ZOOM [ Kıbrıs’ın ilk aylık turizm, haber, magazin, aktüalite dergisi ]
2014'te Falınız Ne diyor? Böyle
MEZZE'DE HERŞEY DEĞİŞİR LEZZET DEĞİŞMEZ
RAUF ERSENAL YAZDI:
BÝYER'de KIBRIS'IN ne içilir? SAVAŞ ARABALARI NEREDE?
Onur ve Tügen Çelik
11 Günde, 7 Ülke, 20 Şehir Nasıl gezilir?
Nasıl 'Fit' Olunur? 2014'ün rengi; turuncu
?
TARZI; DOĞALLIK Orionstar Kuzey Kıbrıs'ı Uçuracak
YIL:6 SAYI:71
OCAK 2014
9 694851 900049 10 TL - TÜRKİYE FİYATI 15TL
MERİT LEFKOŞA HOTEL & CASINO Tüm organizasyonlarınızı, özenle sahipleniyor
TOPLANTI SEMİNER KONFERANS GALA GECELERİ DÜĞÜN NİŞAN DOĞUM GÜNÜ OUTSIDE CATERING
Teras A-La Carte Restaurant VIP Lounge Sultan Restaurant Merit Cafe Lobi Bar English Pub Bilgi ve Rezervasyon: 600 55 00 info@meritlefkosa.com / sales@meritlefkosa.com www.merithotels.com
T
N
R
EST
AUR
A
Eşsiz deniz manzarasında, taze balık çeşitleri, zengin balık mezeleri ile yemeğin keyfini çıkarmak size kalmış...
Rezervasyon; 4 0533 885 000
info@shayna-beach.com www.shayna-beach.com Çatalköy / Girne
Profil Reklam 227 7595
Balık a d ' a n y a Sh yenir
[ Dış Basın Birliği tarafından verilen 'EN İYİ DERGİ GRUBU' ödülü ]
22
ZOOM
www.cypruszoom.com zoommagazin@gmail.com (Sahibi) Genel Yayın Yönetmeni Birol Bebek (Sahibi) Genel Yayın Koordinatörü Gülsüm Gözenler Reklam Pazarlama Profil Reklam
17
KATKI KOYANLAR Reha Arar / Derya Beyatlı Tuğberk Emirzade / Sanem Koç Aygen Ersalıcı / Zehra Bilgen Rauf Ersenal / Ali Özçil Grafik-Tasarım Profil Reklam Yayın Kurulu Mesut Günsev Yayın Danışmanları Banu Bebek - Ersin Gözenler Stil Danışmanı Nurhan Günsev
Reklam Rezervasyon
12
24
ofis: (0392) 22 77 595 (0533) 825 70 00 (0542) 875 96 66 (0533) 868 95 81 (0542) 875 55 04
Yayın Türü Aylık Süreli Turizm-Haber-Magazin Sanat - Aktüalite Dergisi Baskı Pelin Ofset www.pelinofset.com.tr ZOOM YAYIN GRUBU, Profil Reklam ve Danışmanlık Limited Şirketi’ne aittir. Köşklüçiftlik / Lefkoşa - Posta Kutusu 888
32
ZOOM [ Kıbrıs’ın ilk aylık
turizm, haber,
Böyle BÝYER'de ne içilir?
Hangi e içeceklerlılm az? Diyet yap RAUF
: ERSENAL YAZDI
KIBRIS'IN RAĞI KAYIP TOP TI NEREDEN ÇIK Onur ve Tügen
alite dergisi
magazin, aktü
]
63 44
ZOOM-Gurme Istanbul'daydı 'sı Sofranın endullah Ab Öztoprak'tan
Çelik
11 Günde, Şehir 7 Ülke, 20 ir? Nasıl gezil YIL:6 SAYI:70
ARALIK 2013
900049 9 694851 15TL FİYATI 10 TL - TÜRKİYE
53
59
68 80
ZOOM DERGİ GRUBU Tüm yayınlarında çevre örgütlerine, çevre bilinciyle destek vermektedir.
8 ZOOM
birolbebek@gmail.com
Birol Bebek Genel Yayın Yönetmeni
Mutlu Yıllar
Y
eni yılın ilk ayında, sizin için çok özel bir yayın hazırladık. Başka yerde göremeyeceğiniz onlarca konu, röportaj, bir o kadar keyifli yazılar hepsi sizin için. 2014 yılında sizi neyin beklediğini, falınızın yeni yıl için size ne dediğini merak ettiğinize eminim. Ama merak edilecek konular sadece bunlarla sınırlı değil. Tarihçi olmayıp bu kadar güzel tarih yazıları yazan; üstelik her yazısında, ülkemizden bilinmeyen bir tarihi bilgiyi bizimle paylaşan Rauf Ersenal, bu ay son dakika da olsa muhteşem bir dosya konusuyla yine bizimle. Kıbrıs'ın kayıp savaş arabalarını konu alan yazısını okuyan herkes, öğrendikleri karşısında şaşkınlığını gizleyemeyecektir. Bu ay Kıbrıs'ın ilk defa duyacağı bir başka konu ise, helikopter ve özel jet seferleri. Türkiyeli Skyline firması, 40 yıllık yasaklara nokta koymaya hazırlanıyor. Daha önce askerin sert tutumu yüzünden bir türlü kırılamayan "yasak"lar, bu defa yumuşadı. Özel alanlar belirlenerek, yaratılan uçuş koridoru ile Kuzey Kıbrıs'ta tarihinde ilk defa, helikopter ve özel jet seferleri başlayacak. Bir başka deyişle, isteyen Ercan'dan, Karpaz'a, Mağusa'dan, Lefkeye helikopterle gidebilecek. Parasını öderse özel jetlerle Türkiye'ye uçabilecek. Ne zaman mı?
Derginin içinde yazdık, o nedenle burada yazmayacağım. Ama çok çok kısa bir süre sonra desem, sizi iç sayfalara kadar idare eder mi acaba? Bu arada, bu ay öyle birini bulup röportaj yaptık ki, inanamaz sınız!.. Karar verdikten sonra, aynı gece bilet alıp sabah yola çıkan gezginimiz, bir yıl boyunca yollardaymış. Fransa, İspanya, Türkiye ve Güney Afrika'ya giden genç gezgin, birçok kişi için düşünülmesi bile mümkün olmayacak bir macera yaşamış. Kısmetse maceraperest dostumuz, şubat ayından itibaren yaşadıklarını dergimizde kaleme alacak. Bize uzaklardan yazan Derya Beyatlı, ülkemizdeki soğuklara inat, yazısını uzaktan, bu kez sıcak bir yerden; Bora Bora'dan yazmış. Hikayeleri ile zaman zaman bizi gülümseten, zaman zaman içimizde duygu fırtınaları estiren Mesut abimiz. Her ay olduğu bigi bu ayda, her yıl aynı ayda kaleme aldığı yeni yıl mesajlarını içeren yazısıyla bizimle. Hiç bitmeyen enerjisi ile bize kol kanat germeye devam ediyor. Sanem; aramıza yeni katılan, Hare Ergen, şimdilerde bir görünüp kaybolan Ayla Irız'ı da unutmamak gerek tabii. Düşündüm de biz gerçekten çok büyük bir aile olmuşuz. Daha da büyüyeceğimizden kuşkumuz yok. Mutlu yıllar.
www.cypruszoom.com
9
haber
FITNESS'E GİDEN YOL FIT ZONE'DA BAŞLAR
A
da'da en büyük sorunlardan biri, neyi nerede bulacağın sorusunun cevabıdır Biz en azından bir tanesinin cevabını verelim. Sporla birlikte kilo almak, sporla birlikte kilo vermek isteyenler danışmanlık alabileceği; bunu yanında spor yapmak istediğinde gerekli tüm ekipmanları, mutfak ürünlerini, giysileri, besin destek ürünlerini, spor ayakkabılarını aynı mağazada bulabilirler. Sağlıklı yaşamak ve spor yapmak isteyen tüm bireyler için geniş bir çatı olma özelliğine sahip Fit Zone, Lefkoşa'da Küçük Kaymaklı, Öğretmen Akademisi karşısındaki yeriyle hizmet veriyor. Aklınızda bulunsun...
10 ZOOM
haber
SPORTARIH SPOR SPORT TAR TAR DOSYA Ahmet Ali Bahri;
Alpay Raşit Adanır
Mete Adanır Posteri ve 2014 takvimi hediye
Futbol tarihimizde iz bırakan oyunculardan;
Alpay Raşit
Adanır OMAÇ BAŞAT
YÜCEL HATAY
2 013201 41971 5
FEVZİ BEYAR
Anılar” “Albümdekiya Naci Özka
“Arşivimden”
LI Dr.OKAN DAĞ
“Futbol Hakemlerimiz
ERALP ADANIR
FİYAT: 7,5 TL
Arjantin, Bolivya ve Şili’yi kapsayan 13 günde 9,200 km yol alınan Dakar Rallisi, araçlar için tam bir meydan okuma olacak. Beş yarış kamyonu ve iki destek aracı olmak üzere, tamamı Goodyear lastikleriyle donatılmış toplam yedi araç, dünyanın en zorlu yarışlarından biri kabul edilen efsanevi Dakar Rallisi için Arjantin’e doğru yola çıktı. Goodyear ORD lastikli araçlar And Dağları’ndan geçişi de kapsayan, Güney Amerika’nın en zorlu yollarında 13 günde tam 9.200 kilometre yolculuk edecekler. Yol katedecek kamyonlar Hollandalı ekip XDakar ve GINAF Rally Power ekibine ait. XDakar ekibi, yarış boyunca iki hizmet destek aracıyla desteklenecek iki yarış kamyonuyla katıldı. Dört araç da zorlu yüzeylerde sürtünme ve güvenilirlik için Goodyear 375/90R22.5 ORD lastikleriyle donatıldı.512 ve 522 numaralarıyla yarışan iki XDakar kamyonunun ikisi de DAF CF’lerle hazırlandı. Her iki destek aracının da DAF CF olduğu XDakar hizmet ekibi, atölye ve yedek parça mağazası olarak hizmet verecek kamyonların yanı sıra, 13 yetenekli uzmandan oluşuyor. Hizmet kamyonlarının, etkinlik süresince bir sonraki noktaya yarış kamyonlarından önce varıp, yarış kamyonları gelir gelmez hizmete hazır olması zorunluluğu bulunuyor. Hollanda merkezli özel ağır iş araçları üreticisi GINAF’ın, Dakar ve ParisDakar yarışıyla doğrudan ilişkisi 1993’e dayanıyor. 2014 Dakar yarışları için GINAF Rally Powerekibinin, üçü de aynı olan GINAF yarış kamyonu bulunuyor.
YIL:1 SAYI:1 OCAK/ŞUBAT/MART-2014
KIBRIS TÜRK
DAKAR RALLISI YOLA GOODYEAR ILE ÇIKACAK
Yılında “Ölümünün 25. ” METE'yi Anıyoruz
a “Hisar Altın Hoşgeldiniz"
İOĞLU BÜLENT FEVZ
ızın “Spor Basınım ilk örnekleri"
M E T E A DA N I R VA K F I
SPOR TARIH DERGISI'NIN ILK SAYISI BAYII'LERDE Kıbrıs Türk basını bu ay, alanında tek olacak özel bir dergiye daha kavuştu. Üç ayda bir yayınlanacak dergi, ülkemiz spor tarihini konu alan içeriği ile dikkat çekiyor. Dergide, sporun önemli isimlerinin arşivi, yaşayan efsane isimlerin anlatımı ile birbirinden özel konular, okunmaya değer anılar okuyucusu ile buluşuyor. Mete Adanır Vakfı, tarafından yayınlanmaya başlanan "SPOR TARİH" dergisi ile ülkemiz spor tarihinin dünü, geleceğe not aktarılıyor. Aynı zamanda Vakıf Başkanı olan Eralp Adanır© ın yönetiminde hayata geçen projede, Yücel Hatay, Omaç Başat, Fevzi Beyar, Dr.Okan Dağlı, Bülent Fevzioğlu ve Ahmet Ali Bahri gibi önemli isimlerin katısı var. Ön hazırlığı ülkemizin dergi yayıncılığı konusunda en tecrübeli ajanslarından ZOOM ve GURME dergilerinin de sahibi olan Profil Reklam ve Danışmanlık tarafından yapılan yayına tüm gazete bayii ve marketlerden ulaşılabilecek...
YENI NISSAN NOTE, ‘SAFETYBEST 2013’ ÖDÜLÜNÜN SAHIBI OLDU Bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Autobest, Avrupa’daki en iyi otomobilleri ödüllendirmeye devam ediyor. Autobest 2013 ödüllerinde Nissan’ın devrim yaratan Güvenlik Kalkanı’na sahip yeni Note modeli ‘Safetybest 2013’ (En İyi Güvenlik) ödülünün sahibi oldu. Avrupa’da Güvenlik Kalkanı teknolojisine sahip ilk Nissan olan yeni Note, şerit takip uyarı sistemi, kör nokta uyarı sistemi ve hareketli nesne algılama sistemi özelliklerini bir araya getirerek B segmentini premium güvenlik teknolojileriyle tanıştırıyor. Nissan Güvenlik Kalkanı ise sürücüye her durumda en iyi kararı vermesi için co-pilotluk yapıyor. Autobest, otomotiv güvenliğindeki yeni atılımları dikkate alarak Safetybest ödülünü sunuyor. Autobest Jüri Başkanı Ilia Seliktar, Nissan Note’un yenilikçi Güvenlik Kalkanı sistemini çok etkileyici bulduklarını ve “Safetybest 2013” ödülünü sunmaktan memnuniyet duyduklarını belirterek “B segmentindeki müşterilerine ilk kez bu kadar gelişmiş bir güvenlik sistemi sunuluyor ve bu popüler segmentteki araçların güvenliğinde önemli bir adım atıldığını gösteriyor” dedi. Nissan mühendislerinin yaratıcılığıyla gelişen Güvenlik Kalkanı fonksiyonları geniş açılı çevre görüş sistemi kameraları ile çalışıyor. Kameranın her türlü hava koşulunda görev yapabilmesi için Nissan’ın lensi temiz tutacak otomatik bir akıllı ‘yıkama ve kurutma’ özelliği de bulunuyor. Nissan’ın bu segmentte ilk kez lanse ettiği gelişmiş Çevre Görüş Sistemi (AVM) de sürücülerin geri gidiş stresini ortadan kaldıracak 360 derecelik tepeden bir görüş açısı sağlıyor.
www.cypruszoom.com
11
haber
BUNU OKUDUĞUNUZDA ÇOK ŞAŞIRACAKSINIZ? Bu ayki ilk sayısı yayınlanacak "SPOR
SAĞLIKLI CİLT İÇİN MUCİZE İKSİR: SÜT Güzel ve sağlıklı bir cilt için yeterli ve dengeli beslenmenin önemini vurgulayan uzmanlar, sütün içeriğinde bulunan proteinler, antioksidan özellikteki A vitamini ve çinko ile cilt sağlığının korunduğunu belirtiyor. Sağlıklı beslenmenin temelinde yer alan sütün cilt sağlığı için önemli olduğunu söyleyen uzmanlar, sütün içinde bulunan vitamin ve minerallerin cilt kanseri, akne ve cilt inflamasyonu riskini azalttığını vurguluyor. Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Neriman İnanç, günde iki bardak sütün günlük çinko ihtiyacının yaklaşık yüzde 14’ünü ve A vitamini ihtiyacının yüzde 16’sını karşıladığını ve bunun da özellikle gençlerde önemli bir cilt problemi olan akne üzerine iyileştirici etki yaptığını belirtiyor. Sütte de yer alan ve akne tedavisi için kullanılan ilaçların bileşiminde yoğun olarak yer alan A vitamininin, antioksidan özelliği ile cilt inflamasyonlarını azalttığını da vurguluyor. Özellikle içeriğindeki laktoferrin ile cildin yağ dengesini korumada ve akne oluşumunu önlemede etkili olduğuna dikkat çeken İnanç, aynı zamanda süt proteinlerinin hücre yenilenmesi ve doku farklılaşmasına da katkıda bulunduğunu belirtti Sütün cilt konusundaki bir başka faydası da kimyasal kaynaklı cilt tümörlerinin oluşumunu engellemesi. Inanç, kansere karşı koruyucu olduğu bilinen elzem yağ asitlerinin (vücudumuz tarafından yapılamayan ve besinlerle dışarıdan alınması gereken) en iyi kaynağının da süt olduğunun da altını çiziyor.
12 ZOOM
TARİH" Kıbrıs Türk Spor tarihinin en özel isimlerini; onların bilinmeyen hikayelerini yazıyor. Bu isimler arasında öyle biri var ki, sadece Kıbrıs Futbolu değil, Türk futbol tarihinin de önemli isimleri arasında. Tecrübeli spor yazarı Omaç Başat'ın kaleme aldığı yazıya göre Kıbrıs Türk futboluna hayat verenler arasında, Türk futbolunun efsane isimlerinden, ismi Galatasaray’la özdeşleşmiş, milli futbolcu Naci Özkaya, namı diğer Sarı Naci, ilkler arasında yer alır. Galatasaray’da futbolu bıraktıktan sonra, 1954 yılında Kıbrıs’a gelen Naci Özkaya, antrenör – futbolcu olarak Çetinkaya’da yeni yıldızların yetişmesinde büyük hizmetler sağlar. Naci Özkaya, Çetinkaya’daki görevinden sonra Galatasaray’a dönmüş ve Fatih Terim’i Galatasaray’a kazandıran menejer olarak tarihe geçmişti. Özkaya, Kıbrıs’ta bulunduğu dönemde de, Kıbrıs Türk futbolunda birçok yıldızın yetişmesinde önemli katkılarda bulundu. İlk kez, 23 Nisan 1948’de, Türkiye’nin Yunanistan’ı 3-1 mağlup ettiği maçta, Milli formayla tanışan Naci Özkaya, aktif sporu bırakana dek 16 kez daha ay-yıldızlı formayı giydi… Naci Özkaya, Kıbrıs’a ‘döner kebabı’ tanıtan kişidir aynı zamanda. Lefkoşa’da, Girne Kapısı’ndan girişte, şimdi Ziraat Bankası olarak kullanılan binada bir lokanta açarak, Türkiye’den bir dönerci ustası getirir ve Kıbrıs’a döner kebabını tanıtır. Türkiye’den getirdiği usta, Naci Özkaya Türkiye’ye döndükten sonra, “Enişte” adıyla kendi lokantasını açar. Bu dönerci halen Lefkoşa'da Dereboyu'nda çalışmaktadır.
Galatasaray'ın efsane futbolcusu Naci ÖZKAYA, namı diğer "Sarı Naci" Çetinkaya Spor Klübü'nün efsaneleşmesinin de mimarıdır..
LG 2014'E HIZLI BAŞLADI "LG CHROMEBASE ALL-IN-ONE CHROME OS" SATIŞINA BAŞLANDI Dünyanın teknoloji devleri arasındaki çekişme ara vermeden devam ediyor. LG yeni kasasız bilgisayar modeli ile yeni yıla hızlı girdi. LG Chromebase all-in-one Chrome OS destekli cihazlar arasına katıldı. Yeni yıl ile birlikte satısına başlanan Chromebase, Google’ın Linux tabanlı Chrome işletim sistemi ile çalışan dünyanın ilk all-in-one PC'si olma özelliğine sahip olacak. Nodel 1920x1080 (Full HD) çözünürlüğe sahip 21.5-inç 16:9 IPS ekrana sahip ve Intel Celeron işlemci ve 2 GB RAM tarafından destekleniyor. Chrome OS bulut-merkezli olduğu için, sabit disk alanı yüksek bir öncelik değil, yani 16 GB katı hal sürücüsü Chromebase ait depolama yerleşik ölçüde. Ancak, harici depolama, üç USB 2.0 ve tek bir USB 3.0 portu üzerinden bağlanabiliyor. 1.3 MP web kamerası, mikrofon ve 5 W hoparlörler var. HDMI var. Chromebase ayrıca bir klavye, fare ve kablo düzenleyicisi ile birlikte satılıyor. Şunu da eklememiz gerek, bilgisayarın kasasız olması çok güzel, ancak özelliklerine bakılacak olursa, ancak ev ya da ofiste kullanılabilir. Grafik için kullanmak isteyenler sanırım yeni modelleri bekleyecek. Ramının düşük olması ise oyun meraklıları için hayal kırıcı bir detay...
速
0392 228 5747
ENJOY OUR QUALITY RESPONSIBLY
Follow us on Facebook / bartonguestier www.barton-guestier.com
haber
İKİ USTA BİR BİKİTAP İLE "ÖĞRETMEN OLMAK
ZOOM'DAN, USTAYA ARMAĞAN KUZEY KIBRIS'IN İLK DİJİTAL PORTFOLYOSU issuu.com/cypruszoom/docs/__mit_esinler
Ülkemizden yetişen en önemli fotoğraf ustalarından biri olan Ümit Esinler, uzun meslek yaşamına karşın, bugüne kadar hiç bir kitaba konu olmamıştı. ZOOM kültür yayınları bu istatistiği değiştirdi. Usta fotoğrafçının, kısa sürede toparlanan yakın geçmişe ait arşivindeki fotoğrafları ile, ülkemizin ilk dijital portfolyosu fotoğrafseverlerin beğenisine sunuldu. Haberin başındaki adresten ulaşılabilen portfolyoda, 100'ü aşkın fotoğrafın yanı sıra, Ümit Esinler'in ZOOM'da yayınlanan röportajı yer alıyor. Fotoğraflarında doğal ışığı olağanüstü kullanan üstat, insanların doğal halini görüntülemeyi seviyor. Portre fotoğrafları ile dikkat çeken Esinler, "Ustadan" adlı portfolyosu ile, genç kuşağa da ilham verecek çok sayıda fotoğrafını ilk kez paylaştı. 7 yıla giren dergi yayıncılığı ve yayın çizgisi ile farklı bir politika izleyen ZOOM Dergi Grubu, ustaya armağan ettiği bu çalışması ile geleceğe anlamlı bir not düşmüş oldu.
14 ZOOM
Doğan Cüceloğu ve İrfan Erdoğan, bu kitapta genç fidanları taptaze umutlara dönüştüren öğretmenlerimizi konuşuyorlar. Eğitim ve öğretmenlik hakkında bugüne kadar biriktirdikleri kurumsal, tarihsel ve güncel fikirlerini paylaşmak üzere bir araya gelen Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan, uzun soluklu bir yol arkadaşlığı kurdular. Yaklaşık bir yıla yayılan bir zaman dilimi içinde, sadece İstanbul’da değil, Türkiye’nin çeşitli kentlerinde 'öğretmen'i konuştular, tartıştılar ve bütün kayıtları, elinizdeki kitabın malzemesini teşkil edecek şekilde düzenlediler. Nihayetinde ortaya çıkan bu eser, eğitim konusunda Türkiye’nin en birikimli düşünürlerinden Doğan Cüceloğlu ve İrfan Erdoğan’ın yalnızca kendi aralarındaki değil, tüm öğretmenlerimizle kurdukları diyalogun bir ürünü olarak görülmelidir. Ve şimdi bu diyalog, kitabın okurlarıyla devam edecek. Öğretmen Olmak, sadece okulda değil, yaşamın her alanında, herkese esin kaynağı olmak isteyenlere…
EVLERİNİZDE 2014 TRENDİNİ YAKALAYIN Her yıl değişen dekorasyon trendleri bu yıl da renkli, hareketli, zaman zaman geçmiş yıllara uzanan nostaljik uygulamalarla bize alternatifler sunuyor. Modayı takip ederek evimizde sürekli değişiklik yapmak, eşyaları yenilemek bütçesel olarak her zaman mümkün olmayabiliyor. Dekorasyonda öncelikli olan renk seçimini duvarlarınızda uygulayarak kendinize daha ekonomik bir yol yaratabilir ve bir anda yaşam alanlarınıza bambaşka bir görünüm kazandırabilirsiniz. Böylece yeni trendlerden de uzak kalmamış olursunuz. Bu yıl yoğun desenli, çizgili duvarlar mekanlarınızın ana hatlarını oluştururken, büyük ve orantısız objeler, çiçekli yastıklar, renkli aksesuarlar ince detaylar olarak göze çarpıyor. Mürdüm ve yeşil tonlarının hakimiyeti Bir dönemin modası olan ve rağbet gören iki renkli duvarlar yeniden hayatımıza giriyor. Düfa kartelasından seçeceğiniz renklerle kombinasyon yaparak evlerinize hareket katabilirsiniz. Yılın renkleri olan mürdüm ve yeşilin tüm tonlarını da Düfa mix renk sisteminde bulmak mümkün. Yine yılın rengi gri tonlarını duvarlarınıza taşımak isterseniz kullanacağınız çizgili perdeler veya çiçekli yastıklarla odalarınızda şık bir görüntü yaratabilirsiniz. Üstelik kış günü çevre dostu ve kokusuz olan Düfa Ultra Silikonlu İpek Mat ürünü ile uygulamanızı yaptığınız mekanlarda havalandırmaya gerek kalmadan yaşamaya başlayabilirsiniz. Küfe ve mantara karşı yüksek dirençli ürünler sunan Düfa Boya’nın tüm ürünleri tam silinebilir özelliğiyle de tercih sebebiniz olacaktır.
park wedding ilan.fh11 12/19/13 2:35 PM Page 3 C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
C
M
Y
CM
MY
CY CMY
K
park wedding ilan.fh11 12/19/13 2:35 PM Page 3
park wedding ilan.fh11 12/19/13 2:35 PM Page 3
Composite Composite
haber
2014'ün modası
↘
TURUNCU, BUĞULU GÖZLER ve KABARIK SAÇLAR! 2014 SEZONUN MAKYAJ TRENLERİ, DOĞALLIK. 1960'LARIN TARZINA YAKIN BİR MODA. BAKIR, TURUNCU TONLARINDA GÖZ FARI, KIRMIZI, MOR, ŞARAP RUJ, ÇOK AZ MİKTARDA ALLIK, KALIN KAŞLAR DİKKAT ÇEKECEK. KEDİ GÖZLER DE ÇOK MODA OLACAK. SAÇTA İSE DEVİR ROCKSTAR OLMA DEVRİ. KABARIK SAÇLAR, SPREYLE BOYANMIŞ AT KUYRUKLAR BU YILIN MODASI.
HABER: EGE ÖZADAM
B
azı renkler ilkbahar ve yaza, bazılarıysa kışa yakışır. Her mevsimin tonları ve her sezonun trendleri kendine özgüdür. Tabii kış makyajı sadece koyu renklere sarılmakla değil, cildimize gösterdiğimiz itina ve güzelliğimizi nasıl ortaya çıkardığımızla ilgilidir. Sadelik, doğallık ve ‘Makyajsız gibi’ olmak 2014 kış sezonun belirleyici özelliğini oluşturuyor. Kalın kaşlar, sade göz makyajının yanında iddialı bir ruj veyahut uçuk tondaki ruju tamamlayan buğulu gözler... Nefise Osman’la makyöz oluşunun hikâyesini, makyaj hilelerini, 2014 sezonunun trendlerinlerini konuştuk ve kendisinden birkaç ipucu aldık. Bununla da yetinmedik, bize modellik yapmayı kabul eden Arsu Gümüş üzerinde uygulamalarda bulunduk. 2014 makyaj trendlerini keşfetmek, profesyonel makyöz Nefise Osman’ın tavsiyelerini almak ister misiniz? Okumaya devam edin! Bize makyaja nasıl ilgi duymaya başladığını ve aldığın eğitimi anlatır mısın biraz. Kendimi bildim bileli makyaja, saç dizaynına, kısacası bir kadını güzelleştiren her şeye karşı ilgim vardı. Etrafımdakiler makyajımı, saçımı övdükçe ben de bu konuda kendimi geliştirmeye ve eğitim almaya karar verdim. İngiltere’ye tatile gittiğimde İngiltere’nin en iyi okullarından birine başvurdum ve biraz kendi birikimim, biraz da ailemin desteğiyle 15 hafta süren yoğun bir kursa katıldım. Sahne Sanatları için makyaj, peruk dizaynı, özel efektler ve Body Painting’le ilgili eğitimler içeren kursu tamamlayıp,
16 ZOOM
ardından birkaç yerde (film seti, tiyatro vs.) de staj yaptıktan sonra Kıbrıs’a dön� düm. En çok hangi alanda çalışmayı seversin peki? Dergiler için çalışmayı seviyorum. Ya� ratıcılığımı kullanmak, özel ve değişik makyajlar yapmak hoşuma gidiyor. Hangi dönemin makyaj stilini beğeniyorsun? Kesinlikle 1960'lar derim. Çarpıcı, he� yecanlandırıcı gözler, solgun dudaklar, kabarık saçlar, takma kirpikler... Twiggy and Edie Sedgwick bu dönemin sem� bolleri arasında. Çalıştığın en ilginç yer neresiydi? İngiltere’de bir tiyatroda çalışmıştım. Seyirciler tiyatroya girerken 1800'lü yıllara özgün kıyafetler giydiriliyor ve benimde olduğum 15 kişilik ekip tara� fından makyaj ve saç yapılıyordu. 15 da� kika içinde yaratıcılığımızı konuşturmak zorunda olduğumuz bu iş çok hoşuma gitmişti. Hedefin nedir? Özel günler için makyaj �������������������� dizaynı yapa� bileceğim kendi stüdyomu açmak. Tabii imkân olursa film projeleri ve tiyatro için de çalışmayı isterim. Makyaj neden önemlidir? Hepimiz adımlarımızı kendimize gü� venerek atmak, güzel hissetmek isteriz. Makyaj bağımlılık düzeyine varmadığı sürece bize bu konuda yardımcı olur. Tabii hepsinden önemlisi bakımlı güzel bir cilt. Makyözlerlerin cilde harcadıkları zaman makyajın geri kalanına harcadık�
ları zamandan kat be kat fazladır. Bunun nedeni güzel bir cilde sahip olduğunuz� da doğa güzelliğinizin fazla bir eklemeye ihtiyaç duymamasıdır. 2014 Sezonun makyaj trenleri hakkında birkaç tüyo verir misin bize. Doğallık bu sezon ön planda. 1960'la� rın tarzına yakın bir moda var. Ayrıca bakır, turuncu tonlarında göz farı, kırmı� zı, mor, şarap ruj, çok az miktarda allık, kalın kaşlar dikkat çekiyor. Fakat yeni sezonun trendini yakalamak istiyorsanız mutlaka makyaj çantanızda turuncu ruj edinmeniz gerek. Tabii kedi gözler de çok moda olduğunu ekleyelim... Biraz da saçtan bahsedecek olursak, devir rockstar olma devri. Kabarık saçlar, spreyle boyanmış at kuyrukları bu yıl göze çarpıyor. Peki, hadi bize biraz sırlarından bahset! Aslında en önemlisi elbette ki kaliteli makyaj malzemeleri kullanmak. Makyaj� dan önce cildimizi nemlendirmek. Bunu yapmadığımız takdirde fondöten özellik� le de kış aylarında cildimiz kuruduğu için yapay duracaktır. Elmacık kemiklerimi� zin altına bir ton koyu fondöten sürersek daha çok ortaya çıkıp bize daha seksi bir hava katarlar. Aknelerimi�������������� zi de fondöte� nin altından kamuflaj paletinden seçe� ceğimiz yeşil tonlarıyla kapatırsak belli olmayacaklardır. Yağlı bir cildimiz varsa fırça yerine sünger kullanmayı tercih etmeliyiz, daha dayanıklı olur... Aslında birçok hile var fakat az önce de söylemiş olduğum gibi; işin sırrı güzel bir ciltte.
www.cypruszoom.com
17
haber
FIRAT’IN DEV BORULARIYLA KUZEY KIBRIS'IN İÇME SUYU HASRETİ SONA ERECEK
“İSLAM DÜNYASINDA MİSYONER ORDULARI” Osmanlı’nın ‘gizli’ misyoner raporu İslam dünyasında 13. yüzyıldan beri yürütülen misyonerlik faaliyetleri Başbakanlık Osmanlı Arşivleri vesikaları ışığında ilk kez günyüzüne çıkartıldı. Misyonerler, özellikle Maraş ve İstanbul’da gençleri Hıristiyanlaştırmayı başarmışlar. Hatta Tevfik Fikret’in oğlu ve Ahmed Cevdet Paşa’nın torunu papaz ve rahibe oldu. Tarihçi yazar Dr. Ahmet Uçar tarafından “İslam Dünyasında Misyoner Orduları” ismiyle hazırlana ve Çamlıca Basım Yayın tarafından yayınlanan kaynak kitapta, İslam dünyasında misyonerlerce yürütülen, özellikle de kadınlara, gençlere ve yardıma muhtaç çeşitli sosyal kesimlere yönelik faaliyetleri belge ve hatıralara dayalı olarak ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor.
YAZABİLEN AMA OKUYAMAYAN BİR ''ADAMIN ESERİ...'' Kanada'nın en önemli polisiye yazarlarından Howard Engel, elinizdeki kitabı kaleme aldığı sırada alexia sine agraphia adlı tuhaf bir hastalık ile mücadele ediyordu. Kişinin okuma yeteneğini elinden alan, fakat yazma yeteneğine herhangi bir zarar vermeyen bu hastalık, yazarın 1980'den bu yana yazdığı Dedektif Benny Coperman serisinin son kitabına da ilham verdi. Yazar Engel ile karakteri Dedektif Benny Cooperman'ın kader ortaklığı yaptıkları Bellek Defteri, bu yüzden serinin en sürprizli ve en ilginç macerası olarak öne çıkıyor. Kitaba bir sonsöz ile katkıda bulunan ünlü nörolog DR. Oliver Sacks ise, yazar Howard Engel'in bu zorlu hastalık karşısında verdiği mücadeleyi anlatıyor. ''Seninle konuşmak güzel Martha . Seni özledim. Bir doz Martha'ya ihtiyacım var.'' ''Şimdi sen anlat! Sana ihtiyacım varken, nerelerdeydin?'' ''Senin kimseye ihtiyacın yok Martha. Sen tek başına köklü bir kurumsun.''
18 ZOOM
Ülkemizin içme suyu sorununu çözmek amacıyla hayata geçirilen “Türkiye’den Kuzey Kıbrıs’a İçme Suyu Temini” projesinde sona gelindi. Fırat tarafından bu proje için özel olarak üretilen, kesintisiz 500 metre uzunluğunda dünyanın en uzun polietilen borularıyla, deniz dibinden yılda 75 milyon metreküp su taşınması hedefleniyor. Dev boruların; arge, mühendislik, üretim ve denetimi de yüzde yüz Türk markası. Dünyanın en uzun polietilen borularıyla önümüzdeki 50 yılda Kuzey Kıbrıs’ın içme suyu hasreti sona erecek. İmkansız gibi görünen, ancak 1 yıl gibi kısa sürede tamamlanan boruların üretim ve kaynak işlemleriyle birlikte, “basınç” ve dayanıklılık” testlerini de gerçekleştiren Fırat, bu önemli üretimin her aşamasında yürütücülük görevini de üstlendi. 5 Futbol Sahası Büyüklüğünde yer tutan borular Deniz altından yılda 75 milyon metreküp içme suyunun taşınacağı dünyanın en büyük borularının üretimi için geçen yıl, Mersin Taşucu’nda, 4400 m² üretim alanı kuruldu. Her biri 182.5 ton ağırlığında boruları üreterek ülkemizde ve dünyada bir ilki gerçekleştiren FIRAT, üç ayrı ekstrüksiyon hattı kurarak bu üretimi gerçekleştirmeye başladı.
YAKALI TOY 100 YIL SONRA ORTAYA ÇIKTI Bilin dünyası100 yıl önce Türkiye'de nesli tükendiği bilinen Yakalı Toy'u konuşuyor. “Yakalı toy kuşu” 100 yıl sonra Konya’da bulundu En son 1912 yılında Kars’ta görülen ‘yakalı toy kuşu’ Konya’nın Karapınar ilçesinde görüldü. Yaralandığı belirlenen yakalı toy kuşu Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi’nde tedavi edildi. Konya’nın Karapınar ilçesi yakınlarında yaralı halde bulunan ve tedavi için Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesine getirilen kuşun Anadolu’da nesli tükendiği sanılan ve en son 1912 yılında Kars’ta görülen “yakalı toy kuşu” olduğu belirlendi. Selçuk Üniversitesi’nden bir heyet kuşun bulunduğu bölgede incelemelere başlarken Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bilal Dik, kuşu önce toy kuşunun yavrusu sandığını ve resimlerini çekerek, kesin teşhis için 19 Mayıs Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Kiraz Erciyas’a gönderdiğini söyledi. Fotoğrafları gören Erciyas’ın bunun yakalı toy kuşu olduğunu ve yakından incelemek için hemen Konya’ya geleceğini söylediğini belirten Dik “Kuş bilimcilerden oluşan bir heyet, Karapınar yakınlarında yakalı toyun bulunduğu alanda incelemelere başladı. Yakalı Toy'u neredeyse yüzyıl sonra gören ilk araştırmacılarız. Bu gelişmenin bilim dünyasınca yakından takip edileceğini düşünüyorum. Ülkemizde soyları tükenmiş olsa da yakalı toy kuşları, Kuzey Afrika, Ortadoğu, Moğolistan, Pakistan, Hindistan ve Çin’de yaşamlarını devam ettiriyor. Ancak son 20 yılda sayılarında çok hızlı bir düşüş var. Yaşam alanlarının bozulması ve avcılık, bunun en önemli nedenleri. Ayrıca endüstriyel ve tarımsal faaliyetler, turizm bölgelerinin genişlemesi de diğer nedenler arasında sayılabilir” diye konuştu. Yakalı toy kuşları, ilginç kur davranışlarıyla biliniyor. Kur davranışı sırasında göğüs ve baş kısımlarındaki tüyleri kabartmaları en dikkat çekici özellikleri… Kanat açıklıkları 150 santimetre kadar olabilen Yakalı Toy'ların erkekleri dişilerden biraz daha iri oluyor. Vücutları genel olarak soluk kum ya da devetüyü rengindeki bu ilginç kuşların kanatlarının uç kısmında ve boyunlarında büyük siyah bölgeler bulunuyor.
Profil Advert 227 7595
Web / e-mail
barındırma ve alan adı kaydı
Rakiplerinden bir adım önde ol, güvende ol. www.datumcenter.com www.
datumcenter 13149-12498
Adres: No:2 Fener Sokak Kızılbaş, Lefkoşa - Kıbrıs Tel: (0090 392) 444 22 98 - Fax: (0090 392) 225 84 25
www.gigabyteltd.com
haber
↘
B
NAT GEO CHANNEL TÜRKIYE ILK DOĞA YAŞAM BELGESELI PROJESINI, DOÇ. DR. ÇAĞAN ŞEKERCIOĞLU ILE BIRLIKTE HAYATA GEÇIRDI. “BOZAYININ İZINDE: SARIKAMIŞ” BELGESELININ ILK GÖSTERIMI GEÇTIĞIMIZ AY IÇINDE YAYINLANDI. BELGESEL, TÜRKIYE GÖSTERIMININ ARDINDAN TÜM DÜNYADA NAT GEO WILD KANALINDA YAYINLANACAK.
DÜNYA SARIKAMIŞ’I NAT GEO’DA BOZAYILARIN GÖZÜNDEN İZLEYECEK
oz ayının İzinde: Sarıkamış, Türkiye’de yaban hayata ilişkin çekilen ilk National Geographic Channel belgeseli olma özelliğini taşıyor. Projenin liderliğini yürüten isim olan ilk Türk National Geographic kaşifi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu, National Geographic Channel ve Türkiye’nin buluştuğu projede anlamlı bir rol üstleniyor. Çekimleri Kars Sarıkamış ormanlarında tamamlanan belgesel, Nat Geo sayesinde Türkiye’nin yanı sıra dünyada 140 ülkede yaklaşık 140 milyon kişiye ulaşarak Sarıkamış’taki yaban hayatını boz ayıların gözünden aktaracak. Türkiye’de boz ayılar konusunda yapılmış en kapsamlı araştırma çalışmasının belgeselleştirilmesi sayesinde, Türkiye'nin en büyük memeli kara hayvanı olan bozayıların ekolojilerine, daha etkin korunmalarına ve insan - yaban hayat çatışmasının azaltılmasına ilişkin önemli bilgilere ulaşıldı. National Geographic Channel Türkiye tarafından çekilen belgeselin sunduğu veriler ışığında Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu tarafından projelendirilen Türkiye’nin ilk “Yaban Hayat Koridoru” projesi TC. Orman ve Su İşleri Bakanlığı’nın desteğini aldı. Bakanlık tarafından Sarıkamış ve Kafkas ormanları arasına 162 kilometre uzunluğunda ve 28 bin 542 hektar büyüklü-
ğünde yeni bir muhafaza ormanı oluşturmak için çalışmalara başlandı. Türkiye’nin ilk, dünyanın ise sayılı yaban hayatı koridorlarından biri olan bu yeni orman ile vahşi hayvanlar için güvenli bir göç yolu için ilk adımlar atıldı. 4 milletten 10 insan ile 6 aylık ve 20 yaş arası 11 bozayı birlikte çalıştı Kuzey Doğa Derneği Başkanı, Utah Üniversitesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi, ilk ve tek Türk National Geographic Risk Alan Kaşifi Doç. Dr. Çağan Şekercioğlu liderliğinde hayata geçirilen belgeselde 10 kişilik profesyonel bir ekip ve 11 boz ayı görev aldı. 5 boz ayıya verici, 4 boz ayıya kameralı verici takılırken 1 boz ayıya sadece kamera takıldı. Böylece boz ayılar bu belgeselde kameraman olarak da görev almış oldu. Çekimlerin ardından en genci 6 aylık, en yaşlısı 20 yaşında olan boz ayılar sağlıklı bir şekilde doğaya geri döndü ve hayatlarına devam etti.
Boz ayıların üstlerindeki “National Geographic CrittercamTM” isimli özel kameralar, onların gözünden doğal yaşamlarını izleme şansını yarattı. Projenin 4 farklı milletten oluşan ekibinde National Geographic Channel Türkiye yapım ekibi, Boğaziçi, Kafkas, Zagreb, Utah ve Zürih üniversitelerinden bilim adamları yer aldı. National Geographic CrittercamTM ile boz ayıların gözünden Boz ayının İzinde: Sarıkamış belgeseli için ekip National Geographic CrittercamTM ve GPS takip teknolojisini ilk kez birlikte kullanarak dünyada bir ilki gerçekleştirildi. National Geographic’in hayvanların üzerine yerleştirerek hayatlarını onların gözünden filme almak için kullandığı CrittercamTM isimli özel HD kamera, Türkiye’de ilk kez bu belgeselde kullanıldı. National Geographic’in Okyanus Biyoloğu Greg Marshall tarafından 1986 yılında köpekbalığı incelemeleri için tasarlanan CrittercamTM, yıllar içinde National Geographic, Marshall ve geniş bir ekibin katkıları ile daha da geliştirildi ve hala geleceğe yönelik yeni geliştirmeler üzerinde çalışılıyor. Greg Marshall, Bozayının İzinde: Sarıkamış belgeseli için bizzat Türkiye’ye gelerek belgeselin CrittercamTM ile en iyi sonuçlara ulaşması için görev aldı.
www.cypruszoom.com
21
haber
HABER: EGE ÖZADAM
S
essizliğin ardından oyuncular yavaş yavaş yeşil sahaya ayak basıyorlar. Isınma turlarında bile insanı korkutan acayip bir enerji var. Yeni Zelanda Milli takım oyuncularının Maori Savaş Dansıyla oyuna başladıkları düşünülürse Rugby maçı öncesinde etrafa hâkim olan atmosfer tahmin edilebilir. Zaman geçiyor, ısınma turları bitiyor ve savaş başlıyor! Evet, oyun değil savaş bu. Rugby tam anlamıyla bir takım oyunu. Seksen dakika boyunca 15 kişinin tek bir vücutçasına hareket edişini, pozisyon alışını, skor kazanışını izlerken nefesiniz kesiliyor. Her biri gayet cüsseli olan bu adamların son sürat koşarken arkalarındaki oyuncuya topu fırlattıklarını hayal edin! Hiçte kolay görünmüyor değil mi? İşte Rugby geriye doğru pas atma kuralı olan tek oyun. Oyuncuların savaşa gidermiş gibi haykırması ilk başta tuhaf gelse de, kendinizi oyuna bıraktıkça siz de içten içe bağırmaya başlıyorsunuz! Ayrıca Rugby oyuncularının her zaman kıyaslandıkları Amerikan Futbolu oyuncularına karşı büyük bir üstünlüğü de var. Onlar şu cümleyi kurabiliyorlar: No helmets. No pads. Just balls. Rugby. Rugby her ne kadar kaba ve zorlu bir spor gibi görünse de, aslında fiziksel güçten çok takım oyunu ve oyun planının iyi bir şekilde kurulmasına dayalı. Önemli olan hızlı tempoda doğru kararlarlar alabilmek ve topun ileriye taşınmasını sağlamak. Tabii bu noktada cesaret faktörü ve gözü kara olmak da çok önemli. Futboldan farklı olarak rugbyde forvetler daha zor mücadelelerde bulundukları için daha ağırlar ayrıca.
22 ZOOM
Fotoğraflar için Acil Yardımdan Claire Lamb’a teşekkürler.
?
RUGBY Mİ
DEDİNİZ
Geçtiğimiz ay içinde bir Cumartesi günü Girne’de gerçekleşen gösteri maçında Birleşmiş Milletler, Türkiye’den Ottomans takımı ve Cyprus Pumas aralarında 40 dakikalık maçlar yaptılar. İzleyicilerinin hemen hemen hepsi İngiliz’di diyebilirim. Buna ek olarak tamamı İngiliz gönüllülerden oluşan acil yardım ekibi ve Cyprus Today’den bir gazeteci de vardı. Rugby Sezonuna açılış olan maçlar heyecanlı geçtiler, ilgilenenler Cyprus Pumas’ın internet adresinden sonraki oyunların tarihlerine bakabilirler.
Kısaca Rugby • Rugby ilk defa İngiltere’nin Rugby şehrinde 19. yy’da oynanmaya başladı • İlk maç İngiltere ve İskoçya arasındaydı ve İskoçya’nın galibiyetiyle son buldu • Üç ülkede ulusal spordur: Wales, Yeni Zelanda ve Madagaskar • Son Rugby Turnuvası 2011 Yeni Zelanda yapılmıştı, bir sonrakiyse 2015’te İngiltere’de olacak.
Rugby Kuralları • Takımlar 15 oyuncudan oluşur ve forvet ve bek olmak üzere ikiye ayrılırlar. • 8 kişilik forvet kadrosu işin ağır kısmını üstlenir ve sürekli çarpışma içindedir. • 7 kişiden oluşan bek kadrosu ise daha hızlı ve çevik oyunculardan oluşur, amaçları boşluk bulup topu kaçırmaktır. • Amaç topun karşı tarafa (rakip kale çizgisi arkasına) taşınmasıdır. • Rugby’nin en belirgin kuralı pasın her zaman geriye doğru atılmasıdır.
www.cypruszoom.com
23
haber
ORIONSTAR KUZEY KIBRIS'I UÇURACAK H
er geçen gün biraz daha gelişen Kuzey Kıbrıs, 40 yıllık yasaktan kurtuluyor. Türkiye'de farklı sektörlerde hizmet veren Koçoğlu Grubu, Sky Line ile Tükiye'de çeşitli kentlerde hizmet veren "Helitaxi" projesini ülkemizde de hayata geçiriyor. Ada'da Sky Line, Orionstar ortaklığıyla gerçekleşen proje uzun süredir devam eden hazırlıklar sonunda önümüzdeki günlerde başlamış olacak. Bugüne kadar yasaklar nedeniyle özel helikopter uçuşlarına izin verilmiyordu. Özel noktalar belirlenerek ortaya çıkarılan uçuş koridoru ile bundan
24 ZOOM
sonra, Girne'den, Karpaz'a, Mağusa'dan, Lefke'ye helikopterle gitmek mümkün olacak. Ülke Turizmi açısından önemli bir atılım anlamına gelen, "Helitaxi" yatırımı bununla da sınırlı değil. Ambulans uçaklar da bu projenin bir parçası. Helitaxi, yaz aylarında yaşanan orman yangınlarının önüne geçmek için de önemli bir sigorta olacak. Çok kısa sürede, eklenen aparatlarla bir uçan itfaiyeye dönüşen helikopterler, yangınlara müdehale edebilme özelliklerine sahip. Öte yandan, aynı helikopterler eklenen
sağlık kitleri ile acil yardım ve ambulans helikopteri olarak ta hizmet verebilecek KOÇOĞLU GRUBU 1981 yılında Ankara merkezli bir inşaat şirketi olarak işe başlayan Koçoğlu Grubu, İnşaat, Enerji, Turizm, Ulaşım, Havacılık alanlarında faaliyet gösteriyor. HAVACILIK – SKYLINE Sky Line'ın Kuzey Kıbrıs'taki ortağı Orionstar şirketi yöneticisi Mehmet Erüreten, işbirliği yaptığı firmanın havacılıktaki tecrübesine dikkat çekerek şunları söyledi;
↘
İNŞAAT, ENERJİ, TURİZM, ULAŞIM, TEK RAYLI DEMİRYOLU SİSTEMLERİ, HAVACILIK GİBİ SEKTÖRLERDE HİZMET VEREN KOÇOĞLU GRUBU, ÜLKEMİZDE DE BİR İLKE İMZA ATMAYA HAZIRLANIYOR. TÜRKİYE'DE BİRÇOK NOKTADA HAYATA GEÇEN "HELİTAXI" ÖNÜMÜZDEKİ GÜNLERDE KUZEY KIBRIS'TA DA BAŞLAYACAK. PROJENİN HAYATA GEÇMESİYLE 40 YILDIR YASAK OLAN ÖZEL UÇUŞLAR, ORTADAN KALKMIŞ OLACAK...
Orionstar şirketi yöneticisi Mehmet Erüreten, ön hazırlıkları yapılan çalışmalar sonunda ilgili protokollerin tamamlandığına dikkat çekerek, kısa süre sonra helikopter seferlerinin başlayacağını söylüyor.
"Türkiye’nin saygın ve güvenilir bir havacılık markası olan Sky Line Ulaşım ve Ticaret A.Ş, 1995 yılında, Esenboğa Havalimanı'nda, Hava Aracı Bakım Merkezi olarak havacılık sektörüne adım attı ve 2008 yılında KOÇOĞLU Grubu bünyesine katıldı. Ortalama 4 bin saatin üzerinde uçuş yapmış tecrübeli pilotlar ve alanında uzman Lisanslı Uçuş Harekat Uzmanlarından oluşan uçuş ekibi, Hava araçlarının teknik yönetimi ve bakımına yönelik talimatlar çerçevesinde eğitim aldı. Bu alanda uzman mühendis, teknisyen ve teknisyen yardımcılarından olu-
şan teknik ve bakım ekibi, İlgili otoritelerce yetkilendirilmiş deneyimli öğretmen pilot ve doktorlardan oluşuyor. Olay yeri müdahale ile yoğun bakım şartlarında hasta transferi ve tedavisinde deneyimli doktor, paramedik ve acil tıp teknisyenden oluşan sağlık ekibi ile, havacılık sektöründeki ambulans operasyonlarına devam ediyor. Şirketin, Türkiye Sağlık Bakanlığı adına, 2008 yılı Eylül ayında başlayan proje kapsamında; halen 17 adet acil yardım ve yoğun bakım hizmeti (1 sedyeli) verilebilen helikop-
ter ile Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen hava ambulans operasyonunu Ağustos 2013 tarihinde tamamlandı. Helikopter ambulans operasyonunda 30.000 saatin üzerinde uçuş yapılmış ve 14.975 vaka taşınmış. Ağustos 2012 itibari ile 1 adet acil yardım ve yoğun bakım hizmeti (4 sedyeli ) verilen Legacy 600 uçağı Ankara merkezli olmak üzere 5 yıl süreli hava ambulans görevine başladı. Uçak ambulans operasyonunda; 19 Kasım 2013 itibari ile toplam 1845 saat uçuş yapılmış ve 794 vaka taşındı.
www.cypruszoom.com
25
haber
Endüstriyel tasarımcılara göre 2014
HOME OFİS YILI OLACAK
ENDÜSTRIYEL TASARIMCILAR, HOME OFIS YILI OLACAĞINI ↘ ILAN ETTILERI 2014 YILININ, IŞE ADAPTASYONU ARTIRACAK TASARIM ÇALIŞMALARINA ŞIMDIDEN BAŞLADI...
E
ndüstriyel tasarımcılar, 2014 yılının home ofis yılı olacağını ilan ederken, işe adaptasyonu artıracak tasarım çalışmaları da şimdiden başladı. Kentlerin büyümesine paralel artan trafik sorunu, işyeri kira ve diğer giderlerin her geçen yıl artması, teknolojideki gelişim, iş sahiplerini hızla home ofislere yöneltiyor. Evden internet aracılığıyla tüm işlerini tamamlayabilen firma sahipleri masrafları minimuma çekerken, kendilerine daha fazla zaman da bulabiliyor. Durum böyle olunca artan home ofis sayısının gelecek yıl tavan yapması bekleniyor. Bu öngörüden yola çıkan endüstriyel tasarımcılar, evleri işyerine dönüştürecek formüller üretmek için yoğun çalışma içindeler. Sektördeki gelişmeleri yakından takip eden ve trendlere uygun özel tasarımlarıyla dikkati çeken Ofis Tekin'in Genel Müdürü Cemal Tekin de, iş yoğunluğunun her geçen ay home ofis lehine değiştiğini gözlemlediklerini kaydediyor.
Çalışan için maliyetlerin en aza inmesi, ulaşım sorunun ortadan kalkması, esnek çalışma saatleri imkanının olması gibi seçenekler nedeniyle artan home ofis başvurusu karşısında kendilerinin de yoğun gayret içinde. Firma sahiplerini, devlet memurlarının bile yavaş yavaş ofis ortamlarını terk ederek, evlerini çalışma ortamına dönüştüreceği gerçeği ile karşı karşıya. Çalışma saatlerinizi kendinizin belirleyecek olmanız, evden çalışma fikri kulağa oldukça hoş geliyor, ancak bu durum sizi disiplin konusunda sıkıntıya düşürebilir. Home ofislerin en büyük handikapı rehavet, işe adapte olamama kaygısı. Ama çalışma arzunuzu yeniden sağlayacak tasarımlarla dikkatinizi yeniden toplayarak, işlerinizi planladığınız şekilde devam ettirebilirsiniz. Yani home ofisteki rehavet endişenizi, tasarımlarla giderebilirsiniz hatta şevke döndürebilirsiniz. Geniş ve profesyonel ekibimizle, evde çalışma sistemini yeni ürünlerle destekleyerek modern çizgiler evlere dahil ediliyor.
Home ofis kurgulayanlara öneriler "Ahşabın sıcaklığını değerlendirin” - Sunta her zaman kullanışlı ve ekonomiktir. Ama ahşap malzemelerin her zaman daha sıcak bir görüntüsü vardır. O yüzden ofislerde ahşap malzemelerin değerlendirilmesi gerekir. - Oda seçiminde gün ışığından daha fazla yararlanabileceğiniz mekanları tercih edin. Çünkü içeride ne kadar iyi aydınlatmalar kullanılsa da gün ışığı insanların daha aktif hale gelmesine yardımcı olur. - Ofis olarak değerlendireceğiniz odaya göre mobilya seçin. Gösterişli mobilyalardan ziyade daha kompakt, daha kullanışlı şeyler tercih edin. Odaya renk getirecek aksesuarlardan da kesinlikle vazgeçmeyin.”
26 ZOOM
www.cypruszoom.com
27
YENİ BİR YILA DAHA
mesutgunsev@gmail.com
Mesut Günsev
ZOOM
un bu sayısını ve bu sayfasını okuduğunuzda yeni bir yıla 2014'e girmiş olacağız. Geçen yılın ocak sayısının yazısına bu cümlelerle başlamışım. 'Ne kadar da çabuk geçti' diyorum kendi kendime. Oysa çabuk mu geçti gerçekten. Tatlısıyla acısıyla birbirini kovalan günler. Yitirdiğimiz, sevdiklerimiz-ki bu sene çok fazlaydılar sevinçli olaylar.. Hayata renk katan küçük mutluluklar. ”Keşke” ile başlayan bazı pişmanlıklar... Yaşam ise her şeye rağmen devam ediyor. Takvim yaprakları yine bir, bir düştü –sahi bir bir düşen takvim yaprakları kaldı mı acaba? Bildiğim kadarı ile Türkiye’de bu tiplerin en eskisi olan “Saatli Maarif Takvimi” geleneğini sürdürüyor. Hâlâ da alıcı ve takipçileri var. -Sanırım üçüncü kuşak sürdürüyor bu güzel geleneği -özetle tatlı ve acı anıları ile bir yıl daha geride kaldı. Genelde yeni yıla girerken temenni yazıları yazılır. Yeni yılda yapılacakların ve de yapılmayacakları listesi tekrar gözden geçirilir. Çünkü böyle bir listeyi kafanızda olsun yapmışsınızdır. Giden yılın da genel bir muhasebesi dökülür. Benim yıllardır TV'lerde yılbaşı akşamları ana haber bülteninin arkasından okuduğum bu satırlar yeni yıl dileklerimdir de aslında. Üç yıl sene önce ADA TV'de gene bu satırlarla kapatıyordum bülteni. Yan stüdyoda ise canlı yayınlanacak programın hazırlıkları sürdürülüyordu. Ben her satırı bitirdikçe içeriden gelen “amin“ sesini duyuyordum. Bir an kendimi camide vaaz veren veya dua okuyan hoca gibi hissetmedim değil hani. Bültenden sonra yan stüdyoya baktım. Güzeller güzeli bir genç hanım. Biraz sonra çıkacağı canlı yayın için seslendireceği
28 ZOOM
MERHABA şarkıların son hazırlığını yapıyordu. Belli ki “amin”leri de içinden gelerek –ve de pek farkında olmadan –çıkmıştı dudaklarından. Seslenip dikkatini dağıtmak istemedim. Ama o günden beri beni en yürekten dinleyenlerin başına adını bile hatırlamadığım o güzel genç solisti koyarım. Umarım o akşam içten “amin“ dediği dileklerinin hepsi olmuştur. Aslında bu satırlar, yıllar önce Türkiye’de yayınlanan ve yayınını da hala başarıyla sürdüren bir kent kültürü dergisi olan İstanbul Life‘ın editör yazısıydı, altında imza yoktu ve daha da kısaydı. Sonra yıllar geçtikçe ben, dostlar çeşitli ilaveler yaparak bunu daha da geliştirdik ve ortaya hoş bir “Yeni Yıl Mesajı” çıktı. Biz de her yıl bu mesajı hem yazılı hem de görsel basında paylaşıyor ve bir yeni yıl “merhaba”sı gönderiyoruz sevgili dostlara, okurlara, izleyicilere. YENİ BİR YILA MERHABA “Yeni bir yıla merhaba, Bir gün karlar yolları kapasın, biz işe çocuklar okula gidemeyelim. Bir kere olmuştu, yine olsun. Yaz erken gelsin. Hiç olmamıştı bu kez olsun. Yalnızlar kendine sevgili bulsun. Bazılarını benim de tanıdığım, evlenmek için içten içe hayaller kuran kızlar, kadınlar evlensin. Erkekler iyi bir eş olsun. Bulaşık yıkasın, evi temizlesin, çocuk doğursunlar! Hiç olmadı belki bu yıl olur. Bolluk bereket yaşansın. Kimse akşamlarları çocuklarına götüreceği yemişin, oyuncağın parasını düşünmesin. Sinemalara, tiyatrolara gidilsin, kitaplar
satış rekorları kırsın. Herkes ev sahibi olsun. Evi olanın bir de arabası olsun. Zenginlik alsın başını gitsin. Ama kimsenin başı diğerinden önde olmasın. Kan dökülmesin. Başarılı olanlar daha da başarılı olsun Kimseye “başarısız” diye kızılmasın, ”belki fazla hırslı değildir” densin. Anlayış gösterilsin. Tutuğunuz takım bütün maçları kazansın. Şampiyon olsun. Daha önce de olmuştu, yine olsun. Kimse ”hayatta en sevdiğim insanlardandı” dediği birinin, cenazesine katılmak zorunda kalmasın. Sakın kalmasın. Ve yani; Bu yıl ve gelecek yıllar, güzel, bereketli, coşkulu, barış dolu, mutlu bir yıl olsun. Hiç olmamıştı bu yıl olsun. Evet; Bu gününüz dünden, yarınız bugünden kat, kat güzel olsun. Gönlünüz sevgiyle dolsun. Yanınızdan sevdikleriniz asla eksik olmasın. Azalmayın.. Çoğalın. “İyiki”leriniz, ”keşke”lerinizden hep fazla olsun, Ve On yedi yıldır her haber bültenini kapanışında söylediğim gibi; “Gözlerinizden yaşamın pırıltısı, dudaklarınızdan mutluluk gülümsemesi ve yüreğinizden sevgi ; Hiç; ama hiç eksik olmasın. Mutlu kalın , Esen Kalın , Hoşça kalın.” Yeni yılınız mutlu ve kutlu olsun .
Baaddin Bütün gün boyunca hiç kimse aramaz, telefonu 5 dakika sessize alayım dersin 12 cevapsız arama.
tecrübe Bazı insanlar vardır. Her zaman kızgındırlar ve çatışmak için bahane ararlar… Onlardan uzaklaşın. Onların savaşı sizinle değil, kendi içlerindedir… Anonim
dedi ki! Buluş dediğimiz şey herkesle aynı yere bakıp farklı bir şeyler düşünebilmektir.
Albert Szent -Györsy
EDEBİYAT TARİHİNDE EN İYİ 100 GİRİŞ CÜMLESİ uğur gürsoy - alıntıdır
İ
nternette 'Sabit Fikir" diye bir site edebiyat tarihinin en iyi 100 giriş cümlesini seçmiş.. Okuyucularının da desteğiyle bu yüz en iyi giriş cümlesini tek, tek yazmaya başladı. “Salinger’den Tolstoy’a, Kafka’dan Palahniuk’e bir çok önemli yazarın kitabının da içinde bulunduğu bu listeden kendimize göre 20 en iyi giriş cümlesini nacizane seçmeye çalıştık.”diyor blogun editörü. Bakalım beğenecek misiniz? Ya da sizin seçiminiz hangi yazardan hangi cümle olurdu? 1. J.D. Salinger Çavdar Tarlasında Çocuklar “Anlatacaklarımı gerçekten dinleyecekseniz, herhalde önce nerede doğduğumu, rezil çocukluğumun nasıl geçtiğini, ben doğmadan önce annemle babamın nasıl tanıştıklarını, tüm o David Copperfield zırvalıklarını filan da bilmek istersiniz, ama ben pek anlatmak istemiyorum. Her şeyden önce, ben bu zımbırtılardan sıkılıyorum.” 2. Leo Tolstoy Anna Karenina “Bütün mutlu aileler birbirine benzer, her mutsuz ailenin mutsuzluğu kendine göredir.” 3. F.Scott-Fitzgerald Muhteşem Gatsby “Toy çağımda bir öğüt vermişti babam, hala küpedir kulağıma: “Ne zaman,” demişti, “birini tenkide davranacak olsan, hatırdan çıkarma, herkes senin imkanlarında gelmemiştir dünyaya!” 4. Sylvia Plath Sırça Fanus “Garip, boğucu bir yazdı.” 5. Douglas Adams Otostopçunun Galaksi Rehberi “Galaksinin Batı Sarmal Kolu’nun bir ucunda, haritası bile çıkarılmamış ücra bir köşede, gözlerden uzak, küçük ve sarı bir güneş vardır. Bu güneşin yörüngesinde, kabaca yüz kırksekiz milyon kilometre uzağında, tamamıyla önemsiz ve mavi-yeşil renkli, küçük bir gezegen döner. Gezegenin maymun soyundan gelen canlıları öyle ilkeldir ki dijital kol saatinin hâlâ çok etkileyici bir buluş olduğunu düşünürler.” 6. Franz Kafka Dönüşüm “Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında, kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak buldu.” 7. John Ronald Reuel Tolkien Yüzüklerin Efendisi : Yüzük Kardeşliği “Çıkın Çıkmazı’ndan Bay Bilbo Baggins kısa bir süre sonra yüz on birinci yaş gününü debdebeli bir davet ile kutlayacağını ilan ettiğinde Hobbitköy’de büyük bir heyecan yaşanmış
ve söylentiler alıp yürümüştü.” 8. Virginia Woolf Kendine Ait Bir Oda “Ama biz senden kadinlar ve kurmaca yazin konusunda konusmani istemistik, bunun insanin kendine ait bir odasi olmasiyla ne ilgisi var diyebilirsiniz. Aciklamaya calisacagim….” 9. Gabriel Garcia Marquez Kolera Günlerinde Aşk “Kaçınılmaz bir şeydi: Acıbadem kokusu ona mutsuz aşkların yazgısını anımsatırdı hep. Doktor Juvenal Urbino, yıllardır kendisi için önemini yitirmiş bir olayla ilgilenmek üzere koşup geldiği, hâlâ alaca ışığa gömülü odaya girdiği an ayrımına vardı bunun. Antilli göçmen, harp malulü, çocuk fotoğrafçısı, satrançta en yufka yürekli rakibi, bir altın
siyanürüyle belleğin işkencelerinden kurtarmıştı kendini.” 10. Vladimir Nabokov Lolita Beyaz Irktan Dul Bir Erkeğin İtirafları “Lolita, hayatımın ışığı, kasıklarımın ateşi. Günahım, ruhum, Lo-Li-Ta; dilin ucu damaktan dişlere doğru üç basamaklık bir yol alır, Üçüncüsünde gelir dişlere dayanır. Lo-Li-Ta” 11. Oscar Wilde Dorian Gray’in Portresi “Stüdyo güllerin baygın kokusuyla doluydu; hafif yaz esintisi bahçedeki ağaçların arasında gezindiğinde açık kapıdan leylakların ağır kokusu ya da pembe çicek açmış diken ağaçlarının daha narin parfümü geliyordu.” 12. Anthony Burgess Otomatik Portakal “- Söyleyin bakalım ne yapacağımızı, ha?” 13. Chuck Palahniuk Tıkanma “Eğer bunu okumaya niyetliyseniz vazgeçin.” 14. Mario Puzo Baba “Her büyük servetin arkasında bir suç gizlidir. (Balzac) Amerigo Bonasera New york Üçüncü Ağır Ceza Mahkemesinin salonunda oturmuş, adaletin yerine getirilmesini
bekliyordu; kızını insafsızca yaralayan, onun şerefiyle oynayan kişilerden adaletin eliyle intikam almış olacaktı.“ 15. George Orwell Bin Dokuz Yüz Seksen Dört Nisan ayının soğuk, ama açık bir günüydü; saatler on üçü gösteriyordu. Yıldırıcı esen rüzgardan korunabilmek içinçenesini göğsüne gömmüş olan Winston Smith, hızla Zafer Konağı’nın camlı kapısından içeri süzüldü; ama bir toz bulutunun da kendisiyle birlikte içeri dalmasına engel olabilecek kadar çabuk davranamadı.“ 16. F. Scott Fitzgerald Cennetin Bu Tarafı “TERK ET BÜTÜN UMUDU EY SEN BURAYA GİREN diye karalamışlar On birinci Sokak’la Birinci Cadde’nin köşesinin yakınlarındaki Chemical Bank’ın yan duvarına kan kırmızısı harflerle ve harfler Wall Street’ten dışarı doğru akan trafikte öne doğru sarsılan taksinin arka koltuğundan görülecek kadar büyük.” 17. Marcel Proust Swann’ın Yolu: “Uzun zaman geceleri erkenden yattım. Bazen, daha mumu söndürür söndürmez gözlerim o kadar çabuk kapanıverirdi ki “uykuya dalıyorum” diye düşünmeye zaman bulamazdım. Aradan yarım saat geçtikten sonra da artık uykuya geçme vakti geldiği düşüncesiyle uyanırdım; hâlâ elimde zannettiğim kitabı bırakıp ışığımı söndürmek isterdim; az önce okuduklarım hakkında fikir yürütmeye uyurken de devam ederdim ama fikirlerim biraz farklı bir seyir izlerdi; kitapta sözü edilen şey benmişim gibi gelirdi bana; bu bir kilise olabilirdi, bir dörtlü de, I.François’yla Şarlken arasındaki rekabet de…” 18. William Faulkner Ses ve Öfke “Çitlerin ardından, büklümlü çiçek tarhları arasından, vurduklarını görebiliyordum. Onlar bayrağın bulunduğu yere doğru ilerlerken ben de çit boyunca ilerledim. Luster çiçek ağacının dibindeki çimenlerde aranıp durmaktaydı. Bayrağı yerinden söktüler, yine vuruyordular işte. Sonra bayrağı yerine taktılar ve masanın oraya gittiler, Luster vurdu ve ardından diğerleri vurdu. Sonra çekip gittiler, ben de çit boyunca ilerledim. Luster çiçek ağacından uzaklaştı ve çit boyunca ilerledik beraber ve durdu onlar ve biz de durduk sonra ve Luster çimlerin içinde aranıp dururken çitlerin ardından baktım ben.” 19. H. G. Wells Görünmez Adam: “Yabancı, Şubat ayının başlarında, yılın son karının yağdığı soğuk bir kış günü, keskin bir rüzgarın ve şiddetli bir karın altında, yaylaların oradan, göründüğü kadarıyla Bramblehurst İstasyonu tarafından, kalın bir eldiven gidiği elinde küçük siyah bir bavulla yürüyerek gelmişti.” 20.JM Barrie Peter Pan ve Wendy “Bütün çocuklar büyürler, biri hariç.”
www.cypruszoom.com
29
spontan
DÜNYANIN VARLIĞINA
INANAMAYACAĞINIZ YERLERI
T
eknolojinin geldiği nokta, dünyanın avuçlarımızın içine sığmasını mümkün kıldı artık. Bir yerden biryere gitmek, zaman zaman birkaç saate denk. Mesela sabah Kıbrıs'ta uyanıp, akşama Paris'te yemek yemek hayal değil. Londra'dan yola çıkıp aynı gün Afrika'ya gitmek, çocuk oyuncağı. Ama bütün bunlara rağmen güzel yerleri bulmak, o kadar da kolay değil. Gezgin fotoğrafçıların çektiği birbirinden güzel fotoğraflar, itinayla istiflenip, varlığına inanamayacağınız bu yelerin bir envanteri çıkarılmış. Görenlerin başını döndürecek güzellikteki bu yerleri biz de paylaşalım istedik. Belli mi olur, belki de birgün sizin de yolunuz buralara düşerse, ille de bu muhteşem yerleri kendi gözlerinizle görmek isteyebilir siniz...
Lale Tarlaları/ Hollanda
Aşk Tüneli/Ukrayna
30 ZOOM
spontan
Bambu ormanı/ Japonya
Bonn'da bir sokak/Almanya Salar De Uyuni/Bolivya
Kırmızı Kumsal/Çin
Karanlık Orman/Almanya
Naica Mağarası/ Meksika
Zhangye Danxia /Çin
www.cypruszoom.com
31
spontan
Salar De Uyuni /Bolivya
Roraima Dağı /Güney Amerika
Hang Son Doong /Vietnam Antilop Kanyonu/ABD
Kanola Çiçeği Tarlaları/Çin Taianzi Dağları/Çin
32 ZOOM
Çay Tarlaları /Çin
Lavanta Tarlası/Fransa
Mendenhal Buz Mağarası/Alaska
Hitachi Parkı/Japonya
Shibazakura Çiçekleri/Japonya
Hilier Gölü/Avustralya
Lavanta Tarlaları/İngiltere
Retba Gölü/Senegal
www.cypruszoom.com
33
haber
Gökhan Sezen İlk kez Kıbrıs'ta
Çinliler Kuzey Kıbrıs'ı Keşvetti 34 ZOOM
Ç
T
ürk sanat müziği sanatçısı Gökhan Sezen, geçtiğimiz ay içinde Merit Crystal Cove Hotel'de sahne alan isimler arasındaydı. Sanatçı geceye katılanlara müzik dolu bir gece yaşattı. Emel Sayın ve Bülent Ersoy başta olmak üzere birçok ünlü sanatçının vokalistliğini de yapan Sezen, performansı ile göz doldurdu. Eski gazino kültürünün yaşatılmasının çok önemli olduğunu ve ilk kez sahne aldığı Kuzey Kıbrıs’ta Merit Crystal Cove Hotel’de hazırlanan ortamın eski Maksim Gazinosu’na benzediğini belirten Sezen, “Bu ortamı sağlayan Reha Arar beye çok teşekkür ederim” dedi.
in Halk Cumhuriyeti'nin en büyük tur operatör yetkilileri geçtiğimiz ay içinde ülkemizdeydi. İnter Travel tarafından Ada'ya getirilen operatörler, Merit International Hotels& Resorts tarafından ağırlandılar. Çin'in Pekin, Shangahai, Guangzhou ve Shenzhen şehirlerinden en büyük tur operatörlerinin yetkilileri 2 gün boyunca ülkemizdeydi. 22 Acente yetkilisi Lefkoşa ve Girne'nin tarihi ve
turistik mekanlarını gezdiler. Merit Crystal Cove Otelde kalan acenta yetkilileri Ada'nın gelişmiş turistik tesislerinden ve hizmet kalitesinden memnun ayrıldı. Çinli turizmciler turistlerin yaklaşık 10 günlük Türkiye paketlerini 2-3 gece konaklama içerecek Kuzey Kıbrıs turunu da ekleyecek. Mısır'ın son iki yıldır sorun yaşamnası ve Çinli turistler için Shengen Vizesi çıkarmasının zorluğu nedeniyle Kuzey Kıbrıs'ın Çinli turisler için yeni bir destinasyon olduğuna işaret ediliyor.
Merit Crystal Cove Hotel&Casino; Ayman Zbib & Asena Aynı gece aynı sahnede
A
rap müziğinin en çok beğenilen seslerinden biri olan Ayman Zbib, geçtiğimiz ay Merit Crystal Cove Hotel&Casino için Kıbrıs'taydı. Türkiye'nin ünlü oryantali Asena'nın da sahne aldığı gecede, çok özel görüntüler yaşandı. Şarkılarını otel misafirleri ile birlikte seslendiren Zbib ile Lübnanlı konuklar bir an olsun yerlerinde durmadı. Konser boyunca dans eden misafirler, Zbib ile fotoğraf çektirmeyi de ihmal etmediler. Ayman Zbib’in iki şarkısına oryantal Asena eşlik etti. Zbib’in muhteşem sesi ve Asena’nın kıvrak figürleri ile gece daha da hareketlendi. Özellikle Lübnanlı misafirler arasında büyük ilgi uyandıran, Ayman Zbib'li gece, Beyrut'ta bir yerde gibiydi.. Konseri izlemeye gelen misafirler arasında önemli isimlerde vardı. Merit Crystal Cove’un Lübnanlı misafirleri için özel olarak hazırladığı gecede, Asena’nın dansları ve Ayman Zbib’in şarkıları ile muhteşem bir gece yaşandı.
www.cypruszoom.com
35
36 ZOOM
spontan
Kukumav Baykuş (Athene Noctua)
Ü
st tarafı grikahverengi ve beyaz benekli, alt tarafı koyu çizgilidir. Uçuşu alçaktan ve dalgalıdır. Boyları 23-27 cm. Yaşam Alanı: Yangın bir kuş türüdür. Çoğu baykuşun aksine gün ışığında görülebilecek bir türdür. Küçük yerleşimlerde sıkça rastlanır. Ağaç ve binalardaki oyuklarda ürer. Elektrik direklerinde, taş ve toprak öbeklerinde, çatılarda ve çitlerde tünerken görülebilir. Haşerat ve küçük kuşlar, sürüngen ve kurbağa gibi iki yaşamlılarla beslenir. Ses: Sesi kısa, tiz ve keskindir. Daha çok gündür saatlerinde duyulur : "kik, kik". Rahatsız olduğunda miyavlamaya benzer bir ötüşü vardır. "kiyu" veya "meyu" ötüşü hüzünlüdür. incelerek duyulan bir "gvuuu-hu" sesinin kısa tekrarından oluşur. Tehdit : Modern yapılaşma üreme alanlarını tehdit eder. Tarım ilaçları ve kimyasallar nedeniyle besin kaynakları zarar görür. Ülkemizde dağılım: Ülkemizin tamamında görülebilen yaygın bir kuş türüdür.
FOTOĞRAF: ÖZGÜR GÖKAŞAN
www.cypruszoom.com
37
mekan
MEZZE'de r i ş i ğ e d y herşe Lezzet değişmez ↘
"ESKİDEN İNSANLARI NE İÇECEKLERİ KONUSUNDA YÖNLENDİRİRDİNİZ, ŞİMDİ HERKES NE İÇECEĞİNİ BİLİYOR. DAHA ÖNCE HAFİF İÇECEKLER TERCİH EDEN HANIMLAR BİLE ŞİMDİ, BLACK LABEL DİYOR..."
"Masada, tercihlerle, zevklerin karışımı olur" bu cümleyi sevdim." Heralde, meyhanede wiski içen halkın bir parçası olarak, "neden" sorusunun da cevabımı bulmuş oluyoruz. Bu bizim tercihimiz. Tercihlerimizle zevklerimizi karıştırınca ortaya, oryantal bir meyhane çıkıyor. Bu sıradışı aşka Kıbrıs'ın her yanında rastalayabilirsiniz. Bu ay yürüyen adamımızın rotası hala aynı yörüngede. Nasıl olmasın ki!.. Aynı zamanda Restorancılar Birliği'nde yönetici olan Mezze Meyhane'nin sahibi Kadir Beyoğlu, Gönyeli'nin girişinden çıkışına 30'un üstünde mekan var diyor. Üstelik bunun önemli bir bölümü meyhane. Varın siz düşünün zenginliği. Hepsinin tadı, ortamı, tarzı farklı, her gittiğiniz yerde, sizi cezbedecek bir detay mutlaka bulursunuz. Ama bizim bu ayki mekanımız Mezze Meyhane. Girişteki cümlede yılların işletmecisi, sektördeki tecrübesini hesaba katarsak, gecelerin üstadı diyebileceğimiz Mezze Meyhane'nin sahibi Kadir Beyoğlu'na ait. Bu kez programda bir sapma yok, 3 gün önceden sözleşiyor, masada rahat sohbet edebilmek için pazartesi gecesine randevulaşıyoruz. Akşam gün ağarırkenden oradayım. Rahat rahat konuşur, işi bitiririz desek te olmuyor. Meğer bizim akşamcılar da arkadaşları ile sözleşmiş. Pazartesi olmasına karşın mekan kalabalık. Fotoğraflara bakıp, kimse yok sanmayın, kimseyi rahatsız etmeyelim diye önceden foAynı zamanda RES-BİR (Restorancılar Birliği) yöneticisi de olan Mezze Meyhane'nin sahibi Kadir Beyoğlu'nu bu kez kendi mekanında biz ağırladık..
38 ZOOM
www.cypruszoom.com
39
mekan
Mezze özellikle personeli ile diğerlerinden ayrılıyor. Çalışanların neredeyse tamamı uzun süredir aynı yerde. Ocakbaşında bir bayan var. Bu yanıyla tek dersek yalan olmaz sanırım. Çiğdem Aşkul, 7 yıl önce mekanda işe başladığında sektör hakkında bilgi sahibi olmasa da, şimdi Ada'nın en iyi ustalarından biri olmuş. Yediğiniz şeylerin bir kadın elinden çıktığını düşünürseniz, ne kadar titizlikle önünüze geldiğini daha rahat anlarsanız.
40 ZOOM
toğraflıyoruz mekanı. Sonra masadayız. Sohbet derin. 105 yıl önce önce ustaların eşsiz karışımı ile hayat bulan Johnnie Walker Black Label'ımızı önce burnumuzla koklayarak aromalarını içimize çekiyor, sonra, wiskinin en kralından bir yudum alıp konuya giriyoruz. Bu arada masamız donatılıyor. Herbiri birbirinden lezzetli mezeler, Kıbrıs'a özgü tarzla, masada santim boşluk kalmayacak şekilde yerleştiriliyor. Fotoğraf işi tamam şimdi mezelerin de tadına bakabiliriz. Hımmm Humus, arap işi diyorlar ama, bence biz onlardan daha iyi yapıyoruz. Adamların bugün bile yemekleri elleri ile yediklerini düşünürsek, kesinlikle bizim humus daha güzel. Antep'in acılı ezmesi, Arabın humusu, Kayseri'nin pastırması, bizim içki masalarımızda olmazsa olmazı Enginar, Kereviz, Sa-
marella (Kurutulmuş et), başka yerde görmemiştim ama Luvana (bir tür yeşillik) masada. Anlayacağınız, işletme sahibimiz Kadir Beyoğlu'nun dediği gibi zevkler ve tercihlerin karışımı. Mekana daha önce gelmişliğim var, lezzetteki detay dikkatimi çekiyor. O zaman beğendiğim herşey yine güzel. Ama bunun da bir nedeni var. Beyoğlu'na soruyoruz; Tatlar nasıl hep aynı kalıyor? "Ben bu işe mutfağa girip bulaşık yıkamakla başladım. Her sabah dokuzda evden çıkarım, en erken eve gittiğim saat iki, iki buçuktur. 16-17 saat mesai ortalamasıyla çalışıyorum. Sadece pazar günü kapalı. O günü kendimize ayırıyoruz. Gelelim sorunuza. Ben mutfağa da girerim; burada, herkes değişse lezzet değişmez. Neyin nasıl yapılacağı bellidir. O yüzden lezzet hep aynıdır.
Gönyeli'nin mayasındamı birşey var? Neden Gönyeli'de meyhane türü mekanlar çok ve hepside iyi? Gönyeli'nin girişinde çıkışında yaklaşık otuz kusur mekan var. Bunun içinde taverna, restoran, hepsi yeme içme sektörü içerisinde. Bir bölgede rekabet olunca kalitede beraberinde geliyor. Gönyeli'deki meyhaneler Kıbrıs'ta en çok revaşta olan, en çok tercih edilen, sunumları en iyi olan mekanlar. Bunun sebebide yakın yakına birçok mekanın olması. Ada genelinde çokuz. Ben RES-BİR Genel Sekreteriyim. RES-BİR'in dokuzyüzün üzerinde üyesi , iki bine yakın restoran var. Düşününki İstanbul'un bir mahallesi kadar nüfusumuz var yalnız bu nüfusa orantılı bir restoran sayısı yok. Bunun sebebi sektöre girişin kolay olmasından. Çünkü arada bir kriter aranmıyor." Sohbet güzel, ama bu gecenin konusu değil, araya girip konuyu değiştiriyoruz.
www.cypruszoom.com
41
mekan
Kadir Beyoğlu
Ara sıcaklar gelmeye başladı, biraz mezeden, biraz da, gelenlerin tadına bakıp, wiskimizden bir yudum alıp devamını getiriyoruz. Kadir Beyoğlu, "Biz Gönyeli Belediyesi ile konuşuyoruz, Gönyeli boydan boya meyhane dolsa. O zaman daha iyi hizmek verecek ve hepsi dolacak" diyor. Katılmamak elde değil, biz Adalılar keyfine, zevkine düşkün insanlarız, yer yerinden oynasa, bir meyhane yaparız. Beyoğlu'na soruyoruz; "Ada'nın dört bir yanından gelen müşterileriniz vardır. Heralde yanılıyor muyuz? Girne'den birçok otelin misafirlerini ağırlarız. Türkiye'den yeme içme için buraya gelen gruplar var. Ne cezbediyor, neden geliyorlar? Bu bizim kültürümüz. Bol mezeli ve bol sunumlu olması cezbediyor. Biz kültür olarak
42 ZOOM
önce gözümüz, sonra damağımız, en sonda karnımız doyacak. Türkiye'de meyhane gibi yerlere gittiğinizde bir tepsinin içinde sekiz on çeşit meze masaya getirilir ve seçersiniz. Bizim serpme meze dediğimiz kültür Türkiyede yok. Biz 25 çeşit soğuk sunarız masaya. Müşteri gelir oturur ilk anda 25 çeşit soğuk meze gelir masaya. Onlar bunu görünce hepsi bizim mi der. 8 çeşit ara sıcak veririz. İçinde et ürünleri de var. Ciğer, kanat, döş. Kıbrıs'a özgü şeyleri vermeyi çok severim ben. Hem de Türkiye damak tadına uygun mezeleri vermeye özen gösteririm. Siz taverna mı, meyhane misiniz? En büyük yanlışlardan biri, yemeğin içinde eğlence vermeye çalışmak. Biz bunu yapıyoruz. Rumda Yunanistan'da eğlencenin içinde yemek verirler. Eğlencenin başlayacağı saat masanda meyve yeşillik, kuru yemiş vardır ana yemek bitmiştir. Bizde gidersin taver-
naya oynamaya kalkan, garson gezer elinde şişlerle. Tavernaların kendini restoran olarak görmemeleri lazım. Ben menüyü ona göre ayarlarım, meze çeşidini az tutarım, eğlence başlamadan önce müşterinin karnını doyururum. Ondan sonra da, iyi bir meyve, kuruyemiş, yeşillik tabağı içki içmesine yardımcı olurum. Ondan sonra eğlenceye yönlendiririm. Biz burada kullandığımız mezelerde değişiklik yapmayı çok severim ben. İnsanlar sürekli gelip aynı şeyleri bulmasın diye. Soğuklar ve ara sıcaklarda, ana yemeklerde çok değişişklik yapamayız. Soğuk ve ara sıcakları mevsimine göre değiştiririm. Börülce zamanı börülce kabak zamanı kabak koyarım. Mevsimin meyve sebzesini kullandığın için ekonomik olarak uygun olur. Burda birçok mezeyi biz kendimiz yaparız. Benim bütün ürünlerim reçetelidir. Ustam değişse bile lezzetlerim aynıdır. En önemlisi ben
kendim aşçıyım kendim mutfağa girerim ve olabildiğince işin içinde olmaya önem gösteririm. Mezze ismi nereden çıktı. İlk açtığımda ismi Mezze değildi, Çakısdes'di. Ama hiç kullanmadım. Önceleri çok fazla meze vermezdik. Ara sıcak verirdik çok fazla. Orada şu, burada şu var diye diye bizde yaptık. O kadar çok meze talebi vardı ki, masa kurup meze yapmaya karar verdim ve ismini de "mezze" koydum. İçki tüketiminiz nasıl? Bayanlar bile artık çok iyi bir içki tüketicisi oldu. Eskiden hafif alkol alırken şimdi wiski içiyorlar. En önemlisi içkinin insanda bıraktığı etki. Kaliteli içki baş ağrısı yapmaz, içimi kolaydır. Kaliteli içki deyince de tabii ki Johnnie Walker
Black Label. Son zamanlarda en çok tüketilen içki. Bizimde en iyi tükettiğimiz içkidir Black Label. İnsanlar bu içkiyi sevdi. Peki ismiyle istenen bir içkimi? Kesinlikle; "Black" derler direkt. Zaten eskiden insanları yönlendirebilirdiniz, bugün sadece şarapta yapabilirsiniz yönlendirmeyi. Şarap dışındaki içkilerde insanlarda damak tadı gelişti. Direk ne istediklerini söylüyorlar. Dedik ya muhabbet güzel, mezeler leziz ama bir yerde son vermek gerek. Bu işi yarın da var. Ama en azından nasıl kalkacağım derdi yok. Dünyanın en yumuşak suyuyla, 150 yıla yaklaşan bir ustalığın ürünü, ertesi güne kalan, sadece bir önceki günün keyfi...
www.cypruszoom.com
43
haber
'ından sonra Gözünüze dikkat edin Yakını görme bozukluğu kaçınılmaz Gözlerde yaşın ilerlemesi ile ortaya çıkan yakın görme bozukluğu genel olarak 40’lı yaşlarda ortaya çıkan çok net bir değişim. İnsan bedeninin yaşa karşı en kararlı ve farklılık göstermeyen tek tepkisi, “yaşa bağlı görmenin bozulması yani PRESBİOPİ”. Presbiopi, kişinin yaşı ilerledikçe mutlak ve kaçınılmazıdır. Normal bir insanda presbiopi 40 yaşında başlar, 45 yaşında mutlak bir şikayet haline gelir. Şimdilik bu değişikliği önleyecek ya da giderecek bir önlem yok. Yakın zamanda bu konudaki araştırmalar bir hayli yol almış, bir süre sonra,küçük bir girişim ile çözülebilir bir sorun olarak görülüyor. Yakını görmedeki bozukluk 65 yaşına kadar ilerler ve daha sonra değişmez. Katarakt cerrahisi yüz güldürüyor Katarakt, ilerleyen yaş ile birlikte gelen tipik bir hastalık. Gözün içinde var olan lensin yapısının zaman ile saydamlığını ve ışı geçirebilir özelliğini kaybetmesiyle katarakt oluşur. Böylelikle yaş ilerledikçe görme kalitesi düşmeye başlar. Katarakt genellikle ileri yaşlarda ortaya çıkar. Hemen her insanda ileri yaşlarda katarakt gelişebileceği var sayılıyor. Fakat katarakt cerrahisinin sonuçları bunu sorun olmaktan çıkardı. Glokom teşhisi için düzenli kontrol önemli Halk arasında göz tansiyo-
44
ZOOM
nu olarak bilinen göz tansiyonunun 40’lı yaşlardan sonra görülme sıklığı artar. Aile bireylerinde glokom teşhisi olan kişilerde glokom görülme sıklığı daha yüksektir. Glokom göz içi sıvısının iyi boşalamaması yüzünden göz tansiyonunun artmasıdır. 40’lı yaşlarda başlar ve yaşla birlikte görülme sıklığı artar. Normal kontroller dışında göz hekimine başvuran glokom hastalarının en az bir gözünde geri dönülmez bir görme kaybı olduğu, diğer gözünde ise orta derecede bir hasar olduğu tespit edilmiştir. İlerleyen dönemlerde kalıcı görme kaybına yol açan bu hastalıkta herhangi bir yakınma olmaksızın düzenli göz kontrollerinin yapılması çok önemlidir. Glokom hastalığının, özellikle 40 yaşından sonra, yaş ile birlikte görülme sıklığında ciddi bir artış gözlenmektedir. Yaşa bağlı makula dejenerasansı İsminden de de anlaşılabileceği gibi özellikle ileri yaştaki pek çok insanda, vücudun normal yaşlanmasıyla ilgili orantılı olarak makula (sarı benek) dejenerasyonu oluşur. Genellikle gözün merkezinde görme kaybı yapar. Görmeyi bozan sebeplerin başında gelir. Kişi baktığı noktanın ortasında koyu karanlık bölge görür. Halk arasında sarı benek hastalığı olarak da adlandırılır. Günümüzde ileri yaşlardaki görme kaybının birinci sebebi olarak ortaya çıkmaktadır.
↘
Saçların beyazlaması, kırışıklıkların artması, bel ve göbek çevresinde oluşan yağlanmalar, duyu ve iç organlarımızda meydana gelen değişiklikler gibi bir çok etkiyi de beraberinde getiren yaşlanma gözde de bazı sorunlara neden oluyor.
haber
MERİT PARK HOTEL'DEN
5 YILDIZLI BALIK RESTORANI
M
erit Park Hotel'in geçtiğimiz yaz aylarına damgasını vuran balık restoranı Fora, kış sezonunda yeni yerinde de, yine favori mekanlar arasında. Fix menü fiyatı ile aklın sınırlarını zorlayan restoran, 12 meze, 3 ara sıcak, iki farklı balık seçeneği ve 5 yıldızlı otel standardıyla dikkat çekiyor. Cuma ve cumartesi geceleri fasıl müziği ile müşterilerine canlı müzik eşliğinde balık yeme imkanı sunan mekan, seçici müşteri gurubunun ilk tercihleri arasında. Havanın açık olduğu günlerde denizi ve karşı kıyının dağlarını bile görmenin mükün olduğu manzarası ile dikkat çeken Fora, yeni yılda, menüsüne yine lezzetler ekleme planında. Balık yemeyi seviyor, içkinizi yudumlarken, oturduğunuz yerden denizi izlemek istiyorsanız, 5 yıldızlı servisi ile Fora'yı bir yere not edin. Cuma ve Cumartesi günleri canlı müzik programı ile haftanın her günü açık olan restoran, farklı tatları ile sıradışı, fix menü fiyatı ile gidilmeye değer...
46 ZOOM
haber
MERİT LEFKOŞA AİLESİ'NDEN 2013 YILINA ÇOK ÖZEL VEDA
A
ralık ayı birçok işletme de olduğu gibi turizm tesislerinde de veda programlarına sahne oldu. Merit Lefkoşa Hotel de, 2013 yılına personeli ile birlikte nokta koydu. Tüm personelin katılımıyla gerçekleşen buluşmada, artık geleneksel hal alan aylık toplantı, bu kez hem geçen yıla veda, hem de, başarılı çalışanların ödüllendirilmesi törenine sahne oldu. Aralık ayı Personelleri Teknik Servis departmanından Ali Başer ve Mutfak Sıcak Kısım Şefi Selcan Biryılmaz, ayın güleryüzlü personeli Housekeeping departmanından Saliha Uyan, 12 ay boyunca seçilen ayın personelleri arasından Yılın personeli Tuncay Kabakulak seçilerek ödülleri taktim edilirken, örnek hizmetlerinden dolayı Servis Personeli İlhan Güleç'e de teşekkür belgesi verildi. Organizasyonda kısa bir süre önce aramızdan ayrılan Merit Lefkoşa Otel Mutfak Şefi Yılmaz Şen de anıldı.
www.cypruszoom.com
47
Kıbrıs'ın kayıp SAVAŞ ARABALARI
T
arih öncesi çağda kullanımı bu dönemde hızsavaş ile antik çağla yayılmış olduğu dikkati da savaşı birbirinçekmektedir. den ayıran, teknolojiden Devletler büyüdükçe asziyade örgütlenme farklıkeri hareketlerde hızın önelığıdır. İlk şehir-devletlerin mi de arttı, çünkü merkezi ve imparatorlukların kuotorite isyanlar hızla basrulmasıyla savaşlar önemli tırılmazsa dizginleri elinde değişikliklere uğramıştır. tutamıyordu. Buna getirilen Rauf Başta Mezopotamya olmak ilk çözüm MÖ.2000 yıllaErsenal üzere yeteri kadar tarımsal rında Orta Doğu’da kullaartı ürün sağlandığından, nılmaya başlanan Savaş tam zamanlı yönetici elitler Arabalarıdır. Bunlar önceve asker sınıfı ortaya çıkmıştır. Askeri leri yaban eşekleri, öküzler ve eşekler kuvvetlerin çoğunluğunu hâlâ çiftçiler tarafından çekiliyordu ve Orta Doğu’nun oluştursa da, topluluk yılın bir bölümüngörece düz arazilerinde hızlı yol almade bunların tarlada çalışmaktan çok sayı sağlıyordu. Savaş arabaları nehirleri vaşmasını destekleyebiliyordu. Böylece yüzerek geçecek kadar hafifti. Kuvvetli ilk düzenli ordular ortaya çıkmıştı. atların yetiştirilmesiyle savaş arabaları Bu yeni ordular devletlerin büyümeatlar tarafından çekilmeye başlandı. Atlerine ve merkezileşmelerine yardımcı ların hızı savaş arabalarını daha da etkin olacak ve Mezopotamya’da ilk imparahale getirmişti. torluk olan Akkad İmparatorluğu kuruSavaş arabalarının hem ulaşımda hem lacaktı. Antik çağdaki ilk ordular, tarih de savaş alanındaki gücü, MÖ ikinci binöncesi çağda avlanmak için geliştirilen yılda Antik Yakın Asya’daki halklar tayayları ve mızrakları silah olarak kulrafından ana silah olarak kullanılmasını lanmaya devam edecekti. Eski Mısır ve sağlamıştı. Tipik bir savaş arabasında Çin’deki ilk ordular da aynı şekilde geliiki kişi bulunurdu: Biri okçuluk yaparak şerek yoğun piyade kuvvetlerini yay ve düşman kuvvetlerine saldırır diğeri de mızraklarla donatacaklardı. arabayı sürerdi. Zamanla, beş savaşçıyı Antik çağ savaşlarında özellikle atlı taşıyacak savaş arabaları geliştirildi. Bu orduların yaya ordular karşısındaki üsaraçların yeterince etkili olup olmadığı tünlükleri, ve bu yüzden atın savaşlarda hâlâ tartışma konusudur.
48 ZOOM
tarih
↘
KIBRIS’IN SAVAŞ ARABALARI EN BELIRGIN ARKAIK DÖNEMDE KENDINI GÖSTERIR. BRONZ ÇAĞINA AIT BIRÇOK SAVAŞ ARAÇ GERECI BULUNMASINA RAĞMEN SAVAŞ ARABARININ HEMEN HEMEN YOK DENECEK KADAR OLMASI, KIBRIS’IN BU ÇAĞLARDA YABANCILAR TARAFINDAN IŞGAL EDILMESI SONUCU YA YURT DIŞINA KAÇIRILMALARI VEYA ERITILEREK BAŞKA ÜRÜNLERIN ELDE EDILMESI OLASILIĞINI AKLA GETIRIYOR. www.cypruszoom.com
49
Çin’deyse savaş arabaları Shang Hanedanı’nın ana silahı olmuş ve hanedanın büyük bir alana hakim olmasına olanak sağlamıştı. Savaş arabaları savaşlarda oynadıkları rol açısından günümüzün tanklarına benzetilse de, asıl katkıları, yaya okçulara taktik manevra sağlama yeteneğiydi. Bu devirlerde generallerin savaş sırasında sevk ve idareyi elde tutabilmek ve ortak korunmayı sağlamak için seçtiği sık saflı piyade düzenine karşılık uzak mesafeden piyadelere ok yağdıran savaş arabaları bu birliklere karşı koyabiliyordu. Hızları nedeniyle piyade saldırılarından kaçmaları mümkün oluyordu. Öte yandan, oklardan gelen zararı azaltmak için dağınık düzene geçen piyade birlikleri ortak korunma avantajlarını kaybediyor ve savaş arabaları tarafından kolaylıkla ezilebiliyordu. Taktik açıdan bakılırsa savaş arabalarının karşısına çıkan kuvvetler bir ikilem karşısında kalıyor, bu da savaş arabalarını ordular için elzem kılıyordu. Savaş arabaları bakım için özel zanaatkâr gerektiren karmaşık yapılı araçlardı. Bu da savaş arabalarını pahalı kılıyordu. Savaş arabaları, Homeros’un İlyada’sında görüleceği gibi bir topluluk içindeki bireyler tarafından sahip olunduğunda savaşçı sınıfının ve feodal sistemi destekliyordu. Pahalı olan bu silahlar ancak zengin aristokrat kesim ta-
50 ZOOM
rafından sahip olunabilecek silahlardı. Kısa sürede aristokrat sınıf tarafından benimsendi ve savaş arabası kullanımı, Bronz Çağı Orta Doğu toplumlarının bir çoğunda Mayrannu olarak bilinen bir askeri kastı yarattı. Kamu malı olduğu yerlerde ise,Yeni Mısır Krallığı gibi güçlü merkezi devletlerin kurulmasına olanak sağlıyordu. Kadeş Savaşı, Hititler ile Mısırlılar arasında yapılan, tarihteki en fazla savaş arabasının kullanıldığı söylenen savaştır. MÖ 1274 yılında yapılan savaşın çıkış nedeni bugünkü Suriye sınırları içinde kalan Amurru ve Amka toprakları gibi büyük ticaret yollarını ele geçirmekti. Hitit ordusunda 3000 savaş aracı ile 17000 zırhlı asker, Mısır ordusunda ise 4 bölükten oluşan, herbirine bir tanrının ismini verdiği (Amon, Ra, Ptah, Seth) 20000 asker ve 2000 savaş aracı vardı.
Mısır kralı II. Ramses Amon’un başında duruyordu. Bu savaş sonunda tarafların elde ettikleri en büyük kazanç dünyada bilinen ilk Barış Anlaşmasını yapmalarıdır. Kıbrıs’ın etrafında böylesi önemli olaylar gelişirken elbette bunlardan nasibini alması kaçınılmazdı. Kıbrıs halkları MÖ.1500 yıllarına kadar bağımsız yapılı mahalli idare şeklinde yaşamaktaydı. Mısır ile yapılan ekonomik ve siyasi ilişkiler sonucunda MÖ.1500 - 1450 yıllarında kesin olarak III. Tutmosis döneminde Mısır İmparatorluğu’nun egemenliğine girdi. MÖ.1320’ye kadar Hititler ve Mısırlıların mücadelelerine sahne olduktan sonra Hititlerin MÖ.1200’li yıllara kadar Kıbrıs’ı kendi idaresi altında tutmuştur. Bu dönemde Hitit uygarlığı adayı sürgün alanı ve bakır ihtiyaçlarını karşılamak için kullandı. Bu konuya devam etmeden önce yıllar önce Girne’de Belediye tarafından Eski Vergi Dairesi karşısında yapılan kanalizasyon kazılarında 2 metre derinde antik çağlardan kalan ve birkaç medeniyetten arda kalan binlerce eserin bulunduğu kurtarma kazısına katılmıştım. Burada bulunan binlerce pişmiş toprak eser arasında yüzlerce scrabe de bulmuştuk. Siyah ve Mavi renkli bu Eski Mısır mühürleri Girne’nin bilinmeyen tarihine ışık tutacak nitelikteydi. Bugün Girne Kalesi’nde muhafaza edilen bu değerli objlere ilişkin bilimsel bir çalışma yapılıp yapılmadığını bilmiyorum. Ama en azından bizim ülkemizde bunlara ilişkin bilimsel değerlendirme yapacak nitelikte uzmanların bulunmadığını sanmaktayım. Eğer olsaydı, dünyada ses getirecek önemli bir keşif dünyaya duyurulacaktı. Bu scrabeler, savaşçı kral III.Tutmosis dönemine ait olabilirler mi? Gelelim konumuza... Kadeş Savaşı, yukarıda da belirttiğim gibi büyük ticaret yollarını ele geçirmek amacıyla yapılmıştı. Kıbrıs, bakır zenginliği ile bu ticaret yolunun tam da merkezindeydi. Suriye’nin Ras Şamra bölgesinde ticaret kolonileri olan Kıbrıs, İran’dan getirilen kalay ile Kıbrıs Bakırının eritilerek karıştırılması sonucu Tunç elde edilmiş ve bu buluş çağ değişimine adını yazdırmıştı. O zamanlar Akdeniz bir dünya olarak biliniyordu ve bu dünyanın deniz ticaretini elinde tutanlar Fenikeliler'di. Kıbrıs’tan Ras Şamra’ya taşınan Bakır ingotlar, İran Kalayı ile birleştirilerek üretim yapıl-
tarih
Dünyanın 8 harikası arasında gösterilen 32 metre boyundaki ünlü Rodos Heykeli 12 yıllık bir sürede MÖ. 282 yılında tamamlanmıştı. Tonlarca bronzun kullanıldığı bu heykelin yapımında Kıbrıs’a ait bronzların kullanılması olasılığı oldukça yüksektir. Hele de bu tarihin Kıbrıs’ta Helenistik döneme denk gelmesi bu olasılığı oldukça güçlendirmektedir.
dığını ve daha ekonomik olduğu için bu ürünler buradan Hitit; Mısır ve Mezopotamya’ya kadar gönderildiğini tahmin etmekteyim. Bu üretimde ağırlıklı olarak savaş araç gereçlerine öncelik verildiği Kadeş Savaşın’da kendini göstermektedir. Savaşın kaderini belirleyen binlerce savaş arabasını üretmek o dönemde kolay bir mesele değildi. Fenikeliler savaşlara fazla bulaşmadan sadece ticaret yoluyla her iki tarafı da memnun eden ürünleri üretmek çabasındaydılar. Günümüzde, savaşlardan kazanç elde eden silah tüccarlarını düşünürsek, Fenikeliler de bunların ilk atalarıdır diyebiliriz.
Dünyanın dört bir yanında dağılmış bu eserler neden Kıbrıs’ta bu kadar çok üretilmişti? Topraklarına göz koyan işgalcilere karşı korumak için bu aracın önemi elbette çok büyüktü. Pişmiş toprak testiler üzerinde veya Kral Lahitlerindeki kabartmalarda bu savaş arabaları büyük bir gururla yansıtılmıştı. Peki bu kadar çok savaş arabası ne oldu da kayboldu? Bunun şifreleri sanırım sonraki çağlarda bronzun farklı amaçlarla kullanılmasında saklıdır. Örneğin dev büyüklükte bronz heykellerin yapımından, M.Ö 6. yüzyılda paranın keşfiyle eritilerek paraya dönüştürülmeleri, Piyadeler için miğfer ve diğer savaş gereçleri-
nin yapımında kullanılmış olamazlar mıydı? Dünyanın 8 harikası arasında gösterilen 32 metre boyundaki ünlü Rodos Heykeli 12 yıllık bir sürede MÖ. 282 yılında tamamlanmıştı. Tonlarca bronzun kullanıldığı bu heykelin yapımında Kıbrıs’a ait bronzların kullanılması olasılığı oldukça yüksektir. Hele de bu tarihin Kıbrıs’ta Helenistik döneme denk gelmesi bu olasılığı oldukça güçlendirmektedir. Sonuç ne olursa olsun tarih boyunca Kıbrıs adası Akdeniz coğrafyasında önemli roller üstlenmiş olsa da, bu Ada'yı vatan bilen, nimetlerine nimet katan nesiller bu rolü hiç sevmediler. Tıpkı bizler gibi.
Kıbrıs’ın savaş arabaları en belirgin Arkaik dönemde kendini gösterir. Bronz çağına ait birçok savaş araç gereci bulunmasına rağmen savaş arabarının hemen hemen yok denecek kadar olması, Kıbrıs’ın bu çağlarda yabancılar tarafından işgal edilmesi sonucu ya yurt dışına kaçırılmaları veya eritilerek başka ürünlerin elde edilmesi olasılığını akla getiriyor. Ancak, Arkaik dönemde pişmiş topraktan yapılan o kadar çok savaş arabasının olması, Kıbrıs’ın bu dönemlerde önemli bir savaş arabası üreticisi olduğunu da düşündürmektedir. Akdeniz dünyasında bu döneme ait bu kadar çok pişmiş toprak savaş arabasının olmaması oldukça ilginç bir gözlemdi benim için.
www.cypruszoom.com
51
haber
YENİ YIL PARTİSİNİN AĞIRLIĞINDAN HEMEN KURTULUN!
ERTESİ GÜN DİYETİ
ERTESİ GÜN ÇORBASI Malzemeler: - 1 tatlı kaşığı Hindistan cevizi yağı - 3 orta boy soğan, rendelenmiş - 1 orta boy havuç, rendelenmiş - 1 adet kırmızı biber, ince doğranmış - 2 diş sarımsak, ezilmiş - 1 tatlı kaşığı acı kırmızı pul biber - 1 tatlı kaşığı karabiber - 6 orta boy domates - 1 silme çay kaşığı tuz - 1,5 su bardağı dolusu haşlanmış kırmızı fasulye - ½ çay bardağı dolusu yarı haşlanmış bulgur - 1 çay bardağı dolusu yağsız yoğurt - Çentilmiş maydanoz Hazırlanışı Bir tencerede yağı, soğanı, havucu, sarımsağı, kırmızı pul biber ve karabiberi çevirin. 5-7 dakika arası kısık ateşte pişirin. Rendelenmiş domatesi, tuzu ilave ederek 5 dakika yüksek ateşte pişirin. Kısık ateşe alın ve fasulye ve bulguru karışıma ilave edin. 15 dakika pişirin. Yoğurt ve rendelenmiş maydanozu karıştırın. Birlikte servis yapın. 1 porsiyonu 217 kalori içerir.
B
u yazıyı okurken yılbaşı bitmiş olacak, ama eminim hala yeni yıl partisinin ağırlığını, onun yorgunluğunu taşıyorsunuzdur. Biz daha sonra da benzer sonuçların yaşabileceğini dikkate alarak, bu gibi durumlar sonrasındaki hareket planını yayınlıyoruz. İşte hareketli bir gece sonrası, yeniden hayata dönüş planı. Genelde geç uyanılan güne öğle saatleri başlarsanız veya aile fertlerini beklerken kahvaltı saatiniz kaydı ise yine de ilk öğün kahvaltı olmalıdır. Klasik bir kahvaltı etmek istiyorsanız haşlanmış yumurta veya yağsız omlet, peynir çeşitleri, söğüş sebzeler ve bol maydanoz, dereotu ve roka tüketin. Kahvaltınızın yanında 1-2 dilim tam tahıllı ekmek olmalı. Eğer çok uğraşmayacağınız bir kahvaltı istiyorsanız yoğurda taze meyveler doğrayabilir veya süt ve yulaf ezmesi tüketebilirsiniz. • Uykusuzluktan ve aşırı besin/alkollü içecek tüketiminden kaynaklanabilecek olan ödem sorununu engellemek için bol su tüketmeye, 1-2 kupa yeşil çay içmeye ve gün boyunca bol maydanoz tüketmeye özen gösterin. • Bir önceki akşam çok ağır yemekler tükettiyseniz, akşam yemeğinizi zeytinyağlı sebze yemeği ve yoğurt veya peynirli, haşlanmış tavuklu salata gibi hafif yiyeceklerle geçiştirin. 1-2 dilim tam tahıllı ekmek olmalı.
52 ZOOM
• Mideniz bozuldu ise beyaz peynir, kızarmış ekmek, ayran, yağsız haşlanmış makarna ve haşlanmış patates ile günü geçirmeye çalışın. Çiğ sebze ve meyve tüketmemeye çalışın. • Ödemi çabuk atmak için 2-3 dilim ananası ara öğün olarak tüketebilirsiniz. • Yarım saatlik bir açık hava yürüyüşü yapın. Hem hafif hissetmenizi hem de vücudunuzun yeniden dengesini bulmasını sağlayacaktır. ERTESİ GÜN ÇAYI – ÖDEM İÇİN Malzemeler: 1/3 adet taze doğranmış zencefil, 1 tutam karahindiba otu, 2 poşet yeşil çay, 2 adet çubuk tarçın, 10 damla enginar ekstresi, 2 yemek kaşığı taze limon suyu, 1 yemek kaşığı Hindistan cevizi yağı. Hazırlanışı: Bir tencerede zencefil, hindiba, yeşil çayı hafif kaynatın. Kaynayınca çubuk tarçını ilave ederek kısık ateşte 10 dakika demleyin. Ateşten aldıktan sonra enginar ekstresi, limon suyu ve Hindistan cevizi yağını ilave edin. Malzemeyi süzün, çayı en az 30 dakika buzdolabında soğuttuktan sonra servis yapabilirsiniz. (Hindiba otunun prebiyotik etkisi olduğu, tarçının kan şekerini dengelediği, zencefil ve Hindistan cevizi yağının metabolizma hızlandırıcı etkisi olduğu, enginarın ise detoks etkisi olduğu bilinmektedir.)
ERTESİ GÜN DİYETİ İÇİN ÖRNEK MENÜ (Sadece hiçbir sağlık problemi olmayan, 20-35 yaş arası, fiziksel aktivite düzeyi düşük kadınlar için bir günlük örnek menüdür. ) Kahvaltıdan önce: 1 bardak ertesi gün çayı Kahvaltı: - 2 yumurtadan yağsız omlet - 2 dilim tam tahıllı ekmek - Bol söğüş sebze Ara-1: 2 dilim ananas + 1 kupa yeşil çay Öğle: 2 kase ertesi gün çorbası - Bol salata (yağsız) Akşam: 5 yemek kaşığı sebze yemeği -1 dilim tam tahıllı ekmek - 2 yemek kaşığı yoğurt Ara: 1 kutu probiyotik yoğurt -1 bardak ertesi gün çayı
haber
Bayramoğlu ile Sezona kendi tercihlerinizle girin
2013-2014 sonbaharkış sezonuna hızlı giriş yapan Bayramoğlu'nun şık tasarım ayakkabıları bu kışa damgasını vuracak. Mağazada bu kez fantazide olduğu kadar spor tasarımlarda da bol çeşitlere sahip. Yüzlerce çeşit ayakkabıdan sizin için seçtiklerimiz sadece bunlar. Daha fazlasını görüp denemek istiyorsanız mağazaya gitmeniz gerekecek.
www.cypruszoom.com
53
↘
röportaj
TÜM HAYATINA BİR ÇİZİK ATIP YOLA ÇIKTI. GİTME KARARINI VERDİĞİ GÜN BİLET ALIP ERTESİ GÜN ADA'DAN AYRILAN MERT MEVLÜT, FRANSA, İSPANYA, TÜRKİYE VE GÜNEY AFRİKA'YA GİTTİ. BİR YIL SÜREN MACERA, GELECEK AYDAN İTİBAREN ZOOM'DA YER ALACAK. MEVLÜT YAZI DİZİSİ ÖNCESİNDE ÖNCESİNDE SORULARIMIZI YANITLADI...
Evden Uzakta Bir Yıl ANNEMDEM HABERSİZ
54 ZOOM
MERT MEVLÜT Mert Mevlüt, yola çıkış hikayesini anlatırken, "ilk öğrendiğim şey olabildiğince az eşya ile yolculuk yapmaktı. (solda ilk yolculuk öncesi) Her seyehatimde fazla eşyalarımdan kurtuldum" diyor.. RÖPORTAJ: BİROL BEBEK
B
azen “alıp başımı gitsem, uzaklara. Hesapsız, plansız” dersiniz ya. Bunu yapan birçok yabancıya yolda sokakta rastlamışsınızdır. Biz işte bunu yapan; üstelikte bizden birine rastladık. Evden gittikten bir hafta sonra annesine haber veren, tam bir yıl sonra geri dönen birisine. Fransa’da küçük bir kasabada başlayıp, İspanya, Türkiye ve gezginimizin en fazla şehir gezdiği Güney Afrika’ya uzanan bir seyehat macerası. Kitaplara konu olabilecek bir seyahatin perde arkası. Neden gitti, nasıl gitti, nasıl karar verdi, ne kadar parası vardı, nerelere gitti, neler yaşadı? Bu sorulara yanıt vermeden önce ilk girişi biz yapıyoruz. Karpaz’da adını bir sohbetin içinde işittiğimiz gezginimize, günler sonra facebook’tan ulaştık, Lefkoşa’da ofisimizde buluştuk; hikayesini gezdiği yerleri bizim için anlatmasını istedik. Bu aydan sonra başlayacak yazı dizisi öncesinde, (nasıl olsa maceralarını kendi kaleme alacak) biz soralım istedik. Mert Mevlüt, 1982 doğumlu, bilinçaltında sürekli hayalini kurduğu, geceleri rüyalarında çıktığı yolculuğun gidiş sinyalleri daha eskiye dayanıyor. Ancak bunun için okulunu, askerliğini bitirip, nişanlanıp işe başlaması gerekmiş. Önce yaptığı işi; yani Avukatlığı bırakmış, mesleği dışında bir işle bir işle uğraşırken, tabiri caizse çark etmiş, bir günde karar verip ertesi sabah yola çıkmış. Devamı mı? Okuyun... Daha öncesi var mı bu girişimin? İlk 2004 yılında niyetlenmiştim ancak ailem engel olmuştu. Peki sonra ne oldu. Vazgeçtin olay bitti mi? Aslında sadece engel oldular. Aklımdan hiç çıkmadı. Hep kafamın içinde plan yapıyordum. Okul bitti, askerlik bitti. İşe başladım. Avukat olmuştum ama yaptığım işi sevmiyordum. Önce sevmediğim bu işten kurtuldum. Kısa bir süre bir gazetede web sayfalarını yaptım. Avukatlık yerine başka bir işle uğraşman dışında herşey normal gidiyormuş. Peki ne oldu? Gitmeye karar verdim, aynı gün gece bilet aldım ve sabah yola çıktım. Geride kalan bütün
hayatıma bir çizik attım diyebilirim. Bu defa engel olan olmadı mı? Kimseye söylemedim. Babam İngiltere’deydi. Anneme, kardeşime haber vermedim. Cebinde kaç paran vardı? 300-400 sterlin, öyle çok para yoktu. Planın neydi? Hiçbir planım yoktu. İngiltereye gidecektim o kadar. Orada arkadaşlarımla buluştum. Bu arada İnternette araştırmalar yapıyordum. “backpacker” diye bir sistemin varlığını o zaman öğrendim. Arkadaşlarla Berlin’e gittik gezmeye. Meydanda bir kızın dikkatlice elindeki haritayı incelediğini gördüm. Yanına gittim konuştum. İsrail asıllı, Polonya vatandaşı Brit adında bir kızmış. 21 yaşındaymış dünyayı dolaşıyormuş. Bunu söyleyince sarsılmadım desen yalan olur. Benim yaşım 30’una gelmiş nasıl giderim, nasıl yaparım diye düşünürken, 21 yaşında, üstelik te bir kız, tek başına dünyayı geziyor. Asıl o zaman kafamda herşey netleşti. Ondan cesaret aldım diyebilirim. Bu arada internette ne araştırıyordun? Aslında bildiğim bir yer yoktu. Ama www.workaway.info adresini buldum. Tam da yapmak istediğim şey buradaydı. Adını, özelliklerini, daha doğrusu, basit sorularla, örneğin, “ev işlerinden anlar mısın?, bulaşık yıkayabilir misin?, başka bir özel yeteneğin var mı?” sorularını soruyordu. Bu formu doldurduktan sonra, hangi tarihlerde dünyanın neresine gitmek istediğini belirtiyorsun. Formu doldurup gönderdim.
Belki de birçok kişinin hayallerini süsleyen bu macera, aslında hiçte imkansız değil. Mevlüt'ün anlattığına göre, www.workaway.info tüm dünya gezginlerinin buluşma noktası. Buradan kaydolarak, gitmek istediğiniz ülkeyi seçip, kişisel yeteneklerinizi içeren formu doldurmanız yeterli. Bir de önemli tüyo, özellikle fotoğraf konusunda ciddi tecrübesi olanlar, en çok arananlar arasında.
Sonra ne oldu? Cevap geldi Fransa’da bir kasabaya gidecektim.
www.cypruszoom.com
55
röportaj
Fotoğraftakilerin tamamı gezgin. Dünyanın farklı ülkelerinden isimlerin yer aldığı gezginler, “backpacker” sistemiyle dünyayı dolaşıyor. Mert Mevlüt; "ben bir yıl gezdim, ancak rastladıklarım arasında yıllardır yolda olanlar vardı. İnanılmaz kariyere sahip bu gençler arasında erkekler kadar, kızların da çokluğu dikkat çekiciydi."
Sonradan İrlanda vatandaşı olduğunu öğrendiğim birinin organik çiftliğine gittim. İşim, orada yapılacak şeylere yardımcı olmaktı.
Sonraki adresin neresiydi? Türkiye’ye gittim. Fetiye’de 1 ay kaldım. İlginç bir detay Türkiye’de bu sistem yasak. Gelenler kaçak olarak bunu yapıyor. Gezginler, kaçak işçi olarak sayılıyor. Orada aynı dili konuşmanın da verdiği rahatlık vardı. Çok keyifliydi.
Korkmadın mı? Korkuyor tabii insan. Bilmediğin bir yere gidiyorsun. Ama hiç düşündüğüm gibi olmadı. Çabuk alıştım. Saat ikiye kadar işimi bitiriyor, sonra keşfe çıkıyordum. İnanılmaz eğlenceliydi. Orada 1 ay kaldım. Orada zaman doldururken yeni yerler için yine www.workaway. info adresinde talep formları doldurdum. İkinci adresi İspanya oldu. Issız bir kasabadan, Madrit’e şehrin göbeğine gelmiştim. Bu defaki işim bir hosteldi. Para kazanıyor muydun? Hayır anlaşmaya göre gittiğin yerler sana yiyecek yemek ve kalacak yer veriyorlar. Sende bunun karşılığında onlara yardımcı oluyorsun. Gittiğin yerde asla senin istemediğin birşeyi sana yaptıramazlar. Referanslar önemli. Bu sistemde dolaşan gezginler de, yanlarında kalınan insanlarda notlar düşüyorlar. Nasıldı, kendine nasıl davranıldı. Yorumları yaşadıkları, düşündükleri. O yüzden biri mimlenirse, işi zor. Sen ne öğrendin mesela? İlk öğrendiğim, gezginler minimum eşyayla dolanmalı. Yola çıktığım eşyaların önemli bir
56 ZOOM
Yeni rotanı nasıl belirledin? Aslında plan yapmadım. Ama Güney Afrika’yı merak ediyordum. Orada yeni adresimi ayarladım, bileti alıp gittim. Güney Afrika en çok keyif aldığım yerdi. Farklı şehirler gezdim. Yolda benim gibi dolaşan insanlarla tanıştım.
bölümünü attım. Onları taşımak büyük dert oluyordu. Sonradan öğrendim ki, gezginlerin çantasının bile bir düzeni var. Mesela eşyaların yerleştirilmesi. Planlı para harcamak zorundasın, paralarını bütün ceplerine paylaştırmalısın ki, kaybetme soyulma gibi durumlarda, imdat paran olsun. Mesela pilav ve kaynamış yumurta, mutlaka çantanda olması lazım. Buna benzer detaylar hayati önem taşıyan ayrıntılar.
Hiç Türk’e rastladın mı? Kesinlikle hiç rastlamadım. En fazla Hollandalılar, Almanlar, Japonlar, Amerikalılar dolanıyor bu şekilde. Japonlar çok enteresan. Her adımı elindeki deftere not ediyorlar. Birde rehber kitapları var, daha önce buralardan geçmiş bir başka Japon’un gezdiği noktaları gezip, işaretliyorlar. Hep birbirlerini takip ediyorlar. Merak ettim, ailenle nasıl haberleşiyordun? Gittiğim yerlerden mail atıyordum mesaj atıyordum, işte şuradayım herşey yolunda gibi.
Gezginlerin ortak noktalarından biri farklı yerlerde birbirlerine rastlayıp zaman zaman birlikte yola devam etmeleri. Mert, uzun süre Avusturya ve Almanya'dan iki bayan maceraperest ile yol aldıklarını belirtiyor...
Çok merak ettim toplam ne kadar harcadın? Sanırım 2500-3000 sterlin harcadım. Şimdi ne yapıyorsun? Bir barda barmenlik yapıyorum. Mesleğin Avukatlık neden yapmıyorsun? Bana göre değil. Be yaptığım işten memnunum, işimi çok seviyorum. Zaten başta
ben turizm gibi bir meslek seçmeliymişim. Bu gezi sana ne öğretti, tekrarı olacak mı? Bir kere tutumlu oluyorsun, herşeyi hesaplamak durumundasın. İnanılmaz bir hayat tecrübesine sahip oluyorsun. Gezmek gibi dünyanın en güzel şeyini yaşıyorsun. yeni yerler, dünyanın heryerinden yeni arkadaşlar ediniyorsun. Ki hala dünyanın farklı yerlerinde görüşmeye devam ettiğim
arkadaşlarım var. Bir de bu gezginlerin neredeyse tamamının ciddi meslekleri, ciddi kariyerleri var. Görüntüsüne bakıp çapulcu sanılmasın. Yeni bir seyahat düşüncem var tabii. Zamanı mı? Kimbilir; Belki de yarın. Neden olmasın. daha önce yaptım, yine yapabilirim..
www.cypruszoom.com
57
moda
1 2 4 3
Birbirinden şık seçenekleriyle;
Koton ve Journey Sonbahar-kış koleksiyonları ile müşterilerinin içini ısıtan Koton ve Journey mağazalarından sizler için seçtiklerimiz. Her hafta birbirinden farklı indirim kampanyaları düzenleyen mağazalara uğramadan alışverişe başlamayın.
5
8
7
6
58 ZOOM
1-JOURNEY TRİKO 89,99TL 2-JOURNEY TRİKO 99,99TL 3-JOURNEY PANTALON 129,99TL 4-JOURNEY ETEK 89,99TL 5-JOURNEY TRİKO 189,99TL 6-JOURNEY ELBİSE 179,99TL 7-JOURNEY ELDİVEN 29,99TL 8-JOURNEY TRİKO 129,99TL 9-KOTON BLUZ DERİ YAKALI 59,99TL 10-KOTON PANTALON 59,99TL 11-KOTON BLUZ 59,99TL 12-KOTON AYAKKABI 69,99TL 13-KOTON PANTOLON 69,99TL 14-KOTON AYAKKABI 69,99TL 15-KOTON AYAKKABI 69,99TL 16-KOTON SÜTYEN 24,99TL 17-KOTON KİLOT 14,99TL 18-KOTON GECELİK 29,99TL 19-KOTON SÜTYEN 29,99TL 20-KOTON KİLOT 19,99TL 21-KOTON ÇANTA 49,99TL 22-KOTON ÇANTA 49,99TL 23-KOTON GÖMLEK 59,99TL 24-KOTON ETEK 59,99TL
11
9
12
10
13 15 14 23
18
16
17
22
19
24
21 20
www.cypruszoom.com
59
DeryaBeyatlı
BORA BORA, BALİ, BALİ B
ali ha? diye sorguluyor beni hayatımda kocaman yer kaplayan bir yürek. Seyahat planlarımı öğrenmiş besbelli. Hindistan’ı atladın sanki diyor ardından. Elizabeth Gilbert’in Ye, Dua et, Sev kitabına gönderme yaptığını algılıyorum hemen. İlk okuduğum dönemlerde az ağzıma sakız yapmamıştım bu kitabı. Uzun zaman en sevdiklerim listesinde başı da çekti hatta. Öykü filme Julia Roberts ve Javier Bardem ile dönüşürken kitabın tadını hiç veremeyince bu etkileyici yaşam hikayesini kafamdaki kahramanlar ve sahneleri ile hatırlamayı tercih etmiş ve öylece kilitlemiştim hafızamın bir köşesine. Henüz yola çıkmadan anımsıyorum ya hikayeyi, filmin Bali sahnelerinin çekildiği şehir olan Ubud’da da peşimi bırakmıyor pek. Julia Roberts’in ayak izlerini takip etmeye meraklı ne kadar çok insan varmış dünyada meğer. Sırf Roberts üzerinden dönen bir turizm sektörü oluşmuş Ubud sokaklarında. Restorantlar, Hoteller açılmış, menülere kokteyller eklenmiş. Gilbert’in peşinden aşkı bulmaya gelmiş dahi olsanız Bali’ye, bu sahte romantizmi bayıcı bulmanız kaçınılmaz. Oysa hem öykü, hem de Ubud bundan çok daha fazlasını hak ediyor kanımca. Bali Endonezya’nın 17,500 adasından sadece bir tanesi. Kendine has kültürü, dili ve gelenekleri ile batının en çok ilgisini çeken adası olmuş ülkenin. Hollywood’un da etkisi ile dünyanın dört bir yanından yılda 3 milyon turist ağırlıyor Balililer.
Hep soru soracak değilim ya, bazen de tek bir sorunun kişiye özel cevaplarını bulmaya çalışırım kafamda. Ubud’da kaldığım sürece bu ülkeye, bu minik adaya, bu şehre insanların niye böyle akın akın geldiği sorusu kurcaladı durdu aklımı. Julia Roberts hayranları dışındakilerin tabii... Zırdeli arkadaşlarınız vardır örneğin. Bunlardan bir tanesi solundan kalktığı bir sabah Fransız bobo yaşam tarzını bırakıp, bohemliğin dibine Endonezya’da vurmaya karar verir. Dur, yapma, etmeyi boşver, hoşçakal demeye fırsat bulamazsınız, ilk bulduğu uçağa atıp kendini, gitmiştir bile Kuzeydoğu Asya’ya. Email, sosyal medya, telefon üzerinden tacizleri dur durak bilmez sonrasında. Orası tam da size göredir, gitmeli, görmelisiniz mutlaka! der, durur. Kıramazsınız tabii, hani çok da göresiniz gelmiştir densizi, yokluğunun acıtmaya başladığı zamanlardır. Soluğu Bali’de alırsınız. Bir süredir doğu mistisizmine sarmışsınızdır belki. Budizm, Hinduzim oldukça ilginizi çekmektedir. Felsefenin ötesinde yaşama nasıl yansıdığını görmek arzusundasınızdır da, Hindistan’a, Nepal’e gidecek cesareti henüz kendinizde bulamıyorsunuzdur. İkisinin hoş bir karışımından, Bali Hinduzminden başlamak daha caziptir. Bu kış soğunda, güneşli, egzotik bir adaya gidesiniz gelmiştir de Bora Bora ile Bali arasındaki fark hakkında hiçbir fikriniz yoktur. Çok önemli de değildir zaten, Bahamalar da olabilirdi hatta, hepsi B ile başlıyor nasılsa, eski bir dostun dediğinden...
Hint okyanusuna dalasınız, rengarenk su altını keşfedesiniz vardır veya. Mantalar ile yüzmek, kayıp Nemo’yu bulmak arzusundasınızdır. Ya da sörf tutkusudur sizi buraya taşıyan, belki de Avustralyalı bir sörfçü hayali. Her günü harika bir masajla bitirme lüksünü yaşamak istiyor da olabilirsiniz, taze sıkılmış tropikal meyve suyunuz eşliğinde. Seçenekler sonsuz... Pirinç veya bambu ticareti yapmaktı belki niyetiniz. İş bağlamaya gelmiştiniz esasta. Sonra buradaki dünya sizi büyülemiş, işi, aşı unutmuş, tadına doyum olmaz gün batımlarını izlemek için, o tapınak senin, bu tapınak benim geziyorsunuzdur. Bir evvelden hiç hoşlanmadığınız, dayanılmaz bulduğunuz bohur kokusuna bağışlık geliştirmenin zamanı gelmiş de olabilir. İki haftanın sonunda kendinizi balkonda bir buddha heykelciğinin yanına taze çiçek, mum ve bohur yerleştirirken bulduğunuzda hiç yadırgamazsınız bile bu değişimi. Bali öylesine girmiştir kanınıza. Tabiatla barışık yaşamanın nasıl birşey olduğunu keşfetmek arzusu düşürmüştür sizi yollara belki de. İnsanların birbirleriyle, doğayla, hayvanlarla kurdukları barışçıl ilişki aklınızı çelmiştir. Binbir çeşit hayvanın, börtü böceğin olduğu enfes güzellikteki bir orman kıyısında geçirdiğiniz ikinci uykusuz gecenin sonunda artık anlarsınız; ne dev örümceklerin, ne garip sesler çıkaran kertenkelelerin, ne de damda koşturan ne olduğunu anlayamadığınız yaratıkların
Bobo: Burjuva-Bohem: Genellikle şehir merkezlerinde yaşayan, üst düzey ancak bohem yaşam tarzını benimsemiş, sosyo-ekonomik sınıflar yerine sol görüş, pasifizim ve ekoloji olan ortak idealleri üzerinden sınıflandırılmayı savunan bireyler. Kaynak: Toupictionnaire, siyasi sözlük www.toupie.org/Dictionnaire/Bobo.htm
60 ZOOM
size zarar verme niyeti yoktur. Tüm canlılar dosttur. Korkunun içinden yürüyüp geçmişsinizdir artık. Doğayla birlikte, doğanın parçası olarak var olmayı öğrenirsiniz. Ah, ne gururdur o, ah! İlk kez Bali’de Gandhi’nin ‘basit yaşa ki, başkaları da varolabilsin’ cümlesini, sade bir insanın gözlerinde okumuşsunuzdur. İnsanların ne kadar az ile mutlu olduklarına tanık olur, kendi şımartılmış yaşantınızdan utanırsınız. Zen’in gerçek anlamını keşfetmişsinizdir. O an anlarsınız dönüp dönüp yeniden geleceğinizi bu topraklara. Siz bir tane ile baş edemezken, yüzlerce tanrıya inanmak, günde iki kez büyük bir samimiyetle tanrılar için sunumlar hazırlamak oldukça ilginizi çekmektedir. Kültürlerini, dinlerini, doğrularını çocuklarına öğretmek için kullandıkları cümbüşleri, dansları ve bunların içtenliğini büyüleyici buluyorsunuzdur Balililer'in. Darwin’in evrim teorisini test etmeyi aklınıza koymuşsunuzdur da, hayvanları doğal ortamından kopartıp kafesleyen hayvanat bahçeleri protesto listenizde yer almaktadır. Çaresiz gidip maymun ormanına dalacak, onları kendi dünyalarında gözlemlemeye çalışırken, bu küçük hırsızlara çantanızı kaptırtmamak için binbir kılığa gireceksinizdir. Belki bunların hepsi birden harekete geçirmiştir sizi veya başınıza geleceklerden habersiz sadece bir ‘beş’ insanının karakterine uygun davranıyor, hareket, değişiklik arıyorsunuzdur ve bulmuşsunuzdur mevlayı Bali’de, çok da iyi etmişsinizdir üstelik!
1 Aralık 2013 Ubud-Bali www.cypruszoom.com
61
haber
Candan Erçetin ile turizme merhaba diyen Grand Pasha, ülkemizdeki 5 yıldızlı otellerin yeni üyesi oldu. Otel, Pasha Group ile Başman Group ortaklığıyla ülkemize kazandırıldı.
GRAND PASHA GİRNE HOTEL CANDAN ERÇET İLE AÇILDI
K
KTC turizmine yeni bir soluk katacak Grand Pasha Girne Otel& Casino&SPA görkemli bir gala gecesiyle ilk konuklarını karşıladı. Ülke ekonomisine 10 yılı aşan süredir turizm ağırlıklı yatırımlarla katkı koymayı sürdüren Pasha Group ile Başman Group ortaklığında gerçekleştirdiği 5 yıldızlı lüks otel yatırımı, Grand Pasha Girne Otel&Casino&SPA açılış töreni, siyaset, iş, finans, eğitim, medya dünyasını buluşturdu. Gala gecesine gelen konukları Pasha Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Vedat Erbaş ve Başman Grub Yönetim Kurulu Başkanı Ali Başman birlikte karşıladılar. Avrupa’dan gelen bayan keman grubunun özel şovlarla renk kattığı gecenin açılış konuşmasını yapan Pasha Grubu CEO’su Ayhan Ergüvan ülke turizm ekonomisine en iyisini düşünerek gerçekleştirdikleri, konaklayan turistlerin konforu ve rahatlığı için her ayrıntının üzerinde durarak tamamladıkları Grand Pasha Girne Otel & Casino&SPA gala gecesinde kendilerine katılımlarıyla moral veren tüm konuklara teşekkür etti. Girne Karakum yolu üzerinde, denize nazır, dağ manzaralı, super lüks otel, konfor ve teknolojiyi birleştirdi. Toplam 128 odalı Grand Pasha Girne Otel'de, 2 restoran 2 bar, 700 kişiye kadar alabilen toplantı ve balo salonu, casino ve Avrupa ve Amerika'daki benzerlerini aratmayan tam donanımlı sağlık – estetik ve konfor salonu yer alıyor.
62 ZOOM
YENİ BURCU'NUZ YILDA
NE DİYOR
↘
YENİ YILA GİRDİK. MODAYA UYUP YILIN İLK EN ÇOK MERAK EDİLEN KONUSUNU BU SAYIMIZA YETİŞTİRDİK. UZMAN ASTROLOĞUMUZ, 2014 YILINDA BURÇLARI NELER BEKLEDİĞİNİ BİZİM İÇİN TOPARLADI... 2014 KOÇ BURCU
Y
eni yılda hedeflerinizi gerçekleştirmek için yavaş fakat emin adımlarla yürüyebilirsiniz. Bu adımlar sizi zamanı geldiğinde zirveye ulaştıracaktır. Diğer insanlarla ortaklaşa düşünmeyi, işbirliğinde bulunmayı kabullenmelisiniz. Yenilikte bulunmak için güçlü insanlarla temas ediniz. Bu güçlü insanlar size yepyeni bir dünyanın kapısını açabilirler. İyimserlik, istediğin kadar özgür olma ve rutin işlerden uzaklaşma fırsatı sağlayacak. Eğitim, yurtdışı, seyahatler, ortaklıklar ve ikili ilişkiler konusunda bereketli ve olumlu gelişmeler yaşanabilir. Bu yıl yalnız yaşayan Koçlar uzaklara gidip yerleşmeyi isteyebilir ya da eğitim amaçlı bir yer değişikliği yaşayabilirler. Duygusal olarak hassas olduğunuz bir yıl, bir ilişkinin düzelmesi, tedavi olması ile ilgili gelişmeler de yaşayabilirsiniz. Yeni iş fırsatları, seyahatler, dost toplantıları bu yıl gündeminde oldukça yer alacak. Stratejik birleşmeler için çok sıkı çalışman gerekebilir. Finans ve iş dünyasında seni destekleyen insanlar bulacaksın. İş Hayatı Yılın ilk yarısında çok fazla çalışmak zorunda kalabilir fakat çabalarınızın
karşılığını alamayabilirsiniz. Bu dönem masraflarınız da artış olabilir, bu masraflar daha çok evinizle ilgili konularda görünüyor. Mart gibi parasal kayıplar olabilir ve patronunuz, amiriniz veya bir iş arkadaşınızla gerilim yaşayabilirsiniz. Masraflarınız yüzünden yaşadığınız moral bozukluğundan sosyal hayatınızın renkliliği sayesinde kurtulabilirsiniz. Yılın ikinci yarısı ise iş hayatınız daha bir rayına oturmuş olacak, şansınız yeni anlaşmalar için size gülümsüyor. Aşk Hayatı Koç burcu 2014 de aşk hayatınız oldukça renkli geçecek yeni aşklar, aile kurma düşüncesi, size sıkıntı veren ilişkileri aniden bitirme gibi gelişmeler yaşanabilir. Arkadaş çevrenizde beklenmedik gelişmeler ve değişimler sizi aşk ile iç içe olmaya da itebilir. Sağlık Ailenizdeki bireylerin sağlık durumu ile ilgili bir problem varsa düzelecek ve onların sağlık sorunlarının maddi sorumluklarını siz yüklenebilirsiniz. Yeme ve içme konusunda aşırıya kaçmamalısınız. Dost toplantıları rejim listenizi unutturabilir.
2014 BOĞA BURCU
B
oğalar için farklılıkların yeniliklerin yılı olacak. Bu değişimler yaşanırken sıkıntılı dönemlerin de sizi beklediğini unutmayın ancak mücadeleci boğalar bu sıkıntıların üstesinden gelmeyi başaracak. Yeni girişecekleri işlerde maddi sorunlarla karşılaşmaları olası. Yeni yatırımlara girişmeden önce ihtiyatlı davranmada fayda var. Çocuk sahibi Boğalar çocukları ile ilgili problemler yaşaya bilir. Çocuk sahibi olmayı düşünenler ise bu yıl çocuk sahibi olabilirsiniz. İş Hayatı İş ortamınızın hızlı bir değişiklik geçirebileceğini söyleyelim. Çalışma yöntemleriniz, iş yeriniz değişebilir. Bu alanlarda daha özgür olabilir ve tek başına çalışma imkânı da elde edebilirsiniz. Size özgü, daha bağımsız karar verip hareket edebileceğiniz işler içinde olabilirsiniz. Bu arada kişisel düzeniniz, hayat biçiminiz de değişebilir, bu durum sağlığınızı olumsuz etkileyebilir. Aşk Hayatı Yılın ilk dönemi yeni bir aşk ilişkisine girmeniz ya da en azından sizi heyecanlandıracak bir flörte başlamanız olasıdır. Ancak bunun güzel başlayan fakat sıkıntılı bitecek olan bir dönem olduğunu unutmayın. Evli olanlar ise aşırı fedakaârlıkta bulunmayı bırakmalı. Gösterdiğiniz sevginin makul bir sınırı olması gerektiğini bilin. Sağlık Sağlık konusunda dikkatli olmalı ve kendinize daha çok vakit ayırmalısınız. Katılacağınız toplantılarda tartışmalardan uzak kalın ve tansiyon sorunlarınıza dikkat edin. Mideniz ve sindirim sisteminizle ilgili sorunlar olabilir. Masaj, sıcak doğal ortamlar hayatına ahenk katabilir Kendinizi çok zinde hissediyor olsanız bile soğuk algınlığı türünden hastalıklara açıksınız.
www.cypruszoom.com
63
2014 YENGEÇ BURCU
2014 İKİZLER BURCU
Y
eni yıl hayatınıza daha fazla yolculuk, yabancılarla ilişki ve aynı zamanda bilginizi geliştirebileceğiniz, akademik çalışmalar getirebilir. Zihinsel açından daha dikkatli, anlaşmalara özen gösteren, ilişkilerinizi daha iyi kullanan bir konuma gelmektesiniz. Kardeşlerle ilişkilerinizde daha dengeli olmak, uyum ve anlaşma yaratmak durumundasınız. Bu yıl eğitim hayatı devam eden ikizler içinde başarılı bir yıl olacak. Hayata bakış açınız canlanırken, eğitsel konular ufuklarınızı genişletebilir. Düşünsel açıdan özgürleştiğinizi hissedebileceksiniz. İş Hayatı Yılın ilk yarısı İş konularıyla ilgili bir görüşme için bir yere gitmeniz mümkün. Üzerinizde otorite sahibi olan kimselerle karşılıklı gerilimleriniz olabilir. Ancak iş yaşamınızda rahatsız edici bir tatminsizlik yok. Ama yine de pek huzurlu görünmüyorsunuz. 2014 un son aylarında iş değişikliği yapmamış olan ikizler 2014 in başından itibaren yeni iş arayışlarına girebilir. Yılın ikinci yarısından itibaren iş yaşamında beklentileriniz gerçekleşecek. Aşk Hayatı Son yıllarda gerçek aşkı bulmanın zor olduğunu düşünmeye başlamıştınız. Karşınızdaki kişiden sıkıldığınız yada bu benim tanıdığım insan değil artık, dediğiniz ilişkilerden yorulduğunuzu hissediyorsunuz. Şunu hemen belirtelim evrenin sizi ödüllendireceği günler yakın. Ancak geçmiş tecrübelerden faydalanmalı bu sefer ilişkilerinizde daha temkinli olmalısınız. Sağlık Omurganızı, belinizi ve sırt kaslarınız zorlamayın. Kalp ve sırt problemleri yaşayanlar Ocak- Mart dönemini daha dikkatli geçirmeli. Kontrollerinizi ihmal etmeyin. Öğünlerinizin düzenli olması, kendinizi daha enerjik hissetmeniz açısından önemli. Artan enerjiniz gerginleşmenize neden olabilir.
Y
engeç yeni yılda yaratıcılığınızı dış dünyaya sunabilir, gizli güçlerinizi uyandırabilirsiniz. Bütün bunlar için şimdi önünüzde yepyeni bir yıl var. Hiç kuşkusuz bu yıl son derece şanslısınız ve birden ortaya çıkan imkânları değerlendirmeye bakmalı, tembellik etmemelisiniz Yılın ilk yarısında, her türlü eğitim, yurt dışı bağlantılı yolculuklar ve hukuksal konularla ilgili girişimlerinizde başarılı sonuçlar alacak ve kendinizi geliştirerek geleceğinize yatırım yapacaksınız. Bu yıl enerjiniz ışık saçacak. Kısa yollar ve uzun yollar bu yıl sizi etkileyecek. Beklenmedik olaylara hazır olun. Karşınıza çıkabilecek fırsatları lütfen geleceğinizi düşünerek iyi değerlendirin. Dostlarınızı iyi seçin. Çıkarlarınızı iyi koruyun. Kimseye kendinizden daha fazla güvenmeyin. Özellikle ortaklaşa konularda alacak-verecek hesabınızı iyi yapın. Aşk Hayatı Süre giden ancak size sıkıntı veren bir türlü ne olacağı konusunda içinden çıkamadığınız karşınızda ki kişiden emin olamadığınız türde bir ilişki yaşıyorsanız bu ilişkiye son noktayı zor olsa da koyacak, geçmişin bağlarından kurtulacak ve yeni aşklara yelken açabileceksiniz. Şunu hemen belirtelim ki yengeçlerin aşkı, gerçek aşkı bulacağı bir yıl olacak. Evet, sevgili yengeç eğer kalbiniz boş ise bu yıl beklediğiniz aşkla karşılaşacaksınız. İş Hayatı Finansal konular, anlaşmalar, miras gibi ya da yatırım benzeri konular sizi bu yıl daha fazla bağlayabilir. Bu belki bir kredi kullanımından ya da bir birikimi değerlendirme sorumluluğundan kaynaklanabilir. Eşinizin, ortağınızın parasal işleri ile daha fazla ilgilenme ve kontrol etme zorunluluğu hissedebilirsiniz. Bu konuları es geçmemelisiniz. Destek gördüğünüz veya destek verdiğiniz insanların kayıp ve kazançlarında yanlarında olmak durumunda kalabilirsiniz. Sağlık Tansiyon problemi olanların özellikle dikkatli olmaları gerek. Kış aylarında açılan iştahınıza karşı önlem almalısınız. Bunun dışında sağlıklı bir yıl siz yengeçleri bekliyor olacak. Ancak bir yakınınızın ya da sevdiğiniz birinin sağlık sorunu sizi üzebilir.
2014 ASLAN BURCU
A
slan yeni yılda farklı görüşte olan kişilerle ortak işler yapabilir, mesleki ve özel hayatınızda yeni sorumluluklarla karşılaşabilirsiniz. Başkalarıyla olan iyi ilişkileriniz sayesinde mesleki alanda uzmanlaşabilirsiniz. Hayatınızı biçimlendirme ve yeni hedeflere yönelmeye istekli olabilirsiniz. Güçlü iradenizle olayları kendi iyiliğinize olacak şekilde yönlendirmeyi arzulayabilirsiniz. Yeteneklerinizi kazanca dönüştürmeniz kendinizi yeniden keşfederek dış dünyaya sunabilmeniz açısından önemlidir. Geçmişte yaşananların gölgesi altında kalarak, üzülmek, hayıflanmak yerine kendi içinizdeki özgür insanı ortaya çıkartarak gücünüzü yeniden toplayabilirsiniz. Ayrıca bu süreçte etrafınızdaki insanları iyice tanımadan, iyi niyetli bir
64 ZOOM
şekilde sırlarınızı kimseyle paylaşmayınız. Evlilik, iş ortaklığı, eğitim, gelişim, akademik kariyer nedenleriyle yerleşim yerinizi değiştirebilir, bir başka ülke veya şehirde ikamet etmek için mücadele verebilirsiniz İş Hayatı Özellikle yılın ilk ayları gözlem gücünüz yüksek. Kıvrak zekânızla, algılama gücünüzle, iletişim ve konuşmalarınızla etrafınızda hayranlık uyandırabilirsiniz. Meraklılığınız birçok alanda bilgi toplamanızı sağlayabilir. Bu bilgileri başkalarıyla paylaşabilir, takdir görebilirsiniz. Farklı görüşte olan kişilerle ortak işler yapabilir, mesleki ve özel hayatınızda yeni sorumluluklarla karşılaşabilirsiniz. Başkalarıyla olan iyi ilişkileriniz sayesinde mesleki alanda uzmanlaşabilirsiniz. Parasal konularda kontrol dışı sürpriz gelişmeler yaşanabilir. Risk ve
abartıdan kaçınmak gerekiyor. Aşk Hayatı İlişkinizle ilgili konularda inatlaşmayınız. Sen ve ben demek yerine biz olunuz. Yeni bir ilişkide hemen karar vermeyiniz. Dikkatlice gözden geçirmelerde bulununuz. Mart gibi sosyal ilişkilerinizde durgunluk, iletişimle ilgili konularda yavaşlıklar görülebilir. Bu sizi yıldırmasın Mayıs sonu rutin yaşamınıza renklilik gelecek ve var olan ilişkinizde de güzel bir dönem başlayacak. Sağlık Fiziğine ve dış görüntüsüne son derece önem veren aslanları sağlıklı bir yıl bekliyor. Genel anlamda sağlık durumları iyi ve sorunsuz gibi gözükse de yoğun tempolu dönemlerinde aslanlar, strese bağlı boyun ve sırt ağrılarından yakınabilirler. Bunun dışında ağız sağlığına dikkat etmelerini öneririz.
2014 BAŞAK BURCU İdeallerinizi hayatın bizzat içinde uygulayabileceğiniz, sabırlı adımlarla kendi gerçeğinizi kendiniz oluşturabileceğiniz bir yeni yıl var önünüzde. Sorumluluk duygusunun ; aşk, çocuklar, yaratıcı ifade, sanatsal yollar ve hayatın genelinde etkili olacağı bu yıl, aşk konusunda gerçekçi ve uygun seçimlerde bulunabilirsiniz. Eğitim hayatında pürüzlerle karşılan başaklar içinde bu yıl pürüzlerin silindiği son derece başarılı bir yıl olacak. Sevgili başak biz olmanın güzelliğini yepyeni bir aşkın heyecanı içinde yaşayabilir, ilişkinizi ciddiyet içinde sürdürebilir, seçici ve özenli davranabilirsiniz. Gereksiz ve boş yere zaman kaybetmeden hangi alanda yeteneklerinizi ortaya koymanız gerektiğini tespit edi-
niz. Çünkü bunu yaptığınız takdirde büyümemeniz için bir neden yoktur. Yeter ki dağılmayınız. Mutlaka bir hedefiniz olsun. Belirsizliklerle karşılaştığınızda sakın yılmayın. Hedeflerinizden şaşmadığınız sürece başaramayacağınız hiçbir şey yok. İş Hayatı Değişik yerlerden ve değişik projelerden para kazanma isteğiniz bu yıl yoğunlaşabilir. Durumunuza bir an önce aydınlık kazandırmak için sabırsız davranmanız mümkündür. Kendi işinizden gelen paralar dışında, hiç ummadığınız yerlerden de gelen kısmetleriniz olabilir. Aşk Hayatı Bekâr yada kalbi uzun süredir boş olan başaklar senenin ilk ayları ile
2014 TERAZİ BURCU
B
u yıl bolluk ve şans sizin yanınızda. Maddi açıdan ve gelişim açısından çok şanslı bir yıla giriyorsunuz. Eğitim hayatı devam eden yada bir sınava hazırlanan teraziler için de başarı var. Yılın ilk yarısı ev satın almaktan dekorasyona kadar çeşitli ailevi konularla ilgilenebilirsiniz. Evinizle ilgili düzenlemelere girişebilirsiniz. Keyif duyduğunuz konularda daha az zahmetli ve çoğunlukla sizin isteyeceğiniz, kabul edeceğiniz uğraşlar içine gireceksiniz. Aşkta ve beraberliklerde arzularınızı daha güçlü biçimde ortaya koyuyorsunuz. Aşk hayatınızda sizi heyecanlandırıp, mutlu edecek ve ciddi anlamda ele alabileceğiniz beraberlikler söz konusu olabilir. Çoktandır özlediğiniz kişilerle kucaklaşmalar yaşayabilirsiniz. Mart gibi bazı sıkıntılar olabilir, sorunlarınızı tek başınıza çözmeyiniz. Ailenizden destek isteyin. Yaşamsal bakış açınızda değişimler meydana gelebilir. Farklı görüşte olan kişilerle ortak işler yapabilir, mesleki ve özel hayatınızda yeni sorumluluklarla karşılaşabilirsiniz. Bu yıl tatil planları keyifle uygulanacak ve gittiğiniz yerden müthiş zevk alacaksınız.
İş Hayatı Yeni yılda kendinizi gösterme ve takdir toplama şansınız olacak. İş hayatınıza gereken önemi vermek, çalıştığınız kişilere odaklanmak zorundasınız zira tempolu bir yıl sizi bekliyor. Yılın ikinci yarısı işinizle ilgili büyük gelişmeler yaşanabilir. Çevrenizde kötü niyetli kimseler olabilir fakat biraz uyanık olursanız bunları kolaylıkla anlayabilirsiniz. Aşk Hayatı Aşk konusun da bu yıl gerçekten iyi görünüyor. Eski aşklarınızla karşılaşabilir, geçmişinize dönerek kendinizi mutlu hissedebilirsiniz. Bu sene evlilik imkânı olacak gibi kalbi boş olan terazi burçları için 2014’de her iki tarafında bunu gizlemeyeceği dostluğun aşka dönüşeceği gelişmeler yaşanabilir yâda ciddiye almayı hiç aklınıza getirmediğiniz bir ilişki birdenbire sizin için çok değerli olabilir. Sağlık Mide ağrıları ortaya çıkabilir. Eğer siz bir kadınsanız genital rahatsızlıklara dikkat etmelisiniz. İş temponuzdaki yoğunluğa bağlı fiziksel yorgunluklar olacaktır. Özellikle iş hayatının getirdiği baskılar altında yıpranmamak için düzenli olarak sağlık kontrollerinden geçmelisiniz.
beraber aşk hayatınızda kıpırdanmalar başlayacak. Şubat gibi eski sevgilinizin yada geçmişte ilgi duyduğunuz biri ile ilgili bir haber alacaksınız. Bu bir karşılaşma da olabilir. Mart nisan gibi eski tanıdığınız biri ile kısa süreli bir birliktelik yaşayabilirsiniz. Sağlık Bu yıl kaza yaralanma gibi risklere dikkat edin, acele ve telaşlı hareket etmeyin. Önemli yaralanmalardan bahsetmiyoruz ancak tedbir almanızda fayda var. Yılın ikinci yarısında iş hayatınız ve günlük uğraşlarınız için daha fazla çaba harcamak durumunda kalabilirsiniz. Bu dönemde yorgunluk ve stres yıpratıcı olabilir. Sağlığınıza özen göstermelisiniz.
2014 AKREP BURCU
Y
eni yılda iş konularına odaklanacaksınız. Ailenizi ihmal etmek istememenize rağmen, dikkatinizi kariyerinize vereceksiniz. Kazançlarınızı ve başarınızı pekiştirecek fırsatlar ayağınıza gelecek. Şans gezegeninizin size vereceği mutluluklar karşısında sanki farklı bir dünyanın kapılarının size açıldığını göreceksiniz. Üst düzeyde çalışmak istiyorsanız; yakın çevrenizin de desteğini üzerinizde hissedeceksiniz. Bazı fırsatlar karşınıza çıkaracak ve işinizle ilgili uygun ortamlar oluşacak. Geleceğinizle ilgili sizin lehinize gelişmelere neden olabilecek kişilerle tanışacaksınız. Eğer işsizseniz bu yıl güzel bir işin kapıları açılacak. Yüksek hedefleriniz var. Uzun süredir planladığınız atılımları kolay bir şekilde gerçekleştirecek gücü bulacaksınız. İşinizle meşgul olurken ailenizi ihmal edebilirsiniz. İş Hayatı Ticaretle uğraşanlar yılın ilk yarısı alacakları güzel haberlerle masraflarını arttırabilir. İşle ilgili beklentileriniz gerçekleşecek. Sorunlarla akıllıca baş edeceğiniz parasal anlamda rahata erdiğiniz bir dönem. Beklediğiniz yerlerden yeni girişimlerden para gelecek. Baştan planlı olun ki amacınıza ulaşabilesiniz yoksa para geldiği gibi gider. Aşk Hayatı Kalbi boş olan Akrep burçları, için ilginç bir yıl. 2014 yılı yasak ilişkiler, yoluyla deneyimler yaşayacağınız, aşk hayatınızla ilgili konularda kendi derinliklerinizle temasa geçeceğiniz, iç dünyanızda geçmişinizle, kararlarınızla yüzleşeceğiniz, sınırlar içinde sınırsızlığı keşfedeceğiniz bir yıl olabilir. Sağlık Öfkelerinize hâkim olduğunuz sürece, sağlığınız bir sorun yaratmayacak. Kendinizi rahatlatacak ruhsal deneyimler, meditasyon gibi konularla ilgilenebilir, hobilerinize vakit ayırabilir, sakin ortamları tercih edebilirsiniz. Kemiklerinizi ve iskelet sisteminizi korumalısınız.
www.cypruszoom.com
65
2014 OĞLAK BURCU
2014 YAY BURCU
A
ileye yeni bir üye katılabileceği gibi, yeni bir eve taşınmak yâda satın almak söz konusu olabilir, yapılmayı bekleyen, yarım kalmış işler için atılım yapabilir, kendiniz için yeni bir başlangıç oluşturabilirsiniz. Bazı işlerinizin yavaş ilerlemesi canınızı sıkabilir. İlişkiler yönünden ise sizden kaynaklı sıkıntılar ortaya çıkabilir. Bu yıl tek başınıza kalmak istemediğiniz eşiniz arkadaşlarınız veya ailenizle birlikte aktivitelerde bulunmak isteyeceğiniz bir yıl. Bir süredir bağlantıda olmadığınız kişilerle karşılaşabilir yeniden iletişime geçerek bağlantı kurabilirsiniz. Bu yıl yeni yerler görme isteği ve tatil planları hafta sonu gezileri aktiviteleriniz arasında bolca yer alacak. Arkadaşlar ile geçirilecek güzel ve neşeli tatiller, birlikte planlanacak organizasyonlar ve geziler de sizi bekliyor olabilir. İş Hayatı Anlaşmalar yapmak, ortaklıklara girişmek yeni bir iş, var olan işinizde büyümeye gitmek, ekstra çalışmalar 2014 de gündeminizde olabilir. Aşk Hayatı Yılın ilk yarısı evlilik planları yâda ortaklaşa girilen bir iş için en olumlu sonuç ve gelişmelerin yaşanabileceği dönemdesiniz. İlişkisinde sorun yaşayanlar ise ya birlikte olduğunuz kişiyi olduğu haliyle kabul edin veyahut size uymayan ve mutsuz eden bir ilişkiden kaçının. Sağlık Sağlığınıza ve uyku düzeninize dikkat etmeniz, beslenme konusunda diyetinize özen göstermeniz faydalı olur. Düzenli bir biçimde spor yapmaya başlamalısınız.
2014 BALIK BURCU
T
üm isteklerinize kavuştuğunuz her anlamda hayattan istediğinizi alacağınız, dönemsel olarak yaşadığınız sıkıntıları yaşamadığınız bir yıl olacak. Tam anlamıyla sizin yılınız. İş yaşamınızda meydana gelen gelişmeler, ev hayatınızı da düzene koyabilir. Yeni bir yere taşınmak, ailenizle ilgili konularda da yeni kararlar almak durumunda kalabilirsiniz. Araba almayı düşünen yâda mevcut arabalarını değiştirmeyi isteyen balıklar bu isteklerini gerçekleştirebilir. İş yükünüz özellikle bu yılın ortalarından itibaren artabilir ve yeni koşullar, tekliflerle karşılaşabilirsiniz. İş Hayatı İşinden memnun olmayan balıklar düzgün bir iş olmadan huzur bulmam kolay olmayacak diye düşünebilirsiniz, ancak bu yıl işle ilgili ne istiyorsanız yerine gelecek Bu yılın ilk dönemi olmasa da ikinci yarısı iş değişikliği yapmanız olası. Bu değişiklik mevcut işinizden çıkarılmanız şeklinde de gerçekleşebilir bu durum başta canınızı sıksa da hiç merak etmeyin daha iyi bir iş sizi bekliyor olacak. Aşk Hayatı Süre giden bir ilişkisi olan Balıklar; bulunduğunuz durumdan oldukça mutlusunuz. İlişkinizde bazı inişli çıkışlı durumlar olmasına rağmen, nihai anlamda sizi rahatsız eden bir durum yok. Yeni yılda sosyal hayatınız çok fazla ön planda olacak. Sağlık Özellikle romatizmal hastalıklar konusunda dikkatli olmalısın. Boyun tutulmaları gibi sıkıntılarınız olabilir. Kış aylarında açılan iştahınıza karşı önlem almalısınız. Beslenmenize dikkat ettiğiniz ve biraz da spor yaptığınız sürece bu yıl sağlık açısında sorunsuz bir yıl olacak diye biliriz.
66 ZOOM
Y
eni yatırımlar ve ortaklaşa işler yoluyla maddi güce ulaşmanızı, yeni ortaklıklar kurabilmenizi, ciddi ilişkiler yaşamanızı, ruh eşinizle karşılaşmanızı, parasal konularda dengeli bir bütçe ayarlamanızı, aşkın sihirli gücüyle karşılaşmanızı sağlayacak koca bir 2014 var önünüzde. Bu yıl şansınız oldukça açık olacak, kafanızın içindeki tüm soruların cevabını bulacaksınız. Bu yıl aile bağlarınız daha da güçlenecek. Yaptığınız çalışmalarda değişikliğe giderek daha hızlı ilerlemeniz söz konusu olacak. İş Hayatı Birikimlerinizi sağlam alanlarda ve istikrarlı yatırımlarda değerlendireceğiniz bir yıl sizi bekliyor. Gereksiz harcamalarınızı kısmanız da başarıyı arttırıyor. Uzun zamandır ödediğiniz bir borç varsa bu yıl bundan kurtuluyorsunuz. Hedeflerinizi kararlı bir şekilde belirlerseniz; istediğiniz kazançlar için, daha baştan avantajlı duruma geçersiniz. Aşk Hayatı Bu yıl ilginç aşkların da, sizi beklediği söyleyebiliriz. 2014’in ilk yarısı ilişkileriniz açısından çok şey vaat eden bir yıl olacak. Bu yıl tanışacağınız kişiler size yeni kapılar açabileceği gibi, aşk hayatında ve evlilikte de yeniliklere yol açabilir. Beklenmedik gelişmelere ve heyecanlı anlara hazır olmanız lazım. Sağlık Bel bölgenizle ilgili sürpriz rahatsızlıklar canınızı sıkabilir. Egzersiz yaparak, kemik sistemini güçlendirmenizde fayda var. Beklenmedik olaylara veya kazalara karşı dikkatli olmanızı tavsiye ederiz.
2014 KOVA BURCU
Y
ılın ilk yarısı aklınızı maddi konulara vermek, özellikle de borç, alacak, kredi gibi konularda düzenlemelere giderek fayda sağlayabilirsiniz. Eski hesapları gözden geçirmek doğru bir hareket olacaktır. Bu yıl dost çevreniz de bir değişim olabilir yeni dostluklar arkadaşlıklar kuracaksınız. Bu yıl size motivasyon kazandıracak dostlar seçeceksiniz. .Geçmiş yıllarda; eşinizin, arkadaşınızın veya sevgilinizin romantik aşk gösterileri ve duygusal paylaşımlarınız yeterli idi. Artık, bu tür soyut şeylerin dışında, yaşantınızda daha somut nesnelliklere yer vereceksiniz. Tek yaşayanlar için ise, ŞubatMart dönemin de aşk yolculukları gündeme gelecek. İş Hayatı Ocak şubat parasal ve maddi konular üzerine sıkıntılar yaşayabilir, hem kazanmakta zorlanabilir hem de var olanları değerlendirme konusunda endişelenebilirsiniz. Huzurunuzu ve güvenliğinizi tehdit edecek konularda tutumlu davranmak çok faydalı olacaktır. Ortaklaşa yaptığınız işler varsa, oldukça başarılı olabilirsiniz. Ortak kazançlarınıza ilişkin farklı ve ilginç kararlar alabilirsiniz. Ani kararlar alarak para kazandığınız işten ayrılabilir, borç alarak riske girebilirsiniz. Kar-zarar dengesini iyi tutturarak bu dönemden geçmeyi deneyebilirsiniz. Aşk Hayatı Kalbi boş olan kova burçları içinizde bazı korkular yalnızlık duygusu yaşasanız da Mart gibi İkili ilişkilerde başarıyı yakalayabilir, karşı taraftan gelen yönlendirmelere değer verebilirsiniz. Sağlık Enerjinizi doğru kullanmalısınız kendinizi çok yormayın. Bu yıl dinlenmeler büyük bir önem kazanıyor. Fiziksel enerjinizi güçlendirmelisiniz. Mide ve bağırsak problemleri ortaya çıkabilir. Tiroidle ilgili sorunu olanlar ihmal etmesin.
haber
20 FİT OLMAK 14 ↘ ’TE
İÇİN
YENI BIR YIL YENI UMUTLAR VE YENI HEYECANLAR DEMEK. AYNI ZAMANDA YENI HEDEFLERIN BELIRLENDIĞI EN GÜZEL ZAMAN DILIMLERINDEN BIRI. BU SENE YENI YIL HEDEFLERINIZIN ARASINDA “FIT OLMAK” MUTLAKA OLMALI DIYORSANIZ BU YAZIYI OKUMALISINIZ!.. 2014’ün altı beslenme kuralı İşe mutfağınızdan başlayın. Mutfak sağlıklı beslenmenin başladığı yerdir. Alışverişinizden, pişirme araçlarınıza kadar sağlıklı olanları tercih etmeye başlayın. Örneğin����������������������������������������������� ������������������������������������������������������ bu sene kızartma tencerenizi çöpe������������� ����������������� atın ve kendinize bir buharda pişirme cihazı alın. Yine dumansız gril ve ızgara mutfağınızın bir parçası olmalı. Alışverişe tok çıkmak, abur cubur satın almanızı önler. Yeni yılın ilk alışkanlığı bu olsun. Daha fazla balık tüketin. Balık sevsek bile ihmal ettiğimiz besinlerden biri. Ya evde pişirmekten kaçıyoruz, ya düzenli tüketmemek için başka bahaneler yaratıyoruz. Fakat omega-3 yağ asitlerinin düzenli alınmasının vücut ağırlığını koruma da ve zayıflama da etkili olduğu biliniyor. Haftada 2-3 kez ızgara balık tüketmek zayıflamanıza ve fit olmanıza yardımcı. Yalnız deniz kirliliğinden ötürü ağır metal alma riskini engellemek adına balıkların siyah etli kısımlarının tüketilmemesi ve yüzey balıklarının tercih edilmesi önemli ve gerekli. Kahvaltınızda en az 10 gram protein alın. Proteinin metabolizma hızlandırdığı bir gerçek. Aynı zamanda kas yapımı, vücudun onarılması için de son derece önemli. Kahvaltı da protein ihtiyacınızın bir kısmını düzenli almak, gün içerisinde kendinizi daha enerjik hissetmenize yardımcı olacak. Bu nedenle kahvaltınızda peynir, yumurta, yoğurt, süt gibi kaliteli protein kaynaklarından en az biri yer almalı. Pratik pişen sağlıklı yemek tarifleri öğrenin. Yemek pişirmek ve yemek için fazla vaktinizin olmadığı veya eve geç döneceğiniz günler için pratik pişirebileceğiniz birkaç sağlıklı yemek tarifi öğrenin. Bu eve sipariş yüksek kalorili fast-foodlara karşı en büyük önlem olacaktır. Baharatlara hayatınızda yer açın. Acı kırmızı pul biber, karabiber gibi baharatların metabolizmayı hızlandırmaya, tarçının kan ����������������� şekerini��������� dengelemeye yardımcı olduğu biliniyor. Mutfağınızda gözünüzün önünde duracak bir baharatlık, daha fit bir yıl geçirmenize yardımcı olacaktır. Öğün atlamamayı alışkanlık haline getirin. Keyifle yenecek bir yemek için her zaman vaktiniz olmalı. Bu kendinize verdiğiniz değeri de hissetmenizi sağlayacak. Aynı zamanda düzenli beslenme; kan şekerinizin daha dengeli olmasını sağlayarak ani acıkmaları ve tatlı krizlerini önler.
www.cypruszoom.com
67
haber
2014’ün en hit beş besini Ananas: Ananas, zengin lif ve C vitamini içeriği dışında içerdiği bromalin pigmenti ile düzenli tüketimde selülitlerinizi azaltmaya yardımcı olacak. Kabızlık ve ödem gibi problemler üzerinde de etkili. Meyve salatalarınıza ilave etmekle başlayabilirsiniz. Avokado: Yağ yerine geçen tek meyve olan avokado, birlikte tüketildiği besinlerin içerisinde bulunan vitamin ve minerallerin vücutta daha iyi kullanılmasına imkan tanıyor. Aynı zamanda kabızlık sorununun çarelerinden biri. Salatalara ilave edebilir, rendeleyip baharatlarla karıştırarak kahvaltılık olarak kullanabilirsiniz. Yumurta: Anne sütünden sonra en kıymetli besin. Beyazı %100 kaliteli protein, sarısında saç ve tırnak sağlığı üzerinde etkileri olan biyotin yer alıyor. Günde bir adet yumurta herkes için uygun. Kahvaltıda tüketemediy-
68 ZOOM
seniz eve geç döndüğünüz günlerde omlet veya menemen olarak tüketebilirsiniz. Yoğurt: Süt ve yoğurdun metabolizma hızlandırmaya yardımcı etkisi var. Bu etkisi içerdiği proteinlerden ve kalsiyum mineralinden ötürü. Günde 2 su bardağı süt veya yoğurt tüketmek, karın yağlarınızı azaltmaya yardımcı. Yemeğin yanında veya meyveli olarak tatlı yerine. Yoğurt her şekli ile sağlıklı ve tüketmesi kolay bir besin. Yulaf ezmesi: Yoğun lif kaynağı olmasının yanı sıra, en sağlıklı tahıllardan biri. Kan şekerini diğer tahıllara göre daha iyi dengelediğinden ötürü, diğer tahıllara göre zayıflama konusunda daha ön sırada. Bu sene mutfağınızda bir değişiklik yapıp, yulaf ezmesini sadece kahvaltılarda tüketmeyip, çorbalarınıza ve haşlayarak salatalarınıza ilave etmeye başlayabilirsiniz.
2014’ün 5 yaşam tarzı kuralı Sizi nelerin motive ettiğini bulun. Sağlıklı beslenmeyi alışkanlık haline getirmek uzun soluklu bir yolculuk olabilir. Bu yolculukta mola vermemek için kendinizi motive etmenin yollarını bulun. Bazı kişiler iç bazı kişiler dış motivasyonludur. Dışardan etkiler mi sizi daha çok motive ediyor? O zaman arkadaşlarınızdan destek isteyin. Siz mi kendinizi daha iyi motive ediyorsunuz? Başarılı her hafta için kendinize bir ödül verin. Hedeflerinizi basamaklandırın. Toplam ne kadar kilo vermeniz gerektiğine takılmayın. Bu motivasyonunuzu bozabilir. Bunun yerine kendinize haftalık ve aylık hedefler belirleyin. Unutmayın, hiç bir hedefe tek basamakta ulaşılmaz.
Kendiniz için yapın. Sağlıklı beslenmek kendinize verdiğiniz değerin de bir göstergesi aslında. Abur cubur yediğinizde kendinizi ağır ve hantal hissediyorsunuz, o zaman bunu kendinize yapmaktan vazgeçme vakti geldi. Yorulduğunuzda mola verin. Yol çok uzun ve ızdıraplı gelmeye başladı ise enerjinizi bir haftalığına başka bir yöne çekin. Bu yeniden motive olmanın bir yoludur. 30 dakikayı vücudunuza çok görmeyin. Her gün Tv karşısında, sosyal medyada veya bunun gibi yerlerde boşa geçirdiğiniz zamanları artık kendinize ayırma vakti geldi. Günde 30 dakikanızı imkân varsa yürüyüşe yok ise esneme ve germe hareketlerine ayırın.
www.cypruszoom.com
69
Hay覺r
demekten korkmay覺n
70 ZOOM
haber
↘
“Hayır” demek neden zor? Karşımızdakini kıracağımızı düşündüğümüz için mi? Bencil olarak görüleceğimiz kaygısı yüzünden mi? Yoksa sadece, nasıl hayır diyeceğimizi bilemediğimiz için mi? Tüm bu soruların cevabını Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Aylin Sezer veriyor.
İ
ş hayatında olduğu kadar sosyal yaşamda da hayır diyememenin; kişilerin bu ilişki ve ortamlarda zorlanmasına sebep olduğunu, kişi karşı taraftan gelen talebi reddettiğinde, olumsuz olarak algılanacağını, ilişkiyi olumsuz etkileyeceğini düşündüğünü belirterek sözlerine başlıyor Anadolu Sağlık Merkezi’nden Uzman Psikolog Aylin Sezer. Ayrıca “Hayır”ın bize sorulan soruya verilecek iki cevaptan birisi olduğunu “Evet” ne kadar doğal ve kabul edilir bir cevapsa 'Hayır'ında öyle olması gerektiğini söylüyor. Hayır diyememek, aslında başkasının düşüncesini, isteğini, ihtiyacını kendininkinin önüne koymaktır. Bu sebeple de hayır demek, zaman zaman bencillikle ilişkilendiriliyor. Oysa ki bencillik, kendini düşünmek değil, kendinden başka kimseyi düşünmemektir. Bir karar alırken, kişi hem kendini hem de başkalarını düşünebilir. Uzm.Psk. Aylin Sezer, gerektiği zamanlarda hayır diyebilmek, aslında kişinin kararı; kendi düşüncesini, duygusunu, isteğini ve ihtiyacını gözeterek vermediğini bu kararın kişinin kendi kararı olduğunu belirtiyor. Bunu yapabilmek hem kendini iyi tanımayla hem de iyi ifade edebilmeyle ilişkilidir. İnsan kendisini ne kadar iyi tanıyorsa ve sahip olduğu kişilik özelliklerini ne kadar kabul etmişse, onları gözönüne alarak bir karar almak veya tepki göstermek o kadar anlamlıdır. Sezer’e göre, gerektiği zamanlarda hayır diyebilmek, aslında kişinin kararını; kendi düşüncesini, duygusunu, isteğini ve ihtiyacını gözeterek vermesi demektir. Bu
karar kişinin kendi kararı ve onun için en doğru olan. Bunu yapabilmek de hem kendini iyi tanımayla hem de iyi ifade edebilmeyle ilişkilidir. İnsan kendisini ne kadar iyi tanıyorsa ve sahip olduğu kişilik özelliklerini ne kadar kabul etmişse, onları gözönüne alarak bir karar almak veya tepki göstermek o kadar anlamlıdır. Hayır diyememek, kişinin kendi istekleriyle ilgili özgüvenini kaybetmesine de sebep olabiliyor. Sezer, “Başkalarının isteklerini kendi isteğinin önüne koymak, kendi ihtiyaçlarını değersizleştirmek. Bu durum sık yaşanırsa da kişinin kendiyle ilgili değersizlik hissi artabiliyor” dedi. İş ilişkilerinde veya sosyal ilişkilerde “Hayır diyememek” ardarda olduğunda ve farklı durumlarda yaşandığında, bu hatıralar birikiyor. Bir süre sonra kişi, karşı tarafa öfke duymaya başlıyor. Sezer, ilişkilerin iki taraf da kendini eşit bir şekilde ifade edebildiğinde sağlıklı olacağını; bunun mümkün olmadığı ilişkilerde, bastırılan istek ve tepkilerin, zamanla öfkeye dönüşebildiğini çoğunlukla zamansız bir şekilde çıkan bu öfkenin de ilişkilere büyük zarar verebileceğini belirtiyor. "Hayır demek, karşı tarafı üzmek, kırmak demek olmak zorunda değil. İki kişi farklı görüşte olup, bunu birbirlerine sakin bir şekilde ifade edebilirler." diyen uzmana göre, herkesin fikrinin, isteğinin aynı şekilde değerli olduğunu ama bunu karşı tarafa böyle aktarmanın da da kişinin elinde.
www.cypruszoom.com
71
YOK ARTIK İ
sanemkoc1@windowslive.com
Sanem Koç
72 ZOOM
nternet sayesinde dünyanın başka köşelerinde yaşanan olayları hemen öğrenebiliyor insan. Ama, bazen öyle şeyler oluyor ki, insanın gerçekliğinden şüphe edesi geliyor. Hani, bazı şeyleri okurken fotomontaj mı, hayal gücüne dayalı asparagas haber mi, yoksa gerçek mi, karar vermek de zorluk çekilebiliyor. İşte, bu ayki yazımın ilham perisi de, ilginç, inanması zor bir haber. Okurken ve de resimlere bakarken, gözlerime inanamadım doğrusu. Ve haberin gerçekliğini sorgulamaya başladım. Gözlerim doğru mu görüyor, gerçek olabilir mi bu derken, yazımın temelleri de atılmış oldu. Şimdi, size biten senenin altın sorusunu soruyorum. Bir insanın içinden neler çıkabilir?... Hani, arada doktorların ameliyat esnasında, hastanın içinde unuttukları, haberlere malzeme olur, biz sıradan insanlar da haberi okuyunca, daha da bir korkar oluruz operasyon geçirmekten. Her nedense, bu tür haberlerin, yani dalgın doktorlarla ilgili haberlerin gerçekliğini pek sorgulamayız. Sanki, insanın içinde pamuk, makas, çeşitli pansuman araçları unutulması normalmiş gibi. Yani, en azından, ben şimdiye kadar hiç düşünmedim gerçek olmadığını. Sanki, doktor yaptıysa olabilir, sorgulamaya gerek yokmuş gibi. Aslında, meclisteki doktorların sayısını düşününce, bu meslek dalı ile ilgili her şey kabulümüz gibi. Tabii, bu konumuz dışı.
Neyse, gelelim esas meseleye. Yukarıdaki satırlarda sorduğum soruyu tekrarlayayım. Aklı başında bir insan, normal, sıradan hayatına devam ederken, neler yutabilir sizce. Hani, bu soruları sıralamamın nedeni, halen daha olayın, okuduklarımın gerçekliğinden şüphe ediyor olmam doğrusu. Gözlerim kocaman açılmış bir şekilde, yok artık, bu kadar da olamaz dedirten haberi artık yazda, biz de şaşıralım diyorsunuzdur şimdi içinizden. El feneri, cep telefonu, bardak, parfüm şişesi, 16 cm uzunluğunda mermi, reçel kavanozu ve burada yazmamayı tercih ettiğim daha da tuhaf bir şey. Bu yazdıklarımın hepsi, röntgen filminde gayet net gözüküyor. İnsan düşünmeden edemiyor, bunları nasıl yutmuş bu insanlar diye. Koca fener nasıl yutulabilir, hani, bunun kazası nasıl olur, hayal edemedim doğrusu. Malesef, bu durumların nasıl gerçekleştiğiyle ilgili bir açıklama da bulamadım. Cep telefonu yutan kişi ise bir avukat, ameliyat sırasında bile telefon bağırsaklardan çalmaya devam etmiş. Ya, reçel kavanozuna ne demeli. Artık, nasıl bir lezzetse, dayanamayıp bütün kavanozu yuttu herhalde. Her yeni gün, insan doğasıyla şaşırtmaya devam ediyor. Bakalım yeni senemiz bizi nasıl şaşırtacak, merakla bekliyorum...
KUZEY KIBRIS DİSTRİBÜTÖRÜ: EKİN ADADEMİR LTD. Neşe Sok.No:9 Ekin Adademir Ltd.binası Hamitköy-Lefkoşa. Tel: 0392 225 49 50/53/62 Fax: 0392 225 49 51 www.ekinadademirltd.com info@ekinadademir.com
gezi
YAZI VE FOTOĞRAFLAR EGE ÖZADAM
Sydney
A
vusturalya’nın en eski şehri olan Sydney, vahşi yaşam parkları, botanik bahçeleri, Sydney Köprüsü ve Opera House gibi muazzam yapılarından tutun, gece hayatına kadar birçok farklı yönüyle insanı cezbedenden bir kent. Sydney, ülkenin en bilinen şehri olduğu için başkent olduğu düşünülse de bu unvan aslında Canberra’ya ait. Yolculuğum sırasında Mavi Dağları ve Üç kız kardeş tepesini ziyaret ettim, Sydney Köprüsüne tırmandım, Featherdale Vahşi Yaşam Parkı'nda, Kanguruları besledim, Avustralya’nın ‘outback’ kültürünü yaşadım ve son olarak da Sydney sokaklarında dolaştım. ‘Blue Mountains’ UNESCO’nun dünya mirasları listesinde olan, gezginler tarafından çok rağbet gören muhteşem bir güzelliğe sahip dağlık bir bölge. Okaliptüs ağaçları tarafından sarmalanmış Mavi Dağlar, her yıl milyonlarca turist tarafından ziyaret ediliyor. Bu bölgede yer alan Üç Kız kardeşler Tepesi’ninse ilginç bir hikâyesi var. Efsaneye göre Aborjinlerin Katoomba Kabilesinden Meehni’, ‘Wimlah’ ve Gunnedoo adındaki üç kız kardeş, yasak olmasına rağmen Nepean adındaki başka bir kabileden üç erkek kardeşe âşık olur. Erkek kardeşler bu kanunu kabul etmez ve kız kardeşlerle evlenebilmek için Katoomba kabilesine savaş açarlar. Katoomba Kabi-
74 ZOOM
lesinin büyücü-hekimi kız kardeşlerin tehlikede olduğunu fark edip, onları kayaya çevirir. Büyücü-hekim savaşta öldüğündeyse bu büyüyü sadece kendisi tersine çevirebileceğinden, kız kardeşler gelecek nesillere savaşı hatırlatırcasına kaya olarak kalırlar. Sydney’e kırk beş dakika uzaklıktaki Featherdale Vahşi Yaşam Parkıysa gezimin en zevkli kasımlarından biriydi diyebilirim. Kanguru, Koala, Tazmanya canavarı, Dingo, vombat gibi Avusturalya’ya özgü hayvanların görülebileceği, gerçekten de kendini bu hayvanların bakımına adamış insanların çalıştığı; mutlaka ziyaret edilmesi gereken bir yer. Şimdiye kadar gördüğüm tüm hayvanat bahçelerinin aksine, Avusturalya’daki yaşam parklarında hayvanlar eziyet edilirmiş, ya da işkence çekiyormuş gibi durmuyorlar. Featherdale koruma alanı olduğu gibi, aynı zamanda bir eğitim merkezi. Alanın içindeki küçük amfi tiyatro da öğrenci gruplarını ve ziyaretçilere interaktif eğitim imkânı veriyor. Gezimin benim için en sıkıcı, fakat beraber olduğum grup için en zevkli kısmı Sydney Köprüsüne tırmanmak oldu. Bir saatlik turun 200$ dolar olduğunu düşünürsek neden büyük bir hayal kırıklığı yaşadığım anlaşılabilir. Eğer yükseklikten korkmuyorsanız ve sakin bir tırmanış sizi memnun
↘
GEZGİNİMİZİN BU AYKİ ROTASI AVUSTRALYA'NIN OPERA BINASI ILE ÜNLÜ ŞEHRI SYDNEY. AKLINDA BU ŞEHRI GÖRME DÜŞÜNCESI OLANLARA ÖNEMLI TÜYOLARIN YER ALDIĞI GEZI NOTLARINDA, BILINMESI GEREKEN ÇOK ŞEY VAR...
Ege Özadam bu kez Avustralya'da Sydney gezinisini ZOOM için kaleme aldı. Gezilecek, görülecek yerlerin yanı sıra, hayal kırıklıklarının da altını çizen Özadam, kentin pahalı bir şehir olduğuna vurgu yapıyor...
www.cypruszoom.com
75
röportaj
Gezimin benim için en sıkıcı, kısmı Sydney Köprüsüne tırmanmak oldu. Bir saatlik turun 200 dolar olduğunu düşünürsek neden büyük bir hayal kırıklığı yaşadığım anlaşılabilir. Kısa bir eğitimle makinanızı yanınıza almanıza izin vermiyor, tabii sonrasından 80 dolar kadar bir para ödeyip size fotoğraflarınızı satıyorlar...
edecekse (en önemlisi düşük bütçeli bir gezgin değilseniz), en üst noktaya çıktığınızda muhteşem bir şehir manzarasıyla karşılaşacağınız Sydney Köprü Tırmanışına katılmanızı öneririm. Öncesinde iki saati bulan bir eğitimden geçecek, özel kıyafetleri giyip, en acı olan kısmı da fotoğraf makinenizi geride bırakacaksınız. Tabii sonrasından 80$ kadar bir para ödeyip fotoğraflarınızı satın alabilirsiniz. Tur bittiğinde elimde bir sertifika, grup fotoğrafı, şapka ve içimde bir memnuniyetsizlik vardı. (Dedemin köyündeki ağaca tırmandığımda bile daha çok adrenalin hissettiğimi söyleyebilirim). Tobruk Çiftliğini ziyaretimle Avustralya ‘outback’ kültürünü yaşadım. Outback Avustralya’daki taşra bölgelerini tanımlamakta kullanılan bir isim. Tobruk’a vardığımızda çitliğin sahibi bizi at üzerinde karşıladı, sonra da kamp ateşi çevresinde ‘billy tea’ ve
76 ZOOM
‘damper’ keyfi yaptık. Billy Avusturalya taşra kültüründe teneke çaydanlığa verilen isim ve damper ise kamp ateşinde gezginler, çobanlar tarafından pişirilen ekmeğe deniyor. Ben fıstık ezmesi sürdüğüm ekmeği kahvaltı yapmamış olmamın etkisiyle silip süpürürken dinlediğim, çiftlik sahibi Nick’in anlattığı taşra hikâyelerinden hiçbirini maalesef anlayamadım. Aussi’lerin çok ama çok farklı bir aksanları var, insan ancak bir süre sonra adapte olabiliyor. Kamp ateşinin ardından, Nick köpeğine emir vererek koyunları toplamaya çalıştığı bir gösteri yaptı, sonrasında bumerang ve kırbaç şovu (kırbacı yere burarak ses çıkartmanın ne kadar zor olduğunu gördüm, turistlerden biri kendini yaraladıysa da ben ucuz kurtuldum), sonrasında yün endüstrisinin anlatıldığı ve bir koyunun kırpıldığı gösteri yapıldı. Gezinin sonunda en harika kısma gelmiştik:
Aussi BBQ! Biftek, balkabağı, patates ve soğandan oluşan menü belki de açık havada olduğumdan bana son derece leziz geldi. Sydney sokaklarında dolaştım, Opera Hause’ın çevresinde gezdim, gördüğüm en güzel limanı izleyerek bir şeyler içtim, pahalılığından dolayı istediğim gibi alışveriş yapamasam da, bu şehirde çok güzel zaman geçirdim.
www.cypruszoom.com
77
harergen@hotmail.com
Hare Ergen
Yaşam İle Sevdiğinin Arasında...
G
üneş henüz ufuk çizgisindeyken, ne yapacağımı bilmez bir halde deniz kıyısında duruyorum. Bana neyi beklediğimi sorsanız, inanın ne cevap vereceğimi bilmiyorum. Sadece olur ya bazen suskun kalmak isteriz, sözün bittiği, kalemin artık yazamadığı bir noktada, içindeki umutların bittiği ve tükendiği bir anda kalakalırsın. Şimdiki gibi... Ve ben hep düşünmüşümdür, böyle anlarda insanların aklından neler geçer diye, Sevdiğiniz halde sırf bir şeylere kızıp, ayrıldığınız insan sizden son defa yeniden bir şans istese, ona ne söylemek isterdiniz? Hep o sonsuz, bir daha gelmeyecek olan anları düşünmüşümdür. Tekrar tekrar yaşamışımdır, yaşıyorum ve biliyorum bu med cezirler ölene dek devam edecek. Ölümün soğuk nefesini hisseden insan, Araba kazası yapmaya aday bir sürücü, Hep yaşam ve ölüm arasındaki gidiş gelişler, hep ramak kalışlar, Ölüme ve yaşamaya. Herkesin başına gelebileceği ölümcül kazalar benim de başıma gelmiştir, her seferinde kurtuldum, çok şükür. Başıma gelenlerden sonra ikinci şansı yakaladığımı düşünmedim, düşünemedim. Yaşananları büyük bir soğukkanlılıkla karşıladım. Tevekkül etmeyi insan yaşadıkça öğreniyor. Hayatımızın pamuk ipliğine bağlı olduğu gerçeğini bilerek niye insanlar birbirlerini üzer ve kırar diye düşünüp hayıflanmışımdır. Sihirli bir deyneğimle insanların yine insanlar tarafından harabeye çevrilmiş kırık kalplerine dokunmak ve onları tamir etmek isterdim. Tıpkı kazaya kurban gitmiş insanları da kurtarmak, yanlarında olmak ve bir kez daha onlara yaşama şansını vermek isterdim. Bu anlar yüzleşme zamanlarıdır, kendimizle ve ölümle diye yazacakken vazgeçtim, anladım ki bu anlar her şeyle yekten yüzleşmekmiş. Her kurtuluş bize yeniden nefes alma şansı
78 ZOOM
verdiğinde hayatımızın son dakikaları yaşamadığımızı varsayarak, eski alışkanlıklara geri döneriz. Her ne olursa olsun, arada sırada bunları düşünmemiz, yaşamımızın kıymetini daha iyi anlamak uğruna, bizi kendimize ve sevdiklerimize daha yakın kılar. Sanırım kendi gerçeklerimizi buluruz böyle zamanlarda. Sana ait olan gerçekleri. Bana ait olan doğruları. Tek gerçek olan şuan yaşadığım andır. Tek
gerçek olan, şu an senin yazdıklarımı okurken yaşadığın andır güzel okuyucum. Hatırlıyorsanız, bazı olaylar karşısında birkaç saniye bize bir yıl gibi gelmişti. Her şeye rağmen, hayatımızı sadece birkaç dakika kalacak şekilde yaşamadık. Ürkütücü ama gerçek. Başıma gelse, üzüleceğimi sanırım. Çok değil, yine de az da olsa söylemek istediğim ve söyleyemediğim şeyler var, Çok değil, yine de yazmak istediğim, yazamadığım, yapmak isteyip te yapamadıklarım var. Zihnim yorgun. Hassas ve narin bedenimi kime emanet edeceğimi bilmeden bakıyorum ufuk çizgisine. Belekteki anılar, yoğun bir bilinmezlik bulutunun içinde, beni kendimle baş başa bırakmış. Neyi beklediğimi bilmeden. Gözlerimi ufuk çizgisinden aldım ve arabama bindim. Arabayla giderken yolda, gözlerimin önünden hayatım film şeridi gibi geçmiyor şu an... Bu iyiye işaret, Demek ki hala yaşama şansım var. Hayat böyledir, her an ölecek gibi yaşıyoruz da farkında değiliz. Bir cümleden aklımda kalan; Hayatı son birkaç dakika gibi yaşasaydınız neler yapardınız? “Defalarca yanına geldim”, derdim. Ama senin orada olduğunu bildiğim halde sana seslenemedim. İçim parçalandı, yüreğim darmadağın oldu, Tıpkı bir kalp sızısı gibiydi hissettiklerim. Beni görebileceğin bir mesafedeydim, sana çok yakın. Soluk aldığımız hava bile aynıydı. Ama yapamadım beni affet. Sebep arama, Gurur de yaptığıma, Belki de beni görmek istemeyeceğini, affetmediğini düşündüm. İşte o yüzden yanına gelemedim, sana seslenemedim. Hayatımın son birkaç dakikası kalsaydı ilk önce sevdiğime bunları söylemek isterdim...
haber
haber
Panzehir’de suç dünyasının mutlak hakimi Kara Cemal’in gençliğini canlandıran isim Cüneyt Arkın’ın oğlu Murat Arkın. Yeşilçam’ın efsane ismi Cüneyt Arkın ile oğlu Murat Arkın’ın ilk defa birlikte kamera karşına geçtiği Panzehir’in kamera arkasında da güçlü bir ekip yer alıyor.
Panzehir seyirci için hazır ↘
2014 yılının en iddialı Türk filmlerinden biri olmaya aday olan Panzehir’in fragmanı düzenlenen bir ParTiyle TanıTıldı. Panzehir filmi oyuncuları ile iş ve cemiyeT hayaTından çok sayıda daveTlinin kaTıldığı gecede gösTerilen fragman büyük beğeni ToPladı.
Y
önetmenliğini Alper Çağlar’ın üstlendiği ve başrolünde Emin Boztepe’nin oynadığı Panzehir’in fragmanı, Panzehir oyuncuları ve iş ve cemiyet hayatının önde gelen isimleriyle sinemaseverlerin beğenisine sunuldu. İzleyiciyi beyazperdeye kilitlemeye hazırlanan film, düzenlenen fragman partisinde filmin oyuncuları Emin Boztepe, Cüneyt Arkın, Murat Arkın, Kaan Urgancıoğlu, Çağdaş Agun, Tolga Akdoğan, Emir Bendirlioğlu, Hüseyin Özay ve Öykü Gürman’ın katılımıyla W Hotel’de iş ve cemiyet hayatının ünlü isimleriyle buluştu. Suç dünyasının karanlık yüzünün anlatıldığı Panzehir’de, dünyanın en büyük Wing Tsun ustalarından biri ve yenilmezlik ünvanına sahip olan Emin Boztepe, hayatı boyunca kötülük yapmış Kadir Korkut adlı bir tetikçiyi canlandırıyor. Cüneyt Arkın’ın canlandırdığı 70 yaşındaki bir suç reisi olan Kara Cemal’in sağ kolu olarak izleyiciyle buluşan Boztepe, Elsa Lund adlı kör bir piyaniste aşık olunca olaylar başlıyor. Kadir Korkut’un yaşamak ve sevdiklerini yaşatmak için verdiği nefes kesen mücadele, sinemaseverlere heyecan dolu anlar yaşatacak.
Rakibi Hollywood’dan geldi Hollywood’un ünlü isimlerinden Edoardo Costa, Türkiye’de ilk kez rol alacağı filmde İtalyan lakaplı Francesco Sasso’yu canlandırıyor. Şehirde korku salan bir tetikçiyi canlandıran Costa, ‘kiralık katillerin Ferrarisi’ olarak izleyicinin karşısına çıkacak. İtalyan lakabıyla Kadir Korkut ile kıyasıya bir mücadelenin içine giren Edoardo Costa, suç dünyasındaki tek rakibi olan Kadir Korkut ile tehlikeli rekabete giriyor. Babasının gençliğini oynuyor Panzehir’de suç dünyasının mutlak hakimi Kara Cemal’in gençliğini canlandıran isim Cüneyt Arkın’ın oğlu Murat Arkın. Yeşilçam’ın efsane ismi Cüneyt Arkın ile oğlu Murat Arkın’ın ilk defa birlikte kamera karşına geçtiği Panzehir’in kamera arkasında da güçlü bir ekip yer alıyor. 2011 yapımı Headhunter filmindeki performansıyla uluslararası üne kavuşan Nina Bjerch Andersen Panzehir’in sanat yönetmenliğini üstlenirken, filmin müziklerini Indiana Jones, Starwars, Maymunlar adasından kaçış gibi filmlerin unutulmaz müziklerinin yapımcısı Clint Bajakian.
68 ZOOM www.cypruszoom.com
79
BAR CE LO NA yazı tügen çelik
80 ZOOM
fotoğrafl a onur r: çelik
↘
gezi
BARCELONA, ANDORA VE BORDEAUX, BU AYKİ ROTAMIZIN ÜZERİNDEKİ KENTLER, BARCELONA'DA, TARİH, SANAT, MEDENİYET, ANDORA'DA ADETA TABLODAN FIRLAMIŞ GİBİ GÖRÜNEN MANZARALAR, BORDEAUX'DA KISA MESAFEDE YAŞADIĞIMIZ MEVSİM FARKINDAN GEZİ SARHOŞU GİBİYİZ...W
V
e işte beklenen günn!.. Bugün çok mutluyum, çünkü en çok görmek istediğim yere gidiyoruz! Barcelona’ya! Sabah Marsilya’daki otelimizden ayrıldıktan sonra arabamızı parkettiğimiz alanda bir manav buluyoruz. Meyve aşığı iki insan olarak hemen manava dalıyoruz ve kendimize birsürü meyve alıp yola koyuluyoruz. Marsilya-Barcelona arası yaklaşık 500 km. Bugün hiçbir yere uğramayacağımız için vakit de kaybetmeyeceğiz ve tüm gün Barcelona’yı keşfedebileceğiz. Öğleye doğru o güzel şehir Barcelona’ya varıyoruz. Tahminimizden de güzel, tahminimizden de muhteşem! Herşey o kadar düzenli ki, insan araba sürmekten hiç usanmıyor. Trafik su gibi akıyor, heryer park, ağaç! Evlerin mimarisi zaten muhteşem. Bir de haritadan bakınca da çok ne belli oluyor zaten, caddeler hep birbirine paralel planlanmış. Ve sokaklar hep kare şeklinde dizayn edilmiş. Yani bir nizam-intizam var. Bisiklet yolları, motorlara ait park yerleri, yayaların önceliğine yönelik bir sürü uygulama. İnsan burada yaşasa yaşlanmaz ki! Hostel olarak geçen otelimiz, 4 yıldızlı bir otel gibi. İşimize yarayacak her imkan var ve fiyatı da çok uygun. Genel anlamda Barcelona, çok pahalı bir şehir değil. Sunulan imkanlara göre yaşam, standart üstü. İnsanları çok aydın, görgülü, yardımsever ve kültürlü. Zaten Katalanları oldum olası sevmişimdir, hele de boğa güreşlerinin yasaklanmasını kabul ettiklerinden sonra. Aracımızı parkedip otelimize yerleşiyoruz ve şehri metro ile keşfetmeye başlıyoruz. Barcelona’da çok geniş bir metro hattı var. Sadece Barcelona’ya gelecekseniz araç kiralamanıza hiç gerek yok, heryere metro ile gidebilirsiniz. Hatta biz, 1 geceden fazla kalacak olsaydık bisiklet de kiralamak isterdik ancak bu sefere. İlk iş, tabii ki, yapımı bitmek bitmeyen o meşhur katedral La Sagrada Familia’yı ziyaret etmek. O kadar büyük ve görkemli bir yapı ki, insan ağzı açık izliyor. Kentin simgesi hâline gelen, yapı, modern mimarinin öncülerinden Katalan sanatçı Antoni Gaudi tarafından tasarlanarak yapımı 1882’de başladı ancak henüz tamamlanamadı. Barcelona'da ilk iş, tabii ki, yapımı bitmek bitmeyen o meşhur katedral La Sagrada Familia’yı ziyaret etmek. O kadar büyük ve görkemli bir yapı ki, insan ağzı açık izliyor.
www.cypruszoom.com
81
UNESCO tarafından Dünya Mirasları’ndan biri olarak kabul edilen La Sagrada Familia’nın, Gaudi’nin ölümünün 100. Yılı olan 2023’te tamamlanacağı söyleniyor. Katedralin hemen karşısında FC Barcelona takımının mağazasını buluyor ve eşe-dosta hediye almak için içine dalıyoruz. Sizler de Barcelona’dan sevdiklerinize takım şapkası veya forması alabilirsiniz. Bir sonra gezilecek yerler arasında, Gaudi’nin meşhur iki evi: Casa de Mila ve Casa de Batllo var. İkisi de şehrin merkezinde, hemen yol üzerinde. Kime sorsanız gösterir, ama siz yine de gitmeden önce haritadan inceleyin, çünkü Barcelona o kadar düzenli bir şehir ki, bütün sokaklar birbirine benziyor. Mimarisi güzel bu iki evi de gör-
82 ZOOM
dükten sonra artık yemek yemek için bir yer arıyoruz. Caddelerde gezinirken, ana caddelerin birleştiği büyük çemberin yanında, yüksek ve yuvarlak bir bina görüyoruz. İnsanların asansörle yükseğe çıktığını dikkat ediyoruz. Hemen biz de 1’er Euro ödeyerek adı “Arena” olan bu büyük binanın tepesine çıkıyoruz. Binanın tepesinden Barcelona şehri kuşbakışı izlenebiliyor. Manzara muhteşem.. Burada bir çok restaurant var ancak şehrin kişiliğini yansıtan, sokak arası bir restaurantta yemeyi tercih ediyoruz ve tekrar aşağıya iniyoruz. Arena binası, ayrıca büyük bir AVM. İçinde sergilenen değişik eserler de var.
Restoranların önlerindeki menüleri inceliyoruz, tabii bu noktada fiyatlara da göz atmak gerek çünkü daha çok günümüz var ve paramızı idare etmek zorundayız. Sonunda cadde üzerinde salaş, sevimli ve uygun fiyatlı bir restoran buluyoruz. İspanya’ya özgü meşhur tapas ve paila sipariş ediyoruz. Tapas; bir nevi atıştırmalık meze gibi bişey. Yani içkinin yanında aperatif olarak yiyebileceğiniz küçük yemekler. Biz tapas olarak mantar ve zeytin istedik. Gerçi en güzel tapaslar deniz ürünlerinden yapılanlarmış ama, ben balık dışında deniz ürünü sevmediğimden dolayı sevdiğimiz yiyeceklerden oluşan tapaslardan sipariş ettik.
Arena AVM’den çıkıyor ve Barcelona sokaklarında karnımızı doyuracak bir yer aramaya başlıyoruz.
Onur, yemek olarak meşhur paila çağırırken ben de tavuklu bir yemek siperiş ettim. Şarapla bir-
gezi
likte bir güzel yuvarladık. Ortam da yemekler de çok iyi gelmişti. Avrupa’da, çok sayıda salaş ve lezzetli restoranlar bulmak mümkün. Avrupa’nın sanırım en çok bu özelliğini özleyeceğim. Bilgi vermek adına; tapasların tanesi 3’er Euro'ydu, Pailla 12 Euro, 1 Şişe beyaz şarap ta 16 Euro.
Meşhur Pailla. İsteğe göre deniz ürünlü veya sebzeli sipariş edilebiliyor.
Yemeğimizi yiyip dışarıya çıktığımızda havanın hala aydınlık olduğunu fark ettik ve deyim yerindeyse korktuk. Çünkü saat 22:00 olmuştu ve hava hala günlük güneşlikti. Dünyamı batıyordu acaba? Tabii daha sonra idrak ediyoruz ki biz sürekli batıya doğru gidiyoruz ve doğal olarak güneşin batışı sürekli olarak uzuyor. Gündüz otelimizden çıkarken, yardımsever görevli bize, tarif ettiği bir kilisenin bahçesinde geceleri ışık şovu yapıldığını, mutlaka gidip görmemiz gerektiğini söylemişti. Biz de onun nasihatine uyuyor ve ışık ve lazer şovunu görmek üzere kiliseyi arıyoruz. Ancak o da ne, kapıda iki görevli, bize “giremezsiniz” diyor. Nedenini soruyoruz. Şansımıza küsmeliyiz ki, o gece orada Otomobil Gösterisi olacakmış, o nedenle
dünyaca meşhur ışık ve lazer şovu o gece yapılmayacakmış. Zaten Barcelona’da 1 gece kalacaktık ve onda da bu gösterinin iptal edilmesi bizi üzüyor. Tam alandan ayrılacakken, söz konusu etkilikte gösterilecek arabalar, tırla birlikte alana getiriliyor. Bize de Ferrarileri görüntülemek düşüyor. Lazer show’a niyet, Ferrari show’a kısmet. Gecenin sonunda bir barda birer bira içiyor ve otelimize dönüyoruz. Bugün gezemediğimiz, Barcelona’nın simgesi Parc Guell’i yarın sabah erken kalkarak gezmeyi planlıyoruz.
Casa Mila
ispanya’ya özgü Tapas. Küçük porsiyonlardan oluşan meze şeklinde yiyeceklere deniliyor.
Caddelerde gezinirken, ana caddelerin birleştiği büyük çemberin yanında, yüksek ve yuvarlak bir bina görüyoruz. İnsanların asansörle yükseğe çıktığını dikkat ediyoruz. Hemen biz de 1’er Euro ödeyerek adı “Arena” olan bu büyük binanın tepesine çıkıyoruz. Binanın tepesinden Barcelona şehri kuşbakışı izlenebiliyor. Manzara muhteşem.. Casa Battlio
www.cypruszoom.com
83
gezi
B
ugün yolumuz uzun, dağları aşıp Fransa topraklarına gireceğiz. Ama yola çıkmadan önce gitmemiz gereken çok önemli bir yer var: Parc Guell. Enteresan olduğu kadar güzel eserlerin sahibi Gaudi’nin parkı.. Sabah erkenden gittiğimiz için henüz kalabalıklaşmayan parkta yağmur eşliğinde hem yürüyor hem de güzel havayı içimize çekiyoruz. Biz aşağıdaki kapısından girdiğimiz için bayağı dolambaçlı bir park yolunda yürüye yürüye o meşhur balkonun bulunduğu alana geliyoruz. Hava kapalı olduğu için şehrin manzarası tam görünmüyor, ancak Gaudi’nin, pastadan yapılmış gibi görünen o sevimli evleri bizi büyülüyor. İnsan kendini Hansel ve Gratel’in masalında hissediyor. Balkondan, fotoğraflarımızı çektikten sonra aşağıya iniyor ve bu kez parkın ve Barcelona’nın simgesi Bukalemun heykeli ününde fotoğraf çekiyoruz. Park gezimizden sonra metro istasyonuna doğru yürürken, yoldaki marketlerden birinden baget ekmek ve dilim peynir alıp kahvaltı işini de öyle hallediyoruz. Bu arada Barcelona’daki marketlerde naylon poşet yasak. Eğer almak istiyorsanız 50 cent ödemeniz gerekiyor. Çevreyi korumak için çok güzel bir yöntem. Kimse poşete para vermeyeceği için naylon kullanımı da minimum düzeyde. Kahvaltımızı yiye yiye metro durağına ulaşıyoruz ve Barcelona’nın eski mahallesi “Gothic”e en yakın istasyonda iniyoruz. Daracık ve orijinal evlerin bulunduğu sokaklar görülmeye değer güzellikte. Gothic Mahallesinin sonu bizi limana çıkarıyor. Limanda dünyaca ünlü akvaryum “L’aquarium” olduğunu okumuştum ama hem çok da gerek olduğunu düşünmedik hem de vakit öğleye yaklaştığı için yürümeye devam ettik. Barcelona’nın en meşhur Caddesi La Rambla boyunca da yürüyüşümüzü yaptıktan sonra arabamıza atlıyor ve Barcelona’ya veda ediyoruz. O kadar şehir arasından en çok Barcelona’yı beğendik. Genellikle aynı yerlere tekrar gitmektense, yeni yerler keşfetme taraftarı olan biz, Barcelona’nın yeniden ziyaret edilmeyi hak ettiğini düşünüyoruz.
84 ZOOM
A R R O AND X U A E BORD
Andora yolu o kadar cömert bir doğaya sahip ki, her dakika bir doğal güzellikle karşılaşıyorsunuz.
B
ugünkü hedefimiz ilk olarak küçük ülke Andorra. Pirene Dağları eteklerindeki bu sevimli dağ ülkesine ulaşmak için harika bir yoldan geçiyorsunuz. Barcelona’ya gelenler, sırf bu yolların güzelliğini görmek için bile günübirlik olarak Andorra’yı ziyaret etmeli. Yolda durduğumuz bir dinlenme tesisinin göl manzaralı restaurantı.. İnsan buradan ayrılmak istemiyor.. Pireneleri tırmandıkça sıcaklık düşüyor ve kar yağmaya başlıyor. Bir-kaç saat önce güneşli bir Barcelona sabahına günaydın derken şimdi karlarla yolculuk yapıyoruz. Yazın içinde kışı yaşadık ve çok beğendik.
Andorra yolu bize çok güzel sürprizler verdi. Andorra’nın başkenti Andorra Ville’de kısa bir mola verdikten sonra Fransa’ya doğru inişe geçiyoruz. Ancak o da ne, çıkarken gördüğümüz ve çok beğendiğimiz yol, inişte daha da muhteşemmiş! Bu kadar güzel bir doğayı ben hiçbir yerde görmemiştim. Kafamızı nereye çevirsek bir tablo ile karşılaşıyorduk. Yol boyu hep çadır kamp alanları ve göl kenarları vardı. Bu yolda sürekli karavanlar gidip geliyordu, bu muhteşem doğanın tadını en güzel onlar çıkarıyorlar, onları çok kıskandım! Yaklaşık 2 saatlik yolculuğun ardınan bu muhteşem manzaralı yol, yerini otoyola bırakıyor ve
biz Toulouse şehrine varıyoruz. Yol üstü dinlenme tesislerinin birinde kısa bir mola verip atıştırma yedikten sonra, son bir hamleyle Bordeaux’a varıyoruz. Çok yol gitmemize rağmen, Bordeaux’ a dinç olarak varıyoruz. Onur’un arada, yolda arabayı park ederek yarım saatlik kestirmeleri, onun çok işine yarıyor. Uzun yola çıkacaklar için bu çok önemli bir dipnot. Çünkü insan yarım saatlik uykuyla çok iyi dejarj olabiliyor. Tren garının hemen yanındaki otelimizi bulup yerleşiyoruz ve vakit kaybetmeden şehri tanımak için kendimizi dışarıya atıyoruz. Tabii bu arada biraz geç geldiğimiz için hava da kararmaya başlıyor.
www.cypruszoom.com
85
gezi
Bordeaux
Otelimizin hemen önündeki tramvay durağına gidiyor ve 1-2 durak ötedeki şehir merkezine gitmek için tramvayın gelmesini bekliyoruz. Nehir boyunca yürüyüp köprüyü ve binaları fotoğrafladıktan sonra karnımızı doyurmak için, tarzımıza uygun salaş ama kaliteli restaurant arıyoruz. O gün Cumartesi olduğu için gençler hep dışarıda, genelde pub tarzı yerlerde içip eğleniyorlar. Nehir boyu yürürken gözümüze Luna isimli bir restaurant ilişiyor. Camdan içerisini incelerken, bu gezimiz boyunca yediğimiz en lezzetli ve en keyifli restaurantın burası olacağını henüz bilmiyorduk. Çok değil, 3 masa vardı, bir de barda oturan 2 kişi. Pizzacı ile hem gülüyorlar, hem sohbet ediyorlar hem de içkilerini tokuşturuyorlardı. O kadar samimi bir ortamdı.. Mobilyalar ve dekor da oldukça sade ve sıcaktı. Kesinlikle özenilmemiş bir restauranttı, galiba bizi çeken de bu yönüydü. İki farklı çeşit pizza ve beyaz şarap sipariş ettik. Pizza ustası hem bardaBordeaux’ta oturduğumuz küçük salaş Pitzacı’da yediğimiz pizza, tüm tatilin en keyifli ve en lezzetli yemeğiydi.
86 ZOOM
Bordeaux
kilerle sohbet edip hem de bizim pizzaları hazırlarken, restoranın sahibi de bizimle sohbete girdi. Adam Kıbrıs’taki (Güney) ekonomik krizden bile haberdardı ve bize son durumun ne olduğunu soruyor. Ve pizzalar geldi! Pizza’nın ülkesi İtalya diye bilinir ama hikâyeymiş. Hayatımızda yediğimiz en lezzetli pizzalar kesinlikle bunlardı. Belki de ortamın verdiği keyif de bunun en güzel baharatıydı. Kesinlikle o geceden çok büyük keyif almıştık. Pizza ustası ve sahibi, halktan insanlardı. Son tramvay seferi geceyarısıydı, ve biz vakit kaybetmeden tramvaya binip otelimizin yolunu tuttuk. Yarın büyük gün: PARİS! Bordeaux
www.cypruszoom.com
87
haber
MERİT PARK HOTEL
YENİ YILA FERHAT GÖÇER İLE GİRDİ
Y
ılbaşı gecesi ülkemizde sahne alan sanatçılardan biri de Ferhat Göçer'di. Girne Merit Park Hotel misafirlerine coşkulu bir program sunan sanatçı, Sezen Aksu şarkısı “Gidemem” ile sahneye çıktı. Yeni yıla dakikalar kala, tüm konukların yanındakine sarılmasını isteyen Göçer, herkesi dansa davet etti.. Hep bir ağızdan yapılan geri sayımla yeni yıla giren Merit Park Hotel, özel bir pastayla 2013 yılına veda etti. Yeni yıl için özel olarak yapılan Merit Park Hotel şeklindeki dev pas-
88 ZOOM
ta, yeni yılın ilk saatlerinde kesildi. Merit Park Genel Müdürü Kemal Sağındık ve Merit Park yöneticileri adına Ferhat Göçer’e çiçek verilerek, yeni yılını kutladı.
www.cypruszoom.com
89
KIŞ DEPRESYONUNA
TESLİM OLMAYIN - Kış karamsarlığı nedir? Kış mevsimi nasıl bir etki yapıyor? Kış karamsarlığı, sonbaharda başlayıp kış aylarında devam eden ve her sene aynı zamanlarda görülen bir depresif duygu durumudur. Bu duruma kış depresyonu denilmesinin sebebi hep aynı mevsimde tekrar etmesidir. Kış depresyonunda, kişi olumlu olaylar yaşadığı halde kendini depresif hissedebilir. Kış mevsiminin insanlar üzerinde belirli etkileri vardır. Bu etkilerin nedeni azalan güneş ışınlarıdır. Güneş ışınları azalınca kişinin biyolojik saati bozulabilir, duygu durumunu etkileyen hormon olan serotonin (mutluluk hormonu) azalır ve uykuyu etkileyen hormon olan melatonin seviyeleri artar. Bu bozulmalar mevsimsel depresyona zemin hazırlayan en önemli unsurlardır. Kış depresyonu belirtileri nelerdir? Mutsuz hissetme, umutsuzluk, kaygılı olma, enerji düşüklüğü, kollarda ve bacaklarda ağırlık hissi, sosyal hayattan geri çekilerek içine kapanma, fazla uyuma, zevk veren aktivitelerin zevk vermemesi ve özellikle karbonhidrat tüketimi isteğinde artış olarak görülen iştah değişiklikleri olarak sıralanabilir. Bu belirtiler sonucunda hem kişi konsantrasyon bozukluğu yaşamaya hem de sosyallik azaldığı için gelen hareketsizlik ve yemek yemede artış ile kilo almaya başlar.
90 ZOOM
Risk faktörleri nelerdir? Kadın olmak, ekvatordan uzak bölgelerde oturmak ki biz Türkiye’de yaşadığımız için şanslıyız, ailede mevsimsel depresyon bozukluğu olması ve halihazırda klinik düzeyde depresyon veya bipolar hastası olmak risk faktörleri arasında. Kış depresyonunu nasıl teşhis ediyorsunuz? Öncelikle kişinin depresyon mu, bipolarite mi, kış depresyonu mu yaşadığının ayırıcı tanısını yapmak gerekir. Mutsuz hissetme, umutsuzluk, kaygılı olma, enerji düşüklüğü, fazla uyuma gibi belirtiler kişinin hayatını ve fonksiyonelliğini olumsuz etkileme aşamasına geldiyse ve belirtilerle başa çıkmakta zorlanıyorsa kış depresyonu geçiriyor olabilir. Böyle bir durumda kişinin bir ruh sağlığı uzmanına başvurması önemlidir. Ciddiye alınmalı mı? Kesinlikle. Çünkü araştırmalar bir kere depresyona giren insanların tekrar depresyona girme riskinin daha yüksek olduğunu gösteriyor. Buradan hareketle ne kadar erken zamanda bu belirtiler ile başa çıkmak için yardım alınırsa kişinin hayat kalitesi o kadar artar. Kış depresyonu tedavi edilmediği zaman intihar düşüncelerine, sosyal geri çekilmeye, iş veya okul yaşamında problemlere ve alkol kullanımına sebep olduğu biliniyor.
↘
BUGÜNLERDE UYKUSUZLUK YAŞIYOR, KENDINIZI ÇOK YORGUN VE MUTSUZ HISSEDIYORSANIZ, IŞTAHINIZ ARTMA EĞILIMDE ISE DIKKAT EDIN. ÇÜNKÜ KIŞ DEPRESYONUNU YAKALANMIŞ OLABILIRSINIZ. LIV HOSPITAL’DAN UZMAN KLINIK PSIKOLOG İREM CAN ESENKAYA KIŞ DEPRESYONUNU VE KORUNMA YÖNTEMLERINI ANLATTI...
Kış karamsarlığından
kurtulmanın
yolları
haber
- Erken yatın, erken kalkın: Erken yatıp erken kalkarak güneş ışığından olabildiğince uzun faydalanmaya çalışın. - Uyumadan birkaç saat önce yemek yemeyi, elektronik aletlerle ilgilenmeyi bırakın. - Uyumadan önce ılık bir duş almak uykuyu daha verimli kılmaya yardımcı olur. - Egzersiz yapın: Egzersiz yapmak mutluluk hormonu olan serotonin salgılanmasına yardımcı olur. Günde sadece 30 dakika dahi ruh halimize
yukarı çekmek için yeterli olacaktır. Bu kadar zaman bile ayırmayacağından yakınanlar ise işyerinin merdivenlerini kullanmak, markete, kuru temizleyiciye, yakındaki iş toplantılarına yürüyerek gitmek gibi günlük aktivitelerle, kendilerini aktif tutabilir. - Şekerli gıdalardan, karbonhidratlardan uzuk durun: Birçoğumuzun yaptığı yanlışlardan biri de şekerli ya da karbonhidratlı gıdalar yiyerek mutlu olmaya çalışmaktır. Bu gıdalar bir süre için bizi
mutlu etse bile, kısa bir süre sonra şekeri düşürüp daha yoğun bir mutsuzluk hissine sebep olurlar. Daha yoğun mutsuzluk hisseden kişi ise daha çok şekerli gıda tüketerek kendini bir kısır döngüye sokar ki bu da en nihayetinde kilo aldırır, pişmanlık hissi getirir ve yaz ayları başladığında kişiyi kilolu olma gibi bir sorunla karşı karşıya bırakır. - Ayrıca uzmanlar eşliğinde ışık tedavisi, psikoterapi ve ilaç tedavisi önerilen durumlar da olabilir.
www.cypruszoom.com
91
haber
Şht. Hasan Cafer İlkokulu 2013 yılı vedasında buluştu
G
eçtiğimiz yıl kimseye yaramadı; orası kesin. Ama en tatsız seyir Şht.Hasan Cafer İlkokulu kadrosundaydı. Bütün olumsuzlukları atlatan okul yönetimi, 2014 yılına güzel bir başlangıç yapma adına biraraya geldi. Dream Castle Restaurant'ta tam kadro olmasa da toplanan mesai arkadaşları, talihsizliklerle dolu 2013 yılını keyifli bir vedayla uğurladılar. Yeni yıla eski geleneksel yemekleri ile hoşgedin diyen kadro, okulun ikinci döneminde, eski günlerine geri dönmek için gün sayıyor...
92 ZOOM
haber
Namık Kemal Lisesi 1980 mezunları yeni yılı erken bir oraganizasyonla karşıladılar. Eski dostların buluşmasında, her zaman olduğu gibi yine neşe, yine hatıralar hakimdi...
Eski dostlardan Yeni yıla erken karşılama
N
amık Kemal Lisesi 1980 mezunları 33 yıl sonra biraraya geldi, bir daha ayrılmadı. İlk buluşmanın ardından, neredeyse her ay farklı bir mekanda buluşan eski dostlar, bu kez 2013 yılına veda için toplandı. Mağusa'nın renkli mekanlarından, Osman Ağa Kültürevi'nde buluşan eski okul arkadaşları, yeni yılı erken karşıladı. Yurtdışından katılımcıların da yer aldığı buluşmada, yine renkli görüntüler vardı. Her buluşmada, Ada dışında yaşayan farklı isimlerin de dahil olduğu organizasyonlar, haberi okuyan birçok kişiye de ilham kaynağı oluyor. 33 yıl önce aynı sıraları paylaşan isimler, her buluşmada, sanki ara vermemiş gibi yeniden kaynaşıyor...
www.cypruszoom.com
93
Kıbrıs'ın ilk Binicilik Okulu
Karaoğlanoğlu/GİRNE 0533 851 38 13
Tunaç Riding
Club
• • • •
Binicilik dersleri Dağ gezisi + Piknik turları Engel atlama dersleri Çocuklar için Midilli ve Pony'lerle eğitim
KIBRIS© IN “İLK ve TEK” YEMEK ve İÇKİ KÜLTÜRÜ DERGİSİ
rgisi
ak kültürü de
e m r Gu içki ve mutf rıs’ın yemek,
Kıb
ata Daha; Yeni Bir Limon
buğday Ekmek biraş ladı b le iy es n ta
Öteki Ankara
ALA Sofralara k yakışaca e z e m ALA i r e il r e ön
İ L İ G L İ E L K E EKM Z U N U S R O Y NE BİL
YIL:3 SAYI:28
Ekmeksiz Diyet Olmaz
Gurme
fleri yemek tari
alıcı© dan Aygen ErsYe mekler iş m en Den
OCAK 2014
90001 8 9 694851 15TL KİYE FİYATI 10 TL TÜR
Gurme
Ocak sayısı bayiilerde www.cypruszoom.com
yıl:3 sayı:28
AGAMA AGAMA OUTDOOR OUTDOOR Equipment & Expedition Equipment & Expedition
Adres: Bellapais, Girne Tel: +90 392 815 3721 Gep: +90 533 869 0530 E-mail: tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
Adres: Girne Gep: (+90 533) 869 0530 tugberkemirzade@hotmail.com www.agamaoutdoor.com
KIBRISTime Haberde Özgür - Yorumda Kalite
www.kibristime.com