43. Sayı

Aylık Yaşam Dergisi

KİP 2013

İLKBAHAR-YAZ KOLEKSİYONU HAYATA

PAS AT

zamanı geriye

sarın

MART 2013 Sayı 43

Erken Yaşlanmanın Önüne Nasıl Geçebiliriz?

Kemerburgaz’a Robotik Meslek Yüksekokulu Projesi Da Vinci ve Salvador’un İzinde Çok özel bir yoga stüdyosu İsmi Yogaia!

EYÜBOĞLU’NDA SINAV ZAMANI

atıştırın ama sağlıklı olsun!

Sadeliğin

cazibesi LA MECHE 2013

İLKBAHAR YENİLİKLERİ

Kabe’deki Osmanlı

k a c a y a lm ı k ı Y ı r la k a Rev

ÜÇ ÖZEL TEKLİFLE OTOKOÇ GÜVENCESİ

PERİYODİK BAKIMLARDA HEDİYE MOTOR KORUMA UYGULAMASI ÜCRETSİZ SERVİS 2.0 YAZILIM YÜKSELTME ARAÇ KORUMA UYGULAMALARINDA %50 İNDİRİM Otokoç İstinye İstinye Mahallesi, Sarıyer Caddesi No:70/C Sarıyer / İstanbul 0212 229 95 55 www.otokoc.com.tr

YENİ YERİMİZDE YENİLİKLERİMİZLE

HİZMETİNİZDEYİZ....

ISOM ESTETİK BÖLÜMÜNDE YAPILANLAR CİLT GENÇLEŞTİRME • Medikal Peeling • Yüz Biomezoterapisi • Dolgu • Botox • Gençlik aşısı • Leke tedavisi • Ultrason • Akne-Akne skar tedavisi • Yüzde damar ve damar leke tedavisi • N-LITE Lazer • PRP • Fibrocell Hücre Tedavisi • Kandan Kök Hücre Tedavisi KILCAL DAMAR-VARİS TEDAVİLERİ • Skleroterapi • Lazer Damar Tedavisi

SAÇ TEDAVİLERİ • Saç PRP si • Saç Mezoterapisi GÜZELLİK UYGULAMALARI • Cilt Analizi-Cilt Bakımı • Kalıcı Makyaj • Özel Cilt Bakımları(Antiaging,Hydrate,Detox) BESLENME VE DİYET TEDAVİLERİ • Obesite, Bölgesel Zayıflama ve Hastalıklarda Diyet • Vücut Analizi • Sellülit • Slim-Up • Wella-Shape 2 • Ultrason • Mezoterapi • Diyet Paket Hizmeti

LAZER EPİLASYON • Alexandrıte Sistem • VPL sistem • İğneli Epilasyon

İletişim: Çilekli Cad. No:32, 3.Levent 34330 İstanbul/ Türkiye Tel:212-3240324 /144 Gsm: 532 767 16 41 www.isomestetik.com demet.askin@isom.com.tr www.demetaskin.com

Uzm. Dr. A. Demet Aşkın

ÖNE ÇIKANLAR Kışın soğuk günlerini geride bırakıyoruz. Doğa kış ürpertisini ılık yağmurla toprağa döküyor. Cemreler bir bir düşüyor. Hava su ve toprak ısınıyor. Bukalemunun renkleri yeniden şekilleniyor. Pencerelerimize daha güçlü gün ışığı yayılıyor.

Biz de bu ay ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ dizisinde farklı bir portreyle ekranın sevilen yüzü olmayı başaran Hüsnü Yalınkılıç, namı diğer ‘Deli Hüsnü karakterini canlandıran Adnan Erdoğan ile röportaj yaptık. Uzm. Dr. Nur Özden Çalışkan ise, yeterli ve dengeli beslenen çocukların sağlıklı büyüme ve gelişimini Country Life okurları için masaya yatırdı. Aksiyon adamı Onur Erkmen bisiklet dünyasıyla ilgili yeni teknolojileri ve yarışları sayfasına taşıdı.

Güzellik göreceli olsa da bakımlı olmanın herkese güzellik katacağını her ay köşesine taşıyan Ebru Halisdemir yine Mart ayında sizlerle sezonun öne çıkan ürünlerini paylaşıyor. Bahara merhaba derken kendimi yenilemenin tam zamanı diyorsanız mola verilecek köşedesiniz demektir. Stres kaynaklı tüm dertlerimle baş etmeliyim noktasına çoktan geldiyseniz o zaman gelin Ebru Şinik’in kaleminden sızanlara göz atın. Şinik meditasyonla ‘Erken yaşlanmaya son’ konulu makalenin satır aralarında sorularınızı cevaplandırıyor.

Atlas Jet ve Vefa Turizm’in sponsorluğunda Kutsal mekanları ziyaret etme imkanı bulduk. Seyahatimize Medine’den başlayıp Mekke ile sonlandırdık. Bu gezimizde kutsal mekanların dışında Arabistan’daki sosyal yaşam ile ilgili anekdotlarımızı sizlere aktarmaya çalıştık.

Dökülen saçlarınıza çare mi arıyorsunuz? O halde bu yazı dizgisini boş geçmeyin derim! Moda’nın kalbi Paris’ten ödülü kapan saç tasarımcısı Yüksel Altun’dan altın öneriler…

Mart ayı havaların ısınmasıyla sizi de farklı arayışlara yönlendiriyorsa rotanızı rahatlıkla SANAT’a yönlendirmelisiniz. Sanat haberlerimiz bölge ve kent başlıklarıyla ajandanız için farklı seçenekler sunuyor size. Biz bu ay sanatın erken yaşta yaşama katılması yönünde oldukça verimli bir söyleşi yaptık. Fatma Zeynep Çilek “Çocuklarınıza mutlaka bir sanat öğretin, bu illa resim olmayabilir, enstrüman da olabilir, yani sanatın varlığını çocuklarınıza aşılayın” diyor.

Yine bölgemizden kaçırılmayacak bir sergi haberimiz var. Bu ay Adviye Bal’ın “Zamanlı sorular” adlı sergisi Gökmahal Çarşı içerisinde sergileniyor. Sergi Nisan ayına kadar sanatseverlere açık.

Aramıza yeni katılan oyun ve aktivite merkezi Playorena’da ise yepyeni bir program başlıyor. ART WITH MEYZİ Meyzi ile Sanat, 9 Mart Cumartesi başlıyor!

Ve Ataol Behramoğlu’nun İlkbahar adlı şiirinden bir pasajla sözü bitirelim.

Bir kuşu dilinden hiç öpmedim Belki bir gün öpebilirim Belki bir gün rüzgâr olurum ben de Eserim başakların üzerinden Kalbim bir yaz gününe karışsın isterim Bir kuş cıvıltısında doğmak için yeniden Sevgide kalın

Birsen ÇELİK

08

CountryLIFE Mart 2013

İmtiyaz Sahibi Çınar Ajans A.Faruki Çelik Fcelik1@hotmail.com Yazı İşleri ve Yayın Yönetmeni Birsen Çelik Birsen_celik@hotmail.com Art Director Mehmet Akif Dilmen makifdilmen@gmail.com Reklam Satış Direktörü Hacer Öksüzoğlu countrylifetr@gmail.com Haber Merkezi Şeyda Erva Kılıç Katkıda Bulunanlar Fatma Taş Merve Sena Kılıç Fatma Sezer Çırakoğlu Füsun Altaş Ahmet Fatih Çelik A.Serdar Kozanoğlu Selver Çelik Sadi Tunç Sözen Baskı Yeri İhlas Gazetecilik A.Ş.

Tel: 0212 454 35 06 Tiraj 5000 Yönetim Yeri Country Life Mimar Sinan Mah. Dereboyu Sok. No: 2 Kemerburgaz-Eyüp/İstanbul Tel: 0212 322 70 22 countrylifetr@gmail.com www.mycountrylifeturkey.com Reklam Rezervasyon için,

322 70 22 Aylık Süreli Yayın Dergide yayınlanan yazıların, fotoğrafların her hakkı saklıdır. Kaynak gösterilerek dahi izinsiz alıntı yapılamaz yayınlanamaz. Bu dergi basın meslek ilkelerine uymayı taahhüt eder. Yayınlanan ilanların sorumluluğu ilan sahiplerine aittir.

sayfa

Countrylife

01 02 15 17 18 26 28 35 38 39 40

OYUN PLAYORENA OYUN VE AKTİVİTE MERKEZİ GÖKTÜRK’TE AÇILDI UZm. Dr. A. Demet Aşkın “YENİ YERİMİZDE HİZMETİNİZDEYİZ” YENİ YOGAIA KEMERBURGAZ’DA AÇILDI! TAnnIng&Beauty Sağlıklı, Canlı, Kalıcı ve Hızlı Bronzluk…

SAğlık Uzm. Dyt. Simge Çıtak’tan sağlıklı atıştırma önerileri…

HAber Yaşadığımız bölgedeki gelişmeler ilerleyen sayfa aralarında

KUtsal topraklarda Mekke ve Medine’den bir gazetecinin gözüyle seyahat anıları…

COsmodent Diş sağlığında ortodondik tedavilerde bilmemiz gerekenler…

28

HErkes İçin Güzellik Ebru Halisdemir’den yeni sezonda öne çıkan trend ürünler PRodent Devrim yaratan gelişme: 3 boyutlu dijital diş hekimliği Bİsiklet Dünyası Bisiklet dünyasında neler oluyor?

Yarışlar, yeni teknolojinin taçlandırdığı trend ürünler ve daha fazlası sayfa aralarında

18

20 56

14 40

sayfa

Countrylife

48 50 56 60 64 67 68

EĞitim Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür ile yeni görevi ve eğitime bakış açılarını değerlendirdik.

RÖportaj Ekranların uzun soluklu dizisi Kurtlar Vadisi Pusu’da ‘Deli hüsnü’ karakterini oynayan Adnan Erdoğan ile röportaj yaptık.

SAnat’a Dair Nişantaşı’ndaki atölyesinde buluştuğumuz Fatma Zeynep Çilek ile sanatın incelikleri üzerine sohbet gerçekleştirdik.

POrtre Biraz iş, biraz serbest yaşamdan kesitlerin yer aldığı bu çalışmamızda bölgemizde farklı sektörlerde çalışan insanların hayata duruşlarını anlatıyoruz.

MEditasyon N. Ebru Şinik, bu ay, erken yaşlanmanın önüne geçecek altın önerilerle dergimize konuk oluyor.

Saç Bakımı Yüksel Altun saç dökülmesine dur demek için uygulanması gereken yöntemleri bu ayki yazısında sizlerle paylaşıyor.

Kültür&Sanat Mart Ayı’nda bölgemizde ve Kentteki sanat haberleriyle ajandanızı yeniden gözden geçirebilirsiniz.

44

50

67

20 66

32

MUTFAĞINIZDA PRATİK VE GELENEKSEL LEZZETLER BİRARADA Kurulduğu günden itibaren müşterilerine en iyiyi sunan Tatlıses Gıda, tadı damağınızda kalacak pratik lezzetlerle hizmet alanını genişleten Tatlıses Gıda, Dondurulmuş gıda sektöründe yöresel lezzetleri mutfaklarınızın baş tacı yaparak dondurulmuş içli köfte ile tarif istetecek benzersiz bir tat sunuyor.

İlkbahar’a Go Mongo’nun sağlık dolu lezzetleriyle hazırlanın Moğol Barbeküsü konseptini Türkiye’ye tanıtan marka Go Mongo’nun, hepsi birer Asya mutfağı klasiği olan yemekleri, lezzet avcıları tarafından keşfedilmeyi bekliyor.

Go Mongo’nun zengin menüsünde yer alan Tay Sebzeleri ve Gobi alternatif damak tatlarına düşkün olanların tercih ettiği lezzetler arasında.

Gurme paninilerle Caffè Nero’da keyif saati

Makarna yemek hiç bu kadar lezzetli olmamıştı...

ITALYAN LEZZETLERİ BRASS’TA

Martı Istanbul Hotel’de yer alan BRASS, lezziz öğle yemekleri için “Italyan Lezzetleri”nden oluşan özel bir menü oluşturdu.

Bir İtalyan mutfağı klasiği olan Spagetti Bolognese’den Peynirli Gnocchi Graten’e, Sebzeli Lazanya’dan Somon Füme ve Krema Soslu Tagliatelle’ye kadar pek çok seçeneği sunan “BRASS Italyan Lezzetleri”menüsü makarnaseverler için harika bir alternatif.

Sıcak ve samimi ortamı, detaylarla bezenmiş şık dekorasyonu ile keyifli öğle yemekleri için mükemmel bir adres olan BRASS, “Italyan Lezzetleri”menüsünü her gün saat 12:00 – 15:00 arası çok özel bir fiyat ile sunuyor. Bir kadeh yerli içecekle birlikte sunulan menü kişi başı 38 TL’den servis ediliyor. Bu özel menü, başlangıç olarak minestrone çorbası yada mevsim yeşillikleri, menüden seçilecek makarna ve şef tarafından özenle hazırlanmış tatlı seçiminden oluşuyor. Italyan mutfağından Asya ve Fransız mutfağına, farklı mutfakları ve geleneksel lezzetleri işleyen BRASS, seçkin menüsü, 65 çeşit kokteyl seçeneği ve uluslararası şarap kavı ile akşam yemekleri için de ideal bir buluşma noktası.

14

CountryLIFE Mart 2013

“Milano’nun batısındaki en iyi kahveci” unvanına sahip Caffè Nero, paninileriyle gurmelere layık İtalyan tatları sunuyor. Tamamen özel üretim olan taş fırın ekmeğinden hazırlanan paniniler, en sağlıklı ve kaliteli malzemelerle hazırlanıyor. Caffè Nero, paninileriyle “gerçek” lezzetin peşinde koşanların ilk tercihi. Zeytinyağının eşsiz lezzetiyle zenginleştirilen ve Caffè Nero’ya özel tariflerle hazırlanan paniniler, kahvenin yanında doyumsuz bir tat oluyor. Sağlıklı ve doyurucu içerikleriyle dikkat çeken Caffè Nero’nun “Mozzarella-Domates” ve “Hindili” paninileri, fit bir seçim isteyenlerin tercihi. Bunun yanı sıra Caffè Nero’nun yepyeni “Gourmet Köfteli Panini”si tam bir ana öğün seçeneği oluştururken, “New York Steak Panini” ise içindeki malzemelerle et severlere doyurucu ve unutulmaz bir ziyafet sunuyor. Yine bir Caffè Nero fenomeni olan “Tostati”nin ise ekmeği zeytinle zenginleştirilerek Akdeniz lezzetlerinden vazgeçemeyenlerde tiryakilik yaratıyor.

KATIA

Şık ve sağlıklı ürün ilkesinden vazgeçmeyen Katia Mağazaları, kaliteli bir markadan beklentileri yine boşa çıkarmıyor… Koleksiyonda yer alan tüm ürünler, gece ve gündüz rahatlıkla kullanabilinecek şıklıkta…

Kemerburgaz Mağazamıza bekleriz…

Online alışveriş için ; http://shop. katia.com.tr Garden ; 03010 Lastiksiz Soket Satış fiyatı : 7.90 tl Tayt ; 00960 tül çiçek baskılı legging şu anda %50 indirimde 9,95 tl Falke Mens ; Erkek Soket Üst Grup ; Falke Shadow 32 TL Erkek Soket Alt Grup ; FalkeTiago 34 TL

Alışveriş

KİP • CHAMPION • SAMSUNG • TTEC

KİP 2013 İlkbahar-Yaz Günümüz modern erkeğinin tüm ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan koleksiyonları ve geleceğe dönük yüzü ile çizgisini yıllardır koruyan KİP, 2013 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nu, mağazalarında moda severlerle buluşturuyor. www.kip.com.tr

Champion’dan Bentonit Kedi Kumu Türkiye’nin ilk yerli Premium mama markası Champion, sevimli dostlarımızın diğer ihtiyaçlarını da unutmuyor.

Tamamen doğal olan ‘bentonit’ toprağından üretilen Champion Bentonit Kedi Kumu, yüksek emiş gücü ile hem kedinizin sağlığını koruyor hem de size zaman tasarrufu sağlıyor…

Samsung’un Çamaşır Kurutma Derdine Son Veriyor…

Samsung Kurutmalı Eco Bubble Çamaşır Makineleri Hem Yıkama Hem Kurutma Özelliği ile Evlere Kolaylık Getiriyor WD0804W8N: 2.677TL* , WD0804W8E: 2480* *Tavsiye edilen son kullanıcı peşin fiyatlarıdır.

Kulaklıkta rahatlık ve hafiflik

şık tasarım ile birleşiyor Ttec’in piyasaya sunduğu Freestyle ve Comfort Bluetooth® kulaklıklar, yüksek kalitede müzik dinleme ve telefonda rahat konuşma imkanı sağlarken şık tasarımlarıyla estetiği kulaklara taşıyor.

Fiyat : 600-2000 TL. arası…

16

CountryLIFE Mart 2013

YOGAIA

KEMERBURGAZ’DA AÇILDI! İçinde çok özel enerjileri barındıran bir şehrin, İstanbul’un, doğanın enerjisiyle uyumlandığı noktalarından birinde, Kemerburgaz’da çok özel bir yoga stüdyosu hizmete açıldı! İsmi Yogaia!

Yogaia, ismini toprak anadan, ilk tanrıça kusursuz doğadan, yani Gaia’ dan esinlenerek alıyor. İçinde sınırsız yaşam barındıran doğanın zenginliklerini yoga’nın sunduğu sınırsız şifa enerjisiyle buluşturuyor.

Girişinden başlayarak sıcacık atmosferiyle sizi kucaklayan bir yoga stüdyosu Yogaia. Rengarenk butik köşesinden stüdyolarına, dinlenirken tamamı doğal ürünlerle hazırlanan leziz atıştırmalıklar ve bitkisel çayların keyfini çıkarabileceğiniz Gaia cafe’sine ve çok değerli profesyonel eğitmenlerine kadar her şey özenle seçilmiş Yogaia’da!

Herkesin kendine uygun tarzı seçebileceği Hatha yoga altında çeşitli yoga derslerinin yanı sıra, Hamile yogası, Çocuk yogası, Yoga Terapi gibi özel dersler de yer alıyor.

Ayrıca, yoga ile ilişkili yerli ve yabancı workshop ve eğitim kurslarına da gelen talepleri değerlendirerek önceden planlamış bir yoga stüdyosu Yogaia!

Aroma Terapi, Transformal Nefes, Domancic Bioterapi gibi özel terapiler ile Bitkisel Özyağların Şifasıyla Gelen Güzellik, Reiki, Ayurveda, Doğu Yüz Okuma Sanatı, Yoga ile Kilo Verme ve Detoks workshoplarına kaydınızı hemen yaptırabilirsiniz!

Açılışa özel ücretsiz ilk tanışma dersi fırsatını kaçırmamanızı öneririz!

Dilerseniz sevdiklerinize de Yogaia’da yoga dersi ya da workshop hediye edebiliyorsunuz.

Yogaia ile ilgili detaylı bilgi ve iletişim için 0.212.322 22 42’yi arayabilir ya da www.yogaia. com.tr web adresini ziyaret edebilirsiniz.

Alışveriş

Duvar kağıdında klasik zarafet; Rasch Trianon 2015

Modanın kısa zamanlı dinamiklerine bağlı kalmadan, çığır açan estetiklerini koruyan klasik tasarımların önemli bir yer tuttuğu günümüzde, HannaHome’un temsilcisi olduğu duvar kağıdında trendleri belirleyen Rasch, klasik zamanların güzelliğinden ilham alarak tasarladığı Trianon 2015 koleksiyonu ile geçmişin zarafetini yaşam alanlarına taşıyor.

Trianon koleksiyonuna ait duvar kağıtlarının 1rulo (5m2) fiyatı 42 Euro + KDV’dir. Daha detaylı bilgi için HannaHome ile irtibata geçiniz.

King Paolo ile 2013 Bahar modasında renk geçidi King Paolo klimalı ayakkabıları ilkbahar-yaz koleksiyonunu ayakkabı tutkunlarıyla buluşturuyor. Şehir hayatının dinamizminin yansıtıldığı koleksiyonda, kadın ayakkabıların yanı sıra erkek ayakkabılarında da birbirinden canlı renkler göze çarpıyor. Baharın enerjisi King Paolo ile ayaklara yansıyor.

King Paolo ayakkabılarını; Türkiye’de 300’ü aşkın King Paolo bayisi ile Ayakkabı Dünyası, Gencallar, Huzur mağazalarından temin edebilirsiniz.

18

CountryLIFE Mart 2013

Silk&Cashmere Feminen, doğal, rahat Kış aylarının son günlerini yaşarken; Silk&Cashmere’in siyah-beyaz koleksiyonu göz dolduruyor. 1980’lerin şıklığını günümüze taşıyan ve İngiliz stilini yansıtan tasarımlar, hırkalarla ön plana çıkıyor. Sezon trendi dar paça, yüksek bel pantolonların üzerine kendinden desenli intersia hırkalar ya da beyaz biyeli takımlar Silk&Cashmere farkını vurguluyor.

Creavit “Cream” Banyo Mobilyası ile Banyonuza İpeksi Dokunuşlar Fark yaratan tasarımlarıyla banyo modasının öncülüğünü yapan Creavit, yenilikçi ürünleriyle evlerinizin şıklığını tamamlıyor. İncelikli bir zevkin ürünü olan Cream Banyo Mobilyası ile dekorasyonunuza sihirli bir el değiyor.

Cream, estetik tasarımı ve ipeksi görüntüsüyle modern banyoların vazgeçilmezi olmaya aday. www.creavit.com

Köşe Atıştırın ama sağlıklı olsun!

Uzm. Dyt. Simge ÇITAK Göktürk : İstanbul Caddesi Suvenue Residans E blok No: 6 Göktürk / İstanbul - 0212 322 08 73 Nişantaşı : Abdi İpekçi Cad. Reassürans Han2 No: 61 Kat: 5 Nişantaşı/ İstanbul -0212 219 12 02 www.simgecitak.com simgecitak@gmail.com

Öğün aralarında bir şeyler atıştırmak istediğinizde eliniz cipslere, çikolatalara uzanmadan önce biraz durun ve düşünün! Atıştırmak normal bir eylem; onu sağlıksız kılan seçimleriniz. İşte size sağlıklı atıştırmalık önerileri...

Hepimiz gün içinde farklı saatlerde de olsa mutlaka atıştırmalık bir şeyler yemeye ihtiyaç duyarız. Kimi sabah saatlerinde, kimi akşamüstlerinde ve benim gibi bazıları da akşam yemekten sonra...

Gün içinde sütlü kahve tükettiğim için atıştırmalıklara ihtiyaç duymuyorum. Ancak akşam yemeğinden sonra ara ara ağzıma bir şeyler atmak istiyorum. Tabii burada en önemli soru; ne yediğim ve ne kadar yediğim? Hem atıştırmalık tüketip hem de sağlıklı olabiliriz. Doğru atıştırmalıkları uygun miktarda seçerek yapabiliriz bunu. Atıştırmalık seçerken en önemli kural şu: Hem zevk almalıyız hem de sağlığımızı korumalıyız.

SAĞLIKLI SEÇENEKLER Tarhana cipsi: Olmazsa olmazlardan biri. Ekşi sevenler için iyi bir alternatif. Yoğurt ve buğdaydan yapıldığı için de son derece besleyici bir cips.

Yulaf ezmesi: Akşamları atıştırmak istediğinizde 3 çorba kaşığı yulaf ezmesini suyla ya da sütle pişirip üzerine 1 çorba kaşığı yaban mersini veya 1 çorba kaşığı kuru üzüm ekleyebilirisiniz. Bu şekilde hem kan şekerini dengelemiş hem de düşük kalorili ara öğününüzü tamamlamış olursunuz. Yulaf ezmesinin lif miktarı yüksektir ve karın doyurucu özelliğe sahiptir. Çalışmalara göre yulaf ezmesi

20

CountryLIFE Mart 2012

herhangi bir tahıla göre aynı miktarda lif ve kalori içermesine rağmen daha karın doyurucudur.

Yeşil elma: Dilimlenmiş yeşil elma üzerine 1 çay kaşığı tarçın veya Türk kahvesi serpin... Tatlı niyetine yiyebilirsiniz.

Süzme yoğurt: Yoğun kıvamda olduğu için doygunluk hissi sağlar. Yoğurdunuzu meyveyle tatlandırabilirsiniz. Süt ürünlerinden alınan kalsiyumun zayıflattığı da araştırmalarla kanıtlanmıştır. Üstelik protein ve lif de içerir.

Kurutulmuş meyve ve yemişten tahıllı bar: Çikolata yemek yerine bu tür barları tercih edebilirsiniz.

Pirinç ve mısır patlağı: Yağlı patlamış mısır veya cips yerine daha sağlıklı bir seçenektir.

Kuru meyveler ve leblebi: Gün içinde tükettiğiniz çay veya kahvenin yanında farklı kuruyemişler yerine yarım çay bardağı leblebi ve 1 çorba kaşığı kuru üzüm, kuru kayısı veya hurmayı karıştırarak yiyebilirsiniz. Doyurucudur...

Donmuş meyve: Üzümleri ve kirazları dondurup kendinize güzel bir deneyim yaşatabilirsiniz. Yahut istediğiniz meyveyi blender’da püre haline getirip buzluğa atar, ara sıra çıkarıp karıştırarak sonuçta harika bir meyveli dondurma elde edebilirsiniz. Aynı şeyi bazı sebzelerle de deneyebilirsiniz.

Taze kırmızıbiber: Buzdolabınızda doğranmış kırmızıbiberler bulundurun. Canınız atıştırmak istediğinde bunları yerseniz hem kalori almaz, hem de vücudunuzun C vitamini ihtiyacına katkıda bulunursunuz.

Aktüel 2012’NİN EN İYİ MUTFAK MODELİ FLUİDO! İntema Mutfak’ın, iç mimar ve tasarımcı Atilla Kuzu tarafından tasarlanan mutfak modeli “Fluido”, 2012 Elle Decoration Uluslararası Tasarım Yarışması’nda (EDIDA) ‘En İyi Mutfak’ kategorisi ödülünün sahibi oldu. Bu ödül İntema Mutfak ve Atilla Kuzu’nun ilk ödülü değil, yine Atilla Kuzu tarafından tasarlanan Open modeli de aynı kategoride 2010 EDIDA ödülüne layık görülmüştü.

Atilla Kuzu tarafından İntema Mutfak için yaratılan Fluido; modern, şehirli ve feminen bir model. Fluido, yumuşak hatları ve konforlu tasarımıyla göz kamaştırıyor. Estetik ile kullanım kolaylığını birleştirerek yaratılan Fluido, parlak lake ve mat lake olarak özenle seçilmiş 22 renk alternatifi haricinde, özel teknolojisi ile kişiye özel yüzlerce farklı renk seçeneği de sunuyor.

Mart ayında Bilim Merkezi’nden yepyeni atölyeler… Çocuklar bilim ve tasarımı keşfediyor Şehrin merkezi Fulya’daki Bilim Merkezi, mart ayında çocuklara yönelik yepyeni atölyelerle bilim ve tasarımı bir araya getiriyor.

Yaşları 5 ile 13 arasındaki çocuklara yönelik eğlenceli ve öğretici program ve atölyeler, çocukların yaratıcılıklarını geliştirmenin yanı sıra bilimin temel ilkelerini keyifli bir yöntemle çocuklara öğretiyor.

Anne – babalara büyük bir kolaylık sağlayan Bilim Merkezi programlarına kayıtlar 2 saatlik olarak kabul ediliyor ve atölyelerin kayıt fiyatları ise 30 TL.

Barbaros Hayrettin Paşa Türbesi yenileniyor XVI. yüzyılın ünlü denizci ve kaptan-ı deryası Barbaros Hayrettin Paşa’nın türbesi 627 bin 561 TL ile bedelle yenileniyor. Osmanlı’nın kaptan-ı derya olarak ilk kaptan paşası ve büyük amirali Barbaros Hayrettin Paşa’nın kabrinin bulunduğu türbe, İstanbul İl Özel İdaresi tarafından yenileniyor. Geçtiğimiz yılsonunda yenilenme süreci başlayan türbedeki çalışmaların, 2013 yılı içerisinde tamamlanması hedefleniyor. Beşiktaş Barbaros Meydanında, iskele ile Sinan Paşa Camii arasındaki parkın içinde yer alan yapı, 627 bin 561 TL bedelle yenilenerek ziyaretçileri ile yeniden buluşacak. XVI. yüzyılın ünlü denizci ve kaptan-ı deryası Barbaros Hayrettin Paşa adına Mimar Sinan tarafından yapılan ve dıştan oldukça sade bir görünüme sahip olan türbenin yenileme sürecinde, kubbenin kurşun işleri ve içeride sıva raspası yapıldı. Dış cephe temizliği, çevre düzenlemesi ve hazire düzenlenmesi işi ise devam ediyor.

24

CountryLIFE Mart 2013

Çocuk Sağlığı

Büyümenin Anahtarı

BESLENME Beslenme, büyüme ve gelişme sürecinin çok hızlı olduğu bebeklik ve çocukluk döneminde ayrı bir önem taşıyor. Yeterli ve dengeli beslenen çocukların sağlıklı büyüme ve gelişimi sağlanıyor, hastalıklara karşı direnci artıyor ve okul performansında artış görülüyor. Düzgün ve doğru beslenen çocuğun hastalıklara yakalanma riski de azalıyor. Bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi, altıncı aydan sonra en az 2 yıl kadar ek gıdalarla destekleyerek devam ettirilmesinin obezite ve kronik hastalık riskini azaltabileceğini söyleyen Liv HOSPITAL Çocuk Sağlığı Bölümü’nden Uzm Dr. Nur Özden Çalışkan, bazı yiyecek ve içeceklerin zararlarından bahsediyor. Çalışkan, kolalı içecekler, gazozlar, hazır meyve suları, çikolata, gofret, şeker gibi karbonhidrattan zengin ve kızarmış yiyecekler gibi yağdan zengin gıdaların kısıtlanması gerektiğini söylüyor.

26

CountryLIFE Mart 2013

0-1 yaş: Süt çocukluğu dönemi Bebeğin gelişimi normal seyirde ilerliyorsa ilk 6 ayda besin kaynağı sadece anne sütü olmalı. 6. ayın sonunda ek gıdalara başlanmalı. 6-9 ay arasında günde sadece 200 ek kaloriye ihtiyaç duyan bebeklerde bu değer 9-12 ay arasında 300 ek kalori olmalı. Ek gıdalar bebeklere dikkatle verilmeli. Ek gıdalara önce tek tek başlanmalı, sonra da diğer ek gıdalar yine tek tek eklenmeli. İlk 1 yaşta bebeklere tuz ve şeker kullanılması kesinlikle yasak.

1-3 yaş: Oyun çocukluğu ve 4-6 yaş okul öncesi dönem Çocuklar 1 yaşından sonra ebeveyninde gördüklerini taklit eder.

Bu nedenle anne-baba ve bakıcı gibi çocuğun bakımından sorumlu kişilerin kendi beslenme davranışlarına da dikkat etmesi gerekir. Bu dönemde ebeveynler özellikle yemek seçimleri, içecek seçimleri ve yemek yeme alışkanlıklarına dikkat etmeliler.

Ebeveynlerin dikkatli olmaları gereken bir diğer konu ise yemek porsiyonları. Çocuklarının sürekli az yediğinden şikayet eden ebeveynler, kendi ölçülerine göre değil çocuğun gereksinimlerine ve yaşına uygun porsiyonlar hazırlamalı. Bu dönemde çocuklar kendileri için önem taşıyan gıdaları farklı sebeplerden dolayı reddedebilirler. Ebeveynler bu durumun geçici bir süreç olduğunu unutmamalı ve çocuğun reddettiği besinleri daha eğlenceli bir halde sunmalı.

6-12 yaş: Okul dönemi Çocuk artık evden çıkmış ve ne yemek istediğine kendi karar verir bir konuma geçmiştir. Aileler okul menülerinde bulunan yemekleri ve içeriklerini takip etmeli ve çocuklarıyla konuşarak doğru tercih yapmaları konusunda onları yönlendirmeliler.

Ara öğün her yaşta olduğu gibi okul döneminde de beslenme konusunda oldukça önemli. Ara öğün alışkanlığı olmayan çocuklar sağlıksız atıştırmalıklara daha düşkün oluyor. Bu yüzden çocukların çantalarına mutlaka sağlıklı atıştırmalıklar konulmalıdır.

Beslenme çantasında atıştırmalık neler olmalı?

Taze ve kuru meyveler Fındık, ceviz, badem gibi yemişler 1 kutu süt ya da ayran 1 dilim ev yapımı kek ya da kurabiye Adölesan (ergenlik) ve gençlik dönemi Gençler bu dönemde kimlik arayışı içindedir, bağımsız olmaya, kabul görmeye çabalar ve dış görünüşleri ile fazla ilgilidir. Düzensiz öğün ve öğün aralarında atıştırma, ev dışında yemek yeme alışkanlığı ve ayaküstü beslenme biçimi de bu dönemde ağırlık kazanır. Sağlıksız beslenme alışkanlıkları yaşla birlikte artış gösterir, bu konuda ailelerin bilinçli hareket etmesi ve erken dönemden başlayarak sağlıklı beslenme alışkanlıklarını çocuklara kazandırması gerekir. Çocuklarda obezite nasıl önlenir?

Bebeklere ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi, 6.aydan sonra da anne sütünün en az 2 yıl kadar ek gıdalarla destekleyerek devam ettirilmesi kısa ve uzun dönemde obezite ve kronik hastalık riskini azaltabilir. Bebeklikten sonraki dönemlerde çocukların dengeli ve yeterli beslenmesine ve 3 ana, 3 ara öğün alışkanlığının küçük yaştan itibaren kazandırılmasına özen gösterilmesi gerekir. Çocukla birlikte sofraya oturulmalıdır, yararlı besinleri yemesi ha-

linde ödül olarak pasta, tatlı, çikolata, şekerleme önerilmemelidir.

Ancak bu gıdalar daha çekici olmaması açısından yasaklanmamalıdır. Kolalı içecekler, gazozlar, hazır meyve suları, çikolata, gofret, şeker gibi karbonhidrattan zengin ve kızarmış yiyecekler gibi yağdan zengin gıdalar kısıtlanmalı.

Hızlı yemek yemenin, yemek aralarında abur cubur atıştırılmasının ve gece yatmadan önce yüksek kalorili yiyeceklerin alınmasının önlenmesi gerekir. Çocukların günde en az 30 dakika fiziksel aktivite yapmalarını sağlayacak ortam ve yaşam biçimi oluşturulmalıdır. Çocukların saatlerce televizyon ve bilgisayar önünde zaman geçirmesi engellenmelidir.

Gerektiğinde çocukla birlikte oyun oynanmalı, top, ip, raket gibi fiziksel faaliyet gerektiren oyuncaklar alınmalı, basit aile yürüyüşleri yapılmalıdır. Çocuğun okul spor faaliyetlerine katılımı (basketbol, voleybol, futbol, yüzme) teşvik edilmelidir.

CountryLIFE Mart 2013

27

Oyuncak ve Kitap Biriktiren Kumbaralar…

Eyüp Belediyesi, sevgi, hoşgörü, birlik ve beraberlik duygularını perçinleyecek bir proje başlattı. Belediye Eyüp ilçede 3 ayrı noktaya, Göktürk’te ise Hisar okulları önüne dev kumbaralar yerleştirdi. Paylaşım Noktası adı verilen bu kumbaralarda biriken oyuncak ve kitaplar, bölgedeki ihtiyaç sahibi ailelerle paylaşılacak. Belediye, talepler doğrultusunda dev kumbaraların sayısını artıracak.

UÇAN BALON ANAOKULU’NDA LEGO PROJE ATÖLYESİ Uçan Balon Anaokulu’nda Smartkids işbirliği ile gerçekleşecek olan Lego Proje Atölyesi kayıtları başladı. Atölye Mart ayının ilk haftasonu başlayacak ve 14 hafta sürecek. LEGO education malzemelerini ve metodolojisini kullanarak çocukların hayal güçlerini, meraklarını tetikleyerek öğrenmeye teşvik edecek proje için detaylı bilgiyi 0 530 7805573’den edinebilirsiniz.

KOEFTE 59 Tekirdağ’ın meşhur köftesi Köfte 59 ile hayat buluyor.

Göktürk’te kapılarını köfte düşkünlerine açan Harun Usta yeni yerinde köftenin geleneksel lezzetini misafirlerine tattırmanın heyecanını yaşıyor. Şirin iç mekan dekoru ve bahçe düzeniyle köftesinin lezzetini konuklarına sevdiren Harun Usta aynı zamanda evlere de servis hizmeti verdiklerini söylüyor. Fiyatları da oldukça cazip, mesela ekmek arası köfte 5 Tl, denemeye değer. Tüm köfteseverlere şimdiden afiyet olsun. İrtibat: 0212 322 25 02

Ilgın Sarban Avrupa 3.’sü Eskrim tarihimizin ilk Avrupa Şampiyonası madalyasını kazanarak tarihe geçen Milli Sporcumuz ve TED Spor Kulübü’nün başarılı eskrimcisi Göktürklü Ilgın Sarban, geçtiğimiz ay Viyana’da düzenlenen Avrupa Yıldızlar Bayan Kılıç Circuit Müsabakası’nda 3. olarak Londra’dan sonra Viyana’da da kürsüye çıkmayı başardı. Sarban, bayanlar kategorisinde yarı final maçında Belarus’dan Alexsandra Geavert’e 15/12 yenilerek üçüncülüğü elde etti.Viyana’da 18 ülkeden 48 sporcunun katıldığı turnuvada 3. olan Ilgın Sarban, 396 sporcunun yer aldığı Avrupa Eskrim Konfederasyonu Yıldızlar Bayan Kılıç Avrupa Klasmanında 4. sırada yer alıyor. Göktürk Hisar Okulları 10. sınıf öğrencisi Ilgın Sarban, okulundaki yoğun ders programının yanısıra, Şubat sonunda Macaristan’daki Avrupa Şampiyonası ile Nisan başında Hırvatistan’daki Dunya Sampiyonası için çalışmalarını başarıyla sürdürüyor.

28

CountryLIFE Mart 2013

Seyahat

30

CountryLIFE Mart 2013

Hazırlayan: Faruk ÇELİK

Atlas Jet ve Vefa Turizm’in sponsorluğunda Kutsal mekanları ziyaret etme imkanı bulduk. Seyahatimize Medine’den başlayıp Mekke ile sonlandırdık. Bu gezimizde kutsal mekanların dışında Arabistan’daki sosyal yaşam ile ilgili anekdotlarımızı sizlere aktarmaya çalışacağız. Her şeyden önce resim çekmenin yasak olduğu bir yerde istediğiniz fotoğraf kareleri yakalamakta zorlanıyorsunuz. Demokrasinin olmadığı özellikle krallıkla yönetilen bir ülkede gördüklerimizi kısaca özetlemek gerekirse “Her yönetici kendi sınırları içinde kendi kurallarını uyguluyor” Bir başka şekilde açıklamak gerekirse “Kraldan daha çok kralcılar”…

Müslümanların kutsal mekanlara “Hac” dışında yaptıkları ziyarete “Umre” olarak adlandırılıyor. Bu yıl Türkiye’den her zamankinden daha çok Umre ziyareti olduğu için yabancılık çekmiyoruz. Her yerde Türklere rastlıyorsunuz. İşletmeler Türkçeyi gayet güzel öğrenmişler. Alışverişlerde kendi paramızı kullanabiliyoruz hatta özellikle istiyorlar. Medine şehri Mekke’ye nazaran daha sakin ve ziyaret yerleri daha az…Medine hurma bahçelerinin bulunduğu yeşillikler içinde bir şehir…Burayı kıymetlendiren ise Peygamberimizin ve arkadaşlarının bu beldede yaşamaları ve türbelerinin burada bulunması..

Mekke Müslümanların Allahın evi olarak kabul ettikleri Kabe’ye ev sahipliği yapıyor. Mekke Medine’ye nispeten daha kalabalık bir şehir. Özellikle yüksek yapılı otellerin olduğu hatta dünyanın en büyük saatinin yapıldığı bir mekan. Zemzem Towers daha şehre girmeden kilometreler ötesinden sizi karşılıyor. Kabe’nin tam bitişiğinde yapılması tartışmaları ise hala devam ediyor. Saatin olduğu yerde daha önce Osmanlıların yapmış olduğu Ecyad kalesi bulunuyordu. Otel için yıkılmış Türk hükümetinin girişimleri sonuç vermemişti.

Bu yıl ise Kabe içindeki Osmanlı revakları genişletme çalışmaları için yıkılmak isteniyordu. Ama Türk hükümetinin ısrarlı takibi sonucu yıkım kararı geri alınmış ve genişletme çalışmalarından sonra 15 metre gerisinde yine monte edilmesine karar verildi.

Bir yandan ziyaretlerimizi yaparken diğer taraftan da halkın sosyal yaşamı ile ilgili notları almaya çalıştık.

Medine tren istasyon Cami-Osmanlı eseri

Uhut alanı- şehitlik -pazar yeri CountryLIFE Mart 2013

31

Seyahat

Tanıtımınızı nasıl yapıyorsunuz?

Türkler dünyanın neresine giderse gitsinler bir süre sonra Ben genelde fuarlara katılıyorum. Diğerleri gibi biz burada eleman kabına sığmıyorlar. İşçi olarak gittikleri Almanya’da bugün çalıştırmadığımız için daha farklı alternatifimiz olmuyor. Birebir kendinasıl patronluk yapıyorlarsa dünyanın başka başka köşemiz geziyor, dolaşıyor, kart dağıtıyoruz. İmkanımız olursa televizyon lerine gidenler de bir zaman sonra mutlaka müteşebbis kanallarına haber yaptırıyoruz. ruhunu yansıtıyorlar. İşte Medine’de inşaat işleri ile uğraşan Hayrullah Bey de bunlarLOHUSA GIDASI Hurmanın faydalarından da kısaca bahsedebilir dan birisi. Umre ve haç dönemi Medine’ye Yapılan araştırmalar sonumiyiz? gelen Türkleri görünce ‘hurmalarını niçin cu, hurmanın antiseptik Hurma tek başına insan vücuduna yetebilen bir biz satmayalım’ demişler ve bir bahçe kiraolduğu, lohusalık yaralarını meyve. Ben her sabah aç karna bir hurma yemeye layıp Hurma ticaretine soyunmuşlar. İsmi çabuk iyileştiren bir ilaç gayret göstermeye çalışıyorum.

Medine Hurma Bahçesi. İsmi gibi hurma olduğu, süt artırdığı, bebeği ağaçlarının arasında havuzlu bir mekan beslediği, içindeki potasyuANTİOKSİDAN KAYNAĞI oluşturmuş. Hem Arabistan’ın o sıcak mun çocukların büyümesini Yüksek besin değerinin yanında hurmaların, havasından bir nebze olsun kurtulurken sağlayan ideal besin olduğu antioksidan hususiyetine sahip olduğu biliniyor. diğer taraftan da hurmanızı alıp çayınızı ifade ediliyor. Hurmada poAntioksidanların kanser, damar tıkanıklığı ve yaşyudumluyorsunuz. Ülke dışına çıktığınız tasyum miktarı bol olduğu lanmanın önlenmesinde faydalı olduğu biliniyor. zaman hasretini çektiğiniz tatların başında için bebeğin gelişmesini, Depolanırken bozulmaya meyilli diğer meyvelerin demlenen Türk çayı geliyor. Poşette ikram gürbüzleşmesini, hasta aksine, hurmaların soğukta muhafazasında antiedilen çaylar hiçbir zaman demliğin yerini olmamasını sağladığı ifade oksidanların yoğunluğu artıyor. Hurmanın ayrıca tutmuyor. Hayrullah Bey de burada çay ediliyor. 2003’te yapılan bir çağın hastalığı damar sertliği ve kolesterol için hasretimizi dindirdi ve 24 saat kaynayan çalışmada hurmaların glisefaydalı olduğu belirtiliyor. semaverinden içtiğimiz çayları yudumlarmi (kandaki şeker oranı) enken nasıl hurma ticaretine başladı onun deksinin düşük olduğunun KAN YAPICI hikayesini dinledik. tespit edildiği belirtildi.

Hurmanın ihtiva ettiği demir, kırmızı kan hücreleÖnce kısaca tanıyalım sizi? Kaç yıldır buradasırinde bulunan hemoglobin sentezini kontrol eder nız? Medine’de yerleşme fikri nasıl oluştu? ve bu da hamilelikte kansızlığın engellenmesini İsmim Hayrullah Aşık. Yaklaşık 23 yıldır buradayız. ve bebeğin gelişimi için hayati ehemmiyet taşıyan Buraya yerleşim fikri çok da düşünerek olmadı. kandaki alyuvarlar kanda oksijen ve karbondiokİnşaat işiyle uğraşıyordum. Bir arkadaşımla bu siti taşıyarak hücrelerin canlılığını sürdürmesinde işi yapalım mı yapmayalım mı diye düşünürken, rol oynadığı belirtiliyor. Çok fazla demir sebebiybiliyorsunuz burası da dışarıdan çok hareketli le, bir insanın günde 15 hurma yiyerek vücudugörünüyor, yapma kararı aldık, bu işe girdik ve bunun demir ihtiyacını karşılayabildiği ifade ediliyor. rayı yaptık. Tabii arkadaşlar bir sene sonra bırakıp Hurmada bulunan kalsiyum ve fosfor ise, iskelet gitti, biz kaldık. Artık 7/24 buradayız. oluşumu ve vücudun kemik yapısının dengelen20 dönüm kadar yerimiz var, Harama (Mescid-i Haram) en yakın mesi için çok mühim elementlerdir. Hurma, ihtiva ettiği fosfor ve bölgede. Buradaki bölgeye dokunmuyorlar çünkü burada Peygamber kalsiyum ile kemik zayıflığına karşı bünyeyi koruyup bu hastalıkların efendimizin dua ettiği bölge. Buradaki hurmalar da en pahalı hurmaazalmasına yardım ediyor. lardır. Biz bilmiyoruz ama Araplar çok daha iyi bilirler, Acve hurması mı diye soruyorlar özellikle. 20 çeşit üzerinde hurma yetiştiriyoruz.

KARACİĞER GÜÇLENDİRİCİ Genelde alınanlar 2-3 çeşit üzerinde yoğunlaşıyor. Madrum çeşidini B1 ve B2 vitaminleri ihtiva ettiği için karaciğeri kuvvetlendirir. Karacisanırım daha çok Türkiye tanıtımından dolayı özellikle Türkler çok terğer soğuk tatlıları sever. Onun için hurmayı kavun, acur, salatalık gibi cih ediyor. 2. Alternatif Medine hurmasıdır, siyah olan. Üçüncü olarak (soğutucu) gıdalarla yemek daha uygun olur. subay var, o da Riyad’dan gelir. Diğer çeşitler genelde hediyelik olarak Bazı memleketlerde halk arasında mide ülserlerinin tedavisinde huralınıyor içi fındıklı, dışı çikolatalı gibi. Burada 600 civarı ağaç var ama ma kullanımı deneniyor. 2005’te bir dergide yayınlanan araştırmaya genelde bu işi yapanlar ağaç kiralar, ben de kiralıyorum. Toplatıyogöre, hurma farelerde mide ülseri şiddetini azaltmıştır. Mide astarınrum, seçiyorum ve ondan sonra satışa sunuyorum. Veya halden açık da hurmanın koruyucu olduğu ve insanlarda da uygun olabileceği arttırma ile alınıyor. Yani hurmanın fiyatını müşteri belirler, borsa gibi. neticesine varılmıştır.

32

CountryLIFE Mart 2013

NAMAZ SAATİNDE HAYAT DURUYOR Mekke ve Medine Müslümanlar için kutsal şehir sayıldığı için buralara Müslümanlardan başkasının girmesi yasak. Bu sebepten namaz saatlerinde herkesin işini gücünü bırakıp namaza gitme zorunluluğu var. Özellikle camiye yakın işi olanlar tezgâhlarının üzerlerine birer örtü serip dükkânı kapatıyorlar. Namazdan geldikten sonra tekrar alışveriş devam ediyor. Büyük AVM lerde ise ezan ile birlikte insanlar satışları durduruyorlar. Kepenkleri kapattıktan sonra dükkânlarının önüne serdikleri seccadeler ile namazlarını hemen orada ifa ediyorlar.

Kâbe’nin bulunduğu caminin çevresinde ise insanlar namaz kılmak için bulundukları yeri tercih ediyorlar. Binlerce insan bir anda olduğu yerde namaz kılmaya başlıyor.

SOKAK SATICILARI GENELLİKLE ZENCİLER Mekke ve Medine sokaklarında özellikle namaz saatlerinde sokakta adım atacak yer bulamazsınız. Çünkü buraları seyyar satıcılar kapatmıştır. Aynı ürünü veya benzerini mağazanın satış fiyatının yarısına veya daha aşağısına bulmanız mümkün oluyor. Bizde olduğu gibi sokaklar birden hareketleniyor ve o yürümekte zorluk çektiğiniz yollar bir anda zabıta gelince boşalıveriyor. Aradan iki-üç dakika geçtikten sonra yine eski halini alıyor. Alışverişte Türk parası tercih ediliyor.

Paramızın kıymetli olduğunu ilk defa orada hissettim. Riyal yerine ısrarla Türk parası istiyorlar. Sokaktaki ürünlerin ortalama değeri 5 ile 15 lira arasında… Mağazalardaki hediyelik tekstil ürünlerinin kaliteli olanlarının tamamı “made in Turkey” geri kalan vitrinleri Çin malları dolduruyor. Gıda sektöründe de aynı şeylerle karşılaşıyoruz. Marketlerdeki tüm reyonlarda mutlaka Türk ürünlerine rastlıyorsunuz.

ENDENOZYALILAR İLE EVLENMEYE BAŞLADILAR Zengin Araplar mutlaka 4 kadınla nikâh kıyıyorlar. Her kadın için ayrı bir ev tutuyor ve onların ihtiyaçlarını karşılıyor-

lar. Son yıllarda Uzakdoğu’dan çocuk bakıcılığına gelen kadınlar ile evlilik gerçekleştiriyorlar. Ekonomik olarak daha ucuza mal oluyor. Çünkü Arap kadınları gibi onların makyaj ve alışveriş tutkuları yok.

Evlerinde mutlaka hizmetçiler bulunuyor. Ev işi yapan kadına rastlanmıyor. Her şeyi hizmetçiler yapıyor. Çocuklara bakıcılar bakıyor evin kadınına çocuk doğurduktan sonra alışveriş yapmak ve gezmek kalıyor. Her kadının şoförü var. Alışveriş merkezlerinde özellikle fastfood dükkânlarında kadınlar için özel mekanlar yapılmış. Bayanların alışveriş sırası ve kasası farklı bir yerden yapılıyor.

EVMENMEMEK İÇİN OKUYORLAR Kadınlar erken yaşta evlenmemek için mutlaka okuyorlar. Erkekleri ise sadece dini eğitim yapıyorlar. Akademik kariyer yapan erkeğe rastlamak mümkün değil. Ülkenin akademisyen ihtiyacı yurtdışından sağlanıyor. Doktor mühendis yetişmiyor. Kadınlar eğitim alanında çalışabiliyorlar. Bu yıl ilk defa kadınlar eğitimin dışında kadın iç çamaşırı satan mağazalarda çalışmaya başlamış. Zaten kadınların araç kullanma arzuları uzun süreden beri gündemin ilk sıralarında. yakın bir tarihte bu istekleri de gerçekleşecek gibi görünüyor.

TÜRK DİZİLERİ BÜYÜK BİR İLGİ İLE İZLİYORLAR Son yıllarda Ortadoğu ülkelerinde fenomen hale gelen Türk dizilerinden Suudi Arabistan da etkilenmiş. Aşk-ı Memnu, Kurtlar Vadisi, Yaprak Dökümü ve Muhteşem Yüzyıl, Arapların ilgi ile izledikleri dizilerin başında geliyor. Kurtlar vadisinden Polat umre için geldiği zaman izdihamdan korumaların sayesinde kurtulmuş. Arapların kafası diziler ile biraz karışmış. Oradaki yaşam standartlarının gerçekten yaşanıp yaşanmadığı üzerinde tereddütleri bulunuyor. Örnek alıyorlar benzemeye çalışıyorlar. Onlar için Türkiye modern zamanların Müslüman ülkesinin rol modeli olmuş.

rünün işçi LER 1. SINIF VATANDAŞ aldı. Yıllardır inşaat sektö ı ay Sır 1.

ARABİSTAN’DA TÜRK da ıfın sın i işç gölgesinde en çok arananlar lar öncesi tarihi olayların Yıl iş. m ğiş de Türk işçiler Arabistan’da yli ha bir ap baharı yyip sonrası bakış açısı liğe bıraktı. Özellikle Ar eş rd ka i rin ye da lar verdiği Arabistan’da Ta yıl son işçilerindeki en Türk-Arap düşmanlığı stermeye başladı. Türk gö ni isi halklara empoze edilen etk ı ılım aç a rik Ortadoğu ve Af temizlikleri… sonrası ve Türkiye’nin nlıkları, dürüstlükleri ve ka lış ça ri; nle de ne cih büyük ter CountryLIFE Mart 2013

33

Seyahat İSKENDER KEBABA BAYILIYORLAR Suudili Arapların ülkemizdeki en tercih ettikleri şehirlerin başında İstanbul ve Bursa geliyor. Bursa deyince de aklımıza İskender kebap gelir. Araplar kendilerine en yakın olarak İskender kebabı görüyorlar ve her gittikleri yerde mutlaka yemeye çalışıyorlar. Mekke Zemzem TOWERS’da açılan Sultanahmet Köftecisi işletmecisi Yılmaz Cebeci Araplara köfteyi de sevdirmeye çalışıyor. Cebeci, Arapların geleneksel yemeğinin tavuk ve pilav olduğunu, “Ama ben iddialıyım, köfteyi de sevmeye başladılar” diyor. Araplar çok rahat insanlar, yemek kültürleri iklim etkisinde kalmış, iyi bir kahvaltıdan sonra ikindi yemeğinden sonra gecenin ilerleyen saatlerinde ise hafif atıştırma ile günü kapatıyorlar. Yer sofrası Arapların en hoşlandıkları mekânların başında geliyor. Acıktıkları zaman bir büfeden aldıkları pilavlı tavukları hemen buldukları ilk boşlukta yere çöküp elleri ile pilavları yemeğe başlıyorlar.

Adem peygamber ile eşi Havva’nın buluşma noktası-ARAFAT

Hacılar ibadet arası alışverişte...

Halk pazarından bir kare. Henüz zabıta uğramamış!

Mekke’deki otelimizde Urfalı kadınların çiğköfte şöleni...

Osmanlı Revakları 15 metre geriye çekilecek

34

CountryLIFE Mart 2013

KABE’DEKİ OSMANLI REVAKLARI YIKILMAYACAK Mescid-i Haram’da bulunan tarihi Osmanlı revaklarının, Kabe’yi Genişletme Projesi kapsamında sökülmesine başlandı. Tek tek numaralandırıp özenle paketlenen revaklar, yapılacak bakımın ardından 15 metre geri çekilip yeniden inşa edilecek.

Yıkıldı yıkılacak derken, Mescid-i Haram’daki Osmanlı eseri tarihi revakların, Kâbe’yi Genişletme Projesi kapsamında sökülmesi işlemine başlandı. 80 milyar Riyal’e (yaklaşık 38 milyar TL) mal olacağı belirtilen projede, Türkiye için de en hassas bölüme gelindi.

NUMARALANDIRILDILAR Suudi Arabistan Kralı Abdullah bin Abdülaziz el Suud, geçen yıl, Osmanlı revaklarının hac sezonu sonunda tamamen yıkılması için onay vermişti. Ancak revakların, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın devreye girmesi ve yine Kral Abdullah’ın emriyle, yıkılması yerine, söküldükten sonra aslına uygun olarak restore edilip tekrar konulmasına karar verildi. Özellikle Hac ve Ramazan umresinde büyük izdihama neden olan tavaf alanında, Osmanlı revaklarıyla ilgili restorasyon çalışması, Kâbe’yi Genişletme Projesi’ni üstlenen Bin Ladin Grubu tarafından, Türkiye’de altyapı, üstyapı ve tarihi eser restorasyonu alanında uzman Türk şirketi Gürsoy Grup’a verildi. Yenileme kapsamında, sökümüne başlanıp tek tek numaralandırıp özenle paketlenerek muhafaza edilen revaklar, yine Kâbe’de kalacak. Bab-u Sefa Kapısı da proje kapsamında, yeniden aslına uygun olarak restore edilecek.

KOT FARKI KALMAYACAK Kâbe’deki Osmanlı revaklarının zemin kodu, avlu seviyesine, yani tavaf alanının koduna indirilip, aradaki kot farkı ortadan kalkacak. Kubbe alemleri, rozet ve kitabeler taş dendanlar, cephe ve ayakları taş kaplamaları, kalemişi bulunan sıvalar, orijinal kubbelerin tuğlaları, kemer taşları, sütün, başlık ve kaideleri gibi mimari öğelerin tamamı da yine numaralandırılarak sökülüp, korumaya alınacak. Sökülen revaklar, bakımdan geçirildikten sonra 15 metre geri çekilip, tavaf alanıyla aynı seviyede olacak şekilde yeniden inşa edilecek. Proje tamamlandığında, şu anda 50 bin kişilik olan tavaf kapasitesi 200 bine, 400 bin olan cemaatle aynı anda namaz kılma kapasitesi 1,5 milyona çıkacak.

ASLINA UYGUN YAPILACAK Toplam 500 adet olan ve Osmanlı’dan bu yana birçok kez restore edilerek günümüze kadar ulaşan revakların bir bölümü de sonradan inşa edilmişti. Tavaf alanını genişletme projesi kapsamında orijinal olmayan 40 civarında beton sütun yıkılırken, tarihi revakların tamamı Türk şirketi tarafından korunacak. Sonradan Suudi hükümetinin yaptırdığı revaklar ise yine, orijinal taşların çıkarıldığı ocağın bulunmasıyla, aslına uygun olarak yapılacak.

Sökümden çıkan tüm mimari öğeler, bakımı yapıldıktan sonra yerine konulacak.

Sultanahmet Köftecisi işletmecisi Yılmaz Cebeci

Bizim Simit Sarayı ama simit hariç herşey var!

Bunlar da Arap işi altın takılar, oldukça şaşaalı ne dersiniz?

Meşhur Arap Pilavı

Namaz saati kepenkler kapanıyor, ibadete başlanıyor

Osmanlı revakları resimli panolarla örtülenmiş...

Seyyar Satıcılar sohbette...

Aktüel A46 ORGANİZASYON İLE MASAL GİBİ DÜĞÜNLER Kurulduğu günden bu yana farklı fikirleri, çözüm odaklı yaklaşımları, yaratıcı tasarımlarıyla yurtiçi ve yurtdışı birçok önemli projeye imza atan ve birçok ünlü ismin de tercihi olan A46 Organizasyon, özel günleri bir masala dönüştürüyor. Arda Can, Selim Demir ve Tuvana Büyükçınar Demir’in ortaklığıyla hizmet veren A46 Organizasyon, benzersiz tasarımları ile kurumsal etkinliklerden düğün organizasyonlarına, baby showerdan doğum günü partilerine kadar oldukça geniş yelpazede “Etkinlik Tasarımı“ hizmeti sunuyor.

Hayalleri gerçeğe dönüştürmeyi bir sanat haline getiren A46 Organizasyon, etkinliğin ihtiyacı olan her alanda yaratıcı ekibi ile tam ve eksiksiz hizmet sunarken özel günlerinizi siz ve misafirleriniz için bir şölene çeviriyor.

A46 ORGANİZASYON Yeşilce Mah. Dalgıç Sok. No: 19/4 Sanayi Mahallesi 4.Levent/İstanbul Tel: 0212 269 60 60 • Fax: 0212 269 60 66 www.a46organization.com

BAY İNŞAAT “42 MASLAK PROJESİ” İLE EN BAŞARILI EMLAK YATIRIMI ÖDÜLÜ’NÜ KAZANDI Türkiye’de sanat konseptiyle inşa edilen ilk proje olan Bay İnşaat-42 Maslak, Capital ve Ekonomist dergileri tarafından bu yıl ikinci kez düzenlenen ‘Türkiye’nin En Başarılı Emlak Yatırımları 2012’ proje ödüllerinde En Başarılı Emlak Yatırımı Ödülü’ne layık görüldü. Yarışmaya Konut, Karma Yapı Kategorisi, Akıllı Ev ve Türkiye’nin En Başarılı Emlak Yatırımları kategorilerinde katılan Bay İnşaat, En Başarılı Emlak Yatırımı Ödülü’nü kazandı.

Bunun yanı sıra Karma Yapı Kategorisi’nde birincilik ödülünün, Akıllı Ev Kategorisi’nde ikincilik ödülünün ve Markalı Konut Kategorisi’nde üçüncülük ödülünün sahibi olan Bay İnşaat, gecenin yıldızı oldu. Büyük bir heyecan içinde geçen yarışmanın jürisinde gayrimenkul ve emlak konusunda uzman isimler ve akademisyenler yer aldılar.

36

CountryLIFE Mart 2013

Nezih Kitabevi Post-it® Super Sticky Notlar ile Aşka Geldi Yenilikçi ofis ürünleri markası Post-it® sevgililerine mesajlarını iletmek isteyenlere farklı bir alternatif sunarak Nezih Kitabevi vitrinlerini sevgi dileklerinin yer aldığı panolara dönüştü

Ortodonti: Güzel bir gülemseme Özel Cosmodent Kemer Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği G ö k t ü r k M e r k e z M h . K a r t a l S k . B a ş a r a n P l a z a N o : 1 / 3 A G ö k t ü r k E y ü p İ s t a n b u l Te l : 0 2 1 2 3 2 2 4 0 0 4 w w w . c o s m o d e n t . c o m . t r

ortodonti konusunda merak ettiklerinizi özel cosmodent ağız ve diş sağlığı polikliniği”ne sorduk Diş hekimliğinde ortodontinin yeri nedir?

Ortodonti; Latince’de “düzgün diş” anlamına gelmektedir. Genel olarak; çocuklar ve yetişkinlerin diş ve çene yapılarında meydana gelen bozuklukların teşhisi, tedavisi ve önlenmesi için uğraşan diş hekimliğinin bir uzmanlık dalıdır.

Bu işlemler, ortodonti alanında özel eğitim almış ortodontist veya ortodonti uzmanı olarak tanımlanan hekimler tarafından uygulanmaktadır.

Ortodonti uzmanı, 5 yıllık diş hekimliği eğitiminin ardından, diş hekimliği fakültelerinin ortodonti anabilim dallarında 4-6 yıllık ek bir uzmanlık sürecinden geçerek, dişlerde ve çenelerin iskeletsel yapısında oluşan ortodontik (dişsel) ve ortopedik (çenesel) sorunların teşhisi, önlenmesi ve tedavisini yapan doktordur.

Ortodontik tedavi sadece estetik amaçlı uygulanan bir tedavi midir?

Ortodontik tedavi, sadece estetik amaçla dişleri düzgün sıralamaya yarayan bir tedavi olmaktan öte, hastanın çiğneme ve konuşma gibi fonksiyonlarını da olumlu yönde etkileyen bir tedavidir. Kişiye verimli bir çiğneme fonksiyonu kazandırılarak özellikle mide problemleri gibi sindirim sistemiyle ilgili sorunlar giderilebilir. İyi konuşmak ve sesleri doğru çıkarabilmek için, düzenli bir diş-çene ilişkisine sahip olmak gereklidir. Ayrıca konumlarında bozukluk olan çapraşık dişleri tam olarak temizleyebilmeniz mümkün değildir. Tam temizlenemeyen dişler ise çürüğe ve dişeti hastalıklarına adaydır. Ortodonti dişleri düzgün sıralarken, dişlerinize daha iyi bakım yapabilmenizi sağlar, böylece çürük riski azalmış olur.

Ortodontik tedavi yaşı nedir? Her yaşta uygulanabilir mi?

Dişler, dişleri çevreleyen dişetleri ve çene kemiği sağlıklı olduğu sürece hem çocuklarda hem de yetişkinlerde ortodontik tedavi uygulanabilir. Dişsel tedaviler her yaşta mümkündür ancak çenesel problemlerin çözümü büyüme ve gelişim döneminde daha kolay olduğu için çocukların 7 yaşından itibaren ortodontik muayeneden geçmesi önerilir. Bazı ortodontik problemlerin tedavisi erken dönemde daha kolaydır. Çocuklarda ortodontik tedaviye başlama yaşı ortodontik anomaliye göre değişir (genelde 8-12 yaş arası).

Ortodontik tedavi süreleri ortalama ne kadardır?

Genel olarak ortodontik apareylerle yapılan aktif tedavi 1-3 yıl sürer. Ancak bu süre, hastanın büyüme ve gelişim dönemine, ortodontik bozukluğunun de-

recesine, hastanın ağız bakımına, tedaviye, doktorun önerilerine ve randevu tarihlerine uyumuna bağlıdır. Randevu periyotları genelde 4-6 haftadır. Ağır olmayan bozukluklar daha kısa sürede tedavi edilebilir ve bazı bireyler ortodontik tedaviye daha kısa sürede cevap verir. Tedavinin başarılı olması ve en kısa sürede sona ermesi için hastanın hekimine ve tedavinin kurallarına uyum göstermesi önemlidir. Aktif tedavinin sonunda apareyler veya teller ağızdan çıkarılıp pekiştirme tedavisine geçilir. Pekiştirme tedavisi, elde edilen sonucun kalıcı olması amacıyla genelde takıp çıkarılabilen şeffaf dişlikler ile yapılan 1-1.5 yıl süren çok önemli bir süreçtir.

Ortodontik tedavide kullanılan aygıtlar ve yöntemler nelerdir?

Kısaca bahsedecek olursak sabit ve hareketli apareyler olarak ikiye ayırabiliriz.

Sabit tedavi, hastanın dişleri üzerine tek tek doktor tarafından yapıştırılan braket adı verilen küçük unsurlar ve bunların arasından geçen özel alaşımlı bir ark telinden oluşur. Braketler, metal veya şeffaf (porselen) tipte olabilir. Şeffaf braketler renklerinden dolayı ağızda daha az belli olurlar. Hareketli (takıp çıkarılabilen) apareyler, damaklık, dişlik, enselik, çenelik vb. şeklindedir. Hasta bunları yemek yerken çıkarabilir. Çocuklarda çenesel anomalileri tedavisinde, kapanış bozukluklarında, parmak emmeye bağlı bozukluklarda ve pekiştirme tedavisinde bu tip apareyler sık sık kullanılır.

Bu yöntemler dışında daha estetik (telsiz) alternatif tedavi seçenekleri var mıdır?

Son yıllarda özellikle yetişkinlerde estetik amaçlı alternatif tedavi seçenekleri geliştirilmiştir. Lingual ortodonti: Bazı durumlarda, kullanılan teller dişlerin iç yüzeylerine yapıştırılabilmektedir. Bu teknik, lingual ortodonti olarak adlandırılır. Bu tekniği özel kılan, tamamen kişiye özel braketler hazırlanmasıdır. Kendine has bazı avantaj ve dezavantajları olan bu teknikte, dişlerin dış yüzeylerine braket yapıştırılmamakta ve dolayısıyla tamamen görünmez bir tedavi yapılabilmektedir.

Aligner (şeffaf plak) tedavileri: İnvisalign ve e-cligner gibi yöntemlerde, dişlerdeki çapraşıklıkları gidermek amacıyla bilgisayar ortamında planlanan bir seri şeffaf plak (dişlik) üretilir. Bu şeffaf plaklar belli süreler peş peşe uygulanarak dişlerde düzelme sağlanır. Son derece estetik ve konforlu olan bu yöntemlerin avantajı, istendiği durumlarda hasta tarafından çıkartılabilmesi ve buna bağlı olarak ta ağız hijyeninin optimum olabilmesidir.

Ortodontik tedavinin genel seyri nasıldır? Tedavi sırasında hastayı neler bekler?

Tedavi sürecinde dikkat edilmesi gereken en önemli konu, ağız hijyenidir. Üzerindeki teller nedeni ile dişlerde fazla miktarda yemek artıkları kalır. Dişleri çürüten ve dişetlerinin şişmesine yol açan teller değil, yiyecek artıklarıdır. Dişler doğru fırçalama tekniği ile özenle fırçalandığı sürece, teller temizlik için engel oluşturmazlar. Ortodontistiniz sizi, uygun diş fırçaları, ara yüz fırçaları ve diş iplerinin kullanımıyla ilgili bilgilendirecektir. Teller dişlere uygulandıktan sonra birkaç gün dişlerde hassasiyet, ağrı ve mukozada küçük tahrişler olabilir. Bu şikayetler son derece normal olup zamanla ortadan kalkacaktır. Ortodontik tedavinin ilerlemesiyle birlikte, dişleriniz düzelmeye, eğer ortodontik amaçla diş çekimi yapıldıysa çekim boşlukları kapanmaya başlayacak. Bu aşamadan sonra gittikçe düzelen dişleriniz, sizi çok daha güzel ve sağlıklı bir gülümsemeye kavuşturacaktır.

Aktüel HONEYBANA BALPARMAk, 38 BİN ÇOCUĞA BALI SEVDİRDİ!

Tüketicilerine sağlıklı, doğal, katkısız ürünler sunan Altıparmak Gıda’nın markası Honeybana Balparmak, 2011 yılında başlattığı “Anaokulu Ziyaretleri” projesi ile çocuklara balı ve faydalarını anlatıyor.

Anaokulu çocuklarına birebir erişilen etkinlikler bugüne kadar 580 anaokulunda gerçekleştirildi ve toplamda 38 bin çocuğa ulaşıldı.

Anaokulu etkinliklerinde çocuklar, balın oluşumunu anlatan drama ile balı ve faydalarını eğlenceli biçimde öğreniyor.

Bal tadımının ardından, “Balı Nasıl Yeriz?” isimli oyunda bal tüketmeye teşvik ediliyor. Bu eğlenceli günde çocuklar Winnie the Pooh, Periler ve Arabalar gibi ilgiyle izledikleri Disney karakterlerini boyuyor ve birlikte “arı dansı” yapıyor.

Proje kapsamında; APİLAB - Altıparmak Gıda Analiz Laboratuvarı’nın deneyimli kadrosu tarafından uzun ve detaylı bir “bal” eğitiminden geçen uzmanlar etkinlikler kapsamında anaokullarını tek tek gezip, çocuklara hem balı anlatıyor hem de çocukların eğlenceli bir gün geçirmesini sağlıyor.

EŞSİZ NİKAH PAKETLERİ Hafta içi günlere özel hazırlanan nikah paketleri sayesinde hayallerinizdeki nikah törenini gerçekleştirin. İster yemyeşil bir kır, isterseniz göz alıcı bir teras düşleyin, adresiniz bu yıl da Hilton İstanbul, Conrad İstanbul ve Hilton ParkSA olacak. Otellerin unutulmaz törenler yaşatmak için hazırladığı hafta içi günlere özel paket uygulaması bu yıl da devam ediyor.

Farklı atmosfleriyle öne çıkan üç otel, kokteyl, pasta ve mekan ücretinin dahil olduğu paketler sayesinde şık, samimi ve cazip nikah törenleri vaat ediyor. Detaylı bilgi ve iletişim için: www.hiltonparksa.com.tr Hilton ParkSA: 0212 310 1200

38

CountryLIFE Mart 2013

EMLAKTA GÜVENİLİR HİZMET MORHILLS GAYRİMENKUL A.Ş. 9. YILINDA SİZLERİ YENİ YATIRIMLAR İÇİN ARNAVUTKÖY’DEKİ 2. ŞUBESİ’NE DAVET EDİYOR… İSTANBUL’UN YENİ GÖZDESİ ARNAVUTKÖY’DE DEĞİŞİM BAŞLIYOR!...

3. HAVALİMANI, KUZEY MARMARA OTOYOLU, YAT LİMANI, ÜNİVERSİTE, KANAL İSTANBUL V.B. PROJELERİYLE ÖN PLANA ÇIKAN ARNAVUTKÖY’DE YATIRIMLIK ARAZİLER SİZLERİ BEKLİYOR. SALİH ZEKİ ACAR 0532 281 53 80 – 0212 597 45 65 MORHILLS GAYRİMENKUL A.Ş.

ARNAVUTKÖY 2. ŞUBESİ İLE HİZMETİNİZDEYİZ!

PANORAMA’DA KÖŞE KONUMLU

KEMER COUNTRY’DE GOLF MANZARALI 5+2 VİLLA 1,850,000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6339 Makbule Arslantaş: 0532 614 22 22

KEMERLIFE’DE GÜNEY CEPHELİ,

KEMER COUNTRY 1.FAZ’DA

DOĞA COUNTRY’DE TERASLI 5+1 DAİRE 480.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 5545 Samet Pırnar: 0532 627 01 45

KEMER COUNTRY YALIKONAKLAR’DA OKAZYON

KEMERLIFE 22 SİTESİNDE 2+1

CAPITAL COURTYARD’DA HAVUZ CEPHELİ 4+1 ÇATI DUBLEKSİ 735.000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 5901 Ersin Açılan: 0532 688 89

ÖZEL DEKORASYONLU 4+1 DAİRE 1,350,000 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 6328 Makbule Arslantaş: 0532 614 22 22

3+1 DAİRE 490.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6253 Samet Pırnar: 0532 627 01 45

GALERİLİ 3+1 BAHÇE DUBLEKSİ 950,000 TL SELİM DANIŞMAN 0532 413 92 63

104 M2 SIFIR DAİRE 1.500 TL Hürriyet ilan no: 1781 – 6358 Ersin Açılan: 0532 688 89 00

BÜYÜK BAHÇELİ, HAVUZLU 8+2 VİLLA 11.000 $ Hürriyet ilan no: 1781 – 6050 Selim Danışman: 0532 413 92 63

İSTANBUL CADDESİ GÖKMAHAL OFİS BLOK KAT:2 NO: 28/2 GÖKTÜRK – EYÜP / İSTANBUL TEL: 0212 322 45 65 pbx FAX: 0212 322 45 68 www.morhills.com

Herkes için Güzellik

Sağlık

ALZHEIMER

Ebru Halisdemir Sorularınız için ehalisdemir47@gmail.com

Kışa veda etmek üzere olduğumuz bu günlerde doğayla beraber içimizde de bir uyanış ve canlanma olduğunu hissetmek çok heyecan verici…Herkesin ruhunu besleme biçimi kendine has olabilir, kimimiz spor yaparak, kimimiz doğada yürüyüşe çıkarak, bazılarımız resimle iç içe, bazılarımız kitap okuyarak... Fakat konu cilt bakımına gelince birçok kişi ortak noktada kesişir. Sağlıklı ve genç bir görünüm kadın, erkek fark etmez modern dünyanın önemli hedeflerinden biri olmuştur.

Sizlerle sezonun öne çıkan ürünlerini paylaşmaktan her zaman mutluluk duyuyorum. İşte bahara merhaba derken tavsiyelerim…

5...4...3...2...1 ZAMANI GERİYE SARIN ESTEE LAUDER’DAN YENİ ADVANCED TIME ZONE

Yves Saint Laurent Spring Look 2013

Gerçek: 35 – 55 yaş arasındaki kadınlar özellikle alın, göz çevresi ve dudak kenarı çizgilerinden şikâyetçidirler.

Advanced Time Zone benzersiz yaşlanma karşıtı araştırmaları 2.000’den fazla farklı yaş ve etnik kökenlerdeki kadınların katılımı ile yapılmıştır. Cildin olgunlaşmasının nasıl gerçekleştiği Yaş Ölçüm Araştırmalarının sonucunda keşfedilmiştir.

Yeni Advanced Time Zone.

Cildinizin görünümünü “yeniden programlar “ve yeniler. Cildin gözle görülür şekilde ve daha hızlı pürüzsüz, daha canlı, daha az çizgili görünmesini sağlar. Deneyen kadınlar ciltlerinin daha genç ve güzel göründüğünü söylediler. Şimdi sıra sizde!

Advanced Time Zone 50 ML Advanced Time Zone Night 50 ML Advanced Time Zone Göz 15 ML

Couture Rüzgârı Teninizde Esiyor...

Bahar sezonunda gözlerde pastel renklerin harmonisi makyaja farklı bir aura kazandırıyor. Sezonun yıldız ürünlerinden, özel ambalaj tasarımıyla kadınların beğenisine sunulan göz paleti, yeşil tonlarındaki maskara ve göz kalemi; minerallerin ve doğal taşlardaki ışığın yansımalarıyla şekillenen renklerinden esinleniyor ve tene değerli taşların asil renklerini taşıyor. erli taşların asil renklerini taşıyor.

Mascara Volume Effet Faux Cils Dessin Du Regard Göz Kalemi Rouge Volupte Sheer Candy Touche Eclat

FEMİNENLİĞİN YENİ YORUMU. MANIFESTO. BAŞ DÖNDÜRÜCÜ ESANS MANIFESTO, vücut bulduğu kadında, pürüzsüz bir silüetin, güçlü bir kişiliğin ve yasemin çiçeğinin vurguladığı cömert ruhun resmedilişi..

Vadilerin yeşiline bürünmüş transparan zambak notaları, MANIFESTO’nun ince dokusuna bahar mutluluğunu taşıyor.. Frenküzümünden ışıltılı bir salkım, MANIFESTO’yu keskin, feminenliği vurgulayan bir edayla sarıp sarmalarken, odunsu akorlar sedir ve sandal ağacının esansları arasında bu feminenliği ikinci bir ten gibi hapsederek MANIFESTO kadınını vanilya ve tonka fasulyesinin olgun ve dişi notalarıyla giydiriyor.

BIOTHERM BLUE THERAPY GÖZ KIRIŞIKLIKLAR – KOYU HALKALAR – SIKILIK KAYBI KİMLER İÇİN? CİLT ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ Göz çevresini güneşin yaşlanma belirtilerine sebep olan zararlarından korumak için sürekli olarak güneş gözlüğü kullanmak zorunda değilsiniz.

Blue Therapy serisi şimdi de Blue Therapy Göz ile göz çevresi kırışıklıkları, gözaltı halkaları ve göz kapağı sarkması endişesi olan kadınlara yepyeni bir çözüm sunuyor. Blue Therapy Göz, düzenli kullanımda 4 hafta içerisinde göz çevrenizdeki yaşlanma belirtilerinde azalma meydana getirerek cildinizin daha pürüzsüz ve ışıltılı bir görünüme kavuşmasına yardımcı olur.

40

CountryLIFE Mart 2013

DİŞHEKİMLİĞİNDE DEVRİM YARATAN GELİŞME

Dt. Ece ÜSTEL

3 BOYUTLU DİJİTAL DİŞHEKİMLİĞİ

kamera ile hasta ağzından fotoğraf Gelişen tıp teknolojisi ile bireylerin çekilerek alınmakta ve görüntü bilgisayara yüksek estetik beklentileri biraraya gelince, aktarılmaktadır. Klasik diş tedavi son yıllarda dişhekimliği uygulamalarında yöntemlerinde, ölçü alma işlemi, özellikle köklü değişiklikler yaşanıyor ve artık bazı hassas bireylerde öğürme refleksiyle diş tedavileri farklı şekilde yapılıyor. Bu karşılaşıldığı için rahatsız edici bir işlem iken sayımızda, sizlere bu değişikliklerden bu yöntemde birkaç dakikada çok kolay ve biri olan 3 boyutlu dijital dişhekimliği konforlu şekilde yapılmaktadır. uygulamalarını tanıtmak üzere PRODENT/ Bir sonraki aşamada hastaya yapılacak Özel ERGENE Diş Kliniği Mesul Müdürü Dt. restorasyon (dolgu, kaplama, lamina vb), Ece Üstel ile bir söyleşi yaptık. bilgisayarda, dişin 3 boyutlu görüntüsü “3 boyutlu dijital dişhekimliği, kısaca üzerinde, özel bir yazılım ile, sanal olarak, bilgisayar destekli porselen veya seramikle hasta beklentilerine güçlendirilmiş ve ağzın anatomik kompozit restorasyon yapısına uygun şekilde üretim sistemi olarak tasarlanmaktadır. tanımlanabilir.

Bilgisayarda tasarlanıp Sistem, bir bilgisayar, hazırlanan bu 3 boyutlu kamera, 3 boyutlu dijital diş hekimliği cihazı restorasyon, tornalama özel bir yazılım ve bir cihazına gönderilmekte tornalama cihazından ve doğal dişe en uygun oluşmaktadır. Bu renkteki seramik blok sistem ile porselen ÖNCE SONRA kullanılarak 7 veya dolgu, porselen 8 dakika içerisinde kaplama (kuron)/ 3 boyutlu dijital dişhekimliği cihazı üretilmekte, aynı köprü veya porselen ile yapılan porselen dolgu seansta diş üzerine lamina tedavileri, yapıştırılarak işlem klasik diş tedavi Bu sistemde kullanılan porselen bloklar tamamlanmaktadır. Dijital dişhekimliği yöntemlerine kıyasla çok daha kısa sürede ile yapılan tedavilerde, hastaya sağlanan ve hasta açısından konforlu şekilde zaman yönetimi ve konforun yanısıra, insan yapılabilmektedir. faktörü en aza indiğinden insan hatasından Klasik diş tedavi yöntemleri ile dolgu kaynaklanabilecek (örneğin laboratuar veya kaplama yaparken, hastadan ölçü aşamasında oluşabilecek bir hatadan almak, modeli laboratuara göndermek, ötürü) tekrar seanslarına gerek kalmaz. ağızda prova yapmak ve geçici dolgu/ 1980 li yıllardan beri dünyada kullanılan kaplama yapmak gerekirken, dijital bu sistemin güvenilirliliği ve dayanıklılığı dişhekimliği ile yapılan tedavilerde bütün klinik çalışmalarla kanıtlanmıştır. Ayrıca bu aşamalar ortadan kalkmakta ve tedavi bu restorasyonlar bilgisayarın belleğinde klinikte bir/iki saat süren tek seansta saklandığı için, ihtiyaç halinde, tekrar ölçü tamamlanabilmektedir. almaya gerek duymadan üretilebilir ve Bu yöntem ile yapılan dolgu ve Tornalama cihazı hastaya kolaylıkla ulaştırılabilir.” kaplamalarda, dişlerin ölçüsü, 3 boyutlu

Prodent / Özel ERGENE

Ağız Ve Diş Sağlığı Göktürk Polikliniği Belediye Cad. Işıldar Sok. Göktürk İş Merkezi Kat:1 D:1 Göktürk-Eyüp/İstanbul 0212 322 69 98 -99 www.prodentgokturk.com

Bisiklet Dünyası

Bisiklet Haber Teknoloji ve Donanım İncelemesi

Wahoo’dan iPhone Destekli Dünyanın İlk Bisiklet Bilgisayarı

Teknoloji geliştikçe farklı, ilginç ve faydalı ürünler ortaya çıkmaya devam ediyor. Wahoo Firması, Apple’ın iPhone 4S ve 5 modelleri ile uyumlu RFLKT isimli bisiklet bilgisayarını duyurdu. Ürettiği yardımcı aparatlar ile tanınan Wahoo firmasının, Apple’ın iPhone 4S ve 5 modelleri ile uyumlu olarak duyurduğu RFLKT isimli bisiklet bilgisayarı, iPhone modelleri ile Bluetooth 4.0 üzerinde bağlantı kurabiliyor ve cihazlar cebinizde ya da çantanızda dururken kontrol edilmesine imkan sağlıyor. RFLKT, üzerindeki tuşlar sayesinde firmanın bisikletçilere özel olarak geliştirdiği spor uygulamasının zaman ayarlarını, veri ayarlarını ve diğer ayarlarının kontrol edilmesine imkan sağlıyor.

Ayrıca cihaz ile iPhone üzerinde çalan müzik ayarlarının telefonlara ihtiyaç duyulmadan yapılmasına imkan tanıyor.

42

CountryLIFE Mart 2013

Hazırlayan: Onur Erkmen Bisiklet Haber Kurucusu Spor Muhabiri www.bisiklethaber.com info@bisiklethaber.com

Bisiklet Haber Yarışlardan

60 Dakika Heyecan Bisiklet Yarışı 2

SDS Bisiklet, Antalya Büyükşehir Belediyesi ve Hayvanat Bahçesi desteği 60 Dakika Heyecan Bisiklet Yarışı 2 31 Mart 2013 de Antalya Hayvanat Bahçesi’nde başlıyor...

Hayvanat bahçesinde ikincisi gerçekleşecek bu organizasyona tüm Antalyalı bisiklet mağazaları ve yeni kurulan Uluslararası Antalya Üniversitesi de destek veriyor.

Antalya’da dördüncüsü düzenlenen bu yarışta bu kez para ödülleri de verilecek.

Toplamda dört bin TL ödül verecek ve Alanya da düzenlenecek olan mtb kupası öncesi antrenman niteliğinde olacak.

Yarışa internet ortamından kayıt yaptırılacağı gibi, yarış alanında da kayıt yapılabilecek. Kayıt için www.sdsbisiklet. com adresindeki formu doldurmak yeterli olacak.

Yarış Tarihi: 31 Mart 2013 Yarış Kayıt: saati: 12:00 Yarış Başlangıç: 14:00 Ödül Töreni: 16:00 Yarış toplamda 6 kategoriden oluşturulacak ve yarışmacı sayısı parkurun kısa olması nedeniyle 80 yarışmacı ile sınırlandırılacak.

Yarış kategorileri: Yıldız erkek: 1995,1999 ve arası doğumlu sporcular.

Genç erkek: 1990,1994 ve arası doğumlu sporcular.

Büyük erkek:1983,1995 ve arası doğumlu sporcular.

Master A erkek:1982 , 1973 Master B erkek 1972 ve üstü.

Maalesef ki tek bir bayan kategorisi olacaktır, o da 1999 doğumlu ve üzeri.

Bisiklet Haber Geziler ve Turlar

Gürkan Genç’in Kuzey Kutup Çizgine İlerlemesi Sürüyor

İlk defa bir Türk bisikletçi kışın en sert geçtiği aylarda zoru başararak Aralık ayında Ukrayna, Ocak ayında Rusya ve şubat ayında da Finlandiya geçerek hedefi olan kutup çizgisini geçmeye çalışıyor. Gürkan Genç Moldovya, Ukrayna ve Rusya basınında büyük ilgi ve destek geldi. Gittiği her ülkede Üniversitelerde ve okullarda Dünya turu ile ilgili sunumlar yapmaya devam eden Gürkan Genç yakın bir tarihte yolda çektiği videoları da internet sayfasında yayınlamaya başlayacak. Finlandiya’daki haber servisleri de bu mevsimlerde tek başına bir bisikletlinin zorlu kış şartlarına aldırmadan kuzeye doğru pedalladığına gazetelerinde yer verdiler. Finlandiya’da daha önce kuzey kutup çizgisine kışın grup halinde çıkıldığı da eklendi.

Tunturi Hellberg firması Finlandiya genelinde 600 bisiklet bayisi ile Genç’in ülke içindeki tüm yolculuğu boyunca destek vereceklerinin sözünü vererek Genç’e destek oldular.. Ufak bir teknik problem durumunda bile bir telefonda Genç’in yanına gelip anında teknik destek verecekleri sözünü verdiler. Bu arada 5000 km geride bırakan Kron G.G World Tourer marka bisikleti de ilk defa bakıma girdi. Sadece zincir bakımını düzenli yapan Gürkan Genç’in ekipmanların bir kısmı da firma tarafından değiştirildi.

CountryLIFE Mart 2013

43

Proje

“Hayata Pas Ver” Başladı Denizli Emniyet Müdürlüğü’nün başlattığı ‘Hayata Pas Ver’ projesinde müsabakalar başladı. Çocukları topluma kazandırmak ve sporu sevdirmek amacıyla Denizli Emniyet Müdürlüğü tarafında başlatılan ‘Hayata Pas Ver’ projesi geçtiğimiz ay yapılan kura çekiminin ardından ilk müsabakayla start aldı. Servergazi Yeşilköy Sahası’ndaki ilk müsabakada Karşıyaka Tomurcukspor ile Kamp Fırtınaspor karşılaştı. İlk müsabakayı Pamukkale Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hüseyin Bağcı, Denizli Emniyet Müdürü ve çok sayıda davetli izledi. Projede amaçlarına ulaştıklarını belirten Denizli Emniyet Müdürü Zeki Bulut, “İddialı bir şekilde başlattığımız ‘Hayata Pas Ver’ projesi 220 çocuğumuzu kazanmamızı sağladı. Proje çok iyi bir şekilde devam ediyor. Başkanlarımız, antrenörlerimiz ve şahsen kendim, çocuklarımızı evlerinde ziyaret ediyorum ve çok güzel zaman geçiriyoruz. Bu proje düz bir halı saha maçı olmaktan çıktı ve büyük bir aile olduk” dedi.Büyük bir sosyal sorumluluk projesi olan bu çalışmanın önemli sonuçlar verdiğini de belirten Bulut, “Şu anda çocuklarımızda yaşanan değişimleri hem aileler hem de öğretmenleri şaşkınlıkla izliyor. Ben burada bizlere destek veren herkese teşekkür ediyorum. Projemiz şu anda Türkiye’de örnek bir proje olarak değerlendiriliyor” diye konuştu. Denizli Emniyet Müdürü Zeki Bulut daha sonra futbolcular ile sohbet ederek hatıra fotoğrafı çektirdi. Nisan ayında son bulacak olan müsabakalar sonunda final maçı Denizli Atatürk Stadyumu’nda yapılacak.

44

CountryLIFE Mart 2012

Köşe Psikiyatrist Dr.

SABRİ YURDAKUL

ABDİ İPEKÇİ CD. IŞIL APT. NO.5 K.1 D.1 NİŞANTAŞI \İSTANBUL 0 212 219 04 89 0 212 296 0510 0532 611 73 97 syurdakul@psikiyatri.com www.psikiyatri.com

Yarıyıl tatili sonrası dersler Sömestr tatili sonrası öğrenciler derslerden ve okuldan iyice uzaklaşmış olarak döndüler. Birçoğu derslere adapte olamadı. Daha önce güzel güzel çalışmaya işine alışmış öğrenciler tekrar çalışmakta zorlanmaya başladılar. Birçoğu da ikinci dönem notları düzeltme sözü verdikleri için bir telaş çalışmaya başladılar.

Okul yaşamında ilk dönem biraz daha aklı havada olan öğrenciler ikinci dönemde genellikle derslerini toparlıyorlar. Sınav senesinde olanlar daha bir korku ve heyecanla derslere devam ederken diğerleri de notlarını yükseltmenin telaşına giriyorlar.

Bu yüzden ara yıl tatili sonrası 2. dönem önemli.

Bu dönemin bir başka özelliği de o güne kadar hatalar ve sorunlar varsa bunların giderilmesi içinde son fırsat olmasıdır. Öyle ki dikkat eksikliği varsa düzeltilmeli, eğer öğrenci düzenli çalışma alışkanlığı kazanmamışsa ders çalışma disiplininin sağlanması, sınav notları düşük ise bunların yükseltilmesi için artık son fırsattır. Bu yüzden de ailelerin dersler konusunda sorun yaşayan çocuklarına kızmak yerine buna çözüm yöntemlerini araştırmaları yerinde olacaktır.

Bana göre tembel çocuk/genç yoktur. Ders çalışamayan çocuk/ genç vardır. Dikkat eksikliği, yalnız çalışamama, moral bozukluğu,

sınav kaygısı, aileye karşı tepkiler ve bu tepkiler nedeniyle ders çalışmamaları, kardeş kıskançlığı, öğretmene karşı tepkiler, özgüven eksikliği gibi sorunların ders konusunda problem yarattığını görmekteyiz. Bu problemler giderilmeden çocuk ve gençlerin gerek ders çalışması gerekse dersin başına oturması ve bunların ders başarısına yansıması mümkün değildir.

Ailelerin öncelikle yapması gereken şey bir sorun varsa neden olduğunu bulmak için bir psikiyatrist, psikolog ya da eğitim koçuna başvurmak ve onunla işbirliği yapmaktır. Uygulanacak bir dikkat testi var olan bir dikkat eksikliğinin tespitini sağlayacağı gibi, çocuk ve gençlerle yapılacak karşılıklı görüşmeler de sorunun kaynağını ortaya çıkaracaktır. Sonuca göre dikkat eksikliği varsa düzeyine göre ilaç ya da ilaç dışı dikkat yöntemleri; sebep psikolojik sorunlarsa onların çözülmesi çocuk ve gençlerin Şubat sonrası ikinci dönem başarılarını arttıracaktır. Eğer problem kendi başına çalışamamaktan kaynaklanıyorsa en çok işe yarayan yöntem benim EĞİTİM ASİSTANI olarak nitelendirdiğim üniversite öğrencisi büyüklerden destek alınması. Kız çocuklarında abla, erkek çocuklarında abi ile birlikte ders çalışma çok işe yarıyor.

Anne ve baba ile ders çalıştıklarında birbirleri ile sürtüştükleri halde eğitim asistanı abi veya ablalarla çok iyi çalışabiliyorlar. Sıkılmıyor, onunla arada sohbet edebiliyor, her şeyden önemlisi onun eşliğinde ders çalışma alışkanlığını kazanıyorlar. Bu da tabi karnelerine başarı artışı olarak yansıyor.

Tüm çocuklarımıza başarılar dileğiyle…

City Mobilya Hiç bir standarda bağlılık kaygısı duymadan, istenilen ölçü ve tarzda mobilya üreten City’de art decodan romantik tarza, klasikten moderne, mekana uygun tarz ve kişisel tercihler ön planda tutularak projelendirme ve uygulama yapılıyor. Tecrübesi, her geçen gün artan seçkin zevklere hitap eden anahtar teslim projeler üretiyor. Her çağın görüşleri, dönemin tarz ve mekan anlayışı ile ifade buluyor. Kimi zaman el dokuması bir parça ipek büyüleyici bir koltuğa, kimi zaman ahşap üstünde adeta dans eden eller varakla buluşup oymanın inceliği ile kusursuz bir yatak başına. Kimi zaman kafelerinizde kimi zaman yat mobilyalarında hayalin gerçeğe dönüştüğü City Mobilya yeniliklerin hiç bitmediği evinizdeki tasarımla aranızda bir köprü olmayı kendine ilke edinmiştir. Kişisel tarza odaklı yüksek yaşamın ifadesi mekanlarınıza fikirler taşıyoruz, bazen kentin sıcak ışıklarını izleyen güncel bir yapıda, bazen nadide bahçelere açılan özel bir evde her detayda ve ışıltıda size, sizi anlatmak istiyoruz... Çeşmebaşı Cad. No: 33/A

Göktürk – İST

0212 322 71 12

Eğitim

EYÜP İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ SERKAN GÜR

KAPIMIZ HERKESE

HER ZAMAN AÇIK Göktürk –Kemerburgaz’ın eğitim sorunlarını konuşmak üzere Eyüp İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünü arayıp randevu istediğimizde beklenmedik bir cevap ile karşılaştık “buyurun gelin her zaman görüşebilirsiniz”. Bir resmi kurumda böyle cevaplar ile çok az karşılaşıyorduk. Siz ne zaman gelmek istiyorsunuz deyince “yarın saat 11’de gelelim dedik. Hayhay dediler ve saat 11.00’da Eyüp hükümet binası içindeki İlçe Milli Eğİtim’de bulduk kendimizi. Göreve yeni geldiğini biliyorduk bu yüzden özgeçmişini de biraz incelemiştik. İlginçlik oradan başlamıştı daha.. Çünkü kendisi “otomotiv ticaret meslek lisesi” mezunu ve lisans eğitimini de bu alanda yapmıştı. Anlayacağınız, bildiğiniz klasik öğretmenlikten gelme milli eğitim müdürlerinden değildi. Özel kalem bizi bir çay içecek kadar beklettikten sonra İlçe Milli Eğitim Müdürü Serkan Gür ile sıcak bir görüşme trafiği yaşadık. Otomotiv sektöründen geldiği süratinden anlaşılıyordu.

“Göreve geleli daha 1.5 ay oldu, ilçeye ve sorunlarını tanımaya çalışıyorum. Gençlerin geleceği için elimden ne gelirse yapmaya çalışacağım. Görevim gereği gazetelere demeç veremiyorum.”

Evet, 1900 kaçlardan kalma bir “657”ye tabi devlet memurları kanununa göre demeç verememek herhalde ihtilal dönemlerinden kalma bir yasa olsa gerek. Serkan bey ile kayıt almamak kaydı ile röportajımıza başladık. Aklımızda kaldığı kadarını sizlere aktarmaya çalışacağız. Bu 200 kilometre hazla giden bir aracın camından resim çekmeye benziyor.

50

CountryLIFE Mart 2013

ALMANLAR SANAYİ DEVRİMİNİ “MESLEK LİSELERİ” İLE YAPTI Lise ve lisans eğitimimi ‘Otomotiv’ sektörü üzerine yaptım. Bu konuda yurtdışında birçok incelemeler de bulundum. Bursa’da hayalimizdeki meslek lisesini kurmanın mutluluğunu yaşadım.

Bunu özel bir otomotiv firmasına yaptırdık. İsmini vermemde de bir mahsur yok ‘Volvo’ sponsor oldu.

Almanlar 1945 yılında 2. Dünya savaşından çıktığında ülkede taş üstünde taş yoktu. Aradan 15 yıl geçtikten sonra Almanya dünyanın sanayi devi oldu. Ve bu işin sırrı sorulduğu zaman karşımıza şu sonuç çıktı, Meslek Liseleri…

KEMERBURGAZ’A ROBOTİK BİR MESLEK YÜKSEK OKULU PROJEM VAR Göktürk ve Kemerburgaz’da okul alanlarını araştırdım. Özellikle Kemerburgaz’daki alanlara hayalimdeki Robotik, çok nitelikli Meslek Lisesi yapılabilecek potansiyeli gördüm. Çalışmalarımızı bu yönde hızlandırdık. Benim hedefim uzak gibi görünen Eyüp ile Kemerburgaz-Göktürk’ü entegre yapabilmek. Bu projelerim için sponsora ihtiyacım var.

GENÇLERİN GELECEĞİ İÇİN KAPISININ ÖNÜNDE YATARIM Meslek Liselerinin önemini en iyi kavrayanlardan birisiyim.

Yüksek lisansımı bile bunun üzerine yaptım. Gençlerimizin geleceğini ancak bu liselerle kurtarabiliriz. Birçok meslek lisemizde verilen eğitim teorik içerikli, stajlarla pratik becerilerinde giderilmeye çalışılıyor ama yine de yetersiz kalıyor. Öğrenci mezun olduktan sonra bir meslek sahibi olduğuna emin olması lazım. Gençlerimiz okulu bitirip diplomaları ile karşı karşıya kalıyorlar. O diplomanın içini en iyi şekilde doldurulması lazım geldiğine inanıyorum. Ağaçlı’daki sokak çocuklarının eğitim merkezi ile çevre okulların entegre çalışmaları başlatacağım. O gençleri kaynaştıracağım. Her iki tarafta bundan istifade edecek.

Okul yapımı ve diğer projelerime sponsorlar, hayırsever vatandaşlar arıyorum. Destek vereceklerine inandığımız kimselerin yardımları için gerekirse kapılarının önünde yatar onları bu çalışmalara destek olmaları için iknaya uğraşırım. Bu ülkenin gençlerinden çok şey bekliyorum.

AB’YE 7 ADET PROJE İLE BAŞVURDUK

Hayatboyu Öğrenme Programları (LLP) 2013 teklif çağrılarının yayınlanmasının ardından Proje Koordinasyon Ekibimizle AB projeleri başvuruları üzerinde çalışmalara başladık. Bu çalışmalar sonucunda 7 adet Leanorda Da Vinci hareketlilik projesi hazırlayarak Şubat 2013 başvuru döneminde tüm başvurularımızı tamamladık.

Proje başlıklarımız Otomotiv Sektörü ve Otomontaj Teknolojisi Mesleki Eğitimde Yabancı Dil Eğitimi Entegrasyonu Dikiş Makinesi Operatörlüğünde Avrupa Boyutu-İtalya Örneği European Virtual Incubator for Prequalification into Resource Tutors for Disabled • Makine Teknolojisi ve CNC Operatörlüğü • Muhasebe Sisteminde Uluslararası Raporlama Sistemine Entegrasyon • Integration of School Industry Cooperations in Automotive Training

• • • •

CountryLIFE Mart 2013

51

Sinema

‘Deli Hüsnü’nün titizliği ben de de var’ ‘Kurtlar Vadisi Pusu’ dizisinde farklı bir portreyle ekranın sevilen yüzü olmayı başaran Hüsnü Yalınkılıç, namı diğer ‘Deli Hüsnü karakterini canlandıran Adnan Erdoğan ile çalışmalarını konuştuk.

52

CountryLIFE Mart 2013

Oyunculuk serüveniniz nasıl başladı? Ekran karşısında olmanın ayrıcalıkları neler oluyor?

Ben aslında 1990 yılından beri sinemanın içindeyim. O yıllarda sinema bugün olduğu gibi revaçta değildi tabi.

Sadece Yeşilçam’la sınırlıydı. Dolayısıyla tüm zamanımızı alacak yoğunlukta değildi.

Diziyi Pana Film’de yöneticilik yapan bir arkadaşım teklif etti. Gerekli aşamalardan geçerek kabul edildim. Pusu başladığından beri de dizide rol alıyorum. Vadi’nin dışında dizi ve sinemalarda da roller alıyorum. Ekran karşısında olmanın ayrıcalıktan çok dezavantajları var. Özgürlüğünüz bir şekilde kısıtlanıyor, sokakta rahat hareket edemiyorsunuz, sizi oynadığınız rolle değerlendiriyorlar.

Türkiye sizi Kurtlar Vadisinde canlandırdığınız Deli Hüsnü karakteriyle tanıdı? Bu uçuk karakter toplumda nasıl bir olgu sizce? Kabul gören yanları neler?

Adı üstünde deli. O bir senaryo biz de ona uyuyoruz.

Düşünüyorsunuz deli parayı nereye saklar. Şimdi şöyle düşünün. Hastanede çalışan bir görevli. Yanında çalıştığı, özel kalemini veya şoförlüğünü yaptığı Tuncay karakterli kişi onun deli olduğunu bilmiyor. Hastane de ona ilgi göstermiş iki yıl boyunca iyileşmesine yardımcı olmuş, ama Hüsnü’nün deli olduğunu bilmiyor. Mesela hastanelerde böyle durumlar olabilir. Zaman zaman böyle hastalar gelirler ve yıllarca kalırlar. Ben 17 yaşında bir ameliyat geçirmiştim. Böyle birisi vardı, hastanenin gediklisi olmuş artık. Başhekimden en alt derecedeki memura kadar herkes onu tanıyor. Hastalara yardımcı oluyor, doktorlara, hemşirelere yardımcı oluyor.

Ama sürekli o hastanede yatan bir hasta. Deli Hüsnü de böyle bir tip. Başlangıçta deli olduğunu bilmiyorlar. Ama öğrendikten sonra fazla kale almıyorlar.

Deli Hüsnü sevilen bir karakter haline geldi. Genelde vatandaş teveccüh gösteriyor Fotoğraf çektirmek isteyenler, selam verenler, gelip konuşmak isteyenler, olumlu ya da olumsuz bütün herkesin isteklerine hayır dememeye çalışıyorum.

Dizi 10. yılına girdi bu başarının sırrı sizce nedir?

Güçlü bir senaryosunun olması ilk etapta. Sürekli kendini güncelleyen, güncel hayatla paralellik kurabilen bir senaryosu var Vadi’nin. Ayrıca hem kamera önünde hem kamera arkasında güçlü bir ekibin olması.

‘Deli Hüsnü’ rolü sizin için biçilmiş kaftandır diyebilir miyiz? Benzeyen veya benzemeyen yanları var mı?

Muhakkak hem benzer, hem farklı yanlar var. Zaten bir süre sonra da oynadığınız karakterle bütünleşiyorsunuz. Mesela Deli Hüsnü’nün titizliği gerçek hayatta bende de var.

İlerisi için hedefleriniz nelerdir? Adnan Erdoğan’ı başka hangi projelerde göreceğiz?

Oyunculuğa devam edeceğim, Kurtlar Vadisi gibi özgün projelerde yer almaya devam etmek istiyorum. Fotoğrafçılık benim için hobiden daha üstte gelen bir uğraş. İstanbul’un tarihi yapılarıyla ilgili albüm kitaplar hazırlamayı planlıyorum.

Adnan Erdoğan kimdir? 1962 Malatya

doğumluyum. Lisans eğitimim iktisatla ilgili. Yazete.com’un genel yayın yönetmeniyim; internet gazeteciliğiyle uğraşıyorum aynı zamanda oyuncuyum. Fotoğraf çekmeyi ve seyahat etmeyi seviyorum.

CountryLIFE Mart 2013

53

Köşe EYYÜP ALTUN eyyupaltun@hotmail.com 05332019533

SİYASET MAGANDALARI Gerek sağda, gerek solda, gerekse muhafazakar dinci örgütlenmelerde iki türlü siyasetçi tipi vardır. Biri siyasal olgunluğa ulaşmış, teorik ve entelektüel boyutta konuyu ele alan hoşgörülü siyasetçi; diğeri ise en fevri tavırları içinde taşıyan, tahammül yeteneğinden yoksun siyaset magandasıdır. Olgun siyasetçi, karşıtına kendini ifade etme rahatlığı vererek, onu belge ve alıntıya dayanarak ikna yoluna gider. Karşısındakinin fikrine karşıdır, fakat ona, fikrini ifade etme noktasında sonsuz bir özgürlük tanır. Hatta bunun kavgasını bile verir. Bu Volter tavrıdır. Bu anlayıştaki birinin zorbalık kitabında yazmaz. Çünkü rakibini kaba kuvvetle sindirmek gururunu incitir. Bunun teorik açıdan acizlik olduğunu bildiğinden bu yola tenezzül etmez.

Siyaset magandası ise farklıdır. Okuduğu kitap sayısı 10’u geçmediği halde bu bilgi birikimiyle halkı kurtaracağını sanır. Ne var ki kurtaracağını sandığı halk onu sırtında taşır da o bunun farkında olmaz. Özellikle soldaki magandalar tanrıyı inkâr ederek devrimciliklerini kanıtlamaya çalışırlar. Ancak idealizm üzerine bir analiz yapma yeteneğinden tamamen yoksundurlar ve dogmatizmin bataklığında debelendiklerinden haberleri bile yoktur. Mensup olduğu partiyi takım tutar gibi tutarlar. Renklerine ölümüne bağlıdırlar. Liderleri olmadan, siste kalmış çaresiz insan misali yollarını bulamazlar. Özgür olduklarını düşünürler ama siyasal önderlerine mürit derecesinde bağlıdırlar. Birini çok çabuk hain ya da kahraman ilan ederler. Sahip oldukları siyasal çizginin doğruluğundan zerre kadar kuşkuları yoktur. Mensubu oldukları siyasal değerler dizgesinin vahiy yoluyla gelmiş tanrı kelamı olduğunu sanırlar. Onları eleştirmek Kuran ayetlerini eleştirmek gibidir; tahammül edemezler. Soldaki siyaset magandası aynı zamanda anti feodal geçinir; ne var ki kız kardeşi başlık parasına satılırken gıkını bile çıkarmaz. Bununla da kalmaz, kardeşler arasında miras pay edilirken kız kardeşlerini bu paylaşımın dışında tutmak için azami gayret gösterir. Kadın haklarından yana gözükür, ama kendisi üniversiteyi okuduğu halde kız kardeşinin okuması konusunda sorun yaratır. İlericilik konusunda babasının gerisinde olduğunun farkında bile değildir. Siyaset magandasının çok önemli bir özelliği daha vardır: En özgürlükçü en demokrat ve en ilerici olduğunu düşünür. Oysa NAZİ düşüncesinin dışında içerik taşıyan bütün kitapları il ve ilçe meydanlarında yakan Hitler’den farksızdır aslında. Kendini eleştiren hiçbir düşüce eylemine izin vermez, hatta gerekirse bu uğurda şiddete başvurmaktan çekinmez. Antifaşist olduğunu söyler ama farklı düşünce iklimlerinin oluşumunu şiddetle bastırır.

Ham siyasetin pratik ve teorik boyutuna gönderme yapan Lenin biraz da bu durumu kastederek: “Sol komünizm bir çocukluk hastalığıdır” der. Lenin’e göre bu hastalık, daha çok bilinçlenmeyle tedavi olacaktır. Ancak hastalık geçene kadar tahribat büyük olur. Bedel devrim yolunda koca bir zaman kaybıdır.

54

CountryLIFE Mart 2013

Sağcı ve muhafazakar cenahta da durum aynıdır. 1970’lerde hayatında tek bir kitap bile okumayan bu insanların, karşıt görüşteki antiamerikancı solcuların üzerine nasıl da acımasızca yürüdükleri hala hatırlardadır.

Birbirine zıt siyasal değerler dizgesi içinde yer alan bu unsurların en önemli ortak özelliği karşıt düşünceye dair herhangi bir kitap okumamalarıdır. Tam bir beyin yıkama mantığı içinde tek taraflı okurlar.

Aslında muhakeme yeteneklerini dumura uğratacak tehlikeli bir yoldur bu. Ancak kendilerine büyük kötülük yaptıklarının farkında değildirler.

Oysa hangi düşünce sistematiği içinde olursa olsun farklı düşüncelerle tanışmadan ve onlara yakından temas etmeden sağlıklı sentezlere ulaşmak mümkün değildir. Siyasal dedikodularla diğer düşünceler hakkında fikir sahibi olmaya kalkmak kendini fikirsizliğe bağlamaktan öte bir anlam ifade etmez. Yeryüzünde, iyi veya kötü, kabul görmüş bütün düşünce akımlarının kaynağından beslenerek gerçekçi sonuçlara ulaşabiliriz ancak. Eğer bunu yapma becerisini gösteremezsek kırkından sonra hatamızın farkına varırız ki bu da hiçbir işe yaramaz.

Köşe Av. ÖZGE AKIM www.ozgeakim.av.tr ozgeakim@gmail.com info@ozgeakim.av.tr

Türkiye’ de boşanma ve boşanmış ailelerin çocuklarının yaşadıkları hukuki ve psikolojik süreçler Mart ayı yazımızda sizlere biraz hukuksal paylaşım, biraz da hukuki eksikliklerimizin bazı gözden kaçan hususları hakkında bilgi aktarımı yapmak istiyorum. Özellikle boşanma süreçleri hele de çocuk veya mal paylaşımı söz konusu ise anlaşmazlık yaşandığı takdirde tarafları hem maddi hem de manevi olarak yıpratma süreci yaşatmaktadır.

Peki Türkiye’de çiftlerin boşanma süreci nasıl işler? Tarafları neler bekler? Müşterek çocuk açısından durum nedir? Kısaca incelemeye başlayalım. Günümüzde evlilik birliği eski dönemlerdeki gibi uzun sürmeyip çiftlerin kendilerine özel bir takım sebepleriyle biten sancılı bir dönem olarak görülmektedir. Yaşanılan bu durumda yeni evlenecek kişilerin korkmasına ve evlilik birliğinden uzaklaşmasına neden olmaktadır. Aslında sosyolojik anlamda bir inceleme yapıldığında uygulamada da karşılaşılan en göze çarpan sorun insanların birbirlerine karşı anlayışının tükenmiş olması, ben merkezci hayat şekilleri ve kolaya kaçma halidir. Bir istatistik çalışmasında 60 yıllık evli çifte evliliklerinin bugüne kadar nasıl devam ettirebildiklerini sorduklarında alınan cevap aslında basit ve bir o kadar da düşündürücü olmuştur. Yaşlı çiftin cevabı “Bizim dönemimizde bozulan şeyler tamir edilirdi şimdi ise çöpe atılıyor. Bizler sevgi, saygı, sadakat kuralını hep aklımızda tutup yatağa hiç küs girmedik.” diye ifade etmişlerdir. Bu sözün üstüne dönüp baktığımızda yaşlı çiftin haksız olduğu söylenemez. Evlilik birliğini sarsacak ana nedenler dışında geçici hususlar daima kurtarılmaya değerdir. Ancak bu birliğin çekilmez hal aldığı durumlarda elbette ki kafada bir çok soru işaretleri ile kişiler yasal haklarını ve bu durumun nasıl sonlanması gerektiği hususunda bilirkişilere ihtiyaç duymaktadır. Bu durumda en büyük sırdaşı ve ihtiyaç duyduğu da şüphesiz avukatı olacaktır. Bizler avukatlık mesleği dışında müvekkillerimizle bu süreci olabildiğince az yıpranarak atlatması için yardımcı olmaya çalışıyoruz. Şüphesiz ki boşanma kararı kişileri en çok karar sürecinde yıpratmaktadır ayrıca bir de müşterek çocuk varsa durum boşandıktan sonrada taraflar için yıpratıcı olmaya devam etmektedir.

Boşanma davası kural olarak çiftlerin son altı ay birlikte ikamet ettikleri veya davalının ikametinde bulunan Aile Mahkemesi’nde görülür.

Boşanma davaları iki türlü olmaktadır. Biri tarafların mal paylaşımı, nafaka varsa çocuk velayeti gibi tüm hususlarda anlaştıklarına dair düzenlenecek bir protokol ve şahitler eşliğinde kısa sürede sonuçlanan ve çekişmeli boşanma davasına göre daha kolay anlaşmalı boşanmadır. Ancak kural olarak çiftlerin 1. Yılını doldurmuş olmaları gerekmektedir. Diğeri ise çiftleri en çok yıpratan, deliller, tanıklar, beyanlar silsilesi ile dolu yıllarca sürümcemede kalınacak adı gibi çekişmeli boşanmadır. Bu süreç genellikle taraflardan birinin ya boşanmayı istememesi ya da boşandıktan sonra sahip olacağı şartları beğenmemesi neticesinde ortaya çıkmaktadır. Yıllarca aynı yatağı paylaşan çiftler adeta düşmanlaşmaktadır. Evlilik birliği temelden sarsıldığı takdirde taraflardan her biri bu gerekçeye dayanarak boşanma davasını açma hakkına sahiptir. Boşanma davası açmak için mevzuatımıza göre avukat tayin etme zarureti olmadığından kişi davasını kendisi de takip edebilir. Fakat değişen mevzuat ve değişen adliye içi bilgisayar sistemi avukatların bile çalışmasını zorlaştırmıştır.

Bu süreci profesyonel yardım alarak geçirmenizi tavsiye etmekteyim.

Boşanma sürecinde üzerinde en çok durduğum ve beni üzen durum

ise müşterek çocuklar açısından kaynaklanıyor. Müşterek çocuklar reşit değilse uygulamada çok fazla sorunla karşılaşılıyor çünkü bazı çiftler boşanırken çocuğu birbirlerine karşı tehdit unsuru olarak kullanmakta ve çocuğun psikolojisini de etkilemektedir. Mevzuata göre önemli bir istisna olmadığı takdirde çocuklar 7 yaş altındaysa anneye muhtaç olarak kabul edilmekte ve velayetleri annede bırakılmaktadır.

Bu durumda baba ile çocuk arasında mahkeme kişisel iletişim günleri düzenlemektedir. Genel olarak ayda iki hafta sonu kimi zaman yatılı çoğunlukla ise günü birlik iletişim günleri düzenlenmektedir. Boşanmış veya boşanmakta olan çiftler arasındaki en büyük intikam günleri çocuk teslim günlerinde yaşanmaktadır. Taraflardan biri karşı tarafı çocuk ile görüştürmeyerek ya da çocuğun icra kanalı ile alınmasını şart koşarak çocuğun psikolojisini düşünmeden hareket etmekte ve kendince egosunu tatmin etmektedir. İstisna olan durumları bu görüşümden ayrı tutarsak bir ebeveynin çocuğunu hacizlik mal gibi aynı işlemlere tabi tutturarak her seferinde farklı ve tanımadığı icra memurları ve sosyal hizmet uzmanına para karşılığı teslim ettirmesi şahsıma göre etik değildir. Ayrıca bu durum çocuğun her “seni annene ya da babana götürmeye geldim” diyen yabancılara inanma ve beraber gitme eğilimine sebep olabilecektir. Bunun manevi ağırlığı dışında maddi külfeti de maalesef ağırdır. Günümüzde icra zoruyla çocuğunu görmek isteyen ebeveyn öncelikle hacze gider gibi çocuğun yerleşim yeri icra dairesine gitmek ve mahkeme kararını icraya koymak ve iletişim kurmak için icra veznesine sosyal hizmet uzmanı için 150,00 TL, icra başvurusu için 50,00 TL, hacze çıkılacak araç için ortalama 50,00 TL yolluk denilen toplam 250,00 TL ücreti yatırmak zorundadır. Ayda iki gün görüşse 500,00 TL devlet kasasına giren para her hafta sonu kişisel iletişim kurulduysa ayda 1.000 TL gibi asgari ücretten bile yüksek bir para olarak ortaya çıkmaktadır.

Maddi durumu çok iyi olan aileler için bu durum önemsiz olabilir ancak maddi durumu olmayan veya asgari maaşla geçinen bir kişi için çocuğunu görmesi imkansız bir hal almaktadır. Bu süreç içinde göremeyen tarafın harici olarak çocuk veya çocuklar için ayrıca nafaka verdiğini veremediği takdirde ise kendisine icra takibi yapılıp haciz yapılabileceğini de unutmamak gerekir. Peki bu sistemde çocuğunu düşünmeyen ebeveynlerin çocuğa ve karşı tarafa yaptığı haksızlık ve kötüniyet bir yana yasanın çocuğunu görmek isteyen tarafa katlanmak zorunda olduğu masrafı yüklemesi ve zaten zor olan manevi süreci hem de maddi olarak zorlaştırması adalet olamaz. Yasadaki bu eksikliklerin derhal toparlanması ve anne babaların mağdur olmaması gerekir. Çocuğun ebeveynle görüştürülmemesi için her türlü girişimde bulunan tarafın cezalandırılması ve velayetin kötüye kullanılması sebebiyle değiştirilmesi için mevcut yasaların uygulanması gerekmekte hatta bu kişilerin de psikolojik destek alması şart olmalıdır. Çünkü bir çocuğun taraflar arası hırslar sebebiyle silah gibi kullanılması karşısında bu eylemde bulunan tarafın sağlıklı bir ebeveyn olup, çocuğunu yetiştirebilmesi mümkün olmadığı gibi Evrensel Çocuk Hakları Bildirgesi’ne de aykırılık teşkil etmektedir. Eğer siz veya çevrenizde bu davranışlarda bulunan kişiler varsa lütfen engellemeye çalışın veya mağdur olan sizseniz aile hukukuna ilişkin sorunlarınız ve sorularınız varsa bizlerle iletişime geçebilirsiniz.

Sevgi ve saygılarımla…

CountryLIFE Mart 2013

55

Mekan

Nişantaşı’nın yenilikçi ve özgün mekânı Hallarts, misafirlerini her Pazar sanat, müzik ve lezzetle ağırlıyor

The Sofa Hotel’de

doyumsuz ‘Kahvaltı ve Caz’ buluşması

Nişantaşı’nın kalbinde yer alan ve sanat temalı mimarisiyle fark yaratan The Sofa Hotel, Pazar günlerini unutulmaz kılacak özel bir etkinliği hayata geçiriyor. The Sofa Hotel’in sanatsal etkinliklere ev sahipliği yapan yenilikçi ve özgün mekânı Hallarts’ta her Pazar doyumsuz brunch ve caz buluşmaları gerçekleştirilecek. The Sofa Hotel’in özel olarak ürettiği ekmekler ve birbirinden güzel lezzetlerle çok zengin bir menü sunan brunch, saat 11.00’de başlıyor. Brunch, sanat ve müzik dolu keyifli etkinliklerle gün boyu sürüyor. Saat 14.00’te ise caz müziğin çok başarılı temsilcileri, mükemmel konserleriyle buluşmaya coşku katıyor. Brunch, çocuklar için de unutulmaz deneyimler sunacak. PACE Çocuk Sanat Merkezi, 3-12 yaş arası genç sanatseverler için sanat workshopları düzenleyecek.

56

CountryLIFE Mart 2012

r yacak konse la ş a b a d ın y Mart a imi şöyle: v k ta in in ğ li etkin K QUARTET NAY OBRU 3 Mart DOLU UARTET FER VERDİ Q 10 Mart NİLÜ L BİÇER TRIO 17 Mart EYLÜ QUARTET MUSLUOĞLU 24 Mart OZAN T DAI QUARTE 31 Mart YAHYA

Köşe NEDA SOYDAN nedasoydan@gmail.com

Doğru dediğin nedir ki?

Doğrunun hiçbir tanımı yoktur, değişkendir ve üzerinde tartışılabilir. Kağıttan katlayarak yaptığımız uçaklar gibi nereye yönlendirilirse oraya giderler.

Doğruların peşinden koşmak anlamsızdır çünkü etrafa saçılır, bir an gelir bambaşka yönlere gidebilirler. Fırlatanın elindeki kağıt uçak olmaktan bir adım öteye gidemezler.

Başkalarının doğrularının içinde kaybolarak kendinle oyun oynayabilirsin. Ailenin, sevdiklerinin ve takdir ettiklerinin doğrularını doğru kabul edip mutlu-ca bir hayat sürdürebilirsin. Fakat bir gün hayatında kaçınılmaz bir an gelir ve o ana kadar herkesin doğru dediği ve senin de doğru bildiğin bir şeylerde birden kaymalar başlar. Yap-boz’a uymayan küçük bir parça gibi, orada zorla sıkıştırılmış duran küçücük bir parça sanki senin resmine ait değil gibidir. Rahatsız eder. Önce bakmamaya çalışırsın ama kendini durdurabilir misin? Sonra sadece o parçayı görmeye başlarsın.

Elin sürekli oraya sıkıştırdığın parçaya gider ama bir türlü değiştiremezsin. Neden?

Uymayan parçayı çeker alırsan, o parçayla birlikte aslında doğru

2013-2014 Eğitim Yılı’nda

Kemerburgaz Uçan Balon

Yoluna Pre-School olarak devam ediyor.

1994 Yılı’nda eğitim yolculuğuna başlayan Uçan Balon halkasına 2008 yılında sağlam ve emin dayanaklarla eklenen Kemerburgaz Uçan Balon Anaokulu; 2013-2014 eğitim yılında yeni adresinde yeni eğitim ve beslenme modeliyle yoluna devam edeceğini tüm Göktürk ve Kemerburgazlı ailelerle paylaşmaktan sonsuz heyecan duyuyor.

Okul Müdürü ve kurucuları yeni eğitim ve beslenme programlarını heyecan ve gururla aşağıdaki açıklıkla paylaşırken bizlere sadece dinlemek düştü.

Yeni eğitim yılında okulumuzda her sınıfta biri sadece İngilizce konuşan diğeri de sadece Türkçe konuşan 2 ayrı öğretmenle eğitim faaliyetlerimizi sürdürmeye devam edeceğiz. Bu yöntemle öğrencilerimiz iki farklı dili konuşan öğretmenleriyle hem Türkçe hem İngilizce iletişim kurabilecekler.

Bu eğitim modelinde öğrencinin tüm gününü birlikte geçirdiği İngilizce öğretmen, İngilizce konuşmanın doğal bir yaşantı olduğunu öğrenciye benimsetir. Çocuğumuz İngilizce konuşmanın özel bir durum olmadığını ve hayatın olağan akışı içinde bir iletişim metodu olduğunu ve öğretmeni ile iletişim kurması için bu metodu kullanması gerektiğini anlar.

Bunun yanısıra 2013 Eylül ayından itibaren okulumuzda beslenme ve gıda tüketimi konusunda da ciddi yenilikler yapacağız. Büyüme döneminde ço-

bildiğin her şeyin kayacağını, o güne kadar tek tek bir araya koyduğun, emek verdiğin, uğraştığın tüm resmin bambaşka bir şeye dönüşeceğini bilir gibisin. İşte o yüzden değiştiremezsin. Daha az düşünmeyi tercih edenler -böyle de fena durmuyor aslında deyip başka doğruların içinde mutlu oyununu oynamaya devam ederler. Kendini düşünmekten alıkoyamayanlar ise gittikçe mutsuzlaşır.

Doğru dediğin nedir ki? Rüzgara göre savrulan kağıt bir uçak…

Ama gerçek… Gerçek tektir. O yıkılmaz, yenilmez ve değişmez.

Bu yap-boz hikayesinde gerçek olan; doğruları düşünmeden tamamen hissettiklerimize göre birleştirdiğimiz parçaların resmidir.

Kendimize has ve birbirinden apayrı renkler, figürler ve çizgilerle dolu olan resimlerimiz… Tamamlanmış ya da tamamlanmamış, baktığımızda bize bizi hissettiren, bizi biz yapan resmimiz.

Doğrular değiştirilebilir. Ve yap-bozdan tek bir parçayı çekip çıkarmak ne kadar cesaret istiyor görünse de aslında tek bir el hareketine bakar.

Gerçeği bulmak için pek çok doğrunun harcanabileceği kanısındayım. Ya siz?

cuklar sadece karbonhidrata, proteine değil, bitkinin yapıtaşlarını oluşturan yüzlerce maddeye ihtiyaç duyuyorlar. Çocuklarımızın beslenmesinde kullandığımız gıda maddelerini temiz tarımın yapıldığı yerlerden alacak ve İpek Hanım Çiftliği’nden getirttiğimiz ürünleri kullanarak okulumuzda yapılan lezzetli ve organik yemek ve kahvaltılarla besleyeceğiz. Çocukluktan itibaren kazanılan doğal ve sağlıklı beslenmenin çağımız hastalıklarıyla savaşmanın ilk adımı olduğu bilinciyle, sağlıklı beslenmenin bir yaşam tarzı olduğunu çocuklarımıza uygulayarak öğreteceğiz.

Son olarak yeni okulumuzda tüm bunlarla birlikte belirtmemiz gereken önemli bir nokta da sistemimizi gerçekleştirmek amacıyla sınırlı bir kontenjan ve butik hizmet anlayışıyla yolumuza devam edeceğiz. Bu nedenle bizimle yola devam etmek isteyen aileleri bir an önce tanışıp karar vermeye davet ediyoruz.

Göktürk Merkez Mah. Ihlamur Sok. No:15 Göktürk Tel: 0 530 6010005/ 0 212 3602893 www.facebook.com/ucan.kemerburgaz

Söyleşi

DOĞU VE BATIYI SANATLA SENTEZLEMESİNİ BİLMİŞ GENÇ SANATÇI

FatmaZeyne p Çilek

58

CountryLIFE Mart 2013

Fatma ZEYNEP Çilek gencecik yaşına rağmen sanatını zirvede yaşayanlardan. Ünlü devlet büyükleri ve sanata değer verenlerin gönlünde eserleriyle taht kurmayı bilmiş Çilek ile Nişantaşı’ndaki galerisinde sanatını ve çalışmalarını konuştuk.

CountryLIFE Mart 2013

59

Söyleşi Sizi kısaca tanıyalım, bize kendinizden bahseder misiniz?

1984 Ankara doğumluyum. Psikoloji eğitimi aldım. Bir dönem mesleğim ile de uğraştım, sanat terapisi eğitimi de aldım aynı zamanda. İnsanlarla uğraşmaktan ziyade eserler, bir şeyler üretmek bana daha yatkın geldiği için ve en önemlisi bana huzur verdiği için sanatta kalmayı tercih ettim.

Sanata ilgim lise yıllarımda başladı, bir çok karma sergilere katıldım ve bu bana çok güzel ve iyi bir enerji verdi. Sonrasında profesyonel olarak devam ettim, kişisel sergiler yapmaya başladım, zaman içerisinde atölyem oldu, güzel fırsatlar çıktı önüme ve hepsini değerlendirmeye çalıştım. Bu sırada okulumu okudum ama artık sanatla profesyonel olarak ilgilenmeye başlamıştım, bir dönem ders de verdiğim oldu.

DOĞU VE BATI BÜTÜNLÜĞÜ Hangi sanat kollarıyla ilgilisiniz?

Tezhip zaten alanım, şuanda yaklaşık 2 yıldır batı sanatıyla ilgileniyorum. Benim eğitimim 10 yıl devam etti ve tabii ki sadece sanatın doğu tarafıyla ilgilenmek yetmiyor, bir bütün olarak batı sanatıyla paralel gitmesi gerekiyor ki daha kaliteli eserler çıkarabilesin. O yüzden şuanda batı sanatı Rönesans devri, orta çağ klasiklerini inceliyorum, onların üzerinde çalışıyorum. Üstatlar neler yapmış Da Vinci, Salvador neler yapmış, tabii bizim tezhip ve hattat ustalarını paralelinde inceledikten sonra iki sanatı da doğu batı diye ayırmayıp bütün olmasına özen gösteriyorum. Bu, hem eserlerime, hem de yaşam biçimime yansıyor.

SU İÇMEK GİBİ Sanat sizin için ne ifade ediyor?

Sanat benim için tabii ki yaşam biçimidir.

Ayrıca sanat, sonradan öğrenilebilinen bir şey değildir, insan hayatında var olması elzem olan, su içmek gibi bir şey benim için. Sonradan öğrenilmesi çok zor bir şey sanat, yani çocuğunuza şimdiden dünyada sanatın var olduğunu söylemeniz ve göstermeniz gerekiyor.

Türkiye’de sanata gerçekten çok az ilgi var ve biz bunu ayakta tutmaya çalışıyoruz. Ben gelenlere ve ulaşabildiğim herkese söylemeye çalışıyorum, çocuklarınıza mutlaka bir sanat öğretin, bu illa resim olmayabilir, enstrüman da olabilir, yani sanatın varlığını çocuklarınıza aşılayın. Sanat, insana kalite katıyor. Sanat ile uğraşmak her şeyin üstünde olmak demek.

Sanata başlarken sizi etkileyen ne oldu? Sizi motive eden bir olay veya kişi var mı?

Klasik sanatlara başlamamda ailem etkili oldu, ben istemeyerek başlamıştım, daha sonra bir şey üretmenin verdiği enerji beni sanata âşık etti açıkçası. Daha ileride de kendi yorumunu katarak insanlara sunabilmek gerçekten çok hoş bir duygu. Bazen tuvallerde bazı şeyler gizliyorsun ve onlar onu görebiliyorlar.

60

CountryLIFE Mart 2013

DALİ’Yİ ÇOK BEĞENİYORUM Özellikle Salvador Dali’yi çok beğeniyorum. Onun da klasik sanatlarda eğitimi var, Picasso’nun yanına gidip eğitim aldıktan sonra güzel sanatlarda akademideki hocalarına ‘siz daha bir şey bilmiyorsunuz’ diye diklenişi benim ilgimi çekmiştir. Çünkü şuanda da var yüzlerce klasiğin dışına çıkmayıp, usta çırak muhabbeti yapanlar. Ve durum böyle olunca hep bir hocanın öğrencisi olarak kalıyorsun ve kendini tam olarak özgür bir şekilde ifade edemiyorsun.

Ayrıca Emin Barın’dan çok etkilenmişimdir, o tam olarak benim yapmak istediğim şeyleri yapmış olarak görüyorum. Benim, onun da dışına çıkmam gerekiyor ve açıkçası o benim işimi biraz zorlaştırmış. Sadece Arapça harfler değil, Türkçe harfler de kullanmıştır kendisi.

Osmanlı döneminden Kara Memi’yi de çok beğeniyorum, sebebi şu ki; tezhibin klasik motiflerinin dışına çıkmış ve bahar dalları diye bir üslup katmış, tabii ki kattığı bir çok şey var ama en belirgini bahar dalları,. Yani yenilik katanları seviyorum, 16. Yüzyıldan beri tezhip sanatına tek yenilik katmış insan Karamemi’dir, ondan sonra hep taklit edilmiştir. Çalışmaya başlarken kullandığınız, hep elinizin altında olan malzemeleriniz neler?

Tezhipte murakka dediğimiz eski tekniği kullanabiliriz, zemini oluşturmak için. Tezhibin kelime anlamından da belli olduğu gibi altın kullanıyoruz, tezhip ‘altınlamak’ demektir.

Tasarım için eskiz kağıdı, guaj boyalar ve fırçalar, altını parlatmak için de mühre diye bir malzeme var, bu da aslen akik taşı, onunla parlatma işlemini yapıyoruz.

Çocuklarınıza mutlaka bir sanat öğretin, bu illa resim olmayabilir, enstrüman da olabilir.

Sergilerinizden bahsetmek ister misiniz?

Başbakanlık devlet arşivi, Ak Parti genel merkez, Hilton, Condrad’ da olmak üzere 4 adet kişisel sergim var. İlerisi için biraz daha çağdaş olarak tuvaller ile çıkacağım, onun hazırlığı içerisindeyim.

Medeniyetler ittifakında dünya başbakanları da sergide bulundu, Lübnan başbakanı eser aldı, Arap prenslerinden gelen oldu, Ortadoğu’da ciddi bir bu tarz sanatlara ilgi var. Tabii ki her zaman daha iyi olabilir ama şuanda da ülkemizde sanat adına atılımlar oldukça çoğaldı, bunun için memnunuz.

AVRUPA & ORTADOĞU AÇILIMI ŞART Ben de şuanda Ortadoğu’ya açılmayı düşünüyorum, planlarımda Katar ve Dubai var. Daha sonrasında Avrupa’da var tabii ki.

Tek başına bu Osmanlı motiflerini tanıtmak oldukça zor, bir kaç sanatçı ile bir araya gelip hem Avrupa’da hem de Ortadoğu’da Osmanlı motiflerini tanıtmayı hedefliyoruz. Çünkü biz, diğer batı sanatı kadar popüler değiliz, bizim işimiz çok daha zor, dünyaya tanıtmak adına öncüleri oluyoruz sayılır.

Ailenizde başka sanatçı var mı?

Annem yağlı boya yapıyordu, teyzem çini yapıyor, hat yazan bir kuzenim var ve tezhip ile uğraşan kuzenlerim de var. Ülkemizde güzel şeyler oluyor, sanat adına açılmış müzeleri ziyaret etmelerini tavsiye ederim.

Tezhip ve hattı yeni bir şey katmadığın sürece taklit olarak görüyorum. Sanat bir keşiftir, kendinizi keşfedin. Sanat ile uğraşmanın rehabilitasyon özelliği var.

İnsanların sanat ile uğraşması birbirleriyle uğraşmasını engeller.

Ben sinirlendiğimde yaptığım eser ile mutluyken yaptığım bir eseri ayırt edebiliyorum.

Hat sanatında sıkça gördüğümüz ‘Vav’ harfinin sırı için ne dersiniz?

“Vav” harfi Arapça’da yaradanın tekliğini, yaratılanınsa çokluğunu anlatır. Şekli anne karnındaki bebeğe benzer. Aynı zamanda bir yemindir. “Sana yöneldim, sana güvendim” anlamına gelir. Vav, Allah’ın Vahid ismini ve birliğini simgeler. Ebced hesabında 6 rakamına denktir ki; bu yönüyle aynı zamanda imanın 6 şartını temsil ettiği söylenir. Vav, hat sanatında çizilmesi en zor harf olarak kabul edilir ve hattatlar için marifet konuşturma sanatıdır. İyi bakıldığında, görmek için bakıldığında; Bazen bir insanın secdedeki hali, bazen bir ceninin anne karnındaki haline benzer..

“16. Yüzyıldan beri tezhip sanatına tek yenilik katmış insan Karamemi’dir, ondan sonra hep taklit edilmiştir.”

FZÇ ART FATMA ZEYNEP ÇİLEK Hüsrev Gerede Cad. Çolakoğlu Apt. 66/1 Nişantaşı 0555 310 96 08 wwww.fatmazeynepcilek.com

Portre SEDA ALPAR MENTEŞE EMLAK BROKER

Sizi kısaca tanıyalım?

1977, İstanbul Anadolu Yakası doğumluyum. Anadolu yakası dedim, çünkü Göktürk’te yaşayıncaya kadar Avrupa yakasından hiç hoşlanmıyordum. Benim Avrupa yakasına bakış açımı değiştiren bir yerleşim merkezidir Göktürk. 2005 yılından beri burada yaşıyorum. COUNTYRSIDE adı altında Gayrimenkul, Yatırım ve Danışmanlık Şirketinin ortağıyım. Çok tatlı bir kızım ve oğlum var.

62

CountryLIFE Mart 2013

Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir?

Gayrimenkul Sektörü, mevcut piyasa koşullarının yanında %99 İnsan ilişkileriyle şekillenen bir meslek dalı. Tekdüze bir iş kolu olmaması, farklı kişiliklerle iletişimde olmak ve sizi dinamik olmaya mecbur kılan yapısı hoşuma gidiyor. Tabi ki, bu mesleğin getirdiği stres ve gerilim yadsınamaz bir gerçek… Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizden bahseder misiniz? Çalışan bir bayan olarak hem işimin, hem ailemin ve çocuklarımın yanında olmak ve kontrolü sağlayabilmek hoşuma gidiyor. Sanırım bu da bana yeterince huzur veriyor. Allah’tan daha ne isteyebilirim, şükretmeyi bilen bir insanım. Herşey çocuklarımızın mutluluğu ve huzuru için…

Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar?

Göktürk’te açılmış veya açılacak olan her yeni mekan, Göktürk’e ayrı bir değer katıyor. Her kesime hitap eden mekanlar mevcut. Umudumuz bu mekanların uzun soluklu olmaları ve kalitelerinden ödün vermemeleri. (Bizim vazgeçilmez ailece keyif alarak yemek yediğimiz adreslerimiz öncelikli olarak Sushico, Tamirhane.. vs) İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? İş dışında sosyal yaşamın içinde olmak istediğim zaman heryer çok yakın. Uzaktan zannedildiği gibi burada hayattan kopmanız için hiçbir sebep yok bana göre, planlı ve programlı olmanız yeterli.

Mevcut işim oldukça yoğun ve hareketli olduğu için, kendim ve ailem için program yapmak ve uygulamak gerçekten oldukça güç oluyor, ancak iş dışında spor faaliyetlerimi sürdürmeye gayret ediyorum.

Bir fitness club bünyesinde çeşitli spor aktivitelerine katılarak keyifli vakit geçiriyorum. Bunun dışında Göktürk’ün yeni trendlerinden olan Bisiklet sporu furyasına ben de katıldım. Heyecanla yeni yapılacak olan bisiklet yolu projesini bekliyorum.

Umarım Göktürklüler olarak beklentilerimizi karşılayacak ölçüde olur.

Hobileriniz neler?

Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Mezunu bir Sanatçı olarak; karakalem ve resim çalışmalarıma devam ediyorum. Sanatsal çalışmalara oldukça meraklıyım ve takip etmeye gayret ediyorum.

En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi?

Olasılıksız (kitap), Kelebeğin Rüyası (film).

Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz?

HERŞEY SENDE GİZLİ…

Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız?

Sosyal Medya konusunda sıkı bir takipçiyim diyebilirim. Gündemi yakalamak mesleğimiz açısından da oldukça önemli. İlerisi için hedefleriniz?

COUNTRYSIDE Gayrimenkul ve Danışmanlık olarak ortağım Mesut Bozkaya ile birtakım projeler üzerinde çalışıyoruz. Hedefimiz; dürüstlük ilkemizi koruyarak sadece Avrupa değil, Anadolu yakasında da var olmak…

Portre ESRA GÜR DEMİRTAŞ EĞİTİMCİ

Sizi kısaca tanıyalım?

38 yaşındayım. 14 yıllık evli ve iki çocuk annesiyim. İstanbul Üniversitesi Rehberlik Psikolojik Danışmanlık mezunuyum. 17 senedir okulöncesi eğitim ile ilgili çalışıyorum. Çocuklarımın doğumunda 3 sene ara verdim. Son 5 senedir de Kemerburgaz Bilgi Kozası Anaokulu’nun kurucu ortağıyım ve Kemerburgaz’daki okulun hem eğitim programını yürütüp hem de okul müdürlüğünü yapıyorum.

Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? Çocuklarla çalıştığım için çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Biz okulöncesi eğitimciler aslında insan hayatının en gelişime açık, en alıcı, en gerçek, en sevgi dolu sürecinde çocuklarla beraberiz. Bir çocuğun büyürken gelişmesine katkıda bulunmak kadar başka güzel bir şey olduğunu düşünmüyorum. Onların hayatına dokunmak, onların dünyasına girmek, onlarla beraber oyun oynamak aslında hayatı oynamak…

Beraber olduğumuz, yolumuzun kesiştiği çocukların o anki potansiyelleri ne olursa olsun, bu potansiyeli kendi içindeki en yukarı seviyeye çıkartabilmektir aslında bizim işimiz. Bizler grupla eğitim yapıyoruz. Ama her çocuğun kendi potansiyelini yukarı doğru çıkartmak için aynı zamanda bireysel gelişimi çok yakın takip etmek gerektiğine inanıyoruz.

Okulöncesi dönem, çocukların gerçek hayata hazırlandıkları, prova yaptıkları bir sahne aslında. Biz eğitimciler bu çocuklar için sahneyi onlara en uygun şekilde hazırlamalıyız ki gerçek hayatta karşılarına çıkacak zorluklarla savaşabilsinler. Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizde bahseder misiniz? Çocukken hayalim var mıydı hatırlamıyorum ama şimdi gerçekleştirmek istediğim çok şey var. Daha fazla çocukla beraber olmak, Anadolu’ ya ulaşmak gibi. Artık okulöncesini dönemin ötesine geçmek gerektiğini düşünüyoruz.

Göktürk’te severek gittiğiniz mekânlar?

Göktürk’ü ve burada yaşamayı gerçekten çok seviyorum. Küçük bir kasaba havasında olmasını, herkesin birbirini tanımasını seviyorum.

Sevdiğim ve gitmekten keyif aldığım mekanlar var tabi ki ama mekandan çok, kiminle beraber olduğunuz önemli. Sevdiklerinizle olduktan sonra her yer güzel…

Benim için ayrı yeri olan Düşevi Çocukların Kitapçısı’nı tabi ki; Sevgili Senem’i haftada bir mutlaka ziyaret ederim. Hem kendim hem de okul için vazgeçilmez bir yer. İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır?

Okul aslında zamanım çoğunu alıyor. Geri kalan sürede de 9 ve 11 yaşında iki çocuğu olan bir anne olarak, onların aktivitelerine şoförlük yapmaktayım. Şaka bir yana; hafta sonlarında mutlaka bir akşam eşim ve arkadaşlarımla vakit geçirmeye çalışıyorum. Meslek gereği yenilikleri ve değişiklikleri sürekli takip etmemiz gerektiğinden ilgimi çeken bir eğitim programı varsa gitmeye çalışıyorum.

Hobileriniz neler?

Ormanda ve özellikle sahilde yürüyüş yapmayı çok seviyorum. Kanaviçe yapıyorum, kafamı boşalttığım, o anda hiçbir şey düşünmediğim bir zaman dilimi benim için.

En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi?

Daha Sade bir Hayat (K. Payne- L.Ross), geçen hafta da İstanbul Şehir Tiyatrosu’ nun Kabare adlı oyununa gittik.

Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz?

Ben hayatı akışına bıraktım. Sade bir yaşamım var, ailem, çocuklarım, arkadaşlarım… Hayat önüme o anda ne çıkarıyorsa, ben ayak uydurmayı öğrendim.

Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız?

Maalesef iyi bir sosyal medya kullanıcısı değilim. Ama artık olmak gerektiğine inanıyorum. Özellikle işim için Facebook ve İnstagram kullanıyorum. İlerisi için hedefleriniz?

Daha çok çocukla beraber olabilmek ve hayatlarına dokunabilmek için okullarımızı büyütmek gibi bazı hedeflerimiz var tabi ki. Ama esas olan bir şey var ki; o da öğretmen eğitimi. Maalesef üniversite diploması hiç yeterli değil. Bir yandan da geleceğimizi emanet ettiğimiz öğretmenlerimizin eğitimini destekleyecek programlar oluşturmaya çalışıyoruz. Etiler ve Kemerburgaz olmak üzere şu anda iki okulumuz var. İki okulumuzdaki öğretmenlerimiz de sürekli eğitimden geçmekteler. Biz eğitimciler sürekli kitap okumak ve yeni araştırmaları takip etmek zorundayız.

Teknoloji sürekli gelişirken biz yerimizde duramayız.

CountryLIFE Mart 2013

63

Portre YELİZ ÇELİK BANKA MÜDÜRÜ

Sizi kısaca tanıyalım? Üniversite mezunuyum ve 35 yaşındayım. Yaklaşık 2.5 yıldır Finansbank Göktürk Şube Müdürlüğü görevini sürdürüyorum. Göktürk’te oturmuyorum.

64

CountryLIFE Mart 2013

Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir? Öncelikle sürekli yeni insanlarla tanışmanızı sağlıyor. Çok değişik sosyo-ekonomik seviyeden, kültürden insanlarla tanışıyorsunuz.

Bunlar işinize ve size çok önemli değerler katıyor. Mesleğimizin en püf noktası da insan ilişkilerini sevmekten geçiyor zaten. Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizden bahseder misiniz?

Tüm çocukların olduğu gibi benim de vardı mutlaka. Mesela ben çocukken polis olmak isterdim. Sanırım üniformanın ve kötü adamlarla mücadele etmenin cazibesine kapılmıştım. Tabi ki ilerleyen ve değişen şartlarda hayat önümüze farklı fırsatlar sunuyor ve biz de bunları değerlendirip yönümüzü buna göre belirliyoruz. Yeni yerler görüp, yeni insanlar ve kültürler tanımak hep hayal ettiğim bir şeydi. Bu hayalimi fırsat buldukça gerçekleştirmeye çalışıyorum.

Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar? Çalışan insanlar olarak öğlen ev yemeği yemek bizler için vazgeçilmez bir şey. Bu sebeple öğlenleri Shell benzin istasyonun içerisindeki Kemer Cafe’ye gidiyoruz. Latife Abla’nın muhteşem yemeklerini yiyoruz.

Latife Abla’nın ellerine sağlık çünkü her yemeği harika yapıyor. Bunun dışında balık için İskele Balıkçısı’nı tercih ediyorum. Kişisel bakım anlamında She Nail’in sıcak ve samimi ortamını tercih ediyorum. İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? İyi bir Fenerbahçe taraftarı olduğumdan maçlara gitmeyi seviyorum. Diğer zamanlarımda dost sohbetlerini ve seyahat etmeyi tercih ediyorum.

Hobileriniz neler? Çok amatörce yaptığım fotoğrafçılık hobim var.

En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi?

Cem Yılmaz’dan gösteri ‘CM101MMXI Funda Mentals’ sinema filmini izledim. En son okuduğum kitap Jean-Paul Roux’un ‘Türklerin Tarihi’ adlı kitabıdır.

Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz?

Sağlık, mutluluk ve seyahat etmektir…

Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız? Çok iyi bir kullanıcı olduğumu söyleyemem.

Herkes kadar takip etmeye çalışıyorum.

Twitter, face v.b. İlerisi için hedefleriniz?

Toprak burcu olmam sebebiyle midir bilmiyorum ama toprakla uğraşabileceğim birşeyler yapmayı çok isterim. Tabi hayatın bizim için neler getireceği de önemli diye düşünüyorum.

Portre SENEM TEMİZCAN DÜŞEVİ /İŞLETMECİ

Sizi kısaca tanıyalım?

Yaşım çok yeni 40 oldu (hiç yaş kompleksim yoktur!) 9 yaşında bir kızım var, ODTÜ İstatistik mezunuyum, ama hiç mesleğimi yapmadım. İş hayatına bankacılıkla başlayıp, soyut kavramlarla iş hayatında yıldızım barışmayınca, uzun yıllar süren tekstil hayatına atıldım. Kurumsal işyerlerinin baskısına dayanamayınca, çok yakın bir dostumla beraber 3 sene önce Göktürk’te DÜŞEVİ- Çocukların Kitapçısı’nı açtık.

Mesleğinizde hoşlandığınız yönler nelerdir?

Tabii ki ilk sırada çocuklar! O kadar naif, direkt konuşan, içleri dışları bir ki… Zamanla bu yönümüzün törpülenip maskelerin altına sığınmasını çok sıkıcı ve acıklı buluyorum. İkinci sırayı da kıl payıyla kitaplar alıyor. Zaten oldum olası bir kitap kurduydum, şimdi kocaman bir dükkan dolusu kitabım var, daha ne isterim? ;) Çocukluk hayalleriniz var mıydı ve gerçekleşen düşlerinizden bahseder misiniz? Çocukken değil de ilk gençlik yıllarımda pilot olmak isterdim, meslek olarak pilotluk yapmak değil de yukarda, rüzgarın ve bulutların arasında olduğumu hissedebilmek.

Geçen sene ilk defa bir planör uçuşu yaptım ve bu düşün hala içimde ne kadar taze, ne kadar coşkulu durduğunu daha iyi anladım. Minicik bir pırpırın içinde hem çok kısıtlı, hem de bir o kadar özgür olmak enfes bir duygu.

Yetişkin yaşımın düşü ise böyle bir yer açmaktı. İşte tam da o sebepledir ki, ismi DÜŞEVİ oldu, zira burası benim düşlerimin evi ve yürekten dilerim ki çocukların düşleri de burada kendine yer bulur.

Göktürk’te severek gittiğiniz mekanlar?

Yemek için Westside, Cafelera, Olivio sevdiğim mekanlar arasında.

Bir kahve içip bir yandan da kitabımı okuyayım dediğimde Starbucks ve Cafe Nero ilk tercihlerim.

Pasta almak için tek yerim Limon Pastanesi.

Hediyelik almak için Lolipop favorim. İş dışında aktiviteleriniz sosyal yaşantınız nasıldır? İş dışındaki çoğu zamanım kızımla geçiyor. Pazar günleri tiyatro, şehir keyfi veya bir etkinlik varsa ona katılmaya çalışıyoruz. Pek dinlendiğim söylenemez yani!

Kızım haricinde ayda 1 veya 2 kere dışarıda arkadaşlarımla oluyorum. Onun dışında, evde olmayı, kitabıma gömülmeyi veya evde arkadaşlarımla vakit geçirmeyi seviyorum.

Hobileriniz neler?

Her sabah yüzüyorum. Doğa yürüyüşlerini çok seviyorum.

Eskiden sıkı bir film takipçisiydim, ama şimdi vizyonda izleyebildiğim yegane filmler çocuk filmleri oluyor!

En son okuduğunuz kitap ve gittiğiniz sinema filmi?

Haruki Murakami’nin Yaban Koyununun İzinde kitabı Filmi hatırlayamadım bile!

Sosyal medyayla ilişkiniz hangi boyutlarda iyi bir kullanıcı mısınız?

Tercih dışı, iş gereği sosyal medya takipçisi ve kullanıcısıyım. Sosyal medyada var olmayan işletmelere yok gözüyle bakılan bir çağdayız, o yüzden de bu mecraları elimden geldiğince aktif olarak kullanmaya çalışıyorum. Yine de çağın epey gerisinden geldiğimi söylemek yanlış olmaz!

Hayat felsefenizi üç kelimeyle özetlerseniz…

Mutlu olmak, mutlu olmak, mutlu olmak İlerisi için hedefleriniz neler?

Düşevi’nin tanınırlığını arttırmak, yazar etkinliklerinin, mini atölyelerin merkezi haline getirmek. Ayrıca hala elim ayağım tutar yaştayken bir uçuş brövesi alabilmek! Sonra da değişik ülkelerde bu uçuş deneyimini yaşamak… Çok mu uçtum? ;)

CountryLIFE Mart 2013

65

Chopra Center Üniversitesi Meditasyon Eğitmeni N. Ebru Şinik www.yukselencag.com 0533 2965066

Erken Yaşlanmanın Önüne Nasıl Geçebiliriz?

Bilimsel bir zihni dinlendirme tekniği olan meditasyon, stresle baş etmek, uyku kalitesini arttırmak, iletişim ve konsantrasyon yeteneğini güçlendirmek, yaratıcılığı arttırmak, yüksek tansiyonu dengelemek, korkularımızdan kurtulmak, bağışıklık sistemini güçlendirmek, sezgileri uyandırmak, iç huzuru bulmak, kısaca yaşamı daha tatminkar, mutlu ve huzurlu kılmak için kullanabileceğimiz derin bir şifa uygulamasıdır.

Hem iş, hem de özel hayatımızda birçok soruna karşı panzehir olarak kullanabileceğimiz, özetle yaşam kalitemizi her anlamda yükseltecek ve yaşamdan daha tatmin ve mutlu olma halimizi arttıracak olan meditasyonun beden, zihin ve ruh sağlığı üzerindeki olumlu bu etkilerinin yer aldığı, Harvard Tıp Fakültesi, Massachusetts Institute of Technology, Yale Üniversitesi, Massachusettes General Hospital’e bağlı olan ‘Benson-Henry Beden ve Zihin Tıbbı Enstitüsü’ vb. gibi bilim dünyasındaki önemli kurumlarca yapılan bu araştırmaların bir kısmını ‘Beden, Zihin ve Ruh Sağlığı Bütünlüğü Merkezi’ olarak hizmet vermek üzere Ebru Şinik tarafından kurulmuş bulunan Yükselen Çağ web sitesi içerisinde bulabilirsiniz. Özellikle modern dünya insanı gün boyunca onlarca stres yaşamaktadır. Toplantılara geç kalmak, büyük şehir trafiği, çocukların ev ödevlerinin yetiştirilmesi, iş çıkışı mutfak alışverişi ve yemeğin yetiştirilmesi, iletişim eksiklikleri sebebi ile etrafımızdaki hemen herkesle yaşanabilecek yanlış anlaşılmalar vb. neredeyse spora gitmek bile belli bir stres faktörü yaratabilmektedir. Stres ve stres kaynaklı rahatsızlıkların bir çığ gibi büyüdüğü çağımızda meditasyon, stresi azaltma ve stres kaynaklı rahatsızlıkların engellenmesi için şu anda dünyada kullanılan en önemli ve en etkili araçtır.

‘Erken Yaşlanma’ gün içinde yaşadığımız stres faktörleri ile orantılı olarak başlar. Strese girdiğimiz her seferinde vücudumuz fizyolojik olarak bir sürü tepki verir. Kalp atışları hızlanır, kalbe daha fazla kan pompalanır, terleme başlar, böbreküstü bezleri adrenalin ve kortizol salgılamaya başlar, pankreas daha fazla glükoz ve daha az insülin salgılar ve daha az Büyüme Hormonu yani DHEA olarak adlandırılan anti-aging hormonu salgılanır. Yani strese girdiğimiz her an anti-aging hormonu salgılaması durarak, yerine stres hormonları olan adrenalin ve kortizol salgılanmaya başlar. İşte bu hormonların salgılanması Erken Yaşlanmayı hızlandırmaktadır.

Meditasyon esnasında bedenimizin verdiği bu tepkileri telafi eden ve fizyolojik değerlerin normale döndüğü bir durumda oluruz. ‘Dingin Farkındalık’ olarak adlandırılan bu durumda kalp atışları yavaşlar, daha az kan pompalanır ve böylece kan basıncı normale döner , oksijen tüketimi ve karbondioksit çıkışı artar, daha az terleme oluşur ve böbrek üstü bezleri daha az adrenalin ve kortizol salgılar.

Düzenli olarak uygulanan meditasyon sayesinde gün içinde karşılacağımız muhtemel stres yaratan faktörler artık fiziksel, zihinsel ya da duygusal bedenimizde çağlayan etkileri yaratamayacaktır. Günlük hayatımızın içine meditasyonu yerleştirdiğimiz andan itibaren stres ile baş etmede çağımızda bilinen en etkin araçla donanmış oluruz ve strese bağlı erken yaşlanmanın önüne engel koyarak, büyüme ve seks hormonlarımızın da düzenli olarak salgılanmasını sağlarız.

Meditasyon elbetteki yüzdeki eski çizgileri yok edemez, fakat yeni çizgilerin oluşmasını geciktirir ve meditasyon sayesinde kazanacağınız Dingin Farkındalık ile, yani uyanık ama huzur içindeki bir zihin sayesinde, her zamankinden çok daha ışıl ışıl ve taze bir enerji yayacağınız için, etrafınızdaki insanlar sizi gençleşmiş olarak algılar. Şahsen bana etrafımdaki herkes cildimin canlı görüntüsü için ne yaptığımı soruyor. Bende onlara tebessümle ekstra bir ürün ya da uygulama kullanmadığımı, sadece düzenli meditasyon yaptığımı büyük bir keyifle söylüyorum.

Tüm okuyuculara beden, zihin ve ruh sağlığı bütünlüğümüz için en iyi doktorun kendimiz olduğunu hatırlatarak, esenlikler dilerim.

Köşe FATMA TAŞ Fahrettin Kerim Gökay Cad. Çam Tepe Sok. Corner Palas No: 2/13 34724 Göztepe- Kadıköy/ İST Tel : (0216) 567 69 80 Cep : (0535) 777 85 49

Aile danışmanı ilgi.danismanlik@gmail.com

AİLE İÇİNDE YAŞANAN PROBLEMLER VE ÇÖZÜMLER Genel olarak dünyadaki evliliklerde problemler ve sorunlar oluyor. İki farklı kişinin biraya gelerek bir yuva kurması ve yaşamı oluşturması bir süreçtir.

Aile içinde sorunların olması doğal gerçektir. Genel karşılaşılan anlaşmazlıkların temelinde arzulanan durumların karşılığını bulamaması yatıyor. İnsanların talepleri ve ihtiyaçlarının farklılığı ile kişilerin olmazsa olmaz önceliklerinin olması önemlidir. Öncelikleri sıraya koymak önemlidir. Problemler çiftleri olumsuz etkileyerek sorunlar yaşanmasına neden olabilir. İletişimde doğru karar alabilmeyi harekete geçirmek ve uygulayabilmek önemlidir.

Aile içi sorunların ortaya çıkış nedenleri Bireylerin birbirlerini çözememesi Dil kalıplarındaki farklılık Ortak noktada buluşamamak Aile içinde bireylerin sorumlulukları Ailenin ekonomik durumu Stres ve tartışmalı ortam Aile üyelerinin sevgi, paylaşım ve iletişimde yetersiz olmaları Evli olan çiftlerin kendi aile bireylerinin yanlış davranış ve tutumları • Anne ve babaların kendi çocuklarına yanlış davranış biçimleri • Genç çocukları anlayamama • Kişilerin beklentilerini söylemede problem yaşaması

• • • • • • • •

Karşılaşılan sorunlarda çözüm üretebilmek için bilinçli, akılcı ve duruma göre gayret gösterip çözüm şekli için değişik yollar ortaya konması gerekiyor. En doğru ve uygun olanı seçip uygulanmalıdır.

Bu tür alternatif çözüm üretmek ise “problem çözme” olarak ifade edilmektedir. Sorun çözme yeteneğini uygulayan kişiler, sıfır restler ve negatiften uzak pozitif düşüncede olur ve sorunu çok çabuk hallederler. Kendi babasıyla doğru bir iletişim kuramayan bir kız çocuğunun evlenirken de partnerinden beklentileri çok boyutludur.

Babasıyla iletişimini normalleştirmeden iyi bir eş olabilme özelliğine yakın olması güçtür.

Soruna karşı bilinçli ve akıllı mücadele edebilmek için neler yapılmalıdır?

Problemin gerçek tanımını yapın. Sayısal ve sosyal problemleri çözerken aşamaları önemlidir. Bilinenlerle bilinmeyenler de net çözülmesi için netleştirilmeli. En önemlisi kişinin kendi durumu ve duruşunu fark etmesidir. Diğer kişilerin duygularını ve davranışlarını çok iyi gözlemlemelidir.

68

CountryLIFE Mart 2013

Probleme Odaklanın Hakimiyetinizi artırın. Motivasyonda enerjiyi yükseltin. Geçmişteki yanlış deneyimlerden uzaklaşıp şu andaki soruna odaklanın. Objektif bakın, kısa ve öz çözüme gidin.

Doğru ve net karar vermek için biraz bekleyin. Kişi ve kişiler için ortaya çıkan sonuçların en doğrusu ne? Neler yapılabilir? Çözümü zorlaştırarak engel oluşturmayın.

Yetersizlik, bilgi yoksunluğu, alternatifsizlik eleştiri ve geçmişten gelen negatif düşünceler problemi çözümsüz hale getirebilir.

Ailede problemlere aktif bir şekilde çözümlemek, çiftlerin birbirlerine saygıyı kaybetmeden yapıcı ve kucaklayıcı davranış sergilemeleri önemlidir. Suçlayıcı değil algılayıcı olursanız her zaman ilk adımı siz atmış olursunuz.

Sevgide kalın.

Köşe FRANSA/PARİS UNIVERSAL BEAUTE SELECTION 2012

DÜNYA 2.Sİ

yüksel altun

Tel: 0536 493 01 36 /0212 322 25 48-49 Göktürk Merkez Mah. Çamlık Cad. No: 36/A Göktürk-Eyüp/İstanbul

KIŞ MEVSİMİNDE SAÇ BAKIMI Açık renk (oriel ile açılmış saçlarda öncelikle nemini iyice aldıktan sonra serum veya argan yağ benzeri yağlardan, bütün saç teline değecek şekilde uyguluyoruz. Sonrasında ucu topuzsuz olan saç açma fırçası ile saçınızı açmaya başlayınız…

Oriel ile rengi açılmış veya röfleli saçlarda şu gerçeği unutmamak gerekir: Sıcak su saç telini genleştirdiğinden ıslak olan saçı hemen taramayınız. Aynı şekilde, sıcak su; cildinizin de gevşemelere gözeneklerinizin açık kalmasına ve en önemlisi gözle görülmeyen sarkmalara sebebiyet verir.

Saçlarımızı yaz mevsiminde güneş, havuz ve deniz sularından, korunması için hazırladığınız saç bakım çantanızı kış mevsimi için de hazırlamamız gerektiğini unutmayalım. Saçlarınıza uyguladığınız maskelerdeki zeytinyağı, yumurta gibi malzemelerden saçınızı arındırmak için maskeden sonra aşırı şampuan ve sabun sürmeyin. Aksi takdirde uyguladığınız saç bakımının etkisi kalmaz.

Bunun yerine maskeden sonra saçınızı bol su ile durulayıp o gece saçınıza ince bir tülbent bağlayıp yatın. Ancak bir gün sonra şampuanla yıkayın. Normal insanın kafa derisinde 100.000 saç kökü vardır “Her sağlıklı saç folikülü sayısız kez kendini yenileme yeteneğine sahiptir. Günde 50 ile 100 saç telinin dökülmesi normal kabul edilir. Mevsimsel değişimler ise bu sayıyı iki kat arttırabilir” ve saç dökülmesinin ne zaman ciddiye alınması gerektiği hakkında şunlara dikkat edelim: “Durum tespiti için basit bir test uygulayabilirsiniz. Bu test için saçlarınızın en az iki gün yıkanmamış olması gerekmektedir. Testi uygulamak için önce parmaklarınızı saçınızın ön çizgisinden arkaya doğru götürün. Sonra elinize gelen dökülmüş olan saçları bir kâğıt üstüne koyun. Beş kere bu hareketi tekrarlayın. Toplam 10’dan az saç teli varsa: Her şey yolunda saç kaybı normaldir.

10–15 saç varsa: Mevsimsel saç dökülmesi başlıyor denebilir. Saçlarınızı desteklemek için vitamin tedavisine başlanılabilir. 15’ten fazla saç varsa: Saç kaybı var, demektir. Tedaviye ihtiyaç vardır.”

MEVSİMSEL SAÇ DÖKÜLMESİ (kaynak: Dr. Melike Külahçı) Saç dökülmesine ‘dur’ demek için uygulanan yöntemlerden birinin de ‘Reversa’ tedavisidir.“Reversa tedavisi herhangi bir toksik madde içermediğinden hamilelere bile uygulanabilecek niteliktedir. Reversa tedavisi: Normal saç uzama/dökülme otomasyonu üzerinde kişinin şifacı kan hücreleri olarak bilinen trombositlerin etkili olabildiğini göstermektedir.

Trombositlerimiz yoğun bir sıvı haline getirilip saç köklerine enjekte edildiğinde saç köklerini tetikleyerek uzama evresini harekete geçirebildiği anlaşılmıştır. Özellikle yoğun saç dökülmesi yaşayan kişilerde bu etki hızla dökülmeyi durdurarak kaybın ilerlemesini engellemektedir. Yöntem tıbbın birçok alanında uygulama bulmuş ve Uluslararası Saç Cerrahisi Derneği (ISHRS)’nin 2010’da Boston’daki dünya kongresinde sunumu yapılmış bir tedavidir.”

SAÇ NEDEN DÖKÜLÜR? Dr. Külahçı saç dökülmesinin nedenleri hakkında ise şunları söylüyor: “Mevsimsel değişikliklerin saç üzerindeki etkisi ile ilgili çalışmalar devam etmektedir. Araştırmacılara göre en yoğun olarak kışın büyüyen saçların baharda dökülmesi gün içinde 100200 tele kadar yükselebiliyor. Mevsimsel saç dökülme ve yeniden büyümesi kişiden kişiye değişebiliyor. Bazı insanların saçları dökülmeye yatkındır. Ama çok geçmeden yeni sezonla birlikte yeniden yeni saçları yerini alır. Araştırmacılar Avrupalı erkeklerde testosteron seviyelerinde mevsimsel dalgalar olduğunu tespit etmiştir. Testosteron kafa derisi üzerinde saçın yeniden büyümesini düzenleyen önemli bir hormondur. Hormon düzeyindeki bu dengesizlik kadınlarda ve erkeklerde kelliğe yol açar. Ayrıca hormonal dengesizlik kadında saç incelmesine neden olur. Testosteron düzeyinde yaşanan dengesizlik de mevsimsel saç dökülmesinin nedeni olabilir.

Mevsimlerin değişim dönemlerinde taze meyve ve sebzelerin çeşitlerinin değişimi göreceli bir vitamin eksikliğine yol açıyor olabilir. Bu dönemlerde saçın ihtiyaç duyduğu B2 B5 B6 vitaminlerinden besin desteği olarak alınması önerilebilir.”

CountryLIFE Mart 2013

69

GÖKTÜRK’TE Sanat DÜŞEVİ’NDE ATÖLYELERİMİZ DEVAM EDİYOR SALI 10.30-11.30 arası (2-3 yaş) Miniminilerle Sanat Atölyesi CUMA 16.30-17.30 arası (age 3-5) ArtCraft in English/Turkish 17.30-18.30 (age 6-8) Art-Craft in English CUMARTESİ 13.30-14.30 (5-12 yaş) Deney Atölyesi Her ayın ilk Cumartesi günü Deney Atölyesi yerine Geri Dönüşüm Atölyesi yapılacaktır.

Atölyelerimiz 40 tl dir ve 4-6 çocukla sınırlı olduğundan önceden rezervasyon yaptırmanızı rica ederiz.

DÜŞEVİ Tel: 0212 322 92 12 Facebook/düşevi kitabevi Twitter/düşevikitabevi

70

CountryLIFE Mart 2012

SERGİ/ ADVİYE BAL “Zamanlı Sorular” Tarih: 2 Mart-2 Nisan 2013 Yer: Gökmahal Çarşı İstanbul Cad. No: 28 Göktürk-İSTANBUL

ART WITH MEYZİ Meyzi ile Sanat Programımız 9 Mart Cumartesi başlıyor!

3-8 yaş arası çocuklarımız için tasarlanmış bu sanat programımızda problem çözme ve yaratıcı düşünme tekniklerini kullanarak her derste yeni sanatçılar ve teknikleri ile tanışacak; incelediğimiz eserlerden etkilenerek yeni eserler yaratacağız.

•Pablo Picasso •Piet Mondrian •Wassily Kandinsky •Paul Klee •Van Gogh (Sunflowers) •Hans Innemee •Hundertwasser (kolaj) •Gaudi (mozaik) •Paul Cézzane (kolaj karı şık teknik) 4 aylık bir dönemde 2 haftada bir gerçekleşecek olan toplam 8 derste çocuklarımız ünlü sanatçıları tanıyacak ve onların eserlerini farklı tekniklerle uygulayacaklar.

Daha fazla bilgi için: www.playorenakemerburgaz.com T.212 322 9130

HİSAR OKULLARI KÜLTÜR MERKEZİ’NDE ETKİNLİK Antonius ve Kleopatra Etkinlik Tarihi: 27 Mart 2013 Shakespeare’s Globe’s 2012 International Festivali’nin daveti üzerine Türkiye’yi temsil etmek üzere hazırlanan oyun, “Aşk mı güçlü, iktidar mı?” sorusunu soruyor. William Shakespeare’in kaleminden sahneye uyarlanan oyunda, bu iki kavramın karşı karşıya geldiği dillere destan aşkın efsanevi kahramanlarından Kleopatra’yı Zerrin Tekindor, Antonius’u Haluk Bilginer canlandırıyor. Her oyuncunun birden çok rolü üstlendiği Antonius ile Kleopatra’nın diğer rollerini Mert Fırat, Emre Karayel, Onur Ünsal, Evrim Alasya, Muharrem Özcan, Gözde Kırgız, Zeynep Alkaya, Tuğçe Karaoğlan, Mehmet Özbek canlandırıyor.

Bahar Konseri - İstanbul Oda Orkestrası Etkinlik Tarihi:17 Nisan 2013 Hisar Okulları Kültür Merkezi sezon kapanış konserinde baharın gelişini tüm sanatseverlerle Göktürk’te biraraya gelerek kutluyor. Kültür merkezimizin yeni yıl konserlerinden çok iyi tanıdığımız Hakan Şensoy’un şefliğindeki İstanbul Oda Orkestrası bu kez bir bahara merhaba konserinde sahne alıyor. Bahar coşkusunu içinde hissetmek isteyen herkesi sezonumuzun kapanış konserine bekliyoruz.

Tel : 0212 322 03 00

CountryLIFE Mart 2012

71

Tophane-i Amire “Piri Reis & 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi” sergisine evsahipliği yapacak...

UNESCO tarafından dünya kültürel miras tarihinin önemli varlıkları arasında gösterilen ve günümüze kalan en eski dünya haritalarından biri olan “Piri Reis & 1513 Dünya Haritası: 500 Yılın Gizemi” isimli görkemli sergi Tophane-i Amire’de 15 Mart’ta açılıyor.

Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi (MSGSÜ) Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi Boğazkesen Caddesi Defterdar Yokuşu 2, Tophane / Beyoğlu

RESİMDE HAREKET 02 Mart-31 Mart

Deyim Galeri’deki karma sergide bu kez sanatçılar modern çağımızın gerektirdiği hızlılığı, dışavurumculuk etkisi ile tuvallerine yansıtıyor.

Ebru Düvenci, özellikle hep bir yerlere yetişmeye çalışan, koşan, koşuşturan insanları, yaşamın karmaşasını, hızını ve bu anlık görüntülerdeki izlenimlerini; hareket halindeki figürler ve atmosfer aracılığıyla resimler. Bülent Yavuz Yılmaz için ise insanların yaşam biçimleri, hareketleri ve çevresi yapıtlarının çıkış noktasını oluşturur. Yılmaz kendisi için leke ve rengin önemli olduğunu vurgularken, insan ve şemsiye üzerine yoğunlaşır.

ZİNCİR

Çocuk edebiyatımızın sevilen yazarı Şiirsel Taş, Hayykitap’tan yayımlanan yeni kitabı Zincir’de özgün kurgusu ve nefis sözcük oyunlarıyla çocuklara eğlence dozu yüksek bir okuma vaat ediyor. Bir günü parçalara ayırıyor, her parçayı farklı bir kahramanın ağzından anlatıyor. Kâh bir kediye kulak veriyoruz, kâh bir pireye, bir çocuğa, bir okul müdürüne. Dokuz sıradışı kahramanın karıştığı sürprizli olaylar birleşince zincir tamamlanıyor, günün sonunda Kemik Torbası’nın yüzü gülüyor, kedi Zombi geçiyor bilgisayar başına, yazıyor da yazıyor!

Gökçe Akgül’ün güzel resimleriyle, gözden kaçırılmaması gereken bir kitap Zincir.

MAMUT ART PROJECT,

keşfedilmeyi bekleyen 40 yeteneği bekliyor!

Genç sanatçıların eserlerinin sergileneceği ve Türkiye’de ilk örneği düzenlenecek olan MAMUT ART PROJECT için geri sayım başladı. 16-19 Mayıs tarihleri arasında Hasköy Yün İplik Fabrikası’nda düzenlenecek sergide eserleri ile yer almak isteyenler için başvurular, 1 Nisan 2013 tarihine kadar devam edecek.

72

CountryLIFE Mart 2012

Atatürk, usturamın ucundaydı!

Mustafa Kemal Atatürk, 13 yıl boyunca neredeyse her gününü O’nunla geçirdi.

Tek bir el hareketiyle canını alabilirdi.

Atatürk, O’na yanında hüngür hüngür ağlayacak kadar güvenmişti, birlikte yemek yemiş, birlikte gülmüşlerdi, takvimler 10 Kasım 1938’i gösterene kadar. Mehmet Tanrıkut Mete’nin sırlarını Gazeteci Yaşar Gürsoy kaleme aldı. Atatürk ve Berberi İnkılap Kitabevi’nden çıktı!

Köşe SERPİL SARE EMEK Çoğul Çocuklar Platformu - Rehberlik • Kurucu Başkan ve Koordinatörü • Çocuk Gelişim ve Eğitimci & Aile Mentörü www.cogulcocuklar.com • www.multiplechildren.com • @OPlatform- twıtter • Çoğul Çocuklar Platformu / facebook

İKİZ-ÜÇÜZ-ÇOĞUL BEBEKLER İÇİN REHBERLİK

• • • •

•

• •

•

• • • •

EMME REFLEKSİ Yeni doğan ikiz-üçüz bebeklerin emme refleksinin gelişmesi için egzersiz öneririm: • Bebeğinizi emme pozisyonuna alıştırın, öğrenmesi için her acıktığında bu pozisyonu uygulayın; Bunu bir batında doğurduğunuz ikiz-üçüz bebekleriniz için de uygulayın, Emme pozisyonu esnasında elleriniz ile yanağına dokunup bebeğinizin dudaklarına gelerek uyarma yapın; Dudak uyarması bebeğinizin emme refleksi öğrenmesini, hatırlamasına ve geliştirmeyi hızlandırır.

Göğüs temizliğinize dikkat etmelisiniz yara -uçuk olmaması için, Bazı göğüslerde ilk emme anında süt tazyikli gelir bu bebeği tıkayabilir, Uzman görüşüne göre ilk 5 saniyelik sütü bebekten önce memeyi sıkıp saklayın göğüs rahatlayınca emzirin, tazyik durumunu gözleyin..

Pompa ile sağma durumunda meme kanalları olumsuz uyarı alırsa süt dolumunu hızlandırmak yerine yavaşlatıyor. Uzman eğitimine göre; bebeğin her emme hareketi memeyi süt için uyardığı kadar, bebeğinizin de doğru orantılı emme refleksini geliştirmektedir. ikiz-üçüz bebeklerinizi sırasıyla emzirmenizi tavsiye ederim: Destek malzeme olarak ‘’Emzirme Yastığı’’ edinebilirsiniz.

Anne kucağına yastığı yerleştirir üzerine İkiz bebeklerini sağ ve sol kol altına yatırır. Bebeklerin başı anne göğsüne hizalanır böylece bebeklerin emme seansı sevgi bağı kurulmasıyla renklenir.

Emzirme yastığınız yoksa çözüm olarak anne yere bağdaş kurarak oturtulur ardından yastıklar ile desteklenir, annenin bağdaş dizlerine ince minder serilir, ikiz bebekleri kucağına verilir, kol altı pozisyonu ile bebeklerin başları anne avuçları ile kavranır böylece bebeklerin emzirilmesine yardım edilir.

Bebeklerin emzirilmesinin ardından yetişkin-ebeveyn omzunda bebeklerin gaz çıkartılması sağlanır. Bebeklerin başı yukarıda, sırtına sıvazlama yöntemiyle pışpışlanır.

Ardından bebeklerin tuvalet kontrolü yapılır.

Anne ve ikiz-üçüz bebeklerin yorgun olması önceliği unutulmamalıdır. Bebeklerin uyuduğu zaman diliminde annenin ılık sıvı beslenmesine yardım edilmeli, uyuması dinlenmesi için çevre koşulları nötrlenmelidir.

Uyku düzeni, moral yüksekliği, sağlıklı ve düzenli beslenme Anne sütünü çoğaltacaktır. Aile büyüklerinden ve kalifiye

eleman yardımında steril ortamı korumalarını konusunda bilinçlendirin, böylece olası alerjen durumların da önüne geçilmiş olur.

Emzirme Minderi U yada O şeklinde olup, siz bebeğinizi emzirirken bebeğinizin altına koyup, onun rahat bir şekilde yerleşmesini ve sizin de ona doğru gereksiz yere eğilmemenizi sağlar.

Emzirme Geceliği Emzirme geceliği de emzirme atletinde olduğu gibi tek hamlede, elbisenizi çıkarmadan; göğsünüzü açıp bebeğinizi emzirecek imkan sağlar.

Emzirme Makinesi / süt sağma makinesi / süt sağma pompası Zaman zaman çeşitli sebeplerle bebeğinize sütünüzü sizin doğrudan vermeye müsait olmadığınız durumlar olacaktır. Örneğin; çalışan bir anneyseniz, gündüz işte olduğunu zamanlarda, bir seyahate çıkacaksanız ve bebeğinizden uzak kalacaksanız ve benzeri durumlarda, sütünüzü sağıp buzdolabında uygun koşullarda saklayıp daha sonra bebeğinize verirsiniz. Bu durumda böyle bir cihaz kullanırsınız.

Pompa, makineye göre daha küçük çaplı bir cihazdır. Makineler arasında oldukça profesyonel tipte olanları da mevcuttur. Bu tip makineleri bir kaç aylığına kiralayan firmalar da mevcuttur. Göğüs şeklinize göre, basit tip pompalar da süt sağma işlevini etkin bir şekilde yerine getirebilmektedir.

Süt Saklama Kabı Sütünüzü sağarak derin dondurucuda saklamayı planlıyorsanız hayatınızı kolaylaştıracak bir üründür. Eğer alır da kullanırsanız, üzerine tarih yazmayı unutmayın. Zira sütünüzü derin dondurucuda (eksi 18 derece) 6 aydan fazla saklamamalısınız. Biberon başına veya emziğe uyumlu olması size ayrıca bir kolaylık sağlayacaktır. Değişik hacimlerde bulunabilmektedir. Her kaptaki sütü bir kere çözünüz. Çözdüğünüz sütü tekrar derin dondurucuya bırakmayınız. Çözdüğünüz sütün bebeğiniz tamamını içmezse kalanını atınız. Büyük hacimli kapları ileriki aylarda da kullanabilirsiniz. Güvenli bir üreticiden almanız yerinde olur. Üzerinde CE işareti olması bir güvenlik standardına (Avrupa Birliği) uyumunu gösterir.

Tekrar kullanımda kabı sterilize etmeyi unutmayın.

Süt Saklama Poşeti Süt saklama poşeti süt saklama kabının görevini gören tek kullanımlık malzemelerdir. Bu malzemede de ürün güvenliğine özen gösteriniz.

Göğüs Ucu Kremi Emzirme döneminde göğüs ucunda oluşacak çatlaklara karşı kullanılır. Kullanacağınız ürünü muhakkak doktorunuza danışınız ve sağlık Bakanlığı onayı olmayan ürünü kullanmayınız. Parfüm ya da başka zararlı madde içermemelidir. Hem sizin için hem de bebeğiniz için güvenli olmalıdır. Ayrıca giysinizde de iz bırakmayacağına emin olunuz.

CountryLIFE Mart 2013

73

Kent Rehberim Sağlık Aile Hekimi Müge Kardaş 322 29 21 Acıbadem Göktürk 322 56 60 Biruni Laboratuvarı 322 68 22 Cosmodent Diş Kliniği 322 40 04 Çocuk Doktoru Mürsel İnanç 322 79 83-84 0532 542 75 71 Dr. Faid Hasan 360 03 12 0532 274 55 80 Florence Nightingale 322 63 22 Dr. Demet Elvan 322 91 78 Dr. Tülay Çağlar 322 18 08 Özel Dermamed Göktürk Polikliniği 322 57 37 Özel Ergene Diş Sağlığı 322 69 98-99 Kemer İstanbul Diş Sağlığı 322 38 28

KEMER ÇÖZÜM HİZMETLERİ “Güvenli Çözüm”

Göktürk Cad. Senfoni Evleri A Blok No: 33/E D 4 Göktürk- İstanbul 0532 330 75 73 - 0535 250 82 73 kemercozumhizmetleri@gmail.com ABONELİK/TEMİZLİK/NAKLİYE • AÇMA • KAPAMA

Yeme-İçme Abant Çiftliği 322 48 48 Anna’s Bakery 322 78 32 Bafra Karafırın 322 42 42 Big Chef 322 68 00 Boğaziçi Kuruyemiş 322 81 97 Bolulu Hasan Usta 322 22 88 CafeLera 322 89 94 Ceviz 322 26 64 Divan Pastanesi 322 52 78 Fırın İstanbul 322 54 05 Galata Muhallebicisi 322 85 25 Gazal Et sofrası 322 48 02 Gourmet Garage 322 31 00 Güven Kuruyemiş 322 12 17 Kanatçızade 322 77 33 Karafırın 322 43 34-42 Kemeraltı Kahvaltı&Barbekü 0507 787 44 33 Kemer Cafe Ev Yemekleri 322 01 71 Koefteque Restaurant 322 45 02 La Cucina 322 27 62 Le Bakery 322 55 16 Le Select Restaurant 322 27 44-54 Olivo Ristorante 322 32 12 Özsüt 322 73 43 Papa John’s Pizza 322 22 58 Tarladan Eve 322 93 29 Pelit Pastanesi 322 56 11 Venüs Pastaneleri 322 05 55

Kargo Aras 322 33 49 MNG 322 66 75 Yurt içi 322 47 19

Gerekli Telefonlar Cineport 322 31 04 Eyüp Hayvan Barınağı 627 91 87 Göktürk Orman Fidanlığı 322 82 92 Eyüp Belediyesi Göktürk şube 322 11 12 Doğalgaz 187 Elektrik 360 00 91 İtfaiye 322 18 00 Kale Kilit 322 17 87 Göktürk Merkez Taksi 0212 268 34 34 Kemer Taksi 0212 360 15 15

74

CountryLIFE Mart 2013

Özel gitar dersi verilir.

Buğra Ortakçı 0531 291 23 97

Senfoni Orkestrası sanatçısından viyolonsel dersi verilir.

Tel:0 532 392 73 60