SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1115 27 Mart - 2 Nisan 2017
15-18 MAYIS’17
HAL Ç KONGRE MERKEZ İSTANBUL
IP Systems Solution Partner
BUSINESSPARTNER
Santral sistemlerinde profesyonel çözümler...
Kuştepe Mh. Leylak Sk. Nursanlar İş Mrk. Kat: 6 No: 22 Şişli, İSTANBUL T +90 212 252 2222 Pbx | +90 850 460 2222 www.ce-sa.com.tr | info@ce-sa.com.tr
SAYI
HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
1115 27 Mart - 2 Nisan 2017
Sayfa
4
Gençler ulusal güvenlik için işbaşında BTK tarafından düzenlenen Siber Yıldız Ödül Töreni’nde, güvenlik konusunda önemli mesajlar verildi.
Sayfa
8
Sayfa
3 Yenilikler; fırsatları ve riskleri ile geliyor Deloitte, bu yıl 16’ncısını yayınladığı “2017 Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri” raporunu açıkladı.
Sayfa
20
KOBİ’lerin dijitalleşmesinde itici güç Microsoft, KOBİ’lerin dijitalleşmesini hızlandırmak amacıyla 2018 yılına kadar 600 yeni uzman istihdam edecek.
Handan Aybars
Kartınız, alışveriş için izninizi bekleyecek BDDK kararı uyarınca, kredi kartı ile sanal alışveriş için 17 Ağustos'tan sonra müşteri onayı gerekecek. Yani alınan karara göre, tüm kredi kartları bir süre sonra internetten alışverişe kapatılacak. Online alışveriş için kartını kullanmak isteyen bireyler ise bankaları ile görüşerek, yazılı veya sesli yanıt sistemi üzerinden onay verip, kartın e-ticarete açılmasını talep edecek.
Sayfa
11
DOSYA:
Yeni düzenlemelerle gelişimini sürdüren e-Dönüşüm uygulamalarındaki gelişmeler dosya sayfalarımızda. Dosya Gold Sponsor
BThaber
GÜNDEM
27 Mart - 2 Nisan 2017
3
Kartınız, alışveriş için izninizi bekleyecek Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu (BDDK) kararı uyarınca, Handan Aybars kredi kartı ile sanal alışveriş için 17 Ağustos'tan sonra müşteri onayı gerekecek. Yani düzenleme ile sahip olunan kartlarla yeni çıkartılacak olan kartlar internetten alışverişe kapalı olacak, kişiler online alışveriş için bankaları ile bağlantıya geçerek kartın e-ticarete açılmasını talep edebilecek. Öte yandan, Bankalararası Kart Merkezi (BKM) verilerine göre, 2016 yılı son çeyreği itibariyle toplam kredi kartı sayısı 58 milyon 795 bine, toplam banka kartı sayısı ise 117 milyon 11 binlere ulaştı. Ödemelerin yüzde 90’ı aşan bir oranda kredi kartıyla gerçekleştiği e-ticaret sektörüne doğrudan etki edecek bir karar hayata geçecek. Bankalar bilgilendirme çabasında 17 Ağustos 2017 tarihine kadar bireyler kartlarını normal biçimde kullanacak, ama 17 Ağustos’tan sonra eğer bankaya onay verilmediyse internetten alışveriş için söz konusu kart kullanılamayacak. Güvenlik adına alınan bu kararın, özellikle internetten alışveriş yapmadığı halde dolandırıcıların hedefi haline gelen kullanıcıları koruması hedefleniyor. Bu arada bankalar da kart sahiplerini bilgilendirmek için farklı kanallardan mesajlar iletiyor, kullanıcının kartını sanal alışverişe açabilmesi için SMS veya e-posta değil, sesli veya yazılı onay gerektiğine de dikkat çekiyorlar. En az iki kez kullanılmış kartlar muaf tutulsa… 16 Şubat 2017 tarihli karar, 6 aylık geçiş döneminin ardından uygulamaya geçecek. Bu geçiş döneminin, durumun tüketiciye izahı ve izinlerin toplanması açısından olumlu katkı
sağlaması bekleniyor. Ancak, GittiGidiyor Genel Müdürü ve TOBB E-ticaret Meclisi Başkanı Öget Kantarcı, kart kullanıcılarından internetten alışverişe devam edebilmeleri için kanıtlanabilir talep alınması şartının, uygulamada e-ticaret sektörünü olumsuz etkileyebileceği kanısında. Bu açıdan bakıldığında, Öget Kantarcı’nın da dikkat çektiği gibi, bankaların tüm kredi kartı kullanıcılarını bilgilendirerek internetten alışverişte kart kullanımına devam etmek isteyenlerden gerekli izinleri bu sürede toplayabilmesi kritik önemde. Süreç içerisinde düzenlemeden haberdar olmadığı için bankasına talep bildiremeyen tüketiciler de kartla internetten alışverişe devam edemeyecek ve bu kitle açısından da dönemsel mağduriyet oluşabilecek. Bu süreçte e-ticaret sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin de geçiş döneminde kullanıcıları bilgilendirmesi ve bankalara destek olması şart. E-ticaret sektörünün büyüme potansiyelinin öne çıktığı bu dönemde, söz konusu kararı nasıl değerlendirdiğini sorduğumuzda Öget Kantarcı, “Önerimiz; bu tarz mağduriyetlerin önlenmesi adına, şu ana kadar e-ticaret işlemlerinde en az iki defa kullanılmış kredi kartlarının bu onay zorunluluğundan muaf tutulması, ki bu, süreci hem hızlandıracak hem de kolaylaştıracak” yorumunu yapıyor. Tehdit boyutu git gide büyüyor Konuya online alışveriş odaklı baktık, bir de güvenlik riskleri ekseninde bakmak gerek. Çünkü internetin kullanımıyla artan ve artık her aşamada karşımıza çıkan internet tehditleri çok gelişti. Fiziksel kaybolma ve kopyalama dışında, herhangi bir zamanda herhangi bir internet sayfasında yaptığınız işlemler izlenebiliyor, kredi kartı bilgileri dahil her bilgi çalınabiliyor. Bunun için iyi tarafta olan firmalar
güzel çözümler üretse de, hacker camiası hep bir adım önde. Çünkü BThaber Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe’nin de dikkat çektiği gibi, çözümler tehlikelerle karşılaşıldıktan sonra üretiliyor. Kredi kartı ile alışverişe baktığımızda, alışverişler her geçen gün daha çok internet üzerinden yapılıyor. Bu yoğun kullanım da yeni haklama olaylarına neden oluyor, her gün binlerce kart bilgisi kopyalanıyor. Murat Göçe, risk seviyesinin ne kadar yüksek olduğunu şu sözlerle anlatıyor: Çalıntı kart pazarı maalesef büyüyor “Aslında kartları eskiden de online alışverişe kapatabiliyorduk, sanırım kullanıcılarına bu bilinci yüklemek amaçlı geldi bu konu gündeme. Kara şapkalı hacker’lar bilgileri sadece bireylerden almıyor, bazen çok daha kötüsü kredi kart bilgilerinin tutulduğu bilgi havuzlarında binlerce kredi kartı bilgisine ulaşıyorlar. Elde edilen bilgiler hacker tarafından kullanıldığı gibi, Rus ve Çin kökenliler başta olmak üzere uluslararası sitelerde satışa da çıkarılıyor. Bugün birkaç dolar ücret ödeyerek kredi kartı bilgisi almanız mümkün, üstelik istediğiniz ülke ve şehire ait... Çalınan kart bilgilerinin hangileri olduğunu tespit etmek de kolay değil. Belki ifşa edilmemiş, kullanılmamış veya satışa çıkmamış kart bilgilerini de kullananlar olabilir.” BDDK’nın bu kararının online alışverişleri ilk etapta yavaşlatsa bile, bir süre sonra alışverişin eski rakamlarına ulaşabileceği beklentisini dile getiren Murat Göçe, e-ticarette güvenlik adına atılabilecek adımları şu sözlerle örnekliyor: Kimin kart bilgileri kimde, bilmiyoruz “Belki çok radikal bir karar olur, ama bütün kredi kartlarını iptal edip yeniden
Sınırlama değİl bİlgİlendİrme yapılmalı Öget Kantarcı, sektörün konumunu ve taşıdığı potansiyeli anlatırken, güvenlik adına şu öneriyi yapıyor: “TÜBİSAD, ETİD, BKM, Euromonitor ve IDC gibi kaynaklara baktığımızda, Türkiye’de e-ticaret pazarının son 2 yılda ortalama yüzde 27 seviyelerinde büyüdüğünü, tatil, seyahat ve online bahisleri de içeren toplam e-ticaret hacminin 2015 yılında yaklaşık 25 milyar TL düzeyine geldiğini görüyoruz. 2016 rakamları henüz net olarak açıklanmadı, ancak büyüme trendi devam etti. 2016’da
vermek bile düşünülebilir. Kimin kart bilgileri şu an kimde var bilemiyoruz. Kötü niyetli kişi kartımızla mini bir alım yapsa haberimiz olmaz, genelde de öyle yapıyorlar. Çünkü miktarı küçük işlemler kimsenin gözüne batmıyor. Belki her ay düzenli olarak bir haklayıcıya ödeme yapıyoruz da haberimiz olmuyor. Sanal kart kullanımı bankaların çabasına rağmen yaygınlaştırılamadı. Ben bunun bir adım ötesine
da yüzde 25 bandında büyümeyle e-ticaret hacminin 30 milyar TL’nin üzerinde bir seviyeye geldiğini tahmin ediyoruz. Vatandaşların dolandırıcılar tarafından zarara uğratılmasına engel olabilmek e-ticaret sektörü açısından da önemli. Tüketici güvenini artırmak için kredi kartı kullanım tercihlerini sınırlamaktan öte, kart sahiplerinin dolandırıcılık faaliyetlerine ilişkin bilinçlendirilmesini sağlayacak önlemler alınması ve e-ticaret sektörünün gelişmesini destekleyecek düzenlemeler yapılması da önemli.”
geçilmesini önerebilirim: Aynı sanal kart mantığıyla çalışan ek kartlarımız olmalı. Bu kartlara kişiler limit belirleyip, o limit ile alışveriş yapmalı. Diyelim 10 bin TL limitli bir kartınız var, onunla alışveriş yaptığınızda eğer limit müsait ise riskiniz de 10 bin TL. Ama sanal kart benzeri ek bir karta yükleme yapsak mesela bin TL, hem risk bin TL’ye düşer hem de kart ekstrelerini daha kolay kontrol etmek mümkün olur.”
Tüm taraflara düşen sorumluluklar var “Teknolojik çözümler için konunun uzmanları mutlaka yoğun çalışıyorlardır” yorumunu yapan Murat Göçe, burada dikkat edilmesi gereken iki önemli hususu şöyle sıralıyor: 1. Bankalar ticari kaygılarını kenara koyup, daha sert güvenlik önlemleri alabilir. Mesela PIN kodu girdiğiniz her işlem için size SMS gelebilir. Online ortamda kartınızdan 1TL çekilse bile
bilgilendirilirsiniz. 2. Bu konularda zincirin en zayıf halkası insan. Ciddi bilgilendirme ve bilinçlendirme çalışmaları yapmak lazım. Garip ve pahalı içerikli reklamlar yerine, ‘ATM önünde nelere dikkat edilmeli, online alışveriş yaparken önemli noktalar nedir?’ odağında reklamlar yapsalar, hem beğeni toplarlar hem de bu sorunları azaltırlar.
4
BThaber
E-TOPLUM
27 Mart - 2 Nisan 2017
Mobil veri ve genişbantta istikrarlı büyüme sürüyor Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan, 2016 yılının dördüncü çeyreğine ilişkin olarak hazırlanan ve 2016 yılının bütününe ilişkin büyüklükleri de içeren “Türkiye Elektronik Haberleşme Sektörü 3 Aylık Pazar Verileri Raporu” çerçevesinde sektöre yönelik değerlendirmeler ve açıklamalarda bulundu. Sayan, 15 Temmuz’daki hain saldırının ardından kurumların yeniden yapılanmasına rağmen, 2016 yılında elektronik haberleşme sektörünün büyümesini ve gelişimini sürdürdüğünün de altını çizdi. BTK Başkanı Sayan, “Sabit ve mobil altyapı yatırımlarının 2017 yılında da süreceğini umuyorum” dedi. Üç Aylık Pazar Verileri Raporu’nda öne çıkan başlıklar
şöyle sıralanıyor: •
•
2016 yılının dördüncü çeyreğinde sektörde yer alan işletmecilerin net satış gelirleri toplamı 12,2 milyar TL’ye ulaştı. 2015 yılında 39,6 milyar TL olan işletmecilerin net satış toplamı ise 2016 sonunda 45,4 milyar TL’yi aşarak, yıllık bazda yüzde 14,7’lik artış gösterdi. 1 Nisan 2016’da başlayan 4.5G hizmetlerinden yararlanan abone sayısı hızla artıyor. 2016 sonu itibarı ile 51,7 milyon vatandaş 4.5G aboneliğine geçiş yaptı. Cihazı ve SIM kartı 4.5G uyumlu, aktif olarak 4.5G hizmetini kullanabilen abonelerin sayısı da bir
•
önceki döneme göre 2,8 milyonluk artışla yılsonu itibarı ile 19,2 milyona ulaştı. Mobil abone sayısı toplamında 75 milyonun üzerine çıktı. Böylece mobil penetrasyon yüzde 94’ü aştı. Makineler arası iletişim (M2M) abone sayısı da ilk defa 4 milyona ulaştı. 2008 yılında başlayan ve dünyadaki en başarılı uygulamalar arasında gösterilen mobil numara taşınabilirliği uygulamasında taşınan numara sayısı toplamı Ocak 2017 itibarı ile 100 milyonu aştı ve 100,8 milyon mobil numara taşınmış oldu. Son çeyrekte taşınan numara sayısı 2,3 milyon, 2016 yılı genelinde
•
•
ise 10,8 milyon oldu. Hem sabit hem de mobil genişbantın hızla yaygınlaştığı görülmekte. 2016 sonunda 10,5 milyonu sabit abone, 51,7 milyonu mobil abone olmak üzere toplam 62,2 milyon genişbant internet abone sayısına ulaşılarak, bir önceki yıla göre yüzde 28,1 artış yaşandı. Bu artıştaki en büyük pay, yaklaşık yüzde 34,8 artan Mobil Cepten İnternette, müteakiben yaklaşık yüzde 18,1’lik oranla da Eve Kadar Fiberde (FTTH) gerçekleşti. 4.5G’nin hızla yaygınlaşmasının etkisiyle mobil veri kullanımı 2016 yılında bir önceki yıla göre önemli artış gösterdi.
•
2015 yılında aylık ortalama 1,3 Gbyte olan mobil kullanım 2016’da yüzde 50’den fazla artarak, aylık ortalama yaklaşık 1,98 Gbyte oldu. Son çeyreğe ait ortalama ise 2,2 Gbyte. SIM kartı ve cihazı uyumlu 4.5G abonelerinin ortalama kullanımı ise 5,4 Gbyte’a ulaştı. Sabit genişbant kullanımı da yüzde 15’lik artışla aylık ortalama 66,5 Gbyte’ı aştı. Fiber altyapı yatırımları açısından da 2016’da ilerleme kaydedildi. Bir önceki yılsonunda 268 bin 119 km olan fiber uzunluğu, 2016 yılı dördüncü çeyreğinde 290 bin 974 km’ye ulaştı ve yüzde 9’a yakın artış gerçekleşti.
Gençler ulusal güvenlik için işbaşında Güvenlİk İçİn detaylı program İşlİyor
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) merkez binada düzenlenen Siber Yıldız Ödül Töreni’ne Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Galip Zerey, BTK Kurul Üyeleri Celalettin Dinçer, Figen Kılıç, Siber Yıldız yarışmasının kazananları ile sektörden birçok temsilci katıldı. Törende Siber Yıldız yarışmasını kazanan ilk 15 gruba ödüllerini Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan ve BTK Başkanı Dr. Ömer Fatih Sayan ve protokol üyeleri verdi. Çözüm üretenlere kapımız açık Siber güvenlik çalışmalarının gündelik önlemlerle
ve operasyonlarla ele alınamayacak kadar dinamik bir alan olduğunun, bu alanda hem uzun vadeli planlamalar hem de gündelik operasyonları bir arada yürütmenin zorunluluk olduğunun altını çizen Sayan, “Kamuözel sektör işbirliği içinde teknolojiyi, güncel tehditleri ve önlemleri hep birlikte değerlendirerek hızlı reaksiyon almak durumundayız. Bu anlamda haberleşme sektörünün düzenleyici kurumu olarak biz teknoloji sektörünün lokomotifi olan operatörlerimiz ile en yakın şekilde çalışıyoruz. Siber güvenlik alanında da çözüm üreten, proje üreten tüm paydaşlara kapımız açık. En üst düzey iletişimi sağlayarak zamana ayak uydurmak ve hatta ötesine geçmek
zorunda olduğumuzun altını çizmek istiyorum. Eğer siber alanda, en zayıf halka kadar güçlüysek, hep birlikte güçlenmemiz gerekiyor demek” ifadelerini kullandı. Bu yarışmalar devam edecek Gençlerin potansiyelini açığa çıkararak uzman ihtiyacını karşılamayı hedeflediklerini vurgulayan Sayan, “Bu nedenle mezuniyet şartı aranmaksızın teknoloji ve siber güvenlik alanında ülkemizin siber savunmasına sanal ortamda destek verecek, bu alanda eğitim ve kamp gibi etkinliklere gençlerimize bir çağrıda bulunduk. Bu çağrımıza başvuru sayısı 27 bini geçti. Sadece Türkiye’den değil, dünyanın dört bir yanındaki vatandaşlarımızdan,
Siber güvenliğin sağlanmasında gündelik tedbirler yerine, çalışmaları belirli program ve süreçler dahilinde yürütmek durumunda olduklarını ifade eden Ömer Fatih Sayan, bu anlamda 4 ana program dahilinde yürüttükleri faaliyetleri şöyle sıraladı: 1. Kapasite İnşası Programı (İK ve Eğitim) 2. Hızlı tespit – erken müdahale programı (teknolojik önlemler) 3. Siber tehdit istihbaratı edinimi ve paylaşımı programı (işbirliği ve iletişim)
adeta 7’den 70’e birçok kesimden talepler aldık. Bu başvurular sonrası düzenlemiş olduğumuz Siber Yıldız “bayrağı yakala” yarışmasında da yoğun bir ilgi ile karşılaştık” bilgisini verdi. Sayan, sözlerine şöyle devam etti: “Vazifemiz, siber alandaki gençlerimizi en iyi şekilde yetiştirmek, desteklemek, konumlandırmak ve bu işin bir parçası haline getirmek. Bu doğrultuda,
4. Kritik altyapıların ve verilerin korunması programı. Sayan, “Siber kapasite inşasının iki bileşeninden birincisi kurumumuz bünyesinde, USOM’daki üst düzey siber güvenlik uzman sayısının artırılması, ikincisi ise kritik kurum ve kuruluşlar başka olmak üzere sektörel ve kurumsal Siber Olaylara Müdahale Ekiplerinin (SOME’ler) insan kaynağının sayı ve nitelik olarak geliştirilmesidir” dedi.
yarışmamıza katılan, dereceye giren ve başarı gösteren arkadaşlarımızla ilgili mülakatlarımıza başladığımızı ve bu arkadaşlardan hâlihazırda işe başlattıklarımızın da olduğunun müjdesini vermek istiyorum. Benzer nitelikte yarışmalarımızın devam edeceğini ve gençlerimizin siber güvenlik alanına olan ilgisini her daim diri tutma gayreti içinde olduğumuzun da altını çizmek istiyorum.”
6
BThaber
E-TOPLUM
Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com
Güven Sak diyor ki...
Para,23.03.17 TEPAV Yöneticisi, iktisat hocası Güven Sak’ın 06.03.2017 Dünya gazetesi makalesinden özet: “Memleketin yüzde 68’i mesleksiz olmaya devam ettikçe, Türkiye’nin Endüstri 4.0’dan bahsedebilmesi, yeni çağa ayak uydurabilmesi mümkün değil. Memleketin toplam işgücünün yüzde 68’i genel lise ve lise altı eğitimli ya da hepten eğitimsiz. Çevrenizde iş yapanların, ustayım diye dolaşanların neredeyse üçte ikisi bildiğiniz mesleksiz. Üçte ikisi mesleksiz bir işgücü ile olsa olsa “Zaten Batı medeniyeti de çöküyor abi” diye kahvehane geyiği yapabiliriz.” “Şimdi ortadaki tehlike şudur: Bugün meslek sahibi olduğunu düşündüklerimizin eğitimi
27 Mart - 2 Nisan 2017
de yeni sanayi devriminin şartlarına uygun değildir. Kalan yüzde 32 de geleceğe uygun değildir. Bu durumda, öncelikle sorgulamamız gereken meslek liseleri ve de yüksek öğretim sistemimizdir. Çünkü geleceğin fabrikasında bir makine arızası nedeniyle ortaya çıkabilecek iktisadi kayıp artık çok daha büyük olacaktır. Dolayısıyla herhangi bir arıza anında, hatayı fark edecek ve anında müdahale edebilecek ara eleman ihtiyacı artacaktır. Bugün ara elemandan beklenen, dün aynen mühendisten beklenen gibidir. Meslek okullarında artık gençlere iletişim becerileri ve problem çözme kabiliyeti aşılamak gerekmektedir. Meslek okulu öğrencileri artık iş süreçlerini bir bütün olarak da içselleştirmek zorundadırlar.” “Peki, biz böyle inovasyon diye, Endüstri 4.0 diye dedikodu yaparken neden sonuç alamıyoruz? Biz, kapsayıcı dönüşüm vizyonu tasarlamayı bilmiyoruz. Kimse işin ununda değil, herkes işin ününde olduğu için elbette. Batıya bakıyor ve yalnızca onların yaptıklarının dedikodusunu yapıyoruz doğrusu. Sonuç: Sıfıra sıfır elde var sıfır.”
David Bowie gökten düştü
Geçen yıl ölen David Bowie anısına İngiliz Posta İdaresi yaratıcı bir iş yaptı: Onun “Dünyaya Düşen Adam” (1976) filmi ve yarattığı “öte dünyalı” karakterleri hatırlatan, 52 setlik bir anı pulu yayınladı. (52, Bowie’nin profesyonel yaşam yıllarını simgeliyor). İşin yenilikçi kısmı buradan sonra: Pulların takılı olduğu sepet, bir helyum balonuyla 32 km yukarıya uçuruldu (uzayın kenarına!). Balonda bir tane de kamera var. Balon patlayınca pulları taşıyan sepet dünyaya doğru düşmeye başladı.
Sitede balonun uçuşu, balondaki kameradan yayınlandı. 4 saat 21 dakikada 107 bin (32 bin 613 metre) yüksekliğe çıkan kamera, sonra inişi göstermeye başladı. http://www.royalmail. com/stampstoearth Bu yaratıcı projede, balonun, ülkenin “tam” neresinden havalandığı belirtilmedi. Posta İdaresi’nin sitesinde isimsiz bir harita üzerinde balonun gidiş yönü işaretlendi. Rüzgarın ve dünyanın dönme etkisiyle, ülkenin ortalarında bir yerden uçurulan balon, ülkenin kuzey
doğusuna doğru bir eğri izleyerek Essex bölgesinde bir yere indi. Posta İdaresi, balonun nereye düşeceğini doğru tahmin edenlere pul setini hediye edecek. Geçtiğimiz yıl 500’üncü kuruluş yıldönümünü kutlayan İngiliz Posta İdaresi, 2010’da Beatles ve 2015’te Pink Floyd için anı pulları hazırlamıştı. Ancak, pulu uzayın eşiğine kadar çıkartıp oradan aşağıya salmak ve bunun için bir yarışma düzenlemek, bir ilk oldu. #TheStampsThatFellToEarth
Ciddi medya Trump’a karşı Yalan-dolan, gerçek-sahte iddiaları ve karşı-iddiaları, gündelik yaşamın kabus gibi bir parçası oldu. Trump’ın, kendi hoşuna gitmeyen, veya sadece “öyle istediği için” suçladığı haberlere hemen “sahte” demesi ve bunu sürdürmesi, ciddi ve saygın medya kurumlarında sorun yaratıyor. New York Times’ın “Gerçek nedir?” ve Washington Post’un “Demokrasi karanlıkta ölür” kampanyalarından sonra şimdi de Wall Street Journal (WSJ) bu konuda yenilikçi bir tutum takınmaya karar verdi: Gerçek araştırmacı gazetecilik örneklerini animasyon haline getirdi. Ve yayınlamaya başladı. “Haber, gerçekleri ortaya çıkartmak içindir. Gerçek haber ise büyük çaba, cesaret, dirayet, tutarlılık gerektirir.” WSJ, Silikon Vadisi’nde önemli bir sağlık teknolojisi şirketi Theranos’la ilgili bir skandalı ortaya çıkartan muhabiri John
Carreyrou’nun, konuyu nasıl araştırdığını 1:47 dakikalık bir animasyona sığdırdı. Şirketin gizlilik sözleşmeleri yüzünden eski çalışanlar açıklama yapamazken, zaman içinde doktorlar, hastalar birer ikişer bilgi aktarmaya başlamış. Şirket, WSJ aleyhinde dava açmakla tehdit ettiği halde, buldukları kanıtlara güvenen editörler, Theranos’un “göründüğü gibi olmadığını” yayınlamış. Arkasından, bakanlıklar ve savcılık da devreye girmiş. Bir başka WSJ muhabiri Dana Mattioli ise süper trilyoner Warren Buffett’in şirketi Berkshire Hathaway’in bir başka şirketi 37 milyar dolara satın alacağını öğreniyor. Tam da bir Cuma öğleden sonra, en yakın arkadaşının düğününde nedime olmaya, şehir dışına giderken. Buffett, elbette bu anlaşmayı Cuma akşamına bırakmış ki, Pazartesi açıklansın. Ama “acar muhabir” kaynaklarının altından
giriyor üstünden çıkıyor, tam da düğün kargaşası ortasında haberini doğrulatıyor. Haber, Cumartesi günü WSJ blog’unda yayınlanıyor. Pazartesi, gazetenin ön sayfasından. WSJ, önümüzdeki haftalarda bu tür 5 animasyon video daha yayınlayacak. Trump’ın başkanlığından bu yana WSJ’nin abone sayısı artmış. Şu sırada 2.1 milyon abonesi var. Bunun yarısı dijital üyelik. ABD’nin haftalık liberal kültürsanat-fikir dergisi New Yorker ise son sayısının logosunu Rusça bastı: Trump-Putin ilişkisinin Kongre Komisyonu tarafından soruşturulmaya başlanması dolayısıyla. Putin, gayet ilgisiz ve soğuk bir ifadeyle, elindeki büyüteçle, uçuşan “bir böceğe” bakıyor. New Yorker’ın aylık tekil ziyaretçisi 15.6 milyon. Halen 1.1 milyon abonesi var (baskı, dijital).
Bu yıl 160’ıncı kuruluş yıldönümünü kutlayacak olan liberal haftalık siyasi fikir dergisi Atlantic, Trump’ın “olaylarını” veri gazeteciliğiyle inceliyor. Bazılarını video olarak sitesinde
sunuyor. 17 Mart’ta yayınladığı 4 dakikalık videoda Trump’ın çıkar çatışmaları bağlamında İstanbul’daki Trump Towers binasına da atıf vardı. Atlantic’in Ocak’ta sitesini 37.2 milyon tekil ziyaretçi tıklamış.
8
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
27 Mart - 2 Nisan 2017
Yenilikler; fırsatları ve riskleri ile geliyor Öne çıkan eğİlİmler •
Deloitte, bu yıl 16’ncısını yayınladığı “2017 Teknoloji, Medya ve Telekomünikasyon Öngörüleri” raporunu, Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) ev sahipliğinde düzenlediği etkinlikle duyurdu. Rapor, mobil cihazların bağlantıya gerek duymadan makine öğrenim kapasitesine sahip olacağını, böylece bireylerin teknolojiyle etkileşiminin hem her türlü endüstri ve pazarda hem toplum içinde değişeceğini ortaya koyuyor. Deloitte Türkiye Teknoloji, Medya, Telekomünikasyon Endüstrisi Lideri Tolga Yaveroğlu, “2017’de küresel bazda 5G’ kullanımında somut adımların atılmasını bekliyoruz. Hem 4G şebekelerinin planlanan iyileştirilmesi hem ilk 5G test performansları, tüketicilere ve operatörlere; önemli derecede artan hız, daha az latency oranı ile daha düşük oranda enerji ihtiyacı bulunan IoT cihaz ve sensörlerinin çalışması için destek gibi birçok yeni özelliği beraberinde getirecek” dedi. Türkiye Bilişim Vakfı (TBV) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Eczacıbaşı da konuşmasında şu bilgileri verdi:
“Dünyamız büyük veri, yapay zekâ, şeylerin interneti, blockchain, dronlar, robotlar, artırılmış gerçeklik, sanal gerçeklik, üç boyutlu baskı, kök hücre klonlanması gibi yenilikçi teknolojilerle yazılımlar, donanımlar, uygulamalarla tanımlanır oldu. Teknolojinin toplumların hayatına kolaylıklar ve fırsatlar sağladığını görüyoruz. Kıt kaynakların giderek kıtlıktan bolluğa dönüşme potansiyeli, güneş enerjisinin bedava ve sürekli bir kaynak olarak daha verimli kullanılması, insan ömrünü uzatan yeni ilaçlar ve kişiye özel tedavi biçimleri, insan eliyle yaratılan küresel ısınmanın, yine insan eliyle durdurulabileceğini gösteren yeni teknolojiler gibi gelişmeler; insanlığın, geleceğe iyimser bakması için olumlu nedenler arasında.” BT odaklı harcamalar artacak Rapora göre, 2017’de globalde satın alınacak 300 milyon akıllı telefonun ya da her beş cihazdan en az birinin makine öğrenme kapasitesinin olacağı öngörülüyor. Makine
•
2017’de DDoS saldırıları ölçek bakımından artacak, başa çıkması zorlaşacak ve daha sıklaşacak. Ayda ortalama bir terabit boyutlarında olmak üzere toplamda 10 milyonun üzerinde saldırının yaşanması ve saldırıların saniyede 1.25 ile 1.5 Gbit boyutunda olması bekleniyor. Artışa, IoT cihazlarının artması ve bu cihazlara ulaşarak daha büyük saldırıların üretilmesine izin veren kötü amaçlı yazılımlara internetten ulaşılabilmesi yol açacak. Parmak izi okuyucu özelliğe sahip cihazların 2017’de ilk defa bir milyara ulaşması bekleniyor. Her aktif sensörün günde ortalama 30 kez kullanılacağı ve yıl sonuna kadar toplamda 10 trilyon işleme ulaşacağı tahmin ediliyor. Bu teknolojinin yayılması yanında, asıl zorluk ise parmak izi okuyucularında hangi
öğrenimi akıllı telefonlarla da sınırlı kalmayacak, drone, tablet, otomobil, sanal veya artırılmış gerçeklik, sağlık aletleri, nesnelerin interneti (IoT) cihazları da burada payına düşeni alacak. Teknolojik anlamda dönüşümü sağlayacak bir diğer inovasyon ise otomatik acil durum fren sistemi (AEB) olacak. Deloitte’a göre, 2022’de
•
•
ek uygulamaların kullanılabileceği ve diğer biyometrik girdilerin nasıl hızlı ve güvenli kimlik doğrulama sağlayabileceği. 2017 yılında tablet satışlarının, 2016’daki 182 milyon seviyesinden yaklaşık yüzde 10 azalarak 165 milyon olması bekleniyor, ki bu da tabletler açısından zirveye halihazırda ulaşıldığını gösteriyor. Her aktivite için tercih edilen cihaz sayısı ülkelerin kullanım alışkanlıklarına göre değişse de TV, akıllı telefonlar ve bilgisayarlar tabletin önünde yer alıyor. Bir tür organik bileşik olan vinil, 2017 yılında da dikkate değer büyümesini sürdürecek ve dünya çapında 1 milyar dolarlık gelire ulaşacak. Vinilden elde edilecek gelir, son yedi yıldır olduğu gibi iki basamaklı büyüme oranlarına ulaşacak. Ama müzik endüstrisinin birincil
sadece Amerika’da motorlu taşıt kazalarından kaynaklanan ölümcül olayların sayısı 6 bin azalacak. AEB’nin geniş çapta kullanılabilir, uygun fiyatlı ve hayat kurtarabilme özelliklerine sahip olmasının, sürücüsüz araç pazarını biraz yavaşlatabileceği de öngörülüyor. Rapora göre 2018’in sonunda, veri merkezleri, yazılımlar ve
•
•
büyüme ve kâr getiricisi vinil değil, dijital olacak. 2022’den itibaren insan veya makinelerin dijital navigasyon kullanımının en az dörtte birinin kapalı alan yönlendirmesi içermesi bekleniyor. İnsanları ve nesnelerin konumunu kapalı alanlarda belirlemek dönüştürücü bir özellik olacak ve kamu, iş dünyası ve tüketiciler üzerinde etki yaratacak. 2017’de Amerika’da TV reklamlarından elde edilen gelirin 2016 ile aynı paralelde olması beklense de bu paralellik aslında olumlu olarak ele alınıyor. Günlük TV izleme oranında değişiklik olmaması, reklam çıkınca kanal değiştirmenin sınırlı olması, yaşı ileri olan kesimin daha fazla TV izlemesi ve kesintisiz yayın yapan paralı uygulamaların hala TV’deki toplu kitleye ulaşamaması ışığında harcamaların da aynı kalması öngörülüyor.
diğer konular için satın alınan BT hizmetinin, dünya çapında 550 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Bu oran 2016’da 361 milyar seviyesindeydi. BT harcamalarının yüzde 35’inin hızlı büyümesi ve yarım trilyon doları geçmesi bekleniyor. Bu değişim, BT pazarlarının dünya çapında teknolojiyi alış ve satışını da dönüştürecek.
Ödeme sistemlerinde yeni döneme hazır olun!
YASAD Başkanı ve Cardtek Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Ufuk Güneş Cardtek, bilgi paylaşım platformu Questions Four (Q4) etkinlik serisi ile sektörde
farkındalık yaratmak odaklı çalışmalarını sürdürüyor. Q4’un son gündem maddesi Ödeme Sistemlerinde Siber Güvenlik, Bilgi Güvenliği ve Kişisel Verilerin Korunması oldu. Ödeme sistemleri konusundaki çalışmalar, kullanıcı sayısının artması ve teknolojinin gelişmesiyle güvenlik sorununu gündeme taşıdı. Bu paralelde düzenlenen panelin açılış konuşmasını yapan YASAD Başkanı ve Cardtek Yönetim Kurulu Üyesi Doğan Ufuk Güneş, “Ödeme sistemi çözümleri bugün sadece finans değil, e-ticaretten ulaşıma pek çok sektör için büyüme ve gelişme için önem taşıyor. Böyle
bir ortamda siber güvenlik, bilgi güvenliği ve kişisel verilerin korunması kurumların itibarı ve rekabet gücüne doğrudan etki ediyor. Bilgi ekonomisi çağında bilginizi paylaşmak, yeni işbirlikleri kurarak, ekosisteminizi oluşturmak hem şirketlerimize hem ülkemize yeni açılımlar sağlamak açısından çok değerli. Bu amaçla düzenlediğimiz Q4 etkinliğimize her geçen yıl artan ilgi de memnuniyet verici” yorumunu yaptı. Panelde öne çıkan ana konular biyometri çözümleri, e-kimlik uygulaması, kart sahtekarlıkları ve alınabilecek önlemler ile “6698 Sayılı Kanun Kapsamında
Kişisel Verilerin Korunması ve Uyum Süreci” oldu. Uzmanlar biyometri teknolojisinin kimliklendirme, doğrulama ve yetkilendirme özellikleri ile sağladığı hızlı, esnek ve güvenilir kullanıcı güvenliği çözümlerini ele aldı. Cardtek’in parmak izi damar tanıma sistemine dayanan ve kişisel bilgilerin korunması düzenlemelerine de uygun olan biyometri çözümleri bu kapsamda ele alındı. Kamu ve özel sektörün çalışma biçimini hızlı bir şekilde değiştiren e-Dönüşüm ile kritik güvenlik risklerini ortadan kaldıracak kimlik tanıma ve doğrulama çözümleri de masaya yatırıldı. e-Dönüşüm
kapsamında kolay taşınabilir, dayanıklı ve çevreci olan yeni kimlik kartları uluslararası standartlarla uyumlu olacak. Kart çipinde saklanacak kişiye ait bilgiler parmak izi verisi gibi bilgilerle güvence altına alınacak. Bu arada, Türkiye’de her 100 kart sahtekarlık vakasının 85’i kartsız işlemler ile gerçekleştiriliyor. Uzmanlar tarafından kart sahtekarlıklarının önüne geçebilmek için önleyici yazılımlar, destekleyici doğrulama sistemleri, yetkin insan kaynağı ve denetim için belirleyici kurallar alanında çalışmak gerektiği üzerinde duruldu.
Türkiye Distribütörü TESAN
Dünyanın 1 numaralı güvenlik çözümleri şimdi TESAN güvencesi ile sizlerle
tesan.com.tr
10
BThaber
GÖRÜŞ
TEKNO-POLİTİK
27 Mart - 2 Nisan 2017
BİREYSEL BİREY TEKNOLOJİYLE REKABET Mİ EDECEK YOKSA BÜTÜNLEŞECEK Mİ?
OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu
Şubat ortasında Dubai’de toplanan, Ülke Yönetimi Dünya Zirvesi’nde yaptığı konuşmada (http://bit. ly/2mhXl8N) Elon Musk, bireyin şimdiden kişisel teknolojilere bağımlı hale geldiğini vurguladı. Tesla ve SpaceX yaratıcısı, milyarder girişimci, ileride akıllı robotlar ve yapay zeka yaygınlaştıkça, bireyin bu teknolojilere karşı rekabet etmek yerine, onlarla fiziksel
olarak bütünleşmek zorunda kalabileceğini öne sürdü. Mart ortasında, New York Times kitap ekinde, Ray Kurzweil “How We’ll End Up Merging With Our Technology” (Teknolojilerimizle Birleşince Ne Olacağız) başlıklı yazısında yeni çıkan iki kitabın eleştirisini sundu: “Thinking Machines” (Düşünen
Makineler) ve “Heart of the Machine” (Makinenin Yüreği). Mucit ve fütürist Kurzweil’in savunduğu tekillik (singularity) öngörüsüne göre, birey zamanla bedeninin ve beyninin biyolojik sınırlarını aşarak, geri döndürülemez ve ölümsüz bir insan üstü (transhuman) olacak. Ayni zamanda yapay zeka sayesinde, makineler biyolojik olmayan insan haline gelecek. Kurzweil,
yeni çıkan bu iki kitabın da kendi görüşlerini
desteklediğini belirtiyor yazısında.
KÜRESEL ENDÜSTRİ 4.0’IN TEKNOLOJİK OMURGASI ENDÜSTRİYEL NESNELERİN İNTERNETİDİR Slogan olarak ve magazinsel yaklaşanlar için, Endüstri 4.0 akıllı sistemler, robotlar, insansız fabrika gibi teknolojileri hatırlatır. Oysa, McKinsey uzmanlarının da vurguladığı gibi (http:// bit.ly/2nb8447), Endüstri 4.0 denilen teknolojik gelişmelerin tetikleyicisi ve olmazsa olmazı, endüstriyel nesnelerin internetidir (ENİ). ENİ sayesinde imalat sektörü önünde önemli fırsatlara dikkat çeken
ULUSAL Başlığı, Şeref Oğuz’un 9 Mart 2016 tarihli – ama güncelliğini hala koruyan – yazısından (http://bit. ly/2nFvaO6) ödünç aldım. Geçenlerde sanayicilere Endüstri 4.0 üzerine yaptığım bir konuşmada, “bu teknolojiler önemli fakat esas önemli olan inovasyondur” dediğim zaman, bir sanayicimizin “ama, 10 yıldır inovasyon konuşuyoruz” diye bir memnuniyetsizlik ifade etmesi üzerine bu başlığı hatırladım. Ben de buradaki Ocak 2016 yazımla (http://bit. ly/2n3mrr0) başlayarak, ülkemizde kulağa hoş gelen yeni kavramlar listesinden inovasyon çıkarken, Endüstri 4.0’ın yeni bir sihirli değnek olarak, bir slogan olarak dolaştığına her ortamda dikkat çekiyorum. Fakat, Bilim, Sanayi ve Teknoloji bakanı Faruk Özlü’nün geçtiğimiz ay Bakanlar
mevzuattır.
Accentura raporuna (https:// accntu.re/2n4iMZW) göre,
bu konuda en önemli iki sorun siber güvenlik ve ilgili
Kendi ürününü satmak isteyen firmaların önerileri arasındaki fark nedeniyle, cihazdan cihaza ve sürecin farklı yerlerinde farklı yaklaşımlar ortaya çıkabiliyor. Dolayısıyla, spesifik ENİ ihtiyaçları için, ürün ve hizmet satan firmalardan bağımsız bir kuruluş tarafından geliştirecek bir standart gerekliydi.
Geçtiğimiz ay, Industrial Internet Consortium (IIC, http://bit.ly/2nB1ogJ) yayımladığı “Industrial Internet Security Framework Technical Report” (Endüstriyel İnternet Güvenlik Çerçevesi Teknik Raporu) başlıklı raporla (http://bit.ly/2mG0pqD) siber güvenlik konusunda genel standartları, bir çerçeve olarak ortaya koydu. Uluslararası teknoloji firmalarından ve
üniversitelerden oluşan 25 kuruluşun hazırladığı raporu Automation World özetlemiş (http://bit. ly/2mG0pqD). Bu vesileyle dikkatimi çekti: Intel firmasından Çin’deki üniversiteye, Yunanistan’daki bir teknoloji derneğine kadar çok sayıda kurumsal üyesi olan IIC’ye Türkiye’den tek bir firma, kuruluş, üniversite üye olmamış.
“İNOVASYONU TÜKETTİK, ENDÜSTRİ 4.0 VERELİM” Kurulu’nda dijital dönüşüm üzerine yaptığı sunum (http://bit.ly/2naw0Vo) biraz umut vericiydi. “Biraz” diyorum, çünkü bakanlık sitesinde yayımlanmayan sunumun ayrıntılarını bilmiyorum. Seksi hayaller sunmadığı için olsa gerek, medyamızda ilgi görmedi, sadece Hürriyet gazetesinde bir haber olarak kaldı. Sadece Bakanlar Kurulu’na sunumuyla değil, kurumsal altyapı ile ilgili attığı önemli adımlarla da Bakan Özlü’nün konuya ciddi bir yaklaşım içerisinde olduğu görülüyor. TÜBİTAK’ın yeniden yapılandırılmasına ilişkin kanun tasarısı (http:// bit.ly/2mh7SkB) Mart başında TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Ayrıca, Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu kurulma aşamasında. Bakan Özlü’nün açıklamalarında sık sık vurguladığı bir iddia dikkat
çekici: “teknoloji enjekte edilmeyen sanayide üretilen ürünlerin katma değerinin düşük olduğu.” İleri teknoloji satan ve onlar adına danışmanlık yapan uluslararası şirketlerin bu varsayımı tartışılmaz bir gerçek gibi sunması doğal. Oysa, katma değeri yüksek ürün ve hizmet için her zaman gerekli, çoğu zaman da yeterli olan inovasyondur. Ayrıca, inovasyon konusuna hiç değinmeyen TÜSİAD ile BCG’nın “Sanayi 4.0” raporunda vurgulanan
“maliyetleri düşürmek için Endüstri 4.0” görüşünü de Bakan Özlü benimsemiş görünüyor. Oysa, sadece veya öncelikli olarak maliyete odaklanarak katma değeri yüksek – yani pahalı – ürüne geçemeyeceğimizi artık öğrenmiş olmalıyız. Özlü’nün sadece veya ağırlıklı olarak dev uluslararası teknoloji firmalarının ve ülkemiz iş dünyasının görüşlerini değil, akademisyenlerin, mühendis odalarının ve Türkiye Bilişim
Derneği gibi konuda yetkin STK’ların da görüşlerini alması ve inovasyonu odakta tutması yararlı olur. Tabii, akademisyenler, mühendis odaları ve ilgili STK’lar da pasif izleyici konumundan çıkıp, bilgiye dayalı somut fikirlerle aktif ve ısrarlı bir şekilde ağırlıklarını koyabilmeli. Bir diğer dikkat çekici durum da Endüstri 4.0 ile ilgili dünyadaki gelişmelerden kopukluktur. Önemli uluslararası kuruluşlar ile ilişkilerin ve ortak çalışmaların ihmal edilmesidir. Bunun bir örneğini bu sayfada, KÜRESEL altında yazdım. Endüstri 4.0’ın teknolojik omurgasını oluşturan endüstriyel nesnelerin interneti üzerine çalışan uluslararası “Industrial Internet Consortium”da Türkiye’den bir üye kuruluş olmaması nedeniyle orada yapılan çalışmalara katkı
koymamak, olan bitenden haberdar olmamak önemli bir eksikliktir. Bu eksikliği ve dünyadan kopukluğu da bakan Özlü’nün dikkate alıp gidereceğini umarım. Özlü’nün önemli girişimlerinde başarılı olması için, şeffaf bir şekilde gelişmeleri toplumla paylaşması ve katılımcılığı teşvik etmesi yararlı olur. Örneğin, bakanlar kuruluna dijital dönüşüm ile ilgili yapılan sunumun bakanlık sitesinde paylaşılması… Örneğin, Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu’nun sadece uluslararası teknoloji firmaları ve iş dünyamız ile değil, akademisyenler, mühendislik odaları, STK’lar gibi tüm ilgili paydaşlarla şeffaf olarak tartışılarak kurulması… Örneğin, TÜBİTAK’ı yeniden yapılandırmayı hedefleyen yeni kanun tasarısı hakkında yorum ve katkıların teşvik edilmesi…
BThaber 27 Mart - 2 Nisan 2017
Handan Aybars
e-Dönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, KEP, e-İmza)
DOSYA:
www.bthaber.com.tr
Ticari hayat yenileniyor
Türkiye’de özel sektör, büyük ölçekli şirketlerden KOBİ’lere yayılan bir ilgi ile, e-Dönüşüm’de zorunluluğun ötesine geçiyor. Devletin kayıtdışı ekonomi ile mücadele hedeflerinin kurumsal hayattaki yansıması olan e-Dönüşüm başlığında e-İmza, e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv gibi adımlar halka halka büyüyerek e-Dönüşüm’e gerçek katma değerini de katıyor. e-Ödeme, e-İrsaliye gibi
e-Dönüşüm projelerinin de ticari hayatta yerini alması, parçaların anlamlı bir bütünü ortaya koymasını sağlayacak. Mükelleflerine tasarruf ve kurumsallığı, kamu içinse ölçülebilirlik ve minimum kayıtdışı ekonomiyi beraberinde getiren e-Dönüşüm uygulamaları, yazımızın başında da belirttiğimiz gibi, sadece Gelir İdaresi Başkanlığı’nın (GİB)
yıllık cirosu ile zorunlu tuttuğu şirketlerle sınırlı kalmıyor. Ciro seviyesi daha düşük olsa bile yönetim kolaylığı, hesap verebilirlik ve ölçülebilirlik gibi gerekçeler, KOBİ ölçeğinin de e-Dönüşüm yatırımlarına eğilmesini sağlıyor. Bu başlıkta elde edilen faydalar, yatırımın geri dönüşünün hızlı olmasını, buna karşılık değerli faydaların elde edilmesini sağlıyor.
Gold Sponsor
12
DOSYA
BThaber
e-Dönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, KEP, e-İmza)
27 Mart - 2 Nisan 2017
HER ÖLÇEKTE ŞİRKET KENDİNİ E-DÖNÜŞÜME HAZIRLAMALI BİRÇOK ‘İLK’E İMZA ATTIK eFinans; mevcutta e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv Fatura ve KEP ürünleriyle müşterilerine hizmet veriyor. Mükelleflere bu 4 farklı e-Dönüşüm ürünü, tek bir portal altında birçok katma değerli sevisle birlikte sunuluyor. Bu katma değerli servislerden en önemlisi eFinans’tan hizmet alan müşterilere QNB Finansbank tarafından sunulan eKredi ürünü. eKredi; eFinans e-Fatura kullanan QNB Finansbank müşterileri için yepyeni bir finansman imkanı sağlıyor. “Türkiye’de müşterilerine bu imkanı sağlayan tek özel entegratör konumundayız. Kurulduğumuzdan bu yana 6 bine yakın müşteriye, 9 bine yakın ürün adedine
Devlet tarafından hazırlanan e-Dönüşüm Strateji ve Eylem Planları ilk etapta vatandaşın devletle olan işlerini kolaylaştırmak ve kamunun üzerindeki operasyonel yükü azaltmak üzerineydi. Kamunun birçok kuruluşunda başarıyla uygulanan e-Dönüşüm, vatandaşlardan sonra firmaları da kapsayacak şekilde genişledi ve genişlemeye devam ediyor. Teknolojinin gelişmesi ve yürürlüğe giren düzenlemelerle birlikte Türkiye’de e-Dönüşüm giderek gelişip yaygınlaşıyor. 2014 yılının başında e-Fatura ile başlayan e-Dönüşüm uygulamaları, ek düzenlemeler ve yeni ürünler ile daha fazla alanda kullanılmaya başlandı. eFinans Genel Müdürü Okan Murat Dönmez’in dikkat çektiği gibi, tüm bu ürünlerin ortak noktası; devlet tarafından belirli sektör ve hacimdeki firmalar için zorunlu olmaları. Birçok firma kârlılıklarını arttırmak için üretim ve fiyatlamaya odaklanırken, farklı şekillerde tasarruf ve kârlılık sağlayacak e-Dönüşüm yatırımlarından kaçınıyor. Bu noktada kamunun bu zorunlu teşviği, ilk etapta firmalar için bir ek maliyet ve operasyonel yük getirse de, birçok firma cesaret edip gönüllü geçemediği bu ekosistemde kısa sürede kayda değer tasarruf ve dolaylı kârlılık sağlıyor. “Yani zorunlu
mükellef de, gönüllü mükellef de sonuçtan memnun kalıyor” tespitini paylaşan Okan Murat Dönmez, bu başlıkta süreci şöyle anlatı: “İlk tebliğde kriter sektör ve ciroydu, daha sonra gelen tebliğ ise sektörden bağımsız olarak ciroyu hedef aldı ve bu ciro kriteri gittikçe daha çok firmayı kapsayacak şekilde devam edecek. Henüz sisteme geçmemiş firmalara önerimiz, şimdiden kendilerini e-Dönüşüm ekosistemine hazırlamaları. e-Dönüşüm yalnızca ülkemizde değil, tüm dünyada gündemin üst sıralarında. Avrupa Birliği’nin dijital dönüşümle ilgili ayrı bir ajandası var. e-Dönüşüm, tüm ülkelerde en çok devletin yaptırımları ve büyük firmaların aldığı kararlar ile gelişiyor. Türkiye’de de durum aynı.” Üçüncü çeyrekte e-İrsaliye gelecek 2017 yılında e-Dönüşüm başlığında hayata geçmesi beklenen düzenlemelere bakıldığında, Okan Murat Dönmez’e göre, pazardaki oyuncuların, yeni gelecek mükelleflere göre altyapısını, istihdamını ve yatırımını yapması gerekiyor. Önümüzdeki dönemde e-İrsaliye, Serbest Meslek Makbuzu, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu gibi birçok uygulamanın da
GİB FAALİYET RAPORU’NDA ÖNE ÇIKANLAR e-Fatura • 2016 yılı sonu itibariyle e-fatura düzenleyen mükellef sayısı 61.013. • Uygulamayı entegrasyon yöntemiyle kullanan mükellef sayısı 3.535 • Özel entegratör sayısı 61 • Özel Entegratörler üzerinden e-Fatura uygulamasına dahil olan mükellef sayısı 45.483 • Düzenlenen e-Fatura adedi 163.456.644
e-Arşiv • Kayıtlı Özel Entegratör 52 • e-Arşiv Fatura Uygulamasına kayıtlı kullanıcı sayısı 6.161 • Düzenlenen e-Arşiv adedi, e-Fatura adedinin 6 katı e-Defter • Toplam Ticari Yazılım Sayısı 187 • e-Defter mükellef sayısı 59.451
e-Dönüşüm kapsamına girmesi bekleniyor. Ek olarak, İhracat Faturası ve ilki eFinans üzerinden düzenlenen Tax-Free faturaların da 1 Temmuz 2017 itibarı ile e-Fatura olarak düzenlenmesi zorunluluğu Gelir İdaresi Başkanlığı (GİB) tarafından duyuruldu. e-İrsaliye’nin 2017’nin 3. çeyreğinde hayata geçmesi ve 2018 yılı başında da genel kullanıma açılması bekleniyor. “Bu ürünlerin sayısı ve çeşitliliği giderek artacak” beklentisini dile getiren Okan Murat Dönmez, “Biz, eFinans olarak tüm bu ürünler için hizmet vermeyi planlıyoruz. Bu doğrultuda tüm gerekli yatırımları gerçekleştirdik. Yatırımlarımızı ve iş planımızı müşterilerimizden gelen taleplere ve sektör ihtiyaçlarına göre genişleterek sürdüreceğiz” bilgisini veriyor. Türkiye’de gerçek ortam Tax-Free (yolcu beraberi) e-Faturalarından ilki eFinans sistemi üzerinden düzenlendi ve süreci Dönmez şöyle anlatıyor: Katma değerli ürünler de gelecek “Perakende sektörünün ve TaxFree dünyasının iki devi ile ortaklaşa gerçekleştirdiğimiz pilot uygulamada, perakende mağazasından yapılan alışveriş sonrası kesilen TaxFree e-Fatura, GİB (Gelir İdaresi Başkanlığı) aracılığı ile Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na dijital ortamda gönderildi ve GTB (Gümrük ve Ticaret Bakanlığı) tarafından onaylanan yolcu beraberi e-Fatura, yine eFinans sistemi üzerinden yetkili aracı kuruma iletildi. Biz, eFinans olarak hem en iyi fiyatı hem de en güvenilir ortamı mükelleflere sağlayacağımızı taahhüt ediyoruz. Ürünlerimizin tümü finansal dünya ile bağlantılı olduğundan, rekabetle birlikte sürekli kendimizi yenileyerek bu ürünler ile entegre katma değerli servisleri hayata geçirmeye devam ediyoruz. Müşterilerimiz, diğer özel
ulaştık” bilgisini veren eFinans Genel Müdürü Okan Murat Dönmez, hayata geçirdikleri ‘ilk’leri şöyle örnekliyor: “eFinans olarak Türkiye’de birçok ilki gerçekleştirdik. 100’den fazla ülkede 200’den fazla entegratör ağı bulunan, e-Fatura ve finansal servislerde Avrupa’nın önde gelen firmalarından Basware ile Türkiye’deki e-Fatura projeleri ve dış ticaret operasyonları için bir işbirliği anlaşması imzaladık. Bu, Basware’in Türkiye’de bir e-Fatura hizmet sağlayıcısı ve özel entegratör ile yaptığı ilk anlaşma olma özelliğini taşıyor. Yine Avrupa’nın öncü firmalarından Tesisquare ile benzer bir anlaşma imzalamıştık.”
entegratörler yerine bizimle çalışarak, banka güvencesinde saklamaya ek olarak, e-Dönüşüm ürünlerini finansal hizmetler ile entegre kullanabilme imkanına sahip oluyorlar. 2017 yılında hizmete alacağımız ‘Finansal’ ve ‘Finansal olmayan’ katma değerli ürünlerimiz ile hedef pazarımızı, zorunlu kamusal ürünlerin dışına çıkartarak, müşteri sayımızı arttırmayı hedefliyoruz.” Birçok KOBİ de e-Dönüşüm kapsamına girecek Kamu tarafında, Kayıt Dışı Ekonomiyle Mücadele Bilgi Sistemi projesi kapsamında bu projeler planlanıyor. Yeni ürünlerin gelmesi ile kayıtdışı işlemlerin azalması hedefleniyor. Serbest Meslek Makbuzu ve Müstahsil Makbuzu’nun devreye alınması ile birlikte birçok KOBİ’nin de e-Dönüşüm kapsamına girmesi bekleniyor. Bu da sektörün yapısını oldukça değiştirecek. “eFinans olarak amacımız; yalnızca müşterilerimize değil sektöre de katkıda bulunmak” diyen Dönmez, şu bilgileri paylaşıyor: “2014 yılından bu yana sponsor olduğumuz, e-Fatura için küresel referans kaynağı olan Billentis Raporu’nu paylaşıyoruz. Yurtiçi ve yurtdışındaki gelişmeleri takip etmek ve bu gelişmelere katkıda bulunmak amacıyla EESPA (Avrupa e-Fatura Servis Sağlayıcıları Birliği), e-Invoicing Platform (e-Fatura Platformu) ve ETİD gibi dernek ve oluşumlara iştirak ediyoruz. Müşterilerimizi ve mükellefleri düzenlediğimiz seminerler, eğitimler, dijital ve geleneksel mecralar aracılığıyla, mevcut ürünlerimiz ve potansiyel yeni e-Dönüşüm öğeleri hakkında bilgilendiriyoruz. Türkiye’nin dört bir yanında bulunan bayilerimiz de bizimle bu konuda paralel çalışmalar yapıyor.”
14
DOSYA
e-Dönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, KEP, e-İmza)
BThaber
27 Mart - 2 Nisan 2017
TÜM SİSTEMLER, DİJİTAL DÖNÜŞÜMDE YERİNİ ALIYOR
Cardtek Hardware Solutions Genel Müdürü Dilek Sağıroğlu Kamunun dijitalleşmesi anlamına gelen e-Dönüşüm, farklı metotlarla yapılan pek çok resmi işlemi elektronik ortama taşıyor. Faturalaşma, tebligat gönderme, resmi evrak imzalama ve hatta tapu ipoteği fek işlemleri gibi birçok işlem artık elektronik ortamda yapılıyor. Bu işlemlerin sayısı her gün artıyor ve tüm sistemler dijital dönüşüme entegre oluyor. Bu işlemlerde en kritik nokta, otorite tarafından temin edilen elektronik sertifikalar (Mali Mühür Sertifikası / Elektronik İmza) ile imzalanmaları. “Bu işlem, güvenlik ve güvenilirlik açısından kriptografik işlemler ile yapılıyor. Bu sayede imzalama işleminin doğru ve değiştirilmemiş olduğu teyit edilebiliyor” bilgisini paylaşan Cardtek Hardware Solutions Genel Müdürü Dilek Sağıroğlu, sundukları çözümleri şöyle anlatıyor: HSM geçişleri hız kazanıyor “Cardtek Hardware Solutions olarak 2009 yılından bu yana sunduğumuz uluslararası standartlardaki ürün ve hizmetlerle bu konuya özel çözümler sağlıyoruz. Elektronik sertifikaların oluşturulması için gerekli kriptografik anahtarların mümkün olan en güvenli ortamda üretilmesi, saklanması ve imzalanması işlemlerinin doğru ve güvenli şekilde yapılması ancak HSM’ler (Hardware Security Module-Donanım Güvenlik Modülü) ile mümkün. Bu sistem tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de regülasyonlar yoluyla belirleniyor. Aynı zamanda e-Fatura süreci ile birlikte orta ve büyük ölçekli kurumlar, güvenlik ve verimlilik açısından HSM geçişini yapıyor. E-Faturalar portal, özel entegratör ya da doğrudan entegrasyon ile kullanılmaya başlanabiliyor. Biz de şirketlere en verimli, yüksek performanslı, güvenli ve sürekli hizmeti sunan HSM ile iş ortaklarımızın rekabet avantajı kazanmasını sağlıyoruz.” Kurumlara özel çözümler Genel olarak e-Dönüşüm kamuda tüm tabana yayılmaya başladı. Bu sürecin getirdiği operasyonel verimlilik, hız, esneklik ve kârlılık
dolayısıyla pek çok alanda dijital dönüşüme şahit olacağız. “Biz de bu hızlı dönüşüme liderlik edecek çözümler sunmak için ArGe çalışmalarımıza yoğunluk veriyoruz” diyen Dilek Sağıroğlu, nesnelerin interneti teknolojisini kullanarak proaktif bir hizmet süreci için çalıştıkları bilgisini veriyor. “Çok geniş bir yelpazede bu çözümlere ihtiyaç duyulduğu için kurumlara özel çözümler sunuyoruz, ihtiyaç duyulan yeni özellikleri sisteme entegre edebiliyoruz” detayını paylaşan Dilek Sağıroğlu, sözlerine şöyle devam ediyor: Partner ağımızı genişleteceğiz “Bu dönüşüm ile servis, enerji ve operasyonel maliyetler düşüyor, esnek, güvenli ve kaliteli hizmet sunmak kolaylaşıyor. Birbirine bağlı bir sistem üzerinde çalışmak tüm paydaşlara büyük avantajlar sunuyor. Biz de bu süreçleri güçlü tedarikçi ilişkilerimiz, güçlü müşteri ilişkilerimiz, doğru satış sonrası hizmet politikamız, dikey entegrasyon ve grup sinerjimiz ile destekliyoruz. Ekibimiz son derece deneyimli ve işini yapmaktan büyük zevk alan değerli çalışanlardan oluşuyor. Ürünlerimizi büyük ölçüde kendi ekibimizle geliştiriyor, aynı zamanda servis ve bakım hizmeti de veriyoruz. Sattığımız donanım ürünlerinin teknik servis hizmetini vermek bizim için stratejik bir öncelik. Modüler ve esnek ürünler sunmaya özen gösteriyoruz. Aynı zamanda çevreye, enerjiye duyarlıyız ve ürünlerimizi geliştirirken bu duyarlılıkta hareket ediyoruz. Amacımız müşterilerimizin, son kullanıcıların, şirketimizin ve iş ortaklarımızın hep birlikte mutlu olacağı en optimum ürünlerin gelişimine veya kullanılmasına aracı olmak, bu tecrübe ve bilgimizi Türkiye’den diğer ülkelere aktarabilmek. 2017 yılı itibariyle şirket hedefimiz bu gücümüzü uluslararası pazarlarda daha büyük bir müşteri kitlesi ile buluşturmak. Yurt dışında, geçmiş yıllara nazaran çok daha aktif satış ve pazarlama faaliyetlerine odaklanacağız. Partner ağımızı genişleteceğiz.”
Finansal Süreçlerde e-DÖNÜŞÜM Çağı! Türkiye uygulama yazılımlarının öncüsü Logo, 30 yılı aşan bilgi birikimi ve deneyimiyle e-Dönüşüm sürecine de rehberlik ediyor. 11.000’den fazla e-Fatura kullanıcısı, 400’den fazla entegrasyon sunucu kullanıcısı, 2.000’i aşan e-Arşiv kullanıcısı bulunan Logo’nun e-Dönüşüm çözümleriyle; siz de finansal süreçlerinizi dijital dünyaya taşıyın, çağın gerisinde kalmayın.
Ek e-Dönüşüm Hizmetleri
e-Mutabakat Mutabakat süreçlerinizi web üzerinden yürütün, aşamaları kontrol edin, saniyeler içinde ekstre karşılaştırması yapın.
LogoPay Kredi kartı ile anında ödeme alın, müşterilerinizin ödemelerini kredi kartı ile tamamlamalarını sağlayın, tahsilatlarınızı hızlandırın.
Logo avantajları ve kampanyaları için hemen arayın. e-Fatura Destek Hattı: 0262 679 80 99 - yardim@diyalogo.com.tr e.logo.com.tr
16
DOSYA
BThaber
e-Dönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, KEP, e-İmza)
27 Mart - 2 Nisan 2017
KAMU VE ÖZEL SEKTÖR ARASINDA VERİMLİ İŞBİRLİĞİ Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş, eklemeden geçmiyor: “Mikro Yazılım olarak Türkiye’nin en büyük ikinci e-fatura entegratörü şirketiyiz. Mikro Yazılım çözümlerini kullanan firmalar, e-Dönüşüm hizmetlerini kapsayan e-fatura, e-defter, e-arşiv, e-bordro, e-mutabakat KEP ve e-imza gibi e-Mikro hizmetlerinden yararlanıyorlar.”
Bu yılın gündeminde öne çıkanlar
Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş Gelinen noktada Türkiye’de birçok şirket, teknolojideki gelişmelere ve regülasyonlardaki değişikliklere uyum sağlayarak, bir dijital dönüşüm süreci yaşıyor. e-Fatura, e-Defter, e-Arşiv, KEP ve e-İmza uygulamalarını kapsayan e-Dönüşüm sürecinin iş hayatında entegrasyonu sağlama, işlemleri hızlandırma, verimliliği artırma ve denetimi kolaylaştırma gibi etkilerinin olması bekleniyor. Kamu ve özel sektör arasında karşılıklı bir fayda mekanizmasının oluştuğuna şahit oluyoruz. Kamunun e-Dönüşüm çerçevesinde
uygulanan politikalar ile kurumlarda gerçekleşen e-Dönüşüm sürecinin bütünleşmesi, günümüzde verimlik artışının temelini oluşturmakta. Bu arada, kamunun e- Dönüşümleri, seviye ve kapsamda artış eğilimi göstermekte. Mevcutta e-Fatura, e-Defter ve e-Arşiv süreçleri; KEP, e-İmza ve e-İrsaliye gibi uygulamalar ile devam etmekte. “Ayrıca, ilk olarak 01.01.2016 tarihinde uygulamaya başlanılması planlanan ihracat e-Fatura uygulaması, teknik altyapının yetişmemesi sebebiyle ileri bir tarihe ertelenmiştir” bilgisini veren Mikro Yazılım Genel
2017 yılında e-Dönüşüm başlığında hayata geçmesi beklenen en önemli gelişme; mal ihracatı yapan şirketlerin ve yolcu beraberi eşya ihracatı yapanların da 2017 yılı ile birlikte geçiş yapmasının zorunlu hale getirilmesi diyebiliriz. İhracat işlemlerinde e-fatura uygulamasından yararlanmak isteyen firmaların, e-fatura sistemine kayıtlı olmaları gerekmekte. Yeni durumda mükellefler, düzenleyecekleri ihracat faturalarında alıcı bilgisini “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı” olarak belirtecekler. Böylelikle düzenlenen faturalar Gümrük ve Ticaret Bakanlığı sisteminde görünebiliyor olacak. 2017 yılında gündemde olan bir diğer konu da e-irsaliyeye geçiş. E-irsaliye çözümü; kağıt irsaliyeleri dijital süreçlerle taşıyor. Hukuki nitelik açısından kağıt irsaliye ile aynı nitelikte olup, irsaliyeye ait olan tüm alanların tanımlandığı uygulamaya kayıtlı şirketler arasında ve GİB’e bağlı olan bir çözüm. Bu çözümlere bakışlarını Alpaslan Tomuş, şöyle devam ediyor: “Mikro Yazılım e-Mikro hizmetleri olarak bütün bu senaryolara hazırız. Sektörün ve firmaların ihtiyaçları doğrultusunda yeni ürünler ve bu ürünler ile bütünleşmiş katma değerli servisleri uygulamaya koymayı planlamaktayız. Bunun için gerekli altyapı çalışmalarımız ve yatırımlarımız hız kesmeden devam etmekte.”
Zorunluluk değil, bilinçli tercih halini alacak Her sektörden küçük, orta ve büyük ölçekli birçok firmanın, e-Dönüşüm süreçlerini hızlandırdığı bu dönemde büyüme 2017’de
artarak devam edecek. Bu firmalar kâğıt, işçilik, postalama ve depolama gibi maliyetlerin önemli ölçüde azaltırken; iş hayatında entegrasyonu sağlama, işlemleri hızlandırma, verimliliği artırma ve denetimi kolaylaştırma ile işgücü ve zaman tasarrufu sağlama yönlerinden e-Dönüşüm sürecinden getiri sağlayacaklar. Yakın gelecekte tüm firmalar için e-fatura’ya geçişin, zorunluluğun ötesinde, bilinçli bir tercih haline gelmesi muhtemel görünüyor. “O nedenle sisteme erken girilerek bir alışkanlık kazanmanın faydalı olduğu görüşündeyiz” bilgisini veren Alpaslan Tomuş’a göre, E- dönüşüm süreciyle pek çok hizmet daha kolay ve hızlı verilebiliyor, iş hayatında entegrasyonu sağlama, işlemleri hızlandırma, verimliliği artırma ve denetimi kolaylaştırma gibi etkileri görülüyor. Tomuş, sundukları çözümleri şöyle anlatıyor: “Mikro Yazılım olarak, e-Dönüşüm konusunda çözümlerimizin yanında, konuyla ilgili rehberlik sağlayan, sadece e-Dönüşüm hizmetlerimiz için tahsis edilmiş olan, hafta içi mesai saatlerinde ve Cumartesi günü saat 14:00’e kadar hizmet veren ücretsiz bir destek hattımız mevcut. Mikro Yazılım’ın e-Dönüşüm süreçlerine yönelik çözümleri ‘e-Mikro çözümleri’ adını verdiğimiz çözümler. Müşterilerimize bu alanda uygun maliyetli, esnek ve herhangi bir ara entegrasyona gerek bırakmadan, doğrudan kendilerinin kullandıkları Mikro Yazılım Ticari Yazılımları üzerinden farklı ve kolay kullanımlı bir deneyim sunuyoruz. Aynı zamanda, Türkiye’deki 8 Kayıtlı e-Posta Tedarikçisi firmasından birisiyiz. Kayıtlı e-Posta, kurumların yazışmalarının hukuki delil sıfatıyla değerlendirilmesine olanak veren, gönderici ve alıcının gerçek kişi olduklarını ispatlayan bir altyapı. Bu konuda hizmet veren tek kurumsal yazılım firmasıyız. Bu hizmetimizi kullanan müşterilerimizin gönderdikleri fatura, bordro gibi değerli evrakların akıbetleri tarafımızdan güvence altına alınıyor. Ayrıca, pek çok operasyonel ve legal maliyetten de tasarruf etmelerine sebep oluyor. Bu hizmet, sunduğumuz yazılımlar içerisinden yapıldığından, müşterilerimize inanılmaz konforlu ve güvenli bir ortam sunuyor.”
18
DOSYA
BThaber
e-Dönüşüm (e-Fatura, e-Arşiv, KEP, e-İmza)
27 Mart - 2 Nisan 2017
KAMUNUN KONTROL VE DENETİM İMKANI ARTIYOR fatura ve e-defter ile mükelleflerin operasyonel maliyetlerini düşürdüğü gözlemleniyor. Aynı zamanda ilgili kayıtların belirli standartlar ile tutulması ile kamunun kontrol ve denetim imkanı artıyor. “Biz de İşNet olarak GİB’in mükellefleri belirlemiş olduğu şartlar ile e-dönüşüme alma vizyonunu destekliyoruz. Müşterilerimize e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter ve yine denetime/veri saklamaya yönelik olarak NetteArşiv hizmetini sunuyoruz” bilgisini veren İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetci, çözümlerini ve 2017 yılı planlarını şöyle anlatıyor:
İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetci Kamuda e-dönüşüm çerçevesinde başlatılan e-fatura, e-defter, e-arşiv uygulamalarına geçiş yeni düzenlemelerle devam ediyor. GİB’in uygulamaya aldığı e-fatura, e-arşiv
Kağıt irsaliye ile aynı hukuki nitelikler “2017’de özellikle ihracatta e-fatura, ödeme kaydedici cihazlara geçişte mükelleflere yeni zorunluluklar getiriliyor. E-fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin, daha önce belirlenmiş olan ihracat ve yolcu
beraber faturalarının e-dönüşüm kapsamına alınması gündemde. 2017 yılının başından itibaren de e-irsaliyeye geçiş döneminin başlayacağı öngörülmüştü. Zorunluluk esası olmadan 2017 yılı içerisinde hayata geçirilmesi planlanan e-irsaliye çözümü, kağıt irsaliyeleri dijital süreçlerle taşıyacak. e-İrsaliye yeni bir belge türü olmayıp, kağıt irsaliye ile aynı hukuki niteliklere sahip olacak. Bu kapsamda yalnızca uygulamaya dahil olanlar birbirlerine elektronik ortamda irsaliye düzenleyebilecekler. 2013 yılı itibari ile özel entegratör olarak NetteFatura markası ile hizmet vermeye başladık. İşNet gibi yine bir İş Bankası iştiraki olan Softtech tarafından geliştirilmiş NetteFatura Platformu, fonksiyonel ve kullanışlı portal hizmetinin yanında, başta LucaNet Kobi Ticari Yazılımı olmak üzere farklı yazılımlar ile entegrasyon
olanağı sağlayarak, hizmet vermemizi sağlıyor. NetteFatura hizmeti kapsamında, e-fatura saklama servisini müşterilerimize ücretsiz olarak sunuyoruz. Daha önce farklı bir e-fatura entegratöründen hizmet alan müşterilerimiz, önceki kayıtlarını, İşNet NetteFatura platformuna ücretsiz taşıbiliyorlar. Ayrıca e-Defter uygulamalarında, Softtech tarafından geliştirilen, platform bağımsız NetteDefter uygulamasının satışı da tarafımızdan gerçekleştiriliyor. 2016 yılında sunmuş olduğumuz NetteArşiv Hizmeti ile mükelleflerin hem e-defterlerini, hemde beyannamelerini dijital ortamda saklayabiliyoruz. Saklanan defter ve beyannamelerin çapraz kontrolleri, mevzuatın gerektirmiş olduğu doğrulamaların yapılması ve mali açıdan denetlenmesi NetteArşiv hizmeti ile kolaylıkla yapılabiliyor.”
ŞİRKETLERE ÖZEL GELİŞTİRMELER YAPILABİLİYOR
Detaysoft E-Çözümler Satış Yöneticisi Kerem Işlak Kamu, pek çoğumuzun takip ettiği üzere e-dönüşüm konusunda uzun süredir çok istekli. Bu isteğini sürekli kendini güncelleyen yapısından rahatlıkla fark edebiliriz. E-Dönüşüm süreci ilk olarak e-fatura ve e-defter ile başlayıp sonrasında e-arşiv ile devam etti. Bu süreci firmaların mevcut ticari düzenlerinin dijital
çağa ayak uydurulması olarak tanımlayabiliriz. “Detaysoft olarak Türkiye’nin dijital dönüşüm sürecini biz de çok sıkı takip ediyoruz ve bu alanda projeler geliştiriyoruz” bilgisini veren Detaysoft E-Çözümler Satış Yöneticisi Kerem Işlak, şu detayları paylaşıyor: “Üstlendiğimiz bu vizyon ve misyonla sürekli müşterilerimiz ile dirsek teması halindeyiz. Bu sayede pek çok müşteriye dokunabiliyor, şirketlere özel farklı geliştirmeler yapabiliyoruz. Özellikle SAP kullanan müşterilerimizin tüm süreçlerinde uçtan uca enterasyon sağlayabiliyoruz. Açıkçası geldiğimiz noktayı hem şirketlerin şeffaflaşması hem de dijital dönüşümü açısından çok değerli görüyoruz.” İhracat faturalarının e-fatura kapsamında yer alması ilk olarak 2016 yılında başladı ve 2017 Mart ayında GİB ve GTB’nin birlikte yürüttüğü çalışmalar halen devam etmekte. Şu anda bir zorunluluğu bulunmamakla beraber canlı kullanım yapılabiliyor. “Mevcut e-fatura mükellefi müşterilerimizde ihracat süreçleriyle ilgili çalışmalarımızı hızlı bir şekilde sürdürüyoruz. Yayınlanan
yeni mevzuat tebliğ ve güncellemeleri de takip ederek müşterilerimizin sistemlerine bu güncellemeleri yansıtıyoruz” açıklamasını yapan Kerem Işlak, şöyle devam ediyor: “Ayrıca 2017 yılında kamu ve firmalar için bir diğer önemli süreç ise e-irsaliye kullanımı olacak. Bu kapsamda biz de ekibimizle birlikte teknik ve mevzuat gereklilikleri sağlayacak şekilde her sektörden müşterilerimizin tüm ihtiyaçlarına cevap verebilecek esneklikte ürünler geliştiriyoruz. Kamunun E-Mizan ile ilgili de bazı çalışmaları mevcut ancak 2017 yılında öngörmüyoruz. Serbest Meslek Makbuzu, Gider Pusulası ve Müstahsil Makbuzu’nun dijitalleşme çalışmaları da başlatıldı.” Şirketler için cazip uygulamalar Süreçlerdeki e-dönüşüm adaptasyonu birçok fayda sağlıyor. Kamu idaresinde kaliteli ve hızlı hizmet sağlanması; firmalar için ise şeffaflık ve hesap verebilirlik ile aynı zamanda etkin, verimli ve basitleştirilmiş iş süreçleri oluşturmak adına ticari hayatta hem kamusal hem de şirketler
için olumlu etkiler sağlanacak. Bu kapsamda e-dönüşümde yasal zorunluluklar dışında, henüz yasal olarak zorunlu olmayan ama şirketlere fayda sağlayacak e-hesap özeti, e-mutabakat, e-bordro gibi farklı alanlarda kullanılabilecek uygulamaların da şirketler için cazip hale geldiği gözlemleniyor. Kerem Işlak, çözümlerini şu sözlerle anlatıyor: “Detaysoft olarak sunduğumuz e-dönüşüm çözümleri müşterilerimizin ihtiyaçları kapsamında SAP sistemlerine tam entegre olarak çalışabiliyor. Örnek vermek gerekirse; son dönemde piyasaya sunduğumuz e-hesap özeti uygulamasını kısaca şirketlerin internet bankacılığına benzetebiliriz. Bu uygulama; SAP sisteminin dışına hiç çıkmadan, anlık olarak banka bakiyesi görüntülenmesini sağlıyor. Böylece iş süreçleri hızlanıyor, tüm işlemler kolayca takip edilebiliyor. Diğer bir ürünümüz E-imza ile birçok firma farklı noktalardaki süreçlerini dijital ortama taşıyarak zamandan, paradan ve iş gücünden tasarruf ederek, kişisel veya kurumsal işlerini elektronik ortamda yürütebiliyor.”
20
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
27 Mart - 2 Nisan 2017
KOBİ’lerin dijitalleşmesinde itici güç
Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu
Microsoft, KOBİ’lerin dijitalleşmesini hızlandırmak amacıyla 2018 yılına kadar 600 yeni uzman istihdam edecek. Microsoft’un aralarında Türkiye’nin de olduğu 19 ülkede 13 bine yakın KOBİ ile yaptırdığı araştırmanın sonuçları, Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu ile Microsoft Türkiye KOBİ Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tüzünsu’nun ev sahipliğinde İstanbul’da bir
basın toplantısında açıklandı. Toplantıda bir konuşma yapan Microsoft Türkiye Genel Müdürü Murat Kansu, dijital dönüşümün kaçınılmaz bir gerçek olduğunu belirterek, “Bu sene hayata geçirdiğimiz yerli teknoloji atağımızın en önemli parçasını KOBİ’ler oluşturuyor. Bulutun gücünü arkamıza alarak, KOBİ’leri yeni teknolojilerle buluşturmak istiyoruz” dedi. Kansu, sözlerine şöyle devam etti:
“Türkiye’yi bilişimde tüketen değil, üreten bir ülkeye dönüştürmenin tek yolu ihracatı arttırmak. Maalesef toplam yazılım ihracatımız 1.3 milyar TL. Yani toplam ihracat içinde yazılım ihracatının oranı yaklaşık yüzde 0.3. Bu nedenle, teknolojide yazılıma önem vermek, yazılım ihracatını arttırmak ve ürettiğimiz tüm sanayi ürünlerini daha akıllı ürünlere dönüştürmek kritik. KOBİ’lerde
bilgiye dayalı üretim yapısının teşvik edilmesi ve Ar-Ge alanında yenilikçi ürün ile hizmet modellerine sahip girişimlerin desteklenmesi gerektiğine inanıyor, inovatif Türk şirketlerini dünyaya açmak için çalışıyoruz. Bu doğrultuda, KOBİ’lerin dijitalleşmesine hızlandırmak için yeni saha gücümüzle hem istihdama hem KOBİ’lerin dijital dönüşümüne güç katmayı hedefliyoruz.”
Bulut Çözüm Sağlayıcı Projesİ Yerli girişimlerin teknoloji ile desteklenmesinin ülke ekonomisinin büyümesinde kritik rolüne işaret eden Microsoft Türkiye KOBİ Satış ve Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Tarık Tüzünsu, bu bilinçle Bulut Çözüm Sağlayıcı Projesi’ni hayata geçirdiklerini söyledi. Bulut Çözüm Sağlayıcısı yapısı ile bilişim ekosistemine ve istihdama katkıda bulunacaklarını belirten Tüzünsu, şöyle devam etti: “Bulut Çözüm Sağlayıcı yatırımımızla bulut teknolojilerini tabana yayacağız. İş ortaklarımız nezdinde bin 500 çalışanı bulut teknolojileri alanında yetiştirip eğiteceğiz. 600 yeni mezuna da istihdam sağlayarak, Anadolu’da KOBİ’leri ziyaret edecek, ihtiyaçlarına özel çözümler geliştireceğiz. Yeni saha gücümüzle KOBİ’leri siber güvenlik nezdinde bilinçlendirmeyi hedefliyoruz. Microsoft bugün dünya üzerindeki 1.5 milyar cihazın güvenliğinden sorumlu ve ayda 300 milyar kimlik doğrulaması yapıyoruz. Güvenlik nezdinde kurumları kötü amaçlı yazılımlardan ve virüslerden koruyan ATP gibi gelişmiş güvenlik önlemlerimiz ve çok yönlü kimlik doğrulaması yapan Office 365 hizmetimizle, onları 7/24 koruyoruz. Güncel yazılımların kullanılmasına yönelik bilinçlendirme kampanyalarımızla müşterilerimize destek oluyoruz. Güvenlik konusunda farkındalık ne kadar artarsa, hem sektör hem ülkemizin gelişimine yararı olacak.”
22
BThaber
BTnet.com.tr
Bosch, otomobillere öğrenmeyi öğretiyor
Bosch, Berlin'de uluslararası Bosch ConnectedWorld 2017 konferansında teknoloji ve servis tedarikçisi, otonom araçlara yönelik bir yerleşik bilgisayarı tanıttı. Yapay zeka (AI) ile bilgisayar, makine öğrenme yöntemlerini uygulayabiliyor. AI yerleşik bilgisayarın, karmaşık trafik durumlarında veya otomobil açısından yeni olan durumlarda da otonom otomobillere rehberlik sağlaması bekleniyor. Otomobiller, çevrelerini takip etmek için halihazırda Bosch sensörlerini kullanıyor. Yapay zekanın kullanılmasıyla ise diğer karayolu kullanıcılarının davranışı hakkında tahminlerde bulunmak üzere bu okumaları yorumlayabilecekler. Temel yerleşik bilgisayarın oluşturulmasında Bosch, Nvidia ile işbirliği yapmayı planlıyor. Nvidia, Bosch'a makine öğrenme yöntemleriyle oluşturulan, algoritmaları kaydeden bir yonga tedarik edecek. AI yerleşik bilgisayarın üretimine en geç 2020 yılı başında başlanması bekleniyor.
27 Mart - 2 Nisan 2017
Caz gündemi arşivde Western Digital Corp.; ActiveScale™ P100 ve X100’ü içeren ilk ürün ailesi HGST Aktif Arşiv Sistemi’nin, École Polytechnique Fédérale de Lausanne (EPFL) üniversitesinin Montreux Caz Festivali’ndeki 17 bin saati aşan canlı müzik, video ve veriyi arşivlemesini sağlayarak, üniversiteyi gelecek için bu içeriklerle etkileşim kurarak araştırmalar yapabilecek hale getirdi. Banttan dijital formata çevrilen ve HGST Aktif Arşiv Sistemi üzerinde depolanan performanslar ve destekleyici verilere gerçek zamanlı olarak istendiğinde erişilebiliyor, fiziksel ve teknolojik bariyerler devre dışı bırakılarak EPFL’nin araştırmalar yapması ve üretim iş akışlarını geliştirmesi sağlanıyor. Montreux Caz
Dijital Projesi kapsamında, HGST Aktif Arşiv Sistemi, 1967 yılına kadar uzanan birçok konsere ait canlı video ve ses kaydını depolayıp sunabiliyor. 18 farklı medya formatındaki kayıtlarda, 5 binden fazla konsere ait 11 bin saat video ve 6 bin saat ses var. Şu ana kadar oluşturulmuş en geniş canlı müzik kayıt koleksiyonu olma özelliğini taşıyan arşiv Marvin Gaye, Ella Fitzgerald, B.B. King, Johnny Cash, Deep Purple, Eric Clapton’ın klasik performanslarının yanı sıra Montreux Caz Festivali’nde sahneye çıkmış daha birçok performansı içeriyor. 50 yıllık müzik ve video arşivi olması nedeniyle bu koleksiyon 2013 yılında UNESCO Dünya Mirası programına da alındı. HGST Aktif Arşiv Sistemi; kurulumu kolay, Amazon
Kontrolün anahtarı Passware
TP-Link Neffos’un yeni serisi geliyor
TP-Link’in geçtiğimiz yıl satışa sunduğu akıllı telefon markası Neffos’un yeni serisi, yakında Türkiye’de de satışa sunulacak. Neffos X1 serisi iki modelden oluşuyor ve ilk model olan X1 Nisan ayında, X1 Max ise Mayıs ayında Türkiye’de raflarda yerini alacak. Neffos’un X1 serisi; metalik arka kapağa sahip. X1 modelinde 5 inç, X1 Max modelinde ise 5.5 inç boyutunda ekran var. İnce ve şık tasarımı ile Neffos X1 serisi, çift eğimli arka kapağı sayesinde rahat tutuluyor. Neffos X1 Max, 2.75 mm gibi ince kenara sahip. Bulut grisi ve gündoğumu-altın olarak iki kapak rengi ile satışa sunulacak Neffos X1 serisi, fiyat/ performans açısından uygun bir değerle pazarda yer alacak.
S3 uyumlu, ölçeklenebilir nesne depolama sistemi ve bu sistem; üzerinde halen EPFL, üç petabayt (PB) veriyi depoluyor ve gelecek beş yılda yüzde 30’luk büyüme için planlama yapıyor. EPFL, bütün Montreux Caz Festival dosyalarını arşivlemek için coğrafi olarak farklı üç lokasyonda üç adet HGST Aktif Arşiv Sistemi kurdu. Böylece veri merkezinde kesintiler olsa bile herhangi bir lokasyondan verilere sürekli erişim imkanı sağlanıyor. Bu kurulumla EPFL, geleneksel çoklu kopyalama yaklaşımına kıyasla daha yüksek güvenilirlik ve daha düşük maliyet sunan silinti kodlama yöntemi aracılığı ile verileri korurken, servislerini desteklemek için erişilebilirlik de sağlıyor.
Sensormatic tarafından geliştirilen yeni bir yazılımla, giriş çıkışları takip etmenin yanında, bordrolamaya veri sağlamak, kişilerin ofis içindeki yol haritalarını görmek, lokasyonlarını belirlemek, acil durumda yoklama yapabilmek, gelen ziyaretçiden anında e-posta ile haberdar olmak ve otopark yönetimi de yapmak mümkün. Bunları mümkün kılan Passware yazılımının özellikleri şöyle sıralanıyor: • Passware ile ziyaretçiniz geldiği anda, isim bilgisi ve fotoğrafının yer aldığı bir e-posta ile anında bilgilendiriliyorsunuz. Raporda personel, departman, tarih ya da ziyaretçinin firması
bazında filtreler uygulayabiliyorsunuz • Passware’in analizi ile, sistemde tanımlanan mesai saatlerine göre, çalışanlarınızın saat kaçta, hangi kapılardan giriş-çıkış yaptığını gösteren raporu, günlük, haftalık, aylık ve yıllık filtrelere göre oluşturabiliyorsunuz. • Ziyaretçilerinize de işyeri içinde dolaşım için belirli kapılardan kullanıcı giriş-çıkış yetkileri tanımlayabiliyorsunuz. Gerekirse, geriye dönük olarak ziyaretçilerinizin hangi saatte kapıları kullandığı raporunu edinebiliyorsunuz. Böylece ziyaretçileriniz belirlediğiniz alanlarda
özgürce dolaşabilirken, güvenlik için gerekli giriş çıkış bilgilerini de raporlayabiliyorsunuz. • Acil bir durumda, çalışan ve ziyaretçilerinizin tahliyesini sağlamanıza rağmen, içeride hala birisi kaldı mı, emin olamıyorsunuz. Bina tahliyesinden sonra Passware, yetkili personele içeride kalan kişilerin kimler olduğu bilgisini lokasyonu ile birlikte anında e-posta olarak bildiriyor. Acil durum sonrası binayı terk eden kişiler de toplanma alanında istenilen konuma yerleştirilebilen mobil okuyuculara kartlarını okutabiliyorlar. Böylece dışarıya çıkan ve içeride kalan personel bilgisi çift taraflı kontrolle kesinleştiriliyor. • Passware yazılımı, otopark bariyer sistemi ile entegre edilebiliyor. İş yerinizde ziyaretçi trafiği ile otopark trafik bilgilerini karşılaştıran sistem sayesinde ziyaretçilerinizi uygun otopark alanlarına yönlendirebiliyor, VİP ziyaretçiler için özel uygulamalar gerçekleştirebiliyorsunuz.
24
BThaber
KARİYER
Lenovo, EMEA’da hedef büyüttü Lenovo’da EMEA Bölgesi Operasyon Direktörü ve Genel Müdür Yardımcısı Francois Bornibus, 1 Nisan 2017’den itibaren EMEA Bölgesi Başkanlığı’na terfi etti. Lenovo'da 2012’de göreve gelmesinin ardından, bölgenin PC pazarındaki payını artıran Bornibus’un, bu yeni görevi ile Lenovo’yu EMEA bölgesinde PC, tablet ve sunucu alanında liderliğe taşıması bekleniyor. Lenovo Global Liderlik Ekibi’nin de üyesi olan Francois Bornibus, Avrupa, Orta Doğu, Afrika ve Latin Amerika pazarlarından sorumlu olarak Luca Rossi'nin ekibinden yer alacak.
Boeing’de Bentrott’a ek görev Boeing, Martin Bentrott’un Boeing Ticari Uçaklar Başkan Yardımcısı görevi ve bu alanda 10 yıllık tecrübesine, Türkiye’nin ticari uçak satışları sorumluluğunu da ekledi. Bentrott, Boeing Ticari Uçaklar tarafından 2013 yılında Türkiye’de kurulan ilk satış ofisinin açılışında etkin rol aldı. Bentrott, bu atamadan önce, Ticari Uçaklar Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Daha öncesinde Bentrott, 787 Dreamliner için Hizmet Desteği, Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı olarak görev yapıyor, Dreamliner için ortak servislerin belirlenmesi ve geliştirilmesinde 787 müşterileri ile çalışıyordu. Bentrott, Ağustos 2003-Nisan 2005 arasında Ticari Havacılık Servisleri (CAS) Satış ve Pazarlama Başkan Yardımcısı olarak görev yaptı, CAS ürün ve servislerinin satışı ve ürün pazarlamasından sorumlu oldu. Bentrott, bu görevinden önce, teslimat sonrası teknik destek ve ihtiyaç duyulan çözümleri sağlamak üzere Türkiye, Orta Doğu, Rusya ve Güney Asya-Pasifik bölgelerinde havayolları müşterileriyle çalıştığı Müşteri Destek Hizmetleri Başkan Yardımcısı görevindeydi.
Reeder’da iki atama Teknosa’da 2 yıl, Bimeks’te 11 yıl mağaza müdürlüğü ve ürün yöneticiliği görevlerini üstlenen 1974 İstanbul doğumlu Erdem Özdemir, Reeder / Selekt Bilgisayar'ın yedek parça, aksesuar ve satın alma, mağaza tüm ürün gruplarından sorumlu Stok Planlama Müdürü oldu. Balıkesir Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı Bölümü’nden 2010’da mezun olan, 1990 İstanbul doğumlu Tolga Cem Küçükyılmaz ise 6 yıl yürüttüğü ShiftDelete.Net Genel Yayın Yönetmenliği görevinden sonra, Reeder/Selekt Bilgisayar’ın IT ve Pazarlama Müdürlüğü görevini üstlendi.
27 Mart - 2 Nisan 2017
PİLOT’ta yeni dönem başlıyor
Türk Telekom’un teknoloji girişimlerini desteklemek, girişimcilik ekosistemini güçlendirmek ve girişimlerle işbirliği yaparak müşterilerine yenilikçi ürün ve hizmetler sunmak amacıyla hayata geçirdiği PİLOT Girişim Hızlandırma Programı’nın yeni başvuru dönemi başladı. Eğitim ve sağlık teknolojileri, yapay zeka, sanal gerçeklik, nesnelerin interneti, siber güvenlik ve iş çözümleri alanlarındaki girişimlerin öncelikli olarak destekleneceği 5’inci dönemde başvurular
www.turktelekompilot.com. tr üzerinden kabul ediliyor. PİLOT’a yapılan başvurular; işbirliği potansiyeli, fikrin yenilikçiliği ve uygulanabilirliği, hedeflenen pazarın büyüklüğü ve büyüme potansiyeli, iş modelinin tutarlılığı ve ekibin yetkinliği dikkate alınarak çeşitli perspektiflerden değerlendiriliyor. PİLOT’a katılmaya hak kazanan her ekibe 75 bin TL nakit desteği ve Türk Telekom ile işbirliği fırsatı sunuluyor. Programa seçilen ekipler İstanbul’da ofis alanı, Türk Telekom’un teknoloji altyapısı ve mobil iletişim paketi imkânlarından faydalanabiliyor. Program süresince ve sonrasında girişimlere çeşitli mecralarda Türk Telekom tarafından tanıtım desteği de sağlanıyor. PİLOT’a katılan ekipler, 12 hafta süren girişim hızlandırma programı boyunca düzenlenen eğitim
ve çalıştaylar ile fikirlerini hayata geçirebilmek için izleyebilecekleri yöntemler hakkında bilgi sahibi oluyorlar. Katılımcılar; yalın girişim, kullanıcı deneyimi, dijital pazarlama ve yatırımcı sunumu gibi konularda uzmanlardan eğitim alıyorlar. Seçilen ekipler, program boyunca Türk Telekom yöneticileriyle çalışma imkanı bulurken, girişimcilik ekosisteminin önde gelen girişimcilerinden ve yatırımcılarından oluşan mentor ağına erişebiliyorlar. Program sonunda ekiplerden, doğrulanmış bir iş modelini esas alan "Ana Fonksiyonlara Sahip Ürün" (MVP) ortaya çıkarmaları; geliştirdikleri MVP ve iş modellerini, seçkin yatırımcıların katıldığı ‘Demo Day’ etkinliğinde sunmaları bekleniyor. Programdan bugüne kadar 35 girişim mezun olurken, bu girişimlere toplam 1,2 milyon TL nakit desteği sağlandı.
İK yönetiminde yol haritası ve araçlar değişiyor Teknolojik gelişimlerin hızlanması ve bu hıza sağlanan uyumun niteliği İK’da başarının da temellerini oluşturuyor. İK sektörünün teknolojik gelişmelerden etkilendiğini ve iş yapış şekillerinin hızla değiştiğini vurgulayan Randstad Türkiye Şube Direktörü Sinan Pekşen, “Teknolojik gelişmeler şirketlerin hata ve gecikmeye yol açan birçok manuel görevini ortadan kaldırarak, farklı faaliyetler yaratmalarına olanak sağlıyor. İK’nın dijitalleşmesi de önemli. Çünkü var olan yeteneği elde tutmak, yeni yetenekler için cazibe ortamı yaratmak ve ihtiyaçlara cevap vermek dijitalleşme ile mümkün. 29 ülkeden yaklaşık 8 bin çalışanla gerçekleştirilen araştırma olan ‘Randstad 2017 Yılı Yetenek Trendleri Raporu’nda yüzde 39’luk kesim dijitalleşmenin gelecekte işlerine daha büyük etki edeceğini belirtiyor. Bugünün beklentileri; bulut hizmetiyle, entegre sistemlerle veri ve raporlara kolay erişim sağlanması yönünde. Analitik göstergeler organizasyonlara hız ve çeviklik katarken, yöneticiler
açısından daha geniş perspektifte düşünme yetisi ve yeni anlayışların doğup benimsenmesini sağlıyor. Bu da verimliliğin sürekli artmasına, İK yönetiminin isabetli öngörülerde bulunmasına destek oluyor. Dijitalleşme entegre bir yetenek modeline doğru ilerlerken, İK’nın geleceği için de kritik öneme sahip” yorumunu yaptı. 2017 Yetenek Trendleri Raporu’na göre, dijitalleşmeyi daha etkili hale getirmenin yöntemleri şöyle sıralanıyor: 1. Daha fazla verimlilik, daha az hata: Analog sistemlerin dönüşümü doğal olarak hataları azaltacak, sorulara yanıt verme sürelerine etki edecek. 2. Daha duyarlı hizmet: Tek tuşla veri toplama ve daha geniş hizmet yelpazesi sunabilmek, daha mutlu iç müşteri demek. 3. Entegrasyonu hızlandırın: Dijital sistemler farklı alanlardan olduklarında bile kendilerine gelen bilgileri ortak bir dijital platforma
daha iyi işleyebiliyor. Verimi arttırmak için entegrasyon büyük önem taşıyor. 4. Uzun vadeli bir maliyet oyunu: Dijitalleşme, işçilik ve hata maliyetlerini azaltırken, avantajlara karşı maliyeti ölçerken, zaman içinde yaratacağı etkiyi de göz önünde bulundurmak şart. 5. Yeni neslin beklentileri: Y ve Z kuşağı tamamen dijital bir deneyimden daha azını istemeyecektir, süreç ve sistemler onları yavaşlattığında motivasyonları düşebilir. Bu da verimli çalışmayı engelleyebilir.
e-safe TÜRKİYE
SİBER
GÜVENLİK
ZİRVESİ
2017
30 Mart 2017 / 09.00-17.30 BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu), Ankara www.e-safe.org
26
BThaber
KARİYER
Teknolojinin Kadın Liderleri Ödülleri’ne başvurular başladı
Teknoloji alanında başarı hikayeleri yaratan kadınları ortaya çıkarmak için yola çıkan Microsoft Türkiye’nin bu yıl ikincisini düzenlediği ‘Teknolojinin Kadın Liderleri’ yarışması için başvurular başladı. Yarışmaya katılacak kadın girişimcilerin 24 Nisan’a kadar yarışmanın internet sitesinden başvuruda bulunmaları gerek. Teknolojinin Kadın Liderleri yarışması bu yıl Türkiye Kadın Girişimciler Derneği’nin (KAGİDER) yanında Aydın Doğan Vakfı tarafından da destekleniyor. Katılmak isteyen kadın girişimcilerin ve liderlerin www.microsoft. com/turkiye/teknolojininkadinliderleri sitesindeki formu doldurmaları gerekiyor. Geleceğin Teknoloji Yıldızı Adayı, Genç Teknoloji Yıldızı, Bilişimde Fark Yaratan Kadın Lider, Yılın Başarılı Kadın Girişimcisi, Yılın Başarılı Kadın Yazılım Geliştiricisi, Yılın Başarılı Kadın CIO’su, Engelleri Aşan Kadın, Yılın Bilim Kadını ve bu yıl Bulut Bilişimde Fark Yaratan Kadın Lider kategorilerinin yer aldığı yarışmada ödüller, 31 Mayıs 2017 tarihinde Microsoft Türkiye ofisinde gerçekleştirilecek tören ile sahiplerini bulacak.
27 Mart - 2 Nisan 2017
Garanti, girişimcilerin yanında
Garanti Bankası, Garanti Yol Haritam ile KOBİ’lere ve girişimcilere, iş yaşamlarının her aşamasında yol haritası çizmelerini sağlayacak araç sunuyor. Girişimciler, https://
yolharitam.garanti.com.tr web sitesi aracılığıyla, iş kurarken ya da kurduktan sonra ihtiyaç duydukları bilgilendirme desteğinin yanında, teknik, stratejik, finansal adımlar için de yönlendirme alabiliyor. “Garanti Yol Haritam”; işini yeni kurma, geliştirme veya olgunlaştırma aşamasındaki KOBİ’lere; muhasebe, teknik, finansal, stratejik ihtiyaçları için izlenmesi gereken yolları adım adım anlatıyor. Bunlara yönelik anket, makale, hesaplama araçları, kontrol listeleri gibi kaynaklar sunan site kapsamında hayata geçirilen Girişimci Yol Haritası’nı; Gelişim Yol Haritası, Pazarlama-Satış Haritası, Ürün Geliştirme Haritası, Franchise Haritası,
Bordro süreçleri git gide kolaylaşıyor
Legrand’da Pazarlama Direktörlüğü tek çatı altında Bina, elektrik ve dijital altyapıları için ürün ve sistemler konusunda çalışan Legrand, Türkiye’deki pazarlama faaliyetlerini tek çatı altında toplama kararı aldı. Böylece Legrand, müşteri talepleri ve Türkiye pazarını tek elden takip ederek, pazardaki hakimiyetini ileri taşımayı hedefliyor. BTicino, Estap, Inform ve Legrand markalarıyla Legrand Grubu, yerel ürünlerin yanı sıra küresel ihtiyaçları karşılayan ürünlerini Sancaktepe ve Gebze’deki fabrikalarında üretiyor. Enerjinin, insana ve çevreye zarar vermeden, en verimli ve kesintisiz kullanımına olanak sağlayan ürünlerini Ar-Ge departmanı ile geliştiren Inform, pazar liderliğini ve dış pazarlardaki varlığını Legrand ile gösteriyor. Estap ise üretimin her aşamasında, her iş istasyonunda ve her montaj hattında, en yüksek işleme kalitesine sahip teknolojiyi kullanarak, hassasiyetin ve kalitenin en yüksek seviyede sağlandığı CNC ve robot teknolojisiyle üretim yaparken, Legrand Türkiye üretimde yalın üretim ve Kaizen gibi teknikleri kullanıyor. Fonksiyonel çözümlere minimal bir yorum getiren BTicino ise anahtar priz serileriyle İtalyan stilini evlere taşırken, Legrand da alçak gerilim dağıtım ve koruma ürünlerinden, entegre çalışma ortam çözümlerine, aydınlatma yönetimi sistemlerinden yapısal kablolama sistemlerine kadar çözümler sunuyor. Legrand Grubu olarak Türkiye pazarında BTicino, Estap, Inform ve Legrand markalarının bağımsız yürüttüğü pazarlama faaliyetlerini Ülke Pazarlama Direktörlüğü çatısı altında topladıklarını söyleyen Legrand Grubu Türkiye Ülke Müdürü Levent Ilgın, “Tek çatı altında sinerji oluşturmak ve pazarlama departmanını daha etkili hale getirme hedefiyle çalışan Legrand, bu sinerjiyle Türkiye pazarındaki hakimiyetini, sürdürülebilir büyüme hedefiyle ve yenilikçi ürünleriyle devam ettirmeyi hedefliyor. Küresel bazda yıllık ciromuzun yüzde 5’ini Ar-Ge’ye ayırıyor, müşterilerimizle nitelikli ve sürdürülebilir ürünleri buluşturmayı hedefliyoruz” dedi.
E-Ticaret Haritası ve Dış Ticaret İş Haritası takip edecek. Web sitesi üzerinden harita oluşturan tüm KOBİ ve girişimciler, farklı aşamalarda farklı yönlendirme ve bilgilere ulaşabiliyor. Haritaların algoritması, doldurulan bilgilere uygun işliyor. Web sitesi, haritanın gidişatına göre eksik kalan ya da ihtiyaç duyulan bazı konularda girişimciyi yönlendiriyor ve farkındalık sağlıyor. Garanti, bu hizmet sayesinde, KOBİ’lerin sürdürülebilirliğine destek oluyor, onları yönlendiriyor ve bilgilendiriyor. Girişimci, haritasını tamamladıktan sonra oluşturduğu iş planı taslağını, ihtiyaç duyduğu her yerde kullanabiliyor.
Her ölçekte şirket, iş alanlarına göre farklı sayılarda bordroyu her ay oluşturup, bunların dağıtımını yapıyor. Bu bordroların gizlilik içinde dağıtılması ve teslimatının raporlanması ise kargo gideri başta olmak üzere, maliyet ve zaman kaybını beraberinde getiriyor. E-dönüşüm kapsamında sunulan uygulamalar ise kurumlara katma değer sağlarken, vatandaşların hayatını kolaylaştırıyor. E-GÜVEN de bu kapsamda Belgepro ürünü ile kurumların toplu bordro oluşturma ve gönderme işlemlerini hızlandırıyor. Çünkü, özellikle farklı lokasyonlarda çalışanları bulunan kurumlarda bu maliyetler önemli bir gider kalemi. Geleneksel
bordrolama süreçleri imzalama, baskı ve teslimat gibi nedenlerden dolayı zaman kaybına yol açarken, Belgepro ile yüzlerce bordro oluşturma, bu bordroları toplu olarak imzalama ve dağıtma işlemleri dakikalar içinde tamamlanıyor. “Tasarla, oluştur, imzala, dağıt” felsefesi ile çalışan Belgepro ile gönderilen bordroların çıkış ve teslim anlarına zaman damgası ekleniyor. Böylece tebliğtebellüğ süreçleri yasal geçerlilik kazanıyor, gönderiler hızlı ve güvenilir şekilde ulaştırılıyor. Çalışanlar da bordrolarını kendilerine özel oluşturulan bir şifre ile diledikleri zaman güvenilir biçimde görüntüleyebiliyor. Güvenliğin ön planda tutulduğu Belgepro ile İK
yetkilileri, kendi alanlarında çalışmalarını gerçekleştirip, çalışanlara kısa sürede bordrolarını gönderebiliyor. Birden fazla alt kuruluşa sahip işletmelerde ise her şirketin kendi İK yetkilisi, tek platform üzerinden kendine özel alanda bordrolama işlemini yapıp, gizlilik içinde bordrolama sürecini tamamlayabiliyor. Belgepro, bordroların hazırlanarak imzalanması ve dağıtılmasının yanı sıra kurumların ihtiyaçları doğrultusunda birçok iş sürecine dahil edilebiliyor. Ürün, atama, toplu duyuru gerektiren iç yazışmaların gerçekleştirilmesi, düzenleyici ve denetleyici kurumların tebliğ ve tebellüğ süreçlerini zorunlu kıldığı bütün bildirimlerin yapılması, kurumların satın alma süreçlerinde fiyat teklifi toplama, toplu ihale bülteni yayınlama gibi pek çok ihtiyacı karşılayacak özelliklere sahip. Belgepro, tek platform üzerinden ayrı iş süreçlerine farklı yetkiler tanımlamaya da olanak sağlayarak, yetkili olmayan kişilerin ilgisiz belgeleri görmesinin önüne geçiyor. Böylece kullanıcılar, aynı platform üzerinden başka işlemlere müdahil olmadan güvenli şekilde çalışabiliyor.
EĞİTİMLER 24 Mart 2017
Cuma
KİŞİSEL VERİLERİN KORUNMASI VE İZİNLİ PAZARLAMA Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 500 TL
1 Nisan 2017
Ayrıntılı Bilgi:www.tbd.org.tr
Cumartesi
ISO/IEC 27001:2013 BİLGİ GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ IRCA ONAYLI BAŞDENETÇİ EĞİTİMİ Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 1650 TL Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr
Cumartesi
ÇOCUKLAR İÇİN OYUN TASARIMI EĞİTİMİ Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 250 TL Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr
5Nisan 2017 Çarşamba
Yakalamak
Ayrıntılı Bilgi: www.mind2biz.com.tr
30 Mart 2017 e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi Ankara TBD Merkez Binasi AYRINTILI BİLGİ: www.tbd.org.tr
Dinamikler 2017 Proje Yönetimi Kongresi Hilton Kozyatağı Otel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.dinamikler.org
25 Nisan 2017 Siber Güvenlik ve Felaket Yönetimi Teknoloji Platformları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr 11 Mayıs 2017 e-gameshow Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.e-gameshow.com
24 Mayıs 2017
8 Nisan 2017 Cumartesi
Düzenleyen: Mind2Biz Informatic Yer: Point Hotel Barbaros / İstanbul Ücret: Ücretsiz
E T K İ N L İ K L E R
14 - 15 Nisan 2017
1Nisan 2017
Kurumsal Mimari ile Dijital Dönüşümde Anahtar Yaklaşım İş ve Bilgi Teknolojilerinde Uyumu
ETKİNLİK TAKV!M!
KAVGA ETME SANATI Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: Ücretsiz Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr
2.Uluslararası Akıllı Şehirler Konferansı Congresium Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.akillisehirlerkonferansi.com
12 Temmuz 2017 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com
14 Eylül 2017 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr 22-23 Kasım 2017 Bilişim Zirvesi 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
6 Nisan 2017
Siz de Eğitim ve Etkinliklerinizi Burada Ücretsiz Paylaşabilirsiniz! bthabersirketleri.com/EgitimEtkinlikDuyuru
Dell EMC World 2017 Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.emc.com/en-us/microsites/ dellemcworld/index.htm
6 Nisan 2017
BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr 19 Nisan 2017 Mobil Teknolojiler Günü Sheraton Grant İstanbul Ataşehir İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.mobilteknolojilergunu. com 27 Nisan 2017 ManageEngine User Conference 2017 Point Otel Barbaros, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.vitel.com.tr/uc2017/ 16 Mayıs 2017 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
25 Mayıs 2017 Dijital Evrim Teknoloji Platfomları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr
3 Ağustos 2017 BTvizyon Çanakkale Toplantısı Çanakkale AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
26 Eylül 2017
Kamu Siber Güvenlik Zirvesi Bilkent Oteli - Ankara AYRINTILI BİLGİ: http://www.dinamikler.org 19 Nisan 2017 BASID - Data Center Konferans Projesi Hilton İstanbul Bomonti Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.datacenterturkiye.com
6 Mayıs 2017 JavaDay İstanbul 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.javaday.istanbul
18 Mayıs 2017 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
6 Temmuz 2017 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
22 Ağustos 2017 Dijital Ekosistem: IoT ve M2M İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr
5 Ekim 2017
BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
12 Aralık 2017 BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 8-11 Mayıs 2017
Y U R T İ Ç İ
Y U R T D I Ş I
23-25 Mayıs 2017
CommunicAsia2017 Marina Bay Sands, Singapur AYRINTILI BİLGİ: www.communicasia.com
30
BThaber
MEKTUP
Yeni bir bahar haftasından merhaba, Ne kadar dikkat etsek de besin etiketi okuma konusunda eksik kaldığımız bazı başlıklar var. Madem böyle, işte Acıbadem Üniversitesi Atakent Hastanesi Diyetisyeni Alev Erkan’dan etiketleri doğru okuma ipuçları. Üç adımda hangi gıdadan uzak kalmamız gerektiğini anlamamız pek de mümkün. Besin etiketleri üzerinde yazan “100 gramda...”, “1 porsiyon (Örn: 30 g)”, “1 paket yaklaşık 2 porsiyon içerir” gibi ibareler önemli. Alınan ürünün kaç porsiyon olduğunu bilmek ve ona göre tüketmek için ilk iki ibareyi iyi anlamak gerek. Yani besin etiketinde verilen miktar ile tükettiğin miktarı eşlemek, etiketi doğru yorumlamak şart. İkinci adım, kalori kontrolü, bunu yaparken de tüketilen miktar ile eşleme yapmak. Örneğin; 100 kalorilik bir mini kekten 3 adet yendiğinde bir akşam yemeğine eş kalori alınıyor, ki bizim zafiyet noktamız da bu hesapsızlık zaten. Ayrıca “light” ibaresi olan gıdaların ‘nasılsa az kalorili’ diyerek fazla tüketilmesi de zararlı. Üçüncü adım, besin etiketinde yazan içeriklerin yorumlanmasını, “azaltma – artırma ve dengeleme” hesabına dayanıyor. Bu dengelemede azaltmamız gerekenler doymuş yağ ve trans yağ, kolesterol miktarı, tuz, tuzun bileşeni sodyum ve şeker. Dengelememiz gerekenler ise karbonhidrat, protein ve yağ. Artırmamız gerekenler de lif ve vitaminlerle mineraller. Etiketlerde şu üç ibareye de dikkat edelim: Genellikle ‘%Günlük Değer’, ‘%GD’, ‘%RDA’, ‘% Daily Value’ veya sadece ‘%’ olarak yer alan yüzde işareti, satın aldığınız bir üründeki değerin günlük ortalama ihtiyacın ne kadarını karşıladığını gösteriyor. İkincisi; buğdaydaki bir protein türü glüten, başta çölyak olmak üzere, bazı kişilerde
Ödüller açısından zengin bir hafta
hassasiyete yol açarak, sindirim ve emilim problemine neden olabiliyor. Üçüncüsü ise süt ve süt ürünlerinde olan bir karbonhidrat laktoz, bazı kişilerde rahatsızlıklara yol açtığı için kişilerin etiketteki bu ibareye dikkat etmesi şart. Yiyelim ama hem afiyetle hem de dikkatli… Kamu spotu misali haberlerime devam ediyorum: Otizm sendromlu çocuklara ücretsiz eğitsel oyunlar sunan mobil platform Otsimo, uygulama içindeki 18 oyunla çocukların gelişimine katkı sağlıyor. Otsimo’nun en etkili oyunu ise konuşma yetisi olmayan kişilerin semboller yardımıyla iletişim kurmasını sağlayan Otsimo AAC (Augmentative Alternative Communication). Otsimo AAC; konuşma yetisi olmayan kişilerin semboller yardımıyla iletişim kurmasını sağlıyor ve bu uygulama ile bugüne kadar toplam 266 bin kelime konuşulmuş. AAC Panoları, hazırlandıkları dilde en çok kullanılan 500 kelimeye yer verecek şekilde hazırlanıyor, bu pano ile kullanıcı, zorlanmadan karşısındakine kendini anlatabiliyor. Gelelim çevresel gündeme… Dünya Su Günü nedeniyle su kaynaklarının etkin kullanımının önemini hatırlatan Siemens Ev Aletleri, su tasarruf performansını sürekli geliştirdiği ürünleri ile dikkat çekiyor. Enerji ve su tasarrufu sağlayan bulaşık makinesi SN257I01MT, enerji
ve tasarruf dostu iDos çamaşır makineleri ile yılda yaklaşık 7 bin 62 litre su tasarrufu ile su ve deterjan tüketimi kontrol altında. Bu hafta seninle paylaşacağım çok ödül haberim var, başlayalım o vakit. VMware, Inc., Great Place to Work ve Fortune’un yayınladığı “Fortune 2017’de Çalışılacak En İyi 100 Şirket” listesine üst üste üçüncü kez girmiş. Kablosuz cihaz sektörü şirketi Brightstar, 52 sektör ve 19 ülkeden 124 şirketi temsil eden “2017’nin En Etik Şirketleri” listesinde, telekomünikasyon sektörünün en etik üç temsilcisinden biri olmuş. Az değil, 1953’ten bu yana uluslararası alanda mükemmel tasarım için bir etiket haline gelen, dünyanın en prestijli ödüllerinden iF Tasarım Ödülleri 2017’nin kazananlarından biri de Epson’un geniş mekan 4K destekli lazer projektör modeli EB-L25000U olmuş. Epson EB-L25000U’nun ödüle layık görülmesindeki öne çıkan özellikler arasında; 360 derece dönüş özelliği, istenilen her açıya göre eğilebilme, her yüzeye kusursuz görüntü yansıtma, tasarımındaki ergonomi, kurulum kolaylığı, dumanlı ortamlarda bile keskin görüntü özellikleri var. Araç kiralama sektörü şirketi Hertz, World Tourism Awards kapsamında yılın ‘En İyi Araç Kiralama Şirketi’ seçilmiş. Arçelik de Gümrük ve Ticaret Bakanlığı tarafından düzenlenen 20. Geleneksel
Tüketici Ödülleri’nde ‘Tüketici Memnuniyetini İlke Edinen Firma’ kategorisinde birincilik ödülüne layık bulunmuş, ki sonuna kadar hakkıdır. SocialBrands’ın 1-28 Şubat arasında sosyal medyada en yüksek performansı gösteren markaları belirlediği araştırmasında Türkiye sosyal medya marka endeksi sıralamasına göre, Samsung Electronics, teknoloji kategorisinde “Sosyal Medyayı En İyi Kullanan Marka” olmuş. HP de geleneksel Kanal Toplantısı’nda en iyi 15 iş ortağı ödüllerini açıklamış. Sıralamam şöyle: En Yüksek Ciro ve Ciro Büyümesi Gösteren Dağıtıcı Arena Bilgisayar, En Yüksek Yaygın Kanal Cirosu Yapan Dağıtıcı Penta Teknoloji, Kanal Ağını En Çok Büyüten Dağıtıcı Avnet Technology Solutions, En
Yüksek Ciro Yapan Platinum İş Ortağı Ekspa Bilgisayar, En Yüksek Ciro Yapan Gold İş Ortağı Plato Bilgisayar, En Yüksek Ciro Yapan Silver İş Ortağı Bilgi Birikim Sistemleri, En Yüksek Büyüme Gösteren Platinum İş Ortağı Artek Grup Bilişim, En Yüksek Büyüme Gösteren Gold İş Ortağı Govtek Teknoloji, En Yüksek Büyüme Gösteren Silver İş Ortağı Marmara Bilgisayar, En Yüksek Ciro Yapan Ara Dağıtıcı Denge Bilgisayar, En Yüksek Büyüme Gösteren Ara Dağıtıcı Denge Bilgisayar, En Yüksek Sarf
27 Mart - 2 Nisan 2017 Cirosu Yapan İş Ortağı Kadıoğlu Kırtasiye, En Yüksek Sarf Ciro Büyümesi Gösteren İş Ortağı Nasa Bilgi İşlem, En Yüksek İş İstasyonu Cirosu Yapan İş Ortağı Plato Bilgisayar, En Yüksek DesignJet Cirosu Yapan İş Ortağı Gür Sistem Bilişim, En Yüksek Yönetilebilir Baskı Cirosu Yapan İş Ortağı Artı ve Artı Teknoloji Hizmetleri, En Yüksek Perakende POS Cirosu Yapan İş Ortağı Viva Bilgi Teknolojileri, En Yüksek İnce İstemci Cirosu Yapan İş Ortağı Artı ve Artı Teknoloji Hizmetleri. Bu arada Özyeğin Üniversitesi, Türkiye’nin en önemli buluş fuarlarından İstanbul Uluslararası Buluş Fuarı ISIF’17’ye katılmış. Hatta fuara Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından ‘buluşçu’ olarak davet edilen Özyeğin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Makina Mühendisliği Bölümü’nün akademisyenleri Gül Bahar Başım-Doğan, Özkan Bebek ve Doktora Adayı Zeynep Özdemir Güler, “Çok Boyutlu Objelerin Yüzeylerinin Nano Teknoloji ile İşlenmesi Yönteminde Kullanılan Robotik Kol” buluşları ile “Silver Medal” ödülüne layık bulunmuş. Bu buluş, aynı zamanda ISIF’17’de Türkiye adına sunulan tüm buluşlar içerisinde Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 29 Mart- 2 Nisan arasında gerçekleşecek Cenevre Buluş Fuarında sergilenmek üzere seçilen üç buluştan da biri. Haftaya yine kitapla nokta koyuyorum. ‘Hey Gidi Karadeniz’, Refik Baskın’ın uzun yıllar üzerinde çalıştığı bir Karadeniz kitabı, resmen yaşayan bir hayat ansiklopedisi. Bu kitapla Karadeniz, dünden bugüne tarihteki yerini ve önemini bir kez daha kanıtlıyor. Yitik Ülke Yayınları’nca yayımlanan kitapta Karadeniz’e dair az bilinen birçok bilgiye yer veriliyor. Yeni ve zengin bir gündemde yine buluşalım,
REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1115
BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
www.bthaber.com
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
27 Mart - 2 Nisan 2017
www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
Editör
Görsel Yönetmen
Handan Aybars handana@bthaber.com.tr
Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr
Online Editör
Video Editör
Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr
Bültenlerinizi
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr
Satış Grubu Kutay Göçe Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)
Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Your card will require for your permission for online shopping Upon the decision of the Banking Regulation and Supervision Agency (BDDK) decision, the credit cards will require customer approval after August 17th, for online shopping. Acording to the decision, all credit cards will be closed for online shopping after a while. Card holders, who would like to use their cards for online shopping will have to contact the banks, provide a confirmation via written or voice response system, and provide the card to open for e-commerce. The regulation to be put into action for security reasons will include old as well as new cards. On the other hand, according to the data of the Interbank Card Center (BKM), the number of credit cards reached a total of 58 million 795 thousand and debit cards 117 million 11 thousand by the last quarter of 2016. 90% of the payments are made by credit cards in the e-commerce sector and this decision will have a huge impact on the sector directly. Banks are in the process of informing Until August 17th, 2017, card holders will use their cards in the normal way, but after August 17th, if the card usage is not approved through the bank, the card will not be available for online shopping. This decision, taken in the name of security, is aimed at protecting users who have become targets of fraudsters, especially if they do not shop online. In the meantime, the banks are also sending messages from different channels to inform the card holders that they need voice or written approval, not SMS or e-mail, to enable the user to open the card for online shopping. What if cards used at least
twice are exempted... The decision taken on February 16th, 2017 will go into effect after the six month transition period. It is expected that this transition period will make a positive contribution in terms of informing the users and collecting approvals. However, GittiGidiyor General Manager and TOBB E-commerce Chief Executive Öget Kantarcı stated that the requirement of obtaining a provable demand for card users to continue shopping on the internet may negatively affect the e-commerce industry in practice. From this point of view, it is critical, as pointed out by Öget Kantarcı, to be able to collect all the necessary permissions from those who want to continue to use cards on the internet by notifying all credit card users. Consumers who can not give approvals to the bank because they are not informed about the process will not be able to continue shopping on the internet with the card. In this process, the companies operating in the e-commerce sector should inform the users and support the banks during the transitional period. In this period, when the growth potential of the e-commerce sector is prominent, we asked how Öget Kantarcı evaluates the decision, he replied: “In order to prevent hindrances, credit cards that have been used at least twice in e-commerce transactions so far must be exempted from this approval, which will speed up and facilitate the process.” Threat size is growing We look at the issue from the online shopping point of view and we also need to look at it from the axis of
security risks. Because of the increasing use of the internet, the internet threats have developed in an enourmous way. Except for physical loss and copying, the transactions made on any internet page at all times can be monitored and all information including credit card information can be stolen. Although the firms that are on the good side produce nice solutions, the hacker world is always one step ahead. As BThaber Corporate Group President Murat Göçe pointed out, the solutions are produced after the threats are encountered. When we look at shopping with credit cards, shopping is being done online more and more every day. This intensive use also causes new hackings and thousands of card data are copied every day. Murat Göçe explained how high the risk level with the following words: The stolen card market is unfortunately growing “In fact, we used to be able to close cards for online shopping; I think this issue is on the agenda to inform the users once again. Black hat hackers do not only receive information from individuals; sometimes they find thousands of credit card information in information pools. As the information obtained is used by hackers, it is also sold in international sites, mainly Russian and Chinese descent. Today, it is possible to receive credit card information by paying a few dollars, besides; it can belong to any country and city you want... It is not easy to find out which card information is stolen. Maybe there are people who use card information that has not been disclosed, used or sold yet.” Murat Göçe, who expressed his expectation that even if the online shopping would
be slowed down in the first place after the decision of BDDK, after a while the old figures of online shopping would be reached and he explained the steps that can be taken for security in e-commerce as the following: We do not know who has whose card information? “Perhaps it would be a very radical decision, but it can even be considered to cancel and re-issue all credit cards. We do not know who has whose card information right now. If a malicious person made a mini purchase with our card, we would not be informed, this is what they usually do so. Because small amounts of transactions do not stand out. We may be paying a hacker regularly every month and we do not know about it. The use of virtual cards has not been widespread despite the efforts of banks. I would suggest that we go one step further: we must have supplementary cards working in the same virtual card logic. These cards should have limits and users should shop with that limit. Let’s say you have a card with a limit of 10 thousand TL, if you are shopping with it, if the limit is available, your risk is 10 thousand TL. But if we install an additional card like a virtual card, for example having a limit of a thousand TL, the risk falls to a thousand TL and it is possible to control the card statements more easily.” Informing, not limitation Öget Kantarcı, telling the position of the sector and its potential, made the following suggestion for security: “When we look at sources such as TÜBİSAD, ETİD, BKM, Euromonitor and IDC, we can see that the e-commerce market in Turkey grew at an average of 27% in
the last 2 years and the total e-commerce volume including holiday, travel and online bets reached about 25 billion TL in 2015. The figures for 2016 are not yet clear, but the growth trend continued. In 2016, we estimate that e-commerce volume grew at a rate of more than 30 billion TL by 25%. It is also important in terms of the e-commerce sector to prevent citizens from being infringed by fraud. In order to increase consumer confidence, it is also important to take measures to increase awareness of cardholders’ fraudulent activities beyond the limits of their credit card usage preferences and to make arrangements to support the development of the e-commerce sector.” All parties have responsibilities Murat Göçe pointed out two important factors, stating that “For the technologic solutions, the experts must be working intensively.” 1. Banks can take more serious security measures by putting commercial concerns aside. For example, you may receive an SMS for every transaction you enter a PIN code. You will be informed even if your card is used online for as little as 1 TL. 2. The human factor is the weakest link in the chain. Serious informing and awareness raising activities should be done. Instead of ads with strange and expensive content, advertisements that focus on ‘what to watch out for in front of the ATMs, what are the important points when shopping online’ etc. would be more beneficial and reduce these problems.
Get ready for the new era in payment systems!
Cardtek, with the information sharing platform Questions Four (Q4) event series, continues to focus on creating awareness in the industry. Q4’s last agenda was Cyber Security, Information Security and Protection of Personal Data in Payment Systems. The work on payment systems raised the issue of security with the increase in number of users and the development of technology. YASAD President and Cardtek Board Member Doğan Ufuk Güneş, who made the opening speech of the panel, stated that: “Payment system solutions today are important not only for finance but also for growth and development for many sectors from transportation to e-commerce. In such an environment, cyber security, information security and the protection of personal data are directly affecting the reputation and competitive power of institutions. In the age of information economy, sharing your knowledge, establishing new collaborations and creating your ecosystem is very valuable in terms of providing new expansions both to our companies and to our country. The increasing interest in our Q4 event, organized for this purpose, is also gratifying.” The main topics that emerged on the panel were “Protection of Personal Data and Compliance Process within the Scope of Law
No. 6698” with biometrics solutions, e-identity application, card fraud and measures to be taken. Experts have addressed the fast, flexible and reliable user security solutions provided by biometrics technology’s identification, validation and authorization features. Biometrics solutions based on Cardtek’s fingerprint vein recognition system and also suitable for personal information protection arrangements were addressed in this context. E-Transformation, which quickly transforms the way the public and private sectors work, and identification and verification solutions that will eliminate critical security risks have also been discussed. New identity cards that are easy to carry, durable and environmentally friendly within e-transformation process will be in line with international standards. The information about the person to be stored on the card chip will be secured with information such as fingerprint data. In the meantime, every 85 out of 100 card fraud cases in Turkey are carried out with cardless transactions. It was emphasized by experts to work in the field of preventive software, supportive verification systems, competent human resources and decisive rules for supervision in order to avoid card fraud.
Mobile data and broadband continue to grow steadily Information Technologies and Communication Authority (BTK) President Ömer Fatih Sayan made assessments and explanations for the sector in the framework of the “Turkey Electronic Communications Sector 3 Month Market Data Report”, which covers the growth figures of the year 2016 and specifically prepared for the fourth quarter of 2016. Sayan emphasized the growth and development of the electronic communications sector in 2016, despite the restructuring of institutions following the traitorous attack on July 15th. “I hope that fixed and mobile infrastructure investments will continue in 2017.” said Sayan. The titles that stand out in the Quarterly Market Data Report are as the following: • In the fourth quarter of 2016, net sales revenues of the operators in the sector reached 12.2 billion TL. The net sales of the enterprises, which were 39.6 billion TL in 2015, exceeded 45.4 billion TL at the end of 2016 and increased by 14.7% on an annual basis. • The number of subscribers benefiting from 4.5G services starting from April 1st, 2016 is increasing
rapidly. By the end of 2016, 51.7 million citizens switched to 4.5G subscription. The number of devices and SIM cards that are 4.5G compatible, which can actively use 4.5G, increased by 2.8 million points compared to the previous year, reaching 19.2 billion at the end of the year. The total number of mobile subscribers exceeded 75 million. Thus, mobile penetration exceeded 94%. The number of inter-machine communication (M2M) subscribers also reached 4 million for the first time. • As of January 2017, the total number of mobile number portability applications, which started in 2008 and is among the most successful applications in the world, exceeded 100 million and moved 100.8 million mobile numbers. The number of numbers carried in the last quarter was 2.3 million and in 2016 it was 10.8 million. • Both fixed and mobile broadband are rapidly spreading. By the end of 2016, a total of 62.2 million broadband internet subscribers, including 10.5 million fixed subscribers and
51.7 million mobile subscribers, faced an increase by 28.1% compared to the previous year. The biggest share of this increase came from mobile cellular internet, which increased by about 34.8%, followed by Fiber to Home (FTTH) by about 18.1%. • With the rapid spread of 4.5G, mobile data usage increased significantly in 2016 compared to the previous year. Mobile usage of 1.3 Gbytes per month in 2015 increased by more than 50% in 2016, with a monthly average of about 1.98 Gbytes. The average for the last quarter is 2.2 Gbytes. The average usage of SIM cards and devices compatible to 4.5G subscribers reached 5.4 Gbytes. Fixed broadband usage also increased by 15% to a monthly average of 66.5 Gbytes. • In terms of fiber infrastructure investments, a progress has also been made in 2016. The fiber length, which was 268 thousand 119 km at the end of the previous year, reached 290 thousand 974 km in the fourth quarter of 2016 by an increase of nearly 9%.
Countdown started for Data Center Turkey Conference “2017 Data Center Turkey Conference” organized every year since 2013 by the Association of Informatics Infrastructure Systems (BASİD) will be held in Bomonti Hilton Hotel on 19th of April with the motto of “the Sector’s Meeting Point”. This year, the conference will
provide participants with the chance to meet with a wider national and international audience, domestic and foreign media participants and industry professionals from the United States. The Data Center Turkey Conference, a platform for sharing innovations
and developments in the sector from the most authoritative names, will host its participants as a full-day summit this year. Details are available at http:// www.datacenterturkiye.com/ and http://basid.org/ web sites.
MERKEZİ YÖNETİM ÖZELLİĞİ
NORTON Internet Security Ürünlerinde
Norton Security Deluxe Tüm aygıtlarınızda bulunan verilerin tamamını korur. Tek bir abonelik ile birden fazla PC, Mac, akıllı telefon ve tableti korur. Kullanıcı dostu web portalı ile korunan tüm aygıtları yönetmenizi sağlar. Kötü amaçlı programlara ve diğer çevrimiçi tehditlere karşı korur. Kimliğinizi ve çevrimiçi işlemlerinizi güvende tutar.