25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
SAYI
1237 23 - 29 Eylül 2019
Sayfa
6
Sayfa
E - TOPLUM
8
EDİP EMİL ÖYMEN
TEKNO-POLİTİK
OSMAN COŞKUNOĞLU
• Royal Society: “iHuman” Dünyasına Şimdiden Hazırlanmalıyız.
• Çin’den Almanya’ya 53 günde • Google ve Facebook’a yasal cephe
25. yıl HAFTALIK BİLİŞİM TEKNOLOJİLERİ VE EKONOMİSİ GAZETESİ www.bthaber.com.tr
SAYI
1237 23 - 29 Eylül 2019
19. Bilişim Zirvesi 20-21 Kasım İstanbul Kongre Merkezi - DATA TALKS Sayfa
3
ZTE’nin teknolojilerini Türkiye’de üretecek Netaş, ana hissedarı olan dünya telekomünikasyon devi ZTE’nin teknolojilerini Türkiye’de üretmek için harekete geçti.
Sayfa
18
Sayfa
11
Schneider Electric İnovasyon Tırı, Türkiye’yi geziyor Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde katılımcılar yeni nesil teknolojileri deneyimleme ve Schneider Electric uzmanları ile bir araya gelme fırsatı yakaladı.
Kamuda bütünleşik bir dijitalleşme stratejisine doğru… Ancak Ar-Ge, bilgi, inovasyon, yüksek teknoloji, verimli üretim ekosistemi ile geleceğin dünyasında yer bulabiliriz. Tam da bu noktada, kamuda bütünleşik bir dijitalleşme stratejisinin büyük bir ihtiyaç olduğu görülmekte.
Sayfa
Sayfa
4
10
TÜRKİYE’NİN VERİ MERKEZİ
RADORE Koçtaş, Dijital ile büyüyor Ev geliştirme sektöründe çözüm odaklı fikirler sunan Koçtaş, dijitalleşme yolunda faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor.
İzmir, teknoloji sezonunu BTvizyon ile açtı BTvizyon Anadolu Toplantıları 5 Eylül tarihinde Ege’nin incisi İzmir’de Hilton Otel’de yoğun bir katılım ile gerçekleştirildi.
radore.com
BThaber
GÜNDEM
23 - 29 EYLÜL 2019
3
Netaş, ZTE’nin teknolojilerini Türkiye’de üretecek Netaş, ana hissedarı olan dünya telekomünikasyon devi ZTE’nin teknolojilerini Türkiye’de üretmek için harekete geçti. Netaş, Ar-Ge ve sistem entegratörü yetkinliklerini katarak İstanbul Orhanlı üretim tesisinde ürettiği ZTE’nin FTTx fiber altyapı sistemleri için İstanbul Sanayi Odası’ndan (İSO) “yerli malı” sertifikası aldı. Böylece, Türkiye’nin ilk yerli 4.5G baz istasyonunu tasarlayan Netaş, 5G ve ötesi teknolojilerin altyapısı için gerekli olan fiber altyapılar için yerli çözümler sunarak, ülke ekonomisine katkısını
da artırmayı hedefliyor. Netaş CEO’su C. Müjdat Altay, “ArGe ve sistem entegratörü gücümüzle sağladığımız katkıları, ana hissedarımız ZTE ile yeniden başlattığımız yerlileştirme stratejimizle daha da artıracağız. ZTE’nin teknolojilerini Netaş markasıyla “yerli malı” olarak Türkiye’de üreterek, milli sermayenin içeride kalmasına katkı sağlayacağız. Amacımız; Netaş markasıyla ürettiğimiz ZTE teknolojilerini, varlık gösterdiğimiz uluslararası pazarlara ihraç etmek” bilgisini verdi.
Netaş CEO’su C. Müjdat Altay
Doğru strateji, başarı sağlıyor Bu yıl ikincisi 4 Eylül 2019 tarihinde düzenlenen International Business and Organization Conference kapsamında “Dijital Dönüşüm Uygulamaları” başlıklı bir panel gerçekleştirildi. Panelin katılımcıları Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Lojistik Yönetimi Bölümü Lojistik ve Ulaştırma Yönetimi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ömür Yaşar Saatçıoğlu, Türkiye Finans IT ve Operasyon Genel Müdür Yardımcısı Fahri Öbek, Payfull Dijital Dönüşüm Danışmanı Hakan İnceoğlu ve Başarsoft kurucusu ve CEO’su Alim Küçükpehlivan oldu. Dijital dönüşümün tanıtımını yapan Prof. Dr. Ömür Saatçıoğlu’nun ardından söz alan Fahri Öbek ise genel olarak bankacılık sektöründe, ayrıca Türkiye Finans özelinde dijital dönüşüm deneyimini paylaştı. Bu kapsamda ilk adımda Türkiye’nin ilk Tier III+ işletim sertifikasına sahip veri merkezinin hayata geçirildiğini belirten Fahri Öbek; “2013’de bir dönüşüm yol haritası oluşturuldu. BT’nin tamamında çevik çalışma yöntemine geçilmiş ve Scrum uygulanmaya başlanmıştır. Bunun
yanında takım çalışması oldukça ağırlık kazandı. Takımlarda BT ekiplerine ek olarak, iş birimlerinden de insanlar yer almaya başladı. Projelerde ‘ürün sahibi’ rolü tamamen iş birimlerine verildi. Planlama süresinin kısalması ve takım çalışmaları bankanın çevikliğini artıran en önemli faktörler. Şu anda üzerinde çalışılmakta olan ‘analytic tracking’ uygulamasıyla müşterilerin sosyal medya, internet ve mobil kullanımları takip edilerek, bununla bağlantılı olarak Türkiye Finans’ta daha doğru ve uygun hizmet teklifleri yapılması hedeflenmekte. Türkiye Finans’ta dijital dönüşüm için kilit önemde olan üç teknoloji olan sosyal medya, mobil ve analitik uygulamaların yoğun şekilde kullanıldığı görülmekte” bilgisini verdi.
Payfull Dijital Dönüşüm Danışmanı Hakan İnceoğlu, “Dijital dönüşümde başarıyı sağlayan faktörlerden biri kültürdür. Kültürde açıklanabilecek en önemli üç boyut ise çeviklik, inovasyon ve start-up kültürüdür” diyerek, “Dijital dönüşüme her sektör ve kuruluşun özellikle Y ve Z kuşağının taleplerini karşılamak ve rekabette geri kalmamak için bir an önce başlaması gerek. Dijital dönüşümde en önemli konulardan biri çalışan direncidir. Önce teknolojiden değil, çalışanlarımızdan ve kurum kültürünün değişiminden başlamak en doğru yol olacaktır” dedi. Başarsoft kurucusu ve CEO’su Alim Küçükpehlivan ise şu bilgileri verdi: “Başarsoft’da start -up kültürü oldukça gelişmiş durumda.
Öncelikle AVM ve hastaneler gibi büyük kapalı alanlar için geliştirilen bir uygulama ile kişilerin hareketleri izlenmekte ve kişi gitmek istediği yere navigasyonla yönlendirilebilmekte. Müşteri verilerinin analitiği kullanılarak müşteriye anlık kampanyalar düzenlenebilecek; aynı zamanda müşteriye ait banka işlemleri ile ilgili verilerin analitiği her bankadan müşteriye farklı kampanyaların anlık olarak düzenlenmesini sağlayabilecek. Önceden bunun için kurulumu ve işletimi yüksek maliyetler içeren altyapılar gerektiğinden, sektör deneysel projelerde tıkanmıştır. Bu teknoloji, kapalı alanda navigasyon ve konum analizi ile birçok potansiyel iş yaratacaktır. Kullanılan teknolojiler dönüştürücü etkiye sahiptir. Açıklanan yazılım; öncelikle bankaların müşteriyi anlamalarını ve tahminleyici pazarlama faaliyetleri planlamasını sağlayarak müşteri deneyimi yaratmasını sağlayacaktır. Ülkemizde dijitalleşme ile ilgili farkındalığın oldukça yüksek olduğu gözlenmekte.”
4
BThaber
BİLİŞİM DÜNYASI
23 - 29 EYLÜL 2019
Koçtaş, Dijital ile büyüyor Rekabetin oldukça yoğun yaşandığı ev geliştirme sektöründe, çözüm odaklı fikirler sunan, her noktadan müşterilerinin hızla ve kolaylıkla alışveriş yapmasını amaçlayan Koçtaş, dijitalleşme yolunda faaliyetlerine hız kesmeden devam ediyor. Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu, Koçtaş Pazarlama ve Dijital Kanallardan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ebru Darip ve Koçtaş Bilgi Teknolojileri ve Ar-Ge Direktörü Uğur Serkan Taşkın’ın katılımıyla Koçtaş Kampüs’te gerçekleşen toplantıda, Koçtaş’ın bu alanda hayata geçirdiği projeler ve hedefleri paylaşıldı. “Dijital dönüşüm en önemli gündem maddemiz” Tüm dünyada esen dijital dönüşüm rüzgârı ve bunun perakende sektörüne etkilerini değerlendiren Koçtaş Genel Müdürü Alp Önder Özpamukçu; “Her fırsatta altını çizdiğimiz gibi sektörümüzde de tüm iş yapış biçimleri dijitalleşiyor. Artık teknoloji, çok daha büyük bir kitleye hitap etmemize ve birçok kanaldan müşterilerimizi birebir tanıyarak onlara en iyi hizmeti sunmamıza olanak sağlıyor. Çok kanallı perakendeciliğin dünyadaki hızlı gelişimiyle birlikte günümüzde çok daha fazla sayıda müşteriye dokunabiliyoruz.
haline getirmek şirketimizin öncelikli hedefleri arasında.”
Dijital dönüşüm, Koç Topluluğu şirketlerinin de en önemli gündem maddesi. Bu süreçte Koçtaş olarak biz, bu dönüşüm sürecinin tam kalbinde yer alıyoruz. Geçtiğimiz yıl dijitalleşme yolculuğunda bilgi teknolojilerine, toplam yatırımımızın yüzde 40’ı gibi oldukça büyük bir oran ayırdık” dedi. “Koçtaş Kartlı toplam müşteri sayımız 8.8 milyon oldu” Çoklu kanalın Koçtaş’ın dijital dönüşüm sürecindeki ana odak alanı olduğunun altını çizen Özpamukçu “Koçtaş’ta, çoklu kanal perakendecilikle fiziksel ve dijital kanalların birlikte tam bir harmoniyle yönetildiği, 1+1>2 olduğu bir sistemi yönetiyoruz. Artık tek bir Koçtaş çatısı var. Bu noktada olmazsa olmaz en önemli önceliğimiz, müşteri deneyiminde fark yaratan bir şirket olmak. Koçtaş Kartlı toplam müşteri sayımız 8.8 milyon oldu.
2019 yılı başından bugüne kadar 325 bin yeni müşterimizi Koçtaş Kartlı yaptık. Gerçekleşen perakende ciromuzun yaklaşık yüzde 90’ı Koçtaş Kart ile yapıldı” diye konuştu. “Ar-Ge merkezimizde, dijital dönüşüm sürecine ivme kazandıracak projeler üretmeye başladık” Özpamukçu sözlerine şöyle devam etti: “İhtiyaç duyduğumuz donanımlı insan kaynağını içeriden yetiştirmek üzere geçen yıl Koçtaş Kampüs’ü hizmete açtık. Koçtaş Kampüs yerleşkesi içerisinde yer alan Ar-Ge Merkezimizde, dijital dönüşüm sürecine ivme kazandıracak projeler üretmeye başladık. Ev geliştirme sektöründe araştırma ve geliştirme alanında da fark yaratmayı, teknoloji geliştirip satabilen bir yapı oluşturmayı amaçlıyoruz. Ar-Ge faaliyetleri yürütmek ve bunu bir kültür
“Analitik alt yapılar özel odak alanımızı oluşturuyor” Koçtaş Bilgi Teknolojileri ve Ar-Ge Direktörü Uğur Serkan Taşkın ise milyonlarca müşteri ve işlemin söz konusu olduğu bir dünyada, tüm bu işlemleri insan gücüyle yapmanın mümkün olmadığını, bu noktada yapay zekâ ve makina öğrenmesi gibi teknolojilerin devreye girdiğini söyledi. Taşkın: “Biz Ar-Ge merkezimizde yerel kaynaklar ile teknoloji geliştirmeyi, böylelikle müşteri deneyimini en üst seviyeye taşımayı hedefliyoruz. Müşterilerimizi ve süreçlerimizi daha iyi anlamamıza ve tahminleme modellerini çalıştırabilmemize imkân tanıyan analitik alt yapılar ise özel odak alanımızı oluşturuyor.” dedi. Dijital Dönüşüm ile Koçtaş’ın artık bir dijital platform olduğunu belirten Taşkın şöyle devam etti: “Çalışmalarımızı 3 ana başlık altında topluyoruz; çalışanların hayatını kolaylaştırmak, müşterilerimizin hayatını kolaylaştırmak ve operasyonel optimizasyon. Müşterilerimiz için çoklu kanal altapısı, mağaza içi navigasyon sistemleri, fişsiz iade, Ustabilir mobil uygulaması, ücretsiz Wi-Fi gibi teknolojileri hayata geçirdik.”
Toner doldurulabilir tanklı lazer yazıcı işbaşında HP, ürün portföyüne dünyanın ilk toner doldurulabilir tanklı lazer yazıcısı olan Neverstop Laser yazıcıyı ekledi. Uygun kullanım maliyetiyle 1-50 arasında çalışana sahip olan, aylık 250 – 2 bin 500 sayfa baskı ihtiyacı duyan KOBİ’lerin ve girişimcilerin kullanımına uygun olan lazer yazıcı serisi, önceki nesil yazıcılara kıyasla yüzde 38 daha hızlı baskı alıyor. Dakikada 20 sayfa siyahbeyaz baskıya ulaşan Neverstop serisi ürünler 150 yaprak kapasiteli kağıt tepsisine sahip. Ürün 20 bin sayfalık görüntüleme
tamburu (drum ünitesi) ve 5 bin sayfalık toner kapasitesiyle geliyor. Görüntüleme tamburu değiştirildiğinde, otomatik olarak 5 bin sayfalık toner de doldurulmuş oluyor. Ağ bağlantısına gerek duymayan üründe Wi-Fi Direct özelliği var. 13 Eylül’de Soho House’da gerçekleşen basın toplantısında konuşan HP Türkiye Genel Müdürü Emre Alaman, Neverstop serisi ürünlerin yüzde 25’inden fazlasının ve toner dolum kitinin de yüzde 75’inin geri dönüştürülmüş plastikten
üretildiğini söyledi. HP Neverstop serisinin teknik özelliklerine değinen HP Türkiye Yazıcı Sistemleri Kategori Müdürü Derya Özbek, HP Neverstop Laser 1000a, HP Neverstop Laser 1000w, HP Neverstop Laser MFP 1200a ve HP Neverstop Laser MFP 1200w modellerinin tümünde 2 bin 500 sayfalık toner dolum kiti ile yazıcının tankına toneri doldurmak için 15 saniyenin yeterli olduğuna dikkat çekti. Özbek, toner dolum kitinin üzerindeki çip ve kilit sistemi sayesinde tonerin hiçbir sızdırma olmadan doldurduğuna,
dökülme ve sızdırma olmadan güvenli baskı imkanı verdiğine işaret etti.
2018’de VERİ YEDEKLEME ve DEPOLAMA DONANIMI SİSTEM ENTEGRATÖRÜ ALANINDA 1.OLDUK NetCore, verilerinizin ihtiyaç duyduğunuz yerde ve zamanda kullanılabilir olmasını sağlamak için çözümler üretir. NetCore, depolama ve veri koruma ürünleri ile riski azaltmaktan daha fazlasını yapar. Verileriniz hakkında endişelenmek yerine işinize daha çok odaklanmanızı sağlar. Yedekleme ve kurtarma işleminden arşivlemeye kadar çeşitli depolama ve veri koruma hizmetleri sunar.
DAHA FAZLA BİLGİ İÇİN www.netcore.com.tr | info@netcore.com.tr | +90 216 688 5356
6
E-TOPLUM
BThaber
Edip Emil Öymen edip.oymen@outlook.com
23 - 29 EYLÜL 2019
Google ve Facebook’a yasal cephe ABD’de 8 eyaletle birlikte başkent Washington, D.C. savcıları Facebook’a “rekabeti engelleyerek tekel yarattığı” gerekçesiyle soruşturma başlatıyor. New York, Colorado, Florida, Iowa, Nebraska, Kuzey Carolina, Ohio, Tennessee ve başkent savcılarının bu girişimini New York Savcısı Letitia James twitter’dan duyurdu. Anında Reuter başta olmak üzere medyada haber oldu. (https:// reut.rs/2lKQ56a) Bu girişme paralel olarak, 50 eyaletin savcıları da isim belirtmeden, ama Google, Amazon, Facebook, Apple’ı (GAFA) hedef aldıkları “anlaşılan” bir başka soruşturmayı Teksas Savcısı Ken Paxton liderliğinde başlatıyorlar. (ABD’deki 52 eyaletten sadece: California ve Alabama bu işe karışmıyor, her neden ve nasılsa?). (https://cnb.cx/2lEvqAH) Ayrıca, Amerikan Adalet
“kaynağı belirsiz ödemeler” hakkında pek az ilerleme sağlanabildi.
Bakanlığı ve Federal Ticaret Komisyonu (FTC) da GAFA hakkında kendi soruşturmasını yürütüyor. FTC, geçen Temmuz’da Facebook’un Cambridge Analytica skandalındaki rolünden dolayı 5 milyar (Milyar!) dolar ceza vermişti. Adalet Bakanlığı’nın, cezayı onaması üzerine Facebook bunu ödedi. Facebook’un hem 2016 ABD Başkanlık seçimi hem aynı yıl İngiltere’nin AB’den ayrılmasını (Brexit) öneren referandum öncesi
ve sırasında Cambridge Analytica’ya kullanıcıların kişisel bilgilerini aktardığıyla ilgili adli soruşturmalar ise henüz tamamlanmadı. Hele Brexit konusu İngiltere’de, siyasal ve toplumsal sistemi kilitleyen, örneği görülmemiş bir toplumsal huzursuzluk yarattığı için, hükümetler her işi bırakıp Brexit’in nasıl yönetileceğine odaklandılar. Buna rağmen İngiltere de Facebook’a 500 bin Sterlin (617 bin 750 dolar) ceza kesebildi. Ama Brexit kampanyası sırasında yapılan
Buna rağmen Netflix, Cambridge Analytica’nın “nasıl çalıştığını” anlatan “The Great Hack” (Türkçesi, Büyük Haklama olabilir?) belgeselini 24 Temmuz’da yayınladı. Sundance Film Festivali’nde gösterilen filmde İngiliz Guardian/Observer gazetelerinde konu hakkında sürekli araştırma yayınlayan gazeteci Carole Cadwalladr ve başkalarının tanıklıklarına yer verildi. FacebookCambridge Analytica skandalına dair ibretlik bir belgesel oldu bu. Bu arada, Fransa Hükümeti’nin Google’dan talep ettiği vergi borcuna mahsuben Google, Fransa’ya 1 milyar euro ödemeyi kabul etti. Oysa hükümet, 1 milyar 600 milyon euro fatura çıkartmıştı. (http:// dlvr.it/RCylYS)
Çin’den Almanya’ya 53 günde sorun oldu. Yol boyunca e-otoya bir teknik ekip eşlik etti. Yanlarında yedek pil taşıdılar. Ekip ayrıca, e-otonun performansını, bölgedeki hava koşullarını, Çin’deki teknik merkeze sürekli olarak bildirdi. Motorun durumu, süspansiyon, ve diğer dinamik göstergeler her an uzaktan denetlendi.
Çin’de elektrikli otomobil üreticisi (kısa olsun diye e-oto) Aiways, U5 modeli bir cipini (SUV) Çin’den Almanya’ya kadar 15 bin kilometre sürerek Guinness Dünya Rekoru kırdı. Bu, prototip bir e-oto’nun şimdiye kadar yaptığı en uzun seyahat oldu. (https://bit. ly/2kJeIjn) Araç, yolculuğa 17 Temmuz’da Çin’in Xi’an şehrinden başladı, Almanya’da Frankfurt’a 7 Eylül’e kadar 53 günde gitti. Yol boyunca 12 ülke geçen e-oto 77 kez durarak, aküsünü (pilini!) şarj etti. Çin’den sonra Kazakistan, Rusya, Finlandiya, Norveç, İsveç, Danimarka, Almanya, Hollanda, Belçika, Fransa, İsviçre gibi dolambaçlı bir
yol izleyen araç, IAA 2019 Otomobil Fuarı’na yetişti. Başlı başına bir teknoloji ve PR başarısı olan olay hakkında Aiways’den yapılan açıklamada, “Aracımız, en iyi ve en kötü yol koşullarına uyum sağlamış ve Şanghay’da olduğu kadar Avrupa’da
da kullanılabileceğini göstermiştir” denildi. Gerçekten de e-otonun yolunda çöl de vardı, kar-buz da… Çin’den yola çıkarken Gobi Çölü’nde, Kazakistan steplerinde, Ural Dağları’nda e-otonun şarj edilmesi
Yolculuğun Xi’an şehrinden başlamasının simgesel anlamı var: Burası, Orta Çağ’da İpek Yolu’nun en doğu ucuydu (başlangıç noktası). Çin İmparatorluğu’nun en tarihi şehri. Çin’in Yeni İpek Yolu Projesi “Bir Kuşak-Bir Yol” hem kara hem deniz yolu ile Batı Avrupa’ya ulaşmayı öngörüyor.
Bütünleşik kontrol, önemli bir fayda demek!
Destek Bilgisayar Servis Direktörü Serkan Kılıçarslan
BT altyapı çözümlerinin önemli bölümünü buluta taşımak isteyen şirketlere danışmanlık ve kurulum hizmetleri sunan Destek Bilgisayar, BT altyapılarında ve doğal olarak kurumsal iş süreçlerinde karmaşanın en aza inmesi, BT donanım ve yazılım yetkinliğinin geliştirilmesi adına önemli bir stratejik işbirliğine imza attı. Yönetilebilir hizmetlerin ve hibrit BT mimarisinin gelişiminin bu adımlarda önemli payı olduğuna dikkat çeken Destek Bilgisayar Servis Direktörü Serkan Kılıçarslan, tümleşik platform ihtiyaçları karşısında ABD merkezli Centerity ile yollarının kesiştiğini vurguladı. Centerity’nin Türkiye pazarındaki faaliyetleri 2018 yılı ortasına dayanıyor. Kurulan bağlantı ile 2018 sonbaharında alınan kapsamlı eğitimler ise Destek Bilgisayar’ı bu işbirliğinde tek ve farklı kıldı. Destek Bilgisayar; vizyonu paralelinde dijital dönüşüm teknolojileri ve paydaşlarına sunduğu BT hizmetleri ile sürdürülebilir katma değerli hizmetler ve çözümler ortaya koyuyor. Böylece müşterilerin de kendi işlerine odaklanmaları sağlanırken, dijital dönüşüm başta olmak üzere tüm BT yapılarını olması gerektiği gibi yönetebilmeleri mümkün oluyor. Centerity de bu felsefe paralelinde hiper bütünleşik bir mimari olarak, büyük veri ve dijital dönüşüm teknolojilerini destekleyen bir yapı. “Eskiden ‘business service managemet’ (BSM) olarak tanımladığımız yapı artık ‘dynamic service view’ (DSV) ismini aldı. Bu platformlara analitikleri sunabilmek önemli ve Kılıçarslan ekledi: “DSV yapısı ile müşterilerin yazılım ve donanım altyapılarını izlemede dinamizm öne çıkıyor.” Bütünleşik kontrol imkanı, fayda ve kolaylık demek Centerity; çözümlerinin Türkiye’de bilinirliğinin artması ve işlevselliğinin anlaşılmasını hedeflerken, Destek Bilgisayar da BT süreçleri dahil olmak üzere Centerity çözümlerini bizzat kullanmaya başladı. Bağlantı kurulmasından bugüne kadar geçen 1 yıla yakın sürede Destek Bilgisayar olarak Türkiye’de Centerity’nin hem satış öncesi PoC süreçlerinde hem satış sonrası kurulum ve destek süreçlerinde önemli bir partner konumuna geldiklerini gururla vurgulayan Kılıçarslan, Centerity mimarisini şöyle anlattı: “BT süreçlerindeki karmaşayı giderebilmek önemli ve Centerity ile sadece müşterilerimiz için değil, kendimiz için de süreçleri sadeleştirme imkanı elde ettik. Centerity’nin bu entegrasyon yetkinliği, yönetim kolaylığını beraberinde getirdi. BT yöneticisi olarak öngörüsel adımlar atabilme, durumu ve beklentileri yönetebilme, en önemlisi raporlama yetkinlikleri başlıklarında Centerity önemli bir rehber. BT yapınızda gerçekten neye ihtiyacınız var, mevcut BT mimarinizi hangi kapasitede kullanıyorsunuz gibi sorulara yanıt bulmak ve BT yapısında sürekliliğin
Destek Bilgisayar ile önemli bir işbirliğine imza atan Centerity, bu işbirliği ile Avrupa odaklı yayılım stratejisini de hayata geçirmeyi hedefliyor. sağlanması adına Centerity önemli bir çözüm. Centerity ile doğru ölçtüğünüz BT mimarinizi doğru yönetebiliyorsunuz. BT başlığında Türkiye önemli bir pazar ve Centerity çözümlerinin birçok uluslararası şirkette kullanılıyor olması, Türkiye pazarında global şirketlerin ağırlığını düşündüğümüzde aslında referanslarını da bizzat kendisi getirmiş oluyor. Baş döndürücü gelişmeler ve yenilikler söz konusu. Bunlar müşteri için olumlu, ama tüm yapıyı iyi anlamamız, iyi analiz etmemiz ve doğru uyarlamamız gerekiyor. Bu paralelde, yenilenen BT operasyonlarının yapay zeka ve makine öğrenmesi ile yönetimi konusunda geçmiş dönemde zaten hazırlıklarını yapan Centerity, bugün bu çözümlerle müşterilerinin ihtiyaçlarını karşılayabilecek noktaya gelmiş durumda. Yani, teknolojik gelişmeler içinde farklı ürün ve çözümlerin tek platformda entegrasyonu Centerity’nin uzmanlığı. Böylece sahip olduğunuz uygulamaların veya donanımların her birine ayrı ayrı bakmak yerine Centerity’i takip ederek, durumu ve ihtiyaçları kontrol edebilmek mümkün. Tek platformda bu kontrol imkanı da önemli bir değer.” İşbirliğinin hedefinde Avrupa’ya açılım var Centerity farkındalığını geliştirmek için kurumsal yönetim ve BT birimlerini hedefleyen Destek Bilgisayar’ın sektör bazında öncelikleri ise küresel yayılımda da önceliği teşkil eden enerji, perakende, imalat sanayii, finans sektörleri. “Centerity, Avrupa’ya açılabilmek için de Türkiye odaklı planlamalar yapıyor” detayını paylaşan Serkan Kılıçarslan, detayları şu sözlerle anlattı: “Avrupa pazarına Centerity odağında Türkiye’den yetkin destek sunmak hedefimiz. Halihazırda birçok üretici ile çalışıyoruz ve 23 yıllık bilgi birikimimiz önemli bir değer. Hem müşteri tarafında küresel referanslarımızın artması hem de Centerity’nin Avrupa odaklı yayılımı bizim için önemli. küresel bazda ve Türkiye özelinde tüm sektörler için zorlu bir yıl söz konusu. Biz ise bu dönemi dijital dönüşüm ve farklılaşma odağında analizler, buna karşılık sunduğumuz danışmanlık desteği, bunu pekiştiren ürün ve çözümlerle verimli bir şekilde değerlendiriyoruz. Geçmiş yıllarımıza baktığımızda da zaten her türlü ekonomik dalgalanmadan yara almadan, büyüyerek çalışmalarına devam eden bir firmayız. Bu yetkinliğimizi ekip olarak yine hedeflerimiz paralelinde koruyacağımıza onuna kadar inanıyoruz. Bu bakış açımızın bir sonucu olarak, yabancı BT şirketlerinin Türkiye’ye yatırım noktasında öncelikli adreslerinden biriyiz. Sektörde öne çıkan birçok firmanın halihazırda Türkiye temsilciliklerini üstleniyoruz. Yeni bağlantı taleplerini ise detaylı biçimde değerlendiriyor, bize ve müşterimize katma değeri gözeterek adımlar atıyor, kendi uzmanlığımıza bu noktada büyük önem veriyoruz.”
8
BThaber
GÖRÜŞ
TEKNO-POLİTİK
23 - 29 EYLÜL 2019
KÜRESEL ROYAL SOCIETY: “iHUMAN” DÜNYASINA ŞİMDİDEN HAZIRLANMALIYIZ beyninden gönderdiği sinyallerle yönetebilir. Bir grup insan, biribirleriyle beyinlerinden gönderdikleri sinyallerle iletişime geçebilir. Özellikle, oyun gibi eğlence sektöründe ortaya çıkacak inovasyonlar …
OSMAN COŞKUNOĞLU ocoskunoglu@gmail.com twitter.com/osmancoskunoglu facebook.com/osman.coskunoglu www.coskunoglu.org medium.com/osman-coskunoglu
Kamuoyunda vizibilitesi yüksek olan Elon Musk’ın beyine implant yapma amacıyla kurduğu şirketi Neuralink’e 100 milyon dolar üzerinde yatırım yaptığını biliyoruz. Başka şirketlerin hatta hükümetlerin de beyin ile bilgisayar arasında doğrudan etkileşim girişimleri içinde olduğu pek bilinmez veya daha az bilinir. Bu konunun artık sadece bilim kurgu malzemesi olmadığını da bilmemiz gerekir. Beyin-bilgisayar etkileşim ve iletişimi için gerekli teknolojilerde önemli gelişmeler olduysa da nörol implant yoluyla insan ve robot karışımı sibernetik organizmalar (cyborg) yaratma hedefinin gerçekleşmesi için daha zaman var. İngiltere’nin saygın bilim kuruluşu Royal Society’nin Eylül başında yayımladığı “iHuman: Blurring lines between mind and machine” başlıklı raporunda (http:// bit.ly/2lPX3H4), bu hedef yolunda meydan okuyan, biri teknolojik öbürü – ve çok daha zor olan – politikalarla ilgili iki önemli konu olduğu belirtiliyor. Her ne kadar yakın bir zamanda sayborgların ortaya çıkması beklenmiyorsa da rapor, politik
karar ve önlemlerin tartışılmasına şimdiden başlanması gerektiğini vurguluyor. Çünkü, nörol implantlar cerrahi olarak beyinlere yerleştirilmeye başladıktan sonra, geri dönüşü olmayan yeni bir dünya yaratılmış olacak. Olası yararlar yanında riskler de büyük. Nörol Arayüz ve İmplant nedir? En genel anlamıyla, nörol arayüzleri, bireyin sinir sistemiyle etkileşime geçebilen cihazlar olarak tanımlıyor rapor. Daha somut olarak, nörol implant, elektronik cihazların beynin veya sinir sisteminin içine veya dışına yerleştirilmesidir. Örneğin, bir sinir ile kas arasına yerleştirilen cihaz, bir aktiviteyi tahrik etmek ve/veya kaydetmek işlevini görebilir. Royal Society, nörol arayüz teknolojilerinin gelişmesi ile beraber etik, politik, sosyal ve ticari boyutlarda derin soruların ortaya çıkmakta olduğunu vurguluyor. Bu teknolojilerin onaylanması, düzenlenmesi (regülasyonu) veya kontrol altına alınması için gerekli mekanizmaların
kurulabilmesi için bu soruların hızla gündeme alınması gerekiyor. iHuman Dünyası Yararlar Raporda, nörol implantlardan beklenen en büyük yararın sağlık alanında olduğunu gösteren örneklere yer verilmiş. Örneğin, beyine yapılan bir implant, beyinden gelen sinyalleri hastanın felçli kaslarına ileterek onların harekete geçmesini sağlayabilir. Veya bir protezi yönetebilir. Ters yönde – sinirdeki implanttan beyine – giden sinyallerin de uygulama alanları var. Örneğin, bir Parkinson hastasının sinir uçlarındaki bir implanttan beyne giden sinyallerle, hastanın hareketleri düzenlenebiliyor. Beynin yaratıcı gücü ile bilgisayarın muazzam veri depolama ve hesaplama gücü birleştiğinde, sağlık dışında, yaşamın birçok alanında radikal değişiklikler ortaya çıkacaktır. Sanal gerçeklik, imgeleri beyine doğrudan sinyal göndererek, yeni bir düzeyde uygulamalara yükselebilir. Tehlikeli ortamlarda, insan bir robot takım arkadaşını
iHuman Dünyası – Riskler Çok farklı tür riskler ortaya çıkabilir. Sadece zenginlerin sahip olabileceği pahalı nörol implantlar, “artırılmış” insanlardan oluşan bir elit sınıf ortaya çıkarabilecektir. Bu, çok ciddi etik, sosyal ve politik sorunlar yaratır. Daha sınırlı boyutta ama çok önemli bir sorun, implantların hacklenerek, bireyin düşüncelerinin öğrenilmesi hatta fark ettirmeden manipüle edilmesi riski oluşacaktır. Ticari alanda da riskler ortaya çıkacaktır. Günümüzde bu alana büyük yatırım yapan Alphabet ve Facebook gibi şirketler var. İleride gücün bazı ellerde daha da fazla yoğunlaşmasına neden olabilir. Bir diğer sorun da implantların son kullanım tarihi ile ilgili. Bireyin implantını üreten firma iflas edip yok olursa?! Ne yapmalı(yız)? Royal Society’e göre, teknoloji devlerini dışarıda bırakan bir uluslararası çerçeve içerisinde ne yapılması gerektiği tartışılmaya başlanmalıdır. Aynı zamanda, kamuoyunda konu hakkında yaygın
bilgilendirme ve tartışma başlatılmalıdır. Teknolojik gelişmeler yakından izlenerek, değişiklikler oldukça normlar ve regülasyonlar da değişmelidir. Rapordaki önerilere paralel olarak, ülkemizde de bu konunun hızla ele alınmasının gerekli olduğunu düşünüyorum. Hükümet, genellikle uluslararası platformlarda, terör ve güncel olarak ülkemizin belli “nasır”ları ile ilgili tavır almakla yetiniyor. Oysa, zamanla bizi de çok yakından ilgilendirecek nörol implant konusunda gerekli politikalar üzerine uluslararası platformlarda görüş ileri sürebilmeliyiz. Örneğin, nörol implantlara erişen “artırılmış” insanların küresel egemenliği, ülkemizi ekonomik, teknolojik ve siyasi alanlarda şimdikinden bile daha zayıf, etkisiz ve geri duruma sürükleyecektir. Dolayısıyla, ülkemizi yönetenler yanında, akademisyenlerin ve STK’ların uluslararası platformlarda söz sahibi olabilmesi için, bu konularda ciddi çalışmalar yapmaları gerekir. Bu yazıda çok kısa özetleyebildiğim Royal Society’nin 106 sayfalık “iHuman” raporu bu çalışmalar için yararlı bir yol göstericidir.
BThaber
10 BİLİŞİM DÜNYASI
23 - 29 EYLÜL 2019
İzmir, teknoloji sezonunu BTvizyon ile açtı BTvizyon Anadolu Toplantıları 5 Eylül tarihinde Ege’nin incisi İzmir’de gerçekleşti. Yaz sonrası iş sezonunun açıldığı İzmir’de yoğun katılım ile gerçekleşen etkinlikte ICANN Türkiye Global Destek Lideri Seda Akbulut, internet ekosisteminin nasıl ayakta kaldığına, ekosistemi oluşturan paydaşları ve ICANN olarak kendilerinin bu noktada ne gibi bir fayda sundukları konusunda bilgi verdi.
hizmetleri Phexum’u anlattı. Başaran sunumunda yapay zekanın gelişim süreci ve hızına ilişkinde önemli rakamlar sundu. Alaris ile Dijital Dönüşümünüzü Hızlandırın isimli sunumu ile Alaris Ülke Müdürü Mustafa Gökhan Yenigün, kağıttan dijitale dönüşüm sürecinde en önemli destekçilerden biri olduklarını, belge yönetimi, form işleme, müşteri kazanımı, muhasebe otomasyonu, muhaberat otomasyonu gibi çözümlerle şirketleri geleceğe taşıdıklarını söyledi.
üretken, daha akıllı ve daha hızlı çalışmalarını hedeflediklerini belirten Berber, M-Files çözümleri ile daha çevik ve yönetilebilir olmanın mümkün olduğunu söyledi. BTvizyon İzmir etkinliğinde siber güvenlik gündemi Barikat Hizmet Satış Birim Yöneticisi Mehmet Şen tarafından ‘’Yeni Nesil Siber Güvenlik Operasyon Merkezleri’’ isimli sunumu ile sahneye taşındı. Şen sunumunda sundukları sürekli izleme hizmetleri ile koruma tahmin, müdahale ve tespit süreçlerinde maksimum çevikliği sağladıklarını belirtti.
hizmetlerini kurumsal bilgi işlem yapıları, bulut platformları ve yeni nesil veri merkezlerinin merkezine konumlandırarak 360 derece çözümleri rahatlıkla sunduklarını söyledi. Dijital şirket kavramını katılımcılara detayları ile paylaşan ise Yaşar Bilgi Satış Müdürü Hülya Çakır Yılmaz oldu. Yılmaz şirketlerin dijitalleşmesinde sundukları iş yönetimi yazılımları, mobil uygulamalar ve altyapı hizmetleri ile dönüşümü çok yönlü düşündüklerini dile getirdi.
ICANN Türkiye Global Destek Lideri Seda Akbulut Dijital dönüşümün Ege’deki üstlenicilerinden biri olan Bilgitürk’ün Genel Müdürü Onur Abalı da BTvizyon İzmir etkinliğinin konuşmacıları arasındaydı. Ana Sponsor olan Techdata / Netapp iş birliği çerçevesinde İzmir bölge iş ortağı olarak yer alan Bilgitürk, dijital dönüşümün uzun ve doğru yönetilmesi gereken bir süreç olduğunu belirtti.
Alaris Ülke Müdürü Mustafa Gökhan Yenigün Finansal çözümler başlığı Innova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan Ercan tarafından açıldı. Finansal teknolojilerin büyük bir rekabet ile hızla evrildiğini söyleyen Ercan, bu noktada sundukları ortak banka platformu Payflex ile ödeme, tahsilat, sadakat oluşturma, dönüşüm noktalarında sahip oldukları değer önerilerini katılımcılar ile paylaştı.
Yaşar Bilgi Satış Müdürü Hülya Çakır Yılmaz Barikat Hizmet Satış Birim Yöneticisi Mehmet Şen Yapay zeka vurgusu yapan bir diğer konuşmacı ise Dece Yazılım Teknik Müdürü Hüseyin Candan oldu. Candan konuşmasında, dijital arşiv, etkileşimli dokümantasyon, yüz tanıma, mobil ekip yönetimi gibi ürünlere sahip olduklarını örnekleri göstererek dile getirdi.
Akead Yazılım Satış ve Pazarlama Müdürü M. Fatih Karcı
Bilgitürk Genel Müdürü Onur Abalı Abalı, Bilgitürk olarak dönüşüm sürecindeki firmaların ihtiyaçlarını doğru anlamaya çalıştıklarını, mevzuat ve yenilikleri takip ederek en doğru çözümü sunmak için çalıştıklarını dile getirdi. VBT Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Birol Başaran ise etkinlikte yapay zeka platformu
VBT Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Birol Başaran
Akead Yazılım Satış ve Pazarlama Müdürü M. Fatih Karcı ise ERP alanındaki sundukları çözümleri katılımcılara tanıttı. Akead olarak üretimden saha satışa kadar pek çok alanda operasyonel farklar sunduklarının altını çizdi.
Innova Satış Öncesi Yöneticisi M. Ozan Ercan İş süreçlerinde dönüşümün önemi ise MechSoft Türkiye Müşteri Başarı Yöneticisi Efe Berber tarafından vurgulandı. 11 yıldır müşterilerinin daha mutlu, daha
Dece Yazılım Teknik Müdürü Hüseyin Candan ‘’Veri ile Dünyayı Değiştir’’ isimli sunumu ile etkinliğin Ana Sponsoru TechData NetApp İş Birimi Yöneticisi Murat Arkalı ise gerçekleştirdiği sunumda sundukları NetApp Data Fabric
MechSoft Türkiye Müşteri Başarı Yöneticisi TechData NetApp İş Birimi Yöneticisi Efe Berber Murat Arkalı
Moderatörlüğünü Kurumsal Dönüşüm Platformu Koordinatörü M. Göker Sarp’ın yaptığı ve Atiker Yazılım Proje İş Geliştirme Müdürü Salih Düzel, Bilişim A.Ş. ERP Ürün Müdürü Sedat Yılmaz, IAS Yazılım Genel Müdürü Metehan Altındil ve Projesis Genel Müdürü Hasan Kemahlı’nın konuşmacı olarak yer aldığı “Dijital Dönüşüm ve Akıllı Firmaların Yol Haritası” panelinde, dijital dönüşüm ile ilgili saha gözlemleri ile teknolojilerin ve çözümlerin dijital dönüşüm sürecindeki rolleri konuşuldu. Panel ile ilgili ayrıntılı içerikleri önümüzdeki sayımızda bulabilirsiniz.
BThaber 23 - 29 EYLÜL 2019
DOSYA:
Kamuda BT Öncelikleri ve Yatırımlara Bakış
www.bthaber.com.tr
Sedef Özkan
Kamuda bütünleşik bir dijitalleşme stratejisine doğru… Sürekli değişen ve güncellenen bilişim sektörünün kamudaki yansımaları, tüm paydaşlar için büyük önem taşıyor. Eskiye oranla çok yol katedilmiş olsa da BT yatırımları kamuda hâlâ birinci öncelik olarak görülmüyor. Diğer yandan 2002 yılında merkezi yönetim bütçesinden 203 adet BT yatırım projesi için tahsis edilen ödenek yaklaşık 913 milyon TL iken, 2018 yılında 255 proje için 5 milyar 67 milyon TL ödenek tahsis edilmiş durumda. On Birinci Kalkınma Planı (2019-2023), BT’nin geliştirilmesi ve kullanımı yoluyla ekonomide verimliliğin ve rekabet gücünün artırılması, bu suretle iş süreçlerinin dönüştürülmesini temel amaç olarak gösteriyor. Bugün yaşanan küresel korumacılık artışının ve ticaret savaşlarının arka planında teknoloji savaşlarının bulunduğu da bir gerçek. Bu yüzden
kamu kurumları da stratejilerini; verimlilik, inovasyon ve dijitalleşme odaklı yapmak durumunda. Ancak ArGe, bilgi, inovasyon, yüksek teknoloji, verimli üretim ekosistemi ile geleceğin dünyasında yer bulabiliriz. Ki başka şansımız da yok. Tam da bu noktada, kamuda bütünleşik bir dijitalleşme stratejisinin büyük bir ihtiyaç olduğu görülmekte. Bu dosya çalışmamızda; kamunun yatırımlarını, stratejilerini ve gelecek vizyonunu okurken “Ne yapmalı? / Ne yapıyorum?” sorusunu kendimize yöneltmeliyiz. Sayfalarımız her zaman tüm paydaşlara açık. Çünkü stratejik planların hayat bulduğu; halkımıza dokunan, katma değeri yüksek bütünleşik hizmetlerin tüm paydaşlarla iş birliği içerisinde yürütülmesi hepimizin geleceği için hayati önem taşımakta.
12 DOSYA
BThaber
kamuda bt öncelikleri ve yatırımlara bakış
23 - 29 EYLÜL 2019
Dijital dönüşüm için koordinasyon ve kurumlararası iş birliği sağlanmalı Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı, Sektörler ve Kamu Yatırımları Genel Müdürlüğü, Kamu Özel İş Birliği Dairesi Başkanlığı, ‘Dünyada ve Türkiye'de Kamu-Özel İş Birliği Uygulamalarına İlişkin Gelişmeler Raporu 2018’e göre dünyada olduğu gibi ülkemizde de kamu, yatırım ve hizmetlerinin gerçekleştirilmesinde Kamu-Özel İş birliğinden (KÖİ) önemli ölçüde faydalanıyor. Önümüzdeki dönemde daha küçük ölçekli projelerde yaygın şekilde kullanılacağı öngörülen KÖİ yönteminde etkinlik, finansal açıdan verimlilik ve uygulamada bütüncüllüğün gözetilmesi öne çıkmakta. Konu özel sektörün bilişim yatırımları olduğunda, bu konuda itici gücün kamu uygulamaları olduğu açık bir gerçek. Bu noktada kamu, reel sektörü sadece BT adına bir şeyler yapmak zorunda bırakmıyor, bizzat kamunun ilgili birimlerinde en yeni ve doğru, ihtiyaca en uygun mimarileri ve yenilikleri hayata geçiriyor. Diğer yandan Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın açıklamasına göre program yapıları oluşturuldu; 2020 Performans Programları, Program Bütçe esaslarına göre hazırlanacak ve bütçe de program esaslı olacak. Kazanımların, sosyoekonomik etkiye ve toplumsal faydaya dönüşümü merkeze konuldu Geçtiğimiz günlerde, Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu (BTYPK) öncelikli teknoloji alanlarını belirledi. Hem yapılabilirlik hem de etki açısından ön plana çıkan alanlar şunlar oldu: İleri fonksiyonel malzeme ve enerjetik malzeme teknolojileri, motor teknolojileri, biyoteknolojik ilaç, nesnelerin interneti, enerji depolama, robotik ve mekatronik, yapay zekâ, büyük veri, bilgi güvenliği, genişbant teknolojileri ve mikro/nano ve opto elektronik teknolojileri. Düzenlenen istişare toplantısında Kurul Başkan Vekili Prof. Dr. Hasan Mandal, "Ar-Ge ve yenilik alanında ülkemiz için sosyoekonomik fayda ve ekonomik katma değere odaklanan çığır açıcı bir yaklaşım gereklidir. Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin çıktılarına ve etkilerine odaklanmalıyız. Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları
ve Stratejileri çerçevesini bu bilinçle oluşturduk” ifadesini kullandı ve şu açıklamayı yaptı: “Ekosistemde, Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerinin girdi ve çıktılarından elde edilen kazanımların, sosyoekonomik etkiye, toplumsal faydaya dönüşümünü merkeze koyduk. Bunu en önemli birinci politika önceliği olarak benimsedik. Hedeflediğimiz etkilere ulaşabilmek için ne tip çıktılar elde etmemiz gerektiği hususunu ise iki boyutta ele aldık. Bunlardan ilki ülke ihtiyaçlarına yönelik kritik sektörlerde dışa bağımlılığı azaltacak ivedi çözümlerin geliştirilmesi oldu. Diğeri ise bölgesel ve küresel mukayeseli üstünlük kazandıracak niş alanlarda uzun vadeli politikaların geliştirilmesi olarak yerini aldı." ‘2023 Türkiye Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ iş dünyasına yol gösterici olacak Ar-ge’nin kalkınmadaki önemine vurgu yapan, ülkemiz firmalarının kaliteli ve uygun maliyetlerde üretim yapmaları ve diğer ülkelerle rekabet edebilecek konuma gelmeleri için ellerinden gelen çabayı gösterdiklerini söyleyen Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı Bakan Yardımcısı Dr. Ömer Fatih Sayan da, “Dünyadaki diğer ülkelere fark atmak istiyorsak Ar-Ge’ye çok büyük önem vermemiz gerekiyor. Hep birlikte nasıl ileri gidilebileceğinin araştırmasını yapmalıyız. Ar-Ge ve inovasyon olmadan ülkelerin refah ve zenginliğe ulaşması söz konusu olamaz. Ar-Ge ve inovasyondaki gelişmeler bizi yerli ve milli üretim noktasında da bir adım ileri taşıyacak” yorumunu yapıyor. Diğer yandan Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, 18 Eylül tarihinde önemli bir toplantı yapacağını; ‘Milli Teknoloji Hamlesi’nin ana belgesi olacak ‘2023 Türkiye Sanayi ve Teknoloji Stratejisi’ni kamuoyu ile paylaşacaklarını ve ‘uçtan uca yerlileşme’ olarak da bilinen ‘Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi’nin pilot ürün gruplarını açıklayacaklarını duyurdu. Varank, “Rekabetçi üretim ve verimliliği odağına alan 11. Kalkınma Planı çerçevesinde oluşturduğumuz Sanayi ve Teknoloji Stratejimiz, büyük ve güçlü Türkiye hedefine ilerlerken bize ve iş dünyasına
yol gösterici olacak” değerlendirmesini yaptı. ‘İhracat Ana Planı’nı açıklayan Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, 20192023 yıllarını kapsayan 11. Kalkınma Planı'nın istikrarlı büyümenin ihracata dayalı olduğu bir anlayışla hayata geçtiğini anımsattı ve başta bilişim ve yapay zekâ alanındaki küresel dönüşüm olmak üzere küresel ekonomideki büyük dönüşümü, eğitimli ve küresel becerilerle donanmış bir dış ticaret ailesini, kısacası çağımızın ‘başarı anahtarlarını’ yakalamak ve Türkiye’ye sunmak üzere hazırlanmış bir plan olduğunu aktardı. Dijital Türkiye (e-Devlet) çalışmaları DDO çatısı altında yürütülecek Mülga Kalkınma Bakanlığınca hazırlanan ‘2018 yılı Kamu Bilgi ve İletişim Teknolojileri Yatırımları’ raporunda belirtildiği üzere; merkezi yönetim bütçesinden BİT yatırım projeleri için 2002 yılında tahsis edilen ödenek yaklaşık 913 milyon TL iken, 2018 yılında bu rakam 5 kattan fazla bir artış kaydederek 5 milyar 67 milyon TL seviyesine yükseldi. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, bu noktada şu açıklamayı yaptı: “Bugüne kadar ülkemizde kurum ve kuruluşlar ihtiyaçları doğrultusunda dijitalleşmeye yönelik çeşitli çalışmalar yürüttü. Bu çalışmalarda dijitalleşme açısından belirli ölçüde yol alınsa da, üst seviye koordinasyondan yoksun ve tekil ihtiyaçlara odaklı bu girişimler, maalesef makro düzeyde bir dönüşüm sağlayamadı. Mevcut çalışmaların dağıtık yapılar ile sürdürülmesi neticesinde dijital dönüşüm alanında gerekli koordinasyon sağlanamadı ve kurumlararası iş birliği istenilen seviyelere çıkarılamadı. Bu durum birbiriyle entegre olamayan aynı alanda yapılmış mükerrer çalışmaların ortaya çıkmasına ve uluslararası iş birliğinin istenilen seviyelere ulaşamamasına da neden oldu. Bu kapsamda farklı kurumlarda ayrı ayrı sürdürülen Dijital Türkiye (e-Devlet) ve siber güvenlikle ilgili çalışmaların Cumhurbaşkanlığı çatısı altında Dijital Dönüşüm Ofisi ( DDO ) Başkanlığı altında yürütülmesi büyük önem arz ediyor.”
BThaber 23 - 29 EYLÜL 2019
kamuda bt öncelikleri ve yatırımlara bakış
DOSYA 13
DİJİTAL TÜRKİYE VERSİYON 1.1 İLE BÜTÜNLEŞİK HİZMET SUNUMUNA GEÇİLİYOR
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç Yenilikçi teknolojileri üretmek kadar, bu teknolojilerin kullanımına imkân tanıyacak altyapı yatırımının zamanında yapılmasına, bu altyapı üzerinden iletilen verinin kendi sınırlarımız içinde kalarak yorumlanmasına ve yapay zekâ ile yorumlanan büyük veriden değer ekonomisine geçiş için ihtiyaç duyulan iş süreçlerinin planlanmasına kadar birçok alanda iyileştirmeye ihtiyaç duymaktayız. 2023 hedeflerimiz doğrultusunda, yarının rekabetçi ekonomisinde bir güç olarak var olabilmek ancak zamanın getirdiklerini yorumlayan ve hızlı karar alarak uygulayabilen çevik bir yönetişim anlayışı ve yenilikçi teknolojik çözüm üretebilme kapasitesiyle mümkün olabilir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçişle birlikte, kamunun dijital dönüşümünün ve siber güvenlik koordinasyonunun tek çatı altında toplanmasına yönelik olarak Cumhurbaşkanımızın şahsına bağlı ‘Dijital Dönüşüm Ofisi’miz (DDO) kuruldu. Türkiye’nin dijitalleşmesi kapsamında bütün Bakanlıklarla koordinasyonu sağlayacak yapı DDO’dur. Dijital dönüşümden beklenenlerin gerçekleşebilmesi için kurumlararası iş birliğini ivedilikle geliştirmemiz gerekiyor. Kamu kurumlarımızın tüm uygulama, platform ve altyapı katmanlarında kullandıkları verilere ilişkin standart ve tanımlamaların yer alacağı ‘Ulusal Veri Sözlüğü’ ve kurumsal mimari çalışmaları, DDO koordinasyonunda 2019 yılı başında başlatıldı. Bu çalışmamızla; kamuda kurumlararası veri paylaşım terminoloji birliği oluşacak ve bilgi paylaşımı, kurumlar ve uygulamalar arası entegrasyon, daha verimli ve kolay yönetilebilir hale gelecek.
Sayın Cumhurbaşkanımız G20 Zirvesi’nde yaptığı konuşmasında; yapay zekâ, 5G ve nesnelerin interneti gibi teknolojilerin yanında inovasyonun, ekonomiye ve toplumlara faydalı şekilde kullanılması ve yapay zekânın ‘insanı merkeze alan’ bir yaklaşımla ele alınması gerektiğini vurguladı. “Yapay zekânın her alanda varlığını ve etkinliğini hissettirdiği bir dönemde, konvansiyonel yöntemlerle rekabette öne çıkamayız. Bu yüzden inovasyona önem veriyor, dijital dönüşüme kritik bir politika olarak sahip çıkıyoruz” sözleriyle konuya verdiği önemi bir kez daha paylaştı. Bu doğrultuda, bugünden alacağımız önlemler ve atacağımız adımlar, yapacağımız yatırımlar, yarının dünyasında teknolojiyi takip eden değil, teknolojiye yön veren bir ülke olabilmemiz için oldukça önemli. Yapay Zekâ Strateji Belgesi üzerinde yoğun şekilde çalıştığımızın ve tamamlamak üzere olduğumuzun da altını çizmek isterim. Her ay ‘Bürokrasinin Azaltılması ve Dijital Türkiye’ toplantıları gerçekleştiriliyor Cumhurbaşkanı Yardımcımız Sayın Fuat Oktay’ın başkanlığında bütün bakanlıklardan ilgili bakan yardımcılarımızla her ay ‘Bürokrasinin Azaltılması ve Dijital Türkiye’ toplantılarını gerçekleştirmekteyiz. Tüm bakanlıklarımızın elektronik ortamda sunmuş oldukları hizmetlerde süreç sadeleştirmelerine katkı sağlayarak, vatandaştan talep edilen evrak sayısının azaltılmasına yönelik çalışmalar yapmaktayız. Bu toplantıların başında şöyle bir tablo vardı: Bakanlıklar kendi tekil ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik çalışmalar yapıyordu ancak bütünleşik bir dijitalleşme stratejisi bulunmuyordu. Yeni dönemde dijitalleşme anlamında yaptığımız ilk şey ‘e-Devlet’ yerine ‘Dijital Türkiye’ demek oldu. Dijitalleşmenin bir süreç olduğunu anlatabilmek için bu yapıyı versiyonladık. Dijital Türkiye 1.0’ı tamamladık, şimdi v1.1 ile yolumuza devam etmekteyiz. Dijital Türkiye Platformu üzerinden halkımıza dokunan, katma değeri yüksek bütünleşik hizmetlerin sayısını artırmak için kurum ve kuruluşlarımızla iş birliği içerisinde var gücümüzle çalışıyoruz. Kamu tarafından üretilen bir verinin diğer bir kamu kurumu tarafından belge olarak istenmemesi maksadıyla başlatılan sıfır belge politikası için çalışmalarımız hızla devam ediyor. Bu kapsamda, bürokratik işlemlerde kaybedilen zamanı telafi etmek, vatandaş ile özel sektör üzerindeki bürokratik yükleri azaltmak amacıyla DDO koordinasyonunda; 1 Cumhurbaşkanlığı Kararı, 41 yönetmelik
ve 13 tebliğ’de değişiklik yapılarak Resmi Gazete’de yayımlandı, bu sayede 111 süreç basitleştirildi. Ayrıca çeşitli alanlarda; iş, burs, izin, lisans, ruhsat gibi başvuruların tümüyle Dijital Türkiye (e-Devlet) üzerinden yapılmasına imkân sağlandı ve fiziki olarak istenen belgeleri azaltan mevzuat paketi de yayımlandı. e-Devlet’ten Dijital Türkiye Versiyon 1.1’e giden süreçte hizmet başına düşen ortalama belge sayısı 3,80 iken yaptığımız çalışmalar ve kurumlarımızın üstün gayreti neticesinde talep edilen ortalama belge sayısı 0,34’e düşürüldü. Şu anda toplamda 44 milyona yakın kullanıcı sayısına erişildi. 628 kurum kuruluşa ait toplam 7295 hizmet de Dijital Türkiye (e-Devlet) platformunda sunulmakta. Çalışmalarına başladığımız Dijital Türkiye Versiyon 1.1 ile bütünleşik hizmet sunumuna geçiyoruz. Bu kapsamda ‘Araçlarım’, ‘Evim’ ve ‘Sağlığım’ gibi kullanıcı ve konu odaklı bütünleşik hizmetler vatandaşımızın hayatını kolaylaştıracak. Dijital Türkiye v1.1 kapsamında; kamudan vatandaşa, kamudan iş dünyasına ve kamudan kamuya hizmet entegrasyonlarını, 2019 sonu itibarıyla tamamlayacağız. Bu konuda ilgili bakanlıklarla iyileştirme çalışmalarını planlamaya başladık. Bunun için düşüncemiz, öncelikle katma değeri yüksek hizmet sayısını artırmak ve bu hizmetleri herkese yayabilmek. Kullanıcı dostu arayüzler hazırlayarak insanların çok daha rahat Dijital Türkiye’yi kullanmasını sağlayacağız. Ofis olarak bu doğrultuda yürüttüğümüz çalışmalar neticesinde, 81 ilimizde bulunan 21 elektrik tedarik şirketi ve 71 doğalgaz dağıtım şirketini, Dijital Türkiye Platformu’na entegre ettik. Tek Durak Hizmet Noktası’na ilişkin pilot uygulama çalışmaları DDO koordinasyonunda devam ediyor. Tek Durak Hizmet Noktası’na öncelikle e-Devlet Kapısından sunulan hizmetler aktarılacak. Yapılan bu çalışmaların doğal bir neticesi olarak, BM e-Devlet Gelişmişlik Endeksi’nde hızla yukarılara doğru çıkıyoruz. 3 alt endeksten oluşan bu çalışmada; Çevrimiçi Hizmet Sunumu Endeksi’nde 193 ülke arasında 27. sıraya ulaştık. Ancak ‘Telekomünikasyon Altyapı Endeksi’nde yaşadığımız gerilemeden dolayı endeksin genelinde istenilen seviyeleri yakalayamamaktayız. Bu kapsamda da ilgili bakanlıklarımızla yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. Dijital Türkiye’de üretilen verilerin analiz edilmesinde yapay zekâ algoritmalarının kullanılıp hataların ve anormalliklerin bulunmasıyla hem
14 DOSYA
BThaber 23 - 29 EYLÜL 2019
iş süreçleri iyileştirilecek hem de tasarruf sağlanabilecek. Veri kullanımıyla ilgili mevzuat oluşturulduktan sonra, kamuya ait açık veriler, büyük veri analizlerinin yapılabilmesi ve siber güvenliğin daha yönetilebilir olması için veri merkezlerinde toplanacak ve bu verilere güvenli erişim imkânları sağlanacak. Bu bağlamda, ülkemizde üretilen verinin yine ülkemizde barındırılması amacıyla kamu hizmeti veren bilgi sistemlerinde güvenlik risklerinin en aza indirilmesine yönelik tedbirleri içeren 2019/12 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesini yayımladık. Uygulamaya ilişkin ‘Bilgi ve İletişim Güvenliği Rehberi’ni bu yıl sonunda yayımlayacağız. Kaynaklarımızı verimli kullanarak, teknolojiyi sadece tüketen değil üreten bir Türkiye olmak için çalışıyoruz. Bu kapsamda, Türkiye’nin ilk yerli ve milli baz istasyonu ULAK’ın Cumhurbaşkanlığı yerleşkesinde kurulumu ve kullanımı çalışmalarını gerçekleştirdik ve ULAK, GSM operatörlerimizin de tercihi haline gelmeye başladı.
Başkanlığı altında yürütülmesinin büyük önem arz ettiğini yinelemek isterim.
Veri merkezlerini konsolide ederek kurumların birlikte çalışabilirliğini artırıyoruz Teknolojik altyapı anlamında ve tedarik yönetimi konusunda da çalışmalarımız devam ediyor. Bakanlıklarımızla teknik toplantılar yaparak, mevcut veri merkezlerindeki atıl ve boş kapasiteyi çıkararak, ihtiyacı olan diğer kurumların kullanmasını sağlıyoruz. Yani veri merkezlerini konsolide ederek kurumların birlikte çalışabilirliğini artırıyoruz. Bugüne kadar ülkemizde kurum ve kuruluşlar ihtiyaçları doğrultusunda dijitalleşmeye yönelik çeşitli çalışmalar yürüttü. Bu çalışmalarda dijitalleşme açısından belirli ölçüde yol alınsa da, üst seviye koordinasyondan yoksun ve tekil ihtiyaçlara odaklı bu girişimler, maalesef makro düzeyde bir dönüşüm sağlayamadı. Mevcut çalışmaların dağıtık yapılar ile sürdürülmesi neticesinde dijital dönüşüm alanında gerekli koordinasyon sağlanamadı ve kurumlararası iş birliği istenilen seviyelere çıkarılamadı. Bu durum birbiriyle entegre olamayan aynı alanda yapılmış mükerrer çalışmaların ortaya çıkmasına ve uluslararası iş birliğinin istenilen seviyelere ulaşamamasına da neden oldu. Bu kapsamda farklı kurumlarda ayrı ayrı sürdürülen Dijital Türkiye (e-Devlet) ve siber güvenlikle ilgili çalışmaların Cumhurbaşkanlığı çatısı altında Dijital Dönüşüm Ofisi
KamuNet’i daha güvenli hale getirerek kullanımını yaygınlaştıracağız Siber güvenlikte milli çözümler olmadan tamamen güvende olamayız. Ofis olarak; üniversite, sanayi ve özel sektör iş birliği içerisinde bu alanda geliştirilmesini desteklediğimiz yerli ve milli teknolojilerin, başta kamu olacak şekilde tüm sektörlerde yaygınlaştırılması çalışmalarını da yürütmekteyiz. Tüm bu paydaşların iş birliği içinde siber uzaydaki riskleri yetkin bir biçimde yönettikleri, siber güvenlik alanında uluslararası rekabet gücüne sahip bir ekosistemin oluşması için çalışıyoruz. KamuNet’i daha güvenli hale getirerek kullanımını yaygınlaştıracağız. Bu kapsamda veriyi en çok kullanan iki kurumumuzda, yerli ve milli IP Kripto cihazımızın kullanımına yönelik pilot çalışmalara başladık. Son dönemde yaşanan hadiseler, ülkelerin sınırları kadar verilerini ve dijital altyapılarını da korumasının önemini bizlere gösterdi. Siber güvenlik; kara, hava, deniz ve uzaydan sonra beşinci muharebe alanı olarak ülkeler için ulusal güvenliğin ayrılmaz ve en önemli bileşeni durumunda. Siber güvenlikte caydırıcı olmanın yolu sadece mevcut teknolojileri kullanmaktan değil, bu alanda milli ürün ve çözümler geliştirmekten, nitelikli insan kaynağı yetiştirmekten ve doğru politikaları uygulamaktan geçiyor.
Yerli ve milli geliştirilen teknolojilerin kamuda pilot olarak kullanılması zorunluluğu getiriliyor 5G çalışmalarında daha ileriye gideceğiz. Ülke olarak 4G baz istasyonu yaparak bir adım atmış olduk. Bu tür teknolojilerde bilgi birikimi hep bir önceki teknolojinin üstüne koyarak gelişir. 4G’yi yapmadan 5G yapamayacağımız gibi 5G yapmadan da gelecek nesil iletişim altyapılarında söz sahibi olamayız. 5G en önemli lokomotif; 4G insanlar için yapılmış bir teknoloji iken, 5G’nin odağında nesneler olacak. Bütün nesnelerin konuşabildiği bir döneme doğru gidiyoruz. DDO olarak, yerli ve milli geliştirilen teknolojilerin kamuda pilot olarak kullanılması zorunluluğu getireceğiz. Demo raporlarını toplayıp, ürünleri izleyip, değerlendirecek ve kamuda yaygınlaştırılması çalışmalarını da koordine edeceğiz.
Barikat Siber Güvenlik’ten BTÜ’nün ISO 27001 sürecine destek Bursa Teknik Üniversitesi, yeni siber güvenlik yapılanmasını ve süreçlerini Barikat Siber Güvenlik ile oluşturdu.
Bursa Teknik Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Razik Cinkavuk
B
ilgi güvenliği gerek özel sektör gerekse kamu kurumları için birinci dereceden öneme sahip olan bir kavram. Kurumların bilgi güvenliği adına bir bilgi güvenliği politikası yayınlamaları, bu kapsamdaki tüm hareketleri kayıt altında tutmaları, gerekli güvenlik tedbirlerini almaları ve personellerini bilgi güvenliği ve sürekli gelişen tehditler hakkında bilinçlendirmeleri bir zorunluluk haline geldi. TS ISO/IEC 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi sertifikasyonu ise bahsettiğimiz tüm bu gereklilikleri yerine getirmek, bilgi varlıklarının erişimini, saklanmasını ve korunmasını güvence altına almak için oluşturulmuş bir standart konumunda. Ülkemizin genç sayılabilecek üniversitelerinden biri olan Bursa Teknik Üniversitesi de bunlardan biri. Yedi ay boyunca süren çalışmaların sonucunda sistemin tüm gerekliliklerini yerine getirerek, 2019 Mart itibariyle ISO 27001 sertifikasına sahip olan Bursa Teknik Üniversitesi’ne bu yolculukta Barikat Siber Güvenlik firması eşlik ediyor. Bilgi güvenliği ekibinin oluşturulması, risk tespitlerinin gerçekleştirilmesi, risk işleme planı, tehditler ve zafiyetlerin raporlanması, risk seviyesi belirleme işlemlerinin gerçekleştirilmesi ve kurum içi siber güvenlik farkındalığının oluşturulması gibi süreçlerde BTÜ gücünü Barikat Siber Güvenlik’ten alıyor. Bursa Teknik Üniversitesi Bilgi İşlem Daire Başkanı Razik Cinkavuk sorularımızı yanıtladı: Eğitim alanında siber güvenlik adına ne gibi hassasiyetler mevcut? Bursa Teknik Üniversitesi; Türkiye’nin beşinci teknik üniversitesi, Bursa’nın ikinci devlet üniversitesi. Bu çatı altında öğrenciler, akademisyenler ve diğer çalışanlarımız var. Tüm kadroların kimlik bilgilerinin ve kişisel verilerinin korunması çok önemli. Bursa Teknik Üniversitesi’nde yer alan projeler de
gerek ülkemiz gerekse üniversitemiz adına birinci derece önem taşıyor. Bu tip önemli verilere sahip olan kurumlar, her an saldırı altında kalabiliyor. Bu tehdit karşısında güçlü kalabilmek için Bursa Teknik Üniversitesi Bilgi İşlem Dairesi olarak geliştirmelerimizi sürekli devam ettiriyoruz. Bu kapsamda da bilgi güvenliği gerekliliklerini yerine getirerek ISO 27001 süreçlerini tamamladık. Böylece bilgi güvenliği noktasındaki başarımızı da taçlandırmış olduk. Bilgi güvenliği konusunun devamlılık gerektiren bir başlık olması ışığında, bu alandaki çalışmalarımızı hız kesmeden sürdürdüğümüzü de eklemekte fayda görüyorum. Güvenlik noktasında yaptığımız çalışmalarda sadece kendi bilgi birikimimizle sınırlı kalmayıp, alanında uzman Barikat Siber Güvenlik’in danışmanlık hizmetlerinden de yararlanıyoruz. Bu da gerek akademik kadromuz gerekse üniversite personelimiz için önemli bir farkındalık oluşturuyor. Bursa Teknik Üniversitesi’nde bilgi güvenliği adına ne gibi çalışmalar yaptınız? Barikat ile birlikte başladığımız bu süreçte öncelikle Bursa Teknik Üniversitesi olarak gerçekleştirdiğimiz risk süreçlerini, varlık envanterlerini, kurum içi analizleri, düzenlediğimiz politikaları ve kendi yönetmeliklerimizi gözden geçirdik, tüm başlıklar yeniden yapılandırıldı, böylece güncel bir ‘bilgi güvenliği politikası’ oluşturularak, herkese duyuruldu. Ayrıca, ISO 27001 kapsamında oluşturulması gereken formlar da düzenlendi ve bunlar ilgili merciler ile paylaşıldı. Kurum içi personeller ise bu başlıkta bilgi güvenliği konusunda farkındalık eğitimlerine tabi tutuldu ve böylece bilgi güvenliği projesinin gerekliliği olan donanım tedariki sağlandı. Bu süreç kapsamında gerçekleşen zafiyet analizleri bizim, eksiklerimizi fark etmemiz adına da önemli katkılar sağladı. Tüm sürecin sonunda yetkili bağımsız kuruluşlar tarafından Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemi ile ilgili süreçlerin onayı alındı. Bu çalışmalar bir bütün olarak bize pek tabi bir belge kazandırdı, ancak burada asıl amaç Bursa Teknik Üniversitesi’ni güvenli ve güvenlik farkındalığı da yüksek bir kurum haline getirmekti.
ISO 27001 Bilgi Güvenliği Yönetim Sistemleri sertifikasını alma sürecinden bahseder misiniz? ISO 27001; devamlılık arz eden, disiplin isteyen, uzun bir süreç. Ağustos 2018’den bu yana birlikte yürüdüğümüz Barikat ile sürekli koordineli halde bugüne ulaştık. O dönemden bu yana envanterimiz, risk analizimiz, risk yönetimimiz, sosyal medya testleri, kablolukablosuz ağ sistemimizin uçtan uca testleri gerçekleştirildi. Bunlar ile ilgili formlar oluşturuldu ve açıklarımız kapatıldı. Bu 8 aylık süreçte, öncelikle ön değerlendirme, akabinde bağımsız denetleyici kurum tarafından inceleme ve ardından sertifikalandırma süreçlerinin tamamlanması adına üç adım gerçekleşti. Ancak unutmamak gerekir ki; geçerlilik süresi üç yıl olması itibariyle ISO 27001; sürekli canlılığının sürmesi, güvenlik adına sürekli geliştirmelerin gerçekleşmesi gereken bir süreç. Barikat Siber Güvenlik bu süreçte ne gibi faydalar sağladı? Barikat Siber Güvenlik; Türkiye genelinde bu gibi çalışmalara sıklıkla imza atan, kurumsal bir firma. Gerçekleşen ihale sonucunda Barikat Siber Güvenlik ile çalışmanın bizler için de bir şans olduğunu söyleyebiliriz. Söz konusu süreçte, teknik personelimiz ile sürekli koordineli olarak danışmanlık hizmetlerini sundular. Yeni dönemde de kendileriyle yılsonuna kadar aldığımız danışmanlık hizmetini sürdürmek ve bilgi güvenliği farkındalığını bir kurum kültürü haline getirecek noktaya taşımak için çalışmayı arzuluyoruz. Tüm bu siber güvenlik süreçlerini kendi içimizde sürdürecek çok yönlü yetkinlikler kazanana kadar da verdikleri destekten yararlanmak istiyoruz. Kurum için bilgi güvenliği konusunda detaylı eğitimler de çalışanlarımıza sunuldu. Barikat Siber Güvenlik ile birlikte gerçekleştirdiğimiz bu farkındalık eğitimlerinden bütün çalışanlarımız çok büyük fayda sağladılar. Biz de üniversite olarak bu farkındalığın meyvelerini topluyoruz.
16 DOSYA
BThaber
kamuda bt öncelikleri ve yatırımlara bakış
23 - 29 EYLÜL 2019
DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜM SEFERBERLİĞİ BAŞLATTIK kadar birçok yelpazede kod yazıldı ayrıca bu sistemlerin güvenliği, çalışılabilirliği açısından kompleks yapılara dönüştü. Reel sektör nezdinde bu kavramların danışılması, ürünlerin tedariği gibi birçok konuda koordineli hareket etme kültürünün artması, Türkiye’nin önüne koyduğu hedeflere ulaşması hususunda stratejik bir öneme sahiptir.
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Bilgi İşlem Dairesi Başkanı Mustafa Özaşık Bilişim teknolojilerinin uçtan uca bir mimari olduğunu düşünürsek, özellikle geçtiğimiz son 10 yıl içerisinde kamunun bilgi teknolojilerine bakışının çok değiştiği yadsınamaz bir gerçek. Bu bakış açısıyla mobil yazılımdan bilgisayar üzerindeki yazılımlara, web yazılımlarına
Kamu - özel sektör dayanışması stratejik bir öneme haiz Kamunun BT yatırımı eğilimi, geçtiğimiz son 2 yıl içerisinde ve özellikle 2019’un üçüncü çeyreği önemli bir kilometre taşı olmak üzere en üst düzeye ulaştı. Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi nezdinde düzenlenen toplantılarda, çok ümit veren gelişmeler yaşanıyor. Bu gelişmeler nezdinde; vatandaşa dokunan, analiz eden, politika üreten bir bakanlık olmak iddiasıyla, giderek yaygınlaşan ve hayatımıza daha fazla giren, IoT teknolojilerinin de kurumumuzda kullanılması açısından gerek altyapısal, gerekse yazılımsal değişim ve dönüşüm seferberliği başlattık.
Bakanlığımızın Türkiye’de çalışan her bir kimse için çalışana değer katan, yaptıkları işleri ve performansını artıran insan kaynaklarıyla ilgili, her türlü eğitimi ve gelişimi destekleyici çalışmaları bulunmakta. Biz de Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı olarak, “İnsana verilen değer, her şeye değer” ilkesiyle çalışanlarımızın gerek yazılım kültürlerinin oluşması ve gerek bilgi seviyelerinin küresel dünyadaki en üst düzey standartlara ulaşması açısından elimizden geleni yapıyoruz. Ülkemizde ve dünya nezdinde çok değerli yazılım ve Ar-Ge üreten, insanlara ilham kaynağı olabilecek değerli şirketlerimiz bulunuyor. Özel sektörün, Türkiye’nin dijitalleşmesi sürecinde çok önemli bir dinamo olduğuna ve olmaya devam edeceğine inanıyorum. İş birliği açısından; ‘know-how’ kültürü, tedarik, lojistik ve gelişen teknolojiyle oluşabilecek yeni alanlarda kamu - özel sektör dayanışmasının stratejik bir öneme haiz olduğu gerçektir.
YAPAY ZEKÂ, MAKİNE ÖĞRENMESİ VE ROBOTİK SÜREÇ OTOMASYONUNA YATIRIM YAPMALIYIZ
Kamu Bilişim Derneği YK Üyesi Dr. Yenal Arslan 5 Temmuz 2019’da Cumhurbaşkanlığı tarafından yayımlanan, Bilgi ve İletişim Güvenliği Tedbirleri Genelgesi, 5651 sayılı kanun, Kamu Sanal Ağı (KamuNet) Genelgesi, 11. Kalkınma Planı, 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu (KVKK), ‘2016- 2019 Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi’, ‘2016-2019 Ulusal Siber Güvenlik Eylem Planı’, ‘Bilgi Toplumu Stratejisi ve Eylem Planı’, temel olarak kamu idarelerinin bilişim alanında uymakla yükümlü olduğu genel mevzuatı belirliyor. Bununla beraber kamu kurumlarımızın stratejik planları, eylem planları ile beraber Cumhurbaşkanlığı eylem planları çerçevesinde
söz konusu kurumun faaliyet alanlarıyla ilgili bilişim yatırımları BT önceliklerini şekillendiriyor. Kamunun hizmet sunduğu reel sektör paydaşlarımız onlara sunduğumuz hizmetin kalitesi açısından, kamuya mal, hizmet, danışmanlık katkısı sunan reel sektör paydaşlarımız ise kamunun para harcadığı alanlar açısından bu stratejiden doğru ya da dolaylı olarak etkileniyor. Kamuda BT yatırımlarında kısa ve orta vadede önceliklerin neler olması gerektiği konusunu şu şekilde özetleyebilirim: Siber güvenlik olmazsa olmaz, siber güvenlik yatırımlarımız hız kesmeden daha da artarak devam etmeli. Yapay zekâ, makine öğrenmesi ve robotik süreç otomasyonu sistemlerine yatırım yapmalıyız. Devops süreçleri ile silo mantığından kurtularak daha hızlı esnek ‘agile’ dediğimiz yapılara geçmemiz gerekiyor. Büyük veri, veri ambarları ve iş zekâsı çözümlerine yatırım yapmalıyız. Veriyi anlamlandırmamız çok önemli, diğer bir yatırım alanımız da; veri sözlüğü ve veri sınıflandırma olmalı. Ama maalesef kamuda BT yatırımları halen birinci öncelik olarak görülmüyor. Eskiye oranla daha iyiyiz; bugün her kamu kurumu bilişime tüm iş birimlerinin ihtiyaç duyduğunu ve bilişimin sırf bilgisayar tamiri, yazıcı toner değişimi demek
olmadığının farkına varmış durumda. Sürekli değişen ve güncellenen bir sektör olarak bilişim sektörünün kamuda durumu insan kaynağı açısından diğer sektörlere nazaran biraz daha zor. Eğitim bilişimde sürekli olmalı, her zaman altını çizerim; eğitim bilişimde her yıl vurulması gereken aşı gibidir. Bir diğeri ise çalışanlarımızın kamuya mühendis girip vasıfsız bir personele dönüşmemesi için ekibine motivasyon verecek, yön gösterecek, konusuna hakim, liyakatli genç liderlere ihtiyaç bulunuyor. Özel sektör ile yaptığımız çalışmalara öncelikli olarak katma değer odaklı bakıyoruz. Yapılan projenin her iki tarafa da değer katmasını çok önemsiyoruz. Özellikle mal alım şartnamelerinin, bakım gibi istihdam yaratan kısımlarına vurgu yapıyoruz. Bilişim istihdamını artırmak için çaba sarfetmeden bu konuda şikayetçi olmayı çok samimi bulmuyorum. Kurumun her projesinde paydaşlarımızla ortaya koyduğumuz değeri performans metrikleri ile sürekli ölçüyoruz. SLA'lere dikkat ediyoruz ve uyulmadığında sözleşmede yazan cezai müeyyidelerin uygulanmasından çekinmeyeceğimizin bilinmesini istiyoruz. Bu da bizi karşılıklı saygıya ve ortak değer üretimine yönlendirmiş oluyor.
18 BİLİŞİM DÜNYASI
BThaber 23 - 29 EYLÜL 2019
Schneider Electric İnovasyon Tırı, Türkiye’yi geziyor
Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde tüm gün süren etkinlikte katılımcılar yeni nesil teknolojileri deneyimleme ve Schneider Electric uzmanları ile birlikte yeni yol haritaları yaratma fırsatı yakaladılar. Schneider Electric Türkiye ve Orta Asya Bölge Başkanı Bora Tuncer’in verdiği bilgilere göre, İnovasyon Tır’ı projesiyle küresel bilgi birikimini ve yeni nesil teknolojilerini Türkiye’de sanayinin gelişimine açıyor. 5 şehirde, 6 organize sanayi bölgesinde sektör temsilcileri ile buluşacak olan İnovasyon Tır’ı 12 Eylül’de Türkiye’nin güçlü tekstil, gıda, makine ve enerji üretimi üssü Tekirdağ’daydı. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesi’nde düzenlenen etkinlik
kamu ve özel sektörden büyük ilgi gördü. Schneider Electric İnovasyon Tır’ı Tekirdağ ve çevresinden katılımcılara birbiriyle haberleşen ürünler ve IoT tabanlı yazılımları deneyimlemenin mümkün olduğu özel bir ortam sundu. Ayrıca gerçekleştirilen seminer programı ile Schneider Electric konuşmacıları uluslararası çapta bir deneyimi ve öncü teknolojilere dair gelişmeleri paylaştılar. Schneider Electric uzmanları sektör temsilcilerinin endüstriyel dönüşüm ve dijitalleşme yolculuklarını şekillendirmelerine de destek oldular. Şirketin Endüstriyel Nesnelerin İnterneti’nin potansiyelini tam olarak ortaya çıkarmak üzere geliştirdiği dijital hizmetleri katılımcılardan büyük ilgi gördü. Kritik varlıkların korunması ve iş sürekliliğinin sağlanmasına yönelik bu hizmetler para, zaman ve itibar kaybının önlenmesi ve insan yaşamını tehdit eden risklerin minimize edilmesi açısından hayati önem taşıyor. Şirketin açıkladığı verilere göre; fabrikalarda operasyonların beklenmeyen bir şekilde durması, üretim kaybı, iş güvenliği riskleri ve itibarın zedelenmesi gibi sonuçlara yol açabiliyor.
Tarım sektörü, bilişim ile verim kazanacak Vodafone ve Türkiye İş Bankası ‘Dijital Tarım Projesi’ni başlattı. Proje kapsamında çiftçiler, Vodafone’un sunduğu Dijital Tarım İstasyonu’na Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle sahip olabilecek. Vodafone ve Türkiye İş Bankası, teknolojiyi ve finansmanı bir arada sundukları bu çözümle, Türkiye tarım sektöründe dijitalleşmenin hız ve yaygınlık kazanmasına destek olacak. Proje kapsamında, ilk etapta, Mersin’in Silifke İlçesi’nde 10 istasyon kurulumu gerçekleştirildi. Başlatılan pilot projeye önümüzdeki dönemde 20 istasyon ile devam edilecek. Toplam 30 istasyonun devreye alınacağı pilot proje, Dijital Tarım Projesi’nin yaygınlaşmasına katkı sağlayacak. Vodafone Türkiye İcra Kurulu Başkan Yardımcısı Meltem Bakiler Şahin, şunları söyledi: “Vodafone Business olarak, müşterilerimize uçtan uca mobil ve sabit telekomünikasyon hizmetlerimiz
ve teknolojik çözümlerimiz ile destek oluyoruz. Bu çözümlerin başında da Nesnelerin İnterneti geliyor. 50’yi aşkın ülkede 85 milyondan fazla nesneye hayat veren Grubumuzdan aldığımız güçle, Türkiye’de de IoT odağında hayata geçirdiğimiz ve planladığımız birçok önemli yatırımla ülkemizdeki tüm sektörlerin dijitalleşme yolculuklarında yanlarında olmayı hedefliyoruz. Dijital Tarım İstasyonu, toprağın nemini ve kalitesini, ayrıca hava durumunu anlık takip eden ve haşere, doğal afet gibi konularda erken uyarı veren bir ürün. Bu yapıyı daha fazla çiftçiye ulaştırabilmek için Türkiye İş Bankası ile işbirliğine gittik. Ürünümüzü Türkiye İş Bankası’nın tarım kredisiyle birlikte sunarak müşterilerimize finansman desteği sağlıyoruz. Çiftçilerimiz 7 gün 24 saat ne zaman isterse cep telefonundan tarlasını uzaktan da takip edebilecek ve mahsulünü sağlama alabilecek.”
30Kasım
"kâbusu"sürüyor
Bu sayıda...
İşler karışık! • Devlet İstatistik
• Bazı firmalar tarafından
• DİE'de 17 Eylül 1997
"Günah çıkarma" olarak
ise T B D , T B V ve
nitelendirilen toplantının
formla DİE ve Y S K
Nüfus Tespitinde s o m
üniversiteler, değerlendirme
sonuçlanmak üzere olan
yetkililerini konuk etmemiz.
formlarının veri girişi ve
aşaması henüz
ihalenin h e m e n öncesinde
G e n e l nüfus tespitiyle ilgili
düzeltmeleri için gerekli
sonuçlanmayan bir çalışma
yapılması "Devletin yaptığı
Yasa Teklifi'nin altında
donanım, yazılım ve hizmet
için görüş bildirmenin yanlış
işe sahip çıkmadığı"
imzası olan DSP Milletvekili
alımı sorunu devam ediyor.
olacağı gerekçesiyle
yorumuna da neden oldu.
sonuçlanmayan ihalenin
çalışmalarla ilgili bilgi
nüfus sayımı ve s e ç m e n
iptal edilebileceği konusu da
verilirken, firmalara teknik
tespitinde bir başka "Kâbus"
artık Ankara'da yüksek sesle
düzeyde bir takım soruların
ise kapımızın iki defa
konuşulmaya başlandı.
da yöneltildiği öğrenildi.
çalınması. Yani h e m e n
30 Kasım'da evlerimize kapatılarak yapılacak olan
sektöründen sürpriz çıkış
•
ederek iki kurum tarafından
(Sayfa 8)
ayrı ayrı form
•
doldurulmasının büyük bir hata olacağını söyledi.
(Sayfa 10) • Beyin gücü eksikliği, yüksek teknoloji kullanımını frenliyor (Sayfa 26)
Hükümetin her eve bilgisayar ve 500 bin eve Internet kampanyasına
ihracatına bel bağlamıştı. Yıllardır,
atak yapan bir alan göze çarpıyor;
hükümet tarafından sağlanacak teş
hizmet sektörü. Bu sektörde faali
vikler de hesaba katılarak BT ko
yet gösteren şirketler ihracat konu
nusunda tek üretici konumunda ol
sunda yazılımcıları gölgede bıraka
duğumuz yazılım ürünlerinin ihra
rak sürpriz bir çıkış yaptı.
giz Ultav, Ar-Ge'den Sorumlu Koor dinatör
olarak
Vestel
bünyesine
geçti ve hemen üç yeni Ar-Ge laboll'de)
ratuvarı ile çalışmalarına başladı. (Ayrıntılı haber sayfa 12'de)
Diyalog... Geçtiğimiz hafta Internet Servis Sağlayıcıları (ISS) Ankara'ya giderek Türk Telekom (TT), Tur net, Internet Erişim Noktası (IEN) konularındaki sorunlarını Devlet Bakanı Işın Çelebi ve TT Ge nel Müdürü Cengiz Bulut'a aktardılar. (Devamı
2.
sayfada)
Geçtiğimiz hafta •
yurtdışı Internet bağlantılarında fi
seminerlerine yoğun ilgi
yat indirimi yapıldığı açıklandı. (Ayrıntılı haber sayfa 18'de)
(Son
Internet/intranet sayfa)
Sağlık Bakanlığı'nın Bi
Grubu
ile
Siemens Nix-
rinci Sağlık Projesi çerçeve
dorftan
sinde
yum gerçekleştirecek. 3 yıl
yürüttüğü
Çekirdek
Yönetim
Sistemi
oluşan
içerisinde
Konsorsi
tamamlanacak
(ÇKYS) geliştirme projesine
olan proje tüm illeri içeren
"start" verildi. Yaklaşık be
bir bilgisayar ağı üzerinde
deli 14 milyon dolar olan ve
bulunan binden fazla bilgi
yılın en büyük ihalesi ola
sayar üzerinde çalışacak.
rak anılan projeyi
Likom
E T
H A İ T R F A A T UH B
Büyük projeye "start" verildi Kaynak
lığından geldi.
içerisinde ULAKNET ve TURNET'in
de büyük başarılara imza atan Cen
(Ayıntüı haber sayfa
A K I N EVREN
en büyük doping Ulaştırma Bakan
Bağımsız danışman olarak sektör
Telesel, telefon işini şirketlerin dışına taşıyor
EVRENSEL
İstanbullulara su
(Ayrıntılı haber sayfa 3'te)
sunda yazılımcılardan daha fazla
(Ayrıntılı haber sayfa 4'te)
3. Internet Konferansı
'sudan ucuz'
cak bu yıl yurtdışına açılma konu
catında patlama bekleniyordu. An
(Sayfa 7)
Kasım'da
urtdışına açılma
Vestel'de Cengiz Ultav ile Ar-Ge atağı
• Toshiba Tecra 750 CDT Türkiye'de
Ziya Aktaş ise yasanın
konusunda bugüne kadar yazılım
Sektörümüz,
istiyor (Sayfa 7)
g e r e k ç e bölümünden de söz
Internet'e Ulaştırma Bakanlığı dopingi
ihracatta hizmet
adından söz ettirmek
(Sayfa 7)
tarihinde yapılan toplantıya
toplantıda ihale ve yapılacak
pazarında
• Sunergy ile ağda bilgi
tarihinde yapacağı G e n e l
katılmadılar. Söz konusu
M Servus, geniş alan ağ
güvenliğinin ipuçları
Enstitüsü'nün 30 Kasım
hazırlanırken henüz
(Sayfa 2)
h e m e n aynı somları yanıtlayacağımız iki ayrı
Gazetemiz yayına
• Yeni hükümetten sektöre umut ışığı
(Ayrıntılı haber sayfa 14'te)
TBD İstanbul Şubesi kuruldu
(Ayrıntılı haber sayfa 13'te)
Bu sayının tüm sayfalarına www.bthaber.com.tr'den ulaşabilirsiniz.
22 KARİYER HTC’nin yeni CEO’su Yves Maitre Mobil teknolojiler ve çevreleyici bilgi işlem çözümleri alanında çalışmalar yapan HTC Corporation’da Yves Maitre, CEO görevine getirildi. Orange’da Tüketici Ekipmanları ve İşbirliklerinden Sorumlu Başkan Yardımcısı olarak görev yapan Yves Maitre, burada Orange’ın bağlantılı teknoloji stratejilerini ve çalışmalarını yürüttü. Orange’ın inovasyon teknolojileri grubunun bir üyesi olan Maitre, yeni gelir fırsatları geliştirmek üzerine de çalıştı. 14 yılı aşkın süredir Orange’ın üst düzey yönetiminde yer alan Yves Maitre, Orange’a katılmadan önce ise altı yıl boyunca ABD ve Singapur’da tüketici elektroniği şirketi Thomson Multimedia’nın üst düzey yöneticiliğini yaptı. Burada ayrıca tedarik zinciri ve ürün yönetimi alanlarında görevler aldı. Öte yandan, HTC Yönetim Kurulu Başkanı olmaya devam eden Cher Wang ise HTC’nin gelişen portföyü ve VIVE Reality vizyonu ile örtüşen teknolojilere odaklanacak.
‘İş kazalarına son’ demek eğitimle mümkün İş kazalarının azaltılmasına katkı sunmak için yüksek riskli iş ortamlarında iş güvenliği farkındalığını arttırmayı ve bu iş yerlerinde çalışan işçilere eğitim sunmayı hedefleyen Honeywell, yeni projesi ''İş Güvenliği İçin Yoldayız'' kapsamında tüm Türkiye’de yüksek riskli işlerde çalışan 45 bin işçiye eğitim verecek. Honeywell, bu projeyi iş sağlığı ve güvenliği eğitimi veren Numeko Akademi ortaklığıyla yürütecek. Eğitimler; yükseklik güvenliği, kapalı alanda çalışma, kişisel koruyucu donanımların denetimi, gaz algılama, genel kişisel güvenlik ve gerekli ekipmanların tanıtımı gibi konuları kapsıyor. Zira AB’nin resmi istatistik kurumu Eurostat ve Türkiye Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) verilerine göre, Türkiye, iş kazaları kaynaklı ölümlerin en fazla olduğu ülkeler listesinde birinci sırada. Türkiye, bu projenin uygulanacağı bölgedeki ilk ülke olacak. Bu projeyle Honeywell Türkiye’nin tüm MERTA Bölgesi (Ortadoğu, Rusya, Türkiye ve Afrika) için referans olması ve gelecekteki benzer projelere ilham vermesi amaçlanıyor. Honeywell, Türkiye’nin ardından projeyi Afrika ve Ortadoğu’ya taşımayı planlıyor. Projeyle 2019 sonuna kadar 2 bin işçiye, önümüzdeki beş yılda da 45 bin işçiye ulaşılması hedefleniyor. Projenin ilk ayağında Honeywell, Tuzla'da kurduğu eğitim merkeziyle endüstriyel imalat, saha hizmetleri, petrol ve gaz gibi farklı sektörlerden pek çok şirkete ev sahipliği yapacak. Bu merkezde sertifikalı eğitmenler tarafından iş güvenliği eğitimleri verilecek. Projenin ikinci ayağında Honeywell, Türkiye’deki demir çelik tesisleri, madenler, limanlar ve tersaneler gibi fabrikaları ve tesisleri en son güvenlik ekipmanlarıyla donatılmış mobil bir “Demo Van” eğitim aracıyla ziyaret edecek. Proje hakkında detaylar ve ücretsiz eğitimler için talep oluşturmak için www. isguvenligiicinyoldayiz.org adresi ziyaret edilebilir.
BThaber 23 - 29 EYLÜL 2019
Atasun Optik’te yeni görevlendirme
Atasun Optik’in yeni Finans ve Mali İşler Direktörü Evren Kutlu oldu. İTÜ Endüstri Mühendisliği ve Boğaziçi Üniversitesi MBA mezunu olan Evren Kutlu, kariyerinin ilk yıllarında bankacılık ve yönetim danışmanlığı alanında deneyim kazandı. Profesyonel iş yaşamına Avea İletişim Hizmetleri’nde bütçe departmanında devam eden
Kutlu, sırasıyla Bütçe Analisti, Raporlama ve Finansal Analiz Yöneticisi, Kurumsal Finans Birim Müdürü, Kurumsal Finans ve İş Planlama Bölüm Müdürü olarak çalıştı. Son olarak Hexagon Katı Atık Yönetimi’nde Finans Direktörü olarak görev yapan Evren Kutlu, Eylül ayı itibariyle Atasun Optik’te CFO olarak yeni görevine başladı.
Yeni yönetim yapısı ile 2022 hedeflerine odaklanılıyor
Ortadoğu'nun en büyük araç çağırma uygulaması olan ve Türkiye'de de ticari taksiler aracılığı ile faaliyet gösteren Careem, 'Süper Uygulama Stratejisi' doğrultusunda yönetim kademelerinde yenilikler yaptı. Careem'in İcra Direktörlerinin coğrafi alanları genişletilirken, yeni liderlik yapısı da daha iyi bilgi paylaşımı, etkin işbirliği ve daha hızlı karar alma mekanizmaları yoluyla şirketin büyümesine öncülük edecek. Ortadoğu bölgesindeki 14 ülkede hizmet veren Careem, 33 milyondan fazla müşteriye taksi çağırma, teslimat ve ödeme hizmetleri veriyor. Şirketin Berlin, Dubai ve Pakistan’da teknoloji merkezleri bulunuyor. 2022 yılında ‘bölgenin her gün kullanılan Süper Uygulaması olma’
vizyonunu gerçekleştirme yolunda coğrafi alanları genişletilen İcra Direktörlerinin her biri kendi pazarlarında yeni ürün ve hizmetler üzerinden büyümeye öncülük edecek. Bu kapsamda Careem’in gelişmekte olan ülkeler bölgesi (Irak, Ürdün, Lübnan, Filistin ve Türkiye) İcra Direktörü İbrahim Manna’nın görev alanına Suudi Arabistan dahil edildi. Mısır İcra Direktörü Wael Abou El Ella’nın görev alanı Kuzey Afrika ülkelerini kapsayacak şekilde genişletilirken, Mısır ve Fas’a yeni lansman yapılacak pazarların da katılması planlanıyor. Körfez Bölgesi İcra Direktörü Bassel Al Nahlaoui’nin görev alanına Pakistan dahil edildi. Careem'in kurucularından Abdulla Elyas ise Suudi Arabistan faaliyetlerinin başkanlığına getirildi.
%30 DAHA FAZLA VERİME VAR MISINIZ? Skysens IoT Platformu, endüstriye özel olarak geliştirilen kablosuz
iletişim teknolojisiyle üretim alanınızdaki verileri anlık olarak analiz eder ve verimlilik kaybına neden olan sebepleri anında tespit etmenizi sağlar. Değişikliklerden anında haberdar olmanızı sağlayan mobil uygulaması ile Skysens IoT Platformu, üretim verimliliğinde
%30’a kadar artış sağlar.
Üretim Süresi Analizi
Üretim Sayısı Takibi
Makine ve Hat Performans Analizi
Toplam Ekipman Verimliliği (OEE) Analizi
Boşta Bekleme Süresi Analizi
Enerji Tüketimi Analizi
24 KARİYER
BThaber 23 - 29 EYLÜL 2019
SAP Genç Profesyoneller Programı ilk adımı attı Genç Profesyoneller Programı ile Türkiye’nin nitelikli iş gücünün artırılmasına destek olmaya devam eden SAP Türkiye, Ocak 2018’de başlattığı programı, İstanbul ve Ankara’nın ardından bu kez Gaziantep Sanayi Odası ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi ile işbirliği yaparak Gaziantep’e taşıyor. Mezun olduktan sonra iş arayan ya da niteliklerine uygun bir işe giremeyen gençlere sunduğu eğitim ve istihdam fırsatı ile öne çıkan program, SAP’nin inovasyonlarına odaklanarak teknik ve fonksiyonel eğitimler içeriyor. Program; iletişim, sunum, tasarım odaklı düşünme gibi kişisel becerilerin gelişimini de destekliyor. Gaziantep’te bulunan Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nde 27 Ağustos’ta başlayan ve 1,5 ay sürecek eğitimlere katılan 25 genç, SAP Eğitim ve Gelişim Enstitüsü tarafından mülakat, bilişsel test ve kişilik profili oluşturma gibi detaylı süreçleri kapsayan ayrıntılı bir değerlendirmeden geçti. SAP’nin yeni nesil ERP çözümü olan S/4HANA Cloud çözümüne odaklanan program sonunda eğitimini
başarıyla tamamlayacak gençler, SAP S/4HANA Uygulama Senaryoları Tasarlama ve SAP Projesi Etkinleştirilmesi alanlarında uluslararası geçerlilikte sertifikalarını alarak, Gaziantep Sanayi Odası’nın da desteğiyle SAP ekosisteminde istihdam edilecek. SAP Türkiye Genel Müdürü Uğur Candan, “2020 yılında dünya genelinde yaklaşık 40 milyon nitelikli çalışana ihtiyaç duyulacağı öngörülüyor. Önümüzdeki dönemde ekosistemimizin de desteğiyle Genç Profesyoneller Programı ile istihdam yaratmaya ve ekonomimizin daha da güçlenmesi için projelerimizi uygulamaya devam edeceğiz” dedi. Hasan Kalyoncu Üniversitesi (HKÜ) Rektör V. Prof. Dr. Edibe Sözen ise “SAP Genç Profesyoneller Programı’nın İstanbul ve Ankara’nın ardından bu kez Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nin büyük sanayi kenti Gaziantep’te düzenleniyor olması girişimciler için büyük bir adım” dedi. Gaziantep Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Adnan Ünverdi de “Kuruluş çalışmalarına başladığımız model fabrikamız tamamlandığında dijital dönüşüm, verimlilik,
Endüstri 4.0, yalın dönüşüm, tasarım, öğren ve dönüş, yaparak öğrenme gibi sanayide dönüşüm süreçlerine öncülük edecek. Bu değişim ve dönüşümü başarabilmemiz için de yeni teknolojilere hakim, eğitim ve donanım sahibi gençlere ihtiyacımız var” yorumunu yaptı. SAP Genç Profesyoneller Programı, 2012 yılında kurulan SAP Eğitim ve Geliştirme Enstitüsü (SAP Training and Development Institute) tarafından yürütülüyor. Türkiye’de programın başlamasının üzerinden sadece bir yıl geçmiş olmasına karşın İstanbul ve Ankara’da gerçekleşen eğitimlere katılan 50 genç, SAP’nin iki adet global sertifikasını aldı ve bu gençler “SAP Danışmanı” unvanıyla SAP müşterilerinde ve iş ortaklarında istihdam edildi. Öte yandan, SAP Genç Profesyoneller Programı’nın Ankara’da gerçekleşecek 4. etabı için başvuru süreci başladı. SAP’nin Büyük Veri teknolojilerini kapsayacak ve 23 Ekim – 11 Ocak arasında verilecek eğitimlere katılmak isteyen gençler başvurularını https:// bit.ly/2lqnToR adresinden yapabilir.
Etkinlikleriniz ile ilgili bilgileri bthabersirketleri.com/EtkinlikDuyuru adresine girebilirsiniz.
BThaber
ETKİNLİK TAKV!M! E T K İ N L İ K L E R
24 Eylül 2019 BTvizyon Ankara Toplantısı Ankara AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
14 Ekim 2019 6. Ortak Gelişim Kongresi İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.gidaperakendecileri.org
26 Eylül 2019 BTvizyon Eskişehir Toplantısı Eskişehir AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
20 Kasım 2019 Teknoloji Kaptanları 2019 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
E T K İ N L İ K L E R 30 Eylül 2019 Kafka Summit SF 2019 San Francisco, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.kafka-summit.org/
Y U R T İ Ç İ
1 Ekim 2019 6. Perakende Teknolojileri Konferansı İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.kategorimagazaciligi.org/
20-21 Kasım 2019 Bilişim Zirvesi'19 İstanbul Kongre Merkezi AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
2 Ekim 2019 HPE Discover More 2019 İstanbul AYRINTILI BİLGİ: https://h41382.www4.hpe.com/discovermore/istanbul
16 Ocak 2020 BTvizyon Bursa Toplantısı Bursa AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
9 Ekim 2019 Kamu Bilgi ve İletişim Teknolojileri Konferansı Bilişim Vadisi, Gebze/Kocaeli AYRINTILI BİLGİ: www.gictc.net
6 Şubat 2020
BTvizyon İstanbul Anadolu Toplantısı İstanbul AYRINTILI BİLGİ: www.bilisimzirvesi.com.tr
Y U R T D I Ş I
8-10 Ekim 2019 .NEXT Conference Europe 2019 Kopenhag, Danimarka AYRINTILI BİLGİ: www.nutanix.com/next
8 Ekim 2019 API World 2019 San Jose, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.apiworld.co
9 Ekim 2019 Digital Transformation EXPO Europe ExCeL, Londra AYRINTILI BİLGİ: www.dt-x.io
29 Ekim 2019 World Crypto Conference The Cosmopolitan Las Vegas, ABD AYRINTILI BİLGİ: www.worldcryptocon.com
Mevcut Ticari veya ERP Programınızla E nte gra s yo n
Entegre Yönetim Finans ve Nakit Akışı Fatura, İrsaliye, E-Fatura Stok, Depo, Lojistik Satınalma Yönetimi Müşteri, Teradikçi, Taşeron Sözleşme Yönetimi
CRM Pazarlama - Satış Servis - İş Yönetimi İK Özlük, İşe Alım Tekrarlanan Gelir ve Gider Aksiyon, Toplantı, Görev Dashboards: CEO, CFO, CPO
www.PirCloud.com Bayilik başvuruları için: ysmbulut.com/partner
Projeler Proje Bütçe Yönetimi Puantaj, Hakediş Yönetimi Proje İş Programı Proje Süreç Yönetimi Proje Günlük İşlemler
BThaber
26 MEKTUP
23 - 29 EYLÜL 2019
Enerjiyi paylaşarak çoğaltmak!
Yeni haftadan selamlar, Konu araba alıp satmak olunca, bir numaralı kanal da internet. Garaj Sepeti, Araba.com ve Tasit. com da bir anketle, kullanıcılarının ikinci el araba almaya olan yaklaşımlarını ve arabalarını satma kararlarını incelemiş. Ankete katılanların yüzde 49,2’si üç ay, yüzde 6,18’i altı ay, yüzde 10,26’sı bir yıl içinde ikinci el araç almayı düşündüğünü belirtmiş. ‘Aracı kimden ve nasıl almayı düşünüyorsunuz?’ sorusuna yüzde 65,97’si ‘internetten araştırarak’ yanıtını vermiş. Bu arada, aracını satmak isteyenlerin de satış için yüzde 59,79 ile ilk seçenek olarak interneti tercih ettikleri görülmüş. Garaj Sepeti CEO’su Mehmet Çelikol’un belirttiği gibi, otomotivde dijitalleşme etkisi süratle artıyor ve artmaya devam edecek. Çünkü fiziksel süreci minimuma indirmek, kararı verip, gidip almak ya da gidip satmak öncelik. Her işte hızlı olmak da artık tercih değil, net gereklilik. Boyner Grup ve KAGİDER ortaklığıyla kadın girişimcilere destek için gerçekleştirilen “İyi İşler: Perakendede Kadın Girişimcileri Güçlendirme Programı”na katılan işletme sahibi girişimci kadınların ürünleri artık Morhipo.com’da açılan İyi İşler Dükkan’da satışta. İyi İşler Dükkan’da tekstil, hazır giyim, ayakkabı, çanta, aksesuar, ev ve mutfak tekstili gibi alanlarda faaliyet gösteren ve “İyi İşler”e katılan 24 kadın işletmecinin binlerce ürünü Morhipo. com müşterilerinin beğenisine sunulmuş. Hem KAGİDER Başkanı Emine Erdem’in belirttiği gibi, kadınlar güçlendikçe ekonomimiz
YIL 25 SAYI 1237
de güçlenecek, hem Morhipo. com Genel Müdürü Şule Kuban’ın vurguladığı üzere İyi İşler Dükkan, toplumsal cinsiyet eşitliği konusuna perakende alanından desteğin yansıması. Teknoloji iyi güzel, çocukların doğru strateji ile yapabileceklerinin sınırı, bireysel gelişimde limitleri yok. Ama dediğimiz gibi, ebeveynlerin ve eğitmenlerin doğru stratejisi ile… Örnek olmasını dilediğim bir haberim var. Glovo, Alternatif Yaşamı Destekleme Derneği (ADER) bünyesinde kurulan Down Cafe Şişli ile yeni bir işbirliğine imza atmış. Böylece paket servis hizmeti veremeyen Down Cafe Şişli’nin paket servis teslimatlarını Glovo üstlenecekmiş. Yani Down Cafe’de “anne elinden çıkan” yemekler daha fazla kişiye ulaşacak, Down Cafe’de çalışan down sendromlu gençlere de daha fazla maddi kaynak sağlanabilecek. Yine kurumsalda örnek olmasını dilediğim bir projede sıra. Askıda Ekmek Projesi ile ihtiyaç sahiplerine ulaşan, Hayatı Aydınlat Konserleri ile de engelli
BThaber Grubu Yayın Koordinatörü Ayhan Sevgi ayhans@bthaber.com.tr
www.bthaber.com www.linkedin.com/groups/BThaber twitter.com/bthaber www.facebook.com/BThaber
Okur Temsilcisi Behçet Envarlı benvarli@tbv.org.tr
bulten@bthaber.com.tr adresine gönderebilirsiniz
Haftaya yine burada olalım,
Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Ltd. Şti. adına Sahibi ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Neslihan Aksun neslihana@bthaber.com.tr
23 - 29 EYLÜL 2019
Bültenlerinizi
vatandaşların hayatın içine katılması adına şehrin merkezi noktalarına akülü sandalye şarj istasyonu kuran CK Enerji Çamlıbel Elektrik, Sivas’ta spor ve müzik dolu bir geceye imza atmış. Hayatı Aydınlat Konseri’ne ev sahipliği yapan CK Enerji Çamlıbel Elektrik, bu sırada Askıda Ekmek Kurumlararası Futbol Turnuvası şampiyonlarını da ağırlamış. Gecede Sivas Devlet Türk Halk Müziği korosunun desteğiyle CK Enerji Çamlıbel Elektrik çalışanlarından oluşan koro sahne almış. Hatırlatması benden, geçen yıl Hayatı Aydınlat Konserleri’nden elde edilen gelirle Sivas Cumhuriyet Üniversitesi kampüsüne engelli vatandaşlar için akülü sandalye şarj istasyonu kuran CK Enerji Çamlıbel Elektrik, bu yılki konserden elde edilen gelirle de yeni istasyonlar açmayı planlıyormuş. Enerjiyi, paylaşarak çoğaltmak tam da budur. Kuveyt Türk, uluslararası danışmanlık şirketi Brandon Hall tarafından düzenlenen İnsan Kaynakları Yönetimi Mükemmeliyet Ödülleri’nde
Abone ve Dağıtım
btabone@bthaber.com.tr
Ankara Temsilcisi Sedef Özkan sedefo@bthaber.com.tr
(Human Capital Management Excellence Awards), En İyi Yan Haklar Kategorisi’nde “Sepetim” uygulamasıyla altın ödüle layık görülmüş. Ödül töreni ise 2020 Şubat’ında ABD’de. Bilkom, dünya çapında birçok şirketin katıldığı 2019 Stevie Uluslararası İş Ödülleri’nde ‘Virtual Workplace (Sanal İşyeri)’ kapsamında hayata geçirdiği ‘Container App (Konteyner Uygulaması)’ ile ‘Mobil Site ve Uygulama’ kategorisinde Altın Stevie Ödülü almaya hak kazanmış. Huawei InFocus Ödülleri, altı kategoride en iyi fotoğraf ve videoların seçilmesiyle sona ermiş. Türkiye’den yapılan katılımlar dahil olmak üzere toplamda 123 bin 478 başvuru üç turda titizlikle incelenmiş. Toplam 6 kategoriden oluşan yarışmaya en fazla başvuru yapan ülkeler arasında Türkiye, Litvanya, Polonya ve Bulgaristan var. Türkiye’den yapılan başvurular arasında sanatçı Adem Ağuş’un Usta isimli fotoğrafı “Yüzler” kategorisinde ikinci olurken, sanatçı Aysun Şahin’in Gün Batımı ve Gece Işıkları adlı video eseri de “Şimdi Hayat” kategorisinde üçüncülük ödülünü almış. https:// campaign.consumer.huawei.com/ infocusawards/eu/ linkinden tüm kategorilerin en’lerini görebilirsin. Haftaya noktayı bir kitap değil, yapay zeka ile ilgili güncel içeriklere ulaşabileceğimiz bir site ile, http://yapayzeka. zaferdemirkol.com/#/ linki ile koyuyorum. Hep bahsediyoruz yapay zeka diyoruz, ama somutta olanlar ve olabilecekleri takip etmek geleceği şekillendirmek için de fırsat.
Editör Handan Aybars handana@bthaber.com.tr Görsel Yönetmen Sena Çakıroğlu senac@bthaber.com.tr
Cilt, Baskı, Poşetleme: Uniprint San. ve Tic. A.Ş. - Hadımköy İstanbul Asfaltı Ömerli Köyü İstanbul - Tel 0212-798 28 40. l
Online Editör Ferit Çelik feritc@bthaber.com.tr
BThaber Genel Müdürü Özlem Unan İş Geliştirme ve Satış Müdürü Abdurrahman Koyuncu Reklam Satış Yönetmenleri Kutay Göçe Çiğdem Şakar Arif Şuekinci Zeynep Gürdal Reklam Rezervasyon Sorumlusu Suzan Bilken Yönetim Yeri: Bilişim Zirvesi Etkinlik Organizasyon Limited Şirketi Örnek Mah. Şehit Cahar Dudayev Cad. Örnek İş Merkezi No:14 Kat:5 34704 Ataşehir İSTANBUL Telefon: (0216) 888 0 596 ISSN 1300-6495
Türkiye’nin en köklü bilişim teknolojileri yayını olan BThaber, 1995 yılından bu yana bilişim ve teknoloji dünyasındaki en son haberleri, yenilikleri ve bilgileri okuyucularına kesintisiz bir şekilde sunmaya devam ediyor. Her hafta yüzde 35’i BT, yüzde 65’i ise finans, otomotiv ve sağlık gibi farklı sektörlerde yer alan şirketlerin ve kamu kurumlarının yöneticilerinden oluşan 7500’ün üzerinde kişiye ulaşmakta ve online platformlar üzerinden her hafta on binlerce kişiye erişim sağlamaktadır.
BThaber kontrollü abonelik sistemiyle dağıtılmaktadır. - Fiyatı 1 Kuruş (KDV dahil) - BThaber, 5187 sayılı Basın Kanunu’nun 2/f maddesi hükmü gereği ‘yerel süreli yayın’dır.
WEEKLY INFORMATION TECHNOLOGY AND ECONOMY NEWSPAPER
Coordination and interinstitutional cooperation should be established for digital transformation According to the Presidential Strategy and Budget Department, General Directorate of Industries and Public Investment, Public/ Private Cooperation Department, ‘Public/Private Cooperation Practices in the World and in Turkey 2018 Progress Report’, the public significantly benefit from Public/Private Cooperation (KÖİ) for the realization of investments and services in our country as in the World. The KÖİ method, which is expected to be widely used in smaller scale projects in the coming period, emphasizes effectiveness, financial efficiency and integrity in practices. When it comes to the IT investments of the private sector, it is clear that the driving force is public practices. At this point, the public sector does not only have to do something on behalf of IT, but also realizes the latest and right architectures and innovations in the relevant departments of the public sector. On the other hand, the program structures were created according to the statement of the Presidential Strategy and Budget Department. 2020 Performance Programs will be prepared according to Program Budget principles and the budget will be program based. Transformation of gains into socioeconomic impact and social benefit was placed at the center Recently, the Presidential Science, Technology and Innovation Policies Board (BTYPK) identified priority technology areas. In terms of both feasibility and impact, the most important areas were stated as: advanced functional materials and energetic material technologies, motor technologies, biotechnological drugs, internet of things, energy storage,
robotics and mechatronics, artificial intelligence, big data, information security, broadband technologies and micro/nano and opto electronic technologies. Deputy Chairman of the Board Prof. Hasan Mandal stated at the consultation meeting that: “A groundbreaking approach to R&D and innovation focusing on socioeconomic benefit and economic added value is necessary for our country. We must focus on the outputs and effects of R&D and innovation activities. We formed the framework of Science, Technology and Innovation Policies and Strategies with this awareness. In the ecosystem, we put the transformation of gains from the input and outputs of R&D and innovation activities into socioeconomic impact and social benefit at the center. We adopted this as the first priority policy. The first one was the development of urgent solutions to reduce dependence on critical foreign sectors for the needs of the country and the other was to develop long term policy in niche areas that would gain regional and global comparative advantage.” ‘2023 Turkey Industry and Technology Strategy’ will be guiding the business world Emphasizing the importance of R&D in the development, Deputy Minister of Transport and Infrastructure Dr. Ömer Fatih Sayan said that companies in our country are doing their best to produce quality and cost effective products and to compete with other countries. He added that: “If we want to outscore other countries in the world, we need to attach great importance to R&D. Together we have to investigate how to go forward.
Without R&D and innovation, countries cannot reach prosperity and wealth. The developments in R&D and innovation will take us one step further in the domestic and national production point.” On the other hand, Minister of Industry and Technology Mustafa Varank stated that he will hold an important meeting on September 18th, sharing the 2023 Turkey Industry and Technology Strategy, which will be the main document of the ‘National Technology Move’ with the public and announcing the pilot product groups of the ‘Technology Focused Industry Move’, also known as the ‘end to end domestication’. Varank expressed that: “The Industry and Technology Strategy, focusing on areas to create competitive production and efficiency within the framework of 11th Development Plan, will be guiding us and the business World on the way to the great and powerful Turkey target.” Explaining the ‘Export Master Plan’, Minister of Commerce Ruhsar Pekcan reminded that the 11th Development Plan covering the years 2019-2023 has been implemented with an understanding that stable growth is based on exports. Also she stated that this plan is designed to realize the major transformations in the global economy, primarily in computing and artificial intelligence field as well as to create an educated foreign trade family, armed with global skills and in short, to gather the ‘success keys’ of our age and provide it for the benefit of Turkey. Digital Turkey (e-government) work will be carried out under the roof of DDO As stated in the ‘2018 Public
Information and Communication Technologies Investments’ report prepared by the abolished Ministry of Development; while the allowance allocated for ICT investment projects from the central government budget in 2002 was approximately 913 million TL, this figure increased more than 5 times in 2018 and reached 5 billion 67 million TL. Presidential Digital Transformation Office President Dr. Ali Taha Koç made the following statement at this point: “Until today, institutions and organizations in our country have carried out various activities towards digitalization in line with their needs. Although some progress has been made in terms of digitalization, these initiatives, which lacked high level of coordination and focused on individual needs, unfortunately failed to achieve a macro-level transformation. As a result of the continuation of the existing works with distributed structures, the necessary coordination in the field of digital transformation could not be achieved and interinstitutional cooperation could not be increased to the desired levels. This situation led to the emergence of repeated studies in the same field which could not be integrated with each other and the international cooperation could not reach the desired levels. In this context, gathering the Digital Turkey (e-Government) and Digital Transformation work, which have been carried out separately under various institutions, together under the roof of Presidency Digital Transformation Office (DDO) is of great importance.”
Netaş will produce ZTE technologies in Turkey Netaş acted to produce its main shareholder, a global telecommunications giant ZTE’s technologies in Turkey. By adding R&D and system integrator competencies to its Orhanlı production facility, Netaş obtained the “domestic goods” certificate from İstanbul
Chamber of Industry (ISO) for ZTE’s FTTx fiber infrastructure systems produced in Turkey. Thus, Netaş, designing Turkey’s first domestic 4.5G base station, aims to increase the contribution to the national economy by providing local solutions for fiber access infrastructures
required for the infrastructure of 5G technologies and beyond. Netaş CEO C. Müjdat Altay said that: “We will increase the contributions we make through our R&D and system integrator power with our localization strategy with our main shareholder ZTE. By
producing ZTE’s technologies with the Netaş brand as “domestic goods” in Turkey, we will contribute to the national capital to stay inside. Our aim is to export ZTE technologies produced under Netaş brand to the international markets where we already exist.”
Agriculture sector will gain efficiency with informatics Vodafone and Turkey İşbank launched the ‘Digital Agriculture Project’. Under the project, farmers will be able to have the Digital Agricultural Station which Vodafone offers with the agricultural credit provided by Turkey İşbank. With the solution offering technology and financing together, Vodafone and Turkey İşbank will support digitalization speeding up and expanding in the agricultural sector. Within the scope of
the project, 10 stations were installed in Silifke, Mersin in the first place. The pilot project will be continued with 20 stations in the coming period. The pilot project, in which 30 stations will be launched, will contribute to the expansion of the Digital Agriculture Project. Vodafone Turkey Executive Vice President Meltem Bakiler Şahin said: “As Vodafone Business, we support our customers with our end to end mobile and
fixed telecommunication services and technological solutions. One of these solutions is the Internet of Things. With the power of our Group dealing with over 85 million objects in more than 50 countries, we aim to be on all the sectors’ side in their digitalization journey with the IoT based significant investments we have implemented and planned to implement in Turkey. Digital Agriculture Station is a product
that monitors the humidity and quality of the soil as well as the weather and gives early warnings on pest and natural disasters. In order to reach more farmers with this structure, we cooperated with Turkey İşbank. We provide our customers with our product, offering it together with Turkey İşbank’s agricultural credit financing support. Our farmers will be able to monitor their fields remotely whenever they want and secure their crops.”
Koçtaş grows with Digital Koçtaş, which offers solution oriented ideas and aims for its customers to shop quickly and easily from any point, continues its activities on the path of digitalization without slowing down. Koçtaş General Manager Alp Önder Özpamukçu, Koçtaş Executive Vice President in charge of Marketing and Digital Channels Ebru Darip and Koçtaş Information Technologies and R&D Director Uğur Serkan Taşkın attended the meeting at Koçtaş
Campus. In the meeting, Koçtaş’s projects and targets were shared. Koçtaş General Manager Alp Önder Özpamukçu, evaluating the wind of digital transformation blowing all over the world and its effects on the retail sector, stated that: “As we underline at every opportunity, all forms of business in our sector are becoming digital. Now technology enables us to appeal to a much larger audience and to provide
our customers with the best service by recognizing our customers through many channels. With the rapid development of multichannel retail in the world, we are able to get in touch with many more customers today. Digital transformation is also the most important item on the agenda of Koç Group companies.
information technologies in the journey of digitalization.”
In this process, we, Koçtaş, are at the heart of this transformation process. Last year, we have allocated 40% of our total investment to
Analytical infrastructures that enable us to better understand our customers and processes and to run forecasting models are our special focus area.”
Koçtaş Information Technologies and R&D Director Uğur Serkan Taşkın said that: “We aim to develop technology with local resources in our R&D center, thus maximizing customer experience.
SEKTÖRÜNDE ERP GELECEK canias İLE ŞEKİLLENECEK 30 yıllık ERP tecrübemiz ile onlarca sektörde olduğu gibi OTOMOTİV sektörünün de ihtiyaçlarını çok iyi biliyoruz. ENDÜSTRİ 4.0 çağını yakalamanız için geleceğin teknolojisini üretiyoruz. Advertising & Promotion · Automotive · Aviation & Defense · Building · Chemicals & Paint · Cooling & Heating · Construction Materials · Education · Electronics · Energy · Food · Furniture & Wood Processing · Geology · Glass Processing · Import & Export · Jewelry · Leather · Logistics · Machinery & Industrial Automation · Medical · Metal · Mining · Packaging · Plastic · Retail · Service & Maintenance · Textile & Garment · Tourism
Detaylı bilgi için: www.caniaserp.com /caniasERP
VBT AKADEMİ nin katkılarıyla ALBANIA HIGH TECHNOLOGY ACADEMY sunar Bulunmaz bir kariyer fırsatı
1. Sistem, Network ve Güvenlik Yöneticiliği /– 20 Kontenjan 2. Mobil Yazılım ve Yapay Zekâ Uzmanı / - 10 Kontenjan 3. Mainframe Uzmanı / Mainframe Specialist - 10 Kontenjan 4. Veri Tabanı Uzmanı, Big Data, Analytics - 10 Kontenjan 5. Java Yazılım Uzmanı / Java Programming - 25 Kontenjan 6. .NET Yazılım Uzmanı / .NET Programming - 25 Kontenjan Toplam 100 Kontenjan
1. Semester ( 13 October 2019 – 31 January 2020 ) 2. Semester ( 16 February 2020 – 26 June 2020 ) Brüt 8 Ay – Net 7 Ay
İş Garantisi Eğitimi tamamlayan herkese iş garantisi sağlanacaktır.
Ücret Kalma yeri dahil toplam eğitim ücreti 10.000 Euro Birinci yıl herkese %50 Burs sağlanacaktır. Eğitimin tamamı Arnavutluk’ta yapılacaktır.
Müracat E-posta
: info@vbt.com.tr
Telefon
: +90 216 577 69 21
Whatsapp : +90 555 239 16 61
info@vbt.com.tr
www.vbt.com.tr