Zoom Mart 2015 Issue 97

Page 1


Restaurant | Bar | Cafe

Otantik Bir Mekanda Unutamayacağınız Anlar Yaşayın Kıbrıs’ın Yeni Eğlence Kültürü Restaurant - Bar & Cafe - Sergi Salonu - Sahne - Shop Kıbrıs ve Dünya müziğinin en iyi örnekleri... İş ve özel yemekler için öğlen ve akşam servisi...

Bibliotheque Restaurant | Bar | Cafe

Mithat Paşa Cad. No:7 Surlariçi Lefkoşa Rezervasyon: 444 3300 - 0533 833 7165 - 0542 873 6802 www.bibliolife.net



LEFKOSA OTTOMAN ILANLAR.fh11 LEFKOSA 2/28/14OTTOMAN 5:20ILANLAR.fh11 PM Page ILANLAR.fh11 1 2/28/142/28/14 5:20 PM1Page 1 LEFKOSA OTTOMAN 5:20 PM Page C

Composite Composite

Composite

Composite

M

Y

CM

MY

CY CMY

K C

M

C Y

M CM

Y CM MY CY CMY MY CY CMY K

K


Wine & Dine, it’s B&G time!

Paris

New York

Tokyo

Moskov

®

Follow us on Facebook / bartonguestier www.barton-guestier.com

0392 228 5747

ENJOY OUR QUALITY RESPONSIBLY

0392 228 5747


Kurtuluş Cad. Altınkaya 2 Restoran karşısı, Girne Tel: 0 542 852 30 06


Yerli balığın tek adresi - The best beach of North Cyprus

Büyüleyici deniz ve dağ manzarası, yılın dört mevsimi yerli ve yabancı turistlerin durak noktası...

a c ı l p a KHotel&Restaurant Akdenizin doyumsuz maviliği, güneşin yakıcı sıcaklığını bulabileceğiniz ailece dinlenip tatil yapabileceğiniz sıcak ve samimi bir atmosfer...

Günlük taze balığın yanısıra Türk ve dünya mutfaklarından seçkin örneklerle birlikte Kıbrıs'ın yöresel lezzetlerini tadabilirsiniz...

www.kaplıcabeach.com

Rezervasyon: 0392 387 2032 (2029) - 0533 825 1361 Girne - Karpaz sahil yolu Kaplıca \ İSKELE




[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]

içindekiler DERGİ GRUBU

www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam KATKI KOYANLAR Reha Arar / Mesut Günsev / Derya Beyatlı Selcan Biryılmaz / Aygen Ersalıcı Rauf Ersenal / Ali Özçil / Mustafa Şah / İhsan Erol Özçil Neriman Soral Tayfunoğlu / Grafik-Tasarım Profil Reklam Stajer Grafik Semanur Özdemir Yayın Kurulu Mesut Günsev Ersin Gözenler Nurhan Günsev

Reklam Rezervasyon ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04

Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat - Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset www.pelinofset.com.tr ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888

[ Kıbrıs’ın ilk aylık

turizm, haber,

alite dergisi

magazin, aktü

]

cyprus YIL: 7 SAYI: 96

ŞUBAT 2015

E; ALIŞVERİŞT "BAKMAK" R KADINLAR "ALMAK" İSTİYO ERKEKLER

Ankara'yı

z? Nasıl Bilir sini 'ta Kıbrısilk; bir

DAÜ Kampüs Kart

ı; Hüseyin Yorganc

Bardalya; an oldu Döndü pism

k

Uzaklara gitme İsteyenler;

Insan neden unutur?

Kırmızının ayı; Yerler ÇÇok Özel Y ESKİ MEKAN YENİ TARZ DUBLE MEYHANE

Şubat

90004 9 9 69485 1 FİYATI 15TL 10 TL - TÜRKİYE

ZOOM DERGİ GRUBU Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, .çevre bilinciyle destek vermektedir

8 ZOOM

18 Nike'dan devrim yaratan icat!

34 Hasan Karlıtaş’tan "Orkide Adası Kıbrıs"

20 Hüseyin Yorgancı ile Kıbrıs'ın kuşları

50 En çok hangi kitaplar satıldı?

24 Uluslararası bir fotoğraf yarışmasına katılmak ister misiniz? 28 Mesut Günsev ile "Selam olsun küçük prenses" 32 En son çıkan teknolojik aletleri merak ediyor musunuz?

52 Buralardan uzaklaşmadan tatil yapmak ister misiniz? Kaplıca Hotel & Bungalows 64 Dacia’nın 10. yılına özel seri ve rengini gördünüz mü? 69 Bel kayması nasıl önlenir? 72 Arkadaşınızla herşeyi paylaşıyor musunuz?

74 Günde 1 saat uyku bakın nelere iyi geliyor 76 Kalıcı kilo vermek için ne yapmak lazım? 78 İlişkileri kötü sona kötüren 10 kusurlu hareket nedir? 80 Balık burcunu tanımaya ne dersiniz? 84 D vitamininin eksikliği nelere sebep oluyor?


Keeps engines performing like new

“ We use Mobil 1. So should you.” Kevin Magnussen and Jenson Button, McLaren Mercedes Drivers

www.mobil1.com The world’s leading synthetic motor oil brand

*

*This statement is made based on the estimation of worldwide synthetic lubricants demand, Kline & Company, 2010 research results. ©2014 Exxon Mobil Corporation The Mobil, Mobil 1 and Mobil Super logotypes are registered trademarks of Exxon Mobil Corporation or one of its subsidiaries. For more information visit www.mobil1.com. Images are contractual.


(0392) 22 85 747


www.mirgida.com


birolbebek@gmail.com

Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni

Ve bahar geldi...

K

ıbrıs'ta şubat ayına noktayı koyduğumuz gün bahar geldi sanki. Harika bir pazar günü ile Mart ayına merhaba dedik. (Martı doğru okudunuz, malesef şubat bize yetmedi, Martın ilk günü dergimizi baskıya gönderebildik.) Güneş şimdilerde bir farklı ısıtıyor içimizi. Her görüdüğümüz yer üzeri rengarenk çiçeklerle süslenmiş yeşil bir halı gibi. Birazcık vakit ayırır yüksek yerlere çıkarsanız, (mesela Alevkayası, kantara, St.Hillarion, Karşıyaka köyü taraflarına), kendinizi başka bir yerde hissetmeniz mümkün. Birkaç metre kare içinde onlarca farklı çeşit çiçek, doğanın mücevherleri niteliğindeki orkideler; ki bunların bazılarına sadece Kıbrıs'ta rastlayabilirsiniz, size unutamayacağınız bir ziyafet sunacak. Gurme Dergimizde bu cümleyi sürekli kullanıyoruz. Evet çok özel bir tarif, çok lezzetli bir yemek te olsa görsel olarak ta doyurucu olması gerekiyor. Anlayacağınız, şimdilerde Kıbrıs'ın doğasında sadece

12 ZOOM

yiyecek faklı otların yanısıra gözleriniz de doyabiliyor. Rehberimiz Hasan Karlıtaş bu ayki dergimizde size baharda nerede neler görebileceğinizi, nerelere mutlaka gitmemiz gerektiğine dikkat çekiyor. Kıbrıs'ın kuş gözlemi konusunda uzman isimlerinden yazarımız Hüseyin Yorgancı ise şimdilerde rahat görebileceğiniz kuşlar hakkında bilgi verdi. Çok daha önemlisi Mart sayısında uzmanımız, bu aydan itibaren dünyanın en önemli kuş göçlerinin durak yeri olan Kıbrıs'a hangi türlerin geleceği, nerelerden gözlemlenebileceği bilgilerinin detayları yazacak. Bu kaçırılmayacak bilgileri ZOOM mart sayısında bulabilirsiniz.

Mart ayının benim için de ayrı bir önemi var. Yokluğunu hayatımın her milimetrekaresinde hissetiğim, canım; hayat ortağımın doğum gününün olduğu ay. Geçtiğimiz ay bir kitapta okumuştum; "insan, geride hatırlayanı kalmadığında ölür tam anlamıyla" diyordu. Günün her anında hep aklımda, ruhumda, bedenimde evimde sen varsın. Var olacaksın. Sadece benim değil, geride o kadar çok seni seven insan bıraktın ki. Bu yüzden her zaman yaşayacaksın. İyiki doğmuşsun canım, iyiki seni sevmişim, iyiki seni bulmuşum, iyiki beni bulmuşsun.



haber

COLDWELL BANKER TÜRKİYE KIBRIS'IN MASTER FRANCHISE HAKLARINI ALDI

GOOGLE BİLİM FUARINA BAŞVURULAR BAŞLADI “Bilimin temelinde gözlem ve deney yapmak, cevabı bilinmeyen soruları keşfetmek, problemleri çözme merakı, öğrenmeye ve her zaman yeniden denemeye devam etmek yatıyor. Bu yıl beşincisi düzenlenen Google Bilim Fuarı’nın özünde de aynı ruh ve yaklaşım yer alıyor. LEGO Education, National Geographic, Scientific American ve Virgin Galactic işbirliğiyle düzenlenen bu yılki yarışmada bütün genç araştırmacıları, kaşifleri, teknoloji ve icat meraklılarını yaratıcılıklarını göstermeye davet ediyoruz. Hayal sınırlarını zorlayan, hatta hayal bile edilemeyecek, dünyamızı değiştirebilecek bir şeyi… 18 Mayıs’a kadar 13-18 yaş arasındaki öğrenciler biyolojiden bilgisayar bilimlerine, antropolojiye kadar istedikleri alanda projelerini sunabilecekler. Ödüller arasında Scientific American ve Google’dan 100 bin dolarlık burs ve sınıf yardımı, Galapagos Adaları’na National Geographic Gezisi, Danimarka’daki merkezinde LEGO tasarımcılarını ziyaret etme fırsatı ve Virgin Galactic’in Mojave Havacılık ve Uzay merkezindeki yeni uzay gemisi turu yer alıyor. Bu yıl ayrıca İlham veren Eğitimci Ödülü’nün yanı sıra çevre veya sağlık sorunlarına yönelik bir proje için Toplumsal Etki Ödülü de verilecek. Büyük fikirler çoğu zaman küçük şeylerden yola çıkarak büyük değişikliklere yol açma potansiyeli taşır. Aklınıza takılan, sevdiğiniz, iyi olduğunu ve denemek istediğiniz şeylerden… Ayrıntılı bilgi için: www. googlesciencefair.com/tr

14 ZOOM

6 kıtada, 51 ülkede faaliyet gösteren dünyanın ilk ve en büyük gayrimenkul danışmanlık şirketi Coldwell Banker, Güney Kıbrıs ve Kuzey Kıbrıs Türk olmak üzere tüm Ada’da konut ve ticari hizmeti verecek gayrimenkul franchise ofisleri kurmak üzere Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Dr. Gökhan Taş ile Master Franchise Sözleşmesi imzaladı. Kıbrıs'taki ilk ofis hizmete girdi Avrupa'daki varlığını Türkiye ofisi ile genişleten Coldwell Banker'ın Kıbrıs'taki ilk ofisi Coldwell Banker Maximum, 15 gayrimenkul danışmanı ile Girne'de faaliyete başladı. Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Dr. Gökhan Taş, imzalanan anlaşmayla ilgili yaptığı açıklamada; Türkiye genelindeki büyümede başarı yakaladıklarını ve iki yıla yakın bir zamanda 22 ilde 70 ofise ulaştıklarını kaydetti. Taş, dünya genelinde liderlik ve inovasyon özellikleriyle tanınan bir marka olarak, Kıbrıs’ta başarabilecekleri konusunda büyük bir inanca sahip olduğunu söyledi. Kıbrıs'a özellikle Moskova, Türkiye, İskandinav ülkeleri ve Orta Doğu’dan büyük bir ilgi olduğuna vurgu yapan Taş “Kıbrıs, dünyanın en güzel ikinci ev destinasyonlarından biri olmaya hazır. Kıbrıs'ın sahip olduğu potansiyeli en iyi şekilde değerlendirerek gayrimenkul sektörünün gelişmesine katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bu amaçla Kıbrıs'ta öncelikle Girne, Lefkoşa, Gazimağusa ve Larnaka’da franchise ofis çalışmalarına odaklanacağız.” dedi.

DAÜ 3. FONE FİLM FESTİVALİ’Nİ GERÇEKLEŞTİRİYOR Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) İletişim Fakültesi, Radyo-TV, Sinema ve Gazetecilik Bölümü bu yıl üçüncüsünü gerçekleştireceği Fone Film Festivali için çalışmalara başladı. Fone Film Festivali bu yıl 4-5 Haziran 2015 tarihleri arasında DAÜ İletişim Fakültesi’nde gerçekleştirilecek. Türkiye Halk Bankası’nın sponsorluğunda gerçekleştirilen festivalin bu yılki konusu “Benim Meselem”. Filmler lise ve 18 yaş üstü olarak iki farklı kategoride yer alacak ve çoğunluğu taşınabilir dijital cihazlarla çekilmiş kısa filmlerle yarışacak. Kısa filmlerin teslim tarihi 11 Mayıs 2015 olarak belirlenirken, festival komitesi “Söyleyecek sözü, anlatacak hikâyesi, kısaca bir meselesi olan herkesi kısa filmleriyle Fone Film Festivali’ne katılmaya davet etti. Para ödülü veriliyor Bu yıl uluslararası kategoride birinciye 4 bin TL, ikinciye 2 bin 500 TL ve üçüncüye bin 500 TL, liselerarası kategoride ise birinciye 2 bin TL, ikinciye bin 500 TL ve üçüncüye bin TL verileceği ifade edildi. İlgilenenler detaylı bilgiye yarışmanın Facebook sayfasından (www.facebook. com/groups/fonefilmfest) ya da festivalin resmi sitesi olan (fonefilmfest.emu. edu.tr) adresinden ulaşabilirler.


Sanal değil rın la ş a d a k r a k e ç r e G .. ı. s a t k o n a m ş lu u B Dereboyu - LEFKOŞA


haber

KIBRIS'IN BAHARI SİZ OLUN

GİRNE BELEDİYESİ TÜRK SANAT MÜZİĞİ TOPLULUĞU’NDAN “TANGOLAR” KONSERİ Girne Belediyesi Türk Sanat Müziği Topluluğu tarafından düzenlenen “Tangolar” konseri, Girne Amerikan Üniversitesi Spectrum Uluslararası Kongre Merkezi’nde yapıldı. Şef İhsan Gürel yönetimindeki topluluk tarafından icra edilen 2015 yılının ilk konseri, izleyenlere keyifli bir gece yaşattı. Türkiye’den konuk olarak konsere katılan ses sanatçısı Adnan Mungan, konserin ikinci bölümde tango parçaları ile sahne aldı. Gecenin sonunda kanun sanatçısı Hacer Tısoğlu, ses sanatçısı Adnan Mungan, orkestrada yer alan Mustafa Elmas, Girne Tango Kulübü adına Behiye Berktuğ, Önder Egeli, konserin sunuculuğunu yapan Hüseyin Kanatlı ve koro şefi İhsan Gürel’e plaket takdim edildi.

16 ZOOM

Klasik stilini rahatlıkla birleştirmeyi seven, stylish kızların markası Miss Poem, 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nda renklerin cümbüşü ve baharın canlılığını tarzınıza yansıtıyor. 2015 ilkbahar - yaz trendleri arasında sarı ve mavi tonları ön plana çıkarken mercan, mint, turkuaz, elektrik mavisi, pastel sarı, greyfurt, marsala rengi ve lila yaz aylarında cıvıl cıvıl bir renk yelpazesi oluşturuyor. Ayrıca çizgili, kareli desenlerde siyah ve beyazın hakimiyeti devam ediyor. Canlı renklerden oluşan Miss Poem 2015 İlkbahar-Yaz Koleksiyonu’nda kumaşlarda pamuklu, viskon yanı sıra danteller, fileler, şifon ve emprime gibi özellikli ürünler de yer alıyor. Yaz sezonunda farklı çizgilerin kombinasyonu saçaklar, lazer kesimler, kısa üstler, derin yırtmaçlı etekler, yüksek bel şortlar, pantolonlar, etekler, uzun bluzlar, gömlek elbiseler, devoreler, laklı parlak kumaşlar, fileler kadın masumluğuna ve doğallığına yakışan çiçek, gül desenleriyle bezeniyor. Yüksek bel girlfriend yırtıklı denimler gardroplara spor şıklık getirirken, Avant Pop tarzıyla sanat ve modanın uyumu t-shirtlere, elbiselere, eteklere yansıyor.

KKTC’YE YILLIK 8,5 MİLYON TL TASARRUF ETTİRECEK LED PROJESİNİN İLK FAZINI VESTEL YAPACAK Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (KIBTEK) düzenlediği LED Aydınlatma dönüşümü ihalesinin ilk etabı olan Lefkoşa Bölgesindeki 10 bin adet yol armatürü değişimi projesini VestelÇeliksan konsorsiyumu kazandı KIBTEK tarafından düzenlenen ihale kapsamında, toplam 55 bin adet yol armatürünün LED’e dönüşümü hedefleniyor. Dünyada çok az örneği bulunan dönüşüm projesi tamamlandığında Kıbrıs’ta yıllık 19 milyon kWh ve 8,5 milyon TL tasarruf sağlanacak. Türkiye’de LED aydınlatma sektörünün lideri Vestel, Kıbrıs’daki LED dönüşümünü 145 lm/W verimliliğe sahip 13W gücündeki rekortmen yol aydınlatma ürünü ile gerçekleştirmeyi hedefliyor. Lefkoşa’da halen 125W’lık civa buharlı armatürler kullanılıyor.



Dünyanın En Hafif Futbol Antrenman Ceketi Görücüye Çıktı!

Nike’tan Futbolda Devrim

F

utbolcuların hafif ve hareketi kısıtlamayan ceketleri tercih etmesinden yola çıkan Nike, devrim niteliğindeki yeni futbol antrenman ürünü ‘Nike Revolution Training Jacket’i futbolseverlerin beğenisine sundu. Yıl boyunca farklı hava koşullarında antrenman yapan futbolcular için yaratılan Nike Revolution Jacket, ürünü fazla hacim ve ağırlıktan arındırarak oyuncunun tüm ihtiyaçlarına cevap veren bir yaklaşımla tasarlandı. Tasarımın sırt, omuz ve üst kol bölümlerinde esneyebilen file kullanıldı. Kol bölümü, kullanıcıya tam hareket imkanı sunabilmek için, ceketin gövdesinden bağımsız hareket edecek şekilde tasarlandı. Nike Revolution Jacket’da yer alan Nike Football fermuarlarının sallanmasını engelleyen kaynaklı cepler ve fermuar koruyuculardan, omuzdan dirseğe uzanan ikonik şeride kadar her tasarım detayına büyük özen gösterildi. İç kısmında, hava girişi ve konfor sağlayan jakarlı file bulunan ceketin kol altındaki bölüm, sporcuyu aşırı ısınmaya karşı korumaya yardımcı olmak için havayı doğrudan ceketin içine aktarıyor. Ceketlerin tüm teknik öğeleri, saydam yüzeyden parlayarak çarpıcı bir estetik oluşturuyor.

NIKE’IN ŞİMDİYE KADAR YAPTIĞI EN HAFİF FUTBOL ANTRENMAN CEKETİ OLAN ‘NIKE REVOLUTION TRAINING JACKET’ FARKLI HAVA KOŞULLARINDA ANTRENMAN YAPAN FUTBOLCULARIN VAZGEÇİLMEZİ OLACAK.

18 ZOOM


kozmetik ve kişisel bakım ürünleri merkezi

Cosmetica Önder AVM Lefkoşa Cosmetica Lemar Lefkoşa Cosmetica Önder AVM Mağusa Cosmetica Lemar AVM Mağusa Cosmetica Lemar Girne/Karaoğlanoğlu Cosmetica Lemar Girne/Karakum Cosmetica Erülkü Demirhan Cosmetica Ziya Rızkı Caddesi Cosmetica Dereboyu Cosmetica Metropol Yolu


doga

Dişi Gökardıç

Gökardıç (Monticola solitarius)

K

ıbrıs'ta görülen yedi ardıç kuşu (cikla) türünden yerli olan tek türdür. Genellikle adından da anlaşılacağı gibi yalnız yaşar. Bölgedeki tek mavi kuştur. Erkekleri koyu mavi dişiler ise üst taraf kahverengi alt tarafı ise çizgili turuncu tonlardadır. Kıbrısta yerli olmasına rağmen ayrıca kış ziyaretçisi ve göç dönemlerinde de görülebiliyor. Genellikle Beşparmak Dağlarının yüksek kayalık kesimlerinde bulunur fakat kış aylarında deniz kıyılarındaki kayalar üzerinde de görülürler. Mayıs başlarında kaya yarıkları içerisine bazen de kale duvarlarındaki oyuklara yuvalanır. Bu yuvalara 3-5 yumurta yumurtlar.14 -16 günlük bir kuluçka süresi sonunda 17 gün sonra kuşlar uçmaya hazırdırlar.

20 ZOOM


yazı ve fotoğraflar

HüseyinYorgancı

Erkek Gökardıç

www.cypruszoom.com

21


haber

88 RUE DU RHONE’NUN YENİ MODELİ BİR SAATTEN FAZLASI

SADECE 100 ADET ÜRETİLDİ Ünlü İsviçre saat devi Raymond Weil, markanın kurucusu ve Onursal Başkanı Raymond Weil’i, ölümünün 1. Yıl dönümünde kendisine özel tasarlanmış ve sadece 100 adet üretilen özel saati ile anıyor. 70’li yılların sonunda markaya adını veren kurucusu Raymond Weil saat markasını yarattı. Yarattığı şirket yaklaşık kırk yılda uluslararası bilinirlik kazandı. Raymond Weil markası, Raymond Weil’in ailesine kalan bir miras. Ölümünden sonra şirketin CEO’su olarak göreve getirilen torunu Elie Bernheim’da bugün şirketi tıpkı Raymond Weil gibi cesur ve bağımsız ruh ile yönetiyor. Raymond Weil saatleri, yüksek kalite, güvenirlik ve İsviçre saat yapım geleneğine sadık kalınarak tasarlanıyor. Maestro Mr. Raymond Weil modeli de geleneğine saygı duyan ve hayatını mesleğine adayan Raymond Weil’in anısına özel olarak tasarlandı. COSC Sertifikalı ve 100 adet üretilen bu özel saat, 45 mm çapında 18 ayar rose altın. Cazibeli kasası, gümüş kadranı ve takometrik ölçekli yuvarlak bezeliyle dikkat çekiyor. Mavi renkteki saat göstergeleri ile orijinalliğin yanında zarif bir görünüm sunan modelin kadranında saat 3 yönünde saniye göstergesi, saat 6 yönünde çift zaman göstergesi, saat 9 yönünde dakika göstergesi, saat 12 yönünde ise Raymond Weil’in imzası yer alıyor. Saatin kahverengi deri kayışı ve kadranı kasası ile muhteşem bir uyum oluşturuyor. Gerçek geleneklere saygı duyan erkekler için yaratılan bu saat seçkin Günsal Saat yetkili bayilerinde 49.900 TL’den satışa sunuluyor.

22 ZOOM

Yeni nesil İsviçre saati “88 Rue Du Rhone”nun yepyeni modeli her daim şık erkeklere hitap ediyor. Erişebilir, şık ve çağdaş saat moddellerini saat tutkunları ile buluşturan 88 Rue Du Rhone çekici ve baştan çıkarıcı çizgileriyle modern ve şık bir kimliğe sahip. 45 mm’lik çelik üzeri siyah PVD kaplı kasası ve ince detayları ile size yıllar boyu yol arkadaşı olacak marka, siyah deri kayışı ve takometreli kadranı kasası ile muhteşem bir uyum oluşturuyor. Markanın sembolü olan ve şansı simgeleyen “8” rakamı üzerinde dikkati yoğunlaştıran kadranın içerisinde bulunan “8” şeklindeki denge ağırlıklı küçük saniye kolu sarı renkte tasarlanmış. Aynı zamanda “8” Arap rakamı şeklinde konumlandırılmış. Saat 6 yönünde saniye göstergesi, saat 3 yönünde salise ve saat 9 yönünde dakika sayacı yer alıyor. Markanın logosu saat 12 yönünde konumlandırılmış. 50 metreye kadar suya dayanıklı olan saatin kronograf fonksiyonu da bulunuyor. Kronograf fonksiyonunu başlatmak ve durdurmak için saat 2 yönündeki butonun, sıfırlama fonksiyonu için ise saat 4 yönündeki butonun ayarlanması gerekiyor. 88 Rue Du Rhone’nun yeni modeli seçkin bayiilerde 3440 TL’den satılıyor.

LACOSTE “NICE” KOLEKSİYONU Lacoste Saat’in Nice koleksiyonuna eklenen yeni modeller farklılığını sıradışı detaylarda kanıtlayan kadınlar için özel tasarlandı. Nice’nin yeni modellerinin yuvarlak kasası sadeliğin yanı sıra şıklığı da yansıtıyor. Lacoste, bu modelin kadranında, simgesi olan timsahı saat 12 yönünde, Lacoste yazısını ise saat 6 yönünde gümüş, altın sarısı ve rose renkte konumlandırarak modele ayrı bir şıklık katmış. Nice’nin, paslanmaz çelik, altın sarısı ve rose gold IP kasa seçeneği bulunuyor. Aynı zamanda hem bilezik hem de deri kayış seçeneği bulunan Nice’nin renk seçenekleri ise beyaz, kahverengi, siyah ve gümüş renklerinden oluşuyor. Lacoste Nice, seçkin bayiilerde ve Lacoste mağazalarında satışa sunuluyor. Saatlerin Fiyatı; Altın Sarısı ve Rose Gold IP Kasa Saat ile Bilezikli Saatin Fiyatı; 600 TL. Paslanmaz Çelik Kasa Saatin Fiyatı ise 500 TL


haber

Onur Air Kıbrıs'ı

Avrupa’da 7, Anadolu’da 10 şehre bağlıyor

İSTANBUL-LEKOŞA SEFERLERINI AIRBUS A320 VE A321 UÇAKLARIYLA GERÇEKLEŞTIREN ONUR AIR BU HATTA ACENTELERE 2015 YILINDA 300 BIN KOLTUK KAPASITESI SUNUYOR.

O

nur Air yöneticileri yaz sezonunda başlayacak yeni uçuş tarifesini tanıtmak amacıyla Kuzey Kıbrıs'taki turizm acenteleriyle ve basın mensuplarıyla bir araya geldi. Onur Air Tarifeli Ticari Hatlar Genel Müdür Yardımcısı Orhan Sivrikaya, Lefkoşa Golden Tulip Hotel’de düzenlenen acentelerle buluşma gecesinde yaptığı konuşmada, Kıbrıs hattının Onur Air için stratejik önem taşıdığını söyledi. “Onur Air 1992 yılında Avrupa ile Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti arasında charter taşımacılığı yapmak üzere faaliyetlerine başladı. Şimdi de genişleyen tarifeli uçuş ağıyla hizmet kapsamını yaygınlaştırmıştır.” diyen Sivrikaya, amaçlarının Kıbrıs’ı sadece Türkiye için değil Avrupa için de öncelikli tatil destinasyonu olmasına katkıda bulun-

mak olduğunun altını çizdi. Yerlikaya, “Yenilediğimiz uçuş programımızda hem Kıbrıs çıkışlı hem de İstanbul çıkışlı yolcu tercihlerine uygun ideal saatlerde planlama yapıldı. Böylelikle Atatürk Havalimanı merkezli çok sayıda yurt içi ve yurt dışı bağlantılı uçuşlarımız cazip fiyatlarla yolcularımızın hizmetine sunulmuş olacak. İstanbul-Lekoşa seferlerini Airbus A320 ve A321 uçaklarıyla gerçekleştiren Onur Air bu hatta 2015 yılında 300 bin koltuk kapasitesi arz edecektir.’ dedi. Kıbrıs uçuşlarının sayısı artıyor Onur Air, Mart ayı sonunda başlayacak yaz tarifesinde Lefkoşa ve İstanbul Atatürk Havalimanı arasında gerçekleşecek seferlerin sayılarının artırılacağına dikkat çekti. Onur Air uçuşları yaz tarifesiyle birlikte haftanın her günü Lefkoşa’dan

saat 08:30 ve 13:25’te, İstanbul’dan saat 10:55 ve 20:40’ta, Cuma ve Pazar günleri de ek olarak Lefkoşa’dan saat 21:15’te, İstanbul’dan saat 18:30’da düzenlenecek. Lefkoşa’yı Avrupa’da 7, Anadolu’da 10 şehre bağlıyor Onur Air yolcuları İstanbul-Lefkoşa arasında direkt uçabilmenin yanı sıra Avrupa’da Amsterdam, Stuttgart, Düsseldorf, Frankfurt, Paris, Viyana ve Odessa; Anadolu’da ise Adana, Bodrum, Dalaman, Diyarbakır, Elazığ, Gaziantep, İzmir, Malatya, Samsun ve Trabzon ile Lefkoşa arasında da Atatürk Havalimanı üzerinden uygun fiyatlarla günübirlik bağlantılı uçabilecek.

www.cypruszoom.com

23


“En İyi Fotoğrafçı” Aranıyor...

A

tatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi fotoğrafa gönül verenleri IV. Ulusal Fotoğraf Yarışması’na davet ediyor. “En İyi Fotoğrafçı” ödülü ile 28 ödülün sahibini bulacağı yarışma, tüm Türkiye’den katılımcılara açık. 83 bin öğrencisi ile eğitim ha-

24 ZOOM

yatına devam eden Atatürk Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi (ATA-AÖF) yürüttüğü sosyal sorumluluk projeleri ile de adından söz ettiriyor. Fakültenin kuruluşundan bu yana düzenlediği Ulusal Fotoğraf Yarışması, bu sene dördüncü defa Finansbank sponsorluğunda yapılıyor. Amatör ve profesyonel tüm katılımcılara açık

olan yarışmaya son katılım tarihi 16 Nisan 2015. Başvuruların “Serbest” ve “Portre” genel kategorilerinin yanı sıra “Erzurum” özel temasında değerlendirileceği yarışmada “En İyi Fotoğrafçı” ödülü ile birlikte 28 eser seçilecek. Başarılı bulunan isimler toplam 27 bin TL tutarındaki ödülün sahibi olacak.


Rio'dan sonra herşeyden önce

..Ve İşte


D

oğrusunu söylemek gerekirse bizde birçoğu panayıra dönem, festivallerden sonra bu kadar ihtişamlısını ilk kez canlı olarak izleme şansı bulduk. Her yıl ilkbahar arifesinde kutlanan Limasol Karnavalı, bu yıl zirve noktasındaydı. Karnavalın finali olan geçiş töreni, 11.00'de başlayıp akşam saatlerine kadar devam etti. Ama kutlamalar sabahlara kadar devam sürdü. Karnaval hakkında Tarih boyunca Limasol bir eğlence şehri olarak bilinmektedir. Limasol Karnavalı'nın orijini çok

26 ZOOM

derin ve Elen tarihi ile yakından ilişkilidir. Güneyde çok popüler olan Karnaval, Limasol'da yüz yıldan fazla bir süredir kutlanmaktadır. Tarihte tüm sıkıntı ve zorluklara rağmen karnaval günü her zaman için gündemde tutulmuştur. İlkbaharın arifesinde düzenlenen bu karnaval törenleri insanlara iyi bir yıl, optimism, inanış ve daha iyi yarınlar için görüş ve düşüncelerini ortaya koyma imkanı vermek için fırsat ve olanaktır. Bir bakıma zavallılığa ve yenilgiye karşı duruşun ifadesidir. Sonuç olarak toplumların gelenekleri zorlu ve sıkıntılı dönemlere rağmen muhafaza edilmiş, hatta tam aksine daha da

güçlendirilmiştir. Limasol Belediyesi’nin organize ettiği bu etkinlikler genç ihtiyar ve toplumdaki yeri ne olursa olsun herkese açık ve serbesttir. Çünkü buradaki amaç insanların bir araya gelmesi ve maskeleri ile kendilerini diğerleri gibi eşit görmesi ve göstermesidir. Karnaval Paskalyadan 50 gün önce başlar. Kutlamalar Karnaval Kıralı'nın şehre girişi ile başlar. Şehir süslenir. Bu kutlamalarda çocuklar asla unutulmaz ve bu etkinliklerde onlara gerektiği gibi yer ve imkan verilir. Aslında karnaval 10 gün boyunca devam eder, 10 gün boyunca birçok otel ve kulüpler maskeli balolar düzenler. Son Pazar gerçekleştirilen "Bü-


gezi

yük Karnaval Geçit Töreni muhteşem olur. Renkli geçit töreni araçları ve şarkılar eşliğinde dans eden maskeli insanlar caddeleri süsler.

www.cypruszoom.com

27


mesutgunsev@gmail.com

Mesut Günsev

SELAM OLSUN KÜÇÜK PRENS’E

B

ana okunan ilk kitapların başında gelir Küçük Prens. Demek ki yaklaşık 60 yıl olmuş onunla tanışalı. Binlerce kitabımın arasında hep yerini korudu Küçük Prens. Canım sıkıldıkça da çeviririm yapraklarını.Sanki o değişmeyen cümlelerinde yeni, yeni sırlar keşfederim. Geçen ay İstanbul’daki kısa tatilimde kitapçılara yaptığım alışılagelmiş ziyaretler ve yeni kitap keşifleri arasında bildiğim Küçük Prens kitaplarına yenilerinin eklendiğini ve yeni çevirilerinin yapıldığını gördüm. Bu sevindirici gelişmenin nedenini daha sonra anladım. Küçük Prens’in savaş pilotu ünlü yazar Antoine De Saint- Exupery’nin İkinci Dünya Savaşında bir keşif uçuşu sırasında Akdeniz’e düşerek sonsuzluğa göç edişinin ardından 70 yıl geçmiş ve uluslararası telif kuralları gereği de “telif hakları “ serbest kalmıştı. Yani artık kitabı yayınlayanlar yazarın varislerine para ödemeyeceklerdi. Baskı patlamasının ana nedeni buydu. Kutsal olduğuna inanılan kitaplar ve Karl

28 ZOOM

Marks ‘ın Das Kapital’inden sonra en fazla dile çevrilmiş, en çok satan kitap olan Küçük Prens genelde “büyüklere yazılan bir çocuk masalı” olarak anılıyor. Hayatı bir roman kadar maceralarla dolu Fransız yazar –savaş pilotu Exupery’nin bu kitabı Amerika’da İngilizce ve Fransızca yayınladığında tarihler 6 Nisan 1943 tü. Yazar, Fransa’nın Alman işgaline uğraması üzerine ABD'ye kaçmış, uzun ve sancılı bir yazma süreci yaşamış, desen ve suluboya resimlerle kitabı bizzat kendi resimlemiştir. Bir çocuğun gözünden büyüklerin dünyasının anlatıldığı kitap, aynen daha önce bir deneme uçuşunda sahraya mecburi iniş yapan Exupery gibi, çöle düşmüş bir pilotun başka bir yıldızdan gelmiş olan Küçük Prens’le karşılaşması ile başlar. İnsanların hatalarını, aptallıklarını, büyüdükleri zaman artık unuttukları o çocukluklarındaki naif bakışlarını anlatır. Kütüphanemde Türkçe'nin yanı sıra çeşitli dillerde yayınlanmış ondan fazla Küçük Prens kitabı var. Ama yine de Kapı Yayın-

ları arasında çıkan ve Türkçe ilk yayın olan Ahmet Muhip Dıranas’ın çevirisini satın aldım… Çünkü bana ilk okunan Küçük Prens’in bu çeviri olduğunu sanıyorum… Kitabı yeniden okurken yetişkinlere bir meslek edindirmek için kurulan İstanbul Cağaloğlu Akşam Kız Sanat Okuluna devam eden annemin bazı akşamlar eve dönerken o semtte yoğunlaşan kitapçılardan satın aldığı, gece yatarken de bana okuduğu o güzel çocukluk günlerimi de yaşayacağımı hayal ettim. Yeniden basılan bu çeviri 1953’ de Türkiye Çocuk Esirgeme Kurumu tarafından yayınlanan ”Çocuk ve Yuva“ dergisinin birkaç sayısında yer almış. Küçük Prens kitaplarını incelerken, raflara dizilmeyi bekleyen, tasnifi yapılmamış kitap, dosya, küpür, dergi, broşür, dvd, cd, kaset, lp yığınlarına da baktım. On bine yakın basılı malzeme.. Kimi için çöp, benim içinse yaşamımın görgü tanıkları... Aslında kitap düşkünü herkes, bir süre sonra kitapların sorun çıkarmaya başladığı-


Tecrübe Aslında film çekimi gibidir hayat, Tam mutlu oldum derken Yönetmenden ses gelir;

Şair Dedi Ki!.. Dedi Ki!..

"KESTİK"

Günaydın gül yüzlü sevdiğime, günaydın yeryüzünü aydınlatan yeni güne, Günaydın gün görmek için bekleyene, Günaydın, günaydın, günaydın Nazım Hikmet

nı bilir. En hafifinden tozlanmalarından tutun, daha sonra koyacak yer bulmaya kadar sorun yaratmaya başlarlar. Yeni aldıklarınız, okunmayı bekleyenler, aradığınızda bulamadıklarınız, ödünç alınıp ta geri gelmeyenler, bir şekilde kaybettikleriniz. Okurların kitaplarına karşı tutumları da değişiktir. Aslında kişiden kişiye değişir. Kimi, okurken satırların altını çizer, bazıları sevdiği cümleleri keçe kalemle renkli olarak belirlemeyi sever. Sayfa kenarlarına notlar alır. Ben o takımdanım.. Bu kitabın iyi okunmuşluğunun yaşanmışlığının da göstergesidir bence. Ne demişti ünlü denemeci Bacon; ”Bazı kitaplar tadılmalı, bazıları yutulmalı, bazıları ise yutulduktan sonra hazmedilmelidir. ”Ama birçok okura göre ise kitaba herhangi bir müdahale katliamdır. Altı çizilmiş satırlar kitaba vurulmuş bıçak darbeleridir... Okurken kalınan yerin kıvrılması yaralamadır. Genelde ayraç koyarım kaldığım yere, ama kıvırdığım köşeler de az değildir. Aslında kitapta kaldığın yere ayraç koymak yarına çıkacağını sessizce ümit etmektir de bence. Önemlidir ayraç koymak kitaba umuttur aslında... Ama titiz okurlara göre kitap alınıp okunmalı tertemiz, kırışıksız, katkısız raflardaki yerini almalı ve orada durmalıdır. Ben kitabı boylarına, renklerine, kalınlıklarına, konularına göre dizen çok kişi gördüm. Eve dekor olsun diye metre ile –çoğu güzel ciltli-kitap alanı da duymuşluğum vardır. Kimi ise okuduğu kitabı kütüphanesine bile koymaz he-

men birisine verir. Kimi okurlar da kitabını birilerine ödünç vermek istemez.. Genelde bazı zengin kitaplıkların geri verilmeyen kitaplarla “genişlediğini” bilir. Kimi ödünç verir. Kitabın paylaşımı, okunması ona haz verir. Verdiği kitabı bir yere not eder. Tarihi ve verdiği kişinin ismini de yazar ama çoğu zaman -benim gibi -geri de isteyemez. Kitap ödünç verme konusunda büyük asker ve devlet adamı İsmet İnönü’nün prensibi aslında hep aklımdadır ama uygulayamam. ”Tek olan bir şeyi vermem!” Yüze duramayışımdan, bilgiyi paylaşmayı sevdiğimden yıllar önce Varlık Dergisi'nde bir yazarın kütüphanesine astığı dizeleri istediğim halde yazıp asamam bir köşeye. Maalesef dizeler aklımda ama yazarını hatırlamıyorum. Varlık’ ta yayınlanan kitap hakkındaki yazılarını ders gibi okuduğum ve “bibliyofil” tanımını ilk ondan öğrendiğim Sami N. Özerdim olabilir mi acaba? Kitaplarının geri gelmeyişine üzülen bir kitap düşkünü şöyle yazıp asmış kitaplığının bir köşesine ”Dostlarım alın. Neyim varsa yitirin. Kitaplarım yerine cenazemi götürün! ”Yıl 1969 olmalı.. (Bu arada Varlık için de bir parantez açmalıyım. Türkiye’nin en köklü aylık edebiyat ve kültür dergisi, Yaşar Nabi Nayır ‘ın kurucusu olduğu Varlık, bir dünya rekoruna da gidiyor. Kıymetli Nayır ‘ın kızı Filiz Deniztekin ve Enver Ercan’ın üst yönetiminde 82 inci yayın yılını ve varlığını sürdürmeye seçkin yazarlar-

la, yazılarla devam ediyor... Ben de 1965 yılından beri de bu dergiyi okumanın mutluluğunu ve bir amatör olarak ilk telif ücretimi bir Rusça çeviri nedeni ile Sayın Yaşar Nabi’den almış olmanın onurunu yaşıyorum. Ünlü Kıbrıslı Türk yazar ve şairler; Özker Yaşin ve Osman Türkay‘ı da Türkiye’de tanıtan, okurları ile de ilk buluşturan Yaşar Nabi olmuştur) Vay be.. Küçük Prens, senden başladık. Nerelere geldik kitap konusunda. Hem de kitapların artık işlevini yitireceği, yerini elektronik ortamdaki uygulamalara bırakılacağı tartışılırken. Ama en azından ben yaşadığım sürece kitabın yok olduğunu görmeyeceğim. Küçük Prensle noktalarken yazıyı, kitaba bakmadan kısaca hangi cümlelerin aklımda kaldığını düşündüm yazmak için. Hatırladım da bazı cümlecikleri... Ama ilk aklıma gelen; “Sevdiğiniz çiçek milyonlarca yıldızdan yalnız birinde bile bulunsa, yıldızlara bakmak mutluluğunuz için yeterlidir.” oldu. Hadi bu akşam beni dinleyin. Küçük Prens’in tayyaresi çöle düşmüş pilot Antoine De Saint-Exupery’ye söylediğini siz de uygulayın. Dışarı çıkın ve yıldızlara bakın. Mutlu olacaksınız. Selam olsun Küçük Prens’e ve Akdeniz’in mavilikleri içinde uyuyan onu yaratan babası Exupery ‘e. Çocukluğumda beni tanıştırdığı Küçük bir Prensten, kocaman bir “kitap kurdu” yaratmayı başarmıştı…

www.cypruszoom.com

29


GÜNEŞİN EN GÜZEL DOĞDUĞU NOKTADAN, DİP KARPAZ'IN EN UCUNDA YER ALAN KARPAZ VIEW HOTEL, YENİDEN DOĞDU. MENÜDEN, ODALARA, MUTFAKTAN, ÇEVRE DÜZENLEMESİNE KADAR DEĞİŞEN OTEL ŞEHRİN KALABALIĞINDAN VE STRESİNDEN KAÇMAK İSTEYENLERİ BEKLİYOR.

www.ornekholidays.com


..Karpaz’ı Kendiniz Keşvedin

Güneşin en güzel doğduğu yer;

Karpaz View Hotel

Otelin her yanından görebileceğiniz Apostolos Andreas Manastırı ve Ada'nın en ucu, bölgedeki bakir doğa, yürüyüş, kuş, gözlemi ve orkide turları ile çok özel bir tatil yapmak sizin elinizde...

ornekholidays

Rezervasyon: 0533 863 8001


teknoloji

Dünyanın En İnce ve En Hafif 15 İnç Mobil bilgisayarı Dell geçtiğimiz ay, dünyanın en ince ve en hafif 15 inç mobil iş istasyonu olan Dell Precision M3800'ün güncellenmiş modelini tanıttı. Yeni model, benzersiz bir taşınabilirlik ve geliştirilmiş özellikleri ile video editörleri, grafik tasarımcılar ve mühendisler gibi kullanıcılar için daha önce eşine rastlanmamış bir performans sağlıyor. Yeni güncellemeler arasında 4K Ultra HD dokunmatik ekran seçeneği, yeni Thunderbolt™ 2 teknolojisi, Ubuntu tabanlı geliştirici sürümü de yer alıyor. Dell Precision M3800, stüdyo dışında video kurgulamak, müşterilere CAD fikirlerinin sunumunu yapmak ya da yolculuk sırasında

3 boyutlu modelleme, animasyon ve gerçekleme işleri yapmak gibi çok çeşitli çalışmalarda ideal bir form ve fonksiyon bileşimi sunuyor. Corning Gorilla Glass NBT'yle yapılmış ve 4K Ultra HD (3840x2160) çözünürlük ve IGZO2 teknolojisine sahip 15.6 inç UltraSharp™ dokunmatik ekrana sahip Dell Precision M3800; zengin ve doymuş renkler ve çarpıcı bir parlaklıklığa sahip. 2TB'a çıkan dahili depolamaya bir önceki kuşağın benzersiz taşınabilirliğine ve zarif tasarımına sahip olan yeni Dell Precision M3800, başlangıç ağırlığı sadece 1,88 kg ve form faktörü 18 mm'den daha ince.

Christie’nin Yeni Geliştirdiği Boxer 4K30, İlk Kez Ringlere Çıkıyor!

32 ZOOM

Christie tarafından yeni geliştirilen ve Astel Elektronik güvencesiyle Türkiye’de satışa sunulacak olan Boxer Serisi’nin ilk ürünü olan Boxer 4K30, geçtiğimiz ay içinde Amsterdam’da düzenlenen “ISE Amsterdam Fuarı”nda görücüye çıktı. Kıbrıslı teknoloji tutkunlarının da seveceği Boxer 4K30, nisan ayında satışa sunulacak, ama daha şimdiden dünya çapında çok sayıda sipariş aldı bile. Birbirinden gelişmiş özellikleri ile konserler, eğlence parkları, projeksiyon mapping, müzeler ve planetaryumlar gibi sahne ve sabit kiralama uygulamalarının her alanında sektör standartlarını yeni seviyelere çekiyor. Boxer 4K30 projeksiyon cihazını; ‘En yüksek lümen’, ‘En fazla piksel sayısı’, ‘3-chip DLP kalitesi’, ‘En ufak, en hafif ve en dayanıklı tasarım’ kelimeleri en iyi şekilde tanımlıyor. 30 bin lümen ışık gücü, 4K doğal çözünürlük, düşük nakliye maliyetleri ve kullanım/bakım kolaylığı sağlayan Boxer 4K30 ve Boxer Serisi ile kullanıcılar daha fazla proje kazanır, ticari ilişkilerini sürekli hale getirir ve proje başına kazançlarını arttırırken, en talepkar iş ortaklarını bile fazlasıyla memnun edecek.


Projektörlü Lenovo Yoga Tablet GÜNEŞ ENERJİLİ ŞARJ CİHAAZI Alternatif enerji artık hayatımızın her köşesinde. Bu icad akıllı telefonlar ve taşınabilir cihazlarımızı şarj etmemiz için inanılmaz bir tasarım. Bunun için yanınızda küçük ebatlarda olan cihazı taşımanız yeterli. Şarj için bir elektrik prizine ihtiyacınız yok. Size sadece güneş yeter. Performanstan ödün vermeden tasarlanan cihaz, esnek güneş panellerine sahip. Papürüs rulolarından esinlenerek yapılan, Solar Charger hafif alüminyumdan imal edilmiş. Artık limitsiz bir elektrik enerjiniz var. Taşınabilir esnek yapısı ile dikkat çeken tasarım kendi kılıfında. İhtiyaç halinde boş bir telefonu, dijital kamera veya tabletinizin pilini doldurabilirsiniz.

Son bir yıldır 18 saatlik pil ömrüyle tablet pazarında büyük ses getiren Lenovo Yoga Tablet, 2015’e dünyanın tek projektörlü tableti Yoga Tablet 2 Pro ile damgasını vuruyor. Hollywood’un başarılı yıldızı Ashton Kutcher’ın ürün mühendisi olarak geliştirdiği Yoga Tablet, şimdi geniş ekranı ve benzersiz ses kalitesi sunan hoperlörü ile dünyanın en iyi ev eğlence tableti olarak iddiasının da hakkını veriyor. SUBWOOFER OLAN TEK TABLET 13 inçlik ekranı ile dikkat çeken Lenovo Yoga Tablet 2 Pro, QHD görüntü kalitesiyle gerçeğe yakın bir görsel deneyim sunuyor. Görüntüyü istediğiniz alana 50 inçe kadar yansıtabilen Pico projektörü ile tabletten film izleme key-

fine bambaşka bir boyut katan Yoga Tablet 2 Pro, geliştirilmiş ses sistemi ile de dikkat çekiyor. Dünyada subwoofer eklenen ilk tablet olma özelliği taşıyan Yoga Tablet 2 Pro, kullanıcılarına gerçek bir ’ home theatre’ deneyimi sunuyor. EVDE SINIRSIZ ROMANTİZM Seçkin teknoloji marketlerde 1.599 TL fiyatla satışa çıkan Yoga Tablet 2 Pro, Sevgililer Günü’nde yaratıcı bir sürpriz yapmak isteyenlere de birbirinden ilginç ve eğlenceli fikirler sunuyor. Projektörü sayesinde duvarlarınızı dev ekran haline getirip odanızı, size özel bir sinema salonuna çevirebilir, en romantik filmleri tabletinizden izleyebilirsiniz. Yoga Tablet 2 Pro’yu sevgilinizle geçireceğiniz romantik anların dekorasyonu için de kullanabilirsiniz. Yansıtacağınız bir şömine videosuyla odanızı sıcacık bir dağ evine dönüştürürken tavanınıza yıldızları yansıtabilirsiniz. Üstelik Yoga Tablet 2 Pro, 15 saatlik pil ömrü ile de iddiasını sürdürüyor.

Kablosuz Telefona Altın Dokunuş Avrupa’nın lider dect telefon üreticisi Gigaset, altın rengi tasarımıyla dikkat çeken modeli Gigaset SL910 Gold ile teknolojiyi şıklıkla buluşturuyor. Yüksek çözünürlüklü büyük ekranı ile rakiplerinden ayrılan marka, aynı zamanda renk ve tasarımı ile iç mekan dekorasyonlarının tamamlayıcı bir parçası. İç mekanlarda 50 metre, dış mekanlarda 300 metreye kadar çekim alanına sahip Gigaset SL910 Gold, 14 saate kadar konuşma süresi ve 200 saatin üstünde, bir başka deyişle 8 günün üs-

tünde standby olarak kalabiliyor. 320x480 HVGA çözünürlüğündeki 3.2 inc ekranı ile en büyük ekrana sahip olması onu rakiplerinden bir adım daha ileri taşıyor. Gigaset’in inovatif Alman teknolojisini kullandığı SL910 Gold modeli, ECO Mode’da yüzde 60’a varan enerji tasarrufu sağlıyor. Hafızasına 500 vCard’ı kayıt edebilen telefon aynı zamanda Bluetooth sayesinde mobil telefonlardan da vCard transfer edilebiliyor ve 612 karaktere kadar SMS gönderebiliyor.

www.cypruszoom.com

33


doga

Orkide Adas覺 34 ZOOM

K覺br覺s


K

HASANKARLITAŞ

hasan_karlitas@yahoo.com

IBRIS’ta kış ; doğanın hareketlenmeye başlamasının, ilkbahar ; en güzel renklerin uyanarak, bu eşsiz güzellikteki tablodaki yerini almasının, yaz ; ilkbahar renklerinin yarattığı şölene veda ile birlikte, Akdeniz güneşinin uzun sürecek saltanatının başlangıcının, Sonbahar ise ; sakinliğe ve hüzünle karışık huzura bürünmenin mevsimidir. Kıbrıs’ta doğanın, özellikle ocak, şubat, mart ve nisan aylarındaki sunumları, adeta doğal bir karnavala dönüşüyor. Doğu Akdenizde ve Kıbrıs Adası’nda yaşamanın ayrıcalığı bu olsa gerek. Bu tılsımı hissetmek için yağan yağmurlardan sonraki, doğadaki kabuk değişimini ve oluşan renk cümbüşünü izlemek fazlasıyla yeterlidir. Aradığınız ruhsal huzur ve yaşamın gerçek tadı buradadır. Bu yıl yağışlı geçen mevsim, Kıbrıs’ın paha biçilmez bir cevher niteliğindeki doğasının, sunumlarını daha bir cömert yapmasına yardımcı oldu. Kıbrıs Florası’nda yayılış gösteren yaklaşık 1900 Orkide türünün, yaklaşık 1500’ü Kuzey Kıbrıs’ta

gözlemlenebiliyor. Yılın 300 gününden fazla güneş alan adamızdaki benzersiz Akdeniz iklimi özellikleri, hiç kuşkusuz böylesine büyük bir doğal zenginliğin oluşmasına etkendir. Şu zenginliğe bakarmısınız! Mitolojik söylencelere konu olan nergis, dağ laleleri, anemonlar, kum zambakları, Medoş Laleleri (Tulipa Cypria), orkideler, nadir bulunan türler, anıt ağaçlar ve endemik türler. Tümü de, eşsiz güzellikteki bu tablonun tamamlayıcısı olarak her yeni güne merhaba diyor... Dünyada yükselen çevre bilinci ile paralel olarak gelişen, çevreye karşı saygılı ve sorumlu özel ilgi turizmi çeşitleri, Kuzey Kıbrıs’ta çevre dostu turizm bilinci ile birlikte yavaş dahi olsa gelişiyor. Deniz Kaplumbağaları, kuş gözlem turları, yürüyüş parkurları, Kıbrıs endemikleri, orkide türleri ve nadir bulunan türleri görme olanağı veren doğa yürüyüşleri, çevre dostu olmanın hazzını yaşattıkça, çevreci turların olumlu anlamda gelişeceğine dair olan umutlarım daha da artıyor.

Mitolojik söylencelere konu olan nergis, dağ laleleri, anemonlar, kum zambakları, Medoş Laleleri (Tulipa Cypria), orkideler, nadir bulunan türler, anıt ağaçlar ve endemik türler. Tümü de, eşsiz güzellikteki bu Fotoğraf: tablonun tamamlayıcısı Atila Karaderi olarak her yeni güne merhaba diyor...

www.cypruszoom.com

35


Fotoğraf: Atila Karaderi

doga

Adamızda hakim dokuyu oluşturan, zeytin, harup, kızılçam, servi ağaçları, okalüptüs, akasya ve maki bitki örtüsü haricinde, Kuzey Kıbrıs’ta gözlemlenebilen, 20 dolayında endemik bitki türü ve 33 yabani orkide türü, Kıbrıs florasının adeta gözbebeği niteliğinde. Kuzey Kıbrıs’ta yayılış gösteren bitkiler içerisinde dünyanın hiçbir yerinde bulunmayan, ‘endemik’ olarak adlandırılan, sadece Kıbrıs’ta yetişen türler arasında en bilineni, Kıbrıs Medoş Lalesi olarak da bilinen, Tulipa Cypria ve bir orkide türü olan Orchid Kotschyi’dir. Kuzey Kıbrıs’taki endemik bitki türleri arasında ise, Delphinium Caseyi ve Salvia Veneris, oldukça nadir bulundukları için ayrıca önemli iki tür

36 ZOOM

olarak dikkat çekiyor. Doğanın en özel türlerinden biri olan orkideler, doğal şölendeki yerini alarak, selamını veriyor. Kuzey Kıbrıs orkideleri Dünyadaki en gizemli flora türlerden biri olan orkidenin, dünya genelinde bilinen 20 bin çeşitten fazla türü bulunmaktadır. 17. asrın bir Alman Botanikçisi, doğanın orkide çiçeklerini “ya güldüren veya hayranlık uyandıran” bir tarzda şekillendirdiğini yazmıştır. Kıbrıs adasındaki orkide türlerinin, 50 dolayı Kıbrıs adasının güneyinde, 33 türü ise Kuzey Kıbrıs’ta bulunmaktadır. Alevkayasında bulunan Herbaryum ve Yakın Doğu Üniversitesi, Çevre Bilimleri Enstitüsü’nin çok emek vererek oluşturduğu


doga

Herbaryum, ülkemizdeki bitki türlerini araştırmaktadır. Flora ve Fauna’nın Korunması Emirnamesi ile koruma altındaki bu türleri korumak ve gelecek nesillere aktarmak hepimizin toplumsal sorumluluğundadır. Ülkemizde yayılış gösteren bitki ve hayvan türlerini korumak için bilinçlendirme eğitimlerinin , ceza-i yaptırımın ve denetimlerin şuan için yeterli olduğunu söyleyemesek de, çevre yasası ve çevre örgütleirnin ortaya koyduğu çaba umut veren gelişmelerdir. Kuzey Kıbrıs yürüyüş yolları Kıbrıs adasının en doğusundaki Karpaz Yarımadası, Zafer Burnu'ndan başlayıp, Beşparmak Dağları'nın Girne Yamacından geçip, kuzey batıdaki Akdeniz köyü ve Kalkanlı Anıt Zeytin ağaçları bölgesine, kadar uzanan yürüyüş yolları doğa severlere tarifi zor güzellikler sunuyor. NATURA 2000 ağı dahilinde 600 km uzunluğunda işaretlenmiş bu parkurun, 90 kilometresi dar, 510 kilometresi toprak yol şeklindedir. Birbirine bağlı bu parkurlar zorluk ve mesafelerine göre ayrı ayrı mesafelendirilmiş olup, parkuru hiç terk etmeden en doğudan en batıya veya kuzeybatıdan en

doğuya yürüme imkanı vardır. Bunun haricinde yeni oluşturulmaya başlanan, Lefke Bölgesi'ndeki yürüyüş parkurları, Soli – Bağlıköy parkuru, Vuni Sarayı – Yeşilırmak parkuru ve Orkide Vadisi yürüyüş yolları da, flora ve fauna bakımından, cazip seçenekler olarak doğaseverleri bekliyor. Turizm’in geleceği özel ilgi turizmi Dünya Turizm Fuarı (World Travel Market) endüstri raporuna göre, kitle turizmi bir önceki yıla göre yüzde 4 oranında artış gösterirken, turizmin geleceği olarak nitelendirilen, özel ilgi turizmi yüzde 17 oranında artış kaydetmiştir. Tarih, kültür ve doğa değerlerini ön planda tutan, topluma dayalı turizm modellerini geliştirip ‘sorumlu turizm’ bilincini artırmak, öncelikli ulaşılabilir hedef olarak seçilmelidir. Çünkü, Yerellik, otantiklik ve çevrecilik turizmin yükselen değerleridir. Kıbrıs adasındaki doğanın, etkileyici gücü yılın farklı zamanlarında bizlere görsel doğal zenginlikler ve hoş sürprizler sunarken, Bize düşen , onu saygı ile karşılayıp bu güzellikleri paylaşmaktır... Orkide Adası Kıbrıs, doğal güzellikleri ile yeniden keşfedilmeyi bekliyor.

Sami Tamson’un “ Kuzey Kıbrıs Orkideleri” isimli kitabı, Kuzey Kıbrıs Orkideleri konusunda önemli bir başvuru kaynağıdır.

www.cypruszoom.com

37


haber

Çölyak Hastaları Dernekte buluştu

K

uzey Kıbrıs'taki Çölyak hastaları aynı çatı altında buluştu. Çölyak hastalığı konusunda toplumu bilinçlendirmek ve Çölyak hastalarını bir çatı altında toplamak isteyen gurup, KKTC Çölyakla Yaşam Derneği’ni kurdu. Dernek yönetiminde üyelerin annesi, kızı veya kendisi hasta olan üyeler olduğu gibi mesleği gereği bu konuda bilgi sahibi olanlarda yer aldı. Dernekte Yönetim Kurulu üyeleri şu isimlerden oluştu: Sema Şen Yorgozlu (Dernek Başkanı), Sabiha

Sema Şen Yorgozlu,

(Çölyakla Yaşam Derneği Başkanı) “Çölyakla tanışalı yaklaşık 3 yıl oluyor. Kızım 2 yaşındayken boyunun uzaması durmuş, kilo almıyor ve çok sık kabız oluyordu. Karnı şiş ve sürekli sıkıntılıydı. Geceleri çok sık uyanıyor tekrar uyuyamıyordu. Huzursuz bir çocuk olmuştu. Çölyakın belirti yelpazesi çok geniş olduğundan ve bilinen bir hastalık olmayışından belki de takibimizi yapan çocuk doktorumuz bu durumdan şüphelenmedi. Büyüme ve Endokrin uzmanı Prof. Dr. Rüveyda Bundak'ın yaptırdığı testler sonunda kızıma Çölyak teşhisi koydu. Ömür boyu glutensiz diyet gerektiren bir hastalık olduğundan zor zamanlar geçirdik. Glutensiz ürünlere rahat ulaşamıyorduk. Gittiğim, bulunduğum her yerde Çölyak’ı anlatmaya başladım. Bu, kızımla birlikte, benim yaşam tarzımız olmuştu. Adada yaşayan bizim gibi insanlar olmalı diye düşündüm.

38 ZOOM

Gülten Çizili

Gökçen Zeybek (Dernek As Başkan), Canan Uğur Özoğul (Sayman), Meryem Altunterim (Yazman), Ezgi Temeller (Basın ve Halkla ilişkiler Sorumlusu), Gülhan Çizili (Yedek Üye), Mahmut Yıldırım (Yedek Üye) Denetim Kurulunda ise Fergün Deniz, Şirvan Tıflı, Nurten Avcı Erk, Disiplin Kurulu'nda Emel Yorgozlu, Servet Güneyi, Zekiye Bıyıkoğlu gibi isimler yer aldı. Yönetim kurulu üyelerimizden bazıları Çölyakla nasıl tanıştıklarını ve neler yaşadıklarını anlattılar;

“Çölyakla tanışmam 6 yıl önce oldu. Önceleri bu durumu bilmezdim, yalnızca okumuştum. Kendimde zaman zaman çok değişik sıkıntılarla başladı. Karnımda ince bir sızı oluyordu. Göbeğimin iki parmak üstü devamlı ağrıyordu. Vücudumda kaşıntılar oluyordu. Bu duruma pek anlam veremedim. Bir dahiliye doktoruna gittim şikayetlerimi söyledim. Bende kabızlık da vardı. Bana "bağırsak spazmı geçiriyorsun" dedi. Ayrıca dilimde devamlı beyazlık vardı. Doktara onu da söylediğimde sindirim bozukluklarında görülen bir durumdur dedi. Bu böyle dönem dönem devam etti. Sonra ben bu rahatsızlıkla ilgili bilgimi genişletmek için okuduğum yazılardan Çölyak hastalığı olabileceğini düşündüm. Kendi kendime yemeklerime dikkat etmeye başladım. Yapılan kan testi ile bu durum kanıtlandı.

Canan Uğur Özoğul

Ben de senelerce annemde devamlı sindirim problemi, sancılı karın, aşırı kilo kaybı, yakından izlediğim olaylardı. Bende de on yıl önce doğum sonrası geçmeyen karın ağrıları, aşırı kilo, ağız içi yaralar, takviye alınmasına rağmen normal değerlere ulaşmayan anemi, asabiyet, yüksek tansiyon şikayetleri ardından, doktor kontrolü ve tahliller sonucu Gluten’e karşı hassasiyet tespit edildi. Diyete başlamanın ardından, rahatsız edici sağlık sorunlarım ortadan kalktı. Hayatımda buğday unu olmadan, Glutensiz Çölyakla sağlıklı yaşamaktayım. Sağlıkla kalın.”

Çölyak Nedir?: Günümüzde kendini hızla gösteren bir sindirim sistemi rahatsızlığıdır. II. Dünya Savaşı sırasında, daha fazla tahıl üretimini hedefleyen Almanya, tahıl ürünleri üzerinde Genetik değişimi etkileyen deneyler yaptı. Bunun sonucunda Buğday ve Arpa gibi tahılların üzerindeki Gluten proteini normal değerlerin üzerine çıktı. Buğdaydaki besin değerleri de yok denecek kadar kaybedildi. Yapısı bozulan buğdaydan elde edilen, kalitesiz un üretimi uzun zaman içerisinde insan genetiğinde bozulmalar ve alerjen etkiler yarattı. Glutene duyarlılığı olan bireyler ürünü aldığı zaman bağırsaklardaki sindirimi sağlayan Villus denilen yapının bozulması nedeni ile yiyeceklerdeki besinin emilimini yapamamakta ve ciddi anlamada bağırsakta sindirim sorunları oluşturmaktadır. İlaç kullanmadan sadece gluten ihtiva eden besinlerden uzak durarak daha sağlıklı yaşam elde edilebilir. Çölyak karında şişlik, sancı, kansızlık, diyabet, asabiyet, kemik erimesi, ıshal, kabızlık, ciltte döküntü, çocuklarda gelişim geriliği, otizim gibi belirtilerle kendini gösterir. Genetik geçiş sağlayan Çölyak; Diyet uygulanmadığı takdirde ciddi kansere varıncaya kadar ilerleyen bir vakadır.



Dumlupınar Restaurant Kıbrıs tarzı meyhane;

B

undan tam 11 ay önce Mağusa'da Dumlupınar Meyhanesi'ndeydik. Mağusalılar'ın tarifi ile Dumlupınar Spor Klübü'nün lokalinde. Yaklaşık bir yıl sonra bu kez Johnie Walker Black Label için aynı mekandayız. O günden sonra, kiminle konuşursak ilk önerdiğimiz mekanlar arasında yer alan restorana, (aslında meyhane desek te olur) gittik. Yine aynı keyfi, yediklerimizden yine aynı tadı alarak, birilerine tavsiye etmiş olmakla hata yapmış olmadığımızı anladık. Bu kez gitmek için hafta sonunu seçmiştik.

40 ZOOM

Daha çok kent sakinlerinin doldurduğu gecede, yer bulmak hiç te kolay olmadı. Belli ki bizim gibi mekanın tutkunlarının sayısı hiç te az değil. Önce içeceklerimizi söyleyip bize ayrılan masamıza yerleştik. Mekanın ritüeli belli. Sadece içeceğimizi söyleyip sandelyelerinize kurulduktan sonra, kısa sürede masanız mezelerle donatıldı. Baş köşede neredeyse her gittiğimiz mekanda içki masasının olmazsa olmazı humus var. Çakıstes, cacık, kısır, patates ve Kıbrıslı'nın içki masasında masasında illaki istediği ekşili tahin, adı halk dilinde eşek si...in ve tabii ki salata.


14

Çok Özel Yerler

Mekanın işletmecisi Hasan Oy her zamanki gibi iş başında. Etleri kendi elleri ile servis ediyor. Kim yiyor kim yemiyor, kim ne istiyor, gelenlerle birebir iletişimde...

MAĞUSA'NIN EN KEYİFLİ MEKANLARINDAN BİRİ OLAN DUMLUPINAR RESTAURANT, KLASİK KIBRIS MEYHANELERİNDE BULABİLECEĞİNİZ MEZE VE ARA SICAKLARI İLE LEZZETLİ BİR ALTERNATİF. İŞLETME SAHİBİNİN KENDİ YETİŞTİRDİĞİ HAYVANLARINDAN, KENDİ KASABINDA DİNLENDİRİLMİŞ, ETİN EN GÜZEL HALİNİ TADACAĞINIZ RESTORAN, KENTİN MERKEZİ DENİLEBİLECEK YERİNDEKİ KONUMU İLE DİKKAT ÇEKİYOR.

www.cypruszoom.com

41


mekan

Yengeç bacağı; şimdi tam zamanı olan enginarı extralardan saymayacağım. Çünkü şimdilerde mevsimi olduğu için her meyhanede bulmak mümkün. Bu gece keyfimiz yerinde. Mekan hoş, mezeler de güzel görünüyor. Johnie Wolker Black Label'imizi doldurup sabırsızlıkla ilk yudumlarımızı alıyoruz. Sonrasında ise ara sıcakları beklemeden küçük küçük mezelerden çatalımızla test ediyoruz. Tadına bakılırsa herşey bir yıl

42 ZOOM

önceki gibi. Hatta sempatik işletmecimiz Hasan Oy, bile aynı tarz ile işinin başında. Elinde dağıtacağı birşey yok ise gözü masalarda, eksileni hemen fark ediyor. İçerdeki herkes ile göz teması aralıksız. Çoğu zaman söylemeden anlayıp hemen garsona talimat veriyor. Kıbrıs'ta birçok mekan, aynı tarzı uyguluyor. Burada farkın kendisi Hasan Oy. Mekanı farklı kılan bir başka detay ise, işletme sahibi-


binin aynı zamanda hayvancılık ile uğraşması ve bir kasap dükkanı olması. Kendi yetiştirdiği hayvanların etlerini kullanan Hasan Oy, gelenlere bol ve lezzetli et seçeneği sunduğunun altını çiziyor. İşin bu kısmını biz biliyoruz, ama masamızı keyifli kılan detaylar sadece bununla sınırlı değil. Bu gecenin yıldızı Johnie Walker Black Label. İskoçların dünyaya sunduğu bu harika içki; içimi, tadı, keyfi ile geceyi de, yemeği de keyifli kılan unsurların başında geliyor. Oy, elindeki metal tabak içinde, az önce getirilen ciğerden sonra, sıcak sıcak etlerini dağıtıyor. Bulgur köftesi, pide arası hellim, pide içine sarılmış Adana kebap, tabağımızdaki seçeneklerden birkaçı. Her biri diğerinden lezzetli seçeneklerimiz, iştahımızı kabartıyor. Biraz etlerden, biraz mezelerden bolca yeşillik, içki masasının olmazsa olmazı. Hele Kıbrıs'taysanız, masada mutlaka mevsim yeşillikleri baş köşededir. Bu ayın popüleri Enginar. Dörde bölünüp, içi temizlendikten sonra, üzerine limon sıkılan enginar, Kıbrıs'ta bütün içkilerle tercih edilen bir sebze. Bana kalırsa da,yemek içinde heba etmek yerine içki masasında meze olarak kullanmak en güzeli. Şaka tabi. Ama içki mezesi olarak önemli bir çoğunluğunun benim gibi düşündüğünü biliyorum.

www.cypruszoom.com

43


haber

Kıbrıslı olup, bunun tersini düşünenine de pek rastlamadım. Bu gecenin seçenekleri sadece et ve mezelerden ibaret değil. Klarnet ve klavye ile canlı müzik yapan grubun solisti sürekli değişiyor. İkisinin de sesi güzel. Sağ yanımızda, bir aile çocuklarının doğum günü için pasta kesiyor. Az ilerde orta yaşlı kalabalık gruptan birinin de doğum günü. O da şarkı arasında mumunu söndürüyor. İçerisi tıka basa dolu. Mekanın kentte popüler bir yer olduğunu belirtmiştim. Ama bu ilgi işletmenin bütününe. Kent merkezinde olması, mezeleri, etlerinin lezzeti ve tabii ki işletmenin sahibi Hasan Oy. Gelen herkes ile tek tek ilgilenen Oy'un, işindeki başarısının

Mağusa'nın keyifli seçeneklerinden biri olan Dumlu Pınar Spor Klübü lokali, sadece kentin değil, gittiğimiz mekanlar arasında "en iyiler" arasında yer alıyor.

44 ZOOM

sebeni insanlarla kurduğu bağ. Aynı gece, aynı mekan, farklı yaş gruplarından insanlar gecenin ce keyifle içmenin tadına varıyorlar. Kimin nasıl içtiği bizi tabi ki ilgilendirmez ama, görünen o ki mekana gelen herkes, herşeyi tadında bırakmayı da biliyor.


- MART 2015 YIL4 - SAYI42 TI 15TL TÜRKİYE FİYA FİYATI 10 TL -

TURŞU HAKKINDA İZİ BİLDİKLERİN !.. UNUTUN

r; Reha Araey P er D ey P

Lİ KIRMIZI RENKVELER SEBZE ve MEY TIYOR!.. MUCİZE YARA

Soğu k algınlığı için? d oğal ilaç ne

ALEK MEHMET M

KANSERE, YÜKSEK TANSİYONA, FAZLA KİLOYA KEREVİZ; NASIL MI?

ma'da

Ro k Yenir? Nerede Yeme

R BARMENLETO TANGO DA A' BUDDH STI YARI

i l l e r y A

kyıldız

Tekin Açı

MUCİZE BİTKİ;

90001 8 9 694851

alıcıdan Aygen ErsYe ekler Denenmiş m

n farklı Ayrelli'de yemekleışr de yapılırm

n Gurme'deer Özel Tarifl

z'dan Tekin Açıkyıldı teyl Tarifleri ok K iş ilm Seç

ve

MART sayısı Kıbrıs'ta bayilerde

yıl:4 sayı:42


haber

KABURGA DOLMA

İlk ve Tek!

KABURGA DOLMASI ARTIK KIBRIS'TA

G

Cemil Murat, Kıbrıs'ta ilk ve tek olan Kaburga Dolması ile sektöründe fark yarattı. Hazırlığı ve pişmesi zahmetli bir süreç olan yemek için mutlaka önceden sipariş vermek gerekiyor...

46 ZOOM

aliba yemek konusunda kendimizi aştık. Genç girişimci işletmeci Cemil Murat Kıbrıs'ta olmayanı araştırdı buldu. Yemeğe ilgisinin geçmişe dayandığının altını çizen genç girişimci, Türkiye'de yaptığı araştırmaların ardından böyle bir yatırım yaptığına işaret etti. Pişirmesi ve hazırlığı uzun zaman alan Kaburga Dolması'nın eti seven Kıbrıslılar'ın beğeneceği türden bir yemek olduğunu kaydeden Murat, kendini adının baş harflarini taşıyan mekanı ile aralık ayından bu yana hizmet veriyor. Girne Boğaz'da yol üstünden de görebileceğiniz bir noktada resto-

ran açan Cemil Murat, Güneydoğu mutfağının seçkin yemeklerinden olan Kaburga Dolması'nın mekanın özeli olduğuna vurgu yapıyor. Ancak bu özel aynı zamanda bir ilk. Kıbrıs'ta ilk ve tek olan kaburga dolmasını yemek te, yapması kadar önemli. Çünkü Kaburga Dolması'nın tadına bakmak istiyorsanız bir gün önceden siparişi vermeniz gerekiyor. Fırında 6 saatin üzerinde ateşin buharında pişen yemeğin sunumu da Kıbrıs'a uyarlanmış. 9 Meze ve salata ile birlikte sunumu yapılan yemek, talep halinde paket servis olarak ta gönderiliyor. Şimdilerde sadece bilenlerin uğrak yeri olan mekan, farklı bir lezzet arayanlar için gidilmesi "şart" olan yerler arasında. Tel: 0533 875 0083


Aslında Türkiye'de Güneydoğu Anadolu Bölgesi mutfağının yemeği olan Kaburga Dolması'nın sunumu biraz Kıbrıs'a uyarlanmış. Pilav içinde 9 meze ve salata ile birlikte servis edilen yemek, 4 kişilik bir grup için doyurucu bir seçenek.

www.cypruszoom.com

47


doga

Dişi Kara Cikla

Kara Cikla-Karatavuk (Turdus iliacus)

Ü

lkemizde iyi bilinen bir ardıç türüdür. Kara cikla veya karatavuk Avrupa ana karasının en yaygın ötücülerindendir. Erkeğin gövdesi simsiyah gagası parlak sarı- turuncudur. Dişi ve genci koyu kahverengidir. Ormanlar, çalılıklar, meyve bahçeleri ve bazan da yerleşimlerde de görülür. Kıbrıs'ta kış ziyaretçisi ve geçit statüsündedir. Ekim - Nisan ayları arasında yaygındır. Ancak Güneyde Trodos Dağları'nda yaz aylarında da az da olsa rastlanması Kıbrıs'ta da üreme olasılığını güçlendiriyor. Avrupa'da insanlar kuşlara karşı daha duyarlı oldukları için şehirlere de yerleşmişlerdir.

48 ZOOM

Olgun erkek Kara Cikla


yazı ve fotoğraflar

HüseyinYorgancı

Genç erkek Kara Cikla

www.cypruszoom.com

49


EN ÇOK SATALAR.. ORHAN PAMUK KAFAMDA BİR TUHAFLIK

SARAH JIO AGAPI ÖLÜMSÜZ AŞK New York Times ve USA Today gazetelerinin çok satanlar listesine giren ve ABD’nin en çok okunan yazarları arasında bulunan Sarah Jio’nun heyecanla beklenen yeni romanı “Agapi” okurlarıyla buluştu. İlk görüşte aşık olabilirsiniz. Fiziksel bir çekime kapılarak kendinizi aşka bırakabilirsiniz. Tutku ve ihtiras dolu bir serüvene çıkabilirsiniz. Paylaşımlarınız üzerine aşka tutulabilirsiniz. Aşkı hiçbir bağlayıcılığı olmayacak şekilde de tanımlayabilirsiniz. Peki gelecek planlarınızla uyumlu bir aşka ne dersiniz? Ya da belki ölümsüz aşkı bulursunuz. Aşkın altıncı hali agapiyi... Onu o olduğu için seversiniz ve asla vazgeçmezsiniz. Aşkı güçlü tutan nedir? Agapi, aşkı görebilen bir kadının hikayesi. Aşkın varlığında, görüşü bulutlanıyor. Böyle bir yeteneğiniz olsa ne yapardınız? En yakın arkadaşınızın kocasının, arkadaşınızı değil de bir başkasını sevdiğini sezebilseydiniz, bunu ona söyler miydiniz? Araya girer miydiniz? İşte bu, kitabın başkahramanı Jane’in de en büyük ikilemi. Fakat Jane, aşkı kendi hayatı için göremiyor.

50 ZOOM

Kafamda Bir Tuhaflık hem bir aşk hikâyesi hem de modern bir destan. Orhan Pamuk'un üzerinde altı yıl çalıştığı roman, bozacı Mevlut ile üç yıl aşk mektupları yazdığı sevgilisinin İstanbul'daki hayatlarını hikâye ediyor. 1969 ile 2012 arasında, kırk yılı aşkın bir süre Mevlut, İstanbul sokaklarında yoğurtçuluk, pilavcılık, otopark bekçiliği gibi pek çok iş yapar. Bir yandan sokakların çeşit çeşit insanla dolmasını, şehrin büyük bölümünün yıkılıp yeniden inşa edilmesini, Anadolu'dan gelip zengin olanları izler; diğer yandan ülkenin içinden geçtiği dönüşümlere, siyasi çatışmalara, darbelere tanık olur. Onu başkalarından farklı kılan şeyin, kafasındaki tuhaflığın kaynağını hep merak eder. Ama kış akşamları boza satmaktan ve sevgilisinin aslında kim olduğunu düşünmekten hiç vazgeçmez. Aşkta insanın niyeti mi daha önemlidir, kısmeti mi? Mutluluk veya mutsuzluğumuz bizim seçimlerimize mi bağlıdır, yoksa bizim dışımızda mı gelişip başımıza gelirler? Kafamda Bir Tuhaflık bu sorulara cevap ararken aile hayatıyla şehir hayatının çatışmasını, kadınların ev içlerindeki öfke ve çaresizliklerini resmediyor.

EL JAMES GRİ’NİN ELLİ TONU Edebiyat öğrencisi Ana Steele, genç girişimci Christian Grey'le röportaj yapmaya gittiğinde son derece çekici, zeki ve sinir bozucu bir adamla karşılaşır. Toy ve masum Ana, bu adama duyduğu arzu karşısında aşkına döner ve adamın gizemli doğasına rağmen ona yakınlaşma arzusuyla yanıp tutuşur. Ana'nın güzelliğine, zekâsına ve özgür ruhuna direnemeyen Grey de, onu istediğini kabul eder ancak şartları vardır… Grey'in sıra dışı erotik istekleri karşısında şoka uğrayan ama bir yandan da heyecana kapılan Ana, tereddüde düşer. Büyük başarısına rağmen çok uluslu şirketleri, uçsuz bucaksız serveti ve sevgi dolu bir ailesi vardır. Grey şehvete esir olmuş ve hükmetme hırsı olan bir adamdır. Çift, cüretkâr ve tutkulu bir fiziksel ilişkiye yelken açarken Ana, Christian'ın karanlık sırlarını ve kendi gizli arzularını keşfeder.


kitap

www.denizplaza.com 0392 228 8320 /Kitap Dahili :17 info@denizplaza.com

ECE TEMELKURAN DEVIR

AYŞE KULIN HANDAN

Devir, Ece Temelkuran’ın yeni romanının adı. Hem 12 Eylül’ün ayak seslerinin duyulduğu bir devri anlatıyor, hem de o günden bugüne devredilen ruh hallerini... Kahramanlar iki çocuk, Ayşe ve Ali. Masum ve zeki, tecrübesiz ve vicdanlılar. Parktaki kuğuların ülkelerindeki özgürlüğün anahtarı olduğunu düşünecek kadar saf, bu uğurda değme yetişkinin göze alamayacaklarını yapacak kadar cesurlar. Henüz eksilmemişler. Devir, bugün oyuncusu olduğumuz filmin açılış sahnelerini veriyor bize. Neyi, nerede kaybettiğimizi hatırlatıyor.

Yalnız bir kadın mutlu olabilir mi?

"Bu bir devir romanı. Herkesin zamanı bir başkasına devrettiği hayatta, Ali ve Ayşe'nin beraber kurdukları gizli bir dünya var içinde. Sadece o iki çocuğun gördüğü ve bir tek dilsiz kuğuların bildiği bir yer. O dünyada bugün yaşadıklarımıza asıl biçimini verenler, yani unuttuğumuzu hatırlamadığımız şeyler var... Ece Temelkuran, yalnızca çocuk gözümüzle bakınca hatırlayacaklarımızı anlatıyor. Dilsiz kuğuların dün söylediklerini yarına devrediyor..."

"Aşklarını kendileri yaratır, sonra da elleriyle yok mu ederdi bütün kadınlar, yoksa ben mi böyle tuhaftım? Yalnız bir kadın güçlü olabilir miydi? Mutlu olabilir miydi?"

SINAN AKYÜZ AŞK BAŞKA EVDE Herkes annesinin, babasının biricik kızıdır. Hiç kimse bir gün metres olabileceğini aklına dahi getirmez. Kader mi bu hale getirir, aptallık mı, yoksa aşk mı bilinmez ama metres olmak büyük bir yüktür, taşınması güç bir etikettir. Mutluluktan çok acıdır. Bir kadın bunu ancak metres olduğunda anlar… Genç ve güzel Eylül bir gün aşkı bulduğunda bunun hayatının en büyük sınavı olacağını hiç düşünmemişti. Saruhan, aşkın peşinden giderken yeniden hayallerini bulduğunu ve yeniden kendi olduğunu fark ettiğinde bir seçim yapmak zorunda olacağını hiç tahmin edememişti. Bir fotoğrafla tüm mutluluğu elinden alınan Asuman ise aşkı nerede bıraktığını hiç bilememişti. "Herkesin başına gelebileceğini ama benim başıma böyle bir şeyin gelmeyeceğini düşünmüştüm. Meğerse ne kadar aptal bir düşünceymiş bu."

Başına buyruk haliyle; hataları, sevapları, acıları, sakarlıkları, sonsuz içtenlikteki aşkları ve zaaflarıyla hepimizden bir şeyler taşıyan, ama aynı ölçüde özgün, benzersiz bir karakter, Handan… 70'lerin çocuğu Handan, hayatının son derece hassas bir noktasında (yaralı bereli orta yaşında), Halide Edib Adıvar'ın ölümsüz eseri Handan'ın eşliğinde bir keşif, bir hesaplaşma yolculuğuna çıkmaya zorlanır. Bu yolculuk ki aşklar, aldatmalar, aldanmalar, ölümler ve entrikalardan geçecek, dahası, İstanbul'un tarihinin en hareketli, en renkli ve en "gazlı" günlerini, hem de tam ortadan kat edecektir… Ayşe Kulin her güçlüğe, her şarta göğüs geren ve "asla pes etmeyen" bir kadının, Handan'ın sıra dışı, şakrak ve capcanlı hayat mücadelesine davet ediyor okurları.

"Metres yuva yıkan mıdır, yoksa yuvayı ayakta tutan mı?" sorusuna cevap arayan Sinan Akyüz, yine gerçek bir hikâyeden yola çıkarak bizi; aşkı, evliliği ve ilişkileri sorgulamaya çağırıyor. İncir Kuşları, Piruze-Şam'da Bir Türk Gelin gibi çok okunan kitapların yazarı Sinan Akyüz'ün kaleminden aşk ve aşkı arayanlar üzerine sarsıcı bir roman: Aşk Başka Evde.

www.cypruszoom.com

51


gezi

İşletme Sahibi: Ahmet Zeki Genç

Tatil için uzakları hayal etmeyin; Yanıbaşınızda aradığınız herşey için;

Kaplıca Hotel & Bungalows 52 ZOOM


K

ıbrıs insanı kısa tatilleri, küçük lezzet kaçamaklarını sever. Yıl boyu güneşin en sıcağını, baharın en renklisini, yaz aylarında denizin en temizini bulma konusunda belki de dünyanın en şanslı insanlarıyız. Belki de o yüzden, en azından hafta sonları sakin, doğayla iç içe, keyifli bir yere kaçmak

içimizde var. Karpaz Bölgesi tam bu üçleme için biçilmiş kaftan. Ama emin olun ülkemizde yaşayan, ya da turist olarak gelenler zaman zaman bu yerleri bizden önce keşfediyor. Birçoğunuzun daha önce gittiğine emin olduğumuz ancak, “şimdi zamanı” diyebileceğimiz Kaplıca Hotel&Bungalows’u birkez daha hatırlatalım istedik.

www.cypruszoom.com

53


KEYIFLI BIR HAFTASONU, YA DA LEZZETLI BIR KAÇAMAK IÇIN ŞIMDILERDE GIDILECEK EN GÜZEL YERLERIN BAŞINDA GELEN KAPLICA HOTEL&BUNGALOWS, YEŞILI-MAVISI ILE KENDINIZI BULABILECEĞINIZ, GÜNLÜK TAZE BALIK ÇEŞITLERI ILE UNUTAMAYACAĞINIZ BIR LEZZET SEÇENEĞI SUNUYOR.

Muhteşem konumu ile kusursuz bir keyif için mutlaka gidilmesi gereken tesis, şimdilerde yeşilin ve mavinin buluştuğu, yürüme mesafesinde kır çiçekleri ve yabani orkideler bulabileceğiniz bölgedeki muhteşem alternatiflerden sadece biri. Yoğun iş temposundan sıkıldınız ve haftanın yorgunluğunu atıp, içinizdeki sıkıntıdan kurtulmak istiyorsunuz. Günlük, belki de denizde birkaç saat önce çıkmış taze

54 ZOOM

bir balık, tesisin hünerli elleriyle lezetine doyamayacağınız bir şekilde önünüzde. Geniş camları ile denizi ve sahili panaromik bir bakış açısıyla engelsiz görebileceğiniz, bir masaya oturup içkinizi keyifle yudumlamak sizi dünyaya döndürecektir. İsterseniz bunu bir gece önce tesiste kalıp oradayken uygularsanız, yeniden şarj olup tekrardan işbaşı yapmak için enerjinizi almış olursunuz.

Güneşin, denizin ve yeşilin keyfini çıkartın Girne'nin doğusunda bulunan Kaplıca otel konuklarına denizin, güneşin, ve tesis konforunun tadını çıkarmaya davet ediyor. Bulunduğu yer itibarıyle sakin bir yerde olduğundan, şehrin gürültüsünden uzak, doğa ile iç içe ve sade bir ortamı arayanların seveceği mekan, iyi bir dinlenme ve rahat bir tatil için mükemmel bir seçenek. Özenle döşenmiş konforlu odaları, isteğe göre otel odaları veya 2 katlı bungalov seçeneğine sahip otel, restoranı ile de farklı lezzetleri bulabileceğiniz bir yer. Geleneksel Kıbrıs ve Avrupa mutfağından çeşitli yemekler tadabileceğiniz otelin restoranı yanında, akşam tesisin barında içkinizi içerken güneşin muhteşem batışını izleyebilirsiniz. Erken ama; plajı unutmayın Sezon açılmasada otelin muhteşem plajındanda bahsetmeden olmaz. Yazda şezlong ve şemsiyeleri, çeşitli su sporları olan plaj, balıkçılığı seven konuklar için, otelin küçük teknesi ile balığa çıkabiliyorsunuz. Otel denize sıfır ancak isteyenler otel alanında yetişkin ve çocuk havuza girebiliyor.


Oyun parkı, oda ve bugalowlara yakın havuz ve denizi ile hem sizin hem de çocuklarınız için tam bir tatil mekanı.

www.cypruszoom.com

55


gezi

Yılın Hergünü Taze Deniz ürünleri

Restoranttaki bu büyük pencereler, yemeğinizi yerken size eşlik edecek harika bir deniz manzarası için.

56 ZOOM

Ayrıca çocuk alanı aileler için tesislerde aranılan detaylardan biri. 27 standart odası, bir, iki, üç ve dört kişilik kendi mutfağı olan bungalowlar, klimalı, uydu TV, kablosuz İnternet, telefon, balkon, elektronik kasa, mini bar, saç kurutma makinesi gibi tüm konforu bulabileceğiniz otelde mini market bile var. Talep halinde çocuk bakıcısı da olan tesise aracınızla Lefkoşa-Girne ve Mağusa’dan birkaç saat içinde ulaşabiliyorsunuz.


haber

Eşsiz manzarası ve huzur veren ambiansı ile yılın her günü ayaklarınızı uzatıp dinlenebileceğiniz bir mekan ...

www.cypruszoom.com

57


DERYABEYATLI

Yüreğinde yaşamak

S

orguluyor, hayatı, dünyayı ve ölümü. Herşeyi bir anda, aynı anda. Mesleki deformasyon diyor adına, ‘Sana anlatılan herşeyi sorgulamayı öğrenince, ister istemez kendini de sorguluyorsun, durmadan canını acıtıyorsun.’ 38 yaşında, Hukukçu, İnsan Hakları konusunda uzmanlaşmış, Amnesty International’ın gönüllülerinden aynı zamanda. İşini seviyor. Çok çalışıyor, çok kazanıyor. Daha iyi bir dünyaya inanıyor, Fransız Yeşiller Partisi’nde siyasi mücadele veriyor aynı zamanda. Yer yer kırlaşmış saçları, dalga dalga gözlerinin mavisi üzerine düşüyor. Bana denizi anımsatıyor bu hafif nemli gözler. Fırtına öncesi gibi sessiz duruyor şimdilik, dingin. Az önce attığı kahkahalardan eser yok, bir ton kalınlaşan sesinde. Ciddileşiyor konumuz birden anlıyorum. Mutsuzum diyor, amaçsız kaldım. Kayıbım. Anlamıyorum diyorum. Birçok insanın kıskandığı bir hayatın var. Sevdiğin ve başarılı olduğun bir iş yapıyorsun, her türlü ihtiyacını karşılayabiliyorsun. Sürekli seyahat edip, yeni yerler tanıma lüksü de cabası. Toplumda azımsanmayacak bir saygınlığın var, sağlıklısın, çekicisin ve güzel yaşıyorsun. Mutlu görünüyorsun üstelik, sorun nerede? Sendeki biraz şımarıklık sanki! - Hayatım bir savaş alanı gibi. Sürekli herkesle, herşeyle savaşmak zorundayım. Her yanda haksızlık, adaletsizlik var. Bazen tek benim umurumda gibi geliyor, arkamı dönünce kimseyi bulamıyorum, yıpranıyorum. Bir süre gözlerimi kapatmayı denedim, uzaklaşmayı bu delilikten, huzuru bulmayı. Buldum da, sorunsuz yaşamak önceleri iyi geldi, çok. Sonra, boşluk... - Sorunun sorunsuzluk aslında, öyle mi? - Sorunum mutlu olmayı bilmemek benim. Mutluluğu görsem, tanımam!

58 ZOOM

Tüm sorunlardan uzaklaşınca, hep gelecekte yaşadığımı fark ettim. Ev, araba, başarı, şöhret, sevgili... Hep birşeylere ulaşınca mutlu olacağımı sandım, ya da sorunlarımdan kurtulunca; kilo verince, bel ağrım geçince, aşk acım dinince... Uzun mücadelelerin sonunda tam da olmak istediğim yerdeyim şimdi. Hayatımın parametrelerini kendim seçtim, hayallerimi tek tek gerçek yaptım. Eksiksiz bir hayatım var, bense hâlâ mutsuzum! - Mutlu olmak için acıya mı ihtiyaç duyuyorsun? Bu mudur? - Tam olarak değil. Mutluluk hep, acı bitince gelecek diye yaşamışım yıllardır. Her yılbaşı kendime hedefler koymuşum. Hedefler tek tek gerçekleştikçe anlamsızlaşmışlar gözümde. Sonra yerine yenileri gelmiş, birşey değişmemiş hayatımda. Düşünsene hep acıların biteceği günü bekleyerek yaşamışım ben. Mutluluğu hep geleceğe koymuşum, o gelecekse hiç gelmemiş, başka olaylara ertelenmiş. - Nick Vujicic ismini hiç duydun mu? Doğuştan elleri ve ayakları yok. Ellerim ve ayaklarım olsa mutlu olacağımı düşünürdüm diyor, ta ki birgün sahip olduklarımın değerini anlayana kadar. Şimdi, ‘Nasıl bu kadar çok gülebiliyorsun?’ diye soruyorlarmış Nick’e. - Hep elimizdekilere bakıp, buna sahip olamayan da var, ben sahibim, o zaman mutlu olmalıyım mı demeli? Yani hayatımızda acının olmaması mutluluk vermeli bize, öyle mi? - Buddha acıdan kurtulmanın verdiği özgürlüğü, ‘Yaşarken Nirvana’ya ulaşmak’ olarak tanımlar! - Acının yokluğunu ben boşluk olarak tanımlıyorum. Hayat yanımdan geçip gidiyor, ben onu yakalayamıyorum sanki. Daha fazlası olmalı gibi geliyor bana, yaşamak sorun çözmekten, acıdan uzaklaşmaya çalışmaktan, sürekli kavga vermekten ibaret olmamalı!

- Bu kadar çok çalışmasan? Keyif alacağın hobiler yaratsan kendine mesela? - Tam da bu yüzden, bu kadar çok çalışıyorum sanırım. Boş kaldığımda ne yapacağımı bilemiyorum çünkü. Çalışmak bir nevi mutsuz olduğumu fark etmekten kaçış benim için. Elimdekileri kaybetmekten korkuyorum sonra, çok çalışmazsam, onlara artık sahip olamayacağımı düşünüyorum. - İyi de, onlara sahip olmak seni mutlu etmiyor diyorsun. Sahip olma o zaman, mutlu olacağın başka şeyler bul kendine! - Beni neyin mutlu edeceğini bilsem, bir dakika durmayacağım zaten. Bilemiyorum işte. Bir tutkum yok, şu olsa, bu olsa diye hayaller kurmuyorum artık. Hayallerimi kaybettim ben, anlasana. - Bana kendinle bağlantını kaybetmişsin gibi geliyor. Kendini dinlemekten kaçıyorsun, belki de duyacaklarını beğenmemekten korkuyorsun. Echart Tolle’nin deyimi ile zihnin gelecekte yaşıyor senin. Sense kendini sadece zihninden ibaret sanıyorsun ve anı ıskalıyorsun. Zihnini sessizleştirmeyi öğrendiğin zaman, neşenin içinden yükseldiğini göreceksin. Nefesini kesen anlar var ya hani? Nietzche’nin ‘ebedi tekerrür’ teorisinin doğru olduğunu dilediğin anlar. O anları çoğaltmaktan ibaret hayat bence, anda yaşamayı öğrenmekten yani. Geçmişe ağlamadan, gelecekten korkmadan... - O anları unutmuşsam ne olacak peki, ya hiç tanımamışsam? - Yaşayabileceğini kabul etmek ile işe başlayalım. Kendini dinle sonra, nasıl ne şekilde olacağını biliyorsun zaten derinlerde bir yerde, hatırlamıyorsun. Zihnini sessizleştirmeyi öğrendikçe, yüreğinin sesini duyacaksın. Geriye kalan tek şey, bu sesi dinlemek. O zaman yüreğinde yaşamayı öğreneceksin ve sana söz veriyorum, çok seveceksin!

22 Şubat 2014 Marsilya


röportaj

Fatma Coşar Kınış

Kalkınma Bankası'ndaki değişimin adı;

BANKASI'NIN İLK KADIN GENEL MÜDÜRÜ FATMA COŞAR KINIŞ İLE YAŞANAN ↘ KALKINMA DEĞİŞİM, ÜLKEMİZDEKİ TÜM İSTATİSTİKLERİ ALTÜST EDECEK NİTELİKTE. KALKINMA BANKASI'NDA 5 ŞUBE MÜDÜRÜNÜN 3’Ü KADIN 2’Sİ ERKEK. BU İSTATİSTİK TOPLAMDA DA DİKKAT ÇEKİYOR. 47 BANKA ÇALIŞANININ 20’Sİ ERKEK, 27’Sİ KADIN.

www.cypruszoom.com

59


T

ürkiye ve yakın çevremizde kadın haklarını, kadınların toplumdaki yerini tartışadursun Kıbrıs, örneğine belkide sadece isveç -Norveç gibi nüfusun çoğunluğunu oluşturan kadınlar yüzünden rastlanabilecek özel bir durumla dikkat çekiyor. Ülkemizde siyasetten, ticarete birçok kadın, mesleğindeki başarıları ile ön planda. Buna en güzel örnek çalışan ve yöneticilerdeki erkek egemenliğini sonra erdiren Kalkınma Bankası. Bizde dikkatimizden kaçmayan bu örneği “Dünya Emekçi Kadınlar Günü” nedeniyle gündeme getirmek istedik. Mart ayı gelene-

ğini bozmayıp bu aya özel bir röportaj yaptık. Babası; ülkenin kaderine yön verecek kadar uzun süre siyaset ve ekonomiyle ilgili olan, hatta ekonomi ve maliye denilince adı ilk sırada olan bir isim; yılların Maliye Bakanı Salih Coşar. “Armut dibine düşer” atasözü şu anda tüm gerçekliğiyle karşımızda duruyor. Şimdilerde siyasete uzaktan bakan Coşar’ın kızı da babası gibi gibi ekonominin nabzını tutan bir makamda üst düzey yönetici görevinde. Kalkınma Bankası Müdürü Fatma Coşar Kınış, Kalkınma Bankası’nın tarihinin ilk kadın Genel Müdürü. Müdür Yardımcısı bir

Bulunduğunuz makam önemli, işleriniz çok, kendinize ne kadar vakit ayırıyorsunuz? Mesela diyet yapar mısınız, ruj sürer misiniz? Kendine çok bakabilen bir kadın değilim maalesef. Tek lüksüm son bir yıldır her sabah düzenli olarak mesaiye başlamadan önce yarım saatimi kuaförde saçlarımı taratmak. Onu da mecburen yaptırıyorum. Genel müdür olduktan sonra hayatımda değişen en büyük lüksü bu. Alışverişi hiç sevmem. Kendime kıyafet almaya çıktığımda mutlaka iş arkadaşlarımdan birine eşlik etmesi için rica ederim. Bana “şunu da dene” demezlerse “bu zaten bana olmaz “ der geçerim.

ederim. Klasik olarak aile ile gittiğimiz mesela Ayna Restauorant var Bellapais’te. Çocuklar orada büyüdü, girip ben mutfakta sütlerini ısıtırdım. Mekân konusunda tutucuyumdur. Bir mekân seçerim ve evim gibi olur.

Eşiniz çok şanlıymış, peki iş dışında nasılsınız? Gezmeden, yeme, içmeden asla kısamam kendimi. Mekan konusunda da çok tutucuyumdur. Küçük mekânları severim.

Ne dinlersiniz? Ahmet Kaya, Cem Karaca, Sezen Aksu olacak ben istediğim gibi söyleyeceğim kimse rahatsız olmayacak.

Dışarıda vakit geçirmeyi sever misiniz? Severim. Genelde salaş yerleri tercih

60 ZOOM

“belki daha iyi olur” diyerek farklı mekânları denemek istemez misiniz? Denerim ama yine “aman bu akşam çıkalım rahatlayalım.” dediğimizde yine eski yerimize gideriz. İçki içmeyi sever misiniz? Severim ama, pek başarılı değilim o konuda. Rakı içebilirim bir tek. İçersem de güzel müzik eşliğinde içmek isterim.

Astroloji ile ilgilenir misiniz? Okurum ama pek değil. Göz’e ve nazara çok inanırım. Sürekli tütünürüm bankayı

erkek. Ama Kalkınma Bankası ile ilgili ilginç istatistikler bununla da sınırlı değil. Mesela 5 şube müdürünün 3’ü kadın 2’si erkek. Kalkınma Bankası’nda çalışan toplam 47 kişinin20’si erkek, 27’si kadın. Neresinden başlasam bilmiyorum ama bu ayki röportajımızın konusu ne ekonomi, ne ülke. Amacımız Coşar’ın insan ve kadın yanını ön plana çıkartmak. Nil Karaibrahimgil, “Çocuk ta yaparım Kariyer de” şarkısının sözlerini yazarken Fatma Coşar Kınış’ı tanıyormuydu bilemeyiz ama; öyle görülüyor ki, iki çocuğu ile işinde zirve yapmış Kınış, hemcinsleri için önemli bir idol.

da tütütürürüm bazen alarmlar çalar. Okumayı sever misiniz, ne tar okursunuz? Evet. Her tür okurum ama Komplo teorileri, casusluk gibi aksiyon kitaplarını severim. David Baldacci, Harlan Coben. Her zaman ayrı 3 ayrı kitabım varıdır. Gece yatmadan önce mutlaka 2 sayfa da olsa okurum. TV izler misiniz? Çok severim. Özellikle yabancı dizileri internetten izlemeyi çok severim. Hangilerini izlersiniz mesela? Prison Break, NCIS, Game of Thrones. Genel olarak Amerikan filim ve dizilerini severim. Kadın hakları konusunda ne düşünüyorsunuz? Bana göre, daha çok Kıbrıs’taki sorun Türkiye yada başka yerlerde olan güvenlik sorunu değil. Kadını aktif siyasette ve yönetimde yer alması konusunda çalışıl-


röportaj ması lazım. Kırılmayan bir nokta var orada. Kadınların desteklenmesi lazım bizdeki en büyük sıkıntı kadınlar kadınları desteklemiyor. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın varda, kadınların arkasında erkek yok mu yani? Sadece eşinizin desteği ile olacak şey değil. Yani örgütlerin ve yönetimlerin ve bürokrasinin de desteklemesi lazım. Eşiniz sizi istediği kadar desteklesin. İstediğiniz kadar köy gezisine gidin, meyhanelerde dolaşın, eşinizde bunu desteklesin ama eğer bunu taban desteklemiyorsa kadın örgütlerinin içindeki kadınlar desteklemiyorsa bir yere ulaşamazsınız. Sizin ailenizde var mı peki eşitlik? O konuda biraz şanslıyım. O yüzdende naiftim biraz bu konuda. Çünkü ben sanıyordum ki her yer bizim aile gibidir. Benim annemde çalışan bir bayandı çünkü. Hiçbir zaman evde bir tartışma konusu bile değildi. Babanız uzun zaman siyasetin içindeydi. Siyasetçiler ailesine ve sosyal yaşamına pek vakit ayıramıyor, sizin de öyle miydi? Bizde biraz farklıydı. Bizde sadece seçim dönemlerinde ve resmi toplantılar olduğu zamanlarda gece geç gelirdi babam. Onun dışında evcimendir. Annem daha sosyaldir mesela. Meslek tercihinizi nasıl yaptınız, babanızın baskısı var mıydı? Babam tıp okumamı istedi, zaten bende fen öğrencisiydim. Kendisi okuyamadığı için bizim okumamızı istedi. Abim sonuçta doktor oldu. Aslında müzisyen olmayı düşünürken doktor oldu. Çokta başarılı. Bilirsiniz kız çocukları babaya daha düşkündür. Babamda tam o dönem Maliye Bakanı’ydı, Ekonomi Bakanı’ydı. Benimde doğal olarak babama yakınlıktan dolayı ekonomiye, maliye politikaya ilgim oldu tıp okumak istemedim. Uzun süre tartıştık o konuda, ama benim ekonomi seçmemdeki temel neden babamla yakın olmak babamla bu konuları tartışabilmekti. Üniversite de yine onun itirazlarına rağmen burs ile Amerika’da okudum. Burs kazandım direkt doktoraya ailemin istemediğini biliyordum hiç konuşulmayan ama belli olan bir durumdu bir sene dondurup masterlik için Ankara’ya geldim orada eşim ile tanıştım. Eşimin askerlik nedeni ile ve hiç istemeyerek Kıbrıs’a geri döndüm.

avantajları da var. Ben bunu hep yaşadım. Yurtdışında kalmak istedim ama ailemden kopamadım. Çocuğunuz var mı? 2 çocuğum var. Oğlum Ataman Kınış yurtdışında 1.sınıf ta Sonic Arts okuyor. Oğlunuz tercihini yaparken sizden etkilendi mi? Bu bölüm hem müzik, hem müzik teknolojisi. Kendisi zaten çalıyor, söylüyor, beste yapıyor. Bütün derslerinde başarılıydı. Çocukken piyano eğitimi aldı ama istemedi, gitar istedi hocası da Serdar kavazlı’ydı ondan çok etkilendi. Serdar ile devam ederken elektroya yöneldi. Aniden lise iki de dedi ki “ben müzik okuyacağım”. Biz tabi afalladık çünkü aynı şeyi abim de de yaşamıştık “Dede ne diyecek?” diye düşündük. Diğer taraftan da eşimin kız kardeşi Ankara konservatuar mezunu dolayısı ile ailede çift taraflı biz müzik yatkınlığı var. Dedem de ut çalarmış. Dayı zaten hep içinde kaldı okuyamadı. Bir yandan ödüm patlıyor okusa hayatını nasıl devam ettirecek diye düşünürken, yurtdışında bir yarışma beste yarışması olmuş, oğlum bestesini yapıp kaydedip yollamış. Bize yolladıktan sonra söyledi. Beste ilk 20 ye girdi. Bun duyunca çocuğun önüne geçemeyiz dedik. Abimde kendisini destekledi “bırakın hayatını yaşasın yoksa ömür boyu sizi suçlar tıpkı benim gibi.” dedi. Kızınız kaç yaşında, onun hedefleri neler? 13 yaşında, onun da küçüklüğünden beri sanat yönü ağır basıyor. Evde anne baba sürekli iş konuştuğumuz için kesinlikle ben bankacı olmayacağım diyor. Önce tiyatro merakı vardı, şimdi dile yöneldi. “İngiliz Dili ve Edebiyatı okuyacağım” diyor. O konuda baskı yapmıyoruz. Çünkü yeteneği o yönde.

İşiniz gereği çalışma saatleriniz çok yoğun bu sırada evde de sorumluluklarınız var evinize yeterli vakti ayırabiliyor musunuz? Ben hiçbir zaman çok iyi bir ev hanımı olamadım. Ama o da bir alışkanlık annemden gelen annem için de her zaman işteydi. Kıbrıs’ta erkeklerin 30, kadınların 15 Kıbrıs lirası aldığı dönemlerde, 15 lirasını bakıcıya verip, çalışan bir kadındı. Dolayısıyla bende çocuğum olur olmaz bakıcı tutmak zorunda kaldım. Çünkü full time çalışıyorum bazen gece 12’ye kadar gidemiyorum, eşim yardımcı fakat mutlaka bakımı sağlayacak birisi olması lazımdı. O zaman annemde çalıştığı için “klasik nine dedeler gibi, kızım sen çalış biz bakarız” gibi bir konu hiçbir zaman olmadı. Peki, bu yoğun çalışma saatlerinde çocuklara ayıramadığınız vakti nasıl telafi ediyorsunuz? Geçmişte muhakkak hafta sonlarımı çocuklarıma ayırdım, o yüzden çocuklarımla aramda mesafe yok. Kucak kucağa, yanak yanağa, aynı yatakta biz de hiçbir zaman saat 8 oldu, hadi yatağa gibi bir muhabbet olmadı ne kadar çok vakit geçirebilirsek geçiriyorduk. Zaten ergenliğe girince yanınıza da gelmiyorlar. Oğlum 9 yaşına kadar gelirdi giderdi belli bir yaştan sonra öpemiyorsunuz, koklayamıyorsunuz, yanında görünemiyorsunuz, konserlerine gidemiyorsunuz. Yeni yeni “sizde gelin” diyor. Kız çocuk daha farklı anne ile iç içe ama o da şimdi ergenliğe girdi oda da kapalı. Siz girmek isteseniz o sizi kabul etmiyor. O yüzden diyorum o küçük dönemlerinde iyi ki yanlarında olmuş, vakit geçirmişim. Evde ne yapmaktan hoşlanıyorsunuz? Yemek yapmayı çok severim ama annem kadar marifetli değilim. Abimde çok güzel

Sizmi istediniz Kıbrıs’a geri dönmeyi? Ben Kıbrıs’a geri dönmeyi istemedim aslında. Neden derseniz? Bir politikacının çocuğu olarak büyüdüğünüz zaman, kendi başarılarınız sizi tatmin etmiyor. Çok avantajı oldu inkâr edemem ama, çok dez

www.cypruszoom.com

61


röportaj yapar; yaratır. Annem ve babamdan almış sanırım. Ben börek yapmayı severim. Temizlik yapmayı sevmem ütü yapmayı, bulaşık yıkamayı severim, benim için stres atma aracı. Buraya geldiğinizde Bayan yönetici olarak yaptığınız ilk şey nedir? İlk olarak düzenli olarak personeli toplayıp banka ile ilgili bilgi vermek oldu. Normalde hiçbir zaman bir Genel müdür çağırıp bu ay bunu yaptık, bu yıl bunu yaptık şu anda hedeflerimiz budur. Sizin öneriniz nedir demez. Her seviyedeki çalışanımla diyalog kurdum. Aynı gemide olduğumuzu, gidecek başka yerimiz olmadığını bu kurumu yaşatmazsak hepimizin zarar göreceği kendi içimizde ne olursa olsun konuşmamız gerektiği söyledim. Bunu yerleştirmeye çalışıyorum. Sonuçta burası bizim ekmek teknemiz burayı en iyi şekilde koruyup yüceltmemiz lazım. Bulunduğunuz yer aslında çok tartışmalı bir makam peki bunu yüzü size ağır geliyor mu? Hayır gelmiyor. Çünkü kurulduğu günden itibaren 21 yıldır tartışmalı bir konu. Biz işimizi doğru yaptığımızdan eminiz. Görevimiz bu halka ve siyasetçiye doğru anlatmak. Yani biz dışarıdan gelen insanlar değiliz ilk 15 kişi başladık giderek sayımız 50 oldu inşallah daha da büyüyeceğiz. Her zaman bu söylentiler ve yanlış bilgilendirmeler oldu. Benim inancım bir yönetici olarak ne kadar bilgi paylaşlaşırsak o yanlış anlaşılmaları o kadar gideririz. Sonuçta açıklayamayacağımız hiç bir şey yok. Yasa ortada, tüzük ortada, yönetim kurulu kararları ortada, genel kriter ve prensipler ortada, biz doğru bildiğimi yaptığımız, hata yapmadığımız sürece kim gelirse gelsin ben hodri meydan diyorum Nasıl giyinmeyi seversiniz? Sade ve tutucu bir tarzım var. Hafta sonlar renkli giysem de siyah giymeyi seviyorum. İş saatlerinde giyime çok dikkat ederim tatlı sert uyarırım erkekleri traş olmaya eve gönderdiğim olmuştur. Burası bir iş yeri ve bir disiplin olmak zorundadır. Çünkü biz vatandaşla yüz yüzeyiz Dışarıda herkes istediği kadar açık giysi giyebilir ama burası bir kurum ve insanlarla yüz yüzeyiz. Bizim kendimize saygımızın olması lazım bir iş yerinde de ona

62 ZOOM

göre kıyafet olması lazım. Peki, kaç saatiniz işte geçiyor? Yaklaşık 12 saatim işteyim. Peki, siz devraldıktan sonraki rakamlar neler söylüyor? Biz aldığımızda tahsilatlar yüzde 73 -74 civarındaydı, şuan 80lere yaklaştı. Ama bu bir süreçtir, bizim elimizde değildir icra ve mahkeme sisteminin yavaşlığından kaynaklanır o yüzden benden önceki arkadaşlarım daha az başarılıydı ben daha başarılıyım diyemem. Biz aynı disiplinde çalışmaya devam ediyoruz. Bu bir bayrak yarışı zaten. Peki, hiç kendinizi bu noktada hayal ettiniz mi? 2 yıl öncesine kadar etmedim. Çünkü ben hep bir asker gibi çalıştım bankada en alttan en üste kadar çıktım. Her kademesinde

çalıştığım için de işi bilerek yükseldim bu da benim için büyük bir avantaj. 2 yıl önceki değişiklikte bende yapabilirim diye düşündüm ama ondan öncesinde hiç düşünmemiştim. Çünkü zaten bir olgunlaşma sürecimiz var; evet iş işte öğrenilir ama her yönünü bilirseniz yönetebilirsiniz. Ben şuan her bölümde ne iş yapıldığını çok iyi biliyorum çünkü ben o işlerde bir fiilen olmasa bile yanında çalıştım. Dolayısı ile nerede ne aksaklık olabilir, iş yavaşlıyorsa neden yavaşladı, bitirilmesi gerekiyorsa nasıl hızlandırılır, ben orada çalışandan daha iyi bilmem lazım ki yönlendirebileyim. Evinizde de ekonomiden mi konuşuyorsunuz? Tabii ki. Yani mutlaka aile muhabbeti bittikten sonra konu yine ekonomiye, bankacılığa, son yasalara döner. Zaten benim idolümde yardımcımda babamdır. annemde idolümdür ama iş hayatımdaki idolü babamdır. Görüşlerine çok değer veririm çünkü hala daha çok alert ve her şeye hâkim. Babanızım eski konumu sizin için avantaj mı? Evet, kesinlikle öyle çünkü danışabileceğiniz ve yüzde yüz güvendiğiniz biri var orada. Siyasete nasıl bakıyorsunuz? Siyaset hayatın bir gerçeği, bu kadar küçük bir toplumda da yani çok içimizde tabi ki. Ama benim için çok zor adil bir yarış olacağını bilsem olabilirdi. Hep söylerim bu ülkede bir şeylerden şikâyet ediyorsak önce bizimde çaba göstermemiz lazım yetiştiremiyorsak şikayet etmeyelim. Ama hem hiç bişşey yapmayacaksınız evinizde rahat oturacaksınız hem de şikâyet edeceksiniz ben onu kabul etmiyorum. Sizce kadın ve erkek eşit midir? Bence eşittir bir fark yoktur. Hatta kadınlar daha da dirayetli ve cesurdur. Çünkü kadın birçok şeyi yapar ve artı işte yapar; çok daha zor koşullarda. Eşit koşullarda yarışmıyoruz biz. Peki, hiç Erkek olsaydım dediniz mi? Hayır, ben kadın olmaktan gayet mutluyum. Kadın olarak da daha akıllı, dirayetli ve cesur olduğuma inanıyorum. Hiçbir eksiklikte hissetmiyorum. Kaç yıldır banka personelisiniz? Açıldığından yani 93’ten bu yana, 22 senedir.


Çocuklu aileler çocukları aynı odada konaklamak koşulu ile 12 yaşa kadar olan çocuklara yatak ücretsiz, kahvaltı ücreti ve yemek parası indirimli olacaktır. Grublarda sabah kahvaltısında taş fırında köy ekmeği yapımı ve herkese 1 ekmek. Herkes ekmeğini kendi yapacak.

Kıbrıs'ı Yaşayın

Otel içinde her 200 TL’lik harcamaya 50.00 TL indirim 15 kişilik grublarada 1 kişi ücretsiz

Nitovikla Hotel'den

Özel İndirimli

Kıbrıs usulü şinya ve harnıp dalında pişmiş “Kleftigo” mönüsü

Tatil Olanağı

Havuz başında mangalı siz yakınız, Dibek kahvesi yapımı

Sabah kahvaltısında dribidez bittasını siz yapın,öğrenin ve tatın

* Kişi başına yatak-kahvaltı *Kişi başına yarım Pansiyon *Çocuklar 12 yaşa kadar *Kahvaltı (çocuk) *Yemek (çocuk) *Mönü ücreti (Yetişkin)

60,00 TL 90,00 TL yatak-ücretisiz 15,00 TL 20,00 TL 30,00 TL

The Nitovikla Garden Hotel Bir CyproMare Tourism And Traiding Limited Kuruluşudur.

Mehmetcik(Kumyalı) / İskele K.Kıbrıs, Mersin-10 Turkey 0533 865 69 67 / 0533 834 48 68 / 375 61 20 Fax: 375 61 21 www.eco-turismo.it www.nitovikla.com info@nitovikla.com nitoviklahotelkarpaz@gmail.com

Kıbrıs’ın ilk ECO-BİO Oteli


10. YILDÖNÜMÜNÜ ÖZEL KOLEKSİYONU İLE KUTLUYOR

L

ogan modelinin Avrupa'da 2005 yılında ilk kez pazara sunulmasından bu yana on yıl geçti. Bu olay Renault liderliğinde yeniden doğacak ve bütün Avrupa’da eşi görülmemiş bir başarıyı yakalayacak olan Romen

markasının yeni tarihinin başlangıç noktası oldu. Bu on yıllık başarıyı kutlamak için, Dacia markası (Dokker Van hariç) ürün gamındaki bütün modellerde sunduğu yıldönümü özel koleksiyonu ile bayram havasına giriyor.

İMAJI DOĞRULTUSUNDA YALIN VE CÖMERT NİTELİKLİ ↘ MARKANIN BU ÖZEL KOLEKSİYON VERSİYONLARI, ÖZEL COSMOS MAVİ RENK VE ÖZEL TASARIM UNSURLARI, YENİ BİR MULTİMEDYA VE NAVİGASYON PAKETİ İLE SATIŞA SUNULACAK: DACİA MEDIA NAV EVOLUTİON.

64 ZOOM


haber

Yeni ve özel Cosmos Mavisi Mavi, Dacia markasının tarihsel rengi. Yıldönümü özel koleksiyonu mevcut renk seçeneklerinin arasına, markanın sembolik rengi olan bu özel Cosmos Maviyi de dahil ederek bu geleneği bozmuyor. Mavi renk aynı zamanda sade dokunuşlarla iç mekanda da kendini gösteriyor. Aracın dışında, özgün tasarım ayrıntıları Yıldönümü özel koleksiyonu versiyonları “Dark Metal” alaşım jantlar ve dikiz aynası yuvaları gibi bir dizi özel tasarım unsurlarıyla öne çıkıyor. Aracın içinde, özenli detay isçilik Mavi renk kabin içinde de ince dokunuşlarla kendini gösteriyor. Koltuk döşemeleri ve emniyet kemerleri üzerindeki koyu mavi renkli eklentilerle canlandırılan koyu karbon iç ambiyans ve koltuklarla birlikte, zevkli gri dikişlerle iç mekânın karakteri daha belirgin hale

getirildi. Görünüm, ön ve arkada mavi kenar şeritli özel paspaslar ile tamamlanıyor (Lodgy ve Dokker hariç). Cömert donanımlar Özel koleksiyon versiyonları, Laureate donanım seviyesi bazındaki cömert ekipman paketine dayanıyor. Özel koleksiyonda klima konforu, hız sabitleyici-sınırlayıcının sağladığı güvenlik ve huzur ile elektrikli ön camlar ve uzaktan kumandalı merkezi kilitlemenin kullanım rahatlığı standart olarak sunuluyor. Sürücüler için günlük kullanımda yararlı olan bütün donanımlar bu sınırlı seride eksiksiz mevcut. Dacia MEDYA NAV Evolution Yeni multimedya ve navigasyon paketi Avrupa'da, opsiylonlar kataloğunda yeni nesil MEDYA NAV Evolution navigasyon sistemi de bulunuyor: Bundan böyle renkli 18cm (7 inç) büyük dokunmatik ekranı ile kullanımı yine çok kolay. Akıllı

telefon, USB ve Bluetooth® bağlantısının eklenmesi sayesinde şimdi daha da fazla mobil bağlantı olanağı sunuluyor. Entegre GPS navigasyon sisteminin içeriği TMC (Trafik Mesaj Kanalı) ve tehlikeli bölge uyarı mesajları (ülkelere bağlı olarak) ile zenginleştirildi. Geniş Motor seçenekleri ile sunulan sınırlı seri versiyonları Özel koleksiyon versiyonları Dacia gamındaki mevcut motor seçenekleri ile ve Dacia Duster için 4x2 ve 4x4 çekiş konfigürasyonunda mevcuttur. Güven veren 3 yıl 100.000 km garanti Tüm Dacia ürün gamında olduğu gibi, yıldönümü özel koleksiyon versiyonları da 3 yıl / 100.000km garanti ile satılıyor (hangisine önce ulaşılırsa). Dacia, Cenevre Uluslararası Otomobil Fuarında özel koleksiyon modellerinin tümünü vitrine çıkararak markanın yeniden doğuşunun 10. yıldönümünü kutlayacak.

www.cypruszoom.com

65


Ahmet Söğüt (Grand Pasha Hotel)

Sami Sökemen (Roxannes)

Halit Hıfsıoğlu (Lemon Coktail Bar)

Arda Doğan (Grand Pasha)

Onur Mustafa Öztürk (Merit Royal Hotel)

Mertcan Sıkık (Mixolog junior)

Muhammet Yayla (Tango To Buddha)

Barmenler Yarıştı

K

Yarışmada birinciliği elde eden Cratos Hotel'den Tolga Kestane'yi ilk olarak Port İşletme Müdürü Işık Türkmen ve Yiyecek İçecek Müdürü Celal Yılmaz kutladı..

66 ZOOM

ıbrıs geçtiğimiz ay çok özel bir organizasyona tanıklık etti. Tango To Buddha’da biraraya gelen, aralarında yabancı isimlerin de yer aldığı birbirinden yetenekli 13 barmen, “En iyisi” olmak için yarıştı. Sektörün önde gelen isimlerinden aynı zamanda Gurme Dergimiz yazarlarından (Mixolog Bar Consultancy) Tekin Açıkyıldız'ın organize ettiği "MIXING GRAND PRIX"in ilki göz doldurdu. CİROC Vodka'nın marka sponsörlüğü yaptığı organizasyonda yurtdışından önemli isimler yer aldı. Tadımda yarışma için İngiltere’den gelen “Birleşik Krallık Barmenler Birliği Başkanı Luca Cordiglieri, Liman Hotel&Club Hotel Müdürü Marko Petroviç, Viplus Coktail Bar işletmecisi Melih Özhakkı ve Savoy Ottoman Place F&B Koordinatörü Nural Yılmaz juride yer aldı.

Yarışmada Savoy Ottoman Place Barmeni Ufuk Yeşil Teknik Juri olarak görev yaptı. Tüm dünyada benzer yarışmalarda uygulandığı şekliyle gerçekleşen organizasyon İki aşamalı olarak düzenlendi. Birinci bölümde yarışmaya katılan 13 barmen kendilerine ayırılan 7 dakikalık süre içinde aynı kokteylden 4’der adet yaptı. İlk 6'ya giren isimler ikinci tura hak kazandı. Ciroc Vodka'lı kullanılarak yapılan kokteyl yarışmasının ikinci bölümünde ise 6 finalist 10 dakikalık süre içinde 4'er kokteyl yaptı. Renkli görüntülere sahne olan yarışmada birinciliği Cratos Hotel'den Tolga Kestane aldı. Muhammet Yayla ikinciliği, Halit Hısfıoğlu ise üçüncülüğü elde etti.


Tolga Kestane (Cratos Hotel)

Ivan Bragaru (Malpas Hotel)

Mustafa Uzakgiden (Tango To Buddha)

Niyazi Karagulle (Onyx Bar)

Alper Er (Cratos Hotel)

Anastasia Dobrova (Santoria Village)

İlk 6'ya kalanlar

- 1 Tolga Kestane - 2 Muhammet Yayla - 3 Halit Hifsioğlu - 4 Ivan Bragaru - 5 Mertcan Sıkık - 6 Alper Er

Organizasyonun mimarı Tekin Açıkyıldız, yarışmaya destek veren ZOOM Dergi Grubu adına Yayın Koordinatörümüz Gülsüm Gözenlere'de bir anı plaketi verdi.

10 DAKİKALIK SÜRE İÇİNDE 4'ER KOKTEYL YAPTI. RENKLİ GÖRÜNTÜLERE SAH↘ 6NEFİNALİST OLAN YARIŞMADA BİRİNCİLİĞİ CRATOS HOTEL'DEN TOLGA KESTANE ALDI. TANGO TO BUDDHA'DAN MUHAMMET YAYLA İKİNCİLİĞİ, LEMON COCKTAIL BAR'DAN HALİT HISFIOĞLU İSE ÜÇÜNCÜLÜĞÜ ELDE ETTİ. www.cypruszoom.com

67


MİNEGÜRSES

?

A Y N Ü D n e d e N k o y Ü N Ü G r e l erkek Hakikaten üzülüyorum böyle bir gün olduğu için... Biliyorum bir çoğunuz bana kızıyor şu anda.. Ben şu soruyu sormak istiyorum : NEDEN DÜNYA KADINLAR GÜNÜ VAR? NEDEN DÜNYA ERKEKLER GÜNÜ YOOOOOKKKK? Kadınların böyle bir gün adı altında kutlanması, kutlamalar yapması öğünülecek bir şey midir? Yoksa eleştirilecek bir şey mi ? Bence eleştirilecek bir şey.. Her yıl 8 Mart’ta Kadınlar günü kutluyoruz ama, hemen ertesi gün 9 Mart’ta, hatta hatta kadınlar gününde bile, dünyanın birçok yerinde kadınlar ezilmeye, dövülmeye maalesef öldürülmeye devam ediliyor. Kadın anne, eş, aşçı, şoför, öğretmen yeri geldiğinde baba bile oluyor toplumda. Ama yine de hak ettiği değeri göremiyor maalesef. Yüzyıllar önce bir kız çocuğu dünyaya geldiğinde, bazı ülkelerde kuma gömülüp öldürülüyordu. Kız çocukları pazarlarda satılıyordu. Köle ve cariye olarak kullanılıyorlardı.. Hadi o zamanlar cehalet vardı diyelim. Medeniyet gelişmemişti diyelim... Şimdi, zamanımızda neler oluyor.. Her gün TV lerde seyrediyor, gazetelerde okuyoruz. Kadın, kendisin i her gün döven, eziyet eden kocasından boşanmak istiyor. Sen misin boşanmak istiyen. Öldürülüyor.. Kadın boşanmıştır, kendisine yeni bir hayat kurmak istemektedir. Sen misin yeniden evlenen veya evlenmek isteyen.. Öldürülüyor..

13, 14, 15 yaşında kızlar, babaları dedeleri yaşında adamlarla evlendiriliyor 2-3 inek karşılığı.. Tarlada çalışması için okula gönderilmiyor. Kadın okuyor, bir hatta iki üniversite bitiriyor. Kariyer yapıyor ve milletvekili olarak meclise girmek istiyor. Ooooo herkes alkışlıyor, bravo diyor.. Ama ne çare ki meclise giren yine erkekler oluyor. Arada istisnalar yok mu? Var. Ama orantıya vurduğunuzda traji komik rakamlar çıkıyor ortaya. Dünya Kadınlar Günü veya diğer adıyla Dünya Emekçi Kadınlar Günü; ezilen, hakları yenen kadınların sesini duyurmak için ilan edilmiş . 8 MART 1857’de yaşanan vahim bir olay sonrasında Kadınlar Günü ilan edilmesi öneriliyor. İlk kez 1921'de yapılan uluslararası bir toplantıda dile getiriliyor... En nihayet 1977'de Birleşmiş Milletler toplantısında resmen kabul ediliyor. Yani 1857'de birçok kadın işçinin ölümüyle sonuçlanan o olaydan tam 38 yıl sonra kabul edilebiliyor. 2015 yılındayız. Aradan 158 yıl geçmiş.. Halen, dünyanın birçok yerinde halen KADIN’ın sesine kulaklar kapalı maalesef. En büyük dileğim; bir gün, "KADINLAR GÜNÜ KUTLANMASINA GEREK KALMAMIŞTIR" cümlesini, ya da “9 MART DÜNYA ERKEKLER GÜNÜ İLAN EDİLMİŞTİR” cümlesini duymak, ya da okumak.. Biz kadınlar, sadece bir gün değil , senenin her günü, günün her saati kutlanmalıyız. SAĞLIK, MUTLULUK VE SEVGİ DOLU GÜNLER SİZİN OLSUN.

Not: Ben bu yazıyı Özgecan’ın katledilmesinden 3 gün önce kaleme almıştım ve maalesef bu yazımı kaleme aldıktan sonra gencecik bir kız feci şekilde hayatını kaybetti. Bu olay kaleme aldıklarımın ne denli doğru olduğunu bana bir kez daha gösterdi. Özgecan’a ve onun gibi hayatını kaybedenlere rahmet ve ailelerine sabırlar diliyorum.

68 ZOOM


haber

Aşırı Kilo Belin Düşmanı

B

elinizde çok sık ağrı hissediyor, yürürken sık sık durma isteği, bacaklarda uyuşma, ağrı ve yanma hissi gibi şikayetler mi yaşıyorsunuz? Tüm bunların nedeni bel kayması olabilir. Omurga kemik sisteminin birbiri üzerinden kayıp omuriliği sıkıştırması sonucunda meydana gelen bel kaymasından korunmada kilo kontrolü büyük önem taşıyor. Bel kaymasından korunmak için aşırı ve dengesiz yük taşınmaması gerektiğine dikkat çeken Liv Hospital Ankara Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ethem Beşkonaklı “Aşırı kilolu olmaktan ve ani kilo artışından kaçınılmalı, hareketsiz yaşam tarzından uzak durarak karın ve bel kaslarını güçlendirici hareketler yapılmalı” diyor. En çok ileri yaşta görülüyor Birçok bel kayması tipi mevcut. Bunlardan en çok karşılaşılanları; ileri yaşlarda vücuttaki kemik ve bağlardaki doğal yıpranmaya bağlı kaymalar, omurga yapısını etkileyen herhangi bir ciddi travma sonrası oluşan kaymalar ve çocukluk çağındaki doğumsal sorunlara bağlı gelişen omur kaymalarıdır. Bel kaymasında genellikle hastaların ilk şikayeti bel ağrısıdır. Bazen de topuklara uzanan bacak ağrısı, bacaklarda uyuşma, hareketle oluşan elektriklenme, yanma gibi hisler, baldır adalelerinde gerginlik, yürüme güçlüğü ve bel eğiminde artış belirtiler arasında yer alıyor.

Ameliyattan sonra korse şart Hafif dereceli bel kaymalarında ağrı kesiciler, geçici bel korsesi, istirahat ve fizik tedavi yöntemleri ayrı ayrı ya da birlikte denenebilir. Bu tedavilerle rahatlamayan, kısmen rahatlayan ya da bacak ağrısı ve uyuşması olan hafif bel kaymalı hastalara uygun bölgelere ağrı kesici enjeksiyonlar da denenebilir. İleri bel kaymaları, tıbbi tedavi yöntemlerine rağmen ağrı şikayetleri azalmayan bel kaymaları, idrar kaçırma, ayaklarda güç kaybı ve uyuşma ile cinsel fonksiyon bozukluğuna neden olan bel kaymaları ameliyat ile tedavi edilir. Cerrahi tedavi yöntemine hastanın genel durumuna, kaymanın yeri ve derecesine göre karar verilir. Genellikle kaymış omurlar birbirine kaynaştırılır (füzyon), bazı metal cihazlarla omurlara destek ve dizilim sağlanır ve sinir baskıları ortadan kaldırılır. Ameliyat sonrası hasta korse ile hemen ayağa kalkar, bel ve bacak egzersizleri ile birlikte tıbbi takibi devam eder.

Bel Kaymasını Önlemek İçin Bunlara Dikkat Edin

• • • • • • • •

Aşırı kilodan ve ani kilo artışından kaçının. Aşırı ve dengesiz yük taşımayın. Yerden alınacak şeyleri eğilerek değil çömelerek alın. Ortopedik yatak kullanın yan veya sırt üstü pozisyonda yatın. Ağır ve yarışmalı sporlardan kaçının. Yumuşak tabanlı ayakkabılar giyin. Hareketsiz yaşam tarzından uzak durun. Karın ve bel kaslarını güçlendirici hareketler yapın.

EN ÇOK KONUŞULAN KONULARINDAN ↘ GÜNÜMÜZÜN BIRI KILOLAR. UZMANLAR, AŞIRI KILONUN INSANLAR BEL KAYMASINA NEDEN OLDUĞUNA IŞARET EDIYOR... www.cypruszoom.com

69




Arkadaşınla Her Şeyi Paylaş, Diyetini Asla... ↘

ARKADAŞINIZIN BAŞARILI OLDUĞU DİYET LİSTESİNİ UYGULADINIZ AMA ARKADAŞINIZ KADAR KİLO VEREMEDİNİZ Mİ? ARKADAŞINIZIN DİYETİ SİZİN BÜNYENİZE UYGUN OLMAYABİLİR, SAĞLIKLI OLMAK İÇİN ARKADAŞINIZA DEĞİL, İŞİN UZMANLARINA KULAK VERİN.

S

u içsem yarıyor” diyen arkadaşınız mucizevi bir diyetle bütün kilolarından mı kurtuldu? En iyi bildiğim diyet arkadaşımın diyetidir diyerek arkadaşınızın bünyesine uygun olan diyeti uygulamayın çünkü o diyet sizin sağlıklı beslenmeniz için gereken besinleri içermiyor olabilir. Türkiye’nin ilk online diyet ve egzersiz platformu diyetkolik.com’un deneyimli diyetisyenleri, arkadaşınızın sağlıklı olmasını sağlayan beslenme programının sizin için uygun olmayabileceğini hatırlatıyor. Diyetin kişiye özel olduğunu söyleyen diyetisyen Eda Özçoban, gerek fiziksel özellikler, gerekse günlük yaşamdaki alışkanlıklar ile herkesin birbirinden farklılaştığını ve bu doğrultuda herkesin vücut işleyişi ve ihtiyaçlarının kendine has olduğunu söylüyor. Bir başka deyişle, arkadaşınızın diyeti sizin ihtiyaçlarınız ile uyuşmayabilir. Bu nedenle kendi bünyenize uygun, size özel hazırlanmış bir diyet listesi uygulamanız sizin için en sağlıklısı olacaktır. Herkesin günlük enerji ihtiyacı farklıdır 60 kilo ağırlığında bir kişiyle 90 kilo birinin aynı miktarlarda yemesi doğru olmaz. Kişinin kilo hedefine ulaşabilmesi için günlük enerji ihtiyacına göre tüketim yapması gerekir. Bunun için gerekli olan kalorinin hesaplanması da kişinin yaşına, bazal metabolizma hızına, kilosuna, boyuna, fiziksel aktivitesine göre yapılır.

72 ZOOM

Alışkanlıklar beslenme programını etkiler Arkadaşınızla aynı kiloda, aynı boyda, aynı yaşta ve aynı ofiste olsanız bile; beslenme düzeniniz, sabah kalkış ve akşam yatış saatleriniz farklılık gösterecektir. Bu faktörler de diyet listesi oluşturulurken göz önüne alınan kriterlerdir. Saydığımız benzerliklere ek olarak bir de arkadaşınızla aynı evde yaşıyor olsanız ve kalkış ile yatış saatleriniz bile aynı olsa bile; bu noktada da sevdiğiniz, tercih ettiğiniz, tüketebildiğiniz ve tüketemediğiniz besinler değişkenlik gösterecektir. Diyetiniz sağlık sorunlarınıza uygun olmalı Diyabeti ya da hipertansiyonu olan biri ile olmayan bir kişinin aynı diyet planını uygulaması yanlış olur. Söz konusu sağlık sorunlarına göre diyet listesindeki yağ, karbonhidrat, protein oranları da değişkenlik gösterebilir. Kişilerin rahatsızlıklarına göre dikkatli tüketmesi, hatta tüketmemesi gereken besinler vardır. Diyet bir yaşam biçimidir Diyet, yazılı olarak verilen bir diyet listesi dışında, birey ile diyetisyen arasında birebir yapılan sözlü bir bilgi alışverişini de içerir. Diyetisyenler, baskı altında hissetmemeleri ve daha rahat olabilmeleri için danışanlarının sadece bir kâğıda bağlı kalmamalarını, alışkanlıklarını değiştirebilecek ve gün içindeki tüketimlerini dengeleyebilecek kadar bilgiye sahip olmalarını isterler.


En iyi bildiğim diyet arkadaşımın diyetidir diyerek arkadaşınızın bünyesine uygun olan diyeti uygulamayın çünkü o diyet sizin sağlıklı beslenmeniz için gereken besinleri içermiyor olabilir.

www.cypruszoom.com

73


Günde 1 Saat Siesta

Kalbe İyi Gelir

ÖZELLIKLE KRONIK KALP HASTALARININ UZUN SÜRE SOĞUK HAVAYA MARUZ KALMASI CIDDI SORUNLARA YOL AÇABILIYOR. KIŞ AYLARINDA AÇIK HAVA EGZERSIZLERINI DAHA AZA INDIREREK, SPOR IÇIN KAPALI MEKANLAR TERCIH EDILMESINI VE SOĞUKTAN KORUYAN KIYAFET GIYINILMESI GEREKIYOR.

L

iv Hospital Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Yelda Tayyareci “Özellikle kış aylarında vücut daha yorgun hissedebilir. Yorgun vücut, yorgun kalp demektir. Gün içerisinde dinlenmek için kendinize vakit ayırın. Mümkünse gündüz saatlerinde en az 1 saat uyuyarak sieasta yapın” diyor. Uzmanımız kronik kalp hastalığı olanlara altın değerinde önerilerde bulunuyor. Kronik Kalp Hastalığı Olanlara 10 Altın Öneri 1. Doktorunuzun reçete ettiği ilaçları düzenli ve aksatmadan kullanın: Kronik kalp hastalığında kaliteli ve uzun bir yaşam sağlayabilmek için en önemli etkenlerden biri ilaçların saatinde ve düzenli alınmasıdır. Düzenli aralıklarla doktor kontrolüne gitmek de çok önemli. 2. Uyurken yüksek ve kalın yastık tercih edin: Yüksek ve kalın yastık, kronik kalp yetersizliği olan hastalarda fazla sıvının akciğerlerden daha alt bölgelere inmesini sağlar, gece boyunca rahat bir uyku uyunmasına yardımcı olur. 3. Her gün tartılın: Günlük tartılmak hem gereksiz kilo alımını önler hem de vücudun sıvı dengesi hakkında pratik bir fikir verir. Günde 2 kilodan fazla artış, vücutta fazla sıvı birikimini gösterir, bu durumda doktora başvurmak gerekir. Kilo vermek, kalp üzerindeki

74 ZOOM

yükü azaltacağından hastalığa bağlı şikayetleri de azaltır. 4. Siesta yapın: Yorgun vücut, yorgun kalp demektir. Gün içerisinde dinlenmek için vakit ayırın. Mümkünse gündüz saatlerinde en az 1 saat uyuyun. 5. Az az ve sık sık yiyin: Mideyi fazlaca doldurmak hem hazımsızlık problemlerine hem de kalp üzerine olumsuz etkilere yol açar. Öğünleri bölmek ve azar azar gıda tüketmek önemlidir. Lifli gıdaların ve suyun tüketilmesi, yavaşlamış olan barsak hareketlerini artırır. Kabızlığı önler. 6. Tuzlu gıdalardan kaçının: Özellikle kronik kalp yetersizliği olanlarda vücudun sıvı dengesini korumak önemlidir. Aşırı tuz alımı, özellikle akciğerlerde ve bacaklarda ödeme yani fazla sıvı birikimine yol açar. 7. Sigarayı bırakın: Sigara kandaki oksijen miktarını azaltır, damarların iç yüzeyini bozarak, damar sertliği ve damar tıkanıklığına yol açar. Sigarayı bırakmak kalp hastalıklarına bağlı gelişecek komplikasyonları azaltır. 8. Kafein ve alkol tüketimine dikkat: Kronik alkol alımı kalp kaslarının zayıflamasına neden olur. Bu nedenle kronik kalp hastalarında alkol kısıtlaması önemlidir. Kafeinin fazla tüketimi kalp ritim problem-

lerine ve kan basıncı yüksekliğine yol açabileceğinden günde 2 bardaktan fazla çay, kahve veya kola tüketilmemelidir. 9. Fiziksel olarak aktif olun: Düzenli fiziksel aktivite, kronik kalp hastalarında kan dolaşımını iyileştirir, hastalığa bağlı yakınmaları azaltır. Her gün yapılacak düzenli yarım saatlik yürüyüşler, kişiyi zinde hissettirir, depresyonu azaltır. Yapılacak egzersizin ağır olmaması, kişiyi fazlaca yormamasına dikkat edilmelidir. Çok soğuk havalarda ağır efor gerektiren egzersizler yapılmamalı, yüzmek içinse çok soğuk veya çok sıcak sular tercih edilmemelidir. 10. Grip ve zatüreye karşı önlem alın, aşı yaptırın: Kronik kalp hastaları için güncel kılavuzlarda, grip ve zatüre aşılarının yapılması ve bu hastalıklardan korunulması tavsiye edilmektedir. Kaçınılması gereken tuz içeriği yüksek gıdalar: •Salam, sucuk, sosis •Ketçap, mayonez ve hazır salata sosları •Hazır çorba, hazır baharat karışımları •Pizza, hamburger ve hazır pişmiş makarnalar •Patates cipsi, tuzlu fıstık vb kuruyemişler •Tuzlu zeytin, peynir vb gıdalar •Yemekleri pişirirken az miktarda tuz eklenmeli ve sofrada tuzluk bulundurulmamalıdır.


Kasap Döner Lefkoşa Şubesi Açıldı Girne ve Mağusa Şubeleri de Yakında

T

ürkiye’nin ilk fast-casual döner restoranı olma özelliğine sahip KasapDöner, sıra dışı lezzeti ve farklılaşan konseptini Kıbrıs’a taşıdı. Geçtiğimiz yıl “KasapDöner” markasıyla ev dışı tüketim sektörüne hızlı bir giriş yapan Global Restoran Yatırımları A.Ş. , Türkiye’nin ilk fast-casual restoran zinciri olan KasapDöner’in Türkiye dışı atılımını Kıbrıs’a yaptı. Kasap Döner’in 23. Şubesi olan mekana, yakın bir gelecekte Girne ve Mağusa’da açılacak yeni şube de eklenecek. Açılışını Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun yaptığı Kasap Döner Dereboyu

şubesi, şirketin Kıbrıs’taki ilk yatırımı olma özelliğini taşıyor. Markanın İstanbul, Ankara ve Bodrum’da 22 restoranı bulunuyor. Kasap Döner İşletmeler Müdürü Erhan Başay, "Kasap Döner” macerasının altı ay önce başladığını ifade ederek, “Kasap Döner”’in bir dünya markası olduğunu vurgulayan Başay, Başay, yakında Girne ve Mağusa’da da Kasap Döner’in açılacağı müjdesini vererek, çok yakında “Kasap Döner”’i Kıbrıs halkının tümüne tanıtacaklarını altını çizdi.

www.cypruszoom.com

75


haber

Kalıcı Kilo Kaybı İçin Ara öğün yiyin

S

ağlıklı ve kalıcı kilo kaybı, sağlıklı bir yaşam için gün içerisinde 3 ana öğün, 2–4 kez ara öğün tüketmeyi alışkanlık haline getirmek gerekiyor. Ara öğünlerin sağlıklı beslenmede önemli yeri bulunuyor. Ara öğünlerin en başlıca olumlu etkisi; metabolizma hızını olumlu yönde etkilemesi ve kişinin kan şekerini dengelemesidir. Ara öğün yapan kişinin kan şekerleri daha stabil olacağı için kişide tatlı isteği azalır, hatta tatlı krizleri tamamen ortadan kalkabilir. Ara öğün tüketen kişiler daha hızlı ve sağlıklı şekilde kilo verebileceğini belirten Uzman Diyetisyen İpek Ağaca, ara öğün alışkanlığı olan bir kişinin, ara öğün alışkanlığı olmayan diğer bir kişiye göre gün içerisinde daha az enerji aldığını, ara öğünlerin kilo kontrolü üzerinde etkili olduğunu söylüyor. Bunun sebebi; - Ara öğün alışkanlığı olan kişilerin kan şekeri dengede olduğu için kişi gün içerisinde açlık hissetmez ve böylece farkında olmadan besin alımları azalır. - Ara öğünler, sonraki ana öğünlerde daha az besin tüketimini sağlayarak, günlük kalori alımını dengeler ve vücut ağırlığını korumaya yardımcı olur. - Ara öğün alan kişide sık sık dengeli beslenmek, alışkanlık haline geldiği için metabolizma hızı da artar. Metabolizma hızının artmasına bağlı olarak da kilo kaybı hızlanır. - Ayrıca kişide tatlı krizleri azaldığı/ortadan kalktığı için kişi yüksek kalori içeren çikolata veya diğer ağır tatlıları tüketmeyerek daha az kalori almış olur.

76 ZOOM


haber

?

Ara öğünler ne zaman yapılmalı

Ara öğünler, ana öğünden yaklaşık 2–2,5 saat sonra yapılmalıdır. Örneğin sabah kahvaltısını 8.00 ‘de yapmış olun; sabah ara öğünü 10.00–10.30 gibi ; Akşam yemeği 19.00 gibi yenmişse; gece ara öğünü 21.00–21.30 gibi olmalıdır.

Ara Öğünlerde Sağlıklı Besinler Tercih Edin Kuru veya taze meyveler, ceviz-fındık-fıstık gibi yağlı tohumlar, light bisküvi - krakerler, esmer ekmek, beyaz peynir, şekersiz sütle yapılmış kahve, leblebi, grisini, dondurma gibi besinler ara öğünler için hem sağlıklı hem hafif alternatiflerdir

İkindi ara öğünü diğerlerine göre daha önemli Öğle yemeği ile akşam yemeği arasında genelde daha uzun bir süre olduğu için ikindi ara öğünü ara öğünler arasında en önemlisi. Kan şekerini dengelemek adına ikindi ara öğünü diğerlerine göre daha dengeli olmalı. Karbonhidrat kaynaklı besinlerin yanında (grisini, kraker, meyve gibi); protein kaynağı olan besinlerin (süt, yoğurt, peynir gibi) olması kan şekerini dengelemek adına önemli olduğunu belirten uzman diyetisyen İpek Ağaca örneğin, sabah ara öğününde kişi 1 porsiyon meyve tüketebilirken; ikindi ara öğününde meyvesinin yanına mutlaka süt, yoğurt vb. protein kaynağı bir besin eklenmeli.

www.cypruszoom.com

77


İlişkide Kötü Sona Yaklaştıran

KUSURLU HAREKET

M

utlu ve sağlam temeller üzerine kurulan bir ilişki herkesin hayali. Ancak bu hayale sahip olmak için sadece mükemmel eşi bulmak yetmiyor. Kişinin ilişkisini mükemmelleştirmesi için çuvaldızı kendisine de batırması gerekiyor. Öyle ki çiftler arasındaki bir tartışmanın sadece 10 dakikasına bakarak nasıl biteceği anlaşılabiliyor. DBE Davranış Bilimleri Enstitüsü’nden Uzman Psikolog, Çift ve Aile Terapisti İnci Canoğulları, mutlu bir ilişki için yapılan hataları ve doğruları belirlemenin aslında zor olmadığını ilişkiler üzerine uzun yıllar araştırmalar yapmış Gottman örneği üzerinden anlatıyor. Mutlu bir ilişki için yapılması ve yapılmaması gerekenler her zaman ilgimizi çeken bir konu olmuştur. Çünkü hepimiz ilişkilerimizde mutlu olmayı, bunu da mümkün olan en kolay şekilde sağlamayı isteriz. Bu konularda uzun yıllar çalışmış biri olan Gottman, ilişki laboratuvarında yaptığı araştırmalarında tartışan bir çiftin videosunun 10 dakikasını gözlemleyerek boşanıp boşanmaya-

caklarını yüzde 91 oranında doğru tahmin edebildiğini söylemektedir. İlişkinin sonucuna yönelik tüyoların, Gottman’ın belirlediği, ilişkilere zarar veren yanlışların içinde en yıpratıcı olan ve “Mahşerin Dört Atlısı” olarak isimlendirilen hatalara bakarak anlaşılabileceğini anlatan Canoğulları, “Suçlama bunlardan ilkidir. “Sen her zaman...” ya da “Sen hiçbir zaman...” diye başlayan cümleler şikâyet değil suçlama içerir. Suçlama doğal olarak savunmayı doğurur.” diyor. Eşinizi suçlamaya başladığınızda o da kendisini savunmaya başlayacaktır. Yapılan diğer bir hata da aşağılama ya da hor görmedir. Tartışmalar sırasında karşımızdaki kişiyle dalga geçme, alay etme, küçük düşürme gibi sözler ve bazı yüz mimikleri de durumu daha da kötüleştirmektedir. Aşağılandığını, küçük düşürüldüğünü düşünen taraf için problemle ilgili konuşmak ve çözüm aramak imkânsız hale gelir. Mutlu evliliklerde aşağılama, hor görme miktarı neredeyse sıfırdır.

BİR İLİŞKİNİN TAM FORMÜLÜ ↘ MUTLU HENÜZ BULUNMASA DA KÖTÜ SONA YAKLAŞTIRAN HAL VE DAVRANIŞLARIN HANGİLERİ OLDUĞU BİLİNİYOR. UZMANLAR, ÇİFTLERİN KAVGALARININ 10 DAKİKASINI İZLEYEREK İLİŞKİNİN NEREYE VARACAĞINI TAHMİN EDEBİLİYOR. PEKİ, BİR ÇİFTİ KÖTÜ SONA YAKLAŞTIRAN HAL VE DAVRANIŞLAR NEDİR?

78 ZOOM


Mutlu bir evlilik için bunlara dikkat! Herhangi bir saldırıya maruz kaldığında kişinin kendini savunmaya başladığını, bu durumun kişinin yaptığı hatayı kabul etmemesine yol açtığı gibi karşısındaki kişiyi de suçladığını anlatan Canoğulları, “Bu durumda eşlerden biri, daha çok dinleyici olur, iletişimi keser ve bir duvar örer. Çoğunlukla da ortamı terk eder. Karşımızdaki kişiyi gerçekten dinlediğimizde bunu beden dilimizle, yüz ifadelerimizle ve verdiğimiz tepkilerle belli ederiz. Ancak duvar ören taraf bunlardan hiçbirini yapmaz. Gottman’a göre erkekler bunu kadınlardan daha fazla yapıyor ve oran yüzde 85. Bu yüzden Gottman diyor ki; bunu bir kadın yaptığında bu gerçekten boşanmanın habercisi olabilir. Erkek duvar ördüğünde bu durum kadın için çok üzücü oluyor ve konuyu uzatma eğilimlerini arttırıyor. Dolayısıyla erkek için bu konuyu bitirme adına yapılan bir davranış olsa da sonuçta tam tersine hizmet ediyor. Ancak kötü sona yaklaşan ilişkilerin sinyalleri sadece böyle belli olmuyor.İşte uzmanlara göre ilişkiyi zora sokan diğer kusurlu hareketler;

çalışması anlamına gelir. Bu durum, kişilerin açık bir şekilde düşüncelerini ifade etmekte kendilerini rahat hissetmediklerini gösterir. İlişkiyi Bir Rehine Gibi Kullanmak: “Bu sıralar bana karşı biraz soğuk davrandığını hissediyorum” demek yerine, “Bana soğuk davranan bir kişi ile ilişkiyi sürdüremem” demek arasında fark vardır. Bu üslup gereksiz yere çok fazla drama yaratır ve bağlılığın sorgulandığı bir krize dönüşür. Kişiler, ilişkilerinde yaşadıkları sorunları ya da olumsuz düşünceleri rahatça ifade edebileceklerini bilmeliler, aksi takdirde gerçek duygular ve düşünceler ifade edilemediğinde güvensizlik ve manipülasyon devreye girer. Sevgi Kaynaklı kıskançlık: Bu durum zamanla öfkeye dönüşüp karşınızdaki kişinin davranışlarını kontrol etmeye kadar gittiğinde eşinizin e-mail şifresini çözmeye çalışma ve hesabına girme, duşta iken telefon mesajlarını okuma ve hatta dışarıda

takip etme ve beklemediği bir anda ortaya çıkma gibi davranışlara sebebiyet verebilir. Bazı insanların bunu bir sevgi göstergesi olarak sunmaları ve eşleri kıskançlık yapmadığında sevilmediklerini düşünmeleri sıklıkla rastlanılan bir durumdur. Bu tarz davranışlar, kişinin kendiyle ilgili değersizlik duygularına dair göstergeler olabilir. Bireyin kendiyle yüzleşmesi gerekir. Aksi takdirde eşi, kişiden uzaklaşacaktır. İlişki Problemlerini Satın Alınan Çözümlerle Çözmeye Çalışmak: İlişkinizde herhangi bir problem yaşadığınızda bunu konuşmak yerine alışveriş yapmak ve bir yerlere seyahate gitmek ve bunların sonucunda da iyi şeyler hissediyor olmak, sorunları çözmek yerine sadece üstünü kapattığınızı gösterir. Bu, sadece sorunları halının altına süpürmektir.

Tartışmalara Sert Başlamak: “Neden sürekli öfkelisin? Çok kırıcısın. Her zaman bunu yapıyorsun.” gibi cümlelerle başladığınızda bu, çok da iyi bir sonuç alınamayacağının göstergesi olabilir. Gottman, tartışmanın ilk on dakikasının devamını belirlemek için yeterli bir süre olduğunu söylemektedir. Dolayısı ile bir tartışmanın ilk 10 dakikasına bakarak, o tartışmanın (evliliğin) nasıl biteceğini kestirmek mümkün. İlişkide Skor Tutmak: Bu geçmişte yapılan hataları bulup bunları ortaya çıkarmak ve karşımızdaki kişiyi bunları yaptığı için sürekli olarak suçlamaya devam etmektir. Kavga konusu ne olursa olsun bunlar her kavgada çıkarılır ve ortaya dökülür. Karşılıklı hale geldiğinde taraflar geçmiş yıllar içinde kim daha çok hata yapmış bunları o kişinin hanesine işlerler. Bu durum zamanla ilişkide kişinin kendi haklılığını ortaya koymak için başvurduğu bir yol olur. Ne yazık ki, sorunu çözmediği gibi kişilerin geçmişteki hatalarından dolayı hissettikleri suçluluk ve öfke duygularını harekete geçirir. İma da Bulunmak ve Diğer Pasif Agresif Hareketler: Eşlerden birinin isteğini ya da düşüncesini açıkça söylemek yerine yön göstererek diğerinin bunu kendi kendine anlamasını sağlamaya

www.cypruszoom.com

79


Ayın Burcu Balık

20 Şubat – 20 Mart Yıldızı: Jüpiter

B

üyük gözler, anlamlı bakışlar, uzun kirpikler... Dalgalı veya kıvırcık saçlar bunları tamamlayan kumral veya kestane ten renkleri ile balık burçları kusursuzluğun tablosunu çiziyor. Balık burcu son burç olduğu için kendinden daha önceki bütün burçların özetini taşır. Bütün burçlar arasında onun kadar mistik düşünceli olanını bulmak oldukça zor. Çevresinde bulunan çoğu insandan daha üstün olsalar da bunu belirtmek istemezler. Bunun nedeni ise alçakgönüllü olmalarıdır. Genel görünümleri sakindir ancak iç dünyalarında fırtınalar kopar. Yaşadıkları okyanus içerisinde duygular, bilinçdışı olaylar, sezgiler ve hayal dünyası ön planda bulunur. İlerisi için plan yaptığı pek görülmez, daha çok sezgileri ile hareket etmeyi tercih ederler. İç dünyalarını gizli tutmalarının nedeni, kendilerini bu şekilde daha rahat hissetmeleridir. Sezgileri tahmin edilemez derecede kuvvetlidir. Ancak duyguları, sezgilerinin önüne geçebilir. Konuşma yetenekleri ile insanların kalplerini kolaylıkla kazanırlar. Bu konuda oldukça yeteneklidir. Yardımsever bir yapısı vardır, duyarlıdır. Hatta o kadar duyarlıdır ki, insanların ihtiyaçlarına kendilerininkinden daha fazla önem verirler. Tüm bunların karşılığında istedikleri tek şey ilgidir. Bu isteklerinin gerçekleşmediğini gördükleri zaman küsüp, darılabilir. Kendilerine acıma gibi olumsuz özellikleri vardır. Duyguları sürekli değişkenlik gösterir ve ruhsal olarak son derece derin dünya içerisinde yaşarlar. Ancak bu durum dışarı asla yansıtmaz, gizli tutar.

80 ZOOM

BALIK BALIK BURCU ERKEĞİ Balık burcu erkeğinin fiziksel olarak en dikkat çekici özelliği saçlarıdır. Saçları genellikle kıvırcık veya dalgalıdır. Bakışları ile dikkat çekerler ve yüz hatları ise hafif toplu bir şekildedir. Vücutları ne kadar zayıf olursa olsun, yüz hatları daima topludur. Yüz hatlarının gerçekten simetriktir. Ağızı, burnu ve çenesi uyumludur. Ayakkabı için harcadıkları parayı asla umursamazlar. Balık burcu erkeğini anlatacak en önemli kelime hayalperest olmasıdır. Kimi zaman gerçek olandan uzaklaşır. Balık burcu erkeği genel olarak düzensiz bir erkektir, ancak bu durum bazı Balık burcu erkeğinde farklılık gösterebilir. Sorumluluk almak ve sorumluluk altına girmek Balık burcu erkeğine göre değildir. Bu durumun kendisini kısıtladığına inanır. Balık burcu erkeği genellikle başına buyruk yaşamak isteyen, dilediği gibi hareket etmek isteyen ve özgürlüğüne düşkün bir erkektir. Kendisini kısıtlayan her şeyden uzak durur. Aksi halde mutsuz bir kişiliğe dönüşebilir.

Yapmacık ve Çıkarcı Davranmak Ona Göre Değildir Balık burcu erkeği asla art niyetli davranışlar sergilemez. Yaptıklarının altında başka şeyler aramaz. Yapmacık ve çıkarcı davranmak ona göre değildir. Balık burcu erkeği her insana kolayca güvenebilir. Aslında bu durum zaman zaman kendisine olumsuzluk olarak geri döner. Hem özel hayatında, hem de iş yaşantısında kandırılmasına neden olabilir. Yaptığı ufak işleri kimi zaman abartır. Ancak pratik zekâsı sayesinde, kolayca çözümler üretirler. Balık burcu erkeği duygusaldır ve duyguları kolayca etkilenir, romantik bir erkektir. Olumsuz davranışlar karşısında zaman zaman parlasa da, gereksiz yere konu uzatmazlar. Aslında balık erkeği, insanları olduğu gibi kabul eden bir karaktere sahiptir. Yargılamaktan hoşlanmazlar. Güzel olan her şeye aşırı düşkünlükleri vardır. Gözüne güzel görünen her şeye sahip olmak ister ve verilmesi gereken değeri fazlasıyla verirler. Balık burcu erkeği sosyal olarak aktiftir. Gezmeyi, eğlenmeyi ve güzel vakit geçirmeyi sever. Daima yeni yerlere gitmek, lüks mekânlarda takılmak ister. Şairane

ruhlu olması ve son derece duyarlı olması Balık burcu erkeğinin en dikkat çekici özelliğidir. Her zaman, herkese karşı şefkatli davranırlar. Son derece güvenilirdir. Tutkulu ve sempatik olması bir diğer olumlu özelliklerindendir. Karar vermekte zorlanıyor olması en göze batan olumsuz özelliğidir. Tembel, hastalık hastası ve kendine acıyan bir yapıda, katı görünümlü, kesin tavırlı, dik başlı ve cimri olması Balık burcu erkeğinin olumsuz özellikleri arasındadır. Balık burcu erkeği, kendisine bağlı kalacağına inandığı, gözü dışarıda olmayan ve sakin bir kişiliğe sahip olan kadınlardan hoşlanır. Duygularına karşı kayıtsız kalmayan, onu sahiplenen ve söylediklerini dikkate alıp, ona göre davranan kadınlardan hoşlanır. Bağlılık, Balık burcu erkeği için çok önemlidir. Aksi bir hisse kapılırsa arkasına bile bakmaz. Romantik, ilgili ve sevecen bir kadın Balık burcu erkeğini etkilemeye yeter. Ancak ilgiyi abartmamanızda yarar var. Zaman zaman kişisel sorunlarından dolayı değişim gösterirler, bu zamanlarda ona saygı göstermeyi başarırsanız etkilemeyi de başarabilirsiniz. Aksi halde Balık burcu erkeğini elinizden kaçırabilirsiniz.


BALIK BURCU ÜNLÜLERİ :

BALIK BURCU KADINI Balık burcu kadını fiziksel olarak gerçekten hoş bir görünüme sahiptir. Genellikle saçları kıvırcıktır ancak bazı Balık burcu kadınlarının ise dalgalıdır. Koyu kumral veya kestane ten renklerinin yanı sıra gözleri de dikkat çeker. Ancak hatlar o kadar güzel yerine oturmuştur ki kusur bulmak zordur. Burun yapıları ise genellikle kemerlidir. Balık burcu kadınları tam anlamıyla modaevinden fırlamış gibi giyinirler. Antika kıyafetlere düşkünlükleri vardır. Balık burcu kadını hırslı yapısı ve istediğini elde etmedeki inatçılığı ile dikkat çeken bir kadındır. Sempatik sevecen ve iyi huyludur. Balık burcu kadını son derece duygusal ve romantik bir kişiliğe sahiptir. Hayatının her alanında duyguları ile hareket eder. Evlerine son derece bağlıdır. Evcimen olduklarını söylesek yanılmış olmayız. Özellikle evlerinde olduğu sürece kendilerini mutlu, huzurlu ve rahat hissederler. Gözlerine güzel gelen her şeye karşı aşırı düşkünlükleri vardır. Her zaman rahat ve konforlu bir yaşam sürdürmek ister.

Bir şeyi istiyorsa mutlaka ulaşır Balık burcu kadını toplum ve sosyal çevrede dikkat çekmek ve saygı görmek ister.Tüm bunlara sahip ise kendisiyle fazlaca gurur duyar. İnce bir ruha sahiptir ve sanata olan düşkünlükleri her zaman üst düzeydedir. Balık burcu kadını oldukça kıskanç bir karaktere sahiptir. Hem en iyisine sahip olmak ister, hem de en iyisini yapmak. Bir şeyi istiyorsa mutlaka ulaşır ve bu yolda ellerinden geleni sergilemekten de kaçınmazlar. Balık burcu kadınları sosyal çevrelerinde çekici ve hoş mizaçları ile dikkat çeken, beğenilen ve aranılan bir kadındır. Oldukça güzel ve zarif kişilikleri olduğunu, duygusal anlamda ise çok derin hislere sahiptirler. İnsanların kurdukları hayal ile dalga geçmesine asla ama asla dayanamazlar. Balık burcu kadını hızla değişen duygulara sahiptir. Çok mutluyken bir anda üzülebilir. Ancak çoğu insan bunun nedenini öğrenemez, çünkü Balık burcu kadını bunu belli etmez. Her zaman duygularını paylaşacağı bir insan arar. Balık burcu kadınının ağlamayı sever. Bu onları rahatlatır. Balık burcu kadınının oldukça misafirperver olduğunu söylemek gerekir. Kaliteyi sever ve bu nedenle ağırladıkları kişilere her zaman en iyisini sunmak ister. Bunu yapmaktan da büyük zevk alırlar. Balık burcu kadını oldukça anlayışlıdır. Balık burcu kadını için aşk gerçekten çok önemlidir. Yaşantısının sonsuz bir aşk deneyimi olduğuna

Victor Hugo Mikail Gorbaçov G. Washington Jerry Lewis Prens Albert Rosa Luxemburg A. Vivaldi Frederic Chopin

Marlon Brando Michelangelo Albert Einstein Bruce Willis Kurt Cobain A. Graham Bell Liza Minelli Rihanna

Albert Einstein

inanır. Sonsuz ve sınır tanımaz bir romantiktir. Balık burcu kadını aşk hayatında aşırı duygusallık gösterebilir. Birlikte olduğu kişiye tüm duygusallığı ile donatılmış, eşi benzeri olmayan bir aşk dünyası yaşatır. Balık burcu kadını aşk hayatında dikkatli davranır. Zaten aşık olmadığı kişi ile beraber olmaz ve bu nedenle oldukça dikkatli seçimler yapar. Aşk hayatında partnerinden şunu isterler; ne kadar seviyorsa, o kadar sevilmek. Bu isteklerini karşılanmadığında ise kırılır ve üzülür. Duyarlı balık burcu kadını hemen her alanda yaratıcıdır. Her insana karşı şefkatlidirler.Balık burcu kadının en olumsuz yanı kararsız ve hayalci olmasıdır. Kendine acıyan bir kişiliğe sahiptir. Kötümser ve aşırı derecede tutumlu olması olumsuz özelliği olarak öne çıkar. Balık burcu kadını kendisine bağlılığını hissettirmeyi başaran, önemli olduğunu hissettiren erkeklerden hoşlanır. Çıkarcı davranışlarda bulunan erkeklerden nefret eder,duygularını önemseyen erkeklerden hoşlanır. Bunaltmadan ilgilenmeyi başarabilen bir erkek isterler. Balık burcu kadınını etkilemek istiyorsanız öncelikle romantik bir erkek olduğunuzu hissettirin. Duygularına önem verin ve hayalleri ile asla ama asla alay etmeyin Balık burcu kadınları oldukça hayalperest bir yapıya sahiptir, bu nedenle hayal kurmaktan çok hoşlanırlar. Burcunun erkeğine göre daha çok sosyal aktivitede bulunmak ister. Arkadaşları ile birlikte güzel bir akşam gezmesinden hoşlanır. Ona eğlenceli gösteriler için bilette hediye edebilirsiniz.

www.cypruszoom.com

81


Kilo Takıntısı da Fazla Kilolar Kadar Sağlığı Tehdit Ediyor ↘

KİLO TAKINTISININ DA, FAZLA KİLOLAR KADAR SAĞLIKSIZ OLDUĞU KONUSUNDA UYARILARDA BULUNAN UZMANLAR ÖNEMLİ OLANIN ZAYIF OLMAK DEĞİL, SAĞLIKLI VÜCUT AĞIRLIĞINI KORUYABİLMEK OLDUĞUNA İŞARET EDİYOR. Tüm dünyada olduğu gibi Kıbrıs’ta da, toplumun yarattığı ‘zayıf olma’ baskısı sağlıklı kiloda bulunan kişilerde bile kilo takıntısına yol açabiliyor. Özellikle genç kızlarda ortaya çıkan bu durum, 10’lu yaşlarda başlayıp 35’li yaşlara kadar devam edebiliyor. Kişi gayet sağlıklı iken şok diyetlere, onaylanmamış zayıflama ilaçlarına, idrar söktürücü ilaçlara, ishal yaratan ilaçlara yönelebiliyor. Bu durum da, gelecek yıllarda ciddi sağlık sorunlarının ortaya çıkmasını kaçınılmaz hale getirebiliyor. Sodexo Avantaj ve Ödüllendirme Hizmetleri, sosyal medya ve www.sodexoavantaj.com üzerinden sürdürdüğü İyi Yaşa programıyla yararlı ve kolay uygulanabilecek tavsiyelerle, yaşamın her anına değer ve kalite katmaya devam ediyor. İyi Yaşa programı kapsamında sağlıklı beslenme önerileri hazırlayan Diyetisyen ve Yaşam Koçu Gizem Şeber kilo takıntısını ele alarak zayıf olma isteminin gidebileceği tehlikeli boyutlara karşı uyarılarda bulundu. Kişinin ideal; yani sağlıklı vücut ağırlığının, cinsiyetine, yaşına ve sağlık durumuna göre belirlenmesinin doğru olduğunu belirten uzmanımız, kilo fazlası olan bireylerin doktor kontrolünden sonra, kendilerine özgü sağlıklı beslenme programını öğrenmek için bir diyetisyenden yardım alması gerektiğini belirtiyor. Türklerde 35-70 yaş arası kişilerin yüzde 52’si obez Gizem Şeber Kıbrıs’ında içerisinde bulunduğu 17 ülkede yapılan araştırmaya atıfta bulunarak Türklerde 35-70 yaş arası kişilerin yüzde 52’sinin obez olduğunun altını çizdi. Bunların sağlıklı vücut ağırlığında olan kişilerin oranı ise yüzde 13,5. kadınların yüzde 10’u, erkeklerin ise yüzde 20’si sağlıklı vücut ağırlığına sahip. Obezite oranı, kent ve kırsal kesim açısından fark gözetmiyor. Yapılan bir başka çalışmanın sonuçlarına göre; yetişkin kadınlardaki obezite oranı yüzde 31, erkeklerde ise yüzde 24. Bu verilere göre, Türkler’in Avrupa ülkeleri içerisinde en obez toplum olduğu söylenebilir.

82 ZOOM

Bir kişinin aldığı günlük ortalama kalori 2000 kalori civarında olmakla birlikte, bunun büyük bir kısmı karbonhidratlardan geliyor. Çocuk ve gençler ile yapılan bazı araştırmalar sonucunda genç kızlarda obezite oranının yüzde 13’lerde. “Obezite artık sosyolojik ve psikolojik bir sorun” Şişmanlık ruhsal sağlığı da tehdit ediyor. Obezite sadece bir sağlık sorunu olmanın ötesinde artık sosyolojik ve psikolojik de bir sorun. Özellikle obez olan kişilerde, depresyon, içine kapanma, sosyal ortamlardan uzaklaşma ve kendine güvensizlik sorunları ortaya çıkabiliyor. Unutulmamalı ki zayıflama özveri, sabır ve inanç gerektiren bir süreç. Aşırı kilolu kişileri, zayıflama sürecinde de birçok zorluk bekleyebiliyor. Örneğin ailesinin ve sosyal çevresinin destek göstermemesi ve birkaç olumsuz deneyimi oldu ise kişiye bu konuda güven duymamaları gibi sorunlar, kişileri gizli yeme, tıka basa yeme, yemekten hemen sonra pişmanlık duyma ve kendini suçlama gibi problemler yaşamasına da sebep olabiliyor. Sağlıklı zayıflama ve ideal kiloyu oruma, davranış değişikliği gerektiren bir süreç. Zayıflamanın mutlaka uzman kontrolünde ilerlemesi gerek. Sağlıklı zayıflamayla başlayan süreç, ömür boyu ideal kilonun korumasıyla devam etmesi gereken bir süreç. Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarına göre; obezite tedavisi üç basamaklı: Sağlıklı Beslenme, Egzersiz ve Davranış Değişikliği. Sağlıklı beslenme ve düzenli egzersizi yaşam tarzı haline getirmeniz kilo vermenizi kolaylaştırmakla kalmaz, kilo yönetiminde her zaman başarılı olmanızı sağlar. Egzersiz yapacak vaktiniz yoksa günde 10.000 adım atın Beslenme kadar egzersiz de önemli. Doktorunuz, egzersiz yapmanızda mani görmemiş ise bir egzersiz uzmanından destek alabilirsiniz. Eğer böyle bir imkanınız ya da vaktiniz yoksa Dünya Sağlık Otoritelerinin önerdiği gibi günde 10.000 adım atmaya çalışmalısınız.


Bir kişinin aldığı günlük ortalama kalori 2000 kalori civarında olmakla birlikte, bunun büyük bir kısmı karbonhidratlardan geliyor.

www.cypruszoom.com

83


D Vitamini Eksikliği Besin Alerjisi Riskini Arttırıyor

B

esin alerjilerinin, bağışıklık sisteminin normal şartlarda zararsız olan bir besin maddesini, yanlışlıkla zararlı olarak algılaması ve aşırı tepki vermesiyle ortaya çıkan bir durum. Amerika’da besin alerjileri ile ilgili yapılan çalışmaların değerlendirildiği CDC (Centers for Disease Control) raporuna göre besin alerjileri, görülme sıklığı artan bir halk sağlığı problemi. Çocuk Sağlığı Hastalıkları, Çocuk Alerji ve İmmunoloji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, çocuklardaki besin alerjisi oranı yaklaşık olarak yüzde 8, son dönemlerde ise besin alerjileri eskiye nazaran yüzde 18 artmış. Besin alerjileri erkek çocuklarda kız çocuklarına göre daha çok görülüyor. “Her türlü besinin gıda alerjisi yapma potansiyeli var” diyen Antony, en sık besin alerjisi yapma potansiyeli olan gıdaların, süt, yumurta, buğday, soya, fıstık, fındık, balık ve deniz ürünleri olduğuna işaret ediyor. Eskiye nazaran besin alerjilerinin geçme suresi de uzamış durumda. Yine de süt, yumurta, soya ve buğday alerjileri, geçme potansiyelinde iken fıstık, fındık, balık ve deniz ürünlerinin alerjileri ömür boyu devam etme potansiyeline sahip. Besin alerjilerine bağlı anafilaksi geçirme riski ise yüzde 50 arttı. Besin alerjisi olan çocuklarda diğer organları tutan alerjik hastalık riski 2-4 kat arttı (astım gibi.) Besin alerjileri sadece deriyi tutmaz başta mide ve bağırsak sistemi olmak üzere birçok organı tutabilir. Örneğin mide ve bağırsak sistemini tuttuğunda ishal,

kabızlık, dışkıda kan olması, bağırsaklarda kanama, iştahsızlık, reflü, büyüme geriliği gibi… Solunum sistemini tuttuğunda da, burunda tıkanıklık, kaşıntı, hapşırma, akıntı ve yine akciğerlerde öksürük, hırıltı, nefes darlığına giden astıma neden olabilir. Besin alerjilerinde doğru tanı çok önemli. Çünkü tedavide dokunan gıdanın diyetten çıkarılması gerekiyor. Tanıda deri testlerinin ve kan tetkiklerinin önemi büyük ve yaş sınırlaması yok. Yeni doğan bebeğe bile yapılabilir. Özellikle D Vitamini Eksikliği Besin Alerji Riskini Arttırıyor Çocuk sağlığı alanında önemli çalışmaların yayınlandığı Journal of Pediatrics’de, besin alerjileri için özellikle D vitaminin önemine vurgu yapıldığını belirten Çocuk Sağlığı Hastalıkları, Çocuk Alerji ve İmmunoloji Uzmanı Doç. Dr. Akgül Akpınarlı Antony, çalışmalardan elde edilen sonuçları şöyle özetliyor. “İki yaşın altındaki çocuklarda D vitamini eksikliği, besin alerjisi geliştirme riskini artırıyor. Çocuklarda besin alerjilerine bağlı görülen atomik dermatiti vakalarındaki; dermatiti şiddetinin, düşük D vitaminin seviyesi ile ilişkili olduğu belirtiliyor. D Vitamini seviyesinin çok düşük olduğu tüm çocuklarda, birden fazla besine karşı alerji geliştirme riski artıyor. D Vitamini düşüklüğünün özellikle süt ve buğday alerjileri için risk oluşturduğu bildiriliyor” dedi. Ayrıca uzmanlar besin alerjisi olan çocuklarda D vitamini seviyesine mutlaka bakılması ve eksikliğin tedavi edilmesi gerektiğinin altını çiziyor.

ALERJİSİNE, KIBRIS DAHİL BÜTÜN DÜNYADA ↘ BESİN VE ÖZELLİKLE GELİŞMİŞ ÜLKELERDE OLDUKÇA SIK RASTLANIYOR. AMERİKA’DA YAKLAŞIK 15 MİLYON KİŞİ BESİN ALERJİSİ YAŞIYOR, HAYATI TEHDİT EDEN BESİN ALERJİSİ ORANI İSE 18 YAŞIN ALTINDA, YAKLAŞIK HER 13 ÇOCUKTA BİR GÖRÜLÜYOR. D VİTAMİNİ EKSİKLİĞİ ÖZELLİKLE BESİN ALERJİ RİSKİNİ ARTTIRIYOR.

84 ZOOM


haber

“Her türlü besinin gıda alerjisi yapma potansiyeli var” diyen Antony, en sık besin alerjisi yapma potansiyeli olan gıdaların, süt, yumurta, buğday, soya, fıstık, fındık, balık ve deniz ürünleri olduğuna işaret ediyor.

www.cypruszoom.com

85


Cem Adrian Bibliotheque’deydi

86 ZOOM

G

üçlü sesi ile Türkiye’nin çok özel sanatçıları arasında gösterilen Cem Adrian Şubat ayı içinde Kıbrıs’taydı. Surlariçi’nin Gözde mekanı Bibliotheque, Restaurant Bar&Cafe’da sahneye çıkan ünlü isim, Kıbrıslı hayranlarına muhteşem bir konser verdi. Mekanı tıka basa

dolduran Adrian hayranları, sahne performansı ile birkez daha kendilerini büyüleyen sanatçıyı keyifle izlediler... Ay boyunca ünlü isimleri ağırlayan mekan, Mart ayında da renkli organizasyonları, farklı konserleri ile Surlariçi’ne hayat vermeye devam ediyor..


www.cypruszoom.com

87


BULMACA 1

2

3

4

5

6

7

8

9

10 11

12 13 14 15

16 17 18 19 20 21 22 23 24

1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17

HAZIRLAYAN Ahmet Dönmez

88 ZOOM

SOLDAN SAĞA: 1-KKTC’nin bağımsızlığı için uğraşan, Cumhurbaşkanı Rauf R. Denktaş’tan önceki, Kıbrıs Türkleri'nin en büyük lideri. Kuzey Kıbrıs’ta martın üçüncü haftasında Tepebaşı’nda düzenlenen festival. 2- Uygun davranışta bulunmayan kimse. Yassı demir çelik ürünü. Tomrukların boyuna biçilmesiyle elde edilen ve marangozlukla inşaatta kullanılan nitelikli ağaç. Boyut. 3- Tunus’un plaka rumuzu. İsim. Makedonya’nın plaka rumuzu. İçten, içtenlikle. Aynı maddenin, birbirinden farklı özellikler gösteren, çeşitli haller alması olayı. 4- Bir erkek ismi. Küçük tekne kaptanı. Gazimağusa’nın kuzeyinde yer alan ünlü antik kent. (Eski dilde) damar. Aktinyum’un simgesi. 5- Derin ve çok bilgisi olan. Kuru duruma gelme. Genişlik. Bir şeyin nicelik bakımından erişebileceği en son nokta. 6Bir çeşit zamk. Kısaca İnsansız Hava Taşıtı. İnsanca. Gelecek. Çok kalabalık. 7- Türkiye’ nin plaka rumuzu. Kuzey Kıbrıs’ lı ünlü müzik grubu ( alt resim ). Ayakkabı çekeceği. Apaçık, belli. 8- Mayalı hamurdan yapılan bir çeşit çörek. Satrançta bir taş.

Para birimimiz. Kısaca Deoksiribo Nükleik Asit. 9- Kısaca Radyo ve Televizyon Üst Kurulu. İskambillerle oynanan bir tür oyun. Dalları çatallı ve sapları odunsu bir bitki. Bir nota. 10- İnleyici, inleyen. Çöl rüzgarı. Cet. Yalnız baş harflerle yazılan kısa imza. 11- Uyarlama işi yapılma. Plaj. Bayram. 12- Helyum’un simgesi. Panama’ nın plaka rumuzu. Şarkı. Üç kat. 13- İsim. Yükseltme. Orta Avrupa'da bir cumhuriyet. Evcil bir geyik. 14- Kulağın duyabildiği titreşim. Bir nota. Japonya’da kullanılmış eski bir hacim ölçüsü. Dairesel. 15- Nehir. Kuzey Kıbrıs Otomobil Kulübü'nün düzenlediği, 2014 yılı KKTC Drift Şampiyonası'nı kazanan ünlü pilot. İhsan Oktay Anar’ın ünlü bir romanı. 16- Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde, Kıbrıs'ın doğu kıyısında liman kenti. “Allah korusun, Allah esirgesin” anlamında. Kalsiyum’un simgesi. 17- Boş, değersiz, önemsiz olan şey. İncelikle, saygıyla. Talyum’un simgesi. Bir bağlaç. Kıbrıs ....... Harekatı Türkiye'nin Kıbrıs'a 1974’te yaptığı askeri müdahale.

YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1- DAÜ Uluslararası ........... Kuzey Kıbrıs’ta Doğu Akdeniz Üniversitesi’nde bu yıl altıncısı düzenlenecek olan Uluslararası turnuva. 2- Eğletmen beni, söyletmen beni, ağlatman beni ............ Salim Dündar’ın şarkısı. At yavrusu. Mecmua. 3- Güney Afrika’nın plaka rumuzu. Başlangıçta yer alan. Erkeklerin giydiği bir tür başlık. Basketbolda yakın mesafeden topu sertçe sepete geçirme. 4- Uzaklaşma. Kız oğlan kız olma durumu, kızlık. Gerekenden eksik. 5- Suni halusinojen bir madde. Kullanma süresi. Hollanda’nın plaka rumuzu. İstediği gibi davranabilen, serbest. 6- Fiilden isim türeten bir ek. Kılavuz. Kumaş veya derinin cilalanması. Eski dilde su. 7Üzüntü verme. Altın’ın simgesi. Küçük sermaye ve sanat sahibi. Bir müzik türü. 8- Dar, uzun ve hafif bir yarış kayığı. Eksiksiz. Un elerken dökülmemesi için yere serilen örtü. 9- Harekatın yürütülebilmesi için gerekli birliklerin, her türlü gereçlerin tamamlandığı, teçhizatın toplandığı, dağıtıldığı bölge. Görevi kötüye kullanma. Bir şeyin akmasına yarayan üst

yanı açık boru. 10- Adale. Ribonükleik Asitler’in kısa yazımı. Baston. 11- Ajan. Kaba bir hitap. 12- Ankara’nın bir ilçesi. 13Akıllıca. Kemiklerin toparlak ucu. 14- Parlaklık. İridyum’un simgesi. Kimse, kişi. 15- Çok zayıflama. Arının yaptığı besin. 16- Demir’in simgesi. Ayak direme. Kıbrıs’a özgü sarımsak, zeytinyağı ve kişniş soslu zeytin. 17- Temel. Kıbrıs’a özgü bir tür cacık. Bacak. 18- Kısaca Sistem Test laboratuarı. Lityum’un simgesi. Mahkeme kararını bildirir resmi belge. Çili olan. 19- Kuram. Katışıksız, saf. Her çeşit mikroptan arınmış. 20- Hoşlanarak bakma. Bir çeşit kaldırım. Su. 21- Vergisi olan. “Ziynet” önadlı Kıbrıslı ses sanatçısının soyadı. Çöllerde sulak ve bitkili yerlere verilen ad. 22- (Finlandiya)Turku kentinin İsveç dilindeki adı. Beğenme, değer verme. Sigorta için verilen ücret. 23- Nişastalı tanelerin, su ile kaynatılarak bulamaç kıvamına getirilmiş durumu. Taraf. En küçük toplum birimi. Elem. 24Sevimsiz, beğenilmeyen. Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin ilk cumhurbaşkanı.


Tunaç Riding Club

Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim

Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu

Karaoğlanoğlu/GİRNE

0533 851 38 13


haber

2014

Kıbrıs Festivalleri

Şubat - Hotel, Restoran, Kafe ve Gastronomi Fuarı - Orkide Yürüyüşü - Türk Film Günleri (Şubat-Nisan) - Lefkoşa Müzik Festivali (Şubat-Nisan) - Eşek Günü (Büyükkonuk Ekoköy)

Mart - DAU Uluslararası Sualtı fotoğrafçılığı ve Film Festivali - 10. Tepebaşı Lale Festivali (3. Hafta) - 10. Avtepe Kıbrıs Lalesi Festivali - Geçitkale Geleneksel 10 Mayıs Kutlamaları - 4. Beşparmak Tiyatro Festivali - DAU Uluslararası Futsal Turnuvası - HASDER Çocuk ve Hikâyeler Festivali - Eğitim ve Kitap Fuarı - İskele Belediyesi Kültür ve Sanat Festivali - 7. Uluslararası Şiir Toplantıları - 3. Bağlıköy Ekogün - 7. Lapta Turizm Festivali (MartNisan-Mayıs-Haziran)

Nisan - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 6. Mormenekşe Enginar Festivali - 23. Nisan Kurtuluş ve Çocuk Bayramı - 5. Yiğitler Köyü Global Enginar Festivali - 8. ODTÜ Tiyatro Festivali - 2. Hisarköy Bahar Festivali - 2. Gönendere Kültür ve Sanat Festivali - Müzik Express Rock’n DAU - Güzelyurt GÜSAD Festivali - 6. Mağusa Çocuk Festivali -Değirmenlik Geleneksel Çocuk Festivali -2. Akdeniz Ayrelli Festivali -3. Kıbrıs Kültür ve Sanat Festivali (Kanavaç)

90 ZOOM ZOOM 92 ZOOM 92

Mayıs - GÜSAD Güzelyurt Kültür ve Sanat Festivali - Güzelyurt Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - Bellapais İlkbahar Müzik Festivali (Nisan-Mayıs) - 3. Mehmetçik Eko gün - 5. Hisarköy Orkide Festivali - LAU İlkbahar Şenlikleri - 2. Luricina Köy Festivali - GAU İlkbahar Şenlikleri - 6. Kıbrıs Tango Festivali -ODTÜ Bahar Şenlikleri -DAU Kum Heykel Festivali -DAU Bahar Şenlikleri -16. UKÜ ‘Yaza Merhaba’ Şenlikleri -YDÜ Bahar Şenlikleri -6. Esentepe Kayısı Festivali (Nisan-Haziran) -HASDER Çocuk Festivali -9. Kıbrıs İpek Festivali (Bellapais Manastırı) -14. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün -18. Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali -4. Mağusa Gençlik Günleri

Haziran - 4. Yıldırım Karpuz Festival - 4. Folklor ve Çocuk Festivali - 17. Türksoy Opera Günleri - 19. İskele Folklor Festivali (CIOFF) - 37. Güzelyurt Portakal Festivali (Haziran-Temmuz) - 46. İskele Festivali - 11. HASDER Çocuk Cümbüşü - 6. Hamitköy Kültür ve Dayanışma Şöleni - 3. Alaniçi Hasat Festivali - 5. Dikmen 11 Meşale Festivali - 18. Uluslararsı Mağusa Kültür ve Sanat Festivali (Haziran- Temmuz) - 4. Çınarlı-İncirli Mağara Kültürü ve Sanatı Festivali - 5. Lefke Ceviz Festivali - 9. Yeşilırmak Çilek Festivali - 4. Vadili Çocuk Festivali - 8. Gönyeli Çocuk Festivali


haber

Temmuz - Beyarmudu Patates Kültür ve Sanat Festivali - Geleneksel Kısa Film ve Belgesel Festivali (TemmuzAğustos) - 19. Gönyeli Uluslararası Folklor ve Kültür Festivali - 7. Geleneksel Karpaz Sahil Cümbüşleri - 7. Esentepe Yabani Kayısı Festivali

Ağustos - 3. Alayköy Tahıl Festivali - 3. Taşkent Kültür Festivali - 11. Lefkoşa Belediyesi Uluslararası Folklor Festivali - 6. Ozanköy Harnup Pekmezi Festivali - Serdarlı Belediyesi Babutsa Festivali - 7. Yeniboğaziçi Siyah Kupa Festivali - 8. HASDER Lefkoşa Gençlik Günleri - Mağusa Kültür-Sanat Festivali (Ağustos-Eylül) - 3. Çamlıbel Köy Şenlikleri - 26. Kitap Festivali (Ağustos-Eylül) - 54. Uluslararası Mehmetçik Üzüm Festivali

Ekim - 13. Zeytin Festivali (Girne) - 5. Çatalköy Kültür ve Sanat Günleri - GAU Geleneksel Cumhuriyet Koşusu - 15. Büyükkonuk Geleneksel Ekogün - Devlet Folklor Federasyonu Folklor Cümbüşleri Aralık - DAU Şarkı Günleri - UKÜ Yeni Yıla Merhaba Şenlikleri - GAU Yeni yıl Kutlamaları Kasım - 7. Uluslararası İşçi Filmleri Festivali - Kuzey Kıbrıs Lefke - Uluslararası Sanat Festivali - 6. Kitap Festivali - 6. Cumhuriyet Folklor Festivali - Güzelyurt Tiyatro Günleri - 5. Lefke Hurma Festivali - 4. Klasik Ralli - 11. YDU Uluslararası Fotoğraf Günleri - 3. Doğanköy Alıç Festivali

Eylül - 7. Geçitkake Hellim Festivali - 12. Kıbrıs Tiyatro Festivali (Lefkoşa) - 7. Tatlısu Harnup Festivali - Kuzey Kıbrıs Uluslararası Müzik Festivali (Eylül-Ekim) - Fençlik Merkezi Cümbüşleri - Kıbrıs Türk Sanatçıları Müzik Festivali - Avrupa’nın İncisi Güzellik Yarışması - UKÜ Uluslararası Gece - 3. Kalkanlı Çakısdes Festivali (Son Hafta) - 8. Vadilili Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali - 8. Yıllık Latin Dansları ve Müzik Festivali - 2. Geleneksel Mutfak Festivali - 2. Lefkoşa Klasik Caz ve Dünya Müziği Festivali - Efes Blues Festival

www.cypruszoom.com 91 www.cypruszoom.com 93


USB KIBRIS ’IN İLK Y IL : 1 ON S AY I: LINE TEKNO 2 K A S IM LOJİ DERG İSİ ’1 2

Yazılım d Windo a son hamle: ws 8 g eliyor

KIBRISTime bazı paApple’ın ten iptal edtleri ildi

USB

Kulakl Tarzınızıkta değişe ce

Yeni ne HTC ve Sharp sil ekra ’t mda nlı ciha an Bilgisayarı var? zlar casus mu

Haberde Özgür - Yorumda Kalite

2 AĞUSTOS’1 : 1 SAYI: 1 RGİSİ YIL KNOLOJİ DE ONLINE TE KIBRIS’IN İLK

sahne sırası iphone 5’te

g Samsunık art e daha n t

i m sistem eni işleti Mac’in y ruması altında ESET ko

IOSAND savaşık ROID ızıştı 4G isi teknoloj ler ne getiriyor

Dijital D Özel ünyada isin Yoksa m sıradaizn, mı?

Geleceğin uçakları nasıl olacak

www.kibristime.com KIBRIS'IN ARTIK BİR BİLİŞİM DERGİSİ VAR Ülkemizden ve dünyadan bilişim ve teknolojideki gelişmeleri takip edebileceğiniz "USB" Dergisi sanal alemdeki yerini aldı. İnternet üzerinden dünyanın her yerinden ulaşılabilecek dergi, konsept, içerik ve yayın şekliyle ülkemizin ilk ve tek bilişim yayını...

www.usbdergi.com

k




Tüm Kıbrıs Halkının Hizmetindeyiz.

Lefkoşa-Mağusa Anayolu, Girne Dağyolu Kavşağı,Demirhan Tel: 0392 245 4360-61-62-63-64 Fax: 0392 245 4356


BOMONTI_IMAGE_EV-21.5x28.pdf

1

8/22/14

2:21 PM


Muhabbetin deÄ&#x;iĹ&#x;meyen lezzeti

Kibris ilan 21,5x28cm.indd 1

20.02.2015 14:53


platinum-ZoomBirol220x310.pdf

C

M

Y

CM

MY

CY

CMY

K

1

16.12.2014

15:58


Turn static files into dynamic content formats.

Create a flipbook
Issuu converts static files into: digital portfolios, online yearbooks, online catalogs, digital photo albums and more. Sign up and create your flipbook.