Zoom Ekim 2015 Issuu 104

Page 1

[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ] cyprus

YIL: 8 SAYI: 104 EKIM 2015

“Görevimiz Tehlike” Artık Gerçek Vizesiz Gidilebilecek 10 Popüler Ülke

Genç ve Sağlıklı Kalmanın Sırrı;

Acapulco Ocean SPA

“Seninle Bir Dakika’dan Öncesi ve sonrası ile;

DÜNYADAN; EKİM AYININ FESTİVALLERİ

Semiha Yankı FESTiVALLER HANGi AY? NEREDE? NE ZAMAN?

Soli’nin Altın Tacı Çok Özel Yerler

9 694851 90 0049

10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL

The Meyhane

Hayalden Gerçeğe;

Koral Bozkurt

Yazdan Kalanları Yok Etme Vakti

TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE











www.altinbas.com

(0392) 444 44 22


[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

İçindekiler DERGİ GRUBU

www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler

13 Nike Electro Flare Pack’i Tanıttı 14 Genç ve sağlıklı kalmanın sırrı; Acapulco Ocean SPA 16 Seninle bir dakika’dan öncesi ve sonrası ile; Semiha Yankı

Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil Neriman Soral Tayfunoğlu / Burak Şentürk

20 Tatlısu’da yaratılan bir turizm değeri; Miniya Kıbrıs Park 24 İlk Miss Summer Güzeli Merit Royal’de seçildi 26 Görevimiz tehlike artık gerçek 28 Teknoloji

Grafik-Tasarım Profil Reklam

30 Mesut Günsev; Yaşama

Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev

Dokunuşlar 32 Moda

Reklam Rezervasyon

36 Johnnie Walker ile çok

ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04

Özel Yerler;’de ayın mekanı; The Meyhane

Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı; Okman ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

42 Vizesiz gidilebilecek 10 popüler ülke 46 En çok satan kitaplar 48 Rauf Ersenal; Toprağın Hafızası

[ Kıbrıs’ın ilk aylık

turizm, haber,

52 Ekim ayının festivalleri

] alite dergisi

magazin, aktü

cyprus

56 Hayalden gerçeğe.

103 EYLÜL YIL: 8 SAYI:

LAPTA

2015

SERAMİKLERİ

EVDE KALDI Masalsı Bir Tatil için

aj ZOOM Özel Röport

Akın Zabit

FAS

ünün ‘Verigo’ üzüm İsmi Nereden Geliyor?

Ford Artık da Karanlıkta Görecek!

Cildinize k Işıltı Katacaer.. Öneril Geçmişin Hali En Güzelam’ı Büyük Ham Hiç Böyle Görmediniz

Çok Özel Yerler

Meyh ane Seba stian

10 TL - TÜRKİYE

FİYATI

90004 9 9 69485 1 15TL

YAZ BİTMEDEN Basenleri Eriten Diyet Varmı?

Aşk Acısı Nasıl Geçer?

LER FESTiVAL AY? HANGi DE ? NERE AN? NE ZAM e Göre Diyet Vücut TipinizYapılır? Nasıl

Koral Bozkurt 60 Süper ay için, süper kare 62 Soli’nin altın yaprakları 64 Yazdan kalanları yok etme vakti 69 1001 Airport Mall’a iki dev marka daha mağaza açtı 70 Gribe karşı hazır olun 72 Boat Show’un lüks tekneleri yarışa hazır 76 Taksim’in en butik oteli;

ZOOM DERGİ GRUBU

Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.

8 ZOOM

Endless Boutique”


Keeps engines performing like new

“ We use Mobil 1. So should you.” Kevin Magnussen and Jenson Button, McLaren Mercedes Drivers

www.mobil1.com The world’s leading synthetic motor oil brand

*

*This statement is made based on the estimation of worldwide synthetic lubricants demand, Kline & Company, 2010 research results. ©2014 Exxon Mobil Corporation The Mobil, Mobil 1 and Mobil Super logotypes are registered trademarks of Exxon Mobil Corporation or one of its subsidiaries. For more information visit www.mobil1.com. Images are contractual.


Taze Balık Vitrinimiz Açılmıştır

Rezervasyon 0548 885 0200

Çatalköy/GİRNE

KIBRIS’TA TAZE BALIĞIN EN DOĞRU ADRESİ

Öğle ve Akşam Yemeği, İş Yemekleri, Özel Organizasyon Yemekleri


Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

a c ı l p a KHotel&Restaurant Akdenizin doyumsuz maviliği, güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir atmosfer...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini tadabilirsiniz...

www.kaplıcabeach.com

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361 Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE


Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni

birolbebek@gmail.com

Ha deyince olmuyor muş!..

Y

ılın en zor ayı şüphesiz geçen aydı bizim için. Bayram öyle bir tarihe rast geldi ki bütün planlar alt üst oldu. En önemlisi de küçükte olsa yayınlarımızın gecikmesine yol açtı. Bizim alışkın olmadığımız bu durumdan sizi de bilgilendirmek istedim. Kısmetse Kasım sayımızda bu açığımızı kapatıp fabrika ayarlarımıza geri döneceğiz. Yazıya böyle başlayınca bayrama çamur atmış gibi oldum şimdi. Yok ama öyle bişey. Keyifli bir bayram arası verdik. Kafamızın içinde dergiyi bitirme planları dönüp dursa da, fırsatı kaçırmadık. Sonuçları iyi olmasa da, biz iyi durumdayız. Bol bol yedik, bir güzel de içtik. Ama sorun bayramda değil, sorun “yaz”da, neyse onuda bitirdik sonunda. Dergi içerisinde tamda bu konu ile ilgili bir dosya konusu sizi bekliyor. Yaz aylarında aldığınız kiloları nasıl vermeniz gerektiğini anlatan uzmanlarımız, sizi kışa hazırlıyor. Bir diğer ayrıntı da sıcak ve güneşli yaz

12 ZOOM

sezonunda cildimizde yaşadığımız tahrip. Zamanlama müthiş, bu konunun ayrıntıları da dergi içindeki özel konulardan biri. Eskiden bu konunun sadece hanımları ilgilendirdiğini sanırdım, ancak öyle görülüyor ki güzellik, sağlıklı ve bakımlı bir görüntüyü erkekler de sahip olmak istiyor. Güzellik demişken; Acapulco Hotel SPA’nın cilt uzmanı Şahika Büyüksarı, bize genç ve sağlıklı kalmanın sırrını açıklıyor. Eminin söyledikleri birçoğumuzu yakından ilgilendiriyordur. Falınız bu ay ne mi diyor, teknoloji de ayın yeni ve enteresan icatları ne öğrenmek istemez misiniz!.. Bu arada “ben tatile doymadım” diyen varsa, vize sorunu yaşamadan gidebileceğiniz 10 popüler ülke hakkında bilgiler hazırladık, “yok benim derdim başka” diyorsanız o da sorun değil. Mesela ekim ayı boyunca dünyada gidebileceğiniz ilginç festivalleri sizin için derledik. Gidemezseniz de sorun değil. Her yıl aynı tarihte tekrarlandığı için, planlarınızı gelecek yıl için şimdiden yapabilir siniz.

Biz planlara taktik değil mi? Haklısınız!.. Sadece güzel bir dergiyi eline alıp, Mesut Günsev’in yazıları ile hüznü, Rauf Ersenal ile tarihi, Hasan Karlıtaş ile kültürü, yaşamak farklı isimlerle röportajları okuyup, akıp giden zamanı anlamlı anlara dönüştürmekse amacınız, doğru şeyi yapıyorsunuz. ZOOM ekibi bu ay da farklı konuları ile zengin bir içerik hazırladı sizin için. Az kalsın unutuyordum, “Seninle 1 dakika” deyince aklınıza kim mi geldi. Tabi ki Semiha Yankı. Şu sıralar Kıbrıs’ı komşu kapısı yapan sanatçı ile sohbet etme şansı bulduk. Sizin adınıza, bizim merak ettiklerinizi sorduk yanıtlarını aldık. Cevaplarını sizin de merak ettiğini biliyorum. Neyse sizi daha fazla tutmayım. Gelecek ay yine zengin ve okunası ama ille de zamanında bir dergi ile görüşmek üzere. Hep mutlu kalın... Kış geldi yine de sağlığınıza da dikkat edin.


NIKE

ELECTRO FLARE PACK’İ TANITTI

N

ike, Electro Flare Pack ile görünürlüğü yükseltiyor. Marka çim ve halı saha için tasarladığı yüksek görünürlüğe sahip Electro Flare Pack’i görücüye çıkarttı. Nike Electro Flare Pack’te, hali sahalar için MercurialX, MagistaX ve HypervenomX’den oluşan NikeFootballX serisi de dahil olmak üzere Nike’ın futbol modellerinin tümü yer alıyor. Profesyonel oyuncuların da geçtiğimiz aydan itibaren sahalarda kullanmaya başladığı Electro Flare Pack. Türkiye ve Kıbrıs’ta Bu aydan itibaren Nike mağazalarında olacak.

LEVI’S® LOT 700, “MILANO MODA HAFTASI’NDA

Y

eni Lot 700, Levi’s® tarafından 1934’de üretilen ilk bayan jeani Lady Levi’s® Lot 701’den esinlenerek üretildi. Levi’s®’ın Baş Üretim Sorumlusu Karyn Hillman, “Aynı jean kadın moda tarihini değiştirdi ve Marilyn Monroe tarafından ikon haline getirildi. Bugün jean dünyası harika bir satış sürecine doğru yönlendi, biz de sürekli olarak ürünlerimizi bugünün normlarına uygun olması için gözden geçirip geliştiriyoruz. Bu güvenilirlik ve modernite bizim için büyük oranda önem taşıyor. Yenilikler yaşanıyor ve biz köklerimize her zaman sadık kalarak ilerliyor” diyor. Erkek stilleri için kullanılan ikonik sınıflandırma sisteminden esinlenen

yeni kadın koleksiyonu, kendine has Lot 700 koleksiyonunun markası altında bulunan 3 rakamlı imzasıyla iftihar ediyor, bu da jeande modern bir yaklaşım sergiliyor. İşte Lot 700 koleksiyonunun karakteristiğini ve performansını kimliklendiren açık ve birinci yol: 710 Super Skinny, 711 Skinny, 721 High Rise Skinny, 712 Slim, 714 Straight, 715 Bootcut. Bu yeni Levi’s® koleksiyonundaki her bir ürün, her renk ve kalıba uygun. Böylece her kadın kendine uygun kusursuz jeani bulabiliyor. Koleksiyon, Milano 2015 Moda Haftası’nın sonundaki Lot 700 Launch Etkinliği sırasında büyük usta Giovanni Gastel tarafından fotoğraflandı.

www.cypruszoom.com

13


haber

Genç ve sağlıklı kalmanın sırrı

Acapulco Ocean SPA

Acapulco Ocean Spa C�lt Uzmanı Şah�ka Büyüksarı

Y

aşam tarzımız, ruh halimiz cildimize yansır. Dengeli ve düzenli bir hayata sahip olmak; sitresten uzak durmak sağlıklı bir cilde sahip olmanın sırrı. Yaz aylarını geride bıraktık. Kıbrıs’ın serin sonbahar aylarında ve gelecek olan kış aylarına hazırlık yapmak, günlük yaşamımıza sağlıklı bir cilt ile devam etmek için bakım şart. Uzun yıllardır sektöre hizmet veren Acapulco Ocean Spa, yenilikçi ve profesyonel hizmet kalitesi ile hem Acapulco Otel misafirlerine hem de Kıbrıs halkı için hizmet vermeye devam ediyor. Türk hamamında gelin ve damat hamamları, bayanlara özel SPA günleri, cilt bakımları, vücut bakımları, uzak doğu ve klasik masajlar, türk hamamında kese ve köpük masajları, el ve ayak bakımları, kuaför hizmeti, kapalı ısıtmalı havuz, fitness salonu, Türk Hamamı, sauna ve buhar odası hizmetlerinden bazıları. Bunun yanında grup ve kişilere özel indirimli paketlerden, isterseniz avantajlı üyeliklerinden faydalanabilirsiniz. Dilerseniz sevdiklerinize unutulmaz saatler yaşatacağınız hediye kartı satın alabilirsiniz. Acapulco Ocean Spa’nın sunduğu kaliteli hizmet ile farkı hissetmemeniz imkansız. Siz değerli okuyucularımız için Acapulco Ocean Spa Cilt Uzmanı Şahika Büyüksarı ile söyleşi yapıp sizin için bakım sırları aldık. Cilt bakımı yaptırmaya karar verip Acapulco Ocean Spa’ya geldiğinizde ilk karşılaşacağınız güler yüz. Acapulco Ocean Spa Cilt Uzmanı Şahika Büyüksarı misafirleri ile öncelikle sohbet ederek başlıyor çalışmasına. Daha önce yaşadığı cilt problemleri hakkında bilgiler aldıktan sonra cilt analizleri yapıyor. Kişiye uygun bakım yöntemini belirledikten sonra mutluluğu yakalayacağınız sihirli dokunuşlara geliyor sıra.

14 ZOOM

Cilt bakımına hangi yaşta başlamalıyız? Herhangi bir cilt problemimiz yok ise 20 yaş sonrası temizleme ve nemlendirme uygulamaları ile cilt bakımına başlamalıyız. 30-35 yaşın üzerinde ise temizleme, nemlendirme uygulamalarının yanında, yaşlanma etkilerini azaltıcı ürünler de kullanmaya özen göstermeliyiz. Ne kadar sıklıkla cilt bakımı yaptırmalıyız? Problemli bir cildiniz yoksa ayda bir kere cilt bakımı yaptırılmasını tavsiye ediyoruz. Problemli cilde sahip olan misafirlerimizi 15 gün sonra tekrar çağırıp bakımını yapıyoruz. Ve bir tedavi süreci başlatıyoruz. Cilt bakımı sadece temiz bir cilde sahip olmak mıdır? Hayır. Terapi yapmaktır, motive olmaktır, daha iyi hissetmektir, geleceğe kendini hazırlamaktır, dış etkilere karşı korunmaktır. Cilt bakımını sadece temizlik siyah noktalardan kurtulmak gibi düşünmüyoruz. Yaptığımız masaj ile lenf sistemini açıyoruz. Rahatlamanızı sağlıyoruz. Sizlerle sohbet ederek terapi yapıyoruz. Verdiğimiz pozitif enerji ile siz

çok daha fazla mutlu oluyorsunuz. El masajı ile el ve kolunuz rahatlatılıyor. Erkekler cilt bakımına gerekli önemi veriyor mu? Erkeklerimiz genelde cilt bakımına küçümsenecek bir şey gibi bakıyorlar ama onların da ciddi cilt bakımına ihtiyacı var. Özellikle her gün traş olurken ciltleri aşırı zarar görüyor. Nemi azalıyor. İyi bir cilt bakımı ile nem oranı dengelenmiş yaşlanma etkileri azalmış sağlıklı bir cilde sahip olabilirler. Acapulco Ocean Spa’da cilt bakımı yapılırken ne tür ürünler kullanılıyor? Alman markası Babor’un cilt bakım ürünleri kullanılıyor. Makine gerektirmeden masaj ile kolayca cildin alt tabakasına iniyor. Kullanıldığı andan itibaren yapıcı etkilerini gösteren bir ürün. Babor ürünleri yüzde 98 doğal. Marka yılda iki defa ürünü kullanan güzellik uzmanları için eğitici ve yeni ürünleri tanıtıcı seminerler düzenliyor. Bu yıl ki eğitim de Acapulco Otel’de gerçekleştirildi. Misafirlerimiz ürünlerden çok memnun. İsteyen misafirlerimiz cilt tiplerine uygun Babor ürünlerini bizden temin edebilirler. Kıbrıs’ta en sık karşılaşılan cilt problemi ne? Kıbrıs sıcak bir ülke. En sık karşılaşılan cilt problemi aşırı nem kaybı. Nemini kaybeden

ciltte yaşlanma etkileri daha hızlı oluşuyor. Sağlıklı bir cilde sahip olmak için günde 2-2,5 litre su tüketmemiz gerekiyor. Bu vücudun çalışmasını, hücre yenilenmesini hızlandırıyor. Böylelikle cildin yapılanmasında yenilenmesinde önemli rol oynuyor. Su tüketimi azalırsa foto yaşlanma gerçekleşiyor. Sağlıklı ve genç bir cilde sahip olabilmek için cilt bakımlarımızı aksatmamalıyız ve cildimizin kurumasını engellemeliyiz. Beslenmenin cilt sağlığı üzerindeki olumlu etkileri nedir? Cilt içten dışa doğru beslenen ve yenilenen bir yapıya sahiptir. Sağlıklı bir cilde sahip olmak için beslenmemize de dikkat etmemiz gerekmektedir. Mevsiminde taze sebze ve meyveler tüketmeliyiz. Bol yağlı ve asitli gıdalardan olabildiğince uzak durmalıyız. Her türlü gıda için geçerli, aşırıya kaçmadan beslenmeliyiz. Her şeyden az az tüketmeliyiz. Böylelikle cildimizin ihtiyacı olan her türlü vitamini almış oluruz. Günlük bakım önerileriniz var mı? Cildimizi temiz tutmaya çok önem göstermeliyiz. Ellerimizi temiz tutmalıyız. Ya da tam tersi ellerimizi yüzümüzden olabildiğince uzak tutmalıyız. Her gün sabah akşam cildimizi iyi bir temizleyici ile arındırmalıyız. Ve nemlendirmeyi unutmamalıyız.



röportaj

'Seninle bir dakika'dan öncesi ve sonrası ile;

“ SEMİHA YANKI ” S

eninle bir dakika şarkısını duymayan yoktur sanırım. Her yaştan insanın ezbere sözlerine eşlik ettiği bu şarkı, aslında herkesin bildiği gibi hala tartışılan, hala hakkında konuşulan bir şarkıdır. Eurovision’da bu şarkı ile sonuncu olan Semiha Yankı, her sahneye çıktığında bu şarkıyı söyler. Yarışmada sonuncu olsa da en çok sevilen 10 şarkı arasında gösterilen ‘Seninle Bir Dakika’ ve ondan sonra birçok albüme sayısız şarkıya imza atsa da, adı

hep bu şarkıyla anılan sanatçı ZOOM’un sorularını yanıtladı. Şimdilerde sık sık Adamızı ziyaret eden sanatçının, aynı dönemin starları arasında hala yıldızı parlıyor. Sahnede playback yapmayan samimi tavırları ile dikkat çeken isim, zaman zaman Türkiye magazin basınının gazına gelse de, hep doğal, hep doğrucu. En önemlisi ise, aynı dönemin tüm sanatçıları gibi halkın içinde, halkla.

TÜRKİYE’NİN İLK EUROVİSİON YARIŞMASI HEZİMETİNİN TALİHSİZ İSMİ SEMİHA YANKI, 43 YILLIK SAHNE YAŞAMI İLE HALA ŞARKILARINI SÖYLEMEYE DEVAM EDİYOR. ÜSTELİK HER PROGRAMINDA, YARIŞMANIN SONUNCUSU, GÖNÜLLERİN BİRİNCİSİ “SENİNLE BİR DAKİKA” İLE.

Sanata başlayalı kaç sene oldu? Sahneye çıkalı 43 , Eurovision’a çıkalı 40 yıl oldu.

16 ZOOM

Geçtiğimiz ay kısa Kıbrıs ziyaretinde yakaladığımız sanatçı ile Girne’de Gloria Jeans Coffee’de buluştuk. İşte o buluşmada konuştuklarımız;

Sanata abinizin yaşadığı bir talihsiz kaza nedeniyle başladığınız söyleniyor doğru mu? Doğru. Abimin ölümüyle başladı benim sahne hayatım. Akrobasi yaparken düşüp boynunu kırıp vefat etmeseydi benim şarkıcılık hayatım başlamazdı diye düşünüyorum. Gelecek için planınız akrobasi yapmak mıydı? 13-14 yaşında bir çocuğun ne gibi bir planı olur ki? Abim vefat edince yeni alınan evin borcu vardı, birinin sahneye çıkıp akrobasiye devam etmesi gerekiyordu. Bende okul yıllarında

şarkı yarışmalarında birinciliğim olurdu, dans yarışmalarında birinciliğim vardı. Ablam yaşını başını almıştı , diğer ablam evliydi, bir babam kalmıştı birde ben, bir de büyük ablam. Büyük ablamın tek başına yapmasına imkan yoktu, görevi ben devralmak zorunda kaldım. Eurovision yarışmasında finale Cici Kızlar ve siz kalmıştınız, yazı tura ile kazanıp Eurovision’a siz gitmiştiniz. Bu kura hayatınızda neleri değiştirdi? Bilmiyorum. Acaba Eurovision’a gitmek beni müziğe küstürdü mü diye düşünüyorum

bazen. O yıllarda günah keçisi ilan ettiler beni. “Beceremedin” tarzı bir sürü şey söylendi. Her zamanki gibi cahil kesim tarafından. Benim sonuncu olup Türkiye’ye döndüğüm yıl insanlar anlamadı; ne zaman ki yenilgiler üst üste yığıldı o zaman dediler ki ; “Semiha suçsuz” Ondan sonra Eurovision tarihinde en beğenilen ilk 10 şarkının içine girdi ‘Seninle Bir Dakika’. Şu anda benim kuşağımdaki insanlar bana saygı duyuyor. jüri ‘Seninle Bir Dakika’yı dinlerken sözünü biliyor muydu? Tamamıyla politik nedenlerden


kaynaklanıyor. 1974 çıkarmasından sonra Türkiye çok göz önündeydi. Bunun üzerine ülkeyi temsil etmem zordu. Bir yıl sonra gitseydim ne olurdu? Ya da hiç gitmeseydim ne olurdu? Ve bana o kadar çok baskı yaptılar ki, sahneden soğuttular.

girdi. Karnı burnumdayım, eşim hapiste çocuğumu doğurdum. Geçim derdi var, mecburdum tekrar sahneye döndüm. Yani mecburiyetlerdir beni sahneye döndüren. Yoksa ben, şarkı söylemeyi seviyorum ama sahneye çıkmayı sevmiyorum.

yüzünden her işe evet demek zorunda kaldım o yüzden de bu iş beni yıprattı. Biraz çekimser kalıp geride dursaydım, o Eurovision’un üzerine 2 yıl sonra tekrar devam etmiş olsaydım çok daha farklı yerlerde olurdum. Ama işten soğudum ben.

Döndükten ne kadar süre sonra sahneye çıktınız? Hemen ama o kadar çok yorum alınca meslekten soğudum. Albüm yapmak istemedim, plak yapmak istemedim, şarkı söylemek istemedim, sahneye çıkmak istemedim. Evlendim mesleği bıraktım, talihsizlik; eşim hapse

O zamanlar sanatçılar albümlerden para kazanabiliyor muydu? Albümlerden para kazanılamıyordu ama, şöyle bir şey var, Türkan Şoray neden star? Halk yüzünden. O yıllarda çok halkın içinde olmamasından kaynaklanıyor. Ben ekonomik sıkıntılarım

Türkiye’de sizin söylediğiniz şarkıyı beğenmeyen oldu mu? Hayır ama şöyle eleştirdiler. Bir tane tual verdiler önüme Türk Bayrağı çiz dediler. 15-16 yaşlarında bir kız nasıl çizebilir ki? ‘Vay efendim yıldızın ucu neden orantılı olmamış’, Türk bayrağı nasıl

böyle çizilirmiş, o eğri olmuş… Ülkeyi temsil etmeye gittim ben, resim yapmaya değil. Hakkınızda söylentiler çıktı mı peki ? Yani, ‘aç kalınca saçlarını sattı’ bile dediler, o kadar çok söylediler ki bunalttılar beni. O zamanlar magazin nasıldı. Yani istedikleri cevapları almak için sizi zorluyorlar mıydı? Hayır. O zamanlar şöyle bir durum vardı; 3-4 tane dergi vardı bir de gazetelerin ekleri vardı. Onların bir yazı işleri müdürü vardı, yazı işleri müdürleriyle

www.cypruszoom.com

17


yemeğe çıktınız çıktınız, çıkmadınız aleyhinize yazılırdı. Şimdi magazin basını nasıl sizce? O zamanlar hükümet sansür uyguluyordu. Şimdi sansür uygulansa bile teknoloji o kadar gelişti ki, bir yerden bir şey yakalamak çok kolay. O zamanlar bunu yakalama şansınız yoktu. Benim hakkımda bir yazı yazdılar yemeğe çıkmadım diye, 3.5 sene ağır yargılandım. Eşimle trafik kazası geçirdiğimizde ağır yaralar almıştım, 2 buçuk yıl boykot aldım. Bu dönemde büyüdüm, ne yapabilirdim ki? Bende bıraktım.

İnsanlar duygularını kağıtlara dökerdi. Şimdi öyle mi, oradakini beğen, buradakini kopyala yapıştır meydana şarkı çıkartıyorlar. O yüzden bizimkiler kalıcı onlar geçici. Yeni çıkanlardan son 20 yıldır akılda kalan bir tane şarkı duydunuz mu? 6 ay sonra unutuluyor. Para verip şarkıyı liste başı yaptırıyorsunuz oluyor.

Eskiden çok az varmış anlattıklarınıza göre? Klavye kabadayılığı yapsanız bile halk için durum farklı artık. Sosyal medyada istediğinizi yazabiliyorsunuz. Ben gazeteciye söylerim oda bana söyler kapanır olay.

Sahneden para kazanmadınız mı? Ben çok para kazandım aslında. Ama annem hiç tutumlu bir kadın değildi. Ben kazandım onlara gitti, o yüzden şimdi 1 tane evim var, oda bana yetecek kadar bir ev.

Son dönemde yeni çıkan sanatçıların, şarkıları hakkında ne düşünüyorsunuz? Teknoloji çıkınca market bozuldu. Eskiden TRT’nin bir denetim mekanizması vardı. Şarkıyı yaparsınız, gönderirsiniz. Denetimden geçmezse, geri dönersiniz. Herkes yazdığı sözü, yazdığı notanın bastığı sese dikkat etmek zorundaydı. O zamanlar 3 günde hemen aşık olmuyordu kimse kimseye. O zamanlar aşk daha güzeldi, mektuplaşmalar vardı.

Keşke para biriktirseydim diye pişmanlık duydunuz mu? Kim pişmanlık duymaz? Ama ben aile bakmak zorundaydım. Ben yiyip içmedim ben aile baktım. Ben anne baktım, ben baba baktım. Daha sonra evlendim çoluk çocuk yaptım. Ama benim başımda ekonomiden anlayan anne baba olmadığı için 1 tane eve kaldım. İyi ki bunu almışım o zamanlar.

18 ZOOM

Kıbrıs’a çok sık geliyorsunuz, sizin için özel bir

anlamı var mı? Talep meselesi bu. Demek ki seviyorlar çağırıyorlar. Bende Kıbrıs’ı seviyorum, burada olmayı seviyorum. Can dostlarım var onları seviyorum, keyifli zaman geçiriyorum. Alış verişte eğleniyorum. Kıbrıs keyifli, deniz güzel. Kıbrıs’ta en çok nereyi sevdiniz? Girne tabi ki. Yaşam alanı olarak Girne ama oturmak için ya da ev için bir yer tercih edersem Mağusa tarafı. Kızınız Tebessüm’ün Kılıçdaroğlu’nun danışmanıymış öyle mi? Bir ara öyleydi evet. Bir tatsızlık çıktı aralarında Tebessüm ayrılır gibi oldu ama, şimdi yeniden düzeliyorlar. Tebessüm hala daha Kılıçdaroğlu’yla çalışıyor. Onun danışmanlarından bir tanesi. Ama siyasi danışmanı değil, gönüllü danışmanıydı. Örneğin fakirleri bulup CHP’ye bildiriyor. Onlara yardım ediliyor. Siz düşündünüz mü siyasete girmeyi? Benim sağım solum belli olmaz. Belki birgün CHP’den adaylığımı koyabilirim. Çünkü ben sonuna kadar CHP’liyim. Ne kadar daha sahneye çıkacaksınız? Meslek beni bırakıncaya kadar. Çünkü ben mesleği bırakmasam, meslek beni bırakacak. Gidebildiği yere kadar gideceğim.


röportaj

Sonrası için planınız var mı? Belki ticaret olur. Ama ben ticarete gireceksem kendi gazinomu açarım. Bundan sonra dizilerde anneanne rolü oynarım. Armağan Çağlayan’ın projelerinde yer alabilirim.

vokal yapar. Ajda Pekkan’a dikkat edin erkek vokalistleri vardır. Çünkü o sesine güvenir. Sizce sahnesi en iyi olan kim? En iyi kadın ? Sahneyle bağdaştırırsak Hande Yener iyi. Görsel olarak. Ama ses olarak Ajda herkesi evirir çevirir döver. Ondaki ses kimsede yok. Erkek olarak kimin sahnesi iyi diye sorarsanız tabi ki Tarkan. Sesiyle, duruşuyla, kostümüyle. O başka bir şey.

Daha önceden tiyatro tecrübeniz var mı? Bizim mesleğimiz bu. Yeterince yapıyoruz tiyatro, türlü türlü yapıyoruz. Benim hayatım tiyatro. Bir kıyaslama yaparsanız, efsane sanatçılardan hangisini favoriniz? Neşe Karaböcek. Neşe Hanım hala 17-18 yaşındaymış gibi şarkı söylüyor, hala dinç. Değişim olmadı mı hiç? Biraz kilo aldı ama sesinde herhangi bir değişim olmadı. Bizim jenerasyonumuzda playback yok. Şimdikilerin tamamı playback. İçlerinde tek canlı söyleyen Ajda Pekkan ve Tarkan’dır. Ajda Pekkan’ı çok hareketli görüyorum, bitmek bilmeyen bir enerjisi var değil mi? Ajda Pekkan çok komik kadındır. Kuaföre yürüme bandı koyduran bir kadın. Bir şeye dikkat etmenizi istiyorum. Her sanatçının arkasındaki vokalistlere dikkat edin. Herkes kendine en yakın sesi

Tarkan’ın Türkiye’de yaşamaması konusunda ne düşünüyorsunuz? Başarı için bir formül mü sizce bu? Olabilir ama 6 ay dışardaysa, 6 ay Polenezköy’de yaşıyor. Onun bir özel hayatı var. Kime ne? İstediği gibi yaşıyor. Çok makyaj yapar mısınız? Ben hiç makyaj yapmam. Ben ışıltıdan, pırıltıdan, taştan, puldan hep nefret ettim. Sadelik birinci tercihim. Kıbrıs’a yerleşmek gibi bir fikriniz oldu mu? İstanbul’da yaşamayı düşünmüyorum ama, buraya da yerleşmem. Kumarhane var karşımda. Benim kazandığım para annemin kumarına gitti. Bütün işim Türkiye’de, dünya burayı tanıyor olsa belki.

www.cypruszoom.com

19


HASANKARLITAŞ

hasan_karlitas@yahoo.com

Tatlısu’da Yaratılan Bir Turizm Değeri ;

“MİNİYA KIBRIS PARK”

T

atlısu Belediye başkanı Hayri Orçan, “Bir Hayaldi Gerçek Oldu” cümlesiyle, özetliyor Miniya Kıbrıs Park projesini. Bölgesel gelişimin ve değişimin somut bir örneği olan, “Miniya Kıbrıs Park Projesi” ülke turizmi ve bölge tanıtımı için, oldukça yaratıcı ve önemli bir eser niteliğinde. Kıbrıs tarihine damga vuran tarihi dönemeçlerin yansıması olan, minyatür eserlerin yer aldığı, ‘Miniya Kıbrıs

Park Alanı’, henüz resmi açılışı kısa bir süre önce yapılmış olmasına rağmen, adından söz ettirmeye başarmış durumda... Parkı ziyaret eden herkes, büyük bir hayranlıkla, birbirinden etkileyici minyatür eserleri gözlemliyor.

BİR BAŞARI HİKAYESİ Kıbrıs sevdalısı herkesin ve tarih severlerin, bu yaratıcı projesi muhakkak görmelerini tavsiye ederim. Özellikli çocukların ve eğitim ku-

rumlarının bu özel mekana eğitim gözlem gezileri düzenleyerek, ülkemizin zenginliklerinin tanınmasında aracı olmaları önemli bir toplumsal sorumluluk olduğu kanaatindeyim. Tatlısu Belediyesi tarafından restore edilen Panagia Pegaminiotissa Kilisesi avlusunda yer alan, tarihi eserlerin minyatürleri, KKTC Turizm Bakanlığı ve TC Büyükelçiliği tarafından yürütülen, “Turizm Potansiyelinin Geliştirilmesi Projesi” kapsamında hazırlandı. Toplam 270 bin TL’ye mal olan projede yer alan minyatür eserler, yerinde incelenerek ve ölçümü yapılarak, Çorumlu heykeltıraş Uğur Özşengül tarafından sekiz aylık bir sürede hazırlandı. Kıbrıs’ın farklı köşelerindeki, tarihin sessiz tanığı eserlerin, minyatürlerinin yapılarak, güzel bir ortamda sergilemek hakikaten çok önemli bir başarı. Demek ki, istenince oluyormuş. Minyatür tarihi eserlerin sergilendiği alanda yer alan Panagia Pegaminiotissa Kilisesi’nin yakın bir gelecekte, ‘Doğa ve Bilim Merkezi’ olacak olması, diğer bir sevindirici gelişme. TATLISU YENİDEN KEŞFEDİLMEYİ BEKLİYOR ! Tatlısu Belediyesi’nin, son dönemlerdeki çalışmalarını ilgi ile izliyorum.

20 ZOOM


tarih

TATLISU BELEDIYESI TARAFINDAN RESTORE EDILEN PANAGIA PEGAMINIOTISSA KILISESI AVLUSUNDA YER ALAN, TARIHI ESERLERIN MINYATÜRLERI, KKTC TURIZM BAKANLIĞI VE TC BÜYÜKELÇILIĞI TARAFINDAN FINANSE EDILDI. TOPLAM 270 BIN TL’YE MAL OLAN PROJEDE YER ALAN MINYATÜR ESERLER, YERINDE INCELENEREK VE ÖLÇÜMÜ YAPILARAK, ÇORUMLU HEYKELTIRAŞ UĞUR ÖZŞENGÜL TARAFINDAN SEKIZ AYLIK BIR SÜREDE HAZIRLANDI. www.cypruszoom.com

21


tarih

Minyatür tarihi eserlerin sergilendiği alanda yer alan Panagia Pegaminiotissa Kilisesi’nin yakın bir gelecekte, ‘Doğa ve Bilim Merkezi’ yapılması planlanıyor...

Köy, adeta masalla gerçek arasında, görüntüler sunan muhteşem bir güzellikler bütünlüğü. Tatlısu, tarihi, kültürel ve doğal özellikleriyle ayrıcalıklı bir huzur sunuyor. Geçtiğimiz sene köydeki, muhteşem doğa manzaralarına sahip, ‘Tatlısu Yürüyüş Parkurunda’, arkadaşlarımla yürüyüş yapma şansını da yakalamıştım. Parkur, çok zengin flora türleri yanında, eşsiz sağ ve deniz manzarasına sahip. Doğa Parkurunun başlangıç ve bitişinde, köy kadınlarının ürettikleri ürünleri ve el sanatlarını sergileyip satış yaptıkları bir merkezin

22 ZOOM

de olması, kültürel anlamda köye bir değer katıyor. Eski ismi Akatu (Akanthou) olan Tatlısu, Panagia Pergaminotisa kilisesi, camisi, tarihi un değirmeni, tarihi harup ambarları, Çiftlikdüzü Yerleşim yeri (M.Ö 8200) ve doğal özellikleri ile keşfedilmeyi bekliyor. Belediyenin çalıştırdığı, “Zambak Tatil Köyü”, hizmet kalitesi ile Tatlısu’nun en özel turizm değerlerinden biri olmayı başarmış durumda. Bu güzide mekanın, hizmet kalitesini koruyarak, turizmdeki başarı

yolculuğuna devam etmesini temenni ederim. Yine belediye hudutları içerisinde yer alan, değerli turizmci arkadaşım Yusuf Duman’ın çalıştırdığı, “Şinya Guest House”, bulunduğu coğrafyada fark yaratan çok özel bir yerel işletme özelliğini taşıyor. Cittaslow (sakin şehir) olma yolunda da iddia sahibi olan Tatlısu’nun, ülkemizdeki diğer belediyelerle birlikte bu mutlu hedefe ulaşması, imajını güçlendirecektir.



haber

İLK MISS SUMMER Makedonya'dan

K

uzey Kıbrıs’ta ilk kez düzenlenen Miss Summer Güzellik Yarışması, Merit Royal Premium Hotel’in ev sahipliğinde gerçekleşti. Belçika, Bosna, Hırvatistan, Estonya, İtalya, Letonya, Makedonya, Malta, Karadağ, Hollanda, Portekiz, Rusya, Sırbistan, Slovenya ve Özbekistan’dan gelen 15 güzel, Miss Summer seçilebilmek için yarıştı. Merit Royal Premium Hotel’de düzenlenen yarışmanın organizasyonunu üstlenen Merit Royal Casino Başkan Yardımcısı Nabil Chouman, Kuzey Kıbrıs’ta ilk kez düzenlenen bu yarışmaya ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduklarını belirtti. Aralarında İsrail’in ünlü pilatik cerahı Dr. Adı Qasem, Lübnan’ın ünlü plasik cerahı Dr. Shadı Faddou, Diyalog Medya, Genel Yayın yönetmeni Reşat Akar’ın

24 ZOOM

da olduğu jüri üyelerinin karşısına çıkan 15 ülke güzeli, kalabalık bir davetli topluluğu önünde dereceye girebilmek için hünerlerini sergiledi. Jürinin değerlendirmesi sonucunda Makedonya Güzeli Miss Summer seçildi. 1. Sırbistan, Lentonya Güzelinin de 2. olduğu yarışmada Jürinin özel değerlendirmesi sonucu Portekiz güzeli ise Miss Merit Güzeli seçildi. Dereceye giren güzeller çeşitli hediyelerle ödüllendirilirken Merit Royal Hotel’de 3 gece 2 kişilik özel bir tatil de kazandı. Miss Merit Güzeli’ne ise altın bir kolye hediye edildi. Gece, Lübnan’ın ünlü sanatçısı Saad Ramadan’ın konseri ile son buldu...


profil ajans 0533 868 9581

Acapulco Ocean Spa’nın Farkı Hizmette Kalite « Türk hamamında gelin ve damat hamamları « Bayanlara özel SPA günleri « Grup ve kisilere özel indirimli paketler « Hediye kartları « Üyelikler

• Cilt Bakımları • Vücut Bakımları • Uzak Doğu ve Klasik Masajlar • Türk Hamamında Kese ve Köpük Masajları • El ve Ayak Bakımları • Kuaför Hizmeti • Kapalı Isıtmalı Havuz • Fitness Salonu • Türk Hamamı • Sauna ve Buhar Odası Çatalköy - Girne | Tel: 0392 650 45 00 - 4200 Fax: 0392 824 44 55 e-mail: oceanspa@acapulco.com.tr www.acapulcooceanspa.com


haber

GÖREVİMİZ TEHLİKE “ARTIK GERÇEK ”

S

on yıllarda küresel bir sorun olarak öne çıkan veri hırsızlığının önüne geçmek ve güvenlik sorunlarını önlemek için Xerox PARC, kendini imha edebilen elektronik çipler geliştirdi. Amerikan DARPA için geliştirilen teknoloji, tüm dünyada bilgi ve veri hırsızlığının önlenmesi, yüksek güvenlikli elektronik cihazlar üretiminde devrimsel bir gelişme olarak değerlendiriliyor.

Xerox PARC bilim insanları, Amerikan DARPA (İleri Savunma Araştırma Projeleri Ajansı) tarafından yürütülen “Yok Olmaya Programlanabilir Kaynaklar Projesi” kapsamında, bilgi depolayan ve kendini imha edebilen elektronik çipler geliştirdi. Xerox PARC’ın bir Gorilla Grass ekran üzerine yerleştirdiği kendini imha etmeye programlı çipleri, Amerikan DARPA ajansı tarafından 11 Eylül 2015’de Amerika Birleşik Devletleri’nin St. Louis şehrinde düzenlenen “Wait, What?” etkinliğinde özel bir video demo ile tanıtıldı.

↘ 26 ZOOM

DARPA’nın öncelikle devletler veya büyük kurumlar için önem taşıyan resmi şifrelerin, askeri ve diplomatik önemdeki bilgilerin üçüncü kişi ve kuruluşların eline geçmemesi için desteklediği bu proje kapsamında geliştirilen teknoloji, daha sonra kişisel ve ticari kullanıma sunuluyor olacak. Xerox PARC’ın geliştirdiği tanımlı bir uyaran ile kendini imha edebilen çipler, bir imha emri ile yer aldığı elektronik cihazın içinde binlerce parçaya bölünerek parçalıyor. Bu çipler cihazı fiziksel olarak patlatmıyor ama içindeki veri bulunduran devreleri cihaz içinde parçalayarak, kullanılamaz hale getiriyor. Yakın gelecekte akıllı cep telefonları ve diğer mobil cihazlarda da kişisel kullanıma sunulabilecek bu teknoloji ile elektronik cihazlar istenildiğinde sahipleri tarafından uzaktan kullanılamaz hale getirilebilecek. Bu teknolojinin kişisel veri, telefon ve taşınabilir elektronik cihaz hırsızlığına karşı caydırıcı bir yöntem olacağı söyleniyor.

Xerox PARC, ünlü “Görevimiz Tehlike” dizisinden hatırlayacağımız mesajını ilettikten sonra kendini imha eden elektronik cihazları bir bilim kurgu teması olmaktan çıkararak hayata geçiren bir teknoloji geliştirdi.


Yakın gelecekte akıllı cep telefonları ve diğer mobil cihazlarda da kişisel kullanıma sunulabilecek bu teknoloji ile elektronik cihazlar istenildiğinde sahipleri tarafından uzaktan kullanılamaz hale getirilebilecek.

www.cypruszoom.com

27


teknoloji

MX8

Büyük Ödüle Göz Dikti İTÜ ARI Teknokent’in yeni nesil girişimcilerin yetişmesine olanak tanıyan İTÜ Çekirdek projesinin final etabı olan Big Bang etkinliğinde girişimci firmalar toplam 1 milyon TL değerindeki ödülden pay almaya çalışacak. 14 Kasım’da gerçekleşecek etkinlikte yarışacak. Firmalar arasında yer alan Maxwell Innovations, yağmur, toz ve dondurucu soğuk gibi zorlu hava koşullarında dahi çalışabilen insansız hava aracı ile afet durumlarına kurtarma ekiplerinin gökyüzündeki gözü olacak çalışması ile dikkat çekiyor. Şirket geliştirdikleri sistemin dünyada sadece 4 aracın çalışabildiği, Türkiye’de ise hiçbir aracın çalışamadığı zorlu hava koşullarında aktif olarak görev yapabiliyor. Özgün bir insansız hava aracı sistemi olan MX8 yağmur, toz ve -30 dereceye varan soğuklardan etkilenmeden zorlu hava koşullarında görev yapabiliyor. Dikey kalkış ve iniş kabiliyeti ile kullanım kolaylığı, 4 yıldan uzun süren AR-GE çalışmaları sonucunda yüksek performans sağlıyor. Üstelik tüm sistem tek bir kişi tarafından rahatça taşınıp kullanılabiliyor. Sistem, çantasının açılmasından itibaren saniyeler içerisinde uçuşa hazır hale geliyor. MX8 sisteminin bölgeyi otonom olarak tarayarak afet bölgesinin dakikalar içerisinde 3 boyutlu haritasını çıkarabiliyor. Sistem olası bir deprem sonrasında enkaz içerisindeki insanların anında tespit edilmesine ve erken müdahaleye olanak tanıyor. Ayrıca özgün olarak geliştirdiğimiz gaz ölçüm sistemi ile bölgedeki olası gaz kaçakları ve kimyasal sızıntıları anlık olarak tespit edilebiliyor. Bu şekilde afet sonrası olası kazaların da önüne geçilebiliyor.

28 ZOOM

Artık Evlere Bilgisayar Yerine 3d Printer Alınacak

H

aber bültenlerinde sıkça duyar olduğumuz 3D yazıcılar hayal bile edemediğimiz bir teknolojiyi hayata geçiriyor. 3 boyutlu bilgisayar tasarımının özel yazıcılar sayesinde gerçek objelere dönüştürüldüğü sistem, sağlık, inşaat, havacılık gibi sektörlerin yanında artık evlere de girmeye başladı. 3D yazıcı teknolojisinin ilk kullanıma başladığı günden bu yana sürekli geliştiğini vurgulayan Emesys Genel Müdürü Hakan Ertan, 3D yazıcı teknolojisi tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça yaygınlaştı. Daha önce kullanabilmek için sistem bilgisi gerektiren, dev boyutlu 3D yazıcılar, gelişen teknolojiyle hem oldukça küçüldü hem de herkesin kullanabileceği bir konuma geldiğine işaret ediyor. 3D yazıcıların yakın zamanda Türkiye’de kullanımın daha da yaygınlaşması hatta evlere bile girmesini beklediklerini kaydeden Ertan, 90’lı

yıllarda bilgisayar sahibi olmak neyse, şu anda da 3D Printer almak o. Önümüzdeki 3 yıl içinde her evde 3D yazıcı olacağını öngörülüyor. Bu sayede çocuklara sağlıklı oyuncak yapabilecek, bir parçası kırıldığı için bozulan porselen yemek takımındaki boşluğu kendiniz doldurabileceksiniz. Emesys olarak yaklaşık 2 yıl süren AR-GE çalışmaları sonrası hayata geçirdikleri “3D4E” 3 boyutlu yazıcılarla hem kurumsal hem de kişisele yönelik çözümler sunuyor. Tamamen Türk üretimi çift renk kullandığımız yazıcı 3gen sunduğu hızlı ve daha kolay kullanımla evlerde, 4gen ise daha profesyonel sistemiyle kurumsal firmalarda vazgeçilmez olacak. Doğada çözülen nişasta ile yapılmış plastik kullanılan yazıcılar, 300 watt enerji kullanarak ceplere de zararı dokunmuyor.

İstatistikler Tercihlerimizi Ortaya Çıkardı

A

lınan siparişlerin analizi sonunda teknolojik ürünlerinden en çok neyin tercih edildiği netleşti. Analizden çıkan sonuçlara göre; hem kurumsal hem bireysel müşteriler en çok taşınabilir hard diskler, USB’ler ve CD’ler alıyor. Teknolojiyle bağlantımızın devamlılığını sağlayan şarj aletleri de en çok sipariş edilenler arasında ilk sırada yer alıyor. Avukatlar, mimarlar, bankacılar en çok masaüstü bilgisayar sipariş ederken, tanıtım ve reklam ajansları en çok laptop satın alıyor. Tablet satışları yakın zamanda

bilgisayar ve laptop satışını geçecek hızda artıyor. Globalleşen dünyada, teknolojinin baş döndüren hızla geliştiği günümüzde, teknolojik ürünler artık işte, evde, yolda tatilde, kısaca hayatımızın her alanında yaşamımızın her anında yanımızda. Teknolojinin gelişimi yaşam şeklimizin yanı sıra iş hayatımızı, iş yapış şeklimizi de değiştirdi. www.avansas.com hem kurumsal hem de bireysel teknolojik ürün siparişlerini analiz ederek, çarpıcı sonuçlara ulaştı. Sonuçlara göre; en çok USB bellekler, klavyeler, piller, mini

scanner’lar, taşınabilir depolama ürünleri, taşınabilir şarj cihazları ve CD’ler sipariş ediliyor. Kurumsal müşteriler en fazla bilgisayar, mouse, klavye, taşınabilir projeksiyon, CD ve USB bellek sipariş ederken bireysel müşteriler en fazla harici diskler ve taşınabilir şarj cihazları alıyor. Bu ürünlerin yanı sıra mikrofon, kulaklık, uzatma kabloları, projeksiyon cihazları, hoparlörler satın alma sıklığı olarak en çok tercih edilen ürünlerin arasında yer alıyor.


USB Flash Belleğin 3 Yeni Hali:

BAR, FIT ve DUO

S

amsung’un yüksek performanslı, güvenilir ve modern cihazlar için benzersiz tasarımlı veri depolama çözümleri olarak dikkat çeken 3 yeni USB flash belleği BAR, FIT ve DUO teknoloji tutkunlarının tüm ihtiyaçlarını karşılıyor... Samsung Electronics, her biri güçlü NAND flash teknolojisiyle donatılmış; ince, sofistike ve ergonomik özellikleriyle dikkat çeken yeni USB Flash Bellek serisinin duyurusunu yaptı. Bu yeni ürün serisiyle Samsung, müşterilere

SD ve mikroSD hafıza kartIarı, dâhili SSDler ve taşınabilir SSD ürünler serisini içeren eksiksiz bir veri depolama ürün yelpazesi sunuyor. Samsung’un güçlü NAND flash ve 5-Proof teknolojisiyle donatılmış USB 3.0 belleklerinin tamamı, USB 2.0 ile uyumlu çalışıyor. Metal bazlı bir tasarımda sunulan yeni ürünler 5 yıllık garanti kapsamında. Samsung USB 3.0 flash bellek serisini BAR, FIT ve DUO olarak 3 farklı biçimde sunuyor.

Hepsi bir arada; sadece DUO’da

Serinin üçüncü üyesi DUO; günlük hareketli tempoda standart ve mikro USB bağlantı noktalarında hepsi bir arada çözümün ek esnekliğine ihtiyaç duyan akıllı telefon, tablet ve PC kullanıcıları için özel olarak tasarlandı. Mikro USB’yi koruyan kullanışlı ek bir kapağa sahip olan DUO, 130 MB/sn’e kadar çıkan sıralı okuma hızıyla birlikte; Mikro USB 2.0 arayüzüne sahip ve Android cihazlarla da uyumlu. 37 mm’den daha kısa ve 6 gr.’dan daha hafif özellikleriyle dikkat çeken DUO’nun 32 GB ve 64 GB kapasite seçenekleri bulunuyor.

USB Flash Bellek’te ‘Dayanıklılık’ demek BAR demek...

Hafif şampanya rengi ile modern klas bir görünüme sahip olan BAR; yüksek kalitedeki metal kasasıyla ekstra dayanıklılığa sahip. BAR, kullanıcıların belleği cihazlara kolayca takıp çıkarabilmesi ve en iyi ergonomik deneyimi yaşatmak için, modernleştirilmiş küre biçiminde bir uçla sunuluyor. 40 mm. uzunluğunda ve 9 gr. ağırlığında olan BAR, özellikle kişisel bilgisayarlarda (PC) kullanım için tasarlandı. 16 GB, 32 GB ve 64 GB olarak 3 kapasite seçeneğiyle sunulan bu model; 130 MB/sn’e kadar çıkan sıralı okuma hızıyla kullanıcıların USB bellekten cihazlarına 2,4 GB full HD bir videoyu veya yaklaşık 40 saatlik mp3 müzik dosyalarını 20 saniyeden daha kısa bir sürede indirmesine olanak sağlıyor.

İsmine yakışan incelikte: FIT

Serinin diğer üyesi FIT adına yakışır şekilde serinin en kompakt ürün olarak dikkat çekiyor. FIT, ultra-ince dizüstü bilgisayarlar ile veri ve müzik depolamak için USB bağlantı noktalarıyla donatılmış otomobillerde kullanım için tasarlandı. Kolay bir taşınabilirliğe sahip olan ürün, rahat kavranabilirliğiyle de kullanım kolaylığı sağlıyor. 20 mm’den daha kısa ve 2 gr’dan biraz daha ağır olan FIT hem 32 GB hem 64 GB seçeneklerinde 130 MB/ sn’e kadar sıralı okuma hızına sahip.

Havada, suda veya karada... Flash bellekler her şartta, Samsung 5-Proof koruması altında Samsung, bu flash belleklerin her birinin deniz suyunda 72 saate kadar ve -0°C - 60°C (32°F - 140°F) arası sıcaklıklarda da çalışmasını ve dayanaklılığnı 5-Proof teknolojisiyle garantiliyor. Belleklerde depolanan veriler, standart havaalanı X-ışını makinelerinden veya 1.500 gr’a kadar ekstrem şok seviyelerinden (yerçekim kuvveti) etkilenmiyor ve yüksek-alan MRI tarayıcı-

sınınkine denk 15.000 gauss manyetik kuvvete kadar dayanabiliyor. Farklı şekil ve kapasitelerdeki yeni ürünler, Kore, Birleşik Devletler, Çin, Avrupa ve diğer bölgeler dâhil tüm dünyada satışa çıkarak Samsung’un küresel veri depolama piyasasındaki varlığını daha da güçlendirecek. Her bir model, bu yılın ilerleyen zamanlarında 128 GB kapasite seçeneğine de sahip olacak.

www.cypruszoom.com

29


mesutgunsev@gmail.com

Mesut Günsev

ZOOM

’ un Nisan sayısında yine “Yaşama Dokunuşlar” başlığı ile 1967 den beri tuttuğum -bir kısmını ise maalesef kaybettiğim -not defterlerimden kısa alıntılar yayınlamıştım. Özellikle sosyal medyada ilgi gördü. “Devamı yok mu?” diye soranlar da oldu. Var tabii.. Kabı yıpranmış defterimi açtım. Aslında beni eski yıllarımdaki bir anılar yolculuğuna da sürükleyen satırları okumaya ve sizler için not etmeye başladım...

YAŞAMA “DOKUNUŞLAR Küpür Kıbrıs Gazetesi’nden.. 17 Eylül 1995 tarihli.. Sanırım şimdilerde Yeni Düzen Gazetesi’nin Genel Yayın Yönetmenliğini başarı ile sürdüren Sevgili Cenk Mutluyakalı’nın hazırladığı sayfadan alınmış. Lütfen Kesin Ve Saklayın! “Sevgili Mesut Günsev den geldi faks... -Unuttunuz di mi Faks diye bir cihaz vardı? MG -İlan metninden hepimizin alacağı bir ders olduğunu düşünüyorum” diyor. İç iletişim yönetmeni bulmak için Prometeus şirketinin verdiği ilanı iyice okuyun, ve lütfen kesip saklayın.

ARIYORUZ İç iletişim yönetmeninden beklentilerimiz: - Paylaşmanın kendini azaltmak olmadığını - Diğer çalışanların öcü olmadığını - Yüz yüze konuşmanın arkasından konuşmaktan daha etkili olduğunu - Günaydın demenin borç para vermek olmadığını - ‘Lütfen’ demenin utanılacak bir şey olmadığını - İşyerinde şarkı mırıldanmanın suç olmadığını - Yönetici olmanın emir vermek olmadığını - Saygının el pençe divan durmak olmadığını - Geç gelenler listesi tutmanın erken gelmeyi sağlasa da başarıyı arttırtmadığı - Bol bol toplantı yapıp fırça atmanın yöneticilik olmadığını - Kahkahalarla gülmenin laubalilik olmadığını - Saygı duyulacak iş - saygı duyulmayacak iş diye ayırım yapılamayacağını - Patronun duymak istediklerini söylemenin şirket iyilik olmadığını - Jean giymenin tatil günlerine özgü olmadığını - İletişim kurmanın sadece konuşmak olmadığını - ‘Özür dilerim’ cümlesinin yasak olmadığını - Yaşamda sevinç kadar hüzünlerin de oldu-

30 ZOOM

(2)

ğunun unutulmamasını - Mutluluk maskesinin satılmadığını.. Tüm çalışanlarınıza (Genel Müdür dahil) usanmadan anlatılması... Stefan Speilberg’in filmlerini izlemiş olmak, Tezer Özlü’nün kitaplarını okumuş olmak, Vivaldi’yi dinliyor olmak, dans edebiliyor olmak, İngilizce biliyor olmak, seyahat edebiliyor olmak, Drucker’in dünyasına yakın olmak, Küçük Prens’in kimler için yazıldığını bilmek, Hıncal Uluç’un yaşam dolu kahkahası ile gülebilmek, Merve İldeniz’in gözlerine bakabilmek, sonbaharın da bahar olduğunu hissetmek, kendinle barışık olmak, aday olmak için yeterli..” O zamanlar Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi’nde Temel Halkla İlişkiler derslerine de giriyordum.. Bu ilanı da tartışmıştık.. Çok iyi hatırlıyorum... Sonra o pırıl, pırıl gençler güzel yerlere geldiler.. Gönderdikleri mesajlar bana hala kıvanç verir... Ama en büyük mutluluğum, büyük oğlum Burak ve kızım Burçak’ın sahibi olduğu Türkiye’nin en büyük ajanslarından Wanda Digital’de ki üçü Kıbrıs’tan olmak üzere 100 kişinin çalışıyor olması, ve kısa ziyaretlerimde yukarıdaki maddelerin uygulandığı bir ortamı görmek de oluyor...

KİTAP İÇİN

Kitaplara düşkünlüğümüz sevenlerimiz tarafından bilinir. Defterde kitapla ilgili notlar da var kuşkusuz.. Onlara da bir göz atalım.. “ Kitap bir sevdadır. Kitaptan hoşlanan insan, insan cinsinden, hoşlanmıyorsa başka cinstendir bence. Kitap, adama güzel bir kadından sonra en çok mutluluk veren şeydir. Evime gelen bazı arkadaşlar bana “Sen bu kitapların hepsini okudun mu?” diye sorarlar. Ben de her defasında Walter Benjamin’in-tanınmış Alman edebiyat eleştirmeni, düşünür, kültür tarihçisi, estet(1892-1940) -bir hikayesini anlatırım. Anlayacak biriyse tabii. Aksi takdirde güler geçerim. ‘Benjamin, Nazizim döneminde Almanya’dan kaçmış, Paris’te küçük bir stüdyosu varmış. O yıllarda Fransız Dış İşleri Bakanlığı’nda müsteşar yardımcılığı yapan Saint John Perse adlı kadın şair, bir gün onu stüdyosunda ziyaret etmiş. Perse stüdyoya girdiğinde, bir sürü kitap olduğunu görse de; kütüphanenin altında açılmamış paketler içindeki kitaplar gözüne çarpmış. Benjamin’e taş atmaya yeltenen Perse; “Mösyö Benjamin bütün bu kitapları okumadınız herhalde, aşağıda açılmamış paketler var daha” deyince; Benjamin de kadını kırmadan, tatlı bir cevap vermiş “Azizim madam, kitaplar sadece okumak için değil, birlikte yaşanmak için de alınır.” Kitap bahsini Amiral Vehbi Ziya Dümer’den bir beyitle bitirelim: “Dest-i gadr-i müstirden ziyanım bihisab, Tövbe ettim, kimseye ariyet vermem kitab.” (Ödünç alanın verdiği zarar verici elinden uğradığım kayıp hesaba sığmaz; Tövbe ettim kimseye kitap ödünç vermem.” Benden alınıp ta geri gelmeyen kitaplarım için düşündüğüm, ama bir türlü kütüphaneme asmaya elim varmadığı beyit ise şöyle; “Alın dostlarım, neyim varsa yitirin; kitaplarım yerine cenazemi götürün”


Tecrübe Yine bir fırtına yüreğimde Bir deli rüzgar eser durur günlerdir Ya yıkıp geçecek tüm umutları, Ya getirecek beklenen mutlulukları... Sevilay Sadıkoğlu

Dedi ki

“Gençlik acımasız bir hediyedir. Nisanda yağan kara benzer… Sonra Güneş çıkar…”

“Burnuna sarımsak tıkayıp ta gül kokusu peşinden koşma.” Mevlana Celaleddin Rumi

Tenesse Williams

Teşekkürler Hayat

İNÖNÜ VE YAŞAM Ünlü devlet ve siyaset adamı İsmet İnönü’den bir yaşam notu var defterde… “İnsan 60 yaşına kadar her yılı bir yıl olarak yaşar. 60 tan 65’ine kadar her yılı iki yıl gibi yaşar. 65 ten 75’ine kadar her yılı sanki 5 yıl gibi yaşar. 70’ten sonra her günü gün olarak yaşar…”

G

SAKIP AĞA’DAN UNUTULMAZ BIR TARIF Bu ayın alıntısını sevgili Sakıp Ağa, rahmetli güzel insan Sakıp Sabancı’dan bir yemek tarifi ile bitirelim. Şimdi her kanalda yemek programları var. Hatta özel kanallar var. Bu programların öncüsü bence ünlü Tiyatro Sanatçısı Gülriz Sururi ve Mütercim - Tercüman Donatella Piatti idi. Sururi’nin Ala Luna programından Ağa’nın bir yemek tarifini not etmişim bir kağıda.. Kağıt sararmış ama tarif hala geçerli... Programa katılan Sakıp Ağa şöyle vermiş tarifini;

“Biraz günaydın, Bir tutam iyi günler, Birazcık nezaket, Bir tatlı kaşığı hoşgörü, Yıkamaya gerek olmayan bu malzemeleri, Gönül köşemizde yavaş, yavaş karıştıracağız, Üstüne sevgi marmeladı gezdireceğiz, Hayat boyunca bunu afiyetle yiyeceğiz. Yalnız kendimiz yemeyeceğiz, Başkaları ile de bölüşeceğiz…

eçenlerde Deniz İlkin dostumun bir iletisi düştü ekranıma. ‘Teşekkürler hayat’ diyor İlkin.. İşte o satırlar: “Mutluluk yıllar önce eşim ve oğlumla Pazar sabahı kahvaltılarıydı. Güler yüzle uyanılan sabahın aydınlığı, bir konser, ya da operanın büyülü nağmeleri, mis gibi kokan kahve ve kızarmış ekmek kokusuydu. Sevgiydi, coşkuydu, hayata güvenle bakmaktı. Geç kalkan oğlumun mahmur ama neşeli “günaydın”ıydı, eşimin yanağıma kondurduğu minicik öpücüktü. Gençtik, umut doluyduk, hayallerimiz vardı. Yıllar geçti, Hayat acı-tatlı, mutlu-sıkıntılı, bonkör-cimri, bütün tezatları içinde barındıran yüzünü gösterdi bize. O ne yaptığını biliyordu da, biz anlamakta sıkıntı çekiyorduk çünkü gençtik, toyduk, sabırsızdık. HAYAT, misyonunu yerine getiriyordu, büyütüyordu bizi, öğretiyordu yaşamı, insan olmayı, dengeyi. Sanki bize; “Siz benimle dansı öğreneceksiniz, siz bana uyum sağlayacaksınız. Benim sizi mutlu

etmek ya da size uymak gibi bir tasam yok” diyordu. HAYAT, “Tercihlerinizle ki her tercih bir vazgeçiştir ve onların sonuçlarına katlanarak gelişecek ve yaşayacaksınız” diyordu. HAYAT,’’Neyi seçersen onu yaşayacaksın. Mutlu olup olmamayı, huzur bulup bulmamayı, sevmeyi, sevilmeyi, hoşgörüyü, sükûneti ya da kavgayı hep sen seçecek ve ona göre yaşayacaksın. Seç, beğen al neyi seçersen O’SUN ‘’ diyordu. Kendime misyon edindim seni anlamayı Hayat. Olumlu-olumsuz her ne yaşıyorsam, ”bana ne anlatmaya, ne öğretmeye çalışıyorsun?” diye sordum hep. Aslında cevaplar hep orada idi, bense bazen erken bezen geç kavrayabildim duyurmak istediklerini ama zaman içinde bir şekilde hep anlattın bana ne demek istediğini. Seni duymaya, seni görmeye çabaladım. Bu uğurda sonsuz iç sohbetlere daldım. Canımı acıttı bazen o sohbetler, acımasızlardı zaman zaman ama büyüttüler beni. Biliyorum ki bu yolculuk ömrüm oldukça da sürecek. Bitmesin zaten. Biliyorum ki onlar biterse ömür de biter benim için.Daha gidilecek çoook uzun yol var. N e güzel... Endişelerim, kaygılarım, korkularım oluyor hala, içim daralıyor sıkılıyorum bazen ama artık hiçbirisi gençliğimde olduğu gibi uzun süre beni ele geçiremiyor çünkü biliyorum ki hiçbir şey sonsuza kadar sürmüyor. “Bu da geçer” deyip yola koyuluyorum kaldığım yerden. Artık biliyorum, HAYAT VE SUNDUĞU MUTLULUK hep yanı başımızda, Güneşin ışığında, yağmurun serinliğinde, ailenin sıcaklığında, dostların sevgisinde, müziğin her notasında, okuduğum her satırda, uzanan ve tutabildiğim her elde, sağlıkla gözlerimi açabildiğim ve onu getirdiklerini yaşayabildiğim her anda gizlisin.” Verdiğin vermediğin her şey için teşekkürler Sevgili Hayat, Çünkü hiçbir şeyi sebepsiz yapmıyorsun.

www.cypruszoom.com

31


moda

Kırmız Bluz 54,95 TL

Beyaz

Kolye 24.90 TL

Bluz 54

.95 T L

Mavi Elbise 77.45 TL

Çanta 113.95 TL

DeVib de indirim devam ediyor

D

ört mevsim alışverişin keyfine varacağınız DeVib, kıyafet, çanta, gözlük ve aksesuvarda birbirinden şık modeller ile Girne Mete Adanır Caddesi üzerindeki mağazası ile tek. İndirim ürünlerinden bir kaç örneği sizler için seçtik. Daha fazla ürün ve yeni sezon ürünlerini facebook sayfasında ve mağazada inceleyebilirsiniz

Gözlük 44 TL

32 ZOOM Yeni Sezon

Kolye 24.90 TL


haber

Çanta 92.95 TL

Yeni Sezon

Gri Bluz 54.95 TL Beyaz Bluz 79.95 TL

Kolye 19.90 TL

Çanta 59.95 TL

Kolye 19.90 TL

Sarı Bluz 71.45 TL

Çanta 95.95TL

Tüm cüzdan modellerinde % 20 indirim

www.cypruszoom.com

33




Yeni Moda Mekan

↘ 36 ZOOM

THE “MEYHANE ”

“GIRNE’DE ŞEHIR MERKEZINE YAKIN, GÜRÜLTÜDEN UZAK, PARK SORUNU OLMAYAN, KENDINE HAS ÖZELLIKLERE SAHIP, GÜZEL YEMEKLERI, IYI SERVISI OLAN BIR YER ISTIYORUM” DIYORSANIZ DERT ETMEYIN; ARADIĞINIZI BULUP TEST ETTIK. IKI KAFADAR ARKADAŞIN IŞLETTIĞI MEKAN, MEYHANE TADINDA HIZMET VEREN 5 YILDIZLI BIR RESTORAN GIBI ÇALIŞIYOR. FAZLASI VAR EKSIĞI YOK...


Reşat Pilli ve Eran Keşanlı, ikisinin de farklı işleri var, akşamları buluşup mekan işletiyorlar. Kurdukları ekip işleri tıkır tıkır götürse de, her geçen gün sayıları artan müşterilerine yetişmek için fazla mesai yapıyorlar.

Çok Özel Yerler www.cypruszoom.com

37


“ THE MEYHANE ”

Girne’nin gidilebilecek keyifli mekanlarından biri olan The Meyhane, nezih ortamı ile dikkat çekiyor. Park sorunu olmayan, rahat ulaşılabilen mekan, sunumu ile de rakiplerinden farklı bir tarza sahip.

A

ylar sonra ilk kez kusursuz bir mekandayız. Bu ay ki rotamız yine Girne.. Uzaklara gitmiyoruz. “Şehir merkezi” desek yalancı olmayız. Girne içinden bile 7-8 dakika içinde ulaşılabilecek mesafede olan mekan, Girne Sanayi Bölgesi arkasında, eski Babayiğit Oteli karşısında, Zeytinlik köyü sınırları içinde yer alıyor. Yol kenarında, araç park yeri derdi yok. Eğer Girne ve civarında yaşıyorsanız çok yakın. Bunları yazıyorum çün-

38 ZOOM

kü, mekan ne kadar iyi olursa olsun “park” bizim ülkemizde sorun. İllede arabamızı göz mesafesinde isteriz, yoksa bulana kadar tur bile atabiliriz. Gecenin ilk ışıkları ile mekana geliyoruz. Güler yüzlü iki genç bizi karşılıyor. Kısa bir süre sonra gördüklerimizin Reşat Pilli ve Eran Keşanlı isimli iki kafadar arkadaş olduğunu öğreniyoruz. İkisinin de başka işleri var. Burası onların kaçış noktası. Mesai bitince bu defa kendi işlerinin başına

geçiyorlar. Ama onlar için bu günün yorgunluğunu atma gibi bir şey. Onların kelimeleriyle “sevdikleri işi yapıyorlar.” Mekanın dışarıdan görüntüsü kadar içerdeki manzarada bu işi ne kadar sevdiklerini inkar etmiyor. Duvarı olmayan eski klasik Kıbrıs kapılarından birinden girdiğimiz bahçe, düzeni, intizamı ile göz dolduruyor. Zevkle süslenmiş mekanın yazlık bölümündeyiz. Havalar serinlese de ekim ayı boyunca da dışarıda oturmak isteyenler;


Eskiden Kıbrıs’ta ekmek yapmak için kullanılan hamur tahtasının minyatürü bu kez farklı bir amaca hizmet ediyor. Her bir bölmesine Kıbrıs’ın sembol yiyeceklerinden oluşan bir servis, masanın ortasına yerleştiriliyor. İçindekilerin lezzetinden çok, fikrin güzelliği bizi etkiledi. Umarız benzer projeler ile Kıbrıs Kültürü çok daha güzel gösterilebilir.

eğer yağmur yoksa, bu keyfi yaşamaya devam edebilir. Ama dışarıda üşümekten kokuyorsanız, ahşap bölüm tüm ihtişamı ile sizi bekliyor. Zevkle döşenmiş derken, mekanın kapalı kısmını da dikkate almıştık. İnsana farklı bir dinginlik hissi veren ahşap, mekanın tamamında göze çarpıyor. Az beton çok keyif.. Yemek öncesi Eran ve Reşat

ile kısa bir sohbet yapıyoruz. Mekanın adının sonundaki meyhanenin aslında şu anda tarzlarını tam olarak yansıtmadıklarını söylüyor ikisi de. Haklı olduklarına gecenin ilerleyen saatlerinde bizzat tanık oluyoruz. Klasik Kıbrıs Meyhanelerinde gördüğümüz her şeyi, burada da görüyoruz. Hatta fazlasıyla. Belki de burayı farklı kılan bu olsa gerek.

Masamızda, humus ta var, gabbar turşusu da, cacık ta var, pancar da. Kıbrıs meyhanelerinin olmazsa olmazı, ıslak badem, hellim, adını yazmayım siz anlayın artık, ekşili tahin de. Ciğer, Samarella, magarına bulli (başka yerde bu kadar güzelini yememiştik) ve herde masamızda baş köşede olan mevsim yeşillikleri yine aynı yerinde. Sadece birkaç yerde rast-

ladığımız detaylar ise dikkat çekici. Mesela Kıbrıslıların çok sevdiği zeytin kebabı, toprak kapta servis edilen Kıbrıs Köftesi, farklı pişirdiklerini söyledikleri döş (şimdiye kadar bunu nasıl severler dediğim ve ilk kez çok beğendiğimiz) mükemmeldi. Farklı olan sadece bunlar değil tabii. Masanıza servis ettiğiniz kebaplar şişte özel bir aparat üzerinde geliyor. Lezzetleri


mekan

çok güzel ancak sunumununda harika alduğunu söylemeliyim. Aslında gecenin en güzel sunumu başta masamıza geldi. Eskiden Kıbrıs’ta ekmek yapmak için kullanılan hamur tahtasının minyatürü bu kez farklı bir amaca hizmet ediyor. Her bir bölmesine Kıbrıs’ın sembol yiyeceklerinden oluşan bir servis, masanın ortasına yerleştiriliyor. İçindekilerin lezzetinden çok, fikrin güzelliği bizi etkiledi. Umarız benzer projeler ile Kıbrıs Kültürü çok daha güzel gösterilebilir. Yazılması gereken bir başka önemli detay ise, diğer meyhanelerin aksine, serpme meze yerine istediğiniz mezeleri seçebilme özgürlüğünüz olması. Bu politika eminiz birçok kişi için süper bir uygulama. Çünkü, çoğu zaman

40 ZOOM

dokunulmadan masadan kalkan mezelerin sayısı hiç te az olmuyor. Canlı müzik var. Müzisyenler bulundukları yerden kendilerine ayrılan bölümden müzik yapıyor, masalara gitmiyorlar. Unutuyordum az daha neden “meyhane” den fazla kısmını. Mekanın adı “The Meyhane” olsa da farklı yemek mönülerine de sahipler. O yüzden meyhane adını taşısa da, akdeniz mutfağının seçkin yemeklerini de bulmanız mümkün. Gecenin finali tabii “ki Gırbaç. Farklı Kıbrıs tatlılarının yanı sıra İsteyene meyve de ikram ediliyor. Anlattıklarımın yanında İskoçlar’dan daha çok sevdiğimiz Johnnie Walker Black Label’ı da koyarsanız, nezih bir mekan, leziz yemekler, keyifli bir ortam sizi bekliyor. Bizde söylemesi.


Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu

Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan, 16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: info@grandturkishhamam.com


haber

Belarus

VİZESİZ GİDİLEBİLECEK “ 10 POPÜLER ÜLKE ”

Y

urtdışı seyahatlerinin şüphesiz ki en büyük problemlerinden biri de vize alma konusu oluyor. Avrupa Birliği ülkeleri, eğer o ülkelerin vatandaşı değilseniz “Schengen Vizesi” zorunluluğu getiriyor. AB’ye üye olmayan ülkelerde ise ülkenin kendi vizesini alma şartı koşuluyor. Fakat vize alma telaşı olmadan sadece pasaportunuzu yanınıza alarak gidebileceğiniz ülkeler de bulunuyor. Okuyucularının seyahat pusulası Prontotour blog, seyahat severler için vizesiz gidilecek 10 popüler ülkeyi belirledi. İşte, Prontotour rehberlerinin tecrübeleri ve tur satın alımlardaki talebe göre belirlenen, tarihle modernizmi buluşturmuş, hareketli gece hayatına sahip birbirinden güzel 10 ülke;

42 ZOOM

Altı yüzden fazla seyahat içeriğiyle Prontotour blog, vizesiz seyahat edebileceğiniz ülkeleri belirliyor…

Belarus

Belarus veya diğer adıyla Beyaz Rusya, elinizi kolunuzu sallaya salaya vizesiz seyahat edebileceğiniz bir başka Avrupa ülkesi. Belarus gezinizi küçük bir Rusya gezisi olarak düşünebilirsiniz. Ülkenin başkenti olan Minsk, sahip olduğu Sovyet mimarisi, modern şehir yapısı ve alışveriş merkezi olması dolayısıyla Belarus’un en önemli turistik yerlerinden biri. Canlı gece hayatı sayesinde günün ilk ışıklarına kadar hız kesmeden eğlenebileceğiniz başkent Minsk, Slav müzik festivallerinin şehri Vitebsk ve doğayla baş başa kalabileceğiniz Belarus köyleri sizi bekliyor!


Karadağ

2006 yılında bağımsızlığına kavuşan Karadağ’da vizesiz olarak seyahat edilebilecek ülkeler arasında. Doğal güzelliklere ve birçok tarihi esere sahip olan Karadağ, milli parkları ile ön plana çıkan şehirlere sahip. Doğa gezginleri için keyifli bir tatil vadeden noktalardan biri Durmitor Milli Parkı ve Skadar gölü. En ünlü tatil bölgelerinden biri ise güzelliğiyle kendine hayran bırakan Sveti Stefan Adası..

Karadağ Karadağ

Kosova

Avrupa’da vizesiz giriş yapılabilecek ülkeler içerisinde kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz ülkelerden biri Kosova. Geçmişi, kültürü ve sosyal dokusuyla adeta bir Türk şehrini andırıyor. Prizen ve Priştine görülmesi gereken şehirlerin başında geliyor. Tarihi sokakları, Osmanlıdan kalma eserleri ile Balkanlardaki Türk izlerini takip edeceğiniz Kosova gezisinde en güzel yöresel yemekler sizi bekliyor olacak!

Arnavutluk

Vizesiz gidebileceğiniz Avrupa ülkelerinden bir tanesi Arnavutluk. 1.5 saatlik bir uçak yolculuğuyla Tiran, Elbasan ve Butrint gibi Arnavutluk şehirlerini ziyaret etme şansına sahip olabilirsiniz. Özellikle Unesco Dünya Mirası listesinde bulunan Butrint antik kentini görmeniz açısından iyi bir fırsat olacaktır. Seyahatinizi Arnavut ciğeri, elbasan tava ve Arnavut böreği ile tatlandırmayı ihmal etmeyin.

Kosova

Bosna

Bosna Hersek

Osmanlı izlerini hala çok canlı olarak görebileceğiniz Bosna Hersek, en çok vizesiz seyahat yapılan ülkelerin başında geliyor. Tarihi yapısı, maketi andıran evleri, zarif bir kolyeye benzeyen köprüleri ile bir film platosunu andıran Bosna Hersek’te yapacağınız seyahatten en güzel hikayeler ve dostluklarla ayrılmanız mümkün. Sıcakkanlı halkı, zengin mutfak çeşitleri ve meşhur tatlarıyla yanı başınızdaki Bosna Hersek, dostlarını karşılamaya her an hazır!

www.cypruszoom.com

43


haber

Ukrayna

Ukrayna

Kiev, Donesk ve Odessa gibi önemli şehirlere sahip olan Ukrayna, Doğu Avrupa’nın en çok turist çeken ülkelerinden biri. Adı festival ve fuarlarla sık sık anılan şehir aynı zamanda önemli bir ticaret kapısı. Gece hayatıyla da gündemde olan Ukrayna’nın Odessa kıyıları, plajları ile gözde tatil mekânlarından bir tanesi. Seyahat pusulanız http://blog.prontotour.com/, gezilecek yerler listesine eklenecek ülkeler hakkında seyahat severleri bilgilendirmeye devam ediyor.

Makedonya

Moldova

Moldova

Renkli gece eğlenceleriyle ün salmış olan Moldova vize uygulaması olmadan gidilebilecek bir başka ülke. Moldova, vize uygulamasının olduğu yıllarda da hatırı sayılır şekilde turist çeken bir coğrafya. Başkent Kişinev ise en önemli turistik noktalarından biri.

44 ZOOM


Rusya

Rusya

Vize uygulaması olmadan gidilebilecek en gözde ülke şüphesiz rusya. Köklü tarihi, Moskova ve St Petersburg gibi önemli şehirleri, birbirinden güzel anıtları, binaları ve tarihi meydanlarıyla en çok turist çeken ülkelerden biri. Unesco dünya mirası listesinde 25’e yakın noktası bulunan Rusya’yı vizesiz olarak ziyaret etmek kaçırılmayacak bir fırsat.

Makedonya

haber

Makedonya Vizesiz olarak seyahat yapılabilecek en yakın ve en ekonomik ülkelerden bir tanesi Makedonya. Üsküp ve Ohrid en önemli şehirlerinin başında geliyor. Üsküp’te büyük İskender heykeli, Rahibe Teressa Evi, hanlar ve bit pazarları görülmesi gereken yerlerden. Ohrid bölgesinde ise Ohrid Gölü ve Kalesi ziyaretçiler hoş vakit geçirebilirler.

Sırbistan

Sırbistan

Sırbistan balkanların en güzel ülkelerinden bir tanesi. Başkent Belgrad ise Balkanların en modern kentlerinden. İçerisinden Tuna Nehri geçen Belgrad tarihi güzellikleri ve modern şehir yapısıyla vizesiz olarak seyahat etmenin keyfini doyasıya çıkaracağınız bir şehir. Belgrad kalesi, Nicola Tesla Müzesi, Knez Mihailova Caddesi, Stari Grad’ı görebilir,Tuna Nehri tekne turuna katılabilirsiniz.

www.cypruszoom.com

45


kitap

EN ÇOK SATANLAR.. LÜSET KOHEN FINS ENGİNAR MEVSİMİ

J. G. SANDOM TANRI MAKİNESİ Benjamin Franklin’in şifreli günlüğü. Gizli bir harita. Efsanevi bir İncil. Eski çağlardan bugüne uzanan ve Hıristiyanlığı temelinden yok edecek kadar güçlü bir muammanın ilk parçaları. Joseph Koster on beş yıl önce kilisenin en gizli sırlarından birini açığa çıkarmıştır… ve ölümden son anda kurtulmuştur. Fakat, bazı hazineler direnilemeyecek kadar çekicidir. Koster bu yeni bulmacanın parçalarını bir araya getirdikçe bir hazineden çok daha hayret verici ve kesinlikle çok daha ölümcül bir şey keşfedecektir. Şifre çözmeye meraklı Koster, güzel mühendis Savita Sajan’la birlikte, varlığını saklamak için her şeyi yapmayı ve herkesi öldürmeyi göze alanların eline geçmeden önce Franklin’in günlüğünün şifrelerini çözmek için amansız bir yarışa girecektir. Ancak gizli tarikatların, kadim entrikaların ve mason bilmecelerinin olduğu bir dünyada, ödülün yerini bulmak işin bir yanıysa hayatta kalabilmek de diğer yanıdır. Çünkü Koster ve Sajan’ın öğrenmek üzere oldukları gibi, cennetin kapısını açacak anahtar aynı zamanda cehennemin kapılarını da ardına kadar açacaktır. (Tanıtım Bülteninden)

Enginar Mevsimi her ne kadar ilkbaharı çağrıştırsa da içinde bambaşka anlamlar taşır. Çoğu zaman sersemletir ama asla seçeneksiz bırakmaz. Bu dönem aynı zamanda savrukluğun ve muğlak aşkların özgeçmişidir. ‘Bazen yaşamın bahşettiği sonsuz olasılıkların içinde kaybolmayı seçerim. Bazen de hayatın anlamını geçen zamana yükler, zaman geçtikçe hayatı anlamsız bulurum. Aklıma gelen şey başıma geldiğinde de şaşırırım. Gerçi yaşamayı bir seçenek olarak değil de eşsiz bir hak olarak algıladığım zamanlar da oldu. Yenildiğim ve güç bulduğum şey ise hep aynı kaldı; yüzleşme anında hissettiğim özgürlük duygusu.’ Babası Türk, annesi İngiliz olan Necibe Simpson başarılı, tuttuğunu koparan bir köşe yazarıdır. 2010 yılının yaz aylarını Bodrum’da geçirirken dönemin Türkiye’sinin en popüler iş adamlarından Ziya Kurt ile tanışır ve onunla evlenerek İstanbul’a yerleşir. Kurt ailesinin tüm mal varlığına bankalar tarafından el koyulmasının ardından da 2013’te Ziya ile birlikte Yunanistan’a kaçmak zorunda kalır. Kısa bir bocalama dönemi ona ‘hayatın getirdiği yeni döngülere uyum sağlaması gerektiğini’ öğretmiştir. Oysa 2014’te Venedik’e yapacağı bir iş gezisinin hayatını çok farklı bir döngüye sürükleyeceğinden henüz habersizdir. (Tanıtım Bülteninden)

SOPHIE VAN DER STAP DOKUZ PERUKLU KIZ Peruklarım, bir tutam saçtan çok daha fazlasını ifade ediyor. Her birinin benim üzerimde bir etkisi oluyor. Görünüşümün değişmesinden daha derin bir şey bu, benlik algımı etkiliyorlar. Farklı görünmek farklı davranmama ve karşılığında farklı tepkiler almama neden oluyor. Sophie az rastlanan ve çabuk ilerleyen bir kansere yakalandığında yirmi bir yaşındadır. İyileşmek için tek şansı ise bir yıl boyunca kemoterapi ve radyoterapi görmektir. Olanlarla başa çıkabilmek için tüm korkuları, ızdırapları ve yaşadığı tüm keyifli anlar ile ailesi ve arkadaşları hakkında yazabileceği bir günlük tutmaya karar verir. Kanseri yenmesinde kendisine yardımcı olan bir diğer şey ise ilk başta onu ürküten ve tiksindiren ama kısa süre içinde hayatının vazgeçilmezi haline gelen peruklarıdır. Saçları döküldüğünde hayat elinden dişiliğini ve yaşam sevincini alır ama perukları ona her ikisini de fazlasıyla geri verir. Her bir peruğun ayrı bir kişiliği ve ayrı bir adı vardır. Sophie o gün nasıl hissettiğine ya da nasıl hissetmek istediğine göre takacağı peruğu seçer ve o kişiye dönüşür: Güvensiz Sophie: Stella. Zevkine düşkün Sophie: Oema. Dikkafalı Sophie: Sue. Düşünceli Sophie: Blondie. Eğlenceyi seven Sophie: Platina. Romantik Sophie: Daisy. (Tanıtım Bülteninden)

46 ZOOM


www.denizplaza.com 0392 228 8320 /Kitap Dahili :17 info@denizplaza.com

Aret Vartanyan Gitme Zamanı

Keri Smith Bırak Dağınık Kalsın Paralama Defteri’nin yaratıcısı Keri Smith bu sefer de dengenizi kaybetmenizi, bile bile hata yapmanın keyfine varmanızı istiyor! Hayatın boyunca dağınıklıktan kaçınman söylendi; her şeyi kontrol altında tutman, çizgilerin içini boyaman, mükemmeli araman ve her ne olursa olsun leke bırakacak şeylerden uzak durman. Bu kitap sana öğrendiklerinin tam tersini yapmanı tavsiye ediyor. Kişisel şamata odanda olduğunu farz et; kendini bırakabileceğin, pislik yapabileceğin, içini dökebileceğin, “gerçek dünya”da yapmana izin verilmeyen her şeyi yapabileceğin bir alanda. Şimdi, dağıtma zamanı! Unutmaman gereken kurallar: 1. Güzel bir şey yapmaya çalışma. 2. Çok fazla düşünme. (“Yanlış” diye bir şey yoktur.) 3. Her koşulda dağıtmaya devam et. (Tanıtım Bülteninden)

Fügen Yıldırım Yogi Kazım Dev bir çınar o… 1920 doğumlu... Yogi Kazım Yıl 1961… Yer İzmir... O sabah doktorlar “Bir daha yürüyemeyeceksin” dediler… Ama o yürüdü. Yürümekle de kalmadı, 90’lık bir delikanlı olarak bugün karşımızda. Üstelik 30 yaşında bir insanın yapabildiği her şeyi, hatta fazlasını yapabilen biri olarak dimdik ayakta duruyor. Geçirdiği kaza hayatının en güçlü, en zirvede olduğu dönemde vurmuştu onu. Bütün dünyada hayranları vardı ama doktorlara göre bir daha yürüyemeyecekti, yoga yapamayacaktı... Yılmadı, inancını kaybetmedi, sabretti ve kendi bedeninin sınırlarına doğru bir içsel şifa yolculuğuna çıktı. Yolculuğun sonunda tekrar yürümeye başladı. Yürümekle, yoga yapmakla kalmadı, yürüyemeyenlere de şifa oldu. Vücuda bakım yapan, gençliğin, sağlığın, gücün simgesi YOKA tekniğini geliştirdi. Bu 90’lık delikanlı insanın zamanı nasıl yavaşlatabildiğinin, hastalıklarını nasıl iyileştirebildiğinin, 90’lı yaşlarda bile nasıl genç kalınabildiğinin canlı örneği. Bugüne kadar kralları, devlet adamlarını, ünlüleri, genç-yaşlı, zengin-yoksul sayısız insanı ayağa kaldıran, Anadolu’yu karış karış gezip şifa dağıtan Yogi Kazım’ın inanılmaz, insana umut veren hikâyesini bulacaksınız bu kitapta. (Tanıtım Bülteninden)

“Gök ile yer arasında köprü kuran asa misali, Bâtın ile Zâhir arasında gidip geliyor insan” “Hazır mısın?” “Hiçbir zaman hiçbir şeye hazır olmadım.” “Korkuyor musun?” “Korkmadığım anım da olmadı.” “Neden buradasın?” “Nerede olduğumu hiç bilmedim. Belki de olabileceğim başka bir yer yoktu.” “Başlayalım mı?” “Her başlangıç bir son… Yeni bir sona başlayalım.” Bir yanda Zâhir, bir yanda Bâtın… Bir yanda görünen dünya, bir yanda insanın ötesi, evrenin varoluşu… Bir yanda bireyin günlük yaşam akışı içinde kendini, çevresindeki karakterleri ve bulunduğu yaşamı sorgulayan bir hikâye; diğer yanda felsefik ve ruhani sırları irdeleyen, kadim bilgileri ve bilgeleri bugüne taşıyan gizemli, mistik bir yolculuk… Bir yanda ağacın altında uyuyan Yedi, denizden çıkan çift başlı düalite, zaman ustası saatçi, bilge simyacı, Schrödinger’in kedisi, mahkeme salonuna doluşmuş düşünürler ve daha nice ezoterik kahraman... Diğer yanda aşk, tutku, aldatma, entrika ve yaşam kavgası… (Tanıtım Bülteninden)

www.cypruszoom.com

47


6

tarih

“ RAUFERSENAL

48 ZOOM

TOPRAĞIN HAFIZASI

Girne’nin batısında yaklaşık 1 saatlik mesafede yer alan ve uzunca bir orman yolunun sonuna yaklaşırken önce denizin o masmavi parlak görüntüsü size merhaba der ve ardından köyün minaresi görülür ilk önce. Çam kokulu ormanların nemle karışık o güzel kokusunu en son Beşparmak büyük yangınından önce Girne’de solumuştuk. Doğanın adeta sakladığı bir yer gibiydi. Ve insanların saklandığı kendilerini daha güvende hissettikleri, ya da hissedebilecekleri bir yer gibiydi. Acaba öyle miydi? Sanki de çok büyük felaketler yaşamıştı yaşadığı güzel günler kadar buradaki insanlar. Çok korkunç şeyler de olmuş çok güzel yaşamlar da bu topraklarda. Bin yıllar öncesinden bu günlere kadar iz bırakmış yaşanmışlıkların bize hissettirdiği garip bir duygu. Çok yer dolaştım Kıbrıs’ta ama beni bu kadar ürküten bir yerle karşılaştığımı hiç hatırlamıyorum. Yakın tarihte ve bin yıllar öncesinde bu topraklarda yaşanan acı olayları öğrenmek insanı ister istemez etkiliyor.

“..... Babam çobandı, tıpkı benim şimdi olduğum gibi. Hayvanları otlatmak, doğada dolaşmak ve onun nimetlerinden yararlanmak kadar insana mutluluk veren bir şey olamaz. Zeytin, alıç, ayrelli (kuşkonmaz), mantar, kekik, adaçayı, gömeç, mangallo, gafgarıt gibi doğanın size sunduğu ikramla evinize eliniz hep dolu gidersiniz. O zamanlar okul falan derdi yoktu. Babanız çobansa siz de çoban olurdunuz. Hayata küçük yaşlarda atılmanın fayda-

larını hep gördüm. Zordu ama; hayatın kendisi zaten zordur. Zengin falan olmadım ama, birçok zenginden daha mutluyum. 8 yaşlarındaydım yani 50 yıl önce... Gün doğmadan babamla koyunları önümüze katarak kilometrelerce yürürdük, dağ bayır demeden. Buraları avucumun içi gibi bilirim. Gözümü bağlasalar basacağım yeri de gideceğim evi de bulurum. Canımı sıkan olursa ya da birşeyler ters giderse babama söylerdim. “yıldızları say da tamamdır” derdi bana. Sabırlı bir insandan farklı bir cevap beklenemezdi. Bazen mandrada kalırdık. Yazda damlarda yatırdık. Aşağıda koyunlar, yukarıda biz. Yıldızları sayaken uyumak güzeldir. Ertesi gece kaldığım yerden devam ederdim. Sabahleyin keklik sesiyle uyanırdık, ardından kargalar ve güvercinler sıraya girerdi, sonunda da serçeler. Yılanın ağaç dalında sabırla bekleyip serçeyi nasıl kaptığını da, şahinin daire çizerek anlık dalışla fareyi nasıl yakaladığını da çok gördüm buralarda ve hala görmeye devam ediyorum. Zeytinlerin nasıl aşılandığından tutun

AKLIMA ÖNCE ST. BARNABAS'IN YAKLAŞIK 2000 YIL ÖNCE ÖLDÜREN VE KIBRIS'TA O ZAMANLAR EN BÜYÜK NÜFUSU İHTİVA EDEN YAHUDİLERE AİT OLABİLİR MİYDİ? BİR KAYNAKTA OKUMUŞTUM UZUN YILLAR ÖNCE. YAKLAŞIK 270 BİN YAHUDİ’NİN TAMAMI ROMALILAR TARAFINDAN KATLEDİLMİŞTİ. KIBRIS'TA TEK BİR YAHUDİ BIRAKILMAMIŞTI.


Mağarada en az 200 tane kafatası vardı, bir de mermer tekne. Ne vücut kemikleri ne da başka bir şey. Kafataslarının üzerinde iki delik dikkat çekiyordu. Bir tanesi darbeyi yandan aldığı için iki derin çizik hala gözlerimin önünde. Hala daha anlatırken ürperirim. İnsanları çift uçlu çivili baltayla öldürdüler sanki. Aklıma önce St. Barnabas’ın yaklaşık 2000 yıl önce öldüren ve Kıbrıs’ta o zamanlar en büyük nüfusu ihtiva eden Yahudilere ait olabilir miydi?

da; tülümbeden çalı süpürgesi yapmaya kadar her şeyi öğrendim. Sapları sandal ağacından yapardık. Kerpiç yoğurmayı ve kesmeyi de… Annem beni o karşıda gördüğün vadide doğurmuş zaten. Galiba da o yüzden severim buraları. İnan hiçbir zaman şeher (şehir) hayatı çekmedi beni. Kısmette ne varsa onunla yetinmeyi sevdik biz. Neyse geleyim 50 sene öncesine esas konuya... Bir gece babamla amcam birşeyler mırıldanırlardı gizlin gizlin. Kulak kabarttım mağaradan falan söz ederlerdi. Bizim buralarda mağara çok. Ama bu konuştukları başka birşeydi. Sabahleyin babam bana seslenmeden amcamla yola çıktılar. Benda çaktırmadan aceleynan kalkıp onları takip ettim. Gittiğimiz yol bildiğimiz yoldu ama yağan şiddetli yağmurdan yol da değişti tepeler da sanki. Çalıların arkasına saklandım. Yağmurdan açılan bir delikten içeri girdiler. Sonra çıkış o çıkış eve doğru koşmaya başladılar. Anormal

bir durum vardı. Korktum. Ben de eve döndüm. Çocuk aklı ya, onlara “neçin beni da götürmediniz da yalnız gittiniz ovaya” diye sordum. Babam “çocuklara göre değildi da ondan” dedi ve devam etti. “Çok kötü şeyler olmuş buralarda çok zaman önce da haberimiz yoktu. O mağara ağzına kadar kafatası dolu. Bu yüzden korkmanı istemedik.” dedi. Ben de korktum bu söylenenler karşısında ama merak başka bir şey. Bir fırsatını bulup sıvıştım. Gördüğüm manzara hala daha hafızamda. Keşke da gitmeseydim. En az 200 tane kafatası vardı mağarada bir de mermer tekne. Ne vücut kemikleri ne da başka bir şey. Kafataslarının üzerinde iki delik dikkat çekiyordu. Bir tanesi darbeyi yandan aldığı için iki derin çizik hala gözlerimin önünde. Hala daha anlatırken ürperirim. İnsanları çift uçlu çivili baltayla öldürdüler sanki. Bugün arasam nerde olduğunu bilmem. Zamanla zaten yeniden kapanıp kayboldu. Bu korku dolu manzara karşısında hep düşündüm neler

oldu diye. Ama çok kötü şeyler olduğu belliydi. Toplu bir katliam yapılmıştı. Bana göre Kralın emri ile olmuştu herşey...” Bu köylünün anlattıkları karşısında kendimce yorumlar yapmaya çalıştım. Tarihin derinliklerinde kaybolan ve belki de bu toprakların geçmişine ışık tutacak çok önemli bir ipin ucu mu kaçırılmıştı? Kimler ne zaman ve neden yapmıştı bu toplu katliamı. Kimlere aitti bu çift delikli kafatasları? Yoksa dini bir törende kurban edilen insanlar mıydı? Aklıma önce St. Barnabas’ın yaklaşık 2000 yıl önce öldüren ve Kıbrıs’ta o zamanlar en büyük nüfusu ihtiva eden Yahudilere ait olabilir miydi? Bir kaynakta okumuştum uzun yıllar önce. Yaklaşık 270 bin Yahudi’nin tamamı Romalılar tarafından katledilmişti. Kıbrıs’ta tek bir Yahudi bırakılmamıştı. Hangi döneme ait olduğu bilimsel anlamda saptanması mümkün olsa daha kolay yorumlanabilir elbette orada yaşananlar.

Ama köylü 50 yıl önce yaşadığı bu korku dolu mekanın nerede olduğunu hatırlamıyor. Ya da hatırlamak istemiyor. Bir zamanlar Girne Kalesi’nde sergilenen zengin buluntuların tamamı Roma dönemine aitti. Buluntuların altın ağırlıklı olması sebebiyle Kral Mezarları olarak adlandırılan bu kurtarma kazısının kazı başkanlığını Arkeolog Tuncer Bağışkan yapmıştı. Bu kazıyla ilgili ayrıntılı yazıları okuyucuları ile paylaşan Sn. Bağışkan buluntuların ele geçirilmesinden kaledeki sergi salonunda sunuma hazırlanmasına kadar çok büyük emekler verdi. Geçen zaman içerisinde bu eserlerin önemli bir kısmı depolara kaldırılmıştır. Bu köyün bir diğer özelliği Arkaik Dönem buluntularıyla ünlü olasıydı. Bir tapınakta ele geçirilen binlerce pişmiş toprak heykel bu güne kadar adamızda toplu halde ele geçirilen tek buluntu gurubudur. İnsan boyutlarından küçük figürinlere kadar yaklaşık 2000 parça eşsiz eser arasında

www.cypruszoom.com

49


bozulmuş şekilde günümüze kadar toprağın altında kalması o dönemde yaşanan çok büyük bir sel felaketiyle balçık altında kalmış olmaları gerekçe olarak gösterilmektedir. Köyün coğrafi yapısına baktığımız zaman Trodos dağlarından uzanan ve köye batıdan biren geniş bir vadi ve bu vadinin sona erdiği noktada yer alan tapınağın böylesi olağanüstü bir doğa felaketi ile karşı karşıya kalması kaçınılmazdı. Aradan binlerce yıl geçmesine rağmen gerite kalan izler bizlere geçmişte yaşananlara dair önemli ip uçları verebilmektedir. Bu izler ve bize anlattıklarını veya anlatmaya çalıştıklarını ileriki yazılarımda paylaşacağım. Hiç birisini atlamadan. Köylü, yerini unuttuğu kafatası mağarısının bulunduğu bölgeyi hatırlıyordu ve o bölgeye gittik büyük bir heyecanla. Burada her taş insan elinden

50 ZOOM

gemiş gibiydi adeta. Özellikle 3 tane büyük ama parçalanmış değirmen taşı ilk göze batan ve buranın geçmişine dair bize önemli ip ucu veren eserlerdi. Üçü de birbirinden farklıydı. Zeytin yağı, şarap ve susam yağı değirmenleri gibiydi sanki. Bu yerin, bölgenin üretim merkezlerinden birisi olduğunu ve yüzlerce insanın çalıştığını anlatan izleri taşıması akla çok yakın gelen bir olasılık. Köyden oldukça uzakta ve tabiri caizse in-cin top oynar dedikleri cinsten bir noktada yer alan, bir zamanlar insanlarla cıvıl cıvıl olan bugün ise ıssız ve sessiz bölge. İnsanlar buraları terk edeli binlerce yıl olsa da geride kalan taş parçaları ile Kafatası mağarası arasında bir bağlantı olabilir miydi? Bu kafatasları, yaklaşık 2 bin yıl önce, yani Roma döneminde bu topraklarda üretimi elinde bulunduran ve belli bir güce sahip Yahudi tüccar ve çalışanlarına ait olabilir miydi? Neden olmasın. Büyük bir kıyım ve yıkımın yaşandığı o dönemden sonra bir daha kimse uğramamış sanki oralara. Eğildim ve bir avuç toprak aldım hafızasında neler sakladığını merak edercesine. Toprağın dili olsa da konuşsa... Konuştuğu zaman bize güzel anılardan bahsetmeyeceği kesindir. Konuşmadığı daha iyi!

Bir gece babamla amcam birşeyler mırıldanırlardı gizlin gizlin. Kulak kabarttım mağaradan falan söz ederlerdi. Bizim buralarda mağara çok. Ama bu konuştukları başka birşeydi. Sabahleyin babam bana seslenmeden amcamla yola çıktılar. Benda çaktırmadan aceleynan kalkıp onları takip ettim. Gittiğimiz yol bildiğimiz yoldu ama yağan şiddetli yağmurdan yol da değişti tepeler da sanki. Çalıların arkasına saklandım. Yağmurdan açılan bir delikten içeri girdiler. Sonra çıkış o çıkış eve doğru koşmaya başladılar. Anormal bir durum vardı.



haber

“ SIRADAKİ

FESTİVAL SİZE GELSİN!

Phuket

Uluslararası Beyaz Trüf Fuarı İtalya’nın Alba kasabasında, 11 Ekim-15 Kasım tarihleri arasında Uluslararası Beyaz Trüf Fuarı var. Trüf, bir yeraltı mantarı ve çok pahalı. Kokusu eşsiz. Bu benzersiz mantar için yapılan etkinlikte, trüfle hazırlanmış iştah açıcı İtalyan yemeklerinden tadabilir ya da trüf toplama turlarına katılabilirsiniz. Trüfle en iyi hangi şarabın gittiğine, yine deneyerek, kendiniz karar vereceksiniz.

52 ZOOM


Albuquerque Uluslararası Balon Festivali ABD’nin New Mexico eyaleti, her yıl ekim ayında balon festivalinin coşkusunu yaşamak isteyenlerin akınına uğruyor. Albuquerque Uluslararası Balon Festivali, bu yıl 3-11 Ekim tarihleri arasında. Festivalde, birbirinden renkli 750’yi aşkın balon,

sabahın ilk ışıklarıyla birlikte gökyüzünde süzülmeye başlıyor. Fotoğraf meraklıları için eşsiz bir plato imkanı sunan festivalde, havai fişek gösterileri de göz kamaştırıcı. Balonların gökyüzüyle dansını merak ediyorsanız, bu festival kaçmaz.

EKİM AYI, FESTİVAL AYI. EKİM BOYUNCA, DÜNYANIN DÖRT BİR KÖŞESİNDE BİRBİRİNDEN İLGİNÇ ETKİNLİKLER VAR. HEPSİ DE ZİYARETÇİLERİNE TEK BİR ŞEY VAAT EDİYOR; EĞLENCE. TABİİ EĞLENMENİN TEK BİR YOLU YOK. YEMEK YİYEREK DE EĞLENEBİLİRSİNİZ, MÜZİK FESTİVALİNDE COŞARAK DA. YA DA BELKİ SİZİN İÇİN EĞLENCENİN ADI “CADILAR BAYRAMI”DIR. ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE DÜNYANIN HERHANGİ BİR YERİNE KÜÇÜK BİR KAÇAMAK YAPMAYI DÜŞÜNÜYORSANIZ, ONLİNE SEYAHAT ASİSTANIBAVUL.COM’UN ŞU ÖNERİLERİNE MUTLAKA KULAK KABARTIN. www.cypruszoom.com

53


haber

Navratri Festivali

Cadılar Bayramı 54 ZOOM

Hindistan, Navratri festivaliyle bir diğer alternatif. Vadodara şehrinin ev sahipliği yaptığı bu festival, “iyinin kötü üzerindeki zaferinin tanrıçası” Durga’ya adanmış. 13-21 Ekim tarihleri arasında, dokuz gün boyunca ibadet ve dansla geçen festival, oldukça renkli görüntülere sahne oluyor. Festival boyunca her köşe başında kötülüğü simgeleyen dev kuklalar yakılıyor.

New York’ta, her yıl 31 Ekim’de kutlanan Cadılar Bayramı için bir geçit töreni düzenleniyor. Şehrin merkezi, korku filmi karakterlerinden esinlenen kostümler giyen dansçılar, istediği kılığa bürünen vatandaşlar, dev kuklalar ve ilginç müziklerle bambaşka bir çehreye bürünüyor. Hem büyükleri hem küçükleri çok eğlendiren bu kutlamanın sonunda, çocuklar her zamanki gibi şekerleri kapıyor.


haber

Amsterdam Dance Event Amsterdam, 14-18 Ekim tarihleri arasında, dünyanın en büyük clubbing festivali olarak bilinen bir etkinliğe ev sahipliği yapıyor. “Amsterdam Dance Event”, beş gün boyunca, çoğu tanınmış 2 binin üzerindeki

DJ ile yüzlerce etkinlik yapıyor. İnteraktif talk şovlardan canlı performanslara pek çok şeyi içinde barındıran festivale, her yıl 350 bini aşkın müziksever akın ediyor.

Vejetaryen Festivali Tayland’ın dünyaca ünlü turizm adası Phuket’te, 1523 Ekim tarihleri arasında çok ilginç bir festival var. Adı “Vejetaryen Festivali” ancak bu festivalde vejetaryen mutfağının en güzel tadlarıyla tanışmayı beklemeyin. Festival boyunca et ve et ürünleri ile alkolden uzak duran Taylandlılar, bu sayede daha sağlıklı yaşayacaklarına ve Buda’nın onlara iyi şans vereceğine inanıyor. Ancak bazı gruplar ağızlarına kılıç, bıçak ve şiş gibi aletleri sokarak, kötü ruhların etkisinden arındıklarını düşünüyor ve haliyle festival bir hayli kanlı geçiyor.

www.cypruszoom.com

55


röportaj

Hayalden gerçeğe. Genç işadamı ZOOM’un sorularını yanıtladı;

KORAL BOZKURT

K

olay değil!.. Ekonominin Lefkoşa merkezli döndüğü bir ülkede, Mağusa’da ‘Northernland’ gibi dev bir marka yarattı. 12 yılda 1000 konut yaptı!.. Hepsini sorunsuz, eksiksiz teslim etti. Sadece satarken değil, satış sonrası da her sorunda ailelerin yanında oldu. Yani sadece binaları değil gelecek için güveni de inşaa etti. Mağusa’daki “aile merkezli işletmelerin” aksine, sıfırdan ciddi bir holding yarattı. Kıbrıs odaklı çalıştı... Çok sayıda aileyi gerçek anlamda Mağusalı yaptı. Terzi bir babanın oğlu olarak girdiği iş yaşamında, şimdi bir holdingi yönetiyor. Çok iyi bir mimar. Çok sayıda inşaat dışında yatırımı da var. Yarattığı istihdam, devlete aktardığı vergi oranı da dikkat çekici. Zira, işsizliğin ciddi bir sorun olduğu ülkemizde, başarıyı arayan her genç için Mağusa’da Northernland markası örnek bir işletme oldu. Mağusa Türk Gücü ve Galatasaray fanatiği. Kızlarına aşık, futbol ve arabalar en önemli hobileri... Yardımseverliğini de unutmamak gerekiyor. “Kazandığımı paylaşmayı ailemden öğrendim” ifadesi bir çok şeyin özeti. Çoğu iş adamının aksine, kimsenin gözüne sokmadan sosyal sorumluluğunu da yerine getiren birisi...12 yılda, bin konutu tamamlamak, eksiksiz teslim etmek, tapu sorunu yaşatmamak kolay değil. Aynı zamanda gözü kara... Yapılmayanları yapma peşinde. Nitekim, son girişimi Mağusa’nın en kapsamlı toplu konut sitesini; Saklıkent Sitesi ile çocukların yeşille içi içe ve sosyal imkanları ile güvenli ortamda büyümesini sağlıyor. Kaliteden ödün vermiyor. Yeni projeleri için de kolları sıvadı. Bu ay portre konumuz, Mağusa aşığı özel bir isim. Zaten yukarıda yazılanlardan ismini anladınız; Koral Bozkurt...

56 ZOOM

FERİHA NURLUÖZ

Sizi tanıyabilir miyiz? 1999 DAÜ Mimarlık Fakültesinden mezun oldum. Askerlik sonrasında 2003 yılında Northernland’ı kurdum. Hasta bir Galatasaray taraftarıyım. 2003’den bugüne is hayatındayım.. İşe nasıl başladınız? Ben mezun olduktan sonra özel bir şirkette çalışmaya başladım, İngiltere’ye gittim. Baktım ki bana göre değil. O dönem

Annan Planı dönemiydi, piyasa hareketliydi, şanslar vardı. Mesleğimin de verdiği bilgi ile kendi şirketimi kurmaya karar verdim. İlk yatırımınız neydi? Kumyalı Bölgesi’nde 23 villalık bir projeydi. İstediğim gibi olmasa da iyiydi. Hemen arkasından Bahçeler Sitesi, 55 konutluk bir projeye başladık. Satışları çok hızlı oldu beklediğim sonuçları aldım. Sonrasında projelerimiz


her kesime hitap edecek şekilde kalite ön planda olmak kaydıyla devam etti. Bir Mağusa aşığı olarak, İnşaat sektöründeki tüm yatırımlarım Mağusa Bölgesi’ndedir. 2003 yılından bugüne 1000’in üzerinde konut yaptık. Sorunsuz tapu teslimi ve satış sonrası hizmeti ile devam ediyoruz. Bunun yanında yan kuruluşlarımız da kuruldu. Turizm sektöründe Cyprus Ways 100 araçlık filosu ile

hizmet veriyor, Evolve Park 150 odalı öğrenci yurdu, Soul food gıda sektöründe. Toplamda 400’ün üzerinde istihdamımız var. Yan kuruluşlarınız hep farklı alanlarda sebebi nedir? Yumurtaların hepsini aynı sepete koymamak lazım. Krizden birinci etkilenen her zaman inşaat sektörü olur. Bu doğrultuda farklı alanlara yatırım yapmak daha mantıklı olur diye düşün-

dük. İstediğimiz noktaya gelince daha güçlü bir yapıda olacağız. Turizm ülkesi olduğumuzdan bu gibi yatırımların doğru olduğunu düşünüyorum. Gıda sektörü vazgeçilmezlerden. İnşaat sektörü bizim esas dalımız, fakat ekonomik olarak düşündüğüm zaman bir sektöre bağlı kalmamak lazım. Sürekli kendini geliştiren, yenileyen, büyüyen bir yapıda olmak şart. Günün gelişen ve değişen şartlarına

“Ben bir Mağusa sevdalısıyım, arkadaşlarımla iş yapmayı severim. İlk başta Arkadaşlarım sonra Mağusa esnafı daha sonra Mağusa dışındaki şirketler ve en son yurt dışından çalışmayı tercih ederim.”

www.cypruszoom.com

57


röportaj Muhabirimiz Feriha Nurluöz, Northerlans direktörü Koral Bozkurt ile röportajı, Mağusa’nın en konforlu öğrenci yurdu olarak gösterilen, şirketin başarılı projelerinden Evolve Park öğrenci yurdunun kaferteryasında gerçekleştirdi.

ayak uydurmak lazım. Birbirini destekleyen, besleyen bir yapı olması tabi ki önemli İnşaat sektörüne baktığım zaman Mağusa Bölgesi’nde 3 yıldır birinci şirketiz. Bu yıl vergi sıralamasında Ada genelinde üst sıralardaydık. Hedefiniz neler? Ben çok dağınık bir yapı olmasını istemiyorum. Hedeflerimi gerçekleştirdim. Mevcut yapıyı güçlendirmek en büyük hedefim. Birde ülkemize otel yapmak istiyorum. Otel projemiz var fakat uygun yeri bulamadık. Sektörde güven sağladığınızı düşünüyor musunuz? Bu güne kadar öncelikli hedefimiz; zamanında, sorunsuz teslim, aynı zamanda konut teslimi ile tapu teslimini yapabilmek. 12

yılda tapusunu teslim edemediğim kimse olmadı. Emlak sektöründeki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Dövizden dolayı yerli piyasa olarak olumlu değil. Belli bir zaman geçmesi gerekiyor ki insanlar dövizin yükselişini kabullenebilsin. Yabancı emlak şirketleri buradan bir partner belirleyerek ülkemizde hizmet vermeye başladı bu sizi etkiler mi? Onlar emlak şirketlerinin büyümek için reklam şişirmesi ile Adamıza açılan şubeleri. Bizi etkileyen bir durum yok. Sektörün en hareketli bölgesi neresi? Girne Bölgesi’nde hareketlilik daha fazla diye biliyorum. Sizin tarzınız farklı örneğin Alasya Park Apartman sitesi, Saklıkent villa ve apartmanlardan oluşan yemyeşil bir site. Diğer bölgelerden çok beğeni kazanan siteler. Sadece Mağusa Bölgesi’nde var. Diğer bölgelerden talep var mı? Evet çok fazla var. Özellikle Lefkoşa Bölgesi’nden. Mağusa Bölgesi’nde arazi imkanı ve arsa fiyatların düşük olması avantaj. Konut fiyatları ona göre belirleniyor ve diğer bölgelerden daha uygun. Daha karlı değil mi? Sizin için ne değişecek? Bir şey değişmeyecek. Lefkoşa iyi bir potansiyel; fakat istediğim gibi uygun bir arazi bula-

58 ZOOM

madık. Bizim için tapu teslimi çok önemli. Uygun bir arazi bulursak neden olmasın. Genelde tercih edilen müstakil evler mi, apartman daireleri mi? Bizde her kesime hitap edecek konut var. İmkanlarımız her kesime göre. Villa ortamında apartmanımız da var, şehir merkezinde apartman sitemiz

de var. Hepsi de aynı oranda ilgi görüyor.. Site konusuna geri dönecek olursak ne diyebilirsiniz? Alasya Park konut sayısı olarak büyük bir site. Şehir merkezinde bir site. Saklı kent Sitesi biraz daha şehrin yoğunluğundan uzak yeşili ve sosyal ortamı ile yüz ölçümü daha büyük bir site.


şekilde sonuçlandı. İki siteye de satış sonrası hizmeti ve bakım onarım hizmetini sağlıyoruz. Dış yatırımcılarla çalışmayı düşünüyor musunuz? Ben prensip olarak düşünmüyorum. Sebebi de ülkemizde daha öncesinde Yahudi yatırımcılar çok fazlaydı ve insanımıza da art niyetli anlaşmalar yaparak çok zararlar verdiler. 12 yılda 1000’in üzerinde konut! Size neler kattı? En önemlisi bu ülkede zorda olsa, Ticaret yapmayı öğrendim. Bilgi birikimimiz çok arttı. Benim hedefim çok para kazanmaktan öte, güven duyulan bir isim yaratmaktı, bunu başardık. Kalite odaklı çalıştığımızı herkes gördü. İş yoğunluğunuzdan sosyal yaşama fırsat bulabiliyor musunuz? İlk 7 yılım, çok yoğun ve sosyal hayatsız geçti diyebilirim. Kurumsal bir yapıya geçişi başardıktan sonra, işleri paylaştırıp, denetleyen ve yöneten pozisyona geçtim. Artık kendime vakit ayırabiliyorum. Kızlarım benim için çok önemli. Boş zamanımın büyük bir kısmını onlarla değerlendiriyorum. Balık tutmayı seviyorum. Arkadaşlarım, sinema, Galatasaray maçları vazgeçilmezim. Arabalara karşı da özel bir ilgim var.

Saklıkent sitesi hayalimdi. Yurtdışında gördüğüm gibi önünde bahçesi, çimlerle örtülü yemyeşil bir site. Sosyal ortamları ile çocukların güven içinde büyüyebilecekleri bisiklet sürebilecekleri, tenis oynayabilecekleri

bir site. İkisininde arazisi çok uygundu, istediğimiz gibi kalite odaklı olarak yaptık. Başarıya ulaştı. Alasya Park için 1 günde 65 daire sattığımızı hatırlıyorum. Saklıkent sitesi de hızlı bir şekilde tamamlandı. Başarılı

Pişmanlıklarınız oldu mu? Pişmanlıklara inanan bir insan değilim. Pişmanlıklar dünde kalır. Bunun adına hayattan ders alma dersek daha doğru olur. İnsanlar yaptığı yanlışlarla doğruyu bulur. Hayattan çok büyük dersler aldım. Yaşadığım hiç bir şeyden pişman olmadım.

Bu yola tek başınıza mı çıktınız? Desteğiniz var mıydı? Ben iş hayatına cesur başladım çünkü kaybedecek bir şeyim yoktu. Ailemin manevi desteğinden başka destek yoktu. Sıfırdan başladım. Şans ve disiplinli, dürüst çalışmam bizi bu noktalara getirdi. Akıllı yatırım dersek; şehir içi mi? Şehir dışı mı? Konjektüre göre değişebilir. Doğru zamanda doğru limanda olmak önemli. Havayı iyi solumak lazım. Kıbrıs konusu sizin için önemli olmalı, ne düşünüyorsunuz? Hiçbir beklentim yok. Ne zaman olursa benim için bonustur. 7 yaşımdan beri bu konuyu duyuyorum. Yazılan çizilen çok şey var, fakat bir şey olacağı yok. Bu konuya bağlı olarak yatırım yapmıyorum. Keşke olsa, temennimiz o yönde, fakat umudumuz yok. Küçükken ne olmak isterdiniz? Futbolcu olmak isterdim... Rakiplerinizle aranız nasıl? Hiçbiri ile bir problemim yok. Ben meslektaşlarımı rakip olarak görmem. Bu pasta hepimizin. Herkes kısmetiyle... Hatta diğer müteahhit arkadaşlarımla işbirliği içerisindeyim. İş dağılımı yaparken tercihleriniz ne yönde olur? Ben bir Mağusa sevdalısıyım, arkadaşlarımla iş yapmayı severim. İlk başta Arkadaşlarım sonra Mağusa esnafı daha sonra Mağusa dışındaki şirketler ve en son yurt dışından çalışmayı tercih ederim. Bu tutuculuk değil kesinlikle, bölgecilikte değil. Doğrusunun bu olduğunu düşünüyorum.

2003 YILINDAN BUGÜNE 1000’IN ÜZERINDE KONUT YAPTIK, SORUNSUZ TAPU TESLIMI VE SATIŞ SONRASI HIZMETI ILE DEVAM EDIYORUZ. BUNUN YANINDA YAN KURULUŞLARIMIZ DA KURULDU. TURIZM SEKTÖRÜNDE CYPRUS WAYS 100 ARAÇLIK FILOSU ILE HIZMET VERIYOR, EVOLVE PARK 150 ODALI ÖĞRENCI YURDU, SOUL FOOD GIDA SEKTÖRÜNDE, TOPLAMDA 400’ÜN ÜZERINDE ISTIHDAMIMIZ VAR. www.cypruszoom.com

59


haber

E

AY IÇIN “SÜPER SÜPER KARE ”

ylül ayının son haftasında dünya 1982; yani en son 33 yıl önce görülen bir doğa olayına kilitlendi. Ülkemizde sabaha karşı izlenen “Süper ay” tutulmasında ay, kısa bir süreliğine kızıl bir görüntüye büründü. Ayın dünyaya en yakın olduğu anda yaşanan “süper ay” o anda normalden

60 ZOOM

daha büyük göründü. Bu inanılmaz olayın tekrarını da görmek isteyenler 18 yıl daha bekleyecek. Yeni Süper ay, 2033 yılına kadar bir daha olmayacak. Dünyanın her yanında, amatörü, profesyoneli tüm fotoğrafçılar bu özel anı ölümsüzleştirmek için sabahladı. Ayın o andaki hali dünyanın her yerinden aynıydı. Farkı; bakış açısı yarattı.

Matt Cardy bakış açısıyla “Süper Ay”ı en iyi fotoğraflayan isimlerden biri oldu. Cardy, Glastonbury Tor’da, St. Michael Kulesi’ni uzaktan çektiği bu fotoğrafta, bu anı izleyenleri aynı karede buluşturdu. Bizde çok sayıda “Süper Ay” fotoğrafından Matt Cardy’nin fotoğrafını sayfamıza taşıdık...


haber

www.cypruszoom.com

61


S

oli nekropolü hareketli bir sabah yaşıyordu. Ölüler Ülkesi Hades ile canlılar arasındaki bağı koparacak olan güneşin ilk ışınları yavaş yavaş ufukta belirirken cenaze alayı, yerin altına doğru inen mezar girişine varmıştı bile. Atların çektiği bir arabaya yatırılmış olan ölülerin başları altın çelenkler ve diademlerle süslenmiş, dudakları da altın bantlarla mühürlenmişti. Bembeyaz kıyafetleri, üzerlerine dikilmiş altın süslerle daha da görkemli hale getirilmiş olan adam ve kadın minik kızları ile beraber gömülecekti. Ahşap sedyeler üzerinde mezara yerleştirilen ölülere yas tutanların elindeki kandillerin soluk ışığında bile parlayan tunç, altın ve gümüş kapları, kutular içinde pek çok takı ve bakım malzemesi eşlik ediyordu. Ancak büyük bir savaşçıya ait olabilecek bir kalkan ve mızraklarla beraber floral ve figüratif süslemelere sahip tunç bir candelabrum da mezara yerleştirildiğinde artık herşey bitmişti. Sunular dökülüp kurbanlar kesildikten sonra mezarın ağzı taşlarla örülürken yas tutanların sesi daha da yükseldi. Mezar girişi toprakla kapatılırken mezar içindekiler için yeni bir hayat başlamıştı aslında. Çünkü onlar Soli’nin soylu ailelerinden birinin üyeleriydi. Ve onlar mezara koyulmuş eşyaları ile beraber sonraki hayatlarında da yaşamdaki kadar zengin ve refah içinde olacaklardı!

62 ZOOM

Y

HAZAR KABA

ukarda, arkeolojik verilere dayanarak kurgusal bir şekilde canlandırılmış olan cenaze töreni, günümüz Güzelyurt sınırlarındaki Soli antik kentinin nekopol alanında yer alan bir mezarda gerçekleşmiş üç benzer törenden birini tasvirlemektedir. Zengin ve soylu bir ailenin bireyleri için yapılmış üç odalı bu mezar, 2005-2006 yılları arasında Eski Eserler ve Müzeler Dairesi’nin Güzelyurt Şube Amirliği personelinin titiz çalışmalarıyla gün yüzüne çıkarılmıştır. Sonrasında da, mezarın günümüze kadar soyulmadan gelebilmiş iki odasındaki eserler Güzelyurt Arkeoloji ve Doğa Müzesi’nde yer alan “Soli’nin Altın Yaprakları” sergisiyle arkeoloji ve tarih meraklılarıyla buluşmuştur. Bugün ziyaretçilerini altın ve gümüş takılar, figürinler ve tunç kaplar ile görsel anlamda etkileyen bu sergi, Kıbrıs ve dünya arkeolojisi için bir servet değerindedir. Ama bu “servet” maddi değildir. Soli’nin Altın Yaprakları sergisindeki eserler bize ilk defa Geç Klasik Dönem aristokrasisinin şaşaalı hayatı, sahip olduğu refah ile gücü somut bir şekilde göstermektedir. Sergide yer alan eserler,

Soli’li bu aristokrak ailenin sıradan bir günü nasıl lüks içinde ve gösterişle idame ettirdiğini bizlere neredeyse bir film şeridi niteliğinde sunmaktadır. Sergideki tunç, gümüş ve altın-gümüş karışımı kaplar, soylu bir erkeğin arkadaşları ile geçirdiği gürültülü ve eğlenceleri içki partilerinin (symposion) tek şahitleri olarak çıkmaktadır karşımıza. Tabaklar ve baharatların konduğu bir tuzluk yemek yenilirken, iki tane iri leğen ise yemekten sonra ellerin yıkanıp arındırıldığı louteria törenlerinde kullanılmak üzere alınmıştı. Çeşitli aromalardaki şarapları taşımak için kullanılan pek çok sürahi (oinokhoe), hazırlanan şarabın içine konduğu tunç bir situla ve şarabın burdan kaselere aktarılmasını sağlayan gümüş kepçe (kyathos) sahip oldukları eşsiz bitkisel ve figüratif süslerle diğer symposion katılımcılarının kıskanç bakışlarını çekmiş olmalıdır. Yarı küresel içki kasesi, bir kısmı gümüş olan içki kaseleri arasında hiç kuşkusuz sahibi tarafından en sevileniydi. Gümüş gövdesinde Doğu sanatının en güzel süsleme örneklerini, ağız kenarındaki altın şeritte ise Yunan şarap tanrısı Dionysos’un sarmaşık yaprağı dizilerini taşıyan kase, Doğu-Batı kültürlerinin harmanlandığı


antik Kıbrıs’ta yaşayan bir airstokrattan başkasına yakışamazdı herhalde! Alt kısmında yer yer gümüşle süslenmiş tunç palmet yapraklarının yer aldığı demir bir tripod, bir zamanlar oldukça süslü ve ihtişamlı bir kandil taşıyacağının (candelabrum) parçasıydı aslında. Bu demir tripodun üstündeki candelabrum, hem Kıbrıs hem de dünya arkeolojisi için ünik bir formu yansıtmasıyla adeta sahibinin başka kimselerde olmayacak kadar değerli bir eseri temin eden gücünü simgelemektedir. Alt kısmı Kıbrıs-İon tipinde bir sütun başlığına oturan ters bir çanaktan ibaret candelabrumun en göz alıcı bölümü ikinci katıdır. Çünkü bu katın taşıyıcı elemanı, Yunan heykel sanatının en büyük ustalarından biri olan Polykleitos’un etkilerini yansıtan çıplak bir erkek figürü şeklinde işlenmiştir. Erkek figürinin çıplak bedeni, ciddi yüzü ile bir zamanlar içinin değerli metaller ile doldurulduğu anlaşılan gözlerinin, bir kandilin loş ışığında nasıl parladığını hayal etmek hiç de zor değildir. Antik dünyada erkeklerin dünyası savaş, av ve symposionlarla geçerken kadınların dünyası da büyük oranda evde yaşanıyordu. Ancak Soli’nin Altın Yaprakları sergisindeki eserler Klasik Dönem kadın yaşantısının başka bir boyutunu güçlü kanıtlarla önümüze sermektedir. Mezar odalarına ahşap kutular içinde yerleştirildiği anlaşılan küçüklü büyüklü aynalar ve makyaj çubuklarının varlığı, takılarla beraber ele alındığında, aristokrat kadınlar arasında kişisel bakımın oldukça önemli olduğu anlaşılabilmektedir. Her mezar odasında sayıları yirmiyi bulan takıların refah ve prestij göstergesi olarak kullanıldığı kolaylıkla anlaşılabilmektedir. Aynalar ve makyaj çubuklarının varlığı ise görünüşün özellikle makyajla daha da pekiştirildiğinin kanıtıdır. Anneleri ile gömülmüş kız çocuklarının bile küçük boyutlu aynalar, takılar ve makyaj çubuklarının olması, süslenmenin aristokrat ailelerde küçük yaştan aşılanan bir uğraş olduğunu göstermektedir. Mezar odalarında bulunmuş takılar bizlere sadece

bunları anlatmakla da kalmıyor. Her iki mezar odasındaki takı repertuvarında gömülenlerin yaşadığı dönemden neredeyse yetmiş yıl öncesine tarihlenen takıların olduğu gözlemleniyor. Peki bu kadar eski tarihli takılar nasıl olmuş da bu kadınlar tarafından kullanılmış? Bunun cevabını bulmak için günümüze, hatta kendimize bakmak yeterli. Bugün kaçımız çok sevdiği annesi veya anneannesinden ona kalmış bir küpe veya yüzüğe sahip değil ki! Böylece Soli’li bu iki aristokrat kadının da kendilerine bir önceki kuşak sevdiklerinden miras kalmış bazı takıları büyük bir mutlulukla kullanmaktan çekinmediği anlaşılabilmektedir. Bu da toplum ve bireyler arasındaki güçlü aile bağlarının, aitliğin ve ata yadigarlarına olan saygının en somut göstergelerinden biridir. Peki Soli’nin Altın Yaprakları Sergisi’ndeki eserler bize sadece bu kadar mı bilgi veriyor? Tabi ki hayır! Her iki mezar odasında ele geçmiş bulgular, M.Ö. 4. yüzyılın ikinci yarısında gerçekleşmiş bu gömülerin nasıl yapıldığını da canlı tasvirlerle bize anlatıyor. Baş süsü nitelikli sarmaşık çelengi, diadem, altın dudak bandı ve kıyafet süsleri!! Hepsi de Yunan ölü gömme adetlerine sıkı sıkıya bağlı bir cenazenin gerektirdiği unsurlar olarak karşımıza çıkmakta. Ölüler, yaşarken sahip oldukları gücün ve refahın göstergesi olan altın çelenklerle onurlandırılmış bir şekilde mezara taşınmıştır sevenleri tarafından. Sarmaşık çelenginin varlığı, onu takan kişinin Dionysos’un bir inananı hatta rahibi/rahibesi olabileceğini düşündürmektedir. Antik dünyada soylula-

rın tanrı veya tanrıçaların rahip/rahibeliğini yaptığı oldukça iyi bilinen bir gerçektir ne de olsa! Kötü ruhların boşalan bedene girip onu ele geçirmesini önlemek için dudaklar, iplerle kafaya tutturulmuş olan altın dudak bantları vasıtasıyla mühürlenmiştir. Böylece ölünün ruhu, yani psykhe, geride bıraktığı beden hakkında endişe duymadan rahatça yeraltına, yani Hades’e yolculuk edebilecektir. Yaşamdaki güç ve zenginlik soylular için ölümde de devam etmektedir. İşte bu yüzden Soli’deki mezar odalarına gömülmüş bu soylu ailenin yetişkin bireyleri yeraltındaki hayatlarına elbiseleri altın süslerle donatılmış olarak uğurlanmıştır. Palmetlerle süslenmiş parçalardan ibaret bir yaka süsü ve rozet petallerden oluşan bir başka grup, elbiselerin yaka kısımlarını süslemekte kullanılmıştır. Bu süslerin elbiseye dikilmesini sağlayan minik delikler hala görülebilmektedir. Zincirlere eklenmiş yuvarlak altın pullardan ibaret sarkaçlı süsler de ancak bir kadının hareketli ve zarif kıyafetine yakışacak güzelliktedir. Zengin renklerle boyanmış küçük boylu kireçtaşı figürin ise, Homeros’un “Kıbrıslı” dediği aşk tanrıçası Aphrodite’nin en güzel tasvirlerinden birini yansıtmaktadır. Kıyafetli ve takılarla süslenmiş olan tanrıça bu güzel eserde yanında eşlikçisi oğlu Eros ile betimlenmiştir. Figürin, mezara beraber gömülmüş anne ve kızının, yani anne ve evladın, bir sembolüdür. Bu adak ile beraber anne ve evladın birlikteliği sonraki hayatta da ölümsüzleşmiştir. Çünkü yaşamdaki beraberlik devam etmezse zenginlik ve refahın sonraki hayata taşınmasındaki amaç nedir ki? Bizlere antik dünyada soyluluğu, refahı, aile bağlarını ve ölüme biçilen anlamı anlatan Soli’nin Altın Yaprakları sergisi, bundan yaklaşık olarak 2,400 yıl önce kapanmış bir sayfanın yeniden açılmasıdır aslında. Zengin ve gösterişli hayatları tarihin tozlu sayfalarında unutulmuş Soli’nin altınla taçlanmış soylularının arzu ettiği ölümsüzlük o mezarların kapatılması ile değil, aslında bu serginin açılması ile başlamıştır. Hayattaki zenginlik ve güç belki ölümü bile aşmış ve bu sergi sayesinde sonsuzluğa taşınmıştır.

www.cypruszoom.com

63


KALANLARI “ YAZDAN YOK ETME VAKTİ

64 ZOOM


haber

Yaz aylarını geride bıraktığımız şu günlerde, çoğumuzun güneş ve deniz suyunun cildimize, saçlarımıza olumsuz etkilerinin yanı sıra alınan fazla kiloları yok etme çözümlerini düşündüğümüz bir gerçek… Op.Dr. Hüseyin Güner Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Güneş hasarına karşı yenileyici besin takviyesi... Ciltteki güneş hasarını almak için D vitamini, B Kompleks vitamini, A vitamini açısından yoğun olan balık, baklagil, tam buğday ekmeği, havuç ve çiğ fındık-ceviz-badem gibi besinler tüketerek cilt yenilenmesine destek olmak gerekiyor. Ayrıca cilt için rejeneratif-yenileyici krem ve serumlar kullanılmasını, daha yıpranmış ciltler için Lazer, kollajen ve biyositümülasyon tedavilerinin faydalı olduğunu düşünüyorum. Fazla kilolar için önce akşam yemeklerini 18:00’dan önce bitirmelerini, alkol ve şekerli meşrubatlardan uzak durmalarını ve spor yapmalarını öneririm. Bununla beraber kol, ayak bileği, karın, bel, gıdı gibi lokal yağ fazlalığı olan kişilere lazer lipoliz gibi minimal invaziv, biyolipoliz gibi ameliyatsız yöntemleri önerebilirim.

Op.Dr. Cihangir Toraman Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Yoğun güneş teması....

G

üneşten etkilenen, yıpranmış cildimizi ve güzel yaz akşamlarında yediklerimizin bize farklı bölgelerimizdeki fazlalıklar olarak geri dönüşünü nasıl yok edebileceğimizi konusunda uzman Estetik, Plastik ve Rekonsrüktif Cerrahi uzmanlarına sorduk. Yoğun güneş teması sonucu cildimizdeki lekelenmeler, saçlarımızın yaşadığı travmalar, damaklarınızdaki lezzetlerin bir türlü sizi bırakmayıp kilo olarak yer etmesine karşı hangi çözümleri kullanabileceğimizi öğrenmek istiyorsanız bu yazımız sizin için!

Yoğun güneş temasından sonra cildimizde kuruluk, ince kırışıklıklar ve lekelenmeler gibi mevsimsel değişiklikler ortaya çıkar. Bu mevsimsel değişikliklerin kalıcı hale gelmemesi için atılacak önemli ve ivedi adımlar elbette ki mevcut. Yazdan kalan bir diğer önemli hatıra da bölgesel yağlanmalara bağlı vücuttaki şekil bozuklukları. Sonbaharla birlikte ciltte ve vücutta meydana gelen bu değişiklikleri fark etmek için gerek çevrenizdekilerin tavsiyeleri, gerekse de yapılabilecek işlemler için deneyimli bir plastik cerraha danışmak gereklidir. Günümüzde artık bu işlemlerin bir çoğu için ameliyat gerekmemektedir. Bir öğle arasında bile yaptırabileceğiniz lazer uygulamaları ile diri ve sağlıklı görünümünüzü muhafaza edebilirsiniz.

www.cypruszoom.com

65


haber Op.Dr. Coşkun L.Taşçı Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Ucunu kaçırdığımız akşam yemekleri... Tatil kendimizi özellikle keyifsel olarak yenilemek yeni bir döneme ve çalışma hayatına daha hazır başlamak için mükemmel bir fırsat. Ama ucunu kaçırdığımızda eklenen kiloların veya güneş ışıklarının keyif verici rahatlatıcı etkisiyle beraber cildimizde oluşan yıpranmanın etkilerini mükemmel bir makina olan vücudumuz kısmen onarıyor. Ancak çoğu zaman profesyonel yardım almak, tatilin sözünü ettiğimiz bu olumsuz etkilerini daha hızlı ve olabildiğince mükemmele döndürmeyi sağlıyor. Cilt yenileme destekleri ya da Kesisiz uygulanan vücut şekillendirme (PRP, Lazer biyostimülasyon, kök hücre terapisi, lazer lipoliz, ultrasonic lipoliz gibi) destekleri ile istenilen sonuçlara ulaşmanız mümkündür. Tabii ki profesyonel uzmanlara başvurmak şartıyla.

Op.Dr. Ali Duman Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı

Travma geçiren saçlarımız... Yaz mevsimi saçların en fazla hırpalandığı zamandır. Deniz, güneş, klorlu havuz suyu, sık duş alma, havlu ile saç kurutma gibi saçların travmaya uğramasını kolaylaştıran faktörler ile yaz sonunda saç dökülmesinde artma, cansız ve ince saçlar, açılmalar hastalarımızın en şikayetçi olduğu konulardır. Özelikle kadınlarda bu problemleri gidermek için lazer+ PRP seansları ile güçlendirme ve aktivasyonu uygulamasını yaz sonrası çok fazla gerçekleştiriyoruz.

66 ZOOM


MİNEGÜRSES

İş Hayatından Manzaralar

Merit Crystal Cove Hotel’de Halka İlişkiler Müdürüyüm. Günlerden Pazar ve ben o gün nöbetçi müdür olarak işbaşındayım. Cuma günü otele ünlü bir firmanın Türkiye temsilcilerinden oluşan 150 kişilik bir gurup girmişti. Yüzde 80’i erkeklerden oluşan bir gurup. Günlük koşuşturmaca devam ederken telsizden anons geldi. “Mine Hanım lütfen resepsiyona gelmeniz rica olunur“ Anons geldiğinde plaj bölümünü kontrol etmekteydim.

Hemen resepsiyona gittim , odanın kasa arızası olduğunu öğrendim. Otel odalarındaki şahsa özel elektronik kasalar şifresi 3 kez yanlış girildiğinde kendisini kilitliyor ve yalnızca müdürlerin bildiği ortak bir şifre

ile açılıyor. Odaya gittim kapıyı çaldım. İçeride iki kişiydiler. Kasalarını açtım ve kendilerine kasa kullanımını tekrar izah ederek ayrıldım. Aradan 15 dakika geçmişti ki yeniden bir anons ve aynı odanın kasa arızası!! Tekrar gittim. Benden özür dileyerek kasalarının yeniden kilitlendiğini söylediler. Tüm kibarlığımla izah ederek kasayı açtım. Bir tanesi bana: “Sizi çok yorduk buyurun size bir çay ikram edelim” teklifinde bulundu. Tüm sabrımı zorlayarak yine nezaketle teşekkür ederek odadan ayrıldım.

Derkeeeeeennnn yarım saat sonra yine anons ve yine aynı oda kasa problemi.. Haaaaa dedim kendi kendime. Siz kaşındınız.. O zaman bizim bir güvenlik şefimiz vardı. 1.90 boyunda, 150 kg ağılığında.. Hala da bir başka otelimizde görev yapmaktadır. Hemen onu çağırttım. Gel dedim seninle bir odaya gideceğiz yanımda ol. Bu kez kapıyı güvenlik şefine çaldırdım. Ben de yanında.. Adam kapıyı açar açmaz iri yarı güvenlik şefini görünce öyle bir afalladı ki, yüz ifadesi hala gözümün önünde ve gülerim. “Yine mi bozuldu kasanız?” diye sorunca, adam; “çok özür dileriz biz hallettik, sizi de boşuna yormuş olduk“ dedi... O andan itibaren gurup otelden ayrılana kadar bir daha o odanın kasası hiç arızalanmadı. Sevgimle, saygımla

www.cypruszoom.com

67


haber

Şehit Tuncer İlkokulu İzcileri İngiltere’deydi

Ş

ht. Tuncer İlkokulu geçtiğimiz ay bir ilke imza attı. Yıllar sonra ilk kez Kuzey Kıbrıs’tan bir izci gurubu yurt dışında bir izci programına davet edildi. Grubun başında yaklaşık 40 yıla yakın bir süredir izcilik yapan Serhat Bayar vardı. Bireysel girişimleri ile hayata geçen gezide, Kuzey Kıbrıs izcileri ilk kez yurtdışında temsil edildi. Bu tür organizasyonlara bugüne kadar katılınamamasını ülkemizde gerçek anlamda bir izci örgütü olmayışına bağlayan Bayar, şubat ayında Saçaklı Ev’de gerçekleştirdiği sergisi sonrası bir İngiliz’in çabaları

68 ZOOM

ile kendisi ile bağlantı kurulduğuna işaret etti. 50 yıldan sonra ilk kez resmi bir davet aldıklarına dikkat çeken Bayar, “Benim için inanılmaz bir fırsattı. Büyük zorluklar ile karşılaştık. Hükümetin dağıldığı bir dönemdi. Bakanlık onayı kısmında zorlandık. Ve sorunları çözdükten sonra Şehit Tuncer İlkokulu olarak bu kampa katıldık. 15 tane kontenjan verdiler. Biz

13 çocuk bulabildik. 3 öğretmenle birlikte Kent bölgesinde Woodchurch köyündeki kampa katıldık. Çocuklar orda izciliği gördüler. İzciliği yaşadılar. İngiliz arkadaşlar edindiler. Londra’nın tarihi ve turistik yerlerini gezdiler. Birçok aktiviteye katıldılar ve çocuklar gördüler ki izcilik gerçekten Kıbrıs’ta değil de burada imiş. Çok güzel bir tecrübe oldu bizim için çocuklarımız için. Tabi şimdi bu anlaşma çerçevesinde devamı gelecek ve Ağustos’da da İngiliz izciler ülkemizde olacak.” dedi.


www.cypruszoom.com

69


haber

H

ava sıcaklıklarındaki ani değişimlere vücudun hızlı bir şekilde uyum sağlayamaması, bağışıklık sistemini olumsuz etkileyerek hastalıklara davetiye çıkarıyor. Bu dönemde en sık görülen rahatsızlıklardan biri olan gripten korunmanın yolu ise günlük yaşamda alınacak bazı önlemlerle vücut direncini artırmaktan geçiyor. Memorial Ataşehir Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. İlkay Keskinel, gripten korunma ve bağışıklık sistemini güçlendirme hakkında bilgi verdi. Beslenme ve uyku düzeninizi mevsime uydurun Bağışıklık sistemi zayıflaması ile hastalık etkenleri, insan vücuduna kolaylıkla girer ve yayılır. Hastalıklara yakalanma olasılığını kişinin mikroplarla karşılaşması değil, bağışıklık sisteminin bu duruma nasıl tepki vereceği belirler. Stres, uyku bozuklukları, alkol ve sigara tüketimi, yanlış beslenme, hareketsiz yaşam, enfeksiyonlar, diyabet ve kanser gibi kronik hastalıklar, bağışıklık sistemini zayıflatarak grip gibi hastalıklara yakalanma ihtimalini artırır. Evde ve ofiste ortak kullanılan eşyalara dikkat edin Hava sıcaklıklarının düşmesi ile grip daha sık görülmeye başlamaktadır. Hastalığı taşıyan birinin öksürmesi, hapşırması hatta nefes alıp vermesiyle, içerisinde virüs bulunan damlacık-

70 ZOOM

lar havaya yayılmaktadır. Hasta kişinin temas ettiği kapı kolları, bilgisayar klavyesi, telefon gibi ortak kullanılabilecek eşyalar da bulaşmaya neden olabilir. Tek tip beslenmek bağışıklık sistemini zayıflatıyor Bağışıklık sisteminin doğru bir şekilde çalışmasının anahtarı, bağışıklığı destekleyici bir yaşam tarzının benimsenmesidir. Doğru ve düzenli uygulanan bir beslenme planı, kişisel hijyenin sağlanması, düzenli uyku ve egzersiz ile bağışıklık sistemi güçlendirilebilir. Sağlıklı koşullarda üretilmiş ve hazırlanmış besinler dengeli bir biçimde tüketerek, bağışıklık sistemine destek sağlanabilir. Beslenme planında her grup besin yer almalıdır. Tek bir besin grubunu öne çıkaran diyetler bağışıklık sistemini zayıflatan özelliktedir. Doğru yıkanmış sebze meyveleri çiğ olarak tüketmek gerekir. Sebze ve meyveler içerdikleri doğal vitaminler ve diğer antioksidanlar aracılığıyla, bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olurlar. Ellerinizi en az 20 saniye yıkayın Bağışıklık sistemini doğru bir beslenme planı ile güçlendirirken kişisel hijyene de dikkat edilmelidir. Kişisel hijyeni sağlamak için eller sık sık yıkanmalıdır. Ellerin bütün yüzeyleri ve parmak araları su sabun ile iyice köpürtülerek en az 20 saniye kadar yıkanmalıdır.

Suyun olmadığı durumlarda el antiseptikleri kullanılabilir. Vitamin alayım derken hasta olmamak için doktorunuza danışın Gribe yakalanmamak için bağışıklık sistemini güçlendirmek amacıyla bilinçsizce ek vitaminler almak doğru bir davranış değildir. Bu tür vitaminler doktor kontrolünde kullanılmalıdır. Aksi takdirde bilinçsizce tüketilen bu vitaminler, bağışıklık siteme yarar yerine zarar verebilir. Aşı ile vücut direncinizi artırabilirsiniz Grip aşısı, erken dönemde yaptırıldığı takdirde bağışıklık sistemini daha da güçlendirerek hastalıklara karşı koruma sağlamaktadır. Aşı, virüse müdahale ederek hastalık oluşumunu önlemektedir. Bunun için özellikle 65 yaş üstü kişiler, kronik kalp, akciğer, böbrek ve şeker hastaları ile sağlık çalışanları gibi risk grubundaki kişiler sonbahar dönemini geçirmeden aşı olmalıdır. Grip, bir virüs hastalığı olduğundan antibiyotik tedavisine yanıt vermemektedir. Bu dönemde hastalara bol sıvı almaları, yatak istirahati ve belirtilere yönelik ilaçlar önerilmektedir.


haber

“ ↘

GRİBE KARŞI HAZIR OLUN

Kış aylarının belalısı grip. Özellikle mevsim geçişinde sık sık rastlanan grip için önlemlerinizi önceden almak, yakalanma riskini daha aza indirecektir.

www.cypruszoom.com

71


Boat Show’un göz kamaştıran portföyünde yer alan en pahalı tekne, tamamlanmış mob�lyaları ve gel�şm�ş teknoloj�k donanımı �le yat sah�b�ne ve m�saf�rler�ne mahrem�yet ve lüksü b�rl�kte sunan 3,670,000.00 Sterl�n değer�ndek� Sunseeker 86 Yacht.

↘ 72 ZOOM

BU YIL 35’NCİ YAŞINI KUTLAYAN ULUSLARARASI ISTANBUL BOAT SHOW, HAZIRLIKLARINI SON HIZLA SÜRDÜRÜYOR. LÜKS VE GÖZ KAMAŞTIRICI TASARIM HARİKASI TEKNELER BOAT SHOW’DA YERLERİNİ BİRER BİRER ALIRKEN, ZİYARETÇİLER İÇİN ÖZEL OLARAK DÜZENLENEN ETKİNLİKLER MERAKLA BEKLENİYOR.


haber

SHOW’UN LÜKS “ BOATTEKNELERİ YARIŞA HAZIR

D

eniz tutkunları, 6-11 Ekim tarihleri arasında Pendik Marintürk İstanbul City Port’ta düzenlenen Uluslararası Istanbul Boat Show için gün saymaya çoktan başladı. Dünyanın ve ülkemizin en büyük ve önemli firmaları tarafından tasarlanan lüks ve tasarım harikası tekneler, Türkiye’nin deniz üzerinde düzenlenen tek marin fuarında sahiplerine kavuşarak mavi sulara açılmaya hazırlanıyor. Bu yıl 35’nci yaşını kutlayan Uluslararası Istanbul Boat Show’a 600’den fazla marka, 200’ün üzerinde firma ve 250’nin üzerinde tekne ve 20’yi aşkın farklı ülkeden 20 binden fazla ziyaretçinin katılması bekleniyor. Her yıl 1 milyon yat, düzenli olarak Akdeniz’i geziyor… Türkiye dünyada en çok ziyaret edilen altıncı ülke ve bu sıralama içinde yat turizmi çok önemli paya sahip. Her yıl yaklaşık 1 milyon yat düzenli olarak Akdeniz’i geziyor. Bu talebin yüzde 50’sini karşılamayı hedefleyen Türkiye için, deniz üzerinde düzenlenen tek marin fuarı olan Uluslararası Istanbul Boat Show stratejik önem taşıyor. En pahalı tekne 3.670.000 Sterlin… Boat Show’un göz kamaştıran portföyünde yer alan en pahalı tekne, tamamlanmış mobilyaları ve gelişmiş teknolojik donanımı ile yat sahibine ve misafirlerine mahremiyet ve lüksü birlikte

sunan 3,670,000.00 Sterlin değerindeki Sunseeker 86 Yacht. Her beğeniye uygun teknelerin yer aldığı Boat Show’daki en ucuz tekne ise 785 USD. Boat Show, bu yıl ziyaretçilerine çok özel etkinlikler hazırladı… Uluslararası Istanbul Boat Show’da her zaman olduğu gibi tekneler keyifle gezilecek, araştırılacak, denizde seyre çıkılarak tekneler deneyimlendikten sonra gönül rahatlığıyla satın alınacak. Ayrıca bu yıl 35’inci yaşını giren Boat Show yeni yaşını ziyaretçileri için düzenlediği çok özel etkinlikler ile kutlayacak. Deniz tutkunu işadamlarının deneyimlerini anlatacağı Fortune CEO Marin Sohbetleri, Boat Show’da yeni bir geleneğin başlangıcı olacak. Hem denizde hem de karada hareketten hoşlananlar için Boat Show’un etkinlik sponsoru Vira Yatçılık Yelken Okulu’nun uzman ve deneyimli ekipleri tarafından verilecek başlangıç düzeyince ücretsiz yelken, kürek, sörf, paddle board dersleri, deniz sporlarını merak eden ama deneyimleme fırsatı bulamayan ziyaretçiler için Boat Show’da sunulan fırsatlar arasında yer alacak. Delphia 24 Kupası Üniversiteler Arası Yelken Yarışı, Boat Show’da heyecan rüzgarları estirecek… Boat Show’un misyonlarından biri de özellikle gençlerin denizle aralarında bağ kurmasına ve bu kültürün gelişmesine katkı sağlamak. Bugüne kadar 7.500’ün üzerinde kişiyi yelkenle tanıştıran ülkemizin önde gelen yelken okullarından biri olan Vira Yatçılık-Delphia Yachts Yelken

Okulu, aynı misyon doğrultusunda 7 Ekim’de Delphia 24 Kupası Üniversitelerarası Yelken Yarışı düzenliyor. Yarışa, Bilgi, İstanbul, Yıldız Teknik, Ticaret, Kadir Has, Doğuş üniversiteleri yelken kulüpleri ile Boğaziçi ve Bilgi üniversiteleri su altı kulüpleri katılım sağlayacak. Yelken sporuyla dünyanın önde gelen firmaları tarafından benimsenen bir stratejik liderlik sistemi olan VUCA arasındaki benzerlikler, denizde beslenme kuralları, nasıl, ne zaman, ne kadar ve ne ile beslenmeliyiz sorularını cevapları ile çocukken kağıttan kayık yapanların ilgisini çekebilecek yat tasarımı ve inşası konusundaki söyleşiler, Boat Show’un dikkat çeken söyleşi etkinleri olacak. Aileleri ile birlikte Boat Show’a gelecek çocuklar da Boat Show da unutulmadı. Büyükler Boat Show’u keyifle gezerken, çocuklar da Şirinler Müzikali’nden bölümler izleyerek mutlu saatler geçirecekler. Boat Show denizlerin korunmasına da katkı sağlayacak… 35. Uluslararası İstanbul Boat Show, bilet satışlarından elde ettiği gelirin bir bölümünü, daha önceki yıllarda olduğu gibi, ülkemizde denizlerin korunması için mücadele eden en önemli sivil toplum örgütü TURMEPA/ Deniztemiz Derneği’ne bağışlayacak. Böylelikle Boat Show takipçileri, bilet satın alarak aynı zamanda milyonlarca önce yıl yaşamın başladığı ve halen sahip olduğu biyolojik çeşitlilikle insan da dahil milyonlarca canlının hayatta kalmasını sağlayan denizlerin korunmasına destek olacak.

www.cypruszoom.com

73


haber

Efes Çalışanlarından

Yaz Sezonuna Neşeli Veda

E

fes çalışanları geçtiğimiz ay çok özel bir program için bir aradaydı. Kısa bir süre önce emekli olan Atilla Kaçer’in onuruna düzenlenen gece, yoğun yaz sezonuna da veda niteliğini taşıyordu. Girne’nin gözde tesislerinden Merit Park Hotel’in deniz mazaralı nezih restoranında gerçekleşen buluşmada, Efes çalışanları ve yöneticileri hazır bulundu. Atilla Koçer’e anı plaketinin de verildiği gecede, geçtiğimiz yıl Kaner Gruba transfer olan Efes Pilsen’in eski müdürü Ömer Saykal da yer aldı. Keyifli bir gecenin yaşandığı buluşmada, lezzetli yemekler eşliğinde neşeli sohbetler vardı..

74 ZOOM


EFES EKIBI BIR ORGANIZASYON ILE IKI KUTLAMAYI BIRDEN YAPTI. KISA BIR SÜRE ÖNCE ŞIRKETTEN EMEKLI OLAN ATILLA KOÇER ONURUNA DÜZENLENEN GECEDE, YOĞUN IŞ TEMPOSUNUN YAŞANDIĞI YAZ SEZONUNA DA VEDA EDILDI...

www.cypruszoom.com

75


Taksim’in en butik oteli;

76 ZOOM

“ ENDLESS BOUTIQUE ”

2012 yılından beri A plus butik otelcilik hizmeti veren Endless Hotels Group’un, Endless Suites ve EN Suites’ten sonra üçüncü oteli olan Endless Boutique hizmete açıldı. Her otelinde ayrı bir konsept kurgulayan Endless Hotels Group, bu otelinde retro ve vintage öğeler kullanarak özel bir mimari tasarıma imza attı. Mimariyi tamamlayıcı unsurlar olarak odalarda, vintage görünümlü dekoratif objeler ve eşyalar bulunuyor.


haber

E

ndless Boutique’de büyük metrekarelerde, ferah beş oda tipi bulunuyor. 28 m2’den oluşan Superior Suits odalar, nostaljik dokuya sahip cumbalı eski Beyoğlu konaklarını andırıyor. Deluxe Suites odalar 32 m2 büyüklüğünde, şık ve özel tasarımlı 4-5 kişilik gruplar ve aileler için ideal. Deluxe w. Balcony odalar ise 34 m2, deluxe odaların tüm özelliklerinin yanında artı olarak balkona sahip. Connection Rooms 32 m2 ve 1+1 özelliğiyle çocuklu aileler için uygun. Endless King Suit 65 m2 genişliğinde, 1+1 odalı, çatı formuna sahip ve ferah yapısıyla otelin kral dairesini oluşturuyor.

Ayrıca teras kısmında İstanbul şehir manzarası izlenebiliyor. Endless Boutique’in açık mutfağında tüm yemekler misafirlerin gözü önünde ve hijyenik ortamda yapılıyor. Otelin kafe - bistro bölümünde yiyecek ve içeceğinizi alıp keyifle vakit geçirilebiliyor. Tüm odalarda mini bar, mutfak, iklimlendirme sistemi, uydu TV/

LCD, ücretsiz Wi-Fi, lap top uyumlu emanet kasası ve saç kurutma makinesi bulunuyor. Otel misafirlerinin faydalanabilecekleri, Bali ve Endonezyalı terapistler tarafından uygulanan SPA hizmeti de mevcut. İstanbul’un kalbi Taksim’in sakin ve huzurlu tarafında, butik oteller bölgesinde yer alan otel Taksim Meydanı’na ve İstiklal Caddesi’ne düzayak yürüme mesafesinde yer alıyor. Taksim metrosuna olan yakınlığıyla da Galata Kulesi, Ayasofya, Topkapı Sarayı, Kapalıçarşı ve Sultanahmet gibi turistlerin yoğun ilgi gösterdiği tarihi mekanlara da kolay ulaşım imkanı sağlıyor. Ayrıca Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Merkezi, İstanbul Kongre Merkezi

ve Cemal Reşit Rey Konser Salonu gibi merkezlere yürüme mesafesinde yer alıyor. Endless Hotels Group, her otelinde uyguladığı farklı konsept ve üstün hizmet kalitesiyle misafirlerine Türk misafirperverliğini en iyi şekilde gösteriyor. www.endlesshotels.com

www.cypruszoom.com

77


Dershaneden fazlası;

IŞLEM “DÖRT DERSHANESI ” Ü lkemizde eğitim sisteminin en önemli halkası olan dershaneler, başarının anahtarı niteliğini taşıyor. Dört işlem dersha-

Bize kurumdan bahseder misiniz? Dört İşlem 10 yıl önce 20 kişi ile hizmet vermeye başladı. Süre içerisinde büyüdü bugün 400-450 öğrencisi olan büyük bir eğitim kurumu oldu. 40 çalışanıyla faaliyet göstermektedir. Kurum olarak okul öncesi kreşlerimize çok önem veriyoruz. 200’e yakın kreş öğrencimiz var. Ayrıca okuldan sonra eğitime gelen öğrencilerimiz var. Dört İşlem’e gelen öğrenciler sadece Türkçe-matematik-ingilizce dersleri değil, sosyal aktiviteler içinde kişiliklerini bulma, kendilerini geliştirme fırsatı buluyorlar. Etüt bunların içinde mi? Etüd içindedir ama biz iki gruba ayırıyoruz. 1. 2. 3. Sınıf öğrenciler için etüd, 4. ve 5. Sınıflardan oluşan kolej bölümümüz var. Her ikisi de çocuklarımız için faydalı çalışmalar. Biz çocuklarımızın sadece akademik olarak değil eğitilmelerini değil hayata tutunmalarını ve iyi yetişmelerini istiyoruz. Çok fazla dershane var ticaret olarak mı düşünülüyor sonuçta bir eğitim kurumu burası da Okul sonrası eğitim çocuklar için çok faydalı. Yeter ki amacına uygun olarak yapılsın. Burada öğretmenlerin özverili planlı programlı çalışmaları çok önemli. Maalesef ülkemizde çocuklarımızın zamanlarını geçirecekleri alanlar

78 ZOOM

nesi yöneticisi Meyal Yükseler Ertan, başarılı çalışmaları dikkat çeken Dört İşlem Dershanesi hakkındaki sorularımızı yanıtladı..

yok. Örneğin yaz tatillerinde çocuklarımızı bilgisayarların televizyonların karşısında kaybediyoruz. Yada farklı yerlerde boşu boşuna zaman kaybediyorlar. Çocukların zamanlarını planlayan onları eğiten kurumlar yok. İngiltere’ye gittiğimizde gözlemliyoruz çocukların bir dakikası bile boş değil. Ya kapalı yüzme havuzundalar ya da benzer aktivitelerle uğraşıyorlar. Bunlar okulda yapılamaz mı elbette yapılır. Hükümetin görevidir yapılması gerekir. Ama bilindiği gibi eğitim sistemimizde ciddi eksiklikler bulunmaktadır. Halen tam zamanlı eğitime geçmeyi başaramadık. Dört İşlem bunu başardı. Birinci sınıftan itibaren öğrencilerimizi alıyoruz İngilizce ağırlıklı ders ortamları var. Ana dilleri yanında İngilizce öğretiyoruz. Hatta bu yıl yeni bir

açılım yapmayı düşünüyoruz. İngilizcenin yanında birde rumca dil eğitimi eklemeyi planlıyoruz. Çünkü barış sürecinde çocuklarımızı da barış sürecine hazırlamak adına bir farkındalık yaratmak istiyoruz. Çocuklar için en verimli saatler okullar mı yoksa dershanelerde olduğu saatler mi? Her şey okulda öğrenilir. Okulda pekiştirilir. Eğer çocuk okulda öğrenirse dershaneye hiç gerek yoktur. Ama okulda kaçırdığını dershanede farklı bir öğretmen yakalarsa çocuk bunu olumluya dönüştürüp başarısını artırabilir. Ama biz öğleden sonra okulu olarak çocukların yapamadığı yaşayamadığı öğrenemediği şeyleri onlara öğretiyoruz. Her çocuğun farklı bir öğrenme yeteneği vardır. Elinden tutulursa inandırılırsa başarıya ulaştırılabilir yönlendirilebilir. Biz öğleden sonra okuluyuz. Ve biz çocuklarımızın okulda öğrenemediniz bilgileri yaptığımız sınavlarla öğrenip bunların üzerine gidip daha iyi eğitim almalarını sağlıyoruz. Çocukların iyi bir eğitim almaları bizim olmazsa olmazımızdır. Şimdi aileleri de eğitmek gerekiyor. Her çocuğun farklı kapasitesi vardır. Her çocuğun farklı bir alanda yeteneği vardır. Velilerimize çocuklarının kapasitelerini açık açık söylemek gerekiyor. Biz çocuğunuzu koleje

hazırlayacağız ve biz çocuğunuzu orta öğretime hazırlayacağız. İyi bir eğitim almasını sağlayacağız. Çünkü maalesef KKTC’de her geçen yıl eğitim düşmektedir. Giderek aile yapıları parçalanmaktadır. Bu ailelerdeki parçalanmalar çocukları inanılmaz derecede etkilenmektedir. Bu olayların içerisinde öğleden sonraki eğitim kurumlarına çok büyük görevler düşmektedir. Bu tür çocuklar konsantre olmakta zorlanıyorlar. Aile ve toplum içindeki sorunları okuldaki çocukların omuzlarında. Çocukları bu sorunların dışında tutmak gerekiyor ki çocuklar oynayabilsinler gülebilsinler. Oynarken de öğrenebilsinler. Çocukları kazanmak adına ne tür çalışmalar yapıyorsunuz? Biz profesyonel insanlar ile çalışıyoruz. Son beş yıldır psikolog konusunda Kolan Hastanesi ile birlikte çalışıyoruz. Kreşten ilkokula kadar çocuklarımızın psikolojik sorunları ile ilgileniyorlar. Bütün sorunlarımızı aktarıyoruz. Çocuklarda öncelik kişilik. Örneğin, konuşabiliyor mu, kendini ifade edebiliyor mu, öğrenebiliyor mu,


öğrenme zorlukları var mı. Eğer bu tür problemleri var ise mutsuz ise mutlaka destek alıyoruz. Ailenin ve okulun desteği çok önemli. Çocuklar sporla mı sanatla mı daha iyi eğitim alırlar. İkisi de faydalıdır. Çocukların enerjilerini boşaltabilecekleri ortamlara ihtiyaçları vardır. Hem eğitim hem sosyal faaliyetler her ikisi birlikte ilerlemelidir. Bizler de çeşitli oyunlar ile çocukların bu ihtiyaçlarını gidermeye çalışıyoruz. Velilerimizde bir kanı var. Ben çocuğumu dershaneye okuldaki ödevlerini yapması için gönderiyorum, top oynaması için değil. Mecburen bazı şeylerden vazgeçiyoruz ama çocuğun bir ekmek su kadar oyuna da ihtiyacı vardır. Top oynamaya da ihtiyacı vardır sanatsal faaliyetlere de ihtiyacı vardır. Yaptığımız sergileri biz güzel sanatlar lisesinde gerçekleştiriyoruz. Sanat danışmanımız Aşık Mene. Resim tekniğinde hangi yöntemlerin nasıl kulla-

nılacağını onları çocuklara gösteriyoruz. Ama bunlar da yeterli değil tabi. Ağırlıklı akademik uygulamalar yapıyoruz. Velilerimizin beklentileri de aynıdır. Reklamlarınız hep kolej sınavındaki dereceler yer alıyor. Sizin için koleje yerleştirdiğiniz öğrenci sayısı mı önemli yoksa birinci ikinci üçüncü derece almak mı? Bu konuda bütün çocukları kucaklamak önemli. Bize göre hiçbir dershane reklam vermemeli. Çünkü çocukların psikolojilerine olumsuz etkide bulunuyor. Çünkü arkadaşla-

rı geçmiştir onlar geçmemiştir onların resimleri vardır. Çocuk hayatı boyunca bunu unutmaz. Sizin hayaliniz nedir? Bizim hayalimiz sadece koleje odaklı bir eğitim değil, çocukların sosyalleşip farklı ihtiyaçlarını da giderebilecekleri mutlu olabilecekleri ortamlar yaratmak. Biz Dört İşlem olarak bunu başardık. Ailelerimizin de desteği ile çok daha iyisini yaratmaya çalışıyoruz. Tercihimiz çocuklarımızın geleceğidir. Dört İşlem olarak mutlu ve başarılı öğrenciler yetiştiriyoruz.

www.cypruszoom.com

79


haber

haber

Açılışı Toyzz Shop direktörü Mehmet Şenol Bilican, 1001 Grup direktörü Nazım Özel,1001 Grup genel müdürü Mehmet Özel ve 1001 Airport genel müdürü Mehmet Akalın yaptı.

10

01 Airport Mall’da açılan mağazalara yenileri eklendi. Geçtiğimiz ay içinde dünyaca iki marka daha, alışveriş merkezindeki şubelerini açtı. 20 ülkede 115 mağazası ve erkek giyiminde tüm trendleri çatısı altında toplayarak bir dünya markası olan “Giovane Gentile & Giovane G. Designers” 116. mağazasını Kıbrıs’ta açtı. 1984 Yılında İstanbul Beşiktaş ta küçük bir mağazada Ticaret hayatına başlayan Ercem Tekstil, 2001 yılında Giovane Gentile markasıyla birlikte hem yurtiçi hem yurtdışı toptan moda ve hazır giyim sektöründe faaliyetlerini yürütüyor. Perakende sektöründe edindi-

80 ZOOM

ği tecrübeyi, tasarladığı dünya trendlerine uygun koleksiyonlarla birleştiren marka, 2005 yılında Giovane Gentile markasına entegre Giovane G designers markasını da üretimine katarak tüm erkek trendlerini tek çatı altında tüm mağazalarında birleştirmişti. Alışveriş merkezinde geçtiğimiz ay açılan bir diğer mağaza ise Türkiye’nin dört bir yanında 130’a aşkın mağazası bulunan, sektörünün lideri Toyzz Shop’tu.

1001 Airport Mall'a

iki dev marka “daha ”

Toyzz Shop’un Kıbrıs’ta açılan ilk mağazası olan mekan, Kıbrıs’lı çocuklar ve aileleri için oyuncağın yeni adresi olmaya aday. Mağaza Lefkoşa Merkez, Mağusa ve Girne’de de şubeler açmayı planlıyor.

www.cypruszoom.com

69


GURME SİZİN OLDUĞUNUZ HER YERDE SİZİNLE DÜNYANIN HER YERİNDEN TABLETTE - DİZÜSTÜNDE BİLGİSAYARDA ve TÜM AKILLI TELEFONLARDA

DERGİ GRUBU

DERGİ GRUBU

YIL4 - SAYI48 - EKİM 2015 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL

YIL4 - SAYI48 - EKİM 2015 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL

HARUP ŞERBETİ İÇTİNİZ Mİ?

HARUP ŞERBETİ İÇTİNİZ Mİ?

Tesadüfen Bulunan Lezzet

HİNDİBA

Ali Damdelen Kemal Ferit Tekin Açıkyıldız Mustafa Dermay

Ayın Mekanı;

Gurme'den Özel Reçeteler

MİR GIDA

BU BESİNLER DİŞİNİZİ KORUR

15. Yılında

Akşamdan Hazırlanabilecek Kahvaltı Önerileri

Hergün Bir bardak Meyve Suyu

YIL4 - SAYI48 - EKİM 2015 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL

9 694851 90001 8

Aygen Ersalıcıdan Denenmiş Tarifler

Bellapais Gardens Hotel&Restaurant

Balığın pişmişini Tüketin; ÇÜNKÜ!.. Aygen Ersalıcıdan Denenmiş Tarifler

HARUP ŞERBETİ İÇTİNİZ Mİ? Tesadüfen Bulunan Lezzet

HİNDİBA

Ali Damdelen Kemal Ferit Tekin Açıkyıldız Mustafa Dermay

Ayın Mekanı;

Bellapais Gardens Hotel&Restaurant

MİR GIDA 15. Yılında

Aygen Ersalıcıdan Denenmiş Tarifler

Gurme'den Özel Reçeteler

Hergün Bir bardak Meyve Suyu

9 694851 90001 8

Balığın pişmişini Tüketin; ÇÜNKÜ!..

BU BESİNLER DİŞİNİZİ KORUR Akşamdan Hazırlanabilecek Kahvaltı Önerileri

ve

EKİM sayısı Kıbrıs'ta bayilerde

Gurme'den Özel Reçeteler

BU BESİNLER DİŞİNİZİ KORUR

Hergün Bir bardak Meyve Suyu

Tesadüfen Bulunan Lezzet

HİNDİBA

Ali Damdelen Kemal Ferit Tekin Açıkyıldız Mustafa Dermay

Ayın Mekanı;

Bellapais Gardens Hotel&Restaurant

MİR GIDA 15. Yılında

Balığın pişmişini Tüketin; ÇÜNKÜ!.. Aygen Ersalıcıdan Denenmiş Tarifler

Akşamdan Hazırlanabilecek Kahvaltı Önerileri 9 694851 90001 8

15. Yılında

Balığın pişmişini Tüketin; ÇÜNKÜ!..

Kemal Ferit Tekin Açıkyıldız Mustafa Dermay

Ayın Mekanı;

DERGİ GRUBU

HARUP ŞERBETİ İÇTİNİZ Mİ?

Ali Damdelen

Gurme'den Özel Reçeteler

BU BESİNLER DİŞİNİZİ KORUR Akşamdan Hazırlanabilecek Kahvaltı Önerileri

Hergün Bir bardak Meyve Suyu

9 694851 90001 8

MİR GIDA

YIL4 - SAYI48 - EKİM 2015 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL

HİNDİBA

Tesadüfen Bulunan Lezzet

Bellapais Gardens Hotel&Restaurant

DERGİ GRUBU


Terazi Ayın Burcu:

23 Eylül 22 Ekim

TERAZİ BURCU Herhangi bir konuda karar vermeden önce, bütün şartları dengeye getirmeye çalışırlar. Olaylardaki etkenlerin olması gereken oranlarını tartarlar. Bu yüzden onları tanımlayan sözcük ‘Tartarım’dır. Teraziler güçlü bir adalet duygusuna sahiptirler. Abartılı bir hareketleri yoktur. Fakat yakın dostlarının vefasızlıkları onları çok etkiler. Nazik ve yumuşak sözlerle insanlarla iletişim kurarlar. Fakat, istemedikleri bir konuda ısrar edilirse sabır ve kibarlıklarını yitirebilirler. Çevresinde olup, bitenler için çok meraklı insanlardır. Başkalarının yaşantısına girmeye bayılırlar. Çok istedikleri güzel şeylere başka arkadaşları sahip olduğu zaman kıskançlık duyguları ortaya çıkar, hatta ayni şeylere sahip olmak için hileli yollara başvurabilir. Kendilerini geliştirmiş Teraziler ise, çıkarları için ilkelerinden taviz vermezler. Yalnızlığı sevmezler. Her zaman güzel, dengeli ve uyumlu bir dünya ararlar. Kötü gerçeklerle karşı karşıya kalınca, kaçış yolları ararlar.

82 ZOOM

TERAZİ BURCU ERKEĞİ

T

erazi erkeği, tüm sorunlarınıza kusursuz çözümler bulacak ve sorduğunuz her soruya cevap verecektir. Ancak onda tüm genç kız rüyalarınızın cevaplarını bulacağınızı sanmayın. Onların bir kısmını değiştirecek, diğerlerini de tartışacaktır. Huysuz ve dengesiz olabilir ve aşk da içinde olmak üzere her şeyi mantığa uydurma çabası sizi çıldırtabilir ya da yeniliğe uğramanın ezikliği içinde bırakabilir. Yine de bir kez Terazinin çekiciliğine kapılıp ağına düştükten sonra, ondan kurtulmanız kolay olmayacaktır. Eğer kaçmaya çalışırsanız, sizi öyle mantıklı, zekice tartışmalarla kalmaya razı edecektir ki, buna engel olamayacaksınız. Sizi o eşsiz mantık gücünün etkisi altına almakla kalmayıp, ayrıca öyle tatlı ve nazik bir insan olacaktır ki, daha önce sizi altüst edip, hayal kırıklığına uğratmış olan kararsızlıklarını unutacaksınız Sonra size gülümseyecek ve içinizde birşeyler olacak. Ondan sonra savaşı kaybedeceksiniz. Onun rüyaları sizin rüyalarınız olacak ve sizin için dünyada hiçbir şey onu mutlu etmekten daha önemli olmayacak. Susuz bir yolculuğun suyu aradığı gibi, hep o gülüşü arayacaksınız. Terazinin çekiciliği mantıklı ve gerçektir, hiçbir doğa üstü yanı yoktur. Onda kara büyü yoktur, yalnızca sağ duyuyla cennet gibi havasına kapılmak vardır. Dikkatini Çekmek Zordur Öte yandan, o en çok sevdiği sihirli sözcüğü söylemesi için, Terazinin kefelerinin çılgınca bir çelişkiyle ileri geri sallandığı zamanlar olacaktır. Onun dikkatini çekmek ve onu harekete geçmeye zorlamak için onu havuza itmek veya başınızın üstünde amuda kalkmak zorunda kalacaksınız. Venüs’ün etkisinde olsa bile, Terazi erkeğiyle bir aşk

ilişkisinin sonsuza dek düzgün ve sakin yürüyüp gideceğini sanacak kadar saf olmayın. Yine de kefelerin dengede durduğu zamanlarda, Teraziyle yaşanan bir hayat, tanrıların altın içkisinden bir kase içmiş kadar sarhoş edici, kahkahalarla dolu ve rahat bir özgürlükle dolu olacaktır. Terazi erkeğinin bir şeye karar vermesi, vahşi bir boğayı ehlileştirmekten daha çok gayret isteyen bir iştir. Bir kez kararını verdikten sonra da yanlış bir şey yaptığından kuşkuya düşerse, hiçbir uyarıda bulunmadan kararını değiştirebilir. Aşk sözcüğüyle Terazi sözcüğü kesinlikle eş anlamlıdır. Romantik aşkı Terazi keşfetmiştir ve bu konuda hayli söz sahibi olan Aslandan, Akrepten ve Boğadan çok daha incelikle bu işi bir sanat haline getirmiştir. Aşk tanrısı Cupid’in nazik stratejileri yaratılıştan Terazinin yetenekleri arasındadır. İstediği kızı kazanmak için büyük kolaylıkla her hileye baş vuracak ve çok nadiren başarısızlığa uğrayacaktır. Bununla birlikte bir kez kızı elde ettikten sonra onunla ne yapacağını pek bilemez. Çekiciliğiyle onu kendine bağladıktan sonra duraksar. Kafasında çekişme başlamıştır. Terazi erkeği en az doksan yaşına gelinceye kadar karşı cinse ilgisini kaybetmeyecektir. Mutlu bir evliliği varsa, bu tümüyle akademik bir ilgisi olacaktır. Gördüğü her güzel kızı hayalindeki baloda fırıl fırıl döndürmek gibi sözde kalan spekülasyonlar yapsa bile, bu konu onu hiçbir zaman sıkmayacaktır. Aşk Sanatının Ustasıdır Aşk yapma sanatı Terazi erkeğine çok kolay ve çok erken geldiği için ve aşk ormanına yaptığı romantik gezilerde hemen hemen her zaman başına zafer tacını giydiği için, ayağına da bir sürü asma dalı dolaşır. Terazi başkalarının duygularını incitmekten nefret eder; bununla birlikte, kavgacılık huyu tuttuğu

zaman kırdığı kalplerin hiç farkında olmaz. Hayır demekten nefret eder, ama hiçbir mutluluk şansı olmayan bir ilişkiyi kesin atmaktansa oyalayıp durmanın daha kötü bir davranış olduğunu da pek az farkeder. Bunun karşıtı olan bir durumda, karşılıklı duygular dünyada hiçbir insanoğlunun erişemediği bir güzelliğe erişmek üzereyken, uzadıkça uzayan bir kararsızlık da aynı derecede çarpık bir davranıştır. Yalnızca bir Kova burcu insanı bir yöne doğru kesin harekete geçmekte daha çekingendir. Arkadaşlıkla Aşkı Karıştırır Terazi erkeklerindeki dönekliğe eğilim inkar edilemez. Özellikle geçlik yıllarında, oyalanmaya eğilimleri fazladır. Terazinin doğal davranışı, karşılaştığı her üç ya da dört kadından birini ölçüp biçmek ve gerçek can yoldaşı olup olmayacağını tartmaktır. Teraziler çoğunlukla arkadaşlıkla aşkı umutsuzca birbirine karıştırırlar. Şaşırtıcı olarak, tüm gönül eğlencelerine ve denemelerine karşın Teraziler çoğunlukla kalp kırıklığına uğrayıp acı çekmezler. Az görülen o olağanüstü durumlarda ise, Terazi erkeğinin çektiği acı, hayal bile edilemeyecek kadar yıkıcı olabilir; ancak bu o kadar az rastlanan bir durumdur ki, pek örnek bulamazsınız. Sizin bütün sırlarınızı öğrenmek onun pek fazla ilgisini çekmez. Karışıklıktan nefret eder; ruhsal dengesini koruyabilmesi için gerçekten her şeyin uyum içinde olmasına ihtiyacı vardır. Onun evi, dış dünyanın gürültülü karmaşasından uzak , güzel, sessiz bir vaha olmalıdır. Yoksa şu kefeler sürekli olarak dengesini yitirebilir. Niyetini açıkça belli etmediği için, siz onun neden hiç eve gelmediğini veya neden hep uyuduğunu tahmin edecek kadar zeki olmak zorunda kalacaksınız. Çocuklar onun adalet duygusundan her zaman yararlanacaklardır.


TERAZİ BURCU ÜNLÜLERİ Brigitte Bardot Catherine Deneuve Cervantes Christopher Reeves Cliff Richards Jimmy Carter John Lennon Julio Iglesias Klaus Kinski Konficyus Lizst

TERAZİ BURCU KADINI erazi burcu kızları , kibar bir inandırıcılıkla fısıldayarak konuşabilir. İpekler ve danteller giyebilir ve saçları mis gibi kokabilir. Hatta tek elinizle kaldırabileceğiniz bir yapma bebek gibi görünebilir. Ancak, tüm kadınsılığına, tatlı tavırlarına ve nefis zarafetine karşın, bu kız şaşırtıcı bir rahatlıkla pantolonlar giyer ve bunlar da ona bayağı yakışır. Kafası erkekçe bir mantıkla çalışır ve her tartışmada sizinle başa baş yarışabilir. Hatta bazen sizi geçebilir de; bununla birlikte, Terazi burcu kadınının kadınca yanı, genellikle, balayını güvenle geçirinceye dek size yetişmesine izin vermeyecek kadar akıllıdır. Balayında sizi satrançta yenmemeye dikkat edecektir, ama keskin zekasını sonsuza kadar o yumuşacık gamzelerin arkasına da gizlemeyecektir. Eninde sonunda, nasıl olsa beyin gücünün ne düzeyde olduğunu size gösterecektir.

T

Keskin Zekasını Gösterir Terazi kadınlarının çoğu, karşılarında en ufak bir fikir tartışması olanağı çıktığı zaman keskin zekalarını göstereceklerdir. Bu, neden düğmeli yaka giymemeniz gerektiğinden, işinizde terfi etmenize engel olan şeyin ne olduğuna kadar her şey olabilir. Eğer onunla tartışmaya girmek istemezseniz, o kendi kendisiyle tartışacaktır. Terazi kızı kendi başına bir kavgayı başlatabilir, büyük bir gösteriş içinde kendi başına sürdürebilir ve kendi başına bitirebilir. Açık berrak bir mantıkla sizi kendine inandıracaktır. Tipik Terazi insanının hiçbir noktayı gözden kaçırmadığından emin olmak için her şeyi iki kez tartma merakı bir yana, romantik aşk veya arkadaşlık ya da her ikisini birden arayan bir erkek için o, ideal kadındır. Onun tartışma merakı, içtenlikle adil bir karara varma arzusuna dayanır. Daha kötüsü de

olabilirdi. Hiç olmazsa, başka burçlarda doğan bazı kadınlar gibi tartışırken yalnızca kendi koyduğu kuralları geçerli saymıyor veya inatçılıkla bütün fikirlere karşı çıkmıyor. Ayrıca o, kendi fikirlerinin çoğunu, havayı biraz yumuşatacak şekilde diplomatik bir nezaketle savunuyor. Venüs kızlarının çoğu evlenmeden önce de sonra da çalışırlar. Satın alabileceği güzel şeyler için para kazanmak isterler. O, güzel giysileri, pahalı parfümleri, klasik müziği çok sever. Çoğunlukla, onları ruhsal ve fiziksel olarak gerçekten hasta eden düzensiz çevrelerin sefaletinden ve çirkinliğinden kurtulabilmeleri için, Terazi kadınlarının büyük paralara ihtiyacı vardır. Ancak, onun çalışmasının ve para kazanmak istemesinin başka bir nedeni daha vardır. Erkeği. Terazi kadınının şu geçici dünyada her şeyden daha çok değer verdiği bir tek şey varsa, o da, sevmek, onurlandırmak ve yönetmek için seçtiği erkektir. Terazi kızı yalnız oynamaktan nefret eder. Gerek iş hayatında, gerekse romantik yaşamında onun en derinden ihtiyaç duyduğu şey arkadaşlıktır. Yalnız çalışmayı sevmez ve kesinlikle yalnız yaşayamaz. Terazi kızına göre evlilik ortaklaşa bir iştir ve bir şirket kadar kesin kuralları vardır. Onursuzca Bir Şey Yapmaz Kocasının yanında severek konuklarını ağırlayacaktır ve kocası mesleğini değiştirmek, başka bir şehire taşınmak veya yeni arkadaşlar edinmek istediği zaman onun gösterdiği yolu izleyecek kadar kadıncadır. Bunların hepsi kocasının bileceği işlerdir. Kendisi yalnızca yolu açmak ve kocasının atak davranışlarla yanlış bir şey yapmamasına ve düşüncesizce kararlar vermemesine dikkat etmek için oradadır. Bir Terazi kadınıyla birlikte yaşamanın bir çok nimetleri vardır. Bir kere, hiçbir zaman sizin mektuplarınızı açmayacaktır. O, hiçbir zaman bu kadar onursuzca bir şey yapmaz. Hiçbir zaman iş hayatınız-

Meryl Streep Michael Douglas Oscar Wilde Pavorotti Roger Moore Sylvia Kristel Verdi Tarkan Tarık Akan Levent Kırca Yıldız Kenter

daki sırlarınızı arkadaşlarınıza açmaz veya sizi patronunuzun önünde utandırmaz. Onun bir melek mi yoksa bir şeytan mı olduğunu merak ettiğiniz anlar olacak, ancak melekler çoğunlukla onun yanında savaşırlar. Terazi burcundan anne çocuklarını çok sevecek ve şefkatle büyütecektir ama onlar kesinlikle sizden sonra geleceklerdir. Onlar ikinci derecede ortaklardır, şirketin başkanı sizsiniz ve eşiniz bu temel gerçeği hiçbir zaman unutmayacaktır. Onlar annelerinin kalbinin büyük bir bölümüne sahip olacaklar ancak o, çocuklar gelmeden önce size vermiş olduğu köşeyi çalmalarına asla izin vermeyecektir. Çocukların oyunu sizin dinlenmenize engel olursa eşiniz çocuklara oldukça sert davranacaktır. Çocuklarına Karşı Müşfiktir Eğer sizin sözünüzü dinlemezlerse, kendi sözünü dinlemedikleri zamandan daha çok öfkelenecektir. Çocuklarınız bebekler kadar tatlı ve temiz, büyükler kadar toplu ve terbiyeli olacaklardır. Normal olarak müşfiktir, gene de gerektiğinde oldukça serttir. O çocuklarını hiçbir zaman ihmal etmez, ama gerçek şudur ki, anne olmayı ilk planda sizi daha çok mutlu edebilmek için istemiştir. Terazi kızının çok şeker yediği ve şişmanladığı doğrudur. Dansa gittiği zaman oradan veya şarap şişesinden ayrılmayı bilmez. Biraz patronca davrandığı zamanlar olabilir, kulağınızı sağır edecek kadar çok konuştuğu zamanlar da. Ancak böyle şeyler geçici olarak duygusal dengesi bozulduğu zamanlarda olur. Arada sırada sallanan kefeler, eninde sonunda sallanmaları bitip dengede duracaklardır. Eğer kefenin biri biraz aşağıdaysa içine biraz sevgi koyun, yükselelecektir. Eğer diğerindeki fazla keder ağır çekerse, anlayışla yükünü hafifletin, onun güzel uyumu geri gelecektir.

TEMEL ÖZELLİKLER Yönetici Yıldızınız Venüs (Güzellik, sevgi ve güzel sanatları temsil eder) Grubunuz Hava, negatif Burcunuzun cinsiyeti Erkek Üstün yeteneğiniz Dengeli ve ölçülü olmak Özelliğiniz Saygı ve zariflik Emeliniz Olgun, düzeyli dostluk kurmak Amacınız Zengin olmak, düzenli bir hayat Anahtar Sözcüğünüz Denge Yenmeniz gereken huyunuz Gösterişten hoşlanmak

www.cypruszoom.com

83


haber

Ve düğün de bitti..

G

84 ZOOM

eçtiğimiz ay bekarlığa veda edenler arasında çok özel isimler de vardı. Ömerli Meyhane’nin sahibi Ömer Özboran’ın kızı Şükriye ile Yayın Yönetmenimiz Birol Bebek’in yeğeni Onur Aplak

yeni hayata merhaba dedi. Lefkoşa’da Elysium Park’ta gerçekleşen düğün töreninde yakınları ve arkadaşları çifti yanlız bırakmadı..


www.cypruszoom.com

85


BULMACA

HAZIRLAYAN: Ahmet Dönmez

Kuzey Kbr‐ s’n ünlü sesi (resimdeki) Girne’de bu ay kutlanacak olan ünlü festival

Çok az, çok seyrek

(Saygl konuşmada) kz evlat Gök, gökyüzü, sema

Güzel kokulu bir bitki “Krlangç” Albümünün sahibi KKTC‐ li unutulmaz müzik grubu

Kuzey Kb‐ rs’tada üre‐ tilen bir pa‐ muk türü (Ksaca)Kara Kuvvetleri

Canl, doğup çoğalmak Kulak iltihab

İki yan ağaçlkl yol

İt gibi, ite benzer Alev

İki takm ara‐ snda yaplan karşlaşma Delegenin görevi

Tantal’n simgesi

İçten yan‐ mal motor‐ larda sustu‐ rucu

Hz. İsa'ya indirilen kutsal kitap

İ

Tellür’ün simgesi

Sonsuza değin, sürgit

Dolayl olarak anlatma

A

Baryum’un simgesi

Avukatn yaptğ iş Verme, ödeme

İlaç, çare Alümin‐ yum’un simgesi

Yedirip içir‐ mek, bakmak Gümüşhane iline bağl bir ilçe

Temizlik, katşk‐ szlk

Dezoksiri‐bo Nükleik Asit(ksa)

Kzlağaç, akçaağaç

Aşnmş yer

DEMET

Kastamonu iline bağl bir ilçe C

Ksaca otomobil Hastalktan sonra kalan doku bozuk‐ luğu

İçinde sporlarn bulunduğu hücre Selenyum’un simgesi

Okşatmak işi veya durumu

GENCELLİ’NİN (İngilizce) Şehir, kent Minik ampul

RESMİ

İskambil kağtlarnda birli

Kral….. Shakes‐ peare'in bir oyunu Toprağn nemi

(Ksaca) Sivil Toplum Kuruluşlar Gösterge çizelgesi

Genel duruma gelmek Radyum’un simgesi

Çocuk yuvas

R

Dumann kara lekesi Kükürt’ün simgesi S

Ayyaş, esrarkeş Ağz içinde evirip çevirme

Olanak

N

Bir tür taze, yumuşak ve tuzsuz beyaz peynir

üzerine veya içine kekik konulmuş olan

L

Kargann çkardğ ses

German yum'un simgesi Eski Msr'da güneş tanrs

Sinemada teknik usta‐ lkla yaplan gösteri Tepi

Alkollü bir içki

Ham maddeyi işleyip mal üretme, yapm Dingil

Mimarlkla ilgili ‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐‐ Ahmak, budala

Ölünün vücudu,ceset

Ayakkab çekeceği Titan’n simgesi

(Ksaca) Sokak Bir bağlaç

Alç veya

86 ZOOM

Ad, ün

O

Renyum’un simgesi

İleri karşt

Baz içkilere katlan etkili sv madde Birini kayrma,ar‐ka çkma

Gemilere yol gösteren şk kulesi

işler durumda olan, etkin Esinti, rüzgar

Bir soru eki

Zoom Dergisi’nin köşe yazar‐ larndan biri


747 85 22 (0392)


haber haber

2014

Kıbrıs Festivalleri

Şubat Şubat --Hotel, Hotel,Restoran, Restoran, Kafe Kafeve veGastronomi GastronomiFuarı Fuarı -- Orkide OrkideYürüyüşü Yürüyüşü --Türk TürkFilm FilmGünleri Günleri (Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) --Lefkoşa LefkoşaMüzik MüzikFestivali Festivali(Şubat-Nisan) (Şubat-Nisan) --Eşek EşekGünü Günü (Büyükkonuk (BüyükkonukEkoköy) Ekoköy)

Mart Mart --DAU DAUUluslararası UluslararasıSualtı Sualtı fotoğrafçılığı fotoğrafçılığıve veFilm FilmFestivali Festivali --10. 10.Tepebaşı TepebaşıLale LaleFestivali Festivali (3. (3.Hafta) Hafta) -- 10. 10.Avtepe AvtepeKıbrıs KıbrısLalesi LalesiFestivali Festivali --Geçitkale GeçitkaleGeleneksel Geleneksel10 10Mayıs Mayıs Kutlamaları Kutlamaları --4. 4.Beşparmak BeşparmakTiyatro TiyatroFestivali Festivali --DAU DAUUluslararası UluslararasıFutsal Futsal Turnuvası Turnuvası --HASDER HASDERÇocuk Çocukve veHikâyeler Hikâyeler Festivali Festivali --Eğitim Eğitimve veKitap KitapFuarı Fuarı --İskele İskeleBelediyesi BelediyesiKültür Kültürve veSanat Sanat Festivali Festivali --7.7.Uluslararası UluslararasıŞiir ŞiirToplantıları Toplantıları --3.3.Bağlıköy BağlıköyEkogün Ekogün -- 7.7.Lapta LaptaTurizm TurizmFestivali Festivali(Mart(MartNisan-Mayıs-Haziran) Nisan-Mayıs-Haziran)

Nisan Nisan --Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) --6. 6.Mormenekşe MormenekşeEnginar Enginar Festivali Festivali --23. 23.Nisan NisanKurtuluş Kurtuluşve veÇocuk Çocuk Bayramı Bayramı --5.5.Yiğitler YiğitlerKöyü KöyüGlobal Global Enginar EnginarFestivali Festivali --8. 8.ODTÜ ODTÜTiyatro TiyatroFestivali Festivali --2.2.Hisarköy HisarköyBahar BaharFestivali Festivali --2.2.Gönendere GönendereKültür Kültürve ve Sanat SanatFestivali Festivali --Müzik MüzikExpress ExpressRock’n Rock’nDAU DAU --Güzelyurt GüzelyurtGÜSAD GÜSADFestivali Festivali --6. 6.Mağusa MağusaÇocuk ÇocukFestivali Festivali -Değirmenlik -DeğirmenlikGeleneksel Geleneksel Çocuk ÇocukFestivali Festivali -2. -2.Akdeniz AkdenizAyrelli AyrelliFestivali Festivali -3. -3.Kıbrıs KıbrısKültür Kültürve veSanat Sanat Festivali Festivali(Kanavaç) (Kanavaç)

90 90 ZOOM ZOOM ZOOM ZOOM 92 92 ZOOM 92 92 ZOOM

Mayıs Mayıs --GÜSAD GÜSADGüzelyurt GüzelyurtKültür Kültürve ve Sanat SanatFestivali Festivali --Güzelyurt GüzelyurtUluslararası UluslararasıKültür Kültür ve veSanat SanatFestivali Festivali --Bellapais Bellapaisİlkbahar İlkbaharMüzik Müzik Festivali Festivali(Nisan-Mayıs) (Nisan-Mayıs) --3.3.Mehmetçik MehmetçikEko Ekogün gün --5.5.Hisarköy HisarköyOrkide OrkideFestivali Festivali --LAU LAUİlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri --2.2.Luricina LuricinaKöy KöyFestivali Festivali --GAU GAUİlkbahar İlkbaharŞenlikleri Şenlikleri --6. 6.Kıbrıs KıbrısTango TangoFestivali Festivali -ODTÜ -ODTÜBahar BaharŞenlikleri Şenlikleri -DAU -DAUKum KumHeykel HeykelFestivali Festivali -DAU -DAUBahar BaharŞenlikleri Şenlikleri -16. -16.UKÜ UKÜ‘Yaza ‘YazaMerhaba’ Merhaba’ Şenlikleri Şenlikleri -YDÜ -YDÜBahar BaharŞenlikleri Şenlikleri -6. -6.Esentepe EsentepeKayısı KayısıFestivali Festivali (Nisan-Haziran) (Nisan-Haziran) -HASDER -HASDERÇocuk ÇocukFestivali Festivali -9. -9.Kıbrıs Kıbrısİpek İpekFestivali Festivali (Bellapais (BellapaisManastırı) Manastırı) -14. -14.Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel Geleneksel Ekogün Ekogün -18. -18.Kuzey KuzeyKıbrıs KıbrısUluslararası Uluslararası Müzik MüzikFestivali Festivali -4. -4.Mağusa MağusaGençlik GençlikGünleri Günleri

Haziran Haziran --4. 4.Yıldırım YıldırımKarpuz KarpuzFestival Festival --4. 4.Folklor Folklorve veÇocuk ÇocukFestivali Festivali --17. 17.Türksoy TürksoyOpera OperaGünleri Günleri --19. 19.İskele İskeleFolklor FolklorFestivali Festivali(CIOFF) (CIOFF) --37. 37.Güzelyurt GüzelyurtPortakal PortakalFestivali Festivali (Haziran-Temmuz) (Haziran-Temmuz) --46. 46.İskele İskeleFestivali Festivali --11. 11.HASDER HASDERÇocuk ÇocukCümbüşü Cümbüşü --6. 6.Hamitköy HamitköyKültür Kültürve veDayanışma Dayanışma Şöleni Şöleni --3.3.Alaniçi AlaniçiHasat HasatFestivali Festivali --5.5.Dikmen Dikmen1111Meşale MeşaleFestivali Festivali --18. 18.Uluslararsı UluslararsıMağusa MağusaKültür Kültürve veSanat Sanat Festivali Festivali(Haziran(Haziran-Temmuz) Temmuz) --4. 4.Çınarlı-İncirli Çınarlı-İncirliMağara MağaraKültürü Kültürüve ve Sanatı SanatıFestivali Festivali --5.5.Lefke LefkeCeviz CevizFestivali Festivali --9. 9.Yeşilırmak YeşilırmakÇilek ÇilekFestivali Festivali --4. 4.Vadili VadiliÇocuk ÇocukFestivali Festivali --8. 8.Gönyeli GönyeliÇocuk ÇocukFestivali Festivali


haber haber

Temmuz Temmuz --Beyarmudu BeyarmuduPatates PatatesKültür Kültürve ve Sanat SanatFestivali Festivali --Geleneksel GelenekselKısa KısaFilm Filmve ve Belgesel BelgeselFestivali Festivali(Temmuz(TemmuzAğustos) Ağustos) --19. 19.Gönyeli GönyeliUluslararası Uluslararası Folklor Folklorve veKültür KültürFestivali Festivali --7.7.Geleneksel GelenekselKarpaz KarpazSahil Sahil Cümbüşleri Cümbüşleri --7.7.Esentepe EsentepeYabani YabaniKayısı Kayısı Festivali Festivali

Ağustos Ağustos --3.3.Alayköy AlayköyTahıl TahılFestivali Festivali --3.3.Taşkent TaşkentKültür KültürFestivali Festivali --11. 11.Lefkoşa LefkoşaBelediyesi BelediyesiUluslararası Uluslararası Folklor FolklorFestivali Festivali --6. 6.Ozanköy OzanköyHarnup HarnupPekmezi Pekmezi Festivali Festivali --Serdarlı SerdarlıBelediyesi BelediyesiBabutsa Babutsa Festivali Festivali --7.7.Yeniboğaziçi YeniboğaziçiSiyah SiyahKupa Kupa Festivali Festivali --8. 8.HASDER HASDERLefkoşa LefkoşaGençlik GençlikGünleri Günleri --Mağusa MağusaKültür-Sanat Kültür-SanatFestivali Festivali (Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) --3.3.Çamlıbel ÇamlıbelKöy KöyŞenlikleri Şenlikleri --26. 26.Kitap KitapFestivali Festivali(Ağustos-Eylül) (Ağustos-Eylül) --54. 54.Uluslararası UluslararasıMehmetçik MehmetçikÜzüm Üzüm Festivali Festivali

Ekim Ekim --13. 13.Zeytin ZeytinFestivali Festivali(Girne) (Girne) --5.5.Çatalköy ÇatalköyKültür Kültürve veSanat SanatGünleri Günleri --GAU GAUGeleneksel GelenekselCumhuriyet CumhuriyetKoşusu Koşusu --15. 15.Büyükkonuk BüyükkonukGeleneksel GelenekselEkogün Ekogün --Devlet DevletFolklor FolklorFederasyonu FederasyonuFolklor Folklor Cümbüşleri Cümbüşleri Aralık Aralık --DAU DAUŞarkı ŞarkıGünleri Günleri --UKÜ UKÜYeni YeniYıla YılaMerhaba MerhabaŞenlikleri Şenlikleri --GAU GAUYeni Yeniyıl yılKutlamaları Kutlamaları Kasım Kasım --7.7.Uluslararası Uluslararasıİşçi İşçiFilmleri FilmleriFestivali Festivali --Kuzey KuzeyKıbrıs KıbrısLefke Lefke--Uluslararası Uluslararası Sanat SanatFestivali Festivali --6. 6.Kitap KitapFestivali Festivali --6. 6.Cumhuriyet CumhuriyetFolklor FolklorFestivali Festivali --Güzelyurt GüzelyurtTiyatro TiyatroGünleri Günleri --5.5.Lefke LefkeHurma HurmaFestivali Festivali --4. 4.Klasik KlasikRalli Ralli --11. 11.YDU YDUUluslararası UluslararasıFotoğraf FotoğrafGünleri Günleri --3.3.Doğanköy DoğanköyAlıç AlıçFestivali Festivali

Eylül Eylül --7.7.Geçitkake GeçitkakeHellim HellimFestivali Festivali --12. 12.Kıbrıs KıbrısTiyatro TiyatroFestivali Festivali(Lefkoşa) (Lefkoşa) --7.7.Tatlısu TatlısuHarnup HarnupFestivali Festivali --Kuzey KuzeyKıbrıs KıbrısUluslararası UluslararasıMüzik Müzik Festivali Festivali(Eylül-Ekim) (Eylül-Ekim) --Fençlik FençlikMerkezi MerkeziCümbüşleri Cümbüşleri --Kıbrıs KıbrısTürk TürkSanatçıları SanatçılarıMüzik MüzikFestivali Festivali --Avrupa’nın Avrupa’nınİncisi İncisiGüzellik GüzellikYarışması Yarışması --UKÜ UKÜUluslararası UluslararasıGece Gece --3.3.Kalkanlı KalkanlıÇakısdes ÇakısdesFestivali Festivali(Son (Son Hafta) Hafta) --8. 8.Vadilili VadililiUluslararası Uluslararası Kültür Kültürve veSanat SanatFestivali Festivali --8. 8.Yıllık YıllıkLatin LatinDansları Danslarıve veMüzik Müzik Festivali Festivali --2.2.Geleneksel GelenekselMutfak MutfakFestivali Festivali --2.2.Lefkoşa LefkoşaKlasik KlasikCaz Cazve veDünya DünyaMüziği Müziği Festivali Festivali --Efes EfesBlues BluesFestival Festival

www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 91 91 www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com 93 93


Tunaç Riding Club

Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu

Karaoğlanoğlu/GİRNE

0533 851 38 13




Çocuklu aileler çocukları aynı odada konaklamak koşulu ile 12 yaşa kadar olan çocuklara yatak ücretsiz, kahvaltı ücreti ve yemek parası indirimli olacaktır. Grublarda sabah kahvaltısında taş fırında köy ekmeği yapımı ve herkese 1 ekmek. Herkes ekmeğini kendi yapacak.

Kıbrıs'ı Yaşayın

Otel içinde her 200 TL’lik harcamaya 50.00 TL indirim 15 kişilik grublarada 1 kişi ücretsiz

Nitovikla Hotel'den

Özel İndirimli

Kıbrıs usulü şinya ve harnıp dalında pişmiş “Kleftigo” mönüsü

Tatil Olanağı

Havuz başında mangalı siz yakınız, Dibek kahvesi yapımı

Sabah kahvaltısında dribidez bittasını siz yapın,öğrenin ve tatın

* Kişi başına yatak-kahvaltı *Kişi başına yarım Pansiyon *Çocuklar 12 yaşa kadar *Kahvaltı (çocuk) *Yemek (çocuk) *Mönü ücreti (Yetişkin)

60,00 TL 90,00 TL yatak-ücretisiz 15,00 TL 20,00 TL 30,00 TL

The Nitovikla Garden Hotel Bir CyproMare Tourism And Traiding Limited Kuruluşudur.

Mehmetcik(Kumyalı) / İskele K.Kıbrıs, Mersin-10 Turkey 0533 865 69 67 / 0533 834 48 68 / 375 61 20 Fax: 375 61 21 www.eco-turismo.it www.nitovikla.com info@nitovikla.com nitoviklahotelkarpaz@gmail.com

Kıbrıs’ın ilk ECO-BİO Oteli



Restaurant | Bar | Cafe

Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü

Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri... İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...

Bibliotheque Restaurant | Bar | Cafe

Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802 www.bibliolife.net



KIBRIS_DERGI-BASKI.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

17/09/15

08:52


zoom_birol_bebek.indd 1

18/09/15 10:45


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.