BThaber Sayı 1116

Page 1

Y ENI NESIL GÜVENLIK ÖN L E ML E RI N DE N HAB ERDAR MI SI N I Z ? Her geçen gün sistemlere sızmak, zarar vermek, kullanıcı ve şirket bilgilerini çalıp kazanç elde etmek için yeni yöntemler geliştiriliyor. Geleneksel güvenlik önemlerini bırakın, Este’ye gelin!

estebilisim.com/yeninesilguvenlik

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1116 3 - 9 Nisan 2017

Sayfa

4

Pazar büyüklüğü 100 milyar TL sınırında

Sayfa

M2S Araştırma ve Pazarlama verilerine göre, bilişim pazarı 2016'da 100 milyar TL'lik büyüklüğe ulaşacak.

3

Sayfa

8

Murat Göçe / Hannover

Antalya’da bilişim adına bir ilk oldu

Bilişim etkinliklerinde yükseliş devri

Bilişim Zirvesi, BTvizyon toplantıları ile 2017’de ilk Antalya buluşmasını da gerçekleştirdi.

Sayfa

12

Bilişim etkinliklerinde yaşanan yavaşlama dönemi son buluyor ve bu etkinlikler tekrar gözde hale geliyor. Avrupa’nın en büyük teknoloji platformlarından CeBIT Fuarı da son yıllarda yaşadığı kan kaybına son vererek tekrar yükseliş dönemine giriyor. Almanya’nın Hannover kentinde gerçekleştirilen ve farklı yenilikleri hayata geçiren fuar için çok kritik bir karara da imza atıldı. CeBIT Fuarı 2018 yılında Haziran ayında yapılacak.

AçıkBulut ailesi büyüyor Yerli bir bulut bilişim ailesini her ölçekte şirkete sunan Bilgitürk, varlığını yurtdışı pazarlarda da pekiştirmeyi hedefliyor.

Sayfa

13

DOSYA:

Dijital dönüşüm sürecinde KOBİ’ler çevik şirketlere dönüşüyor. Ayrıntılar Dosya sayfalarımızda.



BThaber

GÜNDEM

3 - 9 Nisan 2017

3

Bilişim etkinliklerinde yükseliş devri Bilişim etkinliklerinde yaşanan yavaşlama dönemi son buluyor ve bu etkinlikler tekrar gözde hale geliyor. Avrupa’nın en büyük teknoloji platformlarından CeBIT Fuarı da son yıllarda yaşadığı kan kaybına son vererek tekrar yükseliş dönemine giriyor. Almanya’nın Hannover kentinde gerçekleştirilen ve farklı yenilikleri hayata geçiren fuar için çok kritik bir karara da imza atıldı. CeBIT Fuarı 2018 yılında Haziran ayında yapılacak. CeBIT için 2018, yenilikçi bir dönemin ilk adımı olacak. Murat Göçe / Hannover Yapılan açıklamalarla birlikte CeBIT etkinliklerinde daha fazla teknoloji, daha fazla yenilik ve daha duygusal çekicilik olacağının sinyalleri verildi. 2018 yılında CeBIT Hannover Fuarı’nın 11-15 Haziran tarihlerinde yapılacağını öğrenince aklıma ilk gelen, “80li yıllardan beri boşuna mı üşüdük” oldu. En az 15 kere geldiğim bu fuar için her zaman ilk aklıma gelen Almanya’nın kuzey şehri Hannover’ın soğuk iklimi olmuştur. Karlı ve buzlu fuar tarihlerini yaz aylarına çekmeleri çok anlamlı bir hareket bence. Genel kanının aksine CeBIT bu sene bir miktar toparlanma içine girmiş gözüküyor. Katılımcı sayısı açısından değerlendirme şansım olmasa da katılımcı firmalara baktığımda bilişim dünyasının neredeyse bütün büyükleri oradaydı. IBM, Huawei ve Salesforce en etkili yapılar olsa da Almanya’nın devleri SAP, SAS, Software AG ve her yeri mavi rengi ile süsleyerek büyülü bir hava yaratan Deutche Telekom da oradaydı. Yakından tanıdığımız markalar Fujitsu ve Microsoft da görkemli standları ile yerlerini almışlardı.

olan Havelsan, Aselsan ve Türksat’ın da olmaması çok garipti.

Partner ülke Japonya Bu senenin partner ülkesi Japonya. Bundan çok değil 6 sene önce yani 2011 yılında Türkiye partner ülke iken, bu sene bizden katılan biri Bakanlık olmak üzere sadece 11 firmamız vardı. Barcelona Mobile World etkinliğinin ön plana çıkması, Türkiye’de CeBIT Fuarı’nın son iki yıldır yapılmaması ve CeBIT hakkındaki önyargılar Türk firmalarını bu çok önemli fuardan uzaklaştırmışa benziyor. Kanımca hiç geri plana atılacak bir fuar değil ve hala dünyanın en iyi B2B fuarlarından biri. Japonya önemli markaları ile katılmış. Fakat geçmiş yıllardaki Türkiye havasını göremedim. Diğer ülke standları her zamanki gibi Çin, Tayvan ve varlıklarını hissettiren Hindistan, Slovekya, İtalya ve İspanya idi. Bu sene her salonun konusunda mutlaka IoT

var. Müthiş uygulamalar izleyenleri şaşkınlığa sürükledi. Otomobil firmalarının da rağbet gösterdiği standlarda, IoT ile alakalı akıllı şehirler, üretim, spor, otomotiv ve telekom çözümleri büyük beğeni topladı. IoT dışında fazlaca görülen konular IA (Aritificial intelligence) ve VR (Virtual reality) uygulamaları olurken, dronelar ve veri merkezleri diğer ağırlık gösteren konular oldular.

En büyük standımız Canovate firmasına aitti. Hemen sonrasında yine benzer çözümler üreten yeni firmamız qrack’ın da standı oldukça güzeldi. Bursa’dan katılan Mert Bilgisayar trexDCAS çözümleri ile büyük ilgi topladı ve ciddi iş birlikleri yakalama şansı buldu. Diğer fuardan çok memnun firmamız

TRIOMOBIL çözümleri çoktan yurtdışına açılmış bile. Ürettikleri cihaz sayısını milyonlar ile ifade ediyorlar. Yoğun ziyaretçi çeken IAS, Bimser, ETK Kablo, Ankara’dan katılan güvenlik çözümleri sunan CMYSOFT, Sakarya’dan VR ile doktorlara eğitim programı sunan Casemice firmalarımızla gurur duydum. Umarım ilerleyen yıllarda daha çok firmamız ve elbette kamu ile birlikte yer alma şansımız olur.

Türkiye’den katılım Fuara katılan Türk firmalarına yaptığım ziyaretlerde şu konularda sohbet etme şansı bulduk. • Türk firmaları biraz daha birlikte hareket edebilmeyi öğrenmeli. Bunun bir sonucunu da fuarda görüyoruz. Fuarın değişen salonlarındaki tek tük Türk firmaları arasında iletişim dahi zayıftı. • Fuarda bulunan firmalarımızın ana amacı elbette küresel pazarlara açılmak. Bunun önündeki önemli ve en olumsuz etken gündemden düşmeyen siyasi gerilim • Ve elbette devletin bu fuara olan ilgisinin azlığı. Sadece Fatih Projesi ile Milli Eğitim Bakanlığı’nı görebildik. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ile Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın olmaması olumsuz bir etken Kamu şirketi yapısında

CeBIT, 2018'de kabuk değİştirecek CeBIT 2018, 11-15 Haziran tarihleri arasında Hannover Sergi Merkezi’nde gerçekleştirilecek. Bununla birlikte açık havada da etkinliklerin olacağı belirtiliyor. "CeBIT'i, Avrupa'nın bir numaralı platformu, yenilik ve dijital ekonomi için iş geliştirme fuarı olarak kurgulayarak CeBIT'i yeniden tanımlıyoruz" diyen Deutsche Messe Yönetim Kurulu üyesi Oliver Frese organizasyon hakkındaki hedeflerini açıkladı. "Ayrıca, CeBIT 2018’in Haziran ayında yeniden bir araya getiriliyor. Yaz döneminde etkinlik yapma fikri ise tamamen planlarımıza en uygun dönem olması sebebinden. CeBIT'i

ilk aşamada yeniden inşa etmek için dijital endüstriyle birlikte çalışıyoruz" dedi. D!campus etrafındaki salonlar, yeniden keşfedilen CeBIT'in üç temel noktasını oluşturacak: d!Conomy, d!Tec ve d!Talk. D!onomy vitrininde, dijital çözüm sağlayıcılarının ve özel, kamu sektörü müşterilerinin iş dünyasına ulaşacakları yer olacak. Yıkıcı teknolojiler, araştırma enstitüleri ve yeni teşebbüsler, d!Tec adlı yeni teknoloji bölümünde yer alacak. d!Talk programı, çeşitli yerlerde düzenlenen bir dizi konferans, çalıştay ve açık oturumlarda bilgi paylaşımı için fırsatlar sunacak.


4

BThaber

E-TOPLUM

3 - 9 Nisan 2017

Pazar büyüklüğü 100 milyar TL sınırında Türkiye bilişim sektörünün tek referans kaynağı olan “Bilişim 500 Yayını” çalışmasının araştırmasını üstlenen M2S Araştırma ve Pazarlama verilerine göre, bilişim pazarı 2016'da 100 milyar TL'lik büyüklüğe ulaşacak. Sektörde 2017 yılında da büyüme trendinin devamı bekleniyor. Yatırımın yoğunlaşacağı alan olarak ise bulut hizmetleri öngörülüyor. Buluta bağlı servisler yaygınlık kazanacak ‘Bilişim 500 Araştırması’nda şirketler kendi performanslarını ölçme ve rekabetteki yerlerini görme şansını elde ediyorlar. 2015'te bilişim pazarı, yüzde 12 büyümeyle 78 milyar TL'lik

hacme ulaşmıştı. Rakam, 2016'da daha da yükseliyor. Araştırmayı gerçekleştiren BTHABER Şirketler Grubu üye firması M2S Araştırma ve Pazarlama Genel Müdürü Özlem Unan, 2016 yılı için tahminlerini 96 milyar TL olarak gösterdi. Bir önceki yıla göre büyüme oranı da yüzde 18'e ulaşacak. Pazar hacminin 64 milyar TL ile iletişim teknolojileri gelirleri, kalan kısmının ise bilgi teknolojileri gelirlerinden oluşması öngörülüyor. Özlem Unan, ortaya çıkan sonuçları ve 2017 yılı beklentilerini şu sözlerle değerlendirdi: “2015 yılına göre en yüksek büyüme, donanım ve yazılım kategorisinde gerçekleşti.

Böylece yazılım sektörünün toplam bilgi teknolojilerindeki payı da yüzde 35 oldu. Telekom hizmetleri ise tek başına yüzde 47 ile toplam bilişim sektörü içinde hala en büyük paya sahip. 2017 yılında da bu büyüme trendinin devam etmesini bekliyoruz. 2017 yılında buluta bağlı servisler Türkiye pazarında yaygınlaşacak. Veri merkezlerinin sayısı artarken, güvenlik, felaket yönetimi ve veri yedekleme öncelikli konular olarak gündemde yer alacak. Türkiye’deki işletmelerin yüzde 90’dan fazlasını oluşturan KOBİ’lerin 2017’de yapacakları yatırımlarda ise öncelikleri donanım. Böylece donanım

pazarı büyümeye devam edecek.” Sektörün kökleri git gide güçleniyor Bilişim pazarında ulaşılan noktanın memnuniyet verici olduğunu vurgulayan BTHABER Şirketler Grubu Başkanı Murat Göçe de, sektörün ulaştığı noktayı ve hedefleri şu sözlerle yorumladı: “Milyar dolarlarla ifade edilen ihracatımız, 20 bine yakın bilgi teknolojileri ve iletişim şirketlerimiz ile köklerimiz, tüm ülke çapında yayılmış durumda. Bilgi teknolojileri iletişim, sağlık, üretim, ticaret, tarım ve diğer tüm sektörlerin içine girdikçe, köklerimiz

de o kadar güçleniyor. Bilgi teknolojileri ve iletişim, artık kökleri güçlü, gövdesi her geçen gün büyüyen, meyveleri ile insanlarımıza daha iyi yaşama imkanı sağlayan teknolojiler üreterek, ülke ekonomisine yaptığı katkılarla en gözde sektör olma yolunda ilerlemekte. Bu tabloda Bilişim500 Araştırması da sürekli bir başucu kaynağı olduğu gibi, yabancı yatırımcı için de rehber niteliğinde. Sektörün en büyük eksikliklerinden olan ölçümleme ve istatistik alanında boşluğu dolduran Bilişim 500 Araştırması’nın asıl faydası; değerlerin karşılaştırılarak ölçülmesi amacına destek sunması.”

Havacılık ve uzay başlığında dev müze

Hava Kuvvetleri Komutanlığı bünyesinde Yeşilköy’deki Havacılık Müzesi’nde kurulan İstanbul Havacılık ve Uzay Gelecek Merkezi (HUGEM) faaliyetlerine

başladı. HUGEM’in hedefi; bilim, teknoloji, mühendislik, sanat ve matematiğe meraklı gençler yetiştirilmesine katkıda bulunarak, havacılık ve uzay alanlarında

toplumsal farkındalık sağlamak, havacılık ve uzay teknolojilerini her yaştan insana anlatmak ve özellikle gençlere bilimi sevdirmek. HUGEM’de, Kalkınma Bakanlığına bağlı İstanbul Kalkınma Ajansı, İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce desteklenen projeler gerçekleştirildi. Merkez; havacılık tarihi, meslekleri ve sporlarını bilgi tabanlı yenilikçi uygulamalarla ziyaretçilere sunarken, öğrencilere yönelik tematik atölye ve etkinliklerle havacılık ve uzay konularında merak ve ilgiyi artırarak, onları STE(A)M (Bilim, Teknoloji, Mühendislik, Sanat ve Matematik) alanlarına yönlendirmeyi

amaçlıyor. HUGEM dört bölümden oluşuyor. Havacılık ve uzay tarihinin önemli olaylarından Hezârfen Ahmed Çelebi’den günümüz modern havacılığına kadar uçuş tarihi ile ilgili tüm önemli olaylar merkezde sergileniyor. NASA’dan takip edilen haberlerle salondaki dijital arşiv kronolojik olarak güncellenebiliyor. Merkez ile NASA ve ABD Hava Kuvvetleri arasında yürütülen görüşmelerle gelecekteki işbirliği fırsatları da ele alınıyor. HUGEM’de ilk ve orta öğretim ile lisede öğrenim gören 3 bin öğrencinin havacılık ve uzay odaklı atölye etkinlikleri ile bilim, teknoloji mühendislik, sanat, matematik alanlarına teşvik edilmesi hedefleniyor. Havacılık Müzesi arşivindeki fotoğraf ve kitaplar da dijitalleştirildi. Bu kapsamda

20 bin eser fotoğraflandı, 30 bin fotoğraf ve 60 bin sayfa kitap dijitalleştirilmesi tamamlandı. Havacılık ve uzay meslekleri ile ilgili 270 derece dijital sunum salonu, Havacılık ve uzay tarihi ile ilgili dijital zaman şeridi ve havacılık sporları ile ilgili interaktif tanıtım salonları HUGEM’de yerini alıyor. Ayrıca havacılık ve uzay konularında askersivil, kamu-özel, sanayiüniversiteler gibi kurumlar arasında işbirlikleri de devam ediyor. Öte yandan Havacılık Müzesi, tanıtım faaliyetlerinde öğretmenlerin desteklerini bekliyor. Öğretmenler aracılığıyla çocukların müze hakkında bilgi sahibi olmaları ve okullarda havacılık kulüplerinin kurulması hedefleniyor. Detayları www.havacilikuzay.istanbul/ adresinden edinmek mümkün.



6

BThaber

E-TOPLUM

3 - 9 Nisan 2017

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

İnsani Gelişme Endeksi 2016 milyona yakın insanı daha aşırı yoksulluğa sürükleyebilir.

Lütfen düzeni bozunuz

Dünya nüfusunun yüzde 5’i, küresel terörün yüzde 45’i, mülteci ve göçmenlerin yüdze 58’i, savaş sonucu ölümlerin yüzde 69’u Arap Dünyası’ndan (The Economist, 29.11.16)

BM 2016 İnsani Gelişme Endeksi: 188 ülke arasında Türkiye 71’inci. Geçen raporda 72’inci sıradayken, yeni raporda bir sıra yukarı çıktı. (UNDP Human Development Index) Türkiye’nin bir üstünde Gürcistan var. Türkiye, sırasını Venezuela ile paylaşıyor. Bir alt sırada Sri Lanka duruyor. Biraz da dünyaya bakalım: Küresel servetin yarısı dünya nüfusunun yüzde 1'inin elinde. Her gün yaklaşık 34 bin insan, çatışma veya zulüm nedeniyle zorla yerinden yurdundan oluyor. İklim değişikliği kaynaklı hava olayları 2030 yılına kadar 122

Tüm insanları refaha kavuşturmak ve gezegeni korumak amacıyla 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi üzerinde uluslararası uzlaşmaya varılan 17 maddelik Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nin temelinde, hepsi birbiriyle bağlantılı olan yoksulluk, açlık, sağlık, eğitim, iklim değişikliği, eşitsizlik, ekonomik sorunlar, sosyal kalkınma gibi konularda iyileşme sağlama var. Ülkemize geri dönersek: Eğitimde zengin-yoksul farkı 43 kata çıktı. En zengin yüzde 20’lik dilimde yer alan hanelerin eğitim harcamaları ile en yoksul yüzde 20’deki haneler arasındaki fark 43.36 kat (Dünya,05.08.16. TÜİK, Hane Halkı Tüketim Harcamaları, 2015)

Boston’lu MIT, örneği olmayan bir yarışma için 250 bin dolar ödül koydu: Öğrencileri, kurallara (“sorumlu ve güvenli bir şekilde”) aykırı davranarak, statükoya meydan okumaya davet ediyor. Web’in mucidi Sir Tim Berners-Lee’nin de hocalık yaptığı MIT Media Lab, bu yenilikçi yarışmanın kuralını açıkladı: Toplum yararına olacak sıradışı bir kural tanımazlık. (Disobedience Reward) Yarışmanın web sitesinde MIT Media Lab Yöneticisi Joi İto’nun şu sözleri, MIT’in

“neden ve nasıl” MIT olduğunu da gösteriyor: “Size söylenenleri yaparak dünyayı değiştiremezsiniz.” Toplum yararına sıradışı kural tanımazlığa küresel ölçekte, Rusya’daki Pussy Riot ve Çinli sanatçı Ai Weiwei gösteriliyor. MIT yönetimi, öğrencilerin kendilerini serbestçe ifade etmelerini, “otoriteye” makul (?) dozlarda karşı gelmelerini hoşgörüyle karşılar. Bu sayede, MIT’de öğrenciler (ve öğrencilikten kurtulamamış

hocalar) arasında zaten bir “masum muzırlık” fay hattı hep var. Bu muzırlıklar (onlar “hack” diyor) arasında belki en medyatik olanı örnek olabilir: MIT’in klasik binaları 1910’larda inşa edilmişti. Dönemin mimari gelenekleri uyarınca bir büyük binanın tepesine 45 metre yüksekliğe dev bir kubbe yapılmıştı. 2006 yılında, bir gece içinde öğrenciler bu kubbenin üzerine bir yangın söndürme aracını çıkartıp bıraktılar. 11 Eylül 2001’in beşinci yıldönümüne rastlayan bu “muzırlık” MIT dışından da görülebilen bir medya olayı oldu... Üniversitenin kuruluşunun 150’inci yılının kutlandığı 2016’da, kubbede yapılan diğer 32 muzırlık sergilendi. Düzinelerle binanın içinde ve dışında çok daha fazla sayıda “hack” örneği var. (hacks.mit.edu)

Işık, interneti taşıyacak Işığın, internet iletimi için kullanılmasına az kaldı. LiFi (Light Fidelity) adlı yenilikçi sistemde ışık teknolojisi ile kablosuz bağlantı sağlanıyor. Bir İngiliz, daha doğrusu İskoç icadı. 2011’de Edinburg Üniversitesi kaynaklı. O yıldan bu yana Ar-Ge sürüyordu. İşe Çinlilerden Almanlara (örneğin Fraunhofer Enstitüsü) kalabalık bilimciler katıldı. Bu arada LiFi adı, daha sofistike Görünür Işık İletişimi (Visible Light Communications VLC) oldu. Evlerde bile kullanılan LED sistemiyle veri iletme günleri ufukta göründü.

Teknik ayrıntılar bir yana, daha hızlı, daha kapasiteli, daha güvenli veri iletimine şiddetle ihtiyaç duyulacak bir döneme doğru hızla gidiyoruz., WiFi için kullandığımız radyo ve mikrodalga spektrumunun sonuna yaklaştığımız için, WiFi iletişimi yetmez olacak.

Derken, geçen hafta, Hollanda’da Eindhoven Üniversitesi bilimcileri, “zararsız” kızılötesi ışınların daha da iyi iletim sağladığını gösterdiler: 2.5 metre uzaklığa (laboratuvarda) saniyede 42.8 Gb hıza eriştiler.

Aynı öngörüye göre sabit genişbant hızı 2020’ye kadar iki katına çıkacak. 2015’te ortalama 24.7 Mb iken 2020’de 47.7 Mb olacağını hesaplıyor Cisco.

Cisco’nun yeni öngörüsüne göre 2020’ye geldiğimizde, dünya nüfusunun 3 katı daha fazla cihaz birbirine bağlanmış olacak: 26.3 milyar. 2015’te bu rakam 16.3 milyardı. (Cisco VNI Forecast and Methodology, 2015-2020).

Bu kadar “çok ve hızlı”

bağlantı için WiFi kaynakları yetersiz kalacağı için, ışık (foton) nasıl kullanılabilir diye araştırılırken, LiFi “icat edildi”. Derken, onu da aştık VCL’e ulaştık. Şimdi sırada, bunu ilk kim ticarileştirecek, bu yeni sistemle çalışacak cihazlar nasıl tasarlanacak gibi basit (!) sorunların yanıtı var. LiFi, iletişim spektrumunu genişleteceği kadar, WiFi ile ulaşılamayan kırsal bölgelere de iletişimin ulaşmasını sağlayacak. Çünkü, çatıya takılacak güneş paneli vasıtasıyla bu yeni iletişim biçimini daha ucuza, daha siber-güvenli, daha kolay kullanmak mümkün olacak. Ayrıca, enerji tüketimini azaltıcı, çevreye katkıcı, verimli de olacak. Yarışta şimdi bir de VCL var. Hemen bir öngörü hesabı yapıldı: 2024’te bunun küresel piyasası 101.3 milyar

dolar olabilirmiş (Grand View Research). Carrefour ve Phillips, LiFi sistemini Lille’deki dev Euralille AVM’sindeki 800 metrekarelik büyük süpermarkette

deniyorler. Süpermarketin tavanına 800 LED takıldı. Müşteri, cepteline Carrefour ürünlerini haber veren “Promo C’ou” uygulamasını indirerek, aradığı ürünün hangi rafta olduğunu kolayca buluyor.



4

BThaber

E-TOPLUM

3 - 9 Nisan 2017

Antalya’da bilişim adına bir ilk oldu Bilişim Zirvesi, BTvizyon toplantıları ile 2017’de ilk Antalya buluşmasını da gerçekleştirdi. Antalya’nın BT şirketlerini, STK’larını ve her ölçekten işletmeyi buluşturan BTvizyon Antalya, TBD Antalya Şubesi Başkanı Mehmet Akyelli ve Başkan Yardımcısı Ersen Gençaslan’ın önemli desteğiyle hayata geçirildi.

Haber Merkezi

Antalya’da bir ilk olan BTvizyon toplantısında yapay zeka, coğrafi bilgi sistemleri, yeni BT trendleri, bulut teknolojileri, dijitalleşme çözümleri ile, iş verimliliği ve kurumsal yazılımlar konusunda uzmanlar bilgilerini paylaştı. BTvizyon Antalya toplantısının açılış konuşmasını Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun yaptı. Tam 16 yıldır çok sayıda önemli ili titizlikle seçerek BTvizyon etkinliklerini hayata geçirdiklerine işaret eden Neslihan Aksun, bu yıl teknoloji kapasitesi yüksek Antalya’yı da BTvizyon illerine dahil etmekten duydukları memnuniyeti dile getirdi. Bilişim sektörünün büyümesine yaklaşık 25 yıldır hizmet veren bir şirketler grubunun parçası olan Bilişim Zirvesi Etkinlik Şirketi’nin, kurulduğu günden bu yana Türkiye’nin ‘bilişim’ ekseninde en önemli etkinliklerine imza attığını, bu konuda BT sektörü, kurumsal dünya ve kamu arasında güçlü bir köprü olma hedefini sürdürdüğünü vurgulayan Neslihan Aksun, eklemeden geçmedi: “Kesintisiz gelişimi ile öne çıkan bilişim ve teknolojide, kurumsal yetkinliklerin tek dönemlik değil, her zaman doğru yatırımlarla geliştirilmesinin gerekli olduğunu hepimiz biliyoruz.” Aksun, açılış konuşmasında Türkiye’nin bilişim sektörüne 18 yıldır ayna tutan Bilişim 500 araştırması ile ilgili bilgileri de ilk kez katılımcılarla paylaştı. Bu yıl araştırma başvuruları dijital ortamda da kabul edilirken, yenilikleri ile her yıl kendini daha geliştiren Bilişim 500’de bu yıl da yenilikler göze çarpacak. Yeni alt kategorilerle zenginleşen yapısı, birçok farklı firmanın sıralamaya girmesini, farklı ödüller oluşmasını sağlıyor. “Anadolu firmaları için yeni alt kategori bu yıl bir ilk olacak” bilgisini veren Neslihan Aksun, ayrıca 3 yaşından küçük genç firmalar için de bazı sürprizler olduğu bilgisini verdi ve detayların yakında Bilişim 500 web sitesinde ve duyurularda

yerini alacağını hatırlattı. Bilişim 500 araştırmasını her yıl olduğu gibi bu yıl da gerçekleştiren BTHABER Şirketler Grubu üye firması M2S Araştırma Pazarlama’nın araştırma öncesindeki sektör tahminlerini de ilk defa Antalya’da paylaşan Aksun, şu bilgileri verdi: Donanımda büyüme devam edecek “M2S, Türkiye bilişim pazarının 2016 yılında yüzde 18 büyüyerek 96 milyar TL büyüklüğü aştığını tahmin ediyor. M2S’e göre; 2015 yılına göre en yüksek büyüme ise donanım ve yazılım kategorisinde gerçekleşti. Yazılım sektörünün toplam bilgi teknolojilerindeki payı ise yüzde 35 seviyesine ulaştı. 2017 yılında da büyüme trendinin devam etmesini bekleyen M2S, 2017 yılında buluta bağlı servislerin Türkiye pazarında yaygınlaşacağını öngörüyor. Veri merkezlerinin sayısı artarken, güvenlik, felaket yönetimi ve veri yedekleme ise öncelikli konular. KOBİ’lerin 2017 yılında yapacakları yatırımlarda öncelikleri ise donanım. Bu nedenle donanım pazarı da 2017 yılında büyümeye devam edecek.” 1995 yılından bu yana aralıksız olarak her hafta yayınlanan BThaber gazetesinin sektördeki önemine de işaret eden Neslihan Aksun, üreticiden, distribütörden, proje gerçekleştiren entegratörlerden, basın kuruluşlarından ve elbette devletten destek beklentilerine vurgu yaparak, “Bu ve benzeri etkinlikler ile, BThaber ve diğer basın kuruluşları ile herkes üzerine düşeni yapmalı” dedi. Bilişim Zirvesi, Kasım için geri sayımda 2016 yılında gerçekleştirilen Bilişim Zirvesi’nin ana konusu olan Endüstri 4.0 ve Dijital Dönüşüm gelişmeye ve yayılmaya devam ediyor. “2017, ‘bilişim yılı’ olacak” diyen Neslihan Aksun, 17’inci kez bilişim sektörünü,

kamuyu, STK’ları ve şirketleri bir araya getirecek Bilişim Zirvesi’nin 2017 Kasım’ında “Yıkıcı ve Yenilikçi Dijital Ekonomi” ana başlığında ‘REkonomi Başlıyor’ mottosu ile gerçekleştirileceği müjdesini de katılımcılarla paylaştı. Bilişimde öncelikler net Aksun'un ardından sunumunu yapmak üzere Teknodev Kurucu Ortağı ve EFT Yazılım Hizmetleri Proje Yöneticisi Sıtkı Emre Solak söz aldı. Sunumun ana başlıkları ise yapay zeka ve öğrenebilen bilgisayarlar, sanal/artırılmış gerçeklik ve chat bot'ları oldu. Öğrenebilen bilgisayarlara 2015 yılındaki yatırım miktarının 55 milyar dolar olduğu bilgisini veren Sıtkı Emre Solak, veri güvenliği ve kişisel güvenlik, sağlık ve görüntü işleme, kişisel pazarlama, arama ve dil işleme gibi birçok başlıkta bu uygulamaların gelişim sergilediğini dile getirdi. Sanal/Arttırılmış Gerçeklik başlığındaki gelişimi de sunumunda paylaşan Solak, chat botlar ile de insanlara daha güçlü bir etkileşim sunmanın mümkün olduğuna işaret etti.

Netcad Kurumsal Temsilcisi Dr. Emin Bank Yeri yolu bulmak hiç de zor değil Netcad Kurumsal Temsilcisi Dr. Emin Bank da coğrafi bilgi sistemlerinin önemini katılımcılarla paylaştığı sunumunda, Netcad çözümlerinin üstlendiği rol hakkında da bilgiler verdi. Coğrafi bilgi sistemi kavramını tanımlayan Dr. Emin Bank, coğrafi verilerin toplanması kadar bunların yönetiminin

de büyük önem taşıdığınıa işaret etti. Coğrafi verilerin işlenmesi sürecinde verilerin analizinin, sorgulanmasının, raporlanmabının ve tematik hatırlatmaların gerekliliğine dikkat çeken Bank, "Türkiye’de 81 ilde, kamu merkez ve taşra teşkilatında 8 bin 772 Netcad lisansı kullanımda" bilgisini verdi ve detayları şu sözlerle paylaştı: "80 ilde belediyelerde 9 bin 717 Netcad lisansı kullanımda. 79 ilde de 9 bine yakın özel sektör Netcad kullanıcısı var. 59 ilde ise 84 üniversitede 464 bölümde toplam 5 bin Netcad lisansı kullanılmakta."

NetApp Türkiye Sistem Mühendisi Kemal Abanozoğlu Bulut, maliyet avantajı demek 'IT'de Yeni Trendler ve Bulut Hizmetleri' başlıklı sunumu ile NetApp Türkiye Sistem Mühendisi Kemal Abanozoğlu, NetApp çözümlerini tanıtırken, bulut bilişimin sağladığı kurumsal faydalara da dikkat çekti. Abanozoğlu’nun ardından sözü alan Dia Genel Koordinatörü Süha Onay, ‘Bulutta Ticari Yazılım’ sunumu ile katılmcılara şu bilgileri verdi: “İş süreçlerinde karmaşanın azalmasında bulut bilişim önemli bir yere sahip. Kurumsal yazılımlar; beraberinde parasal, fonksiyonel ve fiziksel riskler taşıyor. DİA ise bulut çözümü ile tüm bu sorunların üstesinden geliyor. Kurulumu, öğrenmesi ve kullanımı kolay olan DİA yapısı, olası sorunlara da kolay çözüm sağlıyor. DİA Çözüm Kütüphanesi ise birçok başlıkta kurumların ihtiyaçlarını karşılıyor. İK

yönetimi, muhasebe süreçleri, finans başlıkları, ayrıca demirbaş başlığında sabit kıymetlerin yönetimi, birçok başlıkta mobil sistemler, B2B ve B2C olarak e-ticaret, bir taratan da e-Devlet uygulamalarına tam uyum, bunların üstüne raporlama DİA bulut yapısında yerini alıyor. Sonuçta bulut bilişim daha güvenli ve daha az maliyetli olduğu gibi daha da kullanışlı. Bu değişime ilk adımı DİA ile atmak da fark yaratıyor. Halen 2 binden fazla şirket ve 10 binden fazla kullanıcı, binin üstünde mobil kullanıcı ile hizmet sunuyouz."

Bimsa e-Çözümler Direktörü Coşkun Gündoğdu Dijitalleşmede işbirliği Bu sunum sonrası verilen letişim arasının ardından sözü Bimsa e-Çözümler Direktörü Coşkun Gündoğdu aldı. 'Dijitalleşmede Etkin Ortaklık' başlığındaki sunumu ile Gündoğdu, diital yolculuk ve yeni dünya hakkında bilileri ve beklentileri paylaştı. 2017 yılı için stratejik teknoloji trendlerini AR,bulut bilişim, IoT, gelişen güvenlik yapıları, iş süreçlerinde robot kullanımının artması olrak sıralayan Gündoğdu, dijitalleşmede BimSA'nn önemli bir rehber olduğunu da vurguladı. Günün sonunda ise Atılgan Tekstil Mali İşler Müdürü Zeynep Atılgan ve Atılgan Tekstil Bilgi İşlem/ Muhasebe Müdürü Bilal Kola, Mikro Yazılım çözünmleri ile elde ettikleri faydaları katılımcılarla paylaştı. BTvizyon Antalya buluşmasının sonunda çekilişler yapıldı ve şanslı katılımcılar iş verimini yükseltecek hediyelerle buluştu.



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

3 - 9 Nisan 2017

Güvenliğin başlangıç noktası ağ yapısı

Veri merkezi Radore ile IP çözümleri şirketi Brocade, 2017 yılında hızla artan ağ güvenliği riskleri karşısında dikkat edilmesi ve bu risklerin giderilmesi için yapılması gerekenleri düzenlenen bir toplantıda paylaştı. Siber saldırıların yarattığı kayıpların çoğunlukla ağ güvenliğindeki eksikliklerden kaynaklandığına işaret eden Radore Genel Müdürü Sadi Abalı, “Saldırılar, şirketlerin yalnızca para kaybı değil,

kişisel ve finansal verilerin çalınmasıyla itibar ve üretkenlik kaybı ile geri dönüşü olmayan hasarlarla karşılaşmasına sebep oluyor” dedi. Abalı’ya göre, yüksek ilk yatırım maliyetleri ve veri merkezi inşası gibi zorlu süreçler yerine, bulut bilişimin fırsatlarını değerlendirmek işletmelere en üst düzeyde güvenlik ve ağ çözümlerini kullanma fırsat sağlıyor. Cihaz artışıyla birlikte, ortaya çıkan veri miktarının

da arttığına dikkat çeken Radore Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol, “Verinin artması; yönetimi ve yapılması gereken yatırımı da karmaşıklaştırıyor. Bu nedenle bulut bilişim yaklaşımıyla dış kaynak kullanımının önemi artıyor” dedi. Akyol, işletmelere temel önerilerini şöyle sıraladı: • Basit şifrelerden kaçınılmalı: Haklayıcılar otomatik olarak, “123456” gibi popüler şifreleri taradığı sistemleri kullanıyorlar ve maalesef birçoğunda başarılı oluyorlar.

sağlanıyorsa, mutlaka şifre de kullanılmalı.

özelliği bulunan VPN ile erişilmesi önem taşıyor.

• Anti-DDoS hizmeti satın alınmalı: DDoS saldırılarının maliyeti her ölçekte şirket için yüklü. Buna karşılık, hizmet olarak DDoS güvenliği edinmek çok daha uygun maliyetli. • İki faktörlü doğrulama kullanılmalı: Veri merkezlerindeki sunuculara ulaşırken iki faktörlü doğrulama

Türkiye’de de network teknolojilerinin hızla dönüştüğünü vurgulayan Brocade Türkiye Ülke Müdürü Feyyaz Atalay, “Türkiye’de BT dünyasının geleceğini hizmet sağlayıcılar belirleyecek. Hizmet sağlayıcıların geleceğini ise uzmanlaştıkları noktalar ve kullandıkları teknolojilerin esnekliği ve operasyonel kolaylığı farklılaştıracak” yorumunu yaptı.

• Şifreleri belirli aralıklarla değiştirmeli: Saldırganlar şifreleri ele geçirse bile bunu sürekli olarak kullanamamaları için güncellemeler önemli. • Telefonlar şifrelenmeli: İş için kullanılan telefonlardan e-posta veya ağ erişimi

Mobilde içerik tüketimi katlanarak büyüyecek

Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy Vodafone, içerik sağlayıcıları ile işbirliklerine bir yenisini ekleyerek Türkiye’nin ücretsiz online televizyon platformu puhutv’nin ilk orijinal içeriği “Fi”nin ana sponsoru oldu. Vodafone Red aboneleri, 31 Mart itibariyle puhutv’de yayınlanmaya başlayacak. Vodafone Red ve puhutv işbirliği, Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erman Yerdelen, Ay Yapım CEO’su Kerem Çatay ve oyuncu Ozan Güven’nin katılımıyla düzenlenen basın

toplantısında tanıtıldı. Akıllı telefon penetrasyonunun ve mobil veri kullanımının arttığı süreçte online içeriklerin önemine işaret eden Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Engin Aksoy, şu bilgileri verdi: “Vodafone Red kullanıcılarına en iyi dijital deneyimi sağlamak için zengin internet ve içerik servisleri sunmaya devam edeceğiz. Dünyanın önde gelen içerik sağlayıcılarıyla işbirlikleri kapsamında Türkiye’nin ilk online ücretsiz dizisinin ana sponsoru olduk. Akıllı cihazlardan video izlemek, aboneleri GB tüketimi

adına kaygılandırabiliyor. Ama bu yeni ürünümüzle, Vodafone Red’lilere ‘internetinizi düşünmeyin’ diyerek, istedikleri zaman istedikleri yerde ‘Fi’ dizisini izleyebilecekleri mesajını veriyoruz.” TV izleme deneyimi mobil ile dönüşüyor Doğuş Yayın Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Erman Yerdelen, şöyle konuştu: “Tüm dünyada son yıllarda öne çıkan eğilim, izleyicilere internet üzerinden içerik yayını izleme imkânı sunan

OTT platformları. Bu imkân sayesinde dönüşen televizyon izleme deneyimine ise TV 3.0 adı veriliyor. İzleyiciler internete bağlanabilen tüm cihazlardan zaman ve mekândan bağımsız içerik izleyebiliyor. Biz Doğuş Grubu olarak son 20 yıldır sayısı ve yayın içeriği sürekli olarak artan ve çeşitlenen kanallarımızla hizmet veriyoruz. Teknoloji alanındaki deneyimimizle yayıncılık birikimimizi birleştirip ‘puhutv’yi yarattık. Geleneksel televizyon izleme alışkanlığının tamamlayıcısı olarak gördüğümüz “puhutv” tamamıyla yerli yapımlardan oluşan içeriğini ücretsiz olarak izleyicisiyle buluşturuyor. Türk dizileri son yıllarda global düzeyde izleyici kazandı. puhutv’nin ilk orijinal içeriği de bu bağlamda önemli. Senaryosuyla, kadrosuyla, yapımcısıyla ve 60 dakikalık süresi ile dönüşen televizyon izleme deneyimi ve Türk dramasının geleceği için güçlü bir adım olduğuna inanıyoruz.” Ay Yapım CEO’su Kerem Çatay da, “Yapım sürecinde, Türkiye’deki sistemin dışında, neredeyse kendini finanse eden bir model ile ilerlendi. Bu içerik, biçim ve yapım reformlarıyla,

‘Fi’nin devrimci bir proje olduğunu söyleyebilirim” bilgisini verdi. Abone onayı ile 6 ay geçerli paket Yazar ve psikolog Azra Sarızeybek Kohen’in Fi, Çi, Pi üçlemesinden dizi olarak uyarlanan ve Nüket Bıçakçı tarafından senaryolaştırılan, yapımını Ay Yapım’ın üstlendiği, başrollerini Vodafone Red’in marka yüzü Mehmet Günsür’ün yanı sıra, Ozan Güven, Serenay Sarıkaya, Berrak Tüzünataç ve Büşra Develi’nin paylaştığı “Fi’nin yönetmen koltuğunda ise Mert Baykal var. “Fi” aynı anda 3 bölüm izlenebilecek. Vodafone’un 6 ay geçerli “Fi Dizisi İzleme Paketi”, sadece yeni abone alımına açık Red tarifelerinde geçerli olacak. Aboneler, dizinin yayınından bir gün önce “Fi Dizisi İzleme Paketi” hakkında bilgilendirilecek. Abonenin onayı alındıktan sonra kendisine 6 ay boyunca geçerli olacak paket tanımlanacak. Aboneler, paket kullanımı için 6 ay hiçbir ücret ödemeyecek. Paket tanımlaması, “Vodafone Yanımda” mobil uygulaması veya SMS üzerinden gerçekleştirilecek.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

3 - 9 Nisan 2017

11

Dijital eğitim hamlesi başladı eğitimlerine katılamayanlar ise eğitim içeriklerine online olarak erişebiliyor. Projenin hayata geçirileceği illerde İŞKUR’un devam eden eğitimlerine özel programlar eklenerek, eğitimlerin yaygınlaştırılması da hedefleniyor.

Google Türkiye Ülke Müdürü Bülent Hiçsönmez Google Türkiye, Türkiye’ye özel içerikle geliştirilen Dijital Atölye eğitim projesini başlatıyor. Toplumun tüm kesimlerini kapsayarak değer yaratmayı hedefleyen proje; Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TOBB ve İŞKUR işbirliği ile hayata geçirilecek. Tamamen ücretsiz olan eğitimlerde katılımcıların dijital alandaki bilgi ve becerilerini geliştirmeleri, bu başlıkta potansiyeli fark etmeleri sağlanırken, online yeteneklerini ve motivasyonlarını geliştirebilecekleri özel içerikler de sunuluyor. Konuyla ilgili olarak 24 Mart’ta düzenlenen toplantıda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet

Müezzinoğlu, İŞKUR Genel Müdür Vekili Mehmet Ali Özkan ve Google Türkiye Ülke Müdürü Bülent Hiçsönmez yer aldı. Dijital Atölye programı kapsamında KOBİ’ler ve gençler için ayrı tasarlanan eğitim modüllerinde katılımcılara işlerini ve kariyerlerini geliştirmeleri için online dünyada varlıklarını oluşturma, işlerini geliştirme, dijital dünyada başarılı iş modelleri yaratma konusunda temel eğitimler veriliyor. İlk etapta Kayseri, Samsun, Antalya, Bursa, Gaziantep, Van, Kocaeli, İzmir ve İstanbul olmak üzere toplam 9 ilde hayata geçirilmesi hedeflenen yüz yüze Dijital Atölye

Gençlerden KOBİ’lere uzanan hedef kitle KOBİ’ler için bir yol haritası çizen Dijital Atölye projesi, TOBB işbirliği ile düzenlenecek eğitimlerle, bu işletmelerin verimliliklerini artırıp rekabette öne çıkmalarına, böylece bölgesel kalkınmaya destek verecek. Proje, nitelikli iş gücü arzındaki yetersizliği azaltmaya yönelik adımlar da içeriyor. Bu kapsamda, Dijital Atölye eğitimleri İŞKUR tarafından verilen ve iş bulma döneminde adayların becerilerini geliştirmeyi hedefleyen kursların programlarına dahil edilecek. Projenin bir hedefi de nüfusunun yüzde 57’si 35 yaşın altındaki bireylerden oluşan Türkiye’nin sahip olduğu bu potansiyeli değerlendirmesine katkıda bulunmak. Belirlenen illerdeki üniversitelerde ve İŞKUR’da gerçekleştirilecek eğitimlerde; gençlerin dijital yeteneklerini geliştirmelerine ve geleceğin iş dünyasına hazırlanmalarına

destek olunması amaçlanıyor. Söz konusu eğitimler, işletmelerin ihtiyaç duydukları nitelikli eleman ihtiyacını karşılamalarına da katkı sağlayacak. Böylece şirketlerin kullandığı e-posta, online iş araçları ile bulut depolama çözümleri, arama ve dijital pazarlama imkanlarının KOBİ’ler tarafından da etkin biçimde kullanılabilmesi sağlanacak. Google Türkiye Ülke Direktörü Bülent Hiçsönmez, söz konusu program ile ilgili şu bilgileri verdi: “Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Türkiye Odalar

ve Borsalar Birliği (TOBB) ve İŞKUR desteği ile başlattığımız ‘Dijital Atölye’ projemizi hayata geçiriyoruz. Türkiye’ye özel olarak tasarladığımız içerik ile ücretsiz bir dijital eğitim hareketi başlatarak; gençleri, üniversite öğrencilerini, girişimcileri, KOBİ’leri ve dijital dünyada kariyer yapmak isteyenleri eğitimlerimize katılmaya davet ediyoruz. Dijital Atölye; yaratıcı fikrini işe dönüştürmek, bu alanda profesyonel hayatını devam ettirmek isteyen gençlere, girişimcilere, işlerini büyütmek isteyen tüm KOBİ’lere açık olacak ve ilham verecek.”

14 ülkenin merkezi Türkiye

Volkan Biçer Küresel mobil reklam platformu AdColony, 14 ülkenin merkez ofisi olarak Türkiye’yi tercih etti. AdColony, 2015 yılının ikinci yarısında Volkan Biçer ve Şekip Can Gökalp tarafından 2009 yılında kurulan Mobilike’i satın

almıştı. Bu adım ile Türkiye pazarına giren AdColony, Volkan Biçer ile yoluna devam ederken, Şekip Can Gökalp de EMEA merkez ofis Londra’ya Stratejiden Sorumlu Başkan olarak atandı. Biçer, AdColony’nin Türkiye’deki yatırımının ülkenin mobil reklam pazarındaki yerini ve başarısını gösterdiğini belirtirken, “Bu birleşmeye kadar Türkiye’de ilk mobil video reklam yayını, ilk mobil rich media reklam yayını, reklam kampanyalarında ilk cihaz temelli şarj durumu hedefleme, kulaklık takılı olup olmamasına göre reklam gösterimi gibi birçok ilke imza atmıştık. Bu çalışmalarla yurtiçi ve yurtdışında birçok ödül kazandık ve mobil reklam alanında Türkiye’nin adını küresel bazda duyurduk” yorumunu yaptı. Elde edilen sonuçlar

ışığında, Biçer ve ekibi satın alma sonrası gösterdikleri performansla Türkiye’yi 14 ülkenin merkez ofisi yaptı. Nisan ayı itibariyle Danimarka, Norveç, İsveç, Yunanistan, Güney Afrika ve Dubai (Bahreyn, Irak, Kuveyt, Umman, Katar, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri) ofisleri Türkiye’den yönetilecek. Bu değişiklikle Volkan Biçer, AdColony Gelişmekte olan Pazarlar Başkanı olarak görevine devam edecek. Biçer, “Türkiye stratejik ve coğrafi olarak önemli bir konumda. Biz de içinde bulunduğumuz mobil reklam alanında önümüzdeki 3 yılı yatırım ve istihdam anlamında çok iyi değerlendirmek istiyoruz” dedi. AdColony EMEA Genel Müdürü Andrew French de bu yeni merkez ofisleri ile ilgili şunları söyledi:

“Türkiye bizim için değerli bir ülke ve mobil reklam anlamında ciddi bir potansiyel taşıyor. Biçer ve ekibinin bugüne kadar mobil reklam sektörüne katkıları çok değerli. Önümüzdeki süreçte Türkiye bizim için istihdam ve yatırımımızı arttıracağımız ve daha çok sorumluluk vereceğimiz bir ülke olacak.” Kazanç Türkiye’nin Yeni yapılanma ile AdColony’nin Türkiye’ye yapacağı yatırımlar artacak ve halen 80 kişinin çalıştığı Türkiye ofisinde yıl sonuna kadar istihdam iki katına çıkarılacak. Son iki yılda şirkete yaklaşık 1.5 milyon doların üzerinde yatırım yapıldığını belirten Biçer, 2018 sonuna kadar 1.5 milyon dolar daha yatırım yapacaklarını vurguladı. Biçer, AdColony Türkiye’nin

kazandığı tüm paranın yine Türkiye’de kaldığına dikkat çekerek şu bilgileri verdi: “Türkiye’de şirketler dijital reklam için yılda yaklaşık 1.6 milyar TL harcıyor. Bu paranın önemli bir bölümü de küresel reklam platformları ile yurtdışına gidiyor. AdColony ise Türkiye’de olduğu gibi, şirket satın alıyor, yatırım yapıyor ve AdColony üzerinde reklam harcamaları Türkiye’de kalıyor. Vergileri ödeniyor, yatırım yapılıyor, istihdam yaratılıyor, kazanç Türkiye’nin oluyor.” AdColony Türkiye’nin 2016’da yüzde 35 oranında büyüdüğünü anlatan Biçer, bunun sektör standartlarının üzerinde olduğunu vurguladı. 2017’de de aynı hızda büyümeye devam edeceklerini söyleyen Biçer, yine yüzde 30’un üzerinde büyümeyi hedeflediklerini kaydetti.


12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

Bulut bilişim kapsamlı bir konu. Kurumlara verilerini bünyelerinde tutarak yönetmeleri ve güvenli paylaşım yapmaları konusunda hizmet vermeye odaklanan Bilgiturk, AçıkBulut ürün ailesi ile bu konuda önemli adımlar atıyor. Bilgitürk Genel Müdürü Onur Abalı, bulut bilişime geçen firmaların sayısı her geçen gün artarken, özellikle yasal zorunluluklardan dolayı tercih edemeyen veya verilerini bulut bilişimde tutmak istemeyen kurumlar için öncelikli olarak çözüm üretmeye odaklandıklarını vurguladı. Onur Abalı, çözümleri ve hedefleri hakkında sorularımızı yanıtladı:

3 - 9 Nisan 2017

AçıkBulut ailesi büyüyor Yerli bir bulut bilişim ailesini her ölçekte şirkete sunan Bilgiturk, iç pazardaki güçlü varlığını yurtdışı pazarlarda da pekiştirmeyi hedefliyor. olmayan orta ve küçük boyutlu işletmelerdi. Burada tüm veriler, kullanıcılar ve erişim yetkileri en baştan üretilerek ilerleyen bir yapısı vardı. Kullanıcıların yetkilerini ve birbirleri arasındaki erişimleri düzenleyen “AçıkBulut Online” da globaldeki bireysel örnekleri gibi, dosya senkronize etme, web-mobil erişim yapma ve dış ortamda link olarak yapılaşmayı kapsamaktaydı

kurumlar için 2013 yılından bu yana geliştirilmeye devam ediyor. “AçıkBulut Hibrit”in amacı mevcut dosyaları ve çevresinde konumlanan tüm servisleri, kısacası dosyanın dokunduğu tüm noktaları yöneten tek bir platform geliştirmek. Dosya paylaşmanın yanı sıra her yerden güvenli erişim, ortak çalışma alanları geliştirmek, dosya gizlilik ve güvenlik yönetimi, loglama ve self servis BT hizmetleri oluşturmak şu anda AçıkBulut Hibrit’in yapabildiklerinin sadece birkaçı. Dosyanın saklandığı, paylaşıldığı, yetkilendirildiği ve filtrelendiği her yerde olmak için çalışmaya devam ediyoruz. 2017 yılı planlarınız, öncelik ve stratejiniz hakkında bilgi verir misiniz?

Bilgitürk Genel Müdürü Onur Abalı AçıkBulut ürün aileniz hakkında bilgi verir misiniz? Bunları hangi önceliklere göre geliştirdiniz ve ne gibi yenilikleri, geliştirmeleri bu yapıya ekliyorsunuz? AçıkBulut ailesinin ilk ürünü olan “AçıkBulut Online” 2011 yılında geliştirilmeye başlandı. AçıkBulut Online; kurumsal hiyerarşiye uygun olarak yetkilendirilebilen bir SaaS model uygulaması olarak başladı. Temel hedef kitlesi; kendi veri merkezi

Daha sonra ürün ailemize “AçıkBulut Hibrit” katıldı. Bu ürün kendi veri merkezi olan kullanıcılara yönelik hazırlandı, on premise olarak kurgulanan ürünümüzün temel amacı; dosya sisteminin ve yetkilerin taşınmadan, yeniden üretilmeden mevcut sistemler ile beraber ve entegre çalışabilmesiydi. “AçıkBulut Hibrit”, klasik file server sistemlerine, çok kısa sürede bulut özellikleri kazandırmaya başladı. Bu ürünümüz de hedef kitlesi kendi veri merkezi olan

Veriyi etkin ve yoğun kullanan kurumsal firmalar önceliklerimiz arasında. Kurumların özellikle müşteri ve tedarikçileri ile yaptıkları dosya alışverişlerini kolaylaştırmak ve yönetimi kolay hale getirmek için çalışıyoruz ancak önümüzdeki günlerde güvenlik ve gizlilik konularına ağırlık vererek ürünümüzü varlılaştırmaya çalışacağız. Şirketlerin gizlilik ve güvenlik kaygısı bir de yasal zorunluluklar ile birleşince BT’nin görevi tamamen polisliğe dönüyor. Kullanıcılar ise madalyonun diğer tarafı. E-posta ek kotaları hem

karşı taraf hem kendileri için büyük sorun. Uzaktan erişim için kullandıkları VPN gibi araçlar da kullanımı zorlaştırıyor. Dışardan bir dosya almak ise işin en zor tarafı. Bu süreçlerde personelin gönderdiği belgeler denetlenmeli, büyük dosya ve e-mail kotaları için BT destek vermeli. Gelengiden dosyaların güvenliği de aşılması gereken başka bir zorluk. AçıkBulut’un en önemli stratejisi burada başlıyor, yani kullanıcıya kolaylık sağlamak, gizlilik ve güvenliği denetlemek ve BT üzerinden bu işlerin yükünü almak. Bizim servisimiz bunların bütünleşik olarak çalışması için tasarlanmış durumda. Bir diğer önemli stratejimiz ise otomasyonlar, özellikle son kullanıcıya çok fazla değen veya çok fazla

aracı ile çalışan sektörlerde otomatik veri erişimlerinin kurallar içinde üretilmesi, mevcut iş yazılımları ile beraber çalışması ve iş yazılımları için entegre arşiv ve erişim noktası olması. Önümüzde iki ufuk var: Biri evden çalışma, yani güvenlik ve gizliliği bozmadan mobil gibi erişimlerin sağlanması, diğeri de veri kategorizasyonu, özellikle kişisel verilerin korunması kanunu ile verileri ayırmak ve bunlara göre özel çözümler üretmek. İhracat süreçleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz? Şu anda ürünümüz 10’dan fazla ülkede kullanılıyor. Ancak yurtdışında direkt satış konusunda henüz çok fazla aksiyon almadık, iç piyasada biraz daha yoğunlaşmış durumdayız. Türkiye’deki yurtdışı bağlantılı kurumlar bize bu konuda destek vermeye ve ürünümüzü globalde de kullandırmaya başladı. Bu yıl içinde de yurtdışı süreçlerimizin artarak ilerleyeceğini öngörmekteyiz.

Yerlİ yazılım fark yaratıyor “AçıkBulut ailesinin en önemli farkı on-premise bir çözüme sahip olması, bunun yanında taşıma ve düzenleme gerektirmeden saatler içinde büyüklük fark etmeksizin kullanılabilmesi, iş akış ve alışkanlıklarını değiştirmeden, her tür depolama ve donanım ile bağımsız olarak çalışabilmesi. Bunlar yazılımımızın diğer servislerden farkıdır, tabi ki bunlara ek olarak bir sürü özellik saymak da

mümkün. Bir nokta daha var ki, AcıkBulut yerli bir yazılım. Bu da kuruma özel entegrasyon yapabilmemiz, hızlı destek alabilmeniz ve yasal zorunluluklara en hızlı cevap verebilmemiz için çok önemli. Ürünümüzü tanıtmak için mümkün olduğu kadar çok ihtiyacı olan kuruma değmeye, finans ve sigorta sektörü başta olmak üzere tüm kurumlara anlatmaya, denemelerini sağlamaya çalışıyoruz.”

Siber güvenlikte en güncel bilgiler ele alındı Yerel sorunlara odaklanmış siber güvenlik zirvesi e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi, gerek küresel gerek yerel siber saldırıları ve riskleri sektör profesyonelleri ile birlikte ele aldı. 30 Mart’ta Ankara Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) merkez binasında gerçekleştirilen

zirve, güvenlik tehditlerine karşı önleyici tedbirler alma noktasında sektöre rehberlik etti. E-Safe Kurucusu Musa Savaş, e-Safe Siber Güvenlik Zirvesi ile ilgili olarak şu yorumu yaptı: "2015 yılının son çeyreğinde ülkemizin gündemine giren ve artık kamudaki

karar vericilerinde göz ardı edemediği bir gerçek olan siber güvenlik konusunu e-Safe ile yeni bir boyuta taşıyoruz. Ülkenin tüm satıhları ile teknoloji temelli güvenliği önemlidir. Yani tüm ülkenin her şeyi ile güvenliğinin teknoloji temelli bakış açısıyla güvence altına alınmasını

biz e-Safe’te yapıyoruz. Tüm ülkenin teknolojik olarak güvenliğini anlatıyoruz. Siber güvenliğin güvenliğinden beklenmeyen doğal veya sabotaj felaketlerinde veri merkezlerinin donanım ve yazılım olarak güvenliğine kadar birçok başlığı e-Safe'te tartışmaya açıyoruz.”

E-Safe Kurucusu Musa Savaş


BThaber 3 - 9 Nisan 2017

DOSYA:

KOBİ'ler, Çevik Şirketlere Dönüşüyor

www.bthaber.com.tr

Ayhan Sevgi

Atılacak daha çok adım var…

Dijital dönüşüm kasırgası tüm dünyada esmeye devam ediyor. Şirketler, yeni nesil teknolojiler iş süreçlerine entegre ederek hem daha verimli bir çalışma ortamına kavuşuyor hem de müşterilerinin neler istediklerini daha kolay anlayarak yeni ürün ve hizmetleri kısa sürede oluşturuyorlar. Tüm bu gelişmeler şirketlere rekabet avantajı olarak geri dönüyor. Büyük şirketlerin dijital dönüşüm

konusunda yaptığı çalışmalar doğal olarak KOBİ olarak adlandırdığımız işletmelere yansıyor. Büyük şirketlerin ekosistemlerinde yer alan işletmeler dijital dönüşüme biraz daha hızlı adapte olsalar bile ülkemiz KOBİ’lerinin geneline baktığımızda daha çok atılacak adımın olduğu aşikar. Türkiye’nin demirbaşı sayılan KOBİ’lerin dönüşüm konusunda

atacağı adımlar ve çevik şirketlere dönüşmesi sadece kendilerinin değil ülkenin gelişimi için de ne kadar önemli olduğu hemen hemen her platformda dile getiriliyor. Tüm KOBİ’lerin kavuşmasını dilediğimiz bu çevik yapı, onların farklı fon desteklerinden çok daha rahat yararlanabilmesi, yurtdışı iş ortaklıklarına imza atabilmesi gibi sonuçları da beraberinde getiriyor.


14

DOSYA

BThaber

Kobiler, Çevik Şirketlere Dönüşüyor

3 - 9 Nisan 2017

KOBİ’ler dijitalleşme yolunda hızla ilerliyor

Xerox Türkiye Ofis Ürünleri Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk KOBİ’lerin BT yatırımlarına yönelik ilgileri her geçen gün artıyor. Yakın zamana kadar doküman yönetimi ve iş akışları ile ilgili problemler, kontrolsüz maliyetler, verimsiz iş süreçleri sadece büyük ölçekli şirketlerin ilgilendiği konular olarak görülürdü. Ancak geçtiğimiz günlerde Xerox tarafından yapılan bir araştırma artık bu sorunların KOBİ ölçeğinde de önemli görüldüğünü ortaya koyuyor. “1021 KOBİ ile yaptığımız araştırmamıza göre, KOBİ’ler öncelikle iş süreçlerini ve

doküman iş akışlarını iyileştirerek verimliliklerini artırmayı hedefliyor. Bu hedefe giden yolda ise mobilite, buluta depolama, veri depolama, yedekleme, sanallaştırma, BT güvenliği ve Yönetilen Baskı Hizmetleri (MPS) öne çıkan uygulamalar arasında yer alıyor” diyen Xerox Türkiye Ofis Ürünleri Pazarlama Müdürü Erhan Aslantürk, şunları kaydetti: “KOBİ’ler artık ilgili şirketlerden danışmanlık desteği almaya

daha ılımlı yaklaşıyor. Yine aynı araştırmamıza göre, KOBİ’lerin yüzde 81’i doküman iş akış süreçlerini iyileştirmeyi planlarken, yüzde 78’i bu konuda danışmanlardan, ofis ekipman satıcılarından veya bilişim teknolojileri tedarikçilerinden yardım almayı planlıyor. Bu çok büyük bir miktar ve sevindirici bir gösterge. Bu oranların ilerleyen zamanlarda daha da artacağını umuyorum. KOBİ’ler zaman geçtikçe iş süreçlerine bilişim teknolojilerini entegre etmenin sağladığı faydaları

gözlemledi. Bu sebepten ötürü gün geçtikçe dijitalleşmeye doğru adım atan KOBİ’ler, 2017 yılında bulut sistemlerinin kullanımına yönelik yatırımlar yapabilir. Bulut sistemlerinin kullanılmasıyla depolama, felaket kurtarma gibi işlemlerin kolayca gerçekleştirilebilmesi, şirketlerin altyapılarını bulut sistemleri üzerine kurmaya yönelmesine sebep oluyor. Bulut sistemlerine yapılan yatırımlar, şirket altyapısının dijitalize edilmesi yolunda atılan adımlar olduğu için beraberinde siber güvenliğe yönelik yatırımları da getiriyor.” KOBİ’lerin BT yatırımlarına eğilmesinin yoluna çıkabilecek engellerin başında KOBİ kavramının geldiğini kaydeden Erhan Aslantürk, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Büyük bir şirket olma yolunda adımlar atmak isteyen KOBİ’lerin, katkıları kısa vadede direkt olarak ciroya yansımayacak yatırımları gereksiz görme olasılığı her zaman mevcuttur. An itibariyle içinde bulunan bütçesel durum, bu olasılığı etkileyecek en büyük etkendir. Bu durumun yanı sıra, KOBİ’lerin BT yatırımları yapmalarını engelleyebilecek bir diğer faktör ise, söz konusu yatırımların gerekliliği ve sağlayabileceği faydalar hakkında yeterince bilgi sahibi olmamaları olabilir. Ancak Xerox’un KOBİ’leri bu konuda bilgilendirmekten ve yardımcı olmaktan büyük mutluluk duyacağını da özellikle belirtmek isterim.”

Bulut hizmetlerinin yaygınlaşmasıyla iş uygulamaları üreticilerinin de SaaS hizmetlerini çeşitlendirdikleri görülüyor. Önümüzdeki yıllarda bu hizmetin giderek artması ile güvenlik ve veri gizliliği gibi konular birçok şirket için soru işareti olmaya devam edecek gibi görünüyor. Bunun dışında e-fatura, e-defter ve e-arşiv uygulamalarının kullanıma başlanmasıyla birlikte de pazarda iş uygulamaları üreticileri açısından hareketlenme oluşmaya başladı. Önümüzdeki yıllarda mobil uygulamaların artması ile mobil iş uygulamalarına ilginin artacağını kaydeden ERP Komitesi Koordinatörü Göker Sarp, şunları kaydetti: “ERP ve CRM yatırımlarının tamamlayan firmalarda iş zekası

ERP Komitesi Koordinatörü Göker Sarp

Mobil iş uygulamalarına ilgi artıyor

konusuna talep var, iş zekasında yapılacak yatırımlarda artış

beklenebilir. Tüm bu gelişmeler önümüzdeki 5 yıl içerisinde çeşitli

kurumsal iş uygulamalarına karşı ilgiyi artıracaktır. Devamı 16. sayfada =>


0212 354 70 00 www.xerox.com.tr

KAĞIT VE PİKSEL BİRLEŞİYOR, MALİYET %30 AZALIYOR. OFİSLER ARTIK DAHA İYİ İŞLİYOR.

Xerox Yönetilen Baskı Hizmetleri dünyanın her yerinde ofislere baskı maliyetlerini azaltarak verimliliklerini artırmaları için yardımcı oluyor. Üstelik, çalışanlar istedikleri zaman istedikleri yerden güvenli baskı alabiliyor. Work can work better.

©2017 Xerox Corporation. Bütün hakları saklıdır. Xerox, küre sembolü ve logosu Xerox Corporation’ın Amerika Birleşik Devletleri ve diğer ülkelerdeki tescilli markalarıdır.


16

DOSYA

BThaber

Kobiler, Çevik Şirketlere Dönüşüyor

Firmanızda, iş uygulaması yatırımı için mevcut iş süreçlerinizi inceleyip analiz ederek; bu analizinize uygun yetenekleri olan iş uygulamasını tespit etmeniz, mevcut teknik altyapınızla uyumluluğunun tespiti, proje ekibinizin kaynakları, uygulama maliyetleri, yazılım, bakım sözleşmeleri, donanım yükseltimleri gibi "gizli maliyetleri", ortaya çıkardığınızdan emin olunması ve toplam sahip olma maliyetini belirlenmesi seçiminiz için size oldukça fayda sağlayacaktır.

ve önemli kullanıcılar tarafından kabul edilen bir gerçekçi proje planı geliştirmelidir. Proje planı, veri transferi, birden fazla test, iş süreçleri ve iş akışı tasarımına kadar olan adımları ve süreç iyileştirme faaliyetlerini içermelidir. Ayrıca satın alacağınız yeni sistemin potansiyel faydalarını ölçmelisiniz: Firmanızın maliyetlerinin belirlenmesi ve kontrol altına alınması, gelir artışı, ya da ölçek büyümesi gibi tespitlere karşı yararlarını ölçmek seçiminiz için faydalı olacaktır.”

ERP başta olmak üzere iş uygulaması projesinin başarılı olması, projeniz için gereken maliyet ve kaynak taahhütlerini belirlemek için son yazılım kararı öncesi kapsamlı

Göker Sarp’ın verdiği bilgilere göre eğer önceden iş uygulaması projesi tecrübeniz yoksa karşınıza çıkacak sorulara verilecek tüm cevapları bilmediğinizi varsayın ve satın

3 - 9 Nisan 2017

alma süreci içinde veya öncesinde işittiğiniz şeyleri doğrulamak için bağımsız makaleleri araştırın ve tavsiyelerini dinleyin. İşin doğası gereği iş uygulamaları ile birlikte hayata birer adım daha geçen kurumsallaşma sürecine belli bir direnç söz konusu olabilir. Bu nedenle eski ve yerleşik alışkanlıklardan kaynaklanan direncin aşılması mümkün olmaz ise iş uygulaması yatırımıyla beklenen performansa ulaşmak da giderek güçleşir ve öngörülen projenin hayata geçme süresi uzar. Bu noktada çalışanların iş uygulamalarının sadece bir yazılım değil aynı zamanda dünyada kabul görmüş bir yönetim sistemlerinin parçaları olduğuna ikna edilmesi

büyük bir önem taşımaktadır. Eğer çalışanlar, dünyadaki birçok şirketin etkin bir şekilde kullanmakta olduğu bu sistemle yeni bir çalışma düzeni ve kolaylık elde edebileceklerine ve hatta piyasada rekabet edebilmek için bu sistemin gerekli olduğuna inanırlarsa, iş uygulamaları projelerinin başarısı için çok önemli bir eşik de atlatılmış olur. İş zekasına yönelik gelişen ihtiyaçlar, raporlamanın, analizin ötesine geçmiştir; aynı zamanda senaryo modellemeyi, gerçek zamanlı izlemeyi ve tahmine dayalı analitiği planlamalı ve gerçekleştirmelidir. Yöneticiler, kendi analizlerini kendileri gerçekleştirebilmeyi ve verileri gerçek zamanlı olarak görselleştirebilmeyi istemektedir. Kuruluşlar tarafından oluşturulan ve kullanılan bilgilerin çok büyük bir oranı yapılandırılmamış veriler oluşmaktadır ve yapılandırılmış verilere kıyasla daha hızlı artmaktadır. 2017 yılı ve orta vadede bu yapılandırılmamış verileri analiz ederek bilgilerden anlam çıkartmak karar alıcıların daha hızlı ve daha bilgiye dayalı kararlar almaları için kullanımı yaygınlaşacaktır. Sosyal medya analizleri, müşteri duyarlılığının, ürün ve marka ilişkilerinin analiz edilmesine de olanak sağlamaya başladı, orta vadede bu da yaygınlaşacaktır. Yönetici ve çalışanların aynı rotada hep beraber yürümeleri için, değişime inanmanın önem taşıdığını kaydeden Göker Sarp, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Her organizasyonda farklı sebepler yüzünden, çizilen yeni rotaya ve hedeflenen yeni kültüre uyum sağlamak istemeyen ve bunda da ısrarcı olan kişiler olabilir. Gerçekleşecek olan dönüşüm ve başarılı BT projeleri için öncelikle, bu kişilerin gerçek endişe ve ihtiyaçlarını anlamak gerekli ve önemlidir. Ne yaparsanız yapın, ERP’ye başlamadan önce ekibiniz içinde uyumu kesinlikle sağlamanız gerekiyor. Bundan sonra ERP ve diğer BT projeleri, zaten kurum kültürünüzün oluşması için gerekli tüm bilgilere kalıcılık kazandıracaktır. Birçok şirkette, stratejiler planlamakta ve ekiplere anlatılarak hayata geçmesi beklenmekte. Ancak vizyon ve stratejinin hakkıyla uygulanması için organizasyonların ve ekiplerin kültüründe bir değişim gerekir. Organizasyonların kurumsal hafızası, kültürünü önemli ölçüde etkiler ve şekillendirir. Şirketlerdeki kurumsal veya kültürel değişim, ekipteki farkındalıkla başlar ve ortak dille ortak bir hedefe varmayı gerektirir.”



18

DOSYA

BThaber

Kobiler, Çevik Şirketlere Dönüşüyor

3 - 9 Nisan 2017

İş yapış modelleri hızla değişiyor

Logo Kanal ve Satıştan Operasyonlarından Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan

Kurumsal yazılımların Türkiye’deki şirketler, özellikle de KOBİ’ler tarafından kullanımında, son yıllarda yukarıya doğru ciddi bir ivme olduğunu görülüyor. Şirketlerin kurumsallaşma ihtiyacının temelinde, sürdürülebilirlik, kârlılık ve sağlam bir finansal yapı, rekabet gücü, uluslararası pazarlara açılma ve elbette yasal zorunluluklar gibi temel gereksinimler bulunuyor. Türkiye’de birçok kurum ve kuruluş, teknolojideki gelişmelere ayak uydurarak bir dönüşüm süreci yaşıyor. Ülkemizde çok sayıda KOBİ var, alanlarında

çok başarılı olmalarına rağmen bazen kurumsallaşma sürecinde zorlandıkları için birçok aksaklıkla karşılaşabiliyorlar. Büyük ölçekli şirketlerse satın almalar, birleşmeler gibi nedenlerle dönüşüm süreçlerine girebiliyor. Logo Kanal ve Satıştan Operasyonlarından Sorumlu İcra Kurulu Üyesi Akın Sertcan’ın verdiği bilgilere göre, bir şirketin en önemli yapı taşı kalıcı, sürdürülebilir, sağlıklı bir şekilde büyüyebilen bir sisteme sahip olması. Bu ihtiyaç, içinde “kurumsallaşma” denen gerçeği taşıyor. İş süreçlerinin ve örgütsel yapının bir sistematiğe oturması,

yeni teknolojilere ayak uydurulması, e-dönüşüm gibi çoğu firmayı etkileyen yeni gelişmeler, şirketlerin kurumsal dönüşüme ihtiyacı olduğunu gösteriyor. Bu dönüşüm verimliliği ve çalışan motivasyonunu artırıyor, şirketleri rekabette bir adım öne geçiriyor. Dönüşüm sürecinde baş rolü ise birçok alanda olduğu gibi teknoloji üstleniyor. Dijitalleşme küçük işletmelerden büyük ölçekli firmalara kadar tüm kurumların ana gündem maddeleri arasında yer alıyor. Teknolojideki hızlı gelişim iş yapış modellerini de hızla değiştiriyor. Yakın gelecekte yapay zeka sayesinde pek çok işin otonom olarak yapılacağını ve KOBİ’lerin de bu dönüşüm sürecine ayak uydurmak ve rekabet avantajı yakalamak için dijitalleşme yatırımlarına ağırlık verdiklerini kaydeden Akın Sertcan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Özellikle mobil teknolojiler, iş yapış modellerinin sınırlarını esneterek çalışanlara daha özgür bir alan tanıyor. BT danışmanlığı veren teknoloji şirketleri de sadece yenilikçi teknolojiler sunmakla kalmıyor, aynı zamanda işletmelerin farklı ihtiyaçlarını karşılayabilen kapsamlı entegre çözümlere yöneliyorlar. Yapılacak BT yatırımlarının kurumun ihtiyaç ve beklentileriyle uyumlu olması için BT danışmanları stratejik iş ortağı olarak değerlendiriliyor. KOBİ’ler BT yatırımlarına her geçen yıl daha fazla kaynak aktarıyor. Araştırmalar KOBİ’lerin hala donanımsal ihtiyaçların karşılanmasını birinci öncelik olarak ele aldığını gösteriyor. Donanımı takiben BT güvenliği, yedekleme, depolama ve bulut çözümlerin KOBİ’lerin yatırım planlarında yer aldığını görebiliyoruz. BT yatırımlarının önündeki önemli engelleri, bütçesel faktörler, teknoloji ve kültürel etkenler olarak sayabiliriz. İşletmelerin hızla değişen teknolojileri takip edememesi ve altyapılarını bu değişime paralel geliştirememeleri KOBİ’ler için hayati konular arasında yer alıyor. Geleneksel sistemlerin dijital dünyaya entegrasyonunda ortaya çıkan sorunlar kurumların yeterli hıza erişmesini engelliyor. Eski uygulamalar şirketlerin hantallaşmalarına neden olurken, yeni BT yatırımlarına ihtiyaç duyulması ve bunların getireceği maliyet, şirketleri bu konuda çekimser davranmaya itiyor. Ancak sahadan da aldığımız bilgiler bize gösteriyor ki, her geçen gün KOBİ’ler dijitalleşme ve BT yatırımlarının ne kadar önemli olduğunu anlıyor ve bu alanda kaliteli firmalardan destek almaya yöneliyor.”


BThaber

Kobiler, Çevik Şirketlere Dönüşüyor

3 - 9 Nisan 2017

DOSYA

19

KOBİ’ler dijitalleşerek rekabete hazırlanıyor

Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş Avrupa ülkelerine bakıldığında, kurum kaynaklarının neredeyse yüzde 40’ını kurumsal yazılımlar oluşturuyor. Firmaların hem kendi pazarlarında hem de küresel pazarda var olabilmeleri ve rekabet edebilmeleri bilişim teknolojilerini iş süreçlerinde verimli ve etkin kullanmalarına bağlı. Ülkemizde de durum çok farklı değil. Kurumsal ve ticari yazılımlar, işletme verimliliğini önemli ölçüde artırarak, doğru verilerin toplanmasını, bilgi bilgiden ise strateji üretilmesini sağlamakta. Ayrıca etkin planlama (İnsan Kaynakları, finansal akış, üretim, vb.) ile verimlilik artışı elde edilmekte. Mikro Yazılım Genel Müdür Yardımcısı Alpaslan Tomuş’un verdiği bilgilere göre şirketlerin yatırımları sonucu elde ettikleri faydalar, genel olarak şu başlıklar altında toplanıyor. Maliyetlerde azalma, gelirlerde iyileşme, gelişmiş nakit yönetimi, envanter ve personel sayılarında azalma, sipariş termin sürelerinin azalması, üretkenlik ve sipariş yönetiminde iyileşme, bilgi ve süreç akışlarıyla müşteriye hizmet sürelerinde iyileşme. Sundukları çözümlerle KOBİ’leri dijitalleştirerek rekabete hazırladıklarını kaydeden Alpaslan Tomuş, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Özellikle KOBİ’lere odaklanan kurumsal çözümlerimiz ile büyümek isteyen şirketleri dijitalleştirerek, hem ulusal hem uluslararası rekabet ortamında şirketlerin ellerini güçlendiriyoruz. Mikro Yazılım’ın kurulduğu günden bu yana genişleyen ve büyüyen müşteri portföyü ve bayi ağı, başlı başına ülkemizdeki kurumsal yazılım sürecinin geliştiğinin önemli bir göstergesidir. Bugün, Mikro Yazılım çok geniş yelpazede bir ürün portföyüne sahip ve farklı sektörlerden pek çok şirketin, kurumsal, ticari ve e-devlet uyumlu süreçlerini hayata geçirmeye devam ediyor.” KOBİ’lerin e-dönüşüm ve dijitalleşme yolculuğunda kurumsal ve ticari yazılımların önemli bir boşluğu doldurduğunu belirten Alpaslan Tomuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Her sektörün ticari yazılımı ihtiyacı var. Özel bir sektör ayrımı yapmak çok doğru değil. Nasıl yaşamak için yemek yemek, su içmek lazım ise işini büyütmek isteyen şirketler için de ticari yazılıma ihtiyaç var. Maalesef Türkiye ticari yazılım kullanma oranı, gelişmiş ülkelerin çok gerisinde. Bizde yüzde 23, gelişmiş ülkelerde ise yüzde 50’nin üzerinde. Türkiye’de hala ticari işletmeler Excel tablolarla şirketlerini yönetmeye çalışıyorlar. Günümüz ekonomisinde bu olanaksız, elbette bir yerden sonra şirket takip edilemez hale geliyor. En kötüsü de bu durum, geri dönülemez noktada fark ediliyor ve pek çok işletme faaliyetlerine

10. yıl

son vermek zorunda kalıyor. Ticari yazılımlar, işletmelerdeki sorunlara erken teşhis konmasına ve sıkıntılar ilerlemeden çözülmesine olanak sunuyor. Kurumsal yazılım yatırımları sürecinde karar verme noktasında yalnız KOBİ’lerin değil, büyük şirketlerin bile zorlandığını görmekteyiz. Bu noktada firmalar, kendi iş süreçlerine en uygun yazılımı seçmek adına, öncelikle kendi iş süreçlerini ve iş süreçleri ile ilgili ihtiyaçları net olarak ortaya koymak durumunda. Mikro Yazılım olarak, firmaların elindeki çeşitli uygulamalardan elde edilen ham verinin analizi için gerekli

“Ar-Ge ve İnovasyon” yönet�m�nde l�der, özgün ve küresel danışmanlık ş�rket�...

398

%100

Müşteri Referansı

Ar-Ge Merkezi Başarı Oranı

10.

80+

Başarılı İhracat Destekleri Projesi

Ar-Ge ve

İnovasyon Eğitimi

0 216 325 83 89

67

KOCELİ

40

Başarılı TEYDEB Proje Sayısı

5 Mühendis Çalışan

BURSA

bilgi@etkinproje.com

Ar-GeMerkezi Referansı

758

YIL

200+

İSTANBUL

araçlar ile kurum içi ve kurum dışı verileri tek bir platformda toplayarak verilen bilgiye, bilgilerin de kararlara dönüştürülmesini sağlıyoruz. Böylelikle bilgiye en hızlı şekilde ulaşılması, kurumun gelir ve performansının en üst düzeye çıkarılması hedeflenmekte. Burada en önemli fayda, firmaların stratejik planlarını en doğru şekilde oluşturabilecekleri projeksiyonların onlara doğru ve hızlı bir şekilde sunulmasıdır. Mikro Yazılım mühendisleri, bu noktadan sonra, şirketin var olan işlerini en üst düzeyde yönetecek ve verimli büyümelerini sağlayacak nitelikte kurumsal, ticari ve e-dönüşüm yazılımları geliştiriyorlar.”

İZMİR

FarklıLokasyonda Hizmet İstanbul Gebze Bursa İzmir Londra

LONDRA

www.etkinproje.com


20

BThaber

GÖRÜŞ

3 - 9 Nisan 2017

E-Posta deyip geçmeyin… Günlük hayatımızın en önemli iletişim araçlarından olan elektronik postalar, dijital dönüşüm süreçlerinde de önemli bir yer tutuyor. Geri Bildirim: İşletmelerin müşteri geribildirimi için kullandığı mükemmel bir araçtır. İşletmelerin izlenmesi ve yönetilmesi: E-posta aracılığıyla, iş yerinde olmasanız işletmenizi izleyebilir ve yönetebilirsiniz. Taşınabilir cihazlar ile e-posta gönderip alabilme avantajı olduğu için, seyahat sırasında bile, işletmenizi yönetebilirsiniz. Ferhat Kaysı Bank Mellat Bilişim Teknolojileri Müdürü

E-Posta, günümüzde en önemli iletişim araçlarından birisidir. Çevrimiçi yaptığımız tüm işlemler için günlük hayatımızın bir parçası haline gelen e-posta, özellikle işlemlerini çevrimiçi yapan kurumlar için vazgeçilmez olmuştur. Ayrıca internetteki birçok hizmet, hatta sosyal paylaşım siteleri bile, hizmetlerini kullanabilmeniz için önce e-posta adresinizi istemektedir. Hayatımızın her alanına giren e-postanın bu aşamaya gelmesinin bazı nedenleri vardır: Bedava iletişim: İnsanoğlunun en önemli özelliklerinden birisi iletişim kurma yeteneğidir. Neredeyse her faaliyetimizde iletişim faktöründen yararlanmaktayız. Ücretsiz iletişim aracı olan e-posta, iş yerinde veya günlük aktivitelerinizde kullandığımız mükemmel bir araçtır. E-postaların geniş bir alanı da vardır. Taşınabilir bilgisayarlar veya cep telefonları üzerinden de e-posta gönderilebilir. Bu durum e-postanın alanını genişletmekte, sadece masaüstü bilgisayarlara hapsetmemektedir. Kayıt Tutma Özelliği: İletişim sağlamadaki kolaylık dışında, e-posta ile işlemlerin kaydı tutulabilmektedir. E-postalar ile arşivinizi koruyabilir, geçmiş bilgileri ve işlemleri tekrar kontrol edebilirsiniz. Ayrıca dosyaların depolayabilir, gerektiğinde işlem yapabilirsiniz. Reklam Özelliği: Potansiyel müşterileri elde etmenin diğer bir yolu da çevrimiçi reklamları müşterilere e-posta ile göndermektedir. E-posta ile ürünler çevrimiçi olarak tanıtılabilir.

Görev Yöneticisi Özelliği: E-postanın ana kullanımı olan iletişim özelliğinin yanı sıra, görev yönetme özelliği de bulunmaktadır. Görevlerinizi takvim aracılığıyla yönetebilirsiniz. Otomatik Cevap Özelliği: Kişileriniz ya da müşterileriniz ile, otomatik cevaplama seçeneği üzerinden zaman kaybetmeksizin, daha hızlı bir şekilde iletişim kurabilirsiniz. Bilgi Veritabanı: E-postalar aynı zamanda bir bilgi veritabanıdır. Müşterileriniz, arkadaşlarınız, potansiyel müşterileriniz hakkında bilgiler kaydedilebilir ve gerektiği taktirde bu bilgiler kullanılabilir. E-Posta servislerinin güvenlik bileşenleri Günümüzde kurumsal e-posta güvenliği için birçok sınır güvenliği bileşeni bulunmaktadır. Antispam, firewall, saldırı tespit ve engelleme sistemlerinin (IDS/IPS) yanı sıra veri sızıntısı engelleme (DLP) sistemleri de zaruri önlemler arasındadır. Peki bu sistemler bizleri ne kadar koruyor? Bu sorudan önce e-posta servislerini hedef alan risklere bakalım. E-Posta servislerini hedef alan riskler Güvenlik Zafiyetleri: E-posta servislerinde keşfedilen güvenlik açıklıkları, saldırganların bu açıklıkları suistimal ettiklerinde hedef sisteme sızmak, bilgi açığa çıkarmak yada sistemleri erişilmez kılmak gibi sonuçlar doğurmaktadır. E-Posta servislerinin üretici hatalarından kaynaklı bu zafiyetlerini bildirim kaynaklarından keşfedip erken önlem almak gerekir.

İstemci Tabanlı Zafiyetler: İnternet kullanıcılarına yönelik saldırı vektörleri her geçen gün artmaktadır. E-Posta ile gelen bir link, dikkatsiz kullanıcıya büyük risk yaşatabilmektedir. Zararlı içerik barındıran bir link bilgisayarı ele geçirmek için tek başına yeterli olabilmektedir. E-Posta servisi bileşenlerinin bu gibi zararlı linklere karşı sıkılaştırılmış olması gerekir. Zararlı Dosyalar: E-posta ekinde yer alan zararlı içerik kullanıcıya eriştiğinde bilgisayarı ya da tüm ağı ele geçirmeye sebebiyet verebilir. Bu dosyaların imza tabanlı çalışan antivirüsler ya da sezgisel analiz servisleri ile analiz edilmesi gerekmektedir. Fidye Zararlıları: Fidye zararlılarını zararlı dosyalardan özellikle ayırmamın nedeni, bulaştığında tüm verilerinizi şifreleyerek çözülmesi için sizden fidye istiyor olması ve bu eylemin çok yaygın bir şekilde kullanıcıları mağdur etmesidir. Bu anlamda E-posta servisinin sıkılaştırılması ve analiz servislerinin fidye zararlılarına özel davranışları tespit edip engellemesini beklemek gerekir. Eksik Hatalı Yapılandırmalar: Bu durum çok sık karşılaşılan bir güvenlik sorunudur. E-postasındaki eksik hatalı bir yapılandırma ciddi krizlere sebebiyet verebiliyor. Kimlik doğrulamaksızın e-posta gönderimine izin vermek, maksimum e-posta gönderim limitini sınırlamamak, ekli dosyaların boyutu gibi. Örneğin, sizin e-posta servisinize kimlik doğrulamadan bağlanan bir saldırgan kurum çalışanlarınıza gelişi güzel e-posta gönderebilir. CEO’yu taklit eden bir saldırgan hedeflediği saldırıyı daha mümkün kılabilir. İnternet Taracıyıcıları Suistimal Kitleri: İnternet tarayıcılarının bilinen açıklıklarını barındıran e-postalar kimlik hırsızlığına, veri sızıntısına ve erişim problemlerine sebebiyet vermektedir. Kimi zaman bir link, kimi zaman bir suistimal kod parçası içerir. Bu durumda e-posta servisi ve

güvenlik bileşenlerinin defansif önlemler sağlıyor olması gerekiyor. Son Kullanıcı Farkındalık Sorunu: Bir diğer kritik nokta ise tüm güvenlik önlemleri aşan saldırganların son kullanıcının bilinçsizliğinden faydalanarak hedefledikleri saldırıları gerçekleştiriyor olmasıdır. Bu konu kullanıcıların düzenli olarak bilinçlendirilmesi, oltalama testleri, sınav, anket ve oyunlar ile farkındalık seviyelerinin ölçülmesi gerekir. E-Posta servislerimizin güvenliğini nasıl test edebiliriz? E-Posta servislerini hedef alan riskleri tanıdık hatta inanıyorum ki çoğunuz bu risklerin birkaçı ile yüzleşti. Bu risklere karşı aldığınız önlemler zaman içinde etkisini yitirebilir, yeni tehditleri algılamada eksik ya da geç kalabilirler ve bu durum bir risk başınıza gelmediği müddetçe size suni bir güvendeyim hissi yaratır. Güvenlik riskinin oluşmasını beklemeden yukarıda bahsi geçen risklere karşı denetim altında olmalısınız, bunun önerebileceğim iki yöntemi var. Sızma Testleri: Penetrasyon testi olarak bilinen ve kurumsal firmaların çeşitli regülasyonlardan dolayısda sıklıkla yaptırdığı bu test başlığı altında uzmanlardan yardım alabilirsiniz. E-Posta Tehdit Simülasyonları: Kendi içinde saldırı vektörlerini barındıran ve size düzenli olarak gerçek riskleri -zarar vermedenyaşatan bu servisler daha proaktiftir. Ücretsiz kullanabileceğiniz ve yerli bir çözüm olaran Sinara Labs. projesinin E-Posta Tehtit Simülasyon modülü sizlere sıraladığım birçok risk için destek sağlar. https://ets.sinaralabs.com adresinden üye olarak kullanmaya başlayabilirsiniz.



22

BThaber

BTnet.com.tr

Netflix’te en iyi TV’ler Netflix, küresel bazda 90 milyondan fazla kullanıcısı için internet televizyonunu olabildiğince kolay ve mükemmel hale getirmek konusunda sürekli yenilikler geliştiriyor. Bu çalışmaların önemli bir bölümünü de üyelerin Netflix'i izledikleri akıllı televizyonlardaki deneyimi geliştirmek için 2015 yılında başlatılan “Netflix İçin Önerilen Televizyonlar” çalışması oluşturuyor. Bu kapsamda Netflix, her yıl üyelerin geri bildirimleriyle oluşturduğu kriterlere göre en iyi internet TV deneyimini sunan akıllı televizyonları açıklıyor. İşte 2017’de en iyi Netflix deneyimi için önerilerin televizyonlar listesi: • 2017 LG 4K UHD televizyonlar (WebOS 3.5) • 2017 Samsung 7, 8, 9 ve Q Serisi Akıllı TV'ler • 2017 Sony Android TV'ler Bu cihazlar, Netflix üyelerinin geri bildirimine göre akıllı televizyondan Netflix izlerken en çok dikkat edilen kriterler ışığında bir değerlendirme sürecinin sonunda seçildi. Seçim listesini belirleyen kriterler şöyle sıralanıyor: • Birkaç saniye içinde TV'nizi açıp Netflix veya diğer internet TV uygulamasını kullanmaya başlayabilme. • Uygulamalar arasında veya uygulamalarla normal televizyon yayını arasında anlık geçiş yapabilme. • Netflix arayüzünün yüksek çözünürlükte görüntülenerek resim ve metinlerin daha net, daha keskin ve daha parlak görünmesiyle yüksek kaliteli izleme deneyimi sağlanması. Netflix İçin Önerilen Televizyon değerlendirmesinde, önceki yıl olduğu gibi, TV menünüzün neresinde olursanız olun Netflix'e kolayca erişip erişemediğinize bakılıyor. Ayrıca uzaktan kumandada televizyonu açıp birkaç saniye içinde doğrudan Netflix'e girmenizi sağlayan bir düğme bulunup bulunmadığı değerlendirme kapsamında. Cihazın en son Netflix sürümüyle gelip gelmediğine ve en yeni Netflix özelliklerini içerip içermediğine de bakılıyor.

3 - 9 Nisan 2017

Yapay zeka, istihdamda ezberi bozacak KPMG, “İş Hayatının Geleceği” başlıklı analizinde teknolojinin kısa sürede iş hayatını nasıl değiştireceğini açıklıyor. Buna göre, gelecek 1015 yıl içerisinde teknolojik devrimle, makineler artık insanların yerini alacak. Değişime ayak uydurmayı başaran liderler ise bu dönüşümde ayakta kalacak. Yapay zekanın insanların hayatını kolaylaştırdığı gibi insanların üstlendikleri işleri de yapabildiğine işaret eden analize göre, yakın gelecekte beyaz yakalı çalışanlar büyük bir değişim ile karşı karşıya kalacak. Gelecek 10-15 yıl büyük bir teknolojik devrimi beraberinde getirecek ve ofislerde beyaz yakalıların yerini yapay zekanın ve bilişsel yazılımların aldığı görülecek.

Bu değişimin faydaları arasında maliyetlerin düşüşü, kalitenin yükselişi, inovasyon hızının artması ön sırada. Ancak bir taraftan da artan işsizlik, politik ve sosyal sıkıntıları beraberinde getirecek. Bu gelecek tablosunda beyaz yakalıların yapması gerekenler şöyle sıralanıyor: • Beyaz yakalılar şehir ve hatta ülke değiştirmeye açık olmalı, yeni iş fırsatları için taşınmaktan korkmamalı. • Yeni yetenekler kazanılabilir, öğrenmeye açık insanlar her zaman kazanan taraf olacak. • Gelişime şüpheyle yaklaşanlar veya gelişimden kaçanlar, iş bulma zorluğuna da daha yakın olacak.

• Esnek davrananlar ve ekonomideki değişimlere uyum sağlayanlar bu büyük dönüşüme de daha kolay ayak uyduracak. • Önümüzdeki 10-15 yıl, beyaz yakalıların önüne sorunlar çıkartacak ve bu sorunlara soğukkanlı ve çözüm odaklı yaklaşanlar, rakiplerine karşı avantaj sağlayacak. • Yapay zekayı yaratacak kadar zeki olan insanoğlu, yaratıcılığı ve uyum sağlama yeteneğiyle bu buhrandan da refah seviyesini koruyarak, hatta gelecek kuşaklar için yükselterek çıkabilir. • Yenilik, yeni yenilikleri doğuracak. Önemli olan bu yenilikleri yaratacak vizyona sahip olmak.

Mobil ödemede Türkiye ön sırada Visa'nın Eylül ayında 19 Avrupa ülkesinde 36 binden fazla tüketici ile online yaptığı “2016 Dijital Ödemeler Araştırması”, tüketicilerin dijital ödemelere ilişkin alışkanlıklarının bir yıl içindeki değişimini ortaya koydu. Buna göre, Avrupa’da ödemelerini düzenli olarak mobil cihazlarla yapan tüketicilerin sayısı son bir yılda 3 kat arttı ve yüzde 18’den yüzde 54’e yükseldi. Mobil cihaz üzerinden hiç ödeme yapmadığını belirten kişilerin oranı ise son bir yılda yüzde 38’den yüzde 12’ye indi. Araştırma sonuçlarına göre, Türkiye mobil ödeme kullanımında yüzde 91 ile Avrupa’da ilk sırada. Türkiye’den araştırmaya katılanların yüzde 91’i parasını yönetmek ve ödeme yapmak için bir mobil cihaz kullandığını belirtti. Türkiye’yi yüzde 89 ile Danimarka, yüzde 87 ile de Norveç izledi. Türklerin yüzde 74’ü ise ödemelerini düzenli olarak mobil cihazlar üzerinden yaptığını ifade etti. Türkiye, bu oranla yüzde 54 olan Avrupa ortalamasının

oldukça üzerinde. Türkiye’de araştırmaya katılanların yüzde 79’u elektrik, su ve doğalgaz gibi fatura ödemeleri, yüzde 68’i seyahat, mobilya gibi harcamaları, yüzde 71’i yemek siparişi, yüzde 47’si ise film, müzik veya televizyon programı satın almak için mobil ödemeleri tercih ettiğini ifade etti. Araştırma, mobil ödeme kullanıcılarının yüzde 77’sinin de arkadaşlarına veya ailelerine mobil cihazlar üzerinden para gönderdiğini gösteriyor. Akıllı telefon ve tabletlerin ödemelerde tercih edilmesinde de Türkiye öne çıkıyor. Türkiye’de akıllı telefonu olan mobil ödeme kullanıcılarının yüzde 51’i, akıllı telefonunu haftada birden fazla kez mobil ödemelerde kullandığını belirtiyor. Temassız ödemelerin yükselişi! Araştırmaya Türkiye’den katılan kullanıcıların yüzde 60’ı, mobil cüzdanlarına en az bir kart kaydettiklerini belirtiyor. Kaydedilen kart tipi yaşa göre farklılık gösteriyor. Gençler kredi kartının yanı sıra banka kartını da tercih

ederken, yaş aralığı arttıkça daha ağırlıklı kredi kartı tercihi ortaya çıkıyor. 1824 yaş aralığının yüzde 33’ü banka kartını cüzdanına kaydederken, bu oran 4564 yaş aralığında yüzde 14’e geriliyor. Araştırma sonuçlarını değerlendiren Visa Europe Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel, şu bilgileri verdi: “Mobil ödemelerin Avrupa genelinde yaygınlaşması ve kullananların sayısının bir yılda 3 kat artması, bu alanda çalışmaların ve yatırımların sonucu. Dünyanın önde gelen dev markalarıyla işbirlikleri Avrupa’da ve tüm dünyada mobil ödemelerdeki ivmeyi artırıyor, yaygınlaşmayı sağlıyor. Türkiye’nin 19 Avrupa ülkesi arasında birinci sırada yer almasında ise genç nüfus ve ödemelerde inovasyon için yatırım yapan bankalarımızın rolü büyük. Geçtiğimiz yıl mobil ödemeler alanında bankalarımız ile birlikte pek çok projeyi hayata geçirdik. Artık Visa kart sahipleri cüzdanlarını çıkarmadan cep telefonlarıyla dünyada olduğu gibi Türkiye’de de

Visa Europe Türkiye Genel Müdürü Merve Tezel temassız Visa kabulünün olduğu tüm işyerlerinde ödeme yapabiliyorlar. Mobil ödemeler için gerek altyapı ve teknoloji gerekse terminal yatırımları ile güçlü bir temel var. Dijital ödemeler bankacılık sistemi dışındaki kesimin de finansal hizmetlerden faydalanmasını mümkün kılıyor. Araştırmaya katılan Türklerin yüzde 82’si dijital ödemelerin finansal

erişimi artıracağına inanıyor.” Araştırma; temassız teknolojisini kullananların yeni ödeme yöntemlerini kullanmaya daha yatkın olduğunu da gösteriyor. Temassız kart kullanıcılarının yüzde 52’si bir mağazada ödeme yöntemi olarak mobil cihaz kullanmayı düşünürken, temassız kart kullanıcısı ‘olmayanların’ sadece yüzde 32’si bu konuda istekli.


GLOBAL ManageEngine KIDEMLİ DANIŞMANLARINDAN

KAÇIRILMAYACAK EĞİTİMLER! ManageEngine AD Ürünleri 14:30 - 15:00 15:00 - 15:30 15:30 - 15:50 15:50 - 16:20 16:20 - 16:50 16:50 - 17:10 17:10 - 17:30 17:30 - 17:40

Harish Sekar ManageEngine ADSolutions Teknoloji Danışmanı

Vivin Sathyan ManageEngine ADSolutions Satış Öncesi Danışmanı

ManageEngine Service Desk Plus 14:15 - 15:15 15:15 - 15:35 15:35 - 16:30 16:30 - 16:50 16:50 - 17:30

AJANDA

17:30 - 17:40

08:30 - 09:00 09:00 - 09:15

Kumaravel Ramakrishnan ITSM Ürün Yöneticisi

09:15 - 09:40 09:40 - 09:55 09:55 - 10:10 10:10 - 10:25 10:25 - 10:40 10:40 - 10:55 10:55 - 11:10 11:10 - 11:25 11:25 - 11:40 11:40 - 12:00 12:00 - 12:30 12:30 - 13:30

Priya Kumaresh SDP Destek Ekibi Yöneticisi

ManageEngine ITOM 13:40 - 14:30 14:30 - 14:50 14:50 - 15:50 15:50 - 16:10 16:10 - 17:10 17:10 - 17:30

Suresh Bagavathy ManageEngine Kıdemli Teknik Danışman

ManageEngine User Conference 2017’de Neler Bulacaksınız?

ManageEngine Desktop Central 13:30 - 14:10 14:10 - 14:30 14:30 - 15:10 15:10 - 15:30 15:30 - 16:30 16:30 - 16:40

Leonard Jayakumar ManageEngine Kıdemli Teknik Danışman

Jagan Pandurangan Satış Öncesi Danışmanı & Uygulama Yöneticisi


24

BThaber

KARİYER

3 - 9 Nisan 2017

AssisTT Adıyaman’da 550 kişilik ek istihdam

Çin’de egitim fırsatı

Huawei Türkiye Pazarlama İletişimi Direktörü Mine Zaim Özcan

Türk Telekom iştiraki olan çağrı merkezi hizmeti sağlayıcı şirketlerinden AssisTT, Anadolu illerinde istihdam yaratma odaklı yatırımlarını sürdürüyor. Bu yatırımlar kapsamında AssisTT Adıyaman’daki yeni çağrı merkezinde 550 kişiye daha istihdam sağlayarak, ilde çalışan sayısını 800’e çıkarttı. AssisTT’in çağrı merkezini ziyaret eden Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ da merkezin faaliyetleri hakkında bilgi aldı, çalışanlarla bir araya geldi. Adıyaman Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 5 bin metrekare alan üzerine kurulu AssisTT’in yeni çağrı merkezi 800 kişiye istihdam sağlıyor. Çalışan yaş ortalamasının 27 olduğu merkez, kadınlara sağladığı istihdam ile de farklılık yaratıyor. Merkezdeki çalışanların yüzde 60’ı kadınlardan oluşuyor. AssisTT Genel Müdürü Cemil Yıldırım, Türk Telekom’dan aldıkları güçle Türkiye’nin dört bir yanında çağrı merkezi yatırımı ile istihdam yaratmaya devam ettiklerini kaydetti ve şunları söyledi: “Anadolu'daki yatırımlar bizim için her zaman farklı ve öncelikli oldu. Adıyaman’da ilk yatırımımızı 2012 yılında gerçekleştirerek, yaklaşık 250 kişiye istihdam yaratmıştık. Yakın dönemde hizmete giren yeni çağrı merkezimizle, yaklaşık 550 kişiye daha ek istihdam sağladık. Böylece AssisTT’in Adıyaman’da yaratığı istihdamı yaklaşık 800’e çıkarttık. Ağırlıklı olarak gençlerin ve kadınların istihdam edildiği merkezimiz, Adıyaman ekonomisine de önemli katkılarda bulunuyor.”

Proje yönetimi profesyonelleri Dinamikler 2017’de buluşuyor İstanbul Proje Yönetim Derneği (İPYD) tarafından organize edilen Dinamikler 2017 - 18. Uluslararası Proje Yönetimi Kongresi, 13-14 Nisan 2017 tarihlerinde İstanbul Hilton Kozyatağı Oteli’nde gerçekleştirilecek. Kongreye dair en güncel bilgi ve gelişmeleri www.dinamikler.org adresinden takip etmek mümkün.

Huawei, dünyanın farklı üniversitelerinden seçilecek öğrencilere, farklı bir eğitim ve bilişim deneyimi yaşatmak üzere “Geleceğin Tohumları 2017” seçmelerini başlatıyor. Geçen yıl Türkiye’den 4 üniversite ve 15 öğrencinin yer aldığı seçmeler, bu yıl ise 7 üniversiteden 15 öğrencinin katılımıyla sonuçlanacak. Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Boğaziçi

Üniversitesi, İstanbul Üniversitesi ve Ege Üniversitesi öğrencilerinin dahil olduğu proje kapsamında özel olarak seçilecek öğrenciler Çin’e davet edilecek. Öğrencilerin Pekin ve Shenzhen’de Çin kültürünü ve teknolojik gelişmeleri öğrenme imkanı elde edeceklerini söyleyen Huawei Türkiye Pazarlama İletişimi Direktörü Mine Zaim Özcan, detayları şu sözlerle paylaştı: “Geleceğin Tohumları kapsamında hedefimiz; genç nüfusa farklı bir kültürel ve teknolojik bakış açısını kazandırmak, küresel operasyonların işleyişi hakkında bilgilendirmek ve kariyer hedeflerine katkı sağlamak. Geleceğin BT uzmanlarının yetişmesine katkıda bulunmayı amaçlıyoruz. 29 Temmuz’da Pekin’de açılış töreni ile başlayacak aktiviteler, katılımcıların 5.5 günlük temel Çin dili ve kültürü programının ardından, 3 Ağustos’ta Shenzhen’e transferleri ile

devam edecek. Huawei’nin genel merkezinin ziyaret edileceği bu bölgede yaklaşık 10 gün boyunca Huawei’in temel bilgi ve iletişim teknolojileri içerikli eğitimleri paylaşılacak. Geleceğin Tohumları 2017 proje etkinliğinin 13 Ağustos’ta gerçekleştirilecek tören ile sona ermesi bekleniyor. Projenin hedef kitlesi; üniversite 3. ve 4. sınıf akademik başarı puanı minimum 3.00- 4.00 aralığında olan elektrik, elektronik, matematik, yazılım, telekomünikasyon mühendisliği öğrencileri. Bölgesel veya uluslararası bir ödüle sahip olan öğrencilerin öncelikli olacağı proje seçmeleri ile elemeleri geçen öğrenciler yüz yüze görüşmenin yanı sıra insan kaynakları tarafından genel yetenek, kodlama ve veri tabanı bilgilerini ölçen teknik testlere dahil olacaklar. Başvurular için trseeds2017@huawei.com adresine CV ve projede neden yer almak istendiğine dair bir ön yazıyı iletmeleri yeterli.”

KoçSistem’de Genel Müdür Akarca Bilgi teknolojileri şirketi KoçSistem Genel Müdürü görevine Mehmet Ali Akarca atandı. Koç Topluluğu’nda 2001-2012 yılları arasında üst düzey yönetici olarak görev yapan Akarca, 1 Nisan itibarıyla KoçSistem Genel Müdürlüğü görevini Mehmet Nalbantoğlu’ndan devralacak. Mehmet Akarca, bu görevinden önce ise Türk Telekom Grubu’nda Kurumsal Müşteri Başkanı ve Kurumsal İş Birimi Genel Müdürü olarak görevini yürütüyordu. Mehmet Ali Akarca, 2000-2003 yılları arasında bookinturkey. com Genel Müdürlüğü

görevinin ardından, 20042011 arasında 7 yıl Koç.Net Haberleşme Teknolojileri ve İletişim Hizmetleri’nin Genel Müdürlüğü görevini yürüttü. 2011-2012 arasında Zer Merkezi Hizmetler ve Ticaret Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alan Akarca, 2012-2016 yılları arasında Türk Telekom Grubu’nda sırasıyla Pazarlama ve İletişim Başkanı, Kurumsal Müşteri Başkanı ve Kurumsal İş Birimi Genel Müdürü görevlerinde bulundu. Lisans eğitimini Nottingham Üniversitesi Ekonomi Bölümü’nde tamamlayan Akarca, Surrey

Üniversitesi’nde pazarlama ve turizm alanlarında yüksek lisans yaptı.

Alışveriş için temsilciniz işbaşında Ofix.com, kurumsal hizmetleri kapsamında çalışan özel müşteri temsilcileri ile kurumlara özel hizmet sunuyor. Ofix.com Kurumsal Satış Müdürü Burak Solak, “Şirketler sitemizde aradıkları ürünleri bulamadıkları ya da tam olarak hangi ürünü almaları gerektiğini bilmedikleri durumlarda kendilerine özel müşteri temsilcileri ile görüşerek sonuca ulaşabiliyorlar” dedi. Solak, şöyle devam etti:

“Tüketici artık özel ürün aradığı gibi, hizmetin de özelleştirilmesini talep ediyor. Biz de operasyonlarımızı buna göre kurguladık. Müşteri temsilcilerimiz; sunduğumuz kurumsal hizmetler kapsamında şirketlerin çalışanı gibi hizmet veriyor. ‘Temsilcim beni arasın’ seçeneği sayesinde kurumların aradıkları ürüne hızla ulaşmaları sağlanıyor, değişen talepleri, özel istekleri ile birebir

ilgileniliyor. Şirketler ofis malzemesi alışverişinde maliyet ve kontrol avantajını Ofix Kurumsal ile yakalayabilirler. Kısıtlı liste özelliğimiz sayesinde kurumlara belirlenmiş ürünleri gösterebiliyoruz. Ayrıca sipariş verme sınırı da konulabiliyor. Müşterilerimize özel sunduğumuz aylık alım raporlarıyla ise kategori bazında hangi üründen kaç adet, hangi fiyata alındığı gibi birçok detay görülebiliyor.”



26

BThaber

KARİYER

Yazılımda kadınların etkinliği artmalı

Kadınları bilim, teknoloji ve mühendislik alanlarında yer almasını hedefleyen Women Techmakers tarafından düzenlenen WTM İstanbul 2017 Konferansı’nda sektörde daha fazla kadın yazılımcı istihdam edilmesinin önemine işaret edildi. Teknoloji şirketleri, yazılımcılar ve öğrencilerden oluşan yaklaşık 700 kişinin bir araya geldiği etkinlikte, katılımcılar farklı teknik konular hakkında bilgi almanın yanı sıra girişim ve başarı hikâyelerini dinleme fırsatını buldu. Yıl boyunca sektördeki kadınlara yönelik organizasyonlar düzenleyen ve 50’den fazla ülkede faaliyet gösteren WTM’nin İstanbul’da 3’üncüsü gerçekleştirilen konferansına katılan kadın yazılımcılar, teknoloji sektöründe eğitimli kadın yazılımcı sayısının düşük olduğuna, iş potansiyellerinin artırılması için şirketlerin istihdam politikalarının değiştirilmesi gerektiğine dikkat çekti. Etkinlikte ThoughtWorks Türkiye’nin yazılımcıları Zehra Kavasoğlu ve Şeyma Çakmak da kaliteli bir yazılım geliştirme süreci için çevik süreçleri kullanmanın sırlarını katılımcılarla paylaştı.

Eğitimde işbirlikleri daha da gelişiyor

3 - 9 Nisan 2017

Büyük veride detay analiz vakti

Yazılım şirketi Etiya, büyük veri alanında yapılan akademik çalışmaların gelişmesi için büyük veri makinesini

Yıldız Teknik Üniversitesi bünyesindeki ElektrikElektronik Fakültesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümü’ne

bağışladı. Makine, “Veri Madenciliği” ve “Büyük Veri” alanlarında çalışacak olan akademisyenler ve öğrenciler tarafından Ar-Ge faaliyetlerinde, akademik ve eğitim-öğretim çalışmalarında kullanılacak. Bu büyük veri makinesi sayesinde eşzamanlı daha çok sayıda algoritma testleri yürütülebilecek ve böylece projelerde zaman kaybı en aza indirilecek. Öğrenciler, üniversitelerde büyük veri teknolojileri ile ilgili anlatılan teorik bilgileri deneyimleme imkanına da sahip olacak.

OYAK Grubu’nun iletişimi Eskibatman’a emanet OYAK, kurumsal iletişimini Aslı Evren Eskibatman’a emanet etti. Eskibatman yeni görevinde OYAK ve grup şirketlerinin iletişimini yönetecek. Son üç yıldır Vestel Şirketler Grubu Kurumsal İletişim Müdürü olarak görev yapan Aslı Evren Eskibatman, Hacettepe Üniversitesi Mütercim Tercümanlık Bölümü'nden mezun olduktan sonra International Data Group Türkiye bünyesindeki Computerworld'de gazetecilik hayatına başladı.

Informationweek'in Ankara Temsilciliği sonrasında 6 yıl Interpromedya Ankara Bölge Müdürlüğü ve BT Haber Ankara Temsilciliği görevini yürüttü. 20042008 yılları arasında Türkiye Bilişim Derneği Kurumsal İletişim Müdürlüğü görevini üstlenen Eskibatman, sonrasında Zarakol ve desiBel Ajans’ta HP, TeliaSonera, Yandex , Sony Ericsson Türk Telekom, Digitürk, TeknoSA ve Microsoft gibi markaların iletişimini yönetti.

Yazılımda istihdam fırsatı Mikro Yazılım, eğitim alanında üniversiteler ile işbirliklerini geliştirme kapsamında Sakarya Üniversitesi Ferizli Meslek Yüksekokulu Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölümü’nde 1 tam günlük eğitim düzenledi. İlgili bölüm öğrencilerinin yanı sıra Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Gökhan Baral ve Yüksekokul Sekreteri Adnan Çetin’in de katıldıkları eğitimde, Mikro Yazılım ürünlerinin “Uygulamalı Meslek Dersleri” kapsamında nasıl kullanılacağı ele alındı. Mikro Yazılım Destek ve Satış Sonrası Hizmetler Departmanı’ndan İlker Bekdemir’in verdiği eğitimin yanı sıra, Mikro Yazılım ve Sakarya Üniversitesi Ferizli Meslek Yüksekokulu Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölümü arasında bir işbirliği protokolü de imzalandı. Söz konusu protokol; Sakarya Üniversitesi Ferizli Meslek Yüksekokulu Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Bölümü ile Mikro Yazılım arasındaki bilimsel etkinlikler, araştırma, meslek içi eğitim konularındaki anlayışlarını, eğitmenleri, çalışanları ve öğrenciler arasındaki ilişkileri teşvik etmek, mevcut olanları geliştirmek ve işbirliği çalışmalarının sonuçlarının ortak kullanımını sağlamak ve bunları yayımlamak, tarafların bilimsel amaçlı organizasyonlardaki deneyimlerini birbirlerine aktarmak temel amaçlarından hareketle oluşturuldu.

İK ve teknoloji şirketi Crossover Türkiye, yazılım yöneticileri için işe alım turnuvası düzenliyor. Crossover’ın küresel ekipleri tarafından daha önce Rusya, Romanya, Polonya ve Ukrayna'da uygulanan işe alım turnuvası konsepti ile şirket, Türkiye'de bir günde 50 deneyimli yöneticiyi işe alarak istihdam yaratmayı hedefliyor.

Tam gün sürecek olan işe alım turnuvası üç oturumdan oluşacak ve oyunlaştırılmış bir süreç uygulanarak, katılımcılar mülakattan geçirilmiş olacak. Birinci adımda tüm adaylar temel seviyede testlere tabi tutulacaklar ve ilk eleme gerçekleşecek. İkinci oturumda da proje sınavlarına girecek adaylar eğer bu etapta başarılı olabilirlerse,

üçüncü oturuma geçmeye hak kazanarak ve bu oturumda teknik mülakatla girecekler. Mülakatta başarılı olabilen adaylar, yüklü maaş alabilecekleri işler için teklif alacaklar. Crossover Türkiye Ülke Müdürü Sinan Ata, " Türkiye'nin başarısının ardından Ukrayna operasyonunun yönetimini de Türkiye ofisi olarak devraldık, bu konsepti Ukrayna'nın Lviv şehrinde deneme fırsatı bulduk. Türkiye'nin insan kaynağına ne kadar güvendiğimizi her platformda dile getiren biri olarak, bu konseptin daha büyük ölçeklisini Türkiye'de uygulanması gerekiyordu" dedi.



EĞİTİMLER

5Nisan 2017 Çarşamba Kurumsal Mimari ile Dijital Dönüşümde Anahtar Yaklaşım İş ve Bilgi Teknolojilerinde Uyumu

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R 6 Nisan 2017 BTvizyon Konya Toplantısı Konya AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

Y U R T İ Ç İ

6 Nisan 2017

13 Nisan 2017

Kamu Siber Güvenlik Zirvesi Bilkent Oteli - Ankara AYRINTILI BİLGİ: http://www.dinamikler.org

Yakalamak Düzenleyen: Mind2Biz Informatic Yer: Point Hotel Barbaros / İstanbul Ücret: Ücretsiz

8 Nisan 2017

Ayrıntılı Bilgi: www.mind2biz.com.tr

Cumartesi

KAVGA ETME SANATI Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 150 TL Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr

14 - 15 Nisan 2017 Dinamikler 2017 Proje Yönetimi Kongresi Hilton Kozyatağı Otel - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.dinamikler.org

25 Nisan 2017 Siber Güvenlik ve Felaket Yönetimi Teknoloji Platformları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr 11 Mayıs 2017 e-gameshow Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.e-gameshow.com 24 Mayıs 2017 2.Uluslararası Akıllı Şehirler Konferansı Congresium Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.akillisehirlerkonferansi.com

12 Temmuz 2017 Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com

14 Eylül 2017 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr 22-23 Kasım 2017 Bilişim Zirvesi 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

19 Nisan 2017 Mobil Teknolojiler Günü Sheraton Grant İstanbul Ataşehir İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.mobilteknolojilergunu. com 27 Nisan 2017 ManageEngine User Conference 2017 Point Otel Barbaros, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.vitel.com.tr/uc2017/ 16 Mayıs 2017 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr 25 Mayıs 2017 Dijital Evrim Teknoloji Platfomları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

3 Ağustos 2017 BTvizyon Çanakkale Toplantısı Çanakkale AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

26 Eylül 2017

Siz de Eğitim ve Etkinliklerinizi Burada Ücretsiz Paylaşabilirsiniz! bthabersirketleri.com/EgitimEtkinlikDuyuru

Dell EMC World 2017 Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.emc.com/en-us/microsites/ dellemcworld/index.htm

19 Nisan 2017 BASID - Data Center Konferans Projesi Hilton İstanbul Bomonti Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.datacenterturkiye.com

6 Mayıs 2017 JavaDay İstanbul 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.javaday.istanbul

18 Mayıs 2017 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr 6 Temmuz 2017 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

22 Ağustos 2017 Dijital Ekosistem: IoT ve M2M İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

5 Ekim 2017

BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

12 Aralık 2017 BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 8-11 Mayıs 2017

3. Çağrı Merkezi Teknoloji Zirvesi Adile Sultan Sarayı - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.cagrimerkeziteknolojizirvesi. com

Y U R T D I Ş I

23-25 Mayıs 2017

CommunicAsia2017 Marina Bay Sands, Singapur AYRINTILI BİLGİ: www.communicasia.com



30

BThaber

MEKTUP

Yeni haftadan merhaba, Bu haftaya da kamu spotu niteliğinde, ortak bir derdimizle başlıyorum: Telefon, tablet ve bilgisayar karşısında geçirdiğimiz zaman arttıkça bu tür ekranların kullanımına bağlı sağlık problemleri de gelişiyor. Okan Üniversitesi Hastanesi Göz Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Op.Dr. Başak Bostancı, “Parmaklarda uyuşma, ense ve boyun ağrıları gibi kas ve eklem problemlerinin yanı sıra, göz ve görme ile ilgili sıkıntılar da dijital araçların uzun süre kullanımına bağlı gelişebilecek problemler” şeklinde acı gerçeği ortaya koyarken, dijital göz yorgunluğu sendromunu da tanımlamış: Bilgisayar, telefon ve tablet kullanımı esnasında veya kullanımının ardından ortaya çıkan bir dizi oküler yüzey sıkıntısı ve görme problemi. Temel sıkıntılar arasında gözlerde yorgunluk, kaşıntı, kızarıklık, kuruluk, yanma, sulanma, bulanık veya çift görme, yavaş odaklanma, renklerin algılanmasında bozulma ve baş ağrısı var. Bu belirtiler bize hiç de yabancı değil, haksız mıyım? İşte deva önerileri: Çevresel faktörlerin değiştirilmesi, örneğin ortam ışıklandırması ve ekran parlaklığının uyumu, dijital ekranların gözlerden yaklaşık 90 cm uzaklıkta olması, ekranın orta noktasının göz seviyesinin yaklaşık 15 cm altında konumlanması, gün içinde uygun miktarda sıvı alımı, uyku düzenlerinin korunması, ortam ısıtmasının ayarlanması gibi adımlar. Sırada çevre haberlerim var. İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Enerji ve Çevre Araştırma ve Uygulama Merkezi (EÇAM), doğayı koruyan, enerjinin verimli ve sağlıklı üretimini sağlayan yenilenebilir enerji kaynakları hakkında toplum bilincini artırmak için “Yeşil Enerji” başlıklı bir fotoğraf yarışması düzenliyormuş.

3 - 9 Nisan 2017

Türk gençlerinin imrendiren başarıları

EÇAM Direktörü Doç. Dr. Sevil Acar da rüzgar enerjisinin yanında dünyada ve Türkiye’de güneş enerjisi maliyetleri hızla düşerken, verimi de yüksek güneş enerjisinin doğa dostu olduğunu belirtmiş ve önerisini yapmış: Güneşi bol bir ülke olarak, örneğin Van Gölü’nün kapladığı alan kadar kurulacak bir güneş enerjisi platformuyla Türkiye’nin tüm enerji ihtiyacı karşılanabilir. Üniversitenin Instagram hesabı üzerinden yürütülen kampanya ile yenilenebilir enerji kullanımında farkındalık yaratarak yaygınlaştırılması hedefleniyor. Yarışmaya katılmak isteyenler Instagram’dan kemerburgazuni hesabını beğenerek, çektikleri fotoğrafları #yeşilenerji ve #ikbu hashtag’leriyle 9 Nisan’a kadar gönderebilecek. Tüm dünyada yüzlerce kentte milyonlarca insan ve anıtsal yapı, iklim değişikliğine dikkat çekmek için 25 Mart saat 20.30-21.30 arasında ışıklarını kapattı. Tüm dünyada 10’uncu kez hayata geçirilen etkinliğe Türkiye’den de tarihi yapılar, belediyeler, üniversiteler ve spor kulüpleri destek verdi. WWF-Türkiye’nin düzenlediği Dünya Saati bu yıl iklim değişikliğinin tehdit ettiği Akdeniz ormanlarını da gündeme taşıdı. Akdeniz ormanlarının iklim değişikliğine uyumu için bir proje yürüten WWF-Türkiye, Haluk Levent’in yeniden yorumladığı ‘Akdeniz Akşamları’ şarkısıyla herkesi projeye destek olmaya çağırdı.

Arçelik ise ürünleri ve üretim süreçlerindeki su verimliliği çalışmalarıyla 22 Mart Dünya Su Günü’nde su tasarrufunun önemine dikkat çekmiş. Tüm hanelerdeki çamaşır ve bulaşık makineleri en verimli Arçelik ürünleri ile değiştirildiğinde elde edilecek su tasarrufu yıllık yaklaşık 150 milyon m3’e ulaşacak. Hatta üstüne bir de elde bulaşık yıkama yerine Arçelik ürünlerinin kullanılması ile bu rakam yılda 500 milyon m3’ü buluyormuş. Bu arada Arçelik, Türkiye Futbol Federasyonu Milli Takımlar Ana Sponsorluğu’nu da üstlenmiş. Spordan devam o vakit… Bildiğin gibi, Türkiye Drone Ligi, drone ve drone sporunu geniş kitlelere yayma misyonu ile yola çıktı. Hedef sadece drone yarışçılarını değil, tüm drone sevenlerin bir araya gelebileceği platformlar yaratmak. Türkiye Drone Ligi, drone teknolojisinin gelişimine katkı sağlamak için Türkiye’nin prestijli üniversitelerinden biri ile işbirliği yaparak öncelikle TDL yarış drone’ları üretimine başlıyor. Drone’lar ile ilgili ArGe çalışmalarının yanı sıra drone pilotluğu ile ilgili eğitimlere de başlanacak. Başarı haberimizde sıra: Zorlu Holding’in desteklediği İzmir Güzelbahçe Bahçeşehir Fen Lisesi 10. sınıf öğrencilerinden oluşan 13 kişilik ‘4th Dimension 6429’ takımı, 16-19 Mart’ta ABD’de yapılan FIRST Robotics Competition San Francisco Regional’de En İyi Çaylak Takımı

(Rookie All Star) ödülünün sahibi olmuş. Böylece 4th Dimension 6429’ takımı 1922 Nisan tarihleri arasında Houston'da düzenlenecek World Championship'e katılmaya hak kazanmış. Ekip tarafından 6 haftada üretilen robot, daha önce 2. Turkish Robotics Off Season yarışması kapsamında "Mühendislikte Mükemmellik" ödülüne de layık görülmüştü. Dilerim bu sayfalarda yeni başarı haberlerini de paylaşırım seninle. Türk gençlerinin yaratıcılığı, başarıyı da getiriyor. Al sana bir örnek daha: Dört Türk mühendis tarafından kurulan, iki yılda Türkiye ve globalde 200’den fazla müşteriye ulaşan web tabanlı mobil müşteri deneyimi yönetim platformu Pisano, Londra ve Dubai’de ofis açmış. Hedef; bölgedeki müşteri ihtiyaçlarına çok daha hızlı cevap

verebilmek. Bu arada, inşaat mühendisliği öğrencilerine depreme dayanıklı yüksek bina tasarımı, analizi ve model yapımı aşamalarında çalışma fırsatı sunmak ve depreme dayanıklı bina bilincini artırmak için Doğal Afet Sigortaları Kurumu (DASK) tarafından düzenlenen Depreme Dayanıklı Bina Tasarımı Yarışması’nın bu yıl üçüncüsü için rekor başvuru gelmiş. Yarışmaya 43 üniversiteden 85 takım kayıt yaptırırken, ön elemeden geçen 28 takım 7-9 Mayıs’ta İstanbul Osmanlı Arşivleri’nde

düzenlenecek büyük finalde yarışacakmış. Türkiye Vodafone Vakfı’nın 9 yıl önce Alternatif Yaşam Derneği (AYDER) işbirliğiyle hayata geçirdiği “Düşler Akademisi” projesi kapsamında kurulan Düşler Mutfağı’nın marifetli öğrencileri, 21 Mart Dünya Down Sendromu Günü’nde Vodafone Maslak Plaza’ya konuk olmuş, Vodafone çalışanlarıyla bir araya gelmiş, ürettikleri kurabiyeleri satmışlar. Ellerine emeklerine sağlık. Türkiye’nin ilk kadın filmleri festivali Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali için geri sayım başladı. 20-23 Mayıs tarihleri arasında sinemaseverlere kapılarını açacak olan festivalin 20’inci yaşını 20 ilde ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde aynı gün yapacağı film gösterimleriyle kutlaması da söz konusu. Bu haftaya noktayı, farklı bir sergi haberi ile koyuyorum. İstanbul Bilgi Üniversitesi, Avrupa Nükleer Araştırma Merkezi (CERN) ortaklığı ile dünyanın en önemli bilimsel etkinliklerinden “CERN Bilimi Hızlandırıyoruz” sergisini ilk kez İstanbul’a getirmiş. 23 Mart’ta santralistanbul Kampüsü’nde açılan sergi, başlangıcından bugüne evrenin 13,7 milyar yıllık öyküsünü etkileyici bir sunumla ziyaretçilerle buluşturuyor. 2009 yılından beri 12 farklı ülkede ve 14 farklı şehirde 500 binden fazla ziyaretçiyi ağırlayan “CERN Bilimi Hızlandırıyoruz” sergisi, ziyaretçilerine evrenin sırlarına ilişkin heyecan verici bir deneyim yaşatacak. Her yaştan ziyaretçinin ücretsiz gezebileceği sergi, 23 Temmuz’a kadar santralistanbul Kampüsü Çağdaş Sanatlar Müzesi Binası’nda bizi bekliyor. Detaylar için https:// cernexhibition2017.bilgi.edu.tr/ sitesine de bakabilirsin. Bu hafta da bu kadar, haftaya yine zengin bir gündemle buluşmak dileğiyle,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1116

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

3 - 9 Nisan 2017

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Satış Grubu Kutay Göçe Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Informatics events on the rise

The slow down period is ending in informatics events and these events start being popular again. The CeBIT Fair ends the blood loss that has lived through in recent years and it is going up again. A very important decision was made for the exhibition in Hannover, Germany, which offers a variety of new innovations. CeBIT Fair will be held in June 2018. 2018 for CeBIT will be the first step of an innovative era. At CeBIT events, there will be more technology, more innovation and more emotional appeal as it was signaled through the announcements. When we learned that the CeBIT Hannover Fair will be held on June 11-15, 2018, the first thing that came to my mind was “have we been freezing in vain since the 80s?” Visiting the fair at least 15 times, it was the cold weather of Hannover, the northern city of Germany,

which came to my mind first. I think it is very meaningful to change the snowy and rainy fair dates to summer. Contrary to the popular belief, CeBIT seems to pull it together this year. Although I do not have a chance to evaluate the event on the number of participants, when I look at the participating firms, almost all the large companies of the IT world was there. IBM, Huawei and Salesforce were among the most effective structures in Germany, as well as SAP, SAS, Software AG and Deutche Telekom which decorated everywhere in blue color and create a magical athmosphere. The brands we knew very well, Fujitsu and Microsoft were also present with their grand stands. Partner country: Japan This year’s partner country is Japan. Not much more than 6 years ago, in 2011, Turkey was the partner

country. This year, we had only 11 companies, one of which was the Ministry. The Barcelona Mobile World event’s becoming at the forefront, the CeBIT Fair being not held in Turkey for the last two years and prejudices about CeBIT seem to have distracted Turkish companies from this very important exhibition. In my opinion, it is not a fair to be ignored and it is still one of the best B2B fairs in the world. Japan has participated with major brands. But I have not seen the air of Turkey, as I did in the past years. The other countries with stands were China, Taiwan, India, Slovakia, Italy and Spain, whose presences were felt. IoT was spoken in every room this year. Great practices drove the spectators into astonishment. The smart cities, production, sports, automotive and telecom solutions related to IOT were highly appreciated at the stands where automobile companies were also very interested in. Apart from IoT, the most common issues were IA (Aritificial Intelligence) and VR (Virtual Reality) applications, while drones and data centers were other emphasized topics. Participation from Turkey During my visits to Turkish companies attending the fair, we had the chance to discuss upon the issues above: • Turkish firms should learn how to act together. We see the result of this in fair. Even communication between Turkish firms was weak in the changing rooms of the fair. • The main objective of our companies in the fair was of course opening up to global markets. The important and the most negative factor in front of this is the political tension that does not step down from the agenda. • And, of course, the state has little interest

in this fair. We were only able to see the Ministry of National Education with Fatih Project. The absence of the Ministry of Transport, Maritime Affairs and Communications and the Ministry of Science, Industry and Technology is a negative factor. The fact that Havelsan, Aselsan and Türksat have not participated was very strange as being companies in the public company structure. Our biggest stand belonged to Canovate. The stand of our new company QRack, which produces similar solutions, was quite beautiful. Mert Bilgisayar, who joined from Bursa, got great interest with trexDCAS solutions and had a chance to build serious cooperation. We were very pleased with the company TRIOMOBIL solutions which have already been opened abroad. The numbers of devices they produce were expressed with millions. I was

CeBIT, changing its shell in 2018 CeBIT 2018 will take place on June 11th- 15th at the Hannover Exhibition Center. However, there will be activities in the open air, as well. “We redefine CeBIT as Europe’s number one platform as a business development fair for innovation and the digital economy.” said Deutsche Messe Board Member Oliver Frese. He also explained the goals of the organisation: “In addition, CeBIT is being reunited in June of 2018. The idea of organizing this event during the summer period is entirely due to the fact that it fits our plans are the best. We are working together with the digital industry to rebuild CeBIT in the first phase.” The halls around D!Campus will form the three main points of the rediscovered CeBIT: d!Conomy, d!Tec and d!Talk. In the D!Conomy display, digital solution providers

very proud of our Casemice Company, which offered doctors training programs, VR Company from Sakarya, IAS, Bimser, ETK Cable which drew the attention of many participants and CMYSOFT from Ankara offering security solutions. I hope that in the coming years, we will have more chance to be involved with many more companies and of course with the public.

and private, public sector customers will reach the business world. Disruptive technologies, research institutes and new entrepreneurs will take part in the new technology division, d!Tec. The d!Talk program will provide opportunities for sharing information in a series of conferences, workshops and open sessions held in various locations.



Turkey IT market size is at the borderline of 100 billion TL According to M2S Research and Marketing data, which undertakes the only reference source of Turkish IT sector; the research of “Top ICT 500 Publication”, IT market will reach 100 billion TL in 2016. The growth trend in the sector is expected to continue in 2017, as well. Cloud service is envisaged as the area where the investment will be concentrated.

will become widespread in the Turkish market. As the number of data centers increases, security, disaster management and data backup will be on the agenda as priority issues. The investments made by SMEs, which constitute more than 90% of the enterprises in Turkey, will be on the hardware market, primarily, hence the hardware market will continue to grow.”

Cloud related services will become widespread In the ‘Top ICT 500 Research’; companies get a chance to measure their own performances and see where they are in the competition. In 2015, IT market reached a volume of 78 billion TL with growth of 12%. The figure is even higher in 2016. Özlem Unan, General Manager of M2S Research and Marketing, a member company of BTHABER Corporate Group, carrying out the research, stated the estimate for 2016 as 96 billion TL. The growth rate compared to the previous year will reach 18%. It is envisaged that the market volume will be composed of revenue from communication technologies with 64 billion TL and the remaining from information technology revenues. Özlem Unan evaluated the results and expectations of the year 2017 with the following words:

Roots of the industry getting stronger Emphasizing that the point reached in the information market is satisfactory, Murat Göçe, Chairman of BTHABER Corporate Group, commented on the position reached by the industry and the upcoming goals: “Our exports volume is expressed in billions of dollars and with nearly 20 information technologies and communication companies; our roots are spread all over the country. As information technologies embrace communication, health, production, trade, agriculture and all other sectors; our roots become stronger. Information technologies and communication are on their way to be the most favorite sector with their contributions to the country’s economy by producing technologies that have strong roots, growing body every day and enabling people to live better lives thanks to this tree’s fruits. In this aspect, ICT 500 Research is a constant source as well as a guide for foreign investors. One of the biggest shortcomings of the sector is the gap in measurement and statistics and the real benefit of the ICT 500 Research is to fill this gap and to provide support in order to measure the values by comparison.”

“By 2015, the highest growth was realized in hardware and software categories. Thus, the share of the software industry in total information technology was 35%. Telecom services, on the other hand, still have the biggest share in total IT sector with 47%. We expect this growth trend to continue in 2017, as well. In 2017, cloud related services

AçıkBulut family grows Bilgiturk, which offers a domestic cloud computing family to companies of all sizes, aims to strengthen its strong presence in the domestic market in foreign markets as well. Cloud computing is a comprehensive issue. Bilgiturk, which focuses on providing services to corporations by managing their own data and making safe sharing, takes important steps in this matter with AçıkBulut product family. Bilgiturk General Manager Onur Abalı emphasized that while the number of companies prefering cloud computing increases day by day, they focus primarily on creating solutions for institutions that can not choose cloud due to legal obligations or which do not want to keep their data in cloud computing. Onur Abalı said that: “The first product of the

AçıkBulut family, ‘AçıkBulut Online’ started to be developed in 2011. AçıkBulut Online was considered a SaaS model application that can be empowered in accordance with organizational hierarchy. Its main target mass was medium and small sized businesses with no data center. Here, all the data, users and access authorities had a structure that was produced from scratch. Like the global individual examples; “AçıkBulut Online” regulates users' privileges and inter-accesses, it involves file syncing, web-mobile access and structuring as a link in the external environment. Later, “AçıkBulut Hybrid” joined our product family. This product is designed for users with data centers, the main purpose of our product, which was designed as on-premise, was to enable the file system

and the authorities work together and integrate with the existing systems without being moved or remanufactured. “AçıkBulut Hybrid” started to give cloud features to classic file server systems in a very short time. This product is still being developed since 2013 for organizations whose target mass is their data center. “AçıkBulut Hybrid” aims to develop a single platform that manages existing files and all the services located around it, in short, all the points that the file touches. In addition to sharing files, creating secure access, collaborative workspaces, file privacy and security management, logging and self-service IT services all around are just a few of the things AçıkBulut Hybrid can do. We continue to work to be wherever the file is stored, shared, authorized and filtered.”

The starting point of security is the network structure Data center Radore and IP solutions company Brocade shared the points that needs attention for rapidly growing network security risks and what should be done to address those risks in 2017 at a meeting. “Attacks cause companies to face irreparable damage with loss of reputation and productivity through theft of personal and financial data, not just the loss of money.” Radore General Manager Sadi Abalı said, indicating that losses caused by cyber attacks are often caused by shortcomings in network security. According to Abalı, instead of challenging processes such as high initial investment costs and building data centers, cloud computing offers opportunities to use top security and networking solutions to businesses. Radore Chairman Zeki Kubilay Akyol noted that with the increase in the device, the amount of data emerging

also increased. He stated that: “Management and the investment that needs to be done get complicated by the increase of data. For this reason, the importance of outsourcing is increasing with cloud computing approach.” Akyol listed the basic proposals for businesses as the following: • Simple passwords should be avoided: The hackers automatically use popular passwordscanning systems such as “123456” and unfortunately most of them gets successful. • Change passwords at regular intervals: Even if attackers gain passwords, it is important to update them so they can not use it consistently. • Phones must be encrypted: If e-mails or network access is provided from the phones used for business, the

password must also be used. • Anti-DDoS service must be purchased: The costs of DDoS attacks are huge for companies at every scale. In turn, getting DDoS security as a service is much more affordable. • Two-factor authentication should be used: It is important to access the servers in the data centers with a VPN with twofactor authentication capability. Brocade Turkey Country Manager Feyyaz Atalay, who emphasized the rapid transformation of network technologies in Turkey, stated that: “Service providers will be setting up the future of the IT world in Turkey. The futures of service providers will be differentiated by the points specialized and the flexibility and operational simplicity of the technologies they use.”




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.