Zoom Ekim 2013

Page 1

ZOOM [ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]

Doğu Akdeniz’in cazibe merkezi:

KARPAZ GATE

MARİNA

Onur ve Tügen Çelik

11 Gün, 7 Ülke, 20 Şehir

[

İki şehir, bir hikaye;

KIYAFETTE Yeni sezonu açıldı "Hangi şarap, neyle içilir"

ARTIK HERKES BİLECEK

KIBRIS'A A IK B R RUS

SVETLANA TİMASHOVA

Festivale geri sayım başladı

Crixus RAUF ERSANAL YAZDI

[

Savaşın bile bozamadığı inanıştan Rekorlar kitabına

KIBRIS'IN KAYIP GLADYATÖRÜ

Efes Blues 11 Kasım'da

Jasmine Court'ta Hotel'de

YIL:6 SAYI:68

EKİM 2013

9 694851 900049 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL


facebook.com/efespilsen///twitter.com/efespilsen///efespilsen.com.tr



MERİT LEFKOŞA HOTEL & CASINO Tüm organizasyonlarınızı, özenle sahipleniyor

TOPLANTI SEMİNER KONFERANS GALA GECELERİ DÜĞÜN NİŞAN DOĞUM GÜNÜ OUTSIDE CATERING

Teras A-La Carte Restaurant VIP Lounge Sultan Restaurant Merit Cafe Lobi Bar English Pub Bilgi ve Rezervasyon: 600 55 00 info@meritlefkosa.com / sales@meritlefkosa.com www.merithotels.com





T

N

R

EST

AUR

A

Eşsiz deniz manzarasında, taze balık çeşitleri, zengin balık mezeleri ile yemeğin keyfini çıkarmak size kalmış...

Rezervasyon; 4 0533 885 000

info@shayna-beach.com www.shayna-beach.com Çatalköy / Girne

Profil Reklam 227 7595

Balık a d ' a n y a Sh yenir



[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

ZOOM

14

www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Yayın Kurulu Başkanı Mesut Günsev Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Derya Beyatlı Tuğberk Emirzade / Sanem Koç Aygen Ersalıcı / Zehra Bilgen Rauf Ersenal / Ali Özçil Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Danışmanları Banu Bebek - Ersin Gözenler Stil Danışmanı Nurhan Günsev

Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04

Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat - Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset www.pelinofset.com.tr ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

ZOOM [ Kıbrıs’ın ilk aylık

turizm, haber,

alite dergisi

magazin, aktü

]

23

11

34

57

N ZAYIFL AMANI YENİ YOLU

DOPAMİN DİYETİ

ideal kiloda bile hasta olabilirsiniz

MİGRENE ÇARE BULUNDU GİBİ

Koton ve Journey Yeni sezonu açtı Rauf Ersenal;

Az uyku uyumayin çünkü!.. Plates yap Ağrıdan Kurtul Nasuh en Mahru, ki'd l zoom a öze

KIBRIS'IN

Kayıp Işığı

45

için Mavi gözlüler s Hayat daha zormu Fettah Can ZOOM j Özel röporta

NIUS VİYANA-VIL ir, iki hikaye;

İki şeh

YIL:6 SAYI:67

ak Rahat uyumüs Mümkünm

Pink Martini Turne yolunda

EYLÜL 2013

38

900049 9 694851 15TL FİYATI 10 TL - TÜRKİYE

50 62 ZOOM DERGİ GRUBU Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

8 ZOOM

54



birolbebek@gmail.com

Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni

Kadın ve erkek eşit değilmiş!.. Kafamın içi kazan gibi. Neyi düşüneceğimi bilmiyorum. Yorgunum; hem de çok. Geçtiğimiz ayın önemli bir bölümünü evde geçirdim. Sabah uyanıp çocukları okula hazırlıyorum. Kalk, üniformaları giydir, kahvaltılarını yaptır, inip arkadaşımızın kendilerini alana dek bekle. (Şanslıyım okula götürmem de gerekebilir di) Sonra eve çık, çiçekleri sula. Az kalsın unutuyordum. Köpeği gezdir. Bu çok önemli gecikirsen ihtiyaçlarını evin içinde görme tehlikesi var. Sonra evde dün geceden kalma eşyaları toparla. Hımm saat ilerlemiş, kendimiz içinde kahvaltı hazırlamak gerek. Sonra, masayı topla, tabakları bulaşık makinasına koy, bu arada köpeği yedir. Eve bir mop yapmak gerek , her taraf tozlu. Hadi kısa bir dinlenme, şimdi kendi işlerimle ilgilenmeliyim. Dergilerin bitmesi gerek zaman çok az kaldı. Bu arada eve gelen misafirlerimiz var. Malum geçmiş olsun ziyaretleri. Aa öğle olmuş. Annemi almalıyım, 2 sokak ileri de. Çocuklar birazdan damlar. Dönüşte programda bir aksilik olursa gidip alma işi de var. Yemek saati. 1 saat içinde, çocukların ikisinin de farklı saatlerde dersleri var. Alınması da farklı saatlerde olacak. Bu arada marketten ev için almam gereken şeyler var.

10 ZOOM

Unutma köpek gezdirilecek. Ve daha buraya yazmayı unuttuğum eksikler var. Bu arada yemekler hazır geliyor. Çamaşır ve ütü işini yapan başkası. Şimdi hak veriyorum. Erkeklerin önemli bir bölümü (ben de ) dahil işlerinin çokluğundan ve yoğunluğundan bahseder. Haksızlık ettiğimizin farkına vardım. Anladım ki evde küçümsediğimiz işler; sınırlarımızı zorlayacak kadar çok, yetişemeyeceğimiz kadar fazla. Bu kadınlar bunun altından nasıl kalkıyor? Nasıl yetişiyor? Nasıl bir enerji hepsine yetebilecek kadar sizi ayakta tutabiliyor? Bu kadar işe rağmen, hala konuşacak gücü nereden alıyor. Hep empati yapmaktan bahsederiz. Tabii kendinizi karşındaki insanın yerine koyarak düşünmek önemli; ama bunu bir fiil yaşayarak denemek, kesinlikle çok farklı. Anlamak için en önemli seçenekte bu olsa gerek. Kadınlık zor zanaat, artık anlıyorum; Çok daha önemlisi, bunu biliyorum. Sırf bu yüzden karımı daha çok seviyorum. Ve bir itirafta bulunmak istiyorum, kadın ve erkek eşitliğine artık inanmıyorum. Hatta Kadınların erkeklerden çok daha güçlü, çok daha dayanıklı ve kesinlikle çok daha fazla tahammüllü olduklarını düşünüyorum. Nereden mi biliyorum :))


EFES BLUES

FESTIVAL 24

haber

Mobİl Cİhazlar Tehdİt Altında

11 K ASIM'DA

K IBRIS' TA

S

aldırganların artık e-postalarla mobil cihazlara sızmaya başladığı duyuruldu. Hızla sayıları artmaya devam eden mobil tehditler, yeni yöntemlerle kendini gösteriyor. Mobil cihazlara sızmaya çalışan saldırganlar artık istenmeyen e-postalarla kullanıcıları dolandırmaya çalışıyor. Kullanıcıları kandıran istenmeyen e-postanın popüler mobil uygulama WhatsApp’tan geliyormuş gibi göründüğüne işaret eden Trend Micro uzmanları, e-postanın sesli bir mesaj içerdiği görüntüsünde olduğunu belirtiyor. Bilgisayar başındaki kullanıcı “oynat” tuşuna bastığı anda zararlı yazılım başka bir siteye yönlendiriliyor. Kullanıcının karşısına çıkan sitede kullanılan tarayıcının eski sürüm olduğu ve güncellenmesi gerektiği belirtiliyor. Güncelleme için önerilen “indir” butonuna basıldığında zararlı yazılım bilgisayara sızıyor.

23

yıldır Türkiye'de dört bir yanına Blues müziğini götüren Türkiye’nin ilk ve tek Blues festivali “Efes Pilsen Blues Festival”, bu yıl 24. kez yola çıkıyor. Geçtiğimiz yıl 20 farklı şehirde, 24 konserle gerçekleşen Efes Pilsen Blues Festival'in 24.üncüsü başladı. 11 Kasım'da Kıbrıs'a gelecek festival, aynı adreste, aynı saatte Kıbrıslı Blues tutkunlarının karşısına çıkacak. Jasmine Courth Hotel'de gerçekleşecek konser, gelecek yıl 25 yıl ile çeyrek asra imza atacak. Geçtiğimiz yıl Grammy ve Emmy başta olmak üzere pek çok uluslararası prestijli organizasyonda ödülü olan armonika Blues üstadı

Billy Branch ve grubu The Sons of Blues 23. Efes Pilsen Blues Festival için Ada'mıza gelmişti. Billy Branch, Junior Wells, Jimmy Dawkins, Bobby Rush, Buddy Guy, Albert King, Professor Eddie Lusk ve B.B. King gibi önemli isimlerle beraber aynı sahneyi paylaşan, Mississippili Blues sanatçısı Zora Young festival için sahneye çıktı. 1989 yılından bu yana Türkiye’yi Blues müziği ile tanıştırmaya devam eden festival, heyecanla beklenen bir etkinliğe dönüştü. Geçtiğimiz yıl istatistiklerine göre 22 yılda 87 group ve 267 sanatçı sahne aldı; toplam 355 konser gerçekleştirildi. Bu konserlere 424 binin üzerinde müziksever katıldı.

Tehdit mobil cihazları hedef alıyor! Ortaya çıkan tehdidin masaüstü bilgisayarlardan çok mobil işletim sistemlerini hedef aldığı görülüyor. Eğer kullanıcılar mobil cihazlarına zararlı yazılımı indirirse, kullanıcının telefonundan saldırganların istediği, daha önceden belirlenmiş numaralara kısa mesaj gidiyor. Bununla birlikte bir başka uygulamanın da telefona indirilmesi isteniyor. Apple kullanıcıları eğer telefonlarının yazılımını kırmadıysa (jailbreak) kendileri için bir sorun teşkil etmiyor. Zira iOS sadece App Store’daki uygulamaların yüklenmesine izin veriyor. Ancak Android kullanıcıları için durum aynı değil. Android cihazlara kolayca sızabilen zararlı yazılım, kişisel verileri çalıyor.

www.cypruszoom.com

11


haber

UZAKDOĞU AYAĞINIZA GELDİ

R

ezan Has Müzesi 14 Eylül tarihinde başlayan 2 sergi ile sanatseverlerle buluştu. 13. İstanbul Bienali paralel etkinlikler programı kapsamında da yer alan, küratörlüğünü Henk Slager’ın üstlendiği "Şen Bilge" sergisi 20 Ekim tarihine kadar, Drew Tal’un "Doğu’ya Yöneliş" sergisi ise 31 Ekim tarihine kadar ücretsiz olarak İstanbul'da Rezan Has Müzesi’nde görülebilir. Eğlenceli bilim olarak veya daha çok Nietzsche’nin Şen Bilge (Gaya Scienza) konusundaki düşüncelerinin güncel bir şekilde yorumlanması olarak sanatsal araştırma üzerinde odaklanan sergi, Tiong Ang, Lonnie van Brummelen ve Siebren De Haan, Burak Delier, Jan Kaila, Aglaia Konrad, Marion von Osten, Jalal Toufic, Mick Wilson’un eserlerinden oluşuyor. Norton Müzesi ve New Britain Müzesi’nin sabit koleksiyonlarında da bulunan çalışmaları ile bilinen Drew Tal’un ana teması etnisite olan "Doğu’ya Yöneliş" sergisinde eserler; "Doğu’ya Yöneliş", "İçeriden Gelen Işık", "Mutlak Doğru Simetri" ve “Peçenin Ardında” olmak üzere dört başlık altında toplanıyor.

HOŞGELDİN BEBEK

www.rhm.org.tr www.facebook.com/RezanHasMuseum

9

aylık merak son buldu. 3 aylık, 5 aylık, 8 aylık derken 9 ay bitti ve sonunda beklenen an geldi çattı. Ne zaman olacağı konusunda gün belirlenmeye çalışırken, o kendi istediği zamanda, kendi istediği anda dünyaya geldi. Belli ki, onun da sabrı kalmamıştı. Kimden mi bahsediyoruz. Tabii ki bizim ufaklıktan. ZOOM Dergi Grubu'nun ortaklarından Gülsüm Gözenler, biraz erken de olsa küçük oğluna kavuştu. Ekin Halil Gözenler, 6 Eylül'de sabahı saat 08.30'da dünyaya geldi. Erkenci yumurcağımız, biraz aceleciliğinin verdiği şaşkınlıkla aileyi şaşırtsa da, yeni hayata adapte olmakta zorluk çekmedi. Hergün biraz daha büyüyen, her geçen saat varlığını biraz daha hissettiren yumurcağın şekli bile bir hafta önceki haline benzemiyor. İşte ailenin yeni ferdiyle çekildiği ilk fotoğrafı. Bize şimdilik sadece "Hoşgeldin bebek" demek düşüyor.

BORCUNU WEBTEN SORGULA

www.girnebelediyesi.com 12 ZOOM

Borç Sorgulama Portalı” devrede.Girne Belediyesi, kentte yaşayan halkın emlak borçlarını sorgulayabilmeleri için “Borç Sorgulama Portalı” nı devreye soktu. Sistem TGE numarası ve kimlik numarası kullanarak kullanılabiliyor. Eylül ayından itibaren kullanılmaya başlanan sistemde, yabancı

turistler için ingilizce desteği, online şikayet girişi, online su ve emlak borcu sorgulama, su sayacı takma, çıkarma ve yenileme konusunda açıklayıcı bilgiler bulunuyor. Ayrıca yenilenen Girne Belediyesi sitesinde, online imar rehberi, online kent rehberi, ve online kanalizasyon haritası da yer alıyor.


Profil Advert 227 7595

Web / e-mail

barındırma ve alan adı kaydı

Rakiplerinden bir adım önde ol, güvende ol. www.datumcenter.com www.

datumcenter 13149-12498

Adres: No:2 Fener Sokak Kızılbaş, Lefkoşa - Kıbrıs Tel: (0090 392) 444 22 98 - Fax: (0090 392) 225 84 25

www.gigabyteltd.com


haber

Dağ Filmleri Festivali Sinemacıları çağırıyor

9. DAĞ FILMLERI FESTIVALI, 2014 YILINDA ŞUBAT, MART VE NISAN AYLARINDA İSTANBUL, İZMIR VE ANKARA’DA DOĞASEVERLER ILE BULUŞACAK. DAĞ, DOĞA, ÇEVRE VEYA DOĞADAKI INSAN TEMALI FILMLERLE FESTIVALE KATILMAK ISTEYEN FILM SAHIBI VE YÖNETMENLER 27 ARALIK 2013 TARIHINE KADAR BAŞVURABILECEK.

T

ürkiye’nin 8 yıldan bu yana doğa, macera ve keşif konulu en büyük etkinliği olan Dağ Filmleri Festivali’nin dokuzuncusu 2014’ün Şubat, Mart ve Nisan aylarında İstanbul, İzmir ve Ankara’da doğaseverlerle buluşacak. Dağ Filmleri Festivali’nin uzun soluklu Türkiye yolculuğuna katılıp dağ, doğa, çevre ve doğadaki insan temalı filmlerini göstermek isteyen sinemacılar için son başvuru tarihi: 27 Aralık 2013. 15 bin izleyiciye ulaşma fırsatı Üç şehirde yaklaşık 15 bin izleyiciye ulaşacak festival, 25 Şubat – 2 Mart 2014 tarihleri arasında İstanbul’da Taksim Fransız Kültür Merkezi, Galatasaray Aynalıgeçit ve Harbiye Pusula Sanat Evi’nde gerçekleştirilecek.

14 ZOOM

Festivale katılmak isteyen sinemacılar, filmlerini Dağ Filmleri Festivali – Yıldız Mah. Asariye Cad. Eğriçınar Sok. Uğur Apt. 18/4 Beşiktaş – İSTANBUL adresine aşağıda belirtilen bilgileri ekleyerek gönderebilir. • İmzalı Film Başvuru Formu • Filmin yönetmeni/yönetmenlerinin fotoğraf ve özgeçmişi • Filmden en az iki fotoğraf (En az 300 dpi) • Varsa filmin afişi ve basın dosyası • Filmin kısa özeti ve künyesi Film Başvuru Formunu www.dagfilmfest.org/ entryform/MFF_Entry_Form_2013.doc adresinden indirebilir, festivalle ilgili bilgi almak için aşağıdaki iletişim adreslerini kullanabilirsiniz. Web : www.dagfilmfest.org E-posta : bilgi@dagfilmfest.org Facebook : www.facebook.com/DagFilmleriFestivali Twitter : http://twitter.com/DagFilmFest FrienfFeed : http://friendfeed.com/dagfilmfest



haber

Bayramoğlu'na kış geldi Yeni sezon ayakkabılar satışta

Ü

lkemizin en büyük ayakkabı mağazaları zincirine sahip marka işletmesi Bayramoğlu Mağazaları, yeni sezona merhaba dedi. Sonbahar-Kış sezonu ürünlerinin satışına başlayan mağaza, her zevke uygun modelleri ile özellikle kadınların dikkatlerini çekiyor. Yeni modellerde ince topuklar göze batıyor. Platform bu sezon da moda. Hanımlar bu mevsim, canlı renklerden oluşan ayakkabıları ile kalabalıkta kendilerini hissettirecekler. Bayramoğlu mağazalarında son moda ürünleri bulmanız mümkün. Ancak "Ben modayı değil, kendi tarzımı belirlerim" diyorsanız, sizin için de seçeknekler sınırsız. Farklı zevkler için, farklı modeller, farklı renkli ayakkabılar, alıcılarını bekliyor.

↘ 16 ZOOM

SICAK YAZ AYLARINDAN SERİN HAVALARA GEÇTİK. AMA BİZDEN ÖNCE MEVSİM DEĞİŞTİRENLER DE VAR. BAYRAMOĞLU SONBAHAR-KIŞ SEZONUNU AÇTI BİLE. YENİ SEZON ÜRÜNLERİ İLE SEZONA HIZLI BİR GİRİŞ YAPAN MAĞAZA, HER ZEVKE UYGUN MODELLERİ İLE GÖZ DOLDURUYOR.


37 yıldır ağzımızın Tadı değişmedi. Bayramoğlu Ayakkabı Mağazaları'nda her zevke uygun model bulmak mümkün. Canlı renkler yeni sezon ürünlerinde öne çıkıyor. Platform ayakkabılar ise yeni sezonunda gözde seçenekleri arasında dikkat çekiyor.

PASTAHANESİ www.petekpastahanesi.com Since Tel: (0392) 444 1976 Kaleiçi/MAĞUSAwww.cypruszoom.com 17

1976


haber

Kérastase’ın, CoutureStyling Serisini Tanıttığı Partiye Ünlü Yağdı!

K

érastase, marka kuruluşunun ellinci yıldönümü arifesinde Kate Moss imzalı “CoutureStyling” saç şekillendirici serisini Türkiye’ye tanıttı. Nişantaşı Sofa Hotel’de, Tanem Sivar ve Didem Soydan ev sahipliğinde düzenlenen partiye Berrak Tüzünataç, Esin Moralıoğlu, Mehmet Turgut, Nihan Buruk, Ezra Çetin,Oben Budak, Deniz Marşan, Emre Karayel, Melisa Çakarlar,Merve Güleç, Hakan Akkaya,Ceylan Atınç veÖner Evez gibi iş, sanat ve cemiyet hayatının önemli isimleri katıldı. 1964’ten bu yana kadınların güzellik ihtiyaçlarını ön görerek, saçı kökten uca güzelleştirebileceğini kanıtlayan Kérastase “CoutureStyling” serisi ile saç tasarım dünyasında yeni bir çağ başlattı.

18 ZOOM

Yeni stil ikonu Kate Moss ile birlikte saç şekillendirmede lüks ve hazzı bir araya getiren “CoutureStyling” serisi Nişantaşı Sofa Hotel’de yer alan TheHallArts’ta tanıtıldı. Tanem Sivar, Didem Soydan ev sahipliğinde muhteşem bir organizasyona imza atan Kérastaseiş, sanat ve cemiyet hayatının önemli isimlerini bir araya getirdi.Berrak Tüzünataç, Esin Moralıoğlu, Mehmet Turgut, Nihan Buruk, Ezra Çetin, Oben Budak, Melisa Çakarlar, Merve Güleç, Öner Evez, Emre Karayel, Sibel Arna, Onur Baştürk, gibi önemli isimlerin katıldığı partide Bengi Ünsal (DearHead) performans sergiledi. Sabahın ilk ışıklarına kadar süren ve FashionWeek öncesi ortamı ısıtan organizasyon ile Kérastase, saç modasında yeni bir dönem başlattığının sinyallerini verdi.


Tüm Organizasyonlarda

Hizmetinizdeyiz

• Düğün Paketi • Müzik • CD Çekimi • Sinevizyon • Pasta ve Servisi • Şampanya • Volkan (Maytap) • Sandalye Giydirme • Kristal Şamdanlar • Girişte Mum Yolu • Özel Pasta Masası

• Anı Kürsüsü • Para Kutusu • Nikâh Masası Dekoru ve Canlı Aranjman • Düğün Bahçesinin Süslenmesi

DüğünBahçesi

ZET Karting Tesisleri Lefkoşa-Güzelyurt Yolu Rezervasyon: (0533) 840 1000 (0533) 866 6173


haber

34. İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması’nın tek seçicisi Erden Kıral

Kısa Film Yarışması

Başlıyor

İ

TÜRKİYE’NİN EN ESKİ KISA FİLM ETKİNLİĞİ OLAN İFSAK ULUSAL KISA FİLM YARIŞMASI’NA KATILIMLAR BAŞLIYOR. SON BAŞVURU TARİHİ 31 ARALIK 2013 OLAN YARIŞMAYA TÜM SİNEMASEVERLER KISA FİLMLERİYLE BAŞVURABİLİR.

stanbul Fotoğraf ve Sinema Amatörleri Derneği tarafından düzenlenen ve Türkiye’nin en eski kısa film etkinliği olan “İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması”na başvurular başlıyor. Sinemaseverler, sayı ve konu sınırlaması olmadan kısa filmleri ile 31 Aralık 2013 tarihine kadar yarışmanın Kurmaca, Deneysel veya Belgesel kategorilerine katılabilecekler. İlki 1978 yılında düzenlenen “İFSAK Ulusal Kısa Film Yarışması” başladığı günden bu yana, birçok kısa film etkinliğine örnek teşkil ediyor. Etkinlik, çoğu dünya çapında önemli eserler vermiş değerli sinemacıların ilk eserlerine gösterim olanağı sunmakla birlikte, o yıllardan bugüne arşivlenen filmler sayesinde Türkiye'nin en kapsamlı kısa film arşivinin oluşmasına da katkı sağlıyor. Tek seçici Erden Kıral Bu yıl ön elemeyi geçen filmler arasından ödüle layık bulunanlar, Türk Sineması’nın önde gelen yönetmenleri arasında yer alan Erden Kıral tarafından seçilecek. 35 yıldan beri Türk sinemasına eserler kazandırmaya devam eden Erden Kıral, “Bereketli Topraklar Üzerinde”, “Hakkari’de Bir Mevsim”, “Mavi Sürgün” ve “Yük” gibi ulusal ve uluslararası yarışmalarda ödül kazanmış filmlere imza attı. Kurmaca, Deneysel ve Belgesel kategorilerinde birinci gelen filmlerin yönetmenleri 500 TL değerindeki İFSAK Seminerleri ile ödüllendirilecek. Yarışmaya katılmak için detaylı bilgi; www.ifsak.org.tr/tr/kisa-film-yarismalari

20 ZOOM


SAYGIN Kuyumculuk

aşkını bulan çiftlere Çift 1425 TL

Çift 1450 TL

Çift 1480 TL

Çift 1435 TL

Çift 850 TL

Çift 1490 TL

Çift 1750 TL

215 TL

225 TL

220 TL

Kadınlar Pazarı Sokak No: 15 Lokmacı Kapısı / Lefkoşa +90 392 229 1361 / +90 533 868 6969 / mertali96@yahoo.com

12 Ay Taksit İmkanı


haber

HIZLI

DÖNÜŞÜ OLMAYAN ZARARLAR VEREBILIR!

G

eçtiğimiz yıllarda sadece ilkbahar ve yaz aylarında pek çok kadının rahatça bikini giyebilmek için diyette olduğunu duyardık. Ancak son yıllarda aşırı zayıflık modasının da gelişmesi ile birlikte her geçen gün daha fazla genç kadın, ne pahasına olursa olsun kilo kaybetmek peşinde. Bu uğurda yapılan hızlı ve yanlış diyetler dönüşü olmayan sağlık sorunlarına yol açabiliyor. ART Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Kliniği uzmanları hızlı diyetler konusunda uyarıyor ve sağlıklı beslenme hakkında bilgi veriyor. Kilo probleminiz varsa kısa sürede, hızla fazlalıklarınızdan kurtulmanızı sağlayan diyetleri uygulamak size doğru gelebilir. Ancak hızlı kilo verdiren diyetler vücut üzerinde dönüşü olmayan zararlara yol açabilir. Bunların ilk belirtileri kas kaybı, yağ depolanması, açlık sinyallerinin hayat kalitesini kötü etkilemesi, enerji düşüklüğü ve sinirlilik oluyor. Kilo sorunu obezite düzeyinde olan kişilerde hızlı diyetlerin zararlı etkileri kendilerini çok daha fazla gösterebiliyor. Bu kişiler doğru beslenmedikleri takdirde karşılaştıkları sağlık sorunları ölümcül olabiliyor. Yanlış diyetlerin yol açabileceği en önemli zararlar şunlardır: • Kalp kaslarının erimesi, • Kemik yoğunluğunun azalması, • Böbrek ve karaciğer fonksiyonlarında bozukluk

↘ 22 ZOOM

Kötü beslenmenin sonucu her durumda ölümcül olmasa bile özellikle böbrek fonksiyonlarını etkileyen yanlış diyetler ömür boyu diyalize bağlı yaşamanıza yol açabilir. Bundan dolayı hedefiniz hızlı kilo vermek değil, hayatınızın sonuna kadar sürdürebileceğiniz doğru ve dengeli bir beslenme sistemi geliştirmek olmalı. Düzenli ve dengeli beslenmek için ise günde 3 ana ve 2 ara öğün şeklinde, vücudun gereksiz yere açlık çekmeyeceği şekilde beslenmek gerekir.

beslenme şekilleri kadar karmaşık ve düzensiz hale gelir. Ne zaman ne yiyeceklerini bilmezler ve bundan dolayı ya uzun süreler boyunca açlık çekerler ya da gereğinden fazla ve yanlış gıdalar tüketmeye başlarlar. Bu düzensiz beslenmeye bağlı olarak kişilerde çabuk yorulma, sinirlilik, çok üşüme, konsantrasyon bozukluğu gibi sorunlar ortaya çıkabilir. En önemli sorun ise önemli sağlık problemlerinin zeminini düzensiz ve dengesiz beslenerek hazırlamış olmanız olacaktır.

Düzenli ve dengeli beslenmek sağlığınız için neden önemlidir? Dengeli beslenen kişiler kendini yorgun, bitkin hissetmez. Güne daha zinde ve dingin başlarlar. Dengeli beslenmek her türlü gıda grubundan yararlanmak ve bu gıda gruplarının sağladığı besin değerlerinden yararlanmak anlamına gelir. Bu da hem zihinsel hem de fiziksel olarak sağlıklı kalmanızı sağlar. Bu durum özellikle iş veya okul hayatınızdaki başarılarınızı da olumlu şekilde etkiler. Düzenli beslenerek sürekli açlık atakları yaşamadan ve durmaksızın aklınızda yemek olmadan hayatınızı daha rahat sürdürebilirsiniz.

Dengeli beslenme nedir? Düzenli ve dengeli beslenmenin en önemli kriterlerinden biri öğünlerinizi belirlemek ve bu öğünlerde vücudunuzun ihtiyacı olan besinleri doğru miktarlarda tüketmektir. Bir diğer önemli kural da yemek esnasında başka faaliyetlerde bulunmamak, ilgilenmemektir. Yemek esnasında televizyon seyretmek, bilgisayarda oyun oynamak gibi aktiviteler doyma noktanızı hissetmemenize neden olur. Böylece ne zaman aç, ne zaman tok olduğunuzu tam olarak belirleyemez hale gelirsiniz. Fazlalıklarınızdan kurtulmak için diyet uygulayabilirsiniz. Ancak geçici bir sürü diyet yapmak yerine dengeli beslenmeyi yaşam alışkanlığınız haline getirmek daha önemli.

Yanlış diyetler hayatınızı nasıl etkiler? Yanlış diyetler sonucunda kazanacağınız en önemli kötü alışkanlık düzensiz beslenmedir. Düzensiz beslenen kişilerin (uzun süre aç kalanlar, kontrolsüz miktarlarda yemek tüketenler, öğün atlayanlar) hayatı da en az yanlış

FAZLALIKLARINIZDAN KURTULMAK IÇIN DIYET UYGULAYABILIRSINIZ. ANCAK GEÇICI BIR SÜRÜ DIYET YAPMAK YERINE DENGELI BESLENMEYI YAŞAM ALIŞKANLIĞINIZ HALINE GETIRMEK DAHA ÖNEMLI.


www.cypruszoom.com

23


haber

Roman Orkestrası Merit Cyprus Gaden'staydı

2013

yaz sezonuna yenilenerek hızlı bir giriş yapan Merit Otellerinden Cyprus Garden's geçtiğimiz ay muhteşem bir sahne şovuna imza attırdı. Ahırkapı Roman Orkestrası'nı ağırlayan otel, 400 seçkin misafire zengin bir menü sunarak büyük beğeni topladı. Havuz başında yapılan organizasyondaki süslemeler ise büyük beğeni topladı. Misafirler özellikle grubun sahne şovu ve ışık gösterileri ile pisti hiç boş bırakmadılar. Otelde konaklayan yabancı misafirlerin de yerlerinde durmadığı bu özel gecede çok renkli görüntüler vardı.

24 ZOOM

KEFİFLİ BİR YEMEK İÇİN SEÇENEĞİNİZ VAR ŞARAP İÇMEYİ SEVİYOR, FARKLI BİR YER ARIYORSANIZ GİDECEĞİNİZ YERİ BULDUK. LEFKOŞA'DA LA RESERVA, NEZİH ORTAMI İLE SİZİ BEKLİYOR...


Mağusa'da, Kaleiçi'nde özel bir mekan. Mimarisi, sunumu ile Kıbrıs'ı teneffüs edebileceğiniz kafede, tarihin ve mekanın keyfi sizi bekliyor.

G

idilecek yer konusunda seçici olanlara bir tavsiyemiz var. Başkent Lefkoşa'da sayılı mekanları arasına giren La Reserva Restaurant, başta şarap olmak üzere zengin içki listesi, lezzetli yemek seçenekleri ile dikkat çekiyor. Şarap konusunda iddialı bir listeye sahip mekan, iç dekorasyonu ile alışık olmadığımız bir görüntüye sahip. Mekan içinde yüzlerde çeşit şarap, bir o kadar viski ve purolar arasında, hem gözünüz, hem mideniz bayram ediyor. Yemek önceki gelen aparatifleri, özellikle de kendi yapımı ekmeğiyle aklınızda kalacak restoranda, hangi yemeği, hangi şarapla içmek istiyorsuz sorusu da sizi zorlamayacak. Etiniz; ya da tercih ettiğiniz yemek seçeneğiniz konusunda garsonunuzun şarap tavsiyesine uymanız yeterli. Keyifli bir akşam yemeği, kaliteli şarap seçenekleri, nezih ortamı ile keyfi garanti restoranı listenize ekleyin. Gittiğinizde deneye değer olduğuna siz de şahit olacaksınız.

[

www.cafemalia.com cafemalia@hotmail.com Tel: (0392) 366 71 17 GSM: (0533) 880 82 15 Kaleiçi/MAĞUSA

[


haber

Bu şaraplar

Çok özel A

rtık "hangi yemekle, hangi şarap içilir" sorusu tarih oldu. Ülkemizde dünyaca ünlü markaları taşıyan Starting Point, geçtiğimiz ay B&G'nin eşleştirme koleksiyonunu Kıbrıslılar ile tanıştırdı. Firma B&G'nin üzerinde hangi yemekle içileceğine yönelik logolar taşıyan şaraplarını Kıbrıs pazarına sundu. Fransızların dünyaca ünlü üzümlerinden yapılan şaraplar, yemekte şarap içmek isteyenler çok özel seçenekler sunuyor...

Salmon & Trout Bordeaux Sınıflandırma: AOC Bordeaux Üzüm çeşitleri: Sauvignon Blanc, Sémillon Tadım Notları: Yeşil ışıltılı açık sarı bir renk. Tropik meyve aromalarıyla zenginleştirilmiş limon kokusu. Bardağın her açısından tahrik edici beyaz çiçekler ve vanilya göze çarpıyor. Canlandırıcı, bol meyveli tropik bir damak tadı bırakıyor. Yemek önerileri: Balık, Füme somon, Sushi, Alabalık, Blackened Mahi-Mahi. En uygun servis sıcaklığı: 10°C

Chicken &Turkey Côtes du Rhône Sınıflandırma: AOC Côtes du Rhône Üzüm çeşitleri: Grenache, Syrah, Carignan Tadım Notları: Mor ışıltılı koyu kırmızı bir renk. Yoğun morello kirazı, tütün ve meyankökü kokulu, damak tadında uzun süre meyve aroması bırakan bir tat. Yemek önerileri: Izgara Tavuk Göğsü, Hindi, Asya Pilavı, Soya Peyniri, Mexican Fajitas. En uygun servis sıcaklığı: 16°C

26 ZOOM

Cheese & Crackers Beaujolais-Village Sınıflandırma: AOC Beaujolais-Villages Üzüm çeşitleri: Gamay Tadım Notları: Güzel ahududu kırmızısı renk. Meyan ve baharatları ile aroma edilmiş, kırmızı kuş üzümü ve kiraz kokusunu alabilirsiniz. Damağınızda tanenli yapısı ve meyveleriyle uzun süreli bir tat bırakacak. Yemek önerileri: Mac ve Peynir, Manchego Peynir, Goat Peynir, Tavuklu Sezar Salata. En uygun servis sıcaklığı: 16°C

Chops & Burgers Bordeaux Sınıflandırma: AOC Bordeaux Üzüm çeşitleri: Merlot, Cabernet Sauvignon Tadım Notları: Yoğun koyu kırmızı renk. Biraz vanilya aromasıyla zenginleştirilmiş ekşi kırmızı ve kara dut tadında bir şarap. Damağınızda hafif ekşi ama aynı zamanda meyve tatlığında bır tat bırakacak nefis bir şarap. Yemek önerileri: Izgara Dana Bonfile, Rosto, Izgara Domuz Pirzola, Filet Mignon, Makarnalar. En uygun servis sıcaklığı: 16°C

Lobster & Shrimp MUSCADET SEVRE-ET-MAINE Sınıflandırma: AOC Beyaz Fransız Şarabı Üzüm çeşitleri: Muscadet Tadım Notları: Müthiş sarı kristal renk. Limondan ve gizli beyaz meyvelerden aldığı kokusunu hissedebilirsiniz. Çok güzel yumuşak asitli hafif bir yapısı vardır. Mineralleriyle dengelenmiş nefis ve güzel bir şarap. Yemek önerileri: Istakoz ızgara, Karides, Karides Kokteyl, Yengeç Bacağı. En uygun servis sıcaklığı: 10°C



mesutgunsev@gmail.com

Mesut Günsev Şairinin, 69 yıl sonra varlığını öğrendiği yer için yazdığı şiirin hikayesi de sıradışı

BURASI AGORA MEYHANESİ

Sevdiğinden karşılık bulamayan aşık bu şiiri İzmir’in meyhanelerinde teselli ararken yazdı” Bu yazının öyküsü internetten geldi. Bir zamanların ve bizim gençliğimizin ünlü şiiri “Agora Meyhanesi” ve onun bestesinin hikayesi. Aslında 1960'lı yılların sonlarında tutmaya başladığım kendi şiir defterime baktım; şairi olarak Turhan Ragıp Oğuzbaş’ı yazmışım.. O zaman Oğuzbaş’ın şiirleri çok tutulurdu gençler arasında. Meğer şiirin gerçek şairi başkası imiş. “Burası Agora Meyhanesi, burada yaşar aşkların en şahanesi, en divanesi’ şarkısını kim bilmez. Peki ya bu sözleri kimin yazdığını? Bu sorunun cevabı birincisi kadar kolay değil. Üstelik Zeki Müren’den Behiye Aksoy’a pek çok ünlünün seslendirdiği bu şarkının sözlerini herkes kendince değiştirmiş, yeni mısralar ekleyip çıkartmış. Şarkının sözleri ilk kez 1959’da Ege Ekspres Gazetesi'nde yayınlanmış ve ağızdan ağıza yayılırken ilk hali unutulup gitmiş. “Agora Meyhanesi’nin hikayesini 43 yıl sonra, Balat’ta restorasyonu süren Agora Meyhanesi’nde şairi Dr. Onur Şenli’den dinledik.” diyor anlatan.. Aslında şair 1959’da şiiri yazarken İstanbul’da Agora Meyhanesi diye bir yer olduğunu bilmiyormuş. Bu meyhanenin sekiz köşeli olduğundan ve şair Özdemir Asaf’ın, meyhanenin sekiz ayrı köşesine sekiz ayrı şiir yazdığından da haberi yokmuş. Hristo Hristodulos’un dedesinin bu meyhaneyi 1890’da açtığından, içinde tam 286 film çevrildiğinden de bihabermiş Onur Şenli. Geçtiğimiz yıllarda, İstanbul’da bir toplantı sırasında rahmetli söz yazarı Aysel Gürel, Balat’taki Agora Meyhanesi’nden söz edince öğrenmiş varlığını ve eşi Kıymet Hanım’la birlikte aynı gün soluğu meyhanede almış. Karşısında şiirinde anlattığı meyhanenin aynısını bulunca şaşkına dönmüş. Aynı günlerde Ahmet Selçuk, Agora Meyhanesi şiirini çıkaracağı kasete almak için izin istemiş. Şenli, şiirini eksiksiz okuma kaydıyla olur, demiş. Bu sefer de kaset piyasaya çıktığında şiirin eksik değil fazla okuduğunu,

28 ZOOM

yani orijinal metnin ‘katkılarla’ süslediğini görmüş. İşte o gün bu gündür bu şiir ve şarkısı dillerden dillere yaşamını sürdürüyor. Şiirin bestekarı ise gene o yılların ünlü ismi İsmet Nedim. İLK TEBRİK EDEN ARKADAŞI AHMET NECDET SEZER OLDU Şimdi biraz daha gerilere, 50'li yılların başına gidelim.. Takvimler 4 Nisan 1953’ü gösterdiğinde Türkiye, Çanakkale’de bir İsveç şilebine çarpan Dumlupınar denizaltısıyla denize gömülen 81 denizci için ağlıyordu. Şenli ailesinin evinde de herkes gözyaşları içindeydi. Bir tek 13 yaşındaki Onur ağlamıyordu. ‘‘Ben o sırada gözyaşlarımı kağıda akıtıyordum’’ diyor. Afyon Lisesi’nde yapılan anma töreninde Onur Şenli yazdığı şiiri tekrar, tekrar okumuştu. Tören sonunda yanına gelen sınıf arkadaşı Ahmet Necdet Sezer, Onur’un boynuna sarılmış tebrik etmişti. Böylece ilk şiir ortaya çıkmış ve Onur Şenli ismi önce Afyon sonra da bütün ülkede duyulmuştu. İstanbul’a giden genç Onur önce Vefa Lisesi, sonra da Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ne girdi; ama aklı fikri şiirde ve yazıdaydı. Agora Meyhanesi’nin hikayesi de işte o günlerde başladı. BABAMIN ARKADAŞININ KIZINA O GECE TUTULDUM Onur Şenli’yi en çok etkileyen kişi babasıydı. Üsküdar Musiki Cemiyeti’nin kurucularından biri olan Sabahattin Şenli, çok güzel şarkı söylermiş. Ünlü Selahattin Pınar’ın da yakın arkadaşı olan Sabahattin Bey, engin müzik bilgisini Onur’a da aktarmış. Babasının bir arkadaşının lise son sınıfta okuyan çok güzel bir kızı varmış. Bir akşam, babası Onur’u göstererek ‘‘Bizim çocuğun sesi çok güzeldir, size bir şarkı söylesin’’ deyince, kızın babası da ‘‘Bizim kızın da sesi güzeldir, Onur bir şarkı okursa kızımız da size bir tango seslendirir’’ diye karşılık vermiş. ‘‘Gece gündüz aklımdan çıkmayan kızın gözlerinin içine bakarak, sözleri Mustafa Nafiz Irmak’a ait olan Selahattin Pınar’ın bir şarkısını okumaya başladım: ‘Anladım sevmeyeceksin beni sen nazlı çiçek / Hasta gönlüm yine hicranını yalnız çekecek.’ Tabii devir tango devri olduğu için o güzel kız da benim gözlerimin içine bakarak okumaya başladı: ‘Seni sevmem de haksız / Sevdim demem de haksız / Fakat neden insafsız’... Şarkılar


dedi ki!

AGORA MEYHANESİ Sana bu satırları Bir sonbahar gecesinin Felç olmuş köşesinden yazıyorum Beşyüz mumluk ampullerin karanlığında Saatlerdir boşalan kadehlere Şarkılarını dolduruyorum Tabağımdaki her zeytin tanesine ‘‘Simsiyah Bakışların’ı koyuyorum Ve kaldırıp kadehimi Bu rezilcesine yaşamaların şerefine içiyorum. Burası Agora Meyhanesi Burada yaşar aşkların en madarası Ve en şahanesi Burada saçların her teline bir galon içilir Gözlerin her rengine bir şarkı seçilir Sen bu sekiz köşeli meyhaneyi bilmezsin Bu sekiz köşeli meyhane seni bilir Burası Agora Meyhanesi Burası arzularını yitirmiş insanların dünyası... Şimdi içimde sokak fenerlerinin yalnızlığı Boşalan ellerimde kahreden bir hafiflik Bu akşam umutlarımı meze yapıp içiyorsam

Elimde değil Bu da bir nevi namuslu serserilik Dışarda hafiften bir yağmur var Bu gece benim gecem Kadehlerde alaim-i semaların raksettiği Gönlümde bütün dertlerin hora teptiği gece bu Camlara vuran her damlada seni hatırlıyorum Ve sana susuzluğumu Birazdan şarkılar susar, kadehler boşalır Umutlar tükenir, mezeler biter Biraz sonra bir mavi ay doğar tepelerden Bu sarhoş şehrin üstüne Birazdan bu yağmur da diner Sen bakma benim böyle delice efkarlandığıma Mendilimdeki o kızıl lekeye de boş ver Yarın gelir çamaşırcı kadın Her şeyden habersiz onu da yıkar Sen mesut ol yeter ki ben olmasam ne çıkar? Dedim ya burası Agora Meyhanesi Bir tek iyiliğin tüm kötülüklere meydan okuduğu yer Burası Agora Meyhanesi Burası kan tüküren mesut insanların dünyası.

Paranın değerini öğrenmek isterseniz, Borç almaya çalışın..

Benjamin Franklin

tecrübe Hisyoria magistra vitae est.. “Tarih hayatın öğretmenidir…”

şair dedi ki Ben senin gelmeyeceğini öğrendiğimde bir ömrü tüketmiştim..!

bitince evde derin bir sessizlik oldu. Ben çıkıp gittim. Ertesi gün onlar da yazlığa taşındılar. Günlerce evlerinin önünden geçtim ama o bir türlü dönmedi. Sonunda bir gün penceresinin altından geçerken önüme bir kağıt düştü. ‘Onur Bey, sizi Gündoğdu’daki Sisi Pastanesi’nde bekliyorum’ diyordu. Soluğu pastanede aldım ama randevuya başkası geldi. Bu, sevdiğim kızın komşusuydu. Bana, ‘Aylardır sizi seviyorum’ deyince şaşırdım. ‘Ama ben başkasına aşığım’ diye itiraz ettim. Baktım ki onuru kırılıyor, birkaç güzel söz söyleyip, olayı yumuşatarak yanından ayrıldım. Fakat, sevdiğim kız ertesi gün İzmir’e gelmiş ve pastanedeki buluşma kendisine yalan yanlış aktarılmıştı. Ne yapıp, neylediysem birdaha ikna edemedim. Telefonlarıma çıkmadı, ortadan kayboldu, beni görünce yolunu değiştirdi. Olmadı.’’ HATIRA DEFTERLERİNİN VAZGEÇİLMEZ ŞİİRİ OLDU Aşk yarasıyla kıvranan genç adam teselliyi İzmir’in Agora semtindeki salaş meyhanelerde aramaya başlamış. Bir gece Agora’da içtikten sonra eve gelmiş ve sevdiği kıza bir mektup yazmaya koyulmuş: ‘‘Sana bu satırları, bir sonbahar gecesinin felç olmuş köşesinden yazıyorum...’’ diye başlamış. İlerledikçe yazdığının bir şiir olduğunu farketmiş. Böylece ünlü Agora Meyhanesi ortaya çıkmış. Dikkat ettiyseniz ‘esas kız’ın adını anmadık. Çünkü Onur Bey, İzmirli bir gazete patronunun eşi olan ilk göz ağrısının ismini zikretmek istemediğini söyledi. Şiire o günlerde adet olduğu üzere İngilizce bir başlık koymuş: ‘‘The Night, Wine and Love’’ yani ‘‘Gece, Şarap ve Aşk’’. Şiir fakültede yayınlanan Neşter adlı dergide yayınlanmak üzereyken matbaada Ege Ekspres Gazetesi’nin Kültür Sayfaları Editörü Şadan Gökovalı görmüş. Dergi yayına girmeden önce şiirin başlığını Agora Meyhanesi olarak değiştirip gazetede yayınlamış. Şiir yayınlanır yayınlanmaz genç kızların hatıra defterlerine girmeye, mısraları duvar yazısı olmaya başlamış. İşte o meşhur şiirin ve hikayenin öyküsü bu. Agora Meyhanesi bugün hala söyleniyor..unutulmadı. Selam olsun bütün büyük aşklara.

”A­GO­RA TA­MA­MEN HA­YAL ÜRÜ­NÜ”

Dr.Onur Şenli

O­NUR Şen­li, şi­ir­de an­la­tı­lan Ago­ra Mey­ha­ne­si’­nin ha­yal ürü­nü ol­du­ğu­nu, o dö­nem­de Ago­ra sem­tin­de­ki ko­ko­reç­ çi mey­ha­ne­le­rin­den esin­le­ne­rek bu­nu kul­lan­dı­ğı­nı kay­de­de­rek söz­le­ri­ni şöy­le sür­dü­rü­yor: “İç­ki­ye bu­laş­tı­ğı­mız 1955 1960'­lı yıl­lar­da Ago­ra sem­tin­de ko­ko­reç­çi mey­ha­ne­le­ri var­dı. Bas­ma­ne Ca­mi­si’n­ den Ha­tu­ni­ye Ca­mi­si’­ne gi­der­ken sağ­lı sol­lu mey­ha­ne­ler­di. Ama ta­be­la­sın­da Ago­ra Mey­ha­ne­si ya­zan bir yer yok. Ge­ ce­le­ri bek­çi dü­dü­ğü son­ra­sı bu mey­ha­ ne­le­rin ke­penk­le­ri in­di­ri­lir, içe­ri­de şi­ir­ler oku­nur­du. Çok son­ra­la­rı İs­tan­bul’­da bir tak­si şo­fö­rün­den Ago­ra Mey­ha­ne­si isim­li bir mey­ha­ne ol­du­ğu­nu duy­dum. 2006 yı­lın­da bir top­lan­tı sı­ra­sın­da rah­met­li Ay­sel Gü­rel­’e sor­dum. O da Ba­lat’­ta ta­ri­ hi bir Ago­ra Mey­ha­ne­si ol­du­ğu­nu, an­cak ka­pan­dı­ğı­nı söy­le­di. Me­rak edip git­tim. Anah­ta­rı­nı bu­la­rak içe­ri gir­dim. İçe­ri gi­ rin­ce çok şa­şır­dım. Şi­ir­de an­lat­tı­ğım gi­bi 3 kö­şe­li bir mey­ha­ney­di. Bir ta­be­la bul­dum üze­rin­de 1890 ya­zı­yor­du. Var­ lı­ğı­nı bil­me­di­ğim bir mey­ha­ne­yi yaz­mış ol­ma­ma ha­la çok şa­şı­rı­yo­rum.” şeklinde konuştu.

www.cypruszoom.com

29


tarih

KIBRIS’IN KAYIP GLADYATÖRÜ... A

Rauf Ersenal

Cesnola tarafından burada bulunduğunu tahmin ettiğim bir yağ kandili halen NY Metropolitan Müzesinde sergilenmektedir. Kandilin üzerinde bir gladyatör kabartması vardır. Bu kandilin ikizi ise Lefkoşa’daki Leventis müzesinde sergilenmektedir.

30 ZOOM

ntik çağlarda gladyatörlerin, ölümü hak eden, hayatta kalma şansları tamamen arenadaki dövüş becerilerine bağlı kişiler olarak görüldüğünü düşünmek ne kadar da hüzün veren bir durumdur... Arena tribünlerine yığılan binlerce izleyici nasıl bir duyguyla izliyorlardı bu insanların can pazarını. Kazanan bir sonraki arenaya kadar yaşama şansı elde ederken, kaybeden çukura atılıyordu. Akdeniz bölgesinde çok yaygın olarak yapılan bu gladyatör dövüşleri tam 900 yıl boyunca devam etti. Roma dünyasının erken dönem gladyatörleri, yasal olarak ad ludos, yani kılıçtan geçirilme cezasına çarptırılmış ve bu nedenle hayatı uğruna belli sayıda dövüşü halka açık bir meydanda veya arenada yapmak zorunda olan kişilerdi. Geçen zaman içerisinde, amacından sapan bu anlayışın yerini, bu işi profesyonel meslek haline getiren soylu kişilerle farklı bir şekil almıştır. Başlangıçta sadece ağır suçlular, savaş esirleri ve asi kölelerden oluşan bu gruba, sonraları özgür vatandaşlar, soylular, atlı sınıfından kimseler ve hatta Roma Senatosu üyelerinin de katıldıkları bilinmektedir. Günümüzde ölüm cezasına çarptırılan insanlar veya esir kamplarında zor koşullarda ölüme zorlanan insanlarla, savaşlarda acımasızca öldürülen insanların varlığı aklıma geliyor hemen. Roma Dönemi Gladyatör dövüşleri ne kadar da insanlık dışı ve vahşiceydi... İnsan olan insanlar bunu yapamaz diyoruz hemen. Ya bugün? Belirttiğim gibi bugünün dünyasında değişen ne var dünden? Ha Arenada izlemişiz ha ekranda... Ne fark eder?

Şekil farkından başka farkı olmasa da günümüzde de bu kanlı ve kirli oyunlar devam etmektedir. Daha bir süre önce bazı arap ülkesi liderlerinin veya diğer insanların nasıl öldürüldüğünü ekranlarda izlemedik mi? Emin olun Roma dünyasında izleyenlerin de kanı donuyordu izlerken ama söz hakkı izleten de olduğu sürece bu oyun hep böyle devam edecek. Latince'de gladius sözcüğü kılıç anlamına gelmektedir, onu ustalıkla kullanan profesyonel dövüşçüler, gladiator olarak adlandırılmaktaydı. Oyunların Roma’da ilk kez düzenlenmesi, M.Ö. 264 yılındaki Q. Fulvius ve Appius Claudius’un konsüllükleri yılına rastlamaktadır. Bu organizasyonun ilk kez babalarının ölümü nedeniyle Iunius Brutus Pera’nın oğulları tarafından Roma’ya getirildiği kaynaklar tarafından doğrulanmaktadır. Halka açık bir şekilde düzenlenen ilk gladyatör oyunlarında, sadece üç çift dövüşçünün karşılaştığı ve dövüşen çiftlerin tümünün köle olduğu anlaşılmaktadır. Daha erken dönemlerde Romalılar ölen soylular için düzenlenen cenaze merasimlerinde insan kurban etme geleneğine sahipken, bu anlayışın yerini zamanla gladyatör oyunları aldı. Sonuçta her ikisi de ölen soylu Romalıların arkasından kurban edilen insanların hikayelerini saklamaktadır. Ölen soyluların arkasından insan kurban etme geleneği daha da eskilere gitmekte ve M.Ö. 8’nci yy kadar dayanmaktadır. Roma’da düzenlenen ilk oyunların kökeniyle ilgili tartışmalar bir yana bırakılacak olursa, bu geleneğin Romalılar'a, Etrüskler yoluyla geçmiş olduğu fikri akla yakın görünmektedir.


Antik tarihe adını yazdıran dört Kıbrıslı Gladyatör vardır... Crixus, Ellinikos, Gannicus ve Margareites. Crixus’un ünlü Gladyatör filminde önemli bir rolde canlandırıldığını ve isminin Kıbrıslı Gladyatör olarak geçmektedir..

ASLINDA BİNLERCE KIBRISLI GLADYATÖRÜN VARLIĞI KONUSU ŞÜPHE KALDIRMAZ. BİNLERCE YILLIK ZAMAN DİLİMİ İÇİNDE YOK OLAN YAZILI KAYNAKLAR, MOZAİKLER, HEYKELLER, KÜTÜPHANELER DİKKATE ALINDIĞI ZAMAN DAHA BİRÇOK ÜNLÜ GLADYATÖRÜN ZAMANIN ACIMASIZ YIPRATMASI KARŞISINDA DİRENEMEYİP YOK OLDUKLARINI ANLAYABİLİRİZ. www.cypruszoom.com

31


tarih

Kostümlerinden hareketle, Romalı olmadıkları açıkça anlaşılan arenadaki ilk dövüşçüleri, bugün için Etrüsk kökenli oldukları artık kabul görmektedir. Etrüskler’in, gladyatör dövüşlerini dini bir ritüel şeklinde yaptıkları ve bu yolla kaybettikleri savaşçılarının ruhlarını teskin ettiklerine inandıkları düşünülmektedir. Aynı geleneğin, sonraları yarımadanın büyük bir bölümünde hâkimiyet tesis etmiş olan Romalılar tarafından da benimsendiği, birçok varlıklı Romalı'nın ölümünden sonra kendileri için düzenlenecek törenlerde gladyatör dövüşleri tertip edilmesini vasiyet etmesi ve bunun için yüksek miktarlarda paralar ayırmasıyla da açık bir şekilde anlaşılmaktadır. Doğu ile batı arasında önemli bir geçiş noktası olan ülkemizde durum nasıldı? Binlerce yıllık bu geçişler es-

nasında Kıbrıs, barışların refahını, savaşların acısını, yabancıların medeni veya ilkel kültürlerini coğrafi konumu gereği hep yaşamış ve yaşamaya devam etmektedir. Durum böyle olunca da 900 yıllık Glatyatör oyunlarından da nasibini almamış olması düşünülemezdi. M.Ö.58 yılından 395 yılına kadar Roma hakimiyetine geçen Kıbrıs, bu tarihte Romanın ikiye bölünmesiyle Doğu Roma İmparatorluğu yani Bizans topraklarında kaldı. Kısa süreli değişiklikler de yaşansa Kıbrıs 1191 yılına kadar oldukça uzun sayılabilecek bir süre Bizanslılar'ın hakimiyeti altındaydı. Gelelim esıl hikayemize... Kıbrıs, 21 Temmuz 365 yılında sabaha yakın meydana gelen ve Doğu Akdeniz’de binlerce ölüme sebebiyet veren çok şiddetli bir depremle uyandı. Roma İmparatoru I. Valentini-

an döneminde Kurium (Kourion) yerle bir oldu. Bu depremle birlikte yaklaşık 1500 yıl toprak altında kalan Kurium’um hazin hikayesi yapılan arkeolojik kazılarla ortaya çıkarıldı. Bu kazılar 1865-1872 yılları arasında Amerika'nın Kıbrıs Konsolosu olan General Luigi Palma idi. Cesnola ile başlamış ve daha sonra gerçek anlamda bilimsel arkeolojik kazılarla, kısmen ortaya çıkarılmıştır. Cesnola tarafından burada bulunduğunu tahmin ettiğim bir yağ kandili halen NY Metropolitan Müzesinde sergilenmektedir. Kandilin üzerinde bir gladyatör kabartması vardır. Bu kandilin ikizi ise Lefkoşa’daki Leventis müzesinde sergilenmektedir. Antik tarihe adını yazdıran dört Kıbrıslı Gladyatör vardır... Crixus, Ellinikos, Gannicus ve Margareites. Crixus’un ünlü Gladyatör filminde önemli bir rolde canlandırıldığını ve isminin Kıbrıslı Gladyatör olarak geçtiğini hatırlatırım. Bu gladyatörlerin varlığı, o dönemlerde yapılan mozaik eserlerde kendini göstermektedir. Aslında binlerce Kıbrıslı gladyatörün varlığı konusu şüphe kaldırmaz. Binlerce yıllık zaman dilimi içinde yok olan yazılı kaynaklar, mozaikler, heykeller, kütüphaneler dikkate alındığı zaman daha birçok ünlü gladyatörün zamanın acımasız yıpratması karşısında direnemeyip yok olduklarını anlayabiliriz. Kourion’da bulunan ünlü Eustolios Evinin mozaik döşemelerinde Kıbrıslı galadyatörlerin bir kaçının varlığına ulaşılabildi. Bu da bizlere, bir zamanlar Kıbrıs’ta da Gladyatör dövüşlerinin yapıldığını göstermektedir. Bu dövüşlerin Lambusa, Salamis, Baf ve diğer Kıbrıs

32 ZOOM

kentlerinde de yapılmış olması yüksek olasılıktır. Antik yağ kandilleri o zamanların adeta bir mesleki kimliğiydi taşıyanlar için. O kandili yakıp gece bir yerlere giden kişiler mesleki veya sınıfsal kimliklerini bu yolla gösterirlerdi. Örneğin bugün, ülkemizdeki resmi hizmet, bakan, polis, itfaiye, ambulans vb araçlar, yolda seyrederken her biri ayırt edici bir kimlik taşımaktadır aslında. Üzerinde gladyatör kabartması olan bir kandili herkes taşıyamazdı diye düşünüyorum. Onu ancak gladyatörler taşırdı. Kısacası halk kahramanları. İşte bunlardan iki tanesi gün yüzüne çıkmış ve halen ünlü müzelerde sergilenmektedir. Binlerce yıl içerisinde gerek zaman direnemeyip, gerekse soyguncular tarafından yok edilen onlarca eserin varlığını dikkate alırsak birçok gladyatörün kaybolup gittiklerini de görebiliriz. Aynı kalıp ve atölyeden çıkan bu iki gladyatör kandili hangi Kıbrıslı gladyatöre aitti? Crixus, Ellinikos, Gannicus veya Margareites... Hangisi? Bunu bilemiyoruz... Ama bildiğimiz tek şey kayıp Kıbrıslı gladyatörlere ait olduklarıdır. Zamana direnen ve günümüze kadar ulaşan bu kandiller aydınlattıkları gladyatörlerlerin hazin hikayelerini bizlerle paylaşmak istemiyorlar. Durum bundan ibaret.

Kourion’da bulunan ünlü Eustolios Evinin mozaik döşemelerinde Kıbrıslı galadyatörlerin bir kaçının varlığına ulaşılabildi. Bu da bizlere, bir zamanlar Kıbrıs’ta da Gladyatör dövüşlerinin yapıldığını göstermektedir. Bu dövüşlerin Lambusa, Salamis, Baf ve diğer Kıbrıs kentlerinde de yapılmış olması yüksek olasılıktır.


www.cypruszoom.com

33


Promİl Station

GEÇTIĞIMIZ AY GÖRKEMLI BIR AÇILIŞ TÖRENI ILE IŞBAŞI YAPAN PROMIL STATION CAFE&BAR, KIBRIS'IN ÇOK ÖZEL ISIMLERINI BIRARAYA GETIRDI. SIYASETTEN MAGAZINE TANIDIK SIMALARIN BULUŞTUĞU GECEDE, SERDAR DENKTAŞ ŞARKI SÖYLEDI..

Fotoğraflar: Mehmet Koru

34 ZOOM


haber

G

Arda Gündüz'ün sahne aldığı gecede, konuklar arasında bulunan Grup Baria üyeleri de Arda'ya eşlik etti.

üzelyurt’un gözde bölgesi Aydınköy, nezih bir mekana daha kavuştu. Geçtiğimiz ay içinde açılan Promil Station Cafe&Bar'ın ilk gecesinde siyaset ve magazin dünyasının tanınmış isimleri aynı gecede buluştu. Genç isimlerin ortak girişimi ile açılan mekanın açılış gecesinde, Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, solo gitarda küçük bir konser vererek açılışa katılanlara keyifli anlar yaşattı. Aynı gece, Dj. Emrah Bolat ve Gitarıyla solist Turgut Alas katılanları müzikleriyle eğlendirdi. Açılışa katılanlar arasında, Menteş Gündüz, Türkay Tokel, Mehmet Bicen, Mehmet Emin Yılmaz, Magazin dünyasından Bülent Günkut ve Olgan Mustafa gibi tanıdık isimler vardı. Bölgenin çekim merkezi haline gelen mekanda, ay içinde Arda da sahne alan tanınmış isimler arasındaydı...

www.cypruszoom.com

35


haber

esi 12

nedan üy Osmanlı ha

leşiler...

pılan söy kadınla ya

↘ HÜRREM SULTAN’IN TORUNLARI OSMANLI KADINLARI ANLATIYOR

36 ZOOM


Resan İris, annesi ve kızıyla

İ

nci Döndaş ve Ali Serim’in Osmanlı Hanedanı üyesi 12 kadın ile yaptığı söyleşiler Doğan Kitap tarafından ‘Hürrem Sultan’ın Torunları - Osmanlı Hanedanının Kadınları Anlatıyor’ adıyla yayımlandı. Kitapta yer alan 12 kadının hayat hikayelerinde aynı zamanda yakın tarihimize ışık tutacak ilginç ayrıntılaryer alıyor. Mustafa Kemal, Samsun’a çıkmadan önce hangi Osmanlı Sultanı ile evlenmek istedi? Hem Osmanlı İmparatorluğu’nun, hem de Türkiye Cumhuriyeti’nin kaderini değiştirecek evlilik neden gerçekleşmedi? Atatürk ile evlenmeyen Sultan, konuyla ilgili yıllar sonra nasıl bir yorumda bulundu? Hangi sultan nüfus kağıdı olmadan gizlice Mustafa Kemal Atatürk’ün izniyle gizlice Türkiye’ye geldi? Hariciye’de çalışan sevdiği kişiyle evlenmesine izin verilmediğinde, Osmanlı Hanedan üyesi olduğunu öğrenen sultan kim? Neslişah Sultan’ın son söyleşisi İnci Döndaş, Türk medyasında Osmanlı Hanedanı ile ilgili haberlerde genellikle erkek üyelerin yer aldığına dikkat ettiğini ve hanedanın yaşayan kadın üyelerinin basında yer almamasının bir haberci olarak dikkatini çektiğini belirtiyor. Döndaş, Osmanlı Hanedanı üyesi kadınların bugün nerede olduğunu, nasıl bir hayat sürdüklerini öğrenmek istediğini belirterek “Bu merakla çıktığım yolculuk üç yılı aşkın süren titiz ve sabırlı bir çalışmanın sonunda kitaba dönüştü. Hanedanın yaşayan kadın üyeleriyle yaşadıkları farklı ülkelerde söyleşiler yaptık. Neslişah Sultan vefat etme-

den önce kitabımız için sorularımızı yanıtladı. Onların hayatlarındaki yaşadıkları zor günleri, mutlu anılarını ve yakın tarihe ışık tutacak ilginç ayrıntıları okuyuculara aktarmaya çalıştık” dedi. 1924 yılında başlayan sürgün Osmanlı hanedanı ���������������������������� üyeleri��������������������� , saltanatın yıkılması ve hilafetin kaldırılmasının ardından 1924 yılında yurtdışına çıkarılırlar. Aile üyelerinden bir kısmı Simplon Ekspresi ile İsviçre’ye, bir kısmı ise vapurla Beyrut’a gider, daha sonra Fransa, İsviçre, Beyrut, Mısır, İngiltere, ABD hatta Brezilya gibi farklı ülkelere dağılırlar. O gün Türkiye’den ayrılmak zorunda kalan, dönüş izni���������������������������������� çıktığında ülkelerine������������ yeniden kavuşan aile üyelerinden pekçoğu artık hayatta değil. Ancak onların çocukları ve torunları hayatta. Bu kitap işte onların hikâyesini anlatıyor. Sürgünü anlatıyor, atalarının memleketinden uzakta varolmaya çalışanların hikâyelerini. Neslişah Osmanoğlu, Kenize Murad dışındaki isimleri pek tanımıyoruz������������������� günümüze kalan ��������� hanedan üyelerini. Bu kitap onlarla tanıştırıyor bizi. Herkesin hayatından bir parça İnci ���������������������������������������� Döndaş ve Ali Serim’in kaleme aldığı kitap, Osmanlı ailesinden kimi yurt içinde kimi yurtdışında yaşayan 12 kadın ile yapılan röportajlarda onların hayatları, sürgünden sonra ailelerinin yaşadıkları, hanedana mensup olmanın hayatlarında neyi değiştirdiğini anlatıyor. Bazıları birbirleriyle görüşen, bazıları hiç tanışmayan aile ��������������������������������� üyeleri�������������������������� yer yer birbirinden tamamen farklı, yer yer de sürgün acılarının ortaklığını içeren yaşam öykülerini paylaşıyorlar.

Naciye Sultan ve kızı Mahpeyker

Lara Andra

www.cypruszoom.com

37


haber Kitaba röportaj veren aile üyeleri: • Neslişah Osmanoğlu, • Emel Hodo, • Kenize Murad, • Fazile İbrahim Bernard, • Nilüfer Cem, • Hanzade Özbaş, • Arzu Enver Eroğan, • Bala Hodo, • Resan İris, • Perihan Saadeddin, • Ayşe Gülnev Osmanoğlu Sutton, • Lara Adra.

Resan İris

Kitaptan Siz Osmanlı üyesi olan kadınlara Türkiye’ye hiçbir şekilde giriş izni yokken, bir yaşındayken İstanbul’a gelmişsiniz. Sınırdan nasıl girebilmişsiniz? Kimseye görünmemem, kimsenin bilmemesi lazımmış. Çünkü gizli geldim. Kim getirdi sizi? Babam getirdi, bir Macar kızla beraber. Gelir gelmez Karaköy’de yakalamışlar babamı. Babam Abdulbaki ����������������� İhsan Sokollu���� askerdi, üç gün nezarette kalmış. Macaristan’da ölen halamın kocası olan eniştem Mahmut Nedim, CHP’den milletvekiliydi. Eniştem Atatürk’e söylemiş geldiğimizi, Atatürk “Tamam kalsınlar ama kimse duymasın kim olduklarını nereden geldiklerini. Karışsınlar milletin içine” demiş. 15 yıl boyunca babamın peşinde iki adam dolaşmış. Sonra babam Cumhuriyet Halk Partisi’ne kayıt olmuş. Arada bir gidip “Buradayım” diye oturuyordu. Babanız önce askerdi, peki döndükten sonra İstanbul’da ne iş yaptı? Babam İstanbul’a döndükten sonra Petrol Ofisi’nde çalıştı. Peki siz takip ediliyor muydunuz? Benim peşimde dolaşmadılar ama belki

38 ZOOM

gözetleniyordum, bilmiyorum. Normal bir hayat yaşadım. Erenköy’de otururduk, orada Zihni Paşa İlkokulu’na gittim, sonra Avusturya Lisesi’ne. Geçti zaman, uçtu. Sonra? Hariciye’de kâtiplik yapan biriyle evlenecektim, bir gün iki polis geldi kapıya. Kapıyı da ben açtım. “Emel Nurcihan varmış, kimdir o?” diye sordular. “Benim” deyince “Siz mi evleniyorsunuz?” diye sordular. “Evet” yanıtını alınca “Hariciyeciyle evlenemezsiniz” dediler. “Eeee iyi” dedim. Osmanlı hanedanından birisi Hariciye’den biriyle evlenemezmiş. Çok enteresan. Ben niye evlenemiyorum, ben neyim, kimim falan o zaman öğrendim Osmanlı ailesinden geldiğimi. Kaç yaşındaydınız? 18. Kenize Murad


Ayse Gül Sultan

Hazırlayanlar Ali Serim 1978 yılında İstanbul’da doğdu. İngiltere, ABD ve Türkiye’de eğitim aldı. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecik Bölümü, Basın Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı doktora programında çalışmalarına devam etmektedir. Çeşitli şirketlerde yönetim kurulu üyeliği ve danışmanlık görevi yapmaktadır. Ulusal gazetelerde makaleleri yayımlanmıştır.

İnci Döndaş 1977 yılında Malatya’da doğdu. Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölümü’nü bitirdi. 1997 yılından beri sırasıyla Radikal, Sabah, Akşam gazetelerinde muhabir ve editör olarak çalıştı. Halen Star gazetesinin hafta sonu ekinde editör olarak görev yapıyor.

www.cypruszoom.com

39


ege kıbrıs'taydı

T

ürkiye'nin yıldız sanatçılarını Kıbrıs'a taşıyan Merit Park Otel geçtiğimiz ay yine ilgi odağıydı. Pop müziğin ünlü ismi Ege'yi ağırlayan otel, çok özel bir programa ev sahipliği yaptı. Yaz konserleri kapsamında Merit Park Otel'de sahne alan sanatçı, repertuvarı ile hayranlarını keyif verdi. Gecenin en özel anı Ege'nin 10. Yıl Marşı’nı seslendirmesiydi. Seyircilerden büyük alkış alan sanatçı, gece boyunca hayranları ile fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmedi.

ruhİ su'yu unutmadı...

M

erit Park Hotel’de sahne alan Soner Olgun, konukları arasında bulunan ve sahneye davet ettiği şarkıcı Ege’yle birlikte Ruhi Su anısına “Aldırma Gönül’ü seslendirdi. Eşi ve aynı zamanda vokalisti olan Özlem Olgun ve orkestra arkadaşlarıyla Merit Park Hotel’de sahne alan Soner Olgun, seyircileriyle kurduğu diyaloglarla keyifli programlara imza atıyor. Seyircilerin arasından sahneye çıkan Olgun, sevilen şarkılarının yanı sıra Atilla İlhan, Cem Karaca, Ahmet Kaya ve Neşet Ertaş’ın şarkılarını seslendirerek, ustalar için alkış istedi. Olgun, seyirciler arasındaki şarkıcı Ege’yi de sahneye davet ederek “Yaz Aşkım”ı seslendirmesini istedi. Olgun ve Ege daha sonra birlikte Ruhi Su’nun anısına “Aldırma Gönül’’ü seslendirdiler.

40 ZOOM


haber

Halk müzİğİ, arabesk, pop

= funda arar

M

erit Park Hotel’de açık havada konser veren Funda Arar, şarkıları kadar zerafetiyle de kendisini dinlemeye gelenleri hayran bıraktı. Otelin çim alanında özel olarak kurulan sahnede konuklarını ağırlayan Funda Arar, kendisini izlemeye gelenlere keyifli bir gece yaşattı. Konserine sevilen parçalarıyla başlayan Arar, halk müziği, sanat müziği, arabesk ve pop şarkılara da yer verdi. Özellikle "Benim İçin Üzülme", "Arapsaçı", "Çöpçüler" ve "Fesuphanallah" isimli parçaları izleyenleriyle hep bir ağızdan seslendirdi. Konser boyunca bir saniye olsun yerinde durmayan güzel şarkıcı, klarnet ve darbuka eşliğinde göbek atarak dans şovuyla da büyük alkış aldı. İzleyicilerden gelen istekleri de kırmayan Arar, Müslüm Gürses ve Cem Karaca’nın parçalarıyla konukları coşturdu..

suat suna kıbrıs'ı sevİyor

M

erit Park Otel’in Salı gecesi konserlerinin konuklarından Suat Suna idi. Daha öncede Kıbrıs’ta bir çok konser veren Suna, kalabalık izleyici karşısına çıktı. Kendine has tarzı ile bilinen başarılı sanatçı, Merit Park misafirlerine keyifli anlar yaşattı. Dillerden düşmeyen besteleri ile büyük alkış alan, programı boyunca sürekli Ada'nın güzelliklerinden bahseden Suat Suna, her ne kadar terlese de, iklimini ve ekim ayında bile denize girmenin harika bir duygu olduğunu, Kıbrıs’ ı çok sevdiğini söyledi.

www.cypruszoom.com

41


haber

GUSTO 2013-2014

SONBAHAR – KIŞ KOLEKSİYONU

40'lar yenİden moda

H

er sezon kalite ve ıklı ı modaseverlerle bulu turan Gusto, hazırladı ı 2013 - 2014 Sonbahar- Kı Kadın Koleksiyonu ile bu sezon da dikkatleri üzerine çekiyor. Marka'nın 2013-2014 Sonbahar - Kı Koleksiyonu nda bu yıl leopar baskılı parçalar, i lemeli yakalar, bodycon elbiseler, biker deri ceketler ve ipekli bluzlarla kombinlenebilecek yüksek bel etekler dikkat çekiyor. Koleksiyon, midi boy etekler, keskin hatlı elbiseler ile vah i, sofistike, cesur ve aynı zamanda masum bir görünüm üzerine hazırlandı. 36 - 50 beden arası her kesim kadına hitap eden Gusto nun yeni sezon kadın koleksiyonunda özellikle ekose, tüvit, yün, ka mir gibi lüks dokular ıklı ından ve kaliteden ödün vermek istemeyen kadınların vazgeçilmezi olacak. Gusto nun Sonbahar-Kı Koleksiyonu ndaki 40 ların etek ceket dopies takımları kadınsılı ı ön plana çıkarıyor... Sezonun renk hikayesinde temel renkler gri, kırmızı, saks,

haki, bordo, camel, kı beyazı ve pudra pembesi kullanıldı. Gusto klasi i 5 cepli sihirli pantolon da sezona uygun olarak bordo, haki, camel, vizon, siyah ve füme renklerine büründü. Sihirli pantolonun dı ında kı çiçekli denim pantolonlar, grafik ve barok motifleri de göz dolduruyor. Koleksiyondaki e siz parçalar her ortamda ık olmayı sa layacak. Ofis için saten ve ipeksi bluzlar yüksek belli etekler ve minik ceketler günü kurtaracak. Davetler için ise Grace Kelly tarzı sofistike elbiseler ve kadife gece elbiseleri, bunları kombinleyen kısa kürk ceketler birbirinden ık görünümleri vaat ediyor. Kıyafetleri tamamlayıcı aksesuarlarda metal etkisi görülüyor. Zincir kolyeler, inci ve altın detaylar, leopar kemer ve aksesuarlar, tasma kolyeler, birbirinden ık çantalar her kadının gardrobunda olmasını istedi i güzellikte ve çekicilikte!

www. gustoeshop.com

42 ZOOM


haber

şıklık ayaklarda

A

yakkabıda sundu u sa lık ve rahatlı ın yanı sıra ıklı ı ile de öne çıkan King Paolo, yepyeni koleksiyonu ile kıyafetlerinizin tamamlayıcısı. Geli tirdi i klima teknolojisi ile adından söz ettiren marka, hem kadın hem erkek ayakkabıları ile ıklı ınıza ıklık katıyor. Kadınlar için düz ve fiyonklu modelleri ile be eni toplayan marka, kahve, lacivert ve siyah renklerin kullanıldı ı ayakkabıları ile her zevke hitap ediyor. Erkeklerin spor ve klasik tarzını bir arada yansıtan ba cıklı ve bantlı modeller ise öne çıkan di er modeller arasında. Üç renkli ayakkabılar hem tüm kıyafetlere uyum sa lıyor, hem de görünümüyle göz dolduruyor.

Yenİ sezona yenİ çİzgİler

E

rkek giyimin kaliteli duruşunu yansıtan Abdullah Kiğılı, 2013/2014 Sonbahar - Kış koleksiyonunu görücüye çıkardı. Marka, yeni koleksiyonunda takım elbiseden cekete, pantolondan gömleğe, trikodan sweatshirte, pardesüden paltoya ve çeşitli aksesuarlara kadar erkek giyimine eksiksiz bir şıklık sunuyor. Bu sezon takım elbisede fark yaratan Marka, 'Limited Edition' adını verdiği koleksiyonuyla takım elbisede yenilik yapıyor. Sınırlı sayıda üretilen ve iç tasarımından dışına, her detayı farklı, zarif ve şıklık odaklı takım elbiselerinde özel dikimin titiz el işçiliğini vurguluyor. Koleksiyonundaki her bir parça, giyiminde iddialı erkekler için üretiliyor. Yüzde 100 kaşmir,yün,angora ve pamuktan üretilen ceketler, pied-de-poule, kuşgözü, kendinden desenli, ekose desenli modelleriyle zengin bir koleksiyon oluşturuyor. Abdullah Kiğılı’nın bir kış klasiği olan flanel pantolonları ise siyah, gri ve kahvenin tonları ile göz dolduruyor.

www.cypruszoom.com

43


bu bir reklamdır

haber

DÜŞÜKLE İLGİLİ BİLİNEN

H

YANLIŞLAR

amile kalan her kadın çevresinden duydu u pek çok efsaneye kulak misafiri olur. Özellikle de dü ükle ilgili do ru yanlı pek çok tavsiyeyi dinlemek zorunda kalır. Liv Hospital Kadın Hastalıkları ve Do um Uzmanı Prof. Dr. Faruk Buyru sık kar ıla ılan dü ükle ilgili do ru bilinen yanlı ları sıraladı.

Gebelik bozulduktan sonra rahim içinde parça kalmı sa, bunun temizlenmesi gerekir. Bu da ancak kürtajla yapılabilir. Aksi takdirde rahim içindeki gebelik artıkları kanama ve enfeksiyona neden olabilir. Ancak 10-12 haftadan büyük gebeliklerde yapılan kürtajlar risklidir ve sonraki gebe kalma sürecini olumsuz etkileyebilir.

- Dü ük seyrek görülen bir durumdur, nereden gelip beni buldu? YANLI Her 7 gebelikten biri dü ükle sonuçlanır. Erken dönem gebelik kayıplarını da buna katarsak oran daha yüksektir. Tüp bebek gibi tedavi yöntemleri ile gebe kalanlarda dü ük olasılı ı yüzde 20 kadardır.

Dü ükten sonra tekrar gebe kalmak için 6 ay beklemek gerekir: YANLI Dü ük yaptıktan sonra ki i kendini yeni bir gebelik için hazır hissetti inde gebe kalabilir. Bunun için belirli bir süre beklemeye gerek yoktur.

lk aylarda vajinal muayene, vajinal ultrasonografi dü ü e neden olabilir: YANLI Erken dönemdeki gebelikler ancak vajinal yolla yapılan ultrasonografi ile de erlendirilir. Bu i lem, gebeli in normal olup olmadı ının belirlenmesi ve dı gebeli in ekarte edilmesi için gereklidir. Korkulduu gibi herhangi bir riski yoktur ve dü ü e neden olmaz. Ben dü ük yapmadım, bebek karnımda öldü: YANLI Bebe in kalp atı larının durması da dü üktür. Kanama olup olmaması önemli de ildir. Önemli olan gebeli in büyümeye devam etmesi ve kalp atı larının olmasıdır. Kanama olmasa da gebelik kesesi büyümüyor ve bebe in kalp atı ları duyulmuyorsa bu da dü ük olarak adlandırılır. Çok yoruldum, i yaptım, dü ük oldu: YANLI Fiziksel aktivite ile dü ük riski arasında bir ili ki oldu u gösterilememi tir. Yolculuk, i yapmak, yorulmak dü ük riskini arttırmaz. Dü ük nedeni daha çok embriyodaki bir problemdir. Kromozom bozuklukları dü ü ün en sık nedenidir. Olu an problemli embryo do al ayıklama ile dü ükle atılır. Kromozom bozuklu u olan bir embryo büyüme e devam ederse, gebelik anomalili bir bebe in do umu ile sonuçlanabilir. Kan uyu mazlı ı dü ü e neden olur: YANLI Erkek ve kadın arasındaki kan uyu mazlı ı dü ü e neden olmaz. Yatak istirahati dü ü ü önler: YANLI stisnai durumlar hariç yatak istirahatinin dü ü ü önledi i gösterilememi tir. Rahim a zında açılma oldu unda dü ük ve erken do um riski artar. Bu gebelerin istirahat etmesi uygun olur. Bu durum daha çok gebeli in 3. ayından sonra dü ü e neden olur ve tekrarlayan gebelik kayıpları ortaya çıkabilir. Dü ük sonrası kürtaj yapılması risklidir, daha sonra gebe kalma ansını azaltır: YANLI

44

ZOOM

Tüp bebek yaparsam dü ük riski daha az olur: YANLI Yardımcı üreme teknikleri- tüp bebek yöntemi ile gebe kalanlarda dü ük riski, kendili inden olan gebeliklere göre daha yüksektir. Tüp bebek yapılması dü ük riskini azaltmaz. Ancak dü üklerin nedeni bazı kromozom problemleri ise, buna yönelik yapılacak preimplantasyon genetik tanı dü ük riskini azaltabilir. Bu durumda elde edilen embriyolara yapılan biyopsi ile sa lıklı embriyolar belirlenir ve bunun rahim i ç i n e yerle tirilmesi ile canlı do um oranı arttırılabilir.

Bu saatler KAÇMAZ

G

erçeği le arasındaki tek farkı fiyatı olan saatleri bulunabileceği tek adres Kıbrıs. Özellikle Kıbrıs'a gelen ziyaretçilerin çok tercih ettiği saatlerin adresi Lefkoşa'da Arasta çarşısının gözde kuyumcusu Saygın Altın&Saat'te. Başka hiçbir yerde bulamayacağınız birinci kalite, Japon mekanizmalı saatlere sizinde ulaşmanız çok kolay. Eğer saat takmaktan hoşlanıyor ve tercihiniz kaliteden yana ise, yüzlerce çeşit sizi bekliyor.. Tel(0392) 229 1361


fotoğraflar: oya avkan

yazı & fotoğraflar: banu bebek

Baltık’ın Paris’i

www.cypruszoom.com

45


S

eyahat etmek, daha önce görmediğimiz yerleri görmek, yeni ve farklı kültürleri tanımak, heyecan verici. İnsan da farklı duygular yaratır.. işte Haç Tepesi (Hill of Cross) de bunlardan biri.. Litvanya’nın küçük endüstri şehri Siauliai’nın 12 km kuzeyinde yer alıyor. Küçük bir tepede bulunan binlerce haç, hristiyanlığa bağlılığı ve Litvanya’nın milli kimliğinin göstergesi olarak simgeleniyor. Bu tepeye 1800’lerden itibaren haç dikilmeye başlanmış. Litvanyalılar, kutsal saydıkları bu noktada, Tanrı’yla bağ kurmaya çalışmış. Papa II. Jean Paul bir ziyaretinde, burayı kutsamış. Savaşlardan sonra bağımsızlığını ilan eden Litvanya’nın buraya teşekkür etmek için haç diktiği söyleniyor. 1973-1975 arasında haç sayısı 50.000 olarak tespit edilmiş. İlk başlarda bir tahta olarak düşünüldüğü için bu haçlar fazla önemsenmemiş. Ama sayısı çoğaldıkça bunun dinle ilgili olduğu düşünüldüğünden yasaklanmış. Ancak insanlar dinlememiş, bu yüzden takibe alınmışlar ve

46 ZOOM

sonunda Kızıl Ordu tarafından burası tamamen yasaklanmış. Ruslar yönetiminde 5000 tanesi yakılıp yıkılmış. Ancak 1989’da rejim değişince her şey değişmiş. Katolik Litvanya’nın kutsal yerleşim bölgesi olan Hill of Cross, Dünyanın her yerinden gelen insanlar tarafından ziyaret ediliyor. Haçların olduğu uzun ince yoldan yürüyünce İsa’nın olduğu haçlar tepesi ortaya çıkıyor. Haçların en büyüğünün 14 metre, en küçüğünün ise 50 cm olduğu söyleniyor.


gezi Haçlarla dolu bu tepe insanı hem hayrete düşürüyor hem de biraz ürkütüyor. Ancak yine de Tanrı’nın her milletin Tanrısı olduğunu düşünerek bizde dileğimizin gerçekleşmesi için küçük bir tahta haçı çıkararak yeniden dikiyoruz ve dileğimizin olmasını umarak oradan ayrılıyoruz. Haç Tepesini de gezdikten sonra yolumuza devam ediyor ve Letonya’nın başkenti Riga’ya varıyoruz. Rigaaaa..... Eğlencenin başkenti... baltıkların en büyük başkenti olma ünvanını taşıyor. 800 yıllık tarihi içerisinde birçok ülkenin işgaline uğramış. O yüzden farklı kültürleri birarada bulunduruyor. Buraya Baltık’ın Paris’i diyorlar. Şehir merkezinde tarihi yapılar ağaçlar arasına gizlenmiş. Buranın yüzde 50’si orman. Şehre girdiğiniz anda sizi bir

hareket, enerji ve coşku karşılıyor. Ama yağmurluğunuzu yanınıza almayı unutmayın. Hava hep yağışlı. Riga sokaklarında yürürken her köşeden yükselen bir müzik sesi size “hoşgeldiniz” der gibi.. Eski şehir merkezindeki St.Peter Katedrali ve Riga Kalesi görülmesi gereken yerlerden. 1660’larda tahtadan inşaa edilmiş Gotik Mimaride bir kilise olan St.Peter Katedrali, daha sonra çelik kullanılarak restore edilmiş. İçinde: elinde cennetin anahtarları ile Aziz Peter var. Asansörle kilisenin tepesine çıkıp Daugava Nehri'nden Baltık Denizi'ne kadar olan manzara izlenebilir. Çok güzel fotoğraflar çekebilirsiniz. Ayrıca şehir içinde yolunuzu kaybederseniz bu kilisenin tepesini takip ederek yolunuzu bulabilirsiniz. Kiliseyi gezme bedeli 3 kat. Eiffel Kulesi gibi olmasa da burası bana orayı hatırlattı. Riga’nın merkezinde bulunan özgürlük anıtı “Milda” iki Dünya Savaşı arasında yaşanan ve sadece 20 yıl süren bağımsızlık döneminde inşa edilmiş. Anıttaki üç yıldız ülkenin üç farklı bölgesini temsil ediyor. Ama Letonya 4 bölgeden oluşuyor. Rehberimiz, Noel ağacı süsleme süsleme geleneğinin 1510 yılında ilk kez Riga’da doğduğunu anlatıyor.

Rigaaaa..... Eğlencenin başkenti... baltıkların en büyük başkenti olma ünvanını taşıyor. 800 yıllık tarihi içerisinde birçok ülkenin işgaline uğramış. O yüzden farklı kültürleri birarada bulunduruyor. Buraya Baltık’ın Paris’i diyorlar. Şehir merkezinde tarihi yapılar ağaçlar arasına gizlenmiş. Buranın yüzde 50’si orman.

www.cypruszoom.com

47


gezi

Riga’yı ortadan ikiye bölen ve Baltık Denizi’ne dökülen Daugava Nehri’nin etrafı parklara ayrılmış. Nehrin üzerinden geçen köprülerin tümünde trabzanlara takılmış asma kilitler dikkatimizi çekiyor. Riga'da bu bir gelenekmiş. Ülkede son yıllarda boşanmalar arttığı için kadınlar nikahın ardından köprüye taktıkları kilitlerin anahtarlarını nehre atıyorlar. Stockmann, şehirdeki en büyük alışveriş merkezi. Aradığınız her marka içinde mevcut. Riga’da gece hayatı da oldukça renkli. Cazdan, pop'a her türlü müzik dinleyeceğiniz yer mevcut. Old Town dediğimiz eski şehirde yine dans etmek isterseniz gece kulüpleri, bar ve diskolarda var. Ne yiyelim, nereye gidelim derseniz Riga Queen de beef strogonaf ve püre yiyerek yanında birasıyla 9 lats veriyorsunuz. Letonya’da kendine has lezzetler arasında kara ekmek, anasonlu peynir mevcut. Black balsam (likör) ise geleneksel içecekleri. 34 ayrı ot ve yağın, baharatın karışımından oluşuyor. Yüzde 45 alkol içeriyor. Aynı zamanda da öksürüğe iyi geldiği söylendiğinden ilaç olarak da kabul ediliyor. Letonlar Black Balsamı kahvenin içine katarak, votka veya meyve suları ile karıştırıp içiyorlar. Çikolata alacaksanız Emihls Gustavs çikolataları meşhur. Pastaları çok güzel ve lezzetli. Fiyatları da uygun. 1.50 lats civarında değişiyor. 1 Lat yaklaşık 3 Tl. Şehir merkezinde bir çok change ofice mevcut. Her yerde kredi kartı da geçiyor. Burada taksiye binmenizede gerek yok. Her yere yürüyerek gidebiliyorsunuz. Yine 3-5 lats ödeyerek küçük arabalarla yarım saatlik şehir turu yapabiliyorsunuz. Geleneksel birası olan

48 ZOOM

tervetes cesu yu Old town da deneyimim sonucu önerebilirim. Kabuki Çin Restorantı, hem mekan olarak hem de Çin yemeklerini sevenler için önerebilirim. Gulaş çorba ve suşisi şahane... Kızlar çok bakımlı, süslü ve güzeller.. gündüz saatlerinde bile gece partiye gider gibi giyiniyorlar. Burada gençler ülkeyi terketmiş. Yaşlılar çoğunlukta. Umutsuzluk hakım. Politikacılardan bıkkınlık var. İmza toplayıp bizi sınırlarına kat diye İsveç’e başvurmuşlar. Halk, politikacıların AB’den gelen fonları cebe indirdiklerine inanıyor. Umutsuzluk hakim. Ama sokaklarda gördüğümüz lüks otomobil sayısı inanılmaz. Kötü veya vasat evlerde yaşıyorlar ama banka kredisi yardımıyla pahalı arabalara sahipler. Parayı nasıl harcayacaklarını bilmiyorlar. İnsanların eğitim seviyesi yüksek. Nazik ve temizler. Ve yola adımınızı attığınız anda arabalar geçmeniz için hemen duruyorlar. Aynen bizde olduğu gibi;) Nüfusun yüzde otuzu Rus. Letonya bağımsızlığını kazandıktan sonra Letonyalılar'ın Rusya ya olan öfkelerinin sonucu olarak Ruslar bugün ayrımcılığa tabi tutuluyor doğal olarak.. Okullarda Letonya dili okutuluyor. Bremen Mızıkacılarını bilirsiniz. Şehir merkezinde Riga-Bremen Musicians heykelini göreceksiniz. Sonradan öğrendiğime göre en tepedeki horoza dokunmanın şans getireceğine inanılıyormuş. Maalesef biz bu şansı kaçırdık.. Riga’nın 60 km dışında bir ulusal park var. Sigulda. Zafer Ormanı demek. Riga gibi burayı da Almanlar kurmuş. Burada hava güzel, insanlar bisikletini alıp burada sürüyor ve tadını çıkarıyor. Sigulda’ya giderken bir mağara var. Gutmanis Cave. Anayola 100 metre mesafede.

Riga’nın merkezinde bulunan özgürlük anıtı “Milda” iki Dünya Savaşı arasında yaşanan ve sadece 20 yıl süren bağımsızlık döneminde inşa edilmiş.


Baltıkların en büyük mağarasıymış. Ama görünce şaşıracaksınız bu mu büyük diye. Bir kaya oyuğu.. Mağaranın özelliği buraya kazınılan isimlerde. 1700’lerde kazınılan isimler var. Halk arasında “en eski ismi ve tarihi ben gördüm” diye bir rekabet var. Biz de en eski tarihi kim görecek diye arandık durduk.. Sonra parka geliyorsunuz. Parkın içinde bir kale mevcut. Sigulda Kalesi. Çarlık rusyası büyük Katerina muhafız alayında beğendiğine, gezip gördüğü beğendiği yerleri verirdi. Burayı da Rus askerlerine verdi. Sonra Sovyetler Birliği Döneminde Letonya Gazeteciler Birliği aldı. Burada misafirlerini ağırladı. Şu anda Letonya devletinin elinde. Kalenin kulesine çıkınca inanılmaz bir manzara sizi bekliyor. Kaleye giderken yol üzerinde bir müze var. 1200’lerden itibaren Letonya hakkında bilgiler veriyor. Kalelerin arasında gezerken kendinizi Ortaçağ Avrupası’nda hissedecek; yemyeşil ağaçları, Gauja Nehrinden oluşan muhteşem doğası ile büyüleneceksiniz. Burada eşarp vermek, sevdiğine ihanet etmek anlamına geliyor. Hikayeye göre; Turaida Kalesi yöneticisi, ölen annesinin yanında bir çocuk buluyor. Bahçıvan onu büyütüyor. Victorla bahçıvanın kızı Maya arasında bir yakınlık başlıyor. Sürekli mağarada buluşuyorlar. Orada yaşayan Yakaborski de Maya’ya aşık oluyor ve Victor

adına kıza not yazıyor. Mağarada buluşuyorlar. Yakaborski aşkını itiraf ederek “ya benim ol, ya da öl” diyor. Maya da kabul etmeyerek Victor’a aşık olduğunu söylüyor. Yakaborski onu öldürmek istiyor. Kız da eşarbını çıkarıp “bu sihirli bir eşarp. Neremi yaralarsan oraya koyup iyileşirim” diyor. Ama aslında böyle bişey yok. Oğlan kılıcını çıkarıp Maya’yı öldürüyor. Eşarbı alıp intihar ediyor. Herkes de ikisi arasında gizli bir ilişki olduğuna inanıyor. Kızın öldüğü yerde Turaida gülleri çıkıyor. O yüzden siz siz olun eşarbınıza sahip çıkın... 13.yy'da Başpiskopos tarafından yaptırılmış Turaida Kalesi Gauja Nehri kanyonunda yüksek bir tepede yer alıyor. Kırmızı tuğlayla yapılmış kalenin kulesine çıkıp orman ve göllerden oluşan nefis manzarayı seyredebilirsiniz. Baltıkların güzel kızı Riga’nın tarihi zenginliğini ve muhteşem coşkusunu arkamızda bırakarak Estonya’ya doğru kentten ayrılıyoruz. Önümüzdeki ay Estonya’da buluşmak üzere...

www.cypruszoom.com

49


KIBRIS'A AŞIK BIR RUS

SVETLANA TIMASHOVA

50 ZOOM


portre

RÖPORTAJ: AYLA IRIZ

‘’RUSLAR ÇOK YETENEKLI, EĞITIMLI, KÜLTÜRLÜ VE ÇALIŞKAN INSANLAR. EMINIM KI BU ÜLKEYE ÇOK FAYDALARI OLACAK’’

S

vetlana Timashova yaklaşık iki yıldan bu yana ailesiyle birlikte ülkemizde yaşıyor. İyi eğitimli bir ailede yetişen Stevlana'nın; büyük babası Rus ordusu generallerinden. Moskova Devlet Teknik Üniversitesi’nden üstün derece ile mezun olan Svetlana evli ve on iki yaşında bir erkek çocuk annesi. Uzun yıllar uluslararası bir emlak şirketinde pazarlamacı ve yatırım projelerinde çalıştıkdan sonra 2005'de kendi şirketi Red Feniks’i kurdu. Anadili Rusça'yla bitlikte İngilizce, Lehçe, İtalyanca ve Sırpça bilen Svetlana Timashova aynı zamanda Türk dilini öğreniyor. Tam bir Kıbrıs aşığı piyano çalıyor ve keman eğitimi alıyor. En büyük hayali ise ileride Bellapais’da bir resital vermek. Başarılı, enerji dolu ve aynı zamanda güzel. Kendisi bu ay dergimizin konukları arasında. Kıbrıs’a geliş nedeniniz? Rusların son yıllarda oldukça merak saldığı Kuzey Kıbrıs’a ilk kez 2010 yılında görevli olarak geldim. Ve ilk görüşte Ada'ya hayran kaldım. Çok sayıda ülkeye seyahat etmiş olmama rağmen Ada'nızda başka ülkelerde görmediğim bir atmosferle karşılaştım. Kıbrıs’a aşık oldum. Hemen kararımı verdim. "Kıbrıs ailemin de çok hoşuna gidecek, burada yaşayabiliriz" dedim ve yaklaşık iki yıl önce eşim ve oğlumla birlikte geldik ve Çatalköy’e yerleştik. Başka neler etkiledi sizi? Bana göre Kıbrıs’ta yaşam olağanüstü rahat ve sakin. Kendine özgü bir yapısı var. Bu durum izolasyonlara da bağlı bence. Doğası, denizi muhteşem. Herşey var. Kültür mirasları, sahilleri; zümrüt gibi bir su ve tabii ki yılın sekiz ayı denize girebileceğimiz bir iklim! En önemlisi Kıbrıs’ ın yerli insanları. İyimser, doğru, yardımsever ve onurlu insanlar. Yabancılara çok iyi davranıyorlar. Sizce tüm Ruslar sizin gibi mi düşünüyor? Bence evet. Genelde Kuzey Kıbrıs’a çocuk sahibi Ruslar geliyor. Kıbrıs’ta aldıkları İngiliz dilindeki eğitimden sonra çocukları Avrupa’da ve Amerika’da eğitim görebilsinler diye. Bütün Ruslar denizi çok sever. Burası biz Ruslar için sihirli bir Ada. Hayatın tadını çıkarıyoruz burada. Çocuklar için eğitim ve sağlık hizmetleri çok iyi. Ruslar çok yetenekli, eğitimli, kültürlü ve çalışkan insanlar. Eminim ki bu ülkeye çok faydaları olacak. Mesleğiniz? Pazarlamacıyım. Kendi kurduğum Uluslararası Red Feniks Emlak Şirketi’nde çalışıyorum. 2010 yılında bir Rus televizyon kanalında ilk kez Kuzey Kıbrıs’la ilgili program yaptım. 2011'de Moskova Uluslararası Emlak Fuarı’nda, resmi olarak Kuzey Kıbrıs’ın emlak projeleri tanıtıldı. Rumlar'ın karşı çıkmalarına rağmen biz kendi görüş ve düşüncelerimizi savunduk.

www.cypruszoom.com

51


Şimdi mutlulukla görüyorum ki, Kuzey Kıbrıs’a çok fazla katılım var. Mesleğim gereği çok seyahat ediyor dünyanın pek çok yerinde uluslararası emlak fuarlarına katılıyorum. Mesleğiniz dışında nelerle uğraşıyor sunuz? Moskova’da doğup büyümüş bir insan olarak Kıbrıs’a baktığımda, Moskova’nın trafiği ile kıyaslayınca burada insana çok zaman kalıyor. Mesafeler kısa, trafik yoğun değil. Ben de bu zamanı kendimi geliştirmek için kullanıyorum. Ada; adeta insanın yaratıcılık potansiyelini ortaya çıkarıyor. Bu bir mucize. Piyano çalıyorum, kitap okuyorum, bol bol denize girip yüzüyorum, Türk Dili’ni öğreniyorum ve bir yıldan bu yana keman eğitimi alıyorum. Çok iyi arkadaşlarım var. Onlarla birlikte çok güzel zaman geçiriyoruz. Ve tabii ki eşim Slawomir Kwiatkowski ve oğlum Yaroslaw ile geçirdiğim zaman çok özel ve önemli. Türkçe öğrenmekte güçlük çekiyor musunuz? Türkçe, Rus insanı için oldukça zor. Çünkü tamamen zıt bir dil grubuna ait. En zor tarafı çok az ortak kelimeler var, ve cümle kuruluşları çok farklı. Ama ben ve arkadaşlarım Türk Dili’ni yerli insanlara saygı göstererek öğreniyoruz.

Stevlana "Bana göre Kıbrıs’ta yaşam olağanüstü rahat ve sakin. Kendine özgü bir yapısı var. Bu durum izolasyonlara da bağlı bence. Doğası, denizi muhteşem. Herşey var. Kültür mirasları, sahilleri, zümrüt gibi bir su ve tabii ki yılın sekiz ayı denize girebileceğimiz bir iklim! En önemli diğer faktörde Kıbrıs’ ın yerli insanları. İyimser, doğru, yardımsever ve onurlu insanlar Kıbrıslılar. Yabancılara çok iyi davranıyorlar

52 ZOOM


portre

Eşiniz ve oğlunuz da sizin gibi Kıbrıs’ ta yaşamaktan memnun mu? Evet. Onlarda çok seviyorlar Kıbrıs'ı. Oğlum Girne’deki İngiliz Okulu’na gidiyor. Çok seviyor okulunu. Oğlum Yaroslaw’ın Moskova’da hiç şahit olmamıştım okula istekle gitmesine. Burada mutlu gidiyor. Eşim daha çok sakinliği sever. Çatalköy’de doğa yürüyüşleri yapar sık sık. Hayatımız çok konforlu Kıbrıs’ ta. Geçen yıl annem de taşındı.

Eşim ve oğlu Kıbrıs'ı çok seviyorlar. Oğlum Girne’deki İngiliz Okulu’na gidiyor. Okulunu çok seviyor. Moskova’da hiç şahit olmamıştım oğlum Yaroslaw’ın okula istekle gitmesine. Burada sevinçle gidiyor. Eşim sakinliği sever daha çok. Çatalköy’de sık sık doğa yürüyüşleri yapar. Hayatımız çok konforlu Kıbrıs’ ta. Geçen yıl annem de taşındı Ada'ya.

Ada'ya gelen Ruslar'ın, ne gibi sosyal etkinlikleri var? Birçok etkinlik yapıyoruz. Geleneksel günlerimizdeki etkinlikler, daha çok Girne’deki Barış Parkı’nda gerçekleşiyor. Ve ben Ruslar için çok önemli olan 31 Aralık’daki en büyük yeni yıl bayramımızı iple çekiyorum. Çatalköy’de yaşamaktan memnun musunuz? Çatalköy'ü çok seviyorum. Sanki evler bahçelerin içinde çiçek açmış gibi. Kent gürültüsü yok. Dağ, deniz, manzara çok güzel. Belediye çok iyi çalışıyor. Bence Çatalköy büyük bir gelişme potansiyeline sahip.

Turizm çok önemli. Kıbrıs’ı ayakta tutan turizm ve dolayısıyla deniz, sahiller ve kültürel yapılar. Bu nedenle tüm bunlara çok özen göstermeli ve çok ve temiz tutmalıyız.

Kıbrıs’ta sevmediğiniz, ya da beğenmediğiniz birşey var mı? Maalesef çöp proplemi var. Doğal plajları kimse temizlemiyor. Burası aynı zamanda bir Avrupa ülkesi. Doğasına çok dikkat etmeliyiz.

Gelecekle ilgili projeleriniz var mı? Çalışmalarıma devam etmek ve büyük yatırımcıları Kuzey Kıbrıs’a çekmek istiyorum. Ve bir de Bellapais’ın muhteşem ortamında keman resitali vermek...

www.cypruszoom.com

53


11GÜN7ÜLKE20ŞEHİR

VE yazı tügen çelik

54 ZOOM

fotoğraflar: onur çelik


gezi

T

am bir Ege a ı ı olarak, her yaz tatil planlarımıza bıkmadan usanmadan Ege yi ekleye ekleye ke fedecek yer kalmadı ını anlayınca, rotayı farklı taraflara çevirmeye karar

RONA ↘

verdik. Avrupa için bir yıl önceden hazırlıklara ba ladık. Hergün internetten gezi yazılarını okuyarak, seyahat dergilerini, haritaları karı tırarak sonunda kendimize bir rota çıkardık. Gezimizi kiralık araçla yapaca ımız için aynı noktadan ba layıp aynı noktada bitmesi gerekmekteydi. O yüzden büyük bir yuvarlak çizmeye karar verdik ve tatilde 10 günü a mamaya karar verdik. O yüzden az zamanda ne kadar yol gidip ne kadar çok yer görürsek o kadar iyi olacaktı. Ben, oförümüz Onur a biraz acımasız davranarak hergün 500 km yol yapabiliriz dü üncesiyle çok geni bir rota çizdim. Milano yu merkez aldık ve etrafında koca bir daire çizmeye karar verdik. Kabaca talya, spanya, Fransa ve sviçre den geçmeye planladık. Ve o gün geldi çattı. stanbul aktarmasıyla ö leye do ru Milano Malpensa Havaalanı na vardık. Dikkat: Avrupa nın bu bölgesinde saatler bizimkinden 1 saat geri. Havaalanından çıkmadan önce ilk i olarak kendimize birer talya GSM simkartı aldık, çünkü Türkiye - Kıbrıs simkartlarının roaming i çok pahalı oluyor. talya Vodafone un simkartı 9.90 Euro, içinde 250 mb internet de var. Bize yakla ık 3-4 gün yetti. Ondan sonra internet üzerinden yine yükleyebiliyorsunuz. kinci ve en önemli i imiz ise, önceden AVIS irketinden rezerve etti imiz kiralık arabamızı bulmak. Yolcu çıkı kapısından çıktık ama ne gelen var ne giden. Yakla ık yarım saatimizi böyle bekleyerek yedikten sonra sorup soru turuyoruz ve kiralık araç irketlerinin havaalanının alt katında oldu unu anlıyoruz. Do ruca a a ıya iniyoruz. irketi buluyoruz, i lemleri hallediyoruz ve Fiat Panda mıza kavu uyoruz. Bu arada 10 günlük kira bedeli 350 Euro. Çok yeni ve çok temiz bir araba. 8.000 km deki bu cici arabayı bakalım kaç bin Km de teslim edece iz Önceden dersime iyice çalı tı ım için havaalanından çıkar çıkmaz, telefonun GPS inin de yardımıyla hemen otoyolu buluyoruz ve tatil nihayet ba lıyor Hedefimiz Venedik, ama az zamanda çok yer gezme prensibimizden hareketle Venedik yolu üzerindeki Verona kentine de 1 saatli ine olsun u ramak istiyoruz. Shaekspeare in ünlü Rome&Juliet inin geçti i; Ro-meo nun Juliet e serenad yaptı ı ünlü Casa Di Guliette yi (Juliet in Evi) görmeden o yolu geçmek olmaz. Ara sokaklarda dolana dolana zor da olsa buluyoruz Juliet in evini. O me hur balkonu görür görmez tanıyorum. Balkonu ve avluyu foto raflamak ücretsiz. Dileyenler belli bir ücret kar ılı ında Juliet in balkonuna çıkıp poz verebiliyor. Biz çıkmadık, ama balkonun bo anını yakalamak için de baya ı bir u ra tık.

11 GÜNDE, 7 ÜLKE 20 ŞEHİR GEZEN ONUR ve TÜGEN ÇELİK ÇİFTİ, SEYEHAT ANILARINI ZOOM İÇİN DERLEDİ. BU AY SERİNİN İLKİNE YER VERDİĞİMİZ GEZİ YAZILARI İLE SEYAHAT PLANLARI YAPANLARIN FİKİRLERİ DEĞİŞECEK. TUR İLE TATİL YAPANLAR ARTIK ROTASINI KENDİ BAŞINA ÇİZECEKLER.

www.cypruszoom.com

55


gezi

Evin bahçesinde bir de Juliet’in heykeli var. Rivayete göre heykelin sağ göğsüne dokunanın aşkı ölümsüz olurmuş. Heykelin sağ göğsündeki renk değişiminden, ne kadar ellendiğini anlayabiliyoruz. Juliet’in evinden sonra sokakları gezmeye devam ediyoruz. Verona’nın sokakları sanat kokuyor. Tarihi ve sanatsal dokusu çok güzel korunmuş, çok huzurlu bir şehir. O günün Pazar olmasından dolayı olacak ki, sokaklar çok kalabalık. Verona’nın önemli bir diğer yapısı da 30 bin kişilik Arena’sı. İtalya’nın 3. Büyük amfi tiyatrosu olma özelliğine sahip bu yapı, ihtişamıyla bizi büyülüyor. Arena’nın önünde fotoğraf çektikten sonra, dün akşamdan beri koşuşturmadan yorgun düşen bünyemize bir ziyafet hediye ediyoruz. Yaklaşık 1 saatlik molanın ardından tekrar yola çıkıyoruz ve akşam saatlerinde Venedik’in kara kısmı olan Mestre’ye varıyoruz. Dahası mı? Var tabii. Gezimizin devamı gelecek ay; Juliet’in evinin bahçesindeki Juliet heykeli. Rivayete göre heykelin sağ göğsüne dokunanın aşkı ölümsüz oluyormuş.

56 ZOOM


Shaekspeare’in Rome&Juliet’inin geçtiği; Romeo’nun Juliet’e serenad yaptığı ünlü Casa Di Guliette (Juliet’in Evi)

www.cypruszoom.com

57


haber

KARIN GERME İLE 40 YAŞ ÜSTÜ KALP KRİZİ RİSKİNİ AZALTIN

Dar ve idialı kıyafetler giyebilirsiniz

K

adınların özellikle hamilelik sonrası düz bir karına sahip olmak için bıçak altına yattıkları karın germe operasyonu sadece estetik bir görünüş kazandırmakla kalmıyor kalp krizi riskini de azaltıyor. Esteworld Plastik Cerrahi Hastanaler Grubu’ndan Op. Dr. Tamer Şakrak, özellikle 40 yaşın üzerindeki insanların kalp krizi riskinin bel çevresi ile doğru orantılı arttığını söyleyerek, “Bu nedenle karın germe ameliyatı 40 yaş üzeri hastalarda kalp krizi geçirme riskini direk olarak azaltmaktadır” diyor. Kadınların hamilelik sonrası kurdukları hayallerinin başında yeniden düz ve estetik bir karına sahip olmak geliyor. Ancak karın duvarının direncini ve estetik duruşunu sağlayan kaslar, hamileliğin son aylarında karnın aşırı büyümesi ile oluşan gerilime dayanamayarak birbirinden uzaklaşıyor. Tekrarlayan gebelikler sonrası ise karın ön duvarı tüm direncini yitirmiş oluyor. Doğum sonrası kadınlar ideal kilolarına kavuşmuş olsa bile karın sarkması, yemek sonrası hazım problemleri, şişkinlik hissi gibi problemlerle karşılaşabiliyorlar. Karın duvarının yeterli direnci gösterememesi de midenin rahatlıkla genişlemesine ve devamlı kilo almaya yol açıyor. Bu durumda kadınların tekrar düz ve estetik bir karına sahip olmasını engelleyebiliyor.

58 ZOOM

Op. Dr. Tamer Şakrak,

4 beden incelebilirsiniz Op. Dr. Tamer Şakrak, hamilelik sonrası kadınların karın germe operasyonu ile yeniden düz ve estetik bir karına sahip olabileceklerini söyledi. Karın germe operasyonu ile karnın üst ve yan taraflarındaki yağ dokularının liposuction yöntemi ile çekildiğini belirten Op. Dr. Şakrak, “Daha sonra karın altına sarkmış olan fazla cilt ve cilt altı doku çıkarılarak gergin bir karın cildi elde edilir. Karın ön duvarında deforme olan kaslar plikasyon yöntemi ile birbirine yaklaştırılarak, iç karın olarak bilinen bölgedeki doğuma bağlı deformasyonlar giderilir” diyor. Şakrak, operasyon sonrası hastaların 2 beden inceldiklerini vurgulayarak, şunları söylüyor: “Takip eden süreçte hastaların sadece karbonhidrattan uzak ve sıvı ağırlıklı beslenirler ile 2 beden daha incelmeleri hayal değildir. Öncelikle karın germe ameliyatı sonrası hastanın belli bir diyet programına uyması çok daha kolaydır. Çünkü ameliyata bağlı fiziksel değişim hastayı ileri derecede motive etmektedir. Karın duvarına yapılan plikasyon mideyi önden sıkıştırmakta, mide eskisi gibi rahat genişleyememekte ve dolayısıyla doyma hissi çok daha çabuk ortaya çıkmaktadır. Son olarak da önceki kiloları nedeniyle hareket zorluğu çeken hasta çok daha kolay hareket edebildiği için hareketsiz bir yaşam tarzından uzaklaşmakta, kalori tüketimini artırmaktadır.”

karın germe ameliyatı ve sonrasına ilişkin olarak şu bilgileri veriyor: 1- Karın germe ameliyatı yaklaşık 2 saat içerisinde tamamlanır. 2- Hasta ameliyathaneden üzerinde 6 hafta kalacak bir korse ile çıkar. 3- Hasta hastanede 2 gün misafir edilir. 4- Hasta ameliyat sonrası 6. saatte yürümeye başlar. 5- Hastaneden taburcu olduğunuzda kendiniz yürüyor, tuvalet ve temizlik ihtiyacınızı karşılıyor olacaksınız. 6- Ameliyatın 1. haftası bittiğinde kot pantolonunuzu giyip çarşıda dolaşabilirsiniz. 7- 2. hafta bittiğinde araba kullanabilirsiniz. 8- 3. - 4. aylarda giyim tarzlarınız değişebilir, daha dar ve iddialı kıyafetler seçebilirsiniz.


moda

MANGO'YA

M

SONBAHAR GELDI

odada sonbahar rüzgarı esiyor. Mango Sonbahar/Kış 2013/14 koleksiyonu muhteşem bir şovla tanıttı. Four Seasons Hotel İstanbul At The Bosphorus'da düzenlenen defilenin onur konuğu ise ünlü model Jessica Stam idi. Asi rocker şıklığını yansıtan koleksiyonda deri parçalar ve işlemeler ilgi çeken parçalardı.

Ekose desene de yer veren markada danteller elbiselerde yerini almış ve oldukça şık bir görüntü karşımıza çıktı. Deri parçalar kumaş ceketlerle birleşiyor ve çizgiler hem enine hem de boyuna kullanılıyor. 90'ların havasını taşıyan koleksiyon daha çok kadınsı formlardaydı.

www.cypruszoom.com

59


DeryaBeyatlı

K

omşunun çimleri daha mi güzel görünüyor bu akşam gözünüze, bayağı bayağı daha yeşil canım bunlar. Siz de o çin tohumlarını mı tercih etmeliydiniz yoksa? Aldığınız yer garanti vermişti oysa, dört mevsim yeşil olacaktı bunlar. Uzaktan fena görünmüyor aslında da, yakına yaklaştığınız zaman pek seyrek duruyorlar. Sipariş verdiğiniz yemek önünüze geldiği anda hemen pişman olup karşınızdaki tabağın daha güzel olduğuna karar verenlerdenseniz, ne demek istediğimi çok iyi anlıyorsunuz siz. Seçim yapmakta zorlanmakla kalmıyor, sonuca ulaşınca acaba öteki yolda daha az mı diken vardı diye meraklanıp duruyorsunuzdur. Hatta yolları değiştirdiğiniz de çok olmuştur, hep bir diğerini görmek istediğinizden. Bazen kürkçü dükkanına dönmek olmuştur bir sonraki seçim, bazen yoldaki cam kırıklarını ayıklamakla yıllar geçirmişsinizdir. Yetinmeyi bilirmisin şarkısını çalmıştır size dostlar, tam en çok istediğiniz şeye ulaştığınızda artık onu istemediğinizi anladığınız zaman. Tatminsizlik mi bunun adı diye sık sık meraklanıyorsunuzdur, bir hayal daha ulaştığınız anda solarken. Hep zor olanı seçmiş, buwndan gurur duymuşsunuzdur bir de üstelik. Ulaşmaya çalıştıkça tutkuyla bağlanmış, ulaşamadıkça delirmişsinizdir gözünüzde büyüte büyüte o hayali. Bir kez ulaşıldı mı, vardığınız tad, düşündüğünüzden çok uzaklara düşüyordur sizin. Aşkın ilaçsız olduğuna inanmışsınızdır da, yine de bir panzehir bulma yolunda tüketmeye devam ediyorsunuzdur ömrünüzü. Şımarık ya da bencil dendiğini arkanızdan çok iyi biliyorsunuzdur. Her şeyi sorgulamaya alışmışsınızdır ya, tabii ki kendinizi de sorguluyorsunuzdur, hiç durmadan canınızı yakarak. Olmuyordur ama işte, hep daha çok olsun, daha iyi olsun, hepsi benim olsun, her şeyin en güzeli olsun diye diye, kendinizi yiyip bitirmeniz yılların alışkanlığı olmuştur. Seçim yapmaktan ölesiye korkar hale de gelmiş olabilirsiniz, herşeye sahip olmaya kalktığınız zaman hepsini birden kaybettiğinizde. Oscar Wilde’a inanmışsınız bir kere, her seçimi bir kaybediş, her tercihi bir vazgeçiş olarak görüyor, durmadan kaybediyorsunuzdur, kazandıklarınıza hiç aldırmadan. Her ülkede yaşamak istiyor, her tecrübeye varmak istiyorsunuz. Seçtiğiniz ülke bir diğerini haritadan silerken içiniz cız ediyor, başka denizlerde yüzmeyi de beceremiyorsunuzdur, hep vazgeçtiğiniz denizler peşinizden gelirken. Huzur haramdır sizin gibilere, küçükken tabağınızda bıraktığınız pirinç taneleri misali, seçmediğiniz herşey gölgeniz oluyor, yalnız akşamlarınızda boğazınıza diziliyordur. Bir yan kapıyı da açmış olsanız, bu kez de bu

60 ZOOM

kapının arkasını merak edeceğinizi çok iyi bilmek, pek de birşey değiştirmiyordur uykusuz gecelerinizde. Bir dolu düşleriniz, meraklarınız hayalleriniz var sizin biliyorum, hepsini deniyor, aradığınız tadı hiçbirinde bulamıyor, yoruluyorsunuz. Derinlik, bağlılık hep başkalarının payına düşmüş sanki, roller dağıtılırken hayatta. Siz tanıdık, bildik olandan sıkılıyor, kalın perdelerin gizlediği başka dünyalara merak salıyorsunuz durmadan. Bir anda o perdeleri aralamak hayattaki tek amacınız haline dönüşüyor. Mutluluk mor perdenin ardında, bugüne kadar hiç bu kadar emin olmadınız hiçbirşeyden. Perde kalınlaştıkça tutku artırıyor, mor rengin albenisi koyulaştıkça tüm enerjinizi alıyor bu yeni dünya. Juliette’ni bulmuş Romeo’ya soyunuyorsunuz. Herkes biliyor perdeyi araladığınız anda Juliette’in külkedisine dönüşeceğini, siz kabullenmiyorsunuz bir türlü. Yalnız bir savaşçısınız siz, hani şu kalabalıklar ortasında tek kalanlardan. Tüm dünyaya karşı savaşmak ayrı bir gurur katıyor, dudaklarınızın kenarındaki küstah gülümsemeye. Ne imkansızlıklar gördünüz, ne savaşlar kazandınız, elbet bunun sonunda da zafer çubuğunu tüttüreceksiniz, biliyorsunuz. Siz zaten imkansız aşkların adamısınız, kolay av neyinize? Tüttürüyorsunuz o çubuğu eninde sonunda, oynuyorsunuz bu oyunu, neyi nasıl alacağınızı çok iyi biliyorsunuz çünkü. Yüzünüzdeki çizgileri yıllar değil kazandığınız zor zaferler oluşturmuş sizin, ne kadar da ukala bakıyor gözleriniz o çubuğu kavrarken. Heyhat yine olmamış, yine eksik birşeyler kalmış, dolduramıyor hiçbir şey içinizdeki koca boşluğu. Perdelerin rengi anlamsız artık, hatta birden ne kadar eskimiş olduklarını fark edip de gözlerinize baktırma zamanının geldiğine karar veriyorsunuz, kapıyı ardınızdan usulca çekerken. Kırıp döktüğünüz kalpler umurunuzda biliyorum, kendi kalbinizden de bir parçayı hep bırakıyorsunuz zaten, çektiğiniz her kapının ardında. Kızamıyorum ben size, görüyorum ruhunuzu kanatan yaraları. Pansuman yapmaya çalışırken nasıl tuz bastığınızı anlayabiliyorum üzerlerine. Cezmi Ersöz’ü tanımamışsınız henüz, yaraların yaşamaktan kaynaklandığını bilemiyorsunuz, beceriksizliğiniz bundan sizin. Öğrenememişsiniz boşluğu hiçbirşeyin kapatamayacağını, her aşkın bittiğini, her güneşin battığını. Ufuk çizgisinin bile sonu olduğunu anlamıyorsunuz bir türlü. Sonsuzluk arayıp duruyor, bulamadıkça eksiliyorsunuz. Hayal kırıklıkları biriktiriyorsunuz durmaksızın, düşlerinizden bile vazgeçmeye karar verdiğiniz anlar oluyor, onu da beceremiyorsunuz. Ruhunuzu küçük prensle büyütmüşsünüz, hayalsiz de yaşayamıyorsunuz. Çalkalanıp duruyorsunuz işte böyle, zor dostum, huzur haram sizin gibilere.

25 Eylül 2013 Lefkoşa


Huzur haram Sizin gibilere!..

↘ 'İSTEDIĞINI ELDE ETMEK KADAR KÖTÜ BIR ŞEY YOKTUR HAYATTA'

Donald Margulies www.cypruszoom.com

61


mekan

GATE Doğu Akdeniz’in cazibe merkezi:

KARPAZ

MARİNA

KARPAZ GATE MARİNA, KIBRIS’TA ALTIN ÇIPA (GOLD ANCHOR) STATÜSÜNE ULAŞAN İLK MARİNASI OLDU. TESİS THE YACHT HARBOUR ASSOCIATION (THYA) TARAFINDAN EN PRESTİJLİ DERECE OLAN 5 ALTIN ÇIPA’YA LAYIK GÖRÜLDÜ. AYRICA ULUSLARARASI İTİBARA SAHİP ICOMIA’NIN (INTERNATİONAL COUNCİL OF MARİNE INDUSTRY ASSOCIATIONS) TEMİZ MARİNA ÖDÜLÜNE DE HAK KAZANDI.

U

luslararası bir yatırımcılar grubunun sahibi olduğu Karpaz Bay Resort Ltd. (KBR) şirketi tarafından yaptırılan, son derece konforlu ve sürdürülebilir bir mimariye ve tasarıma sahip olan Karpaz Gate Marina, misafirlerine Karpaz yarımadasının doğal rezervini ve doğal atmosferini en güzel biçimde yaşatacak, birinci sınıf bir turistik mekan olarak faaliyet gösteriyor. Ülkemiz turizmine yapılmış en büyük dış yatırım olan Marina, Doğu Akdeniz’in en modern marinalarından biri olma özelliğine sahip. Marina, dokunulmamış kumsalları, benzersiz plajları ve kristal berraklığındaki deniziyle keşfedilmeyi bekleyen Karpaz yarımadasının tam kalbinde. 2011 yılında açılan ve Ercan Havalimanı’na bir saatten daha kısa mesafede olan Karpaz Gate Marina, Doğu Akdeniz’in cazibe merkezi olmaya aday. Tesis, bünyesinde yer alan barlar, beach club, kafe ve restoranlar, yat malzemesi satış mağazası, tüm yat bakım ve onarım hizmetleri ve güm-

62 ZOOM

rüksüz alışveriş merkezleri ile yat sahiplerinin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlandı. Toplam bağlama kapasitesi 300 tekne olan, her türlü kötü hava şartlarına karşı korunaklı marinanada, boyu 5 metreden 55 metreye kadar olan yatlar bağlama yapabiliyor. Sanat galerisi bölge turizmine renk katacak Karpaz Gate Marina bünyesinde bulunan bir de sanat galerisi var. Karpaz bölgesinin ilk ve tek sanat galerisi olarak bölge turizmine renk katan galeride, Brezilyalı ünlü panoramik fotoğraf ustası Dudu Tresca’nın Nisan ayında açılan Karpaz ve Kuzey Kıbrıs’ta çektiği 40’a yakın fotoğraf yer alıyor. Tresca’nın “Karpaz: El Değmemiş Güzellik” adlı sergisi Kuzey Kıbrıs turizmini geliştirmek amacıyla Kurban Bayramı döneminde Ercan Havalimanı’nda da sergilenecek. 2014 yılında ise İstanbul Atatürk Havalimanı, İzmir Adnan Menderes Havalimanı ve Ankara Esenboğa Havalimanı’nda açılması planlanan sergi, ülke turizminin geliştirilmesine katkı sağlamayı amaçlıyor.


haber

Bölgenin doğal güzelliklerine uyum sağlayacak şekilde inşa edildi Karpaz Gate Marina’nın tasarımcıları, misafirlerine beklentilerinin de ötesinde hizmet verebilmeyi sağlayacak tüm alt yapı tesisleri en ince detaylarıyla planlandı. Özenle tasarlanan Marina, sahip olduğu doğal güzelliklere uyum sağlayacak şekilde inşa edildi. Kıbrıs’ta tek olan 33 metre uzunluğundaki sonsuzluk havuzu, restoranları, barları, lüks beach club’ı, alışveriş imkanları ile tesis, misafirlerine beklentilerinden fazlasını sunabilmeyi hedefiliyor. Yakın zamanda hizmete giren ve marinanın çekim merkezi haline gelen Hemingway’s Restobar,

seçkin mutfağıyla, gündüz ve gece konuklarını ağırlıyor. Ferah, havadar ve aydınlık dizaynı, özel olarak tasarlanmış dekoru ve marina manzarasına sahip terası ile yerli halkın ve turistlerin uğrak yeri olmayı başaran Karpaz Gate Marina’da, Hemingway’s Restobar, her geçen gün daha popüler hale gelen haftalık mangal geceleri ve benzeri tematik organizasyonlara ev sahipliği yapıyor. Misafirlerinin tüm ihtiyaçlarını düşünen tesisde, tanınmış markalar ve yöresel ürünler, taze sebze ve meyve reyonu, oyuncaklar, hediyelik eşyalar ve temizlik ürünlerinin bulunduğu bir de market yer alıyor.

Toplamda 300 bağlama yerine sahip Minimum 4 metre su derinliği ile toplamda 300 bağlama yeri, teknelere en güvenli ve konforlu bağlama hizmetini vermek üzere tasarlandı. Boyu 55 metreye kadar olan süper yatlar için ayrılan 16 adet bağlama yerinde süper yatların ihtiyaç duyabileceği tüm servisler sağlanabiliyor. Güvenlik ön planda Teknolojinin en son imkanlarına sahip güvenlik kameraları ile donatılmış olan marinada yatçıların ve ziyaretçilerin güvenliği en önemli öncelik olarak görülüyor. Yatçılara özel depolama alanları, golf araçları, içilebilir tatlı su, tek ve 3 faz elektrik bağlantısı, pis su tankı deşarj istasyonu, kablosuz

internet bağlantısı ve tüm bakım ve onarım hizmetleri Karpaz Gate Marina’nın sunduğu servislerden bazıları... 300 ton kapasiteli gezer vinç bölgedeki en büyük kapasiteye sahip Ayrıca marinanın bakım onarım sahasında hizmet veren 300 ton kapasiteli gezer vinç, Doğu Akdeniz bölgesindeki en büyük kapasiteye sahip vinç olma özelliğini taşıyor. Bağlama ücretleri ve diğer hizmet servislerinin KDV’den muaf olduğu Marina’da, ticari ve özel teknele sahipleri vergisiz akaryakıt imkanından faydalanabiliyorlar.

Minimum 4 metre su derinliği ile toplamda 300 bağlama yeri, teknelere en güvenli ve konforlu bağlama hizmetini vermek üzere tasarlandı. Boyu 55 metreye kadar olan süper yatlar için ayrılan 16 adet bağlama yerinde süper yatların ihtiyaç duyabileceği tüm servisler sağlanabiliyor.

www.cypruszoom.com

63


Mükemmel bir merkez konumunda Karpaz Gate Marina, aynı zamanda daha uzaklara yapılacak seyahatler için de mükemmel bir merkez konumunda bulunuyor. Çok kısa bir yolculukla güneydeki Türk sahil şeridini ve Alanya, Antalya, Marmaris ve Bodrum’un olağanüstü limanlarını keşfetmek mümkün. Üstelik sadece 300 deniz mili uzakta çekici Yunan Adaları'nın girişi olan Rodos’a da ulaşılabiliyor.

Marina Müdürü Deniz Akaltan

Dünyaca ünlü yat markalarının yetkili satıcısı Karpaz Gate Marina’da faaliyet gösteren Cyprus Yacht, geniş bir yelpazede satılık yatların yanı sıra, Jeanneau yelkenli ve motoryatlarının, Prestige motor yatlarının, Nautique kayak ve wake board teknelerinin, Wellcraft profesyonel balıkçı teknelerinin ve Four Winns sürat teknelerinin Kuzey Kıbrıs yetkili satıcısı olarak hizmet veriyor. Yat malzemeleri satış mağazasında; tekne ve balıkçılık ekipmanları, güverte ve yelken donanımları, elektronik cihazlar, tekne temizlik ürünleri ve giyim malzemeleri bulunuyor. Gümrüksüz saha avantajı ile hizmet veriliyor

64 ZOOM

Marina, uygun bağlama fiyatları, en üst düzeyde bakım-onarım imkanları ve vergisiz yakıt olanaklarının yanı sıra gümrüksüz saha avantajı ile hizmet veriyor. Dalgıçlar için ideal Karpaz, yeni yerler görmek isteyen dalgıçlar için keşfedilmemiş bir yer. Adanın doğu ucu, “Büyük Kanyon” ve “Fener Resifi” gibi dalış noktalarıyla, yeni başlayanlardan tecrübeli dalgıçlara kadar adaya gelen her dalgıcın mutlaka görmesi gereken bir yer. “PADI” ve “SSI” üyesi olarak, “Discover Scuba Diving” seviyesinden en üst seviye olan “Dive Master” seviyesine kadar tüm PADI ve SSI eğitimileri de verilebiliyor. Karpaz Gate Marina 5 Altın Çıpa Ödülü’ne layık görüldü Karpaz Gate Marina Kıbrıs’ta Altın Çıpa (Gold Anchor) statüsüne ulaşan ilk marina oldu. Marina, The Yacht Harbour Association (THYA) tarafından en prestijli derece olan 5 Altın Çıpa’ya layık görüldü. Karpaz Yarımadası’nda bulunan, 300 tekne kapasiteli lüks marina, çok titiz ve kapsamlı bir değerlendirme sürecinin ardından, bir marinanın alabileceği en yüksek payeye hak kazandı ve sadece en üstün tesisler ve hizmet kalitesine sahip olan-


mekan Karpaz Gate Marina Kıbrıs’ta Altın Çıpa (Gold Anchor) statüsüne ulaşan ilk marina oldu. Marina, The Yacht Harbour Association (THYA) tarafından en prestijli derece olan 5 Altın Çıpa’ya layık görüldü.

www.cypruszoom.com

65


ların girebildiği, dünyanın en seçkin marinaları arasındaki yerini aldı. Karpaz Gate Marina, THYA’nın hazırladığı parlak raporda ‘büyüleyici ambiyansı’ ve ‘en üst seviyede hizmetleri’ açısından methedilirken, marina çalışanları da misafirperver ve profesyonel tutumları nedeniyle övgüye layık görüldüler. Marina’nın yeni bir yatçılık destinasyonunu ve Kuzey Kıbrıs’ın büyük ölçüde el değmemiş bir bölgesini, ziyaretçilere ve tekne sahiplerine tanıtmak için mükemmel bir üs sağlayan Doğu Akdeniz’deki konumundan kaynaklanan benzersiz niteliklere sahip olması da Altın Çıpa değerlendirme özetinde önemle belirtilen diğer bir husus oldu. 5 Altın Çıpa derecesinin bir parçası olarak, Karpaz Gate Marina uluslararası itibara sahip ICOMIA’nın (International Council of Marine Industry Associations) temiz marina ödülüne de hak kazandı.

Tesis, bünyesinde yer alan barlar, beach club, kafe ve restoranlar, yat malzemesi satış mağazası, tüm yat bakım ve onarım hizmetleri ve gümrüksüz alışveriş merkezleri ile yat sahiplerinin tüm ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde planlandı.

Yiyecek İçecek ve Operasyon Müdürü Mert Yılmaz

66 ZOOM


mekan

www.cypruszoom.com

67


kitap Elie Saab

N

arin el nakışları, değerli malzemeler ve sofistike bir kültürün izlerini taşıyan masalsı tasarımlar... Büyüleyici tarzı ile dünyanın sayılı moda tasarımcıları arasında yer alan Elie Saab’ın tasarım yolculuğuna ait eşsiz detaylar ile hazırlanan Elie Saab kitabında moda tutkunlarıyla buluşuyor. İlk elbisesini 9 yaşındayken kız kardeşi için diken ve ilk butiğini Beyrut’ta açan Saab çarpıcı tasarımları ile dünyada birçok kadının başını döndürüyor. Beyonce’den Catherina Zeta Jones’a, İsveç Prensesi Victoria’dan Ürdün Kraliçesi Raina’ya kadar birçok ismin tercihi olan Eli Saab ile moda, yaratıcılık ve ilham dolu bir yolculuğa hazır mısınız?

Assouline birbirinden yeni ve özel içerikteki kitapları ile sonbahara merhaba diyor... Assouline Bebek ve İstanbul'da Nişantaşı City’s mağazalarında modadan mimariye, sanattan seyahate, hobiden gastronomiye dünyanın en sofistike kitaplarını okuyucuları ile buluşturan ve okuma zevkini tamamlayan stil sahibi objelere ev sahipliği yapan ünlü yayınevi Assouline, birbirinden yeni ve özel içerikteki kitapları ile sonbahara merhaba diyor.

The Luxury Collection Hotel Stories

SONBAHARI KITAPLARLA KARŞILAYIN

Trees in Focus

17

yaşında Amazon Yağmur Ormanları’nda Canele Kabilesi ile yaşamış Brezilya’lı moda tasarımcısı Anne Fontaine, 2011 yılında kendi adına kurduğu vakıf ile Brezilya’nın Maca Atlantika Ormanları’nı yok olmaktan korumayı, gezegenimizi ağaçlandırmayı ve dünyayı tekrar ormanlarla dolu daha yaşanılır bir hale getirmeyi amaçladı. Anne Fontaine Vakfı bu kutsal amaçtan yola çıkarak 2013 yılında aralarında Martine Frank, Pamela Hanson, Peter Knapp ve Antoine Verglas gibi isimlerinde yer aldığı fotoğrafçıların objektifine yansıyan çarpıcı ağaç fotoğraflarından bir sergi açtı. Assouline ayrıcalığı ile yayınlanan Tress in Focus kitabı, Anne Fontaine Vakfı’nın kutsal amacına destek olarak bu anlamlı sergiye ait 40 özel fotoğrafı Brezilyalı çevreci ve siyasetçi Marina Silva’nın önsözü ile ölümsüzleştiriyor.

68 ZOOM

Assouline’in sevilen serilerinden Hotel Stories ailesine yeni katılan The Luxury Collection Hotel Stories, dünyanın en lüks ve egzotik otellerinin daha önce anlatılmamış hikayelerini bambaşka bir bakış açısıyla birbirinden özel fotoğraflar eşliğinde sunuyor. New York’tan Buenos Aires’e Dubai’den Venedik ve İspanya’ya kadar mimarisi ve ayrıcalıklı hizmet anlayışı ile isim yapmış 80’den fazla otelin yer aldığıThe Luxury Collection Hotel Stories, tarih ve seyahat tutkunlarının ilham kaynağı olmaya aday...


Coca-Cola Set Of Three: Film, Music, Sport Yüzyılı aşkın süredir modern kültürün mihenk taşlarından biri olan CocaCola’nın renkli ve eğlenceli yüzü bu kez Coca-Cola Set Of Three: Film, Music, Sport kitabında meraklıları ile buluşuyor. Coca-Cola Set Of Three: Film, Music, Sport kitabı bu ikonik markanın film, müzik ve spor dünyasına katkılarını kutluyor. Ridley Scott, LeBron James ve Quincy Jones gibi alanında saygın isimlerin önsözleri ile taçlanan kitap geçmişten günümüze içinde CocaCola karelerinin bulunduğu anları birbirinden özel fotoğraflar eşliğinde sunuyor. Assouline’in en çok satan memoire serisinde yer alan ve sınırlı sayıda basılan Coca-Cola Set Of Three: Film, Music, Sport kitabı sadece koleksiyonerlerin değil Amerikan kültürüne meraklı tüm kitapseverlerin vazgeçilmezi olmaya aday...

Women In Art: Figures Of Influence

Ç

ağdaş sanatın önde gelen kadınlarının, ünlü fotoğrafçı Reed Krakoff’un objektfinden siyah beyaz portreleri ile taçlanan Women In Art: Figures Of Influence kitabı, sanat dünyasında kadın gücüne benzersiz bir bakış açışı sunuyor. Assouline ayrıcalığı ile hazırlanan bu özel kitap Almine Rech Picasso’dan Dominigue Levy ve Marienne Boesky gibi önemli figürlerin zeka, yaratıcılık ve yeteneklerin ayna tutuyor.

Impossible Collection Of Motorcycles

Y

irminci yüzyılın olağanüstü motosikletleri Impossible Collection Of Motorcycles kitabında tüm şıklığı ve çarpıcılığı ile bir araya geliyor. Ödüllü endüstriyel tasarımcı Ian Barry’nin kaleminden, birbirinden özel fotoğraflar eşliğinde özel kutusunda sunulan bu anıtsal kitap okuyucuları motosiklet dünyasında büyülü ve heyecan verici bir yolculuğa çıkarıyor.

www.cypruszoom.com

69


haber

7 Mümkünmüş Horlamadan kurtulmak

H

orlama, horlayan kişiden daha çok o kişiyle birlikte uyuyan veya yakında bulunanları rahatsız ediyor. Hormalayı bir tür uyku rahatsızlığı olarak nitelendiren Anadolu Sağlık Merkezi Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Murat Şirin, horlamanın burun ve boğazdan ciğerlere hava taşıyan yolları açık tutan kasın, uyku sırasında gevşemesi ile oluştuğunu belirtiyor. Şirin, 7 pratik yol ile horlamanın önüne nasıl geçebileceğimizin tüyolarını verdi. İşte horlamaya çözüm 7 madde; 1) Uykudan kısa süre önce tüketilen ağır yemekler ve içkiden uzak durun. Yatmadan önce ağır yemek yemek boğaz kaslarının normalden daha fazla gevşemesine bu da horlamaya yol açar. 2) Sportif bir yaşam biçimi tercih edin ve fazla kilolarınız varsa uygun bir diyet yardımı ile kilo verin.

4) Tenis topu tedavisine şans verin. İçinde tenis topu olan bir bel çantası takın ve sırtınızın boşluğuna getirin ya da katlanmış bir çift çorap da işinizi görebilir. Bu yöntemle her sırtüstü döndüğünüzde rahatsız olup yan yatarsınız.

6) Sigara içiyorsanız bırakın ya da azaltma yoluna gidin. Sigara içmenin sayısız yan etkilerinden biri de neden olduğu horlama artışıdır.

70 ZOOM

3) Ağır horlama probleminiz yoksa yatış pozisyonunuzu değiştirmeyi deneyin. Dil geri düştüğü ve hava yollarının üzerine baskı yaptığı için bu yatış pozisyonu horlamaya yol açabilir. Yüzüstü veya yan yatarak uyumak tercih edilebilir.

5) Yatak odanızda temiz hava akışı olduğundan emin olun. Oda sıcak ve kuruysa burun geçitleri uyku sırasında tıkanır ve bu genellikle horlamaya yol açar. Pencerelerinizi açık tutun ve gerekirse genzinizi nemli tutmak için nemlendirici kullanın.

7) Başınızı yüksekte tutacak ve horlamayı önleyecek bir horlama yastığı kullanmayı tercih edebilirsiniz.


haber

DİYET YAPAMIYORUM DİYENLERE

HER ÖĞÜNDEN 100 KALORİ AZALTMANIN 15 YOLU

M

evcut yaşam koşullarınız düzenli bir diyete imkân vermiyor veya odaklanmanızı güçleştiriyor ise Diyetisyen&Yaşam Koçu Gizem Şeber’in vereceği bazı basit tüyolar ile her öğününüzden 100 kalori azaltabilirsiniz. Günde 300 kalori azaltmak; haftada 2100 kalori azaltmak demektir. Bu da fark etmeden ayda 1 kilogram kaybetmek anlamına gelir. TEK SEÇİM İYİDİR: Restoranda yemek yediğiniz zamanlarda; aynı menü içerisinde birden çok seçenek gelir. Bu seçeneklerden birini bile azaltmak, 100 kaloriden daha fazlasından kurtulmak anlamına gelecektir. KÜÇÜK BOY KAHVE: Gün içerisinde kremalı kahve içme alışkanlığınız var ise sadece büyük boydan küçük boy seçime dönüş yapmak veya küçük boy seçiminizi light ve şekersiz yapmak ortalama 100-200 kalori kar etmenizi sağlayacaktır. SOSLARDAN VAZGEÇEMEYENLER, YARIYA İNİN: Soslu yemek, soslu salata, soslu et severler bu lezzete karşı koyamıyorlarsa, normal sos miktarının yarısı kadar kullanmaları günlük 100 kalori daha az almalarına yardımcı olacaktır. PİŞİRİRKEN TATMAKTAN VAZGEÇİN: Yaptığınız yemeklerin tuzuna bakmak için aldığınız birer kaşıklar, yaptığınız böreklerin ve tatlıların tatlarını kontrol etmek için farkında olmadan mutfakta yaptığınız ufak atıştırmaların size günlük maliyetinin 100-300 kalori arasında olduğunu unutmayın. SALATALARINIZDAKİ EKSTRALARA DİKKAT EDİN: Salatalara eklenen kuru kayısı, kuru üzüm, nar, kuruyemiş gibi yiyecekler salatanın sadece besleyici değerini değil aynı zamanda kalorisini de yükseltir. Salatalarınızın sadece soslarına değil, içeriğine de dikkat etmeniz ortalama günlük 100 kalori daha az almanıza yardımcı olur. ZEYTİNYAĞI SAĞLIKLI DİYE BOCA ETMEYİN: Zeytinyağının sağlığa olan faydaları saymakla bitmese de; 1 tatlı kaşığı yaklaşık 45 kaloridir. Sağlıklı diye bolca kullandığınız zeytinyağı fazla kilolarınızın gizli nedeni olabilir.

Yemekleri 1 yemek kaşığı zeytinyağı ile pişirmek, salatalara ise 1 tatlı kaşığı zeytinyağı ilave etmek sizi günlük ortalama 100-250 kaloriden kurtaracaktır. OMLET TÜKETECEĞİNİZDE SADE TERCİH EDİN: Kahvaltıda karışık omlet yerine peynirli veya sade omlet sipariş etmek ve sipariş esnasında az yağlı olmasını söylemek zor değil, ama kalori karşılığı yaklaşık 130 kalori. GOFRET YERİNE PROBİYOTİK YOĞURT: Tatlı ihtiyacı duyduğunuzda tüketeceğiniz 1 gofret yerine 1 kutu meyveli probiyotik yoğurt tüketmek, 130 kalori eksik almanızı sağlayacak. PATATES KIZARTMASI YERİNE PATATES SALATASI/FIRINDA PATATES TERCİH EDİN: Patates kızartırken, toplam ağırlığının yaklaşık %10’u kadar yağ çektiğini biliyor muydunuz? İşte bu nedenle patates kızartması yerine fırında patates veya patates salatası tercih etmek size 100 kaloriden daha fazlasını kazandıracaktır. POĞAÇA YERİNE SOKAK SİMİDİ: 1 adet poğaça veya 1 porsiyon börek yerine kahvaltıda sokak simidi tercih etmeniz ortalama 100-200 kalori arasında eksik almanıza yardımcı olur. BÜYÜK SANDVİÇ/HAMBURGERİN BİR EKMEĞİNİ ÇIKARMAK: Büyük boy bir sandviç veya hamburger sipariş etmek durumunda kaldığınızda ekmek diliminin birini çıkarmak 100 kalori eksik tüketmenizi sağlar. PATATES CİPSİ YERİNE PATLAMIŞ MISIR: Evde film izlerken, 1 paket patlamış mısır yerine yağsız patlamış 2 avuç patlamış mısır yemeniz 100 kaloriden daha fazla kar etmenizi sağlar. KIYMALI YERİNE SEBZELİ MAKARNA TERCİH EDİN: Kıyma veya et eklenmiş makarna yerine sebzeli makarna tercih edin, 100 kalori daha az tüketin. PİDE YERİNE LAHMACUN SİPARİŞ EDİN: Kıymalı/etli veya peynirli pideler yerine 1 lahmacun tüketmek, günlük 150 kalori daha az almanızı sağlar. KALIN HAMUR YERİNE İNCE HAMUR PİZZA TERCİH EDİN: Kalın hamur yerine ince hamur pizza siparişi size 100 kaloriden daha fazlasını kazandıracaktır.

www.cypruszoom.com

71


sanemkoc1@windowslive.com

Sanem Koç

BİR DOĞUM BİR CENAZE

H

ayat işte, neyin ne zaman olacağı hiç belli olmuyor gerçekten. Gün geliyor çok farklı hatta zıt sayılabilecek duyguları yakın zamanlarda yaşatabiliyor insana. İnsanoğlu ne yapsın, elinde olmayan sebepler var. Doğduğu andan öleceğini bilmek zaten yeterince ağır bir baskı, hem doğum olayı hem de ölüm olayı aynı haftaya denk gelirse hangi duyguyu yaşasın. Aynı zamanda, hem gülsün hem ağlasın, hem mutlu olsun, hem hüzünlü bir moda girsin. Ne çektin be insanolu sen?!!! Yıllar önce daha minik bir çocukken, komşu evlerden birine ölümün yakıcı ateşi düşmüştü. İnsanlar karalar bağlamış, ağlamaklı ve de çok sinirli. Başta dediğim gibi hayat işte, aynı zamanda mahallenin uzak tarafında da, davullu zurnalı bir sünnet düğünü. İnsanların neşesi etrafa yayılıyor, mutlulukları evin içine kadar. Doğal olarak, matem evindekiler rahatsız oluyor. Ama yapılacak bir şey yok. Acı kader işte, birinin mutsuzluğu, diğerinin mutluluğu ile aynı güne denk gelmiş. Daha küçük olduğum için pek bir şeyin farkında değilim. Ama, o gün bu zıtlık dikkatimi çekmiş ki, aklıma kazınmış. Daha dün gibi hatırlayabiliyorum, evi dolduran davul ve zurnanın neşeli birlikteliğini ve matem evindeki kızgın yüzleri, yükselen homurtuları. Tabii, hayatın değişmez çelişkisiyle bu kadar erken tanışınca, insanın kafasına kazınması doğaldır. Yaşam, ölüm ve hayat devam ediyor.

72 ZOOM

Mecburrrr... Yıllar sonra, benzer bir olayı takrar yaşayınca, o gün geldi aklıma birden. Bir farkla, artık daha olgun ve biliçli bir gözle bakıyorum dünyaya. Yaşanılan olay benzer ama ben farklıyım şimdi. Hal böyle olunca, o günün etkisiyle aklıma kazınmış olan şaşkınlık, yerini garip bir olgunluğa bıraktı. İnsan deneyimleriyle öğreniyor, tecrübe ediyor. Bilgeliği arttıkça tepkileri de azalıyor, sessizleşiyor. Çünkü, bazı şeyleri değiştiremeyeceğini kabul etmez zorunda olduğunu öğreniyor. Öğrenmek belki de yanlış bir kelime olabilir burada. Bazı şeyleri tam olarak kendi deneyimlemeden, ne kadar öğrendi sayılabilir ki insan. Hayatın değişmez, değiştirilemez gerçeklerini ,kabul ettiğini, öğrendiğini söylemek yerine belki de bu konu da farkındalığım arttı demek daha doğru olacak. Sonuç olarak, ateş düştüğü yeri yakıyor. Dışardakine yalnızca dumanı görünüyor. Ölüm acısı kendi evine girmeden, insan ancak durumun farkında olabilir gibi. Ya da, çocuğunun doğumunu dört gözle bekleyen bir ailenin, bebeğini kucaklarına aldıkları andaki mutluluğu, hiç tatmayan biri ne kadar öğrenebilir. Ne kadar empati kurmaya çalışılsa da, yaşanılmadan öğrenilmiyor gibi bazı şeyler. Ölenin ardından Allah rahmet eylesin, yeni doğan için Allah uzun ömür ve sağlık versin demek dışında bazı şeyleri öğrenmek gerçekten zor gibi...


KUZEY KIBRIS DİSTRİBÜTÖRÜ: EKİN ADADEMİR LTD. Neşe Sok.No:9 Ekin Adademir Ltd.binası Hamitköy-Lefkoşa. Tel: 0392 225 49 50/53/62 Fax: 0392 225 49 51 www.ekinadademirltd.com info@ekinadademir.com


gezi

ORTA DÜNYAYA YOLCULUK YAZI ve FOTOĞRAFLAR EGE ÖZADAM

A

karoa, beş yüz kadar nüfusu olan çok şeker bir kasaba. Sahili bizim sahillerimize benzemiyor tabii. Zaten Akdeniz’in sıcak suyuna alıştığımdan Okyanus’a ayağımı değdirmek bile bana zor geldi. Akaroa klişe tabirle maviyle yeşilin buluştuğu bir yer olduğundan, deniz kenarına dizilmiş kafelerde güneşin tadı çıkartılabileceği gibi, dağlarda trekking de yapılabilir. İskelede birkaç saatlik yat ve katamaran turu satan firmalar var. Ben ve arkadaşım Céline Fox II Sailing’le beraber, hektor yunuslarının etrafımızda gezdiği ve kayaların altına gizlenmiş penguenleri gördüğümüz çok güzel bir tur yaptık. Küçük yatta yolculuk yapmanın çok konforlu olduğunu söyleyemem ama; dünyanın en küçük yunus türlerinden birini görmek bile

74 ZOOM

güzel bir tecrübeydi. Akoroa’ya bir buçuk saat uzaklıktaki Christchurch ise, Yeni Zelanda’nın güney kısmındaki en büyük kent. 2010-2012 yıllarında yaşadığı depremler yüzünden çok hasar görse de, yeniden yapılanmayı başarılı bir şekilde sürdürüyor. Christchurch’un sloganı 2010 yılındaki ilk depreme kadar ‘city of gardens’ yani "bahçeler şehri"ymiş, sonrasındaysa ‘our city rocks’ "şehrimiz sallıyor" olmuş. Christchurch’un bir şehir olmasını sağlayanın da bir katedrale sahip oluşu olduğunu eklemeliyim... Christchurch gezisini özel yapan Rohan Krallarının evi Edoras’ı ziyaret edişimiz oldu. Siz de benim gibi Yüzüklerin Efendisi hayranıysanız, filmde gördüğünüz yerlerde gezmeyi, rehberden film çekimleriyle ilgili hikâyeler dinleyip, Gandalf’ın dublörüyle tanışmayı ilginç bulabilirsiniz.


"Yeni Zelanda’nın muhteşem doğası tarafından büyülendim. Peter Jackson’ın neden bu ülkeyi seçtiğini çok iyi anladım. Canterbury Vadisi, Rakaia Geçidi ve Clearwater gölü gerçekten de insanın nefesini kesen yerler. Elimde balta ve kılıçla çekildiğim fotoğraflardan sonra, yemek molası için Mt. Potts adında bir restoranda durduk."

Akaroa, Yeni Zelanda’nın Güney Adası, Canterbury bölgesinde, Banks Yarımadası üzerinde bir köydür. Akaroa

Akora’dan başlayıp, çoğu yollarda geçen tur boyunca Yeni Zelanda’nın muhteşem doğası tarafından büyülendim. Peter Jackson’ın neden bu ülkeyi seçtiğini çok iyi anladım. Canterbury Vadisi, Rakaia Geçidi ve Clearwater gölü gerçekten de insanın nefesini kesen yerler. Elimde balta ve kılıçla çekildiğim fotoğraflardan sonra, yemek molası için Mt. Potts adında bir restoranda durduk. Zaten saatler süren otobüs yolculuğu boyunca açlıktan ölmek istemiyorsanız, otantik bir restoran olan Mt. Potts’da portakal suyu eşliğinde kiş yemek size güzel gelecektir. Orjinal adı ‘Journey to Middle Earth’ olan turu düzenleyen şirketler var, internetten yapılan kısa bir araştırmada bunlardan biri bulunabilir. Sevimli sahil kasabası Akaroa ve depremlere rağmen ayakta kalmayı başaran Christchurch, etraflarını sarmalayan doğal güzelliklerle beraber görmeye değer yerleşim yerleri.

www.cypruszoom.com

75


gezi

Yüzüklerin Efendisi hayranıysanız, filmde gördüğünüz yerlerde gezmeyi, rehberden film çekimleriyle ilgili hikâyeler dinleyip, Gandalf’ın dublörüyle tanışmayı ilginç bulabilirsiniz.

Hektor yunusları, dünyanın en küçük yunus türlerinden biri olarak biliniyor..

76 ZOOM


www.cypruszoom.com

77


spontan

Kafesteki Adam

Z

fotoğraf: ümit esinler

urnacı Enver dayı. Onu özellikle Lefoşa'nın eskileri bilir, tanır. Bir de fotoğrafçılar tanır tabii. Her zaman çok iyi fotoğraf malzemesidir. Her defasında elinde kamıştan yaptığı kavalıyla fotoğrafları çekilir. Bu onun alışılmadık bir fotoğrafı. Elinde kavalı yok ama, fotoğrafa derinlik ve yeni bir boyut katan gölgelerin arasında oturuyor. Onu çeken de, onun gibi usta olunca ortaya böyle bir kare çıkıyor..

78 ZOOM


Radyo

dinlemeyi

özlemistik. .

f / radyojuke 90.9

www.radyojuke.com

Atatürk Caddesi, Candemir 7 Apt., No: 9-10, Yenişehir / Lefkoşa | 444 1661

f / radyojuke 90.9 Atatürk Caddesi, Candemir 7 Apt., No: 9-10, Yenişehir / Lefkoşa | 444 1661


spontan

Çocuğunuzun Zuckerberg, Steve Jobs olmasını engellemeyin

U

zmanlara göre “(Çocuğum sürekli bilgisayar başında bu yüzden eğitim hayatı kötü) diye düşünen anne babalar çocuklarına kötülük yapıyor” “Bilgisayar başından kalkmayan çocuğunuz geleceğin Mark Zuckerberg’i (Facebook), Steve Jobs’ı (APPLE, Coco Channel’i olabilecekken, kısıtlamalar ve yanlış yönlendirmeler sonucu istemediği bir iş yapmak zorunda kalabilir” “Yetenekler törpülenmemeli, belirli saat ve belli ortak kullanım süreleriyle çocuğa yetenek saatleri tahsis edilmeli. Çocuklarınızın yetenek tahlilini yapmak ve onları yetenekleri doğrultusundaki mesleklere yönlendirmek, onlar için yapabileceğiniz en büyük iyiliktir” Çocuklara yetenek tahlili yapmadan geleceğine yön vermeye çalışmanın geleceğin Mark Zuckerberg’i (Facebook), Steve Jobs’larının (APPLE) önünü kesme ile eşdeğer olduğu kaydedildi.

80 ZOOM

Peki çözümü ne?: Günlük bilgisayar ba ında geçirilen süre 2 saatten fazla ise bilgisayarı ortak kullanım alanına çekmek ve aile içi bilgisayar saatleri düzenlemek gerekir. Bilgisayar salonda herkesin bulundu u bir yerde bulunmalı, herkes kullanmalı. Dünyanın en iyi futbolcusu sayılan Messi den örnek veren Orhan, Çocukları top oynamaktan vazgeçmeyen aileler, emin olun Lionel Messi de çocu unuz gibiydi. Ve imdi bir dünya starı. Çocu unuzu bu yetenekten alıkoymayın. Sürekli bebek elbiseleri üreten kız çocuk anneleri çocu unuzun ilerde bir Coco Channel olması sizi ne kadar mutlu ederdi, bir dü ünün. Yetenekler törpülenmemeli, belirli saat ve belli ortak kullanım süreleri eklinde çocu a yetenek saatleri tahsis edilmeli diye konu tu.

HelpA Akademi Genel Koordinatörü ve Klinik Psikolog Gülşah Sam Orhan, bazı anne ve babaların çocuklarını yanlış yorumladıklarını ifade etti. Bu hatanın gelecekte sorunlu bireyler ve sorunlu bir topluma neden olduğunu belirten Orhan, ailelerin şu gözlemlerinden örnekler verdi: “Erkek çocuk sahipleri ‘çocuğum sürekli bilgisayar başında, sürekli top oynuyor, derslerine önem vermiyor, hayvanlara aşırı ilgi gösteriyor’ diye şikâyet eder. Kız çocuğuna sahip aileler ise; bebeklerinin saçlarına değişik şekiller veriyor, anlamsız resimler yapıyor, içine kapanık veya tam tersi çok konuşuyor’ diyerek yakınır. Bize eğitim koçluğu kapsamında başvuruda bulunan ailelerin özellikle pek çoğu, çocuklarının okuldaki başarısızlıklarının altında yatan sebeplerin bunlar olduğunu düşünürler. Bu davranışlarından kurtulan çocuğun derslerinde çok başarılı olabileceği fikrine kapılırlar. Oysa her birey ruhunu beslemek adına, yeteneklerinin icrasına yönelik bir çizgide yürümeyi tercih eder.” “Bırakın kendi çizgisinde yürüsün” Psikolojide yeteneklerin doğuştan geldiğini savunan pek çok kuram ve ku-

ramcı olduğuna dikkati çeken Gülşah Sam Orhan, çocuklarını tanımakta zorlanan ailelere şu önerilerde bulunuyor: “Çocuğunuzun bu gibi alışkanlıkları varsa, bunların onu başarısızlığa sürükleyeceğinden korkmayın. Toplumda her birey doktor, mühendis, avukat, siyasetçi olsaydı, diğer gereksinimlerimiz düşünüldüğünde sosyal yaşam diye bir şey olmazdı. Dolayısıyla çocuklarınızın yetenek tahlilini yapmak ve onları yetenekleri doğrultusundaki mesleklere yönlendirmek, onlar için yapabileceğiniz en büyük iyiliktir.” “Bilgisayar başından kalmıyor mu?” Klinik Psikolog Gülşah Sam Orhan, ailelerin çocuklara yaptığı baskının son derece tehlikeli sonuçlar getirdiğine dikkati çekti. Orhan, “Bilgisayar başından kalkmayan çocuğunuz geleceğin Mark Zuckerberg’i (Facebook), Steve Jobs’u (Apple) olabilecekken, kısıtlamalar ve yanlış yönlendirmeler sonucu bir istemediği işi yapmaya ‘mecbur’ kalabilir” ifadesini kullandı. “Peki ne yapmalı?” Çocukları bilgisayardan soğutmanın, İnternet bağlantısını kesmenin çok yanlış.


YDÜ'den Genç TV'ye yeni transfer

MİRAY SADE

portre

GENÇ TV GENÇ YÜZLERİ EKRANLARA KAZANDIRMAYA DEVAM EDİYOR. YAKINDOĞU TV'NİN BAŞARILI İSİMLERİNDEN MİRAY SADE, YENİ SEZONDA GENÇ TV EKRANLARINDA OLACAK. GELECEĞİNİ TV'DE ARAYAN SADE, İLK ÖZEL TV DENEYİMİ ÖNCESİ ZOOM'UN SORULARINI YANITLADI.

Ne kadar zamandır Ada'dasın, burada ne yapıyorsun? Kıbrıs'ta ikinci yılım daha öncesinde İstanbul'da özel bir üniversitede okuyordum Yakın Doğu Üniversitesi'ne geçiş yaptım. YDÜ'nin diplomasının uluslararası geçerliliği var, o yüzden eğitim kalitesi ve sunduğu olanaklarla okuluma hayranım. Yakın Doğu Tv'deyim. Tv 'de ne işin ne? Yakın Doğu Tv'de yapımcılığını ve sunuculuğunu üstlendiğim bir program yapıyorum. Ayrıca kampüs içerisindeki bütün etkinlikleri, Üniversitemizin üniversitelerle olan bütün etkinliklerini faaliyetlerini haber haline getiyoruz. Güncel olmayı fazlasıyla başardığımızı düşünüyorum. Ne tür programlar yapıyorsun? Aslında tam da istediğim programı yapıyorum diyebiliyorum. Çünkü programıma genellikle akademisyenleri davet ediyorum ve bir öğrenci olarak merak ettiğim bütün soruların yanıtını doğru, güvenilir bir şekilde alıyorum. Bu durumda kampüsün sesi olduğumu düşünüyorum. Program yapmak zormu, nasıl bir hazırlık gerektiriyor? Zor fakat, benim için kolay diyebiliriz. Çünkü yaptığım işi çok seviyorum. Konukların akademisyen olması hazırlık aşamasında yorucu olabiliyor, daha önceki yayınlanmış makalelerini araştırmak hepsini okumak ona göre bir bilgi sahibi olmak, programda güçlü olmanızı sağlıyor. Bu anlamda içten zor; ancak dışarıdan kolay sanılıyor. TV'lerde en beğendiğin program hangisi? Genellikle tartışılan beyin fırtınası yapılan programları seviyorum. Haber kanalları dikkatimi çekiyor onun dışında televizyon izlemeye vaktim olmuyor, sadece bilgi sahibi olmak için takip ettiğim programlar oluyor. Televiyonculukta bir idolün var mı? Tabii ki var, olmaz mı. Televizyonculuğa yıllarını vermiş doğru ve güvenilir haberleri iz-

leyiciyle paylaşan çok değerli insanlar var. Onlar biz genç neslin idolleri. Ama benim idolüm televizyon sektöründen daha çok siyaset alanında olan bir isim. Gelecek için nasıl planların var Gelecekle ilgili plan yapmayı seven bir insan değilim, "kul kurar, kader güler" sözüne inanırım. Ama şöyle diyebiliriz gelecekle ilgili ideallerim var olması için çalışmalarım var. Tabii isteklerimin olması için okulumun bitmesi gerekiyor. Bunun yanında Genç Tv ekranlarında konusunda uzman öğretim görevlileriyle Üniversitelerin dünü bugünü ve geleceği hakkında öğrencilere ve öğrencilerin ailelerine kısacası, toplumun her kesimine eğitimli insanlar tarafında bilgi açısı sağlamaya çalışacağız. Umarım izleyiciyle doğru bir noktada buluşa biliriz. Kıbrıs'ı nasıl geldin? Kıbrıs'ı ve Kıbrıs insanını çok seviyorum İstanbul'dan sonra Kıbrıs'ta yaşayamam dedim ama büyük konuşmuşum, tarihiyle insanıyla doğasıyla yaşanılması, hissedilmesi gereken bir ülke. Bir başka ülkede, olup program yapmak zor değil mi? Zor değil başka kültürleri keşfetmek yaşamak çok güzel. Bu noktada neye, nasıl baktığınız çok önemli eğer din dil ırk ayrımı yaparak çalışırsak insan olarak birşeyleri kaybetmiş oluruz. Dünya insanı olmak ve herşeye profesyonelce yaklaşmak, işimi kolaylaştırıyor. Programcı olmak için ne gerekli. Kimler bu işi yapabilir, nasıl bir özellik istiyor. Yoksa isteyen herkes program yapabiliyor mu? Herkes her istediği işi yapabilir sözüne karşıyım, eğitimden yana olan bir insanım evet alaylı olupta çok iyi program yapımcısı ve sunucusu olan insanlar var, fakat her ne olursa olsun yaptıkları işte olmasa dahi bir alanda eğitim almış insanlardır. Bu yüzden televizyonculuk ta insanın ruhunda olacak sonra dışarıya yansıyacak.

www.cypruszoom.com

81


haber

10 YOLU SONBAHAR DEPRESYONUNDAN KURTULMANIN

S

onbahar geldi, soğuk kış günleri yaklaştı. Daha karanlık ve soğuk bir döneme giriyoruz. Yazın aydınlık ve ılık günleri geride kalırken, fiziksel ve sosyal şartlar insanların depresif hissetmesine zemin hazırlıyor. Liv Hospital Klinik Psikoloğu Beril Yardımcı sonbahar depresyonundan korunmanın 10 altın kuralını anlattı. 1.Odanıza gün doğsun! Sonbahar depresyonunun belirtilerinden biri sabahları uyanmada yaşanan zorluktur. Kişi yeterinde uyumuş olsa bile yataktan kalkmak istemez. Yatak odasında zaman ayarlı aydınlatma sistemi kurmak ve alarmınız çalmadan yarım saat önce suni de olsa yatağınızda gün doğumunu hissetmek uyanmayı kolaylaştırır. 2. Hayatınıza ışık sokun! Hava serin ve karanlık diye güneş ışığından vazgeçmeyin! Özellikle gündüzleri bulutlu bile olsa dışarı çıkın ve güneş ışığını görün. Güneş ışığı doğal olarak beynin duygusal merkezini uyarır ve insanın iyi hissetmesini sağlar. Erken kalkın, perdeleri açın, dışarı çıkın. 3. Hareket sizi kurtarır! Soğuk hava terlememek için özür değildir. Spor merkezinde, evde veya hatta tercihen dışarıda kalbiniz 140’ın üzerinde çarpsın! Sadece kiloyu korumak ve sağlıklı kalmak için değil, günlük hayatın stresinden uzaklaşmak için de spora vakit ayırın. İyi bir egzersizin etkisi saatlerce sürer. Gün içinde daha fazla enerjiniz olur, metabolizmanız hızlanır, iyi hissettiren hormonlar salgılanır. Düzenli egzersiz kış uykusuna çekilmeye meyilli bedene yaşadığını hissettirir. 4. Şekere dikkat! Mutluluk, zindelik ve canlılık hissi veren seretonin hormonunun seviyesi düştüğünde, karbonhidratlara ve şekerli gıdaları tüketme isteği artar. Kışın özellikle de tatlı yeme eğilimi artar. Şekerli ve beyaz unlu gıdalara bağımlılık fizyolojik bir gerçektir. Bunlar bedende uyuşturucular gibi biyokimyasal sistemleri etkiler. Ne yediğiniz nasıl hissettiğinizi ciddi ölçüde etkiler. 5. Sosyal hayatı unutmayın! Arkadaşların, ailenin, iş arkadaşlarının, komşuları önemini azımsamayın. Herşeyi boş vermek istediğinizde kim size el uzatır? Sizi destekleyecek insanları aklınızda tutun, ihtiyaç duyduğunuzda size cesaretlendirmelerine izin verin. Bazen bir telefon, kahve sohbeti veya e-mail size

82 ZOOM

canlandırır. 6. Kışa heyecan katın! Bir şeyi yaşamayı beklemek insanı motive eder. Sonbahar ve kış, havaların ısınmasını beklemek için çok uzundur. Size heyecan verecek bir hafta sonu gezisi, gece planı veya spor planları kışınıza renk katacaktır. Kayak, kızak, kar yürüyüşü, buz pateni gibi faaliyetleri heyecanla bekleyebilirsiniz. 7. Gevşeyin! Meşgulsünüz. İş, ders, aile, arkadaşlar, randevular, buluşmalar meşgul olmaktan hoşlansanız dahi herkesin sakin kalmaya ihtiyacı vardır. Bazı sorumluluklara veya davetlere ‘Hayır’ demekten kaçınmayın ve birkaç dakika hiçbir şey yapmadan geçirin. Bu zamanda dikkatinizi içe döndürüp ruhsal olarak sakinleşmeye, bedensel olarak gevşemeye ayırın. Kendinize yardımcı olacak gevşeme egzersizlerini gündeme alın. 8. Uyku: Ne fazla ne de az olmalı! İnsanlar soğuk havalarda doğal olarak daha uzun uyur. Bu fizyolojik bir ihtiyaçtır ve buna saygı göstermek gerekir. Zamanı iyi kullanarak ve disiplinli olarak, geceleri 7-8 saat uyumayı hedefleyin. Yatma ve kalkma saatini belli bir düzene oturtmak, hayata ritmini verir ve enerji seviyesini arttırır. İhtiyacınız olan düzeni bulun. Özellikle de hafta sonları çok fazla uyumamaya özen gösterin, bu insanı daha yorgun düşürebilir. 9. Mevsimi kabul edin! Mevsimlerin değişimi doğal bir akıştır. Bu değişimi yargılamak yerine izlemek ve detaylarını görmek insanın daha olumlu bir ruh hali içinde kalmasını sağlar. Sonbahar, kış, kendine özgü deneyimleri beraberinde getirir. Değişen doğasından, artan tiyatro sayısına, sebzelerinden televizyondaki programlara keyif aldığınız şeyleri fark edin. Kot giymek ve salep içmek ağustosta pek yapmadığımız şeylerdir. 10. Profesyonel destek alın! Sıralanan belirtilerden üç ya da daha fazla sizin için 2 haftayı aşkın bir süredir geçerli ise profesyonel destek almaktan çekinmeyin: İsteksizlikmutsuzluk, değersizlik - suçluluk hisleri, uyku bozukluğu - aşırı uyku hali, enerji azalması - yorgunluk, iştah değişikliği, sinirlilik, endişe - kaygı, konsantrasyon bozuklukları…


haber

www.cypruszoom.com

83


Dünyaca ünlü isimlerin sahne aldığı Berlin Festivali'nde, sahneye çıkan Björk kıyafeti ve yüksek topuklu ayakkabıları ile dikkat çekti...

84 ZOOM


haber

berlİn'de festival zamanı

B

erlin Festivali’nin sekizincisi, yaz güneşi altında ünlü isimlerin heyecan verici performansları ile gerçekleşti. Björk, Pet Shop Boys, Casper ve daha birçok dünyaca ünlü yıldızın sahne aldığı festivalde, binlerce kişi Arena Berlin Tempelhof Havaalanı ve Kulüp Xberg'i doldurdu. Final konserinde hava alanını dolduran 20 bin kişi, dünya starlarını şarkıları ile adeta büyülendi.

www.cypruszoom.com

85


haber

yıl sonra

yenİden bİraradalar

33

yıllık hasret bitti. Mağusa Namık Kemal Lisesi 1980 yılı mezunları 33 yıl aradan sonra ilk kez biraraya geldiler. DAÜ Beach Club'ta gerçekleşen buluşmada eski okul arkadaşları bol bol hasret giderdi. Fikir babalığını İlker Çiner ve Sibel Kağan Gülhan'ın yaptığı organizasyon, 3 haftalık bir uğraşın ardından hayata geçti. Eski hatıların canlandığı buluşma için 33 yıl bekleyen gurup, yeniden buluşmak için sadece 1 ay ara planladı. Kasım ayı başında yeniden biraraya gelecek buluşmada, aynı yıl mezun olan ve şimdi yurtdışında yaşayan isimlerin de katılması bekleniyor.

86 ZOOM


MAĞUSA NAMIK KEMAL LISESI 1980 YILI MEZUNLARI, 33 YIL SONRA, DAÜ BEACH CLUB'TA BIRARAYA GELDI...

Buluşmanın gerçekleşmesi için uğraşan İlker Çiner ve Sibel Kağan Gülhan, gecenin de en renkli isimleri arasındaydı...

www.cypruszoom.com

87


haber

saykal'ların mutlu günü..

E

fes Pilsen Genel Müdürü Ömer Saykal geçtiğimiz ay düğün mesaisindeydi. Aynı ay içinde önce, İzmir'e tayini çıkan eski personelinin düğününde şahitlik yapan Saykal, daha sonra da kendi oğlu için mesaiye başladı. İstanbul'da Coca Cola'da görev yapan küçük oğlunun evlendiren Saykal'ı dostları yanlız bırakmadı. Görkemli bir düğünle bekarlığa veda eden Şevki Saykal, yıllardır çıktığı kız arkadaşı ile evlenerek, uzun süreli dostlukların evlilikle sonuçlanabileceğinin canlı kanıtı oldu. Şevki-Ece Saykal çifti düğün sonrası, kısa bir tatilin ardından yeniden İstanbul'a döndü...

İsmail Saykal- Begüm Çiner

a eden Özgür-Rezzan çifti, Kısa bir süre önce bekarlığa ved için Kıbrıs'taydı.. ünü düğ nin Şevki-Ece çifti

88 ZOOM


Şevki-Ece Saykal çifti Türkiye'de tanışıp Kıbrıs'ta evlendiler. Çitf düğün sonrası İstanbul'a döndü..

www.cypruszoom.com

89


haber

"bende evlendİm" bİr dost

E

fes Pilsen'in bir dönem Kıbrıs'ta da görev yapan isimlerinden Özgür Zümrüt kardeşimizden haber var. İki yıldan bu yana İzmir'e yerleşen, arkadaşımız sonunda bekarlığa veda etti. Evlilik sonrası Kıbrıs'a gelen Özgür - Rezzan Zümrüt çifti, kısa bir süreliğine de olsa Ada'daydı. Arkadaşlarını ziyaret eden dostumuz, bir dönem sinema yazıları yazdığı ZOOM'u da unutmadı. Özgür-Rezzan çiftinin İzmir'de gerçekleşen düğününün fotoğrafları elimize geçer geçmez görmeyen görsün, bilmeyenler öğrensin diye sayfamıza taşıdık. Mutluluklar kardeşim..

90 ZOOM


haber

Özgür-Rezzan Zümrüt çiftinin İzmir'deki düğün töreninde, Kıbrıs'taki eski mesai arkadaşları da yanlız bırakmadı.

www.cypruszoom.com

91


haber

merhaba yenİ hayat

N

e mutlu ki bize, artık aşk evliliklerine sık sık şahit oluyoruz. İşte onladan biri. Geçtiğimiz ay bekarlığa veda edenler arasında bizim için çok özel olan bir isim de vardı. Dergimiz yayın yönetmeni Birol Bebek'in yeğeni Sevinç Aplak, düğün töreni ile yeni hayata merhaba dedi. Cem Melih ile hayatını birleştiren Aplak, aşklarını, evlilik kararı ile taçlandırdılar. Genç çiftin akrabaları ve yakın dostlarının katılımıyla gerçekleşen tören, renkli görüntülere ev sahipliği yaptı. Attıkları imza ile bekarlığa veda eden Cem ve Sevinç Melih çifti, yeni hayatlarına ilk adımı atmış oldular...

92 ZOOM


haber

www.cypruszoom.com

93


Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu

Karaoğlanoğlu/GİRNE 0533 851 38 13

Tunaç Riding

Club

• • • •

Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim


KIBRIS" IN “İLK ve TEK” YEMEK ve İÇKİ KÜLTÜRÜ DERGİSİ

e mutfak yemek, içki v

isi

kültürü Derg

e m r Gu Kıbrıs’ın

yıl:3 sayı:25

Ş TACI SOFRANIN BA

ALI BALIK OLM

ın Çözümü Hazımsızlığ fağından ut M vi le Mev Bir dünya ha markası da Kıbrıs'ta

i: Bir yaz klasiğri" "Suna'nın ye ınız; Bu nu hiçdu ym ad geçim

Şe ke r meğeızrmış!.. ka yn ağım

BAŞARI İÇİN

KAHVALRTTI ŞA

l yapılır... Risotto nası

M a nt a r BİLİYOR MUSUNUZ? HAKKINDA HERŞEYİ TAVUK VE YUMURTA

BİR DAHA !.. DÜŞÜNÜN

YIL:3 SAYI:25

EKİM 2013

90001 8 9 694851 ATI 15TL TÜRKİYE FİY 10 TL

Gurme

Ekim sayısı bayiilerde w w w. c y p r u s z o o m . c o m w w w. i s s u u . c o m / c y p r u s z o o m Derginin tüm sayılarını bu adresten okuyabilirsiniz


AGAMA AGAMA OUTDOOR OUTDOOR Equipment & Expedition Equipment & Expedition

Adres: Bellapais, Girne Tel: +90 392 815 3721 Gep: +90 533 869 0530 E-mail: tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com

Adres: Girne Gep: (+90 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com




Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.