NORTH haber, magazin, aktüalite dergisi ] m turiz aylık ilk [ Kıbrıs’ın CYPRUS
cypruszoom.com
/zoomdergigrubu/
Yıl: 10 Sayı: 117 Kasım 2016
Çok Ozel Yerler
BORSA BAR
Ada'dan Ada'ya
Angie Spinola 9 694 851 90 004 9 10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
Restaurant | Bar | Cafe
Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü
Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri... İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...
Bibliotheque Restaurant | Bar | Cafe
Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802 www.bibliolife.net
[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]
DERGİ GRUBU
?
İÇİNDEKİLER 14 Yeni VR Cihazı 16 Parfümlü Ceket 22 Kahvenin Hikayesi ve "Kumda Kahve"
www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Selcan Biryılmaz Aygen Ersalıcı / Hazar Kaba / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil / Mustafa Kemal Meraklı / Hasan Karlıtaş Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev
Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04
Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat ve Aktüalite Dergisi Baskı; Okman ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888
28 Kıbrıs Basını, Telsim Gecesi'nde Buluştu 34 Mesut Günsev "Evlilik, ihtiyarlık ve bahtiyar olmak!" 36 Johnnie Walker ile Çok Özel Yerler’de Ayın Mekanı; BORSA 42 Mustafa Kemal Meraklı "Mağaralar" 46 Ayın En Çok Satan Kitapları 48 Hazar Kaba "Salamis'in Son Kralı Nikokreon" 54 Whisky İç Ömrün Uzasın 58 İpek İmirlioğlu "Sonbahar"
[ Kıbrıs’ın ilk
NORTH haber, magazin,
116 Ekim 2016 Yıl: 10 Sayı:
cypruszoom.com
igrubu/ /zoomderg
ANTİK KIBRIS’IN ŞÇISI ÖZGÜRLÜK SAVA I. EVAGORAS DEVLET PİYANGOSU UNU KIRDI 32 YILIN REKOR
İYİ EVLİLİĞİN BEDELİ VAR HANGİ İŞLER ELİNE GEÇECEK? ROBOTLARIN İZ YORGUN CİLDİN MI? SONBAHARA HAZIR
imiz Doğru Bildiğ YANLIŞLAR
60 Kendi Tatilini Kendin Yarat 62 50 Yllık Hayal "Günsel"
gisi ]
aktüalite der
aylık turizm CYPRUS
Çok Ozel Yerler
90004 9 9 69485 1 10 TL/TÜRK
İYE FİYATI
15TL
66 Merit Lefkoşa Hotel 8. Gurur Yılı 68 Bir Çevreciden Pürüzsüz Cildin Sırları 70 Fazla Vitamin Kullanımı Hastalık Nedeni 80 Gribe Beslenmeyle Savaş Açın 84 Sonbahar Depresyonu Kilo Aldırmasın 87 Meyhaneler Şenlendi
ZOOM DERGİ GRUBU
Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.
8
ZOOM I Kasım 2016
Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus
Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...
a c ı l p a KHotel&Restaurant Akdenizin doyumsuz maviliği, güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir atmosfer...
Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini tadabilirsiniz...
www.kaplıcabeach.com
Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361 Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE
Genel Yayın Yönetmeni
Birol Bebek birolbebek@gmail.com Uzun süredir Ada'da olanları hep birlikte izliyoruz. Yaşanan trajikomik olaylar, başka yerde rastlamayacağınız türden vak-a lar, duyduğunuzda gülsem mi, ağlasam mı diye tereddütte kaldığınız durumlara şahit olmuşsunuzdur. Çoğu zaman yaşadığımız şaşkınlığa anlam veremeden gösterdiğimiz tepkinin nedenini buldum. Daha doğrusu bu durumun aslında çok da anormal bir durum olmadığını, aslında tıpta da yer aldığını rastlantı sonucu (geç olsa da) öğrendim. "Hastasıyım" kelimesiyle hemen adını hatırlayacağınız, Ayhan Simicimoğlu'nu izlerken bir kelimesine takılmıştım. Yunan Ada'larının birinde yaptığı bir seyahatta Ada'dan başka yerde yapamayan insanların island marin (yanlış yazmış ta olabilirim tabii) diye bir hastalığı olduğunu bu yüzden sadece Ada'da yaşayabildiklerini söylüyordu. Çok merak edip araştırdım, bu bilgiyi tehit edemesem de, "Ada sendromu" diye bir hastalık durumunun varlığını öğrendim.. Tabii bunun internetdeki bilgilerin doğruluğunun tartışıldığı bir zamanda öğrenmiş olduğumu düşünürsek, ne derece doğru olduğu konusunda şüphedeyim. Ancak ne şekilde olursa olsun orada yazılı olanların bizi anlattığını söyleyebilirim. Tanımda "Ada sendromu "psikolojide izole olmuş insanın ruh halini ve davranışlarını anlatmak için kullanılan terim. İngiltere, Kıbrıs gibi Ada ülkelerde yaygın insan tipolojisini anlatmak için de kullanılmaktadır. Bu tür Adalarda, intiharı tetikleyen en temel nedenlerden biridir. Ada sendromuna tutulmak için illa ki Adada yaşamak gerekmiyor. Kendi sanrılarını, gerçekliğin sınırları olarak algılayan insanları tarif etmek için de kullanılmaktadır. örneğin, herkesin Iphone'u olduğunu zannetmek, herkesin arabası var zannetmek, cihaz donanımı olmadan arabada telefonla konuşmak yasaklanınca sıkıntıya girmek, araba kullanırken telefonla konuşmamayı hiç akıl edememek, kısaca bu işler hep böyle olur sanısına kapılmak. Bu ve benzerleri, insansı sayılabilecek (hastalık derecesinde olmayan) Ada sendromu kapsamında değerlendirilmektedir." Düşünürsek; bu biraz esprili, biraz tirajik olan tanım ne kadar da doğru değil mi?.. Bunu olmadık yerlere konan trafik kameraları, geçtiğimiz ay içinde konulmasına karar verilen mobese kameralarını da düşünürsek, bu sendromun şimdi yeni bir boyutunu izleyeceğiz demektir. Sürekli takip ediliyor olmak, her kilometrede bir kameraya yakalanıp bir kamyon ceza ödeyeceğimiz tedirginliği, bizi çok kısa zamanda tamımıyla bir pisikopata dönüştüreceğini söylemek yanlış olmaz sanırım.. Nereden baksak arıza bir durum!.. Bizi yönetenlerin Ada'da daha mutlu bir yaşam yerine, böyle politikalar yürütüyor olması üzücü. Ama siz siz olun, mutlu olmak için hiçbir şeyi ertelemeyin. Ada'da mutlu bir hayat için Deniz ve güneşe, sağlıklı ve mutlu yaşamak için bir sürü seçeneğe sahipken, gününüzü gün edin. Akşamları bir kadeh Johnnie Walker Black label da, huzur için yeterli olacaktır sanırım. Sağlıkla ve herşeye rağmen hep MUTLU kalın...
12
ZOOM I Kasım 2016
K
ıbrıslı sanatçı Tijen Erol’un ‘Arada Kalan Yıllar’ isimli çalışması, 4. Berlin Sanat ve Belgesel Fotoğraf Bienali’nde sergilendi. Erol, her yıl uluslararası düzeyde, Julia Margaret Cameron anısına kadın fotoğrafçılara yönelik olarak düzenlenen ve Jill Greenberg’in jüri üyeliği yaptığı 7. Julia Margaret Cameron Award yarışmasında gösterdiği
Tijen Erol, Avrupa’nın En büyük fotoğraf etkinliğinde başarıdan dolayı, yer aldığı organizasyonda fotoğrafları gösterildi. Erol, sokak, nü, görünmeyen kadınlar ve insan, kültür ve günlük yaşam konularında başarılı bulundu ve dört eseri Bienal’de sergilendi. Erol’un daha önce Moskova’da ödül almış olan ve İstanbul Belgesel Fotoğraf günlerinde gösterilen ve Auschwitz’de tüm yakınlarını kaybetmiş Yahudi bir kadının hayatını
konu alan belgesel çalışması ‘Arada Kalan Yıllar’ ise yine Bienal programı çerçevesinde Holocaust kurbanlarına adanan özel bölümde gösterildi. Bienal’de ayrıca Steve McCurry kırk yılı kapsayan çalışmalarından örneklerle ve Yusuke Susuki ise mültecileri konu alan çalışmaları ile Bienalin özel davetlisi olarak sergide yer aldı.
51 ÜLKEDEN 203 FOTOĞRAFÇI KATILDI 7. Julia Margaret Cameron Award yarışmasına 51 ülkeden bin 203 fotoğrafçı 6 bin 804 fotoğrafla katılmıştı. Yarışmanın sonucunda 1203 fotoğrafçıdan 91 fotografçı başarılı bulunup Bienal’e davet edildi.
Güzel adayları önce Altınbaş'tan geçti Geçtiğimiz ay, yaz aylarından kalma bir organizasyona daha sahne oldu. Ülkemizde düzenlenen yarışma öncesi, güzel adayları Altınbaş Kuyumculuk'un Lefkoşa Dereboyu'ndaki mağazını ziyaret etti.
Kısa bir süreliğine yol üzerinde Altınbaş takılarını içeren broşürler dağıtan güzel adayları, daha sonra mağaza önünde çekilen toplu anı fotoğrafın ardından hazırlık için otellerine döndüler..
www.cypruszoom.com
13
Microsoft’tan yeni VR cihazı Windows 10 etkinliğinde hepimiz için büyük sürprizlerden biri de, Microsoft tarafından duyurulan ve birden fazla partner ile geliştirilecek olan VR cihazları oldu. Satış fiyatı 299 dolardan başlayacak olan yeni cihaz için fazla bir veri verilmemiş olsa da şimdilik piyasa-
daki öteki banal VR cihazlarından böylece bir farkı bulunmuyor. Kablo yardımı ile bağlanan cihazda altı-derece-bağımsızlık sistemi bulunuyor. Bu özelliği Oculus Rift’in Santa Cruz prototipine benziyor fakat kablolu oluşu büyük bir fark yaratıyor.
Microsoft’un partnerleri şimdiden VR cihazını için çalışmalara başlamış durumda. W10 özel oyunlarının da bu bağlamda VR ile etkileşimli özelliklere sahip olup olmayacağını da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Cihazın çıkış tarihi ile ilgili şimdilik herhangi bir bilgi verilmiyor.
Toyota’dan Yeni Hidrojen Yakıtlı Otobüsler Toyota hidrojen yakıt hücresine sahip otobüslerini tanıttı. Bu yeni otobüslerin 2020 yaz olimpiyatları kapsamında kullanılması düşünülüyor. Toyota gerektiği durumda harici güç için kullanılan hidrojen yakıtlı otobüslerini 2020 yaz olimpiyatları öncesi satışa başlayacağını açıkladı. Toyota tarafından üretilen bu otobüslerin benzerlerinden en önemli farkı acil bir durumda yüksek güçlü harici jeneratör görevi yapabilmesi.
14
ZOOM I Kasım 2016
Toyota bu yeni model otobüslerin 0 adet yakıt tankıyla 600 litre yüksek basınçlı H2 depolayabildiğini söylüyor. Otobüs, depolanan yakıtla 235kWh güç meydana getirebilirken bu depolamanın en büyük avantajını harici güç kaynağı kullanımında yaşıyor. Toyota tarafından gelen açıklamaya göre, firma Tokyo olimpiyatlarına kadar en az 100 adet satış rakamını yakalamak istiyor.
Kendinden Parfümlü Ceket Fahriye Evcen Koton’un Yeni Reklam Filminde
K
oton, marka yüzü Fahriye Evcen’le ikinci reklam filmini yeni sezonun trendi trikoya çekti. “Şimdi 7/24 Triko Moda, Moda Koton’da” sloganlı reklam kampanyası, 13 Ekim’den itibaren TV kanallarının yanı sıra açık hava, yazılı basın ve dijital mecralarda yer alıyor. Marka yüzü Fahriye Evcen ile çektiği Koton Jeans reklamı ile yeni sezona güçlü bir giriş yapan Koton, yeni sezonun trendi trikoya çektiği ikinci reklam filmiyle de bu iddiasını koruyor. “Şimdi 7/24 Triko Moda, Moda Koton’da” sloganlı reklam kampanyası, Ekim’den itibaren TV kanallarının yanı sıra açık hava, yazılı basın ve
dijital mecralarda yer alacak. Reklam filminde Fahriye Evcen, günün farklı saatlerinde farklı triko kombinleri ile görülüyor. 7/24 Triko Moda temasını vurgulayan reklamda, kullanılan saat detayları da dikkat çekiyor. Fahriye Evcen, reklam filminde çay ile güne başlayan, yoğun iş temposunu yansıtan, köpeği ile sokaklarda boy gösteren ve renkli geceye hazırlık yapan farklı sahnelerde kamera karşısına geçti. Fahriye Evcen’nin yer aldığı eğlenceli sahneler, gün içinde her ortama uygun farklı bir triko giyilebileceğinin altını çiziyor. www.koton.com
Bol Ödüllü Philips’BG105 Philips’in 2016 yılı Red Dot ve iF Tasarım Ödülü sahibi BG 105 sayesinde erkek bakımı artık çok daha kolay. Cilt koruma sistemi ile tahrişsiz bir vücut bakımı vaat eden BG 105, koltuk altı, göğüs ve karın bölgesi, sırt ve omuzlar, bacaklar ve hassas bölgelerde güvenli ve rahat kullanım sunuyor. Yalnızca bir adet pil ile çalışan BG 105, tatil ve gezilerde taşıma kolaylığı sunarken, ıslak ya da kuru olarak kullanılabiliyor. Bu yıl hem Red Dot hem de iF Tasarım Ödülü’nün sahibi olan Philips’BG105, kompakt tasarımı ile yaz aylarında yanınızda taşımaya olanak tanırken, herhangi
16
ZOOM I Kasım 2016
bir yere bağlı kalmadan ya da şarj etmeden bir adet AA pil ile tüy tipine ve kullanım sıklığına bağlı olarak yaklaşık 2 aylık kullanıma imkan tanıyor. Tahrişsiz bakımın keyfini sürün… BG 105, erkeklerin en büyük sorunlarından biri olan farklı yönlerde uzayan tüyler için çift yönlü 3 milimetrelik tarağı ile eşsiz bir çözüm getiriyor. Ergonomik tasarımı ve ‘Cilt Koruma Sistemi’ sayesinde en hassas bölgelerde dahi rahatlıkla kullanılabiliyor. BG 105, bıçakların cilde direkt temasını engelleyerek neredeyse sıfır tıraş sonucu sağlayabiliyor.
AVVA, Sonbahar ve Kış aylarının kendine has özeliklerinden yola çıkılarak tasarladığı 2016-2017 Sonbahar & Kış Koleksiyonunda birbirinden farklı tasarımlarla stil sahibi erkeklere eşsiz seçenekler sunuyor. Bunların en favorisi özel olarak üretilen “Bio Parfume Jacket”. Yeni tasarım ile günün stresini yaşayan erkeğin sürekli olarak hoş kokması, stresini azaltması ve kendini özel hissetmesi hedeflenmiş. AVVA Erkeği bu sezon da; yer, mekan ve zaman algısı olmadan günlük, spor veya şık her koşulda dikkat çekmeyi başarıyor. Bunun yanında yeni sezonun, en belirgin trendleri arasında yer alan Ekose ve kapitoneler koleksiyonun içinde kendine önemli bir yer buluyor.
Devrim gibi kulaklık
S
amsung’un kablosuz Gear IconX kulaklıkları, egzersizi kaydetme ve kalp atışı ölçümü gibi fitness takip özelliklerinin yanı sıra Bluetooth üzerinden en üst kalitede müzik dinleme deneyimi de sunuyor. S Health uygulaması ise Gear IconX kullanıcılarına hız, süre, mesafe, kalp atışı, yakılan kalori gibi veriler sunarak sağlıklı yaşam için çığır açıyor Samsung Electronics, kablosuz kulaklık Gear IconX ile kullanıcılara sağlıklı yaşam seçe-
18
ZOOM I Kasım 2016
nekleri sunan S Health uygulamasının muhteşem uyumunu duyurdu. Formda kalmak için egzersizi aksatmayanlar ve düzenli spor yapanlar, kişisel sağlık verilerinin etkin bir egzersiz için büyük önem taşıdığını bilir. Samsung’un S Health uygulaması ile birlikte çalışmak için tasarlanan kablosuz ve herhangi bir cihaza bağlanmaya gerek duymayan Gear IconX kulaklıkları, kullanıcıları egzersizlerini ideal hale getirebilmeleri için gereken bilgiyle donatarak onlara kapsamlı bir fitness verisi sağlıyor.
Nasıl çalışıyor? “Gear IconX sabit bir ivme sensörü ve bir işlemci içeriyor. Sensör hareketinizi algıladığında, işlemci bu bilgiye dayanarak hızı ve mesafeyi hesaplıyor. Bileklik tipi fitness takip cihazları, genellikle kollarınızın ne kadar sallandığını ölçer. Gear IconX ise kulağa takılan bir cihaz olduğu için bu takibi başınızın ne kadar sallandığını kaydederek yapıyor.” HEM FİTNESS TAKİP CİHAZI HEM MÜZİK ÇALAR Gear IconX kulaklıklarını“tasarımı sade, yetenekleri büyük”
bir cihaz olarak tanımlıyor. Egzersizi kayıt etme ve kalp atışı ölçümü gibi fitness takip özelliklerinin yanı sıra Bluetooth üzerinden en üst kalitede müzik dinleme deneyimi bu yeteneklerin başında geliyor. Gear IconX’in ses kılavuzu, egzersizle ilgili süre, mesafe ve hızın yanı sıra kalp atışı ve yakılan kaloriye ilişkin bilgi veriyor. Gear IconX’i S Healthuygulaması ile birlikte kullandığında sağlıklı yaşam alışkanlıklarıyla ilgilidaha güncel ve kapsamlı bilgiler sağlıyor.
Asma Altı Balıkçısı Yeni nesil meyhane Camelot Beach Club - Alsancak 05488708727
Efsane Türkiye’de
D
oğuş Grubu, teknoloji ve sanatı bir araya getiren dünyaca ünlü fotoğraf makinesi üreticisi Leica’yı, İstanbul’da Bomontiada’da açtığı yerleşkeyle Türkiye’ye taşıdı. Doğuş Grup, 100 yılı aşkın süredir görsel tarihin en önemli temsilcilerinden olan Leica Camera AG ile önemli bir işbirliği gerçekleştirdi. Bu iş birliği kapsamında Leica mağaza, galeri ve akademinin yer aldığı Leica yerleşkesini İstanbul’a taşıdı. 20. yüzyıldan itibaren Leica’nın devrim yaratarak yön verdiği fotoğraf tarihinin izlerini Tarihi Bira Fabrikası’nın yeniden işlevlendirilmesiyle oluş-
20
ZOOM I Kasım 2016
turulan kültür kampüsü Bomontiada’da fotoğraf meraklılarıyla buluşturan Doğuş Grubu, bu yatırımla Türkiye’de fotoğraf sanatı ve sanatçısının gelişimine katkı sağlamayı amaçlıyor. Uzun süredir yürüttüğü Doğuş Çocuk Senfoni Orkestrası, D-Marin Uluslararası Klasik Müzik Festivali, TC Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası ana sponsorluğu, Sanata Bi Yer, Ara Güler Fotoğraf Müzesi gibi proje ve platformlarla Türkiye’de kültür-sanatın gelişiminin büyük destekçilerinden biri olan Doğuş Grubu, fotoğraf tarihine damgasını vuran Leica ile önemli bir yatırıma imza attı. Bu yatırımla Los Angeles ve Frankfurt’tun ardından Leica mağaza,
galeri ve akademiyi bir araya getiren ve dünyadaki en büyük örneklerinden biri olan Leica yerleşkesi İstanbul’da kapılarını açtı. Dünya üzerinde 200’den fazla şehirde mağazası bulunan Leica’nın bölgedeki ilk mağazası da Doğuş Grubu’nun bu önemli girişimiyle sanatseverlerin beğenisine sunulmuş oldu, Geleneksellik, mükemmellik ve yenilikçiliği bir arada temsil eden Leica’nın Türkiye distribütörü olan Doğuş Grubu, bu iş birliği ile Türkiye’de fotoğraf severlerin satın alma eğilimlerini değiştirmeyi hedeflemekle birlikte yerel ve uluslararası sanatçıların da bir araya geleceği bir fotoğraf üssü kurmayı planlıyor.
102 YILDAN BU YANA ANILAR LEİCA OBJEKTİFİNDEN YANSIYOR Leica’nın ilk kamera modeli 1914’te Oskar Barnack tarafından geliştirildi. Leica, 35 mm el yapımı fotoğraf makinelerini üretmeye başladıktan sonra ise fotoğraf dünyasında ve tarihin belgelenmesinde yepyeni bir çağ açıldı. Magnum Fotoğraf Ajansı’nın kurucularından ve sokak fotoğrafçılığının liderlerinden Henri Cartier-Bresson "Leica benim gözümün uzantısı" diyerek markanın fotoğraf tarihindeki önemini vurgulamıştır. Bomontiada'da bulunan Leica Mağazası, Galerie ve Akademiebomontiada, Tarihi Bomonti Bira Fabrikası, Birahane Sokak No: 1 Bomonti, Şişli, İstanbul adresine yer alıyor. Mağaza açılış saatleri: Salı – Pazar 11.00 –19.00
www.cypruszoom.com
21
Kahvenin hikayesi ve
KUMDA KAHVE
F
arklı kaynaklarda değişik bilgiler olsa da, en fazla kabul gören inanış, kahvenin ana vatanının Afrika (Habeşistan) ve Yemen olduğundan bahseder. Nasıl keşfedildiğine dair de çeşitli hikayeler anlatılır. Çobanların keçilerini otlatırken yedikleri bir tür bitkiden sonra daha canlı, neşeli oldukları fark edilince bu bitki önce çiğ, sonrada kavrularak içilmeye başlanmış, ardından insanlar tarafından denenilip beğenilince günümüze kadarda gelmiştir. Avrupa kahve ile ilk defa 16.yy’da Kanuni’nin Viyana seferinin sonrasında tanışır. I. Viyana Kuşatması, yaklaşan kış
22
ZOOM I Kasım 2016
koşulları ve başka nedenlerden dolayı kaldırılıp, ordu dönüş hazırlıklarına başlayınca ağırlık yapmasın diye geride bırakılan çuvallar içindeki kahve Viyanalılar’ın dikkatini çeker, bunu zehir yada deve yemi zannedip imha etmek üzereyken daha önce Osmanlılar’ı tanıyan bir Avusturyalı’nın uyarmasıyla, kaynatıp içerler, kahvenin tadı çok sert ve acı gelir tabii. Söylenceye göre ‘Cappucino’ tarikatına bağlı rahipler kahveyi kaynattıktan sonra içine süt ekleyip yumuşatırlar ve Cappucino bu şekilde doğar. Kahvehanelerin hem Anadolu’ya hem de Kıbrıs’a gelmesi Osmanlı döneminde olmuştur.
III. Murat devrinde (1574-1595) kahve tüketimi, o kadar artmış ki sonunda padişah bunların kapatılmasını istemiş, devrin Şeyhülislamı Ebusuut Efendiden alınan fetva ile kahvehaneler bir müddet kapanmış, tütün, kahve ve şarap içmek zaman zaman Osman-ı Aliyye’nin başına çok dert açmasına rağmen onsuzda olamamışlar. Ünlü yazar Viktor Hugo’nun günde 40-50 fincan kahve içtiği anlatılır. (40 ciltlik romanı İnsanlık Komedyasını günde 15 saat çalışarak yazmış) KAHVE, ATATÜRK ve DOKTOR KÜÇÜK Kahve içen ünlülerin, kahve
tiryakilerinin arasında Atatürk’ten de mutlaka bahsetmemiz gerek. Kendisinin uzun ve yorucu çalışmaları esnasında sabahlara kadar uyanık kalmak için sürekli kahve içtiğini biliyoruz. Birçok fotoğrafında Atatürk kahve içerken görüntülenmiştir. Bir gün Atatürk 30-40 kişilik bir topluluk ile bir köy kahvesine gider. Önce Atatürk kendi kahvesini söyler, sonra diğerleri. Kahveci herkesi dinler ve gider, bir müddet sonra kahveler gelir, herkes memnun. Atatürk merak eder ve ayrılırken kahveciye sorar o kadar kişinin kahvesini nasıl içtiğini hiç not almadan nasıl aklında tuttuğunu. Kahveci aman paşam der: Bir tek sizinkini aklımda tuttum, gerisini salladım gitti, kimin haddine sizin yanınızda benimki orta idi şekerli olmuş desin. Köylünün bu pratik zekası Atatürk’ün çok hoşuna gider ve ona yüklü bir bahşiş bırakır. Toplum liderimiz, Doktor Küçük de iyi bir kahve içicisiydi.
men Ada’da yaygınlaştıramadılar. Kahve Ada’da Türkler tarafından içilmeye devam edildi, belkide zor dönemlerde atalarımızın, dedelerimizin içtikleri kahveler, kahvehanelerdeki ateşli konuşmalar toplumun daima zinde ve dinamik olmasını sağlamıştır. Kavrulmuş, az kavrulmuş, çifte kavrulmuş kahve çeşitleri, herkesin damak zevkine göre hazırlanır
(kavrulduktan sonra dibeklerde dövülür); kısık ateşte (mangalda köz üzerinde yada sıcak kumda) bakır cezvelerde soğuk su ile pişirilip yanında bir bardak su ile erkeklere, bayanlara ise fal bakabilsinler diye fincan altlığı ile servis yapılır. Kahveden önce bir yudum su ile ağzımız kahvenin tadını alması için temizlenir, sonra bir yudum su kahvenin üzerine damlatılır. Bunun amacı kahvenin telvesinin
Kahvedeki kafein miktarı çaya göre nerdeyse iki kat daha fazladır. Ada 1878’den itibaren İngiliz idaresine girince, İngilizler tüm dünyaya yaydıkları çay içme alışkanlıklarını (Beş Çayı, süt ilave edilmiş çay) tüm uğraşlarına rağ-
www.cypruszoom.com
23
dibe çökmesidir. (Söylenceye göre padişahın çeşnicibaşları kahve padişaha sunulmadan içine bir damla su damlatırlar ve biraz bekletirlermiş, zehir varsa beyaz bir renk alırmış) Kahve bittikten sonra getirene ellerinize sağlık olsun denir ve muhabbet başlar. Tabii kız isteme törenlerinde kahvenin olmazsa olmaz olduğunu unutmayalım. Gelin adayı büyüklerden başlayarak kahveyi ikram eder, içine şeker yerine tuz konan damat adayı hiç sesini çıkarmadan kahveyi içerse kızı beğenmiş demektir. Günümüzde, yaygınlaşan popüler kültüreden dolayı, özellikle genç nesil, batı menşeili kahveleri, Türk kahvesine tercih etseler de,kahve halen önemini koruyor. Neyse halin o çıksın falın deyip bir Türk kahvesi içip, sonrada onu sallayıp, kapatın,soğumasını bekleyin, sonrada içindeki telvenin aldığı şekillere göre ‘yüreğin hoplamış,biraz için sıkılmış, bak sana bir kısmet var, iki yolun var,galabalık içine girecen, üç vakte kadar hayırlı bir haber alacaksın gibi yorumları dinledikten sonra bir dilek tutup telveyi akıtın. İşte size Kahve falı. Fala inanmayın, falsız da kalmayın. ZÜMRÜTKÖY’DE KUMDA KAHVE KEYFİ Kıbrıslılar’ın en önemli alışlanlıklarının arasında, hiç tartışmasız kahve kültürü geliyor. Kıbrıs kahvehane kültürü üçerisinde, kumda kahvenin yeri ayrıdır. Sıcak kum üzerinde hazırlanan kahve, hem yapılış, hem de tadı itibarıyla, benzersizdir. Kumda kahve uygulaması, günden güne azalsa da, halen bazı köy kahvelerinde, bu alışkanlık devam ediyor. Zümrütköy’de kahvecilik yapan, Eşref ve İlker Kanıpek, kahvehanelerinde kumda kahve uygulamasını devam ettiriyor. Zümrütköy’deki kahvenin sahibi İlker Kanıpek şu sözlerle kumda kahve geleneğini anlatıyor;
24
ZOOM I Kasım 2016
“Kumda kahve, kültürümüzün önemli bir parçası. Biz de kahvehanemizde, bunu yapıyoruz. Hem Pratik, hem de çok sağlıklı ve güzel bir yöntem. Aynı anda, sade, orta ve şekerli kahve yapabiliyoruz. Kumda kahve uygulamasından, kahveye gelen müşterilerimiz de, biz de çok memnunuz. Buna devam edeceğiz. Devamlı müşterilerimizin nasıl kahve içtiğini bilip, ona göre hazırlık yapıyoruz‘’ Kıbrıs kahvehane kültüründe ayrı bir önemi olan, kumda kahve uygulamasını devam ettiren kahvehanelere, selam olsun. Lefkoşa’nın akılda kalan ünlü kahvehane ve kahvecileri Lefkoşa’nın sokakları ve Selimiye meydanı artık kavrulmuş kahve tütmese de, yeni yeni açılmaya başlayan mekanlar ve surlar içine geri dönüş, geleceğe dair umut veriyor. Mulla Hasan, Pehlivan, Halide’nin kahvesi, Feyzullah’ın, Muzaffer’in, Söğüt’ün, Efe’nin, Enver’in, Kör Kazım’ın, Karabülüğün, Guşo’nun ve Ali Cafer’in Asmaaltındaki kahvesi, Garipler kahvesi, Hemşeri Kahveleri, Bulvar kahveleri, Çalgılı kahveler ve adını unuttuğumuz yüzlerce kahveler ve onların sahipleri. Bu arada adaya ilk kuru kahveyi getiren (Con kahve) Hüseyin Remzi Efendi’yide diğerleriyle birlikte rahmetle analım. Lefkoşa’da Büyük Han’da mola verirseniz, rahmetli olsa da onun ruhu için Ahmet Dayı’nın kahvehanesinde kahve içip sulu muhallebisini tatmadan ayrılmayın. Yolunuz Bellapais Manastırına düşerse buranın sembolü Refet Dayının bir acı kahvesini için. Fotoğraflar: Ayşe Gökyiğit Hasan Karlıtaş Kaynak: Cem AKÇA Turist Rehberi / Araştırmacı
Desteklerinden dolayı teşekkür ederiz.
Bu keyfe alıştık Avrupa Ralli Şampiyonası’nın (ERC) Kıbrıs etabı, binlerce sporsevere eşsiz bir deneyim yaşattı. Geçtiğimiz yıl ilk kez Kuzey Kıbrıs’ın da dahil edildiği organizasyon, bu yılda muhteşem görüntülere sahne oldu. Rallinin sınırları ortadan kaldıran etabında, Çetinkaya Spor Kulübü önünde yer alan özel alanında binlerce meraklısı yarışı takip etti. Her yıl giderek artan ilgi nedeniyle dikkat çeken organizasyona bu yıl yurtdışından izleyiciler de katıldı.
fotoğraf; Ali Ruhluel
26
ZOOM I Kasım 2016
www.cypruszoom.com
27
5 BİN
VODAFONE’LU
KIBRIS’A GELİYOR!
Kıbrıs Basını, Telsim Gecesi’nde Buluştu
Telsim Genel Müdürü Hakan Gülümser
K
uzey Kıbrıs basını geçtiğimiz ay içinde çok özel bir organizasyonda biraraya geldi. Telsim’in Merit Maxim Royal’de düzenlendi organizasyonda, gazete, dergi, radyo, televizyon ve internet haberciliği yapan kurumlardan gazetecilerin yanısıra Türkiye medyasının Kıbrıs temsilcileri de yer aldı. Keyifli sohbetlerin yaşandığı basın yemeğinde geceye Telsim Genel Müdürü Hakan Gülümser’in yanı sıra, Genel Müdür Yardımcısı Fevzi Tanpınar ve tüm Telsim Yönetim ekibi katıldı. Gecede kısa bir konuşma yapan
28
ZOOM I Kasım 2016
Telsim Genel Müdürü Hakan Gülümser, gelenekel hale getirilecek Basın buluşmalarının reklam içerikli olmayacağını vurguladı. “Amacımız bu gecelerle dostluğumuzu ve iletişimimizi pekiştirmektir” dedi. Telsim ailesi olarak Kıbrıs’ta GSM alanındaki teknolojik yenilikleri sürdürebildiklerini, olası doğa tehlikelerine karşı her türlü tedbiri aldıklarını ifade eden Gülümser, ISO 20000, ISO/EC 27001 belgelerini aldıklarını ve İş Sürekliliği Yönetimi olan ISO 22301’i alma yolunda olduklarını söyledi. Gülümser, teknolojik yatırımlarla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne katkı sağlamanın ve önemli bir role sahip olmanın en büyük hedeflerinden olduğunu ifade etti. TELSİM’DEN NAZAR ERİŞKİN’E SÜRPRİZ DOĞUM GÜNÜ KUTLAMASI Genç TV Genel Yayın Yönetmeni Nazar Erişkin’in
aynı gün doğum günü olması sebebiyle kendisine sürpriz bir doğum günü kutlaması yapıldı. Fasıl Grubunun müzikeriyle renklenen gecede, Yenidüzen Genel Müdürü ve Genel Yayın Yönetmeni Cenk Mutluyakalı, fasıl grubuna klarnetiyle eşlik etti. Fasıl’ın şarkılarına zaman zaman mikrofonla eşlik eden basın mensupları ise gecenin geç saatlerine kadar keyifli zaman geçirdiler.
Telsim Genel Müdürü Hakan Gülümser, 7 Kasım’da 5 bin Vodafone’lunun Kıbrıs’a geleceğini söyledi. Gülümser, “7 Kasım’da, İstanbul’dan Kars’a, İzmir’inden Artvin’ine , Hakkari’sine kadar Türkiye’nin her yerinden 5 bin Vodafone çalışanı ve bayi yatırımcısı Kıbrıs’a gelecek. Bir hafta boyunca gerçekleşecek olan toplantının, KKTC’ye ekonomik katkısının yüksek olacağını düşünüyoruz. Kıbrıs’ın tanıtımını da Telsim ailesi olarak, çok önemsiyoruz.” dedi.
Klinik testlerle sonucu belgelenmiş Amerika'nın en seçkin markası Luminesce. İster satın al kullan, istersen sisteme üye ol kazan. Detaylı bilgi için cenk.kulahcioglu@hotmail.com 0533 8707000
Axoy RA
İ
Bilgelik Öğretisi Kıbrıs'ta
nsanların hayatında hep bir dönüm notası vardır. Bazen, bir kaza, bazen bir yaşanmış olay, bazen de tesadüf denilen, insanın hayatını değiştirebilir. Hayatını değiştiren spiritüel yaşam ilklerini benimseyip, yaşamını yeniden inşaa eden Derya Pilot, eşi Mehmet Pilot ve Ulus Yeşilada ile ‘Axoy Ra Bilgelik Öğretisi’ni çevresine yaymaya çalışıyorlar. Axoy Matu tarafından Merkezi İstanbul’da olan ‘Axoy RA Bilgelik Akademi ve Sanatoryumu’nun Kıbrıs’ta da bir odak noktası oluşturulmasına karar verildi. Kıbrıs’ta kurulan bu odak
30
ZOOM I Kasım 2016
noktasının adı ‘Kıbrıs Axoy RA Bilgeliği Etkilinlikleri Odağı’dır. Hayatı, yaşamı sorgulayan, spiritüel öğretiye, bilime, teknolojiye, özellikle insanın içinde var olan enerjiye kısaca hakikate inanan herkesin dikkatini çekecek ‘Axoy Ra Bilgelik Öğretisi’, etkisi ile giderek büyümeye, bünyesine yeni bilinçleri katarak etrafını aydınlatmaya devam edecek. Öncesinde, Derya Pilot ve Ulus Yeşilada, ZOOM’un sorularını yanıtladı. Bu cevaplar anlayışınıza hitap eder mi bilemeyiz; ama zaten gerçek cevaplar, konunun muhattaplarında: İşte onlar ve sorularımıza yanıtları;
‘Axoy RA Bilgelik Öğretisi’ Bu ne zaman nasıl ortaya çıktı, siz nerede rastladınız bu noktaya nasıl gelindi? Derya Pilot; ‘Axoy RA Bilgelik Öğretisi’ ile Ulus bey sayesinde tanıştım. Son iki yıldır spritüel bir arayış içerisindeydim. Spritüel kitaplar okuyordum. Kendi bedenimde yoğun olarak hissetmeye başladığım enerjiyi ve bunun çok ciddi bir konu olduğunu hissediyordum. Kendi kendime, ‘evet ben bu enerjiyi hissediyorum, sürekli kitap okuyorum, özsel olarak devindirdiğim bu enerjinin uygulamaya
Derya Pilot, Ulus Yeşiada, Mehmet Pilot Kıbrıs Axoy RA Bilgeliği Etkilinlikleri Odağı
konyulması gerek’ diye düşünüyordum. Bu enerjiyi nereden çektiğimi bilmiyordum. Bunun boyutları olduğunu düşünüyordum ve bulmak için sürekli arayıştaydım. Bu arayışlarım bu çağrılarımla sonunda bir gün Ulus Yeşilada ofisime geldi. ‘Gelgi’ diyorum, çünkü ben hiçbir şeyin rastlantı olduğuna inanmıyorum. O gün başım çok ağrıyordu, bir ara Ulus bey ile göz göze geldik. Ulus bey; ‘Başın mı ağrıyor’ dedi. ‘Evet’ dedim. Şu anda negatif enerjilerin etkisi altındasın bundan kurtulduğun gün, özün-
deki cevher ortaya çıkacak’ dedi. ‘İzin verirsen baş ağrını geçirebilirim’ dedi. Ve aktardığı enerjiyle baş ağrımı giderdi. Bu beni çok etkiledi. O an bu yeteneği ortaya çıkarabilecek olan spiritüel öğretiyi öğrenmem gerektiğini içsel olarak hissettim. Ulus beyden bana kitap önermesini istedim. O an itibarıyle spiritüel öğretinin içerisine girip kendimi eğitmek için sürekli kitap okudum. Nihayet spritüel bilgilerin doyumuna ulaştığımda bugünlere kadar gelmiştim. Bu zaman zarfında 4 yıl boyunca Ulus bey ile
hiç görüşmedik. Hiç unutmam 2016, 12 Temmuz’du, Ulus bey şirkete geldi, ‘sen hazırsın’ dedi. Önce Axoy Matu’yu anlattı. Daha sonra da, Axoy RA Öğretisi hakkında bilgi verdi. Ve Türkiye’deki gruba beni üye yaptı. Sonrasında Kıbrıs’ta odak noktamızı oluşturup, ‘Axoy RA Bilgelik Öğretisi’ni aydınlanmaya ihtiyaç duyan tüm kardeşlerimize anlatmaya başladık. Her geçen gün aramıza katılanların sayısı artmaya devam etmektedir.
www.cypruszoom.com
31
Siz ne zamandır bu öğretiyle ilgilisiniz? Ulus Yeşilada; Duru görü özelliğim çocukluğumdan beri vardı. Daha sonra bu özelliğimi fark edip kendimi yıllar içerisinde geliştirmeye başladım. Sürekli kitaplar okudum, bir vesile ile Bülent Çorak’ın yazdığı ‘BİLGİ KİTABI’na ulaştım, o öğretinin içerisine girdim. O kitapta diyordu ki ‘Beta Nova’da, Matu ile karşılaşacaksınız, onu yüzyüze göreceksiniz. O kitaptan gelen işaretleri takip ederek Adana’ya gittim. Adana’da üstadımız Axoy Matu ile karşılaştım. Axoy Matu bu bilgileri ortaya çıkartmaktaydı. Onun sayesinde Londra’dan Adana’ya sürekli seyahat ederek Axoy RA Bilgelik Öğretisi’ni takip ettim. Londra’dan Adana’ya gidip gelmek zor olsa da peşini bırakmadım. Çünkü bu içten gelen bir dürtüydü bu. Daha sonra öğrediklerimi önce üzerimde uygulamaya daha sonra layık olanlara aktarmaya çalıştım. Kıbrıs’taki bazı arkadaşlar burada kendilerine katılmamı istediler. Ancak gerekli ortam olmadığı için katılamadım. Bugün Derya hanımın da coskusuyla Kıbrıs’ta Odak noktamızı aktif hale getirip, buradaki maneviyatı yüksek olan ve spiritüel öğretiyle hemhal olmuş olan kardeşlerimize artık varoluşun teknolojisinin aktarıldığı ‘Axoy RA Bilgelik Öğretisi’ni vermeye başladık. Amacımız, dünyanın içinde bulunduğu Ana Hasat (Kıyam-et) döneminde Kıbrıs’ta bulunan 64 bin bilincin uyanışına katkıda bulunmak bilinç yücelimini sağlamak. Şu an ‘Kıyam-et’ dönemini yaşıyoruz. (Kıyam-et; uyanış,
32
ZOOM I Kasım 2016
bilgi ile ayağa kalkış demektir) Bunun sağlanmasını büyük bir coşku ve eforlar ile devrede tutuyoruz. Ancak bu çalışmalarımızı, merkezi İstanbul’da bulunan Axoy Ra Bilgelik Öğretisi Akademi ve Sanatoryumu’nun buradaki bir uzantısı olarak, Axoy Matu’nun yönetimi ve yönlendirimi altında sürdürüyoruz. Ne zaman nasıl biraraya geliniyor? Her Cuma akşamı burada toplanıyoruz. Varoluşun teknolojisini veren bilgileri paylaşıyoruz. Axoy Ra Öğretileri Akademi ve Sanatoryumu’nun amacını açıklıyor, bu odağı tanıtıyoruz. Rabsal ve Spritüel bilgiler ile doyumunu sağlamış ve bilincen bu bilgilere hazır olan tüm kardeşlerimiz birbirleri aracılığı ile Kıbrıs odağımıza içsel olarak çekiliyor ve bizi ziyaret ediyorlar. Her ne kadar alışılagelmişten farklı olan tedirginlik yaratsa da bizler ile birliktelik sağlayan bu canlar kendilerine aktarılan bilgileri uygulamaya geçirerek hayatlarındaki değişimi farketmeye ve kısa sürede çevrelerine yansıtmaya başlıyorlar. Dünyamızın bu yansımalar ile tekrar yeşereceğine, hayat bulacağına, manevi değerlerin asli orjinal hale dönüşeceğine ve tüm titreşimlerin pozitif aktifliğine geri kavuşacağına derinden inanıyoruz.
KIBRIS AXOY RA BİLGELİĞİ ETKİLİNLİKLERİ ODAĞI; "AMACIMIZ, KIBRIS’TA BULUNAN 64 BİN ADEMİ VARLIĞIN ANA HASAT (KIYAMET) DÖNEMİNDE BÜYÜK BİR KISMINI UYANIŞINA KATKIDA BULUNMAK."
KIBRIS’IN EN UZUN SÜREDİR YAYINDA OLAN DERGİLERİ ZOOM ve GURME
Sizin olduğunuz her yerde sizinle dünyanın her yerinden tablette - dizüstünde bilgisayarda ve tüm akıllı telefonlarda
NORTH
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ]
NORTH
[ kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ]
DERGİ GRUBU
haber
DERGİ GRUBU
DERGİ GRUBU
gurmedergisi.com
Kıbrıs’ta 'Nerede-Nasıl' yapılır?
Dünden Bugüne
Mustafa Şah;
Tüm Bilinmeyenleri ile
LUVANA
Geleneksel Kıbrıs Köyü
Droushia
HANGİ BESİN NE ZAMAN TÜKETİLMELİ!.
30
KEŞFEDİN!..
ADA’NIN HERYANINDAN GİDİLMEYE DEĞER MEKANLAR
Aslan Yürekli Richard’ın Sofrasından Kıbrıs Mutfağı’na
ÖZEL TARİF
Hamilelikte Sex Faydalı...
KOLOKAS
14.İstanbul Uluslararası Gastronomi Festivali’inin Gözdesi;
ALTIN KARMA GURME DERGİSİ ŞEFLERİ
Yemek Yeme Arzusunu Yok Etmenin 6 Yolu
Arkeolog
Ali Başman
Hazar Kaba Yazdı;
Başkanlık için kesin kararını verdi
Antik Kıbrıs Mutfagı Kuşkonmaz Salatası Enginar Varken Yiyin
www.cyprusgurme.com
“Ömür Olgundemir”
34 ÖZEL
81.yılında Akpınar Patisserie silbaştan yenilendi
TARİF
Bu Yiyecekler Sigara Bıraktırıyor
Aşk Ayı
Hasan Karlıtaş; Salamis’in Keşfinde Kıbrıslı Kadınların Rolü Neydi?..
GRİPTEN KORUNMAK İÇİN BU BESİNLERİ TÜKETİN
Hazar Kaba;
Antik Kıbrıs’ta Din ve Ritüel
NORTH
[ kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ]
gurmedergisi.com
Aralık Sonu
Ocakbaşı
Incir Receli
Yıl: 10 Sayı: 115 Eylül 2016
DÜNYANIN EN BÜYÜK TÜNELE SAHİP AKVARYUMU ANTALYA'DA
En Güzel Veda Esentepe'den;
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
Dogru Bildigimiz Yanlıslar
Yağ Yakan
6 Kolay Ara Öğün
YIL: 9 SAYI: 110 NİSAN 2016
Beslenmeye dair
Hasan Karlıtaş;
Nisan Ayında Nereye gidilir, Neler yapılır?
Pink Martini 21 Temmuz’da Kıbrıs’ta
Hayatımızı Değiştiren 35 Arayüz Buluşu
Kıbrıs Ot Yemekleri Bu Kitapta Buluştu
GEZMENİN TAM ZAMANI!..
YIL: 10 SAYI: 113 TEMMUZ 2016 10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
SINAV STRESİNE MEYVE, SalatasıKONSANTRASYONA BALIK
/zoomdergigrubu/
9 694851 900049
cypruszoom.com
7 Altın Öneriyi Dikkate Alın, Kilo Almayın..
Lekelerine Doğal Çözüm
Soda
21. yüzyılın cesur tasarımı;
ASTON MARTİN DB11
Her Daim Genç Kalın...
Çok Özel Yerler
Girne'nin Tarzı Backwood XL
Çok Özel Yerler
Eski Konak Meyhanesi 9 694851 694 851 900049 90 0049
Hazel Oraç
9 694 851 900049
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
İçi-dışı tescilli güzel;
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
9 694851 90001 8
ADA’NIN HERYANINDAN GİDİLMEYE DEĞER MEKANLAR
FESTİVALLER HANGİ AY? NEREDE? NE ZAMAN? NIKE YENİ MODELİNİ TANITTI
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
ve
‘İNSAN ve SOSYAL ZEKÂ’
Egzersiz yapın Beyniniz Küçülmesin
EFSANELER NEWYORK'DA BULUŞTU
ALPINE VISION GERİ DÖNÜYOR
FESTİVALLER HANGİ AY? NEREDE? NE ZAMAN?
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
KEŞFEDİN!..
1
Çok Özel Yerler
MeyHaneM Y eni yerinde
Mesut Yalvaç;
PİRELLİ, TAKVİM YILDIZLARINI HATIRLATTI;
ÇADIR FESTİVALİ
Karpaz'ı Hiç Böyle Görmediniz!.. KUŞ BAKIŞI KARPAZ
NORTH
Türkiye’nin İlk Turistik Denizaltısı Antalya’da Denize İndirildi
NORTH
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ]
Yaza
Türkiye'nin Lezzetleri
EXPO 2016'da
[ kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ]
1
YIL5 - SAYI-59 - AĞUSTOS 2016 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
Çok Özel Yerler
Mezze Meyhane
ANADOLU EFES MARKALARI ÖDÜLE DOYMUYOR
9 694851 900049
9 694 851 90 004 9
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
Papageno
9 694851 90001 8
Çok Özel Yerler
YIL: 9 SAYI SAYI: 109 MART 2016
Hasan Karlıtaş; ‘Memlekete Bahar Gelm�ş’ Nereye g�tmel�, Ne yapmalı?
GÜN BATIMINA DOKUNMANIN EN YAKIN DÖRT ADRESİ
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
/zoomdergigrubu/
Fotoğraf: İsmet Ersalıcı
cypruszoom.com
Eski Mekan Y eni Tarz
OT YEMEKLERİ BU KİTAPTA BULUŞTU
(kuşkonmaz)
Güçlü Hafıza için
Ne yemeli?
İlişkiniz Tehlikede
BAHAR YORGUNLUĞUNDAN KURTULMANIN YOLU VAR
NORTH
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ]
Tam Zamanı
Yaz Sezonuna
YIL5 - SAYI-55 - NİSAN 2016 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
1
Ayrelli
Molohiya
İNCE GİRİN!..
Kuşkonmaz
Geleneksel tatlar yeni sunumları ile artık unutulmayacak
Şeker Hastalarına;
Hakkında bildiklerinizi unutun!..
Yatakta Uyumlu Değilseniz
www.gurmedergisi.com
/gurmedergisi
ÖZEL TAR İF
Mustafa Şah;
Hasan Karlıtaş; Lefke, Şeyh Nazım ve İnanç Turizmi
KEŞFEDİN!..
ADA’NIN HERYANINDAN GİDİLMEYE DEĞER MEKANLAR
AMERİKA
Ç ıldırtan lezzet
Hikayesi
Atakan Aya
Beyaz Şarap ve Şarap Hakkında Merak Edilen 10 Sorunun Cevabı!..
DERGİ GRUBU
GÜNAHLAR ŞEHRİ LAS VEGAS MEKTUBU
Mustafa Şah;
Crepes Suzette’nin
30
Babutsa Kıbrıs’a Nereden Geldi?
NORTH
SEDASÖKER
Festivale Doyduk
www.gurmedergisi.com
Nurperi Özgener
[ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm CYPRUS haber, magazin, aktüalite dergisi ]
ÖZEL TARİF
Tatlısu Zambak Tatil Köyü Şarap Hakkında Herşey;
Atakan ile Tadım Atölyesi
www.cypruszoom.com
YIL: 10 SAYI: 111 MAYIS 2016
28
Diyabete
Renkli Diyet
Güneşin ve Denizin En Güzel Yeri;
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE 1
TURİZM ▶ TARİH ▶ ALIŞVERİŞ ▶ SAĞLIK ▶ MAGAZİN ▶ AKTUALİTE
Daday’da Servet Değerinde MANTAR ŞENLİĞİ
Mutfagımızda Pisirme Teknikleri
“Neden Sürekli Aç Hissediyorum” Cevabı Bulundu!..
Çok Özel Yerler
24
ÖZEL TAR İF
Ali Özçil'den
Madem Oiselle Suzette ve
1
www.cyprusgurme.com
/gurmedergisi
Sommelier’ler Yarıstı
Trodos Köylerinden birinde bir pazar”
DERGİ GRUBU
1
9 694 851 90 004 9
Godfather’in Bağında
Kıbrıs Basının’da bir ilk 1974 Kıbrıs Barış Harekatı'nın İlk ve Tek Kadın Savaş Muhabiri
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
Paralar hakkında hiç bilmediğiniz detaylar sizi şaşırtacak
SEDASÖKER
9 694851 90001 8
SAN FRANCISCO MEKTUBU
MUTFAKTA DOĞRU BİLİNEN YANLIŞLAR YIL5 - SAYI-57 - HAZİRAN 2016 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
tatil
PARA PARA PARA 9 694851 900049
YIL5 - SAYI-53 - ŞUBAT 2016 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
En güzel
Her Aşamada Başarı’nın Sırrı; Necat BritishCollege
Mor Soğan Mucizesi
YIL5 - SAYI-54 - MART 2016 FİYATI 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
Çok Özel Yerler
Mertekli Meyhane
Daha özeli Daha güzeli yok;
Escape Beach Club
10 TL/TÜRKİYE FİYATI 15TL
YIL: 10 SAYI: 112 HAZİRAN 2016
/zoomdergigrubu/
9 694851 90001 8
gurmedergisi.com
Tatiliniz Neresi Olsun?..
Esentepe’ye 5 yıldızlı Halk Plajı..
Monica Molina’a ZOOM’a konuştu
Aşkın Yolu Mideden Geçer
Yıl: 10 Sayı: 114 Ağustos 2016
/zoomdergigrubu/
9 694851 90001 8
cypruszoom.com
evlilik, mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev
Prof.Dr.Barlas Eryürek
ihtiyar ve bahtiyar olmak!...
Y
akın zamanda kaybettiğimiz dostum gazeteci araştırmacı - yazar - hoca Arslan Mengüç “evlilik” üzerine bir yazı derleyip, yazacağımı görseydi, o fırça atacağı zaman ki tavrını alır” - lan.. diye başlayarak.” sen kim bu yazıyı yazmak kim” dercesine bir ütü çekerdi mutlak.. Haksız da sayılmazdı hani. Yedisi imzalı, mühürlü legal, ikisi akamete uğramış, biri imam nikahlı -ki rahmetli Şeyh Nazım Efendi “zina ortadan kalksın” diyerek bizzat kendi kıymıştı Lefke’deki dergahta -on evliliğe imza atmış, tüm ayrıldığı eşleriyle “dost” kalabilmiş bir fenomen için 30 yaşında dünya evine girmeyi ancak başarabilmiş olan benim gibi bir tecrübesiz fani için bu konuda kalem oynatmam ne kadar uygundur, tartışılır doğrusu. Ama yazının devamını yine tecrübeli bir büyüğümden okuyacağız.. İstanbul Teknik Üniversitesi’nin deneyimli öğretim üyelerinden Yük.. Makina Mühendisi, Prof. Dr. Barlas Eryürek sadece bilimsel çalışmalarıyla yetinmez, zaman zaman bloğunda da çok güzel yazılar yayınlar. Hem doğup büyüdüğüm Kadıköy, Yeldeğirmeni’nden, hem de Haydarpaşa Lisesi’nden ağabeyim de sayılan hocanın “öyküler - anılar - derlemeler” alt başlığıyla yayınladığı “Satılık Gölge” adlı kitabı da hep elimin altındadır. Çoğu yaşadığımız yerlere de uzanan bu gölgeleri!.. Sık sık keyifle okurum. Eski günleri anarım. Barlas hoca, üç evlilik deneyimini de harmanlayarak bakın nasıl irdelemiş bu nazik, tartışmalı, hassas konuyu. “Üniversite son sınıftayım. Ya-
34
34
ZOOM I Kasım 2016
ZOOM I Kasım 2016
rım kalmış stajımı tamamlamak ve böylece erken mezun olmak için bir imkan doğdu, okul tatile girdi. İzmit’te bir fabrikada staj yeri bulup işe başladım. Ara sıra fabrikanın karşısındaki benzin istasyonunun misafirhanesinde kalıyorum. Odada benimle birlikte fabrikanın emektarı bir ustabaşı da kalıyor. Gençliğinde iş kazası nedeniyle neredeyse tüm el parmaklarını kaybetmiş fakat hayata bağlılığını kaybetmemiş. Gece yataklarımızda uzun uzun sohbetler ediyoruz. Kültürlü ve neredeyse her konuda fikri olan biri. Bir konuşmamızda bana diyor ki” Siz mühendisler mezun olur olmaz, yurt dışına, Avrupaya, Amerika’ya, ya da Kanada’ya gitmek istiyorsunuz. Orada bir yabancı kadınla evlenip kalıyorsunuz. Bu millet sizi okutup yetiştirdi. Bu millete borcunuzu bir Türk kızıyla evlenerek ödemelisiniz.” O zamana kadar düşünemediğim bir borç bu. Hatta aklımda da Kanada’ya muhacir olarak gitmek var. Adamın ferasetine birazdan fazla şaşırıyorum. Ama onun ısrarı ile ne olursa olsun bir Türk kızıyla evleneceğime söz veriyorum. Öyle yapıyorum da. Hem de bir kez değil üç kez. Sonunda evliliğin bana göre olmadığına kanaat getirip pes ediyor ve kalan hayatımı bekar olarak sürdürüyorum. Bütün bunları neden mi yazdım? Çünkü bu gün televizyonda bir oyuncunun şöyle bir cümle kurduğuna şahit oldum: “Evlilik tek kişiyken ortaya çıkmayan sorunlara iki kişiyken çözüm bulamama sanatıdır” Buyrun biraz da bundan alın. Artık kızar mısınız yoksa kahkaha mı atarsınız orasını bilemem ama
bu fikir bana bu yazıyı yazdırdığı için pek memnunum. Gerçekten de orta halli ailelerin gençlerinde, evliliğe adım atmak üzereyken, önce bir ev kurmaktan kaynaklanan ekonomik sorunlar başlıyor. Gençseniz ve hele hayata yeni atılıyorsanız, elde para yok pul yok, girdiğiniz yeni işinizde aldığınız maaş oldukça düşük. Ekonomik sıkıntılarla, doğanın size bahşettiği hormonal dürtüleriniz arasında sıkışıp kalıyorsunuz. Doğa çoğalın derken keyiflenip, ekonomik durumunuz dur bakalım derken hüzünleniyorsunuz. Örneğin ben kira ile tutuğumuz evin perdelerini erkek tarafının hazırlaması gerektiği tebliğini müstakbel eşimden alınca dona kalmıştım. Hiç düşünmediğim bu masraf bütçemi perişan edecekti. Çünkü kiraladığımız evin pencereleri aşırı derecede fazla alan tutuyordu. Tabii sözüm zengin aile çocuklarının dışında. Hatta zengin aile erkekleri evlilik işini oldukça ilerlemiş yaşlarında gerçekleştiriyor nedense! İşte bu zor şartlar altında başlayan evlilik gençlerin bir yuva kurma başarısını gerçekleştirdikten sonra yeni aşamalara geçiyor. Büyüklerin de teşvikiyle veya diğer başka nedenlerle evlat sahibi oluyorlar. Bu tabii özellikle kadında normal hayatından bir miktar uzaklaşma ve çeşitli alanlarda gelecek yavru için bir süre fedakarlıklar gerektiriyor. Dokuz ay kadar süren bu süre sonunda anne, kucağına bir ömür boyu sürecek sorumluluğunu alıyor. Buraya kadar ki evreler, tek başınızayken yaşamayacağınız sorunları iki kişiyken çözemediğiniz ve kafanızın arkasına attığınız meseleler yaratıyor, hem kadın
hem de erkek için. Örneğin karınız hastanede yatarken sizin evde üst kattaki komşuyla fingirdediğiniz sanrısına kapılıyor. Ya da siz doğan çocuğunuza karınızın size sormadan bir isim taktığına içten içe kızıyorsunuz. Buna yüzde yüz hakkı olduğunu hiç düşünmeden. Neyse olaylar böyle gelişerek devam ediyor. Kimileri üstün hoşgörüleri ve dayanma güçleri ile evliliği sürdürüp başarıya ulaşıyorlar, kimileri ise buna dayanamayıp yeni bir hayata atılıyorlar. Çocuklar? Onlar nasıl olsa büyüyorlar mı? Hiç de öyle değil. Neyse amacımız hüzün uyandıran bir yazı yazmak değil, onun için konuyu biraz tatlı hale getirelim. Bakalım büyüklerimiz evlilik konusunda neler söylemiş. - Her durumda evlenin. İyi bir eşiniz olursa mutlu olursunuz. Eşiniz kötü çıkarsa filozof olursunuz. Bu Socrates’in sözüymüş. Eşi Socrates’i sürekli aşağılar ona bağırır çağırırmış. Bir gün ona niçin bu kadınla yaşıyorsun diye sormuşlar. O da, “Benim başarılı bir filozof olmamı sağlıyor” demiş. Bakınız Dumas ne demiş: “Kadınlar bize her zaman büyük hedefler gösterir ve
onlara ulaşmamızı engeller”. Henny Youngman ise şöyle bir laf etmiş: “Bazı kişiler uzun evliliğimizin sırlarını sorarlar. Biz haftada iki kez restorana gideriz. Biraz mum ışığı, akşam yemeği, biraz müzik ve dans. O salı günleri gider ben cuma. Patrik Murray ise şöyle lütfetmiş: “Her iki karımla da talihim kötü gitti. Birincisi beni terketti, ikincisi terketmedi.” Çok müteşebbis olan ve devamlı iş kurup, batıran bir bayan arkadaşımın kocası, “Karının işleri nasıl” diye soran bir dostuna “Vallahi işler çok iyi, artık para kaybetmiyoruz, karım ticaret hayatını bıraktı” demiş. İşte böyle karısının arkasında melek gibi duran erkekler de var bu dünyada. Yazım biraz erkekleri kollar gibi oldu. Biraz da erkekler hakkındaki eleştirilere girelim: - Erkekler yarım düzine plağı bulunan bir gramafon gibidirler. Kısa sürede bu plakların tümünden bıkarsınız; ama her konuk geldiğinde masada oturup onları bir daha dinlemek zorunda kalırsınız. Bernard Shaw - Erkek evlenene kadar eksik bir erkektir. Ve evlendi-
ğinde artık bitmiştir. Zsa Zsa Gabor - Hiç evlenmedim, çünkü buna ihtiyaç duymadım. Evimde bir kocanın yerini tutacak üç hayvanım var: Sabahları hırlayan bir köpeğim, öğleden sonraları küfreden bir papağanım ve aksamları eve geç gelen kedim. Marie Corelli Uzun yıllar evliliklerini sürdürebilen çiftleri naçizane kutluyor, ebedi mutluluklar diliyor ve yazıma bir fıkra ile son veriyorum. Adamın biri gazeteye “Evlenmek üzere bir bayan arıyorum” diye ilan vermiş. Ertesi gün aynı mesajı ileten yüzlerce mektup almış: “Benimkini alabilirsin.” Yokluğunu her zaman hissedeceğimiz büyük devlet adamlığının yanı sıra çok ta iyi bir filozof, yazar, aile babası olan, tanımış olmaktan her zaman büyük onur duyduğum KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Raif Denktaş’ı da anmadan geçemeyeceğim.. Yanılmıyorsam torunlarından birinin düğünüydü. Girne Jasmine Court Hotel’de çok güzel bir yaz gecesi.. Yan yana oturuyorduk..” Hayırlı uğurlu olsun sayın cumhurbaşkanım” dedim.. Her zamanki bilge haliyle “evlilik kapalı bir kutudur Mesut, bu akşam açı-
Çok Güzel Şey Yaşamak güzel şey dogrusu Üstelik hava da güzelse Hele gücün kuvvetin yerindeyse Elin ekmek tutmuşsa bir de Hele tertemizse gönlün Hele kar gibiyse alnin Yani kendinden korkmuyorsan Kimseden korkmuyorsan dünyada Dostuna güveniyorsan Iyi günler bekliyorsan hele Iyi günlere inaniyorsan Üstelik hava da güzelse Yaşamak güzel şey Çok güzel şey dogrusu. Melih Cevdet Anday
lıyor” demişti. Aslında çok doğru bir değerlendirmeydi. Rahmet ve selam olsun. Yıllar yıllar önce bir sokak kemancısı Kadıköy Moda’da o zamanlar sevdiğim bir kızla sahilde otururken gelmiş bir şarkı çalmış biraz fazla bahşiş verince de ayrılırken “ihtiyar ve bahtiyar olun” demişti.. 24 yaşın verdiği tecrübesizlik nedeni ile de olsa gerek pek anlamamıştım bu deyişin tam anlamını o zamanlar. Ama artık 70 yaşına yaklaşırken ve evliliğin 40’cı yılına girerken çok daha iyi anlıyorum. Sizlere de “İHTİYAR VE BAHTİYAR OLUN diyorum. www.cypruszoom.com www.cypruszoom.com
35 35
36
ZOOM I Kasım 2016
Biz de 'neden borsa yok' diyenlere duyurulur;
www.cypruszoom.com
37
Başlık tabi ki işin esprisi, ama gerçek olan Borsa bir süreden bu yana Lefkoşa Osman Paşa Caddesi’nde misafirlerini ağırlıyor. Mekanın adının ‘Borsa’ olması bir rastlantı değil. Aslında Borsa; ülkemizde henüz bilinmese de, dünyanın farklı yerlerinden var olan bir konseptin adı. Mekanda sürekli değişen içki fiyatları ile tüm içeceklerin satılmasını sağlayan bu sistem sayesinde içkilerinizi olması gereken fiyatın çok altında paraya içebiliyorsunuz. Ama biz şanslıyız; Borsa inse de çıksa da, fiyatı bizi ilgilendirmiyor.
38
ZOOM I Kasım 2016
Bugün Borsa’nın müşterisi, Johnnie Walker Black Label’in misafiriyiz. Bugüne kadar hep meyhanelere takıldık, ancak gidilecek farklı yerlerin de olduğunu gösterip, buralara dikkat çekme adına bu ayki tercihimizi bir bardan yanan kullandık. Program geçtiğimiz aydan belliydi. Ofisimizin sokağının başında yer alan mekan için sakin olacağını tahmin ettiğimiz bir günü seçtik. Böylece işletme sahibi ile çok daha rahat konuşup sohbet etme şansımız olacaktı.
Bar da günün stresini atmak için hazırdık ancak, karnımızda acıkmıştı. “Burada ne buluruz” diye düşünürken, umduğumuzdan çok daha iyi şartlara rastladık. Mekan bar olsa da, birşeyler yemek isteyenleri geri çevirmiyor. Hemen karşı komşusundan hamburgerlerimizi söyleyip geceye bodoslama giriyoruz. Unutmadan bunu yazmam gerek, bu bize özel bir uygulama değil, bir nevi esnaf dayanışması. Siz
de mekana aç giderseniz, hem birşeyler içip, hem de karnınızı doyurabilir siniz. Mekanın işletmecisi genç bir girişimci. Ağustos ayı ortalarında açılan mekanın yaratıcısı Barış İnan. Daha önce aynı sektörde fikirleri
ile yer alan İnan Borsa ile ilk kez kendi yatırımını açmış. Hep aklında olan Borsa konsepti bizim için yeni ancak dünyada örnekleri çok. Arz-talebe göre değişen fiyatlar, konseptin temel argünamı. Mekanın çeşitli yerlerine yerleştirilmiş, büyük ekranlarda, sürekli değişen içki fiyatları yer alıyor. Oturduğunuz yerden www.ickiborsasi. com adresinden fiyatı düşen bir içkiyi hemen satın almanız mümkün. Eğer göz ucuyla ekranı
Kısa bir süre önce Lefkoşa’da Osmanpaşa Caddesi üzerinde çalışmaya başlayan Borsa, ülkemizde daha önce denenmemiş bir konseptte sahip. Sürekli değişen fiyatları ile içkinizi, fiyatının çok altında içebilmenize imkan sağlayan konsept, güzel bir dekor keyifli bir ortam ile eğlenmenin boyutu değişiyor.
www.cypruszoom.com
39
takip ederseniz, gayet ekonomik ve de çok keyifli bir gece geçirmeniz size kalmış. Ağır içkilerin ön plana çıktığı mekanda, biranın dışında tüm içkiler, kokteyller favori. Burada amaç bira yerine ağır içkilerin satıldığı nezih bir ortam yaratmak. Müzik her daim Yoldan geçerken bile farkedilebilecek özelliklere sahip mekanın tasarımı için; ince bir işçilik ortaya
40
ZOOM I Kasım 2016
konmuş. İçerde ve dışarda, göz zevkimizi cezbeden detaylar yer alıyor. Beynimizi allak bullak eden bir ışık cümbüşü yok. Tabii bu kadar özel bir mekanın müzik seçimi de özel. Her Çarşamba-Cuma Dj: Can Sezgin club ve house tarzı müzikler yapıyor. İçki fiyatlarını takip ederek ekonomik bir akşam geçirebileceğiniz, istediğiniz taktirde aperatiflerle karnınızı doyurabileceğiniz, Çarşamba ve Cuma günleri
canlı dj performansının olduğu keyifli bir mekanda özel bir gece geçirmek istiyorsanız, mekanı sizin yerinize test ettik. Farklı mekanlara gitmek isteyen ancak sürprizden korkanlar için mesajımızı da verebilim. Herşey güzel, keyfini çıkarmak size kalmış… Şerefe…
Tarihin Geçmişten Gelen Yasemin Kokusu
Pazartesi: Kapalı / Salı: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Çarşamba: 09.00-15.00 Sadece Bayan, 15.30-21.00 Turistik Perşembe: 09.00-15.00 Sadece Erkek, 15.30-21.00 Turistik / Cuma: 09.00-21.00 Turistik / Cumartesi: 09.00-16.00 Sadece Bayan, 16.30-21.00 Turistik / Pazar: 09.00-16.00 Sadece Erkek, 16.30-21.00 Turistik Bilgi ve Rezervasyon: Tel +90 548 830 08 81 www.grandturkishhamam.com e-mail: info@grandturkishhamam.com
Bir mağara çok çeşitli şekillerde tanımlanabilir. Kıbrıs ölçeğinde mağaraları insanların geçebileceği büyüklükte, uzunluğu en az 10m, ve mağara girişi herhangi bir boyuttan, mağaranın iç boşluğundan daha küçük olan doğal formasyonlar olarak tanımlayabiliriz.
MUSTAFA KEMAL MERAKLI Yayın hayatına başladığı günden bugüne, Kıbrıs’a, Kıbrıs kültürüne, doğasına Kıbrıs’la ilgili tüm güzel ve özel konulara ekstra önem veren ZOOM dergisi, bu aydan itibaren çok özel bir isme daha hoş geldin diyor. Kendisini Kıbrıs’ın doğasına ve kültürüne adayan Mustafa Kemal Meraklı, bu aydan itibaren yazıları ile dergimizde olacak. Çiçeğinden, böceğine, kuşundan, efsanesine kadar Ada'mızla ilgili konuları kaleme alacak Kemal Meraklı, bu ay ilk olarak kendisinin de başkalığını yaptığı Mağara Meraklıları Derneği’nin yaptığı çalışmalara dikkat çekti.
42
ZOOM I Kasım 2016
Mağaralar, tebeşir, dolomit, mermer, alçı, kireç taşı, ya da diğer çözünebilir kayaçlar, karbonik asit ile çözüldüğünde kayalar arasında oyuklar oluşur. Kireçtaşı gibi daha sert kayalar, daha az çözünür fakat daha istikrarlı mağaraların oluşumuna neden olur. Kireçtaşı, mağaraların oluştuğu en yaygın kayaç tipidir, kalsiyum karbonat ve magnezyum gibi diğer elementlerden oluşmaktadır. Su, karbon dioksit ile karışyığı zaman karbonik asit oluşturur: Karbonik asit çözülerek, kireçtaşı mağaraları meydana getirir. Mağaralar ayrıca sülfürik asit ve (jips mağaralar gibi) mikroplarla çözünme ile ya da yer katmanlarının hareketi ve kaya çökmesi gibi diğer yöntemler ile oluşabilmektedir.
www.cypruszoom.com
43
Kıbrıs’ta hangi çeşit mağaralar vardır? Kıbrıs'ta kireç taşı ve alçı taşından oluşmuş mağaralar vardır. Bazı su tarafından çözülme yolu ile oluşmuştur. Diğerleri ise yer katmanlarının hareketi ile oluşmuştur. Kıbrıs'ta bilinen en derin mağara Girne Dağlarında 200 metre üzerinde bir derinliğe sahiptir. Kıbrıs'ta bilinen en uzun mağara Çınarlı Köyü'ndeki İncirli Mağara’dır. Bu beyaz kristaller kaplanmış duvarları ile bir alçı mağarasıdır. İlgilenenler küçük bir giriş ücreti karşılığında mağarayı yıl boyunca ziyaret edebilirler.
44
ZOOM I Kasım 2016
Araştırma Yarasa, omurgasız (böcekler) ve mağaralarda yaşayan mikrobiyal türlerin belgelenmesi, Kıbrıs'taki mağaralarda çalışılmaktadır. Bu türler yeraltı ekosistemlerin önemli bir parçasıdır. Mağaralar incelemek için ilk önce belirleyip, belgelemek gereklidir. Haritalar bir mesafe ölçer, pusula ve kroki defterin kullanılarak çizilebilir. Haritalar kaşiflerin mağaralarda gezinmesine yardımcı olur. Bunlar araştırmacılara, örneğin fosillerin yeri gibi mağaraların önemli kısımlarını belirlemelerine yardımcı olur. Mağaralar içerisinde ışık olmadığından dolayı mağaralar içerisinde fotoğraf çekmek çok karmaşıktır. Uzman mağara fotoğrafçıları yeraltı dünyasını belgelemek için flaşlar ve uzun pozlama süreleri kullanır.
Mağaralar neden önemlidir? Neden Korunmalıdır? Mağaralar tüm yıl boyunca sabit bir sıcaklığa sahiptirler. Bu sıcaklık alanının ortalama yıl boyu yüzey sıcaklığı ile aynıdır. Kıbrıs'ta mağaraların sıcaklığı 14-20° C arasındadır. Yarasaların kış uykusuna yatabilmesi için bu sabit sıcaklık gerekir. Örümcekler gibi birçok omurgasızlar da hayatta kalmak için mağaralar tarafından sağlanan nemli alanlara ihtiyaç duyar. Bazı türler sadece mağaralarda yaşar. Bu tür canlılara troglobitler denir. Bazı troglobitler sadece bir mağarada yaşamaya adapte olmuşlardır. Mağaralarda ayrıca kemikler, fosiller, eski imzalar ve bölgenin tarihi hakkında arkeolojik eserler içerebilir. Dikitlerin gibi mağara oluşumları milyonlarca yıllık olabilen bir mağaranın, yaşını belirlemek için analiz edilebilir.
Kaynak: MUSTAFA KEMAL MERAKLI Prof Dr. SALİH GÜCEL
www.cypruszoom.com
45
En Çok Satan
KİTAPLAR
DANIEL SMITH EINSTEIN GİBİ DÜŞÜNMEK "Hiçbir özel yeteneğim yok. Sadece tutku derecesinde meraklıyım." Albert Einstein Alman kuramsal fizikçi Albert Einstein dünyanın en ünlü denklemi E=mc²© yi formülleştirdi, kuantum teorisinin gelişimine katkıda bulundu ve ömrü boyunca üç yüzden fazla bilimsel makale yayımladı. Dünya onu "dâhi" kelimesiyle bir anmaya başladı. Einstein gibi Düşünmek bu çılgın dehanın başarılarını elde etmekteki güçlü kararlılığını ve strateji geliştirip hedefleri gerçekleştirirken hayal gücünü nasıl kullandığını bizlere anlatıyor. Daha da ilginci, çalışmalarıyla elde ettiği her başarısını bir sonraki başarısı için bir basamak olarak gördüğünü gözler önüne seriyor. Kapsamlı ancak akıcı ve anlaşılır bir dile sahip olan bu kitap çok geçmeden size bu büyük adam gibi düşünmenin kapılarını açacak. (Tanıtım Bülteninden)
46
ZOOM I Kasım 2016
ASLI KARABULUT EYLÜL ÇIKMAZI Nefes nefese bir ilk bakış... Tehlikeli bir yakınlaşma... Kalplere düşen tutkulu bir aşk... Sakin hayatı bir gecede beklenmedik bir hızla değişen Eylül için aşk, mavi gözlerinde tehlikeler barındıran ve aynı zamanda ona tutkuyu vadeden adamdan ibaretti. Ölümü her an ensesinde hisseden Poyraz, siyah parıltıların dans ettiği kuytu yeşilliklerle buluştuğunda, artık her şey için çok geçti. Direnmeye çalışsa da benliğine usulca sızan aşk, tüm savunmasını paramparça etti. Zaman ilerledikçe gün yüzüne çıkan tehlikeler, bir nefes kadar yakınlarında dolaşırken, iki âşık zorlu bir sınava tutulacaktı... Poyraz, en büyük korkusuyla yüzleştiğinde, Verdiği sözleri yerine getirebilecek ve eylül© ü hayatta tutmayı başarabilecek miydi? (Tanıtım Bülteninden)
TUĞÇE IŞINSU 'OL' DER VE OLUR Ey Hayat! Demek dileğimi bana vermemek için direniyorsun… Geçmişi serbest bırakarak, arınarak, olumlamaların gücüyle, sezgilerimi doğru kullanarak, en yüce dualarla, bilinçaltımın yardımıyla, neden direndiğini ve hangi yaşam dersimi almam gerektiğini de bularak, o yolla olmuyorsa başka yolla, hiç yolu yoksa kendi yolumu yaratarak yine de dileğimi senden alacağım. Ve onu gerçek yapacağım. (Ve Öyle De Oldu) Dileğin, Çok İstediğinde Değil Çok İnandığında Gerçekleşir. "Ol" der ve Olur bölümler: 1. Spiritüel Enerji Yasaları 2. Bereket ve Aşk Senin Doğuştan Hakkın 3. Yaşanmış Mucizeler 4. Hastalıkların Spiritüel ve Duygusal Sebepleri 5. İlişki Şifalandırması 6. Telepatik Bağ Kurma 7. Duaların Gücü ve Işığa Yolculuk 8. Ve Öyle De Oldu (Tanıtım Bülteninden)
www.denizplaza.com 0392 228 8320 /Kitap Dahili :17 info@denizplaza.com
ERİK AĞACI ELLEN MARIE WISEMAN Köklerin neredeyse orada çiçek açarsın... Büyükannemin söylediği en güzel sözdü bu. Çünkü kökün ne kadar güçlü olursa vereceğin meyve de o kadar güzel olur. Ancak benim meyve verecek dallarımı daha on yedi yaşındayken kırdılar. Dün ile bugün arasında öyle çok fark var ki... Isaac ile erik ağaçlarının arasında koşturup, birlikte büyüdüğümüz küçük Alman köyüne rüzgârlı tepeden baktığımız günler çok mu geride kaldı şimdi? 1938 yılının sonbaharı, neden savaşı beraberinde getirdi ki? Sürekli kulağımda yankılanan bomba ve siren seslerini kim silecek? Ailem ve ben sığınağa tam vaktinde gidebilecek miyiz düşüncesinden ne zaman kurtulacağım peki? Neyi özlüyorum biliyor musunuz? Isaac ile birlikte yumuşacık ekmek üzerine sürüp yediğimiz erik reçelinin tadını. O erik reçeli benim çocukluğum, hayallerim ve umutlarımdı. Ah Isaac... İnançlarımız yüzünden bu savaş bizi ayırsa da kalbimdeki seni nasıl alacaklar? Ardımda Kalanlar ile gönülleri fetheden Ellen Marie Wiseman, bu kez Erik Ağacı ile okuyucularıyla buluşuyor. Annesinin hayatına dayanan hikâye cesareti, kurtuluşu, kalp kırıklıklarını ve aşkla uyanan umudu müthiş bir gerçeklikle anlatıyor. (Tanıtım Bülteninden)
METİN HARA AŞKIN İSTİLASI
YILMAZ ÖZDİL ADAM
Üç kitaptan oluşacak "Aşkın İstilası" serisi; dünyada yepyeni bir istila hareketi yaratacak. Şu an elinde tuttuğun kitap, serinin 2. kitabı, senin ikinci adımın... "Dem" Aynı bedeni paylaşan iki kahramanın serüveni bu... Biri karanlıktan korkan bir çocuk, diğeri hayalleri kalbinden sökülüp alınmış bir yetişkin. Çocuk parklarına karanlık çöktüğünde, dünya çocuklarının yardım çığlığını duyarlar. Gözlerini kapatıp, bir masal anlatmaya başlarlar. "Dem" bir masal kitabı değil, bir masalın kitabı... Yarının gerçeği olan... Bu kitabın mürekkebi aynandır. Sihri arayanlara bulacağı yeri işaret eder. Sayfaları çevirdiğinde adım adım insanüstü yeteneklerine kavuşacak ve kahramanı inşa edeceksin. Tek başına yapabileceğin uygulamalardan eşli çalışmalara, hücrelerini kodlamaktan hastalıkları şifalandırmaya, 3. Göz aktivasyonlarından geleceği şekillendirmeye, bitkilerle/hayvanlarla iletişimden zihin okumaya uzanan teknikler senin uyanışın için tasarlandı... Bu kitap senin yaşamına kavuştuğunda Karanlığın gözlerinden çaldığı güneşi kalbinde doğuracaksın... (Tanıtım Bülteninden)
Kadın© ı okudunuz. Bu da Adam. Diyebilirsiniz ki... Kadının karşılığı erkek değil mi? Bence değil. Çünkü, her kadın kadın ama... Her erkek adam değil. Herifleri yazmamayı tercih ettim! Elbette memleketin tüm adamlarını sıralayıp, bir kitaba sığdırabilmek imkânsızdır... Peki nedir? Farklı zamanlarda, farklı ortamlarda yaşayan, hatta birbirleriyle hiç tanışmamalarına rağmen, ortak zihniyetin, ortak karakterin, ortak paydasıdır Adam. Yıkılsın diye karşı devrim kazmalarıyla kolonlarına kolonlarına vurulan Türkiye, bugün hâlâ ayakta duruyorsa... İşte bu adamların ortak karakteri, ortak zihniyetinin sırtında duruyor. (Tanıtım Bülteninden)
www.cypruszoom.com
47
HAZAR KABA
Enkomi, Mağusa Fırça darbeleri kül kaplı yanmış toprağı yavaş yavaş temizlerken pişmemiş kilden yapılmış bir kadın başı açığa çıktı. Karşıya bakan ifadesiz gözler, hafifçe yana çevrilmiş baş, zarif bir çene ve güzelce toplanmış dalgalı saçların sahibi alımlı yüz, binlerce yılın ardından ona bakmaktaydı. Yavaşça doğrulan Dr. Vassos Karageorghis dönerek etrafına göz gezdirdi. Salamis antik kentinin sarı otlarla altın rengine dönmüş düzlüklerinde, Enkomi köyünün hemen yakınlarındaki bir noktada sürdürmekte olduğu kazıda artık sona yaklaştığını biliyordu. Görkemli Salamis kentinin zenginliklerle dolu nekropolünde bir süre önce elli metre genişliğinde ve on metre yüksekliğinde bir tepenin olduğu yerde şimdi bambaşka bir manzara uzanıyordu. Bu yığma tepeyi, yani tümülüsü kaldırdıklarında kayanın üzerine inşa edilmiş bir yapıya rastlamışlardı: Rampa ile ulaşılan çok basamaklı kocaman bir platform. Platformun üzerindeki dolgu kaldırılırken ise yoğun yanık tabakası içinde dik-
48
ZOOM I Kasım 2016
Altın kaplı parfüm şişeleri (alabastronlar)
kat çeken bir parıltı işleri değiştirmişti. İlk altın eserle beraber Kıbrıslı arkeologlar kendilerini bir buluntu karmaşası içinde buluvermişti. Altın veya altın kakmalı çelenkler, takılar, yüzlerce seramik, bir kısmı yine altın kaplanmış parfüm şişeleri (alabastronlar), kıyafet süsleri, silahlar ve kalkan parçaları derken bir anda her yerden gerçek boyutta heykellere ait sayısız parçalar da gelmeye başlamıştı. Hala yerlerinde binlerce yıl önce düştükleri gibi duran heykel başlarına bakan Karageorghis tam beş adet baş saydı. Her biri farklı ifade ve karakterde yüzler taşıyan dört erkek ve bir kadın başı.
Deneyimli arkeolog, anıtsal bir mezar bulduğunun ve bu mezarın hiç kuşkusuz önemli birilerine ait olduğunun farkında idi. Ama eksik olan bir şeyler vardı. Anıtsal bir tepe ve onun altında basamaklı platform şeklinde bir mezar vardı. Evet, görkemli ölü hediyeleri de vardı. Altınlar, kaplar ve silah parçaları her yerdeydi. Peki, ama mezarın sahipleri neredeydi? Tekrar yere eğilen Karageorghis yarı açılmış dudakları, hafif kalkık kaşları ve hüzünlü yüz ifadesi ile kendisine bakan olgun erkek başını incelerken artık anlamıştı. Pişirilmemiş kilden yapılmış bu başlar ve daha nice heykel parçası bu sorusuna cevap verecek yegâne şeylerdi. Salamis nekropolünün tozlu düzlüklerinde başlayan bu macera en sonunda tarihin tozlu sayfaları ile çakıştığında bilmece çözülecek, antik Kıbrıs tarihinin en trajik hayat hikâyelerinden biri daha gerçekle buluşacaktı. Bu, Salamis’in son kralı Nikokreon’un ihanet, intihar ve yok oluş dolu trajik bir sonla biten hikâyesi idi.
Nikokreon’un adı karşımıza ilk defa M.Ö. 332 yılında çıkar. Akdeniz’in suları Sidon’da İskender’e bağlılıklarını sunmak adına karaya çıkan Kıbrıslı kralların ayaklarını ıslatırken Nikokreon’un da prens olarak orda olduğunu biliyoruz. Bir sene sonra İskender Mısır’dan döndüğünde ise onun şerefine verilen bir drama gösterisinde sahne alan Nikokreon bu sefer bir basileos, yani kral olarak anılmaktadır. Kendinden önceki kral babası Pnytagoras’ın sonu gibi Nikokreon’un nasıl Salamis kral olduğu da hala bilinmezlik içindedir. Nikokreon’un İskender’in nezdinde en önemli krallardan biri olduğu aşikârdır. Yunan yanlısı ve Pers karşıtı Kıbrıslı krallıkların başında gelen Salamis, Nikokreon kral olduğunda hâkimiyetini adanın merkezine kadar genişletmiş bir krallıktı. Güneyden ve doğudan gelen ticaret
yollarının kesiştiği büyük bir limana, bereketli tarım arazilerine ve Trodos eteklerindeki bakır madenlerine kadar yayılan bir hâkimiyet alanına sahipti. Donanması ise Kıbrıs’ta Kition’un donanmasının ardından ikinci büyük donanma olarak anılmaktaydı. Ayrıca Nikokreon’un üyesi olduğu Teukrid Ailesi, kökleri binlerce yıl geriye giden yarı mitolojik bir krali soydu. Tüm bu değerler ışığında İskender’in saygısını kazanmış olan Nikokreon, M.Ö. 323’te kendini önemli bir karar vermenin eşiğinde bulur. Doğu’yu dize getiren yenilmez İskender ilk mağlubiyetini almış ve Babil’de hayata gözlerini yummuştur. Bir ardıl bırakmadan göçen her yöneticinin hükmünde olduğu gibi İskender’in kurduğu Hellenistik imparatorlukta da taht kavgaları başlar. İskender’in komutanlarının tümü İskender’in tahtında hak sahibi olduğunu iddia eder.
Tüm Hellenistik dünyayı saran bu savaş en sonunda Akdeniz’in sularını da ısıtmaya başladığında Nikokreon sadakatini Mısır’daki I. Ptolemaios Soter’e sunar. Nikokreon’un sadakati Soli, Paphos (Baf) ve Amathus krallıklarının desteği ve 200 yelkenlik bir donanma ile beraber gelir. Takvimler M.Ö. 317’yi gösterdiğinde Kıbrıs, Ptolemaios ve rakibi Tek Gözlü Antigonos arasında gerilen ilişkiler ve yaklaşan bir savaş ile kızışmıştır artık. Nikokreon yanına çekmiş olduğu Soli, Paphos ve Amathus krallıkları ile Ptolemaios’un galibiyetine baş koymuşken Kition, Lapethos, Marion ve Kerynia (Girne) krallıkları Antigonus’un yanında saf tutar. Büyük güçler Kıbrıs’ta karada ve denizde savaşa tutuştuğunda Athena ve zafer tanrıçası Nike’nin Ptolemaios’un tarafını tuttuğu anlaşılır. En sonunda Antigonus savaşı ve
www.cypruszoom.com
49
Kadın Başı
50
ZOOM I Kasım 2016
Antigonus savaşı ve Kıbrıs üzerindeki iddiasını kaybetmiştir. Onu destekleyen Kıbrıslı krallıklar ise her şeylerini kaybetmiştir. İskender’in en bilge ve erdemli komutanı olan Ptolemaios sadakatsizliğe karşı ne kadar acımasız olduğunu gösterir. Kition Kralı Pumiathon öldürülür ve Kition’da 700 yıllık Fenike gücünün sembolü olan Herakles-Melqart Tapınağı yerle bir edilir. Lapethos, Marion ve Kerynia kralları ile aileleri de sessizce tarih sahnesinden silinir. Marion kenti ise en ağır cezayı çeker. Bir daha üzerine taş konulmayacak şekilde yerle bir edilir ve tüm halkı yeni kurulan Arsinoe kentine göçe zorlanır. Ptolemaios artık Kıbrıs’ın tek hâkimi olmuş ve Akdeniz’in en büyük deniz üssünün kontrolünü eline almıştır. Nikokreon’u adanın strategosu, yani valisi ilan eder. Güvendiği komutanlardan biri olan Menelaos ise adadaki askeri gücün komutanı olarak Nikokreon’un emrine verilir. Nikokreon artık Ptolemaios adına Kıbrıs’ın tek hâkimi olmuştur. Ama her yükselişin bir düşüşü vardır. Ve Nikokreon’un düşüşü, ada tarihindeki en trajik sonlardan biriyle gelir.
Yedi sene sonra, M.Ö. 310 yılında, kaynağı bilinmeyen yerlerden gelen bilgiler Ptolemaios’a Nikokreon’un Antigonus ile gizli görüşmeler içinde olduğunu bildirir. Bu bilgilerin doğru olup olmadığı, Nikokreon’un gerçekten Ptolemaios’a karşı bir komplo içinde olup olmadığı bilinmemektedir. Ancak Ptolemaios’un duydukları karşısında ikna olması Nikokreon’un sonunun gelmesine yetmiştir. Bundan sonra yaşananlar ise en büyük trajedileri bile geride bırakacak cinstendir. Salamis’e gizlice gelip Menelaos’un desteğiyle kente giren Ptolemaios’un özel korumaları sarayı kuşatır. Nikokreon’a bir hain olduğunu ve Ptolemaios’un emri üzerine kendini öldürmesi gerektiğini haykırırlar. Tarihi kaynaklar kralın bu suçlamaları kabul etmeyip kendini savunmaya çalıştığını ancak hiçbir surette dikkate alınmayınca da kendini öldürdüğünü yazar. Kocasının ölümüne şahit olan Kraliçe Axiothea, Ptolemaios’un yıllar önce mağlup krallara yaptıklarını hatırlamış olacak ki önce tüm bekâr kızlarını öldürür sonra da kendi canına kıyar.
Ptolemaios Soter
www.cypruszoom.com
51
Ardından Nikokreon’un erkek kardeşlerinin eşleri de kendilerini öldürür. En sonunda bu trajediye noktayı Nikokreon’un erkek kardeşleri koyar. Sarayın kapılarını kapatıp sarayı tümüyle ateşe verdikten sonra onlar da topluca intihar eder. Kökü binlerce yıl geriye giden soylu Teukrid Soyu da böylece Salamis sarayının külleri arasında tamamen yok olup gider. Tuzla’daki anıt mezar işte bu dramın son sahnesidir. Arkeologların bulduklarını Nikokreon ve ailesinin sonu ile harmanladığımızda her şey açıklık kazanır. Artık biliyoruz ki, Enkomi’deki o mezar, yanan sarayın külleri arasında aynı isimleri gibi bedenleri de tamamen yok olmuş Nikokreon ve ailesinin anıt mezarıdır. Anlaşılan odur ki sarayı yok eden ateşler dindikten sonra hüzünlü Salamisliler soylu ailenin kurtarılabilen eşyalarını çeşitli hediyeler ile beraber bu anıt mezara yerleştirmiştir. Bedenen yok olmuş krali ailenin bireylerinin yerine ise onlara benzeyen kilden heykeller konulmuştur. Ardından her şey ateşe verilmiş ve o trajik yitiş gömü töreninde bir kere daha canlandırılmıştır. En sonunda her şey bitip küller soğuduğunda ise Salamis’in son kralı ve ailesinin anıt mezarı üzerine devasa bir tepe yığılmıştır. Nikokreon ve Teukrid Soyu’nun trajik sonu sadece Salamis kraliyet ailesini ortadan kaldırmamıştır. Nikokreon’un ölümü ile beraber 790 yıldır adada hüküm süren krallık sistemi de ortadan kalkmış ve Ptolemaios adayı kendine bağlı Makedon bir vali ile yönetmeye başlamıştır. İşte bu yüzden Nikokreon’un trajedisi sadece ulu bir kraliyet soyunun sonunu değil Kıbrıs’ta da bir dönemin bitişini simgeler. Erkek Başı
52
ZOOM I Kasım 2016
Go Life Geliyor
G
iyilebilir teknoloji ürünleri, sporu yaşam tarzının bir parçası haline getirenler için önemli avantajları da beraberinde getiriyor. Performans ve sağlık verilerinin anlık olarak izlenebilmesini ve bu verilerin akıllı telefonlara kaydedilmesini sağlayan bu ürünler, spordan alınan keyfi de ikiye katlıyor.
İtalya’nın önde gelen mobil aksesuar markası SBS’in Go Life serisinde yer alan tüm ürünler, seri ile aynı adı taşıyan mobil uygulama ile son derece etkin bir biçimde kullanılabiliyor. Kullanıcılar, ürünlerde elde edilen bilgileri Go Life uygulamasında görüntüleyebiliyor, antrenman geçmişlerine ulaşabiliyor ve kendilerine kişiselleştirilmiş hedefler belirleyebiliyorlar.
KULAÇ SAYISINI GÖSTEREN SAAT Akıllı saat olarak da kullanılabilen Beat Swim, sadece uyku kalitesini göstermek ve yakılan kalori miktarını ölçmekle kalmıyor, su sporları odaklı yapısı ile atılan kulaç sayısı ve kaydedilen mesafe gibi sudaki aktiviteleri de kayıt altına alıyor. Ürünün 30 metreye kadar su geçirmezlik özelliği bulunuyor.
İP ATLAMANIN TEKNOLOJİK YOLU SBS Skip Rope, kalori yakmanın en etkili yollarından biri olan ip atlamayı bambaşka bir boyuta taşıyor. Geleneksel atlama iplerinden farklı olarak ortası boş olan Skip Rope, bu sayede özellikle yeni başlayanlar ve küçük mekanlarda bu aktiviteyi yapanlar için ideal bir ürün olarak öne çıkıyor. Akıllı telefonlarla kablosuz olarak senkronize çalışan ürün, atlama sayısının yanı sıra harcanan kalori miktarını da gösteriyor.
KALORİ SAYICILI AĞIRLIK SETİ 700’er gram ağırlığında iki dambıldan oluşan set, farklı kas gruplarını çalıştırmaya yönelik hareketlerini kayıt altına almak isteyenlere teknolojik bir çözüm sunuyor. Yakılan kalori miktarı ve antrenmanın etkililiği, Go Life uygulaması aracılığı ile akıllı telefonlardan görüntülenebiliyor.
UYKU DÜZENİNİ TAKİP EDİN SBS’in Beat Heart ve Beat Sleep model akıllı saatleri, atılan adım sayısını ve yakılan kalori miktarını gösterirken, uyku verilerini topluyor ve analiz ediyor. 15 gün bekleme süresine sahip ürünlerle, akıllı telefona gelen çağrı ve mesajlara ilişkin uyarılar da alınabiliyor. Beat Heart modeli, tüm bunlara ek olarak kalp atış hızını da göstererek, fiziksel aktivite sırasında nabzını kontrol altında tutmak isteyenlere yardımcı oluyor.
BİSİKLETİN HAREKETLERİ KAYIT ALTINDA Bisikletin ön ve arkasına kolayca monte edilebilen iki sensörden oluşan SBS Bike Monitor, kat edilen mesafeyi, hızı ve tempoyu kayıt altına alıyor. Su geçirmeyen ürünün topladığı tüm veriler, iOS ve Android özellikli cihazlarda kolayca görüntülenebiliyor.
www.cypruszoom.com
53
WHISKY
IC ÖMRÜN
UZASIN
F
azla içmenin, içtiğiniz ne olursa olsun kimseye faydası yok. Ancak kararında içilen wiskinin bırakın size keyif vermesini; sağlığınız için onlarca faydası var. Uzmanlar, şişelenip içmeniz için bakır imbiklerde damıtılıp yıllarca dinlendirilmesi gereken wiskinin size sağlıklı bir yaşam sunduğunun altını çiziyor. Bu yaşam suyu, ki onlarca derde deva. Gelecek için başınıza gelmesi olası sağlık problemleri için önemli ve keyifli bir seçenek. Hele söz konusu İskoç wiskisi ise tartışmasız bir yaşam suyu. Sağlıklı bir kafa, sağlıklı bir beden, sağlıklı bir gelecek için wiski hakkında küçük bir parantez açalım dedik.
54
ZOOM I Kasım 2016
İçemiyorum diyenlere küçük bir ayrıntı vermek gerekirse, wiskiyi en iyi alkollü içeceklerden biri yapan özelliklerden en önemlisi ertesi gün üzerinizde hiçbir yan etkisini görmeyeceğiniz olması. İşte size haftada bir kaç parmak viski içmeniz durumunda size sağlayacağı sayısız faydalara bir göz atalım; 1. Ömrü uzatır Wiski Vücudunuzu hastalıklara karşı koruyarak hücrelerinizin gereksiz bölünmesini önlediği için uzun bir hayatın bileti niteliğinde. İçerdiği birçok yararlı antioksidanlar sayesinde, hastalık riskini azaltarak ömrünüzü uzatıyor.
2. Felç riskini azaltır Wiski sadece kolesterollerin damarlarınızda birikmesini engellemekle kalmıyor, aynı zamanda kan damarlarınızı rahatlatıyor ve bu sayede kan, damarlarınızda daha pürüzsüz ve takılmadan akıyor. Viskinin en önemli özelliklerinden birisi bu olarak kabul ediliyor. 3. Beyin sağlığına faydalı Eğer ileri yaşlarda beyninizin yavaşladığını ve eskisi gibi çalışmadığını fark ederseniz hemen viskiye başlamakta fayda var. Ayrıca yaşlanan organların daha iyi çalışmasını sağladığı da bilinen bir gerçek. Bilim insanları 2003 yılında yapılan bir araştırma sonucunda viskinin Alzheimer ve bunama riskini azalttığını kanıtladı...
Bilin insanlarının wiski konusunda yaptığı araştırmalar, kararında içilen wiskinin insan bedeninde onlarca faydasının olduğunu kanıtladı. Hem keyif hem de, uzun ve sağlıklı bir yaşam için bir kadeh wiski yetiyor…
4. Hafızayı güçlendirir Wiskideki antioksidanlar beyin sağlığınıza katkıda bulunur ve aynı zamanda dolaşımın düzenlenmesi sayesinde hafızanıza da olumlu katkılar sağlar. Bu sayede alzheimer ve bunamaya karşı da koruma sağlamış olur. 5. Stress için Çağın hastalığı Stress. İnsan vücuduna çok geniş ölçeklerde zararlar veren stres ile baş edebilmek için bir kadeh wiski yeterli. Wiski, endişe ve stresi azaltarak, sinirlerinizi rahatlatıyor. Vücudunuzdaki dolaşımı hızlandırıp, tüm organlara taze ve oksijenle dolu kan hücreleri gönderir. Bir yada iki kadeh wiski sizi anında rahatlatmaya ve sakinleşmeye yeter.
6. Kalp faydalı Wiski içmenin direkt olarak kalp sağlığınız için faydalı. Dark bira ve şarabın dışında bunu size sağlayacak başka bir içki yok. Damar tıkanıklığını ve pıhtı olasılığını önlemek ile kalmıyor, felç ve kalp krizi riskini de en aza indiriyor. İçerdiği antioksidanlar, kolesterolün damarlarınızı tıkamasını engelliyor, hatta iyi kolesterolünüze olumlu etkide bulunarak artmasını sağlıyor. Yani zaten ‘yalan’ olduğu ortaya çıkan kolestrol için ilaç kullanmak yerine wiski içmek en iyisi. 7. Kilo aldırmaz Bu tarafı wiskiyi kadınların da tüketmesi için bir gerekçe olabilir. Düşük şeker oranı sayesinde bir şişe wiskiyi kilo alma korkusu olmadan ya da bira göbeği yapmadan
rahatlıkla içebilirsiniz. Bira, şarap ve çeşitli kokteyllere nazaran wiski, düşük kalorili bir içkidir. 8. Kanser ile savaşır Wiski yoğun oranda anti oksidanlar içerir, özellikle anti-kanserojen ve anti-mutagenik bir fenolik asit olan ‘ellagic acid’ yönünden müthiş zengindir. Bu antioksidanlar, vücudunuzdaki DNA’ların kanserli hücreler ile etkileşmesini engelleyerek hastalığın oluşmasının önüne geçerler. Ayrıca bağışıklık sisteminizi kemoterapiye karşı korur ve vücudunuzdaki oksidasyonu da düşürür.
www.cypruszoom.com
55
9. Şeker hastalarına faydalı Wiski 0 karbonhidrat içeren bir içkidir, kan şekerinize herhangi bir etkisi olmadığı için istediğiniz kadar içebilirsiniz. Eğer şeker hastalığınız varsa birkaç parmak viski size iyi gelecektir.
56
ZOOM I Kasım 2016
10. Sindirime yardımcı Kıbrıs’ta meyhanelerde, restoranlarda, rakı kadar wiski de içilir. Nedeni mi? Wiski’nin sindirime iyi geldiğini Adalılar bilim adamlarından önce keşfetmişler. Ağır yemekler yenildikten sonra bir kadeh viski içildiğinde sindirime yardımcı olur ve vücudu rahatlatır. Bilim adamları ‘iştahınızı keserek aşırı yeme isteğinizi de köreltir.” diyor ama, bu konuda en azından Kıbrıs için bir şey söylemek pek mümkün değil. En güzeli de midedeki sindirimi kolaylaştırıyor ve zor sindirilen besinlerin kolaylıkla sindirmesini sağlıyor olması tabii.
İpek İmirlioğlu
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Uzmanı
Hani insanların gözleri yaz güneşinden kamaşır, etrafı hep olduğundan daha farklı görür ya, işte sonbaharda bu olmaz. Bana göre sonbahar, en gerçekçi mevsimdir. Olup biten her şeyi anlama, kendi sırrına erme zamanıdır. Bir yere yolculuk ederken, pencere camına başını yaslayıp, hızla akıp giden yola bakıp, zamanın ne kadar da çabuk geçtiğinin farkına varmaktır. Sonbahar, hareketli müziklerin, sürekli konuşan insan seslerinin yavaş yavaş senden uzaklaştığı, yerini huzurlu bir iç sese bıraktığı, naif düşüncelerin, düşündüren müziklerin ve bir şeylere duyulan özlemi hatırlamanın mevsimidir. Yeni kelimeler keşfetmek için, etrafına ördüğün koyu renkli duvarlardan çıkıp, eski hatta biraz da kırık dökük bir sandalla açıklara yol alma isteğinin değişmez hikâyesidir. Sarı sıcak kavurucu bir yazın ardından, kimimizin kendini melankolik, kimimizin de huzurlu hissettiği, şarkılara, filmlere ve şiirlere konu olmuş üç güzel Sonbahar Ayı’nın daha sonuna geldik. Siz hiç daha önce, ‘bazı insanların sonbaharı, ilkbaharıdır’ benzetmesini duymuş muydunuz? Bana göre Sonbahar’ın her Ay’ında ayrı bir güzellik vardır. Şöyle ki; Eylül, Sonbaharın Yaz’a en çok benzeyen ayı.“Bana şiir ısmarla, Eylül’ü konuşalım’ diyen Cemal Süreya’nın dizeleri geliyor da aklıma; sokağa çıkınca her yerin güzel geldiği,
58
ZOOM I Kasım 2016
“nereye gideceğim” diye düşündürmeyen, elden ayrı bir zaman dilimi sanki bu dönem. Bütün bir yıl hiç bıkmadan dinlediğim Pilli Bebek şarkısı ‘Eylül Akşamı’, tarafımdan daha bir dinlenir oluyor akşam vakitlerinde ve takvimleri görmesem de; “yapraklar sararmış, sıcak çekilmiş ama henüz üşümüyorum, bu kesin Eylül!” diyorum. Alpay’ın 1975’deki şarkısından bahsetmeden geçemem; ‘Eylül’de gel.’ 1993’de bu şarkısının devamı niteliğinde ancak sitem dolu sözlerle sanatçı yeniden çıktı karşımıza; ‘Eylül’de gel demiştim. Orda kal, artık çok geç sevgilim. On sekiz Eylül önce dönmeliydin sen bana, ama gelmedin.’ İstanbul Beykoz’daki evimizin bahçesinde bir sürü meyve ağacımız vardı. Çocukluğumun ve üniversiteyi bitirinceye dek gençliğimin yazları orada geçti. Meyveler arasında en çok sevdiğim, her Eylül’de içim bayılana kadar heybetli ağacından yediğim o lezzetli incirlerdi. Yaz tatili bitmek üzereyken tam vaktinde incirden hevesimi alır, sonra da Ankara’ya dönerdik. Şimdi günümüzde bir şarkı var, ‘incirler olana kadar kalsaydın bari’ diyen… İşte bu şarkı, her Yaz’ın bitişi, Beykoz’daki evimiz, “olsa da gitmeden yesem” dediğim incirler ve geriye kalan güzel anılarla birlikte, içimdeki Eylül. Ekim! Rahmetli Haminnemin dilinden; Teşrin-i evvel! Sabahattin Ali’nin ‘Kürk Mantolu Madonna’sında bahsi
geçer geçmez tanımıştım, romantik Eylül ve Kasım arasında sıkıştığını düşündüğüm bu güzel ayı. Pek hayalleri olan birisi olamadım çünkü bir hayalin nasıl gerçekleşeceği konusunda daha önceden hiç tecrübe yaşamadım. Bu yüzden “dileğimdir” demek istediğim özel bir şey var; günün birinde, bir köşesinde de çay, kahve ve kurabiye ikram edebileceğim ve adını “Ekim” yazdıracağım bir kitabevimin olması. Ekim, kızıldır. Ekim, sarı ile turuncu arasında git gel yapan bir kahvedir. Ekim, kaldırım taşlarına, sokakların renklerine karışmış, birazı da pas tutmuş çelikten kalplerdir. Aslında tam bir insan huyu gibidir Ekim; melankoli ve neşe arasında kurulmaya çalışılan bir denge! Edip Cansever’in ‘Ekim günleriydi, mevsimlerden sonbahardı, ince ince yağmurlar yağıyordu seyyar vitrinlere’ diye başlayan güzel bir şiiri vardır. Serinliğin tadında, yağmur damlasının pencere camında, kahvenin fincanda, başın yastıkta uykulu durduğu bu en güzel ay hakkında pek bir şeyler yazılıp çizilmemiş, adına şarkılar söylenmemiştir belki ama bakar mısınız soyadı gibi zarif dizelerle Cahit Zarifoğlu ne de güzel anlatmaktadır Ekim’in yalnızlığını ve de sessizliğini; ‘Vazgeçtim, sen Ekim’de gel, Eylül’de herkes geliyormuş.’
Ve ‘Eylül toparlandı gitti işte, Ekim filan da gider bu gidişle…’ diyen Turgut Uyar’ın dediği çıktı, Ekim de bitti. Geldik Kasım’a! Şimdi artık, romantiklerin tek geçtiği ve ‘Kasım’da aşk başkadır’ ifadesinin klişe haline getirildiği Ay’dayız. Aslında ilk anda akılda güzel bir “birlikteliği” çağrıştırsa da, “Kasım ve aşk” ifadesinin birlikteliği, duyguları paylaşacak insandan yoksun olmanın verdiği bir hüznü yansıtmaktadır. Madem aşk, asla bir araya gelemeyen ya da kavuşmaları zor olanları ilgilendiren bir kavram öyleyse; “Kasım’a ayrılık
havası hâkimdir” diyebiliriz. Hem zaten Âşık Veysel de, ‘aşk nedir?’ diye kendisine sorulduğunda gülümseyerek; ‘seversin, kavuşamazsın aşk olur’ dememiş mi? Üzgünüm Kasım! Tam değilsin, tamamlanabilecek gibi hiç değilsin! Çin’de uzun ömrü ve dayanıklılığı simgeleyen Kasımpatı çiçeği (Chrysanthemum/ Krizantem) Kasım Ayı’nda evlerde, vazolarda sevilen bir çiçek olarak görülse de, çoğu ülkelerde ölümü hatırlatır. Hatta mezarlıkların vazgeçilmez çiçekleri olduğuna dair bir ilişkilendirme
de, Albert Camus’un ‘Veba’ adlı romanında şu şekilde yer almaktadır: ‘Eski yıllarda tramvaylar kasımpatılarının buruk kokusuyla yüklü olur ve kadınlar mezarları çiçeklendirmek üzere kafileler halinde yakınlarının gömülü olduğu yerlere giderlerdi ancak o yıl kimse ölüleri düşünmek istemiyordu.’ Kasım’da bir ayrılık havası vardır gerçekten de. Biraz yazdan, biraz kıştan derken aslında, ait olamamanın ayıdır Kasım. Sabah “üşür” diye annesinin giydirdiği gömleğinin uzun kollarını, öğle saatlerinde sıcaklayıp kendi kendine kıvırarak kısaltan, özgür ve yalnız bir
çocuğun huzursuzluğunu taşır sanki. Önce yavaş yavaş başlayan sonra da, giderek şiddetini artıran yağmurlarda ıslanırız. Gülten Akın’ın en sevdiğim şiiri ‘Deli Kızın Türküsü’, en sevdiğim Sezen Aksu şarkısı olur fonda. Bu ayda insanların duyarlılığı mı artıyor, sözler neden bu kadar çok yer ediyor akıllarda istemsizce? “Artık çocuk değiliz, susarak da bir şeyler diyebiliriz. Gitme, sonbahar oluyorum, sonrası hiç.”
www.cypruszoom.com
59
AMSTERDAM
Tatil Yok Diye Üzülenler, Kendi Tatilini Yaratıyor
M
ayıs ayına kadar resmi tatil olmayan önümüzdeki dönemde seyahat severlere kısa şehir kaçamakları fırsatları var. Turizm sektöründe seyahat trendlerini belirleyen Prontotour’dan, kendine zaman ayırmak isteyenlere “Şehir Kaçamakları”… Hafta sonunu yurt dışında geçirmek isteyen gezginler her bütçe ve zevke göre alternatif destinasyonlarla dünyanın en güzel şehirlerini gezip, unutulmaz anlar yaşayacak. Acentenin “Şehir Kaçamakları”, Milano, Budapeşte, Marsilya, Roma, Amsterdam, Belgrad, Prag, Dubai, Barselona, Zagreb, Viyana gibi dünyanın en güzel şehirlerinde hafta sonlarını keyifli bir seyahat aktivitesine dönüştürüyor.
60
ZOOM I Kasım 2016
Eşsiz mimari eserleriyle açık hava müzesini aratmayan Roma’da lezzetli pizza ve makarnaların tadına bakarken, tarih ve sanat kokan sokaklarıyla Viyana’da Mozart’ın melodilerini duyabilirsiniz; Barselona’da flamenko eşliğinde İspanyol ateşini hissedip, renkli gece hayatıyla Amsterdam’ın tarihi sokaklarında unutulmaz anlar geçirebilirsiniz. Orta Avrupa’nın en güzel şehirleri Budapeşte ve Prag, Arap rüyası Dubai, modanın başkenti Milano gibi daha pek çok şehir seyahat tutkunlarına alternatif oluyor.
ROMA
MİLANO
BARSELONA
MARSİLYA
VİYANA
PRAG
ZAGREP
BUDAPEŞTE
BELGRAD
DUBAİ
Ada'dan Ada'ya
Angie Spinola Biz Ada’ya sıkıştık desek te, dünyayı dolaşan Adalılar da var. Angie Spinola onlardan biri. Atlantik Okyanusu’nda küçük bir Ada olan Cape Verde Cumhuriyeti’nde yaşayan Spinola, hayatına manken olarak devam ediyor. Yıl içinde yolu ülkemizle kesişen manken, geçtiğimiz aylarda birkez daha Kıbrıs’taydı. Miss Cape Verde güzeli seçilen manken,
Second Runner Up’ı da kazandı. Hatta Miss Earth’de Portekizi temsil etti. ‘Şimdi ne alakası var’ diyeceksiniz. İşin özü Cape Verde Cumhuriyeti 15. Yüzyılda Portekiz tarafından keşfedildi. Kıbrıs ile benzerliği ise onların da genç bir cumhuriyet olması. Ülke 1975 yılında özgürlüğünü ilan etmişti. www.cypruszoom.com
61
YDÜ tamamı kendi, mühendisleri tarafından geliştirilen Kuzey Kıbrıs’ın ilk yerli otomobili Günsel’i geçtiğimiz ay içinde basına tanıttı. 8 yıllık bir çalışma sonunda son halini alan araba, programda bir aksama olmaz ise önümüzdeki yıllarda ülkemizde üretilip, dünyaya pazarlanacak..
62
ZOOM I Kasım 2016
www.cypruszoom.com
63
K
uzey Kıbrıs’ı dünya hala tanımasa da, ülkede yaşanan gelişmeler gelecekte dünya ülkeleri arasındaki nasıl bir konumda olacağımızın sinyallerini veriyor. YDÜ geçtiğimiz ay içinde basına tanıttığı Kuzey Kıbrıs’ın ilk yerli otomobili ile ülkemize dünya kamuoyunda bakış açısının değişmesine vesile oldu. Uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonrasında hayata geçen otomobil,
64
ZOOM I Kasım 2016
teknik altyapısı ile geleceğin otomobili olarak nitelendirilebilir. Yakın Doğu Üniversitesi(YDÜ) İnovasyon Merkezi ve AR-GE ekipleri ile Otomotiv Mühendisliği bölümü tarafından yıllar süren çalışmalar sonucu ortaya çıkan ve Kuzey Kıbrıs’ta üretilecek olan ve merakla beklenen ilk yerli otomobil basına tanıtıldı. YDÜ Hastanesi Fuaye alanında gerçekleştirilen basın toplantısına; çok sayıda önemli isim katıldı..
Doç. Dr. Günsel: “Gerçeğe dönüşen hayal ile kısa sürede seri üretime geçmek istiyoruz” Etkinlikte YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan Günsel, tanıtıma gelenlerin, gerçeğe dönüşecek bir hayale şahit olduklarını dile getirirken, bu anın bilim insanının yıllar sonra emeğinin sonunda ürününün prototipini gördüğü an olarak değerlendirdi. 8 yıllık bir çalışma sonucu 50 yıllık hayalin gerçeğe dönüştüğü-
nü belirten Günsel, 9 rakamının Günsel ailesi için şanslı ve özel olduğunu dile getirerek 35 yıl önce doğduğu gün olan 9 Ekim’in ilk yerli arabanın da doğduğu gün olduğunu söyledi. Hayal ile Başlayan Yolculuk... Kuzey Kıbrıs’ta otomobil üretme yolculuğunun Suat Günselin hayali ile başladığını, Suat Hoca’nın çamurdan arabalar yaptığını ve üreteceği kırmızı üstü açık araba ile çiftlerin seyahat ederken saçlarının uçuşacağını hayal ettiğini anlatan
Biz YDÜ ailesi olarak yatırım ve çalışmalarımızı her zaman ülkemizin prestij ve ayrıcalık kazanması için yaptık. Her zaman ülkemizin daha ileriye gitmesi için yaptık. Hedefimiz kısa süre içerisinde araba fabrikamızı kurarak seri üretime geçmek. Amacımız ülkemizin sadece otomobil teknolojilerini kullanan değil üreten, geliştiren ve ihraç eden ülkeler arasında yer almasını sağlamaktır” dedi.
Doç Dr. Günsel, 50 yıl önce kurulan hayalin YDÜ’nün yetiştirdiği zengin insan kaynağı ile bu hayalin gerçeğe dönüştüğünü vurguladı. Otomobil Üretmenin Önemi Otomobil üretmenin önemine de değinen Doç. Dr. İrfan S. Günsel, otomotiv sanayisine sahip ülkelerin global anlamda bir güce sahip olduğunu ifade ederek “Hepimiz otomobil üretmenin ülkeler için ne kadar zor olduğunu biliyoruz. Dünya çapında bilinen bir marka yaratmak ülkemize prestij, ayrıcalık ve güç kazandıracaktır.
Logo Araba için tasarlanan logonun formu, ‘kalkan’ figürü, bu form üzerine yerleştirilmiş ‘g’ harfi (aynı zamanda 9 rakamı) ve 3 adet elektrik devresi figürleri oluşuyor. Kalkan figürü, aileyi ve onu koruyup kollayan, bir arada tutan anneyi, ‘g’ harfi aileye soyadını veren babayı, algılanan ‘9’ rakamı ailenin uğurlu sayısını ve elektrik devreleri ise ailenin 3 kardeşini simgeliyor. Zarif, Verimli ve Yenilikçi... Günsel’in videosunun gösterilmesinin ardından, aracın teknik özelliklerini anlatan Doç. Dr. İrfan Günsel “Dünyaya ihraç edilecek olan arabamız “GÜNSEL” adını taşıyacak... Günseli tasarlarken Adamızın simgelerinden biri olan Muflondan esinlendik. Muflon gibi zarif ve güçlü hatlara sahip modern
ve özgür bir şekilde tasarlandı Günsel.. Günsel için Zarif, verimli ve yenilikçi sloganlarını kullanıyoruz. Günsel otomotiv sektöründe geleceğin teknolojisi olan elektrik enerjisini kullanıyor. Nasıl ki taş devrinden cilalı taş devrine geçmemizin sebebi taşların bitmesi değil, o dönemki gelişimlerse, bugün de petrol bittiği için değil bugünkü teknolojik gelişmeler ve ekolojik denge gözetildiği için elektrikle çalışan bir araba üretmeye karar verdik” dedi. Teknik Özellikler Dolu bir batarya şarj ile Günsel 350 km yol yapıyor. Bu yolculuğun maliyeti bugünkü elektrik birim fiyatları dikkate alındığında 17,4 Türk lirası olacak. Bir başka hesapla 100km’yi 4.90 TL ile kat edebilecek. Sınıfında petrol ile çalışan otomobillere kıyasla yüzde 80 üzerinde tasarruf sağlanmış. Günsel 75kw elektrik motora sahip yaklaşık olarak 102 beygir gücüne denk geliyor, 100 km hıza 8 saniyede çıkıyor ve Jeneratif fren sistemine sahip. Aleminyum şase ve kompozit gövdeye sahip. Elektrikli motora sahip olduğu için bakım ve kullanımı oldukça kolay. Şebeke elektriğinde 7, standart şarj ünitelerinde 2, kurulacak olan Günsel şarj istasyonlarıyla 30 dakikada şarj edilebilecek. Sessiz yeni nesil zarif, yenilikçi ve verimli bir otomobil.
www.cypruszoom.com
65
8
MERİT LEFKOŞA HOTEL’İN 8’İNCİ GURUR YILI
’inci yıla özel düzenlenen kokteylde Net Holding Yönetim Kurulu Başkanı Besim Tibuk, Net Holding ve Merit International Hotels & Resorts yöneticileri de katıldı. Merit Lefkoşa Hotel Genel Müdürü Mine Gürses, kuruluş yıldönümü için düzenlenen bu özel günde yaptığı konuşmada; temel atma törenlerini Mayıs 2006’da, kapılarını ise çok anlamlı bir gün olan 29 Ekim 2008’de açtıklarını ve o günden bu güne birçok başarıya imza attıklarını belirtti. Mine Gürses konuşmasının devamında şunları kaydetti, “Hizmet kapılarımızı açtığımız ilk günden bu güne TC Cum-
66
ZOOM I Kasım 2016
hurbaşkanlarını, Başbakanlarını, bakanları, Avrupa Birliği yöneticilerini, sanatçılarımızı ve bizleri tercih eden neredeyse 200 bin değerli misafirlerimizi ağırladık, 2 bin 874 organizasyona ev sahipliği yaptık. Bunun 158‘i out side catering. Özellikle outside catering organizasyonlarımızla Güzelyurt, Girne, Tatlısu, Boğazköy, Gazimagosa bölgelerine Merit imzamızı attık. Ayrıca yüzlerce kuruma, kuruluşa , derneğe sponsor olduk. Sadece kendimiz için çalışmadık. Topluma da elimiz yettiğince uzanmaya çalıştık ve çalışacağız. Bugün hem Cumhuriyetimizin 93’üncü yılını hem de otelimizin kuruluşunun 8’inci yılını sevinç, mutluluk ve gururla kutluyoruz.
8’inci yılımızı kutlarken, KKTC Turizmine, Başkent Lefkoşa’ya ve biz çalışanlara bu muhteşem oteli ve tüm Merit Otellerimizi KKTC turizmine kazandıran Net Holding Yönetim kurulu Başkanımız Sayın Besim Tibuk’a ve şahsında Net Holding Yöneticilerine, yine Merit Otellerinin gelişmesinde ve özellikle bu otelin kuruluş ve açılış çalışmalarında çok büyük emeği olan Merit Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Reha ARAR’a ve Merit International yöneticilerine, mimar ve mühendislerimiz Fethi Tibukoğlu’na, Haluk Elver’e, Kamil Sayın’a, Aytekin Yayla’ya, Mehmet Cihan’a, şahsım ve tüm Merit Lefkoşa çalışanları adına teşekkür ederim.
Merit Lefkoşa’yı konaklamaları ve organizasyonları için tercih eden tüm misafirlerimize de çok teşekkür ederiz. Biz onlarla varız. Tabi bir büyük teşekkür de, Merit Lefkoşa’nın adının başarılarla anılmasında her birinin ayrı imzası olan çalışma arkadaşlarıma. Hepsinin, emeğine ve alın terine sağlık. Bu vesile ile , Merit Lefkoşa mutfağının gelişmesinde çok emeği olan , üç yıl önce ebediyete uğurladığımız Executive Şef Yılmaz Şen ustamızı da, rahmet ve özlemle anıyoruz. Merit Lefkoşa Hotel & Casino , hizmet çıtasını daima yükselterek KKTC turizmine hizmet vermeye devam edecektir.”
Kapılarını misafirlerine çok anlamlı bir gün olan Cumhuriyet Bayramında açan; Başkent Lefkoşa’nın ilk beş yıldızlı oteli Merit Lefkoşa Hotel, 8'inci kuruluş yıldönümünü tüm personeli ile bir araya gelerek kutladı.
www.cypruszoom.com
67
BİR ÇEVRECİDEN PÜRÜZSÜZ CİLDİN SIRLARI Sürdürülebilir bir yaşam tarzına sahip olup, güzellik işiyle ilgilenmek mümkün mü? Suçluluk duymadan güzelleşmenin erbabı, bilimsellik ve güzelliği bir araya getiren, işine aşık Oriflame Sürdürülebilirlik ve Kalite Başkan Yardımcısı Antonia Simon-Stenberg ile merak ettiklerimizi konuştuk.
Son günlerde sıkça duyduğumuz “Sürdürülebilir” terimi aslında ne anlama geliyor? Sahip olduğumuz güçlü çevre politikaları ile uyumlu biçimde, doğal özlü içeriklerle, çevreye saygılı ürünler üretmek. Çevresel sürdürülebilirliği sadece ürünlerle sınırlandıramayız; bu her türlü faaliyetimizde çevreyi düşünerek ve etkileri azaltarak davranmaya çabalamayı gerektiriyor. Oriflame için insanların hayatlarını iyileştirmek her zaman önemli olmuştur. Bu değer sadece müşterileri, tedarikçileri ve çalışanları değil, tüm çevreyi de kapsar. Güzellik ve sürdürülebilirlik sizce birbirleriyle bağlantılı mı? Kesinlikle! Daha sorumlu şekilde makyaj ve güzellik ürünleri üretmek adına çok yeni bir sürdürülebilirlik stratejisi geliştirdik. Bu sayede müşterilerimiz cilt tiplerine göre doğru nemlendiriciyi veya son moda ruj rengini seçerlerken, ürün içeriklerinden
68
ZOOM I Kasım 2016
endişe duymadan sadece ihtiyaçlarına odaklanabilirler. Neden güzellikle ilgili bir kariyer seçtiniz? Çünkü teknoloji ile birlikte ilerleyen, aynı zamanda doğayla iç içe, büyüleyici bir alan olmasını seviyorum. Oriflame’in çevresel anlamda özellikle gurur duyduğunuz bir başarısı var mı? Evet, Ecobeauty serinin hayata geçirilmiş olması! Ecobeauty, bağımsız sürdürülebilirlik organizasyonlarınca akreditasyon alan ilk global kozmetik serimizdir. Doğal, etik ve çevreye saygılı içeriklere ve süreçlere tamamıyla sahip olmasının yanı sıra, mükemmel sonuçlar sağlayan bir cilt bakım serisidir. Bizimle cilt bakım sırlarınızı paylaşır mısınız? Pürüzsüz bir cilde sahip olmak en büyük hedefim. 40’larıma yaklaştığım için cildimi
nemlendiren düzenli bir cilt bakım rutini uygulamak çok önemli. Hafif bir temizleyici, nemlendirici bir gündüz kremi ve zengin içerikli, besleyici bir gece kremi olmazsa olmazlarım. Cilt tonumu düzgünleştirmek ve tekrar parlaklık kazandırmak için düzenli olarak serum da kullanıyorum. Oriflame sürdürülebilirlik için şirket olarak ne gibi aksiyonlar alıyor? Ürün açısından bakarsak, tüm içeriklerimizin ne kadar doğal, etik ve çevreye saygılı olduğunu araştırıyor, emin oluyor ve bilinçli bir şekilde değişikliklere gidebiliyoruz. Örneğin formüllerimizden plastik mikro tanecikleri kaldırarak, daha sürdürülebilir alternatif olan doğal özlü arındırıcılarla değiştirdik. Ayrıca bugün üretim merkezlerimizdeki elektiriğin %67’sinin yenilenebilir kaynaklardan elde edilmesinden ve 2010’dan beri karbondioksit emisyonumuzu %30 oranında azalttığımızdan dolayı gurur duyuyoruz. Buna ilaveten sürdürülebilir palmiye yağı, kağıt ve ürün ambalajları ile ilgili çevresel taahhütümüz var. Petrole bağımlılığımızı azalttık ve uzun zamandır hayvan haklarına saygı duyuyoruz. Birçok şey yaptık ancak biliyoruz ki çevre için yapılacak daha çok şey var!
Fazla Vitamin Kullanımı
HASTALIK NEDENİ
H
astalıklardan korunmak ve sağlıklı kalmak için vitamin ihtiyacını doğal besinlerden almak yerine bilinçsizce ek vitaminler kullanmak hastalıklara davetiye çıkarıyor. Yapılan araştırmalar, yeterli ve dengeli beslenen kişilerin vitamin takviyesine ihtiyacı bulunmadığını gösteriyor. Gereksiz vitamin kullanımı, hastalıklara karşı koruyucu etki göstermediği gibi, organlara da zarar verebiliyor. Memorial Antalya Hastanesi İç Hastalıkları Bölümü’nden Uz. Dr. Tülay Kadıoğlu, vitamin alımı konusunda dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi. Kontrolsüz A vitamini alımı karaciğeri, C vitamini ise mideyi yoruyor Doğru bir beslenme programı ve besin çeşitliliği ile vücudun günlük vitamin ihtiyacı karşılanabilmektedir. Vitaminlerin çoğu bitkisel ve hayvansal
70
ZOOM I Kasım 2016
besinlerde bulunmaktadır. Bunun için doğal yollarla sebze ve meyve ağırlıklı ve dengeli bir beslenme tercih edilmelidir. Mevsimine göre uygun miktarlarda tüketilen taze meyve ve sebzeler en zengin vitamin ve mineral kaynaklarıdır. Ancak kişinin vitamin eksikliği varsa, isteğine bağlı olarak değil doktor kontrolünde ek vitaminleri alması gerekmektedir. Çünkü bilinçsizce tüketilen A vitamini karaciğer bozukluğuna; C vitamini, böbrek taşına ve mide rahatsızlıklarına yol açabilmektedir. Kimlere ek vitamin desteği verilebilir? • Günlük 1200 kcall’nin altında düşük enerjili diyet yapanlar • Yeterli ve dengeli beslenemeyenler • Özellikle süt, yumurta ve et gibi hiçbir hayvansal gıdayı tüketmeyenler • Gebe ve emziren kadınlar • 65 yaş üstü kişiler • Demir yetersizliği ve/ veya anemisi olanlar • Antiasit, laksatif ve diüretik gibi vitamin ve mineral emilimini engelleyen uzun süreli ilaç kullanımı olanlar
• Belirli besinlere karşı alerjisi olanlar • Bağırsak ve mide hastalıkları olanlar • Diyaliz tedavisi gören kronik böbrek hastaları Kimler için hangi vitamin uygundur? • 65 yaş üstü kişilerin B6, B12, folik asit ve D vitamini, • Gebelerin ve gebe kalmayı düşünenlerin 400 mg/gün folik asit, demir ve kalsiyum desteği • Aşırı alkol kullanımı olanların B6, B12, folik asit, tiamin, A ve D vitamini • Sigara içenlerin B6, C vitamini ve D vitamini • Osteoporozu ya da kemik kırığı olanların kalsiyum ve D vitamini • Vejetaryen olup hayvansal gıda tüketmeyenlerin B12 vitamini • Güneşten yararlanamayanların D vitamini takviyesi alması gerekebilir. Vitamin kullanımı konusunda dikkat edilmesi gerekenler • Eğer herhangi bir kronik hastalığınız yoksa ve doktorunuz önermemişse vitamin takviyesi kullanmayın. • Günlük olarak beslenmenizi bir uzmanla görüşerek gözden geçirin. Metabolik durumunuza uygun; vitamin, mineraller,
protein, karbonhidratlar, yağlar açısından dengeli bir beslenme programı uygulayın. • Eğer ilaç kullanıyorsanız ve vitamin desteği almak istiyorsanız, doktorunuza danışmadan vitamin desteği kullanmayın. İlacın etkisini azaltabilir ya da etkileşim sonucu yan etki yapabilir. • Vitamin takviyesi kullanacaksanız tek bir vitamin yerine, multi vitamin içeren formları tercih edin. • Önerilen dozların dışında vitamin takviyesi almayın. • Doktorunuzun önerdiği formlar dışında içeriğini bilmediğiniz ürünleri kullanmayın. • Vitamin ilacının içeriğini mutlaka okuyun. İçinde vitamin dışında başka kimyasal maddeler olmamasına özen gösterin. • Vitamin ilaçlarını muhafaza koşullarına uygun olarak saklayın ve son kullanma tarihlerine dikkat edin. • Hiçbir vitamin desteğinin doğal yolla alınan besinlerle eş değerde olamayacağını unutmayın.
www.cypruszoom.com
71
Tatlı Krizinin Nedeni Düzensiz Beslenme
Dönem dönem kişilerde tatlı yemeye karşı duyulan istek artabilir. Tatlı krizinin nedenlerinden biri de düzensiz beslenmedir. Tatlı isteğini azaltabilmek ve kan şekerini dengede tutabilmek için günlük beslenmenin yeterli ve dengeli olmasının gerektiğini belirten Anadolu Sağlık Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Burcu Demir “Yeterli enerji ve besin ögelerini alamayan, uzun süre aç kalan, yanlış diyetler uygulayan, öğünlerini düzenli tüketmeyen kişilerde tatlı isteği daha fazla olabilir. Çok sık tatlı tükettiğinizde de tatlıya olan eğiliminiz artabilir” diyor.
72
ZOOM I Kasım 2016
Glikoz ve insülin (pankreasın beta hücrelerinde üretilen ve kan şekerini düşürmeye yarayan hormon) metabolizmasındaki bozukluk nedeni ile de tatlıya düşkünlük gelişebiliyor, ağızda kuruluk, gerginlik, konsantrasyon bozukluğu, çok sık idrara çıkma, aşırı tatlı isteği, halsizlik vb. belirtiler varsa herhangi bir sorun olup olmadığını öğrenebilmek için endokrinoloji desteği alınması gerekiyor. Özellikle regl öncesinde kadınlarda tatlı yeme isteği artıyor Beynin serotonin ve endorfin adı verilen mutluluk hormonları salgılar.
Yaşamış olduğumuz bazı sıkıntılar nedeni ile bu hormonlar yetersiz salınır ve kendimizi mutsuz hissederiz. Böyle durumlarda tatlıya yönelir, psikolojik olarak bizi mutlu ettiğine inanırız. Özellikle adet öncesi dönemde kadınlarda tatlı isteği yine hormonların etkisi ile artış gösterebilir. Tatlı krizi nasıl önlenebilir? * Öğün atlamamaya çalışın. Kan şekerinizi dengede tutmak, metabolizma hızını arttırmak ve bir sonraki öğünde oluşabilecek açlık durumunuzu kontrol altında tutmak için öğün aralarında minimum
2 maksimum 4 saat olacak şekilde günde 5-6 öğün beslenmeye özen gösterin. Aksi takdirde kan şekeriniz düşer ve canınız daha çok tatlı isteyebilir. * Doğal tatlı olarak meyve tüketebilirsiniz. Hem antioksidan vitaminler hem de yeterli lif almanız için günde 3-4 porsiyon meyve tüketmeye özen gösterin. * Glisemik indeksi yüksek besinler kana çabuk karışır ve şeker düzeyinizi hızlı yükseltip, hızlı indirir. Bu da sizin tatlı isteğinizi arttırır. O yüzden lif oranı yüksek, glisemik indeksi düşük karbonhidratlar tüketin. Örneğin; pirinç
yerine bulgur, kinoa, beyaz ekmek yerine tam tahıllı ekmek, karpuz muz yerine elma, armut, şeftali tercih edebilirsiniz. * Kuru meyvelerin fruktoz ve glukoz oranı daha yüksektir ve daha çok tatlıdır, fakat vitamin-mineral değerleri yüksektir. Gün içinde porsiyon ölçüsüne dikkat ederek kuru üzüm, dut, kayısı gibi meyveler tüketirseniz tatlı isteğinizi azaltabilirsiniz.
menizde yer alabilir. * Şerbeti tatlılar yerine haftada 1-2 defa sütlü tatlı veya meyveli tatlılar tercih edebilirsiniz. * Tarçının kan şekerini regüle etkisi olduğundan yeşil çay, beyaz çay veya diğer bitki çaylarınıza çubuk tarçın, süte veya yoğurda ise toz tarçın olarak ilave edebilirsiniz.
* Meyveleri tüketirken yanında süt, yoğurt, kefir gibi protein kaynağı besinlerle tüketmeniz, meyvedeki şekerin daha yavaş emilmesini sağlar. * Pekmez hem doğal şeker hem de vitamin-mineral deposudur, enerji verir. Ölçüsüne dikkat ederseniz günlük beslen-
www.cypruszoom.com
73
Uykusuzluk Vücutta Sarhoşluk Etkisi Yapıyor Uzmanlar uzun yolculuğa çıkacakları uyarıyor: Uykusuzluk vücutta sarhoşluk etkisi yapar. Yola çıkmadan mutlaka uykunuzu alın. Vücudunuzda şişliklerin oluşmaması için de ortalama 4 saatte 500ml su tüketin.
U
ykusuzluğun vücutta sarhoş olmaya benzer reaksiyonlara neden olduğunu anlaşıldı. Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Hastanesi’nden Nöroloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Önder Kuzu Trafikte meydana gelen kazaların büyük bölümünün uykusuzluk sebebiyle yaşandığını belirtirken, “Uykusuzluk, motorlu araç kullanırken, sarhoş olmaya benzer şekilde etki oluşturabilir. Otomobille uzun yolculuklara çıkarken sabah çok erken saatlerde veya gece yolculukları riskli olabilir. Uykusunu almış, zinde ve dinlenmiş olarak yola çıkmak kaza riskini azaltacaktır” diyor.
Uzun yola çıkarken bu önerilere dikkat! Uzun yolculuklara çıkacak araç sürücülerine tavsiyeler: - Uzun yola yalnız çıkmamaya özen gösterin. - Yolculuk sırasında en ufak bir yorgunluk veya uyku belirtisi olduğunda mola verin. - Molada kısa süreli şekerleme yapın. Dinlenme sırasında çay, kahve gibi beyni uyarıcı içecekleri ölçülü olmak kaydıyla tüketebilirsiniz. - Aracın içindeki ısıyı rahat edebilecek düzeyde tutun, hava güneşliyse güneş gözlüğü kullanın. Sıcakta sıvı tüketimi önemli Uzmanlar, özellikle uzak yola çıkacak olanların sıvı tüketimini arttırmasını öneriyor. Vücutta şişliklerin oluşmaması için ortalama 4 saatte bir 500ml sıvı alınması gerektiğini belirten uzmanlar, “Kişi yolculuk tamamlandıktan sonra da sıvı tüketimine devam
76
ZOOM I Kasım 2016
etmeli. Yoldan geldiğinizde dolaşım sisteminiz dengesini bulana kadar destek olmanız gerekir. Bunun için de tuz ve baharat tüketiminizi azaltıp, en az 1,5lt su içmeniz gerekiyor. Ayrıca et tükettikten sonra 1 bardak su veya maden suyu tüketmeniz etin sindirimini kolaylaştırıyor. Yemeklerden sonraki hazımsızlık hissiyatınızın ortadan kalkması için yine su tüketimi önem kazanıyor” diyor. Yolculuğa çıkacaklara diğer öneri; Yolculuk öncesi tuz tüketimini azaltın! Yolculuğun bir gün öncesinde tuz tüketiminizi azaltın. Uzak yola çıkmadan önce dikkatin artması için mutlaka kahvaltı yapın. Kahvaltıda yumurta tüketirseniz hem tok tutma süresi uzun olur hem de odaklanmanıza yardımcı olur. Ayrıca yanınıza taze meyve almayı ihmal etmeyin. Bunu yola çıktıktan 2 saat sonra ara öğün olarak tüketebilirsiniz.
SELÜLİT HEM ESTETİK HEM DE SAĞLIK SORUNU
Hareketsiz Yaşam Kadar Nemlendirilmemiş Cilt de Selülite Neden Oluyor...
H
areketsiz yaşam kadar, yeterince nemlendirilmemiş cilt ve düzensiz beslenme de selülit oluşumunu tetikliyor. Özellikle kış aylarında dış mekan aktivitelerinin azalması, havaların da soğuması ile birleşince cildin kurumasına, yağ dokularının hareket etmemesine sebep oluyor. Bunların sonucunda ciltte selülitler belirmeye, var olan selülit halkaları da genişlemeye başlıyor. Uzun süren selülit sorunları kişilerin kaliteli bir yaşam sürmesini de engelliyor. Selülitlerden korunmak ve sıkı bir vücuda sahip olmak için vücudun yeterince hareket etmesi ve nem desteğinin yapılması gerekiyor.
78
ZOOM I Kasım 2016
Selülit Estetik Bir Sorun Olmasının Yanında Giderilmesi Gereken Bir Sağlık Problemi Dünyaca ünlü Paramedikal Eğitim Uzmanı Anna Rose, ”Genellikle estetik bir sorun olarak görünse de selülit bulunduğu bölgede kan dolaşımını olumsuz etkilediği için giderilmesi gereken bir sağlık problemi olarak görülmeli. Özelikle kadınlarda daha çok görülen selülitin oluşmadan önce önlem alınmasında fayda var. Selülit düşünüldüğünün aksine sadece kilolu kişilerde görülmüyor. Selülit genel olarak kadınlarda erkeklerden daha fazla görülmektedir. Bunun sebebi kadınlarda Östrojen hormonunun daha fazla salgılanmasıdır. Selülit oluşumunun genel olarak sebeplerine değinmek gerekirse, genetik yatkınlık, sağlıksız beslenme, hareketsiz yaşam, yeterli su tüketmeme, alkol ve sigara kullanımı olarak sıralayabiliriz.’’ dedi.
Her kadın kendine bakım için zaman ayırmalı Rose, “Her kadın muhakkak kendine bakım için zaman ayırmalı. Selülite karşı mutlaka iyi bir diyet ve günde 30 dakika da olsa spor yapılmalıdır. Bunların yanı sıra içeriğinde kafein olan bakım kremleri kullanmakta fayda var. Bilinenin aksine kafein selülit oluşumunu engeller ve selülit tedavisinde faydalıdır. Kremi, problemli bölgeye dairesel şekilde masaj yapar gibi 2 dakika uygulamak etkisinin daha çabuk ve kesin olmasını sağlayacaktır. Kullanılacak bakım kreminin içeriğine dikkat edilmeli ve nemlendirici etkiye sahip olan kremler kullanılmalıdır. Mümkünse gün atlamadan, her gün düzenli olarak bakım kremi kullanılmalıdır.’’ dedi.
Yaz aylarında en çok AŞK kitapları sattı
K
itapseverler yaz ayları boyunca en çok aşk temalı kitapları okumayı tercih etti. Aşk temalı kitapları, tarih-araştırma yapıtları, Türk ve dünya edebiyatından klasikler ile korku-gerilim temalı kitaplar izledi. Yaz aylarında en çok satın alınan kitap ise Elif Şafak’ın “Havva’nın Üç Kızı” isimli eseri oldu. hepsiburada.com sitesinin, siteden
Yaz ayları boyunca en çok satılan ilk on kitap şöyle sıralandı:
satın alınan kitaplardan derlediği istatistiklere göre belirlenen sonuçlar, yaz döneminde kitapseverlerin en çok satın aldığı kitapları ortaya çıkardı. En yeni çıkanlardan klasiklere, araştırma kitaplarından çocuk ve eğitim kitaplarına kadar kitapseverlere geniş bir arşiv sunan site, okuyucuların kitap almak için online siteleri tercih ettiğinin de göstergesi oldu.
1. Havva’nın Üç Kızı – Elif Şafak 2. Senden Sonra Ben – Jojo Moyes 3. Ela Gözlü Pars: Celile – Osman Balcıgil 4. Hayvanlardan Tanrılara: Sapiens – Yuval Noah Harari 5. OZ – Adam Fawer 6. Bayan Peregrine’in Tuhaf Çocukları – Ransom Riggs 7. Bilinmeyen Bir Kadının Mektubu – Stefan Zweig 8. Allah’a Emanet Ol – Kahraman Tazeoğlu 9. Köstebek – Necip Hablemitoğlu 10. Kürk Mantolu Madonna – Sabahattin Ali
Nobel Edebiyat Ödülü Bob Dylan'ın
Su projesi pul oldu
K
KTC Su Temin Projesi’nin hayata geçirilmesinin 1’inci yıldönümünde PTT A.Ş. tarafından “Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ortak Pul” konulu anma pulu ve ilk gün zarfı satışta. Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi (PTT A.Ş.), “Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ortak Pul” konulu anma pulu hazırladı. 53x64 mm boyutunda anma pulu Ekim ayı ortasından itibaren
1,60 TL bedelle, söz konusu pula ait ilk gün zarfı ise 2,50 TL bedelle PTT işyerlerinde, www. filateli.gov.tr web adresinde ve filateli cep uygulamasında satışa sunuldu. Söz konusu filatelik ürünlerin satışı ile aynı tarihte “Mersin PTT Merkez Müdürlüğü MERSİN” adresinde “Türkiye-Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Ortak Pul 17.10.2016 MERSİN” ibareli ilk gün damgası kullandırılacak.
2016 Nobel Edebiyat Ödülü süpriz bir kararla ünlü Amerikalı şarkıcı ve söz yazarı Bob Dylan'a verildi. Merkezi İsveç'te bulunan Nobel Akademisi'nin ödüle ilişkin yaptığı resmi açıklamada, Bob Dylan için "Amerikan şarkı geleneğine yeni ve şiirsel bir ifade tarzı getirdi" ifadesi kullanıldı. Ödüle ilişkin resmi açıklamayı yapan İsveç Nobel Akademisi Daimi Sekreteri Sara Danius, sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Danius, "Bob Dylan, İngiliz yazın geleneğinin büyük bir ozanı...54 yıldır sürekli kendini yenileyerek, bugü-
ne kadar çok sayıda orijinal eser ortaya koydu. Örneğin eğer 1966 tarihli "Blonde on Blonde" albümünü dinlemeye başlarsanız, çok parlak bir kafiye özgünlüğü görürsünüz" dedi. Gerçek ismi "Robert Allen Zimmerman" olan 75 yaşındaki Bob Dylan'ın, 1962 yılından bu yana toplam 69 albüm yayınlamıştı. Dylan'ın bugüne dek 11 Grammy ile "Things Have Changed" isimli şarkıyla kazandığı bir de Oscar ödülü bulunuyor. Bob Dylan, ABD'de 1960'larda ortaya çıkmış olan muhalif ve gelenek yıkıcı şair ve yazarlardan oluşan Beat Kuşağı'nın da temsilcileri arasında.
www.cypruszoom.com
79
GRİBE BESLENMEYLE SAVAŞ AÇIN Kış mevsimi kapıda ise hapşırık, tıksırık, akan burunlar da yanında demektir. Öyleyse bütün gün boyunca halsiz, bitkin, bir elinde mendil dolaşmak istemeyenleri güçlü besinlerin olduğu sofraya davet ediyor ve gribe evde yokuz demek istiyoruz. Nasıl mı?
Gribe yol açan en önemli sebeplerden biri de vücudumuza girebilen ve bize zarar veren dış maddelere karşı koruyuculuğu olan bağışıklığımızın düşmesidir. Bağışıklığı güçlendirmenin yolu ise doğru şekilde beslenmekten geçiyor. Yorgunluk, sık tekrarlayan iltihaplanma, grip, soğuk algınlığı, boğaz ağrısı ve alerjiler bağışıklık sistemimizin düştüğünün en önemli göstergelerinden biridir. Böyle bir durumda, ilaç ve aşı yöntemlerine başvurmak yerine sağlıklı beslenmek önceliğimiz olmalı.
80
ZOOM I Kasım 2016
GRİPTEN KORUNMAK İÇİN NE YAPMALI? Doğru şekilde beslenmek sadece kilo kontrolünü değil aynı zamanda vücudun bağışıklık kontrolünü de sağlar. Sağlıklı beslendiğiniz, mineral ve vitamin bakımından zengin öğünler tükettiğiniz sürece siz hastalıklardan değil hastalıklar sizden korkmalı. Diyetisyen Emre Uzun’da gribin en sevdiği mevsim olan kışa girerken korunma için neler yapılması gerektiği hakkında ipuçları veriyor.
Güne 1-0 önde başlayın Özellikle hastalıklara yakalanma riskinin arttığı kış aylarında en önemli öğün olan kahvaltıyı simit ve çay gibi besinler ile geçiştirmeyin. Asıl marifet sağlıklı seçimler yapabilmektir. Yumurta, beyaz peynir, zeytin, tereyağı, bal, pekmez, salatalık, bir iki adet ceviz, badem veya fındık sağlıklı bir kahvaltıda olması gereken besinler arasındadır. Eğer güçlü bir kahvaltı yaptığınızı düşünüyorsanız yağlı tohumları ara öğünlerinizde tüketebilirsiniz.
Yemeklerinizde sarımsak kullanın Sarımsakta bulunan allicin adlı güçlü antioksidan, vücudu serbest radikallerden koruyarak bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı oluyor.
Greyfurt: Yoğun miktarda su ve C vitamini içeren greyfurtu, ara öğün olarak tüketmelisiniz. Bitki çaylarını es geçmeyin Antioksidan açısından güçlü olan kuşburnu, ahududu, böğürtlen, ıhlamur, ekinezya gibi çayları bu dönemde rahatlıkla tercih edebilirsiniz. Hatta üzerine bir kaç damla limon sıkarak tüketebilirsiniz. Su tüketimine özen gösterin Soğuk havalarda su tüketimi azalabiliyor, bu yüzden su tüketimini arttırmaya dikkat etmelisiniz. Gripten korunmak için günde 2 litre su tüketmelisiniz. Su tüketmekte zorlanıyorsanız, suyun tadını hafifletmek ve tüketiminizi kolaylaştırmak için suyunuzun içerisine limon, zencefil, kabuk tarçın ve karanfil ekleyebilirsiniz.
C vitaminini yanlış kullanmayın Kış aylarında özellikle grip dönemlerinde yapılan hatalardan biri de bilinçsiz C vitamini kullanımıdır. Grip olduktan sonra iyileşmek için bardaklar dolusu portakal suyu içmenin size hiçbir faydası olmaz. Suda eriyen C vitamini vücutta depolanmadığı için turunçgillere yüklenmek ile bağışıklığınızı arttırmış olmazsınız. Bunun yerine belirli miktarlarda ve düzenli bir şekilde tüketmelisiniz. Böylece bağışıklığınız güçlenecektir.
Ayva: Hazımsızlığı gidermeye, mide ve bağırsağı kuvvetlendirmeye yardımcı olur.. İnce bağırsak iltihabını gidererek vücudun gelişmesini sağlar.
Mevsimine göre sebze ve meyve tüketin Trabzon hurması: Kış aylarında balgam söktürücü, öksürük, grip, nezle, soğuk algınlığına karşı bol lif içerikli trabzonhurması bu ayın vazgeçilmezleri arasındadır.
Mucizevi soğan Antioksidan içeriği bakımından zengin olan soğangilleri bolca tüketmelisiniz. Pırasa, kırmızı, beyaz ve mor lahana, brokoli, karnabahar, soğanın tazesi ve kurusunu sofranızdan eksik etmeyin.
Kasım ayı meyveleri Mandalina: Turunçgiller familyasından olan mandalina, içerdiği zengin ve doğal C vitamini ile bedeninizin hastalıklarla direnme gücünü arttırır.
www.cypruszoom.com
81
Kasım ayı sebzeleri
Yer elması: Hem çiğ hem pişmiş olarak tüketebileceğiniz yer elması, A ve B vitaminini yüksek miktarda içermektedir. Bu şifalı bitki diyabet hastaları ve tansiyon hastaları tarafından da korkmadan tüketilebilir.
Kereviz: İçerdiği apiol adlı madde ile idrar yollarını temizler, sindirimi kolaylaştırır ve bedeninizi güçlendirir.
Balkabağı: Demir, potasyum, kalsiyum ve fosfor açısından zengin balkabağı, aynı zamanda antioksidan özelliği sayesinde vücudun dirençli olmasını sağlar.
82
ZOOM I Kasım 2016
Kış aylarında tüketilebilecek yemişler
Güçlü kalmanın formülü çinko Mineraller de bağışıklık sisteminde en az vitaminler kadar önemlidir. Özellikle çinko yetersizliğinde vücudunuzun hastalıklara karşı gösterdiği direnç azalır ve hastalık süreciniz uzar. Bu yüzden çinko açısından zengin olan kırmızı et, deniz ürünleri, nohut, fasulye ve kuruyemişlerden vazgeçmemelisiniz.
Kestane ile içinizi ısıtın C vitamini ve kalsiyum açısından zengin olan kestaneyi, ara öğünlerinizde porsiyon miktarına dikkat ederek tüketebilirsiniz. 3 kestanenin 1 dilim ekmek ile eşdeğer olduğunu unutmadan öğleden sonraki ara öğününüzde tüketmek daha doğru bir tercih olacaktır. Çünkü kestanenin tok tutucu özelliği akşam yemeğinde fazla yemek yemenizi önler.
Probiyotiklerden yardım alın Probiyotik bakterilerin ürettiği temel besinler, içeriğinde vitamin ve enzimler bulundurduğundan, bağışıklık sistemini kuvvetlendirerek, zararlı mikroplardan vücudumuzu korumaya yardımcı oluyor. Mikroplara saldırarak onların büyümesini engellerken, grip, nezle, sinüzit, orta kulak iltihabı gibi üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavisinde olumlu sonuç almayı sağlıyor. Bağışıklık sisteminin zayıf olduğunu düşünenler, bu bakterileri içeren süzme peynir, yoğurt, kefir ve ayran tüketimini arttırarak, kışı daha sağlıklı karşılayabilir.
Narı unutmayın İlaç ve doğal antibiyotik olan narı, sofralarınızdan eksik etmeyin. Ayrıca kendisine alternatif içecek arayanlar nar suyunu da tercih edebilir.
Grip düşmanı probiyotik smoothie tarifi
Diyetisyen Emre Uzun’un gribe karşı etkili probiyotiksmoothie tarifi ile gücünüze güç katabilirsiniz. MALZEMELER 1 çay bardağı kefir 1 yemek kaşığı keten tohumu 1 adet muz HAZIRLANIŞI Hepsini blendırdan geçirdikten sonra servise hazırdır. 1 su bardağı: 150 kcal
Kinoalı Balkabağı Çorbası MALZEMELER 1 çay bardağı kinoa 120 gram balkabağı 1 adet soğan 1 diş sarımsak 1 adet portakalın suyu Yarım limon 1 yemek kaşığı zeytinyağı Tuz Karabiber 1 çay kaşığı zerdeçal 1 tutam dereotu Maydanoz HAZIRLANIŞI 1 çay bardağı kinoayı haşlayınız. Daha sonra balkabağını soyup küçük parçalar halinde doğrayınız. Doğranmış soğan ve dövülmüş sarımsağı hazırlayınız. 1 yemek kaşığı zeytinyağı, 1 çay kaşığı zerdeçal ve karabiber ekleyerek doğranmış soğan ve dövülmüş sarımsak ile balkabağını tencerede 3- 4 bardak su ile orta ateşte 15-20 dakika kadar pişiriniz. Yumuşayan balkabaklarını blendırdan geçirdikten sonra üzerine haşlanmış kinoayı ekleyiniz. 1 adet portakalın suyu, yarım limon, tuz ve ekleyerek 2-3 dakika kadar pişirme işlemine devam ediniz. İnce ince doğranmış maydanoz ve dereotunu çorba üzerine koyarak servis edebilirsiniz.
www.cypruszoom.com
83
Sonbahar Depresyonu Kilo Aldırmasın
S
onbahar, bağışıklık sistemine bağlı hastalıkların en sık görüldüğü mevsim olmakla birlikte ‘sonbahar depresyonu’nu da beraberinde getiriyor. Azalan güneş ışınları mutluluk hormonu olan seratonin salgılamasının azalması ve beyin kimyasının değişmesiyle birlikte depresyona da sebep olabiliyor. Liv Hospital Ankara Beslenme ve Diyet Uzmanı Deniz Özdemir ‘Seratonin miktarının artırılmasında magnezyum, çinko, triptofan ve omega 3 içeren yiyecekler tüketilmelidir. Sonbaharda depresyona karşı hindi eti, yumurta, keten tohumu, badem, soya gibi besinlere günlük olarak yer vermek çok önemlidir’ diyor.
Depresyon belirtilerinin arttığı, fiziksel aktivitelerin azalarak su tüketiminin azaldığı sonbaharda kilo alımı da hızla artar. Metabolizma da yavaşlar, bu yüzden herkesin yediğine dikkat etmesi gerekir. Soğuk hava insan fizyolojisini etkileyerek karbonhidrat alımı ihtiyacını artırır. Bununla birlikte depresyon belirtilerinin artması da insanları gerektiğinden fazla yemek yemeye iter. SONBAHAR YORGUNLUĞUNA KARŞI ÖNERİLERE KULAK VERİN • B ve C vitamini açısından zengin olan vitaminleri, potasyumu ve magnezyumu taze sebzelerden ve meyvelerden, mevsiminde tüketin. • Lif bakımından zengin olan
84
ZOOM I Kasım 2016
besinleri günlük olarak her öğünde tüketmeye çalışın. • Günlük olarak alınan sıvı miktarı 3 litre kadar olmalıdır. Bunun için bir kısmını su ile alın. Birkaç şişe doğal maden suyu içmekte de fayda var. • Terleme, havada bulunan elektrik yükünü dengelemede ve metabolizma hızında etkili olan kıyafet seçimlerinde sentetik yerine pamuklu ürünleri tercih edin. • Hem ruh sağlığınız için hem de fiziksel olarak iyi bir zindelik sağlamak için açık havada yürüyüş yapabilirsiniz. • Hazır satılan ve kolaylıkla bozulan kremalı yiyecekler yerine vitamin içeren meyveleri ve sebzeleri tercih edin.
Sonbahar Detoks İçeceği Tarifi (2 kişilik) • 1 orta boy portakal • 3-4 dal ıspanak • Yarım demet maydanoz • 1 adet salatalık • 1 adet yeşil elma • Yarım çay kaşığı zencefil Not: İçine yarım tatlı kaşığı kadar zeytinyağı ekleyerek tarifteki sebze ve meyvelerin emilebilirliğini artırabilirsiniz.
www.cypruszoom.com
85
- MAGAZİN -
25 Yıllık Vefa Borcumdur Ülkeme Az Bile Kıbrıs’ın en özel Oteli Merit Lefkoşa’da Gülben Ergen ile unutulmaz bir gece yaşandı. Otelde 2 gün üst üste konser veren Gülben Ergen yeni ve eskimeyen şarkılarını Kıbrıslı hayranları ile iki saatden fazla sahnede kalarak seslendirdi. Ergen Pop dan Türk Sanat Müziğine uzanan geniş repartuvarı ile dinleyiciler ile hep bir ağzıdan şarkılar söyledi. Hayranlarını kırmadan tek tek selfi çektirerek yeni bir selfi rekoru daha kırıldı. Ayağının tozu ile Kapadokya’dan gelen Ergen yeni Filmi''Vezir Parmağı'' setinden sahneye geldi.
86
ZOOM I Kasım 2016
Meyhaneler Şenlendi “Ekim’de meyhaneler dostlarla güzel, sen de gel!” sloganı ile bu yıl adada ilk kez gerçekleştirilen “Ekim Meyhanesi” etkinlikleri, yoğun ilgi görmeye devam ediyor. Her hafta Cuma ve Cumartesi geceleri adeta şenlenen meyhanelerde Johnnie Walker Black Label ve Tekirdağ Rakısı Altın Seri sponsorluğunda gerçekleştirilen özel etkinlikler, katılanlara doyasıya eğlence yaşatıyor.
Geçtiğimiz ay Ekim meyhanelerinde eğlenenler Ekim Meyhanesi Orkestraları’nın müziklerine keyifle eşlik ederken, dostlarıyla muhabbetin de tadını çıkardı. Lefkoşa, Girne, Güzelyurt, Gazimağusa, Güney Mesarya ve İskele’deki anlaşmalı meyhanelerde, gecenin anısına sürpriz hediyelerle karşılanan meyhaneseverler, Johnnie Walker’ın şapkası ile de bol bol hatıra fotoğrafı çektirdi.
www.cypruszoom.com
87
Tunaç Riding Club
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu
Karaoğlanoğlu/GİRNE
0533 851 38 13
FISTIK
İ * FOTOKOP INT * RENKLİ PR IKTI * MİMARİ Ç KİNASI A M A M A L T * PROJE KA KİNASI A M M İ S E K * LAZER R BASKI E T S O P Y O * BÜYÜK B
Fıstık Bilgisayar Ltd. Okullar Yolu 77A-B K.kaymaklı Lefkoşa / K.K.T.C. Mersin 10 / Turkey Tel : 0090 (392) 227 3 727 fistikbilgisayarltd@gmail.com
fistik COMPUTERS&ELEKTRONICS
facebook.com/fistikcopycenter
- AJANDA -
01 OCAK
04 NİSAN
06 HAZİRAN
MUTLU YILLAR
HAPPY NEW YEAR
• •
Yeni Yıl Etkinlikleri Üniversite Etkinlikleri
02 ŞUBAT
• • • • • • • • • • • • •
Tatlısu Ot Kültür Festivali Mesarya Tiyatro Şöleni Gafgarıt Festivali - Yiğitler Yafa Portakal Şöleni - Lefke 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı Çilek Festivali Halk Yürüyüşü Festivali - Dipkarpaz Kültür ve Sanat Şenliği - Gönendere İyilik Festivali Kalavaç Festivali IV. St. George Festivali - Koruçam Çocuk Festivali - Lefkoşa Mormenekşe Enginar Festivali
05 MAYIS • • • • • •
Uluslararası Kuzey Kıbrıs Bisiklet Turu Gastronomi Fuarı Orkide Yürüyüşü Türk Film Günleri Lefkoşa Müzik Festivali Eşek Günü - Büyükkonuk
03 MART
• • • • • • • • • •
90
Medoş Lalesi Festivali – Avtepe Beşparmaklar Tiyatro Festivali Orkide Festivali - Hisarköy Kültür ve Sanat Günleri - İskele Gazimağusa Çocuk Festivali Gaü Tiyatro Günleri - Girne İtalyan Film Festivali Lale Festivali - Tepebaşı Denizdeki Portakallar - Gazimağusa Eğitim ve Kitap Fuarı
ZOOM I Kasım 2016
• • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • • •
El Magarınası Festivali Leymosunlular Pikniği Girne Kültür Sanat Günleri Lefke Ceviz Festivali Daü Kumdan Heykel Festivali Kıbrıs İpek Kozası Festivali Bellapais Müzik Festivali Beylerbeyi’nde İpek Kozası Festivali Tsm Amatör Korolar Festivali Daü Bahar Festivali Kültür Ve Sanat Festivali - Düzova Eko Gün 19 Mayıs Atatürk'ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı Laü Bahar Şenlikleri Gençlik ve Spor Festivali - Lefkoşa Peace Works Çocuk ve Gençlik Festivali Ydü Kariyer Festivali Yöresel Anadolu Kültür Festivali Eko Gün - Mehmetçik Hisarköy Orkide Festivali 1 Mayıs İşçi ve Bahar Bayramı Trafik Haftası Anneler Günü Dünya Engelliler Haftası Müzeler Haftası
• • • • • • • • • • • • • • • • • • •
Karadeniz Gecesi Güzelyurt Portakal Festivali Tahıl Festivali - Alayköy Çocuk ve Kültür Festivali - Değirmenlik Emek Festivali Zerdali Festivali - Esentepe Suriçi Panayırı ve Deniz Festivali - Gazi Mağusa Uluslararası Yaz Sevinci Şenliği Karpuz Festivali - Yıldırım Folklor ve Çocuk Festivali Türksoy Opera Günleri Folklor Festivali - İskele İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali Yeşilırmak Çilek Festivali Lefke Ceviz Festivali Vadili Çocuk Festivali Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni Babalar Günü Dünya Çevre Günü
- AJANDA -
07 TEMMUZ
• • • • • • • • •
Patates Kültür ve Sanat Festivali Beyarmudu Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali Uluslararası Folklor ve Kültür FestivaliGönyeli Karpaz Sahil Cümbüşleri Esentepe Yabani Kayısı Festivali Geleneksel İskele Festivali Mağusa Kültür, Sanat ve Turizm Festivali 11 Meşela Festivali - Dikmen KKTC Uluslararası Korolor Festivali
09 EYLÜL
• • • • • • • • • • •
08 AĞUSTOS
Kalkanlı’da Çakisdez Festivali Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali Açık Kapı Festivali Göçmenköy-Taşkınköy Kültür Sanat Festivali Uluslararası Halk Dansları Festivali Büyükkonuk Hellim Festivali - Geçitkale Kıbrıs Tiyatro Festivali - Lefkoşa Avrupa'nın İncisi Güzellik Yarışması Vadili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali Mutfak Festivali Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali
11 KASIM
• • • • • • •
Uluslararası İşçi Filmleri Festivali Lefke Uluslararası Sanat Festivali Kitap Festivali Cumhuriyet Folklor Festivali Güzelyurt Tiyatro Günleri Lefke Hurma Festivali Klasik Araba Rallisi
12 ARALIK
10 EKİM
• • • • • • • • • • • • • • •
Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali Uluslararası Halk Dansları Barış Festivali - Lefkoşa Verigo Festivali - Yedidalga Kumdan Kale Festivali - Mağusa Deniz Festivali - Alsancak Belediyesi Gabbar Festivali - Kırıkkale Mehmetçik Üzüm Festivali Uluslararası Altın Salkım Festivali Tahıl Festivali - Alayköy Taşkent Kültür Festivali Babutsa Festivali - Serdarlı Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali Hasder Lefkoşa Gençlik Günleri Çamlıbel Köy Şenliği Kitap Fuarı - Lefkoşa
• • • • • • • •
İnsan Hakları Film Festivali Yeni Yıla Merhaba Etkinlikleri
Zeytin Festivali - Girne Zeytinlik Çatalköy Kültür Sanat Günleri Geleneksel Eko Gün Etkinlikleri Büyükkonuk Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Doğanköy Alıç Festivali Lefke Hurma Festivali
www.cypruszoom.com
91
TECHNO ÖZ-İŞ TORNO ÖZ-İŞ
• Kapı Başlığı • Trapez Saç • Tüp Bombe (Çelik Kazan) • CNC Plazma Kesimi • CNC Water Jet Kesimi (Sulu Kesim) • Torna İşleri • Ferforje İşleri • Çatı İşleri • Güneş Enerji Sistemleri • Hırdavat Satışı • Alüminyum Kaynak İşleri • Saç Kesme ve Doğrama İşleri • Polietilen Su Depoları 1-10 Ton
TECHNO ÖZ-İŞ (Alayköy Sanayi Bölgesi) TORNO ÖZ-İŞ (Lefkoşa Sanayi Bölgesi) Tel: 0533 853 1593 - 0533 870 9297 - 0392 225 3844
747 85 22 (0392)
EFES_PASTORSUZ_KIBRIS_A3_BASKI.pdf
C
M
Y
CM
MY
CY
CMY
K
2
23/09/16
16:14