BThaber Sayı 1118

Page 1

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1118 17 - 23 Nisan 2017


AJANDA 08:30 - 09:00 09:00 - 09:15 09:15 - 09:40 09:40 - 09:55 09:55 - 10:10 10:10 - 10:25 10:25 - 10:40 10:40 - 10:55 10:55 - 11:10 11:10 - 11:25 11:25 - 11:40 11:40 - 12:00 12:00 - 12:30 12:30 - 13:30

ManageEngine User Conference 2017’de Neler Bulacaksınız?


YENI NESIL G ÜV ENLIK ÖN LEML ERINDEN HABERD AR MISIN IZ ? Her geçen gün sistemlere sızmak, zarar vermek, kullanıcı ve şirket bilgilerini çalıp kazanç elde etmek için yeni yöntemler geliştiriliyor. Geleneksel güvenlik önemlerini bırakın, Este’ye gelin!

estebilisim.com/yeninesilguvenlik

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1118 17 - 23 Nisan 2017

Sayfa

10

Sayfa

3

Veri merkezi stratejileri çiziliyor BASİD tarafından düzenlenen Data Center Türkiye Konferansı, 19 Nisan günü gerçekleştirilecek.

Handan Aybars

Sayfa

12

Otomotiv sektörü kendini yeniden tanımlıyor Hibrid elektrikli ve otonom sürüş özellikleri olan sürücüsüz yerli prototip araçları ile AVL Türkiye, üçüncü Ar-Ge merkezini de gündemine aldı.

Sayfa

32

Karakutu, risklere karşı da kalkan Birçok sektörde güvenliğe pratik ve zamansal takip özellikleri ekleyen Axxana, Türkiye pazarında InfraSec ile farkındalığı daha da geliştirmeyi hedefliyor.

BT’de en iyiler ‘Plus’ farkıyla geliyor! Türkiye’de bilişim sektörünün en önemli referans kaynağı olan Bilişim 500 araştırmasında 2016 yılı sonuçları ışığında ‘en’leri saptamak için geri sayım başladı. Uluslararası şirketlerin yurtdışında kullandıkları bir kaynak, ticari ataşeliklerin rehberi olduğu gibi, kamu sektörünün ve BT yöneticilerinin referans noktası olmayı 18’inci yılında da devam ettirecek olan Bilişim 500 araştırmasında sonuçlar, 12 Temmuz 2017 tarihinde düzenlenecek bir törenle paylaşılacak.

Dünyanın Dünyanın Dünyanın En En En Hızlı Hızlı Hızlı *** Analitik Veritabanı ileTanışın Tanışın Analitik Analitik Veritabanı Veritabanı ileileTanışın

Bellek-içi ve SQL Tabanlı Analitik Veritabanı ile Işık Hızında Performansa Ulaşın!

Sayfa

13

DOSYA: Veri merkezlerinde yenilenen altyapı Dijital dönüşüm süreçleri ve bu kapsamda yeni nesil teknolojilerin etkisiyle veri merkezleri de önemli bir değişim ve gelişim içinde. Detaylar ise dosya sayfalarımızda.

Gold Sponsorlar

* TPC-H Benchmark testlerine göre EXASOL en yüksek skora sahiptir. http://www.exasol.com/en/in-memory-database/tpc-h/

724

+90 542 717 35 57

www.karadan smanl k.com.tr

Bilgi Teknolojileri & Telekomünikasyon Çözümleri



BThaber

GÜNDEM

17 - 23 Nisan 2017

3

BT’de en iyiler ‘Plus’ farkıyla geliyor! Bilişim 500 araştırması, bu yıl 18’inci kez düzenlenecek. Araştırma için Handan Aybars ilk duyuru yapıldı ve başvurular alınmaya başlandı. Yeni bir karar olmadıkça 28 Nisan’a kadar şirketlerden başvuruların alınacağı Bilişim 500 araştırmasında her yıl olduğu gibi, halka açık olan ve olmayan şirketlerin 12 aylık resmi net satış gelirlerini gösteren belgeleri temel kriter. Net satış gelirlerine göre yapılan sıralama kriteri, yıllar boyu Bilişim 500 araştırmasını farklı kılan temel özellik oldu. Önceki yıllarda gerçekleştirdikleri Bilişim 500 araştırmalarından temel farkın bu yıl ilk kez hayata geçirilecek ‘Bilişim 500 Plus’ yapısı olacağını vurgulayan M2S Genel Müdürü Özlem Unan Atılan, bu yenilikle ‘Bilişim 500’ markasına bir katma değer daha ekleyeceklerinin altını çizdi. Sıralamadaki şirket sayısı yine 500 olurken, ‘Plus’ yapısı ile farklı kategorilerde de sıralamalar sektörle buluşacak. Örneğin Bilişim 500 sıralamasına giremeyen, ama bir ayrıcalığı olan, örneğin son 3 yıl içinde kurulmuş, başarılı bir girişim olup bir teknokentte önemli çalışmalar yapan veya Anadolu’da çalışmaları ile öne çıkan şirketler ‘Bilişim 500 Plus’ kategorisinde farklı bir sıralamaya tabii tutulacak. Detayları Özlem Unan Atılan ile konuştuk:

alabilmek. Bu yılı farklı kılacak bir yenilik olarak, ilk etapta büyük şehirlerde bulunan teknokentlerdeki şirketlere elektronik ortamda ve basılı olarak başvuru formumuzu gönderdik. Eskişehir, İzmir, ODTÜ, TÜBİTAK MAM, Yıldız Teknik Üniversitesi, Kocaeli Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Sakarya Üniversitesi Teknoloji Geliştirme Bölgesi, Bursa Ulutek Teknokent, Ankara Gazi Üniversitesi Teknopark, Gebze OSB Teknoparkı, Hacettepe Üniversitesi, Ankara Teknoloji Geliştirme Bölgesi gibi noktalara başvuru formlarımızı gönderdik. Girişim yetkinliğini ortaya koymaya uygun tüm noktalara ulaştığımıza inanıyorum. Ama daha fazlasına da açığız. Yani gönderim yapmadığımız teknokenler için de bu bilgi, bir davet olsun. www. bilisim500.com/ sitemizden başvuru formunu yükleyen teknokentlerdeki girişimler ve şirketler de bize bilisim500@ m2s.com.tr adresine e-posta atarak ulaşabilir. Sektörün Bilişim 500’e bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu araştırmamız, sektör için önemli bir rehber. Bu yıl araştırmaya başlamadan önce bir danışma kurulu toplantısı yaptık ve Bilişim 500 içinde yer alan şirketlerin görüşlerini aldık. Bu farklı adımları atma konusunda öneri de zaten bu danışma kurulundaki şirketlerden geldi. Yani onların

ÇİFT HANELİ BÜYÜME RAKAMLARINA ULAŞABİLİRİZ

önem veriyoruz. Belirttiğim gibi, bu yıl araştırmada ana kategorilerimizde herhangi bir değişiklik yok. Ama ‘Bilişim 500 Plus’ ekseninde farklılaşma var. ‘Bilişim dünyası iş dünyasında kök salıyor’ bu yılki mottomuz ve yerküre üstünde kök salan bir bilişim ağacını resmediyoruz. Bu da bilişimin küresel, ulusal ve sektörel bazda vazgeçilmez gereklilik olduğunu ortaya koyuyor. BT şirketlerinin size dönüşleri başladı mı? Evet, şirketler bu yıl da gerekli belgeleri ile hızla dönüş yapmaya başladı. Hatta biz araştırmaya başlamadan önce zamanlama planlarımızı bize soranlar oldu. Dolayısıyla gelen belgeler ışığında bu yıl da hızlı biçimde araştırmamızı toparlayacağız. En önemli merakımız pazarın nasıl şekillendiğini ve ne kadar büyüdüğünü net biçimde görmek. Beklentiniz nedir? BT sektöründe 2016 yılında neler oldu? Sizinle ön tahminlerimi paylaşabilirim. Buna göre, 96,2 milyar TL’lik bir pazar büyüklüğüne ulaştığımızı düşünüyoruz. 100 milyar TL sınırına yaklaşan sektör, 2015 yılına göre TL bazında yaklaşık yüzde 18’lik büyüme sergiledi. Büyümenin temeli olan kategoriler var. Örneğin telekom servisleri artık daha durağan bir segment halini alıyor. Buna karşılık, donanım ve özellikle yazılım tarafında inanılmaz büyüme var.

Büyümenin gerekçeleri sizce neler? “2017 yılının bilişim sektörü yaşanmazsa, genel olarak yine Trend olan konusunda yorum yapmak için büyüme bekliyorum. Hatta bir sorun bazı konular henüz erken. Sektöre ve ürüne olmaması halinde, büyümenin var. Bu göre farklılıklar olduğunu da TL bazında iki haneli rakamlara nedenle göz önüne alırsak, çok kötümser ulaşması benim için hiç de şaşırtıcı yazılım başlığı değilim ve çok ekstrem bir durum olmayacak.” hız kesmeden büyümeye devam ediyor. Bulut bilişim, yorum ve önerilerinden yola Bilişim 500 Plus konsepti güvenlik, felaket yönetimi, çıkarak bu yılki yeniliklerimizi hakkında bilgi verir hayata geçirdik. Bu stratejimiz iş sürekliliği gibi alanlar misiniz? pazarın dinamiklerini ciddi ‘Bilişim 500 Plus’ yapısında bu sayesinde sektör şirketlerinin ölçüde etkiliyor. Örneğin hafta itibariyle duyurularımıza beklentilerini düzenli olarak sonu gelmeyen siber saldırılar Bilişim 500 araştırmamıza başlayacağız. Kullandığımız güvenlik tarafında hem dahil etmeyi başarıyor, tüm materyallerde de ‘Plus’ı kamuda hem özel sektörde hazırlık sürecimizde her yıl adresleyen bir görselimiz ciddi yatırımları beraberinde misal kategorilerde yenilik, olacak. Hedefimiz; bilişim getiriyor ve bilinç seviyesi dünyasında oyuncu olan daha ekleme veya değişiklik isteği de bu paralelde sürekli olup olmadığını öğrenmeye fazla yetkin şirketi kapsama

gelişiyor. Güvenlik önceliği ile birlikte iş sürekliliği, felaket yönetimi gibi başlıklar doğal olarak önem kazandığı için bu alanda yatırımlar da ön planda ve gündemde. Bunları pazarın da önemli değişkenleri olarak gösterebiliriz. Bireyler; mevcut durumlarını korumaya öncelik veriyor, standart kurumsal ihtiyaç olan yatırımları yapmaya devam ederken, lüks olarak görülenler revize ediliyor. Son yıllarda kendini gösteren ‘BT yatırımlarında planlı bir önceliklendirme’ eğilimi tüm gücüyle devam ediyor. Bu eğilimde öne çıkanları nasıl örnekleyebiliriz? Bence şirketler öncelik sırasını ‘yazılım- donanım-hizmet’ olarak ayırmıyor. Bunun yerine iş kritik seviyesine bakıyor, kritik olan başlığa yatırım yapıyor. Yazılımın yıllar içinde bu kadar büyümesinin sebebi ise yazılımla birlikte gelen verimliliği kısmen de olsa idrak etmiş olmaları. M2S olarak KOBİ’leri hedefleyerek yaptığımız araştırmalarda öncelikli olarak neye yatırım yapacaklarını sorduğumuzda, ilk sırada üretim sürecinde yer alan makine parkı, ikinci sırada insan kaynağı, üçüncü sırada ise teknoloji yanıtlarını alıyorduk. KOBİ’lerle bağlantı kurarak gerçekleştirdiğimiz son araştırmamızda ise makine parkı yine ilk sırada, ama teknoloji de ikinci sıraya yükseldi. Bu da KOBİ’ler nezdinde yıllar içindeki farkındalık gelişiminin göstergesi. Şirketlerin BT

bütçelerine baktığımızda, en büyük payı yine donanım alıyor, bunu yazılım izliyor, son olarak hizmetler geliyor. Kurumsal hayatta nasıl bir BT yatırımı odaklı bakış açısı değişimi söz konusu oluyor? Donanım ve yazılım sıralamada ilk iki öncelik olmayı sürdürüyor. Yazılım pazarının bu kadar hızlı büyümesinde temel sebep, önceki yıllarda şirketler daha çok donanıma yatırım yaparken, bugün geldiğimiz noktada yazılımı önceliklendirmeleri. Bu da donanıma kıyasla yazılım başlığında daha hızlı büyümeyi beraberinde getiriyor. Bu gelişim, donanım pazarında bir dönüşümü de beraberinde getiriyor. Mesela artık bütünleşik ve hiperbütünleşik altyapılardan bahsediyoruz. Dolayısıyla mevcut yapıyı merkezi olarak yönetmek, bir şekilde hayatı kolaylaştırmak üzerine kurulu bir yapı tercih sebebi. O kadar çok veri merkezi yatırımı yapılıyor ki, donanım ve ağ ürünlerinin hız kesmeden büyümesi hiç de şaşırtıcı değil. Tabi donanım üreticilerinin ürünlerinde farklı markaların ürün ve çözümleri ile entegrasyon yetkinliğinin öne çıkması da burada önemli bir role sahip. Artık temel önceliği şöyle tanımlamak mümkün: BT altyapımı mümkün olduğu kadar merkezi olarak yönetebileyim, maliyetlerimi aşağı çekeyim ve kesintisiz çalışayım.

Ölçek değİl, yetkİnlİk belİrleyİcİ Bilişim 500 araştırmasının kapsamı, 'Plus' konsepti ile her ölçekte şirketi bünyesine katarak daha da büyüyor. Hedef; bir önceki yılın satış gelirine göre oluşturulan Bilişim 500 sıralamasının yanında, satış geliri veya ölçeği ile bu sıralamaya giremeyen, ama alanında ve bölgesinde potansiyeli yüksek şirketleri de değerlendirme sürecine taşımak. Böylece cirosu ile ilk 500 şirket sıralamasının yanında, potansiyeli ile göz dolduran girişimler ve Anadolu şirketleri de 'Plus' başlığında düzenlenecek sıralamalarda kendilerine yer bulabilecek. Türkiye'de

bilişim sektörünün yıllar içindeki gelişimi sonucunda ulaştığı 'gerçek' değerini ortaya koymak adına 'Plus' yeniliği önemli bir araç olacak. www.bilisim500. com sitesinden detaylarına ulaşılabilecek bu yeni yapıya, 28 Nisan'a kadar dijital başvuru da yapılabilir. Böylece Türkiye'de bilişim sektörünün bir bütün olarak gelişmesi yolunda emek veren her ölçekte şirket ve girişime ulaşmak, sektörün gerçek potansiyelini ortaya koyarak kamu, özel sektör ve yurtdışına her zamankinden daha kapsamlı bir rehber sunmak mümkün olacak.


4

BThaber

E-TOPLUM

17 - 23 Nisan 2017

Veri merkezlerinin başkenti olma yolunda emin adımlarla… Teknoloji kapasitesi yüksek Konya, bu yıl da BTvizyon illeri arasında yerini aldı. BTvizyon Konya etkinliği 6 Nisan'da Dedeman Hotel Konya'da sektörü buluşturdu. 14 ana başlıkta 10'u aşkın konuşmacı, bilişim sektörünün öne çıkan başlıklarını iş dünyası ve bilişim sektörünün temsilcileri ile paylaştı. Konya’da gelenekselleşen etkinlikte ilin bilişim vizyonu ele alınırken, veri merkezleri, değişimin gerekliliği, iş verimliliği ve kurumsal yazılımlar, güvenlik çözümleri ve fidye yazılımlar, veri keşfi ve ileri baskı çözümleri konularında ürün ve çözümler katılımcılarla paylaşıldı. 2002 yılından bu yana sayısı giderek artan illerde düzenli olarak gerçekleştirilen BTvizyon Toplantıları, bilişim sektörünün önde gelen şirketlerinin kurumsal verimlilik, maliyet avantajı gibi faydalar sağlayan ürün ve çözümlerini her ölçekte şirketlerle paylaştıkları ortak buluşma noktası. 200’e yakın ilgili kişinin katılımıyla gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını Bilişim Zirvesi Etkinlik Yönetmeni Tuğsen Fıstıkçı yaptı. Bilişim sektörünün büyümesine yaklaşık 25

yıldır hizmet veren BTHABER Şirketler Grubu’nun bir parçası olduklarını belirten Tuğsen Fıstıkçı, “Etkinliği gerçekleştirebilmemize destek sağlayan Konya Bilişim Derneği (KOBİD) nezdinde Başkan Ahmet Öztürk’e, tüm KOBID üyelerine ve Konya Ticaret Odası Başkanı Selçuk Öztürk’e ve tüm üyelerine teşekkür ederiz” dedi. Fıstıkçı, konuşmasında Bilişim 500 araştırması ile ilgili önemli detayları da

Konya, bİlİşİmle kalkınıyor

Konya Bilişim Derneği (KOBİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öztürk, Konya'nın sektördeki yerini ve potansiyelini şu sözlerle anlattı: "Konya'nın bilişim kenti olması yönünde etkin rol alıyoruz. Bilişim Haftası’nı farklı etkinliklerle kutladık. KOP Veri Merkezleri Uygunluğunun Araştırılması Projesi tanıtım toplantısı ve KOP ziyaretlerimiz hızla devam etti. Üyelerimizden

Akınsoft’un insansı robot fabrikalarının temelini attık. Derneğimizin ve bazı STK'ların çabaları sonuç verdi, ortaokul 5 ve 6'ıncı sınıflarda Bilişim Teknolojileri ve Yazılım zorunlu ders oldu. Bilişimin doğru ve verimli kullanılmasına yönelik, güvenlikten çocukların bilişim teknolojileri ile gelişimine uzanan birçok konuda basın açıklamalarımız ulusal medyada kapsamlı biçimde yer aldı. Arzumuz ve çabamız; bilgi ve teknoloji üretimine, ihracatına yönelik yerel girişimcileri teşvik etmek, yol göstermek, teknolojik yatırımları Konya’ya çekmek. Bu amaçla ortak akıl grubu çalışmaları yapılmalı, Konya Bilişim ve Teknoloji Platformu oluşturulmalı, Konya Bilgi Kenti Stratejisi ve Eylem Planı geliştirilmeli."

paylaştı: “18’inci kez gerçekleştirilecek Bilişim 500 araştırması çalışmaları başvuru formlarının dağıtılması ile başladı. Bu yıl başvuruları dijital ortamda da kabul ediuruz Bilişim 500’de bu yıl da yenilikler var. Yeni alt kategorilerle zenginleşen yapısı çeşitli birçok firmanın sıralamaya girmesini, farklı ödüller oluşmasını sağlamakta. Anadolu firmaları için yeni alt kategori bu yıl bir ilk olacak ve 3 yaşından küçük genç firmalar için de bazı sürprizler var. Detaylar Bilişim 500 web sitesinde ve duyurularımızda yer almaktadır. 17’inci kez gerçekleştirilecek Bilişim Zirvesi de bu yıl “Yıkıcı ve Yenilikçi Dijital Ekonomi” ana başlığında ‘REkonomi Başlıyor’ mottosu ile düzenlenecek.” Konya, bölgesinde fark yaratıyor Konya Bilişim Derneği (KOBİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öztürk, KOBİD’in öncelik ve hedeflerini anlattı. ‘Türkiye'nin bilişimi üretmesinin yanı sıra doğru ve verimli kullanan bilgi toplumuna dönüşmesi, Konya'nın da bilişim kenti olması için çalıştıklarını belirten Ahmet Öztürk’ün ardından sözü Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk aldı. Konya Ovası Projesi (KOP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı, çalışmalar ve hedefler hakkında katılımcıları bilgilendiren

Selçuk Öztürk’ün ardından sözü alan KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Koordinatör Yardımcısı Şükrü Yavuz Pınarkara da, “Konya İli Veri Merkezleri Bölgesi Uygunluk Araştırması Projesi” hakkında detayları şu sözlerle paylaştı: “Kalkınma Bakanlığı’na bağlı KOP İdaresi Başkanlığı, Mevlana Kalkınma Ajansı (MEVKA), TÜİK Konya Bölge Müdürlüğü’nün aynı bina içerisinde hizmet verebilmesi amacı ile Meram Belediye Başkanlığı tarafından satışa çıkarılan eski hizmet binası Başkanlığımızca satın alındı ve 30 Ekim 2016 tarihinden itibaren yeni binada hizmet vermeye başladı. Veri merkezi; verinin ete-kemiğe bürünmüş hali ve büyük veri kavramı geçici bir moda değil. Küresel bazda veri merkezi pazarının değeri ve veri merkezi enerji pazarının büyüklüğü istikrarlı bir büyüme sergiliyor, küresel bir veri merkezi pazarının oluşmasına, bu pazar yapısında belli bölge ve ülkelerin ön plana çıkmasına yol açıyor. Bu noktada Konya; jeopolitik konumu, düşük deprem riski ve düşük nem oranı, güneş enerjisi potansiyeli ve fiber optik ağların kesişme noktasında olması gibi gerekçelerle önem kazanıyor." Değişimi benimseyin Etkinliğin Ana Sponsoru olan Fujitsu Türkiye’den Servis Direktörü Cengiz Yeker, 'Neden Değişim?' başlıklı sunumuyla; 100 yaşına geri sayımdaki Fujitsu hakkında detayları paylaşırken,

kurumsal felsefe, yani 'insan odaklı inovasyonun' önemine dikkat çekti. Türkiye pazarındaki konumları hakkında bilgiler veren Cengiz Yeker, bir gereklilik olarak tanımladığı değişimle ilgili, "Planlı veya plansız olarak, belli bir süre içerisinde, belli bir durumdan başka bir duruma geçme olarak tanımlayabileceğimiz 'değişim' başlığında birçok başlıkta önemli çalışmalar yaptık" dedi. "KOBİ’lerde Kurumsal Yazılımın Konumlanması ve İş Verimliliği" başlıklı sunumuyla Mikro Yazılım İş Geliştirme Uzmanı Serkan Turpçu, Mikro Yazılım'ı tanıtarak başladığı sunumunda şu bilgileri verdi: "Tüm Türkiye’ye yayılmış 300 iş ortağı, satış kanalımızın da temeli. Türkiye pazarında ERP kullanım oranına baktığımızda, sadece 400 bin firmanın ERP/ERM sistemleri kullandığı tahmin ediliyor. Mikro Yazılım ürün pozisyonlaması ise büyük ölçekli şirketlerden KOBİ'lere ve küçük boy işletmelere kadar çeşitlilik gösteriyor. Kurumsal, orta boy ve küçük boy işletmelerin her biri için ürünlerimiz var. Mikro Yazılım ERP'nin fonksiyonları tüm kurumsal birimlerde önemli faydaları berberinde getiriyor."

Dell EMC Kanal Satış Yöneticisi Muhammed Dursun Riskler, açık kabul etmiyor Verilen iletişim arasının ardından etkinliğin ikinci yarısı, Dell EMC Kanal Satış Yöneticisi Muhammed Dursun'un 'Dönüşüm ve Geleceğe Hazır Kurumlar' başlıklı sunumu ile başladı. Geçen 15 yılla Devamı 6. Sayfada =>



6

BThaber

E-TOPLUM

kıyaslandığında gelecek 15 yılın köklü bir değişim ortaya koyacağını, işletme odaklılık, bağlılık ve içgörü sistemleri, bulutta yerel uygulamalar, veri ve analitik akışları, her şeyin interneti kavramlarının büyük önem kazanacağını kaydeden Dursun, "Hibrit buluta geçişte altyapı ve mimariyi modernleştirmek, hizmet sunumunu ve bunun yönetimini otomatikleştirmek, hibrit bulut sunumu için bilişim operasyonlarını dönüştürmek gerekliliği var" bilgisini verdi. Sonicwall Türkiye Ülke Satış

17 - 23 Nisan 2017

çıkan Cryptolocker ve son zamanlarda etkisi artan Cryptowall. Çoğu yazılımdan daha çok update olan yazılımlar bunlar. Fidye yazılımları ciddi bir risk. Bu riski azaltmanın temel yöntemi ise yeni nesil firewall teknolojileri. SonicWall Grid İstihbarat Teşkilatı ile dünyanın herhangi bir yerinde ortaya çıkan bir zararlı, anında merkezlerimizde değerlendirilip, gerekli imzalar oluşturuluyor ve tüm bu 1 milyon cihaz için kullanılmaya başlanıyor.

Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları Lideri Özben Miçooğulları, fidye yazılımlarına karşı korunmanın yollarını anlattığı sunumunda ise şu bilgileri katılımcılarla paylaştı: “Son zamanlarda siber korsanların bir numaralı tercihi fidye yazılımları. Türkiye’de en çok bilinenleri 2015 başında ortaya

Dolayısıyla müşterilerimiz bu zararlılardan korunmuş oluyor. Firewall markaları arasında, sürekli olarak 48 saat içinde gerekli update’leri yapan iki markadan biri Sonicwall ve üreticinizin bu önlemi almaması demek, exploit kit’lere karşı açıklarınız olması demek.”

BiSoft Bilgi Teknolojileri Proje Yöneticisi Serkan Yılmaz BiSoft Bilgi Teknolojileri Proje Yöneticisi Serkan Yılmaz, 'BiSoft Veri Keşfi' başlıklı sunumuyla Oracle BI Specialized Gold Partner olan BiSoft'un veri yönetimi ve veri keşfi başlıklarındaki uzmanlığı hakkında detaylar paylaştı. Veriyi bilgi kavramına dönüştürmenin bir süreç işi olduğuna değinen Serkan Yılmaz, veri keşfi ve iş zekası ile görselleştirme hakkında bilgiler verirken, bulut altyapı servisleri (IaaS) ile elde edilen faydaları katılımcılarla paylaştı. MasDeha Satış Müdürü Aykut Aydoğan, yeni ve ileri teknoloji ile baskı çözümlerini anlattığı sunumunda, çapraz medya görüntüleme teknolojileri ile MasDeha'nın tarayıcı ve yazdırma çözümleri hakkında bilgiler verdi. Kurumsal verimi artırmak için bilgi yönetiminin önemine, çözüm ortağı Canon'un ürün ve

Kapsamlı bİr dönüşüm gerçekleştİrİlecek

Konya Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Öztürk, sunumunda şu bilgileri paylaştı: "KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı; 8 Haziran 2011 tarihli ve 642 sayılı Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile kuruldu. Haziran ve Eylül aylarında

Bakanlar Kurulu Kararı ile uhdesindeki Aksaray, Karaman, Konya ve Niğde illerine Nevşehir, Yozgat, Kırşehir ve Kırıkkale illeri dahil edildi ve toplam il sayısı 8’e ulaşmıştır. İdarenin temel görevleri; eylem planları hazırlamak, bunların uygulanmasını koordine etmek, izlemek ve değerlendirmek. Ayıca bölgedeki kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen yatırım projelerini izlemek ve değerlendirmek, araştırma, etüt, proje ve incelemeler yapmak veya yaptırmak da görevler arasında. Kurumlar arasında koordinasyonu sağlamak kadar,

kalkınma ajanslarının ortak ve daha etkili çalışmalarına yardımcı olmak da hedeflerimiz. Bu süreçte, Kalkınma Bakanlığı tarafından verilecek diğer görevleri de hayata geçireceğiz. KOP Eylem Planı - Temel Stratejiler ve Önceliklere baktığımızda amaç; kapsamlı bir dönüşümü gerçekleştirmek ve bu başlıkta tarımsal yapıda değişimi ve sürdürülebilirliği sağlamak, sanayi, ticaret, ulaşım, enerji gibi sektörleri güçlendirmek, eğitim, sağlık, kültür ve diğer sosyal hizmetlere erişilebilirliği ve kaliteyi artırmak.”

çözümlerinin bu alandaki sunumlarına işaret eden Aykut Aydoğan, minimum baskı maliyeti, buna karşılık evrak güvenliği ve güvenli baskı adına bu çözümlerin sunduğu yararlara değindi. Etkinliğin son sunumunu Arena Value partneri Trend Micro Müşteri İlişkileri Yöneticisi Emirhan Aşçı, 'Yeni Nesil Uç Nokta Güvenlik' başlığında yaptı ve şu bilgileri verdi: "Smart Protection Network ile Türkiye’ye özel tehdit istihbaratı yapılıyor. 2016 ve 2017'in en büyük tehdidi fidye yazılım. Fidye yazılımda hedefler de değişti. Ana hedef artık son kullanıcı değil, büyük kuruluşlar. Dünya ve Avrupa

ortalamalarında Türkiye, karşı karşıya olduğu risklerle ön sıralarda. Türkiye'deki mobil uygulamalara baktığımızda, 658 bin 799 mobil uygulama indirildi ve 10 bin 747 zararlı mobil uygulama tespit edildi. XGEN ve yeni nesil uç nokta güvenliğine baktığımızda, 'machine learning' teknolojisi ile artık her dosyanın DNA’sına bakıyoruz." BTvizyon Konya etkinliğinin sonunda, geleneksel hediye çekilişi de yapıldı ve BTburada’dan üç kişiye Norton 5 Cihaz Korumalı Internet Security Güvenlik Yazılımı, Quadro’dan da iki kişiye giyilebilir teknoloji ürünü akıllı gözlük hediye edildi.

Türkİye, bölgesel verİ merkezİ olabİlİr

KOP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı Koordinatör Yardımcısı Şükrü Yavuz Pınarkara, Konya Veri Merkezleri Bölgesi Uygunluk Araştırması Projesi ile ilgili önemli bilgiler paylaştı: "Veri merkezlerinde; kritik bilgi işleme kaynakları, denetimli ortamlarda, merkezi yönetim altında birleştirilir. Nesnelerin interneti bu alanda gelişimin kat be kat hızlı olmasını gerektirecek. Veri merkezi pazarı da küresel bazda hızlı gelişimini sürdürecek. Bilgi Toplumu Stratejisinin Yenilenmesi Projesi kapsamında Makroekonomik Projeksiyonlar ve Fırsatlar Raporu hazırlandı. Raporda bulunan 5 senaryodan birisi de Türkiye’nin bölgesel veri merkezi olması ve bulut bilişimin yaygınlaştırılması. Konya ili Veri Merkezleri Bölgesi Uygunluk Araştırması Projesi kapsamında veri merkezlerini yönelik talep ve ihtiyaç analizleri

yapılarak, veri merkezi kurulum stratejisi belirlendi. Konya Veri Merkezleri Bölgesi (VMB) için optimum alan büyüklüğü önerisi getirildi. Yer seçimi standartları ve buna göre uygun alanlar belirlenirken, belirlenen 3 alanda detaylı etütler yapıldı. Konsept Konya VMB tasarımı tamamlanırken, veri merkezi işletme model önerileri ortaya konuldu. Lansman faaliyetlerimiz devam ediyor. Projenin hayata geçirilmesini kolaylaştıracak düzenlemeleri şöyle sıralamak mümkün: • 678 Sayılı KHK İle cazibe merkezi illerine sağlanan avantajların, Konya iline de sağlanması. • Uygun elektrik fiyatlarından faydalanılması. • Vergi indirimlerinden yararlanılması. • Mali teşvik verilmesi. • ‘Veri Merkezi İşletmecisi = Data Center Operator’ tanımının yapılması • Veri merkezlerinin kullandıkları lisanslar ile ilgili yeni hukuki ve mali düzenlemelerin yapılması. • Fiber altyapının yaygınlaştırılması • Bir veya daha fazla internet değişim noktasının kurulması.”



8

BThaber

E-TOPLUM

17 - 23 Nisan 2017

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

Girişimciliğe var mıyız?

Yeni sözcükler: ROV ve AUV bilgi yollamak. Ucunda bir de ışığı olacağı için Eelume’nin aydınlattığını, yukardaki ekip ekrandan görecek.

Randstad Workmonitor Girişimcilik Araştırması Birinci Çeyrek (Mart 2017) Raporu’nda Türkiye’ye dair saptamalar: *On çalışandan 8’i girişimci olmak istiyor (% 76). Dünya ortalaması yüzde 53. Meksika, Hindistan ve Şili’den sonra Türkiye 4’üncü sırada. En az hevesliler ise Almanya ve Japonya (% 25’ler). *On çalışandan 4’ü, kendi işini kurmak için şimdiki işinden istifayı göze alıyor (% 42). Hindistan, Malezya, Meksika’dan sonra Türkiye yine 4’üncü. *On çalışandan 7’si, şimdiki işini kaybederse, kendi işini kurmaya kararlı (% 69). *On çalışandan 5’i başarısızlıktan korkuyor, ama

diğer 5’i için sorun değil. En çok korkanlar Yunanlılar ve Hintliler (% 75 üstü). *Ülkeniz, startup’ların gelişmesine uygun mudur? Hintliler % 86 evet diyor. Amerikalılar % 81 evet. Türkler % 54 ile ortada. En olumsuz yanıtı Japonlar vermiş (% 20). *Hükümet, startup’ları destekliyor mu? En yüksek evet % 84 ile Hindistan. Türkiye % 55 ile ortada. En olumsuz yanıt % 20 ile Yunanistan. *Küreselleşme, küçük işletmeleri zor sokuyor diyenler en çok Türkiye ve İspanya’da (% 90). *Bütün bu verilere rağmen, Türkler % 84 oranla “çok uluslu bir şirkette çalışmayı” tercih ediyor.

Norveç kıyılarındaki binlerce yarımada ve haliç (fyord) arasından bir tanesi, sürücüsüz deniz taşıtlarının denenmesi için seçildi. Uzaktan kumandalı, insansız, otonom, deniz üstü ve denizaltı robotların Trondheim’a 240 km uzaktaki 130 km uzunluğunda ıssız bir fyordda deneme sürüşleri için resmi izin Kasım 2016’da verilmişti. Şimdilerde ise bu işin nasıl yapılacağı medyaya açıklandı. Burası, deniz robotları denemesine ayrılmış ilk ve tek yer. Fyorda hemen ilgi gösteren

şirketlerden Rolls Royce, 2020 yılında denize sürmeyi planladığı otonom yük gemisi için denemelere başladı. Sadece deniz taşımacılığı değil, denizaltı işleri için de yenilikçi projeler burada denenecek. Bunların başında, Norveç ürünü Eelume geliyor. Yılana benzeyen, eğilip bükülen bu robot sürekli olarak su altında kalabilecek. Hem de karaya bir kablo ile bağlanmadan... Eelume’nin başlıca işi, açık deniz petrol platformlarının en diplerine kadar “üşenmeden ve üşümeden” dolaşıp, yukarıya

Bir İngiliz şirketiyle (UK Automated Ships) Norveç’li Kongsberg Maritime ortaklaşa insansız bir tekne yapımı için anlaştılar. Hrönn adlı tekne yük taşıyacak: Ulaşımı uzak, zor kıyılardaki tesislere, balık çiftliklerine, bilimsel istasyonlara. Nasıl ki cip sözcüğü “yetmez” oldu, Amerikalılar SUV diye sözcük icat ettiler: Şimdi de ROV geliyor = Remotely Operated Vehicle. Uzaktan kumandalı araç. Ve AUV geliyor = Autonomous Underwater Vehicle. Otonom denizaltı aracı. Uluslararası denizcilik kurallarına göre gemide kaptan olmak zorunda. Robot gemi için yeni kurallar, tanımlar gerekecek. Hukukçulara yeni başağrısı çıktı.

Ağ tarafsızlığı ölüyor Bir yandan, bilişimde artık güvenlik aramayın. Öte yandan, mahremiyet, özel yaşamın gizliliği, kişisel verilerin korunması fasafiso. Beri yandan, zaten ağ (net) tarafsızlığı da sizlere ömür. 1990’larda insanlığın özgürce ve sınırsız iletişimini amaçlayan internet, artık bundan böyle illiberal hükümetlerin, büyük paragöz şirketlerin, kötü niyetli herkesin denetimine geçiyor. Hatta geçti de biz, sanki hala bir ümit varmış sayıklıyoruz. Geçmiş olsun. 1990-2016 iyi niyetli bir deneydi. ABD’de Federal İletişim Komisyonu (FCC) başkanlığına Trump’ın atadığı Ajit Pai, ağ tarafsızlığını iptal edeceğini açıkladı. Zaten Temsilciler Meclisi 205 hayır, 215 evet oyla, ağ tarafsızlığının mezarını kazdı (Trump’ın Cumhuriyetçi Partisi’nden 15 üye de hayır oyu kullandığı halde). Senato 48 hayır, 50 evet oyu ile mezara gömdü. İki senatör oy kullanmadı.

Trump, ağ tarafsızlığına inanmadığını, iptal edeceğini söylüyordu. Dediğini yapacak. Böylece, internette parayı bastıran daha hızlı genişbantta uçacak. Parası yetmeyen yan yolda daha yavaş gidecek. Ayrıca, telekom şirketleri, internet kullanıcısına ait bütün verileri satabilecek. Bütün verileri! ABD liberal ve eğitimli kesimi buna karşı örgütlenmeye başladı. İki ayrı kitlesel fon yaratma kampanyası, yaratıcı yenilikçi iki proje yürütüyor: Parasını verip, ünlü siyasetçilerin, Trump’tan başlayarak, internet kullanım verisini satın alacaklar. Nasıl ki telekom şirketleri halkın verisini şirketlere satacak, o halde bu veriyi herkes satın alabilir? Amerikan tv oyuncusu Misha Collins, GoFundMe adlı girişimiyle şimdilik 63 bin dolar topladı. Hedefi 500 milyon dolara çıkmak.

Bu epey uçuk bir hedef ama diğer girişim şimdiden 215 bin dolara erişti bile. SearchInternetHistory.com hedef olarak 1 milyon dolar hayal ediyor. Medeni haklar savunucusu ACLU, eksik kalanı tamamlayacağını açıkladı. Bir diğer tehlike ise, özel şirketlerin “malı” olacak bütün verilerin nasıl korunacağı? Zaten bilişimde güvenlik diye bir şeyin “artık” olamayacağını The Economist bile kapak konusu yaparken: “İnternette güvenlik konusu ilk başlarda akla gelmemişti. Sonradan düşünülmeye başlandı. Bugün bilişim güvenliği çok berbat durumdaysa, bunun nedeni, dün bu konunun ciddiye alınmamasıdır.” Ama acaba, tarih ve zaman damgası, kırılması fazlasıyla güç karmaşık şifreler (örneğin 60-70 haneli) kullanan blok zinciri (block chain) internette yeni güvenlik

önlemi olabilir mi? Çünkü neden İngiltere Merkez Bankası, tam da bu konuda Kanadalı şirket MindBridge AI

ve San Fransisco’dan Ripple ile “finansal iletişimdeki anormallikleri saptamak” amacıyla işbirliğine gidiyor?



10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

17 - 23 Nisan 2017

Veri merkezi stratejileri ‘Data Center Türkiye Konferansı’nda çiziliyor Dijital dönüşüm süreçlerinde işletmeler, farklı kanallardan gelen verilerini daha hızlı bir şekilde işlemek Ayhan Sevgi ve bu verilere daha hızlı ve kesintisiz bir şekilde ulaşmak istiyorlar. Bu doğrultuda veri merkezlerinin kapasitesi ve altyapısı önem kazanıyor. Veri merkezi altyapıları konusunda faaliyet gösteren şirketler tarafından kurulmuş olan Bilişim Altyapı Sistemcileri Derneği (BASİD), sektörü geliştirmek ve sektör profesyonellerini bilgilendirmek amacıyla çeşitli faaliyetler sürdürüyor. BASİD tarafından geleneksel olarak düzenlenen Data Center Türkiye Konferansı bu konuda önemli bir boşluğu dolduruyor. Bu yıl 19 Nisan günü Hilton İstanbul Bomonti Oteli’nde düzenlenecek olan Data Center Türkiye etkinliği, derneğin çalışmaları ve veri merkezlerinin gelişimi konusunda BASİD Başkanı İlhan Taşlı ile Data Center Türkiye Konferansı Komite Başkanı Rahmi Bıyıklı, sorularımızı yanıtladı: BASİD’in ana çalışmaları konusunda bilgi verebilir misiniz? İ.T.: 2012 yılında hayata geçen Bilişim Altyapı Sistemcileri Derneği, öncelikli olarak bilişim sektöründe kendi uzmanlık alanının temsil eksikliğini gidermektir. Bilindiği üzere bilişimi oluşturan ana unsurlar bilgi ve iletişim teknolojileridir, alt elemanlarını da donanım, yazılım, hizmet ve elektronik haberleşme olarak düşünebiliriz. Türkiye genelinde bilişimin ana ve alt sektörlerini temsil eden pek çok sivil toplum kuruluşu mevcuttur. Fakat alt uzmanlık alanlarından biri olan yapısal kablolama ve ağ teknolojisi konusunda temsil eden bir yapının bulunmaması bizleri bu eksikliği gidermeye yönlendirmiştir. Tüm sektörlerin kanımızca en çok eksikliğini hissettiği konu yetişmiş insan kaynağıdır. Sektörü büyütmenin ve daha iyi hizmet vermenin yanı sıra işletme maliyetlerinin düşürülmesinde yetişmiş personelin önemi elbette tartışılmaz. Dernek olarak sektör çalışanlarının eğitimi temel çalışma alanlarından birisidir. Bu alanda yaptığımız çalışmalarda edindiğimiz genel durum eksiklerimizin düşündüğümüzden daha fazla olduğunu da

BASİD tarafından düzenlenen Data Center Türkiye Konferansı, 19 Nisan'da gerçekleştirilecek.

BASİD Başkanı İlhan Taşlı göstermiştir. Tespit ettiğimiz eksikler kısaca şu şekildedir. Yeterli ve kendi alanında uzman eğitmen olmaması, eğitim prosedürlerinin yeterli seviyede oluşturulmaması ve ölçme değerlendirme konusundaki eksikler olarak sıralayabiliriz. Bu alanda eksikliklerini gidermiş ve işi daha ileri boyuta götürerek çok ciddi disiplinler oluşturmayı başarmış yurt dışında sivil toplum örgütlerini örnek alarak kendi eğitim politikalarımızı geliştirmek derneğin temel misyonlarındandır. Dernek faaliyetlerimizin bir diğer çalışma alanı da bilgi ve tecrübenin sektörde paylaşılmasıdır. Bu yıl 4. etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Sponsor ve bağımsız konuşmacılarımız özellikle veri merkezleri alanında son yenilikleri ve farklı bakış açılarını konferans aracılığı ile sektörle paylaşacaktır. Sivil toplum kuruluşu olarak bireysel fayda yerine toplumsal fayda yaratmanın öneminin farkındayız ve bu sorumluluğumuzu yerine getirdiğimize inanıyoruz. Data Center Türkiye Konferansı hangi amaçlar doğrultusunda düzenleniyor? İ.T.: Teknolojik değişimin baş döndürücü noktaya geldiği bir dönemde yaşıyoruz. Ülke olarak bu değişimin gerisinde kalmanın topluma ekonomik ve sosyal maliyetlerinin yüksek olacağı sanırım herkesin kabul ettiği bir gerçektir. Seminer, konferans ve tartışma platformlarının güncel bilgiye ulaşmada, bilişim alanında stratejilerin geliştirilmesinde çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Sivil toplum kuruluşu olarak üzerimizdeki sorumluluğun farkındayız ve kendi hizmet alanlarımızdan biri olan üstelik

değişimin en hızlı yaşandığı bir konuyu sürekli gündemde tutmak, değişen teknoloji, disiplin ve stratejileri sektörle paylaşmak amacı ile 4. kez etkinliğimizi gerçekleştiriyoruz. Ziyaretçi ve katılımcılar bu etkinlikte neler ile karşılaşacaklar? R.B.: Konuyu kısaca birkaç madde altında sırlayacak olursak, sektörde yerli ve yabancı üretici olan sponsorlarımızın veri merkezleri ile ilgili son çözümlerini yerinde görebilmek, sponsor konuşmacılarımızın sunumları ile yeni çözümlerin yaratacağı fayda ve uygulama kolaylıklarını görsel paylaşımlar ile izleme imkanı, bağımsız konuşmacılarımızın sunumları ile veri merkezlerindeki son gelişmeler ve yeni disiplinlerin paylaşılması imkanı ile karşılaşacaklardır. Veri merkezleri, dijital dönüşüm süreçlerinde nasıl bir rol üstleniyor? R.B.: Dijital dönüşüm ile işletmeler bazında büyüme, inovasyon ve rekabet avantajı yaratan önemli sonuçlar hedeflemektedir. Orta ve uzun vade de mobil, IoT, sanal gerçeklik ve yapay zeka gibi konulardaki dijital ürün gelişmeleri ve bunları kullanan işletmelerin iş model değişiklikleri kaçınılmaz hale gelmektedir. Bunun doğal sonucu olarak; büyük verinin performanslı olarak işlenmesi ve analizi için bilişim teknolojilerinin kalbi konumunda olan veri merkezi hizmetlerinde bulut bilişim yaklaşımıyla yaygınlaşan hibrit bulut servis modeli (IaaS, Paas ve SaaS) ivmelenerek büyümeye devam edecektir.

Veri merkezlerinin esas hizmet prensibi, yazılım servislerinin performans sürekliliği olması sebebiyle, network mimarisi kapsamında Software Defined Network - SDN modeli yönetim kolaylığı, kaynak optimizasyonu ve verimliliği açısından kilit rol üstlenecektir. Dijital dönüşüm sürecinde hem bireysel kullanıcı hem de kurumsal işletmeler açısından veri merkezlerinin yüksek kapasiteli ve hızlı data işlem taleplerini kesintisiz hizmet ile karşılaması gerekmektedir. Dolayısıyla, veri merkezinde altyapı yedekliliği, yüksek bilgi güvenlik seviyesi ve işletim maliyet optimizasyonu hedefleyen akıllı yönetim yaklaşımı giderek artan bir öneme sahip olacak. Veri merkezlerinde kesintisiz hizmet için nasıl yapı kurulmalı ve bu yapının ana bileşenleri nelerdir? R.B.: Tasarım kriteri birinci derecede önemli olup altyapı sistemlerinin yedekliliği ve dayanıklığı bu tasarım kriterine bağlıdır. Veri merkezinin servis sürekliliğinin sağlanması için tasarımın dinamik, esnek

hayata geçirilmesi de servis sürekliği açısından önemlidir. Bu kapsamda ortam izleme, PMS, BMS ve DCIM yönetim çözümleri etkin olarak kullanılmalıdır. Bu yönetim platformlarının gerçek zamanlı entegrasyonu da yapılarak, kapasite ve değişim yönetimi modülleri de operasyonel süreçlerde etkin biçimde kullanılmalıdır. Günlük operasyonda 7x24 sürekliliğinin sağlanması için teknik uzman desteği, kritik sistem bakım anlaşmaları ve iş ortağı ilişkilerinin de düzenlenmesi gerekmektedir. Veri merkezleri altyapı entegrasyonunda nelere dikkat edilmeli? R.B.: Veri merkezlerinde servis sürekliliği için çok sayıda sistem ve cihazın bir arada entegre çalışması gerekliliği operasyonel açıdan uçtan uca risk etki analizinin yapılmasını zorunlu kılar. Bu sayede hem servis seviyesini hem de operasyonel maliyetleri kontrol altında tutulabilir. Altyapı sistemlerinin merkezi monitor ve yönetimi önemli olup bunun için DCIM gibi bir üst platform da tüm alt sistem yönetimlerinin entegre edilmesi gerekir. Bu yapıda dikkat edilmesi gereken nokta gerçek ihtiyaçları karşılayacak DCIM çözümünün oluşturulmasıdır. Bu sayede

Data Center Türkiye Konferansı Komite Başkanı Rahmi Bıyıklı ve değişimlere açık olması gerekir. Dolayısıyla en önemli konulardan biri hem sistem hem de uygulama açısından aktif yedekliliktir. Bilhassa bulut servisleri söz konusuysa yedeklilik daha fazla önem kazanır. TIA ve BICSI standartları altında tanımlanan TIER seviye yaklaşımları kesintisizliği hedefleyen tasarım kriteri için yol göstericidir. Kesintisiz bir hizmet için yönetim platformları da önemli rol oynar. Operasyonel bakım süreçlerinde, proaktif problem yönetiminin

proaktif bir bakım yönetimi ile maliyet ve işletim verimliliği mümkün olabilir. Bu yaklaşım ile tasarım sürecinde DCIM yönetiminden beklentilerin net bir şekilde belirlenmesi ve altyapı sistemlerin ihtiyaç duyulan entegrasyonu destekleyecek özelliklere sahip olmalıdır. Kullanılmayacak özellikler veya modüllere sahip yönetim platformlarına yatırım yapılmasının fazlaca bir anlamı yoktur önemli olan operasyonel süreçte ele tutulabilen gerçek bir katkı sağlanabilmesidir.



12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

17 - 23 Nisan 2017

Otomotiv sektörü kendini yeniden tanımlıyor Otomotiv teknolojilerinde dünyanın önde gelen mühendislik Handan Aybars firması AVL’nin 2008’den bu yana Türkiye’de faaliyet gösteren kuruluşu AVL Türkiye, 2016 itibariyle ikinci Ar-Ge merkezinde ilk yerli sürücüsüz ve hibrit elektrikli araç teknolojilerini geliştirmeye başladı. AVL Türkiye Genel Müdürü Dr. Umut Genç, küresel bazda 30’dan fazla AVL merkezi arasında Avusturya’daki ana merkeze düzenli teknoloji ve mühendislik sağlayan iki merkezden biri olan AVL

2018’de hibrid elektrikli, 2020’de ise otonom sürüş özellikleri olan sürücüsüz yerli prototip araçları tamamlayarak İstanbul’da saha testlerini yapmayı planlayan AVL Türkiye, üçüncü Ar-Ge merkezini de gündemine aldı. kritik otomotiv alt sistemleri tasarımında öncü olduklarını vurgulayan Dr. Umut Genç, “İkinci Ar-Ge merkezimizde çalışmalarla 2018’de hibrid elektrikli, 2020’de ise otonom sürüş özellikleri olan sürücüsüz ilk yerli prototip araçları tamamlayarak İstanbul’da saha testlerini yapmayı planlıyoruz” dedi. Üçüncü Ar-Ge merkezi odaklı beklentisini de dile getiren Genç, hedef ve stratejileri hakkında sorularımızı yanıtladı:

AVL Türkiye Genel Müdürü Dr. Umut Genç Türkiye’nin bu kapsamda, Türkiye’de yerli tasarım mekanik ve elektrikli sistemler odaklı çalışmalarını arttırma kararıyla, ilk Ar-Ge merkezinin açılmasından kısa bir süre sonra Haziran 2016’da ikinci Ar-Ge merkezini faaliyete geçirdi. “Şirket cirosunu 2016 yılında 2015 yılına kıyasla avro bazında yüzde 14 büyüterek 5.2 milyon avroya ulaştırdık” diyen Dr. Umut Genç, ekledi: “Bu büyüme ile AVL Türkiye; Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) tarafından “Türkiye’nin en hızlı büyüyen 100 şirketi” arasında otomotiv mühendisliği alanında ödül alan tek şirket oldu.” AVL Türkiye’nin 2017 hedefi yüzde 20 büyüme ile ciroyu 6 milyon avronun üzerine çıkartmak. Dr. Umut Genç, “2008 yılında 6 mühendis ile başladığımız yolculuğumuzda 2010’dan bu yana her yıl yüzde 39 olmak üzere toplamda ciromuzu 8, çalışan sayımızı 7 kat arttırdık” dedi. Otomotiv endüstrisinde cari açığın azalması için motor, transmisyon ve kontrol yazılımı gibi ara ürünlerde yerlilik oranının artması önemli. Bu doğrultuda Türkiye’nin yerli motor, transmisyon, elektronik kontrol ünitesi gibi

Türkiye pazarını nasıl değerlendiriyorsunuz? Zorlu yanlarına baktığımızda, Türkiye pazarı, ileri teknolojide sığ bir pazar. Karşı tarafta hem ihtiyaç farkındalığı yaratmak gerekiyor hem de bizim gibi bir firmayla çalışmanız için güçlü bir markanızın olması lazım. Bu konuda ABD, İngiltere veya Almanya gibi olmadığımız için Türkiye’de hizmetlerimize ihtiyaç duyan sınırlı endüstri var. Bu projelerin hiçbiri bugünden yarına bitecek, ucuz projeler de değil. Ciddi bir yatırım ve 3-4 yılı bu yatırımlara ayırma gücünde, yani küresel bir marka olmanız lazım. Bizim geliştirdiğimiz teknolojiler, üretim tarafında yapılmayan işler. Dünya ile kıyasladığımızda, Türkiye bu tarz ileri teknoloji projelerinde işin başında. Bu nedenle projelerimiz ve ciromuzun yüzde 70’i ihracata dönük ve yurtdışına yaptığımız işler katlanarak artıyor. 2017 yılı için Türkiye pazarında hedefleriniz neler? Özellikle elektrikli ve otonom araç teknolojilerinde projelerimiz var. Bu amaçla ekibimizi de hızlı biçimde

büyütmek istiyoruz. Giderek daha çok proje bize geliyor ve İK’mızı hızla geliştirmemiz lazım. Küresel bazda yıllık cironun yüzde 10’u ArGe’ye ayrılıyor. Türkiye’de ise yaptığımız her şey zaten Ar-Ge. Hızlı büyüyoruz ve bu nedenle yeni bir Ar-Ge merkezi gündemimizde. Ar-Ge 3 binamız, 2018 yılında hayata geçecek gibi görünüyor. Türkiye’de yaptığınız çalışmalar ağırlıklı olarak neleri içeriyor? Daha çok ‘geleneksel dünya’ diyebileceğimiz motor geliştirme, transmisyon geliştirme, yani işin makine tarafı güçlü. Ama bu alanda büyüme hızı azalmaya başladı. Ayrıca Türkiye’de bu dünya ligine girmek için ‘ne kadar yatırıma, ne kadar riske hazırsın’ gibi soruları yanıtlayabilmek gerek. Misal, bir otonom minibüs için birkaç yıl Ar-Ge yapıp, bu yatırımın geri dönüşünü Türkiye pazarında ne kadar sürede alabileceksiniz? Bu otonom minibüsü yurtdışına satabilecek, minibüsün ilgili ülkelerdeki servis ve satış ağını kurabilecek misiniz? Bu soruları sorduğumuzda iş büyüyor. Güçlü markalar, kendi iç birimleri ve bizimle bağları kurar, hesabını ve yatırım geri dönüş beklentisini doğru kurgular. Oysa bizde bu tarz güçlü markalar az olduğu için yerelde yapılan Ar-Ge projeleri ile markalaştırma ve satış süreçleri konusunda soru işaretleri beliriyor. TÜBİTAK 1515 Öncül Ar-Ge Laboratuvarları Destekleme Programı ve bu programdaki konumunuz hakkında bilgi verir misiniz? Hem TÜBİTAK hem Başbakanlık Yatırım Destek ve Tanıtım Ajansı’ndan (TYDTA) önemli destekler alıyoruz. Bize her konuda hep destek oluyorlar ve bu da bizi motive ediyor. Bu gibi büyük projelerde devlet desteği çok önemli. Sonuçta küresel bir rekabet var ve herkes bu tarz bir projeyi kendi ülkesinde yapabilmek istiyor. Bu tarz bir teknoloji geliştirmek, ülke adına stratejik bir adım. Bu işi iyi öğrenirseniz tüm dünya kapınıza gelir. Bu

yönüyle AVL Türkiye’yi ileri mühendislikte Türkiye’deki en yetkin okullardan biri olarak görüyoruz. Sultanbeyli ve Sancaktepe’de iki Ar-Ge merkezimiz yan yana ve bu projeyi Sultanbeyli’de, yani Ar-Ge 2’de hayata geçireceğiz. Burada konu ileri elektrikli bir araç ve paralelinde otonom bir araç toplamak istiyoruz. Geleneksel bir aracı alacak, burada bir partner ile yol almayı tercih edecek, aracı elektrikliye dönüştüreceğiz ve kendi şanzıman yazılımımız, transmisyon yazılımımız, kendi bataryamız, kendi elektrik sürücümüz ve algoritmamız olacak bu araçta. İkinci olarak ise yine bir araca kendi kameramızı, radarımızı, sensörlerimizi, kendi yazılımlarımızı ekleyip otonom araç olarak yollarda test etmek istiyoruz. Türkiye’de elektrikli ve hibrid araç potansiyelini, hem bireysel farkındalık hem kamu yatırımları açısından nasıl görüyorsunuz? Potansiyel çok yüksek. Büyük şehirlerimiz var ve hibrid araçlar, trafiğin en yoğun olduğu yerlerde öne çıkıyor, verimliliği artırıyorlar. İçten yanmalı motorlarla dur kalk yaptığınız zaman verimsiz kalıyor, fazla yakıt harcıyorsunuz. Bu nedenle İstanbul’un bile potansiyeli birçok Avrupa şehrinden daha yüksek. Ama Avrupa ülkeleri bize kıyasla daha uzun soluklu düşünebiliyor, teşvikler veriyorlar. Londra’da herkes 6 pound karşılığında şehir merkezine girebilirken, ‘elektrikli aracın varsa bedava gir’ diyor kamu. Saati 5 pounddan park ederken, elektrikli aracı bedava park etmek mümkün. Bunlar söz konusu araçları çekici kılıyor. Hem yakıt tüketimini azaltıyor hem çevresel etkiler sağlıyor ve yerel yönetim de çevreciliğini göstererek reklamını yapabiliyor. İlk adım teşviklerse, ikincisi de altyapı. Nasıl bir altyapıdan bahsediyoruz? Elektrikli araç için şarj istasyonlarını yapılması, şebekenin güçlendirilmesi lazım. Bir anda elektrik

kesintileri ile karşılaşmamak için bu gerekli. Ayrıca araçta otonom yapı, resmin sadece bir parçası. Akıllı şehirler ve akıllı altyapı dediğinizde, akıllı araçların birbiri ile konuşması gerek. Böylece otonomun bir üst seviyesine çıkıyor, farklı araçların ortak bir akıl yaratabildiği mimariyi hayata geçiriyorsunuz. Kamu yönetimleri ve regülatörler, sigorta şirketleri gibi paydaşların bu gelişime bakışını nasıl değerlendiriyorsunuz? Son 2-3 yılda tüm bu paydaşlarda farkındalık önemli biçimde arttı. Özellikle batıda bu konuda yenilikler hızlı ilerliyor. Tüm bu paydaşlar, bu konuda gelişimi ve attıkları adımları fırsat olarak görüyor. Sigorta şirketleri misal, yeni bir pazarlama aracı ile daha çok insana seslenme imkanı bulabiliyor. Örneğin İngiltere’de bir sigorta şirketi, mobil cihaza yüklenen uygulaması ile sürücünün konumunu alıyor, kişinin sürüş kalitesine bakıyor ve bundan sonra prim kararını veriyor. Sigorta sektörü bu yeniliği fırsat olarak görüyor. Kanun yapıcılar da özellikle ABD’de buna önem veriyor. Peki otomotiv sektörü, bu kadar paydaşın etkisinin artmasını nasıl karşılıyor? Bundan 5 yıl önce hoşumuza gitmiyor, ‘otomotivi otomotivciler bilir’ diyorduk. Ama artık herkesin önceliği; en güçlü paydaşları bir araya getirmek, en iyi ekibi kurmak, bu yarışta kazanan olmak. Bu amaçla üreticiler hem birbirleri ile ortaklıklar kuruyor hem de misal telekom veya yazılım firmaları, çip üreticileri ile işbirlikleri yapıyor. Rekabet değişiyor ve en güçlü ekibi kim kurar, pazara en iyi ürünü, en doğru şekilde, en uygun maliyetle kim getirirse o kazanır. Tesla’nın, Google Car’ın popülaritesi de bu işbirliği ilgisini pekiştirdi. Burada zamanlama çok önemli. Özellikle girişimler ve yenilikler için maddi destek süreçlerinde hızlı karar alıp uygulamaya geçebilmek gerek. Çünkü bizim gibi gelişen ülkelerde en iyi teknolojiyi yapan kazanacak. Burada yaptığım işi Almanya’da yapmanın minimum 2 kat maliyeti var. Bu nedenle sen işini iyi yapar, hızlı karar alır, hızlı destek süreçlerinden yararlanabilirsen, iş de sana aktarılır.


Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

BThaber 17 - 23 Nisan 2017

DOSYA:

www.bthaber.com.tr

Ayhan Sevgi

Dijital dönüşüme açılan kapı veri merkezleri

Dijital dönüşüm süreçleri ve bu kapsamda yeni nesil teknolojilerin etkisiyle veri merkezleri de önemli bir değişim ve gelişim içindeler. Hem kendi bünyelerinde veri merkezi kuran hem de kapsamlı BT hizmetleri sunmak üzere veri merkezi hizmeti sunan firmalar yeni yatırımlarla veri merkezlerinin sistem altyapılarını güçlendiriyorlar. Sunucu, veri depolama ve yedekleme, ağ teknolojileri, kablolama sistemleri, enerji sistemleri, iklimlendirme

altyapıları, siber ve fiziksel güvenlik sistemleri, kabinetler gibi birçok farklı teknoloji bileşeninin ve yazılımlarının yer aldığı veri merkezlerinde temel prensibi kesintisiz hizmet sunumu oluşturuyor. Dolayısıyla tüm bu bileşenlerin de kesintisiz hizmet verilebilmesine imkan tanıyan yapılara sahip olması gerekiyor. Farklı kanallardan gelen verilerin işlenmesi, bu verilere hızlı bir biçimde erişmenin her geçen biraz daha

önem kazandığı günümüzde veri merkezleri de bu ihtiyaçlara yanıt verebilecek kapasitelere sahip olmalı. Veri merkezlerinde kesintisiz hizmet verebilmenin önemli ayaklarından birini de enerji sistemleri oluşturuyor. Hem sistemlerin kaliteli elektrik ile beslenmesini hem de elektrik kesintilerinde sistemlerin durmaksızın çalışabilmesini sağlayan kesintisiz güç kaynakları günümüzde artık işletmeler için vazgeçilemezler arasında yer alıyor.

Gold Sponsorlar

Bilgi Teknolojileri & Telekomünikasyon Çözümleri


14

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Veri merkezleri yeni nesil teknolojilerle güçleniyor İşletmeler olağanüstü rekabet baskılarıyla karşı karşıyalar. Her sektör ve endüstrideki oyuncular, başarılı olmak ya da hayatta kalmak için değişen ortamlara hızla uyum sağlamak zorundalar. BT liderleri için bunun anlamı nedir? Dönüşüm artık tüm cephelerde! İşletmelerde dijital dönüşümü zorunlu kılan unsurlar, BT organizasyonlarını da dönüşüm sürecine zorluyor. Şirketler, müşterilerine ve çalışanlarına sundukları uygulamalarla yaşıyor veya ölüyorlar. Günde 24 saat gecikmesiz ve kesintisiz erişim artık “yeni normal” haline geldi. Müşteriler, istediklerini, istedikleri zaman alamazlarsa, başka yerlere giderler. Şirket içi iş kolu yöneticileri giderek tüketiciler gibi davranıyor. İhtiyaçları olan kaynakları “hızlı bir şekilde” iç BT'den alamazlarsa, çözümü dışarıda ararlar. BT liderleri, sürekli değişen bu dünyada, “IT as a Service – ITaaS” koşullarını tekrar değerlendirmek zorundalar. Birbirinden izole sistemler yönetmek yerine, iş kullanıcıları için servisler oluşturmalı, sunmalı ve yönetmeliler. BT Hizmet Olarak (ITaaS) yeniden düşünmeye ihtiyaç duyuyorlar. Teknoloji silolarını değil işletme kullanıcıları için hizmetleri tanımlamalı, sunmalı ve orokstre etmelidirler. BT dönüşümü, herhangi bir işletme için başarılı dijital dönüşümün temel taşıdır.

Cisco “ASAP” yaklaşımı Cisco, müşterilerin veri merkezi ve eski BT altyapılarını, uygulama performansını en üst düzeye çıkaran, riski azaltan ve dijital dönüşüm yolculuklarını yönlendirmek için operasyonel çevikliği artıran bir hibridBT çözümü ile modernize etmeye odaklanmıştır. Cisco, “private”, “managed” ve “public” bulut ortamlarında çalışan, “Converged” ya da “Hyper-Converged” altyapılar sunmaktadır. Böylece müşterilerin geleneksel ve bulut bazlı uygulamalarını, farklı ortamlarda çalıştırma esnekliğine kavuşmuş olurlar. ASAP adı verilen bu mimari yaklaşım “Analiz Et (Analyze), Basitleştir (Simplify), Otomatikleştir (Automate),

Koru (Protect)”, analitik, basitlik, otomasyon ve korumayı bir arada sunar. Böylece endüstri lideri veri merkezi ağları, güvenlik, “converged” altyapılar ve yazılım temelli çözümleri, hibrit-bulut çözümleri üzerinde sunar.

ASAP veri merkezi mimarisi ile iş ve altyapı modernizasyonu

Analiz her şeydir (Analyze): Tüm uygulama ve operasyon performansınızı, hangi veri merkezinde ya da bulutta olduğunu bakmaksızın ayrıntılı ve gerçek zamanlı olarak bilin ve öğrenin. Uygulama davranışlarındaki değişiklikleri daha hızlı yönetin, anormallikleri ve tehditleri gerçek zamanlı olarak giderin. Sadelik hız demektir (Simplify): Çevik programlama, sürekli uygulama geliştirme ve hibrid bulut mimarisi üzerine kurulum sağlamak için; yüksek verimli hesaplama, depolama, ağ ve güvenlik çözümleri portföyüyle altyapınızı hızlandırın. BT yöneticileri, bu altyapıda entegre analitik ve iş zekası yetenekleri ile birlikte yeni hız ve verimlilik

seviyelerinde, modern BT ve bulut kullanım modelleriyle uyumlu hale getirmek için BT altyapılarını bir hizmet olarak sunabilirler. Otomasyon işinizi hızlandırır (Automate): Entegre analitik ve programlanabilir arayüzler, yaygın otomasyon için fırsatlar yaratır; böylece BT ve iş, gerçek zamanlı olarak gereken uygulama değişikliklerine daha hızlı yanıt verebilir. BT birimleri, tüm ağ, hesaplama, depolama ve güvenlik çözümleri üzerinde birleştirilmiş bir politika oluşturarak, iş kolları için isteğe bağlı bir self-servis sağlama ortamı oluşturabilir. Şimdi koruyun (Protect): Güvenlik tehditlerini azaltın ve BT’nin çevikliğini engellemeyecek bir uyumluluk modeli uygulayın. Otomatik BT politikalarına çevrilen ve ilgili cihazlara kolaylıkla uygulanabilen güvenlik politikaları geliştirin. BT'nin, yapılanları korumak yerine, sıradaki şeylere odaklanmasına izin verecek risk ve tehditleri azaltmak için, her şeyi izleyip analiz ederek risk ve tehditleri azaltın. Cisco’nun temel farkı, her ASAP bileşenini entegre ederek, hibrid BT altyapınızı bir değişim motoruna çevirmesidir. ASAP,

Biltam Sistem Çözümleri Direktörü Mehmet Göktaş operasyonları güvenli bir şekilde otomatikleştirmenize olanak tanıyan basit ve tümleşik bir platformda paylaşılan gerçek zamanlı analizlere olanak tanır, böylece yeniliklere devam etmenizi ve yeni fırsatlar yakalamanızı sağlayacak verilerle beslenmeye devam edebilirsiniz. Bu paradigma, değişim ve başarıyı körükleyen bir çark etkisi yaratır

Faydalar

Hibrid-BT Dönüşümü: Bulutun avantajlarını uygulamamerkezli bir modelle hemen kullanmaya başlayın. Böylece BT organizasyonunuz, uygulamaları, kurum içi veri merkezi ya da bulut olduğuna bakmadan "en iyi operasyon ortamı”nda kullanmak için hibrid-BT dönüşümüne hazır olacaktır. Çevik ve Güvenli: Çevikliği ve güvenliği aynı anda elde edin. BT departmanlarının yönetişim ve uyumluluğunu sürdürmesine olanak sağlayarak, iş kolu yöneticileri ve uygulama geliştiricilerin altyapı ihtiyaçlarına hızlıca cevap verin. Uygulama Performansınız Maksimize Edin: Uygulamalarda herhangi bir gecikme veya hizmet kesintisi olmadan, tutarlı ve güvenilir bir kullanıcı deneyimi sağlayın.



16

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Tüm altyapı tek merkezden izlenip yönetilmeli

Schneider Electric Data Center Segment Müdürü Alphan Erdem Endüstri 4.0 ve nesnelerin interneti, büyük veri gibi trendlerden dolayı, bağlantı ve veriye ulaşmak her geçen gün daha kritik bir öneme sahip oluyor. Bundan dolayı veri merkezlerinin de kullanıcılara kesintisiz hizmet verebilmesi gerekiyor. Artan trafik ve veriden dolayı da işletmeye alınan veri merkezlerinin metrekare ve güç kapasitesi olarak her geçen gün daha da büyüdüğünü belirten Schneider Electric Data Center

Segment Müdürü Alphan Erdem, “Veri merkezi kurulurken öncelikle yedeklilik, büyüme adımları, ilk yatırım ve operasyon maliyetleri ile enerji verimliliği başlıkları dikkate alınmalı. Enerji ve soğutma altyapısı için modüler ve ihtiyaç arttıkça ölçeklenebilir çözümler seçilmesi sayesinde yedeklilik ve kesintisiz hizmetten ödün verilmeden ilk yatırım maliyetlerinin düşük tutulabilmesi sağlanıyor. Bununla birlikte

modüler topolojiler KGK ve soğutma çözümlerinin ilk günden son güne kadar optimum kapasitede çalışmasını sağlayarak enerji verimliliği ve operasyon maliyetlerine önemli katkı sağlamakta” dedi. Veri merkezlerinin kesintisiz hizmet verebilmesi için elektrik ve mekanik altyapı ile haberleşme hatlarında yedekli topolojilerin tercih edilmesi gerektiğini belirten Alphan Erdem, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Özellikle Uptime Institute, BICSI, TIA gibi kurulumların belirlediği TIER, Class gibi sınıflandırmalar ile veri merkezlerinin alt yapı tasarımları kesintisiz hizmet vermeye uygun şekilde gerçekleştirilebiliyor. Son yıllarda gerçekleştirilen projeleri ele alırsak veri merkezi operatörlerinin özellikle kesintisiz güç kaynağı ve soğutma sistemlerinde N+1 ve 2N yedekli konfigürasyonları tercih ettiğini görüyoruz. Veri merkezlerindeki altyapı sistemlerini yöneten Bina Yönetim Sistemi (BMS) ve enerji izleme sistemleri (PMS) ile veri merkezi altyapısını oluşturan fiziksel sistemler izlenip yönetilip, arıza durumlarında hızlıca aksiyon alınması sağlanabiliyor. Bununla birlikte veri merkezi altyapı yönetim yazılımı (DCIM) BMS ve PMS sistemleri ile entegre olarak tüm altyapının ve veri

merkezindeki BT ekipmanlarının tek bir platformdan izlenip yönetilmesine olanak tanıyor. DCIM ile birlikte veri merkezinin doluluk oranı, kapasite, yedeklilik ve verimlilik parametreleri net bir şekilde izlenebilmekte, altyapı da meydana gelebilecek bir problemin BT ekipmanları üzerinde oluşturacağı iş etki analizi yapılabilmekte. Bu sayede veri merkezlerindeki verim ve iş sürekliliği arttırılabilmekte. Kesintisiz güç kaynağı, veri merkezindeki en önemli altyapı bileşenlerinden bir tanesi. Modüler KGK sistemleri veri merkezinin ilk gün ihtiyacı olan gücü karşılayacak kadar modül alınması ile ilk yatırım maliyeti optimize edilebiliyor. Bunun yanı sıra Modüler KGK teknoloji sayesinde iş sürekliliği arttırılıp yüksek verimlilik sağlanıyor. Soğutma teknolojilerinde ise özellikle dış ortamın soğukluğundan faydalanan Free cooling sistemlerin önem kazandığını söyleyebiliriz. Free cooling sistemler sayesinde özellikle Ankara ve İstanbul gibi uygun iklimlerde dış ortam sıcaklığı yeterli düzeye indiğinde sadece fan gücü kullanarak veri merkezlerini soğutmak mümkün hale geliyor. Veri merkezlerinde BT ekipmanları dışında en fazla enerjiyi soğutma gruplarının tükettiğini göz önünde bulursak, free cooling teknolojilerinin en fazla verimi sağladığını söyleyebiliriz.”

Teknolojinin forsu elektrik kesilene kadar

Necron Genel Müdür Yardımcısı Tuba Durmuşoğlu Veri merkezleri dijital dönüşüm süreçlerinin motivasyonudur. İhtiyaçların çabuk tahlil edilebildiği konsantre bir biçimde teknolojinin kullanıldığı bu ‘yüksek teknoloji kontrol birimleri’ bir laboratuar gibi düşünülebilir. Üstelik bu laboratuarın deneysel çalışmaların değil bizzat aktif çalışmaların yapıldığı ve deneme yanılma yöntemine müsaade etmeyen bit yapıya sahip olduğunu belirten Necron Genel Müdür Yardımcısı Tuba Durmuşoğlu, şunları kaydetti:

“Veri merkezlerinin değişim ve gelişim hızı göz önüne alındığında; altyapı kurulurken dikkat edilmesi gereken temel noktanın modülerlik olduğu görülecektir. Modülerite beraberinde son teknolojiyi dolayısıyla verimliliği ve ölçeklenebilirliği getirecektir. Böylece ihtiyacın boyutuna göre yapılan adım adım ilaveler ile birçok anlamda mantıklı bir yatırım yapılmış ve tüm kaynaklar verimli kullanılmış olacaktır. Kesintisiz hizmet için de kurulacak yapı yine modüler yaklaşımla mümkündür. Zira modüler yapılar, paralel çalışabilme yada yerine çalışabilme kabiliyetleri ile birlikte gelirler. Veri merkezlerinin aktif bileşenleri zaten yıllardır bu prensipler ile çalışmaktadır burada yeni olan artık pasif bileşenlerinde bu mimariyi destekliyor olmasıdır. Artık kesintisiz enerji, iklimlendirme, enerji dağıtımı vb. pasif bileşenler de bu özellikleri içermekte ve bu mimarinin tüm avantajlarını veri merkezinin her noktasın da kullanılabilir kılmaktadır. Veri merkezleri altyapı entegrasyonunda öncelikle yüksek kaliteli ve verimli bileşenler kullanılmalı. Proje; konusunda uzman ekipler tarafından hazırlanmalı ve uygulanmalı zira bu konu her

müteahhidin yapabileceği bir inşaat işi olarak görülüyor. Bu bakış açısı altyapının projelendirilmesi ve entegrasyonu noktasında asıl sorun olarak önümüzde duruyor. Ben bu konuyu insan bedenine benzetiyorum.. veri merkezleri inşa edildikleri organizmanın yada binanın beynini temsil ediyor. Nasıl beyin konusunda uzmanlaşmamış bir cerraha bu müdahaleyi yapma yetkisi verilmiyorsa, her müteahhitte veri merkezi yapmamalı. Kısacası konu hakkında bir lisanslama mekanizması kurulmalı ve uygulanması konusunda prensipli olunmalı. Bu yöntem uluslararası arenada kullanılıyor ve Türkiye’de ki bazı projelerde karşılığını buluyor ancak tabana yayılmalı ve her projede uygulanır hale getirilmeli.” Necron’un sloganı olan “Teknolojinin forsu elektrik kesilene kadardır” sözünü hatırlatan Tuba Durmuşoğlu, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Temel olan enerjinin kendisidir. Enerjinin olmadığı yerde ne yüksek teknolojiden ne onun sunduğu performans ve avantajlardan nede varlığından söz etmek mümkündür. Enerjinin varlığı ve sürekliliği önemli olduğu kadar kalitesi ve niteliği

de önemlidir. Aslında teknolojinin kullandığı tek girdi enerjidir dolayısıyla teknolojik bileşenin ömrünü ve performansını belirleyen ana kaynağın bu olduğunu söylemek yanlış olmaz. İşte burada biz devreye giriyoruz ve elektrik enerjisinin sürekliliğini, kalitesini güvence altına alıyoruz. Bunu yaparken de yatırım ve toplam satın alma maliyetleri ile işletme maliyetlerinin en düşük seviyede tutulması için yüksek teknolojiyi ve yenilikçi bakış açımızı kullanıyoruz. İklimlendirme ise enerjinin kullanımından kaynaklı ısıl kayıpların ortamda yarattığı yan etkileri ortadan kaldırmak ve aktif sistemlerin ihtiyacı olan çevre koşullarını sağlamaktır. Hatta iklimlendirme o kadar ironiktir ki yeni tasarım projelerde veri merkezinin dışında bulunan ortamın klimatik koşulları verimlilik sağlamak amacıyla içeriye aktarılır. Problem sistemin varlığından kaynaklanır yani sistem yoksa iklimlendirmeye de gerek yoktur. Daha basit bir dille anlatmak gerekirse ortam önce bozulur, sonra düzeltilir. Bunu çevreyi kirletme potansiyeli olan fabrikaların arıtma tesisleri kurmasına benzetmek yanlış olmaz.”



18

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Dijital gelecek veri merkezlerinden geçiyor… (Platform as a Service), NFV (Network Function Virtualization), SDN (Software Defined Networking) yaklaşımıyla çeşitli hizmetler sunuyor. Veri merkezi ile sunulan diğer çözümler arasında sunucu, bütünleşik, veri depolama ve yedekleme, sanallaştırma ve istemci/yazıcı çözümleri de yer alıyor.

Netaş Kurumsal Sektör Çözüm Direktörü Selda Parın Netaş, 50 yıllık deneyimiyle güvenilir bir teknoloji danışmanı olarak, veri merkezleri hizmetleri konusunda uçtan uca kesintisiz ve sürdürülebilir kurulum-bakım-destek hizmetleri sunuyor. Türkiye’nin 1 numaralı sistem entegratörü kimliğiyle Netaş, sahip olduğu Ar-Ge birimi sayesinde, zamanın ve sektörlerin değişen ihtiyaçlarına göre özgün bir yaklaşımla yeni teknolojiler ve etkili çözümler geliştiriyor. Bu çerçevede, Netaş Yeni Nesil Veri Merkezi, IaaS (Infrastructure as a Service) & PaaS (Platform as a Service), PaaS

Netaş Kurumsal Sektör Çözüm Direktörü Selda Parın, köklü bir teknoloji şirketi olan Netaş’ın Türkiye’yi dijital dönüşüme entegre eden projelere imza attığını belirterek yeni nesil teknolojiler ve yeni nesil veri merkezi altyapısıyla sundukları çözümlerle desteklenen birçok akıllı uygulamayı hizmete sunduklarını

söyledi. Selda Parın, Netaş’ın veri merkezi çözümleriyle ilgili sözlerine şöyle devam etti: “Veri depolama portföyümüzdeki çözümlerle kesinti riskini azaltıp, operasyonel verimliliği artırarak, maliyetlerin en düşük seviyede kalmasını sağlıyoruz. Bunu yaparken, konsolidasyon, tekilleştirme, yedekleme ve D/R çözümlerini kullanıyoruz. Günümüzün artan veri ihtiyacını karşılamak için, müşterilerimiz tarafından kullanılan farklı markalara ait depolama

sistemlerini, sanallaştırma yöntemiyle tek bir çatı altında birleştirip yönetilmelerine imkân tanıyan çözümler sunuyoruz. Netaş, sağladığı veri merkezi çözümleriyle, datanın saklanması için kurumlara saklama, depolama hizmetlerinden, ağ ve iletişim altyapısı için kablolamaya, iklimlendirme ve yangın koruma hizmetlerinden, projelendirme ve danışmanlığa kadar geniş yelpazede hizmet veriyor. Büyük montanlı ve karmaşık çözümlerle Netaş, spor, eğitim, telekom, enerji dağıtım, petrol şirketleri gibi büyük ölçekte kurumların teknolojik çözüm ortağı olarak ulusal ve uluslararası alanda çalışmalarını sürdürüyor.”

Akıllı enerji ve diğer akıllı uygulamalar Netaş’ın akıllı uygulamalarından da bahseden Parın, konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: Enerji sektörüne özel sağladığımız altyapı, donanım ve sanallaştırma dahil olmak üzere güvenlik tehditlerine karşı çözüm üretirken, uçta uca kurduğumuz bu altyapı ile şebekelerinin otomatik sayaç okuma sistemiyle uzaktan yönetimini sağladık. Türkiye’nin Akıllı Stadyum Projesi kapsamında, elektronik bilet altyapısının yanı sıra 45 stadın ağ altyapısını ve ağ operasyon merkezlerinin kurulumunu gerçekleştirdik. Eğitim konusunda ise, okullardaki eğitimin dijitalleştirilmesi ve teknolojinin iyileştirilmesi açısından çok önemli bir adım olan Fatih projesi kapsamında binlerce sınıfın dijital altyapısının kurulumunu gerçekleştirmeye devam ediyoruz. Uluslar arası pazarda

ise Afrika’nın en büyük petrol şirketlerinden birinin bulut üzerinden dijital dönüşümünü sağlayacağız, proje kapsamında 5 ayrı şehirde toplam 6 veri merkezi tasarlandı, bunlar belirlenen bir zaman içinde kurulacak ve devreye alınacak.

Ağ teknolojileri ve siber güvenlik Tüm bu modern projeler ve uygulamalarda, kurumların ve kullanıcıların bilgiye her yerden ve cihazdan rahatça erişebilir hale gelmesi, ağ teknolojilerin hızlı gelişimi sayesinde gerçekleşiyor. Kurumların iş yapış şekillerini en modern seviyeye taşıyan, tasarruf sağlayan ve rekabet gücünü artıran en önemli unsurlardan biri de güvenli bir mimariyle oluşturulmuş ağ sistemleri. Netaş, kısa süre önce Kurtköy’deki Genel Müdürlük ve Ar-Ge merkezinde Netaş Siber Operasyon Merkezi’ni hizmete açtı. Netaş bu merkezden, kurumlara tek yerden, güvenilir, hızlı ve entegre BT güvenliğini hizmeti sağlıyor; Siber güvenlik operasyon hizmetleri (SOC), ağ operasyon hizmetleri (NOC), danışmanlık ve yönetilen hizmetler servislerini tek bir çatı altında sunuyor. Netaş Siber Operasyon Merkezi’nde kurumlar için kayıt saklama, kayıtların ilişkilendirilmesi ve raporlanması, güvenlik olaylarına müdahale, DDoS saldırılarını engelleme gibi siber güvenlik operasyon hizmetleri bir arada sunuluyor. Kurumlara bu merkezden, zayıflık analizi, uygulama güvenlik testleri, 7/24 siber tehdit istihbaratı ve VoIP güvenliği hizmeti de sağlanıyor.



20

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Profesyonelce tasarlanmış altyapı

Teknotel ve Telehouse İstanbul Genel Müdürü Alper Selçuk. İnternetin gelişmesi, yüksek kapasite ve trafik gerektiren iş uygulamalarının artması, iş süreçlerinin online platforma taşınması, sosyal ağlarda paylaşılan verinin hızla büyümesi kurumların iş yapış şekillerini dijitale çevirmelerini gerektiriyor. Manuel yapılan işlerin online platformlara taşınması, kağıt ortamında depolanan şirket bilgileri ve evraklarının dijitale dönüşümü ile birlikte BT altyapılarına duyulan ihtiyaçlar da artıyor. Bunun sonucunda da işletmeler kendi iş süreçlerine odaklanabilmek için BT süreçlerini işin profesyonellerine aktarma ihtiyacı duyuyorlar. İş yapış şekillerimizin dijitalleşme sürecinde veri merkezi operasyonları önemli rol oynuyor. İş sürekliliğini sağlamak ve aynı zamanda verilerini güvence altına almak isteyen kurumlar, felaket kurtarma, iş sürekliliği ve bilgi güvenliği konularına büyük önem veriyorlar. Bunun yanı sıra BT altyapılarını kurmak ve yönetmek kurumlar için oldukça maliyetli. “Hali hazırda asıl işi BT hizmetleri olan firmalar varken işletmeler yeni altyapılar kurmak, bu altyapıların yönetimi için eğitimli ve uzman personel istihdam etmek yerine bu hizmetleri işin profesyonellerinden kiralamayı tercih ediyorlar” diyen Teknotel ve Telehouse İstanbul Genel Müdürü Selçuk, şunları kaydetti: “İşte burada devreye, uluslararası standartlarda hizmet veren hem fiziksel hem de veri güvenliği anlamında yüksek güvenlik önlemleri

ile donatılmış profesyonel veri merkezleri devreye giriyor. Dünya devi veri merkezi işletmecisi Telehouse ve Teknotel Telekom işbirliği ile faaliyet gösteren Telehouse İstanbul veri merkezimizde sunduğumuz bulut çözümleri, sunucu barındırma, felaket kurtarma, yedekleme, güvenlik çözümleri, alan adı ve hosting servislerimiz ile her çeşit büyüklükte ve her sektörden firmaya çözüm sunuyoruz. Veri merkezi hizmetlerinin olmazsa olmaz bir bileşeni de hızlı ve kesintisiz internet erişimi. Kurumlar için iş uygulamalarına hızlı ve her daim erişmek önemli. Telehouse İstanbul 'Carrier Neutral' yani 'Operatör Bağımsız' erişim altyapısına sahip. Veri merkezi müşterilerimiz bu sayede farklı operatörlere ait internet erişim ve noktadan noktaya bağlantı seçenekleri sayesinde esnek ve kesintisiz hizmet alma imkanı sağlıyorlar. Veri merkezi operasyonunda kesintisiz, hızlı ve güvenli hizmet sunmayı taahhüt edersiniz; hata payı yok denecek kadar azdır. Taahhütünüzü yerine getirebilmek için, donanım ve sistemlerinizin sorunsuz çalışması ve bunun için de profesyonelce dizayn edilmiş bir altyapıya sahip olmanız gerek. Bu da hem sermaye hem de uzmanlık gerektiren bir konu. Kesintisiz enerji, iklimlendirme ve erişim altyapıları, fiziksel güvenlik, sistem ve veri güvenliği için alınmış önlemler, ileri teknolojiye sahip donanımlar ve uzman personel

desteği ile 7/24 yaşayan bir merkez oluşturuyorsunuz.” Bir veri merkezinin kesintisiz ve hızlı erişim altyapısına sahip olması işleyen bu sistemin sürekliliğinde büyük önem taşır. Yüksek kapasitelerde ve yedekli bir erişim altyapısına sahipseniz müşterilerinize kaliteli hizmet sunabilirsiniz. Çünkü özellikle kurumsal müşterilerinize hız ve kesintisizlik taahhüt ettiğiniz zaman, kota ve limit gibi kısıtlayıcı uygulamalardan da kaçınmanız gerekir. Bunun için de her anlamda kuvvetli bir erişim altyapısına sahip olmanız gerekir. Veri merkezinin operatör bağımsız bir yapıya sahip olması, erişim ağlarının genişliği, sadece yurt içinde değil yurt dışından da yönlendirilen erişim altyapısına sahip olması yüksek kalitede hizmet sunabilmek için önem taşımaktadır. “Veri merkezlerinin sürekliliği ve güvenliği için birçok soyut ve somut önlem alınabilir ama sorunsuz işleyişten bahsedecek olursak; bu eğitimli, işinde profesyonel ve sektör tecrübesine sahip bir ekiple mümkün olabilir. İstediğiniz kadar teknolojik bir veri merkezine sahip olun. Son model cihazlarla kurduğunuz bu veri merkezinizi donatın fakat eğer donanımlı ve profesyonel bir ekibe sahip değilseniz veri merkezi operasyonunuz bir noktada aksamalara uğrayacaktır” diyen Alper Selçuk, açıklamalarını şöyle sürdürdü: “Operasyonel standartların içinde elektrik ve mekanik sistemler olduğu gibi yangın ve su baskınına karşı önlemler de bulunmalıdır. Veri merkezinin sensörler sayesinde gerekli alarmları otomatik olarak üretmesi ve 7/24 teknik ekipler tarafından izlenmesi bu standartların arasında olmazsa olmazlar. Üst düzey güvenlik standartları ise CCTV, elektronik geçiş sistemleri ve 7/24 fiziksel güvenlik ile sağlanmalıdır. Felaket kurtarma ve iş sürekliliği kavramlarını operasyonunun merkezinde konumlandıran ve dünyada kabul gören veri merkezi standartlarında en üst seviyelerden biri olan Tier 3+ standardına göre tasarlanan Telehouse İstanbul veri merkezimizde güvenlik ve devamlılık için oluşturulması gereken koşulları; optimum operasyonel standartlar, elektrik, iklimlendirme ve güvenlik başlıkları altında grupluyoruz. Sistemlerin düzenli kontrol ve bakımlarının yapılması da veri merkezinin vaat ettiği sürekliliği sağlayabilmesi açısından çok önemli. Üst düzey güvenlik standartları ise CCTV, elektronik geçiş sistemleri ve 7/24 fiziksel güvenlik ile sağlanıyor. Ayrıca alanında uzman ve sertifikalı teknik kadromuz tarafından 7/24 izlenen Erişim ve veri merkezi

altyapımızda, en üst seviyede hizmet sürekliliği sağlamak üzere her türlü önlem alınmış durumda. İleri teknoloji donanım altyapısı ve yedekli erişim altyapısı ile kesintisizliğimizi Uptime yüzde 99,9999 ile sağlarken, her yıl denetimden geçerek devamlılığını sağladığımız ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikamızla bilgi güvenliğinizi temin ediyoruz. Veri merkezinden hizmet alacak müşterilerin de bildiği gibi, yedekli altyapılar ve doğru tasarlanmış bir sistem mimarisi olmadan bilgi güvenliği ve iş sürekliliğini sağlamak mümkün değildir. Bu anlamda veri merkezinden hizmet alacaklara önerimiz bu özellikleri taşıyan bir veri merkezinden hizmet almalarıdır. Bilgi güvenliği, kurumların ticari bilgileri ile korumak zorunda oldukları kişisel bilgilere, sadece erişmesini istediğimiz kişiler tarafından, istendiği her an ve kesintisiz olarak erişebilmesidir. Bilgi güvenliği prosedürleri, herhangi bir bilgi kaybı sebebi ile kurumların maddi, manevi, zaman ve prestij olarak zarar görmesini engellemek amacıyla uygulanır. Güvenlik uygulamalarında, bilginin gizlilik, bütünlük ve erişilebilirliğinin korunması ve bilginin herhangi bir şekilde kaybolması durumunda, en kısa zamanda bilginin tekrar kurtarılıp yerine konulması esas alınır. Teknotel’de ISO 27001 standartları uygulanmaktadır. Bu standartlar doğrultusunda, bilginin sadece yetkili kişiler tarafından erişilebilir olması, bilginin yetkisiz değiştirmelerden korunması ve değiştirildiğinde farkına varılması, bilginin yetkili kullanıcılar tarafından gerek duyulduğu an kullanılabilir olması amaç edinilerek, bilgi varlıklarının gizlilik, bütünlük ve erişilebilirlik özelliklerinin korunması sağlanmıştır. Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi’nin temelini oluşturan Risk Yönetimi çerçevesi; potansiyel bilgi güvenliği risk olaylarının tanımlanması, risklerin kurumumuzun kurumsal risk alma kriterlerine uygun olarak yönetilmesi, kurumsal hedeflere ulaşılması ile ilgili olarak makul bir seviyede güvence sağlanmasını kapsamaktadır. Teknotel’de Risk Yönetimi şirketin yönetim kurulu, üst yönetimi ve diğer tüm çalışanları tarafından etkilenen ve stratejilerin belirlenmesinde kullanılan sistematik bir süreçtir. ISO 27001 Bilgi güvenliği Yönetimi Sistemi, bilgi güvenliği gereksinimlerini tanımlayan tek uluslararası denetlenebilir standarttır. Her yıl denetimlerden geçerek almış olduğumuz bu uluslararası sertifika ile müşterilerimize, hizmetlerimizi en güvenli şekilde sunmaktayız.”


CLOUD VERİ DEPOLAMA SİZİN İÇİN NELER YAPABİLECEĞİMİZİ KEŞFEDİN

YÜKSEK PERFORMANS İHTİYAÇLARINIZA EN İYİ ÇÖZÜMÜ SUNUYORUZ • HP Blade Systems • HPE 3PAR Full Flash Storage • HPE SAN Switchler • VMware • Veeam • Veri Merkezi Yedekliliği

KOZYATAĞI

MERKEZ METRO İSTASYONU DATACENTER

• SAP, Oracle, Microsoft Dynamics AX gibi yüksek performans ihtiyaçlarına en iyi çözümü sunuyoruz. • Tier3 + Veri Merkezi • Carrier Neutral (Operatör Bağımsız) Erişim Altyapısı • 7/24 Uzman ve Hızlı Destek • 4 Kıta | 24 Trafik Merkezi (I/X) | 45 Data Center ile Global Veri Merkezi Ağı

444 12 99

teknotel.com satis@teknotel.com


22

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Dağıtılmış veri merkezi altyapısı gelişiyor

Vertiv Genel Müdürü Zekai Güler Dijital dönüşüm, yaptığımız her işte mobil veri kullanımını önemli ölçüde arttırdı ve böylece ölçeklenebilir, güvenilir ve verimli veri merkezlerine ihtiyaç duyuldu. Bu; şirketlerin ve son kullanıcıların giderek artan ihtiyaçlarını karşılamak üzere hızlı bir şekilde konuşlandırılacak ve genişletilebilen prefabrik, modüler veri merkezlerine yol açtı. Prefabrik veya ön tasarımı yapılmış veri merkezleri; en yeni Vertiv SmartCabinet gibi kenar bilgi işlemleme için mikro veri merkezlerinden, Facebook gibi veri endüstrisindeki büyük oyuncular için büyük ölçekli modüler altyapıya

kadar her boyutta mevcut. Bu bilgiyi veren Vertiv Genel Müdürü Zekai Güler, ayrıca, dijital dönüşümün, veri merkezi yüküne çok fazla baskı uyguladığına işaret etti. Bu baskıdan kurtulmak ve mobil kullanıcı deneyimi yaşatmak için endüstri, merkezi veri merkezlerinin son kullanıcıya çok yakın olan ‘edge computing’ altyapıları tarafından desteklendiği dağıtılmış veri merkezi altyapısına doğru ilerliyor. “Bu tür altyapılar, sunucular ile ağın her noktasında ve cihazlar arasında daha iyi bağlantı Vertiv’in sunduğu veri merkezi çözümleri ile sağlanır” bilgisini veren Zekai Güler, veri

merkezi yatırımlarında izlenmesi gereken stratejileri ve öncelikleri şöyle anlattı: “Veri merkezi yatırımı yapılırken, mutlaka kurumun vizyonuna uygun olarak tasarlanmalı ve yatırımının toplam süresi ile yapılacak yatırımların toplam sahip olma maliyetleri analiz edilerek ürün seçimleri yapılmalı. Büyüme adımlarına göre ürün ve altyapı yatırımları yapılmalı, BT sistemlerinin erişilebilirlik kriterleri belirlenerek altyapı tasarlanmalı ve uygulanmalı. Önemli stratejilerden bir tanesi enerji verimliliği hedeflerinin doğru tespit edilmesi ve bu hedefler doğrultusunda veri merkezi tasarımının yapılması. Vertiv’in kendi bünyesindeki teknik kadro ile veri merkezi tasarımı uluslararası standartlara, erişilebilirlik hedeflerine ve toplam sahip olma kriterlerine göre tasarlanmakta ve Vertiv ürünleri ile veri merkezinin ihtiyacı olan toplam çözüm sunulmakta. Veri merkezi altyapısında iki ana bileşenden sistemler oluşmakta. Birincisi veri merkezi enerji sistemi bileşenleri ve bunları da jeneratör ve yakıt sistemleri, ATS (Otomatik Transfer Sistemi), UPS (Kesintisiz Güç Kaynağı), STS (Statik Anahtarlama Sistemi), alçak gerilim pano sistemleri, busbar ve kablo enerji dağıtım/iletim sistemleri ve PDU (Kabinet içi dağıtım prizleri) olarak belirtebiliriz. Vertiv’de ATS, UPS, STS, Kabinet ve Kabinet

içi PDU çözümleri veri merkezi kurulumunda yer almakta. İkincisi ise veri merkezi soğutma sistemini oluşturan ana bileşenler. Bunları da, Chiller (Su/Hava soğutmalı) pompa ve yardımcı elemanlar ya da DX (Direkt Genleşmeli) soğutma sistemi ve yardımcı elemanlarının yanında, sensörler, kabinet ve koridor kapama sistemleri olarak gösterebiliriz. Vertiv olarak Chiller, DX, EFC ve yardımcı elemanlarında veri merkezi kurulumunda varız. Tüm bu sistemlerin izlenmesi ve kontrol edilmesi için DCIM (Veri Merkezi İzleme) sistemi kurulması ve 7/24 izlenmesinin sağlanması gerek. Bu kritik süreçte de çözümlerimiz var. Vertiv’in Türkiye organizasyonunda toplam çalışanlarından 60 personeli sadece servis hizmeti sunmakta. Veri merkezleri altyapı entegrasyonu da mutlaka yetkin personel tarafından yapılmalı. Altyapıda kullanılan ürünler güvenilir olmalı, sistemin yedekliliğine dikkat edilmeli ve BT sistemlerine zarar vermeden her daim bakım yapılabilmeli. Entegrasyon esnasında gerekli güvenlik tedbirleri mutlaka alınmalı. Vertiv’in Türkiye organizasyonunda tamamı Vertiv çalışanı olan ve gerekli olan her türlü iş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere, mesleki eğitimlerini almış ve sistem için ihtiyaç duyulan teknik ekipmanlar ile elektrik, mekanik mühendis ve teknisyenlerinden oluşan ekibi servis hizmeti sunmakta.”


EMERSON NETWORK POWER ARTIK VERTIV Kritik teknolojilerin her zaman çalıştığı bir dünya inşa ediyoruz. ASCO® Chloride® Liebert® NetSure™ Trellis™ VertivCo.com

YOUR VISION, OUR PASSION © 2017 Vertiv Co. Tüm hakları saklıdır. Vertiv ve Vertiv logosu, Vertiv Co.’nun ticari markaları veya tescilli markalarıdır.




26

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Genişleyebilir bir veri merkezi önem kazanıyor

Proline Çözüm Mimarı Özgür Cantürk Teknolojik ilerlemeye paralel olarak önemli verilere karşı yapılan sanal saldırılar da aynı şekilde daha karmaşık bir yapı alıyor. Bu saldırılara karşı ise bilişim dünyası aynı şekilde güvenlik önlemlerini daha da artırarak, üstün teknolojik altyapıya dayalı yeni veri merkezleri geliştiriyor. Şirketlerin verilerini saklayabilmeleri için ihtiyaç duydukları bu veri merkezlerinin yeterince güvenilir olabilmeleri için

bunlara ek olarak enerji, soğutma, yedekleme gibi gerekliliklerin yanı sıra yeterince çevre dostu olabilmeleri de önem taşıyor. Proline Çözüm Mimarı Özgür Cantürk, bu tespitini şu sözlerle detaylandırdı: “Veri merkezi; değerli verilerin toplandığı ve işlendiği birçok alt sistemden oluşan bir alan. Veri merkezlerinin felaket durumlarına karşı profesyonelce hem mevcut hem de öngörülen ihtiyaçlara yönelik olarak tasarlanması gerek. Veri merkezi tasarım esaslarında yer seçimi büyük önem taşımakta. Temiz ve güvenilir enerjiye sahip, olumsuz tüm dış etkenlerden uzak bir yer seçimi yapılmalı. Dış dünya ile bağlantı kurulabilmesi için farklı bağlantı noktaları, yedekli enerji besleme altyapısı, deprem bölgesinde konumlandırılacaksa deprem dayanımını arttıran çözümler sisteme eklenmeli. Özellikle risk koşulları izlenebilir bir veri merkezi kurmak, olası sıkıntıları önceden görüp önlem alabilme olanağı sağlar. Bunun yanı sıra ağ ve sistem bileşenlerinde de felaket senaryoları geliştirilmeli, sistemler buna göre tasarlanmalı. Bu doğrultuda Proline gibi veri merkezleri alanında uzman firmalardan destek alınması önemli. Günümüzde veri

merkezi ihtiyacı özellikle bulut servisleri, online işlemler, kullanıcı sayıları, felaket kurtarma, iş sürekliliği gibi kavram ve ihtiyaçlar nedeniyle arttı. İdeal veri merkezinin asgari gereksinimleri arasında; sürekliliğinin sağlanması, 7/24 çalışabilmesi, enerji tüketiminin olabilecek en düşük seviyede olması ve yapımından sonraki süreçte mümkün olan en uzun süre kullanıcısına hizmet verebilmesi var. Bunun dışında veri merkezleri; işlevsel, izlenebilir, yönetilebilir, ileriye dönük, modüler sistemler kurulmadığında hizmete girdiği andan itibaren yaklaşık 1-2 yıl içinde ilk gün sergilediği performansından uzaklaşmakta ve ilk gün oluşturulan standartların dışına çıkmakta. Bunların önüne geçebilmek için veri merkezi tasarımında o günün koşulları değil, 5 yıl içindeki hedef ve iş sürekliliği görünümünün düşünülerek işlevsel, genişleyebilir ve güven sağlayan veri merkezi konsepti dikkate alınmalı. Bu sistemlerin doğru kullanımı da önemli. Özellikle hızlı büyüyen ve sektör dinamiklerine uyum sağlamak zorunda olan şirketler için bulut teknolojilerinin gelecekte olmazsa olmazlar arasında yer almasını bekliyoruz. Bulut teknolojileri üzerindeki verilerin güvenliği ile ilgili kaygıların

giderilmesi ile şirketler süreçlerini büyük oranda bulut teknolojileri üzerinde yürütecekler. Gelecekte, şirketlerin yanı sıra devletlerin de hizmetlerini bulut teknolojileri üzerine konumlandırmalarını bekliyoruz. Bu nedenle veri merkezi altyapılarında bulut sistemleri ile entegrasyona özellikle dikkat edilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Son dönemlerde kurumların gerçekleştirmiş ya da gerçekleştirmekte olduğu veri merkezi altyapı ve enerji yatırımlarında Toplam Sahip Olma maliyeti ve düşük PUE (Power Usage Efficiency – Güç Kullanım Verimi) oranının önem kazandığını gözlemliyoruz. Günümüzde enerji maliyetlerinin yüksek olması ve güç tüketiminin paralelinde soğutma ihtiyaçlarının da yüksek maliyetli olması nedeni ile veri merkezi projelerine yatırım yapan şirketler, daha planlı, ihtiyaçlar paralelinde genişleyebilen, verimli, işlevsel veri merkezleri oluşturmayı amaçlıyor. Veri merkezi tasarımlarında hata oranının en düşük seviyeye indirilmesi ve veri merkezinin kurum ihtiyaçlarına yönelik olarak profesyonel bir bakış açısıyla tasarlanması şirketlerin uzun vadede önemli oranda kaynak ve zaman tasarrufunda bulunmalarına olanak tanıyor.”

Doğru planlama tüm süreçlerin temeli Veri merkezleri, aslında yaşadığımız hızlı dijital dönüşüm ve bu dönüşümü daha da hızlandıran IT / IP altyapılarına hizmet etmekte ve kesintisiniz çalışmasını devam ettirmekte. Günümüzde bir bankanın veri merkezinin 2 gün hizmet veremediğini ve bu kaybın nasıl bir maddi sonuçları olacağını düşünebilir miyiz? Bu yönüyle, veri merkezlerinin önemi dijital dönüşümde çok kritik bir rol üstlenmekte: Sunulan hizmetlerin kesintisiz devamını sağlamak. ARTronic Veri Merkezi Çözümleri Yöneticisi Batuhan İpek, bu gerçek karşısında veri merkezi altyapısı kurulurken izlenmesi gereken stratejiyi şöyle anlattı: “Bir veri merkezi altyapısı 3 ana unsurdan oluşur: Kesintisiz internet, soğutma ve enerji. Sahip olduğumuz veri merkezlerinde kesintisiz bir yapı için yapmamız gerekenler ise doğru planlanmış bir enerji altyapısı ve yine doğru planlanmış bir soğutma topolojisi. Bir veri merkezinin altyapısı kurulurken öncelikle; veri merkezi olarak planlanan odanın alanı, ileride genişlemeye, mimari açıdan kabin ve diğer ekipmanların girişine uygun mu, veri merkezi olarak planlanan alanın tavanından herhangi bir su borusu hattı geçiyor mu, enerji alınacak yere uzaklığı ne kadar, binanın jeneratör hattından mı faydalanılacak,

yoksa kendi jeneratörüne mi sahip olacak gibi sorulara yanıt vermek gerekiyor. Doğru olan, her zaman yüksek maliyetli çözümler değildir. Her bütçe planlamasına göre en uygun çözüm sunulabilir. Bu noktada, bir veri merkezi altyapısını kurarken izlenmesi gereken stratejileri şöyle özetlemek mümkün: Modüler soğutma ve enerji altyapısı ile risk bölünmeli. Modüler çözümler ile arızaya müdahale süreleri minimize edilmeli. Anlık değil, hedeflenen yapıya göre altyapı çalışması yapılmalı. Soğutma ve enerji altyapısında ilk dikkat edilen satın alma maliyetinden önce sahip olma maliyeti olmalı. Veri merkezleri altyapı entegrasyonunda dikkat edilmesi gerekenler ise net: Sıraya dizmek, iş planını katmanlara bölmek. Enerji ve iklimlendirme teknolojilerinin önemi bu noktada en çok verimlilik noktasında ön plana çıkmakta. Bir veri merkezinde kabin sayısının öneminin yanı sıra en önemli kriter kabin başı kaç kw enerji tüketildiği. Doğru planlanmış enerji altyapısı, mevcut ve ileride modüler veya paralel, yedekli çalışabilir UPS yapısı ve ileride ulaşılmasını hedeflediğiniz altyapıya göre düzenlenecek enerji altyapı kablolaması ile mümkün. Dip not olarak şu konuyu belirtmek isterim: Bir veri merkezinde yangın

riski doğru planlanmış bir kablolama altyapısı ile minimize edilebilir. Çünkü bir veri merkezinde yangın çıkabilecek en önemli nokta doğru planlanmamış enerji kablolaması, aşırı ısınan elektrik kablolarından kaynaklıdır. Bu noktada doğru bir enerji altyapısı için odaklanmamız gereken en önemli kısım UPS yatırımınız. Modüler UPS gruplarıyla devam etmeniz, ilk yatırım maliyetlerinizi düşürürken, aynı zamanda ileride oluşacak güç ihtiyaçlarınızı çok daha hızlı çözmenizi sağlar. Bir veri merkezinde kabin başı elektrik tüketimi kadar, kabin başı soğutma ihtiyacı doğar. Burada kullanılacak iklimlendirme ürünleri bizlerin evimizde, ofisimizde kullandığımız konfor tipi diye bilinen split veya oda tipi iklimlendirme ürünleri değil, hassas iklimlendirme üniteleri olmalı. Hassas iklimlendirme ürünlerinin seçiminde dikkat edilmesi gerekenler; konumlandırılacağı ortamın fiziksel özellikleri, soğutma topolojisi ve doğru topolojiye göre planlanacak koridor kapama çözümleriyle verim değerinin arttırılması. Günümüzde döşeme altı iklimlendirme sistemleri, yerini inrow ve inrack iklimlendirmeye bırakmaya başladı. Bunun en önemli nedeni döşeme altı iklimlendirme çözümlerinde döşeme yüksekliği, tavan ile döşemenin bitmiş

ARTronic Veri Merkezi Çözümleri Yöneticisi Batuhan İpek yüksekliği arasındaki mesafe, kapladığı alan, döşeme altından geçen enerji ve data kablolama tavaları, mazgal kalitesi gibi birçok faktör verimlilik değerini etkilemekte. Bir diğer neden de döşeme altı sistemlerde bütün sistem salonunun altına soğuk hava sağlanırken, koridor kapama çözümleriyle inrow ve inrack çözümlerde sadece ihtiyaç olan IT / IP cihazlarına soğuk hava sağlanmakta.”



28

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Dönüşüm altyapıdan başlamalı… Teknolojik anlamda bakıldığında başta KOBİ’ler olmak üzere Türkiye’deki pek çok işletmenin gündemine giren en önemli konulardan biri dijital dönüşüm. Birçok şirket, büyük veri tanımına uygun verilerini buluta taşıyarak en etkili performansı almayı hedefliyor. Yöneticiler, işlerinin sürekliliği için limitsiz işlem ve depolama gücüne sahip olarak, herhangi bir ilk yatırım maliyetine girmek istemiyorlar. Bu da dijital dönüşüm sırasında geleneksel sistemlerden buluta geçişi artırıyor. Dolayısıyla dijital dönüşüm ile ilgili veri merkezlerinin üzerine düşen çok önemli görevler var. Dijital tarafta bir dönüşüm yaşanabilmesi için dönüşümün altyapıdan başlaması gerektiğini ve veri merkezlerinin de bu altyapı tarafındaki en önemli servis sağlayıcıları olduğunu belirten Radore Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol, şunları kaydetti: “Bizim de Radore olarak öncelikli konumuz Türkiye’deki dijital dönüşüm konusunda yol almak isteyen şirketlerin süreçlerine destek olmak ve onların ihtiyaçlarını karşılayacak nitelikte katma değerli servisler sunabilmek. Şu an halihazırda 3 bini aşkın kişi ile e-ticaret, otomotiv, online oyun, medya, bilgi teknolojileri, sağlık ve yazılım sektörlerinden şirketlere veri merkezi hizmetleri sunuyoruz. Tam yedekli bir internet ve enerji altyapısı ve son teknoloji güvenlik sistemleriyle kesintisiz erişim sunarak bu anlamda şirketlerin üzerindeki yükünü azaltıyoruz. Aynı zamanda veriye ulaşımı hızlandırarak, güvenliği sağlıyoruz. Yedekli güç ve yedekli internet erişimimiz ile kesinti olma riski yok denecek kadar az. Yüzde 99,99 uptime garantisi sunuyoruz. Bununla birlikte bulunduğumuz MetroCity, fiber ve metro ethernet ağ altyapısına doğrudan erişim sağlanan M2 İstanbul metro hattının tam üzerinde yer alıyor. Fiber ve metro ethernet ağ altyapısına yakınlık sayesinde hızlı internet erişimi, güvenlik, kesintisiz enerji ve doğal afetlere karşı dayanıklılık bu konumun tercih edilmesinin nedenlerinden sadece birkaçı.” Veri merkezi kurulumunda lokasyon, yapı, enerji, internet erişimi, iklimlendirme ve güvenlik unsurları temel bileşenler olarak düşünülmeli. Tüm bu bileşenlerin

Radore Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Kubilay Akyol dikkate alındığı bir altyapıya sahip olmak için profesyonel destek alınması gerektiğinin altını çizen Zeki Kubilay Akyol, “Finansal yatırım kapasitesi ve teknik bilgi birikimi de kurulum sürecini doğrudan etkileyen faktörler. Bu alanda yatırım yapmak isteyen kişi ve kurumların internet endüstrisi hakkında donanımlı olması ayırt edici başka bir faktör. Bahsettiğimiz temel unsurlar konusunda doğru ve gerçekçi bir analiz yapılmadan veri merkezi kurulumu konusunda adım atılmasını önermiyoruz” dedi. Veri merkezlerinin, şirketlerin işleyiş ve genel olarak iş süreçlerinin sekteye uğramaması için, verdikleri hizmetle birlikte kesintisiz hizmet garantisini de sunmaları gerekiyor. Bu da ancak tam yedekli bir internet ve enerji altyapısı ve son teknoloji güvenlik sistemleriyle sağlanabilir. Akyol’un verdiği bilgilere göre, veri merkezinin altyapı (enerji, iklimlendirme, internet erişimi ve güvenlik) ve yedeklilik konusunda temel standartları eksiksiz ve sürdürülebilir şekilde sağlaması, profesyonel bir hizmet sunabilmesi gerekiyor. Şirketin finansal gücü, sektör birikimi, insan kaynakları ve işine yaptığı yatırım da güven endeksini destekleyici hayati

kriterler. Şirketler veri merkezi seçiminden önce veri merkezinde barındıracakları proje ve işleri ile ilgili risk analizini ortaya koymalı, sonrasında proje/işleri ile ilgili risk analiziyle örtüşecek ve optimum faydayı sağlayacak veri merkezi seçimini yapmalı. “Radore olarak, ürün ve servislerimizle sunucuların güvenliğini sağlarken aynı zamanda performans sorunlarını da ortadan kaldırarak müşterilerimize kesintisiz bir hizmet sunuyoruz” diyen Akyol, sözlerini şöyle sürdürdü: “Şirketler ister bulut ister fiziksel olsun, Radore’de bulunan tüm sunucularını, Radore güvenlik uygulamaları ile pratik ve hızlı bir şekilde koruma altına alabiliyor. Ayrıca işletmeler, tamamen yedekli ve paylaşımlı donanımlar üzerinden verilen servislerle hizmete hızlı bir şekilde, ilk yatırım ve kurulum maliyeti olmadan sahip olabiliyor. Ağ güvenliğini sağlamak için firewall ile entegre çalışan bir diğer güvenlik sistemi olan IPS hizmetimizi de müşterilerimizle buluşturuyoruz. IPS servisi şirket sunucularına erişebilen kötü niyetli trafiği tespit ederek, 2 binden fazla saldırı türüne karşı koruma sağlıyor. Şirketler hizmetlerini IP, port ve protokol

bazlı sabit kurallar ile koruma altına aldığında, bir sonraki adımda IPS (Intrusion Prevention System) servisimizi kullanarak güvenlik standartlarını bir üst seviyeye ulaştırabiliyor. Türkiye merkezli ziyaretçilere sahip müşterilerimize yönelik tasarladığımız DDoS (Distributed Denial of Service) koruma hizmeti ile sunucu erişimi kesintiye uğramadan üstün koruma sağlıyoruz. Bu sayede şirketler hem gelir hem de itibar kaybetme riskinden korunuyor. Konusunda uzmanlaşmış Radore NOC ekibimiz, DDoS gibi karmaşık ve üzerinde uzmanlık gerektiren bir sistemde, işletmeleri mesai harcamak zorunda bırakmadan onlara en hızlı çözümü sunuyor. Tüm Radore müşterileri, ilk yatırım maliyetine katlanmadan anında hizmeti kullanma imkanına da erişebiliyor. Veri merkezleri, kurumların özellikle sağlıklı bir BT altyapısı kurgulaması için en önemli unsurların başında geliyor. Veri merkezlerinin kullanıcılarına güvenlikli bir hizmet sunması ve gerekli donanım koşullarını sağlaması hayati bir öneme sahip. Kurumlar ve kişiler BT altyapılarını, değerli verilerini veri merkezlerine teslim ediyor. Dolayısıyla bir veri merkezinin başlıca görevi müşteriye güven sağlayarak bu konuda dışarıdan hizmet almanın avantajlarını anlatmak olmalı. Müşterilerin, iç rahatlığıyla BT altyapılarını bir veri merkezine teslim ettiklerinde hem zaman hem de işgücünden tasarruf edeceklerini, böylece katma değerli işlere daha fazla odaklanabileceklerini bilmeleri gerekir. Bu da ancak bir veri merkezinin kendisini doğru anlatmasıyla mümkün. Bir veri merkezinin verimli ve ideal koşullarda çalışabilmesi için iki temel unsur bulunuyor. İnternet ve enerji. Enerji altyapısının kesintiye uğramayacak şekilde çalışması olmazsa olmazdır. Bunun için de başlıca kriter gerekli uptime oranını sağlamaktır. Bu da veri merkezi altyapısını dünya standartlarında yapmayı gerektiriyor. Bunun yanı sıra veri merkezlerinin mutlaka enerji ve iklimlendirme altyapısının da en ileri teknolojiyle donatılması, veri merkezi yeterliliğini onaylayan sertifikalara uygun bir yapıda olması da önemli unsurların başında geliyor.”


TEST SÜRÜŞÜNE HAZIR eISINIZ? 5 milyon dolarlık veri merkezi yatırımıyla müşterilerimizin hizmetindeyiz

BNTPRO, Veri Merkezi Projelerinizdeki Sağ Kolunuz Zengin cihaz envanterimiz sayesinde müşterilerimizin ihtiyaç duyduğu ağ altyapı tasarımlarını ve servis-cihaz performans beklentilerini eeri eerkezimizde kolayca test ve simüle edebiliyoruz. Siz de projelendirme aşamasındaki her türlü altyapı senaryolarınızı ve ürün testlerinizi veri merkezimizde gerçekleştirebilirsiniz. Eğitim ve servis ortağı olduğumuz Juniper, F5, Blue Coat ve Pulse Secure üreticileri ile ilgili tüm testler BNTPRO Veri Merkezi’nde:

     

eeri eerkezi performans ve güvenlik testleri SDN uygulamalarının test ve ürün geliştirme çalışmaları eeri eerkezi dizayn ve migrasyon testleri Üst seviye problemlerin çözümüne yönelik müdahale senaryo testleri Juniper, F5, Blue Coat ve Pulse Secure eğitimlerinde BNTPRO eeri eerkezi’nde çalışma imkanı SecTrail testleri: BNTPRO’nun halen yurt içi ve yurt dışı pazarında kullanılan “Tek kullanımlık Şifre – OTP” çözümü SecTrail’in kuruma özel testleri

Ayrıca, Juniper, F5, Blue Coat ve Pulse Secure teknolojilerine yönelik tüm destek, bakım ve eğitim ihtiyaçlarınız için de BNTPRO olarak yanınızdayız. satis@bntpro.com

(0216) 577 02 68 - (0312) 482 33 11

www.bntpro.com


30

DOSYA

BThaber

Veri Merkezlerinde Kesintisiz ve Kaliteli Hizmet için Altyapı

17 - 23 Nisan 2017

Yüksek teknoloji, güvenlik ve kesintisiz iletişim Genel Müdürü Yusuf Kotil, şu bilgileri verdi: “Dünya genelinde dakikada 640.000 GB veri aktarımı gerçekleşiyor. Bu akış içerisinde veriyi yakalamak ve güvenli bir şekilde depolamak büyük önem arz ediyor. Bu hızlı akış içerisinde İSTTELKOM A.Ş. olarak sürdürülebilir, yüksek kapasiteli, yedekli ve kesintisiz erişim sağlayan hizmetlerimiz ile başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi olmak üzere; ihtiyaç duyan tüm kurum ve kuruluşlara veri merkezi, barındırma ve İSTTELKOM Genel Müdürü hosting çözüm hizmetleri Yusuf Kotil sunuyoruz.” Yusuf Kotil, sözlerine şöyle devam etti: Kurum ve şirketlerin dijital dönüşüm “Ülkelerin kalkınma süreçlerinde kilit görevlerden stratejileri içerisinde bilişim ve birini de teknoloji altyapısı telekomünikasyon yatırımlarının oluşturuyor. Teknoloji altyapısının güçlendirilmesi ve yaygınlaştırılması, beyni konumunda bulunan veri büyümenin sürdürülebilirliği, küresel merkezlerinin tüm kullanıcıların hem ve bölgesel kalkınmanın sağlanması bilgi hem de iletişim ihtiyaçlarına için hayati önem arz ediyor. en hızlı ve güvenli bir şekilde yanıt Kaynakların verimliliği çerçevesinde vermesi gerekiyor. büyük veri yönetiminin, bunun Bilgisayar sistemleri ile ayrılmaz bir parçasını oluşturduğu da telekomünikasyon ve veri merkezi yadsınamaz bir gerçek. sistemleri gibi ek sistemleri İSTTELKOM olarak fiber optik altyapı, barındıran, işletmelere ait sunucuların yer aldığı veri merkezleri veri çözümleri, telsiz altyapısı, Wi-Fi ve akıllı şehir odaklı çalışmalarımız hakkında bilgi veren İSTTELKOM

ile bilişim ve telekomünikasyon alanındaki sistemleri tek çatı altında toplayarak, kalite ve verim odaklı bir strateji ile Türkiye’yi daha ileriye götürmek için çalışıyoruz.” Yusuf Kotil’in verdiği bilgilere göre, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından, bilgi teknolojileri ve iletişim alanlarındaki ihtiyaçları karşılamak amacıyla kurulan İSTTELKOM A.Ş., toplumun yaşam kalitesinin yükseltilmesine katkı sağlayan çeşitli teknolojik çözümler sunuyor. Kurum ve kuruluşların bilgi ve iletişim alanındaki ihtiyaçlarını, çağın kalite standartlarında ve inovatif bir yaklaşımla sağlayan İSTTELKOM, veri merkezi çözümleri

dışında şu çözümleri de üretiyor: • Haberleşme Şebeke Altyapı İşletmeciliği Hizmeti (AİH), • İnternet Servis Sağlayıcılığı Hizmetleri (İSS) • Ortak Kullanımlı Telsiz Hizmetleri (OKTH) • Akıllı Kent Mobilyaları ile İletişim • WİFİ / İBB Wi-fi Hizmetleri • Noktadan Noktaya Kablosuz İletişim • Sayısal Telsiz Sistemler. Veri merkezleri hizmet çözüm başlıklarını ise şu şekilde sıralamak mümkün: Bulut hizmetleri, erişim hizmetleri, güvenlik hizmetleri, hosting servisleri, sunucu barındırma ve yönetim hizmetleri.


Ýleri Teknoloji, Güvenli Ve Kesintisiz Eriþim

ÝSTTELKOM VERÝ MERKEZÝ

Bulut Hizmetleri Eriþim Hizmetleri Güvenlik Hizmetleri Hosting Servisleri Sunucu Barýndýrma Yönetim Hizmetleri

/ isttelkom

www.isttelkom.istanbul Bilgi Teknolojileri & Telekomünikasyon Çözümleri


32

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

17 - 23 Nisan 2017

Karakutu, risklere karşı da kalkan Oracle Bankacılık Zirvesi 2017’ye katılan Axxana ve Türkiye iş Handan Aybars ortağı Infrasec çözümlerini katılımcılarla paylaştı. Sunumunun ardından Axxana Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Doron Hendler, sorularımızı yanıtladı: Axxana’yı sektörde farklı kılan özellikleri neler? Aradaki mesafeler yüzünden birçok durumda iki veri merkezi arasındaki replikasyon farklı çözümler

Birçok sektörde güvenliğe pratik ve zamansal takip özellikleri ekleyen Axxana, Türkiye pazarında InfraSec ile farkındalığı daha da geliştirmeyi hedefliyor. üzerinden işler. Ama mesafe ve ağ yapısı yüzünden senkronize replikasyon yapmak sıkıntılı olabiliyor. Oysa farklı sektörlerde kritik uygulamalara sahip birçok şirket var ve bu mesafe, veri kaybını beraberinde getirebiliyor. Böyle bir durumda sorulması gereken soru ne kadar ve hangi verinin kaybolduğu, bunları geri getirmenin nasıl mümkün olacağı. Küresel olarak tüm bankalar

Infrasec Genel Müdürü Hamza Tığlay: Potansİyel yüksek “Günümüzde felaketten kasıt sadece deprem veya sel değil, kullanıcı hatası gibi riskler de söz konusu. BT ve dijital altyapıya bu kadar bağımlı olunan bir dünyada, risk kavramını yeniden tanımlamak, bu tarz yatırımları sigorta olarak görmek ve olası riskler karşısında yatırım geri dönüşünü görebilmek gerek. Axxana, Oracle sistemi ile entegre ve konumlandırması çok pratik, kurumsal BT işleyişini de etkilemiyor. Axxana; felaket kurtarmanın bir adım ötesine geçiyor ve bir kayıp varsa, bunun ne olduğunu söylüyor. Böylece her kurum kendi analizini yapabiliyor. Sıfır veri kaybı önemli. Finans ve telekom başta olmak üzere müşteri verisi çok olan ve regülasyonlara uyum sorumluluğu olan sektörler için sıfır veri kaybı şart. Axxana halen

sadece Oracle odaklı, ama ilerde SQL gibi farklı yapılarla da uyumlu olacak. Bu konuda yoğun talep var ve yıl sonunda bunu kullanıma sunmak hedef. Böylece bu yapının bir endüstri standardı haline gelmesine de bekliyoruz. Infrasec olarak bu çözümü Türkiye’de konumlandırmada önceliğimiz; finans ve telekom. Ama farklı sektörlerde de Axxana çözümünü kurgulama planlarımız var. Enerji sektöründe bu yönde adımlarımızı attık. Serbest bir yapıya kavuşan bu sektörün, EPDK’ya karşı sorumlulukları ışığında ihtiyaçları var. Lojistik sektörüne de adım atmayı hedefliyoruz. Axxana ile Oracle’ın desteklediği bir platform söz konusu ve küresel bazda bu yapı benimsendi. Bu nedenle Türkiye pazarı için de beklentilerimiz olumlu.”

InfraSec İş Geliştirme Müdürü Emrah Topcu, Axxana Satıştan Sorumlu Başkan Yardımcısı Doron Hendler, InfraSec Genel Müdürü Hamza Tiglay, Axxana Pazarlama Direktörü Liat Malki, Axxana CTO'su Alex Winokur bu sorunla karşı karşıya. Axxana bu gerçekten yola çıktı ve veri merkezinde uygulama seviyesinde kurulu bir karakutu geliştirdi. Her uçakta yer alan karakutu, uçağa her ne olursa olsun, kendini ve dolayısıyla kritik veriyi kurtarır. Bu gerçeği gündemimize aldık ve aynı teknolojik bakış açısını veri merkezleri için hayata geçirdik. Bu karakutuyu üretim bölümüne koyar ve Oracle elementlerini kopyalarsınız. Böylece bir felaket durumunda bilgiyi karakutudan alır, tüm veriyi sıfır veri kaybıyla toplayabilirsiniz. Oracle Data Guard ile kullanılan Axxana çözümü, güvenilir ve düşük maliyetli, sıfır veri kaybı sağlıyor. Axxana halen Oracle yapısını destekliyor, ama diğer veri tabanlarına destek sunmak üzere çalışmalar yapıyoruz.

Bu yapı nasıl çalışıyor ve nasıl konumlandırılıyor? Axxana kutusu üretim tarafında konumlanıyor ve CRM, ERP gibi her bir uygulama için tüm veri tabanlarından tüm log dosyalarının bu kutuda bir kopyası oluşuyor. İşlem bölümünde tüm log dosyalarına sahipseniz, felaketin gerçekleştiği saati de görebilirsiniz. Yani Axxana bir referans noktası ve misal, uçağın saat kaçta düştüğünü biliyor, hangi verinin kaybolduğunu bulabilmek için zaman harcamıyor, Axxana’da 4G bağlantısıyla tek bir düğmeye basarak sıfır kayıpla verilerinize dakikalar içinde ulaşıyorsunuz. Bu yönüyle kolay bir veri getirme çözümü sunuyoruz. Bu konsepti Türkiye’de halihazırda bazı finans kurumları kullanıyor. Axxana’yı eklediğiniz

zaman BT topolojisinde bir değişiklik yapmanız kesinlikle gerekmiyor. Yani sunucu, depolama, uygulama gibi başlıklarda Axxana’yı konumlandırmak bir değişikliğe yol açmıyor. Hangi sektörlerde Axxana kullanımı öne çıkıyor? Finans ve telekomünikasyon sektörünün ilgisi ön planda. Çünkü her iki sektörde de müşteri bilgisi yoğun ve işlem kesintisizliğini sağlamak hem müşteri hem regülatörler nezdinde esas. Bu yönüyle Axxana, düzenleyicilerin de beklentilerini karşılıyor. Bunların yanında, farklı sektörlerden büyük ölçekli şirketlerle de çalışmalar yapıyoruz. Sağlık ve kamu sektörü, imalat şirketleri, lojistik ve perakende bunun örnekleri. Sonuçta her sektörden her ölçekte şirket güvenlik için para harcamaya hazır ve Axxana da bu amaca uyan, kural bozan bir teknoloji. Kullanıcılar, Axxana yapısında başka neler istiyor? Daha fazla veri tabanının desteklenebilmesini istiyor, Microsoft SQL desteği bekliyorlar, ki zaten bu konuda çalışmalarımız var. ‘Database as a Service’ başlığında da projelerimiz var. Bugün finans sektörünün önemli bir bölümü birçok servislerinde konsolidasyon yapma ve özel bulutta bunları konumlandırma çabasında. Bu da Axxana’nın bu yapıya entegre olmasını, tam otomasyona sahip olabilmesini sağlayacak.

Tam hizmetin temelinde güçlü işbirliği var Destek Bilgisayar ve Apple’ın “Şirketler için Daha Güçlü” ortak etkinliği gerçekleştirildi. 2016 yılında Apple Yetkili Sistem Entegratörü olan Destek Bilgisayar'ın, Apple ile ortak olarak düzenlediği bu ilk etkinlik, Sait Halim Paşa Yalısı’nda katılımcılarını bir araya getirdi. Açılış konuşmasını gerçekleştiren Destek Bilgisayar Genel Müdürü Oğuz T. Tunçel, “Apple Yetkili

Sistem Entegratörü olarak, dijital dönüşüm açısından müşterilerimize tam hizmet ve çözüm sunma yönünde güçlü bir adım atmış olduk” ifadesini kullandı. Destek Bilgisayar ve Apple arasındaki işbirliği hakkında detayların paylaşıldığı etkinlikte, iOS’un iş dünyasına kattığı fark ele alınırken, Destek Bilgisayar'ın iOS platformuna özel çözüm

ve hizmetlerine yönelik sunumlar da gerçekleştirildi. Destek Bilgisayar kurumsal müşterilerinin katıldığı etkinlikte, özellikle iş ve bilişim dünyasının dijital dönüşüm ihtiyacına yönelik, kurumlara rekabet üstünlüğü ve operasyonel avantajlar sağlayacak öngörüler paylaşıldı. Katılımcılar, Apple ürünlerini de deneyimleme imkânını buldular.


MERKEZİ YÖNETİM ÖZELLİĞİ

NORTON Internet Security Ürünlerinde

Norton Security Deluxe Tüm aygıtlarınızda bulunan verilerin tamamını korur. Tek bir abonelik ile birden fazla PC, Mac, akıllı telefon ve tableti korur. Kullanıcı dostu web portalı ile korunan tüm aygıtları yönetmenizi sağlar. Kötü amaçlı programlara ve diğer çevrimiçi tehditlere karşı korur. Kimliğinizi ve çevrimiçi işlemlerinizi güvende tutar.


34

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

17 - 23 Nisan 2017

WittyCommerce, satın almalarla büyüyor

WittyCommerce Kurucu Ortağı Aytek Ekici

E-ticaret alanında çözümler sunan WittyCommerce, yüksek trafikli altyapıların oluşturulması, hayata geçirilmesi ve işletilmesi konularında uzman yazılım evi Veriyeri’ni bünyesine kattı. SAP Hybris çözümleri alanında da tecrübeli olan Veriyeri’nin alınması ile WittyCommerce, büyüme stratejisini sürdürdü. Şirket, bir süre önce de Emakina Group ile yurtdışı planlaması

doğrultusunda partnerlik anlaşması imzalamıştı. WittyCommerce Kurucu Ortağı Aytek Ekici, “Kullanıcıların, istedikleri ürünleri veya hizmetleri istedikleri yerden, istedikleri zamanda alabilmesi daha yaygın bir beklenti haline gelecek. Biz de servislerimizi, ekiplerimizi ve bilgi birikimimizi bu doğrultuda geliştiriyoruz. E-ticaret alanında, özellikle SAP

Hybris çözümleri konusunda uzmanlığı olan Veriyeri’ni satın alım süreci de bu vizyonun parçası. Online ticaret başlığında uçtan uca servisler sunarken işlerimize, buna bağlı olarak da müşterilerimize değer katacak fırsatları değerlendiriyoruz. Veriyeri’ni bünyemize katarak özellikle SAP Hybris çözümleriyle hayata geçireceğimiz projelerle büyüme eğilimimizi

hızlandıracağız” dedi. Veriyeri Kurucu Ortağı Anıl Çetin de, “E-ticaret altyapıları, arama ve filtreleme altyapıları, projelendirme, teknik mimari, bu sistemlerin bakımı ve iyileştirme çalışmaları ağırlıklı olmak üzere herhangi bir platform, teknoloji ya da servise bağlı kalmaksızın etkili çözümler ve bağlantılı konularda danışmanlık ve analiz hizmetleri sunuyoruz. SAP Hybris tarafında uzmanlaşmış bir şirket olarak WittyCommerce’in bize yatırımı çok önemli” yorumunu yaptı.

Java Day Istanbul için geri sayım Java Day Istanbul; bilişim dünyasına değer katmak, güvenlik, IoT, büyük veri, DevOps, bulut ve yazılım geliştirme konularında güncel teknolojiler, gelişmeler ve eğilimler konusunda BT dünyasını bilgilendirmek için Istanbul Java User Group (Istanbul JUG) tarafından her yıl organize edilen bir yazılım konferansı. Alanında uzman yerli ve yabancı yazılımcının katılımı ile bu yıl üçüncüsü düzenlenecek olan konferans, 6 Mayıs’ta Dedeman Otel Bostancı’da katılımcılarını ağırlayacak. Google, Oracle, eBay gibi küresel markaların yanı sıra Peak Games, iyzico, Turkcell gibi şirketlerden yöneticiler de konuşmacı olarak konferansta yer alacak. Bu yönüyle Java Day Istanbul; yazılımcılar, teknoloji şirketleri ve girişimciler arasında etkin bağ kurulmasına imkan sağlayacak. Konferansa kayıt olanlara ücretsiz bir Full Stack Developer eğitim programı da sunulacak. Online düzenlenecek eğitim programı 3 Mayıs’a kadar devam edecek. Detaylı bilgi için https://javaday.istanbul/ sitesini incelemek mümkün.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

17 - 23 Nisan 2017

Enerji sektörü güvenliğe odaklanmak zorunda EY, bu yıl 19’uncusunu gerçekleştirdiği ‘Küresel Bilgi Güvenliği 2016-17 Araştırması’nın (Global Information Security Survey GISS) enerji dağıtım sektörüne yönelik sonuçlarını açıkladı. Küresel bazda yaklaşık bin 800 büyük ölçekli şirketin anket yoluyla katılımı ile hazırlanan araştırma, farklı sektörlerden şirketlerin dijital ekosistemde siber güvenlik tehdit ve saldırılarına karşı yaptıkları hazırlık ve yatırımlar ile ilgili sonuçları ortaya koyuyor. Buna göre; enerji dağıtım sektörü şirketlerinin yüzde 89 gibi büyük çoğunluğu siber güvenlik sistemlerinin şirket ihtiyaçlarını karşılamada yetersiz olduğunu belirtiyor. Ama bu oranın 2015 yılında yüzde 86 seviyesinde olması, şirketlerin teknolojide kaydedilen ilerlemelere paralel artan riskleri yönetmede güçlük çektiğini de ortaya koyuyor. Enerji dağıtım sektöründe faaliyet gösteren şirket yöneticilerinin yüzde 66’sı gelecek 12 ayda siber güvenlik bütçelerinde artış beklediğini belirtse de, bu artış risklerin azaltılmasında yeterli olmayacak gibi görünüyor. Katılımcıların yüzde 39’u risk toleransını istenen seviyeye getirmek için bütçede en az yüzde 25 oranında artış gerektiğini ifade ederken, sadece yüzde 13’ü bu oranda bir yükseliş olacağını öngörüyor. Bu arada, anket katılımcılarının yarısından fazlası yakın geçmişte, şirket olarak ciddi siber güvenlik tehdidi ile karşı karşıya kaldıklarını belirtiyor. Ancak şirketlerin yüzde 84’ü de siber saldırıların büyük oranda çalışanların dikkatsiz davranışlarından kaynaklandığını düşünürken, yüzde 58’i çalışanlarda siber güvenlik ile ilgili farkındalık ve eğitim konularını şirketin güvenlik öncelikleri arasında gördüğü bilgisini veriyor. EY Türkiye Enerji sektörü lideri Erkan Baykuş, araştırma ve sonuçları ile ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: “Dijital cihazların yaygınlaşması ile operasyonel ve BT ortamlarının bütünleşmesi şirketlere yeni yetkinlikler kazandırıyor. Ama yeni imkânlar, aynı zamanda enerji şirketlerinin siber güvenlik risklerini artırıyor. Kritik öneme sahip altyapı çalışmalarının her zamankinden daha fazla risk

altında olduğunu söyleyebiliriz. Günümüzde enerji şirketleri kökten bir dijital dönüşümden geçiyor ve siber güvenlik konularının bu süreçteki payına gerekli önem pek verilmiyor. Bunun sonucunda birçok organizasyon, siber güvenliğe sadece büyük ölçekli bir güvenlik ihlali ortaya çıktıktan sonra yatırım yapıyor. Oysa günümüz koşullarında siber güvenliğin bütçe planlamasında daha üst sıralara taşınması, şirketlerin geleceğe yapacağı en önemli yatırımlar arasında.”

35

Hibrit bulut için el ele verdiler IBM ve Red Hat, OpenStack platformunun hız ve ekonomisinden faydalanılması için stratejik bir işbirliği yaptı. Buna göre, şirketler var olan sanallaştırılmış Red Hat ve bulut iş yüklerini IBM Özel Bulut’a da geçirip genişletebilecek. Bu işbirliğinin bir parçası olarak IBM, Red Hat Sertifikalı Bulut ve Hizmet Tedarikçisi haline gelecek ve müşterilerin IBM Özel Bulut üzerinde Red Hat OpenStack platformu ve Red Hat Ceph Depolamayı daha güvenli biçimde kullanmasını sağlayacak. Anlaşmanın bir parçası olarak Red Hat Bulut Erişimi de 2017’nin ikinci

çeyreğinde IBM Bulut için açılacak ve Red Hat müşterileri uygun ve kullanılmamış Red Hat Enterprise Linux aboneliklerini kendi veri merkezlerinden, dünya genelindeki IBM Bulut Veri Merkezleri’nde yer alan genel ve sanal bulut ortamına taşıyabilecekler. Yani şirketler, Red Hat yazılım yatırımlarını daha iyi koruyup genişletebileceği gibi, bunu IBM Bulut’un küresel ölçeği ve etkinliğiyle yapabilecekler. IBM ile Red Hat özel bulut kurulumlarına yönelik yeni hizmetlerini ortak olarak pazarlayıp satmayı da gündeme aldı. Bunlara iş yükü

geçişleri, felaket kurtarma, kapasite genişletme ve veri merkezi konsolidasyonu da dahil. Bu işbirliği ile IBM ile Red Hat, müşterilerinin bulut uygulamalarını OpenStack API’leriyle daha etkin çalıştırabilmesi için onlara hibrit bulut altyapısı sağlayacak. Kullanıcılar bulut altyapısına daha çabuk erişebilecek, bulut yetenekleri sayesinde yerel noktalardan daha kolay başlamak ve küresel ölçeklere geçebilmek için ek erişim ve ölçek olanağından faydalanabilecek, veri oturumu ve diğer mevzuat kurallarıyla uyum içinde olabilecek.


36

BThaber

KARİYER

Mitsubishi Electric Türkiye’ye yeni Başkan

Mitsubishi Electric Türkiye’nin yeni Başkanı Şevket Saraçoğlu oldu. Görevi Masahiro Fujisawa’dan devralan Saraçoğlu, Mitsubishi Electric’in öncelikli pazar olarak gördüğü Türkiye’deki operasyonlarını yönetecek. İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun olan Şevket Saraçoğlu, İstanbul Teknik Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nde lisansını tamamladı. Profesyonel iş hayatına NETAŞ Nothern Telecom’da başlayan Saraçoğlu, ardından Alarko Holding’te tekstil boya ve kurutma makineleri ile bina otomasyonu konularında çalıştı. Korona Şirketler Grubu bünyesinde yeni bir departman kurulumundan ve çimento fabrikaları kontrol sistemlerinden sorumlu olan, 1992’de Genel Teknik Sistemler (GTS) şirketinin kurucu ortağı olan Saraçoğlu, GTS’nin 1993‘te Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri’nin Türkiye distribütörü olmasıyla Mitsubishi Electric markasıyla yollarını birleştirdi ve 2013 yılında Mitsubishi Electric’in GTS’yi satın almasının ardından Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri Genel Müdürü olarak görev yaptı.

Konica Minolta Türkiye’nin yeni Başkanı Kambara Konica Minolta, Türkiye Ofisi’nin başkanlığına Shun Kambara’yı atadı. Kambara, Nisan 2017’de görev süresi dolan Toshiyuki Yamada’dan görevi resmen devraldı. Kambara, Tokyo’da Keio Üniversitesi Pazarlama Bölümü’nden mezun oldu. Kariyerine 1982’de Konica Minolta’da başlayan Kambara ABD, İngiltere, Singapur, Hong Kong, Brezilya gibi farklı bölgelerdeki Konica Minolta ofislerinde üst düzey pozisyonlarda çalıştı. Kambara 2015’ten bu yana KMI (Konica Minolta Inc) Denizaşırı Ülkeler Genel Müdürü (Asya, Güney Amerika, Ortadoğu, Okyanusya) olarak görev yapıyordu.

Inforte’de yeni görevlendirme Inforte Bilişim ailesine Profesyonel Hizmetler Direktörü - Director, Professional Services olarak katılan Onur Tanrıseven, 1996 yılında Doğu Akdeniz Üniversitesi Computer Science and Information Technology Bölümü’nden mezun oldu. Profesyonel kariyerine Veri İletişim Sistemleri’nde Project Engineer olarak başlayan Tanrıseven, sonrasında Turkcell İletişim ve Turkcell Global’de 11 yıl boyunca Network Specialist, Security Team Leader gibi çeşitli yönetici pozisyonlarında görevine devam etti ve sonrasında, Asay, Intertech, Secure&Vas ve en son yine Turkcell Superonline Strategic Account Executive olarak görev aldı.

17 - 23 Nisan 2017

SAP Türkiye’de görev değişimi

SAP Türkiye’de Operasyondan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı (COO- Chief Operating Officer) olarak görev yapan ve genel yönetim

fonksiyonlarından sorumlu olan Uğur Candan, 6 Nisan itibarıyla SAP Türkiye Genel Müdürlüğüne vekaleten atandı. 1 Haziran 2012

tarihinden beri SAP Türkiye Genel Müdürlüğü görevini yürüten Zeynep Keskin ise SAP Avrupa, Orta Doğu ve Afrika satış, pazarlama ve e-ticaret çözümlerini kapsayan Customer Engagement and Commerce (CEC) iş kolunun yöneticisi olarak atandı. Uğur Candan; COO görevinden önce Türkiye’de ve yurtdışında çeşitli kademelerde görev yaptı. Boğaziçi Üniversitesi Makine ve Endüstri Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Candan, İngiltere’de Nottingham Üniversitesi’nde üretim sistemleri konusunda yüksek lisans yaptı. Candan, SAP’de 15 yılı aşkın deneyime sahip.

Schneider Electric’te görev Gökler’in 1998 yılında Schneider Electric’e katılan ve son olarak şirketin Türkiye ve Orta Doğu Bilgi Teknolojileri İş Birimi Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstlenen Filiz Gökler, 3 Nisan itibariyle Schneider Electric Türkiye, Orta Asya, İran Enerji İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı oldu. Gökler, Yıldız Teknik Üniversitesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden 1992 yılında mezun oldu. 1995 yılında aynı üniversiteden İşletme Yüksek Lisans derecesi

alan Gökler, kariyerine 1994 yılında başladı. 1998 yılından bu yana Schneider Electric’te görev alan Gökler, kurumun satış, pazarlama, servis ve endüstriyel bina departmanlarında çalışmalar yaptı. 2012 yılından itibaren Schneider Electric’in Bilgi Teknolojileri İş Birimi’nde yönetici olarak görev alan Gökler, 2016 itibariyle aynı iş biriminde Türkiye ve Orta Doğu Bölgesinde Genel Müdür Yardımcılığı görevini üstleniyordu.

Cardtek’te iki atama Cardtek’in İnsan Kaynakları Direktörü Burçin Yiğit, 20 Mart itibariyle İnsan Kaynakları ve Kalite Yönetim Direktörü olarak atandı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Bahçeşehir Üniversitesi’nde İşletme Yüksek Lisans programını bitiren Burçin Yiğit, kariyerine özel bir eğitim kurumunda İnsan Kaynakları ve Kurumsal İletişim Uzmanı olarak başladı. Daha sonra Ulusal Ajans tarafından yürütülen Avrupa Birliği Hibe Projeleri’nde BT alanında istihdamın arttırılması için yapılan çalışmalarda Proje Lideri olarak görev aldı. 2005

yılında Çözüm Holding’de İnsan Kaynakları ve Kalite Yönetim Sorumlusu olan Yiğit, çeşitli şirketlere de kurumsallaşma ve süreç yönetimi ile ilgili danışmanlık yaptı. 2010 yılında Yücel Şirketler Grubu’na transfer olarak, burada 6 yıl boyunca İnsan Kaynakları Yöneticisi olarak görev yapan Yiğit, Cardtek Grubu’nda İnsan Kaynakları Direktörü olarak çalışmalarına başladı ve birinci yılını tamamlarken, kalite yönetim sistemlerinin sorumluluğu ile İnsan Kaynakları ve Kalite Yönetim Direktörlüğü görevine atandı.

Cardtek Kurumsal İletişim Direktörü ise Didem Kayalıdere oldu. 20 Mart tarihiyle görevine atanan Kayalıdere, tüm grup şirketlerinin kurumsal iletişim ve pazarlama faaliyetlerinden sorumlu olacak. Lisans eğitimini Orta Doğu Teknik Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü’nde, yüksek lisans eğitimini Bahçeşehir Üniversitesi Pazarlama İletişimi bölümünde tamamlayan, iş hayatına 1997 yılında Yapı Kredi Bankası’nda başlayan Kayalıdere, son olarak İdea Teknoloji Çözümleri’nde Kurumsal İletişim Müdürü olarak görev yapıyordu.



38

BThaber

KARİYER

Basistek’te iki atama var

Efe Çelik, Nisan ayı itibari ile Basistek Bilgi Teknolojileri’nde Satış Müdürü olarak göreve başladı. Bilkent Üniversitesi İşletme Fakültesi mezunu olan Efe Çelik, Pazarlama Stratejisi ve İnovasyon Yönetiminde ihtisas sahibi. Arçelik Pazarlama, IBM, Ernst & Young, Eurobank Tekfen ve Esquire Magazine’de Yazılım Satış Uzmanı ve Uzun Vadeli Denetim Stajyeri olarak görev alan Çelik, yazılım satışları, ticaret yönetimi ve perakende gelişimi konularında deneyim sahibi. Çelik, IBM Global Satış Okulu Sertifikasına Olağanüstü Performans seviyesinde de sahip. Ebru Özgen ise Nisan ayı itibari ile Basistek Bilgi Teknolojileri’nde Satış Müdürü olarak göreve başladı. Maltepe Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği mezunu olan Özgen, yazılım satış yönetimi konusunda deneyim sahibi. Kobi Mühendislik, Biltaş ve Ticimax’ta yazılım geliştirme ve satışı konusunda tecrübe sahibi olan Özgen, Proje Yönetim Eğitimi ve Stratejik Planlama Eğitimi konularında uzman.

HDS’de Ankara operasyonları Olgunsoy’da

17 - 23 Nisan 2017

AvivaSA’da atamalar dijitalde büyüme odaklı

Yeşim Taşlıoğlu AvivaSA Emeklilik ve Hayat bünyesinde oluşturulan “Transformasyon” departmanına Genel Müdür Yardımcısı olarak Yeşim Taşlıoğlu atandı. Taşlıoğlu, Stratejik Program Yönetim Ofisi ve Transformasyon fonksiyonlarından sorumlu olacak. 1996 yılında Boğaziçi Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun olan Yeşim Taşlıoğlu, 2010’da Birmingham Üniversitesi Warwick Business School'da MBA eğitimini tamamladı. Kariyerine 1996'da bir Türk bankasında Yönetici Adayı (Management Trainee) olarak başlayan Taşlıoğlu, 19982009 arasında IBM Küresel İş Hizmetleri’nde Proje Yöneticisi, 2009-2011 yılları arasında Finansal Hizmetler Türkiye Yöneticisi ve 2011-2013 yılları arasında Orta ve Doğu Avrupa Bölgesi Strateji ve Dönüşüm Hizmetleri Yöneticisi olarak görev yaptı. Taşlıoğlu, 20132016 arasında aynı firmanın Küresel İş Hizmetleri Türkiye Müdürü, Mart 2016’dan

itibaren de Orta Doğu ve Afrika’da Nesnelerin İnterneti yöneticisi olarak görev yaptı. AvivaSA’da 2016 yılı sonu itibariyle de Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine A. Fahri Arkan getirilirken, yılbaşında AvivaSA CEO’su olarak göreve gelen Fırat Kuruca’dan boşalan Finanstan Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığı görevine ise Aksigorta’nın Mali İşler ve Hasar Fonksiyonlarından Sorumlu

görevlerinde bulundu. Arkan, 2010 yılından sonra, aynı firmanın Global Bilgi şirketinde Bilgi Teknolojileri Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Arkan’ın, AvivaSA’da görev alanları arasında Kanal ve Entegrasyon Uygulamaları Geliştirme,

Fahri Arkan

Erkan Şahinler Genel Müdür Yardımcısı Erkan Şahinler atanmıştı. Lisans eğitimini Yıldız Teknik Üniversitesi Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği Bölümü’nde tamamlayan Fahri Arkan, Gebze Yüksek Teknoloji Enstitüsü’nde İşletme Yüksek Lisans Bölümü’nü bitirdi. Arkan, 4 yıl boyunca kendi kurduğu şirketi yönettikten sonra, teknoloji odaklı çağrı merkezi danışmanlığı yaptı ve 2000- 2016 arasında bir telekomünikasyon şirketi ve grup şirketlerinin Bilgi Teknolojileri Bölümü’nde çeşitli pozisyonlarda yöneticilik

BT Operasyonları - Mimarisi ve Test Yönetimi ile Temel İş Uygulamaları Geliştirme birimleri var. Kariyerine 1990 yılında bağımsız dış denetim alanında başlayan Erkan Şahinler ise 1993 yılından itibaren Sabancı Holding bünyesinde gıda, uluslararası ticaret ve sigorta sektöründeki şirketlerde çeşitli yöneticilik görevlerinde bulundu. Şahinler, 2008 yılında Mali İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak Aksigorta ailesine katıldı, 2016 yılında ise Mali İşler’in yanı sıra hasar fonksiyonundan da sorumlu oldu. Boğaziçi Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü mezunu olan Şahinler, 1994 yılından bu yana Serbest Muhasebeci ve Mali Müşavir belgesi sahibi.

DSDER’de Başkan Alimgil oldu Hitachi Data Systems’ın Ankara Bölgesi’nin yeni Bölge Satış Müdürü, uzun süredir Dell EMC’de Kanal Müdürü olarak görev alan Hakan Olgunsoy oldu. Kariyerine 2000 yılında Siemens Business Service'de Stratejik Planlama, Pazar Araştırması, Rekabetçi Analiz ve Müşteri Memnuniyeti gibi faaliyetlerden sorumlu İşletme Analisti olarak başlayan Olgunsoy, 2004 yılında Inta SpaceTurk'te Kanal ve İş Geliştirme Müdürü oldu. Olgunsoy, Dell EMC’den önce ise HP'de iş ortakları iş geliştirme yöneticisi ve endüstri standartlarında sunucu satış uzmanı olarak görev yaptı. ODTÜ Makine Mühendisliği mezunu olan Olgunsoy’un Boğaziçi Üniversitesi’nden MBA derecesi var. Olgunsoy, bu yeni görevinde kanal iş ortaklarının etkinleştirilmesi ve geliştirilmesinden sorumlu olurken, Hitachi Data Systems’ın Ankara ve çevresinde özellikle kamu ve eğitim sektöründe iş hacmini artırmak ve pazarı genişletmek üzere çalışmalar yürütecek.

Dijital Sistem Geliştiricileri Derneği’nde (DSDER) mevcut başkan Kaan Akın’dan boşalan koltuğa oy

birliğiyle Gül Gürer Alimgil seçildi. DSDER’in kurucu üyesi Alimgil, daha önce derneğin Saymanlık görevini

yürütüyordu. Alimgil, Avusturya Lisesi’nin ardından Mimar Sinan Üniversitesi’nde İç Mimarlık Bölümü’nden mezun oldu ve aynı alanda yüksek lisansını tamamladı. Lise yıllarında iş hayatına atılan Alimgil, uzun yıllar kendi mobilya mağazası ve mimarlık ofisini yönetti. Yeditepe Üniversitesi’nde 10 yıla yakın iç mimarlık proje derslerinde öğretim görevlisi olarak görev yapan Gül Gürer Alimgil, aynı zamanda EO (Dünya Girişimciler Organizasyonu) Türkiye Başkanı.


advertorial


EĞİTİMLER 21 Nisan 2017

Cuma

SUNUM KAYGISI Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 250 TL Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr

22 Nisan 2017

E T K İ N L İ K L E R 19 Nisan 2017 VMware NSX Roadshow Swissotel Bosphorus - İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://teamme.com.tr/VMware-nsxroadshow

Cumartesi

WORDPRESS İÇİN ARAMA MOTORU OPTİMİZASYONU (SEO) EĞİTİMİ Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 450 TL

ETKİNLİK TAKV!M! 25 Nisan 2017

29Nisan 2017

Siber Güvenlik ve Felaket Yönetimi Teknoloji Platformları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

Y U R T İ Ç İ

19 Nisan 2017 Mobil Teknolojiler Günü Sheraton Grant İstanbul Ataşehir İstanbul AYRINTILI BİLGİ: http://www.mobilteknolojilergunu. com 27 Nisan 2017 ManageEngine User Conference 2017 Point Otel Barbaros, İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.vitel.com.tr/uc2017/

19 Nisan 2017 BASID - Data Center Konferans Projesi Hilton İstanbul Bomonti Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.datacenterturkiye.com

6 Mayıs 2017 JavaDay İstanbul 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.javaday.istanbul

Cumartesi

Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr

PMI® Standart. ile Proje Yönetimi ve PMP® Sert. Hazırlık Eğitim Düzenleyen: İzge Eğitim Danışmanlık Ltd. Şti. Yer: Ankara Ücret: Ücretsiz

11 Mayıs 2017 e-gameshow Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.e-gameshow.com

16 Mayıs 2017 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

18 Mayıs 2017 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

Ayrıntılı Bilgi: www.izge.com.tr 24 Mayıs 2017 2.Uluslararası Akıllı Şehirler Konferansı Congresium Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.akillisehirlerkonferansi.com

29Nisan 2017 Cumartesi

ÇOCUKLAR İÇİN KODLAMA EĞİTİMİ Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 350 TL Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr

12 Temmuz 2017

6 Mayıs 2017 Cumartesi

ISO/IEC 27001:2013 BİLGİ GÜVENLİĞİ YÖNETİM SİSTEMİ IRCA ONAYLI BAŞDENETÇİ EĞİTİMİ Düzenleyen: TBD Yer: Kadıköy / İstanbul Ücret: 1650 TL Ayrıntılı Bilgi: www.tbd.org.tr

Bilişim 500 Ödül Töreni İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisim500.com

14 Eylül 2017 BTvizyon Adana Toplantısı Adana AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

22-23 Kasım 2017 Bilişim Zirvesi 2017 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

25 Mayıs 2017 Dijital Evrim Teknoloji Platfomları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

3 Ağustos 2017 BTvizyon Çanakkale Toplantısı Çanakkale AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

26 Eylül 2017

8-11 Mayıs 2017

Siz de Eğitim ve Etkinliklerinizi Burada Ücretsiz Paylaşabilirsiniz! bthabersirketleri.com/EgitimEtkinlikDuyuru

BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

22 Ağustos 2017 Dijital Ekosistem: IoT ve M2M İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.teknolojiplatformlari.com.tr

5 Ekim 2017

BTvizyon Erzurum Toplantısı Erzurum AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

12 Aralık 2017 BTvizyon Girne Toplantısı Kıbrıs AYRINTILI BİLGİ: www.btvizyon.com.tr

E T K İ N L İ K L E R

Dell EMC World 2017 Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.emc.com/en-us/microsites/ dellemcworld/index.htm

6 Temmuz 2017

Y U R T D I Ş I

23-25 Mayıs 2017

CommunicAsia2017 Marina Bay Sands, Singapur AYRINTILI BİLGİ: www.communicasia.com



42

BThaber

MEKTUP

17 - 23 Nisan 2017

Penguenler İstanbul’u görmeye geldi

Bahar günlerinden selam, Bahar diye başladım, ama hastalıklara değinmek de sosyal sorumluluğum. Bahar döneminde hele de çocuk polikliniklerinde mevsim hastalıklarının getirdiği yoğunluk varken, Acıbadem Altunizade Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. İlkay Değerli bu hastalıklardan korunmanın, hastalığın kapıyı çalması durumunda ise en hafif biçimde atlatabilmenin mümkün olduğunu belirterek, bazı önlemlere dikkat çekmiş: Tencere yemeği yemek, polenlere karşı vazelin sürmek, çok sıcakta uyumamak, elleri düzenli olarak yıkamak, su içme alışkanlığı kazanmak, vitamini doğal yollarla almak, hareket etmek, bulunulan ortamı havalandırmak. Gördüğün gibi bunlar sadece çocuklar için değil, bizim için de geçerli önlemler. Dünyanın en büyük tematik akvaryumu olarak 17 bin kara ve deniz canlısına ev sahipliği yapan İstanbul Akvaryum, Türkiye’nin ilk kutup penguenlerini ağırlıyormuş. Gentoo soğuk iklim penguenlerinin en iyi şekilde ağırlanabilmesi için 135 kişilik bir ekip penguenlerin doğal ortamları doğrultusunda simule edilen alanı özel bir teknolojiyle donatmış. “Canlıların Korunaklı Bölgelerde Yetiştirilmesi” programı kapsamında İstanbul Akvaryum’a getirilen penguenler, İstanbul Akvaryum’da kendileri için üstün teknolojiyle donatılmış özel alanlarında yerini almış. Ben bu kadarını söyleyeyim, detaylar www. istanbulakvaryum.com/tr sitesinde. Bu arada, DorukNet tarafından düzenlenen, bu yılki organizasyonu dsm group tarafından gerçekleştirilen Türkiye’nin ilk ve tek bağımsız web ödülleri organizasyonu

Altın Örümcek Web Ödülleri için geri sayım da başladı. Bu yıl 15’incisi düzenlenecek Altın Örümcek Web Ödülleri’ne başvurular Nisan sonunda başlayacak. Geçen yıl Mobil

e-bülten kaydımızı oluştursak hiç de fena olmaz. Crossover tarafından daha önce Rusya, Romanya, Polonya ve Ukrayna'da düzenlenen işe alım turnuvası konsepti, 2 Nisan’da

Excellence) 3 kategoride birincilik ödülünü almış. Beyaz eşya ve televizyon kategorilerinde 3 yıldır birinciliği elinde tutan Vestel, bu yıl cep telefonu kategorisinde de ödül

Uygulama kategorisi, Alışveriş, Bankacılık & Finans, Haber ve Hizmet olmak üzere 4 ayrı kategoride yerini almıştı. Bu yıl da internet teknolojileri alanındaki eğilimlere göre yeni kategoriler eklendi. Web sitelerinin başvuru yapabileceği Moda & Güzellik ile Portal & Haber kategorilerine ek olarak, mobil uygulamaların başvuru yapabileceği Mobil Uygulama - Oyun & Eğlence ile birlikte toplam 35 kategoride, 2016 yılının en iyi mobil uygulamaları ve web siteleri ödüllendirilecek. Süreç takibi için http:// altinorumcek.com/AltinOrumcek/E-Bulten/ linkinden

da İstanbul’da düzenlenmiş, etkinliğe birçok farklı şehirden 150 üst düzey yazılım yöneticisi katılmış. İstanbul Levent'te yapılan işe alım turnuvasında 6 tam zamanlı kıdemli yönetici de şirket bünyesine katılmış. Sırada 29 Nisan'da Kahire'de yapılacak işe alım turnuvası var. Hedef ise en kısa zamanda İstanbul veya Ankara'da yeni bir işe alım turnuvasıyla Türkiye'nin teknik yetenekleriyle yeniden bir araya gelmek. Bu vesileyle ödüllerime de geçeyim. Vestel, Türkiye’nin müşteri memnuniyetini ölçen yarışması A.C.E AWARDS’tan (Achievement in Customer

almış. Boyner Grup ise Dünya Perakende Kongresi kapsamında verilen ve perakende sektörünün en prestijli ödülü olarak kabul edilen “Dünya Perakende Ödülleri”nde Türkiye’ye birincilik getirmiş. Grup, Dubai’deki finalde ‘Asistanım’ projesiyle “En İyi Dijital Müşteri Deneyimi” ödülünü kazanmış. IBM, 2016 yılı

ödülleri “Outstanding Security Solutions” kategorisinde Platin Bilişim’i Yılın En İyi Güvenlik İş Ortağı olarak seçmiş. Philips TV’yi önde gelen televizyon markası haline getirmeye odaklanan TP Vision, 2016’da aldığı üç ödüle bir yenisini daha ekleyerek, prestijli tasarım ödüllerinden Red Dot Tasarım Ödülü’ne layık görülmüş. 2017 serisinin amiral gemisi Philips 9002 OLED, Red Dot Ürün Ödülleri’nde tüketici elektroniği kategorisinde ödül kazanmış. Estetik gelenek bozulmadı ve Anadolu Hayat Emeklilik’in bu yıl 11’ncisini gerçekleştirdiği ‘Kadın Gözüyle Hayattan Kareler Fotoğraf Yarışması’nda kazananlar belli oldu. Fotoğraf tutkunu kadınları ‘Hayata Dair’ temasıyla buluşturan yarışmada, birincilik ‘Yolcu’ adlı fotoğrafıyla Demet Cevrim’in oldu. ‘Sherbet’ adlı fotoğrafıyla Banu Cihan’ın ikinci, ‘Kömür’ adlı fotoğrafıyla Nazik Nazan Köse Yılmaz’ın üçüncü olduğu yarışmada Didem Sevinç Beyazıt, Fatma Salt ve Zeyneb Bahtiyar da mansiyon ödülüne layık görüldü. Zor bir çaba ama Türkiye’ye kitap okumayı sevdirme hedefiyle yola çıkan D&R, 20 yaşında. D&R, bu yıl 30 milyon liralık yatırımla 20 yeni mağaza açacak ve 30 şehirde 170 mağazaya ulaşacak. 20’inci yılında 200 milyon ziyaretçi ağırlamayı hedefleyen D&R, bu yıl her ay 2 bin 500 de yeni kitap sunacak. D&R Genel Müdürü Ahmet Coşar, kitaptan müziğe, filmden elektroniğe, oyundan hobiye, hediyelik eşyadan kırtasiyeye kadar 450 bin çeşit ürün sunduklarını, ama en büyük hedeflerinin Türkiye’ye kitap okumayı sevdirmek olduğunu vurgulamış. Daha ne olsun. Bu hafta da benden bu kadar, haftaya yine dopdolu bir gündemle buluşuruz umarım,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1118

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

17 - 23 Nisan 2017

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Satış Grubu Kutay Göçe Karolin Özçelik Abdurrahman Koyuncu Funda Koyuncu (Ankara)

Reklam Rezervasyon info@bthaber.com.tr Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Best of ICT comes with the ‘Plus’ addition! The countdown for the most important reference source of informatics sector in Turkey – ICT 500 research has begun in order to determine ‘the bests’ of the year 2016. Results will be shared with a ceremony to be held on July 12th, 2017, in its 18th year to be a reference point for the public sector and IT executives, as well as international companies and foreign commercial embassy offices. ICT 500 research will be organized for the 18th time this year. The first announcement was made for the research and applications were received. Unless there is a new decision, documents that show the official net sales revenues of 12 months of public and non-public companies will be received from the companies until April 28th as the main criteria. The ranking criterion based on net sales revenues has been the main feature that differentiated the ICT 500 research over the years. M2S General Manager Özlem Unan Atılan emphasized that the basic difference from the ICT 500 researches realized in previous years will be the “ICT 500 Plus” structure which will be carried out for the first time this year. She underlined that this innovation will create an added value to the ‘ICT 500’. In other words, while the number of companies in the list is still 500, with the ‘Plus’ structure, the different categories will also meet the sector. For example, companies that cannot enter the ICT 500 list, but have a privilege, such as a successful venture established in the last 3 years and who are prominent in their work in a techno-center or who are prominent in their work in Anatolia, will be subject to a different listing in the “ICT 500 Plus” category. Details were discussed with Özlem Unan Atılan: Could you give us more information about the concept of the ICT 500 Plus?

We will start making our announcements as of this week in ‘ICT 500 Plus’ structure. In all the materials we use, we will have a visual aid that addresses ‘Plus’. We will continue with such promotions. For example, while our deliveries include the introduction of ‘Plus’, we will further increase the value added with the concept ‘Plus’ to the ICT 500. Our goal is to be able to cover more competent companies that are players in the informatics world. As an innovation that will be different this year, we sent our application form electronically and in print to companies in techno-cities located in major cities in the first place. We have sent our application forms to Eskişehir, İzmir, METU, TUBITAK MAM, Yıldız Technical University, Kocaeli University Technology Development Zone, Sakarya University Technology Development Zone, Bursa Ulutek Techno-city, Ankara Gazi University Techno-park, Gebze OSB Techno-park, Hacettepe University, Ankara Technology Development Zone. I believe that we have reached all the points that are appropriate for setting the enterprise competence. However, we are open to more. So this information is also an invitation for the technicians we have not yet reached. Entrepreneurs and companies in techno-cities who upload the application form on our website: www. bilisim500.com/ can also contact us by e-mailing to bilisim500@m2s.com.tr. How do you evaluate the sectors perspective on ICT 500? This research is an important guide for the sector. Just like every year, we had an advisory board meeting before we started the research and got the opinions of the companies in ICT 500. The suggestion to take these different steps came from the companies on this advisory board. So, from their comments and suggestions,

we actualized this year’s innovations. Thanks to this strategy, we are able to incorporate the expectations of our companies in the sector regularly into our ICT 500 research and we are committed to knowing if there are any requests for innovation, additions or changes in the model categories every year in the preparation period. As I have indicated, there are no changes in our main categories in this year’s research. However, there is a difference in the axis of ‘ICT 500 Plus’. We are portraying a network of knowledge rooted in this year’s motto and globe, ‘the informatics world is rooting in the business world’. This reveals that informatics is indispensable on a global, national and sectoral basis. Did the IT companies start to give feedback to you? Yes, the companies have started to return to us quickly with the necessary documentation this year, as well. Even before we started researching, we were asked about the schedule of our plans. Therefore, we will gather our researches quickly in the light of incoming documents. But my greatest curiosity is to see clearly the situation the market is in. What is your expectation? What happened to the ICT sector in 2016? I can share my predictions with you. Accordingly, we believe that we have reached a theoretical market size of 96.2 billion TL. The sector, approaching the 100 billion limit TL, showed an increase of around 18% in TL terms compared to the year 2015. Growth-based topics and sector groups, as well as software, services and hardware, have different driving forces as always. For example, hardware now focuses on topics like data storage, which makes the market dynamic. Telecom

services are now becoming a more stable segment and do not show incredible growth. The year 2015 ICT500 results also revealed a similar picture for the telecom sector. On the contrary, there is incredible growth in hardware and especially software side. What are the reasons for the growth in your opinion? There are some topics that are trendy. For this reason, the software continues to grow without slowing down. Areas such as cloud computing, security, disaster management, business continuity are having a significant impact on the dynamics of the market. For example, the endless cyber attacks bring serious investments both in the public and private sectors on the security side and the level of consciousness is constantly evolving in parallel. Business continuity, disaster management, as well as security priorities are naturally important, so investments in these fields are also on the frontline and on the agenda. We can show them as important variables in the market. Individuals’ priority is to protect their current situation, while the standard institutional needs continue to make investments and the ones seen as luxurious are revised. The trend of ‘planned prioritization in IT investments’, which has appeared in recent years, continues with all the power. How can we illustrate the prominence in this trend? I think that companies do not distinguish the priority lists as ‘software-hardwareservice’. Instead, they look at the business-critical level, investing in the most critical topic. The reason why the software has grown so much over the years is that it must have partly been understood that the productivity comes with the software. When we asked about what they would like to invest primarily in the

researches we did targeting SMEs as M2S, we received replies as machine parks in the production process in the first place, human resources in the second place and technology in the third place. In our most recent research with SMEs, the machine park is still in the first place, but the technology has moved up to the second place. This is a sign of the development of awareness among SMEs over the years. When we look at companies’ IT budgets, the biggest share again belongs to hardware, followed by software and finally maintenance and services. What kind of an IT investment-oriented perspective change is happening in corporate life? Hardware and software remain the first two priorities. The main reason for the rapid growth of the software market is that companies have invested more hardware in the past years, but they have increased in prioritized software at the point we are today. This brings about faster growth in the software title compared to the hardware. This development also brings about a transformation in the hardware market. For example, we are now talking about integrated and hyperintegrated infrastructures. Therefore, the reason for preferring a structure based on managing the existing structure centrally is to facilitate life in some way. There are so many data center and similar investments are made that it is not surprising that hardware and network have grown without slowing down. Of course, the ability to integrate with different brands’ products and solutions in the products of hardware manufacturers also has an important role here. It is now possible to define the basic priority as the following: I must be able to manage the IT infrastructure as centrally as possible, with lower costs and continuous operation.



The automotive sector redefines itself

AVL Turkey that has been operating in Turkey since 2008 as an organization of the world’s leading engineering company in automotive technology, has been developing its first domestic non-driver and hybrid electric vehicle technology in the second R&D center as of 2016. AVL Turkey General Manager Umut Genç decided to increase the number of domestic design, mechanical and electrical systems as AVL Turkey, one of the two centers providing regular technology and engineering to the main headquarters in Austria, among more than 30 AVL centers on a global basis and opened the second R&D center in June 2016, shortly after the opening of the first one. “The company has grown by 14% in 2016 compared to 2015, reaching 5.2 million euro,” he said. Dr. Umut Genç added: “With this growth, AVL Turkey became the only company that has been awarded by the Turkish Chambers and Commodity Exchange

Association (TOBB) among the “100 fastest growing companies in Turkey” in the field of automotive engineering. AVL Turkey’s target for 2017 is to increase its turnover to 6 million euro with 20% growth. We started our journey with 6 engineers in 2008 and we have increased our turnover by 8 times in total and our employee number 7 times since 2010 to 39% every year. It is important for the automotive industry to increase the durability of intermediates such as engines, transmission and control software to reduce the current account deficit. In this respect, emphasizing the they are pioneers in the design of critical automotive subsystems such as domestic engines, transmissions and electronic control units in Turkey, Dr. Umut Genç said that: “We are planning to carry out field tests in Istanbul by completing the first domestic prototype vehicles with a hybrid electric in 2018 and autonomous driving characteristics in 2020 in our second R&D center.”

Data center strategies are being set at ‘Data Center Turkey Conference’

In the process of digital transformation, businesses want to process data from different channels more quickly and achieve that data more quickly and continuously. In this direction, the capacity and infrastructure of the data centers gain importance. Founded by companies operating on data center infrastructures, the Association of Information Infrastructure Systems (BASID) is engaged in various activities to develop the sector and inform sector professionals. Data Center Turkey Conference, traditionally organized by BASID, is filling an important gap in this regard. Mr. İlhan Taşlı, President of BASID and Chairman of Data Center Turkey Conference Rahmi Bıyıklı gave a briefing on organization’s studies, the development of data centers and the Data Center Turkey event to be held in Hilton İstanbul Bomonti Hotel on April 19th, this year: “Association of Informatics Infrastructure Systems formed in the year 2012 is the first to fill the representation gap of their expertise in the IT sector. As it is well known, the main elements that make up informatics are information and communication technologies and the sub-elements can be thought of as hardware, software, service and electronic communication. There are many non-governmental organizations in Turkey that represent the main and sub-sectors of information. However, the fact that there is no representation

of structural cabling and network technology, one of the sub-specializations, has led us to fill this gap. The issue that all sectors feel the most need in our opinion is the educated human resource. Of course, the importance of the trained staff for growing the sector and providing better service as well as lowering operating costs is indisputable. As an association, the education of the employees of the sector is one of the main fields of our studies. The general situation we encountered in our studies in this area showed that we need more development than we think. The shortcomings

we have identified are as the following: There aren’t enough trainers in the field, there is a lack of training procedures at an adequate level and there is a lack of measurement and evaluation. It is the basic mission of our association to develop its own educational policies by taking civil society organizations’ experience that have been making up their shortages and have taken the business to a more advanced level and have been creating very serious disciplines as an

example. Another activity of our association is to share information and experience with the sector. This year, we are organizing our 4th event. Our sponsors and independent speakers will share the latest innovations and different perspectives in the field of data centers through conferences. As a non-governmental organization, we are aware of the importance of creating social benefits rather than individual benefits and we believe that we fulfill the responsibility. We live in a period when technological change is at a dizzying pace. It is a fact that everybody agrees that staying behind this change as a country will have high social, economic and social costs. We think that seminars, conferences and discussion platforms are very important in reaching up-to-date information and developing strategies in the field of information technology. As a non-governmental organization, we are aware of our responsibilities above

and organize our 4th event as a part of our responsibility with the aim of keeping on a constant agenda of the fastest digital changes and sharing the changing technology, discipline and strategies with the sector. Our visitors will be able to see the latest solutions about the data centers on site of our sponsors who are domestic and foreign producers in the sector, study the presentations of sponsor and independent speakers on the benefits of the new solutions.




GLOBAL ManageEngine KIDEMLİ DANIŞMANLARINDAN

KAÇIRILMAYACAK EĞİTİMLER! ManageEngine AD Ürünleri

ManageEngine ITOM

14:30 - 15:00

13:40 - 14:30

15:00 - 15:30

14:30 - 14:50

15:30 - 15:50

14:50 - 15:50

15:50 - 16:20

15:50 - 16:10

16:20 - 16:50

16:10 - 17:10

16:50 - 17:10

17:10 - 17:30

17:10 - 17:30 17:30 - 17:40 Suresh Bagavathy ManageEngine Kıdemli Teknik Danışman Harish Sekar ManageEngine ADSolutions Teknoloji Danışmanı

Vivin Sathyan ManageEngine ADSolutions Satış Öncesi Danışmanı

ManageEngine Service Desk Plus

ManageEngine Desktop Central

14:15 - 15:15

13:30 - 14:10

15:15 - 15:35

14:10 - 14:30

15:35 - 16:30

14:30 - 15:10

16:30 - 16:50

15:10 - 15:30

16:50 - 17:30

15:30 - 16:30

17:30 - 17:40

16:30 - 16:40

Kumaravel Ramakrishnan ITSM Ürün Yöneticisi

Priya Kumaresh SDP Destek Ekibi Yöneticisi

Leonard Jayakumar ManageEngine Kıdemli Teknik Danışman

Jagan Pandurangan Satış Öncesi Danışmanı & Uygulama Yöneticisi



Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.