IP Systems Solution Partner
BUSINESSPARTNER
Santral sistemlerinde profesyonel çözümler...
Kuştepe Mh. Leylak Sk. Nursanlar İş Mrk. Kat: 6 No: 22 Şişli, İSTANBUL T +90 212 252 2222 Pbx | +90 850 460 2222 www.ce-sa.com.tr | info@ce-sa.com.tr
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1107 30 Ocak - 5 Şubat 2017
Sayfa
3
Sayfa
11 Yerli üretim gücü için öncelik KOBİ’ler “2023 Hedeflerine Doğru: Dijital Dönüşüm için Yerli Yatırım Gücü” sloganıyla KOBİ’lere yönelik teknoloji seferberliği başlatıldı.
Sayfa
Yükümlülükler netleştirilmeli ve hafifletilmeli
4
Dr. Dilek Ataman Bağdatlıoğlu
TÜTED, vergi barışının mükellefler açısın büyük bir fırsat olmasına karşılık, Hazine Payı ve Özel İletişim Vergisi’nin sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yeniden düzenlenmesini istedi.
Sayfa
18
EKO Contact Center ve Vodasoft CCS birleşti Çağrı merkezi şirketleri EKO Contact Center ve Vodasoft CCS, yola birlikte devam etme kararı aldı.
DOSYA: Patronlar ve yöneticiler dijital dönüşüme hazırlanıyor Günümüz iş dünyasından dijital dönüşüm süreci artık şirketlerin sadece teknoloji liderlerini değil patronlar dahil tüm iş birimlerinin yöneticilerini ve çalışanlarını ilgilendiriyor. Bunu bir ‘değişim yönetimi’ ve ‘kurumsal tasarım’ süreci olarak tanımlamak mümkün.
Dosya Gold Sponsorlar
Sayfa
8
BTvİzyon, 2017 açılışını Bursa’da yaptı Anadolu’daki işletmelerin teknoloji şirketleri ile buluşmasını ve yeni teknoloji eğilimlerini tanımalarını sağlaması açısından önemli bir görev gören BTVizyon Toplantısı Bursa’da gerçekleştirildi.
BThaber
GÜNDEM
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Yerli üretim gücü için öncelik KOBİ’ler Haber Merkezi Türkiye’de yerli teknoloji üretiminin desteklenmesi açısından Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından yapılan çalışmalar meyvelerini vermeye başladı. 4.5G teknolojilerinin en az yüzde 10’unun Türkiye’de üretim yapan KOBİ’lerden temin edilmesi yönünde yasal zorunluluk getiren BTK, bu konuda yeni bir adım attı ve bu üreticileri Vodafone ile biraraya getirdi. BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, KOBİ’lerin diğer operatörlere
de satış yapabilmeleri için de gerekli ortamları oluşturacakları bilgisini verdi. Bu kapsamda Vodafone, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun (BTK) desteğiyle, “2023 Hedeflerine Doğru: Dijital Dönüşüm İçin Yerli Yatırım Gücü” sloganıyla başlattığı KOBİ seferberliği çalışması ile tüm Türkiye’yi kapsayacak ekosistemi oluşturmayı hedefliyor. Ekosisteme dahil olan KOBİ’lerin diğer Vodafone ülkelerine satış yapıp dünyaya açılması da hedefler arasında. Vodafone’un başlattığı KOBİ Seferberliği konusunda detaylar ise http://www.vodafone.com. tr/Is-Ortagim/yerlikobi.php adresinde. Bu ekosisteme katılmak için üç temel kriteri karşılamak gerek. İlk şart KOBİ olmak. İkinci etapta, işletmecilerin 4.5G yetki belgelerinde yer alan yükümlülükler nedeniyle firmalardan ürün veya sistem geliştirdiğini göstermeleri bekleniyor. Bunun için kullanılabilecek belgeler arasında mevcutta üretimi ve satışı yapılan ürünler, Faydalı Model Belgesi, Patent Belgesi, TÜBİTAK Proje Destek Yazısı, üniversitelerin ilgili bölümlerinden proje onay
“2023 Hedeflerine Doğru: Dijital Dönüşüm için Yerli Yatırım Gücü” sloganıyla KOBİ’lere yönelik teknoloji seferberliği başlatıldı. BTK, 4.5G teknolojileri alanında Türkiye’de üretim yapan KOBİ’leri Vodafone ile biraraya getirdi.
belgesi, üniversitelerin Ar-Ge alanlarında faaliyet göstermek için onay ve uygunluk belgesi var. Üçüncüsü ise Ticaret Sicil Gazetesi’nde işletmeye ilişkin “Amaç ve Konu” bölümünde ürün/sistem geliştirmek
destekliyoruz. Dünyanın da anladığı bir husus var: Üretmeden uzun süreli olarak ekonomilerin güçlü kalması mümkün değil. Bunun için, Endüstri 4.0 üzerinde yoğun çalışmalar yapıyorlar. Burada
amacıyla kurulduğunu ifade eden ibare olması. Vodafone, 4.5G yatırımları için KOBİ’lerden “Bilgi Teknolojileri ve Operasyonel Destek Sistemleri”, “RF Cihazları, Tekrarlayıcı, Anten”, “RF Sarf Malzemeleri”, “Enerji Altyapı Ekipmanları” ve “Santral Ekipmanları” olmak üzere 5 kategoride ürün temin edecek. Ürünlerin Yerli Malı Belgesi’ne sahip olması ise tercih sebebi. TSE Belgesi, İmalatçı Belgesi, Sanayi Sicil Belgesi, Yerli Üretim Belgesi gibi belgeler ise Yerli Malı Belgesi olarak kabul edilmeyecek.
geç kalmak gibi bir lüksümüz olmadığını düşünüyorum. Anadolu’da bir deyiş vardır: “Elden gelen öğün olmaz, o da vaktinde gelmez.” Nesnelerin interneti çağında dünya bu dijitalleşmeye anlam katacak, yön verecek felsefe arıyor. Medeniyetimiz bundan 800 yıl önce İbn-i Arabi ile varlıkların iletişim dilini anlatırken, bugün başka bir boyutta nesnelerin interneti kavramı ile ilerliyoruz. O halde kendi felsefemizle ruhlanıp çalışarak, dijital dünyaya dokumuzu taşımalıyız.” Türkiye'nin 2023 hedeflerine ulaşabilmesi için dijitalleşmeye odaklanması gerektiğini belirten Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Hasan Süel de şöyle konuştu: “Başlattığımız seferberlik ile de 4.5G yatırımlarımızda tedarik zincirimize katılabilecek Türkiye’de üretim yapan KOBİ’lerle etkin iletişim kurmak ve işbirliği yapmak, onların potansiyellerini hayata geçirmek ve bu potansiyeli yurtdışına taşımak istiyoruz. Bir memleket meselesi olarak gördüğümüz KOBİ seferberliği ile 4.5G yerli yatırımlarımızı KOBİ’ler ile el ele vererek artırmayı, sürdürülebilir bir yerli KOBİ ekosistemi yaratmayı hedefliyoruz.”
“Dijital dünyaya dokumuzu taşımalıyız” Konuyla ilgili olarak KOBİ’lerin de katıldığı toplantıda konuşma yapan BTK Kurul Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, şunları söyledi: “Operatörler ülkemize daha fazla ekonomik ve sosyal katkıda bulunmak amacıyla Ar-Ge, istihdam, yerli tedarik konularında getirilen koşullara ilişkin önemli çalışmalar yaptılar. Vodafone’un 4.5G teknolojisi ile KOBİ’leri bir araya getirme ve 2023 hedefleri doğrultusunda birlikteliği analiz etme çalışmalarını
3
4
BThaber
E-TOPLUM
30 Ocak - 5 Şubat 2017
TBD İstanbul’da Başkan Tiryakioğlu Türkiye Bilişim Derneği (TBD) İstanbul Şubesi Olağan Genel Kurul II. Toplantısı 21 Ocak 2017 tarihinde Kadir Has Üniversitesi Cibali Kampusu Sinema A Salonu İstanbul adresinde gerçekleştirildi. TBD İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Deniz Tiryakioğlu olurken, yönetim kurulu üyeleri de Levent Karadağ, Av. Ceyda Akaydın, Cahit Cengizhan, Hüseyin Karayağız, Murat Göçe ve K. Tufan Tekin olarak sıralandı. Yönetim Kurulu yedek üyeleri Murat Demirel, Prof. Dr. Gonca Telli Yamamoto, Yavuz Aras, Doç. Dr. Bilgin Metin ve Kadir Osoydan oldu.
Yapılan seçim ile Denetim Kurulu asil üyeleri Ahmet Ayvalı, Yrd. Doç. Dr. Taner Arsan ve Makbule Yurdaer olurken, Denetim Kurulu yedek üyeleri Ekrem Eyüpoğlu, Recep Osman Circi ve Sevilay Özdemir Güven olarak sıralandı.
Onur kurulu asil üyeleri Prof. Dr. M. Erdal Balaban, Prof. Dr. Ahmet Lütfi Orkan ve Ahmet Tosunoğlu olurken, Onur Kurulu yedek üyeleri Osman Vedat Şarapcı, Polat Kutnay ve Osman Arslan Tunçelli oldu.
Yükümlülükler netleşirilmeli ve hafifletilmeli Tüm Telekomünikasyon İş İnsanları Derneği (TÜTED); yaptığı açıklama ile vergi barışı olarak anılan Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılmasına İlişkin 6736 sayılı kanunun mükellefler açısından büyük bir fırsat olmasına karşılık, Hazine Payı ve Özel İletişim Vergisi (ÖİV) konusundaki ihtilaflar açısından sektörün ihtiyaçları doğrultusunda yeni düzenlemelerin gerektiğine işaret etti. TÜTED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dilek Ataman Bağdatlıoğlu, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Ülkemizde elektronik haberleşme hizmetleri ağır mali yükümlülüklere tabi. İşletmeciler gelirlerinin önemli bir kısmını Kurumlar Vergisi, Katma Değer Vergisi, Özel İletişim Vergisi, Hazine Payı, Kurum Masraflarına Katkı Payı, Telsiz Ruhsatname ve Kullanım Ücretleri gibi adlar altında, vergi ve yasal yükümlülükler karşılığı olmak üzere devlete ödüyor. Bu mali yükümlülükler, dolaylı olarak aboneleri de etkiliyor. Sektörün gelişimi ve yatırımların sürekliliğinin engellenmemesi için bu mali yükümlülükler daha da sadeleştirilerek, işletmeciler ve aboneler üzerinde yük oluşturmayacak bir yapıya kavuşturulmalı, yatırım avantajları getirilmeli.” Matrah tanımında belirsizlik Vergi ve benzeri mali yükümlükler konusunda sektördeki en büyük sorunlardan birini ‘matrah tanımındaki belirsizlikler’ olarak gösteren Bağdatlıoğlu’na
göre, vergilerin kanuniliği ilkesi kapsamında, vergi ve benzeri mali yükümlülüklere ilişkin mevzuatın net olması gerek. Ancak mobil işletmeciler için önemli bir mali külfet oluşturan Hazine Payı ve ÖİV matrahlarının net olmaması sorun yaratıyor. Matrahların işletmeciler ve idareler tarafından farklı yorumlanması da pek çok hukuki ihtilafı beraberinde getiriyor. “Bu yüzden mevzuatın, sektörün ihtiyaçları doğrultusundan düzenlenmesi, mevzuattaki matrah tanımının netleştirilmesi ve mevcut ihtilafların sulhen çözümü için uzlaşma zemini yaratılmasının zorunlu olduğunu düşünüyoruz” diyen Bağdatlıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: Sulhen çözüm hedef olmalı “Bu yönde düzenlemeler yapılması ve mevcut ihtilafların da sulh yoluyla çözümü halinde hem devlet uzun süren ve yorucu dava süreçleri ile uğraşmak yerine, alacağını bir an önce tahsil edecek hem işletmecilerin kamuya olan borç yükü azalacak hem olası ihtilaflar önlenecek. Önemli olan, ihtilaflı konulardaki matrah tanımlarının ilgili mevzuatta net olarak yapılması. Tanımlardaki belirsizlikler hem farklı idari otoriterler tarafından farklı usul ve yöntemlerin izlenmesine hem idare ve işletmeciler arasında yorum farklılıklarına yol açarak konunun yargıya kadar taşınmasına yol açıyor. Örneğin, ÖİV konusunda
TÜTED Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Dilek Ataman Bağdatlıoğlu işletmeciler tarafından ön ödemeli TL-kontör satışı ile ilgili ÖİV’nin abone satış bedelleri yerine, distribütörlere yapılan satışlarda uygulanan fiyat üzerinden hesaplanarak ödendiği ve böylece vergi ziyanına sebep olunduğu gerekçesiyle ihtilaf yaşandı. Bu gibi ihtilafların yaşanmaması için TL yüklemeleri ile ilgili KDV ve ÖİV’nin elektronik haberleşme hizmeti alımına ilişkin olarak operatörlerce sisteme tanımlanan TL miktarı üzerinden hesaplanması ve bundan sonraki aşamalarda ÖİV’nin tekrar KDV matrahına dâhil edilmemesini sağlayacak kanuni düzenlemeler yapılmalı. Ayrıca idare ile işletmeciler arasındaki Hazine Payının matrah tanımından kaynaklanan mevcut ihtilaflar yönünden, idare ile işletmeciler arasında sulh süreci başlatılarak, mevcut ihtilafların sulhen çözümlenebileceği, yeni ihtilafların engellenmesi için de ilgili mevzuatta düzenlemeler yapılabilir.”
Başkanın Gözüyle
TBD’YE ÜYE OLMA ZAMANI Uzun yıllara dayalı bilişim hayatımda sektörel derneklerle tanışmam ilk 2000’li yılların ortasında Bilgi Güvenliği Derneği (BGD) ile oldu. Kurucu üyeler arasında olduğum bu nadide dernekten gereksiz nedenle ayrılıp İstanbul’da Türkiye Bilgi Güvenliği Derneği’ni kurduk. Kısa süre içinde bazı konulardan rahatsız olunca oradan da ayrıldım. Uzun yıllar sonra Bilişim Hukuku Derneği üyesi oldum, hiçbir aktif çalışmaya hatta toplantıya bile katılmadım. Şirketimizi TÜTED üyesi yaptık, sadece aidat ödüyoruz. Bu durumdan utanıyor olmakla beraber şunu da sormadan geçemiyorum. •
Derneklerin hiç mi kabahati yok hocam? Var evet var. Ortaya çok hizmet koysalar da aşağıdakilerden kiminde birkaçı kiminde bazıları kiminde hepsi var, sıralamaya çalışalım
1. Dernekler, doğrudan kişisel ya da kurumsal menfaat sağlamaz. Dolaylı faydası olabilir ama bu beklenti içinde gelmek ya da yönetmek başta yapılan ilk hatadır. 2. Dernekler, ne zenginler kulübü ne de yoksullara yardım organizasyonudur. Üyeler aidatlarını düzenli ödemek zorundadır ama derneklere üye girişi de binlerce lira olmamalıdır. Bir derneğimizin aidatı 60 TL, o bile toplanamıyor diğer yandan, benden sektörel bir dernek girişi için 2010 yılında 10.000 TL istenmişti. 3. Dernekler hayır kurumu, eğitim kurumu ya da siyasi organizasyonlar olamaz. Her zaman sektörün geliştirilmesi ve fayda sağlaması yönünde hareket eder. 4. Üye aidatları toplamanın zorluğu nedeniyle yapılan küçük çaplı gelir arttırıcı faaliyetleri saymazsak, sektöre rakip ürün çıkaramaz , rakip yayın çıkaramaz, rakip etkinlik yapamaz, yapmamalıdır. 5. Faaliyetlerini duyurmak zorundadır. Sessiz sedasız çalışan derneklerin başarılı olma ihtimali düşüktür. 6. Derneklerin yükü sadece Başkan’a yüklenmemelidir. Yönetim kurulu ve faaliyet grupları ile çok daha başarılı yol alınabilir. 7. Başta telekom operatörleri olmak üzere büyük ve uluslararası firmaların desteği yok denecek kadar azaldı. Bu ilişikler güçlendirilmeli, onları ziyaret etmeli ve basın üzerinden çağrı yapılmalıdır. Eğlence ve yarışma programları onların olmaları gereken yer değil, gereken yer bizzat sektörün kendisidir. 8. Ve elbette devlet büyükleri ziyaret edilerek sektörün sorunları aktarılmalı, çözüm istenmelidir. Devlet kapısı sadece sponsorluk talep yeri değildir. Bunlara mutlaka eklenecek birşeyler vardır. Ben sürekli bu konuları söylediğimde “e o zaman gel sen yap” diyorlardı. Ben de çok başarılı bulduğum sektörün en eski ve yaygın derneği , aynı zamanda yukarıdaki maddelerden görece uzak Türkiye Bilişim Derneği’ne katıldım. İlk seçimlerde beni de İstanbul Bölge Yönetim Kurulu’na layık gördüler, seçildik, göreve başladık. Hepimize hayırlı olsun. İşte şimdi yukarıda yazılanlara çözüm üretme zamanı. İki sene sonra aynı eleştirileri benim almamam için yönetim kuruluna sunacağım önerilerimi hazırlamaya başladım. Sektör dostlarından gelecek önerilere de hazırım. Tek beklentim ise dostların TBD İstanbul Şubesi’ne üye olmaları. Beraber çok şeyler başarabiliriz. Mutlu ve güvenli günler dilerim
Murat Göçe
m uratg o ce @ b thab e rs i rke tle ri .co m
Yerel Yönetimler için Doğru IT Yatırımı ve Ağ Altyapısı Kesintisiz Hizmetin Garantisidir Proje kapsamında çalışmalarımızın merkezinde hem kurum çalışanlarına hem de Malatya iline nasıl kesintisiz hizmet veririz fikri mevcuttu. Projenin sonucu itibari ile yaptığımız testlerde verilen hizmetlerde herhangi bir kesinti yaşanmaksızın güçlü bir IT altyapısı MASKİ’ye kazandırılmış oldu.” MASKİ Genel Müdürü Dr. Özgür Özdemir ise gerçekleştirilen bu proje ile ilgili düşüncelerini şu şekilde ifade etti: Malatya Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (MASKİ) farklı bir tüzel kişiliğe sahip, bağımsız bütçeli bir kuruluştur. Toplam 750 personel ile çalışmalarını yürütmektedir. Yaklaşık olarak 280.000 abonesiyle; 12.312 kilometrekare toplam hizmet alanında 2014 yılından bu yana hizmet vermektedir. Vatandaşlara en iyi hizmeti sağlamayı hedef edinen MASKİ, sadece altyapı yatırımlarıyla değil, IT yatırımlarıyla da hizmet kalitesi ve hızını arttırmaktadır. MASKİ Veri Merkezi Projesi
Uygulama Veri Merkezi Omurga Ağı Omurga Ağı Anahtar Kurulumu Amaç Her biri farklı lokasyonlarda bulunan şube ve ödeme merkezlerinden gelen kritik ödeme ve para tahsilatı verilerini, işlem hızı daha yüksek olan merkezi bir ağ anahtarı ile sağlayarak performansı artırmak Çözüm Aruba Networks ürün ailesi içerisinde en yüksek işlem kapasiteli ürün olan 10500 serisi ağ anahtarının 10508 modeli ile kampüs ağın kurulması Faydalar • Tek bir noktadan ağ kampüs network yönetimi • Tek bir noktadan tüm veri merkezi içerisindeki uygulamaların ve sunucuların yönetim altyapısının sağlanması • Sanallaştırma altyapısı içerisindeki ağın etkin kullanılması • İnternet trafiğinin ve lokal kampüs ağ trafiğinin etkin kullanılması • Kampüs ağ içerisindeki ağ tabanlı güvenlik altyapısının iyileştirilmesi
MASKİ Genel Müdürlüğü için, her biri farklı lokasyonlarda bulunan şube ve ödeme merkezlerinden gelen işlem verileri ve tahsilat verilerinin kontrol altında tutulması büyük bir önem teşkil etmekteydi. Belirlenen ihtiyaçlar kapsamında MASKİ Genel Müdürlüğü ve Mega Bilgisayar’ın devreye aldığı proje ile A SERİSİ 10508 Aruba konumlandırılması, birçok dağınık vezneden veri transferini hızlandırarak kurumun hizmet kalitesinde gözle görülür bir katkı sağlamış oldu. Bunun yanı sıra eski ağ altyapısında mevcut olan farklı ürünler, yeni nesil Aruba Ağ ürünleri ile değiştirilerek, aygıt yönetimi ve network altyapısının yönetimi anlamında da IT yöneticisini ek yüklerden kurtararak ciddi bir zaman tasarrufu elde edilmesini sağladı. Bu manada yerel yönetimler ve benzeri ihtiyaçlara sahip kurumlar için iyi bir örnek teşkil eden bu proje, diğer kurumlar için de güzel bir örnek teşkil etmektedir. Mega Bilgisayar Proje Yöneticisi Selçuk Kılıç, gerçekleştirilen bu başarılı proje ile ilgili şu sözleri ifade etti: “Günümüz teknolojilerini en iyi şekilde takip eden MASKİ, vatandaşlarımıza sunduğu hizmet kalitesini doğru ve verimli bir yatırım ile gerçekleştirebilmek amacı ile projenin başından sonuna kadar her adımda profesyonel bir yaklaşımla projenin tamamlanmasına hassasiyet gösterdi. Bu süreç içerisinde Mega Bilgisayar olarak hedefimiz doğru bir altyapının kurulması, kurumun hizmetlerinin verimliliğini arttırarak iş hacmini rahatlatmaktı. Projenin başlamasından itibaren kurum ile aynı doğrultuda hareket ederek projeyi hayata geçirdik.
“MASKİ Genel Müdürlüğü olarak vatandaşlarımıza kesintisiz hizmet vermek istiyoruz. Mobil Saha Yönetim Sistemi, Abone Bilgi Yönetim Sistemi, Yönetim Bilgi Sistemi, Coğrafi Bilgi Sistemi, Elektronik Belge Yönetim Sistemi gibi birçok sistem kurduk. Bu sistemlerin 7/24 kesintisiz hizmet verebilmesi için modern bir IT altyapısına ihtiyacımız vardı. Yeni hizmet binamıza geçerken ileri teknolojileri kullanarak yeni Veri Merkezimizi kurduk ve network altyapımızı yeniledik. Ülkemize ve ilimize yakışır yeni Veri Merkezimizin kurulması, network altyapımızın yenilenmesi ve geçişin başarı ile sağlanması aşamalarında emeği geçen tüm paydaşlarımıza teşekkür ederiz.” Aruba Türkiye Ülke Müdürü Ersin Uyar ise gerçekleştirilen bu proje ile ilgili şu sözleri ifade etti: “Türkiye pazarında güçlü Aruba ürün portföyü ile özel ve kamu ağ ihtiyaçlarına yönelik tüm talepleri başarıyla karşılayabilmekteyiz. Mega Bilgisayar ile MASKİ projesi bu anlamda yeteneklerimizin bir göstergesi olması açısından değerli bir referans oluşturmuştur. Aruba Türkiye olarak ürünlerimizi tercih eden müşterilerimizin proje sonundaki memnuniyeti çalışmalarımızda bizleri mutlu etmekte. HPE Aruba olarak, kurumların dijital transformasyon projelerini en uygun kablolu, kablosuz ağ ve mobil güvenlik çözümlerimiz ile desteklemeye devam edeceğiz.” Avnet Türkiye Aruba Satış Yöneticisi Özlem Özgün Gökçe bu projeyi şu şekilde değerlendirdi: “Avnet olarak müşteri ihtiyaçlarını belirlemek ve en doğru bilgi teknoloji çözümlerini konumlandırmak, bizler için çok önemli. MASKİ projesinde de müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğru bir şekilde değerlendirerek onlara uygun olan çözümü saptadık. Projede Aruba, iş ortağımız Mega Bilgisayar ve Avnet olarak birlikte çalışmanın sinerjisi ile başarıyı yakaladık. Önümüzdeki dönemde de birlikte birçok verimli proje gerçekleştireceğimize inanıyoruz.”
6
BThaber
E-TOPLUM
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
25 yıldır aynı hikaye
Hindistan’da Trump kaygısı Hindistan bilişim ürünleri, hizmetleri, yazılım ihracatından (2014-15 döneminde) 98.5 milyar dolar kazandı. İhracatın yüzde 60’ı ABD ve Kanada’ya yapılıyor. Ters yönde ise ABD’den Hindistan’a girişim sermayesi gidiyor: 2015’te bu miktar 5.3 milyar dolara yükseldi. 2013’te 900 milyon dolardı. Şimdi, bu “güzel” ilişkinin üzerine Trump’ın alçak basınçlı kötü hava koşulları yaklaşıyor.
1992’de Türkiye’de İktisat Politikaları Seçenekleri konulu bir araştırma Friedrich Ebert Vakfı, TÜSES ve Türk Sosyal Bilimler Derneği ortaklığında yapılmıştı. Projenin genel koordinatörleri iktisat profesörleri Taner Berksoy ve Korkut Boratav’dı. Projenin ilk cildi “Türkiye’de Sanayileşmenin Yeni Boyutları ve KİT’ler” başlık olarak teknik ama içerik bakımından “bugüne de” ışık tutacak nitelikte. Henüz cep telefonunun olmadığı, internetin ülkemizde tanınmadığı, özel radyo ve televizyonların yasasız bir şekilde gecekondu gibi yayına başladığı, Özal’ın cumhurbaşkanı, Demirel’in başbakan olduğu bu yılda (kitabın yayınlandığı 1993) şu yazılanlar bugünü anlatıyor aslında: “1960’larda teknolojik düzey
ve üretkenlik açısından Türkiye ile aynı sıralarda, hatta daha gerilerde yer alan bazı Pasifik ve Uzakdoğu ülkeleri teknolojide ve üretimde sıçramalar yaparken, Türk sanayii, kendi teknolojisini de (belli bir ölçüde) üreten, yenilikçi bir üretim mekanizması kuramamış, son tahlilde, sanayileşmiş ülkeler grubu içindeki eskilerle ve kervana sonradan katılan yenilerle arayı, belki de kapatılamayacak kadar çok açmıştır.” “Tarihin bu kesitinde Türkiye, sanayi toplumunun daha ötesine, bilgiye dayalı ekonomi ve topluma geçiş için son şansını kullanma durumundadır. Çünkü sanayileşme tek başına bir hedef olarak seçildiğinde, 20’inci yüzyıla demir atmak anlamına da gelebilir. Nihai hedef, sanayi ötesi topluma geçebilmek için bir sanayileşme modelinin aranmasıdır.” (s.64)
Trump, başkan seçildikten sonraki ilk balo dansını eşi Melania ile yaparken Frank Sinatra’dan “My Way” çalıyordu. Bu parçanın seçilmesi rastlantı değil: Trump, o balo salonundaki konuşmasına da zaten “Başardık” (We did it) diyerek başladı. 1984’de bir başka Cumhuriyetçi Başkan Ronald Reagan’ın “Amerikayı Yeniden Büyüteceğiz” sloganını Trump, sanki kendisi akıl etmiş gibi sürekli kullanmıştı. Trump’ın ekonomiyi korumacı söylemine bakan Hindistan basını, bilişim sektörünün “başına bir şeyler gelmesinden” duydukları kaygıyı hemen yansıttılar. Haklılar... Trump çünkü, “Yerli Malı Kullanmalı” diyerek, yabancı çalışanlara daha zor vize vermekten, ABD şirketlerinin yabancı ülkelerde değil ABD’de çalışması gereğinden söz etti kampanyası boyunca. Hindistan Ulusal Yazılım Hizmet Şirketleri Birliği Nasscom Başkanı Rentala
Chandrashekhar hemen, “Umarız Trump, körlemesine bir korumacılığın istihdam yaratıcı değil, istihdam kaybettirici olacağını idrak eder” deyiverdi. Bir yandan da ABD’de okuyan Hintli öğrenci sayısı bir yıl içinde yüzde 30 arttı, 194 bin oldu. Bunların yüzde 82’si STEM konularında okuyor. Veri, Mart 2016’ya ait, aradan geçen bir yılda bu sayı daha da artmıştır, 200 bini geçmiştir. ABD’deki yabancı öğrenciler içinde en çok STEM okuyan grup, Hintliler. Arkadan, yüzde 69’la Çinliler geliyor. Amerikan Sosyal Siyaset Vakfı (National Foundation for American Policy) “Göçmenler ve Milyar Dolarlık Startup’lar” başlıklı 2016 raporunda diyor ki: “ABD’de değeri 1 milyar dolar ve üstünde
Siyah kadın bilişimciler ABD’de İç Savaş’a ve sonrasında geçen yüzyıla rağmen 1960’larda siyahlar medeni hakları için hala mücadele etmek zorundaydılar. Kağıt üzerinde sözüm ona bazı haklar vardı ama kamuya açık yerlerde, plajlarda, otobüslerde, metrolarda, lokantalarda siyahlarla beyazların yerleri ayrıydı. Hatta genel tuvaletlerde bile siyahlar başka, beyazlar başka yerde hacet gideriyordu. Bu olumsuz koşullara rağmen siyahlar eğitime katılmaya çabalıyordu. 1 Aralık 1955 günü Rosa Parks adlı siyah kadın öğrenci, otobüste beyazlara ayrılmış
koltuğa oturdu diye olay çıktı. Kısa sürede konu, ülke çapında sorun oldu. Çözümü için 10 yıl yıl geçti. Siyahların medeni haklarını savunan simge isim Martin Luther King 1964’te Nobel Barış Ödülü’nü kazandı. Ama beyaz fanatiklerin kurbanı oldu, bir suikastte öldürüldü.
birlikte, 1962’de ilk Amerikalı astronot John Glenn’in uçuş rotasının hesaplarını yaptılar. Film, bu kadınlardan üçü etrafında dönüyor. Kadınların, bilimsel bilgileri ve duygusal zekalarıyla, ırkçılığa nasıl meydan okuduklarını perdeye yansıtıyor.
Siyahların bütün bu mücadelesi sırasında en akla hayale gelmeyecek bir şey ise siyah matematikçi kadınların, NASA’nın Aya Seyahat projesinde faal olarak çalışmaları. Binbir tür önyargıya, ırkçılığa, geleneklere rağmen siyah kadınlar, beyaz kadın ve erkek bilimcilerle
Bugüne kadar dar bir çevrede bilinen bu öyküyü Amerikalı (siyah) araştırmacı Margot Lee Shetterly arşiv belgeleriyle “Saklı Kişiler” (Hidden Figures) başlığıyla 2016’da kitaplaşırdı. Ve kitap, çok kısa sürede aynı isimle film oldu. Gelecek ay Türkiye’de de gösterime girecek.
olan 87 startup şirketten 44 tanesini göçmenler kurdu. Bu şirketlerin yarattığı toplam değer 168 milyar doları buluyor. 62 startup’ta ise göçmenler ya üst yönetimde veya ürün geliştirme düzeyinde faal. Hintliler, bu şirketlerin 14’ünde kurucu konumda. Sonra Kanadalı ve İngilizler geliyor (8’er şirketle). İsrailliler 7 şirkette, Almanya 4 diye gidiyor liste. California ise göçmen cenneti: Göçmenlerin kurduğu 44 şirketten 33’ünün genel merkezi burada. İkinci sıradaki New York sadece 6 şirketle, Massachusetts 4, Illinois 2 şirketle listede. Kendi bilişim sektörünün geleceğini ABD’yle yakın ilişkide bulan Hindistan’ın, Trump’ın olumsuz mesajlarından kaygı duymaması mümkün değil.
8
BThaber
E-TOPLUM
Haber Merkezi
30 Ocak - 5 Şubat 2017
BTvizyon, 2017 açılışını Bursa’da yaptı
BTvizyon Toplantıları, Anadolu’daki işletmelerin teknoloji şirketleri ile buluşmasını ve yeni teknoloji eğilimlerini tanımalarını sağlaması açısından önemli bir görev görüyor. 2017 yılının ilk BTvizyon Toplantısı ise 19 Ocak günü Bursa’da gerçekleştirildi. Toplantının açılış konuşmasını Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun yaparak, son yıllarda büyük ilgi gören BTvizyon Toplantıları’nın yeni yıldaki ilk ayağını Bursa’da gerçekleştirdiklerini ve yıl içinde diğer illerde gerçekleştirmeye devam edecekleri bilgisini verdi. Etkinliğin konuk konuşmacısı Beyçelik Gestamp Bilgi İşlem Müdürü Metin Alikahya, “Beyçelik’te BT Dönüşümü – 3 Yılın Hikayesi” adı altında bir sunum gerçekleştirdi. Daha sonra söz alan Ana Sponsor Fujitsu Türkiye’nin Satış Öncesi Destek
Başarı Hikayeleri” adlı bin firmanın ERP/ERM sunumunda, kurumsal sistemleri kullandığının tahmin edildiğini, bunun da müşterilerine en iyi hizmeti sunmak için dikey pazar tüm firmalar içinde yüzde stratejisi uyguladıklarını 23 gibi bir orana tekabül ettiği bilgisini verdi. Turpçu, belirtti ve Panasonic’in Toughbook ürün yelpazesi ERP sistemlerinin verimlilik konusunda katılımcılara artışı, hammadde ve yarı mamul stoklarında azalma, bilgi verdi. kalitede artış, maliyet düşüşü, kârlılığı artırma, sahada kayıp zamanlarda azalma gibi avantajlar sağladığını belirtti. Tesan Ağ Çözümleri Ürün Yöneticisi Hüseyin İnanır ise “Ağ Çözümleri” konulu sunumunda, Tesan’ın Türkiye dağıtıcılığını yaptığı Netgear ağ çözümleri, Arlo Ali Oktay Ortakaya ürün grupları hakkında katılımcılara bilgi verdi. Daha sonra söz alan Intel Security Sistem Mühendisi
Tayfun Er
Tunç Erkal
Seçkin Demir ve Müşteri Temsilcisi Tayfun Er, “Sıfırıncı Gün Zararlılarına Karşı Etkin Koruma” başlıklı sunumlarını gerçekleştirerek, kurumların güvenlik stratejilerini nasıl oluşturmaları ve McAfee entegre platformlarının güvenlik ihtiyaçlarını nasıl yanıtladığı konusunda bilgiler verdiler. “Kurumsal Çözümler, Dönüşüm ve Geleceğe Hazır Kurumlar” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Dell EMC Kurumsal Çözümler Pazarlama Müdürü Tunç Erkan ise dijital dönüşümün üç önemli alanı dönüştürmesinin gerektirdiğini belirterek, bu alanları işgücü,
güvenlik ve bilişim olarak sıraladı. BTvizyon Bursa Toplantısı’nın son sunumunu ise Comodo Kıdemli Satış Öncesi Danışmanı Ant Karaduman gerçekleştirdi. “Zararlı Yazılım Problemine Yeni Nesil Uç Nokta Güvenlik Çözümü” başlıklı sunumda Karaduman, günümüz tehditleri ve Comodo’nun bu tehditlere karşı sunduğu çözümler hakkında bilgi verdi. Sponsor firmalardan Comodo Türkiye, Intel Security ve Quadro’nun takdimleri ile hediyeler çekiliş sonrasında sahiplerine teslim edilerek Bursa BTvizyon etkinliği son buldu.
BT’nİn güven oluşturması şart
Emin Çalıklı
Direktörü Emin Çalıklı, “Neden Değişim” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. İnsan odaklı inovasyonun önemine değinen Emin Çalıklı, değişimi zorlayan dört ana dalganın internet, mobil internet, nesnelerin interneti ile yapay zeka ve artırılmış gerçeklik olduğunu kaydetti. “KOBİ’lerde Kurumsal Yazılımın Konumlanması ve İş Verimliliği” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Mikro Yazılım İş Geliştirme Uzmanı Serkan Turpçu da Türkiye’de yaklaşık 400
Üstün Uçtum
DST Danışmanlık Yönetici Ortağı Üstün Uçtum ise “Modern Veri Ambarı” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Veriye erişim hızının fark yarattığını kaydeden Uçtum, 2020 yılın itibariyle sadece veri ve içgörü bazlı yönetilen organizasyonların yıllık yüzde 27 ila 40 arası büyüme gösterecekleri bilgisini verdi. Panasonic Kurumsal Mobil Çözümler Ülke Müdürü Ali Oktay Ortakaya da “Mobil Dünya'dan
Beyçelik Gestamp Bilgi İşlem Müdürü Metin Alikahya Beyçelik Gestamp Bilgi İşlem Müdürü Metin Alikahya’nın verdiği bilgilere göre, otomotiv yan sanayi alanında faaliyet gösteren Beyçelik Gestamp’ın beşi Bursa, biri Gebze’de olmak üzere altı üretim tesisi bulunuyor. 3 bine yakın çalışanı bulunan firmanın uluslararası boyutta ortağı olduğu Gestamp ise
100’ün üzerindeki tesisi ve 33 bin çalışanı ile 20 ülkede faaliyet gösteriyor. Bilişim teknolojilerine vizyoner bir bakış açısına sahip olan ve bu sayede de hızlı büyüme stratejilerini hayata geçirebilen Beyçelik Gestamp’ta 2013 yılı, e-dönüşüm çalışmaları açısından yeni bir dönemin de başlangıcı olmuş. 2014 yılında ERP dönüşümünü gerçekleştiren firma, 2015 yılında ise hem yeni portallarını hem de ISO27001 standartlarına uyumlu yeni veri merkezini devreye alıyor. Endüstri 4.0 çalışmalarına 2016 yılında başlayan Beyçelik Gestamp, bu kapsamda üretim araçlarından veri toplama çalışmalarını hayata geçiriyor. Metin Alikahya, bu süreçte öğrendikleri dersler
konusunda şu bilgileri verdi: “BT’nin güven oluşturmasının dört önemli unsuru hayata geçirir. Yönetim güven duyduğunda yatırım kararlarını daha çabuk onaylar. Birim yöneticileri güven duyduğunda, değişime direnç de azalır. Birim çalışanları güven duyduğunda, yeni yazılım ve süreçler daha kolay uygulamaya alınır. BT çalışanları güven duyduğunda, verimlilik ve gelişim inanılmaz oranlarda artar.” Şirketlerde süreç sahiplerinin işini ve yazılımları sahiplenmesinin gerektiğini kaydeden Metin Alikahya, firmanın kültürüne uygun gelişim planı ile ilerlemenin gerektiğini de sözlerine ekledi.
bilişim teknolojileri yatırımlarınızı doğru şekilde yaptınız, ve şirketinizi geliştirmek, verimliliği attırmak için yeni çözümler arıyorsanız, sırada şirketinize değer katacak, veri hattı ve yönetim maliyetlerinizi azaltacak, uygulama, ağ, istemci performansınızı garanti altına alacak ve iç kullanıcı teknik desteğinin güvenliğini arttıracak çözümler olabilir;
DPI
Visibility
gerçek zamanlı trafik izleme qos uygulama ve kontrol
network packet broker tap, bypass switch
Performance Monitoring
Secure Remote Support
uygulama, istemci, ağ performans izleme & yönetimi
tüm cihazlar için %100 güvenli uzak destek
ISB Bilişim Teknolojileri A.Ş.
Hakkımızda
adres İçerenköy Mah. Çayır Cad. No 3 Özce Center Kat 8 PK 34752 Ataşehir İstanbul TÜRKİYE tel +90 (212) 428 47 47 fax +90 (212) 428 47 48 web www.isb.com.tr e-mail info@isb.com.tr
2017 Yılında 11. yılına giren ISB Bilişim Teknolojileri kurumsal şirketlere katma değerli bilişim çözümleri sunmakta, sunduğu tüm çözümlere kapsamlı teknik destek sağlamaktadır.
10
BThaber
GÖRÜŞ
TEKNO-POLİTİK
30 Ocak - 5 Şubat 2017
KÜRESEL BİLGİ ÇAĞI’NDA POST-GERÇEK YA DA YANILTICI HABER DÖNEMİ
OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu
Oxford Sözlüğü, 2016 yılının kelimesi olarak seçtiği “posttruth”u (post-gerçek) şöyle tanımlıyor: “Kamuoyunda, belli bir konuda görüşün şekillenmesinde, objektif gerçeklerden çok, duygu ve kişisel inançlara hitap edilmesinin etkin olduğu durum” (http://bit. ly/2eZ7eQt). Ne terim ne de tanımladığı durum yeni. Ama, özellikle Birleşik Krallık’daki Brexit oylaması ve ABD başkanlık seçimleri nedeniyle, 2016 yılında kullanımı birden fırlamış durumda. Örneğin, Trump’ın “gerçeklere dayanıyor” diyerek ortaya attığı iddiaların %70’inin sahte olduğu anlaşıldı
patronlarını bir yuvarlak masa toplantısına çağırarak, sahte haberlere karşı önlemleri tartıştılar (http:// bit.ly/2jnBPgE).
(http://bit.ly/1wMIFvX). Birleşik Krallık’da, Brexit referandumu sürecinde, AB karşıtlarının “AB’nin bize maliyeti haftada 350 milyon Sterlin” iddiası gerçek dışıydı (http://nyti. ms/2jvrr6B). Bunlar sahte haber kategorisine giriyor ve Facebook’un da buna alet olduğu iddialarını Kasım yazımda belirtmiştim (http://bit.
ly/2izRRVa). Sahte ya da yanıltıcı haberlerin yayılması endişe verici boyutlara erişti ve çare arayışları başladı. Bilinçli ve bilgili bireylere büyük sorumluluk düşüyor (http://bit.ly/2hLTx9U). Çoğulcu demokrasiyi özümseyebilmiş, hukuk devleti olabilmiş ülkelerde hükümete de iş düşüyor. Nitekim, geçtiğimiz Ocak ortasında, Birleşik Krallık hükümeti medya
New York Times gazetesinde çıkan bir analizde (http://nyti. ms/2jvrr6B), konuya daha farklı bir yönden yaklaşılıyor. Yazıda, gerçekler toplumundan veri toplumuna geçiş döneminde olduğumuz ve bu nedenle bir kafa karışıklığının yaygın olduğu iddia ediliyor. Kullandığımız akıllı cihazlar ve sosyal medya nedeniyle ortaya çıkan büyük verinin, ileride daha da farklı sorunlar yaratabileceği ileri sürülüyor. Büyük veri ve onları işleyecek algoritmaların yarattığı tehditlere burada
daha önceki bir yazımda değinmiştim (http://bit. ly/2jxRnhH). Algoritmaların tehlikeleri üzerine yeni çıkan Cathy O’Neill yazarlı “Weapons of Math Destruction” başlıklı kitap, New York Times’ın 2016 yılında çıkan en iyi 100 kitap listesine girdi. Dolayısıyla, manipülatif haberlere karşı objektiflik iddiasındaki algoritmalar da bir çare olmayabilir. Özet olarak, bilinçli ve bilgili bireyler ile toplumsal sorumluluğu ön planda sivil örgütlenmelerden başka post-gerçek ve sahte haber konularına güvenilir bir çare henüz yok. Bu doğal, çünkü Bilgi Çağı insanı olmak sadece dijital teknolojileri kullanmak değil, üst düzey sorumluluklar da içeriyor.
ULUSAL POST-GERÇEK VE YANILTICI HABERLER BİLİŞİM SEKTÖRÜ İÇİN DE BİR SORUN Ya post-gerçek ve yanıltıcı haberler giderek arttığı için, ya da bunlar daha dikkat çekici hale geldiği için, muhtemelen iki nedenle de, toplumlarda kurumlara güven duygusu derinden sarsıldı. Ocak ortasında yayınlanan Edelman Güven Endeksi’nde bu gerçeği görüyoruz (http://www. edelman.com/trust2017/). Medyaya, hükümetlere, siyasi liderlere ve şirketlerin CEO’larına güvende, küresel olarak ciddi düşüş var. Toplumun yaklaşık yarısının güvenip güçlü destek verdiği bir siyasi irade olmasına
rağmen, ülkemizde de bu kurumlara güvenin dünya ortalamasının altında olması ilginç. Sadece demokrasinin değil, ekonominin de iyi işlemesi için, güven en önemli kriterlerden biridir. Dolayısıyla, post-gerçek ve yanıltıcı haberlerin yaygınlığı her sektörü olumsuz etkiler.
Doğrudan tüketiciden çok, diğer sektörlere ve devlete bağımlı olan bilişim sektöründe bu olumsuz etki daha da fazla olabilir. Makro düzeydeki bu genel iddiayı, mikro düzeyde bir örnekle somutlaştıralım. 2016 yılında gündemimize
giren Endüstri 4.0 üzerine ekonomik ve siyasi güç odakları tarafından yapılan birçok açıklama yanıltıcıdır. TÜSİAD’ın Boston Consulting Group ile ortak çalışması olarak yayınlanan Sanayi 4.0 raporunun 46. sayfasında aynen şu cümle yer alıyor: “Türkiye’nin küresel rekabet gücündeki ve katma değerli üretimdeki payında yaşanacak olası artış, ekonomik büyümeyi ve dolayısıyla istihdamı önemli ölçüde arttıracak.” Endüstri 4.0 ile ilgili tüm araştırmalar ciddi istihdam sorunu yaşanacağını gösterirken, ilgili tüm ülkeler bu konuda endişeli ve çözüm arayışındayken,
yukarıdaki iddianın bir güvenilirliği olamaz.
saflarını sıkılaştırmasıyla. Şimdi? İnternet, yapay zeka, akıllı cihazlar, genetik buluşlar döneminde? İnsan davranışlarının, içindeki biyokimyasal algoritmalar ile kontrol edildiği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda. Bu algoritmalarla oynamak, etik olarak yasaklansa da, bilimsel ve teknolojik olarak mümkün. Gerekirse var olan
organizmaları daha iyi iş gören teknolojik cihazlarla donatmak veya değiştirmek, cyborg yaratmak da mümkün. Peki, ne olacak bunun sonu? Hangi yeni hikaye kurgulanacak? Homo Sapiens türü, Homo Deus’a mı – ölümsüz, daima mutlu bir ilah, yani Tanrılaşan insana mı evrilecek? Okumanızı öneririm.
Siyasi iradeye gelince, dikkatli söylemiyle saygı kazanmış Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek bile Endüstri 4.0 konusunda Bosch’un “Türkiye’nin potansiyeli, Almanya’dan iyi” söylemini derhal ciddiye alıp hem o yönde açıklama yapıyor hem de bunu Twitter’da yayıyor (http://bit.ly/2jYJPRQ). Sadece yukarıdaki iki örnek güven sarsıcı olmanın ötesinde, ya dijital dönüşüme ciddi bir yaklaşım olmadığını ya da çok yanlış yollarda
BİREYSEL
BİREY TANRILAŞMA YOLUNDA MI? İnsan türünün evrimsel gelişmesini özgün bir şekilde anlatan Sapiens başlıklı kitabı küresel çok satan olan Yuval Noah Harari’nin yeni kitabı Homo Deus adeta bir polisiye roman gibi insanı sürüklüyor. (İngilizcesini okudum, çevirisi nasıldır bilemem.) Okurken, sonunu çok merak ettiğim
için, burada “ne olacak peki bireyin, Homo Sapien’in sonu” sorusunun kitaptaki yanıtını ele vermeden sadece iştah açıcı olacağını umduğum kırıntılar paylaşmakla yetineceğim. Bireyin ne olacağı sorusuna, tarih bilgisine dayanarak, geçmişte ne
olduğu sorusuyla başlıyor Harari. İnsanlar neden tüm diğer yaratıklardan daha üstün olabilmiştir? Çünkü, geniş çapta ve güçlü işbirlikleri çerçevesinde örgütlenmeyi sadece insan türü başarabilmiştir. Bunu nasıl başardılar? Kurguladıkları hikayeleri yayarak ve buna inananların bir araya gelip
olunduğunu gösteriyor. Hangisi daha kötü bilmiyorum ama bilişim sektörü için ikisinin de kötü olduğu kuşku götürmez. Aslında, bu iki örnek – ve benzeri çok sayıda örnek – toplumu iyi hissettirmeye yönelik, objektif gerçeklere zıt açıklamalar olarak, adeta post-gerçeklik kavramı için tipik örnek oluşturuyor. “Bunun ne zararı var, sadece olumlu farkındalık yaratmak için yapılıyor” demek yanlıştır. Hem güveni sarsar hem de doğru politikaların geliştirilmesi önünde engel olur.
BThaber 30 Ocak - 5 Şubat 2017
PATRONLAR VE YÖNETİCİLER DİJİTAL EVRİME HAZIRLANIYOR
DOSYA:
www.bthaber.com
Dijital dönüşüm, tüm çalışanların sorumluluğu Geldiğimiz noktada dijital dönüşüm süreci artık şirketlerin sadece teknoloji liderlerini değil patronlar dahil tüm iş birimlerinin yöneticilerini ve çalışanlarını ilgilendiriyor. Bunu bir ‘değişim yönetimi’ ve ‘kurumsal tasarım’ süreci olarak tanımlamak mümkün. Çünkü geldiğimiz noktada kurum bütününde uyum yetkinliği, çeviklik ve sürdürülebilirlik hiç olmadığı kadar önemli. Şirketler son yıllarını önemli dijital dönüşümlerle geçirdi ve bu yolda yatırımları bitmiyor, bitmemeli. En azından bu konuda
adımların bir sonu ve sınırı olmadığını büyük ölçüde fark ettikleri, özellikle BT sektörü temsilcilerinin ortak görüşü. Ama artık asıl önemli olan şirketin donanım ve yazılımlarından çok daha fazlası, tüm C seviyesi ve tüm çalışanların benimsemesi gereken bir dönüşüm. Üst yönetime burada düşen temel görev ise kuruma özel bir dijital dönüşüm yol haritası hazırlamak, şirket bütünüyle bunu hayata geçirmek, bu yol haritasında çevikliği, değişimlere uyum yetkinliğini ön planda tutmak.
Gold Sponsorlar
12
DOSYA
BThaber
PATRONLAR VE YÖNETİCİLER DİJİTAL EVRİME HAZIRLANIYOR
30 Ocak - 5 Şubat 2017
ŞİRKETLER, UZMAN ENTEGRASYONA ÖNEM VERMELİ
Netaş Bilişim Destek Hizmetleri (BDH) Genel Müdürü Bilgehan Çataloğlu 2000’li yıllardan bu yana hızla gelişen teknoloji, artık bir yaşam platformu oluşturuyor. Bu platform sadece insanların değil, makinelerin de aralarında iletişim kurmasına olanak sağlıyor. Teknolojinin gelişmesi “dijital dönüşüm” gibi önemli bir konuyu da gündeme getiriyor. Artık herkes, bilerek veya bilmeyerek, planlı veya plansız, etkin ya da edilgen olarak dijital dönüşümü yaşıyor. Dünyanın önde gelen şirketlerinin CEO’ları tarafından öncelikli gündem maddesi olarak değerlendirilen dijitalleşme, bugün hemen her sektörün ajandasına girmiş önemli bir kavram. “Kurumlarda farklı süreçlere ait verilerin ayrıntılı incelenmesini ve doğru okunmasını sağlayan birleştirici sistemlerin kullanımının hızla arttığını gözlemliyoruz” yorumunu yapan Netaş Bilişim Destek Hizmetleri (BDH) Genel Müdürü Bilgehan Çataloğlu, şöyle devam etti: “Türkiye’nin dijitalleşme performansını dikey endüstriler bazında değerlendirdiğimizde, finans, kamu ve telekom-medya sektörlerinin ilk üç sıradaki yerini koruduğunu görüyoruz. Bunları enerji, üretim, perakende, lojistik ve sağlık sektörleri takip ediyor. Sektöre özel çözümlerin ve dikey bazlı yaklaşımın önem kazandığını gözlemliyoruz. Ancak, daha alacak çok yolumuz var. Dijitalleşmenin her alanda yaygınlaşması gerekiyor. Üst yönetimin de dijital dönüşüme bu
gözle bakması ve hem kurumlarını hem de Türkiye’yi ileriye götürecek dijital teknolojilere odaklanarak kendi faaliyet alanlarında örnek projelere imza atmayı hedeflemesi gerekiyor. Türkiye’nin dijital geleceğinin mimarı Netaş olarak, Türkiye’deki dijital dönüşüme öncülük ediyoruz. Bu konudaki liderliğimizi, müşteri odaklı inovatif yaklaşımlardan alıyoruz. Küresel standartlarda çalışan, aynı zamanda lokal pazara da hakim, Türkiye’nin bir numaralı sistem entegratörü olarak büyük çaplı dönüşüm projelerini gerçekleştiriyoruz. Kurumsal yapımızdan ürünlerimize kadar her alanda dijitalleşmenin öncülüğünü üstlendik ve faaliyetlerimizi bu yönde sürdürüyoruz. Kurumlara uzun vadeli yatırım planları yapmalarını ve güvenli iletişim altyapısına ve uzman entegrasyona önem vermelerini öneriyoruz.”
yöneticilerinin bu gelişmeleri dikkate alarak, sorumlu oldukları süreçlerde en yüksek verimliliği sağlayacak dijital çözümlere yönelmesi gerekiyor. Bu noktada, dijitalleşmede uzman kurumlarla çalışarak kendi birimleri için en uygun yol haritasını belirlemelerinde fayda bulunuyor. Netaş olarak, sahip olduğumuz uluslararası iş yapma tecrübe ve yetkinliklerimizle, yaklaşık 50 yıldır ülkemizin teknolojik değişimine ve yetkin insan kaynağı sayısının artmasına katkı sağlıyoruz.”
k t e Y
Patron ve yöneticilerin teknoloji yaklaşımlarında “Yönetilen Servisler” kavramına ağırlık vermesi önem taşıyor. “Yönetilen Servisler”; kurum ve kuruluşların maliyetlerini düşürmek ve operasyonlarını iyileştirmek üzere proaktif temelli yönetimsel sorumluluk ve işlevleri dış kaynak kullanımıyla yerine getirmesini ifade ediyor. Bu yöntemle, tüm BT varlıkları müşteri adına yönetiliyor. “Yönetilen Servisler” ile BT maliyetlerinin azaltılması, iş sürekliliğinin desteklenmesi, ana işe odaklanılması, SLA (Service Level Agreement) ile risklerin azaltılması, İK sorumluluklarının azaltılması ve hizmet kalitesinin artması mümkün oluyor. “Yönetilen Servisler” içinde izleme, raporlama, geliştirme, proaktif destek, uzaktan destek, bakım gibi pek çok süreç yer alıyor. Bilgehan Çataloğlu, bu başlıkta sundukları özellikleri şöyle sıraladı: “Netaş olarak sunduğumuz Yönetilen Servisler kapsamında, ağ ve sistem yönetimi konusunda uzman ve deneyimli destek mühendisleri ve teknisyenlerden oluşan ekibimizle 7x24 aktif hizmet sunuyoruz. Bünyemizde bulunan SNOC (Security&Network Operation Center) üzerinden, kurumların ağını oluşturan cihazlardan eşzamanlı olarak toplanan bilgileri belirli zaman aralıkları içinde raporluyoruz. Ağ ve sistemler üzerinde oluşan ağ ve güvenlik problemlerini önceden saptayarak kısa sürede gideriyor
K İ n i
Yetkin İK’nın artmasına katkı sağlıyoruz Teknolojide meydana gelen gelişmeler ülkemizin gelişimini destekleyerek büyümesine olumlu katkı yapıyor. Özellikle bilgi ve iletişim teknolojilerinin iş süreçlerine uygulanması, iş yapma biçimlerinin yapılandırılma sürecini iyileştiriyor ve işgücü verimliliğini olumlu etkiliyor. BT ve telekomünikasyon sektörlerinin gelişimi, değişen dünyaya uyum sağlama konusunda büyük önem taşıyor ve şirketlerin verimliliğine sunduğu katkıyla ekonomik büyümenin en önemli unsurlarından biri olarak görülüyor. “Türkiye’de yazılım ve ihracat tarafında sevindirici bir büyüme yaşanırken, önümüzdeki dönemde, dünyayla paralel olarak Endüstri 4.0, dijital dönüşüm, bulut hizmetleri ve nesnelerin interneti konularının da önem kazanacağını düşünüyoruz” diyen Bilgehan Çataloğlu, ekledi: “Bu konular, gerek katma değerli ürünlerde gerek mobil ürünlerde etkin olacağından, hem yazılım geliştirme hem de hizmet tarafında sektörün büyümesine olumlu etki edecek. Dolayısıyla, birim
4 2 x 7
ve böylece iş akışının kesintiye uğramadan devamlılığını sağlıyoruz. Ağ ve sistem performans ölçümleri gerçekleştiriyor, değerlendirmeler doğrultusunda gerekli optimizasyonu yaparak sistemlerin ideal performansta çalışmasını sağlıyoruz. Yazılım ve uygulama güncellemelerini tek bir merkezden zamanında gerçekleştiriyoruz.”
i ç k i nil
Ye
Yenilikçiliğe öncelik verilmeli
Yönetilen Servisler ile 7x24 aktif hizmet
Dijital dönüşüm sürecinde kurumlar, teknolojik altyapıdan insan kaynakları yapısına kadar uzanan bir çalışma içinde oluyor. Birçok kurum, iş süreçlerini akıllı hale getirmek istiyor. Bulut, mobil, sosyal iş ağı ve büyük veri teknolojileri iş yapış şekillerini dijitalleştiriyor ve bu gelişmeler var olan iş ve teknoloji altyapılarının dönüştürülmesini zorunlu bir hale getiriyor. Öncelikle dijital altyapıyı ve dijital ağ yapısını oluşturmak gerekiyor. 2020 yılında kurumsal stratejilerin yerini tamamen dijital yol haritaları ve stratejileri alacak. “Dijitalleşme konusunda en yetkin isimler olan CIO ve CDO’lar, geleceğe ve değişime odaklı dijital stratejiler belirleyerek dijital dönüşüm sürecinde yöneticilere destek olabilirler” tespitini yapan Bilgehan Çataloğlu, şöyle devam etti: “Bu kişiler, doğru iş ortaklarını ve doğru araçları seçecek yetkinlikte olmalı ve dijitalleşmenin yalnızca teknoloji satın almayla değil bunun yanında etkili stratejiler belirlemekle ilgili olduğunu bilmeliler. Doğru stratejiler belirlemeli ve bu stratejileri hayata geçirebilecek doğru ve güvenilir iş ortaklarıyla çalışmalılar. Dijital dönüşümün tüm faaliyetlerde yaygınlaşmasını hedefleyerek, kurumun ihtiyaçlarını dikkate alan, güncel çözümler geliştirmeye odaklanmalılar. Dijital stratejileri hayata geçirirken yenilikçiliğe öncelik vermeli ve buna göre ihtiyaçları öngörmeliler. Kurum kültürünün dijitalleşme yönündeki değişimini tetiklerken, sistemleri basitleştirmek veya modernize etmek konusunda maliyet avantajı sunan uçtan uca çözümlere yönelmeliler.”
14
DOSYA
BThaber
PATRONLAR VE YÖNETİCİLER DİJİTAL EVRİME HAZIRLANIYOR
30 Ocak - 5 Şubat 2017
STRATEJİK AMAÇLAR BELİRLEYİCİ OLMALI Öteden beri söylenegelen “yazılım projelerinin başarısında üst yönetimin desteği ve sponsorluğu olmazsa olmazdır” sözü bugün de geçerliliğini koruyor. Patronlar, işleriyle ilgili hedeflerini gerçekleştirme aracı olarak kullanabilecekleri teknolojileri hayata geçirmek konusunda ne kadar cesur olursa, projelerin başarısına o kadar destek vermiş oluyorlar. Patronlar, dijital dönüşümü bir maliyet değil, bir yatırım kalemi olarak benimsemeli. Sadece herhangi bir departmanın isteklerini karşılamak ya da daha kötüsü, yapmış olmak için yapmak yerine, şirketin stratejik amaçlarına hizmet eden projeler ortaya koyma vizyonunu desteklemeli. Varucon Teknoloji Genel Müdürü Mustafa Çiçekyurt’a göre, bu doğrultuda teknoloji konusunda çok yönlü bakış açılarına sahip, deneyimli isimleri şirket içinde istihdam etmek kadar, dışarıdan üçüncü göz tabir edilen uzmanlara danışmak da faydalı. Böylelikle gelişen teknolojilerin kurumsal çıkarlarına nasıl hizmet edebileceği ve bulundukları sektöre ya da şirketlerine özel sorunların nasıl giderilebileceği ile ilgili olarak farklı bakış açıları kazanmak mümkün. Mustafa Çiçekyurt, şöyle devam etti: Şirket içi iletişim eksik kalmamalı “Dijital dönüşüm projelerinin hayata geçiriliş motivasyonlarına baktığımızda, ilk üç sırada verimliliği artırmak, müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilmek ve kârlılığı artırmak maddeleri ile karşılaşıyoruz. Bu motivasyonların tüm birimler ve tüm çalışanlar tarafından paylaşılması, aynı heyecanın duyulması için tabi ki projelerin şirket içi iletişiminin yapılması gerekiyor. Aslında şirket genelinde yenilikçilik kültürü olduğunda çoğu kez dirençle karşılaşılmıyor. Bazen
Varucon Teknoloji Genel Müdürü Mustafa Çiçekyurt de çalışanların yeni teknolojileri bir iş yükü olarak görmemesi için özel bir çaba sarf edilmesi gerekebiliyor. Bu şirketlerin yenilikçiliği ne kadar içselleştirdiklerine göre değişkenlik göstermekte. Dijital dönüşüm konusunda en büyük motivasyon başarı örnekleri. Türkiye’den ve dünyadan başarı örneklerinin incelenmesi hem daha yüksek motivasyon hem de yeni ilhamlar oluşmasını tetikleyecek.” Dijitalleşmenin hızla arttığı günümüzde rekabetin gerisinde kalmamak için teknoloji yatırımı yapmanın kaçınılmaz olduğu aslında tüm patronlar ve profesyoneller tarafından biliniyor. Hemen hemen tüm şirketler dijital dönüşüm ile kalkınma arzusu içinde. Fakat pek çok örnekte dijital dönüşümü stratejik
hedeflerle paralelize etmek, süreci tasarlamak ve bir takvime oturtmak konusunda sıkıntı yaşanıyor. “Kısacası, bir stratejist açığı var diyebiliriz” diyen Mustafa Çiçekyurt, şu önerileri yaptı: Uzun vadeli başarının temelleri “Bu noktada danışmanlık desteği almaktan çekinilmemesi, projelerin özellikle farklı sektörlerde başarı hikayeleri ortaya çıkarmış isimlerin yönderliğinde şekillendirilmesi yaklaşımının benimsenmesi önem taşıyor. Tanık olduğumuz bir başka önemli handikap da, dijital dönüşümde resmin bütününe odaklanmak yerine, süreç bazında hayata geçirilmesi ya da departmanlar bazında inisiyatif
kullanılarak yürütülmesi. Bu durum hem münferit teknoloji yatırımları ile proje maliyetlerinin artışına, hem de entegrasyon sorunlarına yol açıyor. Dijital dönüşümün operasyonel odaklar çerçevesinde değil, şirketin stratejik amaçları doğrultusunda gerçekleştirilmesi uzun vadeli başarı için kritik bir öneme sahip.” Dijital dönüşüm sürecinin liderlerini CIO ve CDO’lar olarak tanımlayan Mustafa Çiçekyurt’a göre, bu sürece liderlik edebilmek için teknolojinin iş yönetimine getireceği katkıları öngörebilmek, doğru zamanda doğru teknoloji yatırımlarını hayata geçirebilmek ve bunu tüm ekibin desteğiyle birlikte uygulayabilmek gibi yetenekler ve vizyoner bakış açısı gerekli. Dijital dönüşüm lideri, şirkette yenilikçilik kültürünün yeşertilmesi için iş yenilikçiliği programları geliştirmek ve yönetmekten sorumlu olmalı, kurum kültürünün dijitalleşme yönündeki değişimini tetikleyebilmeli. Mustafa Çiçekyurt, yorumunu şöyle detaylandırdı: “Teknoloji liderleri, ister CIO, ister CDO olsun, finans, pazarlama, satış, üretim gibi diğer departmanlarla koordineli bir çalışmayı sağlayabilmeli, sonuçta verimliliğe, müşteri deneyimini iyileştirmeye dayanan projelerin ortaya çıkması için birlikte çalışma anlayışını yaşatabilmeli. Teknoloji liderleri, departman bazındaki hedeflerle teknoloji hedeflerinin eşgüdümünü sağlayabilmeli, resmin bütününe ilişkin bakış açısını koruyarak dengeleri gözetebilmeli. Sonuç olarak dijitalleşme kaçınılmaz ve bir durak, bir son değil, her geçen gün gelişen teknoloji ve değişen rekabet koşulları doğrultusunda şekil değiştirerek süre giden bir yolculuk. Dijitalleşme yolculuğuna liderlik eden kişinin asli görevi, bu değişim döngüsünü yeni açılımlarla düzenli olarak ileriye taşımak.”
BThaber
PATRONLAR VE YÖNETİCİLER DİJİTAL EVRİME HAZIRLANIYOR
30 Ocak - 5 Şubat 2017
DOSYA
15
DEĞİŞİME ÖNCE LİDER İNANMALI tek bir ekip gibi hareket çevikliği kazanmak önemli bir başarı faktörü. “Dijital dönüşüm ile hedeflenen her ne olursa olsun; iş modelleri, süreçler, yöntemler değişecek” yorumunu yapan Yasemin Budak, bu nedenle tüm birim yöneticilerinin ekipleri ile koordine olarak, müşteri gereksinimlerine öncelik vererek varolan iş süreçlerini iyi analiz etmesi ve yeni dönem hedeflerini belirlemesi gerektiğine dikkat çekti. Patron ve yöneticilerin teknoloji yaklaşımının nasıl olması gerektiğini ise Yasemin
Budak şöyle özetledi: “Tüm birimlerin ve ekiplerin içinde olduğu bütünsel bir yaklaşım gerekli. Bu bütünsel yaklaşım; tüm departmanları ve katmanları içine almalı. Yapılacak yatırımlar dijital yetkinlikleri de içine alacak boyutta kurgulanmalı. Şirketin yapısı ve beklentileri doğrultusunda danışmanlık almak doğru bir metodoloji ile süreci yönetmek için düşünülmeli. Şirket birimleri arasında uyum ve süreklilik, sürecin işleyişi için gerekli. Bu nedenle şirket içerisinde bu
süreci sahiplenecek kişilerden oluşan bir “Dijital Dönüşüm Komitesi” oluşturulması gerekiyor. “Dijital Dönüşüm Yol Haritası” doğrultusunda çalışacak bu kurul, düzenli toplantılar ile departmanlar arası hizalanmayı sağlamalı. CIO veya CDO dışındaki diğer yöneticilerin de süreç hakkında güncel bilgilere sahip olması gerekiyor. Yöneticilerin yeterlilikleri doğrultusunda gerekli danışmanlık veya eğitimlerin organize edilmesi de gerekebilir.”
Penta Teknoloji BT ve İş Geliştirme Direktörü Yasemin Budak
Bütünsel bir yaklaşım gerekli Konu, farklı birimlerin yöneticilerinin dijital dönüşüm sürecine kendilerini ve ekiplerini hazırlaması olduğunda, Yasemin Budak’a göre, ortak bir dijital dönüşüm kültürü yaratılarak,
YÖNSİS BİLGİSAYAR’DAN ATLAS GLOBAL ÇIKARMASI
Vedat Gücük
Atlasglobal Kurumsal Sistemler Destek Mühendisi
Zeynep Özyıldız Yönsis Satış ve Proje Yöneticisi
Erdem Boyacı Atlasglobal IT Director
Kutsi Köse Yönsis Satış Pazarlama Direktörü
YÖNSİS - HPE İş Ortaklığı ile gerçekleştirilen proje kapsamında Atlasglobal Havayolları‘na ait depolama sistemleri günümüz teknolojisine uygun hale getirildi.
1988 Yılında kurulan, Türkiye Bilişim sektörüne sunduğu kurumsal ve kamu şirket çözümleri ile, sektörde önde gelen markalar arasında yer alan Yönsis AŞ, Türkiye’nin önde gelen havayolu şirketlerinden Atlasglobal Havayolları ile gerçekleştirdiği projede yeni bir başarıya daha imzasını attı. Atlasglobal Havayolları, gelişen IT ihtiyaçları doğrultusunda veri depolama sistemleri yapısında yüksek erişilebilirlik, kapasite ve performans açısından gelişmiş bir teknolojik yatırım yapma kararı almıştır, bu doğrultuda Yönsis AŞ yetkilileri ile görüşmelerinin sonucunda, Yönsis AŞ’nin HPE ile başarılı bir iş ortaklığının olması ve bu alandaki deneyim ve uzmanlığı da göz önünde bulundurularak proje kapsamında, ölçeklenebilir, geliştirilebilir ve güvenilir bir depolama ürünü olan HP 3PAR StoreServ 8200 konumlandırılması kararı alınmıştır. Yönsis AŞ proje aşamasında, ürünlerin demo ve test çalışmalarını Türkiye’nin 3. büyük IT şirketi olan Penta Teknoloji AŞ ile gerçekleştirmiştir, Yönsis AŞ ve Penta AŞ sistem mühendisleri Atlasglobal yetkilileri ile birlikte çalışarak projede konumlandırılan ürünün konfigürasyon planlamalarını yapmışlardır. Gerçekleştirilen laboratuar çalışmaları Penta Teknoloji Merkezi’de yapılmış ve senaryolar Atlasglobal Havayolları yetkilileri tarafından canlı olarak izlemelerine imkan sağlanmıştır. Projenin onayı ardından HPE tarafından ürünün temini ve Atlasglobal merkez binasında kurulum, yapılandırma, entegrasyon hizmetleri başarı ile sağlanmıştır. Yönsis AŞ (Proje Yöneticisi) Zeynep Özyıldız konu ile ilgili “ Teknoloji hergün değişiyor kendini yeniliyor ve kurumların artık her işleyen çarkında teknoloji devrede. Bu noktada kurumların bu değişimlere ayak uyduramaması kurumları uzun vadede başarısızlığa götürüyor. Yıllardır teknoloji sektöründen kurumlara hizmet veren bir şirket çalışanı olarak biz kurumlardaki bu süreci çok daha net gözlemleyebiliyoruz. Yönsis AŞ olarak amacımız kurumlara teknoloji ihtiyaçları noktasında hızlı, profesyonel ve sorunsuz hizmet vermek, çünkü kurumlarda karşılaşılan teknolojik olarak yanlış alınmış bir karar çok büyük zararlara neden olabiliyor bu nedenle kurumun doğru yönlendirilmesi çok önemli ve bu tarz kurumsal projeler çok daha detaylı ve özenli bir çalışma süreci gerektiriyor. Atlasglobal ile gerçekleştirdiğimiz projede HP StoreServ 3PAR 8200 veri depolama ünitelerini tercih etmemizin en önemli sebebi bu ünitelerin, bütün kaynakların eşit olarak paylaşması, gerçek Active-Active kontroller mimarisi gibi temel özellikleri kalite ve hızdan ödün vermeden gerçekleştirebilmesidir. Günümüzün karmaşık iş yapıları gereği bir çok uygulama birbiri ile entegre çalıştığından, veriler ve uygulamalar ayrılmamaktadır. 3PAR, High-End yapıyı Midrange yapı kadar kolay idame imkanı ile sunmaktadır. Bu tercih sayesinde kurumun karışık iş yükü için esneklik, verimlilik ve veri hareketliliği sağlanmış oldu. “ dedi.
advertorial
Penta Teknoloji, 2015 yılında Accenture Dijital Dönüşüm Endeksi Raporu sonuçlarına göre, “Bilgi ve İletişim Teknolojisi Ekipmanlarının Toptan Ticareti” kategorisinde Türkiye'nin en dijital şirketi seçildi. Bu bilgileri paylaşan Penta Teknoloji BT ve İş Geliştirme Direktörü Yasemin Budak, “Şirketin tüm süreçlerinde müşteri gereksinimlerine odaklanan bir yaklaşımla, operasyonel verimlilik, optimizasyon, standartlaşma, ölçümleme, daha net ve şeffaf bir yapıya sahip olma hedefi ile süren dijital evrim sürecimiz, bir yandan da bayilerimizin iş modeli değişimleri için yol gösterici ve destekleyici oluyor” dedi. Yasemin Budak, “Elde edilen dijital veriler sayesinde müşterinizi daha iyi tanıyıp daha güçlü iletişim kanaları oluşturabiliyorsunuz” dedi ve üst düzey yönetimin dijital dönüşüm sürecine kendini nasıl hazırlaması gerektiğini şöyle anlattı: “Dijital dönüşüm sürecinde en önemli nokta “liderlik”. Şirket içerisinde bu sürece liderlik edecek yöneticilere gereksinim var. Bu liderliğin yüksek kademelerce sahiplenilmesi, dijital dönüşümün tüm birimler ve katmanlarca benimsenmesini sağlıyor. Yani bu noktada patronlara büyük iş düşüyor. Özetlersek; önce lider inanacak. Şirketlerin yönetim kadroları dijital dönüşümü kendi işlerine katkı sağlayacak bir model olarak algıladığı, desteklediği ve sponsor olduğu takdirde dijital dönüşümün önü açılıyor, şirket dijital dönüşümü bir kültür olarak benimsiyor.”
16
DOSYA
BThaber
PATRONLAR VE YÖNETİCİLER DİJİTAL EVRİME HAZIRLANIYOR
30 Ocak - 5 Şubat 2017
ÜST YÖNETİMDEN BAŞLAYAN FARKINDALIK Dijital dönüşüm şirketlerin sahibi, patronu ya da üst yönetim düzeyi tarafından baştan sona yönetilmesi gereken bir iş dönüşüm süreci. Yani üst yönetimin isteği, liderliği, desteği ve yönetimiyle yürütülecek olan topyekün bir değişim dönüşüm işi. Üst yönetim, 'Dijital dönüşüm benim işim değil, bu işten anlayan teknik bir yönetici ve kadro belirlerim, onlar bana rapor ederler' mantığıyla yaklaştığı zaman, bu projenin başarısızlığa uğrayacağı açık. Her şeyden önce üst yönetim, şirketinin tüm departmanları ve çalışanları arasında, dijitalleşmenin önemi konusunda güçlü bir farkındalık geliştirmiş olmalı. Ardından, şirketinin kurumsal stratejilerine uyumlu bir dijital yol haritası belirlenmesi için öncülük etmeli. “Başlangıçta dijital stratejilerin belirlenmesi ile başlanabilir, ancak üst yönetimin nihai hedefi, dijital dönüşüm temelli yepyeni bir iş stratejisi oluşturulması olmalıdır” yorumunu yapan İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetçi’ye göre,bunun için üst yönetimin dijital dünüşüm ile ilgili olarak hem iş hem de teknik tarafta uzman danışmanlık hizmeti alması önemli bir öncelik. Üst yönetim dijital dönüşüm için CIO’larla birlikte mutlaka CDO’ların (Chief Digital Officer) da görev almasını sağlamalı. “Halen bazı şirketlerde teknoloji alımının CFO’ların onayından geçtiğinden hareketle üst yönetimin, bu görevde olan kişilerin stratejik teknoloji yatırımları, şirket satınalma, işbirliği kararlarında etkin rol oynamalarını sağlamaları gerek. Aynı zamanda
İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetçi yönetim kurulunda, teknolojik değişimi ve etkilerini bilen en az bir veya iki danışmanı görevlendirmeli” önerisini yapan Aytül Sepetçi, hatırlatmadan geçmedi: “Dijital dönüşümün şirketin tek başına yapacağı bir çalışma olmayacağı gerçeğinden hareketle üst yönetim tüm ekosisteminin (iş ortakları, tedarikçiler, devlet, finans kurumları, müşteriler vs) de dijital dönüşüm sürecine dahil olması için çaba harcamalı. Yine şirket içerisinde projeyi besleyecek inovasyon birimi, Ar-Ge departmanları kurulmasına öncülük etmeli.” Teknoloji, bir gider kalemi değildir Patronlar ya da üst yönetimin teknoloji yaklaşımlarında öncelik; şirketleri için en son teknolojiyi almak değil, şirketin hedef ve gelecek planlarına ve dijital dönüşümüne uygun fiyat/performansı en iyi yeni
teknolojilere yatırım yapmak kritik öneme sahip. “Şirketlerinde CIO ve CDO görevini üstlenen yöneticilerinin yeni teknoloji yatırımları konusundaki önerilerini dikkate alarak onları desteklemeli, aynı zamanda da yatırımın geri dönüşü konusunda takipçi olmalı” bilgisini veren Aytül Sepetçi, ekledi: “Patronlar teknolojiyi bir gider kalemi olarak görmemeli, tersine şirketlerinde maliyeti düşüren, verimliliği yükselten, çalışanların performansını artıran, müşteri beklentilerine hızla yanıt veren sistemler olduğunu düşünerek akılcı yatırımlarda bulunmalı.” Etkin bir yönetişim modeli oluşturulmalı Dijital dönüşümü bir gemiye benzetirsek; şirketlerin patronları yani üst yönetimi geminin büyüklüğü ve kalitesi, rotası, sağlamlığı, taşıma kapasitesi, taşımadan elde edilecek gelir hedefi gibi unsurlara karar vererek satın alma kararını onaylar denilebilir. Gemiyi yola hazırlayacak ve çıkaracak olanlar ise kaptanlar. Şirketlerde dijital dönüşüm yol haritasını uygulayacak olan kaptanlar da birinci ve ikinci kaptanlar, yani CIO'lar ve CDO'lar. Bu benzetmeyi yapan Aytül Sepetçi, yorumunu şöyle detaylandırdı: “CIO'ların en önemli görevleri arasında dijital dönüşüm için gerekli tüm teknolojik dönüşüm araç ve gereçlerin optimum bir şekilde belirlenmesinin yanı sıra daha da önemlisi, şirketin iş stratejilerini sahiplenerek bu stratejileri teknolojik dönüşüme uyarlamak; süreçleri, iş akışlarını, servisleri, hizmetleri,
ürünleri, müşterileri, çalışanları vs. dijital dönüşüme hazırlayacak ve geçirecek eğitim ve eylem planlarını oluşturmak. Yanı sıra görevleri arasında satıştan satın almaya, üretimden pazarlamaya, kalite kontrolden mali yönetime kadar şirketin her iş biriminde aynı dili konuşan ve birbirine bağlı bir dijital sinir ağı oluşturmak da sayılabilir. Bilgi temelli strateji oluşturma prensibinden hareket ederek CIO'ların bir diğer görevini, her türlü iç ve dış veriyi analiz edecek veri yönetimi iş modelini kurgulamak olarak söyleyebiliriz. Böylelikle patronlarının geleceği görme ve karar alma süreçlerini iyileştirmiş olacaklar. Tüm bunları yapabilmesi için de CIO'nun üst yönetim ile etkin bir yönetişim modeli oluşturması şart. CDO'ların görevi ise yeni teknoloji trendlerini takip ederek, şirketinin dijital resmini çekip bu resimdeki eksik, yanlışları tamamlamak ve güncellemelerde bulunmak. Şirket içinde dijital dönüşümü başlatmak, şirketin tüm bölümlerini bu alana adapte etmek de arkasından gelen bir başka görev tanımı. Aynı zamanda süreçler ve iş akışları ile bireyler (yöneticiler, çalışanlar ve müşteriler) arasındaki dijital bağlantıların haritasını çıkararak çalışma prensiplerini belirlemeleri gerekir. Bir başka görevi de dijital proje geliştirmek; dijital alanda çalışanlarına yol göstermek, yeni fikirlerin ortaya çıkmasını sağlamak diyebiliriz. Tüm bunları yaparken de veri analitiği sayesinde her alanda verimliliği takip edip, yeni yatırımların getirisini ölçmek de CDO'ların önemli görevleri arasında.”
TÜM BİRİMLERİ ETKİLEYEN BİR YAPI SÖZ KONUSU Dijital dönüşüm deyince ilk akla gelenler Nesnelerin İnterneti (IoT), büyük veri, bulut sistemler, sosyal medya ve mobilite oluyor. “Bu trendler hızlı gelişmekte ve hepsi kendi içinde ayrı endüstri haline geldi” tespitini paylaşan Poldy İK Sistemleri Genel Müdürü Kadri Demir’e göre, patronlar iş yaptıkları sektörle alakalı olarak bahsi geçen trendleri kurumlarındaki iş süreçlerine dahil edecek modeller oluşturup, geçiş sürecini planlamalı. “En basit olarak, kurumun tanıtımı için, çalışan markası oluşturmak için sosyal medya yönetimi her patronun ilgilenmesi gereken konular arasında olmalı” örneğini veren Kadri Demir,
Poldy İK Sistemleri Genel Müdürü Kadri Demir
şöyle devam etti: “Dijital dönüşüm, kurumdaki tüm birimleri etkileyen bir yapı oluşturmakta. Örneğin teknolojinin ilerlemesi ile birlikte mobilitenin kurumlarda ve bireylerde kullanımı çok hızlı yaygınlaştı. Mobilite ile birlikte iş süreçlerini mobil platforma taşımak tüm birimleri etkileyecek ve yönetimi için yeni yaklaşımlar getirecek. Saha satış teşkilatı olan bir şirketin sipariş takibini eski usul yerine mobil cihazlardan alıyor olması ve yönetmesi, satış ve satışa bağlı ekiplerin tamamını etkileyecek. Ekibin tüm çalışma şeklini ve iş yapış şeklini değiştirecek.” Dijital dönüşümün şirket ve patron
için önemli olup olmadığı ve şirket içerisinde kullanılabilirliğine karar aşamasında yöneticilerin görüşleri ve geri bildirimleri büyük katkı sağlayacak. “Dijital dönüşüm; prensip olarak önce şirketteki patron, yönetici ve çalışanlar tarafından kabul edilip, benimsendiği takdirde hayata geçirilebilecek projelerdir” açıklamasını yapan Kadri Demir ekledi: “Birçok sürecin otomasyona alınmasını sağlar. İş yapış şekillerini kökten değiştirecek özelliklere sahiptir. Tüm bunların verimli ve kullanılabilir olması için şirketteki yönetim kademesi dahil tüm çalışanlar tarafından desteklendiği takdirde kullanımı mümkün olur.”
18
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Küresel işbirlikleri EKO Contact Center ve Vodasoft giderek zenginleşiyor CCS birleşti Cardtek, kart ve ödeme servisleri şirketi Attra ile işbirliği yaptı. Bu kapsamda Attra, Cardtek Dijital Ödeme platformu için dijital yetkilendirme ve servisler sunacak. Böylece Cardtek iş ortakları arasına katılan Attra, Cardtek Dijital Ödeme platformunu kullanan kurumlara danışmanlık, uygulama geliştirme, test ve destek hizmetleri verecek. Cardtek Dijital Ödeme çözümleri ile bankalar, servis sağlayıcılar (processors), telekomünikasyon operatörleri ve perakende satış yapan kurumlar dijital ödeme sistemlerini uluslararası ödeme standartlarıyla uyumlu biçimde inşa ediyor. Bu çözüm, dijital ve sanal (digitized) kartların tüm yaşam döngüsü boyunca yönetimini mümkün kılan entegre bir platform sunuyor.
Cardtek Dijital Ödeme, ayrıca e-ticaret ve mobil ticaret şirketleri ile benzin istasyonları ve ulaşım operatörleri gibi dijital olmayan işletmeler için uygulama içi (in-app) ödeme desteği ile ödeme işlemlerinin gerçekleştirilmesine olanak sağlıyor. Avustralya, Hindistan ve Ortadoğu’da konumlanan Attra, kart ve ödeme alanında, tüm uygulama yaşam döngüsü kapsamındaki deneyimini bu işbirliğine yansıtacak. Anlaşma kapsamında Attra, uluslararası çapta Cardtek’in küresel çözüm ve sistem entegrasyonu ortağı olacak. Şirket, dijital ödeme ürünleri için danışmanlık, uygulama, portfolyo ödeme sistemleri renovasyon (migration), geliştirme ve test servisleri sunacak.
E-ticarette 7/24 sevkiyat koordinasyonu
Teslimat sektörü, online alışveriş yapan kullanıcılara en kaliteli hizmeti sunma çabasında. Pit Start CEO’su Ferhat Öztürk de online alışveriş yapan yeni nesil e-ticaret müşterisinin teslimat ihtiyaçlarını ve teslimat sektöründe değişmesi gerekenleri paylaştı. TÜİK'in paylaştığı 2015 yılı e-ticaret raporuna göre, yüzde 45’lik oran ile internetten alışveriş yapan kişilerin yaşadığı en büyük sorun teslimatın belirtilen sürede gelmemesi. Kullanıcıların yüzde 42'si yanlış veya hasarlı üründen, kalan yüzdesi ise güvenli ödeme konusundan şikayetçi. “Teslimat sektörü ise tüm bu verilerden yola çıkarak, her geçen gün kendini geliştiriyor ve hizmet kalitesini arttırıyor” diyen Ferhat Öztürk, şöyle devam etti: “Tüketicilerin çoğunluğunun
beklentisi, taahhüt edilen zamanda ürünün kendisine ulaşması. Tüm bu sorunları göz önünde bulundurarak, eticaret odaklı yeni nesil teslimat servisimiz Pit Start'ı hayata geçirdik. İnternetten satın aldıkları ürünleri tercihlerine göre aynı gün içinde teslim ediyor, tüketicilerin ihtiyaçlarına yönelik hizmet sağlıyoruz. Pit Start geleneksel teslimat yöntemlerinden farklı olarak, Pazar günleri de olmak üzere 7/24 ve aynı gün içerisinde teslimat gerçekleştiriyor. Türkiye'de yaklaşık 30 milyonun üzerinde internet kullanıcısı, 12 milyon da e-ticaret müşterisi var. Mobil cihazlar üzerinden internetten alışveriş yapma tercihi ise yüzde 52. Bu artışla gelişen teknoloji ve e-ticaret siteleri teslimatta da müşterilere en doğru ve en hızlı şekilde cevap vermeyi sağlıyor.”
Çağrı merkezi şirketleri EKO Contact Center ve Vodasoft CCS, yola birlikte devam etme kararı aldı. ‘EKO Contact Center Services’ (EkoCCS) adı altında çalışmalarını sürdürecek olan şirket, bu birleşmenin ardından 110 markaya ulaşarak, en fazla markaya hizmet veren dış kaynak çağrı merkezi konumuna ulaştı. Bu kararın temel gerekçesinin sektördeki konumlarını güçlendirmek olduğunu söyleyen EkoCCS Yönetim Kurulu Başkanı H. Serhan Süzer, “Zor dönemlerde
yatırıma inanan yüzde 100 yerel sermayeli iki grup olarak, bu birleşmeyle projelerimize hız kazandırdık ve İstanbul Çekmeköy’de yeni yerleşkemizin inşaatına başladık. 2017 ortası itibarıyla faaliyetlerimizi yürüteceğimiz yerleşkemiz, İstanbul’daki en büyük çağrı merkezi lokasyonu olacak. Bununla başlayan süreçte, önümüzdeki dönemde 8 milyon TL’lik yatırım öngörüyoruz. 2018 yılında, Arap dünyasına hizmet verecek bir çağrı merkezi oluşturma fikrimiz var. Bu
projeyi büyük ihtimalle İstanbul dışında bir merkezde hayata geçireceğiz” dedi. EkoCCS Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve CEO’su Zekeriya Arslan da perakende, lojistik, inşaat, ödeme sistemleri ve e-ticaret başta olmak üzere birçok sektöre yönelik özel çözümler geliştirdiklerini belirterek, birleşme sonrası en fazla markaya hizmet veren dış kaynak çağrı merkezi olduklarını vurguladı. 2017 yılında çağrı merkezi sektöründe yüzde 2-3 büyüme beklendiğini hatırlatan EKO Contact Center Services Genel Müdürü Serkan Başöz de büyüme hedeflerinin yüzde 25 olduğunu açıkladı ve ekledi: “Birleşme sonrası 550 kişiyi istihdam ettik. Artan müşteri sayılarıyla birlikte, bu rakamı yıl sonuna kadar 700, üç yıl içinde de bin 100 müşteri temsilcisine çıkarmayı hedefliyoruz.”
VEF, Türkiye pazarında ilk yatırımını iyzico’ya yaptı
Yenilikçi ödeme sistemi şirketi iyzico, C serisi yatırım turunda toplam 13 milyon dolarlık yatırım aldı. Erken aşamada hızlı büyüyen finansal hizmet girişimlerine yatırımlar yapan VEF’nin önderliğinde gerçekleşen yeni yatırım turunda, bir önceki turun lider yatırımcısı olan Dünya Bankası Yatırım Kolu IFC (Uluslararası Finans Kurumu) ve 212 de pay sahibi kuruluşlar arasında. Bu yatırımın ardından iyzico’da büyük azınlık ortak konumuna gelen VEF’ye yönetim kurulunda temsil hakkı tanınıyor. VEF Genel Müdürü Dave Nangle, “Bu, Türkiye
pazarında yaptığımız ilk yatırım. iyzico’nun gelişmekte olan pazarlarda karşılaştığımız en iyi ödeme sistemi şirketlerinden biri olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz” dedi. iyzico CEO’su Barbaros Özbugutu da şunları söyledi: “iyzico her ay ortalama 400 yeni üye işyerini bünyesine katıyor. 8 bin 500 üzerinde aktif üye işyerimiz ve pazar yerleri altında yer alan 160 bin aktif satıcıya ödeme hizmeti sunuyoruz. Hem Türkiye’de hem bölgemizde ortaya koyduğumuz performans kapsamında şirketimiz değerini katlıyor ve doğal olarak küresel yatırımcıların radarına giriyoruz.
Bu doğrultuda, çok sayıda yatırım şirketi ile temasımız sonucunda büyüme ve bölgesel liderlik hedeflerimizde bize daha fazla katkıda bulunacağına inandığımız VEF’in yanında önceki yatırımcılarımız IFC ve 212 ile ilerleme kararı aldık. iyzico’nun aldığı 13 milyon dolarlık yeni yatırım, son dönemde sektörümüzde yapılan en büyük yatırımlardan biri oldu. Bugüne kadar aldığımız toplam yatırım ise yaklaşık 80 milyon TL (22 milyon dolar) seviyesine ulaştı. Hedefimiz; 5 yıl içinde 1 milyar dolar değerlemeye ulaşan ilk yerli girişim olmak.”
20
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Benzersiz bir geleceğin etki alanları 2) Sanal gerçeklikle başka bir dünyaya yolculuk: Araştırma katılımcılarının yüzde 67'si profesyonel hayatlarında Artırılmış Gerçeklik (AR) / Sanal Gerçeklik (VR) ürünlerini kullanmak isteyeceği bilgisini verirken, gelecek birkaç yıl içinde VR/AR'ın tepe noktaya ulaşması bekleniyor. Fiziksel ve sanal dünyaların birbirinin içine geçmesi gündeme gelecek.
Dell EMC’nin küresel araştırmasına göre, karar vericilerin yüzde 66'sı, yeni kurulmuş dijital şirketlerin getirdiği rekabetin, BT altyapılarına ve dijital beceri liderliklerine yatırım yapmayı teşvik ettiği kanısında. Dell EMC Operasyonlardan Sorumlu Başkan Yardımcısı ve Müşteri Çözümleri Birimi Başkanı Jeff Clarke, 2017 ve sonrası için yedi önemli eğilimi paylaştı:
1) Tasarım ve yaratıcılık ana akım oluyor: Yaratıcı ekipler, yeni nesil teknolojiler sunacak ve zamanla bu teknolojiler çok daha geniş kitleler tarafından benimsenecek. Örneğin mimarlar, bir çalışma başlamadan binalarının tam ölçekli modellerini görmek için cihazlarını kullanabilecek, proje sahalarında yürüyebilecek.
4) 5K ve daha fazlası: 2017 yılında ve sonrasında insanların ekranlardaki deneyimi daha da geliştirilecek. 5) ‘IoT yöneticileri’ dönemi başlıyor: Son dönemde birçok yönetici unvanı ortaya çıktı. Dijitalden Sorumlu Yöneticiler (CDO) popülerken, yeni bir unvan da ‘IoT’den Sorumlu Yönetici’. Yatırım geri dönüşünü ve verimliliği artırma önceliğiyle bu yeni yöneticiler, tesis ve fabrika
3) Isıtma, soğutma ve havalandırma altyapılarında garanti: Bağlantılı dünya çağında IP adresi olan neredeyse her şey haklanabilir. Bu yıl, saldırı alanının genişlemesi ve BT ağının ötesinde, diğer iş alanlarına da riske girmesi bekleniyor. Korunması gerekenin sadece veriler değil, HVAC (Isıtma, Soğutma, Havalandırma) altyapısı gibi kalemler olduğunu anlamaksa şart.
yöneticilerinden CIO'lara ve CEO'lara kadar herkesle birlikte çalışacak. 6) Önlemek, tedavi etmekten daha iyi: Yapay zeka ile öğrenme sayesinde teknolojik bir parçanın ne zaman arızalanabileceğini söylemek ve sorunu giderebilmek mümkün. Kendi kendini iyileştiren teknoloji ile şirketler, onarma ve kurtarma hizmetlerine zaman ve para harcamak yerine, yeteneklerini daha stratejik BT projelerine kaydırabilecek. 7) Makine algısı devleşiyor: MIT araştırmacıları, makine algısının, büyük ölçekli verilerden içgörülerin edinilebileceği endüstrilerde devrim yaratacağı kanısında. Zaman içinde makineler, tanım alanları için öğrendiklerini kullanmaya başlayacak. Bu da metinler veya sanal dünyalardan öğrenmeyi mümkün kılacak.
Tehditler ve fırsatlar (yine) bir arada IoT: BT şirketleri, müşteri etkileşimi ve geleceğin işyerleri gibi IoT girişimlerini belirlemek ve uygulamak için ileri görüşlü IoT liderlerini Fidye yazılımları: Fidye görevlendirecek. 2017 yazılımlarının kolay yayılımı yılında çok sayıda şirket, ihtimali üzerinde durulan üç IoT tabanlı girişimlerden alan var. Bunlardan ilki kritik somut faydalar sağlayacak. altyapılar ve su, elektrik Güvenlik temel kaygılardan ve haberleşme sistemleri biri olmaya devam etse de aynı erişim kilitleme ve 2017, ağların cihaz-veri gasp tekniklerine karşı kombinasyonlarına uyumda savunmasız. İkinci sırada daha akıllı hale geleceği bir yer alan IoT başlığında yıl olacak. internete bağlı kişisel ve kurumsal cihazların Finans sektörü: FinServ; sayısında artış, zafiyetleri tüketicilerin evde veya de artırıyor. Üçüncü alan şubede para transferleri için bankacılık ve fidye ödenene en iyi yöntemi seçebilmeleri kadar işlemleri durdurmayı için büyük veri, dijitalleşme, hedefleyen son kullanıcı makine öğrenimi ve ve arka uç uygulamaları anlık kişiselleştirme burada öne çıkıyor. sağlayacak. Dijital ve 2017 yılı öngörülerini açıklayan Citrix’e göre, güvenlik konusu daha da ön plana çıkarken, fidye yazılımı tehdidi de etkisini sürdürecek. Bu arada şirketlerin IoT tabanlı girişimlerden somut faydalar elde etmesi de söz konusu olacak. İşte detaylar:
geleneksel kanallar entegre olacak. Banka ve finans kurumlarına karşı saldırılar daha büyük ve karmaşık hale gelirken, şirketler arası transferleri kontrol eden sistemleri hedef almayı sürdürecek. Blockchain teknolojileri gelişimi sürdürecek ve dijital para birimleri Darknet ve siber suçlara güç sağlamaya devam edecek. ATM ve POS gibi tüketici tarafına yönelik saldırılar Chip ve PIN gibi güvenlik önlemlerini de büyük ölçüde atlatacak. Eğitim: Yatırımlar özellikle online eğitimin daha kişisel hale getirilmesine ve okullarda verilen eğitimin teknolojiyle daha iyi desteklenmesine
odaklanacak. Bu çabaların büyük bir kısmı da teknoloji ve sosyal araçların, öğrenme alanlarının kullanımını nasıl geliştirebileceğine odaklanacak. Hizmetlerin otomasyonu: 2017'de hizmetlerin otomasyonu ve IoT odaklı eğilimler gelişmeye devam edecek. Bulut tabanlı platformların hizmet olarak kullanımını daha da geliştirmek, siber güvenliğe verilen önemin devamı ışığında BT'nin hem buluttan hem kurum içi sistemlerden yararlandığı bölümlerin daha ‘hizmet odaklı’ hale gelmesi söz konusu olacak.
22
BThaber
BTnet.com.tr
Telefonunuz ‘gerçekten’ sizi yansıtsın
Alcatel’in akıllı telefon inovasyonunda önem verdiği değerlerden olan kişiselleştirme
POP 4S ile hayat buluyor. POP 4S, 13 megapiksel arka kamera ve 5 megapiksel ön kameraya sahip. Büyük sensör ve ultra hızlı odaklama özellikleri sayesinde net, parlak görüntüler yakalanabiliyor ve özellikle geceleri çekilen selfie’lerde yüksek kalite elde ediliyor. POP 4S, sekiz çekirdekli işlemci ve 4.5G LTE category 6 teknolojilerine sahip olduğu gibi, parmak izi tanıma özelliğiyle kişisel bilgileri de koruyor. Alcatel POP 4S, Şubat ayında Türkiye’de bin 99 TL’den başlayan fiyatlarla satışa sunulacak.
İçerik yönetiminde işbirliği
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Cam dünyası, parlaklığını akılla buluşturuyor
BT ile endüstrinin bir araya gelmesiyle ortaya çıkan ‘akıllı cam teknolojisi’, bugünün klasik donanımlarından farklı olarak, az yer kaplayan, az enerji harcayan ama bir o kadar da yüksek güvenilirlikte çalışan donanımlar yaratıyor. Bu donanımları çalıştıracak işletim ve yazılım sistemlerinin kaynak ve bellek kullanımı açısından tutumlu olmasını hedefleyen bu yeni teknoloji Türkiye’de de yeni nesil
üretimin temellerini atıyor. Cam üretiminde yeni teknolojilerin sergileneceği, 8 – 11 Mart 2017 tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilecek Avrasya Pencere, Cam ve Kapı Fuarı 2017’de de bu başlıkta yenilikler ele alınacak. Ayrıntılı bilgiye ulaşmak için www. avrasyapencerefuari.com, www.avrasyafuari.com ve www.avrasyakapifuari.com
adreslerini ziyaret etmek mümkün. Yeni akıllı cam teknolojisiyle tasarımcılar binanın içine ne kadar ışık gireceğini, ne kadar ısıyı, soğuğu ve gürültüyü keseceğini önceden kontrol edebiliyor. Camın performansını kullandıkları malzemelerle şekillendirebilen şirketler, yeni akıllı cam teknolojisiyle yapıların dış ve iç estetiğinden ısı ayarına, yıllık enerji maliyetinden kullanıcı konforuna kadar birçok ayrıntıyı hayata geçirebiliyor. İlerleyen süreçte yapı kabuğunu tespit etme, ısı tasarım ve parlaklık performansı, ince film teknolojisi, estetik ve kimyasal alandaki gelişimlerini sürdürmeye devam edecek olan akıllı cam teknolojisi, duvarlar, pencereler, kapılar, mağazalar, otomobiller ve elektronik tüketim cihazları gibi çevreyi oluşturan tüm kentsel öğelerde kullanılabiliyor.
Kulaklık ve hoparlörlerde en yeniler Vestel’den
Görüntü yakalama tarayıcıları üreticisi Plustek Inc., elektronik içerik yönetimi (ECM) şirketi CBKSoft ile işbirliği yaptı. enVision Scan Station, kağıda basılı belgeleri birkaç tuşlamayla dijitale dönüştürüp, merkezi enVision belge yönetimi sunucusuna gönderebilen Plustek eScan ağ tarayıcısını kullanarak, işletmelerin tarama verimini artırıyor. Kullanımı kolay Plustek eScan ağ tarayıcı serisi, tamamen bağımsız yapısıyla bilgisayara gerek kalmadan çalışıyor. Geniş dokunmatik ekrana tıklayan kullanıcılar, belge türünü ve gönderilecek hedefi seçebiliyor. Dahili kablolu ağ ve Wi-Fi bağlantılarına sahip tarayıcı, veri belgeleri, uyum dokümanları, bildirimler,
faturalar gibi çok sayıda farklı muhasebe odaklı belge türünü tarayıp okuma, analiz, işleme ya da basit biçimde arşivleme amaçlı olarak enVision ortamına gönderebiliyor. Plustek Satış Müdürü Ibrahim Shen, “enVision, yüksek verimli belge yönetim deneyimi sağlayarak, kağıda basılı belgeler içinde kaybolmuş şirketlerin işini kolaylaştırıyor” derken, CBKSoft Genel Müdürü Salih Kanlı ise, “İşletme verimini arttırmak ve manuel veri girişini azaltmak üzere, düzensiz kağıt belgeleri organize edilmiş dijital veriye dönüştüren bu sistemle yönetimlerin üzerindeki yük azalıyor ve onaylanacak faturalar tek merkezde toplanarak bekleme süreleri azalıyor” bilgisini verdi.
Vestel’in Desibel ailesinin yeni üyeleri K550 ve K600 kulaklıklar ile H400 ve H450 hoparlörlerden oluşuyor ve Bluetooth özelliğiyle geliyor. Desibel K550 kulaklıklar siyah, beyaz ve gold renk seçeneklerine sahip. Bluetooth özelliği ile Desibel K550 ile hem oyun oynanabiliyor hem kablo derdi olmadan müzik dinlenebiliyor. Yeni Desibel K550 kulaklıklar, dâhili mikrofonuyla kablosuz telefon görüşmesi, 12 saate kadar kablosuz müzik dinleme süresiyle uzun süreli kullanım imkânı sunuyor. USB ile şarj edilebilen Desibel K550, Vestel satış noktalarında ve www. vestel.com.tr adresinde 229
TL’ye satışa sunuluyor. K600 Bluetooth kulaklık ise siyah ve beyaz renk seçeneklerine sahip ve dâhili mikrofonuyla kablosuz telefon görüşmesini mümkün kılıyor. Desibel K600, 12 saate kadar kablosuz müzik dinleme ve 300 saat stand by kullanım süresiyle uzun süreli kullanım imkânı sunuyor. Katlanabilir, ergonomik ve kulak yapısına uygun tasarıma sahip, ses yalıtımı da sağlayan Desibel K600 kulaklıkları USB ile
şarj edilebiliyor ve Vestel satış noktaları ile www.vestel.com. tr adresinde 199 TL’ye satışa sunuluyor. H400 ve H450 Bluetooth hoparlörler de farklı tasarımları ile işitsel ve görsel zevke sesleniyor. 3 W (RMS) x2 ses çıkış gücü ile net sesler sunan Desibel hoparlörler, 8 saate kadar süren kablosuz müzik dinleme özelliğinin yanında, USB ile şarj edilme imkânına da sahip. Desibel H400 Bluetooth Hoparlör 199 TL’ye, H450 Bluetooth Hoparlör ise 229 TL’ye Vestel satış noktalarında ve www.vestel.com.tr’de.
24
BThaber
BTnet.com.tr
Elektrik prizi varsa internet de var
TP-Link, evdeki mevcut elektrik hattını internet hattı olarak da kullanmayı sağlayan, yüksek hızda bağlantı sunan yeni nesil powerline adaptörünü tanıttı. Serinin yeni üyesi TL-PA9020P Kit, 2000Mbps’ye varan yüksek bağlantı hızı sunuyor. TP-Link’in 2017 yılı içinde satışa sunacağı TL-PA9020P; 4K video, online oyun gibi yüksek bağlantı hızı gerektiren uygulamalar için tasarlandı. 2x2 MIMO teknolojisine sahip olan ürün, HomePlug AV2 standardı ile aynı elektrik hattı üzerinde birden fazla veri kanalı oluşturabiliyor. TP-Link’in yeni nesil ürünlerinde yer alan hüzmeleme (beamforming) teknolojisine sahip olan ürün, yük yoğunluğuna göre en uygun kanalı belirleyip, verileri de bu kanaldan iletiyor. TLPA9020P powerline adaptörde iki adet gigabit Ethernet girişi var. Bu sayede akıllı TV, oyun konsolu, bilgisayar, depolama aygıtı gibi cihazlar kablo ile Gigabit hızlarda internete
bağlanabiliyor. Adaptörlerin üzerinde yer alan priz sayesinde adaptöre farklı elektrikli cihazlar bağlanabiliyor. Cihaz enerji tasarrufu da yapıyor. Patentli ‘Güç Tasarrufu Modu’ sayesinde aktif olmadığı zamanlarda otomatik olarak güç tüketimini kesen cihaz, böylece yüzde 85’e varan oranda enerji tasarrufu sağlıyor. İki adaptörden oluşan bir kit halinde satışa sunulan ürün, elektrik prizi olan her yere interneti taşımayı sağlıyor. Kurulumu da pratik olan powerline adaptörlerden biri Ethernet kablosu ile modem/ router’a bağlanıp elektrik prizine takılıyor. İkinci adaptör ise evin hangi odasında internet isteniyorsa oradaki elektrik prizine takılıyor ve her iki adaptör üzerindeki ‘Pair’ düğmesine basılmasıyla işlem tamamlanıyor. Böylece evin elektrik prizi olan her yerinde kablo ile yüksek hızlarda internete bağlanmak, ek kablo çekmeden mümkün oluyor.
OPEN-O projesinde VMware de yerini aldı VMware; önde gelen haberleşme, kablo ve bulut operatörlerinin ağ fonksiyonları sanallaştırma (NFV) altyapısı, yazılım tanımlı ağlar (SDN) ve güncel olmayan eski ağlar üzerinde uçtan uca hizmet verebilmelerini sağlayan ve The Linux Foundation tarafından yürütülen açık kaynak projesi OPEN-O’ya katıldı. VMware ‘Premium Üye’ olarak yönetim kurulunda ve pazarlama komisyonunda yer alacak, teknik yönlendirmenin yanında açık ve standartlara dayalı orkestrasyonun akışını ileri seviye taşımada da rol oynayacak. Günümüzde faaliyet gösteren 400’den fazla iletişim hizmeti sağlayıcısı ve haberleşme operatörünün çoğu yeni hizmetlerini daha hızlı ve daha düşük maliyetle tanıtmak istiyor. Söz konusu şirketler ağ, bulut, mobilite ve BT mimarilerini tek
platform üzerinde toplayarak ağ hizmetlerini ve uygulamalarını çevik ve sektör standartlarına göre ekonomik biçimde ulaştırmanın yollarını arıyor. OPEN-O ise operatörlerin hizmet çevikliğini ve hızını önemli ölçüde artırarak daha yüksek kazanç elde etmelerini, genel maliyetleri düşürerek daha çok kâr etmelerini sağlıyor. OPEN-O direktörü, aynı zamanda The Linux Foundation Ağ ve Stratejiden Sorumlu Başkan Yardımcısı Marc Cohn, “OPEN-O projesi, sektörün açık standartlara dayalı orkestrasyon kullanma ve üretmeye yönelmesini temsil eden bir proje olarak operatörlerin NFV ve SDN mimarilerinden en iyi ve kârlı biçimde faydalanmalarını sağlıyor. OPEN-O’ya katılan operatörler milyarlarca mobil, yerleşik ve kurumsal müşteriden oluşan tabana sahip” bilgisini verdi.
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Sızma testleri için yeni nesil çözüm! Bilgi güvenliğinin sağlanabilmesi için tercih edilen yaklaşımlardan biri savunma üzerine olan ‘defensive’, diğeri ise proaktif olarak bilinen ‘offensive’ yaklaşım. Proaktif yaklaşımda, Penetration Testing (PENTEST) olarak bilinen sızma testleri ve Vulnerability Assessment olarak bilinen zafiyet tarama testleri ön plana çıkmakta. Penetration Testing (Sızma testleri); belirlenen bir BT altyapısında işletim sistemi (OS), hizmet ve uygulama açıkları, yanlış yapılandırma, hatta riskli son kullanıcı davranışları da olmak üzere potansiyel sistem açıklarını tespit etmek amaçlı sistemlere zarar vermeden yapılan atakları içerir. Sızma testlerinde amaç; sisteme yetkili erişimin elde edilmesi ve buna göre tüm açıkların tespitinin sağlanması. Vulnerability Assessment (zaafiyet tarama) ise belirlenen sistemlerde güvenlik zafiyetine sebep olabilecek açıklıkların araştırılmasını içerir. Bu açıklar, örneğin zayıf şifre, rutin yanlışlar veya SQL injection şeklinde olabilir. Burada amaç sadece potansiyel açıkların
bulunması ve güvenlik zafiyetlerinin zararsız yöntemle kontrol edilip raporlanması da proaktif korunmanın gereklerinden. Hem sorun hem çözüm yolu sunuluyor Simet tarafından Türkiye ağ güvenliği pazarına sunulan SecPoint® Penetrator ürünü de sistemlerde bulunan olası açıkların tespiti ve raporlanması konusunda güçlü bir ürün olarak karşımıza çıkmakta. Penetrator ürünü; güvenlik çözümleri üreten Danimarkalı BT güvenlik firması Secpoint tarafından piyasaya sürüldü. Firmanın odaklandığı nokta; maksimum kullanım kolaylığı ile işletmelerde değerli ve yenilikçi BT güvenlik çözümleri sunmak. Penetrator bir güvenlik cihazı değil, ancak sistemin daha güvenli hale gelmesi için potansiyel açıkları tespit etmeyi, bunun yanında sorun düzeltme konusunda yol gösteren anlaşılır raporlar sunan bir sistem. SecPoint® Penetrator ürününün piyasada bulunan diğer yazılımlardan en büyük farkı; olası sorun ve oluşabilecek durumların
tespitinin yanı sıra sorun düzeltme yollarını da göstermesi. SecPoint Penetrator; kullanılacak BT sistemine bağlı bulunan tüm sistemi tarar ve açık iletişim portlarını bulur, nasıl erişilebileceğini tespit eder. Tespit ettiği portları kullanan uygulamaları bulan ürün, bu uygulamalara exploit ya da farklı yöntemlerle saldırmayı dener. Dışardan yapılan kötü amaçlı ataklardan farklı olarak, dosya ve sisteme zarar vermeden sadece yolun açık olup olmadığı kontrolünü yapar. Tek tık ile yapılan tüm bu işlemlerin sonucunu rapor olarak alabilen sistemde testler, network altyapısının hızına, uygulamanın yoğunluğuna, üzerinde koştuğu sistemin konfigürasyonuna bağlı olarak farklı sonuçlar verir. Bunun sonucunda test süreleri de farklılık gösterebilir. Penetrator’un en belirgin özelliği ise raporların ve sunulan çözümlerin uzmanlık gerektirmeyecek şekilde açık ve kolay anlaşılır olması. Detaylı bilgi için www.simet.com.tr adresine bakmak mümkün.
Samsung’un yeni mobil serisi Türkiye’de
Samsung Electronics, tasarım, performans ve kolaylık sunan 5.7 inç A7, 5.2 inç A5 ve 4.7 inç A3 akıllı telefonlarının yer aldığı yeni Galaxy A serisini Türkiye’de tüm Samsung mağazalarında ve yetkili satış noktalarında satışa sundu. Galaxy A Serisi, premium metal çerçeve ve 3D cam arka yüzeye sahip. Seri Siyah Gökyüzü, Altın Kum,
Mavi Sis ve Şeftali Bulutu olmak üzere dört farklı renk seçeneğiyle sunuluyor. Galaxy A7’nin satış fiyatı 2 bin 499 TL, Galaxy A5’in satış fiyatı 2 bin 199 TL, Galaxy A3’ün satış fiyatı ise bin 699 TL. Yeni Galaxy A serisinin 16 MP geliştirilmiş ön ve arka kameraları kaliteli çekim sunarken, otomatik odaklama özelliği ise kaymaların önüne geçerek loş ışıkta bile canlı, net fotoğraflar ve selfie’ler çekmeye imkan veriyor. Yeri değiştirilebilen kamera düğmesi sayesinde yüksek çözünürlüklü selfie’ler çekmek için ekranda herhangi bir yere dokunmak ve parlak resimler için telefon ekranını ön flaş gibi kullanmak mümkün. Galaxy A serisi telefonların kamerası, resim efektlerini etkinleştirmek için farklı çekim opsiyonları
arasında hızlı geçişe ve anlık filtrelere izin veren deneyim sunuyor. Bu amaçla kullanıcılar, fotoğrafları en iyi hale getirmek ve görüntülerin renk kalitesini geliştirmek için Yiyecek Modu gibi çekim opsiyonlarını kullanabiliyorlar. Yeni Galaxy A serisi, 256GB’ye kadar genişletilebilen mikroSD depolama desteğiyle, daha geniş hafıza sunuyor. Uzun batarya ömrünün yanında, Hızlı Şarj özelliği de A serisi cihazlarının kısa sürede şarj olabilmesini sağlıyor. Yeni Galaxy A serisi, kolay bağlantı ve sorunsuz şarj sunan her iki taraflı kullanılabilen USB Type C girişe sahip. ‘Her Zaman Açık Ekran’ özelliği ise kullanıcıların, telefonun ekranını açmadan tarih ve saati hızlı kontrol edebilmesini sağlıyor.
MERKEZİ YÖNETİM ÖZELLİĞİ
NORTON Internet Security Ürünlerinde
Norton Security Deluxe Tüm aygıtlarınızda bulunan verilerin tamamını korur. Tek bir abonelik ile birden fazla PC, Mac, akıllı telefon ve tableti korur. Kullanıcı dostu web portalı ile korunan tüm aygıtları yönetmenizi sağlar. Kötü amaçlı programlara ve diğer çevrimiçi tehditlere karşı korur. Kimliğinizi ve çevrimiçi işlemlerinizi güvende tutar.
26
BThaber
KARİYER
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Zyxel Türkiye’de yeni yapılanma
MEA AVP ve Zyxel Türkiye Genel Müdürü Vefa Tarhan, Türkiye Genel Müdürlük görevini Zyxel Avrupa Başkanı Lee Marsden’a devrediyor. Zyxel bünyesindeki bu yapılanmanın ardından Vefa Tarhan, Ocak 2017 sonu itibariyle mevcut diğer
bölgesel sorumluluklarıyla birlikte MEA ve Türkiye’de bölgesel projelerde iş geliştirme çalışmaları yürütecek. Bu yeni oluşumun ardından Türkiye ofisi, mevcut Zyxel Avrupa bölgesel yönetimi altında faaliyetlerini sürdürmeye devam edecek.
Kurumsal dijital strateji, bir vazgeçilmez halini alıyor İK seçme, yerleştirme ve danışmanlık şirketi Randstad’ın yılın son çeyreğinde paylaştığı “Workmonitor/İnsan Kaynakları İstihdam Araştırması Raporu” yayınlandı. 18-65 yaş aralığında, haftada en az 24 saat çalışan kişilerle gerçekleştirilen araştırmaya her ülkeden minimum 400 kişi katılıyor. Küresel bazda katılımcıların yüzde 84’ü şirketlerinin dijital stratejisinin olmasının önemine işaret ederken, yüzde 59’u da şirketlerinin net bir dijital stratejisinin olduğunu söylüyor. Hindistan yüzde 84 ve Çin yüzde 81 oranları ile değerlendirmede en üst sıralarda yer alırken, Japonya yüzde 42, Macaristan ise yüzde 41 ile en düşük seviyedeki ülkeler oldu. Türkiye’de ise katılımcıların yüzde 66’sı şirketlerinin dijital stratejisi olduğu bilgisini verdi. Katılımcıların yüzde 83’ü mevcut şirketlerinde dijitalleşme için gereken bilgi ve becerilerin bulunması gerektiğini aktarırken, yüzde 86’sı ise gelecekte iş sürekliliğini sağlayabilmek
için bu alanda kendi yetkinliklerini de geliştirmesi gerektiği kanısında. Katılımcıların yüzde 76’sı yaptıkları mükerrer işlerin otomatize edilmesi halinde, şirketlerine daha fazla değer katacakları bilgisini verirken, yine yüzde 76’lık bir oran da birçok katma değeri düşük, rutin iş üzerine uğraştıkları şikayetinde bulunuyor. Katılımcıların yüzde 60’ı 2017 yılında ülkedeki ekonomik durumun iyileşeceğini düşünürken, yine aynı oranda katılımcı Türkiye’deki ekonomik durumun 2016 yılında 2015 yılına göre daha iyi olduğu kanısında. Türkiye’den katılımcıların yüzde 76’sı maaşlarında artışı, her iki katılımcıdan biri tek seferlik prim ya da bonus almayı bekliyor. Bu arada, Türkiye de dahil olmak üzere, pek çok ülkede çalışanlar gelecek 6 ayda iş değiştirmeyi planlamıyor. Hatta bir önceki döneme kıyasla katılımcıların iş değiştirme beklentilerinde önemli düşüş gözlemleniyor. Katılımcıların yüzde 72’si son 6 ayda iş değiştirmediklerini, halihazırda sadece yüzde 7’si aktif olarak iş aradıklarını aktarıyor.
Vodafone Türkiye’de bireysel pazarlama Engin Aksoy’da
Vodafone Türkiye Bireysel İş Birimi İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine Engin Aksoy getirildi. Aksoy, Vodafone Türkiye’nin tüm bireysel pazarlama faaliyetlerinin yönetimini üstlenecek. Vodafone Türkiye Kurumsal İş Birimi İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı görevini ise aynı zamanda Ticari Operasyonlar İcra Kurulu
Başkan Yardımcılığı görevini yürüten M. Sinan Kızıldağ vekaleten üstlendi. Vodafone Türkiye'ye Nisan 2008’de Bireysel İş Birimi Direktörü olarak katılan, ardından Bireysel ve KOBİ’den Sorumlu Saha Satış Direktörü olarak görev yapan Engin Aksoy, Temmuz 2012’de Kurumsal İş Biriminden Sorumlu İcra Kurulu Başkan Yardımcılığı görevine
atandı ve birçok projeye liderlik etti. Profesyonel yaşamına ise 1994 yılında Coca Cola İçecek'te başlayan Aksoy, 1997 - 2000 arasında Michelin‘de Satış Bölge Müdürü olarak görev yaptı. 2000 - 2008 döneminde Nike’ta önce Satış ve İş Birimi Yönetiminden Sorumlu İcra Kurulu Üyesi olarak, ardından Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinden sorumlu Satış Direktörü olarak çalıştı. Aksoy’un yeni görevindeki sorumluluk alanları arasında ise Bireysel Müşteriler Pazarlama Yönetimi, Marka ve Pazarlama Stratejisi, Bireysel Temel Ürünler ve Fiyatlandırma, Bireysel Müşteriler Değer Yönetimi ve Bireysel Servisler, girişimcilik programı Fikirçarkı, Sosyal İş Modelleri, Beşiktaş Segmenti, Etkinlik ve Sponsorluk, İnovasyon ile Medya Planlama birimleri yer alıyor.
Girişim Savaşçısı’nda yeni dönem Dünyanın ilk disiplinlerarası girişimcilik programlarından biri olarak kabul edilen Girişim Savaşçısı, 12’nci döneminde üç ana etapta yürüyecek. Bu etapların ilki olan GİS Acemi Birliği, 21 Ocak’ta başladı. Girişim Savaşçısı’nın temel felsefesini veren GİS Acemi Birliği eğitimi katılımcılara gerçek girişimcilik, kararlılık, stres
yönetimi, mukavemet, duygu ve düşünce kontrolü, oyun değiştiricilik, iş disiplini gibi kavramları sunuyor. Eğitim süresince SAS komandosu, klinik psikolog, fütürist gibi farklı branşlardan uzmanlarla uygulamalı olarak çalışılacak ve mentorlar hakkında bilgiye www.girisimsavascisi. org/#mentorlar adresinden erişmek mümkün.
Tasarımına güvenen gelsin!
Getir ve BiTaksi, her seviyeden tasarımcıyı 3 farklı kategoride 2 gün boyunca tasarım geliştirmeye davet ediyor. 4-5 Şubat tarihleri arasında her iki markanın Etiler’de bulunan ofisinde gerçekleştirilecek olan yarışmada yetenekli tasarımcılara iş imkanı da
sağlanacak. UI & UX dizaynları, reklam kampanyaları, sosyal medya içerik ve kampanya içeriklerinin yarışacağı tasarım yarışmasına başvuru için son tarih ise 31 Ocak Salı. Yarışmacılar projelerini Photoshop ve Illustrator; UX- UI başlığı için Sketch programlarını
kullanarak yapabilecekler. Etkinliğe destek verecek jüri üyeleri ise Özyeğin Üniversitesi Endüstri Ürünleri Tasarımı Bölümü Kurucu Başkanı Alpay Er, Titrifikir Kurucu Ortağı Cem Akar, Getir ve BiTaksi Kurucusu Nazım Salur, Getir ve BiTaksi Kurucu Ortağı Serkan Borançılı, Getir Genel Müdürü Tuncay Tütek, Getir Pazarlama Direktörü Batuhan Gültakan, Getir Ürün Müdürü Halid Özsoy, BiTaksi Pazarlama Müdürü Gaye Aladağ ve Kreatif Özge Ürer. Öte yandan, ilk üçe girenlere verilecek para ödülünün yanında, dereceye bakılmaksızın yetenekli katılımcılara Getir ve BiTaksi tarafından iş teklifi de yapılacak.
28
BThaber
KARİYER
İşgücü, teknolojiye sonuna kadar inanıyor
Accenture Strategy tarafından, Türkiye dahil toplam 10 ülkenin katılımıyla yapılan ve Dünya Ekonomi Forumu kapsamında Davos’ta açıklanan “Geleceğin İş Gücünü Yaratmak” raporuna göre, Türkiye’de çalışanların yüzde 94’ü teknolojinin işlerine getireceği etkiye hazır. Rapor, çocukların gelecekte çalışacağı işlerin yüzde 65’inin şu an tanımlanmış bile olmadığına işaret ederken, Türkiye’deki çalışanların yüzde 80’inin teknolojik gelişmelerin çocuklarının iş yaşamlarında fırsatlar yaratacağına dikkat çekiyor. Almanya, Amerika, Avustralya, Brezilya, Fransa, Hindistan, İngiltere, İtalya, Japonya ve Türkiye’den 10 bin 527 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen rapor, CEO'ların da teknoloji ve dijital dönüşüm başlıklarında çalışanlarını geliştirmeleri gerektiğini gösteriyor. Türkiye’de teknolojideki gelişimin işlerine etkisinin çok hızlı olacağını düşünenlerin oranı yüzde 85 ve Türkiye, bu oranla diğer dokuz ülke arasında ilk sırada. Teknolojideki değişimin gelecek 5 yıl içinde işlerine etkisini heyecan verici bulan çalışanlar, yüzde 80’lik bir oranla yine bu değişimin çocuklarının iş yaşamlarına fırsatlar sunacağı kanısında. Türkiye’deki çalışanlar, gelecek 5 yıl içinde mevcut işlerini devam ettirebilmek adına yüzde 45’i teknik becerilerini, yüzde 38’i yaratıcılığını, yüzde 34’ü de insan yönetimi becerilerini geliştirmesi gerektiği inancında. Türkiye’deki çalışanların yüzde 94’ü de mevcut işlerini devam ettirebilmek için gelecek 6 ayı yeni beceriler kazanmak için ayırmaya hazır. Kendi işinde veya serbest çalışmaya sıcak bakanların oranı yüzde 88 de girişimcilik alanında Türkiye’nin potansiyelini gösteriyor. CEO’lar çalışanlarına destek sunmalı Türkiye’de araştırmaya katılanların yüzde 84’ü dijital gelişmelerin iş yapış yöntemlerine olumlu etkisi olduğuna inanıyor. 3’te 2’si robotlar, veri analitikleri ve yapay zekâ gibi teknolojilerin daha verimli olmalarına, yeni beceriler geliştirmelerine ve iş yapış biçimlerinin kalitesini yükseltmeye yardımcı olacağı görüşünde. Accenture Türkiye Genel Müdürü Dilnişin Bayel, raporla ilgili şu yorumları paylaştı: "Rapor, geleceğin işgücü için CEO’lara büyük sorumluluk düştüğünü gösteriyor. Çalışanları stratejik önemde gören, onların değişime uyum sağlamalarını önceliklendirenler geleceğin liderleri olacak diyebiliriz. Araştırmada teknolojik gelişmelerin yansımalarına en iyimser yaklaşan ülke olan Türkiye’de çalışanların robotların, veri analitiğinin, yapay zekanın, bağlantılı cihazların ve giyilebilir teknolojilerin sunduğu fırsatların kullanımına yönelik yetişmesi, Türkiye’nin gelecek vizyonu açısından önemli.” Öte yandan, önümüzdeki 5 yıl içinde dijital gelişmelere ayak uydurmak ve iş dünyasında kalıcı olmak için gereken öncelikli yetkinlikler ise teknik yetkinlikler, değişime ayak uydurma ve öğrenmeye açık olma ve son olarak, karmaşık problem çözme yetkinliği olarak sıralanıyor.
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Savunma teknolojilerinde yetkin İK ortak hedef
Milli Savunma Bakanlığı’nın (MSB) üzerinde durduğu konulardan biri olan ‘yerli savunma sanayinin geliştirilmesi’ kapsamında MSB Türk Silahlı Kuvvetleri ile güvenlik kurumlarının savunma sistem ihtiyaçlarının maksimum ölçüde yurtiçi olanak ve kabiliyetlerin oluşturularak sağlanması adına çalışmalar yürütüyor. İhtiyaçların daha fazla oranlarda sağlanabilmesi için ileri teknolojileri gerektiren kara, hava ve deniz araçları, muhabere elektronik ve bilgi
sistemleri, elektronik harp ve algılayıcılar, roket-füze ve mühimmat konularında sanayinin oluşturulması için en önemli unsur ise nitelikli insan kaynağının geliştirilmesi. Bu noktada Gedik Holding, Gedik Kaynak ve Gedik Döküm ve Vana iştirakleri ile MİLGEM (Milli Gemi) gibi projelerde savunma sanayine yönelik ürün tedariği sunarken, İstanbul Gedik Üniversitesi bünyesinde gerçekleştirdiği Ar-Ge çalışmaları, Savunma Teknolojileri Yüksek Lisans ve
E T K İ N L İ K L E R 10-11-12 Şubat 2017 DevOps Zirvesi Silence Convention Center, Ataşehir, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.devopszirvesi.com 9 Mart 2017 BTvizyon Tekirdağ Toplantısı Tekirdağ AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr 13 Nisan 2017 Siber Güvenlik ve Felaket Yönetimi Teknoloji Platformları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr
Doktora Programları ile nitelikli insan kaynağının geliştirilmesine destek sağlıyor. İstanbul Gedik Üniversitesi’nin bir projesi de yakın dönemde Makine Mühendisliği öğrencilerinden oluşan bir ekip ile Hovercraft aracı üzerine yaptıkları çalışmalar. Sualtı araçları ile ilgili birçok üniversite ile gerçekleştirilen ortak projeler de bulunmakta. Sualtı Teknolojileri Uygulama ve Araştırma Merkezi (GESUT), İstanbul Gedik Üniversitesi çatısı altında, sportif ve sanayi dalgıçlık eğitimlerinden başlayarak, su altında endüstriyel faaliyetleri yapabilecek gençlerin uluslararası düzeyde eğitim ve sertifikalandırılmaları ile sualtı teknolojilerinde gerekli olan robotik (ROV), sensörik ve otomasyon sistemlerinin geliştirilmesi çalışmalarını bünyesindeki Mekatronik bölümü ile birlikte yürütüyor.
Y U R T İ Ç İ
21 Şubat 2017 Kamuda BT Yönetişimi Teknoloji Platformları Sheraton Ankara Hotel & Convention Center AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr 23 Mart 2017
21 Şubat 2017 Yeni Dünyanın İçerik Dönüşümü Sheraton Ankara Hotel & Convention Center AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr 6 Nisan 2017
BTvizyon Antalya Toplantısı Antalya AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr 16 Mayıs 2017
4 Mayıs 2017 Dijital Evrim Teknoloji Platfomları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr
BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
18 Mayıs 2017 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
E T K İ N L İ K L E R 8 Şubat 2017
DataCentre Summit Londra, İngiltere AYRINTILI BİLGİ: www.datacentresummit.co.uk
20-24 Mart 2017
CeBIT Hannover, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.cebit.de/home
Y U R T D I Ş I
27 Şubat - 2 Mart 2017
Mobile World Congress Barselona, İspanya AYRINTILI BİLGİ: www.mobileworldcongress.com
19-23 Şubat 2017
HIMMS 17 ABD / Orlando AYRINTILI BİLGİ: www.himssconference.org
23-25 Mayıs 2017
CommunicAsia2017 Marina Bay Sands, Singapur AYRINTILI BİLGİ: www.communicasia.com
Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.
30
BThaber
MEKTUP
Yeni bir haftadan merhaba, Kamu spotu tadında bir bilgi ile mektubuma başlıyorum. Allianz’ın yaptığı araştırma; sayısı giderek artan trafik kazaları ile modern teknoloji cihazları arasındaki ilişkiyi ele almış. Modern teknolojinin sürücülerin dikkatini dağıttığı ve ölümlere neden olduğunu gösteren araştırmada, her iki araç sürücüsünden birinin trafikte cep telefonu kullanma yasağını ihlal ettiği ortaya çıkmış. Cep telefonları ve navigasyon sistemlerinin yol açtığı dikkatsizlik, sonuçta alkolden daha büyük bir tehlike olarak algılanıyor. ‘Aman dikkat’ demek boynumuzun borcu. Zira sürücülerin yüzde 15'i trafikteyken SMS yazıyor ve yüzde 24’ü akıllı telefonlarını kullanarak mesajlarını okuyor. 24 yaş altı katılımcılar arasında ise bu oran çok daha yüksek. Tüm yaş gruplarındaki katılımcıların yüzde 29'u da kimin kendilerine mesaj veya çağrı gönderdiğini görmek için cebi kontrol ettiğini belirtiyormuş. Neyse bu giriş sonrası güzel haberlerle devam edelim. Türkiye’nin ilk dijital cüzdanı BKM Express, 14 Ocak’ta Pepee Birlik Zamanı filminin galasında bağış sponsoru olarak yer almış. Birçok STK’nın desteğiyle dezavantajlı gruplardan bin 500 çocuğun katıldığı galada konuklar, BKM Express uygulamasını cep telefonuna indirerek QR kod seçeneğiyle sivil toplum kuruluşlarına kolayca ve istedikleri miktarda bağış yapmış. Bu arada bilgilendirmesi benden, ama kötü amaçlı yazılım üreten hacker’ların hedefi bu defa Türk Instagram kullanıcıları olmuş. Instagram profilini ziyaret edenleri göstermeyi, takipçi kazandırmayı ve profil performansını analiz etmeyi vaat eden bu gibi zararlı uygulamalar, kullanıcıların
Güvenlik için mücadele fırsatı BTK’dan
şifrelerini çalıyormuş. Intel Security’nin tespit ettiği zararlı uygulamalardan korunmak için tavsiye ise McAfee Mobile Security. Acı gerçekler sonrası biraz da iyi haberlerim olsun, misal senin sevdiğin oyunlar. Netmarble Türkiye tarafından yayınlanan mobil oyun Paramanya, yeni Büyülü Diyar Haritası güncellemesini Paramanya’cıların beğenisine sunmuş. Harita serisine yeni eklenen Büyülü Diyar Haritası ile Paramanya oyuncuları, keyifli bir maceraya yol alıyor. Büyülü Diyar Haritası’nın diğer haritalardan farkı ise oyuncuların büyü yaparak rakiplerine üstünlük sağlaması. App Store adresi http://buff.ac/4cX4, Google Play içinse http://buff. ac/4cX5. Devam edelim. İşCep’e entegre edilen “mobil borsa” ile ilk defa ayrı bir uygulamaya gerek olmaksızın hızlı borsa işlemleri yapılabiliyor, anlık borsa verileri ücretsiz olarak takip edilebiliyormuş. Gelelim çevresel içeriğimize… Dünya Ekonomik Forumu’nun (WEF) yayınladığı kurumsal yatırımcı rehberi, yenilenebilir enerji kaynaklarının birçok
ülkede şebeke paritesini çoktan yakaladığını ve 2020’ye kadar tüm dünyada kömür ve doğalgazdan daha ucuz olacağını ortaya koymuş. Bu rehber ile Greenpeace Akdeniz de Türkiye’nin enerji politikasını gözden geçirmesi yönündeki çağrısını yinelemiş. Türkiye’de 1,5 milyonu aşkın çalışana yemek kartı, akaryakıt kartı, hediye kuponu gibi çözümler sunan Edenred ile 2004 yılından beri hem bireysel hem kurumsal müşterilerine
yeni bir yatırım almış. Söz konusu yatırım Naspers, Accel, Insight Venture Partners, New Enterprise Associates, 14W ve diğer yatırımcılar tarafından sağlanmış. Bu arada, Ultimate Ears, birden fazla hoparlörün birbirine bağlanarak aynı müziği çalmasına olanak tanıyan yeni özelliği PartyUp'ı kullanarak “Guinness Rekorlar Kitabı”na girmiş. Ultimate Ears, Paris’teki Les Frigos’ta organize edilen partide 208 hoparlörü birbirine
bütünleşik telekom hizmetleri sunan alternatif telekom şirketi Millenicom, restoranlara kolaylık sağlayacak bir kampanyaya imza atmış. Kampanya ile iletişim ihtiyaçlarını Ticket üzerinden Millenicom Bulut Perakende sistemine taşıyan işletmeler üç ay ücretsiz internet de kazanıyormuş. İkinci el alışveriş yapmanın en kolay yolu letgo da bu arada 175 milyon dolarlık
bağlayarak, “Tek kaynaktan en fazla hoparlöre Bluetooth ile bağlanma rekoru”nu elde etmiş. Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin (TİM) A.T Kearney’in desteği ile düzenlediği Türkiye’nin ilk inovasyon yarışması İnovaLİG sonuçları açıklanmış. Toplam 761 şirketin katıldığı yarışmada TİM ve A.T Kearney tarafından yapılan analiz ve jüri üyelerinin incelenmesi sonucu değerlendirmeler yapılmış ve
30 Ocak - 5 Şubat 2017
Anadolu Isuzu, “İnovasyon Stratejisi” kategorisinde altıncı olmuş. Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından düzenlenen “Bayrağı Yakala” isimli siber güvenlik yarışması sona ermiş. Yarışmada başarılı olan katılımcılara BTK tarafından siber güvenlik alanında kariyer fırsatları sunulacakmış. 24 saatlik uzun bir süreç ve yoğun konsantrasyon söz konusu ve işte tüm bunların sonunda sadece “BayrağıYakalayanların” kazanacağı ve 20 Ocak’ta başlayan yarışma nihayete ulaşmış. Yarışmaya 26 bin kişi başvurmuş. Biraz daha detay vereyim: 13 farklı bayrağa ulaşmak için sürdürülen yarışmada katılımcıların kazanabilecekleri çok şey var. Yarışmada başarıya ulaşılan katılımcılar USOM tarafından istihdam edilirken, uzman ihtiyacını karşılamak için başarılı olanlar eğitim ve kamp programları dahilinde gerçek bir siber güvenlik uzmanı olma imkanına sahip olacaklar. Sürekli ‘güvenlik şart’ dememizin detaylarını BTK tamamlamış anlayacağın. Haftanın kitapları gelsin… İlk iki kitabı ile dünyada büyük ses getiren Endgame serisinin üçüncü ve son kitabı ‘Oyun Kuralları’ okurlarını bekliyor. Pena Yayınları'ndan çıkan kitapta oyuncular, bu sefer üçüncü anahtar Güneş Anahtarı'nı bulup, dünyayı kurtarmaya çalışıyor. İkinci kitabım ise 1978’den beri gönüllülük yolculuğunun yaşamına kattıklarını okuyucularına aktaran, Türkiye’de gönüllülüğün lideri olarak bilinen yazar ve gönüllülük eğitmeni İnal Aydınoğlu’ndan “İçsel Yaşam Üzerine”. Chiviyazıları Yayınevi’nden çıkan kitabı edinelim. Bu hafta da bu kadar, yeni bir gündemde buluşmak dileğiyle,
REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1107
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
30 Ocak - 5 Şubat 2017
www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr
Online Editör
Video Editör
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Satış Grubu Kutay Göçe Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)
Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Priority for domestic production power is SMEs
“We must carry our texture to the digital world”
4.0. I do not think we have the luxury of being late here. There is a saying in Anatolia: “No food is just handed to you from others, even if it is, not in time.” In the age of internet of things, the world is looking for a philosophy that will give meaning to this digitalization and give direction. While our civilization was telling the language of communication of the beings with Ibn Arabi 800 years ago, today we are progressing with the concept of the internet of things on another dimension. We must then carry our texture to the digital world by working with our own philosophy.”
Speaking at the meeting with SMEs participation, BTK Chairman of the Board Dr. Ömer Fatih Sayan said that: “Our operators have carried out important work on R&D, employment and domestic procurement in order to make more economic and social contribution to our country. We support Vodafone’s efforts to bring SMEs together with 4.5G technology and to analyze the unity for the sake of the goals of 2023. The world understands that it is not possible for economies to remain strong for long periods of time. For that, they are doing intensive work on Industry
Vodafone Turkey Executive Vice President Hasan Süel said that Turkey should focus on digitalization in order to reach the goals of 2023: “With mobilization we have initiated, we want to communicate and cooperate effectively with SMEs producing in Turkey where we can participate in the supply chain in our 4.5G investments, to pass on their potentials and to carry this potential abroad. We aim to create a sustainable domestic SME ecosystem by increasing our 4.5G domestic investments together with SMEs through SME mobilization, which we see as a country issue.”
The studies being conducted by the IT Technologies and Communications Agency in Turkey in order to support domestic production in Turkey began to yield fruit. BTK, bringing legal obligation to supply at least 10% of 4.5G technologies from SMEs that are producing in Turkey, took a new step and brought producers with Vodafone. BTK President Dr. Ömer Fatih Sayan gave the information that they will create the necessary environments for SMEs in selling to other operators. In this context, Vodafone aims to create an ecosystem that will cover all of Turkey with the support of Information Technologies and Communication Authority (BTK), through the SME mobilization with the motto “Towards 2023 Goals: Local Investment Power for Digital Transformation”. It is also among the goals that the SMEs included in the ecosystem will be opened to the world to sell to other Vodafone countries. The details of the Mobilization of SMEs initiated by Vodafone are given at http://www. vodafone.com.tr/Is-Ortagim/ yerlikobi.php In order to participate in this ecosystem, it is necessary to
meet three basic criteria. The first requirement is to be a SME. On the second stage, companies are expected to demonstrate that they have developed products or systems due to the obligations stated in operators’ 4.5G authorization documents. Documents that can be used for this include the products that are produced and sold, the Utility Model Document, the Patent Document, the TUBITAK Project Support Letter, the project approval document from the related departments of the universities, and the approval and conformity certificate of the universities in order to operate in R&D areas. And the third is the phrase indicating that the company was established to
develop the product/system in the “Purpose and Subject” section of the Trade Registry Gazette. Vodafone will provide 5 categories of products for SMEs for 4.5G investments: “Information Technologies and Operational Support Systems”, “RF Devices, Repeater, Antenna”, “RF Supplies”, “Energy Infrastructure Equipment” and “Power Plant Equipment”. The products’ having the local property certificate is preferred. Documents such as TSE Certificate, Manufacturer Certificate and Industry Register Certificate will not be accepted as a Domestic Goods Certificate.
Obligations must be clarified and mitigated All Telecommunication Business People Association (TÜTED), via the statement they made, indicated that new regulations were necessary through the necessities of the sector in terms of the disputes on the Treasury Share and Special Communication Tax (ÖİV), despite the fact that the Law No. 6736 on the Restructuring of Some Claims, which is called as the tax peace, is a great opportunity for the taxpayers. TÜTED
Chairwoman of the Board Dilek Ataman Bağdatlıoğlu gave the following information about the subject: “Electronic communication services in our country are subject to heavy financial obligations. Operators pay a significant portion of their revenues to the state, including tax and legal liabilities, under names such as Corporation Tax, Value Added Tax, Special Communications Tax, Treasury Share, and
Contribution to Agency Costs, Wireless License and Usage Fees. These financial obligations also indirectly affect subscribers. In order not to impede the development of the sector and the continuity of investments, these financial obligations should be further simplified and a structure should be created that does not create burdens on the operators and the subscribers and investment advantages should be introduced.”
TBD Istanbul President Tiryakioğlu Turkish Information Society (TBD) Istanbul Branch, Ordinary General Assembly II. Meeting was held on January 21st, 2017 at Kadir Has University Cibali Campus Cinema Hall in Istanbul. Deniz Tiryakioğlu was elected as the Chairman of the Board of Directors, while
the board members were listed as Levent Karadağ, Lawyer Ceyda Akaydın, Cahit Cengizhan, Hüseyin Karayağız, Murat Göçe and K. Tufan Tekin. The members of the Supervisory Board were elected as Ahmet Ayvalı, Assistant Professor Taner Arsan and Makbule Yurdaer.
Btvizyon 2017’s first meeting was held in Bursa BTvizyon Meetings play an important role in ensuring that Anatolian enterprises meet technology companies and get informed on new technology trends. The first BTvizyon Meeting of the year 2017 was held on January 19th, 2017 in Bursa. Neslihan Aksun, General Manager of Informatics Summit, gave the opening speech of the meeting and informed that BTvizyon Meetings, which have attracted great interest in recent years, have realized its first event in Bursa and will continue to perform in other cities during the year. The guest speaker of the event Beyçelik Gestamp Information Processing Manager Metin Alikahya made a presentation titled “IT Transformation in Beyçelik – The Story of 3 Years”. According to the information given by Beyçelik Gestamp Information Processing Manager Metin Alikahya, Beyçelik Gestamp, operating in the field of automotive supplier industry, has six
production facilities, five in Bursa and one in Gebze. Gestamp, a company with approximately three thousand employees, is an international partner and operates in over 20 countries with over 100 facilities and 33,000 employees. In Beyçelik Gestamp, which has a visionary viewpoint on information technologies and can pass on the fast growth strategies on this issue, the
year 2013 was also the beginning of a new era in terms of e-transformation studies. In 2014, the company implemented ERP transformation, and in 2015, it introduced both its new portals and a new data center that complies with ISO 27001 standards. Beginning for the Industry 4.0 studies in 2016, Beyçelik Gestamp is in the process of collecting data from production tools.
Metin Alikahya gave the following information about the lessons they learned in this process: “Trust in IT is crucial in four crucial stages. The management approves investment decisions more quickly when they have trust. When unit managers trust, their resistance to change is also reduced. When team employees trust, new software and processes become easier to implement. When IT
employees trust, productivity and development grow at an incredible rate.” Recognizing that companies should own their business and software processes, Metin Alikahya added that the company should advance with the development plan suitable to the company culture. Later taking the floor, main spondor Fujitsu Turkey PreSales Support Director Emin Çalıklı, Mikro Software Business Developmeny Specialist Serkan Turpçu, Tesan Network Solutions Product Manager Hüseyin İnanır, DST Consulting Managing Partner Üstün Uçtum, Panasonic Corporate Mobile Solutions Country Manager Ali Oktay Ortakaya, Intel Security System Engineer Seçkin Demir and Customer Representative Tayfun Er, Dell EMC Corporate Solutions Marketing Manager Tunç Erkan and Comodo Senior Pre-Sales Consultant Ant Karaduman made presentations regarding new technology trends.
EKO Contact Center merged with Vodasoft CCS The call center companies EKO Contact Center and Vodasoft CCS have decided to resume the road together. The company, which will continue to operate under the name of ‘EKO Contact Center Services’ (EkoCCS), reached 110 brands following this merger and reached the position of a call center serving to the most brands. EkoCCS Chairman H. Serhan Süzer, who stated that the basic reason of this decision is to strengthen the positions in the sector, stated that: As two groups with 100% local capital who believe in
investment in difficult times, we have accelerated our projects with this merger and we started construction of our new settlement in Çekmeköy, İstanbul. Our campus, where we will conduct our activities in the middle of 2017, will be the biggest call center location in İstanbul. Starting with this, we anticipate an investment of 8 million TL in the upcoming period. In 2018, we have the idea of creating a call center to serve the Arab world. We will probably pass on this project to a center outside of İstanbul.” EkoCCS Vice Chairman of the Board and CEO Zekeriya Arslan emphasized that they have
developed special solutions for many sectors including retail, logistics, construction, payment systems and e-commerce and they became the most outsourcing call center after the merger. Reminding that 2-3% growth is expected in the call center sector in 2017, EKO Contact Center Services General Manager Serkan Başöz explained that their growth target was 25% and added: “We employed 550 people after the merger. Together with the increasing number of customers, we aim to raise this figure to 700 by the end of the year and to 1,100 within three years.”
Müşteri taleplerine daha hızlı yanıt verebilmek, verimlilik ve karlılığını artırmak isteyen şirketlerin yoluna ışık tutmak üzere Türkiye’nin en başarılı yazılım projelerine yön vermiş Senior danışman ekibimizle buradayız.
Gücümüzü deneyimimizden alıyor,
güç katıyoruz
Önce süreç, sonra teknoloji danışmanlığı ve butik hizmet yaklaşımımızla dijital dönüşüm sürecinizde başarıyı garantileyin.
Stratejik iş hedeflerinize hizmet eden bir dijital dönüşüm için Varucon Teknoloji’ye güvenin.
www.varucon.com
Godex
Barkod Yazıcılar
EZ-2250i Barkod Yazıcı
EZ-1105 PLUS Barkod Yazıcı
T-10 / T-20 Etiket Sarıcı
Depo, Tekstil, ilaç vb.Yaygın barkodlama alanları
www.bilkur.com.tr
Bilkur Bilgisayar San. ve Tic. Ltd. Şti. Fulya Mah. Öztürk Sok. Akabe Ticaret Merkezi No:1B Şişli/İSTANBUL Tel: +90 212 212 60 14 - Faks: +90 212 275 15 82 eMail: bilkur@bilkur.com.tr