BThaber Sayı 1108

Page 1

Firewall

Web Filter

L2 Tunnel

www.epati.com.tr

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1108 6 - 12 Şubat 2017

Sayfa

4

Sayfa

3 TESİD, Ar-Ge’ye inananları ödüllendirdi Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen TESİD Yenilikçilik Yaratıcılık Ödülleri sahiplerini buldu.

Sayfa

10

Ödeme dünyası yeniliklerle büyüyor

Dr. Soner Canko

Sayfa

BKM, Türkiye’de kartlı ödemeler ve nakitsiz toplum hedefine yönelik çalışmalar paralelinde 2016 yılını değerlendirdi.

‘Yurtdışındaki konumumuzu güçlendireceğiz’

10

Murat Sıcakkanlı

Yurtdışında faaliyet gösterilen ülke sayısını artırmayı hedefleyen Protel, çözüm ortağı ağını da genişletiyor.

Telekom sektörü büyüyor, OTT tehdidi sürüyor! Sancılı geçen 2016 yılında da büyümesini sürdüren telekom sektörü, 2017 yılına büyük beklentiler ve projelerle adım atıyor. Telekom şirketleri, tehdit olarak niteledikleri OTT (over the top) teknolojisinin etkisini azaltmak adına kendi içerik, mesajlaşma ve sosyal medya uygulamalarına yoğunlaşıyor veya mevcut OTT şirketleri ile işbirliği yapıyor.

Dünyanın Dünyanın Dünyanın En En En Hızlı Hızlı Hızlı *** Analitik Veritabanı ileTanışın Tanışın Analitik Analitik Veritabanı Veritabanı ileileTanışın

Bellek-içi ve SQL Tabanlı Analitik Veritabanı ile Işık Hızında Performansa Ulaşın! * TPC-H Benchmark testlerine göre EXASOL en yüksek skora sahiptir. http://www.exasol.com/en/in-memory-database/tpc-h/

724

+90 542 717 35 57

www.karadan smanl k.com.tr

Sayfa

11

DOSYA:

Büyük veri, analitik ve CRM, kurumların teknoloji gündeminde önemli bir yer tutuyor. Bu konudaki gelişmeler dosya sayfalarımızda.


Vodafone İş Ortağım ile üretim sektörü yarına hazır Ürünleri anında denetleyerek müşterilerinize en iyi kalitede ürünü ulaştırmanızı sağlayan Ürün Takip Sistemi Vodafone’da

HAZIRIM yaz, 4946’ya gönder.

Vodafone

Cem Seymen

Cevdet Çekok

Ekonomi Editörü

Yönetim Kurulu Üyesi

İşOrtağım Üretim sektörüne özel paketlerden tüm kurumsal hat sahibi abonelerimiz faydalanabilir. Vodafone Ürün Takip Sistemi M2M/IoT projelendirmesi sonucunda, firmanın ihtiyacına göre projelendirilir. Paket ve uygulama kullanımı internet bağlantısı gerektirir. İnternet hızı, kapsama alanına, coğrafi koşullara, şebeke yoğunluğuna, kullanılan cihaza göre değişebilir.Yarinahazirim.com’da yer alan Vodafone Dijitalleşme Endeksi uygulaması, işletmenizin teknolojik çözümlere olan ihtiyacına göre puanlama yapan web ve mobil tabanlı bir uygulamadır. 4946’ya gönderilen SMS’ler tüm operatörler için ücretsizdir. Detaylı bilgi için: Vodafone Cep Merkezleri ve vodafone.com.tr


BThaber

GÜNDEM

6 - 12 Şubat 2017

3

Telekom sektörü büyüyor, OTT tehdidi sürüyor! Haber Merkezi KPMG Türkiye’nin 2016 ve 2017 yıllarını değerlendirdiği ‘Telekomünikasyon Sektör Raporu’na göre, Türkiye’de tüm sektörler için sancılı geçen 2016’da telekomünikasyon sektörü ise büyüme sergiledi. KPMG Türkiye Medya, Teknoloji ve Telekomünikasyon Sektörü Lideri Serkan Ercin, “2016’nın üçüncü çeyreğinde elektronik haberleşme alanında mobil abone sayısı 74 milyonu aştı. 2016, Türkiye’de telekomünikasyon sektörünün gücünü gösterdiği bir yıl oldu” yorumunu yaptı. Serkan Ercin, sektörle ilgili 2017 beklentilerini ise şöyle anlattı: “Telekomünikasyon sektörü 2017 yılına büyük beklentiler ve projelerle adım atıyor. Telekom şirketleri, tehdit olarak niteledikleri OTT (over the top) teknolojisinin etkisini azaltmak adına kendi içerik, mesajlaşma ve sosyal medya uygulamalarına yoğunlaşıyor veya mevcut OTT şirketleri ile işbirliği yapıyor. Operatörler gelir kaybı riskini ortadan kaldırmak için sadece farklı servisler içeren paketler sunmanın yanında, müşteri deneyimlerini iyileştirmeye odaklanacak. Büyük ve hızlı veri kullanımı da önemli. Büyük verinin işlenmesinde kullanılacak iş zekası çözümleri kilit rol oynayacak ve böylece yeni nesil müşteri deneyimi ve sadakatinin artırılması hedefleniyor.

Sancılı geçen 2016 yılında da büyümesini sürdüren telekom sektörü, 2017 yılına büyük beklentiler ve projelerle adım atıyor. Telekom şirketleri, tehdit olarak niteledikleri OTT (over the top) teknolojisinin etkisini azaltmak adına kendi içerik, mesajlaşma ve sosyal medya uygulamalarına yoğunlaşıyor veya mevcut OTT şirketleri ile işbirliği yapıyor.

Entegre, gelişmiş ve tüm yönleriyle gerçek bir müşteri deneyimi için operatörlerin dijital dönüşümü hızlı şekilde uyarlamaları gerek.” KPMG Türkiye’nin Telekomünikasyon Sektör Raporu’nda öne çıkan veriler şöyle sıralanıyor: • 1 Nisan’da hizmete giren 4.5G’yi yaklaşık 38 milyon abone kullanıyor. Yüksek hızlı interneti ise aktif kullanan abone sayısı 13 milyonu aştı.

Genişbant sayısında sabit 10 milyon, mobil abonede de 45 milyona ulaşıldı. • - 2013’ten başlayarak 2016’nın üçüncü çeyreğine kadarki sürede telekomünikasyon sektörü gelirleri TL bazında düzenli artış gösterdi ve GSYİH’nın yüzde 1,8 daraldığı 2016’nın üçüncü çeyreğinde bile sektör gelirleri arttı.

• 2016 Eylül sonu itibariyle elektronik haberleşme alanında sabit abone sayısı 11 milyon iken mobil abone sayısı 74 milyonu aştı. Sabit hatlarda düşüş sürerken, mobil hatların yaygınlaşması devam ediyor. 2016’nın başından üçüncü çeyreğe kadarki 9 aylık süreçte sabit abone sayısı 410 bin kişi azalırken, mobil abone sayısı 820 bin kişi

arttı. • 2016’nın üçüncü çeyreği itibariyle 74 milyon mobil abonenin 69 milyonunu cep telefonu aboneleri oluşturuyor. Yeni gelişen akıllı teknolojilerle M2M abone sayısı 4 milyona yaklaştı. • Neredeyse her cepte internet var. 2016 yılı üçüncü çeyreği itibariyle internet erişimine sahip 59 milyon abone var. Abonelerin internete erişimde öncelikli tercihi ise yüzde 80’i aşan oranla cepten internet. Bunu yüzde 13 ile DSL teknolojisi, yüzde 3 ile fiber internet izliyor. Kalan yaklaşık yüzde 3’lük kesim ise mobil bilgisayardan internet ile kablolu internet arasında dağılıyor. • - Türkiye, telekomünikasyon ürünleri dış ticaretinde ise açık veriyor. Sektörün ithalatı ihracatının oldukça üzerinde. 2016’nın ilk 11 ayında her ay 1 birim ihracat yapılırken, buna karşılık 23 birim ithalat, yani 58 milyon dolarlık cep telefonu ihracatına karşılık 2,8 milyar dolarlık ithalat yapıldı. Kablosuz iletişim altyapısıyla telefon-verici ve vericiverici arası iletişimi sağlayan cihazlarda ise 64 milyon dolarlık ihracata karşılık, 1 milyar dolarlık ithalat yapıldı.

Bilişim 500 hazırlıkları başladı Türkiye bilişim sektörünün gelişimi ve geldiği nokta hakkında önemli verileri kapsayan ve şirketlerin kendi performanslarını ölçme ve rekabetteki yerlerini görme şansı yakaladıkları "İlk 500 Bilişim Şirketi - Bilişim 500 Araştırması" için geri sayım başladı. BThaber A.Ş., M2S Araştırma ve Pazarlama A.Ş. ve Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi iş birliği ile hazırlanan araştırmanın sonuçları, Temmuz ayında açıklanacak. Bu yıl 18. kez düzenlenecek tören öncesinde “İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2016 Komitesi” kuruldu. Sektör

sıkça dile getiren BTHaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe'nin girişimi ile oluşturulan “İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2016 Komitesi” ilk toplantısını 26 Ocak günü TÜTED'in ofisinde yaptı. Sektörün en önemli veri kaynağı kabul edilen “İlk 500 Bilişim Şirketi Türkiye 2016 Araştırması” için çalışmalar, bu komite aracılığı ile yürütülecek. paydaşlarından ve söz sahibi firma yetkililerinden oluşan komitenin ilk toplantısına İnnova, KoçSistem, KVK, Netaş, Penta ve TÜTED yöneticileri katıldı.

“Bilişim 500 Araştırması, BThaber Gazetesi ve Bilişim Zirvesi Etkinliği, sektörün ortak değerleridir. Bu değerlere sahip çıkılmalıdır!” ifadesini

Bilişim 500, 18. yılında Bilişim, Türkiye'nin köklü ve dayanıklı sektörlerinin başında geliyor. Bilişim

500 Araştırması, sektör hakkında bilgi ve verileri, sektörün gelişimini ve beklentileri görmek, şirketlerin sektördeki duruş ve sıralamalarını ortaya koymak adına önemli bir işlev görüyor. Bu yılki araştırma için sektördeki bini aşkın firmanın veri paylaşması bekleniyor. Her yıl bilişim pazarının gelişimi, eğilimleri ve beklentilerini ortaya koyan araştırma, yayın ve töreni ile özellikle kurumsal şirketlerin satın alma kararlarında belirleyici rol oynuyor...


4

BThaber

E-TOPLUM

6 - 12 Şubat 2017

TESİD, Ar-Ge’ye inananları ödüllendirdi TESİD-IŞIK ÜNİVERSİTESİ JÜRİ ÖZEL ÖDÜLÜ Firma: Pavo Ürün: Endüstriyel Yönetilebilir Switch ve Router

KOBİ DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER KOBİ Dalında Yaratıcı Fikir Ödülü Firma: Multitek Ürün: IP Interkom ve Akıllı Ev Yönetimi

Türk Elektronik Sanayicileri Derneği (TESİD) tarafından bu yıl 15’incisi düzenlenen TESİD Yenilikçilik Yaratıcılık Ödülleri sahiplerini buldu. Törende konuşan TESİD Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Sıddık Yarman, “Akıllı telefonların üretim maliyeti 100 dolar, satış fiyatı bin dolar. Dünyaya ayak uydurmak, katma değerlerimizi artırmak, ürünlere akıl katmak zorundayız. TESİD, işte bu motivasyonu hedefliyor” dedi. Yarman, bu yılın sponsorları Aselsan, Canovate, Netaş, Savronik, TTGV ve Vestel’e de

KOBİ Dalında Yenilikçi Ürün Ödülü Firma: Makelan Ürün: MSTS Serisi 60A-500A Statik Transfer Switch KOBİ Dalında Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü Firma: Medel Ürün: Asenkron Motorlar için Sürücü Ailesi

teşekkür ederken, Aselsan’ın ‘Van Kedisi’ isimli gece ve termal görüş sistemlerini birleştirdiği kamera ile aldığı ödül büyük ilgi gördü. Proje yarışmalarına, sektörde

BÜYÜK FİRMA DALINDA VERİLEN ÖDÜLLER Büyük Firma Dalında Yaratıcı Fikir Ödülü Firma: Aselsan Ürün: Van Kedisi-Gece Görüş Termal Füzyon Kamera Büyük Firma Dalında Ürün Geliştirme Süreci Ödülü Firma: Vestel Ürün: Manufuture-Yeni Nesil Vestel Üretim Sistemi Büyük Firma Dalında Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü Firma: Arçelik Ürün: Eternity UHD TV

Ar-Ge ve üretim yapan büyük-küçük tüm kurum ve kuruluşlar davet ediliyor. Ödüller “TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri” başlığı altında veriliyor. Ayrı ayrı KOBİ ve büyük kurumlara üç temel

dal olmak üzere Yenilikçi Ürün Ödülü, Ürün Geliştirme Süreci Ödülü, Yenilikçiliğin Ticarileştirilmesi Ödülü veriliyor. Ayrıca bu yıl jüri özel ödülü, ‘Işık Üniversitesi Özel Ödülü’ olarak sunuldu.

En hızlı büyüyen şirketler belirlendi Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) öncülüğünde, TEPAV işbirliği ile Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi belirlendi. Ödül Töreni TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu’nun ev sahipliğinde Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli’nin de katılımıyla gerçekleştirildi. Satışlarını 3 yılda yüzde 4473 oranında artıran Antalya firması Ares Tersanecilik ilk sırayı aldı. Ödül alan firmalar için TOBB Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen ödül töreni, TEPAV İcra Direktörü Güven Sak’ın açılış konuşmasıyla başladı. Sak, Türkiye 100 listesinde yer alan firmaların büyük çoğunluğunun KOBİ olduğunu belirterek, şöyle devam etti: “Şirketlerin sadece 11 tanesi KOBİ değil, yarıdan fazlasının çalışan sayısı ise 50’nin altında. KOBİ’lerin atılım yapabilme kabiliyetini, yeninin gücünü tanımlayacak yeni bir isme ihtiyacımız var. ‘KOBİ zaten büyümez, KOBİ önünüz göremez’ izlenimini silmemiz gerek. Bu yarışmaların KOBİ’lerin daha atak olmalarını sağlayacak tedbirleri nasıl alacağımız üzerine

düşünmemiz için vesile olması gerektiğini düşünüyorum.” Anadolu şirketleri büyüyor Törende konuşan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, bu yarışma ile Türkiye'nin en hızlı büyüyen 100 şirketinin 2012-2015 dönemindeki ortalama büyümesinin yüzde 438 olduğunu vurgulayarak, " Türkiye'deki milli gelir artışının 12 kat üzerinde bir performans gösterdiler" tespitini paylaştı. Türkiye'nin en hızlı büyüyen 100 firmasına ilişkin listeyi oluştururken başvuru yapan şirketlerin 2012-2015 dönemindeki ciro artış hızlarını

dikkate aldıklarını anlatan, listedeki şirketlerin tamamının yenilikçi firmalar olduklarını vurgulayan Hisarcıklıoğlu, sözlerine şöyle devam etti: “Listede 3 büyük şehir dışında 22 şehirden şirketler yer alıyor ve Anadolu'nun yükselişi açık bir şekilde görülüyor. Cazibe Merkezleri Programı'ndaki 23 ilden Türkiye 100 sıralamasına giren bir şirketimiz var ki o da Tunceli'den. İnanıyorum ki, Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki 23 ili kapsayan bu destek ve teşviklerden sonra, gelecek yıl yapacağımız Türkiye 100 sıralamasına bu illerden çok daha fazla şirket girecek.

100 şirketin 73'ü 2017'de yeni yatırım yapmayı planlıyor. Her şirket yeni girişimcilere örnek olsun istiyoruz. Listedeki şirketler bunu yapıyorlar. Listedeki 100 şirketten 40'ı, çalışanlarının kendi işlerini kurmalarına destek vermiş. Bu şekilde kurulan ve halen faaliyette olan 192 şirket var. Yani bu şirketler, girişimci yetiştiren birer okul. Listeye giren firma yöneticileri şirketlerinin büyümesini doğru yönetmeli. Doğru insanları tutmak ve şirketinize çekmek için elinizden geleni yapın. Enerjinizi dağıtmayın. Aynı anda birçok işi yapmaya çalışmayın. Sizi rakiplerinizden ayıran neyse onun üzerine gidin." İnisiyatif Hazine’de Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli ise konuşmasında, Kredi Garanti Fonu (KGF) kefaletiyle kredilerin yapılandırılmasına ilişkin uygulamanın başlayacağını belirterek, "Bankanın 'hayır' diyebileceği bütün alanları kapatıyoruz. Kesinlikle hiçbir firmamızın, finansal sıkıntılar nedeniyle piyasadan çekilmesine müsaade etmeyeceğiz" dedi. Gelişmiş ülkelerdeki büyük

bankaların aktif kaliteleri ile ilgili sıkıntılara işaret eden Canikli, Türk bankalarının aktiflerine dair ise sıkıntı olmadığını kaydetti. Reel sektörün yoluna devam edebilmesi için bankacılık sektörünün reel sektöre kesintisiz ve makul fiyatlarla kaynak sağlamasının önemine dikkat çeken Canikli, "Küresel piyasalarda iyi bir oyuncu olabilmek için bizim firmalarımızın da diğer ülkelerin küresel oyuncularına sağlanan imkanlara sahip olması gerekir. Bunun başında da finansal destek gerek” dedi ve şöyle devam etti: “Krediye erişimin kolay olması için uygulamayı KGF kefaletiyle yaptık. Finansman olabildiği kadar ucuz olacak. Uygulama başladıktan sonra bankalar bu taleplerin hepsini yerine getirecek. Burada inisiyatif bankada değil, bizde. Banka açısından herhangi bir risk oluşturmuyor çünkü kefaleti veren Hazine. Burada, bankanın 'hayır' diyebileceği bütün alanları kapatıyoruz. Kesinlikle hiçbir firmamızın söylediğimiz sıkıntılar nedeniyle piyasadan çekilmesine müsaade etmeyeceğiz."


DE-CIX GELECEK İÇİN DOĞRU YOLDA – EŞLEŞTİRME (PEERING) ALANINDAKİ LİDERLİKTEN “BİRBİRİNE BAĞLI” YENİ DÜNYANIN ÖNCÜLÜĞÜNE Faaliyet göstermeye başladığımız 1995 yılından bu yana dünya değişti. Özel yaşamın ve iş aktivitelerinin internet üzerinden hiç olmadığı kadar “birbirine bağlı” olduğu bir dünyada yaşıyoruz. Bizi hep bir adım önde olmaya teşvik eden ve aynı zamanda motive eden yeni fikirler ve yeni oyuncular pazara giriş yapıyor. Operatör ve veri merkezi bağımsız eşleştirme (peering), bağlantı hizmetleri ve ekosistemleri alanındaki global oyunculardan biri olarak, başarılı bir gelecek için adımlarımızı planladık. DE-CIX olarak hizmet ve çözümlerimizde üç temel alana odaklanıyoruz.

3: Güvenlik

DE-CIX Türkiye Bölge Direktörü Bülent Şen, şirketin hem mevcut hem de yeni hizmetleriyle geleceğe nasıl hazır olduğunu anlattı. 1: Sürekli büyüyen trafik

2: Bağlantı talebi

IP – internet trafiği durmak bilmeden büyümeye devam edecek. Lokal eşleştirme ise trafik büyümesinin en büyük faktörü. Bu noktada DE-CIX olarak müşterilerimizin tarafında, esnek ve güvenilir bulut bağlantılar gibi yeni ihtiyaçların ortaya çıktığını görüyoruz. Bu tür ihtiyaçları gidermek üzere “DirectCLOUD”u da içeren yeni çözümlerle ürün portföyümüzü her geçen gün genişletiyoruz. DirectCLOUD müşterilerimizin, DE-CIX bağlantısı bulunan bulut hizmet sağlayıcılarına özel bağlantılar sayesinde erişimini mümkün kılıyor. Böylece müşteriler DirectCLOUD ile, gelişmiş bir ağ performansı, artırılmış güvenlik ve daha düşük altyapı maliyeti gibi avantajlar elde ediyor. Amazon Web Services (AWS), ilk bulut sağlayıcı olarak hizmet vermeye başladı. Mevcut müşteriler için DirectCLOUD aracılığı ile bir bulut sağlayıcısına bağlanmak sadece birkaç dakika alıyor. Yeni müşteriler için ise bu süre birkaç günden fazla değil. DirectCLOUD, “DE-CIX etkin siteler” olarak adlandırılan Frankfurt bölgesinde tüm DE-CIX lokasyonlarında kullanıma hazır durumda.

Apollon platformumuz, ölçeklendirilebilir ve genişletilebilir şekilde tasarlandı. Yani ilerleyen dönemde DE-CIX lokasyonlarımızın birbiri ile bağlantısını daha da geliştireceğiz. GlobePEER Remote Frankfurt-New York’un başarıyla pazara sunulmasından sonra, hizmetlerimizi iki lokasyona daha ulaştıracağız. Bu yılın başlarında, Hamburg veya Münih’teki müşterilerimizin Frankfurt’taki müşterilerimizle veya tersi olacak şekilde eşleşmesini mümkün hale

Her geçen gün daha çok cihaz internete bağlandıkça güvenlik, hiç olmadığı kadar önemli bir öncelik haline geldi. Nesnelerin İnterneti dolayısıyla oluşan güvenlik zaafları nedeniyle halihazırda pek çok büyük DDOS saldırısına tanık olduk. Esneklik ve kullanılabilirlik konusuna önemle odaklanıyoruz ve her durumda %100 güvenilir bir platform sağlamaya devam etmek istiyoruz. Bu noktada sektörde öne çıkan Blackholing hizmetimizi (Karadelik oluşturma) yeni bir aşamaya taşıyoruz. DE-CIX olarak, IXP ve IP’lere karadelik oluşturma sinyali vermede standart bir yöntem sunan RFC 7999’a eklemeler yaparak, ciddi bir yatırım gerçekleştirdik. RFC 7999 dünya genelinde tüm DE-CIX internet değişim noktalarında kullanıma hazır durumda. DE-CIX olarak ayrıca hizmetlerimize ilişkin düşünce sistematiğimizi de yeniden tasarladık. Yeni DE-CIX

hizmet modelimiz, mantıksal bir ayrımla portu iki bölüme ayırıyor: Apollon platformuna fiziksel erişim ve sanal hizmetler. Böylece ilerleyen dönemde, DE-CIX GlobePeer Hizmeti gibi bilinen çözümlerimizin yanı sıra, MetroVLAN ve DirectCloud gibi ürünlerimiz de Apollon Platformu’na sağlanan tek bir erişim üzerinden alınabilecek. Bu yeni hizmet modeli, yeni ürün, hizmet ve özelliklerimizin pazara sunumuna da olanak sağlayacak. Fiyatlandırmada hizmet modeli bazında gerçekleştirdiğimiz değişim, süreçleri basitleştirmenin yanı sıra müşterilerimize, ihtiyaçlarını ayrı ayrı karşılama imkanı da verecek. Örneğin gelecekte müşterilerimiz hizmetlerimizden yararlanmak için artık Otonom Sistem Numarası’na (ASN) ihtiyaç duymayacak. Yeni hizmet modeli, bu yılın başlarında hayata geçecek. Hizmetlerimizi bu model altında DE-CIX Frankfurt’ta sunmaya başlayacağız, diğer lokasyonlarımız ise sene içinde dahil olacak. Özetle, DE-CIX olarak dünya genelinde sağlıklı ekosistemler inşa etmeye ve desteklemeye devam edeceğiz ve bu bizim asıl önceliğimiz olacak. Eşleştirme hizmetimiz yaptığımız işin ana odağı olarak kalacak ama müşterilerimizin dünya genelinde ihtiyaçlarını karşılamak üzere platformumuza daha fazla hizmet eklemeye de devam edeceğiz. advertorial

getireceğiz. Frankfurt’taki 730’un üzerinde ASN’ye (Otonom Sistem Numarası) anlık erişim, yeni müşterilerin de eklenmesiyle bu lokasyonlardaki lokal eşleştirme hizmetlerini de destekleyecek. GlobePEER Remote FrankfurtNew York ile büyük deneyim kazandık. Şimdi bu deneyimi, GlobePEER Remote Frankfurt – İstanbul ve Frankfurt – Düsseldorf hizmetlerimize de aktarmayı planlıyoruz.

For network quality, there’s no way around peering. Where networks meet

www.de-cix.net


6

BThaber

E-TOPLUM Haydi inşallah...

Para dergisi, 29 Ocak 2017 sayısında 8 sayfasını yazılım konusuna ayırdı. *Yazılım Sanayicileri Derneği YASAD Başkanı Doğan Ufuk Güneş: “2011’de 250 milyon dolar olan yazılım ihracatımız geçen yılın sonunda 1 milyar doları buldu. Türkiye’nin yıllık ihracatının 150 milyar dolar olduğunu düşünürsek, bu çok iyi bir rakam. Bugün dünya yazılım pazarı 4.8 trilyon dolar. Eğer doğru strateji kurarsak 10 yılda biz bunun 50 milyar dolarını alabiliriz. Hindistan bu rakama ulaşmış durumda. Biz neden yapamayalım? Kaldı ki Hintliler bizim kadar kıvrak ve kaliteli yazılımlar üretemiyorlar... 50 milyar dolarlık ihracat, tekstil, tarım veya sanayiden elde edilecek 50 milyardan daha değerlidir. Nakliyesi, masrafı, girdisi, işçisi, hammadde tedariki, navlunu yok. Bonfile et... Maliyet, beyin... Haydi 10 katı değil de mütevazi davranıp 3 katı değerinde diyelim. 2023’te bir

6 - 12 Şubat 2017

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

milyon gencimize nitelikli iş sunabiliyor olacağız. İstihdam garanti. Orta gelir tuzağından kesin çıkarız. Yazılım işi Türk pratik zekasına çok uygun. Türkiye’de mobil bankacılıkta bir EFT’yi bir havaleyi bir kaç dakikada yapabiliyorsunuz? Peki Almanya’da ne kadar sürüyor biliyor musunuz? 2 gün. İngiltere ve Fransa’da 3, Portekiz’de 4 gün sürüyor. Mobil bankacılık tamamen Türk mühendislerin geliştirdiği bir şeydir dünyada. Mesela biz kredi kartını bugün şifreyle kullanıyoruz. ABD’de hala imzayla kullnıyorlar. Şifreli kredi kartı da Türk mühendislerin geliştirdiği bir platformdur. Kredi kartı çekim süresi bile Batı ülkelerinde dakikalar bulabiliyor. Bizde ise saniyelik bir işlem. Bugün biz mobil bankacılık, finans ve sağlıkta önemli yazılımlar üreten firmalara sahibiz. Ocak başında yayınlanan Yazılım Stratejisi Belgesi devletin yazılım politikası açısından çok önemli.”

Stuxnet saldırı belgeseli ABD ve İsrail işbirliğiyle hazırlandığı bugün artık bilinen, İran’daki Natanz Nükleer Tesisi’ndeki uranyum saflaştırma çalışmalarını sekteye uğratmayı amaçlayan 2010 yılındaki siber saldırıya dair 1.5 saatlik belgesel, BBC’de yayınlandı. Gayet gizli tutulan, pek çok ayrıntısı hala açıklanmayan, açıklanmayacak olan saldırıya “resmen” Olympic Games adı verildiği, ama siber güvenlik camiasında Stuxnet olarak adlandırıldığı anlatıldı. Konuyu dünya kamuoyunun dikkatine ilk kez sunan New York Times muhabiri David Sanger’in sık sık bilgi verdiği filmde, Amerikalı ve İsrailli bazı yüksek düzey güvenlik yetkilileri de “söyleyebilecekleri kadarını” söylediler. https:// youtu.be/0X0Teo5AxQM. (Belgesel, 2016’da Berlin Film Festivali’nde gösterilmişti). Steve Jobs ve Apple, Wikileaks belgeselleriyle ünlü Amerikalı yapımcı Alex Gibney’nin Zero Days adlı belgeselinde en sıradışı bölüm ise, bizzat Ulusal Güvenlik Kurumu (NSA) ve CIA’de çalışan “vicdan sahibi” bazı görevlilerin kolektif ve anonim ifadelerinden oluşan “bu işi nasıl yaptık” açıklamasıydı. Filmde, yüz görüntüsü ve sesi dijital işlemle “bozulan” bir kadın görevli şaşılacak bir açıklıkla olayı başından sonuna kadar anlatıyor. Filmin sonunda, bu görevlinin aslında bir aktör olduğu ve NSA ve CIA kaynaklı “açıklanabilecek” (?) anonim

bilgileri aktardığı seyirciye gösteriliyor. Olympic Games “solucan yazılımının” Natanz’da nasıl etki yaptığı şöyle anlatıldı: Yazılım, uranyum işlemede kullanılan santrifüj borularındaki titreşimi çok artırarak veya çok azaltarak borularda metal yorgunluğu yaratıp boruların çatlamasını patlamasını sağladı. Öylesine karmaşık bir yazılımdı ki kumanda odasındaki ekranlarda, santrifüj “normal” hızında işliyor görülüyordu. Filmde anlatıldığına göre, hurdaya dönen santrifüj parçaları İran’dan ABD’e kaçırılmış, Başkan Bush’a gösterilmek üzere Beyaz Saray’a kadar nakledilmiş. Bush, bu kanıt üzerine Stuxnet saldırısına devam demiş. İşlem, Obama’nın göreve

başlamasına kadar devam etmiş. Obama da 2009’da göreve başladıktan sonra onay vermek zorunda kalmış. Filmde, sibersaldırı ardından İran’ın nükleer programında aksama yaşandığı, ama kısa sürede bu giderildiği gibi, eskisinden daha etkin bir şekilde programın sürdüğü de belirtildi. İran’dan Suudi Arabistan’ın Aramco petrol şirketine 2012’de ve ABD’de 2013’te bankalara yönelik saldırılarla İran’ın “Biz de size aynısını yapabiliriz” mesajı verdiği, yine uzmanların açıklamalarıyla anlatıldı. Bütün bu gelişmeler ardından, ABD ve İsrail’in süren işbirliğiyle Nitro Zeus adlı çok daha gelişkin bir sibersaldırı yazılımının “hazır olduğu” da filmin son mesajıydı.

Hyperloop isteyenler sırada Elon Musk’ın San Fransisco - Los Angeles arasında 615 km uzunluğunda hyperloop ulaşım sistemi için Nevada Çölü’ndeki Ar-Ge sürüyor. Hyperloop, vakumlu bir boru içinde, bin km hıza erişecek bir kapsülle yolcu taşıma projesi. Proje gerçekleşecek mi belirsiz, ama “biz de isteriz” diyenler aniden artıverdi. Dubai hemen sıraya girdi. Viyana - Slovakya başkenti Bratislava – Budapeşte’yi 280 km birleştirecek bir hyperloop fikri ortaya atımıştı. Kimse bunu ciddiye almazken, aniden Bratislava ile Çekya’nın

Brno kenti arasında bir hyperloop için fizibilite çalışmasına başlanacağı açıklandı. Bratislava gibi 19’uncu yüzyıl film seti gibi küçük bir şehirle, Brno gibi “kelalaka” bir başka şehri 130 km hyperloop’la bağlamak? Neden daha uzaktaki Prag değil de Brno? Prag ne de olsa, Çekya’nın başkenti, memleketin en cazip turizm şehri: Mozart “oradan da” geçmiş, şehir Mozart’ı “manevi evladı” sayıyor v.s.? Efendim, Brno mühim bir demiryolu kavşağı olduğu içinmiş!.. Bu arada, sanki

hyperloop bir yerlerde kurulmuş da, işlemeye başlamış da, “dünyanın” geri kalan yerlerine de bu sistem gerekirmiş gibi bir de Dünya Hyperloop Haritası çıktı ortaya. Aslında bu, 2003’te Mark Ovenden’in tasarladığı “Transit Maps of the World” adlı kitabında yayınladığı sanal bir dünya metro planı. Ama hyperloop için de (?) kullanılabilir: Buna göre, İstanbul’dan hyperloop’a binersek, 4 durak sonra Şanghay’dayız. Ama İstanbul – Bursa – Ankara – İzmir yolu bir tuhaf. Bursa batıda, Ankara doğuda, İzmir batıda. Hyperloop galiba

dümdüz gitmek zorunda. Sapma olmamalı. Neyse, haritadaki bu pürüzler (!) hyperloop inşallah hele denizlere falan da bir yapılsın,

halledilir. Seyahat planınız için: https://www.inverse.com/ article/26459-hyperloop-onemap-global-undergroundsystem



8

BThaber

E-TOPLUM

6 - 12 Şubat 2017

Bölgesel buluşma için geri sayım

Doğu Anadolu 1.Bilişim Buluşması; Fırat Üniversitesi, Fırat Teknokent, Harput Ajans ve Nilda Ajans işbirliği ile bölgesel ve ulusal iş dünyası, kamudan üst düzey isimler, akademisyenler, girişimciler ve yatırımcıları bilişim dünyası profesyonelleriyle bir araya getirecek. Etkinlik; “Geleceğin Teknolojileri ve İş Dünyası Çözümleri” ana teması ve “Bilişim Her Yerde!” sloganı ile 9-10 Mart 2017 tarihlerinde

Elazığ Akgün Hotel’de gerçekleştirilecek. Yaklaşık 20 ilin kapsama alındığı, Bakanlıklar, üniversiteler, kamu kurum ve kuruluşları, yerel yönetimler, ulusal ve yerel STK’lar, sektörün önde gelen ulusal ve yerel firmalarını buluşturacak etkinlikle bölgeye ve şirketlere katma değer oluşturacak işbirliği, yatırım ve sektörel-bölgesel sinerji oluşumuna katkı sunacak bir ekosisteme imza atılması hedefleniyor. Doğu Anadolu 1.Bilişim Buluşması olarak ilk kez düzenlenecek etkinlik, bilişim ve iş dünyasının en iyilerini bir araya getirecek. Bakanlıklar ve bunlara bağlı ilgili daire başkanlıkları, 10 sektörel STK, 20’ye yakın üniversite, 8 teknokent, 30'un üzerinde belediye ve kamu kurumu, 250’nin üzerinde bölgesel firma, 50’ye yakın ulusal ve

uluslararası firma ve marka, ayrıca sektörel firmalar, akademik katılımlar, öğrenciler ve diğer ilgili katılımlar ile kamu-özel sektör birlikteliği adına önemli bir buluşmaya imza atılacak. Bölgede sektörel bazda gerçekleştirilecek en büyük ölçekli etkinlik olarak tanımlanan Doğu Anadolu 1. Bilişim Buluşması, Doğu ve Güneydoğu olmak üzere önümüzdeki yıllarda her yıl farklı bir ilde gerçekleştirilecek. Gerçekleştirilecek ulusal ve sektörel katılımlarla bölgesel stratejilerin ele alınması, bölgesel ve ulusal bazda ciddi bir katılım ve sinerji hedeflenen etkinlik ile özellikle bölgedeki pazarlama ağını genişletmek isteyen firmaların yine bölgedeki firma ve kurumsal kullanıcılarla buluşması hedefleniyor. Toplam 20 ilin kapsama

alındığı etkinlik ile kamu yatırımlarının yönlendirilmesi ve yatırımlardaki teknolojik altyapının irdelenmesi, firmaların ürün, hizmet ve yeni teknolojilerinin

sunumu hedefleniyor. Doğu Anadolu 1.Bilişim Buluşması hakkında detaylı bilgi, program ve kayıt için www.dbb2017. com adresini ziyaret etmek mümkün.

Sigorta primini mobilden ödeyin Türkiye, Endüstri 4.0 için hazırlıklarını sürdürüyor Vodafone Cep Cüzdan’la, ev hizmetleri için yanında işçi çalıştıran kişiler, çalıştırdıkları işçilerin sigorta primlerini SMS ile hiçbir kredi veya banka kartına gerek duymadan ödeme imkânına sahip olacak. Vodafone’un tüm ödeme sistemlerini tek çatı altında topladığı Vodafone Elektronik Para ve Ödeme Hizmetleri Anonim Şirketi (VPAŞ) aracılığıyla gerçekleştirilen sigorta primi ödeme kolaylığından, ev hizmetleri için ayda 10 günden az olmak şartıyla günübirlik işçi çalıştıran tüm kişiler yararlanabilecek. Sistem, abonelerin ev hizmetlerinde çalıştırdığı kişinin başına gelebilecek iş kazaları ve meslek hastalığı gibi durumlar için ödenmesi zorunlu olan günlük 1,19 TL tutarındaki

sigorta primini hızlı, güvenilir ve kolay ödeme imkânı sunuyor. Sistem kapsamında ev hizmetleri için günübirlik işçi çalıştıran tüm Vodafone aboneleri, öncelikle bir defaya mahsus olmak üzere kendi TC kimlik numaralarını 5510’a kısa mesaj göndererek, kendilerini “çalıştıran” olarak kaydettirecek. Daha sonra, çalıştırdıkları kişinin TC kimlik numarası ve ayın hangi gününde çalışacağı bilgisini 5510’a SMS göndererek zorunlu sigorta primini ödeyebilecek. Böylece eleman çalıştıran kişi, Sosyal Güvenlik Kurumu’na (SGK) gitmeden prim ödeme işlemini gerçekleştirebilecek ve çalıştırdığı kişiyi tescilleme imkânına kavuşacak.

Samsung Türkiye Kamu Sektörü ve Dış İlişkiler Ülke Direktörü Dr. R. Erdem Erkul

Endüstri 4.0; Samsung, Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü, Türk Sanayi ve İşadamları Vakfı (TÜSİAV) ve Ankara Üniversitesi işbirliği ile düzenlenen çalıştayda ele alındı. “Türkiye Endüstri 4.0’ın Neresinde?” başlıklı oturumda konuşan Samsung Türkiye

Kamu Sektörü ve Dış İlişkiler Ülke Direktörü Dr. R. Erdem Erkul, Samsung’un yeni teknoloji geliştirme ve inovatif ürünler tasarlamadaki gücünü Endüstri 4.0 alanında yeni çözümleriyle ortaya koyduğunu belirtti. Büyük ölçekli şirketlerden KOBİ’lere kadar Endüstri 4.0 alanında ihtiyaçları doğru analiz ederek farklı çözümler sunduklarını belirten Dr. Erkul, şunları söyledi: “Dijital dönüşümden beslenen Endüstri 4.0, gelişmekte olan güçlü bir pazar olan Türkiye’deki sanayi kuruluşları için önemli bir fırsat. Şirketler Endüstri 4.0 döneminin teknolojileri ile iş süreçlerini hızlandırabilir,

verimliliklerini artırarak önemli büyüme potansiyeli kazanabilirler. Geçtiğimiz yıl TÜSİAD ve Deloitte Türkiye işbirliği ile gerçekleştirdiğimiz ‘Türkiye’deki Dijital Değişime CEO Bakışı’ araştırmamız da kurumların genel olarak bakışının bu yönde olduğunu ortaya koyuyor.” Endüstri 4.0 çalıştayına konuşmacı ve panelist olarak katılan diğer isimler arasında TÜSİAV Yönetim Kurulu Başkanı Veli Sarıtoprak, Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Erkan İbiş ve Samsung Türkiye Strateji Direktörü Can Kuterdem yer aldı.


information solutions for your business veri merkezi | ağ | trafik yönetimi | bilgi güvenliği | performans yönetimi | görselleştirme ISB Bilişim Teknolojileri A.Ş.

İçerenköy Mah. Çayır Cad. No 3 Özce Center Kat 8 PK 34752 Ataşehir tel +90 (212) 428 47 47 fax +90 (212) 428 47 48 web www.isb.com.tr e-mail info@isb.com.tr


10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 Şubat 2017

Ödeme dünyası yeniliklerle büyüyor yılını değerlendirdi. Toplantıda katılımcıları bilgilendiren BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko, 2016 yılında lüks tüketimin azaldığı ve tüketicilerin temel ihtiyaçlarını karşılayarak tasarrufa yöneldiği bilgisini paylaştı. 2023 yılında nakitsiz toplum olma hedefinde gelişime işaret eden Dr. Soner Canko, “Nakitsiz yaşam, mobil ticaret ve finansal teknoloji girişimleri (Fintech’ler) başlıklarında Türkiye, sağlıklı büyümesini sürdürüyor” dedi.

BKM Genel Müdürü Dr. Soner Canko Bankaların ortak platformu ve ödeme sistemleri başlığında inovasyon merkezi olarak tanımlanan Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Türkiye’de kartlı ödemeler ve nakitsiz toplum hedefine yönelik çalışmalar paralelinde 2016

Avrupa’nın 1 numaralı kart pazarıyız Türkiye’de 2016 yılı itibarıyla banka ve kredi kartları dâhil olmak üzere toplam 176 milyon kart olduğu bilgisini veren Dr. Soner Canko, bu kartların 58,8 milyonunun kredi kartı, 117 milyonunun banka kartı olduğunu söyledi. Kart sayısı gelişiminde 2015’ten 2016’ya yüzde 3’lük artışa dikkat çeken Canko, ekledi: “Avrupa’nın 1 numaralı kart pazarı olmayı

sürdürüyoruz.” Ödemelerdeki kart kullanımının istikrarlı artışına dikkat çeken Dr. Soner Canko, şu verileri paylaştı: Üç kat artışa rağmen daha gidecek yol var “Toplam kartlı ödemeler 2016’da yüzde 12 büyüdü. Ticari kredi kartı ve banka kartları ile yapılan ödemeler ise toplam kartlı ödemelere kıyasla daha hızlı büyüyor. Ticari kredi kartı ödemeleri yüzde 17, banka kartı ödemeleri ise yüzde 34 büyüdü. Yani artık her 4 kartlı ödemeden 1’i banka kartları ile yapılıyor. Hane halkı harcamaları her geçen yıl daha fazla oranda kartla yapılıyor. 2014 ve 2015’te kartlı ödemelerin hane halkı harcamalarına oranı yüzde 37 iken, bu oran 2016’da yüzde 40’a yükseldi. Türkiye’de kişi başı kartlı ödeme sayısı 10 yıllık zaman diliminde 3 kat arttı. Buna karşın hala gidilecek yol var. Bugün potansiyel 34,7 milyon kredi kartı, 19,8

milyon banka kartı kullanıcısı bulunuyor.” Lüks ilgisi yerini tasarruf eğilimine bıraktı Sektörel verilere bakıldığında istatistikler, kartlarla 2016’da daha çok tasarruf yapıldığını gösterirken, lüks tüketim ve turizm harcamalarının 2015’e kıyasla azaldığı görülüyor. Kart harcamalarının en fazla artış gösterdiği sektörler bireysel emeklilik (yüzde 84), kamu/ vergi (yüzde 72), sigorta (yüzde 25), yemek (yüzde 17) ve sağlık (yüzde 14). Tasarrufa yönelik sektörlerdeki artışı, bireylerin geleceklerini garanti altına alma eğilimi ile yorumladıklarını belirten Canko ekledi: “Lüks tüketime yönelik sektörlerde ise harcamalar aynı seviyede kaldı ya da enflasyonun altında büyüdü.” Ticarette mobil kanal yükseliyor İnternetten kartlı ödemelerin fiziki ödemelere kıyasla daha

“Yurtdışındaki konumumuzu güçlendireceğiz” HORECA (Hotel/ Restaurant/ Cafe) başlığında teknoloji kullanımı bir Handan Aybars gereklilik halini aldı. Protel’in 30 yıla yaklaşan ve sürekli güçlenen, büyüyen yapısının, ev dışı tüketim sektöründeki işletmelerin teknolojiye olan ilgisini ortaya koyduğuna işaret eden Protel Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı’nın da belirttiği gibi, teknolojik yenilikler sadece bireylere değil, işletmelere de önemli avantajlar sağlıyor ve hayatı kolaylaştırıyor. 2016’nın turizm açısından zor bir yıl olduğu gerçeğine vurgu yapan Murat Sıcakkanlı, eklemeden geçmedi: “Buna karşın, sektördeki işletmeler teknoloji yatırımlarını artırmayı ve altyapılarını güçlendirmeyi sürdürdü.” Tek başına bu bile, Sıcakkanlı’nın tabiriyle sektörün ulaştığı bilincin net bir ifadesi. Turizm sektörü, yıldan yıla büyüyen ve genelde pozitif yönde rakamlara sahip bir sektör. 2016 yılı boyunca yaşanan çeşitli gelişmelerden sektör elbette etkilendi, ancak Murat Sıcakkanlı, bunun kalıcı bir durum olduğunu düşünmediklerinin altını çizdi.

2017 yılında yurtdışında faaliyet gösterilen ülke sayısını artırmayı hedefleyen Protel, çözüm ortağı ağını da genişletmeye devam edecek. Bu süreçte yurtdışına açılma hedeflerine yoğunlaşarak, olası en olumlu sonuçları elde etmek için çalıştıklarını belirten Sıcakkanlı, beklenti ve hedeflerini paylaştı:

Protel Genel Müdürü Murat Sıcakkanlı 2017 için hedef ve planlarınız, beklentileriniz neler? 2017 yılında, Macaristan’ın Budapeşte şehriyle Hırvatistan’ın Zagreb şehrinde

açtığımız ofislerimizdeki faaliyetlerimize ağırlık verirken, yurtdışındaki konumumuzu da güçlendireceğiz. Ayrıca, faaliyet gösterdiğimiz ülke sayısını artırmayı hedefliyoruz. Uzun vadeli hedeflerimiz arasında ise 1989 yılından bu yana sürdürdüğümüz distribütör konumumuzu giderek terk edip, üretici konumuna geçmek bulunuyor. Yurtiçindeki hedeflerimiz arasında farklı segmentlerdeki işletmelere de ulaşarak pazara daha fazla yayılmak var. Kaç tane bölgesel çözüm ortağınız var ve bunlara yenileri eklemeyi planlıyor musunuz? Bölgesel ortağımız yok, fakat çok sayıda çözüm ortağımız var. Elimizdeki ürün portföyünü büyütmek, sunduğumuz ürünleri geliştirmek ve sunduğumuz hizmetlerle birlikte erişebildiğimiz kitleyi genişletmek için tabii ki

çözüm ortaklarımıza yenilerini eklemeyi planlıyoruz. Yurtdışı çalışmalarınız nasıl ilerliyor? Bu konuda hedefleriniz neler? Yurtdışı, son dönemde özellikle odağımızda. 27 yıldır Türkiye ve Kıbrıs’ta yapmış olduğumuz çalışmalara Budapeşte ve Zagreb’de de devam ediyoruz. Daha sonraki adımımız ise Dubai ve diğer Doğu Avrupa ülkelerinde de faaliyet göstermek olacak. Çözümlerinize ne gibi yenilikler eklemek gündeminizde? İlk günden bu yana, gelişirken müşterilerimizin de aynı hızda gelişmesi için çalışıyoruz. Bugüne kadar müşterilerimizin kendi ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretirken artık müşterilerimizin müşterilerinin kullandığı uygulamalar yönünde yatırım yapıyoruz. Mobil teknolojilerin hızlı yükselişine ve bu teknolojiler üzerine kurgulanan çözümlere olan ilgideki

hızlı büyüdüğünü söyleyen Dr. Soner Canko, internetten yapılan kartlı ödeme tutarının toplam ödemeler içerisindeki payının 2013’te yüzde 8’ken, 2016’da yüzde 12 olduğunu kaydetti. Canko, internetten yapılan kartlı ödeme tutarının bir önceki yıla kıyasla yüzde 23 artışla 68,4 milyar TL’ye ulaştığını belirtti ve sözlerine şöyle devam etti: “Her beş kredi kartından ikisi internet ödemelerinde kullanıldı. 2014’te yüzde 19 olan mobil alışveriş oranı ise 2016’da yüzde 51’e ulaştı ve ilk kez e-ticareti geride bıraktı. Finansal teknoloji (Fintech) girişimleri 2016’ya damgasını vurdu ve Fintech ekosistemindeki işlem değeri 2016 yılında 15 milyar dolara yaklaştı. 2016 yılında Türkiye’de girişimlere yapılan yatırımların yüzde 47’si Fintech girişimlerine yapıldı. Fintech alanında yeni girişimler için büyük potansiyel ve destek var. Bu alanda yenilikçi fikirler ve girişimler, Türkiye’ye yabancı yatırım çekecek.”

artışa bağlı olarak, biz de buna yönelik ürün ve çözümler geliştiriyoruz. Ayrıca nesnelerin interneti ve bulut da gündemimizdeki öncelikli başlıklar arasında. MICROS donanımları, kullanıcılara ne gibi faydalar sağlıyor? MICROS donanımlarının kullanıcılara sağladığı en büyük fayda hız ve verimlilik. MICROS’un birbirine eşgüdümlü ve uyumlu şekilde çalışabilen birçok öğesi bulunuyor. Sistem tüm öğeleriyle birlikte kurulursa, siparişin alınmasından mutfak personeline iletilmesine, masa veya oda hesabına eklenmesine, internet üzerinden veya farklı kanallardan alınan rezervasyonların otomatik olarak işletmenin sistemlerinde görünmesine kadar birçok işi, hatta çok daha fazlasını yapabiliyor. Bu da hızı ve verimliliği artırdığı gibi, birçok gider kaleminde hatırı sayılır azalmaya katkıda bulunuyor. Geliştirme çalışmalarımız ağırlıklı olarak üçüncü taraf sistemleri MICROS sistemleriyle uyumlu çalışabilir hâle getirme yönünde. Böylece MICROS sistemlerinin erişebildiği kullanıcı kitlesini genişletirken, MICROS’u da daha becerikli ve faydalı bir sistem hâline getirmeye çalışıyoruz.


BThaber 6 - 12 Şubat 2017

BÜYÜK VERİ, ANALİTİK VE CRM OPERASYONLARI

DOSYA:

www.bthaber.com

Analitik yetkinliği, oyunun kurallarını belirliyor Her şirketin elinde büyük veri var ve bunu depolamaktan çok daha fazlasını yapmak gerektiği herkesin malumu. Analitik yetkinlik; sektörel bazda hız ve kontrol becerisini beraberinde getiriyor, ama artık bu da yetmiyor. IoT ve M2M gibi yeni teknolojilerle emin adımlarla gelişen Endüstri 4.0 gerçeği, büyük veri ve analitiğe bakış

açısının değişmesini de sağlıyor, ama gerekçe örnekleri bununla sınırlı değil. Yatırım önceliklendirmeler, rekabette ve tüketici tercihlerinde öne çıkmak, operasyonel verimliliği sürekli kılabilmek için de büyük veri, analitik ve CRM operasyonlarında yeni bir bakış açısı ve kurumsal önceliklerle ilerlemek şart. İşte temel adım önerileri ve potansiyelleri…


12

DOSYA

BThaber

BÜYÜK VERİ, ANALİTİK VE CRM OPERASYONLARI

6 - 12 Şubat 2017

DEPOLAMADAN ANALİTİĞE, ÖNCELİKLER DEĞİŞİYOR VE GELİŞİYOR Büyük veri, analitik ve CRM operasyonları eski ve yeni teknolojilerin buluşma gerekliliği ışığında önemli değişimlere gebe. Ama bu kadar da değil. Çünkü ‘yeni nesil teknoloji’ tanımı IoT’den M2M’e birçok yeniliği, bu yönüyle sadece BT odaklı değil, operasyonel değişimi de gerektiriyor. BT yöneticileri büyük veri ve analitik odaklı çabalarının önemli sonuçlar ortaya koyduğunun bilincinde. Ama bu konuda yatırım ihtiyaçlarının da sonu yok. Örneğin 2017 yılında daha çok sayıda analitik sistemin iş süreçleri için ‘kritik’ kategoride konumlanması beklenirken, bunların operasyonel yetkinliklerinin de gücünü koruması, bir taraftan da yönetimsel standartları karşılaması gibi şartlara uyumu isteniyor. Analitik sistemlerin iş süreçlerindeki kritik öneminin artması, CIO’ların ve büyük veri odaklı şirket görevlilerinin de yeni eğilimleri dikkate almasını gerekli kılıyor. İlk unsur, buluta yönelimde yaşanan değişim. Buna göre, sadece büyük ölçekli şirketler değil, KOBİ’ler de giderek daha çok uygulamayı veri merkezinden çıkartarak, bulutta konumlandırma çabasında. Bu eğilim büyük veri ve analitik alanında olduğu kadar, bütünsel BT yaklaşımlarında da önemli bir değişime işaret ediyor. Çünkü her ölçekte şirketin önceliği veri merkezlerine daha az para harcamak, buna karşılık çözümlerin kullanımında daha fazla esnekliğe de sahip olmak. Bu eğilim; kayıt ve kullanım süresi tabanlı uygulamaları öne çıkartırken, geleneksel ‘cihaza sahip olma maliyeti’ odaklılığı devre dışı bırakıyor. Büyük veri ve analitikte bu eğilimi pekiştiren bir unsur da yetkin İK sıkıntısı. Yani kurumsal Hadoop yapılarını işletmek için yetkin istihdama her şirket ulaşamıyor ve onlar da bunun yerine, büyük veri işleme platformunu kullanma konusunda bulut servis sağlayıcılarla bağlarını güçlendiriyor.

Geleneksel veri kaynaklarınızı, yeni sistemlere ekleyin

iş yapış şekillerinde dönüşümleri beraberinde getirme potansiyeline de sahip. Büyük veri ve analitik sağlayıcıları ve bu konuda uzman danışmanlar da şirketlerin yeni veri kümeleme hedeflerine ulaşabilmesi için danışmanlık desteği sunacak. Üçüncü sırada kullanımı daha da artan karanlık veri var. Şirketlerin bilgiden gerçek değere ulaşabilmek için kağıt bazlı dokümanlara, fotoğraf ve videolara, depolarda veya arşivlerde duran diğer kurumsal veri kaynaklarına ihtiyacı bitmiyor. Yani bu geleneksel yapılardaki verilerin büyük veri kümeleri yaratmaya odaklanabilmesi de bir gereklilik halini alıyor. Belirttiğimiz bu veri yapılarının büyük veri analizlerine doğru yöntemlerle dahil edilmesi, şirketlerin geriye dönük performans eğilimlerini çok daha doğru ortaya koyabileceği gibi, geleceğin süreç planlamasında önem taşıyan, fikri mülkiyet gibi yasal haklarda sınırları çizen ürün döngüleri konusunda da fikir verme potansiyeline sahip.

Herkes her veriye erişmemeli İkinci unsur dijital olarak yapılandırılmamış verinin ve makine IoT verilerinin dev yığınlar oluşturması. Birçok şirketin çalışmalarının temelinde IoT verilerini kullanmak ve bu verilerle doğru bağlantıları kurabilmek var. Şirketlerin büyük veri kümeleme hedefleri; aslında insanlar tarafında sistemlere dahil edilen standart dijital verilerle makinelerden elde edilen verilerin bütünleştirilmesi, anlamlı bir yapıya kavuşması. Bu yönde çalışma,

Dördüncü sırada veri güvenlik yetkilerinin daha güçlü ve etkili biçimde yönetimi var. Zira veriler gün be gün büyür ve itinayla depolanırken, şirket çalışanları da en doğru karar ve öneriler için aynı veriyi kullanabilmeli, bu verileri temel almalı. Gereklilik bu, ama şirkette her çalışan tüm verilere erişim hakkına sahip değil. Bu gerçeğin ve beraberinde getirdiği gerekliliğin farkında olan şirketler,

veri erişim yetkilendirmelerini sıkılaştırmak, böylece her bir veri kullanıcısının ‘doğru erişim izinlerine’ sahip olduğunu ortaya koymak için çalışıyor. Bu çalışmanın içinde erişim izin politikalarının yaratılması veya güncellenmesi, ayrıca kullanıcıların veri toplama veya transfer için veri erişim ve yetkilendirilmelerinin netleştirilmesi de var.

Hızlı analitik gerek Beşinci unsur ‘analitik hızının hız

kazanması’ olarak gösteriliyor. Günümüzde tüm iş süreçlerinde hız temel unsur ve yöneticiler de onlara kolayca erişebilecekleri, veriyi hızla sunan analitik yapılara büyük önem veriyor. Yani birkaç yıl öncesine kadar ön planda olan analitik raporlarını bekleme günleri geçmişte kaldı. Aslında analitik raporlar, büyük veri analizlerinin temelini oluşturmayı sürdürüyor. Ama burada söz konusu olan değişim, erişilebilir analitik sonuçlarını çok daha hızlı sunmak üzere BT biriminin üzerinde daha da yoğunluk kazanacak baskı. Böylece daha fazla gerçek zamanlı büyük veri ve analitiğe odaklanılacak. Altıncı unsur ise büyük veri projelerinde iş birimlerinin yaptıkları değerlendirmeler. Burada da BT biriminin değişen rolünü göz ardı etmemek gerek. Yani teknoloji yöneticileri yatırım geri dönüşüne sadece kendi BT birimleri odaklı bakmamalı, kurumsal iş süreçlerinin bütününde söz konusu yatırımların beraberinde getirdiği faydalara odaklanmak gerektiğini bilmeli. Aksi halde, şirketin tüm departmanlarının hedefi halini almaları kaçınılmaz olabilir.

Büyük verİ ve analİtİkte bunlara hazır olun! •

Programcıların veri bilimi yetkinlikleri edinmesi bir gereklilik olacak. Çünkü gündemi doğru takip edebilmeliler ve kariyer hedeflerine ulaşabilmeliler. Önem derecesi yüksek kurumsal uygulama projelerinin odağında yapay zeka (AI), makine öğrenimi ve bilişsel işlem yetkinliği olacak. Geleneksel kurumsal uygulama zincirini kıracak projeler medya analitik yayını, gömülü öğrenme, bilişsel IoT, otonom araçlar, otomatik arşivleme gibi yenilikler olacak. Veri bilimcilerin operasyonel sorumlulukları; gerçek hayattaki deneyimleri tasarlamak, oluşturmak, izlemek ve yönetmek olmayı sürdürecek. Makine

öğrenimi ve öngörüsel analitik gibi unsurlar ise temel iş süreçleri ve tüketicilere dokunma noktalarında öne çıkacak. Veri bilimciler entegre, çoklu disiplinli, bulut tabanlı geliştirme ortamlarının içinde çalışmalarını sürdürecek, zengin işbirliği ve proje takip araçları ile gücünü artırırken, güvenlik ve yönetim kontrollerini de güçlendirecek. Öğrenme ve bilişsel IoT gibi başlıklara odaklı açık kaynak araçlar, veri uygulama geliştiricilerin de önceliği olacak. Kurumsal uygulamalar AI, makine öğrenimi ve öngörüsel analitik gibi yeniliklerin katma değerini dengelemek adına gelişim sergileyecek.


BÜYÜK VERİ & QLIK İŞ ORTAKLIĞI

B

ilimsel ve teknolojik gelişmeler verinin üretim hızını artırdı.Veri hacminin ve hızının artması ile birlikte veri çeşitliliği insanlık tarihinde ilk kez daha önce tanıklık etmediğimiz gelişmelere yol açıyor. Kanalların çeşitlenmesi ve artan dijital etkileşim pek çok dijital işlem izinin veri olarak kaydedilebilmesine imkan sağlıyor. Teknolojik gelişmeler bir yandan yeni veriler üretirken, öte yandan geleneksel yöntem ve araçlarla erişilemeyen verilere etkin biçimde erişilebilirliğinin önündeki engelleri aşmaya yardımcı oluyor. Teknolojik altyapısında doğru yatırımları yapan, ihtiyaçlarını iyi belirleyip doğru çözümleri tercih eden şirketler, daha önce hiç olmadığı kadar büyük avantajlar sağlayabiliyor. Büyük veri ve görsel analitik bakış açısı, işletmelerin rakiplerinden çok daha hızlı ilerlemelerini, dış etkilere karşılık verebilmelerini ve hatta geleceğe yönelik doğru tahminlerde bulunabilmelerine olanak veriyor. Büyük verinin, daha akıllıca düşünmemizi sağladığı doğru, ama büyük veri ile analitik bir araya gelince doğru zamanda doğru aksiyonları alan bir işletme zekasını ortaya çıkarıyor. Gün geçtikçe büyük veriye olan ilginin arttığını söyleyebiliriz. Hatta bazı kurumlar için bu konu, operasyonlarının temel bir parçası haline gelmiş durumda. İş birimleri için ise, daha önce cevaplayamadıkları soruların cevaplarını bulmak ve yeni fırsatları ortaya çıkarmalarmümkün olmaya başladı. Bununla beraber bazı kurumlar için büyük veri, hala bilinmezliğini korumaya devam ediyor. Son kullanıcının veriyi kolayca analiz edebileceği bir yöntem olmadığı sürece, büyük veriden beklenen faydalar ortaya çıkmayacaktır. Farklı veri kaynaklarına en iyi erişim yöntemi, ancak farklı yöntemlerin bir karışımı şeklinde olabilir. Konu büyük veri analizine gelindiğinde ise; Qlik, son kullanıcıya birçok çözüm sunmaktadır.

BI Technology Kanal ve İş Geliştirme Direktörü Hakan Ağca

Artan Büyük Veri Analizi İhtiyacı

Geçmişte büyük veriye, akademiye ya da kamuya ait soruların cevaplanabilmesi için, paralel hesaplama yığınları üzerinde karmaşık algoritmalar kullanan ‘’Veri Bilimcileri’’ odaklanmıştı. Hala Veri Bilimcilerine ihtiyaç var ama, artık son kullanıcıların da çeşitli iş soruları için, büyük veri analizinin gücünden faydalanma zamanı gelmiştir. İş kullanıcıları, büyük veriyi daha çok aşağıda yer alan belirli bir işe özel soruların cevaplarını aramak için kullanıyor: • Son kampanyadan sonra satışlar nasıl gidiyor? • Üretim verimliliği ne durumda? • Sosyal medyadaki yansımalar nasıl? Bu tip sorular iş kullanıcıları tarafından uzun zamandan beri sorulmaktaydı. Fakat bugüne kadar bu sorular yeterli bir doğruluk derecesi ile ya da ayrıntılı bir şekilde cevaplanamadı. Çünkü bunlara ait veri kümeleri yoktu ya da erişmek mümkün değildi. Artık teknoloji, iş kullanıcılarının da büyük veri kaynaklarına erişimini sağlıyor. Mesela Qlik; Hadoop, veri ambarları, veri tabanları, tablolar gibi çeşitli kaynaklardan gelen veriyi, tek bir etkileşimli analiz katmanında birleştirme imkanı sunmaktadır. Büyük veri kümeleri söz konusu olduğunda, IT birimlerinin bu veri kümelerini yönetebilmesi ihtiyacı dışında, özellikle karar verici düzeydeki kullanıcıların bu büyük verilerden anlamlı sonuçlar çıkarabilmesi en önemli konu olarak karşımıza çıkıyor. Büyük veri kümeleri altyapı seviyesinde çok iyi yönetilse de eğer son kullanıcılar bundan faydalanamıyorsa o takdirde veri odaklı organizasyon hedeflerinden çok uzak, kurumsal kültürü geliştiremeyen, kısa soluklu ve geri dönüşü çok düşük projelerle karşılaşılıyor. Bu aşamada büyük veriyi işleyecek Görsel Analitik İş Zekası Platformları büyük önem taşımaktadır. Bu platformları kullanarak çözümler geliştirmeye çalışan kurumlarda son yıllardaki ihtiyaç eğilimlerine baktığımızda, son kullanıcıların da geçmişle karşılaştırıldığında çok daha büyük veri kümeleri üzerinde çalışmak istediklerini görüyoruz. Daha somut konuşmak gerekirse, teknolojik yetersizliklerden dolayı geçmişte tek bir rapor içinde bir kaç yüz bin satır üzerinde çalışabilen son kullanıcılar artık tek bir doküman için yüz milyonlarca ve hatta milyar seviyesinde analiz yaparak, çok daha büyük bir resimde analitik sonuçlar çıkarmaya çalışıyorlar. Bu nedenle kurumların kullandığı görsel analitik platformların bu seviyelerde veriyi herhangi bir performans kaybı olmadan, anlık ve çapraz sorgularla sonuca götürebilecek teknolojik altyapıyı sunması gerekmektedir.

Qlik ürün ailesine baktığımızda, özellikle bu büyük verileri performans kaybı olmadan işleyebilecek ve kullanıcıların saniyeler bazında sorgu atabilmesine izin veren In-Memory Database’i, belirttiğim bu ihtiyacın direkt olarak adreslenmesini sağladığını görüyoruz. Ancak bunun da ötesinde bazı önemli konularla karşılaşıyoruz. Örneğin büyük veri dediğimizde verinin çeşitliliği de söz konusu. Bu durumda hem çok çeşitli veri hem de çok büyük hacimde veri karşımıza çıktığında, son kullanıcıları bunlardan anlamlı bir sonuç çıkarabilmesi için analitik görselliğin de önemi artmaktadır. Bu noktada “analitik görsellik” kelimesini özellikle kullanıyorum, çünkü tek

başına görselliğin olaylar arasındaki ilişkileri ortaya çıkartmak için yeterli olmadığını görüyoruz. Kullanıcıların analitik birikimlerinin de her zaman üst seviyede olmadığı ise başka bir gerçek. Bu durumda kullanılan iş zekası platformunun sunduğu analitik yeteneklerin, kullanıcıları yönlendirerek sadece şık ve görsellikten çok daha öte bir çatı oluşturması gerekiyor. İşte Qlik ürün ailesindeki görsel bileşenlerin sunduğu analitik özellikler, “dummy” olarak düşünülebilecek görsellikten çok daha gelişkin ve bu büyük verilerden anlamlı sonuçlar çıkarabilmek adına son kullanıcılara çok basit kullanımlı bir altyapı sunabilmektedir. Kullanıcı arayüzleri söz konusu olduğunda son olarak karşımıza çıkan bir konu da şu ki, son kullanıcıların bir defada analiz edeceği büyük veri kümesinin dışında veritabanı düzeyindeki veri kümesinin büyüklüğü. Veri kümeleri her zaman çok daha büyük bir hız ve hacimde arttığından, veritabanı düzeyinde her zaman son kullanıcıların analiz ettiği dokümanların içeriğindekinden fazla veri olacaktır. Bu durumda son kullanıcı ara yüzlerinin de büyük veri kümelerini saklayan veritabanlarıyla entegre ve verimli çalışabilecek özel bir takım teknik yaklaşımlara sahip olması gerekiyor. İşte Qlik ürün ailesinde yine büyük veriyi saklayan veritabanlarıyla çok yüksek performans sergileyebilen ileri düzey bir teknolojik altyapı mevcut. Peki Qlik’in bu üstünlüklerini son kullanıcılara nasıl sunuyoruz? Müşterilerimize, Qlik teknolojilerini doğrudan sunabildiğimiz gibi iş ortaklarımız aracılığıyla da sunuyoruz. İki tip iş ortaklığımız var. Bunlardan bir tanesi Qlik lisanslarını müşterilerine ulaştıran iş ortaklarımız, diğeri ise Qlik teknolojilerini kendi ürünlerine ekleyerek müşterilerine çözüm sunan OEM iş ortaklarımız. OEM iş ortaklarımız arasında bugün aralarında Logo Yazılım, Nebim, Univera, Protel, Bilgera, IAS, İnfina Yazılım gibi birçok kuruluş bulunmaktadır. Yazılımevlerinin müşterileri artık, verilerini etkileşimli ve görselleşmiş şekilde analiz etmek istiyorlar. Ama bunu sağlamak ayrı bir uygulama geliştirme becerisi ve kaynağı gerektirmektedir. Bu analiz ortamlarını oluşturmak ve yaşatmak, yazılımevlerinin ana uygulamasının yanında külfetli bir iş haline dönüşüyor. Ayrıca en iyi çözümün oluşturulabilme garantisi de yok. Burada devreye ‘’Embedding Analytics’’ kavramı giriyor. Bu kavramı ERP, CRM v.b. gibi uygulamalar içine, sadece mashup türü bir obje olabileceği gibi, daha geniş ölçekte bir rapor ya da gösterge panelinin eklenmesi olarak özetleyebiliriz. Qlik OEM iş ortaklığı yazılımevlerine bir yandan ürünlerini farklılaştırarak pazarda rekabet avantajı kazandırırken diğer yandan kullanıcıların analiz deneyimini iyileştirerek, memnuniyetini ve bağlılığını arttırmada yardımcı oluyor. Öte yandan yeni gelir alanları yaratarak iş ortaklarının pazara çıkış hızını arttırıyor ve sadece kendi ana uygulamalarına odaklanabilmeleri için gerekli zamanı sunuyor. OEM iş ortaklarımıza; çözümün kapsamı, fiyatlama, ana uygulama ile entegrasyonu ve pazara çıkış stratejilerine kadar her konuda destek oluyoruz. Firmanın ana uygulamasının fiyatlama ve lisanslama yöntemleri ile birebir uyumlu bir işbirliği gerçekleştiriyoruz. 2017 yılında OEM iş ortaklarımızın sayılarını arttırmak en önemli hedeflerimiz arasında yer almaktadır.


14

DOSYA

BThaber

BÜYÜK VERİ, ANALİTİK VE CRM OPERASYONLARI

6 - 12 Şubat 2017

‘BÜTÜNSEL BİR DEĞİŞİM’ GERÇEĞİNİ BİLEREK İLERLEYİN

İnnova BI & EPM & CRM Grup Yöneticisi Murat Dinç Kısa, orta ve uzun vadede iş sonuçlarını doğrudan etkileyecek olan, ciddi yatırımlar gerektiren büyük veri ve analitik alanındaki yatırımlara sadece BT yatırımı gözü ile bakmamak gerekiyor. Veri üretimi gibi veri ile iş sonuçları üretimi de tüm işletmeyi ilgilendiren konulardan biri. Bu nedenle bu süreçte dolaylı ya da doğrudan yer alan tüm kullanıcıların ihtiyaçlarının iyi değerlendirilmesi gerekiyor. İşin BT yapılanması boyutunda ise öncelikle kurumun BT yol haritası ve yetkinlikleri göz önüne alınmalı. “Bütçe boyutu ise zaten temel bir iş gerçeği” bilgisini veren İnnova BI&EPM&CRM Grup Yöneticisi Murat Dinç’in de dikkat çektiği gibi, BT yol haritası ile uyumlu olmayan, kurumun BT yetkinliklerine uymayan altyapılardan istenen verim elde

edilemiyor ve dolayısıyla büyük değer verilen dönüşüm projelerinden istenen çıktılar alınamıyor. Eğer farklı yapılanmalar tercih edilecekse, kurumun BT yetkinliklerinin geliştirilmesi de önemli. “O yüzden bu konuda mutlaka doğru ve yetkin danışmanlık destekleri alınarak iş birimlerine destek verecek ekipler oluşturulması gerek” bilgisini veren Murat Dinç, bu değişimi şöyle detaylandırdı: “Tüm şirket kültüründe bir dönüşümü beraberinde getiren bu sürece dijitalleşme penceresinden bakmak, sürecin daha hızlı ve sağlıklı bir biçimde ilerlemesini sağlar. Bu nedenle büyük veri ve analitik çalışmalarından etkilenecek iş süreçleri mercek altına alınmalı, süreç dönüşümleri değerlendirilmeli. Şirket çalışanları, yeni devreye alınacak sistemlerin müşterileri konumunda. Bu bağlamda, her yeni sistem ve akış, yeni bir ürünün devreye alınması gibi değerlendirilmeli. Yatırımları planlamadan önce, müşterilerin segmente edilmesi, ‘personalar’ çıkarılması, kullanım haritaları yapılması gerekir. Kullanıcıların istedikleri sonuçlara kolaylıkla erişebildikleri sistemler, iş sonuçlarına daha fazla katkı sağlar. Türk Telekom’un bilgi teknolojileri çözümleri sağlayıcı grup şirketi olarak, dijitalleşme süreçlerinin her ayağında edinmiş olduğumuz birikim ile kurumlara büyük veri ve analitik alanında da yol gösteriyoruz. Şirketlere verdiğimiz danışmanlık hizmetlerini şirketlerin yetkinlik derecelerine göre değerlendiriyoruz. Bir kurum, ticari ve operasyonel faaliyetlerini dijital ortama taşımak için İnnova'ya başvurduğunda, ilk olarak firmanın "Dijital Dönüşüm Seviyesi"ni belirliyoruz. Bu yola yeni çıkan bir firma ise öncelikle nasıl bir BT altyapısı kurmaları gerektiğini belirliyor ve İnnova olarak bu altyapının kurulmasında gerekli

Rİskten kaçınmanın temellerİ! 2017 yılında bu başlıkta kurumsal yatırım beklentisini Murat Dinç, şöyle anlattı: “Makroekonomik koşullar yatırımları etkileyebiliyor, kuşkusuz her işletme kendi açısından bu koşulları değerlendirecek ve buna göre bir önceliklendirme yapacaktır. Fakat analitik, CRM, büyük veri yatırımları geciktirilebilecek yatırımlar mı, bu iyi ölçülerek verilmesi gereken bir karar. Yatırım kararının yılın ikinci yarısına bırakılması kurumların fark yaratmasını sağlayacak bir yarıyıllık verinin kaybı anlamına gelebilir. Bunun üzerine proje geliştirme sürelerini de eklerseniz, kaybedilecek değer daha da artabilir. Elde bulunan veri ne kadar fazla ise kurumların müşterilerine yaptığı satışların modellemesini o kadar tutarlı yapabiliyoruz. Eğer sadece altı aylık veri ile çalışılacaksa, muhtemelen

desteği sağlıyoruz. Karar destek sistemlerinde veriyi maksimum derecede kullanan firmalar, iş sonuçlarını değiştirebilecekleri daha çok iş danışmanlığına ihtiyaç duyuyorlar. Bu noktada, onlara uygun çözümler ve iş ortaklıkları ile hizmet götürmeye çalışıyoruz.” Analitik beceriler fark yaratıyor CRM, artık durağan veri anlayışından çıkmış durumda. “Veritabanı pazarlamacılığı” kavramı ile hayatımıza giren CRM, uzun süre müşterilerin iletişim bilgilerinin depolandığı ve raporlandığı ortamlar olarak kullanıldı. Günümüzde analitik uygulamaların desteği ile CRM araçları artık çok daha dinamik yapılara kavuştu. “Bu sayede

gereken güven seviyesine ulaşılamaz, bu nedenle tedarikçi yönetimi optimum seviyede yapılamaz. Sonuçta yapılan yatırımının çok üstünde bir değeri, optimum olmayan süreç nedeniyle kaybetme riski doğar. Dijital dönüşüm sürecine giren firmalar bu konuları iyi irdelemeli ve yatırımlarını geciktirmemeli. Yatırım kalemleri önceliklendirilebilir, fakat veriyi bir an önce toplamaya başlamak ve iş sonuçlarının üretilmesine destek olmak büyük önem taşıyor. Diğer taraftan, rekabet ortamında bu yatırımları rakiplerine göre daha önce hayata geçiren firmalar, rakiplerine giderek artan oranda fark yaratacaklar. Bu yatırımların sağladığı marjinal etki sayesinde rekabette daima bir adım önde olacak, daha fazla müşteri ve daha yüksek kârlı satışlara ulaşabilecekler.”

müşterinin anlık hareketlerine göre davranışsal segmentasyon yapmak, onları ilgili kampanya ya da sadakat kurgularından faydalandırmak, daha dinamik iş kurguları yapmak mümkün hale geldi” tespitini yapan Murat Dinç’e göre, şirket bilgileri analitik modeller içinde barındırılarak, rekabette fark yaratılabiliyor. Böylece CRM araçları standart yapılarından çıkarak özelleştirme yapabilir ve iş sonuçlarını iyileştirebilir hale geliyor. “Müşteriler ile doğru zamanda, doğru yerde, doğru mesajla iletişim kurabilmek çok önemli” yorumunu yapan Murat Dinç, ekledi: “Analitik destekli CRM araçları, müşterinin mevcut bilgilerini de kullanarak, müşteriye gerçekten doğru değeri sunma imkânı vererek bu konuda destek sağlıyor.”



16

DOSYA

BThaber

BÜYÜK VERİ, ANALİTİK VE CRM OPERASYONLARI

6 - 12 Şubat 2017

GİTTİKÇE BÜYÜYEN VERİ, EZBERİ BOZUYOR Bundan birkaç yıl öncesine kadar depolama yatırımı, rakip şirket yapıyor diye temin edilen bir iş zekası çözümünün bazı departmanlarda kullanımı ile sınırlı kalabilen büyük veri depolama ve iş zekası başlığında yeni bir dönem var artık. Veri kaynakları gittikçe çeşitleniyor, büyük veri daha da büyüyor ve analitik konusunda bakış açısının değişmesi gerekiyor. Bilişim başlığındaki hızlı gelişim, gündelik yaşamda üretilen verinin artışını da doğru orantılı etkiliyor. Mobilitenin ve sensör teknolojilerinin gelişmesi ise başlıbaşına veri artışının gelecek yıllara damga vuracağının göstergesi. Bu sınır tanımayan artış, büyük veri kontrolünde de ezberi bozacak gibi görünüyor. Bu noktada her ölçekte şirketin ve kurumun, veriye bakış açısını bir “kurum kültürü” haline getirebilmesi, sahip olunan veriyi doğru yöntemlerle biriktirmesi ve depolaması önem kazanıyor. Bu kurumsal bilinç, iş yapış süreçlerinde ve karar alma adımlarında birçok başlıkta faydayı beraberinde getiriyor. Kendinize uygun mimariniz olsun Büyük verinin büyümekten yorulmaması, veri analizi ve veri işleme metotlarını da değiştiriyor. Kurumsal bazda her sektör ve ölçekte şirketin büyük veriye bakış açısının farklılaştığı da bir gerçek. Zaten tüm sektör uzmanlarının da dikkat çektiği gibi, büyük veriye sahip olmaktan daha da önemlisi, kurum kültürüne, hedef, öncelik ve işleyişine uygun bir mimariye imza atmak, analitik odaklı faydalar elde edebilmek için şirketin tüm departmanlarının desteği ile bu iş zekası mimarisini oluşturmak gerekiyor. Yani tek bir modelin tüm şirketlere uygun, tüm ihtiyaçları karşılayabileceği yanılgısına düşmemek gerek. Aksi halde yapılan yüklü bir yatırımın atıl, yetersiz kalması gibi riskler de şirketleri bekler. Konuyla ilgili BThaber’de hazırladığımız diğer tüm dosyalarımızda dikkat çektiğimiz gibi, kurumsal stratejiyi belirlemek kadar önemli olan, bunca yılda biriken verileri doğru analiz edip doğru depolama stratejileri ile iş zekası süreçlerine, analitik adımlara katmak. Şirketler bu konuda isteksiz veya üşengeç davranabilirlerdi bundan birkaç yıl öncesine kadar. Veya bu konuda yatırıma sırtlarını dönebilme lüksüne sahiplerdi. Ama

geldiğimiz noktada istikrarlı gelişen bir büyük veri gerçeği, bunu analiz etmenin zarureti herkesin kabul ettiği bir gerçek. Hatta bu gerçek, şirketlerin büyük veri ve analitik çözümlerine yatırım kararlarında veya var olan yatırımlarını geliştirme

adımlarında danışmanlık desteği almaya her zamankinden daha sıcak bakmasını sağlıyor. Yani bundan önce bu konuda kendi başına adımlar atan şirketler, artık donanım ve yazılımın temin edildiği BT şirketlerinden danışmanlık

desteği alarak, kendilerine özel bir modelleme yaratabiliyorlar. Rekabet avantajında belirleyici Veriyi doğru analiz edip, işleyerek müşterilerine en doğru hizmeti ve çözümleri sunabilmeyi başaran şirketler, sektörde rekabette,


BThaber

BÜYÜK VERİ, ANALİTİK VE CRM OPERASYONLARI

6 - 12 Şubat 2017

kamu iletişiminde, müşteri sadakati sağlama ve yeni müşterilere çekici gelmede avantajlı oluyor. Bu yönüyle büyük veri; kurumların verimliliğini artırmak, sürdürülebilirlik çalışmalarında bir yol haritası sunmak, riskleri öngörebilme avantajı ile olası sorunları en aza indirmek, bu proaktif hamle avantajı ile müşteri deneyimini detaylı analizlere dönüştürerek rekabet gücü kazanabilmek demek. Bu açıdan baktığımızda, yazımızın başında da belirttiğimiz gibi konu donanım ve yazılım yatırımı yapmaktan

gündelik hayatta vazgeçilmez hale gelen cihazlar aracılığıyla hızla veri artışı yaratılırken, profesyonel hayatta bu verilerin doğru analizi ve sınıflandırması daha da büyük önem taşıyor. Bu yönüyle büyük veri teknolojilerinin önemi ve gerekliliği büyük ölçekli şirketler, sağlık, finans, telekom gibi öncelikli sektörleri aşmış durumda. Zira, teknolojik gelişim ve yeniliklerin tüm sektörlerde iş süreçlerinin her birinde yerini alması, saklamakla yetinilen verileri iş süreçlerine katarak, kurumsal adımlarda katma değeri artırma potansiyelini

doğru çözümleri kilit noktalarda konumlandırması gereken şirketler, bu gereklilikler karşısında geleneksel yapılarını modern sistemlerle uyumlu hale getirmeye çalışıyorlar. Çok değil, iyi ve doğru veriniz olsun Rekabetçi iş dünyasında veri, müşterilere ulaşmak ve kaliteli hizmet sunmak için kritik bir değer. Veri, müşterinin tutumuyla ilgili bilgileri şekillendirebiliyor, operasyon kalitesi ve maliyetlerini geliştirmeye yardımcı olabiliyor, yenilikçi ürün özeliklerini destekleyebiliyor. Müşteriye ulaşmanın en önemli yolu da yine veriden geçiyor. Ancak unutmamak gerekir ki, iyi verilere sahip olmak çok fazla veriye sahip olmaktan iyidir. Yanlış veya tutarsız veriler, sorunlu sonuçlara neden olabiliyor. Bu nedenle büyük veri dediğimizde iş zekası çözümlerini doğru kurgulamak, veri önceliklendirmeyi doğru yapabilmek gerekiyor ve doğru, tutarlı veriler elde etmek için verileri segmente etmek kadar zenginleştirmek de önem taşıyor. Zenginleştirme bu başlıkta veri odaklı temizlik, doğrulama, normalleştirme, sonuç çıkarma ve birleştirme adımlarını içeriyor. Büyük veri analizi işlerini bu gibi başlıklarla görevlere ayırmak da çalışmalarda hızlı sonuçlar alınabilmesini sağlıyor.

DOSYA

17

Gelişmiş kalıcı tehditler, sonu gelmeyen DDoS saldırıları ve benzer siber tehditler büyür ve gittikçe daha karmaşık hale gelirken, bulut, büyük veri, IoT gibi teknolojiler, veri merkezlerinde ve sanallaştırma altyapılarında yeni güvenlik ihtiyaçlarını beraberinde getiriyor. Bugün geldiğimiz noktada büyük veri ekseninde ufak bir güvenlik açığı, kısa erişim kesintileri ve kurum veya müşterilere ait bilgileri kapsayan veri sızıntıları maddi zarar yaratmakla kalmıyor, itibar kaybına da yol açıyor. İşte bu nedenle büyük veri stratejileri oluştururken, güvenlik ve gizlilik ihtiyaçları ile çözüm maliyetlerini dengelemek çok önemli. Bu açıdan güvenlik, veri yedekleme ve kurtarma çözümlerine yapılacak yatırımlar, yalnızca BT yöneticileri için değil, şirketlerin C seviyesindeki yöneticilerinden çalışanlara kadar, müşterilerden iş ortaklarına kadar tüm paydaşlarla etkili bağları mümkün kılıyor. Şirketler güvenlik odaklı istihbarat bilgilerini tümleşik bir altyapıda paylaşarak, farklı giriş noktalarında aynı seviyede korumaya sahip olabiliyor. Çünkü acı ama gerçek, tüm sektörlerde her ölçekte şirket, sahip olduğu verileri ve analitik gücü ile haklayıcıların hedefi konumunda. “Bana bir şey olmaz” demeden, maalesef istikrarlı gelişim sergileyen siber tehditlerin karşısında doğru büyük

2017 gündemİ gİttİkçe derİnleşİyor Büyük veri, geldiğimiz notada artık 'hızlı veri' konumunda. IoT'nin yaygınlaşması, şirketlerin gerçek zamanlı analitik yapılara erişim imkanları, mobil cihaz ve sensörlerin kullanımının yaygınlık kazanması bu yolda birçok sektörde etkisini gösteriyor. Makine öğrenimi de büyüme eğilimini bu başlıkta devam ettirecek ve onun bu potansiyeli, uygulama ve hizmetlerle gelişecek. Şirketler veri gölleri oluşturarak güvenlik, yönetim ve şeffaflık elde edebilecek. İşte büyük verinin değişen yüzü ve 2017 yılına dönük beklentiler: • Büyük veri analitiğinde kuralları makine

çok daha fazlası. Kurumsal veri haritalandırmasını yaparken, yine şirkete özel bir ‘büyük veri stratejisi’ belirlemek, tüm birimlerin katkısı ile hazırlanan bu strateji ile analitik çözümleri de konumlandırma kolaylığına sahip olmak. Sonuçta

taşıyor. Büyük veri ve analitik ile beraber şirketlerin de fark yaratacak çalışmalar geliştirmeleri, uzun vadeli projeler geliştirmeleri için bulunmaz bir katma değer demek. Yani iş sürekliliğini sağlamak ve verimliliği istikrarlı biçimde artırmak için

Tüm çalışanlar güvenliğe inanmalı Çok veri sadece doğru depolanma ve doğru analitik çözümlerle değerini katlamayı gerektirmekle kalmıyor, güvenlik risklerine karşı yerinde adımları gerekli kılıyor.

öğrenimi değiştirecek. • Veri analistlerinin git gide ‘veri bilimi uzmanları’ olarak tanımlanmaya başladığı bu süreçte, kurum içinde ekip oluşturmak kurumsal öncelik halini alacak. • IoT'nin gelişimi gerçek zamanlı akıcı analitik içerikleri de ön plana çıkartacak. • Büyük veri odaklı bulut bilişimin gelişimi, Hadoop ve Spark platformları arasında hem rekabeti hem de işbirliğini ön plana çıkartacak. • Veri göllerinin yönetiminde güvenlik ve verilerin hazırlık seviyesi önem taşıyacak.

veri teknolojileri ve analitik yetkinliği ile durabilmek şart. Güvenliği bir kurum kültürü haline getirmek, elde edilen bilgileri kendine saklamak yerine paylaşmak ise büyük veri ve dolayısıyla kurumsal devamlılık adına güvenliğin öncelikleri.


18

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 Şubat 2017

Kurumsal gücün temelinde ‘anlık analiz yetkinliği’ var Sosyal medya takibinde yüzeyselliğin ötesine geçen Semanticum, çözümleri ile Türkiye pazarında fark yaratmayı, aynı zamanda küresel bazda kapsamını genişletmeyi hedefliyor.

Related Digital Group’un ilk şirketi olan euromessage, 1999’da bir Handan Aybars e-posta servis sağlayıcısı olarak kuruldu ve zaman içinde önce çok kanallı pazarlama teknolojileri ve servisleri veren bir şirkete, sonra da veriye dayalı pazarlama otomasyonu platformuna (Related Marketing Platform) sahip, büyük bir dijital gruba dönüştü. Dijital alanda teknolojiden tasarıma, stratejiden operasyona kadar her türlü hizmeti veren Related Digital Group, tüm dijital pazarlama servislerini, uzman ekiplerin danışmanlığı çerçevesinde sunuyor. “Şirket satın almalarıyla yapımızı ve hizmetlerimizi güçlendirdik” bilgisini veren Semanticum Kurucu Ortağı Mustafa Bilge, bu stratejiyi şöyle örnekledi: “Related Marketing Cloud platformunun veri tarafını içimizde oluşturmak yerine, bu işi Türkiye’de en iyi yapan visilabs şirketini, sosyal medya tarafındaki hizmetlerimizi genişletmek hedefiyle semanticum şirketini satın aldık. Satın aldığımız tüm şirketleri kendi yapılarını bozmadan içimize entegre ediyor ve küresel hedefimize hizmet edecek şekilde yeniden şekillendiriyoruz.” Bu yapıda yer alan Semanticum da 2010’da kuruldu. İlk dönemde sosyal medya takibi ve analizi yapan, kendi sistemini geliştirerek Mustafa Bilge’nin tabiriyle ‘küresel bazda bu sektörün ilklerinden’ olan şirket, bugün Almanya, Dubai ve İngiltere ofisleri ile küreselde müşterilere hizmet vermeyi hedefliyor. Bu yolda planları Mustafa Bilge ile konuştuk:

BT uzmanlığı kendine göre şekilleniyor. Çünkü grup şirketlerinin her birinin önceliği kendine has. Bunlarla beraber, strateji geliştirip önümüzdeki yılın sonuna doğru bu anlamdaki ilk betayı yayına alma hedefimiz var. Ortaya bir çalışma planı koymak önceliğimiz. Çünkü bunun bir örneği yok. Ürünleşmiş ve hayalini kurduğumuz örnek şu: Twitter hesabından dediniz ki ‘oğluma mavi bir bisiklet alacaktım bir türlü karar veremedim’. Biz sizi oradan bulabiliyoruz, ek olarak siz aynı zamanda bir alışveriş sitesinin kullanıcısınız, sistemde beklentiniz ve mesajınız siteye ulaşmış, alışveriş sitesinin mobil uygulamasına girdiğiniz zaman size özel bir teklifi sunuyor. Yasaya bağlı olarak bilgilerinizi zaten siz siteye vermiştiniz ve bilgileriniz ile kendi isteğinizle sosyal medya hesaplarınızı bağlıyorsunuz. Site de size özel bir teklifte bulunuyor, çünkü ihtiyacınızı biliyor. Bunu yaparken, küresel anlamda bu ürünlerin hepsinin birlikte veya ayrı ayrı satılmasının gündemimizde olduğunu belirtmem gerek. 2017 yılında bu çözümlerle entegrasyona da, her birini ayrı ayrı sunmaya da hazırız. Teknik olarak hem yerelde hem küreselde tanıtım ve satışa yönelik operasyonlarımız var.

Bu satın alma, gruba neler kazandırdı? Semanticum’un satın alınması ile Related Digital’in 360 derece omni-channel pazarlamada sosyal medya bacağının tamamlanması adına önemli bir adım attık. Sitedeki veriler, profillemeler ve segmentasyonların yanı sıra sosyal medyadaki konuşmalar veya sosyal medya profilleri üstünden farklı araçlarla kişiye ulaşma düşüncelerimiz var. Tüm grup şirketlerinde herkesin

Yeni yurtdışı ofisler olacak mı? Related Digital Group olarak İngiltere, Almanya ve Dubai’de varız. Londra farklı coğrafyalar arasında bir merkez ve farklı coğrafyalardaki fırsatlar da ofisleşmek adına gündemimizde. Londra performansı belirleyici olacak çünkü kolay bir operasyon değil. Süreç içinde Social Aware CRM gibi kavramlar öne çıkacak. Birçok kurumun kullandığı geleneksel CRM

sistemleri sosyal medyada çok etkili olmuyor. Sosyal medyadan beslenmesi gerek ve bu konuda çalıştığımız firmalar var. Semanticum; sosyal medya ile dijital

Semanticum Kurucu Ortağı Mustafa Bilge medyanın kontrolü ve analizi üstüne kurulu. Dolayısıyla şu anda sosyal medya izleme ve analiz firması olmaktan ziyade ‘sosyal medya süiti’ olma yolunda ilerliyoruz. Bunun için neler yapıyorsunuz? Dijital dünyayı dinledik, analizler çıkardık. Misal, şirket olarak bünyenizde birçok marka, her markanın farklı platformlarda sosyal medya hesapları var. Söz konusu şirket, bunların bir bölümünü kendi yönetiyor, bazılarını ajansına veriyor ve bu da kopukluk demek. Konsolide performans raporu çıkartmak imkansız hale gelebiliyor. Aylık raporlarda en güncel ve doğru verilerle doğru zamanda raporlama yapılamıyor. Bunun çözümü için Social Media Account Management Tool'u geliştirdik. Instragram ve Twitter’daki hesaplarınızı Semanticum kullanarak tek panelden yönetebiliyor, şifreleri ajansla paylaşmıyor, her şeyi kendi içinizde en

güncel haliyle tutma imkanına sahip oluyor, sürekli akan verileri merkezileştiriyorsunuz. Bunu yaparken, gizlilik ve güvenlik de sağlanıyor doğal olarak. Reklamlarınızı programlı bir biçimde yapma imkanına sahip oluyor, tek bir tıkla tüm raporu alabiliyorsunuz. Kullanım kolaylığı ve entegrasyon da cabası. Küreselde de takip ve analitik hizmeti sunan bu gibi çözümler gelişim aşamasında. Biz ise sosyal medya kullanıcılarının profilini alıp, Facebook mesajının altına bir mesaj yazmak, yorumla ilgili kişiyle iletişime geçildiğini bilip marka sahiplerine bunu ileterek, bu yorumun altına ‘Probleminiz çözüldü’ yazısının otomatik olarak gelmesine kadar giden bir süreçten bahsediyoruz. Ayrıca Social Customer Service aracı ile sosyal medyadaki şikayet, öneri, memnuniyet konularında son kullanıcının marka ile ilgili tüm paylaşımlarını ele alıp, gerekli çalışmaları marka içinde gerçekleştirip, yine aynı platform üzerinden kullanıcı ile iletişime geçilebilen platform haline gelebiliyoruz. Bu yapı ile sosyal medyadaki bu iletişimin performansını ölçümleme ve konsolide rapor alma şansı sağlıyoruz. Çalışmalarınızda hangi sektörler ön planda ve yurtiçi-yurtdışı farkı nasıl? Semanticum olarak son kullanıcıya dokunan ürün ve markalar bizim için öncelikli. Dikeyde ise ilaç, hızlı tüketim ürünleri, telekom, bankacılık, elektronik ticaret gibi sektörler hedefimiz. Yurtiçinde genelde bu hizmet; platform ve platformu kullanarak markalara hizmet vermek şeklinde konumlanırken, yurtdışında tamamen platform kullanarak otomatik bir takım rapor ve bilgilendirmeler şeklinde konumlanıyor. Zaten yurtdışı hedefimizle Semanticum’un

BT altyapısı ile tamamen SaaS platformu haline gelmesi ve bir ‘Sosyal Medya Süit’ olması yönünde çalışmalarımız sürüyor. 2017 hedef ve beklentileriniz neler? Semanticum özelinde Sosyal Medya Süiti’nin betada pilot kullanımlarını artırıp, yıl içinde tamamen kullanıma sunacağız. 18 aydır ürünü tekrardan yazıyor, arka taraftaki verilerle yeni bir ürün çıkartıyoruz. 2017’de ürün ve bunun paralelindeki yeni çözüm ve hizmetlerle Türkiye’de pazarın minimum yüzde 50’sini hedefliyoruz. Bu da Semanticum için 2017’de Türkiye pazarında ciddi bir büyüme demek. Bu yapının farkları ne olacak? Sosyal Medya Süit olarak izleme, tüm sosyal medya hesaplarının yönetimi, sosyal medya şikayet yönetimi, konum bazlı dinleme ve analiz çalışmaları ile dijital süreçler yaratılabilen uçtan uca sosyal medya süiti ile her şey bütünleşik olacak. Küreselde izleme yapan bir ürün, hesap yönetimi yapan başka bir ürün, şikayet yönetimi yapan başka ürün var. Ama biz tüm bunları ve daha fazlasını oluşturacağımız bu süitte sunuyoruz. Bu yönüyle küreselde de iddialı olacağına inanıyoruz. 2017’de Türkiye pazarı için hedefimiz; merkezi sosyal medya iletişimi süitini sunmak, yaklaşık 2 katı büyüme ile pazarda farkındalık geliştirmek. Aldığımız geri dönüşler doğrultusunda bunun sektörde ihtiyaç olduğunu gördük. Bir büyük marka ve bünyesindeki 8 ayrı marka, bu markaların her birinin farklı platformlarda milyonlarca takipçisi var. Bunlarla ilgili kurumsal bir fayda yaratmak istediğinde, bizimle bunu yapması çok daha kolay ve ölçülebilir. Müşteri segmentasyonu, değerlendirme, kişiselleştirilmiş mesajlar ise 2017 yılı sonunda gündeme gelecek ve sonuçta marka, kendi ihtiyacına göre pratik bir aracı kullanabilecek. ‘Sosyal medya süiti’ gibi iddialı bir tanımı kullanmayı bu nedenle yerinde buluyoruz.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 Şubat 2017

19

Korsan ticaretin ağır bedeli Türkiye, gümrüklerde dört veya daha fazla sektörde sahteciliğin tespiti ile en fazla raporlanan 10 ülke arasında ön sıralarda. OECD’nin Avrupa Birliği Fikri Mülkiyet Ofisi EUIPO ile birlikte hazırladığı son rapora göre, Türkiye dünyanın en büyük sahte ürün üreticisi Çin’in ardından ikinci sırada. Yasadışı ticaret ile mücadele ve ticari marka haklarının etkin korunması için kurulan ve Türkiye’de faaliyet gösteren 300’e yakın yabancı, 30’dan fazla da yerli markayı temsil eden Marka Koruma Grubu (MKG), taklit, sahte ve kaçak ürün ticareti nedeniyle Türkiye’nin uğradığı zararların büyük boyutlara ulaştığını açıkladı. MKG Sözcüsü Dr. Ali Ercan Özgür, Dünya Gümrük Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, Türkiye’de yerli ve yabancı yatırımlar açısından büyük sorun oluşturan yasadışı ticaretle mücadelede devletin gerek yasal gerek idari tedbirler vasıtasıyla etkin mücadele yürüttüğünü belirtti. Dr. Ali Ercan Özgür, tüketicilere de kamu sağlığını ve ülke ekonomisini tehdit eden kaçak ve sahte ürünlere karşı duyarlı olma çağrısını yaptı. Küresel bazda sahte, taklit ve kaçak mal ticareti yılda ortalama yüzde 15,6 oranında artıyor. Gümrüklerden elde edilen verilere göre, bu yasadışı faaliyetin boyutu 461 milyar dolara ulaştı. Türkiye’de ise bu yasadışı ticaretin büyüklüğü 17,2 milyar dolar olarak hesaplanıyor. Dr. Ali Ercan Özgür’ün verdiği bilgiye göre, bu ölçekte yasadışı ticaret sonucunda kamunun vergi kaybı da yaklaşık 7,2 milyar dolara ulaşmış durumda. Önlemlere rağmen büyüme hız kesmiyor Taklit, sahte ve kaçak eşya ticaretinin, sadece büyük uluslararası markaların sorunu olarak görülmemesi gerektiğini hatırlatan Dr. Ali Ercan Özgür, bu faaliyetlerin KOBİ’lerin gelişmesinin önünü tıkarken, mevcut ve potansiyel doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının

önüne set çekerek, vergi ve istihdam kayıplarına yol açtığını, ekonomiye zarar verdiğini vurguladı. Özgür, tüketicilere, sağlıklarını ve ülke ekonomisini tehdit eden kaçak ve sahte ürünlere karşı duyarlı olmaları ve mücadeleye katkı sağlamaları çağrısında da bulundu. Dr. Özgür, sahte veya taklit piyasasının mevcut büyüklüğü ile kayıtlı sektörde yaklaşık 90 bin istihdam yaratmanın

mümkün olduğunu, İstanbul–Ankara Hızlı Tren Projesi’nin km başına maliyetinin 3.5 milyon dolar olduğu düşünüldüğünde 7,2 milyar dolarlık vergi kaybı ile ortalama 3.000 km’lik yeni hızlı tren hattı çalışması, altı Yavuz Sultan Selim Köprüsü, yaklaşık 200 futbol stadı, 6 Marmaray yapılabileceğini, bu kayıplar giderilebilirse yaklaşık 6 adet İstanbul– Ankara uzunluğunda hızlı tren projesinin hayata geçebileceğini de söyledi.

Gümrüklerde kaçakçılıkla mücadele adına nükleer madde detektörleri, uzaydan araç takip sistemleri, hareket kabiliyeti yüksek deniz botları, kapalı devre plaka okuma sistemleri gibi birçok yeni sistemin devreye sokulduğunu belirterek, bu çalışmaların taklit, sahte ve kaçak ürün girişini önemli ölçüde azalttığına işaret eden Özgür, ekledi: “Ancak, önlemlere rağmen sektörün giderek büyüme eğiliminde olduğunu gösteren birçok

bilgi ve veri de mevcut.” Korsan ve kaçak piyasasının büyüklüğünün doğru ölçümlenmesinin olanaksızlığına dikkat çeken Özgür, Marka Koruma Grubu olarak Türkiye’de taklit, sahte ve kaçak ürünler piyasasında arz ve talebi belirleyen koşulları belli bir teorik çerçeve içinde ortaya koymayı hedefleyen yeni bir çalışma gerçekleştirdiklerini belirterek, “Bu çalışmanın sonuçlarını kamuoyuyla paylaşacağız” bilgisini verdi.

UZMANLAR DRAYTEK KULLANIR!

Fiber . VDSL/ADSL . 3G/4G/LTE . Router/Modem . Switch . Access Point . IPPBX .

+ 90 312 472 87 87 www.simet.com.tr


20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

6 - 12 Şubat 2017

Tüm işlerin merkezi artık veri merkezi

Hitachi Data Systems Genel Müdürü Cem Fındıkoğlu 2016’nın bitmesi ve 2017’nin başlamasıyla karşılaşılacak trendler konusunda sektörün tüm ileri gelenleri fikirlerini

paylaşıyor. Hitachi Data Systems Genel Müdürü Cem Fındıkoğlu da 2017’nin kahramanının geçtiğimiz yılın devamı olarak, yine dijital dönüşüm olacağını belirtiyor. Bunun dışında da veri merkezlerinin artık şirketlerin vazgeçilmez ve strateji çizen bir parçası haline gelmeye başlayacağını da söyleyen Fındıkoğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: “Yeni nesil veri merkezindeki depolama bilgiyi depolamadan ibaret olmayacak. Aynı zamanda kullanıma ve ihtiyaca göre veriyi depolayacak. Veri merkezleri artık rekabette önemli bir silah haline geldi. İstenen yerden ve istendiği

anda veriye erişimi ve analizi mümkün kılan veri merkezleri şirketlerin vazgeçilmez bir çalışanı haline gelecek.” Veri merkezlerinde beklenen eğilimler ise şöyle sıralanıyor: 1. Buluta geçiş hızlanıyor: BT yöneticileri; bulut izleme, bulut iş yükü performansı, güvenlik yönetimi ve bulut kapasitesi yönetiminde yeni beceriler geliştirecekler. Sanallaştırma, kümelenme, nesne depolama ve bulut yönetim portalları buluta geçişi kolaylaştıracak. 2. BT’nin dönüşümü: Daha fazla BT yöneticisi

çevik metodolojileri benimseyerek, işletmenin tüm işlerinde departmanlarla birlikte çalışıyor ve düzenli geri beslemeleri alıyorlar. Bu yüzden işletmeler BT süreçlerini baştan değerlendirerek çalışanlarına yeni beceriler kazandıracak şekilde yapılandırmalı ve CIO’lar da harcama merkezli bir yöneticiden “gerçek bir işletme” CIO’suna dönüşmeli. 3. Çalışanların kazançları artacak: BT, altyapı yönetiminde her gün daha da karlı hale geliyor

ama buradan elde edilen kâr, işletme malları ve hizmetlerinin artırılmasına aktarılmıyor. BT artık işletme verimiyle ölçülmeye başlanacak. Dijital dönüşümden beklenen ise bu trendi üretkenliğe dönüştürmek. 4. Satın alma modelleri değişecek: İşletmeler altyapı ve hizmetlerindeki BT satın alımları için satın alma modellerini tekrar gözden geçiriyorlar. Bulut ve host edilmiş hizmetler; düşük maliyet, artan çeviklik ve gelişmiş zamanı değere çevirme avantajından etkilenecekler.

Yapı Kredi, ‘ilk’lere imza atıyor

Yapı Kredi Teknoloji Genel Müdürü Mustafa Dündar

İTÜ ARI Teknokent içinde 2015 yılında ofisini açan Yapı Kredi Teknoloji’nin geliştirdiği ‘Safir’, müşterilerden farklı kanallar aracılığıyla yazılı olarak gelen bankacılık işlem talimatlarını doküman içeriklerinden analiz ediyor ve çıkardığı işlem bilgilerini bankacılık ekiplerine yönlendirip zaman tasarrufu sağlıyor. Yapı Kredi Teknoloji’nin hayata geçirdiği bir diğer proje olan Akıllı Yönetim Sistemi (IMS) ise belirli bir zaman diliminde

gelecek işleri önceden tahmin edebiliyor. Yapı Kredi Teknoloji Genel Müdürü Mustafa Dündar, şu bilgileri verdi: “İTÜ ARI Teknokent’teki ofisimizde kısa süre içerisinde önemli teknolojilere imza attık. Örneğin farklı sektörlere de adapte edilebilecek Akıllı Yönetim Sistemi Projesi (IMS) kurumlara belirli bir zaman diliminde gelecek işleri önceden tahmin edebiliyor. İş geldiğinde hizmet birimlerinin nasıl oluşması gerektiğini, ne

şekilde performans gösterilmesi gerektiğini hesaplıyor. TÜBİTAK işbirliği ile geliştirdiğimiz ve Yapı Kredi’de de kullanılan bu teknolojinin yanında, yapay zeka ve doğal dil işlemeyi birleştirdiğimiz ‘Safir’ projemiz ise müşterilerden yazılı olarak gelen bankacılık işlem talimat dokümanlarını, herhangi bir insan emeği olmadan tamamen yapay zeka ile anlayıp, işlem tipi ve detay bilgilerini çıkartıyor. Yapay zeka ile dijitalleştirilen süreç, bir insan tarafından

onaylanarak sonlandırılıyor. Yapı Kredi’de halihazırda kullanılan bu teknoloji, yılda milyonlarca talimatı insan emeği olmadan işleyip bankacılık işlemlerini tek adımda onaya sunarak yapılabilir hale getirdi. İTÜ ARI Teknokent yapısı, öğrenciler ve akademisyenlerle sağladığı verimli bilim ortamı ile çalışma kalitemizi yükseltiyor, Ar-Ge konusunda ciddi avantajlar sağlıyor. İTÜ Çekirdek’in destekçileri arasında yer alıyoruz.”

E-ticareti yönlendirecek temel eğilimler çektiği dönüşüm, e-ticareti tüketicilerin davranışlarını öğrenen ve en kısa zamanda taleplere cevap veren akıllı sisteme dönüştürüyor. Gülas, girişimcilerin ve şirketlerin e-ticaretteki bu dönüşüme uyum için önem vermeleri gereken başlıkları sıraladı:

Zencommerce Türkiye Ülke Müdürü Emre Gülas Zencommerce Türkiye Ülke Müdürü Emre Gülas, 2017'de e-ticareti şekillendirecek trendleri ve beklentileri değerlendirdi. Büyük veri ve yapay zekanın başı

1. Mobil artık bir zorunluluk: Tüketicilerin internetten en büyük beklentisi hızlı ve olabildiğince pratik bir şekilde ürünlere ulaşabilmek. Ürünler hakkında en kısa zamanda bilgi sahibi olmanın aracı ise mobil cihazlar. Tüketiciler fiyat kontrolü için de sürekli mobil cihazları kullanıyor ve ürün kontrolü ile satın alımın büyük kısmını mobil üzerinden gerçekleştiriyor. Mobil uyumlu bir sanal mağaza e-ticaret

sektöründeki markalar için artık bir zorunluluk. 2. Sosyal medyadan satışın itici gücü chatbot’lar: Yapay zekanın e-ticarete en büyük katkısı chatbot'lar olacak. Tüketici bilgileri ve davranışlarını ezberleyen otonom mesaj sistemleri, sorulara anında cevap vererek, e-ticaret işlemlerini hızlandıracak. Gülas, Zencommerce'in chatbot hizmetini Şubat 2017'de hayata geçireceğini belirterek, “Gelişen chatbot teknolojileri ile müşteri soru sorduğunda mağazadan cevap beklemek yerine, chatbot üzerinden cevap alabilecek. Bu sayede boyutu fark etmeksizin tüm mağazaların operasyon verimliliği artacak ve müşterilerin bekleme süresi en aza düşecek" dedi. 3. Dikey pazarlar öne

çıkacak: Ekonomik belirsizliğin öne çıktığı dönemlerde, teknolojik değişimleri daha iyi takip etmeyi ve bu değişimlere uyumu sağlayan dikey pazarların önemi artacak. Gülas, dikey pazarlardaki satışların e-ticaret ile yasal ve denetimli kılınacağını belirterek ekledi: "Instagram, tüketicilerin keşfetmesini sağladığı ürünler sayesinde güç kazanıyor, ama e-ticareti kendi platformuna tam anlamıyla entegre edemedi. Instagram'dan pazarlanan ürünlerin yasal ve operasyonel olarak takibi için e-ticaret sitesi üzerinden satış yapılması en doğrusu olacak. Çünkü Gelir İdaresi bu platformlar üzerindeki denetimini 2017’de daha da sıkılaştıracak." 4. Hızlı tüketim e-ticarete

giriyor: Başta ABD’de olmak üzere birçok marka ürünlerini hızlı tüketim trendine uygun kılmak ve en kısa sürede teslimatı tamamlamak için yeni stratejiler belirliyor. Küresel e-ticarette yaygınlaşan hızlı tüketim ve hızlı teslimat kültürü, Türkiye'de de birçok girişime kapı açacak. 5. Kendi web sitenizden satış: Gülas, e-ticarete adım atan markaların sanal mağaza ile yollarına devam ederek avantaj sağlayacaklarını belirtti ve "Denetim yeteneğinin şu an çok kısıtlı olduğu sosyal ağlarda gerekli altyapının kurulması daha uzun bir süre alacak. Kendi e-ticaret sayfasına sahip bir girişimci veya şirket için meşruluk ve denetim gibi sıkıntılar söz konusu değil” dedi.


MERKEZİ YÖNETİM ÖZELLİĞİ

NORTON Internet Security Ürünlerinde

Norton Security Deluxe Tüm aygıtlarınızda bulunan verilerin tamamını korur. Tek bir abonelik ile birden fazla PC, Mac, akıllı telefon ve tableti korur. Kullanıcı dostu web portalı ile korunan tüm aygıtları yönetmenizi sağlar. Kötü amaçlı programlara ve diğer çevrimiçi tehditlere karşı korur. Kimliğinizi ve çevrimiçi işlemlerinizi güvende tutar.


22

BThaber

BTnet.com.tr

Tecpro, Optoma’nın merkez servisi oldu

Tecpro, Optoma video projektörlerinin onarım ve bakım servis hizmetlerini bünyesine kattı. Tecpro, servis hizmetlerinin yanı sıra, yetkili servis hizmeti verdiği markalarının

yedek parçaları için de geniş bir ürün yelpazesi ve stok bulunduruyor. Tecpro’nun servis hizmeti verdiği diğer markalar ise Epson, Philips, Panasonic, Zebra, Benq, Bixolon, AOC, Eiki, JVC, Senor ve TVS olarak sıralanıyor. Ankara ve İzmir’de de bölge müdürlüğü ve servis merkezi olan Tecpro, Türkiye genelinde 250’ye yakın yetkili servis noktaları ile gerek kurumsal gerekse bireysel BT kullanıcılarına hızlı, güvenli ve kaliteli hizmet sunmak için servis yatırımlarına devam ediyor.

Evdeki eşyalar ‘siber silah’ halini alıyor

Arbor Networks Türkiye Kıdemli Danışmanı Tuna Taktak Siber saldırganlar 2016'da daha çok internete bağlı cihazları kullanarak saldırılar yaptı. Bağlantılı cihazların siber silaha dönüştürülmesiyle saldırıların boyutu da yüzde 60 arttı. Uluslararası siber güvenlik şirketi Arbor Networks, 2015-2016 dönemine ilişkin 12. Yıllık Küresel Altyapı Güvenliği Raporu'nu yayımladı. Şirketlerde çalışan siber ağ ve güvenlik ekipleri için koşulların değiştiğini gösteren rapora göre, siber tehditler de IoT ile yeni bir boyut kazandı. Buna göre, internete bağlı

makinalar, buzdolabı, fırın gibi eşyalar şirketlere ve bireylere kolaylık getirirken, bir taraftan da içerdikleri güvenlik açıkları nedeniyle saldırıları artırıyor. Raporda, saldırganların IoT cihazlarındaki açıklardan yararlanıp onları silah olarak kullandıkları, özellikle Mirai gibi botnet’ler ile büyük çaplı saldırılar yaptıklarına işaret edildi. Arbor Networks araştırmasına göre, 2016'da yaşanan çevrimiçi erişimi engellemeye yönelik en büyük saldırı (DDoS) saniyede 800 Gb'a ulaşarak 2015'te kaydedilen rakamın yüzde 60 üzerine çıktı. DDoS saldırıları büyürken, daha sık ve karmaşık hale geldi. Özellikle IoT botnet’lerinin gündeme getirdiği tehditlere işaret eden Arbor Networks Türkiye Kıdemli Danışmanı Tuna Taktak da, "Bu cihazların milyarlarcası kullanımda ve büyük saldırılar başlatmak için kolayca silah olarak kullanılıyorlar. Tehdit ve haklı endişelerle artan bir şey daha var: Güvenlik teknolojilerinin standartları ve siber olaylarla anında müdahale süreçlerinin daha iyi yönetilmesi" bilgisini verdi.

6 - 12 Şubat 2017

Enerji sürekliliği için gereklilikler

Enerji kesintilerinin ya da şebekeden kaynaklanan sorunların iş sürekliliğini aksatabileceği tüm alanlarda kesintisiz güç kaynakları önemli bir görev üstleniyor. Aksa Jeneratör, tesislerin yükünü beslemek için iki veya daha fazla jeneratör grubunu senkronize çalışmasını sağlayacak paralel sistemleri ile işletmelerin enerji ihtiyacına alternatif

çözüm getiriyor. İşletmelere şebeke enerjisinin yanında alternatif güç sistemi sağlayan sistem, şebeke enerjisinin olmadığı yerlerde ise ihtiyaca göre çoklu paralel çalışan jeneratörlerle tesisin sürekli beslenmesi sağlıyor. Aksa Dijital Paralelleme Sistemi ile ihtiyaç durumuna göre tüm jeneratörlerin durumunu tek bir ekrandan izleyebilmek mümkün. Jeneratörün

takibi, korunması, frekans ve voltaj kontrolünün yapılmasına imkan veren sistem ile senkronizasyon, yük paylaştırma ve paralelleme koruması da tek kontrol ünitesi tarafından yerine getirebiliyor. Paralel sistemin kullanım alanıyla ilgili bilgiler veren Aksa Jeneratör CEO’su Alper Peker, “Enerji sürekliliğinin önem arz ettiği alanlarda jeneratörlerde arıza durumu göz önünde tutularak amaca uygun tasarlanmış ve tesis edilmiş paralel çalışan küçük jeneratör setleri ile işletmelere kullanım avantajları sunuyoruz. Acil ve yedek güç uygulamalarında, yük ihtiyacına bağlı olarak uygun sayıda paralel bağlanmış çoklu küçük jeneratör setlerimiz ile işletmelere maksimum sistem güvenilirliği, yakıt tasarrufu ve çalışma esnekliği gibi faydalar sunuyoruz” dedi.

Bulutta veri yönetimi çok daha kolay

Kurumsal yedekleme, kurtarma, arşivleme ve bulut şirketi Commvault, Amazon Web Services (AWS) için yeni referans mimarilerini sundu. Doğrudan Commvault tarafından ve AWS Marketplace üzerinden sunulan referans mimariler, Commvault Data Platform’un organizasyonların yedekleme, arşivleme ve kurtarma için AWS Cloud’un kullanımını

optimize etmek üzere kılavuz sağlıyor. Commvault var olan müşterilerin lisanslarını AWS Marketplace aracılığı ile etkinleştirilen uygulamalara uygulayabileceklerini de duyurdu. Müşteriler de Amazon Simple Storage Service (Amazon S3), Amazon S3 Standard gibi AWS servisleri, Infrequent Access (Amazon S3-IA) ve Amazon Glacier’e özel veri

depolamaya sahip olacak. AWS ile onaylı Commvault referans mimarileri, Commvault müşterileri için karma altyapı veri korumasını sadeleştirirken maliyeti azaltıyor, çevikliği artırıyor ve yedekleme, arşivleme ve kurtarma için AWS Cloud ile Commvault Software dağıtımını hızlandırıyor. Commvault, kurumların yerel disklerinde veya diğer cihazlarda bulunan verilere uyguladıkları ile aynı veri kurtarma ve koruma politikalarını AWS’deki verilere de uygulamalarına izin veriyor. Kurumlar, Commvault’un güvenlik, şifreleme ve tekilleştirme özelliklerini AWS’ye kadar genişleterek, maliyetleri düşürebilir ve karmaşık komut yapıları oluşturma ihtiyacını ortadan kaldırabilirken, herhangi bir formattaki tüm verileri yönetmek için kullanabilecekleri tek bir uçtan uca çözümün güvenliğini sağlayabilirler.



24

BThaber

BTnet.com.tr

Tek tuşla kolay geçiş imkanı

Logitech, aynı anda bilgisayar, akıllı telefon ve tabletle kullanılabilen, tam donanımlı Logitech MK850 Performance Kablosuz Klavye ve Mouse Seti, EasySwitch teknolojisine sahip. Bu da tek tuşa dokunarak üç cihaz arasında kolayca geçiş yapmayı sağlıyor. Yeni Logitech DuoLink yazılımıyla çalışan MK850 Klavye ve Mouse Seti’nin yastıklı avuç içi desteğinin yanında, klavyenin ayarlanabilir

ayakları da farklı kullanım yüksekliklerine imkan veriyor. Aynı klavye ve mouse ile tüm cihazlara erişimi sağlayan set, Windows, Mac veya Chrome OS bilgisayarda, Android ve iOS mobil cihazlarda çalışıyor. Logitect Unifying USB veya Bluetooth® Smart ile bilgisayar, telefon veya tabletlerle eşleşiyor. Set için tavsiye edilen perakende satış fiyatı ise $129+KDV.

Çocuğunuzu risklerden koruyun

Intel Security, "Bağlı Dünyada Yeni Aile Dinamikleri" isimli küresel raporu ile internete bağlı cihazların aile yaşamına etkilerini araştırdı. Araştırma, ebeveynlerin evlerinde internet bağlantısını yönetmek için uygunsuz siteleri engellemek, cihazlarla harcanan süreyi kontrol etmek ve zaman zaman internetin bağlantısını tamamen kesmek gibi basit yöntemlere başvurma ihtiyacına dikkat çekiyor. Dijital dünyada aktif olarak yaşayan ve çevrimiçi riskler konusunda endişe duyan ebeveynler, çocuklarının cihaz kullanımını izlemek için halen eski tarz yöntemleri kullanıyor. Araştırma sonuçlarına göre, ebeveynlerin yüzde 80’i, çocuğunun sorunlu bir kişi ya da bir siber suçlu ile çevrimiçi etkileşiminden endişe duyuyor. Ancak ebeveynlerin sadece yüzde 35'i, çocuğunun cihaz kullanımını kendi denetiminde tuttuğunu belirtiyor. Yüzde

23’ü ise bunu bir yazılım aracılığıyla yaptığını ifade ediyor. Araştırma sonuçlarına göre, ebeveynlerin yüzde 34'ü, çocuklarının uygun olmayan bir web sitesini ziyaret ettiklerini daha sonra fark ettiklerini söylüyor. Çocukların çevrimiçi etkileşimi kadar, ekran başında geçirilen süre de ebeveynlerin endişe konuları arasında. Araştırmaya katılan anne-babaların yüzde 48'i çocuklarının günde 1-2 saat ekran karşısında olmasına izin veriyor. Ebeveynlerin yüzde 20'si ise buna günde bir saatten az bir süre izin veriyor. Bu arada ebeveynler de çocukları gibi elektronik cihazları kullanmamaları gereken zamanları unutabiliyor. Ebeveynlerin yüzde 36’sı aile içi özel zamanlarda cihazlarıyla vakit geçirdikleri için çocukları tarafından eleştirildiklerini dile getiriyor. Intel Security, söz konusu riskler karşısında kullanıcılara şu önerilerde bulundu: • Bilgilendirmeye erken yaşlarda başlayın. • İyi örnek olun. • Yabancıları uzak tutun. • Ev içi ağınızı kontrol altına alın.

6 - 12 Şubat 2017

Geleceğin ofislerinde tam güvenlik

HP, güvenlik açıklarının gözden kaçma riskinin fazla olduğu alanlarda güvenlik odaklı çözüm yelpazesini genişletiyor. Bu kapsamda yazıcı portları üzerinden kurumların ağlarına yapılabilecek sızmaları önleyen yeni güvenlik çözümlerini açıklayan şirket, ticari PC tarafında ise cihazlar kadar kullanıcıların kimlik bilgileri ve verilerini de koruyan Elite PC ailesi için geniş kapsamlı güvenlik çözümlerini kullanıma sundu. HP Sure Start güvenlik çözümü; bilgisayarları BIOS seviyesinden itibaren koruma altına alıyor. HP Sure Start

Gen3 çözümü Sistem Yönetim Modu (SMM) katmanını da kapsayacak şekilde güçlendirildi. Yeni HP EliteBook 800 G4 serisinde kullanılan HP Sure Start Gen3, BIOS’u kandırmaya çalışan girişimleri hem işletim sistemi açılmadan önce hem işletim sistemi çalışırken otomatik olarak tespit ediyor, kullanıcıyı uyarıyor ve özel olarak ayrılmış bir çip üzerinden BIOS’u ilk haline geri getiriyor. Böylece BIOS da kendi kendini düzelten yapıya dönüşüyor. Sure Start Gen3, BIOS konfigürasyona ve politikalarına ait verileri

de koruyor. HP Multi-Factor Authenticate, teknolojisi 7. nesil Intel® Core® işlemciler ile çalışan HP’nin Elite PC’lerinde Intel® Authenticate teknolojisi ile entegre güvenlik sunuyor. HP Sure View sayesinde hareket halinde çalışanlar, örneğin toplu taşama araçları gibi ortamlarda güvenli biçimde işlemlerini yapabiliyor. Piyasadaki EliteBook 840 G3, EliteBook 1040 G3 ve yeni satışa sunulacak EliteBook 840 G4 cihazlarında kullanılan Sure View teknolojisi, belli bir açıdan bakıldığında aydınlatmayı yüzde 95 azaltarak, sadece ekran önündeki kişinin görüntüleri görmesini sağlıyor. HP, Microsoft System Center Configuration Manager için sertifikalanmış araç kiti HP Manageability Integration Kit’ini de geliştirdi. Bu kit ile BT yöneticileri HP PC’lerini güvenlik, BIOS yönetimi ve yazılımı konularında uzaktan yönetebiliyor. Araç kiti kullanıcıların veya zararlı yazılımların güvenlik önlemlerini devre dışı bırakmalarının önüne geçiyor.

Cihazlar bulutta buluşuyor

Fujitsu Cloud IoT Platformu, yüksek performanslı IoT tabanlı çözümlerin tasarımını, kullanımını ve yönetimini basitleştirmeye ve hızlandırmaya yardımcı oluyor. Mevcut bulut servisi K5 ekosisteminin parçası olan çözüm; Avrupa, Orta Doğu, Hindistan ve Afrika bölgesinde ulaşılabiliyor. Fujitsu Cloud

IoT Platformu, müşterilerin seçilen IoT verilerini ana iş süreçlerine entegre etmek için karmaşıklığı ortadan kaldırıp kapsamlı ve tak-çalıştır bulut tabanlı çözümden yararlanmasını sağlıyor. Zengin API seti de verilerin birden çok kaynaktan toplanmasına ve derlenmesine imkan veriyor ve Fujitsu, IoT

aygıtlarındaki verileri yönetmek için bütünsel bir gösterge tablosu sağlıyor. Fujitsu Cloud IoT Platformu; müşterilerin sensörleri ve cihazları yönetmelerine, üretilen verileri bir araya getirmelerine, göndermelerine ve almalarına ve bunu gerçek zamanlı kararlar almak için analiz etmelerine imkan veriyor. Çözümün çok kullanıcılı olması, maliyet etkinliği ve kolay yönetimini beraberinde getiriyor ve geniş işlevsellik kesitleri, IoT çözümlerinin birbirlerine daha kolay entegre edilmesini sağlıyor. Fujitsu, K5 Bulut Hizmeti aracılığıyla müşterilerine müşterilerin dijital dönüşümü kurumsal düzeyde verimli, kolay ve düşük maliyetli gerçekleştirmelerini sağlamak için özel oluşturduğu kurumsal IoT Bulut Platformu’nu da sunuyor.



26

BThaber

KARİYER

6 - 12 Şubat 2017

Arçelik Türkiye Genel Müdürü Can Dinçer oldu

Can Dinçer Arçelik A.Ş.’nin Türkiye pazarına yönelik faaliyetlerini yürütecek Arçelik Pazarlama A.Ş.’nin Genel Müdürlüğüne, Ocak 2017 itibariyle Can Dinçer atandı. Dinçer, Türkiye pazarında bayi yönetimi, reklam ve sponsorluk faaliyetleri, envanter ve stok yönetimi, lojistik yönetimi, garanti hizmetleri yönetimi, montaj ve servis hizmetleri operasyonlarını yürütecek. İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Can Dinçer, ABD Stevens Teknoloji Enstitüsü İşletme

Bölümü’nden yüksek lisans derecesi aldı. Profesyonel kariyerine 1993 yılında Arçelik A.Ş. Finansman Bölümü’nde başlayan Dinçer, 1995 yılında İhracat Bölümü’nde Bölge Satış Sorumlusu olarak görev aldı. Dinçer, 2000-2005 yılları arasında BDT ve diğer ülkelerden Sorumlu Uluslararası Satış Yöneticiliği, 2005-2009 yılları arasında Avrupa Dışı Pazarlardan Sorumlu Uluslararası Satış Direktörlüğü yaptı. 20092012 yıllarında Avrupa, Amerika, Asya-Pasifik’ten Sorumlu Satış Direktörü, 2012-2015 yılları arasında ise İştirakler, Amerika, Asya– Pasifik’ten Sorumlu Satış Direktörlüğü görevlerinde bulunan Dinçer, Şubat 2015’ten bu yana Arçelik A.Ş Türkiye’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Dinçer, Arçelik Pazarlama Genel Müdürlük görevinin yanı sıra; Arçelik A.Ş. Ticari - Türkiye Genel Müdür Yardımcısı görevini de sürdürecek.

CMC istihdamı artırmayı sürdürüyor

Çağrı merkezi sektöründeki istihdam sayısı 2016 yılında 85 bin kişiye ulaştı, 2017 sonuna kadar bu sayının 92 binlere ulaşması hedefleniyor. Dış kaynak sağlayıcı CMC Türkiye de dört ayda 825 kişilik yeni işe alım gerçekleştirmeyi hedefliyor. CMC Türkiye, 2016 yılını iki önemli yatırımla kapattı. Elektrik

piyasasının bir şirketine hizmet vermek üzere Rize’de açılan merkezde 275 kişi istihdam edildi. Telekomünikasyon sektörünün önde gelen şirketlerinden birine hizmet veren Bayburt lokasyonunda ise 150 kişiye iş imkanı sağlandı. Çağrı merkezi, sosyal medya ve bulut bilişim şirketi CMC Türkiye,

yeni lokasyonların yanı sıra mevcut merkezlerindeki operasyonlarını da büyütme kararı aldı. 2017 yılının ilk çeyreğinde Malatya lokasyonunda 300, Şanlıurfa lokasyonunda ise 100 yeni işe alım yapacak olan şirket, toplam çalışan sayısını böylece dört binin üzerine çıkartacak. Orta ve Doğu Avrupa ülkeleri ile Türkiye gibi büyüyen pazarlara yatırım yapan Mid Europa şirketinin bir parçası olduklarını belirten CMC Türkiye Genel Müdür Yardımcısı Hakan Saran, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye güveni ile yatırımlarını sürdürdüklerini söyledi. Saran, “İstanbul’daki merkezimiz ve Anadolu’daki yatırımlarımızla toplam beş lokasyonda, dört bini aşkın çalışanımızla kurumsal müşterilerimize hizmet veriyoruz. Her yeni operasyonumuzla istihdamımızı da önemli ölçüde artırıyoruz” dedi.

Dijitalde Hybris ekibi ile var!

Deloitte, Türkiye’de dijital teknoloji uygulamaları başlığında konumunu güçlendirmeyi hedefliyor. Müşterilerine dijital strateji ve uygulamalar alanında çözümler sunan Deloitte Türkiye, bünyesine kattığı, Hybris konusunda uzman ekibi ile hizmetlerini genişletip, faaliyet alanı fark etmeksizin B2B ve B2C endüstrilerindeki müşterilerine tüm süreçleri kapsayan bir e-ticaret hizmeti sağlayacak. Deloitte Türkiye Dijital Hizmetlerden Sorumlu Ortağı Hakan Göl, “Deloitte tüm dünyada, iş modeli dönüşümü ve teknoloji uygulamalarındaki gücünü, dijital ajans

kabiliyetleri ile birleştirerek ‘Deloitte Digital’ adı altında topluyor. Deloitte’un bu alandaki birikimini Türkiye’ye sunuyoruz. Deloitte Türkiye’ye katılan ve özellikle Hybris konusunda uzman ekibimiz, e-ticaret yönetiminde müşterilerimize çeviklik ve esneklik kazandıracak çözümler üretme iddiamızı güçlendiriyor” bilgisini verdi. Deloitte Türkiye Hybris ekibi şöyle sıralanıyor: Erdem İlhan: Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden 2004 yılında mezun olan Erdem İlhan, Boğaziçi Üniversitesi Bilgisayar

Mühendisliği Bölümü Yüksek Lisans Programı’nı 2007 tamamladı. İlhan, TÜBİTAK’da Researcher (2004–2006), Alcatel-Lucent’de Lead Software Engineer (2006 – 2008), Acision’da Software Engineer & Software Architect (2008 – 2010), Backbase’de Senior Consultant & Solution Architect (2010 – 2012), Teknosa’da Web Development Manager (2012 – 2013), Kliksa’da Web Development Group Manager (2013 -2014) ve son olarak da 2014-2016 yılları arasında Bimsa’da E -Commerce Solutions Director olarak görev aldı. İlhan, Deloitte Türkiye Dijital Hizmetler ekibinde ‘Senior Lead’ görevini yürütecek. Belit Özharar Erol: Işık Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden 2004’te mezun olan Belit Özharar Erol, İstanbul Teknik Üniversitesi ‘Information Technologies in Design’ Yüksek Lisans Programı’nı 2007 yılında tamamladı. Erol daha önce 2005 - 2006 arasında Hobim IT Services’de Software Specialist, Netaş’da

Senior Business Analyst & Software Design Solutions Engineer (2007–2014), Intertech’te Senior Business Analyst (2014 – 2015) ve son olarak, 2015 – 2016 arasında Bimsa’da Lead Business Analyst olarak görev aldı. Erol, ‘Uzman’ unvanıyla Deloitte Türkiye Dijital Hizmetler Ekibi’nde görev alacak. Ertan Gül: Ege Üniversitesi Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden 2004 yılında mezun olan Ertan Gül, ODTÜ ElektrikElektronik Mühendisliği Yüksek Lisans Programı’nı 2010 yılında tamamladı. Gül; Havelsan’da Software Test Engineer (2005-2010), Turkcell Teknoloji’de Senior Software Engineer (2011- 2012), Türk Telekom’da Service Test Lead (2012-2013), Ericsson’da Test Automation Lead (20132014), Bimsa’da Hybrid Solution Architect & QA Team Lead (2014-2016) olarak görev aldı. Gül, ‘Uzman’ olarak Deloitte Türkiye Dijital Hizmetler Ekibi’ne katıldı. İbrahim Ot: Doğu Akdeniz Üniversitesi Enformatik

Bölümü’nden 2008 yılında mezun olan İbrahim Ot, Villa Turizm’de Analyst Developer (2009 – 2011), Met Global’de Project & Business Analyst (2011 – 2012), Doğan Online DOL’da Business Analyst (2012 – 2013), Kliksa’da Analyst (2013 – 2014) olarak çalıştı. 2014 - 2016 arasında, Bimsa’da Business Analyst olarak görev alan Ot, ‘Müdür Yardımcısı’ unvanıyla Deloitte Türkiye Dijital Hizmetler Ekibi’nde çalışmalarını sürdürecek. Can Demirtaş: Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’nden 2009 yılında mezun olan Can Demirtaş, Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik ve Teknoloji Yönetimi Yüksek Lisans Programı’nı 2011 yılında tamamladı. Demirtaş, profesyonel kariyerinde 2010 – 2014 arasında Accenture’da, 2015 – 2016 arasında Bimsa’da E- Commerce Solutions Consultant olarak görev aldı. Demirtaş, ‘Kıdemli Danışman’ olarak Deloitte Türkiye Dijital Hizmetler Ekibi’nde görev yapacak.


0212 354 70 00 www.xerox.com.tr

KAĞIT VE PİKSEL BİRLEŞİYOR, MALİYET %30 AZALIYOR. OFİSLER ARTIK DAHA İYİ İŞLİYOR.

Xerox Yönetilen Baskı Hizmetleri dünyanın her yerinde ofislere baskı maliyetlerini azaltarak verimliliklerini artırmaları için yardımcı oluyor. Üstelik, çalışanlar istedikleri zaman istedikleri yerden güvenli baskı alabiliyor. Work can work better.

©2017 Xerox Corporation. Bütün hakları saklıdır. Xerox, küre sembolü ve logosu Xerox Corporation’ın Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki tescilli markalarıdır.


28

BThaber

KARİYER

6 - 12 Şubat 2017

OCTOPOD Bilişim’in Genel Müdürü Pekmezoğlu oldu EMS Yazılım’ın geliştirdiği OCTOPOD Hızlı Yazılım Geliştirme Platformu’nun satış şirketi OCTOPOD Bilişim’in Genel Müdürü Burç Pekmezoğlu oldu. İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi İşletme Bölümü mezunu olan Burç Pekmezoğlu, 8 yıl çalıştığı Xerox’ta, en son Üretim Baskısı Çözümleri Türkiye Burç Pekmezoğlu Satış Müdürü olarak görev aldı. Ardından Türkiye merkezli Canon CEA’da Türkiye ve İsrail’den sorumlu Profesyonel Çözümler Satış Müdürü olan Pekmezoğlu, 2010 yılında Türkiye ve İsrail’de Canon Oce Entegrasyon ekibine liderlik etti. 2012 yılında Avusturya merkezli ve 25 ülke operasyonunu kapsayan Canon CEE’de Profesyonel Çözümler Satış ve Pazarlama Yöneticiliği görevine atanan Burç Pekmezoğlu, bu görevi sırasında Yönetim Kurulu Üyesi olarak da görev aldı. En son, kurucusu olduğu Thinkbell şirketinde Genel Müdürlük görevini yürüten Pekmezoğlu, 2017 itibariyle OCTOPOD Bilişim’de Genel Müdür olarak göreve başladı. Pekmezoğlu, birçok ülkede yönetim, satış ve pazarlama eğitimleri vermeye devam ediyor.

Eğitmenler de öğrenciler de en yeniye ulaşabilecek Mobil ders uygulamasını gerçekleştiren, sınıflarda akıllı kürsü kullanarak öğrenci ve akademisyenlerin tüm teknolojik ihtiyaçlarını karşılayan Kadir Has Üniversitesi, geçtiğimiz yıl Steelcase Aktif Öğrenme Merkezi’ni kurarak bir ilke daha imza atmıştı. Aktif Öğrenme Merkezi’nde öğrencilerin ‘workshop’ merkezli eğitim çerçevesinde ders görmesi sağlanıyor. Öğrenciler merkezde teori ve pratiği birleştirerek, derse aktif katılım sağlıyor. Kadir Has Üniversitesi Mükemmeliyet Merkezi’nde çalıştay, seminer ve atölye çalışmaları gibi araştırma ve uygulamaya yönelik çalışmalar da teşvik edilecek. Akademisyenler ve öğrencilerin mevcut ve gelişen teknolojiyi daha etkin kullanmaları için destek hizmetleri sunulacak. Üniversitede gerçekleştirilen tüm teknolojik girişimler ve mevcut altyapı,

Mükemmeliyet Merkezi ile sürekli güncellenip geliştirilecek. Merkez; aynı hedefle faaliyet gösteren ulusal ve uluslararası diğer kurumlarla işbirliklerini de destekleyecek. Öğrencilerin doğru bilgiyi bulma ve öğrenme konusunda desteklenmesi gerekliliği ışığında özellikle ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde hem ilgili alanlarda yapılacak araştırmaları desteklemek hem öğretim elemanları ve öğrencilere çalışmalarında yardımcı olmak amacıyla farklı yapılarda birimler kuruluyor. Bu hedefle kurulan “Öğrenim ve Öğretimde Mükemmeliyet Merkezi” ile öğretim elemanlarının gelişen teknolojinin faydalarını en etkin biçimde kullanarak, öğretme becerilerini geliştirmek hedefleniyor. Öğrenciler daha etkin öğrenmeye teşvik edilirken, eğitim alanında yapılacak araştırmalar da desteklenecek.

E T K İ N L İ K L E R

10-11-12 Şubat 2017 DevOps Zirvesi Silence Convention Center, Ataşehir, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.devopszirvesi.com

21 Şubat 2017 Kamuda BT Yönetişimi Teknoloji Platformları Sheraton Ankara Hotel & Convention Center AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

9 Mart 2017 8. Ulusal Proje Meslek Konferansı Ankara Mövenpick Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.tpyme.org/ulusal-projeyoenetim-meslek-konfer

6 Nisan 2017 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

16 Mayıs 2017 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

Y U R T İ Ç İ

15-16 Şubat 2017 Turkey DNS Forum 2017 Conrad Istanbul Bosphorus Hotel, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.turkeydnsforum.org/

2-3 Mart 2017 VIII. Bilgi Teknolojileri Yönetişim ve Denetim Konferansı Milli Reasürans – İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.btyd.org.tr

9-10 Mart 2017 Doğu Anadolu 1.Bilişim Buluşması Elazığ Akgün Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.dbb2017.com

13 Nisan 2017 Siber Güvenlik ve Felaket Yönetimi Teknoloji Platformları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

18 Mayıs 2017 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

21 Şubat 2017 Yeni Dünyanın İçerik Dönüşümü Sheraton Ankara Hotel & Convention Center AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

9 Mart 2017 BTvizyon Tekirdağ Toplantısı Tekirdağ AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

23 Mart 2017 BTvizyon Antalya Toplantısı Antalya AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

4 Mayıs 2017 Dijital Evrim Teknoloji Platfomları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

12 Temmuz 2017 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com

15-16 Kasım 2017 ICT Summit Bilişim Zirvesi 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.

E T K İ N L İ K L E R 8 Şubat 2017

DataCentre Summit Londra, İngiltere AYRINTILI BİLGİ: www.datacentresummit.co.uk

20-24 Mart 2017

CeBIT Hannover, Almanya AYRINTILI BİLGİ: www.cebit.de/home

Y U R T D I Ş I

27 Şubat - 2 Mart 2017

Mobile World Congress Barselona, İspanya AYRINTILI BİLGİ: www.mobileworldcongress.com

19-23 Şubat 2017

HIMMS 17 ABD / Orlando AYRINTILI BİLGİ: www.himssconference.org

23-25 Mayıs 2017

CommunicAsia2017 Marina Bay Sands, Singapur AYRINTILI BİLGİ: www.communicasia.com

Bu köşede yayınlanmasını istediğiniz etkinliklerinizle ilgili bilgileri handana@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz.



30

BThaber

MEKTUP

Kışın son ayından merhaba, Mektubuma bu hafta önemli sağlık bilgileri ile başlıyorum. Çünkü birçok acı gerçek var karşımızda. Birincisi, diyabetin sadece yetişkinlikte değil, çocukluk çağında da görülmesi. Çocuklarda görülen türü Tip 1 diyabet olan hastalık, 2 yaş altında ender görülmesine karşın, son yıllarda yeni yeni tanı konan çocuklar sıklıkla 5 yaş altında. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı ve Acıbadem Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediyatrik Endokrinoloji Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serap Semiz’in de belirttiği gibi, diyabetle başa çıkmada belirtilerin erken fark edilmesi önemli. Bu belirtilerde öne çıkanlar ise ‘çok su içme, çok idrara çıkma, idrar kaçırma’ gibi bulgular. Diyabet tanısı ise açlık ve tokluktaki kan şekeri düzeyine bakılarak ölçülüyor malum. Sağlık odaklı yanlış bildiğimiz bir gerçeği de bu vesileyle düzeltmek isterim: Beynin kan akımının ya da oksijenlenmesinin geçici olarak azalması ile gelişen, geçici şuur ile duruş kaybı olarak tanımlanan “bayılma” bir hastalık değil, altta yatan bir sorunun görünen yüzü. Çoğu sinirsel kaynaklı olsa da, bayılma aynı zamanda hastalık habercisi olabiliyor. Acıbadem International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Dr. Egemen Duygu, bayılmanın ciddi kalp hastalıklarından da kaynaklanabileceği uyarısında bulunuyor. Dost acı söyler… Sağlıktan güvenliğe geçiş yapalım. Bir süre önce Uşak’ta markasız ve kalitesiz bir powerbank’ın patlaması ve kullanıcının yaralanması nedeniyle powerbank seçimine dikkat çeken TP-Link Ülke Müdür Yardımcısı Ali Dinçer, kullanıcıları markalı ürün

Girişimciler, fırsatlarla devleşiyor

tercihi konusunda uyarırken, içinde pil olan her ürün gibi powerbank’larda da güvenliğin önemine vurgu yapmış. Güvenilir marka, kullanılan pilin kalitesi, güvenlik testlerinden geçmiş ürünler, gerçek kapasite değeri, hızlı ve akıllı şarj özelliği gibi özellikleri dikkate alsak, sağlığımız için hiç de fena olmaz. Sıra yine sağlığımız, üstüne bir de çevremizde…Tavukçuluk endüstrisi mevcut uygulamaları ile hem sağlığımızı riske atıyor hem doğaya zarar veriyor. Daha az yemle daha çok et üretimini hedefleyen sektör, tavukları adeta “hastalık önleyici ilaçlar”, yani içinde antibiyotiklerin de bulunduğu profilaktiklerle besliyor malum. Aşırı antibiyotik tüketimi ise yarattığı antibiyotik direnci nedeniyle Dünya Sağlık Teşkilatı (WHO) tarafından insanlığın önündeki en büyük sağlık tehdidi olarak tanımlanıyor. Öyle ki, dünyada tüketilen antibiyotiklerin yarısı hayvancılık endüstrisi tarafından kullanılıyor. Greenpeace Akdeniz Tarım ve Gıda Kampanya Sorumlusu Tarık Nejat Dinç, konuyla ilgili detaylı bilgi için “Yutmadık! Soruyoruz” sitesinin ziyaret edilmesini öneriyor. yutmadiksoruyoruz.org sitesine bakalım, detayları öğrenelim.

Karel, Ar-Ge yatırımları ile bilime ve teknolojik gelişime katkı sağlarken, bir yandan da sosyal sorumluluk bilinci ile doğanın korunmasına yardımcı oluyor. Şirket, bu yıl ÇEKÜL ile birlikte Karel Korusu’nu oluşturmuş. Manisa’nın Selendi bölgesindeki 7 Ağaç Ormanları’nda oluşturulan Karel Korusu’na dikilen 740 fidan var. ‘7 Ağaç’ ise bir kişinin bir yılda tükettiği kadar doğal kaynağı temsil ediyormuş. Projeye destek

ve işte örnekler… Evde bakım hizmetlerine farklı bir yapı getiren, 2016 Webrazzi Arena Türkiye birincisi de olan evdekibakicim.com, daha ilk yılı dolmadan Fatih ve Fırat İşbecer’in aralarında bulunduğu 11 melek yatırımcıdan toplam 675 bin TL yatırım almış. Sinemia Özel Sinema Kulübü ise dördüncü tur yatırımını ileri teknolojiler alanındaki deneyimiyle bilinen Revo Capital’den almış. Ağustos ayında başlatılan

olmak için 7agac.org adresinden sevdiklerimize fidan hediye etsek çok iyi olur, ne dersin? Bölgenin küresel hızlandırma programı Startupbootcamp Istanbul, girişimlerini yatırımcılar ile buluşturmuş ve düzenlenen Demo Day etkinliğinde, ekosisteme liderlik eden yatırımcılar 8 ülkeden 14 girişimi tanıma fırsatı bulmuş. Yaratıcılık ödülsüz kalmıyor

bu turdaki yatırımın toplam miktarı 5,5 milyon TL olarak açıklanmış. Sinemia Kurucusu Rıfat Oğuz da bu yatırımı Türkiye’deki büyümenin yanında, ABD’de başlangıç yapmak için kullanacakları bilgisini vermiş. Yasal bir şekilde çalışan VIP araçları ile adresten adrese ulaşım sağlayan mobil uygulama Olev, hizmetlerini kurumsal boyuta taşıyormuş. Halen İstanbul’da

6 - 12 Şubat 2017

aktif olan Olev Pro’yu kullanan şirketler, her kademeden çalışanlarının ve misafirlerinin şehiriçi ulaşım ihtiyaçlarını ekonomik ve konforlu bir şekilde karşılayabiliyormuş. Logitech G’nin, geleceğin streamer’larını belirlemek amacıyla Multiplayer’ın desteğiyle düzenlediği Yayınaçık isimli yarışmanın şampiyonu belli olmuş. Finale kalan 4 aday; Başak Zengury, Doğukan Adal Yılmaz, Yusuf Aydın ve Alper Biçen arasında yapılan, 5 gün süren çekişmeli final etabının sonunda, şampiyon Alper Biçen. Vestel ise TESİD Yenilikçilik ve Yaratıcılık Ödülleri’nde “Manufuture-Yeni Nesil Vestel Üretim Sistemi” ile “Ürün Geliştirme Süreci Ödülü’ne layık bulunmuş. Mektubumu hem modayı hem sosyal medyayı takip adına güzel bir haberle tamamlıyorum: LC Waikiki, e-ticaret platformu üzerinden kullanıcı odaklı içerikleri “Güzel Anlar Galerisi” ile hayata geçirmiş. LC Waikiki müşterileri, satın aldıkları ürünlerle çektikleri fotoğraflarını sosyal medyada #MyLCW etiketiyle paylaşıyor. Hatta bu paylaşımlar arasından seçilen fotoğraflar http://www. lcwaikiki.com/ adresinden ulaşılabilen “Güzel Anlar Galerisi” albümünde yer alabiliyor. Galeride yayınlanan fotoğraflardaki ürünleri beğenen ve o ürünü satın almak isteyenleri doğrudan o ürüne yönlendirerek kullanıcılarına satın almada kolaylık sağlıyor. 2016 sonunda başlayan ve bugüne kadar 500’den fazla kullanıcının fotoğraf paylaştığı “Güzel Anlar Galerisi”, 43 ülke ve Türkçe, Rusça, İngilizce ve Almanca olmak üzere 4 dilde tüketiciye ulaşıyor. Bu hafta da bu kadar, haftaya yine buradayız,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1108

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

6 - 12 Şubat 2017

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Satış Grubu Kutay Göçe Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Telecom sector grows, OTT threat continues! According to the ‘Telecommunications Sector Report’ which KPMG Turkey evaluated 2016 and 2017, the telecommunication sector showed a growth in late 2016, which was difficult for all sectors in Turkey. KPMG Turkey Media, Technology and Telecommunication Sector Leader Serkan Ercin stated that: “In the third quarter of 2016, the number of mobile subscribers increased to 74 million mobile subscribers in electronic communication field. 2016 was a year that the telecommunications sector showed its power.” Serkan Ercin explained the expectations for the sector in 2017 as the following: “The telecommunications industry is stepping up projects and expectations in 2017. Telecom companies are focusing on their own content, messaging and social media applications, or collaborating with existing OTT companies in order to mitigate the threat of OTT (over the top) technology. Operators will focus on improving customer experience as well as offering packages including different services in order not to lose income. Big

• and fast data usage is also important. Business intelligence solutions to be used in big data processing are aimed at increasing the next generation customer experience and loyalty. In order to provide a truly integrated, improves and real customer experience, operators need to adapt the transformation quickly.”

KPMG Turkey’s Telecommunication Sector Report lists the following data:

Coming into use on April 1, about 38 million subscribers are using 4.5G. High-speed internet has exceeded 13 million active

subscribers. 10 million fixed mobile subscribers and 45 million mobile subscribers are reached in broadband. Telecommunication sector revenues increased in TL steadily from the beginning of 2013 to the third quarter of 2016, and increased even in the third quarter of 2016, when GDP tightened 1.8%. By the end of September 2016, the number of fixed subscribers in the field of electronic communications was 11 million while the number of mobile subscribers increased to over 74 million. As fixed

lines continue to decline, mobile lines continue to expand. The number of fixed subscribers decreased by 410 thousand people; while the number of mobile subscribers increased by 820 thousand people in the 9 months period from the beginning of 2016 to the third quarter. As of the third quarter of 2016, 69 million of 74 million mobile subscribers are mobile phone subscribers. With the new smart technologies, the number of M2M subscribers is approaching 4 million.

Almost every cell has internet. As of the third quarter of 2016, there are 59 million subscribers with internet access. The preferred preference for subscribers is internet accesses by 80%. This is followed by DSL technology with 13% and fiber internet with 3%. The remaining 3% is distributed between the mobile computer and the wired internet. Turkey gives deficit in foreign trade of telecommunication products. The import of the sector is well above the export. In the first 11 months of 2016, one unit was exported each month, whereas 23 units of imports, namely 58 million USD worth mobile phones were imported; on the contrary to 2.8 billion USD export. In devices that provide communication among wireless communication infrastructure, telephoneto-transmitter and transmitter-transmitter; 64 million USD in exports and 1 billion USD in imports were actualized.

Informatics 500 preparations started The countdown for the “Top 500 ICT Companies – Informatics 500 Research” have started, which covers important data about the development and the standing point of the Turkish ICT sector and provides companies the chance to measure their performance and see where they stand in competition. The results of the research prepared by BThaber A.Ş., M2S Research and Marketing A.Ş. and Bilişim Zirvesi (ICT Summit) Event Company will be announced in July. The “Top ICT 500 Information Company Turkey 2016 Committee” was set up before the ceremony to be held for the 18th time this year. Innova, KoçSistem, KVK, Netaş, Penta

and TÜTED managers attended the first meeting of the committee consisting of sector stakeholders and promising company officials. “Informatics 500 Research, BThaber Newspaper and ICT Summit Event are the common values of the sector. We must embrace these values!” says Chairman of BTHaber Corporate Group, Murat Göçe. The first meeting of the “Top 500 ICT Companies of Turkey 2016 Committee”, which was created with the initiative of Murat Göçe, was held in TÜTED’s office on January 26th. The “Top 500 ICT Companies of Turkey 2016 Survey”, which is accepted as the most important data source of the sector, will be carried

out through this committee. Informatics is one of the most fundamental and durable sectors of Turkey. Informatics 500 Research plays an important role in seeing the sector’s developments and

expectations and putting forward the positions of the companies in the sector. This year’s research is expected to share data from more than one thousand companies in the sector. Every year, the research,

publications and ceremonies that reveal the development, trends and anticipations of the informatics market play a decisive role in the purchasing decisions of corporate companies.



TESİD rewards who believe in R&D The Association of Turkish Electronics Manufacturers (TESİD) awards found the owners in the TESİD Innovation Creativity Awards Ceremony, organized 15th time this year. Prof. Dr. Sıddık Yarman, TESİD Chairman of the Board spoke at the ceremony and said: “The production cost of smartphones is 100 USD and the selling price is a thousand dollars. We have to keep up with the world, increase our added value and add wisdom to our products. TESİD aims at this motivation.” Yarman also thanked Aselsan, Canovate, Netas, Savronik, TTGV and Vestel for being the sponsors of the year, while Aselsan’s “Van Cat” camera combining night and thermal vision systems with the award it won. Project competitions invite all R&D and manufacturing companies in the sector. The awards are given under the title of “TESİD Innovation

Switch SME Branch Innovation Commercialization Award Company: Medel Product: Driver Family for Asenkron Engines LARGE COMPANIES BRANCH AWARDS Large Companies Branch Creative Idea Award Company: Aselsan Product: Van Cat-Night Vision Thermal Fusion Camera

and Creativity Awards”. Innovative Product Award, Product Development Process Award and Innovation Commercialization Award are given to three separate branches for SMEs and large corporations separately. In addition, this year special jury award was presented as ‘Işık

University Special Award’. TESİD-IŞIK UNIVERSITY SPECIAL JURY AWARD Company: Pavo Product: Industrial Manageable Switch and Router SME BRANCH AWARDS SME Branch Creative Idea

Award Company: Multitek Product: IP Interkom and Smart Home Management

Large Companies Branch Product Development Process Award Company: Vestel Product: ManufutureNew Generation Vestel Manufacturing System

SME Branch Innovative Product Award Company: Makelan Product: MSTS Series 60A-500A Static Transfer

Large Companies Branch Innovation Commercialization Award Company: Arçelik Product: Eternity UHD TV.

Pay insurance premium on your mobile With Vodafone Mobile Wallet, employers who hire employees for home services will have the possibility to pay insurance premiums of the workers without using any credit or debit card via SMS. Persons who work for home services, provided that they work for less than 10 days per

month will be able to benefit from the ease of payment of insurance premiums through Vodafone Electronic Money and Payment Services Incorporation (VPAS), which gathers all payment systems under one roof. The system offers fast, reliable and easy payment of an insurance

premium of 1.19 TL per day, which is mandatory for occupational accidents and occupational diseases that can happen to the employee of the subscriber’s in home services. Within the system, all Vodafone subscribers who have employers for

home services will register themselves as “employers” by sending text messages to 5510 with their ID numbers, only once. They will then be able to pay the compulsory insurance premium by sending SMS to 5510 with the ID number of the person they are working with and

on which day of the month they will be working. Thus, the employee can actualize the premium payment process without going to the Social Security Institution (SSI) physically and have the opportunity to register the person he/she is working with.

Yapı Kredi leads the way Developed by Yapı Kredi Technology, which opened its office in İTÜ ARI Technokent in 2015, ‘Sapphire’ analyzes the banking transaction instructions from the document content via different channels from the customers and saves time by directing the transaction information it extracts and refers to banking teams. The Intelligent Management System (IMS), another project that Yapı Kredi Technology has been actualizing, can

anticipate future work in a certain time frame. Yapı Kredi Technology General Manager Mustafa Dündar gave the following information: “In our office located in İTÜ ARI Technokent, we have signature on important technologies in a short time. For example, the Intelligent Management System Project (IMS), which can be adapted to different sectors, can predict the future works in a certain time period. When a project arrives, it calculates

how services need to be built and how they should perform. Our ‘Sapphire’ project, which we have developed with TÜBİTAK in cooperation with Yapı Kredi and which combines artificial intelligence and natural language processing, is to understand the banking transaction instruction documents written by the customers completely without artificial intelligence, extracts detailed information. The process digitalized by artificial intelligence is

terminated by a human being. This technology, which is currently used in Yapı Kredi, makes it possible to process millions of orders a year without human labor and present banking transactions for approval in one step. İTÜ ARI Technokent structure raises the quality of projects with the efficient scientific environment provided for the students and academicians and gives serious advantages in R&D. We are among the supporters of İTÜ Core.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.