BThaber 1157. Sayı

Page 1

Santralinizin Yönetimini Elinize Alın Windows, Linux veya Bulutta Çalıştırın

3CX IP Telefon Sistemi 3CX'e taşının - daha düşük maliyetle kolay yönetim ve Birleşik İletişimler sunan, açık standartlı ve yazılım tabanlı IP PBX.

• Kolay kurulum ve yönetim • Uygun fiyatlara satın alma ve genişletme • Yerinde: sanallaştırılmış veya miniPC (Windows/Linux) • Bulut: Bulut hesabınızda (Google/OVH/Amazon) • Entegre Akıllı Telefon istemcisi • WebRTC tabanlı web konferans

WWW.3CX.COM.TR +90 232 320 0020


PBX'inizi yĂźkseltin Yerinde veya bulutta - maliyetleri azaltÄąn!

WWW.3CX.COM.TR

+90 232 320 0020


BTvizyon Anadolu Toplantıları 2018 yılında da her yerdeyiz... 18 Ocak Bursa - 8 Şubat İstanbul - 22 Şubat Gaziantep 8 Mart Konya - 5 Nisan Kayseri - 12 Nisan Mersin 8 Mayıs Denizli - 10 Mayıs İzmir - 28 Haziran Elazığ 26 Temmuz Samsun - 9 Ağustos Eskişehir 20 Eylül Erzurum - 4 Ekim Ankara - 13 Aralık Girne Ayrıntılar için www.bilisimzirvesi.com.tr adresini takip edebilirsiniz.

SAYI

HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr

1157 29 Ocak - 4 Şubat 2018

Sayfa

10

Kanal, büyümenin itici gücü olmayı sürdürecek Türkiye’deki iş ortakları ile bir araya gelen F5 Networks yetkililerine göre, Türkiye’de yetkin iş ortaklarının oluşturduğu kanal yapısı, büyümenin itici gücü.

Sayfa

12

Sayfa TESİD’in yeni başkanı Müjdat Altay oldu TESİD Genel Kurul toplantısında, Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, 2018-2019 dönemi TESİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi.

Sayfa

20

Dijital dönüşümde 2018 gündemi… Anadolu’nun farklı şehirlerinde gerçekleştirilen BTvizyon Toplantıları’nın 2018’deki ilk durağı Bursa oldu.

3

Dönüşümde alacak yolumuz var! Dijitalleşme konusunda uzmanlığa sahip yaklaşık 100 teknoloji uzmanıyla anket çalışması gerçekleştiren Expertera, Türk firmalarının dijital dönüşümü hangi düzeyde yaşadığını ortaya koydu. deneme.pdf

Sayfa

Sayfa

6

Sayfa

8

13

C

M

Y

CM

MY

Osman Coşkunoğlu Edip Emil Öymen

Halit Kıvanç “o” maçı nasıl anlatmış?

Halit Kıvanç’ın şu çok ilginç anısını, ABD’deki sosyal bilimcimiz Zeynep Tüfekçi, Wired dergisinin Şubat 2018 sayısında dünya okurunun dikkatine sundu.

TÜSİAD VE BCG’UN DİJİTAL DÖNÜŞÜM RAPORUNUN GENEL DEĞERLENDİRMESİ VE SİVİL İNSİYATİFİN ÖNEMİ BİRLEŞİK KRALLIK HÜKÜMETİ SANAYİ STRATEJİSİNİ AÇIKLADI

Çoklu Bulutta Kurumsal Algı Gelişimi Veri depolamadan analitiğe birçok alışkanlığı değiştiren bulut bilişim, çoklu bir yapıyla hem faydalarını hem de kapsamını genişletiyor. Ayrıntılar, dosya sayfalarımızda.

CY

CMY

K

3

15.05.2017

15:54



BThaber

GÜNDEM

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

3

Dönüşümde alacak yolumuz var Dijitalleşme konusunda uzmanlığa sahip yaklaşık 100 teknoloji uzmanıyla anket çalışması gerçekleştiren Expertera, Türk firmalarının dijital dönüşümü hangi düzeyde yaşadığını ortaya koydu. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren teknoloji uzmanlarının tümü aktif iş hayatında yer alırken, bir bölümü ise esnek zamanlı çalışarak içinde bulundukları sektörlerdeki gelişmeleri yakından takip ediyor. Teknoloji uzmanlarına göre, Türk firmalarının dijital olgunluğu, ortalamanın biraz üstünde olmak kaydıyla orta düzeyde seyrediyor. Genel dijital olgunluk düzeyine 7 üzerinden 4.3 ortalama not veren uzmanlar, firmaların katetmesi gereken önemli bir mesafe olduğu kanısında. Verilen not düzeyinin en önemli göstergesi ise firmalarda dijital dönüşümün başlamış olması. Dijital dönüşüme başlamış ve başarılı bir rota izleyen

şirketlere bakıldığında, bu firmaları başarıya taşıyan faktörlerin öncelikle doğru stratejinin belirlenmesi ve uygulaması, kurum içi yenilikçi kültür yaratılması ve yeterli bütçe ayrılması öne çıkıyor. Ankete katılan uzmanların yüzde 62‘si insan ve teknolojinin iletişimi ve entegrasyonunun dijital dönüşümdeki en kritik konu olduğu ve kurumların bu konuda hala gelişime çok açık olduğu kanısında. Expertera uzmanlarının yüzde 80’i en geç 10 yıl içinde IoT, sanal gerçeklik gibi teknolojilerin şirket kültürüne entegre olacağı görüşünü savunuyor. Geleneksel iş süreçlerinin olumsuz etkisi Teknoloji uzmanlarına göre, dijital dönüşüme geçişi engelleyen faktörlerin başında eski iş süreçlerinden vazgeçememek geliyor. Özellikle büyük kurumsal firmaların önündeki bir

engel de satın alma ve işe alım, sistem kurma gibi süreçlerin yavaş işliyor olması. Benzer şekilde, eski donanımları ve iş yapma yöntemlerini terk edememek de başarıyı engelleyen faktörler arasında. Anket çalışmasından çıkan bir önemli bulgu da başarılı dijital dönüşümün sırrının insan kaynakları ve strateji departmanlarıyla doğrudan ilişkili olması. Expertera uzmanlarından Serdar Urçar, dijital dönüşümün tüm şirketler için hayati önem taşıdığını vurgulayarak, “Özellikle geleneksel endüstrilerde belli bir ölçek ve yaştaki şirketlerin ayakta kalabilmesi için dijital dönüşüm kritik. Bunun için öncelikle net bir liderlik iradesine ihtiyaç var. Bu liderliği, doğru bir dijital stratejiye sahip olmak ve bu stratejiyi hayata geçirebilmek için doğru yönetim yapısını kurgulayabilme becerisi takip ediyor. Bu dönüşümde insan

ve strateji, aslında dijital araç ve gereçlerden daha önemli. Doğru insanları akıllı bir stratejiyle birleştirdiğinizde, hangi dijital araç gereçleri kullandığınız ikincil öneme sahip olabiliyor” yorumunu yaptı. İnsan yetkinliği geliştirilmeli Ankete katılan teknoloji uzmanlarının büyük çoğunluğu, dijital dönüşümde firmaların en büyük eksiğinin insan faktörü olduğunu belirtiyor. Uzun yıllar teknoloji sektöründe yönetici olarak çalışan Expertera uzmanı Tunç Özgül, “Dijital dönüşümde firmaların dört temel eksiği var: Dijital dönüşümün yönetim kurulu ve CEO seviyesinde öncelikli ve uzun soluklu bir konu olarak ele alınmaması, uçtan uca tüm iş süreçlerini kapsaması gerekirken, sadece üretilen ürün veya dijital pazarlama olarak dar

bakış açısıyla bakılması, insan faktörünün çoğu zaman gözardı edilmesi, dönüşümü yönetmek için C seviyesinde (CDO) ve iş kolları tecrübesi olan bir yöneticinin atanmaması“ saptamasını paylaştı. “Dijital Dönüşüm Araştırması“nı değerlendiren Expertera Ortağı ve Satış, İş Geliştirme ve Pazarlama Sorumlusu Hayal Koç ise “En önemli sonuç, her sektör ve meslekteki çalışanın dijital değişimin bir parçası olduğu ve buna hazırlıklı olması gerektiği yönünde. Bu hazırlık bireysel olarak yeni teknoloji ve iş yapış modelleri hakkında bilinçlenmeyi ve esnek, yenilikçi ve yaratıcı bir bakış açısı geliştirebilmeyi gerektiriyor. Kurumsal tarafta ise verimli ekip çalışmaları hayata geçirmek ve hedeflere daha hızla ulaşmak için çevik insan kaynakları stratejisi uygulamak ve yetkin uzmanlar yetiştirmek tek doğru formül” dedi.

Özel Entegratörler Kurulu toplandı e-Dönüşüm Komitesi Özel Entegratörler Kurulu 15. Toplantısı, 18 Ocak Perşembe günü İşNet ev sahipliğinde Wyndham Grand Levent Oteli'nde düzenlendi. Moderatörlüğünü BThaber Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi'nin yaptığı toplantı, İşNet Genel Müdür Yardımcısı Aytül Sepetçi'nin açılış konuşmasıyla başladı, e-Dönüşüm Komitesi Koordinatörü M. Göker Sarp’ın Özel Entegratör Toplantıları ile ilgili verdiği güncel bilgiler ve İşNet İç Denetleme Grup Müdürü Cem Ergül sektör etikleri çalışmalarının son durumu ile ilgili paylaşımlarından sonra düzenlenen birinci oturumda Özel Entegratör temsilcileri, gündem ile ilgili yorumlarını paylaştılar. Etkinliğin ikinci oturumunda Gelir İdaresi Başkanlığı

Temsilcileri Abdullah Kiraz ve Şahin Engin Uysal’ın da katılımıyla, özel entegratör

şirketlerin temcilsileri ile birlikte gündemdeki birçok konu ile ilgili görüş alışverişi

yapıldı ve yakın dönem planları konuşuldu. Özel Entegratör Kurulu, sektör

etikleri ve iş geliştirme toplantıları periyodik olarak düzenlenmeye devam edecek.


4

BThaber

E-TOPLUM

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Teknoloji Ödülleri için başvurular başladı TÜSİAD, TÜBİTAK ve TTGV tarafından, Türkiye’nin teknoloji geliştiren ülkeler arasında yer almasının sağlanması, yenilikçi ürün ve teknolojilerin teşvik edilmesi hedefiyle düzenlenen Teknoloji Ödülleri’ne başvurular başladı. Ödüllere yenilikçi ürün ve süreç geliştirme ve iyileştirme çalışması olan

firmalar başvurabiliyor. Başvuru süreci 12 Mart 2018 tarihinde sona erecek. Yarışmaya başvurmak isteyen kuruluşların http:// teknoloji.org.tr/basvuruve-degerlendirme/basvuruformu adresinde yer alan online başvuru formunu doldurmaları gerekiyor. Teknoloji Ödülleri’nde “Ürün” ve “Süreç” olmak

üzere iki ayrı kategori ve her bir kategoride kuruluş büyüklüğü temel alınarak oluşturulan sekiz kategori ve bir büyük ödül yer alıyor. Geçmiş yıllarda yapılan yarışmalardan farklı olarak bu yıl, firmaların “ÜniversiteSanayi İşbirlikleri”ne de ödül verilecek. Yarışmada ödül töreni ise Ekim 2018’de yapılacak.

Örnek e-devlet çalışmaları Türkiye’den

Avrupa Komisyonu, 2017 Yılı e-Devlet Kıyaslama (eGovernment Benchmark) Raporu’nu geçtiğimiz günlerde yayınladı. Rapor kapsamında Türkiye’nin örnek dijital dönüşüm çalışmalarından olan Kalkınma Bakanlığı’nın e-Yazışma Projesi de ele alındı. Kalkınma Bakanlığı tarafından, resmi kurum ve kuruluşların elektronik ortamda resmi belge ve yazışmaları yasal geçerli belgeler olarak, e-İmza ile imzalayarak kullanabilecekleri, farklılık oluşturan teknik altyapı mekanizması geliştirildi. Kamu kurumları arasında belge alışverişinde kullanılan ileti aracı olarak KEP kullanımı esas alındı. E-Yazışma

Projesi kapsamında, kamu kurum ve kuruluşlarının Elektronik Belge Yönetim Sistemi’ne (EBYS) geçmesi talimatı verildi. Yine proje kapsamında; Cumhurbaşkanlığı, TBMM, Başbakanlık ve Bakanlıklar başta olmak üzere 200’den fazla kamu kurum ve kuruluşu arasında entegrasyon sağlanarak EBYS kullanılmaya başlandı. Elektronik ortamdaki resmi yazışmalar için kullanılacak ortak kuralları tanımlayan "e-Yazışma Teknik Rehberi" hazırlandı ve rehbere uygun belge üreten yazılım bileşenleri geliştirildi. Raporda, e-oevlet alanında gerçekleştirilen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın Bütünleşik Sosyal Yardım Bilgi Sistemi, Ulaştırma

Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı’nın e-Devlet Kapısı Görüntülü Çağrı Merkezi, Adalet Bakanlığı’nın UYAP Portalı, UYAP SMS Bilgi Sistemi ve İcra Malları e-Satış Portalı, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın Spor Bilgi Sistemi; Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü’nün MERNİS’i, Milli Eğitim Bakanlığı’nın e-Okul’u (MEBBİS), Gelir İdaresi Başkanlığı’nın e-Tebligat’ı, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Yeni Kimlik Kartı–MERSİS’i; Sosyal Güvenlik Kurumu’nun İş Bulma, Başvurma ve Sigorta Hizmetleri, Sağlık Bakanlığı’nın e-Nabız’ı ve Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı’nın Üniversite e-Kayıt’ı gibi başarılı örneklere de yer verildi.

Düşen limitler, faturaları da indirdi Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından alınan son karara göre, 2018’de aylık ortalama 70 TL ve üstünde elektrik faturası ödeyen yaklaşık 14 milyon tüketici cep telefonu numarası taşır gibi elektrik tedarikçisini değiştirebilecek. Tedarikçi

değişikliği yapan tüketiciler de daha düşük fiyattan elektrik kullanabildiği gibi, daha önceki tedarikçilerine ödedikleri güvence bedelini geri alarak, bir aylık fatura tutarından daha fazla tasarruf edebiliyor. Elektrik tedarikçileri karşılaştırma sitesi EnCazip’te yapılan

tedarikçi değişikliklerine göre, geçtiğimiz ay tedarikçi değiştiren ev tüketicileri Ocak ayında ortalama yüzde 5 tasarruf ederken, en yüksek tasarruf oranı ise yüzde 5.03 oldu. Böylece 70TL aylık fatura ödeyen bir tüketici, indirimli birim fiyatla 36TL’ye varan tasarruf etti.

GÖRÜ Ş Algı çağı ve milli teknoloji *Fehmi Kaya Edward Bernays'i duymuş olabilirsiniz ama ülkemizde çok bilinmiyor. İkinci Dünya Savaşı propaganda sanatlarını günümüze halkla İiişkiler (PR) olarak uyarlayan kişi. Yaşadığımız tüketim, marka ve algı dünyasını amcası Sigmund Freud'la birlikte icat eden geçen yüzyılın tartışmasız en etkili isimlerinden. Bilgi çağında ise PR yerini "Hype" yani "Yutturmaca" akımlarına bıraktı. Malum sosyal medya ve telefon devlerinin üstün zekalı çocukların harika girişimleri şeklinde özellikle gelişmekte olan ülkelere pompalanması eski bir propaganda tekniği. Bunlarla sağlanan “Onlara karşı hiç şansımız yok" algısı, gelişme potansiyeli olan ülkelerde uygulanan eski bir yıldırma ve dikkat dağıtma yöntemi. Algının tersine aramızdaki teknolojik mesafe o kadar çok değil ama uzun vadeli strateji uygulamalarında hala gerideyiz. Milli teknoloji için yeni stratejiler oluşturulması gereken alanlar “Hype” işler değil, asıl risk ve bağımlığı oluşturan fakat gözden kaçırılan altyapı kısımlarıdır. Rusya ve Almanya başta olmak üzere Avrupa ülkeleri yıllardır bilinçli şekilde özellikle savunma, finans, telekom ve kamusal hizmetler gibi kritik alanlarda yüzde 100 yerli çoğunlukla Java, C++ ve Linux tabanlı altyapılar kullanırlar. Yaklaşık on yıl Almanya, İsviçre, Avusturya üçgeninde finans, borsa, telekom ve ulaştırma sektörlerinde teknik yönetici olarak çalıştım fakat açık kaynak platformlar dışında altyapı kullanan kuruma rastlamadım. Rusya savunma bakanlığı milli Astra işletim sistemlerine geçeceğini açıkladı, Almanya’nın SuSe’si var başarılı. Türkiye'de ise şirketinize teknoloji seçimi yapıyorsanız milli altyapı seçeneği yok gibi, yabancı açık kaynak teknolojiler bile gerçekten cesaret istiyor çünkü nitelikli kaynak bulmak oldukça zor. Geliştirdiğimiz yazılımlar aslında bilişim sistemlerinin en küçük parçasıdır. İşlemciden başlayarak yardımcı donanımlar, işletim sistemi ve yazılım kütüphaneleri ormanı içinde çalışır. Bu zincirde bir parçanın bile kontrol dışı olması zafiyet ve bağımlılık demektir. Kendi üretmediğimiz bu altyapıları kullanarak sadece yazılım geliştirmek, üretmek değil bağımlı bir tüketici olmaktır. Bir ürünü yüzde 95 bile yerli üretseniz hala dışa bağımlısınızdır, çünkü o kalan yüzde 5 zaten ilgili ülke tarafından size pazarlanan katma değeri yüksek ve olmazsa olmaz bir parçadır. Piyasadaki en popüler işlemcinin içinde yıllardır çalışan gizli bir işletim sistemi (MINIX) daha olduğu haberi yerli medyada çok yayılmadı. Hazır ve kullanıcı dostu olduğu için seçip en kritik verilerimizi emanet ettiğimiz veri depoları, network elemanları ya da işletim sisteminin bir şekilde artık çalışamadıklarını düşünelim nasıl devam ederiz? Ülkemizde özellikle son dönemlerde teknoloji firmalarına ve Ar-Ge projelerine devlet tarafından verilen karşılıksız destekler ve imkanlar sanırım çok az ülkede mevcuttur. Bu kaynakların daha doğru yönlendirilip şimdilik en iyisi olmasa bile uçtan uca yerli bir sistem oluşturmak ana hedef olmalıdır. Bu hedef ekonomik değil kendine yeterli ülke olma kriterleriyle değerlendirilmelidir. * Tacirler Yatırım - CTO


BThaber

E-TOPLUM

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

CIO’lar eğitime destek için seferber oldu

Güven damgasını bekleme önerisi

Kredi kartlarının online işlemlerde kullanımına onay vermeyenler, 1 Şubat’tan itibaren internetten alışveriş veya ödeme yapamayacak. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) kart hamilinin onayı olmayan tüm kartları online işlemlere kapatma kararının e-ticaret sektöründe yüzde 25’e varabilecek daralma yaratabileceğini vurgulayan sektör temsilcileri, uygulamanın tüketici güvenliğini sağlama amacının yanında, e-ticaret sektörüne olumsuz etki yaratmayacak ve kullanım kolaylığını dikkate alacak şekilde revize edilmesini öneriyor. Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) ve Bilişim Sanayicileri Derneği (TÜBİSAD), e-Ticaret

sektöründe büyümede ve yeni girişimlerde yavaşlama, vergi ve istihdam kaybı gibi olumsuz yan etkileri çözecek düzenleme yapılabileceğini belirtiyor. Uygulamanın sadece “Elektronik Ticarette Güven Damgası” almamış şirketlerde yapılan işlemlerle sınırlı kalmasını öneren ETİD ve TÜBİSAD’a göre, uygulamanın bu hâliyle devreye girmesi, sektörde de daralmaya sebep olacak. Kararın açıklandığı Şubat 2017’den bu yana bankalar ve e-ticaret şirketleri tarafından yürütülen iletişim faaliyetlerine rağmen, kart hamillerinin çoğunun henüz aksiyon almadığı görülüyor. Mevcut düzenlemeye göre, herhangi bir aksiyon

alınmayan kartlar, online işlemlere kapatılıyor. Yeni çıkartılan kartlar da hamili özellikle belirtmezse online işlemlere kapalı olarak çıkacak. ETİD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Ekmekçi, Türkiye’de online alışverişin yüzde 80’inin kredi kartı ile yapıldığını belirtti ve “Tüketici güvenliğini sağlama amacını destekliyoruz, ama e-ticaret sektörünün dinamikleri dikkate alınmadan yapılacak geçiş, ekonomik büyümeye önemli katkı sağlayan ve kayıt dışılığın azaltılmasında itici güç konumunda olan e-ticaret sektöründe yaklaşık yüzde 20-25’lik kayba neden olacak. Hayata geçirilmesi beklenen uygulama yerine, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın yayınlamış olduğu Elektronik Ticarette Güven Damgası tebliği ile değerlendirilecek bir çözüm ise sektörün önünü açar. Güven damgası ile ilgili hazırlıklarda son aşamaya gelindiğini ve yakın zamanda uygulamaya konulacağını biliyoruz. Bu uygulama yaygınlaşana kadar kredi kartlarının kapanması ile ilgili karar, ileri bir tarihe alınabilir ve yeni duruma uygun bir düzenleme getirilebilir” dedi.

CIO Turkey’in organize ettiği sosyal sorumluluk projesi için CIO’lar seferber oldu. CIO Turkey ve İzmir Türk Koleji’nin birlikte gerçekleştirdiği sosyal sorumluluk projesinde, Sinop Durağan Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu öğrencileri için seferber olundu. Öncelikle, okul yönetimi ile iletişime geçilip, okulun ve öğrencilerin ihtiyaçlarına yönelik bilgi alındı. Verilen bilgiler doğrultusunda, İzmir Türk Koleji öğrencileri 40 öğrenci için “Kardeş Öğrenci” kampanyası başlatarak kışlık bot, mont ve çantadan oluşan paketler hazırladı. CIO Turkey üyeleri ve İzmir Türk Koleji öğretmen ve öğrencileri el ele vererek, okuldaki tüm öğrenciler için okul ihtiyaçlarından oluşan hediye paketleri hazırladı. İzmir Türk Koleji kampüs müdürü Dr. Dilek İnneci, İzmir Türk Koleji BT Müdürü Deniz Cengiz, Türkiye Sigorta Birliği BT Müdürü Mustafa Özen ve Cantaş Soğutma BT Müdürü Eser Karakoca 29 Aralık’ta Sinop Durağan’a giderek hediye paketlerinin dağıtım organizasyonunu gerçekleştirdi. Sınıf sınıf gezilerek gerçekleştirilen organizasyonda öğrenciler ile eğlenceli zaman geçirildi. Okulun ihtiyacı olan çeşitli sarf malzemeleri de okul yönetimine teslim edildi. CIO Turkey ve İzmir Türk Koleji gönüllüleri bayrak törenine katıldıktan sonra Mehmet Akif Ersoy İlköğretim Okulu öğretmen ve öğrencileri ile vedalaşarak şehirden ayrıldı.

Enerji sektörü birçok başlıkta akıllanacak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Enerji Piyasası Denetleme Kurumu’nun destekleri, ELDER ve GAZBİR’in stratejik partnerliğinde gerçekleşecek olan 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı , 25-26 Nisan 2018 tarihlerinde İstanbul Kongre Merkezi’nde kapılarını açacak. Dünya enerji devlerinin yer alacağı 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG 2018) 1. Program Komitesi Toplantısı, Enerji

Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) Başkan Yardımcısı Mehmet Ertürk başkanlığında yapıldı. Toplantıda, Blockchain teknolojisi üzerine Türkiye'de ilk kez bir oturum gerçekleştirilmesi kararlaştırıldı. 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı, katılımcıların bütün paydaşlar ile bir arada olması, akıllı şebekeler hakkındaki son yenilikleri öğrenmesi, örnek uygulamaları görmesi ve yatırım stratejilerini belirlemesi için uluslararası bir platform sağlayacak. 25-26 Nisan 2018 tarihleri arasında enerji sektörünün devlerini ağırlayacak, Birleşik

5

Krallık'ın ülke partneri olduğu Endoks, Klorsis, Köhler ve Luna’nın ana sponsorluğunda düzenlenecek 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı (ICSG 2018) 10 binin üzerinde sektör temsilcini bir araya getirecek. Çalışmalarına hız veren fuar komitesi de etkinliğin genel detayları, tanıtım çalışmaları, kongre ve bildiri salonu çalışmalarının yanı sıra farkındalık oluşturmak amacıyla yapılacak sosyal sorumluluk projelerini değerlendirdi. ICSG 2018'in ana sponsorları arasında yer alan Endoks'un Ankara'daki merkezinde gerçekleşen toplantıya EPDK Başkan Yardımcısı Mehmet

Ertürk'ün yanı sıra TEDAŞ Genel Müdürü Halil İbrahim Leventoğlu, DEİK, Enerji İş Konseyi Başkanı Süreyya Yücel Özden, Akıllı Ulaşım Sistemleri Derneği Genel Sekreteri Erol Aydın, Endoks Enerji Yöneticisi Alper Terciyanlı, HHB EXPO Yönetim Kurulu Başkanı Şule Dayangaç'ın da aralarında olduğu program komitesi üyeleri katıldı. 'Blockchain'in Enerji Sektörüne Muhtemel Etkileri' başlıklı oturum Türkiye'de ilk kez yapılacak. Dünyanın dört bir yanından firma ve temsilcilerin yer alacağı ICSG 2018'de Keynote Messages, Türkiye Akıllı Şebekeler 2023 Vizyon Ve Strateji Belirleme Projesi (TAŞ 2023), Akıllı Şehirlerde Enerji Paneli, Blockchain

Enerji Sektörüne Muhtemel Etkileri, Enerjide Kadın Liderler, Dağıtım ve Üretim, Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı, Akıllı Şehirler, Teknoloji Uygulamaları, Gaz ve Haberleşme oturumları yapılacak. Enerji sektöründeki paydaşların bir arada bulunacağı, 350’ye yakın global firmanın standlı katılım sağlayacağı 6. Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler ve Şehirler Kongre ve Fuarı’na 50’yi aşkın ülkeden toplam 10 binin üzerinde sektör temsilcisinin, uzman ve akademisyenin katılması bekleniyor. Ekonomi Bakanlığı desteğiyle organize edilen ve aralarında Birleşik Krallık, ABD, Nijerya ve Hindistan’ın da yer aldığı 32 farklı ülkeden gelecek


6

E-TOPLUM Eğitimde duruyoruz

TEDMEM’in “Türkiye’nin TIMMS 2015 Performansı Üzerine Değerlendirme ve Öneriler” raporundan bazı çıktıları sıralamak yeterli olacak:

Türk Eğitim Derneği’nin düşünce kuruluşu TEDMEM, PISA gibi, ortaöğrenim gençliğimizin eğitim ve öğrenme durumunu ölçen TIMMS 2015 verilerini analiz etti, yayınladı. Neden matematik ve fende geriyiz? Ne yaparsak ileri gideriz? Artık, her uluslararası ölçütte, ve hatta bu “yabancı” ölçütleri beğenmeyip “kendi” ölçümümüzü de yaptığımız eğitim konusunda söylenecek söz kalmadı. Rakamların, önerilerin anlamı da kalmadı. Çünkü yıllardır aynı durumdayız. Pek az puan artışlarımız, daha hızlı puan kazanan ülkelere göre bizi ileri götürmüyor.

BThaber

Edip Emil Öymen edip.oymen@gmail.com

*Öğrencilerimiz için okula gitmek, “öğrenmek” anlamına gelmiyor. *Zaten okullar da öğrenmeyi desteklemekten uzak. *Orta okulda matematikte geriliyoruz. *Ülkemizde evde aile içinde öğrenme kaynakları cılız. *Öğretmenlerin mesleki gelişmesi zayıf. *Eğitime dair kararlar bilimsel verilere dayanmıyor. *Eğitim politikaları sürdürülebilir ve tutarlı değil. Bu arada, PISA 2018 ölçüm bilgileri bu yıl içinde OECD tarafından açıklanacak. TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan: “PISA çalışmaları, sorunların nedenini ve doğasını anlamak ve çözüm üretmek konusunda çocuklarımızın dünyadaki yaşıtlarından geride olduğunu ortaya koyuyor.” (TÜSİAD Genel Kurulu, 18.01.18)

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Seçimden önce sonucu belli Beyaz Saray’da neler olduğunu anlatan “Fire and Fury” (Ateş ve Şiddet) adlı kitapla aynı isimdeki bir başka –ama hiç ilgisiz- kitabı Amazon’un robot yazılımı yan yana tanıtınca, olanlar oldu.

Rusya’da Mart ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin “galibini” Google, şimdiden ilan etti: Evet, doğru bildiniz! Putin. Google, bu “haberi” yanlışlıkla vermiş. Aslında haber Mart ayında “doğrulanacak” ama henüz, şimdilik, Putin o seçimin galibi değil. Elbette olacak. Dördüncü kez. Başka seçenek yok. Şu yaşadığımız dönemin kafa karışıklığını, dikkat eksikliğini, akıl-fikir yetmezliğini gösteren bundan daha uygun bir örnek olamazdı. Haber, 15 Ocak’ta Google’ın Rusça sitesinde çıktı. Ama baş sorumlu Google sayılmaz. Haberin “kaynağı” (!) Wikipedia. Haberleri insanların değil, yazılımların “seçtiği” bir

düzende, Wikipedia’daki bir “haberi” Google’ın yazılımı almış. Bu kadar basit. Hata 20 dakikada giderildi. Ama bu sürede, gören gördü. İşte şimdi de siz görüyorsunuz. Rusya kaynaklı yalan/sahte haberciliğin 2016 ABD Başkanlık Seçimi’nde etkili olduğu, 2017’de adım adım anlaşıldığından bu yana, “İnternette yazıyorsa acaba yalan mı?” kuşkusu, orada yayınlanan her cümle için geçerli olmaya başladı. Bu ise, “Her bilgi internette var” iyimserliğinin sonu demek: Doğru, “her” bilgi var gerçekten. Yalanı, gerçeği... Bunu andıran bir başka gelişme yine geçen hafta yaşandı.

“Bunu satın alan, şunu da alıyor” diye yazdı robot yazılım. Dikkati sıfır, aklı uçuk, zihni kof bir çok kişi Trump kitabıyla, İkinci Dünya Savaşı’na dair öbür kitabı da satın aldı! İkisi bir arada, indirim de yapıyoruz, sadece 33 dolar. Durumla alay eden New York Post gazetesi, Amazon sitesine yorum yazan bir okurun, savaşa dair kitap için şunları dediğini aktardı: “Bu kitapta Başkan Trump’la ilgili bir şey yok. Neden Demokratlar bu kitaba bu kadar önem verdi, anlamadım.” Savaş kitabının yazarı Prof. Randall Hanson ise, “İnsanlar, bu iki kitabın kapakları arasındaki farkı hiç görmedi mi? Bu kadar şapşal olabilirler mi?” diye soruyor. Kanadalı siyaset bilimci hoca, kitabını on yıl önce yazmış, ama Amazon’da “dikkatsizlik” sonucu bestseller olacağını düşünmemiş.

Halit Kıvanç “o” maçı nasıl anlatmış? Halit Kıvanç’ın şu çok ilginç anısını, ABD’deki sosyal bilimcimiz Zeynep Tüfekçi, Wired dergisinin Şubat 2018 sayısında dünya okurunun dikkatine sundu. Halit Kıvanç “Gool diye diye” (1983) kitabında, 27 Mayıs 1960 ihtilalinden hemen sonra 8 Haziran’da bir milli maçı nasıl anlattığını anlatıyor. ZT bu olayı kendi üslubuyla özetlemiş: https://www.wired.com/story/ free-speech-issue-tech-turmoilnew-censorship/. Halit Kıvanç ise burada: “Spiker kulübesine geldiğimde alınan önlemler dikkatimi çekti. Bir kez, spikerin bulunduğu bölümde -rütbelerini yanlış hatırlamıyorsam- biri binbaşı, öteki yüzbaşı, iki subay vardı. Ayakta da otomatik tüfekleri mikrofona doğru çevrili iki asker. Teknik elemanların bulunduğu bölümde de yine bir subay oraya konmuş

radyonun başındaydı. Hiç alışmadığım durumlardı bunlar... Maç yayını için yerime oturduğumda, ayaktaki silahlı nöbetçilerin soluğunu ensemde hissediyordum, öylesine yakındılar. Kimseye bir şey sormadım. Şeref Tribününe devlet başkanı Cemal Gürsel'in geleceğini ve önlemlerin bu nedenle alındığını düşündüm. Olay, ancak maçtan sonra aydınlığa çıkacak, Radyoevi'ndeki o babacan albay nezaketle durumu açıklayacaktı: "Bugünkü yayın canlı bir naklen yayındı. 27 Mayıs'tan bu yana radyoda hep biz, harekatın başındakiler görevliydik. Bugün ise devrim yöneticileri dışında ilk kez bir sivil olarak siz mikrofon başına geçtiniz. Sizi tanıyorduk. Namuslu bir vatandaş olduğunuza güveniyorduk. Ama takdir edersiniz ki, bizler de bu hareketi kellemizi ortaya koyarak yaptık. Sizi

başıboş bırakırsak, bilerek ya da bilmeyerek, bir hata yapabileceğinizi düşündük. Söyleyeceğiniz bir sözle ülkede kargaşa yaratabilirdiniz. Sizden çekinmedik. Fakat önlem almamız da normaldi. Bütün bu önlemleri sizin şahsınıza karşı değil, ama bir sivilin askeri harekât ertesinde mikrofonda millete hitap edişindeki davranışına karşı aldık. Bizi mazur gördüğünüzü umarım. Anlayışınız için de çok teşekkürler." Zeynep Tüfekçi özetle diyor ki: “Eskiden bir fikrin yayılmasını durdurmak için mekanik önlemler alınırdı. Gazete kapatmak, radyoya baskı yapmak, yayınevine sansür gibi. Doğru ‘boğazı’ bulursanız, orayı sıkardınız. Ama bugün artık sansür olamazmış gibi görünüyor. Demek ki ifade özgürlüğünün altın çağındayız? Evet, eğer

gözleriniz ‘yalanı’ görmüyorsa? Bu yüzyılda fikir yaymak için merkezi bir yayın altyapısına gerek kalmadı. Dünyanın dikkatini Facebook, Google (YouTube’un da patronu), Twitter yönetiyor. Kendilerini özgür ifadenin şampiyonu ilan eden bu şirketler, dünyanın şimdiye kadar görmediği bir medya dağıtımı tekelleri. Hepsi için bir içerik, sadece bir “içerik.” Yalan da olsa, ırkçı da olsa... Bugünün sansürü, güven ve dikkati kurcalamaktır. Yoksa, ifade özgürlüğünü kısmak değil. Bu yüzden de eski sansürcüler gibi görünmezler. Büyük teknoloji şirketlerinin iş modeli, muazzam bir gözetleme altyapısını kullanarak dikkati yönlendirmek, odaklı, çoğu kez otomatik reklamcılığı çok geniş

boyutlarda kullanmak. Ama bu duruma pasif kalmamız gerekmez. Facebook 13 yaşında. Twitter 11, Google 19 yaşında. Dijital gözetlemeyi, dikkati yönlendirmeyi, algoritmik karar verme mekanizmasını nasıl idare edeceğimize karar verebiliriz. Bir yerden başlamamız gerekiyor. Hem de şimdi.”


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

7

Borsada yatırımın etkili ve kapsamlı aracı Finansal piyasalara yönelik geliştirdiği çözümler ile birçok ilke imza atarak, yurtdışı ürünlere olan bağımlılığı ortadan kaldıran Matriks, 15’inci yılını yeni teknoloji ve ürünlerini tanıttığı özel bir etkinlikle kutladı. Matriks’in geliştirdiği “Prime” uygulamasının kurumsal ve bireysel yatırımcıların iş yükünü daha da hafifletmesi hatta ortadan kaldırması bekleniyor. Matriks Genel Müdür yardımcısı Cem Tutar, bu uygulamanın borsada işlem yapan şirket ve kişilerin bu zamana kadar kendilerinin yapmak zorunda olduğu pek çok analizi sisteme ekleyerek çok daha efektif çözümler sunduğunu belirtti ve ekledi: “Prime ekranı, geçmiş fiyat hareketlerini ve mali tabloları inceleyerek, geleceğe dönük tahminlerde bulunmaya çalışan yatırımcıların kullandığı

göstergelerin değişim noktalarını tespit ediyor ve kullanıcıyı uyarıyor, piyasaları ilgilendiren haberlerin fiyatlar üzerindeki etkisini analiz ediyor. Prime’ın sağladığı, sentetik emirler ve sunucu tarafında çalışan alarm mekanizmaları sayesinde yatırımcılar ekran başına kilitlenmek zorunda kalmayacak.” Sistemi özelleştirme kolaylığı Matriks’in bir diğer yeni ürünü olan MatriksWebTrader ise tüm işletim sistemleri ile uyumlu olması ve tüm tarayıcılarda çalışması sayesinde PC, tablet ve mobil cihazlar üzerinden piyasa verilerine hızla ve güvenle erişip işlem yapılmasını sağlıyor. Cem Tutar, “Kullanıcı sayfaları ve ayarları, sunucu katmanında

saklanarak hangi cihazdan giriş yaparsanız yapın, kişiselleştirilmiş sayfalarınıza ulaşmanız sağlanıyor. MatriksWebTrader’ı müşterilerinin kullanımına açan banka ve aracı kurumlar, sistemi kurumlarına özel logo ve renklerle hızlıca özelleştirebiliyor” dedi. Matriks, büyük veri altyapısıyla sağlanan, tarihsel verilerin kullanıcı cihazları yerine sunucuda tutulması, sunucuda çalışan alarm sistemleri ve hesaplanıp servis edilen analizler ile cihazların daha az yorulması ve sistem hızının korunması sağlanıyor. Matriks Mobil IQ ürünü ile firma, mobil uygulamasını yenilikçi tasarımlar, güçlendirilmiş analiz ve işlem özellikleri ile yenilemesinin yanı sıra sesli komut ve 3D sanal gözlük ile piyasaları izleme ve işlem yapma

imkanına sahip oluyor. Belirlenen kriterlere uygun piyasa koşulları oluştuğunda haberdar olmak veya otomatik emir gönderebilmek için devreye alınan Matriks Çapa hizmeti ile entegre olan mobil uygulama, koşullar gerçekleştiğinde ve emir gönderiminde push mesaj ile kullanıcılara bildirim sağlıyor. Dünyaya açılım hedefi var Matriks, yeni teknolojiler, esnek tasarımlar ve modüler yapısıyla yenilediği terminal uygulaması ile kapsamlı bir formül altyapısına sahip Excel benzeri formül pencerelerini de kullanıma sunuyor. MatriksIQ, Matriks BigData altyapısıyla veri tamamlama ihtiyaçlarına son verirken, bulutta saklanan sayfa ve ayarlarıyla her yerden kişisel kullanımlara erişim sağlıyor. Tüm piyasaları kapsayan

emir ve risk yönetim sistemi Matriks OMS ile entegre olan terminal, kullanıcılara hızlı ve güçlü işlem olanakları sağlıyor. Finans piyasalarına ilişkin sembollerin fiyat bilgisi, getiri grafikleri, piyasa özeti ve en çok yükselen/ düşen semboller gibi birçok veri Matriks, Yazılım Bot’ları ile Bip ve Facebook Messenger aracılığıyla kullanıma sunuluyor. Bip ile ilk ayda 4K takipçiye ulaşan Matriks Botanic finans piyasasındaki sanal asistan olma yolunda ilerliyor. Matriks OTC ile tezgah üstü piyasalar ve butik borsalar için geliştirilen elektronik işlem altyapıları ile dünyaya açılım da söz konusu. Çoklu emtia ve çoklu market desteği, yüksek performans ve esnek yönetim sunan altyapısı sayesinde Matriks OTC, pazar erişiminin yeni aracı olmaya hazırlanıyor.

‘Ağ kahramanları’ konsepti hayat buluyor en yeni Zyxel ürünleri ve teknolojilerinden haberdar olabilecekler. ZAP Gold Partner’lara ise altı aylık periyotlarda Avrupa ve Kuzey Amerika Pazarlama Direktörü Jon Pearce ile buluşma imkanı sunuyoruz. Böylece onlara küresel ölçekte destek sunarak, 6 aylık yol haritasını çıkartmaları konusunda yardımcı oluyoruz. Amacımız; Türkiye genelinde konusunda uzman ağ kahramanları yetiştirmek.”

Yeni bir yapılanma sürecine girerek Avrupa operasyonuna bağlanan Zyxel, 2018’de kanal yapısını güçlendirme ve yatırım kararı aldı. İş ortakları için yeni kanal stratejisi belirleyen şirket, Zyxel Ally Programı ZAP ile Zypartner’larını üç kategori altında topladı. Zyxel Türkiye Kanaldan Sorumlu Genel Müdürü Tuğba Şişik, ZAP’ın ağ pazarını büyütmek için gerekli araçları ve desteği sağlamak için tasarlandığı bilgisini verdi ve yeni kanal yapısını şöyle tanımladı:

“Tüm dünyada Zyxel bünyesinde kanal iş ortaklarını Ally, Silver ve Gold olmak üzere üç ayrı ayrı kategoride topladık. Her segmentin kendi içinde ayrıcalıkları var. İş ortaklarımızın yetkinliklerini artırmak ve onlara bütünsel destek sunmak için yeni bir portal hazırladık. Her bayi kendisine tahsis edilen şifre ile bu kaynağa erişim sağlıyor. Yeni portalda haberler, webinar’lar, duyurular, kampanyalar ve özel eğitim içerikleri var. Her

segmentteki iş ortağımızın ihtiyacına özel çözümler geliştirdik. Yeni yapılanmanın ardından, giriş seviyesi olan Ally kategorisindeki bir iş ortağımız, gerekli süreçleri tamamlayıp bir üst segmente geçebiliyor. Bu portal üzerinden ZCNE (Zyxel Certified Network Engineer) programına erişim imkanı da var. Böylece iş ortaklarımız kendi bölgelerindeki kursları takip edip, yetkinliklerini artırabilecek, Zyxel onaylı web seminerleri ve eğitimlerine katılarak,

Büyüme hızı kesilmeyecek Zyxel Türkiye’nin 2017’de yüzde 110 büyüme ile hedeflerini gerçekleştirdiğini belirten Tuğba Şişik, 2018 için ise çıtayı daha yüksek tuttuklarını belirtti ve şöyle devam etti: “Zyxel’in Türkiye pazarına güveni tam. Bu nedenle geçtiğimiz yıl son çeyrekte Tayvan tarafından Zyxel’e 6 milyon dolarlık yeni nakit sermaye artışı yapıldı. Firmamız küresel ölçekte tüm dünyada yeni bir oluşum içinde. Geçtiğimiz yıl Türkiye Ofisi olarak Tayvan’dan ayrılarak, Avrupa ofisine bağlandık ve daha dinamik bir yapıya kavuştuk. Avrupa bölgesinin cirosunun yüzde 15’ini Zyxel

Türkiye gerçekleştiriyor. Firmanın pazara ve ülke ofisine güveni tam. Yeni partner programımız da bu bakış açısının yansıması. Çözüm ortaklarımız bizim için çok önemli. Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi bu yıl da Zypartner ile büyüyeceğiz. 2018 yılı için kendimize yüzde 30 oranında istihdam ve ciroda büyüme hedefi koyduk. Türkiye’deki operasyonların yanı sıra bölgedeki operasyonlardan sağlanacak sinerjiyi de eklersek, bu rakamın üzerine çıkma potansiyelimiz mevcut. Bireysel pazara yönelik ağ çözümleri geliştirdiğimiz gibi, kurumların ihtiyaçlarına yönelik ürün ve servisler de sunuyoruz. Bu sebeple her iki segmentte önemli yatırım yapıyoruz. Bu yıl özellikle bireysel pazarda online satış kanalına önem veriyor, bu alanda ciddi yatırımlar yapmayı planlıyoruz. Perakende tarafında büyümemiz devam edecek. 2018’de özellikle kurumsal tarafta yüzde 30 büyüme hedefliyoruz. Odağımızda Smart WiFi, Mesh teknolojisi ve bulut yatırımları var. Hedef sektörleri ise konaklama, eğitim, kamu, sağlık şeklinde önceliklendirdik.”


8

BThaber

GÖRÜŞ

TEKNO-POLİTİK

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

ULUSAL TÜSİAD VE BCG’UN DİJİTAL DÖNÜŞÜM RAPORUNUN GENEL DEĞERLENDİRMESİ VE SİVİL İNSİYATİFİN ÖNEMİ

OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu

TÜSİAD ve BCG’nin beraber hazırladığı “Türkiye’nin Sanayide Dijital Dönüşüm Yetkinliği” raporu (http:// bit.ly/2qCmXQs), 19 Aralık 2017 tarihinde, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan’ın da katıldığı bir toplantıda kamuoyuna açıklandı. Raporda özellikle bilişim sektörünü ilgilendirebilecek analiz, yorum ve önerileri önceki yazımda özetlemiştim (http:// bit.ly/2rpJEYm). Bu yazımda, raporun genel içeriği ile ilgili özellikle önemli gördüğüm üç noktayı vurgulayacağım. Birincisi, raporda kuşkusuz çok yararlı, iş dünyasının, akademisyenlerin, STK’ların ve siyasi iradenin dikkatle okuması ve tartışması gereken yorum, analiz ve öneriler var. Örneğin, Çin’in Türkiye için örnek alınması gerektiğinin belirtilmesi (s. 30) çok isabetli. Fakat, McKinsey’in Çin ile ilgili hazırladığı, TÜSİAD raporuna oldukça paralel amacı olan ve yaklaşık ayni tarihte yayımlanan “Digital China: Powering the Economy to Global Competitiveness”

örneği var (maalesef, sürdürülememiştir ama öğreticidir). Tarih, geriden gelip, başarılı bir stratejiyle öne geçmenin örnekleriyle dolu: Amerika İngiltere’yi, Japonya (bazı sektörlerde) Amerika’yı, G. Kore birçok Avrupa ülkesini, şimdi Çin…

raporuyla (http://bit. ly/2G0AmoV) karşılaştırınca, TÜSİAD ve BCG’nin raporu çok zayıf kalıyor. McKinsey’in 7 sayfa kaynakça içeren raporu çok büyük harcamayla ve değerli bilim insanlarının katkısıyla yapılmış bir araştırmaya dayanıyor. Benzerini TÜSİAD’dan beklemek imkansız ve müthiş bir haksızlık olur. Fakat, esinlenmeyi beklemek haksızlık olmaz. İkincisi, öneriler geliştirilirken, Türkiye’nin geriden gelme avantajı (http://bit.ly/2zisdYu) çok önemli olduğu halde ihmal edilmiş. Üstelik, Türkiye’nin telekomünikasyonda 80’li yıllarda böyle bir başarı

Üçüncüsü, raporun kim için yazıldığı ile ilgili. Çok önemli ekosistem ve paydaşlar vurgulamaları var raporda. İlgili kamuoyunda farkındalık yaratmak istenirken, ekosistemin yapı taşlarına ve siyasi iradeye de öneriler yapılmış. Bu öneriler ile ilgili birkaç sorundan bir tanesini özellikle belirtmeliyim. Siyasi iradeden haklı ve bilinen ama gerçekçi olmadığını artık kabullenmemiz gereken beklentiler tekrarlanmış. Dördüncü Sanayi Devrimi’ni kaçırma lüksümüz olmadığı hem önceki Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık hem de şimdiki Bakan Faruk Özlü tarafından yaklaşık iki yıldır içtenlikle ve iyi niyetle tekrarlandığı

halde – bazı kurumlarımızın bir çalışma yürüttüğüne ilişkin sınırlı bilgimize rağmen – bırakalım bir yol haritasını, tartışma ortamı yaratacak, çok paydaşlı bir Endüstri 4.0 Platformu bile hala ortaya konmadı. Çeşitli nedenlerle, siyasi iradenin gündeminde bu konunun öncelikli olmadığını 2018 bütçesinin TBMM’deki görüşmelerinden de görüyoruz (http://bit.ly/2rpvgzj). İşte bu nedenle, dijital dönüşümü ciddiye alan ve bu konuda önemli bir birikimi olan TÜSİAD’a, sinerjik işbirlikleri içeren bir sivil insiyatif alma görevi düşüyor. Bunun bilincinde olan TÜSİAD, Sanayi Politikaları Yuvarlak Masası bünyesinde, 2016’da Sanayide Dönüşüm Çalışma Grubu (http://tusiad.org/tr/ endustri-4-cg) oluşturmuş zaten. Bu grubun yoğun çabası sayesinde, tüm paydaşlar arasında düzenli iletişim, eşgüdüm ve güçlü dayanışma oluşmasıyla ancak dijital dönüşümde Türkiye’nin daha fazla zaman kaybetmesi önlenebilir.

KÜRESEL

BİRLEŞİK KRALLIK HÜKÜMETİ SANAYİ STRATEJİSİNİ AÇIKLADI “[İktidardaki, sağ, yani neo-liberal görüşteki] Muhafazakar Parti çevrelerinde [devletin ekonomiye müdahalesi demek olan] sanayi politikasından söz etmek bile sapkınlıktır” diye yazmıştı Temmuz 2016’da The Economist (http://econ. st/2G2kkuH). Ama, bir sanayi politikasının da artık gerekli olduğunu belirtmişti. Nitekim, 16 ay boyunca toplumda tüm paydaşlarla tartışıldıktan sonra, 27 Kasım 2017’de, 254 sayfalık “Industrial Strategy: Building a Britain fit for the Future,” (http://bit. ly/2BiveJp) Başbakan Theresa May tarafından açıklandı. Dokümanın sonunda 223 kaynakça listesi olduğunu da eklemeliyim. Konuya geniş yer veren sağ eğilimli Financial Times gazetesi (http://on.ft.

com/2EZwYte), bir de “Bu Sanayi Politikası bir dönüm noktasıdır (breakthrough moment)” başlıklı ve “bu hükümete şapka çıkartılır” diyen bir görüş de yayımladı (http://on.ft.com/2DX7Vri). Sol eğilimli The Guardian gazetesi de sanayi politikasını “hurra, bakan değiştikçe değişmeyecek bir strateji var artık ama sadece iyi niyet yetmez, hükümetin hesap verebilirliği önemli” diye ihtiyatlı bir beğeni ile karşıladı (http://bit.ly/2F0x4B0). Açıklanan sanayi stratejisi için “kusurları, noksanları olsa da, iyi haber” diyen bir görüş de yayımladı (http://bit. ly/2BhRD9u). Bazı eleştirilere karşın, hem sağ hem de sol görüşe de hitap eden sanayi politikası dokümanının en başında, bunun “hem sanayide verimliliği hem de tüm Birleşik

Krallık halkının gelir düzeyini artıracak” bir strateji olduğu belirtilmiş. Sanayi politikası ile dönüştürülecek ekonomi vizyonu, şu beş temel kavram ile tanımlanıyor: • Fikirler: Dünyanın en yenilikçi ekonomisi • İnsan: Kaliteli işlerde istihdam ve herkes için çok daha fazla kazanma gücü • Altyapı: Ülkenin altyapısında önemli iyileştirme • İş ortamı: İş kurmak ve büyütmek için en iyi ortam • Mekanlar: Ülkenin her köşesinin mamur ve refah içinde yaşanılabilir olması Bu temel kavramlar üzerine inşa edilmiş olmasa da, ülkemizde de sürekli iyi niyetli bir takım amaçlar açıklanır, bazı – genellikle gerçekçi

gerçekleştirileceklere ve diğer sektörlerle etkileşimlerine. Örneğin, Veri Etiği ve İnovasyon Merkezi kurularak, yapay zeka ve veri teknolojilerinde güvenli, etik ve çığır açan buluşlar için ortam hazırlanacak (s. 159). olmayan abartılı – hedefler konur. Fakat, ülkemizde hala göremediklerimiz arasında önde gelen dört farkı belirteyim. Birincisi, kamu, iş dünyası, akademi ve STK’larla beraber hazırlanan stratejinin, yine ayni paydaşların katılımıyla yürütülecek olması. Dolayısıyla, uygulama süreci şeffaf ve izlenebilir olacak. İkincisi, zorlu işlerin başına, veri ve yapay zekayı koymuş olmaları (s.14). Strateji belgesinde, baştan sona çok geniş yer veriliyor bu iki alanda somut olarak

Üçüncüsü, hedefler yeri geldikçe diğer ülkelere göreceli olarak belirtiliyor. Örneğin, verimlilikte (s. 20), araştırma ortamı (s. 59) ve Ar-Ge harcamalarında (s. 62) önündeki ülkelerle kendini karşılaştırarak, göreceli olarak öne geçmek için ne yapılması gerektiği üzerinde durmuşlar. Dördüncüsü, analizleriyle, neden-sonuç ilişkileriyle, nereden nereye nasıl gidileceğinin somut yöntemleriyle, çok doyurucu ve tutarlı bir strateji belgesi var önümüzde. Ülkemiz adına imrendim.


Netcad, CBS’nin Anadolu’ya Yayılmasına Katkı Sağlıyor Türkiye’nin her bölgesinde her ölçekte şirket için bilişim farkındalığı geliştirme hedefiyle düzenlenen BTvizyon toplantıları 2017 yılında da ülkenin dört bir yanını gezdi. Tıpkı 2016 yılında olduğu gibi 2017 yılında da bu değerli toplantıların sponsorlarından biri olan Netcad, yıl boyunca Antalya, Denizli, Erzurum ve Girne’ye giderek Coğrafi Bilgi Sistemlerinin (CBS) önemini ve Netcad’in bu alandaki çözümlerini bilişim dünyasına anlattı. Netcad’i etkinliklerde Kurumsal Temsilci Dr. Emin Bank temsil etti.

Dr. Bank, ‘Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Önemi ve Netcad Çözümleri’ başlığıyla yaptığı konuşmalarda artan nüfus, buna karşılık azalan kaynaklar, iklim değişikliği ve çarpık kentleşme gibi küresel sorunlara dikkat çekerek, “Bunların çözümü Mekânsal Mühendislik ve CBS teknolojisi kullanarak doğru planlama, etkin ve dinamik izleme, doğru analiz ve karar destektir” bilgisini verdi. Dr. Bank, bu noktada kırsal alandan kentsel alana geçişte ve yeni yaşam yerleri oluşturulmasında planlama, harita, kadastro, kamulaştırma, alt yapı, üst yapı vb. mekânsal mühendislik uygulamalarındaki Netcad çözümlerine yer verdi. BTVizyon etkinliğinin bilişim dünyasında Mekânsal Mühendislik ve CBS farkındalığının yaratılması ve bu alanda yerli ve yaygın bir yazılım firmasının çözümlerinin tanıtılması için önemli bir fırsat olduğunu belirten Dr. Bank, 2017 yılının oldukça verimli geçtiğini ve 2018 yılında da bu kapsamda İstanbul, Gaziantep, Kayseri, Mersin, Elazığ, Samsun, Eskişehir ve Girne’de bilişim dünyası ile buluşacaklarını söyledi.

advertorial

Azalan kaynaklar, iklim değişikliği ve çarpık kentleşme gibi küresel sorunların çözümü Mekânsal Mühendislik ve CBS teknolojisi kullanarak doğru planlama, etkin ve dinamik izleme, doğru analiz ve karar destektir.


10

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Büyümenin temelinde iş ortakları var Türkiye’deki iş ortakları ile bir araya gelen F5 Networks’ün yetkili isimlerine göre, tüm pazarlarda olduğu gibi Türkiye’de de yetkin iş ortaklarının oluşturduğu kanal yapısı, büyümenin itici gücü. Prolink & F5 Networks İş Ortakları Toplantısı, 16 Ocak Salı günü Soho House İstanbul’da sektör temsilcilerini bir araya getirdi. 2004 yılından bu yana Prolink ve F5 arasındaki verimli işbirliğinin yıllar içindeki gelişimine dikkat çekilen toplantıda, gerek 2018 yılı gerekse orta vade için hedefler de karşılıklı olarak paylaşıldı. İş ortaklarını buluşturan toplantıda açılış konuşmasını F5 Networks MEA Bölgesi Satış Direktörü Tabrez Surve yaptı. İstikrarlı büyüme sergileyen bir şirket olarak hayata geçirdikleri güçlü işbirliklerinin, F5’i sektörde farklı kıldığını vurgulayarak sözlerine başlayan Tabrez Surve, kurumsal büyümenin temelindeki üç temel unsura ve bunların Türkiye’deki yansımalarına dikkat çekti. Buna göre, bulut bilişim giderek büyürken, Türkiye pazarında da güçlü büyümenin işaretlerini görmek mümkün. Bu büyümenin temelinde ise ‘çoklu bulut’ yapısı var. İkinci büyüme unsuru ise güvenlik ve Tabrez Surve’nin sunumunda işaret ettiği gibi, Türkiye’de de bölgenin en büyük saldırılarının olduğu gerçeğini bilmek ve buna karşı önlem almak gerek. Büyüme potansiyelini pekiştiren üçüncü unsur ise IoT ve Tabrez Surve’ye göre IoT, dünyayı değiştirecek bir dalga.

Geliştirici ekosistemi ile işbirliği gelişecek Bu üç dikey başlığı, F5’in önceliği olarak gösteren Tabrez Surve, “Kanal iş ortaklarımız için de bu başlıklarda fırsatlar yaratmaya öncelik veriyoruz” bilgisini verdi. Bu üç başlığa yatırım yaparak, kanal iş ortaklarının da işini büyütmesini hedeflediklerini

vurgulayan Surve, “Büyümenin temelinde artık bulut bilişim var” dedi ve sözlerine şöyle devam etti: “Çoklu bulut yapısının orkestrasyonu geldiğimiz noktada büyük bir gereklilik. F5 olarak teknoloji odaklı işbirliklerimiz çok güçlü ve niteliği sürekli artırmak üzere kanalı geliştirmeye önem veriyoruz. Geliştirici ekiplerle (DevOps) de küresel bazda yakın temas içindeyiz. Çünkü sayısı sürekli artan

uygulama ekosistemi bunu gerektiriyor. İşte bu sebeple 2017 yılının son çeyreğinde F5 olarak ‘Super-NetOps’ yapısını hayata geçirmeye başladık. NetOps ve DevOps ekiplerinin işbirliğinin BT’de sürekliliği olan yenilikler ve gerçek kurumsal fayda için önemli ve gerekli olduğuna inanıyoruz. Bulut bilişimin MEA bölgesinde gelişme sürecinde olduğunu biliyoruz

ve benzer bir potansiyel Türkiye pazarı için de geçerli. Gittikçe daha çok bulut sağlayıcının gelişmekte olan pazarlarda, özellikle MEA bölgesinde konumlanmaya başlaması ise Türkiye özelinde önemli bir fırsat noktası. Böylece, örneğin ABD pazarında sunduğumuz Devops odaklı fırsatlar gibi yenilikleri MEA bölgesinde de sunabilmek için gereken fırsatı yarattık.”

İş ortaklarımızla yine verimli bir yıl olacak Tabrez Surve’nin ardından sözü F5 Networks MEA Bölgesi Kanal Satış Direktörü Nasser El Abdouli aldı. Kendi teknolojilerine sahip olmalarını F5 adına büyük bir avantaj olarak tanımlayan Nasser El Abdouli,

“Önemli bir pazar gücümüz var ve bu da bizi özgür kılıyor” dedi. Kurulduğu günden bugüne teknolojik yeniliklere yatırım yapma motivasyonu ile hareket eden F5’in bu alandaki gücünü ‘önemli bir bağımsızlık’ unsuru olarak tanımlayan Nasser El Abdouli, 2018 yılı öncelikleri paralelinde iş ortaklarına şöyle seslendi: “İş ortaklarımız olarak sizler de bu yapının önemli bir parçasısınız. Türkiye’de iki ofisimiz var ve amacımız; gücümüzü ortaya koymak. Sektör; bizim gibi kanal odaklı ilerlemenin önemin farkında. Amacımız ise sizin yardımınızla müşterilerimizin F5 teknolojilerini tanımasını, bunları kurumsal BT yapılarında kullanmaktan mutlu olmasını sağlamak. İş ortağı ekosistemimize yatırımlarımız 2018 yılında da devam edecek. Bulut bilişim başta olmak üzere yerel pazar

ve ihtiyaçlarına uygun çalışmalara imza atmayı sürdüreceğiz. Bu stratejik başlıklar büyüme önceliğimiz ve yatırım odağımız olacak. İş ortaklarımızın gücüne inanıyor, yeni mali yılda da yine başarılı olacağımızı, sizlerle birlikte büyüyeceğimizi biliyoruz.



12

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

TESİD’in yeni başkanı Müjdat Altay oldu Türk Elektronik Sanayicileri Derneği’nin (TESİD) 28. Olağan Genel Kurul toplantısında, Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, 20182019 dönemi TESİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak seçildi. Seçimlerin ardından, bir açıklama yapan Altay, “Türkiye’yi geleceğe taşıyacak endüstrilerin başında elektronik ve bilişim sanayi geliyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin 2023 hedefleri kapsamında ülkemizden dünya pazarında belirleyici rolü olacak teknoloji markaları çıkarmak, elektronik ve bilişim sektörlerini ülkemiz ekonomisinin yüksek katma

değer üreten lokomotifi haline getirmek istiyoruz. Bunun bir ayağı startup’ları destekleyerek bilişim ekosistemini güçlendirmek, diğer ayağı ise KOBİ’lerin dijitalleşme yolcuklarını kolaylaştırarak ekonomiye katkılarına hız kazandırmaktır. Yeni yönetim kurulu olarak sloganımız ‘Türkiye’nin geleceği gençlerdedir’ olacak. Düşünen, araştıran, sorgulayan, risk alan, yeni şeyler denemeye ve inovasyona açık olan bireyler ülkemizi her alanda daha da ileriye taşıyacak. Bu anlayışla, yeni yönetim olarak bizler de gerek ülkemizdeki girişimci gençlerimizi, gerekse

derneğimiz içindeki ‘Genç TESİD’ oluşumunu daha da fazla destekleyeceğiz. TESİD çatısı altındaki Genç TESİD Topluluğu, elektrikelektronik, bilgisayar, endüstri, yazılım mühendisliği ve ilgili alanlarda okuyan öğrencileri iş hayatına daha donanımlı hazırlama ve sektöre kaliteli mühendis sağlama amacıyla kuruldu. Buradaki gençlerimiz, elektronik ve yazılım sanayinin ülkemizde gelişmesi, tanınması ve öneminin anlaşılması için çeşitli öğrenci kulüpleri ve platformlar ile çalışmalar yapıyorlar. TESİD olarak yeni dönemde,

C. Müjdat Altay ülkemizin yüksek kapasiteli insan kaynağını, akımları takip eden değil, bizzat başlatan ve teknoloji üreten bir noktaya çekmek için çalışmalarımıza devam

edeceğiz” dedi. C. Müjdat Altay, 20102011, 2012-2013 ve 20142015 dönemlerinde de TESİD Yönetim Kurulu Başkanı olarak görev yapmıştı.

Tüketici beklentileri, yeniliklere yön veriyor Ericsson ConsumerLab, bu yıl da teknolojinin geleceğini şekillendiren “2018 Tüketici Trendleri” raporunu açıkladı. Sanal gerçeklik, IoT ve 5G’nin öncelikli gündem maddelerini oluşturduğu rapora göre, tüketiciler dijital dönüşüm kapsamında teknolojinin insani özelliklerine odaklanıyor. 2018 Tüketici Trendleri raporundaki bilgiler, 40’tan fazla ülkedeki 100 bin internet kullanıcısıyla gerçekleştirilen küresel araştırma programı kapsamında yapılan görüşmelere dayanıyor. Çalışma 1.1 milyar vatandaşı temsil etse de, kitlenin teknolojiyi erken dönemde

benimseyen bir profili olması dolayısıyla sonuçlar geleceğin trendlerini keşifte önemli bir rol oynuyor. Ericsson’un raporuna göre, teknolojiye yönelik beklentiler sürekli artış gösteriyor. Tüketiciler dijital teknolojiden her zamankinden daha fazlasını bekliyor, teknolojiye daha pragmatik yaklaşıyor. Günlük hayatın rutininde yer alan cihazların inceliklerini öğrenmekten kaçınan tüketiciler, teknolojik cihazların kendilerini tanımasını ve insani yetkinliklere sahip olmasını istiyor. Misal, tüketiciler evlerine vardıklarında tek bir el hareketiyle lambaları

yakmayı, hoparlörden sevdikleri müziklerin çalmaya başlamasını, tek bir göz hareketiyle müziği değiştirebilmeyi istiyor. Rapor, akıllı asistanlar, sanal gerçeklik, ulaştırma gibi alanlara yönelik beklentileri de ortaya koyuyor. Mevcut sesli asistan kullanıcılarının yarısından fazlası, teknolojik cihazlarla etkileşim kurmak için tıpkı insanlarla olduğu gibi beden dilini, yüz ifadesini, ses tonunu ve dokunma eylemlerini kullanmayı tercih ediyor. Katılımcıların yüzde 39’u, şehirler için drone’lar ve uçaklar için özel bir yol ağına da ihtiyaç olduğu kanısında.

Sektörler tepeden tırnağa değişecek Arttırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik başlığında ise kullanıcıların çoğuna göre, reklamlar ürünün kendisinin yerine geçecek kadar gerçekçi hale gelecek. Her dört kişiden üçü ise beş yıl içinde akıllı telefon fotoğraflarının içerisinde yürümek için sanal gerçeklikten yararlanabileceğine inanıyor. Kişisel teknolojideki mevcut gelişmeler ve geleceğe yönelik beklentilerin paralelinde yenilikler, endüstrileri de şekillendirecek. Örneğin, otomotiv endüstrisinde gelecek nesil teknolojisi,

kendi kendini idare eden araçların, ulaşımı daha etkin ve güvenli hale getirmesine imkan tanıyacak. Sağlık hizmetlerinde 5G, uzaktan tanı ve ameliyat, hasta takibi, tıp eğitiminde sanal gerçeklik gibi özelliklere imkan verirken, sektörü daha ileriye taşıyacak birçok gelişmiş araç ve hizmetlerin gerçekleşmesini de sağlayacak. Kamu hizmetlerinde, üretimde, finans hizmetlerinde, kamu güvenliğinde, devlet içerisinde ve bölgedeki her sektörde, bu teknolojik yenilikler günlük işlemlerde derinlemesine bir etki oluşturacak.

‘EY Yılın Girişimcisi’ programı için geri sayım Uluslararası denetim ve danışmanlık firması EY tarafından 30 yılı aşkın süredir düzenlenen ve girişimcilik konusunda dünyanın en prestijli iş dünyası ödül programı olarak kabul edilen ‘EY Entrepreneur Of The Year - Yılın Girişimcisi’ yarışmasının Türkiye programı başvuruları devam ediyor. Dünya genelinde 60’dan fazla ülkede 150 şehirde düzenlenen ödül programı için son başvuru tarihi 2 Şubat 2018. Bugüne kadar dünya çapında 53 girişimcinin ödüllendirildiği

programın Türkiye finalisti, Monako’da düzenlenecek ‘Dünya Yılın Girişimcisi World Entrepreneur Of The Year’ yarışmasında Türkiye’yi temsil etmeye hak kazanacak. Jüri başkanlığını Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü M. Özyeğin'in üstleneceği programın jürisinde Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, Esas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emine S. Kamışlı, Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeki

Konukoğlu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, TÜSİAD Başkanı Erol Bilecik ve Faik Açıkalın yer alıyor. Programa yapılacak başvurular geoy.ey.com adresinden kabul edilecek. Adaylarda aranan özellikler ise Türkiye’de en az iki yıldır faaliyet göstermesi, 100 milyon TL’nin üzerinde ciroya sahip olması, aday olacak girişimcinin, şirketin performans ve gelişiminde imzası bulunan kurucu ve aynı şirketin üst yönetiminde sorumluluk sahibi olan bir

yönetici olması, ayrıca son 3 yılda finansal performans

anlamında yükselen bir grafik izliyor olması.


BThaber 29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

DOSYA:

Çoklu Bulutta Kurumsal Algı Gelişimi

www.bthaber.com.tr

Handan Aybars

Bulutta çokluk, kurumsal BT verimi demek! Veri depolamadan analitiğe birçok alışkanlığı değiştiren bulut bilişim, çoklu bir yapıyla hem faydalarını hem kapsamını genişletiyor. BT’yi her ölçekte şirket için her başlıkta erişilebilir kılan, bunu PaaS, SaaS, IaaS gibi başlıklarla çeşitlendiren bulut bilişim kavramı, çoklu yapılarla daha dağınık ve zengin bir mimari ile daha fazla kurumsal faydayı hedefliyor. Şirketlerin doğru veri analizi yapması, servis

sağlayıcı tercihlerinde ince eleyip sık dokuması, çoklu bulut platformunda entegre güvenlik ekosistemi yaratıp sürekli kontrolden vazgeçmemesi gibi kritik gereklilikler var. BT’nin kurumsal hayatta geçek anlamda bütünü kapsar hale geldiğini görmek sevindirici. BT şirketlerinin ve geliştirici ekosisteminin işbirliği ile çoklu bulut platformu kullanımının gelişeceğini tahmin etmek ise hiç zor değil.


14 DOSYA

çoklu bulutta kurumsal algı gelişimi

BThaber

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Türkiye’deki her büyüklükteki şirket teknolojiyi çok yakından takip ediyor ve teknolojiye yatırım yapmaktan çekinmiyor. Ancak konu bulut olduğunda hala endişeliler. Bunun da en büyük nedeni verilerinin kendi şirketleri dışında bir yerde tutulması. “Şirketler verilerinin kendi içlerinde saklanırsa çok daha güvende olacağını düşünüyor” yorumunu yapan Veeam Türkiye Ülke Müdürü Ozan İnan, eklemeden geçmedi: “Ama bu sefer de dışarıdan saldırılara karşı savunmalarını güçlendirmek için yatırım yapmak zorunda kalıyor ve yine de yüzde 100 savunma sağlayamayabiliyorlar.” Ozan İnan’a göre, aslında tüm bu hizmetleri bulut sağlayıcılarından çok daha uygun bütçelerle elde edebilir ve verileri de sadece kendilerinin ulaşacağı şekilde şifreleyerek dışarıdan gelecek saldırılara karşı korunabilirler. Ayrıca herhangi bir felaket karşısında bu verilerin zarar görmeyeceğinin da garantisi sağlayarak, kesintisiz çalışan şirket olma yolunda önemli bir adım atmış olurlar. Ozan İnan, şu bilgileri paylaştı: “Bu bağlamda Veeam olarak müşterilerimize, bulut ve bağlantılı teknolojilerinden daha fazla yararlanarak şirketlerinin verimliliklerini artırmalarına destek oluyoruz. Ayrıca buluta erişimlerini sağlayacak bulut hizmeti sağlayıcıları ile çalışmalarını, "iş sürekliliği" ve "siber güvenlik" kapsamında dünyanın en hızlı çözümlerinden BaaS (bir hizmet olarak yedekleme) ve DraaS (bir hizmet olarak felaket kurtarma)’tan uygun maliyetlerle yararlanmalarını sağlayacak çözümler üretiyoruz. Bu stratejimiz sonucunda, 2017’nin ilk üç ayında geçen yıla oranla yüzde 46 gibi yüksek bir oranda büyüme gerçekleştirdik.” Esneklik ve verimin bulutta buluşma noktası Sanallaştırma son 10 yılda sıklıkla duyduğumuz bir teknoloji olmakla beraber, donanım kapasitelerinin oldukça arttığı günümüzde özellikle verimlilik açısından bakıldığında önemli bir çözüm olarak karşımıza çıkıyor. Küreselleşme ile birlikte internetin yükselişinin ardından bulut hizmetlerinin benimsenmesi ve sanallaştırma şirketler için devrim niteliği taşıyor. İş sürekliliği ve felaket kurtarma planlaması eskiden zaman ya da veri kaybına tahammülü olmayan şirketlerin önceliğindeydi. “Örneğin; internet üzerinden bir alışveriş sitesi yönetiyorsanız sisteminiz çöktüğünde müşterilerinizi

Veeam Türkiye Ülke Müdürü Ozan İnan

KURUMSAL HAYATTA KESİNTİSİZLİK ESAS

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

kaybedeceğiniz kesindir. Şimdi ise bu durum tüm sektörler ve tüm hizmet sağlayıcıları için geçerli halde geldi” yorumunu yapan Ozan İnan’ın da rikkat çektiği gibi, pek çok ülkede mobilitedeki patlama bulutun evriminin de temel yönlendiricisi oldu. Mobil cihazların yayılması ile bu “büyük veri”nin nasıl yönetileceği ve her an her yerden kullanmaya hazır olmasının nasıl sağlanacağı soruları da beraberinde geliyor. Sadece son kullanıcıya hizmet veren hizmet sağlayıcılar değil, kurumlar da operasyonlarını sorunsuz bir şekilde devam ettirmeleri ve her zaman ulaşılabilir olmalarının artık bir seçenek olmadığının, pazarda bir adım önde olmak için bir zorunluluk olduğunun farkında. “Gelecekte hibrit çözümler hayatımızda çok daha yaygın olarak yer alacak. Hibrit ile kurumlar ellerindeki çözümlerden maksimum verimlilik sağlayacak olanı seçebiliyorlar. Bu teknoloji mecra bağımsız olarak size, istediğiniz veriye ulaşabilme esnekliğini sunuyor ve iş sürekliliği sağlıyor. Dolayısıyla hibrit bulut, pazarı büyütmeye devam ederken iş sürekliliği için de önemli bir çözüm olmaya devam edecek” beklentisini paylaşan Ozan İnan, bu başlıkta beklentilerini şöyle anlattı:

Dijitale dönüşümde bunlara dikkat! “Büyük ölçekli şirketlerin yüzde 81’i çoklu bulut stratejisini benimsedikçe işletmelerin inovasyon ve rekabetçi taleplerini karşılayacak açık, özel ve hibrit bulut üzerinde çalışan veri ve uygulamaların erişilebilir olması da çok daha kritik hale geliyor. İşletmeler ve tüketiciler verileri dijital hale getirmenin faydalarından yararlanırken bu aynı zamanda bazı sistem açıklarına da yol açabiliyor. Örnek vermek gerekirse; temassız ödemenin kullanımı gün geçtikçe artıyor ve tüketiciler artık daha az nakit para taşıyor. O zaman düşünün ki kartlı ödeme sistemleri çalışmıyor. Sabit telefonların yerine cep telefonları geldi. Peki ya mobil ağlar çalışmazsa ne olur? Kullanıcılar için ciddi sorun olacak bu tip olaylarla sıklıkla karşılaşmak ya da hizmetlere güvenememek şirketin saygınlığına zarar verecek ve uzun dönemde de tüm verileri dijital hale getirme süreci bundan zarar görecektir. Verilerin dijital hale dönüştürülmesi büyük olanaklar sunuyor, ama işletmeler de kullanıcıların gizlilik, erişilebilirlik ve benzeri endişelerini görmezden gelmemeli. Kurumlar müşterilerinin onlara güvenmelerini ve buna devam etmelerini sağlayacak şekilde

güçlü sistemleri olduklarından emin olmalılar. Günümüzde yaygın olan erişilebilirlik ve koruma uçurumlarını göz önünde bulundurarak BT’nin iş birimleri ve müşterilerin ihtiyaçlarını karşılamada sorunlar yaşadığını söyleyebiliriz. Bu BT yöneticilerini ve yönetim kurullarına cevap vermekle yükümlü kişileri büyük bir endişeye sevk etmeli.”



16 DOSYA

BThaber

çoklu bulutta kurumsal algı gelişimi

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Tümleşik mimari bulutta yükseliyor Küresel bazda her ölçekten şirketin bulut bilişime ilgisi herkesin malumu. Ama artık geldiğimiz noktada, çoklu bulut yapılarını kullanma ve yönetme yetkinliği önem kazanıyor. Türkiye’de bulut konusunda yatırımların başını kamu, finans ve perakende sektörü çekerken, e-Dönüşüm ışığında KOBİ’ler de bulut başlığında geçen 5-10 yıldır önemli yatırımlara imza atıyor. Geldiğimiz noktada ise bir adım daha atılıyor: Çoklu bulut yapılarının kullanımı. Hatırlanacağı gibi, birçok şirket bulut kullanımıyla ilgili endişelere sahipti. Birçok sektörde bağlayıcı düzenlemeler de cabasıydı. İşte bu

şart ve gereklilikler, hibrit bulutun yükselişini, doğal olarak çoklu bulut platformlarının kullanımındaki gelişimi beraberinde getirdi. Hibrit bulut, bu yönüyle BT masraflarını azaltmak için şirketlere fırsat sunmanın yanı sıra şirketlerin değişen iş ihtiyaçlarına yanıt vermesini ve kontrol avantajını mümkün kılıyor. Hibrit bulut yaklaşımı doğru bir kurguyu gerektirirken, veri güvenliği, verimli kaynak yönetimi, uyumluluk ve bütçe verimini sağlamak için önemli faydaları sunuyor.

maliyetleri düşürmek, riskleri azaltmak ve çevikliği artırmak için BT başlığında birçok fırsat sunuyor. Ama bu fırsatları, hele de hibrit mimari kurgularken doğru değerlendirebilmek gerek. Sonuçta bulut bilişim ve hibrit mimari her şirkete uyan standart bir kalıp değil. Bunun yerine, kurumsal iş süreçleri, bulut üzerinde kullanılacak uygulamalar, bulut üzerindeki iş yükü, kurumsal BT altyapısı ve hibrit mimaride dağıtılacak veri yığının da doğal olarak şirketten şirkete değişiklik göstermesi demek. Hibrit mimari ve çoklu bulut platformlarında belirleyici olan ise kurumsal verimde doğru hesaplamalarla kurgulanmış ‘gerçekçi’

Beklentileriniz gerçekçi olsun Bulut bilişim, büyük veriyi yönetmek,

08 ŞUBAT 2018 PERŞEMBE Sheraton Grand Hotel Ataşehir | 09:30 - 13:30

Kayıt ve Karşılama

08:45 - 09:45 09:45 - 09:50

BTvizyon’a Hoşgeldiniz

Neslihan Aksun - Bilişim Zirvesi, Genel Müdürü

09:50 - 10:00

Türkiye Bilişim Sektörünün Tek Referans Kaynağı

Abdurrahman Koyuncu - BThaber, Reklam Satış Grup Müdürü

10:00 - 10:20

Türkiye’de Entegre Enerji

Bülent Ulusoy - Socar Enerji, BT Müdürü

10:20 - 10:40

Dinamik ve Akıllı Doküman & Bilgi Yönetimi

M. Gökhan Erdoğdu - MechSoft Türkiye, Yönetici Ortak

10:40 - 11:00

Fidye Yazılımlarına Karşı Korunmanın Yolları

Özben Miçooğulları - Sonicwall Türkiye, Ülke Satış Lideri

11:00 - 11:20

Dijital Dönüşüm ve Sağladığı Rekabet Avantajları

11:20 - 11:40

Coğrafi Bilgi Sistemlerinin Önemi & Netcad Çözümleri

Abdullah Ceylan - Elogo, Gelir ve İş Geliştirme Yöneticisi Ergin Hepşen - Elogo, Satış Yöneticisi Dr. Emin Bank - Netcad, Kurumsal Temsilci İletişim Arası

11:40 - 12:10 12:10 - 12:30

FMCG Sektöründe Digital Trendler

Şenay Ünal - Pepsico Türkiye, Kıdemli IT Müdürü

12:30 - 12:50

Doküman Yönetimi ve İş Akışı Sistemi Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular

Tolga Eşiz - Paperwork, Satış Direktörü

12:50 - 13:00

Yeni Dünyada e-Ticaret

Ensar Yetkin - Pikare, Genel Müdür

13:00 - 13:20

Pargesoft Sunumu

Kaan Altunterim - Pargesoft, Genel Müdür

beklentiler. Entegrasyon yetkinliğine dikkat! Hibrit bir bulut mimarisi kurgulama sürecinde izlenmesi gereken adımlar net. Öncelikle kurum içinde kullanılan envanterin çıkarılması önemli. Bu envanter için ne kadarlık bir ilk yatırım yapıldığı, yıllık ne kadarlık bakım ücreti ödendiği de tespit edilmeli. Envanterin kullanım ömrü bittikten sonra, bir sonraki yatırımın maliyeti de hesaplanmalı. Bu analiz sürecinin ardından, bunların hangilerinin buluta taşınabileceği, daha doğrusu hangilerinin ‘çoklu genel bulut’ hangilerinin özel bulutta konumlanması gerektiği saptanmalı. Tabi bu kararı alırken, çoklu genel bulut yapısının kullanımı ışığında, gerek şirket içinde kalan veriler gerek çoklu bulut yapısındaki veriler arasındaki entegrasyon ve geçişleri de hesaba katmak gerek. Bu kapsamlı haritalandırma çalışmaları şirket BT ekibinin rehberliğinde şirketin tüm departmanlarının katılımı ile yapılabileceği gibi, BT şirketlerinin danışmanlık desteğine başvurmak da mümkün. Öte yandan, bulut üzerinde kullanılan SaaS, PaaS ve IaaS platformları, çoklu bulut yapısı ile entegrasyonda önemli bir bağlantı noktası halini alıyor. Sonuçta, şirketlerin önceliği kesinlikle uygulamanın devamlılığı, kesintisizlik ve beraberinde gelen performans. Şirketlerin ihtiyaçları ve veriyi saklama hassasiyetine göre genel ve özel bulut hizmetinden faydalanmak bütünsel avantaj anlamına geliyor. Zaten her geçen gün değişen iş yapma şeklimiz, mobilite ve veriye sürekli erişme ihtiyacımız da bunu gerektiriyor.

Birbirini tamamlayan bulutlar

Hediye Sunumu ve Kapanış

13:20 - 13:30

SPONSORLAR •

PAPERWORK® Z A M A N YA R ATA N T E K N O L O J İ

DESTEKLEYEN

BASIN SPONSORU •

ONLINE KAYIT

Katılım için online kayıt gereklidir.Online Kayıt için

www. b ilisimzirvesi.com.tr/istanb ul

.. . . BIZI TAKIP EDIN

/btvizyonanadolu

/btvizyon

www.bilisimzirvesi.com.tr

Firmaların bulut uygulamalarına yönelimleri hızlanıyor. Kullanılan uygulamalara olan ihtiyacın kavranması ve iş yapış biçimlerindeki değişim ışığında, şirketler de hibrit bulut yapılarını, bulut teknolojisinden avantaj sağlamanın en doğru yolu olarak görmeye başladı. Şirketler, gerektiğinde birbirini tamamlayacak şekilde her iki bulut sistemine de geçiş yaparak, sahip olunan kaynaklardan en doğru biçimde yararlanmayı ve maliyetin daha etkin yönetimini sağlıyor. Doğru veri analizi ise en önemli başlangıç noktası. Hangi verilerin dışarı açılabileceği tespit edilmeli. İhtiyaç olan uygulamaları kurgularken, şirketin çalışanları, şubeleri veya bayileri, iştirakleri de düşünülerek hibrit mimari ve çoklu bulut yapısı kurgulanmalı.


2018 Kesintisiz Çalışan Bulut Yılı Olacak Bulut bilişim, 10 sene once doğdu. İlk etapta yaşanan tökezlemelerin ardından, inovatif alandaki gelişmeler dikkat çekici bir şekilde artmaya başladı. Müşterilerin ve iş ortaklarının talep ettiği basitliği ve verimliliği sağlamak için işletmelerin buluta giderek artan güveni, veri korumanın ve erişilebilirliğin önemli bir endişe kaynağı olduğu anlamına geliyor. Herhangi bir firma dünyanın en iyi AI tabanlı müşteri istihbarat platformuna sahip olabilir ama platforma günlerce erişilememesi değerini kaybetmesine neden olur. Ancak, bulut bilişim ekosistemi hızla gelişmesine karşın, geleceğin bu konuda neler sunabileceği konusunda kimse net bir fikre sahip değil. Şirketlerin kesintisiz çalışabilmesine yönelik çözümlerin yenilikçi tedarikçisi Veeam® Software, 2018’de Bulut için dört temel temanın neler olabileceğini paylaştı; •

Her iş yükü için tekil bulut platformları uygun olmadığından çoklu bulut ortamları sektörel açıdan bir kural haline gelecek. Yönetimi için kullanılan araçlar ve platformlar olgunlaşmaya ve bulutlar arasında kesintisiz entegrasyon sağlamaya devam edecek. Kurumların verilerinin tamamını ya da bir kısmını taşıyıp taşımayacağı soru işareti olmaktan çıkarken, “ne zaman” ve “nasıl” olacağı daha büyük önem kazanıyor. Şirketlerin bulut platformlarından yararlanabileceği çok çeşitli yollar var ve artık soru “Hangilerinden yararlanmalıyım?” haline geliyor. Buluta en doğru şekilde geçiş yapabilmek için, çoklu bulut yaklaşımı ve bununla uyumlu bir yönetim ve operasyonel araç portföyü gerekiyor. Yazılım sağlayıcıları, bu gereksinimi anlıyorlar ve buluta geçişi sorunsuz bir şekilde gerçekleştirecek çözümleri tasarlamaya devam ediyor. Her büyüklükteki işletmeler ve bağımsız yazılım tedarikçileri, bulut platformlarından yararlanmak için tasarlanmış uygulamaları / çözümleri tanımlama ve taşıma becerilerini geliştirdikçe bulut tabanlı uygulamalar artacaktır. Bulut tabanlı uygulamalarının sağladığı maliyet, ölçek ve verimlilik avantajları artık görmezden gelinmeyecek noktaya geldiği gibi mikro hizmetler ve gelişim araçlarını destekleyen temel teknolojilerdeki hızlı ilerlemelerle, bulut yerel uygulamaları ana akım haline

gelecektir. Bulut ölçekli veritabanı hizmetleri (Azure Cosmos, Google Cloud Spanner ve AWS hizmetleri gibi), hiper ölçekli, yüksek düzeyde dağıtılmış ve iş kritik uygulamaların gerçeğe dönüşmesini sağlar. Ayrıca ileride bulutta sunulan her uygulamaya veri ve analitik bilgi aktarma iştahını da artıracaktır. Düşük gecikme süresi, ölçeklendirme ve coğrafi dağılım gibi zorlayıcı özellikler, IoT ve çok sayıda diğer küresel ölçekli uygulamalar için gereken itici gücü sağlayacaktır. Bulut platformları aracılığıyla etkinleştirilen Yapay Zeka (AI), işletmeler, endüstriler ve uygulamalar üzerinden yayılmaya başlayacaktır. “2001: A Space Odyssey” filmindeki HAL düzeyinde olunmamasına rağmen, Alexa, Cortana ve Siri gibi teknolojiler, AI’nın günlük hayattaki gücünü ve olası etkisini sergiliyor. İşletmeler için, petabaytlarca veri ve inanılmaz derecede hızlı hesaplama kaynakları ile güçlendirilen makine öğrenme yetenekleri, tüketici deneyimlerini, biyoteknolojik araştırmaları, finansal modellemeyi ve diğer sayısız uygulamayı etkileyecektir.

Peki bu gelişmeler önümüzdeki 12 ay boyunca bize ne ifade edecek? Veeam’in tüm dünyada yaptığı araştırmalar gösteriyor ki; dünyanın dört bir yanındaki kullanıcılar ve müşteriler için sizin problemleriniz önemli değil. İstedikleri anda bulundukları yerde işlem yapabilecek bilgi ve yetkinliğe sahip olmasını bekliyorlar ve bu beklentinin karşılanmaması durumunda kullanıcılar şirketlerin rakibine kolayca gidebilirler. Bulut bilişimi nelerin değiştireceği konusunda henüz yeterince bilgiye sahip değiliz. AI ve makine öğrenimi, Büyük Veri ve analitiğinin sentezlenmesiyle pazarlama ve satışında büyük önem taşıyor. Yakında veri veya hizmetinizin devamlılığını sağlamak için bulutlar arasında kendiliğinden geçişlerden sorumlu olacak. Fakat erişilebilirlik, tüketiciler ve e-ticaretten çok daha fazlasını ifade ediyor. Uzak çalışma imkanı bulan herkes, daha fazla otomasyon ve esneklik ile çalıştığı ve yaşadığı dünyayı daha da değiştirecek. Ulaşılabilirlik bir seçenek değil, temel bir gerekliliktir ve artık zamanı geldi.

BÜYÜK ÖLÇEKLİ ŞİRKETLER TÜM ORTAMLARDA ERİŞİLEBİLİRLİĞİ SAĞLAYABİLECEK Şirketlerin kesintisiz çalışabilmesine yönelik çözümlerin yenilikçi tedarikçisi Veeam® Software, tek bir Veeam yönetim konsolundan sanal, fiziksel veya bulut olmak üzere tüm iş yükleri için kapsamlı veri yönetimi sunan ve erişilebilirlik sağlayan Veeam Availability Suite (VAS) 9.5 Update 3 (U3) ürününü duyurdu.

Global araştırma şirketi Enterprise Strategy Group Baş Analisti Jason Buffington, şirketlerin kurtarılabilirlik ve erişilebilirlik çevresinde ihtiyaçlarının hiç durmadan değiştiğini belirterek, bu yeni ürün ile Veeam müşterilerinin fiziksel, sanal ve bulut tüm alanları kapsayan bir çözüme sahip olduklarını vurguluyor. Buffington bununla

birlikte, genişleyen depolama ekosistemi ve genişletilmiş platform desteğinin (VMware on AWS) zaten şirket içindeki sanal makineleri korumak için Veeam’i standart haline getiren ve dijital dönüşüm yolculuklarının bir parçası olarak bulutu görenler için heyecan verici olduğunu paylaşıyor.


18 DOSYA

BThaber

çoklu bulutta kurumsal algı gelişimi

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

BT bütçelerinin hakkını verme fırsatı Doğru hibrit yapıların seçimi ve çoklu bulut mimari kurguları, uygulama güncellemeleri ve altyapının verimli kullanımı, iş sürekliliği açısından her ölçekte şirket için fayda anlamına geliyor. Uygulama iş yüklerinin giderek daha büyük bölümü hibrit bulut hizmetlerinde konumlanıyor. Şirketler kendi istek ve ihtiyaçlarına uygun kurguladıkları hibrit bulut yapıları ile kendi yol haritalarını çizebiliyor, departman bazında iş süreç yönetimlerini daha kolay yürütebiliyor, BT süreçlerinde maliyet yönetimi gerçeklik kazanıyor. Şifrelenmiş bağlantı ile genel ve özel bulut platformları arasında veri değişimini mümkün kılan

hibrit yapılar, şirketlerin BT maliyetlerini azaltırken, genel bulutta kritik veriler üzerindeki riski en aza indiriyor. Şirketler hibrit modelde varolan BT altyapılarını kullanabilirken, gündelik işleri yürütmek konusuna BT ekiplerinin üzerindeki yük de önemli ölçüde azalıyor. Sonuçta hibrit modelle şirketler genel ve özel bulut yapılarının avantajlarını kullanırken, kendi tercihleri ile haritalandırdıkları verileri konumlandırıyor ve sürekliliği olan entegrasyonu hayata geçirebiliyor. Operasyonel maliyetleri önemli ölçüde azaltan bu yapı ile iş dünyası, BT bütçeleri ile gerçekten daha rekabetçi ürün ve hizmet sunumuna odaklanabiliyor.

‘Sağlayıcı bağımsız olmak’ gerek Şirketler, hibrit bulut yönetim araçlarını kullanıp, çoklu bulut mimarileri kurgulayarak, bu yapının otomasyon, inovasyon süreçlerinde sunduğu desteğin yardımıyla kurumsal iş süreçlerinde karmaşayı en aza indirebiliyor, sektöre özgü düzenlemelere ve zorlu rekabet koşullarına en doğru biçimde uyum sağlayabiliyor. Farklı bulut servis sağlayıcılarından en iyi oldukları altyapı, platform ve yazılım ürün ve servislerini bir arada ve sağlayıcı bağımsız bir ekonomik modelle tüketebilme imkanı olan hibrit bulutta doğru sağlayıcılarla yol

22 ŞUBAT 2018 PERŞEMBE Divan Gaziantep Hotel | 09:30 - 13:30

. BTVIZYON TOPLANTILARI

almak ise bu noktada bir gereklilik. Bu paralelde, şirketler de mevcut yatırımların buluta taşınması, hatta farklı bulut platformlarına dağıtılması konusunda yoğun mesai harcıyor ve bu kurguyu sürekli kontrol etmenin bir gereklilik olduğu da herkesin malumu. İşte bu nedenle veri analizi kadar, servis sağlayıcı bağımsızlığı, abonelik süreçlerinin takibi ve B planlarının hazır olası, böylece iş süreçlerine ve şirket departmanlarına olası etkinin en aza indirilmesi işte bu süreçte temel öncelik olmak zorunda. Yazılım ekosistemi aynı paralelde büyüyor Hibrit bilişim başlığında büyüme hızı giderek pekişen SaaS, küresel bilişim sektörünü ve girişimcilik ekosistemini, dev şirketler ve girişimciler arasındaki bağları da değiştiriyor. Birçok sektörde SaaS tabanlı sunumlar yerini buluyor, sahip olma kolaylığı ile KOBİ’lerde yer ediniyor. Yeni uygulama araçlarının geliştirilmesi, güncellenmesi arasındaki süre önemli ölçüde kısalmış durumda. Bu da yazılım sahipliği sürecinde yeni bir sistemi beraberinde getiriyor. Hibrit bulut başlığında bu dönüşüm daha da öne çıkarken, hibrit eşliğinde çoklu bulut yapısının gelişimi, SaaS pazarında da yıldan yıla istikrarlı büyüme beklentisini kaçınılmaz hale getiriyor.

BTvizyon Gaziantep Toplantısı

Baskı Sistemleri

E-Ticaret

Ağ Güvenlik Çözümleri

Coğrafi Bilgi Sistemleri

Nesnelerin İnterneti

Bulut Teknolojileri

Bütünsel uyum esas kazanç! •

SPONSORLAR

DESTEKLEYEN

BASIN SPONSORU

ONLINE KAYIT Katılım için online kayıt gereklidir.Online Kayıt için

w w w . b ilis imzir ves i. com. t r / is t anb ul •

.. . . BIZI TAKIP EDIN Bilişim Zirvesi Etkinlik Ltd Şti. BTHABER Şirketler Grubu’nun bir üyesidir.

/btvizyonanadolu

. . . . . BILISIM . ZIRVESI Etkinlik Ltd. Şti

/btvizyon

www.bilisimzirvesi.com.tr

Hibrit ve çoklu bulut mimari kurgusunda şirketlerin danışmanlık desteği alma ilgisinde gelişim öne çıkıyor. Daha doğrusu şirketler, yol haritalarını oluşturmak, netleştirmek ve geliştirmek için danışmanlık desteğinin etkin kullanımına önem veriyor. Sürekliliği olan dijitalleşme paralelinde, şirketlerin diğer bulut servis sağlayıcılarını da içerecek heterojen platformlara sahip olması önem kazanıyor. Şirketler de bunun için çoklu bulut geçişi, yönetim ve geliştirme yetkinliklerine sahip olmak durumunda. Sonuçta birden fazla bulut platformunun kurulumu, kolaylık beklerken devleşen bir karmaşaya yol açabilir. Bu gerçek ışığında, hibrit bulut orkestrasyonunda iş değeri ‘teknoloji’ değil, güvenli, kesintisiz bir müşteri deneyimi sunmak için hizmet, tedarik, süreçler, insanlar gibi başlıkların uyumlu ilerleyişi.


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

19

Daha zeki saldırılara hazır olun! Platin Bilişim, 2018 yılında yüzde 30 büyüme hedefliyor. Geçtiğimiz yıl bankacılık ve finans, havacılık, otomotiv, telekomünikasyon, enerji ve perakende sektörüne odaklanan şirket, bu yıl ise kamu projeleri ve KOBİ güvenlik yatırımlarına ağırlık verecek. Ürün gamı anlamında kendine yüzde 40 büyüme hedefi koyan şirket, istihdam ve işgücü anlamında ise yüzde 18 büyümeyi planlıyor. Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı, “Son üç yılda artış görülen WannaCry, NotPetya ve Equifax gibi siber saldırılar, güvenlik yatırımlarını en üst

seviyeye çıkarttı. 2020’de veri kaybı önleme, şifreleme ve veri odaklı denetim önem kazanacak. 2018’de fidye yazılımları evrim geçirecek. Sunucusuz uygulamaların siber güvenliğe olan etkileri daha çok tartışılacak. Makine öğrenimi ile siber güvenlik ekipleri ve siber suçlular arasındaki silahlanma yarışı artacak. Güvenlik çözümlerinde makine öğrenimi, yapay zeka ve sinir ağları tabanlı özellikle güvenlik zekası, olay müdahalesi ve tehdit avcılığı çözümleri, büyük veri ile birlikte daha çok kullanılmaya başlayacak” yorumunu

yaptı. Ayhan Bamyacı, 2018 yılında kurumları ve bireyleri bekleyen siber güvenlik tehditlerini ise şöyle özetledi: “Kişisel verilerin korunması ile ilgili KVKK ‘Kişisel Verilerin Korunması Kanunu’, TCK 6698 olarak bilinen GPDR (General Data Protection Regulation) yayınlaşacak ve kapsamı genişletilecek. Bu gelişmeler ışığında, sektörde özellikle fidyeleme ve bazı yok edici (destructive) atakların olması bekleniyor. Bunun yanı sıra DDoS, APT türevleri gibi atakların blockchain ya da mesh/tether teknolojileri ile özellikle Data Exfil veri sızdırma espiyonaj atalarında

Platin Bilişim Genel Müdürü Ayhan Bamyacı bu teknolojilerin kullanılmaya başlanmasıyla saldırılar boyut değiştirecek. Hedefli saldırılarda makine öğrenimi (ML) tekniklerinin kullanılması gündemde olacak. Daha

zeki saldırılarla karşı karşıya kalacağız.Bulut güvenliği çözümlerinin gelişmesi ile çok sayıda broker yöntemlerine yönelik çeşitli atakların olmasını bekliyoruz.”

Verinin dönüşümü, BT yapılarını da dönüştürüyor

NetApp CTO’su Mark Bregman Veriler giderek daha dinamik, dağıtık ve çeşitli hale gelirken, BT altyapılarından uygulama mimarilerine kadar birçok konuda hibrit

bulut dünyasının yeni gereklerine uygun adımlar atılıyor. NetApp CTO’su Mark Bregman, 2018’e dair beklentilerini paylaştı: 1. Veri bilinç kazanıyor: Veri bilinç kazanıp giderek daha fazla çeşitli hale gelirken, üstveri, verinin önceden hareket ederek taşınma, kategorilere ayırma, analiz ve kendini koruma gibi görevleri gerçekleştirmesini sağlayacak. Kullanıcının ihtiyaç duyduğu bilgiler en doğru zamanda kendisine ulaştırılırken, uygulamalar ve depolama elementleri arasındaki akışın da gerçek zamanlı bir haritası çıkarılacak. Böylece veri kendi kendini yönetebilme

kabiliyetine sahip olacak. Yani veri, kendi başına kimlerin erişime sahip olacağını, kendisini kullanıp paylaşabileceğini belirleyecek ve dış veri koruması, gizlilik, yönetişim ve özerklik gibi alanlarda yeni sonuçlar ortaya çıkacak. 2. Sanal makineler ortak kullanılacak: Dağıtık hale getirilmiş verinin daha hızlı, kullanışlı ve ucuz biçimde yönetilmesi için gerçek makinelerden ziyade web ölçeğinde altyapılar ile hazırlanmış sanal makineler kullanılmaya başlanacak. 3. Hızlanan veriyi taşımak zorlaşacak: Veriyi taşımak

yerine, artık veriyi işleyen uygulamaların ve kaynakların verinin olduğu yere taşınması gerekiyor. Bu da bulut, merkez ve uç mimarileri gibi yeni yapıların oluşturulması gibi sonuçları doğuruyor. Merkezden geçen verinin miktarı, uçlarda oluşan verinin miktarından daha az olacak. Bu geçiş, doğru verinin daha sonra karar alma süreçlerinde kullanılmak için saklanması sayesinde gerçekleşecek. 4. Büyük veri ‘devleşiyor’: Büyük miktarlardaki veri yığınlarının analizi ihtiyacı artarken, verinin de işleme kaynaklarına daha yakın olması gerekiyor.

Atılacak bir sonraki adım da birçok sensörden ve cihazdan elde edilen verinin yeni iş fırsatları yaratmak için kullanılması, bunun için de kalıcı bir bellek ile desteklenecek yeni uygulama mimarilerinin geliştirilmesi. 5. Yönetimde merkezi olmayan mekanizmalar: Veriyi güvenilir, sabit ve gerçek anlamada dağıtık bir şekilde yöneten mekanizmaların ortaya çıktığını ve veri merkezlerinin üzerinde büyük bir etki bırakacaklarını göreceğiz. Blockchain bu değişimin şu an var olan en iyi örneği.

Kripto paralarda dalgalanma minimuma inecek! Havven; kripto para birimlerinin en büyük sorunlarından olan kısa dönemli dalgalanmalara karşı duracak kripto para sistemini ve kendi stablecoin'ini duyurdu. Havven'in çözümü, Blockchain teknolojisini ve Ethereum altyapısını kullanarak, rezerv sistemiyle istikrarlı bir çevirim aracı oluşturmayı hedefliyor. Platform, Nomin adı verilen istikrarlı token’lar ve onları destekleyen "Havven" isimli rezerv token’lar olmak üzere iki farklı token’dan oluşuyor. Sabit bir para

politikasıyla çalışan Bitcoin sistemi, talepteki değişikliklere göre düzenleme yapılmasına izin vermiyor. Talepteki değişimden ötürü de Bitcoin fiyatlarında hızlı iniş çıkışlar yaşanabiliyor. Havven'in geliştirdiği çift token’lı sistemde ise kripto para kendi kendini stabil hale getirebiliyor. Havven Kurucusu ve CEO'su Kain Warwick, sistemi şöyle tanımladı: “100 milyon dolar değerinde altın rezervine sahip olduğunuzu düşünün. Bu

altını 1 dolar değerinde altın paralara çevirerek günlük hayatta harcayabilirdiniz. Ancak altının fiyatı değiştikçe, ilk başta 1 dolar değerinde olan altın paraların değeri de artıp azalabilir. Bu sorunun çözümü; elde bulunan altının dolar karşılığı kadar 1 dolar basılması. Böylece elinizdeki para, altının değer değişiminden etkilenmez. Uzun zaman önce bu sistem terk edildi ve beraberinde birçok sorun getirdi. Havven projesiyle biz, bu sistemin bir benzerini Blockchain teknolojisinin

basit ve güvenli altyapısından faydalanarak kurmak istiyoruz. Sistemdeki Havven, yani rezerve token’lar, altın gibi düşünülebilir. Havven’lar sınırlı sayıda, 100 milyon adet olacak. Sistemde yer alan ve dolara sabitlenmeye çalışılacak Nomin’ler, yani stablecoin’ler ise istikrarlı olmaları sayesinde al/sat işlemlerinde bir araç haline gelecekler. Sistemde, Havven token sahipleri, sistemin yaratacağı değişken teşviklerle Nomin’lerin dolara karşı sabitlenmesini sağlayacaklar.”

İstikrar sorununa basit bir çözüm getiren stablecoin ve rezerve teminat yöntemi elektronik ortamda ve anlık olarak çalışan, işlevsel bir al/ sat ortamı sunarken, günlük kullanım için de ekonomik döngüye dahil edilebilecek güvenilir bir kripto para alternatifi oluşturuyor. Havven, Şubat 2018'de token satışını başlatacağı bu sistemle Blockchain'in yaygınlığını artırarak, paraya ilişkin teknolojileri de geliştirmeyi amaçlıyor.


20

BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Dijital dönüşümde 2018 gündemi… Anadolu’nun farklı şehirlerinde gerçekleştirilen BTvizyon Toplantıları’nın 2018’deki ilk durağı Bursa oldu. Ferit Çelik / Bursa

Bursa BTvizyon toplantısı, her yıl olduğu gibi çok sayıda sektör paydaşını Bursa’da bir araya getirdi.

Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları 18 Ocak tarihinde Divan Otel’de gerçekleşen ve Bilişim Zirvesi Genel Müdürü Neslihan Aksun'un açılış konuşmasıyla başlayan etkinlikte, Sonicwall Türkiye Ülke Satış Lideri Özben Miçooğulları tarafından da “Şimdi Yeni Şeyler Söylemek Lazım” isimli bir sunum gerçekleştirildi. Sunumda Meltdown ve Spectre açıkları unutulmadı. Intel, AMD ve ARM işlemcilerin etki altında olduğu güvenlik açığına karşı Sonicwall tarafından yayınlanan güncelleme ile müşterilerin güvende olduğu da katılımcılar ile paylaşıldı. Ürün ve çözümlerinin yüzde 80’ini güvenlik duvarlarının oluşturduğunu belirten Miçooğulları NSS Labs tarafından her sene yapılan testlerde tavsiye edilen markalar arasında yer aldıklarını, geliştirdikleri Sandboxing teknolojisi sayesinde alınan verilerin üç katmanlı bir kontrol ile muhatabına iletildiğini kaydetti.

Juniper Türkiye Kıdemli Sistem Mühendisi Artun Kocaman ‘’Veri Merkezlerinde Evrim: Sanallaştırma ve Otomasyon’’ isimli

konuşması ile katılımcılar ile buluşan Juniper Türkiye Kıdemli Sistem Mühendisi Artun Kocaman, Juniper olarak 20 yılı aşkın süredir Türkiye’de bağlanılabilirlik konusunda faaliyetlerini sürdürdüklerini belirterek, “Uzun zamandır aynı kablolarla farklı teknolojiler geliştirdik ve değer kattık. Aynı şekilde kablosuz bağlantılar alanında da çalışmalarımızı sürdürdük. Donanım tarafında süreçler kesinlik arz etse de yazılım alanı hala koca bir gaz ve toz bulutu halinde algılanmaya devam ediyor. Mobil uygulamalar işlevleri sayesinde tercih ediliyor. Ancak erişim geribildirimlerince değerlendirme alınıyorlar. Bu demek oluyor ki uygulamanın işlevi ile birlikte yapılmak istenilen işin ne kadar bir süre içerisinde gerçekleştirildiği de önemli. Kullanıcı deneyimini sürekli ayakta tutmak en önemli faktörlerden biri” dedi.

Prolink Kıdemli Ağ ve Güvenlik Uzmanı Sezgi Mithat Doğan “Yeni Nesil Güvenlik Platformu” isimli sunumu ile BTvizyon Bursa toplantısında kürsüye çıkan Prolink Kıdemli Ağ ve Güvenlik Uzmanı Sezgi Mithat Doğan, Prolink olarak Palo Alto Networks’un distribütörlüğünü üstlendiklerini söyleyerek sunumuna başladı. 2005 yılında kurulan ve ilk ürünlerini 2007 yılında satışa sunmuş olan Palo Alto’nun kendi sektöründe söz sahibi olduğunu belirtti. Doğan konuşmasında: “Düne kadar web siteleri ve web trafiği birinci öncelik halindeydi. Bugünse hayatımızın merkezinde olan mobilite kavramı sayesinde öncelik mobil platformlarda” dedi.

Oracle Donanım Satış Yöneticisi Sercan Çiçek Oracle Donanım Satış Yöneticisi Sercan Çiçek de BTvizyon konuşmacıları arasındaydı. Konuşmasına güvenliğin önemine değinerek başlayan Çiçek, yakın zamanda ortaya çıkan Meltdown ve Spectre isimli güvenlik açıklarının 90’lı yıllardan bugüne kadar ürettiğimiz tüm verinin aslında erişilebilir olduğunu kaydetti. Türkiye’de dijitalleşme adına emin adımlar atıldığını söyleyen Çiçek, konuşmasında Türkiye’nin Oracle entegrasyonu konusunda Avrupa, Orta Doğu ve Afrika bölgelerinde İngiltere ile yarış halinde olan en iddialı oyunculardan biri olduğunu kaydetti.

bu dönüşüm içinde 2008 yılından bu yana yer alıyoruz. Ankara’da doğan şirketimiz son beş yılda yüzde 1200 büyüme sağladı” dedi. Deloitte tarafından en hızlı büyüyen şirketler arasında yer aldıklarını, 300’ün üzerinde müşteri ile faaliyetlerini sürdürdüklerini belirten Erdoğdu, “Kısaca MechSoft, eski hantal teknolojileri kenara bırakıp, ortalaması 30 yaşın altında bir ekiple bilgi ve döküman yönetimi süreçlerine yenilik katıyoruz.” dedi.

Paperwork Satış Direktörü Tolga Eşiz

MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı M. Gökhan Erdoğdu Etkinliğin iletişim arasından önceki son sunumu MechSoft’tan M. Gökhan Erdoğdu tarafından yapıldı. MechSoft Türkiye Yönetici Ortağı Gökhan Erdoğdu sunumunda dinamik ve akıllı doküman ve bilgi yönetiminden bahsetti. Gartner verilerini katılımcılar ile paylaşan Erdoğdu, “Bütün endüstriler ve coğrafyalar ciddi bir dönüşüm içinde. Biz ise

BTvizyon Bursa etkinliğindeki bir diğer doküman yönetimi konulu sunum ise Paperwork Satış Direktörü Tolga Eşiz tarafından gerçekleşti. “Doküman Yönetimi ve İş Akışı Sistemi Seçiminde Dikkat Edilmesi Gereken Konular” isimli sunumu ile etkinlikte konuşan Eşiz, son günlerin popüler başlığı Endüstri 4.0 kavramının temelinde minimum insandan maksimum verimin alınmasını olduğuna değindi. İnsan gücünden minimum yararlanmanın beraberinde insanı dijitalleştirmenin de önemine değinen Eşiz, şunları kaydetti: “Peki, dijital dönüşümün

geldiğini nasıl anlarsınız? Birimler arası artan çatışma, zayıf iletişim, bitmeyen işler, artan maliyet, azalan müşteri memnuniyeti gibi biz zincir olan sorunlar dijital dönüşümü zorunlu hale getiriyor. İçerik yönetim sistemlerinde dikkat edilmesi gereken noktalardan biri de iş akışı ve doküman yönetimi kavramlarını birbirinden ayırabilmek. Tercih ettiğiniz yazılımın doküman yönetimi kabiliyeti olduğu kadar iş akışı noktasında da yetkin olması lazım. Kolay kullanım, içerik ve kullanıcı yönetimi, ölçeklenebilirlik unsurları da aynı şekilde önemli. Entegrasyonların modellenmesi ve pratiğinin yapılması, maliyet noktasında ayrıca yarar sağlayacaktır. İhtiyaçlarınızın tam olarak karşılanacağı, mobil platformlarla da uyumlu, güvenlik ve destek konusunda eksiksiz bir seçim yapılması yine anahtar noktalar arasında.”

Brother Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Batuhan Demirkök “Yönetilebilir Baskı Çözümleri” isimli ve konulu sunumu ile etkinlikte yer alan Brother Türkiye Satış ve Pazarlama Müdürü Batuhan Demirkök, 1908 yılında


BThaber

BİLİŞİM DÜNYASI

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

kurulan Brother’ın iki dünya savaşı görmesine rağmen, hala sektöründe iddialı olduğunu ve zor koşullarda ayakta kalmanın kurumsal kültürlerine ait olduğunu belirtti. ”Ciromuzun yüzde 59’luk kısmını baskı çözümlerimiz oluşturmakta. Düşük maliyet, güvenlik ve verimlilik bu alandaki üç önceliğimizi oluşturmakta. Verimlilik ve maliyet dijital dönüşümün doğal bir yansıması. Ancak baskı sistemlerinde güvenlik kavramı üzerine özellikle eğilmek gerekli” diyen Demirkök verimlilik alanında da tavsiyelerde bulundu. Yeni nesil baskı çözümleri sayesinde personelin baskı adetinin kısıtlanabilmesinin ve hatta yazılımsal olarak sarf seviyesinin kontrol edilebilmenin mümkün olduğunu söyleyen Demirkök, geliştirdikleri BRAdmin yazılımı ile yazıcının konfigürasyon ve kontrol işlemlerinin uzaktan yapılabileceğine değindi.

TOFAŞ Dijital Dönüşüm Projesi

TOFAŞ ERP Uygulamaları Yöneticisi Mahir Genç Bursa’nın sanayi alanındaki lokomotifi TOFAŞ’ın ERP Uygulamaları Yöneticisi Mahir Genç etkinlikte, TOFAŞ’ta gerçekleştirilen SAPIente Digiral

Sistematik OTVT Kurucu Ortağı Ekrem Özgürbüz “Tedarik Zincirinde IoT ve M2M” isimli sunumu ile BTvizyon Bursa etkinliğinde konuşan Sistematik OTVT Kurucu

Logo Destek ve Projeler İcra Kurulu Üyesi Tolga Gören Yılın ilk BTvizyon etkinliğindeki yerini alan Logo’dan Destek ve Projeler İcra Kurulu Üyesi Tolga Gören “Logo ile Dijital Dönüşüm” isimli sunumu ile dijital dönüşümün anahtarını katılımcılar ile paylaştı. Endüstri 4.0 kavramından hemen sonra Japonya’da doğan Toplum 5.0 kavramının da kabul görmeye başladığını belirten Gören, Toplum 5.0 ile gerçek ile sanal hayatın ayırt edilemeyecek hale geldiği ve yaşlanan dünya nüfusuna göre çözümlerin geliştirileceği bir döneme girdiğimizi belirtti. Logo olarak e-arşiv, e-defter, e-mutabakat, e-irsaliye alanlarında dönüşüme eşlik ettiklerini belirten Tolga Gören, sadece 2016 yılında 1 milyonun üzerinde e-arşiv faturasının Logo bünyesinde kesildiğini belirtti.

21

Renovation Projesi hakkında detayları paylaştı. Türkiye’nin beşinci büyük sanayi kuruluşu olduklarını belirten Genç, Türkiye otomotiv üretim ve ihracatının yüzde 25’inin TOFAŞ tarafından gerçekleştirildiğini, 10 bin çalışanı ile günlük 1500 adet otomobil üretim kapasitesine sahip olduklarını belirtti. TOFAŞ bünyesinde hayata geçirdikleri SAPIente Dijital Dönüşüm Projesi kapsamında 20 SAP sisteminde güncel sürümlere geçişlerin sağlandığını paylaşan Genç, eski sürümlerin engel teşkil ettiği dijital dönüşüme bu yolla adapte olabildiklerine değindi. 176 dakikalık bir sürede işlenen bir raporun bugün 16 dakika içinde erişilebilir olduğunun belirtildiği sunumda çok sayıda uygulamanın web tabanlı ve mobil uyumlu şekilde çalıştığının altı çizildi. Mahir Genç sunumunda,

Ortağı Ekrem Özgürbüz, nesnelerin interneti ve M2M teknolojilerini ve aynı alandaki çözümlerini tanıttı. Günümüzde 1.5 trilyon nesnenin sadece yüzde birinin internete bağlı olduğunu belirten Özgürbüz, 2025 yılında bu sayının 80-100 milyar arasında olacağının tahmin edildiğini söyledi. Ekrem Özgürbüz sunumunda akıllı endüstri, akıllı şehir, lojistik ve apron yönetimi ile ilgili uygulamaları da katılımcılarla paylaştı ve ekledi: “İnsan müdahalesi olmadan uçtan

“SAP tarafından veritabanı dönüşüm ödülüne layık görüldük. 2018 yılında ise bu dönüşümü standartlaştırmayı amaçlıyoruz. Dijital dönüşüm adına çok sayıda proje TOFAŞ bünyesinde hayat bulacak” dedi ve mikrofonu TOFAŞ Dijital Dönüşüm ve Program Yöneticisi Özlem Kumuk’a verdi. Dijital dönüşümün birkaç yöneticinin kararı ile mümkün olmayacağını belirten Kumuk, dijital dönüşümün çok boyutlu bir süreç olduğunun altını çizdi. “İki yıldır bulunduğumuz dijital dönüşüm yolunda, artırılmış gerçeklik ve bağlantılı araçlar konusunda da çalışmalarımız var. Bizim için dijital dönüşümün üç ayrı boyutu var. Bunlar: Product Technologies, Production Technology ve Commercial Area e-Digital Transformation” diyen Kumuk, dijital dönüşümün, verinin ne kadar sağlıklı işlenebildiği ile paralel olduğunu belirtti.

uca sevkiyat takibi mümkün. Depodan bayiye ve bayiden son kullanıcıya hareketlerin anlık izlenmesi, alzeme yüklü araç doğru rotada mı? Malzeme risk oluşturacak çarpma, sarsıntı gibi olumsuz koşullara maruz kaldı mı?” gibi sorunlara yanıt bulabiliyoruz” dedi. BTvizyon Bursa etkinliğinin son konuşması Metrobi İş Geliştirme Müdürü Adem Al tarafından yapıldı. Metroibi olarak teslimat yönetiminde karşılaşılan rota planlama problemlerine dinamik ve

Metrobi İş Geliştirme Müdürü Adem Al

gerçek zamanlı çözümler üretmek için 2016 yılında kurulduklarını belirten Al, 2017 Aralık ayı ile sahaya çıkarak satış aktivitelerine başladıklarını belirtti.

İnegöl’de dijital dönüşümün ayak sesleri…

İnegöl Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Yusuf Baltacı İnegöl Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Yusuf Baltacı’nın sunumu, İnegöl’ün 2018 yılındaki dijital dönüşüm vizyonunu da gözler önüne serdi. Baltacı konuşmasında şunları kaydetti: “Bilişim sistemlerinin ve teknolojinin yerinin hem iş hem de özel hayatımızda nasıl bir öneme ulaştığı

ortada. Özellikle robotik teknolojiler, yapay zeka ve nesnelerin interneti hem evimizde hem de üretim alanlarında eşzamanlı bir dönüşüme bizleri sevkediyor. Keza tarım alanında da nesnelerin interneti ve otonom teknolojiler ile büyük bir dönüşüm gözlemleniyor. İnegöl Belediyesi de bu kapsamda geliştirmelerine, şeffaflık, inovasyon ve kolaylık ilkeleri ile imza atıyor.” Dönüşümün bir proje olarak değerlendirilmemesi gerektiğine değinen Baltacı, “İnteraktif bir belediyecilik anlayışı ile 2005 yılından beri çeşitli dönüşüm adımlarını başarı ile gerçekleştirdik. Bu sayede artık İnegöl’de 7/24 belediyecilik hizmeti mevcut. Sosyal belediyecilik yaklaşımımız ile belediyeciliği klasik normlardan çıkarıp, faaliyet kapsamımızın çöp toplamak ve kaldırım yenilemekten ibaret olmadığını gösterdik. Belediyemiz bünyesinde hayata geçirdiğimiz web projelerimiz kapsamında borç

sorgulama, ödeme takibi, ihale takibi gibi hizmetler de ‘şeffaf belediyecilik’ alanında izler taşıyor. QR kod uygulaması ile vatandaşlarımız tüm hizmetlerimizden birkaç işlem adımı ile yararlanabiliyor. 2018 yılında ‘Akıllı Kapı’ isimli projemizi hayata geçirmeyi planlıyoruz. Bu proje ile artık sadece vatandaşlarımız değil, zabıta görevlileri de QR kod üzerinden denetim işlemleri gerçekleştirebilecek” dedi. Dijital dönüşümün dört ayrı ölçüt ile beraber geldiğiniz paylaşan Yusuf Baltacı, “Verimlilik, maliyet, dağınık verinin kullanılabilir hale gelmesi ve fırsatların fark yaratmaya hizmet edebilmesi. Tüm bu ölçütlerle geliştirdiğimiz projeler sayesinde vatandaşlar tüm gününü harcadıkları işlemleri artık birkaç dakikada gerçekleştirebiliyor. En başından bu yana isteğimiz vatandaşların belediyeye gelmesi değil, belediyenin vatandaşın ayağına gitmesiydi.”


BThaber

22 Turnike sistemi tarih oluyor

Türk mühendisler tarafından geliştirilen ve toplu taşımada turnike sistemini ortadan kaldıracak Elektronik Biletleme Sistemi Projesi (Electronic Ticketing System - ETS), Yıldız Teknopark Yerleşkesi’nde düzenlenen basın toplantısı ve pilot demo uygulaması ile tanıtıldı. Avrupa Birliği’nden (AB) 4 milyon avro Ar-Ge desteği alan uluslararası akıllı ulaşım altyapı projesi ETS, ilk kez bir Türk firması Elektronet’in konsorsiyum liderliğinde 5 ülkeden 8 firma tarafından ortaklaşa yürütülüyor. ETS; otobüs, vapur, metrobüs gibi toplu taşıma araçlarına binerken kullanılan turnike sistemini ortadan kaldırıyor, ulaşım kartlarındaki ‘kontörüm bitti’ endişesine, ‘fazla kontörü olan var mı’ arayışına son veriyor. Yolcular, ETS uygulamasını akıllı telefonlarına indirerek, ulaşım kartı yerine kullanabiliyor, kontörleri bittiğinde yine cep telefonları üzerinden mobil uygulama ile anında yükleme yapabiliyor, geçiş sırasında ulaşım kartlarını ya da cep telefonlarını turnikeye okutmak zorunda kalmıyor. Sistem geçiş yaparken otomatik olarak kişileri algılıyor ve turnikeler önünde kalabalık derdi ortadan kalkıyor. ETS Projesi basın toplantısında konuşan Elektronet Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Kaptana, şu bilgileri verdi: “Elektronet, yerli ve milli ATM’den toplu taşıma biletleme ve elektronik ücret tahsilat (EÜTS) sistemlerine kadar farklı sektörler için çeşit ürünleri tasarlamış ve üretmiş bir teknoloji firması. Ar-Ge kültürümüzü daha da geliştirebilmek için uluslararası işbirliklerine açık olmak adına EUREKA altında yer alan ITEA3 kümesine katıldık. Projemiz 4 milyon avro Ar-Ge desteği ve TÜBİTAK ile ITEA’nın onayını aldı. 2015’te başladığımız ETS, Elektronet’in konsorsiyum liderliğinde Romanya, Güney Kore, İspanya, Portekiz ve Türkiye’den 8 firma olarak uygulamaktayız. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığımız ve Ekonomi Bakanlığımız tarafından destekleniyoruz. TÜBİTAK’tan çok sayıda projemiz için ArGE desteği alıyoruz. Türkiye toplu taşıma konusunda ciddi atılımlar yaparak bu konuda her geçen gün gelişimini sürdürüyor. Öncelikle uluslararası standartları yakalamamızı ve vatandaşa daha iyi hizmet verilmesini sağlayacak, ayrıca kamunun toplu taşıma konusundaki maliyetlerini de azaltacak ETS projesinin her anlamda katma değeri oldukça yüksek. Proje, Türkiye’nin Ar-Ge ve teknoloji konusunda uluslararası arenada adını duyuracak.” Projenin çalışma prensibini anlatan Elektronet Proje Yönetim Ofisi’nden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Bengü Türk de, “Elektronik Biletleme Sistemi Avrupa ve Türkiye’de başlayan kaçak geçişleri durdurulmak üzere kurulmuş bir sistem. Bu sistem normal biletlemede kullandığımız cihazların önüne geçecek, bilet alırken kullandığımız turnikeleri ortadan kaldıracak. Bluetooth sistemi ile kişilerin kartlarını okuyoruz ve sonra kişiler herhangi bir yere bağlı kalmaksızın normal geçişlerini yapabiliyor. Geçiş sırasında kaçak geçiş yapan veya yapmayan kişileri de sistem kendi içerisinde belirliyor. Bu çerçevede yüz tanımlama sistemini Türkiye’ye getirmeyi hedefliyor, mevcut turnikelerin yerine geçecek bir yapıyı da kurmaya çalışıyoruz. Türkiye’de öngörülen kaçak geçiş oranı yüzde 30 ve bunun azaltılması için hedeflerimiz var” bilgisini verdi.

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Dönüşümü iyi anlamak gerek Gençpa Teknoloji Grubu, iFocus Teknoloji’yi hayata geçirdi. Öncelikle IoT alanında ürün, çözüm ve danışmanlık hizmeti verecek olan iFocus Teknoloji, şirketlerin çözüm ortağı olacak, IoT alanında tüm iş ortaklarının çalışmalarına dijital zekayı entegre ederek, derinlemesine ölçümlenebilir, anlamlandırılabilir veriler ile iş çıktıları açısından güçlü sonuçlar elde edilmesini sağlayacak. Gençpa Teknoloji Grubu Genel Müdürü Ufuk Gürsoy, “Endüstri 4.0 ile gelen yıkıcı değişimde her

şirketin tsunami dalgası etkisini çok iyi anlaması ve kendisini bu yeni dünyaya en doğru şekilde ve en doğru zamanda entegre etmesi gerek. Bugün sorun olarak görülen her problem, IoT teknolojileri sayesinde büyük bir fırsata dönüşebilir. iFocus Teknoloji olarak, yakın gelecekte çok daha büyük faydaları olan kuvvetli geliştirmelerin yaşanacağı bu yeni dünyanın anlaşılmasını sağlamak ve avantajlarından faydalanmak için bu alana yatırım yapmak isteyen her kurum ve kuruluşa hizmet

vermeyi amaçlıyoruz” bilgisini verdi. Ufuk Gürsoy, ekledi: “Teknoparklardaki geliştirmeler sayesinde yakın gelecekte Türkiye’nin teknoloji ürünleri ihraç eden bir ülke konumuna geleceğine inanıyoruz. Gerek teknoparklarımız gerek operatörlerimiz gerekse diğer donanım ve yazılım firmalarının küresel şirketlerden eksiklerinin olmadığını biliyor, tek farkın sadece farkındalık olduğuna inanıyoruz. Bu farkındalığın oluşması yönünde çözüm üretiyoruz.”

Endüstri 4.0, İzmir’den başlıyor Üretimde yenilikçi çözümlerin tanıtılacağı FIT ’18- Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı, 22 Şubat-25 Şubat’ta Fuar İzmir’de düzenlenecek. Beş ayrı fuarı tek çatı altında birleştiren FIT ’18, endüstri alanındaki en büyük etkinlik. FIT Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Fuarı; otomasyondan elektrikelektronik ve enerjiye, hidrolikten bina otomasyonu ve metal işlemeye kadar pek çok alanda ziyaretçilere, sektörlerindeki en son ürün ve hizmetleri bir arada

görme ve değerlendirme olanağı sunacak. Hedef ise sanayi alanındaki teknolojik gelişmeleri İzmir’den başlayarak Türkiye’nin çeşitli noktalarına taşımak. Tek çatı altında 5 ayrı endüstriyel fuarı birleştiren FIT ’18 kapsamında; Otomasyon, Elektrik Elektronik ve Enerji, HidrolikPnömatik, Bina Otomasyonu ve Zayıf Akım Sistemleri ve Metal İşleme fuarları katılımcılarına potansiyel müşterileriyle tanışma fırsatı sunacak.

FIT ’18, katılımcılara mevcut teknolojileri deneyimleme olanağı sunarken, 23-24 Şubat’ta fuar kapsamında düzenlenecek Geleceğin Endüstriyel Teknolojileri Zirvesi’nde ise önümüzdeki yıllarda fabrikalarda nasıl bir dönüşüm yaşanacağı konuşulacak. Teknoloji Girişimcileri ve İş Adamları Derneği (TEKGİAD) işbirliği ile organize edilen zirvenin yanı sıra, Girişim Pazaryeri etkinliği kapsamında yenilikçi çözümler üreten teknoloji girişimcileri ödüllendirilecek.

Makine öğreniminin gücü artık çok yakın Google, makine öğrenimi konusunda sınırlı uzmanlığı olan şirketlerin kendi ihtiyaçlarına göre özelleştirilmiş ve yüksek kaliteli görüntü tanıma modelleri oluşturarak, ürün ve hizmetlerinde bilişim vizyonunu geliştirmelerini sağlayan Cloud AutoML Vision’ı duyurdu. Böylece geliştiriciler ve işletmeler işlerini geliştirmek için Google’ın makine öğrenimi teknolojileri ve entegre servislerinden yararlanabilecek. Google Cloud tarafından sunulan kullanımı kolay, güvenli ve esnek bir makine öğrenimi (ML) servisi olan AutoML Vision ile kullanım amaçlarına uygun fotoğraf ve resimlere dayalı modeller geliştirmek mümkün oluyor. AutoML Vision üzerinde geliştirilebilen özelleştirilmiş modeller sayesinde yapay

zekanın sunduğu olanaklar iş dünyasındaki yeni bir grubun kullanımına açılıyor. Google da her ölçekte işletmenin operasyonlarında yapay zekadan yararlanabilmesi adına vizyonunu ileri taşıyor. Google’ın yeni Auto ML ürün seti ile geliştiriciler ve işletmeler, sundukları ürün ve hizmetleri daha da iyileştirmek için yüksek kaliteli, özelleştirilmiş modeller geliştirmede Google’ın makine öğrenimi ve veri bilimi alanındaki gücünden yararlanabiliyor. Bu kapsamda sunulan ilk ürün olan Cloud AutoML Vision, basit, esnek ve endüstri standartlarının üstünde güvenliğe sahip bir makine öğrenimi servisi. İşletmeler ve geliştiriciler makine öğrenimi konusundaki bilgi ve deneyimleri kısıtlı olsa da kendi ihtiyaçlarına özel modeller oluşturabiliyor.

Google’ın kolay kullanımlı arayüzü ile geliştiricilerin hizmetine sunduğu güçlü makine öğrenimi modelleri resimleri tanıyarak, hızla binlerce kategoriye ayırabiliyor, bu resimlerdeki nesneleri ve yüzleri ayrı ayrı tespit edebiliyor ve resimlerde bulunan yazılı kelimeleri bulup okuyabiliyor. Cloud AutoML çözümü; geliştiricilere minimum eforla sofistike ve özelleştirilmiş “bilgisayarlı görüş” modelleri oluşturma ve yüksek kalitede veri üretme imkanı veriyor. Cloud AutoML, yapay zeka ve gelişmiş veri teknolojileri konusunda uzman olmayan geliştiricilerin bu teknolojilerin sunduğu avantajlardan kolayca yararlanmalarını ve yüksek kaliteli eğitim verileri üretmelerini, belirli alanlardaki spesifik problemlere çözüm geliştirmelerini sağlıyor.


BThaber

KARİYER 23

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Schneider'da üst düzey atama

Schneider Electric’te Türkiye, İran ve Orta Asya Endüstri İş Birimi Genel Müdür Yardımcılığı görevine Esin Gül atandı. Yeni görevi doğrultusunda Gül, şirketin makine ve proses otomasyonu çözümlerinin tüm satış ve pazarlama faaliyetlerinden sorumlu olacak. Gül, 1998 yılında makine mühendisliği alanındaki eğitimini, 2002 yılında da İstanbul Bilgi Üniversitesi Sosyal Bilimler Fakültesi MBA programını tamamladı. Gül, 2007 yılında Ürün Müdürü olarak Schneider Electric’e katıldı ve ardından Makine İmalatçıları Satış Müdürü görevi ile kariyerine devam etti. 2016’da Ortadoğu Bölgesi Sistem İntegratörleri Proses Otomasyonu Satış Direktörü olarak atanan Gül, bu görevinde Türkiye, BAE, Pakistan, Suudi Arabistan başta olmak üzere birçok Körfez Bölgesi ülkesinde önemli projelerin satış faaliyetlerinde bulundu.

Zamda ortalama beklenti yüzde 9 Secretcv.com’un, 2018 yılı zam oranlarına yönelik düzenlediği ankete 950 firma yetkilisi ve 22 bin 500 aday katıldı. 15 Kasım - 31 Aralık 2017 tarihleri arasında gerçekleştirilen ankete göre, şirket yetkililerinin öngörüleri zam oranlarının yüzde 9 olması yönünde. Birçok sektördeki büyük firmaları ve KOBİ’leri temsil eden firma yetkililerinin yanıtladığı anket sonuçlarına göre en çok zam yüzde 10 ile bankacılık/ finans sektöründe, en düşük zam ise yüzde 7 ile

Bu arada, artan zam oranlarının yanında, yan haklarda da yükseliş var. İşverenler tarafından çalışan verimliliğini artırmak ve başarılı çalışanları elde tutmak için verilen yan haklar 2018’de de devam edecek. Klasik yan haklara ek olarak, çalışanların kendi ihtiyaçlarına göre seçebildiği ‘’yan haklar paketleri’’ sıklıkla karşımıza çıkacak. Şirketlerin yan haklar konusundaki farkındalıklarının da her yıl artacağı öngörülüyor

Alev Akkoyunlu, Bitdefender Türkiye yönetim kadrosunda 13 yılı aşkın süredir Eset Türkiye’de Genel Müdür Yardımcısı olarak görev alan Alev Akkoyunlu, Bitdefender Türkiye yönetim kademesine yeni ortak olarak dahil oldu. Bitdefender Türkiye’de COO görevini yürütecek olan Alev Akkoyunlu, son olarak Eset Türkiye’de Genel

Fleetcorp’a yeni CTO Uzun dönem operasyonel araç kiralama hizmeti sunan Fleetcorp’a Ocak 2018 tarihi itibarıyla Bilgi Teknolojilerinden Sorumlu CTO (Chief Technology Officer) olarak Tolga Bayazıtoğlu atandı. Elektrik ve Elektronik Mühendisi olarak lisans derecesini İstanbul Teknik Üniversitesi’nden alan Tolga Bayazıtoğlu, yüksek öğrenimini Sakarya Üniversitesi’nde Elektronik Mühendisliği dalında tamamladı. 1999-2007 arasında Volkswagen Doğuş Tüketici Finansmanı A.Ş.’de Bilişim Altyapı Sistemleri ve Kurumsal Kaynak Planlama Uygulamaları konusunda Proje Yöneticisi olarak görev yapan Tolga Bayazıtoğlu, 2007 - 2008 arasında ise Citibank’da Yönetim Bilgi Sistemi ve Süreç Kontrol Sistemleri Yöneticisi pozisyonunda çalıştı. 2008-2012 arasında TAV Bilişim Hizmetleri’nde Operasyonel Sistemler, Ödeme Sistemleri ve İş Zekası konusunda Bilgi Teknolojileri Müdürü olarak, 2012-2016 yılları arasında da Infex Bilgi Teknolojileri ve Yönetim Danışmanlık Hizmetlerinde Dijital Dönüşüm Projelerinden Sorumlu İş Birimi Direktörü olarak kariyerine devam etti. 2016-2017 arasında ise Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Çevre Otoyolu projesinde, yapım ve işletme aşamasında Bilişim Altyapı Sistemleri, Operasyonel ve Finansal Sistemler, Kurumsal Kaynak Planlama Sistemleri ve Ödeme Sistemlerinden Sorumlu Bilişim Teknolojileri Direktörü / CIO olarak görev aldı.

gayrimenkul ve çağrı merkezi sektörlerinde oldu. ‘’Bu yıl firmanızdan yüzde kaç zam bekliyorsunuz?” sorusunun yöneltildiği adayların ise yüzde 26’sı ortalamanın dışında bir maaş zammı bekliyor. Zam oranlarının yüzde 5 ila yüzde 10 arasında olmasını bekleyen adayların oranı ise yüzde 30. Yüzde 13’ü ise zam oranlarının yüzde 5’in altında olmasını bekliyor. Maaşlarına herhangi bir zam yapılmayacağını düşünen adayların sayısı ise yüzde 31.

Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyordu. Süleyman Demirel Üniversitesi Bilgisayar Programcılığı ve Anadolu Üniversitesi İşletme Bölümü mezunu olan Akkoyunlu, daha önce Servodata Bilgisayar’da Pazarlama Müdürlüğü görevinde bulundu.

itelligence’ın yeni satış direktörü Fatih Irak

SAP’nin 24 ülkede faaliyet gösteren ve SAP ekosisteminde yer alan en büyük uluslararası

iş ortaklarından olan itelligence’ın satış süreçlerinden sorumlu direktörü Fatih Irak oldu. 1 Ocak itibarıyla yeni görevine başlayan Irak, son 3 yıldır itelligence’da tüm sektörel satışlardan sorumlu departman yöneticisi görevini “Head of Industry Sales” pozisyonunda üstlendi ve Türkiye ofisinin büyümesinde rol oynadı. ERP, CRM, e-ticaret, analitik & bulut çözümlerinin yanı sıra dijital dönüşüm ve inovasyon gibi birçok alanda 8 yılı aşkın tecrübeye sahip olan Irak, yeni görevinde itelligence’ın

Türkiye ve bölgesel tüm satış süreçlerinden sorumlu olacak. Kariyeri boyunca 25 farklı sektörde gerçekleştirilen proje satışlarında, SAP teknoloji ve yeniliklerinden endüstri bazlı müşteri ihtiyaçlarına kadar pek çok farklı alanda yetkinleşen, Kadir Has Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü mezunu olan Irak; itelligence’da sırasıyla Çözüm Yöneticisi, Sektör Satış Yöneticisi ve Endüstri Satışları Grup Yöneticisi unvanlarıyla görevini sürdürdü.

CRM Medya’ya yeni COO CRM Medya’nın yeni COO’su Ömer Güran oldu. İstanbul Üniversitesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nden mezun olan Ömer Güran, kariyerine farklı sektörlerde satış yöneticiliği yaparak başladı. Türk Medya Grubu’na bağlı Akşam Gazetesi’nde Satış Müdürü olarak görev

yapan Güran, ardından Ströer Kentvizyon’da Satış Direktörlüğü görevine atandı. ZAP Medya’da İş Geliştirme Koordinatörü, TTNETTiViBu’da Satış Direktörlüğü, Magnet Medya’da Satış Grup Başkanı, Makroo Dijital A.Ş’de Genel Müdür Yardımcısı, Deskfive Digital Ad

Solutions’da Ülke Yöneticisi olarak görev yapan Güran, Ocak 2018 itibariyle CRM Medya’da Chief Operations Officer (COO) olarak göreve başladı. Güran, Bahçeşehir Üniversitesi MBA Programında Dijital Medya dersleri ile Beykoz Üniversitesi’nde Dijital Reklamcılık dersleri veriyor.


BThaber

24 KARİYER

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

İş modelleri tepeden tırnağa değişiyor

Philips Orta Doğu ve Türkiye’nin yeni CEO’su Fidancı Philips’e 1998 yılında katılan ve son olarak Philips Orta Doğu ve Türkiye Sağlık Sistemleri Başkanlığı görevini yürüten Özlem Fidancı, Philips Orta Doğu ve Türkiye CEO’su görevine atandı. Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden 1992 yılında mezun olan Fidancı, 1992-1998 yılları arasında Tetra Pak’ta İş Geliştirme Müdürlüğü yaptı. 1998 yılında Philips ailesine katılan, önce Ürün Müdürü, ardından Pazarlama Direktörü olarak görev yapan Fidancı, 20052008 yılları arasında Ev Aletleri ve Kişisel Bakım Genel Müdürü olarak çalıştı. 2008’den itibaren Philips Tüketici Ürünleri Genel Müdürü olarak hizmet veren, 2010 yılında Singapur’da Philips Gelişen Pazarlar, Pazarlama ve Strateji Başkanı görevine atanan Fidancı, bu rolünde Çin’den Brezilya’ya kadar gelişen pazarların stratejik planlarının oluşturulmasında önemli bir rol oynadı. Özlem Fidancı, 2011 yılında Philips Tüketici Ürünleri Ortadoğu, Türkiye ve Afrika (META) Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü olarak atandı. Şubat 2015’ten bu yana Philips Sağlık Sistemleri Ortadoğu ve Türkiye Başkanlığı görevini sürdüren Fidancı, sağlık hizmetleri çözümlerinin yaygınlaştırılması, dijital sağlık uygulamaları ve toplumların sağlık hizmetlerine erişiminin artırılmasına yönelik birçok projeye imza attı. Fidancı yeni görevinde 16 ülkeden sorumlu olacak.

Ekonomik dalgalanmalar, profesyonel hizmet sektörünü de değiştiriyor. Fiyat duyarlılığı, karmaşık hizmet talepleri, yüksek kalite beklentisi ve kısalan teslimat süresi talepleri gibi müşteri eğilimleri artış gösterirken, profesyonel servis sağlayıcılar da ayakta kalmak ve gelirlerini arttırmak için yeni yollar arıyor. Bu kapsamda birçok firma fiyatlandırma politikalarını gözden geçiriyor. Page Executive Direktörlerinden Hakan Cönbez, profesyonel hizmet sektöründe önde gelen denetim firmaları da önceki dönemlerde saat bazlı fiyatlandırmaya yöneldiklerini belirterek, hizmet

oranlarındaki baskı artışı fiyat politikalarında değişime neden olduğunu ifade ediyor. Cönbez, “Müşterileri alacağı hizmetin faturasını iş başlamadan bilmek istiyor. Pazarda bu talebi karşılamak için profesyonel hizmetler sunan firmalar sabit bir fiyatlandırma sistemine gitmek zorunda kaldı. Sektörün her köşesinde bu trendin hakim olduğunu gözlemlemek mümkün. Rekabet nedeniyle, bir firmanın uyguladığı ücret politikasını diğer şirketler de takip etmek durumunda kalıyor” bilgisini verdi. Diğer sektörlerle kıyasla hizmet sektörü, yeni iş modelleri hayata geçirmede daha avantajlı. Hakan Cönbez,

hizmet sektöründe özellikle kadın çalışan oranı ve kadınların sektörde sesini duyurabilme imkânının da diğer sektörlere kıyasla çok daha önde olduğunu hatırlattı. Rekabet ortamında inovasyonu iş stratejisinden ayırmayan ve doğru işe yerleştirmelerde bulunan CEO'lar ise başarının kapılarını açıyor. Dijital çağda şirket verimliliğine CEO’lar rehberlik ediyor. Başarılı liderler; karlılık raporlamasını iyileştirmek için finansal süreçlerde standardı koruyarak merkezîleştirmeye yöneliyor, kaynaklara verimli erişim için sistemler ve süreçler oluşturuyor, yetenek yönetimi için cesur girişimlerde bulunuyor.

BThaber

ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R 5 Şubat 2018 13th International Supply Chain Camp Yıldız Teknik Üniversitesi / İstanbul AYRINTILI BİLGİ: ytukvk.org.tr/13th-international-supplychain-camp/

5 Nisan 2018

* 6 ay için planlanmış etkinliklerdir.

BTvizyon Kayseri Toplantısı Kayseri AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

Y U R T İ Ç İ

8 Şubat 2018 İstanbul BTvizyon Anadolu Yakası Toplantıları Sheraton Grand Hotel Ataşehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

12 Nisan 2018 BTvizyon Mersin Toplantısı Mersin AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

22 Şubat 2018 BTvizyon Gaziantep Toplantısı Divan Gaziantep Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

26 Nisan 2018 Entegre Siber Güvenlik Teknoloji Platformları İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

28 Haziran 2018 BTvizyon Elazığ Toplantısı Elazığ AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

E T K İ N L İ K L E R 31 Ocak 2018 Vibrant Digital Future Summit Londra AYRINTILI BİLGİ: www.vibrantdigitalfuture.uk/

Y U R T D I Ş I

7-8 Şubat 2018 Mobile Growth Summit 2018 San Francisco, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.mobilegrowthsummit.com

8 Mart 2018 BTvizyon Konya Toplantısı Dedeman Konya Hotel AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

8 Mayıs 2018 BTvizyon Denizli Toplantısı Denizli AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

15 - 17 Mart 2018 Kamu Yuvarlak Masa Toplantıları Bilişim Zirvesi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr

10 Mayıs 2018 BTvizyon İzmir Toplantısı İzmir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr


TURNET'te neyin pazarlığı yapılıyor? Türk Telekom (TT) A.Ş'nin, Tür­ kiye'de Internet altyapısını oluştu­ racak omurgası TURNET'in 15 Ocak 1996 tarihinde hizmete gire­ ceğini açıklaması üzerine sektörde heyecanlı bir bekleyiş başladı. An­ cak üzerinden 2 hafta geçmesine rağmen hattın açılmaması, TURNET ihalesinde bazı pürüzlerin ol­ duğu düşüncesini uyandırdı. Üze­ rinde durulan olasılıklardan biri, ihaleyi kazanan konsorsiyumun, elde ettiği gelirin yüzde 70.2'sini TT'ye verecek olmasının doğurdu­ ğu memnuniyetsizliğin gecikmeye

neden olduğu. Özellikle mali yü­ kün önemli bir bölümünü karşıla­ yan konsorsiyum üyelerinden Satko'nun, TT ile yapılan söz konusu anlaşmanın kârlı olmamasından dolayı konsorsiyumda çekimser davrandığı ileri sürüldü. Satko Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Çelebiler ise, Satko olarak Türkiye'de TURNET hizmetini devreye sokmayı en çok isteyen­ lerden biri olduklarına dikkat çe­ kerek ileri sürülen iddiaları da, "Biz, gelirin yüzde 70.2'sinin TT'ye gideceğini bilerek bu noktaya gel­

dik" şeklinde yanıtladı. Konsorsi­ yum üyelerinden ODTÜ Bilgi İş­ lem Daire Başkam Attila Özgit, TURNET'in 15 Ocak'ta açılmaması konusunda şu açıklamayı getirdi: "TURNET teknik açıdan her an hizmete hazır. Ancak hizmete gir­ mesi, konsorsiyumla TT'nin imza­ layacağı sözleşmeye bağlı. Sanırım Ocak ayı sonunda sözleşme imza­ lanmış olur." Öte yandan geçtiğimiz hafta, aralarında bazı akademik kuruluşların da bulunduğu Internet hiz­ meti veren ve verecek olan servis

sağlayıcılara TT tarafından gönde­ rilen bir yazı, ortalığı karıştırdı. Ya­ zının içeriği, akademik olarak kul­ lanılan yurtdışı hatlar dışındaki ti­ cari hatların kullanımı için kuruluşlann, TURNET'in hizmete gir­ mesini beklemeleri yönündeydi. Yazının içeriğini bir bilgilendirme olarak yorumlayanların yanında, kimi kuruluşlar da TURNET dışın­ da bir başka kaynaktan çıkış yapı­ lamaz' anlamına geldiğini; dolayı­ sıyla bir uyan yazısı niteliğini ta­ şıdığı görüşünde.

(Ayrıntılı haber sayfa 4'de)

(Ayrıntılı sayfa

haber 12-13'de)

Bölünme ve değişim soması daha güçlü bir NCR (AT&T GIS) 1995'in Eylül ayında AT&T, 3 ayrı şirkete bölün­ me kararı aldıktan sonra AT&T GIS Türkiye'nin yapı­ sının ne olacağı merak edili­ yordu. Geçtiğimiz günlerde şirketin Türkiye yapılanması konusunda stratejik kararlar alındı. Bu kararlar doğrultu­

sunda şirket 1996'da daha da büyümeyi hedefliyor. AT&T Bilişim Çözümleri A.Ş. Genel Müdürü Caner Öner, 1996 yılı ciro hedefle­ rinin 50-60 milyon dolar ol­ duğunu belirtiyor.

(Ayrıntılı haber sayfa 2'de)

• Telif haklan yönetmeliği, hükümeti bekliyor (Sayfa 8) • POS A.Ş.'nin iş ortakları 1996 yılında daha aktif (Sayfa 8) • Thomson-Tekfen, yazdım sektöründe (Sayfa 10) • Sektörde bir hareket, bir hareket (Sayfa 10) • Daha hızlı, daha doğru kararlar için data warehousing (Sayfa 14)

tanımıyor

1995 yılının 10 aylık BT ithalat rakamları açıklandı. 10 ayda toplam 440 milyon dolarlık BT ithalaü yapılırken, bu rakam 1993 yılının aynı dönemindeki ithalat rakamının yüzde 20 gerisinde kaldı. 10 aylık ithalatta bir önceki yıla göre en fazla artış, yazılım kaleminde (% 84.9) görülüyor.

• IBM, ilk Lotus duyurusunu yaptı (Sayfa 6)

(Ayrıntılı haber sayfa 3 'de)

Intel, sınır Intel, işlemci pazarındaki payını artırarak giderek güç­ leniyor. Buna karşın, PC üreticileri Intel'in bir "tekel" olmasından endişe ediyorlar. Intel'in PC pazannda fiyatlar üzerinde gi­ derek belirleyici olması ve PC üreticilerinin kâr marjla­ rını düşürmesi, Inte'e alter­ natif oluşturulması düşünce­ lerini ve girişimlerini yoğun­ laştırıyor. Aralannda Com­ paq, IBM ve AMD gibi şir­ ketlerin bulunduğu Sundan­ ce adlı grup, Intel yongasına bağlı olmayacak bir PC tasa­ rımı üzerinde çalışıyor.

Bu sayıda...

• CAD/CAM'96, Nisanda yapılıyor (Sayfa 17) • Empa, yeni çokluortam ürünlerini

Koç-Unisys ten

pazara sundu (Sayfa 18)

'Sanal Şirket Paneli' Koç-Unisys, Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etüdler Vakfı (TESEV) ile ortaklaşa 24 Ocak 1996 tarihinde Sanal Şirket konulu bir panel düzenledi. TESEV Genel Direktörü Prof. Dr. Yılmaz Esmer'in yönettiği panele konuşmacı olarak Doç. Dr. Oğuz Babüroğlu (Bilkent Üniversitesi İşletme Bölümü), Murat Birsel (Yeni Yüzyıl Gazetesi), Prof. Dr. Ayşe Öncü (Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji Bölümü), Burçin Orhon (Tekofaks A.Ş. Pazarlama Müdürü) ve Bülent Gönç (KoçUnisys A.Ş. Genel Müdürü) katıldı. Katılımın oldukça yüksek olduğu Koç-Unisys ve TESEV'in Sanal Şirket Paneli'nde verilen öğle yemeğinde de Alarko Şirketler Grubu Başkanlarından Dr. Üzeyir Garih onur konuşmacısı idi.

• HP, masaüstünde birinciliğe oynuyor (Arka sayfa)

E T H A İ T R F A T HA (Ayrıntılı

haber sayfa

• Porcan Şireder Topluluğu, holding oluyor (Arka sayfa)

• Telif hakları yasası,

ilk sonucunu verdi (Arka sayfa)

14'de)

Siemens Nixdorf, uzmanlık alanlarına göre yapılanıyor

Son yıllarda bankacılık sektörünün yanında perakende, kamu, üre­ tim gibi uzmanlık alanlan ve PC pazarına giren Siemens Nixdorf Türki­ ye, söz konusu birimlerin iş hacimlerinin büyümesiyle birlikte organizasyonel bir değişikliğe gitmeye hazırlanıyor. 1996 yılının ilk yansında şirket uzmanlık alanlarına göre yeni birimler oluşturacak. Siemens Nix­ dorf Genel Müdürü Prof. Dr. Atilla Gönenli, 1995 yılında 5 binin üze­ rinde PC satışı yaptıklarını belirterek, 1996 yılında bu sayıyı 10 bine çı­ karmaya hedeflediklerini vurguluyor. (Ayrıntılı haber sayfa 9'da)

U B


BThaber

26 MEKTUP

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

Yeşil Liman, rekabeti geliştiriyor

Dondurucu günlerden merhaba, Yıl bitti belki, ama 2017’ye dair paylaşımlarım devam ediyor. Hem de bu sefer kentsel derdimiz trafik var gündemimde. Ajans Press’in İstanbul Emniyet Müdürlüğü ve medyadan elde ettiği verilere göre, 1 Ocak-31 Aralık 2017 tarihleri arasında, polis sorumluluk bölge alanlarında kurallara uymayan sürücülere 1 milyon 475 bin 308 trafik cezası kesildi. Geçtiğimiz yıl günde 4 bin 41 ceza kesilmiş. Trafik ekipleri tarafından en çok ceza 400 bin 166 sürücüye kesilen "park yasağı" ve bunu 145 bin 770 cezayla “hız kurallarına uymama”, 128 bin 130 cezayla “trafik işaret levhaları, cihazları ve yer işaretlerine uymama”, 53 bin 75 cezayla “cep telefonlarıyla konuşma”, 37 bin 292 cezayla “emniyet kemeri kullanmama”, 19 bin 151 cezayla “şerit ihlali”, 16 bin 910 cezayla “korsan taşımacılık”, 16 bin 498 cezayla “alkollü araç kullanma”, 14 bin 804 cezayla “kırmızı ışık ihlali”, 12 bin 884 cezayla “fazla yolcu taşıma”, 12 bin 601 cezayla “motosiklette koruma başlığı ve gözlüğü bulundurmama”, 10 bin 519 cezayla “tonaj fazlası yük taşıma”, 763 cezayla “yetkisiz tepe lambası, çakar ve siren bulundurma” başlıkları takip etmiş. Yani birileri 2017 yılında da adam olamamış, kamu bütçesine verdiği ceza desteği ile kalmış. Madem yollardayız, devam edelim… Yandex Navigasyon’da en çok aranan yerlerin analizi, günlük hayatta kullanıcıların ihtiyaçlarına ve alışkanlıklarına ışık tutuyor. 2017 Aralık’ını kapsayan analize göre, kullanıcılar en çok benzin istasyonu, restoran, hastane ve eczane arıyor. Benzin istasyonları haftanın her günü zirvede. Restoranlar hafta sonları yüzde 48 daha

fazla aranıyor. Pazar günleri nöbetçi eczaneleri arayanlar da Yandex Navigasyon’a başvuruyor. Aralık bir yana, kullanıcılar aslında yıl boyunca benzer bir eğilim gösteriyormuş. Trafikte bilinçsizlik dedik, ‘eğitim şart’ diyerek ekleme yapalım. Kütahya Belediyesi bir ilke imza atarak, Türkiye’de bir belediye tarafından açılan ilk “Açık Üniversite” programını başlatmış. Ön kayıtları başlayan, Kütahya’da oturan 18 yaş ve üzeri herkesin başvuru yapabileceği üniversiteye kayıtlar 5 Şubat’ta sona erecekmiş ve program, 8 Şubat’ta başlayacakmış. Geçen hafta, gurur veren bir haber medyada yoğun yer buldu, ama mektubumda da dem vurmasam olmazdı. TÜSİAD Genel Kurul Toplantısı gündemi kapsamında TÜSİAD’ın açık isminin “Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği” olarak değiştirilmesine, kısaltma olarak TÜSİAD markasının korunmasına karar verilmiş. Bu önerinin gerekçesi olarak şu ifadeler kullanılmış, ki herkese örnek olmasını dilerim: “Tüzüğümüzün 2. Maddesi’ndeki amaçlarımız

arasında “kadın-erkek eşitliğini gözetmek” amacı bulunmakta ve derneğimiz bu amaç doğrultusunda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda çalışmalar yapmaktadır. Derneğimizin adında geçen “işadamları” kelimesinin, tüm üyelerimizi kapsayacak, dernek amaç ve faaliyetleri ile eşgüdümlü olacak ve 21. yüzyılın gerek ve ihtiyaçlarına hitap edecek şekilde “iş insanları” olarak değiştirilmesi önerilmektedir. Bu isim değişikliği derneğimizin kısaltması olan TÜSİAD markasının kullanımında bir değişikliğe yol açmayacaktır.” İş dünyasının eşitlik adına bu güzel haberini çevresel gündemimle devam ettiriyorum. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı ve Deniz Ticareti Genel Müdürlüğü’nün başlattığı ‘’Yeşil Liman / Eko Liman’’ projesiyle Türk limanlarında karbon ayak izi azalıyor, ama bu kadar da değil. Türkiye’de TÜRKLİM üyesi 11 limanın sahip olduğu ‘Yeşil Liman’ sertifikası, gelişmiş ülke limanları arasında saygınlık ve rekabet unsuru olarak da değerlendiriliyormuş. Limanlardaki rekabetin Yeşil Liman sertifikasıyla artacağını

tahmin etmek zor değil. Çevresel gündemde bir risk başlığına da değinmek zorundayım. WWF – Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Kanal İstanbul Projesi’ni doğru değerlendirebilmek için Türk Boğazlar sisteminin nasıl işlediğini bilmenin ve İstanbul denizlerinin kendine has dinamiklerini doğru anlamanın gerekliliğine işaret etmiş. Yerim sınırlı, ama bazı acı gerekçeleri paylaşmak isterim. Misal, uzmanlara göre, boyutları itibariyle Boğaz’da olduğu gibi Kanal içerisinde iki yönlü bir akıntı sistemi geliştirilemeyecek ve Karadeniz’in kirli suları Marmara’ya dolacak. Marmara Denizi’nde bol besinli üst tabaka can çekişen alt tabakaya baskı yapacak ve oksijen hızla azalacak. Oksijen bitince, Kanal kapatılsa bile bir daha geri dönüş olmayacak ve oksijensizlik kimyasal dengeleri alt üst ederek, alt tabakadaki hidrojen sülfür yoğunluğunu arttıracak. Sonuçta İstanbul, lodos estiğinde dayanılmaz bir şekilde çürük yumurta kokusuna maruz kalacak. Zamanla Karadeniz’in de ekolojik yapısı bozulacak. İçini karartmak istemezdim, ama dost acı söyler. Bu gündem başlığının üzücü

etkisini bari biraz olsun ödüllerle toparlayayım. Ankara Kalkınma Ajansı tarafından Ankara’nın turizm potansiyelinin, kültürünün ve tarihinin tanıtılması amacıyla organize edilen yarışmalar için başvurular devam ediyor. Ankara Valiliği himayesinde düzenlenen İkinci Ankara ve Kültürel Değerler Temalı Afiş Yarışması, Ankara Instagram Fotoğraf Yarışması ile Ankara Temalı Ürün Tasarım Yarışması Ankara’dan ve Türkiye’nin dört bir yanından görüyor. Detaylar www. ankaraka.org.tr adresinde. Dijital bankacılık çalışmalarıyla son olarak dünyanın önde gelen iş ve finans platformlarından World Finance’in verdiği “Dijital Bankacılık Ödülleri 2017” kapsamında, Türkiye’nin En İyi Dijital Bankası seçilen Garanti Bankası’nın mobil uygulaması Garanti Cep de Türkiye’nin En İyi Mobil Bankacılık Uygulaması ödülüne layık bulunmuş. Uzakdoğu’dan bir sigorta şirketi olan Etiqa, operasyonel süreçlerini azaltıp verimliliğini artırmak üzere başlattığı proje için Aksigorta’nın Robot Süreç Otomasyonu (RPA) çözümünü örnek almış. Aksigorta RPA ekibi tarafından Etiqa’nın Singapur’daki merkezinde, süreçlerin belirlenmesi, tanımlanması ve RPA programlarından Blue Prisim’in etkin kullanılması konusunda eğitimler verilmiş. Bu çalışma ile normal şartlarda bir çalışanın 20 dakikada gerçekleştirdiği hasar dosyası açma süresi, sanal çalışanla 3 dakikaya düşmüş. Hitachi Ltd.'nin yüzde 100 iştiraki olan Hitachi Vantara’nın Hitachi Lumada IoT Platformu ise IoT Breakthrough tarafından Yılın Kurumsal Çözümü Kategorisi’nde “2018 IoT İnovasyon Ödülü”ne layık görülmüş. Bu hafta bu kadar olsun, yeniliklerle haftaya buluşalım,

REKLAM SATIŞ GRUBU YIL 22 SAYI 1157

BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr

www.bthaber.com

BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr

29 OCAK - 4 ŞUBAT 2018

www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber

Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr

Editör

Görsel Yönetmen

Handan Aybars handana@bthaber.com.tr

Tuğçe Erarslan tugcee@bthaber.com.tr

Online Editör

Video Editör

Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr

Efe Çevikoğulları efec@bthaber.com.tr

Bültenlerinizi

bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz

Cilt, Baskı, Poşetleme: Apa Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l

Abone ve Dağıtım btabone@bthaber.com.tr

Reklam Satış Grup Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken BThaber Şirketler Grubu Ankara Temsilcisi Funda Koyuncu Yönetim Yeri: BThaber Yayıncılık ve Etkinlik Hizmetleri A.Ş. Fetih Mah. Tahralı Sokak Kavakyeli Plaza C Blok 7/5 34704 Ataşehir/İSTANBUL Telefon: (0216) 291 13 90 Ankara Ofisi: Adres : Nergis Sok Via Flat İş Merkezi No:7/2 Söğütözü-Ankara Telefon: (0312) 258 64 24 / Faks: (0312) 258 63 02

Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.

ISSN 1300-6495 BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.



WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER

Too much to do in the way of transformation Expertera, which carried out a survey study with about 100 technology experts with expertise in the field of digitalization, revealed the level of Turkish companies’ digital transformation. While all of the technology specialists operating in different sectors are active in the business life, some of them are working in flexible time and closely following the developments in the sectors they are in. According to technology experts, the digital age of Turkish companies is moderate, slightly above the average. In experts’ opinion, giving an average rating of 4.3 out of 7 to the overall level of digital maturity, there is an important distance that companies must go. The most important indicator of the given grade level is the fact that the digital transformation has begun in companies.

When we look at companies that have started a digital transformation and have followed a successful route, the factors that make these companies successful are primarily the determination and application of the right strategy, the creation of innovative culture within the corporation and the allocation of adequate budget. 62% of survey respondents believe that the communication and integration of human and technology is the most critical issue in digital transformation and that institutions are still evolving in this regard. 80% of Expertera experts argue that within 10 years at the latest technology such as IoT, virtual reality will be integrated into corporate culture. Negative impact of traditional business processes According to technology experts, old business

processes are one of the factors that hinder digital transformation passage. Especially the obstacles in front of large corporate firms are the slow processes such as purchasing and recruitment, system building. Similarly, failing to abandon old equipment and methods of doing business is also among the factors that prevent success. One important finding emerging from the survey study is that the secret of successful digital transformation is directly related to human resources and strategy departments. Emphasizing that the digital transformation is vital for all companies, Expertera specialist Serdar Urçar said that: “Digital transformation is critical, especially in traditional industries of a certain scale and age, in order to survive. First of all, a clear need for leadership exists. This leadership is followed by the ability to

build the right management structure to have the right digital strategy and to be able to pass on this strategy. In this transformation, people and strategies are in fact more important than digital tools and equipment. When you combine the right people with a smart strategy, what digital tools you use can have secondary importance.” Human competence should be improved The vast majority of technology experts participating in the survey indicate that the biggest weakness of firms in digital transformation is the human factor. Expertera expert Tunç Özgül, who has been working as a manager in the technology sector for many years, stated that: “Digital transformation has four fundamental deficiencies: digital transformation is not considered as a priority and long term issue at the board and CEO level, digital

marketing has narrowly defined, the human factor is being largely ignored, not appointing a manager of C-level (CDO) to manage transformation with business with and experience.” “The most important result is that every sector and professional employee is part of the digital change and should be prepared for this.” said Hayal Koç, Expertera Partner and Sales, Business Development and Marketing Responsible, who evaluates the “Digital Transformation Survey”. This preparation requires an individual to be conscious about new technologies and business patterns and to be able to develop a flexible, innovative and creative perspective. On the institutional side, the only correct formula consists of efficient teamwork, implementing agile human resources strategy and training competent experts to reach targets more quickly.”

Exemplary e-government studies from Turkey The European Commission published the e-Government Benchmark Report for 2017 in the past days. In the report, the Ministry of Development’s e-Correspondence Project, which is one of the exemplary digital transformation works of Turkey, was discussed. The Ministry of Development has developed a different technical infrastructure mechanism by which official institutions and organizations can use official documents and correspondences in electronic environment as legally valid documents by signing with e-Signature. The use of the KEP as the basis for the exchange of documents between public

institutions was taken as a basis. Within the context of the e-Correspondence Project, the electronic document management system (EBYS) obligation of public institutions and organizations was provided. Within the scope of the project; integration with more than 200 public institutions and organizations, especially the Presidency, the Grand National Assembly, the Prime Ministry and the Ministries, EBYS has begun to be used. The “e-Correspondence Technical Guide”, which defines the common rules to be used for formal correspondence in the electronic environment, has

been prepared and software components have been developed which produce documented certificates. M. Kurtuluş Nevruz, Chairman of TÜRKKEP, said that: “The Ministry of Development’s e-Correspondence Project, which opened the way for the KEP and e-Signature to be widely used in public institutions and organizations, is an important step in the name of digital transformation in the public sector. As discussed in the European Commission’s 2017 Annual e-Government Benchmark Report, the e-Correspondence Project brings many advantages. These include; fast and

secure document exchange between public institutions, reducing bureaucratic processes, reducing costs and time, reducing workload, reducing paper consumption, increasing service quality and productivity, preventing missing documents, eliminating mail transmission problems; increasing safety and confidence.” On the other hand, the report included successful examples such as the Ministry of Family and Social Policy’s Integrated Social Assistance Information System, e-Government Portal Video Call Center of Ministry of Transport and Maritime Affairs, Ministry of

Justice’s UYAP Portal, UYAP SMS Information System and Execution Goods e-Sales Portal, Sports Information System of Ministry of Youth and Sports; MERNİS of the General Directorate of Population and Citizenship Affairs, e-School of Ministry of Education (MEBBİS), e-Notification of Revenue Administration Presidency, New Identity Card-MERSİS of the Ministry of Customs and Trade; Social Security Institution’s Employment, Application and Insurance Services, e-Pulse of the Ministry of Health and University e-Registration of the Presidency of the Higher Education Board.


HERŞEY BİR FİKİR İLE BAŞLAR SİSTEMATİK OTVT İLE HAYATA GEÇER. “İŞ YAPIŞ MODELLERİ DEĞİŞİR, YENİ NESİL İŞ SÜREÇLERİ BAŞLAR.” GÜVENLİ

ÖLÇEKLENEBİLİR

AKILLI VE ESNEK

MOBİL UYGULAMA DESTEKLİ

SİSTEMATİK OTVT İLE AKILLI NESNELER

TAMAMEN KABLOSUZ

TAMAMEN DİJİTAL

UZUN PİL ÖMRÜ

Akıllı Otomotiv Lojistik Çözümleri ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ

T ¢ʃ ½ ¢ʃ ¤ ʃª°¢ÇrÁr¤ʃ¢°ªÌ©ʃÇ Áº Ç ȂȅɨȃȀʃ¢©ɱ¤ ¢ʃ rºʃ ª ¢ ʃr¤rª rʃr½r Çrªʃ ½ ¢ÇʃÕ ½ ʃÇ°º¤r©r iÏᤠ½~ ʃr½r~ ªɓʃ r Ç ¢ʃ°¤r½r¢ʃºr½¢ʃ ¤ ʃr¤rª rʃ©r½¢rʃÕ ʃ©° ¤ʃ}rá ª rʃª°¢ÇrÁr¤ʃÇ Áº Ç

°Äʃr¤rª¤r½ ªʃÇ Áº Ç ʃʭʃr½r ʃ½ á ½ÕrÁÜ°ªʃ Ĥ ©¤ ½ r}½ ¢rʃÕ ʃ¤ ©rª rɓʃr ¢ʃÕ ʃ¢rºr¤ ʃr¤rª¤r½ rʃr½r ʃǽrð¢ʃܳª Ç ©

Akıllı Forklift Yönetimi & Optimizasyonu ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ

°½¢¤ Çʃ¤°¢rÁÜ°ªʃʭʃº ½ °½©rªÁʃܳª Ç © ʃɓʃÕ ½ ©¤ ¤ ¢ʃ Ár} ¢ º©rª ªʃ Ϫʃ ª ʃ¢r ʃ¢©ʃÜ°¤ʃÜrºÇ ª ªʃÇ Áº Ç ʃ ¢ º©rª ªʃ °¤ÌʃÕ Ürʃ}°Äʃ°¤r½r¢ʃ ½ ʃr¤rª¤r½ɞár©rª¤r½ʃ ¢ º©rª ªʃ½°ÇrʃÌÜÌ©ʃº ½ °½©rªÁ ¢ º©rª ªʃ rª ʃ}³¤ ¤ ½ ʃ} ¢¤ © ʃÜrºÇ ª ªʃÇ Áº Ç ¢ º©rª ªʃ~©ʃ rÁÁrÁ Ü Ç ª ʃ r½ ¢ Ǥ ½ ª ªʃ¢°ªÇ½°¤Ï ¢ º©rªʃ r½º Ä©rʃ¢°ªÇ½°¤ʃ© ¢rª á©rÁ ʃ ¤ ʃ&N ʃÁϽ ¤ ½ ª ʃ ÁÇ ¢ʃÕ ½ ¤© Á

Akıllı Şantiye, Tersane, Maden, Üretim Alanı Çözümleri ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ

Memnun Müşteri

12

Hizmet Verilen Sektör

468000 Online Cihaz

N ½Õ Áʃ°¢Ì¤rɓʃ Ĥ Ç© Ü ʃ ¤ ʃ© ə @ ½ ª~ ɓʃº ½Á°ª ¤ʃÁ ½Õ Á ʃ} ª ʃ© ə N ½Õ Á ʃ¢ ©¤ ½ʃ} ª əʃɤ/r½Çʃ°¢ÌÇ©r rªɕɥ QÌʃrª rʃÁ ½Õ ÁÇ ʃ¢ ©¤ ½ʃÕr½ə N ½Õ Áʃ¤°¢rÁÜ°ªÌʃÇ Áº Ç N ½Õ Áʃª ʃár©rªʃ ¤ ~ ¢ə N ½Õ Áʃ Ïá ½ r ʃ Ä ªrʃ ¢Ç ʃ© ə

4

Gerçek Zamanlı Personel Kontrol Sistemleri ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ

30426

Nr r rʃ r¤ Ärªʃº ½Á°ª ¤ɓʃ¢r©Ü°ªɓʃ¢ º ɓʃÜÏ¢¤ Ü ~ ɓʃ¢°©rÇÁÌʃ } ʃr½r ʃÕ ʃª Áª ¤ ½ ªʃ¢r}¤°ÁÌáʃÇr¢ } ¤rª¤r½rʃ ½ Äʃ ¢ Äʃ¢Ì½r¤¤r½ ª ªʃÇrª ©¤rª©rÁ /̽r¤ʃ Ä ʃ r½ ¢ Ǥ ½ ªʃrª¤ ¢ʃÇ Áº Ç ɘʃ ¤r½©ʃʭʃ6 Ár¡ʃʭʃJrº°½¤r©r &N ʃÁϽ ¤ ½ ª ʃ ÁÇ ¢

Gerçek Zamanlı Personel & Öğrenci Servis Takibi ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ ɑʃ

M2M Uygulamaları

Data Aktarımı ( TB/Ay )

T̽ª ¢ ʃ°¤©r rªʃ rÇʃ}rÄ ª rɓʃϽ Ç ©ʃr¤rª¤r½ ª rɓʃ º° rɓʃ°ðÁÇ ʃº ½Á°ª ¤¤ ½ ªʃ ½ ¢ʃár©rª¤ ʃÇr¢ } G ½Á°ª ¤ʃ r½ ¢ Ǥ ½ ª ªɓʃ} ¢¤ © ʃÁϽ ¤ ½ ª ªʃ ᤠª© Á Nr r¤r½rʃ ½ Äʃ ¢ Ĥr½ ªʃ¢Ì½r¤¤r½¤rʃܳª Ç ¤© Á ʃ Ǥ ½ʃÜrª ªɓʃÁ ¤ʃ } ʃ ̩̽¤r½ rʃº ½Á°ª ¤¤ ½ ªʃª°¢ÇrÁr¤ʃÜ ½ʃÇ Áº Ç &N ʃÁϽ ¤ ½ ª ʃ ÁÇ ¢

Akıllı Soğuk Zincir Takibi ɑʃ N° Ì¢ʃá ª~ ½ ªʃ³ª ©¤ ʃ°¤ Ì Ìʃr¤rª¤r½ rʃrª¤ ¢ʃ Á ʃÇr¢ } ʃ ɑʃ &Á ʃ Ä ©¤ ½ ªʃÜrÄrª©rÁ ʃ ̩̪̽ rʃ¢½ Ç ¢ʃ ½ ¢ʃár©rª¤ ʃÌÜr½ ¤r½ ɑʃ © Ä ʃܳª ¤ ¢ʃ Á ʃ Ä ©ʃ ½r𢤠½

Ofis Adres: Dudullu Cad. No:23 Brandium Rezidans R4 Blok D:11 Ataşehir / İSTANBUL

Office : (+90) 0216 504 16 65 Mobile : (+90) 0555 488 00 01 Fax : (+90) 0216 510 59 30

www.sistematikotvt.com www.sistematikio.com info@sistematikotvt.com


Applications for Technology Awards begin Organized by TÜSİAD, TÜBİTAK and TTGV, with the aim of promoting innovative products and technology, ensuring Turkey to be among the countries that develop the

technology, applications began to the Technology Awards. Companies that have innovative product and process development and improvement work can apply for the awards. The deadline

for application is March 12th, 2018. Organizations wishing to apply for the competition must fill in the online application form at http://teknoloji.org.tr/ basvuru-ve-degerlendirme/

basvuru-formu. The Technology Awards include two categories, “Product” and “Process, and eight categories and a grand prize based on the size of the organization in

each category. Unlike the competitions held in the past years, this year, “UniversityIndustry Collaborations” will be awarded, as well. The award ceremony will be held in October 2018.

Tollgate system is becoming history The Electronic Ticketing System (ETS), which was developed by Turkish engineers and lifting the tollgate system in public transport, was introduced with the press conference and pilot demo application at Yıldız Teknopark Campus. ETS, the

international smart transport infrastructure project that received 4 million euros R&D support from the European Union (EU), is being jointly run by 8 companies from 5 countries under the leadership of a consortium of a Turkish

company Elektronet for the first time. ETS removes the tollgate system used when boarding public transportation vehicles such as buses, ferryboats and metrobuses and ends the search for ‘credit’ in the case of used

up transportation cards. Travelers can download the ETS application to their smart phones and use it instead of a transportation card. When their credit card is used up, they can instantly download with the mobile application

via mobile phones and do not have to show transport cards or mobile phones at the tollgate. The system automatically recognizes people as they move and the crowd standing in front of the tollgates is becoming history.

Suggestion to wait for the security stamp Those who do not approve the use of credit cards in online transactions will not be able to shop or pay online as of February 1st. Emphasizing that the decision of the Banking Regulation and Supervision Agency (BDDK) to close down all cards without online approval of cardholders for online transactions may result in a contraction of 25% in the e-commerce sector and it should be revised to take into account ease of use and not having a negative impact on e-commerce sector.

The Electronic Commerce Operators Association (ETİD) and the Informatics Industry Association (TÜBİSAD) indicate that regulations can be made to solve negative side effects such as slowing, tax and loss of employment in the e-commerce sector and in new enterprises. According to ETİD and TÜBİSAD, the application should be limited only to the transactions made in companies that have not received the “Security Stamp in Electronic Commerce", otherwise the implementation of this

practice will cause the sector to narrow down. Despite the communication activities carried out by banks and e-commerce companies since February 2017, when the ruling was announced, it seems that most card holders have not yet taken action. According to the current arrangement, cards that have not received any action are being closed for online transactions. Newly issued cards will also be closed to online transactions if they do not specifically mention the online transaction

approval. ETİD Chairman Emre Ekmekçi, noted that 80% of online shopping in Turkey is made with the credit card and stated that: “We support the aim of ensuring consumer safety, but the e-commerce industry transition to be made without taking into account the dynamics of, which significantly contribute to economic growth and reduce informality in the e-commerce sector, will cause about 20-25% of the loss. A solution to be evaluated by the Communication of

Security Stamp in Electronic Commerce, which has been published by the Ministry of Customs and Trade instead of the application expected to be passed on to life, opens up the industry. We know that the preparations for the security stamp are coming to the last stage and will be put into practice soon. Until this practice becomes widespread, the decision about the closure of credit cards can be taken forward and an appropriate arrangement for the new situation can be made.”

Workforce competence must increase! In cooperation with the Ministry of Science, Industry and Technology, Boğaziçi University will provide trainings for industry and technology companies, especially SMEs, in order to increase the qualifications of the workforce that will take part in the design and development of high value added products. R&D, technology and innovation management, information technology management

training will start in 10 research universities including Boğaziçi University and 5 lifelong learning centers, where the Ministry has signed agreements with 15 universities and lifelong learning centers. Faruk Özlü, Minister of Science, Industry and Technology, spoke at the signing ceremony at the Ministry building on January 11th, 2018, saying

that the main purpose of this cooperation is to train human resources in order to develop high technology products. While creating the project, Özlü said that the firms determined the needs of companies that were declared as R&D and design center by the Ministry and operating in the technology development regions, said that they asked the personnel they employed for what kind of trainings they

needed. In parallel with the responses from companies, Özlü expressed that they decided to provide training support under the titles of project management, R&D, technology and innovation management and information technology management. Özlü noted that Turkey’s science, industry and the technology could make the jump with their own resources, that the most important institutions that

feed human resources are universities. Özlü, who stated that they wanted to benefit from these trainings, stated that “KOSGEB’s reimbursing 50% of the training fee in the negotiations that we have made was in the agenda. All private sector R&D and design centers, firms in technology development areas and SMEs are called to participate in this important support and education program.”




Bulutta 3CX Santral 1 yıl ÜCRETSİZ - bağ yok!

WWW.3CX.COM.TR

+90 232 320 0020


İletişiminizi Arttırın

Heryerden Çalışın

Kurulumu ve Yönetimi Daha Kolay • Google, Amazon, OVH, Openstack ile BULUTUNUZDA çalıştırın • Yerinde kurun: sanallaştırılmış veya miniPC üzerinde • Hyper-V ve VMware'i destekler • Süregelen bakım azalır • Otomatik güncellemeler • Önemli süreçleri tek panelden izleyin • IP telefonlar/SIP trunk'lara Tak Çalıştır

Benzersiz Mobilite • Android, iOS, Mac, Windows için istemciler ve web istemcisi • Heryerden ofis aramaları yapın ve arama alın • Dışarıdayken birleşik iletişimler özelliklerine erişin • PUSH teknolojisinin entegrasyonu

Üstün Nitelikli Birleşik İletişimler • Meslektaşlarınızın mevcudiyetini görün • Telefon santrali fonksiyonu • Kurumsal sohbet • Arama kaydı • Sesli mesaj ve e-postaya faks • Herhangi bir CRM veya tarayıcıdan Click2Call • Entegre WebRTC Video Konferansı • Beyaz tahta, ekran paylaşımı, uzaktan kumanda

Telekomünikasyon Giderlerinizi Azaltın • Arama giderlerini azaltmak için SIP trunk'lar kullanın • Ofisler arası arama ücetlerini ortadan kaldırın • Dışarıdayken ücretsiz aramalar • Mevcut altyapıyı destekleyin • Gelişmiş arama kontrolü

Kurşun Geçirmez Güvenlik • IP kara listeye alma • SRTP şifrelemesi • SIP saldırı araçlarının otomatik algılaması • HTTPS aracılığıyla telefon tedariği • SSL bağlanabilirliği • SSL Labs'den A+ puanlama

WWW.3CX.COM.TR

+90 232 320 0020

Ana Dağıtıcı:


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.