BThaber Sayı 1098

Page 1

OpenScape Kuştepe Mh. Leylak Sk. Nursanlar İş Mrk. Kat: 6 No: 22 Şişli, İSTANBUL T +90 212 252 2222 Pbx | +90 850 460 2222 www.ce-sa.com.tr | info@ce-sa.com.tr

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

Sayfa

Birlikten kuvvet doğar

8

Steve Grobman

Intel Security, Las Vegas’ta 1-3 Kasım tarihlerinde 9’uncusunu düzenlediği FOCUS 16 toplantısında dijital ekonomiyi korumayı hedefleyen yeni çözümlerini tanıttı.

Sayfa Türkiye’deki

10

28 Kasım - 4 Aralık 2016

Dijital Evrim’in yol haritası Zirve’de çizildi Haber Merkezi

Sayfa

3-4

faaliyetlerini güçlendiriyor

Dünyanın önde gelen hosting şirketlerinden STRATO’nun Almanya’nın Berlin şehrinde bulunan veri merkezini ziyaret ettik.

1098

Dr. Christian Böing

Sayfa

12

Bütünleşik kontrol esas faydayı sağlıyor Fortinet’in bilgi güvenliği odaklı yeni teknolojileri hakkında iş ortakları kapsamlı olarak bilgilendirildi.

Başbakan Binali Yıldırım, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı ve Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün de katılımıyla gerçekleşen Bilişim Zirvesi’nde dijital dönüşüme yönelik önemli mesajlar verildi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.Faruk Özlü

Sayfa

15 18 DOSYA:

İletİşİm alışkanlıkları bütünleşİyor Tümleşik iletişim teknolojileri, her ölçekte şirket için önemli faydaları barındırıyor. Detaylar dosyamızda…

Hazırlayan: Handan Aybars

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan


INTERCEPT ilgi Sistemleri Güvenliğinde Devrim Yaratan Çözüm, Etkin Koruma. Bilgi

Yeni nesil Sophos Intercept X uç nokta güvenlik platformu, fidye yazılımlarının ve keşfedilmemiş açıkların sistemlerinize zarar vermesini engeller. Sunduğu detaylı raporlarla güvenliğinize yönelik tehditleri gözler önüne serer. • Fidye yazılımlarını dosyalarınızı rehin almadan durdurun • Keşfedilmemiş açıkları kullanan saldırıları imza gerektirmeyen anti-exploit teknolojisiyle bertaraf edin • Kolay anlaşılır analizlerle tehditleri gözlem altında tutun ve sorunun kaynağına inin • Otomatik iyileştirme ve temizleme özelliklerinden faydalanın

Daha fazla bilgi ve ücretsiz deneme için

www.sophos.com/intercept-x


BThaber

GÜNDEM

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

3

Dijital Evrim’in yol haritası Zirve’de çizildi Haber Merkezi Bilişim Zirvesi’nde “Dijital Evrim ile Endüstri 4.0” ana temasında, “No way out! (Kaçış yok)” mottosu ile Başbakan Binali Yıldırım’ın katılımıyla gerçekleşti. 2000 yılından bu yana iş dünyası, devlet, siyasiler, akademisyenler, girişimciler ve yatırımcıları bilişim dünyası profesyonelleriyle buluşturan Bilişim Zirvesi’16 – ICT Summit etkinliği bu yıl 22-23 Kasım tarihlerinde İstanbul Haliç Kongre Merkezi’nde yapıldı. Uluslararası kimliği, köklü, güçlü, özgün ve zengin

Başbakan Binali Yıldırım içerikli yapısıyla alanındaki en önemli platform olan zirvede dijital evrimin yol

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.Faruk Özlü

haritası oluşturulurken, Endüstri 4.0 dalgasını yakalamanın ipuçları da

Verİ merkezİ yatırımlarına destek Başbakan Binali Yıldırım, Bilişim Zirvesi ‘16’da yaptığı konuşmada, zirvenin ilk günü olan 22 Kasım’da çıkan bir KHK’ya değindi. Binali Yıldırım, çağrı merkezlerinin yanında veri merkezlerinin de açılmasına yönelik önemli bir teşvik olarak tanımladığı bu yapıyı devreye aldıklarını belirterek, “Veri merkezi ekosistemini geliştirmeye hizmet edeceği gibi, bilgiye sahip olan ülke konumuna da geleceğiz” dedi. İşte 22 Kasım 2016 tarihinde yayınlanan KHK’nın ilgili maddesinde öne çıkanlar: MADDE 27 – 14/10/1999 tarihli ve 4456 sayılı Türkiye Kalkınma Bankası Anonim Şirketinin Kuruluşu Hakkında Kanuna aşağıdaki ek madde eklenmiştir. “EK MADDE 1- Görece az gelişmiş bölgelerdeki yatırım ortamını canlandırarak istihdam,

üretim ve ihracatı artırmak yoluyla bölgeler arası gelişmişlik farklarını azaltmak amacıyla gerçekleştirilecek olan Cazibe Merkezleri Programı, Banka aracılığıyla yürütülür. Cazibe Merkezleri Programının uygulanacağı iller ile bu Program kapsamındaki; f) Hazine taşınmazlarının çağrı merkezi ve veri merkezi yapımı için tahsisi, muvafakatleri alınmak kaydıyla mülkiyeti 5018 sayılı Kanunun eki (II) sayılı cetvelde yer alan idarelere, mahalli idarelere, kamu iktisadi teşebbüslerine ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait atıl vaziyetteki kamu binalarının çağrı merkezi ve veri merkezi olarak kullanımı için tahsisi, çağrı merkezi ve veri merkezi binası yapım desteği ve çağrı merkezlerinde ve

veri merkezlerinde ihtiyaç duyulan telekomünikasyon altyapısına verilecek destekleri kapsayan Çağrı ve Veri Merkezleri Yatırım Desteği ile veri merkezleri için Enerji Desteği, ı) Cazibe Merkezleri Programı Yönlendirme Komitesine ilişkin çalışma usul ve esasları, i) Cazibe Merkezleri Programının uygulanmasına ilişkin diğer konular, ile ilgili hususlar Bakanlar Kurulu kararı ile belirlenir. Cazibe Merkezleri Programı kapsamındaki illerde kurulacak çağrı merkezleri ve veri merkezleri, yatırımlarda devlet yardımları hakkındaki kararlar kapsamında, kurulduğu bölgenin bölgesel teşviklerinden, herhangi bir asgari yatırım tutarı şartı aranmaksızın söz konusu kararlarda belirtilen usuller çerçevesinde faydalandırılır.”

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan

masaya yatırılıyor. Açılış konuşmasında bilişim sektörüne ve Türkiye’nin bu alandaki atılımlarına dair önemli açıklamalarda bulunan Başbakan Binalı Yıldırım şunları söyledi: “Bugün içinde bulunduğumuz dönem Endüstri 4.0 sanayi devrimi olarak ifade ediliyor. Zamanın da bir ruhu var ve onu dost veya düşman edinmek bizim elimizde. Türk toplumunu bilgi toplumuna dönüştürme çabası bu sektörü daha da önemli kılıyor. Şu anda eğitimde, sağlıkta, tarımda 1700’ün üzerinde hizmet e-devlet üzerinden veriliyor. Bu sayede vatandaş devlet dairesi ile olan işlerini online çok rahat yapar hale geldi. Ülkemizi mobil internet ile tanıştırdıktan sonra her vatandaş için internet daha ulaşılabilir halde. Operatörlerin ulaşamadığı 1800’ün üzerinde yerleşim yerine devlet baz istasyonu kurdu. 2015 yılında 4.5 G lisans

ihalesini gerçekleştirdik. Bundan sonra 5 G için hazırlıkları tamamlayacağız. 31 Mart 2016’yı 1 Nisan’a bağlayan gece Türkiye’nin 81 ilinde 4.5 G erişimi mümkün hale geldi. 2002 yılında 20 milyar olan sektör 90 milyara yükseldi ve dört katın üzerinde büyüdü.” Teknolojiyi üreten ülke olmak için tüm imkanları seferber ediyoruz diyen Başbakan Binali Yıldırım sözlerine şöyle devam etti: “64 tekno parkımızda 41 binin üzerinde mühendisimiz var. Son 15 yılda ses tekeli kaldırıldı; sektör vergilerinde düzenlemeler yapıldı; internet erişimi yaygınlaştırıldı. Sektörde kayıt dışılığın önüne geçen düzenlemeler yapıldı. Verginin bilişim sektörünün önünde ayak bağı olmasının önüne geçeceğiz. Şimdi para değil bilgi zamanı. Bilgiye sahipsen bir adım öne geçiyorsun. Devamı 4. sayfada


4

BThaber

GÜNDEM

Baştarafı 3. sayfada

Bilgiyi satın alan değil bilgiyi üreten ülke olmamız şart. Bilginin üretilmesi kadar bilginin ülkemizde kalması da önemlidir. Siber güvenlik ile ilgili de düzenlemeler yapıldı. Bu konuda eylem planı devreye girmiş durumda. Önümüzdeki süreçte sadece siber savunma değil, siber caydırıcılık alanında da faaliyet göstereceğiz.” Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan zirvenin ilk gününde

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

yaptığı konuşmada şunları söyledi : “Bugün dünyada kullanımda olan telefonların yüzde 56’sını akıllı telefonlar oluşturuyor. Satılan telefonların ise yüzde 80’i akıllı. Mobil veri trafiğini 50 kat artırarak fiber altyapısını 88 binden 278 bine çıkardık. Bilişim olmadan ekonomik gelişmişlik ve büyümenin olmayacağının bilinciyle buradayız. Bu sektör dünyanın ve ülkemizin geleceğini değiştirecek bir sektör. Dünden bu güne bir başarımız var

ama bu başarıyı katlayarak büyütmemiz lazım.” Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr.Faruk Özlü ise Bilişim Zirvesi’16’da şunları söyledi: “Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Bilim Merkezi, Teknoloji Üssü, İleri Sanayi Ülkesi bir Türkiye hayalimizi gerçekleştirmek için büyük bir gayret sarf ediyor. Zirvenin ilk gününde Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Kurul Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan da sektörün önemine değinerek şöyle konuştu:

“İnternet ortamı sadece sanal bir ortam değil, hayatın ta kendisi. Endüstri 4.0 daha önceki endüstri dönemlerinden çok daha fazla özellikler getiriyor. Bu dönemde üretimden geri kalmak, oyun dışı kalmak anlamına geliyor.” Açılış konuşmasını BTHaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe yaparken, Bosch & Siemens Global Dijital Dönüşüm Başkanı Mario Pieper, Thougtworks, Dijital Evrim’in Organizasyonu -Thoughtworks, Dijital ve

BT Yönetim Danışmanı & Agile IT Organization Design Kitabı Yazarı Sriram Narayan ve Robert Bosch Engineering & Business Solutions, Başkan Yardımcısı ve İşletme Birimi Başkanı Gaur Dattatreya zirveye konuşmacı olarak katılan diğer önemli isimler oldular.

Dİjİtal geleceğe hazırlanıyoruz! Bilişim Zirvesi’16 bu yıl, bireyler, şirketler ve ülkeler olarak dijital geleceğe nasıl hazırlanmamız ve bu geleceği nasıl karşılamamız gerektiği konuları ele alındı. Etkinlikte bilişimi yaşamının önemli bir parçası yapan tüm birey ve kurumlarla birlikte dijital evrim süreçlerinde endüstri 4.0 içerisinde var olmayı amaçlayan kapsamlı bir içerik ve 200’ü aşkın önemli konuşmacı yer aldı. Zirvede, Teknoloji Platformları, Sosyal Buluşma Platformları ve Özel Proje konuları ele alındı. Özel Tema Projeleri olarak; Türkiye’nin yeni çıkış yolu: Endüstri 4.0 ile gelen Yeni Ar-Ge ve İnovasyon Anlayışı ele alındı. Teknoloji ve Sosyal Platformlar olarak da; Büyük Veri ve Bulut Çözümleri ile Yapay Zeka Algoritmaları, Dijitalde Siber Güvenlik 4.0, Dijital Tıp Devrimleri, ERP Çözüm Süreçleri, Dijital Topluma Evrilmek, Dijital İşler – Dijital Kazançlar, Mobil Dünyada Dijital İnovasyon, Entegre Dijital Pazarlamanın Dinamik Yapısı, IoT ve M2M’e Hazırlık olarak Gömülü Sistemler, CRM Operasyonlarında Endüstri 4.0, Dijital Çağın Kadını, Dijital İstanbul, Yeni Nesil Kentler ve Akıllı Kentsel Dönüşüm, ERP Komitesi ile Kurumsal Dönüşüm ve Çağrı Merkezi Platformu başlıkları altında işlendi.


www.univera.com.tr

ExtendedAPI ile Panorama’nızı Genişletin

Panorama 7.0 ile gelen ExtendedAPI ile ihtiyacınız olan uygulamaları, kendi ekibiniz ile geliştirebilir, sadece size özel çözümler oluşturabilirsiniz.

İhtiyaca özel geliştirmelerle esneklik

Kullandığınız ERP’ler ile kolay entegrasyon

• Eklentilerinize, Panorama içerisinden erişim imkanı • Yetkilendirme işlemlerinde Panorama altyapısı kullanımı • Farklı kodlama dilleri ile uyumluluk • Güçlü dokümantasyon desteği • Kurumsal güvenlik standardına sahip kullanıcı dostu platform

Dış kaynak bağımsız geliştirmeler


6

BThaber

E-TOPLUM

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Yalan, gerçeği yiyor

Katma değer ihracatı İhracat Zirvesi 2016 kapsamında Türkiye İhracatçılar Meclisi ve Dünya gazetesinin düzenlediği mükemmel girişiminde ödül kazananlardan ancak bu kadar bir özet (15.11.16) bit.ly/2dfFyMW *Yaratıcı ihracat uygulamaları ortaya koyan, katma değeri yüksek ürünler ihraç eden firmaya verilen Özgün Ürün Ödülü’nü kazanan: TaleWorlds (Ankara). Dünyanın Gelmiş Geçmiş En İyi 100 Oyunu listesine kabul edilen TaleWorlds’ü iki girişimci genç, 2005’te kurmuşlar. İlk başarıları, Mount Blade adlı oyunlarını hemen seri haline getirmişler. İlk 3 oyunları 1 milyon satış barajını aşmış. Bugüne kadar 7 milyon kopya satmışlar. Böylece, dünyaya açılmışlar, 212 ülkede oyunları oynanır olmuş. Üretimlerinin % 96’sını ihraç ediyorlar. *Dış ticarette online firmalara verilen e-ihracat ödülünü kazanan: Kök-n Tasarım.

Markaları DOGO ile ayakkabı, çanta, giyim, aksesuarların üstüne orijinal tasarımlar basarak dünyaya ihraç ediyorlar. Üretimlerinin % 70’i yurt dışına gidiyor. 67 ülkede 150’den fazla satış naoktasına ulaşmışlar. Kendi mağazaları, franchise mağazaları var. E-ticaret yapıyorlar. Dünyada 5 milyon kişi DOGO tasarımlarını giymiş. Kilo başına ihracat tutarları 45 dolar. DOGO marka, 20’den fazla alt markayı, 5 binin üzerinde orijinal tasarımı kapsıyor. *Üniversite-sanayi işbirliği ödülünü kazanan: Dakotek Pamukkale Üniversitesi Tekstil Mühendisliği ve TÜBİTAK ortaklığında Dakoteks adlı bir kumaş geliştirdiler. Kumaş, hastalarda yatmadan dolayı oluşan yaraları engelliyor. Bu kumaşı geliştirmek için 4 yıl Ar-Ge çalışması yaptılar. Ürettikleri kumaşı ABD, İsviçre ve Almanya’da satmak için distribütörlük anlaşması yapmışlar.

Facebook’tan Almanca savunma Yalan dolan haberlere “Biz herkesin görüşünü iletmek isteriz, taraf tutmuyoruz” diyerek kapılarını açtıktan sonra Facebook’a dünya çapında itiraz yükseldi. Zuckerberg, mırın kırın, eveleme geveleme, “sahteciliğe ve partizanlığa karşı” bazı önlemler açıkladı. Ama bu prestij kaybına karşı, bir reklam kampanyası da başlattılar. Almanya’da “Facebook’u kendi Facebook’unuz yapın” sloganıyla, Facebook’ta çok kaliteli haber kaynaklarına ulaşma imkanı da olduğu vurgulanıyor.

Ama bunu, seyircinin kafasına dan dan vurarak yapmıyorlar. Tam tersine, reklam filminde, “Facebook hayatıma ne kattı? Hiç!” diyen, “Hep anlamsız salak sulak haberler var” diyen olumsuz görüşler sıralanıyor. “Hiç tanımadığım manyaklardan bana mesaj geliyor. Bundan nasıl kurtulacağım?” diye soranlar var. “Ne yediğini, ne yaptığını, nasıl yattığını anlatanlar var. Bu anlamsız şeyleri görmek zorunda mıyız?” diye şikayet eden var. Bütün bu mesajları kullanıcılar,

İnternette ve sosyal medyada her okuduğuna inanan, bu inancını mutlak gerçek/doğru sayan milyonlar, milyonlar... Oysa dünya tarihinde eşi görülmemiş bir bilgi/veri bolluğunda yaşıyoruz. Yani en azından, dünyanın bir kısmı böyle. O halde, insanlık, bu nimetten doğru dürüst yararlansa ya? Bir haberin/verinin/bilginin doğruluğuna/gerçekliğine bakmadan inanmak nedir? Orta Çağ’da mıyız? İşte, bu “gerçeğin yerini sahtenin alması, ama onun gerçek sanılması” durumuna hop diye bir sözcük uyduruldu: Post-truth. Bunu dilimize nasıl çevirsek? Öneriler var: Post-gerçek. Gerçek ertesi. Gerçeğin ötesi. Hakikati aşan. Tanımı: “Tarafsız gerçeklerin, kamuoyu fikrini etkilemede duygulara ve kişisel inançlara cazip gelen şeylerden ‘çok daha az’ etkili olması durumuyla ilgili olan...” Yani kısacası: Yalan, gerçekten daha caziptir. Oxford Üniversitesi Yayınevi’nin Oxford Sözlüğü, post-truth sözcüğünü “yılın sözcüğü” seçti. İçinen geçmekte olduğumuz travma dönemini yansıtıyormuş. Her halde bilimciler, bu dönemin bitmeyeceğini, hep süreceğini, artık bunun “yeni normal” olduğunun farkındadır? Yurtdışındaki yüzakımız bilimcilerimizden Zeynep

selfie ile çekmiş (bazı istisnalarla). Görüntüler organik ve üzerinde oynanmamış. Facebook’un reklamcısı Wieden & Kennedy Amsterdam, bütün bu olumsuzluktan, olumlu bir mesaj çıkarttı: Sadece 30 saniye süren filmin sonunda, Facebook’un sanata kültüre ulaşmada nasıl bir giriş kapısı olduğu hatırlatılıyor. Almanya’nın tapınak düzeyindeki kültür ve sanat kurumlarının isimleri ekrana çıkıyor. Facebook’un konuya ilişkin açıklamasında şöyle denildi: “Bizim kurum kültürümüz inovasyona dayanır. Değişimi, bizim platformumuzu

Tüfekçi (Kuzey Carolina bilişim analisti) New York Times’ın daveti üzerine yazdığı makalede, Facebook’u, “yalan dolanı” ekranlara taşımakla suçladı (15.11). Zuckerberg, zoraki de olsa “Öyle değil, şöyle oldu” diye geveledi. Ama konuya Başkan Obama bile değindi: “Eğer neyin doğru veya sahte olduğuna bakmazsak, gerçek veriler hakkında ciddi olmazsak, hele bu sosyal medya düzeninde ne kadar çok insan, haberi/bilgiyi parça pürçük alırken, eğer ciddi öneriler ile propagandayı ayırd edemezsek, o zaman ciddi sorunlarımız var demektir.” (18.11.16) Sosyal medyada yalan dolan yeni değil. Bizden bir örnek: “Asparagas haber yaptım, bir gecede yayıldı” demişti Gülin Topaç adlı hanım. “Amacım TT yaratmaktı.” Uydurduğu tweet şuydu: “Can Bonomo’nun Eurovision

adaylığı yahudi olduğundan iptal edilmiş.” Gülin Hanım’ın açıklaması: “Sosyal medyanın, bu haber karşısında tepkisiz kalmayacağına adım gibi emindim. Olayın hiç kimseye zarar verdiğini düşünmüyorum. Hatta yararı bile olmuş olabilir.” (25.04.12) Sosyal medyadan önce de yalan dolan boldu. Bizden bir örnek daha: ABD Dışişleri Bakanlığı, yabancı gazetecilere verdiği olağan brifinglerden birine Nobel ödüllü iktisatçı Paul Krugman’ı davet etti. İçinde Türkiye sözcüğü geçmeyen bu konuşmaya “birisi” Türkiye sözcüğünü koydu, Türkiye’ye eposta yolladı: “Krugman, Türkiye’nin iflas riski var dedi”. Bizim medya, doğru mu eğri mi bakmadan, bu “haberi” hop diye aldı yayınladı. Oysa araştırsalardı, böyle bir şey olmadığını görürlerdi. (18.04.09)

Aman yani, Facebook hayatımı nasıl mı zenginleştirdi? Hiç de bile! kullananların görüşlerini dinleyip onlardan bir şeyler öğrenerek sağlayabiliriz. Dile getirilen

sorunlara karşı daha saydam davranarak, kullanıcının fikirlerini ciddiye almaktayız.”


FARKLIYIZ STOK

UZMANLIK

DENEYİM

STOK

FARKLI

TESLİMAT GENİŞ BAYİ AĞI

STOK

GÜÇLÜ

KATAN

HIZLI

DENEYİM

FARKLI

GÜVEN

DEĞER

GÜÇLÜ

GÜVEN

)

DEGER K ATAN DAGITIC INIZ )

www.sedna.com.tr


8

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Birlikten kuvvet doğar, ikinci ekonomi kontrol altında olur ‘Together is Power’ mottosuyla Aria Hotel’de düzenlenen toplantının açılış Handan Aybars konuşmasını Intel Security Las Vegas Grubu Kıdemli Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Chris Young yaparak, dijital dünyayı ‘ikinci bir ekonomi’ olarak tanımladı. Bu yeni ekonomide gerek özel sektörün gerekse kamu kuruluşlarının güveni sağlamak için çabaladığı gerçeğine dikkat çeken Chris Young, “Siber suçlular taktiklerini sürekli yenilerken, sektörün de işbirliği içinde olması, eskiyen ve siber suçluların çok iyi bildikleri yöntemler yerine farklı güvenlik tedbirleri almak gerek” yorumunu yaptı. Chris Young, kendi stratejik yaklaşımlarını şöyle özetledi: “Daha sağlam güvenlik sonuçları için tehditlere karşı sunulan koruma ürünlerini bütüncül bir şekilde entegre edip, otomatik işler hale getiriyor ve tek merkezden yönetilebilir hale getiriyoruz. Bu yöntem, daha az kaynakla daha hızlı biçimde riskleri azaltmayı sağlıyor.” FOCUS 16’da tanıtılan Intel Security birleşik koruma mimarisi, entegre edilmiş dört koruma sisteminden oluşuyor: Dinamik uç nokta, kapsamlı veri koruma, veri merkezi ve bulut koruma ve son olarak, akıllı güvenlik operasyonları. Dinamik uç nokta başlığında davranışsal analiz, makine öğrenimi ve bulut teknolojilerinin gücünü kullanarak şirketlerin tehditler karşısında yapmaları gereken hamleler belirleniyor. McAfee Endpoint Security 10.5 ve McAfee Active Response 2.0 yazılımı ile sağlanan bu çözümün sağladığı temel faydalar tehdidin yayılımını önlemek, makine öğrenimi ve kısıtlama ile tehditlere karşı yetkin koruma, bütünleşik web ve uç nokta koruma ile güçlü savunma, gerçek zamanlı, gelişmiş koruma olarak sıralanıyor. Bütünsel koruma Kapsamlı veri koruma yaklaşımı ise web koruma, buluta erişim güvenlik aracısı, veri kayıp önleme ve şifreleme üzerinden güçlü ve bütünleşik bir SaaS güvenliği sağlıyor. Bu yaklaşımın sunduğu temel özelliklere bakıldığında, merkezi veri koruma ile verimlilik başlığında McAfee DLP for Mobile Email 10.0 yazılımı; uç nokta ve ağ üzerinden veri

Chris Young

kaybını önlemek için bütünleşik uygulamalar ve kritik süreç yönetimi sağlıyor. McAfee Web Gateway Bulut Hizmeti, güvenlik sorumlularına kurum içi web gateway cihazlarıyla aynı gelişmiş koruma avantajlarını sunarken, bu

Intel Security, Las Vegas’ta 1-3 Kasım tarihlerinde 9’uncusunu düzenlediği FOCUS 16 toplantısında dijital ekonomiyi korumayı hedefleyen yeni çözümlerini tanıttı.

cihazların gerektirdiği donanım ya da kaynak yatırımı ihtiyacını ortadan kaldırıyor. Yeni bulut sisteminde bulut uygulama yönetimi beta sürümünde McAfee Bulut Veri Koruma, Buluta Erişim Güvenlik Aracısı (CASB-

Cloud Access Security Broker) teknolojisini barındırıyor. Bu da gerçek zamanlı uç nokta güvenlik kontrolü gibi özelliklerle riskli uç nokta ve bulut hareketlerine bütünsel bakış sağladığı gibi, güvenilen cihazların hassas

bilgilere erişimine izin veriyor. Etkinlikte tanıtılan Intel Security’nin veri merkezi ve bulut koruma çözümü; veri merkezi ortamlarında tekil güvenlik bakış açısı sağlamak üzere sunucu güvenliği, ağ güvenliği ve tehdit istihbarat paylaşımı özelliklerini bir araya getiriyor. McAfee Server Security Suite 4.5 ve McAfee Virtual Network Security Platform (vNSP) 8.3 tarafından sunulan bu çözümün özellikleri arasında bulut güvenliği görünürlüğü, tehdit istihbarat paylaşımı ve birleştirme ön planda.

Rİsklerİ yok farz edemezsİnİz FOCUS ‘16 sunumunun ardından Intel Security Group CTO’su Steve Grobman sorularımızı yanıtladı: m Güvenliğin orkestrasyonu nasıl bir gereklilik? Orkestrasyon; temel fonksiyonları otomatize etmek gibi geniş bir yapı. Savunmanızı kurgulamayı, tespit yetkinliklerini, düzeltmeleri otomatize etmek gibi birçok başlığı içeriyor. Genel bulutun esnek yapısı ile birkaç dakika işleyen sanal makineleriniz olabilir. Ama bir sorun karşısında artık yaşamayan bir cihaz ortamında olanların, 3 gün önce sadece 2 dakika için var olan bir yapıda neler olup bittiğinin derdine düşersiniz. m Peki ya kullanıcı farkındalığı? Kullanıcı her zaman en zayıf halkalardan biri. En iyi ve güçlü teknolojiyi kullansa da şifre olarak 123456’dan vazgeçmeyi bilmek gerek. Fiziksel dünyada belli işleri nasıl yaptığınıza bakın. Misal, dünyanın en güvenli arabasında olabilirsiniz, ama hatalı sürüşle kaza da kaçınılmaz olur. Bu nedenle düşünce tarzı açısından kullanıcıların teknolojiye sahip olmak kadar, neyin güvenli neyin güvenli olmadığını anlaması gerek. İnternette sosyal medyada kedi fotoğrafları arasında farkında olmadan siteden siteye gezerken ‘phising’ saldırılarına hedef olabilirsiniz. Bu nedenle kullanıcılar, ‘Banka hesabınız için şifrenizi değiştirmeniz gerek, şu linke tıklayın’ diyen bir e-posta aldıklarında kanmamalı, sosyal mühendislik taktiklerinin her zaman etraflarında olduğunu bilerek hareket etmeli. m Servis sağlayıcı Dyn’ye yönelik DDoS saldırısı, bulutun güvenliği kadar, servis sağlayıcıların da hazırlık seviyesini sorguladı diyebilir miyiz? Her şey temel işinizin ne

kabul edilmesi zaman alır. Ama halihazırda sahip olduğunuz bir yapıya entegre edilebilir bir çözüm olursa, bu teknolojiye erişim için harcayanacaınız çaba çok daha az olur.

Steve Grobman olduğunu anlamanız, yazılımı nasıl kullanacağınız ile ilgili. Siber güvenlik savunmasında dünyanın en iyisi olamazsınız ve sonuçta SaaS uygulamalarının büyük bölümü farklı uygulamalara hep bağlantı içinde. Kullanıcıların sorumlulukları var. Bir ürün veya hizmet sağlayıcıyı değerlendime kriterlerinizle, bir yazılım veya donanım alırken düşünmeniz gereken başlıklar, konu SaaS olduğunda da çok farklı değil aslında. Yani güvenilirliği sorgulmak için benzer soruları sormalısınız. Bu da fiyat odaklılık dışında bir kavram demek. m O zaman terzi usulü güvenlik modellemesinde ne gibi soruları sormak lazım? Kuruma özgü bir güvenlik mimarisi oluştururken bence ilk yapmanız gereken; kendi ortamınıza bakmanız, kimlerin saldırısına açık olduğunuzu, hangi varlıkların ve sistemlerin onların hedefinde olduğunu anlamanız. Savunmayı inşa ederken riskin ne olduğunu anlamak gerek. Hatta bu konuda kavramsal sıkıntılar yaşanıyorsa, danışmanlık desteği de alınmalı. Böylece sahip olunanlara ve önceliklere en uygun ve etkili mimari tasarlanabilir. m Güvenliği entegrasyon yapısının içine nasıl dahil ederiz? FOCUS 2016’da ele aldığımız temel konu da zaten bugün oluşturulan güvenlik çözümlerinin varolan çözümlerle entegre edilebilir olması. Günümüzde kendi başına bir çözümün

m Innovation Alliance yapısı ışığında, şirketlerin işbirliğine bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bence sektör, işbirliği yapmazlarsa müdahale yetkinliklerinin azalacağının farkına varıyor. Küresel bir sorunu istihdam açığı. Etkinlik özellikle müşterilere en iyiyi sunabilmek adına önemli. Bir önemli nokta da bilgi paylaşan ürünleri entegre etmek ve bu da her bir çözümün çok daha etkili çalışması, çok daha güçlü sonuçlar ortaya koyması demek. m IoT ve M2M, risk kapsamını genişletecek mi? Kesinlikle evet. Bence zorlu sürecin bir parçası da imalat sanayiindeki şirketlerin güçlü güvenlik mimarisi inşa etmeleri için teşvik edilmemesi. Bir akıllı TV alırsanız 2 yıl üretici garantisi vardır. Ama siz muhtemelen bu TV’yi 5-6 yıl kullanacaksınız ve garanti süresi sonrasında TV’de kırılganlık tespit edilirse ne olacak? TV’yi tamir sorumluluğu kimde? Bu soruların net yanıtları şu anda yok, ama sektörlerin hepsinin bugün kendisine sorması gereken temel sorular bunlar. Ürün yaşam döngüsünü anlamak için genel çerçeveler, belli aşamaları hedefleyen düzenlemeler var. Oysa bunlar bugünün sorunlarına çözüm olabilir, ama 6 ay sonra sorun ve öncelikler çok farklı olacak. Bu nedenle bir denge ön planda olmalı. Risk tarafında saldırganların sürekli yeni teknikler kullandığını bilerek ilerlemek gerek. Savunma tarafında ‘humanmachine teaming’ (insan-makine işbirliği) yaklaşımını inşa etmeyi dört gözle bekliyorum. Çünkü bu gerçek anlamda bir entegrasyon.

m Makineler hazır, peki ya insanlar böyle bir entegrasyona ne kadar hazır? Bu noktaya yavaş yavaş ulaşıyorlar. Bireyler bu konuya sıcak bakıyor ama siber güvenlk uzmanlarının istihdamı, eğitimi, yeni risklerle başa çıkma süreçleri konusunda yapmaları gereken çok şey var. Bu bir zihniyet değişimi. Uzmanlığınızı siber güvenlik alanında yapmak istiyorsanız, sürekli öğrenme isteğiniz de olmalı. Çünkü kullanacağınız savunma taktik ve teknikleri bundan 3 ay sonra değişecek. Bu gerçeği bilerek, sürekli kendinizi yenilemeli, metodolojinizi geliştirmelisiniz. m Konu güvenlik olduğunda, biraz paranoyak mı olmalıyız? Evet. Güvenlikteki bir sorun; geçmişte olup bitenlerle ilgili sonuçların bolluğu ve bunları rehber alarak ilerlemek çok tehlikeli. Çünkü sürekli yepyeni riskler, saldırıların hedefi olan yeni ortamlar karşımıza çıkıyor. Bir mazereti cok duyuyorum: Henüz olmamış birşey için neden bugün endişelenelim? Oysa bu çok tehlikeli bir düşünce tarzı. Güvenliğe yapılan yatırım kritik önemde ve bu yatırımın geri dönüşünü görmek istiyorsanız, yeni risklerin de maliyetini görmeli ve yatırım yapmalısınız. Bunun güzel bir örneği uluslararası hava taşımacılığı. İstediğimiz yere kolayca gidip gelebilir hale geldik. Ama farklı güvenlik risklerini de fark edebilmemiz, bu riskleri yönetmek için farklı çözümlerle ilerlememiz gerek. Riskleri yok farz edemezsiniz. Bu yönde güvenlik algısı sigorta sektörü ile benzerlik taşıyor. Tek fark, sigorta iyi anlaşılmış ve geçmişte olanı temel alan bir yapı. Siber güvenlik ise her zaman yeni riskleri, daha önce ortaya çıkmamış yeni teknikleri hedefliyor,



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

STRATO Türkiye’deki faaliyetlerini güçlendirmeye devam ediyor Daha önceki sayılarımızdan hatırlayacağınız gibi STRATO, bir basın toplantısı Bülent Nevres BERLİN düzenlemiş ve artık strato. com adresinden Türkçe olarak hizmet vermeye başladığını duyurmuştu. Uygun fiyatları ve güvenilirliği ile dikkat çeken STRATO, Türkiye için özel bir ekip kurarak Türkiye’deki faaliyetlerini güçlendirmeye devam ediyor. Bu bağlamda şirketin özel davetiyle Berlin’de bulunan veri merkezine giderek Türkiye’deki ve dünyanın diğer yerlerinde bulunan müşterilerine ne şekilde hizmet verdiklerini gördük ve gelecek planlarını ilk ağızdan dinleme şansını elde ettik. STRATO, Şubat ayından itibaren 4 ay içerisinde 10 müşteriye ulaşarak Türkiye pazarına oldukça hızlı bir giriş yaptı. Şirket, müşteri sayısını artırırken Türkiye pazarı için tamamı Türklerden oluşan yaklaşık 10 kişilik özel bir ekip kurdu ve ekip Türkiye’deki faaliyetlerin güçlenmesi ile birlikte büyümeye devam ediyor. Diğer taraftan verilen ürün ve hizmetlerin kapsamı da geliştiriliyor. Örneğin sunucular için Plesk Onyx desteği verilmeye başlarken diğer taraftan da .istanbul, .shop, .blog ve diğer alan adı uzantıları da satın alınabilir duruma getirildi. Ayrıca farklı şirketlerden satın alınan alan adlarının STRATO’dan barındırma hizmeti alındığında kullanılabilmesi için yapılan çalışmalarda neredeyse sona gelinmiş durumda. Müşteri panelinde de birçok iyileştirilmeler gerçekleştirilmiş. Şirket ayrıca Türkiye’deki kullanıcılar arasında yapılan araştırmaların sonuçlarına göre müşteri deneyimlerini en üst düzeye çıkarmak ve en yüksek kaliteyi elde etmek için çeşitli çalışmalar gerçekleştiriyor. Veri merkezi ziyaretimiz esnasında aldığımız bilgiler

Geçtiğimiz aylarda Türkiye pazarında hizmet vermeye başlayan dünyanın önde gelen hosting şirketlerinden STRATO’nun Almanya’nın Berlin şehrinde bulunan veri merkezini ziyaret ettik.

STRATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Christian Böing ve izlenimlere gelelim. STRATO, müşterilerinin veri güvenliğine büyük önem veriyor. Alman yasalarının getirdiği tüm veri güvenliği ve koruma gerekliliklerinin yanında kendi kriterlerini de uyguluyor. Kullanıcıların STRATO veri merkezlerinde tuttukları hiçbir veri mahkeme emri olmadan hiçbir şekilde üçüncü taraf kişilerle paylaşılmıyor. Herhangi bir veri ya da bilgi paylaşılması gibi durumlarda müşteri bundan haberdar ediliyor ve mümkün olduğunca az kişisel bilgi paylaşımı esas alınıyor. Diğer taraftan şirket veri güvenliği için ISO 27001 sertifikasyonuna da sahip. Son dönemde gerçekleştirilen korsan saldırılarına karşı en yüksek güvenlik önlemleri alınmış. Sürekli olarak sistemler üzerinde testler gerçekleştiriliyor ve sistem güvenliği ile ilgili alınan önlemler gözden geçiriliyor. 10 kişilik bir ekip tamamen sistemlerin kötü amaçlı

kullanımını önleme üzerinde çalışıyor. Veri merkezi içerisinde bulunan dahili sistemler güvenlik duvarları ile birbirlerinden ayrılıyor. Son kullanıcılar verilere yetkilendirme vasıtasıyla erişebiliyorlar, IP tabanlı doğrudan sunucu erişimine izin verilmiyor. Sistemlerin sürekli kesintisiz bir şekilde çalışabilmesi için de birçok önlem alınmış. STRATO’nun veri merkezlerinin gerçek yerini çalışanlar dışında bilen çok az kişi var. Veri merkezine gitmek için özel gizlilik anlaşması imzalamak gerekiyor. Dışarıdan gelebilecek fiziksel saldırıların engellenmesi için bu şekilde bir önlem alınmış. Ayrıca veri merkezi sürekli kameralarla izleniyor. Veri merkezinin içinde galoş ya da ayakkabıyla giyebildiğiniz özel terlikler giyiliyor. Bunun nedeni ise sistemlerin tozlardan etkilenmemesi. Sürekli sensörlerle izlenen veri merkezinde bu tozlar dahi tespit edilerek uyarı

verilmesine neden olabiliyor. STRATO’nun veri merkezleri birbirleri ile yedekli bir şekilde çalışıyor. Yani bir veri merkezinde bulunan veriler aynı zamanda diğer veri merkezine de ayna yöntemiyle yedekleniyor. Veri merkezinde hem sistemlerin hem de soğutma ve aydınlatma sistemlerinin elektrik kesintisi durumunda çalışmasına devam edebilmeleri için özel kesintisiz güç kaynakları bulunuyor. Sistemler doğrudan bu kesintisiz güç kaynakları üzerinden çalıştırılıyor, yani elektrik kesilse bile jeneratörler devreye girene kadar sistem kesintisiz bir şekilde çalışmaya devam ediyor. Hem de sistemlerin elektrik dalgalanmalarından etkilenmesi önlenmiş oluyor. Veri merkezinde ayrıca hem sistemler hem de soğutma ve aydınlatma için ayrı dizel jeneratörler bulunuyor. Herhangi bir felaket durumunda sistemler günlerce çalışmaya devam

edebiliyor. Soğutma ve hava dolaşımı için dışarıdan alınan hava kullanılıyor. Fakat bazı günlerde kirlilik nedeniyle sadece veri merkezinin içindeki hava da kullanılabiliyor. Buna rağmen Berlin veri merkezi için en iyi dış ortama sahip şehirlerden birisi. Bu arada Berlin’de elektrik kesintisi yok denecek kadar az. Yine de elektrik şebekesi bile iki farklı yerden besleniyor. Şebekelerden birisinde sorun çıkması durumunda diğer şebeke devreye giriyor. Şirket, daha pahalı olmasına rağmen veri merkezinde yenilenebilir enerji kullanıyor. Veri merkezinde yangına karşı da özel tedbirler alınmış. Nitrojen tabanlı özel bir yangın söndürme sistemi kullanılıyor. 1994 yılından bu yana hosting pazarında hizmet veren bir şirket olarak bu konuda büyük bir tecrübeye sahip olduklarını belirten STRATO Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Christian Böing, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de çok kısa bir süredir hizmet vermemize rağmen 10 bin müşteriye ulaştık ve bu sayı her geçen gün artıyor. Türkiye çok genç bir nüfusa sahip. Bu yüzden yüksek bir potansiyele sahip ve ihtiyaçları her geçen gün artıyor. Bu da bizi çok heyecanlandırıyor. Türkiye’deki müşterilerimizi dinliyoruz ve ihtiyaçları doğrultusunda ürün ve hizmetlerimizi geliştiriyoruz. Özellikle fiyat konusunda büyük bir avantaja sahibiz. Diğer taraftan ürünlerimizi ve hizmetlerimizi sürekli güncel tutarak en uygun fiyata en iyi özellikleri müşterilerimize sunmaya çalışıyoruz” dedi. Böing ayrıca Türkiye pazarına çok büyük önem verdiklerini, ürün ve hizmetlerini daha da geliştirerek müşteri sayısını artırmayı, dolayısıyla pazar payını daha da büyütmeyi hedeflediklerini sözlerine ekledi.


Zyxel ’den Wind of Lara Hotel & Spa’ya iletişim altyapısı desteği

Genel Bakış Müşteri Adı Wind of Lara Hotel & Spa

Sektör Turizm

ihtiyaçlar • Otel binasındaki hızlı, stabil ve güçlü internet bağlantısı

Kullanılan ürünler • Zyxel NWA5123-NI • Zyxel WAC6502D-S • Zyxel NXC5500 Wlan Controller • ANT2105 Anten • Zyxel 44 x SFP-SX Modül • Zyxel GS2210-24HP • Zyxel GS2210-48HP • Zyxel WAC6553D-E • Zyxel E-iCard AP Upgrade License 64 APs for NXC5500 • Zyxel GS2210-48 • Zyxel XGS4728F

Faydalar • Kolay kurulum sayesinde hızlı konuşlandırma ve sorunsuz iletişim desteği • Yüksek erişim talebine rağmen hızlı bağlantı olanağı • Kararlı ve yüksek hızda internet erişimi

A

ntalya Lara bölgesinde hizmet veren, şehir merkezine 19, havalimanına ise sadece 12 km mesafede olan Wind Of Lara Hotel & SPA huzura ve eğlenceye doyulacak kusursuz bir tatili, müşterilerine özel ayrıcalıklarla yeniden tanımlıyor. Wind of Lara Hotel & SPA, ayrıntılı detaylardan oluşan mutluluk konseptiyle tüm misafirlerine kendi tercihlerini deneyimleme imkanı sunan bir otel. Dileyen misafirleri için otel bölümünde huzurun ve sakinliğin keyfini sürme şansı veren işletme, dileyen misafirleri için de sahil bölümünde eğlence ve aktivitelerin coşkusunu yaşatıyor. İnternet kullanıcılarının hızlı, stabil ve güçlü bir internet bağlantısına olan ihtiyaçları her geçen gün artıyor. Özellikle de bağlantı sunulacak oda, koridor ve çalışan sayısı fazla olan otel, okul, yurt ve hastane gibi binalardan yararlananların ihtiyacını karşılayacak iyi bir hizmet sunulabilmesi için ağ altyapılarının güçlü olması gerekiyor. Bu amaçla Wind of Lara Hotel & SPA’nın kablolu ve kablosuz ağ altyapısı Zyxel ürünleriyle oluşturuldu.

Wind of Lara Hotel & SPA’daki proje Zyxel iş ortağı KBG Bilişim Pazarlama ve alt yüklenicisi Mavikent Bilgisayar işbirliği ile hayata geçirildi. Projede Zyxel’in sunduğu son teknoloji ürünler ve uçtan uca network çözümleriyle, kablolu ve kablosuz ağları kurmak amacıyla, Zyxel uzmanları tarafından, işletmenin bilgi güvenliği ve bina içi internet paylaşım ihtiyaçları için kapsamlı bir analiz yapıldı. Proje kapsamında Wind of Lara Hotel & SPA’da Zyxel markalı Layer 3 ve Layer 2 yönetilebilir XGS4700 ve GS2210 Serisi ürünler, anahtar altyapısı için kullanıldı. Zyxel NXC 5500 WLAN controller ve yeni nesil AC teknolojisine sahip erişim noktaları gibi farklı ürün ve çözümlerle birlikte turizm tesisinin son teknolojiye sahip bir erişim ağına sahip olması sağlandı. Wind of Lara Hotel & SPA Otel Müdürü Ali İhsan Gür, “Turizm, ülkemizin bacasız sanayi olarak adlandırılan ve dinamo özelliği taşıyan sektörlerinden en önde geleni. Biz de Wind of Lara Hotel & SPA olarak bu sektörün

oyuncularından biriyiz ve ülkemizi yararlı olmak için faaliyet gösteriyoruz. Müşterilerimize kablolu ve kablosuz olarak da en iyi internet erişimini yaşatmak gibi bir isteğimiz vardı. Yaptığımız araştırmalar sonucu bize en uygun çözümü Zyxel ürünlerinin sağlayacağını gördük. Projemizi kısa sürede hayata geçirdik ve sonuçlarından da son derece memnunuz” dedi. Zyxel Kanal Proje Satış Müdürü Erdem Timur Koca ise “Wind of Lara Hotel & SPA’nın Zyxel ve Çözüm ortakları ile yapmış olduğu işbirliğinde verimlilik, performans, kapasite planlaması düzgün oluşturularak sağlıklı bir altyapı kuruldu. Wind of Lara Hotel & SPA’nın rakipler arasında bizim sunduğumuz teklifleri kabul etmesinde keşiflerin yerinde ve mühendislik tarafının doğru planlanması, doğru ürünleri tercih etmemiz, teknik yeterliliğimiz, müşteri ilişkilerimiz ve tabii ki daha önce birçok otelin network altyapısını başarılı bir şekilde tamamlamamız etkili olmuştur” dedi.


12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Bütünleşik kontrol esas faydayı sağlıyor Fortinet 361° Security Forum 15 Kasım’da Shangri-La Bosphorus İstanbul Otel’de ikinci kez gerçekleştirildi. Tüm gün süren etkinlikte yurtdışından gelen güvenlik uzmanları Fortinet’in bilgi güvenliği odaklı yeni teknolojiler hakkında iş ortaklarını bilgilendirdi. Etkinlik kapsamında sadece basın mensuplarının katılımı ile gerçekleştirilen öğle yemeğinde ise Fortinet Kıdemli Başkan Yardımcısı Filippo Cassini, Fortinet Danışman Sistem Mühendisi Simon Bryden ve Fortinet Bölge Satış Direktörü Derya Aksoy, Fortinet Security Fabric’in sağladığı faydalar ve siber tehdit istihbaratı başlıklarında paylaşımda bulundu. “Teknolojik gelişmeler günlük hayata kolaylık kazandırsa da genel olarak güvenlik kaygıları var olmaya devam ediyor” diyen Fortinet Bölge Satış Direktörü Derya Aksoy, şu detayları paylaştı: Bütünleşik kontrol Security Fabric’te “Teknolojik gelişime paralel bir şekilde siber tehditler de her zamankinden daha sofistike bir hal alıyor. FBI’ın

güvenlik bilincine sahip olması önemli. Security Fabric güvenliği ile gerçek anlamda birleşik ağ erişim kontrolü ve etkinliği; kablolu, kablosuz ve mobil ortamlarda bir araya geliyor. FortiGate ile ağ, FortiWEB ile web, Fortimail ile e-posta ve FortiDB ile veritabanı güvenliğini en üst seviyede sağlıyoruz. Bilinmeyen tehditlerden dahi korunma imkanı sunan Fortisandbox çözümü ise Fortigate Yeni Nesil Firewall, Fortimail, Forticlient ve FortiWeb ile entegre olarak her türlü tehdit vektörünü adresleyebilen bir ‘Gelişmiş Tehdit Mimarisi’ oluşturuyor.” yayınladığı rapora göre ABD’de fidye yazılım mağdurlarının 2016 yılının ilk çeyreğinde ödedikleri miktar 209 milyon dolara yani 680 milyon TL’ye yükseldi. Yakın zamanda tarihin en büyük DDoS saldırısı yaşandı. Bu nedenle güvenlik çözümlerini sürekli geliştirmeye odaklanıyoruz. En kapsamlı güvenlik çözümleri portföyünü; esnek, entegre ve birbirini besleyecek şekilde geliştirerek her atak vektörüne karşı maksimum koruma sunan Fortinet’in yenilikçi ‘Security

Fabric’ yaklaşımıyla sadece kendi içerisinde değil etraftaki diğer harici ağ, güvenlik ve yönetim çözümleriyle de entegre olabilen bir vizyon yarattık. Security Fabric vizyonumuzla müşterilerimizin geleceğe hazır bir güvenlik mimarisine bugünden kavuşabilmelerini sağlıyoruz. Ancak insan faktörünün de göz ardı edilmemesi gerek. Bu nedenle güvenlik çözümlerinin yetkin ve bilgili ekipler tarafından yönetilmesi ve son kullanıcıların eğitilerek

Fidye yazılımlarında artış var Fortinet Danışman Sistem Mühendisi Simon Bryden ise konuşmasında tehdit istihbaratının önemine dikkat çekerek, “Security Fabric stratejimizi güvenliği ve uyumlu izlemeyi, çoklu bayi güvenlik çözümleri ile birleştiriyoruz” dedi ve Türkiye’deki saldırılar hakkında şu bilgileri verdi: “Son bir aylık verilere bakıldığında en fazla Cuma günü zararlı yazılımlar ile saldırılar yapıldı. En fazla tespit edilen saldırı

yöntemi ise Nemucod. Bu saldırı yöntemi özellikle fidye yazılımların cihaza indirilmesi için başvurulan bir yöntem. Son zamanlarda Locky türü fidye yazılımlarında artış var. Bu yazılımlar ile yapılan saldırılarda yeni bir yöntem olan Locky yönteminde, dosya uzantıları .locky şeklinde değiştiriliyor ve kullanıcıdan dosyalarına tekrar ulaşmaları için para talep ediliyor.” Fortinet Kıdemli Başkan Yardımcısı Filippo Cassini ise konuşmasında Fortinet’in entegre, ortak çalışmaya dayalı ve uyarlanabilir mimarisi Security Fabric hakkında bilgi verdi. “Maalesef birçok kurum, günümüzün hızlı iş dünyasını artık desteklemeyen, onlarca yıl önce geliştirilmiş güvenlik stratejilerine bel bağlamaya devam ediyor” eleştirisini yapan Cassini, şu eklemeyi yaptı: “Yönetim seviyesinde gevşek biçimde bir araya getirilmiş platformların aksine Security Fabric yüksek seviyedeki sofistike donanım ve yazılımları bir araya getirerek tehditlere karşı birleşik ve hızlı yanıt vermek için çözümler arasında doğrudan iletişimi sağlıyor.”

Netaş, NetWorld 2020 platformunda Netaş, geleceğin mobil ve sabit haberleşme sistemlerine yön vermek için kurulan Avrupa Teknoloji Platformu NetWorld2020’nin yönetim kurulu üyesi oldu. Telekom ve BT sektöründeki büyük oyuncuların yer aldığı platformda 16 endüstri üyesinden biri olan Netaş, 5G altyapısı için hedeflenen kapasiteyi, servisleri ve iletişim altyapısını sağlamak için yapılan çalışmalara katkı sağlayacak. NetWorld2020’ün yönetim kuruluna seçilen Netaş, 5G altyapısının inşasında söz sahibi olacak. Netaş, NetWorld 2020 platformundaki 30 yönetim kurulu üyesi içinde yer alan iki Türk şirketinden biri. 2017-2018 dönemi yönetim kuruluna seçilen Netaş, NetWorld 2020’nin yönetim

kurulu üyeleri arasında olan Ericsson, Deutsche Telekom, NEC Avrupa, Nokia, Orange, Samsung, Telecom İtalia, Airbus Savunma ve Uzay, Thales gibi teknoloji firmalarıyla, öncelikle 5G olmak üzere, geleceğin haberleşme ve internet teknolojilerinin geleceğine yön verecek. NetWorld2020’nin hedefleri arasında 1000 kat daha yüksek bir mobil erişim kapasitesi ve çok daha çeşitli servis sağlamak, servis başına yüzde 90’a varan enerji tasarrufu ve servis sağlama süresini de 90 dakikaya indirmek, güvenilir bir internet altyapısı oluşturmak, yoğun mobil iletişimi destekleyecek altyapıyı geliştirmek ve uçtan uca gecikmeyi sıfıra çok yakın seviyeye indirmek var.

Penta Teknoloji ve IBM’den bulut çözümleri Penta Teknoloji ve IBM Türkiye, bulut bilişim alanındaki strateji ve çözümlerini İstanbul’da düzenlenen etkinlikle iş ortaklarıyla paylaştı. Penta Teknoloji Satış Pazarlama Direktörü Necmi Ön ve IBM Türkiye Küresel Çözüm Ortakları Ülke Müdürü Oral Tugay Tuntaş ev sahipliğinde gerçekleşen buluşmada Penta Teknoloji’nin bulut

vizyonu ve IBM’in bulut kanal stratejisinin yanı sıra IBM’in Softlayer ve Bluemix platformlarına ilişkin güncel bilgiler paylaşıldı, demolara, sunumlara ve başarı öykülerine de yer verildi. Penta Teknoloji’nin Çözüm Mimarı Yalım Gündüz tarafından gerçekleştirilen IBM Bluemix IoT platformu üzerinde çalışan, Twitter ve iBeacon sistemleri ile

entegre, nesnelerin interneti öne çıkarken, Gündüz de, “Amacımız IBM Bluemix ve sunduğu servislerle demosunu yaptığımız Twitter ile entegre çalışan, IoT cihazlarından veri toplayıp analiz ederek geriye komutlar gönderebilen kapsamlı uygulamaları hayata geçirmenin ne kadar kolay olduğunu iş ortaklarımıza göstermek” dedi.



14

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Türk mühendislerinin yazılımı dünyaya açılıyor Büyük veri analizleri alanında çözümler sunan Türk şirketi Compello tarafından geliştirilen ve HPE’nin Proje & Portföy Yönetim (PPM) yazılımına destek veren Proje & Portföy Zekası yazılımı (PPI), dünyanın önde gelen şirketlerine sunuluyor. Yazılım satışlarından 1,5 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren, İndeks Bilgisayar’ın da iş ortaklarından olan Compello’nun hedefi; bu rakamı yıllık bazda 2 milyon dolara ulaştırmak. Yazılım, PPM’deki binlerce veriyi anlaşılır görsel sonuçlara dönüştürüyor, kullanıcılara projelerinin başarı ve başarısızlıkları konusunda bilgiler veriyor ve kurumsal firmaların yaptıkları

projelerin geleceği ile ilgili tahminler yapabilmesini sağlıyor. Compello Satış ve İş Geliştirmeden Sorumlu Kurucu Ortağı Tolga Gündüz, “Günümüzde PMO olarak tanımladığımız proje yönetim organizasyonları, kurumsal portföy ve stratejilerini belirlerken zaman, maliyet ve kaynak yönetimi konularında zorluklarla karşılaşabiliyor. HPE, yazılımı şirketlerin kararlar almasını kolaylaştırmak için geliştirildi. Bu yazılım, PPI ile bir araya geldiğinde ise PMO’lara yeni yatırımları için bütçe, kaynak, operasyonel faaliyetler gibi kritik bilgileri gerçek zamanlı en kolay şekilde sunuyor” dedi.

Yazılım sektörü e-devlet ile gelişiyor Türkiye’de 2005 yılında e-imza kanunun yürürlüğe girmesiyle başlayan e-dönüşüm sürecinde KEP, e-fatura, e-reçete, e-arşiv, zaman damgası ve e-tebligat uygulamalarının zorunlu hale getirilmesi ile 800 bine yakın şirket BT yatırımlarına da hız verdi. Böylece özel sektör, kamu kurum ve kuruluşları binden fazla hizmetin verildiği e-devlet uygulamalarına sistemlerini entegre edebilmek için BT altyapılarını güçlendirme yatırımlarına öncelik tanıdı. E-Tuğra EBG Bilişim Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı N. Hüseyin Kuran, e-devlet sürecinin en çok BT altyapısını kurma, yenileme ve güçlendirme için yatırım yapan firmalara hizmet veren yazılım firmalarını hareketlendirdiği bilgisini verdi. E-dönüşüm sürecine e-imza üretimi, e-arşiv, zaman damgası ve yazılım kütüphaneleriyle destek veren E-Tuğra EBG, yazılım üreten firmaların da çözüm ortağı. Kuran, “E-devlet uygulaması, Türkiye’nin de dünyanın önemli teknoloji ve yazılım üreten ülkeleri arasında yer almasını sağladı. Bugün Türkiye’de

N. Hüseyin Kuran faaliyet gösteren 800 bine yakın firma teknoloji altyapısını oluşturdu, mevcut olanları yeniledi ve güçlendirdi. Biz de e-imza, yazılım kütüphaneleri, e-arşiv, zaman damgası ve SSL güvenlik sertifikası yazılımlarımızı geliştiriyor ve ürünlerimizle kurumların e-devlet sistemine entegrasyonlarını hızlandırıyoruz. Yüzde 100 yerli üretim olan yazılımlarımızı ağırlıklı finans ve sağlık sektörlerinde faaliyet gösteren firmalar, ticaret ve sanayi odaları ile farklı sektörlere hizmet veren diğer yazılım firmaları tercih ediyor” dedi.

Kablosuz erişim noktaları ciroda büyüyor Avrupa BT pazar araştırma şirketi Context verilerine göre, Batı Avrupa dağıtım kanalında kurumsal müşterilere satılan networking ürünlerinin konsolide cirosu Eylül 2016 itibariyle yıldan yıla yüzde 2.8 azaldı. Buna karşılık, aynı pazara kablosuz erişim noktalarının satışı ise yüzde 11.3 büyüme sergiledi. Son 15 ay içinde 2016 Mart ve Temmuz olmak üzere sadece iki ay kablosuz erişim noktalarının satışında yıldan yıla düşüş görüldü. Böylece kurumsal networking dağıtım kanalında toplam

büyüme hız keserken, satışların yükselmeye devam ettiği birkaç ürün segmentinden biri olarak kaldı. WiFi ac standardının benimsenmesinde daha yüksek bağlanma hızı sunması temel unsur. Bu standardı sunan ürünlerin KOBİ’leri hedefleyen satıcılara kıyasla kurumsal satıcılar tarafında daha güçlü büyüdüğü görülürken, hatta daha sınırlı bir alanda da olsa zincir mağazalarda daha yüksek büyüme öne çıktı. Bu da kablosuz bağlanabilmenin benimsenme hızını gösteriyor.

AKKA Technologies Türkiye pazarında Fransa merkezli AKKA, Türkiye’deki yatırımlarını genişletme kararı çerçevesinde “AKKA Technologies Türkiye” şirketini kurarak Türkiye’yi, bölge ülkelerine hizmet ihraç edeceği bir hizmet ve Ar-Ge merkezi haline getirmeyi hedefliyor. AKKA, Mercedes Benz’le ortak iştiraki olan MBtech ile 2009 yılından bu yana Türkiye’de faaliyet gösteriyordu. MBtech aracılığıyla Türkiye’nin önde gelen otomotiv üreticilerine mühendislik hizmetleri sunan şirket, operasyonlarını otomotivin yanı sıra havacılık, savunma, sağlık gibi farklı sektörlere yönelik genişletme stratejisi çerçevesinde AKKA Technologies Türkiye’yi kurdu. AKKA Technologies Türkiye, her yıl yüzde 15 organik büyüme hedeflerken, birleşme ve satın alma yoluyla inorganik büyüme fırsatlarını da takip ediyor. AKKA Technologies Türkiye Ülke

AKKA Technologies Türkiye Ülke Müdürü İhsan Sürmeli Müdürü İhsan Sürmeli, hedefleri hakkında şu bilgileri verdi: “AKKA Technologies Türkiye, Ekim ayı itibariyle AKKA’nın Türkiye’deki ikinci temsilcisi olarak kuruldu. AKKA, bu şirketin kurulumuyla Türkiye pazarının gücüne ve potansiyele inandığını gösteriyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye’de artan talebe bağlı olarak bir ‘prototip atölyesi’ ve ‘elektromanyetik laboratuvarı

- EmC Lab’ kurmayı hedefliyoruz. Böylece Türkiye’yi AKKA Technologies’in bölge ülkelerine hizmet ihracat ettiği bir ‘bölgesel hizmet ve Ar-GE merkezi’ haline getirmek istiyoruz. Kurulacak prototip atölyesi ile mühendislik desteğini de konsept geliştirme aşamasından, seri üretim öncesi ön modelleme aşamasına çekebileceğiz. EmC Lab ile yurtdışında yaptırdığımız birçok testi Türkiye’de yapabileceğiz.” Öte yandan, AKKA Technologies farklı İK politikası kapsamında “yönetim” ve “mühendislik” birimlerini birbirlerinde ayrı kariyer fırsatları yaratacak şekilde tasarlarken, ücret düzenlemesini de buna göre şekillendiriyor. Böylece, aynı deneyime sahip bir mühendis ile bir yöneticinin eşit gelir elde etmesi sağlanıyor, mühendisler de alanlarında ilerlemeye ve deneyimlerini artırmaya teşvik ediliyor.

Bankacılık işlemleri Messenger’da ilerliyor Yapı Kredi, müşterisi olsun ya da olmasın güvenlik bilgisi gerektirmeyen tüm işlemler için BankacıBot isimli hizmetiyle Facebook Messenger’ın bot uygulamasını kullanıma açtı. Müşteriler BankacıBot ile Facebook Messenger üzerinden en yakın Yapı Kredi şubesi, döviz kurları ve anında döviz hesaplama, piyasa bilgileri gibi işlemlerini sohbet eder

gibi kolayca yapabiliyor. Masaüstü ve mobil üzerinden kullanılabilen uygulamada kredi kartı başvurusu, bireysel ihtiyaç kredisi faiz hesaplama, fatura ödeme işlemleri içinse bankanın mobil web sitesine yönlendirme yapılıyor. Yapı Kredi Alternatif Dağıtım Kanalları Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan, “Birkaç ay önce hayata geçirilen Facebook

Messenger’ın bot uygulamasına hızla entegre olduk. BankacıBot uygulamamızla bu servis üzerinden bankacılık hizmetlerini sunmaya başladık. Müşterilerimiz Messenger üzerinde sohbet eder gibi kişisel bilgi gerektirmeyen bankacılık işlemlerini yapabiliyor. Daha kapsamlı işlemlerde de kullanıcılar mobil şubemize yönlendirilerek işlemlerini burada gerçekleştirebiliyor.”


15 BThaber

DOSYA

Tümleşik İletişim

İletişim alışkanlıkları bütünleşiyor

28 KASIM 4 ARALIK 2016 www.bthaber.com

Handan Aybars Teknolojik gelişim ve mobil cihaz kullanımının katlanarak artması, iletişim modellerinde de köklü değişimleri beraberinde getiriyor. Her ölçekte şirket ve çalışanları için IP telefon, e-posta, anında mesajlaşma ve mobil iletişim gibi yöntemler pratik ve takip edilebilir biçimde tek noktada toplanıyor ve ‘tümleşik iletişim’ uçtan uca bir verimlilik yapısını ortaya koyuyor. Tümleşik iletişim yapısında süreç içinde sunucu, telefon ve ağ geçidi gibi ayarları pratik biçimde

yapabilmek, sistemi kolayca işler hale getirmek de mümkün. Ayrıca şirketler de çalışanların kullandığı mobil cihazları “tümleşik iletişim çözümleri” yapısına dahil edebiliyor. Sadeliğin yanında yönetim kolaylığı da sunan bu sistemler, güvenilir bir altyapı ile her ölçekte şirkete maliyet, yönetim kolaylığı ve tüm çalışanlar açısından entegre iletişim imkanını sunuyor. Bu arada iş süreçleri de bu tümleşik yapı ile önemli değişimler yaşıyor. Daha fazlası dosyamızda.


16

DOSYA

BThaber

Tümleşik İletişim

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Çeşitlilik, iletişimde kazandırıyor İletişimin daha kapsamlı, içinde mobil sistemler, masa telefonları, bilgisayarlar ve örneğin akıllı saatleri de kapsayacak şekilde gelişmesi gerektiği herkesin hemfikir olduğu bir konu. Bu başlığı kapsayan tümleşik iletişim teknolojileri işte bu yönüyle şirketler için birçok avantajı sunuyor. Bu başlıkta tümleşik iletişim; ses, e-posta, konferans, faks ve anlık mesajlaşma gibi iletişim için kullanılan farklı cihaz ve uygulamaları tek noktada buluşturarak, aynı platform üstünden sunulmasını sağlıyor. Bu gibi farklı uygulamaların aynı platform üzerinden yönetimi, iş süreçlerini basitleştirerek, yönetim kolaylığını beraberinde getiriyor. Tümleşik iletişim yapılarının mobil çalışma ortamına uygun olması ile zaman ve mekan bağımsız iş yapış modelleri de giderek daha yaygın hale geliyor. Tüm bu yapıların işbirliği içinde çalışabilme yetkinliği böylece hayata geçiyor. Hatta iş süreçleri yönetiminin yanında, bu tümleşik yapılar misal şirket çalışanlarının eğitiminde de etkili ve geleneksel eğitim yöntemlerine kıyasla çok daha düşük maliyetli ve etkili bir yöntem olarak kendini gösteriyor. Öte yandan, gelişen internet hat kapasiteleri ve yedeklilik de bu teknolojilerin yaygınlaşmasında önemli paya sahip. Bu çözümler birçok BT operasyonunu kolaylaştırmakta, maliyetleri düşürmekte ve güvenlik başlığında da iyileşme sağlamakta. İletişimi görüntülü veya doküman paylaşımlı olarak gerçekleştirebilmek, tümleşik iletişim yöntemlerinin sunduğu en önemli avantaj olarak kendini gösteriyor. Tümleşik iletişim yöntemleri, internete her noktadan, güvenli ve yeterli bant genişliğinde, uygun maliyetle erişimi, farklı cihazlarla bağlı kalarak bir arada çalışabilmeyi mümkün kılıyor. Böylece farklı noktalardaki kişileri bir araya getirmek için gereken ulaşım giderlerinden tasarruf edilirken, kullanıcılar da zamanlarını daha etkin ve verimli kullanabiliyor. KOBİ’ler için bulutla avantajlar öne çıkıyor Sonuçta mobilitenin yaygınlaşması ile çalışma modelleri de kaçınılmaz olarak değişiyor. Ayrıca şirketler için çalışanlarına bu tip cihazları sağlamak açısından maliyet tasarrufu da gündeme geliyor. Tümleşik iletişim yapılarının yetkinliklerinin gelişmesi ise iş ortamında doğal olarak verimliliği geliştiriyor. Örneğin raporlama için bu teknolojiler giderek daha fazla şirket tarafından tercih ediliyor. Öte yandan, bulut bilişim gücü tümleşik iletişim yapılarında da kendini gösteriyor. Son yıllarda her ölçekte şirketin tercihi halini

İletişim kanalları çeşitlenir ve güçlenirken, kurumsal verimliliği bireysel tercihlerle geliştirmek de önem kazanıyor. Bu noktada tümleşik iletişim sistemleri zaman ve mekandan bağımsız kolaylıklarıyla tüm paydaşlara önemli faydalar sağlıyor.

alan bulut bilişim ekseninde, tümleşik iletişim hizmeti sunan şirketlerdeki mevcut sistemlerin de bulut bilişim ile entegre çalışabilecek melez yapıyı desteklemesi önem kazanıyor. Bulut yapısı ile tümleşik iletişim kanallarının buluşması özellikle KOBİ ölçeğindeki şirketler için önemli avantajları beraberinde getiriyor. Sonuçta kurumsal ölçek ve departman bazında bu eğilimin daha da yaygınlaşmasını, hatta maliyetlere karşı duyarlı KOBİ’lerde mobil çalışan sayısının artmasını beklemek mümkün. Yönetim adına kolaylık Geldiğimiz noktada mobil cihazlar ile birlikte çalışma şekilleri ve yöntemleri de değişim içinde. Bu nedenle kullanılan yeni nesil mobil cihazlar üzerinden hem iş hem özel işleri yürütebilmek hızı beraberinde getiriyor. Bu açıdan baktığımızda, birçok özelliğin tek noktadan yönetilebilmesi, kurumsal iletişimi esnek ve basit

hale getirirken, kurumsal BT kanadına yönetim avantajı da sağlıyor. Çünkü geldiğimiz noktada istenen anda mesajlaşmak, e-posta gönderebilmek, sesli ve görüntülü iletişim, sosyal ağlara bağlanabilmek, resim, video ve içerik paylaşmak gibi kavramlar sadece bireysel değil, kurumsal ihtiyaç olarak da kendini gösteriyor. En azından çalışan beklentileri de bu yönde evriliyor. Şube ağı ile iletişim kolaylığı Tümleşik iletişim ile şirketler veri, görüntü ya da ses tabanlı tüm bilgileri tek kanal üzerinden paylaşabiliyor. Örneğin telefon teknolojisi ve sesli iletişim teknolojisinin kurumun veri ağı üzerine taşınması ile ortaya çıkan bütünleşik ağ altyapısı temelde telefon sisteminin ek işletim maliyetlerinin düşmesini sağlıyor. Birden fazla ofisi olan şirketlerin de bu şubeleri arasındaki görüşmeleri söz konusu veri ağı üzerinden taşınacağı için iletişim maliyetlerinde

önemli azalma söz konusu oluyor. Tümleşik iletişim sayesinde karmaşa ortadan kalkarken, tüm iletişim yöntemlerinden en uygun olanı da hızlı ve pratik biçimde kullanılabiliyor. Üreticiler trendi takip ediyor Mobiliteyi kurumsal yapılarına doğru biçimde kazandıran şirketler; sadece çalışanları ile değil, müşterileri, tedarikçileri yani şirket dışı bağlantılarla da hızlı ve verimli iletişim kurarak zaman ve maliyet avantajı sağlıyor, tüm taraflarda memnuniyeti artırabiliyor. Mobilite ile iş modellerinin alışılagelmiş iş takibi süreçleri, yüz yüze toplantı etkinlikleri gibi çalışma şekilleri daha esnek tercihlerle güçleniyor. Kurumsal iletişim alanında önde gelen üreticilerin de iletişim sistemleriyle entegre çalışan mobil cihaz uygulamaları, internet tarayıcı uygulamaları, gelişmiş çağrı yönetim özellikleri gibi unsurlar tümleşik iletişimi de gerçek anlamda bütünsel bir yapı haline getiriyor.

Mekandan bağımsız İş süreçleri öne çıkıyor madem… Tümleşik iletişim teknolojileri, mekandan bağımsız bir modele dönüşüm sağladığı için iş süreçlerinin ve çalışan rollerinin, yetkilendirmelerin yeniden ele alınmasını gerekli kılıyor. Belge ve bilgi iletimi

kayıt altında olduğu için, bu sistemlerin kullanımı öncesinde her ölçekte şirketin kendi iç organizasyonunu tepeden tırnağa ele alması bir gereklilik halini alıyor. Kurum içi kullanımda olduğu gibi

tümleşik iletişim teknolojilerinin kullanımında da yetkilendirmeler bu noktada önem kazanıyor. Şirketlerin bu gibi konularda danışmanlık desteği almaları ise işlerini kolaylaştıracak bir unsur olarak gösteriliyor.


BThaber

Tümleşik İletişim

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Gelişen teknolojilerle birlikte iş dünyası değişmeye devam ediyor. Bu gelişim her gün yeni bir ihtiyacı ortaya çıkarıyor. Artan hız ve yoğunluk karşısında, mekan ve zamandan bağımsız yeni nesil iletişim yöntemlerine ihtiyaç duyuyoruz. Ofis ve zamana bağımlı şirket kültüründen yeni nesil gezici çalışanlar ve sürekli seyahat eden üst seviye yöneticilere doğru bir evrimleşme yaşıyoruz. Tümleşik iletişim çözümleri, şirketlerin bu ihtiyaçlarını en uygun maliyetlerle karşılayabilmelerini sağlıyor. Bu sayede şirketler iş süreçlerin çok ama çok daha verimli hale getirirken seyahat masrafları gibi birçok masraf kaleminden de kurtulmuş oluyor. Çalışanlar ise çok değerli zamanlarını daha etkin kullanabilme fırsatını elde ediyorlar. Her yerden her zaman erişim Tümleşik iletişim çözümleri, bilgiye her yerden her zaman cep telefonu, tablet, bilgisayar ya da akıllı telefonlar üzerinden erişim imkanı sağlayabiliyor. Bu da her geçen gün daha da küreselleşen şirketler için çok önemli bir özellik. Tümleşik iletişim şirketlerin her an, her yerden işini yapabilmesine olanak sağlayacak şekilde iletişim ve ağ ortamlarının tasarım, uygulama ve yönetimi üzerine odaklanarak bunların iyileştirilmesini amaçlıyor. İnsanların değişen iş yapma kültürlerine yanıt veren bir platform sağlayarak akıllı çalışma ortamları oluşturmayı ve verimliliği artırmayı hedefliyor. Tümleşik iletişimin iş süreçlerinin hızlanmasını ve böylece iş verimliliğinin artmasını sağlarken şirketin daha rekabetçi bir hale gelerek müşteri memnuniyetini artırmasına, pazardan daha fazla pay almasına ve ayrıca telekomünikasyon giderlerinde tasarruf sağlamasına katkı sağlıyor. En önemlisi, günümüzde geleneksel çalışma ortamlarından mobil çalışma ortamlarına doğru yaşanan geçiş süreci tümleşik iletişim cihazları ile yönetiliyor. İletişim araçları tek noktada buluşuyor Tümleşik iletişim, e-posta, anlık mesajlaşma, sesli ve görüntülü görüşme, video konferans gibi farklı iletişim olanaklarını tek bir noktada buluşturarak kurumlara büyük kolaylıklar sağlıyor. İletişim kurmak istenilen birim veya çalışana tek seferde ulaşabilmek, iş sürekliliği ve verimlilik adına büyük faydaları beraberinde getiriyor. Dahası, tümleşik iletişimin ortaya koyduğu video, mesaj, ses, görüntü paylaşımı, dosya aktarımı gibi özellikler bilgi akışını ve birlikte çalışmayı çok daha verimli hale getiriyor. Tümleşik iletişim günümüzde şirketler için rakipler arasından sıyrılmanın en önemli unsurlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Tümleşik iletişim, iş süreçlerinin tek bir platform üzerinden ve mekandan bağımsız olarak yönetilmesi sürecinin vazgeçilmez bir parçası haline gelmiş durumda. Bu da kurumların iletişimi her zaman, her yerde sürekli kılabilmesini, hızlı ve etkileşimli geri

DOSYA

17

Tümleşik iletişim çözümleri maliyetleri düşürüyor Tümleşik iletişim çözümlerinin birçok avantajı var. Bu avantajlardan dolayı şirketler geleneksel santral sistemlerini rafa kaldırarak günümüz şartlarına en uygun özellikleri sağlayan tümleşik iletişim sistemlerine geçiyor. Bu avantajlar arasında, tümleşik iletişim çözümlerinin aliyetleri azaltması, yapılan yatırımların kısa sürede geri dönüşü, çalışanların her yerden her zaman bilgiye erişebilmesi, çalışanların birbirleriyle daha iyi etkileşim kurabilmesi ve birlikte çalışabilmesi yer alıyor. dönüşler yapabilmesini, müşterilerinin ve iş ortaklarının taleplerine yönelik en kısa sürede karar alabilme çevikliğine sahip olabilmesini sağlıyor. İstenildiği anda mesajlaşmak, e-posta göndermek, sesli ve görüntülü görüşmek, sosyal ağlara bağlanmak, resim, video ve içerik paylaşmak gibi kavramlar artık yalnızca bireysel değil, kurumsal ihtiyaçlar olarak da değerlendiriliyor. İletişim odaklı yeni teknolojiler için üretilen çözümler, şirketlerin iletişim ihtiyaçlarının karşılanmasını kolaylaştırmak ve iletişimin sürekliliğini sağlamak için tasarlanıyor. Tümleşik iletişim sayesinde şirketler; veri, görüntü ya da ses tabanlı tüm bilgileri tek kanal üzerinden paylaşabiliyor. Böylelikle tümleşik iletişim hem genel maliyetleri olumlu etkileyebiliyor hem de iş süreçlerine entegre edildiğinde verimi artırabiliyor.

alanında yaşanıyor. Son yılların en önemli gelişmelerinden birisi de sosyal ağlar. Birçok şirket müşterilerine sosyal medya üzerinden erişmeyi ya da onlarla sosyal medya üzerinden etkileşmeyi tercih ediyor. Dolayısıyla sosyal medya çözümleri de tümleşik iletişim çözümlerine dahil oluyor. Son zamanlarda sosyal ağ kullanım yoğunluğunun buna bağlı olarak etkinliğinin anlık ve hızlı bir şekilde artması şirketlerin bu sosyal ağ kanallarını da firmanın iletişim süreçlerine bütünleştirmeyi zorunlu kılıyor. Müşteriye ulaşmada sosyal ağlar mutlaka tümleşik iletişim içine dahil edilmeli diye düşünen üreticiler de aynı şekilde tasarımları bu yönde geliştiriyorlar. Özellikle çağrı merkezleri tümleşik iletişim tüm avantajlarını kullanırken sosyal ağ erişimleri de birçok çağrı merkezinde sisteme dahil edilmiş durumda.

Değişim devam ediyor Yıllardır birçok şirketin gündeminde olan ve her geçen gün gelişen bir teknoloji olan tümleşik iletişimde son birkaç yıldır önemli değişiklikler yaşanıyor. Hem teknolojik hem de sosyal açıdan meydana gelen bu değişiklikler doğal olarak şirketleri de etkiliyor. En önemli gelişmeler ise mobil ve bulut

Erişilebilirlik daha da artacak Gelecekte erişilebilirliğin daha da artması ve çözümlerin buna yönelik oluşturulacağı öngörülüyor. Dolayısıyla ileride akıllı telefon, tablet gibi mobil cihazlara yönelik uygulamalar artacak ve farklı konumlardaki insanların bir arada çalışabilirliği daha uygun hale gelecek. Ses, video ve web konferans

yetenekleri; anında mesajlaşma ve eposta ile birleşerek daha verimli hale gelecek. Önümüzde şirket bilgilerinin dışarı çıkmasının kolaylaşacağı ve bunun önüne geçmek için de güvenlik çözümlerinin geliştirileceği bir dönem var. Tümleşik iletişim faydaları saymakla bitmiyor Zengin durum bilgisi sayesinde erişilmek istenen kişiye en uygun yöntemle, en doğru zamanda hızlı şekilde erişilebiliyor. Hızla zenginleşen mobil uygulamalar ile hareket halindeyken akıllı telefon, tablet ve PC üzerinden rahatlıkla erişim sağlanabiliyor. Farklı konumlar arasındaki iletişim, şirketin veri ağından sağlanmaya başlandığından operatörlere ödenen tarife ücretleri ortadan kalkıyor, tüm konumlarda çalışan kullanıcılar tek bir sisteme bağlı olacağından sistem yetenekleri her kullanıcı için aynı olur ve sistem kolaylıkla yönetilebiliyor. Konferans yetenekleri ile seyahat masrafları ve harcanan zaman azalır. Çoğunlukla tek bir web sitesi üzerinden yönetilebilen ve sadece lisans ekleyerek kapasite artırımı yapılabilen, sanal sunucularda çalışabilen bu sistemler yönetim ve işletim giderlerinde tasarruf sağlıyor.


18

DOSYA

BThaber

Tümleşik İletişim

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Tümleşik iletişim çözümleri kurumların vazgeçilmez ihtiyacı haline geldi Yüksek rekabet koşulları ve hızın hayatımızın önemli bir parçası olduğu günümüzde, mobilite, uzaktan çalışma, sürekli bağlantıda olma ihtiyacı, günümüz kurumlarının ve çalışanlarının kaçınılmaz bir gerçeği oldu. Bu ihtiyaçlara cevap verebilen, mesajlaşma olanağı sunan, kullanıcı durum bilgisinin görülebildiği, tek bir tıkla masa üstü paylaşımın gerçekleşebildiği, video veya sesli konferans yapılabilen tümleşik iletişim uygulamalarına duyulan gereksinimin de giderek arttığını gözlemliyoruz. Tümleşik iletişim çözümleri iş süreçlerinin daha hızlı, esnek ve verimli olmasına katkı sağlayarak kurumları rekabette bir üst seviyeye taşırken, ekipler arası iletişim maliyetlerini ve seyahat masraflarını önemli ölçüde minimize etmeyi sağlıyor. Tümleşik iletişim çözümleri sayesinde fiziksel olarak bir araya gelmek yerine sesli veya görüntülü konferans yaparak, masaüstü paylaşımı sayesinde aynı dosya üzerinde beraber çalışarak karar alabilmek mümkün. Rekabetin hızlılığı, kurum ve çalışan ihtiyaçlarını da hızlı bir şekilde değiştiriyor. Çoğu zaman kurumlar yaptıkları yatırımın maliyetini çıkarmadan yeni yatırımlara ihtiyaç

duyuyorlar. Değişen iş süreçlerine uyum gösteren, sürekli yenilenen ve devamlı güncel versiyon sistemler kullanmaya imkan veren, kullandıkça öde gibi ilk yatırım maliyeti gerektirmeyen bulut tabanlı çözümlerin sağladığı avantajların dikkate alınması gerektiğini söyleyebilirim. Mobil cihazların tümleşik iletişime katkısı büyük Son yıllarda internet erişimine sahip cihaz sayısının artmasıyla birlikte mobilitenin hâkim olduğu bir çağa girmiş bulunuyoruz. Günümüzün çalışma koşulları, zaman ve mekândan bağımsız çalışmayı zorunlu kılıyor. Mobil cihazlardaki ve internet erişimindeki hızlı gelişmelerle birlikte masaüstü bilgisayarlardan ulaşılan uygulamalara artık mobil cihazlardan da erişilebiliyor. Bu durum, iş modellerini ve çalışma alışkanlıklarını değiştiriyor ve mobilitenin önemini ortaya çıkarıyor. Her yerden ve her zaman bilgiye ulaşma ihtiyacı mobilite ile desteklenirken, şirketlerin verimliliklerini artırmaları da kesintisiz bir iletişim yolundan geçiyor. Yapılan son araştırmalara göre, 2021 yılına kadar, “Nesnelerin İnterneti” bağlantılı cihazların sayısı

yıl bazında yüzde 23 büyüyecek. 2021’de toplam 28 milyar cihazın birbirine bağlı olması öngörülüyor. Sektördeki tüm gelişmeleri yakında izleyip kullanıcılarımız hayatını kolaylaştırmayı hedefleyen bir misyonumuz mevcut. Siemens’in mühendislik genlerini taşıyan, Global 500 listesinde yer alan şirketlerin %75’ine ürün dayanıklılığı, yenilikçilik, açık standartlar ve güvenlik temelli tümleşik iletişim çözümleri sağlayan Unify olarak, güçlü Ar-Ge yapımızla değişen dinamiklere göre sürekli kendimizi geliştiriyoruz. Unify tarafından yapılan araştırmaya göre, 2015 itibariyle dünyadaki toplam çalışan sayısının yüzde 37,2’sini mobil çalışanlar oluşturuyor. 2020 yılında ise işgücünün yüzde 50’sinin esnek çalışma sistemine geçeceği öngörülüyor. Araştırmada, beş yıl içerisinde toplantıların yüzde 94’ünün internet ortamında yapılacağı tahmin ediliyor. Bu bilgiler ışığında yeni çalışma şekillerinin ortaya çıkacağını ve mobiliteye ayak uyduran firmaların iş sürekliliğinde ve rekabette önde olacaklarını düşünüyorum. Diğer taraftan farklı lokasyonlarda çalışanları ve ofisleri bulunan işletmeler için ekipler arası kesintisiz iletişimin

Unify Türkiye Ülke Müdürü Erda Tütüncüoğlu önemi daha da artacak. Yenilikçi ve çağın gerekliliklerine uygun iletişim kanallarının, uygulamalarının tercih edildiği, edileceği yeni bir döneme giriyoruz. Bunun yanı sıra BT ekiplerinin desteklediği güvenlik standartlarına sahip mesajlaşma, sesli ve görüntülü iletişim çözümlerinin sektör ve ölçek bağımsız tüm şirketler tarafından daha fazla kullanılacağını belirtmek gerekir.

KURUMSAL İLETİŞİM TEPEDEN TIRNAĞA DEĞİŞİYOR Günümüzde gerçek zamanlı iletişim çok kanallı ve çok katmanlı bir hale dönüştü. Şirketler, tüm iş süreçlerini entegre sistemler yardımıyla dijital platformlar üzerinde tek merkezden yönetmek istiyorlar. Sesli iletişimin yanı sıra görüntülü iletişim ve anında mesajlaşma gibi alternatif yöntemlerle daha verimli ve etkili bir iletişim sağlandığını biliyorlar. Kullanıcılar ise bu farklı iletişim yöntemlerini bulundukları yerden bağımsız olarak her yerden kullanabilmeyi talep ediyor. Bu nedenle tümleşik iletişimde mobil uygulamalar giderek önem kazanıyor ve kullanımları artıyor. Bu uygulamaların sundukları iletişim performansı, çoklu platform destekleri ve kullanıcı dostu olmaları başarılarında önemli rol oynuyor. Bu noktada “Mobilitenin sağladığı faydaların başında üretkenlik ve verimlilik artışı geliyor” diyen Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım, ekliyor: “Çalışanların farklı mekanlardayken aynı fiziksel mekanı paylaşıyormuş gibi sanal toplantılar yapmalarını mümkün kılan web konferans uygulamaları da oldukça popüler hale geldi. Mobil çözümler sayesinde kritik bir soru ya da problem nedeniyle size ulaşması ve destek alması gereken müşterileriniz

siz ofis dışındayken de size erişip yardım alabiliyorlar. Bu açıdan değerlendirildiğinde mobilitenin müşteri memnuniyetinde bir artışa neden olduğunu söylemek de mümkün.” Bulut bilişim uygulamaları dikkat çekiyor Tümleşik iletişim alanında son yıllardaki en önemli gelişmeler başlığında, Nurşen Yıldırım’ın da dikkat çektiği gibi, artık herkes tümleşik iletişim çözümlerini kullanabildiği “Kendi Cihazını Getir (BYOD) ve Gerçek Zamanlı Web İletişimi (WebRTC) gibi maliyet avantajı sunan çözümlerin peşinde. Şirketler satın alınan iş uygulamalarından, bulut üzerinden kiralanan masaüstü servislerine ve tümleşik iletişim çözümlerini bir hizmet olarak sunan (UCaaS) iş modellerine doğru kayıyor. “Özellikle KOBİ’lerin bu bulut bilişim sistemlerini kullandığını görüyoruz. Burada kritik konu ise güvenlik” yorumunu yapan Nurşen Yıldırım, bu başlıkta beklentilerini şöyle sıralıyor: Mekandan bağımsız ve çok kanallı iletişim “Dünya geleneksel iletişim hizmetlerinden mobilite, anında

mesajlaşma, doküman paylaşımı, video konferans, “telepresence” gibi iletişimin çoklu formlarını içinde barındıran tümleşik iletişim hizmetleri ve platformlarına doğru bir geçiş halinde. İş süreçleri ile sosyal medyanın kurumsal iletişim sistemlerine entegrasyonu şirketlerin birincil odağı haline geldi. Kurum içinde bilgi ve belge paylaşımını odağına alan ve bu amaçla network’u kullanan kurumsal işbirliği uygulamaları 2017-2020 arasında öne çıkacak tümleşik iletişim trendlerinin başında. Ses ve veri yakınsaması nedeniyle önemi artan veri güvenliği, bulut platformlar üzerinden sağlanan servislerin yönetimi ve entegrasyonu gibi konular da sıkça duyacağımız başlıklar arasında. Tümleşik iletişim alanında bir diğer trend ise “Müşteri Etkileşim Merkezi” uygulamaları. Bu yaklaşımla geleneksel çağrı merkezlerinin bir adım ötesine geçiliyor. Satış öncesi, sırası ve sonrasını içine alan online çağrı merkezi fonksiyonlarının yanı sıra e-posta, chat, görüntülü görüşme, doküman paylaşımı gibi ek fonksiyonlar geleceğin müşteri etkileşim merkezlerinin belkemiğini oluşturacak. Biz de

sunduğumuz iletişim platformlarına müşterilerimizin mobil cihazlar üzerinden erişimine imkan sağlayan uygulamalar geliştiriyoruz. Android, iOS ve Windows işletim sistemleri için sunduğumuz yazılım tabanlı telefon uygulamaları sayesinde kullanıcılar herhangi bir yerden internet üzerinden firma santrallarına bağlanıp kendilerine gelen telefon çağrılarını cevaplayabiliyor ve çağrı başlatabiliyorlar. Aynı uygulama üzerinden görüntülü görüşme ve yazılı mesajlaşma yapabiliyor, diğer kullanıcıların uygunluk durumunu takip edebiliyorlar. Böylelikle kurumsal iletişimi mekandan bağımsız, çok kanallı bir hale getiriyoruz. Akıllı cihazlar üzerinde çalışan mobil iletişim uygulamamızın yanı sıra kablosuz iletişim sağlayan IP DECT çözümüyle de ofis içinde hareketli olan çalışanların kesintisiz iletişim kurmasını sağlıyoruz. Sunduğumuz çağrı merkezi çözümleriyle de firmaların müşterilerine yaşattıkları deneyime olumlu katkı sağlıyoruz. Çağrı merkezini kullanılan CRM, müşteri destek, ERP gibi iş uygulamalarıyla entegre ederek toplam faydayı arttırıyoruz.”


BThaber

BTnet.com.tr

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

19

Hem ince hem fonksiyonel Sistem taşıma işlemleri kolaylaşıyor Yedekleme ve iş sürekliği yazılımı StorageCraft, yeni VirtualBoot for vSphere teknolojisiyle sanal ortama taşınma işlerini çok daha kolay ve hızlı gerçekleştiriyor. StorageCraft yedek dosyaları birkaç tıklama ve minimum kapalı kalma zamanı ile VMWare ESXi platformuna taşınabilirken, dönüştürme için bekleme yapmak veya ek bir cihaz kullanmak da gerekmiyor. StorageCraft Türkiye Ürün Müdürü Can Erginkurban, “StorageCraft, yedek dosyaları doğrudan VMware ESXi üzerinde hızlıca çalıştırabilmenizi sağlayan patentli ‘VirtualBoot

for vSphere’ teknolojisini duyurdu” dedi ve ekledi: “Bu özellik, Ağustos ayında Las Vegas’ta VMworld konferansında tanıtıldı.” VirtualBoot for vSphere; ShadowProtect yedek imajlarını doğrudan ESXi üzerinde sanallaştırırken, fiziksel veya başka hipervizör üzerinde çalışan sanal makineleri kısa sürede temelli olarak ESXi üzerine taşıyor ve üretim sistemleri üzerinde testler gerçekleştirebilmeyi sağlıyor. Taşıma işlemi tamamlandığında ise sanal makine, StorageCraft yedek imajından tamamen bağımsız çalışabilir duruma geliyor.

Tüm cihazlar aynı anda şarjda USB şarjlı parafudr korumalı topraklı priz ile elektronik cihazları hızlı ve güvenli şarj etme imkanı sunan Legrand, cihazın üzerinde bulunan topraklı prizi de başka bir kullanım için boş bırakma imkanı sağlıyor. Priz; akıllı telefon, tablet ve kişisel bilgisayarları eş zamanlı şarj edebilmeyi sağlarken, Legrand bu çoklu çalışma sistemini, parafudr koruma özelliğiyle elektrik hattı üzerinden gelebilecek yıldırımlara karşı

korumalı olarak tüketicilere sunuyor. Üzerindeki yeşil göstergesiyle parafudrun çalışma durumunu belirten USB şarj çıkışlı parafudr korumalı topraklı priz, güvenli kullanım sağlıyor. Priz, üzerindeki özel tasarımlı alanla hem telefonu şarj ederken, koruma da sağlıyor. 1 metrelik sarılabilir micro USB şarj kablosu ile USB Şarj çıkışlı parafudr korumalı topraklı priz, birçok işlevi aynı anda sunuyor.

Acer’ın Swift serisi yeni ultra ince dizüstü bilgisayarları şık ve pratik çözümler sunuyor. Windows 10 ile çalışan ultra ince Acer Swift serisinin Swift 7 ve Swift 3 modelleri Türkiye’de satışa çıkacak ve Acer Swift 7 4 bin 449 TL’den, Acer Swift 3 ise 3 bin 99TL’den başlayan fiyatlarla temin edilebilecek. Swift 7; 1.1 kg ağırlığı ve 9.98 mm kalınlığıyla dünyanın 1 cm’den ince ilk dizüstü bilgisayarı. Siyah ve altın rengi tonlarındaki tasarımı dayanıklı, tümüyle alüminyum tek parça gövdesinin yanında Corning Gorilla Glass mikro çerçeveli 13.3 inç Full HD IPS ekranı ile çizilme direnci sağlıyor. 9 saate

kadar pil ömrüyle cihaz, 7. Nesil Intel Core i5 işlemci, 256GB SSD ve 8GB’a kadar bellek ile güçlü performans sunuyor. En son kablosuz teknolojisi (MU-MIMO ile 2x2 802.11ac) güvenilir ve üç kata kadar daha hızlı bağlantılar sağlarken, hızlı veri aktarımı, harici ekrana bağlanma ve bilgisayarın şarj edilmesi için iki USB 3.1 Type-C bağlantı noktası var. HDR görüntüleme desteğine sahip HD web kamerası da net, parlak ve detaylı görseller sunuyor. Swift 3 ise 17.95 mm kalınlığında ve 1.5 kg ağırlığında olduğu gibi, 12 saate kadar pil ömrüne sahip. Swift 3

modelleri 6. veya 7. nesil Intel Core işlemciler, 14 inç HD veya Full HD IPS parlama yapmayan ekranlar, hızlı 512GB SSD’ler, 8GB’a kadar bellek ve hızlı ve güvenilir internet bağlantısı için 2x2 MU-MIMO 802.11ac kablosuz teknolojilerine sahip. Diğer özellikler arasında hızlı veri aktarımları, harici bir ekrana bağlantı ve dizüstü bilgisayarın şarj edilmesi için USB 3.1 Type-C bağlantı noktası ve yüksek dinamik aralıklı görüntüleme özelliğine sahip bir HD web kamerası var. Dahili parmak izi tarayıcısı da avuç dayanağının sağ üst köşesinde ve gelişmiş güvenlik için Windows Hello ile bağlantılı çalışıyor.

HP, süreçlere hız katıyor HP Inc., Autodesk University’de CAD ve hesaplama hassasiyetine sahip diğer alanlarda kullanım için tasarlanan ilk mini iş istasyonunu tanıttı. Yeni HP Z2 Mini İş İstasyonu güç ve çok yönlülüğü ile 5,8 cm yüksekliğinde ve geleneksel, kurumsal seviyede bir kasadan yüzde 90 oranında daha küçük bir formatta sunuyor. HP Z2 Mini iş istasyonunun Aralık ayından itibaren 899 dolardan başlayan fiyatlarla

satışa sunulması bekleniyor. HP, Z2 Mini ile üstün performans sunarken, HP Z240 SFF iş istasyonunun başarısını

temel alan HP Z2 Mini iş istasyonu, piyasadaki tüm ticari mini PC’lerden iki kat daha güçlü ve altı adet görüntüleyiciyi destekleme kapasitesine sahip. HP Z2 Mini, akustik, performans ve görev kritik güvenilirlikten olmak istemeyen, ama daha küçük donanımlara ihtiyaç duyan CAD kullanıcıları için tasarlandı. İş istasyonunun özellikleri arasında yeni nesil Intel Xeon işlemciler, NVIDIA profesyonel ekran kartı ve büyük dosyaları hızlı işleyebilen HP Z Turbo Drive teknolojisi de var.

5G denemesini tamamladı Samsung Electronics, Çin Mobil Araştırma Enstitüsü (CMRI) ile birlikte 5G prototip denemesini başarıyla tamamladığını duyurdu. Pekin’de gerçekleştirilen 5G deneme testinde uzaysal modülasyon ve FBMC (Süzgeç Öbeği Çoklu Taşıyıcı) gibi teknolojiler üzerinde çalışılırken, bu teknolojilerin düşük frekans (3,5 GHz) performansları test edilerek onaylandı. Samsung’un ultra-

yüksek frekanslı 5G prototip sistemi ve gelişmiş Beamforming (hüzmeleme) teknolojisi kullanan araştırmacılar; mmWave teknolojisinin performansını ve frekans özelliklerini kapsamlı analiz etme imkanına sahip oldular. 2014 yılından itibaren 5G’nin ticarileştirmesi için yatırımlar yapmaya başlayan Samsung, böylece 5G teknolojisinde önemli mesafe aldı. Çok hücreli

mmWave ağında handover (hücresel ağ içinde bir hücreden diğer hücreye geçiş) demosunu gerçekleştirmek; cihazları ve ekipmanları minyatürleştirmek için gereken RF teknolojisini geliştirmek bu yolda elde edilen önemli başarılar. Samsung, 3GPP standartlarının oluşturulmasına katkılar sağlarken, 2018’de sonuçlanması beklenen küresel 5G standardı oluşturma çabalarını da destekliyor.


20

BThaber

KARİYER

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

“Yayınaçık”ın ilk etabı tamamlandı Logitech G’nin geleceğin streamer’larını belirlemek için 3 Ekim’de başlattığı Yayınaçık isimli yarışmanın ilk etabı, 14 Kasım’da sona erdi. Oyun yayıncılığı kültürünü güçlendirmeyi amaçlayan Logitech G ile bu tutkusunu meslek haline getirmek isteyenlerin buluştuğu yarışmaya, 300’den fazla başvuru yapıldı. İlk etapta 96 kişinin videosu, katılım koşullarını yerine getirerek jüri değerlendirmesine kaldı. Jüri değerlendirmesini takiben yarı finale yükselecek 20 katılımcının videoları, önümüzdeki günlerde www. yayinacik.net adresinden

halkoyuna sunulacak. 2 hafta sürecek oylama sonunda, Multiplayer üzerinden yapılacak canlı yayında yine izleyicilerin yarı finalistlere vereceği oylarla, 4 streamer çeşitli ödüller kazanmanın yanı sıra, finale çıkma şansını da elde edecek. Jüride Merthan Yalçın ve Tuna ”Pintipanda” Akşen’in yanı sıra Kaan Kural, İsmail Şenol, Mete Özbey ve Dost Kayaoğlu gibi isimler yer alacak. Finale kalan 4 streamer, yarışmanın 4 hafta sürecek son etabında, canlı yayınlarda jürinin karşısına çıkacak. Kazanan streamer, 4’üncü hafta sonunda jüri üyelerinin yapacağı değerlendirmeyle belli olacak.

OICA’nın yeni başkanı Matthias Wissman oldu Otomotiv Sanayii Derneği’nin de üyesi olduğu Uluslararası Otomotiv Sanayicileri Birliği (OICA), yeni başkanı Matthias Wissmann’ı oybirliği ile seçti. OICA’nın dünyada bütün büyük otomotiv üreticisi ülkeler dahil olmak üzere 39 ulusal ticaret örgütü üyesi bulunuyor. Dernek genel kurulunda Çin Otomotiv Sanayii Derneği (CAAN) İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Dong Yang OICA Matthias Kıdemli Başkan Vekili olurken, Fransız Otomotiv Wissmann Sanayii Derneği (CCFA) Başkanı Christian Peugeot da Mali İşlerden Sorumlu Başkan Yardımcısı görevine seçildi. OSD’nin üye olarak katılım sağladığı ve küresel platformda Türk otomotiv sanayisini temsil ettiği OICA, dünya otomobil sanayiini temsilen teknik mevzuat, istatistik, fuar ve iletişim konularında oluşturulmuş komiteleri aracılığıyla sürekli çalışmalar yapıyor. Wiessmann, binek otomobil pazarının 2016 yılında 80 milyon adedi aşacağını belirterek, “Tüketiciler için kişisel hareketlilik önem kazanıyor. Bağlı araçlar ve otonom sürüş gibi kavramlar bu bağlamda önemli bir temel oluşturacak. Otomotiv sanayiindeki inovasyonlar, trafikte artan araç sayısına paralel sürdürülebilirliğe katkının yanı sıra trafikte güvenliğe de fayda sağlıyor. Derneğimiz teknoloji, deneyim ve bilgi birikimi gibi otomotivin olmazsa olmazlarının üyeler arasında paylaşılmasında öncü” dedi.

EWE Turkey Holding BT Direktörü Dinçer oldu Enerji piyasasının önde gelen uluslararası yatırımcılarından EWE Turkey Holding’in Bilgi Teknolojileri Direktörü Kahraman Dinçer oldu. Dinçer, enerji sektöründeki deneyimi ve bilişim teknolojileri alanındaki tecrübeleri ile yeni görevinde ekibine liderlik edecek. Kariyerine 1998 yılında internet ve bilişim alanında başlayan Dinçer, teknik firmalarda enerji uzmanlığı ve mühendislik Kahraman görevlerinde bulundu. 2003 yılında enerji ve Dinçer doğalgaz sektörüne Türkiye’nin ilk doğalgaz dağıtım şirketi olan HSV’nin kurulumunda bilgi teknolojileri alanında liderlik yaparak geri döndü. 2007 yılında HSV’nin Çalık Holding’e satılması ile yaşanan Kayserigaz dönüşümünde Bilgi Teknolojileri Sorumlusu olarak görev aldı.

İstihdam piyasası değişecek Endüstri 4.0 ile yapay zeka, robotik teknolojiler ve nesnelerin interneti kavramlarının ön plana çıktığını belirten Alfanorm Başkanı ve Tasarım Mimarı Ateş Öztan, yapay zekanın KOBİ’lerin üretim biçimlerinde meydana getireceği değişikliklerle ilgili bazı beklentilerini şöyle sıraladı: 1. Üretim merkezleri değişecek: Ucuz işgücü dolayısıyla deniz aşırı ülkelere doğru kayan sanayi üretimi, yapay zeka ve robotik teknolojiler ile gelişmiş pazarlara ya da bu pazarlara yakın yerlere geri dönecek. 2. İşçi güvenliği artacak, meslek hastalığı kalmayacak: Çalışan sağlığını olumsuz etkileyen ve risk seviyesi yüksek pek çok iş, akıllı ve öğrenen makinelerle yapılacak, meslek hastalıkları azalacak. 3. Mavi ve beyaz yaka kalmayacak: Tıpkı 2. sanayi

devriminden 3. sanayi devrimine geçişte olduğu gibi, iş gücünün yer ve alan değiştirmesi gündeme gelecek ve bireyler özel hayatlarına daha fazla zaman ayırabilecek. 4. Farklı disiplinler müşteri ihtiyaçlarına yön verecek: Yapay zeka üzerine çalışan sanayi ülkeleri, farklı disiplinlerden deneyimleri bünyelerine katarak yeni ürünler oluşturulmasına önem

verecek ve tüm bu adımlarda müşteri ihtiyaçları ön planda olacak. 5. Akıllı üretim merkezleri önem kazanacak: Çalışma şekli, ‘önce yatırım yap sonra ürün geliştir’ aşamasından ‘ürünü tasarla ve doğru üretim partnerini bul’ yönüne kayıyor. KOBİ’lerin de yapay zeka sürecinde geride kalmamak için yeni çalışma şekillerine yatırım yapmaları gerekecek.

Çelimsiz hareketlenme Kariyer.net, İstihdam Endeksi’nin Ekim 2016 dönemine ait verilerini açıkladı. Eylül 2016’ya kıyasla yüzde 19 artış yaşanan yeni iş ilanı sayısı Ekim ayında 13 bin 974 oldu. Geçen yılın Ekim ayına kıyasla yüzde 3 düşüş yaşanan yeni iş ilanı sayısının yanı sıra toplam iş ilanı sayısında da 2015’in Ekim ayına göre yüzde 3 düşüş gerçekleşti. Ayrıca Ekim’de yayınlanan toplam 50 bin 863 iş ilanı sayısı, geçen aya göre yüzde 3 artış gösterdi. Kariyer. net’te Ekim ayında yayınlanan yeni iş ilanları sayesinde yaklaşık 50 bin kişi yeni iş fırsatı yakalamış oldu. Verileri değerlendiren Kariyer.net Genel Müdürü Yusuf Azoz, “2016 yazındaki dalgalı piyasanın aksine, kış aylarında hareketli bir piyasa bekliyoruz” dedi. Ekim ayı endeks verilerine göre tekstil sektörü Ekim ayında da birinci sıradaki yerini

koruyarak 4 bin 734 başvuru yapılan ilan sayısına ulaştı. Bunu sırasıyla Yapı (4.538), Sağlık (4.274), Üretim (4.154), Hizmet (3.856), Bilişim (3.486), Otomotiv (3.461), Ticaret (3.384), Elektrik & Elektronik (2.263) ve Gıda (2.146) izledi. Sağlık sektöründe yayınlanan ilan sayıları 2015 yılının Ekim ayına oranla yüzde 16 artarken, geçen Eylül ayına oranla en çok artış gösteren sektörler arasında Gıda (%6) ve Bilişim (%5) sektörleri yer aldı. Ekim ayı verilerine göre, İstanbul genelinde toplam 33 bin 940 ilan yayınlandı. İstanbul’u sırasıyla Ankara (5.824), İzmir (4.001), Bursa (3.590) ve Kocaeli (3.084) takip etti. İş ilanı sayıları geçen aya göre İstanbul, Ankara ve İzmir’de artış gösterirken, Bursa ve Kocaeli’de bir değişiklik görülmedi. Ekim ayında da en çok ihtiyaç duyulan pozisyon 7 bin 163 ilan ile yine Satış

E T K İ N L İ K L E R 29-30 Kasım 2016 2. Global SatShow Haliç Kongre Merkezi, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: globalsatshow.com/

Yusuf Azoz Temsilcisi oldu. Bunu Mühendis (4.647), Muhasebe Elemanı (2.334), Teknisyen (1.064), Satış Müdürü (967), Mağaza Müdürü (884), Tekniker (844), İnsan Kaynakları Uzmanı (676), Çağrı Merkezi Elemanı (589) ve Genel Başvuru (557) ilanları takip etti. Geçen yılın Ekim ayına oranla en çok artış gösteren pozisyonlar Tekniker (%21), Teknisyen (%14) ve Satış Müdürü (%13) oldu.

Y U R T İ Ç İ

15 Aralık 2016 BTvizyon Toplantıları Girne AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.


BThaber

KARİYER

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

21

Huawei’den öğrencilere kapsamlı eğitim Huawei Akademi ve Huawei Türkiye İnsan Kaynakları Departmanın ortak yürüttüğü 4.5G LTE Eğitim Programı başlığı altında Huawei Ümraniye Ofis’inde 17 Kasım’da tüm gün süren kapsamlı bir eğitim verildi. Eğitime Boğaziçi Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin Elektrik Elektronik, Bilgisayar Mühendisliği ile Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği bölümlerinin en başarılı 60 öğrencisi katıldı. Eğitimle Huawei Türkiye İnsan

Kaynakları Direktörü Şevket Ünal, Huawei Türkiye Uzman

Teknik Eğitmeni Erkan Keskin ve Huawei Türkiye

Ar&Ge Direktörü Wulianqing öğrencileri sektör ve 4.5G

hakkında bilgilendirdi. Şevket Ünal, öğrencilere yakın gelecekte bilişim sektörünü neler beklediğini anlatırken, bu beklentiler paralelinde Huawei’in bu sektörlerde daha hızlı yükseleceği beklentisini dile getirdi. Erkan Keskin de öğrencilere 5G teknolojisinin gelmesiyle beraber Big Data, Smart Home&City, IoT, Cloud Computing alanlarında önemli gelişmeler ve kalifeye mühendis ihtiyacı olacağını, gençlerin kariyer planlarını yaparken bunları dikkate almaları gerektiğini vurguladı.

İK’nızı yakından tanıyın ve kolayca takip edin

Türkiye, birçok dil için merkez olacak

Türkiye’nin önde gelen dış kaynak CRM ve çağrı merkezi hizmet sağlayıcıları arasında olan Teleperformance Türkiye, 18-19 Kasım tarihlerinde Dedeman Otel’de çağrı merkezi sektöründe görev almaya istekli potansiyel çalışanlara yönelik Yabancı Dil İş Fuarı’nı düzenledi. İstanbul, Uşak ve Trabzon’daki merkezlerinde 2 binin üzerinde çalışanıyla müşterilerine çağrı merkezi hizmeti sunan Teleperformance Türkiye, fuar ile İstanbul lokasyonunu Avrupa’ya hizmet veren çok dilli bir merkez haline dönüştürmeyi hedefliyor. Bu amaç paralelinde istihdamı arttırmaya odaklanan Teleperformance Türkiye yetkilileri, fuar kapsamında İngilizce, Almanca, Felemenkçe, Fransızca, İtalyanca, İspanyolca ve diğer dillerde müşteri temsilcisi olarak görev alabilecek adaylar ile mülakat yaptılar. Teleperformance Türkiye Genel Müdürü Engin Utkan, fuara dair şu bilgileri verdi: “Fuar kapsamında İngilizce, Almanca, Felemenkçe,

Fransızca, İspanyolca ve İtalyanca olarak belirlediğimiz 6 dilde aday potansiyelini ölçebilmeyi ve orta vadede Türkiye’yi çok dilli bir merkez haline getirmek üzere adımlarımızı büyütmeyi arzu ediyoruz. Yakın kıyı (nearshore) operasyonlarımızda şu an için aradığımız özellikler, bu dilleri ana dil seviyesinde konuşabilme becerisi, 18 yaşını doldurmuş olmak, lise ve dengi bir okuldan mezun olmak, düzgün diksiyona ve iletişim becerilerine sahip olmak. Çağrı merkezlerinde ana dil seviyesinde Almanca ve İngilizce konuşan 250 çalışanla Almanya’ya ve Türkiye’de yaşayan yabancılara hizmet sunuyoruz ve bu yetkinliğe diğer dillerde de ulaşarak müşteri portföyünü genişletmek en büyük hedeflerimiz arasında. İş Fuarı ile sektörde ilk etapta 250 kişilik ek istihdam yaratarak, çok dilde destek verecek toplam 500 kişilik bir merkez oluşturmayı hedefliyoruz. Orta vadede ise bu sayıyı 1000 kişiye çıkarabileceğimize inanıyoruz.”

Günümüzde, İnsan Kaynakları Yönetimi Sistemi (İKYS), organizasyonların varlığını güçlendiren en önemli unsurlardan birisi olarak kabul ediliyor. Uyumsoft Kurumsal İş Sistemleri İnsan Kaynakları Proje Yöneticisi Harun Savsar da şu bilgileri verdi: “Performans; personele verilen işlerin ne ölçüde yerine getirildiği şeklinde tanımlanırken, verimlilik gerçekleşen işten ne kadar çıktı elde edildiği. Şirket yapısına uygun belirlenecek performans değerlendirme sistemleri ile personelin söz konusu fonksiyonları değerlendirilerek, verimlilik ve yetenekleri doğrultusunda gelişimi sağlanır. Performans;

hedef ve yetkinlik başlıkları altında değerlendirilirken, personele şirket politika ve stratejileri doğrultusunda verilen hedefler ve yetkinliklerinin değerlendirildiği sistemler ile gerçekleştirilir. İKYS’nin verimlilik ve performansa en önemli etkisi, bir veri tabanının oluşturulup, personelin değişik kriterlerle değerlendirilmesi, standartların oluşturulması ve hangi personelin hangi alanda etkin olduğunun ölçülmesi. Personelin gelişimini ve motivasyonunu artıracak yöntemlere, ancak İKYS ile daha hızlı ve daha etkin çözümler üretilebilir. Uyumsoft İnsan Kaynakları Yönetim Sistemi (İKYS) de insan kaynakları süreçlerini uçtan uca, tüm

boyutları ile karşılayacak nitelikte kapsamlı ve modüler bir yapı ile hazırlandı. Web tabanlı uzaktan erişime imkân vererek, uygulamalarda oluşturulan onay süreçlerinin SMS veya e-posta yoluyla gerçekleştirilmesine imkan sağlamakta. Uyumsoft İKYS içerisindeki modüller, iş akışları ile uyumlu bir yapıda hazırlanmış olup, veri havuzuyla müşterilerine kullanım kolaylığı sunuyor. Ayrıca, farklı uygulamalar ile entegrasyon imkanı sunarak, PDKS veya ERP gibi sistemler ile bilgi alışverişi oluyor. Bulut seçeneği ile sunucu, veri tabanı, güvenlik ve raporlama gibi program maliyetlerini ortadan kaldırarak daha güvenli bir altyapı da söz konusu.”

Teknoparkların önemi git gide artıyor Yıldız Teknik Üniversitesi Yıldız Teknopark; iş dünyasında Ar-Ge faaliyetlerini yürütmek isteyen girişimci ve akademisyenleri, yatırımcılar ile buluşturuyor. Birçok yenilikçi iş fikrini bir araya getiren Yıldız Teknopark, Yıldız Kuluçka’yı da girişimcilerin hizmetine sunarak, ekosistemi büyütmeyi hedefliyor. Yıldız Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Mesut Güner, teknoparkların önemini şöyle anlattı: “Teknoparklar; girişimcilere, üniversitelere ve ülke ekonomisine sağladıkları katkılardan ötürü 2023 hedeflerine ulaşmada

lokomotif haline geldiler. Türkiye’nin en kapsamlı ve büyük kuluçkası olan Yıldız Kuluçka henüz kurulma aşamasında olan veya gelişmekte olan şirketlerin, yenilikçi fikirlerini hayata geçirebilecekleri ortamı sağlayarak, hedeflerine ulaşmalarına destek oluyor. Yıldız Kuluçka bir girişimcinin ihtiyaç duyabileceği pek çok şeyi sunan ve başarıya ulaşmasında hızlandırıcı rolü görecek en kapsamlı adres. Yıldız Teknopark, toplam 11 binada 125 bin m2’lik alanda hizmet verirken, ArGe ofislerinde 380’den fazla

firmada 7 binden fazla ArGe ve yazılım personeline ev sahipliği yapıyor. Bunlardan 100’ü kuluçkada. Aralarında ulusal ve uluslararası hibe desteklerden faydalanan NASA tarafından da kullanılacak olan “Dokunma Hissine Sahip Yapay Deri” ile HTMSS yüksek teknoloji firması, “Genetik işletim sistemi ve DNA kodlama dili” geliştiren GEEN Biyoteknoloi, “Üç boyutlu yazıcı” projesine sahip Katı Hal gibi birçok kuluçka firması var. Bu yıl 4 girişim yüksek değerlemeler ile yatırım alırken, yakın zamanda 1 girişim daha yatırım alacak.”


22

BThaber

MEKTUP

Bilişim Zirvesi’nin keyifli yorgunluğundan sonra yeni bir haftadan merhaba, Yorgunluk geçici, bizi biliyorsun, yeni Bilişim Zirvesi için de ufak ama emin adımlarla çalışmalarımıza başladık bile, detayları bekle. Gelelim bu haftaki gündemime… Online firma rehberi Yellow Pages, gerek KOBİ’ler gerekse büyük ölçekli işletmeler için sunduğu lokasyon bazlı pazarlama hizmetleriyle önemli iş birlikteliklerine imza atıyor malum. Bunun bir sonucu olarak, Teknosa da lokasyon bazlı dijital pazarlama ajansı olarak Yellow Pages’ı seçmiş. Sırada çevreye dair güzel bir haberim var: Asunim ve Phoenix Solar, Türkiye’nin ilk lisanslı güneş enerji santralini devreye almış. Phoenix Solar ile Asunim Grup’un üye firmalarından Asunim Türkiye 9.1 MWp büyüklüğündeki Solentegre GES’i yatırımcısı olan Akfen Yenilenebilir Enerji adına başarıyla devreye almış. Elazığ’daki santralin tüm bakanlık kabulleri de gerçekleştirildi. Arazi koşullarına rağmen santralin kurulumu 4 ayda tamamlanmış. Solentegre GES, lisanslı proje olması sebebiyle tek bir arazide devreye alınmış ve ayrı ayrı 1 MW santrallerden oluşmayan Türkiye’nin en büyük güneş enerjisi santrali konumunda, bu sayının artması dileğiyle… Bu arada, AKEDAŞ ile elektrik dağıtım şirketlerinin çatı kuruluşu Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği’nin (ELDER) işbirliğiyle hayata geçirilen e-kesinti mobil uygulaması, planlı elektrik kesintilerini akıllı telefonlar aracılığıyla önceden haber veriyormuş. Uygulamayı kullanan abone, mahallesindeki kesintiyi 48 saat önceden cep telefonundan öğrenirken, kesintiden 30 dakika önce telefonuna son bir uyarı

28 KASIM - 4 ARALIK 2016

Bilişim Zirvesi’nin ardından…

daha geliyormuş. Maalesef kesintilerimiz bol, ama 81 il ve 970 ilçede geçerli uygulama için hiçbir ücret ödenmiyor. Böylece planlı elektrik kesintilerine habersiz yakalanma devri sona erdi diyebiliriz. Türkiye’de 160’ıncı yılını kutlayan Siemens, Türkiye’nin sürdürülebilir gelişimine verdiği desteği, hazırladığı ‘Topluma Katkı Raporu’yla ortaya koymuş. Raporda Siemens Türkiye’nin hedefleri ve vizyonu da var. Bu hedefler kapsamında Siemens Türkiye, Cumhuriyet’in 100’üncü yılında karbon-nötr şirket olmak da var. Yerim sınırlı, iyisi mi Siemens Türkiye’nin Topluma Katkı Raporu’na www.siemens. com.tr/b2s adresinden ulaş ve detayları gör. WWF-Türkiye, Avrupa Birliği’nin (AB) finansal desteği ile beş ülkede yürüttüğü Çevreye Uyumlu Sosyo-Ekonomik Kalkınma için Sivil Toplum Hareketi (CO-SEED) projesini duyurdu. Toplantıda, projenin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) ve Stratejik Çevresel Değerlendirme (SÇD) süreçlerinin iyileştirilmesine nasıl katkıda bulunacağının yanı sıra, yıl

2016

www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

aldığı koruma projeleri YAPEX Fuarı’ndaki Yarışma Sergisi’nde katılımcılarla da paylaşılmış. Özendirici olmasını dilediğim bir haberim daha var. Çocukların STEM becerilerini geliştirmek ve bu alanlara ilgi duymalarını sağlamak amacıyla, Boeing mühendislerinin desteği ile geliştirilen “Curiosity Machine” (Merak Makinesi) mühendislik tasarım projesi artık Türkiye’de. Program, çocukların sorgulama, problem çözme becerilerini geliştirip yaratıcılıklarını harekete geçirmeyi, mühendislik ve bilime olan ilgilerini arttırmayı hedeflerken, ilk yılında İstanbul’daki devlet okullarının dördüncü ve beşinci sınıflarından bin 300 çocuğa erişmesi hedefleniyor. İlerleyen yıllarda farklı illerde de uygulaması gerçekleştirilecekmiş. Senin kullanıcısı olduğun ve bir yıl içindeki üçüncü yatırımını alan özel sinema kulübü Sinemia, San Francisco merkezli venture capital firması 500 Startups’tan da yatırım almış. Aralık ayında ABD pazarına girecek Sinemia, böylece yeni operasyonunu 500 Startups’ın Silikon Vadisi’ndeki ofisinden yöneteceği gibi, fonun

REKLAM SATIŞ GRUBU

YIL 22 SAYI 1098

28 KASIM - 4 ARALIK

sonunda açıklanması beklenen ilk SÇD Yönetmeliği’yle ilgili görüşler de paylaşılmış. Çevre dedik, ödül bilgisi vermezsem olmaz. Tarihi Kentler Birliği tarafından 15 yıldır düzenlenen, “Tarihi ve Kültürel Mirası Koruma Proje ve Uygulamalarını Özendirme Yarışması”nın ödül töreni YAPEX Restorasyon Fuarı’nda yapıldı. Yarışmada Bursa Belediyesi “Muradiye Türbeleri Restorasyonu ve Kapalı Çarşı Sağlıklaştırma Projeleri” ile Metin Sözen Koruma Büyük Ödülü’ne, Söke Belediyesi ise “Kemalpaşa Mahallesi Canlandırma Projesi” ile Jüri Özel Ödülü’ne değer görüldü. Kazanan belediyelerin ödüllerini aldığı törende ÇEKÜL Vakfı Başkanı Prof. Dr. Metin Sözen “Tüm kesimleri bir araya getirmeyen bir ulus yarınlarını güçlü kılamaz. ÇEKÜL Vakfı’nın 26 yıldır vurguladığı kamuyerel-sivil-özel işbirlikleri artık kurulmaya başladı” dedi. Her yıl restorasyon ve yapı sektörüyle tarihi belediyeleri, akademisyenleri ve uzmanları buluşturan fuar kapsamında düzenlenen yarışmaya 47 belediye 83 proje ile katılmış ve belediyelerin ödül

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr Yazı İşleri Müdürü (Sorumlu) Bülent Nevres bulentn@bthaber.com.tr

Editörler Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Sedef Özkan (Ankara) sedefo@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Görsel Tasarım Nevzat Karataş nevzatk@bthaber.com.tr Mukadder Keskingözler mukadderk@bthaber.com.tr

İş Geliştirme Müdürü Günay Kaya Satış Grubu Kutay Göçe

Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02 ISSN 1300-6495

yatırımcısı olduğu girişimlerle işbirliği yaparak pazarda avantaj da yakalayacak. Gelelim haftanın ödüllerine… Renault Talisman “2017 Yılı Business Car” seçilmiş. Renault’nun yeni D sedan modeli Talisman tasarımının yanı sıra sürüş deneyimine katkıda bulunan inovatif özellikleri ile de öne çıkıyormuş. Acer Predator ise bilgisayar donanımlarında en büyük ödül olarak tanımlanan CES En İyi İnovasyon Ödülü’nü, ayrıca dizüstü bilgisayar Swift 7 ve ince dönüştürülebilir dizüstü bilgisayar Spin 7 ile de Bilgisayar Donanımları ve Parçaları kategorisinde Onur ödüllerini kazanmış. Vestel de çağrı merkezi sektöründeki en iyi projelerin seçildiği Contact Center World Awards’un Amerika’daki dünya finallerinden şampiyonlukla dönmüş. Haziran ayında Londra’da EMEA finallerinde katıldığı iki kategoride de birinci seçilerek dünya finallerine katılmaya hak kazanan Vestel Çağrı Merkezi, Amerika’da bir altın bir bronz ödüle layık bulunmuş. Senin de keyifle kullandığını bildiğim BiTaksi ve Getir ise 11. Felis Ödülleri’nde 3 Felis ve 2 Başarı Ödülü’nün sahibi olmuş. Bu hafta sana iki kitap önerim var. İlki çocuklar için fantastik bir macera ve uykusunun peşine düşen bir çocuğun fantastik macerasını anlatan resimli kitap ‘Uykum Kaçtı’. Ayla Çınaroğlu’nun yazdığı kitabı ressam ve illüstratör Mustafa Delioğlu resimlemiş. İkinci kitap tam bizlik: Ferudun Özdemir’den “Gülnihal.” Bir şarkının sözlerinden yola çıkarak geçmişinde araştırmaya çıkan Murat, İstanbul’a ve Eyüp Sultan semtine dair birçok bilinmeyeni keşfediyor. Benden bu kadar ipucu olsun, dahasını okuyalım. Yeni haftada buluşmak dileğiyle,

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

The road map of the Digital Evolution is drawn at the Summit The Information Summit was held with the main theme of “Digital Evolution and Industry 4.0” and with the “No way out! (No escape)” motto; along with the participation of Prime Minister Binali Yıldırım. Informatics Summit’16 - ICT Summit event was held on 22-23 November in Istanbul Haliç Congress Center, bringing business world, state, politics representatives, academicians, entrepreneurs and investors together with the professionals of world of informatics since 2000. With its international identity, deep rooted, strong, original and rich content, the leads to capture the Industry 4.0 wave is being discussed, while the digital evolution roadmap is drawn in the summit, the most important platform in this field. Prime Minister Binali Yıldırım, who had important statements about the information sector and the breakthroughs of Turkey in this area during the opening speech, stated that: “The period we are in today is expressed as the Industrial Revolution 4.0. There is a spirit of the time, and it is our choice to acquire him as a friend or enemy. The effort to transform the Turkish society into an information society makes this sector even more important. At present, more than 1700 services in education, health and agriculture are provided via e-government. In this regard, the citizens have become very comfortable to handle their work online with the government. After introducing our country to mobile internet, internet is more accessible for every citizen. The state established a base station in place for over 1800 settlements, which operators could not reach. In 2015, we realized the 4.5 G licensing tender. After that, we will complete the preparations for 5 G. On the night of March 31and April 1, 2016; Turkey

C

M

Y

CM

MY

CY

reached 4.5 G in 81 cities. The sector, which was 20 billion in 2002, rose to 90 billion and grew over four times. We are enabling all the possibilities to become a country that produces technology. We have over 41 thousand engineers in 64 techno parks. In the last 15 years, the voice monopoly has been removed; arrangements were made in the sectoral taxes; internet access was expanded. Regulations were made in the sector to prevent unregistered trade. We will prevent taxation from becoming a hindrance in front of the information industry. Now, it is not the time of money but the time of information. If you have the knowledge, you are one step ahead. We need to be a country that produces information, not buys it. It is also important that the information remains in our country as much as it is produced. Regulations were also made on the cyber security. In this case, the action plan is actualized. In the upcoming period, we will be active not only in cyber defense, but also in cyber deterrence.” Transportation, Maritime

and Communications Minister Ahmet Arslan spoke on the first day of the summit, saying: “Today, 56% of the world’s mobile phones are smartphones. 80% of the phones sold are smart. We increased the fiber infrastructure from 88 thousand to 278 thousand by increasing the mobile data traffic by 50 times. We are here with the conscious of reaching no economic development and no growth without information. This sector is a sector that will change the future of the world and our country. We have a success in this day, but we need to grow by multiplying this success.” Dr. Faruk Özlü, the Minister of Science, Industry and Technology, said in the Informatics Summit’16 that: “Ministry of Science, Industry and Technology is making a great effort to realize our dream of making Turkey a Science Center, Technology Base and an Advanced Industry country.” On the first day of the Summit; Information and Communication Technologies Authority President Ömer Fatih Sayan also mentioned the importance of the sector

and said: “The internet environment is not just a virtual environment, but life itself. Industry 4.0 brings much more features than previous industry eras. To stay back from production during this period means to stay out of play.” BTHaber Corporate Group President Murat Göçe made the opening speech and Bosch&Siemens Global Digital Transformation President Mario Pieper, Thougtworks, Digital Evolution’s Organization -Thoughtworks, Digital and IT Management Consultant & Agile IT Organization Design Book Author Sriram Narayan and Robert Bosch Engineering&Business Solutions, Vice President and Business Unit President Gaur Dattatreya were other esteemed speakers participated in the summit. We are getting ready for a digital future! This year’s Informatics Summit’16 discussed how to prepare for the digital future as individuals, companies and countries and how we should meet this future. Along with all individuals and institutions that have made

informatics an important part of their lives, there has been a comprehensive content aiming to be concerned with the digital evolution process and the Industry 4.0 with more than 200 prominent speakers. The Summit discussed Technology Platforms, Social Gathering Platforms and Special Projects topics. Special Theme Projects included Turkey’s new way out: New R&D and Innovation Understanding via Industry 4.0. Technology and Social Platforms dealt with the Artificial Intelligence Algorithms with Big Data and Cloud Solutions, Cyber Security 4.0 in Digital, Digital Medical Revolution, ERP Solution Processes, Evolving towards a Digital Society, Digital Business - Digital Earnings, Digital Innovation in the Mobile World, Dynamic Structure of Integrated Digital Marketing, Embedded Systems as a Preparation for IoT and M2M, Industry 4.0 in CRM Operations, Women of Digital Age, Digital Istanbul, New Generation Cities and Smart Urban Transformation, ERP Committee and Corporate Transformation and Call Center Platform.

CMY

K


Türkiye Distribütörü TESAN

Kalite, Kaliteyi Çeker! Yeni IP Otel Telefonları

H2

H3

H5 Cep telefonu şarj etmek için USB çıkışı (H3-H5) Otel bilgilerini gösteren 3.5” renkli ekran (H5) 3CX, Asterisk, Broadsoft, Elastix, Avaya, Zycoo vb. üreticilerle uyumluluk (H2-H3-H5)

tesan.com.tr


Integrated control provides essential benefits Union makes strength; second economy gets taken under control

Intel Security presented its new solutions aimed at protecting the digital economy at the 9th FOCUS 16 meeting held in Las Vegas on 1-3 November. The opening speech of the meeting at the Aria Hotel with the ‘Together is power’ motto was made by Chris Young, Senior Vice President and General Manager of Intel Security Group and he described the digital world as ‘the second economy’. “When cybercriminals are constantly renewing their tactics, the industry needs to take different security measures instead of methods that are old and well known and be cooperative.” said Chris Young, noting the fact that the private sector and the public sector are striving to ensure trust in this new economy. Defining the basic step as ‘making cyber security a priority’, Chris Young summarized his strategic approaches as stated: “We are integrating protection products against threats for more robust security results, making them automatic

and manageable from a single center. This method helps to reduce risks faster with fewer resources.”

Real-time and learning security The Intel Security unified protection architecture, introduced at FOCUS 16, consists of four integrated protection systems: dynamic endpoint, comprehensive data protection, data center and cloud protection, and finally smart security operations. Behavioral analysis, machine learning and the power of cloud technologies at the dynamic endpoint topic identify the actions that companies need to take in response to threats. The key benefits of this solution, provided by McAfee Endpoint Security 10.5 and McAfee Active Response 2.0 software, include threat prevention, machine learning and protection against threats, intensive protection with integrated web and endpoint protection, and real-time, advanced protection.”

Fortinet 361° Security Forum was held for the second time at the Shangri-La Bosphorus Istanbul Hotel on November 15th. The event kept going all day long and security experts from abroad came to inform business partners about Fortinet’s new information security-focused technologies. In the event, the lunch was organized with the sole participation of members of the press and Filippo Cassini, the Senior Vice President of Fortinet, Simon Bryden, Fortinet Consulting Systems Engineer and Derya Aksoy, Fortinet Regional Sales Director shared the benefits provided by Fortinet Security Fabric and cyber threat intelligence titles. “Although technological developments bring day-to-day life convenience, overall security concerns continue to exist.” said Fortinet Regional Sales Director, Derya Aksoy, sharing the following details:

“In parallel to technological progress, the cyber threats are becoming more sophisticated than ever. According to the FBI’s report, the amount of ransom victims in the US in the first quarter of 2016 has raised from 209 million USD to 680 million USD. In the near past, the largest DDoS attack happened. For this reason, we focus on continuous improvement of security solutions. We have created a vision that can be integrated not only within itself but also with other external networking, security and management solutions around via Fortinet’s innovative ‘Security Fabric’ approach that offers flexible, integrated and mutually supportive development and maximum protection against every attack vector for the most comprehensive portfolio of security solutions. With our vision of Security Fabric, we are enabling

our customers to get ready for a security architecture that is ready for the future. However, the human factor should not be ignored. This is why it is important for security solutions to be managed by competent and knowledgeable teams and to educate end users to have safety awareness. Security Fabric security and true unified network access control and efficiency are getting together in wired, wireless and mobile environments. FortiGate for network, FortiWEB for web, Fortimail for e-mail and FortiDB for database enable security at the highest level. Fortisandbox solution provides protection against unknown threats and integrates with Fortigate’s New Generation Firewall, Fortimail, Forticlient and FortiWeb to create an ‘Advanced Threat Architecture’ that can address any threat vector.”

The software of Turkish engineers expanding to the world Project & Portfolio Intelligence software (PPI), developed by Compello, a Turkish company that provides solutions in the field of big data analysis, and which supports HPE’s Project & Portfolio Management (PPM) software, is presented to the world’s leading companies. The objective of Compello, as being a business partner of Indeks Computer, which has realized export of 1.5 million USD from software

sales; is to reach 2 million USD annually. The software transforms thousands of PPM data into understandable visual results, informs users about the successes and failures of their projects, and enables corporations to make predictions about the future of their projects. Compello Founding Partner Responsible for Sales and Business Development, Tolga Gündüz expressed that: “Project management organizations,

which we now define as PMOs, face difficulties in time, cost and resource management issues when determining the corporate portfolio and strategies. HPE software was developed to make easier for companies to make decisions. When this software comes together with PPI, PMOs are provided with critical information in the easiest way in real time for budget, resources and operational activities.”

Netaş in the NetWorld 2020 platform Netaş became the board member of NetWorld2020, the European Technology Platform established to guide the future mobile and fixed communication systems. As one of the 16 industry members in the platform where the major players in the telecom and IT sector are

involved, Netaş will contribute to the work done to provide the targeted capacity, services and communication infrastructure for the 5G infrastructure. Having been elected for the management board of NetWorld2020, Netaş will have a say in the 5G infrastructure. Netaş is one

of the two Turkish companies within the 30 board members of the NetWorld 2020 platform. Netaş, elected for the 2017-2018period management board, will guide the future of communication and internet technologies, priority being 5G with other

members of the board of directors for NetWorld 2020 such as Ericsson, Deutsche Telekom, NEC Europe, Nokia, Orange, Samsung, Telecom Italia, Airbus Defense and Space and Thales. The goals of NetWorld2020 are to provide a mobile access capacity 1000 times higher and a much

more varied service range, to save up to 90% of energy per service and 90 minutes of service delivery time, to build a reliable internet infrastructure, to develop infrastructure to support intensive mobile communication and to reduce the end-to-end delay to the near-zero level.




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.