®
SAYI
YIL 6 HAZİRAN 2013
64
Oksijen Diyetiyle
Genç Kalın
Plaj Vakti Geldi
DÜNYANIN FESTİVALİ Nerede, hangi festival var? 10TL Türkiye Fiyatı 13 TL
Merit Park Hotel Ona Emanet
AYBARS KUTLUBA
HAYDI BALIGA ÇIKALIM
Falınız Haziran'da ne diyor? Plajlarda Yazın modası Retro
ÇAĞLAR ÖNCESİNDEKİ GİBİ, FİLTREDEN GEÇMEMİŞ BİRA. EFES PİLSEN UNFILTERED TAMAMEN DOĞAL HAMMADDELERLE MODERN FİLTRE İŞLEMLERİNDEN GEÇMEDEN ÜRETİLDİ.
Unfiltered 21.9x31.indd 1
19.04.2013 11:33
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
MERİT LEFKOŞA HOTEL & CASINO Tüm organizasyonlarınızı, özenle sahipleniyor
TOPLANTI SEMİNER KONFERANS GALA GECELERİ DÜĞÜN NİŞAN DOĞUM GÜNÜ OUTSIDE CATERING
Teras A-La Carte Restaurant VIP Lounge Sultan Restaurant Merit Cafe Lobi Bar English Pub Bilgi ve Rezervasyon: 600 55 00 info@meritlefkosa.com / sales@meritlefkosa.com www.merithotels.com
LEFKOŞA : Lemar Süpermarket Önder Süpermarket DEMİRHAN: Erülkü Süpermarket
MAĞUSA : Lemar AVM Önder Süpermarket
GİRNE :
Lemar (Karaoğlanoğlu) Lemar (Karakum) Cosmetica Ziya Rızkı Caddesi
HELLİM Kıbrıs’tan geleneksel tat
Omlet Makarna Mangal Izgara Tost Sandöviç Börek Sahanda Yumurta Karpuz-Kavun ile birlikte Çorbada Doğranmış/Rende Salata Ordövr Tabağı Zeytinyağlı yaprak sarması
1958’den beri
ISO 22000:2005 HACCP
ISO 9001:2008
T
N
R
EST
AUR
A
Eşsiz deniz manzarasında, taze balık çeşitleri, zengin balık mezeleri ile yemeğin keyfini çıkarmak size kalmış...
Rezervasyon; 4 0533 885 000
info@shayna-beach.com www.shayna-beach.com Çatalköy / Girne
Profil Reklam 227 7595
Balık a d ' a n y a Sh yenir
22
12
16 32
46 Dış Basın Birliği tarafından verilen En İyi Dergi Grubu Ödülü
ZOOM M
E
D
Y
34
A
“ZOOM MEDYA” tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.
12
Kahve; Kıbrıs'ta her fırsatta, Türkiye'de akşadan akşama içiliyor.
16
Bu yaz plaj modası Retro
18
Dünyanın festivalleri Bu yaz nerede festival var?
22
Farkı Kendisi GHETTO
32
Balayı için; Maldivler hayal edilip, İtalya'ya gidiliyor
34
Merit Park Hotel ona emanet Aybars Kutluba
46
Haydi Balığa çıkalım
48
17 Kıbrıslı sanatçı İzmir Bienali'nde buluştu
55
Türk Şarapları Kadehini arıyor
60
Zehra Bilgen'in gözüyle Karpaz
68
Oksijen diyetiyle Genç kalın
70
Kemik sağlığı için Günde iki bardak süt
86
Haziran'da Falınız ne diyor?
®
SAYI
YIL 6 MAYIS 2013
63
Yayın Kurulu Başkanı Mesut Günsev Reklam Pazarlama Profil Reklam
YAZARLARIMIZ Derya Beyatlı / Sanem Koç / Tuğberk Emirzade / Aygen Ersalıcı / Rauf Ersenal / Ali Özçil Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Danışmanı Banu Bebek - Ersin Gözenler Stil Danışmanı Nurhan Günsev
Reklam Rezervasyon
(0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 - (0533) 868 95 81 Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin-Sanat-Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888
Dağ Koşusu
anları Gizli kalmış mekbuld Sizin için uk
Kalori saymadan yolu kilo vermenin 10 re gö Burcuna koltuk seç
eri Dünyanın en iyi şefl
i
MİR GIDA için geld Facebook
sınız? Bağımlısı mı
anı Karnaval zam rı
Ayın röportajla
Tahsin Üzülmez, Halide Gürün, Ali Ruhluel
Aşırı şüphe mi? Hastalık Habercisi
8
ZOOM
10TL Türkiye Fiyatı 13 TL
en rk Hotel'd Merit Pa in'e Erol Evg ü Sürprizi doğum gün
a gelenek Hindular'd li" Festival "Ho Dünyada
bilgen
zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler
l Merit Roya çıktı Görücüye
i trend Sporda yen
fotoğraf: zehra
www.cypruszoom.com
Yeni Evlenecek Çiftlere MÜJDE!
Düğün Hediyesi • Beş yıldızlı otelde bir gecelik konaklama • Düğün Fotoğraf çekimi • 5 katlı düğün pastası • 1500 adet davetiye • Tek taş yüzük
* Kampanyamız 1 Haziran 2013 - 31 Ağustos 2013 tarihleri arasında geçerlidir. İlan üzerindeki hediyelerden sadece bir tanesi verilecektir. Müşteri istediği hediyeyi tercih etme hakkına sahiptir. Ürünlerimizin çok daha fazlasını mağazalarımızdan görebilirsiniz.
KARASU GOLD&DIAMOND
Girne, Ziya Rızkı Cad. No:72 Tel: 0392 815 0324 - 25 Fax: 0392 815 0326 Gazimağusa, İstiklal Cad. Suriçi Tel: 0392 366 0064 Fax: 0392 366 0065
Profil Ajans 227 7595
Karasu Gold&Diamond’dan yapacağınız 3000 tl ve üzeri alışverişlerinizde %15 İndirim ve Hediyeler...
Dünyayı ancak
"Goldfield sendromu" kurtarır
birolbebek@gmail.com
Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni
10
ZOOM
Başlığı görenlerin "bu ne" dediğini duyar gibiyim. Açıklıyorum; Geçtiğimiz ay içinde bilmem kaçıncı kez izlediğim, ama yine de büyük keyif aldığım, Adam Sandler'in başrolünü oynadığı , "50 ilk öpücük" filmi vardı. Filmde, jönümüz malum kıza sırılsıklam aşıktı. Ancak önemli bir sorun vardı. Kız her yeni günde, bir önceki gün yaşadığı hiçbirşeyi hatırlamıyordu. Öyle olunca başrol kahramanımız, her gün bu sevdiği kadını kendine aşık etmeye çalışıyordu. Kurgu gibi görünen bu filmin ana konusu "Goldfield Sendorumu" denilen rahatsızlıktı. Dışarıdan gelen ciddi darbeler sonucu yaşanan bu rahatsızlık nedeniyle, söz konusu kişinin yaşadıkları, kalıcı belleğe aktarılamıyordu. Sözün kısası; izleyenleri çokça güldüren, eğlendiren bu durum, aslında hayat kadar gerçekti. Tabii "bu muhabbet nereden çıktı" diyeceksiniz? Romantik komedi türündeki filmi izlerken bir sahnesinde, doktor hastanın yakınlarına durumu açıklıyordu, bu sırada "Goldfield Sendromu" ismi geçti. Merak edip internetten araştırdım. Gerçekten de böyle bir durumun olduğunu öğrenince okuyucularımızla paylaşmak istedim. Lakin ülkemizde ve dünyadaki olanları gördüğümde, aklıma bu sendromun aslında bizim ve belki de dünyanın kurtuluşu olabileceğini düşündüm. Dünü hatırlamamak, bir sorun olmasa gerek. Mesela baksanıza halimize, her gün yeni bir gün yaşıyor gibiyiz. Buna karşın dün yaşanmamış gibi, herşeyi o gün yaşanmış gibi konuşuyoruz, tartışıyoruz. Aynı şeyleri tekrar, tekrar, tekrar edip duruyoruz. Acaba bizde mi Goldfield Sendorumu'muyuz? Daha da kötüsü, herkes tamam da, ben mi bu rahatsızlıktan müzdaribim? Bilmiyorum!.. Bakın mesela önümüzde bir seçim var. (olacak yeni) Yeni birşey mi var? Seçim olursa, mecliste yeni isimler mi olacak? Kazanacak parti, vekil kimse daha önce tanımadığımız biri mi? Bütün bu soruların yanıtı "HAYIR" O yüzden artık eminim. Hepimizde "Goldfield Sendorumu" var. Şikayetçi miyiz? Hayır!.. Neden mi? Alıştık. "Naaapacannn Mecbuuuurrr"
haber
Kasimov'un ögrencileri Pera’dan ödülle döndü
P
iyanist Rauf Kasimov, İstanbuldan bir kez daha ödülle döndü. Bu yıl sekizincisi gerçekleşen Uluslararası Pera Piyano Festivali’nde daha önde farklı öğrencileri ile ödül kazanan ünlü piyanist, bu kez yeni yetenekleri ile ödüle ulaştı. Erol Emmioğlu “ İkincilik” ödülü alırken Suna Alsancak’a juri tarafından “Genç Yetenek” ödülünü aldı. Yaşamını Kıbrıs’ta sürdüren ünlü Azeri piayano üstadı Rauf Kasimov festivalde verdiği konseriyle de ayakta alkışlandı. 06 – 12 Mayıs arasında mükemmel bir organizasyonla düzenlenen “8.Pera Piyano Festivali”nin yarışma bölümünde Kuzey
Kıbrıs’tan Erol Emmioğlu ve 5.5 yaşındaki minik piyanist Suna Alsancak yarıştılar. Kaleideskop Turizm sponsorluğunda yarışan iki uluslar arası ödül sahibi Erol Emmioğlu 45 dakikalık yarışma programıyla 13-16 yaş grubunda ikinciliğe layık görülürken, 5 – 12 yaş grubundaki 32 yarışmacı arasında en küçük olarak yer alan Suna Alsancak da “ Genç yetenek ” ödülü aldı. 19 Mayıs Türk Maarif Koleji 10.sınıf öğrencisi Erol Emmioğlu ve Yakın Doğu Koleji Ana Sınıfı’na devam eden Suna Alsancak yarışmada çoğu müzik okulu ve konservatuvar öğrencisi olan ve yarışmaya dünyanın farklı ülkelerinden katılan öğrencilerle yarıştılar.
Golden Rose ile yaza hazır olun Yaz aylarının başlarında henüz bronzlaşmamış teninize Golden Rose Mineral Bronze Powder’ı uygulayarak, yüzünüzde parıldayan güneş ışıltılarına ve bronz bir görünüme erkenden kavuşabilir, yaz makyajınızın en önemli kısmını tamamlayabilirsiniz. Hem içeriğinde hem de görünümünde doğallığın ön planda olduğu Golden Rose Mineral Bronze Powder ile kusursuz bronz bir tene sahip olabilir güneşin parlaklığnı ve canlılığını yüzünüzde hissettirebilirsiniz.
“IBIZA CLUB HITS 2013” TÜM MÜZİK MARKETLERDE
DJ
Chus, David Penn, Abel Ramos, The Cube Guys, Rober Gaez, Oscar de Rivera, Matthew Codek gibi birbirinden ünlü DJ’lerin hit parçalarının biraraya toplandığı IBIZA CLUB HITS 2013 albümü ile bu yaz herkes dans edecek! Albümde DJ Chus ve David Penn’in Latin Grammy ödüllü Flamenko’nun buğulu sesi Buika ile kaydettiği, kısa sürede house parçaları arasında klasikleşen “Will I (DiscoverLove)” dikkatleri çekerken, İbiza’nın muhteşem parti havasını evlerimize getiren İspanyol DJ’ler Matthew Codek ve Nader Razdar’in “Alegria” ve David Penn, DJ Chus ve Abel Ramos’tan oluşan I berican League’in “Keep on Jumpin’ parçasına kadar en iyi house hitleri dans müzik severleri ile buluşuyor. “IBIZA CLUB HITS 2013”albümü FG 93.7 işbirliği, EMI Müzik Türkiye’nin dağıtımı ve Pasion Turca etiketiyle tüm müzik marketlerde. Abel Ramos
David Penn
Biz bekledik Onlar sezonu açtı G
eçtiğimiz ay değişen hava şartları nedeniyle deniz sezonu açılmadan kapanmıştı. Ancak yabancı misafirlerimiz, güneşi her fırsatta değerlendirmekten vazgeçmedi. Biz "şu yağmurlar bitsin, hava biraz daha ısınsın" derken, onlar havalar nasıl olursa olsun sahildeydiler. Yaz aylarının en nezih plajlarından, Kervansaray'da denize giren yabancılar, şiddetli yağmurların yaşandığı günlerde bile, denizde serinleme peşindeydi.
Dj.Chus
www.cypruszoom.com
11
haber
Şapkadan Yardım çıkacak.. Şapkalar, Girne Inner Wheel Kulübü'nün anlamlı bir projesi ile saklandıkları yerden çıkıyor. Tarihi şapkalar 2012-2013 yılı Klüb başkanı Esma Elgin'in yardım amaçlı organize ettiği "Geçmişten günümüze, Şapka esintileri" temalı defile ile sergilenecek. Geliri, Çocuk Onkolojisi'ne yardım için kullanılacak defile, 8 Haziran Cumartesi günü saat 13,00'de Merit Lefkoşa Hotel'de düzenleniyor. Defile için çok sayıda önemli isim, yıllardır gardrobunda saklağığı şapkaları bu organizayona emanet etti. Serginin küratörlüğünü, aynı zamanda dergimizin de stil danışmanlığını yapan Nur Günsev yapıyor.
Girne Inner Wheel Kulübü, Çocuk Onkoloji'ne yardım amacıyla 8 Haziran Cumartesi günü Lefkoşa Merit Lefkoşa Hotel'de "Geçmişten Günümüze Şapka Esintileri" temalı defile organize etti.
Kıbrıs'ta her fırsatta:
Kahve; Türkiye'de kahve içme alışkanlarıyla ilgili dikkat çekici veriler içeren “Kahve Tüketimi” konulu araştırmanın sonuçlarına göre; Kıbrıs'ta her dost buluşmasında, bulunan her fırsatta tüketilen kahve Türkiye'de, sanıldığının aksine sabah ya da öğlen değil, akşam yemeğinden sonra tercih ediliyor. Omega Araştırma Organizasyon Eğitim Danışmanlığı, Mikado Yayınları ve kahve. gen.tr sitesi tarafından, Türkiye genelinde 1.331 kişiyle gerçekleştirilen araştırmanın bulgularına göre, halkımızın yüzde 78.7’si düzenli kahve içiyor. Günün en çok kahve içilen vakitlerini, yüzde36.9 ile akşam yemeğinden, yüzde24.6 ile öğle yemeğinden, yüzde 19.8 ile kahvaltıdan sonra olarak belirten katılımcıların yüzde 68.2’si kahvesini evde, yüzde 27.7’si işte, yüzde
12
ZOOM
TÜRKİYE'DE AKŞAMDAN AKŞAMA TÜKETİYOR
6.7 ise dışarıdaki mekanlarda içiyor. Kahvenin tadını ve kokusunu seven, rahatlattığını ve sağlıklı olduğunu düşünen katılımcıların yüzde 68.6’sı sade, yüzde 37.7’si sütlü, yüzde 13.9’u kremalı kahveyi tercih ediyor. Türk halkının yüzde 29.2’si yorgunluk hissettiğinde kahve içmeyi seviyor. Evine aldığı kahve markasını seçerken, öncelikle lezzet, ardından kahve markasının tanınırlığı, kolay bulunurluğu ve çevrede tercih edilmesi gibi faktörler öne çıkıyor. Çay içmeyi sevmek, sağlık açısından zararlı olduğunu düşünmek, tadını sevmemek ve çocukluktan gelen alışkanlıklar ise “kahve içmeme” nedenleri olarak sıralanıyor. Araştırmaya göre, Türk halkının büyük bölümü, ev dışında sosyal aktivite olarak kahve içmeyi tercih ediyor. Ev ve iş yeri dışında tüketilen
kahve türleri de farklılık gösteriyor. Araştırmada ayrıca; kahve bağımlılığı, tüketim şekilleri, pişirme yöntemleri, kahve içmenin sosyalleşme aracı olup olmadığı ve otomatlardan kahve alma konusundaki tercihler gibi, ilgi çekici konularda elde edilen sonuçlar da yer alıyor.
Profil Advert 227 7595
Web / e-mail
barındırma ve alan adı kaydı
Rakiplerinden bir adım önde ol, güvende ol. www.datumcenter.com www.
datumcenter 13149-12498
Adres: No:2 Fener Sokak Kızılbaş, Lefkoşa - Kıbrıs Tel: (0090 392) 444 22 98 - Fax: (0090 392) 225 84 25
www.gigabyteltd.com
haber
Ayakkabıda son moda
Bayramoğlu Ülkemizin önde gelen ayakkabı mağazalarından BAYRAMOĞLU SHOES, yeni sezonun en iddialı modelleri ile özellikle hanımlar gözdesi konumunda. Ayakkabıda buyıl yüksek topuklar, pastel renkler ön planda.
14
ZOOM
Y
eni sezon ürünleri raflardaki yerini aldı. Bu yıl ayakkabıda birbirinden şık ve rahat modeller dikkat çekiyor. Gündüz pantolon, etek ve elbisenin altına rahatlıkla giyilip; akşam da dışarı çıkarken devam edilebilecek ayakkabılar en çok tercih edilenler. Ayakta tutulabilir ve uzun saatler üzerlerinde kalınabilir olması seçimlerde önemli bir gerekçe. Birbirinden renkli ve tarz tasarımların yanısıra biraz daha tehlikeli modeller yok değil. Dikenli zımbalı modeller, yine çok moda. Bol miktarda fosfor renkler hakim. İnce topuklar, sivri burunlar, düzler ve dikenler var. Ayakkabılardaki renkler, modeller gibi iddialı...
Havalar iyice ısındı, kısa bir aradan sonra yine sıcağı ve güneşi iliklerimize kadar hissetmeye başladık. Sahillere kaçışlar başladı. Kadınların bir kısmı “şok diyet”lerle kilolarını verebildi bir kısmı ise veremedi, bu nedenle onlar fazlalıkları hilelerle kapayan bikini ve mayolardan medet umma çabasında. Peki 2013 yazında plajlarda neler olacak? Tatil hazırlıklarının başladığı, valizler hazırlanırken “off ne alsam yanıma?” sorularının yankılanmaya başladığı bu günlerde 2013 yazında plajlarda bizleri nelerin beklediğine bir göz atalım diyoruz. Deniz, kum, güneş hayalleriyle çıkılan tatil alışverişlerinin en önemli bölümünü oluşturan mayo ve bikinilerde bu yaz hangi modeller öne çıkıyor, hangi renkler bu sezonun gözdeleri olacak işte size ipuçları. Her yıl olduğu gibi bu yıl da birçok modele imza atan tasarımcılar öncelikle bizi eskilere götürecek ve plajlarda nostalji rüzgarları estirecek. “Retro” bikini ve mayoların plajları kasıp kavuracağı 2013 yazında 1940’ların ve 50’lerin yüksek belli modelleri bir bakıma “hafif” kilolu kadınların da kurtarıcısı olacak gibi gözüküyor. Detayların ön plana çıkacağı retro modellerin çizgili, çiçekli, ekose gibi grafik bas-
16
ZOOM
kılı modelleri plajları şenlendirecek. 2013 plaj modası sadece retro modellerle de sınırlı kalmayacak. Bu yaz plaj ve sahillerde sıkça rastlayacağımız diğer bir tarz da çiçek ve deniz motifleriyle bezenmiş tropik esinti yaratan modeller olacak. Bikini ve mayolarda fırfır, püskül, taş ve boncuk işlemelerinden hoşlananlar için ise kızılderili tarzı tam size göre! Bu yaz plaj modasının öncüsü markaların koleksiyonlarında sıkça rastlayacağımız el işi taş ve boncuk işlemeli modellerden oluşan kızılderili tarzı plajları kasıp kavuracak! Son bir kaç yıldır giyimde karşımıza çıkan neon renkler bu yaz da 80’li yılların temsilcisi olarak plajlarda karşımıza çıkmaya hazırlanıyor. Straplez Mayolar ve Taşlı Bikiniler 2013’ün En Çok Tercih Edileni Olacak Bu yaz plaj modasına straplez ve üçgen kesimler damgasını vuracak. Çiçek desenleri, fırfırlı modeller, örgülü, taşlı, boncuklu çeşitler şehirli kadının tatil profili için biçilmiş kaftan olacak. Aksesuarlardan çok kesimlere ve kumaşlara dikkat eden kadınların tercihi ise karın ve bel kısmını toparlayan straplez mayolar olacak. İki beden küçülten kuruvaze, kare yakalı mayolar ise başrolü kapıyor. Plajlarda daha dikkat çekici olmak isteyenlerin ter-
cihi ise yine bikiniler. 2013 plaj modasında öne çıkan renkler ise mor, sarı, fuşya, neon ve şeker tonları. Koleksiyonlarda yerini alan tek renk ve desendeki derin göğüs, sırt ve bel dekolteli mayolar ise her zamanki gibi yine yerini koruyor. Ünlü İsimler 2013 Plaj Modası İçin Kamera Karşısına Geçti 2013 plaj koleksiyonları için ünlü isimlerin kapısını birer birer çalan markalar hazırlıklarını tamamladı. H&M’in 2013 İlkbahar/Yaz ‘beach’ (plaj) koleksiyon yüzü olan ünlü şarkıcı Béyonce verdiği pozlarla hamilelik sonrası hızla eski formuna kavuşmuş görünüyor. Aksesuarlar da En Az Bikini ve Mayolar Kadar İddialı! Her yaz olduğu gibi bu yaz da plaj elbiseleri en iyi tamamlayıcılar olacak. Özellikle derin göğüs, bel ve sırt dekolteli modellerle kombinlenen kısa ya da uzun tercih edebilecek transparan elbiseler plajda göz alıcı bir şıklık yaratacak. Mini pareolar, kaftanlar, rengarenk hasır şapkalar ve çantalar, üzeri taş ve boncuk işlemeli terlik ve ayakkabılar ise plaj modasının vazgeçilmez aksesuarları arasında yer alacak. Renkli bileklikler, büyük ve göz alıcı detaylar, boncuk ve taşlarla işlenen kolyeler de bu yazın aksesuar modasını oluşturacak.
haber
Bu saatlerin gerçeğinden farkı fiyatı
D
evir imitasyon devri. Gerçeğinden ayırt edilemeyen saatlerin bulunabileceği tek adres Kıbrıs. Özellikle Kıbrıs'a gelen ziyaretçilerin çok tercih ettiği imitasyon saatlerin adresi Lefkoşa'da Arasta çarşısının gözde kuyumcusu Saygın Altın&Saat'te. Başka hiçbir yerde bulamayacağınız birinci kalite, Japon mekanizmalı saatlere sizinde ulaşmanız çok kolay. Eğer saat takmaktan hoşlanıyor ve bunun için astronik paralar ödemek istemiyorsanız bol seçenek, yüzlerde çeşit sizi bekliyor.. Tel.229 1361 bu bir reklamdır
Tüm seçkin marketlerde...
Kolajen İçeren koruyucu ve
Canlandırıcı Krem Saç Boyası
Özel Uygulama Tarağı ile Kullanmak çok kolay!
Öngel Marketing Ltd. 223 7773 Güzelyurt anayolu üzeri /Gönyeli-Lefkoşa
haber
BU YAZ, NEREDE FESTİVAL VAR ?
TOMORROWLAND Belçika 25-28 temuz Eğer rüya gibi bir festival arıyorsanız, Belçika'da yapılan Tomorrowland tam da size göre. 2005 yılından bu yana Boom'da düzenlenen festival, 400 ünlü DJ'in sahne aldığı dünyanın en önemli elektronik müzik festivallerinden biri olarak kabul ediyor. festivalde geçen yıl 185 bin adet bilet satılmıştı.
BENICASSIM İspanya 18-21 Temmuz Barselona ve Valencia arasında kalan ufak sahil kasabasında her yıl düzenlenen Festival, İspanya'nın en dikkat çeken müzik şöleni olarak gösteriliyor. Sabahın ilk saatlerine kadar süren müzikle coşan festival tutkunları gündüzü denize girerek geçiriyor.
GLASTONBURY İngiltere 26-30 Haziran İngiltere'nin efsane festivali, aynı zmanda dünyanın en eski müzik festivallerinden biri. 1970 yılından bu yana 43 yıldır düzenlenen festival, her yıl haziran ayı sonunda 150 binden fazla müzikseveri ağırlıyor. Dev bir karnavala dönüşen festival, Somerset Pilton'da düzenleniyor. 3 gün süren festival bol yıldızlı lineup'ın yanısıra çadırları ve dinmeyen yağmurları nedeniyle çamuruyla ünlü.
18
ZOOM
GRASPOP Belçika 28-30 Haziran Belçika'da Antwerp şehrinde Dessel bölgesinde gerçekleşen festival, onlarca rock metal grubunu buluşturuyor. BU yılda festivalde dünyaca ünlü rock grupları sahede olacak.
EXIT Sırbistan 10-14 Temmuz
Üniversite öğrencileri tarafından ilk kez 2000 yılında düzenlenen festival, bugün Avrupa'nın en iyi festivalleri arasında gösteriliyor. Her yıl temmuz ayında gerçekleşen festival, dört gün sürüyor. Ünlü DJ'lerin ev sahipliği yaptığı festival, partiler ve şovlarla dikkat çekiyor.
ROSKILDE Danimarka 29 Haziran - 7 temmuz
Avrupa'nın en büyük festivallerinden biri olarak gösterilen, Roskilde ilk kez 1971 yılında iki öğrenci tarafından düzenlendi. Bir süre sonra Roksilde kuruluşuna geçen festival, kar amacı gütmeyen bir organizasyon. Festival, Avrupa'nın her yanından gelen müzikseverlerin katılımıyla gerçekleşen çılgın partileriyle biliniyor.
DOWNLOAD FESTİVAL / İngiltere 14-16 Haziran İngiltere'de Donnington Park'ta daha önce Monsters of Rocks adı altında yapılan festival, en önemli Rock-metal gruplarının yer aldığı bir festival. 2003 yılından itibaren, Download Festival olarak düzenlenmeye başlanan festival, toplsm beş sahnede ve günde 100 bin kişinin katılımıyla gerçekleşiyor. Bu yılın kadrosu ise yine inanılmaz, İron Maiden, Slipknot ve Rammstein sahnede olacak.
KAZANTIP Ukranya 31 temmuz - 14 Ağustos Kırım yazının yükseksezonunda Rus tarzı tekno partiye ne dersiniz. Kazantıp Avrupa'nın en çılgın ve en büyük festivallerinden biri. Elektronik müziği ve eğlenceyi seviyorsanız işte aradığınız festival. Her yıl Avrupa'nın değişik ülkelerinden 150 bini aşkın insanın katıldığı festival 15 gün süren bu uzun festivalde günde 21 saat müzik yapılıyor.
www.cypruszoom.com
19
haber
SZIGET Macaristan 5-12 Ağustos
Budapeşteyi ikiye ayıran Tuna nehri ortasındaki Obudai Adası'nda gerçekleşen festival, 2011 yılında The Independent gazetesi tarafından Avrupa'nın en iyi beş festivalinden biri seçildi. 72 hektarlık ormanlık bir Ada'da düzenlenen festivalde 60'tan fazla konser izleniyor.
WACHEN Almanya 1-3 Ağustos Her yıl Ağustos ayının ilk haftasında Wachen kasabasında gerçekleşen festival, dünyanın en büyük metal müzik festivalleri arasında. Bu yıl 24.sü düzenlenecek festivalin biletleri üçüncü ayında tükendi. Festival için detaylı bilgiyi www.wacken.com adresinden bulabilirsiniz.
EFES PİLSEN ONE LOVE İstanbul 20-22 Haziran Kentin marka festivallerinden biri haline gelen Efes Pilsen One Love festivali, buyıl 12. Yılına giriyor. Parkorman'da gerçekleşecek festivalin ağır topu, İngiliz grup Blur olacak. Diğer isimler ise şimdilik sadece detay.
ROCK'N COKE İstanbul 6-8 Eylül
KUBANA FESTIVAL Rusya 1-7 Ağustos Rusya'nın Karadeniz kıyısındaki Anapa adlı küçük bir kasabada gerçekleşen festival 2009 yılından bu yana düzenleniyor. Buyıl 1-7 Ağustos tarihleri arasında düzenlenecek festivale geçtiğimiz yıl 100 binden fazla insan katıldı. www.kubana.com
MYSTERYLAND Hollanda 24 Ağustos Hollanda'nın en köklü elektronik müzik festivali olan ve bu yıl 20. Yılını kutlayacak. Sadece 1 gün süren festivalde 100'ün üzerinde dj performans sergiliyor.
20
ZOOM
BU yıl sekizincisi düzenlenecek festival Coca Cola Avrupa'nın en büyük festival organizatörlerinden Sziget işbirliği ile gerçekleşiyor. Her yıl olduğu gibi bu yılda yerli ve yabancı ünlü isimler ve gruplar sahene alacak.
220 TL 215 TL
225 TL
Çift 1425 TL
Profil Ajans 227 7595
Aşkını Bulan Çiftlere 765 TL Çift 1450 TL
SAYGIN
Çift 1435 TL
Kuyumculuk
Kadınlar Pazarı Sokak No: 15 Lokmacı Kapısı / Lefkoşa +90 392 229 1361 / +90 533 868 6969 / mertali96@yahoo.com
12 Ay Taksit İmkanı
mekan
Lefkoşalılar'ın eskiden Moyra olarak bildiği mekan, GHETTO ismiyle yeniden doğdu. Bar restoran - cafe konseptiyle çalışan mekan, gerek dekoru, gerekse menüsüyle, benzerlerinden çok farklı bir seçenek olarak dikkat çekiyor...
22
ZOOM
mekan
AYRICALIKLI BİR SEÇENEK
SİZİ BEKLİYOR
www.cypruszoom.com
23
mekan
"Bir yere gitmek için gerekçem olsun" diyorsanız, sizin için çok beğeneceğiniz bir mekan bulduk. Aslına bakarsanız, mekanımız, başkentin en çok bilinen; dönemin en popüler restoranlarından biri olan Moyra'nın yerinde. Yeni adı Ghetto; İç dekoru tamamen değişen mekan, biraz restoran, biraz bar, ama daha çok kafe olarak tanımlanabilir. İçerde yaratılan nezih ortam, arkadaşınızla sohbet edip birşeyler içebileceğiniz; acıkmışsanız, karnınızı doyurabileceğiniz seçenekler sunuyor. Daha da önemlisi, arka planda kalan müzik sayesinde, kendinizi duyabileceğiniz şartları ile emsallerinden ayrılıyor.
24
ZOOM
Hilmi ve Nevzat Hami kardeşlerin hayata geçirdiği mekan, yaklaşık 9 aydır açık. Dereboyu'nun bu ayrıcalıklı işletmesi, zor beğenenlere alternatif bir seçenek.. Sahiplerinin, "alternetif insanlar, alternatif bir mekan yarattık" dediği Ghetto, sıcak bir ortam, güzel yemek bulabilinirliğinden çok daha fazlasına sahip. Dünya mutfağından, ağırlıklı olarak İtalyan yemeklerinin yer aldığı mekan, tavuk çeşitleri, kendi yaptıkları hamburgerleri ile lezzet arayanlara çok özel seçenekler sunuyor. İşletme sahipleri, "biz bir restoran değiliz" dese de, ev yapımı burger, limonata ve sıra dışı tadıyla pizza, İtalyanları bile kıskandıracak kadar güzel. Bu mekanı restoranlar kategorsinde de seçenekler içine koyuyor. Sabahları kafe, öğle ve akşam saatlerinde restoran, geceyle birlikte bar olarak çalışan işletme, özellikle tercihlerinde seçici olanların beğeneceği detayları ile dikkat çekici. Bir diğer önemli konu ise, dekorasyonda, engellilerin bile düşünülmüş olması. Bu özelliği ile, bırakın Kıbrıs'ta birçok yeri; Dereboyu'nun neredeyse tüm mekanlarını geride bırakan işletme; gittiği yerlerde özel şeyler arayanların kalbine de dokunmuş. Özellikle başkentlilerin yeni rotası olacak işletme, tarzı, lezzet seçenekleri ile ZOOM'un artısını aldı. Farklı mekan arayanlara, yeni bir seçenek olarak altını çizdiğimiz işletme "denenmeye değer" listemizde. Şimdiden iyi keyifler...
Üzerinde Nanesi, içinde limon dilimi ile Kıbrıs'ın geneleksel ev limonatası, mekanın özel içeceklerinden. Sunumun bize özel olduğunu düşünmeyin, gelen herkes limonatasını aynı sunum, aynı lezzetle yudumlayabiliyor...
Ghetto'nun farkı sadece dekoru, menüsü değil. Ahşaptan yapılan rampası ile engellileri de düşünen mekan, gitmek için farklı yerler arayanların yeni tercihi olmaya aday...
www.cypruszoom.com
25
kitap
“Prens Sabahaddin’in Saklı Hayat(lar)ı”
Bir yüzbaşı, 20 asker ve bir kahramanlık destanı:
Cehennemdere Kanyonu!
H
alil Bezmen’in “9’uncu” kitabı Prens Sabahaddin’in Saklı Hayat(lar)ı okurlarla buluştu. Osmanlı siyasetçi ve fikir adamı Prens Sabahaddin’in anlatıldığı kitap, günümüz Türkiye’sinin sorunlarına dair çözüm yolları sunuyor
O
sman Pamukoğlu, içinde bulunduğumuz tarihi dönemeçte, 90’ların Güneydoğusu’ndan bir kahramanlık destanıyla karşınızda. Birliklerinden çıkan ve Zap Kampı’na baskın düzenlemeyi hedefleyen Mehmetçik, sadece PKK ile değil aynı zamanda zorlu hava koşullarıyla, korkuyla, uykusuzlukla ve özlemle savaşmaktadır. 20 asker ile komutanlarının günler süren maceralarını okurken 90’ların Türkiyesi’ne geri dönecek, onların hepimizin çocukları olduğunu bir kez daha hatırlayacak, onlarla üşüyecek, korkacak ama vazgeçmeyeceksiniz! Osman Pamukoğlu’nun kaleminden Cehennemdere Kanyonu İnkılâp Kitabevi’nden çıktı! Efsanevi General Osman Pamukoğlu, Türkiye’nin güneydoğusunda yaşanan karanlık günlerin en iyi tanıklarından, Doğu ve Güneydoğu’yu olduğu kadar Kuzey Irak’ı da en iyi bilen isimlerden. Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok isimli kitabıyla kırılması güç bir satış başarısına imza atan Pamukoğlu, yeni bir romanla okuyucularıyla buluşuyor. Gayrinizami harbi o başlattı! 90’larda terör ile mücadelede farklı yöntemler deneyerek, o güne dek uygulanan nizami harp taktiklerinden vazgeçerek, gayrinizami harp taktiklerine yönelen ve bu sayede PKK’ya büyük kayıplar verdiren Pamukoğlu, bu kez 20 kahraman Mehmetçik ile komutanlarının öyküsünü yazdı.
26
ZOOM
Kim Lan Bu Hayatımın Erkeği!
Y
aş 30’a mı yaklaştı? Yoksa 40’a mı? Hahahaaa. Nerede o masallarda anlatılan beyaz atlı prensler. Yoksa bizim prenslerin atlarını kaçak bir kesim atölyesinde sucuk yapıp el altından piyasaya mı sürdüler? Kanka sohbetlerinizin ana konusu hâlâ erkek arkadaşınızın/kocanızın/ one night stand’inizin öküzlükleri mi? Nerede abi bu hayatımızın erkeği? Reklamcı ve stand-up’çı Deniz Özturhan şehirli, eğitimli ve o spiritüalistlerin deyimiyle “ruh eşi”ni arayan kadınlara dair komik öyküler yazdı. Kim Lan Bu Hayatımın Erkeği, Sayfa6 Yayınları’ndan çıktı! Üniversite sınavına girmek hepimizin yaşamak zorunda olduğu bir kâbustu. Liseden kurtulur kurtulmaz saçlarımızı boyadık ve daha iddialı renklerde rujlar sürmeye başladık. Kimimiz, “asilik asalettir” mottosunu benimsedi ve pasaklılığımızdan uzun yıllar boyunca asla ödün vermedi, kimimiz ise minik işkadınını oynadı. Lisedeki aşkıyla üniversitede nikâhı kıyanlar rahat etti di mi? Yok canım, nerede!!! Âşık olduk, sarhoş olduk, “hahahaytttt! Benim evlenmek istediğimi de nerden çıkardın canım”, “yok canım ağlamıyorum gözüme toz kaçtı sadece” dediğimiz de oldu, “tutmayın lan beni gidip evlenme programlarında kısmetimi aramazsam namerdim, evlenip evimin kadını, çocuklarımın anası olacağım” dediğimiz de. 90’ların trendi, “ben seni üzerim” erkeklerine de takıldık, kendini 19’uncu yüzyıl sembolisti sanan entellerine de, içedönük romantiklere de baktık, “evinin erkeği” kılıklılara da. Kimimiz evlendik, kimimiz “babaanne” tabiriyle “evde kaldık”. Ama o masallarda anlatılan “beyaz atlı prens”i bulamadık, MFÖ’nün şarkısındaki gibi özetle “olmadı, olduramadık”. Reklamcı, stand-up’çı ve de blog yazarı Deniz Özturhan şehirli, eğitimli ama “hayatının erkeğini” bulamayanların komik hallerini yazdı. “Partinin en popüler hatunu nasıl olunur?”, “trendy kız olmanın ipuçları”, “evde kaldığınızı anlamanın yolları” gibi hayati önem taşıyan konularda yazılar yazdı.
Halil Bezmen, yeni kitabında son dönem Osmanlı entelektüel çevrelerindeki jöntürk siyasi hareketine dikkat çekiyor. Prens Sabahaddin ateş altında geçen bu dönemde, İmparatorluk’un dağılmaktan kurtulması için adem-i merkeziyetçilik modelinin benimsenmesini tek çıkış yolu olarak görüyor. Günümüzün, Kürt sorunu ve yerel yönetimler sorunu gibi tartışmalarına çözüm getiren fikirlerin ele alındığı romanda, tarihsel gerçekler aşk hikayeleriyle harmanlanarak okuyucuya sunuluyor. “Ensemden giren bir kurşunla öldükten sonra, şerefimi kaybetmiş olmamın ne önemi kalır ki? Değersiz bir ayrıntı” “Hayır, esaslı bir ayrıntı! Siz tarihin çöplüğüne atılıp, orada çürüyeceksiniz. Oysa ben tarihe geçeceğim ve ebediyen hatırlanacağım.” “Başarısız bir devrim olarak; şimdiden unutuldunuz bile!” Bu kez Prens Sabahattin gülümsedi: “Başarı, futbol gibi değildir. Kazananı belirlemek için doksan dakikalık zaman sınırı yoktur. Benim fikirlerim ben öldükten yüz yıl sonra Ankara Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilse ve milletçe uygulanmaya başlansa bile, yine başarı sayılır. Ölümden sonra gelen zafer çok daha büyük olur!” Halil Bezmen’in 9’uncu kitabı olan “Prens Sabahaddin’in Saklı Hayat(lar)ı” kitapseverlerle buluştu. Kitap, Prens Sabahaddin’in günümüz Türkiye’sinin sorunlarına çözüm öneren fikir dünyasını okuyucuya sunuyor. “Prens Sabahaddin’in Saklı Hayat(lar)ı”, tüm kitapçıların yanı sıra, internetten de online olarak satışta.
Bayan Peregrine'in TUHAF ÇOCUKLARI
İran ANKA'ya sızmış TÜYAP’taki 11. Uluslararası Savunma Sanayi Fuarı (IDEF’13)’nda büyük ilgi gören Türk Havacılık ve Uzay Sanayi AŞ’nin (TUSAŞ) standındaki insansız hava araçları “ANKA” ile “R-300 saldırı helikopteri” istihbarat romanına konu oldu. Timaş Yayınları’ndan çıkan Kırık Heykel isimli romanda TUSAŞ’ın ürettiği insansız hava araçları ve saldırı helikopteriyle ilgili bilgilerin İran’ın eline geçtiği iddia ediliyor. Ali Çimen’in kaleme aldığı romanda, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin İsrail’e olan bağımlılığa son verecek yeni savaş oyuncağının çalınması için Ruslar da devreye giriyor. Zamanında önlenemeyen karşı casusluk olayı, Çırağan Sarayı’nda uluslararası güvenlik konferansına gelen CIA ajanının İstanbul Dolapdere’de girdiği çatışma sonrasında Rus ajanların aracından çıkan belgelerin MİT’e teslim edilmesiyle ortaya çıkıyor. Daha önce de yine CIA’nın verdiği bilgiler sayesinde biri Ankara’da, diğeriyse Adana’daki İncirlik üssü yakınlarında iki ayrı gezici Rus keşif timi etkisiz hale getirilmişti. Ruslar’ın kullandığı Tarlabaşı’ndaki metruk binaya MİT’in düzenlediği operasyonda ele geçen belgelerde Boğaz Köprüleri, Uçaksavar Tabur Komutanlığı’na ait fotoğraflar, nizamiye girişleri, tabur planı, füze bataryalarının fotoğrafları, bazı subayların muhtemelen Rus kadınlarla çekilmiş fotoğrafları, Çanakkale Boğaz Komutanlığı, Ankara Akıncılar Üssü ve TUSAŞ’ın fotoğrafları ele geçiriliyor. Ruslar’ın içeriye tam olarak sızamadığı düşünülürken, CIA kötü haberi veriyor.
34 dile çevrilen Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları filme çekilmeden önce Türk okurlarıyla buluşuyor. Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları Sayfa 6 Yayınları’ndan çıktı! Gerek kendine özgü çizgi karakteristiği, gerek sinemasal dili gerekse seçtiği sıra dışı senaryolar nedeniyle dünyanın en ilginç yönetmenlerinden biri olan Tim Burton, son projesi için kolları sıvadı. Burton okuduğu anda bayıldığı, genç yazar Ransom Riggs’in kaleme aldığı Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları’nın filme çekilmesi için hazırlıklara başladı. Tim Burton’ın şimdiden merakla beklenen filmine ilham veren Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları, Sayfa6 Yayınları tarafından Türkçeye çevrildi. Dünyanın ucunda bir yetimhane! Avustralya’da gözlerden uzak bir yetimhanede bir arada, Bayan Peregrine’in gözetiminde yaşayan çocuklar, dış dünyadan kopuk kendi normal hayatlarını
sürmektedirler. Ancak bu çocukların normal hayatları, dış dünya için kabul edilemeyecek tuhaflıklarla doludur. Uçabilmek bu yetimhanede gayet doğal… Bu yetimhanenin kendi gerçekliği içinde, görünmez olmak, boşlukta bir uçan balonmuşçasına asılı kalmak, ölümcül hastaları tekrar hayata döndürmek günlük rutinin bir parçasıdır. Bayan Peregrine’in gözetiminde kendi hayatlarını sürdüren bu çocukların da kendi dünyalarına özel ve bir o kadar da haklı korkuları vardır… Öte yandan, 16 yaşındaki Jacop tüm yaşıtları gibi ergenlik sivilceleri, sıkıcı aile toplantıları ve karşı cinsle iletişimsizlik gibi temel sorunlar yaşamaktadır. Çocukluğundan bu yana büyükbabasının anlattığı tuhaf ve korkutucu masalları saymazsak… Jacop, kendisinde olmasını hayal bile edemeyeceği yeteneklerle dolu ama canavarların bir an olsun peşlerini bırakmadığı çocukların öykülerini dinleyerek büyümüştür. Ergenlikle birlikte büyükbabasının bu masallarından da sıkılmaya başlamıştır… Ta ki büyükbabası o masallardakine benzer şekilde öldürülene dek…
www.cypruszoom.com
27
Tecrübe
n “İçinde yaşadığı içinde şehre göre değil, e" göre yaşattığın “yüreğ yaşarsın…” ak
Melike Koç
mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev "Babalar ve annelerle geçirilen zamanlar Haziran ayı aynı zamanda “Babalar Günü” nü de içinde barındırıyor. Tabii mayısın ikinci haftası kutlanan – anılan mı deseydim acaba – “Anneler Günü“ kadar popüler değil.. Ama giderek yaygınlaşıyor. Kimi görüşlere göre tüketimi teşvik edecek bir yaklaşım olarak görülse de annelerin, babaların kendilerini “ayrıcalıklı” olduklarını hissetmelerinde bir sakınca olmadığını düşünüyorum. Belki de kayıp giden yıllar. Büyüyen çocuklar. Dünyaya merhaba diyen torunlar.Ve bir şekilde nerede ne zaman geleceği belli olmayan “kaçınılmaz son”a hızla yaklaşım bu biraz da özlemle bu ayrıcalıklılığı özletiyor. Aşağıdaki metin internetten geldi. Hem kız hem erkek evlatlar için yazılmış. Sizlerle paylaşmak istedim.. Aslında bir mesaj metni gibi duruyor ama. Emin olun birilerine mesaj vermek veya dikte ettirmek için değil. Tüm oğullara ve kızlara selam olsun babalarından.
28
ZOOM
hep eksik kalır" “Benim yaşlandığımı düşündüğün gün, sabırlı ol lütfen ve beni anlamaya çalış... Yemek yerken üstümü kirletirsem. Üzerimi değiştirecek gücüm yoksa. Lütfen sabırlı ol. Benim sana bir şeyler öğretmek için seninle ilgilendiğim zamanları hatırla.. Seninle konuşurken, sürekli aynı şeyleri 1000 kere tekrarlıyorsam... Sözümü kesme beni dinle. Sen küçükken, uyuyana kadar sana aynı hikayeyi 1000 defa tekrar tekrar okumak zorunda kalıyordum. Banyo yapmak istemediğimde; Beni utandırma ya da azarlama. Seni banyoya götürmek için icat ettiğim küçük yöntemlerimi ve oyunlarımı hatırla... Yeni teknolojiler karşındaki cahilliğimi görürsen... Bana zaman tanı ve beni yüzünde alaycı bir gülümsemeyle izleme... Bazı zamanlarda unutkan olursam yahut konuşmalarımızda ipin ucunu kaçırırsam... Lütfen hatırlamam için gerekli zamanı bana tanı... Eğer hatırlayamazsam, sinirlenme... Çünkü asıl önemli olan benim konuşmam değil, senin yanında olabilmem ve senin beni dinliyor olmandır. Ben sana bir sürü şeyi nasıl yapacağını gösterdim...
İyi yemek yemeyi, iyi giyinmeyi... Yaşamı göğüslemeyi... Eğer bir şey yemek istemezsem, baskı yapma bana. Ne zaman yemem yada yememem gerektiğini ben gayet iyi bilirim. Ve yaşlı bacaklarım yürümeme izin vermediğinde. Bana elini ver... Tıpkı, benim sana ilk adımlarını atarken verdiğim gibi. Ve bir gün artık daha fazla yaşamak istemediğimi söylediğimde... ve ölmek istediğimi... kızma... Bir gün anlayacaksın... Yaşımın; zevk alma değil artık idareten yaşama yaşı olduğunu anlamaya çalış. Bir gün şunu anlayacaksın: hatalarıma karşın hep senin için iyi olanı gerçekleştirmeye çabaladım ve senin yolunu hazırlamaya çalıştım. Senin yanında olduğumda üzgün, kızgın yada güçsüz hissetme kendini.Benim yanımda olmalısın, beni anlamalısın ve bana yardım etmelisin. Yürümeme yardımcı ol... ve yolumu sabır ile, sevgi ile bitirmeme... Benim için yaptıklarını, bir gülümseme ve senin için her zaman taşıdığım çok derin bir sevgi ile geri ödeyebilirim ancak. Sizi çok seviyorum oğlum/kızım.... Ve hep seveceğim...”
Kendini Kandırma Hikayesi
Yazar Dediki.. sanlar dedi Senin orada ki in Küçük Prens; de binlerce gül bir bahçenin için a yetiştiriyorlar am nı bulamıyorlar. rı la yine de aradık rını tek bir gülde Aslında aradıkla ler. lasında bulabilir ya da bir su dam er. Ama kördür gözl
e Exupery
Antonie D
“Fırtınalarda çatlayan dudaklarımdan, Dökülür sabır yaşları, Ve ben silerim sabrımın küflerini, Henüz vakit varken”…
Şair Dedi ki! Hare Ergen
Sen olmasan da yaşayabilirim, Öyle sensiz yaşayamam gibi arabesk ayaklara yatanlardan değilim. Sen olmadan da hayatımı sürdürebilirim, Vazgeçilmez değilsin. Galiba hiç değildin… Seni, kendinin bile taşımakta zorlandığın yüreğinden rehin aldım, Yaptığım suçun cezası ise yazdığım şiirlere, Seni senden kaçırmanın bedeli ise yazdığım hikâyelere mühür oldu. Yok olan bir isim, Elinden kayıp giden ben, Üzülme, Beni isteseydin kucaklardın, Üzülme, Kalmamı isteseydin tutardın beni, Hani yanağımı okşayıp konuşmadığın zamanlardaki gibi… Kimse değil, Beni bir tek sen kandırabilirsin, Kimse değil, Beni bir tek sen kandırabilirdin… Yokluğunda kelimeler dökülmez önüme, Yokluğunda ancak daha çok hikâyeler yazarım. Kırılan harfleri, Dökülen kelimeleri toparlayabilirim, Ardından eşsiz eserler yazabilirim, Üzülme, Beni bir tek sen kandırabilirdin, Merak etme, Sensiz de kelimeleri cümleler haline getirebilirim… Kaç beden bana küçüksün biliyor musun? Hayal edemezsin, Zorlanıyorum bazen, Yine de seni bedenime dar gelsen bile, Taşımayı seviyorum… Sensiz çok yaşadım, Ve işin ilginç tarafı, Senden çoktan vazgeçtim ben, Bedenimden dökülüyor sabitlenmiş kelimeler, Senden vazgeçmeme rağmen… Yüzümdeki izlerden uçurumlar dökülür, Soğuk ve ayazda üşüyen, Fırtınalarda çatlayan dudaklarımdan, Dökülür sabır yaşları, Ve ben silerim sabrımın küflerini, Henüz vakit varken… Yokolan bir isim, Elinden kayıp giden ben, Üzülme, Beni isteseydin kucaklardın, Üzülme, Kalmamı isteseydin tutardın beni, Hani yanağımı okşayıp konuşmadığın zamanlardaki gibi… Gecelerimi işgal eden, Bana bakamayan bakışların, Buna yeltenen ama cesareti olamayan bakışların, Karşılığında benim de sana bakamayan gözlerim… Yokluğunda kelimeler dökülmez önüme, Yokluğunda ancak daha çok hikâyeler yazarım. Kırılan harfleri, Dökülen kelimeleri toparlayabilirim, Ardından eşsiz eserler yazabilirim, Üzülme, Beni bir tek sen kandırabilirdin, Merak etme, Sensiz de kelimeleri cümleler haline getirebilirim…
www.cypruszoom.com
29
mekan
30
ZOOM
Balığın keyfi, Tabii ki sahilde çıkar Artık yaz geldi. Uzak yerleri keşfe çıkanlar, farklı yerler bulmak için arayışta. Sezonun ilk keşfi bizden olsun. Girne-Güzelyurt yolu üzerinde seyehat edenler, çevresine bakarken detayları kaçırabilirler. O yüzden Güzelyalı Hotel'in önüne gelince yavaşlayıp deniz kenarına yönelin. Sahile konuşlanan iki farklı tesis göreceksiniz. Lakerda Restaurant bunlardan sadece biri. Ahşap iskele üzerine kurulu çatısıyla nezih bir mekan yaratan işletme sahibi, tüm kıyı mekanları gibi balık ağırlıklı bir menüye sahip. Ancak müşterilerine et ve tavuk seçenekleri de sunuyor. Dalgaların sesi dileyip derin maviliği izleyerek anın keyfini çıkarabilirsiniz. Ortamı, keyifli, yemekleri lezzetli. Aç değilseniz, en azından buz gibi bir Efes gider. Bizden söylemesi. iyi keyifler...
www.cypruszoom.com
31
haber
Balayı tatili için Maldivler hayal ediliyor, en çok İtalya’ya gidiliyor Balayı tatilleri ile ilgili olarak yapılan araştırmayla ilgi çekici sonuçlara ulaştı. Tatilsepeti.com’un yaptığı araştırmaya göre, yurtdışında balayı tatili için en çok gidilmek istenen yer Maldivler olurken, liste sırasıyla Paris, Phuket, Yunan Adaları, İtalya, Sharm El Sheikh, Dubrovnik ve Küba olarak devam etti. Satış rakamlarına bakıldığında ise bu durum farklılık gösteriyor. 2013 yılı başından itibaren yapılan balayı rezervasyonlarına bakıldığında en çok talep sırasıyla İtalya,
Fransa, Prag, Viyana, Budapeşte, Pattaya&Phuket’e. Balayı için 1 haftalık Uzak Doğu tatili kişi başı ortalama 5000 TL Pek çok çiftin hayali olan Maldivler yüksek harcama tutarı nedeniyle daha az tercih edilirken, Maldivler’e benzer bir lokasyon olan Pattaya&Phuket daha ekonomik olması nedeniyle son yıllarda çok sık tercih ediliyor. Roma ve Paris turları ise klasik olmalarına rağmen hala balayı çiftlerinin gözdesi olmayı sürdürüyor. Yurtiçi tercihlerde ise satın alma aşamasına gelindiğin-
Neredeyse tüm çiftler, balayı tatili için Maldivler’e gitmeyi hayal ediyorlar. Fakat tatilsepeti. com’un araştırmasına göre, balayı rezervasyonlarına bakıldığında en çok talebin sırasıyla İtalya, Fransa, Prag, Viyana, Budapeşte ve Pattaya&Phuket’e olduğu görülüyor. 32
ZOOM
de özellikle otellerin çeşitliliği ve balayı çiftlerine özel sunduğu hizmetler ön plana çıkıyor. Balayı çiftlerinin Türkiye'deki tercih ettiği bölgeler ise Bodrum, Kemer, Belek ve Side olarak sıralanıyor. Maalese sıralamada Kıbrıs yok. 1 haftalık balayı tatilinin ortalama harcama tutarına bakıldığında ise Uzak Doğu ve Amerika tatili kişi başı ortalama 5.000 TL, Avrupa 3.800 TL civarında olurken, yurtiçinde ise bu rakam ortalama 2.300 TL olarak düşünülebilir. Balayı çiftleri genellikle 1 haftalık tatilleri tercih ediyor.”
haber
KANATLARDAKİ ZERAFET Erguvani balıkçıl (Ardea purpurea), balıkçılgiller (Ardeidae) familyasına ait bir kuş türü. Bu büyük kuş, 80-90 cm uzunluğunda, 120-150 cm kanat açıklığında, 0.5-1.3 kg ağırlığındadır. Gri balıkçıldan biraz daha küçüktür. Üç ya da dört alt türü vardır: Ardea purpurea purpurea Linnaeus, 1766. Ardea purpurea bournei (de Naurois, 1966). Bazı yazarlar tarafından purpureada düşünülür ama bazı diğerleri tarafından ayrı bir tür Ardea Bournei olarak düşünülür. Sığ suda beslenirler, uzun ve sivri gagalarını balık, kurbağalar veya böceklere saplarlar. Bu kuş ülkemizde de göletlerde görülebilir. fotoğraf: özgür gökaşan
www.cypruszoom.com
33
röportaj
S R A B AY LUBA; T U K İT PARK
R E T M E N A M E A N O
n m." diye u ld u b i , kendim t çekiyor. m u d u a ok rak dikk turizm ark la e o n ü t im s Merit P nlattı. i, ü ir is d b ıs r e n ıb m e il K k , b e riyerine ilgimi ç masını otelini a a i a k ş n m a e u n r y d e e u e d h v e ok kendini turizmin rika'da devam "İktisat , 'a a b M lu O t e ZO Ku Aybars a başlayan, Am übeli turizmci, r l'd den tec e İstanbu m a v e de Hotel'd
34
ZOOM
www.cypruszoom.com
35
röportaj
Etrafımıza iyi bakmamız gerek. Sadece ismen tanıdığımız insanların aslında, inanılmaz hikayeleri olduğunu öğrendikten sonra, içinizden; “neden burada” sorusu geçiyor. İstanbul’da dönemin marka işletmelerinde işe başlayıp, tüm dünyada milyonlarca insanın rüyalarını süsleyen Amerika’ya giden; üstelik te inanılması güç bir kariyer yapan Aybars Kutluba, uzunca bir süredir Kıbrıs’ta. Turizm hakkında bildiklerini şimdi ülkemiz için kullanan Kutluba, ülkemizin saygın işletmelerinden sonra şimdi Merit Park Hotel’in başında. Daha önce, Colony, Cratos gibi otellerde yönetici olarak görev yapan tecrübeli isim, 6 aydan bu yana renövasyon çalışmaları devam eden Merit Park Hotel’i, deyim yerindeyse baştan yaratıyor. Kısa bir süre önce yeniden müşteri kabulüne başlayan otel, adeta baştan yaratılmış. Havuzundan, odalarına; boyasından, restoranına yeniden yapılanan otelin ilk hedefi Merit oteller standardına gelmek. Sonrası ise çok daha ayrıcalıklı, çok daha iyi bir hizmet veren, gelenlere rüya gibi tatil geçirmelerini sağlayan bir otele dönüştürmek. Bunun için en önemli adım alt yapı. Alt yapı deyince yanlış anlamayın; burada birinci faktör insan. İşten usanmayan, günlük ortalama çalışma süresi ile aklın sınırlarını zorlayan Aybars Kutluba, dünyada edindiği tecrübesi ile hayalindeki tesisi yaratmaya çalışıyor. “Net Holding’de çalışmak benim için bir şans” diyen Kutluba, “işi-gücü turizm olan bir şirket, o yüzden bana istediğim şeyi hayata geçirme konusunda her zaman destekler” diyor. Engin tecrübesi ile dünün Mercure’u, bugünün Merit Park Hotel’ine getiren Aybars Kutluba ile oteli ve özelini konuştuk.
36
ZOOM
Dünden bugüne Aybars Kutbula ve yarını ile Merit Park otel karşınızda; Turizme ne zaman başladınız? Belboy olarak başladım sektöre. İstanbul’da Turizm Otelcilik okudum ve okula devam ederken de çalışıyordum. 1988 yılında Etap Hotel’deydim. O zaman orası okul gibiydi. 1991 yılında da Swiss Hotel’e geçmiştim. Eleman bulmakta zorluk çekiyor musunuz? 1991 yılında Swiss Hotel’e gittiğimde Etap’ta resepsiyonda gece resepsiyonistiydim ve iki dil biliyordum. Swiss Hotel beni resepsiyonist olarak kabul etmedi. Üniversite öğrencisiydim, iktisat okuyordum, iki dil konuşuyordum ve beni belboy olarak işe aldılar. 6-7 ay sonra resepsiyona girebildim. Bizim Kıbrıs’taki durumumuz ise, 1-2 yıl bir yerde çalışan birini bulursak, tecrübeli diye işe alıyoruz. Bu konuda çok konuştuk, hatta kurslar açılmıştı, üstelik iş garantiliydi. Katılım çok az oldu. Kıbrıslı, otelciliği yapılacak iş gibi görmüyor genel olarak. Mesai saati ile alakalı olabilir mi, sektördeki çalışan sorunu? Sanmıyorum. Bizde de mesai 8 saat. Ancak hizmet sektöründeyiz, devlet dairesi değiliz. Çalışma saatlerinin 10-15 saate çıktığı da olur; 6 saatte bittiği de. Turizm özveri gerektiren bir meslek. Sevmek gerektirir. Burada en büyük sıkıntımız, ara eleman olmayışı. Bu da doğal olarak işletmelere artı yük olarak yansıyor. Ben neden şirkete artı yük getiren yabancı personel alayım ki. 21 yıldır sektördesiniz, ne hissediyorsunuz? Mutluluk;.. Benim hayatımın çoğu otelde geçiyor. Çalışma süremi hesaplarsak, eminim içler acısı bir durum çıkacak. 24 saatimin üçte ikisi, hatta bazen çok daha
fazlası otelde geçiyor. İşimi seviyorum. Yaptığım işi seviyorum, koşuşturmayı seviyorum. Tempo bizde yüksek. İnsanlarla uğraşıyorsunuz. İşiniz bu. Hataya çok açık bir sektör, başında olmaz iseniz, sürekli kontrol etmez iseniz, hata çıkıyor. Bu benim tarzım değil. Ben operasyonun başında olmayı seven biriyim. Otel içinde oluyorum. Orada işim bittikten sonra ofis içindeki işlerimi yapıyorum. Böyle olunca çalışma saatleri uzuyor. Ama benim bundan bir sıkıntım yok. Çünkü yapabildiğim, sevdiğim tek iş bu. İktisat okudum ilgimi çekmedi. Üstüne turizm okudum kendimi buldum. Kıbrıs’la yolunuz nasıl kesişti? 1988’den 1997 yılına kadar bilfiil İstanbul’da çalıştım. Etap İstanbul’da başladım, sonra Swiss Hotel’ler yeni açıldığında başvurumu yapmıştım kabul edildi oraya geçtim. Gelişimimde Swiss Hotel’in katkısı çok büyüktür. Zaten Amerika’ya da Swiss Hotel sayesinde gittim. Ailemin beni Amerika’ya yollama gibi bir imkanı yoktu. İşimdeki başarımdan dolayı, İstanbul Swiss Hotel’den, Chicago Swiss Hotel’e ön büro müdürü olarak transfer edildim. Daha sonra orada çeşitli görevlerde, çeşitli şehirlerde bulundum. Swiss Hotel’in yeni açılan otellerinde ekip kurmak ve eğitim vermek için Peru, Çin, ekvator gibi farklı ülkelere gittim. Amerika içinde, Boston, Atlanta, Newyork’ta bulundum. Sonra ani bir kararla 2001’de Türkiye’ye döndüm. Önünüz bu kadar açıkken Amerika’dan neden döndünüz? O zaman evlenmek üzereydim. Eşim Amerika’da yaşamak istemiyordu. Mesefeler; ailelerin baskısıyla böyle bir karar aldım. Bende Türkiye’de yaşamak istemiyordum. Sonra burayı buldum. Kıbrıs’a geldim.
Peki nasıl oldu bu? O zamanlar ben Kıbrıs’ı biliyordum. Hani çok ilgimi çeken bir yer değildi. İşte politik olaylar, 1974 harekatı. Çok sınırlı bir bilgiye sahiptim Ada hakkında. Merit Cristal Cove o zamanlar yeni açılıyordu. Orası için geldim. Ama dediğim gibi Kıbrıs’la ilgili tek bildiğim, İstanbul’da alt komşularımız Kıbrıslı öğrenciler olduğuydu. 1982 yılında bizim evimize ilk gelen renkli televiyon buradan gelmişti. Benim o zamanlar Kıbrıs kafamda öyle bir imaj yaratmış ki, bir Dubai gibi düşünürdüm. Teknoloji merkezi, zengin bir ülke. Bana dediler “Merit Cristal Cove gelirmisin”, “- gelirim” dedim o kadar. Ercan’a bir indim şaşırdım tabii. İki ay önce Newyork’taydım. Birde kafamdaki Kıbrıs imajı farklıydı. Geldiğimde polise dedim, “Burası charter uçakların indiği hava alanı mı?”, o da ne diyorum diye bana baktı. “- Yok dedi, burası Ercan Devlet Hava
alanı.”, “- Başka yokmu?” dedim, “-yok” dedi. O zaman içimden, “nereye geldim!” diye kendi kendime sordum. Bir arkadaş bizi aldı. Stadın oradan geçiyoruz, “işte burası Lefkoşa” dedi, Ciklostan aşağı iniyoruz, “işte dedi burası da Girne”, “10 tane sokak lambası yanıyor o zaman, bu kadar değildi. İnşaat patlamasından önceki durumu diyorum. İlk defa o an krize girer gibi oldum bir an. Nasıl olacak böyle diye düşünmeye başladım. Hep hayatım büyük şehirde geçti. Burası ise tam tersi. Geldik yerleştik, dolaşmak için çıktık. Gezince insan bir skutu hayale uğruyor açıkçası. Kısa sürede alıştık. Evlenip buraya gelmiştik zaten eşimle. Sonuçta iş fark etmiyor. Dünyanın neresine giderseniz gidin, bu işin belli başlı standartları vardır. Dünya üzerinde aynıdır. Tamam burada biraz farklıydı. Şimdi dünyaya yetişti ama. O zamandan bu zamana benim Kıbrıs ile ilgili söyleyebileceğim. Gelişiyor, büyüyor, yatırım
"Turizmin başketi Girne. Bugün Bafra Bölgesi, Belek’in eski halidir. Ama misafirlerin otelden çıktıları zaman gidecekleri yerleri yok. Girne’nin en büyük farkı da bu. Bu otelden çıktığınız zaman 5 dakika sonra limandasınız, yemeğinizi yersiniz, manastıra gidersiniz, çok istiyorsanız plaja gidersiniz. Bir akşam dışarı çıkabilirsiniz. Eğlenmeye çıkabilirsiniz. Girne kendi çapında bir metropol. Bafra şimdilik, Girne ile yarışacak konumda değil. Eğer Bafra Projesi biterse o zaman olabilir. Ama şimdi değil."
www.cypruszoom.com
37
haber
yapılıyor. Özellikle Girne bölgesi. Ama aynı oranda sektördeki sorunlar da büyüyor. O zaman ne kadar rahat personel buluyorsak bugün, o kadar zor personel bulabiliyoruz. Bu konuda devletten bir katkı gelmiyor. Daha önce bir okul vardı, şimdi o da yok. Eğer turizmi Ada’nın geleceği, bacasız sanayi olarak görüyorsak, kalifiye eleman konusunu da düşünmek gerek. Üniversiteyi bitiren her arkadaşım müdür olmak için geliyor buraya. Bu iş o kadar kolay değil. Bize “anahtar alıp, anahtar veriyorsunuz” diyorlar. Biz burada milyon euroluk bütçeler döndürüyoruz. Eğer üniversiteyi okuyup müdür olarak işe başlarsanız, alt kademedeki çalışanın ne yaptığını, nasıl yaptığını bilemezsiniz. O zaman onu nasıl yönetirsiniz. Bizim meslekte, işin hem teoriğini, hem pratiğini öğrenmek şart. Dünyanın çeşitli yerlerinde Turizm yaptınız. Sizce Kıbrıs turizmin neresinde? Bu değerlendirmeyi yapmak benim haddime düşmez ama, daha yolumuzun çok olduğunu düşünüyorum. Henüz hiçbir otelimizde insan kaynakları olgusu yok mesela. Bizim işimizde insandır önemli olan. İnsana yatırım yapmamız lazım. Ben burada da, bundan önceki iş yerlerimde de yapmaya çalıştığım budur. Kendi içimde eğitim departmanı mı kurarım. Personelcilikle, insan kaynakları çok farklıdır. En azından kendi çalıştırdığım elemanları işleri hakkında, ne yaptıkları, nasıl yapmaları gerektiği hakkında bilgi sahibi, tecrübe sahibi yapıyorum. Personeli kendimizin yetiştirmesi konusunda ilk kez Colony Hotel’de başlamıştım. Başarılı oldu, o dönemde eğitim almış birçok turizmci şimdi çok iyi mevkilerde yönetici konumunda hala görev yapıyor. Tabii burada benim işletmeme artı külfet oluyor. Bu konuda tesis yöneticileri bir araya gelip ortak bir politika, ortak bir çalışma yapamaz mı? Neden olduğunu bilmediğim bir durum nedeniyle biraraya gelemiyoruz. Bu sadece personelle ilgili değil. Bakın kışları burada 3-4 yıldızlı oteller kapanıyor. Çünkü 5 yıldızlı oteller, 3-4 yıldızlı otellerin fiyatlarını veriyorlar. Bunu zorlayan acenteler. Gazinolu oteller bu konuda daha rahat. 50-60 odasını o fiyattan vermiş olması, onu etkilemiyor. Ama ne oluyor, 3-4 yıldızlı otellere
38
ZOOM
gidecek olanlar, aynı fiyata 5 yıldızlı otellere gidiyor. Öncelikle otelciler birliği bu konuya öncülük edip bizi biraraya getirerek, beş yıldızlı otellerin ortak fiyat politikası oluşturmasına zemin oluşturmalı. Daha önce 5 yıldızlı otellerin birlikte hareket etmesi konusunda bir birliktelik, oldu. Ancak toplantılar buluşulup yemek yeme buluşmalarına dönüşünce son buldu. İstanbul’da, “competition report”diye her gece alınan bir rapor vardır. Otelin gece çalışanı, aynı yıldızda diğer oteli arar, doluluk oranı nedir, yarın ne olacak, beklentisi nedir sorar. Biz burada bunu saklıyoruz birbirimizden. Ortak hareket edilmesi lazım, ben burada 30 birim oda fiyatı verirken, benim muadilim bir başka otel 100 birim fiyat verirse, benim yaptığım ayıp olur. Otellerde bir kalite standardı var mı? Bence ISO’nun otellere şart koşulması lazım. Çünkü turizm şahıs standardıyla yürümez. Merit Park’ta da ISO kalite belgesi için çalışmalara başladım. Gelecekte, standartları belgelenmiş bir otel olacak Merit Park. Otellerin kriterlerinin belirlenmiş olmalı lazım, şahıslara bağlı olmaması lazım. Sistem oturtulduğu zaman, bu otelin başında Aybars, ya da bir başkasının oturuyor olmasının bir önemi olmayacak. Sistem tıkır tıkır yürüyecek. Zaten bu işe ilk önce patronların izin vermesi gerek. NET Holding’de benim öyle bir sorunum yok. Net Holding ciddi bir zaman diliminde turizmle uğraşıyor. Uzun yıllar Turizmin içinde olan bir şirket olarak Net Holing bazı konuları aşmış. İsimleri önemli değil, buna ben şahsen şahit oldum, bırakın genel müdürü, garsonların bile işine burnunu sokan patronlar var. Herşey dahil oteller için bu avantaj değil mi? Tam tersi, aslında dez avantaj. Müşteri ne kadar dışarda olursa otel için o kadar kar. Müşteri ne kadar dışarıda vakit geçirirse sizin maliyetiniz o kadar düşer. Birde amaç insanları buraya getirip otele tıkmak ol-
mamalı. Gazinolar konusu hakkında ne düşünüyorsunuz. Herşey dahil ve gazinolar zaman zaman eleştiriliyor? Gazino ve herşey dahil sistemi için Piyasa şartları gerektiriyor diyelim. Kıbrıs; Antalya Bölgesi ile rekabet halinde mesela. Belek başlı başına ayrı bir yer oldu. Onlar herşey dahil sistemini yıllardır yapıyor. Ben bu sistemin savunucusu değilim. Herşey dahili iyi yapabilirseniz güzel bir sistem müşteri için. Herşey dahil var; restoran önünde kuyruk var, çay koyuyorlar; kuyruk var. Biz insanları buraya kuyrukta beklesinler diye getirmiyoruz. Bizim Merit Park’ta yapacağımız herşey dahil sisteminde, heryerde ayağınıza servis alacaksınız. Havuz başında, plajda, nerede isterseniz, servis ayağınıza gelecek. İsterseniz hepsini seçin. Biz hizmet veriyoruz, insanları koşturamayız. Oraya git, buraya git, sıraya gir. Burası askeri kamp değil. İnsanlar neden tatile çıkar, yıl içerisinde yapamadıklarını, yapmak, göremediklerini görmek dinlenmek için tatile çıkar. Poh pohlanmak için tatile çıkar. Herkes kendini kral-kraliçe hissetmek için tatile çıkar. Bizim de işimiz bu zaten. Bu-
Bizim Merit Park’ta yapacağımız herşey dahil sisteminde; heryerde ayağınıza servis alacaksınız. Havuz başında, plajda, nerede ne kadar isterseniz, servis ayağınıza gelecek. Merit Park Hotel'de herkes kendini kral-kraliçe hissedecek.
rada herkes kendini kral kraliçe hissedecek. Burada herkes kendini iyi hissedecek. Nerede ne zaman ne yemek istiyorsa yiyecek. Gerekirse bende servis yaparım. Bizim amacımı insanları mutlu etmek. Öyle olursa maliyet artar diyorlar. Bi insan ne kadar yiyebilir ki zaten. O nedenle bu düşünce yanlış. Biz bunları yaptığımızda zaten Merit Park’ın müşterisi de kendiliğinden artacak. Bu işte önemli olan; bir insan, iki verdiğiniz hizmet. Bunları doğru sağladığınızda; ki bunları Net Holding yıllardır doğru olarak sağlıyor. Sorun yok. Girne’nin diğerlerinden farkı ne? Turizmin başketi Girne. Otel etrafı kalkındırır. Bugün Bafra Bölgesi, Belek’in eski halidir. Ama misafirlerimizin otelden çıktıları zaman gidecekleri yerleri yok. Girne’nin en büyük farkı da bu. Bu otelden çıktığınız zaman 5 dakika sonra limandasınız, yemeğinizi yersiniz, manastıra gidersiniz, çok istiyorsanız plaja gidersiniz. Bir akşam dışarı çıkabilirsiniz. Eğlenmeye çıkabilirsiniz. Girne kendi çapında bir metropol. Bafra şimdilik, Girne ile yarışacak konumda değil. Eğer Bafra Projesi biterse o zaman olabilir. Ama şimdi değil.
Las vegas var, Makao var, Monako var. Bunların ortak noktası gazinolar. Oraları alıp sürüklüyor zenginlik para herşey var. Bizde neden şikayet konusu? Ben gazinoların savunuculuğunu yapacak kişi değilim. Gazinolar kapanırsa, Ada’nın son birkaç yıldır Avrupa’dan gelen charter seferler hariç, Türkiye’den buraya gelen akışın yüzde 50-60’ı kesilir. Artı gazinoların yarattığı istihdam. Piyasadan aldığı mal. Biliyorsunuz, gazinolar, içki veriyor, yemek veriyor. Bu insanlar bunu buradan alıyor. Döndürdüğü nakit para. Taksisinden, tutunda zincirleme birçok sektörde yarattığı katma değer. Devlete verdiği vergi. Tam vergi vermiyor diyecekler, ama doğru kontrol etsinler, doğru vergi alsınlar. Türkiye gazinoları kapadı ne kazandı. Hiçbirşey. Dünya kadar para kaybetti. 20 bin insan işsiz kaldı. Burada gazinolar ile iş olanağı yaratıldı. Diyeceksiniz ki “kaç tane Kıbrıslı çalışıyor.” İyi ama zaten otellerde de çalışmıyorlar ki. Güney Kıbrıs var, Ada’nın karşı kıyısında Antalya var. İki önemli rakibin arasında Kıbrıs nasıl yükselişe geçer? Direk uçuşlar. Başka bir şeye gerek yok. Dünya tanımasın bizi sadece buna
www.cypruszoom.com
39
röportaj
izin verseler, herşey çözülür. Bu gerçekten herşeyin çözümü olur mu yani? Bence herşeyi çözer. Günün sonunda para mutluluk getirir. Uçak inerse insan gelir, İnsan gelmesi demek, müşterinin çoğalması demek. Bu da para demek, gelir demek, refah demek. Bakın Larnaka’ya dünyanın her yerinden uçak iniyor. Burada da olursa bu biter. Ama bir diğer önemli konu. Bu olursa biz hazır mıyız buna. Hayır. Ben; ne de bir başka tesis, charter seferleri ile gelecek Avrupalı’dan bahsetmiyorum. Avrupa’dan beş yıldızlı otellerde doğru dürüst tatile gelecek turistten bahsediyorum. Biz buna hazır değiliz. Tesislerimizi yavaş yavaş buna hazırlamamız lazım. Öyle ya da böyle bu olacak. Kuzey Kıbrıs’ı daha fazla yok sayamayacaklar. Bu uçakları buraya doğrudan indirebilirsek işte o zaman turizm bacasız sanayi oluruz. Merit Park Hotel’de ne değişti? Merit Hotel’de çok ciddi değişikler var. Bir kere 6 senelik bir tesis olmasına rağmen, çok yıpranmış bir tesisti. Biz burayı uzun süreliğine kiraladık. O nedenle kendi malımız gibi yeniliyoruz.
40
ZOOM
En basiti İlk geldğimizde odalardaki su kahve rengi akıyordu. Burası beş yıldızlı bir tesis sıcak suyu açıyorsunuz, kahverengi su akıyor. İlk zamanlarda inanın bir otel müşterisi saçını yıkıyordu, damacanayla su taşıdık. Bu tesis bu halde açıktı ve misafiri vardı. Geldik ilk önce bunları toparladık. Teknik alt yapıyı toparladık. Kazan dairesinden, odalara kadar tüm hatları değiştirdik. Odalarda değişikler yaptık. Oteli aldığımız günden şu ana kadar harcadığımız, 2 milyon euroyu buldu. Bu şimdilik sadece renovasyon. Daha odalara giremedik. Odalara bu sezon sonunda girilecek. Onları da değiştireceğiz. Şimdi sadece televizyonları değiştirdik. Yatakları, banyolar değiştirip, odalarımızı boyadık. SPA’yı ana restoranı yıkıp baştan yaptık. Plajı baştan yapıyoruz. Havuzları olduğu gibi yeniledik bitirdik. Spor alanları baştan yapıldı. Lobiyi baştan yaptık. Oteli Merit Hotelleri standartlarına getirdik. Bunların yapılması lazımdı. 6-8 ay oldu gireli otele. Bu büyük bir proje, en üst katlardan başlayarak bu sezon sonundan itibaren her yıl iki katın odaları tamamı yenilecenek. 3 yıl sonunda otel bütü-
nüyle sıfırlanmış olacak. Ama şu anki haliyle bile ciddi rakamlar harcandı. Eski misafirler, geldiklerinde bizden ziyade onlar değişimi fark ediyor. Otelin konumu avantajlı mı? Evet denize kayalık bir yerdeyiz. Lefkoşa çemberden gelip sola döndüğünüz zaman, bir Jasmien Court Hotel bir biz varız, bizden ilerde yine Meritler’imiz var. Yeni yolumuz var, Girne’ye beş dakika mesefedeyiz. Lobisi denize bu kadar yakın başka tesis yok. Evet kayalığız, ancak yan tarafta bir plajımız var. Şimdi orayı toparlıyoruz. Kumsalımız malesef yok. Ama otelin konumu, 300 odasının 275’i deniz görüyor. Bu harika bir konum. Merkeze yakın olmamız çok büyük bir avandaj. Yeni yol bir avantaj. Evet yeni açılacak otellerle sayı arttı. Ancak bizim tarafımızda hala az otel var. üstelik ulaşımımız da kolay. Bölge sakinlerinin sürekli şikayet konusu olan bir Arıtma tesisi sorunu vardı onda durum ne? Sorun çözüldü. Burada o kadar çok sorun vardı ki. Teknik alt yapıya çok para harcadık. Mesela biolojik arıtmadan çıkan suyu bahçe sulamaya harcıyoruz. Deniz suyu arıtma tesisini bakı-
portre
ma aldık çalışır hale getirtik. Otelde farklı bir çalışma da var sanırım? Evet ,organik sebzeler yetiştirmeye başladık. Otelin kendi müşterilerine organik sebzeler yetiştiriyoruz. Merit Cristal Cove’da var. Aynı çalışma. Biz burada özellikle büfeye vereceğiz elde ettiğimiz sebzeleri. Yeni sezon için özel bir programınız var mı? Gazinonun mevcut organizasyonları var. Yerli halka uygun fiyatlarla tatil imkanı sunulacak. Havuzun etrafında, pazar brunchlarımızı başlattık. Bütün yerli halkı bekliyoruz. Biz Kıbrıs’ın oteliyiz. Herkesi bekliyoruz. Herkes bizi sevsin benimsesin istiyoruz. Müşteri profiliniz değişti mi? Daha önce burası daha çok guruplara, bayii toplantılarına yönelik bir hizmet veriyordu. Hepsi aynı şapkayı takar, aynı şortu giyerdi. Biz bunları kestik. Mümkün mertebe ailelerin rahat rahat gelebileceği, bir otel haline getirdik. Şimdi daha çok münferit bazlı seyehat eden, aile, çift, balayı müşteri geliyor. Bu yıl için müşteri profilimizi daha yukarı çekmeyi planladık. Gelecek yıl bizim yapacağımız değişiklikler, hizmet standartındaki artış ile bunu bir kademe daha yukarı çekme düşündesindeyiz.
"Atatürk'ten başka kahraman tanımam" Karakteristik özellikleriniz içinde en sevdiğiniz? Dinlerim. Bir insanda aradığınız en büyük özellik nedir? Beni dinlemesi, anlaması Mutlu olmak için ne yaparsınız? Çalışırım Sizi en çok ne mutsuz eder? Yalan Yaşlanmak istediğiniz ülke/ şehir neresi? Girne Sevdiğiniz yazarlar/şairler? Kitap hastasıyım genelde siyasi içerikli kitaplar okurum Cumhuriyet yayınlarını takip ederim. Mustafa Balbay, Can Yücel, Nazım Hikmet, Ergün Poyraz,Soner yalçın,Tuncay Özkan Gerçek hayatta sevdiğiniz “kahraman(lar)’ kim(ler)? Atatürk. Başka kahraman tanımam. En nefret ettiğiniz şey? Yalan Sevdiğiniz bir söz var mı? Seni öldürmeyen şey, daha kuvvetli yapar. Sevdiğiniz müzisyen(ler) kim(ler)dir? Genelde Pink Floyd, Eric Clapton, Phill Collins gençken Iron Maiden ,Metallica gibi metal gruplarını da dinlerdim Sizin için en değerli şey? Kızım
Yaptığınız en büyük savurganlık? Çok var İşiniz turizm, beş yıldızlı bir otel yönetiyorsunuz ama, sizin tatil tercihiz nedir? Genelde öyle bir vaktim olursa yurtdışına tatile giderim, butik küçük oteller tercihimdir ve bisikletle gezerim. Fotoğraf makinam var. Lokal insanlar nerede yiyorsa orada yerim turistik yere gitmem. En beğendiğiniz otel? Mandarin Oriental - Bangkok Otelimi aynı standarda getirebilirsem yeter. Özelliği bina değil, o bölgenin insanın hizmete olan yatkınlığı. Nehrin kıyısında bir otel. Odalara çok güzel dokunuşlar yapmışlar, insanın hoşuna gidiyor. Bir taze çiçek koymuş odaya, ama öyle bir koymuş bu çiçeği, o insanların içinden geliyor. Sabah odanızın kapısını açıyorsunuz, odanızı temizleyecek, öyle bir güzel gülüyor, öyle güzel konuşuyor ki. Olay bitiyor. Bina zaten güzel ancak bana göre insan faktörü önemli. Gitmek istediğiniz ülke? Bu aralar Hindistan’a taktım oraya gitmek istiyorum, ancak vakit yok gitmeye Kendinizde birşey değiştirebilseydiniz, bu ne olurdu? Çok takıntılıyım onu değiştirirdim.
www.cypruszoom.com
41
Keşfe Çıkın Artık mazeretiniz kalmadı. Havalar tamam, tatil derseniz, kapıda. Gezmenin keşfe çıkmanın vakti geldi de geçiyor bile. Yol üstlerindeki kiralık arabalara bakılırsa, bunu bizden çok yabancılar yapıyor. Fotoğraf Kayalar köyü yolu üzerinden. Hala doğal, hala bakir kıyıların görüntüsü, görenleri büyülemeye yetiyor. Ancak daha fazlası içinde seçenekler bol. Oltasını alıp balık tutmak isteyenler, arabasıyla farklı yerlere gitmeyi hayal edenler, bu rotayı beğenecek.
42
ZOOM
keĹ&#x;if
www.cypruszoom.com
43
portre
GOLDEN ROSE İLE
TEKNOLOJİ VE MODA TIRNAKLARINIZDA
Tırnaklarınızın farklı bir doku ile kaplanarak, bambaşka bir görünüme sahip olabilir. Golden Rose tarafından Türkiye’de ilk kez üretilen özel dokulu oje koleksiyonu Holiday Oje Serisi, farklı bir trendin kapılarını açıyor.
Pırıltılı kumaşlar ve zengin dokulardan ilham alınarak hazırlanan, ışıltılı ve mat olmak üzere 2 farklı dokusuyla uygulandığında tırnakları saran Golden Rose Holiday Oje, son dönemin “dokulu oje” trendinde yeni bir akım yaratıyor. Pembe, kırmızı, turuncu, mavi, gülkurusu gibi sezon modası 17
farklı renkten ve 2 farklı dokudan oluşan Golden Rose Holiday Oje Serisi, güzelliğinizi tamamlıyor. Renklerinin bir bölümü mat göz alıcı pırıltılarla tırnaklarda farklı bir doku yaratan Golden Rose Holiday Oje Serisi, renklerinin bir bölümüyle de tırnaklara toz şeker görünümü veriyor.
LG'DEN ÇEK, POCKET PHOTO İLE ANINDA KARTA BAS Cep telefonunuzla fotoğraf çekin, LG Pocket Photo ile anında baskısını alın! LG’nin yeni ürünü Pocket Photo yüksek kalitede mobil fotoğraf baskısı ile telefon deneyimine renk katıyor.
LG Electronics, mobil yazıcı ürünü Pocket Photo’yu kullanıcıların beğenisine sundu. Android ve iOS telefonlar için ücretsiz olarak indirilen uygulama ile kullanıcılar kolaylıkla Pocket Photo’ya bağlanabiliyor ve fotoğraf çıktılarını alabiliyor. LG Pocket Photo, Bluetooth ve NFC’yi (Near Field Communication) desteklerken ZINK® (Zero INK) kartuşsuz baskı teknolojisi ile kartuşa ihtiyaç duymadan anında yüksek kaliteli fotoğraflar yazdırma ve bunları uzun süre saklama olanağı tanıyor. “Basılı fotoğraflar, kullanıcılara dijital fotoğraflardan çok daha fazla keyif veriyor” diyen LG Electronics Ev Elektroniği Kıdemli Başkan Yardımcısı Seog-ho Ro sözlerine şöyle devam etti: “Akıllı telefonlar ile çekilen fotoğraflarınızın baskısını LG mobil yazıcıdan kolay şekilde alabilirsiniz. Bunları ister cüzdanınızda taşırsınız, isterseniz bir albüm oluşturabilirsiniz.” Stil sahibi LG Pocket Photo pazardaki en küçük mobil fotoğraf yazıcısı olma özelliğine sahip. 72 x 120 x 24 mm ebatlarında olan ürün, 215 gr ağırlıyla ceket cebinde bile taşınabiliyor. Bu mobil yazıcıdan çıktısı alınan fotoğrafların boyutu ise 5.1 x 7.6 cm. Pocket Photo uygulamasındaki özelliklerin değiştirilebiliyor olması QR koda adapte edilmesini ve fotoğrafların kolay şekilde kesilip renklerinin ayarlanmasını sağlıyor. Fotoğraflardaki QR kodun yazılabilmesi ile LG Pocket Photo kullanıcıların sanal ortamda fotoğraf paylaşabilmelerine olanak sağlıyor. Pocket Photo aynı zamanda kişisel QR Kodu ile de doğum günü, davet, teşekkür kartı veya kartvizit olarak bile kullanılabiliyor. Limit tanımayan Pocket Photo ile her türlü online/sanal paylaşım rahatlıkla yapılabiliyor.
44
ZOOM
haber
HAYDI BALIGA ÇIKALIM 46
ZOOM
"Kıbrıs'ta yapacak birşey yok" sözünü turizmci dahil, birçok kişiden duymuşsunuzdur. Öyle görülüyor ki, bunu söyleyenler detayları gözden kaçırmış. Gezi ise gezi, tarih ise tarih, deniz ise deniz, dağ ise dağ, şans ise gazino: Yeter ki siz isteyin. Bunlar yapabileceklerinizin sadece birkaçı. Bir de çok bilinmeyen bir tur programı var. Ülkemizde giderek büyüyen turizm potansiyeli, turizm işiyle uğraşanları yeni seçeneklere yönelmeye itti. Turizmcilerin Tandem parasaling programları ile yakından
tanıdığı Özgür Gökaşan, Alternatif tatil programlarına balık avını da ekledi. Tecrübeli turizmci açık denizde orkinos balığı avı turu ile yine gündemde. Girne eski Liman’dan saat 16:00’da çıkış ve gün batımından sonra limana geri dönüş olarak planan balık avı, yaklaşık 4-5 saat sürüyor. Balık avı turuna tek tek katılabileceğiniz gidi, gurup halinde de katılabiliyorsunuz. En güzel av sezonu Mayıs-Kasım ayları arasında. Maksimum 8 kişi alan tekne ile orkinos avı, meraklılarına sıra dışı bir deneyim sunuyor...
www.cypruszoom.com
47
haber
Kıbrıs'tan 17 sanatçı, “2. Uluslararası İzmir Sanat Bienali” kapsamında İzmir’de karma sergide buluştu. ‘ALASHİA, BİTMEYEN RESİM II’ adını taşıyan geniş kapsamlı sergi, Ahmet Adnan Saygun Kültür merkezi’nde iki ayrı salonda İzmirli sanat izleyicisinin yoğun katılımıyla açıldı. Sergiyle ilgili yayınlanan kataloğa ek olarak, sergiye katılan sanatçıların sanatlarını anlattıkları bir de CD yer aldı. 17 sanatçının yanında Kıbrıs’lı müzisyen Arif İşgüzar’ın, gitarıyla Kıbrıs ezgilerinden oluşan sürpriz resitali, yalnızca açılış akşamı için de olsa serginin görselliğine, işitsel bir boyut kazandırdı. Yoğun ilgi nedeniyle 4 Haziran 2013 tarihine uzatılan sergide hemen her disiplinden 17 sanatçının iki salona yayılan çalışmaları, belki de 2. İzmir Bienali kapsamında açılmış sergiler arasında en iddialı olanıydı. Her şeyden önce her sanatçının Ada'daki yaşantısından beslendiği, evrensel olana doğru bir yolculuğa çıkıp çok uzakları yakın kıldığı, yöredeki kültürünü bazen bilinçle bazen de farkında olmadan aktardığı yapıtları izleyiciye kendi hikâyesini fısıldıyordu. Tuvallerinde, evrenin sonsuz varlığı, sürekliliği, ölümlü insanın doğayı anlama çabasını vurgulayan ressam Aşık Mene; insanı ve Ada'daki çatışmayı odağına alan, formun ve rengin aynı derecede ön planda olduğu çalışmalarıyla Feridun Işıman; Ada'da beşi bir yerde denildiğinde hemen akla gelen “bendo”dan ve insan için öneminden yola çıkarak üst düzey plastik tatlara ulaştırdığı resimleriyle Güner Pir; resimlerinde renklerle formların diyaloğuna vurgu yapan ressam İlkay Önsoy; ayrıcalıklı olduğunu düşündüğü coğrafyanın güzelliklerini ve dokusunu ağaç baskı tekniğiyle yüzeye aktaran Mustafa Öztunç ve her dem taze, Ada'nın sembolü yaseminleriyle Emin Çizenel de sanatıyla İzmir'deydi. Birbirinden değerli sanatçıların eserleri ile yer
48
ZOOM
aldığı sergiye, İstanbul’da yaşayan, Kıbrıs’lı ressam-heykeltıraş, Türkiyi'de sanat camiasınn Roş olarak tanıdığı Ruhiye Onurel de katıldı. Sanatçı eserlerinde, teknolojinin ardında bıraktığı izler olan bilgisayar atıklarıyla oluşturduğu dişi hibrit heykelleri, asamblaj tekniğiyle oluşturduğu kaplumbağalarla, antik dönemin insan-hayvan karışımı hibrit figürlerini resimlerinde günümüz malzemesiyle yeniden yorumluyor. Kıbrıslı sanatçıları buluşturan seri 4 Haziran'a kadar açık kalacak.
Girne'nin en özel mekanı;
17 Kıbrıslı Sanatçı
IZMIR BIENALI'NDEYDI İkincisi düzenlenen İzmir Bienali, 17 Kıbrıslı sanatçıyı biraraya getirdi. "Alashia Birtmeyen Resim II" adıyla gerçekleşen sergi ile Kıbrıs'ın önde gelen sanatçıları önemli bir organizasyonda tek sergide buluştu... www.cypruszoom.com
49
haber
Merit Park Hotel'de
Brunc Keyfi
Girne'nin gözde oteli Merit Park Anneleri unutmadı. Geçtiğimiz ay içinde Annelere özel "Anneler günü brunch etkinliği" düzenleyen otel, canlı müzik eşliğinde gerçekleştirdiği organizasyonla, annelere unutamayacakları bir gün yaşattı. Kırmızı güllerle karşılanan anneler, brunch sırasında keyifli saatler yaşadılar. Günün tek olumsuz hatırlanacak tarafı hava şartlarıydı. Ancak o da tesisin kapalı havuzu ile tatlıya bağladı. Akşam saatlerine kadar devam eden brunch’da Merit Park Hotel ‘in enfes mutfağıyla tanışan anneler, aileleriyle birlikte güzel zaman geçirmenin tadını çıkardılar.
50
ZOOM
haber
Alkışlar
Soner Ongun'a Güçlü sesi ve beğenilen yorumuyla, Türkiye'nin önemli sanatçılarından Soner Olgun geçtiğimiz ay Merit Park Hotel için Kıbrıs'taydı. Sahnedeki performansı ile dikkat çeken sanatçının geceye 10. Yıl Marşı'yla başlaması ayakta alkışlandı. Bağlamasıyla birbirinden güzel türküleri yorumlayan Ongun, kendisini izleyenlere keyifli bir gece yaşattı.
www.cypruszoom.com
51
haber
Ruslana
Merit'i sevdi ove Hotel’de erit Crystal C M ne ir G ta ıcı Ruslana, Kuzey Kıbrıs’ nalı ünlü şark ay kr U ve n ka çı sahneye rleri şarkıları us olan misafi R u uğ nl ğu ço şturdu… danslarıyla co
İstanbul’da 2004 yılında yapılan Eurovision Şarkı Yarışması’nın birincisi Ukraynalı şarkıcı Ruslana, geçtiğimiz ay Merit Crystal Cove Hotel’deydi. Çoğunluğu Rus olan yaklaşık bin misafir, Ruslana konseriyle kendisinden geçti. Otelin iskelesinde düzenlenen Ruslana konseri, oteldeki misafirlerin de, Ada'da yaşayan Rus vatandaşların da büyük ilgisini çekti. Türkçe olarak, Türkiye’yi ve Kuzey Kıbrıs’ı çok sevdiğini söyleyen Ruslana, büyük alkış aldı. Enerjisi, dansçıları ve kostümleriyle büyük ilgi gören güzel şarkıcı, hareketli parçalarıyla konukların bir dakika bile yerinde durmasına izin vermedi. Özellikle sahnenin önünden ayrılmayarak sürekli dans eden Rus kadın
52
ZOOM
hayranların şıklıkları dikkat çekti. Texas Hold’em Turnuvası kapsamında ağırlıklı olarak Rus misafirleri konuk eden Merit Crystal Cove Hotel’de gördüğü ilgiden çok mutlu olduğunu söyleyen güzel şarkıcı, seyircilerle kurduğu diyaloglarla onları da şovuna dahil etti. Zaman zaman Türkçe konuşarak Türk misafirlere de hitap eden sanatçı, sahnede samimi bir ortam yakaladı. Daha önce hem tatil, hem de konser vermek için geldiği Kuzey Kıbrıs’ta tekrar bulunmaktan dolayı çok mutlu olduğunu söyleyen Ruslana, kendisini davet edenlere teşekkür ederek son şarkısını “Size ninni olsun, iyi geceler” diyerek konserini sonlandırdı.
Özcan Deniz 41. yaşa
Sahnede girdi Deniz, 41. doğum günü pastasını üfledikten sonra hayranı olduğu Selda Alkor’u sahneye davet ederek pastayı birlikte kesti.
Ünlü şarkıcı Özcan Deniz, konser için geldiği Merit Crystal Cove'da 41. Yaşına sahnede giren sanatçı, hayranlarıyle birlikte kutladı. Fantazi müziğin güçlü sesi Özcan Deniz, Merit Crystal Cove Otel’de verdiği konserde sevenleriyle buluştu. Yeni albümünden seçtiği şarkılarıyla programına başlayan Deniz, kendisini dinlemeye gelenlerden hanımların çokluğuna dikkat çekerek, aralarında bulunan bir ismin çok özel olduğunu
GRIGORY LEPS
Kıbrıs'ı Salladı
Merit Otelleri Yönetim Kurulu Başkanı Reha Arar, Grigory Leps Kıbrıs'a gelmesinden emeği bulunan Merit Moskova Ofis Müdürü Umut Kara’ya, "Merit Başarı" rozeti taktı.
belirtti. “Sinemayı onlar gibi duayenlerden öğrenmeye çalışıyoruz” diyen Özcan Deniz, seyirciler arasındaki Selda Alkor için büyük bir alkış istedi. Tüm salona “Gençler” diye hitap eden Özcan Deniz, konser sonrasında herkesin dertlerinden arınmış bir şekilde ayrılmasını istediğini belirterek, “Buradan kelebek gibi uçarak mutlu bir şekilde gitmenizi istiyorum” dedi. Konseri devam ederken sahneye gelen pasta ile çok şaşıran Özcan Deniz, doğum gününü hayranları ile
kutladı. Bu sürpriz karşısında çok mutlu olduğunu belirten ünlü şarkıcı, 19 Mayıs kutlamalarına denk gelen doğum gününde genelde çalışmak durumunda olduğunu için çoğunlukla unuttuğunu söyledi.
Kuzey Kıbrıs’ta Girne Merit Crystal Cove Hotel’de sahneye çıkan ünlü Rus şarkıcı Grigory Leps, misafirleri şarkılarıyla coşturdu. Rusya’nın en iyi şarkıcıları arasında gösterilen ve müzik piyasasındaki üretkenliğiyle bilinen Gürcü asıllı Grigory Leps, Mayıs ayında Kıbrıs'taydı. Texas Hold’em Turnuvası’na ev sahipliği yapan ve bu kapsamda yaklaşık bin misafiri ağırlayan Merit Crystal Cove Hotel, muhteşem bir müzik ziyafeti düzenledi. Grigory Leps, otelin iskelesinde sahne aldı. Konserine Türkçe “Merhaba” diyerek de başlayan sanatçı, İskeleye kurulan dev sahnedeki efektler ve sahilden atılan havai fişekler eşliğinde konsersini sürdüren Rus şarkıcıya hayranları da danslarıyla eşlik etti.
www.cypruszoom.com
53
sanemkoc1@windowslive.com
Sanem Koç
Binmisiz bir alamete... Gönül isterdi ki her şey yolunda gitsin. Sorunlar olmasın, herkes mutlu mesut yaşasın. Ama, bu istek fazla ütopik kaçıyor günümüz koşullarında. Şöyle bir etrafımıza ve haberlere baktığımızda bir yanda yüzümüzü güldüren, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan olaylar, diğer yanda içimizi karartan, artık bu dünyanın cılkı çıktı dedirten olaylar. Bu şekilde, iki zıt duyguyu peşi sıra deneyimleyince aklıma Matrix filminden bir sahne geliyor. Hani, matrix ajanı Smith ve Neo arasında geçen diyalog vardı ya. O sahneden bahsediyorum. Hemen size kısaca anımsatayım. Ajan Smith biz insanoğlunun türünü sınıflandırmaya çalışıyor ve bizi memeliler sınıfına layık görmüyor. Neden olarak da, memelilerin yaşadıkları çevre ile içgüdüsel olarak bir denge kurduklarını ama biz insanların denge kurmak yerine, bulunduğumuz çevredeki doğal kaynakları tüketene kadar çoğaldığımızı belirtiyor. Tüketince de, yaşamak için başka bir bölgeye yayılmaya ve tekrar yok etmeye başlıyoruz ona göre. Bu kısır döngü, büyük ihtimalle tüm doğal kaynaklar tükenene kadar devam edecek. Ve, yokoluş la beraber film baştan başlayacak. Ajan Smith, yalnızca yayılmacı ve yoketmeye yönelik yaşam tarzı ile biz insaoğlunu vi-
54
ZOOM
rüslere benzetiyor. Nasıl ki virüsler insan bedenini hasta ediyorlar, biz de dünyayı hasta ediyoruz onun gözlerinde. Haksız olduğunu söylemeyi çok isterdim bu satırlardan. Ama, yalnızca haberleri görmek bile, insana bu sıkıntı verici düşüncelerin ne kadar da doğru olduğunu düşündürtüyor. Kendi ülkesinde kaynak sıkıntısı çeken güçlü ülkeler, hem ekonomik hem de silahla, kaynağı olan zayıf ülkelere saldırıyor.
Neden mi? Çünkü, bunu yapabiliyor doğası gereği. Bireysel ilişkilerde de, kendinde yoksa diğerinde de olmasın mantığıyla, varolanı yok etmeye çalışan insan, bu açıdan Ajan Smith’i haklı gösteriyor. Tabii, virüslerin çeşitleri nelerdir incelemek, iyi huylusu, faydalısı var mıdır bakmak lazım. Çünkü, genel görüntü ne kadar da kötü gelse de göze, insan denilen canlı her zaman şaşırtmaya devam ediyor. Medyanın, habire olumsuz haberlerleri pompalamasına rağmen, güzel şeyler de oluyor. İnsanların yüzünü güldüren, içini ısıtan, insan olma madalyonunun diğer yüzünü gösteren olaylar. İşte, yazının başında belirttiğim gibi, herkesin mutlu mesut yaşaması, insanın özünde bulunan yayılmacı ve yok edici tutumuyla pek mümkün gözükmüyor. Bu acı gerçeği Polyana olsa, nasıl yorumlardı acaba diye düşünüyorum şimdi. Binmişiz bir alamete, gidiyoruz kıyamete durumunda, bardağın dolu kısmını görmek için çaba sarfediyorum. Yaşanan ana, geçmişe veya geleceğe değil de bütüne bakmaya çalışıyorum. Sanırım, bizim sorunumuz, yalnızca insan olmanın dayanılmaz doğası. Bizim var oluşumuz da böyle, birilerinin filmi başa sarıp tekrar başlatması lazım, kim ne diyebilir...
haber
Paşabahçe, Türkiye'ye has üzümlerin eşsiz lezzetini taşıyan şarapların tadını ve kokusunu en iyi sunacak kadehlerin keşfedilmesi ve üretilmesi amacıyla, “Türk Şarapları Kadehini Arıyor” projesini hayta geçirdi.
Türk sarapları Kadehini arıyor Dünyada 130’u aşkın ülkeye satış yapan Paşabahçe Cam Sanayii ve Ticaret AŞ, Türkiye’de bir ilki daha gerçekleştirdi. Paşabahçe, ülkemize has üzümlerin eşsiz lezzetini taşıyan Türk şaraplarının tadını ve kokusunu en iyi sunacak kadehleri keşfetmek için bir proje başlattı. Bardak üretiminde dünya lideri olan Paşabahçe, İstanbul Kuruçeşme’de La Manche Restoran’da gerçekleştirilen, “Türk Şarapları Kadehini Arıyor” başlıklı etkinliğin ilk ayağını tamamladı. Şarap konusunda uzman önolog, somalier ve diğer profesyonellerin katıldığı etkinlikte, üç çeşit üzümden elde edilen Türk şarapları için tadımlar gerçekleştirildi. Yair Haidu moderatörlüğünde 15 kişiden
oluşan uzmanlar, ilk etapta Tokat bölgesinden elde edilen Narince şarabı için tadım gerçekleştirdi. 8 kadeh ve 5 farklı şarabın denendiği bu tadımda, her şarap tadımı sonrası bazı kadehler liste dışında bırakıldı. Tadılan sonuncu şarap sonrasında tek bir kadeh üzerinde oy çokluğu sağlandı. Paşabahçe Tasarım Müdürü Emre Bozbeyli, Narince şarabının kendini daha doğru ifade edebilmesi amacıyla, oy çokluğu ile seçilen kadeh ile ilgili katılımcıların nihai önerilerini de alarak ortaya çıkan kadeh tasarımının ön çizgilerini oluşturdu. Aynı süreç, Türkiye’nin Elazığ bölgesinden elde edilen Öküzgözü şarabının 5 çeşidiyle yine Türkiye’nin Diyarbakır ve Elazığ bölgelerinden elde edilen Boğazkere şarabının 5 çeşidi için de yürütüldü. Şarap ve
sunum uzmanlarıyla kadeh üreticilerinin değerlendirmeleri sonucu ortaya çıkan ön tasarımlar, prototipler oluşturulmak üzere Paşabahçe Tasarım Merkezi’ne iletildi. Önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek “Türk Şarapları Kadehini Arıyor” etkinliğinin ikinci ve son aşamasında, ilk adımda elde edilen formlarla tekrar tadımlar yapılarak, uygarlık tarihi boyunca Anadolu’nun lezzetlerini dünyaya taşıyan Türk üzümünden elde edilen şarabı en iyi sunan kadeh de ortaya çıkarılmış olacak. Su bardağından rakı kadehine, ayrandan çay bardağına kadar binlerce farklı tasarıma sahip ürünü tüketicisine ulaştıran Paşabahçe, çalışmalar sonunda belirlenen kadehlerin üretimini gerçekleştirecek.
MASUM ŞEKER” STEVİA G7'YE
TÜLİN ŞAHİN'Lİ TANITIM Algen Biotechnology tarafından üretilen “masum şeker” Stevia G7 ile şeker hastaları, obeziteyle mücadele edenler, şekerden vazgeçemeyenler ve sağlıklı yaşamak isteyen herkes ağzının tadını kaçırmadan, hayatını tatlandırabilecek. Tanıtımı ünlü top model Tülin Şahin tarafından yapılan ürün düzenlenen bir basın lansmanıyla duyuruldu. Stevia G7 ürününe www.simbioyasam.com internet adresinden ulaşılabiliyor.
www.cypruszoom.com
55
haber
DAÜ En düstri Ü rünleri sarımı B Taölümü, İç Mima Bölümü r lık ve Aktiv ite Mer ile ortak k e zi düzenle nen etk liğin ya in rışma b ölümün değerle ü n ndirilm esi, Ese Keçici (Y r DÜ), Ha ssina N (GAÜ), S afa erhat S elışık (D Balkız Y AÜ), apıcıoğ lu (LAÜ Afet Çe ), liker (U KÜ), Ze Öngül (D h r a AÜ)’den jüri tara oluşan fından y apıldı. J değerle üri ndirme sine gö Group G re , Bacıla r ve Yun Lan, TQ u s , 25 ödül alm 2, VACD bu yıl aya hak kazana n gruplar oldular.
CAMDAN HAYALLERE KUMDAN HEYKELLER Artık "geneleksel" diyebileceğimiz “DAÜ Kumdan Heykel Festivali" geçtiğimiz ayın en farklı organizasyonlardan biriydi. Bu yıl yedincisi düzenlenen festival, Mağusa DAÜ Beach Club’da yapıldı. Etkinlik, ülkemizde bulunan tüm üniversiteler, farklı ülkelerden gelen üniversite öğrencileri ve halkın katılımı ile oluşturulan, toplamda 55 katılımcı grupla gerçekleştirildi. Deniz kumundan hayallerindeki hey-
56
ZOOM
kelleri yapan yarışmacı gruplar, birbirinden renkli eserler yaptı. Seçici kurul tarafından değerlendirilen kumdan heykeller, arasından dereceye girenler belirlendi. Bu yıl yedinci kez düzenlenen ve gün boyu süren organizasyon, yaz aylarının en renkli festivalleri arasındaki yerini aldı. Tek kusur, her yıl geleneksel olarak gerçekleşen fesivalin duyurusunun yine, organizasyondan kısa bir süre önce haberinin yapılmasıydı.
haber
www.cypruszoom.com
57
DeryaBeyatlı
Yaz, yaz, yaz bir kenara yaz HEPSINI YAZ... Yazmak yaratmaktır, tartışmak, ifade etmek, ilişki kurmaktır. Paylaşmaktır yazmak, itiraftır, bazen suç ortaklığı, bazen sıcak bir dostluk kurmaktır, kim olduğunu dahi bilemediğin okurla. Bunun bir lütuf mu, ceza mı olduğuna karar veremesem de çoğu zaman, kabullendim artık: Yazabilen insan, yazmadan duramaz. Bir kez geldi mi yüreğinizin ucuna o kelimeler, dışarıya çıkmadan gitmez, yazılacak yazı damarda durmaz. Kalem kağıtla dans etmeden bırakmaz yakanızı içinizdeki yazma tutkusu. Kağıt yoksa etrafta sıkıntı büyüktür, bazen dünkü gazeteyi geçirirsiniz elinize, bazen okuduğunuz kitabın boş sayfalarını kullanırsınız. Kağıt peçetelerde kargacık burgacık renklere dönüştüğü de olur içinizdeki tutkunun zaman zaman. Kendini ortaya atmaktır yazı yazmak, yüreğini açmak, çırılçıplak kalmaktır okuyucunun karşısında. Korkularını, kırılganlıklarını, güvensizliklerini serersin başkalarının önüne, koruyucu zırhını çıkarır, gurur maskeni indirirsin. Ve bunu neden yaptığını dahi bilmezsin. Böyle olmalıdır ama işte, yazmak böyle birşeydir. Yazı içtense güzeldir, samimiyse okumaya değerdir, hoş başka türlü de yapamazsın ki, yalanlarla başa çıkamadığın gibi, mış gibi yaptığın her an kafa üstü çakılırsın zaten. Kendini eleştirirsin yeri gelince, dalga geçmeyi de bilirsin hayatla, gülümseyebilirsin de yanlışlarına satır aralarında, anlattığın senin hikayendir ve sen gerçeksindir. Bazen bir kelimeyle çıkarsın yola, tek bir kelime ilham verir, başlarsın yazmaya. Daldan dala konar, bir konudan ötekine uçarsın. Başladığın yerle bitirdiğin yer öyle farklıdır ki, sen de şaşarsın. Duramazsın, durduramazsın kendini, yazı seni ele geçirir, içindeki varlığından bihaber olduğun şeyler dökülür ortaya. Dur duraksız dört nal akar kelimeler, ardı ardına gelir tümceler. Bir bakmışsın bitmiş, yazı kendi kendini yazmış, tamamlanmış. Bir çeşit trans halidir sanki bu, se-
58
ZOOM
nin içinden çıkan, senden bağımsız bir cindir yazıyı yazan. Kontrol sahibi sen değilsindir sanki, başkasıdır her ne kadar düşünceler sana ait olsa da, senin tarzını taşısa da bu yazı, yazan senle, düşünen sen bir değildir gibi hissedersin. Bilinçaltından direk servis edilir bu tarz yazılar, sen de şaşarsın... Amaaaaaa, bir yere yazı yetiştirmeye çalışıyorsan, zordur dostum o zaman işin. Ekrana bakar durursun boş boş, çeker çeker çıkaramazsın düşünceleri, sözcükleri yan yana dizemez, yazar yazar silersin tümceleri. Gelmez, gelmiyordur bir türlü ilham perin. Yatakların altını, dolapların içini karıştırırsın, yok bulamazsın kaybolan yazma isteğini. İçin sıkılır, mutlaka da yazılmalı bu yazı ama nasıl? Tik, tak, tik tak, saatler geçer, ekranda iki cümle sana bakar, sen ekrana, öküz treni tanır bu arada, ama periyle tanışıklık sende çoktan rafta. Ahhh nasıl işkence, nasıl işkence yazmak böyle anlarda. Sonunda bittiğinde ki bitmesi gereken herşey bitiyor bir şekilde, o nasıl gururdur tanrım, nasıl bir başarmışlık hissidir saran benliğini. ‘Elimden ne kurtulmuş ki?’ diye basarsın havanı kucağında mır mır mırlayan kediye, sabah olmuştur, ama ne gam, biten yazının tatmini yorgunluğunu alır götürür gözlerinden. Bazen terapi ihtiyacına cevap verir yazmak, içindeki herşeyi atmaktır o zaman amaç. Öfkeyi, acıyı, hayal kırıklığını dökersin beyaz sayfalara, sayfalar karardıkça için aydınlanmaya yüz tutar. Rahatlarsın paylaştıkça, çoğu zaman sade senin okuyacağın satırlarda aşkı, acıyı, intikamı, sevgilinin gözlerindeki hüzünü, dudağındaki hoş gülüşü. Kendi kendine sorduğun sorular terapistinkiler kadar etkin olmasa da, göremediğin çoğu şeyi çıkarır döker önüne. Sağını solunu çekiştirirsin kırık dökük umutların, olur ya belki hala iş vardır diye bir yanlarında. Çoktan söndü sandığın yangınların içten içe yandığını gördükçe paniklesen de, keşfettiğin için mutlusundur acının kaynağını. Son noktayı koyduğun zaman hüzün yerini huzura bırakmıştır, çoktan doğmuştur bir kez daha güneş, en karanlık gecenin üstüne.
Mutlu yazı mı? Bilmem, var mıdır? Bugün çok mutluyum, ohhh bir içimi dökeyim, şöyle şöyle oldu diye başlayan satırlar günlükte bir kaç sayfadan fazla tutuyormudur başkalarında bilemem. Benim günlüğüm kurşuni ama, pembe satırlarım da yok, mavi paragraflarım da. Şarkılar gibi belki biraz, belki aşk gibi, zorsa güzel, acıysa tatlı. Mutlu olduğu zaman yazmak gelmiyor insanın içinden işte, mutluluğu yaşıyorken dolu dizgin, en son düşündüğün şey buna ara verip, yansıma yapmak. Kaybedince anlamasan da değerini, yaşamak daha doğru geliyor böyle anlarda yazmaktan. Bir de hayatın anlamını sorgulayan yazılarım var benim. Ucundan hafif spiritüelliğe de dokunur bazen, zaman zaman içsel sorgulama kılığına girer, gerçeği arar durur bu yazılar. Bulur mu hiç diye merak ettiyseniz diye söylüyorum. Gerçek var mıdır gerçekte, yoksa herşey bir yanılsama mı? Tadındadır daha çok, onu bulmaktan fazla bu irdelemeler. Herkesin gerçeği kendine, tek bir yol yok ve hepsi de aynı derece doğru, baktığın pencereye bağlı gerçek aslında diye de son bulur bu yazılar. İsyandır kimi yazının öznesi. Dünyaya, siyasete, düzene, düzensizliğe, şiddete İSYAN ! Kırmızıdır bu yazıların rengi, alev alevdir kalem haksızlığa kızarken, düzenle savaşırken. Pasifistsindir özde, ya da öyle olduğuna inanmak istersin, heyhat savaşa savaş açmakta bir sakınca görmez, iyice sivriltirsin kalemin ucunu, dokunduğu yürekte iz bıraksın istersin, can yaksın. Öldürülen çocuklar, istismar edilen kadınlar, avlanan hayvanlar, hırpalanan mültecilerin acısını hissettikçe içinde, artar eleştiri oklarının dozu. Bazen inceden alay eder siyasetle bu yazılar, bazen topa tutar direk hedefe yerleştirilen suçluyu. Son nokta konduğunda, yürekteki isyan azalmış, ezilenin yanında yer almanın mutluluğu kaplamıştır benliği.
Değişim mi ? Bir yazıyla ? Daha neler... Yine de doğru gördüğün konuyu savunmak sular serper içine, en azından dünyada görmek istediğin değişim olmuşsundur sen, yeter mi?
Yetmez elbet, ama ne çare. Delidir biraz her yazar, kendini pervasızca açmak böyle, akıl işi değil zira, ama çaresizdir de bir yandan yazan, yazmadan var olamadığından.
www.cypruszoom.com
59
KARPAZ yazı ve fotoğraflar
ZehraBilgen
Karpaz tutkusu bende bir başkadır. Ne zaman yalnız kalmak istesem yada kendimi fotoğraf çekerek huzurun içine bırakmak istesem soluğu Karpaz’da alırım. Bizler üç kafadar birkaç gün öncesinde kendimizi fotoğraf çekerek huzurun içinde, Karpaz’da kaybolmak için planlar yaptık. Ve işte o gün geldi. Sabah sekizbuçuk gibi Lefkoşa’da ortak noktada buluşuyoruz. Öncesinde mis gibi kahvelerimizi yudumluyoruz. Kahve keyfimizin yanında, heyecanla Karpaz'ı konuşuyoruz. Kahvemiz bitip, gözümüz açılınca keyifli yolculuğumuz başlıyor. Doğa, deniz,güneş, kumsal ve fotoğraf bizleri bekliyor. Lefkoşa’dan başlayan yolculuğumuz,
60
ZOOM
Ercan Kavşağından İskele’ye yol alarak devam ediyor. Neşemiz ve enerjimiz birbirimize bulaşıyor. Daha önceki Karpaz yolculuklarımızdan, maceralarımızdan, çektiğimiz fotoğraflardan bahsederken kendimizi İskele boğazında buluyoruz. Keyifli yapılan her yolculuk her zaman daha kısa gelir insana. İskele'de eski adıyla Trikoma'da, Mesarya Ovası ile Karpaz Yarım Adası’nın kesiştiği noktadayız. Fotoğraf çekmek için, hepimiz dağılıyoruz. Limanda birkaç balıkçı yakalıyoruz. Bir taraftan fotoğraf çekerken, bir taraftanda koyu bir sohbetin içinde buluyoruz kendimizi. Kemal adında bir balıkçı fotoğrafını çekerken beni yönlendiriyor. Fotoğraftan anlıyor. Kendisinin de sualtında
amatörce fotoğraf çektiğinden bahsediyor. Fotoğrafları yollamamız için e-mail adresini bize veriyor. Keyifli bir sohbetten sonra yolumuza devam ediyoruz. Yolda giderken radyoda çalan şarkılara eşlik ediyoruz. Kenan Doğulu’nun "havada aşk kokusu" var şarkısında radyonun sesi sonuna kadar açılıyor. Keyfimize değecek yok. Hepimiz şarkıya eşlik ediyoruz ve aşk kokusunu içimize çekiyoruz. Yol boyunca doğa harikası manzaraları izleyerek yaptığımız uzun yolculukta kıvrılarak muhteşem manzaraların arasından geçen düzgün bir asfalt yolla Dip karpaz’a yol alıyoruz. Cennetten kopmuş manzaralar bizi içine çekiyor. Ara ara durup bu muhteşem manzaraları fotoğraflıyoruz.
gezi
www.cypruszoom.com
61
hayatın utluluğunu ve Ada olmanın m ın heyecazlere ak tarman mucizelerini si orum. larımda hissediy nını tüm damar ler, tatil, deniz, kum, otel Karpaz deyince l boyunca geliyor. Sanki yo dinlenme akla rıyor. Yüzları bizleri çağı otellerin tabela ek ve tatil umak, dinlenm mek, kitap ok imkanlı kıyı şeritleri ve yapmak için fark mürin ye doğal olan her ların varlığı ve eta Ad . or ği bizleri çağırıy kemmel güzelli rünüyoruz. tatil havasına bü
62
ZOOM
üs görüsırasında 5 otob Yolculuğumuz mek iset t re burayı ziya yoruz. Turistlerin l iklimi ea İd . nçle anlıyorum vi se i in er el m te zin keyfiyıl boyunca deni m tü a yl sı yı la do lış, sörf ve hem yelken, da ni hem yüzerek çıkartmak k ra orları yapa kayak gibi su sp ziyaret etda kalmaları ya li re sü un uz n içi çiziyor. öneminin altını meleri buranın ar, ağaçba in tarlaları, ğl Yol boyunca ek eleri, hür lar, meyve bahç ot l şi ye m ye r, la ar ve sürür, çoban kadınl le ek eş n şa la do rce dolaşıor. Eşekler özgü leri göze çarpıy camlarına çen arabaların yorlar. Gelen ge
gezi
Onı doyuruyorlar. uzanıp karınların an beri rpaz. Yüz yıllard ların cenneti Ka resinde lerin Karpaz yö bu yabani eşek rlıklaürdükleri ve va yaşamlarını sürd a kadar ynak 1878 yılın rı ile ilgili ilk ka en biri ğal zenginliklerd gidiyormuş. Do lerin bu yabani eşek konumunda olan llere si runup diğer ne varlıklarının ko kiyor. ak tarılması gere r nüoranla küçük bi Yüz ölçümüne adası Karpaz yarım fusun yaşadığı kon ünde olduğu içi milli park statüs nürü rihi ve doğal gö ruma altında. Ta den in er önemli bölgel müyle Kıbrıs’ın ılışı aç az. 2012 yılında biri cennet Karp z. ru yo Marina’da duru yapılan Karpaz ar nl sa in rıyla gelen Tekneleri, yatla
storan, orlar. Kafe, re burda dinleniy M maarket, HSBC AT spor salonu, m rleyen İle leri arasında. rinanın hizmet duğuol rı otel planla zamanlarda butik . nu öğreniyorum ıza evden çıkmam Kahvaltı yapıp u ib al M . ız açıkıyor rağmen, karnım ya yfi ke rışık omlet otelde durup ka na nu zo se ndini yaz pıyoruz. Otel ke ibu eri bekliyor. Mal cil til hazırlamış. Ta a, rd la m ku um, sıcacık sahiline iniyor yo pı ya ş larda yürüyü biraz soğuk su a nr so n de k kahvesin rum. Yorgunlu m va de a en yolumuz kaldığımız yerd ediyoruz. Dipte Lefkoşa’dan Yaklaşık 2 saat eyM . uz or nına ulaşıy karpaz meyda
aflarını kilisenin fotoğr danda bulunan hem da ra Bu ruyoruz. çekmek için du yı bi la do an yaşadığınd rum hem türk hiş üt M i. m ca r tarafta tarafta kilise diğe esi hv ka m Ru ilerde ise bir duygu. Biraz ği tti gi n su fu e Türk nu ve karşısında is ip en nl di de er . Kahvel kahve yer alıyor . in ey çm ge buradan kahve içmeden yunca adası tarih bo rım Karpaz Ya vaya zi in da çmak ya medeniyetten ka olri ye k ra nlerin uğ çekilmek isteye tır as an m da yı e çok sa muş. Bu nedenl ün en rın la tır manas inşa edilmiş. Bu astırı. los Andreas Man lüsü ise Aposto ziyatler sıkça buraya Rumlar ve turis timiz Manastırı ziyare rete geliyorlar. astırı an m t ris obüs tu sırasında 3 ot
www.cypruszoom.com
63
gezi
64
ZOOM
ziyaret ediyor. Dualar ediyorlar, mumlar yakıyorlar, manastırın dışına kurulmuş pazardan alışveriş yapıyorlar. Hava okadar sıcak ki kendimizi eşsiz kumsalı ve denizi olan Altın Kumsal'a atıyoruz. Cesaretle denize koşuyorum. Biraz soğuk olmasına rağmen deniz harika. Upuzun kumsalda keyifle yürüyüş yapıyoruz. Sanki cennetten bi parça burası. Huzur tüm bedenimi kaplıyor. Karnımızın açıkmasıyla kendimizi Burhan’ın
Yeri’n de buluyoruz. Bir güzel karnımızı doyuruyoruz. Saatin beş olduğunu farkedip yine yollara düşüyoruz. Biz Lefkoşa’ya doğru yol almaya başlamamızla güneşte yavaş yavaş batmaya başlıyor. Gün batımını fotoğraflamak için birkaç kez duruyoruz. Güneşin yarattığı müthiş ve rengarenk tabloyu izleyip, fotoğraflayarak size aktarmak harika bi duygu. İyi seyirler diyor ve Karpaz’ın sizi çağırdığını fısıldıyorum. Huzur ve cennet sizi bekliyor...
www.cypruszoom.com
65
detay
Merit Crystal Cove'dan
ÇOCUK OYUNCAĞI;
MİDİLLİ
66
ZOOM
Daha iyisine çok az kaldı. Turizm yatırımlarında Kıbrıs'ın şüphesiz en özel şirketi Net Holding. Birbirinden özel Merit Hotelleri ile, Ada'ya Turizm alanında çağ atlatan şirket, sektöre de öncülük ediyor. Fotoğraftaki Midilliler, Merit Hotel Grubu'nun amiral gemisi Merit Crystal Cove Hotel'den. Hotel'in bahçesinde kendilerine ayrılmış çim alanda salınan bu küçük sevimli atlar, özellikle çocuklar için eğlenceli bir canlı oyuncak gibi.
Uzun yeleleri, kahve renkleri ile yeşil çim üzerinde kontras bir renk yaratan Midilliler, otel müşterilerinin çocuklarına hizmet ediyorlar. Otele yeni bir hava getiren küçük sevimli canlıların, en yeni üyesi de 2 aylık. Şirin görüntüsü ile izlemekten bile keyif alacağınız Midilli ailesi, farklı argümanlarla turizmin, gün geçtikçe daha da renkleneceğinin bir göstergesi olsa gerek...
www.cypruszoom.com
67
sağlık
Oksijen diyeti ile
GENÇ KALIN Besinlerde bulunan bazı öğelerin antioksidan etkisi olduğu ve serbest radikallerin vücutta oluşturduğu zararlı etkileri yok ettiği biliniyor. Amerika Tarım Departmanı (USDA) besinlerdeki serbest radikal yok etme puanını ORAC puanı olarak ölçtü. Bu güne kadar besinlerin antioksidan değerleri birçok yol ile ölçülmesine karşın, bu puanlamanın şu ana kadar yapılmış olan en güvenilir puanlama olduğu düşünülüyor. Kısacası ORAC puanı yüksek besinler; kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltıyor ve yaşlanmayı geciktiriyor. OKSİJEN (ORAC) DİYETİ İLE İLGİLİ NOTLAR Oksijen diyetine göre günde 3000-5000 ORAC puanı edecek kadar sebze ve meyve tüketilmesi gerekiyor. Bu yol ile kronik hastalıklara yakalanma riskini azaltmak, yaşlanmayı geciktirmek ve vücudu serbest radikallerden temizlemek mümkün.
- Kuru meyvelerde, yaş meyvelere göre ORAC değeri daha yüksektir. Bunun sebebi kuru meyvelerin daha az miktarda su içermesi bu nedenle aynı ağırlıkta yaş meyvelere nazaran daha fazla antioksidan içermesidir. Fakat bu durum, sürekli kuru meyveler ile beslenmemiz gerektiğini göstermiyor. Beslenme düzeninde mutlaka bir denge olmalı, tek çeşit beslenmeden uzak durmak önemli. - Bazı besinlerin ORAC değerleri yüksek fakat günlük tüketim miktarları düşük. Örneğin baharatlar. Baharatların ORAC değerleri son derece yüksek olmasına rağmen, tüketebildiğimiz miktarları düşük. Bu nedenle günlük oksijen diyetine ve ORAC puanı alımına etkileri çok yüksek değil. - Günlük ORAC puanını beslenme ile toparlamaya çalışırken, proteinleri ihmal etmemek gerekiyor. Dört ana besin grubundan ikisi olan süt ve süt ürünleri ve et, tavuk, balık, yumurta gibi protein kaynaklarına yeterli önem gösterilmeli.
BAZI BESİNLERİN ORAC PUANLARI Besin Adı
ORAC puanı (5 gramda)
Servis Ölçüsü
ORAC puanı (1 serviste)
Kuru erik Kuru üzüm Yaban mersini Böğürtlen Sarımsak Kızılcık Çilek Brüksel Lahanası Avokado Portakal Kivi Domates Şeftali Kayısı Ispanak (pişmiş)
288.5 141.5 111.7 101.8 96.95 87.5 76.8 1’den az 39.1 37.5 30.25 9.45 7.9 8.2 45.45
1 avuç 35 gram 70 gram 70 gram 1 diş 45 gram 55 gram 1 brüksel lahanası ½ adet 1 orta boy 1 adet 1 orta boy 1 orta boy 3 adet 1 tabak
462 1019 1620 1466 58 831 831 206 149 982 458 233 137 175 1089
68
ZOOM
SÜPER İÇECEK TARİFİ MALZEMELER (4 KİŞİLİK) 2 su bardağı light süt (400 ml) Porsiyon başı ORAC puanı: 1263
4 tatlı kaşığı toz kakao (20 gram)
Alzheimer, kalp-damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi birçok kronik hastalığın günümüzde besinlerle, içeceklerle ve çevresel yollarla aldığımız oksidanlar sebebi ile oluştuğu biliniyor. Oksidanlar, vücudumuza giren ve vücudumuzda oluşan serbest radikaller yani serbest oksijen türleri. Serbest radikaller, aynı zamanda DNA ve vücut proteinlerimize zarar vererek erken yaşlanmamıza yol açıyor.
Porsiyon başı ORAC puanı: 2233
1 tatlı kaşığı toz tarçın (5 gram) Porsiyon başı ORAC puanı: 3344
1 avuç dolusu yaban mersini (70 gram) Porsiyon başı ORAC puanı: 405
1 avuç dolusu böğürtlen (70 gram) Porsiyon başı ORAC puanı: 366,5
Buz küpleri YAPILIŞI: Tüm malzemeyi blanderin içerisinde iyice karıştırdıktan sonra en son buz küplerini ekleyin ve iyice parçalayarak karışıma yedirin. Soğuk olarak servis edin. Sağlık ve afiyet olsun!
haber
Mr. Brown ile İBİZA TATİLİ KAZANIN
D
IBIZA
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
ünyaca ünlü plajları ve eğlence mekanlarıyla tanınan Ibiza’da, günün 24 saati doludizgin yaşanıyor. Eğlencenin merkezi Ibiza’nın dünyanın en güzel gün batımına sahip olduğu ise göz ardı edilemeyecek bir detay EN POPÜLER EĞLENCE ADASI İspanya’nın özerk bölgelerinden Balear Adaları’ndan biri olan Ibiza, Mallorca kadar büyük bir ada değil. Ama eğlence hayatıyla Mallorca’nun pabucunu dama atıyor. Yıllardır eğlenmeyi sevenlerin vazgeçilmezleri arasında ilk sırada. Sanırız şöyle söylemek daha doğru olur; Ibiza eğlence dünyasının Avrupa’daki en önemli merkezlerinden. Ada’da 3 şehir bulunuyor: Ibiza Town, Santa Eularia del Rue ve Sant Antoni de Portmany. Koruma altına alınmış tarihî mekânların da bulunduğu ada, plajları ve partileriyle ünlü. Dünya jet sosyetesinin tercih ettiği adada, her an ünlü bir simayla karşılaşabilirsiniz. Masmavi denize upuzun kumsalların eşlik ettiği ada, aynı za-
manda ‘özgürlükler adası’ olarak da biliniyor. Sanılanın aksine plajlarda çıplak kadınlar ve erkekler de yok. NE YAPILIR? Ibiza’ya gidiyorsanız çılgın partilere de hazır olmalısınız. Her mekandan dışarıya taşan müzik sesleri, sokaklardaki ve plajlardaki hareketliliğe karışıyor. Bazen öyle bir an oluyor ki, müziğin nereden geldiğini anlayamıyorsunuz. Ibiza aynı zamanda meşhur plajlarıyla da tanınıyor. Bunlardan en popüleri Bora Bora Plajı. Eğlence işte bu upuzun plajda başlıyor. Diğer bir ünlü Salines Plajı’nda da benzer manzaralar var. Yalnız burada milyon dolarlık yatlar dikkat çekiyor. Sant Antoni Plajı ise gün batımını seyretmek isteyenlerin uğrak mekanı. Öyle ki, kayalıkların üzerine toplanan yüzlerce insan, güneşin ertesi gün yeniden doğmak üzere “elveda” demesine tanıklık ediyor. Mr. Brown hem enerji veriyor, hem serinletiyor, üzerine de bu tatil cennetine tatil imkanı veriyor. Tek yapmanız gereken facebook sayfasını beğenmeniz. Gerisi şansınıza kalmış. Buyıl, Facebook sayfasını beğenenler arasından yapılacak çekilişle 3 çift İbiza'ya tatil kazanacak. Bu neden siz olmayasınız.
www.cypruszoom.com
69
Hayat boyu düzenli süt içmenin önemine değinen uzmanlar, kalsiyum kaynağı sütün çocukluk ve ergenlikte sağlıklı gelişim için çok önemli olduğunu belirtiyor. Uzmanlar, ilerleyen yaşlarda ise sütün sağlığın korunmasında büyük bir fayda sağladığına dikkat çekiyor.
sağlık
Kemik Saglıgı Için
IKI BARDAK SÜT
Günde
Çocukluk döneminden itibaren düzenli süt tüketimi ile sağlıklı bir bedene sahip olunabileceğini vurgulayan uzmanlar, kalsiyumun kemik sağlığı için önemine dikkat çekiyor. Uzmanlar, kemiklerin yapı taşı olan kalsiyum açısından en zengin ve vücutta kullanılabilirliği en yüksek besin olan sütün her gün düzenli olarak tüketilmesini öneriyor. Gelişme çağındaki çocukların daha sağlıklı kemik yapısına ulaşabilmesi için yeterli miktarda kalsiyum ve mineral almaları gerektiğini belirten Nuh Naci Yazgan Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, daha ileri yaşlarda içilen sütün ise osteoporoz (kemik erimesi) riskini azalttığını söylüyor. Büyüme çağında ve ergenlik döneminde günde 2 bardak tüketilmeli Özellikle büyüme çağı (6 – 10 yaş) ve ergenlik döneminde (10 – 18 yaş) gelişimin sağlıklı bir şekilde tamamlanması için gerekli vitamin ve minerallerin düzenli olarak alınması gerektiğine değinen İnanç, sağlıklı sütte, çocukların zihinsel ve bedensel gelişiminde ihtiyaç duyulan besin öğelerinin bulunduğunu ifade etti. Sütün içeriğindeki kalsiyumun boy uzamasında etkisi olduğunu belirten Inanç, Amerika’da 9 buçuk yaş ortalaması ile 122 çocuk arasında yapılan araştırmada düzenli süt tüketen çocukların 3 yılın sonunda yaşıtlarına göre 2 ile 3 santimetre arasında daha uzun olduğunu vurguladı. İnanç bunun yanında,
70
ZOOM
sütün içeriğindeki kalsiyum, fosfor ve kazein aracılığı ile diş çürüklerini önleme etkisi olduğu iletti. Hamilelikte de anne ve sağlığı için süt tüketilmesi öneriliyor Gebelik dönemine ilişkin yorumlarda bulunan İnanç “Annenin sağlığı ve beslenmesi, bebeğin büyümesi, sağlıklı olması, ruhsal, fiziksel ve zihinsel yönden gelişmesi için büyük önem taşıyor. Annenin kalsiyum depolarının yetersiz olması durumunda bebek ve anne birçok sağlık sorunu ile karşılaşabilir” şeklinde konuştu. 50 yaş üzeri bay ve bayanlarda osteoporozdan korunmak için de süt şart İlerleyen yaşlarda süt düzenli içilmediğinde kemiklerdeki kalsiyumun vücut tarafından kullanılmaya başladığını kaydeden İnanç, “Bu durum kalsiyum eksikliğinden kaynaklanan ve kemik kaybı olarak bilinen osteoporoza neden olmaktadır. Bu riski azaltmanın en kolay ve en doğru yolu da her yaşta düzenli olarak süt içilmesidir” dedi. Günümüzde 50 yaş ve üstü kadınların yüzde 50’sinde menopoz ile birlikte osteoporoz belirtilerinin de görüldüğüne dikkat çeken İnanç, düzenli egzersiz yapılmasının, yeterli kalsiyum ve D vitamini alınmasının bu sıkıntının giderilmesinde büyük önemi olduğuna değindi. Neriman İnanç, osteoporoz hastalarının yüzde 80’inin kadınlardan oluştuğunu, fakat bu hastalığın yalnızca kadınlarda görülmediğini, 50 yaş ve üzeri erkeklerin yüzde 25’inin de osteoporoz hastası olduğunu belirtti.
www.cypruszoom.com
71
haber
HERŞEY ÇOCUKLAR İÇİN
Girne 19 Mayıs Koleji ve Okul Aile Birliği, ortak bir organizasyonla yardım yemeği düzenledi. Pia Bella Hotel'in restoranında gerçekleşen yardım yemeğine, gerek okul yönetiminden, gerekse velilerden büyük ilgi vardı. Yeni albümü için İstanbul'a dönen Ebru Aydın'ın sahne aldığı gecenin amacı okula destek olmak, hedefi ise olabildiğince gelir toplamaktı. Destekçilerinin yanısıra, çok özel davetlilerin katıldığı gecede, okula destek veren isimlere de teşekkür plaketi verildi.
72
ZOOM
KUZEY KIBRIS DİSTRİBÜTÖRÜ: EKİN ADADEMİR LTD. Neşe Sok.No:9 Ekin Adademir Ltd.binası Hamitköy-Lefkoşa. Tel: 0392 225 49 50/53/62 Fax: 0392 225 49 51 www.ekinadademirltd.com info@ekinadademir.com
BU ÇOCUKLARA
ALKIŞ AZ... Yıl sonu geldi müsamereler başladı. Geçtiğimiz ay içinde 19 Mayıs Koleji'nin de müsameresi vardı. Organizasyon, Almanca şarkılar söyleyen korosu, şiir dinletisi, ödüllü piyanistimizin mini konseri, en önemlisi de geceye damgasını vuran tiyatrosu ile adeta akıllara kazındı. Girne Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşen organizasyonu izlemeye gelenler, tanıklık edecekleri gösterilerden, bu kadar etkileneceklerini tahmin bile edemezlerdi. Hissederek okunan şiirler,
Edebiyat bölümünün şiir dinletisi, izleyenlere keyif verdi. Ancak gecenin en özel gösterisi tiyatro gösterisiydi...
74
ZOOM
sanatçıları bile kıskandıracak sesiyle II. Dünya Savaşı'nda ün kazanmış Alman şarkısı Lili Marleen birkez daha hatırlandı. Gecenin finali öncesinde sahneye konulan tiyatro oyunu programın en özel bölümünü oluşturdu. Minik yetenekler, Edebiyat öğretmenlerinin yazdığı oyunu olağanüstü bir performansa sahnelediler. Yılların tiyatrocularına taş çıkartan ekip, izleyenleri kahkahaya boğdu. Oyun sonunda ayakta alkışlanan ekip, gecenin sonunda da kutlamaların odağındaydı..
haber
www.cypruszoom.com
75
haber
Bu yaz
Tarzınız degisiyor Havaların ısınmasıyla birlikte ayakkabılarda da değişim başlıyor. Yazın enerjisini yansıtacak renk ve modellerdeki ayakkabılar vitrinlerde yerini alıyor. Hush Puppies’in birbirinden farklı, sezonun trendini oluşturan ayakkabıları da ayakkabı tutkunlarıyla buluşuyor. Kadınların topuklu ayakkabı aşkı Hush Puppies’in yeni sezonunda yeniden alevleniyor. Dolgu topuklu, ayağı saran ve bilekten tokalı ayakkabılar rahatlığıyla dikkat çekiyor. Pembe, sarı, mavi gibi renklerin yanı sıra kahve ve krem tonlarını barındıran koleksiyonda tüm kıyafetlerinize uygun ayakkabı bulmak mümkün. Rahatına düşkün erkeklerin tercihi, açık renk ve hasır tabanlı ayakkabılar da erkek modasına yön veriyor.
Marks & Spencer ile plaj vakti Marks & Spencer’ın plaj elbiseleri, şortları, tulumları, şifon elbiseleri, keten gömlek ve pantolonlardan oluşan rengarenk plaj koleksiyonu ile bu yaz fark yaratın. Marks & Spencer’ın 2013 yaz sezonu için tasarladığı plaj koleksiyonunun en dikkat çekici ürünleri arasında 150’den fazla çeşitle beğeniye sunulan mayo ve bikiniler geliyor. Tropikal temalı desenlerin tüm tonları, turuncu sarı ve pembe ile zenginleşen renklerin hakim olduğu çiçek, egzotik ve etnik tasarımlar bu özel koleksiyonda hayat buluyor. Yenilikçi ürünleri ile öne çıkan Marks & Spencer’ın bu yaz için sunduğu en favori parçalarından biri ise “korseli mayo”. Özel drapeli kesimi ile vücudunuzu daha şekilli gösterecek korseli mayolar Türkiye'de 129.95 TL’den başlayan fiyatlarla, çeşitli renk ve model alternatifleri ile satışa sunuluyor .
76
ZOOM
haber
JACK PIERRE Teknolojiyle donatıldı Spor tutkunu erkekler için tasarlanmış Jack Pierre Uçaklı Saatler Serisi ile ister günlük hayatta, ister iş hayatında tarzınızı ortaya koyabileceksiniz. Dört farklı renk seçeneği ile kombinlerinize uyum sağlayacak Jack Pierre Uçaklı Saatler Serisi, sıradışı tasarımı ve şıklığıyla da göz dolduruyor.
Jack Pierre Uçaklı Saatler Serisi, yuvarlak hatlı kadranı, siyah, lacivert, turuncu ve kahverengi tonlarındaki kayışlarıyla birden fazla renk seçeneği sunuyor. Kadranındaki özel tasarım uçak görselleri ile cesareti ve adrenalini simgeleyen seri; 316 çelik kasa, 5 ATM su geçirmez özellikleri ile donatıldı.
Saliseleri ölçen saat Zenith Striking 10th Dünya saat ve mücevher sektörü temsilcilerinin her yıl heyecanla beklediği BASELWORD gerçekleşti. 100’den fazla ülkeden 104 bin 300 ziyaretçinin katıldığı fuar, güncel tasarımları keşfetmek, saat ve mücevher sektörlerinin son eserlerini görmek için dünyanın her yerinden gelen ziyaretçilerini ağırladı. Zenith Yeni Modelleri ile Baselworld 2013’ün dikkat çeken markasıydı. Zenith’in yeni koleksiyonlarını tüm dünyaya tanıtmak adına önemli bir fuar olan Baselworld’de ilgi oldukça yoğundu. Bu sene iki katı büyümeyle ibreyi hep yukarı doğru yükselten Zenith, Basel Fuarında en çok ilgiyi, saniyede 10 titreşim hızıyla atan ve 50 saat güç rezervi olan dünyada ilk salise ölçebilen tek mekanik saat, Zenith Striking 10th ve yeni 48 mm kasa çapı ile Pilot Montre D’Aéronef gördü.
Tercihiniz renk ise Offshore var Büyük kasa ve silikon kordon saat tasarımıyla dikkatleri üzerine çeken Offshore Limited , yaza rengarenk giriyor! Spor ve şıklığı bir arada sunan Fransız saat markası Offshore Limited, tasarımlarında kullandığı orange ve sarı renklerle cıvıl cıvıl bir yaza hazır. Tornade modelinde orange renkli silikon kayış ve siyah renk kasa ile uyum sağlanırken, ekranındaki rakamlarda kullanılan orange renk saate dinamizm katıyor. Force modelinde ise neon sarının ve siyah kasanın hakimiyeti var. Dikkat çekmeyi sevenlerin tercihi, gösterişli modelleriyle her tarza uyum sağlayan marka, bu yaz da farkını sergileyecek. Şık ve spor tarzı bir arada sunan konsepti ile dünyada milyonlarca kullanıcısı olan Offshore Limited Saat, kadın ve erkekleri şıklıkta yarıştırıyor. Offshore Limited çelik kasası, silikon kordonları, yazı en güzel tamamlayacak turuncu ve sarı renkleri, kullanım kolaylığı ve kalitesiyle her yaştan kullanıcının tercihi oluyor. Ayrıca kronoloji ve takvim özelliklerinin yanı sıra, 100 metreye kadar su geçirmezlik özelliğine sahip.
www.cypruszoom.com
77
sağlık
KRONIK YORGUNLUK Mevsim değişti. Doğa, geçirdiği kış mevsiminin ardından yeniden hareketlenmeye başladı. Her yerde bu uyanışı izlemek mümkün: ağaçlar, otlar, filizler, sürgünler, çiçekler gibi bütün bitkiler canlandı. Aynı şekilde bütün hayvanlar da bitkilerin bu devinimine ayak uydurmaya çalışıyorlar. Peki biz de bu hıza ayak uydurabiliyor muyuz? Kronik yorgunluk ve tedavisi konusunda işte size bilmeniz gereken önemli bilgiler!
Bazılarımız için mevsim ne olursa olsun, günler sanki sırtlarında bir çuval taş ile yokuş çıkmaya benziyor. Her gün yorgunluk içinde geçiyor ve ne kadar dinlenirlerse dinlensinler bir türlü kendilerine gelemiyorlar. Sabahları zor uyanıyor ve güne hızlı bir başlangıç yapabilmek için kahve veya sigara gibi uyarıcılara ihtiyaç duyuyorlar. Kas ağrıları, uyku bozuklukları, zihinsel performansın bozulması, alerjiler ve boğaz yanması bu tabloya eşlik eden belirtilerin başında geliyor. Bu koşullar altında günümüz yaşamının yüksek beklentilerine yetişebilmek için olağan üstü çaba harcamalarına rağmen, içine bulundukları durumdan tatmin olamadıkları için bir de depresyon ve anksiyete ile uğraşmak zorunda kalıyorlar. Bugün Kronik Yorgunluk Sendromu olarak adlandırdığımız bu tablonun altında çok sayıda nedenin yattığı düşünülmekte. Ancak bu kadar farklı nedenin ortak kesişim alanı olarak hücrelerin enerji kullanımdaki zorluğu görebiliriz. Bu
78
ZOOM
zorluğu temelde iki ana başlık altında ele alabiliriz: Kronik Yorgunluk Sendromunun Temel Nedenleri: • Hücreye gelen oksijenin, gıdaların ve yardımcı maddelerin yetersizliği ve mitokondrilerin (hücre içi enerji santralleri) zorlanması. • Atık madderin atılımındaki zorluklar ve hücrelerin içinde bulunduğu temel maddenin atıklarla yığınlanması Birçok kişi stres ve kronik yorgunluk sendromunda yüksek miktarlarda kahve ve şekere daha çok ağırlık vermektedir. Kısa dönemde bunlar enerji sağlasalar da aşırı miktarda kafein ve rafine karbonhidratlar kronik yorgunluğu ağırlaştırabilir. Bunun sonucunda baş ağrıları, aşırı uyarılmalar ve gerginlikler, konsantrasyon sorunları ortaya çıkabilir. Stres ve yorgunluk döneminde kan glükozunu dengelemek daha zor olduğu için, rafine karbonhidratların alımını azaltamak çok önemlidir. Bu durum kan şekerinin aşırı miktarda oynamasına ve şeker düzeylerinin düşmesine neden olur (reaktif hipoglisemi).
Stres, - 5-10 mg demir, 10-20 mg çinko, 200 µg selenyum içeren dengeli formüller. Demir ve çinko eksikliği kronik yorgunluğa neden olabilir. Streste çinko ve selenyum gereksinimi artar. - B vitamini kompleksleri 25 mg Vitamin B1, B2, B6 (en az 100mg), Niasin, Pantotenik asit ve 0,8 mg Folik asit’ten oluşan formül Enerji metabolizmasındaki öneminden dolayı B Vitamini düzeylerindeki eksiklikler yorgunluğa neden olabilir. Stres, aktivite ve enerji tüketiminin arttığı zamanlarda B Vitaminlerine gereksinim de artar. -Vitamin C 0,5-2 g Streste artan oranlarda tüketilir.
Yorgunluk ve Bitkinlikte Önerilen Gıda Takviyeleri: - Vitamin B12 25-50 µg (emilim bozukluğu olan kişilerde 1 mg i.m.) Vitamin B12 eksikliği kansızlığa, yorgunluğa ve depresyona neden olabilir; yaşlılarda daha sık görülür. -L-triptofan 1-2 g Uyku düzenleyicidir. - Magnezyum 400-600 mg Sakinleştirici etkisi vardır - Coenzim Q10 200-300 mg Antioksidan; kalp-dolaşım fonksiyonlarını düzenler; enerji metabolizmasında yeri vardır. -Aminoasitler (Sistein, Glutamin, Glisin) Streste gereksinim artar (Glutatyon) Multivitamin kombinasyonları,
bedenin eksikliklerini tamamlamak için yararlı ürünlerdir. Diğer taraftan kronik yorgunluk sendromunun oluşmasını ve şiddetini belirleyen esas etken, hücrelerin içinde bulunduğu temel maddenin aşırı yüklenmesidir. Burada biriken toksinler hücrelerin görevlerini yerine getirmelerini zorlaştırır. Bunun sonucunda bedene yeterli miktarda besin alınsa bile, hücreler bunları verimli bir şekilde kullanamazlar. Özellikle, temel maddede oluşan yığınlanma, hücre içindeki enerji santralleri olan mitokondrileri olumsuz etkiler. Kronik yorgunluk sendromunun
altında yatan temel nedenler: • Odaklar ve bozucu alanlar • Bağırsak bakteri dengesinin bozulması ve gıda intoleransı • Bağışıklık sistemi bozuklukları ve alerjiler • Ağır metal ve kimyasal toksik yüklenmeler • Kronik virüs enfeksiyonları • “Toplam stres yükü” • Elektro manyetik alanlar Ancak planlı ve hedefe yönelik detoks programları ile bağ dokusu ve temel maddeyi arındırabiliriz. Bunun için ilgili yığınlamanın olduğu bölgeleri belirleyip, bunları bu lokal noktalara ulaşana
kadar temizlemeliyiz. Sağlık içinde bir yaşam, ancak hücrelerimizin temiz ve sağlıklı bir ortamda (temel maddenin içinde) var olabilmeleri ile mümkündür. Bedenimizin kaynaklarını tamamen tüketmeden ne kadar verimli kullanabilirsek, yaşamımızdan da o kadar keyif alabiliriz. Yani, bugünkü başarılarımızın ve deneyimlerimizin tadını çıkartmak için de enerjimizin kalması gerekir. Unutmayalım, yaşam, sağlıklı ve dengeli bir akıl – beden – ruh bütünlüğü içinde çok zevkli bir serüvendir.
www.cypruszoom.com
79
gezi
80
ZOOM
En Usta Avcı Kukumav kuşu Kukumav (Athene noctua), baykuşgiller (Strigidae) familyasından küçük bir baykuş türü. Özellikleri Tüyleri üst kesimde koyu kahve üzerine küçük beyaz lekelerle kaplıdır, alt kısmında ise bu beyazlıklar geniş çizgiler halini alırlar. Sarı renk gözlerinin üstünde ona sert bir bakış kazandıran beyaz kaşlar bulunur. Alın kısmı ise düz ve alçaktır. Ev ortamına girdiğinde son derece dost canlısıdır. Yaşam alanı Kukumav yerleşik bir türdür. Kırsal bölgelerde tarlaların ve bahçelerin yakınlarında yaşar. Özellikle bu yeşillik yerleri sever, ancak çok yoğun ormanlık alanlarda yaşamayı da sevmez. Beslenme ve üreme En önemli besini tarla faresidir ve ayrıca çeşitli küçük memeli ve sürüngenlerle de beslenir. Kukumav kuşları genellikle ağaçların gövdelerindeki kovuklarda ya da kayaların arasındaki oyuklarda kendilerine yuva kurarlar. Dişi kukumav üç ile beş arasında yumurta yapar ve 28-30 gün boyunca kuluçka dönemi sürer. Kuluçkadan sonra yavru kukumavların tüylenip kendilerine bakabilecek hale gelmeleri 30 günü bulur. Dağılımı Çin’den başlayıp Türkiye'nin de içinde bulunduğu Akdeniz Havzası ve Batı Avrupa'ya kadar uzanan geniş Avrasya coğrafyasında ılıman bölgelerde yayılmışlardır. Ayrıca çesitli bölgelerde değişim gösteren alt türleri de vardır. Ülkemizde de yaşayan bu baykuş türünün Suriye'de Athene Noctua Lilith solgun gri-kahve renklidir, yine solgun renkli Athene Noctua Desertae Kuzey Afrika'da yaşar, Türkiye'nin de içinde bulundugu Güney Avrupa bölgesinde Athene Noctua Indigena ve Orta Asya'da ise Athene Noctua Bactriana alt türleri bulunur. iç Anadoluda da bulunur. Çatılara yuva yaparlar. fotoğraf: özgür gökaşan
www.cypruszoom.com
81
BU TOPRAGIN RENKLERI 82
ZOOM
haber
mansiyon: halit kaplan
birincilik : kürşat bayhan
mansiyon : murat kaynak
Tarım sektöründeki sosyal sorumluluk çalışmalarıyla ön plana çıkan GÜBRETAŞ’ın 60. yıl etkinlikleri kapsamında Eylül ayında başlattığı ‘Bu Toprağın Renkleri’ isimli Basın Fotoğraf Yarışması sonuçlandı. Başvuruların 30 Nisan’da sona erdiği yarışmanın Jüri Değerlendirme Toplantısı, firmanın Genel Müdürlük Binası’nda gerçekleştirildi. Abdurrahman Antakyalı, Coşkun Aral, Garbis Özatay, İsmail Küçük, Sabahattin Kayış,
Selahattin Sevi ve Yakup Güler’den oluşan yarışma jürisi, yaptıkları değerlendirme sonunda kazananları belirledi. Yarışmada birincilik ödülünü İstanbul’dan Zaman Gazetesi foto muhabiri Kürşat Bayhan kazanırken, ikincilik ödülüne Van’dan Anadolu Ajansı foto muhabiri Ali İhsan Öztürk, üçüncülük ödülüne ise Trabzon’dan Karadeniz Gazetesi muhabiri Yunus Mermertaş’ın fotoğrafı layık görüldü.
www.cypruszoom.com
83
haber
Üçüncülük: yunus mermertaş
84
ZOOM
ikincilik: ali ihsan öztürk
mansiyon: fazıl saraç
Yarışmada ayrıca 3 mansiyon ödülü verilirken, Anadolu Ajansı Ankara foto muhabiri Murat Kaynak, Anadolu Ajansı Trabzon muhabiri Fazıl Saraç ve Kırklareli Görünüm Gazetesi’nden Halit Kaplan’ın fotoğrafları da bu dalda ödüle layık görüldü. Toplam 11 bin TL’lik para ödülünün verildiği fotoğraf yarışmasında; birinci 5 bin TL, ikinci 3 bin TL, üçüncü 1.500 TL ve mansiyon ödülü sahipleri ise 500’er TL’lik ödülün sahibi oldular.
www.cypruszoom.com
85
KOÇ Mayıs ayının hemen başında, maddi kazancımızla alakalı konular üzerinde odaklanırsınız. Güven içinde yaşama arzunuz paraya daha fazla düşkün olmanızı sağlar. Hem birikimlere önem vermelisiniz hem de bu devrede harcamalarınıza dikkat etmelisiniz. 9 Mayıs tarihinde aşk hayatınız, çevre ilişkileri, gezmek, para kazanmak anlamında bir hayli aktifsiniz. Ancak 10 Mayıs tarihinde maddi konularda etkili olacak Güneş Tutulması, Güney düğüm noktasında gerçekleşeceği için maddi konularda korku ve garip tutarsız davranışlara, zorlanmalara, huzursuzluklara sebebiyet verebilir. Mutlaka bilinçli hareket etmeye gayret etmelisiniz. 15 Mayıs tarihinde eğitim-iş-yakın çevrenizle olan her türlü bağlantınızda gayet akıllı bir şekilde düşünebilir, girişimde bulunarak başarılı olabilirsiniz.
AŞK VE İLİŞKİLER 9 Mayıs saat 18:03-3 Haziran saat 05:13 tarihleri arasında etkili olacak Venüs İkizler burcu seyrinin etkilerini, ay içindeki görünümleri çerçevesinde ele alacağım. 13 ve 20 Mayıs günlerinde, parasal konular ve özel veya iş ortaklığınızla ilgili meseleler üzerinde çok dikkatli bir şekilde durulmasında yarar var. Aldığımıza verdiğimize, konuştuğumuza, ilişkide bulunduğumuz insanlara dikkat edelim. Doğrusunu, eğrisini, iyice ölçüp biçelim. Eğer ilişki ve iş ortaklığı konularında iki seçenekle karşılaşırsak aceleci davranmayalım. İyice araştıralım, soruşturalım. Çevremizle olan ilişkimize de özen gösterelim. Eğitim, yolculuklar, girişimlerimizde gerçekçi olalım. 18 Mayıs tarihinde kendinizi gayet başarılı ve bir şekilde ifade ederek hedefinize varabilirsiniz. Yaratıcı yönlerinizi ortaya çıkaran bu görünüm, en kısa yoldan amacınıza ulaşmanız için sizi destekleyicidir. 25 ve 28 Mayıs tarihlerinde enerjiler oldukça hızlandırıcı, aktif hale getiricidir. Yakın çevrenizde değişimler, bir başka yere yerleşim, yolculuklar, görüşmeler, yeni insanlarla tanışma, iletişimde bulunma, çabuk karar verme ve uygulamaya koyma anlamında sizi harekete geçiricidir.
86
ZOOM
BOĞA Mayıs ayının ilk haftasında maddi ve manevi konularda gayet dikkatlisiniz. Hesabınızı bilerek hareket edersiniz. Bilinçli şekilde enine boyuna düşünürsünüz. Bir problem varsa, bunun üzerine eğilip sonuçlandırırsınız. Başarılı girişimlerde bulunabilir, her işle bizzat kendiniz ilgilenirsiniz. Fırsatları iyi kollarsınız ve başarılı sonuçlar elde edebilirsiniz. 9 Mayıs tarihinde parayla alakalı ilişkilerde akıllı olmakta yarar var. Dağılmamak için hesabınızı iyi yapınız. Fırsatlar karşınıza geldiğinde hangisinin uzun vadeli ve güvenilir olduğuna özellikle bakınız. 10 Mayıs tarihinde Güney düğüm tarafında meydana gelecek Güneş tutulması, sizi hem sağlık, hem yaşamsal hem de finansal konularda zorlayabilir. Huzursuzluk, ilişkilerde tutarsızlık, güven duygunuzu zedeleyen olaylara karşı dikkatli olmakta yarar var. 15 Mayıs tarihinde mali konular üzerinde gayet akıllıca düşünürsünüz. İletişimde bulunduğunuz insanlar üzerinde etkili olabilirsiniz. AŞK VE İLİŞKİLER 1 Mayıs saat 18:37-15 Mayıs saat 23:41 tarihleri arasında burcunuzda ilerleyecek Merkür, gerek mali gerek aşk ve gerekse kişisel anlamdaki tüm kararlarınızı sağlamlık çerçevesinde ele almanızı sağlıyor. Ancak sizin de ileriye dönük olarak düşünmenizde mutlaka fayda var. İnsanları ikna edebilme gücünüz, yapıcı bir biçimde kucaklamanız bu enerji sayesinde kolaylaşıyor. İstikrarı önemsediğiniz için, doğaldır ki, her meseleyi ciddi biçimde ele alacak, ilerisi adına fayda getirir mi diye düşüneceksiniz. Boğaları biliyoruz. Kolay kolay yanlışa adım atmazlar. Ancak inatçıdırlar. Dediğim dedik tarzda hareket ederler ve asla geri dönmezler. Fakat ben derim ki, gerek tutulmalar ve gerekse Mayıs ayındaki görünümleri göz önüne alırsak, baskıcı düşünmenin, illa benim dediğim doğrudur ve kararlarım kesindir şeklinde bir tavır göstermenin, ilişkilerinizde problemlere yol açabileceğidir. Onun için gerekirse, esnek olmayı unutmayınız. Özellikle ikili iş veya özel ilişkilerde bu son derece önemli. Şimdi Mayıs ayındaki durumu, tarihlere göre inceleyelim. Böylece genelden daha özele doğru duruma bakalım. Merkür-Boğa burcu seyrinin Mayıs ayındaki etkili tarihleri: 4, 5, 7, 8, 9 Mayıs. 4 Mayıs tarihinde hem kişisel hem de ilerisi adına size maddi ve toplumsal anlamda güç kazandırabilecek kişilerle karşılaşabilirsiniz. Yaratıcı yeteneklerinizi gösterebileceğiniz ortamlara girebilirsiniz. Çocuklarınız varsa, onlarla alakalı gelişmeler üzerinde durabilirsiniz. Aşkta hem ciddi hem de hayallerinize uygun kriterlerine göre, ilerisini düşünerek hareket edebilirsiniz.
İKİZLER Mayıs ayının özellikle ilk haftasında birçok meseleyi hem kazanç hem kayıp anlamında gözden geçirmeniz gerekir. Size zaman kaybettiren değil, kazandırıcı olanı tercih etmekte yarar var. Bir meseleyi, bilinçli bir şekilde ele alıp, odaklanırsanız, birçok gereksiz detayın kafanızı karıştırmasını önlemiş olursunuz. 9 Mayıs tarihi itibariyle burcunuz üzerinde geçiş yapacak Venüs ilişkileri güçlendiriyor. Sanki kararsızmış gibi duruyorsunuz ancak siz ne yönde ilerlemeniz gerektiğini gayet iyi bilirsiniz. Venüs İkizler istikrarsız ilişkileri gösterse de, bilinçli aklınız sizi doğru yön üzerinde ilerlemenizde yardımcıdır. Havai davranmazsınız. 10 Mayıs tarihindeki tutulma, elinizde olmadan en ufak bir olayı bile büyük bir kriz haline getirmenize neden olabilir. Güveninizi sarsan, sizi düşünmeye zorlayan meselelerin mutlaka bilinçli gözden geçirilmesi gerekir. Dengenizi bozan her ne varsa onu geride bırakmanızda yarar var. 15 Mayıs tarihinde her alanda gayet akıllıca kararlar verebilirsiniz. Sizden etkilenmeyecek kimse yoktur. Sizi dikkatlice dinlerler ve sizden yana düşünürler. AŞK VE İLİŞKİLER 31 Mayıs saat 13:39 olana dek Boğa burcunda ilerleyecek Mars, genel olarak baktığımızda hobilerinizle ilgilenmek, sevdiğiniz aktivitelerde bulunmak ve boş zamanlarınızı değerlendirerek, üzerinizdeki sıkıntılardan kurtulmak, sağlam hedefler belirlemek yönünde etkilidir. İlişkisinde sorun olmayan, mutlu çiftler açısından bu dönem, birlikte hayatın özünü yakalamalarında, geçmişin bütün izlerini beraberce silmelerinde gayet olumludur. El ele sevgilerini büyüttükleri gibi, birlikte olmanın ne denli büyük bir nimet olduğunun bilinci içinde yaşamlarını sürdürebilirler. Bu süreçte birikimlerinizi yatırım anlamında kullanmak için planlar yapılabilir. İlişkisi olmayanlar açısından bu dönem biraz daha farklı gelişebilir. Aşka aşık olmaya öylesine meyillisinizdir ki, kafanızın içinde, sizi gerçekten tüm yüreğiyle sevebilecek, anlayabilecek, canınız kadar yakın olabilecek bir kişiyi düşler ve bekleyebilirsiniz. Ancak karşınıza çıkacak kişiyi ve aşk olgusunu, mantıklı bir şekilde gözden geçirmenizde fayda var. Mars-Boğa burcu geçişinin Mayıs ayındaki etkili tarihleri: 1, 6, 8, 13 Mayıs. 1 ve 13 Mayıs tarihleri önemlidir. Sağlama almak istediğimiz ve kendi payımıza mutlaka olmasından yana düşündüğümüz meseleler, çalışma hayatının kendi içindeki zorlukları veya sağlığımızla ilgili hususlar nedeniyle gerçekleşmediğinde kendinize yüklenmeyiniz olur mu? Bazen zaman mevhumunu göz önüne almak gerekir. Dengenizi bozabilecek, inatlaşmalara, sıkıntılara yol açabilecek gerginliklerden uzak durunuz.
YENGEÇ Mayıs ayının ilk haftası boyunca hem dostluk ilişkileriniz güçlenir hem hayatı güzel yanlarıyla hissetmeniz mümkündür hem de parasal açıdan faydalı olacak görüşmelerde bulunulur. Belki çok çabuk karar vermezsiniz. Ancak her alanda kazanmaya dönük düşünürsünüz. Bunun sonucunda başarılı olmanız mümkündür. İnsanları bir hedef için bir araya getirebilirsiniz. 9 Mayıs tarihinde, ilişkinizle ilgili meseleler üzerinde çok ciddi manada durulması gerekiyor. Amacınız, hayata bakış açınız ve yapmak istediklerinize göre seçimlerinizi gözden geçirmelisiniz. 10 Mayıs tarihindeki Güneş tutulması, bazı kişilerin canınızı sıkabileceğini, bir takım arkadaşlıkların tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini gösteriyor ve sizi uyarıyor. Finansal anlamda sözler altına girmemek, hedefinize uygun şekilde hareket etmek lazım. 15 Mayıs tarihinde geri planda çok fazla yoğunlukla mücadele edersiniz. Hızlı çalışmanız, hızlı düşünmeniz ve dağılmamanız gerekiyor. AŞK VE İLİŞKİLER 9 Mayıs saat 18:03-3 Haziran saat 05:13 tarihleri arasında etkili olacak Venüsİkizler burcu seyrini, ay içindeki görünümleri doğrultusunda, tarihsel olarak ele alacağım. Böylelikle dönemi daha iyi anlamamız mümkündür. 13 ve 20 Mayıs tarihlerinde, kişisel kaygılarınızı aşabilmek için öncelikle mantığınızı ön planda tutmamızda yarar var. Yerleşim, ilişki, ailevi, arkadaşlıklar, hedefimiz, sosyal hayatımızı ilgilendiren meseleleri iç dünyamızda ölçüp biçelim. Bilmediğimiz yollara, tanımadığımız insanlara ve hepsinden önemlisi, dağılmamaya dikkat edelim. Endişelenmek nasıl yanlışsa, hayallere kapılıp gerçekleri görmezden gelmek de o denli yanlış olur. İyice düşünelim, taşınalım. Özellikle gizli saklı fakat bir o kadar çekici gelen insanlara, düşüncelere kapılmayalım. 8 Mayıs tarihinde, kariyer anlamında iki ayrı hedef belirlemeniz ve bunlardan hangisini tam olarak seçmeniz gerektiğini tespit etmekte zorlanmanız olabilir. Bazılarınız için bu enerjinin anlamı, aşırı yorgunluk ve yoğunluktan kaçma arzunuzun göstergesidir. İşlerinizi farklı yöntemlerle çabucak bitirme ihtiyacınız fazlasıyla yüksektir. Beklenmedik sürprizler bazen yolunuza engel koyabilir. Sürprizler bazen yolunuza engel koyabilir. 25 ve 28 Mayıs tarihlerindeki enerjiler hem ilişki hem çevre hem de maddi durumunuzla ilgili meseleler üzerinde iç gözlemde bulunularak uygun çözümlere ulaşılmasında yardımcıdır. Huzursuzluk ve gereksiz kaygılardan uzak durulduğu takdirde gayet başarılı kararlar alınabilir. İş ortamınız, sağlığınız ve ilişkilerinizde ön yargısız davranmanızda yarar var.
ASLAN Mayıs ayının ilk haftası, iş hayatınızı ilgilendiren konularda mutlaka kazanmaya dönük düşünmelisiniz. İş probleminiz varsa, açık gözlü davranıp, yeteneklerinize göre iş arayınız. Eğer siz kendinize güvenirseniz ve bu güveni istikrarlı bir alana yöneltirseniz hakikaten iyi işler çıkarırsınız. İşinizi bilme zamanı. Etrafınızdaki insanlarla, akıllıca anlaşmak dururken, inatçı çıkışlarda bulunarak durumunuzu zorlamayınız. 9 Mayıs tarihinde iş hayatınız ve hedeflerinizi gerçekleştirme yönünde bir hayli aktifsiniz. Bütün odak noktanız geleceğiniz. Bu odak noktasına göre ilişkilerde bulunabilirsiniz. Ancak sizin asıl isteğiniz güvenilir bir iş ve yaşam sürmek. 10 Mayıs tarihindeki tutulma, iş hayatı ve ailevi konularda, hem maddi hem de manevi anlamda güven içinde yaşama arzunuzu işaret ediyor. Eğer siz kendinizi bu anlamda rahat hissetmiyorsanız, bu tutulma sizi bir hayli zorlar. Bu zorlanma ruhsal anlamda bir hayli etkilidir. Hayat üzerinize geliyor gibi hissedersiniz. Mutlaka bir şeyler yapmalıyım, kendimi garanti altına almalıyım diye düşünürsünüz. 15 Mayıs tarihinde gayet hızlı bir iletişim trafiğiniz var. Yolculuklar, insanlarla kurulan bağlantılar, ticari girişimlerde başarı oranınız bir hayli yükseliyor. AŞK VE İLİŞKİLER 9 Mayıs saat 18:03-3 Haziran saat 05:13 tarihleri arasında Venüs, İkizler burcunda seyredecek ve gökyüzündeki diğer gezegenlerle önemli görünümler oluşturacak. Ben yorumunuzu bu görünümlerin etkili olduğu tarihlere göre ele alacağım. 13 ve 20 Mayıs tarihlerinde, sosyal ilişkilerimiz bir hayli aktif ve bağlantı kurduğumuz insanlarla alışveriş içinde olacağız. Ancak, burada dikkat edilecek nokta, kimlerle işbirliği yapıyoruz ve kimlerle ilişkimiz var. Bunlara dikkat edelim. Mesleki, parasal, çevresel ilişkiler ve her türlü alım satım gibi konularda analizde bulunalım. Farklı insanlarla tanışabiliriz. Bu kişiler bizi etkileyebilir. Böyle hallerde karşımızdaki insanı iyice tanıyana kadar kendimize zaman tanıyalım. Fırsatlar karşımıza çıktığında, bunun bize ne gibi etkisi olabilir diyerek inceleyelim. 18 Mayıs tarihinde gayet hoş ve sürpriz gelişmelerin işaretçisidir. İletişim veya gelişmelerin işaretçisidir. İletişim veya birileri aracılığıyla tanışacağınız kişi sizin için gayet etkileyici olabilir. Bazılarınız için bu enerjinin anlamı, hedef olarak belirlediğiniz bir konuda yaşanacak olumlu gelişmelerin habercisidir. Bu gelişme kendinizi iyi hissetmenizi sağlayabilir. 25 ve 28 Mayıs tarihlerinde ilerisi adına yeni kararlar alabilirsiniz. Yeni girişimlerde bulunabilir, kendinize bir yol çizebilirsiniz. İletişimin her alanında aktif günler yaşanacaktır. Uzun vadeli olmasından ziyade hemen uygulanabilir işlere, gelişmelere daha fazla itibar edebilirsiniz. Yeni insanlar, yeni çevre, ilişkiler bir hayli ön planda.
BAŞAK Mayıs ayının ilk haftasında doğru kararlar verebilmek gayet kolay. Siz yenilikten yanasınız. O zaman öyle bir yenilik yapınız ki, hem istikrarlı hem de akıllıca ilerlemek mümkün olsun. Planlama için enerjiniz gayet yüksek. Eğer artık dışa açılmanız, kapıları çalmanız ve güvenle kendinizi ifade etmeniz gerekiyorsa bunu yapınız. Başarıyı asla birilerinin veya şansın eline bırakmayınız. 9 Mayıs civarında, mesleki konularda iki yönlü düşünebilirsiniz. Bir yandan işinizi sürdürürken diğer taraftan bir başka iş arayabilirsiniz. İlişki anlamında bu tarih, afanızın karışmasına neden olsa da, siz beraberliğiniz hakkında doğru bir yol izleyebilirsiniz. İlişkisi olmayanlar düzgün bir partner seçiminde bulunabilirler veya nasıl bir tercihte bulunmaları gerektiğinin farkındadırlar. 10 Mayıs tarihindeki tutulma, maddi ve manevi anlamda güven arayışınızın işaretçisidir. Bir başka şehir, iş, seyahat, ticari yolla kendinizi garanti altına almak istersiniz. Bulunduğunuz yerde pek rahat etmezsiniz. Ancak ne yapacağınıza karar vermekte zorlanırsınız. Bu sırada gelişen olaylar, yaşananlar karşılaştığınız durumlar sizi bir hayli zorlayabilir. 15 Mayıs tarihinde iş hayatınızla ilgili konularda hem oldukça yoğunsunuz hem de yeni iş girişimleri anlamında enerjiniz gayet yüksek. AŞK VE İLİŞKİLER 9 Mayıs saat 18:03-3 Haziran saat 05:13 tarihleri arasında Venüs-İkizler burcunda transit yapacak. Bu geçişin, burçlar üzerindeki etkilerini, diğer burçlarda olduğu gibi önemli tarih aralıkları şeklinde izah edeceğim. Tarihler aynı. Ancak hepimizin farklı yaşam alanları ve konularında etkili. 13 ve 20 Mayıs tarihlerinde, mesleki ilişkilerimiz, görüşmelerimiz, yenilikler ve maddi konularda mutlaka iyi düşünmemiz gerekiyor. Ayrıca özel ilişkilerde karşımıza çıkan kişinin kim olduğunu iyice gözden geçirmemizde yarar var. İş hayatında sorumluluklarımız, ilişkilerde hayal kırıklığı yaratabilecek durumlara karşı gözümüz açık olsun. Ticari, eğitim, yolculuk, bilgilenme anlamında kimlerle ilişki kurduğumuzu bilelim. Güven olgusunu gözetelim. 18 Mayıs tarihinde hırsla öne çıkarmak ve liderliğinizi göstermek ihtiyacı duyarsınız. Başkalarının ayağınıza bir çalı gibi dolanmaması için çok güçlü bir çalı gibi dolanmaması için çok güçlü olmanız gerektiğini bilirsiniz. Bu görünüm, yüreği sıkılan ve bunu gidermek için çıkış yolları arayan kişinin göstergesidir. 25 ve 28 Mayıs günlerinde iş hayatınızı ilgilendiren konularda yeni değişimler, hızlılık, hareketlilik, aktivite bir hayli yoğun. Bazılarınız yeni bir işe girerken, kimileri işini değiştirebilir. İletişim, haberleşmeyle alakalı, sözelliğin, ilişkilerin ön planda olduğu bir alanda görev alabilirsiniz. işiniz gereği bir çok insanla temasta bulunabilirsiniz. Ev yaşamınız, ailevi konularda ise önyargılı davranmayınız.
www.cypruszoom.com
87
TERAZİ Mayıs ayının ilk haftası menfaatlerinizi düşünmenin zamanı. Başkalarıyla olan her türlü ilişkinizde kendi payınıza düşenin hesabını iyi yapınız. Ancak tutkulu ve saplantılı tepkilere yol açmadan, hakkınızı istemeyi bilin. Parasal konularda uzun vadeli düşünmeye çalışın. Eğer mali bir kriz durumunuz varsa, borç almayı düşünüyorsanız geri ödemelere dikkat edin. 9 Mayıs tarihi itibariyle ilişkilerde iki yönlü gelişmeler söz konusu olabilir. Bir yandan ilişki sürdürülür diğer yandan ilişkide yerli yerine oturmaya meseleler gözden geçirilir. Bu meseleler mali olabileceği gibi tamamen maddi yönde de gelişebilir. 10 Mayıs tarihindeki güney düğüm ucunda meydana gelen Güneş Tutulması, ilişkinizle alakalı meseleler, finansal konular ve arzularınızın tatmini yönünde sizi zorlar. Yaşanan bir takım krizler ister istemez güvenliğinizi düşünmeniz gerektiğini hatırlatır. Kayıp veya ayrılık yaşanabilir. Borç ve alacak meseleleri sürekli kendini hatırlatır. 15 Mayıs itibariyle kurulacak tüm iş, özel, eğitim, medya faaliyetlerinde başarılı sonuçlar elde edebilirsiniz. AŞK VE İLİŞKİLER 9 Mayıs saat 18:03-3 Haziran saat 05:13 tarihleri arasındaki Venüs-İkizler burcu seyrini, tüm burçlar için etkili olacak önemli görünüm tarihleri çerçevesinde ele alacağım. Sizler de ajandanıza bu tarihleri işaretleyerek, etkilere göre ilerleyebilirsiniz. 13 ve 20 Mayıs günlerindeki enerjiler, yolculuklar kişisel amaçlı, iş veya girişimlerimiz yönünde gerçekleşebilir. Yeni biriyle tanışabilirizİlişkimizdeki sorunlardan uzak durabiliriz-İş birliğinde bulunabiliriz-bir görüşme için uzaklara gidebiliriz gibi bir çok gelişmeye açık bir gündür. Ancak, aklımızı karıştıran, bir anda bizi etkisi altına alan, platonik tarzda gelişen aşklara dikkat etmek gerekiyor. Gözümüzü boyayana değil, güvenimizi kazanana bakmak gerekiyor. 18 Mayıs tarihinde, iş ortağınız veya partnerinizle farklı ve sıra dışı konular üzerinde yapacağınız görüşmelerin işaretçisi olabilir. Eğer ilişkiniz yoksa, karşınıza aniden birinin çıkmasını arzularsınız. İçinizden bir ses, - Maceraya açık ol, sonu var mı yok mu diye düşünmeyi boş ver diyerek sizi ateşleyebilir. Hatta ver diyerek sizi ateşleyebilir. Hatta bazılarınız ilginç ve oldukça hızlı bir biçimde biriyle tanışabilirsiniz. 25 ve 28 Mayıs tarihlerinde enerjiler bir hayli aktif olacağından yolculuklar, görüşmeler, değişik konulara merak duyma, eğitim, iş, akademik anlamda kararlar alabilirsiniz. Heyecanlı olan, sizi keyiflendiren, eğlendiren alanlarda bulunmaktan hoşlanırsınız. Bu tarihlerde insan öyle çok fazla düşünmek, incelemede bulunmak istemez. Hemen adım atmak, uygulamak ister. Yeni birisiyle tanışmak, yeni bir yere yerleşmek, tayin olmak mümkündür. Eğer kararı verecek siz iseniz, değişimden yana düşünürsünüz. Yeter ki bir hareketlilik olsun.
88
ZOOM
AKREP
YAY
Mayıs ayının ilk haftasında ilişkinizle ilgili konularda verilecek kararların gayet bilinçli ve uzun vadeli olacak şekilde düşünülmesinde yarar var. İkiniz arasındaki problemleri sürekli gündeme getirmek yerine, şimdi siz birbiriniz için neyi ifade ediyorsunuz öncelikle bunu düşünün. Evlenme veya ayrılık kararları ne olursa olsun gözden geçirin. Bu devrede her şey tutkulu bir şekilde ifade bulur. Karışıklıklar iyi bir planlama ile rahatlıkla çözülür. 9 Mayıs tarihi itibariyle, iş ortaklığı ve beraberliğinizle ilgili konularda kafa karıştırıcıdır. Partnerinizle iletişiminiz son derece önemli. İki yönlü düşünen veya hareket eden sevgiliniz veya eşinizle sorunlarınızı mutlaka oturup konuşmalısınız. 10 Mayıs tarihindeki Güneş Tutulması, birebir ilişkinizle alakalı konularda etkili olup, ayrıca iş ortaklığı, finansal meselelerde de önem arz ediyor. Belli bir mücadele söz konusu ancak bu mücadele tümüyle duygusal baskıların artmasına yol açabilir. Kişi kendini güvende hissetmeyebilir. Burada yapılması gereken esnek düşünmek ve akışa bırakmak her şeyi. Yoksa çok zorlanabilirsiniz. 15 Mayıs tarihinde birileri zekice davranıp sizin hakkınızı elinizden almaya kalkabilir. Birilerine kanmamak için çok bilinçli olunuz.
Mayıs ayının ilk haftasında iletişim güvence, ileriye yönelik hedefler, çalışma hayatınızla ilgili meseleler ve sağlık konuları üzerinde bir hayli durulur. Parasal açıdan durum gözden geçirilir. İşinizden elde ettiğiniz gelir veya bütçenizi oluşturan kazanç olguları gayet kıymetlidir. Geçiminizi sağlamak için bir takım işler araştırılır. İstikrarlı düşünülmeye çalışılır. Mali konularda akıllıca hareket edilir. Verilen kararlar tamamen içinde bulunduğunuz duruma göre belirlenir. 9 Mayıs itibariyle, ilişki ve çalışma hayatınızla ilgili konular üzerinde mantıklı düşünmek, dağılmamak gerekiyor. Genel olarak sağlam olana yönelmeliyiz. 10 Mayıs tarihindeki tutulma iş hayatınızla ilgili meselelerde yaşanması muhtemel krizleri işaret ediyor. Bu krizlerin nedeni, finansal açıdan ileriye dönük düşünüldüğünde kendinizi güvende hissetmemenin getirdiği sıkıntılardır. Kişi bu durumda baskı altında kalabilir. Bilinçli davranmak ve olmak zorundayız. 15 Mayıs tarihi itibariyle ilişkinizle ilgili meselelerde partneriniz öyle zekice davranır ki, onun her sözünden kolayca etkilenebilirsiniz. İster yeni tanışma, ister devam eden ilişkinizde söylenen sözlere çok dikkat ediniz.
AŞK VE İLİŞKİLER 21 Mayıs saat 00:19 olana dek Güneş- Boğa burcunda ilerleyecek. İş hayatınız ve ilişkiniz, iş ortaklığınızla ilgili konularda önem taşıyor. Sağlamlık ve güvenlik olgusuna, maddi ve manevi anlamda geleceğimizi düşünerek hareket etmeye çalışmalıyız. İlişkisi sağlam temellere dayalı çiftler için bu dönem olumlu değil. Sorunları olan çiftler de ciddi anlamda oturup durumlarını gözden geçirmeliler. Bu süreçte ayaklarımızı sağlam yere basmaya çalışacağız. Belirsiz, gelecek vaat etmeyen, karmaşık ve çözülmemiş olana değil, bilhassa kendimizi güvende hissettiren, soru işaretleri barındırmayan iş ve ilişkilere önem vermeye çalışmamızda yarar var. Güneş-Boğa burcu seyrinin Mayıs ayındaki etkili tarihleri: 1, 2, 7, 10, 12, 18 Mayıs.
AŞK VE İLİŞKİLER 15 Mayıs saat 23:41-31 Mayıs saat 10:07 tarihleri arasında yöneticisi olduğu İkizler burcunda ilerleyecek. Merkür partnerinizle veya iş ortağınızla olan iletişimin önemini vurgulamakta. Bunun güçlü bir şekilde sağlanması, ortaklaşa hareket edilmesi için gayet bilinçli olmak gerekiyor. Dinlemeyi bilmek lazım. Sadece konuştuklarımızı duyarsak, karşı tarafın ne dediğini anlamamız kolay değil. Burada en önemli görev sizlere düşüyor. Tabii ki, bu süreçte partnerinizin egosu ön planda olacağından kimi zaman sabır göstermeniz zor olabilir. Ayrıca sizin de kendinize göre istekleriniz vardır. Ve bunlar karşılanmadığı için doğal olarak keyfiniz kaçabilir. Yalnız şunu unutmayalım ki, astrolojik olarak karşıt burcumuzdan geçen her transit etkisi, eşimizle aramızdaki kutuplaşmanın, karşı karşıya gelmenin göstergesidir. Sanki birbirimize ayna tutmuş gibiyizdir. O yüzden konuşmalarımıza dikkat etmek ve ortak bir noktada buluşmak için aklımızı kullanmamız şart. Kaldı ki, ay sonunda burcunuz üzerinde oluşacak Ay Tutulması, özellikle beraberlikle alakalı konularda ve kişisel anlamda verilecek kararlarda bilhassa önem taşıyor. Merkür-İkizler burcu seyrinin Mayıs ayındaki etkili tarihleri: 18, 21, 22, 25, 27 Mayıs.
OĞLAK Mayıs ayının ilk haftasında gayet akıllıca düşünürsünüz. Aşk hayatınızla ilgili konularda ileriye dönük kararlar almaya çalışırsınız. Bir durumu, kişiyi veya meseleyi gelecek vaat ediyorsa tercih edersiniz. Güven-saygı ve sevgi üçlüsü her alanda etkili olur. Para kazanmak, hayatınızı garanti altına almak, aşkta huzur bulmak, lezzetli yaşamak için her bir olgu gözden geçirilir. Hayatı, başarı ve toplum içindeki yerinize göre değerlendirirsiniz. Konuşmalarınız gayet ciddidir. Risk altına girmezsiniz. 9 Mayıs civarında çalışma hayatınızla ilgili konularda ve aşk hayatınızı ilgilendiren meseleler üzerinde dağılmamak için her zaman olduğu gibi bilinçli düşünmekte ve sağlam olana yönelmekte fayda var. Bu sırada Merkür burcunuzla uyumlu bir görünüm yapacağı için iletişim gücünüz yüksek olacaktır. 10 Mayıs tarihindeki tutulma aşkçocuklar- sanatsal faaliyetler-iş hayatı ve sorumluluklarınızla ilgili konularda etkilidir. Duyarlılığınız yüksek olabilir. Güven içinde yaşamak adına mücadele verebilirsiniz. İçsel yönden biraz huzursuzluk, hassasiyet yüksek olabilir. 15 Mayıs tarihinde iş hayatınızla ilgili konularda bir hayli yoğun olursunuz. Karşınıza çıkan tekliflere hemen olur veya hayır yanıtı vermeden önce iyice düşününüz. AŞK VE İLİŞKİLER 1 Mayıs saat 18:37-15 Mayıs saat 23:41 tarihleri arasında Boğa burcunda seyredecek Merkür, aşk hayatımız, çocuklar, günlük yaşantımız, yerleşim ve eğitimle alakalı meseleler üzerinde ciddiyetle durularak bir planlamada bulunmamızı sağlayacak. Sağlam olanı isteyeceğiz ve ona göre düşüneceğiz. Ayrıca sorumluluklarımızı her zaman olduğu gibi yerine getirmek için gayret göstereceğiz. Yeni bilgilere açık olmalı, gelişmek adına neler yapabiliriz bunlar üzerinde durmalıyız. Yeteneklerimizi, tecrübelerimizi eğitim, iş veya başka yollar aracılığıyla insanlarla paylaşacağız. Güvenilir ve dürüst yaklaşımlar, ılımlı bir duruş, güçlü bir moral duygusuyla hayatımıza sahip çıkacağız. İnanmak çok önemli. Merkür-Boğa burcunda bizi aşk hayatımızla ilgili konularda doğru bir saptamada bulunmaya çağıracak. Aklımız ve duygularımız sağlam olandan yana. Ancak saplanıp kalmayacağız. Dediğim dedik davranmadan, yapıcı tarzda düşünerek hareket etmeliyiz. Karar verme aşamasında olduğumuz hangi konu olursa olsun bunun bize ilerideki faydalarını gözeteceğiz. Toplumdan ayrı değil, iç içe olarak farklı insanlarla irtibatta bulunarak, kendimizi geliştireceğiz. İşte o zaman karşımıza uygun seçenekte insanlar çıkabilir, hayata daha kuvvetle yanıt verebiliriz. Şimdi ay içindeki görünümlere bir bakalım. Böylece durumu daha net anlayabiliriz.
KOVA Mayıs ayının ilk haftasında mali konularda durumunuzu gözden geçirerek, ailevi veya kendinizle alakalı kararlar verebilirsiniz. Fırsatları en iyi şekilde değerlendirmek ve en iyi kararı verebilmek için çok akıllı olmak gerekir. Eğer bir başka yere taşınmayı düşünüyorsanız veya evinizle alakalı bir planınız varsa uygulamadan önce hem maddi hem de manevi anlamda hesabınızı iyi yapınız. Ofis açmayı düşünüyorsanız bütçeniz zorlanır mı, bunu yapmanın yararlı ve zorlayıcı yönlerini mutlaka ele alınız. İşi şansa bırakmayınız. 9 Mayıs tarihinde ev-aile-yuvagüvenliğinizçocuklarınız-aşk hayatınızla ilgili konularda aktif bir enerjiye sahipsiniz. Ancak bu konularda bir karar verilecekse mutlaka güvenilir, kazandırıcı ve ilerisi adına umut vadedeni tercih etmekte yarar var. 10 Mayıs tarihindeki Güneş tutulması, evinizi satışa çıkarmak, ev satın almak, eviniz ve ailenizle ilgili konular üzerinde yoğunlaşmanızı sağlıyor. Belki bir kriz veya bir mali durum nedeniyle bir hayli zorlanabilirsiniz. İş yaşamınız ve gelirinizle alakalı konularda çok dikkatli olmakta yarar var. 15 Mayıs tarihinde zekice taktiklerde bulunabilirsiniz. Sözleriniz bir hayli etkilidir. Akıllıca olayları kendi lehinize çevirebilirsiniz. AŞK VE İLİŞKİLER 9 Mayıs saat 18:03-3 Haziran saat 05:13 tarihlerinde İkizler burcunda seyredecek Venüs sürecini önemli tarihlerdeki yansımaları şeklinde izah etmek istiyorum. 13 ve 20 Mayıs günlerindeki enerjiler, aşk hayatınızda iletişimin önemi gayet açık. Yeni ilişkilere, tanışmalara, hayatın eğlenceli yanlarını paylaşmaya hazırsınız. Sözlerinizle ikna edebilme gücüne sahipsiniz. Eğer hobileriniz kanalıyla veya yetenekli olduğunuz alanlarda para kazanmak istiyorsanız bu tarihte şöyle bir çevrenizin, tanıdığınız insanların fikirlerini alınız. Bu tarihte dikkat edeceğiniz husus, gerçekçi bir şekilde bütçenizi düzenlemek olmalı. Çünkü geleni harcıyor, dağılıyor, o işten öbürüne geçiş yapıyorsanız, tutarlı bir gelir elde etmek zor olabilir. 18 Mayıs tarihindeki aktif enerjiler, sizleri keyiflendirici ve en azından ruhsal olarak rahat ettiricidir. Aşk hayatınızda olumlu bazı sürpriz gelişmeler yaşanabilir. İleriye dönük gelişmeler yaşanabilir. İleriye dönük değişimler kendini hissettirebilir. 25 ve 28 Mayıs tarihlerinde aşk hayatınızla ilgili konularda aktif enerjilere sahipsiniz. Bağlantılarda bulunmak, kolayca ilişkiye girmek, ilgi duyduğunuz alanlarda bilgi toplamak, meraklılık bir hayli ön planda olacak. Flört tarzı beraberlikler yaşanabilir. Ancak bunların kalıcı olması için güçlü bir temel üzerine oturtulması gerekir. Bu enerjiler altında bunu yapabilmek kolay olmaz. Genelde çabuk başlayan, biten beraberlikler yaşanır.
BALIK Mayıs ilk haftası iletişimde sağlamlık, doğru karar verebilme şansınız yüksek. İş yapma becerikliliğinizsayesinde başarılı adımlar atabilirsiniz. Dağılmazsınız. Ne istediğinizi bilerek ilerlersiniz. Kazançlı işlere yönelme, ideallerinize sahip çıkma, geleceğinizi kurma, çevreniz üzerinde etkili olma anlamında şanslısınız. 4 Mayıs tarihi sizler açısından bu anlamda bir hayli olumlu. 9 Mayıs tarihi itibariyle, eviniz, aileniz, yakın çevrenizdeki yoğunluğun yükselişi, bir değişimi işaret ediyor. Ancak bu değişimin çok iyi düşünülerek gerçekleştirilmesi lazım. Bu konuda bilinçli hareket etmekte, aceleye getirmemekte yarar var. 10 Mayıs tarihindeki Tutulma, özellikle çevre değişimini, kardeşlerinizle alakalı durumu, eğitim hayatınız ve mali konulardaki meselelerin sizin için çok önemli hale geldiğini gösteriyor. Riskten uzak durmakta yarar var. Huzurunuz her şeyden önemlidir. Değişim kolay olmaz. Yavaş yavaş her şey yerli yerine oturur. Paranıza, güvenliğinize, kendinize gereken önemi veriniz. 15 Mayıs tarihinde ev içindeki aktiviteler bir hayli artıyor. Zihinsel anlamda çabuk düşünürsünüz. Ofis, iş, ailevi, ilişkinizle alakalı konularda yoğunluğunuz bir hayli artacaktır. AŞK VE İLİŞKİLER 1 Mayıs saat 18:37-15 Mayıs saat 23:41 tarihleri arasında Boğa burcunda seyredecek Merkür size, düşüncelerinizi toparlama, sakin ve aklı başında yapıcı biçimde hareket etmenizde yardımcı olacaktır. Aile içi ilişkilerde, yaşadığınız ev ortamıyla ilgili meselelerde huzurun sağlanması ve istikrarlı bir şekilde yaşanılması adına neler yapabiliriz, bunların üzerinde durmanızda yardımcı olacaktır. Belki başka bir yere taşınmak isteyebilirsiniz. Eğitim veya iş dolayısıyla görüşmeleriniz olabilir. Bir mesele üzerinde eşinizle veya sevgilinizle, yakın çevrenizden biriyle konuşabilirsiniz. İlişkinizi, iş ortaklığınızı, ailenizle ilgili konuları ele alabilirsiniz. Sağlamcı düşünüp, güvenilir insanlara yönelirsiniz. Merkür-Boğa burcu geçişi bu iki haftalık süreçte, evlilik, ilişki, aile hayatı ve iç dünyanızla ilgili meselelerde zihninizi sakinleştirir. Şimdi birlikte Mayıs ayındaki görünümlerine bir bakalım. Böylece hangi alanlarda ne gibi enerjilerimiz var anlayalım. Merkür-Boğa burcu seyrinin Mayıs ayındaki etkili tarihleri: 4, 5, 7, 8, 9 Mayıs. 4 Mayıs tarihinde bir yandan sağlam, uzun vadeli, kazandırıcı olana yöneleceğiz diğer yandan ideallerimizi gerçekleştirmek adına düşüneceğiz. 5 ve 9 Mayıs tarihlerinde gelişmeniz, büyümeniz yönünde istikrarlı ve kararlı bir şekilde hedeflerinizi gözden geçirebilirsiniz. Jüpiter-İkizler geçişinin yılın başından bu yana belirttiğim tuhaflıkları, bizi kararsız kılan gölge yanları Haziran sonunda bitene kadar, ben derim ki, kafanız karışmasın.
www.cypruszoom.com
89
sağlık
GÖZ SAĞLIĞI İLE İLGİLİ BİLDİKLERİNİZ
GERÇEKTEN DOĞRU MU “Bir insan uzağı ve yakını net görüyorsa gözü sağlam demektir”, “Tuzlu yemekler göz sağlığını olumsuz etkiler” ya da “Çok yakından televizyon izlemek veya kitap okumak gözleri bozar” gibi doğru bildiğimiz kavramların yanlış olabileceği kimin aklına gelebilir? Ancak Avrupagöz Grubu Medikal Direktörü Prof. Dr. Ömer Kamil Doğan, göz ile ilgili bilinen ‘doğruların’ yanlış olduğuna dikkat çekiyor. Göz ile ilgili bugüne kadar doğru bildiğimiz ancak birçok yanlış bilgiyi barındıran kavramın varlığına dikkat çeken Kamil Doğan, havucun görüşü arttırdığı bilgisinin de doğru bilinen yanlışlardan olduğunu vurguluyor. ‘Dinlendirici gözlük baş ve göz ağrısını azaltmaz, çünkü dinlendirici gözlük diye bir şey yoktur.’ diyen Profesör “Özellikle gençlerde net görmede problem olmamasına rağmen astigmat ya da hipermetrop gelişebiliyor. Çocuklarda ise sıklıkla görülen çok yakından televizyon izlemek ya da kitap okumak sanıldığının aksine gözleri bozmayıp ancak bir göz bozukluğunun habercisi olabiliyor.” diyor. Dinlendirici gözlük kavramının da doğru bir tanım olmadığına dikkat çeken uzmanımız: “Gözlük rakamlarla ifade edilen değerlere sahiptir ve takıldığı zaman görmeyi daha iyi yapıyor ise kullanılmalıdır. Yaygın olarak kullanılan ve dinlendirici olarak bilinen gözlüklerin herhangi bir tedavi edici özelliği bulunmamaktadır. Ayrıca katarakt ile ilgili de benzer doğru sanılan yanlış bilgiler mevcuttur. Bunlardan bir tanesi kataraktın yalnızca yaşlılarda göründüğü bilgisidir. Katarakt yaşlılarda sıkça görülmekle birlikte gençlerde, bebeklerde ve çocuklarda
90
ZOOM
da rastlanabilen bir rahatsızlıktır. Katarakt bir gözden diğer göze geçebilen bir rahatsızlık olmayıp çoğunlukla çift taraflı oluşmaktadır.” Göz Sağlığı İle İlgili Doğru Bilinen Yanlışlar Çok ağlamak gözyaşını kurutmaz, çünkü ağlamak psikolojik bir olaydır ve gözyaşı, göz çevresindeki çeşitli dokular tarafından sürekli üretilir. Gözlükten kurtulmak için ‘gözü çizdirmek gerekir’ tanımı doğru bir ifade değildir. Görme kusurunun tedavisi için uygulanan lazer (excimer) tedavisinde, gözün saydam tabakası belirli bölgelerde inceltilir. Çizmek gibi bir işlem yapılmaz. ‘Bebekler gözlük takmaz’ yine yanlış olarak bilinen ifadelerdendir. Göz muayenesi doğuştan itibaren yapılabilir ve 3 aylıktan itibaren bebekler gözlük takabilir. ‘Bebeklerdeki şaşılık büyüdüğünde geçer’ yine doğru bilinen yanlışlardandır. Bebeklerdeki bazı şaşılıklar tedavi edilmediğinde ileriye dönük kalıcı görme kayıpları (göz tembelliği) gelişebilir. Katarakt tekrarlayıcı bir unsur değildir, bazen katarakt ameliyatından sonra, göz içine yerleştirilmiş olan merceğin arkasındaki zarda kesifleşme olabilir ve bu yanlış olarak ‘katarakt tekrarladı’ şeklinde bilinir. Göz damlası damlatıldıktan sonra gözü sık kırpıştırmak gerekli değildir. Çünkü göze damla uyguladıktan sonra bir dakika süre ile gözü uyur gibi kapatmak gerekir. Gözün sık kırpıştırılması, gözyaşı kanalı vasıtası ile damlanın burun boşluğuna geçerek etkisinin azalmasına yol açar. Göz hakkında bir diğer önemli uyarı ise, göz ile ilgili herhangi bir rahatsızlık hissedilmesi durumunda hastaların, teşhis ve tedavi sürecini en kısa sürede başlatması gerektiğinin altı çiziliyor.
Dinlendirici gözlük baş ve göz ağrısını azaltmaz, çünkü dinlendirici gözlük diye bir şey yoktur. Özellikle gençlerde net görmede problem olmamasına rağmen astigmat ya da hipermetrop gelişebiliyor. Çocuklarda ise sıklıkla görülen çok yakından televizyon izlemek ya da kitap okumak sanıldığının aksine gözleri bozmayıp ancak bir göz bozukluğunun habercisi olabiliyor.
www.cypruszoom.com
91
L1 YIYI8 SA
KIBRIS© IN İLK
ON
LOJİ DERG LINE TEKNO
İSİ
MAYIS
2013
Kıbrıs’ ın
yemek,
içki ve mutfak
kültürü
yıl:2 sayı:21
Dergisi
zoom
yıl:1 sayı:9
Dünyanın en küçük filmi Çekildi
GELECEK E INTERNETT
Led tv
Facebool sı
Bağımlı mısınız?
e USB'lerer
Bir hall oldu...
Devrimi
SAYI
YIL 2 HAZİRAN 2013
21
10TL Türkiye Fiyatı 15 TL
KIBRIS! IN “İLK ve TEK”
BİLİŞİM ve TEKNOLOJİ DERGİSİ
“İLK ve TEK” GERÇEK YEMEK VE İÇKİ KÜLTÜRÜ DERGİSİ
Ülkemizden ve dünyadan bilişim ve teknolojideki gelişmeleri takip edebileceğiniz "USB" Dergisi, sanal alemde. İnternet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşılabilecek dergi, konsept, içerik ve yayın şekliyle ülkemizin ilk ve tek bilişim ve teknoloji yayını.
GURME
Haziran sayısı bayiilerde w w w. c y p r u s z o o m . c o m
w w w. u s b d e rg i . c o m
haber
Minikler
İngilizce öğreniyor Girne'de, özellikle ingilizce üzerine verdiği eğitimle dikkat çeken, Center for Learning and Academic Support Service (CLASS), geçtiğimiz ay içinde özel bir organizasyona imza attı. Merkezde dil eğitimi alan öğrencilerin, öğrendiklerini sergileme imkanı bulduğu organizasyonda, ebeveyler çocuklarını izleme şansı buldular. Dome Hotel'de gerçekleşen organizasyon, minik öğrencilerin İngilizce olarak yaptıkları gösteriler renklendi...
Aramıza Hoşgeldin
DİREN Barçın Zuhal - Devrim Barçın çiftinin ilk göz ağrıları dünyaya geldi. Aylardır süren heyecanlı bekleyişin sonunda nurtopu gibi bir erkek evlat sahibi olan aile de gözlerini Diren bebekle beraber açtı. Artık tüm aile hayata onun gözüyle bakacak. Eee bebek avutmak kolay değil, dillerinden anlamak lazım. Gürbüz ve Barçın ailelerinin gözü aydın olsun.
www.cypruszoom.com
93
Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu
Karaoğlanoğlu/GİRNE 0533 851 38 13
Tunaç Riding
Club
• • • •
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
AGAMA AGAMA OUTDOOR OUTDOOR Equipment & Expedition Equipment & Expedition
Adres: Bellapais, Girne Tel: +90 392 815 3721 Gep: +90 533 869 0530 E-mail: tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
Adres: Girne Gep: (+90 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
SERCEM GROUP
North Cyprus
FOR SALE
0392 444 0717 - 0548 883 0717
SATILIK OTEL Adanın en güzel balıkçı restoranlarının bulunduğu, Mağusa Körfezi’nde Balıkçılar Köyü olarak bilinen Boğaz’a (Monarga) yürüyüş mesafesinde olan otel, Ercan Havaalanı’na 35 dakikalık mesafede, tarihi şehir Mağusa’dan 15 dakikalık mesafede bulunmaktadır. Otel deniz sahilinde yer almaktadır.
• Hotel 4 binadan oluşmaktadır ve toplam 60 odalıdır. Bu odalar üç farklı tiptir. Odalardan 42 tanesi hotel bloğundadır. Hotel binası üç katlıdır; resepsiyon da bu binada yer almaktadır. Bu 42 odadan 6 tanesi (yani her katta 2 adet olmak üzere) suit odadır. Geri kalan 36 tanesi tamamen birbirinin aynıdır. • Toplam 60 odanın diğer 16 tanesi ise mevcut iki bungalow bloğunda yer almaktadır. Bu odalarda, hotel bloğundaki 42 taneden farklı olarak açık mutfak ünitesi yer almaktadır. • 60 odanın diğer iki tanesi ise hotelin girişindeki en küçük bloğun üst katındaki 2 odadır. Bu odalar da, hotel bloğundaki gibi mutfak ünitesi olmayan odalardır. Hemen girişteki bu bloğun zemin katında ise, dükkan amaçlı düşünülmüş farklı büyüklükte iki ayrı oda yer almaktadır. • Hotel bloğundaki standart odalar 25 m2 büyüklüğündedir. Suit odalar ise 50 m2’dir. Bungalow bloklarındaki odaların her biri ise 40 m2’dir. • Hotel binasının güneyinde tesisin tümüne hizmet verebilecek yani yaklaşık 150 kişilik bir restoranı bulunmaktadır. Bu restoranın mutfak ekipmanları başta olmak üzere eşyaları mevcuttur.
• Girişteki binanın 2 odası dışında tüm odalar eşyalıdır. 60 odanın 58’inde mini bar, klima, koltuklar, perdeler, yatak örtüleri ile iki kişilik bir yatak veya tek kişilik iki yatak standart olarak mevcuttur. • Tesisin toplam arazisi yaklaşık 40 000 metrekaredir. Bu arazi Karpaz - İskele ana yolundan itibaren sahile kadar uzanmaktadır. Mevcut binalar 12 dönümlük bir alan üzerinde yer almaktadır. Tesiste 2 tane de açık yüzme havuzu bulunmaktadır. • Yüzme havuzlarından bir tanesi 190 m2 büyüklüğündedir. Öteki yüzme havuzu ise 220 m2 dir. • Mevcut tesisin yaklaşık toplam 150 kişilik yatak kapasitesini 350 ye çıkarmak üzere ilave tesis inşaatı için planlar hazırdır. Tesisin 350 yatak kapasitesine çıkarılması durumunda casino çalıştırılabilmesi mümkün olabilecektir. • Otel sahili yaklaşık 20 dönümlük alandan oluşmaktadır. Yat limanı olmaya elverişlidir. • Proje özel izinle maksimum 1000 yatak kapasitesine kadar çıkarılabilir.
13150_UP_TRAS_TURKCE_POSTER.pdf
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
1
5/17/13
3:37 PM