Netaş’ın yeni ortağı ZTE oluyor ZTE, Netaş’ın, bir portföy şirketi olan OEP Turkey Tech B.V’n portföyünde bulunan yüzde 48.04 hissesini, bağlı şirketi ZTE Cooperatief U.A. kanalıyla satın almak üzere bir anlaşmaya vardı. Sayfa 3
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1100 12 - 18 ARALIK 2016
Sayfa
4
“TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacağız”
Sayfa
2. Global SatShow’un açılışına Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Vecdi Gönül katıldı.
10
Sayfa Anahtar kelime: Senkronize güvenlik Yeni nesil tehditlerle başa çıkabilmek için “Senkronize Güvenlik” kavramı öne çıkıyor.
Sayfa
50
Taşlar yerine oturuyor Sinan Dumlu, Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü olarak atandı. Didem Duru ise Dell EMC’nin EMEA bölgesine transfer oldu.
15-40
Türkiye bilişim sektörünün gelişimine 22 yıldır ayna tutan, 1100 haftadır sektördeki en güncel gelişmeleri seçkin okurları ile paylaşan BThaber Gazetesi, 23 yaşına bastı. Türkiye’de bilişim sektörünün attığı adımları, kamunun Türkiye’de bu sektörün gelişimi adına hamlelerini birebir izleyen BThaber’in içeriklerinde geriye dönüp bakıldığında atılan adımları net olarak görmek, bu adımlarla ulaşılan seviyeleri görebilmek mümkün. Türkiye’de bilişim sektörünün önünde daha nice başarılara imza atılacak, daha da farklı yeniliklerle dünyaya başarı hikayeleri olarak sunulacak adımlar var. Biz buna inanıyor, 23’üncü yaşımızda da bunları sizlere sunmada kararlılığımızı koruyoruz.
Sayfa
8
Kıvanç Işık
Bireyseldeki güç, kurumsal hayatta daha da gelişecek VTS için yetkin bir satış ekibi kuran Vestel, 2017’de bunun geri dönüşlerini almayı hedefliyor.
BThaber
GÜNDEM
12 - 18 Aralık 2016
3
Netaş’ın yeni ortağı ZTE oluyor Haber Merkezi Çok uluslu bilişim çözüm ve sistemleri üreticisi olan ZTE, Netaş’ın, bir portföy şirketi olan OEP Turkey Tech B.V’n portföyünde bulunan yüzde 48.04 hissesini, bağlı şirketi ZTE Cooperatief U.A. kanalıyla satın almak üzere bir anlaşmaya vardı. İşlem, Rekabet Kurumu’nun onayına sunulacak. Netaş, kazanacağı ilave teknolojik yetkinliklerle, müşterilerine daha fazla servis ve çözüm sunarak dış pazarlara erişimini yaygınlaştıracak. Ayrıca, Netaş’ın sağlam kurumsal yapısını, Ar-Ge ve inovasyon odaklılığını ve yeni nesil teknoloji bilgi birikimini daha da güçlendirmesini sağlayacak. Netaş’ın komşu ülkelere de hizmet veren bölgesel bir üs vazifesi göreceğinin altını çizen ZTE Yönetim Kurulu Başkan ve CEO’su Dr. Zhao Xianming ise şunları söyledi: “ZTE olarak, Netaş’ın güçlü proje teslim yetkinlikleri ile, gerek Türkiye’deki müşterilerimize gerekse yurtdışındaki diğer birçok kilit pazara yönelik hizmet yeteneklerimizi daha da geliştireceğiz. Netaş’taki
“Türkİye’nİn İlk 10 markası arasına gİreceğiz” Yeni ortaklık yapısının, Netaş’ın küresel büyümesini destekleyeceğini belirten Netaş CEO’su C. Müjdat Altay şunları dedi: “Türkiye’nin bir numaralı sistem entegratörü olarak 160’tan fazla küresel operatör için yazılım çözümleri geliştiriyor ve beş kez Türkiye’nin yazılım ihracatı şampiyonu olma başarısını elimizde tutuyoruz. Netaş, bu topraklarda doğan bir teknoloji şirketidir ve 2023 yılı itibarıyla Türkiye’den çıkmış ilk 10 marka arasında olabilme hedefiyle çalışmalarını sürdürmektedir. Bundan sonra büyümemizi küresel arenada çok önemli bir yeri olan bilişim çözüm ve teknolojileri üreticisi, yeni ortağımız ZTE ile sürdüreceğiz ve Netaş’ı küresel bir teknoloji şirketi olarak
için mevcut tedarikçileri ve iş ortaklarıyla yakından çalışacağını ve Türkiye’de geliştirilen inovasyonları beslemeyi sürdüreceğini belirtti. ZTE’nin yatırımını yorumlayan Netaş’ın mevcut Yönetim Kurulu Başkanı David
Netaş CEO’ su C. Müjdat Altay konumlayacağız. Türkiye’nin dijital geleceğinin mimarı Netaş olarak, ZTE ile beraber çalışarak dünya pazarlarında daha da yaygınlaşacağız. ZTE ile özellikle Ar-Ge ve inovasyon
Walsh ise “Netaş, OEP’nin yatırım yaptığı 6 yıl öncesinden bugüne yaklaşık yüzde 400 büyüyerek Türkiye’de olağanüstü bir başarı hikâyesi olmuş ve alanında amiral gemisi bir işletme haline gelmiştir. Netaş’ın gerçekten son derece yetenekli olan
Finans teknolojilerinde yeniliklerin sonu yok
Cahit Erdoğan - Yakup Doğan
Mobil şubesini müşterilerine en iyi ve en hızlı deneyimi yaşatmak için yenileyen Yapı Kredi, Türkiye’de ilk olan “göz taraması teknolojisi” ile akıllı telefonlar üzerinden, şifre kullanmadan daha hızlı, daha kolay ve daha güvenli giriş yapılabiliyor. Yenilenen mobil şube ayrıca QR kod ile ATM’ye dokunmadan hızlı para çekme işlemi ile çağrı merkezine direkt bağlanma gibi özellikleri sunuyor. Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Yakup Doğan konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Yenilediğimiz mobil şubemiz ile çağdaş bankacılığın en yeni adımlarını atıyoruz. Türkiye’de ilk kez gelişmiş göz tanıma sistemi teknolojisini kullanarak her müşterimiz için göz damar bilgisinden yola çıkan ve çok güvenli bu şifre sistemini Yapı Kredi Mobil’e girişte kullanmaya başladık. Böylece müşterilerimiz göz tarama özelliği ile akıllı telefonlar üzerinden, tek hamlede mobil şubeye daha hızlı, daha kolay ve güvenli giriş yapabilecek.
tamir-bakım, müşteri destek ve eğitim merkezi yetkinlikleri, ZTE’nin başta cevap süresi olmak üzere bölgedeki servis düzeyinin artırılmasına yardımcı olacaktır.” Dr. Zhao sözlerini şöyle sürdürdü: “ZTE olarak, Netaş’ın ArGe merkezi ile ZTE’nin ArGe yeteneklerini buluşturmaktan mutluluk duyuyoruz. ZTE’nin vizyonu, bilgi birikimi ve patent portföyü ile Netaş’ın başta VoIP, BT, GSM-R ve siber güvenlik olmak üzere birçok alandaki uzmanlığı sayesinde, bilişim sektörüne daha da fazla heyecan verici çözümler sunacağız. ZTE, Netaş’ın Ar-Ge yetkinlikleri ve ürün geliştirme süreçlerininde bilgi birikimi transferi, donanım ve yazılım desteği, test ekipman ve ortamı, birlikte çalışabilirlik deneyimi, komponent tedarikinde hacim indirimleri ve dokümantasyon gibi konularda destek olacak.” ZTE’nin diğer hissedarlara yönelik taahhütlerine de vurgu yapan D. Zhao, işlem sonrasında, Netaş’ın kurumsal değerlerine bağlı kalarak, müşterilerine en iyi değer ve hizmet düzeyini sunmak
Yenilenen mobil şubemizi kullanarak müşterilerimiz çekecekleri tutarı belirleyerek ATM’lerden hiçbir tuşa dokunmadan, sadece QR kod ile para çekebilecek. Ayrıca mobil şube üzerinden çağrı merkezi arandığında müşterinin kendisini
tanıtmasına gerek kalmadan daha hızlı hizmet alabilecek. Google tarafından ‘örnek uygulama’ seçilen ‘yapikredi. com.tr’den sonra şimdi de Yapı Kredi Mobil’e Google Search altyapısını entegre ettik. Böylece müşterilerimiz arama sonuçlarından işlemlere, ödeme yapacakları faturaların kurumlarına, Akıllı Rehber kayıtlarına hızlı erişim sağlayarak, direkt işlem yapabilecek. Ayrıca EFT ya da havale seçimi yapmaya gerek kalmadan, hızla para gönderilebilecek, para transferi yaparken taksitli nakit avans kullanılabilecek, üçüncü kişilerle IBAN, dekont, hesap özeti, varlık ekstresi ve hesap hareketleri çok daha hızlı paylaşılabilecek. Mobil şubeye giriş yapmadan, piyasalar ile ilgili detaylı bilgilere erişilebilecek ve akıllı cihazlara
bildirim olarak iletilecek. Müşterilerimiz, Barkod ile fatura da ödeyebilecek. Yapı Kredi’de dijital kanallardan yılın ilk 10 ayında 500 bin adet Bireysel İhtiyaç Kredisi kullandırdık. Yapı Kredi İnternet Şubesi üzerinden e-Devlet Kapısı’na giriş sayısı 1 milyonu aştı. Geçtiğimiz haftalarda yine bir ilki gerçekleştirerek Yapı Kredi müşterisi olsun ya da olmasın güvenlik bilgisi gerektirmeyen tüm işlemler için Facebook Messenger üzerinden Yapı Kredi BankacıBot uygulamasını hizmete sunduk. BankacıBot uygulaması öncesi Facebook Messenger’dan günde 6070 mesaj alırken, yeni uygulamamızla günlük mesaj sayısı 700’e yükseldi.” Geleceğin bankacılığını tasarlama yolunda gençleri ve girişimcileri desteklediklerini
alanlarında olmak üzere teknoloji birikimlerimizi karşılıklı olarak paylaşacağız. Bu işlemin Türkiye’nin yabancı yatırımcılar için uygun bir ortam olduğunu vurguladığına inanıyoruz.”
ekibi, kurumun ICT sektörü yeteneklerini kuvvetlendirerek Netaş’ı Türkiye dışında da büyütmeyi başarmıştır. ZTE’nin yatırımı, küresel erişimi ve ürün genişliğiyle Netaş, gelecek başarılar için olağanüstü iyi konumlanmıştır” yorumunu yaptı. söyleyen Yapı Kredi Genel Müdür Yardımcısı Cahit Erdoğan ise bu doğrultuda ‘Code.YapıKredi’ ile yazılım geliştirmeyi öğrenmek ve öğrendikleri ile üretime katkıda bulunmak isteyen herkese açık ve ücretsiz bir platform oluşturduklarını belirtti. “Yazılımcılara finansal teknoloji uygulama programlama arayüzleri (OpenBankingAPI) de sağlayacağız ve fintech ekosisteminin gelişimine katkıda bulunacağız” diyen Erdoğan, şöyle devam etti: “Başlattığımız bir başka proje de FikriMobil ve 2 yıldır düzenlediğimiz mobil uygulama geliştirme yarışması FikriMobil’i yakın geleceğe yön vermesi beklenen farklı teknolojiler üzerine, öğrencilerin kendilerini geliştirebilecekleri bir platform olarak kurguladık. Yarışma sürecinde tanıştığımız birbirinden akıllı gençler arasından önümüzdeki yıllarda beraber çalışabileceğimiz çalışma arkadaşlarımızın da çıkacağına inanıyoruz.”
4
BThaber
E-TOPLUM
12 - 18 Aralık 2016
“TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacağız” Haber Merkezi Bu yıl “Smart Connections” temasıyla düzenlenen 2.Global Satshow, Haliç Kongre Merkezi’nde Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği’nin (MÜSİAD) stratejik partnerliğinde, EMEA Uydu Operatörleri Birliği (EMEA Satellite Operator’s Association - ESOA) ev sahipliğinde, uydu ekosistemi derneği GVF ve SSPI’nın destekleriyle düzenlendi. 2. Global SatShow’un açılışına Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Vecdi Gönül, TÜRKSAT Genel Müdürü Cenk Şen katıldı. Açılışta konuşan Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacaklarını belirterek, “Artık uzayda bir uydumuz değil, bir uydu filomuz olacak. TÜBİTAK UZAY’ın hedefi, 12 yıl içinde dünya standartlarında en ileri düzey kabul edilen 30 santimetre yer örnekleme mesafesine ulaşmak” dedi. Özlü, bilgi ve iletişim sektörü ürünlerine olan ihtiyacın artacağını, özellikle 4. Sanayi Devrimi’nin iletişim anlayışında ciddi değişikliklere neden olacağını da vurguladı. Özlü, Türkiye’nin ATAK helikopteri, eğitim uçağı HÜRKUŞ, insansız hava araçları ANKA, KARAYEL ve BAYRAKTAR gibi projeleri hayata geçirdiğine
ve geçirmeye devam ettiğine işaret ederek, “Yine milli savaş uçağımızı ve bölgesel yolcu uçağımızı üretmek için çalışmalarımız sürüyor” dedi. “RASAT ve GÖKTÜRK 2 gibi uyduları, kendimiz tasarladık ve ürettik. Yine TÜBİTAK Uzay liderliğinde ve sanayimizin katılımıyla ilk yerli haberleşme uydusu TÜRKSAT 6A projemiz başladı” diyen Özlü, TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacaklarını anlatarak, şöyle devam etti: “Milli projelerimizi yürütürken önceliğimiz, özel sektörümüzle daha fazla işbirliği yapmak. Geliştirdiğimiz uydularda kullanılan bazı parçaları özel sektörümüzün geliştirmesini istiyoruz. Bu becerileri kazanan bir firma, yurtdışındaki projeler için de üretim yapabilecek. Bir uyduda kullanılan bir parçanın sivil veya askeri diğer birçok alanda da kullanılması söz konusu olacak.” “Türksat 6A milli olarak üretilecek” Türksat Yönetim Kurulu Başkanı Vecdi Gönül, teklif değerlendirmelerinin devam ettiğini belirterek, “Türksat 5A’yı ve Türksat 5B’yi 2019 sonuna kadar hizmete sokmayı hedeflemekteyiz” dedi. Gönül, Türkiye’de son 10 yılda uydu ve uzay teknolojilerinin geliştirilmesi ve entegrasyon faaliyetleri ile bu alandaki teknolojik gelişimin farklı sektörlere yaygınlaştırılmasının
hız kazandığını ifade etti. Gönül, sözlerine şöyle devam etti: “Milli imkânlar ile geliştirilip üretilmesi planlanan Türksat 6A Yerli Haberleşme Uydusu Geliştirme ve Üretim Projesi fiilen başlatıldı. Türksat 6A projesi uydu tasarım ve üretim kabiliyetine sahip kurum ve kuruluşların işbirliğinde milli olarak üretilecek. Bu projede Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımız ve Türksat müşteri kurum olarak, TUBİTAK UZAY Proje yöneticisi kurum, ASELSAN ve TAI ise proje yürütücüsü kurumlar olarak yer almakta. Türkiye, TÜBİTAK’ın öncülüğünde Türksat’ın da içinde yer aldığı işbirliği ile Ankara Kazan’daki TUSAŞ-TAI Uzay Sistemleri Entegrasyon ve Test Merkezi’nde (USET) kendi uydusunu üretecek. Bu
konuda, 2003 yılından itibaren savunma sanayisinde yerli üretime verdiğimiz önemin, ortaya koyduğumuz iradenin büyük payı var.” Gönül, işbirliklerini koordine etmek ve sektöre yön vermek adına Türkiye Uzay Ajansı’nın kurulmasının da stratejik öneme sahip olduğunu söyledi. Türkiye önemli bir yere sahip Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, uydu uzay ekonomisinin toplam 250 milyar dolarlık değere ulaştığına işaret ederek, “Uydu operatörleriyse, bu ekonominin üçte ikisini karşılıyor. Her geçen gün gelişen bu sektör, bugün tüm dünyada yaklaşık 1 milyon kişiyi istihdam ediyor. Yakın gelecekte, bu teknolojinin ve bu ekonominin dışında
kalmanın telafisi imkânsız olacak. TÜRKSAT 6A ile kendi haberleşme uydusunu yapabilen 10 ülke arasına gireceğiz. Uyduları fırlatmak ve yörüngeye oturtmak için gereken teknolojileri de üretmek gerek. Başta ROKETSAN olmak üzere, bu amaçla faaliyet gösteren kurumlarımız da son yıllarda çalışmalarını hızlandırdı” dedi. EMEA Uydu Operatörleri Birliği (ESOA) Genel Sekreteri AartiHolla ise Türkiye’nin uzay ve uydu teknolojilerinde önemli bir yere sahip olduğunu vurgulayarak, “Türksat gibi şirketler umuyorum yatırımlarına devam edecek. Sektörümüz değişimlere de sahne oluyor. Düzenlemelerin artması, spektrumların azalması ve fiyatlandırmada baskılar gibi bazı zorlukların olduğunu görüyoruz” bilgisini verdi.
Hedef; 2023’e kadar üç akıllı şehri hayata geçirmek Kamu Teknoloji Platformu (KTP) tarafından başlatılan, “Akıllı Şehirlere Dönüşüm Hareketi” kapsamında 2023 yılına kadar akıllı şehirlere dönüşüm özelinde çalışma yapılacak iller Sakarya, Gaziantep, Kayseri, Ankara ve Antalya. Bu illerden üç tanesinin 2023’e kadar bu dönüşümü tamamlaması öngörülüyor. Öncelik ise ulaşımda olacak. Belirlenen illerin Büyük Şehir Belediyeleri’nin binalarına kurulacak Akıllı Çözüm Merkezi ile birçok alanda şehir yönetimi tek merkezden sağlanacak. 2023 yılına kadar Sakarya, Gaziantep, Kayseri, Ankara ve Antalya özelinde projelerin hayata geçirileceğini
belirten Kamu Teknoloji Platformu Başkanı Erdem Akçıl, şu bilgileri verdi: “Seçilen 5 şehirde başlatılacak akıllı şehir projeleri ile kavşakların akıllanması ve trafik sorunun yüzde 25 iyileştirilmesi hedefleniyor. Kurumlararası işbirliği ile akıllı kavşaklar ile araç sayıları belirlenecek, sensörler ile trafik lambalarının süreleri ayarlanacak. Ambulans ve itfaiye gibi acil durum araçları GPS ile takip edilip geçiş üstünlüğü sağlanacak. Bisikletlerin toplu taşımayla entegrasyonu sağlanacak ve akıllı bisiklet durakları kurulacak. Ayrıca ulaşım kartlarının birleştirilerek standart hale getirilmesi, akıllı duraklar ile duraktaki
engelli ya da yaşlı yolcudan otobüs şoförünün önceden haberdar edilmesi gibi birçok alt proje de var. Teknolojinin etkin kullanımı önemli. Enerji, güvenlik, ulaşım gibi 6 alanda yatırım projesi ile hayatı kolaylaştıracağız. Amacımız; bu çalışmalar ile sorunların çözümüne katkı sunmak, uygulamaların ise tüm Türkiye’de yaygınlaşmasını sağlamak. Bu nedenle bu yıl itibariyle belediyelerde görev alan uzmanlara akıllı şehirlere dönüşüme yönelik eğitimler vermeye başladık. Belediyelerin gerçekleştirdiği akıllı uygulamaları www. akillisehirler.org portali üzerinden paylaşarak, örnek sunuyoruz.”
6
BThaber
E-TOPLUM
12 - 18 Aralık 2016
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
İtalya yemek satıyor Tarım ve turizmde inovasyona en harika uygulama için bakınız: Eataly’nin Bologna’da 2017’de açacağı “yeme-içme kasabası.”
TIMMS ve PISA 2015 TIMMS Uluslararası Matematik ve Fen Eğilimleri Araştırması 2015 Matematik sonuçlarına göre Türkiye, Dördüncü Sınıf düzeyinde 49 ülke içinde 36’ıncı sırada (483 puanla). Bir önceki TIMMS 2011’de 50 ülke arasında 35’inci sıradaydık (469 puanla). (TIMMS=Trends in International Mathematics and Science Study) Sekizinci Sınıf Matematik düzeyinde Türkiye 39 ülke içinde 24’üncü sırada (458 puanla). 2011’de 42 ülke içinde 24’üncü sıradaydık (452 puanla). TIMMS 2015 Fen durumu: Dördüncü sınıf düzeyinde 39 ülke içinde 21’inci sıradayız (483 puanla). 2011’de aynı puanla, 42 ülke arasında 21’inci sıradaydık. Sekizinci sınıf düzeyinde 47 ülke içinde 35’inci sıradayız (493 puanla). 2011’de 42 ülke içinde 21’inci sıradaydık (483 puanla). Türkiye, TIMMS araştırmasına 1999’dan beri sadece Sekizinci sınıf düzeyinde katılıyor. Buna göre puanlarımız şöyle artmış:
Matematikte 1999’da 429 puan. 2007’de 432 puan. 2011’de 452 puan. 2015’te 458 puan. Fende 1999’da 433 puan. 2007’de 454 puan. 2011’de 483 puan. 2015’te 493 puan. Puan artışları, TIMMS sıralamasında altlarda kalmamıza yaramamış, çünkü artışlar az. Siz bu satırları okurken, eğitimde uluslararası referans sayılan PISA 2015 sonuçları 6 Aralık Salı öğleden sonra açıklanmış olacak. Dünyada 15-yaş grubundaki 30 milyona yakın genci, 72 ülkede 540 bin öğrenci, 184 soruyu yanıtlayarak temsil etmiş olacak. PISA, gençlerin fen, matematik ve okuduğunu anlama becerilerini ölçüyor. Bunu yaparken, eleştirel düşünce, analiz, muhakeme (akıl yürütme), sentez, yaratıcılık gibi becerileri de ölçmüş oluyor. Türkiye, PISA 2012’de 65 ülke içinde matematikte 44’üncü, fende 43’üncü, okuma becerilerinde 41’inci sırada yer almıştı.
Uçakta konforlu sağlık İngiliz Havayolları, yolcuların uzun uçuşlarda susuz kalmaması, üşümemesi, fenalık geçirmemesi, jetlag olmaması için önceden önlem almaya yarayacak bir teknoloji için patent başvurusu yaptı. Patent, yolcunun yutacağı bir kapsül: Seyahat sırasında yolcunun yaşamsal sistemlerini izleyecek bir duyarga bu aslında. Kapsülü yolcu sindirmeyecek, kapsül mide bağırsaktan geçerek malum yolla dışarıya çıkacak. Bu süre zarfında yolcunun “durumunu” IoT yöntemiyle kabin görevlilerine aktaracak.
“3D’deki yolcunun su düzeyi 10 dakika içinde azalacak,” diyecek örneğin. Kabin görevlisi, hop diye yerinden fırlayıp 3D’deki yolcuya su verecek. Veya, gece uçuşu sırasında herkes uyurken, 3D’deki yolcuya kabin sıcaklığı az geliyor, üşüyor ama farkında değil. Kapsül, “3D üşüyor,” diyecek. Kabin görevlisi yine hoplayıp gidip 3D’nin üzerini örtecek. Hangi yolcunun böyle bir kapsülü yutup da seyahate çıkacağı meçhul. Ama İngiliz Havayolları aman bu Zihni Sinir
İstanbul’da da bir AVM içinde İtalyan gıda ürünleri satan bir bölüm olarak Eataly var. Ama esasen Eataly, diğer ülkelerde, çok daha geniş alanlara yayılan, çeşit çeşit çeşitli İtalyan gıda ürünleri, yemekleri sunan bir “merkez.” Bir ülkenin gastronomisini bu kadar ayrıntılı ve albenili sunan başka uygulama yok. Bu kavramın nereden nasıl çıktığına bakarsak, “marka olmak” ne demek, onu da anlarız: 1986’da McDonalds, Roma’nın en turistik noktalarından İspanyol Merdivenleri’nin oraya bir dükkan açmaya kalkışınca, İtalyan Mutfağı savunucuları, başta Carlo Petrini, Hızlı Mutfak’a tepki olarak Yavaş Mutfak’ı örgütlediler. McDonalds dükkanı açtı ama Yavaş Mutfak fikri de önce İtalya’ya sonra dünyaya yayıldı. Şimdi, Torino’nun 50 km güneyinde Bra kasabasında 492 hektar bir arazinin içinde UNESCO koruması altında bir binada üniversitesi bile var. Yöre zaten ünlü: Alba, Barolo, Verduno gibi Avrupa’da iyi tanınan tarım ürünleri merkezleri burada. Üzüm bağları, ayçiçeği, buğdayın en hası binlerce kilometre karelerce...
“Procesi”ni kimse taklit etmesin diye patentini alıyor. Zaten her halde böyle bir uygulama, aynı uçuş için 3-4 misli daha fazla para ödeyen (veya şirketinin otomatik ödediği) hatırlı, kıymetli, nazenin, hassas Birinci Sınıf yolcuları için olacaktır? Uçağı dolduran 300 “normal” vatandaş için böylesine püf püf bir uygulama her halde yapılamaz, başa da çıkılamaz. Ama yine de fikir, IoT dediğimiz dönemde bu ve benzeri tuhaf (ama pekala olabilecek) uygulamalara hazır olmamız gerektiğini düşündürüyor. Anlatması ve okuması
Bu arada Alba’lı işadamı Oscar Farinetti, üreticiden tüketiciye aracısız ilişki kuran bir gıda pazarlama ve yemek kültürü kavramı geliştirdi: Eataly. İngilizce yemek yemek=eat ile Italy’i harmanlayarak mükemmel bir isim uydurdu. Meğerse dünyanın böyle bir yenilikçiliğe ihtiyacı varmış! Eataly, Torino’da açıldı. Bugün, franchise sistemiyle dünyada 30 yerde var. Şimdi ise, bu inovasyona bir inovasyon daha yapıyorlar: Kapalı mekanlardaki Eataly, açık mekana çıkıyor. İtalya’nın “marka” yeme-içme şehrilerinden Bologna’da 81 bin metrekare alana yayılacak bir Eataly Kasabası. Burada pişirilecek, satılacak ürünler için 10 bin metrekareyi aşan bir bostan, mer’a olacak. Ayrıca, 40 işlik, 25 restoran, ayaküstü atıştırma büfeleri. Geniş alanda dolaşmak,
alışveriş yapmak, alışverişi taşımak için sepetli 500 adet üç tekerlekli bisiklet. Bunları İtalyan markası Bianchi ypacak. Eataly’nin damında 44 bin güneş paneli, enerjiyi sağlayacak. Bu, Avrupa’da tek bir yapıdaki en geniş güneş paneli olacak. Tarlada 9 çeşit inek, 5 çeşit domuz, 5 çeşit keçi, 5 çeşit koyun, ayrıca tavşan, kaz, ve tavuk da dolaşacak. Ziyaretçiler, buğdayın taş değirmende nasıl un ufak olduğunu, sonra nasıl bir düzine makarna çeşitine dönüştüğünü izleyecek. Sloganı: Tarladan Çatala (İngilizcesi daha kafiyeli: From farm to fork). Burası kısacası bir karboşarap cenneti olacak. 2018’de 200 odalı bir oteli de açılacak. Fatura: 106 milyon Dolar. Giriş ücretsiz. Ama hesaba göre yılda en az 2 milyonu yabancı, 6 milyon ziyaretçi bekleniyor.
ilginç bu yenilikçiliğin patenti için tam 36 sayfa açıklama yazıldı. Bağırsak fonksiyonlarını incelemek için benzer bir kapsül zaten kullanılıyor. Kapsül “içerde” dolaşırken video
çekiyor ve IoT ile dışarıya iletiyor. Doktor, kapsülün seyahatini online izliyor. BBC’de bu konuda yayınlanan belgeselin özeti için: https://youtu.be/U5JyODRVng
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 Aralık 2016
Bireyseldeki güç,kurumsal hayatta daha da gelişecek VTS için yetkin bir satış ekibi kuran Vestel, 2017’de bunun geri dönüşlerini almayı hedefliyor. Avrupa ve ABD pazarları odağında planlarla atılacak tüm adımlar, sistem entegratörlüğüne doğru hamleleri de güçlendirecek. Vestel, 2016 yılına hızlı bir giriş yaptı. Küresel piyasalardaki belirsizlik ve Handan Aybars durgunluklara rağmen ihracat yapılan ülke sayısını 153’e çıkararak, bu yıl da ihracat şampiyonluğunu korudu. “Bünyemizde 16’sı yurtdışı olmak üzere toplam 23 şirketle, tüm dünyaya tüketici elektroniği, beyaz eşya, bilgi teknolojileri ve dijital alanlarında geniş bir ürün yelpazesi sunuyoruz” bilgisini veren Vestel Kurumsal Satış Genel Müdür Yardımcısı Kıvanç Işık, “Önümüzdeki dönemde de yapacağımız yatırımlarla ve üreteceğimiz işlerle, Türkiye ekonomisine sağladığımız katkıyı artıracağız” bilgisini verdi. Venus odaklı hedeflerine dikkat çeken Kıvanç Işık’ın üzerinde durduğu temel başlık ise VTS (Vestel Technology Solutions) oldu. Müşteri beklentilerine göre anahtar teslim uçtan uca proje sunumu bu yapıda yerini alırken, detayları ve öncelikleri Kıvanç Işık paylaştı:
m VTS (Vestel Technology Solutions) nasıl bir kapsama sahip? Daha çok tüketici tarafında biliniyoruz. Ama bizim bir o kadar güçlü profesyonel çözümlerimiz var. Burada da yeni bir organizasyona doğru gidiyoruz. 2017 yılında bu başlıkta bir lansmanımız olacak ve proje odaklı yapıya geçeceğiz. VTS olarak Vestel Eğitim Çözümleri ve Vestel Kurumsal Proje Çözümleri ile iki ana kolda hizmet veriyoruz. Vestel Eğitim Çözümleri kapsamında eğitim kurumlarına birçok hizmet sunuyoruz. Akıllı tahtalar, interaktif öğrenme ortamında daha hızlı ve kolay öğrenme ortamı sağlarken, tanıtım ve yönlendirme amaçlı
ürünlerle ihtiyaca uygun paket yapıları sunuyoruz ve amacımız; 2017 yılında Vestel’in profesyonel tarafını anahtar teslim çözüm yapısına getirmek. Örneğin ofisinizde aydınlatma, iklimlendirme, akıllı ekranlar, gerekirse ofise uygun beyaz eşyalar Vestel’den tek tedarikçi olarak alınabilir. Otellerde aydınlatma, dijital ekranlar veya akıllı ev konseptinde çözümlerimiz var. Bu konsepti de yakından izliyoruz ve şirket olarak gelecek 5 yılın önemli projelerinden biri olarak görüyoruz. Bu konuda çalışmalarımız var. Böylece Vestel, bireyseldeki gücü kurumsal hayatta farklı segmentlerde anahtar çözüm olarak sunuyor. 2017 yılı
m VTS ile hedef noktalar
nereler? Bu konuda da küresel düşünüyoruz. Türkiye dışında şu anda ilerleyen projelerimiz de var. Ama ilk hedefimiz tabi ki Türkiye’de büyümek. Türkiye pazarı özelinde kendimizi nasıl daha yukarı taşırız dediğimizde, asıl önemli unsur Ar-Ge, yazılım ve donanım bütünleşmesi. VTS’de de özellikle sistemin uygulanması ve yönetilmesi öne çıkıyor. Geliştirilen ürün ve hizmetin işletilmesi önemli ve tüketici sizden uçtan uca tam servis bekliyor. Şu anda iş ortaklarımızın sistemlerini kuruyor, sonra diyoruz
Bu güzel bir nokta ve 2017 yılında bunu ortaya çıkartıp bu bilinci geliştireceğiz. En büyük avantajımız Zorlu Grubu bünyesinde Vestel Şirketler Grubu olarak güvenilir ve uzun ömürlü bir partner olarak konumlanmamız. Birlikte çalıştığımız partnerlerimizle
m VTS’de ürün ve hizmet
kullanan bilgilendirme ekranları, videowall ve totemler okul içi iletişimde yol gösterici oluyor. FATİH Projesi kapsamında akıllı tahtalarımızı tüm Türkiye kullanıyor. Vestel Kurumsal Proje Çözümleri kapsamında ise içerik yönetim hizmeti, ofis çözümleri, restoran, havalimanı, sağlık, otel, restoran çözümlerimiz, AVM-eğlence merkezi gibi sektör başlıklarına sunduğumuz totem, videowall ve bilgilendirme ekranları gibi reklam ve tanıtım amaçlı kullanılan dijital ekranlar var. Bu başlıkta ayrıca LED aydınlatmalarımız da var ve hepsi Vestel’in kendi ArGe’sinin sonucu. Konutlara ve ofislere ankastre veya TV gibi
itibariyle bu gücümü daha da bütünleştireceğiz. VTS özelinde bütün akıllı teknolojik ürünler, akıllı tahtamız, totem, bilgilendirme ekranlarımız, kiosk makinelerimiz, dijital bilgilendirme ekranlarımızın
Kıvanç Işık
Bu açıdan kendİnİzİ sİstem entegratörü olarak konumlandırıyor musunuz?
ki ‘sistemi ben sizin için işletiyorum uzaktan erişimle’. Bu yönümüzle kuvvetli bir servis ağımız var.
m 2017 için öncelik ve
planlar nasıl şekillenecek? 2017 yılında yine bizim son 4 yıldır sürdürdüğümüz büyüme hedefimiz doğrultusunda yine büyümeyi hedefliyoruz. Özellikle TV pazarında 1 numarayız. Seneye bu payı korumanın yanında kuvvetlendirmeyi, beyaz eşya tarafında da pazar payımızı artırmayı hedefliyoruz. Özellikle Venus’te yıl sonuna doğru güzel gelişmeler oldu. Bu bizim yeni girdiğimiz bir sektör ve kolay bir sektör de değil. Ama aslında akıllı TV firması için mobil cihaz; bir anten bir de GSM kart eklemek demek. Sadece boyut daha küçük. Biz Venus’u 1 yılda yapmadık bu yönüyle. 35 yıllık bir TV ArGe’miz var. İnsanlar kullandıkça bu mobil telefona daha çok alışacak. 2017 yılında bu başlıkta çok daha katlanacak bir büyüme hedefimiz var.
kapsamı genişleyecek.
çeşitlendirme süreçleriniz nasıl ilerliyor? Çok farklı yenilikler sunan girişimler ve bizim de Vestel Ventures yapımız var. Bu da entegrasyona giden bir adım. VTS platformumuz bu entegrasyona uyumlu. Ürün geliştirmede ise iki adım var. Birincisi, sektörleri takip ediyor, örnek uygulamaları izliyoruz. Özel sistemlerimiz böylece gelişiyor. Bunları müşterimize
zaten uzun soluklu bir bağımız var. Biz ‘önce müşteri’ diyoruz. Teknoloji çözümlerinde geri dönüşler çok daha hassas. İş ortaklarımız da denedikten sonra bunu daha iyi anlıyor, kimle çalıştıklarını ve bizim konuya nasıl yaklaştığımızı biliyorlar.
sunuyor, sonra müşterimize yazılım da sunuyoruz. Sonuçta iş ortakları ve müşterilerimiz yazılım yetkinliğimizi biliyor. Ürün gamımız büyüdükçe Ar-Ge ekibimizi de büyüyor. Kesintisiz olarak ciromuzun önemli bir bölümünü yıllardır Ar-Ge’ye aktarıyoruz. Yazılım yapısı müşteriye ve sektöre göre değişiyor. Bu da tamamen sektöre ve firmaya, firmanın kendi içindeki kaynaklarla uyumlu bir yapı demek. Bu şekilde terzi usulü modelleme yapıyoruz. Donanım ve yazılım kendi içimizde olduğu için talepleri karşılayabiliyoruz ve bu da bizi ayrıştıran unsur.
VTS İçİn 2017’de küresel bazda beklentİlerİnİz neler? Bu başlıkta ciddi bir yapılanma var ve bir satış ekibi kuruldu. 2017’de bunun geri dönüşleri başlayacak. 2017’de Avrupa ve ABD pazarlarında sunmak üzere çeşitli planlarımız var. Orada da partnerlerimiz var, ama bu adımlarla sistem entegratörlüğüne doğru
adımları pekiştireceğiz. TV pazarında Türkiye’de açık ara birinci, Avrupa’da ise ikinci sıradayız. Teknoloji çözümleri tarafında da bu bakış açısıyla ilerliyoruz. Önümüzde iki gelişim alanı var. Bir tanesi tüm grubun odaklandığı Venus. Diğeri de kurumsal veya profesyonel çözümler
olarak adlandıracağımız VTS özelinde çözümlerimiz. Uçtan uca çözüm ve anahtar teslim dediğimiz noktada, bir projenin tüm ihtiyaçlarını karşılıyoruz ve 2017’de bu daha da net görülecek. Her adımımızda olduğu gibi bu konuda da tüm planlar global.
10
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 ARALIK 2016
Yeni nesil tehditlerle mücadelede anahtar kelime: Senkronize güvenlik Sophos, yeni nesil tehditlerle başa çıkabilmek için farklı katmanlardaki güvenlik çözümlerinin birbiriyle sürekli haberleştiği “Senkronize Güvenlik” kavramının belirleyici olacağını söylüyor.
Harish Chib
Her geçen gün yeni şirketler iş hayatına atılarak yeni fırsatlar peşinde koşarken, güvenlik açıklarından istifade ederek kendilerine kazanç sağlamak isteyen siber saldırganlar da boş durmuyor. Her gün yepyeni ve birbirinden yaratıcı yöntemlerle kişileri ve şirketleri ağına düşürmeye çalışan bu sinsi saldırganlara karşı bilinçli davranmaktan ve çağdaş çözümlere güvenmekten başka şansınız yok. Biz de bu konuyu güvenlik çözümleri üreticisi Sophos’un Orta Doğu ve Afrika Bölgesinin yönetiminden sorumlu Harish Chib’e sorduk. Türkiye’nin de aralarında bulunduğu geniş bir coğrafyadan sorumlu olan Chib, Sophos’un güvenliğe bakışını ve gelecek vizyonunu bizlerle paylaştı. Güvenlik yatırımlarının geri dönüşü sorun olmaya başladı Chib, günümüzde özellikle bilgi sistemlerine yöneltilen tehditlerin çok daha karmaşık hale geldiğine dikkat çekiyor. “Yaptığımız araştırmalar, kurumlardaki güvenlik uzmanlarının yaptıkları güvenlik yatırımlarının tehditleri önleme konusunda giderek daha zayıf kaldığını gösteriyor” diyor Chib. Diğer bir deyimle, uzmanlar güvenliğe yapılan yatırımın karşılığını almakta zorlanıyor. Bununla birlikte bilgi sistemleri güvenliğinde mükemmel koruma diye bir şey de söz konusu değil. Peki bu durumda ideal yaklaşım ne olmalı? Chib’e göre bunun yolu, ağ ve uç nokta güvenliğinde en iyi bileşenleri bir araya getirerek derinlemesine etkili olabilecek bir defans oluşturmak. “Burada
ideal formülü oluştururken pek çok parametreyi göz önünde tutmanız gerekir” diyor Chib. “Sadece bilinen tehditlere karşı çözüm üreten bir yapı kurgulama yoluna giderseniz, gözden kaçan veya farkına varamadığınız tehditlerin neden olabileceği zararlar düşündüğünüzün çok daha ötesine geçebilir. Güvenlik altyapınızı gereğinden karmaşık bir hale sokarsanız, bu kez bilgi teknolojileri yöneticilerinizin üzerindeki yükü artırmış olursunuz. Bu ikisinin arasındaki en iyi dengeyi bulmanız gerekiyor. Biz bu dengeyi sağlamanın güvenlik yazılımı üreticileri ve kanal iş ortakları açısından önemli bir fırsat olduğuna inanıyoruz ve çözümlerimizi bu denge üzerinde
konumlandırıyoruz.” Tüm kaynaklar kontrol altında Chib’e göre yeni nesil tehditlere karşı başarılı bir güvenlik kalkanı kurabilmek için farklı katmanlardaki güvenlik bileşenlerinin birbiriyle haberleşebildiği çözümler ortaya koymak gerekiyor. “Firewall uygulamanızın uç nokta güvenlik çözümüyle haberleşebildiği ve herhangi birinin tespit ettiği güvenlik riskinden diğerinin anında haberdar olduğu bir yapının size sunabileceklerini hayal edin” diyor Chib. “Biz Sophos’un senkronize güvenlik çözümleriyle tam olarak bu anlayışı hayata geçiriyoruz. Çünkü bugünün ihtiyacı bunu gerektiriyor. Birbirinden ayrıymış
Simet, LinkSys’in dağıtıcısı oldu Katma değerli ağ teknolojileri dağıtıcısı Simet, LinkSys’nin de dağıtıcısı oldu. Simet, LinkSys ürünlerini, dağıtım kanalında yer alan 4 bin şirket üzerinden gerçekleştirecek. Yaklaşık 20 yıl önce faaliyete geçen Simet’in, bilişim sektörünün değişmez ve en önemli değerlerinden biri olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediğini belirten Simet Teknoloji Dış Ticaret Müdürü Dora Tabanlıoğlu ve LinkSys Türkiye Ülke Müdürü Levent Kaymaz, şuu ortak açıklamayı
yaptılar: “Katma değerli teknoloji ürünleri dağıtımı kavramını sadık kanal yapısı ile baştan tanımlayan Simet, ürün portföyüne güçlü bir markayı daha ilave ederek çözümlerini zenginleştiriyor. Bu işbirliği ile LinkSys’nin orta sınıf ürünleri, Türkiye genelinde yaygın Simet bayi kanalı ile sektör kullanımına sunulmuş oldu. Birçok büyük markanın, özellikle İstanbul merkezli dağıtıcı şirketler ile yola çıkması, Anadolu’da ağ iletişim pazarında bayi olarak
faaliyet gösteren firmaları zor durumda bıraktığı bilinen bir gerçek olduğundan bugünlerde yapılan bu işbirliği önem kazanıyor. LinkSys SMB ürün portföyünde 5-48 port arasında değişen kapasiteşlere sahip SMB Akıllı Switch ailesi ve 300Mbps-1750Mbps arası hızlarda hizmet verebilen iç ortam kablosuz ürün grubu ile pazarda önemli bir paya s ahip olmakla birlikte, ilk yıl sonunda pazarda lider konumda olmayı hedefliyor. LinkSys özellikle akıllı WiFi
Burada özellikle kaynakların kontrollü kullanımı çok önemli. Çünkü siber tehditlerin her gün arttığı günümüzde, her alanda olduğu gibi bilgi sistemleri yöneticilerinden de daha az kaynakla daha çoğunu başarmaları bekleniyor. Chib, Sophos’un senkronize güvenlik çözümlerinin bu beklentiyi karşıladığını ifade ediyor. “Günlerce süren karmaşık analizlerin sonunda alınan kararlar, senkronize güvenlik yaklaşımı sayesinde saniyeler içinde aksiyona çevrilebilen öngörülere dönüşüyor” diyor Chib. “Böylece artık bilgi işlem yöneticileri tehdidin ne olduğuna ve nereden kaynaklandığına değil, tehdidin doğasına, olası zararların giderilmesine ve engelleyici önlemlere çok daha fazla vakit ayırabilecekler.”
gibi görünen olaylar arasındaki bağlantıyı kurabilen, güvenlik çözümlerinin izole bir şekilde diğerlerinden bağımsız olarak hareket etmediği, yüksek maliyetten ve karmaşadan uzak, yönetimi kolay güvenlik çözümlerine imza atıyoruz.” Sophos’un Security Heartbeat adını verdiği senkronize güvenlik çözümü, ağ ve uç nokta güvenliği arasında güvenli bir iletişim köprüsü kurarak her iki altyapının tehditlere dair bulguları anında paylaşmasına ve önlem için çok daha hızlı karar alınmasına olanak sağlıyor. Üstelik bu yaklaşım dosyaların şifrelenmesi gibi güvenlik adına diğerlerinden çok daha ayrı olduğu düşünülen süreçleri de içine alacak şekilde genişliyor.
Güvenlikte yeni söylem Senkronize güvenlik anlayışının güvenlikte yeni bir söylem olarak öne çıktığını ifade eden Chib, bu yeni güvenlik anlayışını kurumlarla tanıştırmanın iş ortakları için de yeni bir yolculuk olduğunu ifade ediyor. Chib, son olarak şunları söylüyor: “Türkiye’nin dört bir yanına dağılmış kanal çözüm ortaklarımızla Sophos ürünlerini uç nokta, ağ ve bulut güvenliğinde konumlayarak müşterilerini korumak adına büyük bir sinerjiyi hayata geçirme fırsatına sahibiz. Böylece şirketlerin dijital dünyanın olanaklarından güvenle yararlanmasını sağlayacak ve dünyanın lider güvenlik teknolojileri sağlayıcısının sunduğu yeni nesil çözümlerin avantajlarını onlarla buluşturacağız.”
uygulamaları, akıllı switch uygulamaları gibi gelişmiş teknolojileri ile KOBİ pazarında sürekli bir adım önde yer alıyor. LinkSys, geliştirdiği teknolojiler, dünya genelinde yaygın iş ortağı kanalı, güçlü marka imajı ve sürekli başarıya odaklı yapısı ile Türkiye ‘de de hak etmiş olduğu başarıya güçlü Simet iş ortağı kanalı ile erişmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda, dünya genelinde uygulamış olduğu başarılı iş ortağı programlarını Türkiye pazarında da uygulayacak olan firmanın, eğitim kampları, demo programları, fırsat ve proje geliştirme
programları Simet iş ortağı kanalına önemli avantajlar sağlayacak. Güçlü bir iş ortağı kanalına sahip olabilmek için, iş ortaklarının ürün ve teknolojiler konusunda sürekli eğitim almasının önemini bilen LinkSys, LinkSys İş Ortağı Avantaj Programı ile bu hedefe ulaşmak istiyor. İş ortağı kanalına, işlerini büyütmek için, satış öncesi ve sonrası destek, pazarlama desteği, satış teşvikleri gibi hizmetler sunan LinkSys, her zaman iş ortaklarına kar ettirecek güçlü ilişkiler hedefliyor.”
12
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 Aralık 2016
Dijital ekonominin yeni para birimi veri NetApp’ın her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği NetApp Insight’ın Berlin ayağı 13 – 16 Bülent Nevres Kasım tarihleri BERLİN arasında gerçekleştirildi. 300’ün üzerinde teknik oturumun yer aldığı ve 3 binin üzerinde katılımcıya ev sahipliği yapan etkinlikte müşteriler, mühendisler, danışmanlar ve iş ortakları bir araya geldi. Büyük ilgi gören etkinlikte katılımcılar depolama alanındaki en son gelişmeleri ve en yeni teknolojileri ilk ağızdan dinleme şansını elde ettiler. NetApp; yeni bir sektör terimine imza atarak, müşterilerini ‘bulut-çıkış stratejisi’, yani ‘clexit’ geliştirmeleri konusunda harekete geçirmeyi hedefliyor. Berlin’de düzenlenen Insight konferansında bilgi veren NetApp yetkilileri, bulut sektörünün ulaştığı konumu ele alırken, bulut odaklı müşteri anlaşmalarının ilerleyen süreçte sorun yaratma ihtimaline de dikkat çektiler. NetApp EMEA Bölgei Gelişen Çözümler ve İnovasyon Kıdemli Direktörü Peter Wüst, etkinlikte yaptığı konuşmada Brexit oylamasının ardından buluttan çıkış olarak tanımladıkları ‘clexit’ tabirini hayata geçirdiklerini belirterek, şu bilgileri verdi: “Gelecek 5-10 yıl içinde fiyatların düşmeyeceğini göreceksiniz. Microsoft’un
NetApp’a göre dijital dönüşümün hızla devam ettiği günümüzde dijital ekonominin yeni para birimi veri. İngiltere’de Ocak ayında fiyatların artacağını açıklaması da bunun bir işareti. Microsoft Azure ve Office 365 İngiltere’de fiyatları artırdılar. Bunun para birimindeki dalgalanmadan kaynaklandığını düşünebiliriz, ama eğer bir CFO iseniz bu dalgalanma sizin bütçeniz için büyük bir sorun demek. İşte ben de buna yanıt bulmaya çalışıyorum, böyle bir duruma hazır mısınız, tepkiniz ne olacak sorularını soruyorum. Bu sektörde rakiplerimiz kendi silolarını yaratıp ‘veri hapishanesi’ olarak tanımladığım bir yapıda sizi tutmak istiyor. Bu hapisten uzak durmanın ilk adımı ise melez bir bulut veri platformu inşa ederek, farklı bulut yapıları arasında veri setlerini taşıyabilmek ve böylece farklı tercihlere sahip olabilmek. Gördüğüm kadarıyla insanlar sadece tek bir bulut platformuna yöneliyor ve bunun üstünde fazla düşünmüyor. Ama bu stratejinin gelecek 5 yılda işlemez hale geleceğini öngörmek zorundasınız. Bu nedenle bir hamle yapmalısınız ve bu da bir ‘clexit’ stratejiniz olması anlamına geliyor. Buluttan çıkış yapabilmeli, kendi özel bulutunuzdan çıkıp verileri Azure ve AWS’ye taşıyabilmelisiniz. Müşterilerimize ve iş
NetApp EMEA Bölgesi Gelişen Çözümler ve İnovasyon Kıdemli Direktörü Peter Wüst
ortaklarımıza tercih yapma özgürlüğü vermeye önem veriyoruz. Böylece onlar da tek bir buluta takılıp kalmıyor, bunun yerine ihtiyaçlarına uygun bulut platformları arasında hareket edebiliyorlar. Kendi bulut yapısından bir servis sağlayıcının bulut yapısına, oradan yine kendi bulut çözümünüze geçmek istiyorsanız, aynı veri formatına sahip olmanız gerekir. İşte biz de bunu inşa ettik ve böylece müşterilerimize ve iş ortaklarımıza tercih özgürlüğü sunuyoruz.” 3 bin 500’den fazla katılımcının bir araya geldiği Insight etkinliğinde genel oturumlarda NetApp Başkan Yardımcısı Henri Richard da sektördeki rekabeti değerlendirerek, rakip şirketlerin müşterilerin ihtiyaçlarına yanıt veremediğini vurguladı. Richard şöyle devam etti: “Veri yönetiminde uyumsuzluğu ortadan kaldırmayı istiyor, buna veri inşa yapısı (data fabric) diyor ve son iki yıldır bu konuya odaklı biçimde ilerliyoruz. Bu bir mimari ve platform olarak kullanıcıya sağlam, yönetimi kolay, bütünsel bir veri aracı sunuyor. Genel bulut ve melez bulut yapısında yeni bir döneme giriyoruz ve on-premise yapı ile bulut mimarisini etkili biçimde buluşturmak müşteriler için önemli bir fayda sağlayacak.”
Yahsat’tan Teknomobil ile işbirliği Birleşik Arap Emirlikleri merkezli uydu operatörü Yahsat, geniş bant uydu hizmeti olan YahClick’i Türkiye genelindeki kullanıcılara dağıtmak üzere yerel bir servis ortağı olan Teknomobil ile anlaştı. Teknomobil tarafından 2016 yılının 4’üncü çeyreğinden itibaren Türkiye genelinde kullanıma sunulan özelleştirilmiş YahClick çözümleri, kullanıcıların küresel ağ altyapısına anında erişebilmelerini sağlayacak ve gerçek zamanlı bilgi aktarımı ile
verilerin gelişmesine yardımcı olacak. Yahsat Ticaret Direktörü (CCO) Farhad Khan, ortaklıkla ilgili şunları söyledi: “Yüksek aktarımlı uyduların ve yüksek bant genişliğinin kullanıma sunulmasıyla, giderek daha fazla sayıda devlet ve özel kuruluş, maliyet açısından etkin olan geniş bant hizmetlerine geçiş yapıyor. 2013 Kasım’ından beri büyüyen bu pazara bağlantı hizmeti sağlıyoruz ve Teknomobil’in stratejik değerli iş ortakları
ağımıza eklenmesiyle birlikte, maliyet açısından etkin Ka-Bant çözümlerimizi kullanarak, giderek daha fazla artış gösteren yurtiçi talebi karşılayacağız.” Teknomobil Yönetim Kurulu
Başkanı Selim Gençler de, “YahClick çözümleri, devlet kuruluşlarından kurumsal firmalara kadar uzanan geniş yelpazede müşteri tabanına etkili biçimde seslenmemizi sağlayacak. Mobil uydu
hizmetlerimizin yanı sıra YahClick VNO bağlantı çözümlerinin sağlanması, pazara maliyet açısından daha etkin ve daha güvenilir hizmetler sunma şansımızı artıracak” dedi.
15 BThaber
DOSYA
Türkiye bilişim sektörünün gelişimine 22 yıldır ayna tutan, 1100 haftadır sektördeki en güncel gelişmeleri seçkin okurları ile paylaşan BThaber Gazetesi, 23 yaşına bastı. Türkiye’de bilişim sektörünün attığı adımları, kamunun Türkiye’de bu sektörün gelişimi adına hamlelerini birebir izleyen BThaber’in içeriklerinde geriye dönüp bakıldığında atılan adımları net olarak görmek, bu adımlarla ulaşılan seviyeleri görebilmek mümkün. Türkiye’de bilişim sektörünün önünde daha nice
BTHABER 1100. SAYI
12 - 18 Aralık 2016 www.bthaber.com
başarılara imza atılacak, daha da farklı yeniliklerle dünyaya başarı hikayeleri olarak sunulacak adımlar var. Biz buna inanıyor, 23’üncü yaşımızda da bunları sizlere sunmada kararlılığımızı koruyoruz. Bu hafta dosyamızla, sektör şirketlerinin geçen 22 yıla bakışını, 23’üncü yıl ve sonrasına yönelik hedef ve bizden yana beklentilerini sizlerle paylaşıyoruz. Sektörün BThaber’e inancı ve güveni, bizim için esas hediye olmayı sürdürecek demeyi de ihmal etmiyoruz...
16
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
Sektörün gelİşmesİne katkısı büyük BThaber uzun süredir sürekli okuduğum bir dergi. Eğer basılı yayının gelmesi gecikirse internetten okumaya çalışıyorum. Sektör ile ilgili haberleri, gelişmeleri, yenilikleri, sorunları, beklentileri, talepleri anlatması nedeniyle kamu ve özel sektör bilişimcilerinin yakından takip etmesi gerektiği kanısındayım. Ben kendi adıma çok yararlandığımın ve birçok konudan BThaber sayesinde haberdar olduğumun
Masamızın başucunda yer alıyor
“Çok hızla değişen ve gelişen sektörümüzdeki haberleri, yenilikleri, dünyadaki gelişmeleri bize sunan, üstelik bunu her hafta başarı ile gerçekleştiren BThaber, masamızın başucunda her zaman yerini almıştır. Daha nice binlerle ifade edilen sayılarla olmak dileğiyle, şahsınız nezdinde tüm ekibinizi kutlarım.” TUYAP Bilgi Sistemleri Grup Başkanı Aydın Yıldırım
BTHaber, BT dünyasının sesİ “BT sektöründe kurumlarda, kuruluşlarda ve şirketlerde gelişen, yapılan projeleri, teknolojileri duyuran, sektöre başardıklarımızı duyurmamızı sağlayan, BT alanındaki regülasyonlar konusunda bizi bilgilendiren, teknolojinin gelişimi ve yol haritası konusunda biz BT emekçilerinde farkındalık yaratan, yön veren ve bu yönü çalıştığımız yerlerde kullanmamızı sağlayarak, fark yaşattıran bir haber ve eğitim kaynağıdır.” TAI Bilgi Teknolojileri Müdürü Gülsen Bayramusta
Sektörün önemlİ bİr yapı taşı
Patronların da takİp ettİğİ yayın
“Bilişim sektöründeki güncel bilginin ulaşılması en kolay haber sitesi olması bizi memnun etmektedir. Kalıcılığı bu kadar uzun yıllardır sağlaması çizgisini bozmadan kabul edilen saygın yeridir. Bilişim konusuna önem veren patronlarımızın da sizleri takip etmesi bizleri memnun etmektedir. Sektördeki İnsan kaynakları bakışı ile de farklılık yaratmaktadır. Hem dijital ve sosyal medya hem de basılı medya farkındalığını her zaman doğru çizgisinde sürdürmesi tüm bilişim camiasında tercih sebebidir.Bilişim sektörü içinde geniş kitleler tarafından takip edilen ve doğru haber kaynakları ile bilişim medyasını canlı tuttuğu için BThaber’e 1100. sayısında ve sonraki her 1000. sayısında başarılar.” Nova Reklam Bilgi Sistemleri Yöneticisi Serhat Özeser
farkındayım. Sektörün gelişmesine çok büyük katkısı olduğunu düşündüğüm BThaber gazetesinin daha çok yıllar bu başarısını sürdürmesini diliyorum. Sektörümüzün bu yayını desteklemesinin çok önemli olduğunun altını çiziyorum. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey
Teknolojİnİn emekleme dönemlerİnde bİle vardı BTHaber, 1100 sayı, 22 yıl... Teknolojinin emekleme zamanlarında vardı, ışık hızına ulaştığı zamanlarda da olacağına inanıyorum... Bilişim sektörüyle ilgili teknolojik gelişmeleri, güncel projeleri, yeni trendleri çizgisini değiştirmeden bizlere ulaştırdı. Gündemi öğrenmemizi ve takip etmemizi sağladı. Daha nice sayılara.. MV Holding IT Müdürü Ethem Topgül
Takİp ettİğİm tek yayın BThaber senelerdir çok yakından takip ettiğim ve sektördeki tek yayın olduğunu sizinle paylaşabilirim. Bu duruma gelmesinde katkısı olan tüm arkadaşlara teşekkür ederim. Intertech IT Güvenlik Genel Müdür Yardımcısı Rıdvan Timuçin
İyİ kİ varsınız
Önemlİ bİr boşluğu dolduruyor
“BThaber gazetemiz bizlere işlerimizle ilgili yol gösterici ve bizi geliştirici bilgilerle dolu. Etkinliklerden sayesinde haberdar olabiliyoruz. Sektördeki önemli kişilerle yapılan röportajlar sayesinde ilgili ve bilgili kişilerin deneyimlerini öğreniyoruz.”
“BThaber’in 1100. sayısı tüm sektörümüz için hayırlı olsun. BThaber sektörümüze yön veren haberleri, özel ekleri ve en önemlisi yenilikleri ilk kaynaktan duyurması ile bilişim alanındaki önemli bir boşluğu doldurmaktadır. Bu vesile ile Sayın Murat Göçe başta olmak üzere tüm BThaber, Bilişim 500 ve Bilişim Zirvesi’ne emek veren ve katkı sağlayanlara teşekkür eder, başarılarının devamını dilerim.”
Baydemirler Tekstil CIO’su Şerif Keser
“İşimizin geleceğe sürdürülebilirliği, büyümesi ve başarısı artık neredeyse işin yapılabilir olmasından hemen sonra BT’ye dayanır. BT ise sürekli güncellenen bir yapıda ve bu yapıdan bir şekilde haberdar olabilmek hazine değerinde. BThaber bu noktada sektörümüzün önemli bir yapı taşı ve içerik kaynağıdır.”
“Türkiye’de 1100 sayısına ulaşabilen acaba kaç tane haftalık yayın vardır? BThaber olarak sektöre yol veren, müşteriler ile tedarikçileri ortak bir zeminde toplayan, tarafsızlığınızı koruyan sizleri canı gönülden tebrik eder başarılarınızın devamını dilerim.”
Genpa Bilgi Teknolojileri ve Yönetim Bilgi Sistemleri Müdürü Özalp Tık
Sinpaş GYO Bilgi Teknolojileri Müdürü Hakan Cem Topal
Dİle kolay tam 1100 sayı
Greyder IT Direktörü Gürkan Taşkıran
Gerçek bİr sektörel yayıncılık başarısı “BT sektörünün nabzını tutan, fikirlerin, projelerin paylaşılmasını sağlayan, üretici, ürün, iş ortağı ile son kullanıcıyı aynı platformda buluşturan yayın. Bizlere katkıları için bin yüz kere teşekkür ediyoruz.” Saya Grup BT Direktörü Ercan Enöz
18
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
Bilgi toplumuna giden yolda önemli görev
TÜBİSAD Yönetim Kurulu Başkanı Kübra Erman Karaca Bilgi ve iletişim teknolojileri sektörü, stratejik sektör olarak devletin tüm kurumları ve Türkiye ekonomisinin tüm paydaşları ile koordineli olarak, bütüncül bir devlet politikası çerçevesinde büyümemizin temeli olarak konumlandırılmalıdır. Türkiye ekonomisinin, uluslararası düzeyde daha iyi rekabet edebilir ve bu rekabeti sürdürebilir bir noktaya
taşınabilmesi için teknolojik bilgi üretimine, ileri teknoloji ve bilgi kullanan sanayi ve hizmetlerde yoğunlaşmaya önem vermemiz gerekmektedir. Bilgi toplumuna geçiş süreci ve Türkiye’nin bu alanda bir dönüşüm yaşaması toplumun geniş kesimlerince benimsenmelidir. Bu aşamada medyaya büyük bir rol düşmektedir. Kamuoyunu aydınlatmak, konuyu ilgili tüm paydaşlara etkin şekilde duyurmak, ihtiyaç oluşturmak, çözüm yollarını göstermek bu süreçte oldukça önemlidir. İşte bu noktada sektör yayıncılığının önemli olduğuna inanıyoruz. BThaber yayına başladığı günden bu yana, sektördeki gelişmeleri, sektörün önündeki sorun ve fırsatları, dünyadaki eğilimleri her hafta düzenli olarak gündeme getirmiş, bilişim sektörünün tüm paydaşlarına yol gösterici bir rol üstlenmiştir. “BThaber”’in 1100 sayısını kutluyor ve daha uzun yıllar başarılı yayın hayatının devam etmesini diliyoruz.
Sektörümüzün çok değerli markaları
TÜTED Başkanı Dilek Bağdatlıoğlu BThaber; bilişime dokunan sektörümüz çalışanlarını, akademisyenleri, kamuyu ve bilişim şirketlerini bilgilendiren etkinlikler ile çok değerli içerikler
üretilmesine katkı sağlamaktadır. Sektörümüzün kurum, kuruluş ve kişilerini bir araya getirerek ilgili tüm konuların konuşulup tartışılmasına ve sonuçta bir değer yaratılmasına verilen emekleriniz için BThaber’i kutluyorum. Bilişim Zirvesi, Bilişim500 ve BThaber sektörümüzün çok değerli markalarıdır. Yeni teknolojilerin, bilişimle ilgili her türlü gelişmenin, inovasyonun, yol haritalarının, kamu görüşlerinin paylaşıldığı Teknoloji Platformları ve Sosyal Buluşma Platformları etkinlikleri de sektörümüz için somut çıktılar üretmekte ve yol gösterici özelliği taşımaktadırlar. Emekleriniz, değerli katkılarınız için BThaber nezdinde emeği geçen herkesi ve tüm ekibi kutluyor, başarılarınızın devamını diliyorum.
12 - 18 Aralık 2016
Çok sesliliğin ve bilginin merkezi
TELKODER Başkanı Yusuf Ata Arıak Bilişim sektörünün büyüklüğü 2015 yılında 30,4 milyar doları buldu. Türkiye’de elektronik haberleşme sektör büyüklüğü ise 2010 yılından beri yaklaşık 16 milyar dolar seviyelerindedir. TELKODER üyesi olan alternatif işletmecilerin geçtiğimiz yıl bu gelirden aldıkları pay yaklaşık olarak yüzde 7 olmuştur. Devletimizin bütün kurumları, işletmecilerimiz ve bizim gibi sivil toplum kuruluşları, hepimiz çok daha iyi bir tabloya ulaşmak için çaba harcıyoruz. Burada amacımız olumlu sonuç almak, rekabeti arttırmak, vatandaşlarımızın daha iyi hizmeti daha uygun fiyata almasını sağlamak ve sektörü büyütmektir. Ama bütün bunların olabilmesi için bazı ön şartlar gerekiyor. Rekabet şartlarının daha iyi olması lazım, yatırım şartlarının iyi olması lazım. Bildiğiniz gibi 27 Temmuz 2016 tarihinde Turkcell, Vodafone, Türksat ve Alternatif İşletmecileri temsilen TELKODER, “Serbest Altyapı için Ortak Altyapı Şirketi” başlıklı bir toplantı gerçekleştirmişti. Ülkemizin geçirdiği o sıkıntılı günlerde hep birlikte Türkiye’nin geleceğine umutla baktığımızın bir göstergesi olarak yatırım yapma niyetiyle yola çıktığımızı duyurmuştuk. Bu doğrultuda TELKODER’in önemli çabaları sonucuna bir araya
Her zaman yol gösterici oldu
TBD Yönetim Kurulu Başkanı İlker Tabak
BThaber’in ilk sayısının çıktığı günü dün gibi anımsıyorum. Bilişim sektöründeki haftalık dergi olarak çıkan yayınların artması ile yaşanan heyecanı ve sevinç dalgasını her zaman hatırlayacağım. BThaber sektörün nabzını tutan, haberleri ve gelişmeleri doğru ve tarafsız yaklaşımıyla veren bir yayın çizgisini bozmadan bugüne kadar gelmiştir. Bilişim sektörünün önemli bir arşivi olmuştur. Bilişim alanında gerek
kamuda, gerekse özel sektörde ve akademik alanda yaşananları sıcağı sıcağına aktaran, köşe yazıları ve yorumları ile bilişimcilere her zaman yol gösteren önemli bir kaynak olmuştur. İlkeli ve tarafsız yayınları ile sivil toplum kuruluşlarının, özellikle de Türkiye Bilişim Derneği’nin her zaman destekçisi olan BThaber, Türkçe’yi de en doğru biçimde kullanarak, kavramların
gelen işletmeciler, Ortak Altyapı Şirketi’ni kurmak için çalışmalara başladı. Kurulacak olan Ortak Altyapı Şirketi’nin vizyonu “Ülke ve telekomünikasyon sektörü altyapılarının en etkin şekilde kullanılması ve geliştirilmesi, sektör paydaşlarına sektör altyapısının en uygun şartlarda ve adil olarak sağlanması” olarak belirlenmiştir. Ortak altyapı şirketi kurulmasına Hükümetten de destekleyici açıklamalar yapılıyor. Bu kapsamda 2017 yılının hem sektörümüz hem de ülkemiz için çok önemli gelişmelere sahne olacağını söyleyebilirim. BThaber Gazetesi’nin uzun yıllardır sektörün saygın bir sesi olduğunu net biçimde ifade edebilirim. Türkiye’de bilişim ve telekomünikasyon sektörleri uzmanlığın ön plana çıktığı alanlar ve BThaber de bu noktada yayıncılık tarafında işin uzmanlığını başarıyla üzerinde taşımaktadır. Öte yandan, 1100. sayısını çıkartan bir basın kuruluşundan değil, sektörü buluşturan ve gelişimine katkı sağlayan önemli bir platformdan bahsettiğimizi de ayrıca belirtmek isterim. Sektörün genel durumu, yeni ürün ve hizmetler, tartışmalar ve gelecek vizyonunu ele alan BThaber bu yönüyle çok sesliliğin ve bilginin merkezi olarak katkılarını sunmayı sürdürüyor.
yaygınlaşmasına da katkı sunmaktadır. BThaber aynı zamanda bilişim basını için bir ekol, bir okul rolü de üstlenerek diğer benzer yayınlar için örnek olmuştur. İçinde bulunduğumuz zorlu koşullara rağmen 1100 sayıyı düzenli olarak yayımlayan değerli BThaber yönetici ve çalışanları başta olmak üzere katkı veren, emeği geçen herkesi kutluyor, nice sayılarda yine bizlerle birlikte olmanızı diliyorum.
20
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
İnovasyon ve teknoloji kurumların DNA’sına işliyor
Samsung Türkiye Başkan Yardımcısı Tansu Yeğen
Teknolojinin artık sadece dikey bir sektör olarak değil, tüm endüstrileri yatayda kesen bir konsepte dönüştüğünü görüyoruz. Dünya hızla dijitalleşirken, kurumlar teknolojiyi sadece işlerini hızlandıran bir katalizör olarak görmüyor. İnovasyon ve teknolojiyi kurumsal DNA’larının yapı taşına dönüştürmek için büyük çaba sarf ediyor. Ekonomide sürdürülebilir büyüme ve toplumumuzun iyiliği için ülkemizde de bu inovasyon ve teknoloji vizyonun yaygınlaştırılması büyük önem arz ediyor. Bu büyük vizyonun kurumlar tarafında sahiplenilmesi adına, bilişim sektörümüze uzunca bir süredir hizmet veren BThaber ekibini kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Bilişim sektörümüzün hafızası BThaber
BBS Genel Müdürü Bekir Alp Sayın Bilişim sektörü ülkemiz için henüz genç bir sektör. Bu yönüyle oluşturduğu parasal hacim ve istihdam sayısı da henüz diğer sektörlere göre oldukça düşük seviyelerde. Ancak özellikle son 15 yılda hızlı büyüyen sektörlerimiz arasında yerini almış durumda. Rakamsal büyümenin ötesinde, bilişim sektörünün sağladığı ürün ve hizmetler diğer sektörlerin neredeyse tamamında işin yapılışında gereken unsurların başında gelir olmuştur. Artık günümüzde işini daha iyi yapmak isteyen, daha verimli olmak isteyen ve acımasız rekabet koşullarında iş yapabilmeyi sürdürmek isteyen tüm şirketlerin bilişim sektörüne ihtiyacı 1015 sene öncesinden çok daha fazladır. Benzer bir durum bireysel hayatlarımız için de geçerlidir. Elimizdeki cep telefonumuzdan, kullandığımız tablet ve diğer taşınabilir bilgisayarlarda kullandığımız bir çok uygulama, artık
günlük yaşamımızı planlarken ve yaşarken vazgeçemediğimiz unsurlar haline gelmiştir. Bütün bu gelişmeyi ülkemizin iş dünyasına ve yurttaşlarımıza sunan da bilişim sekötürüdür. Ülkemizdeki bilişim sektörünün sağladığı ürün ve hizmetlerin kalitesi, dünyanın gelişmiş ülkelerinin bilişim sektörlerinin sağladığı kalitenin altında değildir. Hatta bazı sektörlere yönelik olarak sağlanan çözüm ve hizmetler kalite olarak çok üst düzeydedir. Kamu alanında son 10 yılda yaşanan e-devlet dönüşümü sürecini de ülkemizin bilişim sektörü sağlamıştır. BThaber Gazetesi, ülkemizin bilişim sektörünün en eski, en köklü ve en tecrübeli medya organıdır. Bu yönüyle sektörümüzün hafızasıdır. Aynı zamanda ülkemiz bilişim sektörünün gelişimini gösteren önemli bir unsurdur. Sektörümüz için kurulduğundan bu tarafa bir çok işlevi yerine getirmiştir. Sektör içi bilgilendirme işlevinden, hizmet ve ürün sağlayan firmalarla diğer sektörlerde görev yapan bilgi işlem yöneticileri arasındaki iletişim sağlama işlevine; zirve benzeri etkinlikleriyle sektörümüzü kamuoyuna açmasından, yurtdışından ülkemize yatırım yapmak için arayışta olan firmalar için bilgi kaynağı olmayakadar birçok işlevi üstlenmiştir. Bunların tamamı diğer sektörlere göre daha genç olduğunu belirttiğimiz bilişim sektörünün olgunlaşması açısından önemli katkılardır. Bir diğer önemli katkısı da kamu sektörünü oluşturan kamu kurumları ile bilişim sektörünün firmalarını buluşturan etkinlikleridir. Bu etkinlikler de hiç şüphesiz e-devlet dönüşüm sürecine çok önemli katkılar sağlamıştır.
12 - 18 Aralık 2016
Dijital dönüşüm stratejilerinin oluşturulmasına katkı sağlıyor
IBM Türk Genel Müdürü Defne Tozan Günümüzde tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok büyük bir dönüşüm sürecinden geçiyoruz. Dijital dönüşüm olarak adlandırdığımız bu süreç içerisinde Türkiye pazarında da iş yapış biçimleri köklü bir değişim geçiriyor. Dijital dönüşümün yaşandığı bu dönemde kurumlar çok kanallı yaklaşımla, son kullanıcıyla her noktada iletişime geçerken, kendi iş süreçlerini de yenileme ihtiyacı hissediyor. Tek yönlü bir iletişim ve hareket alanından ziyade analitik becerilerin, mobil, sosyal teknolojiler ile kullanılarak iş süreçlerinin çok yönlü bir etkileşim içinde ilerlediğini
de gözlemliyoruz. Artık bilişim sektörü sadece bilgi işlem yöneticilerine değil şirket içerisinde pazarlamadan üretime, finanstan insan kaynaklarına tüm alanlara hitap ediyor. Bilişim sektöründe donanımdan yazılıma ve hizmetlere geçiş olduğunu da söyleyebiliriz. Teknolojinin daha etkin kullanılması ile Türk Lirası bazında bakıldığında 2013 yılından beri sektörün büyüdüğünü görüyoruz. Bu anlamda baktığımızda Türkiye’de büyük bir potansiyel var. Bugün bu potansiyeli etkin hale getirebilmek için de tüm ekosistemin içinde olduğu işbirliklerini de artırmamız gerekiyor. BThaber Gazetesi’nin geride bıraktığı 22 yıllık birikimiyle Türkiye’deki kurumların teknolojik yatırımlarla daha rekabetçi ve daha etkin olmasına imkan sağlayacak vizyon yaratılması konusunda öncü kurumlardan biri olduğu düşünüyorum. Bizlere sektörümüze dair büyük resmi takip ederken destek olduğu kadar, müşterilerimize de dijital dönüşüm stratejilerinde geleceğin vizyonuna sahip olmaları konusunda yardımcı olan BThaber, özveriyle sürdürdükleri habercilik yolculuğunda çıtayı yükselterek, teknoloji gazeteciliğinin bugünkü konumunu kazanmasının en önemli aktörlerinden biri olmuştur. 1100’üncü sayısını yayınlayan BThaber Gazetesi’ni tebrik ederken, bu önemli sorumluluğu yıllar boyunca başarılı bir şekilde devam ettirmesini diliyorum.
Kamu – özel sektör birlikteliğini sağlama görevini başardı
Brocade Ülke Müdürü Feyyaz Atalay Bu satırları yazarken dönüp sektördeki 25 yılıma bakınca, yüzümde bir gülümseme belirdi. İlk yazılım ihracatı tecrübemiz geldi aklıma. Gümrükteki görevli arkadaşlara piyasadan bir dolara aldığımız bir CD`yi bir kutunun içine koyup üstüne de lisans kodunu ekleyip 500 bin dolara
satmaya çalışırken, az kalsın hayali ihracat ile suçlanacaktık. Bugün ise Türk yazılım sektörü dünyanın her köşesine çözümler satar hale geldi. Tabii ki daha iyisi olabilirdi ve hala da olabilir. Benim görebildiğim en büyük gelişme alanı uzun soluklu planlamalar ve destekler. Verilen destekler ve avantajlar kısa vadede işe yarıyor olabilir ancak, uzun vade için biraz daha detaylı planlamalar yapmak gerekiyor. Çözümlerimizi 2-3 yıl yerine 5-8 yıl olarak planladığımızda eminim bir adim öteye geçebileceğiz. Bu okuyacağınız derginin 1100. sayısı. Söylemesi bile kolay değil. Hiç sıkılmadan, ödün vermeden, her hafta sektöre aynı yayını aynı heyecanla okutmak bence büyük bir başarı. Bu yüzden BThaber Gazetesi, sektörü bir araya getirme, farklı oyuncuları dahil etme, kamu-özel sektör birlikteliğini sağlamada çok önemli ve başarılı bir sorumluluk üstlenmiş ve bunu da başarıyla yerine getirmiştir.
22
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
Teknolojinin yeni adı hizmet!
KoçSistem Genel Müdürü Mehmet Nalbantoğlu Dijital dönüşüm, bireylerin hayatını, bunun bir yansıması olarak kurumsal hayatı tepeden tırnağa, hem de önceki değişim başlıklarından çok daha hızlı biçimde değiştiriyor. Dijital dönüşüm ve mega trendlerle ilgili önümüzde sınırsız bir dünya var. Öyle ki, gelişen rekabet karşısında ayakta kalmanın zorluğunun da etkisiyle,
kurumları bugüne getiren hiçbir unsur, yarın da var olmalarını garanti etmiyor. Bu noktada teknolojinin sunduğu imkânları doğru bir kurgu ile kullanmak kritik önem taşıyor. Yakın geleceğin gittikçe daha bağlantılı hale gelen dünyasında, BT birimi şirketlerin son yıllarda gördükleri en büyük dönüşümlerden sorumlu olacak. Dolasıyla BT birimi artık iş dönüştüren, yeni iş fırsatları yaratan, rekabet avantajı sağlayarak, dijital dönüşümde köprü vazifesi görevini üstlenen bir birim haline geldi. Eskiden gelişen bir teknoloji karşısında, büyük oyuncular sayesinde şirketler bunu kendilerine adapte ediyordu. Bugün bulut hizmetlerinin yaygınlaşarak, yatırım maliyetlerinin düşmesi ve data analitiğin ön plana çıkmasıyla, küçük-büyük şirketlerin bu rekabetin içerisine girmesini sağladı. Bu bağlamda şirketlerin yıkıcı etki yaratabilmesi, BT’nin demokratikleşmesini sağlamakla birlikte geleceğin inşa edilmesinde büyük rol oynamış oldu. Hepimiz aktif olarak dahil olabiliyoruz buna. Bu da oyunun içinde olduğumuz için, heyecan verici. Bundan 20-25 yıl önce PC’ler ile beraber yüzlerce küçük yazılım şirketi, spesifik yazılımlar geliştiriyordu. Hatta
Sektörün referans kaynağı
NetApp Türkiye Genel Müdürü Behçet Yumrukçallı
Günümüzde kâr oranları üzerinde hiç olmadığı kadar yoğunlaşan veri baskısı ve son hızla değişen müşteri talepleri, son yıllarda BT yöneticilerini daha fazla harekete geçirmeye başladı. Onlar için artık daha yenilikçi ürünler geliştirmek, daha yaratıcı ve özgün çözümler bulmak her geçen gün daha fazla kayganlaşan rekabet ortamında hayati önem taşıyor. Bu nedenle BT yöneticilerini yenilikçi çözümler konusunda en hızlı ve güvenilir şekilde bilgilendirmek gerekiyor. Uzun yıllardır sektörde bir referans kaynağı olarak gösterilen BThaber’in bu açıdan önemli bir rol üstlendiğini düşünüyorum. Doğru, hızlı, güvenilir habercilik anlayışını ilke edinmiş BThaber’in ülkemizde BT sektörünün gelişiminde önemli bir yeri olduğunu düşünüyorum. Şu ana kadar göstermiş oldukları başarılı habercilik yaklaşımlarından ötürü kendilerini kutluyor, bu başarılarını daha nice yıllara taşımalarını temenni ediyorum.
şirketler bünyelerinde muhasebe programlarını, stok programlarını kendileri geliştiriyordu. Bugün nesnelerin interneti ile beraber, o trendi sektörde yeniden görüyoruz. Günümüzde birçok küçük start-up, nesnelerin internetinden esinlenerek, değişik iş çözümleri üretiyor. Burada önemli olan nokta, açık data platformlarının etkisiyle ekosistemin, birbiri ile entegre şekilde çalışan çözümler sunabilmesi. Teknolojinin artık bir hizmet modeli olduğu yeni bir dönem bizi bekliyor. Bu yeni dönemin altyapısı olarak “bulut” mimarisi ve bu mimari üzerinde aslında uygulamalarda yeni iş modelleri yatıyor. Sektöre yön veren şirketler olarak bizlerin de, yeni oyuncuların ağırlıklı olarak hangi iş kolunda hangi çözümü sunacağı, yazılım geliştirerek veya hizmet olarak ne sunacaklarını belirlemesi büyük önem taşıyor. BThaber sektördeki değişim ve dönüşümlere tanıklık ederek, sektör dinamiklerini kamuoyuna yansıtmada büyük bir öncülüğe sahip olan bir yayın. Sürekli değişim gösteren bu yeni dönemde, BThaber üründen başlayıp, değişen dünyanın iş çözümlerine kadar uzanan yolculuğunda; sürekli kendini ve içeriklerini güncelleyerek bugünlere
ulaştı. Önümüzdeki dönemde de dijital dünyanın sunduğu yeni imkanlarla, farklılaşarak 2000. sayıya doğru başarılı bir ivme kaydedeceğine eminim. BThaber’in ilk yayımlandığı yılları hatırlıyorum. Sektörün ilk zamanlarında ürün tanıtımları çok fazla ön plana çıkıyordu. Onun için büyük fuarlarda yazıcılar, PC’ler, sunucular başroldeydi ve bunlar ürün olarak kitlelerin dikkatine sunuluyordu. BThaber de bu yıllarda, ağırlıklı olarak teknik ürün tanıtımlarını gerçekleştiriyor, bu konuyu destekleyici haberler yapıyordu. Böyle bir dünyadan; ürünün arka planda kaldığı, tamamen iş çözümlerinin konuşulmaya başlandığı bir dünyaya geçtik. Bu iş çözümlerini konuşurken de, tabi çözüm seti olarak dönüp baktığımız zaman milyarlarca akıllı nesnenin artık konuşmaya başlayacağı, büyük değişim yaşayan bir sektörün içerisindeyiz. BThaber sektör içerisindeki tüm sesleri etik yayıncılık anlayışıyla derleyerek, sektörümüzün geçmişine ve geleceğine dair önemli izler bırakıyor. BThaber’in sektörün nabzını tutan, paralelde sektör ile birlikte gelişen bir yayın olmaya devam edeceğine inanıyorum.
Düzenlemeler sektörü büyüttü
eFinans Genel Müdürü Okan Murat Dönmez Bilişim sektörü Türkiye’de artık milyar dolarlarla ifade ediliyor. Özellikle finans ve telekomünikasyon sektörünün önderlik ettiği bilişim sektörü, kamunun yaptığı düzenlemeler, yayınladığı tebliğler sonucunda büyük kurumsal firmaların katılımı ile kısa sürede çok büyük bir sektör haline geldi. Büyük firmaların kendi yazılım
ihtiyaçları için kurduğu bilişim firmaları, başka firma ve kurumlara da hizmet vermeye başladı. Devletin vergi indirimi ve muafiyetleri teknokentlerin sayısını ve altyapı yatırımlarını arttırdı. Türkiye’de BT operasyonlar, güvenlik, depolama, uygulama geliştirme, iş süreçleri ve sektöre özel yatırımlara ayrılan önem ve bütçeler önemli ölçüde artış gösterdi. Türkiye’de bilişim sektöründe hizmet veren 2 bin civarında firma mevcut. Online ürün ve hizmet veren firmaların sayısı her geçen gün artıyor. Her yeni gelişen sektör gibi, bilişim sektörünün de altyapı, yatırım, düzenleme gibi birçok konuda eksikleri olmasına rağmen bu eksikleri çok kısa sürede gidereceğine ilişkin güvenimiz tam. eFinans olarak finansal çözümlerle birleştirdiğimiz e-Dönüşüm hizmetlerimiz ile bilişim sektörünün önemli oyuncularından biri olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz. Doğru ve güvenilir haber anlayışı ile çok uzun yıllardır BT sektörünün nabzını tutan BThaber’e sektöre katkılarından dolayı teşekkür ederiz.
24
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
İstikrarlı çizgi başarıyla devam ediyor
İnnova Genel Müdürü Aydın Ersöz Türkiye bilişim sektörü hızlı gelişimini sürdürüyor ve her geçen yıl güçlenerek yolculuğuna devam ediyor. Türk Telekom iştiraki İnnova olarak, ekonominin tüm
sektörlerindeki faaliyet gösteren kurumları geleceğe taşıyan dünya standartlarında ürün ve çözümler geliştirirken, hizmet verdiğimiz kurumlarla bir iş ortağı olarak, yakından çalışıyoruz. Türk Telekom’un Türkiye’nin dijital devrimini gerçekleştirme çalışmalarının sektörü yönlendirmeye başladığı bu yeni dönemde İnnova olarak farklı sektör ve ölçeklerdeki kurumların geleceğe yönelik motivasyonlarını, taleplerini ve beklentilerini yakından görme imkanına sahip oluyoruz. Bugün geldiğimiz noktada, kurumların dijitalleşmenin sağladığı hız, verimlilik ve rekabetçilik avantajları konusunda her zamankinden daha bilinçli ve istekli olduklarını memnuniyetle görüyoruz. Günümüzde yoğun olarak gündemde yer alan nesnelerin interneti, makineler arası iletişim gibi yeni nesil teknolojilerin gerek katma değerli
Geri dönüşler hep pozitif oldu
EFB Genel Müdürü Tuğrul Akarsu Türkiye, dinamikleri açısından Avrupa’nın birçok ülkesinden daha hızlı adaptasyon gösterip, uygulayan ve gelişime açık bir ülkedir. Nitekim son 10 yılda bilişim sektöründe
Ülkemiz açısından, bilgi ve iletişim teknolojileri alanında yerli kaynaklarla çözüm geliştirebilme yeteneğinin taşıdığı stratejik önem günümüzde daha net fark edilmeye başlandı. Ülkemizde girişimcilik ve inovasyon kültürü ile bu alandaki farkındalığın artması ve bilgi ve iletişim teknolojilerini etkin kullanan KOBİ’lerin imza attığı başarı hikâyelerinin çoğalması da sektörümüzün gelişimini olumlu etkiliyor. Ülkemizde üretilen bilişim çözümlerinin artık yurtdışında da giderek daha fazla tercih edilir hale gelmiş olması da bizce çok önemli bir diğer nokta. Ülkemiz için stratejik öneme sahip
Teknoloji sektörü gibi değişimlerin çok hızlı ve çok yoğun yaşandığı bir sektörü derinlikle analiz eden yayınlar, bu sektörde faaliyet gösteren firmalar için bir rehber niteliğindedir. Biz hep BThaber’i bu yönden çok değerli bir yayın olarak gördük. Birbirimize destek vererek bu sektörü ve sunduğu çözümleri daha geniş kitlelere anlatabilmeyi ve bu sayede teknolojinin tüm sektörler tarafından en verimli şekilde kullanımını sağlayabilmeyi umuyoruz. Kapsamlı dosya konuları ile de teknoloji sektörünün yıllardır nabzını tutan BThaber Gazetesi’nin 1100. sayısını tebrik ediyor, deneyimli ekibinizle başarılarınızın devamını diliyoruz.
çözümler geliştiren, kurumların, sektörlerin ve tüm ülke ekonomisinin dijitalleşmesini sağlayan bilişim sektörü, ekonomimizin dünya ile rekabet etmesine ve verimliliğin artmasına her zamankinden daha fazla destek oluyor, ihracata ve nitelikli istihdama katkı yapıyor. Öncelikle bilişim sektörünün önemli bilgi ve iletişim kaynaklarından biri olan BThaber Gazetesi’nin 1100. sayısını kutluyoruz. Medya sektörünün tüm dünyada hızlı bir dönüşüm geçirdiği bu dönemde gerek basılı gerekse çevrim içi ortamda başarılı ve istikrarlı yayın çizgisini sürdüren ve geleceğe taşıyan BThaber’i beğeniyle takip ediyoruz. Nitelikli içeriği, özenle hazırlanmış ekleri ve etkinlikleri ile sektörümüz için bir platform niteliğinde olan BThaber’e emeği geçen herkesi tebrik ediyor, başarılarının sürmesini diliyoruz.
Sektörümüze ayna tutuyor alabiliyoruz. Bu da hayatımızı oldukça kolaylaştırıyor.
aldığımız yolu görmeyen yoktur sanıyorum. Özellikle alt yapımızda kullanılan ve EFB Elektronik in ana konusu olan kablolama ürünleri ve komponentlerinin gelişimi ile Türkiye’nin yapısal kablolama alt yapısının bir çok Dünya ülkesinden çok daha ileri olduğunu söyleyebilirim. Şüphesiz ki BThaber’in istikrarlı yayın prensipleri ve yapmış olduğu kaliteli organizasyonlar ile sektörümüze büyük katkısı olmaktadır. Özellikle sektörün ilgi ve alakasını sürekli ayakta tutmak ve son kullanıcıya kadar hizmet ve ürünlerimiz tanıtabilmek adına yapmış olduğunuz çalışmaların geri dönüşleri hep pozitif olmuştur.
Birbirimize destek oluyoruz
HP Türkiye Genel Müdürü Filiz Akdede
ürünlerde gerekse mobil ürünlerde etkin olduğunu söyleyebiliriz. Bu gelişmeler sektörün hem yazılım geliştirme hem de hizmet tarafında büyümesine olumlu etki ediyor.
Tüm bu gelişmeler bilişim sektörünün diğer tüm sektörler için önemini daha da artırıyor. Dijitalleşme ve bulut bilişim kavramları giderek daha çok konuşuluyor ve hayata geçiriliyor. Tüm bu hızlı gelişim bilişim sektörünü sürekli dinamik olmaya itiyor. Bir yandan yetişmiş işgücü, tecrübe ve finansal altyapı önem kazanırken diğer yandan gençlerin daha çok sektöre katılması, değişime ayak uydurma ve küresel oyuncularla rekabet gereksinimi öne çıkıyor. Bilişim sektöründe yer alan firmalar tüm bu dinamiklerin farkında ve büyük ölçüde uzmanlaşmaya ağırlık vererek bulundukları alanda rekabet güçlerini arttırmaya çalışıyorlar.
VMware Türkiye Ülke Müdürü Murat Mediçeler Türkiye bilişim sektörünün diğer sektörlere göre oldukça hızlı geliştiğini ve bugün iyi bir noktada bulunduğunu düşünüyorum. Genç nüfusumuz, giderek artan girişimci yaklaşım ve bölgesel merkez olma potansiyeli gelinen noktanın ardındaki itici güçler. Türkiye bugün başta finans, telekom ve perakendecilik olmak üzere tüm sektörlerde bilişimi ana işinin bir parçası olarak görmeye başladı. Müşterilere hizmetlerin birçoğu online olarak sunuluyor. Hatta birçok konuda müşterilerin firma tercihlerini firmaların online hizmetleri belirliyor. Kamuda da benzer gelişmeleri görüyoruz. Bugün neredeyse tüm hizmetleri devlet dairesine gitmeden
BThaber Gazetesi bilişim sektörünün gelişmesine büyük katkı sağladı. Bunu temelde iki şekilde yaptığını söyleyebilirim. Öncelikle yaptığı haber ve dosya çalışmalarıyla sektörümüze ayna tutuyor, böylece bulunduğumuz yeri net bir şekilde görebiliyoruz. Ayrıca dünyadaki trendleri izleyerek gelişmeleri bizlerle paylaşıyor, böylece gitmemiz gereken yer hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Ayrıca Bilişim Zirvesi, Anadolu Buluşmaları gibi önemli etkinliklerle sektörü bir araya getiren ve sektörün ulaşmakta güçlük çektiği alanlara ulaşmasını kolaylaştıran çalışmalara imza atıyor. Hepsinden önemlisi süreklilik sağlamanın gerçekten zor olduğu bir alanda 1100 sayı gibi ulaşılması zor bir başarıyı gerçekleştiriyor. Bu başarısından ötürü BThaber’i tebrik ediyorum.
AKEDAŞ, süreçlerinde hedeflediği entegrasyonu HPE ve EFA ile sağladı
Hedef Perakende ve Dağıtım şirketleri için iki ayrı ama entegre ERP ile birlikte, raporlama sisteminde de uyumlu bir çalışma elde etmek. İnsan kaynakları, satın alma, müşteri işlemleri, faturalama gibi konularda entegre ve güvenli bir sistem oluşturmak. Yaklaşım AKEDAŞ, hedeflerine ulaşmak için bir SAP HANA projesi uygulamaya karar verdi ve altyapı çözümü için farklı danışman firmalardan teklif aldıktan sonra Hewlett Packard Enterprise ve EFA ile çalışmayı seçti. IT’nin Kazandıkları • Değişikliklere uygun bir sistem oluşturuldu. • Genel anlamda güncel ve ölçeklenebilir bir yapı elde edildi. • Sisteme erişim sorunları ortadan kaldırıldı. • Performans ile ilgili sorunlar çözüldü. • Yapılacak yeni entegrasyonlara açık bir sistem kuruldu. Bir Bakışta HPE Çözümleri Donanım • HPE DL580 Gen8 • HPE DL 380 Gen9 • HPE CS 500 SAP HANA • HPE 3PAR StoreServ 7200 • HPE StoreOnce 4700 • HPE 5930, 5500 Switch Series Yazılım • HPE OneView • HPE Data Protector Destek
• HPE Proaktif Hizmetler
Enerji piyasasında gerek yasal düzenlemeler gerekse müşterilere karşı yükümlülükler, dağıtım ve perakende satış şirketleri açısından çıtayı yükseltiyor. Kahramanmaraş ve Adıyaman bölgesinde elektrik dağıtım ve perakende satış hizmetleri veren AKEDAŞ, HPE ürün, çözüm ve destek hizmetlerini kullanarak gerçekleştirdiği SAP HANA projesiyle süreçlerini ve hizmet kalitesini iyileştirmenin yanında, yasal düzenlemelerle de tam uyum elde ediyor. İhtiyaçlar Müşteri hizmetlerinde entegrasyon 2011’de kurulan AKEDAŞ, EPDK kuralları gereğince AKEDAŞ Elektrik Dağıtım ve AKEDAŞ Elektrik Perakende Satış şirketleriyle Kahramanmaraş-Adıyaman bölgesinde yaklaşık 650 bin müşterisine hizmet veriyor. AKEDAŞ, faaliyetleri açısından kritik öneme sahip Kurumsal Kaynak Planlama (ERP) ve Müşteri Yönetim Sistemlerinde daha iyi yönetilebilir, daha kolay uygulanabilir ve daha verimli şekilde entegre edilebilir bir sisteme geçme kararı aldı. Çözüm SAP HANA’ya zemin oluşturacak donanım AKEDAŞ bünyesindeki SAP çözüm ve bileşenlerinin güvenli, tutarlı ve iş sürekliliğine uygun şekilde çalışması için gerekli IT altyapısının uçtan uca HPE ürünleriyle kurulması ve HPE Destek Hizmetleriyle de desteklenmesi kararlaştırıldı. Seçilen ürünlerin yurt dışından gelmesiyle birlikte Hewlett Packard Enterprise ekibi hızla harekete geçerek önce fiziksel kurulumları, sonra da yazılım kurulumlarını,
AKEDAŞ’ın dahili ekibi ve entegratör firmasıyla birlikte gerçekleştirdi.Kurulumun ardından ürünler çalışır hale getirildi ve testler yapıldı. Faydalar Performansta iyileştirme HPE danışmanlığında ortalama 4-5 ay gibi kısa bir sürede tamamlanan SAP HANA geçişi sayesinde AKEDAŞ, öncelikli olarak performans konusunda hedeflerine ulaştı. Sisteme gereğinden fazla yük bindirilerek yapılan testlerde, herhangi bir performans sorunu yaşanmadı. AKEDAŞ, projenin canlı uygulamaya alınması sonrasında süreçlerin standartlaştığını, yetkilerin düzenlendiğini ve raporlamada büyük hız kazanıldığını ifade etti. Projeyle birlikte, müşteri merkezlerindeki AKEDAŞ ekipleri, belirli standartlarda çalışmaya başladı. Güvenilir ve değişime uygun bir sistemin kurulması sayesinde AKEDAŞ önümüzdeki günlerde müşteri memnuniyeti için yapacağı çalışmalarda çok daha rahat proje üretebilecek.
“Elektrik dağıtım şirketleri iki önemli sistem kullanır. Bunlardan biri, enerjinin uzaktan yönetimini sağlayan SCADA, diğeri de müşteri işlemlerini yöneten sistemlerdir. Biz de müşteri işlemleri ve ERP için seçtiğimiz SAP Suite on HANA çözümü için HPE ve EFA danışmanlığında entegre bir altyapıyı hayata geçirdik.”
© Copyright 2016 Hewlett Packard Enterprise Development LP. Bu belgede yer alan bilgiler, önceden uyarı yapılmaksızın değiştirilebilir. Hewlett Packard Enterprise ürün ve servisleri için sadece bu ürün ve servislerle birlikte sunulan garanti beyanlarındaki açık taahhütler geçerlidir. Bu belgede yer alan ifadeler, ek bir teminat anlamına gelmez. Belgedeki teknik ya da yazı hataları ya da eksiklikleri konusunda Hewlett Packard Enterprise sorumlu tutulamaz. 4AA5-1441EEW, Şubat 2016, Rev. 1
Bu bir ilandır.
–Kemal Önyurt, Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü, AKEDAŞ
26
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
Sektörün amiral gemisi
Intel Security Türkiye ve Azerbaycan Bölge Direktörü İlkem Özar
Türkiye bilişim sektörüne Avrupa ve Amerika’dan sonra adım attı, ancak bunu avantaja dönüştürmeyi başardı. Eski, hantal yapılara takılmadan, yeni mimarilere uygun yenilikçi bilişim uygulamalarını hızlıca adapte etti ve bugün dünya çapında öncü çalışmalara imza atmayı başarıyor. Özellikle finans, ve telekomünikasyon sektörleri bilişim alanında çok ileriler. Hatta bilişim ihraç etmeye bile başlayan kurumlarımız var. Bununla birlikte, ürün geliştirme, katma değerli servis sunma ve yeni fikirlerin, uygulamaların ortaya çıkarılması ve markalaşma konusunda ise biraz daha gidilecek bir yol olduğuna inanıyorum. Bilişim altyapılarında
BT yatırımları için bilgi kaynağı
da daha fazla gelişim sağlamalıyız. Örneğin; Bulut hayatımızın önemli bir parçası olmaya başladı ancak bu sistemin güvenliği henüz yeterince konuşulan ve doğru uygulamalar sağlanan bir alan değil. Güvenlik ele alınması gereken önemli bir konu. Diğer bir konu ise bant genişlikleri. Burada da artış yaratılması gerekiyor. Bilişim alanında kesinlikle önemli ilerlemeler kaydettik. Ancak teknoloji inanılmaz bir hızla ilerlerken bizim de yakaladığımız gelişim ivmesini sürekli olarak yukarı taşımamız lazım. Bu doğrultuda, bilişim yatırımlarına, özellikle yeni fikir geliştirme alanında teşviklere ihtiyaç olduğunu gözlemliyoruz. Bunun için devlet
Ülke ve ekonomi adına takdire şayan bir hizmet
Özellikle ithal ürün ağırlıklı bir sektör olmasından dolayı TL’nin değer kaybı, maliyetlerin TL bazında artmasına sebep oldu. Buradan hareketle, Türkiye’de bilişim sektöründe birikmiş bir talebin oluştuğunu söyleyebiliriz. Bulut bilişim ve nesnelerin interneti gibi kavramlar dünyaya paralel olarak Türkiye’de de ön plana çıkıyor. Bilişim teknolojilerini rekabet avantajı sağlayan bir araç olarak gören şirketler kendi sektörlerinde ön plana çıkıyor.
HPE Türkiye Genel Müdürü Güngör Kaymak Türkiye bilişim sektöründe donanım ve yazılımı payı yüzde 85 seviyesinde iken hizmetler yüzde 15’lik bir kısmı oluşturuyor. Gelişmiş ülkelerde bu oran yüzde 50-50 seviyelerindedir. 2015 ve 2016 yılları Türkiye bilişim sektörü için zorlu geçen yıllar oldu.
Şüphesiz ki bir sektörün gelişimine en çok katkı sağlayan bileşenlerden bir tanesi de o sektöre özel basındır. Gerek kurumların gerekse bireylerin bilişim sektöründeki gelişmeler hakkında bilgi sahibi olabilmesi, sektördeki üreticilerin ürün ve hizmetlerini hedef kitlelerine ulaştırabilmesi açısından BThaber Gazetesi çok önemli bir rol üstlenmiştir. Özellikle kurumlar, BT yatırımı yaparken sektörün en eski ve en güvenilen yayını olan BThaber gazetesindeki haberleri takip ediyorlar.
ve özel kurumlar bir arada destek programları oluşturabilir. Türkiye’nin dünya çapında bilişim alanına liderlik etme potansiyeli var. Bu potansiyeli gerçeğe dönüştürmek için yaratıcılık ve fikir alanını desteklememiz gerekiyor. BThaber, haberciliği ciddiyetle ele alan, işini iyi yapan ve ayrıntılı haberlerle sektöre yön veren bir kaynak. Bu sayede sektörün amiral gemisi konumuna ulaşan BThaber en güvendiğimiz yayınlardan biri. Her zaman yakından takip ediyoruz ve içerisinde yer almaktan mutluluk duyuyoruz. Sektör temsilcilerini birbirine bağlayan bir platform olarak da bilişim alanında gelişim için önemli bir rol oynuyor.
Vector Ceo’su Halit Erol Şengünler Tarih bilimciler bu yaşlı gezeginimizde dönemleri ön plana çıkan özellikleri bakımından farklı isimler ile adlandırmayı kendilerine görev edinmişlerdir. İçinde yaşadığımız zaman dilimini de canlı yaşamının devam etmesi koşulu ile asırlar sonra birileri kuvvetle muhtemeldir ki teknoloji ile ilişkilendirerek isimlendiriyor olacak.
Günümüz şirketlerinin gelecekte de payidar olabilmeleri ise öncelikle her tüzel yapı gibi karlılık durumlarına bağlı olacaktır. Karlılık durumlarını sürdürebilmelerinde diğer koşulların yanısıra teknoloji yoğunlukları büyük oranda belirleyici olacaktır. Bilgi teknolojilerinde ülkemiz ekosisteminin oluşması ve gelişmesi açısından henüz istediğimiz seviyede olmadığımız gerçeğinin farkındayız fakat bilgisayar dilinden yorumalamak gerekirse 1, 0’dan büyüktür. BThaber’in 20 yılı aşkın süredir her hafta bilişim alanında yayın yapması ve bugün 1100. sayıyı çıkarıyor olması ise ülkemiz ve ekonomimiz adına takdire şayan bir çaba ve önemli bir hizmettir. BT Haber Grubu Başkanı Murat Göçe’ye ve onun nezdinde BT Haber Grubu ailesine tüm ülke çapında düzenledikleri bilcümle etkinlikler ve her hafta çıkardıkları BThaber yayınları vasıtası ile sektörümüzün gelişmesi adına gösterdikleri çabalardan dolayı teşekkür ediyorum.
Buluşma, paylaşım ve haber alma kaynağı
ERP Komitesi ve Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü Göker Sarp Bilişim sektörünün gelişimine, kurumsal iş uygulamaları ve yazılımlar açısından baktığımızda; 80’li yılların başında başlayan bu serüvende öncelikle
yazılımevleri yer aldı. Uzun bir süre ticari çözüm paketlerini oluşturarak yollarına devam ettiler. Türkiye entegre kurumsal çözümlerle ilk olarak 90’lı yılların başlarında yabancı MRP ve ERP çözümlerinin girişi ile tanıştı. Türkiye’nin dünya ekonomisi ile entegrasyonunun 2000’li yılların başına kadar sınırlı kalması, henüz endüstri topluluğu yolculuğumuzun başlarında olmamız, Türkiye’deki mevcut dış kaynaklı sermayenin azlığı, firmaların kurumsal iş çözümlerine kanalize ettikleri finansal kaynaklarının sınırlı olması, ERP gibi kurumsal sistemlerinin Türkiye’de yaygınlaşmasını yavaşlatmış ve geciktirmiştir. Bu koşullara rağmen, yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı kurumsal iş uygulamalarının firmalara sağladığı katkılar
ve alınan sonuçların duyulması ile 19941995 yıllarında holdingler ve çokuluslu firmalarla başlayan kurumsal yazılım projeleri, son yıllarda hızlanmış, Türkiye’de ERP kullanımının gelişimi özellikle 2010 yılından itibaren çok ciddi bir ivme kazanmıştır. Halen 40 çalışan ve üzeri firmalardaki kurumsal kaynak planlama yazılımlarının (ERP) kullanım oranı yüzde 20, ERP kullanan firmalarda iş zekası ve karar destek sistemlerinin kullanım oranı yüzde 30, 10 milyon TL ve üzerinde yıllık cirosu olan işletmelerin üretim alanı yönetimi (MES) sistemlerinin kullanım oranı yüzde 5 civarındadır. Bunların sonucu olarak da Türkiye’deki işletmelerin toplam ekipman verimliliği (OEE) yüzde 50 seviyesindedir ve geliştirilmeye açıktır.
Tüm bu gelişmeler çerçevesinde yayın hayatına başladığı ilk günden günümüze ve özellikle gazeteciliğin teknoloji ile birlikte yön değiştirdiği son dönemde, BThaber bilişim teknolojileri için buluşma, paylaşım ve haber alma kaynağı olmaya devam etmektedir. Yayınladığı pazar araştırmaları, Türkiye çapında düzenlediği teknolojik buluşmalar, oluşturduğu projeler ve dosya konuları ile hep gündem olmuş veya gündemi kendi oluşturmuştur. Oluşturduğu işbirlikleri ve platformlarla vazgeçilmeden takip edilmeye devam edilmektedir. 20 yılı aşkın bir süredir her hafta karşımıza çıkarak ve sunduğu içerikle yayıncılıkta 1100. sayısına ulaşma başarısını gösteren BThaber’i kutluyor, başarılarının sürmesini gönülden diliyoruz.
Xerox ConnectKey™ ®
Sizin Yerinize Çalışan Teknoloji Xerox® ConnectKey® Teknolojisi
Bugünün profesyonellerinin ofis duvarlarının ve 9-5 mesaisinin ötesine geçmesi gerekiyor. İşte bu yüzden ConnectKey Teknolojisi’ne sahip çok fonksiyonlu yazıcılar Mobil ve Bulut tabanlı çözümlerin yanı sıra cihazınız ve verileriniz için yüksek güvenlik sağlıyor.
Üretkenlik • Uzaktan Kontrol Paneli • Sade Kullanıcı Arayüzü • Ortak Kullanıcı Deneyimi • Birleşik Adres Defteri • Destekle Yönetim Özellikleri • Dahili ConnectKey Uygulamaları
Maliyet Kontrolü • Kullanıcı İzinleri • Access Restrict / Accounting • Cisco® EnergyWise • Faks Kullanım Raporlaması • ENERGY STAR® / EPEAT (U.S)
Güvenlik
• Kimlik Doğrulama ve Kart Desteği • McAfee Intel® Security • Güvenli Baskı ve 256-bit Şifreleme • Cisco Entegrasyonu • En Son Güvenlik Gereksinimleri ile Tam Uyum PrintSafe • Follow-You Printing
Kullanım Kolaylığı • Wi-Fi Direct • Mobile Link Uygulaması • Apple® AirPrint™ 1.4 • Xerox® App Gallery • Mobil / Bulut Erişimi • Tek Tuşla Tarama • İş Akışı Entegrasyonu • Mopria® Sertifikası
İnovasyon Ödüllü Xerox App Studio ile Akıllı Yazıcı Konsepti ConnectKey Teknolojisi’ne sahip çok fonksiyonlu yazıcılar için uygulama geliştirmeye imkan sağlayan Xerox App Studio, akıllı telefonlarda ve tabletlerde kullandığımız uygulama konseptini çok fonksiyonlu yazıcılara taşıyor. ConnectKey Uygulamaları günlük işlerinizi basitleştirerek ve kısaltarak kullanıcı üretkenliğinin artırılmasına yardımcı olur. ConnectKey Uygulamaları geleneksel yazılımların aksine bağımsız bir sunucu, bilgisayar veya BT kaynağı gerektirmeden bulut tabanlı çözümler sunuyor.
0212 354 70 00 xerox.com/connectkey
Ready For Real Business
© 2016 XEROX CORPORATION. Bütün hakları saklıdır. Xerox, küre sembolü XEROX CORPORATION'ın tescilli markalarıdır.
TM
28
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
Bilişim sektörünün birleştirici ve buluşturucu unsuru
BI Technology Yönetici Ortağı Can Doğu Türkiye’de teknoloji ve bilişim sektöründe yaşanan gelişmeler bende sanki bir asır geçmiş hissiyatı uyandırıyor. Çok kısa süre zarfında
o kadar büyük gelişmeler yaşandı ki bunların tümüne değinmektense bazı örneklerden bahsetmek daha anlamlı olabilir. Öncelikle, başlangıç döneminde yaşanan kısıtlı insan kaynağı sorunu hala yaşanıyor gibi görünse de günümüzde çok fazla sayıda nitelikli insan kaynağının olduğunu söyleyebiliriz. Bilgiye ulaşmanın çok zor olduğu dönemlerle karşılaştırıldığında bugün internetin de sağladığı imkanlarla yeni teknolojilere çok hızlı uyum sağlanabilecek bir ortam söz konusu. Firmaların BT organizasyonları bir masraf merkezi olarak görünmekten çıkarak zaman içinde kurumların stratejik hedeflerine ulaşma konusunda gerekli yol haritalarını
Önemli ve örnek bir başarı öyküsü
Dassault Systèmes Türkiye Ülke Müdürü Elif Gürdal Türkiye genç ve dinamik nüfusunun da getirdiği avantajlarla, şu anda dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer alma yönündeki hedefinde kararlılıkla yürümeye devam ediyor. Bu hedeflerde bilişim teknolojilerinin rolünün çok kritik olduğunu düşünüyoruz. Özellikle 2023 hedeflerine ulaşma doğrultusunda yazılım sektörünün önemi daha da kavranmış durumdadır. Türkiye bilişim sektörü hükümetimizin de kararlı politikalarıyla ciddi bir gelişme içinde. Diğer yandan halen
alacağımız büyük bir yolun olduğunu görüyor, Türkiye’nin bilişim sektörü alanında önündeki büyük bir potansiyele inanıyoruz.. Bu büyük potansiyel Dassault Systèmes olarak bizleri fazlasıyla heyecanlandırmaktadır. Firma olarak Türkiye’de bilişim sektörünün ve inovasyonun gelişimi için şimdiye kadar verdiğimiz gibi bundan sonra da tüm desteğimizi vereceğiz. Türkiye’de bilişim teknolojileri ve bilişim pazarı deyince ilk akla gelen yayınların ve markaların başında kesinlikle BThaber geliyor. BThaber’in 1994 yılındaki ortaya çıkış ve büyüme hikayesi, dünden bugüne geçirdiği süreçler, önemli ve örnek bir başarı öyküsüdür. BThaber, ilk sayısından itibaren Türkiye’de bilişim pazarını büyütmeyi, gelişimine katkıda bulunmayı amaçlamış bir yayındır ve bu yönüyle Türkiye’de pazarın geçirdiği her türlü dönüşüm ve değişimin altında BThaber’in de imzası bulunmaktadır. Bu yönüyle de BThaber, takdir edilmeyi hak eden bir yayındır. BThaber’in temelini atan, yıllar içinde bu yayına emek veren tüm emekçileri kutluyor, BThaber’in ilkelerinden ödün vermeden sürdürdüğü yayın hayatında daha nice yıllar ve sayılar diliyoruz.
çizerken vazgeçilmez bir iş birimi haline geldi. Tüm bunlara paralel yaşanan bir gelişme de hem yelpazenin çok genişlemesi hem de derinliğin çok artması olarak karşımıza çıktı ve bilişime ait çok farklı bileşlenler hem iş hem de özel hayatın hemen her alanında artık kopamayacağımız ve onsuz yaşayamayacağımız bir noktaya geldi. Bunun kültürel olarak yansımasının bir yandan kurumların iş yapma biçimlerini değiştirdiğini öte yandan özellikle bu dönemde bilişim dünyasının içine doğan yeni bir neslin bilişimi hayatlarının doğal bir parçası olarak algıladığını görüyoruz. BThaber Gazetesi’nin, Türkiye’nin şu ana kadarki bilişim yolculuğunda
belki de çok farkında olmadığımız birleştirici ve buluşturucu bir etkisi olduğunu düşünüyorum. Bir yanda ürün, hizmet ya da çözüm sunan firmalar, diğer yanda bunlardan faydalanmak isteyen kurumlar ve tabii ki kendileri dışındaki kurumların hayata geçirdiği projeler hakkında bilgi edinerek kendi kurumlarında benzer teknolojileri nasıl uyarlayabileceğini gören kurumlar. Tüm bu kitle için BThaber’in önemli bir kaynak olduğuna inanıyorum ve bir okuyucu olarak BThaber’le birlikte sektördeki yeni firmalarla, ürünlerle, başarı hikayeleriyle buluşarak sektörün gidişatıyla ilgili önemli olarak nitelenebilecek bilgiyi elde edebildiğimi düşünüyorum.
Bilişim sektörünün ortak platformu
Cardtek Payment Solutions Genel Müdürü Ahmet Akgün Türkiye bilişim sektörü, istikrarlı bir büyüme ile ülkemize katma değer sağlıyor. 2015 yılında yüzde 18 büyüyen sektörümüzün bu yıl da TL bazında yüzde 15-20 büyümesi bekleniyor. Bu büyümede özellikle kurulan teknokentlerin ve verilen teşviklerin rolü büyük. Ancak sektörün sunduğu katma değeri artırabilmesi için teşviklerin kapsamının genişletilmesi ve yaratıcı fikirlerin desteklenmesi gerektiğine inanıyorum. Bu sayede teknolojileri yurt dışından ithal etmek yerine tamamını ülkemizde üretmemiz ve dünyaya bu
anlamda öncülük etmemiz mümkün olacaktır. Bunun da ilk şartı elbette gelişmiş bir insan kaynağı yaratmak. Bu alana ilgi duyan gençlerimizi değerli bir hizmet ve ürün fikri yaratmaya yönlendirmeliyiz. Özellikle donanım alanında yüzde 80 olan dışa bağımlılığın önüne ancak bu şekilde geçebiliriz. Günümüzde gelişmeye önem veren ülkeler teknoloji adaptasyonunu kolaylaştırıcı hatta teşvik edici politikalara yönelmekte. Türkiye de teknoloji adaptasyonunu yavaşlatacak maliyet artırıcı politikalardan kaçınılması gerektiğine inanıyoruz.Bu gelişimler sağlandığında ülkemizin dünyaya bilişim alanında liderlik etmemesi için hiçbir neden yok. Zira teknoloji kullanımı ve adaptasyon anlamında çok yüksek bir potansiyelimiz var. BThaber, sektörümüz için ortak bir platform yaratma misyonuna sahip. Bu misyonu da uzun bir süredir başarıyla yerine getiriyor. Bu sayede bilişim şirketleri birbiriyle bağ kuruyor, ülkemiz ve dünyadan bilişim alanındaki gelişmeleri takip ediyor. Sunduğu kaliteli habercilik dolayısıyla ben de BThaber’i keyifle takip ediyorum ve başarılı çalışmalarının devamını diliyorum.
Bilişim sektörü ve BThaber birlikte büyüdü
Citrix Türkiye Ülke Müdürü Altan Cengiztekin
Citrix Türkiye olarak içinde bulunduğumuz bilişim sektörünün gelişimini mutlulukla izliyor ve bu gelişimin de bir parçası olmaktan dolayı büyük bir gurur yaşıyoruz. Türkiye’de geleneksel olarak teknolojileri en hızlı şekilde hayata geçiren ve verimli şekilde kullanan finans sektörünün yanı sıra Türkiye’de artık BT’nin önemi diğer sektörlerce anlaşılmı durumdadır. Bulut bilişimden mobiliteye, BYOD’den sanallaştırmaya kadar dünyada teknolojinini gündemi belirleyen her eğilimde Türkiye de geri kalmamış
durumdadır, hatta birçok açıdan dünyanın önüne geçmiş konumdadır. Diğer yandan günümüzde sanallaştırmanın da önemi dünyada ve Türkiye’de günden güne artıyor. Masaüstü ve uygulama sanallaştırma çözümlerini Türkiye’de ihtiyaç ve talep artıyor. BThaber, Türkiye’de bilişim sektöründe o kadar önemli bir rol oynadı ki, Türkiye’de bilişim denince akla BThaber, BThaber denince de akla bilişim geliyor desek mübalağa etmiş olmayız. Gerçekten de kurulduğu günden bu yana BThaber hep
sektörün yanında, hep sektöre destek verdi. Türkiye’de bilişim sektörü ve BThaber birlikte büyüdü. Önümüzdeki dönemde ve daha nice uzun yıllarda BThaber yine Türkiye’de bilişim sektörünün nabzını tutacak, gündemi belirleyecek ve sektörün gelişimine ön ayak olacaktır diye düşünüyoruz. Citrix Türkiye olarak 1.100. sayıya ulaşarak büyük bir başarı öyküsünün altına adını altın harflerle yazdıran BThaber’i ve tüm ekibini kutluyor, işbirliğimizin devamını diliyoruz. Nice 1100 sayılara.
30
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
Kapıları bir bir aralamak vazgeçilmez bir ayrıcalık
Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Ülke Başkanı Bora Tuncer Türkiye’de bilişim sektörünün tarihçesi 1960’lı yıllara dayanıyor. Ülkemiz, 1960’larda ilk kez bilgisayarla, 1980’li yılların sonunda kişisel bilgisayarlarla ve 1990’larda da internet ile tanışıyor. Bilgisayar
kullanımı ilk başlarda daha çok finans alanında ve büyük şirketlerde olduğunu biliyoruz. Kullanım yaygınlığı ise 1990’ların ikinci yarısında artıyor. 2000’lerden sonra sektörün büyümesinin hızlandığına şahit oluyoruz. Bir ülkenin bilişim toplumuna dönüşebilmesi, toplumun geniş kesimlerinin bilişim araçlarından yararlanması ile mümkün olabilir. Aynı zamanda, kamu sektörünün de BT dönüşümünü tamamlaması ve teknoloji ağırlıklı araçların yaygın biçimde kullanılması önemli. Türkiye’de 2016 yılı itibariyle hizmete giren 4.5G mobil internet hizmetleri, Türkiye 2015-2018 Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı gibi ataklarla uluslararası rekabette ön saflarda yer alınmasında etkili olabilecek teknoloji üretimi ve ihracının mümkün olmasını diliyoruz. Eş zamanlı olarak mobil uygulamalar, mobil iş çözümleri,
Sektörün nabzını tutuyor
ESET Türkiye CEO’su Alain Soria
Genç dinamik nüfusu ve girişimci ruhuyla Türkiye’de bilişim sektörü esasen güçlü bir potansiyele sahip. Teknolojiyi seviyoruz ve kullanımına da yatkın olduğumuzu söyleyebiliriz. Ayrıca gelişen bir ülke olarak Türkiye’nin bilişim sektörünün nimetlerini etkin olarak kullanma ihtiyacı da söz konusu. Bu itibarla bilişim sektörünün geldiği yerin umut
verici olduğunu ama daha gidilecek yolun da olduğunu söyleyebilirim. Toplumdaki bireylerimizin bilişim sektörünün sunduklarıyla daha fazla entegre olmasını sağlamak ve kolaylaştırmak, hem zihinsel dönüşüme hem de ekonomik gelişime geniş katkı sağlayacaktır. Burada entegre olmak derken, elbette sadece sektörün sunduklarını tüketmeyi kastetmiyorum. Bilişim sektörüne gerek donanım gerek yazılım olarak yaratıcı katkılar sunmalıyız ve bu yönde markalar oluşturmayı hedeflemeliyiz. Türkiye’nin böyle bir potansiyele sahip olduğuna inanıyorum. BThaber bizim için her zaman sektörün nabzını iyi tutan bir mecra oldu. 20 yılı aşkın süredir bu misyonu aksatmadan yerine getiriyor. Malum, bilişim sektörü başdöndürücü hızla gelişiyor. İnternet ve sosyal medya sayesinde bilgiye ulaşmak kolaylaşmış gibi görünse de, doğru bilgiye ve yerinde analizlere ulaşmak daha kıymetli bir hal aldı. BThaber, bu noktada haber, yorum ve değerlendirmeleriyle tüm sektör paydaşlarına aydınlatıcı yollar açıyor. Bu işlevi bugüne kadar sürdürdüğü gibi, gelecekte de sürdürmesini diliyor ve tüm BThaber ailesini 1100. sayı nedeniyle içtenlikle kutluyorum.
Nesnelerin Interneti ve bulut bilişimin yükselen değere dönüştüğünün de bilinci ile hareket etmemiz gerekiyor. Son yıllarda internete bağlı birçok endüstriyel ve kişisel cihazların bu denli artması “nesnelerin interneti” kavramını oluşturmuştur. Bu bağlamda nesnelerin interneti bir evrim olarak görülmekte ve uzunca zamandır gelişimine devam etmektedir. Akıllı cihazların çift yönlü olarak haberleşebilmesi yeni bir kavram değildir. Algılama yeteneğine sahip, veri üretebilen ve iletebilen cihazlar yaklaşık 50 yıldır mevcut. Keza akıllı kontrolörler, robotik uygulamalar, akıllı sensörler, büyük veri, bulut bilişim, siber güvenlik gibi teknolojiler de uzunca zamandır sanayinin ve hayatın bir çok alanında karşımıza çıkmaktadır. Tüm bu nesnelerin biribirine bağlı olma durumu muazzam bir veri havuzunu oluşturmakta, bu
Bilişim sektörü için vazgeçilmez bir yayın
Prolink Genel Müdürü Ken Bradley Bilişim sektörü Türkiye’nin gelişimi için çok önemli bir rol oynamakta. Bu yıl 26 Aralık tarihinde Prolink olarak 20. yılımızı dolduruyoruz ve bu süreç içerisinde sektördeki hızlı büyümeye şahit olma fırsatı yakaladık. 2016 yılında açıklanan Bilişim 500’de 52.
Doğru ve güvenilir habercilik
Fortinet Bölge Direktörü Derya Aksoy
Teknolojik gelişmeler günlük hayatımıza büyük kolaylıklar kazandırsa da genel olarak güvenlik kaygıları var olmaya devam ediyor. Teknolojik gelişime paralel bir şekilde siber tehditler de her zamankinden daha sofistike bir hal alıyor. Her yıl yaklaşık 17 bin şirket korsanlar
verilerin analizi doğrultusunda da akıllı kontrollörler sayesinde verilen gerçek zamanlı kararlar ile imalat süreçlerinden, tedarik zincirine, enerji dağıtımından bina yönetimine sonsuz bir yelpazede verimlilik, esneklik ve minimum hata elde edilmektedir. Hayatımızın vazgeçilmez parçası bilişim dünyasında BThaber’in varlığı sektöre yön vermektedir. Her hafta yarattığınız gündemi takip etmek, bilişim teknolojilerine açılan kapıları bir bir aralamak vazgeçilmez bir ayrıcalık. Ülkemizde bilişim sektörünün gelişmesinde 20 yılı aşkın bir süredir üstlendiğiniz görevi takdirle karşılıyor, doğru habercilik anlayışınız ve gerek yerel gerekse global haberlere anında ulaşabildiğimiz platformlarınızın devamını diliyoruz. Bugüne kadar sürdürdüğünüz ilkeli yayıncılık çizgisini çok daha uzun yıllar sürdürmesi dileklerimizle.
tarafından saldırıya uğruyor. Günümüzde “akıllı saldırılardan” kaynaklanabilecek ufak bir güvenlik açığı, kısa erişim kesintileri ve kurum veya müşterilere ait hassas bilgileri kapsayan veri sızıntıları, işletmeler için milyonlarca dolar gelir ve itibar kaybına neden olabiliyor. Bu nedenle
sırada yer almak bizim için önemli bir başarıdır. Bilişim sektörünün bugün geldiği noktaya bu deneyimlerimizle baktığımızda dinamik, hızla büyüyen ve vazgeçilmez bir sektör olduğudur. Biz de sektöre uyum sağlamak için kendimizi sürekli yenilenmek ve bu dönüşümün bir parçası olmak zorundayız. Bu noktada önemli olan sektöre katma değer sağlayabilecek projeler geliştirmektir. Ayrıca sektörde 2017 yılı içinde güvenlik çözümlerinin daha fazla önem kazanacağını düşünmekteyiz. BThaber Gazetesi’ni bilişim sektörü için vazgeçilmez bir yayın olarak görüyoruz. Bütün bilişim sektörünün kullandığı, okuduğu ve takip ettiği bir yayın ile 20 yıldır çalışıyor olmaktan ayrıca mutluluk duyuyoruz. Sektörde hangi dinamikler etkili olursa olsun güvenilir kaynaklardan bilgiye ulaşmak bizim için çok önemli. Sektörün bilgiye ulaşması, gelişmesi ve büyümesi için yapmış olduğu katkılardan dolayı BThaber ekibine tüm Prolink ailesi adına ayrıca teşekkür etmek istiyorum. Başarı ve iş birlikteliğimizin büyümesini temenni ederiz.
sektörde artan BT yatırımları ve büyüyen pazar, güvenlik tehditlerini daha fazla üzerine çekerken, doğru ve güvenilir habercilik de önem kazanıyor. BT sektöründe güvenilirliği ile önemli bir yer edinmiş olan BThaber tam bu noktada oldukça önemli bir misyon üstleniyor. 1100. sayısını ulaşması da BThaber’in bu alandaki başarısını gösteriyor. Kendilerini tebrik ediyorum.
KoçSistem %100’e varan kesintisiz hizmet için NetApp’ı seçti Türkiye’nin en büyük BT şirketlerinden biri olan KoçSistem, hızla artan veri depolama ve yönetim ihtiyaçlarını karşılamak için kurduğu İstanbul ONE isimli yeni veri merkezinde NetApp çözümlerini tercih ederek hem verimliliğini artırdı hem de maliyetlerini düşürdü. Veri merkezi faaliyetleri büyüdüğü için fazladan bir tesise ihtiyaç duyan ve bu nedenle 2015’te İstanbul ONE Veri Merkezi’nde kendi veri alanını kullanıma alan KoçSistem Bilgi ve İletişim Hizmetleri, 12 bin metrekareye kadar büyüyebilen bir alanda yüzlerce müşteriye bulut hizmeti ve yönetilen servisler sunduğu bu merkezinde üstün NetApp çözümlerini kullanıyor. KoçSistem, yüksek performans ve işlerlik sunan sistemlerin yanı sıra veri yönetimini kolaylaştırmak ve müşteriye daha iyi hizmet sunabilmek için NetApp’ın donanımlarının yanı sıra depolama işletim sistemi Clustered Data ONTAP yazılımını da kullandı. 2008’den bu yana NetApp ile birlikte çalışan KoçSistem, geçmişte bu çözümlerden oldukça fayda görmesinin de etkisi ile hedefledikleri depolama sistemi için teknik şartları karşılayan çözümlerin NetApp tarafından sunulduğu sonucuna vardı. KoçSistem Genel Müdür Yardımcısı Cüneyt Özdilek, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bir altyapı kurabilmemiz için kendisini kanıtlamış depolama sistemlerine sahip ve güvenilir bir iş ortağına ihtiyacımız vardı.
Kullanımı basit esnek çözümler
Yüksek verimlilik düşük maliyet
NetApp Clustered Data ONTAP yazılımının, müşterilerine kesintisiz hizmetler sunduğunu ve bu nedenle bir servis sağlayıcısının başına gelebilecek en güzel şey olduğunu ifade eden Özdilek, “Bu yazılım, kesintisiz operasyonları genişleterek veri güvenliğini ve yönetimini güçlendiriyor. Ayrıca servis kesintilerini; kullanıcı verileri ve uygulamalarından bağımsız bir şekilde yok ederek, bize altyapımızı düzenleme imkânı veriyor.” şeklinde konuştu.
İstanbul ONE veri merkezinde NetApp ile yaptığı işbirliği sayesinde KoçSistem inovasyona devam ederken aynı zamanda yazılım tanımlı depolama (SDS) ile esneklik, verimlilik ve servis kapasitesinde çıtayı daha da yükseltirken maliyetleri de düşürdü.
Clustered Data ONTAP, klasik bir depolama sisteminin çok ötesinde bir performans, erişilebilirlik ve verimlilik sunuyor. Yazılım; dinamik yükleme dengesini, %99,999 yani nerdeyse %100 oranında güvenli ve kesintisiz veri taşıması ile gerçekleştiriyor. Ayrıca, birçok platformu tek bir çatı altında toplayabilecek kadar da esnek bir yapı ortaya koyuyor. Tek bir mimari yapı; 20PBye kadar tek konteyner ve 100 binin üzerinde müşteri için 69PB’ye kadar depolama, 24 controller node, 49 bin LUN ve 12 bin NAS hacim desteği sunuyor.
Özdilek sözlerini şu cümleler ile tamlamadı: “Clustered Data ONTAP, yazılım tanımlı depolamayı gerçek kılan ilk depolama ve veri yönetimi çözümüdür. Bu yazılım; bizim ve müşterimizin ihtiyaçlarına göre çok kullanıcılı ve politika tabanlı depolama hizmetleri sunmamızı sağlıyor. Müşterilerimizin ihtiyacına göre büyüyen ve maliyetleri düşük tutmamızı sağlayan bir altyapımız var. Eğer gelecekte kapasitemiz büyüyecek olursa bugünkü iş gücümüzle o kapasiteyi de yönetebileceğimizden eminiz.”
advertorial
NetApp FAS sistemlerini de yıllardır bildiğimiz için işlerin nasıl yürüdüğüne dair bilgi sahibiydik. Sonuç olarak, esnekliğiyle ve yönetim kolaylığıyla öne çıkan NetApp ilk tercihimiz oldu. NetApp’ın çözümleri, müşterilerimize yüksek kalite hizmet sunmamızı ve ihtiyaçlarına hızlıca yanıt vermemizi kolaylaştırıyor.” dedi.
32
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
Sektörün bilgi ve rekabet gücünün artışına katkı
12 - 18 Aralık 2016
İş ortakları ekosisteminin oluşmasında anahtar rol
yazılım açısından ülkemizde önemli bir dönüşüm yaşanıyor. Bu dönüşüme uyum sağlayabilen şirketler büyümeye devam edecek. Aslında, bu dönüşüme uyum sağlama gerekliliğinin sadece yazılım sektörüne özel olmadığını söyleyebiliriz.
Logo Yazılım İcra Kurulu Başkanı M. Buğra Koyuncu Bilişim sektörü, dünyanın en hızlı büyüyen ve gelişen sektörü. Genç nüfusuyla dünyanın 15. büyük ekonomisi olan Türkiye’de de bilgi teknolojileri konusunda son yıllarda çok önemli gelişmeler oldu. Yazılım sektörünün dünyada da ülkemizde de büyüme potansiyeli çok yüksek ve turizmden tekstile, otomotivden lojistiğe, mobilyadan bankacılığa kadar birçok alanı doğrudan etkiliyor. Sektörün büyüme ve gelişmesine paralel olarak bizler de inovatif çözümlerimizi pazara sunuyoruz. Türkiye’de bilişim sektörünün ayrıcalıklı bir konumda olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle yazılım alanı hızlı büyümesini 2016 yılında da sürdürdü. Son yıllarda,
Bilişim teknolojileri alanında gelinen seviye, yazılım sektörü alanında yapılacak çalışmalara sağlam bir zemin oluşturuyor. Sektördeki e-dönüşüm sürecinin, devlet tarafından yasal düzenlemelerle devam ettirilmesinin getirdiği bir enerji ve motivasyon da var. Günümüzün zorlu rekabet koşullarında ayakta kalabilmek için, özellikle KOBİ’lerin teknolojinin olanaklarından daha fazla faydalanması bir zorunluluğa dönüştü. Bilgi teknolojilerinden faydalanmayan kurumların sürdürülebilirliği sağlamaları ve rakiplerinin önüne geçmeleri mümkün olmadığı için, birçok kurumun KOBİ ürünlerine yatırım yapması gerektiğini düşünüyoruz. BThaber’e baktığımda, 23 yıldır istikrarlı bir şekilde yayın hayatını sürdüren, bilgi teknolojileri dünyasının gündemini takip eden ve sağlam birikimiyle yön veren bir yayın görüyorum. Sektörün bilgi ve rekabet gücünün artması adına yürüttüğünüz çalışmaların ve sağladığınız zengin içeriğin, bilgi teknolojileri sektörünü daha da ileriye taşıyacağına inanıyorum. Tüm BThaber ekibini kutluyor, giderek artan başarılarla nice uzun yıllara erişmenizi diliyorum.
Index Grup Danışma Kurulu Üyesi Serdar Urçar Türkiye’de bilgi teknolojilerinin kullanımı, yaygınlaşması ve ulusal bir rekabet avantajına dönüşmesi için kılavuz rolü üstlenmek, beraberinde her zaman öncü olmanın zorluklarını da getirmiştir. Sektörün tüm paydaşları bu zorlukları farklı şekilde yaşarken, terazinin bir yanında bu zorluklar, diğer yanında ise ülkemizin ve ekonomimizin dijital dönüşümüne yapılan katkılar ve bunun sağladığı tarifsiz mutluluk vardır. Teknolojiyi daha iyi kullanan, daha dijitalleşmiş bir Türkiye, aynı zamanda
refah seviyesi daha yüksek, daha şeffaf, daha üretken, daha demokratik, kısaca daha mutlu bir Türkiye’dir. BThaber de ülkemizde sektörün ilk adımlarını atması ile beraber, bilgi teknolojileri uzmanı medya platformu olarak ortaya çıkarak ciddi bir öncülük örneği sergilemiştir. Ülkemizde bilgi teknolojileri sektörünün gelişmesine yüksek katkı yapmış, özellikle iş ortakları ekosisteminin oluşmasında anahtar rollerden birini oynamıştır. Ben de sektörde üstlendiğim değişik görevlerde özellikle kanal ekosistemi konusunda BThaber’i hep bir stratejik yol arkadaşı olarak değerlendirmişimdir. Özellikle yazılı medya kuruluşlarının zaman zaman yaşamakta zorlandığı bu pazarda, 1100. sayısına ermiş olması, liderliğin bütün yüklerine, öncü olmanın gerektirdiği tüm mücadeleye rağmen BThaber ekibinin ne kadar başarılı bir iş yaptığının somut kanıtıdır. Medyamızın bu değerli ailesini hem bu ana kadarki katkıları, hem de ulaştıkları nokta anlamında gönülden tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyorum.
Bilişimin tarihi 1100. sayı, 22 yıllık birikim… Bilgi keknolojileri sektörünün hızlı gelişimini düşünürsek, neredeyse orta çağdan günümüze ülkemizin bilişim tarihinin dokümantasyonu gibi…
Tesan Genel Müdürü Rüştü Arseven
Haftalık bir yayın politikasıyla sürekli gündemde kalabilmek, istikrarlı yayın politikasını hiç aksatmadan yaşatmak ülkemizde gerçekten çok değerlidir. Bunca yıl emeği geçen tüm dostlara en içten teşekkürler. İyi ki varsınız.
Dijital dönüşüm sürecinde ilkeli duruş Günümüzde bilim ve teknolojideki gelişmeler ile inovasyona dayalı stratejiler, her ölçek ve kurum için verimlilik artışının ve rekabetin en temel unsurları haline geldi.
Karel Pazarlama Direktörü Nurşen Yıldırım Bundan 20 yıl önce, yıllık cirosu 1,5 milyar dolar olan bilişim sektörü, 2015 yılı pazar verilerine göre 30,4 milyar dolara ulaştı. Sektör bugün 113 bin kişiye istihdam imkanı sunuyor. 90’lı yıllarda bilgisayar kullanımı bir tür ayrıcalık sayılırken, bugün mobilite, tümleşik iletişim, bulut bilişim, sosyal ağlar, yakınsama ve büyük veri gibi teknolojilerden bahsediyor, nesnelerin interneti kavramını iş süreçlerine nasıl entegre edeceğimizi konuşuyoruz.
Burada bir noktaya özellikle dikkat çekmek istiyorum. Maalesef bu gelişim, daha çok tüketime dayalı olarak gerçekleşti. Çoğunluğu ithalata dayalı bir sektörün, uzun vadeli katma değer yaratması ve ekonomiye katkıda bulunmasını bekleyemeyiz. Sektörün hiç vakit kaybetmeden yüksek teknolojili, ihtiyaçlara göre esneme kabiliyetine sahip, katma değeri yüksek ürün ve hizmet üretebilen bir refleksle kendi dinamiklerini oluşturması gerekiyor. Özellikle son iki yıldır yaşanan ekonomik daralma, Türk Lirası’nın döviz karşısında hızla değer kaybetmesi bize bu gerçeği bir kez daha teyit etti. BT harcamalarının ağırlıklı ithal ürünlere dayalı olması ve maliyetlerin Türk
Lirası bazında artması nedeniyle kurumlar ciddi bir borç yükü altına girdi. Bilişim alanında faaliyet gösteren en büyük yerli kurumlardan biri olarak, Ar-Ge ve yerli teknoloji üretimi konusunda devletin son derece yapıcı ve destekleyici araçlar kullandığını memnuniyetle izliyoruz. Ancak hala yapılması gerekenler var. Devletin de önem verdiğini belirttiği gibi, yerli ürüne destek çok önemli. Kamu alımlarının kaldıraç gücü, yerli teknoloji ve üretimi geliştirecek, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine katkı sağlayacak, yeniliği, yerlileştirmeyi, yenilikçi girişimciliği teşvik edecek etkili bir politika aracına dönüştürmek üzere devreye alınmalı. Sektörün sağlıklı olarak büyümesi için özellikle yerli ürüne desteğin kesintisiz olarak verilmesi gerekiyor. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi, Türkiye’de de bu konuda geliştirilen politikaların, özellikle uygulama sırasında düzenli ve istikrarlı bir biçimde takip edilmesi ve
denetlenmesi gerekiyor. BT sektörünün bu olağanüstü gelişimine geçtiğimiz 23 yıl boyunca büyük katkılar sağlayan BThaber, ülkemizin yasadığı dijital dönüşüm sürecinde ilkeli duruşu, istikrarlı ve çağdaş habercilik anlayışı, eğitici ve öğretici kimliği ile şirketlere ve teknoloji severlere yol gösterici olmuş, geleceğin teknolojilerini Türkiye’yle tanıştırmada önemli bir görev üstlenmiştir. Yayıncılığın geçirdiği değişimi ve değişen ihtiyaçları çok iyi değerlendiren BThaber, teknolojinin gelişimine paralel olarak, kendini daima dinamik ve güncel tutabilmeyi başarmıştır. BThaber’in bu süre boyunca ofislerimize ve ekranlarımıza gelmesinde, BT profesyonelleriyle buluşmamızda emeği geçmiş ve geçmekte olan tüm değerli ekibini kutluyor, BT sektöründe yarattığı katma değerden dolayı teşekkür ediyorum.
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
34
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
Sektörün entelektüel gelişimine destek
Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel Türkiye bilişim sektörü, hızlı ve güçlü büyümesini sürdürüyor. “İlk 500 Bilişim Şirketi Araştırması”na göre, 2016 sonunda sektörün büyüklüğünün 90 milyar TL’yi aşması bekleniyor. Tüm sektörler açısından itici bir güç olan bilişim, doğru kullanıldığında ülkemizi dünyanın en güçlü ekonomilerinden biri yapabilecek potansiyele sahip. Bilişim
sektörünün büyümesinde, kuşkusuz telekomünikasyon da önemli rol oynuyor. Geçen 10 yıla baktığımızda, anlatılacak hikâyelerin başında, mobil genişbant teknolojilerinin hayatımıza hiç çıkmamak üzere girmesini, akıllı telefonların kitleselleşmesini, mobil uygulamaların hayatımızın yeni gerçeği haline gelmesini, mobil iletişimle birey ve kurumların
hayatlarının kolaylaşmasını ve rekabet güçlerinin artmasını sayabiliriz. Sabit ve mobil iletişim teknolojilerinin iç içe geçerek yarattığı fırsat alanları ve tüm bu olanaklara tek bir akıllı cihaz üzerinden erişme imkânı, elektronik haberleşmeyi ve özellikle mobil genişbandı günlük hayatın ayrılmaz bir parçası haline getirdi. Dijital dönüşümün yaşandığı çağımızda, geleceğe yönelik sektörel politika adımlarının atılması büyük önem taşıyor. Bunların başında ülkemizin dört bir yanının fiber ile donatılması geliyor. Böylece vatandaşlarımız mobil ve genişband hizmetlerinden daha yaygın, daha hızlı, daha kapasiteli bir şekilde yararlalanbilecekler. Fiber yatırımlarının etkin ve eşgüdümlü yapılması ise maliyetleri dolayısıyla kullanıcı fiyatlarını düşürecektir. Bu nedenle ortak altyapı oluşumlarının desteklenmesi gerekmektedir. Sektörümüz ile ilgili gerekli adımlar
atıldığı takdirde, kendisi haricinde temas ettiği endüstrilerde yarattığı çarpan etkisine yönelik farkındalık arttıkça sektörümüze yapılan yatırımların artacağını, diğer yandan giderek artan akıllı cihaz ve mobil veri kullanımının etkisiyle sektörümüzün geçen yıllarda olduğu gibi ekonomik büyümenin üzerinde bir artış oranı ile ivme kazanacağını öngörüyoruz. BThaber, bu süreçte, bilişim gibi son derece dinamik, çevik ve hızlı bir sektörün nabzını tutarak önemli ve eşsiz bir başarıya imza attı. Profesyonel ve deneyimli kadrosu, güçlü sektör içgörüleri ve güvenilir öngörüleri ile bir yandan okurlarının ufkunu açarken, bir yandan da sektörün gelişimine yön verdi. Kaliteli ve tarafsız yayıncılık anlayışıyla sektörümüzün entelektüel gelişimine katkıda bulunan BThaber’in 1100. sayısını kutluyor, emeği geçen herkesi tebrik ediyorum.
BT çözüm arayışlarındaki rehber
Treo Bilgi Teknolojileri Genel Müdürü Evren Ballı
Bugün geldiğimiz noktada; Türkiye’nin gelecek hedeflerine ulaşması için “Bilgi ve İletişim Teknolojileri” sektörünün önemi herkes tarafından kabul ediliyor. Sektörün, tüm kurumların gelecek vizyonlarına kattığı değer tartışılmaz. Ülkemizin büyüme hedeflerinin yakalanması için verimliliğin artırılması, katma değeri yüksek ürün ve hizmetlere odaklanılması gerekiyor.
Biz bilişim sektörü oyuncuları da kurumların hedeflerine ulaşması yolundaki işlerini kolaylaştırıyor, gelecek hayallerini gerçekleştirmelerine destek vererek ülkenin büyümesine katkı sağlıyoruz. BThaber, kurumların hedeflerine ulaşması yolundaki BT çözüm arayışlarında bir rehber niteliğinde yol gösteriyor. Sektördeki tüm oyuncular arasındaki iletişimi
kurarak sektörün gelişmesine katkı sağlıyor. Ayrıca yine BThaber bünyesindeki M2S Araştırma ve Pazarlama Hizmetleri tarafından yapılan Türkiye’nin önde gelen 500 Bilişim Şirketi Araştırması da Türkiye’de bilişim alanında yapılan tek kapsamlı araştırma. Her hafta kesintisiz yayınlanan BThaber’e emek veren herkese teşekkür ederiz.
Yeni işlerin oluşmasına olanak sağlıyor Türkiye bilişim sektörü dünyadaki değişime paralel bir gelişim gösteriyor. Dijital dönüşüm, endüstri 4.0, nesnelerin interneti gibi temel alanlar ve bu alanlara bağlı alt kollardaki hızlı değişim Türkiye bilişim sektörünü de etkiliyor. Dijital dönüşüm iş hayatımızda köklü değişiklikler meydana getirirken, şirketlerin iş yapış şekillerini ve kârlılıklarını da etkiliyor. Dijital dönüşüme uyum sağlayan firmalar için büyük fırsatlar oluşuyor, bu firmalar daha rekabetçi ve avantajlı konuma geçebiliyorlar. Bizim faaliyet gösterdiğimiz baskı çözümleri sektöründe de şirketler dijital dönüşümün bir parçası olarak çok önemli yenilikler yapıyor, çözümler üretiyor. Bu yeniliklerden en önemlisi yazıcıların artık sadece baskı alan birer cihaz olarak algılanmaması. Özellikle baskı, tarama, kopyalama fonksiyonlarına sahip çok amaçlı yazıcılar (MFP) şirketlere sunduğu uygun maliyetli baskı ve belge yönetimi ile dijitalleşme sürecine geçişte önemli
OKI Türkiye Genel Müdürü Lusi Adut rol oynuyor. Akıllı MFP’ler iş akışının gerçekleştirilme biçiminin yeniden tanımlanmasına yardımcı oluyor. Bu cihazlar şirketin uyumluluğu ve güvenliğini arttırma gibi hedeflere yönelik uygun maliyetli ve zaman açısından verimli çözümler
sunarken, mobilite ve maliyetlerin düşürülmesini destekliyor. Akıllı MFP’ler dijital dönüşüme geçiş yapan firmaları bu süreçte destekleyecek gelişmiş çözümler sunarak, onların dijitalleşmeye güvenli bir şekilde uyum sağlamalarında önemli bir rol üstleniyor.
Türkiye’de bilişim şirketlerinin sesi ve ortak platform olan BThaber, sektörümüzün gelişminine çok önemli katkıda bulunuyor. Deneyimli kadrosu ile zengin bir içerik sunan BThaber aynı zamanda düzenlediği ve destek verdiği toplantılar, zirvelerle sektörü bir araya getiriyor, bilgilendiriyor, yeni işlerin oluşmasına olanak sağlıyor. BThaber aynı zamanda, şirketlerin ve bilişim sektörü temsilcilerinin talep ve görüşlerinin hükümete ve ilgili bakanlıklara iletilmesini sağlıyor. Böylece sadece bilişim şirketleri arasında değil, aynı zamanda sektör ile hükümet ve bakanlıklar arasında bir köprü görevi görüyor. Türkiye bilişim sektörünün hızlı büyüdüğü son 23 yıla tanıklık ve bu büyümeye aracılık eden BThaber’i her zaman yanımızda gördük. BThaber varlığı ile bize güven veren bir medya kuruluş oldu. OKI ailesi olarak BThaber’in bu güne kadar olduğu gibi kaliteli haberler yapmaya devam etmesini, gelişmesini ve büyümesini sürdürmesini diliyoruz.
36
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
BT sektöründe yayıncılık başarısı
Penta Genel Müdürü Mürsel Özçelik
Sektörel yayınlar bulundukları ülkenin dinamiklerinden fazlasıyla etkileniyor. İçinde bulunduğumuz koşullardaki değişkenliğe rağmen BT gibi bir sektörde bu kadar uzun ve kesintisiz bir yayın hayatı sürdürebilmek gerçek bir başarıdır. Bunun nedeni sadece adanmışlıkla açıklanamaz. Sektörün nabzını tutabilmek, her zaman güncel ve hızlı olabilmek, içerik kalitesi ve prensiplerinden ödün vermeyen bir yayın politikası benimsemek, BThaber’i sektörün vazgeçilmez yayınlarından yapmıştır. Sosyal medya ve online yayınlarla çepeçevre sarılmış bile olsak, her hafta BThaber’in yeni sayısını masamızda görmek istemek, bunun en iyi ispatıdır. Her hafta gündeme taşıdığı konular ile vazgeçilmez yayınlarımızdan olan BThaber’i takip etmeyi sürdüreceğiz. Penta Teknoloji olarak öncelikle 1100. sayısını yayımlayan BThaber ekibini gönülden tebrik ediyoruz.
Kritik pek çok karara etki etti
TP-Link Ülke Müdür Yardımcısı Ali Dinçer BThaber’in ilk yayınlanmaya başladığı yıllarda henüz çok küçük olan sektör aradan geçen yıllar içinde büyüdü, yapısal değişim gösterdi ve gelişti. Özellikle internetin yaygınlaşması ve mobilitenin vazgeçilmez olması ile sektördeki oyuncular da çok değişti. Yirmi yıl önce kamunun ağırlığı daha fazla ve kamu alımları sektörü önemli ölçüde etkilerken, bugün kamudan daha bağımsız bir sektör haline geldi. Bilişim teknolojilerinin kullanımı açısından aradan geçen sürede müthiş bir yol kat ettik. Özellikle mobil ürünler ve internet, nüfusun
büyük bir çoğunluğuna hitap eden bir sektör haline gelmemize neden oldu. Kullanım açısından son derece iyi olan sayısal verilerimiz, teknoloji üretimi ve geliştirilmesi açısından ise ne yazık ki benzer bir gelişme gösteremedi. Aynı hızla gelişen bir yazılım sektöründen, Ar-Ge rakamlarından söz edemiyoruz. Tekil başarı örnekleri olmasına karşın aradan geçen yirmi yılı aşkın süre içinde ne yazık ki teknoloji tüketen değil üreten bir toplum olamadık. Sektörümüz de ithalata dayalı bir sektör olarak kaldı. BThaber, yayınlanmaya başladığı günden itibaren yerel haber ağırlığı ile sektöre hem ışık tuttu hem de bir bakıma ayna rolü üstlendi. Sektörde olup bitenleri, şirketlerin gelişmelerini bizlere aktarırken, bir yandan da ulusal politikalar oluşturabilmek adına kamuoyu oluşturma konusunda rol oynadı. Her zaman sektörün sağlıklı büyümesi için gerekenleri, karar vericilere iletmede araç oldu. Sektör örgütleri ile sıkı işbirliği sonucunda ‘sektörün sesi’ rolü de üstlenen BThaber, sektörün sağlıklı gelişmesi için kritik pek çok karara etki eden yayınlar yaptı. Bu anlamda sektörün gelişmesine engel olabilecek bazı uygulamaların kaldırılmasında, yararına olabilecek bazı kararların ise alınmasında etkili bir medya gücü oldu. BThaber’i ve bugüne kadar emeği geçen herkesi kutluyor ve önümüzdeki yıllarda değişen sektör ve beklentiler ışığında yine yol gösterici rolünü sürdürmesini diliyorum.
12 - 18 Aralık 2016
Güvenlik konusunda da kurumları bilgilendiriyor Mobil bankacılıkta güvenlik konusu açısından olaya baktığımızda ülkemizde, 4,5G teknolojisinin hayatımıza girdiği, internet kullanımının buna paralel olarak yaygınlaştığı, mobil telefon kullanım oranlarının arttığı bir dönem içerisinde bulunuyoruz. Tüm bu gelişmeler müşterilerin aldıkları hizmetlere olan bakış açılarını da artık kökten bir değişime uğratıyor. Alınan hizmetin en önemli adımlarından biri olan ödeme de bu kapsamda yeniden yorumlanıyor. Artık her birey ya da kurum aldıkları hizmetin karşılığında yaptıkları ödeme süreçlerinin çağın gereklilikleri ışığında daha kolay ve hızlı olmasını, en önemlisi de daha güvenli olmasını talep ediyor. Temel bankacılık ve finans işlemlerini mobil ya da sabit internet üzerinden gerçekleştiren müşteri sayısı daha da artıyor. Ayrıca ülkemizde veri güvenliğine yönelik bilincin günden güne arttığını memnuniyetle gözlemliyoruz. BT güvenlik sektöründe her gün bir yenisi yaşanan saldırı yöntemleri güvenlik çözümlerine olan ihtiyacı daha da arttırmaktadır. Bu da yeni güvenlik çözümlerinin ortaya çıkmasını
Kobil Türkiye Ülke Müdürü Ümit Yaşar Usta beraberinde getirmektedir. Söz konusu BT içerisinde güvenlik olduğunda kitleleri hızla haberdar etmek, yeni çözümler konusunda hem kurumları hem de tüketicileri doğru şekilde bilgilendirmek oldukça önemli. BThaber Gazetesi’nin bu yönde sektörde önemli bir yeri olduğunu ve bu konuda başarılı bir rol üstlendiğini düşünüyorum.
Güvenilir haber kaynaklarına ihtiyaç var
Metric Genel Müdürü Gökhan Arıksoy Türkiye’de özellikle anlık veri analizi ve veri keşfi, bellek içi teknolojiler, raporların mobil cihazlardan görüntülenmesi gibi yeniliklerin son dönemde kullanımı çok arttı. Buna paralel olarak, her gün dünyamızda üretilen inanılmaz miktardaki bilgiyi güvenli bir şekilde saklamak, hızlı ve doğru şekilde analiz etmek için çok güçlü bir altyapı kurma ihtiyacı da bilişim sektörünün vazgeçilmez bir ihtiyacı haline geldi. Bulut ve nesnelerin interneti gibi yeni teknolojilerin de etkisi ile ortaya çıkan “Büyük Veri”;
analiz edilecek verinin kalitesi, bağlamı, elde edilebilirliği, güvenilirliği, yönetimi, güvenliği ve emniyeti gibi konuların giderek daha fazla öne çıktığı bir noktaya geldik. Bu bağlamda analitik uygulamalar ve iş zekâsı çözümlerinin, kurumların stratejilerine ve gelecek yatırımlarına yön vermelerine yardımcı olan unsurlar içerisinde olmazsa olmaz çözümler olacak şekilde önem kazandığını söyleyebilirim. Bugünkü verilerin çok ufak kalacağı olağanüstü boyutlarda gerçek büyük verilere maruz kalacağımız yeni bir döneme doğru hızla ilerliyoruz. İnsanmakine arasındaki makasın daha da daralacağı bu yeni dönemde insan ve makineler birbirleri ile iletişimde yeni yollar bulacak. Tüm bu gelişmeler dikkate alındığında bilişim dünyasını en doğru ve hızlı şekilde bilgilendirmek de oldukça önem kazanıyor. Bilişim sektörünün lider yayın organlarından BThaber de Türkiye’nin bu alandaki en önemli referans kaynaklarından birisi olarak oldukça başarılı işlere imza atıyor. Teknolojinin hızla değiştirdiği dünyamızda doğru ve güvenilir haberlere hiç olmadığı kadar daha fazla ihtiyaç duyuyoruz. Bu nedenle BThaber’in üstlenmiş olduğu rol ile BT sektörünün gelişimine katkıda bulunmasını ülkemiz için önemli bir değer olarak görüyorum.
38
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
BT haberciliğinde önemli görev
Red Hat Türkiye Genel Müdürü Haluk Tekin
Bilişim sektöründe dünyada popüler ve global trendlerin Türkiye’de de geçerli olduğunu söyleyebiliriz. Yurt dışında güncel olan konular genellikle kısa bir süre içerisinde bizde de gündeme gelir. Bazen önden koştuğumuz zamanlar da olur. Özellikle genç kesime dokunan mobilite gibi alanlarda Türkiye’nin dinamizmini görebiliyoruz. Bununla birlikte bilgi teknolojilerine ayrılan bütçeler konusunda özellikle diğer gelişmiş ülkelere kıyasla çok geride kalıyoruz. BT harcamalarında 5 ila 10 kat geriden takip ediyoruz.
Düşük BT bütçeleri şirketlerin günü kurtaracak kısa dönemli projelere yönelmelerine sebep oluyor. Şirketlerin daha çok uzun dönemli planlamalar yapmaları gerekir. Bu sayede başarılı ve kalıcı projelerin sayıları artacaktır. Burada devlete de görev düşüyor. BT sektörüne ayrılan teşviklerde de yine dünyanın gerisindeyiz. Hem firma hem de kişisel boyutta inovasyonu tetikleyecek teşvikler tasarlanmalı. Ülkeler yetişmiş insan kaynaklarını çekebilmek için birbirleriyle yarış halindeler. Ülkemizde de özellikle
BT sektörüne yönelik çalışacak yetişmiş insan kaynağı açığı had safhadayken elimizdeki yetenekleri tutma konusunda maalesef becerikli değiliz. Gelişme ve ekonomik büyümenin devamı için inovasyonun desteklenmesi şarttır. Bu konularda elbette BT haberciliğinin de bir misyonu var. Toplumu, şirketleri ve kamu sektörünü bilinçlendirmede BThaber’in geçmişten beri yoğun bir çaba içerisinde olduğunu görüyoruz. 1100. sayıya ulaşmaları da işlerini ne kadar iyi yaptıklarını vurguluyor.
Yenilikçi ve teşvik edici…
.
.
.
.
.
ZAAFIYETLERINIZ PAHALIYA MAL OLABILIR .
SECPOINT PENETRATOR
Otonom Network Açıklık ve Zaafiyet Test Cihazı
Açıklarınızı tespit edin!
27001, HIPAA, OWASP, PCI Uyumlu Raporlar
+ 90 312 472 87 87 www.simet.com.tr
Poldy İK Sistemleri Genel Müdürü Kadri Demir Türkiye bilişim sektörü Türkiye ekonomisini büyüterek büyüdü. Özellikle son 15 yılda değişen pazar dinamikleri, fiyata dayalı rekabetin ötesinde katma değere dayalı rekabetin artışı ve yaşanan ekonomik krizlerde iş dünyasına verimliliklerini artırarak, süreçlerini hızlandırarak, geleceği simüle ederek ve fırsatları göstererek ışık tuttu. Bilişim yatırımları arttıkça verimlilik arttı, şirketlerin rekabet gücü arttı. Bu anlamda bilişim sektörü, tüm üretim ve hizmet sektörlerinin son 15 yıldaki en yakın yol arkadaşı oldu diyebilirim. Bu süreçte ulusal ve uluslararası pek çok başarı öyküsü ortaya çıkarıldı. Deneyim ve bilgi birikimimiz güçlendi, insan kaynağımız zenginleşti. Bundan sonra özellikle kamunun BT yatırımlarında yerli yazılımcılara öncelik tanınarak, arge teşvikleri artırılarak ve yeni girişimler desteklenerek sektörümüzün çok daha büyüyebileceğini düşünüyorum. Nitelikli beyin gücümüze inancımız var. Bu alanda dünya ile rekabette çok daha iddialı noktalarda olabiliriz. Bilişim Kongresi’nde konuşan başbakanımız da 2017 yılında yerli yazılımı destekleyeceğini beyan ederek bu konunun önemini en üst seviyede ele almıştır. Sektörümüz büyük olmasına karşın bir o kadar da küçük. Sektörümüzü bir aile olarak kabul edecek olursak, BThaber de ailemizin gazetesidir. Tüm önemli kilometre taşlarımızın tanığı, yenilikçilikte iyi bir teşvik edici ve bilişimde masanın farklı taraflarında oturanları ortak bir noktada buluşturan bir merkez oldu BThaber. Bu misyonunu daha uzun yıllar başarıyla sürdürmesini diliyorum.
40
DOSYA
BThaber
BThaber 1100. sayı
12 - 18 Aralık 2016
Bilişim sektörünün haber merkezi…
Xerox Türkiye Genel Müdürü Burak Özer
Bilişim sektörü Türkiye’de tahmin ettiğimizden daha hızlı gelişiyor ve ilerliyor. 2016 yılı, kurum ve kuruluşların yeni teknolojileri ve dijital dönüşüm stratejilerini planladıkları bir yıl oldu. 2017’nin ise daha çok bu plan ve stratejileri uygulamaya geçirecekleri bir yıl olacağını öngörüyoruz. Şu an gündemimizde olan ama hem kişisel hayatımıza hem iş süreçlerimize henüz tam anlamıyla entegre edemediğimiz Endüstri 4.0, nesnelerin interneti, mobil çalışma ve dijital dönüşüm gibi konuları gelecekte daha sık duyacağız. Bu teknolojileri sistemlerimize ve iş süreçlerimize entegre ettiğimizde ise hizmet sektörü başta olmak üzere tüm sektörlerde büyük gelişmeler ve ilerlemeler kaydedeceğimizi söyleyebilirim. Bu teknolojilerin dışında, bulut bilişim kullanımında da hızlı bir artış mevcut.
Teknoloji kullanımına destek
Proline İcra Kurulu Başkanı Mehmet Doğanyiğit Şehirleşme oranı hem dünya hem de Türkiye genelinde hızla artarken, insan kaynağı şehirleşmenin yarattığı güvenlik ve çevre sorunları ile baş etmekte bir hayli zorlanıyor. Gelişen teknoloji ise
Türkiye bilişim sektörü son 10 yılda ciddi bir ivme yakaladı. Başta finans, telekom, sağlık ve üretim sektörleri olmak üzere art arda hayata geçirilen BT yatırımları, bugün hemen her sektörde temel bir ihtiyaç olarak benimseniyor. KOBİ’ler işlerini büyütmek, rekabet güçlerini artırmak için teknolojiden etkin bir araç olarak yararlanıyorlar. BThaber sektörümüzün gelişimi adına önemli bir mecra, teknoloji şirketleri, onların müşterileri ve kullanıcıları, eğitim ve sivil toplum kuruluşları arasında bir köprü kurma misyonunu başarıyla yerine getirmiş bir yayın. İçeriğiyle masanın her tarafında oturanları yeniliğe ve yenilikçiliğe teşvik eden BThaber’in başarılarının daim olmasını diliyorum.
hazırlanıyor. Geliştirilen inovasyonlarla yakın gelecekte bireyler rutin ve zaman alan işleri bırakacak, daha yaratıcı ve önemli işlere odaklanıp verimliliklerini artırabilecek. BThaber Gazetesi; teknolojiyi yakından takip edenlere bilişim sektöründeki en yeni haberleri veren ve benim de keyifle okuduğum yayınlardan biri. Ofis yaşamı, iş teknolojileri, bilişim dünyası ile ilgili haberleri, yeni ürün duyurularını, teknolojik gelişmeleri takip etmek isteyenlerin okuması gereken bir yayın. Bilişim sektörü ve bilişim politikaları ile ilgili gelişmeleri okuyucularına duyurarak, sektörün haber merkezi BThaber Gazetesi’nin 1100’üncü sayısını kutluyor, yıllardır sürdürdüğü bağımsız ve özverili yayıncılık anlayışı ile başarılı yayınlarını devam ettirmesini diliyorum. Nice 1100’lü sayılara…
Ortak dil oluşturulmasına katkı sağlıyor
geniş çevrelerce şehirleşmenin yarattığı sorunların çaresi olarak görülüyor. Bu değişime bir çözüm olarak hayatımıza giren “Güvenli ve Akıllı Şehirler” konsepti, insan ve altyapı kavramlarına getirdiği devrimsel bakış açısı ile daha güvenli ve huzurlu bir yaşam imkânı sunuyor. Buna benzer değişimlerin çok hızlı yaşandığı günümüzde derin analizlere yer veren yayınlar, BT sektöründe faaliyet gösteren firmalar için bir rehber niteliğini taşıyor. Kapsamlı dosya konuları ile teknoloji sektörünün yıllardır nabzını tutan BThaber’i bu nedenle çok değerli bir yayın organı olarak görüyoruz. Teknolojinin BT sektörü içerisinde yer alan tüm firmalar tarafından en verimli biçimde kullanılabilmesine olanak sağlayan BThaber ekibinin başarılarının devamını diliyoruz.
Ortak dil oluşturulmasına katkı sağlıyor
Varucon Teknoloji Genel Müdürü Mustafa Çiçekyurt
Her ölçekten kurum ve kuruluşlar iş süreçlerlni bulut ortamlarına taşıyor ve depoluyor. Bulut kullanımının artmasıyla birlikte ise mobil çalışma oranlarında artış oldu. Çalışanlar artık zaman ve mekandan bağımsız çalışma imkanına sahip. Xerox olarak, çalışanların akıllı telefon ve tablet cihazlarına herhangi bir sürücü yazılımı yüklemeden veya kablolu bir bağlantı kurmadan, ofislerindeki ya da farklı lokasyonlardaki çok fonksiyonlu ofis makinelerine uzaktan erişme imkanı olan ürünler üretiyoruz. Böylece çalışanlar iş yerlerinde olmadan, istedikleri yerden şirket dokümanlarına ulaşma, baskı emri gönderme, buluta doküman tarama ya da buluttan doküman çağırma gibi mobil çalışmayı destekleyen işlemleri kolayca yapabiliyorlar. Belirttiğim bu teknolojiler ile ülkemizde bilişim sektöründe işgücü talebi artıyor, yeni iş kollarının ortaya çıkmasına zemin
Canovate Group Yönetim Kurulu Başkanı Can Gür Sektörün gelişiminde katalizör rolü Son 20 yılda dünyada fark yaratan ülkelerin başarı hikayelerinde bilişim sektörünün çok önemli bir rolü oldu. Ürünlerde, üretim süreçlerinde, toplumsal hayatta bilişim sektörü her geçen gün daha fazla etkili oluyor. Türkiye’nin global bilişim pazarından aldığı payın hala çok düşük olması sektörün büyüme potansiyeline işaret ediyor. 2023 hedeflerine ulaşılabilmesi için Türkiye’nin sadece iç pazarın değil, dış pazarların da teknoloji ürün ve hizmet ihtiyacına cevap verebilen, bölgesel bir bilişim üssü haline gelmesine ihtiyaç var.
Tabi bunu gerçekleştirebilmek için ulusal koordinasyon yetersizliği, eğitimli ve kalifiye eleman açığı, yeni teknolojilere karşı organizasyonel direnç, global bilişim markalarımızın olmaması, Ar-Ge yatırımları ve teknokentlerin veriminin düşük olması gibi kritik sorunlara çözüm getirecek birer yol haritası oluşturulması gerekiyor. Dünya bilişim pazarında yazılım ve hizmetlerin oranı yüksekken, Türkiye bilişim pazarında hala donanımın payı yüksektir. Bu durum Türkiye’de akıllı telefon ve tablet satışlarının çok yüksek olmasından kaynaklanmaktadır. Telekom operatörleri, bankalar, vb. kurumsal firmalarda bilişim olgunluk seviyesi yüksek ama KOBİ’lerin büyük çoğunluğunda hala yeterli bilişim olgunluk seviyesine erişilememiş durumda. BThaber Gazetesi bilişim sektöründeki gelişmeleri yıllardır hep son derece profesyonel ve farklı bakış açıları ile bizlere ulaştırıyor. Sunulan bilgilerin faydalı olmasının yanında güvenilir olması da BThaber’in yüksek oranda tercih edilmesini sağlıyor. BThaber bilişim sektöründeki tüm gelişmeleri bize ulaştırırken, sektörün önündeki engellerin aşılması konusunda da akılcıl öneriler ve uzman görüşlerini sürekli bizimle paylaşıyor. Bilişim altyapısına yatırım yapan ve bilişim altyapısına ürün ve hizmet sağlayan tüm paydaşlar için bir kılavuz vazifesi görüyor. Yeni trendler hakkında faydalı bilgiler sağlayarak bilişim sektöründeki (özellikle KOBİ’ler) farkındalığın artmasını sağlıyor. Sonuç olarak BThaber bilişim sektörünün gelişiminde katalizör olmasının yanında gerektiğinde durup sektöre kuşbakışı bakabilmemiz için bize ayna tutuyor.
Lakeside
®
SysTrack
®
42
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
12 - 18 Aralık 2016
Vatandaşın beklentileri: Ulaşım, trafik ve otopark Haber Merkezi Vodafone, Deloitte Türkiye ve Türkiye Bilişim Vakfı tarafından hazırlanan Türkiye’nin en kapsamlı “Akıllı Şehir Yol Haritası Raporu” Bursa’da açıklandı. 23 büyükşehir belediyesinin katılımıyla hazırlanan raporda, akıllı şehir programlarının ülke ölçeğinde tasarlanması ve bütünsel uygulanması ile akıllı şehirlerin Türkiye’nin GSMH’sına yılda yaklaşık 30 milyar TL katkıda bulunması öngörülüyor. Rapora göre, vatandaşların belediyelerden en büyük çözüm beklentisi de yüzde 78,9 ile ulaşım, yüzde 73,7 ile trafik ve yüzde 52,6 ile otopark sorunu. Raporla www.sehirsizin. com adresi üzerinden bir online platform da sunulacak, vatandaşların ihtiyaç ve beklentileri daha sistemli takip edilecek, vatandaşlar da yaşadıkları şehirle ilgili söz sahibi olabilecek, fikir ve önerilerini paylaşabilecek. Akıllı şehirleşme olmadan olmaz Şehirlerin yeni teknolojilerle sistemlerini, operasyonlarını ve hizmet sunumlarını dönüştürmek zorunda olduğunu belirten Marmara Belediyeler Birliği Başkanı ve Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, şunları söyledi: “Akıllı dijital teknolojiler, şehirlerde sürdürülebilir yaşamın anahtarı. Bu teknolojiler, belediye hizmetlerinin daha az maliyetle daha verimli gerçekleşmesini sağlıyor. Yerel yönetimler olarak, akıllı şehirleşmeye yönelmek durumundayız. Yaklaşık 3 milyon nüfusla Bursa, akıllı şehircilik alanında Türkiye’nin öncü illeri arasında. Akıllı şehirleşme alanında en önemli iş ortaklarımızdan Vodafone ile hayata geçirdiğimiz Sevgi Çipi, Akıllı Bas Konuş, Hafriyat Takip ve Araç Takip çözümlerini uyguluyoruz. Planlanan projelerimizin de önemli bir bölümünü, başta Vodafone olmak üzere, bu konuda uzman kuruluşlarla hayata geçirmeyi hedefliyoruz. Bu kapsamda, Vodafone’un açıkladığı Akıllı Şehir Yol Haritası’nı destekliyor, raporun, Türkiye’de akıllı şehirleşmenin yaygınlaşmasında önemli rolü olacağını düşünüyoruz.”
Türkiye’nin en kapsamlı “Akıllı Şehir Yol Haritası” açıklandı. Akıllı şehirler ile yıllık 30 milyar TL kazanç sağlanacak.
Belediyeler dijitalleşmek zorunda Akıllı şehirlerin ekonomik ve sosyal kalkınmanın temel unsurlarından birini oluşturduğuna dikkat çeken Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şunları kaydetti: “Türkiye’de işletmelerin dijital haritasını çıkarmak ve ihtiyaçlarını belirlemek üzere hayata geçirdiğimiz Yarına Hazırım Platformu ve Vodafone Dijitalleşme Endeksi’ni kamu kurumları ve belediyeler için de uyarladık. Yarına Hazır Şehirler için geliştirdiğimiz • Dijitalleşme Endeksi ile belediyelere yol göstermeyi ve onları yarına hazır şehirler • haline getirmeyi hedefliyoruz. 26 büyükşehir belediyesiyle hayata geçirdiğimiz ‘Akıllı Şehir Endeksi’ ile • büyükşehir belediyesi ortalama skorunu yüzde 55 olarak tespit ettik. Bu sonuç, yüzde 53 olan Türkiye İşletmeler • Skoru’nun 2 puan üzerinde olsa da, bunun yeterli olmadığını düşünüyoruz. Bu kapsamda hazırladığımız • ‘Akıllı Şehir Yol Haritası’ belediyelerimizin akıllı şehirleşme sürecini hızlandırmaya, bunun için onlara bir yol haritası • sunmaya ve bu yol haritasını onlarla birlikte hayata geçirmemize olanak sağlayacak. Yol haritasına raporla
yatırım yapan, bu yatırımlarla tasarruf eden, bu tasarrufla sağladığı hizmet ve yaşam kalitesini yükselten, doğada karbon ayak izini azaltan, çevreye ve doğal kaynaklara saygılı ve tüm bunları yenilikçi ve sürdürülebilir yöntemlerle yapan şehir kastediliyor. Amaç; şehirlerimizin yerli ve yabancı sermaye yatırımlarını daha çok çeken, kültür ve turizm açısından daha cazip, yerel yönetim hizmetlerini daha akılcı ve verimli sunan bir konuma kavuşmasını sağlamaya
başladık. Bir sonraki aşamada, bu yol haritasını vatandaşların ihtiyaçlarıyla şekillendireceğiz ve vatandaşı odak noktası yapmayı planladığımız online platformla tamamlayacağız.” Kapsayıcı bir vizyon olmalı Türkiye Bilişim Vakfı Başkan Vekili Bülent Gönç, şöyle konuştu: “Akıllı şehir derken, sınırlı kaynaklarını daha etkin ve verimli kullanmak için bilgi ve iletişim teknolojilerine
yönelik önlemleri almak. Böylesine önemli bir konuda ortak çabayla oluşturulan bu rapordan, akıllı şehir konusuyla ilgilenen herkesin yararlanmasını umuyoruz.” Kentlerin akıllı şehir dönüşüm yolculuğunda kapsayıcı bir vizyona sahip olunması gerektiğini belirten Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Endüstrisi Lideri Tolga Yaveroğlu ise şunları söyledi: “Akıllı şehirler münferit teknolojik çözümlerden ziyade bütünsel bakış açısı gerektiriyor. Akıllı şehir dönüşümünde başarılı olmak için net vizyon, kamu-özel sektör işbirliği, entegre organizasyon, etkin akıllı şehir platformu, vatandaş katılımı, destekleyici teknoloji, risk yönetimi, sosyal kapsayıcılık, proje yaygınlaştırma becerisi ve destekleyici yasal çerçeve gerek. Şehre özel vizyon, hedef ve stratejinin belirlenmesi; önceliklerin tanımlanması, alt hedeflerin belirlenmesi, projelerin tanımlanması, finansman modelinin belirlenmesi, değer zinciri analizi, paydaş haritasının belirlenmesi, hukuki boyutların incelenmesi, iyi uygulamaların analizi, teknoloji platform modeli, proje yönetim ofisi ve yol haritası, iletişim planının oluşturulması gerek.”
Vatandaşların beklentİlerİ… Belediyelerin %74’ünde farklı birimlerden personelin katılımıyla akıllı şehir ekipleri bulunuyor. Şehir sakinleriyle ilişkilere önem veren belediyeler, %89’luk bir oranla, görüş, öneri ve şikâyetlerini ileten kişilere mutlaka geri dönüş yapıyor. Vatandaş görüş ve önerilerinin iletildiği kanallar içinde web sitesi (%94,74) en yaygın uygulama olurken, onu çağrı merkezi (%89,47) takip ediyor. Akıllı şehir çözümleri %94’lük oranla en çok ulaşım alanında kullanılıyor, onu %42 ile su hizmetleri takip ediyor. Vatandaş ve paydaşların belediyelerden en büyük çözüm beklentisi ulaşım (%78,9) olurken, onu trafik (%73,7) ve otopark (%52,6) sorunu izliyor. Başarılı olarak değerlendirilen akıllı şehir uygulamaları arasında akıllı durak, akıllı otobüs, akıllı trafik ışıkları ve
•
•
•
•
•
•
sinyalizasyon, akıllı kavşaklar gibi ulaşımı doğrudan ilgilendiren uygulamalar ön plana çıkıyor. 2016’da 17 milyar ABD Doları olan akıllı ulaşım pazarının önümüzdeki 5 yılda 25 milyar ABD Doları’na ulaşması bekleniyor. 2015’te dronlardan elde edilen toplam endüstri gelirinin 200 ile 400 milyon ABD Doları olması bekleniyor. Dünya mikro şebeke pazarının 2014-2020 arasında %21 büyümesi bekleniyor. Dünyada sızıntı kaynaklı şebeke suyundan kayıp oranının %50 civarında olduğu tahmin ediliyor. 2030 yılında şebeke suyuna olan talebin arzı %40 geçeceği öngörülüyor. Şehirlerde üretilen atığın ancak %2’si düzgün olarak arıtılıyor. Her 100 yılda bir olan büyük seller artık her 10-20 yılda bir, hatta daha kısa
•
•
•
•
•
aralıklarla meydana geliyor. Yıllık %48 oranında büyüme gösteren sağlık verisi dünya genelinde en hızlı büyüyen veri segmentleri arasında yer alıyor. Akıllı bina ve yaşam teması, 2014 yılında 147 milyar dolarlık bir iş hacmine sahipken, bu rakamın 2020 yılında 220 milyar dolara ulaşması öngörülüyor. Veri Arşivi ve Analizi Yoluyla Önceden Suç Tespiti sayesinde hırsızlık oranlarında %19 düşüş sağlanabiliyor. Akıllı park sistemiyle, 200.000 insanın yaşadığı bir Avrupa şehrinde, park yeri bulma zamanı %50 azaltılarak hem yaşam kalitesine katkıda bulunulabiliyor, hem de yakıt tasarrufu sağlanabiliyor. Park gelirleri artarken, personel giderleri %5-10 arası düşürülebiliyor. Akıllı katı katık toplama sistemleriyle çöp toplama maliyetlerinde %43’e kadar azalma yaşanabiliyor.
Yerli 5G teknolojileri geliştirmek için çalışmalarına devam eden Turkcell, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) ile işbirliğine gitti. Yapılan anlaşma çerçevesinde, Türkiye’nin 5G teknolojisinde üretici ülke haline getirilmesi için Turkcell ile İTÜ Ar-Ge ve eğitim alanlarında ortak çalışmalar yürütecek. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ve İstanbul Teknik Üniversitesi Bilişim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Karaçura tarafından imzalanan protokol kapsamında Turkcell ile İTÜ, 5G’de ortak Ar-Ge çalışmaları yapacak. Hedef ise Türkiye’nin 5G teknolojisinde üretici ülke haline getirilmesi. İşbirliği çerçevesinde İTÜ’nün Elektronik ve Haberleşme
üniversite bünyesinde “İTÜCell Araştırma, Geliştirme ve Test Ortamı” için altyapı oluşturarak, İTÜ Ayazağa kampüsünü 5G merkezi haline getirecek. Teknolojiyi üreten ülke konumuna ulaşmak İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “Gerek uygulamada gerekse mobil haberleşme sistemlerinde yapılacak Ar-Ge faaliyetleri ülkemizin rekabet gücüne önemli katkılar sağlayacak” derken, Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu şu bilgileri verdi: “Dünyada 5G’ye en hazır altyapılardan birisi Türkiye’de. 5G teknolojilerinin ülkemizin teknolojide üreten ülke konumuna gelmesi için bir dönüm noktası olabileceğini
12 - 18 Aralık 2016
Ödeme sistemlerinde önemli işbirliği Online alışverişte dijital bankacılık kanallarını kullanarak ödeme yapma imkanı sağlayan fintech start-up’ı ComPay Ödeme Çözümleri’nin sunduğu ödeme altyapısı, PayU platformuna entegre oldu. Bu entegrasyonla PayU Türkiye’nin güvenli ödeme çözümlerinden faydalanan binlerce e-ticaret sitesinde, ComPay ile ödeme kabulü mümkün olurken, internet bankacılığı müşterileri de banka hesabından, kredili mevduat hesabından ya da bankanın cüzdan uygulamasından kolay ve güvenli ödeme yapabiliyor. PayU ve ComPay’in işbirliği, hizmet verdikleri e-ticaret firmaları, müşteriler ve bankalar için değer yaratarak e-ticaretin gelişmesine katkı sağlayacak. PayU’nun mevcut ödeme araçlarına ek olarak ComPay’in internet üzerinden farklı ödeme alternatif kanallarını kullanmak isteyen müşterilere yönelik ödeme kolaylıkları bir araya geldiğinde, milyonlarca müşteriye kolay ve güvenli ödeme alternatifleri sunulacak.
Y. Emre Güzer
46 BİLİŞİM DÜNYASI 5G’de yerli üretim hamlesi
BThaber
PayU Türkiye CEO’su Y. Emre Güzer, “Öncelikli amacımız e-ticaret ekosistemini genişletmek. ComPay’in internet bankacılığı kanalları üzerinden ödeme çözümü ile kartı olmayan ya da kartını internet üzerinden alışverişlerde kullanmak istemeyen milyonlarca müşteriye online alışveriş imkanı sunuyoruz. İşyerlerimize de işlerine ve ticaretlerine katma değer sağlayacak, rekabette fark yaratabilecekleri ürünler sunmak için
çalışıyoruz” dedi. ComPay Kurucu Ortağı İrfan Aslan da, “Özellikle proje geliştirme aşamasında hem ComPay hem PayU’nun ortak paydasının müşterilere değer yaratmak olması ile çok kısa sürede projemizi hayata geçirdik. Artık binlerce e-ticaret firmasına PayU ile çok daha hızlı ulaşmayı ve çok kısa sürede ComPay İnternet Bankacılığı ile ödemenin Türkiye çapında yaygın bir ödeme alternatifi olmasını hedefliyoruz” bilgisini verdi.
Aman aç kalmayın!
Mehmet Karaca-Kaan Terzioğlu Mühendisliği, Bilgisayar Mühendisliği Bilişim Enstitüsü ve Yüksek Başarımlı Hesaplama Merkezi, laboratuvarları, teknik altyapı olanakları ile Turkcell’in teknolojik imkanları kullanılarak Türkiye’nin 5G’de rekabet gücünü artırmaya yönelik çalışmalar yapılması planlanıyor. Bu işbirliği, İTÜ öğrencilerinin 5G çalışmalarına katılabilmesi için de fırsat sunacak. Ar-Ge çalışmalarının yanı sıra ulusal ve uluslararası 5G projeleri için hazırlanan konferans, sempozyum, seminer, çalıştay ve paneller gibi bilimsel etkinliklerde İTÜ ve Turkcell birlikte hareket edecekler. Anlaşma kapsamında Turkcell ile İTÜ,
düşünüyoruz. İTÜ ile işbirliği ile Türkiye’yi 5G’yi geliştiren ülkelerin başında görmek ve bu alanda söz sahibi haline getirmek hedefimiz. Bunun için hem kendi bünyemizdeki hem de İTÜ’deki en iyi mühendislerle çalışarak üniversite yerleşkesi içinde 5G merkezi kuracağız.” İstanbul Teknik Üniversitesi Bilişim Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Ertuğrul Karaçuha ise, “Yeni teknolojiler çerçevesinde yerli ürün sağlamak ve yerli üretime de katkı bulunmayı hedefliyoruz. Bu durum 5G konusunda dünyadaki standartlaşma çalışmalarına katılıma olanak sağlayacak” şeklinde konuştu.
Yemeksepeti, Vale projesi ile online yemek siparişi sektörünün dinamiklerini paylaşım ekonomisi anlayışıyla yeniden belirliyor. “Artık hiçbir lezzet ulaşılmaz değil” mottosuyla yola çıkan Yemeksepeti Vale ile paket servisi olmayan işletmeler Yemeksepeti restoranlarının boşta duran kuryelerinden faydalanabiliyor. Bu yapı, sisteme giren restoranların cirolarını ortalama yüzde 25’e kadar artırmasını sağlarken, Yemeksepeti kullanıcıları için de lezzet seçeneklerini genişletiyor. Yalnızca premium restoranlarda veya lokal işletmelerde yenebilen özgün lezzetler de böylece sipariş edilebiliyor. Bugüne dek 50 bine yakın kahve ile bir o kadar Uzakdoğu yemeği, ev yemeği, tatlı ve kahvaltının kullanıcılara ulaşmasını sağlayan Yemeksepeti Vale, 350 restoranla hizmet veriyor. Hedef ise 2017 sonunda 3 ilde bin restorana ulaşmak. Halen İstanbul’da Beşiktaş, Maslak, Etiler, Beyoğlu, Şişli, Acıbadem, Caddebostan ve Ataşehir’de
aktif olan Yemeksepeti Vale, bugüne dek 100 bine yakın sipariş aldı. Sistemde halen 350 restoran var ve 2017 sonunda İstanbul, Ankara ve İzmir’de binden fazla Vale restoranını bünyeye katmak, Vale’nin cirosunu da 5 katına çıkarmak hedefleniyor. Yemeksepeti CEO’su Nevzat Aydın, “Bu model ile Yemeksepeti’nde paylaşım ekonomisi yaratıyoruz. Verimliliği odağımıza alarak, kullanıcılardan restoranlara, milyonlarca paydaş için değer yaratıyoruz. Yemeksepeti Vale, farklı mutfaklara daha çok ilgi duymaya başlayan, diledikleri
herhangi bir yemeğe daha hızlı ve daha kolay ulaşmak isteyen kullanıcıların beklentilerine cevap verecek, hatta bu beklentileri yeniden şekillendirecek” dedi. Sepet tutarlarının Yemeksepeti ortalamasına kıyasla yüzde 45 daha yüksek olduğu Vale’de en çok tercih edilen lezzetler de farklılaşıyor. Buna göre, Yemeksepeti’nde ilk üçü burger, kebap ve pizza oluştururken, Vale’de ise özgün dünya mutfaklarının yanı sıra tatlı, kahvaltı ve kahve siparişleri sıralamada ön planda.
NetScaler ADC Hibrid, Multi-Cloud mimarileri için derin izlenebilirlik ve olağanüstü bir uygulama taşıma tecrübesi sunan, “yazılım öncelikli” yaklaşımı ile tasarlanmış ve ödül kazanmış bir ADC çözümüdür.
NetScaler SD-WAN SD-WAN çözümü, Mobil Workspace’i gerçek zamanlı yön seçimi, kenar yönlendirme, uçtan uca QoS ve WAN optimizasyon yetenekleriye şubeye güvenli, kesin ve etkin bir şekilde eriştirmektedir.
citrix.com
48
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
Finans sektörünün ihtiyaç duyduğu bilgi teknolojileri hizmetlerini yenilikçi bakış açısıyla sunan ve özellikle bankacılık alanında verdiği
12 - 18 Aralık 2016
Intertech, teknoparktaki yerini aldı
uçtan uca hizmet ile dünyada tek olan Intertech, Teknopark İstanbul’da bine yakın kadrosunun görev aldığı ve 18.385m2’lik alan üzerine
kurulu yeni binasının açılışını gerçekleştirdi. Finansal yazılım geliştirme alanı başta olmak üzere pek çok sektör için bilgi teknolojileri konusunda etkin
ürün ve hizmetler sağlayan Intertech, geçtiğimiz yıl önemli bir yatırıma imza atarak, Türkiye’nin inovasyon merkezi Teknopark İstanbul’daki yeni binasının temelini atmıştı. Hazırlıkların tamamlanmasının ardından yeni binanın açılışı 20 Kasım 2016 tarihinde Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ateş ve Genel Müdürü Ömer Uyar’ın ev sahipliğinde Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün katılımıyla gerçekleştirildi. Kurum böylelikle, 10 ülkede, 40’ın üzerinde finansal kuruma müşteri yönetimi, iş süreçleri yönetimi, temel bankacılık, iş zekası ve dağıtım kanalları
yönetimi alanlarında geliştirdiği ürün ve hizmetleri ODTÜ Teknokent, İzmir Bilimpark ve Viyana ofisi ile birlikte Teknopark İstanbul’da devam ettirecek. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü, Türkiye’nin en başarılı teknoloji firmalarından Intertech’in yeni binasında çok daha başarılı işler yapacağına inandığını belirtirken şöyle konuştu; “Intertech’in artık hedef büyütmesi, gözünü yükseklere dikmesi gerektiğini düşünüyorum. Intertech’in küresel bir markaya dönüşecek potansiyeli var. Türkiye olarak teknoloji kullanımında gosterdiğimiz başarıyı, teknoloji üretme, tasarlama ve geliştirmede de göstermek istiyoruz. Özel sektörün yenilikçi olmasına önem veriyor, firmalarımıza, girişimcilerimize, üniversitelere, üniversite mezunu gençlerimize yönelik çok önemli destek programları yürütüyoruz. Bu noktada teknoloji geliştirme bölgelerinin de teknoloji kapasitesini artırmak için kullandığımız en önemli araçlardan olduğunu belirtmek isterim. Biliyorsunuz 2023 yılında küresel çapta 10 marka oluşturma hedefimiz var. İşte bu markaların bu bölgelerde kurulmuş veya kurulacak firmalardan çıkacağına inanıyorum. Diğer yandan 2015 yılında Arge harcamaları bir önceki yıla göre yüzde 17’lik bir artış gösterdi. Arge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 1,06’ya yükselttik. Bu oranı yüzde 3’e çıkarmayı hedefliyoruz. Türkiye’yi küresel bir teknoloji üssü haline getirmek üzere calismalarimiza devam edeceğiz.” Intertech Yönetim Kurulu Başkanı Hakan Ateş ise “Ortadoğu ve Doğu Avrupa’nın en büyük teknoloji firması olarak , kurulduğu günden bu yana bir inovasyon üssü gibi çalışarak geleceğin teknolojilerini şekillendirmeye odaklanıyoruz. Üstelik kurumumuz, yerli iş gücüyle ürettiği teknolojileri yurtdışına satmak noktasında da önemli bir fark yaratıyor. Bugün Intertech Silikon Vadisi’nde olsa belki de değeri multi milyarlar seviyesinde olurdu. Kurumumuz ülkemizde ArGe faaliyetlerinin, teknolojik üretimin ve yenilikçiliğin desteklendiği çok özel bir ekosistem olan Teknopark İstanbul’da başarılı çalışmalarını artırarak sürdürecek” dedi.
12 - 18 Aralık 2016
Schneider Electric Orta Doğu Bölgesi iş ortakları İstanbul’da buluştu Aralık ayının ilk gününde gerçekleştirilen toplantıda; Schneider Electric Proses Otomasyon ailesinin yeni nesil ürünleri, Alliance Partner Programı, Schneider Electric Proses Otomasyon Birimi 2016 yılı başarıları ve 2017 yılında planlanan yenilikler ile
plaket verildi. Etkinliğe Türkiye, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Katar, Pakistan, Bahreyn ve İran olmak üzere 7 ülkeden 30 Sistem Entegratör firması katılım gösterdi. Etkinlik boyunca katılımcılara Schneider Electric’in Alliance
sunum gerçekleştirdi. Esin Gül, “Schneider Electric olarak Türkiye bizim için öncelikli bölgelerden biri, bugün burada tüm Orta Doğu Sistem Entegratörlerimizi birlikte görmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Schneider Electric Alliance Partner
teknolojik trendler hakkında bilgiler paylaşıldı. Schneider Electric Orta Doğu Bölgesi Sistem Entegratörlerinin katılımı ile gerçekleştirilen etkinlik tüm gün sürdü. Etkinlikte, 2016 yılı Alliance Partner Programı kapsamında en hızlı ve yüksek büyüme kaydeden partner firmalara
Partner Programının içeriği ve avantajları, yeni nesil M580 PLC ailesi, Schneider Electric’in 2016 yılında pazara sunduğu yenilikçi ürünler, Telemetry ve PES çözümleri kapsamında yapılan çalışmalar ile ilgili bilgiler aktarıldı. Orta Doğu Sistem Entegratörleri Kanalı Direktörü Esin Gül de bir
Programı hem kullanıcılara hem de entegratörlerimize projelerinde bir çok fayda sağlamaktadır. kullanıcıya yüksek güvenlik desteği sağlayan kontrol otomasyon sistemi M580, üretim performansını arttırırken karlılığı ve sürdürülebilirliği de destekliyor” dedi.
Sİnan Dumlu - Didem Duru
50 BİLİŞİM DÜNYASI Dell EMC’de taşlar yerine oturuyor
BThaber
Sinan Dumlu, Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü olarak atandı. Dumlu’nun, Dell EMC Orta Doğu, Türkiye ve Afrika’dan Sorumlu Kıdemli Başkan Yardımcısı Mohammed Amin’e bağlı olarak çalışacağı ve yeni görevine 2017 yılı Şubat ayında başlayacağı duyuruldu. Dumlu, şirketin geniş portföyü içerisinde yer alan BT hizmetleri, çözümleri ve ürünlerini hem kamu hem de özel sektördeki işletmelerle buluşturarak Türkiye’deki tüm süreçlerden sorumlu olacak.
Didem Duru ise Dell EMC’nin EMEA bölgesine transfer oldu. Duru, şirketin dünya çapında duyurduğu uçtan uca müşteri deneyimini farklılaştıracak strateji ve programlarının Avrupa, Orta Doğu, Türkiye ve Afrika bölgelerinden sorumlu olacak ve yeni görevine 2017 yılı Şubat ayında başlayacak. 2017 yılı Şubat ayına kadar Sinan Dumlu ve Didem Duru, var olan pozisyonlarında Türkiye’deki yapıya liderlik etmeyi sürdürecek.
TP-Link, bu yıldan itibaren akıllı ev pazarında da yer alacağını duyurdu. Akıllı prizlerini satışa sunan şirket, çok yakında akıllı ampul, akıllı ışık anahtarı ve akıllı evlere özel yönlendiricilerini de satışa sunacak. TP-Link’in yeni Ülke Müdürü Ryan Yang, TP-Link’in dünya pazarındaki konumu ve yeni hedeflerini basın mensuplarıyla paylaştı. 2016 yılının TP-Link için önemli bir yıl olduğunu belirten Yang, “Bu yıl TP-Link’in 20’inci yılı. 1996 yılında iki kardeş tarafından kurulan şirketimiz, yirminci yılında kablosuz ağ pazarında yüzde 40’ın üzerinde bir pay ile liderliğini sürdürüyor. IDC araştırmalarına göre tam 23 çeyrek dönemdir WiFi pazarının dünya lideriyiz” dedi. Yirminci yılında TP-Link’in kendini yenilediğini vurgulayan Yang, önümüzdeki yıllara ilişkin yeni strateji ve hedeflerini de oluşturduklarını söyledi.
RYAN YANG - ALİ DİNÇER
TP-Link, akıllı ev pazarında
“Ağ pazarındaki yirmi yıllık deneyimimizi, heyecan verici yeni alanlara uygulayacağız. Herkes için daha akıllı, daha basit bir yaşam sağlayan ürünler geliştireceğiz” diyen Yang, bu yeni alanların akıllı ev, akıllı telefon ve akıllı aksesuar olduğunu açıkladı. TP-Link Ülke Müdür Yardımcısı
Ali Dinçer ise basın toplantısında ilk olarak Türkiye WiFi pazarındaki durumları hakkında bilgi verdi. 2016 yılında Türkiye’de ilk kez iki milyon adet satış barajını aştıklarını açıklayan Dinçer, henüz yıl bitmeden satış adetlerinin geçen yıla göre yüzde 70 arttığını söyledi. Türkiye pazarında beş farklı
operatör ve servis sağlayıcıya ürün temin ettiklerini söyleyen Dinçer, “Yaşanan ekonomik sorunlar nedeniyle daralan pazarda yaptığımız özel projeler ile büyümeyi başardık. Son yıllarda hep 1 milyonun üzerinde olan satış adedimizi, bu projeler sayesinde iki milyonun üzerine çıkardık” dedi.
Akıllı prizlerden sonra akıllı ampuller Akıllı ev çözümlerinde ilk olarak akıllı priz modellerini satışa sunduklarını söyleyen Dinçer, akıllı prizlerin ardından 2017’nin ilk aylarında akıllı ampulleri de satışa sunacaklarını açıkladı. TPLink’in akıllı ev kategorisinde yer alan ve yakında satışa sunulması planlanan ürünler hakkında bilgi verdi. TP-Link’in akıllı ev ürünlerinin de son derece kaliteli ve stabil çalışan ürünler olduğunu vurgulayan Dinçer, yakında satışa sunulacak olan akıllı ampullerin hayatımıza renk katacağını belirtti. Üç farklı modeli olan akıllı ampuller, akıllı telefonlardan kolayca yönetilebiliyor. Evden uzaktayken de açılıp kapatılabilen akıllı ampuller, ortamın durumuna göre ışığın gücünü azaltıp artırarak, farklı ışık rengi seçenekleri de sunuyor.
52
BThaber
BİLİŞİM ZİRVESİ
12 - 18 Aralık 2016
Adımlar giderek hız kazanacak Bilişim Zirvesi kapsamında düzenlenen “Türkiye Endüstri 4.0’a Hazır Mı? Endüstri 4.0 ile Nasıl Çıkış Yakalayabiliriz?” başlıklı paneli ACMENA Teknoloji Yönetim ve Yatırım Hizmetleri Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkanı Suat Baysan yönetti. Panelistler ise Siemens Türkiye İcra Kurulu Üyesi ve Dijital Fabrikalar Divizyon Direktörü Ali Rıza Ersoy, Siemens PL Türkiye Kanal Müdürü Alper Başer, Boğaziçi Üniversitesi - YBS Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aslı Sencer, Arçelik IoT Ar-Ge Takım Lideri Deniz Kaya, Bosch Sanayi ve Ticaret IoT ve Sanayi 4.0 Koordinatörü Mustafa Ayhan, Boğaziçi Yazılım Kurucu Ortağı ve Genel Müdürü Özgür Şenel ve Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Araştırma ve Teknolojik Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik oldu. “Türkiye Endüstri 4.0’a hazır mı, insan gücü, mali kaynaklarıyla ve eğitimle hazır mı, eğer hazırsak veya bir yol haritamız varsa, Endüstri 4.0 çıkış yolu olabilir mi?” sorusunu katılımcılara yönelten Suat Baysan’ın ardından ilk sözü Ali Rıza Ersoy aldı. “Önümüzdeki haftalarda Türkiye’nin platformu ve Türkiye’nin yol haritası açıklanacak” diyerek, şu ana kadar kendilerine başvuran şirket sayısının 10 civarında olduğunu söyleyen Ali Rıza Ersoy, şöyle devam etti: “Biz bunu altı ay içinde varsayıyorduk, ama altı ay önce oldu. Endüstri 4 konulu dersler konuldu. Eminim ki önümüzdeki öğretim döneminde bu sayı 40’a ulaşacak. Şirketler öğrenmeye çalışıyorlar. Burdur Sanayi Odası, Endüstri 4.0 kursları düzenlemeye başladı. Kocaeli Belediyesi de Endüstri 4.0 laboratuvarını kurdu. Geçen hafta bir günde benim takip edebildiğim 6 aktivite vardı. Bu bir kurtuluş olabilir mi? Büyük bir heyecan duyabiliriz bu konuda. Eğer Türkiye orta gelir tuzağından çıkabilirse aslında başarılıyız ve biz daha hızlı büyüyebiliyoruz. Almanya
gibi devasa ekonominin büyümesi daha zor.” Endüstri 4.0 uyumu bir tercih değil gereklilik Endüstri 4.0 konusunda bir farkındalık yaratıldığını belirten Alper Başer, “Bu Türkiye için bir çıkış olabilir mi sorusuna gelecek olursak, elbette olabilir. Bu kaçırılmaması gereken büyük bir fırsat bizim için” dedi. “Avrupa’da belli bir esnekliğe sahip bir firma ile ona iş yapan Türkiye’deki sağlayıcılığı düşünelim” örneği ile aynı esnekliği sağlayamayan bir firmanın bu ekosistem içine dahil olmasının gerekliliğine dikkat çeken Alper Başer, şu yorumu yaptı: “Tüm yapısını müşteriden ve son kullanıcıdan gelen talepler doğrultusunda özelleştirebilme yeteneğine sahip olabilmeli ve bunun için de şimdiden bu adımı atabilmeli. Bundan yaklaşık 1,5-2 ay önce Amberg’deki örnek fabrikamıza gezi düzenledik. Tamamen 4.0 çalışan, ürün tasarımından üretim aşamalarına kadar seri özelleştirme ve seri kişiselleştirme konseptini uygulayan fabrikalardan biri. 24 saat için müşteriden gelen talebi müşterisine teslim edebilen esnekliğe sahip bir üretim trendi var ve Endüstri 4.0 pratiklerini uygulayarak, standart otomasyon altyapısına nazar aynı metrekareye ve aynı çalışana sahip olmasına rağmen, üretimini 7-8 kat artırabilmiş. Buradaki maliyetlerle standart üretimleri takip ederek baş edebilmek mümkün değil. Dolayısıyla bu bizim için bir soru değil, bir gereklilik. Bunu yakalamayacak olan işletmeler yok olmaya mahkûm olacak. Kamu tarafında farkındalık oluştu ve bu güzel. Akademik tarafta da farkındalık oluştu ama içini doldurmamız gerek. Kavga etmekten ve tartışmaktan önce çalışmak doğru yoldur.” Üniversite ve iş dünyasının işbirliği kritik öneme sahip Akademisyenler açısından
bakıldığında Endüstri 4.0’ın büyük önem kazandığına değinen Prof. Dr. Aslı Sencer, “Akıllı entegrenin temelinde internet var ve bunların içinde sensörler girince olay değişecek” yorumunu yaptı. Aslında olayı değiştiren unsurun temel prensipleri olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Sencer, şu bilgileri verdi: “Analitik yöntemlerin kullanılmasını biz akademisyenler akıldaki derecelendirmede görüyor, daha akıllı sistemleri istiyoruz. Öyle ki artık kullanıcı yerine geçen sistemlerden bahsediyoruz. Şu an ERP sistemi var. Ben üniversitede öğrenciyken de robotlar vardı. Bunların temelinde bu akıl sistemlerini, analitik yöntemleri, yapay zekayı, veri analitiğini kast ediyoruz. Bu bir hedef ve henüz gerçekleşmedi. Bu, şimdiye kadarki devrimlerin içinde en ilginç olanı. Herkes hedefe koşuyor, peki Türkiye olarak biz neredeyiz? Biraz araştırma yapıp çeşitli raporlara ulaştım. Gördüğüm en değerlisi de TÜSİAD’ın Mart 2016’da yayınladığı rapora göre, en önemli getirisi üretkenlikte. Bunun üretime yansıması yıllık üretimde yüzde 3 artış, yıllık 200 milyar TL’leri bulan artış. Bu şekilde düşünürseniz, aldığınız çok büyük ve bu bir motivasyon. Peki biz bu arayı nasıl kapatırız. Çok fazla eksiklerimiz var. Bana çok güvenilir veri geliyor. Ancak
bunları araştırmalarımızda kullanmaya çalıştığımızda, veriyi temizlemek 3-5 ay alıyor. İşin aklını ne kadar kullanıyoruz, benim orada şüphem var. Çok akıllı sistem yok, özlediğimiz sistem var ama bunlar beklediğimiz oranda gerçekleşmedi. Ben isterim ki Türkiye’de olsun. Bu ancak o noktada üniversite ve sektörün birlikte çalışmasıyla olur. Tezlerimizi oluşturuyoruz. Herkesin burada yapacak işi var ve Türkiye’nin bu çıkışta önemli adımlar atabilmesi için olmazsa olmazı üniversite ve iş sektörü.” Cihazların bağları, sorunları çözebilmeli “Endüstri 4.0, kavramda anlaşmayı gerektiren silik bir tanım” diyerek sözlerine başlayan Deniz Kaya, “Ne zaman ki ben kendi kariyerimi nesnelerin internetine kaydırdım, bu benim için önemli bir hamleydi” örneğini veren Deniz Kaya, kendi kariyer kararı ışığında farkındalığı şöyle anlattı: “Birçok bireyle bir araya geldiğimizde maalesef şunları gördük: ‘Hani işte düğmeye basıyorsun da işte iki tane cihazı birbirine bağladığınızda basitçe bir network, bu problem yıllar önce çözülmüştü.’ Oysa bugün IoT dediğimizde fark yaratan, daha önce olmayan şey ve ilişkilerin doğru bir şekilde
ele alınabilmesi söz konusu. Arçelik’in IoT müşterilerinin neler beklediği ile ilgili araştırmalar yaptırmıştık. Hepsinde şu sonuç çıkıyor: IoT gelecekse cihazlar akıllansın ama bu akıl ‘iletişim’ değil. Yani birbirine mesaj gönderebiliyor olması insanların çok da ilgisini çekmiyor. İnsanlar cihazların kullanıcıları adına bazı dertleri çözmesini bekliyor. Endüstri 4.0 ile başarılması gerekense anlık üretilen hızlı, çeşitli, büyük miktardaki verinin doğru şekilde analiz edilerek anlamlı iş çıktılarına dönüştürülebilmesi. Robotlar, bir takım farklı iletişim teknolojilerinin birlikte kullanılması ve tabi ki güvenlik devreye giriyor. Çin’de üretilen bir takım kameraların güvenlik açığından faydalanılmasıyla interneti kullanamadık. Bu tip güvenlik problemlerini fabrikalarda yaşamak çok daha ciddi sonuçlar doğuracaktır. Robot teknolojileri konusunda dünyada çok iyi bir yerde olmayabiliriz ama Türkiye, Endüstri 4.0’dan faydalanabilecek mi? Doğrusu faydalanmaya başladı bile. Ben iyimserim. Biliyoruz ki birçok yeni hat, bant veya fabrika kurulumunda artık bu yeni paradigma hayata geçiriliyor. Bu, yapmazsak zor günler yaşayacağımız bir durum. Bu kapsamda Arçelik’in girişimleri var ve Endüstri Devamı 54. sayfada
54
BThaber
BİLİŞİM ZİRVESİ
12 - 18 Aralık 2016
4.0’ı hayata geçiriyor Arçelik. Dolayısıyla cevabımız evet, Endüstri 4.0’dan Türkiye faydalanıyor, ama bu çıkış yolu mudur bilmiyorum.” Deneyimi paylaşmak sürece değer katacak “Endüstri 4.0’a baktığımız zaman Türkiye’nin kaçışı yok. Halihazırda nimetlerinden faydalanıyor muyuz, evet” tespiti ile sözlerine başlayan Mustafa Ayhan, stok alanlarının azaltılması, verimliliğin arttırılması gibi fabrikalarındaki dönüşüme dikkat çekti. Önemli noktalardan birinin Endüstri 4.0’a ülke olarak hazırlanılması olduğunu, bu noktada zaten çeşitli STK’larda çalışmalar olduğuna değinen Mustafa Ayhan, şu bilgileri verdi: “Organizasyonun da kendi yol haritasını hazırlaması bir gereklilik, ama ‘bunu nasıl yapacağım?’ diye organizasyondan çok soru geliyor. Türkiye’de bunu aşmamız gereken konu olarak görüyorum. Ekosistem içinde birbirimizden faydalanmayı beceremiyoruz. Birçok organizasyon, tekerleği tekrar tekrar keşfediyor. Bunu yapıyorsunuz, ama yanınızdaki firma da yapıyor diğerleri de. Bunları konuşuyor, ‘Ne yapıyoruz, nerelerde hangi sonuçları elde ettik?’ sorularına yanıtları paylaşarak diğer Türk şirketlerine bunu aktarıyor olmamız lazım. Bir diğeri de insan boyutu. Endüstri 4.0 boyutu karanlık fabrikalara mı götürecek? Biz Bosch olarak insanı ortaya oturuyoruz. Bugün kas gücünden faydalandığımızdan, yarın bu farklı yetkinlikler nelerdir, bunların üzerinde çalışmamız gerektiğini düşünüyorum. Aslında bugün hala
otomasyonu çok fazla konuştuğumuz kanısındayım. Aslında biz analitikler yaptıktan sonra bu analizlerle bu verimlilik gelecek. Bugün yaptığımız altyapı yatırımları genellikle otomasyona yönelik. Teknoloji boyutunda avantajımız var. Dolayısıyla önümüzdeki teknoloji kullanımına yatkın bu toplumun yeni teknolojilere kolaylıkla adapte olabileceğini düşünüyorum. Her fırsat bulduğumuzda bence nasıl yaptığımızı anlatalım, KOBİ’lere ve daha küçük işletmelere aktaralım. Bu sayede Türkiye için olumlu ve güzel bir oluşum yakalayabilelim.” KOBİ’lerin uyumunu sağlamak öncelik olmalı Özgür Şenel, sunumunda konuya üretici tarafından baktı. “26 yıldır üretim sektöründe bir şirket olarak üretim sektörünü iyi
anladığımızı düşünüyoruz” diyen Özgür Şenel, tüketici tercih ve beklentilerini sağlamak kadar, bunları bu küreselleşmiş ortamda nasıl yapmak gerektiğinin de önemine işaret etti. Müşterilerin yeni taleplerini karşılamak için tek alternatifin yeni teknolojileri, en önemlisi de yeni bilişim teknolojilerini kullanmak gerektiğini söyleyen Özgür Şenel, şöyle devam etti: “Yapmıyorsam, zaman içinde yok olacak bir firmayım. Endüstri 4.0 olmazsa olmaz. Büyükler kolayca geçebilecek, ama Türkiye’de orta boy firmalar, Anadolu Kaplanları dediğimiz üretmeye gönül vermiş insanlar var. Gerçekten neyin, ne zaman yapılması gerektiği konusunda hepsinin bir fikri var. Daha iyi yetişmiş, daha kalifiye elemanlara yatırım yapmak zorundalar. Üretim sektörü çok zor, kâr marjlarının düştüğü, zorlanan bir sektör. Hepsi bunu biliyor. Endüstri 4.0’ın birden fazla bacağı var. Küresel baskı çok fazla. Türkiye’de biraz da sektörel bakmak lazım. Otomotiv, lider sektörlerimizden bir tanesi. Merkezden gelen baskılardan dolayı aşama aşama geçiyorlar. Onların yan sanayi de geliyor. Otomotiv fabrikası geldiği zaman ve belli bir altyapıya sahip olduğu için Endüstri 4.0’a geçmeleri ve adapte etmeleri çok daha kolay oluyor. Endüstri 4.0’ın Türkiye’de ilk uygulanacağı
otomotivdir, ikincisi de en çok zorlanacak sektör tekstil sektörü. Tekstilde otomasyon çok az. İplik ve dokuma fabrikaları makinalardan dolayı otomasyona sahip, diğerleri ise ağırlıklı işçiye dayanan sektörler. Bu sektör yaşamak istiyorsa, kesinlikle yapı değiştirmeli. Küçük firmaların bu tür teknolojilere adapte olması çok daha zor. Asıl alttan gelen firmaların bu yeni teknolojilere adapte olması lazım. Bizim gibi firmaların yapması gereken, onların bütününü gösterip resim içindeki nerelerden, hangi aşamalardan başlamaları gerektiğini anlatmak. Bu aşamaların önceliğini anlatıp, ona göre uygulamaları gerekir. Çözümler artık küreselleşti. Buradaki küçük sanayinin en büyük dezavantajı yetişmiş eleman. Üniversitelerle işbirliğine girmeleri, üniversitelerin de bu konuda yetişmiş elemanlarını istihdam etmeleri lazım. Aksi taktirde, KOBİ dediğimiz orta boy kesim, teknoloji baskısından dolayı yaşayamaz hale gelecek. Yapılması gereken, bu işin o kısmını hızlı ele almak, bir yerinden başlamasını sağlamak.” İK’ya gerekli değeri vermeliyiz Bir üretim şirket olarak taştan topraktan Türkiye’ye değer ürettiklerini, bunu yaparken Endüstri 4.0 kavramına farklı
baktıklarını söyleyen Türkiye Şişe ve Cam Fabrikaları Araştırma ve Teknolojik Geliştirme Başkanı Prof. Dr. Şener Oktik, öncelikle İnovasyon 4.0 ile yola çıkmak gerektiğine işaret etti. “Endüstri 4.0, Fabrika 4.0, Ekonomi 4.0, İnovasyon 4.0 deyin, hepsinin ortak bölenlerini tartışıyoruz artık” diyen Prof. Dr. Şener Oktik, şöyle devam etti: “Açık inovasyonla fikirlerin paylaşılması, büyük veri tabanı, verilerin iletişimi, robotla insan, insanla robot bunların verimli çalışması bizi bir yerlere götürecek. Bugün Şişecam aslında adımlarını attı. Şişecam’da üretimlerin hepsinde cam, bu fırınların her bir verisi, hangi fırının neresinden ne kadar ürün verimliliği arttırmaya veya hangi ürünün ne kadar kusurla üretildiği gibi bütün veriler bir veri tabanında toplanmakta ve gerekli düzeltmeler yapılmakta. Aynı şekilde, şişe üretilirken kalıp sürekli yağlanır. Şu anda bunları robotlar yapıyor. Ne zaman yağlanması gerektiği biliniyor ve robot devreye giriyor. Devreye girmezse öbür robot devreye giriyor. Bütün mesele, bunların yapılacağı yarıçaplar. Artık KOBİ’ler de yavaş yavaş buraya adımlar atmalı. Şişecam örneğinde insansız araçlarla malzemeleri stoklamaya taşıyoruz. Endüstri 4.0 bizim düşüncemizle Fabrika 4.0 ayağı. İnovasyon 4.0 onu ileriye taşıyacak ve insan kaynağının yetiştirilmesi Şişecam’ın çok önemli bir politikası. Örneğin cam bilimi ve teknolojisi alanında Şişecam; yeteri kadar insan kaynağı bulamadığından dolayı sanayi- üniversite ortak lisans başlatmayı başardı. Bu yıl 6 öğrenci yetiştirdik. Bunun çoğalması lazım. O makinecinin yine eğitim sistemi içinde, yükseköğretimde kendine çok daha yararlı insan haline getirilmesini sağlamak lazım. Üniversiteler kendi başına bunu yaparak gidemez. Sanayicinin üniversitelere yaklaşması gerek. Öyle haldeyiz ki, hep birbirimize bakıyoruz ama ortaya gelip tokalaşma fırsatı daha yakalanamadı. Bence ne konuşursak konuşalım, her şeyin merkezine insanı koymalıyız. Eğer buna inanmıyorsak, bunun başarılması mümkün değil.”
Cardtek, Stevie Awards’tan Ödülle Döndü Cardtek CEO’su Ayșe Nil Sarıgöllü, șirketin yüksek performansındaki rolüyle, dünyanın en bașarılı kadın liderlerini seçen 13. Stevie Awards for Women in Business’ta Silver Stevie ile ödüllendirildi.
Uluslararası çapta sunduğu yenilikçi ödeme sistemleri çözümleriyle tanınan Cardtek, dünya çapında takdir görmeye devam ediyor. Türkiye’nin öncü ödeme sistemleri sağlayıcısı Cardtek’in CEO’su Ayşe Nil Sarıgöllü, 13. Stevie Awards for Women in Business’ta Yılın En Başarılı Kadın Yöneticisi, İş Ürünleri, 11-2.500 Çalışan kategorisinde Silver Stevie ödülünü kazandı. Dünyanın en başarılı kadın yöneticilerinin şeçildiği ve bu yıl da 13’üncüsü gerçekleştirilen Stevie Awards for Women in Business, 18 Kasım Cuma günü New York’ta gerçekleştirilen bir törenle sahiplerini buldu.
Sarıgöllü, adaylar arasından 120 tane jüri üyesinin puanlarına göre finalist olarak seçildi, ardından beş uzman jüri komitesine ait 40’tan fazla üye tarafından değerlendirme ile ödüle layık görüldü.
Değerlendirme sürecinde gerek şirketin finansal yapısının yönetimi ve iş stratejileri gerek uluslararası çapta başarılı projelere liderlik etme gibi pek çok kriterde öne çıkan Sarıgöllü, bu ödülle dünyanın en başarılı profesyonelleri arasında olduğunu kanıtladı. Cardtek CEO’su Ayşe Nil Sarıgöllü, ödülle ilgili olarak şunları söyledi: “Cardtek küresel ödeme teknolojileri pazarının en yenilikçi liderleri arasında yer alıyor. Dünyanın en başarılı kadın yöneticilerini belirleyen Stevie Awards for Women in Business’ta ödüle layık görülmek bizim için gurur verici. Bu yıl yine pek çok prestijli kurum tarafından onurlandırıldık. Dünyanın lider kurumları arasında yer alma hedefiyle mutlak müşteri memnuniyetini sağlamaya ve müşterilerimizin ihtiyaçlarına en iyi şekilde hizmet eden çözümler geliştirmeye odaklanıyoruz. Bu strateji doğrultusunda global çapta ilklere imza atmayı amaç edinmiş ekibimiz ile kazandığımız her ödül, hedefimize doğru emin adımlarla ilerlediğimizin göstergesi oluyor”. Cardtek, küresel mobil ödeme teknolojileri pazarının en yenilikçi liderleri arasında 2009 yılından bu yana Cardtek’in CEO’luğunu üstlenen Ayşe Nil Sarıgöllü, 25 ülkede 150’den fazla kuruma güvenilir, yenilikçi uçtan uca ödeme sistemleri hizmetleri sunan, 400 kişilik bir ekibe liderlik ediyor. Cardtek’in uluslararası çapta hızla artan başarı grafiği dolayısıyla Sarıgöllü, küresel mobil ödeme teknolojileri pazarının en yenilikçi liderleri arasında gösteriliyor. Cardtek şimdiye dek küresel çapta 20’den fazla ilke imza attı. Bunlar arasında 2006 yılında gerçekleştirilen ilk temassız kredi kartı projesi ve 2015 yılında Hindistan’daki toplu taşıma için üretilen ilk temassız ön ödemeli kart da bulunuyor.
advertorial
Stevie Awards for Women in Business, kadın girişimciler, yöneticiler, çalışanlar ve onların şirketlerini değerlendiren dünyanın en prestijli ödüllerinden sayılıyor. 2016 ödüllerine 31 ülkeden, çeşitli sektörlerden 1.400 aday başvurdu. Bu adaylar 90’dan fazla kategoride değerlendirildi.
56
BThaber
GÖRÜŞ
12 - 18 Aralık 2016
Kimdir bu Bilişim Elçileri? Bilişim Elçileri’nde ulaşılması gereken hedef, kutup yıldızına ulaşmaktır. Kutup yıldızı, dünyadan bakıldığında konumu değişmeyen tek yıldızdır. Levent Karadağ Birçok insana göre, dijital devrim henüz başlamadı bile! Önümüzdeki 10 yılda büyük değişikliklere şahit olacağız. Google’ın borsa değeri petrol şirketlerini geçti. Yeni dünyanın petrolü “bilgi”dir. Bilgi ve bilgiyi kullanan şirketler, dünyanın en değerli şirketleri oldular. Microsoft, Apple, Facebook, Google, Amazon vs. geleceği şekillendirecek şirketlerde bugünün gençleri olacaktır. Bizde bu düşünceden hareketle iki temel hareket noktasından Bilişim Elçileri’ni kurduk. Birincisi, herkesi bilişime davet ederek, bilişimi işlerinde kullanmaları konusunda farkındalık yaratmak. İkincisi ise bilişim mesleğine atılacak gençleri, lise ve üniversite yıllarında “bilişim” konusunda farkındalık ve becerilerini arttırmak, doğru kariyer yol haritaları oluşturmalarına yardımcı olmak. Bilişim denilince akla İstanbul ve Ankara gelmektedir. Bizim, bilişimle kalkınmayı ve 2023 hedeflerini gerçekleştirmemiz için bilişimin Anadolu’ya yayılması gerekir. Biz, bundan da öteye gittik, “Bilişim Elçileri Hareketi”ni Anadolu’daki üniversitelerden başlattık. Bilişim Elçileri’ne giden yolda Burdur’da ve Bartın’da 20’den fazla üniversitenin öğrencilerinin katıldığı Ulusal Yönetim Bilişim Zirveleri organize ettik. Bu ekiplerden Türkiye çapında ses getiren gençler çıktı. 1988 yılında Ankara’da orta birinci sınıf öğrencilerine kodlama anlattım. Bu konu 2 yıldır Türkiye’nin gündemine gelmeye başladı. Oysa, 28 yıl önce bu çalışmayı Türkiye’de başlattım. Türkiye’nin bilişimle sıçramasını sağlayacak çalışmaları gençler oluşturacaktır. Bizde, Bilişim Elçileri’ni kurarak, örnek çalışmaları başlattık. Bilişim Elçileri Topluluğu, değişimin insanlığa yararlı olarak şekillenmesinde rol almak ve rehberlik etmek amacıyla gönüllü bilişimcilerden oluşmaktadır. 2015 yılında fikir ortaya atıldı ve Anadolu’dan çok sayıda öğrenciyle birlikte Aralık’ta hayata geçirildi. Anadolu’nun birkaç ilinden 200’den fazla sayıda gelen
öğrenciler, 32. Bilişim Kurultay’ına Bilişim Elçileri’ni desteklemek için geldiler. Amaçları Amacı bilişim teknolojilerini kullanarak, bilimsel veriler ışığında toplumlara yön verecek bireylerin yetişmesinde “yol arkadaşlığı” yapmak olan Bilişim Elçileri rehber olarak manifesto oluşturmuştur. Dünyada 5 yaşından 100 yaşına kadar tüm bireylerin yaşam kalitelerinin yükselmesinde bilişimi kullanarak, ulusal ve uluslararası alanda kabul gören bir grup olmak. Manifestomuz 1. Bilişimi, her zaman insanların yararına kullan ve kullananlara destek ol. 2. İnternetin, iş ve günlük yaşamın kurallarını kökten değiştirdiği günümüzde insanlığa faydalı uygulamaları geliştir veya geliştirenlere rehberlik et. 3. Çocukların, bilişimi kullanarak geleceklerine yön verebilmeleri için rehberlik et. 4. Yaşlıların ve engellilerin yaşam kalitelerini iyileştirmek için bilişimi kullan. 5. Farklı meslek gruplarından olanların yanlarında ol, bilişimle geleceğe inandır ve onların bilişim becerilerini arttırmada yardımcı ol. 6. Kendi deneyimlerini, bilgi ve birikimlerini, diğer bilişim elçileriyle paylaş. 7. Bilişim alanındaki mevcut uygulamaların en iyisi olduğunu kabul etme, daha iyi uygulamayı sen geliştirmeye çalış ve geliştirenleri destekle. 8. Özgür ve açık kaynaklı yazılımlar geliştirmeye çalış ve geliştirenleri destekle. 9. Aklını, yüreğini ve emeğini bilişime adayan bir bilişim lideri olma yolunda ilerle. 10. 7 temel bilişim ilkesinde kendini hızla geliştir; alanında uzman ol, farklı disiplinlerle ilgilen, yaratıcı ol, etik ol, saygılı ol, takım oyuncusu ve gönüllü ol. Bilişim Elçisi nasıl olunuyor? Bilişim Elçisi, küçük gruplarla
özel ilgilenilerek oluyor. Önce bilişim elçisi aday adayı olunuyor. Aday adaylarına ödevler veriliyor. Ödevleri, istenilen şekilde yapanlar bilişim elçileri adayı oluyorlar. Adaylık süresi ortalama bir ay sürüyor. Bir ay sonra yapılan değerlendirme sonucu Bilişim Elçisi oluyorlar. Bilişim Elçileri’nde ulaşılması gereken hedef, kutup yıldızına ulaşmaktır. Kutup yıldızı, dünyadan bakıldığında konumu değişmeyen tek yıldızdır. Yönümüzü o yıldıza bakarak buluruz. Kutup yıldızı, yedi yıldızdan oluşan küçük ayı takım yıldızının en önemli üyesidir. Yedi aşamayı geçen elçiler geleceği şekillendirecek yedi zihne sahip olacaklardır. Alanında uzman ol, farklı disiplinlerle ilgilen, yaratıcı ol, etik ol, saygılı ol, takım oyuncusu ve gönüllü ol. Bugün 50’ye yakın Bilişim Elçimiz var. Yıldızlı Bilişim Elçilerimiz, diğer ekipleri yetiştirmede yer almaya başladılar. Hedefimiz, yıl sonunda 200 Bilişim Elçisine ulaşmaktır. Projelerimiz: Örnek çalışmalarımız arasında nitelikli bilişim elemanı yetiştirme, siber güvenlik, dijital topluluklar, sanayi 4.0 ve çocuklara kodlama… Biz bu hareketi 2015’te bu amaçlarla başlattık. 2016 yılının başlarında bu çalışmaların hepsinden yapmaya başladık. Geçen aylarda Hillary Clinton başkanlık adaylığı kesinleşince programını açıkladı. Programı incelediğimizde
bu çalışmaların hepsi Hillary Clinton’un programında yer alıyor. Bu durum bize ayrı bir görev yükledi. Konuşmacı, tanıtım desteği sunduğumuz etkinliklerden bazıları • Uluslararası Engelsiz Bilişim 2015 Kongresi • 32. Ulusal Bilişim Kurultayı -2015 • KKTC Engelsiz Bilişim • Siber Olaylara Müdahale Stratejileri Semineri, Boğaziçi Üniversitesi2015
• • • •
• • • • • •
Uluslararası Engelsiz Bilişim 2015 Kongresi 32. Ulusal Bilişim Kurultayı -2015 KKTC Engelsiz Bilişim Çorlu Ticaret Odası Dijital Pazarlama ve Taktikleri Semineri – 2016 Boğaziçi Üniversitesi Dijital Pazarlama Günleri Sanayi 4.0 Forumu Bilişim Zirvesi 2016 Bilişim Çocuk zirvesi 2016 LOCARD Global SecuritySummit 2016 Dünya Engelliler Vakfı İle Projeler Geliştirme.
Y ve Z kuşağını tanımak
En genç Bilişim Elçisi olan Ali Ozan Demir, 2000 Aralık doğumlu Kadıköy Anadolu Lisesi 10. Sınıf öğrencisi. Ali Ozan Demir aynı zamanda Bilişim Zirvesi’nin de en genç panelisti oldu. Ali Ozan Demir konuşmasında şunlara dikkat çekti: “Z kuşağı olarak bizler değişime kolay ayak uyduruyoruz. Ancak çabuk sıkılıyoruz. Yeni uğraşlar arıyoruz. Sosyal ağlarda en çok Snapchat, Youtube ve Instagram kullanıyoruz. Fakat bunlar da yetmiyor. İhtiyacımızı
karşılamıyor. Z kuşağına sürekli yeni projeler gerek. Paylaşımcı ve sosyal değilmişiz gibi görebilirsiniz. Ama z kuşağı dijital dünyaya doğanlar olarak bizim kadar paylaşımcı ve sosyal bir kuşak henüz yok. Dünyanın her yerinden arkadaşa sahibiz. İlginçtir dijital dünyanın içinde kaybolmuş gibi görünen bu kuşak aynı zamanda iyi bir doğa severdir. Z kuşağı dijital dünyada doğanlar olarak, ürün ve hizmet alırken internetten araştırma yaparız, genelde mobil ürünler kullanır, internet kotaları sınırlı olduğu için çabuk açılan web siteleri ve mobil siteleri tercih ederiz.” Panelin giriş konusu olan ‘Dünyayı bu çocuklar kurtaracak’ teması sorulduğun da ise Ali Ozan Demir, “Ümit ediyorum. Bu çok ağır bir sorumluluk Önce Kendimizi kurtarmamız gerek” yanıtıyla panele son noktayı koydu.
FARKLIYIZ STOK
UZMANLIK
DENEYİM
STOK
FARKLI
TESLİMAT GENİŞ BAYİ AĞI
STOK
GÜÇLÜ
KATAN
HIZLI
DENEYİM
FARKLI
GÜVEN
DEĞER
GÜÇLÜ
GÜVEN
)
DEGER K ATAN DAGITIC INIZ )
www.sedna.com.tr
58
BThaber
BTnet.com.tr
12 - 18 ARALIK 2016
Büyük veriler küçülecek
Bosch Güvenlik Sistemleri ve Sony’den işbirliği Bosch Güvenlik Sistemleri ve Sony Corporation, video güvenliği uygulamaları alanında yenilikçi ürün ve çözümler geliştirmek üzere işbirliği kararı aldı. Söz konusu iş ortaklığı, düzenleyici kurumların onay vermesinin ardından yürürlüğe girecek. 2017’nin başında hayata geçecek işbirliğiyle iki şirket, yüksek çözünürlüklü ve düşük ışık koşullarında yüksek görüntü kalitesi sunan yeni standartlar belirlemek üzere uzmanlıklarını birleştirecek. İşbirliği kapsamında Sony, video görüntü kalitesi ve
performansı uzmanlığını ortaya koyarken, Bosch ise verilerin yorumlanmasını sağlayan uçta video analiz teknolojisinin yanında, yönetilebilir veri bit hızı ve minimum depolama gereksinimi sağlayan yenilikçi teknolojiler sunacak. Sony’nin Japonya haricinde tüm pazarlardaki video güvenlik sistemleri müşterilerine, Bosch Güvenlik Sistemleri’nin satış ve pazarlama ekibi hizmet verecek. Sony kendi markası altında video güvenlik ürünlerini geliştirip üretmeye devam edecek.
Odeabank, internet sitesini yeniledi
Yeni internet sitesinde “sade ve etkileşimli tasarım” ilkesini benimseyen Odeabank, böylece sitesini, mobil uygulaması ile tam uyum sağlayacak şekilde yeniledi. Odeabank Teknolojiden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Tayfun Küçük, “Teknolojinin sağladığı tüm avantajlardan faydalanarak müşterilerimiz için hayatı kolaylaştırmaya çalışıyoruz” dedi. Yeni tasarımla Odeabank müşterileri, mobil site veya masaüstü site ayrımı olmadan akıllı telefon, tablet ya da laptop farketmeksizin tek site üzerinden tüm internet bankacılığı işlemlerini gerçekleştirebilecek. Daha sade bir tasarıma kavuşan site, “interaktif harita kullanım” özelliği ile kullanıcılarına, şube ve ATM arama gibi alanlarda, bulundukları konuma göre içerik ve adres bilgisi
sunabilecek, kullanıcılar da sitedeki harita üzerinden interaktif işlem yapabilecek. Odeabank’ın yeni internet sitesinde “Detaylı Piyasa Bilgileri” de var. Bu sayede Odeabank müşterileri geçmiş dönem piyasa verilerini ana sayfaya yerleştirilen grafikler üzerinden takip edebilecek ve tüm güncel piyasa verilerine ulaşabilecek. Odeabank’ın yeni internet sitesine sosyal medya platformları üzerinden giriş yapmaya imkan veren “sosyal ağ girişi” özelliği eklenmesi de gündemde. Böylece kullanıcılar, Facebook ve Twitter üzerinden siteye giriş yapabilecek. Odeabank’ın mobil uygulamasında sunulan kişiye özel “indirim kodları” da böylece sosyal ağ üzerinden giriş yapan kullanıcılara sunulabilecek.
Digital Planet, yazılım entegrasyonuna ihtiyaç duymadan dokümanları yüzde 98’e kadar sıkıştıran yeni teknoloji ürünü ‘Cutu’yla büyük verileri küçültecek. Digital Planet’in müşteri iletişimi yönetimi (CCM), e-fatura, hybrid mail, kişiye özel sınav otomasyonu, yüksek sıkıştırmalı sayısal arşiv uygulaması gibi çoğu ihraç edilen teknolojilerle faaliyet gösterdiklerini belirten Digital Planet Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Vural, “E-dönüşüm sektörünün en kapsamlı ve en yüksek işlem hacmine sahibiz. Yazılım entegrasyonuna ve kurulumuna ihtiyaç duymadan dokümanları yüzde 98’e kadar sıkıştıran ‘Cutu’yla Ar-Ge ve teknoloji gücümüzü ortaya koyduk. Tamamen kendi Ar-Ge laboratuvarımızda geliştirdiğimiz Cutu ile ‘Büyük Veri Artık Büyük Veri Değil” diyebiliyoruz” dedi. Digital Planet CEO’su Şerif Beykoz Acar da şu bilgileri verdi: “Üretilen veri miktarı artarken, depolama alanı ihtiyacı doğuyor. Tüm bunlar verilere erişim süresini artırıyor. Linux bazlı Cutu,
yazılım entegrasyonuna ve kurulumuna ihtiyaç duymadan dokümanları sıkıştıran bağımsız bir platform. Dosya işlemleri, yani kopyalama devam ederken sıkıştırma yapılabilir ve belge türlerine göre farklı yöntemler kullanılabilir. İhtiyaç duyulduğunda orijinal dokümanlara erişilebilir ve platform, mevcut depolama çözümlerine entegre edilebilir. Sıkıştırma, kopyalama işlemiyle birlikte başlarken, her iki işlem aynı anda bitiyor. Cutu ile şirketler, kuruma özel kritik
uygulamaları ve güvenlik politikalarını normal şartlarda yazılımı çok zorlu olan kernel (çekirdek) seviyesinin imkânlarından kolayca faydalanarak işletim sistemini kişiselleştirebilecek. Sıkıştırma performansı veri giriş formatına bağlı olarak değişebiliyor. Cutu ile şirketler disk alanında ciddi tasarruf sağlayacak, dosya işlemlerini çok daha hızlı gerçekleştirecek, operasyonel maliyetler, lisanslar, yazılımlar ve enerji tüketiminden tasarruf sağlayacak.”
Careem, Türkiye pazarında yerini aldı Bölgenin önde gelen uygulama tabanlı, şoförlü araç çağırma hizmeti Careem, Orta Doğu, Kuzey Afrika ve Güney Asya’da büyüme stratejisi kapsamında Türkiye’deki operasyonlarını İstanbul ile başlattı. Körfez ülkelerinde hizmetleri talep gören Careem, en büyük pazarı olan Suudi Arabistan’daki ağına yakın zamanda 6 yeni şehir ekledi ve halen Suudi
Arabistan’ın 23 şehrinde faaliyet gösteriyor. Yakında Mısır’da 3 yeni şehri daha kapsayacak olan Careem, 2016 başında Savaree isimli start-up’ı satın aldıktan sonra Pakistan’daki genişlemesini de sürdürüyor. Careem’in Türkiye’deki operasyonları ise havaalanlarında başlayacak ve müşterilere Mercedes VITO ve Volkswagen gibi araçlarla gidiş-dönüş transfer hizmetleri
sunulacak. Careem’in kurucu ortağı ve Genel Müdürü Mudassir Sheikha, “Bölgede kurulan ve gelişen bir şirket olarak Türkiye’yi yakından tanıyoruz ve yerel halk üzerinde anlamlı bir etki yaratacak elverişli ulaşım seçenekleri sağlamak için hizmetlerimizi ülkeye ve şehre göre özelleştiriyoruz. Bu dinamik pazarda hızla büyüyeceğimize inanıyoruz” dedi.
60
BThaber
BTnet.com.tr
12 - 18 ARALIK 2016
Siz gezin, Piri anlatsın
Mobil cihazların performansını gerçek zamanlı ölçme imkanı Panasonic ve kurumsal mobilite müşterilerine analizler sağlayan yazılım firması B2M Solutions, Panasonic’in sunduğu hizmetlerin kapsamını genişletecek bir işbirliğine imza attı. Panasonic’in ölçeklenebilir, bulut tabanlı, Hizmet Olarak Sunulan Yazılım (SaaS) çözümü Toughbook Smart Service, B2M Solutions’ın desteğiyle kurumlara mobil cihazlardan veri toplayıp bunları analiz etme ve cihazların kullanım ömrünü gerçek zamanlı olarak etkin bir şekilde yönetme imkânını sunuyor. Toughbook Smart Service yazılımı, Panasonic’in Avrupa çapındaki mevcut dağıtım kanalları üzerinden kullanıma sunulacak. Toughbook Smart Service, kurumların mobil varlıklarına dair görünüm iles, cihaz davranışını değerlendiren, analiz eden ve raporlayan yaklaşımıyla müşterilere, yatırımlarından yüksek dönüş alma imkanını sunacak. Söz konusu çözüm; ağ performansı, uygulama kullanımı, aksatıcı olaylar ve pil ömrüne dair verileri de gözlemleyerek üretkenlik artışlarını ve maliyet tasarruflarını belirlemeyi kolaylaştıracak. Tüm
mobil cihaz yönetimi ve kurumsal mobilite yönetimi çözümleriyle uyumlu çalışan Toughbook Smart Service’in avantajları şöyle sıralanıyor: Kullanım: Kurumdaki her cihazın durumunun tam olarak görüntülenmesi ile kullanımdaki cihazların kurum içerisindeki dağılımı kolaylaşıyor. Ağ gözleme ve veri kullanımı: Kurumlar WLAN veri faaliyetlerini gözlemleyerek yüksek kullanımlı alanları ve uygulamaları tespit edebilirken, mobil veriler de gözlemlenebiliyor. Uygulama kullanımı: Mobil cihaz performans analitiği; şirketlere cihazlarda yüklü uygulamaları daha iyi anlama imkânını sunuyor. Aksatıcı olaylar: Cihaz davranışına dair düzenli analizler ve gerçek zamanlı uyarılar müşterileri istatistiki açıdan önem taşıyan olaylara dair bilgilendiriyor ve cihaz aksaklıklarının temeline inilmesi sağlanıyor. Pil gözleme: Pil performansı, şarj boşalma hızı, şarj döngüleri ve pil ömrü gibi bilgiler düzenli olarak takip ediliyor ve bu da şirketlere daha verimli cihaz yönetimi sağlıyor.
Türkiye İş Bankası’nın kredi kartı markası Maximum’un desteği ile bir start-up olan POI Labs tarafından geliştirilen ‘Piri sesli yürüyüş turu uygulamasını telefonlarına indiren kullanıcılar, geçmişle günümüzü birleştiren hikâyeler eşliğinde şehri gezebilecek. Uygulama; İş Bankası Genel Müdür Yardımcıları Yalçın Sezen ve Hakan Aran’ın katılımıyla düzenlenen basın toplantısı ile tanıtıldı. Saffet Emre Tonguç ve Ali Canip Olgunlu’nun özgün içerikleri ile hazırlanan, İstanbul’un yanı sıra Anadolu’dan da bazı illerden tarihi ve kültürel eserleri anlatan Piri ile kullanıcılar, şehri gezme imkânı bulabilecekler. Uygulamadan İş Bankası Maximum özellikli kredi kartı sahipleri 3 yıl süresince ücretsiz yararlanabilecek. Ekosistem bakış açısı ile tasarlanan Piri sesli yürüyüş turu uygulamasının deneyim alanının, ilerleyen süreçte farklı partnerlerin eklenmesi ile geliştirilmesi öngörülürken, önümüzdeki dönemde İngilizce versiyonu hayata geçirilerek, uygulamadan yabancı turistlerin de yararlanması amaçlanıyor. Uygulamayı indiren kullanıcılar Karaköy,
Tarihi Yarımada, CihangirÇukurcuma ve GalataBeyoğlu’nu kapsayan İstanbul turlarını Saffet Emre Tonguç’un anlatımıyla gerçekleştirebilecek. Edirne, Konya, Kars ve Kapadokya’dan oluşan Anadolu turları da önümüzdeki günlerde önemli tarihçilerinden Ali Canip Olgunlu’nun anlatımıyla Piri kullanıcılarına sunulacak. Dijitalleşme, ekosistemi ve işbirliklerini de gerekli kılıyor İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Sezen, “Müşterilerimize uçtan uca ideal bir müşteri deneyimi yaşatma stratejisini takip ederken, bir taraftan da girişimcilerle işbirliği yaparak bu yaratılan değeri genişletmeyi amaçlıyoruz” dedi. İş Bankası Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aran da dijitalleşme vizyonlarına
değinerek, şu bilgileri verdi: “Hiç kimse, teknolojik gelişmeleri ne birey olarak ne de kurum olarak tek başına takip edemez, hayata geçiremez. Bu, dijitalleşmede ‘ekosistem’ adını verdiğimiz işbirliklerini zorunlu olmaktan öte, hayati kılıyor. Artık dijitalleşme vizyonunu ortaya koyan kurumlar, mutlaka çalışanlarıyla, müşterileriyle, tedarikçileriyle, paydaşlarıyla birlikte bir ekosistemin parçası olduğunu, etkin işbirlikleriyle çok fazla sayıda uygulamayı çok fazla sayıda ve birbirine paralel şekilde geliştirmek durumunda olduğunu bilmeli. Şu anda 3,5 milyon kullanıcıyı geçen İşCep uygulaması da bir işbirliği sonucu ortaya çıktı ve bu tarz işbirliklerine bundan sonra da İş Bankası’nın marka değerine uygun şekilde devam edeceğiz.”
Samsung’dan yeni satın alma Samsung Electronics, NewNet Communication Technologies bünyesinde zengin iletişim hizmetleri (RCS) odaklı çalışmalar yürüten NewNet Communication Technologies şirketini satın aldı. NewNet Communication Technologies tarafından satın alınmasından önce NewPace olarak bilinen şirkette Samsung, satın almayla mobil ağlardan IP tabanlı ağlara ve hizmetlere geçiş yaparak, zengin iletişim hizmetlerine verdiği önemi tanımlamış
Mobil telefonunuzu istediğiniz gibi şekillendirin Lenovo, 5.5 mm inceliğiyle üst düzey akıllı telefon dünyası için Moto Z’yi tanıttı. Moto Modları ile telefonu saniyeler içinde yeniden tasarlamak da mümkün. Moto Z’yi bir projektöre, JBL® SoundBoost Hoparlör modu ile bir müzik setine, Hasselblad True Zoom ile profesyonel bir fotoğraf makinesine dönüştürmek mümkün. Askeri uçaklarda kullanılan
oldu. Dünya GSM Birliği ile uyumlu uçtan uca bir RCS çözümü olarak bu işbirliği, tüketicilere yaygın standart mesajlaşma ve iletişim platformu sağlayan RCS etkin ağların kurulumunu hızlandıracak, Samsung’un henüz kendi RCS altyapılarına sahip olmayan mobil operatörlere birlikte çalışabilen sunucu çözümleri sunmasına da imkan verecek. Böylece mobil iletişim pazarı daha geniş bir iletişim ekosisteminden faydalanacak.
Kullanıcılar; geliştirilmiş çağrı, grup sohbeti gibi özelliklerin yanı sıra multimedya, yüksek çözünürlüklü fotoğraflar dâhil büyük dosyaları kolay paylaşma gibi gelişmiş mesajlaşma deneyiminden faydalanacak. Pazardaki diğer mesajlaşma uygulamalarının tersine, sektör genelinde getirilecek bu standartlarla kullanıcılar, herhangi bir ağ üzerinde sadece SMS’e olanak tanıyan cihazlar dâhil herhangi bir RCS etkin cihaz ile iletişim kurabilecekler.
alüminyum ile paslanmaz çelik kullanılarak üretilen yeni Moto Z, 5.2 mm incelik ve ultra hafif 5.5 inç Quad HD AMOLED ekrana, Qualcomm Snapdragon 820 işlemci, 4 GB RAM ve 32 GB veya 64 GB dahili hafıza seçenekleri sunuyor. microSD ekleyerek fotoğraf, video ve uygulamalar için 2 TB’ye kadar hafıza elde etmek mümkün. Moto Z, her ışık altında canlı fotoğraflar çekmeye yarayacak optik imaj sabitleme ve otomatik odaklanma özelliklerine sahip
13MP yüksek çözünürlüklü kameraya sahip. 5MP ön kamerasında yer alan geniş açılı lens, ön yüzde yer alan ekstra flaş, su sıçramalarına dayanıklı kaplamanın yanında parmak izi okuyucusu sayesinde telefonu tek dokunuşla açabilmek mümkün. 30 saate kadar pil ömrünün yanında TurboPower özelliği sayesinde 15 dakikada 8 saate kadar pil ömrü elde edilebilecek. Yeni Moto Mod’ları ile Moto Z’yi ihtiyaçlara göre yeniden tasarlamak mümkün.
SUNELL VE SIQURA VİDEO İZLEME SİSTEMLERİ İLE
Gelişmiş video izleme çözümlerinin global tedarikçileri olan SUNELL ve SIQURA markalarını EFB Elektronik güvencesi ile hizmetinize sunuyoruz. Güçlü stoklarımız ve satış sonrası desteğimiz ile her zaman yanınızdayız. SUNELL 6MP Fisheye Camera
FULL MEMBER
SIQURA Full-HD Bullet IP Camera
FULL MEMBER
EFB Elektronik İthalat İhracat Üretim Tic. Ltd. Şti. Halide Edip Adıvar Mah. Sultan Sok. Mavi Plaza No:22 D:11/22A 34381 Şişli - İstanbul
Alt yapımızda Alman kalitesi var!
T. +90. 212. 222 92 50 pbx F. +90. 212. 222 92 89 E. info@efb-elektronik.com.tr
www.efb-elektronik.com.tr
62
BThaber
KARİYER
12 - 18 Aralık 2016
Her başlıkta girişim fırsatları ele alındı Sakarya Üniversitesi 21 gün 37 derece İş topluluğu, 30 Kasım’da ‘’ Yıldızların Altında İhracat Zirvesi” başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Zirvenin ilk oturumunda Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yetişgin’in ardından, Doç. Dr. Hakan Tunahan moderatörlüğünde konuklara soru-cevap şeklinde etkinlik devam etti. RAM Dış Ticaret Satış ve Pazarlama Direktörü Zeynep Kuman, genç girişimcilere ‘’Zannetmeyin, farz etmeyin, sorgulayın’’ tavsiyesinde bulundu. Kordsa Global Genel Müdür Yardımcısı Ali Çalışkan ise, “Kordsa küresel
büyüme vizyonuna sahip tek Türk şirketi’’ vurgusunu
yaptı. ZEN Pırlanta Genel Koordinatörü Yiğit Akgün,
“Türkiye’deki tüketiciler daha işin çok başında”
Furkan Faruk Akıncı TOGED İstanbul Temsilcisi oldu
Logicom Türkiye Genel Müdürü Atakan Coşkun
Dijital oyun sektörünün gelişmesine zemin oluşturmak ve toplumsal gelişmelere katkı sağlamak adına sektörün önde gelen paydaşlarının kurduğu bir dernek olan Türkiye Oyun Geliştiricileri Derneği (TOGED) yapısında İstanbul temsilciliği görevini BigKazan CEO’su Furkan Faruk Akıncı yürütecek. Profesyonel olarak 14 yıldır oyun sektöründe aktif rol oynayan Akıncı, bu süre içinde Furkan Faruk farklı medya organlarında editörlük yaptıktan Akıncı sonra, oyun odaklı servis ve iş geliştirme alanlarına yöneldi. Akıncı, kurduğu hizmet ekosistemiyle yabancı firmalara yerel servisler sundu ve çeşitli üniversitelerin oyun projelerinde aktif rol üstlendi. Akıncı halen BigKazan Oyun Satış ve Pazarlama’nın kurucu ortağı ve CEO’su olarak görev yapıyor.
Atakan Coşkun ile birlikte, Logicom Türkiye stratejik iş ortaklıklarına ve katma değerli distribütörlük çalışmalarına daha çok ağırlık verecek. Kabataş Erkek Lisesi’ndeki eğitiminin ardından lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümünde tamamlayan Coşkun, eğitim hayatını İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Executive MBA Lisansüstü eğitimini alarak bitirdi. Atakan Coşkun, 1996 yılında Compaq Türkiye’de Kanal Satış Yöneticiliği ile kariyerine başlamış olup birleşme
sonrası HP Türkiye’de aynı görevini sürdürmüştür. 2002 yılında Bull Türkiye’de Genel Müdür Yardımcılığı görevine getirilmiş ve 5 yıl süre ile görev yapmıştır. 2007 yılında katıldığı IBM Türk bünyesinde Sistem Entegratörlerinden sorumlu Kıdemli Kanal Satış Yöneticiliği, Power Sistemler Kanal Liderliği ve Kamu Sektörü Kanal Liderliği görevlerinde bulunmuştur. Ardından 2011 yılında katıldığı Avnet Technology Solutions’da, IBM Satış Müdürlüğü, Ürün Grupları Direktörlüğü ve EMEA Bölgesinde IBM Versastack Ürünlerinin Liderliğini
dedi. İkinci oturumda ise Yrd. Doç. Dr. Sinan Esen’in moderatörlüğünde Taleworlds Genel Müdürü Ali Erkin, “Sadece oyun satmıyor, oyun geliştirme tekniklerimizi de tüm dünyaya satıyoruz’’ sözüyle Türkiye’nin oyun ihracatındaki önemine değindi. COMODO Group EMEA Bölge Satış Başkan Yardımcısı Erdem Eriş, “Dünyada en büyük sertifika otoritesine sahibiz’’ derken, Pilotcar Genel Müdürü Şükrü Özkılıç, “Yerli otomobil üretmek için geç kaldık, bu yüzden pil teknolojisi üzerine yoğunlaşmalıyız’’ önerisini yaptı.
Atakan Coşkun üstlenmiştir. Logicom’a katılmadan önce son bir yıldır Brocade Türkiye Yunanistan Satış Müdürlüğü görevinde bulunan Coşkun, 1 Kasım itibariyle Logicom Türkiye Genel Müdürü olarak atandı.
Kadın istihdamına önem vermek şart Her başlıkta girişim fırsatları ele alındı Sakarya Üniversitesi 21 gün 37 derece İş topluluğu, 30 Kasım’da ‘’ Yıldızların Altında İhracat Zirvesi” başlıklı bir panel gerçekleştirdi. Zirvenin ilk oturumunda Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Yetişgin’in ardından, Doç. Dr. Hakan Tunahan moderatörlüğünde konuklara soru-cevap şeklinde etkinlik devam etti. RAM Dış Ticaret Satış ve Pazarlama Direktörü Zeynep Kuman, genç girişimcilere ‘’Zannetmeyin, farz etmeyin, sorgulayın’’ tavsiyesinde bulundu. Kordsa Global Genel Müdür Yardımcısı Ali Çalışkan ise, “Kordsa küresel büyüme vizyonuna sahip tek Türk şirketi’’ vurgusunu yaptı. ZEN Pırlanta Genel Koordinatörü
Yiğit Akgün, “Türkiye’deki tüketiciler daha işin çok başında” dedi. İkinci oturumda ise Yrd. Doç. Dr. Sinan Esen’in moderatörlüğünde Taleworlds Genel Müdürü Ali Erkin, “Sadece oyun satmıyor, oyun geliştirme tekniklerimizi de tüm dünyaya satıyoruz’’ sözüyle Türkiye’nin oyun ihracatındaki önemine değindi. COMODO Group EMEA Bölge Satış Başkan Yardımcısı Erdem Eriş, “Dünyada en büyük sertifika otoritesine sahibiz’’ derken, Pilotcar Genel Müdürü Şükrü Özkılıç, “Yerli otomobil üretmek için geç kaldık, bu yüzden pil teknolojisi üzerine yoğunlaşmalıyız’’ önerisini yaptı.
Schneider Electric, insan kaynakları politikalarını; şirket ve çalışan ihtiyaçlarını karşılayan, güncelliğini koruyan ve adillik çerçevesine planlanmış uygulama ve politikalar olarak tanımlıyor ve bu uygulamaları küresel organizasyon yapısı çerçevesinde kurgulayıp hayata geçiriyor. Böylece tüm süreçler, birbiri ile iletişim kurabilen farklı modüllerden oluşan tek bir küresel sistem çatısı altında toplanıyor.2014’ten beri her yıl yapılandırılan Diversity&Inclusion Ülke Planlaması’na bu yıl
bir yenisi daha ekleniyor. Diversity&Inclusion Ülke Planlaması başlığındaki çalışmalarda cinsiyet eşitliği, yerel ihtiyaçlardan doğan engelli adayların iş hayatına dahil edilmesi ve farklı nesillerin birlikte çalışmasını desteklemek gibi konulara odaklanan Schneider Electric, ‘Women Empowerment Principles’ Birleşmiş Milletler Uluslararası Sözleşmesi’ni imzalayarak bünyesinde gerçekleştirdiği projeleri de güçlendirdi. Schneider Electric İK Genel
Müdür Yardımcısı Ayşe Özdemir, ‘’Schneider Electric Türkiye’ye ait tüm fabrika ve ofislerde çalışan kadınların bir araya gelerek deneyimlerini ve beklentilerini karşılıklı olarak paylaştıkları “eaSE Her Life” etkinliği kapsamında kadın çalışanlarımız, kadının iş hayatındaki algısı ve kadın, anne ve eş olarak zorluklara karşı kariyer gelişiminin nasıl olabileceği ile ilgili Schneider Electric yönetim ile konuşma ve sorunlarını aktarma fırsatı buldular’’ dedi.
64
BThaber
KARİYER
12 - 18 Aralık 2016
Yemek yemeden olmaz!
Fırsatlar IoT ve Endüstri 4.0’da Accenture Türkiye, dijitalleşmeye katkı ve dijitalin fırsatlarından şirketlerin yararlanabilmesi çalışmaları kapsamında Türkiye’nin ilk IoT Merkez’i olma özelliğine sahip Accenture IoT Mükemmelliyet Merkezi ile IoT ve Endüstri 4.0’ı temel alarak, Türk mühendislerin geliştirdiği özel prototiplerle strateji ve danışmanlığı birleştirip uçtan uca çözümler üretiyor. Accenture’ın dünyadaki yedinci IoT Merkezi olan Accenture İstanbul IoT Mükemmelliyet Merkezi’nde ekipman, akıllı ev sistemleri, sensör entegrasyonu gibi konularda çalışan Endüstri 4.0 uzmanları ve yazılım mühendisleri, IoT ve Endüstri 4.0 üzerine şirketlere özel prototip tasarımlar ve üretimler gerçekleştiriyor. IoT’nin akıllı şehir yaşamından finansal hizmetlere, enerjiden doğal kaynaklara, üretim ve sağlık hizmetlerine kadar yansımaları var. Bunların yanı sıra merkez mobil uygulamalar, bulut hizmeti, web hizmetleri ve tümleşik yazılım ile benzer sistemleri de kapsıyor. Bağlantılı ev senaryoları ve ev sensörleri, mikro denetleyici platformlar, kablosuz ve kablolu bağlantı,
iç mekan navigasyonu, akıllı park sistemi ve benzer tüketici teknolojilerine odaklı çözümlerin öne çıktığı Accenture IoT Mükemmeliyet Merkezi, uyarlanabilir alarm koşullarına sahip yatay endüstriyel entegrasyon sistemleri de geliştiriliyor. Accenture Digital bünyesinde Endüstri X.0 Ülke Lideri Nesrin Keçik, “Dijital, birçok kilit endüstride ezber bozan etkisi yaratırken, Türkiye’de birçok şirkete de yeni büyüme fırsatları sunuyor. Accenture’ın Davos 2016 kapsamında hayata geçirdiği ‘Dijital Ezber Bozan: Büyüme Çarpanları’ raporuna göre de dijital beceri ve teknolojinin en iyi şekilde kullanılması halinde 2020 yılına kadar küresel ekonomide 2 trilyon dolarlık ek büyüme öngörülüyor’’ dedi. Accenture Türkiye IOT Mükemmeliyet Merkezi Ülke Lideri Uğur Turan da, ‘’Ocak ayında hayata geçirdiğimiz ve Türkiye’de bir ilk olan IoT Mükemmelliyet Merkezi, Endüstri 4.0 konusunda yetkili çalışanlar ile bu alanda araştırma ve çalışmalar hayata geçirerek şirketlere katma değer sağlayacak çözümler sunmayı amaçlıyor” dedi.
HDS Türkiye Genel Müdürü Cem Fındıkoğlu
Cem Fındıkoğlu Hitachi Data Systems’ın yeni Türkiye Genel Müdürü, daha önce NCR, Oracle ve EMC gibi şirketlerde görev alan Cem Fındıkoğlu oldu. BT sektöründeki 25 yılı aşkın kariyeri boyunca
çeşitli yönetim kademelerinde bulunan Fındıkoğlu, son olarak Dell EMC’de Kurumsal ve Orta Seviye Sistemler Bölümü Kıdemli Satış Direktörlüğü görevini yürütüyordu. Fındıkoğlu yeni görevinde Hitachi Data Systems’ın Türkiye’de büyümesini yönlendirecek, genel merkez ve bölge ekipleriyle yakın çalışarak Türkiye’nin bölgesindeki büyümesini hızlandıracak. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği mezunu olan Cem Fındıkoğlu’nun, Boğaziçi Üniversitesi’nde aynı alandan yüksek lisans derecesi var.
Türkiye’de Sofra/Compass Group Türkiye olarak faaliyet gösteren küresel yemek ve destek hizmetler sağlayıcısı Compass Group PLC tarafından TNS’ye yaptırılan ‘’Eating At Work 2016’’ araştırması, tam ya da yarı zamanlı çalışan, 16 ile 64 yaş arası 9 bin kişinin katılımıyla online gerçekleştirildi. Araştırmaya Çek Cumhuriyeti, Fransa, Almanya, İrlanda, İtalya, Hollanda, Portekiz, İspanya, İsveç ve Birleşik Krallık olmak üzere 10 Avrupa ülkesi katıldı. Araştırma sonuçlarına göre, çalışanların yüzde 66’sı her gün mutlaka öğle yemeği için zaman ayırıyor. Avrupa’da öğle molası saatleri ise ortalama 37 dakika. Araştırmaya katılan ülkeler arasında öğle yemeğine en az zaman ayıranlar 26 dakika ile Hollandalılar, en uzun zaman ayıranlar ise 56 dakika ile Portekizliler. Öğle yemeği için en fazla tercih edilen zaman dilimi, öğlen 12.00 ile 14.00 arası. Çalışanların yüzde 73’ü bu saatleri tercih ederken, yüzde 43’ü buna ek olarak saat 14.00-17.00 arası enerjilerini yükseltmek için atıştırdıklarını belirtiyor. Bu arada, genç tüketicilerle ‘’atıştırma-abur cubur’’ kavramının da önemi artıyor, Milenyum gençlerinin yüzde 76’sı, baby boomers olarak adlandırılan kuşağın ise yüzde 61’i sabah 9 akşam 5 mesaisinde atıştırdıklarını söylüyor. Kadınlar için yediklerinin ne kadar sağlıklı olduğu erkeklere göre daha önemliyken, mavi yakalı çalışanlar da beyaz yakalı çalışanlara göre porsiyon büyüklüğüne daha fazla önem
veriyor. Araştırmanın önemli sonuçlarından biri ise 10 ülkenin 8’inde öğle yemeğinde tercih edilen yiyecek türünün ilk 3’ünde sandviçin olması. Araştırmada katılımcılara öğle yemeğinde dışarı çıkıp çıkmadıkları soruldu. Verilere göre Portekiz, Fransa ve İspanya’da bir hafta içinde 4.3 gün öğle yemeğine çıkılırken, Almanya, Hollanda ve Birleşik Krallık’ta haftada 3,5 kere yemeğe çıkılıyor. İngiliz ofis çalışanlarının yüzde 52’si ise öğle yemeklerini masalarında yiyorlar. Araştırmaya göre çalışanların en verimli oldukları zaman dilimi sabah 9 ile öğlen 12 arası. Bu enerjiyi sağlayan ise kahvaltı öğünü. Ardından farklı düzeylerde enerji yavaş yavaş düşüyor ve öğle yemeğinden sonra bile sabahki seviyeye ulaşmıyor. Yemeğin gücü 4 ana unsurla ortaya konuluyor: 1. Kolaylık-Erişilebilirlik:
E T K İ N L İ K L E R 15 Aralık 2016 BTvizyon Toplantıları Girne AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr
Çalışanların yüzde 27’si yemek yiyeceği yeri seçerken konum olarak kolay erişilebilir yerleri tercih ediyor. Bunun nedeni, 4 yıl önce 1 saat olan öğle yemeği saatlerinin yarım saatlere kadar düşmesi. 2. Birliktelik: Çalışanların yüzde 60’ı öğle saatlerinde paylaşılan sohbet ortamının daha güçlü ekip kurmada ve ekipler arası iletişim güçlendirmede etkili olduğu kanısında. 3. Alan İhtiyacı: Çalışanların yüzde 43’ü öğle yemeği için çalışma yerlerinden uzaklaştıkları zaman, döndüklerinde daha verimli çalıştıklarını söylüyorlar. 4. İşyeri Sağlığı: Çalışanlar ve işverenler kurumsal ve kişisel performansları için ortak sorumluluk alma eğiliminde. Yani daha sağlıklı bir yaşam için hareket etme, dengeli uyuma ve dengeli beslenme konusunda daha ilgili ve istekliler.
Y U R T İ Ç İ
19 Ocak 2017 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr
9 Şubat 2017 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Gaziantep AYRINTILI BİLGİ: http://www.btvizyon.com.tr
23 Şubat 2017 Kamuda BT Yönetişimi Teknoloji Platformları Ankara AYRINTILI BİLGİ: http://www.teknolojiplatformlari.com.tr
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
E T K İ N L İ K L E R
Y U R T D I Ş I
5-8 Ocak 2017
CES Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.ces.tech
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
66
BThaber
MEKTUP
12 - 18 Aralık 2016
Engeller, engel olmasın
Yeni haftadan merhaba, Gezmeyi seversin malum, bir araştırma da senin ilginin potansiyelini ortaya koyuyor. Visa Inc. tarafından küresel ölçekte gerçekleştirilen Uluslararası Seyahat ve Turizm Araştırması, önümüzdeki 10 yıl içinde uluslararası seyahatlerde büyük artış gerçekleşeceğini göstermiş. Türkiye ile ilgili de çarpıcı bir veri var. Araştırmaya göre, Türklerin uluslararası seyahat harcamalarının on yıl içinde 3 milyar artış 7 milyar dolara çıkması öngörülüyor. Yeni bir küresel yolcu kitlesinin yükselişi, küresel yaşlanma ile mobil ve dijital dünyayla artan etkileşim bu gelişimde pay sahibi. Madem gezdik, biraz da alışveriş yapalım. Türkiye çapındaki Mudo mağazalarında kullanıma alınacak yeni nesil yazar kasalarla müşteriler, ödeme için kasaya geldiklerinde interaktif deneyimler yaşıyor. Mudo’nun “birinci önceliğimiz müşteri memnuniyeti” yaklaşımıyla POS A.Ş.’nin yeni nesil yazarkasa teknolojileri bir araya geliyor ve yeni nesil alışveriş deneyimi için Türkiye çapındaki 117 Mudo mağazasına POS tarafından Toshiba multitouch TCxWave POS donanımı ve Toshiba TCxDisplay multitouch müşteri ekranları kurulmuş. Mudo müşterileri yeni nesil yazarkasalarla alışveriş için kasaya geldiklerinde kendilerine özel indirimlerden de faydalanabiliyorlar. Benden söylemesi… Beyoğlu’nda faaliyet gösteren dokuz kültür ve bilimsel araştırma kurumunun veri tabanlarına tek platformdan erişim sağlayan veri tabanı projesi hayata geçti. BiblioPera: Beyoğlu Araştırma Merkezleri Ağı, bu kurumların bünyesindeki tüm yayınları çevrimiçi platformda
buluşturmuş. Proje kapsamında ortak katalogda toplanan 500 bin basılı yayın bibliopera.org adresinde kamunun erişimine açılmış. Yakın zamanda kurumlardaki belge ve kaynaklara da aynı adresten erişilecekmiş, Takibimizde olsun. Gelelim bizim içi kritik
önemdeki bir mevzuya, çikolataya. Godiva’nın yenilenen İstinye Park mağazası açılışı ve 2017 yeni yıl koleksiyonunun tanıtımı için Jean Apostolou, iyi çikolatanın sırlarını açıklamış. Yakaladığını yiyen bizler bu kuralları gözetelim: Çikolata gözünüze iyi ve parlak görünmeli, iyi paketlenmiş olmalı, çikolatanın
üstünü parmağınızla ovuşturun çıkan kokuyu hissedin, koku yanında çikolatanın sesi de ipucu ve bunun için çikolatayı kırın, “Çıt” sesini duyun. Ve mutlu son: Çikolatayı ağzınıza atın. Eriyip tüm damağınıza yayılıyor ve ağızda dengeli tat bırakıyorsa bu çikolatanın kaliteli olduğunu gösterir. Yiyelim o vakit.
Arçelik, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’ne dikkat çekerken, Altınokta Körler Derneği ile ‘Engelsiz Ürünler’ projesini geliştirmiş, görme engellilerin ev aletlerini daha rahat bir şekilde kullanmalarını sağlayacak çözüm ve uygulamalar sunmuş. Türk Telekom’un sosyal sorumluluk projesi Telefon Kütüphanesi de beşinci yılına özel geliştirdiği yeni uygulama ve içeriklerini duyurmuş. Türkiye’nin ilk Telefon Kütüphanesi, daha fazla görme engelli kitapsevere konum bağımsız ulaşma hedefiyle, sabit telefonlar üzerinden verdiği hizmetini mobil uygulamasıyla geliştirmiş. Bu uygulamaya ek olarak, gönüllü okuyucuların kullanımı için “Kitaplara Ses” okuma uygulaması da devrede. Görme engelliler için geliştirdiği sesli betimlemeli resim sergisi “Tablolar Konuşuyor”’ ile dünyaca ünlü ressamların eserlerini Telefon Kütüphanesi’ne eklemiş. 0800 219 91 91 hattından ücretsiz aranabilen veya ücretsiz olarak indirilen Türk Telekom Telefon Kütüphanesi uygulaması ile görme engelli kitapseverlere sunulan servisten yararlanabilmek için görme engelli kullanıcıların engelli belgeleri ile GETEM’den şifre almaları gerekiyor, çevremizi bilgilendirelim. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ve TÜRSAK Vakfı işbirliğiyle düzenlenen 13. Çocuk Filmleri Festivali’nin açılışı 29 Kasım’daydı. Türkiye’de ilk defa bir uluslararası animasyon filminin görme ve işitme engelliler için sesli betimlemeli olarak gösterildiği açılışta, tüm tören işaret diliyle anlatılmış. Detaylar tursak.org.tr adresinde…
REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1100
12 - 18 Aralık 2016
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
Editör Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Satış Grubu Kutay Göçe Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)
Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
INTERCEPT ilgi Sistemleri Güvenliğinde Devrim Yaratan Çözüm, Etkin Koruma. Bilgi
Yeni nesil Sophos Intercept X uç nokta güvenlik platformu, fidye yazılımlarının ve keşfedilmemiş açıkların sistemlerinize zarar vermesini engeller. Sunduğu detaylı raporlarla güvenliğinize yönelik tehditleri gözler önüne serer. • Fidye yazılımlarını dosyalarınızı rehin almadan durdurun • Keşfedilmemiş açıkları kullanan saldırıları imza gerektirmeyen anti-exploit teknolojisiyle bertaraf edin • Kolay anlaşılır analizlerle tehditleri gözlem altında tutun ve sorunun kaynağına inin • Otomatik iyileştirme ve temizleme özelliklerinden faydalanın
Daha fazla bilgi ve ücretsiz deneme için
www.sophos.com/intercept-x
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
BThaber is 23 years old… Netaş’ın yeni ortağı ZTE oluyor ZTE, Netaş’ın, bir portföy şirketi olan OEP Turkey Tech B.V’n portföyünde bulunan yüzde 48.04 hissesini, bağlı şirketi ZTE Cooperatief U.A. kanalıyla satın almak üzere bir anlaşmaya vardı. Sayfa 3
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1100 12 - 18 ARALIK 2016
Sayfa
4 “TÜRKSAT 6A’yı 2019’da tamamlayacağız”
Sayfa
2. Global SatShow’un açılışına Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Faruk Özlü, MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak, TÜRKSAT Yönetim Kurulu Başkanı Dr. M. Vecdi Gönül katıldı.
10
Sayfa Anahtar kelime: Senkronize güvenlik Yeni nesil tehditlerle başa çıkabilmek için “Senkronize Güvenlik” kavramı öne çıkıyor.
Sayfa
50
Taşlar yerine oturuyor Sinan Dumlu, Dell EMC Türkiye Ülke Müdürü olarak atandı. Didem Duru ise Dell EMC’nin EMEA bölgesine transfer oldu.
15-40
Türkiye bilişim sektörünün gelişimine 22 yıldır ayna tutan, 1100 haftadır sektördeki en güncel gelişmeleri seçkin okurları ile paylaşan BThaber Gazetesi, 23 yaşına bastı. Türkiye’de bilişim sektörünün attığı adımları, kamunun Türkiye’de bu sektörün gelişimi adına hamlelerini birebir izleyen BThaber’in içeriklerinde geriye dönüp bakıldığında atılan adımları net olarak görmek, bu adımlarla ulaşılan seviyeleri görebilmek mümkün. Türkiye’de bilişim sektörünün önünde daha nice başarılara imza atılacak, daha da farklı yeniliklerle dünyaya başarı hikayeleri olarak sunulacak adımlar var. Biz buna inanıyor, 23’üncü yaşımızda da bunları sizlere sunmada kararlılığımızı koruyoruz.
Sayfa
8
Kıvanç Işık
Bireyseldeki güç, kurumsal hayatta daha da gelişecek VTS için yetkin bir satış ekibi kuran Vestel, 2017’de bunun geri dönüşlerini almayı hedefliyor.
BThaber Newspaper, which has been keeping the Turkish IT sector’s pulse continuously for 22 years is very proud to publish the 1100th issue and stepping into its 23rd year. BThaber, being a bridge between informatics professionals and informatics companies, met with its readers every week for 22 years in a row. In its issue this week; CIOs, industry executives and IT company managers mentioned about their opinions about BThaber. Deputy Undersecretary of
the Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communications Galip Zerey, expressing BThaber Newspaper’s great contributions to the IT sector, commented in the issue: “BThaber is a magazine that I have been reading for a long time. If the hard copy is late to arrive, I read it online. I believe that the public and private informatics professionals should keep track of the news, developments, innovations, problems, anticipations and demands related to the sector. I, personally, benefited from BThaber in order to be informed on what is going on in the sector and it contributed to me a lot. I wish that BThaber will continue its success for many years to come as it has a huge contribution to the sector. I, once again, underline that it is very important for our sector to support this publication.”
Netaş’s new partner ZTE ZTE, which is a multinational producer of IT solutions and systems, has announced that they signed an agreement on Netaş’s buying the 48.04% share of OEP Turkey Tech B.V, a portfolio company, through its subsidiary ZTE Cooperatief U.A. channel. The transaction will be submitted to the Competition Authority for approval. Netaş will expand its access to foreign markets by offering more services and solutions to its customers with additional technological competencies to be embraced. In addition, it will enable Netaş to strengthen its robust corporate structure, R&D and innovation focus and new generation technology knowledge. Stating that the new partnership structure will support Netaş’s global growth, Netaş CEO C. Müjdat Altay said: “As Turkey’s number one system integrator, we are developing
Netaş CEO C. Müjdat Altay software solutions for more than 160 global operators and have been Turkey’s software export champion for five times. Netaş is a technology company born in these lands and continues to work with the goal of being among the top 10 brands that emerged from Turkey in 2023. After that, we will continue to grow with our new partner ZTE, a manufacturer of information solutions and technologies that has a very important place in the global
arena. We will also position Netaş as a global technology company. As the architect of Turkey’s digital future, we will work with ZTE to become even more prominent in world markets. We will mutually share our technology know-how with ZTE, especially in R&D and innovation areas. We believe that this process emphasizes that Turkey is a suitable environment for foreign investors.”
“We will complete TURKSAT 6A in 2019.” This year, 2nd Global Satshow organized under the theme of “Smart Connections” will be hosted by the EMEA Satellite Operator’s Association (ESOA), in the strategic partnership of the MUSIAD at the Haliç Congress Center with the support of the satellite ecosystem association GVF and SSPI. 2nd Global SatShow hosted the Minister of Science, Technology and Industry Faruk Özlü, MUSIAD Chairman Nail Olpak, TURKSAT Chairman Dr. M. Vecdi Gönül and TURKSAT General Manager Cenk Şen. Speaking at the opening ceremony, Faruk Özlü, the Minister of Science, Industry and Technology Faruk Özlü stated that they will complete TÜRKSAT 6A in 2019 and said: “We will no longer have only one satellite in space but a satellite filo. TUBITAK UZAY’s goal is to reach the sampling distance of 30 centimeter which is considered the most
advanced distance in world standards.” Özlü emphasized that the need for information and communication sector products will increase, especially the 4th Industrial Revolution will cause serious changes in communication approach. Özlü expressed that: “We are still working on producing our national war plane and regional passenger aircraft. I would like to remind that Turkey has already actualized its projects such as the ATAK helicopter, the training plane HÜRKUŞ, unmanned aerial vehicles ANKA, KARAYEL and BAYRAKTAR.” “We designed and manufactured satellites such as RASAT and GOKTURK 2; we also started our TURKSAT 6A project with TUBITAK Space leadership and with the participation of our industry.” Stated Özlü and continued after emphasizing that they will complete TURKSAT 6A in 2019:
“Our priority in conducting our national projects is focused on more cooperation with the private sector. We want some parts used in the developed satellites to be produced by the private sector. A company that earns these skills will also be able to produce for projects abroad. It will be possible to use a piece that is already used in a satellite in many other areas, such as civilian or military.” Türksat Chairman Vecdi Gönül said that the tender evaluations are not finalized yet and said: “We aim to put Türksat 5A and Türksat 5B in service by the end of 2019.” Gönül stated that the development and integration activities of satellite and space technologies in Turkey have accelerated the spread of technological development in different sectors in the last 10 years. Gönül continued his words: “Turksat 6A Domestic
Communication Satellite Development and Production Project -which is planned to be developed and produced with national capabilities- has been initiated. Turksat 6A project will be produced nationally in collaboration with the institutions and organizations capable of satellite design and production. In this project, the Ministry of Transport, Maritime and Communication and TUBITAK UZAY will be the project
managers, ASELSAN and TAI are the project executives. Turkey; in the leadership of TUBITAK and in cooperation with TURKSAT, will be producing its own satellite in TUSAŞ-TAI Space Systems Integration and Testing Center (USET). In this respect, the effort we put forward to draw the attention and the importance we gave on national production in the defense industry since 2003 have a great role in these developments.”
Digital economy’s new currency is data
Annual NetApp Insight’s Berlin meeting was held in November 13-16th. More than 300 technical sessions and exhibitors were hosted by the event, including customers, engineers, consultants and business partners. In the highlyacclaimed event, participants had the chance to hear the latest developments in storage and the latest technologies. NetApp; by creating a new sector term; aims at moving its customers on ‘cloudout strategy’, namely ‘clexit’ developments. At the Insight conference in Berlin, NetApp officials mentioned of the possibility that cloud-focused customer agreements could create problems in the future as they addressed the cloud industry’s position. Peter Wüst, NetApp EMEA Region Senior Director of Developing Solutions and Innovation, gave the following information, saying that they came up with the phrase “clexit”, which he described as an exit from the cloud after Brexit votes: “You will see that the prices will not go down in the
next 5-10 years. Microsoft’s announcement on increasing prices in January for UK is a sign for this. Microsoft Azure and Office 365 have raised prices in the UK, which we think might be due to fluctuations in the currency, but if you are a CFO, you might think that this fluctuation is a big problem for your budget. I am trying to find an answer to this; I am asking if you are ready for such a situation and what your reaction will be. In this sector, our competitors want to keep you in a structure that I describe as a ‘data prison’. The first step in staying away from this prison is building a hybrid cloud data platform to move data sets between different cloud structures and thus having different preferences so far as people see only one cloud platform and do not think too much about it. However, you have to foresee that this strategy will be useless in the next 5 years; so you have to make a move, which means having a ‘clexit’ strategy. You should be able to exit the cloud, exit your own private cloud and transfer the data to Azure and AWS. We attach great importance to freedom of choice for our customers and our business partners. So they do not get stuck in a single cloud, instead they can move between cloud platforms to suit their needs. If you want to make a move from a cloud of a service provider to your own cloud and the other way around; you need to have the same data format. That’s why we built it and we offer our customers and business partners the freedom to choose.”
The strength of individual will improve more in corporate life The strength of individual will improve more in corporate life Establishing a competent sales team for VTS, Vestel aims to reap the fruits in 2017. All the steps to be taken with plans in the European and US markets will strengthen the moves towards becoming a system integrator. Vestel made a rapid entry into the year 2016. Despite the uncertainties and stagnation in the global markets, the number of exported countries increased to 153 and this year the company maintained its export championship. “We present a wide range of products in consumer electronics, white goods, information technology and digital fields with 23 companies in total, 16 of which are abroad,” said Kıvanç Işık, Vice General Manager of Corporate Sales at Vestel. He added: “We will invest and produce in the upcoming period and increase the contribution we provide to the Turkish economy.” Focusing on venus-focused targets, Kıvanç Işık’s main focus was VTS (Vestel Technology Solutions). While the turnkey end-to-end project presentation took its place in this structure based on customer expectations, details and priorities were shared by Kıvanç Işık: “We are well known on the consumer side. However, we have at least as powerful professional solutions. Here, we go towards a new organization. In 2017, we will have a launch in this
title and we will go into a project-focused structure. As VTS, we provide services on two main channels with Vestel Education Solutions and Vestel Corporate Project Solutions. Within the scope of Vestel Education Solutions, we offer many services to educational institutions. Smart boards provide a faster and easier learning in an interactive learning environment, while information displays, video walls, and totes being used for introductory and referral purposes guide students for in-school communication. All of Turkey is using our smart boards within the scope of FATIH Project. Within the scope of Vestel Corporate Project Solutions, there are totes, video walls and information screens and digital screens used for advertising and promotional purposes in content management services, office solutions, airports, healthcare, hotels, restaurant solutions, shopping malls, entertainment centers and so on. We also have LED lighting solutions in this title
and they are all outcomes of Vestel’s own R&D. We offer packages suitable for houses and offices with built-ins or TV-like products and our aim is to bring the professional side of Vestel to a turnkey solution structure in 2017. For example, lighting in your office, air conditioning, smart displays and, if necessary, white goods suitable for office can be taken from Vestel, as the only supplier. We have hotel lighting, digital screens or solutions in smart house concepts. We are also closely monitoring this concept and see it as one of the most important projects of the next 5 years as a company. We keep working in this regard. Thus, Vestel offers individual strengths as a key solution in different segments of corporate life. By 2017, we will further integrate this power. The scope of all our smart technological products, smart boards, totes, information displays, kiosks, digital information displays will be expanded in the VTS.”
Aim is to create three smart citied by 2023 Sakarya, Gaziantep, Kayseri, Ankara and Antalya are selected as cities to be transformed into smart cities by 2023 as part of the “Transformation towards Smart Cities Movement” initiated by the Public Technology Platform (KTP). Three of these cities are expected to complete this transformation by 2023. Priority will be in transport. The Smart Solution Centers, which will be
set up in the buildings of the Metropolitan Municipalities, will be the management centers in many areas for the cities. Until the year 2023, Sakarya, Gaziantep, Kayseri, Ankara and Antalya will be the focus of this project, said the President of Public Technology Platform Erdem Akçıl and gave the following information: “In those selected cities will host the smart city projects and
the projects are expected to improve the traffic congestion and traffic problems by 25% and make cross-roads smarter. Through interinstitutional cooperation, the number of vehicles will be determined in the smart cross-roads, the traffic lights durations will be adjusted. Emergency vehicles such as ambulances and fire trucks will be tracked by GPS to ensure the right of way. Integration of
bicycles with public transport will be ensured and smart bike stops will be established. There are also a number of sub-projects such as standardizing transport cards by combining them and notifying the bus driver about the disabled or elderly passengers by smart stops. Effective use of technology is important. We will make life easier with investment projects in 6 fields such as energy,
security and transportation. Our purpose is to contribute to the solution of these problems with these studies and to make the applications spread throughout Turkey. For this reason, as of this year, we started to give training to the experts in the municipalities. We share examples of smart applications realized by the municipalities through the portal: www.akillisehirler.org”
Panasonic, Windows 10 Pro ürününü önerir.
DOĞUŞTAN DAYANIKLI, * DOĞUŞTAN PAZAR LİDERİ
Intel® Core™ m5-6Y57 vPro™ işlemci teknolojisine sahip Toughbook CF-20
En zorlu yerler ve en zorlu koşullar için varız. Son 20 yıldır, olabilecek en iyi dayanıklı teknolojileri sunuyoruz. Kendi kategorisinin zirvesindeki ürünleri araştırmak ve geliştirmek için sergilediğimiz tutkuyu kutlama adına, sizlere Toughbook teknolojisinin doğduğu Japonya’ya tüm masrafları tarafımızca karşılanmış bir seyahat kazanma fırsatını sunuyoruz. Yarışmamıza katılmak ve Toughbook’un işinizde size nasıl destek olabileceğini öğrenmek için http://business.panasonic.co.uk/toughbook-20-years/ adresini ziyaret edebilirsiniz.
*VDC’nin, 2015 Kurumlar ve Kamu Sektörüne Yönelik Mobilite Çözümleri Gelir Analizine göre Dayanıklı Dizüstü ve Tablet Pazarı.
Intel, Intel logosu, Intel Core, Intel vPro, Core Inside ve vPro Inside, Intel Corporation’un ABD ve diğer ülkelerdeki ticari markalarıdır.