çalışmaları yaparak Zırhlı Araçlar için Katı Oksit Yakıt Pili prototipi geliştiren Vestel Savunma bu ürününü de fuar sırasında ziyaretçileriyle buluşturdu. Katmerciler’in HIZIR’ı geliyor Katmerciler’in yeni zırhlı personel taşıyıcı aracı HIZIR da ilk kez High Tech Port’ta görücüye çıkanlardan. Yine Türkiye’de bir ilk zırhlama teknolojisi olan NEFER Zırh Sistemini de sektörün beğenisine sunuldu. HIZIR 4x4 NATO standartlarında, dokuz personel kapasiteli, yüksek balistik, mayın ve el yapımı

patlayıcılara karşı koruma seviyesine sahip zırhlı taktik tekerlekli bir araç. Katmerciler ayrıca standında, ilk ZPT aracı KHAN ile bir adet TOMA sergiledi. Katmerciler’in fuarda tanıtımını yaptığı ürün portföyü içerisinde, zırhlı ADR akaryakıt tankeri, koruma kalkanı, zırhlı damper, uzaktan kumandalı zırhlı paletli ekskavatör, zırhlı low bed treyler, zırhlı su tankeri, zırhlı kazıcı yükleyici iş makinesi de bulunuyor. Balistik mermi kovanı klonlama cihazı CLIMS kriminal çözümleri paketi, CLIMS kriminal laboratuarlarında ISO 17025 akreditasyonuna uygun olarak

ASELSAN’ın İHTAR, İHASAVAR, KANGAL ve CATS’i de tanıtıldı Anti-Drone Sistemi İHTAR, İHA’ların önlenmesine yönelik geliştirilen İHASAVAR, Çok Rotorlu İHA, al yapımı patlayıcıların karıştırılmasına yönelik geliştirilmiş olan KANGAL, bomba imha robotu KAPLAN, lazer güdüm kiti ve boru hattı güvenliğinin sağlanmasına yönelik güvenlik yönetim merkezi, ASELSAN standında sergilenen ileri teknoloji ürünler arasında yer aldı. İnsansız Hava Araçları (İHA), helikopterler ve uçaklar dâhil sabit kanatlı veya döner kanatlı hava platformları için geliştirilmiş olan, yüksek performanslı bir elektro-optik keşif, gözetleme ve hedefleme sistemi olan CATS (Common Aperture Targeting System) da ASELSAN standında yer aldı.



64

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

21 - 27 KASIM 2016

Bir gün ‘dizüstü bilgisayarsız’ olacak mıyız? *Jan Kaempfer Her yıl hızla yeni teknolojilerin üretildiği bir dünyada hangi teknolojilerin düşüşte olduğunu okumak ilginç gelebilir. Örneğin, comScore’un yaptığı bir araştırma masaüstü bilgisayarda internette gezinmenin hızla tarihe karıştığını ortaya koyuyor. Araştırmayı özetleyen makalede, Nisan 2016’dan bu yana geçen sürede internette gezinmek için masaüstü bilgisayar kullanmanın geçen yıl aynı dönemde ölçülen kullanım oranının bir hayli altında kaldığı belirtiliyor. Söz konusu oranların yanı sıra, masaüstü bilgisayarların mobil cihazlara kaybettiği zaman payına da vurgu yapılıyor. Zira mobil cihazlar, dijital medyada geçirilen zamanın yüzde 65’ini temsil ediyor. Bunun bir sonucu olarak, mobil cihazlar geleneksel PC’lerin yerini alıyormuş gibi görünüyor. Her yerden, her anda bağlantıda olma çağında bu aslında çok da şaşırtıcı değil. Peki elimizde taşıdığımız diğer cihazları neler bekliyor? Son 10 yıllık süreçte giderek artan oranda avuç içi cihazların sunulmasına tanık olduk. Bu cihazlardan en çok dikkat çekense kullanıma sunulur sunulmaz teknoloji pazarını adeta bir fırtına gibi kasıp kavuran akıllı telefondu. Fakat çok geçmeden tablet pazarı doğdu ve teknoloji firmaları bu yeni sektörde tüketicilere satış yapabilmek için kıyasıya bir rekabete girdi. Akıllı telefondan tablete kadar, bu avuç içi cihazların kullanılması Batı toplumunda bir hayli yaygınlaştı. Öyle ki, halihazırda bir avuç içi cihaza sahip olmayanların azınlıkta olduğunu görüyoruz. Masaüstü bilgisayarların tasfiyesinin başlaması ve gündelik işler için giyilebilir ve avuç içi cihazların kullanımındaki yükseliş düşünüldüğünde bir gün dizüstü bilgisayarların artık kullanılmadığını görecek miyiz? Dizüstü cihazların geleceği nerede yatıyor? Birleşik Krallık’taki düzenleyici kuruluş Ofcom 2015’in Ağustos ayında akıllı telefonların dizüstü bilgisayarların yerini alarak

Birleşik Krallık’ta internete erişmek için en popüler cihaz hale geldiğini vurgulayan bir rapor yayımladı. Buna ek olarak Britanyalıların yüzde 33’ü artık akıllı telefonlarını en önemli internet cihazı olarak görüyor, internet sitelerinde gezinmek için günde ortalama iki saatlerini harcıyorlar. Ancak tabletlerin mobil çalışma anlayışında devrim yaratma potansiyellerine rağmen, Panasonic’in Ekim 2015’te yaptığı ‘Makinelerin Yükselişi’ araştırması dizüstü bilgisayarın halihazırda Birleşik Krallık iş gücü tarafından en çok tercih edilen cihaz olduğunu gösteriyor. Avrupa çapındaki teknoloji tüketicileri ve çalışanların yüzde 48’i, kendilerine yöneltilen ofis dışında çalışırken en üretken olduğunuz cihaz sorusuna dizüstü bilgisayarı ilk sıraya koyarak yanıt verdi. İş yaşantımızla kişisel yaşantımız karşılaştırıldığında aradaki farkın kullanım devreye girdiğinde görüldüğünü söyleyebiliriz. Dizüstü bilgisayarlar ve PC’ler ofis ortamındaki iş yaşamına hakim olmaya devam ederken ofis ortamından çıktığımızda tabletlerin ve akıllı telefonların kontrolü ele aldığına tanık

oluyoruz. Smart Insights’ın yaptığı bir araştırmaya göre PC’ler ve dizüstü bilgisayarlar sabah 10.00 ile öğleden sonra 17.00 arasındaki iş ve görevler tamamlanırken kullanılıyor. Bu zaman diliminin dışında akıllı telefonların ağırlıklı olarak iletişim kurmak içi kullanıldığı, tabletlerinse en çok akşam 20.00 ile 00.000 arasında kullanıldığı görülüyor. Söz konusu araştırma favori cihazlarımızın günün belirli saatleri için olduğunu, dizüstü bilgisayarların iş yaşamımızın temel bir parçası olduğunu öne sürüyor. Buna rağmen tablet hiç kuşkusuz önemli bir pazar payına sahip ve biçim itibarıyla kullanımının ideal olduğu görevler bulunuyor. Eğer bir çalışan tüm gün ofis dışındaysa bir tabletin taşınabilirliği ve pil ömrü dizüstü bilgisayara kıyasla bir nebze avantajlı olabilir. Dayanıklı cihazlara erişime sahip olmak, olağanüstü koşullarda hayati öneme sahip bilgilere erişmek için verimli çalışmayı gerektiriyor. Böylelikle dizüstü bilgisayar birçok tüketici için bir numara olmayı sürdürüyor. Panasonic tarafından görüşüne başvurulan kesimin yüzde 49’u dizüstü bilgisayarın mobil çalışırken en üretken cihaz olduğunu söylüyor.

Peki cihazı zorlayan biçim ve kullanım kolaylığı gibi unsurların olduğu düşünüldüğünde standart dizüstü formatıyla rekabet etmek için ne gibi çözümler geliştiriliyor? Hibritin yükselişi Hibrit dizüstü bilgisayar ve tablet cihazları hızla pazara giriyor ve her sektörden çalışana bir görev üzerinde verimli bir şekilde çalışma kabiliyeti sunuyorlar. Zira sahip oldukları çok yönlülük modern iş yaşamında günden güne daha fazla tercih edilen bir norm haline geliyor. Hibrit çözüm her iki dünyanın da en iyi yanlarını sunuyor. Yapmanız gereken işe göre dizüstü ve tablet modları arasında geçiş yapabiliyor, ofiste ya da yolda başladığınız işinizin devamını iki farklı ortamda da getirebiliyorsunuz. Araştırmamıza göre gelecekte Avrupa’da halihazırda dizüstü bilgisayarların sahip olduğu hakimiyet sona erecek. Zira görüşüne başvurulanların yüzde 36’sı önümüzdeki üç yıl içerisinde hibritin kurumsal alanda hakim cihaz olacağını düşünürken, dizüstü bilgisayarın bu rolde olacağını düşünenlerin oranı yüzde 26, tablet diyenlerin oranı yüzde

14, masaüstü PC diyenlerin oranı yüzde 11, akıllı telefon diyenlerin oranıysa yüzde 7 olarak ölçülüyor. Birleşik Krallık’ta hibrit cihaz kullanmayı düşündüğünü belirtenler için bunun ana sebepleri arasında daha fazla işlevsellik, daha iyi yazılımlara erişim ve daha yüksek performans yer alıyor. Hibrit cihazların pazarda belirli bir yer edindiği ortamda söz konusu cihazların gündelik yaşamlarımızdaki verimlerinin artırılması ve gelişmesi için bir hayli alan bulunuyor. Gelecek vaat ediyor Dizüstü bilgisayarların ofiste ya da mobil olarak çalışanlar nezdinde ortadan kalkıp kalkmayacağını yalnızca zaman gösterebilir. Ancak şu an için dizüstü bilgisayarlar varlıklarını sürdürecekler. Yine de hibrit cihazlar, teknoloji pazarındaki erken günlerinde olmakla birlikte yapılacak yükseltmeler ve sektöre düzenli olarak sunulacak çözümler eşliğinde gelecek vaat ediyorlar. Hibrit cihaz dizüstü bilgisayar pazarı için güçlü bir aday ve mobil cihazlar hakkında halihazırda sahip olduğumuz görüşleri dönüştürebilir. *Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdürü


FARKLIYIZ STOK

UZMANLIK

DENEYİM

STOK

FARKLI

TESLİMAT GENİŞ BAYİ AĞI

STOK

GÜÇLÜ

KATAN

HIZLI

DENEYİM

FARKLI

GÜVEN

DEĞER

GÜÇLÜ

GÜVEN

)

DEGER K ATAN DAGITIC INIZ )

www.sedna.com.tr


66

BThaber

BTnet.com.tr

21 - 27 KASIM 2016

Unutulan parolalar kabusa dönüşmesin

Dell EMC iş ortağı programı yenilendi Dell EMC, yeni Kanal Programı’nı duyurdu. Programın resmi olarak Şubat 2017’den itibaren hayata geçmesi planlanıyor. İş ortaklarının işbirliği ile tasarlanan ve geçmişteki Dell ile EMC kanal programlarının en iyi yönlerini içeren Dell EMC Kanal Programı; basit, öngörülebilir ve kârlılık olmak üzere üç temel prensibe dayanıyor. Dell EMC Global Kanal Başkanı John Byrne, “Bu yeni program, iş ortaklarımıza endüstride lider portföyümüzü kullanma ve kendi işlerini hızla geliştirme fırsatı sunuyor” derken, eklemeden geçmedi: “Program öngörülebilirlik ve kârlılığı beraberinde getiriyor. Dell EMC ve yeni kanal programı ile büyük kazanmak için sunulan fırsatlar olağanüstü. Amacımız bu iş ortağı topluluğunu memnun etmek.” Dell EMC, Aralık ayında iş ortaklarının yeni kriterlere ulaşmaları için onlara 6 ay vererek yeni kanal programı kademelerini açıklayacak. Dell EMC iş ortaklarını, rakiplerinin önüne geçirmeyi ve üst kademeye giden yolu göstermeyi hedefleyen program kademeleri, Altın (Gold), Platinyum (Platinum) ve Titanyum’un (Titanium) yanı sıra en iyi performansı gösteren iş ortağı için belirlenen Siyah Titanyum (Titanium Black) kademelerinden

oluşacak. Kademe düzeyleri iş ortaklarının ana iş modelleriyle uyumlu olacak ve gerektiğinde müşterilerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde esnekliğe sahip olacak. Yeni iş olanakları yaratan, hizmetler ekleyen ve tüm portföyü satan kanal iş ortakları için çekici indirimler, sunulan faydalar arasında yer alıyor. Dell EMC Kanal Programı; Çözüm Sağlayıcılar, Bulut Hizmeti Sağlayıcılar, Global Sektör Ortaklıkları, Üretici Çözüm Ortaklıkları ve distribütörleri kapsayacak şekilde tüm ekosisteme yaygınlaştırılacak. Bu ekosistem stratejisinin bir parçası olarak, Dell EMC teknolojilerini pazara yerleştiren işletmeler için “Dell EMC tarafından güçlendirildi” (Powered by Dell EMC) marka programı da içinde yer alacak. Merkezileştirilmiş modeliyle Dell EMC Kanal Programı, iş ortaklarına geçmiş programların en iyi yönlerini ve daha da fazlasını sunacak. Tek oturum açma (single sign on), tek “deal registration” ve tek Depolama İş Birimi Yükümlülüğü Programını içeren tek bir iş ortağı portalı ayrıca doğrudan satış ekiplerinin aldığı eğitimle aynı eğitim iş ortaklarını bekleyecek. Dell EMC Kanal Programı 1 Şubat 2017 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanacak ve diğer detaylar önümüzdeki aylarda duyurulacak.

ESET, bireysel kullanıcılara yönelik 10’uncu sürüm ürünlerini ve bu kapsamda yeni geliştirilen ESET Smart Security Premium’u kullanıma sundu. Ortalama bir internet kullanıcısının en az 15 parolaya sahip olduğu gerçeği dikkate alınarak tasarlanan ESET Smart Security Premium, en büyük güvenlik sorununa dönüşmeye başlayan parola oluşturma ve hatırlama derdine çözüm getiriyor. ESET; dijital sistemleri hedef alan virüs, truva atı, solucan, rootkit, botnet, oltalama teknikleri, casus yazılımlar ve şifre-fidye programları gibi kötü amaçlı yazılımlara karşı 10’uncu sürüm güvenlik yazılımlarını bir basın toplantısıyla duyurdu. ESET Smart Security Premium Yeni 10’uncu sürüm ürünleri arasında yer alan ESET Smart Security Premium, güçlü ekstra nitelikleriyle siber tehditlere karşı global antivirüs dünyasındaki en kapsamlı korumayı sunan ürün olarak öne çıkıyor. Zararlı yazılımlara karşı korumanın yanında parolaları, web kameralarını, dosyaları ve tüm ev ağlarını tek bir tümleşik çözümle korumak üzere hazırlandı. ESET Smart Security Premium’un en can alıcı ve herkesi ilgilendiren çözümlerinden biri olarak ise ‘Parola Yöneticisi‘ dikkat çekiyor. Ortalama bir internet kullanıcısının en az 15 parolası veya şifresi var “ESET verilerine göre internet kullanan bir kişinin bankacılık, alışveriş, e-posta ve sosyal medya hesapları nedeniyle en az 15 parola veya şifresi var“ bilgisini paylaşan ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu, “Bu kadar parola ne güvenle saklanabliyor, ne de akılda tutulabiliyor. Zaten her hafta en az 1 şifre de unutuluyor.

ESET Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Alev Akkoyunlu ve ESET Türkiye CEO’su Alain Soria Ayrıca çok basit oluşturulan ya da tüm hesaplar için aynı kullanılan parolalar nedeniyle de parola konusu, dijital hayattaki en büyük güvenlik sorunlarından birine dönüşmüş durumda. ESET Smart Security Premium bünyesinde yer alan Parola Yöneticisi, bu sıkıntıya güçlü bir çözüm getiriyor. Kullanıcıların parolalarını güvenle yönetebilmelerini, saklayabilmelerini ve web formlarını otomatik doldurabilmelerini sağlıyor” açıklamasını yaptı. ESET Parola Yöneticisi, dünyanın önde gelen ordu standardı olan AES‑256 ile çalışıyor. Sadece kullanıcı tarafından bilinen bir ana parola, diğer parolalara erişimi yönlendiriyor. Senkronize veri tabanı ile parola talep eden web siteleri veya hesaplar otomatik olarak açılabiliyor. Bireysel ürün ailesi genişledi ESET, giderek karmaşıklaşan tehditler karşısında ihtiyaca uygun internet güvenliği çözümleri sunmak üzere 10’uncu sürümde bireysel ürün ailesini genişletti. Yenilenen efsanevi ESET NOD32 Antivirus’ün yanı sıra bireysel güvenlik ürünleri yelpazesine ESET Internet Security ve ESET Smart Security Premium yazılımları katıldı. Böylece ESET, 10’uncu sürümle birlikte temel seviyeden premium seviyeye dek seçenekli yeni ürün portföyünü hayata geçirmiş oldu.

Kameraya izinsiz erişim bitiyor ESET Internet Security 10, modemlerdeki yaygın sistem açıklarına karşı ‘Ev Ağı Koruması‘ ve kamera erişimini kısıtlayan ‘Web Kamerası Koruması‘ gibi iki yeni özellikle geliyor. ESET Smart Security Premium ise bu özelliklerin yanı sıra şifreleme uygulaması ‘ESET Secure Data‘, online oyun oynayanların çok yoğun maruz kaldığı script saldırılarını engelleyen ‘Script-Tabanlı Saldırı Koruması‘ ve ‘ESET Parola Yöneticisi‘ ile geliyor. En büyük tehdit korunmamaktır! ESET Türkiye CEO’su Alain Soria, siber tehdit sayı ve türlerinin hızla artmaya devam ettiğine dikkat çekti. Soria, “2015 başında 500 milyon adet olan zararlı yazılım sayısı 600 milyon adede ulaşmak üzere“ dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü: “Dijital sistemler dünyada her dört saniyede bir saldırıya maruz kalıyor. Durum böyle olunca hem Türkiye’de hem de tüm dünyada dijital güvenlik konusu ilk gündem maddesi haline geldi. Siber saldırılar zengin-fakir, genç–yaşlı ayrımı yapmıyor. Bu nedenle paramızı, verilerimizi, fotoğraflarımızı kaybetmemek için önlem almalıyız. Korunmuyorsak, doğrudan hedefiz ve baktığımızda da esasen en büyük tehdit korunmamaktır.“

En yeni akıllı saat TeknoSA’da TeknoSA, kendi özel markasıyla piyasaya sunduğu Preo Pwatch akıllı saati geliştirerek Preo Pwatch 3’ü 199 TL’lik fiyatıyla tüketicilerle buluşturdu. 72 saate kadar bekleme süresi, 6 saate kadar konuşma süresi sağlayan yeni Preo Pwatch 3 akıllı saat, 450mAh pili ile yüksek performans sağlıyor.

Telefon görüşmesi ve ses kaydı yapılabilen Preo Pwatch 3’ün entegre kamerası da güçlü çekim imkanı veriyor. Android ve iOS tabanlı cep telefonları ile uyumlu çalışan Pwatch 3 ile ayrıca adım sayar, hareketsizlik ikazı, uyku takibi ve kaybetme önleyici fonksiyonları da kullanılabiliyor.



68

BThaber

BTnet.com.tr

21 - 27 KASIM 2016

Çevreci Şehirler yarışması finalistleri Schneider Electric’i keşfetti Çevreci Şehirler (Go Green in the City) yarışmasında finale kalan öğrenciler, Schneider Electric’in endüstrileri yeniden şekillendirmeye, şehirleri dönüştürmeye ve yaşamı zenginleştirmeye nasıl katkıda bulunduğunu keşfetti. Gençler, Schneider Electric’in çalışanlarını potansiyellerini açığa çıkarmak konusunda nasıl desteklediğini yakından görme fırsatı buldu. Enerji yönetimi ve otomasyonda global bir uzman olan Schneider Electric, akıllı şehirler için yenilikçi enerji çözümleri bulmaya odaklanan uluslararası öğrenci yarışması Çevreci Şehirler’in altıncısının final turu için seçtiği 12 ekibi Paris’te ağırladı. Dört gün boyunca, dünyanın her yerinden gelen finalist öğrenciler, pratik kariyer tavsiyeleri edinmenin yanı sıra uzmanlık alanları ve inovasyon kültürü ile birlikte Schneider Electric’i keşfetme fırsatı buldu. Şirketin büyümesini desteklemek için, mevcut ve gelecekteki çalışanlarına kendi potansiyellerini açığa çıkarabilmeleri konusunda her fırsatı sağladıklarını belirten Schneider Electric İnsan Kaynakları Müdürü ve İdari Başkan Yardımcısı Olivier Blum, “Schneider Electric olarak gezegenimizdeki herkesin, güvenli, güvenilir, verimli ve sürdürülebilir enerjiye erişebilmesini istiyoruz ve bu hayalimizi gerçekleştirecek yenilikler geliştirmek konusunda kararlıyız” şeklinde konuştu. Schneider Electric, düzenlediği

kapsamında hayata geçirdiği Çevreci Şehirler, aynı zamanda Schneider Electric’i tanımlayan ve çalışanları tarafından her gün yaşatılan değerleri de ortaya çıkartıyor. Schneider Electric’in değerleri doğrultusunda tüm çalışanların, açık sözlü olmayı, kendilerini geliştirmeyi ve açık, tutkulu ve yaptıkları her işte etkili olmayı hedeflediğini belirten Blum, “Schneider Electric’i harika bir şirket yapan, harika insanlardan oluşan çalışanları.” şeklinde konuştu.

Şehİrlerİ yenİden düşünmek İçİn bİr fİkİr Çevreci Şehirler yarışmasının altıncısının kazanan takımı ise, yenilikçi bir şebeke dışı rüzgar ve pompa çözümü fikri ile Almanya’da bulunan Uygulamalı Bilimler FH Aachen Üniversitesi’nden Takım Anemoi oldu. Kazanan takımı oluşturan öğrenciler, Vivian Silas Jeyachander Manohar ve Rini Bharadwaj, Schneider Electric’in VIP konuğu olarak bir dünya turuna katılacaklar ve şirketin çeşitli ülkelerdeki çalışan ve üst yönetimi ile tanışarak birlikte 2 ayrı

Çevreci Şehirler yarışması ile sahip olduğu vizyonu ve değerleri katılımcılar ile paylaşmayı hedefliyor. Bu doğrultuda yarışmaya katılan takımları,

ülkedeki tesisleri gezecekler. Kazanan takımı oluşturan öğrencilerin her ikisine de ayrıca, Schneider Electric tarafından profesyonel iş imkanları da sunuluyor. Finale kalan diğer takımlara ise, işe alım görüşmesine katılma imkanı sunulacak ve sonraki görüşmeler için tavsiyeler verilecektir. Kazanan takımın üyelerinden Rini Bharadwaj “Çevreci Şehirler, sürdürülebilir enerji için inovasyonu teşvik eden teknolojileri

sektörleri yeniden şekillendiren, şehirleri dönüştüren ve hayatı zenginleştiren bağlantılı enerji yönetimi ve otomasyonu teknolojileri aracılığıyla, her

Sistemlere tek noktadan yönetim kolaylığı Zyxel, ağ yapısındaki tüm kablolu ve kablosuz cihazların tek noktadan yönetimini sağlayacak bulut tabanlı ağ yönetim çözümü Nebula’yı kullanıma sundu. Yeni motto olarak ‘Your Networking Ally-Ağ Dünyasındaki İş Ortağınız’ı belirleyen Zyxel’in Nebula çözümü, tek noktadan yönetim anlayışı ile kablosuz erişim noktaları (AP), ağ anahtarları ve güvenlik ağ geçitlerini kapsayan komple hizmet sunuyor. Bu da tarayıcı tabanlı bir gösterge tablosu üzerinden trafik özeti, aygıt durumu-konumu ve ağ kullanımı gibi kontrollerin kolayca

gerçekleştirilmesini sağlıyor. Bütünüyle bulut tabanlı bir çözüm olan Nebula, KOBİ’lerin birden fazla sistemi kolayca yönetmelerini ve çoklu altyapılar kurmalarını sağlıyor. Nebula, cihazların üzerinde yer alan QR kodların taranarak bulut üzerinden en son güncellemelerin

ve kurulum bilgilerinin otomatik olarak yapılması kolaylığını da sunuyor. Nebula ürün portföyü; bulut üzerinde yönetilen erişim noktaları (NAP), bulut üzerinden yönetilen anahtarlar (NSW) ve yine bulut üzerinden yönetilen güvenlik ağ geçitlerinden (NSG) oluşuyor.

görselleştirebilmek konusunda bana çok yardımcı oldu. Teorik sezgilerimi uygulamaya koymama ve aynı zamanda bir girişimci olarak düşünmemi sağladı. Proje sayesinde, kendi önceliklerime odaklandım ve geleceğe dair ilgi alanlarımı daha net tanımlayabildim. Hem teknik hem de profesyonel açıdan edindiğimiz geniş çaplı bilgi birikimi sayesinde hepimiz buradan kazanmış olarak ayrılıyoruz.” dedi.

aşamada inovasyonu teşvik eden sayısız fırsatlar sunan, hızla değişen dünya ile tanıştırıyor. Schneider Electric’in Life is On olarak adlandırdığı stratejisi

Gelişen yetenekler Dört gün boyunca süren yoğun çalışma, Schneider Electric’in sürekli desteği ile 24 finalist öğrenci için birkaç ay içinde kişisel yatırıma dönüştü. Yarı finale kalan takımların her birine bir Schneider Electric çalışanı tarafından, yalnızca teknik uzmanlık değil, aynı zamanda proje yönetimi danışmanlığı ve ödül jürisine final sunumu için hazırlanmaları konularında da katkıda bulunmak üzere danışmanlık verildi. Finalist 12 takım, projelerini sunmanın yanı sıra Schneider Electric’in faaliyetleri hakkında gerçekleştirilen atölye çalışmaları ve sunumlara katıldı ve yenilikçi çözümler showroomunu gezdi. Öğrenciler dört günlük çalışmaları kapsamında, şirketin yalnızca çok kültürlü atmosferini ve çalışma ortamını deneyimlemekle kalmadı, aynı zamanda profesyonel bir ağ oluşturmak için de fırsat yakaladı.

3D yazıcı Zortrax M300 Türkiye’de Dünyanın önde gelen 3D yazıcı markalarının Türkiye dağıtımını yapan 3BFab, büyük boyutlu baskı ihtiyacı duyan işletmeler ve bireyler için Zortrax M300 modelini satışa sundu. 30 santime kadar olan baskıları tek seferde hazırlayabilen Zortrax M300, daha büyük modellerin tek parça olarak

üretilebilmesine de olanak tanıyor. Yüksek baskı hacmi sayesinde, gerçek boyutlarda bir motosiklet kask örneği bile tek parça olarak yazdırılabiliyor. Milimetrenin onda birinden daha hassas baskı yeteneği ile bilgisayar destekli tasarımdan aldığı verileri aslına uygun, yüksek doğruluğa sahip ve pürüzsüz modellere dönüştüren M300, sessiz çalışmasıyla da dikkat çekiyor. 5 bin 900 dolar + KDV fiyat etiketiyle satışa sunulan Zortrax M300 hakkında detaylı bilgi ve baskı örneği talebi için www.3bfab. com adresini ziyaret etmek mümkün.


Create.Disrupt.Innovate. Design / UX : Odak kullanıcı grubu belirlenmesi, persona çalışmaları, kullanıcı yolculuk senaryoları, bilgi mimarisi, içerik envanteri ve stratejisi, kart gruplama ve ağaç testleri sonucunda belirlenen yol haritasına göre güncel trendlere uygun kreatif tasarımlar New Generation : Yüz tanıma, nesne tanıma, deep learning, IOT, iş zekası, big data, entegre sistemler, omnichannel

Web : Web, intranet, B2B, B2C, doküman yönetimi ve portal geliştirme ve hazır paket uygulamalar

Mobile : IOS & Android tasarım ve native uygulama geliştirme

Strategy : Dijital pazarlama ve strateji danışmanlığı

Medyasoft Danışmanlık ve Eğitim A.Ş. Altunizade Mahallesi, Ord. Prof. Fahrettin Kerim Gökay Caddesi, Eşref Çakmak Plaza, No:32 Kat:2 34662 Üsküdar/İSTANBUL bilgi@medyasoft.com.tr www.medyasoft.com.tr


70

BThaber

KARİYER

Atos Türkiye CEO’su Cüneyt Uslu Atos Türkiye üst yönetim kadrosunda görev süresi dolan Ahmet Doğan, koltuğunu Cüneyt Uslu’ya devredecek. Uslu, 1 Aralık tarihinden itibaren Atos Türkiye’nin yeni CEO’su olarak görevini sürdürecek. Doğan’ın görevini devralacak Cüneyt Uslu’yla, Atos Türkiye özellikle kamu alanında etkili olmaya devam ederek büyümeye devam edecek. Lisans eğitimini Doğu Cüneyt Akdeniz Üniversitesi Matematik ve Bilgisayar Uslu Bilimleri Bölümü’nde tamamlayan Uslu, kariyerine Accenture’ın Zürih ve Londra ofislerinde başladı. Bu şirkette 11 yıl boyunca çeşitli pozisyonlarda yöneticilik yapan Uslu, 2012-2015 yılları arasında IBM Global Business Services bünyesinde Uygulama Yönetim Servisleri Ülke Lideri ve Finansal Servisler Ülke Lideri gibi görevlerde bulundu. 2015’ten bu yana Danışmanlık ve Entegrasyon Ülke Lideri olarak Atos Türkiye’de görev yapan Cüneyt Uslu, 1 Aralık’tan itibaren Atos Türkiye’nin CEO’su olarak görevine devam edecek.

Akıllı Telefon Kategorisi Ülke Müdürü Sökmen oldu Tablet ve akıllı telefon ürünlerini kapsayan, Lenovo Türkiye Akıllı Telefon Kategorisi Ülke Müdürlüğü’ne Hakan Sökmen atandı. Uzun yıllar Procter&Gamble’da yönetici pozisyonundu bulunan Sökmen, altı yıl boyunca Nokia’da Perakende Grubu Satış Direktörü olarak görev yaptı ve aynı göreve daha sonra Microsoft’ta da devam etti. Hacettepe Üniversitesi mezunu Hakan Hakan Sökmen, Lenovo’nun akıllı telefon ve Sökmen tablet ürünlerindeki yeni stratejilerini hayata geçirecek. Sökmen son olarak Lenovo Mobil Ürün Grubu Lideri olarak görev yapıyordu.

Software AG’nin yeni Ülke Müdürü Ebru Kılıç Eker Software AG’nin Türkiye ofisinin başına Ebru Kılıç Eker getirildi. Eker, bundan böyle Software AG Türkiye’nin tüm faaliyetlerinden sorumlu olacak. 1994 yılında ODTÜ Bilgisayar Mühendisliği bölümünden en başarılı ilk 10 öğrenciden biri olarak mezun olan Ebru Kılıç Eker, aynı bölümde yüksek lisans derecesini ‘high honor” (yüksek başarı) derecesiyle tamamladı. Çalışma hayatına Ebru 1996 yılında Kanada’da bir NATO projesinde Kılıç Eker AWACS uçaklarının insan-makine arayüzü tasarımı ile başlayan Eker, daha sonra Türkiye’ye dönerek 1997-2013 yılları arasında Oracle Türkiye’de farklı pozisyonlarda görev aldı. Eker, 2013 yılından bugüne dek Software AG Türkiye organizasyonun Çözüm ve Teknik Hizmetler ekibinin yöneticisi olarak şirketlerin dijital dönüşüm strateji ve projelerinin gerçekleşmesine destek sunuyordu.

Teksan Jeneratör’de iki atama Teksan Jeneratör’de Pazarlama Direktörlüğü görevine Bertan Birkan getirildi. Birkan, daha önce şirkette Ticari Pazarlar Geliştirme Direktörü olarak görev yapıyordu. Teksan’a yeni katılan isim ise Mali İşler Koordinatörlüğü’ne getirilen Bekir Tomek oldu. Teksan Jeneratör Pazarlama Direktörü Bertan Birkan, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler İşletme Fakültesi’nden Bertan mezun olduktan sonra University of California Birkan San Diego’da Pre-MBA, Doğuş Üniversitesi’nde ise MBA yaptı. İş hayatına 2000 yılında başlayan Bertan Birkan, değişik şirketlerde Satış ve Pazarlama Müdürü, Genel Müdür Yardımcısı ve Satış Direktörlüğü görevlerini üstlendi. 2015 yılında Teksan Jeneratör’de Ticari Pazarlar Geliştirme Direktörü olarak çalışmaya başlayan Birkan, 1 Eylül 2016 itibariyle Pazarlama Direktörlüğü’nü üstlendi. Teksan Jeneratör Mali İşler Koordinatörlüğü Bekir görevine getirilen Bekir Tomek ise Atatürk Tomek Üniversitesi İşletme Fakültesi’nden mezun oldu ve 1985 yılında Denetçi olarak başladığı profesyonel meslek hayatına Mali İşler Yöneticisi (Finansal Kontrolör), Finans Müdürü, Mali İşler Koordinatör Yardımcısı, Mali İşler Direktörü olarak devam etti.

21 - 27 KASIM 2016

Mobil uygulamadan da bayilik alabilirsiniz Üye iş yerlerinin tanımladığı ödülleri, kullanıcıların mobil cihazları yardımıyla yakaladığı ve kazandığı konum tabanlı ödül yakalama uygulaması Gripper, bayilik vermeye başladı. İlk etapta sadece Antalya’da kısa süre içerisinde 200’ün üzerinde işletmenin ve toplam değeri yaklaşık 600 bin TL’yi bulan ödülün tanımlandığı sistemin tüm Türkiye’ye hızla yaygınlaştırılması hedefleniyor. Silver, Gold ve Platin olmak üzere üç kategoride bayilik verecek olan Gripper, yeni bayilere operasyonel destek vereceği gibi, ilk üç ay bu bayilerin toplam giderlerinin yarısını karşılayacak. Gelir modeliyle farklılaşan Gripper, ödül başına alınan 1 TL ücretle şirketleri yeni müşterilere ulaştırıyor. İşletmelerin tanımladığı ödüller, harita veya listeleme sayfası üzerinden seçilerek yakalanıyor ve üye iş yerlerinde kullanılabiliyor. Bayilik şartları ile ilgili detaylı bilgi için

info@gripper.co e-posta adresini gösteren Gripper COO’su Ali Can Taner, şu bilgileri verdi: “Özellikle gelişen teknolojilerin ve artan mobilitenin etkisi ile başta pazarlama ve perakende olmak üzere, eğitim, ulaşım, turizm gibi alanlarda ‘oyunlaştırma’ kavramının yaygınlaştığını görüyoruz. Biz de temelde bu kavramı kullanarak şirketlerin müşterilerine sunduğu kampanyalara katılımı eğlenceli hale getiriyor ve geri dönüşleri artırıyoruz. Bu strateji ile 2016 yılının başında yayına aldığımız Gripper uygulamamız kısa

sürede 45 bin kullanıcıya ulaştı. Yeni bayilerimiz ile bu sistemi tüm Türkiye genelinde çok daha hızlı bir şekilde yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.”

Teknoloji, iş güvenliğinde önem kazanıyor PERYÖN tarafından Huawei, Vodafone Türkiye işbirliğinde İzmir Alsancak Mimarlık Merkezi’nde gerçekleştirilen İSG (İş sağlığı ve güvenliği) semineri teknoloji odaklı adımları içerdi. PERYÖN Türkiye İnsan Yönetimi Derneği Güney Marmara Şube Başkanı Levent Özçengel, Huawei İş Saglıgı ve Güvenligi Müdürü Mehmet Serdar Sungur, TÜRKONFED Yönetim Kurulu Başkanı Yardımcısı Sefa Targıt ve iş güvenliği müdürü Ergün Tüzün’nün açılış konuşmasını gerçekleştirdiği seminerde, “Geleceğe Güvenli Yatırım” temasının üzerinde duruldu. Telekomünikasyon sektöründe iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarında daha fazla iyileştirme ve gözetim yaparak kazaları azaltmayı hedeflediklerini söyleyen Huawei İş Sağlığı ve

Güvenliği Müdürü Mehmet Serdar Sungur, “Huawei’in iş sağlığı ve güvenliği departmanında 25 çalışanımız, operatörlerimizin tehlikeli operasyonlarında iş sağlığı ve güvenliği konularında gözetim ve denetimler yapmakta. İş güvenliği kültürünün daha üst seviyelere taşınması için

E T K İ N L İ K L E R 22-23 Kasım 2016 Bilişim Zirvesi’16 Haliç Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: http://www.bilisimzirvesi.com.tr

destek vermekle birlikte; sürekli gelişim kapsamında iyileştirme ve düzenlemeleri de yakından takip etmekteyiz” dedi. Ünal, tüm çalışanlarına yasal ve teknik olarak gerekli olan eğitimlerin, hem kendi bünyelerindeki İSG personeli hem de profesyonel kurumlar tarafından verildiğini belirtti.

Y U R T İ Ç İ

29-30 Kasım 2016 2. Global SatShow Haliç Kongre Merkezi, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: globalsatshow.com/

15 Aralık 2016 BTvizyon Toplantıları Girne AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.


McAfee, AV-Comparatives Testi’nde Üstün Hız Performansına İmza Attı Dünyanın lider dijital güvenlik markası McAfee, bağımsız test kuruluşu AV-Comparatives’in küresel çapta gerçekleştirdiği güvenlik performansı testinde ‘En Yüksek Değer’ ile derecelendirildi. McAfee, bağımsız zararlı yazılım test laboratuvarı AV-Comparatives’in yılda iki kez gerçekleştirdiği ve küresel çapta bir değerlendirme sunan performans testinde üstün bir başarıya imza attı. İnternet Güvenliği 2017 Performans Testi’nde pek çok zorlu kriterde değerlendirilen McAfee, en üst düzey derecelendirme ödülü olan ADVANCED+’a layık görüldü. McAfee, bu performansıyla bir kez daha dünyanın en hızlı üreticileri arasında yer aldı. İnternet kullanıcılarının diledikleri yerden, diledikleri zaman güvenli ve hızlı bir şekilde tüm cihazlarını kullanabilmeleri hedefiyle çalıştıklarını dile getiren Intel Security Tüketici, Mobil ve KOBİ İş Birimi Başkan Yardımcısı Nick Viney, “Dakikada 300’ü aşkın yeni tehdidin yayıldığı bir ortamda dijital güvenliği sağlamanın tek yolu siber suçlulardan çok daha hızlı olmak. McAfee ürünlerimizle; kendini sürekli yenileyen bu tehditlere karşı bulut tabanlı sistemler ve makine öğrenimi gibi yenilikçi uygulamalar sunuyor, hızlı, esnek ve gelişmiş bir güvenlik performansı sağlıyoruz. Dünyanın önde gelen zararlı yazılım test laboratuvarı AV-Comparatives’in yapmış olduğu bağımsız testler de çalışmalarımızın başarılarını kanıtlar nitelikte” dedi. McAfee, yeni nesil bir anti-zararlı yazılım motoru ile daha etkin ve verimli güvenlik çözümleri sunan 2017 ürün portföyü ile de AV-Comparatives testlerinde, tehdit tespitinde %100 başarı göstermiş ve AV-Test’te de 13 tam puan almıştı.

Intel Security Hakkında: Intel Security, McAfee ürün serisiyle dijital dünyayı herkes için daha güvenli bir hale getirmeye odaklanmıştır. Intel Security, Intel Corporation’ın bir bölümüdür. Daha ayrıntılı bilgi için:

www.intelsecurity.com


72

BThaber

KARİYER

21 - 27 KASIM 2016

İş süreçlerinin vazgeçilmezi inovasyon Türkiye’nin dijital bankası olma hedefiyle yatırımlarını teknolojik altyapıya ve şube dışı kanallara yönlendiren ING Bank, bu yolda “görünmez bankacılık” için modeller geliştiriyor ve diğer ING ülkelerine de hizmet ihraç ediyor. Konuyla ilgili düzenlenen toplantıda ING Bank Operasyon ve Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Görkem Köseoğlu, şu bilgileri paylaştı: “ING Grubu, 5 yılda teknolojiye 800 milyon avro yatırım yapmayı planladığını açıkladı. Artık insanlar bankalar yerine bankacılık hizmetleri istiyorlar. Biz bankacılık lisansına sahip teknoloji şirketi olma vizyonumuzla bu talebi karşılayacak ürün ve hizmetlere odaklanıyoruz. Türkiye’de teknoloji pazarının büyüklüğü 80-85 milyar dolar ve bunun

10 milyar doları bankacılık sektörüyle bağlantılı. Özellikle son 4 yıldır teknoloji ve şube dışı kanallara yatırımlarımızı artırdık. Bu süre zarfında toplam 400 milyon dolar teknoloji yatırımı gerçekleştirdik” dedi. ING Bank’ın inovasyonu iç süreçlerinin önemli bir parçası

haline getirdiğini, hem çalışan mutluluğunun hem verimlilik ve müşteri memnuniyetinin artırıldığını söyleyen Köseoğlu, “Eğitim platformumuz ING Akademi’yi mobile taşıyarak çalışanların e-eğitimlerini akıllı telefonları ve tabletleri üzerinden her yerden yapabilmelerini sağladık. Bu sayede flexing isimli esnek çalışma modelimizi uygulayabiliyoruz” dedi. Gerek kurum içinde İnovasyon Kampı ile gerekse kurum dışında ING Hackathon ile inovasyon ekosistemi için çalıştıklarına değinen Köseoğlu, “Hackathon 3 yılda 450 proje sahibine 117 projeye ev sahipliği yaptı. Bu yıl Hackathon’da kolay bankacılığın yanı sıra engelsiz bankacılık teması altında projeler üretildi” bilgisini verdi.

Windows, marka elçilerini arıyor Microsoft, isteyen herkese Windows Elçisi olma fırsatı sunuyor. Windows Marka Elçileri Programı’na katılmak isteyenlerin neden Windows elçisi olmak istediğini anlattığı videolarını sadecebilgisayarla@outlook. com adresine göndermesi veya #SadeceBilgisayarla etiketi ile sosyal medya hesaplarından paylaşması gerekiyor. Jüri değerlendirmesi ile seçilen 100 kişi Windows Marka Elçisi olmaya ve 24 Aralık’ta Microsoft Türkiye ofisinde düzenlenecek yılbaşı partisine katılmaya hak kazanacak. Windows, marka elçisi olan kullanıcılara bazı fırsatlar da sunacak. Bunlar arasında özel kimlik

kartı, özel Facebook grubuna üyelik, Microsoft ofisinde gerçekleştirilecek etkinlik ve eğitimlere katılım, Microsoft yöneticilerini yakından tanıma, ürün duyuru ve özel etkinliklere

Finans sektörünün geleceğini değiştirecek fikirler hedefte 2006 yılından bu yana finans alanında yenilikçi ve yaratıcı fikirlerin ödüllendirildiği TEB Akıl Fikir Yarışması, yeni başvuruları almaya başladı. Tam 10 yıldır sektöre yenilikçi fikirler ve yaratıcı projeler kazandıran TEB Akıl Fikir Yarışması için 15 Ocak’a kadar yarışmanın web sitesi www.icatcikar. com üzerinden başvuru yapılabilecek. ‘İcat Çıkar’ sloganıyla bu yıl 10.’su düzenlenen TEB Akıl Fikir Yarışması, bu yıl da ‘Üniversite Öğrencisi-Yeni Mezun’, ‘Müşteri’ ve ‘Teknolojik Girişimci’ olmak üzere üç ayrı kategoride düzenlenecek. Bankacılık ve finans konusundaki yenilikçi, yaratıcı fikir ve projelerin başvurabileceği yarışmaya bölüm farkı gözetmeksizin tüm üniversite öğrencileri, yeni mezun genç profesyoneller, TEB müşterileri ve teknolojik girişimciler 15 Ocak’a kadar www.icatcikar.com üzerinden başvuru yapabilecek. Jürinin sektörün önde gelen isimlerden oluştuğu yarışmada katılımcıları finansal ödüllerin yanı sıra TEB’de kariyer fırsatları, Bahçeşehir Üniversitesi MBA bursu, Roland Garros Seyahati ve TEB Girişim Evi’ne

katılım önceliği bekliyor. ‘Üniversite ÖğrencisiYeni Mezun’ Kategorisinin birincisi 20 bin TL, ikincisi 10 bin TL, üçüncüsü ise 5 bin TL ödül kazanıyor. Ayrıca, bu kategoride ilk 3’e girmeyi başaran tüm katılımcılar, yarışmanın başından bu yana destekçisi olan ve kendi Teknoloji, Inovasyon ve Girişimcilik Merkezi de bulunan Bahçeşehir Üniversitesi’nden MBA bursu almaya da hak kazanıyor. ‘Müşteri’ kategorisinde birinci olan yarışmacı 20 bin TL ödülün yanı sıra Fransa Açık Tenis Turnuvası Roland Garros’a katılma hakkı kazanıyor. İkinci olan TEB müşterisi 10 bin TL, üçüncü ise 5 bin TL’lik ödülün sahibi oluyor. ‘Teknolojik Girişimci’ kategorisinin birincisi 20 bin TL, ikincisi 10 bin TL, üçüncüsü ise 5 bin TL ödül kazanıyor. Ayrıca bu kategoride dereceye giren ilk beş finalist TEB Girişim Evi’ne öncelikli katılım hakkı elde ediyor. Ayrıca bu yıl teknolojik girişimci kategorisinde fintech, bigdata ve diğer girişimcilere ek olarak tarım sektörüne yönelik teknolojik proje üreten girişimciler de özel bir değerlendirmeye tabii tutulacak.

davetiye, yeni çıkan bilgisayarları ilk kez deneme ve 2 hafta süreyle ücretsiz kullanma gibi fırsatlar yer alıyor. Detaylı bilgi ise http://bit.ly/Windows-Elcileri adresinde.

SAP’den mültecilere kod eğitimi SAP ve BM Mülteciler Yüksek Komiserliği’nin kamu sektörü, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından iş ortakları ile başlattıkları Mülteci Kod Haftası kapsamında Türkiye, Mısır, Ürdün ve Lübnan’da 8 ile 24 yaş arasındaki 10 binden fazla gence kodlama eğitimi verilmesi hedefleniyor. İlk duyurusu İstanbul’da gerçekleşen Dünya İnsani Zirvesi’nde yapılan Mülteci Kod Haftası, mültecilerin ve göçmenlerin ekonomik ve sosyal açıdan güçlendirilmesini amaçlayan Birleşmiş Milletler New York Deklarasyonu’nu destekliyor. Mülteci Kod Haftası girişimi, Galway Education Center, BM Mülteciler Yüksek Komiserliği ve 25’ten fazla yerel partnerin

katkılarıyla yürütülüyor. Türkiye’de ise Işık Üniversitesi, Kiron, IMC, Impact Hub, KızCode ve Hayata Destek Derneği gibi sivil toplum kuruluşları ile işbirliği içinde ve 300’ü aşkın eğitmenin desteğiyle gerçekleştirilen Mülteci Kod Haftası’nın İstanbul ayağındaki ücretsiz kodlama atölyeleri ve online eğitim atölyelerine 8-24 yaş arasındaki 950 mülteci genç katıldı. Mayıs ayında İstanbul’da gerçekleştirilen “Dünya İnsani Zirvesi’nde duyurulan Mülteci Kod Haftası kapsamında 750 gönüllü Kodlama Eğitmeni olarak Ürdün’de eğitildi. 15-23 Ekim’de ise 4 ülkenin tamamını kapsayacak mülteci toplulukları için eğitim kampı başladı. Gelecek etaplarda gönüllü eğitmen

sayısının da 2 binin üzerinde olması bekleniyor. Detaylar ise www.refugeecodeweek.org sitesinde. Bu arada, genç yaştaki katılımcılar basitleştirilmiş kod platformu Scratch’i öğrenirken, daha ileri yaştakiler ise HTML, CSS, Javascript, PHP ve SQL Business One kurumsal yazılımı hakkında da bilgi alma şansı yakaladılar. Etkinlik sonrası da online eğitimlere ulaşımının sağlanması ile etkinliğin etkisini arttırarak daha geniş kitlelere ulaşmasını sağlayacak. Eğitimlerde başarı gösteren öğrenciler seçilerek 15 haftalık “Bootcamp”lere alınacak. Bootcamp eğitimlerinde başarı gösteren gençlere staj veya iş imkânı da sağlanacak.

Oyun sektöründe kadının gücü artacak Mobil oyun şirketi Gram Games, oyun sektöründe yüzde 22 ile temsil edilen kadın çalışanların artmasına yönelik “The 22% Project” ismiyle yeni eğitim projesini hayata geçiriyor. Bir süre önce Londra’da yeni oyun stüdyosunu açan, oyun alanında kariyer yapmak isteyen yeteneklere burada da imkan veren Gram Games, oyun sektöründe çalışan ya da sektörde yer almak isteyen kadınların ücretsiz olarak

katılabileceği “The 22% Project” eğitiminde oyun geliştirme, kodlama, oyun tasarımı, reklam ve veri analizi gibi çeşitli alanlarda bilgiler sunacak. Gram Games’in, kadın çalışanları desteklediği bu yeni projesinin eğitimleri 9 Aralık 2016 Cuma günü, Gram Games ofisinde gerçekleşecek. Eğitimler hakkında bilgi almak ve başvuru için http://gram. gs/The22PercentProject. html adresini ziyaret etmek mümkün.



MEKTUP

BThaber

Yeni haftadan merhaba, Gurur veren bir haberle mektubuma başlıyorum: Yerli bir yazılım firması olan DECE Yazılım geliştirdiği özel bir akıllı arama motoru ile Atatürk’ün eseri Nutuk’u ve Osmanlı Tarihi’ni Türkiye’de ilk kez online haritaya aktarmış. Yani tarihi bilgilere de artık harita üzerinden erişmek mümkün. Harita destekli akıllı bir arama motoru olan GEODI; belediyeler, kamu kurumları, özel sektör firmaları ve üniversiteler tarafından kullanılan bir yazılım ve böylece tarih ile coğrafyayı da bir araya getirmiş. GEODI videosunu Nutuk örneği ile www.youtube. com/watch?v=LNrU0uKC-TU sitesinden izleyebilirsin. Bir yenilik haberim var: Şehir içinde VIP araçlarla adresten adrese ulaşımı yasal bir zemine taşıyan mobil uygulama Olev, hizmete başladı ve pazarda yabancı rakipleri ile boy ölçüşecek. iOS ve Android tabanlı cihazlarda çalışan Olev ilk etapta sadece İstanbul’da ve kullanmaya başlamak için de yolcunun gideceği adres bilgisini girip ‘Çağır’ butonuna dokunması yeterli. Ardından kullanıcı yolculuk sonunda ödeyeceği yaklaşık tutarı ve rotayı görüntüleyip işlemi onaylıyor ve bulunduğu konuma en yakın araç sistem tarafından yönlendiriliyor. Gücümüzü ABD’de TEMSA ile gösteriyoruz, işte detaylar… Silikon Vadisi’nin önde gelen şirketleri Facebook, Google, Yahoo ve Netflix’in ardından elektrikli otomobil üretimi ile öne çıkan Tesla’nın da tercihi TEMSA olmuş. Bölgede 200’ü aşkın otobüs ile önde gelen operatörlerin filosunda yer alan TEMSA’nın 75 adet otobüsü, yüksek teknoloji ve internet şirketleri tarafından kullanılıyormuş. Schneider Electric, akıllı şehirler

Yaşa, Yarını Hesapla” temasıyla yola çıkan yarışmada 109 film arasından sıyrılarak ilk üçe giren filmlerin ve yönetmenlerin isimleri şöyle: Birinci ‘Birikime Hücum’ ile Volkan Ersin Kansız, ikinci ‘ParaKafa’ ile Necip Duman, üçüncü ise ‘Kumpara Birikim’ filmi ile Eda Beyaz. Türk Telekom Akademi, çalışanlara verdiği iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri için iş güvenliği ekibi ile birlikte geliştirdiği sanal gerçeklik uygulaması ile Stevie Üstün İşveren Ödülleri’nde Altın Stevie ödülünün sahibi olmuş. Yunanistan’da yapılan 19 yaş Gençler Balkan Şampiyonası’nda finalde Bulgaristan ile karşılaşan Erzincanlı milli sporcular, 3-1’lik üstünlük elde ederek badmintonda 19 yaş Gençler Balkan Şampiyonu olmuş. Badminton Balkan Şampiyonası’nda Türkiye’yi temsil eden badminton takımına 5 oyuncu veren Türk Telekom Erzincan Badminton takımının yanında, yani Türk Telekom’un Badminton, Halter ve Taekwondo dallarında faaliyet gösteren genç sporcuları, Eylül-Ekim ayları içinde toplamda 4 altın, 5 gümüş ve 5 bronz madalya kazanarak önemli başarılara imza atmışlar. İşte destek böyle bir şey. Yine bir başarı, hem de sağlık adına… Kistik Fibrozis hastalarının kendi tedavi süreçlerini takip edebilmeleri amacıyla geliştirilen KiFi uygulaması mobil kategorisinde “En İyi Kurumsal Sosyal Sorumluluk Kampanyası” dalında Felis Ödülü’nün sahibi olmuş. Roche’un desteği, KİFDER ve Scope Digital’in işbirliğiyle geliştirilen KiFi uygulaması hasta deneyimlerinden ve ihtiyaçlarından yola çıkılarak tasarlanmış. Bu hafta da bu kadar olsun, haftaya yine bu sayfalarda buluşalım,

74

21 - 27 KASIM 2016

Çocuklar kodlama ile büyüyor

için yenilikçi enerji çözümleri bulmaya odaklanan uluslararası öğrenci yarışması Çevreci Şehirler’in altıncısının final turu için seçtiği 12 ekibi Paris’te ağırlamış. Dört gün boyunca, dünyanın her yerinden gelen finalist öğrenciler, pratik kariyer tavsiyeleri edinmenin yanı sıra uzmanlık alanları ve inovasyon kültürü ile birlikte Schneider Electric’i keşfetme fırsatı bulmuş. Yarışmayı kazanan takım ise yenilikçi bir şebeke dışı rüzgar ve pompa çözümü fikri ile Almanya’da Uygulamalı Bilimler FH Aachen Üniversitesi’nden Takım Anemoi olmuş. Bu arada, Schneider Electric, sürdürülebilir ekonomileri destekleyen kâr amacı gütmeyen uluslararası bir kuruluş olan CDP tarafından düzenlenen İklim A Listesi’nde yer almış. Emisyonları azaltmaya yönelik eylemleri ve sürdürülebilirliğe bağlılığı ile listeye girmeye hak kazanan Schneider Electric, kendi sektöründe de altı yıl üst üste A sınıfı olarak değerlendirilen tek şirket. Vodafone’un Türkiye Vodafone Vakfı çatısı altında, Habitat Derneği işbirliğiyle çocukları

2016

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

duyulan robot tasarımı nasıl olmalı?” sorusuna cevap verecek şekilde tasarlanması hedeflenmiş. Etkinliğin sonunda da çocuklar, programını yazdıkları robotun prototipini eğitmenlere sunmuş. Çocukların başarıları, bizim de ödüllere geçiş fırsatımız olsun. Logo Yazılım, başarılı büyüme performansıyla bir kez daha “Deloitte Teknoloji Fast 50”listesinde yer almaya hak kazanmış. Logo, 2010-2015 arasında satış gelirleri açısından sağladığı yıllık ortalama yüzde 44 büyüme ile ödüle layık görülmüş ve Logo, 2014 yılından bu yana listede yer almayı da başarıyor. Garanti Bankası’nın kurumsal web sitesi garanti. com.tr ise Global Finance’ın “2016 Dünyanın En İyi Dijital Bankaları” değerlendirmesinde “En İyi Web Sitesi Tasarımı” ödülüne layık bulunmuş, böylece sektöründe dünyanın en iyi web sitesi tasarımına sahip olduğunu tescillemiş. Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği (TSPB) tarafından düzenlenen “Kamera Elinde Geleceğin Cebinde” kısa film yarışmasının sonuçları da açıklandı. Bu yıl “Bugünü

REKLAM SATIŞ GRUBU

YIL 22 SAYI 1097

21 - 27 KASIM

dijital geleceğe hazırlamak amacıyla hayata geçirdiği “Yarını Kodlayanlar” projesi devam ediyor. İlk etapta İstanbul, Samsun, İzmir, Kayseri ve Mardin olmak üzere 5 ilde yaşları 7-14 arasında değişen çocukların katılımıyla gerçekleşen kodlama eğitimlerinin ardından başlayan hackathon etkinliklerinin ilk durağı İzmir olmuş. Etkinliğe 100’e yakın çocuk katılım gösterirken, 10’ar kişilik takımlara bölünen çocuklara 20 mentor eşlik etmiş. Garanti Bankası’nın da çocuklara teknoloji ve yaratıcılık kültürünü aşılamak amacıyla başlattığı kodlama ve robotik eğitimleri devam ediyor. Bahçeşehir Üniversitesi’nin işbirliğiyle düzenlenen “Tasarım Odaklı Düşünme” temalı eğitim, son olarak Bursa’da gerçekleştirilmiş ve eğitime 8-13 yaş arasında 30 çocuk katılmış. Çocuklara önce Scratch yazılım geliştirme platformu ve programlama dili öğretilmiş, ardından, LEGO’nun WeDo 2.0 setinden yararlanarak birer robot yapmaları ve bunu çalıştıracak kod yazmaları istenmiş. Kodun, “Geleceğin bankalarında ihtiyaç

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr

Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr

İş Geliştirme Müdürü Günay Kaya Satış Grubu Kutay Göçe

Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02 ISSN 1300-6495

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

No escape from digital evolution! The countdown to Turkey’s greatest technology event Informatics Summit has begun. Transport, Maritime and Communications Minister Ahmet Arslan will also be attending to the opening of the event, which will take place at Istanbul Haliç Congress Center on 22 - 23 November. The Informatics Summit’16 brings global and national visionary approaches on how we live the digital transformation process as individuals, companies and countries and how we should meet the future. The summit, this year is offering a comprehensive content intending to exist within the Industry 4.0 in the digital evolutionary process. “Digital Evolution with Industry 4.0 No Escape!” Digitalization transforms everything in the world in a giant spiral. In the new digital world, objects, devices, people, offices, homes, cities and countries are connected to each other with digital neuron networks and create an ecosystem that communicates, triggers, influences and intelligences with each other. Every field that can come to mind such as design, education, production, marketing, entertainment, commerce, shopping, health, transportation has to be

digitalized and become part of a huge digital ecosystem. Industry 4.0, which is the 4th wave of digitalization, does not only connects everything together, but also brings together new design, planning, R&D, industry, production, procurement, quality, process management, autonomous systems and sets the bases of the 4th wave of digital economy. There is no escape from being digital in this world for those who cannot be a part of digital evolution! The Informatics Summit is setting up a digital evolution road map all together in 2016, setting out the hints of catching the industry 4.0 wave. While still living the digitalization process, we can see that it is evolving very quickly. After 5 years, there will be 25 billion embedded systems and other portable devices connected to the internet. On these devices, about 2.5 quadrillion bytes of new data will be generated each day. Five years later, 50 billion TB of digital content will be produced in the world. 15 years later, 50% of our children will work in the future jobs that are not available today. We have to get inside the door of digital evolution because there is no chance for individuals,

institutions and countries that do not evolve digitally to exist after today. Evolution towards digital requires the digitalization of organizations, employees, leaders, processes beyond the use of technology. When digital thinkers and organizations come together, digital common intelligence is reached. From the summit, we will all leave with the answer to this question: What can we do with Digital Evolution 4.0 and where is the next stop? The main building blocks of the Technology Platforms at the Informatics Summit this year were taken from the

digital life. In our world, our view from the global to today reaches out to 2050s. What happens in the connected world, what will happen? The answer to the question of what we will encounter in the world where Digital Evolution will take us will be sought in the Informatics Summit. Summit Topics n Turkey’s new way out: New R&D and Innovation Perception with Industry 4.0 n C Level in Digitalization n Evolving towards Digital Society n Digital Works and Digital Gaining n Women of the Digital Era

n Digital Innovation in Mobile World n Digital Medicine Revolutions n Cyber Security 4.0 in Digital n Dynamic Structure of Integrated Digital Marketing n Preparation to IoT and M2M: Embedded Systems n Artificial Intelligence Algorithms with Cognitive in Big Data and Cloud Solutions n ERP Solution Processes n Industry 4.0 in CRM Operations n Digital Life in Digital Istanbul n New Generation Cities and Smart Urban Transformation

Inventram and Mitsui’s investment partnership Japanese Investment Company Mitsui bought 30% of Koç Holding’s technology investment company Inventram. Mitsui, which is one of the largest investment groups in the world and Japan with its total assets reaching 97 billion USD and turnover reaching 42 billion USD, has purchased one of the most important technology investments in Turkey in recent period by purchasing 30% of the shares of Inventram. A press conference was

held at Koç Holding with the participation of Koç Holding Deputy Chairman of the Board Ali Y. Koç, Koç Holding Tourism, Food and Retail Group President Tamer Haşimoğlu, Inventram General Manager Cem Soysal, Mitsui Europe Corporate Planning President Naotaka Hayashi and Mitsui Turkey General Manager Yoichiro Yagihashi. Speaking at the meeting, Koç Holding Deputy Chairman of the Board Ali Y. Koç remarked that the agreement was a milestone for Inventram

and said: “I strongly believe that the agreement of this partnership with Inventram is going to open up many more doors for extensive cooperation in the upcoming period. I wish that this partnership, which will accelerate Inventram becoming a global company, will be beneficial to my country and I hope that it will be an opportunity for the increase of investment from Japan.” Ali Y. Koç continued: “Those who rebuild the game and those adapting

quickly to the new rules are always one step ahead. The basis of this change lies in technology and innovation. Our country maintains its economic strength and resistance despite the political and geopolitical turmoil both at home and abroad. However, Turkey needs to rapidly develop its innovation and technology power and capacity so that it can strengthen its global position, achieve its potential, transform the winds that I am talking about into opportunities and

eliminate threats. With this aim, it is very important to develop the infrastructure and the legal framework for education and technology; as well as the incentives for the creation of the climate and the investments to invest in technology. We are delighted with the pioneering steps that our government has taken in the last period. If we want to go from a middle income to a high income league, we need to target at least the other developed countries in this league regarding innovation.”



Tender legislation is very easy with e4734.com!

Geovision Group became an R&D Center Founded in 2005, Geovision Group that provides sales, distribution and marketing solutions using the software it has developed and the infrastructure of geographic information systems became an R&D Center. The Geovision Group, with its 100% domestic capital, which is evaluated by the Ministry of Science, Industry and Technology as of October 31, 2016 and approving the R&D projects and investments it has developed since 2010, will be developing specific software and business solutions according to customer needs together with the R&D Center, besides its standard software developed on existing systems. Geovision Group, which has a large volume and up-to-date point-of-sale database, has also brought its customer database to

global level with Russia and Kazakhstan offices as a global technology and consulting firm. Geovision Group aims to establish infrastructure that expands to new regions, providing strategic partners innovative solutions and result-focused consulting services in sales and field management, commercial marketing, segmentation, research and audit. The next objective of the Geovision Group’s after becoming R&D Center is to produce solutions that make it much more meaningful and usable for brands to benefit from fast, accurate, diverse and large volumes of data. In line with this goal, IoT, large data, Route to Market and all the projects, products and applications developed in different disciplines in software fields will be actualized as integrated solutions.

e4734.com fulfills the information needs in the public and private sector tender legislation. e4734. com, a product and brand produced by 116 Informatics, is an information and training portal designed to address the information gap in public and private sector tender legislation. e4734.com Brand Manager Nilgün Akıner noted that both the public and private sectors have been paying for the cancellations due to lack of legislation information. Akıner, who defines e4734. com as Turkey’s first and only e-Learning based public tender education portal and information support system, stated that: “We offer userfocused information support system that meets the international standards with no time and space limitations for those who want to receive

training on Law 4734 and public tender legislation. Currently, trainings related to this legislation are given as classroom trainings, but for the first time in Turkey, e4734.com prepared an 18-hour training set using the distance education methods. We distribute this as a oneyear license because we follow the changes in the legislation and we inform our users about these changes as well as updating our trainings.” Akıner listed e4734.com’s advantages as the following: “Consider you decide having training in public tender legislation both for yourself and your staff. You do not have many choices except for the mass training models in which a certain number of people participate in a class at a high price. Moreover, you must also bear the cost of time that arises from the

inability of your employees to follow the daily work, except for the fees you pay for the training. You can now receive public tender legislation training, personalized according to your needs, independent of time and space. With e4734. com trainings, you can meet your needs in the fastest and low cost way possible. Content editorship of our training is done by Public Tender Specialist Dr. Eren Toprak. The tender legislation, the problems caused by the information asymmetry there, and its reflections on the information sector are causing great difficulties. We want to attract the attention of companies and public administrators to the benefits of proper use of the tender legislation. e4734.com is an ideal product for removing this information asymmetry.”

Turkey displayed its defense technologies Within the scope of 16th MUSIAD EXPO, “Concept business and market development platform” for defense and aerospace industry held at CNR Exhibition Center aims at igniting the light of 4th Industrial Revolution in Turkey. High Tech Port by MUSIAD, which stands out as a high, strategic and advanced technology fair, was opened with the participation of President Recep Tayyip

Erdogan. Prepared by aiming to provide international business development opportunities, focus and market expansions as well as international competitive advantage for Turkish defense and aerospace industry, the exhibition took place with the participation of delegations from 20 countries. At the same time, 78 exhibitors exhibited their latest technology products. The slogan of the fair was

determined as “to create global powers with national talents” and points out that the defense industry should be the driving force and locomotive of high technology in Turkey, as it is around the world. At the exhibition, it was aimed at the marketing of production moves of Turkey in defense and aerospace industry in recent years and at opening the way for new cooperation opportunities in new markets.

BBS left quarter-century behind BBS was established in 1992 by five partners knowing each other from university. The company, which celebrates its 25th anniversary, is managed by the same group. Even today, when even two partners cannot work together for a long time, this situation is very unique in Turkey. General Manager of BBS Bekir Alp Sayın stated that: “Corporate customers who are slightly above medium and medium scale are in our customer portfolio.

Of course we have customers at the top of the corporate scale. As fields, we provide services in almost every sector. Of course, after a long time of 25 years, we have specialized in some sectors in time. For instance, we have an important customer portfolio in the chemistry sector. As software and hardware, we have an experience that can meet all the needs of this industry. We have a serious experience in air transport sector and sectors that

support air transport. We prepared important projects in private universities. In recent years, we have gained a significant experience in the insurance field with our document management and customer relationship management projects. Of course, we are also interested in emerging sectors. For example, the energy sector is now among our new targets. Within the framework of EPDK regulations, we provide information security

consultancy services to energy companies. At the same time, we also meet the software and hardware needs of these institutions.” Bekir Alp Sayın explained the advantages and disadvantages of managing a multi-partner company for a long time: “We are all part of the business. Everyone specialized in specific areas and we benefit from this in times of crisis and growth. When we reached a certain size, we could transfer this

experience to the new staff very quickly. We also have the benefit of backing up each other. But during the investment period in a new field, a discussion process emerges and it takes time. We may have missed some of the opportunities. Of course, we cannot perceive our success as the success of 5 partners. We have 125 employees and it would be unfair to them if we, as partners, only we credit from the success.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.