countryLIFE Aylık Yaşam Dergisi
Kasım 2011 . Sayı 33 . 4 TL
KEMER 6 kahvaltı & barbekü kış bahçemiz açıldı.
zen Enstİtüyle çok özel DİDA KAYMAZ İLE HAYATA DAİR... Taylan Kümeli’DEN SONBAHAR TÜYOLARI
“Bambaşka bir balık restaurantı”
“bİz yakalıyoruz, bİz yetİştİrİyoruz, bİz İthal edİyoruz,
sİz keyfİnİ çıkarın.”
Sahne sanatlarının en pırıltılısı olan bale, Mutlu Adımlar’da kız çocuklarının hayallerini süslüyor. Cumartesi günleri yapılan çalışmalara 3-12 yaş arası öğrenci kayıtları başlamıştır.
Çiftalan Yolu, Kızılağaç Sokak No:16 Davutpaşa Mevkii, Kemerburgaz Tel: (0212) 360 00 66 Gsm: (0532) 301 05 65 www.mutluadimlar.com.tr
Editör Country Life değişimin öncülüğünü sayfa tasarımına da taşıdı. Yepyeni sayfa dizaynı ile İstanbul, Ankara ve İzmir’de seçkin mağaza ve mecmua satış noktalarında yer almanın ve okur tabanını her geçen gün katlayarak artırmanın onurunu yaşıyoruz. Kasım ayı içeriğiyle kıştan önce kapınızı çaldık. Ev alırken dikkatinizi neler çeker; komşuluk ilişkileri, sorunsuz yönetim, şehre yakınlık, güvenlik, sosyal alanlar vs. biz de bu işi pirine sorduk. Göktürk’teki yepyeni projelerini Yapıkur Gayrımenkul ortakları Şevki Balcı ve Bahadır Atay ile konuştuk. Ayfer Bayhan Hoca sordu Özel Okullar Birliği Başkanı Cem Gülan cevaplandırdı… Mutlu, eğitimli, ergenliğini yaşamayı bilmiş bir gençliği yetiştirirken onları her daim mutsuz eden sınavların akıbetiyle ilgili düşüncelerini bizimle paylaştı. Bu sayı çevremizde neler gözlemleyelim sizlere aktaralım istedik yolumuz Çiftalan civar köyün kahvehanesine düştü. Özellikle hafta sonları piknikçisi, motorcusu, Atv’cileri, yamaç paraşütçüleri, fotoğrafçısı ile doğaseverlere ev sahipliği yapıyor Çiftalan… Bir bahar havası bir kış havası derken nezle ve gribe yakalanmanın çok kolay olduğu bir mevsimdeyiz. Taylan Kümeli’den tüyolarla bu hastalıkların size uğrama ihtimalini azaltabilirsiniz. Yepyeni bir platforma davetlisiniz. İkiz-üçüz- dördüz çoğul çocuk sahibi ebeveynlerin önayak olduğu sivil insiyatif, monoton sıkıntıları rehberlik hizmeti yanında daha bir çok çözümleyici projelerle aşmayı hedefliyor. Toplumsal projeleri her zaman bir yayıncı olarak gönülden destekliyoruz. Ben “Kansersiz Yaşam Derneği Kurucu Başkanı” ve “İtalyan Umberto Veronesi Vakfı Türkiye Temsilcisi” yim diyor Dida Kaymaz Biyografi başlığında. Sorularımızı yanıtlayan Kaymaz ile ilgiyle okuyacağınız söyleşide hayata dair çok şey de bulacaksınız. Ulvi Denizer için denizlerin kaptanı diyebiliriz. 100 yıllık aile mesleğine gönül vermiş. Bambaşka bir balık restaurantı ile şimdi de Göktürk’te hizmet veriyor. Anlayacağınız bu sektörün duayenlerinden. Ulvi Bey’le açık denizlere açılmaya ne dersiniz! Metropolde canı sıkılınca 1 yıl önce bisikletiyle Fransa’dan yola çıkan Sylvain sadece 22 yaşında… Amacı dünyayı turlamak.. Yolu kazaen Kemerburgaz’da Kemer6 Cafe’ye düşünce biz de seyyahın resimlerini çektik.
countryLIFE İmtiyaz Sahibi Çınar Ajans A.Faruki Çelik Fcelik1@hotmail.com Yazı İşleri ve Yayın Yönetmeni Birsen Çelik Birsen_celik@hotmail.com Grafik Tasarım Mehmet Akif Dilmen makif.dilmen@gmail.com Reklam Satış Direktörü Hacer Öksüzoğlu countrylifetr@gmail.com Katkıda Bulunanlar Fatma Taş Merve Sena Kılıç Fatma Sezer Çırakoğlu Füsun Altaş Ahmet Fatih Çelik A.Serdar Kozanoğlu Selver Çelik Sadi Tunç Sözen Serpil Emek Baskı Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş. Tel: 0212 454 35 06 Tiraj 5000 Yönetim Yeri Country Life İstanbul Caddesi Gökofis İş Merkezi N0: 22 Kat: 2 Daire: 1 Göktürk-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 70 22 countrylifetr@gmail.com
Sevgide kalın DÜZELTME Ekim sayımızda Otantik Anadolu Yemekleri mutfağını tanıttığımız yazımızda ithal et kullanımıyla ilgili yanlış bilgi girmiştir. İşletme, ürünlerinde kesinlikle ithal et kullanmıyor. Okuyucularımızdan ve firmadan özür diliyoruz.
Reklam Rezervasyon için,
322 70 22
countryLIFE
Aylık Yaşam
Dergisi
Aylık Süreli Yayın
. 33 . 4 TL Kasım 2011 Sayı
valtı & barbekü KEMER 6 kah ldı. kış bahçemiz açı
El
lE çok öz
zen Enstİtüy HAYATA DAİR... A KAYMAZ İLE DİD
’DEN Taylan Kümeli
Dergide yayınlanan yazıların, fotoğrafların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek dahi izinsiz alıntı yapılamaz yayınlanamaz. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.
OLARI SONBAHAR TÜY
“Bambaşka bir
”
balık restaurantı
Birsen ÇELİK ştİrİyoruz,
ruz, bİz yetİ
“bİz yakalıyo
sİz keyfİnİ
oruz,
bİz İthal edİy
çıkarın.”
KASIM 2011
countryLIFE
countryLIFE 10
KASIM 2011
Kaizen’e bomba gibi transfer
Erkan AKKAYA yaklaşık 20 yıldır saç tasarımı yapıyor. 5 yıldır TonyandGuy Londra şubesinde hem pratik hem de teorik ve akademik eğitimler aldı.
15
Uzm.Dr.Cihangir Ersoy VARİS TEDAVİLERİ
En basit tanımı ile varis toplardamar içinde kanın birikimidir. Vücudumuzun diğer organlarında gelişebileceği gibi en sıklıkla bacaklarda görülür.
17
Kemal Uysal’dan “İŞGAL STRATEJİSİ”
Savaş süresince 24/7 “TELEPHONE COACHİNG”
33
Avrupa’nın devİ Gorenje Göktürk’te
TBM çatısı altında müşterilerine en iyiyi sunmayı hedefleyen mağazada farklı tasarımlar dikkat çekiyor.
34
BALIĞIN CELLO’SU
Grand Cello balık lokantası, Kuruçeşme, Yeniköy, Bebek Hisar’dan sonra lezzet macerasını Kemerburgaz’da yaşatıyor.
38
Sağlık & Güzellik
Cell-Immun (Kök hücre terapisi), hastalara, hekimlere ve insanlara kaliteli hizmet ve kapsamlı bir destek sağlamak üzere kurulmuştur.
41
GEZİ
Dr. A. Demet Aşkın’ın kaleminden LEİPZİG VE BERLİN izlenimleri.
44
TAYLAN KÜMELİ
“Bir bahar havası bir kış havası derken nezle ve gribe yakalanmanın çok kolay olduğu bir mevsimdeyiz. Ama bazı önlemler alarak bu hastalıkların size uğrama ihtimalini azaltabilirsiniz”
DUR
KALİ
countryLIFE 48 49
ÇOĞUL ÇOCUKLAR PLATFORMU GÖNÜLLÜLERİ BEKLİYOR SİNEMA
Sonbahar-kış sezonun en eğlenceli en romantik en heyecanlı filmleri Cineport’ta sizlerle buluşuyor.
50
BİYOGRAFİ - DİDA KAYMAZ
“Yaşamlarının ve yaptıkları işlerin pozitif yönünü görmeyenler yaşadıklarını “başarısızlık” olarak adlandırma yanılgısına mahkum olurlar”
52
EĞİTİM
FATMA TAŞ DEPREM PSİKOLOJİSİNİ ANLATIYOR Fatma SEZER ÇIRAKOĞLU’ndan Dil eğitiminde SANAT’ın yadsınamaz gücü
62
çevre
Günden güne ısına yerküremiz birçok doğal felaketi de berberinde getiriyor. Gün geçmiyor ki bir doğal yıkım haberi duymayalım. Bugünlerde Santralistanbul çok önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
70
kent ve kültür
İSTANBUL’UN KÜLTÜR SANAT REHBERİ İLE KASIM’DA DOLU DOLU SANAT…
76
gürhan ozanoğlu
10 parmağında 10 marifet Gürhan Ozanoğlu hem işlettiği restoranda mutfak zenginliği hem de milli değerlerimizi ayakta tutan folklora katkılarıyla örnek bir sima…
68
SAHAF E. NEDRET İŞLİ’DEN TARİHİN İZİ…
“Bizim gelir-geçer müşterimiz çok azdır, uzun soluklu, sağlam dostlarımız vardır.”
78
ÇİFTALAN KÖYÜNDE GEZİNTİ
Hafta sonu özellikle pazar günleri, piknikçisi. motorcusu Atv’cileri, yamaç paraşütçüleri, fotoğrafçısı ile doğaseverlere ev sahipliği yapan ÇiftalanGöktürk’e 10 km mesafede yakın köylerden..
KASIM 2011
Google ve bloomberg Tv
Avrupa’nın en iyi mimarilerini ödüllendirdi Google ve Bloomberg TV Avrupa’nın en İyİ mİmarİ projelerİnİ ödüllendİrdİ,1 ödül Türkİye’ye geldİ. Google ve Bloomberg TV’nin işbirliği ile bu yıl 17.’si düzenlenen Avrupa’nın en prestijli gayrimenkul yarışması “Avrupa Gayrimenkul Ödülleri”nde Forum İstanbul AVM içindeki Magic Ice Buz Müzesi “Kamu Hizmet Binaları İç Mimari” kategorisinde ödüle layık görüldü. Uluslararası alanda en yüksek mükemmellik standardı olarak kabul edilen Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’ne 19 kategoride aday gösterilen Avrupa’nın önde gelen şirketleri arasında gerçekleşen yarışmanın kazananları, ödüllerini 23 Eylül 2011’de Londra The Park Lane Otel’de teslim aldılar. Ödül Magic Ice Buz Müzesi’nin Norveçli yatırımcısı Lofoten
Trading CEO’su Terje Sandlie Evensen ve Genel Müdür Odd Roar Olsen’e ve alanın mimari işlemlerini üstlenen Akyürek Elmas Mimarlık’tan Çağla Akyürek Elmas ve Can Elmas’a takdim edildi. Dünyanın En iyi Mimarisi Seçilebilmek için Yarışacak Avrupa Gayrimenkul Ödülleri’nde kategorisinde en yüksek skora sahip projelerden olan Magic Ice Buz Müzesi, 2011 yılı sonunda ‘Dünyanın En İyisi’ olmak için Asya Pasifik, Afrika, Amerika ve Orta Doğu bölgelerinde ödül kazanan şirketlere karşı yarışacak.
Düfa Ametist, doğadan gelen renkleri yaşam alanlarımıza taşıyor Modaya uygun renk seçenekleriyle tüketicilerine benzersiz alternatifler sunan boyanın ustası Düfa, sonbahar ve kış mevsimi için moda olan tüm renkleri, yaşam alanlarına yansıtıyor. Natürelliğin hakim olduğu bu sezonda doğadan gelen renkleri yaşam alanlarına taşıyan boyanın ustası Düfa iç cephede renk alternatifleriyle yaşam alanlarını aydınlatıyor. Düfa’nın 2011-2012 kış sezonunda iç cephe boya renklerinde; kum beji, kese kâğıdı, çakıl, keten, bambu, fil dişi, koyu fildişi, kumsal, şampanya, açık somon, başak, somon, ay çiçeği, fıstık, melita, buz beyazı, hazan, nil yeşili, limon çiçeği, mentol, gök mavi, menekşe, mine, toz pembe, leylak, pembe gül, leylak çiçeği, gül kurusu, bej, vanilya öne çıkarken; dış cephe renklerinde ise açık kayısı, açık sarı, krem, mimoza, camel, güneş, kayısı, açık kiremit, kiremit, toprak, mantar, inci, yosun, çimento grisi, çağla, akdeniz, filiz, şeftali, açık krem, sahra, çikolata, koyu somon, saray pembe, çöl, keten, bej, sütlü kahve, koyu bej, kakao ve ege yer alıyor.
10
KASIM 2011
countryLIFE
Kulelİ Askerİ Lisesİ Restorasyonu Tamamlandı
Kuleli Askeri Lisesi ışıl ışıl Daha önce İstanbul sİluetİnde önemlİ rolü olan bİrçok yapıyı ışıklandıran İstanbul İl Özel İdaresİ, Kulelİ Askerİ Lİsesİ’nİ de aydınlattı. İstanbul İl Özel İdaresi, İstanbul’un tarihi eserlerini ışıklandırmaya devam ediyor. Daha önce İstanbul siluetinde önemli rolü olan birçok yapıyı ışıklandıran İstanbul İl Özel İdaresi, Kuleli Askeri Lisesi’ni de aydınlattı. Tarihi binanın dokusuna uygun dış cephe dekoratifli aydınlatma projesi, mimar, mühendis ve restoratörler tarafından hayata geçirildi. 1828’de Süvari Kışlası olarak inşa edilen Kuleli Askeri Lisesi, görkemli görüntüsünü bu sayede geceye de taşıdı. Işıklandırma, tarihi binanın dominant özelliği vurgulanacak şekilde gerçekleştirildi. İstanbul Boğazı’nda Çengelköy ve Vaniköy arasında bulunan Kuleli Askeri Lisesi artık geceleri de İstanbul’un pek çok noktasından izlenilebilecek. 13 mİlyon TL’ye yenİlendİ Osmanlı döneminde Mekteb-i Şahane olarak anılan Kuleli Askeri Lisesi’nde 15 ay önce başlayan yenileme çalışmaları tamamlandı. Yenileme çalışmalarında; bina depreme karşı güçlendirildi, dış cephesi yenilendi. Tarihi bina yeni aydınlatma sistemiyle Boğaz kıyısında adeta bir inci kolye haline geldi. Kuleli Askeri Lisesi’nin meşhur iki kulesi 1968’de yapıldı. Lise, kuleler yapılmadan önce de bu adla anılıyordu. Çünkü ismini bulunduğu Kuleli Mahallesi’nden alıyordu. Osmanlı döneminde mahallede tahta kuleler vardı. Restorasyon çalışmaları 13 milyon liraya mal oldu.
11
KASIM 2011
countryLIFE
Kaizen Hair Dressing’e Londra’dan bomba gİbİ transfer
Like a bomb transferred from London to Kaizen Hair Dressing BİR ÜLKENİN STİL YÜZÜNÜ BÜYÜK MARKALARDAN ÇOK BİREYSEL TASARIMCILAR GÖSTERİR The style face of a country shows individual designers more than big brands
12
KASIM 2011
countryLIFE
Erkan AKKAYA yaklaşık 20 yıldır saç tasarımı yapıyor. 5 yıldır Tony and Guy Londra şubesinde hem pratik hem de teorik ve akademik eğitimler aldı. Kaizen Hair Dressinge ile güçlerini birleştiren Erkan AKKAYA tasarım ile de iddialı. Saç, makyaj, giyim ve aksesuarın görsel şöleni… Yani anlayacağınız modanın kalbi Kaizen’de atacak.
Erkan Akkaya has been designing hair for nearly 20 years, He received practical, theoretical and academic training for 5 years. Erkan Akkaya joining forces with Kaizen Hair Dressing assertive design a visual feast of hair , make up, clothing and accessories. So, put it this way it will take to heart of fashion in Kaizen.
Sizi kısaca tanıyalım? Merhabalar ben Erkan AKKAYA . 1979 doğumluyum. 19 senedir kuaförlük mesleğiyle uğraşmaktayım. Son 5 senedir bu mesleği Londra’da devam ettirip yenilikleri trendleri oradan takip etme fırsatım oldu. Burada kendi artistik ekibimizi oluşturduk. Avrupa kültürünü yakından tanıma ve yaşama fırsatı buldum.
Please tell us about yourself, Hello, I’m Erkan Akkaya. I was born in 1979. Fort he last 19 years I’ve been a qualified hairdresser. Also the last 5 years, I have had the opportunity to experience the trend and style in London. I’ve establish my own group people in this field. While I was in London, I had the opportunity knowing and living to the European culture.
Neden Kaizen ve buradaki hedefleriniz neler olacak? KAIZEN felsefe anlamıyla sürekli gelişim ve değişim demek. Memnuniyetle gözlemledim ki bu salonda çalışan ekipte sistematik olarak bireysel yetenekler doğmuş ve bir ülkenin stil yüzünü büyük markalardan çok bireysel tasarımcılar gösterir… Sürekli yenilenen ve şubeleşmek için çalışan Kaizen’de amacımız biz gelişip değişirken müşterilerimizi de değiştirmek, onları yeni trendlerden haberdar etmek, uygulamalarımızla öncü bir konumda olmak. Göktürk ve Kemerburgaz, Türkiye’ye geçici görevle gelen yabancı 13
Why Kaizen and What will be the goals here? The Philosophical meaning of Kaizen is development and changement .I observed with pleasure that this is the principle everyone working in this hall. Every step taken to growth leaving aside egos of us; in my opinion it will announce the name of the country at the sector of hairDressing and will be key to their success. Kaizen’s goal continuously renewed and working for branching is to change our customers while we develop and change to inform them of new trends and
KASIM 2011
countryLIFE
yani “expat” dediğimiz üst düzey yöneticilerin ve ailelerinin tercih ettiği bir bölge. Kaizen “ expat friendly” ortamı ve yaklaşımıyla İstanbul’da yaşayan misafirlerimize kuaförlük hizmetini kendi kültürlerini aratmayacak bir ortamda ancak Türk misafirperverliğiyle harmanlanmış bir tarzda sunacak. Cem SALBAZ, Cem ASLAN ile ben Erkan AKKAYA ve tüm Kaizen kadrosu olarak çıtayı alışagelmiş bir seviyenin üstüne çıkarmayı planlıyoruz. Başarınızın sırları
Başarı bence göreceli bir kavram, kişiye ve duruma göre değişebilir. Benim başarı anlayışım her zaman ciddiyet, farkındalık ve istikrarlı çalışmaktan ibarettir. Vazgeçemeyeceğim değerlerim özveri, sadakat ve güvendir. Sonbahar kış trendi ne olacak? Kış ayına girerken kahve tonlarını tercih ediyoruz. Özellikle kahve tonları üstüne birkaç farklı renklendirme stilleri de bu senenin trendlerinden… Kesim olarak da çok kısa ve küt saçlar artık geçmişte kalıyor. Bu sene omuzların üstüne düşen saç boyları sade kesimleriyle yine göz kamaştıracak. Detaylı bir stil analizi için sizi de Kaizen’e bekliyoruz.
to be a leading position with our activations. Göktürk ve Kemerburgaz is a region preferred by the foreign senior executives that we call’’the expat’’ and their families coming to temporary duty to the Turkey. Kaizen will be present with approach and atmosphere ‘’expat friendly’’ of the hairDressing service to our guests living in İstanbul at an ambiance like their own culture with Turkish hospitality. I’m Erkan Akkaya, Cem Aslan, Cem Salbaz and all Kaizen’s team plan to keep pur level on the top. What’s your success’s secret?
I think success is relative notion, it can change according to people and condition.My success understanding is to work stable seriousnesse and awareness. My indespensable worthies are self sacrifice, loyalty and confidence. What will be in Autumn- winter trend ? We would prefer brown tones entering to the winter months.There are several different coloring styles, especially in tonnes of brown with the trends that we’re following at this year’s fashion trends .As a regard of cutting , stubby and short hairs stay in the past. The hair lenght falling on the shoulders with the simple cut will be fascinating in this year
0212 322 62 00-01-02-03 İstanbul Cad. Artell Forum Çarşı No: 38 / O Göktürk-Eyüp/İstanbul www.kaizenhairdressing.com If you vant to learn about this year’s fashion should come a visit as soon as possible salon KAIZEN 0212 3226200-01-02-3 www.kaizenhairdressing.com
14
KASIM 2011
countryLIFE
“Pide SAMPİ’de yenir!” PAKET SİPARİŞ
322 77 87 w w w.sampipide.com
GökMahal / Garanti Bankası yanı Nazlı Sokak (NeoStüdyo altındayız)
Özel davetlerde El Beso Restaurant & Club imzası El Beso Restaurant & Club, gurme tatlar eşlİğİnde özel organİzasyonlara ev sahİplİğİ yapıyor. Brunch, öğle yemeği, akşamüzeri keyfi ve uzun soluklu akşam yemeklerinde seçkin mekanların başında gelen El Beso Restaurant & Club, düğün, nişan, doğum günü, faşadura töreni gibi kutlama partilerinde de oldukça iddialı. El Beso Restaurant & Club’da, Boğaz’ın eşsiz manzarası eşliğinde içkinizi yudumlarken ve İtalyan, İspanyol ve Türk Mutfağı’nın seçkin lezzetlerini tadarken, dilerseniz davetinize uygun menüyü de yaratabilirsiniz. Klasikten uzak, rahat ve biraz da çılgın eğlenceleriyle El Beso Restaurant & Club, partilerde müziğin gücünden yola çıkarak DJ’in yanı sıra dileyenlere perküsyon ve saksafon gibi özel performanslar ve dans grupları da organize ediyor. Yemekli davetlerde 125, kokteyl prolonge davetlerde ise 250 kişiye kadar konuk ağırlayabilen mekanın dekorasyonu ise sade ve romantik. El Beso Restaurant & Club’da, kutlama partinizi düzenlemeniz, doyasıya müziği, eşsiz tatları, büyülü bir manzara eşliğinde yaşamanız için tek yapmanız gereken 0212 287 57 59 numaralı telefondan ya da www.elbeso.com.tr web adresinden markanın yetkililerine ulaşmak.
Tantitoni’den Yepyeni Ürünler Modern, renkli ve şık marka kimliği ile 2006’dan bu yana Türk mutfaklarını renklendiren Tantitoni, sizler kadar sevdiklerinizin de mutfaklarını düşünüyor. Eğlenceli ve bir o kadar da fonksiyonel ürün grubuyla dikkat çeken Tantitoni; gerek doğum günü, gerek yeni ev hediyesi, gerekse sadece ufak bir jest için sevdiklerinizi mutlu etmek, onları da bu renkli dünyayla tanıştırmanız için süper fırsat sunuyor. Burçlu kupalar raflardaki yerini aldı Zengin ürün çeşidiyle farkını koruyan Tantitoni, uzun zamandır beklenen ve yoğun istek alan burçlu kupalar serisini satışa sundu. Hem evde hem ofiste, hem de iyi bir hediye alternatifi olarak tercih edilen kupalarda Tantitoni, kedi figürünü her burcun simgesine özel esperili bir anlatımla sunuyor. 13.90 TL fiyatıyla Tantitoni mağazalarındaki yerini alan kupalar yüksek kaliteli ‘Bone China’dan oluşuyor. Tantitoni’nin mutfakları baştan yaratan tüm ürünlerine, Türkiye’nin çeşitli şehirlerinde yer alan 21 mağazasında ve seçkin cornerlarında, ulaşabilirsiniz.
16
KASIM 2011
countryLIFE
Uzm.Dr. Cihangir Ersoy Kalp ve Damar Cerrahı Özel FORMAX Polikliniği Göktürk Cad. A Blok Florance Nightingale Üstü No: 1 Kat: 2 Göktürk-Eyüp/İstanbul www.formaxsaglik.com Tel:(212) 322 61 80-81-82
Dr. A Demet Aşkın
Varis Tedavileri En basit tanımı ile varis toplardamar içinde kanın birikimidir. Vücudumuzun diğer organlarında gelişebileceği gibi en sıklıkla bacaklarda görülür. Bacaklarda varisin asıl nedeni ise toplardamar içinde bulunan kapakçıkların fonksiyonunu kaybederek kanın bacaklarda birikerek göllenmesidir. Kapakçıkların yetersizliğine yol açan nedenler çeşitlidir. Kalıtsal olabileceği gibi cinsiyet (kadınlarda 3-4 kat daha fazla) hamilelik, uzun süre ayakta kalma, obezite, uzun süreli güneş banyosu, sauna ve kaplıca gibi nedenlerle de varis gelişebilir. Varislerin neden olduğu en yaygın şikâyet bacaklarda olan ağrı, dolgunluk, şişkinlik, karıncalanma ve kramp tarzında ağrıdır. Bu yakınmalar günün ilerleyen saatlerinde daha da artar. Varisler büyüklüklerine göre üçe ayrılır. Mavimsi, kırmızımsı renkte olup 1 milimetre çapındaki örümcek ağına benzetilene telenjektazik venler denir. Ciltten kabarık 4 milime kadar olana retiküler venler denir. Variköz venler ise ciltten kabarık olup 4 milimden daha geniştirler. Varis tedavisi varisin cinsine göre değişir. Telenjektazik venler lazer ile tedavi edilirken retiküler ve variköz venlere skleroterapi ve skleroterapi+köpük tedavisi uygulanır. İlerlemiş varisler ise endovasküler lazer veya cerrahi olarak tedavi edilir. Kliniğimizde her tür varise yönelik tedavi uygulanmaktadır. Telenjektezik venlere lazer uygulanırken retiküler ve variköz venlere çok ince steril bir iğne ile sklerozan madde ve köpük enjekte edilir. Kan alma kadar hafif bir ağrısı olan bu tedavi yöntemi ile her bir bacak için 2-3 seans yapılmaktadır. Tedavi sonrası hemen ayağa kalkıp sosyal hayatınıza devem etmeniz en büyük avantajınızdır.
Eğlencili uykular!
Ağrılarınıza Veda Edin Nexcare, Sıcak-Soğuk Kompres Paketleri ile küçük yaralanma, sızı ve ağrıların ilaçsız ve doğal tedavi yolunu açıyor. Amatör veya profesyonel spor yapıyorsanız veya sadece gündelik yaşamınızda herhangi bir sebeple oluşmuş kas ve eklem ağrıları çekiyorsanız, Nexcare Sıcak-Soğuk Kompres Paketleri kendinizi iyi hissetmeniz için her an yanınızda… Tüm ezilme, burkulma ve ağrılarla spor yaralanmaları için ideal olan Nexcare Sıcak-Soğuk Kompres Paketleri, kasları gerilmiş koşuculardan, eklem iltihaplı hastalara kadar herkesin yardımcısı oluyor. Hareketli veya stresli bir günün ardından oluşan günlük sızı ve ağrılarla başa çıkmanızı sağlayan ürünler, ister sıcak ister soğuk olarak kullanılabiliyor. Nexcare’in yeni ürünleri ile adet, kas ve benzeri sancıları, yaralanma ve burkulmalardan doğan ağrıları kolayca atlatacak; tüm bu problemlerinizden pratik ve doğal bir yolla kurtulacak; gündelik hayatınıza kaldığınız yerden kolayca devam edebilmenin güven ve rahatlığını yaşayacaksınız.
Ev tekstili modasına yön veren TAÇ, lisanslı ürünleriyle çocuklara keyif dolu bir dünyanın kapılarını açarken; büyükler için de eğlenceli bir uyku vaat ediyor. Taç lisanslı ürünler, sevdiğiniz karakterlerle veya takımınızın renkleri içinde keyifli bir uyku fırsatı sunuyor. Çift kişilik olarak üretilen bu yeni ürünler yetişkinler için de vazgeçilmez olacak! Taç; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor lisanslı çift kişilik nevresim takımlarıyla sporsever yetişkinlere eğlence dolu bir dünyanın kapılarını açıyor. Şirinler, Mickey ve Minnie tasarımlı lisanslı nevresim takımları ise çocuklarınıza eğlenceli ve keyifli bir uyku vaat ediyor. Lisanslı ürünlere sadece Taç ve Linens mağazalarının yanı sıra “Online satış” ara yüzü ile www.tac.com.tr sitesinden ulaşabilirsiniz.
Let’s Cook’ta Yok Yok! Leziz kurabiyeler Bebek hediyeleri Bebek şekerleri Mutfak eşyaları Aksesuarlar Pastacılık malzemeleri
Minik dükkanımız pek çok sürprizle dolu. Sizleri keşfetmeye bekliyoruz. G1 Konutları 3/5 Göktürk (Starbucks’ın arka sokağı) 0212 3228443
18
KASIM 2011
countryLIFE
“36 dersteki başarı” “Başarı, ‘ben yapamam’ demeye son verip denemeye başladığınızda, kendiliğinden gelecektir”
Anil Akbıyıklı
Boğaziçi üniversitesi öğrencisi.
ÖNCE
SONRA
SAVAŞA HAZIR MISIN? Yaşamın boyunca birçok savaş verdin: Okul, kariyer, evlilik ve onlarca başka mücadele... Hepsinde kazanan sen oldun. Şimdi kendine vakit ayırma zamanının geldiğini düşünüyorsun; fakat yenmen gereken son bir düşman daha kaldı. Bu savaşta taktiklere ihtiyacın olacak; çünkü bu düşman çok sinsi. Lezzetli olan her şeyin şekline bürünüyor ve yerleştiği yerde tahribata neden oluyor.
Bu tahribatların neler olduğunu biliyorsun: - Kalp hastalıkları - Tansiyon hastalıkları - Diyabet - Omurga rahatsızlıkları - Psikolojik rahatsızlıklar - Performans düşüklüğü
Savaşı kazanabİlmen İçİn İyİ hazırlanmış bİr plana İhtİyacın olacak! - Monotonluktan arındırılmış “KİŞİYE ÖZEL EGZERSİZ” programı - Kısa sürede hedefe hata vermeden ulaşabilmeni sağlayacak “AKEDEMİK
DENEYİM ve YETERLİ EKİPMAN” - Savaş süresince gücünü maksimumda tutacak “BESLENME PLANI” - Hedefe ulaşıp, hakimiyeti koruyabilmen için uygulayacağın “İŞGAL STRATEJİSİ” - Savaş süresince 24/7 “TELEPHONE COACHING”
Daha detaylı bilgi icin 0532 525 10 46 - 0532 725 41 38 www.kemaluysal.com.tr Adresimizi ziyaret edebilirsiniz...
Bu savaşı kazanabilmek için tüm bu taktikleri önce öğrenmen sonra eksiksiz uygulaman gerekecek. Cinsiyetinin hiçbir önemi yok. Önemli olan “KENDİNE İNANMAN”. Bu zorlu yolculukta izin ver yanında yer alayım. Biliyorsun kolay olmayacak, yorulacaksın, moralin bozulacak belki de pes edeceksin ama beraber olursak bunlara izin vermeyeceğim. İddialı konuştuğumun farkındayım; çünkü 22 senedir savaşıyor 12 senedir sayısız insanı savaşa hazırlıyorum. Geçen sezonki başarı oranımız; kadınlarda
% 98- erkeklerde % 97... Eğitime başladığında geri dönüşün olmadığını iyi bilmelisin. En kısa eğitim süresi 90 günü kapsıyor. Bu üç aylık eğitim süresince ayda iki, toplamda altı ders iptal etme hakkın var. Seni neyin beklediğini artık biliyorsun.
BEN HAZIRIM,
YA SEN...?
KEMAL UYSAL Personal trainer
Bu ilgi çekici ünite, AKADEMİYA FİTNESS & PLANET FİTNESS ayricaligi ile Türkiye’de tek C.M.T ( Core Master Training ) sertifikalı eğitmen Kemal Uysal tarafından sizlere sunulmaktadir “
zen
İpek Omurtak: Yaklaşık 10 yıldır yurtiçinde 2009 yılından sonra da Fransa’da
bilinen bazı markaların takı tasarım ve üretimini yapıyorum. Ancak Göktürk’e taşındıktan sonra bu yoğun tempoda masaj ve cilt bakımına çok ihtiyacım oldu. Fakat alışık olduğum markalardan herhangi birinin burada olmadığı ve Göktürk’te böyle bir açık olduğunun farkına vardım ve zen’i açmaya karar verdim.
20
KASIM 2011
countryLIFE
Kullandığınız ürünleri anlatır mısınız? Uzun yıllardır, Valmont markasını kullanıyorum ve markaya çok güveniyorum. Valmont şu anda sadece Ender Saraç, Osman Müftüoğlu ve birkaç özel kabinde servis veriyor. Ayrıca masaj için de Aisha markasıyla, çok özel aromatik yağlarla hizmet vereceğiz. Cilt bakımında kullandığımız markamız Valmont; DNA, COLLAGEN, İsviçre buzul suları ve en saf bitki özlerini içermektedir. Enstitüdeki uygulamalarınız hakkında bilgi alabilir miyiz? zen Enstitü’de yalnızca Valmont cilt bakımı, Valmont vücut bakımı (peeling, canlandırma ve özellikle sıkılık bakımları), ile 10 çeşit vücut masajı bulunacak. Cilt bakımında tamamen gençleştirip hücrelerin yeniden oluşum ve canlanmasını sağlayan collagen ve ampul destekli bakım dahil 9 farklı bakım çeşidimiz var. Cilt bakım estetisyenimiz 9 yıllık Valmont uzmanı ve 3 yıllık İsviçre eğitimlerinden diplomalı, konusunda çok değerli bir uzman. Ayrıca masaj terapistimiz de uzakdoğu ve selülit masajı konularında uzman eğitmen. Ayrıca, reiki master olduğu için reiki destekli uygulamalarımız olacak. Masaj çeşitlerimizi; Kristal masajı, Kakao masajı, Flower petal (gül yaprakları ile), Pirinç masajı, Selülit masajı, Spor masajı, Bambu masajı, Shiatsu masajı, Thai masajı, Reiki masaj ve Klasik masaj olarak sıralayabiliriz. Asıl işiniz tasarımcılık. zen için işe yansıyan yönleri oldu mu? zen’in logosundan, her türlü iç dekorasyon detaylarına, küçük objelerden aydınlatmaya kadar tasarlamak tasarımcı kimliğimin faydaları oldu.
İpek Omurtak zen İletişim, 0212 322 42 21 İstanbul Cad. Gümüş Sok. G 1 Binası Göktürk-Eyüp/İstanbul
21
KASIM 2011
countryLIFE
Evgör’den yeni trend yuvarlak yataklar… Eğer sİz de yatak odanızda alışılmışın dışında ve şık bİr tasarım düşünüyorsanız, Evgör Mobİlya’nın koleksİyonunda yer alan yuvarlak yatak modellerine mutlaka göz atın. Evini yenileyenlerin adresi Evgör Mobilya, klasik tasarımlardan sıkılıp yatak odasında farklılık düşünenler ve yeni evlenecek çiftler için, yuvarlak” hatlara sahip, şık ve konforlu yeni trend yataklarını görücüye çıkardı. Firmanın 2011 koleksiyonunda farkı renk seçenekleriyle 6 ayrı yuvarlak yatak modeli bulunuyor. Bunlar içinde “Daisy” isimli model, Evgör takipçilerinin en beğendiği tasarım olarak öne çıkıyor. Farklı renk seçenekleri ile satışa sunulan yuvarlak yatak modellerinin fiyatları ise 1.980 TL ile 3.055 TL arasında değişiyor. Evgör Mobilya’nın yeni trend yuvarlak yatakları hakkında detaylı bilgi için www.evgor.com.tr adresini ziyaret edebilir, Türkiye’nin her yerinden 444 888 6 numaralı telefonu arayabilirsiniz.
Miele kurutma makineleri ile sağlıklı çamaşırlar Solo ve ankastre ev aletleri ve endüstriyel cihazlardan oluşan geniş ürün yelpazesi ile üstün Alman Teknolojisini birleştirerek, alanında dev bir marka olan Miele, yeni kurutma makinesi ile farklılaşıyor. Açık havada veya ev içerisinde çamaşırlarınızı kuruturken hava kirliliğine ve mevsime bağlı karşılaşacağınız alerjik reaksiyonlara zorluklara son vererek çamaşırlarınızın güvenli, hijyenik, çabuk ve istenilen biçimde kurutma imkanı sağlıyor. Çevremizde çok sayıda bulunan allerjenlerin her kişiye etkisi aynı değildir. Özellikle çevre yoluyla etkilenmek çok kolay, korunmak ise çok zordur. Kurutma makinelerinin yaşamı pratikleştirmesinin yanında dikkat çeken diğer özellikleri alerjik reaksiyonlara son vermesi olarak kendini gösteriyor.
22
İntema Mutfak’tan kaçırılmayacak bir kampanyı! Yenilikçi çizgisiyle ve fark yaratan modern mutfak tasarımlarıyla öne çıkan İntema Mutfak, 15 Aralık’a kadar kaçırılmayacak bir kampanya sunuyor. Kampanya kapsamında nakit ödemede %30 indirim veya World’e şimdi al 2012’de ödemeye başlama imkanı bulunuyor, üstelik 12 taksitle… Brüt liste fiyatı13.000 TL+KDV üzerinde alışveriş yapanlara ise bütün bunlara ek olarak Siemens fırın veya Blanco eviye ve Artema armatür seti hediye ediliyor. Mutfaklarını yenilemek isteyenler için bulunmaz bir fırsat olan bu kampanyayla mutfaklarınız İntema Mutfak kalitesi ile buluştururken, mutfakta geçirdiğiniz mutlu anları daha keyifli hale getirebilirsiniz.
KASIM 2011
countryLIFE
omposite
DEYİM SANAT GALERİSİ YİGİT DÜNDAR, BENGİSU BAYRAK, MEHMET DEDE, FARUK YAZICILAR, NURSEL NUR, SEDA AYTAR, ONUR GAZELOĞLU, ÜMMET KARACA, SAİM ALTUNCU, SAİM DURSUN, NEŞE GÜMÜŞCÜOĞLU, EBRU DÜVENCİ, ÖZDEMİR YEMENİCİOĞLU, HİKMET ÇETİNKAYA, BÜLENT YAVUZ YILMAZ, ELÇİ ERDİREN, TONGUÇ GÖKALP, MUSTAFA DEMİRPENÇE, REZA SAMADİ Deyim Sanat Galerisi’nde birçok resim -fotoğraf ve ayna çerçevesi yanında özel aynaları da görebilirsiniz.
ADRES: BÜYÜKDERE MEYDAN SOKAK SPRİNG GİZ PLAZA NO:3 MASLAK / İSTANBUL (Sheraton oteli yanı) TEL: 0212 – 286 21 83 – 84 WEB : www.deyimsanatgalerisi.com E-MAİL : info@deyim.com.tr Pazar hariç hergün saat 10:30 – 17:30 saatleri arası, Cumartesi 12:30 – 17:00 saatleri arası açıktır. OTOPARKIMIZ MEVCUTTUR GALERİMİZ İTÜ METRO DURAĞINA YÜRÜME MESAFESİNDEDİR.
“Dünden bugüne
Göktürk”
Yeni Değişim Gazetesi 100. Sayısında “Köyden Kente Göktürk” adlı fotoğraf sergisi düzenledi. Kemer Country ile bir dünya projesine imza atan ancak elim bir kaza sonucu aramızdan ayrılan Rahmetli Esat Edin adına gerçekleşen sergi Göktürk Meydan’da sanatseverlerle buluştu. Yeni Değişim Gazetesi imtiyaz sahibi Davut Aksel’in organizasyonuyla eski ve yeni yaşam alanlarını görseller eşliğinde tanıtan sergiye Fazlı Kılıç Mustafa Gül ve Yüzbaşı Mehmet Demir yanında vatandaşlar da büyük ilgi gösterdi. Sergide satışlardan elde edilen gelir Göktürk İlköğretim Okulu’na bağışlandı.
b-fit Şubeleri
Kemeburgaz’da biraraya geldi Türkiye’de bir ilk olan ve sadece 30 dakikalık egzersiz programıyla kadınları hızlı ve etkili spor yapmaya yönlendiren b-fit şubeleri, 17 b-fit merkez sahibinin katılımıyla gerçekleşen bir toplantıda bir araya geldi. Her ay gerçekleştirilen toplantılar bu kez Kemerburgaz’da düzenlendi. Toplantıda, şubeler arasındaki sinerjinin arttırılması, yeni uygulamalar ve kurumsal anlaşmalar konusunda bilgilendirme yapıldı. Toplantıda, örnek bir b-fit şubesi olarak standartın nasıl olması gerektiği konusunun altı çizildi. Şubeler genelinde gerçekleştirilen uygulamalar paylaşılarak diğer şubelere bilgi aktarımı sağlandı. Ayrıca oluşturulan kampanya süreçlerinde etkin olmak ve yürürlükteki kampanyaların duyurulmasını sağlamak amacıyla yapılan bölgesel aktivitelerde nasıl organize olunabileceği konusunda da bilgi verildi.
Pegasus’la valsler ülkesi viyana’ya 49.99 Euro’dan başlayan fiyatlarla uçun... Bumbo Bebek Koltuğu Pek çok tasarım ödülüne sahip, dünya genelinde 6,5 milyon adetlik satış rakamına ulaşan Bumbo bebek koltuğu Amerika ve Avrupa’dan sonra artık Türkiye’deki tüketicileriyle buluştu. Ergonomik tasarımı ve yumuşak dokusu sayesinde bebeğiniz başını dik tutmaya başladığı andan itibaren güvenle kullanabilirsiniz. 3 aydan itibaren bebeklerin oturmasını desteklemek amacı ile tasarlanan bu başarılı ürün, farklı renk seçenekleri ve oyun masası ile Joker, Jujube ve Zeyland Caddebostan mağazalarında satışa sunulmuştur. www.bumboturkiye.com
24
Yurt dışında 31 noktaya gerçekleştirdiği uçuşlarla sık seyahat edenlerin ve tatil tutkunlarının değişmez tercihi Pegasus, kış Avusturya’nın başkenti Viyanya’ya düzenlediği seferler ile Avrupa’nın sanat başkentini ziyaret etmek isteyenlere uygun seçenekler sunuyor. Pegasus misafirleri kış tarifesi kapsamında 49,99 Euro’dan başlayan fiyatlarla Pazartesi, Salı, Perşembe, Cuma ve Pazar günleri İstanbul’dan Viyana’ya, Cumartesi günleri de Ankara’dan Viyana’ya karşılıklı uçuş gerçekleştirebilecekler. Pegasus misafirleri, çarşamba ve cumartesi günleri hariç İstanbul’dan Viyana’ya öğlen saat 12.15’te, Ankara’dan Viyana’ya ise cumartesi günleri sabah 07.00’de uçabilecekler.
KASIM 2011
countryLIFE
Ev alırken dikkatinizi neler çeker; komşuluk ilişkileri, sorunsuz yönetim, şehre yakınlık, güvenlik, sosyal alanlar vs. diyebiliriz. Hepsini bir arada yakalamaksa şansa kalmış. Ancak konut olgusunu yeniden yorumlayan AYA GÖKTÜRK’te yaşam estetik yorumları da beraberinde getiriyor. Projeyi Yapıkur Gayrımenkul ortakları Şevki Balcı ve Bahadır Atay ile konuştuk.
Sizi kısaca tanıyalım? Yapıkur firması olarak 44 yıldır inşaat sektörünün içindeyiz. Her türlü bina inşaatında kalite, üstün hizmet ve ekonomi prensibi ile çalışarak çok sayıda saygın referans sahip olduk. Sanayi yapıları, sosyal ve ticari yapılardaki uzmanlığımızla kısa sürede büyük başarılar elde ettik. Firmamız 1967 yılından bu yana sayısız konut ve işyeri inşaatı hayata geçirdi. Bugüne dek Beşiktaş, Ortaköy, Emirgan, Meciyeköy, Bostancı ve Kadiköy bölgelerinde inşaatlarımız olmuştu. Yapıkur olarak 1967 yılından beri kaliteli, sağlam, teknolojik binaları ve dürüst ticaret anlayışı ile birçok projeye imza attık. Aya Göktürk ile Göktürk bölgesindeki ilk inşaatımızı bitirmiş olucağız. Bölgedeki ilk inşaatımız olması nedeniyle hem heyecanlıyız hem de örnek bir projeye imza atıyoruz. Projemiz ve firmamız hakkında daha detaylı bilgiye www.ayagokturk.com ve www.yapikur.com adreslerinden de ulaşılabilir. Yapıkur olarak gelişen teknolojiye ve dijital mecralarada çok önem veriyoruz, Aya Göktürk projesinin başlangıcı itibari ile Facebook ve Twitter’dan da inşaat sürecinin resimlerini ve proje ile ilgili detaylarıda paylaşıyoruz. Bu sayede insanlara oturdukları dairelerin temel atımından, çatısının takılmasına ve sıvasının yapımına kadar her detayı takip edebilme şansı tanıyoruz. Facebook’ta Yapıkur Gayrimenkul, Twitter’da ise @ aya_gokturk olarak yerimizi almış bulunuyoruz. AYA Göktürk projesi nasıl hayata geçti? Aya Göktürk ün hikayesi yaklaşık 2005 senesine dayanmakta. Yapıkur firması olarak bugüne kadar yapmış olduğumuz bütün projeler firmamızın kendi portföyündeki arsalarda gerçekleşmişti. Göktürk’teki bu arsamızı da 2005 yılında aldık. Sonrasında yaklaşık
26
1 sene gibi bir süre mimar arayışlarımız oldu. Türkiye’nin sayılı mimarları ile görüştük ve bizdeki heyecanı taşıyan bir mimar aradık. 1 senenin sonunda Mimar Han Tümertekin’le görüştük ve ilk görüşmede bu projeyi Han bey’in yapması gerektiğine karar verdik. Han bey ‘Ağa Han’ ödüllü, Bilgi Üniversitesi yüksek lisans programı kurucusu ve Harvard Üniversitesi, Lozan Politeknik Üniversitesinde konuk ögretim görevlisi olarak görev yapan, ülkemizin en önemli mimari değerlerinden biridir. Proje çizimi yaklaşık 2,5 yıl gibi bir süre aldı. Bu sürede hem biz en ince ayrıntıları bile kağıt üzerinde çözmüş olduk, hemde Göktürk’ün gelişim sürecini dışarıdan objektif olarak izleyebildik. Projemiz Belediye tarafından onaylandıktan sonra projemizin başlangıc sürecini 2010 Ağustos olarak belirledik. Yaklaşık 4 ay süren hafriyat işlemi sonunda 2010 Aralık ortasında ilk temelimizi attık. Projenin sizce en can alıcı özellikleri nelerdir? Proje mimarımız sayın Han Tümertekin’dir. Han bey projemizi tasarlarken mükemmel detaylardan oluşan olağanüstü bir bütünlük oluşturmak için çizimlerini yaptı. Aya Göktürk projemizde beklentilerin ötesinde, zarif, seçkin ve zamansız, çağın akımı ‘sadelik’ ön plana çıkarıldı. Mimarisinde ve her türlü detayında sadece ahşap, cam ve beton malzemeler kullanılarak sadelikten ödün verilmedi. Tüm dairelerin bol ışık almasına ve ferah olmasına özen gösterildi. Daire tipleri çeşitlendirilerek kişiye özel daireler hazırlandı. Projelerimizden daire alıcak ailelere kaliteli hayatın kapıları ardına kadar açmak için 1200 m2 ye yayılmış bahçe katı seviyesinde konumlanmış sosyal tesis alanı, her daireye özel tahsis edilmiş depo alanı, misafir araçlarında yararlanabiliceği 11.000 m2’lik kapalı otopark alanı,
KASIM 2011
countryLIFE
garajlardan 6şar kişilik asansörlerle dairelere direkt ulaşım, yerden ısıtmalı pay ölçerli, kombili sistemlere göre %30’a kadar daha tasarruflu doğal gazlı merkezi ısıtma sistemi, jenerator sistemi, 9000 m2’lik alan üzerinde hayatı kolaylaştıran alışveriş merkezleri alışveriş merkezimizde aralık ayı içerisinde Migros 3M olarak hizmete başlayacaktır. Uydu ve kablolu TV sistemi, 1000 mbit’i destekleyen fiber optik itnernet erişim alt yapısı. Konut tiplerinden ve çevre mizanpajından bahseder misiniz? Aya Göktürk projesinde 28 adet farklı daire tipi bulunuyor. Toplam 86 daire olduğunu ve 28 tane daire tipi olduğunu düşünürsek yaklaşık üç daireden biri farklı tipte olmuş oluyor. Bu zenginlik bizi diğer projelerden farklı kılan en büyük özelliklerden biri. Projemizde 141 m2 ye bir 3+1 bulabiliyorken, 173 m2 ye bir 2+1 de bulabiliyorsunuz. Projemizde 95m2 den 308 m2 ye kadar değişen m2 seçeneklerimiz mevcut. 1+1’den 5+1 e kadar da daire seçeneklerimiz mevcut. Dairelerimiz arasında, bahçe katı, ara kat, çatı dubleksi, galerili dubleks, fransız ve normal balkon, amerikan mutfak, açık mutfak ve ada tarzı mutfak seçenekleri ile her zevke karşı bir cevap verme potansiyeline sahip oluyoruz. Göktürk’teki imar durumuna göre çok fazla yoğunluk yaratmadan 6 dönüm içerisinde 86 daireyi güney batı cephesine konumlandırarak gerçekleştirdik. Baktığınız zaman 6 dönüm gibi büyük bir alanda 86 daire yapmak büyük bir fedakarlık. Projemiz toplam 7 bloktan oluşmaktadır. Kaç metrekare sosyal alan olacak biraz da bu alanlar hakkında bilgi alabilir miyiz? Projemizde en iddialı olduğumuz alanlardan biri sosyal tesisimiz. Biz sosyal tesisimizi tamamen bahçe katında konumlandırdık. Günümüz inşaat sektöründe müteahhitler genelde sosyal tesisleri
27
çatıda veya bodrum katlarında konumlandırıp, bahçe katından kazanıcakları kar marjlarını bölmek istemiyorlar. Biz öyle yapmadık, yaklaşık 1200 m2 bahçe katındaki alanımızı sosyal tesis olarak konumlandırdık. Bu bağlamda baktığınız zaman yaklaşık 3,5 milyon dolarlık bir yatırımı biz aslında Aya Göktürk sitesi sakinlerine sosyal tesis olarak bıraktık. Sosyal tesisimiz konumu itibari ile mükemmel biryerde olduğundan, içinde barındırdıklarının da mükemmel olması gerektiğine karar verdik. 1200 m2 alanda 1 adet kapalı havuz, sauna, buhar odası, kafe, spor salonu, toplantı salonu ve fuaye alanı, çocukların kışın oynamaları için oyun odaları, mini cep sineması ve 2 adet misafir evimiz bulunacak. Misafir evlerimiz 5 yıldızlı otel konforunda dizayn edilmiş, içinde lavabosu, mini barı, çalışma grubu olan ve tamamen Aya Göktürk sitesinde oturan sakinlerin misafirlerini ağırlayabilicekleri bir alandır. Her daire sahibinin yılda 10 gün bu odaları kullanma hakkı olacak ve şehir/yurt dışından gelen misafirlerini, evinde ki hiçbir düzeni değiştirmeden, sitenin misafir evinde ağırlayacaktır. Misafir evlerini kullanmanın herhangi bir ekstra ücreti olmayacaktır. AYA Göktürk’ü benzerlerinden ayıran farklılıklar nelerdir? Proje büyüklüğü göz önüne alındığında mevcut yapılan projeler içerisinde nadir kat karşılığı yapılmayan projelerdendir. Doğal olarak daire satışları tek elden yapıldığından projeden daire satın alanlar, aldıkları dairelerin fiyat bakıından avantajlarından yararlanacaktır. Site sakinlerinin demografik yapısı bir uyum içerisinde olacaktır. Projede kullanılan teknik-teknolojik malzemelerin tümünü Göktürk bölgesinde herhangi bir başka proje içerisinde bulunması mümkün değildir. Birkaç örnek vermek gerekirse, temellerimizde BetonSA nın su geçirimsiz, korozyon önleyici ViskoBeton’u kullanılmıştır. Çatılarımız 10-15 yıl ömrü olan boyalı galvaniz yerine, en az 30-40 yıl arasında herhangi bir problem yaratmayacak alüminyum kenetli çatı sistemi kullanılmıştır. Kullandığımız hazır visko beton önümüzde yapılabilicek yeni bir deprem yönetmeliğinde zorunlu kılınabilicek bir betondur. Ve projemizde hali hazırda bu ViskoBeton’u kullanılmıştır. Site aidatları diğer sitelerle karşılaştırıldığında daha avantajlı bir durumdadır. Projemiz zorunlu bakım giderlerini minimize edecek şekilde geliştirilmiştir. Yine bir örnek vermek gerekirse projemizin dış cephesinin ahşaplarının periyodik bakımı herhangi bir iskele kurulumuna gerek kalmaksızın 2 yada 3 yılda bir 120 TL yi geçmeyecektir. Projenin bulunduğu konum ve oturanlarına sağlayacağı olanakları anlatır mısınız? Konum olarak Göktürk’ün en güzel yerlerinden birindeyiz. Uydudan baktığınız zaman Göktürk, Belgrad ve Fatih ormanlarının tam ortasında bulunuyor, Bizde Aya Göktürk projesi olarak Göktürk’ün tam ortasında bulunuyoruz. Cumhuriyet caddesi gelişmekte olan bir caddedir ve yakında İstanbul caddesinin popüleritesini yakalayacaktır. Bölgedeki benzer projeler ile işyeri alanları çoğalacak ve istihdam artacaktır. Cumhuriyet caddesi’nin kendine özgü artılarıda mevcuttur, mesela Göktürk’ün içine inan geniş caddedir ve otobüs durakları sayesinde yaya trafiği de mevcuttur. Son olarak teslim tarihi nedir? Projemizin teslim tarihini 2012 Aralık olarak düşünüyoruz. Mesela şuanda programımızın yaklaşık 1,5-2 ay önündeyiz. Önümüzdeki kışın ne göstereceği bilinmez fakat Yapıkur olarak amacımız teslim tarihinden inşaatımızı bitirmek ve etrafımıza verdiğimiz rahatsızlığı sonlandırmaktır. Son olarak komşularımızdan da verdiğimiz rahatsızlıktan dolayı tekrardan özür dilemek isteriz.
KASIM 2011
countryLIFE
Yalın ve duygusal:
Villeroy and Boch’tan yeni cosmic...
l’un pıları u b n a t s İ mli Ka Gizeka Açıldı Hal Duygu ve yalınlığın ortaklığından doğan Villeroy & Boch’un yeni Cosmic Serisi, yüksek tasarım standartlarıyla karakterize edilmiş bir auraya sahip… Seri modern öğeleri yalınlaştırılarak öne çıkartıyor. Yanardöner görüntüyle tamamlanan Cosmic serisi kadife yumuşaklığı hissini verirken; aydınlatmaya bağlı olarak parlak-değişen renklerin (siyah, mavi-siyah, morsiyah ve göz alıcı beyazlar) nüanslarını ortaya çıkartıyor. Seri, porselen ve doğal taş görünümüyle hem yer hem de duvar için doğru bir alternatif olarak öne çıkıyor. Ayrıca 30x60 kesme dekorlar da seriye ayrı bir zenginlik katıyor. Cosmic serisi sadece evlerde değil, havaalanı, alışveriş merkezi gibi projelerde de kullanım fırsatıyla da farklılaşırken; bir yapıdaki tüm alanlara mükemmellikle yakışıyor.
şen erçekle nuyla g o y s a a iz d gan bul’ i’nin or e, İstan özel Merkez üresinc s k aret için lı li r iy a a z , iv t im iş s e M li m F il a m k r d e lı e e in ön imar inşa Arkit rkiye’n 20 1 1 M tarihte gün ü ı 9 T p ın , a k a ın K a r n y Açık ekanla ya da 8 bina i 4 m ih e r m l v a la a t a p n festiv di. To en bin buluna ı açtığı zenlen ı gerek ın ü s r a d a a d r ıl m n e p n il a a Holl e gez izin alı çiye k rasında ziyaret a r ofislerin e r e k b lı d la r u a in a H r üze n bin mim nlığı e gezile 700’ün r ba ş ka ul u ld a b h c a n n iv a m t t u u s y İs bo sı, C sıra dü. Fe iye Kışla apıların yanı ilgi gör y , Selim büyük u li ij ğ i merak t lu s ib s e g ı. r i solo yı gibi p li Rasathanes nlar da yer ald a r Başkon a S ız il a s d k n lu n e a ğ a Fr nlıo an m vi, K Köşkü, n Taba liği yap özleme yer ala v sahip a sitesi G e Weber r d e a e ın t r iv ğ it la n a Ü in od k, Brig alışma lı in ç r a n im t a ilere im e ır r ğet M rlık ü iyaretç uyand arlık, Te n mima ılarını z u p l’ im a 4 u k M 2 b t e n İsta n 16 resinc re Arola cüsünü tival sü n r. lık, Em s ü r o ç fe a ıy ü e n im d M lanla sler ivali’nin ş m es i p emli ofi le lık Fest li r k a e m ç e r im gibi ön ge ıM ı ön a k i ba z rasında çık Kap açtı. A rihleri a ı sıra Ankara’d a t 2 1 r. 0 o n2 yan ülüy Hazira nbul’un çılması öngör lde İsta a a ın iv t ın s r e F pıla ın da ka binalar
Sonbahar çiçek modası: Tropikal çiçek ve bitkiler Marginal Flower/İstanbul, sonbahar kış koleksiyonunun en öne çıkan ürününün tropikal çiçek ve bitkilerden oluşan tasarımlar olduğunu söylüyor. Özellikle Latin Amerika’dan ithal edilen Heliconia, ginger, aspridistra, cordyline, monstera gibi çiçek ve yapraklardan oluşan yeni koleksiyon, alışılagelmiş çiçek tasarımlarından çok farklı ve etkileyici. Zeynel Özmen, gerek boyut olarak diğer kesme çiçeklerden çok daha büyük, gerekse çok canlı ve baş döndüren renkleriyle seyir zevki veren yeni koleksiyonun dayanıklı olması nedeniyle de çok tercih edileceği kanısında. Bu çiçeklerin vazo ömrü zaman zaman 30 güne kadar uzayabiliyor. Geniş ve yüksek mekanlar için en estetik çözüm alternatifi olması da, bu çiçeklerle hazırlanan koleksiyonun önemini daha da artırıyor. Brezilya, Ekvator, Kolombiya tropikal çiçeklerin en çok ve başarılı üretildiği ülkeler.
28
KASIM 2011
countryLIFE
Özbal estetik dokunuşları yaşam alanlarınıza taşıyor Özbal, Modaya uygun perde tül ve kumaş tasarımlarıyla evinize konfor ve huzuru getiriyor. Zengin ürün kataloğu ile hassas işçiliği bütünleyen Özbal Perde’de bu kış da sıra dışı moda tasarımları sizi bekliyor. 1975’ten beri evlerinizin giyimi tül ve perdede zevkli dokunuşlarla sektöre damgasını vuran firma ürün teslimi sonrası da verdiği hizmetle her zaman yanınızda…
“Balıkçıların arasında bir deyiş vardır; ‘üstüne bir kere balığın suyu sıçradı mı bir daha kopamazsın’ benim de başıma sanırım bu geldi.”
Ulvi Denizer
100 yıllık aile mesleğine gönül vermiş başarılı bir iş adamı. Göktürk’te 2. Şubesini açan Fish of North için Ulvi Bey;”Türkiye’nin en büyük su ürünleri şirketi olmamıza rağmen son tüketici ile doğrudan ilişkimiz yoktu.Ülkemizde kişi başı balık tüketimi yıllık sadece 8.6 kg.. Balığı bir tüketim alternatifi olarak sunabilmek adına iki büyük projeye birden başladık. Birincisi FishBox lar diğeri ise Fish of North Restourantlar…” Türkiye’nin ilk özel balık hali olan Sagun Balık Hali’nde sektör deneyimini marjinal çizgiye taşıyan Ulvi Denizer ile yepyeni projelerini konuştuk. 30
KASIM 2011
countryLIFE
31
Kısaca sizi tanıyalım? İstanbul’da doğdum. Ailem aslen Trabzonlu. 100 yıldan fazla bir süredir deniz ürünleri ticareti yapan bir ailenin 4. Kuşağıyım. Avusturya Lisesi ve İ.Ü. İngilizce İşletme Fakültesi’ni bitirdim. Yüksek lisans sonrası yurtdışında Almanya ve Avusturya’da kaldım ve 2003 yılında Türkiye’ye, aile işine döndüm. Doğrusunu isterseniz tüm eğitimim buna göre planlanmış olmasına rağmen ben baba mesleğini değil, tutkunu olduğum edebiyat veya sanat ile ilgili bir iş yapmak istiyordum. Ama balıkçıların arasında bir deyiş vardır; ‘üstüne bir kere balığın suyu sıçradı mı bir daha kopamazsın’ benim de başıma sanırım bu geldi.
En eski işimiz ise avcılık. Gerek grubun kendi tekneleri gerekse anlaşmalı tekneler vasıtası ile hem Türkiye hem de uluslararası sularda avcılık yapıyoruz. Yakalanan tüm taze deniz ürünleri başta kendi halimiz olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki hallerde satılıyor.
Firmanızın çalışmaları hakkında bilgi alabilir miyiz? Grup bünyesinde 5 şirketimiz var. Merlion A.Ş. dünyanın her tarafından deniz ürünleri ithal ediyor. Şu anda 25 ülkeden ithalatımız var. Bu ithalatlar tamamen bizim uzmanlarımızın denetiminde ve spesifikasyonlarımıza göre yapılıyor. Zaten ithal ettiğimiz tüm ürünler kendi markamız ile geliyor. Bu da bizim sorumluluğumuzu bir kat daha arttırıyor. Çünkü sattığımız her ürünün arkasına kendi imzamızı koyuyoruz. Deniz ürünleri gibi zor ve zamana karşı bir yarış içinde olduğunuz bir ürün grubunda bunu başarmak çok da kolay değil. Ama tecrübe tam bu noktada devreye giriyor zaten. İthal edilen ürünler ise Türkiye çapındaki toptancılarımız vasıtası ile dağıtılıyor. Bütün büyük zincir marketlerde, otel gruplarında ve balık hallerinde ürünlerimiz satılıyor. Türkiye’nin ilk özel balık hali olan Sagun Balık Hali de yine grubumuz bünyesinde geçen yıl açıldı. Bu hal sadece toptancılara değil aynı zamanda perakende müşterilerine de hizmet veriyor. Özellikle hafta sonları çocuklarının ellerinden tutarak bizi ziyaret eden aileler ile tanışmak, onlarla sohbet etmek çok keyifli oluyor. Grubumuza ait çiftliklerde Japonya pazarı için Orkinos, iç Pazar ve Avrupa Pazarı için ise çipura ve levrek yetiştiriyoruz. Yeri gelmişken hemen belirtmek istiyorum. Bir doğa dostu olarak yaptığımız tüm yatırımlarda doğaya saygıyı ilk sıraya koyuyoruz. Özellikle balık çiftliklerinin doğaya etkileri konusunda ciddi tartışmaların yaşandığı günümüzde en fazla doğa dostu olan çiftliklere sahip olduğumuzu özellikle söylemek istiyorum.
Restoran işine girmeye nasıl karar verdiniz? Türkiye’nin en büyük su ürünleri firması olmamıza rağmen bütün faaliyetlerimiz toptan ve dağıtıcı şirketler vasıtası ile sürüyor. Yani son tüketici ile doğrudan bir ilişkimiz yok. Bu da bizi biraz rahatsız ediyordu. Çünkü baktığınızda ülkemizde kişi başı balık tüketimi yıllık sadece 8.6 kg ve bu çok az. Bir şeyler yanlış yapılıyor olsa gerek diye düşündük. Doğru bilinen yanlışları örneğin donmuş balık iyi değildir vs, gibi - halka anlatamadığımız ve balığı bir tüketim alternatifi olarak sunamadığımız sürece bunun artmayacağına inanıyorduk. İki büyük projeye birden başladık. Birincisi FishBox balık ekmek büfeleri. Burada 4,90 ve 6,90 gibi çok uygun fiyatlara balık ekmek menüleri hazırladık ve franchise yolu ile bu büfelerin sayısını arttırmaya başladık. Çok ciddi bir talep gördü. Şu anda hem İstanbul’da hem de Anadolu’da bu büfe ve dükkânlardan açıyoruz. Yakın bir zamanda, hatta bu yılın içinde, bu büfeleri büyük hipermarket ve alışveriş merkezlerinin içinde de göreceksiniz. Yani artık öğlen ne yiyeyim diye düşünürken balık da bir alternatif olacak. Gerçekten çok hijyenik, lezzetli ve ülkemiz geleneği ile çok iyi örtüşen bir proje oldu. Fish of North ise buna paralel olarak gelişti. Fish of North’u yaratan kişi aslında Türkiye’nin en başarılı şeflerinden ve deniz ürünleri konusunda tam bir uzman olan Gürsel Keleş’tir. Önceleri müşterimizdi, sonra dostumuz oldu. Ardından da bu lezzeti her tarafa yayalım diyerek Fish of North Restoranları açılmaya başladı. İlki Gayrettepe’de açıldı, ikincisini Göktürk’te açtık. Üçüncüsü ise karşı tarafta açılıyor. Böylece hem fast food hem de fine dining konseptleriyle tüketici ile buluşmuş olduk.
Her iki konseptin de en önemli özelliği sadece kendi ürünlerimizin kullanılması. Sloganımızda da dediğimiz gibi “biz yakalıyoruz, biz yetiştiriyoruz, biz ithal ediyoruz, siz keyfini çıkarın.” KASIM 2011
countryLIFE
Neden Göktürk? Çünkü ben Göktürk’te yaşıyorum. 2007 yılında buraya taşındım. Yıllarca şehrin ortasında Etiler’de oturduktan sonra biraz daha huzurlu, sessiz bir yer aradım kendime ve sadece 15 dakika içinde evimi satın alarak taşınmaya karar verdim. Çok da iyi yapmışım. Gerek buradaki yaşam kalitesi ve entelektüel düzey, gerek havası, yeşilliği bu bölgeyi çok özel kılıyor. Bekar olduğum için akşamları hep dışarıda yiyorum ve açıkçası Fish of North tipinde bir balık restoranının eksikliğini görüyordum. Ama iş yoğunluğundan bir türlü fırsat olmadı. Sonra bu yılın başında sağolsun Gürsel Şef şu anda bulunduğumuz yeri buldu, mimar Serkan Yıldız - ki grubumuzun tüm diğer projelerinde de onun imzası vardır - çizdi ve Mayıs ayında açıldık. Alışılmışın ve beklentilerin çok ötesinde bir yer. Kendinizi ait hissedeceğiniz hatta size ait olduğunu düşüneceğiniz bir atmosfer yaratmaya çalıştık. Balık severlerin kulübü olmaya aday bir yer. Göktürk’e yakışan bir mekan… Siz bu işin piri olarak Türkiye’deki balık tüketimi hakkında neler söyleyebilirsiniz? Ülkemizde balık tüketimi çok az. Yıllık 8,6 kg düzeyinde. Bunun birçok nedeni var ama şimdi onları anlatmak sayfalar alır. Ama şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki temel neden talepte değil arz tarafında. Açıkçası halka balık yedirmek veya sevdirmek için hiçbir şey yapılmadı. Sanki biraz da kendiliğinden olması beklendi bunun. Halbuki gerçekten en sağlıklı gıda ürünlerinden biri. Toplumsal sağlığımız açısından da önemli balık tüketimi. Ama sorun arz tarafındaydı. Bakın bundan 11 sene önce Türkiye’de somon balığı tüketimi yılda 100 ton bile değildi. Ama çeşitli kampanyalarla, düzenli ürün kalitesi ve fiyat politikası ile bugün en ufak bir cafenin menüsünde dahi somon var. Yılda 4.000 tona yakın somon satılıyor şimdi. Türk halkı kırmızı eti seviyor, bu bir gerçek. Hatta bu genlerimizde var. Ama balık doğru tanıtılıp, anlatıldığında gerçekten tüketim alışkanlıklarını değiştiriyor. Bunu yukarıda bahsettiğim 2 projede de gördük. Ve bunun artarak gelişeceğini umuyoruz. Beklentileriniz neler? Fish of North Göktürk için “bambaşka bir balık Restorantı” diyoruz biz. Burada tüm deniz ürünlerini birinci elden sunmakla kalmıyoruz aynı zamanda geleneksel lezzetlere yeni yorumlar da ekliyoruz.
Mönünüzden bahseder misiniz? Burada sözü ben işin uzmanına vereyim. Bu konularda Gürsel Şef size bilgi versin. Menümüzde Ulvi Bey’ in bahsettiği gibi geleneksel lezzetler de var, İstanbul’ da çok az yerde bulunabilen Halibut, Cod, Saith gibi dünyanın en lezzetli balıkları da var, kalkan, tekir gibi yerli balıklar da var. Özellikle Oyster Bardaki istridye, deniz tarağı, yeşil midye ve abalone gibi lezzetler de fazlaca ilgi görmektedir. Belçika Usulü Kabuklu Midye Çorbası, Moules a la Marinieres,
İspanya’ya özgü Paela, İngiliz usulü fish and chip, İtalyanların deniz mahsulleri risotto kısacası dünya da sayılı ülkelerde olan en ünlü deniz mahsulleri menüleri de menümüzde bulunmaktadır. Şaraplı armut tatlısı, dondurmalı kestane tatlısı sevilen tatlılarımızdandır.
“Biz yakalıyoruz, biz yetiştiriyoruz, biz ithal ediyoruz, siz keyfini çıkarın.”.
Peki balık ile şiir nasıl bir araya geliyor? Ben ciddi bir edebiyat ve şiir tutkunuyum. Çoğu insanın hayatı iştir ama ben hep işimin hayat olmasına çalıştım. Yaptığım her işe tutku ile yaklaştım çünkü ancak o zaman keyif alıyorsunuz. Şiir ise başlı başına bir keyif zaten. İstedik ki misafirlerimiz geldiklerinde onlara bu güzelliği hatırlatalım, gelen küçük misafirlerimize şairleri ve şiiri tanıtalım. Her ay için bir şair seçtik. Her ay hem onu anacağız hem de restoranımızın duvarlarını onun şiirleri ile süsleyeceğiz. Bu ay Nazım Hikmet ayı. Ondan sonra ise Atila İlhan geliyor… 32
KASIM 2011
countryLIFE
sloganımızı desteklemek için belirtmek istediğim bir konu da fiyatlarımız… Biz de 40 tl den pahalı seçenek yok… En çok ne tercih ediliyor? Spesiyaliniz var mı? Moules Midye Menüleri, Fransız Usulü Midye Çorbası, krema soslu, köri soslu kapari çiçeği ve domates solu moules menüler seviliyor ve tercih ediliyor. En çok tercih edilen menü ise Fish & Chips diyebiliriz. Etkinlikler hakkında bilgi verir misiniz? Ankara ve İstanbul’da pek çok işletme yönetmiş ve kurumsal kimlik çalışması yapmış olan Süheyla Hanım’ın ailemize katılmasıyla işletmemize kadın eli değdi..Kendisi çalışmalarımız hakkında bilgi verecektir. Etkinliklerden bahsetmeden önce, Siz Değerli Okurlarımıza balığın faydaları konusunda hatırlatmalar yapmak isterim.. Çocuklarımızın normal gelişiminin yanı sıra zeka gelişimleri için de haftada en az iki gün mutlaka balık tüketmeleri gerektiğini bir anne olarak özellikle hatırlatmak istiyorum. Çocuklarımızın ilk rol modellerinin bizler olduğunu unutmamalıyız. Çocuklar özellikle beslenme konusunda aile bireylerini örnek alıyorlar. “Çocuklarımızın küçük yaşta sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmasını sağlamalıyız. Saygıdeğer Göktürk’lü annelerimiz ve ebeveynler için balığın çocuk sağlığı açısından faydaları konulu seminerle de düzenleyeceğiz ve değerli katılımlarınızla konunun uzmanlarıyla söyleşiler yapacağız.. Kurumsal kimlik çalışmaları yanı sıra edebiyata ve temalı gecelere ağırlık vermeye başladık. İlkini 28 Ekim’de gerçekleştirdiğimiz İspanyol Gecesi’nde, temaya uygun ambiyans, İspanyol Menüsü, İspanyol Solist Pico de Triana ve Flamenco Gitarist Kerem Can misafirlerimizden büyük beğeni aldı… Haftada bir kez rakı balık fasıl gecesiyle misafirlerimizi ağırlayacağız… Yine ayda 2 kez olmak üzere; Karadeniz Gecesi, İtalyan Gecesi, Greek Gecesi, Latin Gecesi, Deniz Kabukluları Gecesi ve sizlerden gelecek önerilerin değerlendirileceği temalı gecelere ev sahipliği yapacağız. Özel gecelerimizi takip etmek isterseniz facebook sayfamıza üye olmanızı öneririz. Özel gecelerimizde temaya uygun canlı müzik ve menü beğeniye sunulmaktadır. Amacımız bu gecelerde siz misafirlerimizi bir araya getirerek bir kulüp havasında ziyafet ve eğlenceyi yaşatabilmektir. 33
Tüm bunların yanı sıra; Her çarşamba günü hamsili pilav, her cuma günü kabuklu deniz ürünleri günüdür.
Fish of North ekibi olarak oldukça tecrübeli arkadaşlarla çalışıyor olmamıza rağmen amatör ruhumuzu hiç kaybetmedik. Her yeni organizasyon ve restaurantımıza gelen misafirimizi ağırlamak bizleri heyecanlandırıyor.
Paket servisiniz? Paket servisimiz var, Yemek Sepeti’nden de sipariş kabul ediyoruz. Restoran menüsünün hemen hemen tamamı paket servisiyle de sunulmaktadır. Hizmet saatleriniz? Pazartesi günleri hariç hergün 11:00 – 23:00 saatlerinde hizmet vermekteyiz. Mutfağınızdaki hijyen ve ürün tazeliğini nasıl sağlıyorsunuz? Hijyen konusunda oldukça hassas davranıyoruz ve gerçekten önceliğimiz… Restoranımızın rutin olarak gıda mühendisleri tarafından hijyen denetimleri yapılmaktadır. Personelin rutin portör muayeneleri haricinde personelden ve mutfak yüzeylerinden swab örnekleri alınarak mikrobiyolojik analizler yapılmaktadır. Restoranımızda -20 derece soğuk saklama dolapları, +5 derece dinlendirme bölümleri mevcuttur.
Fish Of North Restaurant & Oyster Bar Belediye Cad. Kemer Life Çarşısı No: 26 Göktürk- Kemerburgaz/İstanbul 0212 322 66 02 Gayrettepe: Yıldız Posta Cad. Şişik Apt. B Blok No: 46/C-1 Gayrettepe İstanbul 0212 213 07 96 www.f ishofnorth.com
facebook.com/Fish of North - Göktürk KASIM 2011
countryLIFE
BALIĞIN CELLO’SU
36
KASIM 2011
countryLIFE
Dergimiz 4. Yılını doldururken her geçen gün içeriğini zenginleştirerek sizlerin beğenisini kazanmaya çalışıyor. Ekim sayısında Profilo alıveriş merkezindeki Otantik Restaurant’ın unutulmaz lezzetleri tadarak sizlere tanıttık. Yeni sayımız için mekan ararken Grand Cello’nun afişleri gözümüze çarptı. Balık restaurantı olarak hizmet vereceği belirtiliyordu. Balık ile pek aram olmayınca fazla ilgimi çekmemişti. Ama internetten “Grand Cello” yazınca yanıldığımı anladım. İstanbul’u semt semt gezip unutulmaz damak tadını herkese tattıran Cello Tarabya’da başladığı serüvene, Kuruçeşme, Rumeli Hisarı derken soluğu bu sefer Kemerburgaz’da almıştı. Açtığı her mekan ünlülerin uğrak yeri olunca bizde Cello’yu yakından tanımak istedik ve kapısını çaldık. Celil Cengiz’i dinledikçe kendimi şanssız hissettim çünkü onu tanımayan yoktu. Eğer balık kültürünüz varsa ve ben balıktan anlarım diyorsanız ‘Cello’ yu mutlaka tanımanız gerekiyor. Laf lafı açtı ve baklayı ağzından çıkardı “Ben her zaman yaptığım işe yenilik katarım, bu sefer favorim
Çamurda balık” dedi. Tuzda balık duyduk ama çamurda balığı ilk defa duyuyordum. O zaman ustadan bir “çamurda balık” siparişi verip balık kültürüne ilk adımımı atacaktım. Ben heyecanla yemeğimi beklerken masamın üzeri soğuk ve ara sıcaklar ile dolmaya başladı. Ermeni usulü sıcak pilaki levrek marin’den mevsimin Akdeniz otlarına, levrek lokumundan, cello soslu tereyağında karides’e hatta balık kokorecinin tadına bile baktım. Hepsi birbirinden lezzetli ve damakta tat bırakan mönüyü afiyetle yerken nihayet “çamurda balık” soframıza geldi. İsterseniz bu eşsiz lezzeti anlatmak yerine sizleri Grand Cello’ya davet edelim. Damak tadınıza güveniyorsanız “çamurda balık”ı yedikten sonra Cello’yu tebrik etmeyi unutmayın… Muhteşem serpme koy kahvaltısı hizmeti de Cello’nun denenmesi gereken hizmetlerinden biri. Sınırsız sıcak servisini (çay kahve nescafe bitki çayları) kahvaltıda sunan mekan 17.50 tl’ye bu kahvaltıyı size sunuyor. En az balık kadar kendine güveniyor haftanın her günü 09.00 -14 .00 arası kahvaltı etmeniz mümkün.
Ünlülerin kaleminden Cello... AYŞEGÜL ALDİNÇ Uzun zamandır içimden şöyle bir güzel köy kahvaltısı yapayım diye geçiriyordum. Hatta bir köy evine gidip kapıyı çalıp bendimi davet ettirme bile geçti içimden. Birgün İstanbul’un eski mekanlarından “Grand Cello” köy kahvaltısı verildiğini duyunca soluğu orada aldım. İyi ki gelmişim hesaplı hem de aradığım lezzeti burada yakaladım. Yolunuz düşerse ihmal etmeyin. KANAT AKKAYA Grand Cello, temiz ve iyi Türk vatandaşlarının gittiği bir balık lokantası. Celil ağabey (cello) dünyanın en anlayışlı insanlarından biri. Balık yiyip keyif yapacaksanız Grant Cello’dan şaşmayacaksınız. AYŞE ARMAN Balık yemekten hoşlanmıyorsanız söyleyecek bir şeyim yok. Ama seviyorsanız, bildiğiniz yerlere yeni bir yer eklemekte ne gibi bir sakınca olabilir? Grand Cello, kendi halinde salaş bir mekan havasında. Hani artık sıcak ev havasında yerleri seviyoruz ve oralarda rahat ediyoruz ya, işte tam da öyle bir yer. Kendinizi evinizde gibi hissedeceksiniz. TUNA KİREMİTÇİ Turist ruhlu bir mekan bu Grand Cello: Yola Kireçburnu’ndan çıkmışsırasıyla Kuruçeşme, Rumelihisarı, Yeniköy… Yani artık bütün balık restaurantlarını dolaşmaya gerek yok İstanbul’un: Grand Cello’ya gidelim yeter. O nasılsa her yeri dolaşıyor. İletişim 0212 360 38 15 Selanik Bulvarı No: 113 Car Wash Yanı Göktürk-Eyüp/İstanbul
37
KASIM 2011
countryLIFE
KÖK HÜCRE
terapisiyle yenilenin Avrupa’da yaygın olarak kullanılan kök hücre terapisi artık Türkiye’de de yerini almaya başladı. Gerek kozmetikte gerekse hastalıkların tedavisinde etkin olan ürün hakkında Burgundy mağazasında bir seminer veren Alman Bilimadamı Farmokolog Dr. Elmar Finger “Cell-Immun (Kök hücre terapisi), hastalara, hekimlere ve insanlara kaliteli hizmet ve kapsamlı bir destek sağlamak üzere kurulmuştur” dedi. Finger ile ürünün Türkiye distribütörü Burgundy mağazasında gerçekleşen söyleşimizde her gün piyasaya çıkan ürünler konusunda neden daha seçici olmamız gerektiği öğrendik.
40
KASIM 2011
countryLIFE
Bize çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz? Cell-Immun-Almanya’nın uzun yıllar boyunca elde etmiş olduğu deneyimler ışığında hücre sistemi terapisi uygulamasıyla müşterilerimizin ihtiyaçlarını doğrudan yerinde karşılıyoruz. Çalışmalarımızın temelinde Prof. Dr. Paul Niehans’ın geçen yüzyılın başında geliştirip, sonrasında da Heidelberg Üniversitesi’nden Prof. Dr. Albert Landsberger tarafından toparlanıp geliştirilen uygulama yatmaktadır. Okullarda öğrendiğimiz modern tıp ile alternatif tedavi olanakları arasında bir köprü teşkil eden Cell-Immun hastalara yaşam kalitelerini ve sağlıklarını korumalarında ve ideal bir iç dünyanın yeniden oluşturulmasında tastamam yepyeni bir perspektif sunar.
Hücre terapisi nedir? Hastalığın tedavisinde hangi perspektifleri alıcısına sağlıyor? Ksenojen esaslara göre gerçekleştirilen hücre terapisinin tıp içerisinde kimyasal/sentetik substanslar bir kenara tamamen kendine özgü bir konumu ve önemi vardır. Tedavi Paracelsius’un “Similia similibus curantur” (Benzer, benzerini iyileştirir.) ilkesine göre uygun organ hücreleriyle geçekleşir. Hücre terapisi immünbiyolojik bir uyarım terapisi olup bizim uygulamamızda insanlara ağızdan modülasyon amacıyla yapı taşı olarak hücre (öz peptitleri) verilmektedir. Her bir hastaya için gerekli olan hücre türleri bileşimi ayrıca belirlenmektedir. Bütün bunlar spesifik olarak bez fonksiyonlarında uyarılma ve rejenerasyonun yanı sıra genel bir yeniden canlanma sağlamaktadır. Önleyici olarak yeniden canlandırıcı fonksiyonu olumlu yönde desteklenmektedir. Hücre terapisi esas itibariyle bütün dejeneratif hastalıklarda uygulanabilir ve bir destek terapisi olarak görülmelidir. Sistem terapisi, teşhis, detoksikasyon ve diğer eşlikçi tedbirlerin bir araya getirilmesi demektir.
Terapinin avantajı ise hem hekim hem de hasta için klinik bir tertibata gerek olmadan kolaylıkla uygulanıp gerçekleştirilebilir olmasıdır.
LANCE Wrinkle Smoothing Cream Kırışıklık Giderici Krem Kırışıklıkları ve ince çizgileri azaltmak ve zarar görmüş hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur. İçeriği yalnızca doğal aktif bileşenlerle formüle edilmiştir. Kırışıklık oluşumuna ve yaşlanmanın işaretlerine karşı cildin sıklığını artırır. Ciltte daha genç ve pürüzsüz bir görünüm sağlar. LANCE Akne Cream Özel bakım, sivilce akne kremi Doğal bitki özü katkılı hücresel krem. Sivilce ve lekelerin, aknelerin ve sebumla ilgili cilt bezlerinin zararlı etkilerine karşı korunmasına yardımcı olur. Siyah nokta ve sivilceleri temizler, cildin dokulardaki Pigmentlerin oluşumu ve birikimi sonrasında oluşan Renk koyuluğundan arınmasına yardımcı olur. Ciltte Pürüzsüz bir yumuşaklık bırakır. LANCE
Bust Firming Cream Sıkılaştırıcı Krem Özellikle göğüs kısmının sıkılaşmasını sağlar ve bölgenin yaşlanmasını etkili bir biçimde önler. Çok aktif bileşenlerden formüle edilmiştir. Nemlendirir, şekillenmeyi ve epidermisin elastikiyetini güçlendirir, sıkı bir görünüm bırakır. Elmar Finger Operatives Management Cell Immun sales@cell-immun.com -www.cell-immun.de Almanya Telefon: 0049 6232 8770 700 Türkiye Distribütörü ; Cell-Immun Türkiye Kemerlife çarşısı No ; 26 / K GÖKTÜRK Burgundy 0212 322 58 20
Ürün hangi laboratuvar koşullarında hazırlanıyor? Temelinde ksenojen, biyolojik açıdan saf ve kontrollü materyal yatmaktadır. Üretim tüm dünya için ve yalnızca iyi üretim uygulamaları (GMP) ilkelerine göre şirketin Almanya’daki kendi laboratuarında yapılır. Toksik açıdan ise en yüksek saf oda koşulları altında ampuller en yüksek derecede steril olduğu anlaşılmış olan koşullarda üretilir. Bu ortomoleküler ürünlerin ruhsatı yetkili makam tarafından belgelendirilmiştir. Ankara’da bakanlık üzerinden tescili yapılmıştır. Kozmetikte sağladığı faydalar? LANCE SKIN SYSTEM kompleks ve uzun süreli geliştirmeler sayesinde cildiniz için bir gençlik pınarıdır. Temeli Prof. Dr. Albert Landsbergerin geliştirdiği mikrobiyolojik sonuçlara dayanmaktadır. Adeta bir mikrobiyolojik yenileyicidir. Özel seçilmiş biyolojik içeriği ile cildin doğal bölünme yetisini kullanarak kolajen ve elastin sentezini destekler. Sonuç yaşça gençleşmiş, kadifemsi parıldayan bir cilttir. Cildin yenilenme yetisi ile ilgili bilgimiz araştırmalarımızın temelini oluşturmaktadır. Güzellik yaş ile değil bakımla ilgilidir. 41
KASIM 2011
countryLIFE
ÖZEL OKULLAR BİRLİĞİ BAŞKANI
SAYIN CEM GÜLAN’LA SBS’YE DAİR Türkiye Özel Okullar Birliği Başkanı Sayın Cem Gülan’la kurucusu olduğu okulunun odasında çok güzel bir sohbetimiz oldu. Amacım ilk ve orta öğretim okullarını tanıtırken önce Özel Okullar Birliği Başkanının okulundan başlamaktı; ancak Cem Bey, prosedür gereği başkan olduğu sürece kendi okulunu tanıtamayacağımı söyleyince doğrusu şaşırmadım değil. Sayın Cem Gülan, Özel Okullar Birliği Derneği yönetim kurulu başkanlığına getirildiğinden bu yana derneğe bağlı 600’e yakın okul üyesinin sorunlarını, eğitimdeki aksaklıkları ekip arkadaşları ile birlikte çözümlemeye çalışan, her dakikası dolu bir eğitim gönüllüsü. Çocukların, gençlerin eğitimdeki başarılarını arttıracak, onları üretken kılacak projeleri üreten bir başkan. Bunu 10 yıldır Antalya’da yapılan, bu yıl ise Çeşme Sheraton Otel’de yapılacak olan geleneksel 11.Özel Okullar Sempozyumundaki ele alınan konularından biliyorum; çünkü bu sempozyumlardaki konular, özel okulların problemlerinden çok, öğrencilerin doğru bir eğitim politikasıyla nasıl yetiştirilmesi üzerinedir. Cem Bey ile yaptığım bu sohbette de mutlu, eğitimli, ergenliğini yaşamayı bilmiş bir gençliği yetiştirirken onları her daim mutsuz eden sınavların akıbetiyle ilgili düşüncelerinin ne olduğunu öğrenmek istedim. İçtenlikle sorularımı cevaplandıran Cem Bey’le yaptığım röportajın bir kısmını size de aktarıyorum. AYFER BAYHAN: Her yeni gelen bakanla farklı bir kılığa bürünen, sonu “S” ile biten sınavlardan biri olan SBS’nin sonuncusu bu yıl yapılacak. 2012- 2013 eğitim ve öğretim yılında yeni bir sisteme geçileceği de söyleniyor. Bu yeni sistemde öğrencilerin 6- 7- 8.sınıf sonunda hesaplanacak yılsonu başarı puanının %50’si doğrudan orta öğretim yerleştirme sınavına eklenilecek deniliyor. Böyle bir sistem karşısında sizin düşünceleriniz nedir? CEM GÜLAN: Merkezi sistemle öğrenci alan orta öğretim kurumlarında, yerleştirme puanı öğrencinin 6,7 ve 8.sınıf yılsonu başarı puanlarıyla 700 tam puan üzerinden hesaplanan seviye belirleme sınavı puanı toplamının ikiye bölünmesiyle elde edilir. 6. sınıftan itibaren alınan düşük puanlar, öğrencinin son sınıfta iyi okulları kazanma şansını sıfırlar. Bazı okullar diploma puanını 100 vererek haksız bir rekabet yaratmakta, bu da başarıyı çalışarak yakalayan, öğrencilerine de çalışmayı ve başarmayı öğreterek eğiten okulların ve öğrencilerin hakkının yenmesine neden olmaktadır. AYFER BAYHAN: Veliler çocuklarının yüksek puan alarak en iyi okullarda okumasını istiyor. SBS puanı yüksek olan bir öğrencinin, düşük olan başarı puanından dolayı puanı düşüyor. Kısacası haksızlıkları içinde barındıran sınav sistemindeki yerleştirme şekli sizce öğrenci lehine nasıl iyileştirilebilinir? CEM GÜLAN: Okul başarı puanlarını kaldırmak ya da üniversite sınavlarında olduğu gibi başarı sırasına göre öğrenci yerleştirmek öğrencinin hakkını koruyacak bir yöntem olabilir düşüncesindeyim AYFER BAYHAN: Cem Bey SBS yerine nasıl bir sınav sistemi getirilebilinir? CEM GÜLAN: Öğrencilerin 4- 5- 6- 7 ve 8. sınıflarda merkezi bir takibe alınması öğrenci açısından daha faydalı olur düşüncesindeyim. Böyle bir sistem pahalıdır ama sağlanabilir. Ölçme yöntemlerini değiştirip, yönlendirmeyi daha fazla dikkate alıp açık uçlu sorularla sistem yenilenebilinir. Cem Bey’le eğitim ve öğretimi ilgilendiren birkaç konuya daha değindikten sonra teşekkür ederek yanından ayrıldım. Öğrenci ve velilerin neredeyse yaşamının büyük bir kısmını etkileyen, onları sosyal yaşamdan koparan bu sınav sisteminin en son hali kim bilir nasıl olacak? ‘Bununla ilgili net bir şey söylemek mümkün mü’ diye soracak olursanız, bence mümkün değil; çünkü sınav sisteminde her şey, her an değişebilir. Sağlıcakla, sevgiyle kalın. ayferbayhan@hotmail.com www.ayferbayhan.com Göktürk Telefon: 0212 322 49 99 Akatlar Telefon: 0212 352 52 34 GSM: 0532 521 06 86
LEİPZİG VE BERLİN Geçen hafta sonu 2 gün için Leipzig’e davet edildim. Üniversitenin medikal estetik bölümünde bulunan bazı lazerlerin yeni fonksiyonlarını incelemek üzere yapılan bir geziydi.
L
Dr. A.
D
eipzig, küçük bir şehir. 1989 öncesi doğu Almanya’da kalmış. Tarihten fırlamış binaları, kiliseleri, şehrin yarısını kaplayan üniversitesiyle çok güzel bir yer. Şehir merkezini yürüyerek gezebiliyorsunuz. Şehrin ortasında yerel ürünlerin de bulunabileceği market mevcut, onu takiben St.Thomas Kilisesi’ne geliyorsunuz. Bu kilisenin en büyük özelliği ölümden önce ve sonra Johann Sebastian Bach ile olan bağı. Bach 1723-1750 yılları arasında St.Thomas Kilise okulunda hocalık yapıp kilise müziğini yönetmiş. 1750’de ileri diyabetten vefat eden Bach’ın mezarının da bu kilisede olduğu düşünülüyor. Kaldırımlara taşmış olan kafe ve restoranlarıyla akşam üzeri daha da keyifli hale gelen Leipzig’te, havanın bu mevsimde hiç olmayacak kadar bize bonkör davranmasıyla, şehrin keyfini Alman biraları yudumlayarak biz de tattık. Kimsenin kimseyi rahatsız etmediği, sokak ve insanların tertemiz olduğu karmaşadan uzak sakin bir ortam. Eğer Berlin’e bir nedenle giderseniz mutlaka Leipzig’e de uğrayın derim. Berlin, Almanya’ya defalarca gitmeme rağmen uğramamış olduğum bir bölge! İyi ki gezdim dediğim bir yer oldu. Çok güzel, et Aşkın hüzünlü ve bence çok etkileyici bir şehir. Muhteşem m e tarihi binaları var. Doğu tarafında binaların içlerini bölerek biraz hırpalamışlar, dış tarafları ise bakımsızmış ancak çoğunu elden geçirmişler. Şehrin ortasındaki konser binası harika, onun iki tarafındaki Fransız ve Alman kiliseleri de çok güzel görünüyor. Şehrin tam ortasından geçmiş olan, bazı bölgeleri tarihi anı olarak bırakılan utanç duvarı ise insanın içine müthiş bir hüzün veriyor. Şehrin ortasından yürünen kaldırımlardan geçirilmiş duvar yıllarca kardeşi, anne babayı, yakınları birbirinden ayırmış, insani dramı çarpıcı olarak gösteriyor. Duvardaki açılmış bazı delikler, sevdiklerini görebilmek için çare üretmiş insanların dramı. Şehrin ortasında askerlerle kimlik kontrolleri yapılmış olan yerlerdeki karargahlar, temsili olarak duruyor. İnsan eliyle yapılmış muhteşem güzellikteki bir şehirde yine insan eliyle oluşturulmuş hüzünler ve acılar…. Benim Berlin ile ilgili orada o yenir, bu içilir, şu alınır gibi tanıtımlar yapabilmem mümkün değil. Çok etkilendiğim bu şehirden ayrılırken düşüncem, insanoğlunun aklıyla becerisi birleşirken harikalar yaratabileceği gibi, aynı akılla hiçbir şeyin veremeyeceği kadar birbirine zarar verebileceğiydi… Sağlık ve neşe dileklerimle…
43
BERLİN
Almanya’ya defalarca gitmeme rağmen uğramamış olduğum bir bölge! İyi ki gezdim dediğim bir yer oldu. Çok güzel, hüzünlü ve bence çok etkileyici bir şehir.
KASIM 2011
countryLIFE
Modern Seyyah BİSİKLETİYLE FRANSA’DAN YOLA ÇIKAN 22 YAŞINDAKİ SYLVAİN KEMERBURGAZ’DA KONAKLADI
Kemerpaintball Fransız gezgini ağırladı. Sylvain BRUNET modern seyyahlardan 22 yaşında… Fransa’da yaşıyor. Bir yıl önce bisikletiyle dünyayı turlamak için çıkmış yola.
Y
aşamınızda bunaldığımız zamanlar hep uzak diyarlara gitme zamanda kaybolma hissine kapılırız ya işte Sylvain de bu maceraperestlerden. Fransa, İtalya, Yunanistan derken 1 yılın ardından Türkiye’ye ulaşmış. Karadeniz şeridinden Karaburun’dan yolu Kemerburgaz’a düşen Fransız seyyah ile konakladığı Kemerpaintball’da söyleşi yaptık. Bir gece konaklama yaptıktan sonra keyifli gördüğümüz seyyahımız daha önce hiç Türkiye’ye gelmemiş. İstanbul’da mutlaka görmesi gereken tarihi yarım adayı haritadan gösterirken oldukça Fransız kalan Sylvain ile yolculuğunu konuştuk. Neden Bisiklet diye sorduğumuzda, “Fransa’daki iş yaşamı bana monoton geliyordu sıkıldım, herkes çalışıyor bunaltıcı… Macera istedim, merak ettiğim yerler vardı görmek, insanlarla tanışmak istedim” diyor.. Sylvain, bisiklet yolculuğunun ekonomik olduğunu söylüyor
“Geçimini nasıl sağlıyorsun? Nerelerde kalıyorsun?” dediğimizde “Yanımda çadırım var, dinlenme alanlarına çadır kuruyorum, soğuk havalar için yanımda bolca kıyafet taşıyorum ve şehirlerin belli alanlarında junggling ( janglörlük- top çevirme ) yapıyorum. O bana gelir kaynağı oluyor”. Sylvain, Türkiye’den sonraki rotasını da Suriye, Libya, İsrail, Mısır olarak açıklıyor. Sonrası için de Allah Kerim diyor. Biz merak diyor ve yine soruyoruz Janglörlük nedir? “Özgürlük tarzı! Beceri geliştirme, öğrenme... herşeyi yapabilmek için öğrenmek gerekir sonuçta. Bununla hislerimi tercüme edebiliyorum. Ve özellikle yolda kaldığınızda iyi bir geçim kaynağı olabiliyor”. Eeee ne diyelim pedalına kuvvet yolun hep açık olsun Sylvain… Fransız gezginin mutlaka görülmesi gereken web adresi envievelo.uniterre.com
Yunanistan’da Olympe dağı, (rakım 2912 m)
44
KASIM 2011
countryLIFE
Sonbahar Taylan Kümeli’den
Tüyoları
46
KASIM 2011
countryLIFE
Sonbahar’da taze ceviz ve taze fındık
Ceviz hem taze hem de kuru tüketilebilir. Sonbahar’da vücudun ihtiyacı olan besin öğelerini içerir. C vitamini, B1, B6 ve E vitaminleri açısından da zengin besinlerdendir. 100 gram ceviz 670 kalori verir. Posasının çokluğu nedeniyle bağırsakların iyi çalışmasını sağlar. Yüksek oranda B vitamini içerdiği için sinir sistemini onarır. Kronik yorgunluk sendromunda önerilir. Çünkü beden karbonhidratları enerjiye çevirmek için B vitamini kullanır. Ceviz çok az şeker içerdiğinden şeker hastalarının rejiminde de yer alır. Kolesterolü düşürdüğü ve kalp sağlığı açısından da yararlı olabileceği klinik araştırmalarla saptanmıştır. Fındığın ise protein içeriği yüzde 8,2 olarak bulunmuştur. Bu değer bitkisel kaynaklı proteinler için önemli sayılıyor. İncelenen fındık çeşitlerinde ortalama yağ oranı yüzde 62,7 olarak saptanmıştır. Bu yağın, yağ asitleri bileşiminin yüzde 82’sini oleik asit oluşturur. Son yıllarda yapılan çalışmalarda fındıkta çok yüksek düzeylerde bulunan tek çift bağlı doymamış yağ asidi oleik asidin kanda kolesterolün yükselmesini önlediği ve böylece kalp-damar hastalıklarına karşı koruyucu etki gösterdiği belirtiliyor.
Brokoli bir vitamin deposudur
Ayrıca lahana, karnabahar, ıspanak, marul, pazı, roka, pırasa, soğan, sarmısak gibi kış sebzeleri kanser ve kalp-damar hastalıkları riskini azaltıyor. Sarmısak, soğan, turp ve şalgam gibi sebzelerdeki kükürtlü bileşikler ise kan yağlarının (kolesterol) ve yüksek tansiyonun düşmesinde etkili. Brokolinin yüzde 56, brüksellahanasının yüzde 29, lahananın yüzde 70, karnabaharın yüzde 70 oranında kanser ve kalpdamar hastalığı riskini azaltması içerdikleri glikosinolat maddesine bağlı. Brokoli: Mineral ve demir eksikliğini gideren brokoli vitamin deposudur. Antikarsinojenik (kansere karşı koruyucu) etkisi yüksek, kalsiyum açısından zengin, dolayısıyla kemik erimesine karşı koruyucu, lif oranı yüksek bir besindir. Enginar: Kan şekerini dengelemede, kandaki üre ve kolesterolün düşürülmesinde ve karaciğer detoksunda çok etkili bir sebzedir. Sarmısak: Yüksek tansiyon ve kalp hastalığı riskini azaltır. Bağışıklık sistemini güçlendirici etkiye sahiptir.
47
Lahana bağırsak kanserinden korur
Maydanoz: C vitamini ve demir deposudur. Böbrekleri temizleyici, kan şekerini dengeleyici ve kansere karşı koruyucu etkiye sahiptir. Kereviz: Antioksidan ve sindirim sistemini rahatlatıcı etkiye sahiptir. Kerevize özel kokusunu veren fitalid adlı maddenin kandaki stres hormonunu azalttığı, bu yolla damarların gevşemesini ve tansiyonun düşmesini sağladığı, ayrıca kolesterolü de düşürdüğü belirtiliyor. Lahana: Beyaz lahana en iyi toksin atıcıların başında yer alıyor. İçerdiği antioksidanlar sayesinde bağırsak kanserine karşı koruyucu özelliği vardır. Düşük kalorili, A,B ve C vitaminleri açısından zengin, bol posa içeren ve tohumları idrar söktürücü özelliğe sahip bir bitkidir. Kırmızıbiber: Karotenoidler, flavonoidler, esans yağları ve bol C vitamini içeren kırmızıbiberin yüksek tansiyonu ve kolesterolü düşürdüğü biliniyor.
Pırasa böbrek taşlarını engeller
Karnabahar: Karnabahar hem enfeksiyonlara karşı etkin hem de antibakteriyel özellikte birçok aktif madde içeriyor. Özellikle kronikleşmiş idrar yolları enfeksiyonlarında bilinen en etkili sebzedir. İçerdiği bol miktarda fosfor, özellikle osteoporozu önleyici ve kemik oluşumunu destekleyici etkiye sahiptir. Pırasa: Potasyum, kalsiyum, demir ve fosfor bakımından oldukça zengindir. E, C, B1, B2 ve A vitamini içeriği yüksektir. Pırasa böbrek taşlarının oluşumunu engelleyici etkin maddelere sahiptir. İçerdiği posa sayesinde kabızlıkta tercih edilen sebzeler arasındadır. Ispanak: Başta demir olmak üzere çeşitli mineral tuzları ile A ve C vitaminleri açısından zengin olan ıspanak çok değerli bir besindir. Mide, karaciğer ve pankreas salgılarını uyarır. Ispanakta, demir dışında magnezyum, fosfor, iyot ve vücudun dengesini koruyan mineraller bulunur. Havuç: A vitamininin ön maddesi olan karotenleri içerir. Bu maddenin aktif hale geçmesi için havuçlu salataların mutlaka yağıyla yenmesi gerekir.
Nezle ve grip
Bir bahar havası bir kış havası derken nezle ve gribe yakalanmanın çok kolay olduğu bir mevsimdeyiz. Ama bazı önlemler alarak bu hastalıkların size uğrama ihtimalini azaltabilirsiniz Çocukluğumuzda bahar 21 Mart’ta başlardı. 1 Mayıs’ta okullarımız tatil olur, bahar bayramını kutlardık. Yaz haziran ayında yani okullarımızın tatilde olduğu günlerdeki güneşle bize gelirdi... Ya şimdi? Şubatta bahardan bir gün, haziranda son derece soğuk bir gece, temmuzda yağmur! Böyle havalar bizi daha çok hastalanır hale
KASIM 2011
countryLIFE
getirdi. Gün geçmiyor ki birimiz gripten, nezleden, vücudumuzun kırılmasından bahsetmeyelim. Nezle aslında yılın her mevsiminde görülebilen, değişik virüslerle oluşabilen, kırıklık, burun akıntısı, öksürük gibi belirtilerle seyreden, en fazla bir hafta-10 gün içinde kendiliğinden iyileşen bulaşıcı bir hastalıktır.
uzak durmaktır. Gribe gelince, nezle gibi bulaşıcı bir virüs enfeksiyonu olmakla birlikte ona nazaran çok daha ağır seyreden bir hastalıktır. Genellikle sonbaharın soğuk aylarında başlar ama yaz sonlarında, sıcak aylarda başlayan salgınlar da olduğu saptanmıştır. Hastalık sisli, kapalı, yağışlı geçen günlerden sonra artış gösterir. Grip hastalığına bütün ırk, cins ve cinsiyetler aynı oranda duyarlıdır. Fakat küçük çocuklar ve vücut direnci düşmüş yaşlı ve hasta kişiler hastalığa daha çok yakalanır. Okul, kışla, fabrika, hapishane, bakımevi gibi toplu yaşanılan yerlerde bulaşma kolay olduğundan hızlı bir şekilde yayılır. Sonbahar ve kış mevsimlerinde toplu ulaşım araçlarının, sinema, tiyatro gibi yerlerin hastalığın bulaşmasını kolaylaştırdığı bilinmektedir. Nezlede geçerli olan korunma yöntemleri grip için de geçerlidir. Ayrıca gripte son yıllarda sıkça uygulanmaya başlayan aşının da yüksek oranda koruyuculuğu olduğu görülmüştür. Her yıl salgın yapan influenza virüsü kendi içinde değişiklikler gösterdiğinden o yıl üretilecek olan aşılar Dünya Sağlık Örgütü tarafından yeniden belirlenir. Bu nedenle risk grubundaki kişilerin aşılanması her sonbahar başında tekrarlanmalıdır.
Çocuklar nezleye büyüklere oranla daha çok yakalanıyor
Nezle bütün dünyada yaygındır. Ilıman iklim kuşağında daha çok görülür. Mevsimlerin değiştiği zamanlarda, ani sıcaklık değişiklikleri ile nezle görülme sıklığı artar. Bu nedenle en fazla görüldüğü mevsim sonbahardır. Herkes yılda birkaç kez nezle geçirebilir. Hastalığa yakalanma yaş ve cinsle ilgili değildir fakat çocuklar erişkinlere oranla daha duyarlıdır. Nezle, hapşırık ve öksürükle havaya yayılan virüslerin başka bir insan tarafından solunmasıyla bulaşır. Halsizlik, hafif baş ağrısı, hafif bir ateş, öksürük, gözlerde kızarma, yaşarma, üst solunum yollarında yanma hissi ve burun akması en önemli belirtilerdir. Normal şartlarda kısa sürede geçen hastalık sinüzit, orta kulak iltihabı, zatürree gibi komplikasyonlara neden olursa iyileşmesi zorlaşır ve uzar. Tedavisinde burnu tuzlu suyla yıkama ve C vitamini alınması dışında yapılabilecek çok fazla bir şey yoktur. Bir hafta geçmesine rağmen nezlesinin iyileşmediğini ve durumunun kötüleştiğini fark eden herkes bir doktora gitmelidir. Kapalı, yağışlı havalardan sonra grip vakaları artıyor Hastalıktan korunmak için yapılacak tek şey, nezleli kişilerden ve özellikle hastalığın çok görüldüğü aylarda toplu yaşanan ve sıkışık yerlerden
48
Alınabilecek önlemler Enfeksiyonun çok olduğu zamanlarda ara öğünlerde 1 kivi+10 fındık yiyin. Salatalara bir demet maydanoz doğrayın. Bütün besin gruplarını içeren, yeterli ve dengeli bir beslenme planını uygulayın. Her gün bol sebze ve meyve tüketmeye özen gösterin. Bol sıvı alın. Bitki çaylarından, özellikle ekinezyadan destek alabilirsiniz. Sigarayı bırakın. Sigara içmeyenler sigara içenler kadar nezleye, gribe, öksürük ve boğaz ağrısına yakalanmamaktadır. Nezle ve grip olan kişilerden uzak durun. Enfeksiyona neden olan virüsler öksürme ve hapşırma yoluyla havaya saçılır ve soluduğumuz havadan kolayca bulaşabilir. Bu nedenle hasta kişilerden, kalabalık ve kapalı yerlerden uzak durun. Ellerinizi sık sık yıkayın. Nezle ve grip mikropları telefon, kapı tutamakları ve paradan kolayca bulaşabilir. Gerektiğinde grip aşısıyla önlem alabilirsiniz. KASIM 2011
countryLIFE
Sağlıklı Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen.
1986 yılında Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü’nden derece ile mezun oldu. Klinik çalışmalarında, Zayıflatma, Diabet, Kalp Damar Hastalıkları, Kanser, Sindirim Sistemi hastalıkları, Bebek, Çocuk, Erişkin, Hamile, Emzikli, Menopozlu, P.O.S. beslenmesinde yaptığı beslenme danışmanlığı ile son derece başarılı sonuçlar ve ödüllere layık görüldü. Uluslararası birçok platformda “beslenme” ile ilgili konferanslarda görev aldı. 1999 yılında açtığı Beslenme Danışmanlık Merkezi’nde bireysel özelliklerin ön plana alındığı ve Sentez Diyeti adı altında isimlendirdiği yöntemini geliştirdi. 49
KASIM 2011
countryLIFE
Çoğul Çocuklar Platformu Gönüllüleri Bekliyor
Ülkemizde bilinçli ebeveynlik kavramı gün geçtikçe gelişiyor. Bu gelişimin güzel örneklerinden biri de Göktürk’lü ebeveynlerin kurdukları sivil insiyatif kurumu… Eyüp Belediyesi’nin desteğiyle Göktürk Kültür Merkezi’nde ilk eğitim seminerini gerçekleştiren Çoğul Çocuk Platformu; ikizüçüz-dördüz çocuklara sahip ebeveynlerden oluşuyor. Platformun kuruluş amacını anlatan Serpil Emek, “Çocuklarımızın gebelikten, doğuma, bebeklikten çocukluğa tüm evreleri hakkında birikimlerimizi paylaşarak yaşamsal sorunlarımıza eğitim ve rehberlik desteğiyle çözümler bulmayı hedefliyoruz. Toplumsal değerlerimizde empati gücü kavramına dikkat çekmek gerekiyor. Platform, ikiz ve üçüz çocuklarımızın sağlıklı gelişim periyodunu takip etmek amacıyla kuruldu. Bir batında doğmuş çoğul çocuklara sahip ailelerimizin günlük hayatta yaşamış oldukları sorunların çözümüne katkı sağlamayı amaçlıyoruz. Oluşturduğumuz platformda, eğitim ve öğretim süreçleri, yaşam koçu desteği, beslenme ünitesi, rehberlik hizmetleri, dadı yardımı, bilgi-fikir dayanışması aktiviteleri gibi ailelere günülü hizmetler veriliyor. Ayrıca durumu iyi olmayan ihtiyaç sahibi ailelere de yardımda bulunuyoruz. Platformumuzda gönüllü anneler bizlere destek veriyor” Kurucular kim? Çoğul Çocuklar Platformu Kurucu Başkanı Spiker Serpil EMEK (11 yaşında üçüzleri-erkek) Halkla İlişkiler Başkanı Berna ENGİN (ikizleri-4yaşında 1kız-1 erkek) Proje Uzmanı ve Yaşam Danışmanı Özlem COŞAN, Spor ve Aktivite Başkanı Zeynep TURAN (Üçüzler 7 yaşında 2 kız 1 erkek) Moderatör Spiker Yeliz ÇAKAR Eyüp Belediyesi Psikolog Dolunay HATİPOĞLU Teknoloji ve Tasarım Özgür KAHRAMAN ve üyeler… İletişim TwiterCogulCocuklarPlatformu/Facebook www.cogulcocuklar.com www.multiplechildren.com
50
KASIM 2011
countryLIFE
SİNEMA
Sonbahar-kış sezonun en eğlenceli en romantik en heyecanlı filmleri Cineport’ta sizlerle buluşuyor.
ALACAKARANLIK EFSANESİ : ŞAFAK VAKTİ (THE TWIGHLIGHT SAGA : BREAKING DAWN ) Yapım: 2011 - ABD Tür: Dram, Fantastik, Gerilim, Macera Gösterim Tarihi: 18 KASIM 2011 Stephenie Meyer’ın çok satan ve şimdiden kültleşen Alacakaranlık roman serisinden uyarlanan son filmin ilk bölümünde Bella ve Edward her güçlüğe karşı durarak evleniyorlar. Rüya gibi başlayan günlerden sonra işler Bella’nın hamile olduğunu fark etmesiyle farklı bir yön alıyor. İçinde henüz doğmamış bebek (ya da yaratık) hem kurtları peşlerine takıyor hem de vampir akdini tehlikeye sokuyor. HAYAT SANA GÜZEL (THE CHANGE UP) Yapım: 2011 - ABD Tür: Aile, Gençlik, Komedi, Gösterim Tarihi: KASIM 2011 Çocuklukları birlikte geçmiş iki kanka Mitch ve Dave, yıllar içinde yavaş yavaş birbirlerinden kopmuşlardır. Dave evli, çocuklu ve meşgul bir avukat olmuştur. Mitch ise evlenmemiş, sorumluluk almamış, doğru düzgün çalışmamıştır bile. Mitch Dave’in hayatına imrenir, hoş bir karısı, tatlı çocukları ve yüksek maaşlı bir işten daha güzel ne olabilir? Dave ise, Mitch’in tasasız hayatına imrenmektedir. Bir gece birlikte içmeye çıkarlar ve ertesi gün birbirlerinin bedenlerinde uyanırlar. BİR GÜN (ONE DAY) Yapım: 2011 - ABD, Fransa, İngiltere Tür: Dram, Komedi, Romantik Gösterim Tarihi: KASIM 2011 Emma (Anne Hathaway) ve Dexter (Jim Sturgess) birbirlerine tamamen zıt sosyal yapılardan gelen iki genç insandır. Emma işçi
sınıfı bir aileden yetişmiş, hayata dair devrimci ruhu olan bir genç kızdır. Dexter ise baba parası ile okuyan, çapkın ve eğlenceden başka bir şeyi umursamayan biridir. İkilinin yolları üniversiteden mezun oldukları gün kesişecek ve 15 Temmuz tarihi uzun yıllar sürecek bir arkadaşlığın başladığı gün olacaktır. Onların hayatları bazen beraber bazen uzak diyarlarda akıp giderken, her yıl 15 Temmuz’da aralarındaki ilişkinin seyrine de tanık oluruz. Mutlulukları, hüzünleri, umutlarıyla geçen 20 yılın ardından tanıştıkları mezuniyet gününün gerçek anlamını da anlayacaklardır... DEDEMİN İNSANLARI Yapım: 2011 - Türkiye Tür: Aile, Dram, Gösterim Tarihi: 25 KASIM 2011 Çağan Irmak, Babam ve Oğlum ile çok başarılı olduğu sulara, Dedemin İnsanları ile geri dönüyor. Dedemin İnsanları, küçük bir kasabada yaşayan on yaşında bir çocuk ve dedesi aracılığıyla, bir ailenin ve bir ülkenin geçirdiği büyük değişimi anlatıyor. Filmin mübadele yıllarına uzanan hikayesi I. Dünya Savaşı ile değişen, parçalanan hayatları sinemaya taşıyor. ÇILGIN APTAL AŞK (CRAZY STUPID LOVE) Yapım: 2011 - ABD Tür: Dram, Komedi, Romantik Gösterim Tarihi: KASIM 2011 Dışarıdan bakıldığında Cal Weaver’ın (Steve Carell) kusursuz bir hayatı vardır. Mükemmel bir işe, harika bir eve sahiptir ve gençlik aşkı karısı olmuş, ona sevimli çocuklar vermiştir. Fakat Cal’in gördüğü Amerikan rüyasından karısı Emily’nin (Julianne Moore) onu aldattığını ve dahası ayrılmak istediğini öğrenerek uyanır. Artık 40’ında yalnız bir adam olan Cal çapkınlıkta ve flörtleşmekte bir barda tanıştığı
genç Jacob (Ryan Gosling) kadar iyi değildir. Jacob, Cal’a bekar bir hayat sürdürmenin püf noktalarını öğretecektir. ANADOLU KARTALLARI Yapım: - 2011 - Türkiye Tür: Dram, Macera Gösterim Tarihi: KASIM 2011 Onur, Ayşe, Mustafa, Tunç ve Fatih. Onlar, gökyüzüne hakim birer pilot olma hayaliyle yaşayan genç havacılar. Hayalleri yükseklerde fakat hedefe giderken yaşadıkları bin türlü zorluk, aile, sevgili hasreti, dostlukları, havada olmak için yaptıkları fedakarlıklar ve birbirleriyle rekabetleri ne kadar çetin bir yola çıktıklarının da göstergesi olacak. Binbaşı Kemal Tanaçan’ın deneyimi ve desteği sayesinde eğitimden geçen beş genç için Uluslararası Anadolu Kartalı Tatbikatı, hayatlarını tamamen değiştirecek çok büyük bir deneyim olacaktır. JOHNNY ENGLISH ‘İN DÖNÜŞÜ (JOHNNY ENGLISH REBORN) Yapım: 2011 - Fransa Tür: Aksiyon, Casusluk, Komedi, Macera Gösterim Tarihi: KASIM 2011 Gizli ajanların ‘en tesadüfiİ olanı Johnny English, küllerinden doğarak geri dönüyor! Bu sefer dünya büyük bir kaosun eşiğinde zira Çin Halk Cumhuriyeti Başkanı uluslararası bir suikast örgütünün tehdidi altında. Asya’da gözlerden uzak bir hayat sürerek üstün yeteneklerini geliştiren gizli ajan Johnny English’e dünyanın bir kez daha ihtiyacı var. KGB, CIA ve hatta MI-7’nin bile dahil olduğu bir komplo ağını çözmek için yüksek teknoloji donanıma ihtiyacı olan ajan Johnny, uluslararası düzenlenecek üst düzey bir konferans öncesi elindeki bütün numaraları kullanmak zorunda.
Rezervasyon 0212 322 31 04 İstanbul Cad. Telekom Sok. Sinasos İş Merkezi No: 2/1 Göktürk-Eyüp/İstanbul e-mail : rezervasyon@cineportsinemalari.com ve web sitemiz : www.cineportsinemalari.com e-mail : rezervasyon@cineportsinemalari.com www.cineportsinemalari.com
51
KASIM 2011
countryLIFE
“Kansersiz Yaşam Derneği Kurucu Başkanı” ve “İtalyan Umberto Veronesi Vakfı Türkiye Temsilcisi”
Dida Kaymaz 52
KASIM 2011
countryLIFE
Bİze İşİnİzden ve kendİnİzden bahseder mİsİnİz sİzİ kısaca tanıyalım? İlk öğrenimime İzmir Amerikan Koleji’nde başladım ardından burslu Bilkent Ekonomi ve ODTU’de İşletme master ımı tamamladım. 2000 yılında İtalya’ya giderek İtalyanca eğitimi aldım ve halen yaşamımın yarısını İtalya’da geçiriyorum. Türkiye’de şu anda bana para ve madde ile asla verilemeyecek, alınamayacak, sahip olunamayacak tatmini, mutluluğu ve gücü veren bir iş ile meşgulum. Para kazanmadan “iş” olur mu diyorsanız; cevap: Eğer bir kanser hastası iseniz ve yaşam koşullarınız belli seviyelerin üzerinde ise, size “6 ay yaşayacaksın” diyen doktorlardan sonra 6 yılı geride bırakıyorsanız; EVET
Kendime yatırım yapmayı, kişisel gelişimi, gündemi her yönden yakından takip etmeyi “kendime saygı” olarak algılıyorum.
Ben “Kansersiz Yaşam Derneği Kurucu Başkanı” ve “İtalyan Umberto Veronesi Vakfı Türkiye Temsilcisi” yim. İtalya’daki tedavi sürecimden sonra Türkiye’ye geldiğimde, burada yapılacak çok şey olduğunun farkına vardım. Yurt dışındaki sosyal sorumluluk projeleri, bilimsel çalışmalar, bilim atölyeleri ve dünya konferanslarını Türkiye’ye taşıyorum.
Hangİ tür müzİkten hoşlanırsınız? Çok fazla müzik ayırt etmem ama evime aldığım cd lerden yola çıkacak olur isek; Healing, Klasik, Jazz, Latin ve Türk Sanat Müziği.
Türkiye’de ise erken tanı ve korunma, hasta yakını ve hasta ilişkileri, kadın ve çocuklar, doktor ile iletişim öncelikli önem verdiğim konular.
Evde severek yaptığınız 3 Şey nedİr? Her türlü spor müsabakalarını izlemek ama özellikle golf, tenis ve İspanya-İtalya Futbol Ligleri, evdeki çalışma odamda vakit geçirmek ve vazgeçilmez dvd gecelerim.
Globalleşen dünyada başarınızı artıracak motİvasyon çalışmalarınız hakkında neler söylersİnİz? Motivasyon bir diğer adı ile güdülenme kelimesi Latincede hareket ve bir hedefe doğru yönelmek anlamına gelen ‘mot’ kökünden türetilmiştir. Motivasyon, insanların belirli bir amacı gerçekleştirmek için davranışa geçmeleri olarak tanımlanır. Bir organizma olarak her gün çeşitli davranışlarda bulunuruz. Hiçbir davranışın gelişi güzel ve kendiliğinden olduğu söylenemez. Organizmayı davranıma sevk eden bir sebep ya da sebepler vardır. Ben motivasyonumu yüksek tutabilmemi sürekli “sebeplerim ve hedeflerim olması” na bağlıyorum. Bilme ve başarma isteği gibi insani dürtülerle hareket ediyorum. Kendime yatırım yapmayı, kişisel gelişimi, gündemi her yönden yakından takip etmeyi “kendime saygı” olarak algılıyorum. Yaşamak, farkında olmak ve saygı beni besliyor.
En son okuduğunuz kİtap İçİn neler söylersİnİz? Son okuduğum kitap, Dünyaca ünlü Alman Psikoterapist ve filozof “Bert Hellinger” e ait “SEVGİYLE YÜKSELMEK; bir oluş felsefesi” adlı kitap. Kitapta son yirmi yıl içerisinde Bert Hellinger tarafından geliştirilen ve tüm dünyada uygulanan Aile Konstelasyon çalışmaları tekniği ile psikoterapinin tıkandığı noktalarda, insan ruhuna şifa veren bir bakış açısı anlatılıyor. Sistemde insan ruhunun sevgisi, her birimizin kendimize göre geliştirdiğimiz “İyi ve Kötü algısıyla” sınırlandırılan sevginin çok daha ötesinde olduğunu anlatıp; insan ilişkilerinde kendi kendimize bilerek ya da bilmeyerek koyduğumuz sınırları aşmamızı sağlayacak temel içgörülerin kaynağına doğru sizi sürüklüyor. Kendimize yapacağımız bir yolculuk olarak adlandırabilecek bir kitap.
İşİnİzdekİ başarı ya da başarısızlıklarınızı nasıl karşılar ve hangİ b planını uygularsınız? Başarı ya da başarısızlığı göreceli kavramlar olarak algılıyorum. “Başarısızlık” algısına sahip değilim. Eğer ki bir şey olmuyor ise; “olmaması gerektiği için olmuyor” diye düşünüyorum. Ve yerine çok daha iyisinin geleceğinden şüphe etmiyorum. Her “şer” de bir “hayır” olduğunu kabullenmiş bir bireyim. Ayrıca yaşam seçimlerden ibaret.. Seçtiğimizi yaşıyoruz. Dolayısı ile yaşamak istemediğimi seçmiyorum
Gerçekleşen hayallerİnİz ve bundan sonrası İçİn düşlerİnİzİ bİzİmle paylaşır mısınız? İnsan yaşadığı sürece hayal kurar… Hayal ederek yaşayan ve hayallerimi gözümde canlandıran bir kadınım. Belki de bu yüzden hızla gerçek oluyorlar öncelikle “yaşamak” 53
bir hayaldi ve son 6 yıldır her gün bunun için şükrediyorum. En büyük hayalimdi diyebilirim. Bundan sonraki hayallerim ise çoğunlukla Türkiye’de temsil ettiğim “Kansersiz Yaşam Derneği” projeleri ve Uluslararası platformda temsil ettiğim “Umberto Veronesi Vakfı” nın bilimsel çalışmaları ile ilgili. Türkiye’de kansersiz bir yaşam için uluslararası bir gençlik kampı düzenlemek istiyorum. Ve Umberto Veronesi Vakfı’nın dünya konferanslarını İstanbul’a taşımak… Sanırım kendimle ilgili de bir hayalim var, İspanya’da Luis Miguel’ in canlı konser performansını izlemek ve en sevdiğim parçalardan olan “usted es la culpable” ve “Historia de un Amor” da dans etmek
Yaşam felsefenİzİ hangİ cümleyle anlatırdınız?
Her gün, dolu dolu yaşamayı veya tersini “tercih etmek” zorunda olduğumuzu kabul edelim. Sonuç olarak önemli olan “takınılan tavır” dır. Her şeyde nasıl olursan ol, nasıl hissedersen hisset, diğerleri seni nasıl görürlerse görsünler, nasıl yaşarsan yaşa “KARARI SEN VERECEKSİN”. Yaşamlarının ve yaptıkları işlerin pozitif yönünü görmeyenler yaşadıklarını “başarısızlık” olarak adlandırma yanılgısına mahkum olurlar. KASIM 2011
countryLIFE
FATMA TAŞ AİLE DANIŞMANI www.ilgidanismanlik.com bilgi@ilgidanismanlik.com 0216 567 69 80
DEPREM PSİKOLOJİSİ Deprem herkes için stres sayılan bir durumdur. Kişilerin yüklediği anlam yapısına bağlı olarak tepkiler değişir. Bir depremde üç dönemi yaşanır. Şok, Pasifleşme ve Toparlanma dönemi… Şok; mağdur olan kişi psikolojik şoktadır. Şaşkın, sersemleşmiş donakalmıştır. Amaçsızca dolaşır ve yaralarının acılarının farkında değildir. Kaza kurbanlarına yardımcı olma çabası içindedir. Şok tepkisi, Psikolojik savunma mekanizmasıdır. Bir iki gün sürebilir. Bazı bireylerde panik ve çılgınca davranışlar sergiler. Ben merkezcidirler. İkinci, üçüncü kattan atlayabilirler. Pasifleşme; Mağdur kişiye telkine açık ve edilgen değildir. Sakindir. Yardıma gelenleri dinler ve onların dediklerini yapmaya çalışır. Basit işleri yapamayacak kadar yetersizdirler. Kişi sanki çocukluğun pasif ve bağımlı yıllarına dönmüştür.
Toparlanma; kaygı düzeyi çok yüksektir. Telaş ve heyecan vardır. Olayı düşüncelerinde ve rüyalarında görüyor; irkilme, korku, duyarlı sıçramalar, uyku düzensizlikleri, olaylara dikkati artmıştır. Abartma eğilimi fazladır. Yetersizlikleri, şikayetleri vardır yardımların yetersizliğinden yakınır. 1 -2 gün içinde geçer. Depremin yol açtığı ruhsal sorunları ve önemli bulguları sıralarsak; Travma sonrası stres ve depresyon rahatsızlıkları gözlemlenir. Aile içi şiddette deprem bölgesinde artışlar olur. Ani irkilme, tepkisel yaklaşım, her an deprem olacakmış gibi davranma vardır. Depremi yaşadığı alandan ayrılmama vardır. Vietnam sendromu yaşar. Yakınlarını kaybeden depremzedeler mezar ziyaretleri yapamaz.
Deprem sonrası eşlerde tahammülsüzlük ve tartışma gözlenir. Prefabrik evlerde deprem sonrası yaşayanlarda ruhsal durum ve davranış bozukluğu gelişir. Travma nedir? Ne tür tepkilere yol açar? Bireyin varlığını doğrudan tehdit eder; korku veren yaşantıdır. Marmara Depremi gibi büyük çapta yıkıcı olan doğal afetler ise büyük travmalar olarak ele alınır. Günlük yaşamı etkilerken kayıplara katlanmak çok zordur. Depremden bir sene sonra doğru olarak yüzde 25 iyileşme olur. Depremden iki sene sonra insanlarda yaklaşık olarak yüzde elli iyileşme gözlemlenir. Deprem bölgesinde hastanenin acil servislerine başvurular artar. Bunlar baş ağrısı, mide ağrısı, göğüs ağrıları, çarpıntı, kolit ve psiko metrik rahatsızlıklar olarak kayda geçer.
Fatma SEZER ÇIRAKOĞLU İngilizce Öğretmeni Çamlık cad. Ravza Sit. GÖKTÜRK TEL: 0532 6327365 cirakoglu_fatma@yahoo.com
SANAT VE DİL “When shall we three meet again In thunder, lightening, or in rain?” “Biz üçümüz bir daha nerede buluşacağız, Gök gürültüsünde mi, şimşekte, yoksa yağmurda mı?” Shakespeare’in ünlü eseri Macbeth yukarıdaki dizelerle başlar ve insanı her kelimesiyle büyüler. Eserin büyüsü öylesine büyür ki, eser yazıldığı dilin sınırlarını aşar, keşfedilmedik coğrafya bırakmaz. Shakespeare sanatını dille o kadar güzel
54
buluşturmuş ki, sanatıyla aynı zamanda kendi dilinin ölümsüzlüğünü de sağlamış. Eserlerinin yükselişi aynı zamanda İngilizcenin yükselişi olmuş. Shakespeare’den sonra artık İngilizce dünyanın ortak dili olmuş. Eskiden farklı dilleri konuşan insanlar aralarındaki ticareti kolaylaştırmak için ortak bir dilde buluşmuş ve bu dile “Lingua Franca” (Frenk dili) demişler. Zamanında Fransızca’nın Lingua Franca olarak anıldığı dönemlerde, edebiyat, şiir, tiyatro, soneleriyle artık İngilizce sahneye çıkmış ve Lingua Franca tahtına hiç inmemek üzere oturmuş. Zamanla İngilizce evrensel sanatı anlamanın, evrensel sanatla bütünleşmenin de şartı olmuş. Günümüzde İngilizce sadece ticari, ekonomik amaçlarla değil, gelişen, değişen dünyaya entegre olmanın yolu durumunda. İlgilendiğimiz tüm sanat dallarında başka bir
coğrafyada o sanatın nasıl yaşandığını anlamak, görmek için İngilizce yegane kılavuzumuz. En çok okunan kitaplar, en çok dinlenen müzikler, şarkılar, en çok izlenen filmler, en çok seyirci toplayan tiyatrolar, kapımızdan içeri hep İngilizceyle giriyor. Bu durum diğer yandan bizlere İngilizceyi özümseyerek öğrenmememiz için büyük bir şans oluyor. İngilizceyi sanatın yardımıyla geliştirmek her zaman elimizde. Çocuklarımıza İngilizceyi şarkılarla sevdirmek, filmleri orijinal dili ile izletmek bu konuda yapabileceklerimizden sadece birkaçı. Sanat ve dil; birbirinden ne kadar ayrı gibi görünse de aslında birbirine o denli yakın iki kavram. İkisi de birbirinin devamı, ikisi de birbirinin dili. *Lingua Franca: Lingua franca veya Sabir, “ farklı dil konuşulan toplumlarda, insanların birbirini anlamak amacıyla kullandığı ortak dil.
KASIM 2011
countryLIFE
Eğitim Rehberi Neda SOYDAN 0212 322 85 30 nedasoydan@gmail.com
Hayal Kurma Teknikleri
PİDE SAMPİ’de YENİR! Adını Samsun’un ünlü pidesinden alan SAMPİ, tüm yurda yayılmış zincir mağaza konsepti ve kurumsal yapısı ile sektöründe ilk pide markası olma özelliğine sahip. 1989 yılından bugüne ünlü Samsun pidesini orijinaline sadık kalarak hazırlayan SAMPİ, call center ve online sipariş sistemi, tecrübeli pide ustaları, deneyimli yönetim kadrosu ve servis elemanları ile 22 yıldır pide severlerin hizmetinde… Pidelerin hazırlanışında tamamen doğal malzemeler kullanılıyor. Kıymalıdan ıspanaklıya, kavurmalıdan tel peynirliye her damak zevkine uygun tatta hazırlanan pideler açık ya da kapalı olarak sunuluyor. Pidenin sırrı özel hamurunda, taze, zengin malzemesinde ve hepsini birleştiren özel formülünde. Kuşbaşılı, kıymalı, sucuklu, pastırmalı gibi klasik lezzetlerin yanında değişik kombinasyonlarla pidenin içeriğini pide severin damak lezzetine bırakan SAMPİ’de, turşu kavurma, mamelika, mısır ekmeği gibi Karadeniz’e özgü özel lezzetler yanında salata çeşitleri ve künefe, çikolatalı sufle gibi özel tatlılar da beğeniye sunuluyor.
55
Çok uykunuz olduğunda ve yapmanız gereken önemli bir şey olduğunda ne yaparsınız? Ah uyku ne tatlı gelir öyle zamanlarda insana, yastık, yorgan resmen çağırır, beyin yavaş yavaş uyuşur. Ben de bu yazıyı böyle bir anımda yazıyorum işte. Gözlerim tam kapanmak üzereyken bir hayal kurdum. Hayalimde bir sınıf dolusu öğrenci, karşılarında öğretmen olarak ben ve tahta yerine havada boşlukta sallanan parlak renkli dev yazılar. Havada sallanan şey aslında dersin adı: “Hayal Kurma Teknikleri”. Hayalim hangi geleceğe ait bilemiyorum ama belli ki ters giden bir şeyler olmuş ve okullarda artık bu derse ihtiyaç duyulmaya başlanmış! Hayalimle beraber silkinip yazmaya odaklandım. Nesil karşılaştırması yapmak pek nahoş bir durum fakat arada kendimi alıkoyamıyorum!-Ben çocukken hayal kurmaya epey vaktim olurdu. Kucağımda kitabım kanepede yayılırken gözlerimi tavana diker ya da daha iyisi sımsıkı kapar envai çeşit renk renk hayaller kurmaya başlardım. Kendi hayallerime olan sevgimden dolayı, diğer kişilerin hayallerine de hep çok saygı duydum. Hiç anlayamadığım hayallere bile (mesela gelinlik modeli hayalleri) saygıda kusur etmedim. Çünkü paylaşım deneyimlerimden, benimkilerin de başkası için pek anlaşılır olmadığını artık kavrayabiliyorum. Ne var ki, kitapla; hikayeler, masallar ortalarda dolanırdı, neye ulaşmak istediğimizin resmi önümüzde olmadığından, ulaşmak istediğimiz şeyleri bile kendimiz uydurur, kafamızda kurardık. Derslerimiz çoğu zaman ezbere dayalı ve ultra-sıkıcı olurdu dolayısıyla derste kurulan kaçamak hayallerin tadı bile bambaşka olurdu! Bugün kendi yaş grubumdaki insanlara baktığımda, ivmelenmiş zamana yetişmeye çalışırken bile bir yandan hala bir hayal kurma çabası ve heyecanı yakalıyorum. Uzun bir uçuşta bulutlara bakarken, çocukları yatağa göndermeyi başardıktan sonra (!) kahve fincanına ulaşabildiğimiz o günün en güzel dakikalarında, trafikte radyoda bize eskiyi hatırlatan bir şarkıyla beraber hayallerimize uzayıp gidebiliyoruz. Peki ya çocuklarımız ne durumdalar? Ben bizimkilere; affınıza sığınarak “çoktan seçmeli çocuklar” diyorum. Hazır Legolar yapıyorlar; resimlerine bakıp talimatlara uyarak kapaktaki resmin aynısını çıkarmaya çalışıyorlar. Model dergilerinde kız bebeklere standart şablonlar kullanarak elbiseler tasarlıyorlar. 3D oyunlarda saraylara giriyorlar ve X-box ile kayak kayıyorlar. Kaymak istedikleri dağların manzarasını “çoktan seçmeli” seçiyorlar; ağaçlı mı, olsun, göle mi insin? Tüm bu teknolojik gelişmeler muazzam bir ilerleme sağlarken, hayaller ufalanıp dağılıp kayboluyor. Ne var ki, sanat, bilim, hangi konu olursa olsun bizlerin hayatında iz bırakmış insanların hayatlarını okuduğumda, muazzam hayallerle karşılaşıyorum. Kafalarında dünya üzerinde olmayan şeyleri çizmiş ve tasarlamışlar. Nicola Tesla, Einstein, Mozart, Bernard Shaw. Madem hayallerimiz kadar varız ve hayallerimiz kadarız, o zaman gelecek nesillerde Hayal Kurma Teknikleri derslerine ihtiyaç kalmadan, çocuklarımızla hayaller kurmaya zaman ayırmalıyız. I-Pad’de bir kitap okuyorsa -Sen olsan kitabın konusunu nasıl değiştirirdin; ya da X-box oynarken – Oyunun sahnesini nasıl tasarlasan daha güzel olurdu gibi beklenmeyen ama hayallere yol açan soruları hayatımızdan eksik etmemeliyiz. Yazıyı sıkılmadan sonuna kadar okumuş birileriniz varsa, yaş, konum, cinsiyet ayrımı yapmadan şu soruyu kendinize sormanızı rica ediyorum; En son nelerin hayalini kurmuştum? Ve şimdiki hayalim nedir?? Hayallerinize kavuşmanız dileğiyle!
KASIM 2011
countryLIFE
57
KASIM 2011
countryLIFE
Banu’yla devr-i alem
FİNLANDİYA
Hazırlayan: Banu Kılıç
58
KASIM 2011
countryLIFE
Uçakla havalimanına henüz yaklaşırken yemyeşil sayısız gölleri ve doğası ile sizi sıcacık saracak bu soğuk Kuzey Avrupa ülkesi Finlandiya… Gerçekte nefes almanın ne demek olduğunu anlayacaksın yaşayan nefes alan doğasında… Kusursuza yakın saflıkta güzel bir ırk sizi karşılayacak burada… Mesafeli görünse de yardım istendiğinde sıcacık gülümseyecek size… 59
KASIM 2011
countryLIFE
Alabildiğine düz arazi yapısıyla sokakları arşınlayan ya da bisikletin pedallarını çeviren bacaklarınız yorulmayacak… Etrafı gezinirken modern sanata olan ilginin, vitrinlerdeki süs eşyalarından tutun da binaların mimarisine kadar olan yansımalarını görmek sizi mutlu etse de, ülkemizde bunları sadece bienallerde görmek biraz üzecek sanırım... Torni nin üst katındaki Ateleljee bar’a çıkıp kahvenizi yudumlarken gökyüzündeki grinin en tatlı tonuyla danseden Helsinki koca bir kartpostal misali karşıdan size bakacak… Baltık denizi kıyısında şirin bir cafe’de mola verip Pulla tatlısını tadacak bu lezzeti unutamayacaksınız.. Peki ya odun saunada ter atıp ardından ağaçların yeşil gölgesinde daha da yeşile bürünmüş gölde yüzme fikri... Çılgınca değil mi? Denemek isteyeceksiniz… Minik bir botla Sirpalesaari adasına geçip güneşin batışını izlerken Cider içeçeği size eşlik edecek an bitmesin isteyeceksiniz... Adadaki Saari restoranında balık yemeği unutmamalı...Popüler bu mekanda yan masanızda Nokia ailesi üyelerini görme şansınız çok yüksek… Gece yolunuz mutlaka A21 Cocktail Lounge’e düşmeli… Birbirinden leziz kokteyler eşsiz sunumlarıyla başınızı döndürecek tıpkı gökkuşağının tüm renklerini gecede bulmak gibi… Seveceksiniz burayı… Ama bir sır vereyim… Özleyeceksiniz İstanbul’u, boğazı, yarımadayı, trafiği... Döneceksiniz evinize akılda kalan güzel anılarla… Her tatil bir kaçış ve her kaçış bir özlem değil midir!..
58
KASIM 2011
countryLIFE
Başkent Helsinki kocaman caddeleri, parkları, alışveriş merkezleri, Rus harbinden sağ çıkmayı başarmış tarih kokan binaları ile karşılayacak sizi… Binaların, caddelerin sayısız yeraltı tünelleriyle birbirine bağlı olduğunu görünce şaşıracak ama bu güzel ülkede kış mevsiminin çetin geçtiğini hatırlayıp şaşkınlığınız kısa sürecek...
61
KASIM 2011
countryLIFE
Uzm. Dr. Cemile ERTAN, Dermatoloji Göktürk Florence Nightingale 0212 322 63 22
Dermatokozmetoloji’de Lazer Uygulamaları Merkezimizde yapılan lazer uygulamaları nelerdir? Fraksiyonel Medikal Lazer Teknolojisi Er:YAG Lazer ile cildin yenilenmesi: Ciltteki kırışıklıklarının, çatlaklıkların ve lekelerin düzeltilmesi, kolajen yenilenmesinin desteklenmesi, akne izlerinin giderilmesi. Özel Scanner ile yüksek hasta konforlu Medikal Lazer Teknolojisi Nd: YAG Lazer: Kolajen yenilenmesinin desteklenmesi ve yüksek hız ile istenmeyen tüylerin acısız ve ağrısız giderilmesi. İleri Medikal Lazer Teknolojisi: Tırnakta mantar hastalığının tedavisi. Medikal Lazer Teknolojisi: Bacaklardaki yüzeyel varislerin tedavisi. Medikal Lazer Teknolojisi ile kombine tedavinin faydaları: Akne Rosacea, Akne, siğiller ve kanser dışı deri oluşumların tek başına veya kombine tedavi edilerek tedavi süresinin kısaltılması veya etkisinin arttırılması. Son dönemde merkezimize erken yaşlanmayı önleme, akneye bağlı izleri ve güneş lekelerini giderme, kozmetik amaçlı çeşitli lazer uygulamaları konusunda gelen taleplerde önemli bir artış gözlemledik. Göktürk Florence Nightingale Merkezimize gelen hastaların konuyla ilgili sık sordukları soruları aşağıdaki gibi özetleyebiliriz. Lazer’in yeni tedavi alanları var mı? Evet, örneğin ileri lazer teknolojisiyle tırnak mantarını ilaç kullanmadan tedavi edebiliyoruz. Bu yöntem hem ağrısız, hem de yan etkisi olmayan bir tedavi yöntemi. Özellikle profesyonel sporcularda uyguluyoruz. İnatçı, kalınlaşmış tırnaklarda ve / veya yüksek kan yağları nedeni ile ilaç tedavisi veremediğimiz hastalarda lazer bize güvenli ve hızlı tedavi imkanı sağlıyor.
Akne izlerinin lazer ile düzeltilmesinin avantajları var mı? Dermabrazyon ve kimyasal peeling gibi soyma yöntemleriyle ancak tek tip uygulama yapılabiliyor. Oysa akne izleri tek tipte değil. Yer yer küçük çukurlar ve/veya tepecikler şeklinde karşımıza çıkıyor. Tek tipte soyma yöntemlerinde sonuç alabilmek için bu yöntem ya sık tekrarlanmalı ya da derin ugulama yapılmalıdır. Ancak bu hem kişinin çok zamanını alıyor, hem de yaranın iyileşme süresini uzatıyor. Akne izlerinin aradaki sağlıklı deriye hasar vermeden lazer ile son derece etkin ve güvenli bir şekilde düzeltilmesi mümkündür. Ablatif (soyucu) etkisiyle Er: YAG lazer ile tepecikler soyularak düzeltilir. Çukur olan yerlerde ise Er: YAG lazerin fraksiyonel uygulamasıyla mikro-spot atışlar yapılır, kolajen yenilenmesini tetiklenerek dokunun yenilenmesi ve elastikiyetinin geri kazanması sağlanır.
Çocuğuma lazer ile epilasyon yaptırabilir miyim? Teorik olarak ergenlik çağına ulaşan kişiler istenmeyen tüyler çok açık renk olmadığı takdirde lazer ile epilasyon uygulamasına uygundur. Ancak biz mecbur kalmadıkça, hormonal aktiviteye bağlı olarak vücuttaki değişim sürecinin tamamlanmasını beklemeyi öneriyoruz.
Lazerde son yenilikler nelerdir? Özellikle cilt gençleştirmede scanner ile cilde uygulanan fraksiyonel lazerde ufak kareler halinde otomatik tarama sayesinde son derece hızlı ve kontrollü mikro-spot atışlar yapılmaktadır. Bir yandan peeling etkisi olan bu yöntem ile aynı zamanda ciltte yeni kolajen üretimini tetikliyoruz. Böylece hem kırışıklıkları düzeltiyoruz, hem de cildin elastikiyetini arttırıyoruz. Bu yöntem göz çevresi kırışıklıklarda çok etkili oluyor. Bu uygulamanın en önemli farkı mikro-spot atışların arasında sağlam cildin bırakılması sayesinde oluşan kızarıklığın 2-3 gün içerisinde geçmesi ve kişinin günlük hayatına devam edebilmesidir. Bu yöntemi özellikle çalışan hastalarımız tercih ediyor.
62
KASIM 2011
countryLIFE
Psikiyatrist Dr. Dr. R. R. Sabri Sabri YURDAKUL Psikiyatrist
ABDİ İPEKÇİ İPEKÇİ CD. CD.IŞIL IŞILAPT. APT.NO.5 NO.5 K.1 K.1 D.1 D.1 NİŞANTAŞI NİŞANTAŞI \İSTANBUL \İSTANBUL 00 212 212 219 219 04 04 89 89 00 212 212 296 296 0510 0510 0532 0532 611 611 73 73 97 97 ABDİ syurdakul@psikiyatri.com www.psikiyatri.com www.psikiyatri.com syurdakul@psikiyatri.com
Panik önlenebilir bir hastalık mıdır? Psikiyatrinin en en korkulan korkulan hastalığı hastalığı olan olan panik panik Psikiyatrinin bozukluktan korunmak, korunmak, böyle böyle bir bir hastalık hastalık bozukluktan ortaya çıktıktan çıktıktan sonraki sonraki tedaviden tedaviden çok çok ama ama ortaya çok daha daha kolay kolay olup olup kişinin kişinin sadece sadece yaşamına yaşamına çok dikkat ederek ederek bunu bunu sağlaması sağlaması mümkündür. mümkündür. dikkat Panik bozukluk bozukluk vücudun vücudun bir bir alarm alarm reaksiyonu reaksiyonu Panik olup vücut vücut düzeninin düzeninin bozulduğu bozulduğu durumlar durumlar olup panik atağı atağı tetiklemekte tetiklemekte ve ve panik panik ataklar ataklar panik bir kez kez gelmeye gelmeye başladıktan başladıktan sonra sonra atakların atakların bir sıklığı ve ve şiddeti şiddeti giderek giderek artmakta, artmakta, kişi kişi bir bir atak atak sıklığı geçirdikten sonra sonra tekrar tekrar atak atak geçirir geçirir miyim miyim geçirdikten korkusu ile ile panik panik içinde içinde yaşamaktadır. yaşamaktadır. Yoğun Yoğun korkusu bir göğüs göğüs ağrısı, ağrısı, mide mide bulantısı, bulantısı, çarpıntı, çarpıntı, bir karında ağrı, ağrı, aşırı aşırı bir bir ter ter basması, basması, bayılma bayılma karında hissi, el el ve ve ayaklarda ayaklarda uyuşma, uyuşma, deliriyorum deliriyorum hissi, korkusu panik panik atağa atağa eşlik eşlik eden eden fiziksel fiziksel bebekorkusu lirtilerdir. Bu Bu belirtilerin belirtilerin özelliği özelliği kalp kalp krizinde krizinde lirtilerdir. yaşanan belirtilerin belirtilerin aynısı aynısı olup olup sadece sadece nedennedenyaşanan inin psikolojik psikolojik olmasıdır. olmasıdır. inin
Panik bozukluğu bozukluğu tetikleyen tetikleyen faktörlerin faktörlerin Panik başında uykusuzluk, uykusuzluk, aşırı aşırı yorgunluk yorgunluk ve ve başında moral bozukluğu bozukluğu durumları durumları gelmekte gelmekte bunu bunu moral ise sırası sırası ile ile açlık, açlık, arka arka arkaya arkaya fazla fazla sigara sigara ise içme, aşırı aşırı alkol alkol ile ile birlikte birlikte aşırı aşırı yemek yemek yeme yeme içme, almaktadır. Bu Bu etkenlerden etkenlerden uzak uzak durmak durmak almaktadır. panik bozukluğa bozukluğa yakalanma yakalanma riskini riskini çok çok panik büyük oranda oranda azalmaktadır. azalmaktadır. Bütün Bütün önlemönlembüyük lere rağmen rağmen panik panik bozukluk bozukluk olduysa olduysa zaman zaman lere geçirmeden alınacak alınacak önlemler önlemler ve ve uygun uygun tetegeçirmeden daviler ile ile hastalık hastalık ilerlemeden ilerlemeden hemen hemen tedavi tedavi daviler edilebilecektir. edilebilecektir. Panik bozukluğu bozukluğu olan olan kişiler kişiler atakların atakların Panik başlamasını takiben takiben ilk ilk 2-3 2-3 gün gün içinde içinde bir bir başlamasını psikiyatrik yardım yardım alırlarsa alırlarsa tekrarlayan tekrarlayan psikiyatrik atakları önlemek önlemek ve ve kişinin kişinin daha daha büyük büyük panik panik atakları ataklar yaşamasını yaşamasını engellemek engellemek mümkün mümkün ataklar olacaktır. Ancak Ancak unutulmaması unutulmaması gereken gereken konu konu olacaktır. panik bozukluğun bozukluğun sadece sadece ilaçla ilaçla değil değil terapi terapi ile ile panik
birlikte ilaç ilaç tedavisi tedavisi uygulandığında uygulandığında çok çok daha daha birlikte büyük oranda oranda iyileştiği iyileştiği ve ve tekrarlama tekrarlama riskinin riskinin büyük çok aza aza indiğidir. indiğidir. çok Panik bozukluk bozukluk tedavisinde tedavisinde en en çok çok zazaPanik man kaybı kaybı insanların insanların panik panik atak atak olduğuna olduğuna man inanmaması ve ve doktorlar doktorlar bu bu durumunun durumunun inanmaması panik ataktan ataktan kaynaklandığını kaynaklandığını söylese söylese bile bile panik psikiyatriste gitmek gitmek yerine yerine aynı aynı testleri testleri tekrar tekrar psikiyatriste tekrar yaptırarak yaptırarak değişik değişik doktorlara doktorlara giderek giderek tekrar bunu test test etmeye etmeye çalışmalarıdır. çalışmalarıdır. Sorunun Sorunun bunu psikiyatrik olduğunu olduğunu kabul kabul edip edip psikiyatriye psikiyatriye psikiyatrik geldikleri zamana zamana kadar kadar kaybettikleri kaybettikleri zaman zaman geldikleri sorunların uzamasına uzamasına yol yol açıp açıp tedavi tedavi sürecini sürecini sorunların uzatmaktadır. Ancak Ancak ne ne olursa olursa olsun olsun tedaviye tedaviye uzatmaktadır. bir an an önce önce başlamak başlamak ve ve kaybettiği kaybettiği zaman zaman bir yerine daha daha çok çok vakit vakit kaybetmemeye kaybetmemeye çalışmak çalışmak yerine panik bozukluğun bozukluğun tedavisini tedavisini bir bir ucundan ucundan panik başlatmak kişinin kişinin daha daha çok çok sıkıntı sıkıntı yaşamasını yaşamasını başlatmak engelleyecektir. engelleyecektir.
Kendinizi Bianca’da Yenileyin cilt bakımı protez tırnak ipek kirpik kalıcı makyaj manikür pedikür depilasyon (ağda) kaş dizayn parafin bakım makyaj
Sadece BayanlaRa özel Hizmet veRiyoRuz.
dergi ilanıyla gelen misafirlerimize protez tırnak, cilt bakımı, ipek kirpik işlemlerinde nakit ödemelerinde
% 5o indirim.
cumhuriyet cad. merttürk İş mrk. Kat 1 d 16 Göktürk 0212 322 54 55 w w w . b i a n c a g u z e l l i k m e r k e z i . c o m
61 63
KASIM 2011 2011 country country KASIM
LIFE LIFE
Küresel iklim değişikliğiyle nasıl mücadele edeceğiz?
Günden güne ısına yerküremiz birçok doğal felaketi de berberinde getiriyor. Gün geçmiyor ki bir doğal yıkım haberi duymayalım. Bugünlerde Santralistanbul çok önemli bir sergiye ev sahipliği yapıyor.
D
ünyada yüz binlerce kişinin gezdiği İklim Değişikliği Sergisi’nde insanın doğal yaşama verdiği zararı ve sonrası için neler yapılabileceğini görsel teknoloji eşliğinde gözlemliyorsunuz. Amerikan Doğal Tarih Müzesi’nin 2008 yılında New York’ta açtığı sergi iklim değişikliğine dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak amacıyla gerçekleştiriliyor. Sergi 15 Ocak 2012 tarihine kadar santralistanbul Ana Galeri’de yer alacak. İklim neden değişiyor? İklim değişikliğine neden olan şey, sera gazları dediğimiz bazı gazların salınımı ve bunların dışında da yakma sonucu ortaya çıkan karbondioksit gazı. Bu gazlar aynı bir sera gibi atmosferi kaplıyor. Ve güneşten gelen ısıyı tutarak yeryüzünü ısıtıyor. Normal koşullarda dünyanın bu gazlara ihtiyacı var, zira onlar olmasa dünya yüzeyinin sıcaklığı ortalama -18 derece olurdu. Ama insanların karbon bazlı fosil yakıtlara dayalı modern yaşamı bu sera tabakasının gitgide kalınlaşmasına sebep oldu. Ve dünyanın ısısı gereğinden çok arttı. İşte bu ısınmadan kaynaklanan olumsuz değişikliğe iklim değişikliği diyoruz.
64
Ne yapabiliriz? Politik olarak bilinçlenmiş olmak Geri dönüştürülebilir ürünleri seçmek Daha az yeni ürün satın almak Gereksiz işleri birleştirme Aracınızın lastikleri şişirme Yiyecek ambalajlamasını azaltmak Daha fazla meyve sebze hububat yemek Benzinle çalışan çim biçme makinalarını değiştirmek Ağaçlandırma yapmak Hobi amaçlı kullanılan cihazları azaltmak Soğuk hava akımı alan pencereleri çift camlı olanlarla değişmek Akıllı sayaç kurmak Duvarlardaki ve tavanlardaki hava sızıntılarını kapamak Eski bir fırını yada klimayı yenisiyle değişmek Banyo yapmak yerine duş almak Kullanılmayan elektrikli cihazların fişini çekmek
KASIM 2011
countryLIFE
KEMER LOSTRA MÜŞTERİMİZİN DOSTUYUZ.
AYAKKABILARINIZ ADRESİNİZDEN ALINIP, ADRESİNİZE TESLİM EDİLİR.
SİZE BİR TELEFON KADAR YAKINIZ.
0212 322 41 02-03
Ayakkabı boyası bu kuponla gelene 6 TL yerine
4 TL
Kampanyamız 31 Aralık 2011 tarihine kadar geçerlidir.
İstanbul Cad. Mesa Studio Plaza AVM Göktürk-Eyüp/İstanbul
Miki House çocukları yeni yılda da şımartıyor!!! Japonya’nın tanınmış çocuk markası MİKİ HOUSE, yenİ yılda da çocuklar İçİn en İdeal hedİye olmaya devam edecek. Birbirinden renkli ve şık tasarımları ile tüm dünyada çocuk modasının önde gelen isimlerinden biri olan MİKİ HOUSE, Japonya’nın dışında, Paris, Milano, New York gibi önemli moda şehirlerindeki mağazalarıyla da dikkat çekiyor. Giysiden çantaya, ayakkabıdan şapkaya pek çok çeşidi sunan MİKİ HOUSE’un Türkiye’deki ilk mağazasını Bursa’da açan Cavide SAYDAM, ikinci MİKİ HOUSE’u ise İstanbul Nişantaşı’nda açtı. Şıklığına özen gösterilen tüm çocuklar yeni yılda bir MİKİ HOUSE ürünü ile mutlu olmayı hak ediyor.
66
MİKİ HOUSE hakkında Japonya’nın en ünlü ve prestijli çocuk markası olan MİKİ HOUSE, 1971 yılında Osaka’da kuruldu. Japonya’nın önde gelen alışveriş merkezlerinde 300’ün üzerinde satış noktası bulunan MİKİ HOUSE, Japonya dışında, Fransa, İtalya, Ukrayna, Amerika Birleşik Devletleri, Hong Kong, Çin, Tayvan, Kore Cumhuriyeti ve Türkiye olmak üzere toplam dokuz ülkede satılıyor. MiKi HOUSE’un, alışverişin ünlü caddelerinden St. Honore Paris ve Via Montenapoleone Milano’da da mağazaları bulunuyor.
KASIM 2011
countryLIFE
2+2=4 eder mi?
Bu ayki yazıma günlük espİrİlerİmİzİn arasına yerleşmİş bu soruyla başlamak İstedİm. Matematİk öğretmenİ olduğunuz bİlİndİğİ anda yedİden yetmİşe herkesİn sİze sorabİleceğİ soru. Yanıtını merak edİyor musunuz? Gelİn bİrlİkte 2+2 nİn 4 etmedİğİnİ ıspatlayalım. İşe a=b alarak başlayalım. Şimdi eşitliğin her iki tarafını a ile çarpalım. a² = a.b oldu mu? a² - b² = ab - b² her iki taraftan ‘b²’ çıkardık. (a + b).(a - b) = b.( a-b ) sol tarafı iki kare farkı özdeşliğinden yararlanarak çarpanlara ayırdık, sağ tarafı ‘b’ parantezine aldık. ( a + b ) = b her iki tarafta ( a - b )’ler sadeleşti. a=b olduğuna göre a + a = a dır. 2.a = a ‘ a’ ları topladık. 2 = 1 ‘ a’ lar sadeleşti. 3 + 2 = 1 + 3 her iki tarafa ‘3’ ilâve ettik. 5 = 4 buradan, 5 = 2 + 2 ‘4’ü, ‘2+2’ şeklinde yazdık. Yani sonuç olarak 2+2=5
Peki hata nerede? Hatayı bulmak için cebirsel ifadeleri iyi bilmemiz gerekir. İlköğretim ve lise matematik müfredatının ana hedefi, cebir ve cebirsel düşünmeyi geliştirmektir. Cebir ingilizce Algebra olarak adlandırılır. Algebra ise aslında bize çok yabancı olmayan ve cebirin babası olarak bilinen El Harezmi’nin isim karşılığıdır. (El-Harezmi 780 yılında Özbekistan’ın Karizmi kentinde dünyaya gelmiş, Cebir üzerine çok önemli çalışmalar yapmış ve 850 yılında Bağdat’ta vefat etmiştir,) Cebir çeşitli sembollerle denklemler kurma ve denklem çözümlerinin bulunması olarak tanımlanabilir. Bu nedenle, cebir matematik müfredatında önemli bir yer tutmaktadır. Fakat her seviyeden öğrencinin cebirsel ifadeler ve denklemler konusunda zorlandıkları görülmektedir. Bunun en önemli nedenleri ise öğrencilerin denklem çözümleri için yeterli matematiksel alt yapıya sahip olmamaları ve sözel ifadelerin karşılığını günlük dilden sembollere taşıyamamaları olarak sıralanabilir..Eksikliğini hissettiğimiz bu matematiksel ve zihinsel yapıya nasıl ulaşacağız? Matematik öğrenimi aktif öğrenmeyi gerektirir. Yani öğrencilerin uygulamalı olarak, etkinlikler yoluyla, kendi deneyimleri ile öğrendikleri bilgi ve becerileri bütünleştirmeleri önemlidir. Problemi anlama, problem için çözüm yolları üretme, alternatif çözüm yollarından birini seçme, deneme ve çözüme ulaşmalıdır. Bu aşamaların gerçekleşmesi için öğrencilerin bulundukları ortamda aktif olmaları gerekmektedir. Bu yöntemde; öğretmen anlatır öğrenci dinler ve anlar yerine, öğrenci çabalar öğretmen ise yönlendirici olmalıdır. Bu noktada alacağınız eğitim hizmetlerini dikkatle seçmeli, öğrencilerin eksiklerini rahat bir şekilde ifade edeceği ortamları tercih etmelisiniz. Birebir eğitim bu eksikliklerin giderilmesi için çok önemli araçlardan biridir. Kişiye yönelik birebir matematik derslerinde öğrenciler daha aktif olmakta ve eksiklikleri daha hızlı giderebilmektedir.
67
Detaylı bilgi almak için: Ali ŞARKIŞLA Eğitim Koçu&Matematik Öğretmeni Telf:0 532 4687794 Not: 2+2=5 ıspatında hatayı öğrenmek isteyenler arayabilirler…
KASIM 2011
countryLIFE
Gön.Hayvan Hakl.Sav. - Ufuk PERKER
YAZIK YAZIK YAZIK…. İstanbul’da köpeklere katliam girişimi; İstanbul’un Arnavutköy ilçesine bağlı Bolluca ormanlarında zehirlenen 100 köpekten biri öldü. Bolluca-İhsaniye Yolu arasındaki ormanlık alanda çok sayıda köpeğin zehirlendiği bilgisini alan hayvan sevenler ve veterinerler, bölgeye ulaşıp hastalanan hayvanları görünce bunları bir araya getirdi. Bazı köpekler veterinerlerce kurulan çadır kliniklerde tedaviye alınırken, durumları ağır olanlar da veteriner kliniklerine gönderildi. Köpeklere müdahale eden veterinerlerden Devrim Baykal, hayvanların kimyasal bir maddeyle zehirlendiğini tespit ettiklerini, ancak bunun kimler tarafından yapıldığını bilmediklerini söyledi. Burada bulunan yaklaşık 350 köpekten 100’e yakınının hasta olduğunu kaydeden Baykal, Bir köpeğimizi kaybettik. Durumu ağır olan 10 köpeği de kliniklere gönderdik. Diğerlerine ise serum taktık, burada tedavi ediyoruz. Uzun süre köpeklerin tedavi edilmesi gerekiyor dedi. Türkiye Hayvanları Koruma Derneği
Yönetim Kurulu üyesi Sultan Gülyar da hayvanların zehirlendiğini duyar duymaz buraya koştuklarını belirterek, hayvanların bu şekilde zehirlenmelerinin insanlığa yakışmadığını söyledi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin de olayı haber alır almaz köpek mamaları ve veteriner göndermesinin memnuniyet verici olduğunu dile getiren Gülyar, Belediye bizi yalnız bırakmadı. Hasta yavru köpekler için de 2 köpek kulübesi gönderdi. Belediyenin buraya acilen 2 adet sahra çadırı kurması gerekiyor. Burada durumu çok ağır olan köpekler var. Bunların ivedilikle tedavi edilmeleri gerekiyor. Bu manzara İstanbulumuza yakışmıyor. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a teşekkür ediyoruz ve yardımlarının devamını istiyoruz dedi. Hayvan severler, köpeklerin orman yakınlarındaki İhsaniye Köyü’nde bulunan mandıra sahiplerince zehirlenmiş olabileceklerini öne sürdü. Olay yerine gelen jandarma ekipleri de hayvan severlerin ve veterinerlerin ifadelerine başvurarak konuyla
ilgili soruşturma başlattı. İnsanlıktan nasibini almamış bu katliamı gerçekleştiren caniler yarın Allah katında nasıl hesap verecekler bilmiyorum. İnsanlıktan yoksun, uzak, acımasız, vicdansız ne derseniz deyin! Yaşam alanlarına tecavüz ettiğimiz canlılara, yaşayacak yerler barınacak alanlar oluşturmamız insanlık görevimizdir. Göktürk’te yaşamı paylaştığımız sokak köpekleri ve kedileri de en az evimizde baktığımız kedi ve köpekler kadar bakıma muhtaç. Onları aç ve susuz bırakmayalım, önümüz kış gerekli hassasiyeti Göktürk’te yaşayan insanların ve Eyüp Belediyesi’nin göstereceğine inanıyor tüm hayvan dostları adına ve tüm sokak kedi ve köpekleri adına teşekkürlerimi sunuyorum. Son olarak bir şey eklemek istiyorum önümüz kurban bayramı dini vecibelerimizi yerine getireceğiz diye hayvanlara işkence ve eziyet etmeyelim. Mübarek kurban bayramınızı en içten dileklerimle kutlar hayırlara vesile olmasını dilerim. Saygılarımla
Kampanyamız 01.11.2011 – 01.06.2012 tarihleri arasında geçerlidir.
FOOT MEDİCAL E L AYA K S A Ğ L I Ğ I V E M A S A J T E R A P İ
KAMPANYA 1 Manikür: 15 Tl Pedikür: 20 Tl Ağda: 60 Tl
KAMPANYA 2
Masaj terapisti Merve Lenger ile Klasik masaj: 60 dk 75 TL 10’lu paket: 750 TL indirimli fiyat
600 TL İ s t a n b u l C a d d e s i . Pal ms Res i dence Hi s ar Ok ullar ı Kar şısı G / Blok Dair e: 4 0552 520 27 59 - 0 2 12 3 2 2 12 4 5
DEYİM ÇERÇEVE Hayat büyük bir resim. Önemli olan... Ona hangi pencereden baktığınız...
Evinizde ve işyerinizde hAŞERELERLE KEMIRGENLERLE karşılaşmak istemiyorsanız, sağlıklı yaşam alanları için hizmetinizdeyiz.
MEGA Haşere Kontrol Hizmetleri
Cami Sok. Merttürk İş Merkezi No: 14/2 Göktürk-Eyüp/İstanbul
Deyim Çerçeve, geniş ürün yelpazesi ve kaliteli ürünleriyle 1986’ten günümüze tüm mekanlara renk katıyor.
1984 yılında kurulan Deyim Çerçeve, özellikle sanatsal sentetik çerçeve profili üretiminde ülkemizin kaliteye önem veren öncü kuruluşudur. Deyim, sentetik çerçeve profili üretiminin yanında dünyaca kaliteleri bilinen en önemli Avrupa ahşap çerçeve fabrikalarının uzun yıllardır tek satıcılığını başarıyla yapmaktadır. Tahta çerçevelerin tamamına yakını ayus ağacından üretilmiş olup, kurtlanma, böceklenme vs. karşı üretici firmalar tarafından özenle ilaçlanmakta ve ülkemize bu ürünlerin girişleri sırasında belgeyle tescillenmektedir. (sağlık sertifikası ile) Deyim, ülkemizin resim, fotoğraf, ayna çerçevesi ihtiyaçlarını karşılamanın yanında sektörün varaklı ayna ihtiyacına da tek satıcısı olduğu kaliteleriyle bilinen italyan ahşap çerçeve firmaları sayesinde karşılamaktadır. Deyim çerçeve profili tedarik etmenin yanında profesyonel fotoğraf ve baskı sanatçı ve koleksiyonerlerin talep ettiği müze camı, röprodüksiyon, çerçeveleme sanatında kullanılan makine, paspartu kartonu, foto blok ve aksesuarlar vb ... İle oluşan geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Maslak Plaza Spring Giz (Sheraton oteli yanı) Çarşı’da bulunan deyim sanat galerisinin içindeki ayna ve çerçeve showroomu özellikle Kemerburgaz sakinlerine hizmet vermek için açılmıştır. Göktürk İstanbul Caddesi üzerinde bulunan ‘’Bir berber’’ le yapılan anlaşmayla, her ay değişik eserler, mekanın duvarlarında siz Göktürk sakinlerinin beğenisine sunulmaya başlanmıştır.
0532 697 15 31 Bayrampaşa: 0212 437 00 54 www.megailaclama.com
www.d e yim .c o m.t r www.d e yim sa na tg a le r i si .c om
“Biriktirilen eserleri bir köşede unutup bırakmak yerine onları kullanmak, okşamak hem koleksiyon yapmanın bir gereği hem de onları yaşatmanın temel bir yoludur.” İstiklal’den tarihi Galatasaray yönüne doğru uzun ince bir silüet halini alan yapılar adeta asırlara meydan okurcasına dimdiktir. Fotoğraf çeken turistler seyyahlar eğlenen kalabalıklar arasından sıyrılarak bulduk Sahaf Turkuaz’ı. Nedret İşli kapıda yıllar öncesinde elinden çıkarttığı eski bir kitap gibi karşıladı sevgiyle bizi. Sohbetin ardından raflara yöneldik. En eski yazılı tarihi makinamızla çekme kaygısı duyarken üstatla da kitaplarıyla yaşadığı flörtü uzun uzun konuştuk. Rafınızdaki en eski tarihli kitap hangisidir hakkında bilgi alabilir miyiz? Bir sahaf dükkânında eski tarihli pek çok kitap bulunur ve bu eserler zaman içinde alınıp satıldıkça değişirler. Şu an bizim rafımızda bulunan en nadir ve eski tarihli kitaplardan biri Osmanlı İmparatorluğu’nda 1726 yılında basılan ilk kitap olan Müteferrika basımı Vankulu Lugatı isimli bir sözlük bulunmaktadır. Ayrıca firmamızın Beyoğlu’nda bulunuşu nedeniyle Fransızca, İngilizce, Rusça, Almanca, Ermenice, Rumca, Latince pek çok kitap bulunur. Bu dillerde basılmış1700’lü, 1800’lü yıllara ait pek çok kitabı raflarımızda bulmak mümkündür. 70
Arşivinizde binlerce kitap, gravür, harita bulunduruyorsunuz. Bunları nasıl muhafaza ediyorsunuz yıpranma ve eskimiş kitabı korumak da zor olmalı? Evet bir sahafın arşivinde ve deposunda daima yüzlece, binlerce kıymetli eser bulunur. Eski ve nadir kitapları korumak için çok büyük önlemler almak gereği yoktur. Bu tür eserler zaten zaman tünelinden geçerek gelmiş yani sağlamlığını isbat etmiş oluyor. Bu tür eserler çok anormal, sağlıksız bir durumda bırakılmaz ise daha uzun bir sure bizle birlikte yaşarlar. Bu tür eserleri korumak için direkt güneş alan bir ortamda tutmamak, hafif nemli bir havada saklamak, belli zaman diliminde özellikle kitapları havalandırmak, ciltleri deri koruyucu yağlarla beslemek yeterli olmaktadır. Biriktirilen eserleri bir köşede unutup bırakmak yerine onları kullanmak, okşamak hem koleksiyon yapmanın bir gereği hem de onları yaşatmanın temel bir yoludur. Müşteri-sahaf ilişkisinden bahseder misiniz? Sahafın müşterisi olmaz dostu olur. Çünkü bir kaç alış verişten sonra alım-satım sırasında gelişen sohbetten sonra satıcı ile müşteri arasında ortak bir dil oluşur ve dostluk tesis edilir. Bu yüzden bizim gelir-geçer müşterimiz çok azdır, uzun soluklu, sağlam dostlarımız vardır. Tecrübeniz ışığında herkesin mutlaka okuması gereken 3 kitap? Binlerce kitap içinde bir sahafın 3 kitap seçmesi çok güç olmakla birlikte benim duygusal tesbitlerime göre Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Nutuk” herkesin okuması gereken bir kitaptır. Hem yakın dönem kurtuluş tarihini anlamak, hemde tarihle ilgili muhteşem bir edebiyat metni, üslubunun keyfini çıkarmak için. Umberto Eco ile J.C. Carriere birlikte yaptıkları uzun bir söyleşinin kitabı “Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın” okunması gerekli eserlerdendir. Nazım Hikmet’in “Kurtuluş Savaşı Destanı” ve “Memleketimden İnsan Manzaraları” isimli eserleri şiirsel şaheserlerdendir. Hangi büyük eserler tarihten günümüze korunarak sizin raflarınızdaki yerini alıyor? Raflarımızdan pek çok tarihi eser gelir-geçer. Biz
KASIM 2011
countryLIFE
Sözlüğü” Miss [JULIA] PARDOE’nun “The Beauties of Bosphorus. Illustrated in a series of Views of Constantinople and its Environs from Original Drawings by W. H. Bartlett. (London,1838) isimli gravürlü kitabı raflarımızda meraklısını beklemektedir. Maalesef az kitap okuyan bir millet olarak kitapevlerine çok uğramıyoruz. Sizler bunca yılları nasıl arşınlayarak bu günlere geldiniz? Biz yaklaşık 30 yıldan beri Beyoğlu’nda eski kitap ticareti ile uğraşmaktayız. Kitap okuma oranları az olmasına rağmen bizim alanımızda kitabı çok seven, onsuz bir hayat düşünmeyen, kitap delisi müşterilerimiz, dostlarımız mevcuttur. Bu nedenle İstanbul’lu sahaflar olarak gelecekten kaygımız, dostlarımızı kaybetmek gibi bir endişemiz yoktur. Dijital yaşam birçok alışkanlıkları eskitiyor sizce kitapların raflardaki ömrü için ne söylersiniz? Elektronik dünya sahaflık mesleği açısından kolaylıklar sunmasına rağmen meraklıların dükkanlara uğramasını azalttığı için negatif bir etkiye sahiptir bende. Yine de İstanbul’lu bir sahafın Anadolu’ya, Avrupa’ya, Amerika’ya Internet aracılığıyla kitap satışını sağlaması bu meslek için büyük bir nimettir. Bilgi depolama ve saklama meselesine gelince dijital dünyada depolanan bilginin gelecek yüzyıllara ulaşıp ulaşmayacağı bir başka deyişle sanal dünyada bu bilgilerin varolacağı ama ulaşmanın mümkün olamayacağı görüşleri tartışılan, kaygı duyulan bir konudur. “Kitaplardan Kurtulabileceğinizi Sanmayın” isimli kitapta bu konu üzerinde çok geniş olarak durulmuştur. Ama bizim dükkânımızdaki 18. ve 19. Yüzyıldan kalma kitapların böyle bir sorunu yoktur çünkü onlar yüzyıldır, ikiyüzyıldır vardırlar. Topluca imha edilmedikleri sürece daha yıllarca var olacaklardır. Sizi en çok hangi şair yazar ya da akademisyenler ziyaret ediyor? Bizim müdavim dostlarımız arasında kitapçıların hamisi Doğan Hızlan gelir. Enis Batur, Görgün Taner, Pelin Batu, Hıfzı Topuz, Liz Behmoras, David Kohen, Sinan Genim, Prof. Dr. Celal Şengör, Beşir Ayvazoğlu, Mustafa Armağan, Selçuk Altun, Prof. Dr. Haluk Oral, Roni Margulies gibi kitap dostları sayılabilir. İletişim, Turkuaz Sahaf 0212 245 45 88 bu eserleri gizlendikleri yerlerden çıkarır, temizler, okşar, bakımını yapar, meraklısına sunarız. Bu nedenle raflarımızda pek çok nadir kitap, harita gravür bir tören geçidi yapar gelir gider. Şu an Osmanlı döneminde basılmış ilk Türk Matbaasına ait örneklerden “Vankulu Lugatı” (basım tarihi 1726), ilk anatomi kitabımız “Hamse-i Şanizade” çok ünlü bir sözlük “Hançeri 71
“Bizim gelir-geçer müşterimiz çok azdır, uzun soluklu, sağlam dostlarımız vardır.” KASIM 2011
countryLIFE
KENT VE KÜLTÜR İ STANB U L ’ U N K Ü L T Ü R SANAT REHBER İ İ L E K ASIM ’ D A D O L U D O L U SANAT “Sanat ne kadar uzun tanrım, hayat ne kadar kısa.!” Goethe
6.
CONTEMPORARY
ISTANBUL, 24 – 27 KASIM’DA GERÇEKLEŞECEK
Ana sponsorluğunu Akbank Private Banking ve destek sponsorluğunu Zorlu Center’ın üstlendiği Contemporary İstanbul’a bu yıl 22 ayrı ülkeden 41’i yurtdışı ve 48’ü yurt içi olmak üzere 89 çağdaş sanat galerisi katılacak. Uluslararası çağdaş sanat dünyası ve Türk sanatseverlerin merakla beklediği Contemporary İstanbul’da birçok önemli çağdaş sanat eseri ilk defa görülebilecek. Türkiye’den ve dünyadan 550 sanatçıya ait 3000 çağdaş sanat eserinin görülebileceği fuarı 1000’den fazla uluslar arası koleksiyonerin ziyaret etmesi bekleniyor.
72
KASIM 2011
countryLIFE
Bir Yer Var
Türk asıllı Norveçli yazar İzzet Celasin’in, Norveç’te en iyi siyasi roman seçilen Kara Gök Kara Deniz’den sonraki kitabı BİR YER VAR Türkçe’ye çevrildi. Loş ışığa rağmen, Adam hangi hücrede olduklarını tahmin edebiliyordu. Zamanında kendisinin başkalarını attığı hücrelerden birinde. Beş altı metrekare büyüklüğünde, içinde bir ranza, hela deliği ve lavabodan başka bir şey bulunmayan, ağır bir çelik kapıyla dünyadan yalıtılmış bir hücrede... “Her şey vatan için!”di Bir Yer Var, ülkenin kaderi tutuklamalar, işkenceler, darbeler, kontrgerilla ile çizilirken, Yüzbaşı Adam’ın bunların tam da ortasında yer alan kişisel hesaplaşmasını anlatıyor.
KANSERE ÇÖZÜM VAR!
Kansere Çözüm Var! bir yanda sağlıklı insanların ve özellikle çocukların kanserden korunmaları için güçlü bir zırh-rehber, diğer yanda bir kanser hastasının tüm ihtiyaçlarına yanıt veren bir yol arkadaşı. Kitap en güncel bilimsel veriler, en son tedavi teknolojileri ışığında, kansere çözüm bulmaya odaklandı. Gerek kanserden koruyucu yaşam tarzı gerek tedavide izlenecek adımlar gerekse tedaviyle birlikte uygulanacak tamamlayıcı önlemlerle ilgili son derece somut ve uygulanabilir reçeteler sunuyor.
“Steve Jobs-Biyografi”
Geçtiğimiz günlerde hayata veda eden dünyayı değiştiren adam olarak tanımlanan Apple’ın kurucusu ve eski CEO’su Steve Jobs‘ın hayatı Walter Isaacson’ın kaleme aldığı “Steve Jobs – Biyografi” kitabı ile unutulmaz kılınıyor. Dünyada bilgisayar, müzik ve cep telefonu endüstrisinde getirdiği yeniliklerle milyonlarca insanın günlük alışkınlarını değiştiren Apple’ın efsanevi ismi Steve Jobs’ın hayatını anlatan biyografi kitabı raflardaki yerinin alıyor.
TİYATRO Tiyatro Oyunu: Çizmeli Kedi – Çocuk Oyunu Salon: Terakki Vakfı Kültür Merkezi Tarihler: 22.10.2011~23.10.2011 Tiyatro Oyunu: Ormanın Büyüsü - Çocuk Oyunu Salon: Gönül Ülkü ve Gazanfer Özcan Sahnesi Tarihler: 22.10.2011~30.10.2011
Moliere Efendi
BURÇAK BALAMBER ’’METAMORFOZ’’ “RESSAMDAN MASALLAR”
Bedri Baykam 2011 yılında ürettiği tuval çalışmalarını 16 Kasım-5 Aralık 2011 tarihleri arasında MERKUR’de sergileyecek. Bedri Baykam’ın son dönem çalışmaları bir konu bütünlüğü aramıyor. Sanatçının değişmez esin kaynakları arasında olan sanat tarihi, kadınlar ve graffiti konularına özel bir derinlik katan antik ve helenik sanat, eski ustalara göndermeler, mitolojik efsaneler bir arada ele alınıyor. Canlı cansız her çeşit kolaj, fotoğraf, atık nesneler, kumaşlar ve farklı boyalar bu yapıtlara hayat veriyor. Bu resimlerin ortak noktası, sanatçının üslubu ve sürekli hiç bıkmadan kendini yeniden keşfetme ve inşa etme arzusu. Bu resimlerin her biri tipik bir Bedri Baykam resmi, aynı zamanda taze yeni bir soluk! 73
MERKUR’de ilk kişisel sergisini açacak olan Burçak Balamber, kendi hayat pratiği içinde içselleştirdiği çizgiroman/çizgifilm estetiğini kullanarak günümüz toplumunun ve bireyinin algı biçimlerine göndermeler yapıyor. Tuvale şablonbaskı (stencil) ve akrilik boya tekniği kullanarak çok renkli bir dünyada oluşturulan ve ilk bakışta birer animasyon sahnesini anımsatan kurgular günümüz algı kavramını sorguluyor. Burçak Balamber’in “Metamorfoz” isimli ilk kişisel sergisi 2-27 Kasım tarihleri arasında Pazar günleri hariç saat 10:00-19:00 arası görülebilir. Sanatçı, lisans eğitimini 2008 yılında tamamladığı Anadolu Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Baskı Sanatları Bölümü’nde halen lisansüstü eğitimine devam etmektedir. Teşvikiye Mah. Şakayık Sok. Aylin Apt. No:75/5 Nişantaşı/İstanbul TEL: 212 231 69 87
Salon: Maya Sahnesi Tarihler: 23.10.2011~23.10.2011-18:00:00 Telefon: 0212 252 74 52 Adres: İstiklal Cad. Halep Pasajı K:2 Beyoğlu Taksim İstanbul İlçe: Beyoğlu Ücret: Tam 28.50 TL, Öğrenci 18.50 TL Nereden Alırım: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları, www.biletix.com ve Maya Sahnesi gişe.
Selam Sana Shakespeare Salon: Maya Sahnesi Tarihler: 20.10.2011~20.10.2011-20:30:00 Telefon: 0212 252 74 52 Adres: İstiklal Cad. Halep Pasajı K:2 Beyoğlu Taksim İstanbul İlçe: Beyoğlu Ücret: Tam 28.50 TL, Öğrenci 18.50 TL Nereden Alırım: Biletix Çağrı Merkezi: 0216 556 98 00 Biletix Satış Noktaları, www.biletix.com ve Maya Sahnesi gişe.
KASIM 2011
countryLIFE
Etkinlik Takvimi-Kasım TİYATRO
Etkinlik: Otobüs Yer: Maya Sahnesi Tarihler : 10.11.2011 - 10.11.2011 Etkinlik: Ölüm ve Kız Yer: Mekân.ARTI Tarihler : 05.11.2011 - 26.11.2011 Etkinlik: Metin Zakoğlu’ndan Öğle Yemeği Kabaresi Yer: Cafe Theatre Tarihler: 17.10.2011 - 30.11.2011 Etkinlik: Paçi Yer: Muammer Karaca Tiyatrosu Tarihler: 02.11.2011 - 30.11.2011 Etkinlik: Bir Delinin Hatıra Defteri Yer: Cafe Theatre Tarihler : 03.11.2011 - 24.11.2011
SERGİ
Etkinlik: Yeni Hikâyeler Sergisi Yer: Rezan Has Müzesi Tarihler : 15.09.2011 - 20.11.2011 Etkinlik: Stars of Istanbul Yer: Çeşitli Mekanlar Tarihler : 01.09.2011 - 30.11.2011 Etkinlik: U l t r a m em o i r e #4 Sergisi Yer: İstanbul Fransız Kültür Merkezi Tarihler : 16.09.2011 - 11.11.2011 Etkinlik: Yastık Altı Yer: Arte İstanbul Sanat Merkezi Tarihler : 05.09.2011 - 12.11.2011 Etkinlik: 12. İstanbul Bienali Yer: İstanbul Kültür Sanat Vakfı Tarihler : 17.09.2011 - 13.11.2011 Etkinlik: İstanbullaşmak / Becoming Istanbul Yer: Salt Beyoğlu Tarihler : 13.09.2011 - 31.12.2011 Etkinlik: İstanbul ve Münih Arasında Bir Sanat Köprüsü: Cityscale Sergisi Yer: Siemens Sanat Tarihler : 14.09.2011 - 13.11.2011 Etkinlik: Hayal ve Hakikat Yer: İstanbul Modern Tarihler : 16.09.2011 - 22.01.2012 Etkinlik: Sabrina Fresko - Takılabilir Heykeller Sergisi Yer: Simya Galeri Tarihler : 07.10.2011 - 28.01.2012 Etkinlik: Fırat Neziroğlu - Gökten Üç Elma Düştü Yer: CDA-Projects Tarihler : 24.10.2011 - 26.11.2011 Etkinlik: İklim Değişikliği Sergisi Yer: Santral İstanbul Ana Galeri Tarihler : 04.10.2011 - 15.01.2012 Etkinlik: Segment #1 Yer: Borusan Contemporary Tarihler : 19.09.2011 - 11.12.2011 Etkinlik: Levent Morgök On-Off Yer: Galeri Zilberman Tarihler : 24.10.2011 - 26.11.2011 74
Etkinlik: İstanbul’la Bakmak Fotoğraf Sergisi Yer: Fotoğrafevi Tarihler : 15.10.2011 - 15.11.2011 Etkinlik: Komet Sergisi - Yer: Hayaka Artı Tarihler : 20.10.2011 - 03.12.2011 Etkinlik: Taş-yüz-ler Sergisi Yer: Galeri G-art Tarihler : 04.10.2011 - 13.11.2011 Etkinlik: Çiğdem Erbil ‘Renklerin Söylemi’ Yer: Galeri/Miz Tarihler : 19.10.2011 - 19.11.2011 Etkinlik: Beden Farklılıkları Karma Sergisi Yer: Akademililer Sanat Merkezi Tarihler : 20.10.2011 - 19.11.2011 Etkinlik: Tomur Atagök - Doğanın Çağrısı Yer: Kare Sanat Galerisi Tarihler : 25.10.2011 - 26.11.2011 Etkinlik: Gürsel Soyel - İz Yer: Artgalerim Nişantaşı Tarihler : 12.10.2011 - 13.11.2011 Etkinlik: Bilinmeyen Bir Cisim Yaklaşıyor Yer: Piha Kolektif Sanat Tarihler : 15.10.2011 - 13.11.2011 Etkinlik: Sophie Calle - Son Kez, İlk Kez Yer: Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi Tarihler : 30.09.2011 - 31.12.2011 Etkinlik: Yedi Yeni İş Yer: Borusan Contemporary Tarihler : 19.09.2011 - 11.12.2011 Etkinlik: Osman Hamdi Bey ve Amerikalılar: Arkeoloji, Diplomasi, Sanat Sergisi Yer: Pera Müzesi Tarihler : 15.10.2011 - 08.01.2012 Etkinlik: Ice Station Antarctica Yer: Akbatı Alışveriş ve Yaşam Merkezi Tarihler : 23.09.2011 - 23.12.2011 Etkinlik: Osman Kehri Yer: Tolga Eti Sanat Evi Tarihler : 15.10.2011 - 26.11.2011 Etkinlik: Fevzi Karakoç - Köprü Yer: Gallery Linart Tarihler : 20.10.2011 - 12.11.2011 Etkinlik: Osman Şengezer Yer: Almelek Sanat Galerisi Tarihler : 15.10.2011 - 22.11.2011 Etkinlik: Disiplinlerarası Karma Sergi Yer: Karma Sanat Tarihler : 09.10.2011 - 19.11.2011 Etkinlik: Fiktion Okzident Sergisi Yer: Tophane- i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Tarihler : 30.10.2011 - 26.11.2011 Etkinlik: Les Stambouliottes – İstanbullular Resim Sergisi Yer: Sah Galeri Tarihler : 26.10.2011 - 17.11.2011 Etkinlik: Halil Altındere - Dans Edemediğim Devrim, Benim Değildir Yer: Pilot Galeri Tarihler : 15.09.2011 - 12.11.2011
Etkinlik: Aygaz`ın 50 Yılı Sergisi Yer: Aygaz Genel Müdürlük Tarihler : 19.09.2011 - 16.12.2011
FESTİVAL
Etkinlik: 12. İstanbul Bienali Yer: İstanbul Kültür Sanat Vakfı Tarihler : 17.09.2011 - 13.11.2011 Etkinlik: Türkiye`den Almanya`ya Göçün 50. Yılı Yer: Çeşitli Mekanlar Tarihler : 20.10.2011 - 10.12.2011
YARIŞMA
Etkinlik: 2. Doğa Filmleri Yarışması İçin Başvurular Başladı Yer: www.dogafilmleriyarismasi.com Tarihler : 12.09.2011 - 12.01.2012 Etkinlik: 3. Uluslararası Albaraka Hat Yarışması Yer: Albaraka Türk Katılım Bankası Tarihler : 08.09.2011 - 01.04.2012 Etkinlik: Çırağan Amatör Meze Yarışması Yer: www.ciraganyemekyarismasi.com Tarihler : 10.10.2011 - 10.11.2011 Etkinlik: Bilyoner Hesabınıza Para Transferi Yapın, Küba’ya Gidecek 5 Çift Arasında Yerinizi Alın Yer: www.bilyoner.com Tarihler : 01.10.2011 - 15.11.2011 Etkinlik: Atasay`dan 75. Yılına Özel Logo Tasarım Yarışması Yer: Atasay Tarihler : 10.10.2011 - 16.12.2011 Etkinlik: Kent, Fotoğrafçısını Arıyor Yer: www.kentineniyimanzarasi.com Tarihler : 07.10.2011 - 18.11.2011
ATÖLYE
Etkinlik: MSA - Profesyonel Barmenlik ve Miksoloji Eğitimi Yer: Mutfak Sanatları Akademisi Tarihler : 03.10.2011 - 03.12.2011 Etkinlik: Cookschool – 2 Aylık Temel Mutfak Eğitimi Sertifika Programı Yer: İstanbul Culinary Institute Tarihler : 05.04.2011 - 12.01.2012 Etkinlik: Carousel, Çocukları ve Anneleri Sanatla Geliştiriyor Yer: Carousel Alışveriş Merkezi Tarihler : 10.09.2011 - 25.02.2012 Etkinlik: İFSAK, Temel Sanat Eğitimi Almak İsteyenlere Yeni Bir Fırsat Sunuyor! Yer: İfsak Tarihler : 13.10.2011 - 15.12.2011 Etkinlik: Fotoğraf Felsefesi ve Psikolojisi Atölyesi Yer: PhotoWorld Fotoğraf Merkezi Tarihler : 10.10.2011 - 10.11.2011 Etkinlik: İstanbul Bienali’nde Çocuk Eğitim Programları Yer: Antrepo 3 Tarihler : 13.10.2011 - 13.11.2011
KASIM 2011
countryLIFE
Doktorsitesi.com’un Kurucusu Dr. Erden Asena, dünyanın en büyük online sağlık konferansında başarısının sırrını anlattı Türkİye’nİn en büyük online sağlık platformu Doktorsİtesİ. com’un Kurucusu Dr. Erden Asena, 27-28 Ekİm tarİhlerİnde Berlİn’de düzenlenen Health 2.0 Europe konferansına konuşmacı olarak katıldı. Doktorsitesi.com’un kısa zamanda elde ettİği büyük başarının sırrını ve İş modelinin detaylarını katılımcılarla paylaşan Dr. Erden Asena’nın konuşması büyük bir İlgİyle İzlendİ.
27-28 Ekim tarihlerinde Berlin’de düzenlenen Health 2.0 Europe konferansına Doktorsitesi.com’un kurucusu Dr. Erden Asena, doktorsitesi.com’un başarılı iş modelini anlatmak üzere konuşmacı olarak katıldı. Sağlıkta web ve mobil tabanlı teknolojilerin konuşulduğu bu konferansta, online sağlık alanındaki yeniliklerle ilgili gelişmeler ve hastaların doktorlarla iletişimi konusundaki bilgiler paylaşıldı. İlki geçtiğimiz yıl düzenlenen Health 2.0 Europe konferansında bu yıl 20 ülkeden yaklaşık 50 konuşmacı yer aldı. Dünyanın en büyük online sağlık konferansı Health 2.0 Europe’a Türkiye’den davet edilen tek konuşmacı olan Doktorsitesi.com Kurucusu Dr. Erden Asena’nın paylaşımları katılımcılardan büyük ilgi gördü. Dr. Erden Asena, Health 2.0 Europe konferansı hakkındaki izlenimleri ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Health 2.0 konferansı 2007’den beri ABD’de düzenlenen ve son iki yıldır da Avrupa ayağı yapılan, dünyanın en büyük online sağlık konferansı konumunda. Bu sene büyüyen marketlerdeki başarılı iş modelleri kapsamında doktorsitesi.com adına ben de konferansa davet edildim. Yaklaşık 400 kişinin katıldığı konferansta iki gün boyunca hem online sağlık alanındaki yeni gelişmeler hem de iş modelleri masaya yatırıldı. Genelde henüz tam olgunlaşmamış beta test aşamasındaki projelerin anlatıldığı toplantıda, Doktorsitesi.com, hem marketteki
75
konumu hem iş modeli hem de büyüme hızıyla katılımcılardan büyük alkış aldı. Böylesine prestijli ve önemli bir toplantıda Türkiye’yi temsil etmek ve doktorsitesi.com’un nasıl başarıya ulaştığını anlatmak hem çok keyifli hem de çok önemliydi.”
Doktorsitesi.com hakkında: 2004 yılında Dr. Erden Asena tarafından kurulan Doktorsitesi. com, yaklaşık 1 milyon kayıtlı üyesine Türkiye’nin en büyük online sağlık platformu olarak hizmet veriyor. Doktorsitesi.com, üyelerini, siteye kayıtlı ve her birinin diploma / uzmanlık bilgileri kontrol edilmiş 10.000’e yakın üye doktor ve diş hekimi ile buluşturuyor. Site üyeleri, doktorlar tarafından hazırlanan makaleleri inceleyebiliyor, sağlık hakkında merak ettikleri soruları üye doktorlara sorabiliyor ve kendileri için en uygun doktoru site aracılığıyla bulabiliyorlar. Ayda ortalama 3.000.000 tekil ziyaretçisi bulunan Doktorsitesi. com üzerinden 2011 yılı Temmuz ayına kadar online randevu alan ziyaretçi sayısı yaklaşık 9.000 kişiye ulaşmış bulunuyor. Ülkemizin en güvenilir sağlık bilgi platformu olması vizyonuyla hareket eden Doktorsitesi.com, kendi alanında Türkiye’de aktif durumda bir rakibi olmayan kapsamlı bir iş modeli olarak öne çıkıyor.
KASIM 2011
countryLIFE
PERAKENDE GÜNLERİ EKİM AYINA DAMGASINI VURDU Hazırlayan ve Fotoğraflar: Mehmet Akif Dilmen
Bu sene 11.’si düzenlenen Perakende Günleri etkinliğine, ofis, giyim, fast-food, e-perakende olmak üzere bir çok alanda konu ve konuşmacılar katıldı. iki gün boyunca 18 farklı oturumda, alanında uzman yerli ve yabancı 23 konuşmacıyı ağırladı. 76
KASIM 2011
countryLIFE
Türkiye perakende sektörüne çalışmalarıyla yön veren Soysal tarafından 2001 yılından beri düzenlenen Perakende Günleri, açılış töreninin ardından düzenlenen ilk gün oturumlarıyla başladı. Türkiye’de perakende sektörünün en önemli buluşma noktası olarak kabul edilen Perakende Günleri, 11. yılında da sektörün önde gelen isimlerini ve alanında uzman dünyaca ünlü konuşmacıları ağırladı. Perakendenin yanı sıra pazarlama, marka, tasarım, iletişim ve ekonomi gibi geniş bir yelpazeyi içeren konularıyla Perakende Günleri 2011, iki gün boyunca sektörün geleceğine yön verecek oturumlara ev sahipliği yaptı. Perakende Günleri 2011’in açılış töreninde konuşan Soysal Genel Müdürü Suat Soysal, “İkinci on yılımızda da yeniliklerle karşınızdayız. Bu yıl Perakende Günleri’nde ilk defa konuşacak olan 15 yeni isim var.” dedi. Soysal; “Perakende Günleri’nde sektörün tüm yelpazesi yer alıyor. İşleyeceğimiz konuların ortak noktası; genç kalmak, bugün ve gelecekte daha güçlü olmak. Bu yıl 11.sini düzenlediğimiz Perakende Günleri’nde iki gün boyunca gelecek 10 yılda sektörü nelerin beklediğine ışık tutmaya çalışacağız” dedi. Suat Soysal, perakende sektörünün birliğine önemli katkıda bulunan Perakende Günleri’ne bu yıl bin şirketten 3 bin 3 yüz kişinin katıldığını da açıkladı.
Perakende Sektörü 2012’den Umutlu
Her yıl sektör temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirilen ve sektörün mevcut durumu ve geleceği ile ilgili eğilimleri belirleyen Perakende Günleri ‘oylama’sına ilişkin sonuçların ilk bölümü Perakende Günleri 2011’in ilk gününde açıklandı. Oylama sonuçlarına göre katılımcıların yüzde 39’u 2012 yılının perakende sektörü için 2011 yılından daha iyi geçecegini düşünüyor. Perakende sektörünün önündeki en büyük engelin yetişmiş insan gücü eksikliği olduğunu düşünenlerin oranı yüzde 69 iken, sürekli değişen ülke gündeminin sektörü etkilediğini düşünenlerin oranı yüzde 18. Oylama sonuçlarına göre, Türkiye’nin en büyük sorunu olarak “eğitim”, yüzde 54 ile ilk sırada yer alıyor. Sivil toplum kuruluşları ile çalışma eğiliminin de ölçümlendiği oylamada katılımcıların yüzde 63’ü bağış yapmayı tercih ediyor. Perakende sektörü temsilcilerinin yüzde 45’i çalıştığı şirkette organizasyon şemasını, yüzde 33’i ise pazarlama çalışmalarını değiştirmek istiyor.
Perakende güneşi 2011 ödülleri sahiplerini buldu!
CardFinans ve Hürriyet Gazetesi sponsorluğunda gerçekleşen “Perakende Güneşi Ödülleri” bu yıl; ‘Yaşam Boyu Başarı Ödülü’, ‘CardFinans Özel Ödülü’, ‘Perakendeye Katkı Ödülü’, “En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü-Mağazalar’, ‘En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü-Marketler’, ‘En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü-Alışveriş Merkezleri’, ‘Yılın Alışveriş Merkezi Müdürü Ödülü’, ‘En Beğenilen Perakende Kuruluşu Ödülü’, ‘Yılın Mağaza Müdürü Ödülü’, ‘Yılın Ulusal Zincir Market Müdürü Ödülü’, ve ‘En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması Ödülü’ olmak üzere 11 kategoride sahiplerini buldu. 77
Derimod Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim’e Yaşam Boyu Başarı Ödülü
Sektörün gelişimindeki öncü rolü, başarılı uygulamaları ve yıllar içinde izlediği örnek çizgisi nedeniyle rakipleri de dahil olmak üzere tüm iş dünyasında saygı uyandıran Derimod Yönetim Kurulu Başkanı Ümit Zaim, “Yaşam Boyu Başarı Ödülü”ne layık görüldü. Ümit Zaim, ödülünü okul arkadaşı ünlü sanatçı Erol Evgin’in elinden aldı.
Perakende Güneşi 2011 Ödülü’ne hak kazananlar; CardFinans Özel Ödülü: Argande Perakendeye Katkı Ödülü: Mehmet Büyükekşi, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü-Mağazalar: Haluk Özmutlu, Adidas Zone Middle Genel Müdürü En Başarılı Profesyonel Yönetici Ödülü-Marketler: Kubilay Özerkan, Metro Toptancı Market Türkiye Genel Müdürü En Başarılı Profesyonel Yönetici-Alışveriş Merkezleri: Osman İllez, Bayraktar Gayrimenkul Geliştirme A.Ş. Genel Müdürü Yılın Alışveriş Merkezi Müdürü : Kazım Çizmeci, City’s Nişantaşı Genel Müdürü En Beğenilen Perakende Kuruluşu: Kuyum, Mücevher Mağazaları: Atasay Ayakkabı Mağazaları: FLO Yılın Mağaza Müdürü: Erdinç Yılmaz, YKM Adana Mağaza Müdürü Yılın Ulusal Zincir Market Müdürü : Veysel Tanaltı, Migros Cemalpaşa Mağaza Müdürü En Başarılı İnsan Kaynakları Uygulaması: DeFacto
Perakende Güneşi Ödülleri için jüri tarafından değerlendirilen adaylar, öncesinde sektör tarafından ‘aday önerisi’ olarak AMPD, AYD, BMD, ECR, MOSDER, MTD ve TMD olmak üzere sektörün öncü derneklerine iletiliyor. Dernekler bu isimler için sektörden ve üyelerinden görüş ve öneri alarak her bir kategori için 3 adayı jüriye sunuyor. Sektörün önde gelen isimlerinden oluşan jüri üyeleri belirlenen adaylar üzerinden değerlendirme yaparak Perakende Güneşi Ödülü almaya hak kazanan isimleri belirliyor.
KASIM 2011
countryLIFE
GÜRHAN OZANOĞLU &
OSMANİ
TÜRK MUTFAĞI Bu ay birbirinden marifetli master şeflerin harıl harıl çalıştığı İstinye Pazar’daki harika dekoruyla Osmani Kebap’ta yerimizi aldık. Bir çay molasından sonra İşletme sahibi 10 parmağında 10 marifet Gürhan Ozanoğlu’nu sizlere yakından tanıtalım istedik. Ozanoğlu hem işlettiği restoranda mutfak zenginliği hem de milli değerlerimizi ayakta tutan folklora katkılarıyla örnek bir sima… 78
KASIM 2011
countryLIFE
ÇOK YÖNLÜ OLDUĞUNUZU BİLİYORUZ. SİZİ KISACA TANIYALIM BİZE KENDİNİZDEN BAHSEDER MİSİNİZ? 1963 yılında Kırklareli’nde doğdum. Gemi Makineleri İşletme Mühendisiyim. Kendi şirketimde inşaat işlerini yürüttüm. Türk Folklor Kurumu’nda birçok kurum ve kuruluşta yöre öğreticiliği yaptım. Öğretim görevlisi olarak görev yaptım. Eminönü Belediyesi ve Büyükçekmece Belediyesi ile Folklor Kurumu’nun ortaklaşa düzenledikleri festivallerde 16 sene Genel Koordinatörlük yaptım. Yurtiçi ve Yurtdışında çeşitli seminerlere katıldım ve Trakya oyunları üzerine dersler verdim. Çeşitli Uluslararası yarışmalarda jüri üyesi olarak görev yaptım. 2009 yılında Folklor Kurumu Genel Başkanı seçildim. Evli ve iki erkek çocuk babasıyım. Ayrıca bunların yanında eğlence ve gıda sektöründe işler yapmaktayım. KAÇ YILDIR BU SEKTÖRDE HİZMET VERİYORSUNUZ? 13 yıldır… HANGİ YÖRELERİN YEMEK KÜLTÜRLERİNİ MUTFAĞINIZDA YAŞATIYORSUNUZ? Türkiye’deki tüm yörelerin etkin mutfaklarını işlemeye çalışıyoruz. Bu mutfakları aylık ve mevsim değişikliklerine göre yoğun çıkan meyve sebze ve etlerin mevsimine göre etnik mutfakları işlemeye çalışıyoruz. İç anadolu – güneydoğu anadolu – doğu ve batı karadeniz- ege ve Akdeniz mutfağı – işlediğimiz mutfaklar (bu ay mevsimsel olarak hamsi mevsimi ve sonbahar yağmuru ile taze ısırgan mevsimi olduğu için doğu Karadeniz etkinliği yapıyoruz 15 ekim 15 kasım). YEMEK USTALARINIZI BİZE TANITIR MISINIZ? Tabiî ki . Başta Mutfak şefimiz Mahmut Yerli Kaya; güler yüzü, elinin lezzeti ve pratik zekası ile personelini koordine eden ustamız. En tatlı ustamız Tekin Laçin; evimizdeki ninelerimizin yaptığı baklavaları bize tekrar damağımızda yaşatan, hiçbir tatlısını lezzette ayırt etmediğim tatlı ustası. Hilmi Happani; çıtır çıtır hamuru ile taş fırın pidesini Karadeniz ve Anadolu yörelerinin özüne uygun hazırlayarak, işte pide ustası dedirten personelimizdir. Fatma Kara; küçücük parmakları ile dantel işler gibi eti ve tarifi özel mantıyı işleyip fırınlayan müthiş mantı ustasıdır. Erol Yılmaz; Türkiye’de belki de bir ilk olan dumansız kebap ocağının ilk dümenini Erol ustamız çevirmiştir, kendisi iyi bir kebap üstadıdır. Veli Şaşmaz; kendisi et cambazı ve iyi bir dönercidir. MÜŞTERİ MEMNUNİYETİNİ NASIL SAĞLIYORSUNUZ? Tüm ekip olarak, gelen müşterileri müşteri olarak değil de, evimize gelen bir misafir gibi davranırız. İşletmemizde çözülmeyecek problem yoktur. GÜNEYDOĞU MUTFAĞI AĞIRLI YEMEK MENÜNÜZDEN BAHSEDERMİSİNİZ GÜNDE KAÇ ÇEŞİT? Etnik mutfak ayları işlemediğimizde haftada 2 gün 12 çeşit, diğer günler günde 4 çeşit güneydoğu yemekleri çıkartıyoruz. En çok tercih edilen Mardin mutfağından büryani pilavı, içli köfte ve kuzu eti tirit. Tavsiye ederiz. SEKTÖRDEKİ FARKLILIKLARINIZDAN BAHSEDER MİSİNİZ? Günde 120 çeşit yemek üretiyoruz. Yemeklerin aynı tadı yakalaması için yöresinden özel hammadde getirtiyoruz baharatı, peyniri, eti vs. sanayi üretimi değil restoran mantığı ile her tabak yemek özel işleniyor. Tabiî ki yemeklere sevgimizi ve değerini katıyoruz. TÜRKİYE HALK OYUNLARI FEDERASYONU BAŞKANISINIZ. FORKLORUN SEVDİRİLMESİ TANITILMASI ÇALIŞMALARINIZ HAKKINDA NELER SÖYLEYEBİLİRSİNİZ? Folklorun bir dalı olan halkoyunları tam 41 yıldır hayatımın çok önemli bir yanını kaplamakta. Kendi öz kültürümüzü yaşatma yayma ve gelecek nesillere aktarma anlamında, kendi kültürüne sahip çıkan, kültüründen utanmayan ve her alanda sosyalleşmiş ayaklarının üzerinde çok rahat durabilecek gençler yetiştirmek bizim başlıca hedeflerimiz arasında. Türkiye Halk Oyunları Federasyonu da 81 ilde örgütlü 1600 civarında kulüp ve 70.000 79
üzerinde lisanslı dansçısı ile ve bunun dışında okullar sivil toplum örgütleri belediyeler ve halk eğitim merkezleri çalışanları ile birlikte 1 milyon civarında aktif halk oyuncu ile çok ciddi bir kuruluştur. Her yaş grubundan gençlerimiz Türkiye’nin dört yanından bu faaliyetleri sürdürerek topluma faydalı birer birey olarak yetişmektedir. Aynı zamanda Türkiye’nin alanında kurulmuş olan ilk derneği olan Türk Folklor Kurumu Genel Başkanı olarak ülkemiz folklorunu yurt içi ve yurt dışında temsil etmekten duyduğum mutluluk anlatılamaz. İLERİYE DÖNÜK HEDEFLERİNİZ NELERDİR? İleriye dönük olarak yeme içme ve eğlence sektöründeki çok önemli iki marka olan Osmani ve Zarifi markalarını aynı kalitede sürdürerek çoğaltmayı ve yaratacağımız yeni markalarla bu sektöre, ekonomimize ve çalışacak olan elemanlarımıza katkı sağlamayı düşünüyorum. Diğer alanda da sosyal faaliyetlerimize vaktim olduğunca devam edip topluma faydalı gençler yetiştirmeye devam etmeyi düşünüyorum. İLAVE ETMEK İSTEDİĞİNİZ DÜŞÜNCELER? Denizcilik mesleği halen yaşamımda çok önemli bir yer tuttuğu için en büyük hedeflerimden biri de yelkenli bir tekne ile oğullarımla dünya seyahati yapmak, ancak bunun için yeterli zaman olmadığı için bu özlemimi 3-4 günlük yelkenli turları ve fırsat bulduğum her anda seyahat ederek geçirmek istiyorum. Osmani Kebap iletişim, 0212 345 56 00
KASIM 2011
countryLIFE
Beklentilerini umutlarını torunlarına saklamışlar.
Parkta eğlenceye doyum olmaz...
I Ğ I D A M A R Ğ U N Ü S Ü B O T O Y Ö K P İ R A G R İ B
80
KASIM 2011
countryLIFE
Hafta sonu özellikle pazar günleri, piknikçisi. motorcusu Atv’cileri, yamaç paraşütçüleri, fotoğrafçısı ile doğaseverlere ev sahipliği yapan Çiftalan Göktürk’e 10 km mesafede yakın köylerden.. Su kemerinden Opet’in karşı yolundan devam edip Belgrad ormanlarını geçiyoruz. Hemen akabinde uçsuz bucaksız arzı endam eden Karadeniz’in mavisine hayran kalmamak imkansız. Sıcacık gülümseyen bir havada yolumuzun düştüğü Çiftalan’da köy kahvesinde soluklanalım bir de demli çay içelim dedik. ‘Çocuktan al haberi’ deyimini içini dolduralım… İşte Mehmet (11) karşımızda biz sorduk o cevaplandırdı. Köyün envanterini çıkardı bir çırpıda Mehmet. Zeka fışkıran gözleriyle içimize ılık ılık estirdi umut rüzgarlarını... Ardından kahvehanenin sahibi babası toplu taşımanın yokluğundan dert yandı. Yıllarca siyasiler görevliler gelmiş ama bu sorunları hep askıda kalmış çözümlenmemiş. İnancını yitirmiş adeta. Dergi için tanıtım yapacağımızı söyledik pek de inanmadı yararına… Bizi tanıdıkça konuştukça kendinden gördü açıldı anlattı. “İlköğretim okulumuz madencilerin işgali sonrası harabeye döndü. Kömür ocaklarına rağbet edildiği yıllarda köyümüz de talan edildi adeta. Ulaşımı herkes kendi imkanlarıyla sağlıyor. Kışı var karı var. Yerel yönetimlerden bugüne kadar bu beklentilerimize cevap alamadık. Çocuklarımız yakın yerlere her gün taşınarak eğitim alıyor.” Durumu birkaç cümleyle anlatan Mehmet amca duyarlılık ve iş bitiriciliğin köylerinin yakınından geçmemesinden dertli.
Çiftçalan Kıyı Mezarlığı, Hasan Dede Türbesi.
ne değİŞEK?
Mehmet amcaya çok yakında büyük kent projesinin hayata geçeceğini bunun burada neyi değiştireceğini soruyoruz, kaşlarını çatıyor, “Bugüne kadar bizleri görmeyenlerin rant kapısı olmayız” diyor.
KÖY HAKKINDA...
Çiftalan; kuzeyde Karadeniz, doğuda Kısırkaya, güneyde Kemerburgaz-Belgrad Ormanları ve batıda Ağaçlı ve Odayeri köyleriyle çevrilidir. Nüfusu yaklaşık 150 kişidir. Köy nüfusu son 20 yılda kömür ocakları yüzünden hızla göç vermiştir. Ormancılık, madencilik, mandacılık ve devecilik köyün uğraşları arasındadır. İlkokulu varolmakla beraber eğitim vermemektedir. Çünkü viran, çünkü yıkılmış, terkedilmiş haldedir: Mahsun sıraları dağınık, sıvası dökük, kendisi pejmürde cıvıl cıvıl eski günlerini özler. Öğrenciler Kemerburgaz’daki okullara devam ederler. Köyün ulaşımı sadece özel araçlarla olup, minibüs veya otobüs taşımacılığı yoktur. Öyle mahrum bir köydür şu garip Çiftalan. Çiftalan artık makus talihini bozup, kabuğunu kırmaya başlamıştır. Yaz sezonunda plajları ve piknik alanları dolmakta, yamaç paraşütçülerine kucak açmakta ve en önemlisi madenciler tarafından değiştirilen topografyasındaki döküm sahaları ve gölleri sinemacılar için doğal çekim platosu oluşturmaktadır. Bu faaliyetlerin köylüye katkısı ne yönde olur bilinmez ama artık bu şirin ve unutulmuş “İstanbul köyü” artık belleklerde yer edinmeye başlamıştır.
Çiftalan’ın geleceği şekillendirecek maharetli kızları...
Kıyı kahvehanesinden bir kare...
81
KASIM 2011
countryLIFE
REHBER Sağlık
Özel Ergene Diş Sağlığı 322 69 98-99
Fish of North 322 66 02 Grand Cello 0212 360 38 15
Patiswiss Çikolata 322 44 78
Acıbadem Göktürk 322 56 60
Özel Formax Polikliniği 322 61 80-81-82
Güven Kuruyemiş 322 12 17
Sampi 0212 322 77 87 -444 76 74
Biruni Laboratuvarı 322 68 22
Kemer İstanbul Diş Sağlığı 322 38 28
Kanatçızade 322 77 33
7 Restaurant 322 55 27-28
Karafırın 322 43 34-42
Tombak Plus 322 89 94 Tarladan Eve 322 93 29
Cosmodent Diş Kliniği 322 40 04
Lezzet
Çocuk Doktoru Mürsel İnanç 322 79 83-84 0532 542 75 71
Abant Çiftliği 322 48 48
Kemer Cafe Ev Yemekleri 322 01 71
Bafra Karafırın 322 42 42
La Cucina 322 27 62
Dr. Faid Hasan 360 03 12 0532 274 55 80
Boğaziçi Kuruyemiş 322 81 97
Lahhmacun 322 26 21
Foot Medical 322 12 45 0532 520 27 59
Bolulu Hasan Usta 322 22 88
Florence Nightingale 322 63 22
Coquina by Hande 322 67 05
Namlı Kebap 322 23 75
Dr. Demet Elvan 322 91 78
Ceviz 322 26 64
Olivo Ristorante 322 32 12
Dr. Tülay Çağlar 322 18 08
Fırın İstanbul 322 54 05
Özsüt 322 73 43
Pelit Pastanesi 322 56 11
Marmaris Büfe 322 74 11-25 Mozza 322 85 05
Tecrübeli eğitmenden ilköğretim öğrencilerine Özel Almanca Dersi verilir. 0539 566 62 88
TNT CAR WASH OTO YIKAMA KUAFÖR
Pasta - Cila Boya Koruma Detaylı Temizlik
Vale hizmetimiz mevcut.
Belediye Caddesi No: 26 KemerlifeGöktürk/Eyüp Tel: 0212 322 25 23 -0535 600 14 82
Venüs Pastaneleri 322 05 55
Kargo Aras 322 33 49 MNG 322 66 75 Yurt içi 322 47 19
ÖZEL DERS Tecrübeli öğretmenden Fransızca-İngilizce yabancı dil dersleri… İlköğretim okuma-yazma, güzel konuşma ve öğrenci koçluğu hizmetleri verilir. Detaylı bilgi ve referans için 0533 290 28 95 gulsahaltuntecim.fr@gmail.com
KEMER6
.. KAHVALTI & BARBEKU KIŞ BAHÇEMİZ AÇILDI • Havalar soğudu ama biz sizin içinizi ısıtmaya devam ediyoruz. Otantik kış bahçemizde sizi kuzine sobasının başında kestane kebabı yemeye davet ediyoruz. • Köy ekmeği ile kahvaltınıza başlayabilirsiniz. • Omletinizi kümesten aldığınız yumurta ile hazırlayıp sofranıza getiriyoruz. • Gözlememizi köy usulü odun ateşinde ikram ediyoruz. Kahvaltımız da ikram ettiğimiz reçeller tamamen ev usulü hazırlanmış, balımız ise kestane, çiçek ve kekik olmaz üzere isteğe göre beğeninize sunuyoruz. Ispanaklı peynirli patatesli neyli istersiniz gözlemenizi? Köy sobası ve köy sofrasında hazırlanan pişirilen gözlemenizi tavşankanı çayınızla da taçlandırınca sizden keyiflisi yok… Bu ziyafetin ardından doğanın cömert kollarını geniş tuttuğu dünden esintileri kulağınıza fısıldayan düşler bahçesinde asma ağacının altında koyu sohbetlere dalıp iç geçirirsiniz.
Haftasonu kaçamağı Çayın yanında ne alırsınız? Sınırsız çayın yanında; ev reçelinden köy yumurtasına yöresel kaymaktan Trabzon tereyağına tel peynirinden ezine peyniri lora kadar bol çeşit ve zengin yöresel tatlara hazır olun. Hafta sonu yada hafta içi güne iyi başlamak isteyenlerin lezzet durağı sabah kahvaltısında da iddialı. Özellikle reçelleri ev yapımı bal tadında…
Doğum günleri ve şirket toplantıları artık daha eğlenceli Özel günlerinize ev sahipliği yapan mekanda günlük iş stresinden uzaklaşıp ekip ruhunu kazandıran temiz havası ve keyifli alanıyla iş toplantıları artık daha eğlenceli… Patron ya da iş arkadaşlarınızla iş stresinden uzak farkındalıkları yaşamak isteyenler için iyi bir adres.. Diğer yandan özel günleriniz de daha otantik geçecek. Çocukların doyamayacağı eğlence ve doğal yaşam sizleri ve sevdiklerinize daha yakın olmanızı sağlayacak.
Mithatpaşa Mah. Selanik Bulvarı (Hamidiye Suyu Karşısı) Kemerburgaz/İstanbul 0507 787 44 33-0532 272 76 80
HEP DAHA İYİSİNİ HAK EDENLER İÇİN, BİZ BURADAYIZ !!
L O R T E P R E M E K
Mithatpaşa Mah. Selanik Bulvarı NO: 151 Kemerburgaz-İstanbul 0212 360 20 35