[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]
cyprus
SINCE: 1 MART 2007 YIL: 7 SAYI: 93 KASIM 2014
Ayakkabıdan Kıyafete
YENİ TRENDLER Çok Özel Yerler Paddy's Irish Restaurant&Pub
Pirelli ve Maserati’den 100 yıllık işbirliği
Hüseyin Yorgancı;
Saka'ları yazdı
Da Vinnci, Kıbrıs’a Geldi mi? Bu havalar İnsanı Depresyona Sokar mı?
İyi Bir İlişki İçin Neyin Gerekli olduğu bulundu
Hz. Muhammet'in Akrabası Kıbrıs'ta Yaşıyor. 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
9 694 851 90 004 9
LEFKOSA OTTOMAN ILANLAR.fh11 2/28/14 5:20 PM Page 1 C
Composite
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
Wine & Dine, it’s B&G time!
Paris
New York
Tokyo
Moskov
®
Follow us on Facebook / bartonguestier www.barton-guestier.com
0392 228 5747
ENJOY OUR QUALITY RESPONSIBLY
0392 228 5747
Capture Love’s Moment
All of them...For your special times... Follow Us For Exclusive Special Offers
facebook.com/karasu.gold twitter.com/karasugold
[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ] 40
12 DERGİ GRUBU
www.cypruszoom.com
14
zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam
20
KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Derya Beyatlı Selcan Biryılmaz / Aygen Ersalıcı Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil Neriman Soral Tayfunoğlu /
Çok Özel Yerler
14
Grafik-Tasarım Profil Reklam
22
Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev
Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04
Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset www.pelinofset.com.tr ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888
[ Kıbrıs’ın ilk aylık
turizm, haber,
alite dergisi
magazin, aktü
46
]
cyprus YIL: 6 SAYI: 80
EKİM 2014
Mevsim Degisiyor Mutlaka Yapın!..
Çok Özel Yerler
ş Yazdı Hasan Karlıta
k; Sessiz Tanı
ZEYTİN AĞACI
10 bin yıltaöyndcıe Kıbrıs'
rı Kıbrıs'ta Kıyı kusla
et, Hünkar ile; en güzelBulustu En Özel Tat, Aynı Yerde
64
lmak için Selülitten kurtu rsiz nedir? 10 etkili egze
ı Yazdı Hüseyin Yorganc
Mesut Günsev: Yolcu Handan Ayrıldı
Renault EOLAB gidiyor 1 litre ile 100 km
50
900049 9 694851 15TL FİYATI 10 TL - TÜRKİYE
60
90 91
ZOOM DERGİ GRUBU Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.
8 ZOOM
70
Kıbrıs Festivaller Listesi
Tüm Cosmetica’larda
kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi Osmetica Önder AVM Lefkoşa, Cosmetica Lemar Lefkoşa, Cosmetica Lemar Fuar Lefkoşa, Cosmetica Erülkü Demirhan Cosmetica Önder AVM Mağusa, Cosmetica Lemar AVM, Cosmetica Lemar Girne (Karaoğlanoğlu), Cosmetica Lemar Girne (Karakum), Cosmetica Ziya Rızkı Caddesi Girne
birolbebek@gmail.com
Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni
Bilim adamları sorunu buldu, ben özümü!.. Bu ay bir kırıklık var bende. Ama öyle böyle değil. Yataktan keyifle kalkıyorum, sonra birden tam tersi oluyor. Ruh halim; git-gellerim var. Ansızın duygusala bağlıyorum, ağlıyorum. Zayıflık diyecekler şimdi ama; olsun. Ben duygularımı, olması gerektiği gibi yaşıyorum. Komikse gülüyorum, acıysa üzülüyorum, ağlanacaksa ağlıyorum. Günlerden pazartesi gibiyim. Hergün kimsenin sevmediği bir güne uyanıyorum. Kendi mazeretim, bunları yaşamam için gerekenden fazla biliyorum. Ama aslında sorunun sadece bende değil; bu aralar herkeste olduğunu yeni öğrendim. Ondan yazıyorum. Kimse bunun ilelebet süreceğini düşünmesin diye. Bir nevi kamu hizmeti yani. Bunu yaparak, sizin de benim acılarımdan beslenmenize fırsat veriyorum:)) Neyse; Her ay dergimize işin profesyonellerinden onlarca-yüzlerce bültenler gelir. Onlardan biri tam da benim içinde bulunduğum duruma değiniyor.
10 ZOOM
Meğer bilim adamları, başıma geleni araştırıp yazmışlar. Şöyle ki, mevsim geçişi ile birlikte, havaların soğuması değil ama; güneşin ortada olmadığı zamanlar, insanları farklı bir ruh haline sokuyormuş. İşte o zaman neden kurt adama dönüşmeye başladığımı anladım. Anladım da; bu defa aklıma başka sorular geldi. Mesela bizim güneş açısından ne kadar şanslı olduğumuzu anladım. İyide.. Uzmanların mantığına göre, bu kadar çok güneş gören bizlerin, tabiri caizze zil takıp oynaması gerekmez mi? Evet.. Güneşimiz bolsa, neşemiz de bol olmaz mı?.. Olur.. Heralde yani.. İşin bu kısmında bir sorun olduğu kesin. Ülkedeki karamsarlığa bakılırsa, haritalar da yalan söylüyor galiba. Kıbrıs kutuplara yakın bir yerde olsa gerek. Kime dokunsan, dökülüyor. "Mutluyum, herşey güzel, çalışıyorum, kazanıyorum", diyene daha rastlamadım. Biri bizim güneşimizi mi çaldı?.. Anlamadım!.. Ama bu sebeplerden, güzel bir sonuca varmakta mümkünmüş.
Okudum; onu da anladım. En azından kasım - aralık aylarını sağ salim atlatmak istiyorsanız okumaya devam edin. En azından bir süreliğine hiçbirşeyi takmayın kafaya. Mutlu olmak için, ne yapmak istiyorasanız onu yapın. Balık tutun, arkadaşlarınızla buluşun, arabanızla gezmeye çıkın. Ama mutlaka kendinizi evin dışına atın. Anlayacağınız bu aralar kendinizden kaçın. Olmadı bir güneş çalın yıldızlardan sevdikleriniz için. Yaklaşık iki aycık onun ışığıyla kalın. İşin özü. Amerikalı olun bu aralar. Bütün dünya sizin yüzünüzden cehennemi yaşasın. Siz kendi cennetinizde kalın. Hani bir deyim vardı; "Fransız kalın" herşeye biraz. Niye böyle demişler onu da anlamadım. Siz yine de bu deyime takılmayın. İki aylığına "Amerikalı kalın" bakın ne stres kalıyor, ne de keder. Bu rotadan sapmayın gelecek ay görüşürüz. öpüldünüz..
haber
Devlet Fotoğraf Yarışmasında bu yıl, konu serbest
B
aşbakan Yardımcılığı, Ekonomi, Turizm, Kültür ve Spor Bakanlığı’na bağlı Kültür Dairesi tarafından, 24 yıldan bu yana aralıksız devam eden yarışmanın zamanı geldi. Bu yıl ilk kez üç farklı kategoride gerçekleştirecek XXIV. Devlet Fotoğraf Yarışması ve Sergisi’ne başvuru kabul edilmeye başlandı. Bu yıl, konusu serbest bırakılan Devlet Fotoğraf Yarışmasına, Siyah/Beyaz ve Renkli ile Doğa kategorilerinde fotoğraf kabul edilecek. Katılımcılar, 21 Kasım 2014 tarihine kadar fotoğraf verebilecek. 17 yaşını dolduran tüm KKTC vatandaşlarının başvurabileceği XXIV. Devlet Fotoğraf Yarışması ve Sergisi’ne, eser verecek katılımcıların, her bir kategoriye en az üç, en çok beş eser vererek yarışmaya tüm kategorilerde katılabilecekler. Yarışma Şartnamesi’nin kulturdairesi@ yahoo.com adresine e-posta atılarak talep edilebilecek, veya Kültür Dairesi ve Atatürk Kültür Merkezi’nden alınarak detaylar hakkında bilgi sahibi olunabilecek. Gönderilecek fotoğraflar, jpeg formatında, kısa kenarı
↘
maksimum 40cm ve 300dpi olarak CD ortamında teslim alınacak. Eser tesliminin Atatürk Kültür Merkezi’ne “Alındı Belgesi” karşılığında yapılacağı vurgulanan açıklamada, yarışmaya başvuracak her katılımcının, üzerine 7 rakamdan oluşan bir rumuz yazacağı kapalı zarf içerisinde, üzerlerinde aynı rumuzun yazılı olacağı iki adet CD vererek başvurusunu gerçekleştirebileceği belirtildi. Birinci CD’de sadece yarışmaya verilecek eserlerin kategorilerine göre farklı dosyalarda kaydedilmiş hali ve varsa eserlerin ismi ve belirlenen rumuz ile eserlerin ölçülerinin yazılacağının altı çizildi. Birinci CD’de kayıtlı eserlerin hiçbir yerinde katılımcının kimliğini belirten herhangi bir yazı veya işaret bulunmaması gerektiğine dikkat çekildi. İkinci CD’de ise yarışmaya katılacak eserlerin dosyalarının yanı sıra, katılımcının kimlik ve iletişim bilgileri ile son üç yıl içerisinde yer aldığı etkinlikleri içeren kısa bir özgeçmişinin kaydedilmesi gerekiyor. Şartnamede belirtilen katılım koşulları kapsamında yarışmaya herhangi bir
kategoride verilen bir fotoğrafın sadece bir tek kategoride yarışabileceği ve üzerinde değişiklik yapılarak diğer kategorilere verilemeyeceğinin altı çizildi. Yurt içinde düzenlenmiş herhangi bir yarışma veya sergide ödül ve/veya sergileme almış fotoğrafların yarışmaya katılamayacağı da ifade edilen şartnamede bu gibi fotoğrafların üzerinde değişiklik yapılsa dahi yarışmaya kabul edilmeyeceği belirtildi. Yarışma sonunda şartnameye uymayan eserlerin tespit edilmesi halinde, bu konumdaki eserlerin almışsa unvanı, derecesi, ödülü ve her türlü kazanımlarının geri alınacağı, yerine başka eser konmayacağı ve derece ile ödülün boş bırakılacağı bildirildi. Sergilenmeye değer bulunan eserler içerisinden her kategoriden bir esere 2000TL Başarı Ödülü ve yine her kategoriden bir esere de 500TL Mansiyon Ödülü verilecek. Seçici kurulun ödül vermeye ve sergilemeye değer bulacağı eserler 23 Aralık – 2 Ocak 2014 tarihleri arasında Atatürk Kültür Merkezi Sergi Salonu’nda sergilenecek.
XXIV. DEVLET FOTOĞRAF YARIŞMASI VE SERGİSİ’NE, ESER VERECEK KATILIMCILAR, HER BİR KATEGORİYE EN AZ ÜÇ, EN ÇOK BEŞ ESER VEREREK YARIŞMAYA TÜM KATEGORİLERDE KATILABİLECEKLER. BU YIL İLK KEZ ÜÇ FARKLI KATEGORİDE GERÇEKLEŞTİRECEK YARIŞMAYA 21 KASIM'A KADAR ESER KABUL EDİLECEK.
PEPSI doğal şeker kullanıyor
Ü
retimi Kıbrıs’ta yapılan Pepsi’lerde uzun süredir doğal şeker kullanıyor. Ancak şimdiye kadar sadece ülkemizde olan bu duyralılık artık dünyaya da yayılmaya başladı. Haziran ayından itibaren Amerika’da üretilen pepsilerde de doğal şeker kullanılmaya başlandı. Özel ambalajlarda piyasaya sürülen Pepsi, bu hamle ile dünya gündemini meşgul eden obeziteye karşı bir duyarlılık yaratmayı hedefliyor. Gerçek şekerin diğer türevleri ile karşılaştırıldığın da insan sağlığı açısından da daha yararlı olduğunun altını çizen uzmanlar, bu uygulama ile obeziteye de savaş açtıklarına dikkat çekiyor.
www.cypruszoom.com
11
haber
ÖZDİLEK 2014 SONBAHARKIŞ SEZONUNU AÇTI
NIKE; YENİ ELASTICO SUPERFLY’I TANITTI
N
ike 2014 yılında en hızlı ve ileri düzey futbol ayakkabısı olan Mercurial Superfly’ı tanıttığında, futbol ayakkabısı tasarımında gerçek bir dönüm noktası aşıldı. Ancak, profesyonel maçlar 11 oyunculu takımlarla çim üzerinde oynansa da, dünyanın her yerinde oyuncular farklı yüzeylerde – beton, ahşap zemin ve yapay zeminlerde – küçük saha maçları yapıyor. Nike, bu oyuncuların ihtiyaçlarına cevap vermek için, Mercurial Superfly’ın tüm yeniliklerini ve teknolojik yararını sahaya veya sokağa taşıyan Holiday 2014 Elastico Superfly’ı tanıttı. Elastico Superfly, belirgin derecede düşük profilli ve ayağı yere daha önceki küçük saha ayakkabılarına göre daha çok yaklaştırıyor. Böylece, tutunma ve hız artıyor ve oyuncular topu daha iyi kullanabiliyor. Eşi görülmemiş tutunma gücü, dış taban için özel olarak geliştirilmiş yeni bir
12 ZOOM
inovasyondan da yararlanıyor. Düşük profilli, esnek dış taban, çok yönlü ve hızlı hareket için daha iyi tutunma sağlıyor. Güncellenmiş iki tutunma deseni bulunuyor: Elastico Superfly IC, beton dahil daha sert zeminler için özel olarak tasarlanmış bir dış tabana sahip; Elastico Superfly TF ise çim saha ve yapay çim yüzeyler için geliştirildi. Ayrıca, ayakkabı küçük saha oyuncularının çok aşınma yaşadığı alanlarda ekstra NIKESKIN katmanına sahip olduğu için dayanıklılığı daha yüksek. Çok dokulu Nike Flyknit üst yüzey çıplak ayağa benzer bir dokunuş sağlıyor, top kontrolünü artırıyor.
Tekstil ve perakende sektörünün öncü firmalarından Özdilek, 2014 Sonbahar - Kış katalog çekimlerini, Antalya’da gerçekleştirdi. Tatillerin en gözde şehri Antalya Belek’te bulunan Kaya Plazzo Hotel’de gerçekleştirilen ve 4 gün süren katalog çekimlerinde kadın modeller; Ivane Miske ve Suncica Travica erkek model Justine Robitaille objektif karşısına geçtiler. Çocuk modellerin de yer aldığı Sonbahar – Kış katalog çekimleri bir hayli renkli ve eğlenceli geçti. Katalog çekimlerinde; 2014 Kışı’nın modası haki, mor, siyah, bordo, lacivert, gri, kahverengi ve kırmızı renklerde triko elbiseler, deri etekler, desenli taytlar, örme kazaklar, deri montlar ve daha birçok ürün grubu yer aldı.
haber
SİYAHIN ASALETİ; RAYMOND WEIL FREELANCER 1170 TL
780 TL
SCUDERIA FERRARI’DEN YEPYENİ KOLEKSİYON; D50 Scuderia Ferrari, 2014-2015 Sonbahar/ Kış koleksiyonuna eklediği yeni model D50 ile saat markasının kalbine ve ruhuna ilham veriyor. Koleksiyonda yer alan modellerin kırmızı renk devir sayacı klasik yarışların hissini uyandırırken, gümüş renkteki yarış kalkan logosu ise saate sofistike bir dokunuş katıyor. D50 koleksiyonunda yer alan model, 42 mm boyutunda 8.6 mm inceliğinde tasarlanmış. Bu model, zamanı saat, dakika, saniye ve tarih olarak gösteriyor. Saatin kadranında tarih ve gün göstergesi saat 3 yönünde, Scuderia Ferrari logosu ise saat 12 yönünde yer alıyor. Kronograf fonksiyonu bulunan bir diğer model ise, 42 mm boyutunda 10.9 mm inceliğinde tasarlanmış. Kronograf fonksiyonun yanı sıra tarih ve ikinci zaman dilimi fonksiyonu özelliklerini de içeriyor. Kronograf fonksiyonunu başlatmak ve durdurmak için saat 2 yönündeki butonun, sıfırlama fonksiyonu için ise saat 4 yönündeki butonun ayarlanması gerekiyor. Kadranda, 24 saat göstergesi saat 3 yönünde, tarih göstergesi 6 yönünde, saniye göstergesi saat 9 yönünde, Scuderia Ferrari logosu ise saat 12 yönünde yer alıyor. Her iki modelin, siyah kasası ve kırmızı renkte kullanılan göstergeleri saate ekstra bir dinamizm, siyah deri kayışı ve kırmızı renk şeritleri ise saate ekstra şıklık katıyor.
14 ZOOM
Raymond Weil, şık tasarımı ile ünlenmiş Freelancer koleksiyonuna yeni model ekledi. Siyah rengin asaletine şahit olduğumuz bu model lüksün, karizmanın ve gücün temsilcisi olarak karşımıza çıkıyor. Freelancer’ın yeni modeli 42 mm çapında 10.2 mm inceliğinde. Siyah kadranı ve siyah deri kayışı bir bütün oluşturuyor. Saat 12 yönünde yer alan açık balans, saat makinasının dinamizmini ve hareketini hissetmenizi sağlıyor. Çift kanatlı emniyet sistemli katlanabilir klipsi sayesinde rahat ve güvenli bir kullanım özelliği taşıyor. Pembe altın indeksli ve 10 ATM’ye kadar suya dayanıklı olan bu şık model erkekler için özel tasarlandı. Raymond Weil ‘’Freelancer’’ seçkin Günsal Saat yetkili bayilerinde 7045 TL’den satışa sunuluyor.
YENİ TREND EKOSE CEKETLER Şıklığından ödün vermek istemeyenler için Jakamen, yeni sezon ceket koleksiyonunu sonbahara özel fiyatlarla erkeklerin beğenisine sunuyor. Gri, lacivert ve mavi tonlarının ağırlıkta olduğu yeni sezonda, kadife kumaşlı ve ekose desenli London kesim ceketler de son dönemin en trend ürünleri arasında. Sonbahar serinliğinde, şıklığı yansıtacak ceketlere tüm Jakamen mağazalarından ulaşabilirsiniz. Sonbaharın gelmesiyle birlikte serinleyen havalardan korunmak isteyen beyler için Jakamen, London kesim ceketler ve slim fit ceketler ile yeni sezonda da ürünlerine zenginlik katarak şıklığın öncüsü olmaya devam ediyor. Şık ve klasik ofis ortamları, rahat ve spor hafta sonu yemekleri, resmi iş görüşmeleri kısacası her duruma hitap eden Jakamen, yeni sezonda da ayakkabı, saat, kemer gibi modanın tamamlayıcı aksesuarlarını mağazalarında moda severlerin beğenisine sunuyor. Kaliteli birçok ürün-uygun fiyatlarla Jakamen mağazalarında ve satış noktalarında trendleri yakından takip eden tüm beyleri bekliyor.
kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi Osmetica Önder AVM Lefkoşa, Cosmetica Lemar Lefkoşa, Cosmetica Lemar Fuar Lefkoşa, Cosmetica Erülkü Demirhan Cosmetica Önder AVM Mağusa, Cosmetica Lemar AVM, Cosmetica Lemar Girne (Karaoğlanoğlu), Cosmetica Lemar Girne (Karakum), Cosmetica Ziya Rızkı Caddesi Girne
haber
Türk Bankası, İngiltere’deki faaliyetlerinin 40’ıncı yıldönümünü kutladı Resepsiyonda, Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Meclis Başkanı Sibel Siber ve Başbakan Öskan Yorgancığlı da yer daldı.
T
ürk Bankası’nın İngiltere pazarındaki 40’ıncı yılını, Lefkoşa’da düzenlenen resepsiyonla kutlandı. Kıbrıs Türk halkının ilk ve en köklü bankası konumunda bulunan Türk Bankası’nın resepsiyonu, Banka Yönetim Kurulu üyeleri ve çok sayıda seçkin konuğun katılımıyla Golden Tulip Nicosia Hotel'de gerçekleştirildi. Resepsiyon, Emine Faiz’in bale performansı ve Türk Bankası’nın 113 yıllık köklü tarihinden kesitlerin de yer aldığı tanıtım filminin izlenmesiyle başladı. Dans ve kısa film gösteriminin ardından Türk Bankası Genel Müdürü M. A. Yunus Rahmioğlu, Türk Bankası Yönetim Kurulu Başkanı İ. Hakan Börteçene ve Cumhurbaşkanı Dr. Derviş Eroğlu birer konuşma yaptı. Banka Genel Müdürü M. A. Yunus Rahmioğlu, 113 yıllık Türk Bankası’nın İngiltere’deki faaliyetlerinin 40 yıl önce, İngiltere’deki Türk toplumunun ihtiyaçlarına cevap verebilmek adına, başladığını kaydetti. Türk Bankası’nın “yerelin uluslararası bankası” tanımlamasını hak ettiğinin altını çizen Rahmioğlu, “Turkish Bank Group bugün, KKTC’de
Niyal Öztürk ve Grubu'nun müzik performansları ve Ahmet-Bilgen Arık çifti, modern dans gösterileriyle resepsiyon renk kattı.
18 ZOOM
Türk Bankası ve Allied Turkish Bank, Türkiye’de Turkish Bank Ltd, İngiltere’de Turkish Bank UK olmak üzere 3 ülkede, 4 banka, 1 aracı kurum ve 2 sigorta şirketi ile faaliyet gösteren uluslararası bir kuruluş konumundadır. Turkish Bank UK, İngiltere'de; 6 şubede ve geniş bir yelpazede, çağdaş bankacılık hizmetleri veriyor” dedi. Rahmioğlu, Londra’daki misyonlarının sadece toplumun salt bireylerine ve kuruluşlarına değil, aynı zamanda 40 yıldır anlamsız bir ambargoya maruz kalan Ada'mız bankalarına da muhabirlik hizmeti
vermek olduğuna işaret etti. M. A. Yunus Rahmioğlu’nun ardından Türk Bankası Yönetim Kurulu Başkanı İ. Hakan Börteçene ve Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu ‘da birer konuşma yaptılar. İngiltere’de Kıbrıslı Türk bir bankanın 40 yıl hizmet vermesinin Kıbrıslı Türkler için onur kaynağı olduğunu ifade eden Eroğlu, Türk Bankası’nın sıkıntılar içinde kurulan bir banka olduğunu, bankacılık sektörünün gelişmesinin ülkenin gelişimi açısından oldukça önemli olduğunun altını çizdi.
Tüm Kıbrıs Halkının Hizmetindeyiz.
Lefkoşa-Mağusa Anayolu, Girne Dağyolu Kavşağı,Demirhan Tel: 0392 245 4360-61-62-63-64 Fax: 0392 245 4356
Omima Kelani Saade, 1 saatliğine gezmek için geldiği Girne'ye, adını bile bilmeden aşık olduğunu ve yerleşmeye karar verdiğini söylüyor. Bugün basılı iki kitabı olan Saade, şimdilerde üçüncü kitabını bekkliyor. Bu arada arpça yazılan üç kitapta Türkçe'ye çevirisi yapılarak yeniden basılacak.
20 ZOOM
cover_Fi
nal.pdf
1
1/8/14
2:23 PM
portre Omima Kelani Saade'nin, Doğunun Bermudası'nın Gizemi ve Ütopya adlı iki kitabı var. Türkçeye çevirilecek kitaplara yakında yeniden baskı tekrarı yapılacak..
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
Bir rastlantı, iki kitap ve Ütopya" sı ile;
Omima Kelani Saade;
Y
aşamak için ülkemizi tercih edenlerin birbirinden ilginç hikayelerini dinlemiştik. Ancak geçtiğimiz ay tanışma fırsatı bulduğumuz Omima Kelani Saade, anlatılan hikayelerin en renklilerinden. 2006 yılına kadar Ada'nın sadece Güneyini bilen Kelami Saade, Güney Kıbrıs'tan sadece bir saatliğine Girne'ye gezmeye getirildiğini; adını bile bilmeden şehre aşık olduğunun altını çiziyor. "Ciklos'tan aşağı inerken bu şehirde yaşamaya karar verdim. Döndüğümde hala nereyi gördüğümü, şehrin adını bilmiyordum" diyen Omima Kelani Saade, kısa bir süre sonra sadece 1 yıllığına Girne'ye yerleştiklerini belirtiyor. "ilk görüşte aşk" denilebilecek bu hikayenin üstünden 8 yıl geçti. Bir saatliğine gelinen, bir yıl kalmak için dönülen Kuzey Kıbrıs, bugün Filistinli Saade ailesinin ikinci vatanı. Onun tanımıyla Doğunun Bermuda'sı. Bu tanım aslında kendinide buraya çeken adını koyamadığı gizli bir çekimin ürünü. Aile ile birlikte ülkemize yerleşen Omima Kelani Saade, Girne ve Kıbrıs'a olan hayranlığını yazıya dökmüş. Doğunun Bermudası'nın Gizemi, Ütopya ve baskı hazırlıkları yapılan üçüncü kitabı da yolda. KİTAPLAR TÜRKÇEYE ÇEVİRİLİYOR Omima Kelani Saade'nin ilk kitabı, şiirsel bir dille Girne ve Kıbrıs'a olan hayranlığını anlatıyor. Saade kitabında, Ada'nın cazibesini, bilinmeyen bir çekim gücüyle sadece denizcilerin değil, üzerinden geçen uçakları da içine çekip gizemli bir biçimde kayıplara karışmasına neden olan Bermuda Şeytan Üçgeni ile bağdaştırmış. Girne'yi "Aşk ve Barışın şehri" olarak niteleyen yazarımız, kitabında taş devrinden günümüze Kıbrıs'ı anlatmış. "Bu ada bir tek beni kendisine çekmedi, benden önce birçok medeniyeti de çekmişti" diyen Omima Kelani Saade, Girne'yi anlam veremediği, karşı koyamadığı ve ruhunun derinliğinde arayıp bulamadığı duygularla, sevdiğini ve bağlandığını kitabına aktarmış. Kendi tanımıyla hem gerçek, hemde hayal içeren ikinci kitabı Ütopya'da ise tüm insanlara bir çağrıyı dile getirmiş. Zaten Ütopya ismi de oradan geliyor. Yazarın hayal ettiği dünya çok farklı bir renge sahip. Mesela 2012 yılı tüm dünyada "dünyanın sonu" olarak beklenirken, yazar için 2012 yılı, son değil bir başlangıçmış. Bunu kitabında da yazmış. Buraya kadar çok güzel, kötü olan Saade'nin yazdığı kitapların Arapça olması. İyi olan ise bu kitapların önümüzdeki günlerde Türkçeye çevirilerek yeniden basılacak olması. Şimdi merakla Omima Kelani Saade'nin kaleme aldıklarının ayrıntılarını bekliyoruz. Ne kadar kısa sürede olursa, o kadar iyi..
www.cypruszoom.com
21
Mustafa Şah ile Bir gemi dört ada Ü
MUSTAFAŞAH
22 ZOOM
lkemin diğer yarısının güney sahillerini denizden izlemek oldukça büyüleyici. İnsanoğlu hep merak eder durur. Karada yaşayan insanları denizden takip etmek, onların hareketlerini izlemek, ne yaptıklarına, nereden nereye gittiklerine uzaktan bakmak, insana hoş, ama bir o kadar da farklı duygular yaşatıyor. Aylardam Ekim, günlerden Pazartesi ve saatler 16:00’yı gösteriyor. Salamis Cruise gemisi Yunan Adaları'na doğru Limasol Limanı'ndan hareket ediyor. Ağrotur Üssü'ne dönen İngiliz savaş uçaklarının süzülerek inişlerini uzaktan da olsa görebiliyoruz. Gemimiz de artık denizi yara yara Akdenizin mavi sularında tam yol ileri gidiyor.
Yıllarca göremediğim bu sahilleri merakla ve doyasıya izleme fırsatı buldum. Saatler 19:00’a geldiği sıralarda Baf açıklarında seyrederken ay ışığının denize yansıması, kıyılardaki ışıklar, yüksek tepelerdeki rüzgar değirmenlerinin sanki dans eder
gezi
↘
USTA GURME MUSTAFA ŞAH, EKIM AYINDA CRUISE TURUYLA GITTIĞI YUNAN ADALARINI ZOOM IÇIN GEZDI. KALYMNOS ADASI (KILIMLI), SYROS, TINOS VE RODOS ADALARI'NDA GIDEN ŞAH, ADALARI, OSMANLI'NIN IZLERINI, KIBRIS'A BENZERLIKLERINI GÖZLEMLEDI..
gibi yanıp sönen ışıkları ve tam o sırada gökte beliren uçak ve bu uçağın Baf Hava limanına inişi ve gemide yeni tanıştığım iki güzel insanla sohbetimiz beni ansızın farklı duygulara sevketti ve birden aklıma 1974 yılında Kocatepe gemisinin hazin akıbeti geldi. Bu gemide subay olarak bulunan ve Gönyeli’den çocukluk arkadaşım olan şehit Caner Gönyeli birden gözlerimin önüne geliyor. Çünkü yanlışlıkla Türk uçakları tarafından vurulan bu gemide Caner de vardı ve Baf açıklarında o da şehit olmuştu. Saatler ilerledi ve sıra akşam
yemeğine geldi. Kıbrıs mutfağından seçmelerin yer aldığı açık büfe ile akşam yemeğine geçildi. Enfes bir akşam yemeğinden sonra şarkıların, dansların ve ilginç şovların sergilendiği salona geçildi. Bu eğlencelerin bir bölümünü deniz kaptanları da izledi. Şovlardan sonra eğlenebileceğimiz en önemli mekanın güvertede Sky Bar olduğunu öğrendik ve hemen güverteye çıktık. Sky Barda mehtap ve yıldızların altında eğlence doruğa ulaştı. Özellikle 60’ların ve 70’lerin şarkıları herkesi hareketlendirdi ve hatta duygulandırdı diyebilirim.
www.cypruszoom.com
23
gezi
Yunanlılar arasında en önemli kilise olarak kabul gören “Panagia Evangelistria” yerli ve yabancı turistlerin çekim merkezi olarak biliniyor. Bu devasa kilisede çok değerli olduğuna inanılan ve ibadet edilen “Virgin Mary”nin mucizevi ikonasının bulunduğunu ve burayı ziyaret ederek dualar edenlerin dertlerine deva bulduklarını öğrendim. Duaları gerçekleşen ve dertlerinden arınan insanların burayı tekrar ziyaret ettiklerini ve en önemlisi, bağlılık ve ibadet işereti olarak kiliseye uzak mesafeden (bazen 800 metre geriden) emekleyerek çıktıklarına tanık oldum.
KALYMNOS ADASI (Kilimli) Yaklaşık 24 saat sonra Kalimynos Adası'na vardık. Ancak liman küçük olduğu için gemimiz limana yakın bir mesafede demir attı ve yolcular adaya teknelerle çıktı. Kalimnos güney doğu Egede bir ada. Kos ve Rodos adalarından sonra en çok nüfusu olan ada. Hem oniki adaların en zengin üyesi, hem de Yunan Adaları'nın en zengin adasıdır. Kalimnos’tan Genel İzlenimler Adayı kiralık bir araba ile dolaştık. Yol boyunda kekik kokulu bal tadımı yaptık. İnanılmaz güzel ve lezizdi. Türk televizyon kanallarını izleyen bal satıcısı beni tanıdığını söylediği zaman, herhalde birine benzetti demiştim. Konuştukça adamın gerçekten bizim programı izlediğine inandım. Aramızda ilginç sohbetler geçti. Balcıdan ayrılarak deniz kıyısına doğru yürürken arkadaşlardan biri bizlere içi dolu lokum ikram ederken bahçe tarafından bir eşeğin sanki ben de isterim der
24 ZOOM
gibi anırarak ortaya çıkması hepimizi şaşırttı. Ben kendi payımı eşeğe verdiğimde mutluluğunu yine konuşur gibi anırarak ifadesi hala gözümün önünde. Önceleri Bizans İmparatorluğu etkisinde kalan ada, daha sonra Venedik Cumhuriyeti'nin deniz üssü olarak kullanılmış. 1310 yılında ada, bu kez Rodos Şövalyeleri'nin denetimi altına girmiş. 1457 – 1460 yılları arasında ada Osmanlılar tarafından sık sık saldırıya uğramış ve 1522 yılında Osmanlıların eline geçmiş. Fakat ilginçtir ki, Osmanlı döneminde Kalimnos Adası'na Türklerin yerleştiği görülmüyor. Oysa, Rodos ve Kos Adaları'na çok sayıda Türk yerleştirilmişti. 1912 yılında meydana gelen İtalyan-Türk savaşında Kalimnos "Regia Marina"nın İtalyan denizcileri tarafında işgal ediliyor. 1947 yılına kadar; yani Oniki Adaların Modern Yunan Devleti'nin parçası olarak Yunanistan’la birleşmesine kadar ada İtalya’nın kontrolünde kalmış.
Kalimynos ’Sünger Avcıları’ adası olarak biliniyor. Kalimnianlar'ın esas gelir kaynağı sünger avcılığından geliyor. Akdeniz çanağında süngerden en çok gelir sağlayan Kalimnos Adası, zenginliğini deniz dibindeki süngere borçlu. ‘Kalimnian Altını’ olarak adlandırılan ve deniz yataklarında bulunan sünger için her yıl Paska sonrası bir hafta süreli ‘Sünger Haftası’ kutlamaları yapılıyor. Efsanevi sünger avcıları hakkında çok yazıldı, çok çizildi, şarkılar söylendi ve filmler çekildi.
Kalimnos’a has diğer en önemli endüstri kadınların kullandığı renkli şal üretimi. Dağ sporları "Rock Climbing" ise turizmde cazibe noktası. Ada genelde çıplak olduğu için tarıma elverişli değil. Elverişli alanları yüzde 18’i geç-
miyor. Vathi vadisi dışında tarıma elverişli alana rastlamak mümkün değil. Ancak, narenciyede çok iyi olduklarını söyleyebilirim. SYROS ADASI Ermoupoli doğal amfitiyatro gibi bir alan-
da oturan liman kenti. Neo-klasik binalar, eski "mansion"lar, beyaz evler sanki limanı seyrenden seyirciler gibi yerlerini almışlar. "Hermes'in kenti olarak da bilinen bu kentte çok sayıda kilisenin yanında arkeoloji müzesi, belediye kütüphanesi ve ilginç dar sokakları var. 16. yüzyılda Osmanlılar'ın Deniz Filosu, Ege denizinde hakimiyeti ele geçirmesi ile ada Osmanlıların eline geçiyor. Syros Adası'ndan sonra ben ayrıca kendi imkanlarımla Tinos Adası'na geçtim. TİNOS ADASI Yunanlılar arasında en önemli kilise olarak kabul gören “Panagia Evangelistria” yerli ve yabancı turistlerin çekim merkezi olarak biliniyor. İnançlı insanların buraya akın akın geldiğini gördüğüm zaman, merak ederek nedenlerini sordum. Bu devasa kilisede çok değerli olduğuna inanılan ve ibadet edilen “Virgin Mary”nin mucizevi ikonasının bulunduğunu ve burayı ziyaret ederek dualar edenlerin dertlerine deva bulduklarını öğrendim. Duaları gerçekleşen ve dertlerinden arınan insanların burayı tekrar ziyaret ettiklerini ve en önemlisi, bağlılık ve ibadet işereti olarak kiliseye uzak
www.cypruszoom.com
25
mesafeden (bazen 800 metre geriden) emekleyerek çıktıklarına tanık oldum. Bu adada agro-turizm köyleri, yel değirmenleri ve Venedik kalesi de turizmdeki cazibenin nedenleri arasında. RODOS ADASI 45 yıl önce ziyaret ettiğim Rodos’u tekrar görmek ve buralardaki güzellikleri yeniden yaşamak beni oldukça duygulandırdı diyebilirim. Rodos’un eski şehri, bir ortaçağ şehri olup, bana göre oldukça büyüleyici. Bu şehir büyük bir kalenin içinde yer alıyor. Restoran, kafe ve barlarla dolu sokakların insanlarla dolup taşan yerler olduğunu söyleyebilirim. Burada herkesin zevkine göre hayat tarzı var. Bu adanın denizi, plajları, yemekleri, içkileri, insanları ve diğer tarihi, turistik yerleri insana oldukça heyecan veriyor. Ada bir zamanlar meşhur St. John Şövalyeleri'nin meskeni olmuş, daha sonra Osmanlılar'ın ve İtalyanlar'ın hakimiyetine geçmiş olduğu için, bu üç kültürün burada harmanlanmış zenginliğini ve güzelliklerini görebiliyorsunuz. Rodos aynı zamanda antik dünyanın yedi harikasından biri olan liman anıtı Colossus’a ev sahipliği yapmış. Bu anıtın bronzdan yapıldığı ve boyunun 32 metre olduğunu ögreniyoruz. Ancak bu heykel büyük bir depremle yerle bir olmuş. Eski şehiri içinde barındıran kalenin mimarisi, hisarları, görkemi bana eski Mağusa şehir surlarını hatırlattı. Osmanlı eserlerinin hala çok iyi durumda, ve biz hala buradayız der gibi duruşları insana heyecan veriyor. Camiler, kütüphaneler, hamamlar ve daha birçok eserler vardır ki, hala buram buram Osmanlı kokuyor. Rodos’tan hareket eden gemimiz Kıbrıs’a doğru yol aldığında dolunay bizi takip ediyordu. Romantik bir gecenin sonunda sabaha doğru kendimizi adamızın kıyılarında seyrederken bulduk. Öğleye doğru Limasol limanına varmış olduk.
26 ZOOM
gezi
www.cypruszoom.com
27
İ
pek İmirlioğlu, ZOOM sayfalarına ikinci kez konuk oluyor. Anılarından ve tespitlerinden oluşturduğumuz küçük notlarını bir "buket" halinde geçen yıl yayınlamıştık. İmirlioğlu, Ankara’da Verimlilik Genel Müdürlüğü’nde uzman olarak görevine devam ediyor. İşte İpek’in bana göndermesini ve sizlerle paylaşmak istediğim kendi facebook sayfasında da yayınladığı yeni notlarından bir tutam seçme… - “Sonbahar bu kadar dökülmeyi kaldıramaz" dedi. Ardından, bir çınar yaprağı yere düştü, sonra bir tane, bir tane daha... Yağmurdan kalma toprak kokusunu içine çekti ve devam etti; “şu hayatta ne kadar beklendiğini bilse, sorgusuz sualsiz koşarak gelecek olan o kadar çok ki, ben onlar için üzülüyorum; asla bilemeyecekler!” - Hayat, duygusal olmayı kaldıramayacak kadar hafif. - Zaman akıp gidiyor; içimde ölenlerin yerini, yeni doğanlar alıyor. - Zeka seviyesi düşük insanla tartışmaya asla girmem, yorulurum. Vicdanının sesi kesilmiş insanla asla tartışmaya girmem, üzülürüm. Hem zeka seviyesi düşük hem de vicdansız biriyle asla tartışmaya girmem, sinirlenirim. - Katil de olsa, her türlü suça da bulaşsa, sığınacağı bir kalp ister insan. Bütün saçmalamalarına rağmen yüzüne hiç kapanmayacak kapısı ve şımarıklığını, aksiliği, hainliğini, küstahlığını bağışlamaya hazır bir yürek olsun… - Bazı şeyleri ya seversin ya sevmezsin. Sende iyi bir his bırakıyorsa “özel ve güzel”, bırakmıyorsa “sıradan”... Ne diyordu kitabında Tuna Kiremitçi; “git kendini çok sevdirmeden.” - Bazen şu yaşamak, tıklım tıklım bir sinema salonunda; “bitse de gitsek” denilen sıkıcı bir filmi izlemek gibi. Virajlardan mide bulantısı çekerek; “varsak da insek” denilen bir yolculuk gibi. Ayıp olmasın diye yemek zorunda olduğun bir yemeği; “çaktırmadan döksem de kurtulsam” demek gibi. - 5 yaşımdaydım çay içiyorduk, elimdeki çay bardağını göstererek; “bunu ısırırsam ne olur anne” dedim. Annem “sakın yapma çocum, cam kırılır ve dudaklarına diline batar, kanatır, canın acır” dedi. Çok merak ettim ve annemin söyledikleri olacak mı diye görmek istedim. Bardağı dişledim, çıtır çıtır camlar kırıldı, ağzıma doldu. Çok korkmuştum. Sadece gözlerimi açmış, “kurtar beni” bakışı atıyordum. Annem telaşlandı; “aç ağzını, sakın konuşma, niye yaparsın anlamam ki” diye diye, eliyle camları çıkarttı. Aynen annemin dediği gibi olmuştu! Aslında ben taa o zaman denemiştim ve öğrenmiştim sanırım: “Cam kırıkları gibidir bazen kelimeler, ağzına dolar insanın. Sussan, acıtır. Konuşsan, kanatır." - Bazen her şeyi yapabilecek kadar kuvvetli bir döneme girersiniz ama ortada yapılabilecek hiçbir şey
28 ZOOM
mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev
HAYATA DAİR NOTLAR
yoktur! Ne büyük trajedi! - Ankara kızı hayata karşı dik durur, işini başkalarına yaptırmak için kırıtmayı bilmez. Kendine güvenin ve kararlılığın zirvesinde dolaşır, bu yüzden de “soğuk” damgası yer. Resmiyet kokan gri şehrin hüzünlü yüzünü taşır, bu nedenle şefkat hissi de uyandırır. Sakin şehri, içinde kopan fırtınayla karıştırmak istemez. Güzelliği standarta bağlanmaz. Akıllıdır, olmayanı da önemli birinin kızıdır. Pek ağlamaz ama ağladığında da hakkını verir. Sevgi ve nefreti güçlü, bütün genellemelerin yanlış olduğuna inanacak kadar da mantıklıdır. Yeri yurdu belli, ortamı ve tarzı sabittir. Değer bilen, vefalı, özverili kişidir. Odun’a, ‘odun’ der ve kendisini odun kişilikliler için asla yormaz. Can yakar, adam seçer, sindirilmesi zor laflar eder. Gerçeklerle konuşur, lafla peynir gemisinin yürümeyeceğini iyi bilir. - Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir Kabaağaçlı’nın “merhaba” hakkında anlattıkları söyle: Çoook eski zamanlarda, uzun yolda karşılaşan iki seyyah, yek diğerine zarar vermeyi düşünmediğini, düşmanca bir niyeti olmadığını anlatmak için yaylarını gerip, oklarını uzaklara atarlar ve “mir heba” yani “okum boşa gitsin” derlermiş. Zaman içinde bu söz, “merhaba” olmuş. - Doğru bilgi ve planlamayla, zihnen... İçimizdeki inançla ve azimle, manen... Tedbiri elden bırakmadan, tutumlu davranarak maddeten hazır durumda bulunursak, başımıza iş açacak sorunları hafif şiddette atlatmamız mümkün olabilir. - Elinin altındaki (maddi ya da manevi) malzemeyi doğru düzgün kullanamayan, akılsızdır. Kötüye kullanan, şeytandır. İyiliğe kullanan, insandır. - Allah, herkese her şeyi birden vermez ki. Ancak öyle ince bir denge kurar ki hayatla insan arasında, "umut" denen şeyi zihne yerleştiriverir. "Bugün ol-
mazsa, yarın olur belki" dedirtir, hayata tutundurur farkettirmeden. - Ben anladım ki, yol ayrımlarını seviyorum. Yol ayrımına geldiğimde, kaderin sanki seçimi bana bırakmış gibi karşımda gülüp, dalga geçmesini seviyorum. - Bu ne dünya kardeşim! Yüreği kor, şirazesi kayık ve hep başı dönen… - Bir zamanlar karşılık beklemeksizin herkese karşı duyduğum histi. Sonra sonra, “güvenin” kırılan bir cam ya da kelebek kanadına dokunulduğunda izi kalan bir şey olduğunu anladım. Güven; “güle güle” dediğinize, bir sonraki yerde daha yakından “merhaba” dedirten bir histir. Kaybedince yerine koyamazsın, güvenmediğin bir insanla idare edemezsin. - Muhteşem film, ‘the truman show’u pek çok kez izledim. Sokağın ortasında “iyi değilim” diye bağırsak; “deli bu” derler ama sosyal paylaşımda bunu dile getirdiğimizde herkesin ilgisini çekeriz. Takipçilerimizin bize teselli vermesi hoşumuza gider. Sanal arkadaşlarımız olunca kendimizi yalnız hissetmiyoruz, peki bir filmi yalnız izlediğimizin farkına vardığımızda... Sanal ortama daldık dalalı hangi yaşam döngüsüne doğru yol aldık? Sevdiklerimizin yüzünü görmeye üşenirken, yalnız ve yalan dünyanın içinde aldanmaya doğru yol aldığımızı ne kadar fark edebiliyoruz? - İl Postino/ Postacı Filmi’nde şöyle güzel bir cümle geçmişti: "Şu iflas etmiş dünyada, en geçerli para birimi, kendin gibi bir insanla paylaştığın duygulardır." O zaman, kimsenin kimseye ilişkiler konusunda manevi baskı uygulamayacağı, inada bindirilmemiş hisler taşıyabileceği, hırs içermeyen, saygısızlık ettirmeyen, gurursuzluğa izin vermeyen, dürüst ve karşılıklı olarak aynı duyguların kendiliğinden gelişeceği sevgilerle karşılaşmak dileğiyle… - Hani insanların gözleri yaz güneşinden kamaşır, etrafı hep olduğundan daha farklı görür ya, işte sonbaharda bu olmaz! Bana göre sonbahar, en gerçekçi mevsimdir. Olup biten her şeyi anlama, kendi sırrına erme zamanıdır. Bir yere yolculuk ederken, pencereye başını yaslayıp, hızla akıp giden yola bakmak ve zamanın ne kadar çabuk geçtiğinin farkına varmaktır. Hareketli müziklerin, sürekli konuşan insan seslerinin yavaş yavaş senden uzaklaştığı, yerini huzurlu bir iç sese bıraktığı mevsimdir. Sonbahar; naif düşüncelerin, düşündüren müziklerin ve bir şeylere duyduğun özlemi hatırlamanın mevsimdir. Yeni kelimeler keşfetmek için, etrafına ördüğün koyu renkli duvarlardan çıkıp, eski hatta biraz da kırık dökük bir sandalla açıklara yol alma isteğinin değişmez hikayesidir. - Yunancadaki mutluluk (eudaimonia) sözünün içinde şeytan (daimon) gizliymiş. Sanırım o yüzden mutluluk durup durup birden ortaya çıkıyor! - Mecburiyetten yapsak da bazı şeyleri, zorumuza gitse de kimi zaman, yaşama amacımızı bize sürekli hatırlatan alışkanlıkların olması güzel. - Kadınların kafası çalıştığı için çenesi çalışır. Erkek-
DEDİ Kİ!.. Sen yine de bana nasılsın diye sor. Kötüysem iyi olurum...
lerin kafası çalışmadığı zaman çenesi çalışır. - İnsanlara verdiğim kıymeti, ekseriyetle kendim geri almak zorunda kaldım. - Nikola Tesla için her zaman üzüntü duymuşumdur. “Buluşlarının üzerine konan Edison'un içi hiç mi sızlamadı!” diye, hep düşünmüşümdür. Her neyse, Tesla'nın güzel bir sözünü buldum, sizlerle paylaşayım istedim: "Nefretiniz elektriğe dönüştürülebilseydi, bütün dünyayı aydınlatırdı!" - Eflatun'un, ilk bakışta basit gibi görünen ama bana göre yol gösterici güzel bir sözü vardır; "her şeyin en mühim noktası, başlangıçtır" der. Hepimize güzel başlangıçlar diliyorum. - "Güvenme güzelliğine bir sivilce yeter, güvenme malına mülküne bir kıvılcım yeter."Her şeyin ne kadar kolay "yok" olabileceğini hatırlatmak isterim. Bu yüzden elimizdeki "var" ın kıymetini bilelim. - Saygı göstermeyenin, sevgisinden bana ne. - Ya hayatta güzel şeylerin sürekliliği yok ya da nazar diye bir şey var. - İçe doğma diye bir şey var sahiden de. Ancak yine de artık eskisi gibi olmayacağını bile bile, “sonra görüşürüz” deyip yalan söyleriz. Bir daha ki görüşme şansına erişilirse, o da ancak nezaketen olur. Sadece, kandırılmışlıklar, kırık dökük düşünceler sahipsiz kalmasın diye. Elimizde kalan son bakışı, son sözü ve son mutsuz gülümseyişi yamayacak bir ortam olsun diye. Sırf karşılıklı olarak içe işleyecek kalıcı bir acı bırakmak niyetiyle… - İnsanız, hepimiz bir şekilde değişiriz. Bırakın on seneyi, bir hafta önceki halimizden eser kalmayabilir. Önceden hoşumuza giden alışkanlıklarımız, doğru bildiklerimiz, sevdiklerimiz artık ilgimizi çekmiyor olabilir. Daha da tuhafı, onların yerini yeni alışkanlıklar, düşünceler ve sevdiklerimiz alabilir ve biz değişirken karşımızdakiler de yerinde saymaz, onlar da değişir. İnsanız hepimiz, bir şekilde değişiriz. - Konu: "Değişkenlerin büyük bir fark yaratması sonucu, önceden tahmin edilemeyen durumlar yaşamak zorunda kalmak!" Sonuç: Stres. Uygulanacak rahatlatıcı düşünce: Elle gelen düğün bayram! - Bir insana kızınca; "çatlağın teki" derdik. Şimdi, "çocukluğuna inmek gerek" diyoruz. - Kalıcı ve değerli hissin ne olduğunu bilenler, gelgeç hisler yaşayanları iyi tespit ederler ve onların abartılarını çok komik bulurlar. - Bir kişinin hayatında yeriniz yok ama kalbinde ye-
tecrübe “Eğer ihtiyacın olmayan şeyleri satın alırsan; birgün ihtiyacın olanları satmak zorunda kalırsın." Warner Buffett
ŞAİR DEDİ Kİ!.. Ne sen beni sev ne de ben seni, Ne sen bana gel, ne de ben sana, Sen olduğun yerde kal ben burda, Ama ne sen bensiz ol, ne de ben sensiz. Anonim
riniz var. Size iltimas geçildiğini düşünecek kadar saf mısınız? - Sabırlı insanlar için hayat daha mı kolay? Dayanma ve katlanma süreleri uzun olduğu için, arzularına kavuşmaları daha mı mümkün? Sabırsız insanlara göre daha mı erdem sahibi bu kişiler? "Şefkat, affetme, hoşgörü, nezaket" sabırlı kişilerin tekelinde mi? Belki de sabra sığınacak kişinin bu dünyada kazanmayacağı oyun yok! Peki, sabırlılara kötü haber! Sabır, "baldıran zehiri" gibiymiş, sinir sistemini yok ederek insanı fark ettirmeden öldürürmüş. Aslında herkesin sabrının bir nihayeti vardır. Bir tür fizik kanunu gibi düşünürsek, bir gitar telini çekin bakalım, nasılsa bir noktadan sonra kopar! Yine de düşünüyorum, sabır acaba tembellikten veya umursamazlıktan mı gücünü alıyor? Umut etmekten uzaklaşmış kişi mi sabıra sığınıyor? - Hani insanların son bir umutla dünyanın parasını dökerek gittiği ve Brad Pitt misali pırıl pırıl olacaklarına, aydınlanacaklarına inandıkları Tibet ve civarındaki eğitim bölgeleri var ya! Hah işte orda portakal ren-
AKDENİZ KÖYÜ (AYİA İRİNİ) GÜN BATIMI
gi kıyafetlere bürünmüş, "kafanızı boşaltın, ruhunuzu temizleyin, vücudunuzu zararlı maddelerden uzak tutun, kendinize zarar vermeyin" diyerek arınmanın ve terbiyenin unsurlarını öğreten rahip vb. eğitimci kadroları da var ya! İşte bu adamları bir yerde alenen cocacola içerken gören bir kişinin hayal kırıklığını, gizli çaresizliğini düşünebiliyor musunuz? - Seyirci koltuğunda mısınız yoksa sahnede mi? Sahnede olmaktır cesaret. Korkarak yaşayan; “burası iyi, güvenli” diyerek hayatı seyreder sadece. Biz istesek de istemesek de, korksak da korkmasak da kendi bildiğini okur hayat. Aslında, hiç beklenmedik bir anda bütün hayatımızın değişme riski altında olduğunu düşününce, kafada korku falan da kalmaz. Korkmak, elindekini kaybetmenin sonucunda başımıza neler gelebileceğini kestirememektir. Geçen zamana yanmak, kafayı duvarlara vurmaktır. “Bunu atlatırsam, bir daha kendimi böyle bir duruma sokmayacağım” diye söz vermektir. Korktuk ve kaçtık, korktuk ve saklandık, korktuk ve aman diledik, korktuk ve öldürdük…Korktuk ve öldük! - "Ölümün olduğu bu dünyada, hiçbir şey çok da ciddi değildir aslında" demiş Kafka... Dostoyevski de Suç ve Ceza'da, Raskolnikov karakterine şöyle bir şey dedirtmişti; "bir uçurumun kenarında hiç kıpırdamadan durmak zorunda kalsam da, yine de yaşamak istiyorum.'' - Benim hevesim kaçar ve bir daha mümkün değil yakalanmaz. Kapağı açık bırakılmış parfüm şişesinden yavaş yavaş uçan esans gibi. Ele avuca sığmayan civa gibi. Sonuçta adı üstünde, heves işte; geçici bir şey! Bazen değil insanın hevesi, nefesi bile kursağında kalmıyor mu? - Bazen, insanın bütün yorgunlukları bir anda çıkar. Birden bire yoruluverir. Yıllarca yük taşır, dert taşır yorulmaz, yorulmaz, yorulmaz da, iki adımlık bakkala gidip bir ekmek bir yoğurt alıp dönerken yolun ortasında kalıverir, bir adım daha atacak mecali kalmaz. - Kaybetmek, yavaş yavaştır. Ani olan, kaybettiğinin farkına varmaktır. Kafadan ışık hızında "dank" sesinin gelmesidir. - Sen şimdi herkes kendi kaderini yaşar sanıyorsun, hı? Anlamıyor musun, benim olan senin de kaderin. - Kâşif A. Simon’ın dediği gibi, “Ölüm, ölmenin pek çok yolundan sadece biridir.” Sakın diğer yolları başkasının seçmesine izin vermeyin. Hiç kimsenin zevkinizi ve huzurunuzu kaçırarak, kafanızı meşgul ederek, saygısızlık yaparak kıra kıra öldürmesine izin vermeyin.
www.cypruszoom.com
29
Çevreye duyarlı Katlanabilir, taşınabilir masa Bu icat çalışma şeklinizi değiştirmeyi hedefliyor. Yüzde yüz geri dönüştürülebilir, esnek, yeşil dostu, katlanabilir ve muhtemelen çok ekonomik bir fiyata sıradışı bir masa hayal ettiyseniz oldu bilin. Bu yenilikçi ve çevre dostu icat, özellikle çevreye duyarlı insanları hedef alıyor. Olabildiğince hafif taşınabilir masa, kompakt taşıma çantası ile birlikte düşünülmüş. Katlayın götürün, açın kurun. Büro, okullar, stüdyolar, kısaca aklınıza gelecek her yere mobil olarak
taşınabilen masa taşınabilir ofis. Kolayca istediğiniz yere taşınıp, kurulabilen masa, kağıttan imal edilmiş olsa da, tahmin edemeyeceğiniz kadar dayanıklı. Bir kişinin ağırlığını taşıma kapasitesine sahip. 7mm kalınlığında, kartondan tasarlanan masayla, birkaç dakika içinde, bulunduğunuz ortamı, bir çalışma ofisine dönüştürbilirsiniz. Sadece 6.5 kg ağırlığındaki masayı işiniz bitince kendi ambalajı ile de saklayabililiyorsunuz.
Ne varsa klasikte Şimdilerde nerede yeni bir tasarım görürseniz, içinde mutlaka bir klasik çizgiye rastlarsınız. Tasarımcı Gard Hollinger ve Keanu Reeves'te, yarattıkları Arch KRGT-1 motosiklet ile yine bu çizgilere sadık kaldı. Çift motoru dengeli bir biçimde yerleştirilen motorsiklette, aliminyum kaplamalar, kla-
Saniyede 18.500 kare
Hayatın tüm detayları ayrıntılarda gizli. Herhangi bir görüntüyü ağır çekimde izlemeniz size farklı bir bakış açısı kazandıracatır. Saniyede 18.500 kare ağır çekim video yakalamak için tasarlanmış küçük, el kamerası size hayal edemeyeceklerinizi sunuyor. DSLR ve birçok kameralar 1080p HD olarak 50 veya 60, fps için, saniyede 24 ila 30 kare yakalıyor.
30 ZOOM
iPhone6 saniyede 1, Sinematik kameralar ise 24 kare. FPS1000 Platin, saniyede 550 kare hızında 720p kayıt yapıyor, ama video çözünürlüğünü ayarlarını değiştirerek bu rakam yukarı çekilebiliyor. Daha küçük ayarlarda FPS1000 Platin ile 18.500 fps'ye kadar görüntü çekmek mükün. Bir cep telefonu ağırlığında ve elinizin avuç içine rahatça sığabilen cihazın gümüş modeli için İngiltere’de 299 sterlin (Amerika’da 480 dolar), platin modeli için altın modeli, İngiltere 899 sterlin (Amerika’da 1445 dolar). Kamera, 50mm f / 1.4 lens ile birlikte geliyor, ama farklı lenslerde almak mümkün. Hatta uygun lensler almak yerine adaptör alarak işi ucuza getirebilirsiniz. Arkasında LCD ekranı var ve USB aracılığıyla ulaşılabilir dahili bellek, 32 GB'a kadar yükselebiliyor. Mikro SD kart yuvası da var ve harici 5 volt güç kaynağı ile güçlendirilebiliyor. Kickstarter tüm işler planlandığı gibi giderse Ocak 2015’ten itibaren satışta olacak. Yani heyecanlanmayın bir ayınız daha var.
sik görüntüye modern bir hava katmış. Arch KRGT-1 teknik olarak baştan aşağı yeni teknolojiyle donatılsa da, görüntüsüyle klasik çizgileri taşıyor. Gücüyle, görüntüsüyle keyif veren motorsiklet, çizgisiyle de sektöre iddialı bir giriş yaptı. Motor tutkunlarını heyecanlandıran Arch KRGT-1'i yakında yollarda görürseniz hiç şaşırmayın.
Ronin 47, geri döndü Harley Davidson, Buell modelinin üretimini durdurulmuştu. Ancak tasarımcılar bu iddialı motordan vazgeçmedi. Ronin Motor Works kurucuları karar karşısında her ne kadar hayal kırıklığına uğrasalarda çalışmalarına devam ettiler. Soğutmalı motora sahip model, motosiklet dünyasında ilginç bir başlangıç gibiydi. Üretimi durdurulsa da bu motorsiklet her zaman saygı gördü. Aynı ekip, bu devrimci motor ve çizgisinden yola çıkarak çalışmalarını sürdürdü ve ortaya Buell 1125Rs’i çıkardı.
Sonuç; Ronin 47 Motosiklet oldu. Bu modelde Buell kasanın özelliklerine göre tasarlanmış bir bağlantı çatalı var. Aslına bakarsanız modelin çok dışına çıkılmamış. Aks, teleskopik çatal geleneksel çizgisinde hareket etmiş. Teleskopik çatal üzerindeki tasarımın faydası, binicinin ağırlığı ve herhangi bir yol ortamlarında, ince ayarı için Penske mono-şok aracılığıyla kolayca ayarlanabilir süspansiyonu olması.
iPhone’u 5 dakikada şarj ediyor Taşınabilir pil paketleri yeni bir şey değil. Ama bu icadımız enteresan özellikler taşıyor. Üstelik kapasitesi de büyük. Power Pronto Pratik ve hızlı. 12, 13.500 mAh pil içeren cihaz, Pronto’nun farklı modelleri de var. Pronto 5 modeli ile 3 defa iphone’nuzu şarj etmek mümkün olabiliyor. Üstelik sadece 5 dakika içinde telefonunuzun şarjı hazır. Sizinde bildiğiniz gibi gerçek şarj süresi bundan daha uzun sürüyor. Pronto’nun 12 modeli ile aynı anda iki cihazı birden jarj edebiliyorsunuz. 12 V çıkışı var; bu çıkış, aynı zamanda DSLR kameralar ve dizüstü bilgisayarlar, birçok diğer taşınabilir cihazları şarj edebilirsiniz anlamına geliyor. Tek sorun malesef icat edilen bu cihaz seri üretime başlamadı. Firma 2015 yılı için kendine hedef koymuş. Eğer gerekli finansmanı bulursa seri üretim başlayacak.
www.cypruszoom.com
31
Kurtuluş Cad. Altınkaya 2 Restoran karşısı, Girne Tel: 0 542 852 30 06
rgisi
ak kültürü de
içki ve mutf rıs’ın yemek,
Kıb
- KASIM2014 YIL4 - SAYI38 TI 15TL TÜRKİYE FİYA FIYATI 10 TL -
en iyileri Kıbrıs'ın rd Aynı ye e
• Reha Arar h • Mustafa Şa • Ali Özçil maz yıl Bir n lca • Se Özçil • İhsan Erol
Alıç Macunu Yapın
EN
Balık eleAU iskRE ST RANT
Cem Kafkas Gurme Mutfağı'ndaydı
90001 8 9 694851
MEKANLAR
I DEFNE DAĞLin Dünyanın Seçk Restoranlarını Yazıyor
eriyle linmeyen yönl el reçeteleriubi öz ; na ğı fa ut m n, evimizin diğer Roman Salyangoz Lüks restoranda namı ) ennem Topuerzu Glumbra (Ceeh ış meğ ym e va de rm Gu Her derd alıcıdan Özel Tarifler Aygen ErsYe ekler m iş m en en D
ve
Kasım sayısı Kıbrıs'ta bayilerde
yıl:4 sayı:38
KOTON'DAN GECE KAYIĞI’
ASLINDA AŞK SÜRPRIZLERLE DOLUDUR
2011 yılından beri yayın hayatını sürdüren ve en son Eylül ve Ekim aylarında yayımladığı Beden Yalan Söylemez ve Kayıp Toprak isimli kitaplarla ses getiren Koton Kitap, İskoçyalı ödüllü yazar Alan Spence’in büyük Zen ustası Hakuin’in hayatından esinlenerek yazdığı Gece Kayığı adlı romanını Türk okurlarıyla buluşturuyor. 18. yüzyıl Japonya’sında geçen Gece Kayığı, korkunun, adanmışlığın ve bütün zorluklara karşı duran ruhsal gücün hikâyesidir. Gece Kayığı’yla siz de içinizde bu ruhsal gücü uyandırabilirsiniz. 1947’de Glasgow’da dünyaya gelen İskoçyalı yazar Alan Spence’in, büyük zen ustası Hakuin’in öğretilerini kurgusal olarak ele aldığı son romanı Gece Kayığı (Night Boat), Koton Kitap etiketiyle Türk okuruyla da buluştu. Spence’in, Zen öğretisi ve Japon kültürü hakkında yaptığı kapsamlı çalışmalar sonrasında kaleme aldığı, 18.yüzyıl Japonya’sında geçen Gece Kayığı, Zen ustası Hakuin’in yaşamına yön veren ruhsal gelişimini akıcı ve keyifli bir dille anlatıyor. İwajiro cehennem korkusuyla dolu küçük bir çocuktur. Bu korkuyla baş etmek için annesinin teşvikiyle uygulamaya başladığı dini ritüeller onun meditasyonla geçen yokluk içindeki yaşamının başlangıcı olur. Japon geleneklerinin canlı bir resmini sunan Gece Kayığı, her bölümde okuru beklenmedik derinliklerle buluşturacak. Hakuin’in hakikat arayışıyla geçen yaşamı, herkesi kendi içsel yolculuğuna çıkmaya davet eder nitelikte. 440 sayfa olan Gece Kayığı’ nı Kasım ayı itibarıyla bütün kitabevlerinde bulabilir.
Zıt kutupların çekimi, Pena Yayınları, ilk kitabıyla New York Times ve USA Today’in en çok satanlar listesine girmeyi başaran Cora Carmack’ın ikinci romanı “Aslında”yı Türkçeye kazandırıyor. Pena Yayınları’ndan çıkan ilk kitabı “İlk Defa”da olduğu gibi Carmack yine gençler arasında geçen eğlenceli, yalın ve biraz daha ateşli bir aşk hikayesi anlatıyor. Her ikisi de zor durumda olan gençler sorunlarına çare olmaya çalışırken beklenmedik olaylarla oyun gerçeğe dönüşüyor ve iki genç aralarındaki çekimle mücadele etmek zorunda kalıyor. Ama zıt kutuplar birbirini çeker ve aşktan kaçılmaz. İkili bakış açısı Yazar, hikayesini çok farklı karakterlere sahip olan Cade ve Max’in bakış açılarından aktararak romana ikili bir anlatım kazandırıyor. Bu da karakterlerin zihinlerine girmeyi, içine düştükleri garip durumlarda aldıkları tavırları anlamayı kolaylaştırıyor. “Aslında”nın tutku dolu, sürprizli ve eğlenceli anlatımına kapılan okuyucular birkaç bölüm daha olmadığı için üzülebilirler. Kitap hakkında ne dediler? “Olağanüstü. İlk Defa’dan sonraki favori kitabım Aslında. Kesinlikle okunmalı.” Jennifer L. Armentrout, USA Today bestseller yazarı “Aslında’da istediğiniz her şeyi bulabilirsiniz. Erotik gerilim, kırık kalpler ve muhteşem karakterler Cora Carmack’in eğlenceli dilinde bir araya geliyor.” - Colleen Hoover, New York Times bestseller yazarı “Bir kitaptan bekleyebileceğim her şey burada. Yaşamdan bir dilim gibi. Daha fazla Cora
34 ZOOM
TATIL DIYALOGLARI Senarist Birol Güven, “Teneke Üzerinde Midyeden Sosyeteyle Suşiye” ve “Yatak Odası Diyalogları” kitaplarının ardından, üçüncü kitabı olan “Tatil Diyalogları”nı kitapseverlerin beğenisine sundu. Güven, yeni kitabında Türklerin yurtdışı tatiline gitmek için katlandığı zahmetleri ve orada yaşadığı komik olayları konu alıyor. Alfa Yayınları’ndan çıkan kitapta yeni pasaport alıp Şengen vizesi için tüm mal varlığının tomografisini çektirmek zorunda kalan, taharet musluksuz tuvaletlerde işkence çeken, kahvaltıda aradığı sele zeytini bulamayan, domuz eti var diye hiçbir şey yiyemeyen, yabancı dil bilmediği için derdini anlatamayan, alışverişte “Made in Turkey” ürünler aldığını sonradan anlayan, tüm okul hayatı boyunca çözemediği çarpım tablosunu Euro’yu TL’ye çevirirken çözen Türk insanının 299 Euro’ya satın aldığı 3 günlük Roma turu anlatılıyor. Güven, yeni kitabı için “Bu kitap önemsiz şeyler anlatan, önemli bir kitaptır; ama tatilde yurtdışına gitmek istiyorsanız bu kitabı sakın okumayın!” diyor. Güven ’in senaryosunu “Tatil Diyalogları” adlı kitabından yola çıkarak yazdığı “Yengen ve Şengen” filmi ise 3 Nisan’da sinemaseverlerle buluşmaya hazırlanıyor.
kitap
CON RİFAT
KIBRIS'TA ZAFER VE KIRK YIL Geçtiğimiz günlerde üç yeni kitap raflardaki yerlerini aldı. Türkiye'de Kıbrıs ve özellikle Kıbrıs Barış Harekatı ile en fazla kitap yayınlayan köklü kuruluşlardan olan Kastaş, Emekli Tümgenerel Cumhur Evcil in "Kıbrısta zafer ve 40 yıl"ı da bu seriye kattı.Kariyerinde ve profosyonel askerlik yaşamında Kıbrıs ta önemli görevlerde bulunmuş , 20 Temmuz 1974 sabahında ise kurmay binbaşı rütbesi ile paraşütle adaya inen bu kitapta; ikinci dünya savaşından beri, Türk Milleti'nin Kıbrıs mücadelesinde ve bu süreçte her safhada aktif rol alan General Evcil’ in hem anıları; hem de değerlendirmeleri yer alıyor.
Kıbrıs’ın önde gelen radyo ve televizyon sunucu ve programcılarından tiyatro yazarı Sevil Emirzade, daha önce Mitos Yayınları'nca yayımlanmış, Türkiye Devler Tiyatroları repertuvarına da alınmış “Bedel, Batmayan Güneşin Karanlığı, İsyan" oyunlarına Kıbrıs Türkünün önde gelen isimlerinden Con Rifat’ ı da ekledi. İngiliz sömürge yönetimimde yapılan haksızlıklara karşı çıkan öz be öz Türk Kurumu olan "Evkaf"ın geri alınması, toplumun haklarının savunulmasında öncülük yapmış isimlerden hukukçu Cengizzade Mehmet Rifat Efendi (1878-1956) Emirzade’nin kaleminden belgesel oyun olarak yazıldı ve tiyatro kahramanı olarak yer buldu.
HAYKIRIŞ Türkiye’ nin Kıbrıs'tan da Sorumlu Eski Devlet Bakanlarından, Emekli General Orhan Kilercioğlu'nun, Kıbrıs’ı konu alan son kitabı "Haykırış, Göç, Acı ve Gözyaşı" Türkiye’deki Çatı Yayınevi'nce yayımlandı. Askeri ve siyasi geçmişi olan Kilercioğlu, beşinci kitabında Kıbrıs’ta yaşanan olayları ve özellikle Kıbrıslı Türklere uygulanan "soykırımı" anlatıyor. Kilercioğlu son kitabı için duygusal anlatımlardan kaçınıp, soykırımı uluslar arası belgelere, raporlara, belgelere ve BM raporlarına dayanarak kaleme aldığını ifade ederek ”soykırım suçunun zaman aşımı yok... Hükümetlerin dikkatini çekmek istedim” diyor.
www.cypruszoom.com
35
Bu Günlerde Talihsiz Mobilya’ya Gelenler Yeni Evlenecekler, Evini Yenileyecekler
S
on yılların en çok ürün satan mobilya mağazası olma özelliği taşıyan Talihsiz Mobilya, seçtiği ürünlerdeki başarısı ve yaptığı kampanyalar ile kısa sürede müşterilerin hem gözüne hem de kesesine hitap etmeyi başardı. Renklerin Göz alıcı görünümüyle rahatlığına düşkün olanlar için tasarlanan modeller ile müşterilerine
36 ZOOM
hizmet veren mağaza benzersiz. Mekana sağladığı uyum ve sunduğu rahatlıkla müşterilerine farklı yaşam alanları oluşturan Talihsiz Mobilya, Lefkoşa ve Güzelyurt’taki şubeleri ile hizmet veriyor. Göz alıcı tasarımlar ve konforuyla evinde keyifli zaman geçirecek ortamlar oluşturmak isteyenler, hiç vakit kaybetmeden mağazaları ziyaret etsin.
www.cypruszoom.com
37
mekan
14
Çok Özel Yerler
Anne Emel ve işin başında olan büyük oğlu Vedat Özseyfiler.
↘ 40 ZOOM
DEREBOYU'NDA BİRBİRİNDEN KEYİFLİ MEKANLAR, FARKLI SEÇENEKLERİ İLE GÖZ DOLDURUYOR. KISA DENEBİLECEK BİR SÜREDİR HİZMET VEREN PADDY'S IRISH PUP, SADECE BİRŞEYLER İÇİLEBİLECEK KEYİFLİ BİR MEKAN DEĞİL, İDDİALI MENÜLERİ İLE DE KALİTELİ BİR RESTORAN OLARAK DİKKAT ÇEKİCİ ÖZELLİKLERE SAHİP..
D
ereboyu, mevcut ve yeni açılacak mekanları ile; sadece Lefkoşa'nın değil, Kıbrıs'ın da seçkin bölgelerinden biri. Bu ay bir farklılık yapıp mekan tarzımı değiştirdik. Rotamız son dönemin trend mekanlarından birini gösteriyor. Akşam üstü birşeyler içip biraz laflamak, yada inanması güç ama, lezzetli bir yemek düşünüyorsanız aynı yerde tercihinizi kullanabilirsiniz. Son dönemde farklı tarzları aynı yerde buluyor olmamız artık bizi şaşırtmıyor. Tam da söylediğimiz gibi yaptık. Akşam üstü havanın kararması ile dükkanı kapayıp yola çıktık Yolumuz kısa, tek derdimiz arabamızı nereye park edeceğimiz. Neyseki şanslıyız. Mekanın yanıbaşında bir park yeri
bulup hemen fırsatı değerlendiriyoruz. Erken gelmiş olmamız güzel oldu, içerinin görkemini, dekoru rahat rahat görme-inceleme şansı bulduk. En önemlisi kalabalık dolmadan mekanın sahipleri Vedat ve anne Emel Özseyfiler ile de konuşma şansı yakaladık. Yakın zamana kadar butik işleten Özseyfiler ailesinin, tarz değiştirip hizmet sektörüne girmesi ile hayat bulan mekan; görüntüsü, işletme tarzı ve sundukları ile ilk açıldığı günden bu yana ilgi görüyor. Bugün bu ilginin nedenine bizzat tanık oluyoruz. Yorucu bir günden sonra, tadıyla aromasıyla böyle keyifli bir geceye eşlik edecek kaliteli bir içki tercihimiz var.
www.cypruszoom.com
41
mekan
Johnnie Walker Black Label'imizi sipariş ediyoruz. Karnımızda acıktı aslında. İyiki de söylemişiz. Ömümüzde beş yıldızlı restoranları aratmayan bir menü geliyor. Birbirinden lezzetli seçenekler, karşımızda. Yemeklerimizi söylerken içikimize uyumlu yemekleri sipariş veriyoruz. Sonrasında ise küçük aparatiflerle ilk yudumda içimizdeki stresi boşaltıyoruz. Sektöre butikle başlayıp, şimdilerde pup işleten Özseyfiler ailesi, işe sonradan girselerde, tecrübesiz değiller. İngilterede bu sekörde çalıştıklarını söyleyen anne Emel Özseyfiler, işin incelikleri bildikleri, İrish Pup olarak
42 ZOOM
açmaları fikrinin de bu tecrübeden kaynakladığını söylüyor. Aslına bakarsanız mekanda güzel bir iş bölüşümü var. Aile işletmesi olmasının güzelliği de bu olsa gerek. Vedat Özseyfiler, günün önemli bir bölümünde mekanda işin başında. Akşam saatlerinde anne Emel Özseyfiler de oğluna yardıma geliyor. İkisinin ortak noktası, mekanlarına gelenler kadar yaptıkları işten keyif almaları. Kontrol hep kendilerinde. Hizmetin, kalitenin standardının bu kadar iyi olmasının sebebi de bu olsa gerek. Yemeklerin masamıza gelmesi biraz zaman alıyor, ama bunun sebebi, hazırlanan
haber
www.cypruszoom.com
43
yemeğin sıfırdan yapılmasından kaynaklı.Vedat Özseyfiler, "burada hiçbirşey hazır gıda değildir, gecikme de o yüzden oluyor" diyor. Gelenlerin tadına baktığınızda farkı bizde görüyoruz. Masamızda önce okyanus tabağı geliyor. Adındanda anlaşılacağı üzere kızartılmış deniz ürünlerini içeren bir menü. Yemeklerimiz gelene kadar wiskimize eşlik ediyor. Bu arada mekanın isminin esprisini de öğreniyoruz. Paddy's, İngilizlerin, esprili hayat dolu ve komik İrlandalılar'a taktığı bir çeşit lakap. Bir diğer tarifiyle Türkiye'de Lazlar neyse, İngiltere'deki Paddy'ste o. Irish Pup, eğlence ve içki ortamının birlikte olduğu yerler. Bunun yanında hafif atıştırmalar da oluyor. Bizde iş biraz daha ileri gidip, menü bile hazırlanabilecek kadar çok seçeneklere sahip olmuş. İşin başındaki ailenin bü-
44 ZOOM
yük oğlu Vedat Özseyfiler, bunun arz-talep meselesinden kaynaklandığını söylüyor. Menüde yer alan seçenekler değişse de, en çok tercih edilenler her zaman menüde kalıcı. Cuma geceleri Dj. Bora performans sergiliyor. Hergün 12.00'de açılan mekanda öğle yemeği servisi var. Birbirinden lezetli yemeklerin yanısıra, ev yapımı hamburgeri ile iddialı olan mekan, Özseyfiler'in sözleri ile servisi ön planda olan, herkesin gelebileceği nezih ve keyifli bir mekan. Dışardan bakıldığında içerdeki müşteri profili çıplak gözle de görülebiliyor. Birşeyler işmek, ya da özel bir yerde yemek arıyorsanız Paddy's tam aradığınız yer. Eğer cevap her ikisi ise de doğru yerdesiniz. İyi keyifler...
Profil Advert 227 7595
Web / e-mail
barındırma ve alan adı kaydı
Rakiplerinden bir adım önde ol, güvende ol. www.datumcenter.com www.
datumcenter 13149-12498
Adres: No:2 Fener Sokak Kızılbaş, Lefkoşa - Kıbrıs Tel: (0090 392) 444 22 98 - Fax: (0090 392) 225 84 25
www.gigabyteltd.com
doga
46 ZOOM
Saka
(Carduelis carduelis) HüseyinYorgancı
KAFES KUŞU OLARAK TA TERCİH EDİLEN SAKA'LAR, ASLINDA KAPALI ALANDA BASKI ALTINDADIR. YAZ AYLARINDA SAYILARI YOK DENECEK KADAR AZALAN BU TÜR, SONBAHAR İLE BİRLİKTE, ADA'NIN HER YERİNDE SIK SIK GÖRÜLMEYE BAŞLARLAR...
www.cypruszoom.com
47
Yaz aylarında sayıları azalan Sakalar, sonbahar ile birlikte Ada'da sık sık görülmeye başlarlar..
Y
azın sayıları iyice azalmış ve daha az görebildiğimiz saka kuşları kışı Ada'mızda geçirecek olanların gelmesiyle her yerde görülmeye başladılar. Saka, ya da Kıbrısta yaygın söylenişiyle bülbülcük, küçük ötücülerin kuşkusuz en güzellerindendir. Yüzünün ön kısmındaki kırmızı renkli maskesi, kanat teleklerinin yanlarındaki sarı şeritler ve boyun kısmındaki siyah atkısıyla alımlı bir giysiye sahiptir. İngilizler haklı olarak ona Altın İspinoz (Gold Finch) demişler. Sakalar taneci kuşlardır. Özellikle devedikeni, tuz otu ve sütleğen bitkilerinin tohumları ve meyvelerle beslenirler. Sonbaharda geçen bahardan kalma dikenlerin üzerinde küçük guruplar halinde beslenirken görürüz sıkça onları. Doğal ortamlarında olduğu kadar evimizin bahçe-
48 ZOOM
sinde de bulunurlar. Sakalar rahatsız edilmezlerse bahçemizdeki ağaçlarda da kuluçkaya yatarlar. Sık dallar arasına gizledikleri yuvalarında 3 ile 7 arasında yumurta bulunur. İşler yolunda giderse 14 gün sonra yavrular yumurtadan çıkmaya başlarlar. Bu dönem kuşları, yuva yaptıkları ağaca sıklıkla gidip gelirken görebiliriz. Harika ötüşüyleriyle zaten yerlerini belli ederler. Bu durumlarda kesinlikle kuşları rahatsız etmemeli mecbur kalmadıkça yuva yakınına gitmemeliyiz. Hatta sakalar yuva kurmak için bizim bahçemizi tercih ettiği için kendimizi ayrıcalıklı hissetmeliyiz. Çocuklarımıza da bu sevgiyi aşılamak görevimiz olmalı. Kafes kuşu olarak da tercih edilen bu tür, yoğun baskı altındadır. Bu nedenle aile içinde oluşturulacak kuş sevgisi okullarımızda da öğretmenlerimiz tarafından pekiştirilmelidir.
Çocuklu aileler çocukları aynı odada konaklamak koşulu ile 12 yaşa kadar olan çocuklara yatak ücretsiz, kahvaltı ücreti ve yemek parası indirimli olacaktır. Grublarda sabah kahvaltısında taş fırında köy ekmeği yapımı ve herkese 1 ekmek. Herkes ekmeğini kendi yapacak.
Kıbrıs'ı Yaşayın
Otel içinde her 200 TL’lik harcamaya 50.00 TL indirim 15 kişilik grublarada 1 kişi ücretsiz
Nitovikla Hotel'den
Özel İndirimli
Kıbrıs usulü şinya ve harnıp dalında pişmiş “Kleftigo” mönüsü
Tatil Olanağı
Havuz başında mangalı siz yakınız, Dibek kahvesi yapımı
Sabah kahvaltısında dribidez bittasını siz yapın,öğrenin ve tatın
* Kişi başına yatak-kahvaltı *Kişi başına yarım Pansiyon *Çocuklar 12 yaşa kadar *Kahvaltı (çocuk) *Yemek (çocuk) *Mönü ücreti (Yetişkin)
60,00 TL 90,00 TL yatak-ücretisiz 15,00 TL 20,00 TL 30,00 TL
The Nitovikla Garden Hotel Bir CyproMare Tourism And Traiding Limited Kuruluşudur.
Mehmetcik(Kumyalı) / İskele K.Kıbrıs, Mersin-10 Turkey 0533 865 69 67 / 0533 834 48 68 / 375 61 20 Fax: 375 61 21 www.eco-turismo.it www.nitovikla.com info@nitovikla.com nitoviklahotelkarpaz@gmail.com
Kıbrıs’ın ilk ECO-BİO Oteli
HASANKARLITAŞ
hasan_karlitas@yahoo.com
Da Vinci KIBRIS’a Geldi mi ↘
ZEYTİN AĞACI; KUTSALLIĞIN, BOLLUĞUN, ADALETİN, SAĞLIĞIN, GURURUN, ZAFERİN, REFAHIN, BİLGELİĞİN, AKLIN, ÖLÜMSÜZLÜĞÜN, ARINMANIN VE YENİDEN DOĞUŞUN, KISACA İNSANLIK İÇİN EN ÖNEMLİ ERDEM VE DEĞERLERİN SİMGESİ OLARAK KABUL EDİLEN ZEYTİN AĞACI, BARIŞIN DA SEMBOLÜ. ANCAK ÇOK DAHA ÖNEMLİSİ UZUN YILLAR HAYATTA KALABİLEN ZEYTİN AĞACI TARİHİN DE SESSİZ TANIĞI OLARAK, BİR AĞAÇTAN ÇOK DAHA FAZLA DEĞERE SAHİP...
Y
aşadığı çağa damgasını vuran, mimar, mühendis, mucit, matematikçi, müzisyen, heykeltıraş ve aynı zamanda da büyük bir ressam olan Leonardo Da Vinci’nin, hayatı sırlarla dolu olup, gizem yüklüdür. Bazı eserlerini yarım bırakan, bazılarına ise imzasını atmayıp, her zaman, ardında bir gizem bırakıp düşündürmeyi tercih eden, dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehalarından birisi, çok yönlü sanatçı Leonardo Da Vinci, Akdeniz’in tarihi sırlarla dolu adası Kıbrıs’ı ziyaret etmiş mi ? Bu yazıda, olağanüstü insan Da Vinci ve Kıbrıs ilişkisini farklı bir bakış açısı ile anlatmaya çalışacağım…
50 ZOOM
Da Vinci dendiği zaman, çoğumuzun aklına, Fransa’nın başkenti Paris'deki Louvre müzesinde bulunan ‘Mona Lisa’ (yapım 1503-1507) tablosu akla gelse de, Leonardo Da Vinci, çok farklı boyutta ele alınması gereken, bir sanatçıdır. Sanatçının henüz çözülemeyen birçok sırrı, geçtiğimiz yıllarda yayınlanan ve yayınladığı dönemde sansasyon yaratan, Don Brown’un ‘Da Vinci Şifresi’ kitabına da konu olmuştur. 5 Nisan 1452'de Floransa yakınlarında bulunan, soyadını da aldığı Vinci kasabasında, evlilik dışı bir çocuk olarak dünyaya gelen Leonardo - 2 Mayıs 1519 tarihinde, Fransa'da 67 yaşında hayata veda eder. Yaklaşık 500 sene önce bedenen bu
www.cypruszoom.com
51
İngiliz yazar Rupert Gunnis, Historic Cyprus adlı kitabında , Leonardo Da Vinci nin, Kıbrıs Adası'nı 1481 de ziyaret ettiğini ve Lefkara köyündeki kadınların işlediği, bu köye özgü nakışları çok beğendiği için de kenarlarında 'dere motifi' bulunan bir masa örtüsünü satın alarak, İtalya'daki Milan Katedraline sunak örtüsü olarak hediye ettiğini anlatır.
yadan göç eden sanatçı, asırlardır geriye bıraktıkları ile milyonlarca kişiyi etkileyerek halen büyük bir saygı ile anılıyor. Dünyaya sanat ve bilim alanında damgasını vuran, Rönesans döneminin en önemli ismi Leonardo Da Vinci, ikinci milenyumun adamı seçilmiştir. O, geriye bıraktığı eşsiz sanat eserleri, tartışmalı özel hayatı , mimari çizimleri yanında, insan anatomisi alanındaki çizim ve çalışmaları ile yaşadığı çağın çok ötesindeydi... LEONARDO DA VİNCİ VE KIBRIS İLİŞKİSİ Leonardo Da Vinci, Kıbrıs’ı gerçekten ziyaret etmiş midir? Yoksa böyle bir şey söz konusu değil midir ? Leonardo Da Vinci’nin, Afrodit’in doğduğu güzellikler adası Kıbrıs'ı, ziyaret ettiği bilgisine pek çok yazılı kaynakta rastlıyoruz. İngiliz yazar Rupert Gunnis, Historic Cyprus adlı kitabında , Leonardo Da Vinci nin, Kıbrıs Adası'nı 1481 de ziyaret ettiğini ve Lefkara Köyü'ndeki kadınların işlediği, bu köye özgü nakışları çok beğendiği için de kenarlarında 'dere motifi' bulunan bir masa örtüsünü satın alarak, İtalya'daki Milan Katedraline sunak örtüsü olarak hediye ettiğini anlatır. 19 Ekim 1986 tarihinde, 600. Kuruluş yıldönümünü kutlayan Milan Doumo Katedraline, Da Vinci’nin anısını yaşatmak maksadıyla, bu örtünün bir benzeri yapılarak, Lefkara Belediyesi tarafından hediye edilmiştir.
52 ZOOM
Bazı araştırmacılar, Da Vinci’nin Kıbrıs’a geldiğini ret etse de, Leonarda Da Vinci’nin özellikle Mağusa şehir surlarının savunma planlarının hazırlanmasında Venedikli mühendis ve mimarlara katkıda bulunduğu ve Mağusa Deniz Kapısı'nın (Sea Gate) bizzat Leonardo tarafından planlandığına dair tarihi kaynaklar mevcut. ‘HZ. İSA’NIN SON AKŞAM YEMEĞİ ’ ADLI ESERİNDE KULLANILAN LEFKARA İŞİ VE DERE MOTİFİ Adını 1974 öncesinde, Türklerle, Rumların karma olarak yaşadığı, Lefkara köyünden alan Lefkara işinin geçmişi 700 yıl öncesine yani 14.-15. yy'a kadar uzanıyor. Kendine özgü bir mimarisi olan ve özel turizm tedbirleri ile koru-
nup geliştirilen Lefkara Köyü'nün bu kadar ünlü olmasının en önemli faktörlerinden birisi de hiç kuşkusuz Leonardo Da Vinci’dir. Kraliçe Caterina Kornaro döneminde, Lefkara Köyü'nde düzenlenen kurslarla bu el işinin öğretildiği ve Kıbrıslılar'ın Lefkara İşi'ni, Venedikliler'den öğrendiği düşünülmektedir. Ham keten (İrlanda keteni) üzerine özel bir
iplikle, tek renk olarak, el emeği ve göz nuru ile işlenen Lefkara İşi, oldukça zahmetli bir uğraştır. Kıbrıs’ın hem kuzeyinde hem de güneyinde yaygın olarak, gerek kullanım örtüleri gerekse turisti hediyelik eşyalar üzerine işlenen, çiçek, yıldız, yaprak, ve dere gibi motifleri oldukça dikkat çekicidir.
Leonarda Da Vinci’nin özellikle Mağusa şehir surlarının savunma planlarının hazırlanmasında Venedikli mühendis ve mimarlara katkıda bulunduğu ve Mağusa Deniz Kapısı'nın (Sea Gate) bizzat Leonardo tarafından planlandığına dair tarihi kaynaklar mevcut.
www.cypruszoom.com
53
Bugün bahse konu Lefkara köyü Güney'de kalmıştır. Güney için turizm açısında da ilgi gören köy, yeniden restore edilerek koruma altına alınmıştır.
54 ZOOM
Lefkara işinin motifleri arasında en ünlüsü "dere" motifidir. Dere motifini çalışan kişi, kendi hayal dünyasıyla motifi güzelleştirerek kesik ve dolgularla, yapıtına kendi imzasını atmış oluyor. Böylelikle her bir dere motifinin diğerinden çok farklı olduğunu ve bu işlerde yaratıcılığın önemli olduğunu hemen ortaya çıkıyor. Dere motifinin ünlü olmasının en önemli nedeni yine, büyük usta Leonardo'da Vinci’dir. Kıbrıs’ı ziyareti sırasında, üzerinde dere motifi olan bir Lefkara işi satın alıp, Milan’daki katedrale sunak örtüsü olarak hediye eden Da Vinci, İsa’nın havarileri ile birlikte yediği son yemeği gösteren "Son Akşam Yemeği" adlı tablosundaki masa betimlemesinde, masa örtüsünün iki kenarında dere motifini kullanarak ölümsüzleştirmiştir. Da Vinci’nin en iddialı eserlerinden olan, orijinali Milano’daki Santa Maria Delle Grazie Kilsesi'nde bulunan İsa’nın son akşam yemeği (The Last Supper1495-1497) duvar resmindeki masanın üzerinde bulunan örtünün kenarında ' dere motifinin' kullandığı açıkça görülür. Milano’ya yapmış olduğım bir seyahat esnasında görme şansını yakaladım bu heyecan veren etkileyici kilse içerisine, çok özel odalardan ve güvenlik kontrollerinden geçtiktikten sonra, belirli sayıdaki gruplar halinde sadece 10 dakikalığına girilebiliyor... DA VİNCİ VE KIBRIS İLİŞKİSİ DERİNLEMESİNE ARAŞTIRILIP TURİZM TANITIMINDA DAHA ETKİN KULLANILMALI Leonardo ve Kıbrıs ilişkisi konusunda daha bilmediğimiz nice önemli noktalar olduğu aşikardır. Temennim, ciddi anlamda bu konunun araştırılması ve ‘efsanevi’ yönü yanında diğer gerçeklerin de ortaya çıkarılmasıdır. Bazı eserlerini yarım bırakan, bazılarına ise imzasını atmayıp, her zaman, ardında bir gizem bırakıp düşündürmeyi tercih eden, sıra dışı sanatçı Leonardo Da Vinci ve Kıbrıs ilişkisi, konusunda Kıbrıslılar olarak daha fazla kafa yorup, onun izini takip etmemiz gerektiği inancındayım.
Dere motifinin ünlü olmasının en önemli nedeni yine, büyük usta Leonardo'da Vinci’dir. Kıbrıs’ı ziyareti sırasında, üzerinde dere motifi olan bir Lefkara işi satın alıp, Milan’daki katedrale sunak örtüsü olarak hediye eden Da Vinci, İsa’nın havarileri ile birlikte yediği son yemeği gösteren "Son Akşam Yemeği" adlı tablosundaki masa betimlemesinde, masa örtüsünün iki kenarında dere motifini kullanarak ölümsüzleştirmiştir.
www.cypruszoom.com
55
Yazın yıpranan ciltlere
Kış bakımı
↘
UZUN YAZ AYLARINDA GÜNEŞİN KURUTTUĞU, DENİZ TUZU VE KLORUN NEMSİZ BIRAKTIĞI VE YIPRATTIĞI CİLDİMİZİ KIŞLA BİRLİKTE TAZELEMENİN ZAMANI GELDİ. YAZ MEVSİMİYLE BİRLİKTE CİLDİNİZE ZARAR VEREN TÜM OLUMSUZ ETKENLERDEN UYGULANAN BİRKAÇ YÖNTEMLE KURTULMAK, KIŞA DAHA SAĞLIKLI BİR CİLTLE GİRMEK MÜMKÜN.
Y
az aylarının sona ermesiyle güneşin altında geçen günlerin kazandırdığı canlı bronz tenler, yavaş yavaş rengini kaybetmeye, donuk bir hale gelmeye başlıyor. Çünkü hayat kaynağı ışığın bu kez olumsuz etkileri ortaya çıkıyor. Yazın olumsuz etkilerine maruz kalan cildimize zamanında müdahale edemediğimizde ise cildin genç kalmasını sağlayan elastin ve kollajen proteini zarar görüyor. Ve cilt hızla yaşlanarak, üzerinde gözle görülür lekelenmeler ortaya çıkıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Sadiye Kuş, tam da bu noktada yaz mevsiminin olumsuz etkilerini üzerimizden atmak için önemli bilgiler paylaşıyor. Gençliğinize güvenmeyin “Şimdi gencim, sonra kendimi korurum, yaşasın güneş” diyenler yanılıyor. Yaş ne olursa olsun cildi korumanın ve özenli bakımın uzun vadede geç yaşlanmayı sağlayacağını vurgulayan Dr. Kuş, “Yaşla beraber hücre döngüsünün yavaşlamasıyla cildimizde ince çizgiler oluşur ve kollajen her yıl
56 ZOOM
yüzde 1 oranında azalır. Eğer erken yaşlarda olumsuz etkenlere karşı önlem almazsak, önlem alan bir kişiye göre cildimiz bunları daha fazla ve yaşımıza göre daha erken yaşar” diyor. Cildinizi nemlendirmeyi ihmal etmeyin Yaz boyunca tahriş olan cildinizi iyileştirmek ve kışa daha sağlıklı hazırlamak için cildinizi kurutmayan ve köpürmeyen krem formunda bir yüz yıkama ürünü kullanmak gerekiyor. Hafif asid karakterde, nemlendirici özelliği olan bir tonik tercih etmemiz gerekiyor. Yaz sonunda cildi ölü hücrelerden arındırmak, ışıltılı bir görünüme kavuşmasını sağlamak için, cildin doğal dengesini bozmayacak, pH dengeli eksfolye edici bir ajanla nazikçe haftada 1-2 gün peeling yapmayı öneriliyor. Öte yandan, gece yatmadan önce nemlendirici maske uygulamak ve SPF15 olan bir güneş koruyucuyu da kış boyu günde birkaç kez tekrarlayarak kullanmak gerekiyor. Su içmek cildinize de sağlık katıyor Günlük hayatımızda yapacağı-
mız ve değiştirebileceğimiz küçük ve basit alışkanlıklar sayesinde de cildimizi korumak mümkün. Günde 8 bardak su içmek cildimizin daha sağlıklı olmasını sağlıyor. Yediklerimize de dikkat etmemiz gerektiğini belirten Dr. Kuş, antioksidan içeriği zengin, basit karbonhidratlı yiyecekler tüketmemizi öneriyor. Omega 3’ün cildimiz üzerinde oldukça olumlu etkileri olduğunu belirten Dr. Kuş, yağlı balıklar ve ceviz tüketiminin dışında doktora danışarak omega-3 takviyesi almamızın da altını çiziyor. Daha genç ve sağlıklı bir cilt için klinik destek Cildinize yapacağınız dışarıdan veya içeriden önlemler dışında alanında profesyonel bir kliniğin desteğiyle uygulayacağınız PRP, mezolift, dermapen ve BBL ile yazın tüm olumsuz etkilerinden birkaç seansla arınmak mümkün oluyor. Özellikle PRP, mezolift, dermapen üçlüsünün cildi zedelemeyen dost yöntemler olduğunu belirten Dr. Kuş, hasta açısından çok rahatsızlık verici olmadığı için hassas ciltlerde de uygulanabildiğini söylüyor.
www.cypruszoom.com
57
haber
Kırmızı gül, orkide, lilyum, kır çiçeği..
Hangi çiçek Ne Hissettiriyor?
HEP BİR ŞEYLERİ ANLATABİLMEK İÇİN ÖZELLİKLE ROMANTİK İLİŞKİLERDE KUL↘ ÇİÇEKLER LANILIR. MUTLULUK ENSTİTÜSÜ, HANGİ ÇİÇEĞİN HANGİ DUYGUNUN İFADE EDİLMESİNDE DAHA ETKİLİ OLDUĞUNA DAİR DETAYLI BİR ARAŞTIRMA YAPARAK ÇİÇEKLERİN HİSSETTİRDİKLERİNİ LİSTELEDİ.
K
ırmızı gül, lilyum, orkide, kır çiçeği... Çiçekler çok uzun yıllardır yaşamımızda önemli bir yere sahip. Özellikle romantik ilişkilerde, partnerler arasında duygu transferi amacıyla çok eski tarihlerden günümüze kadar kullanılan önemli semboller. Doğum günlerinde, yıl dönümlerinde, yeni bir işe başlarken... Çiçekleri duygularımızı ifade etmek için çoğu zaman kullanıyoruz. Peki hangi çiçek hangi duygunun ifade edilmesinde daha etkili? İNDA bünyesinde hizmet veren Mutluluk Enstitüsü, cicekmarket.com ile birlikte bir araştırma yaparak çiçeklerin insanlarda neler hissettirdiğine dair ilgi çekici verilere ulaştı. Çalışma sürecinde kendisine çiçek gönderilmiş kadın katılımcılar ile, enstitüsünün kurucusu Yrd. Doç. Dr. Ozanser Uğurlu tarafından hazırlanan sorular çerçevesinde görüşmeler
58 ZOOM
yapıldı. Kadın katılımcılar aldıkları çiçeklerin kendilerine neler hissettirdiğine dair sorulara cevaplar verdiler. Orkide bağlılık, kır çiçeği yakınlık hissi uyandırıyor Uğurlu araştırmanın sonuçlarıyla ilgili şu değerlendirmelerde bulundu: “bulguları üzerinden bakıldığında; ilişkinin başlangıç aşamasında gönderilecek kırmızı güllerin kişinin kendisinin arzulandığını hissettirmesini sağladığı, ilişki ilerledikçe kırmızı gül ve beyaz lilyumlardan oluşan bir buketin ise ‘seni seviyorum ve bu ilişkiye değer veriyorum’ şeklinde bir algı yarattığı görüldü. Diğer taraftan araştırma sonuçlarına göre; ilişkinin yıl dönümlerinde orkidenin bağlılık hissi, doğum günlerinde ise kır çiçeklerinin yakınlık hissi uyandırmak üzere bir algı yaratacağı bulundu.”
Araştırmanın sonuçlarına göre elde edilen veriler: Kırmızı gül: Kişinin tutku ile arzulandığını hissettirdi. Gül sayısı arttıkça hissedilen duygu yoğunlaştı. Ancak 100 adet gülden sonra hissedilen duygunun değişmediği görüldü. Orkide (renk fark etmeksizin): Kişinin kendisine değer verildiğini hissetmesini sağladı. Katılımcılar orkidenin bağlılık duygusu uyandırdığını belirttiler. Lilyum (renk fark etmeksizin): Kişinin sevildiğini hissetmesini sağladı. Hem üzüntü hem de sevinç gibi duyguların paylaşımında etkili oldukları görüldü. Kır çiçeği (renk fark etmeksizin): Kişide güven hissi yarattı. Özellikle yakınlığın yoğun olarak yaşandığı kişilerarası ilişkilerde (arkadaşlar, ebeveynler, akrabalar) duygu transferine yardımcı olduğu görüldü.
Hünkar Rakı ile Pistler doldu
"
Çalsın sazlar oynasın kızlar" havasını hatırlayanınız var mı? Özellikle kapı gıcırtısına bile dayanamayıp kıpırdayanların havalarıdır. Sıcaktır, samimidir, eğlencelidir bu havalar. Tamda bu havalardan birinde bulunduk bu ay. Kıbrıs'ta satılan ilk butik Türk Rakısı Hünkar Rakı'nın tadım gecelerinden birinde kelimenin tam manasıyla eğlence tavan yaptı. Piyanist İrfan'ın pisti boş bırakmayın demesine gerek bile kalmadı. Zaten Hünkar Rakı gecesinde kimse oturmadı. Lefkoşa'nın en güzel mekanlarından biri olan Meril Restaurant'ın konuğu olduk bu ay. Şeker ilavesiz içimi yumuşak Türk rakısı Hünkar'ın tadımının da yapıldığı gecede solistler geçidi vardı. Eskilerden alışık olduğumuz taverna tarzı, Meril Restaurant. Şu sıralar parmakla sayılacak kadar az bulunan tavernalarda insanların gerçekten de ne kadar çok eğleniyor olduğuna bir kez daha şahit olduk. İş hayatının sitresinden kurtulmak ve kurtları dökmek için çok iyi bir karar tavernaya gitmek. Mekanın sahibi Harbil Dağcın. 26 yıldır aynı yerde hizmet veriyor. 2003 yılına kadar pastane olarak hizmet veren mekan, sonrasında restoran olarak devam etti. Taverna tarzında hizmet veren mekanda her Cuma ve Cumartesi canlı müzik yapılıyor. Kadroda kimler yok ki. Solist-
60 ZOOM
ler Beyto Asil, Etkileyici sesi ile Fisun, piyanist İrfan ve oryantal Özlem Sultan. Gece boyunca taverna severlere tam bir müzik ziyafeti verildi. Ayrıca özel yemek ve partilerinde düzenlendiği mekanda yemek olarak neler yok ki. 25 çeşit serpme soğuk meze, 5 çeşit ara sıcak, 4 çeşit kebap ve sınırsız içki. Ekstra meze talebine ek ücret alınmıyor. Menu aileye özel 50 TL. Mekanın fırını var, tırnak pidesi yapıyor. Lahmacun da yapılan mekanda Hamitköy ve civarına paket serviste veriliyor. Mekan sahibi Harbil Bey işinin başında sürekli müşterileri dolaşıyor. Gereken yerde servise yardımcı oluyor. Ortam çok güzel. Hünkar Rakı'nın tadımının da yapıldığı gecede, herkes hünkar içiyor. Kıbrıs'ta rakı severlerin tercihi olmaya başlayan Hünkar Rakı'nın tadına bakan vazgeçemiyor. İçimi yumuşak şeker ilavesiz tek butik Türk rakısı olma özelliğine sahip Hünkar Rakı severler, ertesi gün hiçbir rahatsızlık hissetmeden hayatlarına devam edebilmenin verdiği sevinci sürekli dile getiriyor. Sizde işten güçten yoruldum sitres atmaya, kurtlarımı dökmeye ihtiyacım var diyorsanız fazla düşünmeyin. Meril Restaurant'a gelin Hünkar Rakı'nızı açın ve gerçek taverna zevkinin tadına varın.
Meril Restaurant'ın sahibi Harbil Dağcın, son dönemin en popüler mekanı olmalarını, insanların farklılık aramasına bağlıyor. Mekanın yakın olması, menü ve canlı müzik seçeneği ile tercih için önemli ayrıntılar.
www.cypruszoom.com
61
DeryaBeyatlı
Zor iş ayrılık
R
omanları severim. Hikayeyi kurguluyan, karakterleri geliştiren hayal gücüne ve zekâya ciddi hayranlık duyarım. Bazen kurgunun içinde kaybolup günlerce o mekanlarda yaşadığımı hayal etmeyi bırakın, kendimi ciddi ciddi şehrin sokaklarında roman kahramanlarını ararken bulurum. Agatha Christie okuyarak büyüdüğümdendir belki, detaylarına takılırım sıklıkla öykünün. Romanın akışında, tarihlerde, mantığında bir
şehri mutlaka gidip görme, olay kahramanının duygularını paylaşma dürtüsüne kapılıyorsam, hikayeyi başarılı klasmanına sokarım hemen. Bu şekilde gezi planları yaptığım, hikayenin geçtiği mekanı bulduğum zamansa çocuksu bir sevince kapıldığım çok olmuştur.
nin kapağına bakılır, kiminin arkası okunur, en sevdiğim yazarındır bir diğeri mutlaka alınmalı, bir başkasının ismi dikkatimi çekmiştir. Her kitapçıya gidişte dört, beş tane kitap kesin sepete atılır. Kitapçı ziyaretleri hobi sınıfına dahil edileli olmuştur zaten uzun zaman.
Yaşama, dünyaya dair yeni birşeyler de öğreniyorsam hele hikaye anlatıcısından, keyfime diyecek olmaz hiç. Bu anlamda Sunay Akın öykülerini özellikle severim, anlattığı hikayenin
Bir köşede bekler kitaplar sıralarını sabır ile. Ruh durumuna göre kitaplıktan seçilmeleri yıllar alanlar da çıkar, uykusuz kalma pahasına hemen aynı gece okunanlar da. Kütüphaneler dolar taşar haliyle, okuduğun bir kitabı ikinci kez eline alışların çok nadirdir, nadir olmasına da, kolay değildir ki kitaptan ayrılmak. Herşeyini paylaşırsın, kullanmadığın eşyalarından vazgeçmeyi de öğrenmişsindir yıllar içerisinde ama kitabında söz konusu olan, orada durulur. Biriktikçe, birikir yığınlar, münkün değil dostum, ayrılamazsın. Köksüz bir Nilüfer misali gezinmeye karar verdiysen hele dünya üzerinde, bu hastalık hayatında ciddi sıkıntı yaratmaya başlar. Her şehirden alınan kitaplar bavulun yarısını kaplamaktadır ve bu soruna kökten bir çözüm getirilmelisi artık zaruri ihtiyaçtır.
hata ararım, bulduğum çok olmuştur. Bazen kahramanların yaşlarında bir aksaklık olur, bazen olayların sırası karışır, mantıksal hatalar olur kimi öykülerde, mekan tasvirleri gerçekle çelişir kimisinde. Hata bulamadığım karmaşık olaylar zincirlerini kurgulayan beyine hayranlığım bir o kadar daha artar. Orhan Pamuk çok sevmesem de ‘Kar’ romanının üzerimde biraktığı kusursuzluk etkisini yıllar sonra hâlâ hatırlıyorum. Hikayeyi sorsanız hiç bilmem. Farklı şehirlerde yaşanmış öyküleri okurken, o
sonunu o söylemeden tahmin ettim mi bir de, o bambaşka bir hazdır, tarifsiz. Kendimi bulduğum hikayeleri ayrı severim. Bazen ‘Ben niye böyle tepkiler veriyorum ki?’ diye sorgular kendini insan. Başka bir karakterin de aynı yaklaşımları olduğunu gördüğü zaman, yalnızlık duygusundan kurtulur. ‘Normal’ olanı redderken, kendini ittiği yalnızlık içerisine bir soluk daha katar. Kurgu bile olsa, ısıtır ikinci bir soluk uzun süreli kimsesizlikleri. Bilge Karasu ‘Ne kitapsız, ne kedisiz’ eserinde tasfir eder kitap satın alma hastalığını. Kimi-
Yine bir Roman ve öğrettiği sistem yetişir imdada; Kitap Geçişi. Guillaume Musso ‘Kağıt Kız’ romanında kısaca anlatır bu sistemi. Bir websitesine üye oluyorsunuz (www.bookcrossing.com), okuduğunuz kitabı kayıt edip içerisine bir not düşüyorsunuz ve bir başkasının bulması için kamusal bir alana bırakıyorsunuz. Kitabı bulan kişi de okuyup, kitabı aynı şekilde bir sonraki okuyucusuna aktarıyor, bu arada websitesine de kitabın kayıt numarasını giriyor. Fransa’da bıraktığınız bir kitap bir bakıyorsunuz yolculuğuna Tanzanya’da devam ediyor. Kitap Geçişleri böylelikle eğlenceli bir oyuna dönüşürken, size başlattığınız kitap yolculuğunun takibini yapmak kalıyor, bir de kesilmekten kurtardığınız bir kaç ağaç olması ihtimalinin verdiği tatmin. Henüz bu şekilde bir tek kitabımdan ayrılmayı becerebildim ama, bu konuda çalışmaya niyetliyim, sistemi çok sevdim.
13 Ekim 2014 İstanbul 62 ZOOM
NORTH CYPRUS
BAL - POLEN - ARI SÜTÜ
Honey - Pollen - Royal Jelly
↘
ÖZOK KARİYER AKADEMİ ADIYLA BİR EĞİTİM PROGRAMI ZİNCİRİ BAŞLATAN ÖZOK GROUP, DÖRT FARKLI AŞAMADAN OLUŞAN PROJE İLE KALİFİYE PERSONEL EĞİTİP İSTİHDAM EDECEK. BU GÜNE KADAR BENZERLERİ YURTDIŞINDA DA HAYATA GEÇİRİLEN BU PROJENİN DİĞERLERİNDEN FARKI, YETİŞTİRİLEN ELEMANLARIN SADECE ŞİRKET İÇİNDEN DEĞİL DIŞARIDAN DA KATILIMCI KABUL ETMESİ.
ÖZOK KARİYER AKADEMİ ile Geleceğiniz kendi ellerinizde 64 ZOOM
haber
Ü
lkemizin en büyük sorunlarından biri, yetişmiş eleman problemi. Herkesin bildiği, ama bir türlü çözümü bulunamayan yetişmiş eleman sorunu Özok Kariyer Akademi ile yeni bir boyut kazanıyor. Mobilya ile başlayıp, otomobil sektörüne geçen, şimdilerde ise üniversite planını devreye koyan ÖZOK Group'un, insan kaynakları çok özel bir projeye imza attı. ÖZOK KARİYER AKADEMİ adıyla bir eğitim programı zinciri başlatan şirket, dört farklı aşamadan oluşan proje ile kalifiye personel eğitip istihdam etmek. Bu güne kadar benzerleri yurtdışında da hayata geçirilen bu projenin diğerlerinden farkı, yetiştirilen elemanların sadece şirket içinden değil dışarıdan da katılımcı kabul etmesi. Eğitimlerden ilki Satış Operatörlüğü. Bir aylık bir eğitim programı olan bu bölümde tamamıyle satış operatörü olarak yetiştirip çalışmalarını kendi şirketlerinde garanti altına alıyor. İkinci eğitim, satış teknikleri ve müşteri ilişkileri eğitimi. Bu eğitimde, profesyonel satış yapma, tamamıyle satışa yönelik bir eğitim. Bu eğitimi de geçen kursiyerler, üçüncü eğitime başlıyor. Bu eğitimde ileri satış teknikleri ve alan tanzim teşhir öğretilecek. Bu bölümü geçen kursiyerler, mağaza sorumlusu, mağaza müdürlüğü gibi bölümlerde görev yapabilecekler.
Programın son bölümüne kadar gelen kursiyerler bu bölümde tamamıyle yöneticilik eğitimi alacak. Bu eğitimlerin hiçbirinde kursiyerler para almayacaklar, hatta bu eğitim süresince akademiden maaş alacak. NASIL BAŞVURU YAPILACAK? www.ozokkariyer.com adresinden direkt başvuru yapılabiliyor. Başvuru yapanlar arasında yapılan gerekli nitelikleri taşıyanlar mulakata görüşmeye çağırılıyor. Sonrasında ise akademiye başlıyorlar. Akademiye girenlerin alacağı maaş konusunda rakam verilmese de, bunun askari ücretin üzerinde bir maaş olduğunun altı çiziliyor. Kendine kariyer yapmak isteyen, kendine güveven herkese akademi açık. EĞİTİM SÜRELERİ VE AŞAMALAR NASIL OLUYOR? Birinci eğitim 1 ay sürüyor sonrasında kursiyer yazılı ve sözlü sınavdan geçiyor. haftada 3 günden 2'şer saat süren eğitimlerin geri kalanında kursiyerler işyerlerinde pratik yapıyorlar. Eğer birinci aşamayı geçenler devam etmek isterse, ikinciye direkt katılabiliyor. Bu eğitim süresi de bir ay ancak bu defa 2 aylık bir çalışma süresi var. Üçüncü eğitimde aynı süreye sahip, ancak şartları ve içeriği değişiyor ve daha zorlaşıyor. Üniversiteden alanlarında uzman hocalardan ders alınıyor.
Üçüncü eğitim artık tamamen uzmanlık. Bunu geçen kursiyerlerin sonrasında 1 yıl çalışma süresi olacak. Son eğitim ise yöneticik üzerine. Bu eğitimlerin bir kısmı yurtdışında da olabilecek. Bir aylık sürecin, haftada 2 saati Kıbrıs'ta yapılacak. Eğer yurtdışında gidilecekse, kursiyerler oraya gidip eğitimi alacaklar. Ama yöneticilik eğitimi konusunda program şimdilik netleşmiş değil. İSTEYEN PROGRAMDAN AYRILABİLECEK Mİ? Programa katılanlara maaş dahil, tüm sosyal haklar veriliyor. O yüzden akademiye kabul halinde taraflar arasında sözleşme imzalanıyor. ÖZOK KARİYER AKADEMİ'ye kabul edilenler 5 yıllık bir sözleşmeye imza atarak kursa başlıyor. VATANDAŞ OLMAK ŞART MI? Böyle bir şey yok. Ancak öncelik kendi vatandaşlarımız. Türkiye'den katılmak isteyenlerin normal prosedürü tamamlamaları gerekiyor. Amaç, sadece ÖZOK GROUP'un kendi bünyesinde değil, diğer şirketlere de eğitimli çalışanlar hazırlaması. Grubun genç patronu Hasan ÖZOK fikri olarak orataya çıkan ÖZOK KARİYER AKADEMİ, uzun vadede, ülkemizin kangrenleşen yetişmiş eleman sorununa da çözüm getirecek gibi görünüyor. Şimdiden büyük ilgi gören programın ilk gurubu eğitimlerine 12 kişiyle başladı. Devamı ise yolda...
www.cypruszoom.com
65
haber
Pirelli ve Maserati’den pistlerden Yollara uzanan asırlık işbirliği
P
irelli ve Maserati’nin yüzyıla ulaşan işbirliği, Quattroporte ve Ghibli modelleriyle devam ediyor. Efsane Maserati pilotu Juan Manuel Fangio’nun yine bir efsane olan Maserati 250F ile elde ettiği grand prix zaferleri iki markanın ortaklığının en önemli temeli oldu. Pirelli ve Maserati’nin işbirlikleri, her iki firmanın da İtalya’nın otomotiv simgesi haline gelmeye başladıkları, Pirelli’nin lastiklerinin ‘Stella Bianca’ olarak adlandırıldığı geçen yüzyıl başlarına, 1933 yılında Giuseppe Campari’nin sekiz silindirli Maserati’siyle Fransa Grand Prix’sini kazandığı dönemlere dayanıyor. Bu başarılı dönem, radyal lastiklerin üretimine başlandığı yıla kadar, 30 yıldan fazla bir süre devam etti. Ve sonrasında da Gigi Villoresi ve Giuseppe Farina’nın, Stella Bianca’dan ‘Zaferlerin Lastiği’ ünvanını alan Pirelli Stelvio ile yaşadıkları altın dönem
66 ZOOM
başladı. 1953 yılından itibaren de ilk zaferini İtalya Grand Prix’inde alan Fangio’nun yıldızı parlamaya başladı. Pistlerde başlayan bu işbirliği; Pirelli’nin bugün halen yaşayan markası Cinturato’nun 1960’lı yıllarda üretimine başlanmasıyla, normal yollar için de bir ortaklık haline dönüştü. 1961 yılında Maserati, 3500 GT Spyder ve Coupe modellerinde Cinturato S’i orijinal ekipman olarak kullandı. Cinturato’nun HS (yüksek hız) versiyonunun üretildiği 1963 yılında ise, Maserati, 5000 adlı modeli için bu lastiği tercih etti. 205 VR 15 ebadındaki bu lastikler daha sonra 1960’lar boyunca Maserati’nin 4000 Coupé, Spyder, Sebring, Quattroporte ve 4700 Mexico gibi tüm yol versiyonu modellerinde kullanıldı. 1970'ler yaklaşırken muhteşem Ghibli modelinde, ilk Pirelli 'Seri 70' düşük profilli lastikler kullanılmaya başlandı.
↘
BU YIL 100. YILINI KUTLAYAN MASERATI VE 140 YILDAN UZUN BIR GEÇMIŞE SAHIP PIRELLI, BIR ASIRLIK IŞBIRLIKLERI SÜRESINCE, BIRLIKTE PISTLERDEN YOLLARA UZANAN ÖNEMLI BAŞARILARA IMZA ATTI. Pirelli ve Maserati, uzun süren değişim dönemleri sonrasında tekrar biraraya geldiler. 2000'li yılların başında, Pirelli, pistlerde ve yollarda elde ettiği başarılarla ‘Zaferlerin lastiği’ olarak adlandırdığı önceki modellerinin yerine, amiral gemisi lastiği P Zero’yu sundu. Ve 2002 yılında Maserati’nin geri dönüşünü simgeleyen Trofeo Maserati, P Zero’ya emanet edildi. 2003 yılında, MC12 projesi doğdu. Bu projedeki 12 silindirli super otomobillerin 2005 yılında FIA GT
Şampiyonası’nda iddialı oldukları dönemlerde de kullandıkları lastikler Pirelli P Zero olmuştu. Bu işbirliğinin son döneminde ise Quattroporte ve Ghibli modelleri yer alıyor; bu en son model Maserati’ler de Pirelli kullanmaya devam ediyor. Atalarından tek farkı, artık lastikler özel ölçülere göre yapılıyor; Maserati’nin istediği ölçü ve özelliklerde… Bu lastikler, yanaklarında yer alan ‘MGT’ işareti ile fark edilebiliyor.
www.cypruszoom.com
67
mekan
Nerede o eski meyhaneler diyenlere: Beşparmak dağlarının batısında, güney eteklerinde
Şirinevler köyü, Pilli Meyhane Y
Gecenin ilk saatlerinde servis yapan Cemal, ilerleyen saatlerde darbukası ile şarkı söylüyor. Havası, tadı, ortamı ile tam bir Kıbrıs Köy Meyhanesi olan mekan, 19 yıllık geçmişi ile çok sayıda müdavime de sahip..
Masamızın keyfi Hünkar Rakısı. Tecrübeli bir rakı içicisi olan Erbay Bayramoğlu, Türkiye ve Kıbrıs'ın ilk şeker katkısız butik rakısının deneyip vazgeçemeyenlerden...
ol üzerinde geçerken uğrayabileceğiniz bir mekan değil burası. Özellikle direksiyonu o yöne çevirmeniz gerek. Tabii kazara başka yerlerde de bulabilirsiniz kendinizi; bizim gibi. Ama teknolojiyi kullanırsanız, akıllı telefonlarınızın konum göstergeside açıksa, google amcanın haritası sizi tam bu mekana götürecektir, yani Şirinevler Köyü meydanına Pilli Meyhane'ye. Bizimde yolumuz düşmedi özellikle Şirinevler'e gitmek için çıktık yola. Adı gibi şirin küçük bir köy. Beşparmak Dağları'nın batı eteklerinde güney yamacına dayanmış güzel bir köy. Kıbrıs'ta yaşıyorum deyip de bu köye gelmemiş olmak gerçektende büyük gaf. Halen gelmediyseniz ilk fırsatta mutlaka gelin. Bahane hazır kebap ve Hünkar Rakı. Öyle keyifli bir akşamdı ki neresinden başlasam diye şaşırdım açıkcası. Eskilerden ne kaldı ki. Üç beş gerçek meyhane. Bunlardan biride Pilli Meyhane. 19 yıllık bir tarihi var. Ve konsept hep aynı, köy meyhanesi. İşte tamda aradığımız yerdeyiz. Uzun zamandır şöyle ağız tadıyla Hünkar Rakı içmek için köy meyhanesi arıyorduk ve Şirinevler'de bulduk. Geçmiş günlerden verilmiş bir rande-
vuyu nihayetine erdirdik. Sevgili dostumuz Erbay ile beraber soluğu Pilli'de aldık. Erbay mekanı biliyor; daha önce çok gelmiş. Cemal ilede Erbay tanıştırdı bizi. Cemal kim demeyin çok mühim bir konu. Cemal demek Pilli demek. Pilli Meyhane'nin açıldığı ilk günden beri Cemal orada çalışıyor. On parmağında on marifet. Mekanın garsonu. Talep üzerine de müzik yapıyor. Erbay, 'Cemal çalacak mısın bize bir iki şey?' diye sormasıyla aldığı cevap 'tabii ki abi' oldu. Şaşkınlığımız Cemal'in repertuvarı bitene kadar sürdü. Değme solistlere taş çıkarır Cemal. Darbukası ile adeta döktürdü. Ayrılacağım, Adını Dağlara Yazdım Yarim, Dillirga, Sivasın Yolları ve Londra Sokakları, sadece birkaçı. Mekanın sahibi Gülen Pilli'den öğrendik tüm hikayeyi. Şöyle ki; Şirinevler Köyü'nün çoğu Pilli soyadından oluşuyor. Tamamı akraba. Kendisi aslen Baf/ Falya'lı. Eşi Ersen, oğlu Mehmet ve kızı Bahire. Ve aynı zamanda akrabası olan garson Cemal. Mekanı hep beraber işletiyorlar, tam 19 yıldır. 'Kızım Bahire daha küçücüktü. Servise yardım eder, masaya götürür ama; masanın üzerine boyu yetişmezdi, zorlanırdı bardağı koyarken' diyor, Gülen Bey. Pilli Meyhanesi saat 5'de açılıyor.
Kebap servisi var. Mezeler Kıbrıs standardı. Etin yanında ne giderse. Çoğu mevsim sebzelerinden. Tamamı kendi bahçelerinden veya köyden. Eskiden 'Dilediğin kadar ye', sloganı ile servis yapardı. Tabii suistimal edip etleri köpeğine götürenler olunca Gülen Bey kırılmış biraz. Artık gerçekten tabağında eti kalmayıp doymayan müşterilere eksra et veriyor. İsteyen kalabalık gruplara küp kebabıda yapıyor. Ada'nın her yerinden müşterileri var. Gönyeli, Lefkoşa, Güzelyurt, Girne. Hala gitmediyseniz sizde gidin. Özellikle yaz ayılarında mekanın kapısında şu tarihe kadar kapalıyız yazısı görürseniz lütfen anlayış gösterin. Çünkü her yıl ailece tatil yapıyor mekanın sahipleri. Tabii Cemal'siz olmaz. Cemal artık aileden olmuş dile kolay 19 yıldır yanlarında. Her gittikleri otelde Cemal özel talep üzerine konser bile veriyormuş. Ee bu eşsiz yeteneği duyanlar hayran kalıyor doğal olarak. Tabii Akdeniz insanının sıcaklığı ile birleşince ortaya çok daha renkli ve sıcak görüntüler çıkıyor. Erbay Bayramoğlu'ndan bahsetmeme gerek yok, keza tanımayanınız yoktur. Kıbrıs'ın en köklü ayakkabı mağazası sahibi. 1953'ten beri. Kökleri Limasol'a kadar dayanıyor. Şu anda yedi mağaza ile sektöre hizmet veriyor.
Gülen Pilli mekanın sahibi..
68 ZOOM
Uzun zamandır planladığımız yemeği bu kadar özel ve güzel bir mekanda gerçekleştirmiş olmaktan çok büyük bir haz aldık. Daha piyasaya çıkmadan tadına baktığı Hünkar Rakı'yı da çok beğendiğini ve artık
tercihi olduğunuda söyledi bize. Erbay Bayramoğlu ayakkabı seçimindeki zevkini rakı seçiminde de gösterdi yani. Sizinde amacınız keyif almaksa, mutlaka deneyin. Sizde bizim gibi
yollarda kaybolmayın diye mekanın sahibinin telefonunu paylaşıyorum sizinle. Gülen Pilli 0533 860 0912. Belli mi olur belki canınız küp kebabı çeker önceden sipariş vermek istersiniz.
YILLIK TARIHI ILE KIBRIS'IN EN ESKI MEYHANELERINDEN BIRI OLAN PILLI MEYHANE, MÜ↘ 19DAVIMLERI ILE ÖZEL BIR MÜŞTERI KITLESINE SAHIP. EVINDE ÜRETTIĞI DOĞAL SEBZELERDEN MEZELER, MASANIZA GELIYOR. KEBAPLAR TIPIK BIR KÖY MEYHANESI RITMIYLE ÖNÜNÜZDE. ISTEDIKLERINIZ IÇIN GÖZ TEMASI KURMANIZ YETERLI. SIZE KEYIFLI BIR GECE IÇIN SADECE HÜNKAR RAKI SIPARIŞINIZI VERMEK KALIYOR... www.cypruszoom.com
69
Infiniti Q80
İlham kavramı Yeni stil ve teknoloji vitrinde DIŞ YÜZEYDEKI TÜM EĞRILERININ YANISIRA, IÇINDEKI MODERN DIZAYNINA, TEKNOLOJININ TÜM IMKANLARI EKLENEN Q80, GELECEĞIN OTOMOBILI OLARAK LANSE EDILDI. PARIS OTOMOBIL FUARI'NDA GÖRÜCÜYE ÇIKAN Q80'NIN, MERCEDES S-CLASS VE BMW 7 SERISINE KARŞI BIR CEVAP NITELIĞI TAŞIDIĞI DA AÇIKLAMALAR ARASINDA.
70 ZOOM
haber
P
aris Motor Show yine iddialı modellerin tanıtıldığı bir organizasyona dönüştü. Infiniti Q80, Mercedes S-Class ve BMW 7 Serisine karşı bir cevap niteliği taşıyan özelliklere sahip modeli ile göz doldurdu. Adeta geleceği çağrıştıran model, sürüşü ve teknolojisi ile tam bir konsept otomobil. Infiniti başkan yardımcısı Francois Bancon, Q80 ile geleceği yansıtan bir model yaratarak türüne öncülük yaptığının altını çiziyor. “Lüks sedan kategorisinde rekabet edebilir ve salon arabası iken, şimdi farklı bir çizgiye sahip oldu.” Diyen Bancon, Q80’nin
üzerindeki görkemli eğrileri, kenarlarda teknolojik kesimlerle, dolu oldukça radikal bir konsept otomobil olduğuna vurgu yapıyor. İddialı bir giriş ile dikkat çeken otomobil, iki yıl içinde üretim planlarına ulaşma peşinde. Q80, 3.0-litre twin-turbo ve V6 hibrit motora sahip iki farklı modeli var. Aynı zamanda ekonomik bir araba olduğunun altı çizilen Q80 5.5 Litre ile 100km gidebiliyor. Uzunluğu 5,060mm, genişliği 2010 mm. Uç noktaları arasındaki stil, keskin açılar ve şekiller ile içbükey ve dışbükey yüzeyleri birleştiriyor. Aracın içindeki konfor ise dış çizgileri tamamlıyor. Sesli kontrol, arka koltuk-
larda dokunmatik ekran, arabada kullanılan teknolojinin sadece birkaçı. Onboard kameralar, lazer ve sensörler ile kontrol tamamen güvenli sürüş üzerine dayalı. Ancak yorulduysanız işi otomatik sürücüye devredebilirsiniz. Q80’ne geleceğin otomobili denmesinin sebebi de bu özellik olsa gerek. Q80 konsept bir araç, hummalı bir çalışma sonunda ortaya çıktı. Şirketin ilham kaynağı olacağına kesin gözü ile bakılan Q80, şirketin gelecekte bu modelden ilham alacağının altını çiziyorlar.
www.cypruszoom.com
71
Her ilişkide “bir miktar mesafe” iyidir İ
lişkilerde aşırı bir yakınlaşma ve iç içe geçme hali bir zaman sonra hiç hesap edilemeyen sorunlar doğurabiliyor. Bu gerekli mesafenin korunmaması da çoğu zaman riskleri beraberinde getiriyor. Sanılanın aksine yakınlık ve samimiyetin, tüm sınırların ortadan kalkmadığı makul mesafeler içeren ilişkilerde daha kuvvetli olduğunu söyleyen Necmiye Doğruer, ilişkilerde nefes aldırıcı bir alan bırakılmasını öneriyor. Sınırları gözetin Karşı tarafın özerkliğine, bireysellik ihtiyacına saygı duyulan ve özen gösterilen ilişkiler daha sağlıklı oluyor. Ebeveyn ilişkisinden, iş ilişkisine kadar mesafe ayarının korunmasının öneminin altını çizen Doğruer, ideal ilişki davranışının “ne boğulacak kadar iç içe, ne de yalnız hissedecek kadar uzak” olduğunu söylüyor. Tüm ilişkilerde mesafe aralığının her iki tarafa da nefes aldıracak bir biçimde olması gerekiyor. Mesafe kavramı çoğu zaman yanlış yorumlanarak her ilişkinin başına bela olabiliyor. Partner ilişkilerinde mesafe ve mesafe ayarının, ilişkinin nasıl yaşanacağı ile ilgili tanımlayıcı bir özelliğe sahip olduğunu belirten
72 ZOOM
Doğruer “Mesafe aralığı çok açık olduğunda yakınlık tehlikeye düşer. Tam tersi mesafe aralığı çok yakın olduğundaysa ilişkideki kişilerin öznelliği sekteye uğrayabilir. İlişki içinde nefes alabilir ve kendine dair özellikleri canlı tutabilir olmak önemlidir” diyor. Tam tersi uzak ilişkilerde de ihtiyacımız olan sıcaklık ve ruhumuzu ısıtan yakınlık hissi yaşamamızı güçleştiriyor. Alman filozof Arthur Schopenhauer’ın insan ilişkilerindeki yakınlığı anlatan metaforik hikayesini paylaşan Necmiye Doğruer, “Soğuk bir kış günü kirpiler ısınmak için bir araya toplanır. Ama kısa bir süre sonra dikenleri ile birbirlerini yaraladıklarını görüp birbirlerinden uzaklaşırlar. Üşüyünce, ısınma ihtiyacıyla tekrar birbirlerine yaklaşırlar ancak yine dikenlerin can yakıcı etkisini yaşarlar. Yakınlaşınca canları yanar, uzaklaşınca soğuktan üşürler. Soğuktan donmakla, batan okların acısı arasında gidip gelerek yaşadıkları ikilemi, aralarındaki uzaklık, her iki acıya da tahammül edebilecekleri bir noktaya ulaşıncaya kadar sürer. Ne soğuktan donacak kadar uzak ne de dikenleri birbirinin canını acıtacak kadar yakın bir hal hepsine
iyi gelen bir mesafe olur” diyor ve bu durumun insan ilişkilerinde de benzer olduğuna dikkat çekiyor. Eşinizden bağımsız olarak da varolun Bir yetişkin ilişkisi kendi özerkliğine hakim, bağımsız olabilme kapasitesine sahip iki kişi gerektiriyor. İdeal tanıma yakın bahsedebilir olduğumuz “eşitler ilişkisi” ancak bu şekilde mümkün kılınabiliyor. Sınırların olmadığı, eşlerin kabul çizgilerini net olarak çizemediği ilişkilerin dokusunda, eşlerin de de nedenini anlamakta zorlandığı bir bozulma oluyor. Bu durumun tam tersi aşırı bir mesafenin var olduğu ilişkilerin de soğuk ve cansız bir hal aldığını söyleyen Doğruer, bu tip durumlarda paylaşımın düşük olduğunu ve bir yabancılık halinin ilişkiyi ele geçirdiğini belirtiyor. Arada tanımlanan mesafe ve mesafe ayarı ilişkide bir sıkıntı olup olmadığı kısmını teşkil ediyor. İlişkilerde mesafe ayarının tekrar tekrar yapılabildiğini söyleyen Doğruer, bazı dönemlerde daha yakın olmak bazı dönemlerde bir adım daha geri atmak ilişkinin bittiği anlamına, dengesinin bozulduğu anlamına gelmediğinin de altını çiziyor.
haber
ILIŞKILERINDE EN ÇOK KAFA KARIŞTIRAN KONULARDAN BIRISI DE “YAKINLIK-YAKIN ↘ İNSAN OLMA” KAVRAMI. YAKINLIK VE SAMIMIYET DENDIĞINDE ÇOĞU ZAMAN ARADA HIÇ SINIR VE MESAFENIN OLMADIĞI, HER TÜRLÜ IHLALIN MAZUR GÖRÜLDÜĞÜ, OLDUKÇA YOĞUN IÇ IÇE OLMA HALLERININ OLDUĞU ILIŞKILER AKLA GELIYOR. YAKINLIK VE SAMIMIYET DERECESININ TÜM SINIRLARI ORTADAN KALDIRDIĞI DÜŞÜNCESININ OLDUKÇA YANLIŞ OLDUĞUNU BELIRTEN ANADOLU SAĞLIK MERKEZI YETIŞKIN VE ÇIFT PSIKOTERAPISTI NECMIYE DOĞRUER, DOĞRU ILIŞKIDEKI DAVRANIŞ BIÇIMLERI IÇIN ÖNEMLI IPUÇLARI VERIYOR. www.cypruszoom.com
73
haber
Genetik yapımıza uygun beslenme Hastalıkları da engelleyecek
G
ünümüzdeki teknolojik gelişmeler ile birlikte sadece bireysel tedavilerin değil, bireysel beslenme programlarının da hayatımıza hızla gireceğini belirten uzmanlar, ‘Genetik yapıya göre beslenme, aynı zamanda hücrelerdeki eksik olan moleküllerin de yerine konulmasına olanak sağlayacak. Vitamin ve mineral dengemiz yerine gelecek, bu sayede ileride görülebilecek tansiyon, kalp- damar hastalıkları, Alzheimer gibi hastalıkların oluşması veya ilerlemesi önlenebileceğinin altını çizdi. Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim Görevlisi Doç. Dr. Korkut Ulucan, yakın gelecekte hayatımıza girecek bireysel beslenme programlarının özellikle hastalıkların önlenmesi konusunda büyük katkı sağlayacağını belirtiyor. İşin sırrı polimorfizmde Hastalıklara yatkınlık ve davranış biçimlerimiz genetik yapımızın kontrolü altındadır. Birçok hastalığın gelişmesinde, beslenme ve yaşam şeklimiz çok etkilidir. Genlerimizde bulunan ve polimorfizm adı verilen genetik var-
yasyonlar, bizlerin hangi besinlerden ne kadar faydalanabileceğimizi gösteriyor. Örneğin bazı bireyler, diyetle alınan veya vücudumuz tarafından sentez edilen D vitamininden gerektiği gibi faydalanamıyor, sebebi D vitaminini hücrelerimizde algılayan polimorfizmler. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Bu polimorfizmlerin saptanması, bizlerin ne tarz bir beslenme şeklimizin olacağını belirliyor. Hangi besinlerden ne kadar ölçüde tüketebileceğimizi söylüyor. Genetik yapıya göre beslenme, bir önlem programıdır Genetik yapımıza uygun beslenme kalıplarının oluşturulması, insanlarda kilo alıp-vermenin sağlanmasından ziyade ileride görülebilecek hastalıklara önlem alınmasını sağlayacak. Zaten vücudumuz, uygun şekilde beslendiğinde ideal
ve olması gereken molekül kompozisyonuna ulaşacaktır. Bu program, aslında bir önlem programıdır, hastalık ve ileride meydana gelebilecek sorunlara karşı önlem, bir nevi anti- aging uygulamasıdır. Nasıl sporcu beslenmesi normal beslenme programlarından farklıysa, her bireyin de beslenme programı birbirinden farklı olmalıdır.’ Bireysel beslenme programları artacak Günümüzdeki teknolojik gelişmeler ile birlikte sadece bireysel tedavilerin değil, bireysel beslenme programlarının hayatımıza hızla gireceğini belirten Doç. Dr. Korkut Ulucan, ‘Çünkü bizler, yediğimiz besinlerden genetik yapımızın metabolize edebildiği ölçüde yararlanabiliyoruz. Genetik yapıya göre beslenme, aynı zamanda hücrelerdeki eksik olan moleküllerin de yerine konulmasına olanak sağlayacak, bizlerin daha dinç ve enerji dolu olmamızı sağlayacaktır. Vitamin ve mineral dengemiz yerine gelecek, bu sayede ileride görülebilecek tansiyon, kalp- damar hastalıkları, Alzheimer gibi hastalıkların oluşması veya ilerlemesi önlenebilecektir.
Uzmanlara göre genetik yapıya göre beslenme, aynı zamanda hücrelerdeki eksik olan moleküllerin de yerine konulmasına olanak sağlayacak. Vitamin ve mineral dengemiz yerine gelecek, bu sayede ileride görülebilecek tansiyon, kalp- damar hastalıkları, Alzheimer gibi hastalıkların oluşması veya ilerlemesi önlenebilecek
74 ZOOM
®
Türkiye’nin lezzet büyüğü!
®
www.facebook.com/lanorltd
Türkiye’nin lezzet büyüğü!
haber
Banyolar Çağa ayak uydurdu Yeni Bluetooth fonksiyonelliğini kullanmaya yönelik teknik gereksinimler, Bluetooth ünitesi, 2.0 Bluetooth Baz Ünite Kutusu ve GROHE SPA® uygulamasını çalıştıran bir Bluetooth özellikli cihazdan oluşuyor. Bir reset düğmesi ve durum göstergesi bulunan duvara monte Bluetooth ünitesi, kablosuz Bluetooth bağlantısının kopması halinde bir güvenli kapatma düğmesine de sahip. Cihaz 10 metre sinyal çekme mesafesine sahip. 2.0 Bluetooth Baz Ünite Kutusu tüm fonksiyonları bir araya getiriyor. Işık, ses ve buhar modüllerinin yanı sıra güç kaynağı ve veri iletişimi için bağlantılar sunan kontrol ünitesi duşa istenen tüm uygulamaların yerleştirilmesine imkan veriyor.
76 ZOOM
T
eknik güncelleme ile ev spa fonksiyonlarının kontrolü daha da esnek hale geliyor. Artık Bluetooth teknolojisi ile donatılan Grohe SPA® F-digital Deluxe koleksiyonu, günümüzün modern banyolarında en son teknolojiye sahip duş ve spa deneyimini sunuyor. Bu fonksiyonel güncelleme sayesinde marka uygulamasını çalıştıran geniş yelpazeye yayılmış iOS veya Android tabanlı mobil cihazlar artık koleksiyonun ışık, ses ve buhar modüllerini kontrol etmekte kullanılabiliyor. Bluetooth teknolojisinin kullanımı ile Grohe ev SPA’sının sunduğu olağanüstü keyfe ulaşmak daha da kolay hale geliyor. Markanın F-digital Deluxe modülleri, duş deneyimine değer katarken kişiselleştirilmiş bir SPA ortamı da yaratıyor. Renk terapisi sunan ışıklandırmadan sakinleştirici ve rahatlatıcı buhara ve kullanıcının en sevdiği ezgilerin ça-
lınmasına kadar, Grohe SPA® F-digital Deluxe modülleri geleneksel duşu kişisel bir sağlık vahasına dönüştürüyor. GROHE SPA® F-digital Deluxe kurulumlarını kullananların Bluetooth teknolojisinden de faydalanabilmesi, Android akıllı telefon, iPod touch, iPhone, iPad ve iPad mini’yi kullanarak tüm fonksiyonları kontrol edebilmeleri anlamına geliyor. Ağustos ayında satışa çıkan yeni Bluetooth birimi, kolaylıkla geliştirilebiliyor. Mevcut dijital kontrol paneline takıldıktan sonra kullanıcılara tüm katma değerli duş fonksiyonlarının kontrol edilmesinde eksiksiz özgürlük sağlıyor. Alman Tasarım Konseyi’nin ünlü “2014 İkonik Ödülleri – En İyinin İyisi” ödülünü de kazandı. Artık Bluetooth özellikli olan GROHE SPA® F-digital Deluxe Koleksiyonu kullanıcılara kendi ev spa deneyimlerini kişiselleştirmekte daha da fazla özgürlük ve esneklik sağlıyor.
www.facebook.com/lanorltd
haber
Güneşin etkisini azaltması Depresyon riskini arttırıyor
R
uh dünyamızdaki değişim, güneşin etkisini azaltmasıyla daha belirgin hale geliyor.. Günlerin kısalması, güneşin yerini yağışlı havalara bırakması, mevsimsel depresyonu tetikleyebiliyor. İstanbul Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Humanite Psikiyatri Tıp Merkezi Direktörü Prof.Dr.Sedat Özkan, mevsimsel depresyon hakkında bilgi veriyor ve korunmak için önerilerini paylaşıyor. Kış aylarında değişen havayla birlikte sabah uyanmakta güçlük, enerji kaybı, yorgun ve bitkin uyanma, konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk ve karamsarlık gibi belirtilerin mevsimsel bir depresyonun habercisi olabilir. Güneşin etkisini azaltması birçok kişide karanlık ve iç bunaltıcı bir ruh haline yol açıyor. Daha önce depresyon tanısı olanlarda sonbahar ve kış aylarında depresyonun tekrarlama veya şiddetlenme ihtimalini de artıyor. Mevsimsel dep-
resyonda olduğunu fark edip gerekli önlemleri almadığınız taktirde ağır rahatsızlıklara neden olabilir ve dikkate alınması gereken bir sendrom olan tükenmişlik sendromunu tetikleyebiliyor. Depresyon kişinin duygulanımının üzüntü, keder yönünde artmış olması, ruhsal çökkünlük halidir. Mevsimsel depresyon, kişilerde duygusal, davranışsal, zihinsel ve bedensel olarak bir takım belirtilerle kendini gösterir. En dikkat çekici belirtileri mutsuz olma, çökkün duygu durumu, endişe, günlük işlerde ilgi kaybı, uyku düzeninde bozulma, iştah kaybı ya da iştahta artış, enerjide azalma, güvensizlik, değersizlik ve suçluluk duyguları, kararsızlık, dikkat eksikliği ve konsantre olmada güçlük çekmedir. Düşünce içeriği negatifleşir, bazılarında bu düşünce duygusu daha da olumsuzluğa gider. Bu karamsarlık, her şeye olumsuz bakma ve intihar düşüncesine kadar gidilebilir.
Mevsimsel Depresyona Karşı
Alınacak Önlemler
- Düzenli yaşamaya özen gösterin, - İlgi alanlarınızı arttırın, - Düzenli olarak spor yapın mutluluk verici endorfin hormonunun salgılanmasını arttırın, - İnsanlarla daha çok iletişimde olun - Gün ışığından verimli faydalanmak için sabah yataktan erken kalkın, - Düzenli ve sağlıklı beslenin - Düzenli uyku bu dönemde kişinin zinde olması için oldukça önemlidir. Dikkat Etmeniz Gereken Belirtiler - Hemen hemen her gün ve günün büyük kısmında çökkün, üzüntülü, kederli durumdaysanız, - Her zaman yaptığınız şeylerden eskisi gibi zevk
78 ZOOM
alamıyorsanız, - Çevrenizde olup bitenlere karşı ilginiz azaldıysa, - Hemen her gün yakınlarınızın da fark ettiği şekilde konuşma, düşünce ve davranışınızda yavaşlamadan yakınıyorsanız, - Karar vermekte, etkinliklere başlamakta ve sürdürmekte zorluk çekiyorsanız, - İştahınızda azalma veya artma varsa ve istemediğiniz halde kilo alıyor veya veriyorsanız, - Hemen hemen her gün uykuya dalmakta veya sürdürmekte güçlük çekiyor ya da sabahları istemediğiniz halde erken uyanıyorsanız, - Yorgunluk, halsizlik, bitkinlik ve enerji kaybınız olduğunu hissediyorsanız, - Bedeninizde nedeni bulunamayan ağrılar, nefes
darlığı, baş dönmesi, mide bulantıları, gaz hissi, ishalkabızlık dönemleri gibi yakınmalarınız varsa, - Cinsel isteğiniz azalmışsa, - Düşüncelerinizi belli bir konuya yoğunlaştırmakta güçlük çekiyorsanız, - Zihninizin karmakarışık olduğunu hissediyorsanız, - Değersizlik, kendini beğenmeme veya suçluluk duyguları yaşıyorsanız, - Yineleyen biçimde "ölsem de kurtulsam" diye düşünüyorsanız, - Aklınıza intihar düşünceleri takılıyor veya intihar planları yapıyorsanız. Bu belirtileri kendinizde görüyorsanız depresyonda olma olasılığınız var demektir ve bir uzmana başvurmanız gerekmektedir.
↘
FIRMA SOSYAL MEDYA VE INTERNET ÜZERINDE DEVAM EDEN "İYI YAŞA" PROGRAMI ILE TÜM PAYDAŞLARINA DOĞRU BESLENME, ÖĞLE YEMEĞININ ÖNEMI, IŞ VE YAŞAM DENGESININ DOĞRU KURULMASI, MOTIVASYON VE VERIMLILIK ARTIRMANIN YÖNTEMLERI GIBI KONULARDA ÖNERILER SUNUYOR.
Kış aylarında değişen havayla birlikte sabah uyanmakta güçlük, enerji kaybı, yorgun ve bitkin uyanma, konsantrasyon güçlüğü, yorgunluk ve karamsarlık gibi belirtilerin mevsimsel bir depresyonun habercisi olabilir. Güneşin etkisini azaltması birçok kişide karanlık ve iç bunaltıcı bir ruh haline yol açıyor.
www.cypruszoom.com
79
Kotta giyimde moda 90'lara geri döndü
H
er dönem yeni trend ve akımlarla yenilenerek ön planda kalmayı başaran Levi’s®, Sonbahar 2014 erkek koleksiyonunda özel kişiselleştirilmiş ürünler sunuyor. Koleksiyonda, farklı zaman ve lokasyonlarda, hayatın her anında kendinizi rahat ve cool hissedeceğiniz size özel kişiselleştirilmiş parçalar bulunuyor. Öne çıkan parçalar arasında Klasik 501® jean'ler, Trucker ceketler ve Stock Utility Work gömlekler yer alıyor. Bu sezon 501® jean'ler, yıpranmış ve sık yıkamalar ile yırtık ve tamir edilmiş denimler, çivit mavisi ve asker yeşili panellerle yama yapılmış haliyle karşımıza çıkıyor. Aynı zamanda Trucker ceketlere sökük cepler eşlik ediyor. Klasik Stock Utility Work Gömlek ise süper-yumuşak kumaş, uyumsuz cep ve yakası ile baştan yaratıldı. Sınırlı sayıda üretilen bu çarpıcı ürünlerin mucidi Levi's® tasarım ekibi, 90’ların Venice Beach’inden esilenerek kişiye özel tasarlanmış hissi veren yenilikçi bir tasarıma imza attılar.
80 ZOOM
Asi Ruhun Asaletle Kesişim Noktası;
‘Biker’ Akımı D
erinin trendy markası Derimod, 2014 – 2015 Sonbahar – Kış sezonunda sokağın asi çocuklarından ilham alarak özel bir koleksiyon hazırladı. Asaletin sembolü deriyi, sıra dışı tasarımlarla harmanlayan marka, şehirli hayatın koşturmacasına inat ‘Biker Ceket ve Bot Koleksiyonu’ ile sonbahara damga vuruyor.
Maskülen tarzı ile fark yaratmak isteyenler için özel olarak tasarlanan, Rock’n Roll’un efsanesi deri ceketler, Derimod tasarımcılarının elinde yeniden hayat buluyor. Kapişon ve kürk detayları ile soğuk havalarda da kullanıma olanak sağlayan ceketler, navy, bordo, camel ve military tonlarıyla sezon trendlerini yansıtıyor.
Derimod, yeni sezona stil sahibi koleksiyonları ile giriş yapıyor. Farklı tarzları şık aksesuarlar ile tamamlayan markanın deri ceket ve botlardan oluşan ‘Biker Koleksiyonu’, herkese kendini özgürce ifade etme fırsatı sunuyor. Günlük hayatın koşturmacasında hem tarzını koruyup hem rahat etmek isteyenlerin tercihi olan koleksiyonda, kapitone ve çizgili desenler, fermuar ve zımba detayları sıkça kullanılıyor.
Sokak modasının vazgeçilmezi ‘biker botlar’a elbette asiliğin sembolü zımbalar, tokalar ve zincirler eşlik ediyor. Krokodil desenlerin ve rugan detayların hareketlendirdiği seride, kalın ve dişli tabanlar öne çıkıyor.
www.cypruszoom.com
81
Merit Lefkoşa Hotel&Casino; Ustalar başkenti coşturdu
M
erit Lefkoşa Hotel & Casino, başkentin eğlence kültürünü değiştirdi. Selami Şahin, Bora Öztoprak ve Cafe Aman İstanbul Grubu, geçtiğimiz ay Merit Lefkoşa Hotel'e keyif dolu geceler yaşattı. Bildik performansı ile Selami Şahin alkış toplarken, ekim ayında otelde program yapan Cafe Aman İstanbul Grubu, Osmanlı fasıl geleneğini, bu kez Lefkoşalı fasılseverler için sergiledi. Otelde programı olan bir başka ünlü isim ise Bora Öztoprak'tı. City Bar'da sahneye çıkan, sanatçı İstanbul'un gece hayatını Başkent Lefkoşa'ya taşıdı. Renkli görüntülere ev sahipliği yapan, Merit Lefkoşa Hotel & Casino, keyifli seçenekleri ile gece hayatının standartlarını biraz daha yukarı çekiyor...
82 ZOOM
Merit Lefkoşa Hotel&Casino'da geçtiğimiz ay içinde sahne alan Cafe Aman İstabul Grubu, Osmanlı fasıl geleneğini Kıbrıs'a taşıdı. Fasıl severlere çok özel bir program sunan grup, performansları ile en çok alkış alan isimlerin başında geldi..
www.cypruszoom.com
83
Arabeks müziğin sevilen ismi Ali Şan'a, sahnedeyken başından aşağı gül yaprağı döken bir hayranı dikkat çekti.
84 ZOOM
Merit Crystal Cove; şakrak Ekim ayında da şen
M
erit otellerinin amirali niteliğindeki Merit Crystal Cove, farklı sanatçıların renkli programları ile muhteşem aya daha imza attı. Yılların eskitemediği sanatçı Hayko ile Taverna müziğinin, Ali Şan ile arabeskin, Gökhan Sezen ile Türk Sanat Müziği'nin en popüler isimlerini konuklarına sunan otel, "mutlak eğlence" anlayışı ile öne çıktı. Birbirinden renkli programları ile geçtiğimiz aya damgasını vuran otel, kış aylarında da buluşma noktası olacak gibi. Şimdiden yeni sezonun da kalabalık geçeceğinin sinyallerini veren tesis, her ay yurtiçi ve yurtdışından çok sayıda konuğuna, farklı tarzlarda, eğlence programları sunuyor...
haber
Türkiye'nin popüler sanatçılarından Gökhan Sözen ve Hayko, farklı tarzları ile hayramlarına çok özel bir program sundular..
Merit Park Hotel; Tecrübesi yetiyor Ülkemizde en çok sahne alan isimlerden biri olan Ebru Gündeş geçtiğimiz ayın başlarında, bu kez Merit Park Hotel'deydi. Sahnelerin tecrübeli sanatçısı, muhteşem performansı ile bir kez daha hayranlarını mest etti.
www.cypruszoom.com
85
EMO, yağmur dinlemedi Daha önce yağmur olasılığı nedeniyle ertelenen, geleneksel EMO pikniği, bu kez Pınarbaşı Çınar Piknik Alanı’nda, yağmur tehdidine inat yapıldı. EMO Başkanı Mert Girgen’in açılış konuşmasıyla birlikte yakılan mangallardan kısa bir süre sonra çiseleyen yağmur, pikniğin neşesini bozamadı. Elektrik mühendislerini aileleri ile bir araya getiren Geleneksel EMO Pikniği, 300 civarında kişinin
86 ZOOM
katılımı ile düzenlendi. Katılımcılar arasında, aynı zamanda EMO üyesi olan KKTC ikinci Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da vardı. Oda üyesi Hüseyin Hallaçoğlu’nun kurduğu müzik düzenine ek olarak bu yıl, yılların eskitemediği sunucu Hüseyin Kanatlı da pikniğe katılanlar arasındaydı. Gün boyunca nostalji şarkılar arasından geçen organizasyon, renkli görüntüleri ile yine özel bir buluşmaya sahne oldu..
www.cypruszoom.com
87
USB KIBRIS ’IN İLK Y IL : 1 ON S AY I: LINE TEKNO 2 K A S IM LOJİ DERG İSİ ’1 2
Yazılım d Windo a son hamle: ws 8 g eliyor
KIBRISTime bazı paApple’ın ten iptal edtleri ildi
USB
Kulakl Tarzınızıkta değişe ce
Yeni ne HTC ve Sharp sil ekra ’t mda nlı ciha an Bilgisayarı var? zlar casus mu
Haberde Özgür - Yorumda Kalite
RGİSİ KNOLOJİ DE ONLINE TE KIBRIS’IN İLK
S’12 1 AĞUSTO YIL: 1 SAYI:
sahne sırası iphone 5’te
g Samsunık art daha net
i m sistem eni işleti Mac’in y ruması altında ESET ko
IOSAND savaşık ROID ızıştı 4G isi teknoloj ler ne getiriyor
Dijital D Özel ünyada isin Yoksa m sıradaizn, mı?
Geleceğin uçakları nasıl olacak
www.kibristime.com KIBRIS'IN ARTIK BİR BİLİŞİM DERGİSİ VAR Ülkemizden ve dünyadan bilişim ve teknolojideki gelişmeleri takip edebileceğiniz "USB" Dergisi sanal alemdeki yerini aldı. İnternet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşılabilecek dergi, konsept, içerik ve yayın şekliyle ülkemizin ilk ve tek bilişim yayını...
www.usbdergi.com
k
BULMACA
HAZIRLAYAN: AHMET DÖNMEZ 05052137720
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 SOLDAN SAĞA: 1- Alt yldr yaymlanan, Kbrs’n en uzun soluklu aylk dergisi. Kbrs’ta bir liman kenti. Kuzey Kbrs Türk Cumhuriyeti'nde il ve bu denizin Bankası’nınkilkısa Futbol Birliğiünlü Federasyonu'nun kısa SOLDAN 1- Yedi yıldırçekici, yayımlaKirli çamaşrlar ilde yer alan Orta Çağ’dan kalmaSAĞA: ünlü yap. 2- İlgi ilginç.lararası Resimde yer alan oyuncu. Hemşirelerin giydiğikabarması. başlk. 3- Merkez yazımı. 11En elverişli, en iyi olan.takvim Vietnam adı. 13Anadolu Ajansı’nın kısa yazımı. Derin nan, Kıbrıs’ın en uzun soluklu aylık dergisi. kullanarak tokaçla ykamak. Etkisi olmayan, tesirsiz. Bartn’da mağaralar ile ünlü bir kanyon. Bir nota. 4- Rezerve baskyla yaplan süsleme. Bir ve çok bilgisi olan, çoksu.Sadece bilgili. Kimyayalarn olduğu belli Kıbrıs’ta bir5-liman kenti. Güney Kıbrıs'ta bir krallık hanedanı. 12- İsimden isim türeten bir türü. Sv, akşkan. Seyrüsefer. Eski Msrn en büyük piramitlerinden biri. Eski dilde kullanmasna ayrlan yol.Sodyum’un simgesi. olmayan sığıntı adam. Kirpi (uzun sahil şehri. sembolü Orta Çağ’dan Eski dilde demir. Meslek.veya 13- tazesiyle Afrika’da bir amaç,Girne'nin İcat edilmiş, bulunmuş. Yeraltndaki suyun yeryüzüne szdğ yer.dikenleri 7- Bacağnek. uyluk ksm. Yenisiyle 6- Küpe’nin ortas. İstek, değiştirmek. Çocuğu kalma olan kadn. Lorentiyum'un Gülüt. 8- Yunan mitolojisinde güzel sanatlarn biri. Bez dokuma tezgah. Yarm.14olan bir hayvan). 14Çocuk yuvası. dokuz Kur'anperisinden ünlü kale 2- İlgi çekici,simgesi. ilginç. Resimde ırmak. Kısaca Türkiye Kömür İşletmesi. “GÜNDEŞ” soyadl ünlü ses sanatçmz. “AVAR” soyadlgiydiği yazar, gazeteci ve program 9- İnceden inceyeAtalay eden.altına Renyum’un simgesi.Ksaca surelerini oluşturanyapmcs. cümlelerden her biri. yer alan ünlü oyuncu. Hemşirelerin eyerinin konan keçe. "Evet" anlaAnonim Ortaklğ. Lorentiyum'un 10Ksaca İnşaat. Nazienhücum mülk kaça satn alnmşsa, mülke o para sahip siyah olma.üzüm Arapların büyükktas.Bir ünlü hanım şairi. Göçebaşlık. 3- Kirli simgesi. çamaşırları kilHile,düzen. kullanarak tokaçmında biroonay sözü. 15-ile İri taneli 11- Hafifçe topallayan. Otomobilin yazm. G. Amerika’da kemirici türü. 12-Desilitre’nin “İlhan”16önadl müzisyenin belerin bir konak yeri. 15Karşılıklı lanet okuma.ksa yazm. la yıkamak. Etkisiksa olmayan, tesirsiz. Bartın’da yaşayan çeşidi. Namus. Melihünlü Cevdet Anday’ın bir soyad. Temel, esas. mağaraları Uluslararas Birliği Federasyonu'nun ad. 13- Anadolu Ajans’nn ve çok bilgisidoğduğu olan, çok bilgili. KimkaNumara’nın kısa yazımından biri.ksa Kısayazm. Blok. Derin ileFutbol ünlü bir kanyon. Bir nota. 4- ksa romanı. Güneşin andan öğleye olduğu belli olmayan sğnt adam. …Kirpi (uzun dikenleri olan bir hayvan). 14- Çocuk yuvas. Kur'an surelerini oluşturan cümlelerden her biri. Araplarn Dükün karısı. 16-Radyum’un simgesi. Kısaca Rezerve baskıyla yapılan süsleme. Bir takvim dar geçen zaman. Voltmetre’nin kısa yazımı. en büyük ünlü hanm şairi. Göçebelerin konak yeri. 15- Karşlkl lanet okuma. Numara’nn ksa yazmndan biri. Ksa Blok. Dükün kars. 16-Radyum’un HAZIRLAYAN Yüzyıl. Mühim. Türkiye'de Kuzey Kıbrıs Türk türü. Sıvı, akışkan. Seyrü sefer. 5Eski Mısırın 17-Hollanda’nın plaka rumuzu. Tantal’ın simsimgesi. Ksaca Yüzyl. Mühim. (Türkiye’ye göre) Kuzey Kbrs Türk Cumhuriyeti. 17-Halat gibi örülmüş iplik çilesi.Utçu. …….Dağlar (Kbrs’n Ahmet Dönmez Cumhuriyeti için yapılan yakıştırma 17-Haen büyük piramitlerinden biri. Eski dilde su. gesi. Eski çağlarda bazı hastalıklara iyi geldikuzeyindei sra dağlar). Ksaca Karadeniz Üniversitesi. Dahil. latKlasik gibi örülmüş iplik çilesi. Utçu.......... Dağları Sadece yayaların kullanmasına ayrılan yol. ünlü ğineseçilen,seçmeli inanılan büyülüyemek. söz, sihirbazların sıkça YUKARIDAN AŞAĞIYA:1“Sanat Güneşi” ve “Paşa” lakapl Türk Müziği sanatçs.Yemek listesinden 2-………… (Kıbrıs’ın kuzeyindeki sıra dağlar). Ka- otlatlan kullandığıyer. büyülü söz. Bağrsağ (mideden Sodyum’un sonra gelensimgesi. ince bağrsak bölümü). Bir yüzey ölçü birimi. Altn’n simgesi.Kısaca 3- Hayvan Sodyum’un simgesi. Suni Üniversitesi. Dahil. Küpe’nin4-ortası. İstek, amaç, İcat edilmiş, BaskGüzel bölgesinin bağımsızlığı halusinojen bir madde.6-Yabanc. “CUMBUL” soyadl sinema veradeniz dizi oyuncusu. Boru sesi. Kbrs Adas’nn eski18ad.İspanyada 5-Bir nota. söz söyleme, hitabet sanat. Kamer.bulunmuş. 6- Honduras’n para birimi. Bir yeryüzüne say. Açkça duyurma.7-Koşul eki. “Olay 1Bu”"Sanat albümü ile çkş ünlüveren sanatç. safra. 8- cümleKol YUKARIDAN AŞAĞIYA: GüYer altındaki suyun içinyapan savaşım gizliSv örgüt. Soru Gelgit veya bacaklardan birinin veya aşr gelişmesi. Dileme, dilek. yoğunluğunu ölçmeye yarayan alet. kullanılır 10- İlaç.bir neşi"9-veLahza. "Paşa"Akl. lakaplıSütün ünlü Klasik Türk Müziği sızdığı yer.birkaçnn 7- Bacağın uyluk kısmı. Yenisiyle lerinin başında söz. olaynda Renyum’un İsimden Bir isim türeten bir ek.öbür Eskiuca dilde denizin kabarmas. Merkez Bankas’nn ksa yazm. Enkaelverişli, en iyiYemek olan. Vietnam krallk hanedan. sanatçısı. listesinden seçilen, seçmeli 12- simgesi. veya tazesiyle değiştirmek. Çocuğu11olan şeyin bir uçtan kadar bir rmak.simgesi. Ksaca Türkiye At eyerinin altna konan keçe. “Evet” anlamnda sözü.önadlı 15- İrises taneli demir. Meslek. 13- Afrika’da yemek.142-………… Bağırsağı (mideden dın. Lorentiyum'un Gülüt. 8-Kömür Yunan İşletmesi. olan uzaklığı. bir 19-onay "Cengiz" sanatsiyah üzüm çeşidi. Namus. 16- Melih Anday’n bir roman.sonra Güneşin andan öğleye Bir kadar geçençısının zaman.soyadı. Voltmetre’nin ksa yazm. 17gelendoğduğu ince bağırsak bölümü). yüzey mitolojisinde güzelCevdet sanatların dokuz perisinİntikam. Kilosikl’in kısa yazımı. Hollanda’nn plaka rumuzu. Tantal’n simgesi. Eski çağlarda baz hastalklara iyi geldiğine inanlan büyülü söz, sihirbazlarn skça kullandğ büyülü söz. ölçü birimi. Altın’ın simgesi. 3- Hayvan otlatıden biri. Bez dokuma tezgahı. Yarım. “GÜN20- "Körler Sağırlar Birbirini ….”. Sert, kaba. 18- İspanyada Bask bölgesinin bağmszlğ için savaşm veren gizli örgüt. Soru cümlelerinin başnda kullanlr bir söz.Renyum’un simgesi. Bir şeyin bir lan yer. Sodyum’un simgesi. Suni halusinojen DEŞ” soyadlı ünlü ses sanatçısı. “AVAR” soAdanılan nezir.Birbirini 21- Veba hastalığı. Zeuçtan öbür uca kadar olan uzaklğ. 19- “Cengiz” önadl ses sanatçsnn soyad. İntikam. Kilosikl’in ksa yazm. 20“Körlerşey, Sağrlar ……….”. birgüçlü madde. 4- "CUMBUL" soyadlı ve hastalğ. program yapımcısı. hirsiz,Giysilerin çok iri, güçlü bir yılan. Jüpiter gezegeSert, kaba. Adanlan yadlı şey, yazar, nezir.gazeteci 21- Veba Zehirsiz, 9çok iri, bir Yabancı. ylan. Jüpiter gezegeninin bir uydusu. buruşukluklarn gideren sinema ve dizi Borutelaş sesi.veKıbrıs inceye alay Kbrs eden. Renyum’un simbir uydusu. Giysilerin buruşukluklarını kzgn demir araç. 22-İnceden İlave. Ağa. Kuzey Türk Cumhuriyeti'nin başkenti. 23- oyuncusu. Kolayca öfke, heyecananinin kaplmayan. Cazibe. 24- Altn kökü. Adası’nın eskiüç adı.yldr 5-BirKbrs’ta nota. Güzel sözyapan söy- ünlü gesi. Kısaca Anonim tariflerini Ortaklığı. Lorentiyum'un gideren kızgın demir 22- İlave. Damak zevkini bilenler için, yemeklerin titizlikle okuyucularna sunan yaym derginiz.Eski Msraraç. tanrlarnn asas.Ağa. leme, hitabet sanatı. Kamer. 6- Honduras’ın simgesi. 10- Hile, düzen. Kısaca İnşaat. Nazi KKTC'nin başkenti. 23- Kolayca öfke, telaş para birimi. Bir sayı. Açıkça duyurma. 7-Kohücum kıtası.Bir mülk kaça satın alınmışsa, o ve heyecana kapılmayan. Cazibe. 24- Altın şul eki. "Olay Bu" albümü ile çıkış yapan ünlü mülke o para ile sahip olma. kökü. Damak zevkini bilenler için, yemeklerin sanatçı. Sıvı safra. 8- Kol veya bacaklardan 11- Hafifçe topallayan. Otomobilin kısa yatariflerini titizlikle okuyucularına sunan dört birinin veya birkaçının aşırı gelişmesi. Dileme, zımı. G. Amerika’da yaşayan bir kemirici türü. yıldır Kıbrıs’ta yayım yapan ünlü derginiz. Eski dilek. 9- Lahza. Akıl. Sütün yoğunluğunu ölç12-Desilitre’nin kısa yazımı. "İlhan" ön adlı Mısır tanrılarının asası. meye yarayan alet. 10- İlaç. Gelgit olayında ünlü müzisyenin soyadı. Temel, esas. Ulus-
www.cypruszoom.com
89
haber
2014
Kıbrıs Festivalleri
Şubat - Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı - Orkide Yürüyüşü - Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) - Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) - Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)
Mart - DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali - 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta) - 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları - 4. Beşparmak Tiyatro Festivali - DAU Uluslararası Futsal Turnuvası - HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali - Eğitim ve Kitap Fuarı - İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali - 7. Uluslararası Şiir Toplantıları - 3. Bağlıköy Ekogün - 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran)
Nisan - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 6. Mormenekşe Enginar Festivali - 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı - 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali - 8. ODTÜ Tiyatro Festivali - 2. Hisarköy Bahar Festivali - 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali - Müzik Express Rock’n DAU - Güzelyurt GÜSAD Festivali - 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)
92 ZOOM 92 90 ZOOM
Mayıs - GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali - Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 3. Mehmetçik Eko gün - 5. Hisarköy Orkide Festivali - LAU İlkbahar Şenlikleri - 2. Luricina Köy Festivali - GAU İlkbahar Şenlikleri - 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU Kum Heykel Festivali -DAU Bahar Şenlikleri -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) -HASDER Çocuk Festivali -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı) -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali -4. Mağusa Gençlik Günleri
Haziran - 4. Yıldırım Karpuz Festival - 4. Folklor ve Çocuk Festivali - 17. Türksoy Opera Günleri - 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) - 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) - 46. İskele Festivali - 11. HASDER Çocuk Cümbüşü - 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni - 3. Alaniçi Hasat Festivali - 5. Dikmen 11 Meşale Festivali - 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz) - 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali - 5. Lefke Ceviz Festivali - 9. Yeşilırmak Çilek Festivali - 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali
haber
Temmuz - Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali - Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) - 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali - 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri - 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali
Ağustos - 3. Alayköy Tahıl Festivali - 3. Taşkent Kültür Festivali - 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali - 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali - Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali - 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali - 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri - Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) - 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri - 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) - 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali
Ekim - 13. Zeytin Festivali (Girne) - 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri - GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu - 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün - Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Aralık - DAU Şarkı Günleri - UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri - GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım - 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali - Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali - 6. Kitap Festivali - 6. Cumhuriyet Folklor Festivali - Güzelyurt Tiyatro Günleri - 5. Lefke Hurma Festivali - 4. Klasik Ralli - 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri - 3. Doğanköy Alıç Festivali
Eylül - 7. Geçitkake Hellim Festivali - 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) - 7. Tatlısu Harnup Festivali - Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim) - Fençlik Merkezi Cümbüşleri - Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali - Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması - UKÜ Uluslararası Gece - 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) - 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali - 2. Geleneksel Mutfak Festivali - 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali - Efes Blues Festival
www.cypruszoom.com
93 91
AGAMA AGAMA OUTDOOR
Tunaç Riding
AGAMA Club OUTDOOR OUTDOOR Equipment & Expedition
Equipment & Expedition Equipment & Expedition
• • • •
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
Karaoğlanoğlu/GİRNE 0533 851 38 13
Adres: Bellapais, Girne Tel: +90 392 815 3721 Gep: +90 533 869 0530 E-mail: tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
Girne (0 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
Adres: Girne
Kıbrıs'ın ilk Gep: (+90 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com Binicilik Okulu www.agamaoutdoor.com
TECHNO ÖZ-İŞ TORNO ÖZ-İŞ
• Kapı Başlığı • Trapez Saç • Tüp Bombe (Çelik Kazan) • CNC Plazma Kesimi • CNC Water Jet Kesimi (Sulu Kesim) • Torna İşleri • Ferforje İşleri • Çatı İşleri • Güneş Enerji Sistemleri • Hırdavat Satışı • Alüminyum Kaynak İşleri • Saç Kesme ve Doğrama İşleri • Polietilen Su Depoları 1-10 Ton
TECHNO ÖZ-İŞ (Alayköy Sanayi Bölgesi) TORNO ÖZ-İŞ (Lefkoşa Sanayi Bölgesi) Tel: 0533 853 1593 - 0533 870 9297 - 0392 225 3844
YENİ YILI ERKEN GETİRDİK !!! Koltuk Takımı alana BEYAZ EŞYA hediye
Talihsiz Mobilya
Çift Kişilik Yatak Odası Takımı ( Karyola+2 Komodin+Şifonyer)
Oturma Grubu
Oturma Grubu (3+2+1)
6 Kişilik Yemek Masası + 6 Sandalye
Hepsi Sadece Orta Sehpa
Televizyon Sehpası
4900TL Talihsiz Mobilya
BOMONTI_IMAGE_EV-21.5x28.pdf
1
8/22/14
2:21 PM
GLR ZoomBirolBebek.pdf
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
1
15.08.2014
17:19