Zoom Şubat 2015 Issue 96

Page 1

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

cyprus

YIL: 7 SAYI: 96 ŞUBAT 2015

ALIŞVERİŞTE; KADINLAR "BAKMAK" ERKEKLER "ALMAK" İSTİYOR

Ankara'yı

Nasıl Bilir siniz? Kıbrıs'ta bir ilk;

DAÜ Kampüs Kart

Uzaklara gitmek İsteyenler;

Hüseyin Yorgancı;

Bardalya; Döndü pisman oldu

Kırmızının ayı; Ç Özel Y Çok Yerler ESKİ MEKAN YENİ TARZ DUBLE MEYHANE

Şubat

Insan neden unutur?

9 694 851 90 004 9 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL


Restaurant | Bar | Cafe

Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri... İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...

Bibliotheque Restaurant | Bar | Cafe

Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802 www.bibliolife.net




Wine & Dine, it’s B&G time!

Paris

New York

Tokyo

Moskov

®

Follow us on Facebook / bartonguestier www.barton-guestier.com

0392 228 5747

ENJOY OUR QUALITY RESPONSIBLY

0392 228 5747


* Pırlantalı “Aşkın Anahtarı” Altın Kolye pırlanta ve 14 ayar 3 gr ve üzeri altın alışverişlerinizde 28 Şubat 2015 tarihine kadar geçerlidir. Bu kampanya başka bir kampanya ile birleştirilemez.





[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

içindekiler DERGİ GRUBU

www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Derya Beyatlı Selcan Biryılmaz / Aygen Ersalıcı Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil Neriman Soral Tayfunoğlu / Grafik-Tasarım Profil Reklam

17 Posta Dairesi'nden Bir İlk Sevgililer Gününe Özel kartlar Hazır!

Stajer Grafik Semanur Özdemir Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev

Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04

Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat - Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset www.pelinofset.com.tr ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

[ Kıbrıs’ın ilk aylık

turizm, haber,

alite dergisi

magazin, aktü

]

cyprus YIL: 7 SAYI: 95

OCAK 2015

net Şehirde Cen

AMBELIA Çok Özel Yerler KÖYDE MEYHANENİN I YENİ YARZ DRABEZ cı; Hüseyin Yorgan

KUS MEVSIMI Yarım asırdır e Haber peşind

ERTENOĞLU KASIM

e Surlariçi'n Yıldız Yağıyor

SURLARİÇİ'NİN KADERİ BİR MEKANLA DEĞİŞTİ

Yeşilırmak'tan Karpaz'a Kıbrıs'ta Nereye gidilir? Ne yenir? ? Ne yapılır

90004 9 9 69485 1 FİYATI 15TL 10 TL - TÜRKİYE

ZOOM DERGİ GRUBU Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

8 ZOOM

20 Dizliklioğlu'nun 2015 hedefi zirve!

46 Eski Mekan Yeni Tarz; Duble Meyhane

56 Nur Emiroğlu ile Peru'yu Keşfedin

46 Hüseyin Yorgancı Bağırtlak Kuşu

67 Gerçekten Aç mısınız?

22 Teknolojide Son Trendler

48 Derya Beyatlı 'dan 'Sıcak Çikolata'

27 Antioksidan Deposu Çikolata ne kadar tüketilmeli?

49 Global Wellness Day 'i Hangi ülkeler kutluyor?.

30 Bir İlk de Koop Bank ve DAÜ' den; DAÜ Kampüs Kart

50 Unutmanın yaşı kaç?

35 Hasan Karlıtaş Afrodit'in Aşkı

52 Burçların yemek haritası! 54 Depresyon;Satın alma İsteğini Artırıyor!

72 Kendinizi Baştan Yaratmaya Var mısınız? 76 Sağlık bir ilşki için 10 Altın Kural Ne? 80 Yurdagül Beyoğlu Atun Ankarayı Nasıl Bilirdiniz? 85 Kadınlar Bakmak Erkekler Almak İstiyor ..


Keeps engines performing like new

“ We use Mobil 1. So should you.” Kevin Magnussen and Jenson Button, McLaren Mercedes Drivers

www.mobil1.com The world’s leading synthetic motor oil brand

*

*This statement is made based on the estimation of worldwide synthetic lubricants demand, Kline & Company, 2010 research results. ©2014 Exxon Mobil Corporation The Mobil, Mobil 1 and Mobil Super logotypes are registered trademarks of Exxon Mobil Corporation or one of its subsidiaries. For more information visit www.mobil1.com. Images are contractual.


Kuzey Kıbrıs’ın Ayakkabı Markası

Aşk yolunda

www.bayramoglushoes.com

Lefkoşa 1: Osman Paşa Caddesi, Soner Arca Apartmanı - Lefkoşa Tel.: +90 392 228 2323 Lefkoşa 2: Osman Paşa Caddesi, Latif Apartmanı - Lefkoşa Tel.: +90 392 227 3835 Fax: +90 392 227 4096 Lefkoşa 3: Şehit Mehmet Ali Arpa Sokak, Göçmenköy - Lefkoşa Tel.: +90 392 225 2565 Girne 1: Ziya Rızkı Caddesi, No:172 Girne Tel.: +90 392 815 2216 Fax: +90 392 815 2715 Girne 2: Işıl Sokak, Bayramoğlu Apartmanı, 3/D - Girne Tel.: +90 392 815 9377 Girne 3: Bedreddin Demirel Caddesi, No:3-4 - Girne Tel.: +90 392 815 9090


www.mirgida.com


birolbebek@gmail.com

Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni

8 Yaşındayız..

H

iç aklımdan çıkmıyorsun ama; özellikle seni düşünmek istediğimde Cemal Süraya'yı, Atilla İlhan'ı dinliyorum. Kafamın içinde şiire bürünen seni, gözlerimden hiç gitmeyen hayalini görüyorum o anlarda. Artık seninle birlikte gömdüğüm kalbimin atışları kulaklarıma geliyor. Duyuyorum. Sen olmadan ben yaşıyorum. Nefes alıyorum mesela; kokluyorum, görüyorum. Yanımızda olmasan da, sende görüyorsundur biliyorum!.. Ama yine de bilgin olsun diye yazıyorum. Kızımız, Bilge'miz büyüyor. Okuyor, konuşuyor. O da görüyor. nasıl özlediğimi; O da özlüyor. İkimizim ki farklı anlamda olsa da, özlem içimizde durmadan büyüyor, büyüyor, büyüyor, büyüyor ∞ Bu ay sevgililerin, daha doğrusu tüm sevenlerin ayı.

12 ZOOM

Özel günlere kızsamda, kutlanması beni rahatsız etmiyor. Benim ve herkes için "özel" olanların her daim özel olduğunu biliyorum. Eminim onlarda biliyor. Bu ay her yıl olduğu gibi geleneği bozmadık. Derginin kapak konusu dahil, iç sayfalarda da bolca "sevgililer Günü"ne özel konulara yer verdik. Bazılarının artık baydığının farkındayız, ancak görünen o ki Şubat ayında başka bir konu işlemek te mümkün değil. Biraz popülist bir yaklaşım da olsa, yine Şubat, konularımız yine aşk. Tam burada sizi sevgiyle bırakıp diğer konulara geçiyorum. Şubat ayının önemli özellikle benim açımdam çok farklı. Mesela, biricik kızım Bilgem'in doğduğu ay Şubat. Bana hayatımın aşkının, Banum'um Sevgililer Günü hediyesi. Bir şubatı özel kılan bir diğer konu ise ZOOM'un dergi formatıyla startının verildiği ilk ay olması. Gelecek ay bu konu hakkında yine detaylı yazacağım için fazla girmeyim. Zaten

sevgili ortağım Gülsüm hanım da Gurme'de bu konu hakkında yazmış. Tekrar olmasın ama; ZOOM dergimiz çıkalı 8 yıl olacak. Yayınımıza dahil olan GURME ve IN'i de eklersek, artık bir dergi gurubuyuz. Farklı konularda yayın yapan aylık dergilerimiz, sektörün lokomotifi olarak üzerine düşeni fazlasıyla yerine getiriyor. Kendini dev aynasında görüp boyundan büyük laf edenler, başını yukarı kaldırırsa, Dergilerimizi daha rahat görebilirler. Daha iyi bir içerik, profesyonel bir kadro ile çalışıyoruz. Dergilerimize içerden dışardan emek harcayan herkese buradan teşekkür ediyorum. Bizim için her yıl yeni bir başlangıç. 8. yaşımıza girip, bir yaşındaki kadar heyecanlı, bir o kadar istekliyiz. Biz var olduğumuz sürece, "ilk ve tek" değişemeyecek. Sağlık ve mutlulukla kalın. Sevdiklerinizi de unutmayın. Buradan bir kez daha hatırlatayım..



haber

LEVİ'S 511 İLE SUYA KARŞI DURUN!

ZİRVE BEŞ YILDA ÜÇÜNCÜ KEZ TAİLWİND HAVAYOLLARI’NIN Avrupa ülkelerinin yanı sıra Türkiye'nin de dâhil olduğu SAFA Programı çerçevesinde Avrupa Havalimanları'nda yapılan ani denetimlerde Türk taşıyıcılar içerisinde son beş yılda üç defa birinci olan Tailwind Havayolları, (2013'te sıfır bulgu ile SAFA denetimi gören tüm dünya havayolları arasında da birinci), 2014 yılında da bulgu ortalaması en düşük şirket olarak birinciliğini korudu. Konu hakkında bilgi, Türkiye Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü tarafından Twitter'dan duyuruldu. 2009 yılından uçuşlarına başlayan Tailwind Havayolları 6 yıldan beri ağırlıklı olarak Avrupa ülkelerinden Türkiye'ye ve Kıbrıs’a Turist taşımacılığı yapıyor.

14 ZOOM

Köklü geçmişine bağlı kalarak yenilikçi tasarımlarına her geçen gün bir yenisini ekleyen Levi's®, su tutmayan kumaştan üretilen yeni 511™'i erkeklerin beğenisine sundu. Üretim teknolojisini sürekli yenileyen Levi's®, 511™ dar kesim pantolonlarının yeni modellerini, su tutmayan kumaş ile üretti California’nın büyüleyici Yosemite Vadisi’ndeki renkler ile 60’lar ve 70’lerdeki Levi's® koleksiyonlarında bulunan kadife pantolonlardan ilham alınarak üretilen 511™'in bronz kahve, yanık turuncu, lacivert ve siyah renkleri bulunuyor. Kıbrıs’ta Dereboyu’nda da mağzası olan Levi's®'ın kışın kötü hava koşullarını gözönünde bulundurarak inovatif kumaş ile tasarladığı 511™'ler, sizlere şıklığın yanında aradığınız konforu sağlayacak.

KADJAR, RENAULT’NUN İLK C-SEGMENT CROSSOVER LANSMANI SOSYAL MEDYA İLE BAŞLADI Renault, C segmentindeki ilk crossover modeli KADJAR’ın lansmanı ile crossover dünyasındaki atılımını sürdürüyor. KADJAR, prömiyeri öncesi, sosyal medya aracılığı ile tüm dünyaya tanıtılıyor. Yeni Crossover’a yeni ismi KADJAR, KAD- ve -JAR hecelerinin bir oyunu. KAD ilhamını güçlü ve etkili arazi araçlardan alıyor. JAR “çevikliği” ve “atılımı” simgeliyor. KADJAR ismi egzotik bir ses çağrıştırırken, maceraya ve yepyeni ufukları keşfetmeye davet ediyor. ‘K’ harfi modelin sağlamlığını ve gücünü vurgularken KADJAR, Renault’nun Crossover dünyasında, Captur ve Koleos modellerinin yanında kendinden emin olarak yerini alıyor. Renault dünyasını keşfetmeye davet eden sosyal medya kampanyası Renault, KADJAR dünyasını tanıtmak amacıyla geçtiğimiz Aydan itibaren sosyal medyada aktif oldu. 2 Şubat tarihinde Renault, KADJAR’ın yüzü gözler önüne serilecek ve her gün yeni fotoğraflar ve videolar ile sosyal medyada paylaşılacak. Model Kıbrıs’taki Renault tutkunları tarafında da merakla bekleniyor.


Sanal değil rın la ş a d a k r a k e ç r e G .. ı. s a t k o n a m ş lu u B Dereboyu - LEFKOŞA


haber

Gloria’da Başarı Taçlandı

Gloria Jean’s Kuzey Kıbrıs’a ödül

K

16 ZOOM

GJC KUZEY KIBRIS, “2014 GLORİA JEAN’S COFFEES ULUSLARARASI MİSAFİR DENEYİMİ” ÖDÜLÜNE LAYIK GÖRÜLDÜ.

ANER Şirketler Grubu bünyesindeki Gloria Jean’s Coffees Kuzey Kıbrıs, 40 farklı ülke arasından seçilerek, ‘Bir Keyif ve Tutku Kültürü’ Misafir Deneyimi Ödülü’ne layık görüldü. Açıldığı ilk günden itibaren en üst düzeyde misafir memnuniyeti odaklı hizmet sergileyen, bu hizmet anlayışını 2014 yılında da sürdüren Gloria Jean’s Coffees Kuzey Kıbrıs, dünyadaki en başarılı Gloria Jean’s Coffees franchiser’ı seçildi. GJC Kuzey Kıbrıs’ın 40 ülke arasından öne çıkarak ‘Bir Keyif ve Tutku Kültürü’ - Misafir Deneyimi Ödülü’ne sahip olmasında etkili olan kriterler olarak, “Marka, ekip ruhu ve görev konularında istikrarlı bir tutku ve heves sergileyen, misafirlerine her koşulda güler yüzle hizmet ve-

ren, eşsiz bir misafir deneyimi yaşatma konusunda coşkulu ve istekli davranan, her zaman enerjik ve kişiye özel servis sunan, mağaza bazında hedef gruplar belirleyerek misafirlerinden edindiği geribildirimler doğrultusunda gerekli adımları atan, Glorious Çocuk Menüsü’nü oluşturan, sosyal sorumluluk bilinci çerçevesinde dezavantajlı bireyleri kucaklayan, her bir bireye değer vererek tutarlı ve özel Gloria Jean’s Coffees deneyimi yaşatması” denildi. Gloria Jean’s Coffees daha önce, SOS Çocuk Köyü Projesi ile GJC Sosyal Sorumluluk Ödülü Kategorisinde ilk üçe giren markaydı. Ayrıca, 2012 yılında GJC Uluslararası Barista Kupası Şampiyonu, 2010 yıllında Avrupa Barista Kupası Üçüncülüğü almıştı.


haber

POSTA DAİRESİ'NDEN BİR İLK "SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL KARTLAR" HAZIR

NASIL ALINABİLİR?

P

osta Dairesi bu yıl bir ilke imza atıyor. Sevgili Gününe özel, posta kartı ve pullar 9 Şubat itibarı ile

satışta. Görel Korol Sönmezer tarafından tasarlanan çalışmalar, sadece Sevgililer Günü için değil, tasarım konsepti açısından da "ilk"ler arasında. Kıbrıs Türk Postaları, her yıl pul emisyon programı için gelen teklif ve önerileri değerlendirirken; Kıbrıs Türk toplumuna ait kültürel, sanatsal ve tarihi değerlerin, Kıbrıs’a özgü endemik bitki ve çiçeklerin, ulusal ve Kıbrıs Türk toplumuna hizmet etmiş kişilerin, dünya pulculuğundaki gelişmelerin, filatelistlerin ilgi duyabileceği konulara ayrıca ülkemizide ilgilendiren önemli iç ve dış olaylardan uygun görülenlerin seçilmesine özen gösteriyor. Genel çizginin ilk kez dışına çıkan daire, bu yılda ilk kez Sevgililer Günü'ne özel anma pul serisini satışa çıkaracak. Posta Dairesi Müdürlüğü grafik sanatçısı Görel Korol Sönmezer tarafından illüstrasyon çizimi yapılan serinin, 12’lik tabakalar halindeki pulu, ilk gün zarfı ve posta kartı 9 Şubat 2015 tarihinde satışa çıkmış olacak.

- Filateli veya diğer Posta şubelerinden nakit - P.T.T. şubesinden abone numarası belirterek on-line yurt dışı havale - Kredi kartı ile ödeme formu - Ziraat Bankasında bulunan IBAN: TR37 0001 0008 6040 2987 9150 01 numaralı Türk Lirası hesabımıza havale

Posta kartlarının tasarımcısı Görel Korol Sönmezer

www.cypruszoom.com

17


haber

UZMANLAR “FRANSIZ BALKON” İÇİN UYARDI!

LR HEALTH & BEAUTY BRUCE WİLLİS İLE SÖZLEŞMESİNİ UZATTI Alman kozmetik devi LR Health & Beauty yoğun istek üzerine marka yüzü Bruce Willis ile anlaşmasını üçüncü kez uzatma kararı alarak, 2019 yılına kadar işbirliğini devam ettirme kararı aldı. Ünlü aktör Bruce Willis LR Health & Beauty ile anlaşmasının 2019’a uzatılarak imzalanmasıyla ilgili memnuniyetini dile getirirken “Çok profesyonel bir LR ekibiyle çalıştım. Projenin her aşamasında büyük bir titizlikle çalışarak, tüm dileklerimi ve taleplerimi başarıyla karşıladılar. Karakterime uygun tasarladıkları kaliteli erkek ve kadın kokularıyla gurur duyuyorum” açıklamasında bulundu. Avrupa’nın en başarılı doğrudan satış şirketlerinden LR Health & Beauty’nin, Bruce Willis’in kendi adını taşıyan Bruce Willis, Personal Edition ve eşi EmmaHeming Willis için tasarladığı aşk kokusu Lovingly olmak üzere 3 farklı serisi bulunuyor. Ünlü marka Kıbrıs’ta da seçkin mağazalarda bulunabiliyor.

18 ZOOM

Günümüz mimarisinde sıkça kullanılan Fransız balkonların güvenlik açısından pek çok riskler taşıdığına dikkat çeken uzmanlar, yaygınlaşan Fransız Balkon kullanımına ilişkin “Güvenlik şartları oluşturulmalı ve denetimler arttırılmalı” uyarısında bulunuyor. Günümüz mimarisinde sıkça kullanılan Fransız balkonlar, standart balkon ebatlarında olmayan yani sandalye ve masa konulamayan balkonlar. Yapısal olarak pencerelerin tamamen açılabildiği ve önlerinde bariyerlerin bulunduğu Fransız balkonlar genellikle hava almak amacıyla kullanılıyor. Fransız balkon denilmesinin nedeni Fransa-Paris'te çok sık karşılaşılması. Ancak yeni dönemde Kıbrıs’ta da yer alan projelerde sıklıkla karşılaşılmaya başlandı. Estetik kaygısı güvenliğin önüne geçmesin! Fransız balkonlar, son dönemde yeni binalarda çok kullanılıyor ancak bazı projelerde teknik ve sağlamlık konusunda emniyetin ikinci plana atıldığını görüyoruz. Günümüzde estetik kaygısı, güvenliğin önüne geçti. Belediyelerin bu konuda gerekli denetimleri yapması ve önlemleri alması gerekiyor.

KIBRIS’TA 2 NOKTA POS’TAN İŞ BANKASI ATILIMI Kıbrıs’ta 2Nokta POS cihazları üzerinden kontör yüklemesi yapılmasına imkan tanıyan 2 Nokta ve Kuzey Kıbrıs Turkcell ortaklığına İş Bankası da dahil oldu. İş Bankası ve 2 Nokta işbirliği sayesinde, POS cihazlarından kontör yüklenebildiği gibi, İş Bankası kredi kartı ödemeleri de alınabilecek. Küçük esnaftan zincir marketlere kadar birçok yerde hizmet verecek proje toplam 1.300 noktada yer alıyor. Hitay Yatırım Holding’e bağlı olarak hizmet veren 2Nokta’nın geçtiğimiz aylarda Kuzey Kıbrıs Turkcell ile imza attığı ortak projeye İş Bankası da katıldı. KKTC’de 2Nokta POS cihazları üzerinden kontör yükleyebilme imkanı sağlayan bu sistem ile artık İş Bankası kredi kartı ödemeleri de alınabilecek.



röpörtaj

Derviş Dizliklioğlu’na geçtiğimiz sezon Burak Gazi Trading Ltd., "Mobil 1" markası ile ana sponsorluk yaparken; Metropol Süpermarket ve Nethouse firmaları da katkıda bulunmuşlardı

Dizliklioğlu

2015’de hedefi zirve

K

uzey Kıbrıs Turing ve Otomobil Kurumu’nun (KKTOK) tarafından düzenlenen KKTC 2014 Ralli Şampiyonası’nda ilk kez yarışan Derviş Dizliklioğlu, ‘KKTC 2015 Ralli Şampiyonası’na iddialı hazırlanıyor. Mitsubishi Lancer EO8 model arabasıyla Grup A8 Kategorisi’nde yarışan 21 yaşındaki rallici Derviş Dizliklioğlu, Copilotu Ali Kiremitçioğlu ile birlikte KKTC 2015 Ralli Şampiyonası’nda zirve mücadelesi verecek.

zalar nedeniyle yarışamıyorduk. Sezonun ilk üç yarışına katılamadık. Dördüncü yarış olan Güzelyurt Rallisi’ne katıldık ve yarışın Genel Klasman Dördüncüsü olarak tamamladık. Ardından iki yarışa daha, yine kayıt yaptırdıktan sonra son anda çıkan arızalar nedeniyle katılamadık. Şansızlığımızı kırdık ve son üç yarışta start almayı başardık. Sonuçta Grup A8 klasmanının ikincisi, Genel Klasman’ın sekizincisi olmayı başardık” diyor.

Ana sponsorluğunu “Mobil 1” markası ile Burak Gazi Trading Ltd.’in üstlendiği genç yarışçı, KKTC 2014 Ralli Şampiyonası’nda 10 yarıştan sadece beşinde yarışabildi.

İlk kez yarıştığı KKTC 2014 Ralli Şampiyonası’nda hedefinin start almak ve yarışı tamamlamak olduğunu, bu hedefe de yüzde 50 oranında ulaştığını belirten Derviş Dizliklioğlu, KKTC 2015 Ralli Şampiyonası için hedefinin daha yükseklerde olduğunu vurguladı.

Bu kez şansızığını da kırmayı hedefleyen Dizlikçioğlu “Yarış için kayıt oluyorduk. Ancak yarışa bir veya iki gün kala arabada çıkan arı-

Dikizlioğlu “Çok fazla iddialı konuşmak istemiyorum. Ancak KKTC 2015 Ralli Şampiyonası’nda bir önceki şampiyonadan çok daha tecrübeliyiz. Bu nedenle hedefimiz, en kötü ihtimalle sezonu Genel Klasman’da ilk üç içerisinde tamamlamaktır. Geçtiğimiz sezonki yarışlarda olduğu gibi bu sezonun yarışlarında da uçacak ve en iyi derecelerimizi yapacağız. Başka bir değişle 2015 sezonu, Copilotum Ali Kiremitçioğlu ile birlikte bizim sezonumuz olacak.”

20 ZOOM


Fotoğraf: Çağın ÖZILGAZ

LANCER EO8 MODEL ARABASIYLA GRUP A8 KATEGORISI’NDE YARIŞAN 21 ↘ MITSUBISHI YAŞINDAKI RALLICI DERVIŞ DIZLIKLIOĞLU, KKTC 2015 RALLI ŞAMPIYONASI’NDA ZIRVEYI HEDEFLIYOR www.cypruszoom.com

21


teknoloji

Dell’in İddialı Tüketici Ürünleri CES 2015’te Görücüye Çıktı

D

ell, CES 2015 Bilişim Fuarı’nda ödüllü ürünlerden oluşan en yeni tüketici elektroniği portföyünü tanıttı. XPS, Alienware, Venue, Inspiron ve monitör segmentinin en çekici örnekleri, yüksek kaliteli malzeme, şık detaylar ve en son teknolojinin kusursuz bir yansıması olarak kullanıcılara sunuldu.

Dell’in, kullanıcılar tarafından en çok tercih edilen ürünlerinden olan Inspiron ürün yelpazesinde; 4k Ultra HD dokunmatik ekran, Intel RealSense 3D kamera ve 5’inci nesil Intel® Core™ işlemci ile en güncel teknoloji, Dell kullanıcılarına standart olarak sunuluyor.

Dünyanın en küçük 13 inç dizüstü bilgisayarı XPS 13, muhteşem ekran performansını, 15 saate varan pil ömrüyle taçlandırıyor.

Çarpıcı özellikleriyle öne çıkan Dell’in kavisli UltraSharp 34 monitörü, kullanıcıları tümüyle sarma-layan, göz alıcı bir görsel deneyim sunuyor.

Dell’in iddialı tableti Venue 8 7000 de ilklere imza atıyor. Dünyanın en ince tableti olmasının yanı sıra, bugün için mevcut en iyi ekran teknolojisine sahip olan cihaz, aynı zamanda Intel® RealSenseTM Snapshot Depth kamerası bulunan ilk tablet.

Yeni Alienware 15 ve 17 dizüstü oyun bilgisayarları, masaüstü PC standardında grafik özelliklere sa-hip. Hızı ve gücü bir arada hissedeceğiniz yeni Alienware serisiyle, harika bir oyun deneyimi sizi bekliyor

22 ZOOM


Windows 10: Yeni Nesil Windows

M

Her yere scookter Gogoro Smartscooter ulaşım sistemini yeniden şekillendirme fikrinden doğdu. Sıfır emisyon ve değiştirilebilir batarya ile 2 tekerlekli elektrikli motorsiklet, tam bir doğa dostu özelliği ile dikkat çekiyor. Klasik scooter görüntüsü yanında estetik ayrıntıları ile de beğenilecek motorsiklet, çok özel malzemeler kullanılarak tasarlandı. Ön planda, doğa dostu, kolay kullanım ve üst düzey teknolojisi ile öne çıkan smartscooter entegre bir mobil uygulamasından gücünü üretiyor. Tasarım iQ sistemi ile kişisel bilgisayarın gücünü yerleştirilip, kablosuz ağ üzerinden senkronize edebiliyor. Kolayca dolan pili sayesinde gelecekte geniş tüketici erişimine sahip olması beklenen araç, özellikle şehir için ulaşıma çözüm olarak gösteriliyor.

icrosoft, yeni nesil Windows'u geçtiğimiz ay içinde görücüye çıkardı. Yeni dijital çağın başlangıcını sembolize eden Windows ile teknoloji daha da kişiselleşirken, çok çeşitli deneyimler ile zenginleşiyor. İki yeni inovatif cihazın da öne çıktığı duyuru kapsamında, kullanıcı deneyimi geniş ekranlara ve ekransız kullanıma taşınacak. Ayrıca, Windows 7, Windows 8.1 ve Windows Phone 8.1 kullanan ve ilk yıl içinde güncelleme yapan kullanıcılar, Windows 10’a ücretsiz olarak geçiş yapabilecek. Tüm bu özelliklerle, Windows 10, cihazın kullanım ömrü boyunca güvenli, yenilikçi ve güncellenen bir deneyim ve hizmet sunacak. Microsoft CEO'su Satya Nadella “Windows 10, önce mobil, önce bulutun öncelikli olduğu dünyada daha kişisel bir dijital çağın başlangıcı niteliğinde” açıklamasında bulundu. “Amacımız Windows kullanan 1,5 milyar kişinin Windows 10'a tutkuyla bağlanmasını ve milyarlarca yeni kullanıcının da Windows'u ana işletim sistemi olarak tercih etmesini sağlamak”

Artık elektrik Her yerde Artık heryerde birbirinden güzel ve kullanışlı elektrikli scooterler bulmak mümkün. Bu en son çıkan modeli olarak dikkat çekiyor. Katlanabilir e-scooter tasarımcısının dediğine göre sadece 5 saniyede katlanabiliyor. Elektrikli olması çevreciler için olağanüstü bir detay ağırlığı ve katlanabilir özelliği ile kentiçi seyehat için mükemmel bir seçenek olan e-scooter’in pili 2 saat içinde şarj oluyor. Bir dolu pille 35 kilometre gidildiğini düşünürsek ulaşım için güzel bir seçenek. Az kalsın unutuyorduk, bu mini deha 40 km hıza ulaşabiliyor. Üstelik bir arabanın bagajına sığabileceğini de düşünürseniz harika bir oyuncak denebilir.

www.cypruszoom.com

23


EYVAH, ARKADAŞIMIN SEVGILISINE ÂŞIK OLDUM Pena Yayınları’ndan çıkan ve şimdiden genç yetişkin dalında yılın romanı olmaya aday Aşk-ı Felek, “Hoşlandığım kişiyle nasıl bir araya gelirim?” sorusuna aklınıza gelebilecek en sevimli ve keyifli biçimde yanıt arıyor.

47 ÜLKEDE FENOMEN OLAN ROMAN ARTIK TÜRKÇE’DE! Finlandiya’yı uluslararası edebiyat dünyasına taşıyan, kısa sürede 47 ülkede fenomen haline gelen, genç yazar Salla Simukka’nın eşsiz gerilim dizisi Pamuk Prenses üçlemesinin ilk kitabı Kan Kadar Kırmızı, geçtiğimiz ay raflardaki yerini aldı! Heyecanı yüksek bu romanın ilk sayfalarından itibaren hikâyenin içine girecek ve elinizden bırakamayacaksınız! Diğerleri Gibi Olma ve Aynen Diğerleri Gibi Ol! Lumikki, doğduğu kentten ve ailesinden uzakta özel eğitim veren bir devlet okuluna devam eden on yedi yaşında bir genç kızdır. Kötü geçen çocukluk günlerine ait anılar zaman zaman bir karabasan gibi üstüne çökse de bu durum onun kişiliğine önemli bir katkı sağlamıştır: kendini fark ettirmeden çevresini gözlemleme. Kelimenin tam anlamıyla bir rastlantı eseri, okulun karanlık odasında korkunç bir sırra ortak olur. Desteler dolusu kanlı para kurumaları için ipe dizilmiştir. Ne kadar temizlenmeye çalışılmışsa da paralar hâlâ kan kokmaktadır. Lumikki bir anda kendini okulun en gözde üç öğrencisiyle birlikte aynı tuzağın içine düşmüş olarak bulur. Artık olayları uzaktan izleyen bir seyirci olmaktan çıkarak bir hedef haline gelmiştir ve aklını kullanıp acımasız bir katilden kurtulması gerekmektedir.

24 ZOOM

Gençlik edebiyatının çok okunan Amerikalı yazarı Cassie Mae, “Aşk-ı Felek” romanında işin ucunda aşk olunca plan yapmanın boş olduğunu anlatıyor. Aşkın en deli dolu zamanlarını yaşayan dört gencin birbirlerini elde etme ve duygularını itiraf etme çabaları müthiş eğlenceli, çok sevimli ve çok komik. Mizah ve aşk el ele Gençlik romanları çoksatanlar listelerine giren Cassie Mae, kitabında çok yönlü ve popüler karakterler yaratmayı başarıyor. Dört gencin arasındaki farklılıklar kitaba mizahi bir ton katarken, yazarın karakter gelişimine ve detaylara verdiği önem anlatımı zenginleştiriyor. Üstelik beklenmedik sürprizler heyecanın son ana kadar sürmesini sağlıyor.

FAVORİ’DEN SIRADIŞI MAVİ Tarihte pek çok efsaneye konu olmuş, mavi ve pembe rengin oluşturduğu mistik auranın başka hiçbir taşta bulunmadığı Afrika’nın sıradışı taşı Tanzanit taşlı Favori yüzükleri, görenleri etkiliyor Yeryüzünde sadece Tanzanya’da çıkarıldığı için bu ismi alan ve mavi rengini çevreleyen, yalnızca parladığında ortaya çıkan pembe ışık saçan Tanzanit taşlı yüzükler Favori tasarımcıları tarafından sıradışı olmak isteyen hanımlar için tasarlandı. Milyonlarca yıl önce tektonik hareketliliğin yaşanması ile volkanik kayaçların arasında oluşmuş olan Tanzanit taşı, Afrika’nın en yüksek noktası olan Kilimanjaro Dağı’yla beraber oluşum sürecini tamamlamış. Işığın kırma açısına göre renk değiştiren Tanzanit, doğru kesim teknikleri ile göze çok hoş gelen pembe bir ışık veriyor. Dünya’da sadece tek bir yerde çıkan Tanzanit, mavi ve pembe rengin oluşturduğu mistik auranın başka hiçbir taşta bulunmaması nedeniyle de dünyanın en özel taşları arasında yer alıyor. Bu eşsiz tasarımı Favori’nin, Türkiye ve Kıbrıs’taki şubelerinde bulabilirsiniz.


Başbaşa Harika Bir Öğlen Veya Akşam Yemeği t a b u Ş 4 1 a ’d a n y Sha e d ’n ü n ü G r e il il g v Se harika bir yemeğe . z i in s r e d T E V E i tabi k

Rezervasyon: 0548 885 0200 Çatalköy / Girne


haber

AŞK BU SAATİN TAM ORTASINDA

KURAMDAN ELEŞTIRIYE UNUTMA ZAMANI Edebiyat, resim, tiyatro ve şiir üzerinden hareket ederek pek çok alana müdahale eden Unutma Zamanı İnkılâp Kitabevi tarafından yayımlandı. Felsefe , tiyatro, edebiyat kuramı ve eleştirisi alanındaki çalışmalarıyla tanınan Ahmet Bozkurt’un kaleme aldığı Unutma Zamanı; Auerbach, Derrida, Lukacs, Heidegger, Sartre, Foucault, Lévinas, Sollers, Badiou, Kristeva, Barthes, Ricœur ve Blanchot gibi pek çok ismin yanı sıra Oğuz Atay’dan Bilge Karasu’ya, Turgut Uyar’dan Edip Cansever’e, Sabahattin Kudret Aksal’dan Ahmet Oktay’a, Yüksel Arslan’dan İsmet Doğan’a, Ahmet Hamdi Tanpınar’dan Enis Batur’a kadar geniş bir çerçevede edebiyat eleştirisinin ve kuramının sınırlarını daha da genişletiyor. Unutma Zamanı, “Bugün eleştiri üzerine düşünmek ne anlama gelir?” sorusunu tüm yakıcılığıyla soruyor. Eleştirinin, her şeyden önce bir disiplin olarak kavramsal yapısına egemen olan estetik ve felsefi bağlamı ıska geçmeden yazı, zaman, bellek ve unutma edimleri üzerinden kuramsal çerçevesini oluşturan Ahmet Bozkurt; edebiyat, resim, tiyatro ve şiir dolayımında pek çok alana müdahale ediyor. Edebiyat kuramı, eleştiri ve estetik odağında ilerleyerek kendi tekil perspektifini kuran Unutma Zamanı; Auerbach, Derrida, Lukacs, Heidegger, Sartre, Foucault, Lévinas, Sollers, Badiou, Kristeva, Barthes, Ricœur ve Blanchot gibi pek çok ismin eserleri aracılıyla ördüğü “ben” ve “başkası” olma durumuna okurunu davet ediyor.

26 ZOOM

Sevgililer gününde hayatınızın aşkına kalbinizi açmanın yolu Edox’tan. İsviçreli saat devinin klasik saatte devrim yaratan modeli “Les Bemonts Open Heart” 14 Şubat’ta anlamlı bir hediye arayanlara mükemmel bir alternatif. Bir aşk öyküsünün eseri olarak 1883'lü yıllarda ortaya çıkan Edox, yer yüzünün bilinen en değerli Sevgililer Günü hediyelerinden biri. Edox'un yaratıcısı ilk saati sevgilisine hediye etmek için tasarlamış. Bir aşk hediyesi olarak doğan Edox geçirdiği büyük değişimle şimdilerde en prestijli saatlerden biri. Edox’un 14 Şubat’a özel olarak hazırladığı Les Bemonts serisinden “Open Heart” mavi rengiyle dikkat çekiyor. Dinamizm ve zarafetin birlikteliğinin ürünü olan Open Heart isminden de anlaşılacağı üzere kalbini kullanıcısına açmış durumda. mekanizmasını gösteren penceresiyle aşkın kalp atışlarını gözler önüne seriyor. Klasik saatte tabuları yıkan Edox’un “Les Bemonts” serisinden “Open Heart” saatin kalbini sahiplerine açıyor. Mekanizmanın üstünde safir kristal camdan özel olarak hazırlanmış penceresiyle “kalbimi sana açtım” demenin en şık yollarından biri olan “Open Heart” sevgililerin hizmetinde. Saat Kıbrıs ve Türkiye’de seçkin saat mağazalarında 2950 TL fiyat ile vitrinlerde.

FAZLA KAFEİN TÜKETİMİ EL TİTREMESİ SEBEBİ .... Uzmanlar zazı ilaçlar ve aşırı kahve tüketiminin el titremesine sebep olabileceğini söylüyor. Bir aydan fazla süren titremelerde zaman kaybetmeden doktora müracaat edilmesi gerekiyor. Genel olarak bakıldığında Parkinson hastalığı ile esansiyel tremoru muayene ile ayırt edebilir. Bunlar dışında el titremesine yol açan , hareket yavaşlığı yapan bir grup ilaç vardır: Örneğin epilepsi tedavisinde kullanılan bazı ilaçlar, psikiyatrik hastalıklarda kullanılan bazı ilaçlar, çok kahve ve çay tüketilmesi de el titretebilir. Tiroid bezi çok çalışan kişilerde de sinirlilik, zayıflama ile beraber el titremesi olur. Özellikle genç yaşlarda ortaya çıkan , iki eli de etkileyen titremeler akla esansiyel tremoru: iyi huylu el titremesini getirir. Kişiler su içerken, yazı yazarken zorlanır ve ellerini öne uzatınca belirginleşir. Ailede benzer şekilde el titremesi sorulmalıdır. Bu kişiler titremeleri nedeniyle özürlülük yaşıyorlarsa tedavi başlanır. Altmışlı yaşlardan sonra tek taraflı titreme ve hareket yavaşlığı ise akla Parkinson hastalığını getirir. İlerleyici özellik gösteren hastalık yıllar içinde karşı tarafa da geçer ve denge, hafıza sorunları yaratır. Erken dönemde tanınarak tedavisi başlanan hastaların hastalık seyirleri daha sorunsuz olmaktadır. El titremesini dikkate alarak bir aydan fazla süreklilik gösteren titremelerde nöroloji uzmanına başvurmak gerekir. Kullanılan ilaçlar ve tiroid bezi hastalıkları kolayca tanınır ve tedavisi olan el titreme nedenleridir


haber

Antioksidan Deposu

Çikolata

ÇIKOLATA KONUSUNDA HER GÜN YENI BIR BILGI OKUYORUZ. YEDIĞINDE INSANI MUTLU ETSEDE KILO ALDIRDIĞI BIR GERÇEK. ANCAK FAYDALI OLDUĞU YANLARI DA VAR. MESELA ANTIOKSIDANLARINIZDAN KURTULMAK IÇIN TATLI BIR ALTERNATIF. AMA ABARTMAMAK KAYDIYLA.

T

üm dünyada olduğu gibi Kıbrıs’ta da kadınlar çikolatayı hem seviyor hem de sonuçlarından korkuyor. Ama bakın çikolata daha nelere yarıyormuş. Çikolata phenethylamine (PEA) içerir. Phenethylamine, sinir sistemini uyarır, bazı salgıların salınmasını tetikler, ağrıları dindirir ve kişinin kendini iyi hissetmesini sağlar. Çikolata aynı zamanda cinsel uyarıcı ve keyif vericidir. Çikolata beyindeki serotonin seviyesini arttırır ve mutluluk hissi verir. Kadınlar, erkeklere nispeten çikolatanın bu özelliklerine karşı daha duyarlıdır. Çikolata, beyni rahatlatıp gevşetir, beynin endorfin salgılamasına neden olarak mutluluk verir. Bu salgı, mutluluk duygusu duymamızı sağlar. Çikolata ve kakaonun çok fazla miktarda polifenol içerdiği saptandığını belirten Beslenme Uzmanı İpek Ağaca, polifenoller antioksidan özelliğe sahip olduğunu; çevre kirliliği, sağlıksız beslenme, alkol ve sigara gibi vücuda zarar veren etkenlere karşı

hücre direncini arttırdıklarını belirtti. Aksi takdirde bu gibi etkenler hücrelere zarar verip, kansere sebep olabiliyor. Son çalışmalar çikolatanın sağlığı koruyan ‘flavonoid’leri de bol miktarda içerdiğini gösteriyor. Ruh halimizi etkilediği kadar sağlığımızı da olumlu etkiliyor! Çikolatanın kanseri önlemede, kalp hastalıklarını engellemede, bağışıklık sistemini kuvvetlendirmede ve sadece kokusuyla bile ruh halini olumlu etkilemede rol oynadığı belirtiliyor. Tüm bu olumlu etkilerin ana kaynağı çikolatanın içerdiği polifenol ve içeriğindeki prosiyanidin, epikateşin, kateşin gibi antioksidan bileşimlerdir diyen Ağaca, çikolata tüketirken özellikle kimlerin dikkat etmesi gerektiğini açıkladı. Çikolata tüketirken özellikle kimler dikkat etmeli Çikolata sayılan tüm bu avantajların yanında, fazla tüketilirse yüksek şeker ve yağ içeriğiyle şişmanlığa ve bir çok hastalığa davetiye çıkartabilmekte. Çikolata; özellikle

kan şekerimiz düştüğünde, yani acıktığımızda, hızla kana karışır ve emilir. Ancak hemen ardından negatif feed-back etki ile ilkinden daha fazla acıkma hissettirir. Özellikle diyabeti veya hipoglisemisi olan kişiler çikolata tüketirken çok dikkatli olmalılar. Bu kişiler, uygun miktarda diyabetik çikolata tercih edebilirler. Fazla kilo problem olan kişilerin de çikolata tüketimine dikkat etmesi gerekir. Ayrıca; çikolata, migren hastalarında olumsuz etkiler gösterebildiğinden bu kişilerin temkinli yaklaşmasında fayda var. Çikolata tüketirken miktara dikkat edilmeli Çikolatanın olumlu etkilerini gösteren bilimsel çalışmalar 50-80 gram arasında çikolata tüketildikten sonra bu etkileri gösterdiğini saptamıştır. İpek Ağaca, mutluluk verici özelliği miktarla ilişkili olmadığını belirterek, 20 gr çikolata ile 100 gr çikolatanın verdiği haz ve yarattığı his aynıdır. Bu nedenle tüketirken miktarı abartılmamalı diyor.

www.cypruszoom.com

27


mesutgunsev@gmail.com

Mesut Günsev

Sevgi Aşk ve Mutluluk

Sevgi, aşk ve mutluluk .. Tıpkı Bermuda şeytan üçgeninde olduğu gibi içinde kaybolabileceğiniz üç güzellik... “Bir insanı sevmekle başlar” her güzel şey... Sevmekle yücelir insan yüreği.. Bir avuç deniz mavisidir belki mutluluk ama uçsuz bucaksız okyanuslar kadar büyük sevgilerin rengidir o. “Saadet’ti bir zamanlar mutluluğun adı... Aşkla başlar ve aşk bitince biterdi, bugün olduğu gibi. Bazen sessizdir, dilsizdir, ıssızdır ve yalnızdır bazı yürekler. Sanmayın ki sevdasızdırlar.. Yüreklerine hapsettikleri gardiyanlıklarını yaptıkları nice sakıncalı’ları vardır onların. İçten içe sızlayarak yaşarlar. Ayakta tedavi edilmesi mümkün olmayan diz üstü süründüren türde bir sevgi de diyebiliriz adına. Ne değildir ki aşk? "Aşk" sevginin en akideleşmiş halidir. Hani balda bile yoktur o yoğunluk. O, yüreğinizden önce, gözlerinizden girer içeri, sonra sözleri deler geçer sizi sonra da işgal edilmiş bir hal

28 ZOOM

alırsınız.. Sevgiyle üretilen sözler ve saygıyla gözetilen gözler arasında bir iletişim hattı kurulur. Sonrasında ise itina ve dikkat dolu bir süreç içinde; sevgi çemberinde saygı, hoşgörü, ilgi ve şevkatin süzgecinden geçip en saf ve temiz haliyle mutluluğa dönüşür... Ne değildir ki aşk? Aklı, vicdanı, idraki yönetendir aşk... Vazgeçmenin mümkün olmayan bir halidir.. Dağları taşları deviresi isyanları yaşatandır. “Misyonu tek bir insana hedeflenmiş bir vizyondur” Tek bir adı var; "O" Gülümseten de O, ağlatan da O, hüzünlendiren de O, neşelendiren de... A hali B hali ve her bir haliyle “O”nunlasınız her yerde. Bir "O" varsa hayatınızda, hayattasınız ve "O"nsuz da yoksunuz hayatta ." Her müzik sizin için bestelenmiş, her nağme size söylenmiş, her söz sizin için yazılmış sanırsınız. Bütün sokaklar çıkmazsa eğer; Dönüp dönüp de aynı sokağa girdiğinizin bile farkında değilsiniz.. Ne değildir ki aşk ?

Aşk değildir sanat olan, aşık olmaktır sanatlaştıran aşkı. Öyle bir ışıktır ki aydınlatırken dahi acıtıp yakan sönerken de küle döndürendir. Ve aşktır sadece yüreği kanatan ve kapanmaz bir yara açan. Ama yine AŞK’tır insanı “insan” yapan, sevgiyle nefes alan ve sevgiyle yaşatan. Ne değildir ki aşk? Bir yürek yolunda, iki kalp arasında geçen bir öyküdür aşk. “Tek yöndür” aşk... “ulaşılandır” ya da “kavuşulandır” aşk... Zor’un sözlük anlamı olmasa da gerçek anlamıdır bazen aşk... Çizginin ötesinde buluşmaktır aşk. Sonra çizgiler halinde kendi eksenlerinde dolanmaktır.. Mehtabın değişmez meskenidir aşk. Güzel bir rüyadır aşk.. Bazen denizdir, sahildir ya da bembeyaz köpük dolu bir dalgadır .. Ne değildir ki aşk? Bir salaş virane haliyle.. Şarap dolu bir gönül bardağıdır o... Güzel bir akşamın en hoş sedasıdır aşk... Bir kuş mırıltısı bile en güzel nağmedir... O, her yerde ama her yerdedir... "Sevda" idi bir zamanlar adı... Kalmadı ne yazık o eski tadı... O derin duygulardı asaletleştiren aşkı...


Tecrübe

Şair Dedi Ki!..

Sizce Aşk Kaç harftir? AŞK… Kısacık üç harftir diyemez kimse. Bazen tek harfken bazense birkaç isimden bile oluşabilir. Çünkü AŞK, âşık olunana göre değişir…

Dedi Ki!..

Öyle güzel gelir ki kulağa her söylenişte çünkü size özeldir her harfiyle… Kimsenin sorgulayamadığı en kutsal duyguların başında gelen AŞK’ ı siz de kendi harflerinizle tanımlayabilirsiniz. Belki sevgiliniz, belki eşiniz, belki de çocuklarınızın ismidir.. Önemli Olan… Sizce AŞK Kaç Harftir ? Size Özel Haliyle AŞK’ ınızı Armağan Edin…

Acıtmadan aşk olmazdı... bugünkü gibi dakikalara değil, yıllara sığmazdı aşk... Gözyaşı ve hüzün de demektir aşk .. Ve sadece Aşk’adır yürekte süzülüp sarfetilen onca asaletli sözler... Ne değildir ki AŞK? Hayatı hafifleştiren, sırtınızdan bir ağırlık indirdiğinizi hissettiren; Hatta ruhunuzdan fırlamak için biriken duygularını fırlatandır O... Nefese dokunmayı bile aşık olunca öğrenir insan... ya da bir nefes olmayı. Düş’te iken yaşadığını, yaşarken ise düşte olduğunu düşünür insan... Özlemle kucaklaşır, özlemle öpüşür ve özlemin kolları arasında yaşar bazen.. O kadar ağırlaşır ve öyle bir buharlaşır ki; O’na olan özlemin gölgesinde bir bulut olur, yağmur olur ve kendine sevgi yağmuruyla iner insan yeniden. Ne değildir ki aşk? Aşk, bir çiçeği dalından koparmaya kıyamamaktır... Aşk, güneşi avuçlamak ve onunla yüreğini sıvamaktır.. Yeri geldi mi tokatlamaktır hayatı... Yeri geldi mi yalvarmaktır kuşlara bile... Aşk geldi mi kapıya, en zifiri karanlıkta bir güneş açar aniden. Gözleri sanki gözlerin, sözleri sanki sözlerin olur birden bire.. Haberin olmasa da sevildiğinden... bilmeden en yakın olansın.. Her bir zerresini ezberlersin, ne kalbine ne de kitaplara sığdıramazsın düşüncelerini. Ne değildir ki aşk? Her bir düşüncesi kendine çarpıp çarpıp da geri dönüyorsa eğer insanın; Aşkın o imkansız haliyse eğer; Yaşamayı bile ertelersin.

Akışkan ne varsa zaman da dair... O’nunla başlar, O’nunla hareket eder ve O’nunla durur, herşey... Artık, kendinle uyanmazsın, kendinle uyumadığın gibi.. En tekin olmayan sokaklara insan bile girmekten korkmaz insan. En uçsuz bucaksız yolları aşar. Uçurumun en uç noktasına da oturup ayaklarını dahi sarkıtabilir insan. Rüzgarın en yalın haline teslim eder kendini. “Vur yüzüme vurabildiğince” vurabildiğince dercesine. Korkuları bile sevgiyle silercesine. Sevdaların da arka sokağı vardır..Kıvrılıp yattığınız ve sabahladığınız... Ne değildir ki aşk? En çok da kadındır "aşk".. ya da aşk “kadındır”. Hatta tek başına bile bir kadın "AŞK"tır.. Bir simgedir kadın aşkta. O masumca gülümseyen yüzünde, aşka sızan gözleri vardır kadının. Aşkı bilen yüreği, sevgiye süzülen gönlü vardır. Aklı gitse de gönlü kalır hep kadının. Vakti gelse de ayrılığın, “gönlüyle dönmez geriye” hiç bir kadın.. Gözlerindeki yangını bile kendi gözyaşlarıyla söndürendir... Ne değildir ki aşk ? Bir dolu yürektir aşk ... Bu dolu yüreğin her halinde; Sevgi, aşk ve mutluluk üçgeninde kaybolmanız dileğiyle. Sevgili araştırmacı - yazar Emine Sütçü Halkın Sesi Gazetesi’ndeki köşesinde yazmış bu satırları 2009 da. Genç yaşına rağmen ne güzel anlatmış ve paylaşmış sevgi –aşk ve mutluluk üçgenini... Merly Streep ve Clint Eastwood’un hayat verdiği unutulmaz filmlerden olan “The Bridge Of Madison Country'de nasıl geçiyordu o replik? "Eskiden hayaller kurardım. Hiç biri gerçekleşmedi. Ama şimdi "iyiki hayaller kurmuşum. Ve... Hiç sevememiş olmaktansa; sevmiş olup kaybetmek de güzeldir" diyorum..” Selam olsun tüm sevenlere. Selam olsun bütün büyük aşklara..

Anlat Bana… Seni çok sevdim demiştin… Ama neremi çok sevdin, Lüzinyan dudaklarımı mı? Yoksa Venedik boynumu mu? Osmanlı kokan saçlarım mı sarhoş etti seni… Ha sevgilim söylesene; İngiliz İngiliz bakan gözlerime mi vuruldun yoksa… En çok neyimi sevdin? Anlat bana sevgilim, Usulca yumuşacık mavi mavi sarılırken anlat… Gözlerin yemyeşil gözlerimdeyken… Ellerin başak sarısı saçlarımı severken, Adalı edalı beni anımsat bana… Sensizken kaybettiklerimi anlat… F Besim / Kasım 2009

SEVGİLİLER GÜNÜ.. ASLINDA AŞK YAŞAMANIN ÖYKÜSÜDÜR Şubat ayı geldi. Severim şubat ayını. Bu ayda doğdum. İstanbul, Kadıköy'deki evimizin bahçesine sıklıkla bu ayda kar yağardı. Genelde de 12 Şubat'ta doğum günümde de bahçede dikili çam ağacını süslerdi. Ne kadar sevinirdim!.. Sonra sevgililer günü gündeme geldi. Dünyada vardı da biz bilmiyorduk.. Sevgili Hıncal Uluç gündeme getirdi yanılmıyorsam. O zaman en çok satan dergilerden biri olan Erkekçe'yi yönetiyordu sanırım. O da şubat ayındaydı. 14 Şubat, kısa şubat ayı daha da renklendi. Artık şubat ayı hazırlıklar, yayınlar, reklamlar, vitrin süslemeleri, kutlamalar, devamında gelen son kutlamalarla ”sevgililer ayı“ haline gelecek neredeyse.Tabii “sevgililer günü” mü ? "Sevgi günü” mü? Sevgili yılda bir kez mi hatırlanır? Bırakın canım bu kapitalizmin tüketimi arttırmaya yönelik bu dayatmalarını!..Bu ve buna benzer söylemlerle uzar gider bu liste. Peki ne zararı var sevgililer günü diye bir günü yılda bir kez anmanın? Üstelik taa Aziz Valentine’den gelen bir de anlamlı hikayeye dayanıyorsa. Adem’le, Havva’dan bu yana da aşk hep varsa ve de var olacaksa bırakalım tartışmaları. ”Kaptıralım kendimizi –tabii varsa -sevgilinin rüzgarına.. Kırmızı düşler içinde, çikolata tadında ve kokusunda” diyordu Han Suyin ”Aşk Güzel Şeydir“ adlı o güzel romanında. Ve romanın aynı isimli unutulmaz filminin, unutulmaz şarkısı “Love Is A Many Splendored Thing” ile çikolata renkli ölmez, kadife ses Nat “King” Cole de mühürlüyordu bu deyişi. Derginiz ZOOM yayınladığı ilk yıllardan beri şubat sayısının da bu anlamlı güne yer veriyor. Kapaktan da anons ediyor. Bu yılda da bozmadık bu geleneği.

www.cypruszoom.com

29


Kıbrıs'ta bir ilk;

K

DAÜ Kampüs Kart

oopbank ve Doğu Akdeniz Üniversitesi’nin (DAÜ) işbirliği ile kullanıma sunulan Kıbrıs’ın ilk “Kampüs Kartı", geçtiğimiz ay hayata geçti. DAÜ’de düzenlenen bir basın toplantısı ile basına duyurulan kartın tanıtımında, üniversite ve bankanın üst düzey yetkilileri yer aldı. Kampüs içinde ve dışında kullanıma uygun olarak tasarlanan kart, ülkemiz açısından bir ilk olmasının yanısıra, taşıdığı özellikleri ile de teknolojinin sınırlarını zorluyor. İsmail Arter; “Dünyada tüm gelişmiş üniversitelerde kullanılan karta artık DAÜ’de sahip" DAÜ Vakıf Yöneticiler Kurulu Başkanı İsmail Arter, Kampus Kart’ın, dünyada tüm gelişmiş üniversitelerde kullanılan ve öğrenci kimlik kartına bazı ayrıcalıklı özellikler katan bir kimlik kartı olduğunu belirtti. Son 2 yıl içerisinde, üniversitenin birçok mekanında kullanılan kartın fiziksel temas olmadan çalışan bir işlemciye sahip olduğunu, kaydeden Arter, öğrencinin kartında, hangi mekanlara giriş hakkı olduğu bilgilerinin yer aldığını söylerken, kartın üzerine para yüklenerek,

30 ZOOM

çeşitli harcama noktalarında nakit kullanmadan cüzdanmatik olarak da kullanılabileceğini kaydetti. Kart ile yapılan bu hareketlerin, öğrencinin uygun görmesi halinde aileler tarafından da, takip edilebilmesinin, velilerin memnuniyetini sağladığını da belirten İsmail Arter, öğrencinin zamanının bir kısmını kampüs dışında geçirdiği gözönüne alınarak, kartın, kampüs dışında da geçerli olması açısından, karta banka kartı özelliği konulmasının kararlaştırıldığını ve bu işlevin, ülkemizin öz ve gözde bankası Kooperatif Merkez Bankası ile işbirliğine giderek “DAÜ Kampüs Kart” oluşturulduğunu söyledi. Arter şöyle devam etti: “Üniversite Adası olmayı hedefleyen ülkemiz için bir ilk olan bu kart sistemiyle, DAÜ'lü öğrencilerin kartları, gerek kampüs içerisinde, gerekse kampüs dışında ve tüm dünyada geçerli olacak. Öğrenciler bu kart ile Visa Electron markalı bir öğrenci kartına da sahip olacaklar. Bu sistem ile ülkemizin iki güzide kurumunun tüm dünyada tanıtılması da planlanmaktadır.”

Doğan Şahali; “Koopbank, Kıbrıs Türkü’nün öz varlığı olmuş ve bugüne kadar bu topraklarda kazandığını ülkesi ile her zaman paylaşmıştır.” Koopbank Yönetim Kurulu Başkanı Doğan Şahali, Koopbank’ın misyonu gereği, her koşulda ülke ekonomisinin kalkınmasına destek olduklarının altını çizdi. Bankanın imkânlarını seferber ederek üreticinin, çiftçinin, sanayicinin, esnafın, hane halkının ihtiyaçlarına cevap vermek için, onların yanında olduğunu ve buna aynı azimle bugün de devam ettiklerini kaydeden Şahali, Koopbank’ın, bilanço aktif büyüklüğü, öz kaynak büyüklüğü ve toplam mevduat hacmi ile sektör lideri konumunda olduğunu, tek başına, bankacılık sektörün dörtte birine yakınını temsil ettiğini söyledi. Şahali, bankanın portföyündeki müşteri sayısının 120 bini aştığına vurgu yaptı. Gülhan Alp; “DAÜ ile işbirliğine giderek ülkemizde bir “ilk”e daha imza attık” Genel Müdür Gülhan Alp, yenilikçi ürün ve hizmetleriyle farklılaşan Koopbank’ın, teknolojiyi yakından takip eden, kalitesi ile


EV DAÜ KIBRIS’TA BİR İLKE İMZA ATTI. ↘ KOOPBANK HEM KAMPÜS İÇERİSİNDE, HEM DE KAMPÜS DIŞINDA

Kart ne işe yarıyor?

KULLANIMA UYGUN ÖZELLİKLERE SAHİP OLAN ADA’NIN İLK ‘KAMPÜS KARTI’ GEÇTİĞİMİZ AY BASINA TANITILDI.. her geçen gün daha da öne çıkan DAÜ ile işbirliğine giderek ülkede bir “ilk”e daha imza attığını söyledi. Gülhan Alp, Koopbank’ın geleneksel olarak, teknolojik altyapısı ve özellikle elektronik bankacılık alanında dünya standartlarında, kapsamlı ürün yelpazesi ile hizmet kalitesindeki çıtayı devamlı yüksek tutmakta olduğunu, bugüne kadar Kuzey Kıbrıs bankacılık sektöründe, teknolojik birçok ilke imza attıklarını ve ülkenin ilk tam kapsamlı ‘Kampüs Kart’ uygulamasını DAÜ ile ortaklaşa kullanıma sunmanın heyecanını ve mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. “Kooperatifçi çalışma anlayışı ve ülkemizde yarattığımız katma değer ile taklit edilemez hizmetler sunuyoruz” Koopbank’ın Kampüs Kart projesinde yapmış olduğu yatırımların bankaya ve üniversiteye hem işgücü, maliyet ve zamandan tasarruf sağlayacağını, hem de öğrencilerin hayatını kolaylaştıracağını söyleyen Gülhan Alp, “Bu yeni uygulama ile de öğrencilerimizi kartın öğrenci kimlik fonksiyonlarının yanısıra, onlara sağlayacağı bankacılık çözümleriyle daha da yakından tanıştırmayı ve gençlerin bankacılık ihtiyaçlarındaki ilk tercihi olmayı hedefliyoruz.” dedi. Kooperatifçi çalışma anlayışı ile taklit edilemez hizmetler sunduklarını ve halk tarafından bunun farkına varılmasının kendilerini mutlu ettiğini belirten Alp, “Bu bağlamda, DAÜ’nün böylesine çağdaş bir projede bankamızın bu niteliklerini dikkate alarak iş ortağı olarak bizleri seçmesi, bizim için bir gurur vesilesi olmuştur. Bugüne kadar kampüste varlığımızla gerek öğrencilerimizin, ge-

rekse tüm DAÜ çalışanlarının her zaman yanında olduk. Üniversite kampüsünde birkaç ay önce açtığımız ikinci şubemiz, bizlerin DAÜ'ye vermiş olduğu önemin bir göstergesidir.” dedi. “Yapılan alışverişlerde tutarın belli bir kısmını DAÜ'ye katkı olarak aktarıyoruz” “Geleceğin sahibi olan gençlerimizin, ürün ve hizmetlerimizi kullanarak bize yol göstermelerinin ve bu ürünlerimizi şekillendirmelerinin, gelecek yıllarda da güçlü olmamızı sağlayacak en önemli motivasyonumuz olduğunu düşünüyorum” diyen Genel Müdür Alp, bankanın bir taahhüdü olarak, Kampüs Kart ile yapılan alışverişlerde alışveriş tutarının belli bir kısmını her aysonu DAÜ’ye katkı olarak aktaracaklarını söyledi. Prof. Dr. Hıfsiye Pulhan; “Bu uygulama, ileride iki kurum arasında daha sıkı bir işbirliği ile öğrencilerimize yönelik yeni projelerin geliştirilmesinde önemli bir adım olacaktır." DAÜ’nün, günümüz teknolojilerine uygun, çoğu çağdaş ve yenilikçi üniversitelerde uygulanan kampüs kart olgusunu öğrenci kimliklerinde uyguladığını ve başarılı uygulamalar geliştirildiğini söyleyen, DAÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Pulhan “Bu uygulamalarda, sürekli olarak öğrencilerimizin ve öğrenci ailelerinin, memnuniyeti, öğrencilerimizin güvenlik ve üniversite yaşamı standartlarının geliştirilmesi ön plana alınmıştır. Öğrencilerimizin istemleri de dikkate alınarak ileriki zamanlarda uygulamalarda bir takım yeni gelişmeler sağlanacaktır.” dedi.

Kemal Ataman; “Kampüste her şey için tek kart yeter” DAÜ Kampüs Kart’ın hem bir öğrenci kimlik kartı hem de öğrencilerin bankacılık ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla banka kartı özelliklerini aynı anda barındırdığını ifade eden Genel Müdür Yardımcısı Kemal Ataman, öğrencinin numarası, bölümü ile birlikte kimlik veya pasaport numarası, doğum tarihi ve ülkesinin yer aldığı kartın, öğrenci kimliği özelliklerini, diğer taraftan ise kart uluslararası geçerliliği olan bir Visa Electron markalı banka ve alışveriş kartı olduğuna vurgu yaparak kart hakkındaki detayları aktardı. Temassız işlem özelliğine sahip DAÜ Kampüs Kartın temassız işlem özelliği sayesinde öğrenciler kartlarını kütüphane turnikelerinde, üniversite yerleşke giriş bariyerlerinde, belirlenmiş park yerlerinde, çeşitli sınıf ve laboratuvarlardaki giriş ve devamlılık sistemlerinde, yurtlara ve yurt odalarına giriş sistemlerinde okutarak kullanabiliyor. Kampüs içinde nakit kullanmaya gerek yok Kartın en önemli özelliklerinden biri temassız ödeme yapabilmesi. Karta yüklenen para ile kampüs içinde tabildot, kantin, kafeterya ve içecek otomatlarında bulunan temassız terminaller üzerinden ödeme yapılabildiği gibi, kartın yine temassız özelliği ile kampüste çamaşırhane hizmetlerinin ödemesi için de kullanılabilmesi mümkün. Dünyada geçerli banka ve alışveriş kartı DAÜ öğrencileri kampüs kartları ile dünyanın her yerinde Visa logolu ATM’lerden para çekebiliyor. Kartlar Koop24 ATM ağında ise çok daha geniş bir işlem yelpazesinde kullanabiliyor. Kampüs kart sahibi öğrenciler ister Kıbrıs’taki işyerlerinde, ister dünyanın herhangi bir yerindeki bir işyerinde kartları ile alışveriş yapma imkânına da sahipler. OptimumCard üye işyerlerinde yapacakları alışverişlerde ise yüzde 0.50 ile yüzde 20 arasında nakit puan kazanacaklar. Bu puanlar TL cinsinden hesaplarına anında yükleniyor. Her şey için tek kart yeter Koopbank’ın mobil ve internet şubeleri de öğrencilerin hizmetinde. Banka ilk andan itibaren öğrencileri mobil şube ile karşıladı. Öğrenciler kartlarını mobil şubelerde uygulama üzerinden kullanıma açıyor. DAÜ Kampüs Kart’ı, öğrenci kimlik, Koopbank Visa Electron banka kartı ve kampüs içi geçiş ve ödeme kartı özelliklerini bir arada barındırmasından dolayı, DAÜ öğrencilerine kampüs içi ve dışında artık tek bir kart yetiyor.

www.cypruszoom.com

31


Kurtuluş Cad. Altınkaya 2 Restoran karşısı, Girne Tel: 0 542 852 30 06


(0392) 22 85 747


kitap

Yaşar Aksoy'un Yeni Kitabı

“Kıbrıs Direnişi ve Çözüm” MesutGünsev

İZMIR’LI ARAŞTIRMACI YAZAR YAŞAR AKSOY, ↘ TANINMIŞ KIBRIS ILE ILGILI ELLI YILLIK BIRIKIMINI KAPSAMLI BIR KITAPTA TOPLADI. 596 SAYFALIK KAPSAMLI KITABIN SONUNDA AKSOY’UN KENDI ARŞIVINDEN SEÇILMIŞ 70 SAYFALIK KIMI RENKLI FOTOĞRAFLARDAN DA OLUŞAN ÖZGÜN BIR ALBÜM DE YER ALIYOR.

Kıbrıs Direnişi ve Çözüm” kitabı, 1974 Darbesi’nin mimarı EOKA’cı Nikos Sampson’un gizli anılarını, Yunanistan ve Türkiye’deki askeri darbeler tarihini, 1974 Kıbrıs darbesini, Barış Harekatı ve sonuçlarını, Emperyalizmin bölgedeki tarihi komplolarını, 2014 yeni müzakere sürecini ve Doğu Akdeniz’deki doğalgaz çatışmasını yerli ve yabancı kaynakların ışığında 750 sayfalık bir dev çalışmada gözler önüne seriyor. Yaşar Aksoy bana göre bu kitaba bilgisini, birikimini, arşivini dökmekle kalmamış, kalbini de koymuş. İki Mühendislik fakültesi mezunu da olan Aksoy, onlarca gazetecilik ve araştırma ödülü ve özgün kitabının yanı sıra” TürkYunan Barışı İçin "Abdi İpekçi ödülü"nün de sahibi… Kitabının sunuş bölümünde şöyle diyor yazar: “Kıbrıslı mıyım? Hayatım boyunca hep Kıbrıs’ta yaşadığımı sandım.Garip bir duygu içinde oldum daima, sanki ben Kıbrıs’lıydım... Kıbrıs'ı ve derin tarihini çok sevdim. Tanrı, bir daha seni nasıl yaratmamı istersin diye soracak olsa,” Allahım, beni 1950'lerde Kıbrıs'ta Dr. Fazıl Küçük’ ün şanlı gazetesi Halkın Sesi'nde araştırmacı köşe yazarı olarak yarat, başka bir şey istemem" derim. Kıbrıs, öteden beri, 1950'deki çocukluğumdan beri benim içimdeydi; o hayalimdeki Ada'da yaşadım daima. 40 yıl boyunca Türkiye'de Demokrat İzmir, Yeni Asır, Hürriyet gibi gazetelerde, sanki Kıbrıs'ta Halkın Sesi’nde çalışıyormuş gibi farz ettim kendimi sürekli... Garip ama gerçek bu. Kıbrıs’ın direnişi beni alevler içine sarıp, hep içine çekti. Önce Rumların İngiltere’ye direnişi. Türkler'in Rum saldırganlığına di-

34 ZOOM

renişi. Rum solcuların EOKA'ya Yunanistan Cuntası'na direnişleri. Sonra Türk Barış Harekatı'na Rumlar'ın topyekün direnişi. Daha sonra Türkiye nin ve Kıbrıslı Türkler'in emperyalizmin baskılarına ve ambargolarına direnişi. Geçen 40 yıl içinde Kıbrıs’ta tarafların birbirlerine karşı hep direniş içinde olmaları. Ada'daki Türk ve Rum solcuların topyekün her tarafa direnişi. Ve her daim ortada dolaşan "Emperyalizm” olgusu. Ne kadar sıcak bir Ada burası değil mi?.. İşte bunlar beni sarıp sarmaladı. Doğal olarak Kıbrıs'ta Türkler'in ulusal direnişine öncelikle hayranım. Ama öteki direnişlerle de ilgiliyim. Kitabımın ismini onun için “Kıbrıs Direnişi” diye koydum. Üniversite öğrenimim boyunca, 1963-64'lerde Kıbrıs mitinglerinin en önündeydim. Defalarca Beyazıt'tan Taksim'e on binlerle beraber yürüdüm. Hep Kıbrıs üzerine yazılar, makaleler, araştır-

malar yazdım.Kıbrıs Barış Harekatı'nda gazetemde arka arkaya yazılarım, analizlerim yayınlandı. Yine bu yüzden, içimdeki Kıbrıs sevdasına layık olabilmek için bu kitabı uzun yıllar boyunca tasarladım ve ancak Kıbrıs Barış Harekatı’nın 40. yılına yetiştirebildim. Nikos Sampson’un yasaklı anılarını Paris’te ele geçirdiğim zaman dünyalar benim olmuştu, yine Albay Grivas’ın 3 parçalı gizli anılarının iki parçasını elde edince havalara uçmuştum, hala ele geçiremediğim 3. parçasını da büyük bir hevesle araştırıyorum. Kıbrıs’la ilgili her şey beni ilgilendiriyor. Sanki hep mücahitlerle, TMT üyesi fedakar mukavemetçilerle birlikteyim. Kıbrıs Türk Halkı'nın davasını hep şanlı bir direniş olarak algıladım. Hiçbir zaman Türkiye’nin toprak kazanması, askeri bir zaferi, klasik bir fetih olayı olarak görmedim. Bundan sonra da göremem. Kıbrıs’ta sonsuz barış yanlısıyım. Çünkü bu Ada çok acı çekti, daimi barışa mutlaka kavuşmalı. Kıbrıs Türkler'inin hem sağcılarını, hem solcularını sevdim. Onları hep bir bütün olarak gördüm. Sanki Kıbrıs’lı gibiyim. Garip ama gerçek. "Sana ne oğlum Kıbrıs'tan" diyenler çıkabilir. Hürriyet ve için şehit olmuş Kıbrıslı Mücahit ve Mehmetçikleri’lerimizi hiç unutmadım ki. Bu kitap bu duygularla yazıldı. Orada Emperyalizme karşı bir direniş oldu. Ne mutlu onu yazabildim!” Başucu değil baş içi niteliğindeki bu kitap İzmir de ETKİ Yayınları arasında çıktı. Kitap Kıbrus'daki seçkin kitap evlerindeki yerini de aldı.Beynine kalemine sağlık usta. Çok sevdiğin hemşerin “Halikarnas Balıkçısı” Cevat Şakir Kabaağaçlı ,”sanatçı topluma borçlu doğar” derdi. Borcunu kuruşuna kadar ödedin, -Ne mutlu sana.


HASANKARLITAŞ

hasan_karlitas@yahoo.com

Tanrıçası Aşk ve Güzellik Olan Ada;

D

ünya’daki en ünlü Kıbrıslı hiç kuşkusuz, Aşk ve Güzellik tanrıçası Afrodit’tir. “Afrodit” adının çağrışımının yarattığı etki, kişiye göre değişse de, Tanrıçası Afrodit olan Kıbrıs adasında yaşamak, büyük bir ayrıcalıktır. ‘Afrodit’ eşsiz güzelliği , yaşadığı aşkları ve geriye bıraktığı söylenceleri ile Mitoloji dünyasının en alımlı ve aynı zamanda da en fettan tanrıçasıdır. Olympos Kültünde Kıbrıs’ta doğduğu belirtilen ‘Afrodit’, Mitolojiye Kıbrıs’ın veya Mitolojinin Kıbrıs’a sunduğu, en değerli armağandır. Dünyanın en güzel kadını, dalgaların köpükleri arasında bir midye kabuğunun içerisinde Kıbrıs’ta doğmuştur. Tahtına göz diken babası Uranus’ün, erkeklik organını kesip denize atan kral Kronos, Afrodit’in doğmasına vesile olmuştur. Aphros, Yunanca deniz köpüğü anlamındadır. Yunan mitolojisinde ‘Afrodit’, Roma mitolojisinde ise ‘Venüs’, olarak anılır.

www.cypruszoom.com

35


Afrodit çağlar boyunca pek çok sanatçıyı etkilemiş, resimleri ve heykelleri yapılmıştır. Bunların en ünlüleri ‘ Milo Afrodit’i ya da Milo Venüsü, adıyla tanınan heykel ile Sandro Botticelli’’nin, ‘Venüs’ün Doğuşu’ tablosudur.

Kıbrıs’ta Geçen Ölümsüz Mitolojik Bir Aşk Hikayesi;

AFRODİT’İN EN BÜYÜK AŞKI ‘ADONİS’ Dünya’nın en güzel tanrıçası ölümsüz AFRODİT ve Dünya’ya gelen en yakışıklı erkek ölümlü ADONİS’in , Kıbrıs ile bağlantılı bir mitolojik söylenceye konu olmaları onları daha anlamlı ve ayrıcalıklı kılar. Mitolojik söylenceye göre, Kıbrıs Kralı Kinyras’ın, Myrrha (Smyrna) adında, güzelliği dillere destan olan bir kızı vardır. Babası bir gün sarayındaki dost toplantısı sırasında kızının, güzellik tanrıçası Aphrodite’ten daha güzel olduğu, sözünü ağzından kaçırıverir. Bu sözü duyan tanrıça Afrodit çok kızar, öcünü almak üzere Kral Kinyras ile hiçbir şeyden habersiz kızına aşk kıvılcımları gönderir. Bunun üzerine Kral Kinyras, kızının dadısını armağanlarla kandırarak, büyünün etkisi ile birçok kez (söylenceye göre on üç kez), geceleri kızının yatağına girer. Ancak sonunda kızının kendinden gebe kaldığının farkına varan kral, bu ensest ilişkinin utancından ve korkusundan ormana saklanan gebe kızı Smyrna’yı öldürüp bu utancı temizlemek ister. Onu her yerde aramaya ve aratmaya başlar. Kıbrıs Prensesi Smyrna, kurtulmak için tanrılara yalvarır. Durumuna acıyan Zeus, Smyrna’yı İzmir’de bir Mersin Ağacı'na dönüştürerek bu kötü durumdan kurtarır. İzmir’in ismi Smyrna’dan gelmektedir. Ağa-

36 ZOOM

ca çevrildiğinde hamile olan Kıbrıs prensesi, dokuz ay sonra ağacın gövdesini kırarak oğlu Adonis’i dünyaya getirir. Tanrıça Aphrodite, ağaç gövdesinde bulduğu ve Adonis adını verdiği bu güzel bebeğin tüm bakımını üstlenir ve ona sahip çıkar. Adonis, büyüyüp serpildiği zaman, çok çekici ve yakışıklı bir erkek olur. Onu paylaşamayan Afrodit ve yeraltı tanrıçası Phersophene’nin kavgasından, tanrıların dağı Olympos sarsılır. Tanrıların Tanrısı baş tanrı Zeus’un, Adonis’in altı ay yeraltı tanrıçası Phersophene ve 6 ay da Afrodit ile birlikte kalması şeklinde, bir karar vermesi ile, bu kavga sonlanır. ADONİS’İN KANI , AFRODİT’İN GÖZYAŞLARI Kıbrıs adasında, mevsimlerden İlkbahar yaşanırken, günümüzdeki ismi ile Dali köyü bölgesindeki bir ormanda, Afrodit ile buluşmak ve sevişmek için hazırlanan Adonis, en sevdiği uğraşı olan av tutkusu ile vakit

geçirirken, bir yaban domuzu karşısına çıkar. Halbuki, Bir yaban domuzu görünümüne bürünen bu aşkı kıskanan Ares (Mars)’tir. Onunla uzun ve çetin bir mücadeleye girişen Adonis, yorgun düşer ve kasığından ve vucudunun çeşitli yerlerinden ağır yaralanır. Tüm acılarına ve akan kanına rağmen Adonis, Afrodite ulaşmak için çabalar, ancak buna gücü yetmez ve tabiatın örtüsünün hareketlenmeye başladığı bir dönemde bedenini daha fazla taşıyamayarak, yere yığılarak son nefesini verir. Adonis’in ömrü bir çiçek kadar kısa olmuştur. Kıbrıs’ta yaşanan bu büyük aşk, hazin bir o kadar da trajik bu son ile biter. Bu zamansız ve genç ölümü kabul edemeyen, Afrodit, gözyaşlarına hakim olamaz. Acı içerisinde haykırarak hayatının baharında ölen Adonis için günlerce ağlar... Afrodit mevsimleri bile değiştirmiştir Bu noktadan sonra doğa, bu aşkı ölümsüzleştirmek için devreye girer. Ölümlü Adonis’in, ölümsüz Afrodit ile buluşmaya


Afrodit’in biricik sevgilisi Adonis’in toprağa düştüğü yerde açan, doğadaki en kısa ömürlü çiçeklerden olan gözyaşı ve kanın çiçeği anemonların, kırmızı renkte olanların

geldiği zamanda, kırmızı ve beyaz renkteki anemonlar çiçek açar. Afrodit’in biricik sevgilisi Adonis’in toprağa düştüğü yerde açan, doğadaki en kısa ömürlü çiçeklerden olan gözyaşı ve kanın çiçeği anemonların, kırmızı renkte olanların Adonis’in topuğundan akan kanları, beyaz renkte olanlarının ise sonu hüzünle bittiği için Afrodit’in gözyaşları olduğu varsayılır... Adonis, yeraltından yeryüzüne, Afrodit ile buluşmaya geldiği zaman, ilkbahar’ın etkisi ile doğanın bereketlendiği, canlandığı renklendiği , ayrıca toprak ve suyun uyanıp insanlığın sevgiye, barışa ve üretime susadığı umut ayları başlar. Bu muhteşem güzelliklerin sunulduğu bir dönemdir. Yaşanan etkileyici, dokunaklı ve büyük Afrodit ve Adonis aşkından sonra, Adonis’in yeraltına inişi ile birlikte, doğa sararıp solar ve altı ay hüzünlenip yas tutmaya başlar. Bu sonbahardır. TANRIÇASI ‘AŞK VE GÜZELLİK’ OLAN ADA Afrodit çağlar boyunca pek çok sanatçıyı

etkilemiş, resimleri ve heykelleri yapılmıştır. Bunların en ünlüleri ‘ Milo Afrodit’i ya da Milo Venüsü, adıyla tanınan heykel ile Sandro Botticelli’’nin, ‘Venüs’ün Doğuşu’ tablosudur. Kıbrıs’ta bulunan en güzel Heykeli ise Antik Soli Krallığı'nda ortaya çıkarılan MS: 1.yy sonu 2 yy.başı Roma Dönemine tarihlendirilen mermerden yapılmış Afrodit heykeldir. Dünyanın en güzel, ölümsüz tanrıçası ‘Afrodit’ ve dünyanın en yakışıklı ölümlü erkeği Adonis’in, ruhu, hala bizimle Kıbrıs’ta yaşıyor. Aşk ve Güzellik tanrıçasının adasında, Sevgi ekip MUTLULUK biçmek bizim elimizde. Soluduğumuz havada , yüzdüğümüz denizdeki köpükte, bastığımız toprakta, çiçek açan anemonlarda, dağ lalelerinde ve Kıbrıs’ın her yerinde, ölümsüz Afrodit ve Adonis aşkının izlerini bizimledir . Aşk ve güzellik adası KIBRIS’ta, yapılabilecek en yerinde dilek, SAMİMİ, DAİMİ ve İÇTEN SEVGİ’nin hayattaki rehberiniz olmasını istemektir.

Yararlanılan Kaynaklar : Nazım Beratlı, Adı Cemile idi Sir Harry Luke, Cyprus Işıl Meray, Afrodit, Turist Rehberi Dergisi sayı - II Ayşe Gökyiğit, Tanrısal Flora - Turist Rehberi Dergisi sayı - III George Argyris, A Traveller’s Companion to the legends and traditions of Cyprus Azra Erhat, Mitolojik Söylenceler

www.cypruszoom.com

37


GÜNEŞİN EN GÜZEL DOĞDUĞU NOKTADAN, DİP KARPAZ'IN EN UCUNDA YER ALAN KARPAZ VIEW HOTEL, YENİDEN DOĞDU. MENÜDEN, ODALARA, MUTFAKTAN, ÇEVRE DÜZENLEMESİNE KADAR DEĞİŞEN OTEL ŞEHRİN KALABALIĞINDAN VE STRESİNDEN KAÇMAK İSTEYENLERİ BEKLİYOR.

www.ornekholidays.com


..Karpaz’ı Kendiniz Keşvedin

Güneşin en güzel doğduğu yer;

Karpaz View Hotel

Otelin her yanından görebileceğiniz Apostolos Andreas Manastırı ve Ada'nın en ucu, bölgedeki bakir doğa, yürüyüş, kuş, gözlemi ve orkide turları ile çok özel bir tatil yapmak sizin elinizde...

ornekholidays

Rezervasyon: 0533 863 8001


Eski mekan yeni tarz;

DUBLE MEYHANE M

ehane yazılarımız için rotamız bu kez yakın bir adresi işaret etti. Ay içinde daha önce "Le Meyhane" olarak bilinen ancak 3 ay önce el değiştiren Duble Meyhane'deydik. İçerde küçük detaylara dokunarak keyifli bir mekan yaratan işletme sahibi Egemen Yenice, sektörün yenilerinden olsa da, işe kısa sürede ısınmış gibi. Gündüz ticaretle gece mekan ile uğraşan genç işletmeci, kısa süre önce girdiği sektöre alışmış görünüyor. Yemekleri, mezeleri ve ortamı ile dikkat çeken

40 ZOOM

Duble Meyhane, aslında iki farklı tarza sahip. Haftanın üç gecesi canlı müzik yapılan işletme bu programları ile daha çok taverna izlenimi verse de, kalan günlerde tam bir meyhane. Genç işletmecimiz de tespitimize katılıyor, "Amacım burada meyhaneden çok taverna anlayışını getirmek" diyen Egemen Yenice, müziksiz günlerde de meyhane formatı olduğunu söylüyor. Duble Meyhane'de öne çıkan et ağırlık menüsü, zengin sanatçı kadrosu ve müzikli geceleri; ötesinde özellikle Başkent Lefkoşalılar için trafik sorunu yaşamadan ulaşma şansı olması.


Ç ok Özel Yerler

Gece hayatının en son halkası Duble Meyhane. Mekanın genç işletmecisi Egemen Yenice, 3 ay önce girdiği sektörde farklılık yaratma amacında olduğunu söylüyor...

GÖNYELİ'NİN ÇİÇEĞİ BURNUNDA MEKANI DUBLE MEYHANE, ÇARŞAMBA, CUMA VE CUMARTESİ GÜNLERİ CANLI MÜZİK PROGRAMLARI İLE DİKKAT ÇEKİYOR. PAZAR HARİÇ KALAN GÜNLERDE İSE ULAŞIMI KOLAY EN NEZİH MEYHANELERDEN BİRİ..

www.cypruszoom.com

41


mekan

Mekana gitmek için özellikle daha rahat konuşabileceğimiz; birazda haftanın yoğun iş temposunun ardından stres atabileceğimiz canlı müzik programı olmayan bir günü seçtik. Yolumuz kısa. İş sonrası 10 dakika bile sürmeden mekandayız. 3 ay öncesine kadar farklı bir isimle çalışan işletme, artık yeni bir isme, yeni bir tarza sahip. Gönyeli'de, Güzelyurt ana yolu üzerinde yer alan mekana park problemi yaşamadan gidip masamıza geçiyoruz. Öncelikle Johnnie Walker Black Label'imizi sipariş edip, masamıza gelecekleri bekliyoruz.

42 ZOOM

Her şey çok hızlı. Az önce bizi karşılayan servis elemanları, dakikalar içinde masamızı donatıyor. Kıbrıs meyhanelerinde görmeye alışkın olduğumuz tüm mezeler masada. Mevsim yeşillikleri, humus, iç badem, pancar, pastırma, yoğurt, cacık, artık neredeyse her gittiğimiz yerde masadaki yerini alan acılı ezme, gappar turşusu. Ne ararsanız masamızda mevcut. Hatta, şimdilerde popüler olan av hayvanlarından da mutlaka masaya geliyor. Aslına bakarsanız, daha çok talep edilirse masaya konan bir seçenek. Ama keyifli bir gece adına masamızda yok yok.


Bence şanslıyız. Zevkler ve renkler tartışılmazmış ama; iyiki müziksiz bir gecede buradayız. İşyerinde sürekli bir yarış halinde süren tempodan sonra böyle bir akşam, çölde bir vahada olmak gibi. Meyhanelerin prensi Johnnie Walker Black Label'ımızdan ilk yudumu alarak başladığımız gecenin devamı da güzel olacak kesin.. Masadakilere bakılırsa, daha önümüze gelmeyen seçeneklerimizde biz büyük bir haz verecek.

Küçük küçük mezelerden alıyoruz, ve kesinlikle bol bol yeşillik. İçtiğiniz içkinin kaliteli olması çok önemli. Yarına işde çok; bolca programda var. Dert değil; İskoçlar'ın dünyaya sunduğu en kaliteli marka olan Johnnie Walker Black Label ile ertesi gün nasıl olacak kaygısı olmadan keyfimize bakıyoruz. Her içki masasında olduğu gibi, muhabbette sınır yok. Hem keyifle içkimizi yudumluyor, hem de belli aralıklarla önümüze gelen ara sıcaklarında tadına bakıyoruz.

Bizim için sessiz bir gece. Yemekler güzel, fonda çalan müzik tam ayarında. Bu gün meyhane tadında herşey. Fırında mantar, ciğer, döş geldi. Şimdi sıra önümüze yeni konan karışık et tabağında. Tavuk köfte, şiş, pirzola, herşey ayarında. Kıbrıs insanı et yemeyi seviyor. Mekanın genç işletmecisi Egemen Yenice, bu detaya takılmış. "17 soğuk, 11 sıcak, 4 kebap çeşidimiz var. Biz meze fikrinden çok, bize gelenin daha daha fazla et yemesini çaba gösteriyoruz." diyen Yenice, başka yerde

www.cypruszoom.com

43


haber

44 ZOOM

yaşadığı tecrübelerin et yemeye fırsat bulmadan insanların doyduğuna dikkat çekiyor. Bakış açısı güzel; haklılık payı çok. Az meze, çok et ve kararında içkimizi içip sohbet ediyoruz. Tabii bu bizim tercihimiz. İsteyen pazar haricinde hergün açık olan mekanda canlı müzik yapıla gecelerde de gelebilir. Mesela, çarşamba günleri Türkü Gecesi. Özgür Deniz ile Mehmet Abbas sahne alıyor. Cuma ve Cumartesi geceleri de canlı müzik programları var. Cuma akşamları, Nil Kırlangıç ve Barış Aksoy, cumartesi akşamları ise Çilem Şahan, Barış Aksoy mekanda canlı performans sergiliyorlar. Çok güzel bir gecenin ardından tatlılarımız geliyor. Az kalsın yazmayı unutuyordum. Cuma geceleri ev yapımı ekmek kadıyıfı, hem gecenin hem de tüm haftanın favorisi. Bir diğer önemli ayrıntı ise ekmek. Masasında ekmek olmaz ise ne yediğini bile anlamayan biz Türkler için mekanın ekmekleri de hatırlayabilecekleri kadar güzel. Masaya gelen ekmekleri kendilerinin pişirdiğini söyleyen Egemen Yenice, yemekte de, ekmekte de, eğlence de farklı olduklarını belirtiyor. Haksız da değil. Yoğun iş temposunun ardından, keyifli bir gece geçirdik. Yediklerimiz lezzetli, mekan gelmeye değer. Siz de yakınlarda iseniz, Lefkoşa'da nezih bir meyhane sizi bekliyor. Test edip denenmiştir. Bilginize...


Altın Anlar

Reha Arar; eseri Hanımellerin ne Küçük Meyha

90001 8 9 694851

alıcıdan Aygen ErsYe ekler Denenmiş m

n Gurme'deer Özel Tarifl

ilmezi erin vazgeçle r oldu? Lüks menülza pü po an m Havyar; ne

ve

ŞUBAT sayısı Kıbrıs'ta bayilerde

yıl:4 sayı:41


doga

BagIrtlak Pterocles orientalis HüseyinYorgancı

AY İÇİNDE VURULAN; KIBRISLILAR'IN BURDALLA, YA DA BARDAL↘ GEÇTİĞİMİZ YA ADIYLA BİLDİKLERİ BAĞIRTLAK KUŞU, 70'Lİ YILLARA KADAR MESERYA'DA ÜREYEN BİR TÜRDÜ. BUGÜN ADA'DA İZİNE ENDER OLARAK RASTLANIYOR...

46 ZOOM


G

eçtiğimiz ay içinde Kıbrıs gazetelerinde vurulmuş Bağırtlak kuşu fotoğrafları ve haberlerini okuduk. Birçok insanımızın bu kuşun adını ilk kez duyduklarını ve daha önce böyle bir kuş görmediklerini söylemeleri üzerine bu yazıyı yazma ihtiyacı hissettim. Bağırtlak (Yerel ad: Burdalla, ya da Bardalya); Batı Palearktik Bölgesi'ndeki en büyük Bağırtlak türüdür. Kuyruğu kısa, karnının tamamı siyahtır. Erkeğin başı açık gri, gıdısı turuncu, boğazı siyah, göğüs şeridi ince ve siyahtır. Dişinin göğsü siyah beneklidir; Göğsünün ve karnının arasında açık renkli bir kuşak bulunur. Uçuşta beyaz kanat örtüleri koyu renkli telekleri ve karnıyla güçlü bir kontrast oluşturur. Bozkır, yarı çöller, kurak ve taşlık alanlarda bulunur. Türkiye'de Orta Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da yayılmışlardır. Kıbrıs'ta yetmişli yıllara kadar Mesarya Bölgesi'nde üreyen bir popülasyon mevcuttu ve yöre halkı tarafından Burdalla adıyla bilinmekteydi. Günümüzde çok az sayıda kuşun varlığını sürdürdüğünü biliyoruz. Bağırtlaklar günlük su ihtiyacını gidermek için 40 hatta 60 km mesafelere uçabilirler. Küçük sürüler halinde suya inen kuşlar su içerken erkek kuşlar göğsünü suya sokar ve bir sünger gibi suyu tutma özelliğine sahip tüylerine emilen suyu civcivlerine götürürler. Bağırtlaklar yıllarca mevsimsel akan dereler ve bazı pınarlar sayesinde Ada'daki varlığını sürdürebilmişlerdir. Türkiye popülasyonu göç dönemlerinde Nisan ve Eylül-Kasım aylarında Kıbrıs'ı da kapsayacak şekilde Ortadoğu ve Sina Çölü Bölgesi'ne göç edebilirler. Ocak ayının ilk haftası Koruçam Bölgesi'nde 40 birey kuş fotoğrafçısı Birtan Gökeri tarafından görülmüş ve belgelenmiştir. Ayrıca Karpaz'da da görülmüş ancak bazı kuşlar bilinçsiz bazı avcılar tarafından vurulmuşlardır. Bu kuşların soğuk havanın etkisiyle geçici olarak yer değiştirmiş kuşlar olduğunu biliyoruz. Onlar bizim konuklarımızdır. Lütfen Bağırtlaklara zarar vermiyelim. Kaynaklar: TRAKUS ( Türkiyenin Anonim Kuşları Sitesi ) Birds Of Cyprus - David A.Bannerman and W.Mary Bannerman The Birds Of Cyprus -Peter Flint and Peter Stewart

www.cypruszoom.com

47


DERYABEYATLI

Sıcak Çikolata

Y

ılın ilk yazısında güzel şeyler yazmalı insan, aydınlık cümleler formüle etmeli, umudu yeniden tutuşturmalı satırlarında. 2015’e nasıl girersen öyle geçer diye bir inanışımız var ya hani, o misal. Yazı, yazarının bir nevi iç dökümü değil midir? Kendini tasviri, tuhaflıklarını aklaması, destek araması okuyucudan yana?

9. Sürekli özür dilemekten vazgeçin, özellikle duygularınız söz konusu ise. Duygular asla yanlış olamazlar. 10. Yol göstericiniz sevgi olsun. Her sorunun cevabı, her yanlışın doğrusu sevgidir, her zaman. 11. Büyümesi için zaman gereken şeyleri aceleyle sonuçlandırmaya çalışmayın. Sabır

16. Bugün’e minnet duyun. Sahip olamadığınız şeyleri düşünmek yerine, sahip olduklarınızla mutlu olmayı deneyin. 17. Hayatınızın nasıl göründüğü önemli değil, size nasıl hissettirdiği ile ilgilenin daha çok. Beğenmeyen beğenmesin, boş verin, siz beğenin yeter. 18. İçinizdeki çocuğu her gün dışarıya, oyun

ya, Sabır! 12. Vazgeçmek ile, bardağın taşması arasındaki farka dikkat edin, tanıyın. Bardağınız taştığı zaman gitmeyi bilin. 13. Sürekli düşündüğünüz o şehri artık ziyaret edin. Aklınıza düşmesinin bir nedeni var mutlaka. 14. Kendinize daha çok güvenin. Evet, yapabilirsiniz, denemeniz yeter. Yenilirseniz, baştan deneyin, şairin dediği gibi daha güzel yenilin. Ama ille da deneyin. Günün sonunda insan yaptıklarından fazla, yapmadıklarından pişmanlık duyuyor. 15. Olduğunuzu düşündüğünüz kişi olmaktan vazgeçin, böylece olmak istediğiniz kişi haline gelebilirsiniz.

oynamaya çağırın. Sıkı sıkı sarılın, sakın ha, kaybetmeyin onu. 19. Kendinize, kendiniz olmak için izin verin. Olmanız gerektiğini düşündüğünüz yere ulaşmak için insan üstü çaba göstermekten de vazgeçin. Olmuyorsa vardır bir sebebi, kimbilir, belki de şu an tam olarak olmanız gereken yerdesinizdir. 20. Paylaşın. Yarin yanağını değil de, ondan başka herşeyi paylaşın. Çoğalacaksınız, her anlamda...

Mutluluk dökülüyorsa kağıda, duramıyor yürekte, taşıyor demektir. Kulağı biraz tersten tutmak oldu ama, diyeceğim o ki: tüm sene bu böyle ola, mutluluk, umut, taşa döküle, hem okuyanda, hem yazanda. Shannon Kaiser, ‘Mind Body Green’ websitesinde, ‘mutlu yaşama’ dair 20 öğüt paylaşmış, yeni yıl kararları niyetine. Ben sıcak çikolata lezzetinde buldum, içine biraz da marsh mallow kattım, bu soğukta çok iyi geldi. Siz de tadar mısınız? 1. Size iyi gelmeyen şeylerden; ilişkiler, kişiler, olaylar, durumlar ya da şehirlerden vazgeçin. Koyverin gitsin, yerine daha güzeli gelecektir. 2. Alışkanlıklarınızı öylesine sürdürmek yerine, dikkatinizi yürekten yapmak istediğiniz şeylere yönlendirin. Azcık açın o yüreğin sesini. 3. Standardlarınızı yükseltin, unutmayın siz her şeyin en iyisine layıksınız, ama her şeyin! 4. Başkalarındaki kötü özelliklere odaklanmayın, onun yerine insanlarda iyi yönler arayın. Herkeste vardır mutlaka iyi bir kaç özellik, yapmayın! 5. Beğenmediğiniz bir durumu dile getirmekten çekinmeyin. Hayır demeyi öğrenin. Ortaya koyacağınız sınırlara karşınızdakiler saygı duyacaktır. 6. Aynaya bakın, sürekli bakın ve gördüğünüz yansımayı sevin. 7.Yeni birşey öğrenirken kendinize karşı anlayışlı olun, zaman verin. 8. Belirsizliği baştan kabullenin. Sonundan korkmak yerine, yolculuğun tadını çıkarmayı öğrenin.

48 ZOOM

Tüm hayallerinizin gerçekliğiniz olduğu bir yıl dilerim. Sevgiyle, umutla, mutlulukla.

4 Ocak 2014 Marsilya


haber

“Sadece bir gün, tüm yaşamınızı değiştirebilir” EN TERCİH EDİLEN ZİNCİRLERİNDEN SWİSS OTEL, ↘ DÜNYANIN RAFFLES VE FAİRMONT’DA GLOBAL WELLNESS DAY’E EVET DEDİ.

T

ürkiye’de Spa wellness sektörünün öncü ismi Belgin Aksoy’un “Sağlık hayatımızın en önemli konularından biri olduğu halde neden özel bir günü yok?”sorusundan hareketle, 2012 yılından bu yana kutlanan Global Wellness Day, 2015 yılından itibaren dünyanın 5 kıtasında 32 ülkede kutlanacak.

Dünya çapında “İyi Yaşam” bilincini artırmak amacıyla kendini iyi yaşama adamış gönüllüler tarafından oluşturulmuş sosyal bir proje olan Global Wellness Day, dünyanın en tercih edilen zincirlerinden SwissOtel, Raffles ve Fairmont otellerini kapsayan FRHI Hotels & Resorts’un 130 noktasında da kutlanacak. Global Wellness Day’in kurucusu Belgin Aksoy; “FRHI Hotels & Resorts’un da “İyi Yaşam” için attığımız bu büyük adımda bizlere destek vermesi ve bizzat Başkan Yardımcısı Andrew Gibson’un büyük katkısı, dünyada bu özel günün kutlanmasının hayatlarımızda ne büyük pozitif değişiklikler yaratacağını gösteriyor” dedi. Her yıl Haziran ayının ikinci Cumartesi günü kutlanan Global Wellness Day’in 4.’sü bu yıl 13 Haziran Cumartesi Bebek Parkı’nda, iyi yaşamı destekleyen etkinliklerle kutlanacak.

Global Wellness Day, bu yıl dünyanın 32 ülkesinde aynı anda kutlanacak 1. Belçika 2. Fransa 3. Avusturya 4. Portekiz 5. İtalya 6. Kıbrıs 7. Almanya 8. Çin 9. Sırbistan

10. İsviçre 11. Hindistan 12. Japonya 13. B.Arap Emirlikleri 14. Güney Afrika 15. ABD 16. Kanada

17. Karayipler 18.T urksCaicos Adaları 19. Avustralya 20. Türkiye 21. Rusya 22. Polonya 23.Fas 24. Uruguay

Global Wellness Day’in İçin Bilinçli Ve Daha İyi Yaşam 7 Manifestosu zı haline getireWellness’ı bir yaşam tar ında çok basit. Bu bilmek mümkün ve asl ess Day aşağıdaki sebeple Global Welln tmeyi hedefliyor. 7 basit adımı benimse ın hepsini uygulamak Önemli olanın adımlar ak sadece birkaçını değil, hemen başlayar dahil etmek olduğunu düzenli olarak hayata anlatmaya çalışıyor. Bugün; 1 saat yürü • Daha çok su iç • Plastik şişe kullanma • alarla beslen Toprağın sunduğu gıd • Bir iyilik yap • Aile yemeği ye • 22:00’da uyu •

25. Brazilya 26. Yunanistan 27. Vietnam 28. Malezya 29. Litvanya 30. Tayland 31. Singapur 32. Romanya

www.cypruszoom.com

49


!

Unutmanın Yaşı Yok

U

nutkanlığın yalnızca ileri yaşlarda değil gençler arasında da sıkça görülmeye başladı. Uzmanlar erken teşhis ve tedavinin yanı sıra bellek check-up yaptırmanın önemli olduğunu söylüyor. Depresyonun gençler ve yaşlılarda unutkanlık u nutkanlık riskini artırırken çoğunlukla sinsi seyreden bellek kaybı (unutkanlık) ve sebepleri hakkında merak edilen birçok sorunun yanıtını bu yazıda bulacaksınız. TOBB ETÜ Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Doç. Dr. Erdal Eroğlu, erken teşhis ve tedavinin yanı sıra bellek check-up yaptırmanın önemli olduğunu söylerken, konuya ilişkin merak edilen detaylara dikkat çekti. HAFIZA – BELLEK Hafıza (bellek), bir insanın ömrü boyunca yaşadığı ya da çeşitli yollardan öğrendiği bilgileri akılda tutabilme becerisidir. Hafıza, sadece çevre hakkında kazandığınız tecrübe ve bilgilerin depolanmasını değil, aynı zamanda gerek duyulduğunda bu bilgilerin geri çağrılmasını da sağlar.

BOZUKLUĞU, HASTALIKLAR, DEPRES↘ BESLENME YON, UYKUSUZLUK, VİTAMİN EKSİKLİĞİ, AKILLI TELEFON VE BİLGİSAYARLAR UNUTKANLIĞA DAVETİYE ÇIKARIYOR. HER UNUTKANLIK BUNAMA MIDIR? Unutkanlık, bilgi ve becerileri hafızaya kayıtlamada ya da hafızada depolanan bilgi ve tecrübelerin geri çağırılmasında yaşanan güçlükler olarak tanımlanabilir. Beynimizde yaklaşık elli milyar kadar hücre bulunur ve bu hücreler birbirleriyle çok sayıda bağlantı kurar. Duyu organlarımızla algıladığımız tüm bilgiler ve öğrendiklerimiz bu hücreler sayesinde kayıt ve gerektiğinde de bilginin geri çağrılması sağlanmaktadır. Genetik faktörler, kişinin yaşam tarzı, beslenme alışkanlıkları ve çevresel etmenler bir araya gelerek beynimizin yaşlanma sürecini belirler. Tüm organlarımızda olduğu gibi beynimiz de zaman içerisinde yaşlanır ve hücre kayıbına uğrar. Bu da bilişsel fonksiyonlarımızın eskisi gibi güçlü olmasını engeller. Ancak bilgi ve beceriler sürekli yenilendiğinde ve tekrarlandığında hafızada

Bellek bozukluğunun erken dönemlerinde önce basit şeyler (isimleri hatırlamada zorlanma, evde ya da işyerinde koyduğu eşyalarını arama gibi ) unutulmaya başlar.

50 ZOOM

kalması ve hatırlanması daha kolay olur. Aksi takdirde kullanılmayan bilgiler bellekten silinir.Unutkanlıklar kişinin günlük yaşam aktivitelerini, kişinin performansını ve sosyabilitesini bozmadığı sürece büyük bir sorun yaratmaz. Bunlardan birisinde aksama olduğunda sorunlar başlar ve mutlaka tedavi edilmesi gerekir. Unutkanlık genelde ileri yaşın sorunları olarak görülse de günümüzde artık genç nüfusta da unutkanlıklar artış göstermektedir. Her unutkanlık bunama anlamına gelmez. Unutkanlığın yanında diğer bilişsel fonksiyonlarımızın (öğrenme, oriantasyon, lisan fonksiyonları, kişilik değişiklikleri gibi) en az bir tanesinde daha bozukluk olmalı ve bu bozukluklar hastanın sosyal ve iş hayatını etkileyebilecek kadar şiddetli olmalıdır.


haber

DEPRESYON VE UNUTKANLIK Depresyon hem gençlerde hem de yaşlılarda unutkanlığa yol açan önemli nedenlerden birisidir. Tıp dilinde depresif psödodemans (depresyona bağlı yalancı demans) olarak adlandırılmaktadır. Bazen zaman içerisinde demansa depresyon da ilave olabilir. Depresyon, bilişsel fonksiyonlarda hafif bozukluklara yol açabileceği gibi ciddi düzeylerde de etkileyebilir. Depresyon erken tespit edilip tedavi edildiğinde “depresyona bağlı yalancı demans” da düzelmektedir. Yaşla beraber mutluluk hormonu denilen “seratonin” azalmaktadır. Bu nedenle “depresif yalancı demanslar” yaşlılarda daha fazla görülmektedir. Mutlu bir şekilde yaşayan ve depresyondan uzak duran hastalarda unutkanlık daha az ortaya çıkmaktadır. Uzun süre depresyonda kalan ve tedavi edilmeyenlerde yaşamın ileriki yıllarında Alzheimer hastalığına yakalanma riskleri artmaktadır. Yani depresyon Alzheimer hastalığı için risk teşkil etmektedir. Hatta uzun süre “depresif yalancı demans” nedeniyle takip edilen hastaların yaklaşık %10-15’i kalıcı demansa dönüşebilmektedir. Bu nedenle depresyonun tanısı konulduktan sonra hemen etkili tedaviye başlanmalıdır. “Depresyona bağlı yalancı demanslı hastalar”, kendileri doktora giderken, Alzheimer gibi demansı olanlar yakınları tarafından doktora götürülür. Depresif hastalar unutkanlıklarını abartılı gösterirler ve doktorun sorularına cevap verirken gayret göstermezler ve genelde “bilmiyorum” kelimesini çok kullanırlar. Oysa gerçek demansı olan hastalar sorulara doğru cevap verebilmek için olağanüstü gayret gösterirler.

BİLGİSAYAR VE AKILLI TELEFONLAR Genç nüfusta unutkanlığa yol açan nedenlerin tamamı ileri yaşlarda da unutkanlığa yol açabilir. Ancak, sadece ileri yaşlarda görülen ve unutkanlığa yol açan bazı hastalıklar (Alzheimer hastalığı, frontotemporal demans gibi) genç yaşlarda unutkanlığa yol açmaz. Genç nüfusta en sık unutkanlığa yol açan nedenler; depresyon, anksiyete, yoğunluk, stres, kaygılar, gerekli/gereksiz birçok uyaran ve bilgiye maruz kalma, uyku bozuklukları, vitamin B12, Folik asit, D3 vitamin eksiklikleri, tiroid hormon bozuklukları, kafa travmaları, düzensiz yaşam tarzı, yanlış beslenme alışkanlıkları ve çevresel toksik maddelere maruz kalma sayılabilir. Ayrıca bilgisayar ve akıllı telefonlar gibi teknolojiler de bellek fonksiyonlarımızın tembelliğine yol açar. Yaşlılarda ise daha çok; Alzheimer hastalığı, vasküler (damarsal) nedenli unutkanlıklar, Lewy cisimcikli demans (bunama), parkinson hastalığı-demans kompleksi gibi nedenler bellek fonksiyonlarında bozukluğa neden olduğu gibi, gençlerde unutkanlığa neden olan faktörler de yaşlılarda hafıza bozukluklarına neden olabileceği unutulmamalı.

UNUTKANLIK CHECK-UP’I Bellek fonksiyonlarımızın normal olduğunu düşünsek bile unutkanlık check-up yaptırmamızda büyük yarar vardır. Bellek check-up yaptırıldığında, normal bellek performans ölçümü yapılmış olacaktır ve bu da ileride oluşabilecek bellek bozuklukları için referans olacaktır. Bazen de unutkanlık check-up'ı ile olası bellek bozukluğunun erken safhaları yakalanabilmektedir. Hangi yaşta olursanız olun ve özellikle 50 yaş üstündeki insanların unutkanlık check-up'ı yaptırmasında büyük fayda vardır. Bilindiği üzere 65-85 yaş arası bunama riski her 5 yılda bir iki katına çıkmaktadır. Unutmayınız ki, Alzheimer hastalığı gibi nörodejeneratif bunamalarda unutkanlık belirtisi ortaya çıkmadan yaklaşık 10-15 yıl önce beyinde değişiklikler başlamaktadır. Ancak unutkanlık check-up’ı ile erken dönemde silik de olsa bazı bulgulara tespit edilebilmektedir. Unutkanlık check-up’ı ile kişilerin ruhsal durumu, oriantasyonu, bellek fonksiyonları, anlama, kavrama, algılama, bilgileri öğrenme ve hatırlayabilme fonksiyonları tespit edilebilmektedir. Bunun yanında kan tetkikleriyle vücutta eksikbozuk olan ve unutkanlığa yol açan parametreler ortaya konuluyor, beyin görüntüleme (Beyin MRI) ve EEG (Elektroensefalografi) ile de beyinde olabilecek anatomik ve fonksiyonel bozuklukların varlığı ya da yokluğu belirleniyor.

SİNSİCE İLERLER Bu her zaman için mümkün olmaz. Bellek bozukluğu bazen sinsi başlar ve erken dönemlerde hasta ve yakınları tarafından kolayca fark edilmeyebilir. Bellek bozukluğunun erken fark edilmesi önemlidir, çünkü bazı bellek bozukluklarının tedavisi mümkündür ve erken tespit edildiğinde tedaviye erken başlanılabilir. Bellek bozukluğunun erken dönemlerinde önce basit şeyler (isimleri hatırlamada zorlanma, evde ya da işyerinde koyduğu eşyalarını arama gibi ) unutulmaya başlar. Ancak, unutkanlık ve diğer bilişsel fonksiyonlardaki bozulma günlük yaşam aktivitelerini bozmaya başladığında ya da performansı düşmeye başladığında önem kazanır.

Gençlerde unutkanlığa neden olan faktörler de yaşlılarda hafıza bozukluklarına neden olabileceği unutulmamalı.

www.cypruszoom.com

51


gezi

Burcunuza Göre Yemek Haritanız Burcunuzun yemek tercihlerinizi etkilediğini biliyor muydunuz? Farklı araştırmalarıyla Türkiye’nin yemek alışkanlıklarına ışık tutan Yemeksepeti, bu kez de astrolojinin gizemli dünyasına göz kırpıyor. Veritabanındaki 2,7 milyondan fazla kullanıcı içinde doğum günü tarihlerini paylaşmayı seçenlerin siparişlerini analiz eden Yemeksepeti ekibi, sonuçları yılların tecrübesini de katarak yorumladı. Ortaya burçlara göre hazırlanmış bir yemek rehberi çıktı. Şimdi yıldız haritanıza göre yemek rehberinizle tanışma vakti!

Koç

Boğa

Deniz ürünleri, meze, kahvaltı Öncü ve maceraperest ruhlu Koç burçları kahvaltıda sucuklu yumurtaya, fasılda mezeye öncülük eder. Denizden babaları çıksa yerler

Yengeç

İkizler Börek, sandviç, zeytinyağlı Canlı, sempatik ve konuşkan İkizler burçları, tam altın günü insanlarıdır. Gelsin sohbet, gitsin sandviçler, börekler, yaklaşsın zeytinyağlılar.

Çorba, kebap, salata Uyumlu Boğa burçları tam bir ‘günün menüsü’ insanlarıdır. Çorba-kebapsalata Boğalar için Metin-Ali-Feyyaz kadar güzel bir üçlemedir.

Aslan Et yemekleri, sandviç, light yemekler Yengeç demek kırılgan bir kalp ve hassas bir mide demek. Bu yüzden sandviçler, light ürünler ve yağsız et yemekleri Yengeçlerin masadan yan yan kaçmalarına engel olabilir.

52 ZOOM

Çiğ köfte, döner, mantı Aslan burcu olmak etobur olmayı gerektirdiğinden; mantı için Kayseri’ye, çiğ köfte için Urfa’ya ve döner için Bursa’ya gidebilirler.


Akrep Börek, pilav, sushi “Ben yediğimi her halükarda yakarım!” diyen tutkulu Akrepler, patatesli böreğe ve pilava tapar; sushi’yi de içinde az pilav var diye severler.

Kova

Sushi, pizza, deniz ürünleri Sanatsal Kova burçları kendi huylarını bilir. Elit takılırlar. Pide yerine pizza, pilav üstü yerine sushi yerler. Ama raku-balık dendi mi dayanamazlar.

Balık

Börek, noodle, pilav Balık burçları inişli çıkışlı ruh halleriyle, karbonhidratların getirdiği mutluluk sayesinde başa çıkarlar. Anne pilavı, su böreği ve deniz mahsullü noodle severler.

Terazi Burger, vegan, deniz ürünleri Terazi denge demektir; ama mutfakta değil! Çünkü vegan beslenmeyi destekleseler de çaktırmadan burger ve deniz ürünlerine göz kırparlar.

Başak Döner, tavuk, tost Titiz Başak burçları yemek konusunda titizlenmezler. Pratiklik hayat kurtarır. Başak burçlarına dayayın salçalı tostu, körili tavuğu, pilav üstü döneri.

Yay

Ev yemekleri, vejetaryen, sos Bir Yay burcunu kendinize bağlamak istiyorsanız, onu vejetaryen seçenekler ve farklı soslarla hazırlanan ev yemekleriyle tavlayın.

Oğlak Kebap, lahmacun, pide Sabır küpü Oğlak burcu, yemekte de tercihini hazırlığı sabır isteyen seçeneklerden yana kullanır. Kebap, lahmacun, pide dendi mi zılgıtlı halay çekebilir.

www.cypruszoom.com

53


Depresyon Satın Alma İsteğini Artırıyor

D

epresyon, satın alma isteğini artırıyor. Çoğu zaman üzüntü, yalnızlık, kızgınlık ve engellenme gibi olumsuz duygular, satın almada artışa neden oluyor. Hastalar aldıkları eşyaların büyük kısmını paketinden bile çıkarmıyor, saklıyor. İstanbul Üniversitesi Psikiyatri Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi ve Humanite Psikiyatri Tıp Merkezi Direktörü Prof. Dr. Sedat Özkan, alışveriş takıntısı hakkında bilgi verdi:

54 ZOOM

Psikiyatri Literatürü'nde 1900'lü yılların başında 'Oniomania' olarak tanımlanmış olan bu bozukluk, son yıllarda 'kompulsif alışveriş' şeklinde de ele alınmış. Belirtiler; sürekli zihinsel uğraşı, satın alma düşüncesi veya eyleminin belirgin bir huzursuzluğa yol açmasıdır. Sosyal İlişkileri Bozar Kompulsif satın alma, çoğu zaman hatırı sayılır borçlara, aile ve evlilik ilişkilerinde kopmaya, hatta yasal zorluklara

yol açmaktadır. Satın alma eyleminin peşinden suçluluk duygusu, utanç ve sıkıntı gelir. Hastalar aldıkları eşyaların büyük kısmını paketinden bile çıkarmaz. Genellikle aldıklarını gizleme eğilimindedirler. Bu nedenle sık sık yalana başvururlar. Kadınlarda Daha Sık Görülür Takıntının toplumda yüzde 2 ile 16 arası bir sıklıkta görüldüğü ve hastaların çoğunun kadın olduğu ortaya çıktı. Kadınlar genelde elbise, kozmetik eşya ve


haber

mücevhere karşı takıntılı bir ilgi duymakta, erkekler ise daha çok elektronik eşyaları tercih ediyor. Depresyonla Satın Alma Davranışı Arasında Güçlü Bir İlişki Var Yapılan çalışmalar, satın almanın psikiyatrik rahatsızlıklarla ilişkili olduğunu gösteriyor. Depresyon gibi duygulanımlar, kişilerin satın almaya yatkınlıklarını artırıyor. Çoğu zaman üzüntü, yalnızlık, kızgınlık ve engellenme gibi olumsuz duygular satın almada artışa neden oluyor. Ergenliğin Son Döneminde Başlar Hastalığın başlangıcı geç ergenlik ve erişkinlik dönemine rastlamakla birlikte, tam olarak yerleşmesi birkaç yılı alabilmektedir. Ergenlik döneminde görülmesi nadirdir. Modayı Çok Sık Takip Ediyorlar Alışveriş takıntısı, daha çok dürtü düzeyinde ele alınan bir rahatsızlık. Satın almada davranışların karşı konulamazlığı ve denetlenemezliği, OKB'deki gereksiz, aşırı ve istenmeyen ritüelleri hatırlatır. Ancak, denetlenemeyen satın alma davranışı sergileyenlerin, marka takıntısında çok görmediğimiz şekilde, adeta ilgili davranış öncesi aşerme yaşamakta ve davranış ortaya çıktığı andan itibaren bir hoşnutlukla karşılaşmaktadırlar. Bunların yanı sıra, yeniliklerin farkında olmak, son modayı takip etmek, pazarlıkla en uygun fiyatı elde ettiğine inanmak genelde bu tip kişilerde kendine olan güveni arttırır. Boşluk Duygusuna Karşı Savunma Psikodinamik açıdan bakıldığında, satın alma; narsistlik, zedelenme, psikolojik bağımlılık, öfke, utanç ve umutsuzluk gibi olumsuz duygular, boşluk ve yetersizlik hissi gibi çeşitli olgulara karşı bir savunma olarak işlev görür. Satın alma ya da paranın bir tür takıntı haline gelmesinde sadece biyolojik ya da psikolojik etmenler değil, içinde yaşadığımız toplumun bu davranışa bakış açısı da rol oynar.

KIBRIS’TA ALIŞVERIŞ TUTKUNLARININ SEBEBLERINI BILMEDEN YAPTIKLARI EYLEMIN ASLINDA BIR NEDENI OLDUĞU ORTAYA ÇIKTI. UZMANLARA GÖRE, DEPRESYON SATIN ALMA ISTEĞINI ARTIRIYOR. ÇOĞU ZAMAN ÜZÜNTÜ, YALNIZLIK, KIZGINLIK VE ENGELLENME GIBI OLUMSUZ DUYGULAR, SATIN ALMADA ARTIŞA NEDEN OLUYOR.

Özgüven Eksikliğini Bastırmak İçin Alışveriş Yapıyorlar Satın alma davranışının gelişiminde temel kabuller, ebeveynlerden birinin küçük yaşta kaybı, fiziksel yoksunluklar bulunabilir. Bazen özgüven eksikliği olarak özetlenebilecek bir görünümle karşımıza çıkar. Kişi, benlik algısını arttırmak için özellikle bazı nesneleri alma ihtiyacı duyabilir. Belirli bir konuyla ilgili nesneleri kompulsif şekilde alarak, o konu hakkında yeterli oldukları duygusunu yaşayabilirler.

www.cypruszoom.com

55


Uzakları Keşfetmek İsteyenleri Bekliyor NurEmiroğlu

Nur Emiroğlu

P

eru Güney Amerika'nın üçüncü büyük ülkesi. Büyük Okyanus kıyılarından And Dağları'na kadar uzanan 1 milyon 285 bin 216 km karelik ülke. Bugüne kadar yaptığım uzaklara yolculukların en adrenalini yüksek olanı. Uzakları keşfetmeği isteyenlere hiç düşünmeden gidilmesi gereken yer derim. Peru' nun halen konuşulmakta olan

56 ZOOM

Keçuva dilindeki kelime anlamı "Bolluk ülkesi". Ülkede üç dil konuşuluyor: İspanyolca, Keçuva ve Aymara. Bu geniş topraklarda insan yerleşimi 10 bin yıl öncesine kadar dayanıyor. Gelip geçen çeşitli kültürlerden sonra 1438'de siyasal birliği ise İnkalar sağlıyor. 1543'te İsapanyol sömürgesi olana dek İnka’lar Cuzco merkez olmak üzere, bugünkü Bolivya, Şili, Ekvador, Kuzey

Arjantin de egemen olan tek güç. Ancak bu süreçte ülkenin engin yeraltı kaynakları hep başkalarına yaramış. Sömürgecilikle birlikte yerli köle emeği de gelişince ve kendi insanlarının da sömürülmesini engelleyememişler. Diğer Güney Amerika ülkeleri, sömürgelere karşı 1810'dan itibaren bağımsızlık mücadelesi verme çalışmalarına karşılık, Peru'da İspanyol yönetimine karşı hiç bir


gezi

KEÇUVA DİLİNDE "BOLLUK ÜLKESİ" ANLAMINA GELEN PERU, MİSTİK BİR UYGARLIKTAN GERİDE KALAN KALINTILARI İLE BİR DÜNYA MİRASI. GEÇMİŞTE YAPIKLARI İLE BUGÜNÜN BİLİM ADAMLARININ BİLE ÇÖZEMEDİĞİ BİRÇOK GİZEME İMZA ATAN İNKALAR'IN ÜLKESİ TARİH VE KÜLTÜR TUTKUNLARINI BEKLİYOR...

Antik şehrin en önemli özelliği, İnka taş işçiliğinin en mükemmel örneklerini barındırması. Yağmur ormanları içindeki bu “kayıp kent” 24.7.1911'de Amerika'lı kaşif H. Bingham tarafından İnka direnişinin son kalesi Vilcabamba'yı ararken bulunmuş.

direniş baş göstermemiş. Arjantinli General Jose de San Martin'in Lima'yı ele geçirmesiyle 1821 de Peru, bağımsızlığını ilan etmiş, daha sonra da Simon Bolivar İspanyollar'ı yenilgiye uğratarak 1824'de sömürge yönetimine son vermiş... İnişli çıkışlı, darbeli, askeri yönetimli, gerilla savaşlı geçen yıllardan sonra 2011'de seçimle, oyların yüzde 51.5 ini alan Ollanta

Humala ise bu günkü devlet başkanı... Kısaca özetlediğim bu sürecin tarihsel, siyasal, ekonomik olarak nasıl bugünleri bulduğunu merak ederseniz, size Eduardo Galliano'nun "Latin Amerika'nın Kesilen Damarları" kitabını şiddetle öneririm... 15 yy'dan beri dünyanın en bereketli topraklarında neler, neler olmuş? Açıkçası bu çarpıcı kitabın, bazı bölümleri bana günümüz Türkiye‘sinde yaşa-

nanları da çağrıştırmadı değil... Bu onbir günlük muhteşem seyahatı anlatmadan önce tarihinden çok kısa da olsa bahsetmezsem olmaz diye düşündüm. Şimdi gelelim yolculuğumuza, benim vazgeçemediğim Fest Travel ile yine yollara düştük. Amsterdam üzerinden Lima hayli uzun bir uçuştu, ama her şeyiyle değdi doğrusu.

www.cypruszoom.com

57


Bir çok deprem geçirdiğinden bugün Lima‘da çok az tarihsel yapı kalmış. Başpiskoposluk Sarayı, Katedral, Tagle Kulesi Sarayı bunlardan başlıcaları.

LİMA İlk durağımız Lima. Unesco Dünya Mirasi listesine bulunan Eski Lima, Başkent. 1535'te Fransisco Pizarro tarafından kurulmuş. Denizden falezlerle ayrılmış, denizden 156 metre yüksekte. Eski Lima 16 yy'da İspanyollar tarafından kurulmuş. 17. yy'da ise etrafı çepeçevre surlarla çevrilmiş, 19. yy'da ise büyük bölümü yıkılmış. Bir çok deprem geçirdiğinden, bugün Lima‘da çok az tarihsel yapı kalmış. Başpiskoposluk Sarayı, Katedral, Tagle Kulesi Sarayı bunlardan başlıcaları. Bu yapılar ampir uslupta. Güneydoğu ve batıya doğru ise geniş caddeleri, yüksek binalarıyla modern yeni bir Lima var. Ülke sanayi üretiminin beşte üçünü Lima karşılıyor... İNKA ‘LARIN BAŞKENTİ CUZCO İkinci durağımız yine Unesco Dünya Mirası listesine yer alan, hem İnka medeniyetini hem de ispanyol coloniel dönemini hissederek yaşa-

58 ZOOM

dığımız, İnka'ların başkenti Cuzco, gerçekten çarpıcı ve güzel. Kent, 12. yy'da İlk İnka, güneşin oğlu Manco Capac tarafından kurulmuş. "Dünyanın Göbeği" anlamına geliyor. Cuzco, dar sokakları, koloniyel binaları, meydanı, katedrali, çok güzel otelleri, lezzetli yemekleri, küçük sanat galerileri , gümüş takıcıları ile, 3326 metre yükseklikte kartal yuvası gibi ama gerçekten “Dünya Mirası” olmayı haketmiş bir şehir Cuzco.

Görüntülemeye çalıştığım, binaların alt kısımlarındaki taş işçiliği ise İnka'lardan miraskalmış. İspanyollar binaların temelleri ve çok özel taş işçiliğini yok etmeden, kendi koloniyel yapılarını bunların üzerlerine kondurmuşlar. Hayli büyük olan bu taşların aralarında herhangi bir madde yok. Taşlar birbirlerine sanki lego yapar gibi tutturulmuşlar, depremlere rağmen de yüzyıllardır hâlâ ayaktalar ... Cuzco'nun yakın çevresinde aşağıdaki eski yerleşim yerleri bulunuyor... Sacsayhuaman, İnka'ların "Güneş Evi" olarak adlandırılan, harç kullanılmadan en ağır taşın 125 ton olduğu bir kale- şehir kalıntısı. Ollantaytambo, askeri, dinsel, toplumsal ve tarımsal olarak dönemin


haber yönetim merkezi. Şu an ise yaşayan bir müze konumunda. Pisac kasabası ise dokumacılık ve seramik sanatlarında ileri gitmiş, halen yerel pazarlarıyla ünlü ünlü bir turistik merkez. MACHU PİCCHU Ve gezimizin en heyecanladırıcı dört noktasından bence en öne çıkan yere gitmek üzere tren ile yola koyulduk, ve de merakla beklediğimiz Machu Picchu'ya geldik. Cuzco' dan trenle yaklaşık 2 saat süren yolculuğumuzun sonunda, Machu Picchu öncesi kalacağımız kasabaya ulaştık. Etrafımızda dağlar yükselmiş, yağmur ormanları içindeyiz. Görülesi zenginlikte, birbirinden güzel devasa bitkiler ve ağaçlar arasında bir gece konaklayacagız. Sabah erken saatte minibüslerle Machu Picchu için yola koyulduk. Yaklaşık 12 kilometrelik yolun sonundaki rakım tabelası ve 3500 metreyi gösteriyordu!.. Ama geldiğimiz bu noktadan sonrası yaya gerçekleşecek ve ilginç olan şu ki; Machu Picchu için yaya olarak dağların arasında inişe geçtik ve 2350 metreye indik. Böylece de Machu Picchu' ya çıktık sözünün, yanlış olduğunu da öğrenmiş olduk Çünkü çıkılmıyor, iniliyor bu eski, büyüleyici şehre... Antik şehrin en önemli özelliği, İnka taş işçiliğinin en mükemmel örneklerini barındırması. Yağmur ormanları içindeki bu “kayıp kent” 24.7.1911'de Amerika'lı kaşif H. Bingham tarafından İnka direnişinin son kalesi Vilcabamba'yı ararken bulunmuş. İspanyollar'ın uzun zaman arayıp, bulamadıkları And Dağları'nın tepesindeki Machu Picchu'ya ulaşmış şanslı kaşif.

Uzun yıllar gizli kalmış bu kentin büyük olasılıkla dini ve törensel amaçlarla inşa edildiği düşünülüyor. Kentteki yapılar, büyük taş bloklarının çok muntazam bir biçimde birbirlerine eklenmesiyle meydana getirilmiş. Diğer İnka şehirleri inanılmaz yöntemlerle taşların inşaat bölgesine başka yerlerden

taşınmasıyla oluşturulmasına rağmen bu kentteki yapılar tamamen bölgede bulunan yerel taşların yontulmasıyla gerçekleştirilmiş. Kentin İki bölümü var: Tarım yapılan teraslar ve rahiplerin yaşadığı düşünülen tapınak bölümleri. Kentte çok sayıda mumyalanmış cesette bulunmuş, ilk araştırmacılar mumyaların

www.cypruszoom.com

59


Paracas'覺 繹nemli k覺lan Nasca 癟izgileri.

60 ZOOM


Ballestas Adaları.

çoğunun kadın olduğunu söylemiş ve efsanevi "Güneş Rahibeleri"nin yaşadığı yer olarak düşünülmüş. Fakat son yıllardaki süren araştırmalar sonunda, erkek oranının da kadın oranına eşit olduğu ortaya çıkmış. İnkalar 9 yy'da bu gölün kıyısına gelmişler. Ama önceden var olan Keçuva ve Aymara kültür ve dillerini de yok etmemişler. 17 yy'da Titicaca gölü kıyısında 3830 metre yükseklikte bulunan Puna yerleşim yeri oluşturulmuş. Puno'dan teknelerle Uros Saz Adaları'na hareket ettik. Şaşırtıcı bir yaşam şekli, başka bir dünya. Her şeyin sazdan imal edildiği (ev, tekne en önemlisi üzerinde yaşanacak ada) adalar. Zaman içinde üzerinde yaşadıkları Saz Ada çürümeye yüz tutunca orayı terk edip, yenisini inşa ediyorlar. Bir

Saz Ada'da okul olarak ayrılmış, her gün Puno'dan öğretmen geliyor, akşam dönüyor. Fotoğrafta da göreceğiniz saz tekneyi yapan ve belki de bu adaların bu kadar turistik olmasına sebep, Norveç'li arkeolog Thor Hyerdahl. Hyerdahl burada yapılan RA 2 adı verilen tekne ile Atlantik Okyanusu'nu aşmış. Buradan uçakla tekrar Lima'ya döndük. Ertesi gün otobüs ile dört saat süren bir yolculuk ile Paracas'a vardık. Lima'yı terk eder etmez, çölün ortasında yol aldık bu kadar saat. Okyanus, And dağları, yağmur ormanları ve çölüyle çok renkli, heyecanlandırıcı. PARACAS’TAYIZ Denizin kenarına kadar inen çöl, hemen kıyı ve uçsuz bucaksız okyanus ve yine çok güzel bir hotel. Paracas'tayız. Paracas'a gelmemizin nedeni, göreceğimiz son iki heyecanlı yere yakın oluşu. Bunlardan biri Nasca çizgiler, diğeri Ballestas Adaları. Öğle yemeğinden hemen sonra hepimizin heyecanla beklediği ve hava koşullarına

www.cypruszoom.com

61


göre her an iptal olabilen "Nasca Çizgileri" turumuz için yola koyulduk. Burası da Unesco Dünya Mirası Listesinde. Sırrı ise hala çözülememiş. Kısa bir karayolculuğundan sonra Pisco'ya varıyoruz. Ufak bir havaalanı Çesna (10) kişilik uçaklarla 1.5 saatlik uçuşumuz başladı. Uçakta bize sürekli bilgi veren bir kişi var çizgileri görebilmemiz için. Bu yolculuğun 20 dakikası oldukça heyecanlı oldu zira çizgileri görebilmemiz için sert bir şekilde, pike yaparak bir sağ tarafa yatarak sonra sol tarafa yatarak. Dönüşe geçtiğimiz anda hepimiz sersemlemiştik. And Dağları'nın eteklerindeki sadece uçakla gidilebilen , çölün ortasında yer alan ,sırrı da hala çözülmemiş bu çizgiler için, çeşitli varsayımlar var. Yapılış tarihi kesin değil. 50 yılını “Nasca Çizgilerini”kimlerin ve ne için çizdiğini anlamaya ve çözmeye adayan Alman Matematikçi Reiche'ye göre: bu çizgiler tarımsal amaçlı, kutsal olan güneşin hareketlerine göre düzenlenen astronomik bir takvim. Binlerce satan "Tanrıların Arabaları" kitabının yazarı olan Erich Von Daniken,

62 ZOOM

mükemmel düzgünlükteki bu çizgiler, uzaylılar için yapılan havaalanı çizgileridir demişti. Perulu arkeolog J.Isla ise 2002'de, su ve üretkenlik tanrılarına dua için yapılan tapınma ve adak yerleri diye tanımlamış. Tek gerçek, olansa yazıyı bilmeyen Nasca kültürünün matematik alanında oldukça ileri bir düzey yakalamış olması. Son gün sürat tekneleriyle Pasifik Okyanusu'na açılıp, yaklaşık 40 dakika gittikten sonra Ballestas Adaları'na ulaştık. Binlerce denizaslanı, penguen, pelikan ve o bölgeye özgü bir kuş olan kormoranlara ev sahipliği yapan bu adanın kıyılarında yunuslara ve hatta balinalara rastlamak da mümkün. Ada, burayı mekan tutmuş binlerce deniz kuşu nedeniyle “kuş gübresi” açısından da ciddi bir zenginlik kaynağı. Yine dört saatlik otobüs yolculuğundan sonra Lima Havaalanı'na ulaştık ve tarifsiz güzellikler geçen on bir günün de sonu geldi... Bir daha ki yolculuğa dek. Allahaısmarladık Peru.


Çocuklu aileler çocukları aynı odada konaklamak koşulu ile 12 yaşa kadar olan çocuklara yatak ücretsiz, kahvaltı ücreti ve yemek parası indirimli olacaktır. Grublarda sabah kahvaltısında taş fırında köy ekmeği yapımı ve herkese 1 ekmek. Herkes ekmeğini kendi yapacak.

Kıbrıs'ı Yaşayın

Otel içinde her 200 TL’lik harcamaya 50.00 TL indirim 15 kişilik grublarada 1 kişi ücretsiz

Nitovikla Hotel'den

Özel İndirimli

Kıbrıs usulü şinya ve harnıp dalında pişmiş “Kleftigo” mönüsü

Tatil Olanağı

Havuz başında mangalı siz yakınız, Dibek kahvesi yapımı

Sabah kahvaltısında dribidez bittasını siz yapın,öğrenin ve tatın

* Kişi başına yatak-kahvaltı *Kişi başına yarım Pansiyon *Çocuklar 12 yaşa kadar *Kahvaltı (çocuk) *Yemek (çocuk) *Mönü ücreti (Yetişkin)

60,00 TL 90,00 TL yatak-ücretisiz 15,00 TL 20,00 TL 30,00 TL

The Nitovikla Garden Hotel Bir CyproMare Tourism And Traiding Limited Kuruluşudur.

Mehmetcik(Kumyalı) / İskele K.Kıbrıs, Mersin-10 Turkey 0533 865 69 67 / 0533 834 48 68 / 375 61 20 Fax: 375 61 21 www.eco-turismo.it www.nitovikla.com info@nitovikla.com nitoviklahotelkarpaz@gmail.com

Kıbrıs’ın ilk ECO-BİO Oteli


Ayın Burcu Kova

(20 Ocak - 18 Şubat)

H

ayal güçleri sınırsız olmakla birlikte, düşünceleri bulundukları anın ötesinde, akılcı ve sezgiseldir. Kovalar dik kafalıdırlar. Kendilerini dinleyenlerin ne demek istediklerini anlamadıklarını sanırlar. Kovaları tanımlayan sözcük 'Biliyorum' dur. Kova burcu insanları sevecen tavırları ile tanınırlar. Bu kişiler bencil değildirler. Irk, cinsiyet ve sosyal durumuna bakmaksızın, herkesin ayni olanaklara sahip olmasını isterler. Modern görünüşlerine karşın, inatçı ve sabit fikirli olurlar. Onlara yaklaşmak çok zordur, çünkü ne kadar dostça davranırlarsa davransınlar, arada her zaman bir mesafe bırakırlar. Kişisel özgürlükleri onlar için o denli önemlidir ki, bu yüzden en yakın ilişkilerini kesip atabileceği gibi, yine özgürlükleri adına her türlü özveride bulunurlar. Bu yüzden kovalara aile yaşamı biraz zor gelir. Çoğu zaman yeni bir şeyler keşfetmek için uğraşıda bulunurlar. Belli ilkeleri sonuna dek savunmaları onları hiç rahatsız etmez. Kova Burcunu tanımlamak her zaman kolay değildir. Farklılığını karşısındaki kişiye hissettirmek onun için zor olsa da, onlar garip bir şekilde kovanın etkisinde kalırlar.

64 ZOOM

KOVA KOVA BURCU ERKEĞİ Bir Kova erkeğinin, aşıklardan beklenen davranışları göstereceğini hiç ummayın. Eğer böyle bir beklenti içindeyseniz, sizi bir dizi sarsıntı bekliyor demektir. Arkadaşlığa gelince, güvenilir bir arkadaşlıkta aradığınız her şeyi onda bulabilirsiniz. Kova erkeği herkesten hoşlanır. Herkes onun arkadaşıdır. Sizden hoşlanmıyormuş gibi davrandığı zaman oltaya takılmak üzeredir. Bir Kova erkeği, en değerli zamanlarını başkalarının duygularını anlamaya çalışarak geçirse de, kendi gerçek duygularını açıkça göstermek istemez. Kendi tepkileri ve niyetleri karışıktır ve sırf sizi yanıltma zevkini tatmin etmek için, onları öyle muhafaza etmeye çalışır. Bu adam gerek aşkta, gerekse arkadaşlıkta birçok garip tecrübeler geçirecek ve bunların her birini büyük bir dikkatle inceleyecektir. Tüm dikkatine rağmen o da aldatılabilir.

Pek Azı Bencildir O, bir grup adamıdır ve doğal olarak takım çalışmasına yatkındır. Spor oyunlarının kurallarını, onları sanki kendi icat etmiş gibi iyi anlar. Her insana belli ölçüde değer verir. Bir Kova erkeği için herkes özeldir. Kova erkeklerinin pek azı bencil ya da basittir. Sonsuza kadar araştıran Kova erkeği, kendisinden bir şey gizlendiğini hissederse , esrarı çözünceye kadar uğraşacaktır. Onun için, bulduğu şeyin keşfedilmeye değer olmasını sağlayın. Onu elde etmek isteyen bir kız, her şeyden önce biraz entrika çevirmeli. Açık bir kitap hiçbir zaman onun merakını uyandırmaz. Bir kadın onu umursamadığı ya da kendini ele vermediği zaman dikkat kesilecektir. Kapalı sayfalar onu çeker. Bu sayfalar ne kadar kapalıysa, onun dedektiflik içgüdüsünü uyandırmak için o kadar iyidir. Kova erkekler insanın içine dokunacak kadar kibar ve halim selim olabilirler. Ancak, yüzeydeki bu sakinliğin bir seraptan başka bir şey olmadığını unutmamak gerekir. Görünüşteki uysallığının da. O, bir kadının azıcık bir fırsatçılığını bile hoş görmeyecektir. Şayet sizin kendisini

istismar ettiğinizi hissedecek olursa, ne yapacağı belli olmayan bu Kovanın cazibesi öyle çabucak yok oluverir ki... O, bastığı yeri bilen, fazla erkekçe davranmayan, kabak tadı veren vaatler ve gözyaşıyla sulanmış suçlamalarla kendisini engellemeden, oraya buraya uçmasına göz yuman bir kadına hayranlık duyar. Kıskançlık onun harcı değildir. Size, güvenilmez olduğunuzu kanıtlayana kadar, güvenecektir. Doğal olarak güvenen bir insan olduğundan değil, yaptığı analitik incelemeler karakteriniz hakkında onu tatmin edici bilgileri verdiği için, yersiz kuşkulara ve sahip çıkma duygularına kapılmaz. Kendisi çok çok nadiren fiziksel sadakatsizlik yapacaktır. Çünkü genelde bütün seks konusu, ilginç olsa bile, onu sarmaz. Yalnızlık duygularından birine kapılıp sessiz rüyalarıyla başbaşa kalmayı tercih ettiği zamanlar ona kırılmayın. Ruhsal inzivasından daha sıcak ve müşfik duygularla çıkarak rüyalarını paylaşmak için size dönecektir. Onun yüreğini ısıtan her şeyin de kesinlikle desteklenmesi gerekebilir.


KOVA BURCU KADINI Bir Kova kadınını çekici kılan, onu tanımanın imkansız gibi görünmesidir. Tabii bu durum Kova Kızına gizemli bir çekicilik kazandırıyor. Fakat, sadece bilmece çözmekten hoşlananlar için... Bu kızların ne zaman ne yapacağını anlamak neredeyse imkansız gibidir. O, zamanın dışında yaşarmış gibi haliyle (Gerçekten de zamanın ötesinde yaşar) çoğu zaman sizin bulunduğunuz zamana uyum sağlayamaz. Tabii bunun sonucunda da anlaşılmaz, aykırı ve çılgın gibi tanımların yakıştırılmasıyla karşı karşıya kalır. Aslında o ne bir çılgın, ne de aykırı biridir. Sadece çok zekidir. Fakat zekası bilinen kavramların ötesini araştırdığı için de anlaşılması zordur. İşin ilginç tarafı Kova Kızları da sizi anlayamayacaktır! Bir Kova Kızı aşık olduğu zaman, bütün diğer sabit burçların yani Boğa, Akrep ve Aslanların sadakatine sahiptir. Fakat, sadece aşık olduğu sürece... Zira aklı böylesine zamanın ötesine taşan bir Kova Kızının size aşık olarak kalmasını sağlayabilmek gerçekten zor bir iştir. Bir defa özgürlüğüne sınırsız ölçüde düşkündür. Üstelik size olan aşkı, onun başka konulara sevgi duymasına engel değildir.

Sakın Ona Baskı Yapmayın Çünkü, öğreneceği, ilgileneceği o kadar çok çeşitli konu vardır ki, aslında bütün bunların arasında size aşık olması ve vakit ayırması, onun size olan ilgisinin derecesini gösterir. Yani bir Kova Kızı size zamanının büyük bir bölümünü ayırıyorsa, gerçekten aşık olmuş demektir. Sakın ona baskı yapmayın ve arkadaşlarıyla birlikte yaptığı organizasyonlara engel olmaya kalkışmayın. Şayet onu seçim yapmak zorunda bırakacak olursanız, ne kadar aşık olursa olsun, özgürlüğünü seçmekte bir an bile tereddüt etmeyecektir. Bir Kova Kızının davranışlarına bakarak onu hemen sevgisiz-

likle suçlayabilirsiniz. Fakat, durum hiç de sandığınız gibi değildir. Hatta zodyakın en müthiş sevgisiyle dolu yegane burcudur. Fakat, diğer burçlardan farklı olarak onun sevgisi o derece yoğun, o derece güçlü ve o derece bütün dünyayı kaplayacak kadar büyüktür ki, tek bir şeye yöneltemez. O sevgisiyle bütün dünyayı kucaklar. Tabii siz de bunun içindesiniz. Kova Kızlarından tipik bir eş ya da anne olmasını beklemek yanılgısına sakın düşmeyin. Zira onun için yemek yapmaktan çok daha önemli işler vardır. Tabii bütün bunlarla birlikte bir Kova Kızı için kimse iyi bir ev sahibi olmadığını söyleyemez. Evinde verdiği davetlerde hayal edemeyeceğiniz bir servisle karşılaşabilirsiniz. Diğer anneler gibi hayatını çocuklarına atfetmeyecektir belki fakat, çocuklarının geleceğini öylesine düşünüp planlar ve yönlendirir ki, hiçbir anne onunla yarışamaz. Ve bütün bunların yanısıra kendi zevklerine, hobilerine, arkadaşlarına da zaman ayırmayı bilir. Bütün bunlara karşılık çocuğun kendi ayakları üzerinde durmasını, sorunlarıyla kendisinin başa çıkmasını ve kararlarının sorumluluğunu üstlenmesini de isteyecektir. Tabii bunun için de hiç ilgilenmiyormuş gibi bir izlenim yaratacaktır. Ama bu izlenimizin sadece bir yanılgıdan öte olmadığını bilmelisiniz. Elbette ki, onun bu ilgisi çocukların kendi işlerini görmeye başladıkları zamana kadardır. Tabii bütün bunlar Satürn etkisinin güçlü olduğu Kova Kızları için geçerlidir. Bir de Uranüs etkisinde olanlar vardır. Fakat, buluşların ve yeniliklerin gezegeni Uranüs altındaki bir Kova Kızında da bundan daha fazla bir davranış göremezsiniz. Sadece evinden biraz daha uzak, biraz daha aktif ve biraz daha sıradışı olacaktır, o kadar. Zira Kovalar ister Satürnün ister Uranüsün etkisi altında bulunsunlar, her iki tipte de idarecisi olan hem Satürn, hem de Uranüs etkilerini bir arada görebilirsiniz.

KOVA BURCU ÜNLÜLERİ : Bertolt Brecht, James Dean, Paul Newman, Franz Schubert, Jules Verne, Eva Braun, Mia Farrow, Sylvia Krystel, Rauf Denktaş, Charles Darwin, Charles Dickens, Clark Gable, Abraham Lincoln, Norman Mailer, Ronald Reagan, Franklin Roosevelt, John Travolta, Nastassia Kinski, Wolfgang Amadeus Mozart.

Paul Newman

www.cypruszoom.com

65


mekan

MİNEGÜRSES

Yıl 1969 Şubat İstanbul Kız Lisesi ikinci sınıf Edebiyat bölümü öğrencisiyim.. 15 günlük sömestir tatilinin bitiminden sonra okula döndüğümüz ilk gün, okulumuzda yatılı olarak okuyan Ayşen, sınıfa kucağında 60-70 tane mektup zarfıyla girdi. “Kızlaarr bakın ben ne yaptım?” diyerekten. Ayşen çok şişman, kısa boylu bir arkadaşımızdı. Saçları erkek gibi kesilmişti ve çok büyük dikdörtgen gözlükleri vardı. Okulun izci takımındaydı ve trampet çalıyordu. Gerek fiziki görünümü ve gerekse yatılı okuması nedeniyle, erkek arkadaş eksikliği hissetmiş olacak ki Hafta Sonu gazetesinin Mektup Arkadaşlığı bölümüne ilan vermiş. (tabii fotoğrafsız) Mektup arkadaşı aramış. Ve kendisine 60-70 gençten cevap gelmiş. Ayşen, benim sıramın önündeki sırada oturuyordu. Rengarenk mektup zarflarını masaya koydu. Hepimiz gülüştük, dalga geçtik sen delimisin diye.. Derken Ayşen bu zarfların içinden pembe renkli bir zarfı bana uzatarak “Mine bu terbiyesiz bak neler yazmış bana .. Lütfen buna sen cevap yaz ve canına oku” dedi. ( Çünkü ben biraz erkek Ayşe olarak tanınıyordum). Ben “ Aman Ayşen beni böyle şeylere bulaştırma, benim işim olmaz “diye tersledim. “Ayşen “Nooolur ölümü gör

66 ZOOM

r e d a K

“diye ısrar edince dayanamadım. Aldım ve mektubu okudum. Ne bilirdim ki o an benim KADERİMİN başlangıcı olacaktı. Mektubu yazan rahmetli eşim Özer Gürses’ti. Ayşen’in gazetedeki ilanını görmüş ve yazmıştı. Kıbrıslı bir Türk genci olduğunu, Hukuk fakültesi birinci sınıfta okuduğunu, Şişman insanlardan ve kısa boylulardan hoşlanmadığını yazmıştı. Ayşeni delirten de bu cümleler olmuştu zaten. Gençlik işte. Ben Ayşen ismiyle Özer’e cevap yazdım. Maksadım Ayşen’in intikamını almaktı. Özer bana, Kıbrıstaki ailesinden, yaşadıklarından, çektikleri acılar ve zorluklardan bahsetmeye başladı. Ben de rastgele yazıyordum cevap olarak. Bu yazışmalar böyle üç ay kadar devam etti. Yazıştıkça da

birçok ortak noktamız olduğunu farkettim. Mesela ikimizin de babasını çok erken kaybetmiş olması gibi. Bir gün mektubundan bir fotosu çıktı. Çok yakışıklıydı. Annem de bu arada mektuplaştığımı biliyor ve bana kızıyordu. Mine sana hiç yakışıyormu bu sahtekarlık deyip duruyordu. Anneme fotoğrafı gösterince de annem “ aaa pek yakışıklı “ diyerek , çocuğa yazık artık kandırma diye kızdı. Özeri kaldığı yurttan arayarak 29 Mayıs 1969 saat 12.00 de Beyazıt Ebru Pastahesinde randevulaştım. O gün İstanbulun kurtulu idi ve tatildi. İstanbul kız lisesi İzci takımı da anma törenlerine katılıyordu ve resmi geçit törenine katılan guruplar Beyazıttan da geçiyordu. Özere’e izci takımındaki Ayşen’i gösterecek ve itiraf edecektim. Öyle de yaptım. Özerle buluştuk. Bana hayran hayran bakıyordu. Buluştuktan 10 dk. Sonra trampet seslerini duyunca pastahanenin dışına çıktık. Bizim okulun izci takımı göründü. Ayşen en öndeydi. Özer’e dönerek gerçeği itiraf ettim. Ayşeni gösterdim ve gerçek kimliğimi söyledim. Gözlerindeki şaşkınlığı bugün gibi hatırlıyorum. Baktı baktı ve sonra dönerek şöyle dedi.” Eğer bugün karşıma senin yerine, koskoca İstanbulda karşıma bu kız çıksaydı, ilk uçağa binerek Kıbrısa geri dönerdim ve bir kiliseye papaz olarak girerdim”.. Sonrası mı ? Kısaca 1970 nişan, 1972 düğün Kader böyle yazılmış.. Sevgimle , saygımla


haber

Açlık

Beyninizde mi? Kalbinizde mi? Midenizde mi?

D

uygularımız, hayatımızı yönetirken hep ön planda olmuştur aynı durum yemek seçimlerimize de yansımaktadır. Aç olduğumuzu en basit şekilde karnımız guruldamaya başladığında anlarız ancak duygusal açlık, fiziksel açlıktan oldukça farklı olmasına rağmen ikisini birbirinden ayırt etmek oldukça zor olabilmektedir. Duygular, beslenmemizi etkileyen önemli faktörlerden biridir. Yapılan araştırmalar, normalin üzerinde yemek yeme sebebimizin yüzde 75 oranında duygusal duruma bağlı olduğunu gösteriyor. Uzman Diyetisyen Gamze Şanlı Ak, sık sık kendimize sorduğumuz bu sorular hakkında bizi aydınlatıyor.

En önemli soru şu Gerçekten aç mısınız? Beynimiz, sinirler arasında iletişimi ‘nörotransmitter’ adı verilen kimyasallar ile sağlar. Ruh halimizi direk etkileyen nörotransmitter’ler; serotonin, noradrenalin ve dopamin’dir. Serotonin; rahatlamayı ve sakinleşmeyi sağlamakla birlikte iştah ve uykunun düzenlenmesinde rol oynar. Serotonin stres ve gerilim hissini azaltır. Dopamin ve Noradrenalin; enerjikliği ve uyanıklığı sağlar. Vücutta üretildiklerinde; birey daha hızlı düşünmeye, tepki vermeye başlar, daha motive hisseder, refleksleri hızlanır.

UZMANLAR BIRÇOK KIŞININ DUYGUSAL EREZYONLAR NEDENIYLE FAZLA YEMEK YEDIĞININ ALTINI ÇIZIYOR. AMA SIZ YINE DE ASLINDA NEDEN ÇOK YEDIĞINIZI ÖĞRENMEK ISTIYORSANIZ BU YAZIYI OKUYUN. www.cypruszoom.com

67


haber

BEYNİN AÇ Yale Üniversitesi tarafından yapılan bir çalışmada, açken ve tokken beynin aktiviteleri ölçülüp beynin açlık durumdaki tepkisi gözlemlenmiştir. Katılımcılar bir cihaza bağlanarak kan glikoz seviyelerinden açlık ve tokluk durumlarına, ayrıca işlevsel MRI yöntemiyle beyin aktivitelerine bakılmıştır. Yemekten iki saat sonra katılımcılara çeşitli yemek fotoğrafları gösterilmiş ve ölçümlere başlanmıştır. Katılımcıların beyindeki, mantıklı düşünme ve karar verme, sebep- sonuç, planlama gibi yönetimsel becerilerinin olduğu kısımda daha fazla aktivite olduğu görülmüştür. Bireyler, yüksek kalorili abur cuburları reddetmek ve duygularını kontrol etmekte daha başarılı olmuştur. Ancak uzun süreli açlık sonrası glikoz değerleri düşmeye başladığında beyindeki duygularımızla ilişkili daha derin alanlar aktive oluyor. Beyin komut vererek bireyi yemeğe yönlendiriyor ve birey gördüğü abur cuburu yemeye başlıyor. Uzun süreli açlık gibi, yapılan şok ve düşük kalorili diyetler sonucu da besin bulamayan beyin hücreleri, açlık adını verdiğimiz içgüdümüzü harekete geçirir

68 ZOOM

KALBİN AÇ Duygusal yemek yeme, en çok ‘Kalbimiz Aç’ olduğunda ortaya çıkmaktadır. Kızgınlık, öfke, yalnızlık, güvensizlik, suçluluk, kıskançlık, kaygı, hayal kırıklığı, üzüntü, sıkıntı, sevgi boşluğu duygusal yemek yemeği tetikler. Duyguların yerini yemekle doldurmak, kilo alma sürecini başlatacaktır. Kilo aldıkça kendini beğenmeme ve bunun sonucu şok diyet uygulamaları ve sonrasında tekrar kilo alımı vücutta yo-yo sendromuna sebep olacaktır. Mutsuz hisseden kişi kilo alır. Hayal kırıklığı kişiye kendini yalnız ve gelecek hakkında umutsuz hissettirir. Bu da kendine olan ilgisini kaybetmesine ve belki de kilosunu umursamamasına yol açar. Bastırılmış üzüntü fark edilip, başa çıkılmadığı sürece, binge eating olarak adlandırdığımız tıkınırcasına yemek yeme sendromuna yol açabilir. Depresyon yüzünden yiyen kişiler, genellikle süt ürünlerine yönelirler (dondurma, çikolata, peynir gibi). Çünkü süt ürünleri kimyasal yapıları nedeniyle antidepresan ilaçlarla aynı nörolojik etkiyi yaparlar.

MİDEN AÇ Normalde sağlıklı bir diyet programı kişiyi çok ciddi bir şekilde acıktırmaz. İnsan fizyolojisinde kan şekeri 3 saatte bir düştüğü için, 3 saatlik aralarda mutlaka ara öğünlerin tüketilmesi gerekir. Eğer kişi sadece 3 ana öğünden oluşan bir diyet yapıyorsa, ya da uyguladığı diyet programı kendi vücuduna ve metabolik hızına göre çok düşük kaloride ise o zaman ani açlık krizleri oluşur. Açlık krizleri/yiyecek aşermelerinin vücudun bilgeliğini yansıttığına inananlardanım; vücudun ihtiyaç duyduğu besin ögelerinin sinyalini verdiğini düşünüyorum. Örneğin; krize girip çikolataya aşermek vücudun daha fazla antioksidana ihtiyaç duyması olabilir. Bununla birlikte aslında bir kase dolusu kırmızı üzüm, çikolataya oranla daha yüksek antioksidan sağlar ancak çoğumuz üzüm yerine çikolatayı tercih ederiz. Açlık krizlerinin ve aşermelerin psikolojik mi fizyolojik mi olduğuna dair çok uzun zamandır araştırma yapılmakta ancak her iki durumunda etkili olabildiği görülmektedir. Örneğin; küçükken hasta olduğumuzda annemizin yapmış olduğu tavuk suyu çorba bizi iyileştirmeye yeter. Büyüyünce de hasta olduğumuzda psikolojik olarak anne eli değmiş tavuk suyuna çorbanın işe yaracağını düşünürüz. Her yiyeceğe aşerebiliriz ancak genelde bunlar pek de besleyici olmayan yiyeceklerdir ve bu durumlarda psikolojik faktörler muhtemelen fiziksel ihtiyaçlardan daha etkilidir.


Açlık kriziniz/aşermeleriniz karşı konulamaz duruma geldi ve kaçamak yaptınız kendinizi suçlu hissediyorsunuz... Çok sıkı diyetler uygulamak veya diyetteyken bazı grupları kısıtlamak (özellikle karbonhidratları) bu krizlerin pik yapmasına neden olur ve kendinizi kısır bir döngünün içinde bulabilirsiniz. Bazıları başarılı olabilir ancak genelde kaçınma daha da güçlü bir istekle sonlanır. Aşerilen yiyecek ciddi bir sağlık riski oluşturmadığı sürece (yüksek tansiyonu olan birinin tuzlu yiyecekler aşermesi gibi) bu isteği gidermenin ancak bunu ılımlı bir şekilde yapmak daha iyidir. Bazen yüksek kalorili ve yağlı yiyeceklerden minik miktarlarda tüketmek kendinizi kontrol etmenize yardımcı olabilir.

Açlık Krizleri/Aşermelerle Başa Çıkmanın İpuçları; • Açlık krizleri genelde kısa sürelidir 20 dakika dayanabilirseniz bu isteğinizin geçtiğini görebilirsiniz. • Ara öğünlerinizi planlayarak krizleri önleyebilirsiniz, çalışma masanızın çekmecesinde, arabanızda ve çantanızda mutlaka sağlıklı atıştırmalıklar taşıyın. • Kriz anlarınızı ve aşermelerinizi not edin. Örneğin günün hangi saatlerin-

de açlık krizi yaşıyorsunuz hangi yiyeceklere aşeriyorsunuz, ne kadar uzun sürüyor ve nasıl başa çıkıyorsunuz? • Aşermeleriniz hakkında notlar tutmak ilerideki günler için size ışık tutacaktır ve kontrol edilebilirliği sağlayacaktır. • Sağlıklı alternatiflere yönelin. Cips yerine yağsız patlamış mısır olabilir. Sert ve gevrek bir şeyler mi canınız

çekiyor o zaman meyve kurularını deneyin. • Tatlı mı istiyorsunuz? Elma, armut veya şeftaliyi fırınlayıp üzerine tarçın eklemeye ne dersiniz. • Bazen susuzlukla açlık birbirine karışır. Acıktığınızı hissettiğinizde önce su için ve bekleyin, çoğu zaman aslında aç olmadığınızı fark edeceksiniz.

www.cypruszoom.com

69




Kendinizi Baştan Yaratın ↘

YENI YILDA YENI BIR ‘BEN’ OLMAK ISTIYORUM KARARINI VERENLER IÇIN, EN EKONOMIK, EN ETKIN ALTERNATIFLERI SIZIN IÇIN DERLEDIK. İŞIN UZMANINDAN, 2015 YILINDA FARKLI BIRI OLMANINI YOLU VE YÖNTEMLERI HAZIR OKUYUN UYGUYALIN.

E

miniz herkes yeni yıla yeni biri olarak girme planı yapmıştır. Mesela saç stilinizimi değiştireceksiniz, peki yüzünüz, vücudunuz. 2015 planlarınıza daha genç, sağlıklı, güzel olmayı aklınıza koyduysanız M-Onep Klinikleri’nden Dermatoloji Uzmanı Dr. Filiz Altıoğlu Çığ, bunun için en ekonomik, en etkin ve hızlı gençlik ve bakım yöntemleri hakkında bilgilerini ZOOM okurlarına aktarıyor. Yüz gençleştirmede ekonomik, hızlı, etkin çözüm: Gençlik Kalemi Cildimizi vitamin iğneleri, hyalüronik asitlerle içeriden, peelingle, roller vb. uygulamalarla dışarıdan yenilemeye, güçlendirmeye çalışırız. Gençlik Kalemi Dermastamp ise cildi içten ve dıştan aynı anda yenilemek için mükemmel bir seçenek sunuyor. Gençlik Kalemi; Dermastamp cihazı üzerinde bulunan 6 çelik iğnecikten ve cildin ihtiyacı olan anti aging ürünü depolamaya tarayan bir haznecikten oluşur. Cildin ihtiyacı olan nem sağlayan, leke karşıtı ya da anti aging ürünler Gençlik Kalemi’nin ürün haznesine konur ve aynı anda cilde verilerek etkinin artırılması sağlanır. Nano teknoloji ile üretilmiş, leke giderme, kırışıklıkları hafifletme, mor halkaları ve ödemleri azaltma vb. özellikteki ürünlerle uygulamanın gücü artırılır. Bilindiği üzere dışarıdan verilen vitamin, hyalüronik asitlerle cildin güçlenmesi, cilt bariyerinin kuvvetli oluşundan ötürü sınırlı bir başarı sağlar. Gençlik kalemi ile açılan küçük kanallardan derinin alt tabakalarına kadar ulaşan büyüme faktörleri, bitkisel kök hücre ekstreleri, vitamin ve serumlar Gençlik Kalemi Dermastamp’in başarısını ve sonuçların kalıcılığını artırır.

72 ZOOM

Kuruyan dudaklara ve ciltlere nemlendirme kürü Kış aylarında soğuk hava, rüzgar ve soğuk suyun etkisiyle cilt ve dudaklar daha kurur ve çatlar. Daha nemli, parlak bir cilde sahip olmak istiyorsak nemlendirici ve parlatıcı özelliği ön planda olan dolgulardan kış ayında 4 seans, dudağa da 1 seans yaptırırsak kışı daha rahat ve güzel geçiririz. Gençliğin sırrı damarlarınızda dolaşıyor: Cildinizi onarmak ve yenilemek için bir başka etkin ve ekonomik çözüm; kişinin kendi kanını zenginleştirerek cildi yenileme amaçlı uygulanması olan PRP’dir. PRP, Trombositler yönünden zenginleştirilmiş plazma uygulamasıdır. Bu uygulamada kişinin kendi vücudundan steril ve kapalı bir kit yardımıyla küçük miktarda kan alınır. Ardından alınan kan özel bir tüpe konularak santrifüj işlemine tabi tutulur, sonra bileşenlerine ayrıştırılır. Elde edilen az miktardaki, trombositler yönünden zenginleştirilmiş plazma (PRP) yine aynı kişiye enjekte edilir. PRP ile cildin yenilenmesi, lekelerin hafiflemesi, çizgilerin azalması için gereken büyüme faktörleri verilmiş olur. PRP tedavisinin kişinin kendi kanından elde edilerek uygulandığı için alerjik yan etkiler minimumdur uygulanması Yeni kolajen oluşumunu hızlandırarak deriyi en doğal biçimde yeniden canlandırarak gençleştirmekte ve deriye esnekliğini ve parlaklığını yeniden kazandırmaktadır. 40 yaş sonrası kırışıklık, sarkma, cildin canlılığını yitirmesi, volumetrik doldurma, akne izi, leke, çatlak (stria) gibi şikayetleri gidermede ve saç tedavilerinde ve yara iyileşmesi üzerinde PRP yöntemi diğer yöntemlerle birlikte veya tek başına denenebilecek oldukça etkili bir uygulamadır.


www.cypruszoom.com

73


Oksijen Terapi ile cildinize derin bir nefes aldırabilirsiniz:

Keyifle incelten Sobike Aquabiking ile tanışın Tek kişilik bir makinede, 18 hidromasaj ünitesini, renk terapisini, aromaterapik uygulamaları; ekolojik bir teknik oda ile birleştiren Sobike; egzersiz ve inceltici terapileri bir arada sunuyor. Sobike; sadece formu korumak amaçlı değil, varis ve ödem tedavilerine yardımcı olmak, sakatlanan sporcuların rehabilitasyonu, hamile ve ileri yaş egzersizlerinde de güvenle kullanılıyor. Kişisel bir kabinde, seansları kullanıcının başlatıp bitireceği şekilde ayarlanan sistem; TV izleyip müzik dinleyeceğiniz ve sadece size ait bir küvet ve odada uygulanıyor. Üstelik su belinize kadar geldiği için saç kurutma, makyaj bozulması gibi sorunlar da yok. 45 dakikalık seanslarda 300-500 arası kalori yakılan bu sistem, Dünyada Pippa Middleton, Beyonce, Laure Manaudou (Fransız milli yüzücü), Kate Middleton, Nolwenn Leroy, Melanie Laurent, Britney Spears tarafından da kullanılıyor.

Oksijen Terapisi’nde iğne kullanılmadan cildin en alt tabakasına, oksijen ve etkili aktif maddeler birleşerek daha derin bir cilt bakımını amaçlanıyor. Bu yöntemle cilt dokusunun yüksek basınçlı bir aletle oksijen alması sağlanıyor. Haftalık ve aylık olarak seanslar ile yapılan bu tedavinin sonucunda kişinin cildi gerginleşiyor ve canlanıyor. Terapi ile göz çevresi ve dudak kenarlarında kas hare-

ketlerine bağlı olarak meydana gelmiş olan kırışıklıkların onarımını hızlanıyor, oksijen bu bölgelerde kollejen sentezini tetikliyor. Ayrıca terapi kitinin içinde yer alan aktif maddelerin etkisiyle cilt toparlanıyor ve ciltteki kan dolaşımı hızlanıyor. Terapi’nin bir başka faydası ise kullandığımız anti aging (yaşlanma karşıtı) özellikli serum ve nemlendiricilerin ciltteki emilimini artırması.

Lekesiz canlı parlak elleri kim istemez? Yüzündeki leke ve kırışıklıklar için çeşitli uygulamalar yapan birçok kişi ellerine aynı özeni göstermez. Ellerimiz de aynı şekilde kırışır, lekelenir, damarlar belirginleşir, donuklaşır ve elastikiyetini kaybeder. Cildiniz sağlığınız için ne kadar önemli ise, hyalüronik asit de cildiniz için o kadar önemlidir. Cildinizde doğal olarak var olan bu madde, suyu tutarak ellerinizi nemlendirir, gerginliği ve tazeliğini korumasını sağlar. Cildinizin hyalüronik asit üretimi çeşitli nedenlerle azalır ve cildiniz elastikiyetini ve canlılığını kaybeder. Cildin bu doğal kaybını el dolguları cildinize geri verir. Deriye enjekte edildiğinde, derinin yenilenmesini sağlayarak cildi sıkılaştırır, nemli ve taze doğal bir canlılık, daha genç ve sağlıklı bir görünüm verir.

Elleri bu yöntemle gençleştirip el cildini canlı parlak hale ve eli de daha dolgun göstermek mümkündür. Uygulama 15-20 dakikada tamamlanır. El gençleştirme ve yenilemede PRP ve çeşitli peelinglerden de yararlanılabilir. El üstü lekeleri için peeling ve lazer uygulamalarıyla oldukça güzel sonuçlar alınmaktadır.

Erkek bakımında lazer mucizesi Aşırı kıllar-tüyler erkekleri de kadınlar kadar rahatsız eder. Daha bakımlı görünmek ve güncel sakal bıyık modasını takip etmek için erkekler MedLite ve diod lazer teknolojisinden yararlanıyor. Medlite tüyleri zayıflatarak azaltıyor, acı hissi diğer lazerlerle kıyaslandığında yok denecek kadar az. Medlite sistemini M-onep Klinikleri’nde her mevsim güvenle kullandıklarını belirten Dermatolog Dr. Filiz Altıoğlu Çığ; “Erkekler bize en sık sırt/omuz bölgelerindeki aşırı kıllanmadan yakınarak geliyorlar. Bunun yanında

74 ZOOM

el sırtı, ön kol, kaş arası ve sakal üstü en çok şikayet edilen bölgeler. Sakal bölgesindeki kıl dönmeleri için de lazer epilasyondan yararlanabiliyoruz” diyor. M-Onep Klinikleri’nde bu sistem ayrıca kaş çevresi yanak ve boyundaki istenmeyen tüyleri gidermek için de kullanılıyor. Sakal, bıyık ve kaşlarda belirledikleri çizgi dışında olan tüylerden rahatsız olanlara talepleri üzerine sakal-bıyık tasarımı konusunda da yardımcı olunuyor.



haber

Sağlıklı bir ilişki için

Kural ↘

UZMANLAR İLIŞKIDEKI SAĞLIKLI “SEN, BEN VE BIZ”I OLUŞTURMAK VE MUTLU BIR ILIŞKI IÇIN GEREKLI 10 ALTIN KURALI AÇIKLADI...

E

vliliğinizde ya da ilişkinizde sorun mu var? İlişkilerin mutlu ve sorunsuz sürmesi aslında çok da zor değil. Karmaşık bir yapıya ve hassas dengelere dayalı olan kadın-erkek ilişkisinin başarısı, tavsiye edilen birtakım basit ama önemli kurallara uymakla mümkün olabiliyor. Uzmanlar mutlu ve uzun süreli ilişkiler ruhen ve fiziksel olarak da insanları canlandırdığını belirtiyor. Sorunlu ilişkilerde nerede yanlış yapılıyor? Sağlıklı ilişkilerin püf noktaları neler? Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Selin Karabulut merak edilen tüm soruları, sağlıklı bir ilişkinin olmazsa olmaz 10 kuralını açıkdı. Günümüzde sorunlu ilişkiler kronikleşirse k orkulan son kaçınılmaz oluyor Hemen hemen herkes yaşadığı ilişkinin ne kadar “sağlıklı” olduğunu merak eder durur. Dergilerde testler yapılır, eş dost ile kıyaslanır, çay sohbetlerinde hep ilişkiler konuşulur. Oysa ki bir ilişkinin ne kadar sağlıklı olup olmadığını o ilişkiyi yaşayan kişiler zaten bilir. Hissedilen mutsuzluk, huzursuzluk, anlaşmazlıklar, çatışma ve endişeler, ilişkinin ne kadar “hastalandığına” işaret eder. İlişkideki “ben “ ve “sen”i kaybetmek, ilişkiyi enfekte eden en önemli unsurdur. Ben ve Sen olamayanlar, sağlıklı “biz”i oluşturamazlar.

76 ZOOM


haber

İlişkideki sağlıklı “sen, ben ve biz”i oluşturmak ve mutlu bir ilişki için gerekli 10 altın kuralı • • • • • • • • • • • •

Her konudaki duygu ve düşüncelerinizi onunla rahatlıkla paylaşabiliyor musunuz? Evin işlerini ve sorumluluklarınızı, adil bir şekilde partnerinizle paylaşıyor musunuz? Baş başa zaman geçiriyor musunuz? Buna hevesli misiniz? Geçirdiğiniz zamandan keyif alıyor musunuz? Cinsel hayatınız sizi tatmin ediyor mu? Bireysel ilgi alanlarınız ve hobileriniz var mı? Bunlara yeterince zaman ayırıyor musunuz? Partnerinizden bağımsız bir sosyal hayatınız var mı? Bir problemle karşılaşıldığında, ortak bir çözüme ulaşabiliyor musunuz? Partnerinizle kısa ve/veya uzun vadeli ortak hedefleriniz var mı? Partnerinizin yokluğunda onu özlüyor, yanındayken kendinizi iyi hissediyor musunuz? Birbirinizin, birbirinizden ayrı bir özeli-mahremi olduğunu kabul ediyor ve buna saygı duyuyor musunuz?

www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com

77 77


haber

Kadınlar Bakmak Erkekler Almak İstiyor E

rkekler, kadınlar gibi mağaza mağaza dolaşmayı sevmiyor ama hayalini kurdukları ürünü internette inceleme zamanları göz önüne alındığında en az kadınlar kadar alışverişe vakit ayırıyor. Kıbrıs’ta bunu yakın çevrenizden de gözlemlemek mümkün. ‘Alışverişkolik’ kitabının yazarı Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Feneryolu Polikliniği Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Barış Önen Ünsalver, alışveriş yapan tarafın daha çok kadınlar olduğu bilinse de erkeklerin de en az karşı cins kadar alışverişe zaman ayırdığını söylüyor. Kadınların alışveriş yapmaktan keyif aldıklarını dile getirmekten çekinmediklerini, erkeklerin alışverişi “koleksiyon” amaçlı yaptıklarını söylediklerini belirtiyor. Alışveriş, kadının işi Cinsel kimliklere atfedilen roller bağlamında kadınların bağımlılık geliştirme yönünden erkeklere oranla daha riskli taraf, bunda çocukluk döneminin etkisinin göz ardı edilmemesi gerek. Çocukluk çağından itibaren kız çocuklarına sunulan oyuncaklarda kıyafet giydirme çıkarma, market malzemeleri gibi alışverişe özendirici detaylar gelecek için belirleyici. Birçok toplumda, alışverişin çoğunu kadınların yapması beklenir. Çalışan kadınların sayısı artmış olmasına rağmen, halen birçok evde temel alışverişi kadınlar yapmaktadırlar. Bazı erkeklerin bir yandan kadınların alışveriş merakından dert yanıp, diğer yandan bu davranışı destekleyici olabilselerde, kadın ve erkeğin alışverişteki motivasyonu farklı. Kadınlar bakmak, erkek ise hemen almak istiyor! Kadınlar için alışveriş davranışında ekonomik ve işe yarar olması, duygusal bağ kurma, sosyal etkileşim ve kimlikle bağlantılı hedefler alışverişe motivasyonu sağlarken, erkekler için işlevsellik daha ön planda geliyor. Erkekler mağazada fazla vakit geçirmeden, hızla ürüne odaklanıp satın almayı gerçekleştiriyorlar.

78 ZOOM

Oysa kadınlar için vitrinlere bakmak, kıyafetleri denemek, fiyatları karşılaştırmak ve zaman kısıtlamasının olmaması alışveriş töreninin önemli ve keyif verici parçalarını oluşturuyor. Aşırı ve sorunlu alışveriş erkeklerde de görülüyor… Yapılan araştırmalardan elde edilen sonuçlar, kadınlar kadar erkeklerde de aşırı ve sorunlu alışveriş davranışının var olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yaş düştükçe, alışveriş takıntısı olan erkeklerin sayısında bir artış gözleniyor. Orta yaş grubundaki erkekler, özellikle teknoloji ürünleri ya da arabalar gibi pahada ağır mallara daha fazla ilgi duyarken, genç yaş grubundaki erkekler, tıpkı kadınlar gibi kişisel bakım ürünleri ya da kıyafetlere de ilgi duyuyorlar. Genç erişkin erkeklere hitap eden reklamlarda kaslı ve yakışıklı genç adamların ünlü bir markanın parfümünü kullanarak ya da belli bir marka pantolonu giyerek tüm güzel kızları peşinden sürüklediği resmedildiğinde, genç erkeklerin tüketiminin artması şaşırtıcı değil. Erkeklerin kadınlar gibi mağaza mağaza dolaşmasalar da alışverişe ayırdıkları zamanın en az kadınlar kadar. Dolaşmasalar da kadınlar kadar zaman harcıyorlar… Teknoloji ürünlerinin modelleri sürekli yenilenirken, çoğunlukla erkekler bu takipte oldukça hızlı olabiliyorlar. Çoğu erkeklerden oluşan tüketiciler, internette oluşturdukları forumlarda yeni çıkan elektronik ürünlerin özelliklerini tartışıyor, birbirlerine tavsiye ediyor ya da yeni modeli çıkan ürünü hemen satıp elden çıkarmak istiyorlar. Kadınlar gibi mağaza mağaza dolaşmayı sevmeyen erkekler, internette bir siteden diğerine gire çıka aslında bir şey satın almasalar da sonuçta vakitlerini satın alma hayalini kurdukları bir ürünü inceleyerek geçiriyorlar. Bunun, bir kadının vitrinleri inceleyip çeşit çeşit kıyafet denemesinden pek bir farkı yok sonuçta.


haber

DENILDIĞINDE AKLA ILK KADINLAR GELSE DE ERKEKLER DE ALIŞVERIŞE ZAMAN ↘ ALIŞVERIŞ AYIRIYOR. BAĞIMLILIK GELIŞTIRMEDE KADINLAR RISKLI GRUP OLARAK TANIMLANIRKEN ERKEKLERDE YAŞ DÜŞTÜKÇE ALIŞVERIŞ TAKINTISI GÖRÜLME ORANI ARTIYOR. www.cypruszoom.com

79


Ankara’yı nasıl bilirdiniz? YurdagülBeyoğluAtun Yurdagül YurdagülBeyoğlu Beyoğlu

80 ZOOM

TÜRKİYE'DE MEMUR KENTİ OLARAK GÖSTERİLEN ANKARA, KÜLLERİNDEN DOĞMUŞ GİBİ. ESKİNİN "GİRİLMEZ MAHALLERİ" ŞİMDİLERDE TURİSTE TAVSİYE EDİLEN GEZİLECEK YERLERİ ARASINDA..


Z

engin mirasını, farklı kültürünü ve gizemli efsanelerini tüm dünyadan ziyaretçilere sunan Türkiye’nin boynu bükük başşehri Ankara, makus talihini yenmeye başlamış. Ancak işi düşenlerin ve akrabası olanların ziyaret ettiği grinin ve kravatın şehri Ankara “bakarsan bağ, bakmasan dağ olur” sözlerinin hayata geçirilmesiyle yepyeni bir çehreye kavuşmuş. Bizi biz yapan, bizden izler taşıyan mahalle kültürümüz yeniden hayat bulmuş Ankara’da. “Eskiye rağbet olsa bitpazarına nur yağardı” deyişine inat tam anlamıyla cazibe merkezi haline gelmiş, yıkık dökük evlerin bulunduğu, çoktan gözden çıkarılmış sokaklar. Alaturka kompleksinden arınan Başkent, tek turizm şansının eskiyi korumakta olduğunu – geç de olsa- anlamış olacak ki, kolları sıvamış.

Nereleri mi tavsiye ettiler: Hamamönü, Ankara Kalesi civarı, Ulucanlar Hapishanesi, Hacı Bayram Camii. Benim Ankara günlerimde Ankara Kalesi civarında birkaç eski evin restore edilerek restoran yapıldığı söylense de, gitme imkanım olmamıştı. Gittiğimde gözlerime inanamadım desem yeri var. Pırıl pırıl sokaklar, şahane konaklar. Böyle bir yeri neden daha önce keşfetmedim diye hayıflanmadım değil. Beni şaşırtan bir başka yer ise şehrin ortasında bulunan Hamamönü. Hacettepe Üniversitesi’nin bulunduğu ancak bir dönem öğrencilerin bile çekinerek kaldıkları Hamamönü ilçesi şimdi hem Osmanlı İmparatorluğu’nun hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin geleneksel tarzlarını yansıtan eşsiz bir yer olmuş. Gençlerin kafelerde oturarak sohbet ettiği Hamamönü, çeşitli dinlence olanaklarının yanında kültürel aktiviteler ve alışveriş imkanları da sunmakta.

Sihirli bir el değmiş, Başkent’in önemli yerleşim yerlerinden olan ancak yıllar içerisinde bu özelliğini yitirmekle kalmayıp, kötü olaylarla anılan Ankara Kalesi ve Hamamönü yeniden Başkent turizminin gözbebeği durumuna gelmiş. Eski Ankara, yani Ankara’nın ilk yerleşim yeri olan Ulus, Kale civarı ve Hamamönü’nü eski mutlu ve hareketli günlerine kavuşmuş yeniden. Ülkenin gizli sırlarını bünyesinde bulundurduğu söylenen Ankara’nın kendi kültürel değerlerini markalaştırma yolundaki bu çalışmaları takdire şayan. Zira bir Ankaralı olarak geçmekten çekindiğimiz sokakların, bu gidişimizde “mutlaka gezilecek yerler” olarak tavsiye edilmesi Ankara’nın işi bilenler tarafından yönetildiğinin göstergesi.

www.cypruszoom.com

81


HAMAMÖNÜ ESKİ HAMAMÖNÜ DEĞİL Hamamönü’nü Altındağ Belediyesi restore ettirmiş. Bölgeyi öncelikle yerliler için bir cazibe merkezi haline getirmek adına kolları sıvayan belediye, ilçeyi turistler için ilginç bir destinasyon haline getirebilmek için hayli emek sarf etmiş. Bu çalışmalar kapsamında birçok bina aslına uygun restore edilmiş ve cadde

82 ZOOM

trafiğe kapanınca şahane bir ambiyans ortaya çıkmış. İnternetten aldığımız bilgilere göre, Hamamönü, 2006’dan beri Selçuklu Dönemi’nden mescitler ve camiler de dâhil olmak üzere 250 lokasyonda yenilenme ve genişleme projelerine tanık olmuş. 210 hektar civarında bir bölge tekrar inşa edilmiş ve 33 yerleşim yeri Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kurulu ile kayda geçirilmiş. Tabi kültürel öğeler de unutulmamış. Mesela kına gecesinin yapıldığı bir konak bile yapılmış. Gelinin bindallı giyip kınalar yaktığı eşsiz bir merasim olan kına gecelerinin en yakıştığı yer olmuş bu konak. Kısaca Hamamönü, Sanat Sokağı, konaklar, camiler ve


el yapımı ürünleri pazarı ile mutlaka görülmesi gereken yerlerden biri haline gelmiş. Tabi buna en çok mutlu olanlar da öğrenciler. Bir öğrenci için okulunun ve yurtlarının cazibe merkezi içinde yer almasından daha güzel ne olabilir ki. Dünyanın yerel kültürlere değer verdiğinin anlaşılmasıyla mı, ortak değerler ve özgünlüğün kişileri daha değerli kılacak olmasının farkına varılmasıyla mı, denizi kumu olmadığından turizm arzının yeni pazarları şart koşmasından mı, Ankara’yı asık çehresinden ve gri renginden kurtarmak için mi, sebep her neyse güzel olmuş Ankara.

www.cypruszoom.com

83


Efes ekibi Merit Park Hotel'de buluştu

E

fes Pilsen ekibi, yeni yıl için erken bir kutlama yapsa da, dergide yer bulması biraz geç oldu. Ama güç olmadı. Bütün yılın yorgunluğuna Merit Park Hotel'de nokta koyan şirket çalışanları, 2014 yılına vedadan çok, "2015 yılına hoşgeldin" kutlamasındaydı. Otelin popüler mekanı Lübnan Restaurant'ta gerçekleşen buluşma renkli görüntülere sahne oldu. Gecenin finali yine otel içindeydi. Buluşmayı Soner Ongun'un programıyla noktalayan ekip, yeni yıla moralle girdi...

84 ZOOM


Merit Park Hotel'de biraraya gelen Efes Pilsen ekibi, Lübnan Restaurant'ta başladıkları geceye, Soner Ongun'un programıyla nokta koydu..

www.cypruszoom.com

85


AYI ILE IYICE SOĞUYAN HAVA VE KAR YAĞIŞLARI ↘ OCAK SOĞUK ALGINLIĞI GIBI HASTALIKLARI DA BERABERINDE GETIRIYOR. KIŞ AYLARINDA BESLENME PLANININ DOĞRU YAPILMASI HASTALIKLARDAN KORUNMADA ÖNEMLI ROL OYNUYOR.

K

ış döneminde havaların soğuması ile birlikte beslenme düzeninin de değiştirilmesi gerekiyor. Kış ayları boyunca beslenmeye dikkat ederek bu dönemde yaygınlaşan salgın hastalıklara karşı vücudumuzu korumak mümkün. C vitamininin kış aylarında bağışıklığı kuvvetlendirmede önemli olduğunu hatırlatan Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Ece Köprülü, bu dönemde antioksidan yani hücre yenileyici özelliği bulunan meyve ve sebzelerin tüketilmesi gerektiğini belirtiyor. Antioksidan açısından zengin besinler arasında sebzelerden brokoli, balkabağı, kırmızı tatlı biber, mantar, domates ve ıspanakta, meyvelerden por-

Kış hastalıklarından Doğal yolla korunun

86 ZOOM

takal, mandalina, greyfurt, kamkat, limon ve narda yoğunlukla bulunuyor. Bu meyve ve sebzeler içerdikleri E vitamini ve kalsiyum, magnezyum gibi önemli minerallerle de vücutta enfeksiyonu önleyip, bağışıklığı güçlendirmeye yardımcı oluyor.

Salatanızı çeşitlendirin Kahvaltıda ve ana öğünlerde özellikle et, tavuk ve balıklarla birlikte tüketilen bol yeşillikli salataların içerdiği yüksek lif ve A, C, K vitaminleri ile vücudu kışın olumsuz etkilerine karşı korur. Salatalarınızı sadece marul, domates, salatalık ile hazırlamak yerine roka, tere, maydanoz, dereotu, kuzu kulağı, nane veya ıspanak gibi yeşillikleri karıştırarak hazırlamayı deneyin. İçine dilerseniz kırılmış ceviz, badem, nar, portakal gibi antioksidandan zengin gıdalar da koyarak salatanızı daha yararlı hale getirebilirsiniz.


Yeşil çayı beslenme programınıza alın Yeşil çay kullanımının bağışıklığı güçlendirir, kahvaltıda veya ara öğünlerde meyve, çiğ kuruyemiş ya da lifli bisküvilerin yanında yeşil çay içmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz. Ada çayının da doğal antiseptik özelliği ile vücutta mikropları öldürmeye yardımcı olur Ada Çayı’nın özellikle boğaz enfeksiyonlarında etkilidir. Çayların içine 1 dilim limon koyarak, içeceğinize C vitamini de katmış olursunuz.

Balık tüketimini arttırın Kış aylarında balık tüketiminin de en az meyve sebzeler kadar önemli, balıklar bu mevsimde daha çok yağlanır, bu da Omega-3 yağ asidinden zengin oldukları anlamına gelir. Haftada 1-2 defa tüketilecek olan somon, uskumru, palamut, sardalye gibi balıklar içerdikleri Omega-3 ile vücutta enflamasyonu önleyip, varolan mikroplar ile de savaşır.

Yumurtayı nasıl tükettiğiniz önemli Kahvaltıda veya diğer ana öğünlerde tüketilen yumurtanın demir ve B12 açısından zengin bir kaynaktır. Haşlanmış olarak tüketildiğinde yanında biraz peynir ve üzerine limon sıkılmış bol yeşillik ile omlet veya menemen şeklinde tüketildiğinde ise içine domates, biber, ıspanak, mantar gibi vitamin ve mineralden zengin sebzelerin eklenmesi besin değerini de artırır.

Asitli içecekler yerine mineralli su tüketin Kış aylarında içecek tercihlerinin meyve suyu ya da asitli içecekler yerine su ve maden suyu olarak değiştirilmesi gerekiyor. Çok terlemediğimiz bu dönemlerde genellikle su içmek aklımıza gelmez ancak vücudun aynı şekilde suya ihtiyacı vardır. Günde 10-12 bardak su tüketimi kış aylarında da esastır. Suyunuzun içine koyacağınız 1-2 dilim limon, taze zencefil, nane yaprağı da hem sindirimi kolaylaştırır, hem de vücudu enfeksiyonlara karşı koruyup bağışıklığınız kuvvetlendirir. Maden sularında da tercihiniz sade olanlardan olması. Meyveli olanların yoğun miktarda şeker içerdiği için uzmanlar önermiyor. Bunun yerine maden suyuna taze meyveler veya tarçın, karanfil gibi baharatlar katmanın daha yararlı olacaktır.

www.cypruszoom.com

87


Tunaç Riding Club

Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu

Karaoğlanoğlu/GİRNE

0533 851 38 13


BULMACA

Hazırlayan Ahmet DÖNMEZ

SOLDAN SAĞA : 1- Lefkoşa’da her yıl geleneksel olarak düzenlenen, müzik festivali. Duman lekesi. 2- Kuzey Kıbrıs’ta Büyükkonuk Eko Turizm Derneği tarafından , bu yıl şubat ayında dördüncüsü düzenlenecek olan etkinlik. Armonika. Canavar düdüğü. 3- Fermiyum’un simgesi. Hamam böceği. Kirişli bir çalgı. Yazar. Lezzet, zevk. 4- Jimnastik ayakkabısı. Buzul yüzeyi üstünde yükselen çoğunlukla sivri kayalık tepeler. Bir günahı Allah’a bağışlatmak umuduyla verilen sadaka veya tutulan oruç. Yenecek yemeklerin listesi. 5- Telli balıkçıl. Bozma, koparma. Bir bayan ismi. İkisi bir arada. 6- Kirliliği gösteren iz. İsyankar. Ağızda güç eriyen bir çeşit şeker. En az. Makedonya’nın plaka rumuzu.7- İlgi, gönül bağı. Sütun görevi yapan erkek heykeli. Kahramanmaraş iline özgü, sarımsaklı yoğurtla yenilen yuvarlak bulgur köftesi. Zilli bir kasnağa geçirilmiş kursak zarından oluşan çalgı. 8- Görme engelli (çoğulu). “Fosforoğlu” soyadlı tiyatro ve sinema sanatçısı. Hata eden. 9- Çavuş kuşu. Vilayet. Radyum’un simgesi. Fikir, düşünce. Kırmızı. 10- Kısa çorap. Kütük ve tomrukları çekmek için uçlarına çakılan halkalı çivi. Gelecekçilik. 11- Namus. Bir şeyi sahibine verme. Koridor, sofa. Çoban türküsü. 12- Arapça bir harfin okunuşu. Devlet işlerini dinden ayrı tutan. Dikiz. Ürün’ün ortası. 13- Atacılıkla ilgili. Deveyi çöktürmek için çıkarılan ses. İlaç. Melun, lanetlenmiş. 14- Ekvator

Afrikasında kıyı ırmağı. Bir tür fasulye. Notada duraklama. Akla ve gerçeğe aykırı. 15- Küçük, önemsiz. (Üst resim) Şu an “Küçük Ağa” dizi filminde Mehmet Ağa rolünü oynayan, Kuzey Kıbrıslı ünlü sinema sanatçımız. Sahip. 16- Yardım istenildiğini anlatan bir söz. Hastanelerde hastaların ameliyat edildiği özel bölüm. Yazgı. 17- Nispet. Kanın rengi. Büyükbaş hayvan. Kainat Güzellik Yarışması’nda birinci olana verilen ödül ve unvan. YUKARIDAN AŞAĞIYA : 1- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin başkenti. Ticaret veya sanayi alanında kazanç sağlamak amacıyla para yatıran kimse. 2- Toprağı veya toprak gibi yumuşak bir şeyi biraz kazmak. Bilimsel ve teknik araştırmalar, çalışmalar için gerekli araç ve gereçlerin bulunduğu yer. 3- Demir’in simgesi. Kuzey Kıbrıs’ın, Gazimağusa şehrinin kuzeyinde yer alan bir antik kent. Daha önce görmüş olma, bilme. 4- Kısaca Kara Kuvvetleri Komutanlığı. Aynı amacı güden kimseler arasındaki çekişme. Yıkık, harap. 5- Eski Türklerde Tanrı. Nitelikli. Çinko’nun simgesi. 6- Çiçek. Kar, süt gibi şeylerin rengi. Çiçek yetiştirmekte yararlanılan kap. 7- Gelenek. Utanma, utanç duyma. Asya’da bir ırmak. Yumurta biçiminde olan, beyzi. 8- Bir işe alınacak kişiler arasından seçim yapabilmek amacıyla kendileriyle karşılıklı konuşma. İri yapılı, gövdeli. 9- Bir binek veya koşu hayvanı. Küçük bayraklarla işaretlenmiş

dönemeçli bir inişte yapılan kayak yarışı. Saray ve konaklarda kadınlara ayrılan bölüm. 10- “Bakkali” soyadlı PSV Eindhoven’ in en genç futbolcusu. Bir nota. 11- Kısaca İnsan Kaynakları. Kiloamper’in kısa yazımı. Küçük çan. 12- Dal, branş. Ulaşım sağlayan bir taşıtın uğradığı yerlerin bütünü. Bir seslenme sözü. 13(Futbol) Serbest vuruş. Elma, armut gibi meyvelerin kurutulmuşu.14- Balıkesir’in bir ilçesi. Verme, ödeme.15- Selenyum'un simgesi. Bir amaç uğrunda bir değer veya varlıktan vazgeçme. Ahilik ocağından olan kimse. 16- El sıkışma. Tohum ekme aleti. Toprak kayması. 17- Japonların pirinç tanrısı. Girdap. Yemen’in başkenti. 18- Lekesi olan. Devlet, memleket. Seki. 19- Sirkeye tadını ve özelliklerinden birçoğunu veren asit. Maden eşya üzerine vurulan bir cins cila. 20- Misket limonu. Cilacılıkta kullanılan bir tür zamk.Karşılıklı iki kişi tarafından söylenen şarkı. Azerbaycan'ın başkenti. 21- İridyum’un simgesi. Balçık. Terbiyesiz, görgüsüz kimseler için söylenir kaba söz. Alışılmış olandan eksik. 22- Giysinin belden aşağıda kalan bölümü. Tantal’ın simgesi. Ülke, yurt. Un, et ve bamya ile yapılan bir yemek. 23- İnanma işi. Zor kullanarak, zorla. Rüzgar. 24- KKTC’ de Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla, Film Yapımcıları Meslek Birliği tarafından bu yıl altıncısı düzenlenecek olan, Türk Sineması’nın seçkin filmlerinin gösteriminin yapılacağı etkinlik.

www.cypruszoom.com

89


haber

2014

Kıbrıs Festivalleri

Şubat - Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı - Orkide Yürüyüşü - Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) - Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) - Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)

Mart - DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali - 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta) - 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları - 4. Beşparmak Tiyatro Festivali - DAU Uluslararası Futsal Turnuvası - HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali - Eğitim ve Kitap Fuarı - İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali - 7. Uluslararası Şiir Toplantıları - 3. Bağlıköy Ekogün - 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran)

Nisan - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 6. Mormenekşe Enginar Festivali - 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı - 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali - 8. ODTÜ Tiyatro Festivali - 2. Hisarköy Bahar Festivali - 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali - Müzik Express Rock’n DAU - Güzelyurt GÜSAD Festivali - 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

90 ZOOM ZOOM 92 ZOOM 92

Mayıs - GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali - Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 3. Mehmetçik Eko gün - 5. Hisarköy Orkide Festivali - LAU İlkbahar Şenlikleri - 2. Luricina Köy Festivali - GAU İlkbahar Şenlikleri - 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU Kum Heykel Festivali -DAU Bahar Şenlikleri -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) -HASDER Çocuk Festivali -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı) -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali -4. Mağusa Gençlik Günleri

Haziran - 4. Yıldırım Karpuz Festival - 4. Folklor ve Çocuk Festivali - 17. Türksoy Opera Günleri - 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) - 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) - 46. İskele Festivali - 11. HASDER Çocuk Cümbüşü - 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni - 3. Alaniçi Hasat Festivali - 5. Dikmen 11 Meşale Festivali - 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz) - 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali - 5. Lefke Ceviz Festivali - 9. Yeşilırmak Çilek Festivali - 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali


haber

Temmuz - Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali - Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) - 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali - 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri - 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali

Ağustos - 3. Alayköy Tahıl Festivali - 3. Taşkent Kültür Festivali - 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali - 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali - Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali - 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali - 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri - Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) - 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri - 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) - 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali

Ekim - 13. Zeytin Festivali (Girne) - 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri - GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu - 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün - Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Aralık - DAU Şarkı Günleri - UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri - GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım - 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali - Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali - 6. Kitap Festivali - 6. Cumhuriyet Folklor Festivali - Güzelyurt Tiyatro Günleri - 5. Lefke Hurma Festivali - 4. Klasik Ralli - 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri - 3. Doğanköy Alıç Festivali

Eylül - 7. Geçitkake Hellim Festivali - 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) - 7. Tatlısu Harnup Festivali - Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim) - Fençlik Merkezi Cümbüşleri - Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali - Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması - UKÜ Uluslararası Gece - 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) - 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali - 2. Geleneksel Mutfak Festivali - 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali - Efes Blues Festival

www.cypruszoom.com 91 www.cypruszoom.com 93


USB KIBRIS ’IN İLK Y IL : 1 ON S AY I: LINE TEKNO 2 K A S IM LOJİ DERG İSİ ’1 2

Yazılım d Windo a son hamle: ws 8 g eliyor

KIBRISTime bazı paApple’ın ten iptal edtleri ildi

USB

Kulakl Tarzınızıkta değişe ce

Yeni ne HTC ve Sharp sil ekra ’t mda nlı ciha an Bilgisayarı var? zlar casus mu

Haberde Özgür - Yorumda Kalite

2 AĞUSTOS’1 : 1 SAYI: 1 RGİSİ YIL KNOLOJİ DE ONLINE TE KIBRIS’IN İLK

sahne sırası iphone 5’te

g Samsunık art e daha n t

i m sistem eni işleti Mac’in y ruması altında ESET ko

IOSAND savaşık ROID ızıştı 4G isi teknoloj ler ne getiriyor

Dijital D Özel ünyada isin Yoksa m sıradaizn, mı?

Geleceğin uçakları nasıl olacak

www.kibristime.com KIBRIS'IN ARTIK BİR BİLİŞİM DERGİSİ VAR Ülkemizden ve dünyadan bilişim ve teknolojideki gelişmeleri takip edebileceğiniz "USB" Dergisi sanal alemdeki yerini aldı. İnternet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşılabilecek dergi, konsept, içerik ve yayın şekliyle ülkemizin ilk ve tek bilişim yayını...

www.usbdergi.com

k




Tüm Kıbrıs Halkının Hizmetindeyiz.

Lefkoşa-Mağusa Anayolu, Girne Dağyolu Kavşağı,Demirhan Tel: 0392 245 4360-61-62-63-64 Fax: 0392 245 4356


BOMONTI_IMAGE_EV-21.5x28.pdf

1

8/22/14

2:21 PM




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.